You are on page 1of 149

THE BOOK OF GENERAL IGNORANCE John Lloyd - John Mitchinson_'

© QI Ltd, 2006. Turn haklarr sakhdrr, 1lliistrasyonlar © Mr Bingo, 2006. Tiim haklarr sakhdrr,

1. Basku Temmuz 2008

2 " 6. Ba~kllar:- Agusros 2008

7. Baskn EyIUl2U08

8. Baskn EyIiil 2008

YAYINA HAZIRLAY AN Mustafa.Alp Dagrstanh

It''GILlZCEDEN c;:EVlRENLIlR 'CihanAsh Filiz» Emre Ergiiven .

TORKITE'YLE n.cnr MADDELERlN Y AZARLARl Necder Sakaoglu - Nuran Yildrrrm

KAPAK TASARIM Fusun Turcan Elmasoglu

GRAFiK HaliliBudak Akalm

NT\' Yayuilarr, Necati Guven", Marmkoglu ve Ay¥o Polatoz'e katkilarmdan dalaYl te~ekkiic eder,

BASKI

Mas Matbaacrhk A.S.

Hamidiye Mah. Soguksu Cad. No:3 Kagrtharie 34408 istanbul Tel: (212) 29110.00

ISBN; 978-605-5813-00-0

.-.vyaymlan

Dogus Grubu Iletisim Yaymcihk ve T'icarer A.S.

E.ki BuyUkdere Cad. USC Center No:61 Kat:2 Maslak 34398 istanbul Tel: (212) 335 00 00 Faks: (212) 33003 23

kitap.ntvmsnbc.com info@ntvyayinlari.eom

Serrifika N'k06D7-34'OO8724

I <;TN D EKtLER

ONSOl I Stephen Fry ";.;." .. "." .. """.,.~ , .. ,, ~m

GIRlS I John Lloyd , " .; , " ., xv

Kal;' tane burun deligimiz var? " " ",.1

DUnyadaki en kurak yer neresidir? - ; " 2

EnyOksek dag nerededir? " , " .; 3

0" d k' 'd)l d d' ?

unya a I en UZl;!n a",m a I ne Ir " " " " .4

Ya§ayan en bOyOk ~ey,nedir? " , .. " .. " " 5

Sir mavi balinan n t' bil .)1' b" "k d'? 6

I yu a I eee",1 en uyu ~ey ne If. " ..... " " " .

Boyutuna gore en kO.;Ok vumurtavr hangi ku~ yumurtlar? ,.: " " 7

KafaSI olmayan blr pilit; ne kadar ya~ayabilir? .. """ .. "" ",, 8

01; saniyelik hahzeva sa hip alan ~ey nedir? ; : .. " 9

Suana kaoarvasanus en tehlikeli hayvan nedir? : " 10

Dag sicantan adamOldOri.irmi.i?" , 12

Kuzey fareleri (lemming) nas11510r? ." " :" " " 13

Bukalemunlar ne yapar? ~ " , 15

Kutup avuan nasrl klhk degi§tirir? , " " 16

Clplak gozle kac galaksi g5rOlebilir? " 18

lns n XI . tP' h .' dan oo .. , b'I' ? 20

si;l 0", unun m~a e 1",1 angl yapi ay an gvru e ur. , ..

A~agldakilerden hangisi ein ieadldlr? " ,20

Marco Polo nereliydi? " , 22

Buhar makinesini kim ieat etm ." " " " 23 .

Telefonu kim icat etti? , ." " .. , 25

iskocya, lskoc etegi. gayda,lskof; sakatat yahnisi (haggis), yulaf lapas],

viski ve ekose kurnas hakkmda ilginl; alan §ey nedtr? .. " " .. ,,27

Franstz tostu ,(yumurtall ekmek) Fransiz mi? " 29

c . . k" t tti? .'

... ampanyaYI. 1m lca e I. " " " 30

Giyotin neredeicat edildi? ; .. , : ~ - ", , " " .. ,~32

Bastille'in zapt edilmesi sonucu kal; mahkum serbest kaldr? 33

Bu kitap .. WWW.MAYONEZ.NET .. adrna "mn_ofm" taraflndan taranml!!}tlr.

This book was scanned by "mn_ofm" for "WWW.MAYONEZ.NET".

"Ekmek butarmvorlarsa pasta yesinler" diyen kimdir? " 35

isvi\;re'yi ne kadariyi tanlyorsunuz?., , ·, .•. ~.<;,:: 36

Bir St. Bernard boynunda ne ta~lr? 37

Hank hank dive ses Clkaran~ey nedir? .• 39

Diinyadaki en bliyuk kurbaga nasu bir sescikanr? ,: .40

Hangi bayku~ "tu-vlt, tu-vu" der? ! ..•. '.::.:{.,;.,: , .. '42

Darwin 010 bevkuslara ne yaptl? ;:,.:,:'1.,.'.: A3

Insanm ka~ duyusu vardir? _;__;· .. : ~,:~.::.· .. A4

Maddenin ka~ hall vardir? <46

Cam katl mldlrsivi rrudrr? :: .. .: 41

Hangi metal ada sicakllgrnda SIVI haldedir? :.!(.: AB

Hangi metal en iyi iletkendir? ;........................ ':::49'

Envogun element hangisidir? :,;; .. :: .. :~·50

Elmaslar nereden gaUr? : ; 52

Depremleri nasil (jj~eriz? , : ~ 53

IJunyada en vayglll olarak bulunan maddenedir? ; 55

Aljnasil koka r? 56

DOnya rm Ay'm etratmda doner, Ay rm Ounya'mn etrannda? 57

DOnya'nm ka~ uydusu var? ; ; 58

Gilne~ sisteminde kar; gaze-gen var? .' : ' 59

BirasteroId ku~aglllda nasrl ucarsrmz? '· '.: : 60

Biratomun i~inde ne vardlr? ;, :: :::: / :62

Havanm temel bUe§eni nedir? .. .: :~ : : , .. ,:., .- :.63

Ci'gerlerinize temiz hava cekrnek ic:in nereye gidersiniZ? ..': ' : 65

f§l,k hangi hrzda vol ahr? ; .. 66

Pervaneter neden 1§lgm etrafmda dolamr? , 67

Klrkayaglll kac ayagl vardrr? c .. , •• .. 68

iki parmakh te'mbel hayvanlh ka~tane ayak parmaqrvar?" 68

BO·uk ozHlkorkurtor(lmXj'k K" d::? '. ,,'. '.

y g . . cay nm ae Quzu var Ir 70

Kul'agaka~an boceglninkac tanepenlsl vardlr? : :~,.:,'., .. : 71

En bUyuk penise sahip hayvan hangisidir? , .. : ~ n

Gergedanm boynuzu neyden otusurr .: - .. : 74

vi

.·.En ·~okil:1s.all<1lrdliren Afrika: memelis;. hallgisidlr?, , ' , c •...... :-.',76

EnQokkaf!ll~1itnereQeya§ar? ,::, •........ ": .. ; .. ; .. :;,, 1.: :: ,}7

',Bkti'msa~lt etmeki~in'fle kuHafj:jr~rnlz?.· ; .: : :.: 19

Sava§-tan~a¢·kat daha tehlikeU olan §eynedir?;: .. : ; " ;.81

18.. yOzYll.da'kfbir deniz sevasmda en ~ok denizciyi ne oldi:irmu$ti.lr? 82

Napolyon'un en aiagllayrclyenilgisi nevle ilgilidir? ., .. , ::·.83·

$·fenks'in burnunu kimklrd'l? .. : ;,., .. ,:." , .. ; ....•. ~ .. ::.: .v..; ;;,.;-: .........• ·.,·84

Romayanarken Neron ne vaplyordu? '. :. ; : .. ,' ', ,86

Hangi olesrnk daha yiiksektir: Ylldmm dij~me-si sonucuotmek mi. blr .

asteroidin ~arprnaslYla tllmek·mi? : ; ; , ., ;,.,87

Roma imparatorlan bir gladyatorOn oU.im emrlnl nasrl verirlercH? 89

Deccal'm SaYlslkacttI? _ • ,90

B k· t k ': . . ? 92

e are emen ne I~e yarar. ..

Tutankamon'un lanetl neydi? :: : ,93

feministle-r sutyenleriyle ne vapb? : _ 95

Evren ne renktir? : , : ; 96

'/- Mars ne renktfr? ; ,97'

su ne renktir? ;;.: .. :.:·.99 .

,of:' k' Y "d .. k .. ·· kt·? '. 100

.,(;:5 Iunan ago yuzunerent. , , .

DUlliYa'mn nekadan sudur? 101

. SU,kOvet deHglnden hangl yonde bo~ahr? ; 102

' .: ;' D-eveler MrgU~lerinde ne de-polar? : , 103

.. « De-vefer nereden qeJir? .. .. :; ., l05

Amertka adlntnereden a-Iml~ttf? .' 105

ABO'deka~ eyalet vardlr? , 107

',Uk Amerikan Ba~kam kimdir? , , : .1'08

"George Washington'un takma di~leri neyden yapllml~tr? . :.109

"'Buffa,lo Bill bufalolara ne yap-ryordu? <0 : ~ 110

'. J3'eyzbol nerede icat edildi? " , 112 .

B-Hliy the Kid'in ger~ek adl neydi? , .. , _ 113

'·:"·M. ert' ··b·k d d'? 115

"'::. 'Czar In go. e . a I· ne.y L .

·-;Alaska'dakLNome adtru nereden alml~br? " .. " 116.

vii

layland' I nbaskenti neresidir?:·: ,·.:.,.:.i: :;': , ,.~ .. ;,'. ,,~n .. :,.»1"'..;';.';. ~,~,.,., .•. 117

Dunyanrnen buyuk ~ehriha ngisidir?, ._ ;,.,,/: .L~.u."i1~J.i.r' •..... (. 118 .

Yeryilzunde lnsanellvls yapllmlsenbuyilk yapl ned it'?> A~').i.r&':·,i·.)",.· :.:.n9,' '.,

Evrendekien soguk yerner~dedjr? ;:\ : ;.: .~,,:,.;;~jj i);. , •.. .: ,'" .121i~ "

EnsonBuzul,agl ne zamansonaarulz .. " ,j:!t:.j!;1,·: •. :,; .. ,.~122 .

iglolarda kim ya~ar? : » ••• !.; ., ...........•. ,<;:;,;£.hLj.t\;J i.;,.~12-3

"Eskimo" keHmesrni kullanmakuygun mudur? ,;·H:il~:\!~.'li~.:1i:15.

Eskitnolarkar i~in ka~·farkh kelime kullarnr? ; ,.,.:.'1.:;.;;:·.,.i:,:,~,·!.126c,.

I

Insanlarhangi canhdan evrirnlesmistlr? : : ;".,L.; .. i c , :.·J;;da8~j·

"En9U~mnUn havettakatmesr" tabiriniilk kim kullanmlstlr?' ~ .. L!~H29

TUkenmez kalermikim ieat-etti? .' ; , ;~('.,.,;.f.J81i

Tantaya neyle yazl yazanz? " :~.i43ik,

Nel'e.r selOloitten yaplhr? .: " ; ;;.:: ~ ,;.!::134

Lastlk botlan.klrn kat stti? , ; , .. ,,~.d35

Edi$Qn'un hangi icadrru her gUn kullarunz? ; .. ~ .. ; , ; . .137

Ilkill)Ug.isayar virUsU qercek birbocek miydi? 138

Nu~leer savastsn sag cikmas: en muhtemel $ey nedir? : 139 .

AclJlj'iberinen aci klsml neresidir.? 140

Lateter nereden gelir? , , , 141 .

1 kJlosafran elde etmek h;inka<; lane safran bitkisi;gerekir? ......•......... 143

Ses/dtrvannraian ilk. ieat nedir? " 144

Yllancj:anen~ok hangi rniizik cezbeder? ;, 145

Kernan yaylan neyden yaplllr? .; 1'46

Bir kediyi a~agl atmak i~in en uygun kat blnamnkanncr kabdlr? 147

Dodonun nesli neden ti.ikendi? : , .:149

Kafaslnl kuma gomen $ey nedir? 150

GarBler nerede uyur? " : : ; "; 151

nunvada en fazla bulunanku$hangisidir? : · : ;:152

Kanarya Ada·Jan' nll1 lsmlha n 9 i hayvandan geUr? . : : .. .' : 154

DUnvad.akien kU~Uk kopek hangisidir? : : ; .155

Kopekler nastl ~iftle§ir? " , , ::, .. : ,15'7

II. Katerina nasn OIdO? ..158

viii

. RU's!ciFlfdijgOn,geeesindeJffiye, $a§1 rm(.$hr? ; < . .' .. ;!:,: i :159

vesa~lapolOmden sonra ne kadarsi:iredahauzar? ·,.<·.;, .. : , 161·

mpanyaYlkopOrlen$ey nedir? :.·: : .. ; :· .'165

. r tanesinin seklillasltdlr? 2 " •• : ., ,:; , .166

eT:V'UZUnae!KI oKsij en in~oguilu{j rsten §eyn edir? ;; .. : " 166

Dilnya Sava~I'nda kultemlen Alman uniformalan neydenyapllml§tr? 168 .

lini kim kesfetti? , , .169

ne il.;inkullal1lhr? : ., : 172

a ki ilk hayvan hangisidi r? i, . .i." ;. ,\ : .. J7J

nin mi daha ,cok boyun kemigi vardir. zOrafamn rru? , :x ~ l75

ne zameridir Britanya'da ya$lyor? 176·

I1In etranm dolasan ilk insan kimdir? 177

. 'run, Gune$'in cevresinde dondUi;jOnu ifk iddia eden kisikimdir? .178'

1'7",,$h/ot Teorisl'ni kim buJdu? .. ~ , ..179

~~lIt,t~lnn'n DUnya'mn ~eklinin nasu olduijunu dD§OnDyordu? 181

da insanlar DOnya'nln sekllnin nasil oldugunu dO§UnOyordu? .. 183

In yuvarlak oldugunu ilk kim ke§fetti? ; 184

r.neden vlzlldar? , : .. : 186

sasine klyasla en bUyuk beyne sahip olan hayvan hangisidir? 187

.I'!n •• ,,,,.i.m,i"'in ne kadanm kullamnz? : 189

ne renktir? 2. :.; " ......•. 190

beyin hOereleri Ozerindeki etkisi nedir? , ~ : ;192

kaybettigimizde ne lcmememlzqereklr? ; . ; 196

::"'~Hlnic::inde daha cokkateln verdir: Blr finean caydaml,.bir fincan

'. 'kahvede mi? , .', 197

.. Sindiriml kclavlastiran biskOvilerin ne tavdasrvarrnr> ".198

r ' Teffon nasrl kesfedildi? , ; : .199

ix

Yemekten sonra yirmi dakika i~indevapmarnanrZlgefelum~'P'nedk? 20n.

T ...... . xI' ~. I k··t·· . ··tk·1 '} .. . .. , 20n-

e'ICvllyonsa""lgmlzIQasl Que I er. ., .' :.;~ ... :.i';;',:~fl\'~:'::"" ;"::.' L.'

Gilhde ka~ saat uvuma k g:erekir? , '" . . ., :: ;,.':J; t6j,;h~;: : , ,.203

20BO'da en bUy.Ok katil kim olacak? , ' .. .i:·h~~in.~.:l' /, .. '2.04

OUilvada en slkgoriilen hasta,lIk nedir? .: i,i;~,.:L'.(~:,,' ;~205

Depresyonla macadelenin volu "y[jriiyil~ yapmak" mld'ui~:! .. :i,::~\.i; •• ,;;.:. -' .206

IntItra r ora n1 nm en yuksek blduduulke, hanq,isidir? .; .. .\." .:.h:.: .-l".\:.k.iil5208

Hitter veJetaryenmiydi?'~ " .. , " : ";,, ,., :.; .. ,.:~};, .. L:;:·(:\iA~R09,· ..

Toplama kamplanmhangi millet ke~fetmi~tir? ' .. ; '.: .. ,.,:,:. ,.:)1.::·2:11

KlrirnSavaSl'ndan saq ~Ikan son canh ne zaman oldO? , ., :;:-;;~;).:21Z: ,.

Birinsan YIII kal; kopek Vilma eslttlr? .i.. ; : •.• x:tiJi18·

Birgun un uzunluiju nekada rd rr? j:., :<I.iM214

Ewuzun havvan hangisidir? ., ,.~'.;;n;215

r.\Jr., '.. . t k' .• .. ttu'I" d" '} 2-17

""'I\'y;a·nusa I en guru . u ~ey nelr ; .: ".' :.f •.. :'-'.

Flamingolar neden pembed ir? ; :: : 218

P.attter ne rellktir? , , " .. , ~ : ., ,,-' ; ; 220

,H'Ciyvanlarfn klrmtZI,'fI gormesini saglayan ~ey nearr? ",:.221

ItkiUmpa-Lumpalar nerenkti? : , 222

Rollin Hood'untaybne renkti? " ; 223 .

HaQtJc; ne renkUr? . , .. : , , ;225

Havw;; kara,nllkta 90rmemize yardimci olur mu? ,' 226·

Mut.merede veti~ir? , :.;, : :., .. 227 .

A·~agldakilerden flangisi sert kabuklu kuruyemi§tir? .: ,,229

Hindistancevizinin l~inde ne vardir? , .,' 230

Kaptan Cookiskorbilt hastallglRl1'l tedavisHc;in adamlanna ne

., verirdi? : · 232

Avustralya'YI kIm ke~fetti? "'" ' .. , ;.: .233

Aborijin dilinde '~kanguru" ne anlamagelir? c.; ',.· .. ·; •••.•..... 235

Oiinyadaki en bilyuk kaya;hangisid:k? :: : ' .. .. : , .. ".236

Bumerang ne i~inkul,lanlr,ml~br? , : 237

Yandaki resimde venhsolan nedir? , : .. .. .: .. 238

Bez bebeklere igne batuarek lnsanlan lanetlemek hangi dinde vardlr? .... 240

x

VI kac:'gMqe (Mecusi) ziyaret etmistlr? 241

Bab~"l1ereJidir? ~ ~ 242

:sugs Bunny. Tav~an Biradsr ve Paskalya tevsanrnm ortak noktalan

nedlrj, : 244

Sindlretla'run svakkatns: neyden yapllmlstlr? 245

,Kabak Ufi nereden gelir? 247

. : .: "[. ,xl ~. h . 'd' ? . 48

'; n sa", am agal;' . anglsl Ir 2

'" K.lir~un kalemi emerseniz ne olur? ' 249

,: KulObeler ilk olarak nerede yaptlml~tlr? 250

"ra~ devrinde lnsanlar nerede ya~ardl? : 251

'. ehlile~tirileh havvan hangisidir? 253

rrnrn burunlu Ren Geyim Rudolf'la llqlll tuhaf alan sey nedir? : 254

. .. ern oHmpiyatlar nerede yaplldl? , 260

Maraton neden 42 kilometre 195 metredir? , 261

,Iskol;ya'mn i§gal ettigi son (ilke hangisidir? 263

Panama sapkelan nereden gelmi~tir? 265

Enuzun omurlO insan kaC ya§ma kadaryasaml§tJr? 266

Kac-Osmanh padlsatu vardrr? -Necdet Sakaoqlu 268

"t ta b l" 'd' ,,-

. ". san u neresl tr. Necdet Sakaoijlu 269

Jopkapi Saravr'run aS11 adnu (adlanrn) biHyor musunuz? -N. Sakao(jlu 271

TOrkler Anadolu'ya Malazgirt SavaSI (1071) ile mi girdi? -N. Sakaoqlu 272

,Modern hastanelerinilk ornekleri nerelerde kuruldu? -Nuran Ytkium: 273

x-ismlannm tamsal smacla sistemli olarak kullamldlgl. ilk saves

hangisidir? -Nuran Ylldmm , 274

lstanbul'dakl en OIdUruci.i salgm hangisidir? -NuriJn Ylldmm 276

Katerina kimi n l;adlfJ na gi rdi? -N. Sakaoglu 277

xi

}-( .... ,:-/:

" '", ,\I:'

.. ". '

, ",r, '.

St,e,phen Fry

. ~ .~

, r

beni bazen cok §oey bildigim icin suclar, Suclayici bir "Stephen, cok §ey biliyorsun"derler. Bu durum, uzecok az kum tanesi bulunan birine kumla dolu oldugunu gibidir. Yeryiiziindeki devasa kum miktarmi goz

uncle bulunclurdugumuzda boyle bir insarun uzerinde nere,·,..,...~u"'''~ hie; kum yoktur. Bizimuzerimizde de hie kum yoktur. miz cahiliz, Brrakm ziyaret etmeyi, varhgim tahmin bile 1iJ2:(;Jelmt~Yt:ce:jti:mi·,z bilgi kumsallarr, colleri ve tepecikleri var.

Bilinecek ne varsa bildiklerini dusunenlere karst gozumuzu acmaliyiz. Bize aynen §unu soylerler: "Her sey bu metin.acrklanrmstrr; bilmeniz gereken baska hicbir sey yok." Binyildir bu tur seylere tahammul ediyoruz, "BiT dakika, bu ~;Jc:()tJlu(la hilgisiz olabiliriz, bir bakalim ... ., diyenlere zehir ici- 1'1l!Jll1t:'U ya da gozleri oyulup bagrrsaklari makatlarmdan disari hdir.

", Her seyi bildigimizi sandigmnz konusunda, belki de §OU an(eger gercekten kurtulabildiysek) dini hurafelerin karanlik 1W!'i!:!');f..L;.:I.L.lUUan bile daha fazla tehlikedeyiz. Bugun insanbilgisibiitiin hazinesine bir "mouse" tiklarnasr mesafesindeyiz;

«ildukca hos ve guzeldir ama baska bir lcutsal metne donustehlikesi tasir. Ihtiyacumz olan sey bir hazine dairesidir, - degil cehaletin hazine dairesi, Cevaplan degil sorulari bir §ey. Zaten gosterisli olan olgular ~zerine degil, ceha-

, "

xiii

;_;! ..

.. ,' .... ; ...

letin karanhk ve buguh; ko§elerine isik tutan bi(~t."ve eliniz-

de tuttugUtlUZ kitap, dinginlesme yolculugu.atl:'1:~9Yulmamlzl saglayabilecek bir tiir fenerden baska bir §ey d~it

Bu kirabi akilhca oku Kiiciik Insan, zira cehaletin gucucok buyuktur,

, John Lloyd

.~ .. 'q.

l~ ,

: .. !

•...

, ,_an soyunun, evreninnasrligledigini remel olarak anladrgma :):r bir kam v;ar.Sen yada beudegil elbette, ama bir ihtrmal

r~ ..

'limciler" ya da "uzmanlar". Maalesef durum boyle degil,

\ ,

,- ornasEdisorr'un (ki aDlpu}u icateden adam -degildi,r) sozle-

r ...

,'- e: "Herhangi brr §ey hakkmda y'uzde birin milyonda biri dar §ey bilrniyoruz,"

,jf~Bu ki_tap,~ok fazla §ey-bilmediklerini bilen insanlaricindir, -·'it.dan insanlann bihrredikleri yfizlerce§ey ic;ermektedir. /, a .insamn cahilhgini yilzeysel olarak de almakla isebasla~,:,z" 'C;iinkii bu durum -cevaplan ic;eren hir seydir, Gercekren "nc;. sorular boyle olmaz.Hayat oedir? Kirnsebilmiyor, Isrk

", dir? Ya cia a§k? Ya da kahkahaj

Bu (bize okulda ogretilmeyen) 0 kadar iyi rutulrnus bir sirk.i, kimsenin yercekimi kuvvetinin ne oldugu hakkrnda en k bir fikri yoktur. Ya da bilinc, elektrik veya virusler hak':looa. Neden bir hicfik degil de bir ~eyler old'ugunu bilmiyoI;,hz; evrenin nasil ya cia neden ortaya cikngiru da bilmiyoruz. f6aha da korusu, muhternelen evrenin yiizde 96'SI kayiptrr.

r", ..

~Unya katr degildir, bos alandan ve erierjiden olusur. Ancak,

~imse enerjinin ne oldugunu bilmiyor ve boeluk diye bir §eyin ~madlgtndan §upheetmeye bashyorlar,

, Arrlarnadigrrmz bircok §eyden biri de §U: Ilginclik nedir? n. ~inc; bir §ekilde, Romahlarda "ilginc" kelimesinin karsihgr

xiv

yokruv Su ana kadar hi<;kimse ilgincligin get\\eklt.ene .oldugunu

. , .

basarryla. tamrnlayamadz+ yada bilmedigi~f~ykr.i1'l bildigi-

miz seylerden neden <;ok daha ilginc oldugunu.eezemedi.

Biyologlar birincil diirtiiIerimizin yemek; .. clnsellik ve barmma oldugunu (bu haliyle hayvanlarmkinden bit farki yokrur) soylerler, Biz de bizi essiz bir bicimde insan yapan bir dorduncu diirtii olclugunu soyluyoruz: Merak. Oklu kirpiler vacolusun anlamr hakkmda endise duymaz. Pervaneler ve kanncayiyenier geceleyin gokyuzune. bakip parddayan'{leyhpdn ne oldugunu merak-ermez. Ama msarilar merak eder. ·!W.' H. Auden'm sozleriyle:"Davranl§laninlZ1 . aciklamak icin insalisl rnayrnunbara basvucanlarv.krc.delikleri hakkmdakibdgiyi. yerde acilmis bir delrkten. edinecek kadar bndala alan 'kaihn kafahlardir."

Insan .beyni kendi basma evrendeki en .ka.rrnasrk .nesnedir.

Goriiniirevrendeki pozitif yuklu parcacrklarm . kurclugundari daha .' fazla baglann kura bilir, Hickimse .insan beyninin neden bukadar karmasik obdugunu yada bu §3§HtlCl bilgisayarvari gucle ne yapmamrz gerektigini bilmiyor.

Bu kitapla cevabi biliyoruz: Daha fazla soru sorun.· ,

. Buradaosorulardan 210 tane var .

. ' ~

xvi

-t-

l.·.

CAHiLLiKLER KiTABI

',Hakikatin yolu cehaletten gecer. Henry Suso (1300-1365)~

•. The Little Book of Truth [Kucuk Hakikat Kitabi]

. _-o~:, _0.··

. ,_, ... ':It_...-

,.,'.:-:.'t.'

,,:

.. : -':.--' >: .) ~ .. ~ .. .:

.. -. i.~ _ r

.... , .. \.- ..'

~~.il~~&rebiMigiJiWz~,i1lzir~tale'de' @~edigimi2~,.· .... , ,," ''';'' Bu ke§tt bahk1<1U''*u na$'l~s),~Jd;IIg~,·p}.e:m.l!eftBlesi'·so.,", lJJ:,lllCU~d;a ortaya,~lktl.,Bahldar oks.ijenJ'eriini sudan . .uu". ,<C:oguiki .~~ftbu:rtiri.deligj. vatrd1tr ,.i5n, yi'tzdeldbir ~S1ilYun ghd-

hi!; tri!l ~'egzoz borusu" da snyun pkir§'t fi;i.itJidii.,ft.,':;"'.J A$dsoru §'U~ Eger insanlar bahkran evrimle§'tiystt,;di:~ [ilkj h .. , .... ',', •• ; .... ",:;aeI.ig'f'h~:r~ye gitti?

Cevalbt .d!a ~u.:'Ka£ata1_IEl' .iJc;in~giiV'etl'ekcbotiTi1fltrJ!ae ('1Yuinanca ): denilen let burtm delikleei haline geldiler.,. 'Btinlar ~.,ga'.za hagliarur ve bu·rund'ari nefes.a-labHniemizl sagLurla17., "

Bunu yap-abilroek icin bq §ekiJde di§ler-a1ia:Stl'ldalnr: @:~riye ~ahpnak ZOr1.md:ar1dllar.,, 13m kulaga, pek: 'mnmktmgibi , "ama<;;Anli: 've isvec;libilimcile:ryaktnzamalll1a.rda bu . yansma. kadar o[an. a~ama¥f' g5&t'd'en. K.ani'chthys ~~'DDe~' , acllmd:a' bir hallk -395 milyon, Y1U.tk,bit" fosil,._ bl!l1du~

Bu baligun on disleri arasmda burur, deligine benzerikita:-

o .r

; Kenidathjts campbeltf, kara hayvanlarm,J,'n.dogrnJ . dan 'a.til!mdu, - :heni. havada .hem suda,oe£es, alabirlhr.'Bi:r ,~ift:' bU1J't.m,deliigi:~ ti'msahmki gibi sudan dl~an ~lkarken" ~ift: bUl'un.deli~slg yerlerd'e UZ<lmp yemek yemesini sag'"'

_rrn1f1JtPiU.2~n uCflndQki:~eyi UlmE~k .. siirekli miiCCidele

Dl~ler '. a.raslooaki benzer- bie hO§1tik insQn .enibriyoS!Wltlrl zamanlannda da goriilebi)ir.; EgeFi bubo§luk. birle§emelZse bir damak o-rtaya 9kar .. ¥;;tni eski birbahk, iki'eski in~

Burunlada ilgili en son ara~tlrnladatesadute:ti, iki dl~ bu~ run deligimizi farkh farkh kokulan ayirt ermekicin kullandr~lmlZl,hf!!r birinden farkh miktarlarda nefesalarak bir ttir burunsal.stereo yaratngmuzr gosteriyor.

DUnvadaki en kllrak var urujdir?

Antarktika. Kitanm bazi kesimleri 2 milyon yrldrr yagmuryiizii'gotmedt

Bir'rolteknik olarak yilda 254 mm'den az yagI~ alan yer

olarak tarumlarur,

,Sahra<;61u yildasadece 25 mm yagI~ alir,

Antatktika'yadti~en yilhk ortalama yagI~ da hemen he-men ayrudir, ama kitanm Dry Valleys [Kurak Vadiler] olarak bilinen yuzde 2'lik kismmda buz ve kar yoktur ve buraya hie yag-

raur yagmaz.

Diinyadaki ikinci kurak yer Sili'deki Atacama ~olii'diir.

Buradaki bazt bolgelere 400 yildrr hie yagmur yagmamrstir ve buraya dusen yilhk ortalama yagt~ miktan yalrnzca 0,1 mm'dir, Bir biitiinolarak baktldlgmda;dtinyamn en kursk 'ro- Hi burasrdtr (Sahra'dan 250 kat daha kurak).

Antarktika dunyadaki-en kurak yer olmamn yamsira, en cok su.banndiran ve en ruzgarh yer olma iddiasmi da tasryabilir. Dtinyadaki suyun yuzde 70'i buz seklinde burada bulunur ve ruzgann en luzh estigi yer burasidrr.

",. Antarktika'run Dry Valleys bolgesindeki essiz kosullar katabatik (Yunancada "alcalan" anlamma gelir) ruzgarlardan kaynaklarnyor. Bu rtizgarlar, sogukve yogun havarun yercekimi kuvveti tarafmdan asagi dogru cekilmesiyle meydana gelir.

2

Bu ruzgarlar saatte 320 km hrza u.'Ia~arakbiitiin nerni (su,buz ve kar) buharlasnnr.

Antarktika. bir 901 olmasma ragmen; kitamrr tamamen kurak olan bukrsimlan, biraz da ironik olarak, vaha olarak adlandmhr. Buralar Mars'taki kosullarla 0 kadar benzerlik tasiyor ki, NASA, Viking misyonunu test ermek icin buralan kullandi,

Enyiilcsek dag neredadir?

Mars'radir.

, Dev volkan Olympus Dagr (Latincede Olympus Mons) gunes sistemindeki ve bilinen evrendeki.en yuksek dagdir,

22 km yuksekliginde ve 624 km genisligindeki budag Everest Dagi'nm yaklasik lie; kan uzunlugundadir ve 0 kadar genistir ki, tabam Arizona'yi ya da Britanya adalarmm bulundugu alarun tamarmru kaplayabilir. Dagm tepesindeki kratetin genisligi yaklasik 72 km'yken, derinligi 3 krn'den fazladir: Yani Londra'yi raharhkla kapsayacak kadar buyuk.

Olympus Mons bircok kisinin kafasindaki dag tarumma uymaz. Bu dagm tepesi diizdur (suyu cekilmis bir denizdeki genis bir plato gibi) ve yamaclari dik bile degildir. Bu yamaclardaki 1 ila 3 derece arasindaki hafif egim.bu daga nrmandrgirnzda rer bile atmayacagiruz anlamma geliyor,

Aslinda daglariyuksekliklerine gore olceriz. Onlari boyutlanna gore olcseydik, herhangi bir dagi, bit dagsilsiiesinde geri kalanlardan ayirmak anlamsiz olurdu. Boyle olsaydi, Everest .Dagi Olympus Mons'u golgede brrakirdi. Cunku Everest Dagi, yaklasik 2400 km uzunlugundaki dey Himalaya-Karakurum-Hindukus-Pamir srradaglarmm bir parcasidir,

3

Diiaya'alden man :dajln fdloedir?

~.':

1·>·.·.····

.

. ,

Mauna Kea, Burasi Hawaii adasmdakien yiiksekrtoktadtr. Faaldurumda olmayan bu volkamn denizsevipesinden yukseJdigi 4206 metredir; ama Genii yaeagrndanzirvesine kadar olan ytikseld.igi 10.200 metredir, yani Everest Dagt?ndan, 1352 metre dana uzundur.

Daglar sozkonusu oiduguuda, mevcuc uygulamaya gore, "en yiiksek" deyince.deniz seviyesinden zirveye kadar olan 01- s:ii, "en uzun" deyince de dagm dibinden tepesiae kadar olan ols:ii anla~ihr.

B6ylece 8848 metrelik Everest Dagi diinyadakien yuksek d.ag iken, en uzundag degildir.

Daglar16i~mek gOriindiigfuaden daha gii~tiir. Dagm tepesininnerede eldugunugormek.yererince kolaydir, arna bit dagm. "dibi" tamoiarak nerededir?

'Omegin bazilan Tanzanya'daki Klimaniaro Dagi'nm {§.895 m) Everest'ten daha uzun oldugunu ileri surer, ~iinkii Ki,ifuanjaro, dogrudan Afrika ovasrndan yiikse1i1'ken .. Everest Himalayalarm devasa tabamnm (dunyantusonraki en yuksek on ii~.da~l bu tabaru payla§lr) ustiinu kapiayanbircckdoruktan yalmzca biridir.

Bazilan ise eli mannkh ol~iiniin, bit dagin dorugunur; dunyanm merkezine olan uzakligt olmasi gerektigini iddia ediyor,

Diinya tam. bir kiire olmaktan ziyade yassi bit ~ekie sahip olduga icin, Ekvazor'dan yerin merkezine olan uzakhk, kutuplardan yerin me~kezine Dian uzaklrkran yaklasik 21 km daha fazladrr,

Bu durum, Ekvator'a ~'Ok yakin olan daglarrn (An"dlar'daki ChimborazoDagi gibi) nann i~in iyi haberdir, ama buaym zaruanda Ekvator'dakikumsallann bile Himalayalar'dan "daha

4

yUksek" oldugunu kabul etmekanlamma gehr,

Devasa boyuruna ragmen Himalayalar ~a~lrtici derecede .. genctir. Bu daglar 'Olu§tugunda, dinozorlarm yokolusunun ilzerinden 25 milyon yil gecmisti.

Everest Nepal'de Chomolungma ("Evrenin Anast *") olarak bilinir, Tibet'teki adi Sagarmatha'dir ("G6kyiiziiniin AI~

> m"). Saghkh herhangi bir gene gibi halen biiyiimektedir -ydda , 4 rum gibi cok parlak olmayan bit hizla.

Yalavan en bUVUkleynidir?

Ve bu, cok nadir gorulen bit tUru de degildir, Kesihni~ bit . agar; kiitiigiiniin uzerinde biiyiiyen bal mantanndan {Armillaria ostoyae} rnuhtemelen bahcenizde vardir,

Dua edin ~u ana kadar

g6riilen en 'biiyiik nurnunenin (Oregon'daki Malheur Ulusal Ormanr'nda bulunu-

. yor) boyutlanna ulasmasm. Bu numune 890 hektarlik bir alan kaphyor ve ya§l 2000 ita . 8000 arasmda, Bu mantann r;ok buyilk bit boliimii, dokunac benzeri beyaz misel-

yumlardan (mantarda koke karsilrk gelen uzuv) olusan devasa bir sat; yiguu seklinde yerin altmda bulunuyor, Bunlar agae;:

Ben; h;~bir ,eyin masamn llzerinde man tar/arm belirmesi kadar korkutmadlgml (iJ:teUikle de kii,Uk blr tasra kasabasmda) itiral edlyorum.

ALEXANDRE DuMAS

"Dunyarun Aria Tanrrcasr" dive ~e cevrilir (c.n.),

5

'. .' ........•. larl'&ldiiriir ve bal mantarlan-

boyunca yaYllaraka~1j: . -m us-

" " " 1" kumeleri olarak ara sua· toprag . zararsiz gorunum u

goruntirler. ', . bayunca ayn kiime-

b 1 ntarmm orman

" Oregon'un dey a rna ilar bu mantarm

" d a arasnrmac .

'lerde biiyiidiigii sarulryor u; am . aSI oldugunu (bu ku-

' '. b uvuk tek pars;a argamzm

dii. nyanm e:. U~tlnda birlesiyorlar) ortaya crkardilar. meler topragm a

." . "'. b'· iik lev nedir?

':;Bir mavi balinamn vutabllecegl en uy

. ~.

~!.\" ' yak buyuk bir mantar

,',' j~, ,', ~~ Kiicuk bir araba

joI,.I;t'r

'~" / c Greyfurt

5' . 1-, ,,' •

'~:'i~~', ,;, .d. Yelkenli

'\, r'·.'-l"·,·,'_

'~~ t ~~:~_,F,./".

'i,>" ,

I " ,

f .. ·_~·' "

Greyfurt. .,' d bi mavi balinanm bogazi

'1' bir bicim e, rr h

\ Oldukca 1 gmc ir vemek tabazr boyutunda) e-

'"' I (kii iik bir yeme & ,

'" onun gobek deligiy e ucu d (daha cok bii-

' ' hipken, kulak zann an

"men hemen aym capa sa iraz d h k" llktur.

~ bo utunda) biraz a a U9U

' yUk bit yemek tabagr y d hicbir sey yemezler

I' ki aYI nere eyse T 'f

Mavi balinaLar yl in se lZ.. " kli beslenerek gun de U9 ton

1 d eredeyse sure 1 , i b

ama yaz ay ann a n., leri d n hanrlayabileceginiz gibi u

I B' 1 11 ders erm e ,

"yemek yer er. ryo a .. lik be karides benzen

. 1 'kril adh kUfU , pem, , ,

balinalarm besin en.. b b I' icin bit ziyafettir.

d lusur; U,. a ma T

k buklu hayvanlar an 0, "h' . buyuk yrgm-

a , . d bi "Irhga sa rp u UK

Kriller 100.000 tonun uzerin e, It ag

, " ," e gelir,

lar halinde balinamn onun I kce kriel kelimesinden

' dir Fe emen T

Kril kelimesi Norvecce I . , iiniimiizde biiciir ve

k" . 1 imina gelir ama g

("yavru bah an add kullarnhr) gelir. Kril cu-

' ki 'I "anlamlarm a a

"onemsiz 1~1 er

6

- --""'"

buklan $ili'de bilyiik bir ba§arlyla p aza rlamyor, ama kril klymaSl tehlike yaratacak derecede yiiksek Buoriir diizeyleri yilziinden Rusya, Polonya ve Guney Afrika'da tarn, bir ba~atls1zhklasonu\rlandl. Bu fliioriir, kellin klyma haline getinneden

.: once, tek tek pkanlamayacak kadar kiifi.ik olan kabuklann_ dan kaynaklafllyor.

Bir may! balinanlll bogaZllllll dar ham, onun Yunus peygamberi yutmu~ olamayacagl anlamma gelir. Buttin bit insam yutacak kadar geni$ bogaz1 alan tek balina isperme£er balinasrdrr ve bu balinanlll midesinin sulanndaki vogun asit, icine giren birinin hayatta kalmaslDl imkanslz kilar. 1891 'deki rneshur "Modern Yunu, PeY!<>mber" hadise'min Games Bartley kendisini bir isperme£et balinasllllll yuttugunu ve on be~ saar sonra miirettebattaki arkada§Jan tarafmdan kurtarIldlg-lllI iddia etmi§ti) bit sahtekarlIk oJdugu Ortaya pkaflldl~

Mav! balinanm bogazmm dl§mdakiher veri biiyiiktiir. 32 metrelik uzunluguyla §imdiye kadar ya§aml~ en _ btiytik hayvan dIe; en biiyi.ik dinozorun boyutunun ii~ katldlr ve 2700 insanm aglrhgma denktir. Mavi balinaflln dili bir filden daha aglrdlt; kalbi bit araba bayutundadJr; midesi bit tondan fazla yiyecek alabilir. Aynr zamanda tek bir hayvanm pkarabilecegi en yiiksek sesi pkanr: Dii§iik frekanstaki bir "mIflltlsl" diget balinalar tarafmdan 16.000 km uzakhktan duyulabilir.

.o,utuna gore en Idifiik ,umurtavi baDg; ku, vumurt'ar?

Deveku§u.

Bir deveku$u yumurtasl tek ba~llla dog-adaki en biiyiik hticre oimaslllaragmen, annesinin aglrllgmln yiizde 1,S'inden hafiEtir. Kar§lla§tlrmak gerekirse, bir s:ahku~unun yumUrtasl

kendi aglrhgInln yiizde 13~tine uenktir.

Kusun boyutuyla kar§tla§tlrdlj;UnIzda en bfiyilk yumurta, benekli ku¢k kivininkidir. Bu kusun yumurtasrvkendi ajythgimn yiizd:e 26'sma denk gelir: Bu da bit kadlnlfIlJilnya.§lUdaki bir cocugu dogurmasma denkrir.

Devekusu yumurtasmm aglthgl 24 tavuk yumurtasmm aglrhgma e§ittir; az kaynatnl§ hale 45 dakikadagelie, Kralice Victoria kahvalnsmda bu yumurtalardan bir tane yiyip ann ~u ana kadar yedigien iyi yemek olarak Han etmisti,

Herhangi hit hayvan tarafmdan yumurtlanrms en biiyiik yumurta (dinozorlar da dahil) Madagaskar'da yasayan fil kusunaaitti; bu ku§un soyu 1700 yilmda tttkendi. FiI kusunun yumurtasidevekusu yurnurtasinm 10. kati bUyUkltigundeydi; 5} litre hacmindeydi ve ,180 tavuk yumurtasma denkti,

Pil kusunun (Aepyornis maximus), Sinbad'm 1001 Gece Masatla"hl.da savasngi yirnc; anka kusu efsanesinin temelini olusturdugu du~iitrUliir.

1(afasl ollllayan bir, pili~nekadlr ya,ayabilir?

Yakla~lk .iki yd.

10 Aralik 1945'te Colorado'nun Fruita sehrinde semiz bit horoz yavrusunun kafasi kesildi ve bu horoz yavrusu yasamaya devam etti.~" horozun kafasrru kesen balta inamlmaz bit bicimde horozun sahdamanrntskaladi ve beyin sapmm yasamasma, hatta buytimesine yetecek kadarhk kismim boynunda brrakn,

Mike olarak tanman bu horoz ulusal bit ~6hret olarak iilkeyi dolasn; Time ve Life dergilerine 91kt1. Sahibi Lloyd Olsen

8

, ramammdaduzenledig! etkinIiklerde "Kafasr Olma" yan Inandmaz Horoz Mike".! gostermek 19in 15 sent ucret al?'dl, Mike kart bir pilicin kafasimalarakeksiksiz bir bicimde .rhoy go.sterebilecek dururndaydr, Aslinda Mike'm kafas:tnt 01 .. sen'ip kedisi yemlJti. Mike§uhrerinin dorugnnda ayda 4500 , dotal' kazamyordu ve kendisine 10.000 dolar deger hiciliyor"~duo Onun ba,§'ans1'l pili~erin kafasmi kesen birdizi taklityiyi beraberinde gerirdi,ama bu takiircilerin talihsiz kurbanlann. dan hicbiri 1-2 gunden fazla yasamadr,

Mike'm yemegi ve suyu bir g6z damlahgryla veriliyordu. " Kafasuu kaybetmesinin ardmdan gecen 2 yihk sure zarfmda 'yakla§lk 2,7 kiloaldi ve mutlu birbicimde boynuyla yiyecekled '4~gagalaya~ak» ve ti1yierini diizelterek vaktini gecirdi, Mi.• ' ke'lt;ok iyi. taniyan hirl lU yorum.u yaptl: "0, kafasi olruadl~.. run farkmda olmayan biiyiik,§i§man bir pilicti,"

Felaket, Arizona'rnn Phoenix §ehrindeki bit otel odasmda geceleyin meydanageldi, Mike'in nefesi ukandi ve Olsen'in korktugu basma geldi: Gijz damlahgim oncekigiinkugOsteride birakmrsn, Solunum yollanruacamaymcn., Mike nefesi kesilerekoldu,

Mike Colorado'da hMa bir idoldur ve Fruita. 1999'dan bu yana her Mayrs aymda onun oIfimil:nii "Kafaslz Horoz Mike" giinuyle anmaktadir,

u, saftivelik haf.zlva sahip alan ,evnedir? .

Yeni baslayanlar icin soyleyelim: Japon balrgt degil,

Yaygm kanmin aksine, bir J apon bahginm hafrzasi birkac saniyelik degildir,

2003'te Plymouth Universitesi'ndeki Psikoloji Okulu tara-

9

fmdan yapilan bir arasnrrna, hicbirsupheyeyee.breakmayacak sekilde, J apon baligmm en az ii\r aylik bir haflzaya sahip oldugunu ve degisik sekilleri, renkleri ve sesleri ayirt edebildigini gosterdi, ] apon balrklan, karsihginda yiyecek kaza:nmak iizere bir manivelayi hareket ettirmek icin egitildiler, manivela gunde yalmzca bir saat isleyecek ~ekilde ayarlandigmda japon bahiP. onu dogru zarnanda harekete gecirrnesini 90k gecmeden ogreniyordu. Bir dizi benzer cahsma, ciftlik baliklanmn algilanabilir bir isarete karsilik olarak belirli zamanlarda ve yerlerdebeslenmek uzere koiaylikla egitilebildigini gosterdi,

J apon baliklan akvaryumun yan taraflannda yiizmez; gorebildikleri icin degil, yanalcizgi adr verilen bir basinc algila-

\

rna sistemi kullandiklan .]9in. Kor niagara baliklannm bazi

tiirleri, sadece yanal cizgi sistemlerini kullanarak, karanhk ortamlarmda kusursuz bir bicimde seyredebilir.

$u ana kadar va,alll,

en tehlikeU hayvan nedir?

~u ana kadar olmus olan insanlann yansnu (muhternelen 45 milyar kadar) di§i sivrisinekler oldurmusttir (erkek sivrisinekler sadece bitkileri ismr).

Sivrisinekler potansiyel olarak ohimciil olan yiizden fazla .hastalrk tasir; bunlar arasmda sitma, san humrna, dang hummasi, ansefalit (beyin iltihabr), filaryaenfestasyonu ve filhastahgt var. Giiniimiizde bile her 12 saniyede bir kisiyi olduruyorlar,

~a§lrtlcl bit bicimde, 19. yiizythn sonuna kadar hickimsenin sivrisineklerin tehlikeli oldugu konusunda bir fikri yoktu. 1877'de lngilizdoktor Sir Patrick Manson ("Sivrisinek" Man-

10

olarak biliniyordu) fil hastalrgmm sivrisinek ismklanndan HdJt\.ldHU.l~J.J1 karutladi.

Farkedilmek i~in ~ok kiifUk oldugunu dii$iiniiYOlsan, kapall bir odada bir sivrisinekle uyumayt dene. AFRiKAATAS(JZ{)

Ross, di~i sivrisineklerin Plazmodyum (sitrna mikrobu) pasalyalanyla nasil tasrdiklanru gosteren ilk kisiydi. teorisini kuslardan faydalanarak smadi. Manson daha ileri gitti. Bu teorinin insanlar uzerinde gecerli oldugunu icin kendi ogluna hastahgi asiladi; bunu da diplocanta icinde Rorna'dangetirilen sivrisinekleri kullanayapn. (Neyse ki, derhalbir kinin'~ dozuverilmesiyle cocuk

i.)

\' Ross 1902'de Nobel TIP 6diilii'nii kazandi. Manson, Kra-

Akademisi Uyeligi'ne secildi, kendisine sovalye unvani . ve Londra'Tropikal TIp Okulu'nu kurdu.

" Bilinen 2500 sivrisinek turu var; bunlardan 400lii Anopbefamilyasma aittir ve bunlardan da 40'1 sitmayi bulasnrabi-

Disi sivrisinekler, suya birakuklan yumurtalanru olgunlasicinemdikleri kam kullamrlar. Suyun icinde, larvalar urtalan kirarak disanya crkar, Bircok bocekten farkh olasivrisineklerin pupasi (krizalit olarak da bilinir) faaldirve

, Bazi hastahklarda aresi dii~uI-mek icin (ozcllikle de srtma redavisinde) kullaru-

Ian ilac (c.n.). .

II

Erkek sivrisinekler di§iJ'erden daha yuksek, tp,it:,perdeden Vi" ztldar: Erkek sivrisinekler Si-nanirelbir diy:3i~mi notasryle cinsel o1arakayarulahiHder~

Di§i sivrisinekleri beslendikleriyere s:eken~eyler nem, slit, karbondioksit, vucut . stcakhfp ve harekettir, TettliiE<s:anlann ve hamile kadmlann lSltllma ~nslan daba fa:dadu<i Sivrisinek, Ispanyelca ve Portekizcede "kii~iik slnek."ama,. mma gelir.

Oag sl~anlarl adam iildiiriir mii?

Ever, insanlarr abiirerekaldiiriirler.

nag sl~aruan, sincap farnilyasuun yumusak huylu ve koca gobekli iiyeleridir .. Yaklastk olarak bir kern ebadmdadrrlar ve tehlike sezdiklerinde yuksek sesle ciyaklaslar, Daha naho§ bi£ bicimde, Mogol steplerinde gorulen bobak turu, Yersinia pestis bakterisinin neden oldugu bit akciger enfeksiycnuna (yaygln olarak bilinen adtyla hiyarciklr veba) kar§l &zeHikle hassastir,

Dag sicanlan bu hastahgr oks:iirerek etrafmdakilere yayarlar; pirelere, srcanlara ve en nihayetinde de iasanlara bulasnnrlar, Dogu Asya'dan Avrupa'ya sicrayan butun biryiik vebalar Mogolistan'daki dag stcanlarmdan gelir, Dag sreanlanndan kaynaklanan tahmini alu sayisr bit milyann uzerindedir; bu da dag sicanlanm srtma tasryan sivrisineklerin ardmdan en cok insan oldfuen ikinci hayvan yapar,

Dag sicanlan ve insanlar vebaya yakalandrklannda, koltukaltlanndaki ve kasiklardaki lenf bezleri siyahlasir ve ~i~er (bu yaralara "hryarcik" ad! verilir; bu kelime Yunancada "kasik", daha sonra da "hiyarcik" anlamma gelen boubon kelirnesin-

12

den gelmektedir). Mogollar bir dagsicacmm kolt~alt1atlm asla yemez, ~iinku "dagsicanmm koltukaltlan alu bir avcinm ruhunu icerir".

Dag sicanmm roger kisunlarrMogclistan'da lezzetli hirer yiyecektir. Avcilar avlanm takip ederkenki rituelleri karmasiklaseirdiler: Bu rituellerin arasmda takma tavsan kulaklarr rakmak, dans ermek ve bit Tibetokuzunun (yak) kuyrugunu sallamak yer ahr. Yakalanan dag sicanlan steak taslar iizerinde butiin olarak izgara yapihr. Avrupa'da Alpler'deki dag SI<;::anlannm yagma rornatizma ilaci olarak buyuk deger verilir.

Diger dag srcam tiirleri arasmda .cayir faresi ve marmora yer ahr. Marmora Gunu 2 Subat'ta kurlarur, Her yd Punxsutawney Phil adlr bir dag steam, Pennsylvania'daki Gobbler's Knob'ta bulunan ve elektrikle rsmlan yuvasmdan smokinli "bakrcilan" tarafmdan ahmp, kendisine golgesini goriip goremedigi sorulur. Eger"evet" derse kl§ altr hafta daha uzayacak demektir. Phil 1887'den bu yana his: yamlmadi.

Hiyarcrkh vebaMla goriiliiyor (ciddi olarak en son 1994'te Hindistan'da goruldii)- ve bu hastalik ABD'de karantina gerekriren lis: hastahkran biridir (diger ikisi san humma ve koleradir).

Kuzey fareleri (lemming) nasd iil'or?

Eger akhmzdan toplu §ekilde intihar etrikleri geciyorsa, kesinlikle degil.

Kuzey farelerinin intihar ettikleri fikri muhtemelen Norvec kuzey faresinin (Lemmus lemmus) dort yillrk ini§liS:lkl§h niifus ~evtimine taruk olan (ama anlayamayan) 19. yiiZYll naturalistlerinin eserlerinden.kaynaklanmaktadir.

13

Kuzey fareleri olagandisr uretken bir kapasiteye sahiptir.

Tekbir disi kuzey faresi yilda 80 yavru verebiliri!(uzey farelerinin sayilanndaki ani artislar Iskandinavyahlanrbu farelerin havalara gorekendiliginden iirediklerini dii§iinmeye yoneltmisti.

Gercekte olup biten ise, ihman kislannasietnufusa, bunun da asm otlanmayayol acngidrr. Kuzey fareleri.asina olmadikIan topraklarda yiyeeek araYI§ma girerler ve bu durum u~urum, gol ve deniz gibidogal engellere toslayincaya kadar stirer. Kuzey fareleri. ilerlemeye devam eder. Bunun sonucunda panikve siddet bas gosterir, Kazalar meydana gelir. Ama bu intihardegildir.

Ikinci bir mite gore toplu Intihar fikri, 1958 tarihli Walt Disney filmi White Wilderness [Beyaz Kalabahk] tarafmdan ieat edildi. Filmin tam bir duzmece oldugu kesindir, Film, denize pkl§l olmayan vekuzey farelerinin yasamadigi Alberta'da (Kanada) cekildi: Kuzey fareleri yiizlerce mil uzaktaki Manitoba'dan tasinmak durumundaydi, "Go~" sahneleri, karla kaplt bir doner platformun iizerindeki birkac kuzey faresi kullamlarakcekildi -, Meshur final sahnesi (geri planda Winston Hibbler'm acikli sesi -"Bu, geri donmek icin son sanstir, fakat ilerliyorlar ve bedenlerini bosluga brrakryorlar"- esliginde kuzey farelerinin denize daldiklan sahne) yaprmcilann kuzey farelerini bir nehre atmalanyla gerceklestirildi;

Ama Disney'in sucu, yerlesik bir hikayeyi canlandirmaya cahsrnaktan baska bir §ey degildi, A~agldaki sanrlar 20. yuzyilin basmda cocuklar icin crkan en etkili basvuru kitabi Children's Encyclopaedia'da (Arthur Mee, 1908) yer ahyor:

"Dosdogru yuriiyorlar, tepeleri ve vadileri asarak, bahcelerden, ciftliklerden, koylerden gec;:erek,kuyulann ve goletlerin icine girip buralardaki suyu zehirleyerek ve tifoya sebep

.','V' .. J.dLA ••• boyuna denize yiiriiyiip suya dalryorlarve yokolurlar .... Bu durum iiziicu ve korkunc ama bu kederli go~ 01- :masaydl kuzey fareleri Avrupa'yi cokran c;:ig s:ig yemis olur-

BukalelRunlar ne yapar?

. Bulunduklan ortama uymak icin renk degisrirmezler.

; Bunu hie yapmarmslardir, hicbir zaman da yapmayacakIardir. Bu tamamen bir mittir. Ttimuyle uydurmadir. Kocabir . 'yalandtr.

Bukalemunlar degisik duygusal haIler sonueunda renk de.. gi§tirirler. Eger bu renk degistirme ortama uymak icin oluyorsa bu tamamen tesaduftur,

Bukalemunlar korktuklannda, bir tehlike atlatnklarmda , ya da bit kavgada baska bir bukalemunu alt ertiklerinde renk degistirirler. Karst cinsten bir bukalemunu gorduklerinde ve 'bazen de l§lk ya cia isidaki degisiklikler sonucu renk degistirir-

Bir bukalemunun derisi hromatofor (Y unanea renk anlamina gelen chroma ~e tasimak anlarmna gelen pherein'den olusur) adh ozel hucrelerden olusan bircok katman icerir, bu katmanlann her biri de degisik renkte pigmentesahiptir. Bu katmanlar arasmdaki dengenin degismesi derinin degisik l§lk tiirlerini yansitmasma neden olarak bukalemunlan yiiniyen bir renk carki haline getirir.

Bukalemunlarm ortama uymak icin renk degistirdikleri dusuncesinin bu kadar rsrarcr olmasi tuhafnr, Bu uydurmaca ilk defa, eglenceli oykuler ve kisalnlrms biyografiler yazan Karistoslu Antigonos adli gene bir Yunan yazann MO 240 civa-

15

nuda yazdlgt eserinde goriiliir. Cok daha niifn#uolan ve biro

.. yiizyddaha once yazan Ariseoteles (olduk~a:dQgru bir bicim .. de) renk degisimini korkuya baglarmsn ve Ronesans'a kadar "ortama uyma" teorisi neredeyse butiinuyle terk edilmisri, Bu teori intikam alarak geri dondii ve bugi.ine kadar belki de bircok insanm bukalemunlar hakkinda "bildiklerini" dusundukleri tek §eydir.

Bukalemunlar ayru anda, saatlerce, tamamen hareketsiz kalabilirler. Bu yuzden ve cok az yediklerinden dolayr yuzydlardir bukalemunlann havayla beslendikleri dti~iiniihiyoi'du. Elbette bu da dogru degil,

Bukalemun kelimesi Yunancada "yerdeki asian" anlamma gelir. En kucuk turleri 25 mm uzunlugundaki Brookesia minima'dI!; en buyukleri ise 610 mm'den uzun DIan Cbaemaeleo parsonni'dir. Bayagt Bukalemun Latincede Cbamaeleo chamaeleon diye bilinir ve bir sarkimn girisine benzer.

Bukalemunlar birbirinden tamamen farkli iki yone aym anda bakabilmek if in gozlerinden her birini birbirinden bagimsiz olarak dondurup odaklayabilirler. Ama bukalemunlar tamamen sagirdir ..

lncil, bukalemun yemeyi yasaklamisnr,

Kutup.,lIarl nasll kll.k deiji,tirir?

Siyah burunlanm beyaz penceleriyle kapa- ./

nrlar, oyle de gil mi? _/

Kulaga .hos geliyor ama asilsiz bir sey. Ote yandan kutup ayilan solak da degildir, Doga bilimciler kutup ayilanm yiizlerce saat gozlernledi ve burunlanru gizlediklerine ya da solak olduklanna dairherhangi bir bulguya rastlamadi,

16

Buna kar§ll.tk kutup ayilandis m.acununu sever. Kutup ayiKuzey Kutup bolgesindeki turist kamplanru yerle bir cadrrlan devirdiklerine, alet'edevatlanezipgectik-

ve biitiin bunlan bir dis macunu ttipiinu emmek icin dairsiirekli anlanmlar var,

Manitoba'daki Churchill .kasabasinda * buyuk bir "kutup hapishanesi" bulunmasmm sebeplerinden biri bu olabiKasabada gezinen butun ayilar yakalanip buraya nkihr. og<u<"",~~ top lulu gun icine sahverilmeden once aylarca hapis ya-

ve ciktiklannda aCI dolu, islah edilmis ve basibosturlar. Esbir askeri ussun deposuolan yer~ resmen D-20 Binasi belirlenmistir. Burasi ayru anda 23 ayi alabilir. Kutup yazin bir sey yemez, bu yiizden hapisteki bazi kutup aylarca yemek verilmez, Bunlar ilkbahara ya da son-

ara kadar (bu mevsimler avlanma. mevsimleridir) burada boylece serbest kaldiklannda bahk tutrnaya giderler

Bilinen en eski tutsak kutup ayist Misirh II. Ptolemeus'a 308-246) aitti ve Ptolemeus'un Iskenderiye'deki ozel haybahcesinde tutuluyordu. MS 57'de Ramah yazar Cal pur-

SicuIus, suyla kapli bir amfiteatrda kutup ayrlanyla fok 'ilLtl''''',OlJ.J.JLllU kapisnrrldrklanru yazryordu, Viking avcilar, anne ayilariru oldurup derilerini yuzdukten sonra postlanm iizerine seriyorlar, kutup aYISl yavrulan da postun uzeri-

geldiginde bu yavrulan yakahyorlardi.

Bilimsel adlandirmalar bazen yanilnciolabilir. Ursus arckutup ayisr demek degildir, boz ayianlarmna gelir. Ursus !l;'FdUU~~"~ "aYI" demekken, arctos da Yuna.ncada «aYI" anlagelir. Kutup bolgesine aymm ads verildi, ayiya Kutup

Kanada'da Hudson Korfezi'nin ban kryrsmda, en yok kutup ayismm ya~adlg1 yerlerden biri (c.n.),

17

bolgesininadr degil, orasi "aymm bolgesiydi",aytiarm yasadigl ve gokyuzundeki Birytik Ayr'run (Biiyiik Ayt takrmyildrzinm) isaret ettigi yer. Kutup aYlSI Ursus maritimus'tur (deniz ayisi anlamma gelir).

Biiyiik Ayr takunyildizr bircok kultur (doguda Japon Ainu, banda Amerikali Kizilderililer, ortada Avrupahlar) tarafmdan ayi olarak tammlanrmstir. Biitiin kutup ayilan tam anlarnryla Biiyiik AYl takimyildizimn altmda dogmalanna ragmen bu ayilarm hepsi Oglak burcudur (Arahk sonu ya da Ocak ba§l dogarlar).

Boz ayt (Ursus arctos) , Kuzey Amerika boz ayisiyla (Ursus horribilisi aym tiirdendir; zaten Kuzey Amerika'nm iclerinde yasayan boz ayilara bu ad verilir. Ingilizcede erkek ayrya "boar", disi ayiya da "sow" ad] verilir, aym zamanda "boar" erkek domuz ve "sow" da di;?i domuz anlamma gelir; halbuki ayilar domuzlara, neredeyse fok bahklannm koalalara oldugu kadar yakmdir. Ashnda aytm~ en yakm akrabasi kopekrir.

~Iplak gozle kat galaksi giiriilebilir?

Bes bin? iki milyon? On milyar?

Hayir, dort .tane gorebiliriz. Ashnda oturdugumuz yerden yalmzca iki tane gorebiliriz, bunlardan biri de icinde bulundugumuz Samanyolu'dur.

Evrende 100 milyardan fazla galaksi bulundugunu vebunlann her birinde de 10 ila 100 milyar arasi yildizoldugunu goz onunde bulundurdugumuzda, bu durum biraz hayal kinkligr yaratir. Diinyadan ciplakgozle toplamda sadece don galaksi gorulebilir; bunlardan cia sadece yanst aym anda gorulebilir (her yanmkureden iki tane). Kuzey Yanmkureden Samanyo-

18

lu'nu ve Andromeda'Yl{M31)gorehilirken; Guney Yanrnku.. reden Buyuk ve Kucuk Macellan Bulutlan'm gorebiliriz.

Olagandisi gorme yetenegine sahip bazi insanlar uS; galaksi daha gorduklerini iddia ediyor: Os:gen Takimyildizr'ndaki M33 galaksisi, Buyuk Ayt Takunyildizi'ndaki M81 galaksisi ve Su Yilam Takunyddizi'ndaki M83 galaksisi; ama bunu kamtlamak cok zordur.

Ciplak gozle goriildiigii dusunulen yildiz saYIS1 buytik bir degiskenlik gosterir, ama toplam saymm 1O.000'in oldukca aluncia oldugu konusunda herkes hemfikirdir. Astronomiyle ilgili amator bilgisayar yazilimlarmrn cogu aym veritabaruru kullarur: Bu veritabanmm listesinde "ciplak gozle gorulebilir" 9600 yrldiz vardir. Ancak, kimse bu rakama gercekten inan. rnaz, Diger tahminler 8000 civanndan 3000'in altma kadar iner,

Sovyetler Birligi'nde, geceleyin gokyuzunde gorulebilen yildiz sayismdan daha fazla sinema salonu oldugu (5200 civan) soylenirdi,

Kanadah internet sitesi www.starregistry.ca'da 98 Kanada dolan karsrligmda bi~ yildiza sizin veya bir arkadasnuzin is-

.. mini verebiliyorsunuz; 98 yerine 175 Kanada dolan verirseniz size bir de cerceveli beige veriyorlar. Bu site, crplak gozle go.. rulebilen 2873 yildiz listeliyor. Bu yildizlar daha onceden ta. rihsel ya da bilimsel isimler alnus olduklarr icin bunlann hiebirine isim verilemiyor.

InsanDjlunun in,. ettigi hangiYI,a Iydan, giriilebUir?

Cin Seddi dediyseniz on puan kaybettiniz.

Insan eliyle yapilrrus hicbir §ey aydan ciplak gozle goriile' ..

mez.

Cin Seddi'nin "insanoglunun insa ettigi ve aydan g6riiJebi~ len tek yapi" oldugu dii§iincesi cok yaygmdir, ama"ay'?la,uzay1 birbirine kansnrmaktadir.

"Uzay" oldukca yakmdir, Yerin yiizeyinden 100 km uzakla§lldlgmda uzay baslar. Bu noktadan bircok yapt gorulebilir:

Otobanlar, denizdeki gemiler, demiryollan, sehirler, tarlalar ve hatta bazi sahsi binalar.

Bununla birlikte, diinyanm yorungesini terk edip yalruzca birkac bin km yukseklige cikihnca insanoglunun yapugthiybir sey goriilmez, Diinyaya uzakhgi 400.000 km'den fazla olan '3Y-

dan, kitalar bileguclukle gorulilr. F'

Trivial Pursuit oyunu aksini soylemesine ragmen.rasayrn basladrgi noktayla ay arasmda, "sadece" Cin Seddj'nin~li!iindiigii hicbir yer yoktut.

A,aildakilerden hangisi ~in icadadar?

a.Cam

b. Cekcek

c. Chop suey

d. Fal kurabiyesi

Chop suey", Bu yemegin Amerika kokenli olduguna dair .. hir ..

• SICak servis edilen (Cin usulii) sebzeli (genellikle fasulye filizi, bambufilizi, su kestanesi, sogan, mantar bulunur) et veya bahk (e.n.}.

2.0

cokhayalihikaye vat, amabu bir Cinyemegidir,

E. N. Anderson'm ct« Yemegi (198B) adli kitabma gore, chop suey Gliney Kanton'daki Toisan'a ozgu yerel biryemektir. Onlar bu yeme-

Bilg; pn'deolsa do gidip almu. '

MUHAMMED

ge, Kantoncada "cesitli yemek artiklarr" anlamma gelen tsap , seui adiru verdiler. California'ya ilk go): edenlerin buyuk boliimii Toisan'dan geldikleri icin bu yemek ilk olarak Amerika'da ortaya cikn,

Cam Cin icadi degildir: Bilinen ilk cam urunier MO 1350'de eski Mrsir'da yaprlrmsnr. ilk Cin porseleni Han hanedanligi (MO 206 - MS 220) donemine aittir. Eski Cin, porselen uzerine koeabir kiiltiir insa etmistir ama saydam camla hie ugrasmaml§Ul'.Bu durum bazen, Cin'in hicbir zaman Ban'daki gibi bir bilimsel devrim yasamamis olmasuu aciklamak icin kullamlir, zira Ban'daki bilimsel devrimi mumkun kilan, lensler ve cam esyalardr,

:~kyek, Amerikali bir misyoner olan Jonathan Scobie tarafmdan icat edildi, Scobie bu aleti ilk defa 1869'da Japonya'nm. Yokohama' sehrinin sokaklarinda yatalak kansim tasimak.icin kullandi,

:falkurabiyeleri de, Amerika kokenlidir, buna karsilrk Japon goymen Makato Hagiwara tarafmdan icat edilmistir, Hagiwara San Francisco'daki Golden Gate ~ay bahcesini yaratmisolan bir bahce tasanmcrsidir. Hagiwara yaklasik 1907'den itibaren icine tesekkur norian koyarak kii'liik ve tath Japon kurabiyeleri yapmaya basladi, Sehrin <;in mahallesincleki 10- kantalar bunu taklitettiler ve bu notlarda gelecek tahminleri yazmaya basladi.

Sikayet eden .kim? Cinlilerin becerisi bize sunlan kazandir-

21

dt: Abakus, zil, konyak.takvim, pusula,tatar,yaYl, ondalik sistem, petrol cikarma amach sondaj, havai.fisek, olta makarasi, alev makinesi.rsifonlu tuvalet, barut, helikoprer, hamut, demir saban, ucurrma, vernik, gelecekten haherverenayna, kibrit, mekanik sa at, minyati.ir halon, negatif sayilar, kagir, parasut, porselen, bash teknikleri, kabartmaharita, 'durnen, sismograf, ipek, uzengivasma kopru, semsiyevsu.pompasr ve el arabasi,

Marco Polo nerelivdi?

Hrrvatistan. ,

Marco Polo 1254'te (daha sonra Venedik'in bir protektoraSI alan} Dalmacya'nm Korcula adasinda Marko Pilic olarak diinyaya geldi ..

Uzakdogu'ya gercekten 17 yasmdayken tiiccar amcalanyla beraber mi gittigini, yoksa yalnizca Karadeniz'deki ahsveris yerlerinde konaklayan Ipek Y olu- tiiccarlarmm hikayelerini mi kagida gecirdiginimuhtemelen asla bilemeyecegiz.

Kesin alan bir ~ey varsa, 0 da Marco Polo'nun meshur seyahat kitabimn buyuk ol<;iide, 1296'da Cenevizlilere esir dii~tukten sonra aym hucrede kaldtgi ask oykuleri yazan Rustichello da Pisa'rnn eseri oldugudur, Marco Polo dikte ettirdi, Rustichello da Marco Polo'nun hili bilmedigi bir dil olan Fransizca olarak yazdi,

1306' da ortaya cikan eser eglendirici bir bicimde tasarlandt ve matbaadan oncekidonemde cok satan bir kitap oldu. Ama dogrutarih bilgileri acismdan cok daha az giivenilirdir.

Su anda bilinmeyen nedenlerle orijinal bashgr Ii Milione ("Milyon") idi; ama cok gecmedenkitaba "bir milyon yalan"

22

adi takildr ve (arnk zengin ve basarili bir tiicear olan) Marco Polo "Bay Milyon" olarak anildtBu kitap "Harikalarm Harika Kirabi" tiiriinden bir baslrgin ilgi cekici bir 13 .. yuzyil versiyonuydu.Giintimtize hicbir orijinal el yazmasi kalmadr,

Marco Polo'nun makarna cesirlerini ve dondurrnayi Italya'ya getirdigi bilinir.

Aslmda makarna s:e§ideri 9. yiizytlda Arap iilkelerindebiliniyordu ve 1279'da (Marco Polo'nun dondiigunii iddia ettigi tarihten 25 sene once) Cenevizlilerde kurutulmus makarnadan bahsediliyordu. Yemek tarihcisi Alan Davidson'a gore bu mit, gitse gitse ancak 1929'a kadar geri gidiyor; ilk kez 0 tarihte Amerika'daki bir makarna dergisinde soz edilrnis cunku.

Dondurma bir Cin icadi olabilir, ama batrya Marco Polo tarafmdan getirilmis olmasi pek muhtemel gozukmuyor; zira banda 17. yuzyilm ortasma kadar dondurmamn bahsi gecrniyordu.

Buhar makinesini kim icat etti7

a. James Watt

b. George Stephenson

c. Richard Trevithick

d. ThomasNewcomen

e. Mtsrrh Heron

Heron (bazen Hero -kahraman-olarak adlandinhr), Newcomen'in 1711'deki huhar makinesinden yaklasik 1600 y11 once bu makineyi icat etti.

Heron MS 62 yIlI civannda Iskenderiye'de yasadi ve matematikcive geometrici olarak iin saldr, 0 ayru zamanda ileri

2.3

goru§lu bir mucitti ve kat ettigiaeolopile ("riizgar ropu"), cahsan ilk buhar makinesiydi. Tepkili itimle aymiHceyi .kullanan' buhar itisli metal bir kiire dakikada 1500 devir donuyordu.

Heron'un sanssizhgina, kimse bu aletin pradkteki islevini fark edemedi ve bualet eglenceli biryenilikten baska bit §ey olarak gorulmedi,

Sa§lrtlCI gelecek ama, demiryolu 700 Yll once Korinthos tiram Periander tarafmdan kat edilmisti (keske Heron '. bunu bilseydi). Diolkos (genii ktzagi) adli mekanizma Yunanistan'daki Korinrhoskisragr boyunca 6 km yururuldu, kirectasr kaliplanyla kaph bir yol iceriyordu ve bu yolu aralannda1,S m mesafe olan tekerlek oluklankesiyordu. Icine gernilerin yuklendigi tekerlekli arabalar bu yolda gidiyordu. Bu arabalar kole gruplarr tarafmdan itiliyordu, boylece Ege Denizi ile Iyon Denizi arasmda kestirme bir yol sunan bir ttir "karadan kanal" olusuyordu,

Diolkos, MS 900 civarrnda bakrmsizliktan harap olana kadar yaklasik 1500 ytl boyunea kullaruldi. Bunun ardindan demiryolunun r;ah§tlgJ ilkeler 500 ytl kadar (14. ytizyilda madenlerde kullamlma fikri ortaya cikmcaya Kadar) tamanuyla unutuldu.

Tarihci Arnold Toynbee, eger bu iki icat; hizk bit demiryolu agma, Atina demokrasisine ve Pisagor'unogretilerinden olusan Budizm benzeri bir dine dayanankiirese1:bir Yunan irnparatorlugunu meydana getirmek uzere birarada gerceklesseydi iteler olabilecegiyle ilgili basanli bir denerne yazdr, Toynbee laf arasmda, "Demiryolu Ges;idi,No: 4 Nasira" adresinde oturmus bir yalanci peygamber olma ihtimalinden bahsediyor.

Heronaym zamanda madeni parayla cahsan icecek .makinesini (dart drahmiye bir bardak kutsanrrus BU ahmyordu) ve

herkesin Kendi ickisini getirdigi bir ziyafette, getirdiginiz sarabr baska kimsenin icmemesi icin tasrnabilir birdiizenek kat etti,

Ielet.nukiN icatetti?

Antonio Meueci.

Saj:9 solu belli olmayan ama hazen de parlak basanlara imza atan Floransah mucit "Meucci ABD'ye 18s0'de gitti. 1860'ta, teletrofono adim verdigi bir elektrikli ayginn calisma modelini gozler online serdi. Meueei, Alexander Graham Bell'in telefon patentinden bes yilonce, 1871'de bir tiir gecici patent (caveat") basvurusunda bulundu.

Meucci aym YIl, Staten Island feribotunun kazarnmn

Bir gun ABO'deki her biiylJk $ehirde bir tone teJe{on otacak:

patlamasi sonueu ciddi hi -ALEXANDER GRAHAM BELL cimde yanarak hasralandi.

Cok iyi ingilizce bilmeyen ve issiz alan Meueci 1874'te basvurusunu yenilemek icin gerekli alan 10 dolart gonderemedi.

Bell'in patenti 1876'da tescillendiginde Meueei clava acn, Meucci orijinal krokilerini ve calisrna modellerini Western Union'm laboratuvanna yollamisn. Olaganustti bir tesaduf .

• 1836 tarihli ABD Patent Yasasr'yla uygulamaya konan "caveat" sistemi bir tlir on patent basvurusuydu, buna gore mucit kadmm kisa bir tarumim yolluyor, karsihginda ise, ba§ka bir mucidin aym konuda basvuru yapmasr halinde kendisine darnsilma hakkmi elde ediyordu. "Caveat" basvurusunun gecerlilik stiresi bir Ylld, ve su~e doldugunda yilhk 10 dolarhk iicret odenerek yenilenebiliyordu, Bir patent ~ka(Jlmadan once bit y!l oncesine kadar olan "caveat" basvurulan inceleniyor, eger aym kat icin bit "caveat" basvurusu bulunuyorsa Patent Oils! "caveat" basvurusunun sahibini uyarryor ve resmi patent ba§vurusu yapmas; i\,jn ona ii~ ayhk bir sure tarnyordu, "Caveat" sistemi 1909'da kaldmldi (c.n.),

eseri Bell tam da bu laboratuvarda cahsn ve tnodeller esrarengizbirbicimde kayboldu,

Meucci, Bell'e a~tlgl dava devam ederken 1889'da oldu, Bunun sonucunda icadm sahibi Meucci degil Bell oldu. 2002'de ABD Temsilciler Meclisi'nin aldrgi "Antonio Meucci'nin hayanmn ve basanlannm tamnmasi veMeucei'nin telefonu icat ettiginin kabul edilrnesi" karanyla denge kismen saglandr.

Bell'in tamamen bit sahtekar oldugunu soylemek istemiyorum, Bell gencliginde, biiyiikannesi baska bir odadayken onunla iletisim saglamak arnacryla kopegine "Nasilsm biiytlkanne?" demeyi 6gretmi~ti. Daha sonra telefonu pratik bir alet haline getirdi.

Arkadasr Thomas Edison gibi Bell de yenilik arayisinda son derece acimasizdi. Yine Edison gibi, her zaman basanli da degildi. Bell'in metal dedektoru, yarah Baskan James Garfield'in bedenindekikursunun yerini saptayamanusn, Muhtemelen Baskan'in yatagmm metal yay Ian Bell'in dedekt6riinii yamltmisn.

Bell'in hayvan genetigine el atmasi, koyunlardaki ikiz ve U'TUZ dogumlan artnrma isteginden kaynaklandi. Bell, ikiden fazla meme ucuna sahip koyunlarm daha cok ikiz dogurduklanrnn farkma vardr. Tum yapabildigi, daha cok meme ucuna sahip koyun ortayacikarmak oldu.

Hanesine yazilacak arnlar arasmda ise ayakh teknenin (hydrofoil) kat edilmesine katkida bulunmasi yer almaktadir, bu tekne 1919'd~ saatte 114 km'lik luzla sudaki hlzrekorunu kirmis.ve bu rekoru 10 sene boyunca elinde bulundurrnustur, Bell bu sirada 82 yasindaydi ve bu teknede yolculuk yapmayi reddermisti ..

Bell her zaman icin kendisinden oncelikle "sagrrlarm ogret-

meni" olarakbahsetti. Annesive karrsr sagirdi vegenc Helen Keller'a dersverdi. Keller daha soma otobiyografisini Bell'e adadi.

Iskoiya, iskofetegi, gayda, Iskof saulal yahnisi [halgisJ, yulaf lapIS., viski ve ekosekuma, hakkmda. ilginf alan lev nedir?

Bunlann hicbiri Iskoc degildir.

Iskocya'mn ismi Scoti'den geliyor; Scoti, Romalilann Kaledonya olarak adlandirdiklan yere 5. ya da 6. yuzyilda gelen irlandah bir Kelt kabilesidir. Bu kabile 11. yuzyilda lskocya anakarasmm tamamma hakim oldu. "lskoc dili" aslmda irlanda dilinin bir lehcesidir,

Iskoc eregini Irlandalilar bulmustur;: ama lskoc etegi (I'kilt") kelimesi DancadirC'krvnlmak" anlamma gelen kilte op~.

Gayda daha eskidir ve muhtemelen Orta Asya'da icatedilmistir. Eski Ahit'te (Daniel 3:5, 10,15) ve 4. yiizyildaki Yunan siirinde gaydadan bahsedilmektedir. Gaydayi Britanya'ya

*

muhtemelen Romahlar getirmistir, ama ilk Pikt oymalan 8-

yuzylla denk duser,

Iskoc sakatatyahnisi (haggis) eski bir Yunan bagirsak dolmasrydi (MO 423'te Aristophanes'in Bulutlar adli eserinde bu yemegin +bagrrsakran dolup ta§arken- bahsi gecmekteydi).

Yulaf lapasi, Orta Avrupa ve iskandinavya'da Neolitik doneme ait 5000 yilhk batakhk cesetlerinin midesinde bulundu.

.• Britanya'yi isgal ennis olan Kelrlerden ve Bretonlardan daha once Britanya'da bulunan; daha . sonra Breronlar tarafmdan yerlerinden edilen ve 9. yiizYll civannda tsko<;I~r1a karrsan bir halk (c.n.),

27

L~\ Viski eski Cin'de bulundu. Iskocya'dan ·once;jdanda'ya

~., ' .

.':'ivigeldi ve ilk olarak kesisler tarafmdan daminldi. Viski kelimesi

lrlanda dilindeki uisge beatha ya da Latincedeki aqua vitae ("hayat suyu") kelimelerinden geliyor.

Her klamn kendi ekosesine sahip oldugu sistem 19. yuzyll basina dayanan kocabir uydurmadir. 174Sisyanlmn :ar-dindan, ekosekumas. da dahil biitiin lskoc giysiferiyasaklandl. lngiliz garnizon alaylan ozentilik yaparak ve Kral IV. George'un 1822'de Edinburgh'a gerceklestirdigi ziyareti kutlamak icin kendi ekose kumaslanru tasarlamaya basladilar, Kralice Victoria bu egilimi resviketti ve cok gecmeden bu bir Victoria modasi haline geldi.

Budin bunlara karsm, Iskoclar ise yaramaz insanlar degillerdir, Iskoc icatlan ve kesifleri §oyle siralanabilir: Yapiskanh pul, Ingiltere Merkez Bankasi, bisiklet pedalr, Bovril*, arkadan dolma rufek, hucre cekirdegi, kloroform, buhar hucresi, renkli fotograf, rmsir unu, sirma ilaci, ondalik nokrasi, elektromanyetizma, Encyclopaedia Britannica, parmak izi, dolmakalem, hipnoz, derialti sinngasi, insulin, kaleydoskop, Kelvin olfegi, cim bicme makinesi, ihlamur likoru, logaritrna, karnyen, marmelat, arac sigortasi, MR tarama cihazi, yandan r;arkh gemi, gazyagi, piyano pedali, havah lastik, posta darngasi, radar, yagmurluk, aynah teleskop, tasarruf bankasi, per,.. .vane, hizolcer, buharh sahmerdan, asfalt yol, uzyazarttelem), S'elik born, tifo asisi, ultrason tarayici, ABD Donanmasr.evrensel saat, termos, dalga enerjisiyle cahsan elektrikjeneratorleri ve ~eHk hal at.

• Steak sa i1e kansrmhp bir tiir icki yapilan ya da yemeklere lezzet vermek icin kullamlan et tizii (c.n.),

FranllZ tostllyumurtall ekmeklFranslzmi?

Hem evet hem hayir, Ekmegi yumurtaya batmp kizartmak bayat ekmegi degerlendirmenin tum diinyada yaygmolan bir yoludur.

Fransizlann hi~ suphesiz, tostees dorees ("altm tost") adh bir Ortacag versiyonu vardi ve buxlaha sonra pain perdu ("kaYlp ekmek") adinr aldi; bu isirn Cajun mutfagmda servis edilen liiksnumuneler icin buyuk bir sevkle benimsendi.

Bilinen ilk yemek tarifi, Romah a§p Apicius'un 1. yuzYIIdaki eserinde yer ahyor. Yemek Sanatt adh eserinde Apicius, daha cok gelisiguzel bit bicimde, bunun "lezzerli bir diger yemek" oldugunu yaziyon "Kabugu crkanlnus kanksiz beyaz ekmegi tercihen buyuk parcalara aymn; sure batmn, yagda kizarnn, uzerine bal sunin veservis yapm."

Bu tarife eski Fransrz belgelerinde pain a laRomaine ("Rorna ekmegi") olarak referansta bulunuluyor. Bu da onun italyan Tostu oldugu anlamma geliyor. Her zamanki gibi, 0 anda nerede bulundugunuza bagh olarak, Alman Tostu, ispanyol Tostu, Amerikan Tostu ve hatta Rahibe Tostu tabirleri kullamlir.

"Fransiz Tostu" tabirine Ingilizcede ilk defa 1660'ta, Robert May'in Usta Ajft adh eserinde rastlarur, Aym yil Gervase Markham'in onde gelen eseri ingiliz Eu Kadnu -pain perdu'nun yagh ve baharatli bir versiyonunu iceriyordu, budurumda, Ingilizler acismdan en azindan 0 giinlerde Fransiz Tostu FranS1Z kokenliydi,

Bu yemek ayrn zamanda "Windsor'un Fakir ~ovalyeIeri" adiyla amhr, Bu ifadenin Almanca (arme Ritter), Danca (arme ridderei, Isvecce (fattiga riddare) ve Fince (koyhiit ritarit) versiyonlan hep "fakir ~ovalyeler" anlarmna gelir.

Bir teoriyegore Ortacag'daki bir ziyafetineJj':,pllhalr kismi tathydi - baharatlann ve findrk, ceviz tiini yemislerin irhalan maliyetliydi. Soyluluk unvamna sahip olmalanna. ragmen.burunsovalyeler zengin degildi, bu durumda yurnurtaya barmhp kizarnldiktan soma uzerine recel ya da bal siiriilerek servis edilen bir yemek, kurallan bozrnadanbu adabimuaseretin gerekliliklerini yerine getirirdi.

,alOpanyav. kilO icat etti?

Fransrzlardegil.

Fransizlar sasiracak -hatta rencide olacaklar- ama sampanya bir lngiliz icadidir.

Zencefilli biraya asina olan herkesin bilecegi gibi mayalanrna doga] olarak kopuk yaranr, Asrl sorun daima bu kopugu kontrol altmaalmak olmustur,

Ingilizler 16. yuzyilda Champagne'dan frcilarca ham ve asitsiz sarap ithal edipv.bu saraplann mayalanmaya baslamasi icin seker ve melas Have ederek kopuklu sarap yaptilar. Bu §arabi muhafaza etmek icin de komur atesinde yaptiklan saglam cam §i§eler ve mantar gelistirdiler.

Kraliyet Akademisi'nin kayitlanrun gosterdigi gibi, §U' anda methode cbampenoise [SampanyaMetodulolarak bilinen y6ntem ilk olarak 1662'de Ingiltere'de kayda gecirildi, Fransizlar buna ustahk ve pazarlamayetenegi katnlar, ama modern sek (brut)usulti kusursuz hale getirmeleri 1876'ya kadar gerceklesmeyecekti (veo zaman dahi, bunu ingiltere'ye ihracat yapmak icin gerceklestirmislerdi).

lngilrere Fransa'nm enbiiytik sampanya musterisidir. 2004'te ingiltere'de34 milyon ~i~e sampanva ttiketildi. Bu ra-

30

kam biitun ihracat pazannm neredeyse ii'iCebiti huyiikliigundedir - ABD'nin iki katr, Almanlann ii~ kat! ve Ispanyollann yirmi kan,

Benediktin kesisi Dom Perignon (1638-1715) sampanyayi kat etmedi: Ashnda o,vaktinin ~ogunu kopukleri ortadan kaldirmaya calisarak gecirdi,

Onun meshur haykmsi §oyleydi: "Kosun, kosun; yildrzlan iciyorum." Bu haykins 19. yuzyihn sonundabir reklatn icin tasarlandi, Perignon'un sampanyaya gercek katklSl,· degi§ik baglardan iiziim cesitlerini ustaca harmanlamasi ve mantar icin tel veya kenevir kafes kullanmasiydi,

Yasal bir bosluk, sadece Arnerikahlann, kopiiklii saraplanna sampanya demelerine izin veriyor. Madrid Anlasmasi (1891) sadece Champagne bolgesinin bu isrni kullanabilecegini karara bagladi. Versailles Anlasmasr (1919) bu karan teyit etti, ama ABO Almanya'yla ayn bir bans anlasmasi imzaladi.

Yasak kalktrgi zaman Amerikalrsarap ruccarlan bu bosIuktan yararlanarak kendi "Sampanyalanru" serbestce satnlar; bu da Fransizlann canrru oldukca sikn,

Zaman zaman sarnpanya icmek icin kullamlan ~ay tabagina benzer kupa (coupe), Marie Antoinette'in goguslerinin kahbim aldirrnasryla yapiknanusnr, Bu kupa ilk olarak (Marie Antoinette'in saltanatmdan cok daha once) 1663'te Ingiltere'de imal edilmistir, Bu, simdiye kadar hicbir tistsiiz ingiliz modeli de cagnsnrmarmsur.

Givotin. ,neredeicat edildi?

Ingiltere'de Yorkshire bolgesinin Halifax sehrinde,

Halifax Daragaci (Halifax Gibbet), yaklajsk 4,5 metre uzunlugundaki iki dikey destekten olusuyordujbu desreklerin arasmda da bir ip ve makarayla kontrol edilen, kursun kaplarna bircapraz kirise yerlestirilrnis demir bir balta asihydi. Resrni kayitlara gore, 1286 ile 1650 arasmda bu aletle en az 53 kisi idamedildi,

Halifax Ortacag'da gecirnini kurnas ticaretinden saglryorduo Cok biiyiik miktarlarda pahah kumas, kurumasi icin .imalathanelerin disansinda birakihyordu. Hirsrzhk cok ciddi bir sorundu ve sehirdeki tiiccarlarm lnrsizlan caydiracak etkili bir §eye ihtiyaclan vardr,

Fraasizlar, bunlardan ve daha sonra bunun lskocya'daki bir benzeri olan Maiden adh aletlerden esinlenip kendi isimlerini ostaya atmis olabilirler,

Dr. Joseph Ignace Guillotin insancil, yumusakhuylu bir doktordu ve halkm huzurundaki infazlardan hoslanrmyordu .

. ~uillotin 1789'da, FranSlz ceza sistemini islah etmek ve onu daha insancil bir hale getirmek icin Ulusal Meclis'e iddiali bir plan sundu, Guillotin, fakirler (kir pas icinde asihyorlardi) .ile zenginler (gorece daha temiz bicimde idam ediliyorlardi) arasmda aynrn yaprnayan, standartlasnnlmrs rve mekanik bir idam yontemi onerdi,

Guillotin'in onerileri 'biri dismda rereddiitsuz reddedildi:

Etkili bir oldiirme, makinesi kavrami. Guillotin'in onerisi Cerrahlar Akademisi Sekreteri Dr. Antoine Louis tarafmdan gelistirildi. 1792'de, bildigimiz capraz break agziyla cahsan ilk aygin yapan, GuiUotin degil, Louis idi. Hatta onu gelisriren kisiye istinaden, kisaca Louison ya da Louisette diye adlandmldi,

Ama her nasilsa, Guillotin'in ad] bu aletle aruhr 01- du ve ailesinin tum sabaIanna. ragmen hu isim oyle kal-

Vorl/kltSlnlflon gordUk,e giyotinin varl1gtm daho iyi anllyorum.

GEORGE BERNARD SHAW

dr, Yaygm soylencenin aksi-

ne Guillotin, adnu verdigi aygirrarafmdan oldurulmediro 1814'te ornzundaki bir ciban yuzunden oldu.

Giyotin ilk "demokratik" idam yontemi oldu ve tum Fransa'da benimsendi. Tarihciler giyotinin ilk on yihnda 15.000 kisinin idam edildigini tahmin ediyor. Bu aletle yalnizca Nazi Almanya'si daha fazia kisi idam etti: 1938 ile 1945 arasinda 40.000 kisinin giyotinle idam edildigi tahmin ediliyor.

Giyotinle idam edilen son Fransiz, .Hamida Djandoubi admda Tunuslu bir gocmendi, Djandoubi 1977'de bir gene krza tecaviiz edip oldurmekten suclu bulunmustuvFransa'da idam cezas11981 'de kesin olarak kaldmldi,

Kopanlan bir kafanm bilincinin ne kadar siire yerinde kaldigim (0 da kahyorsa) tam olarak smamak imkansiz, En iyi tahmin bes saniye ila on ii~ saniye arasmdadir.

Bastille'in zapt edilmesi sonueu ka~ mahkum serbest bldl?

Yedi.

Fransa'da 14 Temmuz Bastille Giinii milli bayramdir ve §anh bir milli simgedir (bu acidan ABD'deki 4 Temmuz'a esdegerdir).

Bu sahneyi tasvir eden coskulu tablolara bakngimzda, yuzlerce sanh devrimcinin tic; renklibayraklarla sokaklara akin ettigini dustmebilirsiniz, Gercekteyse, kusarrna srrasinda ya-

33

rim diizineden yalmzcabiraz fazla kisi icerde tutuluyordu,

Bastille 14 Temmui1789'da zapt edildi. Eundan kisa bit sure soma, mahkumlan iskeletlerin yanmdabitkinbir bi~ilIlde zincire vurulrnus yatarken gosteren niylerurpertici graviirler Paris sokaklannda sansa sunuldu;o zamandan buyana Bastille'deki kosullarm halkta uyandirdrgi izlenimi bu gravur .. Ier olusturdu.

13. yuzyilda kale olarak kullanilan Bastille yuzyillardrr bir hapishaneydi, XVI. Louis zamanmda, krahn ya da .bakanlanrun talimatlan iizerine, komplo ya da yonetirni devirme girisimi gibi suclardan tutuklananlara ev sahipligi yapn. Burada kalan tarunmis eski mahkumlar arasmda Voltaire de yard! ve Voltaire Oedipe adli eserini 1718'de hurada yazdi,

o giin orada bulunan 'yedi mahkum sunlardi: Dort kalpazan, Solanges Kontu ("cinsel bit suctan" iceride bulunuyordu) ve iki akil hastasi (bunlardan biri Major Whyte adlr bir Ingiliz ya da Irlandahydi, beline kadar sakah olan bu adam kendisini Julius Caesar zannediyordu).

Bastille'e gerceklesririlen saldrn srrasinda yuz kisi oldii; olenler arasindavali de vardi ve valin in kafasi bir kargirnn uzerinde Paris sokaklarmda dolasnnldi.

Hapishanenin muhafiz birligi, askere ahnmayrp ~iiriige ~lkanlan kisilerden olusan bir gruptu ve (gevsek ziyaretsaatleri ve tam donarumh odalanyla) kosullar bircok mahkum icin 01- dukca rahatti.

Ressam Jean Fragonard'in 1785'teki ziyaret giiniinii tasviri, avluda mahkumlarlaIki bunlarac6mert bir harchk, bolca tiitiinle alkol ve evcil hayvan besleme izni veriliyordu) dolasan §lk kadmlan gosteriyordu.

1759'dan 1760'a kadar burada hapis yatan Jean Francois Marmontel sunlarr yaziyordu: "Sarap miikemmel degildi ama

34

id~re ederdi, Tatlr yoktu:Bir seylerden mahrum kalmarnz.kacmilmazdi. Bir butun olarak baktigimda hapisrekilerin burada cok iyi agirlandrgim soyleyebilirim."

Bastille'in zapt edildigi giin icin XVI. Louis'nin giinliigunde su sanrlar okunuyordu: "Rien [Hicbir sey]."

o gun avladrgi hayvan sayismdan bahsediyordu. '

"Ekmek bulamlyorlarsa pasta vesinler" diyen kimdir?

Yine yanhs. 0 degil.

Muhtemelen tarih dersinde gordugunuz §eyidun gibi hanrhyorsunuz: "1789 yihydi ve FransizDevrimi tum hizryla cereyan etmekteydi. Paris'teki yoksullar ayaklandi, ~iinku yiyecek ekmekleri yoktu. Bu sirada Kralice Marie Antoinette (kan yurekli hir umursamazhk sergileyerek, komik olmaya cahsarak ya da yalmzca aptalca davranarak) 'ekmek bulamayanlar pasta yesin' seklindeki ahmakca oneriyi ortaya am."

ilk sorun su ki, bahsedilen sey pasta degil brioche adh bir .;orekti (kullarnlan ifadenin Fransizca ash "Qu'ils mangentde La brioche" idi). Alan Davidson'un Oxford Companion to Food [Oxford Yemek Rehberi] adh eserinde brioche hakkinda sunlar yazili: "18. yuzyildaki brioche (az miktarda tereyagi ve yumurtayla) cok az lezzetlendirilmistir ve taze bir beyaz somun ya da ekmekten cok farkh degildir." Bu durumda bu sozler iyi niyetli bir girisirn olabilir: "Eger ekmek istiyorlarsa onlara iyi cinsinden verin."

Kaldi ki, bu sozleri soyleyen Marie Antoinette degildi. Bu ifade en a§a(p 1760'tan beri aristokratik ciirumenin tasviri olarak yazth bir bicimde kuIlamhyordu. Jean-Jacques Rousseau bu ifadeyidaha 1740'ta duydugunu ileri siiriiyordu.

35

Yakin donemde Marie Antoinette'in biyoWa.fisi:ni yazlilh' Lady Antonia Fraser, bu ifadeyi XIV. LotiiS~nin ("Gun6$ Kral") kansi Kralice Marie- Therese'e atfetmistir; ama bu lafr soylemis olahilecek bir suru heybetli 18. yiizytlleydisi vardir. Bu ifadenin propaganda amaciyla uydurulmus olmasi da 01- dukca miimkundtir.

Marie Antoinette'in kruvasan Fransa'ya memleketi Viyana'dan getirdigine dair bir baska hi kaye daha vardir. Bu da pek muhtemel gozukmtryor \i=ii'nkti Fransizlar kruvasandan ilk defa 1853'te bahsetrnistir.

Ilginc bir sekilde, A vusturyah gezgin hamur isi ustalan karmeri Danimarka'ya yaklasik buzamanlardagetirdiler; Danimarka, burada u/ienerbred ("Viyana ekmegi") . olarak bilinen "Danimarka" bdreklerinin isim babasi olmusrur,

Viyana'da bu boreklere Kopenhagener adr verilir.

Ilvi~re'vi one kadar iVi tamyorsunuz?

a. Swiss roll (rulo pasta) yerler

b. Kopek yerler

c. Guguklu saati icat etmislerdir

d. Ordulan yoktur

Swiss roll Isvicre pastasi degildir: Hickimse bu pastaya neden "Swiss" ad. ver~ldigini bilmiyor. Isvicre'de bu pastaya Biscuitrolle ya da gateau route denir; Ispanyollar braze de gitano ('''~ingenelerin silahi"), Amerikahlar da jelly roll (jelly, recel dernekrir) der,

Carl Reed'in The Third Man (1949) filminde yer alan Or" son Welles'in meshur is: rnonologuna ragmen, guguklu saat

1738'de Almanya'da icat edilmistir.

Isvicreliler daha modern vemoderrr hayata daha faydali icatlara imza armrslardin Suni ipek, selofan, Velcro (ytizeyleri birbirine tutturmak icin kullarulan bir tiir sentetik kumas), siitIii cikolata ve Isvicre ordu cakisr.

Isvicreliler tarafsizdir, ama savas karsrti degildir, Yasi 20 ile 40 arasmda olan her Isvicreli erkek Isvicre ulusal mitis giicunde yer ahr ve evinde bir tufek bulundurur. Eger lsvicre bir savasa girecek olsa 500.000 kisilik bir "ordu'thazrrdir. Isvicre Hava Kuvvetleri ikinci Diinya Savasi sirasinda Alman ve Muttefik ucaklariru 90k rahat bicimde vurup dustirmtistur,

Geriye kopek yemeyle ilgili olan §Ik kahyor. Makul ve yasalara saygih lsvicreliler, Avrupa'da kopek eti yiyen tek halknr.

Uzak Alp koylerinde kac kopegin tuzlanarak, tutsulenerek ya da sucuk, sosis yapilarak yendigi bilinmiyor, ama bunun gerceklestigi kesin. Ayrn §ey kediler icin de gecerli. SavunmaIan da §u: Cok sevdigimiz bir evcil hayvaru kullaruma sokmak mannkhdir ve bizim icin de faydahdir. Kopegin en lezzetli parcalanrn yedikren sonra getiyekalan parcalar yaga di:'JIlii~turulurve oksuruk tedavisinde kullamlir.

Bir St. Bernard bavnaoda ne ta,lr?

St. Bernardlar boyunlannda asla konyak fl~lS1 tasimaz,

Bu kopekler tamamen yesilaycidrr (her ~ey bir yana, viicut IS1S1 dii§lik birine konyak vermek 90k vahim bit hatadir), ama bu dii~iince turistlerin hosuna gider ve bu kopeklerle boyunlarina konyak fIPSl takilryken fotograf cektirirler.

St. Bernardlar dagda kurtarma kopekleri olarak egitilmeden once, Buvuk St. Bernard Gecidi'ndeki (Alp Daglan uze-

37

rinde bulunan ve Isvicre'yi Iralya'ya baglayan yoi) misafirhanede kesisler tarafindan yiyecek tasrmak icin-kullamlryorlardi, zira biiyiik boyutlan ve uysal yaprlan onlan iyi birer yiik hayyam yapryordu.

Konyak ficisi, Kralice Victoria'nm himayesinde bulunan Sir Edwin Landseer (1802-1873) admda gene bir lngiliz sanatcimn fikriydi, Landseer manzara ve hayvan resimleriyle rneshurdu veGlen'in Hukiimdar: adli tablosu ve Nelson Sutunu'nun zeminindeki asian heykelleriyle tammyordu.

1831'de Alplerdeki Gii~lii. Masttlar Baygm Bir Yolcuyu Hayata D6ndiiruyor baslikh bit tablo yapn; bu tabloda, bir tanesi boynunda minyatur bir konyak fl~lS1 tasryan (bunu "dikkat ceksin" diye eklemisti) iki St. Bernard resmediliyordu, St. Bernardlara 0 zamandan bu yana bu <;agn§lm yuklendi, Landseer'in aynca bu tiir icin (Alp masnsi yerine) St. Bernard ismini yaygmlasnrdigi kabul edilir.

St. Bernardlar esasmda Barry av kopekleri (Almancada "ayi" anlammagelen Bdren kelimesinden gelmektedir) olarak biliniyordu. ilk cankurtaranlardan birinin adr "Buyuk Barry" idi, bu kopek 180.0.-1814 arasmda 40 kisiyi kurtardr, ama rnaalesef onu kurt zanneden kirk birinci kisi tarafindan olduruldu,

Barry'nin ici doldurulup Berne'deki Dogal Tarih Miizesi'nin onur kosesine konulmustur. Onun arusma, St. Bernard Misafirhanesi'nde bir defada dogan yavrulardan en iyi erkek yavruya Barry adi verilir.

Bazen .misafirhanenin isteyen herkese yiyecekve kalacak yer saglama gorevi zahmetli olabiliyor. 17o.8'de,. bir gece Canon Vincent Camos 400'ii askin yolcuya yemek saglarnak durumunda kaldi, Insan giiciinden tasarruf etmek icin, ~i§e bagli biiyiik bir hamster tekerlegine benzeyen bir aygit kullaniyor-

du, Bu aygmn icinde bir St. Bernard kosarak §i§e gecirilmis et" leri donduriiyordu.

Bu.kopeklerin 1800'den bu yana 2500'ii askin ki§iyi kurtardiklan tahmin ediliyor; buna karsrlik son 50. yrlda kimseyi kurtaramadilar. Bunun uzerine, Manasttr bunlan satip.yerlerine helikopter almaya karar verdi.

Arnavutluk'taki domuzlar.

Arnavutluk'taki kopekler hem hem diye ses cikanr, Katalancada

, kopekler bap bap der.Cin'deki kopekler ueng ueng, Yunanistan'daki kopekler gau gav, Slovenya'dakiler hov hov, Ukrayna'dakiler haf haf, Turkiye'dekiler hav bau der. Bu ses Izlanda'da vo{f, Endonezya'da gong gong ve lralya'da bau bau'dur.

Ilginc bir bicimde, bir hayvanm sesinde daha az degiskenlik oldugunda, diller bu sesin yorumlanmasi iizerinde daha ,trok anlasiyorlar. Ornegin, neredeyse her dilde moo diyen bit

" 'inek, miyaulayan bir kedi ve guguk diyen bir guguk kusu var, dir,

Cumbria'daki Kopek Davrarusi Merkezi'ndeki arasnrma!:cllara gore kopeklerin bolgesel aksanlan bile var. En ayirt edi, ci aksanlara Liverpoollu ve Iskoc kopekler sahip. Liverpoollu .kopekler daha yuksekperdeden bir sese sahipken, Iskoc ko, peklerin sesi daha "dii§iik perde"dendir.

Kopek Davrarusi Merkezi bu verileri toplayabilmek icin ',:kopeklerden ve sahiplerinden yamt makinesine mesaj birak','J?1alarml istedi; daha soma uzmanlar, insanlarm ve kopeklerin

39

cikardrgr seslerinperdesini, tonunu, yuksekliginive uzunlugunu karsilasnrdrlar.

Uzmanlar, kopeklerin sahiplerine daha yakm olabilmek i~in seslerini taklir ettikleri sonucuna varduaralarrndaki bag';:, loll' ne kadar yakmsa seslerindeki benzerlik de :o kadar yakm oluyordu,

Kopekler aym zamanda sahiplerinin davraruslanm da taklit eder. Gene bir ailenin besledigi bir reriyer hareketli olma egilimindedir ve bu kopegi zapt ermesizor olurAyru cins kopek ya§h bir kadmla yasadigmda sessiz ve hareketsiz kalmaya ve uzun siire uyumaya meyilli olur.

D~nyadlki en biiyiik kurbaga nasd bir ses ~Ikarlr?

Hicses crkarmaz, Orta Afrika'da yasayan 90 cm'Iik Golyat kurbagasr dilsizdir,

Kurbagalar cok ~e§idi sesler crkanrlar: Viraklarlar, horuldarlar, homurdarlar, seslerini titretirler, gidaklarlar, crvildarlar,~m ern orerler, cighk atarlar, ishk calarlar ve hrrlarlar. St'gular, sincaplar ve crrcirbocekleri gibi ses crkanrlar. Bagiran aga~ kurbagasi (Hyla gratiosa) kopek gibi havlar; dulger kurbaganm (Rana virgatipes) sesi, iki marangozun civilere farkh anlarda cekicle vururken crkardigi sese benzer; Fowler kara kurbagasi (Bufo (owlen) ise soguk algmligina yakalanmis bir kQyunun melemesine benzeyen bir ses pkanr. Giiney Amerika cermet kurbagasi (Pseudis paradoxa) bit domuz gibi hmldar (bu kurbaga paradoksaldir, cunkii bu tiiriin yavru hali kurba~j,un ii~ kat! biiyiikliigiihdedir).

Disi kurbagalar cogunlukla ses crkarmaz. Sesi, potansiyel ~lerirte kar~,;t yerlerini belli eden erkek kurbagalar cikanr, En

s:ok ses cikaran.kurbaga Porto Riko'nun minik coqui'sidir; bu kurbagarunLatince adi (Eleuthetodactylus coquii kendisinden daha uzundur. Erkek coquiler ormanda slkl§ nkrstoplamrlar (her on metrekareye hir tane) vekimin daha yiiksek ses cikarabildigini belirlemek icin yansirlar. En yiiksek ses, yaklasik 1 metreden 95 desibel olarak kaydedilmistir; bu da bir havah matkabm ~lkardlgl sese ve insanm agn esigine yakmdir.

Son zamanlarda yapilan arasnrmalar, "nasil oluyor da kurbagalann kulak zarlan patlamiyor" sorusunun cevabuu vermistir: Kurbagalar duyrnak icin akcigerlerini kullarur. Akcigerler, kurbagalann cikardrklan seslerin titresimlerini ernerek kulak zarmm yuzeyindeki i~ ve dl§ basmci esitler ~ boylece hassas is: kulagi korur.

Kurbagalann cikardigi sesler radyo istasyonlan gibi isler:

Her tiir kendi frekansmi secer, Boylece ortaya crkan sesler (birbirleriyle yan~an kurbagalann guniltuleriyle dolu bir ormanda ya da gillette) disi kurbagalann dikkatini dagitmaz; di- . §i kurbagalar sadece kendi turlerinin cikardrgi seslere kulak kesilir.

Uluslararasi alanda, kurbagalann genel olarak ordeklerinkine benzer ses crkardrklart kabul edilir. Ama bu her yerde boyle degildir. Ornegin Tayland'da kurbagalar ob ob diye ses cikanr, Polonya'da kam kam, Arjantin'de borp, Cezayir'de gar gar, Cin'de buna benzer bir bicimde gau gau, Bengal'de gangor-gangor, Hindistan'da mi:ko:mi:k..;mi:ko:mi:k (iki nokta isareti, once gelen sesli harfin uzanldigmrve genizden telaffuzedildigini belirtir), Japonya'da kirokiro, Kore'de gae-goolgae-gool, Turkiye'de viral: vtral: sesini cikanrlar.

ABD'de .ise herkes bunm kurbagalann "ribbit" sesini 91- kardigiru diisiiniir; halbuki bilinen 4360 kurbaga tiiriinden yalnizca bid "ribbit" sesinicikanr. Insanlarm boyle dii§iinme-

sinin sebebi, "rib bit" sesinin, Hollywood'da Yp§1iIyanPasifik agac kurbagasina (Hyla regilla) ait olmasidir-Bn.kurbagamn ya~adlgt bolgede kaydedilmis olan bu ses, Florida'daki batakhklardan Vietnam'daki balta girmemis orrnanlarakadar herhangi bir yerdeki atmosferipekistirrnek icin yillardtr biitiin filmlere yerlestirilmistir.

Hangi bayku, "tu .. vit, tu .. vu" der?

"Tu-vit, tu-vu" ifadesini ilk deb William Shakespeare Love's Labour's Lost (A~ktn Cabas: Bosuna, ~ev. Ali H. Neyzi, Istanbul: Mitos-Boyut Yayinlan, Eylul 2002) adh eserinde yer alan "Kis" baslrkhsiirinde kullanmisnr:

Gozlerini dikip bakan baykus her gece §oyle oter, Tu-vu;

Tu-vit, tu-vu: Hos bir ses,

Joan yag icinde kansnnr tencereyi bu esnada.

Hicbir baykus "tu-vit, tu-vu" sesini crkarmaz.

Peceli baykuslar tiz bir sesle cighk atar. Kir baykuslan genellikle ses cikarmaz. Kulakh orman baykusu ise dii~iik perdeden uzanlmis bir "uu-uu-uu" sesi cikanr.

"Tu-vit, tu-vu"ya encok benzeyen baykus sesini alaca baykuslar (disisi ve erkegi) cikanr.

Erkek alaca baykussiren gibi "huuu-huuu-huuu" diye oter; disisi de daha boguk bit bicimde "kiv-vik" diye karsihk verir.

.""",U<L.U yedi; ama bunu sadece birkere yaptl.

Charles Darwin bilimin yarusrra gastronomiye de merakCambridge Universitesi'nde goniilsiiz bit sekilde ilahiyat ,dkurken "Gurme Kuliibii"ne iiye oldu; bu kulupte haftada bir ve normalde momilerde bulunmayan hayvanlan .' .. y¢meye cahsryorlardi. '

Darwin'in oglu Francis babasmm mektuplanrn yorumlar,ken, Gurme Kultibu'nun her seyden once sahin ve balabanku§~nu begendigini, ama "tarifi imkansiz" bulduklan "yash bir . ·~laca baykusun ardindan heveslerinin kmldrgmr" belirtiyordu. .... " Yrllar gectikce Darwin akademik alanda iyice sivrildi ve .'. tannya olan inancim kaybetti, ama siradisi bir monunun caaibesine olan istegini asIa kaybetmedi,

Beagle yolculugu srrasinda armadillo ve cikolata renkli bir kemirgen (muhtemelen Dasyproctidae familyasina mensup bir '. aguti idi) yedi; armadillo icin "radi ve goriinii~ii ordege benziyor" derken, kemirgen icin "hayanmda yedigim en iyi etti" di-

yordu. Patagonya'da bir tabak puma (dag aslant, Felis concolor) yedi ve tadinm dana etine benzedigi karnsrna vardi, Gercekren de ilk basta bunundana eti oldugunu zannetmisti.

Daha sonra Darwin Kii~uk Nandu (Kii~uk Rea) bulmak icin Patagonya'yi kans kans aradiktan soma bu nandudan, 1833'te Port Desire'dan aynhrken Noel aksami yemis olduguau fark etti. Bu kusu gemideki ustabasi Conrad Martens vurmusru,

Darwin bu kusun bayagi Biiyiik Nandulardan (ya da kendi tabiriyle "devekusu") biri oldugunu farz etmisti; hatasim aneak tabaklar temizlenirken anladt: "Aklim basima gelmeden once bu kus pisirilmis ve yenmisti, Neyse ki kafasi, boynu, ba-

43

caklan, kanatlan, buyiik tuylerinden bir~ogl.l':i!~~~risinin h:ij~ yiik boltimi) saglam kalmisn." Darwin geri kalan parcalan Londra'daki ZoolojiDernegi'ne yolladi vebu,;ku§ Darwin Nandusu (Rhea Darwinii) adnn aId!." "

Darwin, Galapagos'ta iguana (Con-olophlf,S.subc.ristatus) yiyerek yasarmrustirdiirdti; James Island'da isebirkac porsiyon dey tosbagayi mideye indirdi, Darwin dey tosbaganm daha soma gelistirecegi evrim kurami acismdan ta§ldlgl onemin farkmda olmadan, Beagle gemisine bunlardan 48 tane yiikledi. Darwin ve gemideki arkadaslan bu tosbagalan yemeye devam ettiler, yemeyi bitirdikten sonra da kabuklaruu denize atnlar,

Filum Ziyafeti (Phylum Feast), miimkim oldugunca cok tur kullamlarak hazirlanan ve biyologlarm 12 Subat'ta Darwin'in degum giiniinii kudamak icin yedikleri ortak bir ogiindiir.

insanll ka~ duyusu vardlr?

En azdokuz.

Hepimizin bildigibesduyu (gorme, isitme, tat alma, koku alma ve dokunma) ilk olarak Aristoteles tarafmdan siralanrrusnr, Aristoteles gosrerisli 01- masma ragmen genellikle yamlmisur. (Ornegin kalbimizle ogrendigimizi, anlann ~iiriiyen boga leslerinden ortaya pktlgtDl ve sineklerin yalmzca dort bacaklanrun oldugunu soylemistir.)

Uzerinde genellikle uzlasilan dorr duyu daha vardir: '

1 Is: duyusu: Derimizde IS1yl (ya da isirun yoklugunu) hissetrnemizi saglayan duyu.

44

2 Denge duyusu: 1<; kulaktaki SIVl i~eren bosluklar. tarafmdan yonlendirilir,

3 Agn duyusu: Deride, eklemlerde veorganlarda hissedilen acmm algdanmasi. Tuhaf bir bicimde bu duyu beyni kapsarnaz; beyinde hi<; aCI reseptoru yoktur. Bas agnlan, gortmdugununaksine, beynin icinden gelmez,

4 h:algt (ya da "beden farkindalrgi"): Bu duyu, vucudumuzdaki bilesenleri gormedigimizde.ya da hisserrnedigimizde hunlarm nerede oldugunu bilincalnnda bilmemizi saglar. Ornegin gozlerinizi kapatm ve ayaguuzt havada sallaym. AyagJl11zm viicudunuza gore nerede oldugunu yine de bilirsiniz.

Izzetinefis sahibi her norologun hu dokuzundan daha fazla duyu olup olmadigi konusunda kendi goriisii vardtr, Bazilan yirmi bir tane duyu oldugunu ileri surer. Achk bir duyu mudur? Ya da susarna? Derinlik duyusu, anlam duyusu ya da dil duyusuna ne demeli? Ya da son derece ilgi cekici sinestezi konus una: Muzigin. renk olarak algilanabilrnesi icin duyulann cansmasi ve birarada hareket etmesi,

Peki saclanrruz dikeldigi zamanki elektrik duyusu ya da yaklasan tehlike duyusuna ne demeli?

Bunlann yanmda, hayvanlann sahip oldugu ama bizde 01- mayan duyular da vardir, Kopekbahklanmn-guclu elektrik duyulart vardir, elektrik iceren bolgeleri fark ederler. Manyetik duyusu, manyetik alanlarrn algilanmasirn saglar ve kuslann ve boceklerin ucma sistemlerinde kullaruhr, Yanlu duyusu ve "yanal ci zgi " , bahklar tarafindan basmci algilamak icin kullamlir, Kmlotesi gorii§, baykuslar ve geyikler tarafmdan geceleyin avlanmak ve yemlenmek icin kullambr.

45

MBddenin ka9 hali vardlr?

Cok basit, ii~: Kati, SIVI, gaz,

Ashnda iicten daha fazladir: On bes tane. Ve liste neredeyse her giin genislemektedir,

i§te listenin son hali:

Kan, amorf kan, SIVl, gaz, plazma, super akiskan, siiper kati, dejenere kan, notronyum, gU\;lii simetrik madde, zayif simetrik madde,kuatkgluon plazma, ferrniyonik yogunlasnrma, BoseEinstein yogunlasnrmasr.acayip madde.

Karmasik (ve bircok acidan gereksiz) aynnnlara girrnezsek, en ilginclerinden biri Bose-Einstein yogunlasnrmasidtr.

Bose-Einstein yogunlasnrmasr, bit elernenticok dusuk bit sicaklrga -genel olarak mutlak sifmn (.273°C, hicbir seyin hareket etmedigi teorik sicaklik derecesi) cok az iizerinde bit 81- cakhk- gelinceye kadar soguttugumuzda ortaya cikar.

Bu kosul saglandiginda gercekten cok ozel seyler meydana gelmeye baslar. Normalde yalnizca atomik ·duzeyde goriilen davraruslar, gozlemlemeye yetecek kadar genis olceklerde meydana gelir, Ornegin bir Bose-Einstein yogunlasnrmasinr yeterincesogutarak bir deney kabma koyarsamz, bu yogunlasnrrna kabm kenarlanndan yukselerek disma tasacaktir.

Bu muhtemelen, kendi enerjisini (zaten olabilecek en dii§iik duzeydedir) azaltrnak icin gerceklestirdigi bosuna bir girisimdir.

Bose-Einstein yogunlasnrmasmin varligr, Satyendra Nath Bose'nin calismasim inceledikten sonra Einstein tarafmdan 1925'te ongoruldu, ama fiili olarak 1995'te Amerika'da imal

(bu 9ah§ma:yaratlctIarma 2001 Nobd Odiilii'nii kazan. drrdi). Einstein'm elyazmasi da ancak 2005'te ortaya cikanldr.

,;{',,,,<:llJLJ, bit kandir.

Camm sogutulan ama kristallesririlrneyen ve fevkalade hi~imde yavasca akan bir SIVI oldugunu duyrnus olabilirsiniz. Bu degildir; cam gercek bir kandir.

Carnm bir srvi olduguiddiasim desteklemek icin geneUikie . kilise pencereleri ornek gosterilir; bu pencerelerdeki cam, ;:p:(meerenm' dibinde daha kahndir,

Bunun nedeni carrun zamanla a~ag. akmasi degil, Ortadaki camcilann her zaman tam olarak tektip bir cam taF'.,,< ........ ·~. kalibi cikaramamalanydr. Camcilar tektip bit kalip panlasihr bir bicimde, camm kahn ueunu yerlesririyorlardi,

Carnm kan rru SIVl rru oldugu konusundaki kansiklik, AIfizikci Gustav Tammanri'm (1861-1938) calismasmm bit okumasindan kaynaklanmaktadir; Tarnmann cami inmis ve cam katilastrken onun davramsim tasvir etmisti,

T ammann, -sozgelimi- metallerdeki diizenli molekul diziH~JlJJo.JL~U f~rkh olarak, camm molekiil yapisunn duzensiz ve dagmrk oldugunu gozlemledi,

Bir benzetmede bulunarak, camr, "donmus supersoguk bir srvryla" karsilasnrdi, Ama canun bir srviya benzedigini soyleonun bit SIVI oldugu anlammagelmez.

Gimumilzde kanlar, kristal ve amorf olmak there iki kate'goriye aynhr. Cam amorf bir kandir,

47

Hangimetal oda slcakbjlndaslvl haldedir?

Crvarun yarusira galyum, sezyum ve fransiyum da ada sicakhgmda SIVl olabilir. Bu' sivilar ,~ok yogun metaller olduklarmdan tugla, at nah ve top gullesi teorik olarak btl ~lVllann icinde yuzebilir .

. Galyum (Ga), Fransiz kimyager Lecoq de Boisbaudran tarafmdan 1875'te kesfedildi, Herkes bunun yurts ever bir isim oldugunu zannetti, ama gallus Latincede "Galyah" ve "horoz" (yani "Lecoq") anlarnlarma geliyordu. Bu element, Dmitri Mede1eeyev'in periyodik tabla' tahminini dogrulayan ilk elementti. Galyum, ah§dmadlk elektronik ozelliklerinden otiiru asil olarak silikon ciplerinde kullamlir. CD calarlarda da galyumkullamhr, ciinkii bu element arsenikle kanstmldigmda elektrik akmum dogrudan lazer l§lgJna donii§turiir; bu da diskten veri "okumak" .icin kullamhr.

Sezyum (Cs) ozellikle atom saatlerinde kullaruhr =atom saniyesini (bkz, s, 220) tammlamaya yarar. Bu element suyla temas ertiginde sonderece siddetli bir bicimde patlar. Tayfindaki parlak mavi cizgilerden dolayi, "gokmavisi" anlarmna gelen sezyum aduu almisnr. Bu elementi Robert Bunsen, Gustav Kirchoff'Ia (daha once telgraf tellerinden gecen sinyallerin l§lk hrzmdahareket ertigini kesfetmisti) beraber kat ettigi spektroskopu kullanarak 1860'ta kesfetmistir.

Fransiyurn (Fr) en nadir elementlerden biridir: Bu fi:~e:mentten Dunya'da yalmzca 30 gram oldugu hesaplanmisnr. Bunun nedeni sudur: Bu element a kadar radyoaktiftir ki, bozunarak diger (daha kararli) elementlere donti~iir. Bu element SlVl bir metaldir, ama cok uzun bir sure icin degil:En fazla birkac saniyeligine SlVl haldedir. Bu elementi MargueritePerey 1939'da Paris'teki Curie Enstitiisii'nde diger rnaddelerden ayrrrmsnr.

';V'Ja.:.i:IUd bulunan son elementtir.

Bu elementler metaller icinolagandisi dii§iik. sicakliklarda dl!lar;~iinkii bunlann atomlanndaki elektronlarrn dizilisi, bir kafesolusturabilmeleri icin birbirlerine yeterince " ....... 1d<;>.l1'dUi:lJ.llU zorlasnrrnaktadir.

Her bir atom komsu atomlar tarafindan cekilmeden ser.;hest~e dolasir; diger srvilarda meydana gelen tam da budur.

IS1Yl veelektrigi en iyi ileten element aym zamanda butun .elementler arasmda en yansinci olandir. Sakmcasi, pahali 01- ·· ....... c .. UJJ.. Elektrikli aletlerde bakir tel kullanmamizm sebebi

Gtimu§ sus amacli kullarnrmnm yamsira giinumiizde en fotografendiistrisinde, uzun omurlu pillerde ve gunes pakullamhyor.

Gumu§, suyu sterilize etme gibi ilginc bir ozellige sahiptir. icin de cok kucuk miktarlar (suyun yiiz milyonda bid yeterlidir. Herodot MO 5. yuzyilda Pers krah Kiros'un bir akar.sudan ahmp kaynanlarak giimu§ kaplara kapanIan kendi su rezerviyle dolasngiru bildirdiginden beri bu carpr-

Hem Romalilar hem Yunanlar, giimu§ kaplara konan yiyeve icecegin cabuk bozulmadigmi fark etti. Gumusun gii~lu '. anti-bakteriyel ozelliklerinden, bakteriler kesfedilmeden yiiz. 'yrllarca onceyararlamldr, Bu durum aym zamanda, neden es•. ki kuyulann dibinde genellikle giimu§ parabulundugunu aciklayabiJir.

49

Gumu§ kupanrzi doldurmaya baslamadan .once birkac uyarryi dile getirmekte.fayda var.

Birincisi, gumus, bakterileri laboratuvarda kesinlikle oldiirse de, aym seyi vucudumuzda yapip yapmayacagr tarnsmahdir. Gumusun sahip oldugu farz edilenavantajlanndan bircogu kamtlanmarmsnr: ABD Gida ve Ilac idaresi (FDA), sirketlerin gumusunsaghk acismdan tasidig, yararlarm reklamln~ yapmalarun yasakiamisnr.

Ikincisi, arjiri denilen ve suda seyreltilmis gumus parcacikIarmm vucuda girmesinden kaynaklanan bit hastahk var; bu hastaligm en acik belirtisi goze carpan mavi bir deridir.

Ote yandan, giimu§ tuzu yiizme havuzlannda klorun yerine kullamlabilecek guvenli bir maddedir ve ABD'de atletlerin ayaklannm kokmasrm 6nlemek icin ccraplanna giimu§ doldurulur.

Su (ozellikle de izolator olarak kullamlan saf su) elektrigi son derece az iletir. Elektrigi ileten H20 rnolekiilleri degil, bu molekiillerin icinde coztlnen kimyasallardir (ornegin tuz), Deniz suyu elektrigi iletme konusunda tath sudan yiiz kat daha iyidir, ama elektrigi gumusten bir milyon kat daha kotii iletir.

En yogunelement hangisidir?

Nasrlolcttigilntlze bagli olarak osmiyum ya da iridyum.

Bu iki metal yogunluk olarak birbirlerine son derece yakindir ve yrllardir bircok defa yer degistirmislerdir. O~fincii en yogun element platindir; bunu renyum, neptiinyum, plutonyum ve alnn izler. Kursun listenin alt srralarmdadrr; osmiyum ya da iridyumun aneak yansr kadar yogunluktadir.

50

Ingiliz kimyager Smithson Tennant (1761-1815) tarafmdan 1803'te (iridyumla beraber) kesfedilmis olan Osmiyum (Os) cok nadir bulunan, cok sert, gumtisi-mavi bir metaldir, Tennant, Richmond'h bir papazin ogluydu ve ayru zamanda elmasm saf komurun bir bicimi oldugunu gosteren ilk kisiydi,

Tennant osmiyum aduu, Yunanca koku anlamma gelen osme kelimesinden turetmisti, Bu element son derece zehirli olan osmiyum tetroksit yayar; keskin ve tahris edici bir kokuya sahip olan bumadde akcigerlere, deriye ve gozlere zarar verebilir ve siddetli bas agnsma yol acabilir, Osmiyum tetroksit, parmak izi aIm ada kullamlir ~unkii bu rnaddenin buhan

,

parmaklann birakngi cok kucuk yag izleriyle tepkirneye girerek siyah tortular olusturur.

Son derece dayarukh olmasi ve paslanmazhk ozelligi, osmiyumu uzun omurlii gtamofon ignesi, pusula ignesi ve kaliteli dolmakalem ueu (Osmiroid adli kalem markasminadr buradan geliyor) yapiminda-kullamsh kiliyor.

Osmiyum aym zamanda son derece yuksek bir erime noktasina sahiptir: 3054°C. Osram adr Auer rarafindan 1906'da tescil ettirildi, bu kelime OSmiyum ve WolfRAM'dan (Almancada volfram) geliyor.

Diinyada her yti100 kg'dan daha az osmiyum ctkanliyor. Iridyum . (Ir) sanrnsr beyaz bit metaldir ve npki osmiyum gibi platine cok benzer. lridyum'un adi, alasirnlarmm ortaya cikardigr bircok giizel renkren cturu, Yunanca gokkusagi anlamina gelen iris kelimesinden gelir,

lridyum da son derece yiiksek bir erime noktasma sahiptir (2446°C) ve asil olarak metal dokitmhaneleri icin eritme kaplan yapmakta ve platini sertlestirmekte kullaruhr.

Iridyum yeryuzundeki en nadire1ementLerden biridir (92

5I

element arasmda 84,'diir), ama imkansiz birbicimde, yaklasik

1:.,., •

65 milyon yil once olusan ve KT (Kretase- Ttiraiyer) snun ola-

rak bilinen incejeolojik katrnanda bu elementten bol miktarda bulunur.

J eologlar bunun aneak uzaydan gelmis olabilecegini du§unuyorlar ve bu dusunce, dinozorlann bir asteroidin carpmasi sonueu yokolduklari seklindekikurami destekliyor.·

Elmaslar nereden gelir?

Volkanlardan. Biitiin elmaslar yerin alnnda devasa bir lSI vebasinc altmda olusur ve yer yuzeyine volkanik patlamalar sonucu gelir.

Elmaslar yerin 160 ila 480 km alnnda olusur, Bunlann cogu kimberlit adh volkanik bir kayanm icinde bulunur ve volkanik faaliyetin haH. yaygm oldugu bolgelerde crkanhr. Diger elmaslar orijinal kimberlitlerinden aynlarak basibos vaziyette bulunur.

Dunyada yirmi iilkede elmas cikanlir. Guney Afrika gunumuzde elmas uretiminde A vustralya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Botsvana ve Rusya'mn ardmdan besinci siradadir.

Elmas, saf karbondan

meydana gelir, Kursunkalem. "ucu"nun yapildigi madde olan grafit de karbondan olusur, ama bu

maddede karbon atomlan farkh sekilde dizilmistir. Elmas yeryiizunde doga! ~larak varoIan maddelerin en sertlerinden biridir: Mohs Sertlik Skala-

Son derece sen alan ii~ ~ey vardm ,elik. elmas ve kendlnl bilmek.

BENJAMIN FRANKLIN

si'nda (10) degerine sahiptir, Ama (1,5) degerine sahip olan grafir (ralkpudrasmdan birazcik daha serttir) en yumusaklanndanbiridir.

Bilinen en biiytik elmas 4000 km boyundadir ve on milyar trilyon trilyon kiratnr. Dogrudan Avustralya'nm iizerinde (sekiz isrk yili uzakta) bulunan bu elmas Erboga takrrnyildizrndaki "Lucy" ytldizmdadrr.

"Lucy", admi Beatles'm "Lucy in the Sky with Diamonds [Gokyuzunde Elmaslarla Lucy]" adh sarksmdan aldi; teknik adi ise beyaz cuce BPM 37093'tilr. Beatles'm sarkrsi bu adi, John Lennon'in oglu Julian'm dort yasindaki arkadasi Lucy Richardson'i ~izdigi bir resim i.izerine aldi,

Elmas eskiden dtinyadaki bilinen en sert maddeydi, Ama Agustos 2005'te Alman bilimciler laboratuvarda daha sert bir madde olusturmayr basardr, T oplanrms karbon nano cubuk (ACNR - aggregated carbon nanorod) adli bu madde cok giiclti karbon molekullerini srkrstinp 2226°C'ye kadar isrtarak meydana getirildi,

Bu molekiillerden her biri, besgen ve alngen biciminde icic;e gecen 60 atom icerir, bu molekullerin minik futbol toplanna benzedigi soylenebilir. ACNRo kadar serttir ki, elmasr rahaelikla cizebilir.

Depremleri naBIl iilVlriz?

MMS ile.Son on yilda sismoloji carniasmda Richter ol~eginin yerini MMS (Moment Magnitude Scale - Moment Bliyiiklligii Olcegi) aldi.

MMS, 1979'da California Teknoloji Enstitiisii'nden Hiroo Kanamori ve Tom Hanks (rneshur Tom Hanks degil) adh sis-

53

mologlar tarafindan bulundu. Bu sismologlar Richter olcegihi yetersiz buluyorlardi, ciinku Richter ol~egi sadece §ok dalgalannm kuvvetini olcuyordu, bu da bir depremin yaratngi tesiri tam olarak tammlanuyordu. Richter olcegindecbiiyuk deprernler aym rakarnla gosterilip son derece farkli tahrip giiciine sahip olabilir,

Richter olcegi, 600 krn mesafede rneydana gelen sismik daIgalan ya da titresimi olcer, Bu olcek 1935'te Charles Richter tarafindan bulundu; Richter de, Kanamori ve Hanks gibi California Teknoloji Enstitiisii sismologuydu, Richter bu olc;:egi Beno Gutenberg'Ie (Dunya'nm cekirdeginin yancapmi dogru olarak olcen ilk kisiydi) beraber gelistirdi, Gutenberg, Buyiik Sili Deprernini olcerneden 1960'ta gripten oldu, Gutenberg'in olumunden dart ay sonra meydana gelen bu deprem su ana kadar olculen en buyuk depremdir (Richter olcegiyle 9,5).

MMS ise Richter'in aksine, bir depremin aC;:lga cikardigi enerjinin ifade edilmesidir, MMS, faym iki parcasi arasindaki kayma mesafesini etkilenen toplam alanla carpar. Richter degerleriyle karsrlasrmldigmda, makul degerler sunmak icin tasarlanmisnr .

Her iki olcek de logarirmiktir: iki puanhk artis 1000 kat daha fazla gu.; anlamma gelir. Bir el bombast Richter olcegine gore 0,5 buyuklugundeyken, Nagazaki'ye anlan atom bombaSI 5,0 biiytikltigtindedir. MMS sadece buyuk deprernlerde (Richter olcegine gore 3,5'in iizerindekilerde) kullaruhr.

ABD jeolojik Arasnrrna Merkezi'ne gore, hasar goren alan (600.000 krrr') ve hissedilen alan (5.000.000 krrr') acisindan Kuzey Amerika'daki bilinen en biiyiik depremler, Mississippi Nehri vadisindeki pek az bilinen 1811-1812 depremleridir. Bu depremler yeni goller meydana getirdi ve Mississippi'nin akt§ y6niinii tarnamen degisrirdi. Siddetli bir bicimde sarsilan alan,

54

1906 San Franciscodepremindekinden on kat daha htiyiiktii. Kilise canlan ta Massachusetts'te kendiliginden caldi;

Bir depremin ne zaman meydana gelecegini ongorrnek imkansizdir, Bir uzrnamn iddiasina gore bunu.ongormenin en iyi yolu, yerel gazetedeki kayip kedi ve kopek ilanlanm saymaktir.

Diinvada en yavglDolarak bulunan madde nedir?

a.Oksijen b.Karbon c. Nitrojen d.Su

Hicbiri, Yarut perovskittir. Perovskit; magnezyurn, silikon ve oksijenden olusan bir mineraldir.

Perovskit, gezegenimizin top lam kutlesinin yansuu olusturuyor. Diinya'nm katmanlarmdan manto, buyuk olcude bu maddeden olusur, ya da bilimciler oyle tahmin etmektedirler:

Su ana kadar hickimse bu bolgeden bir nurnune ahp bu rahmini karutlamarmsttr.

Perovskitler, adiru 1839'da Rus mineralog Count Lev Perovski'den alan bir mineral ailesidir. Perovskitler, superiletkenlik (normal sicakhklarda direnc olmadan elektrigi iletebilen bir madde) arasnrmalannda aranan §ey olduklanm karutlayabilir.

Bu, "yuzen" trenleri ve hayal edilemeyecek hizdaki bilgisayarlarr gercek kilabilir. Su anda siiperiletkenler sadece cok dii§uk sicakliklarda (§u ana kadar kaydedilen en yuksek sicakhk -135°C) cahsiyor, bu da bunlann kullanissiz olmasma neden oluyor.

55

Mantonun, perovskitin yanisira magnezyarn-vustitten (gokraslannda da bulunan bir tur magnezyum oksit) ve az miktarda sistovitten (bu maddenin adi, -Moskova. Universitesi'nde yiiksek lisansogrencisi olan ve laboratuvannda 1959'da silikon oksidin yuksek basmc alnndaki yeni bit bi(iimini olusturan Lev Shistov'dan gelmektedir) olustugu diisunulmektedir.

Manto, yerkabugu ile cekirdek arasinda bulunur. Genel olarak mantonun kat! oldugu varsayihr, ama baz; bilimciler bunun cok yavas hareket eden bir SIVl oldugunu du§iiniir.

Butiin bunlan nereden biliyoruz? Volkanlardan piiskiiren kayalar bile yeryiizeyinin ainndaki ilk 200 km'den gelirve aIt manto 660. km'de baslar.

Sismik dalgalann titresimlerini asagrya dogru gonderip bunlann karsrlasnklan direnci olcerek, Diinya'nm i~ kesiminin hem yogunlugu hem de srcakhgi tahmin edilebiliyor.

Bu tahminler daha sonra, -yerkabugundan ve goktaslarmdan- orneklerine sahip oldugumuz minerallerin yapisi hakkmda ve bu minerallere yo gun 1St ve yiiksek basinc altmda ne 01- dugu konusunda bildigimiz §eylerle karsilastinlabiliyor.

Ama bilimdeki bircok seygibi, bu da aslmda bilgiye dayah bir tahminden baska bir §ey degil,

AV nasll kokar?

Anlasildigr kadanyla barut gibi,

Ay'da yalruzca on iki kisi yiirUdii; bunlann hepsi de Amerikahydi. Astronotlar hava gecirmez uzay elbiseleri icinde Ay'l koklayarruyorlardi, ama Ay'daki toprak yapiskan bir madde oldugundan, Ay yiizeyinden kabine donduklerinde yanlannda bu tozlardan bol miktarda surukltiyorlardi.

Astronotlar Ay'daki topragin kara benzedigini, barut gibi koktugunu ve tadmin cok kotti olmadiginr soylediler, Bu taprak biiyiik olcude, Ay'm yiizeyine ~arpan goktaslanrun yol actlgt. silikon dioksitten meydana gelmektedir; bunun yarnsira demir, kalsiyum vemagnezyum gibi mineraller de icerir,

NASA,uzay ucuslanna kanlan herbirekipmam koklayan kucuk bir tim gorevlendiriyor. Bunun sebebi, Uluslararasi Uzay istasyonu'ndaki havamn hassas dengesini degistirebileeek herhangi bir maddenin uzay mekigine girmesini onlemek,

Ay'm peynirden olustugu fikri muhtemelen 16. yuzyila dayaruyor. Bu konuya yaptlan ilk auf John Heywood'un Atasozleri (1564) kitabinda geciyor: "Ay, taze peynirden meydana gelir." Taze peynir npki Ay'm kraterli yaprsi gibi, benekli bir gorunume sahiptir,

DUnva ml Av'm etrafmda doner, Ay ml Diinva'nln etrafmda?

Ikisi de birbirinin etrafmda doner,

Bu iki kurle, Diinya'nm yiizeyinin yaklaszk 1600 km alnndaki ortak bir agirlrk merkezinin yorungesinde donerler. B6yIeee Diinya lis: farkli donus gerceklestirir: Kendi ekseni etrafindaki, Gtines'in etrafmdaki ve bu agrrlik merkezinin etrafmdaki donusu.

Kafaniz rru kansn? Newton bile, Ay'm hareketi hakkmda dusunmenin kendisinde bas agnsina yol acngim soylernisti,

57

DUnyalmn ka, uydusu var?

En az yedi.

Hie suphe yok ki Ay (ya dagokbilimcilerin tabiriyle Luna), Diinya'mn yorungesini tam olarak izleyen tekgok cismidir. Ama Diinya'ya Yakm Asteroidler (NEAs) olarak.adlandmlan altr tane daha gokcismi var; bunlar Dunya'yi Gunes'in etrafmdan takip eder ve ciplak gozle gorulemezler.

Bu "ortak yorungeler'tden ilki Cruithne'ydi (Kru-iin-ya olarak telaffuz edilir.ve adirn, Britanya'da gorulen ilk Kelt kabileden alrmsnr). 5 km'lik bir capa sahip olan bu uydu 199T de kesfedildi. At nali seklinde tuhaf bir yorungeye sahiptir.

o tarihten sonra bes uydu daha rammlandi ve bunlar su sekilde adlandmliverdiler: 2000 PHs, 2000 WN10, 2002 AA29, 2003 YN107 ve 2004 GU9•

Bunlar gercekten uydu mudur? Bircok gokbilimci boyle 01- madigim soyluyor, ama bunlar kesinlikle siradan asteroidlerden daha fazlasidir. Bu asteroidler npki Dunya gibi, yaklasik bir yd siiresince Gunes'in yorungesinde donerler (bir yans pistinde ayru hizda ama farkh seritlerde tur atan iki arabayi du§Untin) ve zaman zaman, cok kucilk bir cekim etkisinde bulunmaya yetecek kadar yakinlasirlar.

Bu durumda, bunlan ister sahte uydu, ister yan uydu, isterseniz de refakatci asteroid olarak adlandmn, izlemeye degerdirler; cunku bazilan ya da tamami bir gun daha duzenli bir yortmge duzlemine oturabilir.

Dogru cevap kesinlikledokuz degil,

Cevap sekiz ya da on ya da muhtemelen yirmi biro Bazilan 'birkar;: milyon oldugunu soyliiyor, Uluslararasi Astronomi 'Birligi uzun suredir ugrasngi "gezegen" tarununda nihai bir karara varana kadar buna kesin bir cevap veremeyecegiz, Arnk kimse Pluron'un dokuzuncu gezegen oldugunu du-

, §linmiiyor. En muhafazakar gokbilimciler bile, Pluton'un bilimsel olmaktan ziyade "kulrurel" nedenlerle bir gezegen oldugunu istemeyerek de olsa kabul ediyor (bu durum bu gokbilimcilerin, insanlan hayal kinkhgma ugratmasi durumunda Pluton'u daha alt bir seviyeye indiemeyecekleri anlamma geli-

"

yor) .

Pluton'u 1930'da kesfedenler tam olarak ikna olmamislardi; Pluton'dan Nepnin oresi bir nesne (Giine§ sisteminin ucunda, Neptiin'iin oresinde bir sey) olarak bahsediyorlardi.

Pluton diger butiin gezegenlerden ve hatta bu gezegenlerin uydularmm yedisinden daha kuciiktur. Kendi ana uydusu Charon'dan da cok daha buyuk degildir (200S'te Pliiton'un kendisinden daha kucuk iki uydusu daha kesfedildi), Yorungesi duzgun olmayip diger gezegenlerin duzleminden degisiktir ve bilesimi tam amen farklidir.

En derinlerdeki dort gezegen orta buyukliiktedir ve kayaliktir; sonraki dordti ise gaz kutlesidir. Pluton kiictik bir buz to-

i. pudur ve Giine§ sisteminin ucunda Kuiper kusagim olusturan en az 60.000 kucuk, kuyrukluyildiz benzeri nesneden biridir.

• Uluslararasr Astronomi Birli~ 24 Agusros 2006'da Pluton'u gezegen statiisiinden crkardi ve "ciice gezegen" olarak adlandrrdr, 12 Haziran 2008'de i~: ~iines'in yorungesinde Neptun'den daha uzakta bulunan, kiictik, kure bicimindeki cisimlere "pliitoid" admm verilmesini kararlasnrarak Pluton'un unvarum bir kez daha degistirdi (y.n.).

59

Biitiin bu gezegenimsi nesneler (asteroidler, Nepttin otesi ne~neler ve bir dizi diger alt smiflandirma da dahil) kucuk gezegenler olarak bilinir. Bunlardan kayitli olan 330.795 tane var; her ay 5000 tane daha kesfediliyor ve capi bit kilometrenin tizerinde yaklasik iki milyon cisim olabilecegi tahmin ediliyor. Bunlann cogu gezegen olarak kabul edilmek icin cok fazla kuciik, ama on iki tanesinin Pluton'dan asagr kahryani yok.

Bunlardan 2005'te kesfedilen ve 2003 UB313 olarak bilineni, aslmda Pluton'dan daha biiyuk, Sedna, Orcus ve Quaoar gibileriyle de cok arayok.

Bu surecin sonunda iki sisteme sahip olmarruz miimktin.

Sekiz gezegenli gunes sistemi ile Pluton ve diger yeni gezegenlerin bulundugu Kuiper kusagi sistemi.

Bu degisiklik daha once gorulmemis degil, En biiytik asteroid Ceres, 1801'deki kesfinden 1850'de asteroid konumuna dti§iiriilene kadar, onuneu gezegen olarak kabul ediliyordu.

lir asterDid ku,agmda nasll u'tarSIDIZ?

Gozunuzu dort acm, ama bir seye carpmaruz gercekten pek olass degildir.

Kotii bilimkurgu filmlerinde gorduklerinize ragmen, asteroid kusaklan genellikle tenha yerlerdir, Uzaym geri kalamyla karsilastmldiginda islek olrnasma ragmen tenhadir,

Genel olarak, hiiyiik asteroidler (bir uzay gemisine kaydadeger bir hasar verebilecek olanlar) arasmdaki bosluk yakla§lk iki milyon kilometredir.

Yakin zamanda daha buyuk bir cisimden olusmus ve "takim" adr verilen bazi kiimeler olsa da, bir asteroid kusagmda

60

hareketetmek cok zor olmayacaktir. Hatta, rasgele bir guzergah secerseniz tek bir asteroid bile goremeyebilirsiniz,

Eger bunlardan biriyle karsilasirsaruz, ona pekala bir isim vere bilirsiniz.

Bugiinlerde Uluslararasr Astronomi Birligi, ku~uk gezegenlerin gittikce genisleyen isimlendirilmelerini kontrol alnna almak icin on bes kisilik bir Kiiciik Cisimleri AdlandirmaKornitesi'ne sahip. A~agldaki son omeklerin gosterdigi gibi, bu biittiniiyle ciddi bir i§ degil:

(15887) Daueclark, (14965) Bonk, (18932) Robinbood, (69961) Millosevich, (2829) Bobhope, (7328) Seanconnery, (5762) Wanke,' (453) Tea, (3904) Honda, (17627) Humptydumpty, (9941) Iguanodon, (9949) Brontosaurus, (9778) lsabelallende, (4479) Charlieparker, (9007) James Bond, (39415) [aneausten, (11548) Jerrylewis, (19367) Pink Floyd, (5878) Charlene, (6042) Cbesbirecat, (4735) Gary, (3742) Sunshine, (17458) Dick, (1629) Peeker ve (821) Fanny.

Smith, Jones, Brown ve Robinson asteroidlerin resmi isimleridir; Bikki, Bus, Bok, Lick, K wee, Hippo, MrSpock, Roddenberry ve Swissair de oyle,

Gezegenlere isim vermedeki tuhafhk yeni degil, Pliiton'un adi 1930'da, 11 yasindaki Oxford'lu kiz ogrenci Venetia Burney tarafmdan verildi; Venetia'nin dedesi, onun kahvaltida yapngi oneriyi yakm arkadasi ve Oxford Astronomi Profesoru Herbert Hall Turner'a iletrnisti,

Belki de 2003 UB313 sonuc olarak Rupert admi (Douglas Adarns'm Otostopcunun Galaksi Rehberi'nde onuncu gezegene verdigi isim) alacak. Adams konusunda tuhaf seyleroldu. Adams'in 2001'de aniden olmesinden bir gun once (18610)

61

Arthurdent>} adi ilk defa birasteroide verildi. Su anda Adams'in kendi adim tasryan bir asteroid devar;(25924) Douglasadams.

Sir atoDluni~inde ne vardlr?

Cogunlukla hicbir §ey yoktur. Bir atomun buyuk cogunlugu bos uzaydir,

Daha derinlernesine bakmak icin, uluslararasi bir stadyum boyutunda bir atom dtisiintin. Elektronlar tam yukanda, tribunlerin tepesinde bulunur, her bid

bir toplu igne basmdan daha kucuktur. Atomun cekirdegi, sahanm orta noktasindadir ve bir bezelye boyutundadir.

Butuniiyle teorik olan atomlarin, yuzyrllar boyunca maddenin mumkun olan en kucuk birimi oldugu dii~iiniildu; Yunancada "parcalara aynlamaz" anlamina gelen atoma bu ad bu yiizden verilmisti.

Daha soma 1897'de elektron kesfedildi, 1911'de de cekirdek. 1932'de atom parcalara aynldi ve norron kesfedildi, Maddenin sonu kesinlikle burasi degildi. Cekirdegin icindeki pozitif y~lii protonlarla yuksiiz notronlar daha da ku~iik bilesenlerden olusuyor.

Kuark adh bu daha kuciik birimlere "strange" (garip) ve "charm" (nlsrm) gibi isimler verilir ve bunlar farkh sekillerde

Atom/ardan ve bos uzaydan ba$ka hi~bir $ey mevcut degildir; geri kalan her $ey dU$Uncedir.

ABDERALI DEMOKRiros

• Arthur Dent, Douglas Adams'm Otostopcunun Galak.si Rehberi'ndeki kahramamdir (c.n.}.

ve boyutlarda degilcfarkli '\e§ni"lerdedir (flavor).

Cekirdegin uzak uydulan, yani negatif yuklu elektronlar 0 kadar dagmiknr ki, bunlara artik "Olasihk Y ogunluk Yiikleri" deniyor,

1950'lere gelindiginde 0 kadar cok yeni arornaln parcacik (100'iin uzerinde) bulundu ki, bu durum sikinn vermeye basladi. Hangi madde olursa olsun, hickimse onun dibine kadar gidebilecek gibi gorunmuyordu.

1938'de atom reaktorleri cahsmasiyla Nobel Fizik Odulu'nu kazanan Italyan fizikci Enrico Fermi soyle diyordu: "Butun bu parcaciklarin adlaruu aklirnda tutabilseydim botanikci olurdum."

Fermi'nin doneminden bu yana bilimciler, bit atomun icindeki atomaln parcaciklann sayismm 24 oldugu konusunda karara vardilar. Bu en yakm tahmin Standart Model olarak bilinir ve neyin ne oldugu konusunda oldukca iyi bir fikre sahip oldugumuz izlenimi verir.

Bilebildigimiz kadanyia evren genel olarak, atomun kendisi gibi az nufusludur, Uzayda ortalama olarak, metrekup basina sadece birkac tane atom vardir,

Kutlecekim kuvveti yerine gore atomlan biraraya getirerek yildizlan, gezegenleri ve zurafalan olusturur; bunlann her bid esit derecede siradisidrr.

Hauamn temel bile,eni nedir?

a .. Oksijen

b. Karbondioksit

c. Hidrojen

d. Nitrojen

'> , . '~'

~,.

~i:,

, {

,".\ .:

~. ~ .

, r

Nitrojen, On iki yasmdaki her cocugun bildigi gibi nitrojen, havanm yiizde 78'ini olusturur,

Havarnn yiizde 21'inden daha aZI oksijendieKarbondioksitin oram yalruzca on binde 3'tiir.

Nitrojenin havada bu kadar yuksek oranda bulunmasi, Diinya'mn olusumu sirasmdaki volkanik patlamalarm bir sonucudur, Bu sirada biiyiik miktarda nitrojen atmosfera kansn. Hidrojen ya da helyumdan daha aglr olan nitrojen, gezegenin yuzeyine daha yakin durumdadir.

76 kg agirhgindaki bir kisi yaklasrk bir kg nitrojen icerir, Nitre, guhercilenin (potasyum nitrat) eski adidir. Barutun kilit bir bileseni olan potasyum nitrat ayrn zamanda etleri tutsiilemek icin, dondurmada bir koruyucu madde olarak ve hassas dislere yonelik dis macununda uyusturucu olarak kullanihr.

Yuzyillar boyunca giihercilenin en zengin kaynagi, konutlardaki toprak zemine sizmrs olan organik male oldu. 1601'de, "Guhercilecilerin" ahlaksiz faaliyetleri, Ingiltere'de meclisin giindemine geldi. Bunlar evlere ve hatta kiliselere zorla girip yerleri kazryor ve icindeki baruttan dolayi topragi sanyorlardr.

Nitrojen kelimesi Yunancada "soda olusumu" anlamina geliyor.

Basmca duyarli plastik kapsiil (widget) iceren bira kutulannda karbondioksit degil nitrojen bulunur. Kucuk nitrojen kabarciklan, daha yumusak ve puruzsuz bir kopuk meydana getirir.

Havadaki diger tek kaydadeger gaz argondurIyuzde 1). Argon, William John Strutt (Lord Rayleigh) tarafmdan kesfedildi, Strutt aym zamanda gokyiiziintin neden mavi oldugllnu bulan kisidir.

""I

, ". ~.

'Cijjerlerinizetemiz. hala ~eknlek i~in· nereye gidersiniz?

Deniz kenanna gitmek icin cammzi sikmayin,

19; yuzyil.kulri] alan saghkli deniz havasr, temel bir yanlis anla~Ilmaya dayamyor. Ingilizcede "ozone" kelimesi, hero temiz ha va hem de ozon elementi anlamma gelmektedir; saghkh ve rerniz havarun, kararsiz ve tehlikeli bir gaz alan ozonla hi~bir alakasr yoktur.

Ozon, 1840'ta Alman kimyager Christian Schonbein tarafmdan kesfedildi. Elektrikli alederden kolay kolay gecmeyen tuhaf kokuyu inceleyen Schonbein, bir gaz (03) buldu ve buna Yunanca "koku" (ozein) anlarruna gelen ozon arum verdi.

Ozon ya da "agir gaz", baH. "miyasma" teorisine. (bu teoriye gore saghk bozuklugunun kotii kokulardan kaynaklandigi dii§iintiliiyordu) bagh olan tIP bilimcilerinin dikkatini cekti, Bu bilimcilere gore ozon tam da cigerden zararh maddeleri temizleyecek sey, deniz kenan da bunun almacagi yerdi.

"Ozon kurleri" ve "ozon otelleri" etrafmda koca bir endustri ortaya cikn (Avustralasya'da M.1a bu adi tasryan yerler var). Blackpool sehri 1939'da hala, "Britanya'daki en saglikh ozona" sahip olmakla ovunuyordu,

Giiniimiizde, deniz kenannm ozon kokmadlgml biliyoruz - deniz kenan, \iiriiyen deniz yosunu kokar. Bu kokunun size iyi mi kotu mu geleceg] konusunda bir belirti yok (buyiik 01- cude kukurtten olusur), \=ocuklugunuzdaki mutlu tatillerle bag kurarak, beyninizde olumlu c;agn§lmlara neden olabilir.

Ozona gelince, arabamzm egzozunclan cikan dumanlar (giine~ l§lglyla birle~ince) sahildeki her seyden daha fazla ozon ortaya crkanr. Cigerlerinizi gercekten ozonla doldurmak 'istiyorsaniz, bun un en iyi yolu agznuzi bir egzoz borusuna dayamaknr, Bu kesinlikle tavsiye edilmez. Akcigerlerinize telafisi

mumkun olmayan zararlar vermenizin vanisrra dudaklanmzi yakabilirsiniz.

Ozon, beyazlanci olarak ve icrne suyundaki bakterileri 01- diirmek icin klorun saghga daha az zararh bir alternatifi olarak kullarnhr. Ozon ayni zamanda, televizyon vefotokopi makinesi gibi yuksek voltajh elektrikli aletler tarafmdan da ortaya cikanlir.

Mese ve sogtit gibi bazi agaclar ozon cikanrlar ve bu, civardaki bitkileri zehirleyebilir.

Gezegenimizi tehlikeli morotesi radyasyondan koruyan ve gittikce kuculen ozon tabakasi, teneffiis edildigi takdirde 01- durur, Bu tabaka Dtinya'nm yiizeyinden 24 km yukandadir ve hafiften sardunya cicegi gibi kokar.

1,lk hangi hlzda,ol ahr?

Duruma gore degisir,

Genellikle l~lk hrzmm sabit oldugu soylenir ama oyle degildir, Isik sadece boslukta en yiiksek luzina, saniyede yaklasik 300.000 km'ye ulasir,

Diger ortamlarda isik luzi oldukca degiskendir ve herkesin bildigi rakamdan daima daha yavasnr. Ornegin elmasin icinden, yan hizdan daha dusuk bir hizla gecer: Saniyede yaklasik 130.000 km.

Yakrn zamana kadar, l§lgm kaydedilen en yavas hizi (~272°Cdeki sodyumun icinden gecerken) saatte 60 km'nin biraz iizerindeydi: Bit bisikletten daha yavas.

2000 yrhnda, (Harvard Oniversitesi'ndeki) ayru ekip l~lgl, rubidyum elementinin Bose-Einstein yogunlasnrmasma yansitarak tamamen durma noktasina getirmeyi.basardi,

66

Rubidyumu Robert Bunsen (1811-1899) kesfetti; ama kendi admm verildigi Bunsen bekiniBunsen icat etmernistir, ~a§lftlcl bir sekilde, l§lk gerunmezdir.

Isigin kendisini goremeyiz, yalmzca onun carpngi §eyi gorebiliriz. Bosluktaki bir l§lk l§lm, ona bakan kisiye dik acryla rsrldadigmda gorulernez,

Bu cok garip olmasma ragmen oldukca mantikhdir. Eger l§lgtn kendisi gorulebilseydi, gozlerirnizle karsimizdaki her §ey arasmda bir tur pus meydana getirirdi.

Karanlik da ayrn olcude tuhaftir. Karsrrmzda oyle bir §ey yoktur, ama onun arasindan hicbir sey goremeyiz.

Penaneler neden ",gm etrafmda dola,mr?

, Isik pervaneleri cekrnez; onlara yonlerini §a§trur.

Arasira cikan orman yangmlanm saymazsak, yapay isrk kaynaklannm omru, Gunes ve Ay He pervaneler arasindaki iliskinin suresiyle karsilasnnldigmda son derece krsadir. Bircok bocek, gece ve gunduzun konumuna gore yolunu bulmak icin bu rsrk kaynaklaruu kullamr,

Ay ve Gunes cok uzak bir mesafede olduklanndan, bu bo.. cekler onlardan gelecek l§lgm gunun ya da gecenin degisik zamanlannda aym yerde gozlerine vurmasmi beklerler; bu onlann diiz bir hat uzerinde nasil ucacaklanrn hesaplamalanna olanak tarnr.

Insanlar portatif seyyar gunes ve aylanyla belirdiklerinde yakinlardan bir pervane geciyorsa, isik pervaneyi yarulnr.Pervane, ka visli bir giizergahta hareket etmesi gerektigini zanneder, cunku hareket etrneyen "gunes" ya da "ay"a karst olan konumu beklenmedik bir bicimde degismistir,

i

I I

Pervane daha sonra guzergahmr, l~lk kaynagrrn sabit bir noktada gorecek sekilde ayarlar. Bu kadar yakm bir isrk kaynagt karsismda tek yol, onun etrafmda daireler cizerek ucmaknr.

Pervaneler giysileri yemezler; giysileri yiyen onlann nrnllandir.

Klrka,agll ka~ a,agl vardlr?

KIrk degil. Yiiz de degil,

Kirkayak kelimesi, Latince "yiiz ayak" anlamina gelen centipeda kelimesinden gelmektedir. Krrkayaklar yiiz yih askm bir siiredir kapsamh bir bicimde incelenrnelerirre karsm tam olarak yiiz ayaga sahip bir ornegine rastlanmamisnr.

Bazilanrundaha fazla, bazilanrun daha az ayagi vardir.

Ytize en yakm ayak sayisina sahip olani 1999'da kesfedilmistir, Bu kirkayagm 96 ayagt vardi ve diger kirkayaklardan, ayak cifti.cift sayi olan tek tiir olmasryla aynhyordu: Yani 48 cift ayagi vardi.

Diger biitiin kirkayaklar tek sayih ayakciftlerine .sahiptir; bunlann ayak sayilan 15 cifrle 191 cift arasinda degisir,

iki parllakh tellbel hayvaom ka~ tane a,ak parmagl vardlr?

Aln,

Hem iki parmakli hem deuc parrnakh tembel hayvanlann her bir ayaginda ucer parmak vardir, iki parmaklirembel hayvanlan u<; parrnakh tembel hayvanlardan ayrran §ey, iki par-

68

makh tembel hayvanlarm her bir elinde ikiser parmak olmasina karsihk, u<; parrnakh tembel hayvanlann her bir elinde ii<;er parmak olmasidir.

Aralanndaki belirgin benzerliklere ragmen, iki parmakh tembel hayvan ile ii<; parrnakh tembel hayvan ayru aileden degildirvlki parmaklr tembel hayvanlar biraz daha hizlidir. O~ parmakh tern bel hayvanlarm boyunlarmda dokuz kemik varken, iki parmakh tembel hayvanlann boyunlarmda alti kemik vardir.

O~ parmakh ternbel hayvanlardan iyi birer eveil hayvan olur, ama iki parmakh tembel hayvanlar vahsidir, 0<; parmakII tembel hayvanlar burun delikleriyle act ve tiz sesler cikarirlar. iki parmakh tembel hayvanlar tedirgin olduklannda tislarlar.

Tembe1 hayvanlar genel olarak dunyarun en yavas mernelileridir. Bu hayvanlann azami hIZI saate 1,6 km'nin cok az uzerindedir, ama cogunlukla dakikada 2 metrenin alnnda bir hIZla yavas yavas ve guclukie hareket ederler.

Giinde 14-19 saat uyurlar ve btitiin yasamlanm agaclarda ba§a§agJ asih vaziyette gecirirler. Hep basasagr vaziyetteyken yemek yerler, uyurlar, ciftlesirler, dogururlar ve olurler, BaziIan 0 kadar az hareket eder ki, iki su yosunu tiirii iizerlerinde kok salarak bunlara yesil bir renk vermistir, bu ayru zamanda faydali bir kamuflaj islevi de gorur. Bazi guve ve kmkanath bocek nirleri de tembel hayvanlann kiirkiindeyuvalamr.

Tembe1 hayvanlann metabolizmalan da yavasnr, Yediklerini ogutmeleri bir aydan fazla siirer; ~i§lerini ve kakalanm haftada bir yaparlar. Bunu yasadiklan agaclann diplerinde yaparlar; bu igrenc yerler romantik acidan "sevgililer arasmdaki bulusma yeri" olarak bilinir.

Surungenler gibi, sicakhklanru istedikleri noktaya ayarlar-

lar; ismmak icin gunese cikarlar, serinlemek is:in golgeye cekilirler.

Bu durum onlarm karmasik ve uyusuk sindirim hizlanru yavaslanr. Yagmur mevsimi sirasmda islanmarnak icin yapraklarm alnnda kimildamadan durduklannda, bazi tembe1 hayvanlar dolu bir mideyle achktan olme becerisinigosterirler.

Biiyik giizlii kiir kurt iiriimceginin ka~ gozii uardlr?

a. His: yoktur

b. His: yoktur, ama buyiiktur

c. Ise yaramayan bir biiyiik gazii vardir

d. Gaze benzeyen 144 tane yumrusu vardrr

His: gozu yoktur.

Kor orumcek 1973'te kesfedildi ve butun populasyonu Hawaii'deki Kauai volkanik adasmda bulunan iit; tane zifiri karanlik magarada yasar.

Magarada yasayan diger hayvanlar gibi, gormeye ihtiyac duymadrgi icin bu haline evrilmistir, ama biiyiik gozlu kurt orumcegi ailesine mensup oldugundan kendisine biiyiik gozlti denir (yani, eger bu hayvanm gozii olsaydi, buyuk olurdu).

Tam olarakbtiyuduklerinde, yaklasik olarak madeni bir YTL'nin buyuklugtme ulasirlar. Oda arkadasi ve bashes besin kaynagr, Kauai rnagara amfipodudur (kor, yan saydam karidese benzeyen k1.it;iik bir kabuklu).

) ._

Kulaliaka~an biiceiinin ka~ tane penisi uardlr?

a.On dart

b. His: yoktur

e. iki (bir tanesi ozel durumlar icin)

d. Baskasmm isine burnunuzu sokmaym

Dogru yamt "c" sikkidir. Kulagakacan boceginin, birincisinin kmlmasi durumuna karst (ki bu sik 51k basma gelir) yedek bir penisi vardir.

iki penis de cok kinlgandir ve goreceuzundur, uzunluklan bir em'nin biraz uzerindedir ve bu penisler genellikle kulagakacan boceginin kendisinden daha uzundur. Bunu Tokyo Metropolitan Universitesi'nden iki ki§i kesfetti: Bunlardan biri, cinsel iliski sirasinda erkek kulagakacan boceginin arkasmdan saka amach ittiginde fark ettiler dururnu. Kulagakacan boceginin penisi disisinin icindeyken kmldi, arna bocek mucizevi sekilde yedegini ortaya cikardi.

Kulagakacan boceklerinin adlan, insanlannkulaklanndan girdikleri ve beyinlerinde yuva yapnklan yontindeki genel inarustan gelmektedir. Bu bocegin Ingilizcedeki karsihgr earwig, "kulak yarangi' anlamma geliyor. Fransizcadaki kar§lhgl perce-oreille ("kulak delen") ve Almancadaki karsrhgi ohrwurm'dur (kulak solucaru).

Kulagakacan bocekleri insanlann kulaklanna baska bir bocekten daha fazla girmez, ama eger girerse, Yash Pliny, boeek drsan cikana kadar bu kisinin kulagma tukurmeyi oneriyor. Kulagakacan bocekleri.kesinlikle beyinde yuva yapmaz.

Bu bocegin ismiyle ilgili diger bir tahmin de, bocegin arkasmdaki kiskaclann, vakriyle kulak delmekte kullamlan alete benzemesidir.

Bu fikir Latinlere daha cazip gelmisebeaziyor; Ispanyolcada kulagakacan bocegi icin iki karsilik var: Contraplumas (ayru zamanda "caki" anlamina gelir) ve tijereta (ayru zamanda "makas darbesi" anlamma gelir), Kulagakacan boceginin italyancadaki karsihg; forbicina'dlr ("ku~uk makas").

Kulagakacan boceginin dey bir tiirti (8,5 em uzunlugunda), Napolyon Bonapart'm siirgimde son yillanrn gecirdigi Atlantik'in guneyindeki St. Helen Adasi'nda yasiyordu. HaJa orada yasiyor olabilir, ama en son 1967'de g6ruldu.

"Derrnaprera'nm (kulagakacanlann ait olduklan takrrmn adi; 'deri kanatli' anlamma gelir) Dodo'su *" lakaph bu hayvarun bu adada baJa yasryor olabilecegine dair zayit umut, cevrecilerin adaya yapilacak yeni bir havaalanim 2005'te engellemesine yetti.

Malaya kulagakacanlannm iki turu, ciplak yarasalarm cansiz derileriyle ve vucutlarmdan sizan srviyla beslenir.

EnbUViik. penise sahip havvan han.gisidir?

Kaya midyeleri, Bu son derece go_steti§siz hayvanlar, boyurlarina gore en uzun penise sahiptir. Bunlarm penisleri, vucutlarinm yedi kat! biiyuklugiine kadar lda§abiJir.

kabuguna birakrr ve ayru zarnanda bir milcrar bastan ctkanci feromon salar. Yakindaki bir kaya midyesi "erkek" roliinii oynayarak karsihk verir ve devasa penisini uzanp "di§i"nin

• Soyu 17. yiizyrlda tukenmis bir kus turu ( ... n.).

bosluguna spermlerini brrakarak yumurtalan doller,

. Kaya midyeleri baslarmm fr~~unde dururlar ve ayaklanyla yeniek yerler. Cok gus:lu bir yaprstmci kuHanarak, kendilerini basasagi vaziyette bit kayaya ya da bit geminin govdesine tuttururlar, Kaya midyesinin ilk basta ust kisrm olarak gordiigumuz yeri aslmda altkisrmdrr; bu sekilde, uzun ve tisyhi bacakIan, yakinmdan gecen kucuk bitki ve hayvanlan yakalar.

Penisi buyuk diger turler dokuz kemerli armadillo (penisi, cussesinin ucre ikisine kadar ulasir) ve mavi balinadir, .mavi balinamn penisi, balinanm kendi boyutuyla karsilastmldrginda gorece rnutevazi kalsa da, 1,8 ila 3 merrelik uzunluguve yaklastk 45 cm'lik cevre 61S:iisuyle en buyuk penis olma ozelligine sahiptir.

Bir mavi balinadan bosalan meninin yaklasrk 20 litre oldugu tahmin ediliyor, bu meninin uretildigi testislerin her bid de 70 kg civarmdadir.

Balinalann penisleri kullarushdir. Herman Melville'in Moby Dick'inde (1851), balina penisinin dl§ derisinin, yere kadar uzanan su gecirrnez bir onliige (alii bir balinarnn i<; organIanni temizlerken ideal bir korunak) nasil donusturtilebildigi anlanlrr,

Diger cogu rnemeli gibi balinalarm da penis kemigi vardtr:

Baculum ya da os penis. Balinalann penis kemikleriyle beraber rnorslarm ve kutup ayilannm penis kemikleri Eskimolar tarafmdan kizak ayagt ya da sopa olarak kullamhr.

Memelilerin penis kemikleri aym zamanda kravat ignesi, kahve kanstmcrsi ya da hediyelik esya yapimmda kullamlrr. Bu kemikler sekil olarak son derece degiskendir -rnuhtemelen butun kemikler arasmda en degisken olanlandir- ve memeliler arasmdaki iliskileri ortaya cikarmaya yararlar. Insanlar ve orumcek maymunlan bu kemige sahip olmayan tek primatlardir,

73

Eski Ahit'teki Ibranicede penis kelimesinin bir kar§lltgl yoktur. Bundan yola cikan iki uzman (Gilbert ve Zevit, 2001'de American Journal of Medical Genetics'te) Havva'run Adem'in kaburga kemiginden degil, penis kemiginden yaranldignn ileri siirdii (Yaranlis 2: 21-23). Bu durum, erkeklerle kadmlann neden aym sayida kaburga kemigine sahip oldugunu ve erkeklerin neden penis kemiginin olmadignu acikhyordu.

Kutsal Kitap'ta aym zamanda, "T ann burayi etle doldurdu" ifadesi gecmektedir; burasmm, penisin ve testis torbasmm alt kismmdan asagtya dogru inen "yara izi" (raphe) oldugu ileri stiruldu.

Gergedamn bDvnuzu neyden olu,ur?

Gergedanmboynuzu, bazilanrnn zannettigi gibi, sactan olusmaz,

Bu boynuz, sikica toplanmrs keratin liflerinden olusur, Keratin, insan sacr ve nrnagmm yarusira, hayvaniann pence ve toynaklarmda, kuslann tuylerinde, oklukirpilerin dikenlerinde ve armadillo ve kaplumbagalarin kabuklannda bulunan proteindir,

Gergedan, buninuyle keratinden yap dan bir boynuza sahip tek hayvandir: sigir, koyun, ceylan ve zurafarun boynuzlarmdan farkh olarak gergedan boynuzunda kemik Qzii bulunmaz. alii bir gergedanm kafatasi, gergedanm boynuzu olduguna dair hicbir emare tasimaz; gergedan hayattayken bu boynuzlar derinin iistundeki puruzlu bir yumruya baghdir,

Gergedanm boynuzu (kesildigi veya hasar gordtigii takdirde) bazen diiser; ama gene gergedanlarm boynuzlantamamen yeniden cikabilir, Kimse bu boynuzlarm islevinin ne oldugunu

74

bilmez, bununla birlikre boynuzlan olmayan disi gergedanlar yavrulanna diizgiin bir sekilde bakamazlar.

Buyuk ol'.;iideboynuzla~ma' olan talepten 6tiirii, gergedanlann soylan rukenme tehlikesi altmda. Afrika'daki gergedan boynuzlarma uzun bir suredir Orradogu'dan, ozellikle de Yernen'den, hem ilac hem de hancer kabzasi yapimmda kullanmak tizere talep var. Yemen 1970,ten bu yana 67.050 kg gergedan hoynuzuithal etti. Bir gergedan boynuzunun ortalama 3 kg oldugunu dusunursek, bu rakam 22.350 gergedamn boynuzuna tekabul ediyor.

.Sik gortilen bir yanhs anlasilma, gergedan boynuzunun afrodizyak olarak kullamldigrdir, Cinli sifah bitki uzrnanlan bunun dogru olmadigim soyluyor: bu boynuzlann hararetlendirici degil serinletici/sakinlestirici etkisi vardrr ve yuksek kan basmcryla yuksek atesi tedavi etmede kullamlir.

Gergedan, Yunanca rhino (burun) ve keras (boynuz) kelimelerinden meydana gelir. Yasayan bes gergedan turu var: Siyah Afrika gergedam, akgergedan, Hint gergedam, Endonezya gergedam ve Sumatra gergedam, Sadece 60 tane Endonezya gergedarn hayattadir; bu da bu niru, Yangtze Nehri yunusu, Vancouver Adasi dag steam ve Seysel kil kuyruklu yarasasmdan sonra en cok tehlike altmdaki dorduncu tiir yapiyor.

Akgergedanlar beyaz degildir, Bu yamlgi, Afrikancada "genis" anlarmna gelen weit (Ingilizceye "white [beyaz]" olarak gecmistir) kelimesinden kaynaklamyor. Bu kelime hayvanm vucudundan ziyade agziyla ilgilidir. Akgergedanlar, siyah Afrika gergedanlanrnn agac; dallanrn yemekte kullandrgi krvrak dudaklardan yoksundur.

Gergedanlann muthis bit koku alma ve isitme duyulan vardir, ama gorme yetileri berbatnr, Genellikle yalmz yasarlar ve sadece ciftlesmek icin biraraya gelirler.

Gergedanlar beklenmedik bir-dururala. karsilasnklarmda i~erler ve buyuk miktarda diski cikanrlar. Saldaracaklannda, Asya'daki gergedanlar lSUU, Afrika' dakiler karst tarafa dogru buyuk bir hizla hucum eder. Siyah Afrika gergedarn, kisa bacaklarma ragmen, saatte 55 km hiza ulasabilir.

En ,ok insan iildiiren Afrikam.melisi hangisidir?

.Hipopotam,

Hipopotamlar (suaygirlan) maalesef cimlerle cevrili, yavas akan ratli su kaynaklanrnn yakmmda yasamayi severler; bu da insanlarm tercih ettigi yasam alanlannm aymsidir.

Kazalann cogu, ya suyun altindaki bir hipopotamm kafasina yanhslikla siddetli bir kurek darbesi gelmesi sonucu hipopotamm kayigi rers cevirmeye kalkmasmdan ya da insanlann gece drsanda yurumeye cikmalannm hipopotamm otlanmak icin sudan pktlgI zamana denk gelmesinden kaynaklamr. Urkmus bir hipopotamin ayaklan altinda ezilmek onurlu bir olum sekli olmasa gerek -.

Hipopotamlar domuz ailesinin en buyuk iiyeleridir ve iki tiire ayrihr: Bayagi hipopotam ve ciice hipoporam. Bayagi hipopotam, Afrika ve Asya fillerinden sonra karada yasayan en buyuk ucuncu memelidir.

Bir hipopotama saldiracak kadar aptal olan cok fazla hayvan yoktur. Hipopotamlar, ozellikle yavrulan varken.cabuk kizarlar. Aslanlan suyun icine bannp bogarak, timsahlan rsmp ikiye bolerek ve kopekbahklanru suyun disma surukleyip ayaklanyla ezerek oldururler. Bununla birlikte bu hayvanlar sib birer vejetaryendir; yani bu saldirganliklan buyiik 61c;iide kendilerini savunmak icindir, Hipopotamlarcogunlukla otyer.

Bir hipopotamm derisi bir ton gelir. Bu deri 4 em kalmhgmdadir -cogu silah karsismda kursun ges:irmezdir- ve hipopotamm agirhgmin dortte birine denktir. Hipopotamlar, kurumalanm engelleyen yagli kirnnzi. bir SIVl salgilarlar, bu SIVl insanlann, hipopotamlann kan salgrladigirn dusunmelerine neden olurdu. Onlann cusselerinealdanmaym, Tamamen biiytimii~ bir hipopotam bir insandan cok daha hizh kosabilir.

Hipopotam, balina ve yunuslann dismda suyun altmda s:iftle§ip doguran tek meme1idir. Burun deliklerini kapatabilir, kulaklanru yassrlasurabilir ve suyun altmda bes dakika boyunca kalabilirler.

Hipopotamlarm nefes ahp verisleri urkutuctidur. Esniyor gibi gorunduklerinde ashnda, etrafmdakilerin kendilerinden uzak durrnasi is:in onlara koru kokan nefeslerini salarlar. Bu iyi bir tavsiyedir: Hipopotarmn disleri keskindir ve bir isinsta bir kol ya da bacagi ikiye bolebilir.

Hipopotamlarm yalnizca dort disleri vardir; bu disler fildi§1 yapismdadrr. George Washington'un takma dislerinin bir kisrm hipopotam disinden yapilrmsn,

Oxford Yemek Rehberi'ne gore bir hipopotamm en guzel yeti, ot ve baharatla kizgin yagda kizarnldiktan sonra az suda pisirilen gogusleridir, Bu olmazsa, aym sekilde pisirilmis arka adaleler de kabul edilebilir.

En {:ok kaplan nerede ya,ar?

ABD'de.

Yuzyil once Hindistan'da yaklasrk 40.000 kaplan vardi. Bu sayi su anda 3000 ila 4700 arasindadir. Bazi bilimciler, diinyada yalruzca 5100 ila 7500 vahsi kaplan kaldigiru tahmin ediyor.

77

l

I,

Digeryandan, sadece Texas'ta esaret alnndayasayan 4000 kaplan oldugu samlmaktadir. Amerikan Hayvanat Bahcesi ve Akvaryum Dernegi, ABD'de 12.OOOkadarkaplamn evlerde beslendigini tahmin ediyor. Mike Tyson'in evinde dort tane

var.

ABD'deki yo gun kaplan popiilasyonu kismen buradaki yasalarla ilgilidir. Sadece 19 eyalette kaplanlarm ozel miilkiyeti yasaknr, 15. eyalet sadece bir lisans istemektedir, 16 eyalette ise hicbir duzenleme yoktur.

Kaplanlar pahali da degildir, Bir kaplan yavrusu size sadece 1000 dolara patlar, 3500 dolarla bir cift Bengal kaplam alabilirsiniz, §lk bir may! gozlu beyaz kaplan icin ise 15.000 dolar yeterlidir.

Bu dururna yol acan sey, ironik bir bicimde, Amerikan hayvanat bahceleri ve sirklerindeki ~ifde.§tirme programlanrun basansidir. 1980'lerde ve 90'larda yavru hayvanlarm asirr bol olmasi fiyatlanasagi dustirdu. Hayvanlara Eziyet Edilmesini Onleme Dernegi'nin tahminlerine gore Houston bolgesinde 500 aslan, kaplan ve diger buyuk kedigiller ozel mulkiyet alnnda.

Vahsi kaplan popiilasyonu 20. yuzyil boyunca sert bir du§u§ yasadi, 1950'lerde Hazar Denizi civanndaki kaplanlann soyu tukendi. 1937 He 1972 arasmda Bali ve ] ava adalanndaki kaplanlar yokoldu. Dogal orrammda yasayan Guney Cin kapIarumn soyu neredeyse tiikendi: Bu kaplanlardan yalnizca otuz tane kaldi,

Hayvanlan koruyanlarrn tum cabalanna karsin, bu YUZYIlm son una kadar, dogal ortamlanndaki butun kaplan turlerinin soylannm tukenmesi bekleniyor.

Evcil bir kedi, bir kaplamn yaklasik yuzde biri buyuklugundedir.

Kaplanlar alkol. kokusuna tahammiil edemez. Icki icen .herkese saldmrlar,

Kaplanlar yaslandikca gucten diiserler ve bu onlann sucu degildir.

,Bir timsahl alt etmeki~in oe kullaolrslolz?

a. Atas

b. Krokodil pens! c.: Kesekagidi

d. EI cantasi

e. Lastik bant

. .Boyu 2 metreye kadar olan timsahlar karsismda, siradan bir lastik banda pacayi kurtarabilirsiniz.

Bir timsahm ya da alligatorun cenelerini kapatan kaslar 0 kadar gucludur ki, bu kaslann asagiya dogru olan kuvveti ucurumdan dtisen bir kamyonunkine denktir. Ama timsahin .ya da alligatorun cenelerini acari kaslar 0 kadar zayifnr ki, tek elinizle bit timsahin ya da alligator un agzmi kapah tuta. bilirsiniz.

Alligatorler ile timsahlar arasindaki teknik fark, timsahla-

-. fID daha uzun ve daha dar bir burna sahip olmalan, gozlerinin daha onde olmasi ve dorduncu dislerinin ust ceneye muntazam bir bicimde sigrnak yerine alt ceneden disan tasmasidir. Aym zamanda, bazi.timsahlar tuzlu suda yasar; alligatorler ise gene! olarak tatli suda yasar,

Yunanca krokodeilos kelimesinden gelen "timsah", kertenkele demektir. Bu adt ilk olarak, Nil'in cakrlla kaph kryilannda dolasan timsahlan gozlemleyen Herodot kullanmrstir, "Al-

79

i.:

ligator" ,ispanyolcadaki ellagarto das lndias (Hint kertenkelesi) ifadesinin bozulmus bicimidir.

Hicbir hayvan birine 61- diirme amach saldirdiginda aglamaz. Timsah gozyaslan, Ortacag gezginlerinin oy-

Irmagl ge~ene kadar alligat6re koca ag/zll deme. JAMAiKA ATASOZO

kulerindeki bir mittir, Sir John Mandeville 1356'da ~u gozlemde bulunuyordu: "Hindistan'm bircok bolgesinde bir siini timsah (bir tur uzun yilan) vardir. Bu yilanlar insanlan oldurur ve orrlan gozya~l dokerek yerler."

Timsahlarin gercekten de gozyasr kanallan vardir, ama bunlar dogrudan dogruya agzm icine bosalir, yani disandan hi~ gozyasi gorunmez. Efsanenin kokeni, timsahm bogazmm, gozii kayganlasnran bezlereyakin bir yerlerde bulunmasina dayamyor olabilir. Bu durum, btiyiik ya da timsaha direnen bir seyi yutma cabasi sirasmda, tirnsahm gozlerinin biraz sulanmasina nedenolabilir, Bu hayvanlar giilmezler de: Timsahlann ve alligatorlerin dudaklan yoktur.

Timsahlann mide ozsulannda, demirve celigieritmeye yetecek kadar hidroklorik asit vardtr, Diger yandan, sehir kanalizasyonlarmda alligator ya~adlgmdan §tiphelenmenize gerek yoktur, Alligatorler, gunesren gelen ve kalsiyumu i~lemelerine olanak tamyan morotesi radyasyon olmadan yasayamazlar. Bu sehir efsanesinin kokeni, 1935'te New York Times'ta cikan bir habere goturulebilir: Bu haberde, Harlem'de birkac cocugun bir kanalizasyon cukurundan bir alligator crkardrklan ve bu hayvam kureklerle doverek oldurdukleri yaziyordu. Bu alligator muhtemelen bir gemiden diisnikten sonra yuzerek sel suyu kanahndan kanalizasyona girmisti,

80

.', -',

.' Sagattan ii~ kat daha tehlikeli Dian ,ev nedir?

Calismak; icki, uyusturucu yada savastan cok daha fazla in'. sanoldtirmektedir,

Her yrl yaklasik iki milyon insan.iisle ilgili kazalar ve has".tahklar yiiziinden hayatnu kaybediyor; buna karsihk savaslar:' da her ytl6s0.000 kisi oluyor.

Tum diinyada en tehlikeli isler tanrn, madencilik vi! insaat ': sektorlerindedir, ABD Cahsma Istatistikleri Burosu'na gore, , 2000 yilmda 5915 kisi ':fah§uken oldu (masalannda kalp krizi gecirenler dahil).

Ormanda aga~ kesenler, 100.000 cahsan basma 122 olumle entehiikeli ise sahipti. ikinci en tehlikeli i§ bahkcihk; ucuncu-

'gij ise pilotluktu (100.000 cahsan basma 101 olum). Duyunea iciniz rahatlayaeak: Neredeyse butun pilotlar yoleu ucaklann,: cia degil, kiicuk ucak kazalannda olduler.

y apr isinde cahsan metal i§9iJeri ve maden-sondaj islerinde ",<lJl',,"'"'''':''' dordtincu ve besinci sirada geliyordu; yine de bu iki ;sektordeki olum oraru agac kesenlerinkinin yansindan daha

Tum meslekler arasmda, i§ sirasindaki en yaygm iiciincu sebebi cinayetti; isyeri cinayetleri 677 calrsanin hayanna ::maloldu. Bunlardan sO'si polis memuruyken, 205'i seyyar san-

En yaygm ikinci olum sebebi yuksek bir yerden dusrneydi, yerden duserek olenler toplamin yuzde 12'sini olusruruyor. Bu olum tiirunun baslica kurbanlancati tamircileri ve yaisinde cahsan metal i§\rileriydi.

, I§ sirasmdaki en yaygm olum sebebi trafik kazasrydi, trafik .kazalannda olenler toplam ohimlerin yiizde i3'iinii olusturu,fordu. Polis memurlan icin bile, direksiyon basindaki olum

oram, cinayet sonucu gerceklesen olum oranmdan birazcik daha fazlaydi.

Tek basma degerlendirildiginde, en tehlikeli isin, Bering Denizi'nde cahsan Alaskalt yengec avcilanna ait oldugu soylenir,

Olum riski, Duckwortbolcegi (Royal Statistical Society dergisi editoru Dr. Frank Duckworth tarafmdan tasarlandi) kullarularak hesaplanabilir. Bu olcek, herhangi bir eylem sonucundaki olme ihtimalini olcer. En guvenli eylem turu 0 skorunu verirken, sonucun 8 cikrnasi eylemin kesinolumle sonuclanacagr anlamina gelir.

Bir Rus Ruleti oyunu 7,2'lik bir risk tasir, 20 YIIhk kaya nrmamsimn riski 6,3'tur. Bir kisinin oldurulme riski 4,6'dtr. Ayik ve orta yash bir stirticuniin direksiyonda oldugu ve 160 km hizla gerceklesen bir arab a yolculugu 1,9'luk bir risk tastr:

Yikici bir asteroid prpmasmdan (1,6) biraz daha riskli.

Duckworth olceginde 5,5 bilhassa tehlikeli bir skordur. Bu rakam trafik kazasi nedeniyle, bir erkegin kazara dusmesi sonueu ya da her iki cinsiyetin de elektrik supurgesi kullamrken, bulasik yikarken veya sokakta yiiriirken olme riskini belirtir,

18. viizvlldaki bir denir saul,mda en ~Dk denizciyi ne tildirDli,tiir?

Adi bir kiynuk.

Ateslenen top giilleleri ashnda patlamiyordu (Hollywood ne derse desin), bunlar geminin govdesini parcalayarak kocaman tahta kiyrmklann yiiksek bir hizla giivertede ucusmasma neden oluyordu; bu krymiklann isabet ettigi denizciler de agir yaralar aliyordu.

Bu donemde Britanya'daki savas gemileri ~iiruktti ve denize

ai;:tlmaya elverissizdi. Gorevlilerin cogu mevkilerini satin ahyor ve gemi kullanmayi, savasmayi ya da adamlanru kontrol etmeyi bilmiyordu. Denizcilerin metrelerce uzunluktaki islak yelken bezlerini hareket ertirmeleri sonucu 0 kadar sikfmk vakasi gorulduki, donanma fink bagi dagrtmak durumunda kaldi. Dahasr, bir yiizyrl boyunca herhangi bir iicret artist olmadi,

·14,5 kiloluk hit gulle yakm mesafeden, tahtamn 60 em derinine kadar girebilir. Kiynuklan engellemenin en iyi yolu (metal bir gemi insa etmenin dismda) ABD'nin gtmeydogusunda bulunan ve krymik olusmasina karst dayarnkh olan bir odun turunu kullanmakn,

Virginia mesesi (Quercus virginiana) en sert odunlardan biriolmasinm yamsira, Georgia'mneyalet agacidtr ve guney eyaletlerinde giicun ve dayamkhligm simgesidir. Riizgar Gibi Gerti gibi filmlerde yosundan halkalarla suslenmis agac budur.

Napolvon'un en a,agIlIVlc. yenilgisi neyle ilgilidir?

T avsanlarla,

Waterloo hie kuskusuz Napolyon'un en ezici yenilgisi 01- makla beraber, onun en utanc verici yenilgisi degildi,

1807'de, Fransa, Rusya ve Prusya arasmda bir dondm noktasi niteligindeki Tilsit Bansi'm imzalayan Napolyon'un keyfi yerindeydi. Bunu kutlamak icin Imparatorluk Sarayr'nm ogleden sonra bir tavsan aVI duzenlemesini onerdi,

Bu av, Napolyon'un cok guvendigi kurmay baskani Alexandre Berthier tarafmdan organize edildi. Napolyon'u etkilemeye can atan Berthier, imparatorluk Sarayr'nm konuklan mesgul edecek kadar av hayvanma sahip oldugunu gostermek icin binleree tavsan satin aldr,

!

,I .,

"

Parti vakri geldi, av basladi ve av hayvanlarmm bekcileri avlan saldi. .Ama av felaketle sonuclandr. Berthier yabani degil, eveil tavsan alrmsn; bu tavsanlar da oldurulmektenziyade besleneceklerini dusunduler,

Tavsanlar canlaruu kurtarrnak uzere kacmak yerine, buyuk sapkali ufak tefek bir adama yoneldiler ve onu kendilerine yemek veren bakicilarryla kansnrdilar. Ar; tavsanlar saatte 56 km'lik azarni hizlanyla Napolyon'a hiicum ettiler,

Av partisindekiler (arnk

Bir tavsamn saldmsma maruz kalan birini dii~i1nemiyorum, en azmdan kasltli bir saldmya ugradlgml.

SIR WILLIAM CONNOR

tam bir kargasaya donmustu) onlan durdurmak icin hicbir sey yapamiyordu. Napolyon'un, acliktan kmlan hayvanlan ciplak elleriyle savusturmayacahsarak kac-

maktan baska bir secenegi yoktu. Ama tavsanlann siddeti dinmedi ve Imparatoru at arabasma kadar piiskiirttiiler; bu sirada Napolyon'un adamlart tavsanlan name kirbachyordu.

Bu fiyaskonun giiniimiizdeki anlanmlarina gore, Fransa imparatoru tamamen lurpalanmis bir vaziyette ve utanc icinde arabasma kosturdu.

Sfenks'in burnunu kim klrdl?

Yunancada "bogazlayan" anlanuna gelen Sfenks, bir kadmm basma, bir aslarun viicuduna ve bir kusun kanatlarma sahip efsanevi bit hayvandir. Fark etmis olabileceginiz gibi, piramitlerin yanmdaki 6500 yrlhk dey Sfenks heykelinin burnu yoktur,

Yuzyrllar boyunca bircok ordu ve kisi (Ingiliz, Alman ve

Arap) r;e§itli nedenlerle Sfenks'in burnunu kasith olarak kirmaida suclandi, ama asil suclu olarak genellikle Napolyon gosterilmekredir,

Bu suclamalann neredeyse Iiicbiri dogru degil, Ashnda bu heykele zarar verdigini kesin olarak soyleyebilecegimiz tek ki§i Musluman din adanu.Saimel-Dahr'dr; el-Dahr, kamu rnahna zarar vermekten 1378'de line edildi.

Her iki diinya savasmdaki ingiliz ve Alman ordulannm sucu yokru: Sfenks'in burnunun olmadigim gosteren 1886 tarihli fotograflar var.

Napolyon'a gelince: lcinde burunsuz bir Sfenks'in yer aldigl, 1737'de (Napolyon'un dogumundan bile 32 yil once) sergiIenmis piyesler var. Bu heykeli 29 yasmdaki bir general olarak ilk defa gordiigunde, bu burun muhremelen yuzyillardir yerinde yoktu.

Napolyon'un Misir'a gidis sebebi, Ingiltere'yle Hindistan arasmdaki ulasinu sekreye ugratmakti. Napolyon burada iki savas yapn: Piramitler Savasi (admda gectigi gibi Piramitlerde meydana gelmedi) ve Nil Savasi (bu savas da Nil'de olmadi). Napolyon buraya 55.000 kisilik bir ordunun yarusira, "alim" olarak adlandmlan 155 sivil uzman getirdi. Bu, iilkeye gercekIestirilen ilk profesyonel arkeolojik seferdi.

Nelson donanmasim banrdiktan sonra Napolyon Fransa'ya donunce, imparator, ordusunu ve alimleri orada birakti ve onlar da islerine devam etti. Description de l'Egypte'i [Misir'in Tasviri] ortaya cikardilar, bu da Misir'm Avrupa'ya ulasan dogru diizgun ilk resmiydi.

Tum bunlara ragmen, Pirarnitler'deki Misirli rehberler bugiin turistlere haia Sfenks'in burnunun "Napolyon tarafindan calmdigim" ve Paris'reki Louvre Muzesi'ne gotiiriildiigiinu soyluyor.

Sfenks'in kaYIP organma getirilebilecek en, inandmci aciklama, 6000 yilhk ruzgar ve havanm hassas kirecrasr uzerindeki etkisidir.

Roma yanarken Neron neyaplyordu?

Kesinlikle keman calmiyordu; keman 15. yuzyila kadar icat edilmemisri,

Diger suclama, Roma MS 64'te yanarken Neron'un Troya' run yanmasiyla ilgili bir sarki soyledigiydi; bu da, bu sarkryi soylemek icin sehri bizzat Neron'un yakngr anlamma geliyordu.

Gercekteyse, yangm cikngi sirada Neron yangmm 56 kID uzaginda, deniz kenanndaki yazhk evindeydi. Neron haberi almca hrzla Roma'ya gitti ve yangin sondurme cabalannm 50- rumlulugunu Ustlendi.

Rorna'yi yakmak istedigiyle ilgili §iiphe, sehri yeniden kurmak istedigi yonundeki beyamndan kaynaklanmis olabilir. Nihayetinde sucu Hiristiyanlara atrnayi basardt.

Aslmda Neron'un yapngi suydu: Neron kadm giysileri giyen, ~arkt soyleyen, muzikle ugrasan ve surekli alem yapan bir giysi saprgiydi; aym zamanda annesini oldiirttu, Muzik yeteneklerinden son derece gurur duyuyordu; oliirken sunlan soyledi: "Dunya benim gibi bit sanatci kaybediyot!"

Bazilanna gore genellikle kitara'ya (lirin bir turu) eslik ediyordu, ama gayda da cahyordu,

MS lOO'de yazan Yunan yazar Dio Chrysostom §una isaret ediyordu: "Onun yazdigiru, heykel yonttugunu, hem agziyla hem (koltugunun alnna bir tulum koyarak) koltukalnyla aulos caldigmt soyliiyorlar."

6. yuzydm basinda, Procopius adh bir Yunan tarihci, gay-

86

damn Roma piyade sirufmm tercihettigi birenstriiman oldugurru, buna karsrhk borazanin suvariler tarafmdan kullaruldrgnu belirtiyordu;

Neron aymzarnanda dondurmayi icat erti: Neron'un hizmetkarIannm daglardan getirdigi kann icine meyve sulan ka. nlirdr. Insanlan zehirletmek icin kullandigr adami Locusta ise, tarihin kayda gecmis ilk seri katilidir.

Loeusta "istakoz" ya da "cekirge" anlamma geliyor: Latincede iki keIime icin de "locusta" kullarnlryor.

Hangi olaslilk daha yiiksektir: YlldlrlDi dO,mesi sonucu almek mi, bir asteroidin ~arpmaslvla iilmek mi?

Sacma gorimebilir, ama asteroid carpmasi sonucu olme ihtimalimiz iki kat daha fazladir,

, Biiyiik bir asteroidin (giiniimiizde Yer'e Yakin Cisimler -NEO- olarak biliniyor) Diinya'ya bir milyon yilda bir kere 'du§tugii tahmin ediliyor. Istatistiksel olarak bu sure coktan 'a~lml§ durumda.

Capt 2 km'nin uzerinde olan bir cisim "tehlikeli" bir ;NEG'dur. Bunun Dunya'ya carpmasrmn etkisi, bir milyon megaton TNT'ye denktir. Bu gerceklesirse bir milyardan fazla ~i§i olur, bu durumda herhangi bir yilda olrne olasrhgimz alti milyonda birdir.

lngiltere'de herhangi bir yilda bir kisinin yildrnmdan olrne fhtimali on milyonda birdir; bu oran bir engerek yilaru taratlndan ismlarak DIme ihtimaliyle hemen hemen ayrudir.

Yildmrn, 30 milyon volt gucundeki elektriktir. 30000DC'lik bir sicakhga ulasir, ki bu Gunes'in yuzeyinden be§ kat daha steak oldugu anlamma gelir. Yildmrn dii§tugun-

desaatte 115 milyon km'ninuzerinde bir hizla gider,

. Tek bir yildinm carpmasi. 100.000 amperlik bir elektrik aknm tasir; bu miktar 200.000 ntifuslu bir sehri bir dakika boyunca aydmlatabilir. Dtinya'ya her gun 17 milyondan fazla ya da saniyede 200'iin uzerinde yildinm duser.

Yildmm .carpmalannm en sik goriildiigii yerler kWI bolgeleridir; buralarda kilometrekare basina yilda yaklasik iki kez yildmm carpmasi meydana gelir. Bunlar pek fazIa hasara yol acmaz:

Elektrik denizin yiizeyinde hizla dagihr ve balinalann

istatistigin Janeti insanllgm iizerine ~iJkmeden once, keyif kinde, mutlu, masum bir hayat sflrOyorduk ve olduk~a iyi dU$Uncelerle doluyduk.

HILAIRE BELLOC

§im§ekli ve gokgurultulu azgm firunanin ortasinda mutlu bir sekilde §arkt soyledikleri gozlenrnistir,

Diger yandan insanlara, olasilrk hesabindakinden on kat daha sik yildmm carpar,

Erkeklere, kadmlardan aln kat daha fazla yildmm carpar. Her ytl us; ila aln Britanyah ve yiiz Amerikali yildmm carprnasr sonucu oliir; bircogunun olum sebebi viicutlarma yakm bir yerde seyyar paratonerler (golf sopalan, karbon karmsli alta ve balenli sutyen) rasunalandir.

At;lk havada simsekli ve gokgtirultulu bir firnnaya yakalarursamz en guvenli konum, agaclardan uzak durup, poponuz havada kalacak sekilde.yere yatmaknr.

88

ROllaimparatorlarl bir gladyatiiriin aliim emrininasll ... verirlerdi?

Basparmaklarmt yukan kaldirarak.

Ne gladyatonin zrldurtilmesini isteyen Romah seyirciler basparmaklarmi a§ag.. indirirdi ne de bu olume izin veren Rorna Imparatorlan. Aslmda Romahlar "basparrnaklan asagida dutacak sekilde" bir isareti.hic kullanmadilar,

Bir gladyatorunoldurulmesi istendiginde basparmak yukart kaldmlrrdi - npki kmmdan cekilmis hlts: gibi. Kaybeden bir gladyarorun canuun bagrslanmasi icin basparmak, sikilrms

· yumrugun icine sokulurdu - kmma sokulmus bir silah gibi. · . Bu durum Latincede pollice compresso favor iudicabatur (iyi-

· lik yapma karanru icerde tutulan basparmak verir) seklinde ifade edilirdi.

Ridley Scott Gladyator'u yonetmeyi kabul etmeden once Hollywood yoneticileri kendisine, 19. yiizyd ressami ]eanLeon Gerome'un Pollice Verso adli tablosunu gosterdiler. Tabloda, imparator olum cezasmt vermek icin basparmaguu asagiya dogru uzatirken Romah bir gladyator bekliyor, Scott resimden 90k etkilendi ve derhal filmi yonetmesi gerektigine kanaat getirdi.

Scott, esin kaynaginm butuntiyle yanlis oldugundan bihaberdi, Son iki yuzyilm en buyiik yarulgilanndan birinin ("a§agIYI gosteren basparmaklarin" olumu isaret ettiginin) tek 80- rumlusu bu tahloydu.

Tarihciler ~u konuda fikir birligine varmisnr: Gerome btiyuk bir yarnlgiyla, Latincedeki pollice verso ("t;evrilmi§ ba§parmak") ifadesinin "a§aglya cevrilmis" anlarmna geldigine hukmetti; halbuki bu ifade "yukan cevrilmis'' anlamma geli-

· yordu.

, ,

~, .

Bu .konuda daha fazia karut sunmak gerekirse, 1997'de Fransa'nm giineyinde bulunan MS 2. ya da 3. yiizyddan kalma bir madalyon gosrerilebilir. Bu madalyon, bir dovusun son undaki iki gladyatorle, sikngi yumrugunun iizerine basparmagiill basnran bir hakemi gosteriyordu. Madalyonun iizerinde §unlar yazilrydu "Ayakta kalanlar serbest birakilmahdtr."

Basparmak i~aretlerinin kullamlmasr gtinumuzde haU, tehlikeli bir bicimde muglak olabilir. Ortadogu'da, GiineyAmerika'da ve Rusya'da "basparmagm yukan kaldinlmasi", bandaki zafer isareti gibi, cok agir bir hakaret olarak anlasrhr. Bu durum Irak'ta sorunlu bir hale biiriindii: Amerikan askerleri, Irakhlarm kendilerini hos mu karsiladignu, yoksa kendilerine ates mi piiskiirdiiklerini bilemediler.

Csplak. Maymun kitabmm yazan Desmond Morris, "basparmagin yukan kaldmlmasi'imn Britanya'daki olurnlu cagnsrmlanm Orracag'a dayandinyor; bit isaret bir iste anlasmaya vanldigmda kullanilryordu. Basparmagm yukan kaldinlmasi, II. Diinya Savasi'nda ABD Hava Kuvvetleri'ne mensup pilotlann bu isareti kalkistan once havaalamndaki murettebata sinyal vermek icin kullanmasryla yeni bir anlam kazandi.

Ridley Scott'a en sonunda bu yarulgidan bahsedildi ama 0, "seyircilerin kafasini kansnrmamak icin", Maximus'un canmi bagislarken Cornmodus'un "basparmagim yukan" kaldirtn.

Deccal'lD SaVl51 ka~tlr?

616.

Kiyamet Giinii'nden once diinyaya hiikmetmeye gelecek korkunc D~ccal'm simgesi 2000 yildan beri 666'du. Bircok kisi icin bu ugursuz bir sayidrr: Avrupa Parlamentosu bile 666 nu-

marah kolrugu bos brrakir.

Bu sayidan, Incil'in en son ve en tuhaf kitabi Vahiy'de bahsediliyor: "Anlayabilen, Deccal'msayisim hesaplasm: Ctinku bu sayi bir insam simgeler; ve onun saytsi aln yiiz altmisalndir."

Ama bu sayi yanltsnr, Vahiy Kitabi'nm bilinen ilk nushasirun 200S'te yapilan yeni bir cevirisi bu sayuun 666 degil 616 oldugunu acikca gosteriyor, 1700 yilhk papirus, Mrsir'm Oxyrhynchus sehrinin coplugunde bulundu ve basrnda Profesor DavidParker'm yer aldigr Birmingham Universitesi'nden bir paleografik arasnrma e:k:ibi tarafmdan desifre edildi.

. Eger yeni sayi dogruysa, bu durum, eski sayidan kacinmak icin kucuk bir servet harcamis oianiann hie hosuna gitmeyecek. ABD'deki 666 Otoyolu'nun ("Deccal Otoyolu" diye hiliniyor) adi 2003'te 491 Otoyolu olarak degistirildi. Hele Moskova Ulasnrrna Dairesi bundan hie hoslanmayacak. 1999'da 666 nurnarali ugursuz Otobiis Y olu icin belirledikleri yeni numara 616 idi.

Anlasmazlik 2. ytizytldan bu yana devam ediyor. Deccal'in Sayismt 616 olarak belirten bir Incil versiyonu, Lyon baspiskoposu Aziz Iranaeus (y, 130-200) tarafmdan "hatali ve duzmece" diye kmanmisnr. Karl Marx'm arkadasi Friedrich Engels Vahiy Kitab: adh yazisinda (1883) lncil'i inceledi. 0 da bu sayiyi 666 degil, 616 olarak hesapladr.

V ahiy, Yeni Ahit'in yazrya gecirilen ilk kitabrdir ve sayi bilmeceleriyle doludur. ibranice alfabenin 22 harfinin her biri bir sayiya tekabul eder, boylece her sayi ayrn zamanda bir kelime olarak okunabilir.

Hem Parker hem de Engels, Vahiy Kitabr'rnn politik ve Roma karsiti bir risale oldugunu ve vermek istedigi rnesaji sayisal olarak sifreledigini ileri siirer, Deccal'in Sayisi (kac olur-

sa olsun), ilk Hiristiyanlara zulmedenCaligula ya da Neron'la ilgiliydi, hay ali bir yarankla ilgili degil.

666 fobisi, Hexakosioihexekontahexaphobia olarak hilinir. 616 fobisi ise (bunu ilk defa burada okuyorsunuz) Hexakosioidekahexaphobia'du.

Bir rulet carkmdaki sayilann toplami eee'dir.

Beklret kemeri ne i,e yarar?

Hacli Seferi'ne kanlan bir askerin kansina bekaret kemeri baglayip anahtanni da boynuna asarak savasa gittigi kamsi, okurlan heyecanlandrrmak icin tasarlanmis bir 19. yuzyil fantezisidir.

Ortacag'da bile bekaret kemeri kullaruldigma clair pek az kamt vardir, Bekaret kemeriyle ilgili bilinen ilk cizim 15. yuzyrla aittir, Konrad Kyeser'in Bellifortis'i (Savasma Gucu) HacIt Seferleri'nin sona ermesinden cok soma, cagdas askeri donamm tizerine yazilrrus bir kitapti, Kitapta Floransali kadmlanngiydigi "saglam demir kiilot"un bir cizimi yeralryordu,

Sekilde anahtar acikca gortilmektedir; bu da kemerin kontrolunun erkekte degil, (Floransah zuppelerin istenmeyen ilgisinden korunmak icinlkadmda oldugu anlamma gelmektedir.

Muzelerdeki koleksiyonlarda, "Ortacag'daki" bekaret kemerlerinin cogunun gercekliginin supheli oldugu goruldii ve bunlar gosterimden kalktivMuhtemelen bu bekaret kemerlerinin cogu, npki "Ortacag'daki" iskence aletleri gibi, 19. yiizyilda Alrnanya'da "uzman" koleksiyonculann merakini gidermek icin yaprldi,

Aym zamanda 19. yuzyilda yeni bekaret kemerlerinin sansinda bir arns goruldti; ama bunlar kadmlar icin degildi.

Viktorya donemi np kuramma gore mastiirbasyon saghga zararhydi, EHerinin rahat durmayacagl dusunulen erkekler bu faydali celik kulotlan giymeye zorlaniyordu.

Ama satrslardak] asil patlama, "sex shop'iann buyiiyen baglama fantezisi piyasasmdan yararlanmasiyln birlikte, son 50 yilda yasandr, Giiniimiizde, Ortacag'dakinden cok daha fazla bekaretkemeri var. Paradoksal bicimde, seksi onlemek icin degil, uyarmak icin varlar,

., . Tutankamon'un laneti neydi?

Oyle bir sey yoktu. Bunu gazereler uydurrnustur,

1922'de Howard Carter tarafmdan ke§fedildiginde, Turan,kamon'un rnezanna giren herkesin korkuya kapilmasina neden olan "firavunun laneti" hikayesi, Daily Express'in Kahire muhabirinin isiydi (bu hikaye daha soma Daily Mail ve New 'I¥ork Times tarafmdan tekrarlanml§tu).

.'.,' Bu haberde, iizerinde §u yazdarm oldugu bit kitabeden bahsediliyordu: "Bu kutsal mezara her kim giriyorsa, cok gee-

. n oliimiin kollan onu ziyaret edecektir."

Boyle bir kitabe yoktur. Buna en yakin denklikte yazr, tanAnubis'e adanmis bir mabediniizerinde bulunuyordu ve u diyordu: "GizIi odanm kumun icinde bogulmasim engelbenim, Ben oliilerin korunmasi icin vanm."

Carter'in kesif gezisinden once Sir Arthur Conan Doyle .:t'~ .••• , ...... ~ inanmakla me§hurdu'- basmm kafasma "korkunc bir 'i'~"'_"'"'' tohumlanni coktan ekmisti,

Carter/rn sponsoru Lord Caernavon, mezann acrlmasmdan birkac hafta sonra rnikrobik bit sivrisinek isingmdan '::.. .......... ~ ..... , Marie Corelli (cok satan sansasyonel kitaplarin yazan

93

T----··

I

.

t" .

I) ~,

~~

vezamarumn Dan Brown'u)miihrii a~tlgI takdirde neler olacagi konusunda onu uyardiguu iddia etti,

Aslmda ikisi de, yuz yildan daha az biromresahip.olan ve Jane Loudon Webb adh gene bir lngiliz romanci tarafmdan 'ortaya anlrms bir banl inaner yineliyordu. Webb'in son derece popiiler romarn Mumya (1828), kendisini kutsal gormeyenlerden intikam almak icin canlanan bir mumyamn bulundugu lanedi bir mezar fikrini tek basina ortaya atti,

Bu tern a bundan sonraki hikayelerin her turlusune girdi -KiifUk Kadm'm yazan Louisa May Alcott bile bir "mumya" hikayesi yazd-- ama onun asil kmlma noktasi "Tutankamon ~tlgmhgr"mn ortaya crkisryla birlikte oldu.

Eski bir Misir mezarinda hicbir lanet bulunamarmsnr. 2002'de British Medical Journal'da yaymlanan bir arastirmaya gore, Tutankamon'un "laneti" sonucu oldiigii one surulen 26 kisiden sadece alnsi mezann acilismm ilk 10 yilinda oldu; hie siiphesiz bir numarali hedef olan Howard Carter 17 yil daha yasadi.

Ama hikaye bur ada bitmiyordu. 1970 gibi oldukca gee bir tarihte, mezardan cikanlan elisleri sergisi banyi dolasngi srrada, San Francisco'da sergiyi koruyan bir polis memuru "mumyanm lanetinden" dolayi hafif bir felc gecirdiginden yakiruyordu.

2005'te Tutankamon'un mumyasirun bilgisayarh tomografiden gecirilmesiyle, 19 yasmdaki firavunun 1,70 m boyunda ve siska olduguve ust cene dislerinin alt cene dislerinden onde yer aldigr ortaya cikn. Tutankamon kardesi tarafmdan oldurulmedi, dizinin iltihap kapmasi sonucu oldu.

94

Feministler sutyenl.riyle ne vapt.?

Hi'i/bir ~ey vapmadrlar,

Tarihteki en etkili feminist protesro, Atlantic City'deki (New Jersey) 1968 "Miss America" guzellik yansmasmda gerceklestirildi,

Kuciik bir protestocu grup yansmanm yapildigr yerin etrafun, "Kendimizi lnsan Olarak Degerlendirelim" ve "0 giizel degil, sadece etinden kazanc elde etmeye bakiyor" gibi kiskrrtier sloganlarla cevirdiler.

Ozerinde "Miss America" yazrh bir tac giydirdikleri canli bir koyun hazirladrlar ve daha sonra yiiksek topuklu ayakkabilanrn, sutyenlerini, bigudilerini ve cimbizlanru "Ozgurluk 'Cop Kutusu"na atnlar,

Yapmadiklan sey, sutyenlerini yakmakn, Yakmak istediler ama polisvahsap platform iizednde bunu yapmamn tehlikeli olacagi konusunda uyardi,

Sutyen yakma uydurmacasi, New York Poit'tan Lindsay Van Gelder adli gene bir gazetecinin haberiyle basladi.

Van Gelder 1992'de Ms. dergisine sunlan soyledi: "Ben aslmda protestocularm bir ozgurluk s:ap kutusu icinde sutyenleri, korseleri ve diger esyalan yakmayi planladiklarrm kastettim .... Manseti atan arkadas bir adim daha ileri gidip onlan 'sutyen yakanlar' olarak adlandirdr,"

Manset yeterliydi. Butun Amerika'daki gazeteciler hikaye.yi okumakla vakit kaybetmeyip bu manseti benimsediler. Van Gelder bir medya cinneti yaratmrsn.

Washington Post gibi titiz yaymlar bile bu furyaya kapildi, Bu yaymlar UlusaI Kadin Kurtulusu Grubu uyelerini, "kisa bir sure once AtlanticCity'deki Miss America giizelIik yansmasmda yaptlan bir eylem sirasmda ic carnasirlaruu yakan"

95

',\ltadJ,1)lar olarak gosterdi.

, ·.Bu olay ~u anda, ~agda§ mitlerin nasil ortaya s:tktlgt konu. sunda ders kitaplannda bir ornek olarakkuHaruhyor.

Bu durum, bu.sorunu 1826'da tanimlayan Almangokbilimci HeinrichOlbers'e (bunu yapan ilk kisi degildi) atfen,OIbers Paradoksu olarak bilinir .

~u ana kadarhickimse bu soruna gercekren doyurucu bir cevap sunamadi, Belki yildizlann sayrsi sonsuz degildir, belki en uzaktaki ytldizlann l~l~ bize henuz ulasmadr, Olbers'in ~Oziimii suydu: Gecmisteki bir zamanda buttin yildizlar l~lk sacnuyordu ve bir sey onlann l§lk sacmaya baslamalanni saglamisn.

En uzaktaki yildizlann l§lgmm haLl yolda oldugunu ilk soyleyen kisi, kehanet gibisiirsel duzyazrsi Eureka (1848) He Edgar Allan Poe'ydu.

2003'te Hubble Uzay Teleskopu'nun Ultra Derin Alan Kamerasi, geeeleyin gokyuzunun en bos gorunen kisrmna dogrultuldu ve film bir milyon saniye (yaklasrk 11 gun) boyunca rsiklandi,

Ortaya cikan forograf, her birinde evrenin belirsiz uclanna uzanan yiiz milyonlarea ytldrzrn bulundugunu ve bugune dek bilinmeyen on binlerce galaksiyi gosreriyordu,

" .. ren ne renktir?

";':' '

,I" a. Giimii~i parcalarla siyah b.'Siyah parcalarla gumu§i c. Soluk yesil

i,! 'd.Bej

i, It.te~rt1i olarak bejdir.

2002'de, Johns Hopkins Universitesi'nden Amerikah bilim;:d}hl, A vustralya Kirrruzrya Kayan Galaksileri lnceleme Kuru',~nun topladrgi 200.000 galaksi l~lgIm inceledikten sonra ev:'4'~nin soluk yesil renkte oldugu sonucuna vardilar. Evren go.fliUtdiigii gibi, gumiisi parcalarla siyah degildi, Dulux renk ka-

,t~logunu standart olarak alirsak, bu renk, Meksika yesili, yei§it)l .yesili ve Shangri-La ipek yesili arasinda bir yerde yer a11-

(,"':',! ..

:mrdu.

::~'~(:Bu,nunla birlikte, Amerikan Astronomi Dernegi'ne yapilan

. _t .- ~ .:

;!Wddamadan birkac hafta sonra, hesaplamalannda bir hata

;Yaptlklanm ve evrenin ashnda daha cok kostebek derisi rengi~n kasvetli bir tonu oldugunu itiraf etmek durumunda kaldi-

~.

~L 17. ytizyildanbu yana, en biiytik ve en merakh zihinlerin :~Zilarl geeeieyin gokyuzunun neden siyah oldugu iizerine ka,'~y6rdu. Eger evren sonsuzsa ve esit bicimde dagilmis sonsuz ,Sllf1da yildiz iceriyorsa, bakngirmz her yerde bir yildiz bulunfindl ve gokytizil geceleyin gunduz gibi aydmhk olmahydi.

Marsne renktir?

Sanmsi kahverengi.

Ya da kahverengi. Ya da turuneu. Ya da soluk pembe Iekelerle haki.

Mars gezegeninin en bilindik ozelliklerinden biri, geceleyin gokyuzundeki kirnuzr g6riinu§iidiir. Fakat bu klZllhk,gezegenin atmosferindeki tozdan kaynaklanmaktadir. Mars'm yuzeyi icin farkh bir durum sozkonusudur,

Mars'tan cekilen ilk fotograflar, Neil Armstrong'un aya

97

ayak basngi meshur giinden yedi yrl sonra Viking I tarafmdan gonderildi, Bu fotograflar, tam da bekledigirniz gibi, koyu renkli kayalarla bezeli lSSlZ bir kirrmzi toprak gosteriyordu,

Bu durum komplo teorisyenlerini §upheye du§urdii: Bu teorisyenler, fotograflar daha tarndik gorunsun diye NASA' run fotograflar uzerinde kasith olarak oynadiguu iddia ettiler.

1976'da Mars'a ulasan iki Viking gezgin robotun tizerindeki fotograf makineleri renkli fotograf cekmiyordu. Dijital goruntuler gri tonlamayla (siyah-beyaz icin kullamlan teknik terim) ahmyor ve daha sonra ii~ renk filtresinden geciriliyordu,

"Dogru' renkte bir goruntuyu vermek uzere bu filtreleri ayarlamak son derece guctur ve bir sanat oldugu kadar bir bilimdir de. .

2004'te New York Times, Mars'tan gelen ilk renkli fotograflarm "pembesinin biraz fazla" oldugunu, ama daha sonraki ayarlamalann Mars'm yiizeyini sarrmsi kahverengi gosterdigini belirtti.

NASA'mn gezgin robotu Spirit 2004'ten beri Mars'ta faaliyet gosteriyor. En son yayinlanan fotograflar, gri-rnavikayalarla ve somon renginde kum lekeleriyle yesil-kahverengi, ~amur renginde bir manzara gosteriyordu.

Biri oraya gidene kadar muhtemelen Mars'in "gercek" rengini bilemeyecegiz,

1887'de, italyan gokbilimci Giovanni Schiaparelli, Mars uzerinde uzun duz cizgiler gordiigiinii sorledi ve bunlara canali (kanal, oluk) admi verdi. Ama bu kelime Ingilizceye, olmasi gerektigi gibi "channel" (dogal su yolu anlamina gelen kanal, oluk) olarak degil, "canal" (insan eliyle acrlmis su kanah) olarak cevrildi, bu da Mars'ta kaYIP bir uygarhk oldugu soylentilerini baslatn,

Suyun Mars'ta buhar halinde ve kutuplardaki buz ortiisiin-

98

, de buz olarak varoldugu dii~iiniiliir; ama daha gil~lii teleskop-

lar gelistirildiginden bu yana, Schiaparelli'nin kanallanrun .~ varhgina dair hicbir kanrtbulunamadi.

Mars'm Arapcasi Kahire'dir (al-Qahirah).

Su ne renktir?

" Alrsildik eevap suyun rengi olmadrgrdir, su "seffaf" ya da "saydam'tdir ve denizin mavi gorunrnesinin tek sebehi gokyuzunun denizin iizerine yansimasrdrr.

Yanhs. Su ashnda mavidir. Son derece soluk hir tonudur, ama rna vidir. Bunu dogada, kardaki derin bir delige ya da . donrnus bir selalenin kahn buzlannm icine bakngimzda gorebilirsiniz. Cok buyuk ve cok derin beyaz bir havuzu suyla doldurup icine bakngiruzda, su mavi gorunecektir.

Bu soluk mavi ton, suyun icine de gil arna suya baktigirmz.. cia, bazen neden sasrrtrci bir bicimde mavirenk aldrgnu aciklarnaz. Gokyuzunden yansryan renk kesinlikle onemli bir rol oynar. Bulutlu bir giinde deniz tam olarakmavi g6riinmez.

Ama gordugumuz l§lgm tarnarru suyun yuzeyinden yansrmaz; bu l§lgm bir kismi yiizeyin alnndan gelir, Su ne kadar bulamksa, 0 kadar cok renk yansinr,

Denizler ve goller gibi biiyiik su kutleleri genellikle son dereee yogun bit bicimde mikroskobik bitki ve su yosunu icerir, Irmaklar ve goletler son derece yogun bir bicimde toprak ve , diger kan asilnlan icerir,

Butun bu parcaciklar, suyun yiizeyine geri donen l§lgl yanSIUp dagitarak gordugumuz renklerde buyuk sapmalara neden olurlar. Parlak rnavi bit gokyuziintin alnnda bazen goz kamasnnci yesil bir Akdeniz gormemizin sebebi budur.

99

Eski·Yunan'da giquzi ne rankti?

Bronz. Eski Yunancada "mavi"yi karsrlayan bir kelime yoktu.

En yakm kelimeler (glaukos ve kyanos)., rengi tasvir etmekten ziyade, l§lgm ve karanhgin goreli yogunlugunu ifade etmek icin kullaruhrdi.

Eski Yunan sairi Homeros, llyada ve Odysseia'nm tamammda sadece don asil renkten bahsetmistir: Bunla:r kabaca siyah, beyaz, yesilimnrak san (bal, OZSU ve kan icin kullamhr) ve morumsu kirmrztdrr.

Homeros gokyuzune "bronz" dediginde, gokyuzuntin "bronz renginde" oldugundan ziyade, onun npkr bir kalkamn parilnsr gibi, goz kamasnnci sekilde parlak oldugundan bahseder. Benzer bir yaklasimla, sarap, deniz ve koyunun aym renkte olduklanm dusunur.

Aristoteles yedi renk tonu saptadr, ana gore bunlann hepsi siyah ve beyazdan turemisri, ama bunlar aslmda rengin degil, parlakhgm dereceleriydi,

Yaklasik 2500 yd onceki eski bir Yunanla, NASA'nm 2006'daki gezgin robotlannm rengi aym sekilde ele almalan ilginctir,

Darwin'in izinden giden kuramcilar, ilk Yunanlann retina .. lannm renkleri algilama yetisi gelistirmedigini ileri siirduler. Ama giinumuzde, onlann nesneleri renge gore degil, nitelige goreeuuflandirdiklan dusunulmektedir, boylece "san"Yl ya da "acik ye§il';i belirtecek bir kelime gercekten akiskan, taze ve canh anlamma geliyor ve kam, insan ozsuyunu tasvir etmek icin uygun du§uyordu.

Bu durum, dii§iindiiguniiz kadar nadir degildir. Papua Yeni Gine'de, diinyamn baska herhangi bir yerinde oldugundan daha fazla dil vardir, ama bu dillerin bircogunda, acik ile ko-

1.00

yu rengi ayrrt etmeyi.bir kenara birakin, renk icin herhangi bir kelime bile yoktur.

Klasik Galcede "kahverengi", "gri", "mavi" ya da "yesil" anlamina gelenbirkelime yoktur. Renk tayf tamarnen farkli bir sekilde bolUmlenmi~tir. Bir kelime (glas) yesilin bir kisnum karsrlarken, diger bir kelime yesilin kalan krsmmi, rnavinin tamanum ve grin in bir kismuu karsilar, ii\iincii bir kelime, gri'ninkalamyla kahverenginin coguna ya da bir kisrruna karsrlik gelir.

Modern Galcede glas kelimesi may! anlamma gelir. Ote yandan Ruscada "mavi" icm tek bir kelime yoktur: Goluboi ve sinH seklindeki iki kelime genellikle "acik rnavi" ve "koyu mavi" olarak cevrilir, ama Ruslara gore bunlar ayru rengin degisik tonlan olmaktan ziyade farkli renklerdir.

Butun diller kendi renk terimlerini aym sekilde gelisririr,

.Siyeh ve beyazdan sonra adi ge\enii~lificii renk daima kirrmzidir. Dorduncu ve besinci renkler ye§iJ ve san (ikisinden bid once yer alabilir), alnnci renk mavi ve yedinei renk kahverengidir. GaJcede kahverengi anlamma gelen bir kelime MIa yoktur.

DiiRYI'nm ne kad.r. suder?

Diinya yuzeyinin yiizde 70'j suyla kapli olabilir ama SU, gezegenin kiitlesinin SOOO'de birinden daha azina tekabiil eder.

Dunya oldukca biiyiiktiir;6 milyon, milyar, milyar kg gelir. Bunun yansi alt mantoda (yerkabugunun alnndaki 660. km'de baslayan yan erimis devasa katman) bulunur. Gorunii§e gore sulu alan yerkabugunda bile, kara kutlesi okyanuslarinkinden 40 kat daha fazladir.

lOI

I

!

'.",2002'de Science dergisinde yaymlanan bit Japon deneyine gore, alt mantoda cozunmiis su, Diinya'run yiizeyinde dolanan sudan bes kat daha fazla olabilir.

Arasnrmacrlar . cm'ye 200.000 kg'hk basmc ve 1600°C'lik sicakhk alnnda, alt mantoda bulunanlara benzeyen dort mineral bilesik olusturdular, Daha sonra buna su ekleyip bu suyun ne

kadarinm emildigini olftiiler.

Bugezegen opk,o Okyanus olmasma karsm, ana Yerkilre adtm vermek ne kador do isabetsiz bir bareket.

ARTHUR C. CLARKE

, Eger Japonlar hakhysa Dunya'daki su oram gozden geciri.. Ierek daha yuksek belirtilmelidir: Yiizde 0,1.

Sa, kuvet deli gin den hangi vonde bo,ahr?

a~Saaty6nunde

b. Saat yoniintin tersine

e. Hicbir yere sapmadan diimdiiz d. Duruma gore degisir

, Duruma gore degisir, Banyodaki suyu sarmal bicimde siirukleyen seyin -Dunya'run donrnesi sonueu olusan+ Coriolis kuvveti oldugu seklindeki yaygm karu dogru degildir,

Coriolis kuvveti, kasirga ve okyanus akinnlan gibi buyuk caph veuzun siireli hava olaylanm etkilemesine ragmen, evlerdeki su tesisatma etkide bulunmak icin fazlasiyla zaytf kahr. Suyun bosalma yoniinu kuvetin sekli, kiivetin hangi yonden dolduruldugu ve kuveti yikarken ya da nkac cekildiginde olusan girdaplar belirler,

I02

Kii~iik bir su giderine ve suyusarsmadan cekilebilen bir tIkaca sahip tam simetrik bir tencere suyia dolduruIup, ·sudaki hareketin tamamen durulmasi icin bir hafta civan bekletilirse, ilkese1 olarak kii\=iik bir Coriolis etkisi fark etrnek rnumkiin olabilir, bu Coriolis etkisi kuzey yarimkurede saat yoniiniin tersine dogruyken, guney yanmkurede saat yomindedir.

Bu yanlis kaniya, Michael Palin'in Pole-to-Pole [Kutuptan Kutba] adh belgesel dizisinde yer bulmasindan otiirii bir nebze inanilmrsnr. Bu dizide Kenya'nm Nanyuki sehrindeki bir sovmen bu etkinin varligrm Ekvator'un her iki tarafmda karntladrgim iddia ediyordu; ama bu etkinin varoldugunu varsaysak bile belgeseldeki kamtlama girisimi, dolasimin yoniinu yanhs yonde g6steriyordu.

Develer hirgU,lerinde ne depolar?

Yag,

Develer horguclerinde su degil, yag d,epolar; bu yag da enerji stoku olarak kullamlir. Suyun depolandigi yer vticutlandir, ozellikle de kan dolasim sisremleri, bu da onlan su kaybmdan etkin bir bicimde korur.

Develer viicut agirhklanrun yuzde 40'ml kaybedene kadar su kaybmdan zarar gormezler ve su icrneden yedi goo boyunca yasayabilirler. lcriklerinde de tam icerler: Bir kere de 225 litreye kadar.

Develerle ilgili oldukca ilginc birkac olay ~oyle siralanabilir (bunlann horgucleriyle hicbir ilgisi yoktur):

Filler guclu hafizalanyla iin kazanmadan once, eski Yunanlar kolay kolay unutmayan hayvamn develer oldugunu diisunilrlerdi.

103

" "

J; Acem av kopekleri -Salukiler- develerin uzerindeavlanir-

lardi. Salukiler develerinuzerine crkipgeyikleri gozlerlerdi ve birgeyik gorduklerinde bulunduklan yerden firlayarak pesine di,i~erlerdi. Bir Saluki, 6 metre kadar sicrayabilir.

1977'de David Taylor Zoo Vet [Hayvanat Bahcesi Veterineri] adh kitabinda "develerin insanlara kizdiklannda -renceee aniden buharim bosaltana kadar-- bir duduklii tencere gibi olabildiklerini ve develerin cilgmadonebildiklerini" gozlemle-

di. Deve bakicisr deveyi sakinlestirmek icin ceketini ona verir.

"Deve, elbisenin canma okur; iizerinde tepinir, onu ismr, parcalara aymr. Deve kizgmligmm gectigini hissettiginde, bakicryla deve tekrar uyum icinde yasayabilirler."

Birlesik Arap Emirlikleri'nde yapilan deve yarislarinda geleneksel olarak kuHamlan cocuk jokeylerin yerine robot jokeyler kullamlmaya baslandi, Uzaktan yonetilen robot jokeyler, BAE Deve YarisiBirligi'nin Mart 2004'te on alti yasm alnndaki jokeyleri yasaklamasi iizerine gelistirildi,

Bu yasalar genel olarak umursanrruyor ve yogun bir cocuk kole tieareti yasaruyor: Daha dort yasindaki cocuklar Pakistan'da kacmhyor ve Arap deve kamplanna gonlruluyor. Jokey olabilmenin tek kosulu cok agir olmamak ve korku salarak pghk atrnak (bunu yapmak develeri cesaretlendiriyor).

Matta, Markos ve Luka Incillerinin, "Zengin birinin cennete gitmesi, birdevenin igne deliginden gecmesinden daha zordur" seklindeki meshur sozleri muhtemelen yanhs bir ceviridir; "kahn halat" anlamma gelen Aramca gamta kelimesi, "deve" anlamma gelen gamla kelimesiyle kansnnlrrusnr.

Bu daha cok sey ifade eder ve zenginler icin teselli edici bir . ifadedir.

104

Oavefer neredengelir?

Kuzey Amerika'dan.

Afrika ve Arap ~onerinin simgeleri Amerika kokenlidir,

Atlar ve kopekler gibi, develer de 20 rnilyon Yl1 once Amerika'rnn otlaklannda evrilmistir, Bu hayvanlar 0 zamanlar, bildigimiz ve sevdigimiz haliyle horgii!T1ii yiik hayvanlan olmaktan ziyade, daha cok ziirafaya ya da ceylana benziyordu. Bering kara koprusunden Asya'ya 4 milyon yrl once gecmislerdir,

Son buzul r;agmdaKuzey Amerika'da soylan tukenmistir ve atlardan ve kopeklerden farkh olarak geri donmemislerdir.

Kuzey Amerika'daki deve tiiriiniin neden yokoldugu belirsizdir. Goriiniirdeki suclu, ikiimdegisikligidir. Daha spesifik olarak bakacak olursak, bu yokolus, cirnlerde bulunan silis miktanndaki bir degisimden kaynaklanrms olabilir. Kuzey Amerika'daki iklim soguyup kuraklasnkca, cimlerdeki silis seviyesi tiC; katma cikn. Bu son derece sert yeni cimler, en uzun disli otlayicilann dislerini bile mahvetti; atlar ve develer eigneyemedikleri icin yavas yava§ achkran olduler.

Diger bir ihtima] de su: Asya'ya kar;I~ yollan, Bering kara koprusunun 10.000 yd once yok olmasiyla ortadan kalkan bu zayiflamis turler, insan avcilar tarafmdan tamamen "yok edildi."

A.erika adili. oereden al."t.r7

Italyan tiiccar ve haritaci Amerigo Vespucci'den degil, Galli ve zengin bir Bristol tiiccan Richard Ameryk'ten almrsnr.

Arneryk, John Cabot'un (1497 ve 1498'degeigekh:§titdigi yolculuklar daha sonra Britanya'nm Kanada iizerindeki hak iddialarma temel olusturan italyan denizci Giovanni Caboto'nun Ingilizcesi) ikinci transatlantik yolculugundaki bas sermayedardi. Cabot 1484'te Cenova'dan Londra'ya gitti ve Kral VII. Henry'den batidaki bilinmeyen topraklari arasnrma izni aldi.

Cabot, kuctik gemisi Matthew'le Mayis 1497'de Labrador'a ulasn ve Amerika topragmaayak basan ilk Avrupah 01- du: Vespucci'den iki yd erken davranmisn.

Cabot, Nova Scotia'dan Newfoundland'a kadar Kuzey Amerika kiyi seridinin haritasim cikardr. Richard Ameryk yolculugun bas sponsoru olarak kesiflere kendi admm verilmesini bekleyecekti. 0 YII Bristol yilhgmda §oyle bir not vardir: " ... Vaftizci Yahya Giinii'nde [24 Haziran] Amerika topragr, Mathew adli bir Bristol gemisiyle Bristollii tticcarlar tarafmdan bulundu." Bu not neler olup bittigini gayet _iyi acrkliyor.

Bu yilligm orijinal el yazmasi mevcut olmamasma ragmen, giiniimiize ulasan diger belgelerde bu metne bir dizi referans vardir. Bu, yeni kitadan bahsedilirken "Amerika" tabirinin ilk kullaruhsidrr.

Bu adi kullanan ve giiniimiize ulasan en eski harita, Martin Waldseemiiller'in 1507 tarihli buyuk dunya haritasrdir; ama bu harita sadece Cuney Amerika'yi gosteriyordu, Waldseemiiller notlannda Amerika isminin, Amerigo Vespucci'nin adirun Latince versiyonundan turetildigini varsaydi, cunkii Vespucci 1500-1502 arasmda Giiney Amerika kryrsmi kesfedip buranm harirasiru crkarrmsn.

Bu durum, onun emin olmadiguu ve diger haritalarda (muhtemelen Cabot'nunkinde) gorrnus oldugu bir ismin koke-

106

nini aciklamaya cahsngnu akla: getiriyor, "Amerika" adinm bilindigi ve kullamldigi rek yer Bristol'di.i - Fransa'da yasayan Waldseemiiller'nin gitrnesi .muhtemel olan bir yer degildi, Waldseemtiller anlamh bir bicimde, 1513 tarihlidunya haritasmda "Amerika'iyr "Terra Incognita [Bilinmeyen Topraklar]" oIarak degistirdi,

Vespucci Kuzey Arnerika'ya his: varamadi, Yapilan ilk haritalar ve tiearet ingilizler tarafmdan gerceklestirildi. Yapngr kesif srrasinda "Amerika" adiru da kullanmadi.

Bunun icin gecerli bir neden daha var. Yeni iilkelere ya da krtalara hicbir zaman bir kisinin adi verilmemistir; buralara daima bu kisinin soyadi verilrnistir (Tazmanya, Van Diemen Topraklan ya da Cook Adalan'nda oldugu gibi) ..

Eger italy an ka§if buraya bilincli olarak kendi adim vermis olsaydi, Amerika'mn adi "Vespucci Topragr" (ya cia Vespuccia) olacakn,

ABD'deka~ eyalet vardlr?

Teknik olarak sadece 46 eyaler vardir.

Virginia, Kentucky, Pennsylvania ve Massachusetts resmi olarak birer Commonwealrh'tir *.

Bu durum onlara ozel anayasal gucler tarnmaz. Bu eyaletler bu sifan Bagimsizhk Savasi 'ndan sonra kendilerini tarumlamak icin sectiler. Bu, onlann Krahn ihtiyaclanna cevap veren "Kraliyet somurgeleri" olmaktan cikip, "halkm ortak nzasiyla" yonerilen eyaletler haline geldigini acikliga kavusturdu.

• Buradaki Commonwealth, "lngiliz Uluslar Toplulugu" anlammdaki Commonwealth degi], ABD'deki bu dort bolgenin "eyalet" kelimesi yerine, "ortak nzayla olusturulmus siyasi topluluk" anlammda kullandiklan terimdir (c.n.),

Virginia (admi "Bakire [Virgin]" Kralice 1. Elizabeth'ten aldi) kurulustaki 13 eyaletten (dolaycswla Amerikan bayragmdaki 13 cizgiden) biriydi ve 1776'da kendisini Commonwealth olarak ilan eden ilk eyaletti.

Pennsylvania ve Massachusetts de kisa bir sure sonra kendilerini Commonwealth Han etti. ilk baslarda Virginia'nm bir idari bolgesi olan Kentucky ise 1792'de bir Commonwealth

oldu.

Yabancr topraklarda da iki .Amerikan Commonwealth'i

vardir. Karayiplerdeki Porto Riko adasi Temmuz 1952'de anayasasrrn yaparak kendisini ABD'nin bir Commonwealth'i olarak Han etti. Buyiik Okyanus'taki Kuzey Mariana Adalan da 1975'te aym seyi yapn, Bunlann ikisi de ABD eyaleti degil.

, . llk Alllerikan 8a,lmn. kimdir?

Peyton Randolph.

Randolph, George Washington'dan onceki on dort Krtasal Kongre (ya da "Kongre'de Biraraya Gelmis Birlesik Devletler") Ba§kammn ilkiydi.

Krtasal Kongre, sikayetlerini Ingiliz tahtma iletmek

Demokrasi, iki kuttla hir =kurunun ogle yemeginde ne ,yenecegini oylamasldlf.

'. . ~

OzgiJrliik Ise tam te~hizQtll

,.#Jir kuzununoylamaya kar$1 ,. ;'lkmtJSld"~

·;,$ENJAMIN FRANKLIN

icin 13 koloni tarafmdan .•. €llu§turulmu§ miizakere orgarnydr. Krtasal Kongre, Randolph ;oa§kanhgtndaki ikinci roplannsmda Britanya'nm kolonilere "s~va~ Han ettigine hukrnetti ve karsilik oLarak Kita Ordusu'nu ·,~urdu; George Washington'u da baskomutan yapn.

108

Randolph'un halefi John Hancock, Biiyiik Britanya'dan bagimsiz olmayr ongoren bildiri sirasmda baskanlik yapt!; Kongre bu bildiride 13 koloniyi yonetme hakkmm kendisinde oldugunu ileri stiruyordu.

George Washington 30 Nisan 1789'da bagirnsiz Amerika Birlesik Devletleri'nin baskaru olarak yemin edip goreve baslayana kadar, Peyton Randolph'un yerine 13 baskan daha geldi,

George Washington'un talona di,leri neyden yap rim lit.?

Biiyiik olcude hipopotamdan,

Washington dislerinden muzdaripti. John Adams'a gore, Washington, disleriyle Brezilya kestanesi krrdigi icin dislerini kaybetmisti; bununla birlikre, gunumuzdeki tarihciler bunun nedeninin muhtemelen, cicek ve sitma gibi hastaliklan tedavi etm~k icin.kendisine verilen crva oksit oldugunu ileri suriryor.

Washington ilk disini 22 yasindayken kaybetti ve baskan oldugu zaman yalmzca bir disi kalmisn. Washington'un bir siiru takma di§i oIdu; bunlarm dart tanesini John Greenwood adlr bir di§r;i yapn,

Yaygin kanimn aksine bu takma dislerden hicbiri tahtadan yapilmadi. Washington baskan oldugu zaman yapilan takma dis, hipopotam ve fil disinden oyularak altm yaylarla tutturulduo Hipopotam disi, takma darnak kisminda kullanrldi ve buraya gercek insan disi ile az mikrarda at ve esekdisi eklendi.

Dis sorunlan Washington'a surekli rahatsrzhk veriyordu, bu yuzden afyon tentiini kullaruyordu ve cektigiaci, Washington'un baskanhk of is in dey ken r;izilmi$ portrelerinin coguna yansirmsn - §u anda halen kullamrnda olan bit dolarhk bank-

i r

f

'.(/

t •

notun iizerindeki resim de buna dahildir.

Agzl hipopotam disiyle dolu bir adamm aksi bakislanrun, Baskan'la arasi iyi olmayan portreci Gilbert Stuart tarafmdan kasirh olarak abarnldigr saruliyor,

. Modern sentetik maddelerin icadina kadar, kaliteli takma disler baska bir insanm dislerinden yapilryordu ama bunlan edinrnek zordu. Aynca bu disler, curukse ya da onceki sahibinde frengi varsa dokulebiliyordu,

Dogru dtirust takma dislerin en iyi kaynagi olmiis (ama 01- meden once saghgi yerinde alan) gene insanlardi ve bunlan bulmamn en iyi yolu savas alaruydi.

Bu savas alanlanndan biri Waterloo'ydu; bu savasta 50.000 ki§ioldti veolenlerin disleri takma dis piyasasmda sanlmak uzere topluca yagmalandi. Bu olaydan sonra takma disler yrllarca (baska bir yerden geldikleri zaman bile) "Waterloo disleri" diye bilindi.

Takma dislerin yapunmda gercek insan disleri, Amerikan ie;: Savasi'nin bereketli bir kaynak sundugu 1860'lara kadar kullamldi,

Yapay takma dis 19. yuzyilm sanunda artaya cikn, Denenen ilk maddelerden biri seluloitti, ama bunda belirgin bir ba§an elde edilemedi.

Seliiloitten yapilan takma dislerin tadi pinpon topununkine benziyordu ve steak cay ictiginizde eriyordu (bkz, s. 134).

Buffalo Bill IIlfllollrl ne vaplyordu?

Hicbir sey. Kuzey Amerika'da bufala yoktur. Ama a bir suru bizon oldiirmiistur -18 aydan daha kisa bir surede 4280 tane.

"Bufalo"kelimesi genellikle, yanh§ bir bicimde bizon yeri-

no

ne kullamhr. Amerikabizpnunun(Bison bison)gere;:ek bufalonun hicbir ttiriiyle (su bufalasu Bubalus ve Afrika bufalosu Synceros) ilgisi yoktur, Bunlarm en yakm donemli artak atalannm nesli aln milyon yil.once tukendi.

Bizon populasyonu 17. yuzyilda 60 milyonken,19. ytizyrhn sonunda sadeee birkac yuze dustu. Gimumuzde otlaklarda dolasan 50.000 bizon var. Bizon/sigrr kirmalan etleri icin yetistiriliyor. Bunlarm babalan s]gtr, anneleri bizondur. Erkek bir bizonla disi bir sigmn yavrusu, disi siginn gtivenli bir bicimde doguramayacagi kadar fazia genis omuzludur.

A VCI, yerlilere karst savasan biri ve §ovmen alan William Frederick "Buffalo Bill" Cody, §u iJana karsrhk alarak 14 yasmda Pony Express'e (Batmm efsanevi atli posta hizmeti) kanldi: "18 yasmi gecmemis gene, zayif, dayarukh erkekler ARANIYOR. Her gun alum riskini goze almaya istekli ve usta bir binici olmasi sartnr. Oksuz veya yetim olmasr tereih sebebidir. Ocret haftahk 25 dolardir."

Pony Express'in omruyalruzca 19 aysurdu ve bunun yerini demiryolu aldi. Cody 186Tde, Kansas Pasifik Demiryolu insaannda cahsan iscilere yiyecek saglamak icin bizon avlamak iizere i~e ahndi; oldiirdtigii sasrrnci bizon sayisina da burada ulasn.

1883 ile 1916 arasmda ise Vahsi Ban Sovu'nu sergiledi. ~ov son derece populerdi; bu sovun A vrupa turunu Kralice Victoria da izledi, 191Tdeki olumu iizerine (siiregelen bir savas da olmasina ragmen) Ingiltere Krait, Alman Kaizer'i ve ABD BaskamWoodrow Wilson minnettarliklanm bildiren hediyeler gonderdiler,

Wyoming eyaletindeki Cody kasabasina (burayi Cody kurmuseu) gornulmesi gerektigini kendi iradesiyle actkca belirtmis olmasma ragmen; kanst, Cody'nin olum doseginde Kato-

III

. I

liklige dondiigiinii ve Denver yakmlanndaki Lookout Dagi'na gomiilmek istedigini soyledi.

Eski Amerikan Askerleri Dernegi'nin Cody§ubesi naasin

"geri getirilmesi" kar§lhgmda 10.000 dolarhk bir odul vadetti. Bunun uzerine Denver subesi, kayalann icinde daha derin bir cukur acilana kadar, mezara bir muhahz dikti.

Gerginlik 1968'e kadar yansmadi; bu tarihteLookeut Dagi (Denver) ile Cedar Dagi (Cody) arasmda dumanla haberlesilirken, Buffalo Bill'in ruhu bir dagdan digerine, iizerinde binici olmayan beyaz bir ada sembolik olarak rasmdi,

Be,zbol nerede icat edildi?

ingiltere'de.

Beyzbol (koken olarak kose noktasi topu, kale topu) Ingil-

tere'de icat edildi ve ilk olarak 1744'te KiifUk Hiinerli Cep Kitabt'nda adlandinhp tarumlandi. Kitap Ingiltere'de cok ragbet gordu ve 1762'de ABD'de basrldi.

Beyzbol, rounders'r (beyzbola henzeyen bir ingiliz oyunu) temel almaz; rounders'm tarumi, 1828'de Erkeklerin Kendi Kitab,'nm ikinci basrmi yaYllllanana kadar yazih olarak yaprlmamrstir. ABD'de rounders'm bahsedildigi ilk yer, Robin Carver'm 1834'te yazdrgi SPOT Kitabt'dlf. Carver kaynak olarak Erkeklerin Kendi Kitabt'm gosterdi, ama oyuna "kale topu (base ball)" ya da "hedef topu" dedi.

1796'da yazllml§ Nortbanger Manasttrt'mn ilk bolumtinde gen\; kahraman Catherine Morland'in "kriketi, beyzbolu, ata binmeyi ve kirlarda dolasmayi kitaplara" tercih ettiginden

bahsediliyor.

Beyzbol ororiteleri oyunun kokeninin Arnerikan olmamasi

U2.

konusunda 0 kadar paranoyakn ki, 1907'de arsiz bir sahtekarlIgl hayata gecirdiler. Birinci Lig yurutme kurulunun ozel olarak rsmarladrgi oyunun.kokeni hakkmda hazrrladrklan bir raporda, oyunun Is: Savas generali ve kahramani Abner Doubleday tarafmdan 1839'da Coopersrown'da (New York) icat edildigi seklindeki hikayeyi ortaya arnlar.

Bir efsane dogmustu. Puritenlerin Amerika'ya yerlestigi ilk donemlerde her yerde oyun sopasi ve ropla oynanan bir surii oyun bulunmasma ve Doubleday'in Cooperstown'a his: gitmemesine ya da gunluklerinde beyzboldan his: bahsetmemesine ragmen, bu hikaye Amerikahlarm zihinlerine iyice saplandi, Bir anekdotta belirtildigi gibi: "Abner Doubleday beyzbolu kat etmedi, beyzbol Abner Doubleday'i kat erti."

Eger ABD'de modern beyzbolu kat eden biri gosterilecekse, bu kisi Manhattanlr kirapci Alexander Cartwrighr'dtr, G6- nullii bir itfaiyeci olan Cartwright, 1842'de (Knickerbocker itfaiye Arabasr ~irketi'nden sonra) Knickerbocker Beyzbol Kuhibu'nu kurdu.

o ve diger itfaiyeciler 47. ve 27. sokaklardaki bir oyun sahasmda beyzbol oynadilar. Modern beyzbolun kurallan onlann belirledikleri kurallara dayamr ve Cartwright, baklava dilimi §eklindeki oyun sahasirnn semasim cizen ilk kisidir.

Cartwright nihayet 1938'de Beyzbol Onur Listesi'ne ahndi.

Bill, the Kid'in ger~ek ad. neydi?

a. William H. Bonney

b. Kid Antrim

c. Henry McCarty

d. Brushy Bill Roberts

Billy the Kid, New York City' de Henry McCarty olarak dogdu. William H. Bonney onun takma adlanndan yalmzca biriydi; bu adi .idam cezasina carpnnldigi

zaman kullandr,

New York City'de dogan annes! Catherine, 1870'te iki oglu, Henry ve Joe He Kansas, Wichita'ya yerlesen dul bir kadmdi. 51Str ticaretinin merkezi ohm Wichita cok vahsi bir yerdi, Donemin bir gazetesine gore, "Wichita'da tabanca, bogtirtlenkadar sik bulunuyordu."

Kasrm 1870'te kasabada 175 bin a vardi ve nufusu yaklasik 800'dii. Bayan McCarty, North Main Sokagi'nda islertigi camasirhaneyle kasabada cok iyi tammyordu. McCarty ailesi daha soma New Mexico eyaletindeki Santa Fe sehrine tasmdi; Billy'nin annesi burada, islemek kosuluyla devletten ciftlik arazisi almis olan William Antrim'le evlendi.

Billy'nin sigrr calmaya ve silahh soyguncu olarak nam salmaya baslamasi New Mexico'nun collerinde olmustur, 1879'a kadar 17 kisiyi oldurdugu samlan Billy the Kid'e, New Mexico Valisi Lew Wallace (bugun daha cok, 19. yuzytlm cok satan Amerikan romani Ben Hur'un yazan olarak bilinir) af teklif etti.

Billy teslim oldu, ama daha sonra fikrini degistirip hapisten kacn, Pat Garrett tarafmdan takip edildi ve 1881'de old iiruldu; oldurulmeden once Wallace'a, verdigi af sozunu yerine getirmesini rica eden birkac mektup yazmisn, Bumektuplar yerine ulasmadi.

Resmi olum ilamina ragmen, Kid'in hayatta oldugu yoniindeki hikayeler durmak bilmedi. Wallace'm yerine gelen

Tatll dil ve bir silahlo,

yalmzca tatls dille ba$ardlglntzdan daha ~ok

$ey basamstmz.

ALCAPONE

New Mexico valisi 1903'te, Kid'in gercekren oliip olmedigini ve affedilmeyi hak edip etmedigini acikhga kavusturrnak icin davayi yeniden acn, Sorusturma hicbir zaman sonuca ulasmadi,

Bizon olduren Buffalo Bi!l'in Vahsi Batt Sovu'nun "Brushy Bill Roberts" olarak bilinen bit mensubu 19S0'de, kendisinin ashnda Billy the Kid oldugunu iddia ederek oldu,

Billy the Kid'in, gercek hayatta yasayip filmlerde en cok canlandrrrlmrs kisi oldugu soyleninBilly the Kid roluen az 46 filmde oynandr,

Carty/Antrim/Bonney, oldiigii yrla kadar Billy the Kid olarak bilinmiyordu. 0 zamana kadar ona sadece sadece "the Kid" deniyordu.

Mozart'ln gobek ad. nevdi?

Wolfgang.

Mozart'in tam adi Johann Chrysostomus Wolfgangus Theophilus Mozart idi. 0 genellikle Wolfgang Amade (Amadeus degil) ya da Wolfgang Gottlieb'i kullarurdi. "Amadeus", Gottlieb'in Latincesidir ve "Tanrmm cok sevdigi" anlamma gelir.

Dikkate deger diger gobek adlan Richard Tiffany Gere, Rupert Chawney Brooke, William Cuthbert Faulkner ve Harry S. Truman's (burada S harfi noktayla krsalnlmis olmasina ragmen, bir acihrru yokrur) aittir,

Muhtemelen Truman'm anne ve babasi, gobek admi, dedeleri Anderson Shipp Truman'dan mr, yoksa Solomon Young'dan rrn alacagina karar veremernislerdi.

Noktalama konusunda hassas olanlann dikkatini The Chi-

(;4go Manual of Style'a ~kmek isteriz: "Kolaylik ve turarhlik acismdan, isimlerde yer alan bas harfler bir ismin kisaltmasi olmasalar bile, bu bas harflerden sonra nokta gelir."

Alaska'daki Nome, adlRi nereden alml,tlr?

a. Bu adr yanh~hkla alnnsnr.

b. Sans getirmesi icin bu ad verilmistir: "Nomes" bir tur

.Alaska perisidir.

: c. Iskoc kasif Sir Horace Nome'den (1814-1872) alrrusnr,

d. Bir Eskimo selamlamasmdan almisnr: Nome nome ("Buraya aitsiniz").

'Bu adm verilisi bir imla hatasinm sonucuydu.

1850'lerde bit ingiliz gemisi, Alaska'da adi olmayan ama helirgin bir phnn fark etti. Gemideki bir gorevli, elyazmasi bir haritanm uzerindeki noktamn yamna "Buranm adr ne 01- sun?" anlarrunda "Name?" yazdi. Harita ingiliz Amirallik Dairesi'nde s:;ogaltlhrken bir haritaci bu yazryi yanlis okudu ve bu yeni yerin adinr "Nome Burnu" olarak yazdi,

Nome sakinleri 1899'da §ehrin adiru Anvil City olarak degi§tirmek istedi, ama ABD Posta Dairesi, bu adm yakmlarda bulunan Anvik'Ie kansma riskini one surerek bu istegi redderti; boylece Nome adr kalmis oldu.

Sehrin internet sitesi www.nomealaska.org'un belirrtigi gi-

hi: "Nome diye bir yer yoktur."

n6

Tav1and'lnba,kenti neresidir?

GrungTape.

Sehrin giinliik hayattaki adi .. Melekler $ehri" anlamma gelir (npki Los Angeles gibi) ve sehrin resmi isminin kisaltmasi, drr, bu resmi isirn diinyadaki en uzun yer adidtr.

Sadece cahil yabancilar buraya Bangkok der, bu isim 200 yih askm bir suredir kullanilmamaktadir. Avrupahlarm (ve

'onlarm biitiin ansiklopedilerinin} Tayland'm baskentine Bangkok deyip durmalan, Taylandhlann Britanya'run baskentinin BilJingsgate ya da Winchester oldugunu iddia etrnelerine benzer.

, Grung Tape (kabaca telaffuz edilisidir) genellikle Krung

. ... Thep olarak okunur.

Bangkok, Kral I. Rama 1782'de baskenti buraya tasrmadan , , . once varolan kucuk bahkci limaninm adiydi; Kral bu bolgede bir sehir kurdu ve yeni bir isim verdi.

Krung Thep'in resmi tam adr Krungthep Mahanakhon Amorn Rattanakosin Mahintara Yudthaya Mahadilok Pohp Noparat Rajathanee Bureerom Udomrajniwes Mahasatarn .':' Amorn Pimarn Avaltarnsatit Sakatattiya Visanukram Pra,sit'tir~

T aycada bu sehrin adr 152 harf ya da 64 hecelik tek bir kelime halinde yazrhr,

Bu isim kabaca ~oyle cevrilebilir: "Biiyiik Melekler Sehri, .. goz kamasnncr mucevherlerin biiyiik hazinesi, fethedilemez '. 'buyiik toprak, gorkernli ve seckin topraklar, kimyasal degisim gostermeyen dokuz degerli tasm da bulundugu sirin kraliyet baskenti, en yiiksek kraliyet meskeni ve heybetli saray, reenkarnasyon gecirrnis ruhlann kutsal bannagr ve yasadigi yer."

Bangkok isminin ilk kisrm Taycada yaygm olarak kullam-

II7

Ian bang kelimesidir ve "kay" anlamma gelir. ikirici krsmimn ise eski bir Tayca kelirne olan makok'tan.(bir tiir meyve -zeytin ya da erik, ya da bu ikisinin bir kansmn) geldigi sarulmaktadir. Yani Bangkok'un anlarm "Zeytin Koyii" yada "Erik Koyii"diir. Hickimse buikisinden hangisi oldugu konusunda emin degil; ya da kimse bunu umursamryor,

Krung Thep (ya da cok istiyorsaniz Bangkok) Tayland'daki tek sehirdir ve kendisinden sonra gelen en buyuk kasabadan yaklasik 40 kat daha biiyiiktiir.

Diinvanm en biiyiik ,ehri hangisidir?

a. Mexico City

b. Sao Paolo

c. Mumbai

d. Honolulu

e. Tokyo

Bu tuzak bir soru olsa da, yamt Honolulu'dur.

Hawaii eyaletinde 1907'de crkanlmis bir yasaya gore Honolulu Sehri ve Honolulu Idari Bolgesi (County) ayru yeri ifade eder. Bu idari bolge, Honolulu sehrinin bulundugu Oahu adasinm geri kalanmm yanrsira, Biiyiik Okyanus'ta 2400 krn boyunca uzanan Kuzeyban Hawaii adalannm kalamm da kapsar.

Bu da Honolulu'nun 5509 km=yle en biiyiik yuzolcumune sahip sehir oldugu anlamma gelir; ama bu sehrin nufusu yalrnzca 876.156'du. Sehrin yuzde 72'si deniz suyuyla kaplidir.

Dunyanm en kalabahk sehri, 12,8 milyonluk niifusu ve 440 . km2'lik yuzolciimiiyle Mumbai'dir: Krill basma 29.042 kisi!

lI8

anakent alam dahil edilirse en kalabahk sehir, .500 km2 iizerinde yasayan 35,2 milyon kisiyle Tokyo olur.

Honolulu, Hawaii eyaletinin baskentidir, ama Hawaii ,!a""a~~"u .. a degildir, Cok daha kuctik, ama niifus yogunlugu cok fazla olan Oahu adasmda yer ahr. Hawaii buyuk nufus en issizrdir.

Hawaii T akunadasr'ndaki adalar diinyamn en buyuk dag ""~,."~ .. ,,,, ... iin cikmn yapan tepeleridir. Hawaii kahve yetisen tek eyaletidir, Diinyada yetisen ananaslann iicte birinden r·'·~~~·""'· Hawaii'den gelir ve kisi basma en cok konserve eti Ha-

aii'liler tuketir: Yilda yedi milyon teneke.

Konserve etin bu kadar yaygm olmasmm sebehi bilinmi, ama muhtemelen ikinci Diinya Savasi sirasinda adada .~ok sayida Amerikan asked hulunmasmdan ve bir hortum SIkonserve etin cok kullarush olmasmdan kaynaklan. Kizarrms konserve etli pilav bit Hawaii klasigidir,

Kaptan Cook, Hawaii adalanml77S'de kesfetti ve sponsoru Kont Sandwich arusma buramn admi Sandwich adalan degistirdi, Cook 1779'da Hawaii'de olduruldu.

19. yiiZytllll basina gelindiginde bu adalar Hawaii Kralhgi diye 'biliniyordu. Hawaii 1900'de ABD ropraklanna dahil . edilmesine ve 1959'da ABD'nin 50. eyaleti olmasma ragmen, bayraginda Birlesik Kralhk'm bayragmi tasiyan tek ABD eyaIetidir.

Yerviiziinde insan eliyle vapilml, en biiyiik vapl nedir?

Yanlrs cevaplar arasinda Biiyiik Piramit, Cin Seddi ve (kendisini akrlli zannedenler icin) Kuveyt'teki Mubarek el-Kebir Kulesi sayilabilir.

.. Il9

Jimmy Carr'in Hollandacevabt eglendirici olsa da, dogru yamt New York'un Staten Island ilcesinde bulunan Fresh Kills adh bir <;6phiktiir.

1948'de acilan Fresh Kills ~op depolama alam (adiru Hollandacada "kucuk irmak" anlamma gelen kil kelimesinden almisnr) cok gecmeden insanhk tarihin-

deki en buytik projelerden biri haline geldi ve sonunda (hacimolarak) Cin Seddi'ni geride birakarak diinyada insan eliyle yapilrms en buyuk yapi oldu.

Bu alamn yuzol<;iimu 12 km2'dir. Kullammdayken buraya her giin, her bid 650 ton <;op ta§lyan 20 mavna geliyordu. Eger Fresh Kills planlandigi gibi acik kalmaya devam etseydi ABD'nin dogu kryisrndaki en buyiik cikmn olacakn, Coplugun en yuksek noktasr Ozgurhik Heykeli'nden 25 metre daha yuksekri.

Yore halkmm baskrsi sonucunda copluk Mart 2oo1'd.e kapatrldi ve sadece, Diinya 'fiearet Merkezi'nin Ylktlmasl sonueu olu§an devasa enkazi kaldirmak icin acildi.

Burasi su anda tamamen kapalidir ve yeni kisrtlamalara gore bir daha da acilamayacaknr (New York City suurlan dahilinde <;op depolama alarn acilmasi yasaklandi). Bu alan su srralar dtizlestirilip park ve yaban hayan sahasi olarak diizenleniyor. Ne giizel!

Aslmda daha fazla mekana yayilrms yapilar vardrr (belki ABD karayolu agt? internet?GPS uydu ag.?)arna Fresh Kills cop depolama alaru tek, butun halinde en buyuk yapidrr.

Her zaman daha ki1~iik ve daha bliyiik bir 5ey

vardir:

ANAKSAGORAS

* Topraklanmn onemli boliimii deniz seviyesinin alnnda olan Hollanda'da su baskmlanndan korunrnak icin yapilan devasa bentlere gondermede bulunuyor (c.n.).

12.0

rodyum parcasim, mutlak sifirdan (-273°C) derecenin on bid kadar daha yuksekbir sicakhga kadar soguttu, Rodyum nadir bir rneraldir ve asil kullarnm alam arabalar-

bulunrnaktadir. Wolfgang Ketterle'nin basinda undugu bir ekip 2003'te cok soguk sodyum gazi rneydana

Ketterle, Bose-Einstein yogunlasnrmasi (maddenin sadece - sifira yakm derecelerde var olan yeni bir hali) iizerine ~ah§mayla 2001'de Nobel Fizik Odtilu'nu kazandi. Bi-

alan ilgisi cocuklugunda Lego oynarken gelisti, Laboratuvarlarda olusrurulan bu son derece dusuk steakdikkate degerdir, Derin uzayda bile sicakhk -245°C'nin nadiren duser.

Bunun bilinen tek istisnasi, Avustralyali gokbilimciler tara-

. 1979'da saptanan Bumerang Nebulasi'dir. Bu nebula bumeranga (ya da bir papyona) benzer, Merkezinde, Gu'ten US: kat daha agir, olmekte oIan bir yildiz vardir. Bumerang Nebulasi son 1500 yildir saatte 500.000 km hizla

puskurtrnekredir. Nefesimizi agzmuzdaki dar boslukran '~"':5"U'""""""'" bu nefesin sogumasi gibi, nebuladan sikicikan gaz da yayildrg; uzaydan iki derece daha soguk . Bu gaz, §u ana kadar kaydedilmis en dii§iik dogal steakolan -271°C'ye ulasir.

Bu gazla karsrlasunldigmda, Giine§ Sistemi'ndeki en diisuk (Voyager II'nin 1989'da Neptiin uydulanndan Tri-

121

ron'un yiizeyinde ol~tiigti -235°C) pek de soguk degildir, Diinya'da kaydedilmis en dusiik derece ise (1983'te Antarktika'da kaydedilmis -89,2°C) gercekten cok sicak kalir.

Dusuk sicaklik konusundaki arasnrmalar, superiletkenler iizerine yapdan incelemelerde cok onemlidir. Siiperiletkenler, elektrik akmuna karst sifir direnc gosteren ama simdiye kadar sadece cok diisuk sicakliklarda i§leyen maddelerdir.

Eger siiperiletkenler kullamma sokulabilirse dunyayi tamamen degistirebilirler.

Bilgisayarlann hrziru cok buyuk miktarda artnnrken, elektrik niketimini ve sera gazt sahmmi muazzam derecede kisabilirler. Siiperiletkenler yakitsiz ulasirm, tehlikeli X ismlanm kullanmadan insan viicudunun icini gorrnenin alternatif bir yolunu ve E-bombaYI (hickimseyi oldurmeye gerek duymadan dusmanmelekrronik aksammi yak eden bir .silah) miimkiin kilacak.

En son Buzul ~agl ne zaman sana erdi?

HIla son Buzul Cagi'mn icindeyiz.

Cografyacilar bir buzul cagim, Diinya'run tarihinde kutuplarda buz takkeleri bulunan bir donem olarak tarumhyor. Mevcut iklimimiz bir "buzularasi" doneme tekabul eder. Bu, "buzul caglan arasinda" oldugumuz anlamma gelmez. Bu ifade, bir buzul craw icinde, daha yiiksek sicakhklar yuzunden buzlarm c;ekildigi donemi tammlamak icin kullanrlir.

"Bizim" buzularasr donemimiz, icinde bulundugumuzu du§undiigiimiiz Dorduncu Buzul Cagr'nda 10.000 yrl once basladi.

Ne zaman bitecegi konusunda degisik tahminler var; buzularasr donemin ne kadar surdugii He ilgili gorusler 12.000 ila

I22.

5<Y.OOO Yl1 arasmda degisir (insan kaynakh etkileri hesaba katmazsak).

, Tahminlerdeki bu oynamanm sebepleri cok net degildir.

Olasr etmenler arasmda kara kutlelerinin icinde bulundugu knnum, atmosferin bilesimi, Dii.nya'mn Giine§ errafmdaki yo-

r..

!Jangesinde ve hatta Gtmes'in galaksinin etrafmdaki yorunge-

Mnde meydana gelen degisiklikler yer ahr,

~, 1500'de baslayan ve 300 yil siiren "Kiiciik Buzul <:;:agt" sira~,lnda kuzey Avrupa'da ortalama sicakhk 1°C dii$tii. Bu crag ~yni zamanda gtines lekesi faaliyetlerinin son derece du§uk 01- ~ugu bir donemle cakisir. Ama bu ikisinin birbirleriyle bag~nuh olup olmadigr hilla tartisma konusudur.

Bu donemde Kuzey Kutup Bolgesi'ndeki buz ortii.sii 0 ka!!lar guneye yayildi ki, Eskimolar kayrklarla aln kere Iskoc~a'ya kadar ulasn ve Orkney Adalan sakinleri yolunu ~a$Irml§ bir kutup ayisryla bas etmek zorunda kaldi.

i' Utrecht Universitesi'nde son zamanlarda yapilan bir arasfuma, Kucuk Buzul \=agt'm Kara Veba'ya bagiadi.

Bu arasnrmaya gore, tum A vrupa nii.fusundaki miithis azalma, terk edilrnis tarim arazilerinin yavasyavas milyonlarca agacla kaplanmasma yol acn, Bu da atmosferden onemli miktarda karbondioksit sogurulmasma sebep olarak, hir "anti-sera etkisi"yle ortalama sicakhgi dusurdu.

iglolarda kiln Valar?

,Muhtemelen arnk kimse yasamaz.

"iglo" (ya da iglu) kelimesi Inuitcede (Eskimo dili) "ev" anlamma gelir. Iglolann ~ogu tastan ya da hayvan derisinden yapihr.

123

"Eskimo" kelimesini kullanmak Iygun mudur?

Kardan yapilan iglolar, Thule halkmm (Inuitlerin ri) hayat tarzmm bir parcasiydi ve orta vedogu Kanada cok yakm bir tarihe kadar kullaruliyordu,

Arna yalmzca Kanada Eskimolari iglolan kardan duo BunlanAlaska'da hickirnse bilmiyordu. 1920'lerde yapiIan nufussayum sonucunda Gr6nland'da yasayan 14.000 Eskimodan ise yalruzca 300'ii kardan yapilmrs bir iglo gormustu, Gunumuzde bunlardan cok az kalrmsnr,

Avrupahlann gordugil ilk iglolar, Martin Frobisher'in 1576'da Kuzey-Ban Gecidi'ni aradrgi sirada Baffin Adasi'nda karsrlastiklandrr. Frobisher bir Eskimo rarafindan kal~asm~: dan vurulunca, adamlan birkac Inuit oldurtip, birini esir aId!' ve Londra'ya gotiirdti. Bu Inuit burada birhayvan gibi sergilendi.

ABD'de Colorado eyaletinin Denver sehrindeki bir gazete 1920'lerde belediye binalannm online kardan yapilrms bir iglo dikti, Yamna birkac Ren geyigi konulan bu iglonun 6niinde durup ziyaretcilere Alaska'da kendisinin ve diger Ren geyigi cobanlarmm bu tip evlerde yasadrgim anlatmasi icin de Alaskah bir Eskimo tuttu. Ashnda bu Eskimo kardan yapilmis iglolan bir tek filmlerde gormustu.

Kuzeydogu Gronland'daki Thule'de ise tam tersine, yerliler iglo insaetmekte 0 kadar uzmandilar ki, uzun karanhk kt§ mevsimleri boyunca diizenlenen dans, sarki ve gures yansmaIan icinbuzdan genis koridorIar yaptrlar, '

Bu topluluk 0 kadar soyutlanmisn ki, 19. yuzytlm basina kadar, diinyada yasayan tek halkm kendileri oldugunu dusunuyorlardi.

"Eskimo" ifadesi farkh gruplan kapsar ve (iddia edildigi gibi) ille de hakaret icermez.

Eskimo; Kanada, Alaska ve Gronland'm ytiksekenlemlerindeki Kutup bolgelerinde yasayanlan ifade eder. Cree ve Algonkin Kizilderililerinin verdigi bu ismin bircok olasi anI arnr vardir; "baska bir dil konusan kisi", "baska iilkeden olan kisi" ya da "S;ig et yiyen kisi" gibi.

Kanada'da birisine "Eskimo" demek kabahk olarak algilarur (uygun tabir "inuit"tir), ama Alaska'daki Eskimolar bundan memnuniyet duyar. Aslmda bircok kisinin "Eskirno'tyu tercih etmesinin sebebi, bu kisilerin kesinlikle Inuit olmamalandtr; Inuitler asil olarak Kanada'mn kuzeyinde ve Gronland'm bazi bolgelerinde yasayan bir halknr,

Gronland'daki Kalaallitlere, Kanada'daki Inuvialuitlere ve Alaska'daki Inupiatlara, Yupigetlere, Yuplitlere ve Aluriitlere "inuit" demek, biitiin siyahlara "Nijeryah" ya da biitiin beyazlara "Alman" demekten farksizdir. Alaska'nm guneybansmda ve Sibirya'da yasayan Yupikler, Inuit kelimesinin ne anlama geldigini bile bilmez. llginc bir sekilde, Inuit kelimesi "halk" anlarnma gelir; Yupik daha da ilginctir: "Gercek kisi" anlamma gelir.

Eskimo-Aleut ailesindeki diller, dunyadaki diger dillerin hicbiriyle akraba olmayip sadece birbirleriyle akrabadir.

Gelismekte olan Inuitce Alaska'mn kuzeyinde, Kanada'da ve Gronland'da konusulur, bu dil buralarda resmi dildir ve okullarda okutulur. Inupiaq ya da Inuktitut olarak da bilinen bu dilde sadece ii~ sesli harf vardir ve his: sifat yoktur. Inuitce Amerika Birlesik Devletleri'nde yetrnis yil boyunca yasaklanrrusnr.

,.1.

.t

,1'1

~ . . f!

. r ~

I: I

~.

Eskimolar buzdolabuu yiyeeekier cok sogumasm diye kullamr ve eger 12'den fazla saymalan gerekirse bunu Danea yapmak zorundadirlar.

Birbirlerini kudamak icin "burunlanni birbirlerine siirt-.' mezler". Bu fikir cogunu kizdmr. Kunik bir tur sefkatli koklasmadrr (cinsel degildir), Daha cok anneler ile cocuklan arasinda yapilan kunik, esler arasinda da goriilur.

BaZI Eskimo dillerinde "opmek" ve "koklamak" aym kelimeyle ifade edilir.

1999'da Kanada topraklannm (diinyada en buyiik yiiz61<;limiine sahip ikinci ulke) beste biri Kanada Eskimolanna verilmistir ve burasi Eskimolann kendi ropraklan olmustur, Nu-i navut dunyamn en yeni ulus devletlerinden biridir ve Inuitces de "bizim yurdumuz" anlamma gelir.

Nunavut'un baskenti lqualuit'te Kanada'mn herhangi ba§~ ka bir sehrine nazaran cok daha fazla insan bilgisayar kullamr. Aynca, Kuzey Amerika'da Intihar oram en yiiksek olan sehirdir.

Ortalama Eskimo boyu 1,62 em'dir, ortalama ya§am sure" leri ise 39'dur,

Eskimolar liar i~in ka~ farkh kelime kullallr?

Dortten fazla degil.

Geoelde Eskimolann kar icin diger dillerdeki tek bir kelimeye karsihk 50, 100 hatta 400 farkh kelime kullandigi soylenir fakat oyle degildir.Oncelikle, diger dillerde de kann <;e§idin~ gore bircok kelime vardir (buz, lapa, sulu kar, dolu, tipi vb.),

Ikincisi, <;ogu Eskimo kabilesi "kar" kelimesini karsrlayaa sadece iki kelime soyleyecektir. Gorunuse gore Eskimo kabile

I

I

I !

lerinin kullandigi tum dillerde, kat icin toplamda dorttenfazla kelime koku yoktur,

Eskirno-Aleur dilleri birisken dillerdir, Yani "kelime"nin kendisi gercekte anlamsizdir. Ana koke sirayla sifat ve fill eklerin gelmesiyle olusan "kelime-kumeleri=nin- bizim bir cumlemize esdeger bir anlam tasimasi cok muhtemeldir. Inupiaq dilinde tikit-qaag-mina-it-ni-ga-a "0 (A), onun (B) ilk gelen olarnayacagnu soyledi" anlarruna gelir (tam kar~lhgt "gelmek ilk yapabilrnek oIamamak dedi 0").

Temel kelime koklerinin saytsi gorece azdir, fakat aslmda onlan niteleme yollanrnn sayisi SlOIrSIZdlr. Inuit dilinde 400'den fazia ek vardrr (koktin ortasma ya da sonuna gelen ekler) fakat sadece bir onek vardir. Bu nedenle, cok fazla riiremis kelime vardir; "~ekoslovakyahla~tlramadlklanmlzdan mismrz" gibi.

Bu bazen diger dillerdeki basit bir kavrarrun gereksiz karmasik bir ceviri halinegelmesine sebep olabilir. Nalunaar-asuar-ia-at ("ah~kanhk olarak acele iletisim kuran kisi") 1880'lerde Gr6nlandhlann "telgraf" icin iirettikleri kelimeydi.

Eskimo-Aleut dillerini digerlerinden gercekten ayiran bir §ey anyorsamzbu, "kar kelimesi"nden ziyade zamirlerdir.

Turkcede aln ve ingilizeede sadece dart zamir varken Eskimo-Aleut dillerinde (ozellikle Inupaq, Yupik ve Aleut) otuzdan fazla zamir vardrr, "Su'' ve "bu" kelimelerinin her biri sekiz farkh sekilde ifade edilebilir ve bunun gibi tek bir isarer zamiriyle mesafe, yon, yiikseklik, g6rii~ mesafesi ve baglam belirtme yollan buyuk bir zenginlik gosterir,

Mesela, Aleut dilinde hakan "§u yukandaki sey" (orn, havadaki kus) anlamma gelir, qakun "oradaki kisi" (orn, diger odadaki), uman "goriinemeyen sey" (om, koklanan, duyulan, hissedilen) anlarnma gelir.

127

insanlar hllngi canhdan evrimle,mi,tir?

Insansi maymundan (ape) evrimlesmedikleri kesindir. Maymundan da evrimlesmemislerdir.

Homo sapiens sapiens ve insanst maymunlarortak biratadan evrimlesmislerdir, fakat bu kacak arkadas bir turlu bulunamamakradir. Bu canh, bes-sekiz milyon yil bnce pliyosen donemde yasarrusnr.

Bu yarank sincaba benzeyen agas; sicanlanndan gelmektedir. Onlar da kirpilerden ve daha da oncesinde denizyrldizmdan evrimlesmistir,

Insan ile onun en yakin akrabasi §empanzenin DNNlatmda yapilan son kar§da§tJrmalara gore, aramizdaki ayrisma zannedilenden cok sonralan gerceklesmistir. Bu da, 5.4 milyon yil onceki son aynsmadan evvel, sempanzelerle ciftleserek, kayitlarda bulunmayan ve nesli rukenmis bir melez tiiru olusturmus olmamizm gayer miimkiin oldugu anlanuna geliyor.

Stephen Jay Gould Homo sapiens sapiens'in, cok dalli insan evrimi soyagacimn yaktn zamana ait Afrikah inee bir kolu oldugunu cok onceleri fark etmistir. Bulgulann hicbiri insanoglunun farkh yerlerde de evrimlesmis olabilecegini bertaraf etmese de, Afrika'dan yayilrms olduklan teorisi MIa en kabul goren reoridir.

Genetik bulgular, Afrika disindaki en eski populasyonlardan birinin Hindisran sahillerine yakm olan Andaman adasmda yasayanlar oldugunu ortaya koymaktadir. Bu topluluk 60.000 yrl boyunca (Avustralya Aborijinlerinden bile daha uzun sure) dl§ diinyayla baglantrsiz yasamistir.

400'den az Andamanh kalmisnr. Bunlarm yansi, dl~ dunyayla neredeyse hie baglarmsi olmayan J arawa ve Sentinelese admda iki kabileye mensuptur. 100 civanndaki Sentinelese 0

128

kadar yalmlmrs bir vaziyet-

tedir ki, §u ana kadar hiekimse bunlann dillerini incelememi§tir. Diger Andaman dillerinin bilinen akrabasi yoktur. Bes tane rakarnlan vardir: "Bir", "iki", "bir tane daha", "biraz daha"ve "hepsi". Diger yandan, bir meyvenin olgunluk evrelerini tammlamak icin yirmi farkli kelime kullamrlar, bu kelimelerden ikisinin baska dile tercumesi imkansizdir.

Andamanhlar dunyada ares yakamayan iki kabileden biridir (digeri cok ktsa boylu, orta Afrika pigme kabilesi Akelerdir). Bunun yerine, icin icin yanmakta alan ktinikleri ve kozleri kilden kaplar icinde tutmak ve tasimak konusunda cok ozenli y6ntemler gelistirmislerdir. Muhtemelen yddlrlmlann tutusturdugu bu kozler bin y11 kadar yamk tutulabilmi§tir.

Bize garip gelse de, cok benzer bir tann fikirleri vardir.

Onlann yiice tanrrsi Pulugag6riinmezdir, sonsuzdur, olumsuzdur, her seyi bilir, seytan dismdaki her seyin yaraticrsrdir, giinahlara kizar ve kederli kullanrn rahatlanr, Gilnahkar kullarrm cezalandirmak icin biiyuk bir tufan gondermisrir,

2004'teki tsunami Andamanhlan tum gucuyle vurdu, fakat bildigimiz kadanyla eski kabilelere hicbir §ey olmadi.

Hayvanlarla ger~ek insan arasmdaki kaYIp halko fok bliyiik ihtimallebiziz.

KONRAD LORENZ

"En gii!fliniin havattakalmasl" tabirini ilk kim kullanml,tlr?

Herbert Spencer.

Spencer bir muhendis, filozof ve psikiyarrdi ve yasadrgi devirde Darwin kadar unluydu,

"En giiclunim hayatta kalmasi' tabirini, Darwin'in "dogal secilim" teorisinden etkilenerek ilk kez Principles of Biology [Biyolojinii; Prensipleri] (1864) kitabmda kullannnstir.

Darwin, The Origin of Species [Turlerin Kokeni] kitabmm besinci baskismda (1869) kendisi de bu deyimi kullanarak Spencer'a olan saygisrru gosterrnis ve §u yorumuyapnnsur:

"Ben, faydah oIan her kiicuk farkm korundugu ilkesine, insanm secme gucuyle iliskisini de vurgulamak icin, dogal secilim admi verdim. Fakat, daha cok Saym Herbert Spencer tarafindan kullanilan 'En Guclunun Hayatta Kalmasi' deyimi daha kesin ve ayrn oranda kullarusli bir ifadedir."

Herbert Spencer (1820-1903) her biri cocukken olen dokuz kardesin en buyuguydu. Insaat muhendisligi egitimi gordii; filozof, psikiyatr, sosyolog, iktisatci ve mucit oldu. Yasami boyunca bir milyondan fazla kitabr satrldi ve evrimci teoriyi psikoloji, felsefe ve toplum cahsmalanna uygulayan ilk kisi oldu.

Atasr icat eden de odur. Bu gerece "Spencer'in Tutturma lgnesi" deniyordu ve biirosu Londra, Strand' de olan Ackermann admda bir imalatci tarafmdan, modifiye edilmis ibir kopca makinesinde uretiliyordu.

Bu icat ilk yilindacok iyi i§ yaparak Spencer'a 70 pound kazandirdi. Fakat bir yrlm sonunda talep tukendi. Ackerman kendini vurdu ve bu kat 1899'a kadar tamamen yokoldu. 0 yil Norvecli muhendis Johann Vaaler Almanya'da modern atas icin patent basvurusu yapn,

Ataslar lkinci Diinya Savasi sirasmda Norveclilerin Alman isgaline karsi direnisinin duygusal bir semboliiydii. Siirgiine gonderilmis olan Kral VII. Haakon'un yasaklanan rozeti yerine yakalanna atas takiyorlardr, Daha sonralan Oslo'da Johann Vaaler'in amsina dey bit atas dikildi.

Giiniimiizde yrlda 11 milyardan fazIa atas sa nlmaktadir.

II 1

I

Fakat yapilanbir arasnrrnaya gore her 100.000 atastan sadece bes i:anesi gercekren kagitlan birarada tutmak icin kulIamliyor. Cogu, poker pulu, pipe temizleyicisi, cengeili igne ya da kurdan niyetine kullamlirken, geri kalanlar duser, kaybolur ya da uzun ve sikmnh telefon konusmalannda biikulur,

Tiikenmez kalelDi kim icat etti?

a. Bay Biro

b. Bay Bich

c. Bay Quiet

d. Bay Loud

Tiikenmez kalem.cikmadan once yazi yazmak cok mesakkatli bit isti, Dolmakalemler duzenli olarak miirekkep kabma bannhrdi vesizmn yapmaya meyilliydiler. Ayrica Hint murekkebi (Cin'de icat edilmistir) sayfada yavas kururdu.

Bu sorunlar ilk kez 30 Ekim 1888'de tabakhaneci John J.

Loud'un yapngi patent basvurusuyla onaylandi. Loud, ucunda doner kuctik bir top olan ve haznesinden bu uca surekli miirekkep gelen bir tiikenmez kalem yaratmisn. Bu tiikenmez kalem sizmti yapsa bile, derinin usnine yazmakra dolmakaIemden cok daha etkiliydi. Loud, patentini alamadr, Eger almrs olsaydi ingilizler tukenrnez kaleme "biros" yerine "lauds" diyor olacaklardi,

Macar Laszlo Bir6 (1899-1985) asil olarak doktorluk egitimi aldi, fakat hicbir zaman mezun olamadr, Gazetecilikle istigal etmeden once hipnotize etme ve otomobil yansi gibi kisa sureli ugraslan oldu.

131

"

, ,

Gazete miirekkebiyle dolmakalem miirekkebinin kuruma surelerindeki farkhhgm yararngi saskinhkla Bir6 ve kimyager kardesi Gyorgy, tiikenmez kaleme, dondukce miirekkebi asaf;Iya akiran kucuk bir bilyeyi basanyla yerlesrirdiler, lste Ingilizlerin "biro" dedigi tiikenmez kalem boyle dog-duo

iki kardes 1938'de Macaristan'da tiikenmez kalemin patentini aldikran sonra, Nazilerden kacmak icin Arjantin'e go~ edip 1943'te orada yeniden patent aldilar. Bunu yapmalan, ingilizcede "biro" isminin tiikenmez kalemle ayni anlama gelmesini sagladi.

Satl§a cikanlan ilk birolar 1945'te uretildi, Bir6 aym ytl tilkenmez kalem lisansmi bir Fransiz olan Marcel Bich'e verdi.

Bich kendi firma sina BiC adirn verip Bir6'nun tasanmrrn cok az degistirerek bir seri iiretim sistemi kurdu, bu da tukenmez kalemleri inamlmaz ucuza mal etmesini sagladi,

BiC MJa tiikenmez kalem konusunda yrllrk 1.38 milyar euroyla di.inya lideridir. 2005'te 100 milyannci tiikenmez kalemini satrrusnr, En cok satan BiC Cristal modeli giinde 14 milyon adet sanlmakradir,

Bir6'ya saygt gostergesi olarak (nikenmez kaleme birome adiru veren) Arjantinliler, Biro'nun degum giinii olan 29 EyW.I'ii Mucider Giini.i oIarak kutlar.

. Tahtaya neyle ,azi vazarlz?

Alcitas],

Okullardaki "tebesirler" aslinda tebesir degildir, Tebesir, kalsiyum karbonattan olusur, aynen mercan, kirectasi, mermer, ins an iskeleti, hahk ktl~lgr, goz mercegi, caydanhklardaki kirec tabakasi ve hazimsizlik ilaclan (Rennies, Setlers, Turns) gibi,

Aliflta§l ise kalsiyum siilfatran olusur, Bunu zorlama bir aynm olarak dustinebilirsiniz fakat bu iki madde cok benzer gibi gorunse de aslmda oldukca farklidir, hatta aym kimyasal elementlerden bile olusrnazlar.

Birbirinden cok farkh goriinen ~ogu madde aslmda aym kimyasal elementten olusur. Karbon, hidrojen ve oksijeni ele alalim. Farkh oranlarda kansnnhnca alabildigine farkh seyler olusturabiliyorlar: Mesela testosteron, vanilya, aspirin, kolesterol, glikoz, sirke ve alkoL

Teknik olarak kalsiyum stilfat dihidrat adt verilen alS;lta§l diinyada en cok bulunan minerallerden biridir. En az 4000 yildir cikanlmaktadrr (Piramit'lerin icindeki sivalar alcitasryla yapilrrustrr) ve giiniimiizde cok genis bir endustriyel kullamma sahiptir, bunlardan en yaygim siradan bina srvalardir.

Cikanlan tum alcrtasmm yiizde 75'i alp ve ondan yapdan kartonpiyer, fayans, vucuda yaprlan ales gibi malzemelerde kulIarulmaktadir. Al~lta§l cimentonun cok onemli bir bilesenidir ve gubre.kagit, kumas uretiminde de kullarulmaktadir, Tipik yeni bir Amerikan evi icin yedi tondan fazla alpta~l kullamhr.

Vucutta kullamlan alciya Ingilizcede Paris Alctst denir. Bunun nedeni Paris ve civarmda bulunan (ozellikle de Montmartre) killi topragm alcitasr acismdan cok zengin olmasidrr.

Alcitasi dogada aynca albatr halinde de bulunabilmekredir. Albatr, kar beyazi ve yan seffafnr, heykel, bust ve vazo yapimmda kullamhr,

Albatr yapay olarak boyanabilir ve eger pisirilirse merrnere benzetilebilir. Toz haline getirilmis albatrdan yapilan merhemin rahatsiz bacaklan iyilestirdigine inamhr. Insanlarrn kiliselerdeki heykellerden parcalar alip merhem yapmasi cok yaygmdi,

ironik bir bicimde, Ingilizcede alpta§l anlamma gelen

133

gypsum kelimesi Yunancada tebesir anlamina gelen 0"'\"""""" kelimesinden turemistir,

Neier seliiloitten vaplllr?

Pinpon toplan ve yaka kolalari.

FilmIer arnk seltiloitten yapilmaz. Seliiloidin en temel bileseni seluloz nitratnr, gunurnuzde filmIer seluloz asetattan yapihr.

Seluloit genelde ilk plastik olarakgorulur, Teknik olarak, ifade edecek olursak terrnoplastiktir, bu da her rsmldigmda yeniden sekil verilebildigi anlamma gelir.

Seluloit, seluloz nitrat ve kafurdan yapilir. Seluloz dogal: _ oIarak bitkilerin hiicre duvarmda olusur, Kafur ise kafur agacmdan elde edilir ve belirgin bir bicimde, hammaddesi oldugu naftalin gibi kokar.

Seluloit, ilk kez Ingiltere Birmingham'da, sugecirmez giysilerde kullanmak uzere 1856'da patentini alnus olan Alexander Parkes tarafmdan uretildi. Seluloitten ilk yararlamlan alanlardan digeri, bilardo topu ve takma dis yapimmda ucuz fildisi muadili olarak kullanumdir.

Seluloidin esnekligi film endustrisini miimkun krldi. cam plakalar projektorden akamaz. Diger yandan seluloit hem cok yanrcidrr hem de cabuk parcalarur, bu yiizden saklamast zordur. Arnk cok az kullamlmaktadir.

Arnk seluloidin yerini, (kagit hamurundan yapllan). seluloz asetat ve (bir petrol uruna olan) polietilen .gibi daha dayarnkh

plastikleralnusnr. '

Seliiloz nitrat (ya da nitroseliiloz}, 1846'da, alti YII once ozonu kesfetmis olan Christian Schonbein tarafmdan tesadu-

J34

fen kesfedildi.

Schonbein, mutfaginda nitrik ve sulftlrik aside deney yar\ parken bir §i§e kirdr ve dokulenleri kansmm pamuklu onlii~ giiyle sildi. Daha sonra bu onltigii kurumasi icin kuzinenin usb. tune koyunca onluk birden alev aldi. Boylece Schonbein, eskb Cinlilerin icat ettigi baruttan sonra ilk yeni patlayicryi kesfetti.;

Bu yeni patlayiciya "pamuk barutu" adi verildi. Dumansizdr ve barutun dart kan kadar daha guc;:liiydu. Schonbein hemen patentini ahp turn iiretim haklanm John Hall ve Ogulla-, ri'na satn. Ertesi Yll Kent, Faversham'daki fabrikalan havaya uctu ve 21 kisinin olumiine neden oldu.

Oliimcul padamalar Fransa, Rusya ve Almanya'da da devam etti. James Dewar ve Frederick Abel'in 1889'da korditi yaratip seluloz nitrann stabil bir kullamrmru bulmasi 40 yrl aldi, _' _ Dewar bun dan yedi yil once termos matarayi kat etmisti,

Lastik botlarl kim icat etti?

a. Amazon Kizilderilileri

b. Wellington Dtiku

c. Charles Goodyear

d. Charles Macintosh

Amazon Krzilderilileri fi tarihinden beri pratik lastik bodar yaparlardi. Bunu kaucuk SlVISl icine diz hizasma kadar girip kurumasim bekleyerek yapryorlardi.

181Tde Wellington Duku icin tasarlarnp onun adi verilen botlar deriden yaprlrrusn, ilk lastik botlar ise Diik'iin oliimunden bir ytl once, 1851'de yapildi.

Lastigi giyimde ilk kullanma denemeleri tam bir fiyaskoyla

I35

I.'",'

'.1'

,.

. :~,

-. ,_

sonuclandi, Cunku ya steak

havalarda iistiiniizde eriyor En bOyiik mucit tesadliftiir.

ya da sogukta tas kesiliyor- MARK TWAIN

duo Asil gelisrne 1839'da

Charles Goodyear'm lastigi eritip sulfurle kansnrarak birazim yanhslikla sobaya damlatmasiyla oidu.

Goodyear'm hikayesi bir yandan ilham verici, bir yandan uzuctidur. Hayati boyunea korkunc bir sefalet cekti (12 s:oeu~ gun un alnsi zafiyettenoldu) Eakat Iastik onun saplannsrydi ve "birkisel deri" dedigi ~eyin kalitesini geli§tirme cabasmdan his: vazgecmedi,

Onun dikkatsizligi sonucu ke§fettigi siirec, lastige sabit bir sertlik kazandirarak lastik sorununu cozdu. Bunun coskusuyla numuneleri, sonradan cok basanh Ingiliz lastik niccarlan haline geleeek alan Thomas Hancock ve Charles Macintosh'la paylasn.

Bu numuneleri anaHz ettikten sonra ayrnsiru onlar da yapabildiler ve 1843'te Roma ares tanrisimn adindan dolayi "volkanizasyon" admr vererek lastigin patentini aldrlar. Goodyear basansizhkla sonuclanan davalar acn ve daha once de basma geldigi gibi, borclanm odeyemeyenlerin konuldugu bir hapishanede (buraya "otel" diyordu) kalmak zorunda birakildi.

iIeri gorii~ltiliigu ve azrni herkesin ovgtisiinii toplasa da 01- dugunde biiyiik bit bars: batagmdaydi, Bir keresinde §oyle yazrrnsn: "Hayata dolar ve sentlerin miktanyla deger bicilemez. Ben ektim meyvelerini baskalan topladi diye sikayet etmek niyetinde degilim, insan ancak ektigi bir seyin kimseye faydasmm dokunmamasindan sikayet edebilir."

Olumunden kirk yil sonra adr, kuruculan tarafmdan Goodyear Lastik Sirketi'ne verilerek olumsuzlesti, Bu sirket ~u anda diinya lideridir ve 200S'teki cirosu 19.7 milyar dolardir.

....

Edison'un hangi icad.DI her gun kuflanlrlz?

Alo * kelimesini.

Alo kelimesinin ilk yazih kullarurru, Edison'un "3 ita 6 metre uzaktan duyulabiiecegi icin" telefon gorii~mesine "alo"yla baslamak gerektigi onerisini belirttigi 1887 tarihli bir mektubunda gecer,

Edison bunu Alexander Graham Bell'in ilk telefonunu test ederken kesfetmistir, Bell ise denizcilerin kullandigi "ahoy ~ hoy [hey, ho 1" unlernlerini tereih ediyordu.

Edison, Bell'in tasanrrum gelistirrneye cahsirken Menlo Park Laboratuvadanndaki ahcilara "alol" diye bagmrdi, Onun bu ahskanligr once calrsma arkadaslarma, ardindan telefon santrallerine yayrlmis ve nihayet herkesin kullandrgi bir kelime haline gelmistir. "Alo" kullamlmadan once telefon

I· d ~.. "K' "";1" d "K

operator en "Ora a rmsimzr", rmsrmz. ya a onusma-

ya hazrr rmsmiz?" derlerdi.

"Alo" yaygmlasmca telefon operatorleri "Alo kizlar" olarak adlandmldi,

Av kopeklerine ve gemi kaptanlarma seslenmek icinkulla-

· rulan "Hullo" [Turkce okunusu haUo], Edison'un da favori

· kelimelerindendi, ilk kez ses kaydetmeyi kesfertiginde (18 .,' Temmuz 1877) makineye (basit fonograf) dogru haykirdigi . kelime "Hullo" idi: "Bu deneyi once bir telgraf §eridinde dene-

· dim ve noktanm bir alfabe yapngirn gordum. Ahizeye dogru "Hullol Hullo!" diye bagirdim, kagrdi celik nokta uzerinde geriye dogru sannca zayif bir "Hullo! Hullo!" sesi duydum! Kusursuz cahsan bir makine yapmaya karar verdim ve asistanla-

• Orijinali (yani Ingihzcesi) "hello" olan kelime, Fransizcaya "alloii:olarak giro mis, Ttirkceye de Fransizcadan "alo" olarak gecmisrir, Alexander Graham Bell'in sevgilisi Allessandra Lolita Oswaldo'nun bas harfleriyle bir ilgisi yoktur (c.n.),

nma dersler vererek onlara kesfettigim seyi anlattim. "

Yaka kartlannda "Merhaba, benim adim ... " ifadesinin ilk kullamhsi, IBBO'de Niagara Selaleleti'nde yapilan Birinei Telefon Operatorleri Kongresi'nde olmustur,

ilk bilgisa,ar viriisii ger~ek bir biicek mi,di?

Hem evet, hem hayir,

Once "evet." 1947'de Harvard Oni-

versitesi'nderole anahtarma sikisan bir guve, genis, havalandirmasiz bir odaya konmus alan Amerikan Donanmasr'nm Mark II bilgisayanmn kilitlenmesine sebep oldu. Teknisyenler tahrip olmus bocek olusunu cikardilar ve makineyi yeniden baslatrnadan once kayit defterindeki yazirun yamna yapisnrdrlar.

Bu bilgisayar sahip oldugu mekanik dogasi nedeniyle boeek miidahalelerine karst hassasn, Pennsylvania Universitesi'nde bulunan ENIAC (Elektronik Sayisal Butunlestirici ve Bilgisayar) gibi ilk bilgisayarlarin cogu elektronikti ve guve savar vakum tiipleri vardr,

Ama su "virus" kelimesi buradan rnr geliyor? Hayir, Bir makinede olusan hata ya da yanhs anlammda kullanilan "viriis" kelimesi 19. yuzyrla dayamr, 1B89'da yayimlanmis bir gazete haberine gore Thomas Edison "iki geeedir fonografmdaki viriisii aradrgi icin uyumarmsnr." Webster sozliigii 1934 baskrsmda "viriisiin" modern anlamma yer verrnistir.

Cogu kitap ve internet sitesinin soylediginin aksine "virus tarama", Hatvard'taki giivenin sebep oldugu kilitlenme olaylanndan once de kullarulryordu,

Bu, hayatm dili raklit etmesine oldukca tatmin edici bit ornektir: Bir metafor tam manasryla gero;:,ege donusrnustur.

Nikleer Slvaltan slg ~lkDlISI en Dluhtemel fl.V nedir?

Karafatma yanhs cevap.

T abii bu kadar cok insanm neden karafatmalann yok edi-

lemez olduguna dair sarsilmaz bir inaner oldugu da bash basina .ilginc bir meseledir. ' .

Onlar bizden cok daha uzun zarnandir (280 milyon yrl el-

van) varlar ve kontrol edilmesi zor hastahk ta§lYlcllan old uk[arindan, neredeyse tum evren anlardan nefret eder. Aynca, kafalan olmadan bir hafta kadar ya§ayabilirler. Fakat yenilmez degillerdir. Dr. Wharton'lann 1959'daki 'fIglr acari arasnrmasindan beri karafatmalann bir nukleer savasta ilk oleeek boeeklerden oldugunu biliyoruz.

iki arasnrrnaci farkh bocekleri degisik miktarlarda radyas-

yona ("rad"la ols:iiliir) maruz birakn. Insanlar 1000 rad'a rnaruz kaldlklarmda olurken Wharton'lar karafatmalann 20.000 rad'a maruz kalmca oldiigu sonucuna vardilar, meyve sinegi 64.000 rad'a, parazitler ise 180.000 rad'a maruz kaldlklannda

aliir.

Radyasyona dayamkhhk krah Deinococcus radiodurans.

bakterisidir. Bu bakteriler 1,5 milyon rad'a kadar dayanabilir. dondurulurlarsa bu limit iki katma cikar,

Bu bakteri (agrenciler "Bakteri Conan" adim verrnistir] pembedir ve cimik lahana gibi kokar. Bir kutu l§mlanmtf etin icinde mutlu mutlu biiyiirken ke§fedilmi§tir.

• Yiyecelclerin rontgen .1~1n1anyla bakterilerden anndinhp uzun siire dayanrna - Ianni saglayan islem (~.n.).

139

o zamandan soma fil ve lama diskisinda dogal olarakbn lundugucaynca l§mlanml§ bahk ve ordek etinde, hatta All! tarktika granitinde bile bulundugu fark edilmistir.

BakteriConan'm soguga ve radyasyona dayamkhhgi ve b1!l ekstrem durumlarda DNA'smm bozulmadan kalabilmesl NASA bilimcilerinin bu bakterinin Mars'taki hayatm varhg; na dairbir ipucu olabilecegine inanrnalarrna sebep olmustur .. ,

ICI biberin en aCI IuSIlI neresidir?

Bir donemin televizyon ascilan hepimizi aci biberin en aCI kis rnrnm. cekirdekleri olduguna inandirdt. Ama oyle degil,

Asrl aCI olan krsim, 0 cekirdeklerin tutundugu merkezdeki zardir. Bu zar, en fazla kapsaisin iceren kisimdir. Kapsaisin b~ bere ayirt edici acihgrm veren renksiz, kokusuz bilesiktir.

Biberin acrhgi, Amerikah eczaci Wilbur L. Scoville tarafindan 1912'de olusturulan Scoville Olcegi'yle ol~ulur. Scoville ilk yapngi testlerde alkolde eririlmis cesitli aCI biber ozlerini kansnnp bu kansimi sekerli suyla seyreltti, Bir grup kisiden cesitli yogunluklardaki farkh biberleri arnk aCI tadrm alma ymcaya kadar denemelerini istedi.

Mesela, tek bir jalapeno biberinde 4500 Scoville ACl Birimi (SAB) oldugu soylenir, ciinkii acihgim kaybetmesi icin 4500 kat seyreltilmesi gerekmektedir.

Diinyadaki en aCI biber lngiltere'nin gtineybatismdakj

,

Dorset'te yetisir, Michael ve Joy Michaud'un Dorset Naga'si -naga Sanskritce'de "iblis"demektir- Banglades'ten gelen bin bitki uzerinde yetistirilir.

2005'te iki Amerikali Iaboratuvar tarafmdan test edilen bu biberin darnak yakan 923.000 'SAB acilikta oldugu belirlendi.

KUIjO'iikbir Naga biberinin yansi bile bir rabak Hint yemegini yenilemez hale getirebilir. Bu tabagi bitirenin sonu hastanenin yoluDu tutmak olacaknr. Buna ragmen 2006'da: 250.000 Naga biberi sa nlmisnr.

Daha genelbir ifadeyle, saf kapsaisin tozunda 15-16 mil-

..

yon SABvardlr. 0 kadar acidir ki, deney yapan eczacilar yah-

nlmis "zehir odasi'tnda, viicudu tamamen koruyan bir tuium ve odadaki havayt solumalanm engelleyen kapali bir baslikla deney yapmak zorundadirlar.

Tahmini olarak 3510 ~e~it aCI biber vardir.

Laleler nereden gelir?

Amsterdam'dan olsun ya da olmasm laleler, Hollanda'nm yel degirmenleri ve sabolar kadar unlu bir semboludur. Ama ashnda lalelerin kokeni Hollanda degildir,

Lalelerin do gal habitatlan daghk arazilerdir.

Hollanda'ya lstanbul'dan ilk lale, topu topu 1S54'te getirilrnistir. Yabani laleler guney Avrupa'da, Kuzey Afrika'da ve Cin'in kuzeydogusuna kadar olan Asya'mn bazi krsrmlannda bulunabilir. Lale hem Tiirkiye'nin hem de iran'm milli cicegi-

dir.

Cicegin ismi Farsca'da turban anlammdaki dulband kelimesinin Tiirkce soylenisi olan tii/bent kelimesinden gelir. Bu nedenle etimologlar heniiz tam acmarrns lale seklinin tiirbana benzeyisini "hayali benzerlik" olarak adlandinrlar (ya da belki de Tiirklerin geleneksel olarak ba§hklanna bu ~i~egi takmaLarmdan dolayi olabilir).

Laleler Nederland'da[Al~ak Ulke] (boyle dememiz gerekiyor: "Hollands" 12 bolgeden sadece iki tanesini tarnmhyor)

son derece popiiler oldu, ama 17. yuzyilm biiyiik "lale cilgmh-

*

gI (tulipomania )" hikayeleri simdilerde kabak tadi verdi.

Deutsche Bank'ta Kiiresel Strateji Baskanr olan Profesor Peter Garber'a gore, lale fiyatlannm ani dii§ii§ii sonucu iflas ennis insanlarla ilgili en carprci hikayeler, temel olarak tek bir kitaptan kaynaklanrnaktaydi: Charles Mackay'in 1952'de basilan Extraordinary Popular Delusions & the Madness of Crowds (Olaganustii Kitlesel Yantlgtlar ve Kalabaltklarm Cilgmitgt, cev. Ali Persembe ve Levent Cinemre, istanbul: Scala Yaymcihk, 2000) kitabi. Bu durum Hollanda hukumetinin Iale spekulasyonuna engel olmak icin korku hikayeleri yayarak uyguladigi kat! ahlakci karnpanyarun da bir sonucuydu.

Lale fiyatlanmn ~i~irilmi§ oldugu (ve en degerlisinden bir bitki sogarnmn bir ev fiyannda olabilecegi) dogru, fakar baska iilkelerde baska bitkilerin daha bile yuksek degerlere ulasngl bircok ornek vardir: Ornegin 19. yiizyil Ingiltere'sinde orkideler.

Garber, Hollanda'daki bu spekiilasyonun en crlgm zamamnm "1637'nin kasvetli Hollanda kisinda bir ay siiren bir hadise oldugunu ... ve gercek bir ekonomik sonucunun olmadrginr'' soyluyor,

Bugiin, Hollanda yilda ii\r milyar lale sogani iiretip bunun iki milyanm ihrac etmektedir.

• Tulipomania tahiti, Hollanda'da ozellikle 1636·1637'de lale sogamna arran ilginin lale fiyatiannda inamlmaz arnslara neden olmasma karsihk olarak kullarulmakzadrr. Bu terim sonradan ekonomik parlamalar icinbir rnerafor olarak da kullamimrsnr (c.n.).

1 kilo safran elde etmek i~in ka~ tane safran bitkisi gerekir?

85.000 iia 140.000 arasr, Bu nedenle bugiin bile birinci kalite' Ispanyol "mancha" saframnm kilosu 8260 pounddan sanliyor. Girit'te Minos Medeniyeti'ne ait MO 1600'lerden kalma fresklerde safran roplandrgi gorulrnektedir. Biiyiik Iskender 0 hos, parlak turuncu rengini korumasi icin saclanru safranla yikardr, Safran ciddi olarak ust sirnf sampuaruydi: 0 zamanlar safran~ e1mas kadar az bulunan bir seydi ve alnndan daha pahahydro

15. yuzyi! Niirnberg'inde ve Ingiltere'de VIII. Henry hiikurnranhgi sirasmda safram herhangi bir seyle kansnrarak seyreltmenin cezasi olumdti, Hiikiimlii'ler kaziklarda yakihr ya da yasadrsi mallanyla birlikte canh canli gomulurdu.

Essex'teki Saffron Walden sehri adiru bu baharattan alir.

Bu sehir lngiliz safran ticaretinin merkeziydi. Efsaneye gore. 14. yuzyilda Ortadogu'dan bir haci, basronuna saklanmis bir safran cicegi soganryla gelmis. 0 zamana kadar sehrin adi sadeceW alden' dr,

Ne var ki, cayin, kahvenin, vanilyarun ve cikolatarun gelisi saframn yetistirilmesindeki dii§u§ii beraberinde getirdi, buna ragmen safran Italya, Ispanya ve Fransa'da onernli bir mahsul olmaya devam etti,

Safran kelimesi Arapcada "san" anlamma gelen asfar kelimesinden gelir.

143

Ses duvarrnl a,an' ilk icat nedir?

Kirbac,

Kirbac 7000 yil once Cin'de ieat edildi, fakat kirbac "s ..... ,<1..,.,.. rnasftrnn, krrbacm sapma carpan derinin sesi olmayip,

bir ses duvan patlamasi oldugunun anlasilmasi ancak 1 ytiksek-hrzda fotografcihgm icadryla mumkun oidu.

Kirbac saklamasi, em vurulmasi anmda

1~/k, sesten daha nultdtr. Bazi insonlan, seslerini duyana kadar 1~111~/l gormemizin sebebi de bu degil midir?

etrafinda katlanmasryla .

san halkadan Bu halka kirbac ilerler ve kirbac uca

iyice inceldiginden gittikce hizlanarak gicrakinin 10 kan hiza ulasir. "Saklama" halkamn saate 1 km hiza ulasarak ses duvanru a§tlgl anda gerceklesir,

Pilotlugunu Chuck Yeager'm yapngr Bell XI, 1947'de duvanrn asan ilk ucakn, Bu ucak, 1948'de 21.900 metre yuk-' .. seklikte saatte 1540 km hiza ulasn ve bu hala tum zamanlann ' en Iuzh dokuzuncu insanh ucusudur,

En hizh insanli ucus rekoru MIa, 1967'de 31.200 metre yiikseklikte saatte 6389 km hiza ulasan X-l5A'mndtr.

Diinya iizerinde bir insarun en hizh yolculugu ise Apollcj lO'un 1969'da atmosfere yeniden girisi sirasmda gerceklesti.:

Bu aracin lnzr kayitlara saatte 39.897 km olarak gecti,

STEVEN WRIGHT

144

Vllanlarl en ,ok hangi miizik cezbeder?

Onlar icin fark etmez, hepsi ayrndir.

Yilan oynatma numaralannda kobralar flunin goriintusune tepki verir, sesine degil.

Y ilanlar kesinlikle sagir olmamalanna ragmen muzigi tam olarak "duymazlar." Yilanlann disanda bir kulak ya da.kulak zarlan yoktur, fakat ceneleri ve kar~n kaslan sayesinde yerden aldiklan titresimleri hissedebilirler. Aynca 'gorunii§e gore, havadan gelen sesleri bir i.;: kulak aracihgryla algilayabilirler.

Eskiden yiiksek seslere tepki vermedikleri icin yilanlann hie duyamadiklan dusunultirdti. Fakat Princeton'da yapilan: bir arasnrma cok keskin bir duyma yetileri oldugunu gosterdi.'

Kilit bulus, yilanlann is: kulaguun nasil calrsngiydr. Yilanlar voltmetrelere baglanip havadan ulasan seslerin beyinletinde nasil bir etki yaratngi olculdu. G6riinii§e gore, yilanlann duyma yetileri daha buyuk hayvanlarm hareketlerinin yarattigl seslere ve titresimlere "ayarhydi." Bu yuzden rmizik onlar icin anlamsiz olmahdir.

"Cezbedilmis" kobralar korkutulduklarmda yukan kalkar ve enstrumanin hareketine gore sallarurlar, Flute luzla vuracak olurlarsa canlari acir, bu yiizden de bir daha yapmazlar.

Cogu kobranm zehirli disi sokulmustur, fakat oyle bile 01-, sa belli bir mesafeden sadece kendi uzunluklan dahilinde sid-: dedi bir vurus yapabilirler; sanki dirseginizi masaya koyup elinizle asagiya dogru luzla vurur gibi,

Kobranm dogal tavn saldrrgan degil savunrnacidir.

i I'

Keman yavlarl nevden yaplllr?

Kernan yaylan kedi bagirsagmdan yapllmaz, hicbir zaman da yaprlmamisnr,

Bu efsane Ortacag italyan keman ustalarmm, enstrurnanlan icin iyi tellerin koyun bagirsagmdan elde edildigini kesfetmeleriyle basladi. Kedi oldurmek cok korkunc bir ugursuzluk getirdiginden, icatlanru korumak icin herkese telleri kedi ba'girsagindan yaptiklannr soylediler.

Efsaneye gore, Abruzzi daginm Pescara yakinmdaki k6yu Salle'de, Erasmo adinda bir eyerd bir gun kuruyan koyun bagirsagmm arasmdan esen ruzgann sesini duymus ve bunun Ronesans kemam olarak bilinen eski bir keman tiiru icin iyi bir tel olabilecegini du~unmu~.

Salle 600 yil. boyunca keman yayi iiretiminin merkezi haline geldi ve Erasrno yay yapanlann koruyucu azizi olarak kutsandi,

1905 ve 1933'teki kotu depremler Salle icindeki endtisrriyi sana erdirdiyse de diirryadaki lider yay uretici firmalanndan ikisi -D' Addario ve Mari- hilla Salle'li ailelerce i~letiliyor.

1750'ye kadar tiirn kemanlarda koyun bagirsagindan yapilmrs yaylar kullaruldi. Bagirsagin hayvandan henuz ihkken pkanlmasi ve yag ve pislikten anndmlip soguk suya bannlmasi gerekir. En iyi kisimlan seritler halinde kesilir ve istenen kalmlikta bir yay elde edilene kadar krvmp cekistirilir,

Her ne kadar keman meraklilannm cogu bagirsaktan yapiIan telin en yumusak sesi verdigini diisunuyorsa da, giiniimiizde yay yapimmda bagirsak, naylon ve celik kansimi kuUamlmaktadir,

Richard Wagner nefret ettigi Brahms'm itibanrn sarsmak icin berbat bir dedikodu yaydr, Brahms'in Cek bested Anto-

" 'I

nin Dvorak'tan "Bohemlere 6zgii serce katleden bir yayi" hediye olarak kabul ettigini iddia etti, Sozde, Brahms bu yayla Viyana tarzi evinin penceresinden gelip gecen kedilere rastgele atislar yapiyormus.

Wagner §6yle devam etti: "Zavalh hayvanlari vurduktan sonra ayni alabahk avlayan bir bahkcr edasiyla ipini sararak odasma cekiyormus, Sonra da kurbanlanrun son nefeslerini verirken inlemelerini sevkle dinieyerek ante mortem (alum oncesi) gozlemlerini defrerine not ediyormus."

Wagner Brahms't hie ziyaret etmedi ya da evini hie gorrnedi; boylesi bir "serce yaYl"nm birakm Dvorak tarafindan hediye edilmesini, varolduguna dair herhangi bir kayit bile yok gibi gortimiyor.

Kediler diger tum tiirler gibi sessizlik icinde olmeye egilimlidir.

Buna ragmen, bu kedi oldurme soylentileri Brahms'm uzerine yapI§ml~ ve bu iddia gercekmis gibi bircok biyografide tekrar edilmistir.

Bir kediyi a,agl atmak ivin en oVgon kat binanll kaVIDCI katldlr?

Yedinci kattan yiiksek herhangi bit kat.

Yedinci kattan yiiksek olduktan sonra ne kadar yiiksekten du§tiigii, oksijeni yettigi siirece, kedi icin fark etmez,

Bircok kiiciik hayvan gibi kedilerin de olume yol acmayan, ulasrlabilecek son luzlan vardir; bu, kedilerde saatte 100 km civandir. Gevsediklerinde, yonlerini bulup yayihr ve parasutle ' siizulen bir sincap gibi topraga inerler,

Ulasilabilen son hIZ, bir viicudun agirhgmm havamn diren-

147

cine esitlenip hizlanmayi kestigi noktadir - bu hiz insanda, 550 metreden serbest dii§u§le ulasilan saatte 195 km civaridir. 30. kattan ya . da daha

yiiksekten dii§iip zarar gormemis olan kedilerle ilgili kayrtlar var. Bir kedinin 46.

Kediler bize dogadaki her $eyin bir i$levi olmad/gml iigretmek i~in vardir.

kattan dii§iip hayatta kaldi- GARRISON KEILLOR

gl biliniyor, hatta 244 metre yiikseklikteki bir Cessna ucagmdan bilerek anlan bir kedinin hayatta kaldigma dair kanrrlar var.'

Journal of the American Veterinary Medical Associati .. on'da 1987'de yaymlanmis bir makalede, New York'ta yuksek , katlardaki pencerelerden dusmus 132 tane kedi vakasi incelen ... di. Kediler ortalama 'olarak 5.5 kat a§agl dusmus, cogu ciddi yaralar alnus olsa da yiizde doksaru hayatta kalmisn. Istaristikler yedinci kata kadar, dusulen karla dogru orannli olarak , yaralann da artrrus oldugunu gosteriyor, Yedinci kann uzerin.,: de ise kedi basins yaralanmalar keskin bir dU§ii§ gostermis. Diger bir ifadeyle, ne kadar yiiksekten duserse sanst 0 kadar' fazladir,

insanlarda en meshur serbest dususler, Vesna Vulovic'in . 1972'de bombali bir terorist saldmda icinde bulundugu Yu .. ' goslav havayollarma ait pC-tO ucagmm parcalanrnasi sirasmda 10.600 metreden arlayrsi ve Ingiliz Kraliyet Hava Birli- , gi'nde kuyruk bombardiman operatoru Pilot Cavus Nicholas Alkemade'in 1944'te ranan bit Lancaster'dan 5800 metreden atlayisidir. ",

Vulovic her iki bacagini kirdi ve biraz da omurgasiru incitti, fakat onu asil kurtaran, ~arpmanIn etkisini azaltan koItuk ve koltugun bagli oldugu tuvalet kabiniydi.

Alkemade'in dii§ii§iinii bit cam agacr ve bit kar birikintisi

yumu§attl. Hi9 yara almadan kurtuldu ve karda oturarak sessizsedaslz bir .. de sigara tutttirdu.

Duduoun neali neden tikendi?

, -(

a. Yemek icin avlayanlar ytiztinden

b. Spor amach avlayanlar yiizunden

c. Dogal ortammm yokolmasmdan

d. Diger tiirlerle girdigi rekabet nedeniyle

Dodonun (Rabhus cucul1atus) iki tane sevilmeyen ayirt edici " ozelligi vardir: Hemolii hem de salak olmasiyla meshurdur.

Ucamayan bir Mauritius yerlisidir, kara yirncilarunn 01- madigr bir cevrede gelismis ve dogal ortarm olan ormanlann yok edilmesi ve adaya dornuz, fare ve kopeklerin getirilmesi nedeniyle yuz yildan kisa bir sure icinde nesli tiikenmistir.

i§in tuhah dodo giivercingillerdendir, ama nesli tukenmis bir ba~ka bilindik kus olan gocebe gtiverdnin aksine dodo ed icin avlanmazdi, eti hemen hemen hie yenmezdi, Hollandahlar' '. ona walgvogel, yani farkh kus derlerdi.

Portekizcede de dodo ismi kabadir, "budala" anlamma gelit, ona bu ad insanlardan korkmayip kacmadigi icin verilmistir, bu yiizden spar amacli avlananlar arasmda pek kiymetli degildir. 1700'de soyu tamamen rukenmistir.

1755'te Oxford'taki Ashmolean Muzesi miidiirii, sergilenen numunede saklanmaya degn;leyecek kadar giive yenigi oldugunu du§iintip, bunu acik havada ~oplerin yakrldigi atese attl. Bu, 0 giine kadar muhafaza edilmis tek dodoydu. Oradan gecen bit gorevli onu kurtarmaya ~ah§tl, ama yalmzca kafasim ve vucudunun cok kucuk bir kismim kurtarabildi.

149

I I,

"

il

j' ,

I'

I

Uzunca bir zaman, dodo hakkmda bilinen her §.ey, bu kahnnlardan, bir avuc tasvirden, US; ya da dort yagh boy a tablodan ve birkac tane kemikten yoIa cikrlarak turerilmisti. Hatta bazi dinozorlar hakkmda daha cok §ey biliyorduk. Aralik 200S'te, Mauritius'ta bol miktarda sakli kemik bulundu ve bu cok daha kesin bir yeniden degerlendirme imkarn tarudi.

Neslinin ttikenisinden, 1865'te Alice Harikalar Diyarmda kitabmm basilmasina kadar dodo neredeyse tamamen unutulmustu, Oxford'ta matematik ogretmeni olan Charles Dodg-

*

son (daha cok Lewis Carroll olarak bilinir) onu Ashmole-

an'da gormiis olrnah.

Dodo, Alice Harikalar Diyartnda'da Kafkas Yansi boliimiinde ortaya cikar. Bu yansin belli bir baslangic ya da bitis noktasi yoktur ve sonunda herkes bir odul kazarnr. Kuslann her biri, Dodgson hikayeyi ilk anlatnginda mevcut olan sandal ·partisindeki iiyelere denk duser ve dodonun bizzat Dodgson'a dayandigi soylenir,

Sir John Tenniel'in kitaptaki cizimiyse bu kusu hemen iinIii yapn, "Dodo kadar ohi" sozii de bu donernden kalmadir.

I '

. ,! '

il,·'1

I ~ I

I

,

KataslDl kuma gomen lev nadir?

Yanlis.

Asla bir devekusunun kafasim kuma gomdugii gorulmemistir. Bunu yapsaydi bogulurdu, Birtehlikeyle karsilasnginda her akli basinda hayvan gibi devekusu da var giiciiyle kacar, ,j Devekuslanyla ilgili bu efsane, bazen yuvaIannda (genelde yere kazilrms sig bir delik seklindedir) boyunlanm dumdiiz ye-

• Alice Hacikalar Diyannda'mn y'azan (c.n.),

re uzanp gorii§ alarunda bir tehlike olup olrnadigim yokladikIan icin ortaya cikrms olabilir. Eger yrrtici bir hayvan cok yaklasacak olursa kalkip tabanlan yaglarlar. Saatte 65 km'ye kadar bir hizla-otuz dakika boyunca kosabilirler.

Devekusu diinyadaki en biiyiik kustur: Erkeginin boyu 2,7 metreye kadar ulasabilir, fakat ceviz buyuklugunde alan beyinleri goz yuvarlanndan bile kucuktur,

Carl Linnaeus devekusunu, muhtemelen collerde yasadigi ve cleve benzeri uzun boynu oldugu icin Struthio camelus yani "serce deve" olarak srrnflandirrmsnr. Devekusu kelimesinin Yunanca karsihgi ho megas strouthos'tur, yani "btiyiik serce."

Kafa gornme efsanesi ilk kez Romali tarihci Yasli Plinius tarafindan aktanlmisnr. Yasli Plinius aynca devekuslanrun, yumurtalanna sert bir sekilde bakarak bu yumurtayi catlatabiLdiklerini de dusiinuyordu.

Ama Plinius, devekuslannm olmadik seyler yutabildiginden his: bahsetmemistir,

Sindirime yardimci olmasi icin yuttuklan tasm yamnda demir, bakir, tugla ve cam da yiyebilirler. Londra Hayvanat Bahcesi'nde bir devekusunun bir metrelik ip, bir bobin film, bir calar saat, bir bisiklet valfi, bir kalem, bir tarak, ii~ eldiyen, bir mendil, biraz altm kolye parcasi, bir kol saati ve birkac tane bozuk para yedigi fark eclildi.

Namibya'daki devekuslan elmas yemeleriyle meshurdur,

.: I

,,'"

. ,

Goriller oerede UVUr?

Yuvalarda.

Bu biiyiik, kash primadar her aksam (hatta bazen agir bir oglen yemeginden sonra) ya yere ya da agaclann alcak dallan-

I I

~ ,

,

I I:

~

run icine yeni yuvalar yaparlar.

Cok gene olanlannm dismda kesin kural her yuvaya rek

gorilin yatmasrdir. ,

Bu yuvalar saheser degildir (biraraya getirilivermis egri dallar ve minder niyetine daha yumusak yesillikler) ve yapilmasi on dakika kadar alir. Disiler ve gene hayvanlar agaclarda, erkekler ve "silverback (gumussirt)" denen gorilse yerde uyumayi tercih eder.

Bazi kayitlara gore ova gorilleri temizdir ve yasadiklan yere ozen gosterirler, dag gorilleriyse yuvalarirn surekli pisletir ve cogunlukla kendi diskr birikintilerinin iizerinde uyurlar.

GorilIer yuzemez. Insanlardan iki fazla, yani kirk sekiz kromozomlan vardir,

Diinyadaki hayvanat bahcelerinde bulunan toplamgoril sayismdan daha fazIa goril her ytl insanlar rarafindan "vahsi hayvan eti" olarak yenmektedir.

Diinyada .en fazla bulunan ku, hangisidir?

Pilic, hem de acik ara.

Dunyada yaklasik 52 milyar pilic vardir: Yani insan basina dokuz tane. Bunlann yuzde 75'i yemek icindir, ama neredeyse 3000 yrldrr pilicler asrl olarak yumurtalan icin besleniyorlardi, Ingiltere'ye Romalilar gelene kadar kimsenin pilicin etini yedigi gorulmemistir.

Dunyadaki tiirn piliclerin kokeni Kirmrzr Orman T avugu ' (Gallus gallus gallus) denen Tayland'a has bir tiir sulune dayanmaktadir. Ona en yakin modern akrabasi dovu§ horozlandrr.

Piliclerin ve yumurtalann sed iiretimi 1800'lerde basladi, Yemeklik pilic eti, yumurta uretiminin bir yan tiriinii olarak

ortaya .cikn. Onceleri sadece yaslanip yeterince yumurtlayamayan pilicler kesilip et olarak sanhrdi. 1960'larda pilic eti haU bir liikstii. 1970'lere kadar pilic cogu

Tavuk-sadece, bir yumurtanm diger bir yumurta Uretmesinin yoludur.

SAMUEL BUTLER

ailenin et secimi olmarmstir.

Arnk secme damizhklar ve hormon uygulamasi sonucunda bir pilicin olgunluga ulasmasi kirk giinden az surmektedir; bu, dogal yollardan biiyumenin yansi kadar bir siiredir.

Dtinyada beslenen tum piliclerin (buna organik olanlar da dahil) yiizde 98'i, tie,: Amerikan §irketi rarafmdan gelistirilmis darmzlrklardan iiretilmektedir. Dunyadaki "broyler'Terin (yemeklik pilic) yansindan fazlasi 1970'lerde Cobb Damizlik Co. tarafindan iiretilrnis olan Cobb 500 cinsinden iiretilmistir.

Amerika kitasmda 1500'lerden once hie pilic yoktu. Kitaya

pilici ilk getiren ispanyollar oldu. .

Britanya'daki tum piliclerin ii~te birinden fazlasi tek bir Iskoc sirketi tarafmdan tiretilmektedir: Grampian Country Food Group. Bu sirket tum siipermarket zincirlerinin pilicini tedarik etmektedir ve Muhafazakar Parti'nin buyuk bagl$e,:llanndan biridir. Bid Tayland'da olmak iizere sahip olduklan sekiz devasa entegre pilic unitesi sayesinde haftada 3,8 milyon pilic uretrnektedirler. Sloganlanysa sudur: "Geleneksel Lezzet. "

Yemeklik olarak sanlan piliclerin cogu disidir. Yemeklik

olan erkekler hadim edilir ve "igdi§ horoz" olarak adlandmhr, Gunumuzde hadim etme islemi, testisleri cururen hormonlarla kimyasal yoUardan yapilmaktadir.

Endustride pilicin ayagt icin kullarulan terim "pilic pene,:esi"dir. Amerika'daki cogu "pilic pencesi" Cin'e ihrac edilmek-

153

I I

I'

;

,i

I; -

" i'

tedir, hem de u\i= milyar pilic zaten orada yasamasma ragmen.

. Danimarka pilicleri gok-gok diye, Alman pilicleri gak gak diye, T ayland pilicleri guk guk diye, Hollanda pilicleri tok tok diye, Finlandiya ve Maear pilicleri kot kat diye, Tiirk pilicler glt glt gidai: diye oter. Daha ustun olan Fransiz tavuklanysa katkotkodat diye oter.

Kanarya Adalarl'lm ismi hangi havvandan gefir?

Kopeklerden. Aslmda kuslar adaya degil, ada kanarya kuslanna'{bu kuslar adarun yerlileriydi) is mini vermisrir.

Bu takimada adun, en buyuk adasmda bulunan hem vahsi hem de eveil cok miktardaki kopekten dolayi, Romahlar tarafmdan verilen "Kopek Adasi" isminden (Insula Canaria) alrmsnr.

Kanarya Adalan'ndan Las Palmas Adasr iizetindeki volkarun, adamn ban yansmda feci bit 90kii§e sebep olabileeek ve Arlantik'i asarak sekiz saatsonra ABD'nin dogu kryrsma otuz metrelik dalgalar halinde carpan bir tsunamiye yol acabilecek potansiyele sahip oldugu soyleniyor,

"Kanarya Gure$i"nde rakipler terrero denen kumdan bir daire icinde karsi karsrya gelir. Amac, rakibin ayaklan dismda viicudunun herhangi bir yerini kuma. degdirmektir, Vurmaya izin yoktur. Bu sporun ortaya flkl$l adalann lspanyollardan onceki yerli halki Guanches'lere dayanmaktadir.

Silbo Gomero (Gomera Ishgi) Kanarya Adalan'ndan Gornera'da detin vadiler arasmda iletisim saglamak icin kullamIan ishkli bir dildir. Bu dili konusanlar "silbador" oIarak adlandmlir. Koken olarak Guanche dilinden gelmis olsa da, a kadar iyi ada pte olrnustur ki, modern silbadodar fiilen Ispan-

154

yolea ishk calabilmektedir. Bu, Gomerah okul cocuklan icin ogrenilrnesi meeburi bit konudur.

Kanaryalar bit tiir ispinozdur. Yuzyrllarca, Ingiliz madencilik duzenlemeleri gaz kacagr tespiti icin madenlerde kucuk bir kus bulundurmayi zorunlu kilmisnr. Kuslann bu sekilde kullammi 1986'ya kadar siirrniis, bu ifade ise 1995'e kadar yasalardan kaldmlmarmsnr, Bu uygulamamn alnnda, karbonmonoksit ve .metan gibi zehirli gazlarm madencilerden once kuslan oldiirecegi manngi yatmaktadir. Kanaryalar, cok ottukleri ve bu nedenle de sesleri kesilip yere yigildiklannda daha kolay fark edilebileeekleri icin daha cok tercih ediliyorlardi.

Sadece erkek kanaryalar oter; aynca telefonlan ve diger ev aygitlanru taklit edebilirler. Cizgi film kahramaru Tweety bit kanaryadir .

Kanaryalar aslen benekli yesilimsi-kahverengidir, fakat insanlann 400 yil boyunca melez Irk yetistirmeleri sonucu kanaryalarm bilindik san renkleri olusmustur. Kimse kirrmzi bir kanarya yetisrirmemistir, fakat kirmizr biberle beslemek kanaryanm rengini turuncuya cevirir.

Londra'mn Kopekler Adasi (Isle of Dogs) sozde ilk defa 1588'de haritada yer almisnr: Belki de kraliyet kopeklerinin barmdrgi yer oldugu icindir, belki de sadece kotuleme ifadesidir. Kanarya Rihnrru'nm orada bulunmasi tuhaf bir rastlanndrr,

Diinvadaki en kii~iik kopek hangisidir?

Kayda gecmis en kuctik kopek Blackburn'den Arthur Marples'a ait Yorkshire teriyeridir, Bukopek omuzdan 6,5 em boyunda, burun ucundan kuyruk ueuna kadarsa 9,5 em uzunlu-

155

.11

1'1,

" (

gunda, 113 gr agirhgmdaydi, 1945'te olmii~tiir.

Genelde diinyadaki en kucuk kopek cinsinin chihuahua 01- dugu soylenir. Bununla birlikte, Guinness Rekorlar Kitabt'na gore yasayan en kuctik kopek rekoru tek bir cinsin elinde degildir.

Bu, "en ku~iik"ten ne kastettiginize baghdir. Mevcut rekor, chihuahua (uzunlukca en krsa) ile Yorkshire teriyeri (boyea en kisa) arasinda paylasilrms durumdadir,

Bu Yorkshire tetiyeri, Whitney, Shoeburyness, Essex'te yasamaktadir ve boyu omuza kadar 7,3 cm'dir, Danka Kordak .Slovakia isimli chihuahua ise 18,8 em uzunlugundadir ve 510- vakya'da yasamaktadir.

400'den fazla kopek tiirii vardrr ve hepsi aym cinse dahildir. Herhangi bir tiir kopek herhangi bir tiirle ciftlestirilebilir. Dunyadaki baska hicbir yaratik sekil ve boyut olarak bu kadar genis bir cesirlilik gostermez. Kimse bunun nedenini bilmiyor.

Kopeklerdeki bu benzersiz cesirlilikte insan rntidahalesinin payi buyuknir, fakat aS11 muamma, tum kopek tiirlerinin koken olarak gri kurtlardan gelmesidir.

Doberman pinscherlan; Alman pinscheri, Rottweiler, Manchester teriyeri ve muhtemelen av kopegi (pointer) kirmaSI olarak sadece 35 yilda olusturulmustur, bu da evrim siirecinin binlerce hatta bazen milyonlarca yil surecegini soyleyen Darwin'in evrim teorisine tezat olusturur.

Bilinmeyen bir nedenle, kopekler melez bir tur meydana getirmek icin ciftlesririldiklerinde, ~ifde~en iki tiir arasmda or-, talama bir sonuc almak yerine cogu zaman hie beklenmedik bir sonucla karszlasilir. Bu yeni "ttir" yine baska turlerle cifrleserek iireme yetisini siirdiiriir.

, Chihuahua kopeginin adr Meksika'daki bir eyaletten gelir,

cunku bu kopegin oranm yerlisi olduguna inamlryordu (T 01- tek ve Aztek sanatina dayanarak). Fakat, bu inarust destekleyen hicbir arkeolojik kamt yoktur ve arnk resimlerde tasvir edilenin bilyiik bir olasilikla bir tiir kemirgen oldugu diisunulmektedir.

Buyuk olasilikla bu cinsin atalan lspanyol tiiccarIar tarafindan, hayvan ve bitkilerin biiyiimelerini engelleme uygulamalanrun uzun bir gecmise dayandrgi Cin'den getirilmisti.

Meksika'da chihuahua peyniri cok yaygmdir, ama peynirin adi kopekren degil sehirden gelmektedir.

Kiipekler nasd ~iftle,ir?

Kopekler arka arkaya ciftlesir, doggy style (kopek stili) iledegil, Bir kopegin uzerinde gidip gelen bir kopek gordugunuzde bu aslmda bir ustunliik hareketidir. Bosalma pek nadir gerceklesir.

Bu yiizden komsunuzun kopegi, cinsel iliskiye girmek icin cocuklann bacaklarim tercih ediyor gibi gorunur. Aslmda bu cinsel bir davrams degildir; amac bir topluluk icinde kendine' yer edinmektir ve oncelikle toplulugun en kfi~tigiinii ses;er.

Kopekler aslmda arkadan birleserek ciftlesirler, fakat daha sonra bacakla-

nndan birini partnerIerinin ustunden gecirirler; boylece arka arkaya gelmis olurlar.

Acabadiger kopekler, kani$lerin tuhaf bir din; inanca mensup olduklanm dii§iinliyorlar mid,,?

RITA RUDNER

Bu olunca erkek kopegin

penis ucu (bulbus glandis) kan pompalanarak siser ve bu da geri cekilmeyi irnkansrzlasnnr.

157

Buna "dugumlenme" denir. Bu dururn sperm sizmasrnr engellemeye yarar: "Sperm rekabeti"ne klasik bir ornek ya da diger kopeklerin genetik materyallerini dislama. Bosalma olana kadar bir iteleme sureci yasarur ve sonucunda penis kiiculur, boylece kopekler birbirinden aynlabilir,

ilk kez cinsel iliskiye giren kopekler, birbirlerine kenetlendiklerini fark edince bazen ters tepki verebilirler. Boyle durumlarda itismeler ve crkan kesik havlamalar romantik bir andan ziyade kavga gibi g6riiniir.

II. Katerina nlsll BldU?

Btitun Rusya'run lmparatoricesi II. Katerina felc gelmesi nedeniyle 1796'da 67 yasmda yataginda oldu.

Felc .geldiginde tuvaletinde oldugu dogrudur, fakat ondan sonra yatagmda bakim gordu ve burada oldu,

Cinsel iliskiye girdigi biiyiik penisli bir atin altmda ezilmemistir ya da 0 kocaman poposunun parcaladigr Iazimligmm neden oldugu yaralanmalardan dolayi olmemistir. Gens: bir kadm olarak, binek hayvam seklinde kullanmak disrnda atlara ozel bir ilgisinin olduguna dair herhangi bir kamt da bulunmamaktadir .

Bu hikayelerin nereden geldigi mechul, Bu, ona kin guden ve sarayda adr dedikoducuya i;lkml§ bir cevresi olan oglu I. Pavel tarafmdan uydurulmus basanli bir karalama propagandasr olabilir. Ya da bunlar Devrim sonrasi yillarda Rusya'nm da icinde bulundugu bir koalisyonla savasta bulunan korkak Fransrzlann uydurmalan olabilir (Marie Antoinette'le ilgili hikayeler daha da kotiiydii).

Nereden baslamis olursa olsun Katerina'run davranislan-

158

run erotik bir heyecan yaramgi siiphesiz. Bir\roka§lgI oidu ve gorunen 0 ki bazi a§lklar nedimeIeri iizerinde deneme siirii§iine tabi tutuluyordu. Bu smavi gecerlerse onursal bir pozisyon verilip sarayerkanma dahil ediliyorlardr, ,

Ona erkek ternin eden adamlann biri eski bir a§lglydl =Zirhli'nm Potemkin'i olarak bilinir ve "yuksek aresliyken bir kazi biitun halinde yedigi icin" 52 yasinda olmii§tiir.

Katerina'nm evlilik dl§l iliskileri ister sadece (kendi mektuplannca da teyit edilen) 11 kisiden ibaret olsun, ister dedikoducularm belirttigi gibi 289 kisi oisun, Katerina'nm asil mirasi politik ve kiilrurel basanlandir,

Katerina St. Petersburg'da Biiyiik Petro'nun yapngmdan daha fazia ~ey insa ettirmistir, Rus hukukundaki karmasikhgi duzenlemistir, muhtesem bahceler yapnrmisnr, Rus muzelerini Avrupa'run btiyiik sanat eserleriyle doldurmustur, cicek asi- 81 uygulamasirn baslatnusnr; ona "Kuzey Y ildizi' diyen Diderot ve Voltaire de dahil tum Avrupa'da yazarlan ve filozoflan desteklemistir,

Genetik mirascisiysa daha az etkili biriydi. Oglu Car I. Pavel (1796-1801) bir keresinde, oyuncak askerlerini ezdigi icin bir fareyi askeri mahkemede yargilanp hain Han etmisri. Daha sonra anrn da askeri mahkemede yargrlatn ve elli kamcr cezasma carpnrdi. Zamam gelince de kendi asilzadeleri tarafindan (yargisiz olarak) infaz edildi ve yerine oglu gecti,

John Ruskindiigiin gecesindeneye ,a,lrml,tlr?

John Ruskin'in gerdek gecesinde kansi Effie'nin kasik killanm goriince cinseJ isregini kaybedecek kadar sok olduguna inarnhr.

159

\

\ .

. ~

Soylentiye gore, zamanmm en sozii gecen sanat elesrirmeni , olarak, ciplak bir kadmm nasil olduguna dair tum bilgisi "'ktlSlZ" klasik mermer heykel ve resim eserlerine dayaruyordu.

ilk defa 1965'te Mary Lutyen'in Ruskin biyografisinde or- . taya atilan bu iddiamn dogruluguna dair hicbir kanit yoktur ve annesiyle olan yakm iliskisinden dolayi bu konuda cahil 01-· madigi anlasilabilir. Victoria doneminde yasayan ins anl ann asm derecede utangac olduklan da biiyiik olcude 20. yiizyilm ortalannda uydurulmus bir inarusnr.

Dogru olan su ki, Ruskin hie gerdege girmedi. Bu durum aln yil bu sekilde devam ettikten sonra Ruskin bir resim sergi- I sinde, Effie ile ressam arkadasi John Everett Millais'i (1829- 96) ahsap bit kabinde yalmz birakti. Millais ne yaprnasi ge- , rektigini anladi ve Effie 0 kadar zevk aldi ki bosanmak icin basvuruda bulundu. Evlilik Ruskin'in "tedavi edilemez ikti-· darsizhgi" nedeniyle sona erdi.

Daha sonra Effie, Millais'le evlendi ve buyiik bir aile oldular. Tum bu olaylar bir skandala ned en oldu ve bu da, bundan sonra Effie'nin kralicenin bulundugu hicbir partiye davet edilmemesi anlamma geliyordu.

Ruskin'in asil sorunu.' gen., kizlara alan egilimiydi, . Buna ragmen (ve belki de bu yiizden) Ruskin'in Victo-

ria donemi sanat ve mimarisi iizerinde buyuk bir etkisi olmustur, Turner'm ve Pre-Raphaelcilerin ilk destekcilerindendir, sendikalann kurucu baba-·· larindandir, Ulusal Kahtlar Kurumu'nun ve El Sanatlan (Arts

Basit olmak karma$lk olmaktan fok daha zordur.

JOHN RUSKIN

and Crafts) akumnm arkasmdaki adamdrr.

Ruskin 250 kitap yazdt ve Oscar Wilde'a sanat dersleri ver-

di. St. George Dernegi Dostlanna Ingiltere Miizesi'nin merdi-: .

160

venlerinin temizlenmesi icin para verdi. TIp okulunda caJidl( , hayvanlar iizerinde bilimsel amaclarla ameliyar yapdmasma,i' izin verilmesinden sonra Slade * Sanat Profesorlugunden isriftij·· etti ve ileriki yasarmnda gercekten Kralice Victoria'nm a~psy, olduguna inanarakdelirdi. Gandi ondan, hayannda onemHet~ ... kide bulunan tek kisi olarak bahsetmistir.

Cinsel iktidarsizliga neden olmakla suclanan diger bir ka ... i ..• sik kih orneginin, 1926'da D. H. Lawrence ile ressam Doroth~. Brett arasindaki ili~kide ya§andlgi iddia edilir. Giiya Lawreaeei Bretr'i yatakta cmlciplak birakip §U bahaneyi sunmus: "K1Uann cok fena."

Lawrence'm biyografi yazarlarmm cogu bunun Brett'in ~l .. uydurmasi olduguna inanir, ~iinkii Brett bu hikayeyi ilk hi< ' 1976'daki ohimiindenbirka., ay once anlatrmsnr.

T.rnsk ve sa~lar olii.den soora ne kadar siire dahilu~"

"Oliimden sonra sac ve nrnaklar ii~ gun daha uzar fakar ~21q telefonlar azahr", onemli Johnny Carson deyislerinin sOE1~i cusu ve en iyisidir,

Fakat sac ve nrnaklar olumden soma his: uzamaz.B:u trliV', mamen bir efsanedir. Oldugumuzde viicudumuz su kayb~~du ve derimiz srkrlasir, bu da sac ve nrnagm uzadigma dairbitri goz yanilgisi yaratir,

Bu dusunce buyuk ol~iide Erich PauI'f* Remarque'm klasik' romans Im Western nicbts Neues'a (Batt Cepbesmde Yeni Bit"

*

Ca~bridge, Oxford ve,Londra iiniversitelerinde krdemli sanat profesorlerine

verile unvan. Oxford Universitesi'ndeki Guzel Sanatlar kursiisiine, buradaki Slade unvamnm ilk sahibi John Ruskin'in adi verilmisrir (s:.n.).

Annesinin arusma aduu Erich Maria Remarque olarak degi~tirmi§ ve lm Western nicbts Neues'u da bu adla yaymlamisnr (y.n.).

r6r

$ey Yok, cev. Nurten Tunc, istanbul: Oda Yaymlan, 2D02}' dayanmakradir. Bu kitapta hikaye anlanci Paul Baumer, arka-' dasi Kemmerich'in oltrmti i.izerine kafa yorar: "Kemrnerichs nefes almayi biraknktan coksonra bile nrnaklanmn yassi mahzen bitkileri gibi uzamaya devam edecek olmasi beni. '. korkutuyor. 0 gorunni goziimiln online geliyor, Tirbuson gi-' bi kivnlarak uzayip gidecekler, ~iirtiyen kafatasmdaki saclar da tirnaklarla birlikte uzayacak, aym iyi bir topraktaki cimler gibi, aym cimler gibi, .. "

Buna ragmen, olumden sonra devam eden bircok eylem. vardir: Yasam boyu gelisir serpiliriz; bakteriler, bocekler, keneler, kurtlar icin bu aym zamanda kocaman bir ciiriime sure- . cine katkida bulunan cilgmca bir ziyafet olacaknr.

Vucudun en hevesli miisterisi kambur phorid ya da "rabun sinegi'tdir, Bu sinek hantal u~u§u nedeniyle "segirten sinek" olarak da bilinir, btitun bir hayanru yeraltmda bir cesedin

icinde gecirebilir, ,

T abut sinekieri ozellikle i§ insan vticuduna gelince cok gozludtir ve bir cesede ulasmak icin yerin bir metre asagisma kadar girrneleri sik rastlanan bir seydir,

Son zamanlarda phoridlerin Apocephalus adh bir cinsi;:

Amerika'nm guneydogusuna ilk kez 1930'larda Brezilya'dan J kargo gemileriyle gelen ve gitgide yayilan ates karmcasi popu . lasyonunu kontrol altma alma girisiminde kullarnlmaya ba§",: lanrrnsnr. Bu sinekler yumurtalanru kanncalann kafasma bl~~', rakir, Larva..ates kanncasmin kafasmin icindekilerle beslenip. birkac gun sonra ortaya cikar.

Atlas omuzlarmda Ie ta,lr?

Dunyayi degil gokkubbeyi tasir.

Titanlar Olimposlulara karsi isyan edince Zeus, Atlas'i gokyuzilmi tasima cezasina carpnrdi. Bununla birIikte, Atlas cogunlukla kure seklinde bir sey tasirken tasvir edilir, en mukemmeli de Flarnan Mercator'un toplu halde yaymlanan haritalanmn kapaginda kullamlamdir.

Daha yakindan bakihrsa bu kurenin ashnda Dtinya degil, gokkubbe oldugu gorulecektir. Aynca Mercator, kitabmm aduu Titan'dan degil, ilk kez "goksel" ktireyi ("yerkiire"nin aksine) iirettigi kabul edilen (daglara da adiru vermis olan) efsanevi filozof, Moritanya Krah Atlas'tan alrrusnr.

Bu kitap, Mercator'un Atlasi olarak tamndi ve bu isimdaha sonraki herhangi bir harita kitabi icin de kullaruldi.

Bir' ayakkabi tamircisinin oglu olan Gerard Mercator, 1512'de dogdugunda adr Gerard Krerner'di. Soyadi Flarnan dilinde "pazar" anlamma geliyordu, bu yi.izden soyaduu Latinlestirip "pazarci" anlamma gelen Mercator yapn.

Mercator modern haritaciligm babasrdir ve tabii tiim zamanlarm en onde gelen Belcikahsrdir,

Mercator'un unhi 1569 izdiisiim haritasi -ki bu dunyayi enlern ve boylamlann diiz cizgileriyle kusursuz bir sekilde haritaya aktarma konusundaki ilk denernedir- cogu insan icin Mia "dtinya'trun en inandrnci gortinti§u olmaya devam ediyor. Daha da onemlisi, ilk defa yanhssiz konum ve rota belirlemeye imkan vererek Ke§if Cagr'rnn bilimsel ternelini olusturmustur.

BaZI bicim carpikhklan nedeniyle Mercator'un izdiistimii arnk haritalarda ve atlaslarda cok seyrek kullamhyor: 1989'da onde gelen ABD'li harita bilimi kurumlan bu izdtisiimiin kullammdan tarnamen kaldmlmasi gerektigini acikladi.

Ilginctir ki, bu aciklama, NASA'nm,Mercator'un LLUU1:ItX_' yonternini Mars'm haritasim cikarmak icin kullanmasmi en ' gellemedi,

EnvDksek hulutnerededir?

Uluslararasi Bulut Atlas Olcegi'negore sifmnci bulut : J.\. .... UJl~dl,I;J;., en yuksek katmandu. Bu karman, 12.000 m yukseklikte bilen incecik bir tabakadan olusan sirrus olarak bilinir,

lar olan kiimiilonimbustur. Bu katman ol~egin enalt k~.'tm,::Ul1,.';J drr, ifiinkii tek bir bulut bile birkac yiiz metrealcaktan " ...... +r'''+. •. '' seviyesine kadar (15.000 m) biitiin bir mesafeyi kaplayabilir.

Uluslararasi BHIut Atlasl, bulutlarm isimlendirilmesi ve rumlanmasr icin uluslararasr bir siseemuzerinde anlasilmasms saglayacak bir Bulut Komitesi kuran Uluslararasr Meteoroloir Konferansi'nm sonucunda 1896'da yaymlandi, Bu katezon den on tanesi, 1802'de "Bulutlann Degisimi Uzerine I.K:IIC,'HC makalesini yaymlaml§ olan Ingiliz kim yager Luke (1772-1864) oncii cahsmalanna dayamyordu.

Howard'm <;ah§masl,<;ocukken tamk oldugu, 1783'te Ja" ponya ve Izlanda'da gerceklesen volkanik patlamalann tlgt "Great Fogg" [Buyuk Sis] bulutunun tiim Avrupa'yi ladigi tuhaf hava sartlanndan etkilendi.

Onun cahsmalan John Constable, J. M. W. Turner Caspar David Friedrich'in manzara resimlerine ilham "''''",''' tro. oldu, Goethe, Howard'in onuruna dort siir yazdi ve bu m vazr ingiliz KlI.veyktf'mt "Bulutlann Babasi" saydi.

• Siddete karsrolan ve ayinleri sessizlik icindegecen bir Hirisriyan mezhebinnf iiyelerine verilen isim (Quaker) (c.n.).

Bulutlar atmosferde asili kalan minicik su damlacrklan yea da buz kristalleri yigmlandir. Bu damlacrk ya da krisraller su buhanmn duman ya da tuz gibi daha da kuciik parcaciklar etrafmda yogunlasmasiyla olusur. Buniar yogunlasma cekirdekleri olarakadlandinhr.

Sirrus bulutlan gokyuziinde tamamen buzdan olusan tek buluttur. Bu bulut atmosferde daha once zannedildiginden 90'k daha fazla bulunur ve yerkiirenin sicakligim duzenlemeye yardimcr olur. Bazen yuksekren ucan jetlerin brrakngi izlerin yogunlasmasi bu bulutun olusumunu tetikler.

11 Eyliil 2001'den sonra hava trafiginin durdurulmasi so- . ,. nucunda sirrus korumasi azaldigi icin 48 saat i<;inde tiini ABD'deki giinliik sicakhk degisimleri 3°e arttucunkii gece ." daha fazla srcakhk disan verilip giindiiz daha cok gun l§lgl iceri giriyordu.

,ampanya,1 ktipUrten,e, nedir?

Sampanyayi karbondioksit degil, pislik kopurrur.

T amamen puruzsuz ve temiz

bir kadehte karbondioksit molekulleri gorunmez bir sekilde buharlasir, bu yiizden uzun za - ~ mandir kabarciklarm olusmasina neden olan ~eyin bardaktaki kucuk kusurlar oldugu varsayi-

hrdi.

Hayattmdaki tek pi$manltglm daha {azla ~ampanya i,memi~ olmamdtr.

JOHN MAYNARD KEYNES

Fakat, yeni fotograf teknikleri bardaktaki iz ve piiriizlerin bu kabarctklann siirekli asih kalmalarma yetecek boyutta olmadig..m gosterdi: Bardakta kabarciklann olusmasma neden olan

r6s

, .

sey, bardagm icindeki mikroskobik toz ve tiiy parcactklandir.

Teknik olarak, kadehteki kir/toz/tuy .;:oztinmu§ karbondioksitin yogunlasmasiru saglayan cekirdekler olarak i§ gorur.

Moet ve Chandon'a gore, ortalama bir sampanya §i~esinde 250 milyon kabarcrk vardir.

Cehov'un son sozleri "Uzun suredir §ampanya icmedim" olrnustur,

Dohemin Alman tIP gelenegine gore, hicbir umut kalmadiginda doktor hastaya bir kadeh sampanya ikram ederdi.

Yagmurtanesinin ,ekli naslldlr?

Yagmur taneleri kure §eklindedir, gozyasr seklinde degildir.

Rulman ve kursun gulle yapanlar diisen sivilann bu ozelligini uretim siireclerinde kullarur: Dokme kursun cok yiiksekten bir kalburdan gecirilerek soguk suya damlanlrr ve kiire seklini alrr.

Gulle iiretme kuleleri bu arnac icin yaprhrdi, Bu kulelerden biri 1951'deki Ingiltere FestivaIi'ne kadar Londra'da Waterloo Koprusu'nun yarunda bulunrnaktaydi.

Sadece 71 metre olan Baltimore'daki Phoenix Giille Kulesi (MIa ayaktadir) i.;: Savas'tan sonra Washington Arun yaptlana kadar ABD'nin en yiiksek binasiydr.

Yeryiiziindeki oksijenin ~oiiunu iireten fey nedir?

Su yosunlan.

Su yosunlan fotosentezin ank maddesi olarak oksijen ap~:· ga cikanr, Cikardiklan net oksijen miktan diger tiim aga~la-··

r66

nn ve kara bitkilerinin birlikte cikardtklanndan daha fazladir. blii yosunlarsa petrol ve dogalgazm temel bilesenleridir. Mavi-yesil yosun ya da cyanobacteria (Yunanca kyanos ~ "koyu yesilirnsi mavi") 3,6 milyar yrlhk fosillerle diinyamn bilinen en eski canh varligrdrr.

Y osunlarm sirnflandmlmasr konusunda bitki ve bakteri arasmda hep tereddut ve kararsizhk olmustur, Simdi kati olarak Monera aleminin (Yunanca moneres --,. "tek" anlamma gelir, tek hucreli yapilar kastedilir) bakteri tarafmdadirlar.

Bir tiir yosun olan spirulina 4000 m' alanda soya fasulyesinin urertiginden yirmi kat daha fazia protein uretir. Spirulina, yuzde 70 protein (dana etinde yiizde 22'dir), yiizde 5 yag, yiizde sifir kolesterol ve muazzam duzeyde vitamin ve mineral icerir. Bu yiizden spirulina piiresinin popiilaritesi her ge<;en gun artmaktadir,

Ayrica bagl§lkltk sisternini de destekler, ozellikle protein interferonlann uretilmesi ve vucudun virus ve tumor hucrelerine karst ilk savunmasinda etkilidir.

Spirulinanm beslenme ve saghkla ilgili faydalan yuzyrllar once Aztekler, Sahra iclerindeki Afrikaltlar ve flamingolar tarafmdan kesfedilmisti.

Gelecek icin onerni, bu yosunun verirnli oimayan toprakIarda tuzlu su kullammiyla (bu suyu da geri donusturerek) yetisririlebilir olmasidrr.

Erozyona neden olmayan bir iirundur, giibre ya da zirai ilac gerektirmez ve havayi yetisen her §eyden cok daha fazla temizler.

Birin~iDBnyaSavl,.'.ndakuIJalllln ."an ·iiaifarmalar. neyden vapllml,tl?

Isirgan otu.

Birinci Dunya Savasi sirasmda hem Almanya hem de Avusturya'da pamuk ktth~ vardi,

Pamugun yerini tutabilecek uygun bit madde aravan bilimciier zekice bir c;-6ziim denedi: Cok az miktarlarda pamugu isirgan oruyta kansnrdrlar; ozellikle de kasindiran rstrganlann (Urtica dioica) sert liflerini kullandilar,

Almanlar hicbir sistematik uretim olmaksrzm bu mad deden 1915'te 1,3 miiy-on kilo, bir sonraki yilsa 2,7 milyon kilo daha yetistirdiler,

KiiVUk bir muhabereden sonra Ingilizler iki Alman giysisini ele gecirmis ve bu giysilerin yaprsmi saskmhkla incelemistir,

Isrrgamn pamuga kryasla bircok tanmsal kolaylrgr vardir:

Pamukcok fazla sulama ister, sadece ihk iklimlerde yetisir ve .' ekonomik olarak yetistirilmek isteniyorsa bol miktarda zirai ilac gerektirir,

"Tamamen isirgandan bir ceket" giymenin de tehlikeli bit tarafr yoktur, kasmdrran Wyler -zehirdolu silikadan yapilrms kii9iik deri aln ~lrmgalan- uretimde kullarulmaz. Sadece govdedeki uzun Iifler ise yarar.

Elbette bu bitkinin cesitli kullammlarrm ilk kesfeden AImanlar degildi, Avrupa cevresindeki arkeolojik kalmnlar bu bitkinin bahk agl, sicim vegiysi yapirmnda on binlerce yildrr kullanilmakta oldugunu gostermektedir,

Ingiltere'nin Dorset kasabasinrn Marshwood koyunde Bottle I?n adinda bir bar her sene Diinya Isirgan Y emeSampiyonasi diizenlemektedir. Kurallarcok kandir: Eldiven yok, agza uyusturucu madde almak yok (biraharic) ve kusmak yok.

168

i§in puf noktasi, rsirgan yapragmm repesini kendinize dogru katlayip dudaklanmz arasindan irtirrnekre ve bir yudum hirayla hizhca mideye i.ndirmekte yatryor. Kuru agiz, yara bere olur derler. Bir saatin sonunda bo§ saplan ardi ardmaekleyip en uznn sap dizisini yapan kazamr,

Su andaki rekor erkeklerde 14,6 metre, kadmlarda 8 metre

civanndadrr.

Penisilini kimke"etti?

Sir Alexander Fleming listenincok cok alrlanndadir.

Kuzey Afrika'mn Bedoin kabilesinin iiyeleri bin yildan fazla bir suredir esek kosumlarmm iizerindeki kufleri merhem yapiminda kullanmaktadlrlar.

1897"de Ernest Duchesne admda gen~ bir Fransiz doktor, ahtrci Arap 90cuklarm rutubetten kuflenmis semerleri, nasa serner srynklarim tedavi etmek icin kullandiklanru gozlemleyerek bunu yeniden kesferti.

Kufun Penicillium glaucum oldugunu sapradigi eksiksiz bir arasnrma yapn, kiiru kobaylardaki tifo tedavisinde kullandi ve E.coli bakterisi iizerindeki yikicr etkisini fark etti. Bu sonradan penisilin olarak adlandinlan seyin neye yaradigmm klinik olarak ilk test edilisiydi.

Bunu tez olarak sundu ve dahaderin birarasnrmamn gerekliligini ileri surdu, fakat Institut Pasteur tezin teslimini bile kabul etmedi; belki de bu, Ernest Duchesne'nin heniiz 23 yasmda ve tamamen silik birogrenci olmasmdan kaynaklanrmsn.

Araya as'kerlik hizmeti girdi ve 1912'de kimse bilmeden -sonralan kendi bulusunun tedavi edebilecegi bir hastahk olau- tiiberki.ilozdan oldu.

r69

K!ymeti olumunden cok soma, Sir Alexander Fleming'in ' penisilinin antibiyotik etkisini yeniden kesfiyle aldrgi Nobel .. Odillil'niin bes yil ardmdan, 1949'da anlasildr,

Fleming "penisilin" kelirnesini 1929'da kat etti, Penicillium rub-

Banton aramadiklan ~eyleri bulur.

rum olarak tarumladrgi bir tur kfifiin antibiyotik ozellikler gosterdigini sans eseri fark etti. Aslmda tiirleri kansnrdi, Bu kiif seneler sonra Charles Thorn tarafindan, Penicillium nota tum oIarak dogru tammlandi.

Kiifun baslangicta Penicillium olarak adlandmlmasinm nedeni mikroskopla bakilmca spor iireten kollarinm minicik boya frrcalarma benzetilmesiydi. Yazarlarm kullandigi frrcalarm Latincesi Penicillum'dur ve Ingilizcede kursun kalem anlarmna gelen "pencil" kelimesi de buradan gelir, Aslmda, Penicillium notatum ktif hiicrelerinin korkunc bir sekilde cok daha fazla benzedigi ~ey, insarnn el kemikleridir. ~u internet sitesinde bir fotografr var:

http://botit.botany.wisc.eduiToms_fungi/nov2003.html Ingiliz Stilton peyniri, rokfor, mavi Danimarka peyniri, Gorgonzola, Camambert peyniri, Limburger ve bri peynirleri penisilin icerir,

ALEXANDER FLEMING

Mide iilserinin sebebi nedir?

Stres ya da baharath yiyecekler degildir,

Yrllardir siiregelen tibbi tavsiyelerin aksine, mide ve bagirsak ulserinin stres ya da hayat tarzmdan degil, bir bakteriden kaynaklandigr anlasilmaya baslandi,

Ulser MIa nispeten yaygmdir, on insandan birinde ortaya

cikrnaktadrr. Ulser act veren ve olumcul olabilen bir hastahknr. Napolyon da, James Joyce da mide tilserine bagh sorunIardan olmustur.

1980'Ierin basinda Barry Marshall ve Robin Warren i~imli iki Avustralyali patolojist, gastrit ve ulseri olan insanlann midelerinin alt kisrnrnda tammlanamayan bir bakrerinin onceden kolonilestigini fark etti, Bu bakteriyi yetistirip Helicobacter pylori is mini verdiler ve iizerinde deneyler yapmaya basladilar, Bakterinin ortadan kaldmlmasinm ulseri de tedavi ettigini kesfettiler,

Bugun bile cogu insan ulserin stresten kaynaklandigim zannediyor. Bu karnnm nbbi aciklamasi, stresin mideye kan pompalanmasmi engelleyerek koruyucu i~ ceper srvisrsalgilanmasmi azaltmasiydi. Bu durum dokuyu mide asidinema .. ruz birakarak gittikce ulsere sebep oluyordu,

Marshall ve Warren'lll tezleri modern tipta daha once gorulmemisti: Bir kabarcrga ya da yaraya benzeyen yaygin. bir fizyolojik vaka, aslmda bulasici bir hastahk olabilir.. .:

Marshall kendi kendisinin kobayi oidu. Bir Petri kabl;(jQLusu bakteri icti ve ciddi bir gastrit durumuyla karst kar§l~~ kaldi. Bu bakterinin ne durumda olduguna dair kendisindedeneyler yaptp midesinin bu bakteriyle dolu oldugunu g6ri:lu, kendini bir kur antibiyotikle tedavi etti. Yaygin nbbi kabul~ yanhshgi kamtlanmrs oldu."f

2005'te Marshall ve Warren azim ve ileri goruslulukleri nes deniyle odullendirilerek Nobel TIp Odiilii'ne layik gorulduler Helicobacter pylori insan popiilasyonunun yansmda ve ,~,

.~.

lismekte olan ulkelerdeki insanlann tamammda bulunuyor

Genelde cocuklukta bulasiyor ve omiir boyu midede kalabilir yor. Bulasngi insanlann sadece yiizde lO-lS'jnde iilsereseher olur.

Bunun neden oldugunu bilmiyoruz, ama nasil tedavi edil..;,;, digini biliyoruz,

Kobavlar ne i~in, kullanillr?

Ogle yemegi icin.

Kobaylar ya da hintdomuzlan arnk neredeyse hie deney hayvam olarak kullanilmryor, ama Perulular bunlardan her yrl yaklasik 65 milyon adet tuketiyor, Aynca Kolombiya, Bolivya ve Ekvador'da da afiyetle yeniyorlar. En lezzetli yerleri tabii ki yanaklandrr,

Laboratuvar hayvanlanmn yiiede 99'u fare ve sicanlardan olusmaktadir ve tavsan ve tavuklar kobaylann kendisinden cok daha fazla "kobay" olarak kullamlmaktadir.

Fare ve sicanlar, genetik olarak daha kolay degistirilebilirler ve 19. yuzyil np arasnrmalanmn en cok tercih edilen kurbanlan olan kobaylara nazaran cok daha cesitli insan hastahgma model olusrurabilirler, 1890'larda difterinin antitoksini, kobaylar kullarnlarak bulunmus ve milyonlarca cocugun hayan kurtulmustur.

Giiniimuzde kobaylann kullanimlan 3§1!l duyarhhk reaksiyonu cahsmalarmda devam ediyor. Aynca beslenme arasnrmalannda da kobaylardan faydalaruliyor, cunku kobaylar (primatlar haricinde) C vitaminini kendileri sentezleyemeyen tek mernelidir ve bu ihtiyaclarmi yiyecekler aracrhgiyla karsilar.

Ortalama bir kobaym agIrhgI 250 gramla 700 gram arasmda degisir, fakat Peru'daki La Molina Universitesi bir kiloluk kobaylar geli§tirerekihracat 'pazarmda ragbet gormeyi umuyor. Eti az yagh ve kolesteroli.i dtistiktur, tad] tavsan etine benzer.

Peru'da hayvanlann dumana ihtiyaclan olduguna Andlar'dan gelen bit inarns geregi hayvanlar mutfakta tutulur. Ve Andlar'daki halk doktorlan insanlardaki hastaltklan kobaylan kullanarak ortaya cikanr; bir kemirgen, hasta hir .. insarun iizerinde gezdirildiginde hastaligm bulundugu bolgede ciyaklayacagina inamlir. Peru' nun Cuzco sehrinin katedralinde Son Aksam Yemegi'ni tasvir eden bir tabloda Isa ve havarileri kizarrms kobay yemek iizereyken resmedilmistir.

2003'te Venezuella'daki arkeologlar sekiz milyon Yll once ya~aml§ olan kobay benzeri cok buyiik bir yarangm fosil kaImnlanni buldu.Phoberomys pattersoni hir inek biiyukliigiinde ve ortalarna evcil bir kobaym 1400 kat! agirhgmdaydr.

Ingilizcede kobaylar icin kullarulan "guinea pig" reriminin nereden geldiginiyse kimse bilmiyor. Fakat en olasi aciklama, Giiney Amerika'dan cikrp Ban Afrika'daki Guinea limam iizerinden A vrupa'ya geldikleridir.

Meyve sinegi.

1946 Temmuz'unda kticucuk astronotlar bir miktar tahil tohumuyla birlikte Amerikan V2 roketine bindirilip uzaya firlanldilar. Yuksek irtifada patlamamn radyasyon iizerine etkisini test etmeye ahskmdilar.

Meyve sinekleri laboratuvarlar icin idealdir. Bilinen insan hastahklan genlerinin dortte ii9iinun genetik kad ka!§lhjp meyve sineklerinde bulunur. Onlar da geceleri uyur, narkoza benzer bir tepki verir ve en guzeli de cok cabuk urerler. 15 gunde yepyeni birjenerasyon olusturabilirsiniz.

Uzay, "100 km yukseklikten sonra baslar" diye tarif edilir.

Uza,daki ilk hayvan hangisidir?

173

Uzaya meyve sineginden soma ilk olarak yosun ve soma da maymun gonderildi,

Uzaydaki ilk maymun 1949'da 134 km yukseklige ulasan Albert II idi. Onun selefi Albert I bir yilonce 100 km sminna ulasamadan bogularak can verdi. Maalesef Albert II de inis SIrasmda roket kapsiiliindeki parasutun acilmamasi nedeniyle oldu.

Uzaydan bir maymunun saglam donebilmesi 1951'i buldu, Albert VI ona eslik eden J 1 fareyle birlikte donmeyi basardi (gerci 0 da donusunden iki saat soma oldii),

Genelde oncu uzay maymunlan pek uzun ornurlu olmaz, fakat 1959'daki gorevinden sonra 25 yil yasamis olan sincabimsi maymun Baker gurur verici bir istisnadir,

Ruslar kopekleri tercih

Uzay hif de uzak degildir:

Arabamz diimdiiz yukon gidebiliyoT olsa sadece bir saatlik yolo

etmistir. Ruslann yorungeye gonderdigi ilk hayvan Sputnik 2'deki Laika'drr (1957)~ Laika uc,;:u§ srrasmdaki steak- 11k stresinden dolayi oldu.

Uzaya 1961'de cikan ilk insan Yuri Gagarin'den once en az on kopek daha gonderilmisti, Bu kopeklerden altisr yasarnlanna devam etti.

Ruslar 1968'de uzayin derinliklerine de hayvan gonderdi.

Bu hayvan bir Horsefield kaplumbagasrydi ve ayin yortingesindeki ilk canli varhk (aym zamanda dunyanm en hizh kaplumbagasi) oldu.

FRED HOYLE

Uzaya gonderilmis clan diger hayvanlar arasmda §ernpanzeler (hicbiri olmemistir), hintdomuzu, kurbaga, fare, kedi, esekansi, bocek, orumcek ve 90k dayarnkh bir balik olan mummi-chog var. ]aponlarm uzaya gonderdigi hayvanlar ise 1985'te yolladiklan on tane semenderdir.

2003'teki Kolombiya uzay rnekigi faciasmdan sag kurtulan tek canh, enkaz altmda bulunan mekiginlaboratuvanndan pkan nematod kurtlandir.

Farenin mi daha ~ok bovun kemigi vlrd.r, zirafanll m.?

ikisinin de yedi tane boyun omuru vardir, deniz aY1SI (manari) ve tembel hayvan dismdaki tiim memelilerde de bu boyledir. Iki parmakh tembel hayvanda aln boyun omuru oldugundan kafasrni cevirmekte zorlarur.

Kuslar niylerini temizlerken kafalanm cok fazla cevirrne ihtiyaci duyduklan icin memelilerden cok daha fazla boyun omurlan vardir. Baykuslann 14, ordeklerin 16 tane boyun omurlan vardir, ama rekor 25 omurla sessiz kugudadir.

Baykuslar iddia edilenin aksine kafalanni 360 derece ceviremez, fakat 270 dereceye kadar cevirebilirler. Bu, fazladan omurlar ve kemiklerin birbirinden bagrmnz hareket etmesini saglayan ozel bir kas yaprsi sayesinde miimkiin olabilmektedir.

Bu ozellik, baykuslann gozlerini hareket ettirememesini telafi eder. Eger gorii~ alanlanrn degistirrnek isterlerse kafalanni cevirmek zorundadirlar.

Baykuslann gozleri disa dogru cikiktir, bu da nesneleri ii9 boyutlu gorebilmelerine imkan veren durbun go~ii§iinii artnrir. Bu ozellik gece avlanmak icin zorunludur.Aynca mumkiin oldugunca cok isrk alabilmek i~ingozleri oldukca buyuktur. Eger bizirn aym olcekte gozlerimiz olsaydigreyfurr buytikltigunde olurdu.

Baykuslarm gozleri daha da genis bir retina olusturabilmek icin kure-degil, boru bicimindedir. Alaca baykuslann gozleri l~lga bizim gozumuzden yiiz katdaha duyarlidir. l§lk

175

seviyesi bir mum l~lg.na dusurulse bile 500 metreden fareyi gorebilirler.

Keltler ne zamand.r Britanya'da ,a,.,or?

21 Haziran 1792'den beri.

o gun Londrali bir grup "ozan", Londra'daki P .

Tepesi uzerine ramamen uydurma bir temsil sahneye bu temsilde cakil tasmdan yapilrms daireler kullandilar ve eskf Kelt ulusuna ve Kelt papazlarma ait bir ayini yeniden ,-''''U"",,",,' dirdiklanru iddia ettiler.

Bundan once "Kelt" kelimesinin Roma oncesi Ingiltere

da Irlanda yerlilerini tammlamak icin kullaruldigma dair bir kayrt yoktur ve kendilerini tammlamak icin de bu terimi. asia kullanmarmslardrr,

"Kelt" ke1imesi MO 4S0'de Yunan tarihci Herodot tarafm .. dan Alpler'in kuzeyinde Tuna'rnn dogdugu yerdeki insanlan tammlamak icin ortaya anlnusnr.

Bu insanlarm Roma donemindeki isimleri Galli'dir vuk insan") ve Romahlar Britanya adasinin yerlilerine kesinlikle Kelt degil Britanni derlerdi.

lngilizcedeki "Kelt" sozciigiiniin kullamrm 17. yuzyila : uzamr. Oxford'da yasayan Edward Lluyd admdaki Galli bit dilbilimci irlanda, Iskocya, Galler, Cornwall ve Britanya'da konusulan dillerin benzerliklerine dikkat cekti. Bu dillere "Keltce'tadim verdi ve bu isim deoylece kaldi.

Ayrrca "Kelt" kelimesi irlanda'da hediyelik esya sanlan yerlerdeki kIVU kivir tasanm tarziru tammlamak icin de kullamhr. Bunun etnik olarak homojen bir grup insan tarafmdan yapildigini ileri surmek icin yeterli kana yoktur.

Cogu tarihci "Kelt" olarak adlandirdigirmz kultur ve dilin istilayladegil, kurulan iliskiler yoluyla yayilnus oldugunu dii§iiniiyor. Insanlar, mimariyi, adetleri ve konusma §ekillerini ayrn etnik gruba ait olduklan icin degil, daha kullamsli ya da cekici olduklan icin benimseyerek Kelt "olmustur".

Atlan seven usta zanaatkarlan, yash bilge Kelt papazlan, arp calan sairleri ve vahsi sakalh savascilan iceren bir Kelt Imparatorlugu yonundeki romantik dusiince, 18. yuzyilm sonunda baslayan Kelt Uyanisi'run uriinudur.

Bu dusunce tarihsel bir gerceklik olmaktan 90k, modern ir., landa, Galler ve Iskoc milliyetciligiyle alakahdrr.

Dinva'mn etraflRl dola,an ilk insan kimdir?

Zenci Henry.

Hemen herkese yabanci bir isim olan Enrique de Malaca, Maeellan'm kolesi ve cevirmeniydi.

Ferdinand Macellan dunyanm etrafmdaki turunu asIa tamamlayamadi. 1S21'de Filipinler'de henuz turun yansindayken olduruldu.

Macellan 1S11'de Portekiz'den cikip Hint Okyanusu'nu . gecerek once Uzakdogu'yu ziyaret etti. Zenei Henry'yi 1S11'de Malezya'daki bir kale pazarmda buldu ve onu geldigi yoldan Lizbon'a goturdu.

lS19'da cikilan diinya turu girisimi de dahilolmak iizeie bundan sonraki tum yolculuklarmda Zenci Henry, Macel~ lan'in yanmda gitti. Bu yolculuk diger yonden, yani Atlas Okyanusu'nu ve Biiyiik Okyanus'u gecerek gerceklesti, bu yilz..:. den 1S21'de Uzakdogu'ya vardiklannda Zenci Henrydunya .. nm etrafmi tam olarak dolasrms ilk insan oldu.

177

,

).1

Kimse Zenei Henry'nin nerede dogdugunu bilmiyor temelen cocukken Sumatrali korsanlarca kacmlip kole sanlmisn- fakat Filipinlere vardigmda oramn yerlilerinin di anadilini konusrugunu gordu,

Macellan'in olumunden sonra zor yolculuk devam Bask komutan yardrmcisi Juan Sebastian Elcano onderli diinya turu basany la tamamlandi.

Turun bu kismmda Zenci Henry onlarla birlikte ~~f"''''~.

Elcano, Macellan'm vasiyeti olan Henry'yi kolelikten azat me sozunu yerine getirmeyi reddedince Henry kacn ve bir da- . ha da onu goren olmadi,

Juan Sebastian Elcano, tek bir yolculukla dunyarun ~evre-' sini dolasan ilk insan olma serefine eristi,

1522 Eylul'unde Sevilla'ya dondu, Dort yrl once bes gemi yola cikmrstr, fakat geri donebilen sadece Victoria oldu, Gemi baharat doluydu, ama yola crkan 264 miirettebattan sadece. 18'i hayatta kalabildi: Geri kalanlarm sonunu iskorbut, yetersiz beslenme, yerlilerle cansmalar hazrrladi.

Ispanya Krall, Elcano'yu, kollarma "Benim cevremi ilk sen ' dolastm" soziiyle birlikte bir diinya resminin islendigi bir palto ile odiillendirdi.

Zenci Henry bircok guneydogu Asya ulkesinin milli kahramamdrr,

Diinya'nm Giine,'in gevresinde diindiiijiinii ilk iddia eden ki,i kimdir?

Kopernik'ten tam 1800 vrl once MO 310'da dogan Samoslu Aristarkos.

Aristarkos sadece.yerkure ve gezegenlerin Gimes etrafinda

dondiigiinii ortaya atmakla kalmarms, Diinya, Ay ve Gunes'in birbirlerine gore alan buyukluklerini ve uzakhklanm hesaplanus ve gokyuziiniin kuresel bir kubbe seklinde degil neredeyse sonsuz genislikte bir evren oldugunu kesfetmistir, Ama onu dikkate alan olrnarmsnr.

Aristarkos yasarken gokbilimciden cok matematikci olarak tamrurdi. On un hakkinda Iskenderiye Lisesi'nde okudugu ve daha sonralan Romali mimar Vitruvius'un belirttigi gibi "bilirnin her dalmda bilgili" bir adam oldugu disinda pek bir sey bilmiyoruz. Aynca yarikiire seklindeki gunes saatini de 0 kat etmistir.

Sadece bir cahsmasi gunumuze ulasabilmistir: Gune{in ve Ay'tn BilyiikJiik ue Mesafeleri Uzerine. Maalesef burada Gunes merkezli teorisinden bahsetmiyor. Bu teoriden, Aqimet'in, Aristarkos'un teorilerine muhalefet ettigi bir yazismdaki tek bir yorumundan dolayi haberdanz.

Kopernik kesinlikle Aristarkos'un farkmdaydr, <;ii.nkii <;1g1r acan eseri Gohlerdeki Kiaelerin Donii~une Dair'in elyazmalannda ondan saygryla bah seder. Fakat kitap 1514'te basildigmda ileri goruslu Yunanlarla ilgili kisimlar, muhtemelen kitabin ozgunluk iddialanni sarsmasma kizan yayimci tarafmdan <;1- kanlrmstrr.

izafivet Teorisi'ni kim huldu?

Einstein bulmadr, Izafiyet teorisi ilk kez 1632'de Galileo Galilei tarafmdan Dunyatu« Baslica iki Sistemine Dair Diyalog makalesinde dile getirildi.

Izafiyeti anlamak icin, yerini aldlgl teoriyi anlamamiz gerekir. Bu teori, MO 4. yuzyilda Aristoteles tarafmdan dogru ka-

179

bul edilen "eylemsizlik" teorisidir ve eylemsizligin her nesnenin dogal hali oldugunu, bir nesne kendi haline birakildigmda'. ilk durumuna geri donecegini belirtir. .

Izafiyet teorisi, tum nesnelerin hareketinin birbirlerinin hareketine bagli oldugunu ve bir nesneyi "eylemsiz" olarak ta- : rumlamanm sadece bir kabul oldugunu savunur. Bu teori ~oyle devam eder: Bir nesnenin hrzi da kesin olarak belirtilemez.

,

sadece baska bir seye "izafeteri' belirtilebilir.

italyan gokbilimci ve filozof Galileo da modern fizigin kuruculanndan biridir, 0 daha cok "Kopernik"in (ya da Aristar- " kos'un) Dunya'run Gunes etrafmda dondugtine dair teorisini desteklemesiyle unliidur.

Katolik Kilisesi ona sidderle cephe almisnr, fakat Galilee ilkeleri icin fare dolu bir hucrede curumemism', Cezasuu cekrne- . ye Siena Ba~piskoposu'nun liiks evinde baslarrns ve daha sonra rahat bit goz hapsi icin Floransa yakmindaki villasma geri goturtilmustur. Katolik Kilisesi 1992'ye kadar Galileo'nun gunes sistemi hakkindaki goruslerinin dogrulugunu kabul ermemistir.

Galilee bu konuda hakh olabilir, fakat haralar yapmaya da. cok aciknr: Dunya'run donu§iiyle ilgili en dikkat cekici iddiasr, gelgitlere Diinya'run kendi etrafmdaki donusunun sebep 01- duguydu, Akdeniz'de Kizildeniz'den daha cok geIgit oldugunu gozlemlernis ve bunu denizin, Dunya'nm donii.§iiyle calkalanmasma baglarrusnr; aynca Akdeniz'in, dogu-ban hizasmda 01- dugu icin daha gus:lii hareket ettigini savunrnusrur,

Bu arguman, gorgii tarugr gemicilerin ifadesiyle yalanlanmisnr. Gerniciler, Galileo'nun ileri siirdiigii gibi tek degil, gunde iki gelgit oldugunu isaret etmistir, Galileo onlara inanmap reddetmistir.

Albert Einstein da Galileo'nun izafiyet teorisinde bazi haralar oldugunu fark etrnistir, ya da daha ziyade ozel durumlar-

180

da teori' c;:okmu~tiir.

Einstein'm 1905'teki On the Electrodynamics of Moving Bodies [Hareket Eden Cisimlerin Elektrodinamigi 0 zerine 1 makalesi, Ozel Izafiyer Teorisi'nden bahseden ilk calismadrr ve burada, boslukta l~lk hizma yakm hareket eden cisimlerin garip ozellikleri tarif edilir.

Ozel teoriyi agrrhk gibi daha genis olcekli oIaylara da uygulayanGenel Izafiyet Teorisi ise on yil sonra, 1915'te yayimlandi.

Kolomb Diinva'nm ,eklinin IIIII oldugunu dii,iiliiyordu?

a. Duz

b. Yuvarlak

c. Armut seklinde

d. Kutuplardan basik kure seklinde

Kolomb asia dunyanm yuvarlak olugunu soylernemistir. 0, diinyanm armut seklinde ve gercek boyutunun dortte biri buyiiklugunde oldugunu saniyordu.

Daha sonra kazandigi uniin aksine Kolomb'un 1492'deki yolculugu yeni bir kita kesfetrne iddiasmdan cok, Asya'mn herkesin zannettiginden cok daha yakm oldugunu kamtlama iddiasmdaydi. Fakat Kolomb yaruliyordu.

Kolomb Amerika krrasma asIa ayak basmamistir, Amerika'ya yaklasabildigi en uc nokta Bahama Adalan (rnuhternelen kuciik Plana YaSSl Adalan) idi, fakat miirettebata soruldugunda Hindistari'a vardiklanru soylemeleri icin yemin ettirdi. Kolornb lS06'da ValladoHd'de oidii ve Asya kryilannaulasngina sonuna kadar emindi,

."

i,

)l; '.';;:

.. "1.' . . .

181

Kolomb hakkmda olaganusni derecede belirsizlikler var.

Cogu ifade onun Cenevizli dokumaci Domenico Columbo'nun oglu oldugunu isaret eder, fakat onunla ilgiJi Sefarad Yahudisi, Ispanyol, Portekizli, Katalan ve hatta Yunan olduguna dair cok sayida tutarsiz iddia bulunuyor.

( ilk bgrendigi dil oldugu icin Kolomb'un Ceneviz aksaru vardi (Italyan degil), daha sonra ispanyolca (belirgin bir Portekiz aksaruyla) ve Latince okuyup yazmaYl ogrendi. Hatta gizli gizli Yunanca bir gtinltik tuttu.

Hicbir orijinal portresi gunumiize ulasamadigi icin dl~ goriinti~ti nasrldi bilmiyoruz, fakat oglu 30 yasma kadar sansin oldugunu ve otuzundan sonra saclannm tamamen beyazladigmi soylernistir.

Nereye gomtildiigunii bile tam olarak bilmiyoruz. 16. yuzyilda onemli insanlar icin adet oldugu iizere derisinin yiizuldugiinu ve kemiklerinin once Valladolid'e, sonra da Sevilla'daki ke§i§ mezarhgma defnedildigini biliyoruz. Oradan da Kuba Santa Domingo'ya, daha

Bazi dahilere giiliiniip ge~ildigi, giilUnen herkesin dohi olaeagl an/ammo gelmez. Kolomb'a gUidUler, Fulton'a gil/diller, Wright Karde$ler'e gilldiiler. Ama aym zamanda soytan Boza'ya do gUldiiler.

CARL SAGAN

sonra Havana'ya ve en sonunda muhtemelen 1898'de Sevilla Karedrali'ne gomulmustur.

Fakat, Santa Domingo'da isminin yazrh oldugu bir tabut bulunuyor. Cenova ve Pavia birbirlerine karsi Kolomb'tan kalanlar uzerinde hak iddia ediyor. DNA testleri yapilabilir, ama kesin olan su ki, Kolomb'un +ya da Columbo'nun ya da (kendi tercih ettigi sekliyle) Colon'un- son gomulme yeri npki hayan ve basanlari gibi tarnsmali bir konu olarak kalacak.

Orta~ai'da insanlar Diinya'nm leklinin nasll oldulUnU dU,iiniivordu?

Dii§undiiguniiz gibi degil.

MO 4. yuzyil civanndan beri Diinya'nm duz oldugunu zan-

neden hemen hemen kimse olmamrsnr. Fakat Dunya'yi duz bir tepsi gibi gostermek isteseniz Birlesmis Milletler bayragmdakine cok benzer bir ~ey elde edersiniz.

Hatta dumduz bir Dunya inamsi, 19. yuzYII oncesinde ortaya <;lkml~ olan bir ~ey degildi, Bunun musebbibi olan metin, Washington Irving'in, Kolomb'un, yolculuguna Diinya'mn yuvarlak oldugunu kanrtlamak icin <,;lkttgma dair hatah izlenimi yansitan yan kurgusal The Life and Voyages of Christopher Columbus [Christof Kolomb'un Hayan ve Yolculuklan] (1828) kitabidir.

Tepsi §eklinde bir Diinya fikri ciddi olarak ilk kez 1838'de

tuhaf bir lngiliz olan Samuel Birley Rowbotham tarafmdan yayimlanan on aln sayfahk bir makaleyle ortaya anldi: "Zetetic Astronomy: A Description of Several Experiments which Prove that the Surface of the Sea Is a Perfect Plane and that the Earth is not a Globe [Zetetik Astronomi: Dunya'mn Kiire Olmadigim ve Denizin Dumduz Bir Yuzey Oldugunu Kamtlayan Cesitli Deneylerin Tarifi] ("Zetetik", "ara§urmak, sorusturmak" anlamma gelen Yunanca zetein kelimesinden ture-

mistir).

Bir yuzyildan daha uzun bir sure sonra, sadik bir Hiristi-

yan olan Samuel Shenton isminde bir Kraliyet Asrronorni Birligi uyesi, Evrensel Zetetik Birligi'ni, Uluslararasi Duz Diinya Birligi olarak yeniden kurdu.

NASA'mn 1960'larda aya ayak basmakla sonu<;lanan uzay

You might also like