You are on page 1of 19

Liberalizme Yeniden Bak: Tarihi ve Felsefi Temelleri, Mustafa Erdoan

I. GR
Modern bir siyasi doktrin olarak liberalizm esas olarak bar bir toplumsal varolu iinde bireysel
zgrl garanti eden bir dzeni amalar. Dier modern doktrinler gibi liberalizm de esas itibariyle Akl
ann rndr. Nitekim, liberalizm tarihsel olarak Yeni an dnce atmosferinde ve yeni
toplumsal-siyasi formasyonlarn olumaya balamasyla birlikte ortaya kmtr. Bu yeni dnce
ortamnn en belirgin zellii, Ortaan Tanr-merkezli toplum ve evren tasavvurunun terk edilmeye,
geleneksel toplumsal balarn zlmeye ve dorunun (hakikatin) akl yoluyla bulunabileceine olan
inancn ykselmeye balamasdr.
Bu yeni dnemin toplumsal-siyasal rgtlenme bakmndan iki karakteristik zellii vard. Birincisi,
kapal cemaati yaplarn yerini cemiyetin (Tonnies) veya Michael Oakeshottun kulland terimle sivil
birlikin (civil association) (Oakeshott 1975) almaya balamasyd. Bu, baka bir ynyle de statnn
yerini szlemeye brakmas anlamna geliyordu. Bununla uyumlu olarak, kimlik veya mensubiyetin
geleneksel temel referanslar olan soy veya din birliine yeni rakipler ortaya kyordu. Gnlllk ve
sivilite bunlarn banda geliyordu. te byle bir ortamda, liberalizmin tarihsel kkleri arasnda yer alan
sko Aydnlanmaclar da toplumu bir arada tutacak yeni balar aray iinde sempati ve duygudala
vurgu yaptlar ve bunun kiisel kar arayyla badamaz olmadn anlatmaya altlar. Onlar sz
konusu ahlki duygularn genel erevesi iinde ileyecek kiisel kar araynn pekal ortak yarar hizmet
edebileceine inanyorlard. te yandan, tipik temsilcisi John Locke olan baka bir gelenek ise bar bir
toplumsal var oluun ancak szlemeci bir temelde mmkn olduunu ve dinsel farkllklarn toplumsal
atmalara yol amasnn nne de ancak hogr fikrinin yerlemesiyle geilebileceini ileri
srmtr.
Modernliin siyasi ifadesi ise kendisini merkeziyeti devlet yaplanmasnda somutlaan siyasi birlik
tasavvurunda gsteriyordu. Bu birliki anlay iktidar ve otoritenin toplumsal var oluun merkezine
yerlemesine yol amtr. Onun iindir ki, iktidarn snrlanmas modernliin balca siyasi problemi
haline gelmitir. Bu tasavvur bugn hal etkisini srdren eit yurttalk anlaynn da temelini
oluturmaktadr. Bu yeni dnemde insanlar, dini veya etnik mensubiyete dayal eski sosyal
formasyonlardan farkl olarak artk esas olarak siyasi aidiyetleri/kimlikleri ile ayrt edilmeye
balayacaklard.
Yeri gelmiken hemen unu zellikle vurgulamak gerekir ki, her ne kadar bu modernlik artlarnda ortaya
km olsa da, liberalizmin toplum ve siyaset tasavvurunun sadece modernlik iinde anlam ifade ettiini,
liberal kurumlarn zorunlu olarak modern kurumlar olduunu dnmek de doru deildir. zellikle
liberteryen liberalizm devlet-toplum ilikisine hakim olan modern anlaylarn bir ksm karsnda
eletirel bir tutuma sahiptir. Bu perspektiften bakldnda, liberalizmi yeniden formle etmek konusunda
gnmzn en dikkate deer abasn Chandran Kukathasn (d. 1957) eserlerinde gryoruz.
Bu arada, liberalizmin esas olarak Akl ann rn olduu gerei, onun akla dayanmayan referans
erevelerini kategorik olarak reddeden veya hatta akla mutlak bir gven duyan, toplumsal mhendislik

anlamnda aklc olan bir doktrin olduu anlamna gelmemektedir. Aksine, bu anlamda aklclk
Humedan buyana pek ok liberalin eletirisine maruz kalmtr. Nitekim, yirminci yzyln nde gelen iki
liberal filozofu Karl R. Popper (1905-1988) ve Friedrich A. Hayek (1899-1992) kurucu aklclk karsnda
daha ll, eletirel bir aklcl savunmulardr. ou liberal toplumun soyut aklc ilkeler nda
yeniden kurulmasn neren ideolojilere kar kmtr. nk onlara gre, insan akl mikro (bireysel)
dzeyde iyi bir davran klavuzu olmasna ramen, makro (toplum) dzeyde insanoluna klavuzluk
edecek kuatc bir akl yoktur.
II. LBERALZMN TARHSEL KKLER
Bir entelektel ve siyasi gelenek olarak liberalizmin tarihsel olarak balca kaynaktan beslenmi olduu
sylenebilir: John Locke, bata David Hume olmak zere sko Aydnlanmas ve mmanuel Kant.
1. John Locke: Doal Haklar, Hogr, Rza
Liberalizmin bir siyasi teori olarak domasnda belki de en byk pay 17. yzyl sonlarnda eser vermi
olan ngiliz filozofu John Lockea (1632-1704) aittir. Lockeun teorisi liberalizmin hem doal haklar
doktrininin ve onun temelinde yatan z-sahiplik dncesinin, hem hogr fikrinin, hem de rzaya
dayal ynetim anlaynn ilk kayna durumundadr. Lockeun liberal siyasi dncedeki nemi,
toplumsal ve siyasi varoluu, balangta doa halinde yaayan ve doal haklara sahip olan bireylerin
kendi aralarnda anlaarak devleti kurduklar varsaymyla temellendirmesinden ileri gelmektedir. Ona
gre, insanlar doa halinden uygar siyasi topluma geerken doal haklarn mahfuz tutmular ve devleti
bu haklar korumakla grevlendirip yetkilendirmilerdir. Locke z-sahiplikten (self-ownership) treyen
bu haklar hayat, hrriyet, mlkiyet lemesiyle zetlemitir. Lockeun dncesinde doal haklar
ylesine temel ve vazgeilmez deerlerdir ki, szlemeyle kurulan siyasi ynetimin bunlar sistematik
olarak ihll etmesi bireylere o ynetime kar direnme hakk verir.
Hogrye gelince, Lockeun bu meseleye yaklamn Stephen Macedonun anlatmndan (Macedo 2000:
28-29) yararlanarak u ekilde zetleyebiliriz: Din ve mezhep farkllklarnn ve zellikle de bu farkllklarn
siyasi iktidarn kudret eliyle giderilmeye allmasnn toplumsal bar ve zgrl tehdit ettiini gren
Locke bu probleme cevap ararken bylelikle liberalizmin temellerinden birini de atm oluyordu. Bu,
ksaca, dini ve felsefi kanaatlerle ilgili atmalarn karlkl hogr ve siyasi zgrlkle zlebilecei
liberal bir dnya tasavvuru olarak tanmlanabilir. Bu balamda Hogr stne Bir Mektupun amac,
insanlarn ruhlar ile toplumun gzetilmesi arasndaki atmay zmekti. Baka bir anlatmla, bu,
sivil ynetimin iini din ilerinden ayrmak demekti. Lockea gre, vicdani bir mesele olan dini inanlar
cebir yoluyla bastrmaya imkn olmad iin yanl inanca sahip olanlara zulmetmek aslnda
irrasyoneldi. Bu nedenle, hukukun grevi dini inanlar konusunda hakikatin ne olduunu buyurmak deil,
fakat toplumun ve bireylerin gvenliini salamakt. Kald ki, siyasi bask dini inanlar deitirmekte etkili
olsayd bile, siyasi liderler zel uzmanlklar olmayan bu alanda fikir birliine varamazlard. Onun iin bu
meselede birlik salamak iin cebre bavurulmas gvenilir bir yol deildir. Esasen, insanlarn ruhlarn
kurtarmak iddias, her halkrda, iktidara dnk kiisel kar araynn bir maskesi olarak hizmet
edebilirdi. Sonu olarak, toplumda din birlii barn bir n art deildir; bar farkllklara hogr
gstermektedir.

Lockeun fikirleri liberal entelektel-siyasi gelenei byk lde ynlendirmitir; bugn de hal liberal
dnrler bata doal haklarn aksiyomatik nitelii ve bu erevede devlet faaliyetinin snrlar ile
mlkiyet hakknn temeli olarak z-sahiplik fikri olmak zere- birok gncel sorunu Lockeun
dncelerinin nda tartmaktadrlar. Liberal bir toplumun kltrel eitlilik olgusuna nasl cevap
vermesi gerektii konusunda da gnmz liberalizmi Locketan ilham almaya devam etmektedir.
Lockeun temel fikirlerinden hemen hemen btn liberaller etkilenmi olmakla beraber, Lockeu
liberalizmin son dnemdeki tipik ve en nemli temsilcisi Amerikal siyaset felsefecisi Robert Nozicktir
(1938-2002). Nozick balca iki bakmdan Lockeu liberalizmi temsil etmektedir. lk olarak, o da nl eseri
Anari, Devlet ve topyada (ultraminimal) devletin ortaya kn szleme metaforundan
yararlanarak aklamtr. kinci olarak, Nozick de Locke gibi devletin birey haklaryla snrl olduu
sonucuna ulamtr.
2. sko Aydnlanmas: Hume ve Smith
Isko Aydnlanmas olarak bilinen sosyal teori, 18. yzylda esas olarak David Hume (1711-1776), Adam
Smith (1723-1790) ve Adam Fergusonn (1723-1816) grleri etrafnda ekillenmitir. Bu gelenein
temel kabulleri kendiliinden dzen ve doal zgrlk sistemi kavramlarnda ifadesini bulmaktadr.
David Hume toplumda bar dzeni ve adaleti salayan eyin soyut aklla tasarlanan veya Tanr vergisi
kurallar olmayp, aksine yararll tecrbeyle grlm, uzlamaya dayal pratikler olduu dncesini
ortaya atm ve bu gr zamanla kendiliinden doan dzen ve toplumsal kurumlarn evrim yoluyla
gelimesi gibi dncelere de temel oluturmutur. Hume kendi bana insan aklnn bir toplumsal
dzenin olumas iin gerekli olan ahlki ve hukuki normlar a priori olarak belirlemeye muktedir
olmadn iddia etmitir. Ona gre, gelenek, tecrbe ve bizatihi insan tabiatnn deimez zellikleri
doru toplumsal davrann klavuzlarn iinde barndrr. Baka bir ifadeyle, () Humeun tezi,
rasyonalitenin, Aydnlanma filozoflarnn akl adna yaptklar ar talepleri yumuatmakta kullanlmas
gerektii yolundadr. (Barry 1982: 3)
Humeun katksn Chandran Kukathastan yararlanarak (2008) biraz daha somutlatrabiliriz: Hume
toplumun nasl mmkn olduunu aklamak zere, insanlar arasnda tekrarlanan etkileimlerin
ibirliinin yararn bireylere gsterdiini ve konvansiyonlarn bu kavraytan doduunu anlatmaktadr.
Bir toplumun domas adalet ve mlkiyet kurumlarnn ezamanl olarak ortaya kmas anlamna gelir.
Toplum, adalet ve mlkiyet birlikte var olan kurumlardr, nk bunlarn hi biri dier ikisi olmadan
anlamszdr. Bu kurumlar insanlarn karlarna nispi bir ktlk dnyasnda refahlarnn artmasna- hizmet
ederler. Hukuk ve devlet de ayn nedenle ortaya karlar, ancak bu bir lde tesadfidir. Devletin
douu esas olarak savaa baldr. Hukuk ise ksmen rf ve adetin yerlemesi, siyasi otoritenin onu
resmiletirmesi, hakimlerin de dzenli olarak uygulamasyla geliir. te yandan bu beeri kurumlar insani
tasarm olmakszn ortaya kar ve gelimeleri de herhangi bir birey veya kollektivitenin arzu ve isteine
bal deildir.
Adam Smith ise medeni toplum hayatnda bir doal zgrlk sisteminin ilediine inanyordu. Bu
sistemin zn, harici kstlamalardan honutsuzluk duyan ve kendi iyiliine alrken genel olarak
toplumu da yararlandran bireylerin eylemlerinden ortaya kan kendiliinden dzen oluturmaktadr.
Smithe gre, adeta grnmez bir el insanlarn eylemlerinin sonularn toplumun yararna olacak

ekilde dzenlemektedir. Aslnda bir ahlak filozofu olan Smithin dnce sisteminde bu uyumu salayan
dinamikler, bir yandan bireyin kendini dnmesinin sempati kanunu erevesinde gereklemesi,
br yandan da zgrlk isteinin topluma uyma eilimi ile bir arada var olmasdr.
Yirminci yzylda sko Aydnlanmas geleneini kendi liberal anlaynn temeli yapan en byk dnr
Friedrich A. Hayektir. Esasen, en son Kukathas rneinde daha belirgin olduu gibi, klasik liberal izgideki
dnrlerin ou bugn de hal bu gelenekten u veya bu lde etkilenmilerdir.
3. Immanuel Kant: Akl ve Evrenselci Adalet
Liberal siyasi teorinin ekillenmesinde modern felsefenin kurucularndan Immanuel Kantn (1724-1804)
kimi fikirlerinin hatr saylr bir yeri vardr. Faydaclktan etkilenenler bir yana braklrsa, gnmzn
hemen hemen btn liberalleri Kanttan az veya ok etkilenmilerdir. Bu etki bir yandan Kantn zellikle
kiisel zerklik (autonomy) ve kiilerin eit ahlaki deeri dncelerinden, br yandan da onun
evrenselci adalet anlayndan kaynaklanmaktadr. Kanta gre, insanlar ortak rasyonel doalar ve bunun
sonucu olan ahlki kiilikleri nedeniyle eittirler. Ahlki kiilie sahip olmamz, tutkularmz snrlama ve
doru olan yapabilme kapasitemizi ifade etmektedir. Ahlka uygun olarak yaamamz ve bakalarnn
ahlki haklarna sayg gstermemizi mmkn klan bu zelliimizdir (Gaus 2000: 141). Belirtmek gerekir
ki, Kantn zerklik fikrinden hareket eden liberal dnrler genellikle liberalizmi siyasi olmaktan ok
kapsayc bir doktrin olarak yorumlama eilimindedirler .
Kant ayn zamanda liberalizmin aklc temellerinin de kaynaklarndan biridir. Gnmzde Kant liberalizm
balca Amerikal siyaset felsefecileri John Rawls (1921-2002) ve ksmen de Ronald Dworkin (d. 1931)
tarafndan temsil edilmektedir. Rawlstaki Kant etkisi kendisini zellikle onun makul kiilerce kabul
edilebilecek hakkaniyet olarak adalet ilkelerine ilikin kurgusunda gstermekte, Dworkinde ise bu etki
onun liberalizmi eit ilgi ve saygyla temellendirmesinde belirginlemektedir.
III. LBERALZMN TEMEL FKRLER
1. Bireycilik ve Bireysel zgrlk
Liberalizmin en temel fikirlerinden biri bireyciliktir. Liberalizmin tek vasfl bir tanmlamasn yapmak
gerekseydi, herhalde, liberalizm bireyci bir toplum sistemidir demek yeterli olurdu. (Yayla 1998: 140).
Liberalizmin bireycilii balca iki anlama gelir. lk olarak, liberalizm metodolojik anlamda bireycidir; yani
toplumun, toplumsal dzenin ve toplumsal yaplarn ancak bunlarn kurucu unsuru veya temel birimleri
olan bireylerden, onlarn davranlarndan hareketle aklanabileceini kabul eder. Baka bir anlatmla,
liberalizmin bireycilii onun toplumsal olann varln reddettii anlamna gelmez; sadece toplumsal
gerein bireysel elementleriyle aklanabileceini syler. Bu erevede, sosyal kanunlar veya daha
dorusu dzenlilikler insan tabiatnn deimez zellikleriyle aklanabilirler (Barry 2003: 14).
kinci olarak, liberalizm ahlki veya normatif anlamda da bireycidir. Normatif bireycilik her bir bireyin ayr
bir deer olduunun kabul edilmesini ifade eder. Her bir birey kendisi iin hayat neyin deerli kldna
ancak kendisi karar verebilir. Bu erevede, bir soyutlama olarak toplumun onu oluturan
bireylerinkinden ayr bir varl, iradesi ve amalar yoktur. Bireylere bamsz bir deer olarak sayg

gstermek gerei onlarn her birinin ahlki bir statye sahip olmalarndan kaynaklanr (Zwolinski 2009:12; Tomasi 2001: 3). Ahlki bir deer olarak bireycilik, bireysel insanlarn kendi potansiyellerini
gelitirebilecekleri ve deerlerini belirleyip gerekletirebilecekleri bir alann varlna ihtiya gsterir.
Kendini gelitirme ancak bireysel olarak baarlabilir (Rasmussen & Den Uyl 1991: 114-115)
te bu ikinci anlamdaki bireyciliktir ki bireysel zgrl liberalizmin en temel deeri haline getirir.
zgrlk normatif anlamda liberalizmin temeli olduundan, zgrln zellikle cebri yoldansnrlanmasnn her zaman hakl bir gerekeye dayandrlmas gerekir. Bu ilkenin siyasi kurumlara ilikin
sonucu, Gaus ve Courtlandn (2007) iaret ettikleri gibi, siyasi otoritenin ve hukukun kiilerin
zgrln snrladklar lde merulatrlmaya ihtiyalar olduudur. Baka bir ifadeyle, siyasi iktidar
insanlk durumunun kendiliinden meru olan doal gerei deildir. Mamafih, liberalizmi zgrlk
deil de eitlikle tanmlayan Ronald Dworkin asndan ayn sonuca varmak mmkn deildir.
Liberal zgrlk anlaynn balca zellii bulunduu sylenebilir. Birincisi, zgrlk bireysel bir
durumdur, yani zgrln znesi herhangi bir toplu varlk biimi (toplum, ulus, snf, grup, cemaat vs.)
deil, sadece ve her zaman birey olarak insandr. Dolaysyla, liberallerin zgr toplumdan sz ettikleri
durumda kastettikleri, genellikle, zgr bireylerden oluan ve zgrl gvence altna alan kurumlarla
donatlm olan bir toplumdur.
kincisi liberal teoride zgrlk esas olarak politik bir deerdir. Politik anlamda zgrlk ksaca siyasi
baskdan korunmuluk durumunu ifade eder. Bu arada belirtmek gerekir ki, toplumsal ve kltrel
baskdan zgr olmay elbette btn liberaller nemsemekle beraber, J. S. Millden (1806-1973) farkl
olarak, ou liberal bunu liberalizmin tanmlayc bir unsuru saymaz. te yandan, liberal zgrlk kavram
i zgrlkle de zorunlu olarak ilikili deildir. zgrlk daha ziyade Kant zerklik fikriyle, kiinin
sahici anlamda kendi eylemlerinin znesi olmasyla ilgilidir. Kantn retilerinden etkilenen kimi liberaller
liberalizmi zerklikle temellendirseler de, gnmz liberalizmindeki hakim eilim bu deildir. Liberalizm
iindeki ayrmlar titiz bir biimde yanstmak asndan unu eklemeliyiz ki, ou liberal bireysel zerklie
deer vermekle beraber, onu liberalizmin tanmlayc veya ayrt edici bir unsuru olarak grmezler.
Liberal zgrln nc zellii, onun prensipte negatif bir deer olarak grlmesidir. ada
liberalizm iinde, zgrln negatif anlamn onun pozitif anlamndan ayrtrarak bu ayrm felsefiahlki olarak temellendirmeye alan ilk dnr Isaiah Berlin olmutur. Negatif zgrlkle kastedilen,
bireyin ancak herhangi bir keyfi kstlama veya bask altnda olmamas halinde zgr olduu anlaydr.
Bu anlay asndan, harici ve keyfi bir kstlamaya maruz olmayan bireyin hangi amalara ynelecei
veya amal bir etkinlikte bulunup bulunmayaca tamamen onun takdirine ve tercihine kalmtr. Berlin
ayrca pozitif zgrlk anlaynn kapsayc bir siyasi ilke haline getirilmesi halinde totaliter bir potansiyel
tadna da dikkat ekmitir.
Liberaller genellikle zgrl hukuk erevesinde kaydyla birlikte zikretmekle beraber, liberal teoride
hukuk-zgrlk ilikisi nispeten karmak bir konudur. nk, birok durumda hukuk kiilerin eylemlerine
kstlamalar getirir. Kanunlarn kiilere belirli bir ynde davranma veya davranmama ykmll
getirmelerinin zgrlk bakmndan bir saknca yaratp yaratmad konusunda liberal teoride gr
birlii yoktur. Lockeu gelenee bal liberaller, her kanunun deilse de genel olarak bir kanunlar

sisteminin (hukukun) varlnn zgrlk iin bir engel deil, aksine n art olduunu kabul eder ve
hukuk (kanunlar) erevesinde zgrlk temel bir deer sayarlar. Ayrca, liberaller genel olarak belirli
bir davran modelini zorunlu klan kanunlar ile kiilerin seme olanaklarn artran kanunlar arasnda
zgrlk asndan bir ayrm yapar ve birincilere kar kukucu tutumlarn korurken, ikincileri onaylarlar.
Liberal doktrinde insan haklar genellikle zgrlk ilkesinin mantki sonular veya trevleri olarak
grlr. Ayrca, insan haklar kollektif iddia ve talepler olarak deil de bireysel haklar olarak kavranr.
nsan haklarnn deerini genel olarak kabul etmekle beraber, onlarn en stn ahlki iddialar olarak
varln hakl gsteren nedenler veya temeller konusunda liberaller farkl yollar izlerler. Baz liberaller
Lockeu gelenei izleyerek insan haklarn doal hukukla veya z-sahiplikle temellendirirken, baka
bazlar da insan haklarnn kaynan zerklikte veya eitlikte bulurlar. Chandran Kukathas bu konuda da
liberal teorideki hakim eilimden ayrlmakta ve insan haklarnn temelinin vicdan zgrl olduunu
savunmaktadr. Mamafih, liberal teoride bu hakllatrma yollar ou zaman i ie gemi durumdadr.
Ayrca, sosyal liberaller istisna edilirse, liberallerin byk ounluu insan haklarnn da, kayna olan
zgrlk gibi, esas olarak negatif karakterde olduklar dncesindedirler. Bundan dolay, insan haklarn
esas olarak sivil ve siyasal haklara hasrederler ve sosyal olarak nitelenen haklar konusunda genellikle
pheci bir tutum taknrlar. Bunlara gre, sosyal haklar ancak mlkiyet hakknda ve dier sivil haklarda
bir kayba yol amadklar veya onlara ek yk getirmedikleri srece genel ve evrensel haklar olarak
grlebilirler.
2. Hogr
John Locketan buyana hogrnn liberal bir deer olduu konusunda liberaller arasnda fikir birlii
vardr. Esasen, kkleri dini hogrde yatan liberalizm (a)ncak akln zgr kullanmnn ortak dini inanc
retemediinin kabul edilmesiyle bir siyasi teori olarak ortaya kmtr. (Gaus 2003: 15). Dini inanlar
aklc yoldan ortak bir noktada buluturmann imknszl gerei Lockeu, liberalizmin bugn de temel
problematiini oluturan yle bir araya itmiti: Farkl hayat tarzlarna sahip olan ama ortak bir
toplumsal dnyay paylamak isteyen insanlar bir arada yaatmann ahlki bir formunu nasl bulacaz?
(Tomasi 2001: 8)
Hogr bu soruya ou liberalin verdii cevaptr. Hogr, bir toplumda insanlar arasnda karlar,
inanlar ve hayat tercihleri bakmndan varl kanlmaz olan farkllklarn yaratt atma ihtimalinin
stesinden gelmenin uygun bir yolunu salamaktadr. Hogr, ksaca, kiinin baka birinin onaylamaya
deer bulmad davrann deitirmek iin g kullanmay reddetmesidir. Burada kritik olan nokta,
kiinin onaylamad davran bastrabilme veya kiiye bask yapabilme gcne sahip olduu halde bunu
yapmaktan kanmasdr. Bu haliyle hogrnn arkasnda, onaylamadmz davran karsnda gce
bavurmann rasyonel argmann terk edilmesi anlamna geldii dncesinin yatt sylenebilir. Onun
iindir ki, hogrnn terk edildii yerde akln srgne gnderildii sylenebilir (Kukathas 2002).
Hogrnn politik anlam, William Galstonn dikkat ektii gibi (Galston 1995: 524), kiinin kendi hayat
tarzn devlet gc kullanarak bakalarna dayatmasn reddetmektir.
Hogr ile bar arasnda ok yakn bir iliki vardr. ()atan kar, dnya gr ve dini grlerin ykc
bir hal almasn nlemek suretiyle, hogr () i bara katkda bulunur. Prensip olarak, hogr bir

kiinin holanmad veya onaylamad eylem, inan veya pratii kabul veya takdir etmesini gerektirmez.
Hogrnn btn gerektirdii, kiinin hogrnn nesnesine mdahale etmekten bilinli olarak
kanmasdr. (ahin 2009) Kukathasn formle ettii gibi: Hogr bir bar doktrinidir Hogr bar
akl bardr; btn sorunlar gce deil fakat akl ve muhakemeyle zmeye balln var olduu yerde
elde edilen bartr. (Kukathas 2002)
Bununla beraber, hogrnn onun liberal teori iindeki yeri konusunda liberal dnrler arasnda ciddi
gr ayrlklar vardr. Nitekim, hogry siyasi bir deer olarak kabul eden birok liberal yine de onu
liberalizmin tanmlayc veya ayrt edici bir zellii olarak grmez. Buna karlk, mesel Chandran
Kukathasn, hatta ksmen William Galstonn teorisinde hogr liberalizmin kurucu-tanmlayc bir unsur
olarak ortaya kar.
Chandran Kukathasa gre, liberalizmin temel veya tanmlayc deeri hogrdr. Liberal toplum
ncelikle hogrl toplumdur; liberal toplum farkllk ve muhalefeti ho grr. Hogr mesel zerklik
gibi ar talepkr (demanding) deildir; hogrlen kii, grup veya eylere kaytszlktan pek fazla bir ey
gerektirmedii iin hogr olduka iddiasz bir erdemdir. Hogr zaman zaman bir lde tahamml
gerektirebilirse de, bakalarna sayg, empati, takdir veya hatta fazla ilgi gerektirmez. Hogrenler
hogrlenlerle birlikte yaamak zorunda deillerdir, ama onlara tahamml edeceklerdir (Kukathas 2003:
23) Yani, hogr beraber yaamay art komaz, ama bir arada var olmay ngrr. Hogr liberalizmini
alternatiflerine gre ok daha kuatc yapan da taleplerinin snrllna ilikin bu zelliidir. Nitekim
Kukathas hogrye dayanan bir liberal toplumun liberal olmayan unsurlara da yer verebileceini ve
vermesi gerektiini savunmutur (Kukathas 2009).
Kukathas liberal hogr idealinin temelinde yatan deerin vicdan zgrl olduunu ileri srer. Vicdan
zgrl u anlamda temel bir deerdir: Bireylerin, en derin inanlarn temsil eden vicdanlarna kar
hareket etmeye zorlanmamalar gerekir. Liberalizm farkl ahlki standartlarn nasl bir arada var
olabileceinin bir anlatmdr, yoksa btn topluluklarn/gruplarn uymas gereken esasa ilikin ahlki
kanaatler manzumesi deil. Liberalizm farkl ahlki standartlarn hogr rejimi altnda bir arada var
olabileceklerini varsayar (Kukathas 2003: 25, 30).
Kukathasa gre, farkl inan ve pratikleri ho grmek vicdani kanaatleri korumann bir yolu olmasnn
yannda, daha temelde akla saygyla tutarl olduu iin de nemlidir. Bu, inanlarn daha stn bir
otoriteye deil fakat eletirel sorgulamaya tabi olmalar gerektiine ilikin Kant dnceyle de tutarldr
(Kukathas 2003: 131) Kukathasn bununla kastettii u olsa gerektir: Hogr temelli bir liberal
toplumda vicdani kanaatleri zor yoluyla deitirmek sz konusu olmayacak, ama bunlar aklc tartma ve
iknaya ak olacaklardr. Galstonn belirttii gibi (1995: 528,; 1999: 45), toplumun eitlilii gl bir
hogr sistemini gerektirir. Sadece sivil birliin asgari gerekleriyle snrl, farkl hayat tarzlaryla mmkn
olan azami derecede badaan bir liberal toplumu hogr pratii mmkn klar. Ama hogr iyi
konusunda rlativist tutum almak deildir, o ahlki bir kaytszl gerektirmez. Hogr kiinin kendi
grlerini bakalarna dayatmak iin devletin cebir aygtn kallanmay ilkesel olarak reddetmek ve
iknaya ak olmak demektir. Bylece Kukathas kendi hogr liberalizmini genellikle zerklik temelli
liberallerin ana referanslarndan olan Kantn felsefesiyle de badatrmaya almaktadr.

3. zerklik
zerkliin liberal teori iindeki yeri konusunda da hogr konusundakine benzer bir tartma vardr.
Byle olmas da artc deildir, nk zerklik savunusu liberalizm iindeki temel bir gerilimi su yzne
karr. Stephen Macedonun (d. 1957) syledii gibi, zerklik bir yandan aktif, kendi kendini eletiren,
bamsz kiilikli yurttal desteklemesi bakmndan liberal bir ideal olarak ortaya kar. Ama te yandan
liberalizm, dnme kapasitesine sahip olan kiilere sayg anlayyla badamayan ve iyi hayata ilikin
kapsayc anlaylarn siyasi yoldan desteklenmesini gerektiren paternalizme de kardr (Macedo 1991:
252-253).
zerkliin farkl anlamlar var. William Galston zerklikten kendini-ynetmeyi (self-direction)
kastetmektedir. Liberal zerklik ok kere kendinin, bakalarnn ve toplumsal pratiklerin devaml olarak
aklc incelemeden geirilmesiyle ilikilendirilmitir (Galston 1995: 521). Andrew Mason da buna benzer
ekilde, zerkliin kendi kendini ynetme veya kendi kaderini tayinle ilgili olduunu belirtmekte ve bunun
akl tarafndan ynetilmek ve bakalarnn iradesinden bamsz olmak (kendisi tarafndan ynetilmek)
gibi iki unsuru bulunduunu belirtmektedir. Bu ikinci unsurla ilgili balca zerklik anlaylar ise bamsz
dnceli (independent-minded) olmak ve eletirel-dnme (critical reflection) yeteneidir (Mason
1990: 436).
Susan Mendus ise zerklii, Kant bir tarzda, kiinin kendisi iin belirledii bir yasaya itaat etmesi olarak
tanmlamaktadr. Bu tanmn da unsuru var: 1. zerk kii eylemde bulunabilecek bir konumda
olmaldr; yani, ikence veya ceza tehdidi gibi d etkenlerin zorlamas altnda olmamaldr. 2. zerk
kiinin eylemlerini arzular ynetmemelidir veya kii rasyonalitesini baltalayacak gl sevk-i tabiilerin
basksyla hareket etmemelidir. Ksaca zerk kii rasyonel, zgr bir seici olmaldr. 3. zerk birey
uyaca yasay kendisi yaratmal veya koymaldr. Bakalarnn cebri eylemlerinden bamsz olmann
yannda, onlarn iradesinden de bamsz olmaldr. Onun iin, zerinde dnp tanmadan gelenee
veya gnn pratiine uyan kiinin doru anlamda zerk olduu sylenemez, nk onun iradesi
evresindekilerin iradesi tarafndan belirlenmektedir. zerkliin bu anlatm kiinin sadece (cebirden,
kstlamadan ve tehditten zgr olma gibi) standart negatif zgrlkleri deil, fakat ayn zamanda
toplumsal trenin ve geleneklerin boucu kstlamasndan zgr olmay da gerektirmektedir (Mendus
1987: 108).
Ksaca zerklik fikri kiinin tercihlerinin harici etkenler tarafndan belirlenmemesini, kendi sahici
iradesinin sonucu olmas gerektiini syler. Joseph Razn (d. 1939) ifadesiyle, zerk kii kendi hayatn
kendisi kuran kiidir. (Gaus 2000: 84) Bir kiinin tercihte bulunabilecei seeneklerin geniliine ve
bunlarn gerekletirilebilme artlarna atfta bulunmas lsnde bu anlay, devlete sz konusu artlar
salama bakmndan daha fazla grev yklese de, esas olarak liberal zgrlkle badaabilir. Bu mtevazi
anlamda kiisel zerkliin liberal bir ideal olduunda phe yoktur. te yandan, hayatn her bakmdan
akln szgecinden geirme anlaynda olduu gibi, zerklii srf bireysel bir ideal olarak tanmlayan
anlaylar iin de ayns sylenmelidir.
Ancak, tartma zerkliin liberal toplumun bir ortak iyisi olarak tanmlanmasnda ve bunu
gerekletirmenin devlete bir ama olarak yklenmesinde ortaya kmaktadr. Nitekim, klasik liberaller
genellikle zerklii bireysel zgrle gre ikincil bir deer olarak grr ve onun liberal bir toplumun

izlemesi gereken genel bir ama haline getirilmesine kar karlar. Bu erevede, mesel Kukathas iin
liberal bir devletin grevi, insanlar erdemli vatandalar haline getirmek veya adil bir toplumsal sistem
yaratmak olmayp, oulcu bir roplumda bar ve dzeni muhafaza etmektir (ahin 2007a: 13).
Liberal teori iindeki zerklik-zgrlk tartmasnda J. S. Millin kendine zgr bir konumu vardr. Mill
phesiz nc bir zgrlk dnr olmasna ramen, onun sk sk tekrarlad bireysellik vurgusunun
ierdii deer aslnda zerkliktir. Ona gre insann bireyselliinin en belirgin gstergesi toplumda
geleneksel olarak hakim olan dnce ve kanaatlere teslim olmamas, kiinin kendi plnlarn kendisinin
yapmasdr. Bireysellii gelimi kii cari toplumsal normlar ve davran kalplarn sorgulamakszn kabul
etmeyen kiidir. Bu anlayn, sosyal normlar ve kamu oyunu yukarda sz edilen anlamda harici
etkenler olarak grmesi bakmndan, zerklik fikrine yaklat aktr.
Bireylerin subjektif ama ve isteklerinden bamsz bir objektif iyi anlaynn devlet eliyle uygulamaya
konmas zgrln tahribiyle sonulanabilir. Byle ar bir zerklik aray kendi iinde liberal dzeni
sonunda baskcla gtrme tehlikesi tar. nk, Norman Barrynin doru olarak ifade ettii gibi,
bizatihi deerli olan bu amalarn neler olduu stnde hatr saylr derecede anlamazln olmas
muhtemel olduundan, muhtemel adaylar yelpazesinden bir veya daha fazlasn seerken, devletin ortak
hayat biimlerini zedeleyen gerilimler yaratmas ihtimali vardr. (Barry 2003: 237) Yine de, zerklii
haricen belirlenecek objektif bir iyi yerine bireysel bir iyi olarak, yani her bir kiinin kendi potansiyellerini
gelitirmesi temelinde tanmlamak imknsz deildir. Rasmussen ve Den Uylun (2005), kendinigelitirme (human flourishing) olarak tanmladklar bir kiisel erdem arayn bireycilik ve bireysel
zgrlkle badatran bir tarzda liberalizmi yeniden formle etme abalar buna bir rnektir.
Liberalizmin zerklik fikrine dayandrlmasna kar olan William Galstona gre (1995: 523, 525), doru
anlamda liberalizmi tanmlayan kiinin tercih (choice) kapasitesine deer verilmesi deil, fakat eitliliin
korunmasdr. Oysa, zerk tercihi liberalizmin merkezine yerletirmek aslnda liberal toplumlarda var
olabilecek imknlar alann daraltmaktr. nk, tercih kapasitesini korumak kl altnda zerklik ilkesi
gerekte zerklii benimsemeyen hayat tarzlarna bask uygulayan bir tekbiimlilii temsil eder. zerk
hayat gr liberal toplumlardaki birok mmkn varolu tarzlarndan biridir, ama kiisel zerkliin
teviki ortak liberal amalar arasnda yer almaz.
Susan Mendus da zerklik temelli bir liberalizmin oulcu ve hogrl bir topluma gtrmeyecei
kanaatindedir (Mendus 1987: 116-120). Ona gre, liberal bir toplum iinde zerk dolaysyla deerliolmayan bir hayat yaayan alt-kltrlerin mensuplarna kar hogrl bir tutum benimsemek iin pek
neden yoktur. Liberalizmin zerklie stn deer vermeyen hayat anlaylar karsnda tarafsz kalmay
reddetmesi ise basit bir kltrel emperyalizme zerk hayat tarzlar lehine bakalarnn
paylamayabilecei temelsiz bir nyargya- gtrr. Nitekim, Mill yeteneklerin olgunlamas olarak
tanmlad zerklik geliinceye kadar zgrle geici ve lokal snrlamalar getirilebileceini kabul
ettii iin, uygar olmayan uluslarn ve ii snf mensuplarnn zgrlnn geici olarak askya
alnabileceini ve ancak yetenekleri tam olarak olgunlatnda zgrlk ilkesinin onlara da
uygulanacan ileri srmtr. Bu durumda, zerklik temelli liberalizm yorumunun izin verecei
oulculuk ve hogr sadece zerklie stn deer veren hayat tarzlar arasnda ve bunlarn iindedir.

4. oulculuk ve Tarafszlk
Liberalizm toplumsal-siyasi tasavvuru bakmndan phesiz oulcu bir teoridir. Charles Larmoreun
belirttii gibi (1990: 357), liberalizm, nihai nemdeki meseleler hakkndaki gr farkllklarmza ramen,
birlikte yaamann zora bavurmayan bir yolunu bulabileceimize dair umudu temsil etmektedir. Ona
gre, hayat neyin yaanmaya deer kld konusundaki farkl grlerimizi koruyarak z (core) bir
moralitede anlamaya varabiliriz.
Liberalizmin oulculuunun epistemolojik ve ahlki temelleri bulunmaktadr. Liberalizm balangta
insan aklnn zgr kullanm yoluyla ahlki ve siyasi meselelerde dorunun bulunabilecei inancnn
baskn etkisi altnda kalmsa da, zamanla sosyal bilimlerdeki gelimeler ahlk ve sosyal dzen
meselelerinde makul olarak farkl sonulara ulalabildiini, baka bir anlatmla, akln yolunun hi de
bir olmadn gstermitir. Farkl kltrler arasnda olduu kadar, her bir kltrn kendi iinde de
durum byledir. Belli bir toplumda ayn anda farkl iyi anlaylarnn var olduu anlamna gelen bu durum
liberallerin akla gveni bsbtn yitirmelerine yol amamsa da, bunlar arasnda daha ll bir aklcl
yeertmitir. Bu durum ayrca kimi liberalleri rlativizme ve deer pheciliine yaklatrmtr.
Ahlki meselelerde akln gcnden phe edilmesinin ou liberali gtrd nokta ahlki oulculuk
veya deer oulculuudur. Bu anlamda oulculuk, temel insani deerlerin oulluunun objektif bir
durum olduunu ve dolaysyla bireyler veya gruplar tarafndan izlenen ahlak amalarn eitliliinin
kabul edilmesi gerektiini ifade eder. Liberal siyaset literatrnde deer oulculuuna en fazla vurgu
yapan dnr, 20. yzyln nde gelen siyasi fikir tarihilerinden biri olan Isaiah Berlindir (1909-1997).
Berlin fikirler tarihiyle ilgili eserlerinde, srarla, dorunun ve dolaysyla insan iyinin- nitelii hakknda
kadim Grek felsefesinden buyana Bat felsefe geleneinde hakim olan yaklamn monist karakterli
olduuna dikkat ekmi ve gerekte tek bir niha insan iyinin olmadn, sadece iyi hayata ilikin
farkl anlaylarn var olduunu vurgulamtr. Bu, deer oulculuunun insanlk durumunun
tanmlayc bir zellii olduu anlamna gelmektedir. yleyse, temel insan deerler ok saydadr, yani
insanlarn izleyebilecekleri farkl amalar vardr. Ayrca bu deerler veya amalar genellikle birbiriyle
badamazlar.
Bu objektif durumdan ou liberallerin kard normatif sonu zgrln iyiye ncelii ve devletin
tarafszldr. Buna gre, madem ki insanlarn hayat amalar ve doru anlaylar birbirinden farkldr,
madem ki hayatn nasl yaanmas gerektii sorusunun tek bir cevab yoktur, o zaman herkesin kendi
cevabn bulup ona gre yaamakta zgr braklmas gerekir (Gaus 2000: 58). Bu da ancak devletin
normatif tarafszl ile mmkndr. Ronald Dworkin (d. 1931), devletin iyi hayatn nitelii konusunda
tarafsz olmas gereinin tipik bir aklamasn sunuyor: Siyasi kararlar iyi hayata veya hayat neyin
deerli kldna ilikin zgl anlaylardan mmkn olduunca bamsz olmaldr. Bir toplumdaki
yurttalarn bu konulardaki anlaylar farkl olduundan, ister kamu grevlileri onun daha stn
olduuna inandklar iin isterse daha kalabalk veya daha gl olan grup tarafndan kabul edildii iin
olsun, eer devlet bir anlay dierine tercih ederse, yurttalarna eitler olarak davranmam olur
(Dworkin 1985: 191).
Tarafszlk, ou liberal tarafndan, toplum iindeki farkl dnya gr ve hayat tarzlarnn bar bir

ekilde bir arada var olabilmeleri bakmndan zorunlu grlmektedir. Baka bir ifadeyle, dnya gr,
ideoloji ve hayat tarz oulculuunun muhafazas iin devletin kendisinin bunlardan herhangi birini
desteklememesi gerekir. Liberal devletin esas rol, iinde daha fazla farkl ve atan iyi hayat
grlerinin bar iinde bir arada yaayabilecei bir kurallar ve kurumlar erevesi salamaktr. Rawlscu
bir dille sylersek, makul insanlar iyi hayatn ne olduunda deilse de, kendi iyi anlaylarn bakalar
tarafndan engellenmeden gerekletirmelerini mmkn klacak olan, esas itibariyle usuli nitelikteki bir
ereve zerinde pekal anlaabilirler.
Tarafszlk liberalizme gre, iyi anlaylarnn oulcu karakterini kabul eden liberal bir devlet adalet
adna belli bir iyi anlayn cebri yoldan uygulayamaz (Brennan 2009). nk, eer devlet vatandalarnn
setii amalar veya iyileri yarglayacak veya belirli iyilere kar baka iyiler lehine sistematik olarak
ayrmclk yapacak olursa, o zaman devletin kayrdndan farkl olan iyi anlaylarna sahip olan
yurttalarnn eitliine sayg gstermemi olacaktr. Ayrca, devlet srf belirli tercihleri dierlerinden daha
az deerli grd iin bireyin tercihini kstlar veya belirli tercihleri nceden saf d brakrsa, o zaman
devlet o kiinin zgrln ihll etmi ve bilerek tarafgir davranm olur (Thunder 1999).
Onun iin, ihtiyacmz olan ey, farkl varolu tarzlarnn hepsinin bar iinde bir arada yaamasna imkn
verecek, deerler bakmndan mmkn olduunca tarafsz bir siyasi-kurumsal erevenin tesis
edilmesidir. Narvesonn deyiiyle (2002: 169), her birimizin kendi tarzlarmz en iyi izlememizi mmkn
klacak kurallar ve yntemlere sahip olmamz hepimizin ortak yararnadr. Bunun nihai anlam, ortak
yararn zgrlkte olduudur . Charles Larmorea gre de (1990: 341), liberal bir dzenin siyasi ilkeleri
farkl hayat grleri karsnda tarafsz olmaldr. Tarafsz ilkeler herkesin bal olduu farkl hayat
grlerine bavurmadan hakl gsterebileceimiz ilkelerdir. Liberal toplum ancak asgari dzeyde bir
ortak ahlki koda yani, farkllklarna ramen vatandalarn ounun paylatklar temel bir deere veya
deerler dizisine- dayanabilir (Larmore 1990: ). Baka bir anlatmla, siyasi ilkeler iyi hayata ilikin belli bir
(tartmal) anlayn geerliliini veya doruluunu kabul etmeksizin, bu ortak deerlere atfla
merulatrlabildii srece deerlerden arnmtr (ntr) ve dolaysyla merudurlar. (Tomasi 2001: 3)
Ancak belirtmek gerekir ki, devletin tarafszl liberal cenahtaki her dnrn kabul ettii veya
onaylad bir dnce deildir. Nitekim zerklii kendi liberal anlaylarnn merkezine yerletiren kimi
yazarlar tarafszl aka reddederler. Joseph Raz bunlarn en tipik olandr. Kimi liberaller her bir kiinin
zerkliine saygnn devletin farkl iyi hayat anlaylar karsnda tarafsz olmasn gerektirdiini ileri
srmlerse de, Andrew Masona gre, tarafszln zerklik deerine atfla savunulmas mmkn
deildir. nk, eer devlet kiilere sayg gstermek durumundaysa, onun farkl iyi anlaylar arasnda u
iki nedenle tarafsz olmamas gerekir: (1) Eer zerklie sayg zerk eylemin desteklenmesini
gerektiriyorsa, o zaman zerk tercihe deer veren ve vermeyen iyi anlaylar arasnda devletin tarafsz
olmamas gerekecektir. (2) nsanlarn (sadakatler oluturma ve diergm duygular yaama gibi) baka
deerli zelliklerine sayg da devletin, bu kapasitelere deer veren iyi anlaylarna bunlara deer
vermeyenlerden (en azndan bazen) farkl davranmasn gerektirecektir (Mason 1990: 452)
te yandan, kapsayc bir ahlki ideali gerekletirme peinde olmasa da, liberalizmin bsbtn ntr
olmas da imknsz grnmektedir. Bu meseleyi daha iyi kavramak iin nce tarafszln anlam
konusunda ikili bir ayrm yapmakta yarar var: merulatrma tarafszl ve sonu tarafszl.

Merulatrma tarafszl (neutrality of justification) izleyecei bir siyaseti hakllatrmak zere devletin
herhangi bir hayat grnn dierine stn olduu dncesine dayanmamasn ifade etmektedir.
Sonu veya etki tarafszl ise (neutrality of effect) devletin bir iyi anlayn dierinden daha fazla
destekleyen veya tevik eden bir tutum iinde olmamas anlamna gelmektedir. Mesel John Rawls
merulatrma tarafszln onaylarken sonu tarafszln uygulanamaz olduu gerekesiyle reddeder.
Rawlsun merulatrma tarafszlna ball, bir yandan bir adalet anlay zerinde anlamak iin
bunun gerekli olduunu dnmesinden kaynaklanr, br yandan da her bir kiinin zerkliine sayg
gsterilmesi gerektii dncesini benimsemesinin bir sonucu olarak grlebilir. Buna karlk Joseph Raz
her iki anlamda da tarafszl reddeder (Mason 1990: 434, 447).
Tarafszlk bir liberalizmin gereki olmad, dahas byle bir tasavvurun bizatihi liberalizm bakmndan
tutarsz olduu ve mantki bir hata tekil ettii de ileri srlmtr. Bu gre gre, uygulanabilir bir
liberal adalet teorisi tarafszlk ilkesini ihll eden belirli ahlki tercihler yapmak, yani iyi hakknda tarafsz
olmayan bir teoriyi benimsemek zorundadr. Tarafszlk gerekletirilebilir bir ideal deildir, nk iyi
hayat anlaylar ile adalet anlaylar arasnda imknsz bir ayrm ngrr. te yandan, liberal bir devlet
zgrlkleri snrlama ihtiyacnn ortaya kt durumlarda, vatandalarnn setikleri hayat tarzlar veya
amalar hakknda bir deerlendirme yapmak veya bir iyi anlayna bavurmak zorunda olacaktr. Mesela,
neyin ciddi bir zgrlk ihlli olduunu veya baz zgrlk ihlllerinin devlet mdahalesi iin niin yetersiz
olduunu belirlemek iin zgrln tevik ettii nemli insani iyiler hakknda bir anlaya sahip olmamz
zorunludur. Ayrca, iki veya daha fazla zgrln att durumlarda, bir zgrl dierine keyfi olarak
tercih etmi olmamak iin, liberal devletin rakip zgrlklerin nispi deeri hakknda yarglarda bulunmas
kanlmazdr. te yandan, mesel hayatn korunmasyla ilgili yle konular vardr ki, liberal devlet
bunlar karsnda tarafsz kalamaz, aksine bir tutum almas gerekir (Thunder 1999).
te yandan, devletin tarafszl dncesine bal olan dnrlerin birou merulatrma tarafszl
anlamnda bile tam bir tarafszln mmkn olmadn teslim ederler. Burada iki rnek zerinde ksaca
durmak isterim. William Galston (1995: 524-525, 527, 529) liberal devletin bsbtn tarafsz
olamayacan, nk tanm gerei onun baz kamusal amalar da gtmesi gerektiini belirtir. nsan
hayatnn korunmas, kiilerin temel yeteneklerinin gelimesinin desteklenmesi ve toplum, ekonomi ve
siyasete katlm iin gerekli olan yurttalk bilincinden (toplumsal rasyonalite) ibaret olan bu amalar
liberal toplumun birliine destek olur, kurumlarn yaplandrr, politikalarna yn verir ve onun kamusal
erdemlerini tanmlarlar. Liberal yurttalk iin gerekli olan inan, yetenek ve erdemlerin yaygn olarak
paylalmasn temin etmede liberal devletin meru ve zorlayc bir kar vardr. Liberal devlet ancak bu
paylalan liberal amalarn gerektirdii birliin tesinde eitlilik iin mmkn olan en geni alana izin
verir. Ancak liberal devletin tarafszl, onun her hayat tarzna ak olduu anlamna gelmez. Her siyasi
toplum bir adalet ve insani iyi anlayn paylar ve bu da onun iine alaca insani imknlar kanlmaz
olarak snrlar.
Liberal tarafszlk dncesini savunan baka bir yazar, Charles Larmore (1990: 339-341, 347) ise
tarafszl asgari bir ahlki anlayla tanmlamaktadr. Ona gre de, liberal devletin bu anlamda bir
ortak iyiyi kabul edip desteklemesi gerekir. Liberal tarafszlk ahlk konusunda tarafszlk deildir,
zerinde akl yrteceimiz tarafsz zemin asgari de olsa ahlki bir ierik tamak zorundadr. Aksi halde
devletin rolne ahlki snrlar getiremez. Liberal tarafszlk rasyonel diyalog ve eit sayg temel

normlarna dayanmaldr.
Bu arada sonu tarafszlyla ilgili olarak belirtmek gerekir ki, insanlar siyasi bir toplum iinde bir arada
tutabilen herhangi bir normlar dizisinin etkileri bakmndan da tamamen ntr olaca sylenemez. Siyasi
dzenlemeler insanlarn hayat beklentilerini etkiler ve bylece onlarn ahlki ynelimlerini bir lde
ekillendirirler. Kanunlar tarafndan yneltilen bir dzen olarak liberal dzen baz hayat tarzlarnn
yaanmasn zorlatrabilir. Siyasi normlarn insanlarn karakterini kendi tasavvuruna gre
biimlendirmemesi dnlemez. Liberal ilkeler ve amalar hayatlarmz geni lde, derinden ve
durmakszn ekillendirir; liberal kurumlar bu ilkeleri yanstr ve bu amalara ulamamza yardm ederler.
(Macedo 1990: 59)
te yandan, liberal tarafszln liberal deerlerin baka deerlere (rnein, hogr ve zerkliin
ortodoksiye, zgrln dayanmaya, eitliliin toplumsal birlik ve uyuma, tartmann mutabakata,
sorgulamann gelenee vb.) tercih edilmesiyle ayn kapya kt da sylenebilir. O bakmdan, Tomasinin
dikkat ektii gibi (2001: 10-11), asl nemli olan, liberal devletin herhangi bir kapsayc doktrini kayrmak
veya desteklemek amacyla hareket etmemesidir. Yoksa, tam bir tarafszlkzaten mmkn deildir.
Bu noktada, ada liberal teoride ok-kltrllk ve din ilikisi balamnda son zamanlarda youn bir
ekilde tartlan, liberal bir devletin, yelerinin zerkliini sistematik olarak kstlamaya alan ve onlar
kendi inanlarn gzden geirmekten caydran illiberal gruplar karsndaki tutumunun ne olmas
gerektii konusu gndeme gelmektedir. Bu tartma yukarda ayr ayr ele aldmz hogr ile
zerklik ayrmyla yakndan ilgilidir. Kimi liberaller dini eitlilie hogr gsterilmesinin temel bir
liberal deer olduundan hareketle, illiberal gruplarn liberal normlara uymaya zorlanamayacaklarn
sylerken , bireylerin zgr tercihler yapma kabiliyetini gelitirmekten yana olan zerkliki liberaller
bunun aksini ileri srmektedirler. Sz gelii, birinci grupta yer alan William Galstona gre (1995: 526),
liberal tasavvur sivil birlik ats altnda eitli dinlerin birlikte var olmasna izin verebilir. Esasen tarihsel
olarak da bireysel ve kltrel farklla ilikin daha geni kavraymz destekleyen ve sonunda onun
geliimini harekete geiren dini eitlilik olmutur. Bunun iindir ki, makul bir eitlilik anlaynn dini
ballklar iermesi gerekir.
5. z-Sahiplik
Btn liberaller ayn fikirde olmasa da, John Lockeun z-sahiplik (self-ownership) fikrinin liberalizmin
temellerinden olduuna phe yoktur. Bu o kadar byledir ki, mesel liberalizm eletiricilerinden G. A.
Cohen, z-sahiplii kabul etmedikleri iin Rawls ve Dworkinin liberal saylamayacaklarn ileri srmtr
(Brennan 2004).
z-sahiplik dncesini Matt Zwolinskinin (2008) anlatmn izleyerek yle zetleyebiliriz:
Lockeun bakalarna zarar vermenin yasak olduuna ilikin inanc onun her bir bireyin onun kendi kiisi
stnde bir mlkiyete sahip olduuna ilikin daha temel inancndan kaynaklanr. Baka bir anlatmla,
bireyler kendilerinin sahibidirler. Bu, her bireyin kendi bedeni stndeki btn mnhasr kullanm
haklarna sahip olduu anlamna gelir. Ayrca, yapmak istediimiz hemen hemen her ey iin harici
mallarn kullanmna da ihtiyacmz olduundan, Locke bunlar zerinde de bir ekilde mlkiyet

edinebilmemiz gerektiini dnmtr. Bunun da olaan yolu, sahip olduumuz kendi emekimizi bu
harici mallara katmaktr. Bylece onlar da mlk edinmi oluruz. Bylece, Tanrnn onlara ortak olarak
verdii dnya bireylerin zel kullanmna alm olur. Ancak, Lockea gre, harici mallar zel mlk haline
getirebilmenin bir snr vardr. Lockecu art denen bu snra gre, sahiplenmenin meru olmas iin
geriye bakalarnn ortak kullanm iin yeterli miktarda ve iyi durumda braklm olmaldr.
Kendinin sahibi olma fikri bu gelenek iindeki daha sonraki kimi dnrleri de etkilemi ve mesel
Robert Nozick (1938-2002) bu ilkeyi kendi toplum felsefesinin merkezine yerletirmitir. Ancak, Lockeun
tanmlad ekliyle bakalarnn haklarn korumak bakmndan yetersiz olduunu dnd bu art
Nozick kendi teorisine biraz deitirerek dahil etmitir. nk, eer herkes daha nceden
sahiplenilmemi olan eylerde eit haklara sahipse, o zaman sahiplenmeye makul bir snr getirmeden bu
eitlik salanamaz. zellikle de, sahiplenilecek hibir eyin kalmad bir dnyaya doan gelecek nesillerin
haklar sz konusu olduunda bu problem daha da arpc hale gelmektedir. Onun iindir ki Nozick bu
problemden kanmak iin Lockecu art, sahiplenmenin bakalarnn durumunu ktletirmemesi
gerektii anlamna gelecek ekilde yeniden yorumlamtr (Barry 1986: 151-152, Kymlicka 2004: 163 vd.).
David Schmidtz (d. 1955), ilgin bir ekilde, bu yorumun hem dnyann durumunu statik olarak kavramak,
hem de ilk sahiplenmenin sahipleneni sonrakiler pahasna avantajl kldn varsaymak bakmndan yanl
olduunu ileri srmtr. Oysa, Schmidtze gre (2009: 9), gerekte, ilk sahiplenme sonradan gelenlere
ilk sahiplenenden ok daha fazla fayda salamaktadr. lk sahiplenme, esas olarak sonradan gelenlere
olmak zere, bir zenginlik kaynadr. () lk sahiplenme en azndan toprak sz konusu olduunda, ilk
sahiplenilebilecek eylerin stokunu azaltr, fakat bu sahiplenilebilecek eylerin stokunu azaltmakla ayn
ey deildir.
Nozick kendi-kendinin sahibi olma ilkesini hem zgrln hem de bireylerin ahlki eitliinin temeli
olarak grr (Uslu 2009: 313). Nitekim, Lockeun doal haklar iin yapt gibi, Nozick de birey haklarn
bu z-sahiplik kavramdan tretir. Nozick ayn temelden hareketle yeniden datmc politikalarn da
meru olmadn savunur, nk, ona gre, yeniden datm kiinin bakalar iin kullanlmas sonucunu
dourur.
IV. LBERALZM KAPSAYICI BR FELSEFE MDR?
Liberalizmin felsefi temellerinin ele alnd bir yazda, onun kapsaml ve bal bana bir felsefe olup
olmadn sorgulamak bazlarna tuhaf gelebilir. Ne var ki, bir kavramsal erevenin felsefi bir sistem
oluturmasyla, onun felsefi temelleri bulunmas ayn ey deildir. Esasen byle bir sorgulama her siyasi
teori veya doktrin iin yaplabilir. Bu bakmdan, Gaus ve Courtlandn (2007) iaret ettikleri gibi, ncelikle
siyasi bir teori olan liberalizmin, ahlka, deerlere ve topluma ilikin daha kapsaml teorilerle phesiz
ilikisi vardr. Baka bir anlatmla, liberalizmi baz metafizik veya epistemolojik ncllerden bsbtn
ayrmaya imkn yoktur.
Bu bakmdan, liberal pozisyonlar liberalizmin temeli olarak kapsayc bir ahlaki ideali kabul veya
reddetmelerine gre farkllk gsterirler. Bu konudaki baskn gr liberalizmin ncelikle siyasi bir teori
olduu eklindedir. Bu u anlama gelir: Liberalizm baz felsefi-ahlki ncllerden hareket etmekle
beraber, kendi bana kapsayc bir felsefi sistem oluturmaz. Liberalizmin normatif nerme ve nerileri

esas olarak siyasal alann ve kurumlarn dzenlenmesine ilikindir. Oysa kapsayc bir felsefi sistem
felsefenin temel disiplinlerinin (ontoloji, epistemoloji, etik ve estetik) hepsine ilikin birbiriyle tutarl
nermelerden oluur. Kapsaycln bu balamda baka bir anlam da doktrinin dayand ilkelerin
toplumsal hayatn btn alanlar iin geerli bir deerler sistemi olarak tasarlanmasdr. te liberalizmin
siyasi bir doktrin olduunu sylemek, onun bu her iki anlamda da kapsayc bir felsefe olmadn
sylemektir.
te yandan, kapsayc liberalizm yanllar liberal bir sosyal dzenin baz temel deerlere dayanmakszn
kurulamayacan ileri srerler. Bunlara gre, liberalizm, ahlki tarafgirlii kii, zgrlk ve deer
anlaylarmzn temellerine kadar giden (Waldron 2004: 91) gl bir siyasi felsefedir. Onun iindir ki,
bir kapsayc liberal iin liberal bir dzenin ilkeleri bu temel deerlerden soyutlanamaz (ahin 2007a: 7).
Burada sz konusu olan ahlki ideal veya deerlerin banda, daha nce stnde durduumuz hogr ve
zerklik gelmektedir. Nitekim, siyasi liberalizmi savunanlar genellikle devletin kiilerin iyi hayat anlay ve
pratiklerine mdahale etmemesini ngren hogr anlayna baldrlar ve bundan dolay da liberalizmi
asgari bir ahlki ierikle tanmlarlar. Bunlar iddialarn esas olarak siyasi ilke ve kurumlarla snrl tutarlar.
Baka bir deyile, siyas liberalizmi kapsayc liberalizmden ayran, liberal vatandaln deerlerinin
zorunlu olarak iyi hayatn deerleri olmadnda srarl olmasdr. (Cyrenne 2004: 19).
Klsik liberalizm bak asndan, liberal bir siyasi dzen toplumun btnyle siyasiletirildii veya
liberal deerlerin bireyin hayatnn her ynne zorla uyguland bir dzen olamaz. Klsik liberalizm
bireyleri zgr olmaya zorlamaz. Tam aksine, liberal bir dzen, politikay en asgari dzeye indirir ve
bireyleri kendi rgtlerini ve gruplarn kurmakta ve kendi amalarn izlemekte serbest brakr. Klsik
liberalizmin baz trlerinde, liberal bir dzen bireyleri, eer isterlerse bu dzenden ayrlma konusunda
bile serbest brakr. Baka konularda aralarnda dikkate deer farkllklar bulunmasna ramen, nde
gelen ada liberallerden F. A. Hayek, John Rawls, Ronald Dworkin, Charles Larmore, Chandran
Kukathas, Loren E. Lomasky ve David Schmidtz siyasi liberal olarak tanmlanabilecek dnrlerdir.
Buna karlk, liberalizmi btnc bir felsefe olarak deilse de kapsayc bir ahlki ideal olarak yorumlayan
ve kendi siyasetlerini doru ahlki kiilie dair bir teoriye dayandran ahlki liberaller (Tomasi 2001: 4,
8), genellikle, zerklii temel siyasi deer (erdem) olarak kabul eder ve rasyonel zerkliin ve/veya
kiinin kendisini ynetmesinin nndeki engellerin devlet tarafndan kaldrlmas gerektiini savunurlar.
Brian Barry (1936-2009), Joseph Raz (d. 1939) ve Will Kymlicka deiken derecelerde olmak zere bu
liberalizm anlayna bal olan belli bal liberal dnrlerdir.
Tanm gerei siyasi liberalizmin ahlki meselelerde tarafsz olmas beklenebilirse de, baz siyasi
liberallerin teorileri, en azndan, nerdikleri modelin kii ve gruplarn deerleri zerindeki dolayl etkileri
bakmndan tam olarak ntr saylamazlar. Esasen, hi bir ahlki ncle dayanmayan bir siyasi teorinin
normatif bir ekicilii olamaz. Onun iin, kapsayc ve siyasi liberalizm arasndaki ayrmn ahlki olan
ve olmayan teoriler arasndaki bir ayrm olarak anlalmas makul deildir. Larmoreun vurgulad gibi
(1990: 353, 341), siyasi liberalizm terimi siyasi olanla ahlki olan arasnda bir kartlk ima etmez.
Baka bir ifadeyle, bu konudaki iddias asgari olsa da, siyasi liberalizm eit sayg normuna dayanan ahlki
bir anlaytr. Siyasi liberalizm rasyonel diyalog ve eit sayg bizim onaylamamz gereken normlardr ve

eer bunu yaparsak siyasi tarafszlk ilkesini de kabul etmeliyiz. yleyse, siyasi liberalizmi kapsayc
grlerden ayran, onun liberalizmi asgari bir ahlki anlay olarak tesis etmeye almasdr.
Charles Larmorea gre, siyasi liberalizm liberalizmin genel bir insan felsefesi, kapsayc bir ahlki
ideal deil siyasi bir doktrinden ibarettir. Geri, siyasi liberalizmin temel normlar olarak nerdii
rasyonel diyalog ve eit sayg belirli bir bireycilik anlayna dayanrsa da, deerin kaynana ilikin
olarak toplumun btnne hakim olmas istenen geni (kapsayc) bir bireycilik deildir. Siyasi liberalizmin
ima ettii bireycilik yurttalarn hak ve devlerinin onlarn balanm olabilecekleri muhtelif tartmal
ideallerden bamsz olarak belirlenmesi gerektiini vurgulayan bir bireyciliktir. Kiilere, onlarn
bakalaryla paylaabilecekleri esasa ilikin iddialardan ayr olarak bireyler olarak, muamele edilmesi
kesinlikle siyasi bir normdur. Bu, kiilere ancak onlarn yurtta kapasitesi bakmndan uygulanabilecek bir
ilkedir. Bu, deerin kaynaklar konusunda daha kapsaml bir bireycilii ifade etmez (Larmore 1990: 345346, 350, 353).
John Rawlsun siyasi liberalizmi ise iyi hayata ilikin maddi veya kapsayc bir ahlki anlay
onaylamamakla beraber, toplum iindeki gruplarn deerleriyle atmas halinde liberal deerlerin
baskn olmasndan yanadr. Rawls genelde liberalizmi kapsayc bir proje olarak grmese de, deerleri
liberalizmle uyumayan dini aznlklarn ocuklarnn liberal deerleri alayacak bir kamusal eitime tabi
tutulmalarn gerekli grr. Bunun gibi, eitlilii nemsedii iin liberal deerleri benimsemeyen
topluluklara devlet mdahalesi konusunda isteksiz olan Galston, iyi vatandalar yetitirecek ve bu
arada illiberal gruplarn ocuklarna hogry retecek gl bir kamu eitimi sisteminin kurulmasnn
gerekli olduu kanaatindedir. Buna benzer bir durum Stephen Macedo iin de geerlidir (Macedo 2000).
Rawlsun hakkaniyet olarak adalet (justice as fairness) teorisi sz konusu olduunda, bunun ksmen
kapsayc bir doktrin olduu sylenebilir. Onun iin, Rawls her ne kadar liberal bir toplum iindeki
muhtelif kapsayc grlere bal olan kii ve gruplarnn kendi hakkaniyet olarak adalet anlay
zerinde mutabakata varabileceklerini (rten konsensus) ngryor veya umuyorsa da, Leif
Wenarn iaret ettii gibi (1995), gerekte bu sekteryen bir retidir ve dolaysyla byle bir mutabakatn
oda olamayacak kadar dlaycdr. Baka bir anlatmla, pek az kapsayc gr Rawlsun tanmlad
ekliyle hakkaniyet olarak adaleti onaylayacaktr. nk, Rawls rten mutabakata katlacaklarn
mit ettii kapsayc grleri makul veya akla uygun (reasonable) olanlarla snrlamaktadr; akla uygun
kapsayc doktrin tasavvuru ise tabiatyla aklc kii varsaymna dayanr. Bu ise makul veya akla uygun
olanlar snfndan en azndan dini inanlarn ounu, hatta Benthamc ve Humecu grleri de, dlayan
bir yaklamdr. Sonu olarak: Muhtelif kapsayc doktrinlerin Rawlsun rten mutabakatna
katlmasna, ancak bunlarn zgr insan aklna dayal siyasi deerler alannn altnda kalan, bunlar azami
lde destekleyici ve daha aa bir konumu kabul etmeleri artyla izin verilmektedir.(Wenar 1995: 58)
Aslna baklrsa, klsik liberal gelenekten az etkilenmeleri lsnde, liberaller toplumun tmnde hangi
pratiklerin veya hayat tarzlarnn msaade edilebilir olduunu belirleyecek bir nihai otoritenin var olmas
gerektiini ve bu otoritenin ulusal siyasi toplumun kurumlar olduunu dnrler. Bunlar alt grup ve
topluluklarn kendi ilerini kendi balarna yrtme ve liberal devletin bunlarn i ileyiini denetlemesine
kar kma hakkna sahip olmadklarn kabul ederler. Onlara gre, liberal adaletin ilkelerinin liberal
siyasi toplumun yetki alan iinde kalan topluluklarn her birinin iinde de ayn ekilde uygulanmas

gerekir. Ksaca, bu anlay asndan, liberal devlet liberal normlar gerektiinde zorla uygulama hakkna
sahiptir. Mamafih, siyasi liberallerin kendi iddialaryla tutarllklarn zedeleyen bu sapmalar, mesel
kapsayc liberalizm yanls B. Barrynin liberal deerlerin liberal toplum iindeki btn farkl gruplara
dayatlmasn savunan liberal jakobenizmiyle (Levy 2004) yine de ayn ey deildir.
V. KLASK LBERALZM VE MODERN LBERALZM
Siyasi liberaller sadece farklla kar tutumlar bakmndan deil, esas olarak politik ekonomiyle ilgili
olan, devletin grev alannn genilii bakmndan da kendi aralarnda balca iki gruba ayrlrlar.
Dorusunu sylemek gerekirse, bu tarihsel bir ayrm olup siyasi-kapsayc ayrmndan da nce gelir.
Bunu klasik liberallerle modern liberaller veya refah liberalleri arasndaki bir ayrm olarak
tanmlayabiliriz. Bu erevede klasik veya liberteryen liberalizmi ayrt eden, bir yandan iktisadi
zgrlkler ve piyasa ekonomisi stndeki vurgusu, br yandan devletin grev alannn genilemesine
kar olmasdr.
Ksmen farkl epistemolojilerine ramen pek ok liberal liberteryen liberalizmde buluur. Mesel,
kabaca, sko Aydnlanmas geleneine bal olup zgrlk bir dzende kendiliindenlike zel nem
veren Hayek izgisindeki liberaller de, liberalizmi aklc ve a priorist temelde hakllatran Misesciler ve
Rasmussen ve Uyl gibi Aristocu liberaller bu kategoriye girmektedir. Bu tutumun arkasnda, klasik
liberallerin genellikle bir yandan z-sahiplik fikrinden etkilenmi olmalar, br yandan da negatif
zgrlk anlayna bal olmalar yatmaktadr. Liberalizmin bu trnn gnmzdeki nde gelen
temsilcileri arasnda Robert Nozick, Loren Lomasky, Norman Barry (1944-2008), David Schmidtz ve
Chandran Kukathas saylabilir.
Buna karlk daha ziyade 19. yzyl sonlarnn revizyonist liberallerinin (Gaus 2000: 48-49) mirass
olan modern liberaller veya refah liberalleri (Lomasky 2007), devletin klasik liberallerin kabul
edebileceinden daha geni (ksmen yeniden-datmc) bir rol stlenmesinden yanadrlar. Baka bir
anlatmla, modern liberaller aslnda refah devletinden yana olan, sosyal liberallerdir. Bu, esas itibariyle,
liberalizmden Amerikada anlalan eydir. Onun iindir ki, Anglo-Amerikan dnyasndaki baz klasik
liberaller bu karkl nlemenin bir yolu olarak zaman zaman kendilerini liberteryen olarak
adlandrmaktadrlar.
Revizyonist liberalizmin gnmzdeki en bilinen temsilcileri John Rawls, Brian Barry, Bruce Ackerman (d.
1943) ve Ronald Dworkindir. Bunlar arasnda Dworkinin liberalizmi zgrlk yerine eitlikle tanmlamak
bakmndan farkl bir yeri vardr. Ayrca, devletin sosyal ilevini zerklik temelinde hakllatran Joseph Raz
da bu kanatta yer almaktadr. Keza, hogry kendi liberal anlaynn odana yerletirmesi bakmndan
klasik liberallere benzeyen W. Galston ekonomi-politikte refah liberalleriyle buluur. Refah liberalleri
piyasa ekonomisine kar kmasalar da, klasik veya liberteryen liberallerin bu konudaki heyecann
paylamazlar. Bunlar z-sahiplii temel bir ilke olarak kabul etmedikleri gibi, iktisadi zgrlkleri de pek
vurgulamazlar.
* Yeniden Bak ibaresiyle iaret etmek istediim udur: Liberalizm hakkndaki ilk derli-toplu anlatmm
bundan tam yirmi yl nce, 1990 ylnda, Liberal Dnce Gelenei balkl makaleyle yapmtm. Bu

makale Erdoan 2006da (ss. 43-82) nc defa yeniden baslmtr.


ATIFTA BULUNULAN KAYNAKLAR
Barry, Norman (2004), Modern Siyaset Teorisi , ev. Erdoan, M & ahin, Y. (Ankara: Liberte).
Barry, Norman (1986), On Classical Liberalism and Libertarianism (MacMillan).
Barry, Norman (1982), The Tradition of Spontaneous Order, Literature of Liberty, V. 5. n. 2., pp. 7-58.
Brennan, Jason (2004), Illiberal Liberals, Review Journal of Political Philosophy, 2, 59-103.
Cyrenne, Chad (2004), Should Political Liberals Uphold Universal Values? Paper presented at the
annual meeting of the The Midwest Political Science Association, Palmer House Hilton, Chicago,Illinois,
Apr 15, Online, 2009-07-17, <http://www.allacademic.com/meta/p82852_index.html>
Dworkin, Ronald (1985), A Matter of Principle (Cambridge/Mass.: Harvard University Press).
Erdoan, Mustafa (2007), nsan Haklar: Teorisi ve Hukuku (Ankara: Orion).
Erdoan, Mustafa (2006), Aydnlanma, Modernlik ve Liberalizm (Ankara: Orion).
Galston, William A. (1999), Diversity, Toleration, and Deliberative Democracy, Macedo, S. (ed.),
Deliberative Politics: Essays on Democracy and Disagreement (New York & Oxford: Oxford University
Press) iinde, ss. 39-48.
Galston, William A. (1995), Two Concepts of Liberalism, Ethics, 105 (April), ss. 516-534.
Gaus, Gerald F. & Courtland, Shane D. (2007), Liberalism, Stanford Encyclopedia of Philosophy,
http://plato.stanford.edu/entries/liberalism/ .
Gaus, Gerald F. (2003), Contemporary Theories of Liberalism: Public Reason as a Post-Enlightenment
Project (Sage).
Gaus, Gerald F. (2000), Political Concepts and Political Theories (Boulder/Co: Westview Presss).
Kukathas, Chandran (2009), Two Constructions of Libertarianism, Libertarian Papers 1, 11.
Kukathas, Chandran (2008), A Definition of the State, presented at a conference on Dominations and
Powers: The Nature of the State, University of Wisconsin, Madison, March 29.
Kukathas, Chandran (2003) The Liberal Archipelago: A Theory of Diversity and Freedom (Oxford: Oxford
University Pres, 2003)
Kukathas, Chandran (2002), "Justice, toleration, and perpetual peace" Paper presented at the annual
meeting of the American Political Science Association, Boston Marriott Copley Place, Sheraton Boston &
Hynes Convention Center, Boston, Massachusetts, Aug 28, 2002 Online <.PDF>. 2010-01-03
<http://www.allacademic.com/meta/p65045_index.html>
Kymlicka, Will (2004), ada Siyaset Felsefesine Giri (stanbul: Bilgi niversitesi).
Larmore, Charles (1990), Political Liberalism, Political Theory, Vol. 18 No. 3 (August), ss. 339-360.
Levy, Jacob T. (2004), Liberal Jacobinism, Ethics, 114(2), ss. 318-36.
Levy, Jacob. T., (2003) Liberalisms Divide: After Socialism and Before, Social Philosophy and Policy.
Lomasky, Loren E. (2007), ki Liberalizm Anlay, ev. M. Erdoan, Liberal Dnce, C. 12, n. 45-46, ss.
27-58.
Macedo, Stephen (2000), Diversity and Distrust: Civic Education in a Multicultural Democracy
(Cambridge/Mass. and London: Harvard University Press).
Macedo, Stephen (1991), Liberal Virtues: Citizenship, Virtue, and Community in Liberal Constitutionalism
(Oxford: Clarendon Press).

Mason, Andrew D. (1990), Autonomy, Liberalism and State Neutrality, The Philosophical Review, Vol.
40 No. 160, ss. 433-452.
Mendus, Susan (1987), Liberty and Autonomy, Proceedings of Aristotelian Society,
Narveson, Jan (2002), Respecting Persons in Theory and Practice: Essays on Moral and Political
Philosophy (Rowman &Littlefield)
Oakeshott, Michael (1975), On Human Conduct (London: Oxford University Press)
Otteson, James, R. (2009), Kantian Individualism and Political Libertarianism, The Independent Review,
Vol. 13, n. 3 (Winter), pp. 389-409.
Rasmussen, D. B & Den Uyl, D. J. (2005), Norms of Liberty: A Perfectionist Basis for Non-perfectionist
Politics (University Park: Pennsylvania State University)
Rasmussen, D. B. & den Uyl, D. J. (1991), Liberty and Nature: An Aristotelian Defense of Liberal Order (La
Salle/Illinois: Open Court)
ahin, Bican (2009), Toleration: The Liberal Virtue (forthcoming)
ahin, Bican (2007a), Toleration, Political Liberalism, and Peaceful Coexistence in the Muslim World,
American Journal of Islamic Social Sciences, V. 24, n. 2, pp. 1-24.
ahin, Bican (2007b), zgrln Normlar: Eletirel Bir Kitap Analizi, Liberal Dnce, C. 12, n. 45-46,
ss. 239-250.
Schmidtz, David (2009), Mlkiyet Kurumu, ev. Bican ahin, Liberal Dnce, C. 14, n. 53-54 (KBahar), 5-23.
Tomasi, John, Liberalism Beyond Justice: Citizens, Society, and the Boundaries of Political Theory
(Princeton and Oxford: Princeton University Pres, 2001).
Thunder, David (1999), A Refutation of Anti-Perfectionist or Neutralist Liberalism,
http://www.nd.edu/~dthunder/Articles/Article1.html
Uslu, Cennet, Doal Hukuk ve Doal Haklar: nsan Haklarnn Felsefi Temelleri (Ankara: Liberte, 2009)
Waldron, Jeremy (2004), Liberalism, Political and Comprehensive, in Handbook of Political Theory,
eds. Gerald F. Gaus and Chandran Kukathas (London: Sage Publications, 2005), 88-99.
Wenar, Leif (1995), Political Liberalism: An Internal Critique, Ethics, Vol. 106, No. 1 (October), ss. 3262.
Yayla, Atill, Liberalizm (Ankara: Liberte, 2. b., 1998).
Zwolinski, Matt, Libertarianism, The Internet Encyclopedia of Philosophy, available at SSRN:
http://ssrn.com/abstract=1069042 , 2008.
Zwolinski, Matt, "The Separateness of Persons and Liberal Theory, Journal of Value Inquiry (vol. 42, no.
2, June 2008), pp. 147-165.

You might also like