Professional Documents
Culture Documents
Bican ahin
Giri
Bu makalenin amac, liberal demokrasi modelinin analitik bir sunumunu yapmaktr. Bu
dorultuda ilk olarak, liberal demokrasiyi tarihsel olarak nceleyen klasik demokrasi
modelinin ksa bir analizi yaplacaktr. Gerek klasik demokrasi gerekse de liberal
demokrasiye ynelik analitik tahlillerimiz, demokrasi zerine yazlan pek ok yazda
olduu gibi, Amerika Birleik Devletlerinin eski bakanlarndan Abraham Lincolnn
veciz demokrasi tanmn hareket noktas olarak alacak ve bu tanm etrafnda
ekillenecektir.
Bu makale Oreon Yaynlar tarafndan 2008 ylnda baslan ve editrln Bican ahinin yapt
erevenin oluturulmas, mali konularn karara balanmas, sava ve bar ilan edilmesi
gibi temel kamu siyasalarnn belirlenmesinden sorumluydu (Mansel 1984: 183; Held
1996: 21). Btn vatandalarn katlmna ak olmas itibaryla sayca olduka kalabalk
olan bu meclise, yasa tekliflerinin hazrlanmas ve organize edilmesinden sorumlu
500ler Konseyi yardm ederdi. Konsey, Atinay oluturan 10 farkl kabilenin gnderdii
50er kiinin bir araya gelmesiyle olumaktayd. Konseye de, bir aylk grev sresi olan
50ler komitesi yardm ederdi. 50ler komitesinin grev sresi bir gnle snrl olan bir
bakan vard. Sadece yasamaya ilikin kararlar deil fakat ayn zamanda yarg kararlar
da vatandalarn katlmyla oluturulan mahkemelerce alnmaktayd. Bu mahkemelerde
halk jri roln stlenirdi. Meclislerin karar almasnda ideal, oybirlii (homonoia)
olmakla
beraber,
bunun
pratikteki
imknszl
sebebiyle,
ounluk
kural
meselelerde rol almayan bir kimseye kendi iine bakyor derken, sadece biz byle bir
kiinin hi bir ie yaramayacan dnrz (Thucydides 3.[40]).
Atina demokrasisinde, kamusal meselelere bylesine nem atfeden halkn,
organik bir btn oluturduu dnlrd. Ontolojik anlamda, birey deil ama
topluluk balang noktas olarak alnrd (Parekh 1993: 157). Erdoann (2003: 234)
topluluku halk anlay olarak niteledii bu bak asna gre, topluluk tek tek
bireylerin toplamndan daha fazla olan, sadece hlihazrda yaayan yeleri deil, fakat
bu bireylerin iinde ekillendikleri kurumlar, yaplar ve kltr ile gemi ve gelecek
nesilleri de iine alan kolektif bir varlk olarak kabul edilirdi. Bu anlamda halk, birbirine
ortak veya kolektif karlarla bal, tek ve btnlemi bir yap olarak grlmektedir
(Heywood 2006: 98). Byle bir topluluun ortak kar (common good) da, tek tek onu
oluturan bireylerin zel karlarnn bir toplamndan olumazd. Ortak kar, bireylerin
vatanda olarak sahip olduklar kar olarak, onlarn tek tek zel karlarndan ve bu
karlarn toplamndan stn bir deer tard. Bylece, vatandalarn aktif katlm ile
belirlenen ortak kar ekseninde ileyen klasik demokrasinin, halk iin ynetim
ifadesiyle amalanan eyi, yani halkn karna olan ynetimi gerekletirdii
dnlrd.
Atina demokrasisinde, vatandalarn kamusal hayata aktif katlm yoluyla
zgrleebileceklerine inanlrd. Arendte gre, bireyler zel alanda ekonomik ve
biyolojik ihtiyalarn karladktan sonra kamusal alanda aktif katlm yoluyla kendi
potansiyellerini gerekletirirlerdi (Yack 1993: 9). Bhikhu Parekhin (1993: 162)
ifadesiyle, Atina demokrasisinin sahip olduu zgrlk gr onun zorunlu bir ifadesi
olarak aktif siyasal katlm gerektirirdi. Bu zgrlk anlayn, Benjamin Constant
antik zgrlk anlay olarak nitelemekte ve onu bireylerin bakalarna zarar
vermeyen eylemlerinde snrlandrlmamalar olarak tarif ettii modern zgrlk
anlayndan ayrmaktadr:
Biz artk kolektif iktidara aktif ve srekli katlmda vcut bulan antik zgrle
sahip olamayz. Bizim zgrlmz, huzurlu varolu ve zel bamszlktan ibaret
olmaldr.
Liberal Demokrasi
Liberal demokrasiye ilikin analizimizi de Lincolnn demokrasi tanm ekseninde
gerekletirebiliriz. Bu dorultuda, ilk olarak, halkn liberal demokraside ne anlam ifade
ettii;
ikinci
olarak,
liberal
demokraside
halk
tarafndan
ynetimin
nasl
bir ey yoktur. Birey olarak erkek, kadn ve aileler vardr . . . eklindeki szlerinde
bulunabilir (http://www.margaretthatcher.org/speeches). Bu anlamda, liberaller iin
halk veya toplum denen soyut varlk, onu oluturan tek tek somut bireylerin
toplamndan daha stn bir ey deildir. Esasen, byle bir varln, onu oluturan
bireylerin kar ve arzularndan bamsz ve onlara baskn bir ortak karnn varl da
sz konusu olamaz (Erdoan 1998: 21-22). Yaylann (1992: 141) belirttii gibi,
liberaller toplumun kar, kamu kar, toplumun iyilii (public good), ortak iyi
(common good) gibi kolektif btnlere hasredilen kavramlarn ne olduklarnn belirsiz
olduuna inanr[lar]. Bireylerin bireysel karlarnn dnda ve onlara stnlk tayan
bir takm ortak karlar olabilecei fikrini benisemez[ler]. Bu erevede, liberal
demokraside klasik demokrasiden farkl olarak, halkn birbirine ortak veya kolektif
karlarla bal, tek ve btnlemi bir yap olarak (Heywood 2006: 98) grlmedii
bireyci bir yorumunu buluruz (Holden 2007: 11).
Klasik demokraside halk, yani siyasal kararlar alma yetkisine sahip olanlar,
kadnlar, ocuklar, yabanclar ve kleleri dlayacak ekilde, sadece 20 ya zeri Atinal
erkeklerle snrlandrlrken, liberal demokraside halk, erkek ve kadn, akl sal
yerinde olan tm yetikin vatandalar kapsamaktadr. Bir liberal demokraside tm
yetikin vatandalarn, siyasal kararlarn oluturulmas srecine katlm, evrensel
yetikin oy hakk temelinde gereklemektedir. Tarihsel olarak 19.yzylda ortaya
km olan liberal demokrasinin bu hakk tanmas birden olmayp, tedrici bir seyir
izlemitir. Nitekim, liberal demokrasi ilk olarak ngilterede, sanayi devriminin yaratt
yeni bir snf olan burjuvazinin, feodal toplum dzeninin ayrcalkl snflar olan
aristokrasi ve monarinin ynetim tekellerine bakaldrmas sonucu ortaya km ve
ynetime katlma hakkn bu snfla snrl tutmutur. Bu haliyle liberal demokrasi,
toplumun nemli bir ksmn (yardan fazlasn) oluturan kadnlar ve iilere ilk etapta
ynetime katlma hakkn tanmamtr. ngilterede iilerin bu hakk kazanmas 19.
yzyln sonlarna doru gereklemi; kadnlarn oy hakk ise 1928de teslim edilmitir.
Bu hakkn tannmas, farkl lkelerde farkl hzlarda olmutur. rnein, svirede
kadnlara genel oy hakk 1971 gibi ge bir tarihte tannmtr. A.B.D.de siyahlara genel
oy hakknn tannmas iin ise gney eyaletlerinde 1960lara dein beklemek
gerekmitir (Heywood 2006: 97).
bir
baka
erdemi,
karar
alma
mekanizmalarna
profesyonellerin
dncesinde deildir. Ona gre, sosyal iktidar kullanacak olan hkmeti belirlemede
halkn tm yelerinin eit etkiye sahip olmas, toplumun kaderinin cehaletin
dizginlenmemi arzularna terk edilmesi anlamna gelebilirdi. Bu nedenle Mill, eitimli
kiilerin daha fazla etkide bulunmasna imkn salayacak oul oy (plural voting)
sistemini nermitir (Held 1996: 108-109). Millin bu nerisine temel hazrlayan
dncesini Temsili Ynetim zerine Dnceler (Considerations on Representative
Government) adl eserinde izleyelim:
Ynetilenlerin tamamnn ynetimde sz sahibi olmas nemlidir. . . Siyasal meselelere
katlmdan tamamyla dlanm bir kimse vatanda deildir. . . Fakat, herkes eit sz
hakkna sahip olmal mdr? Bu tamamyla farkl bir nermedir ve kanmca. . . aka
yanltr. . . Kendisini ilgilendiren hi bir meselede, ilerinin ynetimini daha az bilgi ve
zek sahibi biri yerine bunlara daha fazla sahip olan birisine brakmayacak bir kimse
yoktur (Aktaran Held 1996: 108-109).
Hemen belirtmeliyiz ki, Millin bu fikri liberal gelenek ierisinde genel kabul
grmemektedir. Nitekim, bir baka liberal dnr, Thomas Paine, Ynetimin lk lkeleri
zerine Tez (Dissertation on First Principles of Government) adl eserinde ynetimin,
seim ve temsile dayal olan ile soya dayal olan arasnda ikili bir ayrm yapmaktadr.
Bunlardan ilki, halkn haklarna dayanrken, ikincisi gaspa dayanmaktadr. Paine, temsili
ynetimin halkn eit haklar zerinde ykseldiine inanmaktadr. Buna gre, Millden
farkl olarak, Paine temsilcilerin seiminde, ne bir eksik ne de bir fazla, herkesin sadece
bir oya sahip olmas gerektiini ileri srer (Plattner 1999: 125). Painein byk nem
atfettii, bir kii bir oy ve her oy eit deer prensibi, liberal demokrasinin siyasal eitlik
idealine iaret eder.
Siyasal eitlik ideali, ancak 20. yzylda gerekletirilebilmitir. Bu idealin ifade
ettii ey, her yetikin bireyin siyasal katlmaya hakk olduu ve hibir vatandan
karnn bir bakasnnkinden daha deerli veya deersiz olmaddr. Bu nedenle,
liberal demokrasi siyasal iktidarn halk oluturan tm bireylerin arasnda eit olarak
datlmasn hedefler. Bu erevede, rk, cinsiyet, dini aidiyet gibi farkllklara
baklmakszn tm yetikin vatandalarn kamu ofisine seilebilme hakkna sahip olmas
gerekir. kinci olarak, tm vatandalarn oy verme hakk olmaldr. nc olarak, tm
vatandalar sadece ve sadece bir oy hakkna sahip olmal ve son olarak da tm oylar eit
deer tamaldr (Heywood 1992: 275).
Bir liberal demokraside vatandalarn siyasal katlm, sadece dzenli aralklarla
yaplan seimler araclyla temsilcilerini semekle snrl deildir. Klasik demokrasi
modeline benzer bir ekilde, siyasal otorite kimi nemli kamusal meselelerde
referandum uygulayarak halkn dorudan iradesine bavurabilir. Bunun yan sra, liberal
demokrasilerde vatandalar sahip olduklar toplanma ve rgtlenme zgrl,
dnce ve ifade zgrl gibi sivil zgrlkler sayesinde sivil toplum rgtleri, medya
ve ii ve iveren kurulular gibi kurum ve kurulular araclyla kamusal meseleler
hakknda belli bir kamuoyu oluturarak siyasal iktidara etkide bulunurlar.
Vatandalarn siyasal eitlik temelinde seme ve seilme hakkna sahip olduu
liberal demokraside, nemli kamu meselelerine ilikin kararlarn oluturulmasnda
izlenen prosedrn ad ounluk prensibidir. ounluk prensibi, klasik demokrasiye
kadar geri gtrlebilecek olan, hakknda karar verilecek bir meselede oybirliinin
olmad durumlarda ounluun kararnn belirleyici olduu bir kolektif karar alma
metodudur. Bununla birlikte, bir liberal demokraside, ounluk prensibi temelinde
kamu iktidar araclyla dzenlenebilecek alann bir snr vardr. Bir baka deyile,
demokratik yollarla yaplacak tm dzenlemeler zorunlu olarak meruiyet (legitimacy)
iermezler. Liberaller, tpk bir kiinin veya grubun diktatrl gibi bir ounluun da
diktatrlnn mmkn olduunu dnr. Norman Barrynin (1999: 9) ifadesiyle,
. . . liberal demokratik prosedrler ile liberal demokratik ktlar arasnda bir fark vardr.
ounluk ynetimi prosedr, zellikle byk dini ve dier kltrel farkllklar tarafndan
karakterize edilen toplumlarda liberal olmayan iliki durumlar (illiberal states of affairs)
yaratma eilimindedir. [Bu nedenle], ou liberal demokrat iktidarn kimin elinde olduu kadar
onun anayasal aralarla snrlandrlmas ile de ilgilidir.
Chandran Kukathas (1999: 35) kamusal alann laiklik ilkesi temelinde dzenlenmesinin
nemini u ekilde ifade etmektedir:
[f]arkl tanrlarn tapld ve fakat farkl inanlarn takipilerinin birbirleriyle
etkileimde olduu bir dnyada, sekler bir kamusal alan dndaki her ey bir felaket olacaktr.
Bizden nemli ekilde farkllaanlarla girilecek sosyal iliki, en derin inanlarmzdan geri
durmamz gerektirir. Byle yapmamamz halinde en muhtemel sonu atma olacaktr.
Buna gre, ortak yaam dzenleyen ilkelerin btn olarak siyasal-legal ereve,
bata o toplumda var olan din(ler) olmak zere hibir iyi hayat anlayna referansla
merulatrlamaz. Laiklik, bir taraftan siyasal kurallarn herhangi bir dini inan
temelinde oluturulamayacana iaret ederken bir yandan da devletin din(ler)i kontrol
altnda tutamayaca anlamna gelir. Laiklik ilkesi devletin tm iyi hayat anlaylar
karsnda tarafsz kalmasn temin ederek, ayn zamanda bireylerin din ve vicdan
zgrln de garanti altna almaktadr.
Liberaller, Lord Actonn ifadesiyle, [i]ktidar yozlar; mutlak iktidar mutlaka
yozlar dncesindedirler. Bu nedenle, [liberalizm] siyasi bir doktrin olarak, bireyi
komnitelere kar glendirmek ve egemenin bireyler ve birey gruplar zerindeki
iktidarn snrlandrmak iddiasyla [domutur] (Yayla 2004: 20). Toplumun cemaat,
snf gibi kolektivitelerden ziyade tek tek bireylerin bir araya gelmesiyle olutuunu
ifade eden ontolojik bireyciliklerinin yan sra, liberaller ahlaki bireycilii de
benimsemilerdir. Ksaca, ahlaki bireycilik, Immanuel Kantn ifadesiyle, bireyin
kendisinin dndaki amalara ynelik kullanlabilecek bir ara olmayp, kendi bana
bir ama olduunu ifade eder. Bireyi bu ekilde felsefelerinin merkezine yerletiren
liberaller, devleti bireyin hak ve zgrlklerini koruma greviyle ykml klmlardr.
Liberalizmin nc filozoflarndan John Locke (1632-1714), bu dnceyi u ekilde ifade
etmitir: insanlarn siyasal birlikler ierisinde bir araya gelmelerinin ve kendilerini
hkmetlerin ynetimi altna sokmalarnn yce ve temel amac mlkiyetlerinin
korunmasdr (Vurgu orijinalde) ([1690]1980: 66).
Locke ([1690]1980), snrl devlet projesine henz devletin ortaya kmad bir
doa durumu tasavvuru ile balar. Doa durumunda her bireyin Tanr tarafndan
bahedilmi, devredilemez, elden alnamaz nitelikte olan haklar vardr. Locke, bunlarn
hayat, zgrlk ve mlkiyet haklar olduunu belirtmi ve tamamn genel mlkiyet
haklar altnda toplamtr. Devletin olmad bu durumda bireyler aras ilikilere dzen
veren bir doa yasas vardr. Doa yasasnn kurallar akl yolu ile bulunabilir. Doa
yasas, her bireye kendisinin ve bakalarnn mlkiyetini hak tanmaz kiilere kar
savunma devini ykler. Bireyler, mtecavizleri cezalandrma hakkna sahiptir. Ancak,
sadece hakk yenenler tazminat alma hakkna sahiptirler. Bir taraftan, hak tanmaz
kiilerin tecavzlerini daha etkin bir ekilde nlemek, dier taraftan da bireylerin
zellikle kendi haklarna tecavz edenleri cezalandrmak ve zararlarn tazmin ettirmek
hususunda hakkaniyet llerinin dna taabilmeleri ihtimalinin nne geebilmek
iin, bireyler bir sosyal szleme ile devleti tesis ederler. Bunu yaparken bireyler,
kendilerini savunma haklar sakl kalmak kaydyla, doa durumunda sahip olduklar
doa yasasn ineyenleri cezalandrma hakkn tamamen siyasal otoriteye devrederler.
Bylelikle siyasal itaatin temeline de bireylerin rzas yerletirilmi olur. Ancak,
bireylerin siyasal otoritenin ynetimi altna kendilerini sokmalar anlamnda
gsterdikleri bu rza, koulsuz bir teslimiyet de deildir. Devletin, asli amac olan birey
haklarn korumak grevini yerine getirmekte baarsz olmas veya bizatihi bu haklara
kendisinin tecavz etmesi halinde, bireyler asndan szleme hkmsz saylp,
devlete kar bakaldrma hakk doar.
Locke ile benzer sonulara, Locketan farkl bir yol izleyerek ulaan bir baka
liberal dnr David Humedur (1711-1776). Lockeun insan haklarnn tespiti ve bu
haklar koruyacak olan siyasal iktidarn oluturulmas srecinde izledii rasyonalist
metoda Humeun dncesinde rastlanmaz. Hume, bireylerin akl yoluyla bulunabilecek
tabii haklarnn olduu ve bu haklar korumak zere bir szlemeyle devletin
oluturulduu fikrini reddeder. Nitekim, Norman Barrynin (1989: 22) de ifade ettii
gibi, rasyonalist olmayan bir liberal deerler sisteminin pek ok unsuru ilk olarak Hume
tarafndan gelitirilmitir. Humea gre tpk dier sosyal kurumlar gibi, mlkiyet
kurumu ve devlet kurumu da tarihsel tecrbe iinde kendiliinden ortaya km ve
fayda salad iin de muhafaza edilmitir. Mlkiyet kurumu, insan ihtiyalarnn en iyi
ekilde karlanmasna hizmet eder. Bu nedenle mlkiyetin istikrar, rza ile transfer
edilebilmesi ve bireylerin birbirlerine kar verdikleri szlerin tutulmas toplumsal
varoluun srdrlebilmesi iin byk nem tar. yle ki, Hume bunlarn her birinin
bir tabiat yasas olduunu ileri srmtr. Devletin salad en temel fayda ise
toplumsal dzen ve adaletin salanmasdr. Bu kurumun olmad bir ortamda, 1-
eder.
20.
yzyln
nde
gelen
liberal
filozoflarndan
Isaiah
Berlinin
diledikleri eyleri yapabilmeye muktedir olmalar da gerekir. Yaylann (1993: 89) iaret
ettii zere, Green iin,
. . . zgrlk yapmaya ya da zevk almaya deer bir eyi yapmak veya zevk almak
hususunda olumlu bir g ya da yeterliliktir. Dolaysyla, insann gerekten zgr olabilmesi
iin, yalnzca ona bu imkn salayan hukuksal bir erevenin bulunmas yeterli deildir. Ayn
zamanda fiili olanaklardan, toplumun rettii mal ve hizmetlerden pay almal ve bireyin gc
ortak refaha katkda bulunacak lde artmaldr.
Basit bir rnekle aklarsak, bireyin kiisel geliimine katkda bulunabilecek olan
seyahat zgrlne gerek anlamda sahip olabilmesi iin onun seyahat etmek istemesi
halinde engellenmemesi yetmeyip, bilet alabilecek maddi imknlara da sahip olmas
gerekir. Bu balamda, Green topluma bireyi refah devleti benzeri pozitif destekler
salayarak zgrletirme misyonunu ykler. Literatrde bu yaklam pozitif zgrlk
anlay olarak nitelenmektedir.
Pozitif zgrlk anlaynn bir dier kavramlatrmasn I. Berlinde grmekteyiz.
Berline gre,
. . .insan beni (self) yksek ben (higher self) ve alak ben (lower self) olarak ikiye
ayrlmtr. zgrlk, yksek ideallerin hizmetinde olan yksek benin, tam tersi istikametteki
alak bene hakim olmas ve insann alak benin yansmalar olan basit karlar peinde komas
yerine, yksek benin alak beni kontrol altna almas ve insann yksek benden kaynaklanan
yce ideallerin buyruunda olmasdr (Yayla 1992: 151)
zgrlk)
yetmez;
bireyler
ayn
zamanda
imknlarla
(pozitif
zgrlk)
da
Kymlickaya
gre,
bireylerin
kendi
yaamlarn
diledikleri
gibi
hakk gibi siyasal hak ve zgrlkleri kapsar. te yandan, 2. madde datc yani sosyal
adaletle ilgili olup ekonomik ve sosyal haklar kapsamaktadr. Rawlsn hakkaniyet
olarak adalet (justice as fairness) adn verdii adalet teorisinin bu ilkelerinden de
anlalaca gibi, o toplumsal birlikte varoluun salad fayda ve maliyetlerin
datlmasnda klasik liberallerden farkl bir baka sahiptir. Rawlsa gre, piyasalara
devletin mdahalesi olmakszn ne etkinlik ne de hakkaniyet salanabilir. Sermaye ve
iktidarn belli ellerde birikimini engellemek zere devlet, piyasalara etkin bir ekilde
mdahale etmelidir (Campbell 1988: 89).
Peki, bir liberal demokraside halkn bu ekilde ortaya kan ynetiminin halk iin,
veya baka bir ifadeyle, halkn karna olmasn garanti eden ey nedir? Basite, halkn
kendi iradesiyle yetkilendirdii temsilcilerinin ynetiminin, ynetici aznln veya
toplum ierisinde belli bir zmrenin karna deil, genel olarak tm toplumun karna
olmas beklenir. Halkn temsilcilerinin, temsil ettikleri halkn karn deil de kendi
karlarn takip etmelerinin nlenmesini salayan mekanizmalarn birisi yneticilerin
hesap vermesini garanti eden hukuk devleti ilkesi ise bir dieri de dzenli aralklarla
yaplan zgr ve yarmac seimlerdir. Liberal demokrasi literatrnn nemli
teorisyenlerinden Joseph Schumpeterin de iaret ettii zere, karar oluturmaya ilikin
bir kurumsal dzenleme olan demokraside, siyasetiler karar alma yetkisini halkn
oylar iin yaptklar yarmac bir mcadele sonucunda elde ederler (Barry 2000: 287).
Bu erevede, yeniden iktidar kazanma arzusu, siyasetilere halkn karna olacak bir
ynetim sergilemeleri dorultusunda ciddi bir saik sunmaktadr.
Anthony Downsn 1957 tarihli Demokrasinin Bir Ekonomik Teorisi, (An
Economic Theory of Democracy) adl eserinde ortaya koyduu fikirler, yukardaki bak
asn destekler mahiyettedir. Eserinin adndan da anlalaca zere, Downs liberal
demokrasideki siyasal davran, piyasa ekonomisinin temel varsaymlar ile aklamaya
almaktadr. Buna gre, tpk reticilerin karlarn maksimize etmeye almalar gibi,
politikaclar da oylarn maksimize etmeye almaktadrlar. Rekabeti bir piyasa
ekonomisinde kar elde etmenin yolu, tketicilerin ihtiyalarn tatmin eden mal ve
hizmetler sunmaktan geer. Benzer ekilde, siyasi piyasada da iktidarn yolu en fazla
sayda semenin tercihine ayan olacak politikalar formle etmekten gemektedir. Bu
nedenle, yarmac seimler, siyasi partileri halkn karn/tercihlerini takip etmeye
zorlarlar. Downsn teorisine yneltilen eletirilerden birisi, piyasa ekonomisinin de
temel varsaymlarndan olan tam rekabet kabul zerine odaklanmaktadr. Buna gre,
siyasal piyasalar, tpk ekonomik piyasalarda olduu gibi, tam rekabete ak olmayp,
bir ka siyasal parti tarafndan domine edilmektedir. Bu anlamda, sadece bir ka parti
seimleri kazanarak iktidar eline almaya aday olabilir. kinci bir eletiri, siyasal
piyasalardaki semen tercihlerinin ne kadar rasyonel olduu ve semenin gerek
karlarn yanstt ile ilgilidir. Bu eletiriye gre, bir piyasa ekonomisinde tketicilerin
reklamlarla maniple edilmesi gibi, siyasal piyasada da semenlerin siyasal propaganda
ile maniple edilmesi sz konusudur. Bu nedenle, semen tercihlerinin ne rasyonel ne de
semenin karna olduunu sylemenin mmkn olduu ileri srlmtr (Heywood
1992: 282-283; Barry 2000: 293).
Siyasal piyasada var olan rekabetin, tpk ekonomik piyasada olduu gibi halkn
genel karna sonular yaratacana ilikin bir baka gr plralist demokrasi
teorisyenleri ileri srmektedirler. Downsn modelinden farkl olarak, plralist
demokrasi teorisinde siyasetiler zerinde etki sahibi olanlar, tek tek semenler deil
fakat bu semenlerin ye olduklar gruplardr. Buna gre, modern toplumlar ii ve
iveren rgtleri, meslek kurulular, ticaret odalar, insan haklar rgtleri gibi pek ok
sivil toplum rgt tarafndan oluturulan oulcu yaplardr. Byle toplumlarda, farkl
ama ve karlara sahip gruplar, siyasal iktidara etki etmek zere birbirleriyle rekabet
halindedirler. Siyasal iktidar, iktidarn srdrebilmek iin bu farkl gruplarn sesine
kulak vermek zorundadr. Plralist demokrasi teorisinin nde gelen temsilcilerinden
Robert Dahl, Amerika Birleik Devletlerinin Connecticut eyaletinde bulunan New Haven
ehrinde yapt aratrma temelinde kaleme ald, Kim Ynetiyor? (1961) (Who
Governs?) adl eserinde, olduka fazla sayda grubun siyasal karar alma srelerine
etkide bulunduunu tespit etmi, ve bu sayede, rekabeti grup siyasetinin kamusal
kara hizmet ettiini ileri srmtr (Heywood 1992: 283-284).
Plralist demokrasi modeline, biri soldan dieri de sadan olmak zere balca iki
eletiri yneltilmektedir. Soldan gelen eletirinin merkezinde, liberal demokrasilerde
gcn toplumsal gruplar arasnda eit bir ekilde dalmayp, belli ellerde topland ve
bu nedenle tm gruplarn siyasal iktidara eit bir ekilde etkide bulunmasnn mmkn
olmad dncesi yatmaktadr. Bu grteki bir politik iktisat, Charles Lindblomdr.
Siyaset ve Piyasalar (1977) (Politics and Markets) adl eserinde, Lindblom piyasa
ekonomisine dayal liberal demokrasilerde hkmetin kararlarna etkide bulunma
Bu erevede, bir bireyin piyasada bir mal veya hizmetin maliyetini deyerek
kiisel faydasn artrmak istemesinde hibir mahzur yoktur. Buna karn, politikac ve
brokratlar faydalarn maksimize ederken bunun maliyetini ou kez vergi
mkelleflerinin srtna yklerler. Byle bir yaklamn kamusal kara hizmet edeceini
sylemek mmkn deildir. Bu erevede, insan doas hakknda Hobbesu pesimist
ncllerden hareket eden Kamu Tercihi teorisyenlerine gre, insanlarn iyi niyetlerine
deil fakat onlar kt yola sapmaktan caydracak kurallara gvenmek gerekir.
Yaplmas gereken ey, kamu maliyesine bir disiplin getirecek ekonomik temelli bir
anayasann yaplmasdr (Sava 1989).
Sonu
Bu makalede liberal demokrasinin temel varsaymlar ve ileyii Abraham Lincolnn,
[d]emokrasi, halkn halk tarafndan halk iin ynetimidir eklindeki veciz tanm
etrafnda tahlil edildi. Buna gre, liberal demokrasi kuzeni klasik demokrasiden gerek
halkn tanm, gerek bu halkn kendi kendisini ynetimi ve gerekse de bu ynetimin nasl
halkn
karna
olacak
biimde
ileyecei
hususlarnda
nemli
farkllklar
sergilemektedir. Bir liberal demokraside halk, klasik demokraside olduu gibi organik
bir kolektif olarak grlmemektedir. Liberal demokraside halk, toplum, snf gibi soyut
kolektiviteler somut bireyin nne geemezler. Liberal demokrasinin teorik arka plann
oluturan liberalizme gre temel ontolojik birim somut bireydir. Liberaller iin halk,
ancak bu somut bireylerin toplamndan ibaret olan ve kendisini oluturan bireylerin
ortaklaa sahip olduu karlarn tesinde kendisine has stn bir kar da olmayan bir
soyutlamadr (Parekh 1993: 157) Liberallere gre, halkn haklarndan deil, bireylerin
haklarndan bahsetmek anlamldr. Genel olarak, bireyler sahip olduklar hayat, zgrlk
ve mlkiyet gibi temel haklar temelinde dier bireylerle gnllle dayal ibirliklerine
girerek kendi hayatlarn tanzim ederler. Hibir birey, kendi rzasnn dnda
bakalarnn belirledii bir amaca alet edilemez. Bu, liberallerin sahip olduu ahlaki
bireycilik anlaynn zdr. Liberallere gre bireylerin bakalarna ynelik devleri
Kaynaka
Aristotle. (1997) The Politics, Trans. with introduction, analysis, and notes, Peter L. Phillips
Simpson as The Politics of Aristotle, Chapel Hill: The University of North Carolina Press.
Held, D. (1995) Democracy and the Global Order, Cambridge: Polity Press.
Holden, B. (2007) Liberal Demokrasiyi Anlamak, ev. Hseyin Bal, Ankara: Liberte.
Kis, J. (2003) Constitutional Democracy, New York: Central European University Press.
Kker, L. (1992) Liberal Demokrasi ve Eletirileri, iinde Levent Kker, Demokrasi
zerine Yazlar, Ankara: mge Kitabevi, 27-56.
Kukathas, C. (1999) Islam, Democracy, and Civil Society, iinde Islam, Civil Society, And
Market Economy, Ed. Atilla Yayla, Ankara: Liberte Books, 23-45.
_________. (2003) The Liberal Archipelago A Theory of Diversity and Freedom, Oxford:
Oxford University Press.
Lindblom, C. (1977) Politics and Markets: The World's Political-Economic Systems, New
York: Basic.
Mansel, A. M. (1984) Ege ve Yunan Tarihi, Ankara: Trk Tarih Kurumu Yaynlar.
Olson, M. (1982) The Rise and Decline of Nations, New Haven: Yale University Press.
Parekh, B. (1993) The Cultural Particularity of Liberal Democracy, iinde D. Held (ed.),
Prospects for Democracy North, South East, West, Oxford: Polity Press, 156-175.
Plattner, M. F. (1999) From liberalism to Liberal Democracy, Journal of Democracy, 10(3),
121-134.
Rawls, J. (1999) A Theory of Justice, first published in 1971 by Harvard University Press,
revised edition, Cambridge: Belknap Press of Harvard University Press.
Sabine, G. (1969) Siyasal Dnceler Tarihi I, Ankara: Trk Siyasi limler Dernei Yaynlar.
Sandel, M. (1998). Liberalism and the Limits of Justice. 2nd edition. First published in 1982.
Cambridge: Cambridge University Press.
Sartori, G. (1993) Demokrasi Teorisine Geri Dn, ev. T. Karamustafaolu, M. Turhan,
Ankara: Yetkin Basmevi.
Sava, V. F. (1989) Anayasal ktisat, stanbul: Beta Basm Yaym Datm A..
enel, A. (1968) Eski Yunanda Siyasal Dn, Ankara: Siyasal Bilgiler Fakltesi
Yaynlar.
Taylor, C. (1989). Sources of the Self: The Making of the Modern Identity. Cambridge,
Massachusetts: Harvard University Press.
Thatcher, M. (http://www.margaretthatcher.org/speeches)
Thucydides. (1993) On Justice Power and Human Nature Selections from The History of
Peloponnesian War, Translated, with Introduction and Notes, by Paul Woodruff, Indianapolis
Yack, B. (1993) The Problems of Political Animal, Berkeley: University of California Press.