You are on page 1of 2

ADEM KISSASI

Hz. Adem'in Yaratılışı


Şüphesiz, Allah katında İsa'nın durumu, Adem'in durumu gibidir. Onu topraktan yarattı, sonra ona
"ol" demesiyle o da hemen oluverdi. (Al-i İmran Suresi, 59)
Allah'ın Hz. Adem'e İsimleri Öğretmesi
Hani Rabbin, Meleklere: "Muhakkak Ben, yeryüzünde bir halife var edeceğim" demişti. Onlar da: "Biz
seni şükrünle yüceltir ve (sürekli) takdis ederken, orada bozgunculuk çıkaracak ve kanlar akıtacak
birini mi var edeceksin?" dediler. (Allah:) "Şüphesiz sizin bilmediğinizi Ben bilirim" dedi. Ve Adem'e
isimlerin hepsini öğretti. Sonra onları meleklere yöneltip: "Eğer doğru sözlüyseniz, bunları Bana
isimleriyle haber verin" dedi. (Bakara Suresi, 30-31)
Meleklerin Allah'a Olan İtaatleri
Dediler ki: "Sen yücesin, bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok. Gerçekten Sen, herşeyi
bilen, hüküm ve hikmet sahibi olansın." (Allah:) "Ey Adem, bunları onlara isimleriyle haber ver" dedi.
O, bunları onlara isimleriyle haber verince de dedi ki: "Size demedim mi, göklerin ve yerin gaybını
gerçekten Ben bilirim, gizli tuttuklarınızı ve açığa vurduklarınızı da Ben bilirim." (Bakara Suresi, 32-33)
"Ona bir biçim verdiğimde ve ona ruhumdan üfürdüğümde hemen ona secde ederek (yere) kapanın."
Böylece meleklerin tümü, topluca secde etti. Ancak iblis, secde edenlerle birlikte olmaktan kaçınıp-
dayattı. (Hicr Suresi, 29-31)
İblis'in (Şeytanın) İsyanı
Hani, meleklere: "Adem'e secde edin" demiştik. iblis'in dışında (hepsi) secde etmişlerdi. Demişti ki:
"Bir çamur olarak yarattığın kimseye ben secde eder miyim?" Demişti ki: "şu bana karşı yücelttiğine
bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre tanırsan, onun soyunu -pek az dışında-
kuşkusuz kendime bağlı kılacağım. (İsra Suresi, 61-62)
Dedi ki: "Ey iblis, sana ne oluyor, secde edenlerle birlikte olmadın?" Dedi ki: "Ben, kuru bir çamurdan,
şekillenmiş bir balçıktan yarattığın beşere secde etmek için var değilim." Dedi ki: "Öyleyse ondan
(cennetten) çık, çünkü sen kovulmuş-bulunmaktasın." "Ve şüphesiz, din gününe kadar lanet senin
üzerinedir." (Hicr Suresi, 32-35)
(Allah) Dedi: "Sana emrettiğimde, seni secde etmekten alıkoyan neydi?" (iblis) Dedi ki: "Ben ondan
hayırlıyım; beni ateşten yarattın, onu ise çamurdan yarattın." (Allah:) "Öyleyse oradan in, orada
büyüklenmen senin (hakkın) olmaz. Hemen çık. Gerçekten sen, küçük düşenlerdensin." (Araf Suresi,
12-13)
Şeytanın İsyanda Israrı
Dedi ki: "Rabbim, öyleyse onların dirileceği güne kadar bana süre tanı." Dedi ki: "Öyleyse, sen
(kendisine) süre tanınanlardansın." "Bilinen günün vaktine kadar." (Hicr Suresi, 36-38)
O da: "(İnsanların) dirilecekleri güne kadar beni gözle(yip ertele.)" dedi. (Araf Suresi, 14)
Kim hidayete ererse, kendi nefsi için hidayete erer; kim de saparsa kendi aleyhine sapar. Hiç bir
günahkar, bir başkasının günah yükünü yüklenmez. Biz, bir elçi gönderinceye kadar (hiçbir topluma)
azap edecek değiliz. (İsra Suresi, 15)
Demişti ki: "Şu bana karşı yücelttiğine bir bak; andolsun, eğer bana kıyamet gününe kadar süre
tanırsan, onun soyunu -pek az dışında- kuşkusuz kendime bağlı kılacağım. (İsra Suresi, 62)
Şeytanın Yemini
Dedi ki: "Madem öyle, beni azdırdığından dolayı onlar(ı insanları saptırmak) için mutlaka senin
dosdoğru yolunda (pusu kurup) oturacağım." "Sonra muhakkak önlerinden, arkalarından, sağlarından
ve sollarından sokulacağım. Onların çoğunu şükredici bulmayacaksın." (Araf Suresi, 16-17)
Şeytanın Etkisi
Dedi ki: "Rabbim, beni kışkırttığın şeye karşılık, andolsun, ben de yeryüzünde onlara, (Sana
başkaldırmayı ve dünya tutkularını) süsleyip-çekici göstereceğim ve onların tümünü mutlaka kışkırtıp-
saptıracağım." "Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna." (Allah) Dedi ki: "İşte bu, Bana göre
dosdoğru olan yoldur." (Hicr Suresi, 39-41)
"Benim kullarım; senin onlar üzerinde hiçbir zorlayıcı gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin
yeter. (İsra Suresi, 65)
"Şüphesiz, kışkırtılıp-saptırılmışlardan sana uyanlar dışında, senin Benim kullarım üzerinde zorlayıcı
hiçbir gücün yoktur. "Ve hiç şüphe yok, onların tümünün buluşma yeri cehennemdir." (Hicr Suresi, 42-
43)
Şeytanın Kovulması
Demişti ki: "Git, onlardan kim sana uyarsa, şüphesiz sizin cezanız cehennemdir; eksiksiz bir ceza."
"Onlardan güç yetirdiklerini sesinle sarsıntıya uğrat, atlıların ve yayalarınla onların üstüne yaygarayı
kopar, mallarda ve çocuklarda onlara ortak ol ve onlara çeşitli vaadlerde bulun." Şeytan, onlara
aldatmadan başka birşey vadetmez. (İsra Suresi, 63-64)
(Allah) Dedi: "Kınanıp alçaltılmış ve kovulmuş olarak oradan çık. Andolsun, onlardan kim seni izlerse,
cehennemi sizlerle dolduracağım." (Araf Suresi, 18)
Hz. Adem'in İmtihanı
Ve ey Adem, sen ve eşin cennete yerleş. İkiniz dilediğiniz yerden yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın.
Yoksa zalimlerden olursunuz. (Araf Suresi, 19)
Ve dedik ki: "Ey Adem, sen ve eşin cennette yerleş. İkiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol
yiyin; ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zalimlerden olursunuz." (Bakara Suresi, 35)
Bunun üzerine dedik ki: "Ey Adem, bu gerçekten sana ve eşine düşmandır; sakın sizi cennetten sürüp
çıkarmasın, sonra mutsuz olursun." Şüphesiz ki, senin acıkmaman ve çıplak kalmaman orada
(cennette kalmana bağlı)dır. "Ve gerçekten sen burada susamayacaksın ve güneş altında
yanmayacaksın da." (Taha Suresi, 117-119)
Andolsun, Biz bundan önce Adem'e ahid vermiştik, fakat o, unutuverdi. Biz onda bir kararlılık
bulmadık. (Taha Suresi, 115)
Şeytana Uyma ve Karşılığı
Şeytan, kendilerinden 'örtülüp gizlenen çirkin yerlerini' açığa çıkarmak için onlara vesvese verdi ve
dedi ki: "Rabbinizin size bu ağacı yasaklaması, yalnızca, sizin iki melek olmamanız veya ebedi
yaşayanlardan kılınmamanız içindir." Ve: "Gerçekten ben size öğüt verenlerdenim" diye yemin de etti.
Böylece onları aldatarak düşürdü. Ağacı tattıkları anda ise, ayıp yerleri kendilerine beliriverdi ve
üzerlerini cennet yapraklarından örtmeye başladılar. (O zaman) Rableri kendilerine seslendi: "Ben sizi
bu ağaçtan menetmemiş miydim? Ve şeytanın sizin gerçekten apaçık bir düşmanınız olduğunu
söylememiş miydim?" (Araf Suresi, 20-22)
Sonunda şeytan ona vesvese verdi; dedi ki: "Sana sonsuzluk ağacını ve yok olmayacak bir mülkü
haber vereyim mi?" Böylece ikisi ondan yediler, hemen ardından ayıp yerleri kendilerine açılıverdi,
üzerlerini cennet yapraklarından yamayıp-örtmeye başladılar. Adem, Rabbine karşı gelmiş oldu da
şaşırıp-kaldı. (Taha Suresi, 120-121)

You might also like