Professional Documents
Culture Documents
Chandran Kukathas
Yazarn The Liberal Archipelago: A Theory of Diversity and Freedom (Oxford: Oxford University Press,
sorununu ele almaktr: Belirgin vasf ahlaki eitlilik olan bir dnyada iyi bir toplum
neye benzerdi? Bu alma, kltrel gruplarn talepleriyle veya bakalarnn bu gruplar
hakkndaki ikyetleriyle karlatklar zaman devletlerin hangi amalar veya
stratejileri izlemeleri gerektiini sormuyor. O, bunun yerine, farkllklarn kabul ederek
insanlarn bar iinde ve zgrce bir arada yaamalarn ne tr bir siyasi dzenin
mmkn klacan sormaktadr. Baka bir ifadeyle, zel (ve zel olarak huzursuz edici)
bir sorunla ba etmek iin mevcut bir siyasi dzen iinde ne yaplmas gerektiini deil,
fakat modern dnyann zel (ve zel olarak huzursuz edici) bir zelliinin gerek olmas
karsnda ne tr bir siyasi dzenin var olmas gerektiini sormaktadr.
Modern dnyann sz konusu zellii yani, eitlilii- sknt vericidir, nk o en
nihayet ok istikrarsz bir eydir. Fakat onun varl bugn her zamankinden daha
iddetle hissedilmektedir. G, ve genel olarak nfus hareketleri, farkl kltrel
tutumlar ve farkl inanlar olan insanlarn onlarn hayat tarzlarna alk olmayan veya
farkl gelenekleri olan byk saylarda insanlarn varlyla ba etme ihtiyac iinde hi
olmam olan toplumlara yerletiklerini grmtr. Dnyann birok yerinde kolonyal
yaylma yeni efendilerinin fikirlerine veya silahlarna direnmeye gc yetmeyen
insanlara alk olmadklar deerleri ve standartlar getirmitir. Dnya bir yandan
lkelerin belirli blgeleri stnde hak iddia eden rakip gler arasndaki kk ve byk
savalardan ekerken (ster eenyada. ster Myanmarda isterse Mindanaoda olsun),
bir yandan da insanlar uzak diyarlardaki frsatlar iin kendi yurtlarn terk etmeye
devam etmektedirler.
Bir ocuun beyhude yeminini dnyorum
Atalarnn yurt bildikleri vadiyi asla terk etmeyeceine dair.1
Bylece, zaman zaman baka toplumlarda frsat aradklar iin, ounlukla da artlar
onlar kendi yurtlarndan uzakta mlteci olmakla sonulanan yurdundan edilmi
kimselere dntrd iin, pek ok insan kendi gelenek ve inanlarnn onlar aznlk
haline getirdii toplumlarda yaamaktadr.2
Son yzyln son yirmi ylnda mltecilerin ve lkelerinde yerlerinden edilen kiilerin saylar srekli
artmtr. 1970de be lkede yerlerinden edilmi be milyon kadar kii, yirmi be lkeden de dokuz
milyon mlteci vard. 1990da elli lkeden on yedi milyon mlteci vard ve 1994 itibariyle altm lke
mltecileri snr d ediyordu. Ayn yl lke iinde yerlerinden edilenler otuz iki lkede yirmi yedi milyona
kmt. Bu konuda bkz. Schmeidl (1998: 24-33, ss. 27-8).
birliin salanmas halinde gerekleeceini aklayan bir insani iyi anlayn dile
getirmektedir.
John Rawls sosyal birlik dncesini aklama sadedinde yle yazyor:
... gnlk hayatn daha kk sosyal birliklerin yana bulunmasndan olumas durumunda, bir
anayasal dzen bu birlikler/topluluklar iin bir ereve salar ve herkesin en karmak ve eitli
etkinliini dzene koyar. yi dzenlenmi bir toplumda, her bir kii nesiller boyunca uygulanmak
durumundaki genel emaya hakim olan ilk ilkeleri anlar; ve herkeste kendi hayat planlarnda bu
ilkelere uyma konusunda oturmu bir niyet vardr. Bylece her bir kiinin planna aksi halde
olacandan daha geni ve zengin bir yap verilir; o bakalarnn planlarna karlkl olarak kabul
edilebilir ilkeler erevesinde uyumlu hale getirilir. Herkesin daha zel hayat tabir caizse bir plan
iindeki bir plandr, bu stn plan toplumun kamusal kurumlarnn iinde gerekletirilmek
durumundadr. Fakat bu daha kapsaml plann btn bireylerin ve topluluklarn amalarnn
kendisine tabi olacaklar dini birlik veya en byk kltrel mkemmeliyet, daha az lde olmak
zere ulusal g ve prestij gibi- hakim bir amac yoktur. Dzenleyici kamusal niyet daha ziyade
anayasal dzenin adaletin ilkelerini gerekletirmesi gerektiidir. Ve bu kolektif etkinlik, eer
Aristocu lke salamsa, bir iyi olarak tecrbe edilmelidir3.
Rawls ulusal prestij veya dini birliin bireylerin ama veya hedeflerinin tabi olmas
gereken amalar olduklar fikrini reddetmekle beraber, burada nemli olan udur ki,
onun siyasi dzen anlaynda daha byk birlik iindeki bireylerin ve topluluklarn
planlarn kapsayan ve onlara deer katan stn bir plan vardr. Adil bir anayasal
dzenin erevesinin her bir kiinin hayat planna daha geni ve zengin bir yap
verdii kabul edilmekte ve adaletin ilkelerinin kolektif olarak gerekletirilmesi bizatihi
bir iyi olarak tecrbe edilebilen bir ey olarak sunulmaktadr. Sonunda bu teori insann
geliiminin, bu geliimin bireyin kendisinin yerini toplumun kolektif hayatnda
bulmasyla gerekletirildii, bir aklamasn sunmaktadr. Bunun iin, Rawlsa gre,
kolektif adalet etkinlii insann geliiminin nde gelen/stn formudur. Muayyen
elverili artlar nazara alndnda, bu kamusal dzenlemelerin srdrlmesiyledir ki
kiiler kendi tabiatlarn en iyi gerekletirir ve onlarn her birinin muktedir olduu
kendi en geni dzenleyici mkemmelliklerini baarrlar.4 Burada reddedilen bu
fikirdir veya bu dnme tarzdr. Bu siyasi dzen anlay bireylerin kendi balarna
3
farkna varamayacaklar bir iyiyi (bakalaryla) birlikte idrak etmelerini mmkn klan
bir sosyal birlik olarak- belirli bir lde sosyal birlik arzusunu ifade etmektedir ki bu
modern
dnyadaki
eitlilik,
hareketlilik
ve
anlamazlklarn
derecesiyle
meru olduunu ileri srmek suretiyle, adalet ile meruluun ayr mlahazalar olduklar
fikrine direnmilerdir. Bu, modern szlemeci gelenein balangcnda Hobbes
tarafndan gelitirilen gre ters dmektedir: Meru otorite tanm gerei adildir,
nk neyin yaplabilip neyin yaplamayacan belirlemek kesin olarak egemen
otoritenin grevidir ve otoriteye dayanan hibir belirleme adaletsiz olamaz. Mamafih,
burada savunulan gr meru otoritenin tanm gerei adil olduu deildir; o tamamen
adaletsiz olabilir. Bir otoritenin adil ama gayr meru davranmas da gayet mmkndr;
bu otoriteyi reddeden insanlar zerinde iktidar kullanmas durumunda olduu gibi.
Meru otorite sadece merudur, fakat onun adil de olmas gerekir.
Bunun anlam, burada gelitirilen grn temelinin ahlaki phecilik olmaddr.
Burada rlativist gr de savunulmamaktadr. leri srlen, adaletin meru otorite
kullanmnn yeterli art olmaddr. Adalet (meruluk iin) zorunlu bile deildir.
Burada bariz bir problem ortaya kmaktadr: Adalet niin otoriteyi meru klmak
iin yeterli olmasn? Her eyden nce, adaletin neyi gerektiini tespit etmek fiilen
mmkn ise, onu uygulamamak iin hangi neden olabilir? Baka bir ekilde ifade
edersek, bir otoriteye adaleti yerine getirme yetkisi vermemek iin hangi neden olabilir?
Bu neden, adaletin neyi gerektirdiini ortaya karmann imkn konusunda phecilik
iin hibir ihtiya olmasa da, adil olan grebilse bile otoritenin adil olacan varsaymak
iin hibir gerekenin var olmamasdr. Otoritenin tabiatnda adil olmay zel olarak
muhtemel klan hibir ey yoktur; daha byk gce sahip olan otoritenin tabiatnda da
onun daha adil olmasn muhtemel klan hibir ey yoktur.7
Burada gelitirilen iyi toplum anlay ite bu iki iddia zerine kuruludur. Bu, adaletin
bir araya getirdii bir sosyal birlik olarak deil, fakat bir tr medeniliin bir arada
tuttuu daha gevek bir birlikler a olarak bir toplum anlaydr. yi toplumun bu
anlalnda devlet emsalsiz bir ahlaki konuma veya ahlaki neme sahip bir birlik biimi
7
Bazlar demokratik olarak kurulan ve mzakerece ekilde ileyen otoriteler iin durumun farkl
olduunu iddia etmek isterler. Fakat demokratik olarak sorumlu otoriteler de daha adil olmayp, sadece
semenlerin taleplerine daha duyarldrlar. Mzakereci demokratik sreler otoriteler iin daha fazla
zerinde dnlm seenekler sunabilirlerse de, seilen alternatifin popler olmamas lsnde
demokrasiden taviz verilmektedir. Mamafih, sonunda, mzakereci de olsa bir siyasi srecin sonucunun
adil olmasnn niin muhtemel olacan anlamak zordur. (Bu, demokrasinin mzakereci veya baka
biimlerine kar bir tez deildir, onun pekl baka meziyetleri olabilir. Sylenmek istenen, sadece,
bunun adaletle balantsnn tamamen tesadfi olduudur.)
Bu, insanlarn kendi devletlerine veya lkelerine balanmalarn reddetmek deildir. Spinoza bize
tutkularn herhangi bir eyi sevgi veya arzu nesnesi yapabilmelerinin onlarn tabiatnda olduunu syler.
Montaignee gre ise, hayvan veya eya sevgisinden farkl olarak, bu sevgi bir soyutlamann sevgisi
olduundan kavranmas daha zordur.
derin
birlik
veya
ahenk
ihtimal
dyd;
ve
bu
durum
sadece
kanaatleri paylamad yahut ayn ideallerle yaamad iin siyasi kurumlara ihtiya
duyulur; ama sadece bu deiik kiilerin bir arada var olmalarn mmkn klmak iin.
Yine de insan toplumundaki anlamazlk ylesine derindir ki zmn, farkl tarzlarn
hogr kurumlar erevesinde birlikte var olmalarna izin vermek olduu dncesi
bile tartmaldr. Bazlar bu iddiada gllerin zayflar zerindeki sinsi iktidarn
maskelemekten ibaret olan burjuva ideolojisinin bir onayn grrler. Ve bu iddia onlar,
kurumlarn dzeltilmesinin yaratabileceinden daha derin bir sosyal dnm biimini
istemeye gtrmtr. Bu gibi iddialar ska insann zgrlemesi vaatleri ile birlikte
ortaya karlar. Ne var ki, liberalizm, bu gibi ikyetlerden etkilenmeden kalan bir
doktrindir; o bu durumu anlamazln derinliinin ve problemin zlemezliinin srf
bir gstergesi olarak alr. nsanlar doru ve yanl, iyi ve kt, adalet ve adaletsizlik
sorunlar dahil her eyde anlamazla derler. Anlamazlk probleminin herhangi bir
zm, bundan dolay, insanlara bir kararn dayatlmasn zorunlu klar, oysa onlarn
bir ksm zmn artlarn gnll olarak kabul etmeyebilirler. Liberalizm liberal
artlardan yanadr.
Peki ama liberal artlar nedir? Bu liberalleri iki kampa blen sorundur. Kabaca
belirtmek gerekirse, birinci grup liberal artlarn adil artlar olduklarn iddia eder;
ikinci grup ise liberal artlarn siyasi artlar olduklarn. Bu kitapta savunulan adaleti
esas almay reddeden-hogrc liberalizm, liberal artlar siyasi artlar olarak grr.
Adil artlar lehindeki tez liberal bir zmn artlar sorununa ancak liberalizmin
farkl tarzlarn birlikte var oluunu mmkn klan siyasi kurumlar araynda korumak
peinde olduu daha derin deerlerin neler olduklarn sormak suretiyle cevap
bulabileceimizi ileri srer. Farkllaan insanlar bir arada yaatabilecek bir dzeni
muhafaza
eden
siyasi
kurumlar
bu
deerler
temelinde
kurabilir
veya
merulatrabiliriz.
Peki bu deerler nelerdir? Liberal dnceye hakim olan bir cevap Aydnlanmadan
zellikle Kanttan- ve onun 19. yzyldaki varisleri olan Wilhelm von Humboldt ve John
Stuart Millden kaynaklanr. yi bir toplum bireysel zgrl ve zellikle bireyin kendi
insani potansiyelini tam olarak gelitirme zgrln korur. zerklik ve bireysellik
iyisine ilikin bu anlaytan kalkarak John Rawls iyi dzenlenmi, liberal bir toplumun
yelerinin haklarn, zgrlklerini ve ykmllklerini sistematik olarak aklayan bir
adalet teorisi ina etmitir. Bir Adalet Teorisi liberal bir sosyal dzen iin kapsaml bir
merulatrma sunmu ve belirli deerlerin temel nemini kabul etmekte birleen
kiilerin, uygun ekilde artlar oluturulmu bir ereve iinde, bir dizi ahlaki ilkede
(hakkaniyet olarak adalet) ve ona bal kurumsal dzenlemelerde (anayasal demokrasi)
mutabk olacak olduklarn aklamtr. Anlamazlk problemi, farkllaan insanlarn
bile herkesin erevesi iinde yaayabilecei bir dizi kurumda rasyonel olarak mutabk
kalacaklarn gstermek suretiyle zlmtr. Bunlar herkesin farkl amalar izleme
zgrlne olan hakkn kabul eden ve koruyan kurumlard.
Liberalizmin bu trnde farkllaan veya anlamazla den insanlar, liberal
adaletin ilkelerine riayet etmek (veya, kanunlara uymak) artyla, kendi ayr yollarndan
gidebilir ve farkl yaayabilirler. Bu, srf gerekletirilebilir olandan da fazla bir eydir;
bu, taraftarlarna gre, sosyal birlikin temelini salayabilecek derecede mmkndr.
Bu yorumda liberal adalet siyasi otoritenin temelidir.
Bununla beraber, eitlilik ve anlamazlk problemine bir cevap olarak liberal
adaletle ilgili sorun, insanlarn sadece din gibi meseleler hakknda deil, fakat adalet
hakknda da farkl grlerde olabilecekleridir. Esasen, tam da din gibi meseleler
hakknda farkl kanaatlerde olduklar iin, kiiler adalet hakknda anlamazla
debilirler. Eer bu doruysa, adaletin mahsus yani, sahici- ilkelerine uymakta
anlamay tavsiye eden bir zmdeki problem onun meseleyi kantlanm farz
etmesidir. Adalete ilikin kanaat farkllklar probleminin stesinden gelmek iin
tamamen farkl bir zme gerek vardr.
Kuvvetli bir cevap Thomas Hobbesun otoriter siyasetinde yer almaktadr. Hobbesun
kendi zamannn siyasetinde kabul ettii ey, ekien taraflar arasnda aklc anlamayla
zlemeyen zgl dini uyumazlklarn zlemezlii idi. Onlar blen sorunlar,
Hobbesa gre, yalnz bana akl yoluyla kesin olarak zlmesi mmkn olmayan
Kutsal Kitabn yorumuyla ilgili meseleler olduundan, i savan nne gemek iin
baka tr bir zme ihtiya vard. Mamafih, eer akl onlar blen esasa ilikin
meselelerde insanlar anlamaya gtremiyor idiyse, o zaman hkm verme hakkn
nc bir kiiye bir hakeme- teslim etmek suretiyle, onlar kendi iddialarnda srar
etmeye ilikin o zamana kadarki snrsz haklarndan vazgemekte anlamaya gtrmesi
gerekirdi. Ancak, byle bir durumda bu hakemin btn kararlar balayc kabul edilmek
gerekirdi; aksi halde hkm verme hakkndan vazgemelerinin hibir anlam kalmazd.
Hakemin btn kararlar, tanm icab, adil olurdu; nk hakem meru otoriteye
sahipti.
Mamafih btn bunda aikr bir problem vardr: zm aka siyasi olmakla
beraber, liberal deil, otoriterdir. Elbette, siyasi otoritenin muayyen bir adalet grn
kabul etmesi iin hibir gereklilik yoktur; ne de baz ahlaki pozisyonlar veya baz
kiileri sistematik olarak kayrmak suretiyle herhangi bir belirli grubu madur etmenin
veya hatta dezavantajl hale getirmenin bir hakll vardr. Bununla beraber, eer
liberalizmin felsefi kklerini siyasi iktidar konusundaki ihtiyatllkta ve bu iktidarn
sosyal hayata nfuz etmesinden holanmamada bulduunu hatrlarsak, Hobbescu bir
otoriterciliin eitlilik ve anlamazlk problemine liberal bir cevap iin yeterli olmad
aktr.
zm Hobbesta yatmyor. zm liberal adalet grne dnte de deildir,
nk bu bizi baladmz probleme geri dndrmekten baka bir ey yapmaz. Adalet
tartmal olduu zaman otorite adalete dayandrlamaz. Bununla beraber, anlamazlk
ve eitlilik problemine zmn tek bir otoritenin yaratlmas olmak zorunda olduunu
farz etmek iin de bir neden yoktur. Otoritercilik probleminin liberal zm otoritenin
adil olmasn art komak deil, fakat onun blnemez olduunu reddetmektir.
Hobbesun eitlilik ve anlamazlk problemine nerdii zm tek bir egemen
otoritenin tesis edilmesiydi: ayn anda hem kanun koyucu, hem yarg hem de icrac olan
bir g. Bu ksmen, onun, gruplar aras atmadan kaynaklanan problemlerin mahiyeti
hakkndaki deerlendirmesini yanstyordu. Fakat bu zmn birka ciddi kusuru var.
En aikr olan, eer zm bir egemeni snrsz gle donatrsa, dzensizliin yerine
zorbal koymu olur. Hobbes bunun yine de i savaa tercih edilebilir olduunu
dnyor idiyse de, yirminci yzyl bir toplumun bana gelebilecek ayn derecede
gaddar baka akbetlerin de var olduunu gstermektedir, zellikle de kendi
vatandalarna dnen rejimlerde. Fakat bunu bile bir yana brakalm; tek, blnmemi
bir otoritede srar etmek bir siyasi rejimi kurup idame ettirmeyi daha da zorlatrr,
nk o herkesin ayn otoriteyi kabul etmesini istemek anlamna gelir.
fakat herhangi bir hakemin zorbaca hareket edebilecek ekilde bsbtn denetimsiz
olarak hkimiyet kurmas imknnn daha az olmasdr. Buradaki zm yksek
hakemler veya, bir tek yksek hakem- yaratmak deil, fakat hakemlerin daha kk
alanlara sahip olmasyla snrlanmasn temin etmektir.
Bu anlaytan kan devlet zel bir trde liberal bir devlettir. O belirli bir adalet
anlaynn ekillendirdii kapsaml bir amacn veya ortak grn klavuzluk ettii bir
devlet deildir. O, bir ksm btnn rneine gre -hogrl ve liberal- olumu
olabilirken dierleri onun neredeyse antitezi grupu ve ie-dnk- olabilen, farkl
paralardan oluan bir devlettir. Bununla beraber, o ortak bir amatan doan gl bir
sosyal birlik gsteren bir devlet deildir. Bu devleti tanmlayan liberalizm, zaman zaman
birbiriyle rtmekle ve etkilemekle beraber esas olarak birbirinden ayr ve ayrm
topluluklar, yetki alanlar ve birliklerin bir takmadas liberalizmidir. Ve bu resimde
devlet birok topluluk, yetki alan veya birlikten sadece biridir. O kendisinden kk
birok unsuru ierebilir, ama onlar kendisine tabi klmaz. Bu devlet bir siyasi bnye
(btnlemi bir siyasi varlk) oluturmaz. O denizden kar ama bir Leviathan deildir;
ne rktcdr, ne kadiri mutlak ne de ebedi. Ve nesiller getike ortadan kalkabilir de;
dalp baka bir ekil altnda yeniden kurulmas hala tasavvur olunabilir.
Liberal takmadalar, iinde muhtelif otoritelerin birlikte var olduu, karlkl bir
hogr lkesidir. Otoritenin daha kk birimlere tamamen devredilmemesi ama i
snrlar aan ynetme yetkisine sahip ve baz birlikleri iine alan kurumlar tarafndan
da kullanlmas lsnde, bu otorite kapsad alan bakmndan snrldr ve yetkisi
kstlanmtr. Bu, Amerikan Anayasasn hazrlayanlarn yeni bir hkmet sistemi
tasarlarken akllarnda tuttuklar idealdir.10
Mamafih, phesiz sorulacak olan bir soru, byle bir liberalizm anlaynn
liberalizmin makul bir biimi olup olmaddr. William Galstonn ifadesiyle, Liberal
devlet Michael Oakeshottun ieriksiz kurallarla oluturulan amasz sivil birliki (civil
10
Geri onlarn imdiye kadar kendi tasarmlarnn rn olarak baardklar ey gl bir milli devlet
deildi. lk tasarmdaki birok kusur iinde en by, galiba, tek bir ahlaki kurgu iinde iki elikili inanc
koruma giriimiydi: biri kendi-kendini ynetme ve bireysel zgrlk, dieri ise klelik.
association) olarak anlalamaz. Dier her siyasi toplum biimi gibi, liberal devlet de bir
giriim birliidir (enterprise association). Onun ayrt edici yan, kamusal amalarnn
olmamasnda deil fakat bunlarn muhtevasnda yatar.11 Oakeshottun sivil birliine
uyan hibir devlet yoktur. Btn devletler bir tr adalete ve insani iyiye ilikin bir
anlay paylamlardr. Bundan dolay, herhangi bir liberal teorinin grevi devletin
izlemesi gereken doru amalarn neler olduunu gstermek olmaldr.
Bundan baka, liberal bir devletin, bamszlklarna sayg gsterilmesi gereken
eitli topluluklardan olutuu elbette doru olmakla beraber, bu, bsbtn kendi
balarna braklmalar anlamnda onlara hogrl olunmas gerektii anlamna da
gelmez. Liberal devletin liberal vatandaln gerektirdii inanlar, yeterlilikler ve
erdemlerin genel olarak paylalmasn temin etmekte meru ve zorunlu bir kar
vardr.12
Bir dereceye kadar bu iddialar iyi temellendirilmitir: Hibir saf, Oakeshottcu birlik
yoktur ve hibir zaman da olmamtr. Liberal devlet olan hibir liberal takmadalar da
yoktur. Ne var ki bu etkili bir itiraz deildir. Niin olduunu anlamak iin liberal devleti
nasl teorikletirebileceimizi sormaya ihtiyacmz var. Bir gr u olurdu: Liberal
devletin teorisini, onun kurumlarna ve uygulamalarna hakim olan en derindeki (veya
temel) felsefi inanlar veya n kabulleri tanmlayarak bu varln rasyonalitesini ortaya
karmaya almak suretiyle kurarz. Sz gelii, muayyen bir liberal devleti anlamak iin
onun nasl zgrlk ve eitlik temel deerlerinin bir tr uzlamasn temsil ettiini (veya
edebileceini) anlamaya ihtiyacmzn olduunu iddia edebiliriz. Bu toplumun
temelindeki en derin ilkelerin farkl dzeylerde nasl ifadeye kavuturulduunu, iyi ve
doru hakkndaki soyut dnceden kalkarak anayasal ina safhasna, mevzuat
dzeyine, siyaset dzeyine uzanan drt aamal bir sra iinde gstermeye alabiliriz.
Veya liberal devletin liberal uygulamada sakl olan iyinin tam bir teorisinin kurumsal
ifadesi olduunu gstermeye alabiliriz: Sz gelii bar, hukukun stnl,
eitliliin tannmas, kapsayclk, itidal, refah, adalet ve hakikate aklk deerlerini
iine alan bir teori.13
11
12
13
Buna karlk baka bir imkn da rasyonalitenin modern bir liberal devlette
bulunmak durumundaki karmak bir kurumlar, uygulamalar ve tutumlar dizisinin
anlatmn veren tek bir temel biiminin bulunmaddr. Bu rlativizm deildir: Bu,
rasyonalitenin btn biimlerinin eit lde iyi veya doru olduunu veya onlarn
karlatrlamaz
ve
eletirilemez
olduklarn
deil
fakat
sadece
hepsinin
14
Yine de burada iddia edilebilir ki, eer liberal devlet liberalizmin iki trnden biri
veya dieri deil ama bu iki trn unsurlarna sahip olan bir ey ise, onu iki arlk
arasndaki bir uzlamann rn olarak niin teoriletirmeyelim? Cevap udur: Bu
uzlamann, felsefi farkllklarn herhangi bir ilkeli zmn deil de, ilkeli amalar ve
ilkeli bir uzlamann ne olduuna ilikin grleri farkllaan insanlar ve gruplar
arasnda karlkl birlikteliin deiik kalplarn yanstmas durumunda, bu mmkn
olmayacaktr. Fiili siyasi dzenlemeler felsefi zmleri deil fakat bir toplumdaki
gerek iktidar dalmn yanstr; bu, zellikle Rousseau ve Marx tarafndan ak bir
ekilde kabul edilmi olan bir noktadr. Geri her ikisi de bu problemin stesinden
gelinebileceini dnmtr, ilki siyasi bir dnmle ikincisi ise siyaset kart bir
dnmle.
Bu noktada William Galston liberal devletin liberal yurttalk iin gerekli olan
kanaatler, ehliyetler ve erdemlerin genel olarak paylalmasn temin edilmesinde bir
kar olacana iaret etmekte gayet hakldr. Ve btn devletler gibi, liberal devlet de
kendi karlarn izleyecektir. Ne var ki, bunun sonucu, devlet iinde iktidarn
dalmnn bir yansmasndan baka bir ey olmayacaktr. Liberal devlette, bir hayli ho
grlmeyecek olan ey vardr, onun ho grme kapasitesi nispi olarak en yksek olsa da.
Fakat bu ho grlmeyecek olann tannmayaca anlamna gelmez, nk zmn
altnda yatan ilkeli bir uzlama pozisyonudur ve kesin snr izgileri izilmi olacaktr.
Ho grmeyi reddetmek daha muhtemel olarak g dengesini ve liberal bir toplumun
doru biimi hakkndaki muayyen zc veya kapsayc grlerin hakim olma derecesini
yanstacaktr. G daima doru felsefesi klnda ortaya kar.
Liberalizm beeri eitlilikle birlikte, insanlarn bir araya gelmeye altklar her
durumda kendini gsteren farkllk ve anlamazlklarn ortaya kard probleme cevap
tekil eden bir siyasi felsefedir. Liberal devletin iyinin liberal bir teorisinin yansmas
olduunu veya olmas gerektiini ileri sren bir liberalizm nemli bir snrllkla
maluldr. O iyinin liberal teorisini reddedenlerle bir araya gelemez, geri aznlkta
olduklarnda onlar bu gr kabul etmeye zorlayabilir. Liberal devletin bir hakemden
daha fazla bir ey olmamas gerektiini ileri sren bir liberalizmin de farkl bir sknts
vardr: O geni bir eitlilie izin verdii iin bizatihi illiberal olanlarla bir araya
gelecektir.
etkisi
altnda
daima merkezileme
ve
15
Kaynaklar;
Galston, William (1991), Liberal Purposes: Goods, Virtues and Duties in the Liberal State
(Cambridge: Camridge University Press).
Galston, William (1995), Two Concepts of Liberalism, Ethics, 105(3), ss. 516-34.
Kukathas, Chandran & Pettit, Philip (1990), Rawls: A Theory of Justice and Its Critics
(Oxford: Polity Press).
Oakeshott, Michael (1975), On Human Conduct (Oxford: Oxford University Press).
Rawls, John (1999), A Theory of Justice, revised edition (Cambridge, MA: Harvard
University Press).
Schmeidl, Susan (1998), Comparative Trends in Forced Displacement: IDPs and
Refugees, 1964-96, Janie Hampton (ed.), Internally Displaced People: A Global Survey
(London: Earthscan Publications), iinde, ss. 24-33.
Solzhenitsyn, Alexander (1978), The Gulag Archipelago 3, 1918-1956. An Experiment in
Literary Investigation, trans. H. T. Willets (London: collings/Fontana):