You are on page 1of 89

D Y A N E T L E R t BAKAJSLlCl Y A Y I N L A R I

H I T A B E T
ve

DIN

RAT

Z E R I N E

Neda A R M A N E R

AYYILDIZ MATBAASI
A N K A R A 1962

N D E K L E R
NSZ

Blm:
HITABET

SANATNN

TARIHESINE

KSA

BIR GIR
HITABETIN
HITABET

TARIFI V E GAYESI

H A K K N D A

HITABETIN

TOPLU

15

BILGI

15

NEMI

17

Blm:

II

DIN H I T A B E T

18

Konusu
Konunun Seilmesinde Dikkat Edilecek Hu
suslar
Din Hitabette Gznnde Tutulacak Esaslar
VAAZ

VE

HAZRET-t
RINE

HUTBELERDE,
MUHAMMED'N

PLJST
HITABETI

18
19
24
34

ZE

KSA TARIH BILGI

Peygamberimiz'n irat Meclisleri


Peygamberimiz'in irat Tarz
Peygamberimiz Hutbelerini Nasl Irad Eder
di
Hazret-i Peygamber'in Medine'deki lk Hut
beleri

41

41
43
44
47

Blm :
DlNI HTABETN
TPLERDE

III

SORUMLULUU VE
BULUNMASI

HA

GEREKL

VASIFLAR

52

Blm:
CEMAATN

HUTBE

IV

OKUNURKEN

DKKAT

EDECEll H U S U S L A R
SONSZ
HUTBE

62
65

RNEKLER

islm dan nceki aa Ait Bir Hitabet r


nei
Veda Hacc Hutbesi
Atatrk'n Balkesir Hutbesi
Bir Hutbe rnei
Bir Vaaz rnei

67

67
69
73
78
83

N S Z
Toplumlarn tarihi ile megul olan kimse, in
sanlarn fikr ve ruh deerlerini ykselten yapc
1)ir takm mritlere, rehberlere muhta olduunu
grr. Bugn toplum hayatmzda ocuklarn, gen
lerin ve yetikinlerin manev terbiye ve telkinlerin
de en faal bir rol oynayanlar, okullarmzda ret
men, okul dmnda ise, din iratla grevli olan vaiz
ve hatiplerdir.
Hitabet insann en belirli kabiliyeti olarak bi
linir, bu kabiliyetin gelitirilmesi, gzel ve tesirli
hale getirilmesi, ou zaman zannedildii gibi s
tn bir zekya mlik olmay gerekli klmaz. Btn
bilgi dallarnn retim ve eitiminde daha verimli
bir sonu alabilmek iin belli ve plnl bir yol di
er bir deyimle, bir usd (metod) takip edilmek
tedir. Din hitap ve mev'izelerde bulunurken de
gerekli tesirin imkn ve artlar zerinde plnl bir
bilgiye sahip olunmas zarur bir keyfiyettir. Bu
itibarla, hatip ve vaizlerimizin meslek gayretle
rinde bir ahenk ve birlik salayan bir usul tam-

malar, hu yolla muhataplarma en yksek ahlk


ve insanlk dtygusunu
henimsettirehilveleri iin
byle bir metnin hazrlanmas faydal grlm
tr.
Kitab okuyanlar elbette pek ok bilinen ve
uygulanan hususlara rastlyataklardr. Ancak, her
meslek sahihi kendi yolunu aydnlatan imknlar
tanmak ve herhangi bir gelimeyi takip etmek ve
bilhassa bilgilerini tazelemekle yklendikleri g
revde uygulama kolaylna erebilirler.
lerde bu alanda yazm yetkin eserleri gr
meyi umar, yurdumda din irat messesesinin di
siplinli bir hale gelmesini yrekten dilerken, al
malarmda kolaylk gsteren ve yardmlarn esirgemiyen Diyanet leri Bakanl'nn sayn grev
lilerine kranlarm belirtmeyi bilhassa bir vecibe
bilirim.
N. A.

B 1 n :

HTABET SANATININ TAEHBSNE


KISA B R GR
Hitabetin doduu yer eski Yunan ehirleri
dir. Agora denilen belli bal meydanlarnda
halk toplanr, mmenin menfaatine mteallik ile
ri mnakaa ederlerdi.
Romallar ise Scnat denilen ya meclisi ile
Forum denilen ve hl Roma'da harabesi gr
len meydanda topluma, devlete ait meseleler ze
rinde hitabette bulunurlard.
Eski Yunan^ve Romallarn hitabet ynnden
tarihe malolmu ahsiyetleri arasnda bilhassa Demosten ve ieron un adlar bata gelir. Huku
k hitabetin stad olarak tannan Demosten (M.
O. 384-322) daha ocukken kendi hakkn yemek
isteyen vasileri aleyhine at dvay kazanmt.
Dilinde rekket vard. O bu kusurunu dzeltmek
iin deniz kenarna gider, azna kk akl ta
larn alarak senelerce, dalgalara kar sz syliye

syliye natuk olmaa alrd. Sonunda baarya


ulat ve stn bir hatip olarak, birok menkbcleriyle tarihe geti.
ieron (M.. 106-43) a gelince; bu da mah
keme huzurunda mdafaalariyle daha gen yan
da iken hret yapt. Memleketine mtuklariyle b
yk hizmetler ettii iin Romallar ona Vatann
babas unvann verdi. ieron yalnz bir hatip
deil, ayn zamanda siyas bir ir, bir belagat ho
cas, bir ahlkiyat, bir lisan limi ve bir muhar
rir olarak zamann geni kltrne de sahipti.
slm'dan nce cahiliye anda da tarihe ge
mi mehur hatipler vardr. Bunlardan biri, dev
rinde Hanif dinini kabul etmi olan Side olu
Kus'dur. ir ve doru grl olup konumalar,
dokunakl ifade ve ylcsek anlam bakmndan n
salmt. O'nun hitabelerinden bir rnek kitabn
son blmne ilve edilmitir.
Fertlerin, toplumlarn ve milletlerin hayatn
da pek byk tesiri olduu biHnen hitabet hakkn
daki bilgileri ilk defa sistemli bir ekilde ortaya
koyan ve buna dair metodolojik bir anlay geti
ren Yunan filozofu Aristo (M.. 385-322) olmu
tur. Aristo'nun Hitabet (Rhetorique) ad ile anlan
bu eserinde yer alan blmler ve kaideler ortaa
boyunca ayr bir ders olarak okutulmutur.
Bat edebiyatnda hitabet genre Oratoire
zengin rneklerle devam edip gelmitir.

Bizde, 1908 senesinde iln edilen Merutiyet


ten nce, din hitabet dnda nutuk irad etmek
pek kabil olamazd. Bir sanatn inkiaf ise serbes
ti sayesinde mmkn olabileceinden, ancak
Meb'usan Meclisi teesss edince yava yava sz
s3'liyenler grlmee balad.
Maarif tarihimiz incelenecek olursa, medrese
lerde hitabete ayrca bir nem verilmesi lzumu
ok sonra hissedilmitir. Hitabet derslerinin re
tim tarihimizin yakn bir devrinde geirdii saf
halar ksaca bahis konusu ederken bu hususta
Osman Ergin'in mtalalarnn da ilvesini kayda
deer buluyoruz (*).
MEDRESET'L-VtZN :

slmij-eften baka dinlerin dnyaya yayl


ve bunu yayanlarn yetime ve alma tarzlar ii
tiliyor, bir de bizdeki vaizlerin hali grldke is
lm dini iin de bu yollardan gidilmesi lzumunu
herkes hatrlyor ve ileri sryordu. Fakat mutlakiyet devrinde byle bir teebbse giriilmesi hem
ierden hem dardan engellere urayaca bilin
dii iin bir ey yaplmaya cesaret edilemiyordu.
1908 inklbndan sonra biraz serbesti elde edi
lince buna da bavuruldu. Ve 6 ubat 1329 (1913)
(*)
Osman Ergin, Trkiye Maarif Tarihi (slm
devir mektep ve messeseleri), stanbul 1939, cilt 1,
s. 138.
9

da karlan bir nizamname zerine (Ahkm- liye-i


Kur'niyye ve Snnet-i Seniyye-i Nebeviye daire
sinde neviz-i hasene-yi itimiye icrsiyle Dn-i
Mbn-i islm'n messisi medeniyet ve fazilet ol
duunu cihn- insaniyete neredebilecek erbab ke
mali yetitirmek maksadiyle) bir medrese alm
tr. u esbab- mucibe de gsteriyor ki, bu medre
se vaiz yetitirmekten
ziyade propiigandac, din
nairleri iin alm deta bir misyoner mektebi
dir.
Medresenin der, program udur: Ccride-i l
mye, 0. 1, sayfa 572.
Birinci snf: Hads, kelm, fkh, Siyer-i Neb
ve tarih-i slm, hitabet ve mev'iza, edebiyat- Osnaniyj'e, edebiyat- Frisiyye, edebiyat- Arabiyye, tarih.-i umum, tarih-i Osman, Trk tarihi,
corafya-y Osman ve slm, corafya-y umum,
hesap hendese, terbiyye-yi bedeniyye.
kinci snf: Tefsir, hads, kelm, fkh, usul-i
fkh, hitabet ve mev'iza, edebiyat- Arabiyye, ede
biyat- Frisiyye, edcbiyat- Osmanij^ye, tarih-i umu
m, tarihi Osman, siyer-i Neb ve tarih-i slm, ce
bir, hikmet-i tabiiyye, malmat- hukukiyye, terbiye-i bedeniyye.
nc snf: Tefsir, hads, kelm, fkh,
usul-i fkh, felsefe, hitabet ve mev'iza, edebiyat-
Arabiyye, edebiyat- Frisiyye, edebiyat- Osma10

niyye, tarih-i edya, heyet, hfzsshha, kimya, hikmet-i tabiiyye, mevlid-i selse, terbiye-i bedeniyye.
Programa diyecek yok. Fakat medreseliler bu
na gre hazrlanmam olduu iin istifade edile
medi. Sonra bununla medreset'l-eimme ve'l-hutab birletirilerek bir Medreset'l-irat ald ve bu
messese de domadan ld demektir.
MEDRESET'L-EMME VE'L-HUTAB :

slm ve Osmanl tekiltnda mahalle imamla


rna devlete idar, beled ve din birok vazifeler
verilmiti. mamlar bulunduklar mahallede ahlk
zabtas iine bakmaa, iptida ekilde nfs ve tapu
kaytlarn tutmaa, evlenme ve boanma ilerini
idareye memur olduklar gibi hkmetin o mahalle
halkna vki olacak btn emirlerine ve teblileri
ne de vasta olurlard.
Camilerde gnn be muayyen vaktinde yap
lan ibadeti idare etmek, lenler iin din merasim
yapmak da imamlara aitti.
Hatiplere gelince: Haftada bir Cumalar ve
senede iki defa bayram gnleri ki bir senede cem'an
56 defa halk camiye toplayp onlara hutbe irad
etmek ve bu suretle dnya ve ahiret ilerinden
onlar muntazaman haberdar hatt tenvir etmek
vazifeleriyle mkelleftiler. Hkmet, hatiplerin in
tihap ve tyinine ehemmiyet verir, ellerine vesika
11

olarak berat verilmedike, yni hkmetin msa


adesi olmadka kimse hitabet krssne kp sz
syliyemezdi.
Fakat ne imam, ne de hatibin yetiine tarzlar
bu vazifeleri, kendilerinden beklendii gibi yapma
ya msait deildi.
Medresede yle byle biraz okumu, lkin tah
silini ilerleterek ruus alp kadlk, hainlik, mf
tlk ve mderrislik gibi medrese tahsilinin temin
ettii yksek mesleklere girememi olan kimseler
ancak geinmek iin mahalle imamlar olduklar gi
bi, miras suretiyle babalarnn yerine geen imam
oullarnn ounda ise o eksik medrese tahsili de
yoktu.
Hatipler iin iyi bir tahsilin lzumu ise imam
lardan fazla idi. nk haftada bir defa munta
zaman halkn karsna geip iyi ve faydal mev
zular bularak onlara hem de Arapa olarak
hutbe irad etmek phesiz yksek bir tahsile, b
yk bir talkata ihtiya gsterirdi. Bununla bera
ber biraz gr sesi olan ve biraz da ezbercilii bulu
nan herkes birka yz sene nce ve o zamann, ya
banc bir ehir halknn haline ve ihtiyacna gre
yazlm veya sslenmi olan Arapa hutbeleri ezberliyerek ve trl trl vaziyetler ve tavrlar ta
knarak hatt ounun mnasn bilmiyerek Arap
a anlamyan halk karsnda onlar birer musik
12

paras gibi okurlar ve bu suretle vazifelerini yap


m saylrlard.
1913 de alan Medreset'l-eimme ve'l-hutab
bu dertlere are bulacak muktedir imam ve hatip
yetitirecek, onlar dojnracak aylklar verecek ve
netice olarak da halka hizmet ve dine hrmet tel
kin eyliyecekti. Bu medresenin ders programna g
re u dersler okutulacakt:
mamlar ve hatipler ksm: Kur 'n- Kerm
nazariyat, Kur'an- Kerm tatbikat, malmat- ka
nuniye, ilm-i kelm, ahkm- nikh ve talk, hitabet-i Arabiyye nazariyat, hitabet-i Arabiyye tat
bikat, Trke hitabet, ahkm- ibadet.
Ezan ve ilhi ksm (mezzinler iin) : Kur'an- Kerm nazariyat, Kur'an- Kerm tatbikat,
ezan ve ilhi nazariyat, ezan ve ilhi tatbikat.
Bu medrese de arzu edildii kadar semere ver
medi, rabet eden olmad. Umum harbin de bun
da byk tesiri olduu inkr edilemez.
MEDRESET'LntRAD :

Medreset'l-vaizn ile medreset'l-eimme ve'lhutab Medreset'l-irat altnda birletirilmi ve


idaresi Dr'l-hikmeti'l-slmiyeye verilmitir.
Bu medrese talebesinin tahsil mddeti be se
ne idi.
Vaa2;lar ubesi talebesi, yksek mektepler tale
besinin haiz olduu btn 'haklardan ve imtiyaz
lardan istifade eder.
13

Bu medreseden kanlar zeyil meihatlerine,


kara ve deniz asker ktalar imamlklarna, vilyet,
liva ve kaza merkezlerindeki vaizliklere tyin olu
nurlar. mamlk ve hatiplik de ancak bu medrese
den kanlara verilirdi.
Medresenin d^rs program udur:
Vaizler ubesi ders program: Tefsir, hads,
kelm, fkh, usul-i fkh, feriz, ahkm.- evkaf,
mezahib-i Islmiye ve turuk- aliyye, edyn, ilm-i
ahlk, siyer-i Neb ve tarih-i slm, edebiyat- Trkiyye ve in, edebiyat- Frisiyye, tarih-i felsefe,
ilm-i itima, hfzsshha, hitabet ve mev'iza.
Hatipler ve imamlar

ubesi ders

program:

Tcrtl-i Kur'n- Kerm, fkh, tevhit, hads, baz


suver-i erife tefsiri, hitabet, maKmat kanuniyyc,
usul-i ina, musik.
Vzlar medresesiylc imam ve hatip medrese
lerinin rabetsizlik yznden semere vermediini
gren Meihat-i Islmiyye bu mektepten kacak
lar iin bir hayli memuriyetler de gstermiti. Tevhid-i Tedrisat Kanununun nerine kadar bu medre
se zayf bir ekilde devam etti. Medreseler kapan
d zaman bu da mam-Hatip mektebine kalbolundu.
Bugn bilindii zere, mam-Hatip okullar
nn mfredat programlar iinde hitabet dersleri
yer almaktadr.
14

HTABETN T A R F V E GAYES
Hitabet, insanlar herhangi bir maksada do
ru szle kazanmak sanatdr.
Gayesi ise, bir konu veya maksat etrafnda mu
hataplar ikna etmek, aralarnda ortak bir bilgi ve
heyecan yaratmaktr.
H T A B E T HAKKINDA TOPLU BLG
Hitabet, konusundaki ilgiye gre balca din,
hukuk, siyas, asker ve akademik olmak zere b
lmlere ayrlr. Btn eitlere mil olan genel
hitabet kaidelerinin uygulanmasyla beraber, nev'i
bakmndan dikkate alnmas gereken zel kaideler
de vardr. Mesel, asker nutuklarn, canl, anla
lmas kolay ve yiite olmas, ok kere birka sz
den ibaret bulunmas bu trn balca zelliidir.
Asker hitabetin en veciz, zl rnei olarak da,
Anadolu mill ordusunun dman yenmek zere
kesin savaa balarken Bakumandan Mustafa Ke
mal Paa nn u szleri gsterilebilir:
Ordular! lk hedefiniz Akdenizdir, ileri!..
Buradaki ksa ifadenin uzun hitaplardan daha
ak ve kesin olduu grld gibi tesir derecesi
de o nispette yksek olmu ve emir az zaman son
ra yerine getirilmitir.
15

Hukuk veya adl hitabet numunelerine mah


kemelerde rastlanr. Hukuk la ilgili bilgi, szn
btnl iinde temel tekil edecek durumdadr.
Adl nutuklarda meden ve ceza meseleler mna
kaa ve mdafaa edilir, iddia makamnn mtala
lar ve sulularn savunmalar, kararnameler bu
nev'in mahsulleridir.
ilm veya akademik hitabe, ilmi toplantlarda
rad edilen nutuklardan teekkl eder. niversite
ve akademilerde resm-i kabul nutuklar, mehur
bir edibin, bir limin veya vatan hizmeti yolunda
len bir kimsenin vefat mnasebetiyle sylenen
methiyeler, sanat, ilim ve fazilet mkfatlar sra
snda sylenen szler bu nev'e dahildir.
Din hitabete gelince: Batda ((Bloquence Sacree nam verilen bu hitabet ekli bilhassa mabet
lerde yer alr.
islm dininde hitabetin bir rkn olarak var
l Hazret-i Muhammed'e balanr. Mekke ve Me
dine'de ird buyurduklar mehur vaaz ve hutbe
leri zamanmza kadar intikal ettirilmitir. Bunlar
dan en ok hatrlanan Veda Hacc Hutbesi dir.
ilk drt halifeye ait veciz hitabet rnekleri de
islm tarihinde yer alr. rnein, Hazret-i Muhammed'in vefatlar esnasnda, Peygamberlikle lm
olayn telif edemeyip aran baz ashap karsn
da, Hazret-i Ebu Bekir'in ksa ve zl hitabeti y
ledir :
16

Ey ns, her kim Muhammed (A.S.) e tap


yorsa, bilmeli ki Muhammed vefat etti. Her kim
Allah'a tapyorsa, bilsin ki yalnz baki olan Al
lah'tr. diyerek herkesi teskin etmi ve Kur'n-
Kerm'deki u yetle szlerine halk inandrmt:
Muhammed ancak bir Resuldr; ondan nce
nice resuller geldi ve geti. Eer o lr veya ldriilrse sizler geriye mi dneceksiniz. Her kim ge
ri dnerse, Allah asl bir zarar grmez. Hak Tel
krcdenleri mkfatlandrr. (l-i Imran, 3/44).
HTABETN NEMl
Hitabet insan topluluklar arasnda, bar ve
ya savata ilerleme, ykselme, urunda kullanlan
silhlardan biri olarak vasflandrlabilir. Tarihte,
gelmi gemi btn idareler bu kuvvetten fayda
lanmlardr. Bilhassa zamanmzda demokratik ol
sun veya deiik bir rejim olsun, hitabetin halk
zerindeki etkisini bilip onu trl vastalarla yay
ma ve gelitirme yolundaki gayretler gittike art
maktadr.
Din hitabetin kiisel ve sosyal rolnden ba
ka, din bilgi ve ahlk gelenein nesilden nesile
aktarlmasnda da nemli bir faktr olduu kabul
edilir. Zira, daha sonra etraflca incelenecei ze
re, din hitabet, kalbleri duygulandrma yoluyla Al
lah'n bizlere en azm mev'izesini duyurmak; ba
yra yneltmek, iyiyi ve doruyu sevdirmektir.
17

Blm :

DN H T A B E T
Konusi:

nsanlar birok ihtiyalara mruz olarak yaradlmlardr. Bunlarn bir ksm madd, dier nem
li bir ksm da ruh ve manevdir. Madd ihtiyala
rn giderilmesi iin trl meru alma yollarn
dan faydalanld gibi, dier ruh ve manev ha
yatn tatmini iin de insanda yce duygular uyan
drabilecek vesilelere tevessl zorunluluu hissedi
lir. Bu vastalardan biri de din nasihatlardr. Esa
sen vaaz, mev'iza kelimeleri de nasihat lfziylc c
olarak ayn anlamda ItuUanlr.
Nasihat ise, dinleyenlerin kalblerini yumua
tacak bir tarzda insanlara dnyev ve uhrcv vazi
felerini bildirmekten, ruhlarda yce duygular
uyandrmaktan ibarettir. Trke karl t
olarak bilinen bu kelime esasen ' yumuak bir eda
iinde safiyet, nezahet ve huls ile sylenen szler
mnasn tar. Kalbleri duygulandrma yoluyla
18

hayr ve iyiyi sevdirmek, serden ve ktlkten


uzaklatrmak eklinde de mtala edilir.
Hitabet ve nasihatin vazifesi ise; Allah' y
celterek 0"na olan itaati kuvvetlendirmek ve din
lerin, bilhassa islm dini'nin z buyruu olan ba
yr telkin etmekle kiinin ve topluluun esenliini
kurmaktr.
Yukarda din hitabetin konusu, dev ve ama
lan ksaca belirtildikten sonra konu seimi zerin
de daha teferruatla durulmas faydaldr.
Konuyum .leiJmcsinde dikkat edilecek

husus

lar:
1 Konular muhataplara yksek duygu ve
recek, din bilgilerinin artmasna yaryacak tarz
da seilip deerlendirilmelidir.
2 Bir yetin beyan, kavl yahut amel sn
netin aklanmas suretiyle de hitabete konu seil
mi olur. Ancak Kur'n- Kerm tercme ve tef
sirlerinde ind grlere yer verilmiyeeektir.
3 Genel olarak konular itikat, ibadet ve
ahlka mteallik bir ayrma tamakla beraber nemle zerinde durulacak noktalar, Allah sevgisi
ve ilgisi. Peygamber ve din ulular sevgisi ve say
gs, msamaha ve hak duygusu, insanlar arasn
da sayg.
Allah sevgisi derinlemi olan kimsede insan
hasletlerin mkemmelletii grlr, msamahal
19

olui'. Bakalarnn hallerini ho grr. Mslman


ln bir temeli de Hak duygusudur. Hak ke
limesinde Mslmanln btn felsefesi vardr.
Kinat kavrayan bu hak duygusu Trk ve islm
cemiyet anlayna genilik ve derinlik verir. Hak
duygusuna eren bir kimsenin bilerek bir hakszl
yapmas gtr. Bu itibarla vaizler bu hak duy
gusunun derinlemesine, uurlamasna j'ardm et
melidir.
4 Hatibin, evresini tanmas, hitabettii
kimselerin hal ve vaziyetlerini bilmesi dahi art
tr. Trl bilim kollarnda tahsil etmi kimselerle
tahsil ve terbiyeden yoksun kalm kiiler iin ha
zrlanacak vaaz elbette ksmen farkl olacaktr. Ay
n ekilde, gen insanlarn hayat anlaylariyle ya
llarn temaylleri bir deildir. Bunun iin hatip
szlerini bu eitli gr ve seviyedeki topluluu
elde edecek ekilde ahenkli ve itidalli tutacaktr.
5 Daima halkla temas eden bir vaiz veya
hatip evrenin din, mill ve ahlk ihtiyacn ve
durumunu gznnde tutmak zorundadr. Ksa bir
zaman evvel vuku bulmu veya ayi olmu bir olay
vesile klnarak haftann konumas o yolda hazr
lanabilir. Ancak her duyulan habere asln arat
rp renmedike itibar edilmemelidir. Zira konu
anla bu ahvalde aslsz haber yayan bir duruma
decektir.
Konunun mahiyetine gre, gerekirse mahallin
20

idar, adl, salk, ziraat ve mill eitim makamlariyle istiareden ekinmemek, halk itima ve ah
lk ynden gelime yolunda irat edecek her trl
imkndan faydalanmak mmkndr. Mesel, adl
vukuatn istatistiini incelemek, telkin olunacak
esaslara bir yn vermek bakmndan faydal olabi
lir. Zira, bir vaiz toplumdaki ruh deerleri veya
rz tehis edebildii nispette mevzularn ayarlyabilecek ve mev'zalann daha istifadeli hale ko
yabilecektir. Vaize muhatap bulunan zmre dnya
ile ilgisini kesmi, kendi iine kapanp tembellemi ise; onlara dnyev hayatmzn vazifelerini hatrlatmakszm konumak, buna mukabil, manev de
erlerini yitirmi, yalnz kendini dnen ve dn
ya metan toplamay gaye edinmilere ise dnya
y tavsiye eylemek, hasl tahsil kabilinden saylr.
Vaizler mahallin ziraat memurlar ile ibirlii
yaparak yurtta aacn ve ziraatin nemi zerinde
durmay din olduu kadar da mill bir vecibe say
maldrlar.
Bir vaizin devaml temas halinde bulunmas
gereken bir messese de halk eitimi tekiltdr,
bu tekiltn gayeleri arasnda cehaletin tasfiyesi,
toplumun kalknmas, mill birliin kuvvetlenmesi
ile ahlk terbiyesi de yer alr ( 1 ) .
(1)
rv. Maarif ras, Halk Eitimi
raporundan telhis edilmitir.

Komisyonu

2J

Halkn ahlk terbiyesi ve moral stnl m


tala edilirken, sistemli bir din telkinin rol unutulamaz. Dnya kltr tarihinde halk eitimi d
vasna nclk eden spanyol hukukusu olan Vaeco da Quiroga 1532 ylnda Meksika'da halk eiti
mini u temel prensipler iinde belirtmiti;
a)

Halka iman vermek,

b)

Halka bir fikir dili vermek,

e)

Halka nee vermek,

d)

Halka hayat seviyelerini ykseltecek ge

im vastalar vermek.
Bu zat iman olarak
telkin etti.

dini ve onun tlerini

Fikir dili olarak Ispanyolcay sundu.


Nee iin toplulua halk oyunlar retti.
Hayat seviyelerini ykseltmede ziraati destekliyecck sanatlar retti ( 2 ) .
Mna ve mahiyet itibariyle, gerek konular,
gerekse amalar bakmndan, bir vaiz ile halk ei
timi zerinde alan her grevli kiinin karlkl
yardm ve ibirliini istemeleri, meslek verimi art
trmak iin zaruridir.
Din hitabeti mevzu ve slbu vnden in(2)

22

Mill Eitim Bakanl

dokmanlarndan.

eoliyen Fuat 1 niversitesi Profesrlerinden Mu


hammed el-Hfi u mtalada bulunur:
Din hitabet niin gevemitir? Her din
de hatiplerin ou u sebeplerden dolay fonksi
yonlarn yerine getiremiyorlar:
1) Hutbe eitli fenalklardan uzaklatrma,
kandrma gibi trl konular kapsar. Bu ok e
itli konular yeteri kadar derinlemediinden dinlej'enlcrin tamamen fikirlerine ve hislerine hkim
olunamamaktadr.
2) Bu ok eitli konularn aslnda bir tek
gayeye matuf olan bir ileni tarz, slbu vardr.
Hatipler, her yln her haftasna uyan hutbeleri
tekrarlayp dinletiyorlar. ' Cemaatin durumlarna
gre hibir tasarruf yapmakszn ve kendilerinden
bir ey katmayp baslm eski kitaplardan yekne
sak bir tarzda hitabediyorlar.
3) Konular eitli olmasna ramen zamann
akna, hayatn gidiatna zt ve ciddiyetten ridir. ok kerre cemaat, nemsiz ve pek sath bir
hutbe ile megul ediliyor. Halbuki camide topla
nanlar, iinde din sz olan bir konumay tahas
srle, evkle beklemektedir. Onlar i.se eskimi, ka
lplam tarz zerinde hibir ilgisi bulunmakszn
hitabete devam ediyorlar.
4) Btn bunlarn bir sonucu olarak, hutbe
nin verilii tekellfl ve skc olup, dinleyenlerin
23

dnce ve isteklerine de uygun dmediinden is


tenilen tesir hsl olmamaktadr. ( 3 ) .
Ynkardaki dnceler bizi, yzyllar boyunca
devam eden kl.sik din hitabet geleneinden ayr
ma anlamnda deil, ancak din irada yeni bir an
lay ve canllli getirmek zere beyan edilmitir.
7)('?u hitaiette

gznnde fttlacak esaslar:

1 Halk iin konuan bir hatibin halkn di


liyle konumas en mkul ve en tabi bir keyfiyet
tir ( 4 ) .
Ahmet Cevdet Paa'nn Hitabetten arz ns
kendilerine faideli olan eylere tergib vc muzr olan
eylerden tcnfirdir ki ite hatiplerin ve vaizlerin
ileri budur. (5) eklinde gayesini aklad hi
tabetin bilinmeyen bir dil zere olmas maksad
hsl etmiyeeektir. Bu itibarla hutbe, Trkiye s
nrlar iinde Trke ird edilmektedir.
Trke hutbe okunmas resmen yrrle gir
meden nce de Trke hutbenin ifa edildii bilin(3)
Ahmet Muhammed el Hf, Fenn'l-Hitabe,
Msr 1952, 2. bask, s. 105.
(4)
Eskidenberi bilinen bir prensibe gre, Ken
dini anlatmak isteyenler hitap ettikleri insanlarn dili
ile konumaldr.
(5)
Ahmet Cevded, Miyar- Sedad, Matbaa-i A m i
re, 1293, s. 110.
24

inektedir. Bunlardan biri 1911 ylnda Silistre"dc


Bayrakl Camiinde okunmutur ( 6 ) .
Memleketin hayat meseleleriyle pek derin bir
anlayllkla ilgilenmi olan fikir adammz Ziya
G-kalp, din hutbelerin halkn diliyle olmas lzmgcldiini, bunun hitabetteki eanllk ve verim
lilii temin bakmndan ilk art olduunu sz ve
yazlarnda savunmutur.
Cumhuriyetin iln sralarnda bizzat Atatrk
Balkesir ve Aydn camilerinde Trke hutbe ird
buyurmu.lardr (7).
Trkiye'de hutbelerin Trke okunmas husu
sunun gereklilii 1927 ylnda Diyanet teri Riya
seti'ni igal eden Rfat Breki tarafndan u e
kilde aklanm ve Trke hutbelerin matbu r
nekleri btn tekilta tevzi edilmitir.
Hutbeler hangi lisanla okunmaldr ki erkn
ve adabna riayet edilmi ve bunlarla beraber lurrniyetindeki hikmet de tecelli eylemi olsun.
Hutbenin tamamen Arapa okunmas, hutbelerdeki luev'zalardan mstefit olmak isteyen ve lisan- Arabye vkf olmayan Mslmanlarn u
dindarane emeline imkn vermemektedir. Binaen(6) Bk. Srat- Mstakim, sene 1327, cilt 7, sa
y 163, s. 107.
(7)

Bu tarih hutbe kitabn sonunda

grlecektir.
25

aleyh hem mezahib-i aliye-i Islmiye'ye ve ilelyevm


mslimn beyninde cri icm-i amelye muhalefet
etmemek, hem de temenni edilen gayeyi elde ede
bilmek iin hutbelerin,
ZikruUah, Salt ve Selm gibi.
erkn mtemil olan ksm lisan- Arabi ile oda
edilerek erkn- hutbe tamam olduktan sonra mev 'za ksmnn memleketimizde Trke okunmas, da
ha dorusu okunan yt- kerme ve ahds-i erife
mealleri Trke izah edilmesi muvafk grlm ve
fakat her hatip bu yolda hutbe tertibine muktedir
olamyacaa binaen hatiplerimize bir rehber ol
mak zere erait-i meruasn cami olarak elli ka
dar hutbe numunesi tertip olunmutur.
mit ederiz ki milletimiz bu tarzdaki hutbe
lerden mstefit olacaklardr.
Herhalde tcvfik ve hidayet yalnz Cenab- Allahtandr.
17 ubat 1927
Diyanet ileri Keisi
R>fat
2 Halkn diliyle, konuan bir hatibin basit
deil, fakat sde ve ak bir ifade kuUanast l
zumludur. nk halk ktlesi sade fikirlerden ho
lanr. Vaaz mahiyeti itibariyle, ilm bir konferans
veya akademik bir tedris usulnden ayr olmay
26

gerektirir. Kltr seviyesi ykselmi evrelerde bi


le din mev'zalar sade ve beli olacaktr. Zira,
a) Gnlk hayata intibakn gl kafalar
birtakm gailelerle doldurmutur. Dikkat hususun
da muhataplardan bir talebe gibi enerji sarf edil
mesi beklenemez. Bu itibarla sylenmesi istenenin
teferruatla boulraamas arttr.
b) Mrekkep ibarelerin, kark ifadelerin
baka bir mahzuru da udur: Bunlar herkes ken
di ahs kabiliyetine gre birbirinden farkl olarak
kavrar vc istenilen vahdet kaybolur.
Baz iusaularm nc syledikleri iinlahnaz, bun
lar meramlarm anlatamayan kimselerdir. Dn
celerini ifade edecek kelimeleri bulmakta glk
ektikleri iin dinleyenleri sabrszlandrrlar. Bu
nun sebepleri ruhdir. Hi phe yok ki, zihin dal
gnl ,dikkatsizlii gibi haller konumada vuzuh
suzluk yaratabilir. Bunlara kelime bakmndan fa
kirlii de ilve etmek mmkndr. Gerek kltr
noksann telfi etmek, gerekse bir temrin ve al
kanlk temin etmek bakmndan bu gibi kimseler
iin yaplacak tavsiye, iyi seilmi eserleri daha
ok okumalar kelime hazinelerini geniletmeleridir.
Bundan baka, dncedeki vuzuhsuzluu tedavi
etmenin en sade, en kestirme ve salam yolu sakin
olmaktr. Bylece her eyin kendine mahsus keli
mesini, deyimini bulup kullanmak mmkn olabi
lir.
27

3 Ayn konu veya mislleri devaml olarak


tekrardan kanmaldr. Vaazlarn devaml ekilde
srarla ayn konulardan seilmesi vaaza devam
edenler zerinde iyi bir tesir yapmaz. Mesel, bir
evrenin insanlar temizlie ve salk kaidelerine
uygun hareket etmiyorlarsa elbette ki bu husus
vaaz konusu olacak, gerek din emir ve gelenek, ge
rekse meden anlay iinde halk uyarlacaktr.
Yalnz burada saknlacak bir nokta vardr; de
vaml olarak nasihat psikolojik bakmdan bkkn
lk verip tesir derecesini azaltabilecei cihetle te
kit edilmesi istenen husus iin kssadan hisse ka
racak tarzda konumak veya yeri gelince telkinde
bulunmak uygun olur. Bylece, usane vermeksizin
belirtilmesi istenilen esas fikir zihinlerde kalabilir.
Bundan baka, bir konuyu uzun mukaddime ve
ilgisi olmayan lf kalabal ile bomamak, az ve
z sylemee itina gstermek, vaazda dikkat oluna
cak hususlar arasndadr. Taze htra ve intibala
r belirtmek konumaya renk ve canllk verir. Ko
numalarmza eni vermenin en gzel aresi, zih
n ve mnevi hayatmza genilik vermektir. Bir dzyc ayn eyleri tekrarlamaktan saknmak daima
kendimizi kontrolda tutmakla mmkndr.
4 Dini bilinmez ve anlalmaz bir ey ol
maktan karmal, konuyu kolaylatrmal ve sevdirmeldir. Bu husus slm dini retilerinde de
aka bildirilir. Kur'n- Kerm'in yetleri, insan28

larm yumuaklkla, inandrarak davet edilmeleri


ni tavsiye buyurur. Snnete gelince: Hazret-i Muhammed, slm dinini retmek zere vazifeyle Ye
men'e giden, ashaptan Muaz brx-i Cebel'in, bu di
nin tlim tarz hakkndaki sorusunu drt kelime
lik zl cevaplariyle gayet ak ve kesin olarak
zetlemilerdir.
Kolaylatrn,
zorlatrmayn, mjdeleyin,
nefret ettirmeyin. Ayn ekilde, Sahih-i Buhar'de
kaytl olup, Hazret-i Ali'ye ait u ibare de bu ko
nuda bizi irat eder: nsanlara akllar erecek ey
leri anlatnz; yoksa Allah'n, Peygamber'in yalan
lanmalarn mi istersiniz?
5 Din yalnz korku veren bir telkin iinde
ilenirse akl melekelerimizi tatmin etmekten uzak
kalr, o halde din bir irat hem kalbe, hem akla
hilabetmelidT. Dinimiz insann hissini tatmin et
tii kadar aklna da hitabeder. Esasen slm dini
esaslar bu hususu tevik edicidir.
6 Vaizin konulmas hibir zaman ahs
menfaatlere, hrs ve husumetlere dayandmlmamaldr. Bylece rehberlik devini alak gnlllk ve
sabrla yrtp hiddet ve iddetten kanmak ve
bilhassa ll hareket etmek insan hitabette ve
rimli klar.. Bylece, konular tek tarafl mtela
etmemek gerekir; Konuma itidal iinde olursa, ay
r kanaatte olanlar arasnda dahi "dinleme evki ar29

taeak ve bu hal muhataplar da itidal ve muvaze


ne ile dnmee sevkedeeektir.
7 Topluma hitabeden kimse kendisinden
hahsetmenulidh: Veya gerekirse ksa bir aklama
yapmaldr.
Varlmzn gizli kelerinde sakl olan l
sz kendini beenmilik hisleri konumalarmzda
kendini gsterir. Bundan tr, stnlmz be
lirtecek eyleri dnerek tekrarlamak
arzusuna
kar ancak salam ve mutedil bir irade ile kar
lioymamz mmkn olabilir.
8 Hitabetin btnl iinde saknlmas
art olan bir hal vardr: Lubalilik. Bjde bir hal
bir nevi bayalk demek olacandan burada ba
his konusu edilmek istenilen nokta, szlerimizde sa
mimiyet icab kullanlacak kelimelere dikkat edil
mesi ve hitabette samimiyet ifadelerini iyi idare
edemeyip, dnce kontrolnden kan gerek insa
n, gerekse ele alman konuyu diletiren bir duru
mun yaratlmamasdr.
9 Dil ile beraber dikkate alnacak iki hu
sustan biri de sesin tonunu ayarlamaktr. Bara
rak, haykrarak din hitabeler yaplmamaldr. Ak
sine, cemaate, duyuracak bir ykseklikte gayet sa
kin i i r tavrla, kelimelerin hakkn vererek konu
maldr. Hitabette duygularn ve seslerin tonlar
yle bir eydir, ki hi yapmaca tahamml yok30

tur. ten gelmedii zaman kaide ile onu yapmaya


kalkmak nafiledir. phe yok ki hatibin halk ik
na etmesi konumasndaki samimiyet ve drstl
n derecesine baldr. Eer tbir caizse, hatip her
kelimenin telffuzunu ve cmlenin ahengi iin ye
rine gre ayr ayr kaidesini bulur. Byk ediple
rin ahs slplar olduu gibi byk bir hatibin
haneresine intikal eden her cmle husus bir ahenk
kazanr.
Dier bir nokta ise; konuurken yersiz el, kol
hareketi yapmamak, sallanmamaktr.
Netice itibariyle, dua ve nasihat srasnda g
ya daha ok tesir etsin, heyecan versin diye hay
krmak; lzumsuz davran ve hareketler yapmak,
bugn din olmayan nutuk ve konumalarda dahi
modas gemi; aksi tesir yapan bir tarzdr.
10 Vaazda halk cokunlua scukedecek ve
itidali kaybettirecek haller yaratma maldr.
Baknz yine 12 nci yzyln byk mridi
mam Gazl ne tavsiye ediyor:
Vaaz ederken halkn seni belagat ve fesaha
tin karsnda (Aman bu ne kudretli hatip) diye
barmalarm, alamalarn, vecde gelip comala
rn, taknlk yapmalarn, mesel stlerini bala
rn yrtmalarn mucip olacak eyler yapma ve
bunlar isteme. Zira byle eyler dnyaya meyildir.
31

Ve gafletten doar. Aksine, senin btn al.man


ve azmin, insanlar, dnyadan ahirete, masiyetten
ibadete, hrstan zhte, cimrilikten cmertlie, p
heden yakne, gafletten uyankla, gururdan tak
vaya davet olmaldr.
Dier bir ifadesinde ise:
Vaizlik iini yapmaya mecbur kalrsan u iki
hataya dmekten sakn:
Szlerinde, tbirlerinde, iaret vc jestlerinde,
beyt ve iirlerinde yapmack ve ifrata kamak. Zi
ra, Allah- Tel yapmack hareket edenleri sev
mez. Haddini tecavz etmek, gayri tabi ve yap
mack konumak insann iini harap eder ve kalbi
ni gaflete drr. (8) diyen Gazali bu nemli
noktada da bizi irat eder.
11 Camide hitabet daima ksa tutulmahdv.
Peygamberimiz de hadslerinde ifade buyur
duklar zere namazda olsun hitabette olsun cemaat
arasnda yallar, zayf olanlar herhangi bir haceti
veya evinde hastas bulunanlar olabilir. Bylece
bir hatip daima karsnda bulunanlarn sabrlar
n suiistimal etmemeye bilhassa dikkat etmelidir.
Fakat bu, gerekli olan hususlarn ihml edilmesi
demek deildir. Ancak, zaman plnlamak, az ve z
(8)

Gajzl,

Ey

Oul, eviren: Ltf

bask, Ankara 1960, s. 41.


32

Doan,

2.

esasndan ayrlmamak zere kontroll konumay


hedef tutmak demektir.
12 Yukarda belirtilen hususlar btnyle
kapsyan bir nokta ise udur:
Din hitabet hibir zaman geliigzel bir ko
numa olmamaldr. Mesleinde baar kazanmak
isteyen b^r hatip veya vaiz konuyu iyice tyin ve
syiiyeceklerini tertip etmeksizin hitabet krss
ne ikmamaldn-. Bazlarnn zannettikleri gibi, di
n hitabet messesesi tamamen irticale ve tuluata
dayandrlamaz. Bylece, plnl konuma hutbe vc
vaazlarda arttr. Ana konudan ayrlmamak zere
eitli ksa aklamalar yaplabilir. Ancak, dank
vc farkl hkmlere sapmadan gerekli bilgi verilip
esas fikre dnlr. Yerine gre verilen misllerde
mbaladan ve fazla teferruata dalmaktan kan
maldr.
Bilha.ssa btl itikada
hareket edilir.

saptrmyacak ekilde

Vaiz, cemaatin ilgisini temin edebilmek iin


mev'zadaki yeknesakl giderip mevzuunu ksm
lara ayrmaldr. Mesel ziraat zerine bir konuda
ticar ve iktisad bir irtibat kurmak, konuyu da
tmak demek deil, onu bir pln iinde blmle
re ayrmaktr.
Hutbe ve va'z usulne gre bir pln, insicam
iinde tertip ve tamim etmek bu san'atn en nem33

li tarafdr, denebilir; irtibat kaybolan bir hutbe


nin dinleyenler zerinde bir tesiri olmyacamdan
maksat temin edilemez. Bundan baka tertibe uyan
bir kimse, balang, maksad beyan ve sonu ola
rak belirtebileceimiz blmleri herbirine gerei
kadar itina gstermelidir. Yani, mphem ve uzun
szlerle balangc uzatmamak veya herkesin bildi
i cmleleri tekrar edip durmamak gerektir.
V A A Z V B HUTBELERDE PLN
Vaaz plnna da ksaca temas edecek olursak:
a) Euz Besmele ile balamak,
b) Allah'a hamd,
e) Peygamber'e slat ve selm,
d) yeti okuyup konuyu haber vermek,
(Veya herhangi bir konuyu verirken yetleri
delil olarak getirmek).
e) Tercme ve izahlarla konuyu ap destek
lemek,
f) Sonuca varma,
g) Sorularn cevaplanmas.
Hutbenin aksam ise aadaki ekilde sralan
mtr.
Hutbenin sahih olmasnda artlar:
a)
b)
c)
34

Vakit iinde olmas,


Namazdan evvel okunmas,
Hutbe niyetiyle okunmas,

d) Cemaat "in bulunmas,


e) Hutbe ile namaz arasnda namazdan olma
yan baka bir eyle megul bulunulmamas.
Hutbenin snnetlerine gelince:
a) Temiz bulunmak,
b) Giyimli olmak,
c) Hutbeden evvel minber tarafnda bulun
mak,
d) Minberde cemaate dnp oturmak ve oku
nacak ezan dinlemek,
e) Ezandan sonra her iki hutbeyi ayakta
okumak,
f) Birinci hutbeye Allah'a Hamd sena
ile balamak,
g) ahadetej'n (Ehed en l ilahe...) getir
mek,
h) Dinleyenlere dnya ve hiretlerinde hu
zur ve saadete kavuturacak bir hitabede bulunmak,
i) Bz-besmele ile bir j^et okumak,
j ) Hutbeyi ikiye ayrmak ve iki hutbe ara
snda biraz oturmak (rivayete gre yet oku
nacak kadar oturulur),
k) kinci hutbeye de evvelki gibi Allah'a
hamd sena, Hazret-i Peygamber'e salvat ile ba
lamak, m'minlere mafiret, afiyet ve nusret di
lemek,
1) Her iki hutbeyi de ok uzatmamak, uyul
mas gerekli esaslardr.
35

Hitabette bulunanlarn hazrlk safhas ise .u


ekilde zetlenebilir:
1 Nerede ve kimler kargsnda konuabile
cei.
2 Hangi konu zerinde aklamada buluna
bilecei tasarlanr.
3 Topluma anlatlmak istenen temel fikir
belirtilir.
4 Konu ile ilgili olarak bavurulacak eser
ler gzden geirilir.
5 Gerektii takdirde, ilgili konu zerinde
bilenlere sorup danlr.
6 Elde edilen bilgi plnlanr.
a) Giri blm (konu belirtilmesi),
b) Gelime blm (al, misaller, benzer
vak'alar),
c) Sonu blm (nemli fikirlerle tesirli bir
bitirme).
7 Hitabetin zamanna gre kontrol edile
rek ilve veya zetlemeler yaplmas.
8 rticalen konuulsa bile ksa bir ema
veya not halinde bir zetin hazrlanm bulunmas.
Herhangi bir sanatta istidadn mhim rol oy
nad bilinir. Ancak, hazrlksz, bilgisiz ve temrinsiz istidatlarm hibir zaman baarya ulaamad,
bizzat sanatkrlardan almacak misallerle isbat olu
nabilir. Buna karlk, az istidatl kimseler alma
sayesinde iyi konuma imknlarn elde edebilirler.
36

Hutbe Yc vaaz usulne gre bir pln ve insioan iinde tertip ve tanzim etmek, bu sanatn en
nemli tarafdr, denebilir. rtibat kaybolan bir
hutbenin dinliyenler zerinde bir tesiri olamyacandan maksat temin edilemez. Bundan baka tertibe uyan bir kimse, balang, maksad beyan ve
sonu olarak belirtebileceimiz blmlerin herbirine gerei kadar itina gstermelidir. Yani, mphem
ve uzun szlerle balangc uzatmamak veya herke
sin bildii cmleleri tekrar edip durmamak, ssl
klie cmle ve terimlere, bo kelime dizilerine yer
vermemek gerekir.
Cuma hutbelerinin nasl olmas gerektii ze
rinde derin bir vukufla duran Dr. Hseyin Atay,
Diyanet leri Dergisi say l'de dikkate deer u
esaslarn bilinmesi ve uygulanmasn savunur:
Burada (Cuma Hutbesi)'ni ele alacaz. Haz
ret-i Peygamber'in verdii Cuma hutbeleri de, bu
gn camilerimizde tatbik edilen hutbelerin ekil ve
konusu ile badaamaz. Hutbelerde bulunan yanl
larn bir ksmn yle sralayabiliriz:
1 Arabi aylarn haftalarna, giri vc k
larna gre hutbe tertiplemek doru deildir.
2 Allah'a hamd ve Peygamber'e salttan
sonra, eskimi ve mnas olmayan bozuk bir seci' ile
okumak ne his, ne de mna bakmndan faydaldr.
3 Kur'an ve hads'ten baka olan ve bozuk
37

bir Arapa ile tertiplenen szlere de ihtiya yok


tur.
4 leri gelen sahabenin ve bu arada baka
larnn adlarn bir dua manzumesi eklinde sra
layp okumak da gerekmez. Bu zatlarn isimlerini
bu .ekilde anmak bir mna tamamakta ve hibir
ey ifade etmemektedir.
Ilazret-i'Peygamber'in hutbelerinde buna ben
zer bir eyin grlmesi mmkn olamyacal gibi,
ayn zatlarn hutbelerinde de bunlara rastlanmaz.
Eer hutbede byk adamlarn adlar anlacak ol
sa, saatlerce bitmiyecek byk adamlarn adlarn
anmak gerekecektir.
5 Yzyllar nce, zamann icaplarna gre
yazlm bir hutbeyi okumak da yanltr.
6 Hutbelerde geen ve bugn iin de ilgili
kimseler tarafndan dahi kitaplara bavurulmadan
anlalamiyan ifade ve terimlerin hutbelerde yer
almamas gerekir. Mesel: Zekttan bahseden bir
hutbede 20 niiskal, 200 dirhem gibi tbirler kullan
mak doru deildir.
7 Hutbenin iki olmas veya bir hutbenin
ikiye blnmesi gerekirken, hatibin sembolik otu
ruundan sonra, kalkp halkn istifadesine bir ey
sunmadan baz bozuk Arapa ibareler veya dualar
okumas da uygun olmad gibi tekrar balang
yapmak da gerekmez.
38

8 Sonra j'et veya hadslerin, ya da Arapa


ibarelerinin bir makama gre okunmas, bilhassa
bu te'sir altnda Trke ksmlar da makamla oku
mak, dinleyenleri uyutmak ve anlalan mnay
anlalmaz hale getirmekten baka bir eye yaramanakt^<iRr.
9 Minberin nndeki ve basamaklardaki
dualara lzum yoktur.
10 ki hutbe ara.smda oturduktan sonra bir
basamak aa inmek vc hutbe bitecei zaman bir
basamak yukar kmaa ihtiya yoktur.
imdi bir hutbenin nasl olmas gerektiini
gstermeye alalm. eitli rivayetler ve mezhep
ler bir yana:
a) Hutbe, allm olduu gibi sk bir ekliyattan ibaret deildir. Bugn tertip edilen kon
feranslara hkim olan serbestlii ihtiva ettii sy
lenebilir. Hz. Peygamber'in ve ilk halfelerin hut
beleri gzden geirilirse bu serbestlik daha iyi an
lalr.
Bu byle iken, hatibin kendi yazd hutbenin
dnda bir sz sylemesini deta gnah saymak,
Hz. Peygamber'in yolundan, msamahal davran
ndan ne kadar uzak dtmz gstermee
yeter delildir.
b) Hutbe verilirken cemaatin can kulaiyle
dinlemesi gerekir. Cemaat, istedii ekilde oturiK.akta serbesttir.
39

Btn bunlardan sonra bir hutbe rnei iin


gereken noktalar tesbit edelim:
1 Hutbeye, Allah'a hamd ve Hz. Peygam
ber ve Ona uyanlara mil olacak salt ve selm ile
balanr.
2 Konuya bir balang yaplr.
3 Konu, yet-i kerme ve lads-i erfelerle
zah edilerek ilenir.
4 Hutbe uygun bir yerde kesilir ve lutad
sembolik oturma yaplr.
5 Ayaa kalknca, ikinci defa balang
yapmaa lzum yoktur. Hutbeye, kesildii yerden
devam edilir.
6 Hutbeyi bitirirken, en sonda okunacak
yetin, nce mnas ve sonra da yet okunarak hut
beden inilir.
Konu seim ve tertibinde
bavurulabilir:

aadaki eserlere

Ahmet Hamdi Aksekili, Yeni Hutbelerim, Di


yanet leri Reislii Neriyat 8, stanbul 1036.
Ord. Prof. M. . Yaltkaya, Hatiplik ve Hut
beler, Maarif Kitabevi, stanbul 1946.
Hutbe, Diyanet leri
Ankara 1953.
40

Yaynlarndan: 31/5,

A. tf Tzncr, Hutbe Mecmuas, Diyanet


leri Reislii Neriyat, Ankara 1960.
Musatfa Runj'un, Hacbayram Minberinden
Hutbelerim, Diyanet leri Rc>islii Yaynlar: 38,
Ankara 1956.
Nt'da Armancr vc A. Zeki kmen. Din Eitim
vc retiminde Metodik Bilgiler, Mill Eitim BasHicvi, stanbul 1960.
Mft ve Vaizlerin rat Vazifelerini fa
l'^dcrken Ciznndc Tutmalar Gereken Hususlar
Hakknda Aklama, Diyanet leri Ba.kanl,
Say: E. 583, Y. 3568, Ankara 1961.
Aylk Hutbeler Dergisi, Diy. . Re- Yaynlar,
cilt: 1, Ankara 1960-61.
HAZRET-1 MUHAMMED'IN HTABET
ZERNE KISA T A R H BLG
Bu tarih blm, ihl, Aar- Saadet,'
Tere. mer Rza, . II, 803-837, ,s-nhifelerinden zetlenmitir.
Peyfjam berim iz 'in irad m edileri:
Hazret-i Peygamber barta olsun seferde ol
sun, her yerde arkadalarna irad ettii mev'izclorle, yannda bulunanlar faydalandryordu. Fakat
hu istifade ancak yannda hazr olanlara mnhasr
d. Bunun iin Resl-i Ekrem, umuma nasihat ve
41

vaaz rad iin saatler tahsis etmi, herkes de bura


ya devam ederek Hazret-i Muhammed'i dinlemeyi
itiyad etmiti. Bu meclise itirak serbestti. Bedevi
ler de gelir Hazret-i Peygamber'i burada bulurlar
ve ona sualler sorarlard. Burada herkes. Peygam
ber'den edeb ve terbiye renirdi. Bu meclislerin
bu derece sadeliine, resmiyetsizliine ramen ken
dine mahsus bir vakan vard. Resl-i Ekrem'in risaletindeki hedef, ahlk .slh ve kalbleri tathir idi.
Hazret-i Peygamber bir sz bitirmeden dier
bir sze balamaz, bu esasa muhalefet edenlerin ha
reketini takbih ederdi.
Sabah itiraalarnda Resl-i Ekrem bazai yle
beli mev'zalar irad ederdi ki, gzlerin j^aard,
yreklerin titredii, hazr bulunanlar tarafndan
ifade edilir.
Halka yksek ahlk telkini iin hangi yol tu
tulursa tutulsun bu telkinatn temadisi halk yo
rar. Onun iin Hazret-i Peygamber bir mevzu ze
rinde srar etmez, mevzularn deitirirdi. Byle
ce Hazret-i Peygamber halkn mev*za ve nasihattan bkmamasn temin iin din ve ahlk vaazla
rn bir fasla ile irad ederdi.
Birgn Hazret-i Peygamber mescide girmi,
ashabnn iki ayr halka tekil ettiklerini grm
t. Bunlarn biri Kur'n okumak, zikr ve dua ile,
dieri ilm bahisler ile megul idi. Resl-i Ekrem
42

ikisine de bakarak: kisi de hayr iliyorlar, Cenb- Hak beni muallim olarak gnderdi. demi,
ilm mesail ile megul'halkaya itirak etmilerdi.
Peygamberimiz mev'zalardan kadnlarn da
istifadeleri iin onlarn istekleri zerine haftann
bir gnn onlara vaaz ve nasihate tahsis etmi
lerdi.
Peygamberimiz'in

irat tarz:

Hazret-i Peygamber, hazan cemaatin fikr se


viyesini ve inkiaf derecesini anlamak iin ortaya
birtakm sualler irad ederdi.
Avamn itirak ettii bu meclislerde onlarn
akl erdiremiyecekleri meselelerin bahis konusu
edilmesini istemezlerdi. Mesel, bir defa, ashap,
Kader meselesi zerinde mtalalar ileri sr
yorlard. Bunu iiten Hazret-i Peygamber, Siz
Kur'n'n bir yetini dier bir yetiyle tearuz et
tirmee mi urayorsunuz? diyerek oradakileri
tayakkuza sevketmilerdi.
Peygamberimiz'in vaazlanndaki hedeflerden
biri de ashap arasnda vki olacak baz fikir ihti
lfn bertaraf etmekti. Mesel hret dilemek ba
zlarna gre halis ameller meyannda saylmj'ordu.
Resl-i Ekrem bir vesile ile: Bu dnyada h
ret, hirette de ecir ve sevap kazanmak birbirine
muarz eyler deildir. eklindeki ifadeleriyle her
iki tarafn fikirlerini dzeltmi bulunuyorlard.
43

Hitabet ve belagat peygamberliin en mhim


icaplarndandn-. Bundan dolaydr ki, Hazret-i Mu
sa, kavmine gnderildii zaman: Y Rabbi, dili
min dmn z de szm anlalsn. diye dua
ve niyaz etmiti. Hazret-i Muhammed bu sfat b
tn kemaliyle haizdir.
Peygamberimiz hutbelerini

Jiasl

irad ederdi:

Hazret-i Peygamber hutbelerini en sade bir li


sanla irad ederdi.
Peygamberimiz arkadalarnn irat ve hidaye
tini temin iin hitabette bulunur ve bilhassa Cuma
hutbelerini untazaman irad ederdi.
Hazret-i Peygamber Cuma gnleri, cemaat top
landktan sonra evinden kar, riescidc gelir, cema
ati selmlar, minbere ktktan sonra cemaate bir
kerre daha selm verir, ezan mteakip hutbesini
rada balard. Hazret-i Muhammed hutbe esnasn
da elinde bir as tutard. Fakat minber yapldk
tan sonra elinde as bulundurmaktan vazgemi
ti. Peygamberimiz'in hutbeleri veciz olduu kadar
da ahlk idi.
Hazret-i Peygamber'in hutbeleri daima A l laha hamd ile balard. ayet hutbenin irad es
nasnda mhim bir i zuhur ederse o ile megul
olup sonra hutbesini tamamlard. Mesel,, bir gn
Hazret-i Peygamber hutbesini okurken bir adam
44

gelmi: Y Reslllh! Ben burada garip bir adauum. Dinimin hakikatini bilmiyorum, onu Senden
sormaya geldim. demi, Ilazret-i Peygamber min
berden inmi, kendisi iin getirilen bir sandalyeye
oturmu, o adama Mslmanln esaslarn-ret
mi, sonra minbere karak hutbesini tamamlamt-.
Resl-i Ekrem hutbesini rad ederken herke
sin oturmasn emrederdi. Bir defasnda adamn bi
ri mescide girmiti. Peygamber ona namazn klp
klmadn sormu, o da klmadn syleyince
evvel namaz klmasn ihtar etmiti.
Cuma ve bayram namazlarnn hutbeleri belli
olan vakitlerinde okunur, fakat dier hutbelerinin
belli bir yeri veya vakti yoktu, lzum hsl oldu
mu derhal hitabette bulunurlard. Bundan dola
ydr ki Onun, minber zerinden baka, deve sr
tnda iken veya herhangi bir yerde bulunurken nu
tuk ve hitabetlerinden haber verilir.
Resl-i Ekrem, halkn tenvir ve iradna ait
hutbelerini ihbar cmlelerle rad ederdi. Fakat
hutbelerinin tesirini arttrmak istediinde onlar
sual ve cevap ekline sokard.
Hads kitaplar Hazret-i Peygamber'in hutbe
lerini ve szlerini tertipsiz bir ekilde toplamakta
dr. Fakat, bunlar tetkik ettiimiz takdirde hut
belerin mahiyet ve tarz- beyan itibariyle dier
szlerinden ayrldn grrz, insanlar dine da45

vet eden Peygamberimiz, srasnda bir fatih, bir


vaiz, bir kumandan, bir hakem veya bakm idi. By
lece onun rad ettii szler iktiza eden hale uygun
ekli haizdi.
Hazret-i Peygamber Cuma hutbelerinde takva
dan, iyi ahlktan, Allah'n birliinden, ilh sfat
lardan ve hiretten bahsederlerdi. ayet hafta iin
de bir olay vuku bulursa onu bahis konusu ederek
ona dair talimatn verirdi. Bazan da hutbe rad
etmiyerek (Kaf) sresinden yetler tilvet e'derdi.
Hazret-i Peygamber bayram hutbelerinde bir
ok hayrl iler arasnda sadakann nemini bildi
rirdi.
Yukarda belirtildii gibi, dier zamanlarda
vaaz ve nasihatta bulunurken o dakikalarn ihtiya
c nazar- itibare alnrd. Mesel, Hazret-i Peygam
ber'in olu brahim ld gn gne tutulmutu.
Btl inanlardan kendilerini kurtaramayanlar g
nein bu lm hdisesi zerine tutulduunu syle
milerdi. Hazret-i Peygamber bu yanl gr ve
anlay bertaraf etmek iin bir hutbe rad etmi
ve u szlerle balamlard: E y ns, gne ve ay
bunlar Allah'n yetlerinden iki yettir, insanlar
dan birinin lm iin tutulmaz.))
Hazret-i Peygamber btn vazifelerini yerine
getirirken bir muallim sfatyla alrd, yine bu
sfatla rad ettii hutbeler daha sade olmakla bera46

ber daha az gzel deildir. Bir mrebb pek yk


sek bir belgate veya edeb sanatlarn aracdna
muhta deildir. Onun iin gerekli olan ey, ak
hakikatleri mnasip kelimelerle ifade ederek bun
larn herkes tarafndan anlalmasn temin etmek
tedir. Resl-i Ekrem'in btn ahlk mev'zalar
bu ekildedir. Mesel, Hazret-i Peygamber Medi
ne'ye ilk girdii zaman u szleri sylemiti: Ey
ns! Aranzda selamlamay ta'mim ediniz, halka
ikram ediniz, herkes uj'urken namaz klnz. Cen
nete selmetle girersiniz.
Hazret-i Muhammed, btl detlerden kan
may emrederken onun yerine slm ahlknn
prensiplerini koyar ve semerelerini de grrd.
Mesel, Medine'de Evs ve Hazrec kabileleri arasn
daki eski dmanlk onun cazkr mdahalesiyle
ortadan kalkmt. Onun bu vaazlarnda slm ah
lknn umdeleri aka grlr: Mes'ut, baka
snn halinden ibret alandr., Bir Mslmann
bir Mslmanla gnden fazla dargn durmas
hell deildir., Yalandan suret-i kat'iyyede ka
nnz. gibi ak ve kesin ifadeler kulland g
rlr.
Hazret-i Peygamber'in
Medine'deki ilk hut
beleri:
Yukarda belirtilen tarih bilgiden de anlala
ca zere, slm Dni'nde ilk hitabet rnei Haz
ret-i Peygamber'e balanr.
47

Mekke'den Medine'ye hic-rct eden (M. 622)


Hazret-i Muhammed ilk Cuma namazn Ben Sa
lim boyu arasnda klm ve bu namazda (hutbe)
okumutur. Bylece, Cuma namaz hutbe ile birlik
te zamanmza kadar aralksz devam edegelmitir.
Bu tarih Cumada bulunan cemaatin ise 40-100
kii kadar olduu belirtilir.
Hazret-i Muhammed hurma aacndan yk
seke bir yer zerinde ve bir asaya dayanarak hi
tap etmitir. (Daha sonra hutbelerin iradedilmcsi
iin kendilerine basamaktan ibaret minber ya
plnca as kullanmamtr.)
Hazret-i Muhammed'in deti yle idi: Camiye
girince cemaate selm verir, minbere knca on
lara dner ve ikinci bir selmdan sonra otururdu.
Bill ezan okumaa balar, bitince Hazret-i Pey
gamber kalkarak hamd ve senadan sonra vaaz ve
nasihatta bulunurdu. Bir mddet oturduktan son
ra tekrar kalkp, ikinci hutbeyi okur ve minber
den inerler, kamet ile iki rek't olarak Cuma na
mazn kldrrlard.
Tarih belgelere gre, ilk Medine hutbesinin
meali yledir:
Allah'n Resul, Halik'a hamd- sena ettik
ten sonra devam etti: Ey ns, kendiniz iin hayr
lar iliyerek tedarikte bulunun ve kat' olarak bi
lin: Vallahi her birinize yle bir saika isabet ede48

ektir ki, davarlarnz obansz brakacak ve ona


Kabbi tercmansz ve vastasz olarak hitap ederek
diyecektir ki: Sana Resulm gelip teblide bu
lunmad m? Sana mal verip bereketini arttrd
m halde nefsin iin ne hazrladn? O zaman sa
nza solunuza bakacak ve bir ey bulamyacak, son
ra nnze bakacak Cehennemden baka bir ey
gremij^eceksiniz.
inizde j'zn ateten korumak isteyen velev
bir para hurma bile eline gese tasadduk etsin,
eer bunu bulamazsa tatl sz sarfetsin. Zira, bu
iyiliklerin herbiri on mislinden yedi yze kadar
mkfatlandrlr. Allah'n selm, rahmet ve bere
keti zerinize olsun.
Peygamberimiz'e ait bu hutbeler, (Ksas- En
biya ve Tevarih-i Hlef) Mellii Cevdet Paa
tarafndan da gzel bir ekilde Trke'ye evril
dii gibi, A. H. Akseki'nin (Yeni Hutbelerim) ad
l kitabnn sonuna da eklenmitir.
Hazret-i Peygamber'in vefatlarndan sonraki
ilk yzylda hutbelerin dua blmnde yaplm
nemli deimelere ksaca temas edilecek olursa:
Hutbede Emir'l-m'minin olan zata dua edilmesi
ni en evvel Abdullah b. Abbas ihdas etmitir. Haz
ret-i Ali'nin hUfeti zamannda Basra valisi iken
hutbesinde Allahu'm-mansur Aliyyen bi'l-hak
diye dua etm;, ondan sonra hutbe okuyanlar onun
bu hareketine uymulardr.
49

Dier bir dunun ise yledir:


Hazret-i A l i n i n byk olu Hazret-i Hasan'n
Hilfetten istifa ettii tarihtenberi Ben nei^ilg.
emirleri hutbelerde Hazret-i Ali'ye svmeyi det
etmilerdi. mer b. Abdlziz halife olunca, ken
disi ehl-i takva vc yksek ahlk ile muttasf bir
zat olduundan onun bu hususta nc yapaca halk
arasnda merakla bekleniyordu. Halife oluunu
mteakip ilk Cunia gn camide minbere kt ve
gayet gzel bir hutbe okudu ve Sebb-i Ali bah
sine gelince bu kt gelenei brakp yerine
^

"

-G'

Trke anlam: Allah phesiz adaleti, iyilik yap


may, yaknlara bakmay emreder. Hayszl, fe
nal ve haddini amay yasak eder. Tutasnz di
ye size t verir. (Nahi, 16/90) yet-i kermesi
ni okudu ve dier slm memleketlerinde bu e50

kilde hareket edilmesi hakknda emirler verdi, va


liliklere fermanlar gnderdi. Bylece, btn slm
lkelerinde Hazret-i Ali'yi svmek gibi kt bir
det de hutbelerden kartlp onun yerine cami
minberlerinde yukardaki yet-i kermenin okun
mas gzel bir usul olarak yerleti ( 9 ) .
Hutbenin tarih boyunca rol byk olmutur.
Hazret-i Peygamber'in zaman ve ondan sonraki
devirler iinde matbaa, gazete, radyo gibi yayn va
stalar sosyal hizmete girmemi iken, irdedilen
hutbeler deta haftann itima ve din icmali du
rumunda idi. Halk Cuma hutbeleriylc evresinde
ki olaylardan haberdar edilirdi.
Camide hatibin hutbe okurken zerinde bulun
duu yere minber denmitir. Yzyllar boyunca
byk camilerde mihrabn sa tarafnda yer alan
minberin basamak says oaltlarak ykseltilmi,
en ince ta ve tahta oymaclnn yer ald slm
sanatnn esiz rneklerine vesile olmutur.
Hutbe, Cuma'dan baka bayram namaz ile
yamur duasnda yer alr. Ancak, Cuma namazn
da hutbe namazdan nce ird edilmekle beraber,
dierlerinde namazdan sonraya braklr. Bayram
larda ilenen konular ise, bayramn zelliine gre
sadaka ve kurban zerinedir.
(9) Prof. Dr. Ne'et aatay, lahiyat Fakltesi
ders takrirleri.

Blm :

III

DN HTABETN SORUMLULUU V E
HATPLERDE BULUNMASI GEREKL
VASIFLAR
Burada ergin kiilere dn rehberlik yapanla
rn kiisel durumu ve karakteristik vasflar bahis
konusu edilecek olursa:
a) Halkn dn terbiye ve irat hizmetinde
olan din adamlarnn meslek mevkilerinin kutsi
yet ve erefini her zaman, her yerde koruma so
rumluluunu duyabilecek kiiler olmas gerekir.
Aksi takdirde, kendi sznn tesirsiz olduunu
kendisi ortaya koymu olur ve evrede din hizmet
te bulunanlara kar bir gelenek olarak devam eden
hrmet de kaybolabilir.
Bylece, hitabet mevkiini igal eden bir kim
senin davranlar, arbal, vakar ve haysiyet sa
hibi olduunu ifade etmelidir.
Bu vasflar tamamlyan sade, temiz ve tertip
li bir giyiniin tesiri de unutulmamaldr.
52

b) >Sabi'h ve temkinli olmak din adamnda


aranan bir husustur.
Yalnz camide deil, bulunduklar her yerde,
szleri, ileri, yazlar ve halleriyle telkin edecek
leri bu haslet, evrelerinde kendilerine itibar ve g
ven salar.
e) Msamahakr; hogrrl olmaldrlar. rt devini zerine alm bir insan hi phesiz sa
dece doru yolda giden, ahlkl, imanl kiileri mu
hatap olarak karsnda bulmayabilir.
Hazret-i Muhammed'in ve gerekse dier Pey
gamberlerin hayatlar boyunca insanlar iyilik, hak
ve hakikat yoluna davet ederken en ac olaylara,
davranlara tahamml ve msamaha gsterdikleri,
daima bir ibret ve rnek olarak aklda tutulmal
dr. slm dininde rahiplik messesesinin olmamas
ilk nazarda dn basknn da hibir ekilde yer al
mamasn tabi klar. Dinimizde zorbalk ve zora
koma Kur'n- Kerm'in telkinlerine aykrdr.
Bilkis samim olarak iten inandrma, ikna etme
yolu, en stn bir ahlk prensibi olarak gsteri
lir ( 1 ) .
(1)
Bu konuda din delillerden birka hatrlana
bilir :
( Y Muhammed) yle ise sen t ver, zira sen
ancak t vericisin. Sen onlarn zerinde beki, gzetleyici deilsin. (Gaiye, 8 8 / 2 1 - 2 2 ) .
Rabbinin yoluna

(insanlar)

hikmetle (gzel

sz-

53

d) Bir hatip ve vaiz syledii eylere samim


olarak inanm olmal ve nasihat ettii hususlar
bizzat yerine getirebilmeli ve yaamaldr ki, evre
sinde bir gven ve deer kazanabilsin ( 2 ) .
Bu meslei, bu yolda hizmeti candan benimse
meyen, demagoji ve arlatanla temayl eden ki
iler, din hitabeti bir geim vastas yapmamal
drlar. Eer din hitabette bulunan kimse davet
ettii eyin tesiri altnda kalmyor ve bir evk duy
muyorsa, bu sanat zorla yrtlemez.
Hasan'ul-Basr (lm. H. 110 - M. 791), yapt
vaaz kalbine ilemeyen ve onda bir rikkat uyandr
mayan bir vaize jde sylemitir: E y vaiz, ya se
nin kalbinde veya benimkinde muhakkak bir kt
lk var.
Bir toplulukta mrebbi durumunda olan kii
lerin en ufak bir srmesi dahi itibarlarn gide
rir. yle ki, bu kimseler kendilerini thmet altna
le), gzel tle davet et, onlarla en gzel surette m
nakaa ve mbhasa et. Rabbin kendi yolundan sa
panlar en iyi bilicidir. Doru yoldan gidenleri de en iyi
bilen O'dur. (Nahi, 1 6 / 1 2 5 ) .
Dinde asla zorlama yoktur.

(Bakara, 2 / 2 5 6 ) .

(2) rat ve telkin yolunu seenler Allah'n tek


dirlerine muhatap
olmamay ama
edinmelidir. E y
mminler, yapmadnz ve yapmyacanz eyleri ni
in sylersiniz? (Saf, 6 1 / 2 ) .
54

sokabilecek bir yerde bulunmaktan bile ekinmeli


dirler.
e) Vaiz ve hatiplerin seviyeli bir kltre sa
hip olmalar arttr.
(Kur'n- Kerm, hads-i erf, fkh \e islm
tarihi gibi) gerekli olan Islm bilgi kadar, yurdun
temel eitim grne paralel olarak (Trke, ta
rih, corafya, yurt bilgisi gibi) bilgilerin de re
nilmesi bu meslein sosyal yn bakmndan zaru
ridir.
Nasl ki kide ve amel zerinde yetkin bir tarz
da konuahilmek; kelm, fkh ve islm ahlk gi
bi ilk plnda Islm disiplinlere, vukuf isterse, Is
lm hissiyatn kuvvetlendirilmesi iin de islm
medeniyet ve kltr tarihini tanmak, mslman
topluluklarnn bugnk sosyal durumundan ve
imknlarndan haberdar olmak ve bilhassa memle
ketimizin dn vehesini tanyarak hareket etmek,
hatip ve vaizler iin ama olmaldr.
Ayn zamanda, islm leminde bozguncu faali
yetler ve bunu destekleyen menf kuvvetlere kar
hatibe den vazife byktr.
Dine veya sadece Islmiyete yneltilen ykc
ve sinsi hareketlere kai- tedbirli ve uyank olmak
ise, yine hatibin ilim ve irfan bakmndan kendini
yetitirmesine bal olacaktr.
55

Daima Dou ve Bat kltrnn kava du


rumunda olan Trk kltr byle bir deerlen
dirme yolunu esasen emreder. Ayrca, islm dini
nin yaylma sahasnn her gn biraz daha geliip
genilemesi ve dier dinlerde bu alanda vazife
alanlarn ilim ve kltrle mcehhez klnp her ka
demede tahsil grm olanlar zerinde messir ol
malar, islm din adamlarnn eskisinden daha ok
bilgili olmasn emreder. Bugn vaaz verenlerin
oundaki bilgi azl, dn hitabet messesesini
ekici, evk verici olmaktan uzak ve donuk bir ha
le getirmitir.
Kltrsz insan demek, sadece muntazam bir
tahsil grmemi insan demek deildir. Bir orta ve
ya yksek okul mezunu olup da hayata atldktan
sonra kitap okumam, kendi mesleinde literatr
tatip etmemi ve memleketin sosyal meselelerine
ilgi duymam kimselerin konumalar tatminkr
olamaz. Byle kimselerin bazan renmekten ms
tani sayd konulara dalmas ve sz sahibi oldu
unu iddia etmesi ise, cehaletin dier bir nev'idir.
Bu kimseler bilgisizliklerini rtmesi iin kesin bir
dille konumak gerektiini zannederler, fakat bir
delil veya isnat istendii zaman, cevap veremezler.
Buna karlk, konuya hakkyla vkf olanlarn
szlerini tevazu iinde ifade ettikleri her zaman g
rlebilir.
56

Halkn ihtiyac olarak yerine getirilen dn


eitim hizmeti, eer halk eitiminin aktif bir yn
eklinde dnlrse, dn irat yolunda grevli
olanlarn da sistemli bir tarzda gelimelerine itina
edilmesi gerekir. Mesel bu hususta ilk akla gelen
devaml bir kurs faaliyetidir. Mnvebe ile vaiz ve
hatipler bir sre iin meslek grg ve bilgilerini
arttracak bir imkna, sahip klnmaldrlar. Bir
kimse yalnz olarak alm olsa dahi bir rehberle
belli bir pln iinde alan kadar kendine faydal
olamaz. Ksa zamanda hereyi rendiini ifade
edenlerin veya diplomalarna gvenenlerin yine de
pek ok eksikliklerinin bulunmas tabi bir keyfi
yettir. Bu itibarla, din bilgiler yannda, muhatab
bulunduklar topluluun derece ve seviyesini bul
mada, ruh deerlerini tehis veya ktlkleri te
davi yolunda kendilerine bir anlay ve metod ko
layl temin edebilecek olan psikoloji, pedagoji,
ahlk ve sosyoloji disiplinleriyle bilgi ufkunu ge
nileten ve mukayese imknn veren dinler tarihi
ile felsefe tarihinin bir kurs faaliyeti iinde, prog
rama balanarak yeteri kadar gsterilmesi uygun
olur.
f) Bir hatip veya vaizin tatl ve gzel sesli
olmas phesiz tercihe ayandr.
Yukarda, hitabetin kii ve toplum ynnden
lzumu ve hatiplerde bulunmas istenen vasflar
57

belirtilirken bu konuda mn- Gazl'nin (10581111) dncelerini .de zikretmek faydal olur:
Bilmi ol ki Allah yolunun slikine, kendisi
ne mrebbi ve rehber olacak ve terbiyesiyle k
t ahlkndan kurtarp iyi ahlkla mtehalli kla
cak bir mrid lzmdr. Terbiye, mahsuln iyi ve
mkemmel olmas iin diktii nebatlarn arasnda
bitmi olan yabanc otlar ve dikenleri skp atan
iftinin fiiline benzer. Hakikat yolunun yolcusu
na, muhakkak ki onu Allah'n yoluna gtrecek
byle bir mrid lzmdr. nk Allahu-Tal
kullarna kendi yoluna irad etmesi iei onlara Eesul gndermiti. Hz. Resulullah (Sallallahu aleyhi
ve selicm) irtihl edince mmetini hak yoluna ir
atta devan etmeleri iin yerine halifeler brak
mt. Resulullah'a (S.A.) nib olmaya lyk kim
seye, lim olmak gerektir. Fakat elbette ki her lim
de Peygambere (S.A.) halef olmaya salih deildir.
nne gelenin kendinin mrid olduunu iddia et
memesi iin, ksaca, mridin baz almetlerini izah
edeceim:
Derim ki: Mrid dnyadan ve dnya eyleri
nin sevgisinden yz eviren kimsedir. Sabr, na
maz, kr, tevekkl, yakn, kanat, i huzuru,
hilm, tevazu, ilim, sdk, haya, vef, vekr, skn,
teenni ve benzeri hasletlerle mtehall bulunmas
gerektir. O halde mrit, Xeb Sallallahu aleyhi ve
sellem'in nurlarndan bir nurdur. Byle bir insa58

na uyulur. Fakat imdiki zamanda byle adamliT


pek enderdir. ( 3 ) .
Bir vaiz deiik tip ve karakterde insanlarn
da kendisini dinleyebileceini dnmelidir. Mese(3)
Gazl, E y Oul, ev. Ltf Doan, 2. bask,
Ankara 1960, S. 33.
mam- Gazl'nin hya-i Ulmu'd-Dn adl eserin
de (Msr Lucene neri, cilt 1, S. 92-98, ev. A h m e t
Serdarolu, baslmamtr) irat edici retmenin dev
leri yedi madde iinde aklanr. Faydal olur dn
cesiyle bu maddeleri zetliyoruz :
1 Babann evldna olan efkati gibi rencileri
esirgemek,
2 Bildiri ve anlatmalarnda,
Peygamber (S.A.) e uymak,

eriatn

sahibi

3 renciden hibir eyi saklamamak,


i Bu nokta retmenliin ince sfatlarndan
biridir : renciyi dorudan doruya tahkir mahiye
tinde deil de im ve efkat yoluyla kt huylardan
menetmek. nk kusuru aka sylemek haya per
desini yrtar ve sahibine fenalk cesareti verir ve bu
lunduu halde srara tevik eder.
5 lmin bir ubesinde ihtisas olana yakan di
er ilimleri yermemek,
6 renciye kabiliyeti nisbetinde hitap etmek.
Aklnn kavnyamyaca ve nihayet nefretle .a
rp kalaca inceliklere dalmamak.
7 Kabiliyetsizlere anlyabilecekleri eyleri an
latmak, avam tabak2isndan, eriatn hkmlerini ka
bul edip seleften snlatld gibi, te'vilsiz bir mana sa
hip ve hali dzgn olan ve fazlasn anlamaa gc
yetmeyen kimseye (kelm meselelerini ap) itikadn
sarsmamak gerekir.
59

13, bunlar arasnda bilgi tipler bulunabilir. Byle


bir kimsenin kafas bakalarnn fikirlerine kapal
dr. te byle sabit fikirli insanlarn zihinlerinde
bir intiba uyandramanaktan tr bir vaiz mit
sizlie dmemelidir. ou zaman her eyin aksini
iddia etme illetine mptel olan ve bir nevi bilgi
istibdad yapan bir adamn kulaklar kar fikirle
re kapaldr. Sabit fikirlilerin fikir dnyasndaki
nasipleri kt, ufuklar dardr. Bu gibi kimselerle
zel konumalarda
mlyemetten
ayrlmyarak,
camiden ve vaazlar takipten soutmayacak bir an
lay gstermek yine vaize d.en bir vecibedir.
Bu nokta zerinde Gazl tahliller yaparak u
mlhaza ve tavsiyelerde bulunur:
((Tn.sanlarla mnasebetlerinde iyi ahlkl ol
mak demek, nefsinin isteine onlar zorlamak deil,
aksine, eriatc muhalif- dmedike onlarn istekle
rine nefsini uydurmaktr.
nsanlarla olan mnasebetlerinde, ohtra ken
dine yaplmasn istediin muameleyi yap. nk
bir kulun mn, dier insanlar kendisi gibi sev
medike kemle ermi saylmaz.
Mmkn olduu kadar kimse ile herhangi bir
meselede mnakaa ve mnazaraya kalkma. Zira,
bunda byk zararlar melhuzdur. Gnah fayda
sndan byktr. Riy, haset, kibir, intikam ve
bunlara benzer btn kt huylarn kaynadr.
60

Elbette ki bir kimse veya birka kimse ile bir m


nakaaya giriebilirsin. Fakat bir artla: Bu mna
kaada maksat ve gaye hakikatin ortaya kmas ol
maldr. Bunun ise iki almeti vardr:
1 Hak ve hakikatin senin dilinden ak
lanmas ile, senden bakasnn diliyle aklanmas
arasnda hibir tefrik gzetmiyeceksin.
2 Mnakaann kalabalk bir yerden ziyade
tenha bir mahalde yaplmasn istiyeceksin. ( 4 ) .
Din irat messesesinin gelimesinde ve sos
yal hayatmzda tesirli bir duruma getirilmesinde
balca rol olan vaizler, szlerini ve hareketlerini
tamamiyle mkellef olduklar ilh terbiye yolunun
esaslarna uygun ekilde ayarlamaya ok dikkat
ve gayret etmelidirler. Bir vaiz ki, szne ve hare
ketlerine hkim olmaa muktedir deildir, onun ce
maat zerinde nfuz icra etmesine imkn var m
dr? Bunun tamamen aksi olmak zere, iradesine
sahip, szlerine hkim bir hatip ise, usul ve gere
ince her trl mev'izenii ilenmesinde ve hrmet
telkininde baarya ular.
Meslekte gelimeyi salamak, hitabet kabiliye
tini olgunlatrmak amacyla hazrlanan bu metni
okuduktan sonra phesiz tatbik gayretini gster
melidir ki semereleri tez elden alnabilsin.
(4)

GazU, Ey Oul, S. 37.


61

Blm:

IV

CEMAATN HUTBE OKUNURKEN D K K A T


E D E C E I HUSUSLAR
Hitabetin, iradn baar ve tesir durumu, ha
tip ve vaizin ahsiyeti ve konuyu ilemesiyle ilgili
olduu kadar, cemaatte aranan artlara da bal
dr.
Cumaya hazrlanan ve katlanlar elbette iste
nilen i ve d temizlie gerekli nemi verecekler
dir. Cumada en temiz ve en iyi elbiseyi giymek, ta
ranm ve gzel kokular srnm olarak bulun
mak. Peygamberimizin snnetine riyet etmek de
mektir. phesiz fakirlik hibir zaman ayp deil
ancak, hrpanilik, pejmrdelik ve kyafette luba
lilik ho karlanamaz. Bu hal cemaate kar da
saygszlk saylr.
Din bakmndan, hutbe esnasnda cemaatin
susarak ve baka bir eyle megul olmakszn hut
beyi dinlemesi vaciptir. Hutbeyi iitmekten alko
yan hareket ise mekruhtur. Bylece, hatip hutbe
62

okumaya balaynca, cemaatin hutbeyi dinlemeleri


lzmdr. Cami iersinde, gelenlerin huzur ve ra
hatn bozacak her trl hareketten saknmaldr.
Bu gibi dn muaerete dikkat vc itin gstermiyenlerin vadedilen marifete nail olamyacaklar,
Cumann faziletini kaj'bedecekleri. Peygamberimi
zin hadslerinde aka belirtilmitir.
Vaaz srasnda tereddt edilen bir noktadan
tr vaizin sz kesilmez veya mnakaa almaz.
nk, bakalarnn szn kesmek illeti evvel
muaerete aykr bir harekettir. Saniyen, byle bir
hal, istenen huzur ve sknun bozulmasna, ilgi
nin dalmasna ve zihinlerde teevve meydan
verilmesine sebep olur. Ancak mtereddit kalan
veya herhangi bir mesele zerinde aydnlanmasn
isteyen kii vaaz bitince zel olarak mbahasede bu
lunabilir. Vaizin de sorgu soranlar veya itirazda
bulunanlar nezketle kendilerine deer verecek e
kilde dinlemesi phesiz tabi bir muaeret adabdr.
Soru sahiplerinin vaize kar bilgilik taslamakszn, doru ve hakl olduu mtalay bir bil
giye dayandrarak, vaizi tevazu ile iku etmesi el
bette lzmdr. Bakalariyle olan mnasebetlerimiz
de, velevki karmzda bir ocuk olsa dahi nem
vermemiz ve bunu belli etmemiz muhatab kendi
mize kazandrr. nem vermek demek, onu sabrla,
ilgiyle dinlemektir. Zira, dinlemek ekseriya konu63

maktan daha da faydal olur. Gzel konumasn


dileyen, icabnda kendini vererek dinlemekle de bu
olgunlua eriebilir. Muhakkak ki akl- selimi olan
bir kimsenin balca meziyeti, dinlemesini bilmek
tir. sznde hakl taraf oktur. Karlkl konu
malarda mkul sebeplere aldr etmeden kendi fi
kirlerinde srar eden bir kim.se, sayg snrn amamaldr. Esa.sen konuma denilince, insanlar arasn
da cereyan eden nazik bir al-veri akla gelir. Ak
si halde en basit nezket kaidelerine kar gelmek
tir. Sabrla dinlemek ise msamahal olmay gerek
li klar. Bir Fransz yazarnn dedii gibi Konu
ma sanat sktlardan ve ustaca sylenen szler
den ibarettir ( 5 ) . Karmzdakinin fikrine sayg
gstermek demek, bakalarnn fikirlerini yekten
kabullenmek demek deildir. Fakat muhalif d
nen bir kimseyi dinleyip anlamadan reddetmee
kalkgmamaktr. nk, az-ok her insanda kendi
mize gre, deerli veya yanl bir anlay ve gr
bulunacaktr. O takdirde anlama imknnn ancak
sknet iindeki konumalarla temin edilebilecei
ni hi hatrdan karmamak lzmdr.

(5)
Raymond de Saint, Laurent, Konuma Sana
t, eviren: Cevdet Perin, Kltr Serisi 24, stanbul
1961.
64

SONSZ
Mesleinde gerek bir baar kazanmak vc bu
baary geniletmek, daha da verimlendirmek iste3'en din adamlar hereyden nce unu bilmelidir
ki, bu meslek bilgiye dayand kadar da ruh, ah
lk bir stnlk ister.
nsanlar doru yola ve hayra yneltmek g
revini yklenenlerin hayatlarnda i yaana, dern murakabeye fazla yer vermeleri, kemal sfat
larna yaklamay en hrsl bir ekilde istemeleri
beklenir. yle ki; daima Allah'a kar aczini bilip
baarsndan dolay ricada bulunmalar kendilerin
den beklenir.
Akidelerin doru bir surette telkiniyle bera
ber seciyenin inkif ve terbiyesi de vaizin asl va
zifelerinden saylr. retmenlik gibi hatiplik vc
vaizlik de psikolojik bir anlay ve olgunluk' iidir.
Zira bu kimsele meslekleri icab ok eitli tipler
veya zmrelerle kar karya gelecektir.
retimde inklp her eyden nce retme
nin kafasnda balar. diyen Atatrk'n bu ifade65

lerini dn hitabette gelime imknlar aranrken,


zellikle bu messeseyi hayatn akna manev bir
stnlk ve deer katmak zere zorlarken hatr
lamamak mmkn deildir. Bylece, hatip ve Vaiz
lerimizden bu millet ve vatan daha pek ok ey
beklemekte hakldr.
Din hitabet yle erefli bir yoldur ki. Pey
gamberlerin, din ulularnn, vatan kurtarclarnn
daha sonraki nesillere emanet ettikleri btn ma
nev deerler, bu yol ile kuaktan kuaa devredi
lip gider. Onu salam temellere dayandrmak, ek
siklerini dzeltmek ve kuvvetli bir hale getirmek
bir din borcu olduu kadar da bir yurt ve insan
lk grevi saylr.

66

H U T B E

R N E K L E R !

(Hitabetin tarihesi blmnde ksaca bahse


dilen Side olu Kus'un Ukz panayrnda oku
duu sylenilen mehur hutbenin bize kadar gelen
zeti udur) (*) :
Ey ahali! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ib
ret alnz! Yaayan lr, len fni olur. Olacak
olur, yamur yaar, otlar biter, ocuklar doar,
analarnn babalarnn yerini tutar, sonra hepsi
yok olup gider. Olaylarn ard aras kesilmez, hep
birbirini kovalar. Kulak veriniz, dikkat ediniz,
gkte haber var, yerde ibret alacak eyler var. Yer
yz bir kar elvan, gkyz bir yksek tavan,
yldzlar yrr, denizler durur, gelen kalmaz, giden
gelmez; acaba vardklar yerden memnunlar m da
kalyorlar? Yoksa orada braklp da uykuya-m
dalyorlar? And ielim ki. Tanr'nm katnda bir
(*)
Bu metin Prof. Dr. Ne'et aatay'n slmdan n c e A r a p Tarihi ve Cahiliye a, A . . lahi
yat Fakltesi yaynlarndan, Ankara 1957, S. 152'den
cibnmtr.

67

din vardr ki, o, imdi bulunduunuz dinden daha


sevgilidir. Tanr'nn bir gelecek elisi vardr ki
gelmesi pek yakn oldu, glgesi bamzn stne
geldi. Ne mutlu o kimseye ki, ona uyar, o da, ken
disine doru yolu gsterir. Yazk o kara bahtlya
ki, ona isyan ve muhalefet eder. Yazklar olsun
mrleri gaflet iinde geen mmetlere.
Ey topluluk! Nerede babalarnz, dedeleriniz?
Nerede ssl saraylar ve tatan yaplar yapan d
ve Semud kavmi? Hani dnya varlna marur
olup da kavmine (ben sizin en byk Tanrmzm)
diyen Fir'avun ile Nemrud? Onlar size nisbetle da
ha zengin, kuvvet ve kudret bakmndan sizden
daha artk durumda deil miydiler? Bu dnya,
deirmeninde onlar tt, toz etti, datt, ke
mikleri bile ryp dald; evleri yklp ssz
kald. Yerlerini, yurtlarn imdi kpekler enlendi
riyor. Sakn onlar gibi gaflet etmeyin, onlarn git
tii yola gitmeyin. Her ey yok olacaktr; kalacak
olan ancak Ulu Tanr'dr ki, birdir, benzeri ve or
ta yoktur. Taplacak ancak O'dur. Domam vc
dourmamtr. nce gelip geenlerde bizim iin
ibret alnacak ok eyler vardr. lm rmamm
girecek yerleri var amma kacak yeri yoktur. B
yk kk hep gp gidiyor, giden geri gelmiyor.
Anladm ki herkese olan bana da olacaktr.
68

V E D A HACCI HUTBES
M. 632 ylnda Hazret-i Peygamber, yEiHinda
binlerce Mslman olduu halde hac vazifesini ye
rine getirmek iin, Medine'den karak Mekke'ye
geldi. Btn Mslmanlar, Hazret-i Peygamberle
birlikte hac merasimine katlmak istediklerinden,
Mekke'de daha byk bir kalabalk oldular. Mek
ke'ye yakn bir yerde ihrama girmekle, yni hepsi
beyaz dikisiz bir elbiseye brnmekle d gr
nleri bakmndan btn ayrlklar da kaldrd
lar. Bylece tam bir eitlik saladlar. Bir ulu ce
maat halinde, Y Rab! Huzuruna geldik. Birsin;
benzerin, ortan yoktur. Mlk Senindir, her nmet
Sendendir. Hamd ve kr Sanadr. diyerek iler
liyorlard. Kabe tavaf edildikten sonra, Peygambe
rimiz, Arafat denilen yerde konaklad ve orada As
habna ve onlarn ahsiyetinde btn insanla bir
hitabede bulundu.
Bu hitap, Hazret-i Muhammed'in byk bir
topluluk karsnda islm esaslarn son defa iln
etmesidir. Zira ksa bir zaman sonra Peygamberi69

miz hastalanmt. Bundan tr Veda Hacc


denilen son hac merasiminde okunan bu hutbeye
Veda Hutbesi adi verildi.
Hazret-i Muhammed, Allah'a hamd ve sena
ettikten sonra u szleri syledi:
Ey ns ( * ) , Allah'n Huzuruna kacaksnz,
size yaptklarnzdan .sorulacak. Bunu size bildiri
rim.
Canlarnz, mallarnz tecavzden masun ve
kutsaldr.
Nezdinde bir emanet bulunan kimse, bu ema
neti, kime -ait ise ona vermelidir.
Her trl rib (tefecilik) yasaktr. Ne zul
mediniz, ne de zulme uraymz.
Cahiliyet devrine ait btn ktlkler kal
drlmtr. Kan gtme, yalandan, uydurmadan iba
rettir. Kendi soyumun rib ve kan dvasn kald
ryorum.
Soy sop ile vnme yoktur. Hibir kimsenin,
hibir kimseye eref stnl hakk olamaz, hepi
niz dem oullarsnz, dem ise topraktandr.
Ey ns, sizin zevceleriniz (eleriniz) zerin(*)
Nas, Arapa, insanlar anlamnda olan oul
bir kelimedir.

ro

cW baklarnz ve karlkl olarak sizin zerinizde


onlarn haklar vardr. Onlara iyilikle, sevgi ve
ltnf ile muamele edin. Siz onlar Allah'n ahdi
zerine almsnzdir. Onlar sizin yardmclarnzdr. Gnahlardan saknnz.
Hizmetkrlarnza, yediiniz yemekten yedirmej'e, giydiklerinizden giydirmee dikkat ediniz.
Affedilmiyecek bir hata ilerlerse onlardan ayrl
makla yetinin. Onlar da Allahn kulu olup kt
muameleye lyk deillerdir. Bu szleri iyi dn
nz.
Ey ns, biliniz ki btn Mslmanlar karde
tir. Birinize ait olan bir ey, gnl rzas olmadk
tan sonra bakasna hell olmaz. Nefislerinize zul
metmekten kendinizi koruyunuz.
Ben size iki ey brakyorum: Biri Kur 'n,
dieri Snnet. Bunlara sk tutunduka hibir za
man yolunuzu armazsnz. Ben tebli ettim. Bu
rada hazr bulunanlar bulunmayanlara tebli et
sinler.
ahid ol y Rab.
Hazret-i Peygamber, bu hutbesiyle, en ak bir
surette btn dnyaya hitabederek insanlk hak
ve hrriyetini, yedinei yzylda iln etmi durum
dadr. nsanlarn birbirleriyle mnasebetlerindeki
yollar, iledikleri sulardan dolay Allah yannda
71

sorumlu olduklar, eski devirlerden kalma klelik,


efendilik gibi ykselme ve ilerlemeye engel olan s
nf farklarnn Mslmanlkta asla yeri olmad
ve hibir kimsenin dierine bilgi, fazilet ve ahlk
tan baka bir ekilde stn olmyaca, eski chiliyye an'anesine gre mukaddes bir vazife saylan kan
gtme gibi can ve mal dokunulmazln ortadan
kaldran, devaml i savalara sebebolan pagan
(mrik) detinin, kabile asabiyetinin Islmda ye
ri olmad, fakirleri, zenginlerin klesi durumuna
sokmas itibariyle faizciliin ve tefeciliin haram
olduu, cahiliyet devrinde erkeklerin mal gibi sa
ylan kadnlara erkeklerin yanda erefli bir mev
ki vererek onlara efkatle muamele edilmesi, sosyal
nizamn zn tekil eden aile messesesinin kutsal
bir ballk olduu, kiisel haklardan olan, can, mal,
namus haklarnn korunmas ve nihayet slmln
birlik ve eitlik dini olduu iln edilmitir.

72

ATATRK'N BALIKESR HTBESl


(Bakummda Mustafa Kemal Paa'nn
tzmir seyahatleri esnasnda Balkesir'de Za
anos Paa Camii minberinde irad ettii
hutbeden. 7 ubat 1923.)
Millet! Allah birdir. an byktr. Allah'n
selmeti, atfeti ve hayr zerinize olsnn.
Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri Ccnb-
Hak tarafndan insanlara hakiki teblie memur
resul olmutur.
Kanun- Ess cmlemizce malmdur ki, Kur'n- Azm'-n'daki iusustur, insanlara feyz-i
ruhu vermi olan dinimiz son dindir, ikml-i din
dir. nk dinimiz akla, manta ve hakikate tev
fuk etmemi olsayd, bununla dier kavnn-i tabiiyye-i ilhiyye beyninde tezat olmas icabederdi.
nk bilcmle kavnn-i kevniyyeyi yapan Cenb- Hak'tr.
Arkadalar, Cenb- Peygamber mesisinde iki
dre, iki haneye malik bulunuyordu. Biri kendi
73

hanesi, dieri Allah'n evi idi. Millet ilerini Al


lah'n evinde yapard. Hazret-i Peygamber'in
eser-i mbrekelerine iktifen bu dakikada milleti
mize, milletimizin hal ve istikbaline ait hususat
grmek naksadiyle bu dr-i kutside Allah'n hu
zurunda bulunuyoruz. Beni buna mazhar eden Ba
lkesir'in dindar ve kahraman insanlardr. Bun
dan dolay ok memnunum. Bu vesile ile byk bir
servete nail olacam mid ediyorum. Efendiler,
camiler birbirimizin yzne bakmakszn yatp
kalkmak iin yaplmamtr. Camiler itaat ve iba
det ile beraber din ve dnya iin neler yaplmak
lzmgeldiini dnmek yni meveret iin yapl
mtr. Millet ilerinde her ferdin zihnen, bedenen
ba.l bana faaliyette bulunmas elzemdir, ite biz
de burada din ve dnya iin, istikll vc istikbalimiz
iin, bilhassa hkimiyetimiz iin neler dnd
mz meydana koyalm.
Ben yalnz kendi dncemi sylemek istemi
yorum. Hepinizin dndklerinizi anlamak isti
yorum. ml-i Milliyye, irde-i miUiyye yalnz bir
ahsn dnmesinden deil bilmum efrad- mil
letin arzularnn, emellerinin muhassalasndan iba
rettir. Binaenaleyh benden ne renmek, ne sor
mak istiyorsanz serbeste sormanz rica ederim.
Mrn-ileyh badehu minberden aaya
inmiler ve muhtelif zevat tarafndan irad edilen
74

yirmiyi mtecaviz suali tesbit ettikten sonra cevap


larn vermilerdir. Hutbeler hakkndaki ilk suale
cevaben demilerdir ki:
Hutbeler hakknda irad edilen sualden anl
yorum ki, bugnk hutbelerin tarz, milletimizin
hissiyt- fikriyyei bu lisan ile ihtiyet- medeniyye ile mtenasip grlmemektedir. Efendiler, hut
be demek nsa hitabetmek demek, yni sz syle
mek demektir. Hutbenin mnas budur. Hutbe de
nildii zaman bundan birtakm mefhum ve mna
lar istihra .edilmemelidir. Hutbeyi irad eden ha
tiptir, yni sz syleyen demektir. Biliyoruz k-i,
Hazret-i Peygamber zaman- Saadetlerinde hutbe
yi kendisi irad ederlerdi. Gerek Pej^gamber Efen
dimiz ve gerek Hulef-yi Ridn'in hutbelerini
okuyacak olursanz grrsnz ki, gerek Peygam
ber'in, gerek Hulef-yi Ridn'in syledii eyler
o gnn meseleleridir. O gnn asker, idar, mal
ve siyas, itima hususatdr. mmet-i Islmiyye
tekessr ve memlik-i Islmiyye tevessua balayn
ca Cenb- Peygamber'in ve Hulef-yi Ridn'in
hutbeyi her yerde bizzat kendilerinin irad etmele
rine imkn kalmadndan, halka sylemek istedik
leri eyleri ibla birtakm zevat memur etmiler
dir. Bunlar herhalde en byk res idi. Onlar
cmi-i erifte ve meydanlarda ortaya kar, halk
tenvir ve irat iin ne sylemek lazmsa sylerler
di. Bu tarzn devam edebilmesi iin bir art l75

znd: O da milletin reisi olan zatn halka doru


yu sylemesi, halk dinlemesi ve halk aldatmama
s. Halk ahvl-i umumiyeden haberdar etmek son
derece hiz-i ehemmiyettir. nk ber ey ak
sylendii zaman halkn dima hl-i faaliyette bu
lunacak, iyi eyleri yapacak ve milletin zararna
olan eyleri reddederek unun veya bunun arka
sndan gitmiyeeektir. Ancak, millete ait olan ileri
milletten gizli ettiler. Hutbelerin halkn anlyamyaca bir lisanda okunmas ve onlarn da bugnk
icbat ve ihtiyacnza temas etmemesi halife ve pa
diah namn tayan mstebitlerin arkasndan kle
gibi gitmeye mecbur etmek iindi. Hutbeden mak
sat ahalinin tenvir ve iraddr, baka deildir.
Yz, iki yz sene hatt bin sene evvelki hutbeleri
okumak insanlar cehil ve gaflet iinde brakmak
demektir. Hutebnm herhalde nsn kulland li
sanla grmesi elzemdir. Geen sene Millet Mecli
sinde irad ettiim bir nutukta demitim ki:
Minberler halkn dimalar, vicdanlar iin
bir menba- feyz, bir menba- nur olmutur.
Byle olabilmek iin minberlerden aksedecek
szlerin bilinmesi ve anlalmas ve hakik-i feniyye ve slniyyeye mutabk olmas lzmdr. Hutab-i kiramn ahvl-i siysiyye, ahvl-i itimiyye
ve medeniyyeyi her gn t<kibetmeleri zarurdir.
Bunlar bilinmedii takdirde halka yanl tcikinat
verilmi olur. Binenaleyh hutbeler tamamen Trk76

e ve icbt- zamana muvafk


caktr.

olmaldr vc ola

aAtatrk Dedi Ki:


(Nutuk, Hitabe, Beyanat, HasbihaUerden Trk
InJcihmn Esaslar ve

Safhadan).

Toplayan, metni hazrlayan ve notlarla nere


den: Prof. Dr. Herbert

Melzig, Smer Matbaa

s, Ankara 1942, s. 211-213.

77

BR HUTBE RNE (*)

lemlerin Rabbi Allah'a hamd ve Hazret-i


iMuhammed'le Onun yolundan gidenlere salt ve
selm olsun.
Ey Mslmanlar 1 Konumuz, slm cemiyetinin
zerinde kurulduu temel kaidelerdir.
insanolu, yalnz basma yaayan bir yaratk
deildir. Yaayahilmesi iin gn getike artan bir
ok eylere muhtatr. Bunlar, kendi kendine elde
(*) Bu hutbe rnei Dr. Hseyin Atay tarafmdan tertip edilmlgtlr.
78

edemez. Her i \e ihtiya kadar, o i vc ihtiyac


recek insanlara lzum vardr. Tek bir ii bile,
tek bir insann ortaya koymasna imkn olmad
aikrdr.
te btn bu durumlar karsnda, insanlarn
kendi varlklarn koruyup devam ettirebilmeleri
iin bir araya- gelmeleri gerekmektedir. nsanolu
tek bana mstakil bir varlk olduu gibi, bir ara
ya geldiklerinde ikinci bir varlk meydana getirir
ler. Buna cemiyet denir. nsanlar bu ikinci var
lk iinde mstakil birer varlk deil, ancak cemi
yetten birer paradrlar.
slm Dni, insan babo brakmam, ona bir
istikamet vermi, doru yola sevketmitir. nsann
mstakil bir fert olarak devlerini bildirdii gibi,
cemiyeti tekil eden, yni btn iinde bir para
olarak da grevlerini gstermi ve cemiyet iinde
ki fertlerle olan mnasebetlerini tyin etmitir.
Bir insann tam bir mslman olabilmesi in
hem ferd ve hem de cemiyetin bir paras olarak,
kendisine ykletilen vazifeleri yapmas gerekir.
Ferd olarak, mslman olan fakat cemiyetin bir
paras olarak mslmanca hareket etmeyen kimse
tam bir mslman deildir. Cemiyet iindeki vazi
felerini yerine getirip, ahs vazifelerini yapmayan
kimse de byledir.
ite bizim cemiyetimizin ferdleri, teker teker
mslmandr. Ama meydana getirdikleri cemiyet
79

slm. cemiyeti deildir; nk slm'n koyduu


cemiyet kaidelerine riayet etmemekte vc cemiyet
iindeki vazifelerini yapmamaktadrlar. Eer yap
m olsalard, cemiyetimiz bugnk ackl hale d
mezdi. Bunun sorumluluu cemiyeti tekil eden
raslmanlarmdr.
te slm Dni'nin kurmak istedii cemiyetin
birinci temel kaidesi kardeliktir. Cenb- Hak:

Yni: M'minler kardetirler. (Aralarnda geim


sizlik olursa) kardelerinizin arasm dzeltin. Allah
(m emirlerine kar dukmak) tan saknn ki size
merhamet edilsin)) bujTirmaktadr.
Bu yet-i kerime, bir cemiyeti tekil eden mslmanlarm, nce karde olduklarn bildiriyor. Son
ra, bozutuklarnda kardee, kardelerin aralarn
bulmalarn ve bunda bakasnn deil ancak Al
lah'n rzasn gznne almalarn emrediyor. te Kur'n'm slm cemiyeti iin koyduu birinci
kaide, cemiyetin fertlerinin birbirinin kardei ol80

duklarn bilmeleri ve ona gre hareket etmeleridir.


Hazret-i Peygamber bir hads-i erifinde:

Yni iiM'min uysaldr. Uysal olmayan, iyi gein


meyen ve kendisiyle iyi geinilmeyen kimsede ha
yr yoktur)) buyurmutur..
(Oturur vc kalknca)
Ey Mslmanlar! slm cemiyetinin zerinde
kurulduu ikinci kaide yardmlamadr. Bu, kar
deliin gerektirdii bir devdir. Yalnz ne husus
ta ve hangi gaye urunda yardm edileceini bil
dirmek iin Cenb- Hak:

'^U^^JuJs^

1
81

Yni uyilik etmekte, (fenalktan) saknmakta yar


dmlasn, (jnah ilemek ve an (jiimekie yardmlamayn. Allah'tan korkun. nk Allah'n cezas
iddetlidir buyurmaktadr.
Allah'n yardm etme emri iyi, yararl ve ha
yrl iler hakkndadr. Gnah ilemek, hakasma
fenalk etmek, dmanl krklemek iin en ufak
bir yardm bile Allah'n emrine kar gelmek ve
buyruunu dinlememektir. Bu yet'e gre hareket
ctmi}-en kimse slm cemiyetinde bozgunculuk yap
m oluyor. Mslmanlarn bu gibi kimselere gz
kulak olmalar da yine bu yetin emrine girer.
Mslmanlarn her zaman hatrlamalar gere
ken u yet onlara rehberlik eder:
aBorusu Allah adaleti, iyilik yapmay, ya
knlara bakmay emreder. Hayszl, fenal ve
haddini amay yasak eder. futasnz diye size
t verir.))

ye

9 >jj^ J>o v 4 = a j j j yijz&s ,J^^3

BR V A A Z RNE
KUR'AN NSANLARI DNYA V E H R E T
SAADETNE AIRIYOR (*)
Sayn dinliyenlerim!
Dnya denilen bu ihtiyar krede yaamakta
olan insanlarn mterek bir arzular
vardr:
oMes'ud olmak)).
P"'akat biz, saadet peinde koan bu insanlara
dikkatle bakacak olursak onlarn gruba ayrl
dklarn grrz:
1 Yalnz dnyada mes'ud olmak istiyenler.
2 Yalnz hirette mes'ud olmak istiyenler.
3 Hem dnyada, hem hirette mes'ud ol
mak istiyenler.
Bizler Mslman olmamz, Hz. Mulanied'i
kendimize rnek ittihaz etmi, Kur'n'a sarlm in(*) Bu vaaz rnei Ankara gezici vaizi Mehmet
Oru tarafndan hazrlanmtr.
83

sanlar olmamz hasebiyle acaba bu gruptan han


gisine dhil olmakyz? Kendi kendimize byle bir
soru sorduumuz ve bu sorunun cevabn Kur'an'da aratrdmz takdirde u iki yet-i kerme m
klmzn zmne yetecektir:
(Bakara, 200 ve 201)
((Bz kimseler 'Ey Rabbimiz! Bize verecei
ni dnyada ver.' derler. Bunlarn hirette n/isihi
yoktur. Bazlar da 'Rabbimiz! Bize dnyada bir
gzellik, hirette bir gzellik ver ve bizi ate aza
bndan koru.' derler. te kazanlarndan nasibi
olanlar bunlarr. Allah'n hesah grmesi de pek
tezdir.
Enes bin Mlik (R.A.) den rivayet edildiine
gre Hz. Muhammed (A.S.) ounlukla yle du
ederlerdi:
.Rabbimiz, bize dnyada bir gzellik, hirette
bir gzellik ver ve bizi ate azabndan koru.))
Sayn kardelerim!
Enes bin Mlik'den rivayet edilen u du da
aka gsteriyor ki Peygamberimiz Rabbinden yal
nz hiretin gzelliini deil, dnj-ann da gzelli
ini isterlerdi.
Hi phe yok ki, her insan ahsiyetiyle mte
nasip olan ister. Hz. Muhammed'in de dnyada
84

verilmesini istedii gzellik ve iyilik, meserreti mu


cip nimetler onn ahsiyyeti ile mtenasib olan
eylerdi. Acaba bunlar nelerdir? Hz. Hasen (R.A.)
dnyann meserrete mucip nimetinin ilim ve amel
olduunu sj'ler.
Sayn kardelerim!
Hepimiz biliriz ki, ilim ve amel gaye deil, iusan- kmil olabilmenin vastasdr.
M'minin ilim ve amele insn- kmil olmak
iin ve olacak ekilde sarlmas ieabeder. nk
Allah insanlara istediklerini deil, lyk olduklarn
verir.
Netice udur:
Allah ve O'nu Resul' insanlar dnya ve hirct saadetine armaktadr. slm dni bu saadete
uzanan yolu izmitir. Mslmanlarn bu dine, hem
dnyada hem de hirette mes'ud olacak ekilde sa
rlmalar ieabeder. slm dinini yalnz hiret saadethe uzanan bir yol olarak grmek yanl, korkun
ve tclilikeli bir grdr.
Bizlerin byle yanl bir istikamette seyretme
memiz iindir ki, Allah, Mslmanlkta gayenin iki
cihan saadetine ulamak olduunu Kur'an'da ak
lam, Hz. Muhammed de dualariyle bizleri ikaz
etmitir.
85

Hz. Ali (K.V.) ilin de .yle dedii rivayet edi


lir:
Marifet bir kim.senin Cenneti hirette bulma
s deil, asl marifet o kimsenin Cenneti dnyada
bulmasdr.
phe yok ki, Allah, insanlara mr sermaye
sini bu saadeti kazanmalar iin vermitir. En kor
kun, en iren israf, mrn israfdr.
Hz. Muhammed (A.S.) ki gn birbirine m
savi olan aldanmtr. buyurduklar halde, baz
Mslmanlarn bu kaza aldrmyarak mrlerini
sonsuz bir cmertlikle israf etmeleri ne kadar ac,
ne kadar hazindir.
Kur'n'n Oku! emriyle indiini bilen, bu
na ramen gnde iki paket sigara itii halde,
mrnde iki kitap okumam olan bir Msl
man, durumunun vehametini dnmez mi?
Bir yaz gnyd, istanbul'daydm. Ftih sem
tinden geiyordum. Bu esnada bir ocuk toplulu
una rastladm. ocuklardan birinin elinde saka
kuu vard, dierleri de bu kuu hayret ve hayran
lkla seyrediyorlard.
Aralarna .sokuldum. Saka kuunu elinde tutan
ocuk ve dier ocuklar baklarn bana evirdiler.
te bu esnada ku arad frsat bulmu olacak
ki, kat.
86

ocuklar uzaklnmakta olan kuun archnclan


bakakaldlar. Kuu elinden karan ocuk da tees
sr ve heyecanla uup gitmekte olan kuun ardn
dan bakt, bakt sonra ban ne eerek hkra
hkra alamaa balad.
Dnyann toprak perdesinde beliren bu hdi
se, deta lisn- hl ile diyordu ki -.
Bu ocuk bir ku kard, zarara urad, fa
kat u hale bak ki, ocuk olduu halde urad
zarar idrak ediyor, teessrnden alyor. Halbu
ki sizin iinizde yle insanlar var ki, Allah'n ken
disini dnya ve ahiret saadetini kazanmas iin ya
rattn, mr sermayesini, bunun iin verdiini
bilmede, buna ramen mrnn te ikisini bo ye
re geirdii, elindeki frsatn mhim bir ksmn
elden kard! halde zararn idrak etmemekte, ge
ri kalan gnlerini bu kayb telfi edecek ekilde
tanzimin yoluna koyulmamaktadr. Sorarm, haki
katte ocuk durumunda olan kimdir ? O ocuk mu ?
Yoksa gaflet uykusuna dalm ml ml uyuyan
ve uyanmaa niyetleri olmyan bu kimseler mi?
slm byklerinden ibl diyor ki:
Ey insanlar, mrnzn kalan gnlerinin
kymetini biliniz. nk ind-i lhde bulacanz
biricik ey mrnzn kymetini bildiiniz gnle
rin semeresidir.
87

Allah'n u hitab bizler iein ne kadar uyar


cdr (Kasas, 77) :
Allah'n sana verdii bu servet ile hiret sa
raynn saadetini aratr. Dnyadaki payn da
unutma. Allah sana nasl ihsan etmise sen de in
sanlara yle ihsan et. Yeryznde fesad kartr
ma, nk Allah fesadclar sevmez.
Bu yet-i kerme ile Allah, insanlar dnyada
yaplacak iyilikle hiretin iyiliini kazanmaa da
vet etmektedir.
Yni ilim ve amele sarlarak Allah'n istedii
gibi yaamaa, bu olgunlukla dnya ve ukbanm
saadetine ykselmee davet etmekte, bu ekilde ha
reket etmij^ecek olanlarn dnyadan nasiplerinin bir
kefenden ibaret olacan dnmelerini istemek
tedir.
u hususu asla unutmamalyz ki, dnya ve
ahiret saadetine nail olabilmek, bu saadete lyk
olabilmekle, bu saadete lyk olabilmek, insn- k
mil olabilmekle, insn- kmil olabilmek mil ol
makla, mil olabilmek ise ilme sarlmakla mmkn
dr. Bunun iindir ki biricik rneimiz: Ey Al
lah'm, bana ilim zenginlii ver. diye dua etmi
lerdir.
Fakat hepiniz bili-siniz ki, ilim ancak oku
makla kazanlr, okuyabilmek iin de okur-yazar ol88

mak ieabeder. Onun iindir ki, cihanda okuma yaz


ma seferberliini ilk iln eden Hz. Muhammed'dir.
Mild 623 yl Ramazannn 17 nci gn vuku
bulan Bedir Muharebesinde Mslmanlar yetmi
esir almlard. Bu esirlerden altm mnasip bi
rer fidye mukabilinde serbest brakldlar. On esir
kalmt. Hz. Muhammed (A.S.) bu on esirden on
Mslmana okuma yazma retenin serbest brak
lacan bildirdiler.
Peygamberimiz bu hareketleriyle asrlarca ev
vel okuma yazma seferberlii iln etmiler, Dn-i
slm'n cehaletle giritii bu amansz savata okuma-yazma renmeye verdii deeri btn ihtiam
ve berrakl ile gstermilerdir.
u anda Allah'n huzurunda ellerimi kaldrr,
Cenb- Hak'dan, dnya ve ukba saadetine nail ol
mamz dilerim.

You might also like