You are on page 1of 22

AKADEMKBAKI

UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

LBERAL DEVLET VE SOSYAL ADALET POLTKALARINA HAYEK BR


BAKI
Salih ALP
Sakarya niversitesi SBE ktisat Anabilim Dal Doktora rencisi
Adem KARAKA
Sakarya niversitesi BF ktisat Blm Aratrma Grevlisi
ZET
Devletin ilevleri ve snrlarna dair kadim tartmalar ierisinde F.A.Hayekin
dncelerinin nemli bir konumu vardr. Klasik liberal dnce erevesinde devlet olgusunu
inceleyen dnr, devletin kurumsal yaps ve devletin kamusal boyutu zerine nemli
tespitlerde bulunmutur. Liberal devlet anlay ve kanun hakimiyeti balamnda snrl bir
devlet anlayn savunan Hayek, bu snrlar ierisinde sosyal adalet konusuna ska temas
etmitir. Sosyal adalet kavramndan hareketle devletin bu ynde yapt abalarn yersizliini
savunmu ve bu tr abalarn piyasann ilerliini bozucu bir etki oluturacan ifade
etmitir. Minimal devlet anlayndan farkl olarak, snrl ve sorumlu bir devlet
mekanizmasna temas eden Hayek, devletin, vergilendirme, eitim, gvenlik ve hizmet sektr
gibi alanlarda meydana getirdii etkileri de sorgulamtr. Refah devleti anlayyla birlikte
sosyal adalet kavramnn da temellerini sorgulayan dnr, sosyal adalet dncesinin
kaynandan balamak zere etkilerini analiz etmi ve liberal bir devletin temel yaptalarn
rmeye almtr.
Anahtar Kelimeler: F.A.Hayek, Liberalizm, Sosyal Adalet
LIBERAL STATE AND SOCIAL JUSTICE POLITICS FROM THE VEWPONT
OF HAYEK
ABSTRACT
Hayeks opinions have very important configurations in the debate over the state and its
functions. He investigates the phenomenon of the state within the confines of classical liberal
thought and makes significant points on the institutional structure and public dimension of the
state. Hayek who defines limited government within the perception of liberal state approach
and sovereignty of law dealt with social justice matter with limitations. From the viewpoint
of the social justice, he stands this governmental communicating with restricted and
responsible state mechanism different from minimal state approach; he also interrogated the
effects on area of taxation, education, security and service sectors. He also questioned social
justice concept besides welfare state approach; he analyzed the effects the social justice
approach by beginning with its source. He tried to construct the roots of liberal state.
Keywords: F.A.Hayek, Liberalism, Social Justice
1

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

GR
Devlet ve onun snrlarna ilikin tartmalar gerek iktisat ve siyaset gerekse
dier sosyal disiplinler iinde yzyllardr yaplagelmiler arasnda belki de en nemli
sorunsallarn banda gelmektedir. Bu tartmalar ve gelien koullar sonucu devlete
deiik dnemlerde farkl nitelikler yklenmi ve bylelikle dnemler aras
deiegelen bir ok devlet modeli ve uygulamalar ile kar karya kalnmtr
Bu alma, temel anlamda bu devlet modellerini incelemekten te daha spesifik
bir erevede klasik liberal devlet anlayn yine onun yirminci yzylda ki en
nemli
temsilcilerinden
F.A. Hayekin (1899-1992) yaklam ile sunmay
hedeflemektedir. Bu yaplrken Hayekin dnce sistematii ana temay oluturken,
onun dncelerini etkileyen dier klasik liberal filozoflarn grlerine de deinilecektir.
Bu anlamda almann ilk blmnde daha genel bir deerlendirme yaplarak
klasik liberal devlet anlayna deinilecek, ikinci blmde ise yine bu ereve dahilinde
daha geni olarak Hayekin devlet ve onun kamusal boyutlarna ilikin grlerine yer
verilecektir. nc blmde, zellikle 1930larn ortasndan itibaren bilhassa J.M.
Keynesin katklar ile ykselie geen ve 1950 sonras en parlak dnemlerini yaayan
sosyal adalet ve politikalarna ilikin Hayeki bir eletiri sunulacak ve drdnc
blmde de buna ilaveten bu trden politikalarn nn kesmek amal, dnrn yeni
bir demokrasi modeli olan demari kavram ve bunun nitelikleri zerinde durulacaktr.
Sonrasnda ise genel hatlar ile sonulandrc bir dnceye ulalmaya allacaktr.
1. LBERAL DEVLET ANLAYII VE KANUN HAKMYET LKES
ktisadi dnce sistemleri arasndaki fark belirleyen en temel faktrlerden
biri, devletin ekonomik hayat zerindeki etkinliine verilen rol olmutur. Genel
anlamda devletin ekonomik hayattan (neredeyse) tamamen ekilmesi ve ekonomik
olarak
hayat doal ileyiine brakmas ynndeki yaklamlar liberalizm
adlandrlmakta, devletin ekonomik hayatta da eitli derecelerde rol almasn
savunan dncelerse, liberalizm kart cepheyi oluturmaktadr (Akdi, 1994).
Grev ve fonksiyonlar ynnden be ayr devlet modelinden sz edilebilmektedir
(Aktan, 1994:22; Ayka, 2002).
i. Minimal Devlet
ii. Snrl ve Sorumlu Devlet
iii. Mdahaleci Sosyal Devlet (Karma Ekonomi Devleti)
iv. Ar Mdahaleci Sosyal Devlet v. Sosyalist Devlet
Bu devlet modelleri ierisinde snrl ve sorumlu devletin gerek (klasik)
liberalizmin savunduu devlet anlay olduu sylenebilir (Aktan, 1994:22 ve
Akdi, 1994). Liberal devletin snrl ve sorumlu niteliine hukuk devleti ya da
kanun hakimiyeti kavramlaryla atfta bulunulmaktadr (Yayla, 1992:187). Liberal
teoride, kanun hakimiyeti doktrinini en ayrntl biimde ileyen dnrlerin
2

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

banda Hayek gelmektedir. Hatta Hayekin liberal sosyal teorisinin temelinin kanun
hakimiyeti ilkesi olduunu sylemek abart saylmamaldr. Dnrn kendiliinden
dzen ve buna bal olarak mdahaleci devletin karsnda olmas ile kanun hakimiyeti
arasnda sk bir iliki vardr. Hayeki liberalizmin iki temel ilkesinden biri kanun
hakimiyetidir (Ymer, 1993: 133; Yayla, 1992:188). Kanun hakimiyeti ilkesine
gemeden nce, Hayekin sosyal teorisinin en ilgin ksmlarndan biri olan
kendiliinden dzen fikrini irdelemek gerekmektedir. nk bu dnce sistematii
onun piyasa ve devlet (mdahalecilii) zerine gelitirdii teorilerde kilit neme sahip
olmutur. Dnr bu alanda Mandeville, Hume, Adam Smith ve Adam Ferguson gibi
sko politik iktisatlarnn pheci anti- rasyonalist geleneini canlandrarak, sosyal
evrim ve toplumsal deiimi anlamak iin anti-rasyonalist kavramlarn neminde srar
etmitir. Bu gelenek toplumsal dzenin nasl olutuunu, nasl korunduunu
anlamak iin belirli bir metot nermektedir. Onlara gre dzen tek tek bireylerin
etkileimleri sonucu kendiliinden (spontane) olarak oluur. Dil, hukuk, piyasa, hatta
devlet gibi nemli ilevlere haiz kurumlar bylelikle gelimitir. Onlar birisi
tarafndan tasarlanm olmayp, planlanmam ve ngrlmemi biimde ortaya
karlar. Bir kere teesss edince, toplumsal etkileimleri koordine ederler ve baka
bir ok kurumun gelimesine imkan verirler (Gamble, 1997).
Bu trden dzenlere verilecek en iyi rnek piyasa ekonomisidir (Yayla,
1993a:134). Hayekin bu stn ve mkemmel olarak ifade ettii piyasann kendiliinden
dzenleyici mekanizmalarna (Butler, 1996:52) mdahale, onun dokusunu bozup
olumsuz sonulara yol aacaktr. Bu nedenle her trl mdahaleden kanlmal, onun
yerine kurall bir ereve salanmaldr. Bu anlamda kanun hakimiyeti ilkesi, kamu
otoritesinin, piyasann iyi ileyebilmesi iin gerekli ortam ve artlar hazr tutarken,
ayn zamanda kendisinin bir deimez kanun ve kurala bal kalmasn salar. Bu
anlamda devlet bir hukuk devletidir ve kanun hakimiyetini esas almaktadr. Hayeke
gre kanun hakimiyeti doktrininin hedefi, vatandalarn kanunlarn kendilerini
nasl etkileyeceini bilmelerini salamasdr (Akdi, 1994). Bylece ekonomik
birimler, devletin alaca karar ve uygulamalar ngrebilirler. Bu, kanun
hakimiyeti teorisinin znde ngrlebilirlilik ilkesi olduunu gstermektedir
(Butler, 1996:91). Bu ilkenin etkinlii iin, kanunlarn u drt zellie sahip olmas
gerekmektedir (Yayla, 1992:188);
i. Kanunlar tamamyla genel olmaldr, hibir bireye veya gruba olumlu
veya olumsuz muamele yapmaya ynelmemelidir.
ii. nsanlara eit olarak uygulanmaldrlar. iii. Gemii kapsar olmamaldrlar.
iv. Btn kanunlar, hkmet dahil herkesi balamaldr
Kanun hakimiyeti ilkesi ile piyasadaki oyunun kurallarn belirleyen ve oyuna
mdahale etmeyip, oyunun kurallarnn uygulanmasna nezaret eden devlete (Akdi,
1994) Hayek tarafndan ayrca, bahsedilmesi ou liberteryenin cann skabilecek, baz
meru grevler yklenmitir (Gamble, 1997). Peki Hayek tarafndan devlete ithaf edilen
grevler nelerdir?
3

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

2. DEVLET VE KAMUSAL BOYUTLARI


Hayek, minimal diye adlandrlan devlet anlaynn yannda olmamtr.
Hatta byle bir minimal devleti savunmak bir yana, ileri toplumlarda, devletin
eitli sebeplerle piyasa tarafndan salanamayan hizmetleri salamasnda da bir
saknca grmemektedir (Hayek, 1997:65);
Bizim hukukun uygulanmas ve d dmanlara kar savunmay devletin
yegane meru grevi saydmz gibi hatal bir izlenim elde edilebilir. Gemite
baz teorisyenler gerekten de bylesine bir minimal devleti savunmulardr. ( ... ) Byle
bir minimal devleti savunmak bir yana biz ileri bir toplumda hkmetin, eitli sebepler
yznden piyasa tarafndan salanamayan ya da yeterince salanmayan baz hizmetleri
yerine getirmek zere vergilendirme yolu ile para toplamak iin g kullanmas
gerektiini tartlmaz buluyoruz.
Hayeke gre yle alanlar vardr ki, buralarda hkmetin faaliyetlerde
bulunmas arzu edilmektedir, nk bu hizmetler, ondan faydalanan bireye bir cret
detilemeyecei gibi bazen de zel teebbs tarafndan retil(e)meyecek niteliktedir
(Yayla, 1993a:66). Ancak hkmetlerin ticari olarak ifa edilemeyen hizmetleri yerine
getirmesini salamak amac ile zorlayc yetkilere haiz olmas, bu trden hizmetlerin
salaycs ve dzenleyicisi olarak, onun zorlayc yetkilerini kullanmas
gerektii anlamna da gelmez (Hayek, 1997:65).
Hayek bu anlamda iki esas nokta zerine vurgu yapmaktadr. Birincisi,
salanacak hizmetlerin zorla alnan vergiler ile finanse edilmesi, onun ayn zamanda
hkmet tarafndan idare edilmesini ima etmez. Maliye problemi bir kez
halledildikten sonra, toplanan fonlar eitli yollar ile, giriimcilere hizmetin salanmas
iin paylatrlabilir. Dnr bu duruma, Friedmann ocuklarn eitiminin kupon
datlarak zel okullar tarafndan yrtlmesi rneini vermektedir (Hayek, 1997:72).
kinci esas nokta ise, tam anlamyla ortak kullanm olan bir maln retimi iin
devletin kullanlmas genel anlamda aa bir yntemdir keza bunlarn piyasa tarafndan
daha etkili bir yntemle salanmas iin gerekli artlar vardr. Sz konusu hizmetlerin
retilmesi piyasann kendiliinden mekanizmasnca ynlendirildii taktirde en etkili
retim ortaya kacak ise, hizmetlerin retimi mmkn olduunca piyasa glerine
braklmaldr (Hayek, 1997:72).
zetlenirse, devletin kamusal alanda bulunmasnn sebebi, hkmetin bu alanda
bir tekel olmasnn deil, fakat daha ziyade baka yollarla daha iyi karlanamayan
hizmetlerin hkmetten karlanmas istenilen bir dizi ihtiya olarak anlalmas gerekir.
Buna karn piyasann ihtiya duyulan bir hizmeti tedarikte baarsz kald yerde,
hkmetin mdahale etme ynnde cebri yetkilerini kullanmas tek ya da en iyi
seenek olarak da alglanmamaldr. Dnr bu anlamda bir alternatif olarak gnll
birliklerin gz ard edilmemesini istemektedir. Ona gre hkmet daha kamu
hizmeti alanna girmeden evvel birok hizmetin bu tr birliklerle yapldna dikkat
4

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

eker. Halk eitimi, kamu hastaneleri, ktphaneler, mzeler, tiyatrolar ve parklar


bu zel birliklerin nderlik ettikleri kurumlardr (Hayek, 1997:72). Bu adan
bakldnda, btn alann, zel ve kamu kesimi olarak kabul edilmesi aldatc
olabilir. nk gnll birliktelikler bir nc alternatif olarak bamsz sektr
oluturmaktadrlar ve bunlarn muhafaza edilmesi, kamu hizmeti alannda devletin
tekel yaratma tehlikesini hafifletmek ynnde nemli bir aamadr.
2.1. Vergilendirme ve Kamu Sektrnn Bykl
Hayek, kamu sektrnn bykln belirlemede doru yolun, nce halkn
paylaaca vergi yknn ls konusunda karara varmak olduunu belirtmektedir.
Ancak ondan sonra toplanan verginin nasl harcanaca konusunun tartlmas
gerektiini syler (Butler, 1996:139). nk hkmetlerin salayaca hizmetler
zerinde rasyonel bir karar, yalnzca hkmet hizmetlerinin toplam hacmi zerinde bir
anlama elde edilecekse, bu durum, belirli bir harcama iin oy veren her bir yurttan bu
harcamalardan kendi payna den vergiyi bilmesini gerektirir (Hayek, 1997:79).
Ancak Hayeke gre kamu maliyesinin temel kaygs, balangtan itibaren,
en fazla paray en az direnile toplamak zerine olmutur. Asl gz nnde
bulundurulmas gereken para toplama ynteminin toplam harcamalar zerindeki
denetleyici grevini yerine getirmesi hususu ok az dikkate alnmtr. Bu durum kamu
sektrnn mtemadiyen ve snrsz olarak byme eilimine yol am, artk baz
lkelerde, milli gelirin % 50isinden fazlasnn hkmetlerce kontrol edilir hale getirmitir
(Hayek, 1997:80-81).
Ona gre bu, mevcut kurumlarn hkmet mekanizmasnn geniletilmesi
nyargsnn sonucundan baka bir ey deildir. nce ihtiyalarn
hakkndaki
kararlatrld ve daha sonra aralarn temin edildii bir sistemde de baka trl
olmasn beklemek olduka zordur. Bununla beraber refah ve nfustaki artla
birlikte, yalnzca ortak eylem yoluyla giderilebilecek ihtiyalarn paynn bymesi
gerektii eklindeki byk inanca inanmak iin baz sebepler varsa da zellikle
hkmetlerin kontrol ettikleri hissenin, kaynaklarn ekonomik kullanmna yardmc
olacana inanmak iin ok az sebep vardr. Ayrca bu gelimeye taraftar olanlarn
gzden kardklar bir nokta da bu ynde atlan her admn toplum dzeninin, bu
aralarn idaresinin tevdi edildii brokrasi tarafndan bir amaca hizmet edebilecek bir
organizasyona dntrlebileceidir (Hayek, 1997:80-81).
Hayek, bu noktada zellikle Galbraithn toplumsal denge adn verdii ve
hkmet hizmetlerini n plana karan dncelerini eletirir. Ona gre hkmetin
yerine getirmesi gerekli hizmetlerin bazlarnn yetersiz bir dzeyde temin edildii
muhtemelen dorudur. Ancak bu, hkmet harcamalar toplamnn gereinden kk
olduu anlamna gelmez. Hatta gereinden daha fazla bile olabilir ve bu durum da onun
asli grevlerinden bazlarn ihmal edebilecei gerei gz ard edilmemelidir. Ancak u
anda kullanlan ve kaynaklarn ne kadarlk ksmnn hkmete tevdi edilmesi
gerektiini belirleyen usuln nitelii, daha henz banda, bu toplumun ou bireyinin
5

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

tasvip ettiinden ve hatta farknda bulunduundan ok daha byk olmasn muhtemel


klmaktadr (Hayek, 1997:82).
Sonu olarak Hayeke gre kamu sektrnn toplam bykln belirlemek iin,
bu hizmetten faydalanacak olan bireylerin fedakarlk derecesini (fayda-maliyet
analizi) bilmeleri ve bunu onaylamalar nem arz etmektedir. Ondan sonra bu toplam
vergi byklne gre, kamu hizmetleri yerine getirilmelidir. Bylece herkesin
zerinde en azndan minimum kriterlerde mutabk kald bir uzlama salanr.
Bireylerin demeye istekli olduklar vergi fedakarlnn ok zerinde bir orann
bireylerden tahsil edilmesi hususunda kaygl olan Hayekin, bugn uygulanan vergileme
ilkeleri konusundaki dncelerini de bu noktada aktarmak nem arz eder hale
gelmektedir.
Hayek, artan oranl vergileme yntemini, ekonomik etkilerinden daha ok
toplum ierisindeki genellikle alkan ve baarl, gelir dzeyi yksek kiileri
kayrmasndan ve buna bal olarak uygulamann genel hukuk kurallarna
uymamasndan dolay reddetmektedir (Radnitzky, 2000:19). Bununla beraber Hayek,
aslnda dolayl vergilerin daha dk gelirler zerine koyduu oransal yk dengelemek
iin bir dereceye kadar bu ilkeye katlr, ancak uygulamann bu anlamda kullanlmayp
daha ok yeniden datm politikas olarak kullanlmas (Butler, 1996:141) onu ayrca
rahatsz etmektedir.
Artan oranllk ilkesini daha ok, genel hukuk kurallarnn herkese eit
uygulanmas gerektii dncesine bal olarak reddeden Hayek, bu ilkenin (ve
dahas vergilemenin) kabulne ilikin iktisadi olarak da baz rahatszlklar dile
getirmitir. Bu itirazlarn iki ana grupta toplanmas mmkndr. lki yksek marjinal
vergi oranlarnn insanlarn yeni bulu ve tecrbelerini yavalatmas ve giriimciliklerini
harekete geiren kar gds ilevini kertmesidir. kinci etki ise yatrm ve
tasarrufa ilikindir. Gelir, tasarruf yerine vergiye gittii iin, gelecekte zenginlik
ve istihdam douracak verimli yatmlara harcanacak fonlar azalacak, ayrca
insanlarn
tasarruf
edebilecekleri herhangi bir sermayenin
karlna sahip
olamayacaklar iin, onu daha az verimli kullanacak hatta daha ok deerlendirilebilir
d sahalara karacaklardr (Butler, 1996:142).
Artan oranl vergi ilkesinin tm bu dezavantajlarn gz nne alarak Hayek,
vergi sisteminin ancak makul olmas durumunda vergi (deme) dzeyini maksimum
nispette tutmaya karar veren bir ounlua sahip olunacan belirtmektedir. Dnr,
artan oranl vergi sistemine bir st snr izilerek bu giriimin alabilecei inancna da
kardr. Keza bu, olduka keyfi bir durum olup savunulmas olduka zordur. Bu
anlamda ona gre, belki de en yaln genel kural hkmetin vergiyle elde ettii toplam
milli gelirin belli yzdesini maksimum yasal marjinal vergi oran tespit etmektir.
(Butler, 1996:142-143).

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

2.2. Gvenlik
Hayek, minimal devlet savunucularnn dahi, hkmetin icra etmek zorunda
olduunu kabul ettikleri, d dmanlara kar savunma grevi hususunda ayrntya
girmenin dahi yersiz olduunu belirterek tartmasz bu grevi devletin yerine getirmesi
gerektiini ifade etmektedir (Hayek, 1997:83).
Ayrca yabanc dmanlardan gelen tehlike, toplumun btn yeleri iin, cebri
yetki sahibi bir tekilat tarafndan uralacak tek tehlike de deildir. Frtna, sel, deprem,
bulac hastalk ve benzeri doal felaketlerin etkileriyle de ancak bu trden bir
tekilat uraabilir ve bu trden durumlarn nne gemek veya are bulmak iin
alaca tedbirleri ok az kii sorgulayabilir (Hayek, 1997:83). Bu arada Hayeke gre,
yakn gemie kadar hkmet faaliyetlerinin ihtiya olarak kabul edilmedii, ancak
mahalli cemaat balarnn zayflamas ve hareketli bir toplumun gelimesi sonucu, giderek
artan saydaki insan gruplarnn bir bant kopukluu nedeniyle destek grememeleri
sonucu, baka yaygn bir risk snf daha olumutur. Hastalar, yallar, fiziki ve zihni
zrller, dullar, yetimler bu risk snfna dahil bireylerdir. Bu trden risk snfna
dahil, toplumda yaamn tek bana srdremeyecek olan ve herhangi bir destei
olmayan bireylere, devlet tarafndan taban gelir uygulamas, ileri toplumlar iin
gereklidir. Hayek bu durumu yle zetler (1997:84);
Byk sayda insan, kk grupta yeliin verdii nispi gvensizlii terk
etmeye tevik etmeyi amalayan bir sistemde, ilk bata onun avantajlarndan
yaralananlar kendi kabahatleri olmakszn geimlerini kazanma yetenekleri ortadan
kalktnda (ve) kendilerini yardmsz bulduklarnda, byk honutsuzluk ve iddetli
tepkilere yol aard.
Ancak bu snrl gvenlik sisteminin hassasiyetle ele alnmas olduka nemlidir.
Bu durum kesinlikle geni kitleleri ilgilendiren
sosyal adalet talepleriyle
kartrlmamaldr. Dnrn sosyal adalet ile ilgili dncelerine ileride detayl
olarak deinilecektir. Burada bahsedilen uygulama bir istisna nitelii tamaktadr.
Hayek bu istisnann, evrensel olan liberal ilkelere zarar vermeyecei inancndadr
(1997:86);1
Burada imdiki dnyann mevcut gereklerinin kanlmaz kld liberal politika
ilkelerinin evrensel uygulamasnn bir snrlamas ile karlatmz gerei ile
yzlemeliyiz. Bu snrlamalar srf zellikle msamaha gibi liberal ilkelerin yalnzca
liberal ilkelere itaat edenlere tutarl biimde uygulanabileceini ima ettii iin
argmanda ldrc gedikler amaz. Ayn durum baz ahlaki ilkeler iinde geerlidir.
Dolaysyla genel kurallarn byle gerekli istisnalar, hkmetin srarl biimde liberal
ilkeleri izlemesinin mmkn olduu alan iindeki benzer istisnalara hibir zaman
meruiyet salamaz.
1

Ayrca btn ileri Avrupa lkelerinde laissez faire diye adlandrlan dnemde dahi fakirlerin geimini salamak iin
baz tedbirlerin alnd bilinmektedir (Bkz. Hayek, 1997:280).

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

2.3. Eitim
Hayeke gre belli bir seviyeye kadar zorunlu eitim hizmetlerinin devlete
karlanmasna ilikin en nemli argman, ocuklarn henz sorumlu bireyler olmadklar
ve neye ihtiya duyduklarn bilemeyecekleridir. Bu sebeple bilginin elde edilmesinde
tahsis edebilecekleri kaynaklar kontrol edemeyeceklerdir. Ebeveynler ise, bu beeri
sermayenin getirisini, maddi sermaye ile karlatramayarak, ocuklarn eitimi iin
yatrm yapmaya her zaman hazrlkl olmayacaklardr. (Hayek, 1997:93) Ayrca
demokratik kurumlarn, cahil bir toplumla ilemesi ihtimalinin olmamas ayr bir
problemdir Bu sebeple, ileri meslek eitimlerinden ziyade genel eitimin hkmetlerce
finanse edilmesinin bir gerekesi vardr ama eitimin hkmete yrtlmesi veya
onun tekelinde olmas lehinde bir gereke de yoktur (Butler, 1996:152). Bu anlamda
Hayek, Friedman tarafndan zikredilen ebeveynlere ocuklarn kendi setikleri
okullarda eitmede kupon verme nerisini benimsemitir. Bylece devlet ek masraflar
dnda, ocuun eitimini karlayacak ancak bylece bir devlet tekeli olumayacaktr.
Yksek eitim veya zel mesleki eitimde ise, R.C. Cornuellenin ortaya att
Birleik
renci
Yardm Fonu kullanlabilir. Bylece renci ald bursla
eitimini srdrecek ve eitiminin sonunda elde edecei gelir ile ald bursu deyecektir
(Hayek, 1997:93-94).
2.4. Hizmetlerdeki Hkmet Tekeli
Hayek, devletlerin uzunca bir sredir iki nemli hizmet alannda tekel (veya
imtiyaz) iddias iinde olduklarn belirtmitir. Ne var ki bu tekeller ne kamunun
yararna getirilmi ne de yararna sonulanmtr. Bunlar para basma ve posta
hizmetlerini salamadaki tekel haklardr. Bunlar halka daha iyi hizmet iin deil,
sadece hkmetin yetkilerini takviye iin tesis edilmilerdir. Sonuta halka daha kt
hizmet edilmekle kalnmam, para basma rneinde olduu gibi insanlarn geimlerini
salamaya ynelik olaan gayretlerinde (enflasyon gibi) tehlike ve risklere maruz
brakmlardr (Hayek, 1997:87).
Dnre gre posta hizmetlerini ilk sunan hkmetler deildir. Ancak
zellikle vatandalarn birbirleriyle olan haberlemelerini kontrol altna almak amacyla
devlet tekeline sokulmulardr. Hkmetlerin bu ie girmesi, insanlarn ald hizmetin
kalitesini artrmam hatta azaltmtr. Ayrca hkmetlerin bu alanda tek ve en byk
iveren olmas, sendikalarn onlara antaj yaparak, kamu hayatn felce uratabilecek
gce kavumalarn salamtr. Bunlarnda tesinde hkmetlerin bu alanda olmas
byk bir kaynak savurganlna yol amaktadr (Hayek, 1997:87; Yayla, 1993a:161).
Hayekin posta tekelinden ziyade, hizmetler konusundaki asl tedirginlii
hkmetlerin ellerinde bulundurduklar para basma tekelleridir. Para emisyonu
normal olarak, mnhasran
hkmete yaplmas gereken bir faaliyet olarak
dnlmesine ramen, bu her zaman byle olmamtr ve byle olmas da gerekmez.
phesiz bir zamanlar, hkmetler (altn para sisteminde) paralarn arl ya da safln
8

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

garanti etmede yararl bir rol oynamlardr. Ancak hkmetlerin zerinde tekel gcne
sahip olduklar parann hacmini geniletebildikleri modern dnyada artk bu byle
deildir. Gerekten para hacmini geniletme arzusu dayanlmaz gl bir arzudur;
nk bu yolla geici iktisadi canlanmalar salanabilmektedir (Butler, 1996:147).
Ayrca hkmetlerin refah devletine ulama abalarnda bir tevik unsuru oluturur
(Akdi, 1994). Keza para basarak fiyatlarn ykseltilmesi hkmetler iin bir dier
avantaj daha tekil eder nk reel borlarda bir azalma meydana gelecektir.
Hkmete avantajlar kullanlan tekeller, aksine bireyler zerinde ciddi tahribat
yaratmaktadr. Hayek bu tahribatn ortadan kaldrlabilmesinin bir yolu olarak devletin
para basma tekelinin krlmas ve serbest bankaclk sistemine geilerek zel
sektrlere de para basma yetkisinin verilmesini nerir (Akdi, 1994). Bylece
insanlara eitli alternatifler arasndan en gvenilir ve istikrarl olan paray seme
imkan tannm olacaktr (Butler, 1996:147). Dnr bu anlamda hkmetlerin
parann deerini herhangi bir tehdide kar korumakla grevli olduu fikrini de anlamsz
bulmaktadr (Hayek, 1997:88); Bir lkede kullanlan paray, devletin kendisinden
gelen (kalpazanlk hari) bir tehdide kar korumak iin hkmete ihtiya duyulduu
elbette ki samalktr. Para esasnda devlete kar korunmaldr.
Hayekin 1975 ylnda Lozanda yaplan kinci Altn ve Para Konferansnda
bir aka olarak ortaya att para basma tekelinin devletten alnarak zel sektre
verilmesi dncesi zamanla, devletin enflasyon dourucu para politikalarna kar bir
are olarak kabul edilmitir (Akdi, 1994). Farkl para birimlerinin piyasada tedavl
ettii ve fertlerin konvertibl paralar arasnda kuvvetli paray zayfna tercih ettikleri,
ayrca batda farkl kurulular tarafndan karlan seyahat eklerinin para gibi
kullanld gz nne alndnda, bu dncenin hi de hayal olmad ifade
edilebilmektedir (Yayla, 1993a:161-162; Akdi, 1994).
2.5. Emeklilik ve Salk Hizmetleri
Dnre gre, emeklilik veya sigorta sistemiyle sunulan herhangi bir demenin
hkmet tekelinde olmas, hatta hkmete salanmas iin hibir neden yoktur.
Balangcndan beri sosyal sigortann devlet kontroll bir rgt vastasyla yrtlen
zorunlu bir hizmet olduu dnlmtr. Herkesin ayn organizasyonca korunmasnn
maliyetinin daha ucuz olaca eklindeki gr, hizmetlerin arzndaki rekabetin
douraca potansiyel faydalar gz ard etmi ve hkmete iletilen emeklilik
programlarnn ynetim maliyetlerini artrmtr. Ayrca ou sosyal politikalar gibi
emeklilik sistemi de, gerek sigorta ideallerini gerekletirmekten daha ok, gelirin
yeniden datmn amalayan bir oy kapma vastas haline gelmitir (Butler, 1996:150).
Buna karn insanlarn yallk dnemi, aile reisinin kayb veya sakatln
lzumlu kld ihtiyalara kar korunmay salamakta kararlysak, o zaman uygun
tedbirler alnmaldr (Hayek, 1960:124-131; Butler, 1996:150-151). rnein, motorlu
ara sahipleri iin mecburi sigortay, ara sahiplerinin menfaati iin deil, fakat onlar
9

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

tarafndan yaralanabilecek kiilerin menfaati iin isteriz. Bu prensip, emeklilik demesi,


salk sigortas gibi alanlara da geniletebilir (Butler, 1996:151).
Hayekin bu refah uygulamas gibi grnen dncesine Butlern (1996:151)
yorumu yledir; Muhtemelen dnr bu minimum gelir garantisini, geici bir
felakete maruz kalanlara primlerini deyebilme imkan vermek iin dnmektedir.
Ancak bu makul minimum gelir dzeyinin salanmas, sigorta hizmeti arznn
devlet tarafndan salanmas anlamna da gelmemelidir.
Ayn ekilde, salk sigortasnn da zorunlu yaplmasnn baz gerekeleri
vardr.
Keza kendilerini sigorta yaptrmayanlar, salksz olduklar dnemlerde
muhtemelen kamunun zerine yk tekil edeceklerdir. Ancak bu durumun salk
hizmetinin ulusal dzeyde olmasn gerektirmeyecei aktr. Bunun sebebi bireylerin
salk konusunda farkl tercih ve seeneklere yatkn olmasdr. Bylece her fert
tercihine gre, piyasada faaliyet gsteren bir salk sigortas yaptrabilir (Butler,
1996:151-152).
3. REFAH ARACI OLARAK SOSYAL ADALET VE POLTKALARI
3.1. Bir ndeerlendirme: Adalet Teorileri, Liberalizm ve Hayek
Adalet kavramyla ifade edilmek istenen deerlerin, ne olduuna ilikin
olarak bir fikir birliinin varolduundan sz etmek zordur (Erdoan, 1993:271). Bu
anlamda literatrdeki adalet teorileri genellikle ana grupta toplanmaktadr. lki,
klasik liberalizmin adalet teorisidir. Buna sadece adalet veya piyasa adaleti gibi adlar
verilmektedir. kincisi, yine liberal gelenek ierisinde yer alan, ancak baz ynleriyle
klasik liberalizmden epeyce ayr den ve refah devletini savunan adalet teorileridir.
Bu teorilere verilen bir dier isim, piyasa mekanizmasnn saladnn dnda,
ksmi bir yeniden datm amalamalarndan tr, datmc adalettir. nc grupta
ise, radikal adalet teorileri yer almaktadr (Yayla, 1993b:58-59).
Ayn gruplandrma pozitif ve negatif adalet balklar altnda da
yapabilmektedir. Negatif adalet teorisi, klasik liberalizmde John Locke, David Hume
ile balayan, Adam Smith ile gelien ve gnmzde en etkin biimde Hayek ve
Nozick tarafndan ifade edilmi olan grtr. Alternatifi pozitif adalet ise Thomas
Hill Green ve John Rawls tarafndan savunulmaktadr Negatif ve pozitif adalet ayrm
esnasnda dikkati eken en nemli nokta, dier sosyal deerler ve zellikle zgrlk ile
olan ilikileridir. Bu anlamda hem pozitif hem de negatif adalet anlaylar belirli
bir toplumsal rgtlenme tarzn ifade etmektedir. Negatif adalet teorisi, bireyin
dardan gelen zorlama ve mdahalelere maruz kalmamas demek olan, negatif
zgrln bir uzants olarak doar. Pozitif adalet teorisi ise, zgrln iktidar ve
yetenek ile zdeletirilerek, bireyin eyleme muktedir olmas veya muktedir klnmas
biiminde yorumlanr (Yayla, 1993b:59).
10

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Negatif adalet anlayn savunan klasik liberal yazarlara gre, adalet ancak
ve ancak bireylerin eylemleri ile deerlendirilebilir. Adil olmak ya da olmamak
bireyler arasndaki ilikilerle ilgilidir ve bu anlamda piyasa ekonomisinin ileyii iinde
gelir dalmnn ya da baz sosyal iliki kalplarnn adil olup olmamasndan sz
etmek zordur (Yayla, 1993b:61). Onlara gre adil bir sistem, herkesin ayn derecede
zgr olduu ve ayn ngrlebilir kurallara tabi olduu sistemdir.
Hayekin adalet anlay da bahsedilen klasik liberal kural adaletidir. Ona gre
bireysel eylemlere uygulanabilecek bir terim olan adalet somut sonular ile deil,
eylemlere rehberlik eden kurallarla balantldr. Bir eylemin adil mi gayri adil mi
olduu, o eylemin eylemde yer alan taraflara salad somut sonularla deil, eylemin
belirli kurallara uyarak yaplp yaplmadna baklarak belirlenir. Hayekin bu
kurallar verdii ad, adil davran kurallardr. Adil davran kurallar soyut ve geneldir,
zel kiilere kar bandan olumlu ya da olumsuz bir tavr yoktur. Adil davran
kurallar, balca Humeden bugne varan izgisiyle; bireysel mlkiyete sayg,
mlkiyetin rza ile transferi, szlemelere uyulmas, hile ve zora bavurulmamas gibi
negatif kurallardr. Bu kurallara riayet eden eylemler, kim iin nasl sonu vermi olursa
olsun, adildirler (Erdoan, 1993:273-274). Hayekin bir pozitif adalet anlay olan
sosyal adalet kavram ve politikalarna getirmi olduu eletiriler, kendi adalet
dncesinin daha iyi anlalmasna yol aaca gibi, pozitif adalet teorilerinin
kmazn da gstermektedir.
3.2. Sosyal Adalet Serab
Deinildii gibi, klasik liberal izginin negatif adalet dncesini benimseyen
Hayek, pozitif adalet ve refah devleti anlaynn da, 20. yzyldaki belki de en nemli
eletiricilerinden birisi olmutur. O, birok kitap ve makalesinde refah devleti
dncesine ynelik (entelektel) sert eletiriler getirmi ve bu durum 1976 ylnda
yaynlad ciltlik Law, Legislation and Liberty adl kitabnn ikincisi olan The
Mirage of Social Justicede zirveye kmtr. Dnr daha almann giriinde
(nsznde) sosyal adalet kavram iin u arpc szleri sarf etmekteydi (Hayek,
1995:16);
Bu kavram eletirmeye dnk daha nceki abalarmda her zaman
bolua vurduumu hissetmiimdir. Bunun sonunda, byle durumlarda ilk defa
yaplmas gerekene ynelerek sosyal adalet idealini destekleyen, elimden geldiince
iyi bir muhakeme tarzn kurmaya kalktm. Ve ancak o zaman, imparatorun
plak olduunu, yani sosyal adaletin tamamyla ii bo ve anlamsz olduunu anladm.
Hans Christian Andersonn hikayesindeki ocuk gibi: Hibir ey gremiyordum,
nk grlecek
hibir
ey
yoktu
(...) Bu
durumda
sosyal
adaleti
gerekletirme giriimlerinin ilerlilii olamayacan gstermekle yetinemezdim. Bu
kavramn hibir anlama gelmediini ve onu kullanmann ya dncesizlik ya da
sahtekarlk olduunu izah etmek zorundaydm.
11

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

fadelerden de anlalaca gibi olduka iddial bir slupla kaleme alnm bu


eser, ayn zamanda olduka ar bir yaz diline ve komplekslie de sahiptir. Dnrn
sosyal adalete ilikin btn gr ve dncelerini aktarmas nedeniyle, bu blmde
kitabn takip ettii yol izlenecektir. Bu anlamda zellikle (dnre gre) sosyal
adalet dncesinin kaynann ne olduu ve zgr bir piyasa dzeninde
anlamszl zerinde durulacak daha sonra zgrlk ile olan (trade off)
ilikisine deinilecektir.
3.2.1. Sosyal Adalet Dncesinin Kayna
Hayeke (1995:96-100) gre sosyal adalet teriminin kullanlmas nispeten yeni
olup, en fazla yzyllk bir gemie sahiptir ve balangcndan itibaren sosyalizmin
odanda yer alan zlemleri tanmlamaktadr. Klasik sosyalizm taraftarlar balangta
genellikle retim aralarnn sosyalletirilmesini amalam bylece onunla zenginliin
adil datmnn gerekletirilebileceini dnmlerdir. Ancak, sosyalistler daha
sonralar yeniden datmn vergilendirme (ve onunla finanse edilen kamu hizmetleri)
yoluyla byk lde gerekletirilebileceini bulmalar ve pratikte kendilerinin daha
nceki taleplerinin rafa kaldrldn kefetmelerinin ardndan, sosyal adaletin
gerekletirilmesi onlarn ba vaadi haline gelmitir. Bylece yeni toplum, klasik
liberalizmin amalad toplumun dzeninin, bireylerin adil eylemini gerektirmesi
dncesinin aksine adalet devini gitgide daha fazla, insanlarn ne isteyeceini
emretme yetkisine sahip makamlara yklemitir. Bu arada sosyal adalet terimi istedii
etkiyi de yaratmtr. nk terim hem dier btn siyasal hareketler hem de ou
ahlak hocas ile ahlak vaizi tarafndan sosyalistlerden tedricen devralnmtr. Ayrca
eitli modern, otoriter ve diktatr ynetimlerin de sosyal adaleti temel ama olarak
ilan etmesiyle sosyal adalete ballk gerekten de ahlaki duygularn ba kayna, iyi
insann ayrt edici vasf ve vicdanlln saygn bir iareti haline gelmitir.
Bu anlamda toplumlarda sosyal adaletin yeni bir ahlaki deer olduu ve ahlaki
kurallarn mevcut ats ierisine yerletirilebileceine ilikin youn bir inan
olumutur. Bylece, yeterince kabul grmemi olan bu kavramn sosyal dzenin
karakterinin tmyle deitirilecei anlalamamtr. Sosyal adaletin baarlabileceine
olan inan nedeniyle, devletin eline sosyal adalet adna zel kar gruplarnn
taleplerini karlamak zere artk reddedilemeyecek byk yetkiler sunulmutur
(Hayek, 1995:100-101).
Ancak Hayek, sosyal adalet dncesinin, insanlarn gemite uygarln
gelimesini tevik etmi olan deerlerin birounu terk etmeye adanm beyhude bir ara
olmadnn
anlalacana
olduunu ve eninde sonunda, istenilen bir ey
inanmaktadr. Bu anlamda O, sosyal adaletin anlam(szl)n kefetmeye ynelik
abalarnda iki nokta zerinde odaklanmtr. ncelikle sosyal adaletin
anlamszl
nereden
kaynaklanmaktadr
ve sosyal adalet
uygulamalar
(politikalar) toplumun bnyesinde nasl bir etki yaratmaktadr (Hayek, 1995:101-102).
Bu sorularn cevab, sosyal adaletin aslnda naslda bir adaletsiz mekanizmay ilettiine
12

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

dair dnrn fikirlerini zetlemektedir.


3.2.2. Sosyal Adalet ve Anlamszl
Hayek herhangi bir rgtlenmeden farkl olarak zgr insanlardan oluan bir
toplumda sosyal adaletin bo ve anlamsz olduu iddiasnn ou kiiye inanlmaz
gelebileceini, ancak bunun daha ok insanlardaki liyakat ve haketme duygusundan
kaynaklandn ifade eder. Ancak nasl iki farkl kadere sahip insann durumunu
irdelerken, kt kadere sahip olan insan iin adaletsizlik kelimesini kullanamyorsak
(nk bu durum onun elinde deildir) zgr bir toplumda yaayan insanlarn
faaliyetleri sonucu ortaya kan durumunun da adaletsiz olduunu ifade etmek
anlamsz olacaktr (Hayek, 1995:102-103).
nk bir kiinin kendi mesleini semesine imkan salayan ve kendi bilgisini
kendi amalar iin kullanmasna izin veren, yaplan ilerin sonularnn
ngrlemedii bir sistemde sosyal adalet zorunlu olarak bo ve adaletsiz olacaktr.
Mamafih sistemde hi kimsenin iradesi, farkl insanlarn nispi gelirlerini belirleyemez
veya bu sonularn ksmen tesadfe bal olmasn nleyemez. Sosyal adalet ancak
bireylere ne yapacaklarnn emredildii (ordu benzeri) bir gdml ekonomide veya
kumanda ekonomisi iinde anlam kazanr, nk byle bir ekonomi adil davran
kurallar ile deil, belirli talimatlarla ynetilmektedir (Hayek, 1995:102). Bylece
bireylerin durumlar ve performanslar merkezi otorite tarafndan deerlendirilir ve
buna uygun grdkleri kstaslara gre, onlara ne verilecei kararlatrlr (Yayla,
1993a:178).
Ancak, farkl birey ve gruplarn konumlarn herhangi bir kii ya da otorite
tarafndan tasarlanmad zgr bir toplumda, dllerdeki farkllklar kendi bana
adil veya adaletsiz olarak tanmlamak anlaml deildir. nk adil davran kurallarnn
uygulanmasna ynelik piyasa srecinde sonular, kesinlikle ngrlebilir olmayp,
bunlar bir btn halinde hibir kimsenin bilgisi dahilinde bulunmayan ok sayda
duruma baldr. Bu sre iinde bireylerin davranlar adil ya da adaletsiz olabilir
ancak bireylerin tamamyla adil davranlarnn bakalar iin ngrlemeyen sonular
adil ya da adaletsiz olamaz (Hayek, 1995:104).
Hayek bu durumu ksmen beceriye ksmen de ansa dayanan bir oyun sreci
ile berraklatrm ve bunu katallaksi oyunu olarak tanmlamtr. Bu oyun, tm oyunlar
gibi amalar, becerileri ve bilgileri farkl olan her bir katlmcnn hareketlerine
rehberlik eden kurallara gre cereyan eder. Bu oyunda ortaya kacak sonu nceden
bilinemez ve her zaman benzerleri gibi kazananlar ve kaybedenler olacaktr. Bu
oyunun adil olmasn ve kimsenin hile yapmamasn istemekte srar edebiliriz ancak
farkl oyuncular iin sonularn adil olmasn istemek sama olacaktr. nk sonular,
ksmen beceri ksmen de ans belirleyecektir (Hayek, 1995:105-106). Bu
duruma
katk olarak, Friedmann piyango rnei verilebilir. Friedman yle demektedir
(Friedman, 1988:262);
13

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Doutan yetenekleri eit olan bireylerden olumu bir grup dnelim.


Bunlar dllerin son derece eitsiz olarak datlaca bir piyangoya katlmaya hazr
olsunlar. Oluacak gelir eitsizliinin, bireylerin balangtaki eitliklerinden, ok
(daha fazla) yarar salamasna olanak tannmas gerekir. Gelir dalmn olaylar
olduktan sonra tekrar yapmak, o insanlarn piyango frsatn geri evirmesi ile
edeerdir.
Hayek, bu balamda sonularn adaletinden veya adaletsizliinden sz etmenin
anlaml olmayacan belirtmitir.
3.2.3. Sosyal Adalet ve zgrlk
Daha nce de deinildii gibi sosyal adaletin ne anlama geldii ou defa yeteri
kadar ak deildir. Bazen mutlak eitlik anlamnda kullanlr. Bu bakmdan eitlik ile
sosyal adalet arasnda ksmi bir i ielik vardr. Ancak mutlak eitlik savunulmas ve
hakllatrlmas pek kolay olmayan, beklenildii kadar ikna edici olmaktan uzak bir
argman olduu iin, genel anlamda sosyal adalet teorileri baka alanlara kaymlardr
Bu anlamda sosyal adalet teorileri farkl ilkeler erevesinde salnmlardr. Vlastos
genel anlamda bu ilkeleri drt ana balkta toplamaktadr.
i. Herkese ihtiyacna gre ii. Herkese deerine gre
iii. Herkese yapt anlamaya gre
iv. Herkese altna gre (Bkz. Erdoan, 1993:276).
Ancak bu ilkelerinde bir zgr piyasa toplumunda ne anlama geldii ak deildir.
Dier ilkelerinde savunucular olmakla beraber, sosyal adalet teorisyenleri daha ok
herkese deerine gre ilkesi zerinde durmaktadrlar. Bylece kiiye toplumsal bir
deer bime misyonu erevesinde sosyal adaletin herkesin toplum iin deerine
karlk datm baarmas savunulmaktadr.
Ancak Hayeke gre toplum iin deer kavram olduka belirsiz ve beyhude bir
amatr. Dnr; adil bir fiyat, adil bir cret ve adil bir gelir dalm
kavramlarnn tarihesinin phesiz ok eskiye dayandna iaret ederek, bununla
beraber filozoflarn bu kavramlar hakknda speklasyonda bulunduklar iki bin yl
boyunca, bir piyasa dzeninde bu anlamda neyin adil olduunu belirlememize izin
verecek tek bir kuraln bile kefedilemediini sylemektedir (Hayek, 1993a: 129).
Ona gre zgr bir piyasa toplumunda toplum iin deer kavram
anlamszdr. nk piyasann datt dller, retilen hizmetlerin belli kiiler iin
deerini yanstmaktadr. Doal olarak herhangi bir hizmet toplumun farkl yeleri iin
farkl deere sahip olacaktr. Bu durumun aksi ancak zgr olmayan totaliter rejimlerde
olabilmektedir (Hayek, 1995:110).

14

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Bir insann hemcinsleri iin deeri yerine, toplum iin deerinden sz etmek ekici
olmakla beraber, olduka yanltc sonular vardr. rnein, bir Beethoven sanatnn, bir
Leonardo resminin veya bir Shakspeare oyununun icrasnn bile toplum iin deil, fakat
yalnzca onlar bilen ve takdir edenler iin bir deeri vardr. Bir boksrn veya romantik
arkcnn toplum iin bir viyola virtznden veya bale danssndan (birinciler
milyonlara hizmet verirken, ikinciler ok daha kk bir gruba hizmet vermekte)
daha deerli olduunu ileri srmek ya da durumun tam tersini ifade etmek Hayeke
gre olduka anlamszdr. Burada nemli olan nokta hakiki deerlerin farkl olmas deil
fakat farkl kii gruplarnca farkl hizmetlere atfedilen deerlerin karlatrlamaz
olmasdr (Hayek, 1995:100-111).
Ayrca buradaki asl mesele; ou durumda, bir kiinin faaliyetlerinin
bakalar iin sahip olduu deer hakknda kitlelerin hibir fikrinin olmamas ve
devletin yetkisini kullanma tarzn belirleyecek olann, zorunlu olarak onun nyargs
olmas demek de deildir. Asl mesele, hibir kimsenin, piyasann ona
sylediinden baka bir ey bilememesidir. Aslnda ou defa, insanlarn belirli
etkinliklere kar gsterdii abaya karlk piyasann onlara verdii deer yeterli
olmayabilir ancak bu durum bir adaletsizlik olarak alglanamaz. Hayek farkl abalar
gerektiren ilerdeki nispi gelirler arasndaki byle bir farkn sosyal adalet politikalar
ile giderilmesinin hibir ie yaramayacan u cmleleri ile zetlemektedir (Hayek,
1995:112-113);
Bir hizmeti ile bir kasabn, bir kmr madencisi ile bir yksek mahkeme
hakiminin, bir dalg ile bir lam temizleyicisinin, yeni bir endstrinin kurucusu ile bir
jokeyin, bir vergi mfettii ile hayat kurtaran bir ilac bulann, bir jet pilotu ile bir
matematik profesrnn nispi cretlerinin ne olmas gerektiini sorduumuz
zaman, sosyal adalete bavurmak bize en kk bir yardm bile salamaz.
Bu anlamda, zgr bir piyasa dzeninde toplum iin deer kavram
anlamsz ise, insanlarn, hizmetlerinin toplum iin deerine ilikin dnceye gre
uygun olarak dllendirilmeleri gerektii dncesinde srarc olanlar, bu dlleri
bireylere datacak ve onlara grevler verecek olan otoritenin varln pein olarak kabul
edecektir. Baka bir ifade ile sosyal adalet gerekleecekse, bireylerden ngrlebilir
genel kurallarn dnda, yalnzca kendilerine ynelik zel emirlere de uymalarnn
istenmesi gerekir, bu da aka organizasyona dayal bir otorite gerektirir. (Hayek,
1995:121) Yani sosyal adalet mefhumuna ne kadar ok yaklalmak istenirse zgrlkten
o kadar uzaklamak zorunda kalnacaktr (Yayla, 1993a:191).
Hayek bu anlamda, sosyal sonulara dayanan moral ilkenin kabulnn mevcut
uygarln temellerinin oturduu, ilevlerine nadiren itirak edebildiimiz kurallarn ince
ahlaki deerler manzumesini zayflatacana inanmaktadr. Ona gre, sosyal adalet
ama haline gelince, zgrle ait tutum ve davranlarn ortadan kalkmaya baladn
gsteren bir ok rnek mevcuttur (Butler, 1996:116).
15

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Sosyal adaletin zgr toplumun piyasa dzeninde hibir anlamnn olmamas ve


uygulanmas halinde bireysel zgrle ciddi zararlar verebileceini ifade ettikten
sonra, Hayekin konu zerinde srarla durduu dier bir husus da sosyal adalet
taleplerinin kimlerden geldii ve bu taleplerin ne gibi sonular dourduudur. yle
ki; hkmetin bir takm liyakat lleri veya sosyal adalet temeline gre gelirin
yeniden datmn (ki bu keyfi ve takdiri olmak zorundadr) bizzat stlenmesi ya da ama
edinmesi, onun eitli birey ve gruplardan gelen ve birbirine rakip birok taleple yz
yze gelmesine neden olacaktr. Herkes gayret ve almalarnn dierlerinden daha
deerli olduunu ve kendilerine ilikin payn artrlmas gerektiini iddia edecektir.
Kimin ne almas gerektii hususunda karar vermeye yardm edecek zerinde mutabk
kalnm kararlar olmad iin, hkmetin kararlar takdiri ve nceden tahmin edilemez
mahiyette olmaya zorunlu olacaktr. Ayrca gelir datmnn balang amalar da
ak olmad iin, hkmet belki belli gruplarn taleplerini karlayan, ama piyasa
sisteminin ilemesine engel olan mulak kurallar icat edecektir. Bu anlamda
hkmetin eylemleri hususunda herhangi bir ak ve genel kuraln olmamas,
toplumun yelerinin zihinlerinde genel kurallara kar bir saygszla yol aabilecektir
(Butler, 1996:121-122).
Bu anlamda siyaset mekanizmas artk gelir pastasndan bir pay alma
abasna dnecek ve hkmetin fonksiyonlar zayflayacaktr. Bylece hkmetler
eitli kar gruplarnn basks altnda kalacak ve farkl karlar badatrmaya
alan hkmet her defasnda daha fazla mdahaleye mecbur kalacaktr. Ayrca,
kendi karlarn koruma amac, eitli gruplar arasnda kendi stnlklerini
kurma ve hkmeti de bu anlamda ikna abalarn da beraberinde getireceinden; hangi
grubun etkisi daha fazla ise o daha fazla kayrlacaktr.2
Hayekin bu dncesini
Butler (1996:23) yle aklamaktadr;
Bir hayr kurumu haline gelen parlamento
veya hkmet, bylelikle
dayanlmaz bir antaja maruz hale gelir. Ksa sre sonrada hangi gruplarn umumun
pahasna ihsana mahzar olacan liyakatin (tanan vasflarn) belirlemesi sona erip,
bunu tamamen siyasal gereklilik belirler hale gelecektir.
Bu durum hkmeti sorumlu hale getirecei iin ahsi sorumluluk nosyonunu
tersyz edecektir.

Bu sebepten dolay sosyal adaletin dier bir ismi de kayrc adalettir. Sosyal adalet, onu gerekletirmesi talep
edilen devletin, onun adna ve uruna baz kesimleri kayrmasdr. Bu kayrma toplumun tamamn deil de, bir
ksmn kapsayacandan ksmi ve ayrc bir kayrma olacaktr. Eer devlet herkesi ayn derecede kayryor
olsayd zaten sorun olmazd. Ancak bunun mmkn olabilmesi iin potansiyel bolluk teorisinin
gereklemesi gerekir. Bylece ktlk sorunu ortadan kalkar ve Humenin dedii gibi insanlar adalet denilen
kavramn varlndan bile haberdar olmazlard (Bkz. Yayla, 1993a:221).

16

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

3.2.4. Sonulandrc Deerlendirmeler


Sosyal adalet teorilerinin can alc noktasnn, toplumdaki deerlerin belli
ilkelere gre datlmas zerinde topland sylenebilir. Ne var ki, bu teorilerin en
problemli yan da burada kendini gstermektedir. nk retimin tmyle toplumsal
olduu yanlgsn ve toplumun amalarda birleen kk apl bir cemaat olarak
anlalmas bir yana braklsa bile, sosyal adalet teorileri devleti eninde sonunda ahlaki bir
varlk (entity) olarak grmekte ve ona doru ve deerli olan bilmek ve bulmak
bakmndan insanst bir deer atfetmektedirler. Gerekten de sosyal adaleti
yazarlar bir yandan adil datma ilikin objektif ltlerin bulunabileceine
inanmakta, br yandan bireylerin zgr eylem ve ilemlerine duymadklar gveni
devlete kar duymaktadrlar. Oysa, (Hayekin gsterdii gibi) ne devletin sosyal adaleti
gerekletirmesi gerektii hususunda tam bir anlamaya varmak mmkndr, ne de
datmn hangi ilkelere gre yaplmas gerektii hususunda bir genel anlama
salanabilir. zgr toplumda bunun aksini garanti etmeye imkan yok gibidir. Bunu
gerekletirmeye almak, belli bir anda siyasal toplumun iktidar mevkiinde
bulunanlarn kendi adalet anlaylarn, devlet zoruyla kiilere uygulamalar demektir.
Daha da kts, gitgide artan oranlarda bireylerin zgrlne mdahale ederek
sonulanacak olmasdr (Erdoan, 1993:277).
Sonuta sosyal adalet fikrinin temellerinin incelenmesi, Hayeki bu
ilkenin iddetle reddine gtrmtr. Dnre gre, sosyal adalet feryatlar toplumun
mktesebatnn dayand kazanlm disiplinle uyumaz. Ama en kts, sosyal
adalet taleplerinin, neden zel muamele grmeleri gerektiine mantki bir neden
gsteremeyen zel menfaat gruplarnn talepleriyle, dier insanlarn hemfikir olmalar
gerektii eklinde, samimi olmayan bir neri olmasdr. Ona gre, sosyal adalet
zannedildii gibi talihsiz insanlara ynelik, masum bir iyi niyet ifadesi deil, zel
gruplardan gelen imtiyazl bir durumdur. Hayek bu durumun vahametini, sosyal
adaletin aslnda gerek adaletin ztt olduunu ispatlamaya alarak gstermek
istemitir. Gerek adalet, genel ve kabul grm kurallarn klavuzluunda olup, farkl
bireyler ve gruplar arasnda taraf gzetmez (Butler, 1996:133).
Bu nedenle Hayek, ne zaman sosyal adalet kavram zikredilse, ok ihtiyatl
olunmas gerektii kanaatindedir ve kendi asndan, byle entelektel bakmdan
itibar edilemeyecek bir dnceye aka muhalefet etmektedir.
una inanyorum ki, hemcinslerime hala yapabileceim en byk hizmet, gcm
yetiyorsa, bu sahte byy bir daha asla kullanmayacak ekilde onlar utandrmaktr.
Bugn zgr bir uygarln btn deerlerini imhaya gtrecek eyleri iyi duygularm
gibi gsteren kabustan insanlar kurtarmay, bunun iin hi deilse aba sarf etmeyi ve
bunu gl ahlaki duygularna sayg duyduum pek ok kimseyi ciddi bir biimde
gcendirmek pahasna da olsa yapmay kendim iin ahlaki bir grev sayyorum
(Hayek, 1995:17).
17

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

4. LBERAL BR DEVLETN ANAYASASI


4.1. Demokrasi, Kanunlar ve Devlet
(zellikle) sosyal adalet gerekesi ile yaplan devlet merkezli mdahalelerin
snrlarn amas ve giderek toplumun btn kurumlarn iine almas (Babu, 1999:268),
Hayekin yaynlanm almalarnda devletin bymesini kontrol meselesine giderek
artan miktarda yer vermesine neden olmutur (Butler, 1996:165). Hayeke gre modern
toplumlarda devlet, zel hayatn (bireysel zgrln) bir ok ynne mdahale eder
olmutur ve her ey kelimelerin anlamlarn kaybetmi olduu gereinden
kaynaklanmaktadr. Balangta devletin gc anayasa (gler ayrl) ve rfler ile
snrlandrlmaktayd. Ancak adm adm snrsz demokrasiye kayldka, hkmetler
ounlukta olduklarn iddia edebildikleri mddete her eyi yapabilir hale gelmilerdir
(zel, 1993:149).
ounluk ynetimlerinin, kanunlarn yerini almas nedeniyle bizzat kanunlar
anlamlarn kaybetmilerdir. Oysa geleneksel anlayta, kanunlar evrensel bir ilkedir.
Bugnse zellikle sosyal devlet adna (Hayek, 1993b:138) zel karlara hizmet etmek
zere deitirilebilen bir kurallar dizisi haline gelmitir (zel, 1993:149). Hayek, bu
anlamda (gerek) kanunlar ile bugn parlamentolarn aldklar ve kanun adn verdikleri
olaan kararlar arasndaki fark tanmlamtr. Kanunlar daha ok bir fikre (opinion)
dayanrlar. Bu fikir dar bir zamana skm olmayp yzyllar ncesinden gelen yaygn
bir mutabakat yanstr. Ardnda belirgin bir irade olsa da olmasa da, kanunlar gl bir
fikri mutabakat yanstrlar.3 Kanun somutluktan ziyade soyutlukla ilgilidir. Ksa vadeli
kararlar ve bunlarn yneldii yararlardan ok ilkeler ve bunlarn uzun vadeli yararlaryla
balantldr. Kanunlar yaplmazlar, onlar uzun zaman dilimleri iinde oluurlar.
Karmak anonim srelerin, engin tecrbelerin rnleridirler (Yayla, 1993b:232-233).
Buna karlk parlamentonun yapt ve yanl bir adlandrmayla kanun ad
verilen metinler ise yzyllara yaylan fikirlerin yerine ksa dnemli kanaatlere ve
bir iradeye dayanrlar. Ksa vadeli somut karlarla ilgilidirler. Olumazlar, yaplrlar.
Genel deil, ksmi olabilirler (Yayla, 1993b:233).
Hayek, bahsedildii gibi demokrasilerin hem kuvvetler ayrmnn zayflamasndan,
parlamento ile hkmetlerin aynlamasndan4 hem de kanunlarn niteliinde meydana
gelen deimelerden dolay yozlama ile kar karya olmasndan (Yayla, 1993b:233)
ciddi bir tedirginlik duymaktadr. nk ona gre, demokrasilerin bir ounluk rejimi
olmas nedeniyle iktidarlarn keyfi hareketlerine kar bir tedbir almay gereksiz grmesi,
demokratik deneyimin btn byk liberal ilkeleri ikinci plana atmas sonucunu
dourmutur (Hayek, 1997:149).
3

Bu anlamda doal hukuku reddeden Hayek, adeta evrimci bir doal hukuk (kanun) mefhumunu oluturduu
grlmektedir (Bkz. Yayla, 1993b:232).
4
Aynlamas ifadesi ile, kanun koyma yetkisi ile hkmete ait emirleri karma yetkisinin ayn meclise
verilmesi kastedilmektedir.

18

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Genel kurallarla snrlanmam, her eye kadir, hkmdar bir parlamento demek
keyfi bir hkmete iaret edecektir ve hkmet, tedbirlerini destekleyen oylarnn
saysn artrd srece her ey mubahtr. Ancak snrsz yetkilere sahip demokratik
hkmetlerin giderek zayflama eimine girmesi, onun ounluun desteini elde
etmek iin farkl kar gruplarnn hizmetine girmeye mecbur brakacaktr. Hayek
bu durumu gerekten de tarih boyunca hkmetler, bugnn hkmetleri kadar saysz
zel menfaat gruplarnn belirli arzularn tatmin etme mecburiyeti altnda olmamt
(Hayek, 1997:149) diyerek zetler.
Bu nedenle, aktr ki ounluk hkmetini byle yceltilmeye deer bir
kurum yapan unsurlarn ou, gerek adalet ilkeleri pahasna, ounluk hkmeti
messesesinin bireylerin zel alanlar gibi msait olmayan alanlara geniletmesine yol
aar. Bu anlamda, seilmi meclislerin halk otoritesine dayanmalar sebebiyle uygun
grdkleri her tedbiri almalarnda zgr olmalar inanc yanltr (Butler, 1996:163).
Hayek bu durumu ve zmn yle ifade eder (Hayek, 1997:153);
yle grnyor ki hr bir anayasa artk bireyin hrriyeti anlamna deil, fakat
parlamentodaki ounluun cannn istedii kadar keyfi ekilde hareket etme serbestisi
anlamna gelmektedir. Ya zgr bir halka sahip olabiliriz ya da zgr bir parlamentoya
sahip olabiliriz. Kii zgrl, btn otoritenin halk oyunun onaylad uzun vadeli
ilkelerle kstlanmasn gerektirir.
Hayeke gre snrsz demokrasinin bu sonular gstermesinin belli
bir zaman aldn sylemektedir. Bir sre liberal anayasaclk (kuvvetler ayrl ilkesi)
hkmetlerin gc zerinde bir kstlama getirerek etkili olmutur. Btn keyfi iktidar
uygulamalarn nlemek zere tedricen tahsis edilen temel ilke kuvvetler ayrl, hukuk
devleti ve hukukun stnlne sebep oldu. Btn bunlar, hangi artlar altnda bireyin
zorlamaya tabi tutulmasnn kabul edilebilir olduunu tanmlamaya ve hkmetleri
snrlamaya hizmet etmitir (Hayek, 1997:149).
Ancak demokratik denetimin, iktidarn keyfi kullanmna kar herhangi bir
tedbiri gereksiz kldna olan inan arttnda, btn bu bahsedilen liberal ilkeler bir
kenara itilmitir. Bu anlamda salt anayasaclk olarak gler ayrl ilkesinin, iktidar
adalet ilkesi iinde tutmaya yetmedii ya da etken olmad grlmtr. Mesele gleri
ayrmak deil, onlar kontrol altna almaktr (Butler, 1996:164). Bu anlamda Hayek,
gerek demokrasinin snrl demokrasi olduunu srarla vurgulam ve gerekirse gerek
anlamn tamamen yitirmi olan demokrasi kelimesinin snrl demokrasiyi anlatmak zere
demari kelimesi ile ikame edilebileceini ifade etmitir. Demari sistemi; halkn
kaba gce sahip saylmad fakat John Lockeun szleriyle gnbirlik kararnamelerle
deil, ilan edilip halkn bilgisine sunulmu ve devaml olmak zere konulmu yasalarla
ynetmek iiyle snrl bir hkmet sistemidir (Aktan, 1997:11).

19

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

Bu noktadan anlamda Hayek, hukukun stnl ilkesinin erozyona uramas


ve temsili meclisin yetkilerinin snrsz genilemesini engellemek iin, anayasal
dzenin kuvvetler ayrl ilkesinde, birbiriyle ittifak iinde almayan ve hatta
ayn tr konularda dahi karar vermeyen farkl kompozisyona sahip iki ayr meclisi
gerektirdiini savunmaktadr (Butler, 1996:164-165). Bu anlamda Hayek ksmi bir
anayasa modeli ortaya koymaya almtr (Yayla, 1993b:235). Modelde 3 ayr
anayasal organ bulunmaktadr.
Yasama meclisi: Bu meclis adil davran kurallarnn ne olduunu ortaya
koymakla ykml olacak ve iinde parti yahut hiziplerin mevcudiyeti olmayacaktr.
Hayek bu meclise olduka fazla bamszlk verilmesinden yanadr. Bu bamszl da
ancak meclis yelerini uzun bir sre iin seme ile baarlabileceine inanr. nk bu
insanlar her ynyle herhangi bir parti veya kurumun desteine ihtiya duymamal ve
gelecek kaygs yaamamaldr. Hayek bu meclisin baarl olacana olan inanc
phesiz ilk defa bu sistem, gerek bir kuvvetler ayrlnn hukuka bal ynetimi en
etkili bir hukuk devletini mmkn klacaktr (Butler, 1996:165-166) diyerek ifade eder.
Hkmet edici meclis: Bu meclis esasyla hkmete ilikin grevlerini
yerine getirmek zere almalarn srdrecektir. Ancak alma alan yasama
meclisince belirlenen adil davran kurallar iinde olacaktr. Bu erevede, maddi ve
dier tm kaynaklarn kullanmnda tam kontrole sahip olacaktr (Butler, 1996:166).
Vergilendirme meselesi, bu anayasal dzenlemenin ileyiini ok iyi ortaya
koymaktadr. Vergi tarhnn zorlayc bir faaliyet oluu nedeniyle yasama meclisince
konulan genel kurallara uygun biimde yaplmas gerekir. Bylece elde edilecek parann
vatandalar arasnda bltrlebilmesine ynelik temel kurallar yasama meclisi
alrken, buna mukabil harcamalarn toplam miktarnn ve ynlendirilmesinin
hkmet edici meclis tarafndan kararlatrlmas gerekir (Hayek, 1997:188).
Anayasa Mahkemesi: Bu iki meclisin yetkileri arasndaki ayrm olduka ak
olmasna ramen, pratikte her zaman bir ok ihtilaf ortaya kabilecek ve bunlar ancak
vastasyla zlebilecektir. Bu grevi anayasa mahkemesi
zel bir mahkeme
yrtecektir (Butler, 1996167).
SONU
F.A. Hayekin yirminci yzylda, klasik liberal dnce geleneini savunan
ve onun yenilenmesi grevini stlenen en nemli dnrlerden birisi olduu, ou
yazar tarafndan kabul edilen bir gerektir. O, sadece bu gelenein dncelerini
gelitirmekle kalmam ayn zamanda da ona kar saldrlar bertaraf etmeye alm
ve kart dncelere de liberal bir eletiri getirebilmek uruna zamannn nemli bir
ksmn ideolojik rakipleri ile giritii polemiklerle harcamtr.
Bu anlamda Hayekin devlet ve onun politikalarna ilikin bak da bu gelenek
zerine olumutur. O, devlete bak as ile klasik liberal dnceleri devam ettirerek
20

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

snrl ve sorumlu devlet anlayn savunmu, bununla birlikte her halkarda liberallere
atfedilen minimal devlet anlaynn ise karsnda olmutur. O belli boyutlarda devletin
ekonomik hayat iinde bulunmasna kar kmam buna karn mmkn olduunca
ilerin piyasaya braklmasnda srar etmitir. Ona gre problem olan devletin
ekonomik hayattaki rolnden te, devletin asl grevinin piyasada ki oyunun kurallarn
belirlenmesi ve sonrasnda ise izlenmesi grevinin
altnn izilerek
belirginletirilmesidir.
Ancak Hayeki asl endielendiren konu, devletin zellikle sosyal adaleti
salama adna piyasaya mdahale etmesine ilikin dnce ve uygulanalar olmutur.
O bu trden politikalarn aslnda ok anlamsz ve kiiler arasndaki liyakati bozucu
olduunu ve devletin tamamen keyfi ve eitsiz bir biimde hareket ederek toplumdaki
belli kar gruplarnn adna hizmet etmesi sonucunu douracana kanaat getirmitir.
Bylece kiisel zgrlklerin zedelenecei varsaymnda olmutur. Bu adan o,
sadece sosyal politikalara ekonomik dejenerasyon kaygs ile yaklamam ayn
zamanda ciddi bir sosyal felsefe ile reddiye sunmutur.
Hatta bu politikalardan o kadar sknt iindedir ki, bu politikalarn
uygulanmasnda devletin elini zayflatmak amac ile demokrasi kavramn bile irdemi
onu gelitirerek daha yeni anlamlar yklemi ve demari adn vermitir. Demari
ile o, yasama ile yrtme merciini birbirinden tamamen ayrarak, yrtme merciini
tamamen yasama meclisinin ald kararlar erevesinde snrlandrmay dnm,
bylelikle hkmet edici kurumlarn keyfi davranlarn nlemeyi amalamtr.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
1. Akdi, Muhammet; 1994, Liberal Ekonomi Dncesinin ada Yorumlar
ve Hayekin Ekonomik Yaklamlar, http://makdis.pamukkale.edu.tr, 01.04.2003.
2. Aktan, Cokun Can; 1994, Liberal Demokrasi ve Piyasa Ekonomisi, Banka
ve Ekonomik Yorumlar Dergisi, S.3, Mart: 5-28.
3. Aktan, Cokun Can; 1997, Anayasal ktisat ve Ekonomik Anayasa, stanbul: z
Yaynclk.
4. Ayka, Burhan; 2002, 21. Yzylda Kamu Ynetiminde Yeni Eilimler,
5. www.dergi.iibf.gazi.edu.tr/pdf/4202.pdf, 15.09.2003.
6.
Babu, Aydn; 1999, Liberal Siyaset ve Sosyal Devlet, Yeni Trkiye
Dergisi: Liberalizm zel Says, Y.5, S.25, Ocak-ubat: 264-272.
7.
Butler, Eamonn; 1996, Hayek: amz ktisat ve Siyaset Felsefesine
Katk, (ev: Yusuf Ziya elikkaya), Ankara: Liberal Dnce Topluluu Yaynlar.
21

AKADEMKBAKI
UluslararasHakemliSosyalBilimlerEDergisi
ISSN:1694528X

Say:14

Nisan2008

ktisatveGiriimcilikniversitesiTrkDnyasKrgzTrkSosyalBilimlerEnstitsCelalabatKIRGIZSTAN

8. Erdoan, Mustafa; 1993, zgrlk Adalet Refah, (Ed: Atilla Yayla),


Sosyal & Siyasal Teori: Seme Yazlar, Ankara: Siyasal Kitabevi.
9. Friedman, Milton; 1988, Kapitalizm ve zgrlk, (ev: Doan Erberk
Nilgn Himmetolu), stanbul: Altn Kitaplar Yaynevi.
10. Gamble, Andrew; 1997, Hayek ve Sol, (ev: Ata Unlu),
11. http://www.liberal-dt.org.tr/dergiler/ldsayi6.htm, 10.09.2002.
12. Hayek, Friedrich; 1960, The Constitution of Liberty, Chicago: The University
of Chicago Press.
13. Hayek, Friedrich; 1993a, Liberal Bir Sosyal Dzenin lkeleri, (ev: Atilla
Yayla), (Ed: Atilla Yayla), Sosyal & Siyasal Teori: Seme Yazlar, Ankara:Siyasal
Kitabevi.
14. Hayek, Friedrich; 1993b, Liberal Bir Devletin Anayasas, (ev: Mustafa
Erdoan), (Ed: Atilla Yayla), Sosyal & Siyasal Teori: Seme Yazlar, Ankara: Siyasal
Kitabevi.
15. Hayek, Friedrich; 1995, Hukuk, Yasama ve zgrlk : Sosyal Adalet
Serab, (ev: Mustafa Erdoan), stanbul: Bankas Kltr Yaynlar.
16. Hayek, Friedrich; 1997, Hukuk, Yasama ve zgrlk : zgr Bir Toplumun
Siyasal Dzeni, (ev: Mehmet z), stanbul: Bankas Kltr Yaynlar.
17. zel, Mustafa; 1993, Piyasa Dman Kapitalizm, stanbul: z Yaynclk.
18. Radnitzky, Gerard; 2000, Hayek on the Role of the State: A Radical
Libertarian Critique, Policy, Autumn:16-20.
19. Yayla, Atilla; 1992, Liberalizm, Ankara: Turhan Kitabevi.
20. Yayla, Atilla; 1993a, zgrlk Yolu: Hayekin Sosyal Teorisi, Ankara: Turhan
Kitabevi.
21. Yayla, Atilla; 1993b, Liberal Baklar, Ankara: Siyasal Kitabevi.
22. Ymer, Ruhdan; 1993, Hayeki Liberalizmin Temel lkesi, (Ed:
Atilla Yayla), Sosyal & Siyasal Teori: Seme Yazlar, Ankara: Siyasal Kitabevi.

22

You might also like