You are on page 1of 102

GV PLEHANOV

Tarihte
BireyinRol

KAYNAK

YAYINLARI

Tarihte Bireyin Rol


G.V. Plehanov

eviri : brahim Altnsay


Birinci Bask : Aralk 1982
Kapak Dzeni : Erhan Yalva
Dizgi-Bask : zdem Kardeler Matbaas
Cilt : Numune Mticellithanesi
KAYNAK YAYINLARI 2. 1

HAYNAK

YAYINLARI
BRLEK YAYINCILIK ve TCARET LMTED RKET
Nuruosmaniye Cad. 3/2 Caaloflu stanbul

GV PLEHANOV
TARHTE
BREYN ROL

TARHTE BREYN ROL1


I
Birka yl nce len Kablitz2, 70li yllarn ikin
ci yarsnda, "Akl ve Duygu: lerlemenin ki Etkeni"
balkl bir makale yazmt. Bu makalesinde Kablitz,
Spencere3 dayanarak, insanln ilerleyiinde duy
gunun baat bir rol oynadn, akln ise ikincil ve t
myle baml bir rol olduunu ne sryordu. Bili
nen bir "saygdeer toplumbilimci4 de, akl ayak
ucuna atan bu kuram aknlkla ve alayla karlad
n belirterek Kablitzi yantlad. Bu "saygdeer top
lumbilimci" akl savunmakta haklyd kukusuz. Ne
var ki, Kablitzin ortaya att sorunun ayrntlarna
dalaca yerde, sorunun bu biimde ortaya konulama
yacan ve konulmamas gerektiini gsterseydi ok
daha hakl olurdu.
Gerekten de, etkenler kuram, toplumsal yaa
mn deiik yanlarn geliigzel seip ald, insann
zne ilikin deimez bir kural haline soktuu Chipostaslatrd), bunlar deiik ynlerden ve farkl l
lerde toplumsal insan ilerleme yolunda srkleyen ok
zel trden gler biimine dntrd iin kendi
7

iinde rk bir kuramdr. Fakat bu kuram, Kablitzin


onu sunduu biimiyle ok daha tutarszdr. Kablit.z,
toplumsal insan'm etkinliklerinin u ya da bu yann
deil de, bireysel afein deiik alanlarn zel toplum
bilimsel hipostaslar haline getirmektedir. Bu, soyutla
mann gerek bir Herkl stunudur-, arkasna geile
mez nk, bunun ardnda artk lafazanln ve apak
samaln gln lkesi uzanmaktadr. te, sayg
deer toplumbilimci nin Kablitz ve okuyucularnn dik
katini bu nokta zerine ekmesi gerekirdi.
Tarihin egemen etken"ini bulma hevesinin Kablitzi nasl bir soyutlama dehlizine srklediini ortava
serseydi, saygdeer toplumbilimci , etkenler ku
ramnn eletirisine belki bilmeden bir katkda bulun
mu olacakt. O zaman hepimize ok yararl olurdu bu.
Fakat o, yklendii ii becerecek dzeyde olmadn
gsterdi. nk kendisi de bu kuram kabul ediyor,
ancak, ehlektizm'e olan eilimi ve dolaysyla tm etkenleri ayn derecede nemli grmesiyle Kablitzden
ayrlyordu. Onun dncesinin eklektik doas, daha
sonra, tm teki etkenler i ekonomik etken uruna
feda eden ve bireyin tarihteki roln sfra indirgeyen
bir doktrin sayd diyalektik materyalizme ynelttii
saldrlarn arpc ifadelerinde zellikle ortaya kt.
"Etkenler'' bak asnn diyalektik materyalizme ya
banc olduunu sanmas ve diyalektik materyalizmde
kietizm5 denen eyi hakl karacak bir yan bulabilme
si iin insann mantksal dnme gcnden tmyle
yoksun olmas gerektii, saygdeer toplumbilimci
nin akima bile gelmedi. unu da belirtelim ki, bizim
saygdeer toplumbilimcimizin yapt bu kk
yanln hi de zgn bir yan yoktur: teki birok ki
i bu hatay ilemitir, ilemektedir ve byk olaslk
la daha uzun sre ileyecektir.
Materyalistler, doa ve tarih zerine diyalektik an
laylarn gelitirmeden nce bile kietizme kaymakla
sulanmlard. Zamann derinliklerine dalmadan.
8

nl ngiliz bilim adamlar Priestley ve Price arasnda


ki tartmaya deinelim. Priestleyin kuramlarn
zmlerken Price, materyalizmin zgr irade kavram
ile badatrlmasnm olanaksz olduunu ve bireye ait
tm bamsz etkinlikleri dladn ne sryordu.
Priestley, Price yantlarken gnlk deneyime bavur
du. Yaratklarn en uyuuu olmadma kuku olma
makla birlikte kendimden sz etmeyeceim dedi, ama
son derece nemli amalar iin urarken, zorunluluk
dncesine inanan insanlardaki kafa dinliinden,
canllktan, g ve sabrllktan daha fazlas nerede
bulunabilir ki? Priestley burada, Christian Necessa
rians olarak bilinen dinsel, demokratik tarikat gz
nnde tutuyordu.* Bu tarikatn, ona mensup olan
Priestleyin dnd denli etkin olup olmadn
bilmiyoruz. Zaten bu nemli de deil.
nsan iradesi konusunda materyalist bir anlay
n, en enerjik edimsel etkinlikle gayet iyi kaynat
zerine kk bir kuku bile olamaz. Lanson'u
iaret ettii gibi. nsan iradesi zerinde en geni bi
imde durulmasn isteyen doktrinlerin tm ilke ola
rak iradenin gszln kabul etmilerdir; onlar
zgr iradeyi reddeder ve dnyay kaderciliin kuca
na brakrlar.0 Lanson, zgr irade denen eyin her
inkrnn kadercilie varacan dnmekle yanl
maktadr, ama bu onu, son derece ilgin bir tarihsel
gerei belirtmekten alkoymamtr. Aslnda, tarih,
kaderciliin bile enerjik edimsel eyleme her zaman
kstek olmadm, aksine baz dnemlerde bylesi bir
eylem iin gerekli ruhsal temelx oluturduunu gs
termitir. Bunu kantlamak iin, Pritenlerin enerji
bakmndan XVII. yzyl ngilteresindeki tm grup
*
Materyalizm ile dinsel dogmann bu birleimi bir XVII.
yzyl Franszm ok artrd. Ne var ki ngilterede kimse yo
garip gelmiyordu. Priestley'in kendisi de son derece dindar bir
kiiydi. Her lkenin kendine gre bir yourt yiyii var!
Lanson. Fransz Yazn Tarihi 1, Paris 1896, s. 446

lan geride braktklarn ve Muhammedin izleyicile


rinin de ksa bir zaman sresi iinde Hindistandan
Ispanyaya kadar yerkrenin nemli bir blmn
egemenlikleri altna aldklarn belirtelim. Belirli bir
olay dizisinin kanlmaz olduuna inanr inanmaz,
bu olaylarn gelimesine yardmc olma ya da kar
koyma konusunda tm ruhsal olanaklar yitirecei
mizi sananlar olduka yanlmaktadrlar.*
Burada her ey, benim eylemimin, zorunlu olay
lar zincirinin zorunlu bir halkas olup olmadna
baldr. Eer yleyse o denli az duraksarm ve eylem
lerim de o denli kararl olur. Bunda alacak bir ey
yoktur. Bir kimsenin kendi eylemlerini zorunlu olay
lar zincirinin zorunlu bir halkas saydn syledii
miz zaman, teki eylerin yannda zellikle, bu kii
iin zgr irade yokluunun atalet olanakszl na
eit olduunu ve bu zgr irade yokluunun onun ak
lna hareket ettiinden baka trl hareket etmenin
olanakszl biiminde yansdn anlatmak istiyoruzdur. Bu tam tamna, Luther'in nl, Ben bura
daym ve burada olmamazlk edemem sznde ifa
desini bulan ruh durumudur ve onun sayesindedir ki
insan en zaptedilmez enerjiyi gsterir, en artc vo
zor ilerin altndan kalkar. Hamletin bu ruh duru
*
Bilindii gibi, Calvinin doktrinine gre tm insanlarn
eylemleri Tanr tarafndan nceden belirlenmitir: "A m yazs
ile Tanr'mn sonsuz buyruunu anlatmak istiyoruz. Bununladr
ki o, her insana neyin uygun olduunu baheder." (Institutio,
III, Bol. 5). Yine bu doktrine gre, Tann haksz yere ezilen in
sanlar kurtarmak zere baz kullarm seer. srail halkm kur
taran Musa ite byle birisiydi. Anlaldna gre Cromwell de
kendisini Tanr'mn bu tr hizmetkrlarndan biri sayyordu. O
her zaman eylemlerinin Tannmn iradesinin rnleri olduunu
sylyordu ve byk olaslkla byle olduuna olduka iten
bir biimde inanmt. Ama bu, onu zafer stne zafer peinde
komaktan alkoymak yle dursun; abasna yenilmez bir g
alyordu.

10

mundan haberi yoktu; bu yzden inleyip szlanmak


tan ve kara kara dnmekten baka bir ey elinden
gelmiyordu. Ve yine bu yzdendir ki Hamlet, zgr
l, bilince aktarlm zorunluluk olarak gren
bir felsefeyi hibir zaman kabul etmeyecekti. Fichte
haklym: "Byle adama byle felsefe.
II
Belirli bir Bat Avrupa sosyo-politik kuramna
zg olduu sylenen ve zmsz olduu iddia edi
len elikiye ilikin olarak Stammlerin ne sr
dklerini bizde de bazlar ciddiye aldlar. Burada o
nl Ay tutulmas rneinden sz etmek istiyoruz.
Aslna baklrsa bu rnek samaln dikalasdr. Ayn
tutulmas iin gerekli olan koullar bileimi iinde in
san eylemi bulunmaz ve herhangi bir biimde bulun
mas da mmkn deildir; ve sadece bu nedenden
tr bile, Ay tutulmasna yardm edecek bir grup
oluturma fikri ancak bir akl hastanesinde ortaya
kabilir. Ayrca, insan eylemi Ay tutulmasnn koul
larndan biri olsa bile, bir Ay tutulmas izlemeyi tut
kuyla istemelerine karn, tutulmalarn kendi yardm
lar olmadan da zorunluluk sonucu meydana gelecei
konusunda ikna olan kiilerden hibiri bu Ay tutul
mas partisine katlmayacaktr. Bu durumda, onlarn
kietizmi gereksiz, yani yararsz bir eylemden kan
maktan ibaret olacak ve gerek kietizmle uzaktan ya
kndan bir ilgisi bulunmayacaktr.
Bu Ay tutulmas rneinin, yukarda deindii
miz parti iin anlamsz gzkmekten kmas iin, t
myle deitirilmesi gerekir. Bir an iin, Ayn bir akl
olduunu, uzayda tutulmasna yol aan konumunun
ona zgr iradesi tarafndan bamsz olarak belirlen
mi gzktn, bu konumunun ona byk bir zevk
verdikten baka kafa huzuru iin de kesinlikle gerekli
olduunu ve bu yzden Ayn her zaman tutkuyla bu
L

konuma gelmeyi zlediini varsayalm.* Tm bunlar


dledikten sonra u sorunun sorulmas gerekecektir
Eer Ay, en sonunda, uzaydaki hareketi belirleyenin
ne kendi iradesi, ne de lkleri" olmadn, aksine,
bu hareketinin onun iradesini ve lklerini belirle
diini kefettiinde ne hissedecekti? Stammlere gre,
eer Ay baz mantksal elikiler ne srp kendini
iinde bulunduu zor durumdan syramazsa, bu ke
if onu hareket edemez hale getirecekti. Ancak byle
bir varsaym tmyle temelsizdir. Bu keif, Ay'n key
finin bozuk olmas, huzursuzluu ve lkleri ile me
kanik gereklik arasndaki elikinin biimsel bir ne
deni olabilir. Fakat, genelde Ayn ruh halinin son
zmlemede onun hareketi tarafndan belir!endi!ni
varsaydmza gre, huzursuzluunun nedenlerini
de bu harekette aramak gerekir. Titiz bir inceleme
belki bize, Ayn, yrngesinin Dnyaya en uzak nok
tasndayken iradesinin zgr olmadna zldn,
yrngesinin Dnyaya en yakn noktasnda ise bu
durumun kendisi iin yeni bir biimsel (formel) mut
luluk ve tinsel huzur nedeni oluturduunu gstere
cekti. Ya da tersi ortaya kacakt; belki de Ayn, zo
runluluk ile zgr iradeyi badatrmann yollarn,
Dnyaya en yakn deil, en uzak olduu noktada bul
duu ortaya kacakt.
Her ne olursa olsun, byle bir badatrma ku
kusuz mmkndr; en enerjik edimsel eylemde bu
lunmakla zorunluluun bilincinde olmak son derece
uyuum iindedir. imdiye kadar tarihteki tm olay
larda grdmz de budur. zgr iradeyi reddeden
ler ou kez, irade gc bakmndan tm adalar
n gemi ve iradelerini son kerteye dek glendirmi
lerdir. Buna saysz rnek verilebilir ve zaten tm
*
"Sanki mknats ibresinin, manyetik maddedeki grnmez
hareketlerden haberi olmadan ve hareketinin herhangi bir ne
dene bal olmadna inanarak kuzeyi gstermekten zevk duy
mas gibi." Leibniz, TM odicie, Lausanne, 1760, s. 589.

12

dnyaca bilinmektedir. Bunlar ancak, Stammlerin


yapt gibi, kastl olarak tarihsel gereklii olduu
gibi grmekten kananlarca unutulabilir. Bu eilim,
rnein bizim znelcilerimizde ve baz Alman fillstenlerinde gl olarak grlr. Ne var ki, znelcile*
ve filistenler insan deil, Belinskinin7 diyecek ol
duu gibi, birer hayalet' tir.
Yine de, gemi, imdiki ve gelecek eylemle
ri, kendisine tmyle zorunluluk rengine brnm
olarak gzken insann durumunu daha yakndan in
celeyelim. Zaten bilindii zere, kendisini Muhammed
gibi Tanrnn elisi, Napoleon gibi kanlmaz kade
rin setii bir kii, ya da XIX. yzyln baz siyaset
adamlar gibi tarihsel ilerlemenin kar konulmaz g
cnn szcs olarak gren byle bir adam, yle bir
irade gc gsterir ki, kasaba Hamletleri ya da Hamletikleri tarafndan yolu stne karlan tm en
gelleri iskambil kdndan atolar gibi sprp ge
er.* Ancak bu durum imdi bizi baka bir adan il
gilendiriyor: zgr irade yoksunluunun bilinci, ben
de, yaptmdan baka trl hareket edebilmenin
nesnel ve znel tam bir olanakszl biiminde kendi
ni gsterirse ve ayn zamanda, eylemlerim bana, te
ki tm mmkn eylemler iinde en ok istenilenler
olarak gzkyorsa, o zaman bilincimde zorunluluk
*
Bu tr insanlarn duygularnn gcn berraklkla gste
ren bir rnek daha verelim. Forrare Desi Renee de France
(XII. Louisnin kz) retmeni Calvine yazd bir mektupta y
le der: Hayr, bana yazdnz, yani Davutun Tanr dmanla
rna kar lesiye nefret beslediini unutmu deilim. Ve ben
de hibir zaman baka trl davranmayacam, nk babam
kraln, annem kralienin, len efendim eimin ve tm ocuklar
mn Tanr tarafndan kt gzle grldklerini bilsem, onlar
dan lesiye nefret eder ve cehenneme yollanmalarn isterdim"...
Bu gibi duygulara sahip insanlarn ne korkun, ne dayanlmam
bir enerii gstereceklerini bir dnn! Ne var ki, tm bu insan
lar, zgr irade diye bir eyin varln inkr ediyorlard.

13

zgrlkle ve zgrlk zorunlulukla zdelemi olur;


ve ben artk yalnzca zgrlk ile zorunluluk arasn
daki bu zdelii bozamadm, birini tekinin kar
sna karamadm, zorunluluktan rahatszlk duyma
dm anlamnda zgr deilimdir. Fakat bylesi bir
zgrlk yokluu, ayn zamanda zgrln en ek
siksiz olarak ortaya kdr.
Zimmel8, zgrln her zaman bir eyden z
grleme olduunu ve basknn kart olarak anlal
madka anlamsz olduunu syler. Bu byledir elbet
te. Ancak bu basit ve temel gerek, imdiye dein fel
sefi dncenin yapm olduu en parlak bululardan
biri olan, zgrln, bilincine varlm zorunluluk
olduu savn rtmeye bir dayanak olarak kullan
lamaz. Zimmelin tanm ok dardr: Bu tanm zgr
l d baskya gre ele almaktadr. Bu tr bas
klar ele aldmz srece, zgrlkle zorunluluu z
deletirmek son derece gln olacaktr. Yankesici,
kendisine engel olduunuz ve sizin direniinizi u ya
da bu yolla yenemedii srece cep mendilinizi al
makta zgr deildir. Ne var ki, bu basit ve yzeysel
zgrlk anlayna ek olarak, ondan daha derin bir
zgrlk anlay daha vardr. Felsefi olarak dnemeyenler iin byle bir anlay tmyle yoktur-, ve fel
sefi olarak dnme yeteneinde olanlar da, bu anla
y ancak, dalizmden kurtulduklar ve dalistlerin
varsaymnn aksine zne ve nesne arasnda hibir ara
lk olmadnn ayrmna vardklar zaman kavrayabi
lirler.
Rus znelcisi, kendi topik lklerini kapitalist
gerekliimizin karsna koyar ve daha ileri gitmez.
znelciler9 dalizm bataklna saplanmlardr. Rus
raklar diye adlandrlan kiilerin lkleri, kapitarlist gereklie, znelcilerin lkleriyle karlatrla
mayacak kadar az benzer. Buna karn raklar l
kleriyle gerek arasnda bir kpr kurmann yolunu
bulabilmiler, kendilerini monizm dzeyine karm
14

lardr. Onlara gre, kapitalizm, kendi geliimi iinde


inkrna ve Rus raklarn ve yalnzca Rus olanla
rn deil lklerinin gereklemesine varacaktr. Bu,
tarihsel bir zorunluluktur. raklar , zorunluluun
bir arac olarak hareket ederler ve toplumsal konum
lar ile bu konum tarafndan belirlenen kafa yaplar
ve kiilikleri yznden byle yapamamazlk edemez
ler.
Bu da yine zorunluluun bir yzdr. Toplumsal
konumu ona baka bir kiilik deil de bu kiilii ver
mi olduu iin "rak yalnzca zorunluluun bir ara
c olmakla ve bylece yapamamazlk edememekle kal
maz, ayn zamanda byle olmay tutkuyla ister ve bu
nu istememezlik edemez. Bu da zgrln bir yz
dr ve dahas, zorunluluktan doan zgrln bir
yzdr. Yani, daha doru bir deyile bu, zorunluluk
la zde olan zgrlktr, zgrlk haline dnm
zorunluluktur.* Bu zgrlk de belli oranda bir bask
dan zgrlemedir; ayn zamanda belli lde bir snr
lamann anti tezidir. Kapsaml tanmlar yzeysel olan
lar reddetmez, ama, onlara eklenerek tmn iinde
tar.
Fakat bu durumda ne tr bir bask, ne tr bir s
nrlama sz konusu olabilir? Bu aktr: Dalizmi ka
fasndan atamamlarn enerjisini dizginleyen moral
bask; lklerle gereklik arasndaki arala kpr ku
ramam olanlarn acsn ektikleri snrlama. . Birey,
kahramanca bir abayla felsefi dncede bu zgrl
kazanana dek tmyle kendi kendisine ait olamaz
ve ektii ruhsal ikenceler, kendisine kar duran d
zorunlulua dedii utan verici haralar olur. Fakat
birey, ac ve utan veren snrlamann boyunduruunu
atar atmaz, daha nce hi tanmad yeni doludizgin
c "Zorunluluk, ortadan kalkarak deil, i zdeliklerinin
bir d ifadesi olarak zgrle dnr. Hegel, Wissenschaft
der Logik-Nmburg, 1916.

15

"bir yaama admn atar ve zgr eylemleri zorunlu


luun zgr ve bilinli ifadesi haline gelir.* te o za
man byk bir toplumsal g olur ve artk hibir ey
onu;
eytanca yalanlarn stne,
Tanr gazabnn yldrmlar gibi dmekten10 al
koyamaz.
III
Yinelersek, belirli bir olgunun mutlak kanlmaz
lnn bilincinde olmak, bu olguya yakn ilgi gste
ren ve kendisini onun olumas iin gerekli glerden
biri sayan insann enerjisini artrr ancak. Eer, bu
olgunun kanlmazlnn bilincinde olan byle bir
adam, kollarn kavuturup hibir ey yapmasayd,
aritmetik konusunda tam bir cahil olduunu gster
mi olurdu.
Gerekten de, belirli bir S koullar toplam altn
da A olgusunun zorunlu olarak meydana geleceini
varsayalm. Siz de bana, bu koullarn bir blm
nn zaten var olduunu ve teki blmnn de be
lirli bir T zaman iinde hazr olacan kantlam
bulunun. kna olan ve A olgusunun meydana gelme
sine yakn ilgi duyan ben, ok iyi! diye haykrp,
sizin nceden sylediiniz olayn meydana gelecei o
mutlu gne kadar uykuya yataym. Sonu ne olacak
tr? Sonu udur: Sizin hesaplarnzda A olgusunun
meydana gelmesi iin gerekli koullar, diyelim a'ya
eit olan, benim etkinliklerimi de ieriyordu. Ne var
ki ben, derin uykulara dalm olduumdan sz konu
su olgu iin gerekli koullar toplam, T zaman geldi
inde S deil, S - a olacaktr. Buysa durumu deitire*
Koca Hegei bir baka yerde u kusursuz sz syler. "Die
Freiheit ist dies, Nichts zu wollen als sich". (zgrlk, nefsin
kendi kendisini onaylamasndan baka bir ey deildir" (Fr. ev.
Notu) I Werke, B. 12. s. 98. (Philosophie der Religion)

16

ektir. Belki de benim yerimi, kendisi de eylemsizlik


iindeyken, ona uursuzluk gibi gzken benim my
mnt grnmden etkilenen ve bylece kazanlan
biri alacaktr. Bu durumda a kuvvetinin yerini b kuv
veti alacak ve eer b, aya eitse A iin gerekli koullar
toplam S olarak kalacak ve tm bunlardan sonra A,
T annda meydana gelecektir.
Ama eer benim kuvvetim sfra eit saylamazsa
eer ben becerikli ve yetenekli biriysem ve hi kimse
benim yerimi almamsa, bu durumda S toplamn
tam olarak elde edemeyeceiz ve A olgusu bizim n
grdmzden daha ge ya da bizim umduumuz
dan eksik olarak meydana gelecek, ya da hi mey
dana gelmeyecektir. Gn gibi ak bir gerektir bu ve
ben bunu anlamyor, ben aradan ktktan sonra bile
Snin S olarak kalacan dnyorsam, bu sadece
say saymaktan aciz olduum iindir. Ama say say
maktan aciz olan yalnzca ben miyim? Siz, S toplam
nn T annda tabu ki elde edilmi olacan nceden
bana bildirirken, sizinle konumamz biter bitmez uy
kuya yatacam nceden kestiremediniz, sonuna ka
dar abalayacamdan emindiniz, benim kuvvetim
sandnz kadar gvenilir deildi. Bylece siz de yan
l hesap yaptnz. Fakat yine de sizin hi hata yap
madnz, hereyi nceden dikkate aldnz varsa
yalm. Bu durumda hesaplarnzn u ekilde olmas
gerekecekti: S toplamnn T annda hazr olacan
sylemitiniz. Koullar toplam, benim yerimin boal
masn olumsuz bir byklk olarak; tutku ve lk
lerinin nesnel zorunluluun znel ifadeleri olduuna
inanm gl kafal insanlar zerinde bu inanlar
nn yapt zendirici etkiyi de olumlu bir byklk
olarak ierecektir. Bu takdirde, S toplam sizin belir
lemi olduunuz T annda hazr olacak ve A olgusu
meydana gelecektir.
Sanrm bu aktr. Bu aksa, peki yleyse, A ol
gusunun kanlmaz olduu dncesi neden benim
F: 2

17

kafam kartrd? Niin bu dnce bana, beni eylem


sizlie mahkm etmi gibi grnd? Neden, onu in
celerken aritmetiin en basit kurallarn unuttum?
nk byk bir olaslkla yetitirilme koullarm y
znden bende gl bir eylemsizlik eilimi vard ve
sizinle syleim bu vgye deer eilimimi taran son
damla oldu. Hepsi bu. Zorunluluun bilinci burada,
sadece benim moral gevekliimin ve gereksizliimin
aa kmasna neden olma anlamnda bir i grm
tr. Zorunluluk bilinci elbette gevekliimin nedeni
saylamaz; onun nedeni benim yetitirilme koullanrndr. Ve yleyse... yleyse aritmetik, kurallar filozoflarca bile, bence zellikle filozoflarca unutulma
mas gereken, ok yararl ve deerli bir bilimdir.
Ancak, belirli bir olgunun zorunluluunun bilin
cinde olmak, bu olgunun meydana gelmesini isteme
yen ve ona. kar olan gl bir insan zerinde nasl
etki yapar? Burada durum biraz farkldr. Byk ola
slkla bu insann direnme gc geveyecektir. Fakat,
belirli bir olgunun kartlar, onun kanlmaz oldu
una ne zaman ikna olurlar? Bu olgudan yana koul
larn iyice oald ve gl olduu zaman. Kartla
rn, olgunun kanlmazlnn ayrmna varmalar
ve glerindeki geveme, olgunun lehine olan koul
larn gcnn bir belirtisinden baka bir ey deildir.
Ve bu tr belirtiler sonuta, lehteki koullarn bir par
asdr.
Ancak direnme gc, kartlarn tmnde birden
govemeyecektir; olgunun kanlmazl bilinci, baz
larnda, direnme gcnn bymesine ve umutsuzlu
un gcne dnmesine yol aacaktr. Genel olarak
tarih, zel olarak Rus tarihi bu tr gce ilikin ok
retici rneklerle doludur. Bizim yardmmz olma
dan okuyucunun bu rnekleri anmsayacan umu
yoruz.
Burada Bay Kareyev araya giriyor; kendileri, el
bette bizim zorunluluk ve zgrlk zerine dnce
18

lerimizi paylamad ve dahas gl insanlarn git


tii "ulara duyduumuz sempatiyi onaylamad
halde, bireyin de byk bir toplumsal g olabilecei
dncesine dergimizin11 sayfalarnda rastlamaktan
memnundur. Deerli profesr sevinle haykryor:
Ben bunu her zaman sylemiimdir zaten! . Doru.
Bay Kareyev ve tm znelciler, her zaman bireye ta
rihte nemli bir rol ngrmlerdir. Ve bu bir za
manlar onlara, toplumun ortak kar iin alma y
nnde soylu tutkularla dolu ve doal olarak bu yz
den bireyin insiyatifine byk nem vermeye yatkn
olan, ilerici genliin byk sempatisini kazandrm
t.
Ne var ki, aslnda znelciler, bireyin tarihteki rol
n zmeyi, hatta doru drst koymay bile hibir za
man bscerememilerdir. Onlar, toplumun tarihsel geli
im yasalarna kart olarak Kritik dnceli birey
ler savn gelitirmiler ve bylece adeta yeni bir tr
etkenler kuram yaratmlardr: Buna gre, kritik d
nceli bireyler tarihsel gelimenin bi)' etkeni, geli
menin kendi z yasalar ise teki etkenidir. Bundan
o etkin bireylerin dikkati gnlk pratik sorunlar
zerinde younlat ve felsefi sorunlara ayracak
zaman bulamadklar srece ancak katlanlabilecek
an bir tutarszlk ortaya kyordu. Ancak, 80i yl
lar izleyen durgunlu*'' dnecek gte olanlara fel
sefe zerinde kafa yormak iin bol bo zaman sala
dndan beri, znelci doktrin her yanmdan dalma
ya, hatta Akakiy Akakiyevin1 nl paltosu gibi
lime lime dklmeye balamtr. Hibir yama kr et
memi ve dnen insanlar znelcilii, apak ve sa
pma kadar rk bir doktrin olarak birbiri ardna
reddetmilerdir.
Ne var ki, bu gibi durumlarda her zaman olduu
gibi, bu doktrine gsterilen tepki, baz kartlarnn
kar uca gitmelerine yol at. Tarihte bireye mm
kn olan en geni rol vermek iin urap duran ba
19

z znelciler insanln tarihsel gelimesini, kendine


gre yasalar olan bir sre olarak tanmay redde
derken, bunlarn sonraki kartlarndan bazlar, ta
rihsel gelimenin yasalara uygunluunu daha keskin
belirtme abasyla, tarihi insanlarn yaptn, dolay
syla bireylerin etkinliklerinin tarihte nemli bir yeri
nin olmasndan kanilamayacam unutmaya hazr
grndler. Bunlar bireyin bir quantite ngligeable13
olduunu ilan etmilerdi. Kuramsal olarak, bu a
r u da, en ateli znelcilerin varm olduu ar
u denli kabul edilemezdir. Tezi, anti tez iin feda et
mek ne denli samaysa, anti tezin de tez uruna unu
tulmas ayn derecede samadr. Doru bak asn
ancak, bunlardaki gereklik paylarn bir sentezde
birletirmeyi baardmz zaman bulabiliriz.*
IV
Bir sredir bu sorun ilgimizi ekiyordu ve uzun
sredir okuyucularmz bizimle birlikte bu sorunu
ele almaya armak istiyorduk. Ne var ki, baz kay
glar bizi alkoyuyordu: Belki de okuyucularmzn bu
sorunu kendi balarna zdklerini ve bizim ar
mzn ge kalm olacan dnyorduk.
imdi artk bu kayglar giderilmitir. Alman ta
rihiler onlar bizim iin giderdi. ok ciddiyiz. Aslna
bakarsanz, son zamanlarda Alman tarihiler arasn
da, tarihteki byk insanlar zerine olduka hararet
li bir tartma olagelmitir. Bunlardan bazlar, byk
adamlarn siyasal etkinliklerini tarihsel gelimenin
ana ve neredeyse tek kayna sayma eilimindeyken,
tekiler, byle bir konumlandrmann tek yanl oldu
unu ve tarih biliminin yalnzca byk adamlarn et

Bir bileime varma abamzda, daha nce szn ettii


miz Bay Kareyev bizim nmze gemi bulunuyor. Ancak ne
yazk ki, insann bir beden ve bir ruhtan olutuu gereini ka
bul etmekten teye gidememitir.

20

kinliklerini, yalnzca siyasal tarihi deil, fakat bir b


tn olarak tarihsel yaanty (das Ganze des geschichtilichen Lebens) gz nnde bulundurmas gerektii
ni ileri sryorlard.
kinci eilimin temsilcilerinden biri, Alman Ulu
sunun Tarihinin yazar Kari Lamprechtir14. Kar
tlar Lamprechti kollektivist ve materyalist ol
makla suladlar, hatta, onu, tartmann sonunda
bizzat kendisinin kulland deyimle horrible dictu
(sylemesi bile korkun) dinsiz Sosyal - Demok
ratlarla ayn kefeye koydular. Dncelerini daha
yakndan tanynca, bu zavall bilgine yneltilen su
lamalarn tmyle temelsiz olduunu grdk. Ayn
zamanda, gnmz Alman tarihilerinin bireyin ta
rihteki rol sorununu zebilmekten uzak olduklar
kansna vardk. Bundan sonradr ki, sorunun baz
Rus okurlarca da hl zlememi olduunu ve bu
gn bile bu konuda hem kuramsal hem de edimsel ba
kmdan hi de yararsz saylmayacak baz eyler sy
lenebileceini hakl olarak dndk.
Lamprecht, baz nde gelen devlet adamlarnn,
kendi eylemleri hakknda, bunlar gerekletirmi ol
duklar tarihsel ortam iinde, belirttikleri grlerin
geni bir koleksiyonunu (kendi deyiiyle eine artige
Sammlung) toplam; ama ne var ki polemiklerinde,
Bismark'm o zamanki sylev ve grlerinin bazla
rnn tanklna bavurmakla kendini snrlyor. De
mir anslye tarafndan 16 Nisan 1869da Kuzey Al
manya Reichstagnda sylenen u szlere deiniyor:
Baylar, ne gemiin tarihini inkr edebilir ne de
gelecei yaratabiliriz. Zamann akn hzlandrabilecekleri sansyla bazlarn saatlerini ileri almaya y
nelten yanlgya kar sizleri uyarmak isterdim. Beni
desteklemi olan olaylar zerindeki etkim genellikle
abartlmtr; ama benden tarihi yapmam istemek
kimsenin akimdan gememitir. Byle bir eyi, birlik
te tm dnyaya kar koyacak kadar gl olmamza
21

karn, sizin yardmnzla bile yapmam mmkn de


ildir. Biz tarihi yapamayz; tarihin olumasn bekle
mek zorundayz. Meyvalan lamba altna koyarak
daha abuk olgunlatrmak elimizde deildir; onlan
daha hamken toplarsak, gelimelerini engellemekten
ve bozmaktan baka bir ey yapm olmayz.
Lamprecht, Jolyye dayanarak, Bismarkm Fran
sa- Prusya Sava srasnda defalarca tekrarlad g
rlerine yer veriyor. Bu grlere batan sona ege
men olan dnce udur: Biz. byk tarihsel olay
lar yaratamayz, kendimizi eyann doal akna
uyarlamal ve zaten olgunlam olan elde etmekle
yetinmeliyiz. Lamprecht bunu derin ve eksiksiz bir
gerek saymaktadr. Ona gre, ada bir tarihi
eer olaylarn derinliklerine nfuz edebiliyor ve bak
alann ok ksa bir zaman dilimi ile snrlamyorsa,
baka trl dnemez. Bismark, Almanyann doal
ekonomi evresine geri dnmesini salayabilir miydi?
Siyasi gcnn zirvesindeyken bile byle bir ey ya
pamazd. Genel tarihsel koullar en gl bireylerden
daha gldr. Byk bir adam iin kendi devrinin
genel karakteri, "densyimsel (ampirik) olarak veril
mi zorunluluktur .
te, kendi grnn evrensel olduunu syler
ken Lamprecht byle akl yrtmektedir. Bu evren
sel grn zayf yanm grmek zor deildir. Psiko
lojik bir belge olarak, Bismarkm yukarda aktarlan
grleri ok ilgintir. Sabk Alman anslyesinin
yaptklarn beenmeyebilirsiniz, ama yaptklarnn
nemsiz, sradan eyler olduunu ve Bismarkm kietizmiyle nlendiini syleyemezsiniz. Lassalen, "Ge
riciliin hizmetkrlar iyi sylevci deiller, ama keke
Tanr ilericilie de byle hizmetkrlar balasayd
szleri Bismark iindir. Ve yine de zamannda gerek
ten demirden bir g gsteren bu adam, kendisini
kuku duymadan tarihsel gelimenin sradan bir aleti
sayyor, eyann doal ak karsnda tmyle g
22

sz olduunu dnyordu. Bunun da bir kez daha


kantlad gibi, insan hem olgulara zorunluluun
altnda bakabilir ve hem de ayn zamanda ok
enerjik bir devlet adam olabilir. Ancak Bismarkn
grleri sadece bu bakmdan ilgintir; tarihte bireyin
rol sorununun zm olarak ele alnamazlar.
Bismarka gre, olaylar kendi kendilerine meyda
na gelir ve biz onlarn bize hazrladklarn elde ede
biliriz ancak. Fakat her elde etme eylemi de bir ta
rihsel olaydr. yleyse bu tr olaylarla, kendi bana
meydana gelenler arasndaki ayrm nedir? Gerekten
de, hemen hemen her tarihsel olay, hem nceki geli
menin olgunlatrd meyvalarn birileri tarafndan
elde edilmesi eylemi, hem de ayn anda gelecein
meyvalarn hazrlayacak olaylar zincirinin bir hal
kasdr. Bu elde etme eylemleri, nasl eyann doal
aknn karsna kartlabilir ki? Belli ki Bismark,
tarihte rol oynayan bireylerin ya da birey toplulukla
rnn hibir zaman mutlak g sahibi olmadklarn
ve olamayacaklarn sylemek istemitir. Bunun by
le olduu kuku gtrmez elbette. Neyse, biz, tarihte
rol oynayan bireylerin ya da birey topluluklarnn
glerinin her eye yeten bir g deildir elbette
bu neye bal olduunu, bu gcn hangi koullar
da byyp, hangi koullarda azaldn renmek
istiyorduk. Ne Bismark, ne de onun szlerini aktaran
evrensel tarih anlaynn bilmi* savunucular bu
soruyu yantlamamaktadr.
Geri Lamprecht, daha akla yatkn alntlar ve
riyor.* rnein ada tarih biliminin Fransadaki en
nde gelen temsilcilerinden biri olan Monodun aa
daki szlerini aktaryor:
Tarihiler, insanln geliiminin gerekten il
*
Lamprechtin teki dnsel ve tarihsel makalelerini b'
yana brakarak, burada sadece, "Der Ausgang des geschichtswissenschaftlichen Kampfes", Die Zukunft 1897, No 41. adl makale
sini gz nnde tutuyoruz.

23

gin ve kalc ve olduka kesin bir biimde zm


lenip, belirli lde yasalara indirgenebil en bl
m olan, ekonomik koullarn ve toplumsal kurumlann byk ve ar deiimleri zerinde duracaklar
yerde, insan etkinliinin, parlak, tantanal ve gelip
geici grnmlerine, byk olaylar ve byk adam
lara ilgi gstermeye gereinden fazla dkndrler.
Aslnda nemli olaylar ve nemli bireyler, tam anla
myla, yukarda sz edilen deiimlerin eitli anla
rn gsteren iaret ve simgeler olarak nemlidir. Fa
kat, tarihsel olarak adlandrlan olaylarn ou ile
gerek tarih arasnda, deniz stnde ykselerek bir
an kta parldayp ardnda hibir iz brakmayarak
kyya vuran dalga ile gelgitin derin ve srekli hare
keti arasndaki ilikinin ayns vardr.
Lamprecht, bu szlerin her birinin altna imzas
n atmaya hazr olduunu aklyor. Bilindii gibi, Al
man bilim adamlar Fransz bilim adamlaryla; Franszlar da Almanlarla ayn dncede olduklarn be
lirtmekten pek holanmazlar. Bu yzdendir ki, Revue
Historiquede Belikal tarihi Pirenne, Monodun ta
rih anlaynn Lamprechtinkiyle aktn syle
mekten zel bir zevk duyuyor; Bu uyum son derece
anlamldr diyor Pirenne, Bu uyum, gelecein yeni
tarih anlayna ait olacan apak bir biimde gs
termektedir .
V
Pirennein tatl umutlarn paylamyoruz. Gele
cek, bulank ve belirsiz anlaylara- ait olamaz, Monod
ve zellikle Lamprechtin anlaylar da tam anlamy
la byledir. Elbette hi kimse, tarih biliminin en nem
li grevinin, toplumsal kurumlan ve ekonomik koul
lan incelemek olduunu savunan bir akm olumlu
karlamamazlk edemez. Bu bilim, byle bir akm ke
sin bir biimde pekitirildiinde byk ilerlemeler
kaydedecektir.
24

Fakat Pirerme ncelikle, bu akmn yeni olduu


nu dnrken yanlmaktadr. Bu akmn tarih bili
minde ortaya k XIX. yzyln 20li yllarna kadar
uzanr; Guizot, Mignet, Augustin Thierry ve arkadan
Tocqueville ve tekiler, bu akmn parlak ve tutarl
temsilcileri oldular. Monod ve Lamprechtin grleri,
eski ama kusursuz bir orijinalin silik bir kopyasndan
baka bir ey deildir. kincisi; Guizot, Mignet ve te
ki Fransz tarihilerin grleri kendi zamanlar iin
ne denli derin olursa olsun, birok noktay karanlk
ta brakyordu. Bu grler, tarihte bireyin rol soru
nuna tam ve kesin bir zm getirememitir. Ve tarih
bilimi, eer tarihilerin kaderinde konularna ilikin
tek yanl anlaylardan kurtulmak varsa, bu zm
bulmak zorundadr. Gelecek, bu soruna en iyi zm
bulan akmn olacaktr.
Guizot, Mignet ve ayn eilimdeki teki tarihile
rin grleri, tarih konusunda XVIII. yzylda ege
men olan grlere bir tepki niteliindeydi ve onlarn
kar savn oluturuyordu. XVIII. yzylda tarih fel
sefesiyle uraanlar, her eyi bireylerin bilinli eylem
lerine indirgiyorlard. Geri, o zaman bile bu kuraln
dna taan istisnalar vard: rnein, Viconun15,
Montesquieunun ve Herderin felsefi - tarihsel ufku
ok daha geniti. Fakat imdi istisnalardan sz etmi
yoruz; XVIII. yzyl dnrlerinin byk ounluu,
tarihi tam da bizim yukarda tanmladmz biimde
ele alyorlard.
Bu balamda, rnein Mablynin tarih zerine
eserlerini bir kez daha okumak ok ilgin olacaktr.
Mablyye gre, Giritin tm toplumsal ve siyasal ya
antsyla trelerini Minos yaratm, Likurgos da ayn
eyi sparta iin yapm. Ispartllarn maddi zengin
lii hakir grmeleri, deyim yerindeyse, sevgili
yurttalarnn kalplerinin derinliklerine inerek, orada
zenginlik aknn tohumunu ezen (descendit pouran-

25

si dire jusque dans le fond du coeur des citoyens,


vs.)*
Likurgos sayesinde olmu. Ve eer Ispartahlar da
ha sonra, bilge Likurgosun gsterdii yoldan saptlarsa, su, yeni dnemi ve yeni koullanl, yeni ku
ral ve politikalar gerektirdiine onlar ikna eden Lisandrosunmu.0 Bylesi anlaylarn bak alanyla
yazlm incelemelerin bilimle pek ilikisi yoktu ve
tpk, kendilerinden karlacak ahlak dersleri hat
rna yazlm vaazlar gibiydiler.
Restorasyon dnemi Fransz tarihilerinin ba
kaldrd anlaylar ite bunlard. XVIII. yzyln so
nundaki artc olaylardan sonra, tarihin, cahil ama
sadk kitlelere belirli dnce ve duyarllklan kendi
istedii biimde alayan, az ya da ok ne km,
az ya da ok soylu ve aydm kiilerin eseri olduunu
dnmek artk tmyle olanakszd. Dahas, bu ta
rih felsefesi, burjuva kuramclarn avami (plebeian)
gururunu incitiyordu. XVIII. yzylda- burjuva dra
mnn ykselii srasnda ortaya kan ayn duygu
lar, ilerinde depreiyordu. Eski tarih anlaylarna
kar mcadelesinde Thierry, Beaumarchais ve eski
estetie kar olan tekilerin gelitirdii kantlarn
aynsn kulland**. Son olarak, Fransann yaad
frtnalar, tarihsel olaylann aknn hibir biimde
tek bana insanlarn bilinli eylemi tarafndan belir
lenmediini ok ak bir biimde ortaya kard. Yal
nzca bu durum bile, tarihsel olaylarn, temel doa
gleri gibi, kr bir biimde ama belirli deimez ya
*
CEuvres Completes de Vabb de Mably, London, 1783, IV,
3, 14-22, 24, 192.
0 Agy., 10.
** Thierrynin, l'Histoire de France zerine ilk mektubunu
(Toplu Eserleri, c. III., Paris, 1959), CEuvres completes de Beaumarchais'in birinci cildindeki, l'Essai sur le genre dramatique adl
makale ile karlatrnz.

26

salara gre ileyen baz gizli zorunluluklarn etkisiyle


meydana geldiini dndrmeye yeterliydi.
Restorasyon dnemi Fransz tarihilerinin, tarihi
yasalara uyan bir sre olarak gren yeni anlay,
Fransz Devrimine ilikin eserlerinde en tutarl biim
de uyguladklar, bildiimiz kadaryla imdiye dek hi
kimsenin iaret etmedii son derece dikkat ekici bir
gerektir. Mignet ve Thiersin eserleri byleydi rne
in. Chateaubriand, yeni tarih akmm kaderci olarak
adlandryor ve bu alcmn aratrmacnn nne koy
duu grevi yle formle ediyordu:
Bu sistem, tarihiden, en acmasz gaddarlklar
hi fke duymadan betimlemesini, en yce erdemler
den hi sevgi duymadan sz etmesini ve donuk gz
leriyle toplumsal yaamda, her olgunun olmas gerek
tii gibi meydana gelmesine yol aan kar konulmaz
yasalar grmesini istemektedir. *
Bu doru deil, elbette. Yeni akm tarihiden duy
gusuz kalmasn istemiyordu. Hatta Augustin Thierry,
siyasal tutkularn, aratrcnn zeksn bileyerek,
gerei bulma yolunda nemli bir ara ii greceini
olduka aklkla belirtmiti.0 Guizot, Thiers ya da
Mignetin tarih zerine eserlerine sadece bir gz at
mak bile, onlarn burjuvazinin, ykselen proletarya
nn taleplerini bastrma abalarna olduu kadar yer
sel ve gksel aristokratlara kar verdii mcadeleye
ne denli gl bir sempati duyduklarn grmeye ye
ter. Fakat u su gtrmez ki, yeni tarih akm, XIX.
yzyln 20Ji ylla,nnda, eski ayrcalklarnn bir bl
mn yeniden elde etmeye abalamasna karn aris
tokrasinin burjuvazi tarafndan kesin yenilgiye ura
tld bir dnemde ortaya kmtr.
*
(Euvres completes de Chateaubriand, Haris, 1804, VII, 58.
Bir sonraki sayfay da okumasn okuyucuya tleriz. nsan bu
nun Bay Mihaylovski tarafndan yazldn dnyor.
Bkz. Rcits des temps Mirovingiense ek olan "Conside
rations sur l'histoire de France , Paris, 1840, s. 72.

27

Snflarnn zaferinin gururlu bilinlilii, yeni ak


mn tarihilerinin tm tartmalarna yansmtr. Ve
valyece gnl ycelii hibir zaman burjuvazinin
ayrt edici nitelii olmad iin, bilimsel temsilcileri
tartmalarnda zaman zaman yeniklere kar acma
sz hkmlerde bulunmulardr. "Le plus fort ahsorbe
le plus faible , diyor Guizot bir polemik brornde,
"et il est de droit. (En gl en zayf yutar ve buna
da hakk vardr.) Onun ii snfna kar tutumu da
daha hogrl deildir. te Chateaubriand yanl
tan da, o zaman sakin bir tarafszlk biimini alm
gzken bu acmaszlkt. Dahas o zaman, tarih belirli
yasalara uygun olarak geliir, denildiinde ne anlatl
mak istendii pek ak deildi daha. Son olarak, ye
ni akm, kendi bak asn yerletirmeye urarken,
tarihteki byk kiilere ok az ilgi gsterdii iin ka
derci olarak gzkm olabilirdi.* Bu ise, XVIII. yz
yln tarihe ilikin dnceleriyle yetimi olanlarn
kolay kolay kabul edecekleri bir ey deildi. Yeni ta
rihilerin grlerine her yandan itirazlar yamaya
balad ve sonra, grdmz gibi bugne dek sona
ermemi olan tartma balad.
Thiers'in Fransz Devrimi Tarihinin beinci ve al
tnc ciltleri zerine 1826 Ocakmda Globe'da yer alan
bir makalesinde, Sainte-Beuve yle yazyordu:
nsan herhangi bir anda, iradesinin ani karary
la olaylarn akna, bu ak deitirebilen ama de
*
Mignetin Fransz Devrimi Tarihi"nin nc baslcs ze
rine yazd bir yazda Sainte-Beuve, tarihinin byk adamla
ra kar tutumunu yle belirtiyordu: Tarihimiz, bir yandan
betimleme durumunda olduu yaygn ve derin halk heyecanlar;
te yandan en yce dehalarn, en aziz erdemlerin kitleler ayaa
kalktnda dt gszlk ve hilikle karlanca, bireylere
kar acma duygusuna kapld. Tek balarna ele alndklarnda
onlarda zaaftan baka bir ey grmedi, bireylerin ancak okluk
la birletikleri zaman etkili eylemde bulunmaya yetenekli ola
caklarn kabul etti.

28

ikenlii yznden kendisi llemeyen, umulmadk


ve deiken yeni bir kuvvet katabilir.
Sainte - Beuvein, insan iradesinin ani kararlar
mn nedensiz meydana geldiini sand dnlmeme
lidir. Hayr, ok safdilce olurdu bu. O sadece, toplum
yaamnda az ya da ok bir rol oynayan insann, ye
tenek, bilgi, kararllk ya da kararszlk, cesaret ya
da korkaklk, vs. gibi, zihinsel ve moral niteliklerinin,
olaylarn geliimi ve sonular zerinde farkedilir bir
etki yapmaktan geri kalamayacan, halbuki bu ni
teliklerin tek bana, bir ulusun geliiminin genel ya
salar tarafndan aklanamayacan; bunlarn her
zaman ve nemli lde, zel yaamn rastlantlar
diyebileceimiz eylemlerin sonulan olduunu syle
mek istiyordu. Bu dnceyi aklamak iin, bana,
kendi balarna olduka ak gelen birka rnek ve
relim.
Avusturya Veraset Savalar srasnda Fransz
ordusu birka parlak zafer kazanmt ve Avusturya
y, imdiki Belika'nn olduka geni bir parasn b
rakmaya zorlayacak dunmda gzkyordu; fakat
XV. Louis bu topra talep etmedi, nk kendi deyi
iyle, o bir tccar deil bir kral olarak savayordu
ve bu yzden Aix-la-Chapelle Bar Fransaya hi
bir ey salamad. Halbuki, XV. Louis deiik kiilik
te bir adam olsayd Fransann topraklar genilemi
olacak ve bunun sonucunda ekonomik ve siyasal geli
imi belki baka bir yol izleyecekti.
Bilindii gibi Fransa, Yedi Yl Savan, Avustur
ya'nn bala olarak yrtt. Sylendiine gre bu
balama, marur Marie-Theresann gnderdii bir
mektupta kendisine, kuzenim" ya da ok aziz dos
tum (bien bonne amie) diye hitap etmesinden kol
tuklan kabaran Madame Pompadourun byk bask
s sonucu gereklemiti. u halde denebilir ki, eer
XV. Louis ahlak tam biri olsayd ya da gzdelerinin
etkisinde daha az kalsayd, Madame Pompadour olay
29

larn gidiini bu lde etkilemeyi baaramayacak


ve bylece olaylar baka bir yol izleyecekti.
Devam edelim: Fransa, Yedi Yl Savalannda
baarsz oldu; generalleri bir dizi ok yz kzartc ye
nilgiye urad. Genel olarak konuursak, en hafif de
yimle, ynetimleri ok garipti. Richelieu ii apulcu
lua vurmutu, Soubise ve Broglie de durmadan bir
birlerini engelliyorlard. rnein, Broglie Villinghausende dmana saldrd zaman Soubise top seslerini
duymu; ancak, nceden kararlatrlann ve o du
rumda tereddtsz yaplmas gerekenin aksine, ar
kadann yardmna komam ve Broglie geri ekil
mek zorunda kalmt.* Ancak son derece yeteneksiz
elan Soubise, Madame Pompadourun himayesinden
yararlanyordu. Yine diyebiliriz ki, eer XV. Louis bu
denli keyfine dkn olmasayd, ya da gzdesi bu den
li siyasete karmasayd, olaylar Fransann bu denli
aleyhine gelimezdi.
Fransz tarihiler, Fransann Avrupa ktasnda
savamasnn hibir biimde gerei olmadn, ngil
terenin tehdidine kar smrgelerini korumak iin
tm abalarn denizde younlatrmas gerektiini
sylerler. Fransann byle hareket edememesinin ne
deni yine, aziz dostu Maria Theresay memnun et
mek isteyen, o vazgeilmez Madame Pompadourdur.
Yedi Yl Savala.r'nm sonucunda Fransa en iyi s
mrgelerini yitirdi ve kukusuz bu, ekonomik iliki
lerinin geliimini byk lde etkiledi. Bu durumda,
kadncl bo gurur, ekonomik gelimenin nfuzlu et
ken ! rolnde ortaya kyor.
Baka rnee gerek var m? Belki de rneklerin
en artcs olan bir rnek daha verelim. Yine Yedi
Yl Savalar srasnda, 1761 Austosunda, Silezyada
*
Buna ilikin olarak bazlan, zafer tacn bakasyla pay
lamak istemedii iin arkadan beklemeyen Broglienin su
lanmas gerektiini sylerler. Ele aldmz durumu hibir bi
imde deitirmedii iin bunun bizim iin bir nemi yoktur.

30

Rus birlikleriyle birleen Avusturya birlikleri, Fredericki16 Striegau yaknlarnda kuatmt. Frederickin
durumu umutsuzdu ancak balaklar da saldr
may ardan alyorlard ve General Butuiin17,
yirmi gn dmann karsnda hareketsiz kaldktan
sonra, birliklerinin sadece bir blmn General Laudona destek olarak brakp, ordusunu Silezyadan ek
ti. Laudon, Frederickin karargh kurduu yerin ya
knlarndaki Schweidnitzi ald ama bu zafer pek
nemli deildi. Ya eer Buturlin salam kiilikte biri
olsayd? Ya balaklar, mevzilerini salamlatrmaya
zaman bulamadan Fredericke saldrsaydar? Onu
ezip, galiplerin tm taleplerini yerine getirmek zorun
da brakacaklard belki de. Ve tm bunlar, yeni rast
lantsal bir olayn, mparatorie Elizabethin lm
nn, durumu birden byk lde Frederickin lehine
evirmesinden hemen birka ay nce meydana geli
yordu. yleyse sormak isteriz: Eer Buturlin daha ka
rarl bir kiilie sahip olsayd, ya da onun yerinde Su
vorov18 bulunsayd, acaba ne olurdu?
Sainte - Beuve, kaderci tarihilerin grlerini
incelerken, dikkate deer bir baka dnce daha ile
ri sryor. Mignetnin Fransz Devrimi Tarihi zerine
yukanda deindiimiz yazsnda Sainte - Beuve, Fran
sz Devriminin geliim ve sonulannn yalnzca
Devrimin douuna neden olan genel nedenler ve so
nuta Devrimin dourduu tutkular tarafndan de
il, ayn zamanda aratrmacnn gznden kaan ve
tam anlamyla toplumsal oluumun bir paras bile
olmayan saysz kk olgu tarafndan da belirlendi
ini savunuyor ve unlar yazyordu:
(Toplumsal oluumun ortaya kard! tutkular
hkmlerini yrtrken, doann fiziksel ve fizyolo
jik gleri de durmu deildi: Yer ekimi yasasna
uygun olarak ta dyor; kan, damarlarda dolama
ya devam ediyordu. Diyelim, Mirabeau stmadan lmeseydi, Robespierre bir tulann kazara dmesi ya
3L

da inme sonucu lseydi, ya da eer bir kurun Bonaparte devirseydi, olaylarn ak deimeyecek miydi?
Sonucun yine de ayn olacan savunmaya cesaret
edebilecek miydiniz? Varsaydklarma benzer yeterli
sayda rastlantsal olayn varl durumunda sonu, si
zin grnze gre kanlmaz olann tam tersi ola
bilirdi. Bylesi rastlantsal olaylar olasln varsaymaya hakkm var, nk bunlar, ne Devrimin genel ne
denleri, ne de bu genel nedenlerin dourduu tutku
lar tarafndan engellenemezler.
Sainte - Beuve daha sonra, ok bilinen, eer Kleopatranm burnu daha kk olsayd tarihin tmyle
deiik bir yol izleyecei szn yineliyor ve sonu
olarak, Mignetin grn destekleyici nitelikte sy
lenecek daha pek ok eyin bulunduunu kabul et
mekle birlikte, Mignetin nereden sonra hataya dt
n yine gsteriyor. Sainte - Beuvee gre Mignet,
meydana gelmesine pek kk, karanlk ve kolay g
rlmeyen bir sr baka nedenin de yol at ya da
yardm ettii sonulan, yalnzca genel nedenlerin et
kisiyle meydana gelmi olarak grmektedir; kat man
t, yasaya uygun ve dzen iinde olmayan bir eyin
varln tanmay reddetmektedir.
VI
Sainte - Beuven itirazlan yerinde mi acaba? Be
lirli bir lde gerek pay tadklan kansndaym.
Ama ne lde? Bunu belirlemek iin, insann, irade
sinin ani kararlanyla olaylann akna, bu ak
nemli derecede deitirebilecek yeni bir g katabile
cei dncesini inceleyerek ie balayalm. Yukanda, bu dnceyi iyice aydnlattn dndmz
bir dizi rnek vermitik. Bu rnekler zerinde d
nelim.
Herkese iyi bilinmektedir ki, XV. Louisnin dne
minde Fransada askeri iler srekli olarak ktlemiti. Henri Martinin gzlemlemi olduu gibi, Yedi Yl
32

Savalannda peinde her zaman saysz fahie, sat


c ve uak srkleyen ve koum beygirlerinin says
binek hayvanlarnn saysnn kat olan Fransz or
dusu, Turenne ve Gustavus - Adolphusun ordularn
dan ok Darys ve Serhasm srlerini andryordu.*
Archenholz, bu savaa ilikin tarihinde koruma gre
vi verilen Fransz subaylarnn sk sk yerlerini terkederek yredeki bir yerlere dans etmeye gittiklerini
ve ancak akllarna yatt zaman stlerinin emirleri
ne uyduklarn anlatr.
Askeri ilerin bu ackl durumu, her eye karn
ordudaki tm st mevkileri elinde tutan aristokrasi
nin rml ile kt sonuna doru doludizgin
gitmekte olan eski dzen in genel altst oluu yzndendi. Yalnz bana bu genel nedenler, Yedi Yl
Savann sonucunun Fransa aleyhine olmas iin ol
duka yeterliydi. Fakat kukusuz Soubise gibi gene
rallerin yeteneksizlikleri, Fransz ordusu iin zaten
genel nedenlerin hazrlam olduu baarszlk olas
ln ok daha artrmt. imdi, Soubise mevkisini
Madame Pompadour sayesinde koruyabildiine gre,
marur Markizi, Fransann durumu zerinde olum
suz etki yapan genel nedenleri belirgin lde peki
tiren etkenlerden biri saymamz gerekiyor.
Markiz de Pompadourun gc, onun kendi g
cnden deil, arzularna muhatap olan Kraln iktida
rndan geliyordu. Fransada toplumsal ilikilerin ge
nel oluma biimine bakarak, XV. Louisin kiiliinin
kanlmaz olarak mutlaka byle olmas gerektiini
syleyebilir miyiz? Hayr, ayn geliim iinde, onun
yerinde kadnlara kar tutumu farkl olan bir kral
bulunabilirdi. Sainte-Beuve olsayd, baz st rtl
ve anlalmaz fizyolojik nedenlerin bunun iin yeterli
geleceini sylerdi. Ve haksz da saylmazd. Ama
eer yleyse, bundan, bu st rtl fizyolojik neden
* Fransa Tarihi, 4. bask, c. XV., s. 520-521, Paris, 1855-60

F: 3

33

lerin, Yedi Yl Savalarnm geliimi ve sonucu zerin


de etkili olmakla, Fransann, eer sava sonucu s
mrgelerinin byk ounluunu yitirmeseydi farkl
bir yol izleyecek olan sonraki gelimesi zerinde de
dolaysyla etkili olaca kar. Ama o zaman bu so
nu, toplumsal gelimenin yasalara uyduu anlayy
la elimez mi?
Hayr, hibir biimde elimez. Ele aldmz olay
larda kiisel zelliklerin etkisi yadsnamaz ama, bu
etkinin var olan toplumsal koullarda meydana gele
bilecei gerei de o denli yadsnamaz. Rosbach sava
ndan sonra, Franszlar Soubisein koruyucusuna kar
snrsz bir fke duymaya baladlar. Madame Pom
padour her gn hakaret ve tehdit dolu saysz imzasz
mektup alyordu. Bu mektuplar onu sn derece rahat
sz ediyor, gzne uyku girmiyordu.* Yine de Soubisei kayrmay srdrd. 1762de Soubisee yazd
mektuplardan birinde, ona balanm umutlar boa
kardn belirtiyor, fakat unlar ekliyordu: "Buna
ramen hi kayglanmaynz, karlarnz koruyacak
ve Kralla aranz dzeltmeye alacam."0 Grd
nz gibi, Madame Pompadour kamuoyuna pek iti
bar etmiyordu.
Peki, neden itibar etmiyordu? Belki, o zamanki
Fransz toplumu onu buna zorlayacak aralara sahip
olmad iin. Ama neden o zamanki Fransz toplu
mu, Madame Pompadouru kendisine boyun emeye
zorlayamyordu? Zorlayamyordu, nk, sonuta o
zamann Fransa'sndaki toplumsal gler ilikisi tara
fndan belirlenen toplumsal, rgtlenme biimi bunu
engelliyordu. Demek ki, XV. Louisnin kiilii ile gz
desinin kaprislerinin Fransann kaderi zerinde bylesi iler acs bir etki yapabilmi olmasn aklayan
ey, son zmlemede ite bu toplumsal gler iliki3: Bkz. Madam du Hausset'in Anlar, Paris 1824, s. 181.
Bkz. Markiz de Pompadourun Mektuplar. Londra 1772.
c. I, s. 92

34

sidir. Cins-i latife kar bu zaaf Krala deil de onun


ahlarndan ya da seyislerinden birine ait olsayd, bu
nun hibir tarihsel nemi olmayacakt.
Aktr ki, burada nemli olan zaafn kendisi de
il, ona tutulmu olan kiinin toplumsal konumudur.
Okuyucu, bu ak yrtme biiminin yukarda veril
mi tm rneklere uygulanabileceini anlayacaktr.
Bu akl yrtmede, sadece deimesi gerekenin dei
tirilmesi, rnein, Fransann yerine Rusyay; Soubisein yerine Buturlini, vs. koymak yeter. Bu yzden
yinelemeyeceiz.
Demek ki bireyler, kiiliklerinin zellikleri saye
sinde toplumun kaderini etkileyebilmektedirler. Bazen
bu etki olduka gl de olabilmektedir, ancak bu et
kinin oluma olasl ve yaygnl, toplumun rgt
lenme biimi tarafndan, toplum glerinin ilikileri
tarafndan belirlenmektedir. Bireyin kiilii, ancak
toplumsal ilikiler izin verdii zaman ve bu ilikiler
izin verdii lde, toplumsal gelimenin bir etkeni
olur.
Belki, bireysel etkilemenin snrlarnn, bireyin ye
tenekleri tarafndan belirlendii sylenecektir. Buna
katlrz. Ancak birey, toplum iinde buna uygun bir
konum kazanabildii zaman yeteneklerini ortaya ko
yabilir. Fransann kaderi neden, topluma hizmet et
me konusunda tmyle yeteneksiz ve isteksiz birinin
elindeydi? nk o toplumun rgtlenii buna elve
riyordu. Yetenekli ya da yeteneksiz olsun, belirli bir
zaman diliminde bireylere debilecek toplumsal rol
ve dolaysyla nemi belirleyen, toplumsal rgtlen
me biimidir.
Ama eer bireyin rol toplumun rgtlenme bi
imi tarafndan belirleniyorsa, bireylerin oynadklar
rol tarafndan belirlenen toplumsal etkileri, toplum
sal gelimeyi yasalara uyan bir sre olarak gren
anlayla nasl eliebilir? Bu anlayla elimez, ak
sine onun en canl gstergelerinden biridir.
35

Ne var ki burada unlar belirtmeliyiz. Bireyin,


toplumsal rgtlenme biimi tarafndan belirlenen
toplumu etkileyebilme olasl, uluslarn tarihsel ka
derinde rastlant denilen eylerin rol konusuna kap
amaktadr. XV. Louisnin ehvet dknl onun
fiziksel yapsnn rnyd ama Fransann genel ge
liim izgisi' bakmmdan bu zellii rastlantsal bir ey
di. Ne olursa olsun, dediimiz gibi, Fransann kaderi
ni etkiledi ve bu kaderi belirleyen nedenlerden biri ol
du. Mirabeau'nun lm kukusuz, kesin kurallara
uyan patolojik oluumlar sonucuydu. Yine de bu olu
umlarn kanlmazl Fransann geliiminin genel
izgisinden deil, nl sylevcinin bnyesinin belirli
zellikleri ile hastala yakaland zaman iinde bu
lunduu fiziki koullardan domutu. Fransann ge
nel gelime izgisi bakmndan bu bnyesel zellikler
ve koullar rastlantsal'di. Ama Mirabeaunun lm
Devrimin sonraki geliimi zerinde etkili oldu ve onu
belirleyen nedenlerin arasnda yer ald.
Yukarda verdiimiz, ancak Buturlinin kararsz
l sayesinde son derece g bir durumdan kendini
kurtarmay baaran II. Frederick rneinde rastlant
sal nedenlerin etkisi ok daha artcdr. Hatta, Bu
turlinin bu greve atanm olmas bile, Rusyann ge
nel geliim izgisi bakmndan, bizim tanmladmz
anlamda, rastlantsal olmu olabilirdi ve elbette Prus
yann genel geliim izgisi ile uzaktan yakndan bir
ilikisi yoktu. Bununla birlikte, Fredericki umutsuz
durumdan Buturlinin kararszlnn kurtardn
sylemek tutarsz olmaz. Buturlin'in yerinde Suvo
rov olsayd, Prusyann tarihi baka bir yol izleyebi
lirdi.
Demek ki, bazen uluslarn kaderi, ikinci derece
den rastlantlar diyebileceimiz rastlantara bal ol
maktadr. "In allem Endlichen ist ein Element des Zuflligen (sonlu olan her eyde rastlant eleri var
dr! diyordu Hegel. Bilimde bizim iimiz sadece son
36

lularladr; bu nedenle, bilimin inceledii tm sreler


de bir miktar rastlant esinin bulunduunu syleye
biliriz. Bu durum, olgular zerine bilimsel bilgi edin
me olanamz ortadan kaldrmaz m? Hayr. Rastlan
t grecelidir. Ancak, kanlmaz olgularn kesitikleri
noktada kendini gsterir. Meksika ve Peru yerlileri
iin AvrupalIlarn Amerikada boy gstermeleri, sz
konusu lkelerin toplumsal geliiminin bir sonucu ol
mamas anlamnda rastlantsaldr. Ama, Ortaan
sonunda Bat AvrupalIlar saran denizlere alma tut
kusu rastlantsal deildi; Avrupal glerin yerlilerin
direniini kolayca krmalar,da. Meksika ve Perunun
Avrupallar tarafndan fethedilmesinin sonular da
rastlantsal deildi; son zmlemede bu sonular u
iki gcn bilekesi tarafndan belirlenmiti: Bir yanda
fethedilen lkelerin ekonomik durumu, te yanda da
fetheden lkelerin ekonomik durumu ...imdi bu kuv
vetler ve onlarn bilekesi, pekl bilimsel aratrma
ya tmyle konu olabilirler.
Yedi Yl Savamn rastlantlar da, Prusya'nn
sonraki tarihsel geliimi zerinde nemli etki yapm
tr. Ancak bunlarn etkileri, Prusyann baka bir ge
lime aamasnda tmyle farkl olacakt. Burada da
rastlantsal sonular iki kuvvetin bilekesi tarafndan
belirlenmitir: Bir yanda Prusyann sosyo - politik
koullan, te yanda onu etkileyen Avrupa lkelerinin
sosyo - politik koullar. Demek ki burada da rastlan
tlar, olgularn bilimsel incelemelere konu olmalarn
hibir biimde engellemiyor.
Artk biliyoruz ki, bireyler ou kez toplumun ka
deri zerinde nemli etki yaparlar, fakat bu etki, top
lumun i yaps ve teki toplumlara- gre durumu ta
rafndan belirlenir. Ancak, bireyin tarihteki rol ze
rine syleneceklerin tm bunlar deildir. Soruna bir
baka adan da yaklamamz gerekir.
Sainte - Beuve. szn ettii trden kk ve ka
ranlk nedenlerden yeterli lde olsayd, Fransz
37

Devrimi'nin bildiimizin tam tersi bir biimde mey


dana geleceini dnmt. Bu byk bir yanlgdr.
Kk psikolojik ve fizyolojik nedenler ne denli kar
mak olarak dokunmu olursa olsun, hibir biimde
Fransz Devriminin douuna yol aan toplumsal ge
reksinimleri ortadan kaldrmayacakt ve bu gereksi
nimler karlanmam kaldklar srece Fransadaki
devrimci hareket varln srdrecekti. Bu hareketin
bilinenin tersi bir sonuca varmas iin, onun domas
na yol aan gereksinimlerin yerini tam terslerinin al
mas gerekirdi. Kukusuz bu da, hibir kk neden
bileiminin yerine getiremeyecei bir eydir.
Fransz Devriminin nedenleri, toplumsal ilikilerin niteliinde yatmaktayd ve Sainte - Beuve tara
fndan varsaylan kk nedenler yalnzca bireylerin
kiisel zellikleri'nde bulunabilirdi. Toplumsal ilikile
ri de son zmlemede belirleyen, retici glerin du
rumudur. Bu da bireylerin zelliklerine, sadece bu bi
reyler teknik ilerlemeler, bulular ve icatlar yapma
konusunda az ya da ok yetenee sahip olduklar za
man baldr. Ne var ki, Sainte - Beuvenin kastettii
zellikler bu trden deildi. Halbuki, baka hibir
zellik bireylere retici glerin durumunu ve dolay
syla bunlarn belirledii toplumsal ilikileri, ya da
baka bir deyile ekonomik ilikileri dorudan doru
ya etkileme olana vermez. Bir birey, zellikleri ne
olursa olsun, var olan ekonomik ilikiler retici g
lerin durumu ile uyum iindeyse, bu ilikileri ortadan
kaldramaz. Fakat bireylerin kiisel zellikleri, onlar,
belirli ekonomik ilikilerden doan toplumsal gereksi
nimleri doyurmaya ya da bu gereksinimlere kar di
renmeye az ya da ok yetenekli klar.
XVIII. yzyln sonunda Fransann en ivedi top
lumsal gereksinimi, khnemi siyasal kurumlann ye
rine, lkenin ekonomik sistemine daha ok uyacak ye
ni kurumlann konulmasyd. O dnemin en yararl
ve en gzde siyaset adamlar, bu en ivedi gereksinimi
38

karlamaya yardm etme konusunda tekilerden da


ha yetenekli olanlard.
Mirabeau, Robespierre ve Napoleonun bu trden
insanlar olduklarn varsayalm. Zamansz bir lm
Mirabeauyu siyaset sahnesinden ekip almasyd
acaba ne olurdu? Meruti monari partisi daha uzun
bir sre gcn korur ve daysyla cumhuriyetile
re kar direnii daha gl olurdu. Ama hepsi bu ka
dar. O dnemde hibir Mirabeau cumhuriyetilerin
zaferini engelleyemezdi. Mirabeaunun. gc tmyle
halkn sevgisi ve gveninden ileri geliyordu, fakat sa
ray inatla eski dzeni korumaya altka fkelenen
halk cumhuriyet istiyordu. Halk, Mirabeaunun, ken
dilerinin cumhuriyeti zlemlerine sempati duymad
na kanaat getirir getirmez ona olan sevgisini yitire
cek bylece byk sylevci tm gcn yitirecek ve
byk olaslkla, ksa bir sre sonra, bo yere frenle
meye alt hareketin kurban olacakt.
Aa yukar ayn ey Robespierre iin de sylene
bilir. Onun, partisi iin yeri doldurulamaz bir g ol
duunu varsayalm. Ama bu durumda bile tek g o
deildir. Ve eer, diyelim 1793 Ocakmda, bir tulann
kazara dmesi sonucu lseydi yeri bir bakas tara
fndan kukusuz doldurulacak ve bu kiinin hibir ba
kmdan Robespierre ayarnda olmamasna karn
olaylar Robespierre sa olsayd izleyecei yolun ayn
sn izlemekten geri kalmayacakt. rnein, bu koul
lar altnda bile Jirondenler byk bir olaslkla yenil
giden kurtulamayacaklar, fakat belki Robespierre'in
partisi daha erken g yitirecek ve biz bugn Thermidor19 gericiliinden deil de, Floreal, Prairial, ya
da, Messidor gericiliinden sz ediyor olacaktk. Robespierrein amansz terryle partisinin dn
geciktirmeyip abuklatrd sylenecektir belki de.
Bu itiraz karsnda da varsaymmz incelemekten
vazgemeyecek, itiraz olduka anlaml sayacaz. O
zaman, Robespierrein partisinin Thermidor'da. deil
39

de, Fructidor, Vendemiaire, ya da Brumaire' de20


deceini varsaymamz gerekecek. Ksacas, bu d
belki daha erken belki de daha ge, ama mutlaka
olacakt, nk Robespierrein partisini destekleyen
halk kesimi iktidar uzun bir sre elinde tutacak den
li hazrlkl deildi. Ve tm olaylarda, Robespierrein
enerjik eylemlerinin sonularnn tersi sonular sz
konusu bile deildir.
Yine bir kurun Bonaparte Arcolede ldrm
olsayd, bu gibi ters sonular ortaya kmayacakt.
talya seferi ve teki seferinde yaptklarm baka ge
neraller de yapacakt. Belki ayn yetenei gstereme
yecek, onun kadar parlak zaferler kazanamayacak
lard, ama yine de Fransz Cumhuriyeti girdii sava
lardan muzaffer olarak kacakt, nk o dnemde
askerleri Avrupann en iyi askerleriydi.
18 Brumaire'e21 ve onun Fransann i yaam
na yapt etkiye gelince; burada da, olaylarn genel
geliimi ve sonucu, z bakmndan, byk bir olaslk
la tpk Napoleon dneminde olduu gibi olurdu. 9
Thermidor olaylaryla lmcl yara alan Cumhuriyet
can ekiiyordu. Directoire, aristokrasinin ynetimin
den kurtulduktan sonra burjuvazinin imdi hereyden
ok istedii dzen ve huzuru yeniden kuracak gte
deildi. Huzuru tekrar salamak iin, Siyesin dedii
gibi, i)ir gl kl aranyordu. Bu faziletli grev
iin ilkin General Joubertin ad akla geldiyse de, onun
Novide ldrlmesi zerine, Moreau, MacDonald ve
Bemadotteun adlar ortalkta dolamaya balad.* Yal
nzca bunlardan sonra Bonapartem sz edildi; ve
eer o da Jourdan gibi ldrlm olsayd ad hi ge
meyecek ve bir baka kl ortaya srlecekti.
Kendiliinden anlalaca gibi, olaylarn dikta
tr olmaya ynelttii kiinin, iktidara ulamak iin
*
de Broc, La Vie en France sous le premier
1895, s. 35-36.

40

Empire, Paris

durup dinlenmeden didinmesi, yoluna kanlar ac


maszca ezerek enerjik bir biimde etkisiz klmas ge
rekir. Bonaparte demirden bir gce sahipti ve hedefi
ne varmak iin hibir eyden ekinmiyordu. Fakat o
zamanlar, onun gibi enerjik, yetenekli, tutkulu ben
cillerin says da pek az deildi. Bonaparten elde et
meyi baard mevki byk olaslkla bo kalmaya
cakt. Bu yeri ele geirmi olan bir baka generalin
Napoleondan daha bar olduunu, Avrupann t
mn kendi karsna almayacan ve bu nedenle
Sainte - Helena adasnda deil de Tuileriesde lecei
ni varsayalm. Bu durumda Bourbonlar Fransaya hi
geri dnemeyeceklerdi ve onlar iin byle bir sonu,
hi kukusuz olmu olann tersi bir sonu olacakt.
Ama ne var ki, bir btn olarak Fransann i yaam
bakmndan bu sonu, gerek sonutan ok az farkl
olacakt. Bu gl kl huzuru yeniden salayp
burjuvazinin iktidarn pekitirdikten sonra kla al
kanlklar ve despotizmi yznden burjuvaziyi usandracakt. O zaman, Restorasyondan sonrakine ben
zer bir liberal hareket doacak, mcadele gittike k
zacak ve yumuak ballk "gl kllarm hi de
ayrt edici zellii olmad iin, faziletli Louis - Phi
lippe sevgili kuzenlerinin tahtna, 1830da deil ds,
belki 1820'de, belki de I825de oturacakt.
Olaylarn gidiindeki bu tr tm deiiklikler bir
yere kadar Avrupa'nn siyasal, dolaysyla ekonomik
yaamn etkilemi olabilirdi. Ama hibir durumda,
devrim hareketinin sonucu, gerekte olmu olann
tersi olamazd. Etkili bireyler, akl ve yetenekleri
nin zgn nitelikleri sayesinde, olaylarn tikel zellik
lerini ve belirli ksmi sonularn deitirebilirler ama
baka kuvvetler tarafndan belirlenen genel yneli
mini deitiremezler.

41

VII

Sonra unu da belirtmemiz gerekir. Byk insan


larn tarihte oynadklar rol incelerken, hemen he
men her zaman bir gz yanlmasnn kurban oluruz.
Okuyucunun dikkatinin bu konu zerine ekilmesi
yararl olacaktr.
Kamu dzenini kurtarmas istenen gl kl
roln zerine almakla Napoleon, bu rol belki ken
disi gibi, ya da hemen hemen ayn biimde oynayabi
lecek olan tm teki generalleri roln dna atm ol
du. Enerjik askeri yneticiye olan kamu gereksinimi
bir kez doyurulunca, toplumsal rgtlenme, tm te
ki yetenekli askerlere askeri ynetim yolunu kapatt.
Bu mevkinin gc, benzer trden teki yeteneklerin
ortaya kmas aleyhine bir g oldu.
te szn ettiimiz gz yanlmas buradan do
maktadr. Napoleonu ne kartan ve destekleyen
toplumsal gc Napoleona atfettiimiz iin, onun ki
isel gc bize, olduundan ok daha bym olarak
grnr. Napoleonun gc bize, benzer teki gler
gizil durumdan geree kmadklar iin, olduka
benzersiz gelir. Ve "Eer Napoleon olmasayd ne olur
du? diye sorulduunda d gcmz arr ve bize,
o olmadan gcnn ve nfuzunun dayand toplum
sal hareket de olmazm gibi gelir.
nsanln dnsel geliim tarihinde bir bireyin
baarsnn, baka bir bireyin baarsn engellemesi
ok ender grlen bir eydir. Ama burada bile szn
ettiimiz gz yanlmasndan kurtulamayz. Belirli bir
toplumsal durum, toplumun aydn temsilcilerinin
nne belirli sorunlar koyduu zaman, bu sorunlar
zlmeden kald srece stn dnme gcne sa
hip bireylerin incelemesine konu olurlar. Ancak bun
lar zmeyi baarr baarmaz dikkatleri baka bir
konuya ynelir. A yetenei bir sorunu zerek, B ye
teneinin dikkatini zlm sorundan bir tekine y42

neltir. Ve bize, eer ya A, x sorununu gzemeden lsey


di ne olurdu, diye sorduklarnda, insanln dnce
geliimi zincirinin kopacan sanrz. A lse, B ya da C
ya da Dnin sorunu zebileceini ve A nn zamansz
lmne karn dnsel gelime zincirinin zedelen
meyeceini unuturuz.
zel trden yetenee sahip bir insann, bu yete
nei sayesinde olaylarn akn nemli lde etkile
yebilmesi iin iki koul gereklidir: Birincisi, yetenei
onu, dnemin toplumsal gereksinimlerine herkesten
daha ok uyum salar hale getirmelidir. Eer Napole
on, askeri dehas yerine Beethoven'in stn mzik ye
teneklerine sahip olsayd, kukusuz imparator ola
mazd. kincisi, var olan toplum dzeni, bu belirli za
man iin gereksinim duyulan ve yararl yetenee sa
hip kiinin yolunu kesinlikle kapatmamaldr.
Eer Fransada eski dzen bir 75 yl daha srseydi, Napoleon, nsz sansz bir general ya da albay
Bonaparte olarak lecekti.* 1789da, Davout, Desaix,
Marmont ve MacDonald temendi; Bernadotte baa
vu; Hoche, Marceau, Lefebre, Pichergu, Ney, Massne, Murat ve Soult birer assubay; Augereau eskrim
retmeni; Lannes boyac; Gouvion Saint-Cyr oyuncu;
Jourdan gezgin satc; Bessieres berber; Brune besteci;
Joubert ve Jurot hukuk rencisi; Kleber mimard;
Martier ise Devrimden nce hi askerlik yapmam
t.0
Eski dzen gnmze dek srm olsayd, geen
yzyl (XVIII. yzyl! sonu Fransasnda baz oyuncu
larn, bestecilerin, berberlerin, boyaclarn, hukuku*
Byk olaslkla Napoleon, Devrim'den birka yl nce ta
sarlam olduu gibi, Rusyaya gidecekti. Orada kukusuz, Trklere ya da Kafkas dallarna kar savalarda kendini gstere
cek. ama kimse, bu yoksul fakat yetenekli subayn, koullar
kendisi iin elverili olsayd, dnyann egemeni olabileceini d
nmeyecekti.
0 V. Durey. Fransa Tarihi, c. II s. 524-25, Paris 1893.

43

larm, gezginci satclarn ve eskrim retmenlerinin


birer gizil askeri deha olduklar kimsenin aklna gel
meyecekti.*
Stendhal, 1477de Titian ile ayn yl domu bir
kiinin 1520de len Raphael ve 1519da len Leonardo
da Vincinin krk yl ada olarak yaayacan;
1534de len Corregio ve 1563e dek yaayan Miche
langelo ile birlikte uzun yllar geirebileceini; Gior
gione ld zaman ancak 34 yanda olacan; Tin
toretto, Bassano, Veronese, Julian Romano ve Andrea
del Sartoyla tanabileceim; yani ksacas, tam bir
yzyl sonra ortaya kan Bolonya Okulu ressamlan
dnda tm byk ressamlarn ada olabileceini
belirtir.0 Bunun gibi, Wouwermannla ayn ylda
domu bir kiinin, hemen hemen tm nl Hollan
dalI ressamlarla kiisel olarak tanabilecei;** Shakespearein yat bir insann da bir dizi nemli oyun
yazarmn ada olabilecei sylenebilir.00
Uzun zamandan beri, byk yeteneklerin her za
man, gelimeleri iin koullarn uygun olduu yerler
*
XV. Louis dneminde nc Erkndan (Thiers Etat)
sadece bir kii, Chevert. korgenerallie ykselebilmiti. XVI. Lo
uis dneminde ise bu mertebeden olan insanlarn askerlik mes
leine girmeleri bile ok zordu. Bkz. Rambeaud, Fransz Uygar
lk Tarihi, 6. Bask, c. II, s. 226.
talyan Resim Tarihi, Paris 1889, s. 23-25.
** Terborche, Brauwer ve Rembrandt 1608'de; Adrian Van
Ostade, Both ve Ferdinand Bol 1610da; Van Der Helst ve Gerad
Dou 1613de; Metsu 1615de; Wouwerman 1620'de-, Weenix. Everdingen ve Pynaker 162lde; Berghem 1624de-, Paul Potter 1625de;
Han Steen 1626'da; Ruisdael 1630'da; Van Der Heyden 1637de;
Hobbema 1638de ve Adrian Van Den Velde 1639da dodular.
0<> Shakespeare, Beaumont, Fletcher, Jonson. Webster,
Massinger, Ford, Middleton ve Heywood ayn zaman da ya da
birbiri ardna ortaya karak, daha nceki kuan abalaryla
verimlilemi toprak zerinde ieklenen yeni kua olutur
dular." Taine, ngiliz Yazm Tarihi /, Paris 1863, s. 468.

44

de ortaya ktklar gzlenmitir. Bu demektir ki, fiilen


kendini gsteren her yetenekli kii, yani bir toplum
sal g olan her yetenekli kii, toplumsal ilikilerin
bir rndr. Durum bu olduuna gre, yukarda
belirttiimiz gibi, yetenekli kiilerin neden olay lan n
genel ynelimini deil de, tikel yanlanm deitirebi
lecekleri anlalr. Yetenekli- kiilerin dorudan kendi
leri bu ynelimin rndrler; ve byle olmasayd
onlar, gizil ile gerek arasndaki eii hibir zaman
aamazlard.
Kukusuz yetenekten yetenee fark vardr. Uy
garln geliiminde yeni bir adm, yeni bir sanat bi
imini ortaya kard zaman" der Taine hakl ola
rak, bunu kusursuz biimde yanstan bir iki dahinin
evresinde, yarm yamalak yanstan yirmi kadar ye
tenek de bulunur.'* talyann toplumsal - siyasal ve
dnsel geliiminin genel ak ile ilgisi olmayan me
kanik ya da fizyolojik nedenler yznden eer, Ra
phael, Michelangelo ve Leonardo da Vinci daha ocuk
luklarnda yaama veda etmi olsalard, talyan sana
t belki bu denli kusursuz olmazd ama Rnesans d
nemindeki geliiminin ana ynleri ayn kalrd. Ra
phael, Leonardo da Vinci ve Michelangelo bu ynelim
leri yaratmadlar, onlar yalnzca bu eilimin en iyi
temsilcileriydiler. Doru, ou kez tm bir akm bir
dahinin evresinde fknr ve rencileri onun yn
temlerini en kk noktasna varncaya dek taklit
eder. Bu nedenledir ki, Raphael, Michelangelo ve Leo
nardo da Vincinin erken lmleri Rnesans dnemi
talyan sanatnda boluk yaratacak ve bu, sonraki sa
nat tarihinin ikincil zellikleri zerinde gl bir etki
yapacakt. Ama z bakmndan bu, talyann enteilektel geliiminde genel nedenlerden tr baka
hi nemli deiiklik olmad takdirde, tarihte bir
deiiklik yapmayacakt.
* Agy, c. I, s. 5.

45

Ne var ki bilindii gibi, niceliksel ayrlklar


nunda niteliksel ayrlklar halini alr. Bu her yerde ol
duu gibi, tarihte de dorudur. Eer olumsuz koul
lar, bir sanat akmn yaratabilecek birok yetenekli
insan birbiri ardna alp gtrrse, o akma ait hi
bir deerli yapt ortaya kamaz. Ama eer bu akn
yeni yetenekler yaratacak derinlikten yoksunsa, by
le yetenekli insanlarn zamansz lm deerli rn
ler verilmesini engelleyebilir. Ne var ki, gerek sanat
gerekse edebiyatta, belirli bir akmn derinliini, hangi
smf ve katmanlarn zevklerini dile getirdii ve bu s
nf ya da katmann oynad toplumsal rol belirler.
Burada da, son zmlemede her ey toplumsal geli
menin akna ve toplumsal gler ilikisine baldr-.
VIII
Demek ki, nder insanlarn kiisel zellikleri, ta
rihsel olaylarn tikel yanlarn] belirler ve yukarda
iaret ettiimiz anlamda rastlant esi de bu olaylarn
ak srasnda her zaman belli bir rol oynar. Tarihsel
olaylarn ynelimini son zmlemede belirleyen ise,
genel nedenler denilen, retici glerin geliimi ile
toplumsal - ekonomik retim sreci iinde insanlar ara
snda kurulan karlkl ilikilerdir. Rastlantsal olgu
lar ve nl kiilerin kiisel zellikleri, altta derinlerde
yatan genel nedenlere gre ok daha gze arpc
dr. XVIII. yzyl bu genel nedenler zerinde pek az
dnyor, tarihin, tarihsel kiiliklerin bilinli eylem
leri ve tutkular' ile aklanacan ileri sryordu.
XVIII. yzyl dnrleri, tarihin, hi de nemli olma
yan ok kk nedenler yznden, rnein (Systeme
de la Nature'de birka kez belirtildii gibi)21', n
de gelen devlet yneticilerinden birinin beynindeki
baz atomlarn azizlik yapmalar sonucu, tmyle
ayr bir yol izleyebileceini savunuyorlard.
Tarih bilimindeki yeni akmn savunucular, tm
46

atomlara karn, tarihin, izlemi olduu yoldan ba


kasn izleyemeyeceini ne srmeye baladlar. Ge
nel nedenlerin etkisini mmkn olduunca ok vur
gulamak abasyla, tarihsel kiiliklerin kiisel nite
liklerini gz ard ettiler. Onlarn dncesine gre, ba
z kiilerin yerinde az ya da ok yetenekli baka kii
ler bulunmu olsayd bile, tarihin ak hibir biim
de deimeyecekti.* Ama byle bir varsaym yapt
mzda, kiisel elerin ne olursa olsun tarihte hibir
nemi olmadn, her eyin genel nedenlerin ileyii
ne, tarihsel ilerlemenin genel yasalarna indirgenebi
leceim kabul etmemiz gerekir. Bu da, kart anlay
n tad, geree en kk bir pay bile brakma
yan ar bir uca gitmek olacaktr. Tam da bu neden
ledir ki, kart dnce uzun sre varln koruma
hakk bulmutur. ki grn atmas, bir paras
genel yasalar, teki paras ise bireylerin etkinlikleri
olan iki yan da eit geerlilikte bir kartlk tantinomil biimini almtr. Bu ztln ikinci parasnn ba
k asndan tarih basit bir rastlantlar zinciriydi, bi
rinci parann bak asndan ise tarihsel olaylarn
tikel yanlar bile genel nedenlerin ileyii tarafndan
belirleniyordu. Ama eer olaylarn tikel zellikleri, ta
rihsel kiiliklerin kiisel niteliklerine dayanmyor da
genel nedenlerin etkisiyle belirleniyorsa, o zaman bu
zellikler genel nedenlerce belirleniyor demektir ve
bu tarihsel kiiler ne denli deiirse deisin bu zel
liklerin deimesine olanak yoktur. Bylece kuram
kaderci bir karakter kazanmaktadr.
Bu karakter, kuramn kartlarnn gznden
kamad. Sainte - Beuve, Mignetin tarih anlayn
*
Onlarn yrttkleri akla gre, yani tarihsel olaylarn
yasalara uymas eilimini incelemeye baladklarnda kan so
nu bu oluyordu. Ancak bunlarn bazlar, yalnzca olgular be
timledikleri zaman, ou kez, bireysel eye hatta abartmal
bir nem veriyorlard. Ne var ki bizi burada onlarn betimleme
leri deil, akl yrtmeleri ilgilendiriyor.

47

Bossuetinki ile karlatrd. Bossuet, tarihsel olayla


rn meydana gelmesine yolaan gcn yukardan in
diini, olaylarn Tanrnn iradesini ifade ettiklerini be
lirtiyordu. Mignet bu gc, tarihsel olaylarda, doa
gleri gibi kanlmaz ve deimez bir biimde ken
dini gsteren insan tutkularnda aryordu. Fakat her
ikisi de tarihi, koullar ne olursa olsun, baka trl
olamayacak bir olgular zinciri olarak gryordu; her
ikisi de kaderciydi; bu bakmdan, le philosophe se
rapproche du pretre:.
Toplumsal olgularn belirli yasalara uyduu dok
trini, nde gelen tarihsel kiilerin kiisel zelliklerinin
etkisini hie indirgedii srece bu yaklam hakl
karyordu. Ve yeni akma mensup tarihiler, XVIII.
yzyl dnr ve tarihileri gibi, insan doas'n, ta
rihsel hareketin tm genel nedenleri'nin kendisinden
kt ve kendisine baml olduu en yksek merci
saydklar iin, bu yaklamn etkisi bsbtn g ka
zanyordu. Fransz Devrimi, tarihsel olaylarn sadece
insanlarn bilinli eylemlerince belirlenmediini gs
terince, Mignet, Guizot ve ayn akma mensup teki
tarihiler, akim denetimini ou kez reddeden tutku
larn etkisini ne kardlar.
Ama eer tutkular, tarihsel olaylarn son ve en
genel nedeniyse, Fransz halkna, onlar eyleme gei
ren tutkulara kart tutkular alamaya yetenekli in
sanlar bulunsayd, Fransz Devrimi bizce bilinenin
tersi bir sonuca ulaabilirdi diyen Sainte - Beuve ne
den haksz olsun? Mignet bu soruyu yle yantlaya
cakt: nsan doasnn niteliklerinin bir gerei olarak,
o dnemde baka tutkular Fransz halkn eyleme ge
iremezdi. Bir anlamda doru olurdu bu. Ama bu do
ruluk, insanlk tarihinin, en kk ayrntsna kadar,
insan doasnn genel nitelikleri tarafndan nceden
belirlendii savyla ayn anlama geldiinden, gl
bir kaderci renk tard. Kadercilik burada, bireyin
genelin iinde kaybolmas sonucu ortaya kacakt.
48

Zaten kadercilik de her zaman byle bir kaybolmann


rn olmutur. Tm toplumsal olgular kanlmaz
sa, o zaman bizim etkinliklerimizin hi bir nemi ola
maz , denmitir. Bu, yanl ifade edilmi doru bir d
ncedir. yle dememiz gerekirdi: Eer herey genelin sonucu olarak meydana geliyorsa, o zaman be
nim abalarm da dahil, zeZin hibir nemi yoktur.
Bu karsama dorudur; ne var ki yanl kullanlmak
tadr. zele de yer ayran ada tarih anlayna uy
guland zaman tm anlamm yitirir. Ama, Restoras
yon dnemi Fransz tarihilerinin grlerine uygu
landnda ise doru kar.
Bugn artk, insan doas, tarihsel hareketin son
ve en genel nedeni saylamaz; insan doas eer sabit
se, tarihin bu denli deiken olan akn aklayamaz;
eer deikense, aktr ki, ondaki deiimlerin ken
dileri de tarihsel ilerleme tarafndan belirlenmekte
dir. Bugn artk, insanln tarihsel ilerleyiinin son
ve en genel nedeninin retici glerin geliimi olduuhu ve insanlarn toplumsal ilikilerindeki sonraki
deiimleri bu retici glerin belirlediim kabul et
memiz gerekir. Bu genel nedenin yansra zel neden
ler, yani, iinde belirli bir ulusun retici glerinin
geliimini srdrd ve son zmlemede kendisi
de, bu glerin teki uluslar arasndaki geliiminin,
yani ayn genel nedenin rn olan tarihsel ortam
bulunur.
zel nedenlerin etkisi, nihai olarak, tikel neden
lerin ileyiiyle btnlenir. Yani, tikel nedenler saye
sinde, ya da bir baka deyile toplumsal etkinlikle u
raan insanlarn kiisel zellikleri ve teki rastlant
lar sayesinde olaylar sonuta tikel zelliklerini kaza
nrlar. Tikel nedenler, genel ve zel nedenlerin ileyi
inde temel deiiklikler yaratamazlar; ama buna
karn, genel ve zel nedenler, tikel nedenlerin etkisi
nin ynn ve snrlarn belirlerler. Yine de her eye
karn, tarihi etkileyen tikel nedenlerin yerinde ayn
F: 4

49

trden baka nedenler olsayd kukusuz tarih baka


bir grnm kazanrd.
Monod ve Lamprecht hl, insan doas bak
asna sarlyorlar. Lamprecht, kendi grne gre,
tarihsel oluumun temel nedeninin toplumsal ruh du
rumu olduunu kesinkes ve defalarca syledi. Byk
bir hata bu. Bu hatann sonucu olarak, kendi iinde
vgye deer olan, toplumsal yaamn tm toplamn
gz nne alma tutkusu, iirilmi kof bir eklektizme,
ya da, en tutarllarnda, akl ve duygularn greceli
nemi zerine Kablitzvari akl yrtmelere gtrr.
Biz yine konumuza dnelim. Byk bir adam, ki
isel zellikleri byk tarihsel olaylara tikel grnm
ler kazandrd iin deil, fakat, genel ve zel koul
larn sonucu ortaya kan zamann toplumsal gerek
sinimlerini en iyi karlayacak niteliklere sahip oldu
u iin byktr. Kahramanlar ve kahramanlklar
zerine nl kitabnda Cariyle, byk adamlara n
cler [beginners 1 adn verir. ok yerinde bir betim
lemedir bu. Bir byk adam, bir ncdr. nk her
kesten daha ok ilerisini grr ve istediklerini herkes
ten daha gl ister. O, toplumun dnsel geliimi
nin nceki evresinin getirdii bilimsel sorunlar zer;
toplumsal ilikilerin nceki geliiminin yaratt yem
toplumsal gereksinimleri gsterir; bu gereksinimleri
karlamak zere insiyatifi ele alr. Bir kahramandr
o. Ama, eyann doal akm durdurabildii ya da
deitirebildii anlamnda deil, eylemlerinin bu ka
nlmaz ve irade d akn bilinli ve zgr ifadele
ri olmas anlamnda bir kahramandr. Onun tm ne
mi burada yatar; tm gc burada yatar. Ama bu
nem, dev bir nemdir ve gc korkuntur.
Bismark, tarihi yapamayacamz, onun yapl
masn beklememiz gerektiini sylemiti. Peki o za
man tarihi kim yapar? Tarihin bincik "etken"i olan
toplumsal insan... Toplumsal insan, kendi toplumsal
ilikilerini yaratr. Ancak, belirli bir dnemde, baka
50

ilikiler deil de belirli ilikileri yaratyorsa, kuku


suz bunun da bir nedeni olmaldr. Bu da retici g
lerin durumudur. Hibir byk adam, retici glerin
durumuna artk, ya da henz uygun dmeyen iliki
leri topluma kabul ettiremez. Bu anlamda, gerekten
onun tarihi yapmasna olanak yoktur ve bu anlamda
istedii kadar saatini ileri ya da geri alsn, ne zama
nn akn hzlandrabilir ne de zaman geri dnd
rebilir. Burada Lamprecht olduka hakldr; Bismark,
iktidarnn doruunda bulunduu zaman bile Alman
yay doal ekonomiye dndremezdi.
Toplumsal ilikilerin kendine zg mant var
dr; insanlar belirli karlkl ilikiler iinde yaadk
lar srece, baka bir biimde deil de, belirli bir bi
imde hissedecek, dnecek ve davranacaklardr.
Toplumsal ilerle uraan insanlarn bu manta kar
koymalar sonusuz olur; eyann doal ak (top
lumsal ilikilerin mant) bu abalar hie indirgeye
cektir. Ama eer ben, toplumsal - ekonomik retim
srecindeki deiimler yznden toplumsal ilikilerin
hangi ynde deitiini biliyorsam, ayn zamanda top
lumsal ruh durumunun da hangi ynde deimekte
olduunu bilebilir ve bylece onu etkileme olanana
sahip olabilirim. Toplumun ruh durumunu etkilemek,
tarihi etkilemek demektir. u halde ben, bir anlamda,
tarihi yapabilirim, onun kendi kendine olmasn bek
lememe gerek yoktur.
Monod, tarihteki gerekten nemli olaylarn ve
bireylerin, sadece, ekonomik koullarn ve kurumlann
geliiminin iaretleri ve simgeleri olarak bir nemi ol
duuna inanr. Bu doru ama ne var ki, ok belirsiz
ce ifade edilmi bir dncedir. Fakat, tam da bu d
nce doru olduu iin, byk adamlarn etkinlikle
rini, sz geen koul ve kurumlann "yava ilerleyi nin karsna karmak yanl olur. Bu deiim hi
bir zaman kendi kendine meydana gelmez; bu ne
denle byk toplumsal sorunlarla yzyze kalan in
si

san'n mdahalesini gerektirir her zaman. Ve ite bu


sorunlarn zmn tekilerden daha ok kolaylat
ran kiilere byk adam denir. Ancak bir sorunu z
mek, onun zlm olmasnn sadece bir simge"si
ya da iareti olmak deildir.
Monodun, bunlardan birini tekinin karna
karmasnn nedeni, sanrz, u gzelim "yava szc
ne dknldr. ada evrimcilerin ou bu
sihirli szce vurgundur. Psikolojik bakmdan bu
dknlk anlalabilir bir eydir; lmlln ve l
lln arbal ortamnda kanlmaz olarak doar
bu... Ama mantksal bakmdan, Hegelin kantlad
gibi, incelemeye ve eletiriye deer hibir yan yok
tur.
Ve yalnzca nclerin, yalnzca byk adam
larn deil, gren gz, iiten kula ve yanndaki in
sanlar seven yrei olan herkesin nnde engin bir
eylem alan uzanr. Byk kavram greceli bir kav
ramdr. ncilin deyiiyle, arkadalar iin yaamn
veren herkes tresel bakmdan byktr.

52

YAYIMCININ NOTLARI :

1 Bu makale ilK kez 1898de, Nauchnoye Obozrenie (Bilim


sel Dergi), A. Kirsanov takma adyla yaymland, (lng. ev. N o
tu)
2 Kablitz, Joseph vanovi (1848-1893): Rus toplumbilimcisi
(lng. ev. Notu)
3 Spencer, Herbert (1820-1903): ngiliz pozitivist dnr,
(lng. ev. Notu)
4 N. Mihaylovski (1842-1904) kastediliyor. Rusyada liberal po
plizmin ideologu olan Mihaylovski, Kablitzin yazs yaymla
nr yaymlanmaz 1878 in Yaznsal Notlarnda, bunu yantlam
t. (Fr. ev. Notu)
5 Kietizm: Eylemden kanma, tevekklclk
(Trkeye
ev. Notu)
6 Stammler, Rudolf (1858-1938): Yeni-Kant Alman hukuk
usu. (lng. ev. Notu)
7 Belinski, Grigoryevi (1811-1848): Rus devrimci demokrat
ve yazn eletirmeni, (lng. ev. Notu)
8 Zimmel, Georg (1858-1919): dealist eilimli Alman top
lumbilimcisi ve dnr, Kant'm izleyicilerinden. (Fr. ev.
Notu)
9 Burada kastedilen znelciler, P. Lavrov, N. Mihaylovski,
N. Kareyev vb. gibi Rus Poplistleridir. (Fr. ev. Notu)
10 Bursting on cunning falsehood
Like a storm of wrath divine...
53

11 Bu yaznn yaynland Bilimsel Dergi kastediliyor, (fr.


ev. Notu)
12 Gogolun Palto adl yksnn kahraman. (Fr. ev. No
tu)
13 Aslnda Franszca olarak. Hesaba katlmayacak kadar
kk. (Trkeye ev. Notu)
14 Lamprecht, Kari (1858-1915): Dev bir Almanya Tarihi
yazm olan Alman liberal tarihisi ve pozitivisti. (Ing. ev.
Notu)
15 Vico, Giovanni Batista (1668-1744): talyan dnr ve
toplumbilimci; Montesquieu, Charles Louis, Baron de (1689-1755):
Fransz tarihi ve siyasal dnr; Herder, Johann Gottfried von
(1744-1803): Alman dnr ve yazar.
Her de yaptlarnda tarihsel geliimin baz yasalara uy
duunu kantlamaya; tarihsel olaylarn aknn kral, devlet adar
m ya da yneticilerin irade ve niyetlerine bal olmadm gs
termeye almlardr. Vico, bu yasalarn Tanr tarafndan be
lirlenen, tarihin sonsuz dngs iinde birbiri ardna gelen dev
letlerin srayla ykselip ykllarnda kendini gsterdiini savu
nuyordu. Montesquieu ile Herder ise. sz konusu yasalarn, do
al etkenlerin, zellikle iklim ve corafi evrenin toplum ze
rindeki etkisiyle aklanabileceini kantlamaya alyorlard.
(Fr. ev. Notu)
16 Prusya kral. (Trkeye ev. Notu)
17 Buturlin, A (1694-1767): Yedi Yl Sava'nda (1756-1763)
Rus ordusuna kumanda etmi olan general. (Fr. ev. Notu)
18 Suvorov, A (1730-1800): nl bir Rus generali. (Fr. ev.
Notu)
19 Thermidor, Floral, Prairial, Messidor: Srasyla Fransa'da
Cumhuriyet ylnn 11, 8, 9 ve 10. aylan. (Ing. ev. Notu)
20 Fructidor, Vendemiaire, Brumaire: Srasyla, Fransa'da
Cumhuriyet ylnn 12. 1 ve 2. aylan. (Ing. ev. Notu)
21 18 Brumaire: Napolon Bonaparte'n yapt, hkmet
darbesinin tarihi (9 Kasm 1799). Sonra, bu hkmet darbesinin
ad oldu. (Trkeye ev. Notu)
22 Ansiklopedistlerden biri olan Baron dHolbach'n (17231789), ilk kez 1770'de yaymlanan, mekanik ve metafizik mad
deciliin klasik rneklerinden biri olan yapt. (Ing. ev. Notu)
23 Aslnda Franszca olarak. Dnrn rahipten pek fark
kalmyordu. (Trkeye ev. Notu)
54

MATERYALST TARH ANLAYII1


I
tiraf etmeliyiz ki, Romal profesr, Labriolanm
kitabn elimize aldmzda bir takm nyarglar ta
yorduk. nk yurttalarndan bazlarnn, rnein,
A. Loriann yaptlar (zellikle bkz: La Teorva Econonomica Delia Constituzione Politica) bizi olduka kor
kutmutu. Fakat daha ilk sayfalarda yanldmz,
Antonio Labriolann bir Achille Loria olmadm an
ladk. Ve kitab tmyle okuduktan sonra, onu Rus
okuyucuyla birlikte ele alma istei duyduk. Okuyucu
nun bundan rahatsz olmayacan umarz. Zaten her
ey bir yana, basmakalp olmayan o denli az kitap
var ki!
Labriolanm kitab nce talyanca
yaymland.
Franszca evirisi ar ve yer yer beceriksizce yapl
m bir eviri... Yaptn talyanca asl elimizde olma
masna karn bunu duraksamadan sylyoruz. An
cak talyan yazar, Franszca evirmenden sorumlu
tutulamaz. Kald ki, bu adal eviride bile Labriola
nn dnceleri berrakln koruyor. imdi bu dn
celeri inceleyelim.
55

Bilindii gibi, materyalist tarih anlay ile her


hangi bir ilintisi olan her yapt bir an bile yitirme
den okuyan ve byk bir ustalkla tahrif etmeyi ba
aran Bay Kareyevz, yazarmz byk olaslkla
"ekonomik materyalistler" listesine sokacaktr. Ama
hata edecektir. Labriola, kesin ve olduka tutarl bir
biimde materyalist tarih anlayna bal olmakla
birlikte kendisini hibir zaman "ekonomik materya
list saymaz. Labriola, bu terimin kendisinden ok, n
l Thorold Rogers3 ve onun gibi dnenlere yarat
kansndadr. Bu, ilk bakta pek aklkla grlmeye
bilirse de, tmyle dorudur.
Herhangi bir Narodnike ya da znelciye, ekono
mik materyalist sznden ne anladn sorun, size,
toplumsal yaamda ekonomik etkene belirleyici nemi
veren kii, yantn verecektir. te bizim Narodnikler
ve znelciler, ekonomik materyalizmden bunu anl
yorlar. Ve itiraf etmeli ki, insan toplumlarmn yaa
mnda ekonomik etkene belirleyici bir rol veren ki
iler var kukusuz. Rus raklarn bilinen ustalarndan4
ok nce Louis Blancn5 bu etkenin belirleyi
ciliinden sz etmi olduunu Bay Mihaylovski bir
ok kez belirtmitir. Fakat aklmza yatmayan bir
ey var: Saygdeer znelci toplumbilimcimiz acaba
neden Louis Blanca taklp kalmtr? Bu konuda Lo
uis Blancm birok atas olduunu bilmesi gerekirdi.
Guizot, Mignet, Augustin Thierry, Tocqueville7, en
azndan Ortaa ya da ada dnem tarihinde eko
nomik etkenin belirleyici roln tanmlardr. Bu
hesapa, tm bu tarihiler ekonomik materyalistti..
Gnmzde de, yukarda andmz Thorold Rogers,
The Economic Interpretation of History* adl kitabn
da kendisini inanm bir ekonomik materyalist olarak
ortaya koyuyor; o da, ekonomik etkenin belirleyici
liini kabul etmektedir.
Elbette bundan, Thorold Rogersn toplumsal ve
siyasal dncelerinin, diyelim Louis Blancm toplum
56

sal ve siyasal dnceleri ile zde olduu anlam k


maz. Rogers, burjuva ekonomistlerin grn tar
ken, Louis Blanc bir zamanlar topik Sosyalizmin
temsilcilerinden biriydi. Rogersa burjuva ekonomik
sistemi hakknda ne dnd sorulsayd, bu siste
min temelinde insan doasnn temel niteliklerinin
yatt ve bu nedenle onun ykseli tarihinin, sz
geen niteliklerin ortaya kn bir zaman engelle
yen ve hatta tmyle olanakszlatran engellerin ker
te kerte ortadan kaldrlmas tarihi olduu yantn
verecekti. te yandan Louis Blanc ise. kapitalizmin
kendisinin, sonunda gerekten insan doasna denk
bir ekonomik sistemin yaratlmasna kar cahillik
ve zorbalk tarafndan dikilmi engellerden biri oldu
unu syleyecekti. Grdnz gibi bu da ok temelli
bir farktr.
Hangisi geree daha yakn olurdu? Ak syle
mek gerekirse, biz ikisinin de geree ayn derecede
uzak olduu kansndayz. Ama burada bu sorun ze
rinde daha fazla durmaya ne niyetimiz ne de olana
mz var. imdi bizim iin baka bir ey nemli... Oku
yucudan, Louis Blanc ve Thorold Rogersn grleri
nin bu noktada birletiine dikkat etmesini isteyece
iz. Her ikisinin grne gre de toplumsal yaam
belirleyen ekonomik etkenin kendisi, insan doasnn
ve esas olarak da insan akl ve bilgisinin matematik
ilerin deyiiyle bir Fonksiyonu dur. Adlarn and
mz Restorasyon Dnemi Fransz tarihileri iin de
ayn ey geerlidir. imdi, toplumsal yaamda ekono
mik etkenin belirleyici olduunu savunmalarna kar
n, bu etkenin yani, toplum ekonomisinin sonu
ta insan bilgi ve dncelerinin rn olduuna ina
nan kiilerin tarih zerine grlerine ne ad verece
iz? Byle grler sadece ve sadece idealist olarak ad
landrlabilir.
Bylece biz, ekonomik materyalizmin, tarihsel ide
alizmi reddetmesi gerekmediini gryoruz. Ya da en
57

kesin biimde ifade edersek, idealizmi reddetmesi ge


rekmez diyeceimiz yerde, belki de imdiye dek ou
kez idealizmin bir trnden baka bir ey olmadn
sylememiz gerekecektir. Bylece, Antonio Labriola
gibi kiilerin neden kendilerine ekonomik materyalist
denilmesini istemedikleri anlalyor: nk onlar tu
tarl materyalistlerdir ve tarihe ilikin grleri tarih
sel idealizmin tam kartdr.
II
Ama diyecektir byk olaslkla Bay Kudrin0,
siz de, birok rak da ortak olan alkanlkla,
paradokslara bavuruyorsunuz; szcklerle oynuyor,
gz boyuyor ve hokkabazlk yapyorsunuz. Sizin koyuunuza gre ekonomik materyalist olanlar idealist...
Peki yleyse, sizce gerek ve tutarl materyalist olan
lar kimlerdir? Onlar, ekonomik etkenin belirleyici ol
duu dncesini reddediyorlar m? Bu etkenin yann
da tarihte etkin olan baka etkenlerin de bulunduu
nu ve hangi etkenin tekiler zerinde belirleyici ol
duunu aratumann bo bir aba olduunu mu savu
nuyorlar? Eer gerek ve tutarl materyalistler, her
yerde ekonomik etkeni aratrp ortaya karmaya
gerekten karysalar bundan ancak sevin duyabili
riz.
Bay Kudrine yantmz, gerekten de, tutarl ve
gerek materyalistlerin ekonomik etkeni her yerde ie
kartrmaya kar olduklardr. Dahas onlara, top
lumsal yaamda hangi etkenin belirleyici olduunu
sormak bile anlamsz gelir. Fakat Bay Kudrin sevin
mekte acele etmesin. Gerek ve tutarl materyalistler
bu kanya hi de bay Narodniklerin ve znelcilerin et
kisiyle varm deillerdir. Bu beylerin, ekonomik et
kenin belirleyiciliine kar itirazlar, gerek ve tu
tarl materyalistleri kahkahayla gldrr ancak. Na
rodnik ve znelci dostlarmzn bu itirazlarnda olduk
58

a ge kalm olduklarn da ekleyelim. Daha Hegel


zamannda bile, toplumsal yaamda hangi etkenin be
lirleyici olduunu sormann yersizlii aka grl
meye balanmt. Hegelci idealizm bylesi sorularn
sorulmas olasln bile reddediyordu; ada diya
lektik materyalizm bunu haydi haydi reddeder. Ele
tirel Eletiriciliin Eletirisi'nin10 ve zellikle Ekonomi
Politiin Eletirisine Katk11 adl nl kitabn yaym
lanmasndan bu yana, ancak kuramlar konusunda ge
ri kalm olanlar, eitli tarihsel-toplumsal etkenlerin
birbirlerine oranla nemleri zerinde gereksiz tart
malar kartabilirler.
Tarihsel-toplumsal etkenler hangileridir? Bu et
kenler hakkmdaki dnce nasl oluur?
Bir rnekle balayalm. Graksler, kamu mlk
nn Ipublic domain! zengin Romallar tarafndan
Roma iin ok pahalya malolan zaptediliine bir
son vermek isterler. Zengin Romalar buna kar ko
yar. Bylece bir mcadele balar. Her iki atan ta
raf da amacna ulamak iin tutkuyla abalamaktadr.
Eer ben bu mcadeleyi anlatacak olsam, insan tut
kularnn bir atmas olarak gsterebilirim. Bylece
tutkular Roma i tarihinin birer etkeni olarak orta
ya kar. Fakat bu mcadelede hem Graksler hem
de kartlar Roma kamu hukukunun salad ola
naklardan yararlanmtr. Sunuumda bundan sz
etmeyi unutmayacam kukusuz ve bylece Roma ka
mu hukuku, Roma Cumhuriyetinin i geliiminin bir
etkeni olarak ortaya kacak.
Devam edersek; Grakslere kar kan insanla
rn, derinlere kk salm yolsuzluklarn srgitmesinde maddi karlar vardr. Grakslerin yandalarnn
da bu yolsuzluklarn kaldrlmasnda maddi kar
vardr. Sunuumda bu durumu da belirteceim ve so
nu olarak betimlediim atma, bir maddi karlar
atmas, bir snf atmas, zengin ile yoksul arasn
da bir atma olarak belirecektir. te size bir nc
59

ve bu kez en ilgin etken: nl ekonomik etken. Eer


zamannz ve eiliminiz varsa sevgili okuyucu, Roma
nn i gelimesine ilikin bu etkenler iinde hangisi
nin tekiler zerinde egemen olduunu uzun uzadya
ele alabilirsiniz; sunuumda, bu konuya ilikin her g
r desteklemeye yeterli veriyi bulacaksnz.
Bana gelince; basit bir sunucu rolnn dna k
madm srece etkenler konusunda bir derdim olma
yacak. Bunlarn greceli nemleri beni ilgilendirmi
yor. Sunucu olarak benim tek grevim, belirli olayla
r canl ve doru bir biimde betimlemektir. Bunun
iin, dtan da olsa, etkenler arasnda belli bir ba
kurmam ve onlar belirli bir perspektife gre dzenle
mem gerekmektedir. atan taraflar harekete gei
ren tutkulardan, ya da o zaman Romada varln
srdren sistemden ya da son olarak, Romada hkm
sren mlkiyet eitsizliinden sz ediyorsam, bunu sa
dece tutarl ve canl bir olaylar btn sunmak iin
yapyorum. Bu amacma ulatm zaman tmyle tat
min olacam ve tutkularn m ekonomiyi, ekonominin
mi tutkular belirlediini; ya da hibirinin tekini be
lirlemeyip, her etken in, sen yaa, brak bakalar
da yaasn altn kuralna gre mi hareket ettiini
kararlatrma iini gnl rahatlyla dnrlere b
rakacam .
Anlam incelikleri eilimlerinin her trlsne
yabanc olan sunucu rolne sk skya bal kaldm
srece tm bunlar byle kalacaktr. Ama ya bu role
bal kalmaktan vazgeer ve betimlediim olaylarn
felsefesini yapmaya balarsam? O zaman artk yal
nzca olaylann d balants ile yetinmeyeceim; olay
larn yaratc nedenlerini kefetmek isteyeceim. Da
ha nce srf bir sanat drtsyle aa karm ve
vurgulam olduum ayn etkenler, insan tutkular,
kamu hukuku ve ekonomi bu kez gzmde yeni ve
ok byk bir nem kazanacak. Sz konusu etkenler
bana, tam da aradm o derin nedenler, olaylar ya
60

ratan etkinin kaynakland "gizli gler olarak g


zkecek. Ve ben de bir etkenler kuram yaratacam.
Gerekten de, toplumsal olgularla ilgilenen in
sanlarn artk bu olgular sadece izleyip betimlemekle
yetinmeyip, bunlar arasnda varolan balar aratr
maya baladklar her yerde bu trden bir kuram u
ya da bu biimde ortaya kar.
Sonra, etkenler kuram, toplumsal bilimlerdeki i
blmnn geliimine kout olarak geliir. Bu bilimin
tm dallar, tre, siyaset, hukuk, ekonomi politik,
vs. tek ve ayn eyi, toplumsal insann etkinliklerini
aratrr. Fakat her biri bunu kendi zel gr a
sndan inceler. Bay Mihaylovski, bu dallardan her bi
rinin ayn, zel bir ipi tuttuunu syleyecektir. Bu
iplerden her biri, toplumsal gelimenin bir etkeni sa
ylabilir. Gerekten de, bugn toplumsal bilimlerde ne
kadar "disiplin varsa, o kadar da etken vardr.
Bu sylenenlerden sonra umanz, tarihsel-toplum
sal etkenler sznn ne anlama geldii ve bunlar
hakkmdaki dncelerin nasl olutuu akla ka
vumutur.
Tarihsel-toplumsal etken bir soyutlamadr; ve
onun hakkmdaki dnce de bir soyutlama ileminin
rn olarak ortaya kar. Soyutlama ilemi sayesin
dedir ki, karmak toplumsal yapnn deiik yanlar,
ayr ayr kategoriler olarak ele alnabilir ve toplumsal
insann etkinliklerinin deiik grnm ve ifadeleri,
tre, hukuk, ekonomik yaplar, vs. kafamzda, bu
etkinlikleri douran, belirleyen ve asl nedenleri ola
rak beliren ayr ayr glere dntrlr.
Etkenler kuram bir kez ortaya kt m, hangi et
kenin belirleyici olduu zerine tartmalar da hemen
balar.
III
Etkenler arasnda karlkl etkileim sz konu
61

sudur; her biri tekileri etkiler ve kendisi de tekile


rin etkisi altnda kalr. Bylece ortaya yle bir apra
k ve karlkl etkiler, eylem ve kar eylemler a
kar ki, toplumsal gelimenin akn aklamaya kal
kan her kimse, ba dnmeye balar ve bu labirent
ten kurtulmasna yarayacak bir ipucu bulmak iin
dayanlmaz bir gereksinim duyar. Bu ac deneyim
ona, karlkl etkileim ile uramann ba dnmesin
den baka bir sonu vermediini rettikten sonra bu
kii, kendisine baka bir gr arar; iini basitletir
meyi dener. Tarihsel-toplumsal etkenlerden birinin
tm tekilerin ilk ve temel nedeni olup olmadn
kendisine sorar. Eer bu kii bu temel soruna olumlu
bir yant bulmay baarrsa, ii eskisiyle karlatr
lamayacak denli basitlemi olur. Varsayalm ki bu
kii, herhangi bir lkede toplumsal ilikilerin dou
ve geliiminin, sonuta kendisi de insan doasnn
zellikleri tarafndan belirlenen dnsel gelime iz
gisi tarafndan belirlendiine inanm olsun (idealist
gr). Bundan sonra bu kii karlkl etkileimin
ksr dngsnden kolayca kurtulacak ve toplumsal
gelimeye ilikin az ok tutarl ve uyumlu bir kuram
yaratabilecektir. Daha sonra bu kii konuya ilikin
yapt yeni incelemeler sonucu belki, daha nce ya
nld ve insanln dnsel geliiminin, tm top
lumsal hareketin birincil nedeni saylamayaca kan
sna varacaktr. Bu kii yanlgsn kabul etmekle bir
likte, bir zamanlar dnsel etkenin tm tekileri be
lirlediine inanm olmasnn kendisine yine de bir
yarar saladn byk olaslkla grecektir. nk
bunu grmeden, karlkl etkileimin kmazndan
kurtulmas ve toplumsal oluumu kavrama ynnde
tek bir adm bile atmas mmkn olmayacaktr.
Tarihsel-toplumsal gelimenin etkenleri arasnda
hiyerari kurmak iin yaplan bylesi giriimleri mah
kum etmemek gerekir. Bu giriimler, zamannda, et
kenler kuramnn zorunlu ortaya k kadar gerek
62

liydiler. Bu kuram, teki materyalistlerden daha tam


ve iyi bir biimde zmleyen Antonio Labriola, ok
hakl olarak, "Tarihsel etkenler, geree gre daha az
ama basit bir hataya gre ok daha fazla ey ifade
ederler diyor12. ok kk de olsa, etkenler kura
mnn bilime katks olmutur. Tarihsel-toplumsal et
kenlerin ayn ayr incelenmesi, eylerin grnen hare
ketini amayan teki denel incelemelerde olduu gibi,
gzlem aralarnn iyiletirilmesine; ve yapay bir bi
imde soyutlanan olaylarda da bu olaylar toplumsal
complexusa balayan kilit talarn bulunmasna hiz
met etmitir.13 Bugn, insanln gemiinin her
hangi bir blmn yeniden kurmak isteyen herkesin,
zel toplumsal bilimler konusunda bilgi sahibi olmas
gereklidir. Filoloji olmadan tarih bilimi pek ileri gide
mezdi. Roma hukukunun akln gerei olduuna ina
nan tek yanl Romanistler, bilime az m katkda bu
lunmulardr?
Ama ne var ki, zamannda o denli hakl ve yarar
l olan etkenler kuramnn artk bugn eletiriye da
yanr yan kalmamtr. Bu kuram, toplumsal insann
etkinliini paralamakta, bu etkinliin deiik yan ve
grnmlerini, toplumun tarihsel hareketini belirle
diini varsayd ayr ayr glere dntrmektedir.
Toplumsal bilimlerin geliiminde bu kuram, ayr ayr
fiziksel gler kuramnn doal bilimlerde oynad
role benzer bir rol oynamtr. Doal bilimlerdeki ge
lime, sz geen glerin birlii kuramna, ada
enerji kuramna varmtr. Tam da ayn biimde, top
lumsal bilimlerin ilerlemesiyle, toplumsal zmleme
nin rn olan etkenler kuram, yerini toplumsal ya
am zerine bireimli ISynthetic 1 bir gre brak
mtr.
Toplumsal yaam hakkmdaki bu bireimli gr
hi de ada diyalektik materyalizme zg bir ey de
ildir. Bu anlay, tarihsel-toplumsal sreci btn
sellii iinde, yani, toplumsal insann etkinliini, so
63

yut kafal kiilere birbirinden ayr etkenler gibi gz


ken, tm yan ve grnmlerini ierecek biimde ele
almay ve buna bilimsel bir aklama getirmeyi ken
dine grev edinen Hegelde buluruz. Fakat bir mut
lak idealist olan Hegel, toplumsal insann etkinlikle
rini Evrensel Ruhun zellikleriyle aklad. Bu zel
likler bir kere ortaya kondu mu, insanln tm tari
hi an sieh [kendi iinde! ortaya konulmu oluyordu;
insanlk tarihinin nihai sonulan da... Hegelin bire
imli bak ayn zamanda teleolojik bir grt. a
da diyalektik materyalizm, teleolojiyi toplumsal bilim
lerden tmyle elemitir.
ada diyalektik materyalizm,
insanolunun
kendi tarihini, nceden belirlenmi bir izgide ilerle
mek ya da baz soyut (Labriola, metafizik, diyor) ev
rim yasalarna uymak iin yapmadn gstermitir.
nsanlar tarihlerini, gereksinimlerini karlamaya a
balarken yaparlar ve bu gereksinimleri karlamann
deiik yntemlerinin, insanolunun toplumsal iliki
lerini ve ruhsal etkinliini nasl etkilediini aklamak
bilimin grevidir.
Toplumsal insann gereksinimlerini karlama
yntemleri ve geni lde de bu gereksinimlerin ken
dileri, toplumsal insann doay u ya da bu lde
kendisine baml klmasna yarayan aralarm niteli
i tarafndan belirlenir; baka bir deyile, bunlar be
lirleyen, toplumsal insann retici glerinin durumu
dur. Bu glerin durumunda her dikkate deer dei
iklik, insann toplumsal ilikilerine ve dolaysyla bu
toplumsal ilikilerin bir paras olan ekonomik iliki
lerine yansr. Her trden ve eitten idealist iin eko
nomik ilikiler, insan doasnn fonksiyonuyken, di
yalektik materyalistler iin bu ilikiler toplumsal re
tici gler'in bir fonksiyonudur.
Demek ki diyalektik materyalistler, toplumsal ge
lime etkenlerinden, bu khnemi masallar eletirme
dnda bir amala sz etmeye kendilerini yetkili gr
64

dkleri zaman, her eyden nce, ekonomik denilen


materyalistlere, belirleyici etkenlerinin ne denli de
iken olduunu gstermelidirler. ada materyalist
ler, tm toplumsal ekonomik sistemler u ya da bu l
de insan doasna kar iddetin rnyken, insan
doas, ile uyum iinde bir ekonomik sistemin varln:
tanmazlar. ada materyalistler, belirli bir anda re
tici glerin durumuna uygun den her ekonomik
sistemin insan doas ile uyumlu olduunu savunur
lar. Ve tersine, retici glerin durumu ile elikiye
girer girmez her ekonomik sistem, ayn zamanda in
san doasnn istekleriyle de elimeye balar. Byle
ce, belirleyici" etkenin kendisinin de baka bir etkene baml olduu grlr. Ama eer yleyse, onun
belirleyici olduundan sz edilebilir mi?
Eer byleyse, diyalektik materyalistlerle, kendi
lerine hi de haksz saylmayacak biimde ekonomik
materyalist denilenleri byk bir uurumun ayr
makta olduu apaktr. Peki, Bay Kareyev, Mihaylovski, Krivenko14 ile tekilerinin, tm o akll ve bilgi
dolu kiilerin daha ok yakn bir sre nce keyifle de
ilse bile byk bir fkeyle saldrdklar, pek sevim
siz bir ustann yine pek sevimsiz raklar hangi ak
ma mensupturlar? Yanlmyorsam, raklar tmy
le diyalektik materyalizm grn savunduklarn
kabul ediyorlard. O zaman neden Bay Kareyev, Mihaylovski, Krivenko ve teki akll ve okumu baylar
onlara ekonomik materyalistlerin grlerini yamyor
ve akllarnca ekonomik etkene abartlm bir nem veriyorlarm gibi, onlara ate pskryorlar. Kestirilecei gibi, bu akll ve okumu baylarn bu biimde
davranmalarnn nedeni, merhum ekonomik materya
listlerin uslamlamalarn rtmenin, diyalektik ma
teryalistlerin uslamlamalarn rtmekten ok daha
kolay olmasdr. Yine kestirilecei gibi, raklar n
kart olan bu okumu baylarmz, raklarm gr
lerini yanl anlam da olabilirler. Hatta bu ikinci var
F: 5

65

saymn daha byk olaslk tad sylenebilir.


raklarn zaman zaman kendilerini ekonomik
materyalist olarak adlandrdklar ve ekonomik ma
teryalist teriminin de ilk kez bir Fransz rak 15
tarafndan kullanld biiminde itirazlar yneltilebilir. Byledir ama, ne Rus ne de Fransz "raklar
hibir zaman ekonomik materyalist terimine bizim
Narodniklerin ve znelcilerin yaktrd anlam ver
memilerdir. Burada yalnzca, Bay Mihaylovskinin,
hem Louis Blanc, hem de Bay Y. Zukovskiyi18, Di
zim bugnk materyalist tarih anlay yandalaryla
ayn derecede "ekonomik materyalist olarak tanm
ladn anmsatmakla yetinelim. Kavram kargaas
nn bundan fazlas da can sal...
IV
Toplumsal bilimlerden her trl teleolojiyi atp
toplumsal insann etkinliklerini, onun gereksinimle
ri ve bu gereksinimleri karama ytftem ve arala
ryla aklamakla diyalektik materyalizm* ilk kez
toplumsa] bilimlere, karde doa bilimlerinin sahip
olmakla sk sk vndkleri kesinliki salamakta
dr. Denebilir ki, toplum biliminin kendisi bir doal bi
lim olmaktadr; doal tarih doktrinimiz diyor Lab
riola hakl olarak. Ama bu, onun biyolojinin alan
ile toplumsal bilimin alann birbirine kartrd an
lamna gelmez. Labriola, uzun yllardan beri, birok
dnr ve ok daha fazla toplumbilim savunucusu
ve laf ebesinin akln bir salgn hastalk gibi kapla
m ve moda bir alkanlk haline gelerek, siyaset
adamlarnn bile dilini etkilemi olan "siyasal ve top
lumsal Darwincilik"in ateli bir kartdr.
Kukusuz insan bir hayvandr ve teki hayvanlar
la akrabalk balar vardr, tnsann, kkeninden gelen
- Labriola buna, Engelsten ald terimle, tarihsel materya
lizm diyor.

66

hibir ayrcal yoktur; organizmas, genel fizyoloji


nin zel bir halinden baka bir ey deildir. En ban
da insan, tm teki hayvanlar gibi, kendisini evrele
yen ve henz onun dntrc eylemine urama
m olan doal evrenin etkisi altndayd-, varln
srdrebilmek iin kendisini bu evreye uydurmaly
d. Labriolaya gre rklar, fiziksel zellikler rnein,
beyaz, siyah ve san rklar bakmndan ayrldklar
srece, doal evreyle byle bir dorudan uyum
salanmann rnleridir ve diyelim uluslar ve halklar
gibi ikincil tarihsel-toplumsal biimlenmeleri temsil
etmezler. Toplumsallaabilirliin ilkel drtleri ile cin
sel ayklanmann ilk tohumlar benzer biimde, varo
lu mcadelesinde doal evreyle uyum salamann
bir sonucu olarak doar.
Fakat, ilkel insan hakkmdaki dncelerimiz
birer san olmaktan te gitmemektedir. Gerek bugn
yeryznde yaayan, gerekse gvenilir aratnclarca
gzlenmi gemite yaam insanlar, tam anlamyla
hayvanca yaamn insanlar iin sona erdii noktann
ok ilerisinde yaamlardr ve yaamaktadrlar. r
nein, rokua yerlileri, Morgan1 tarafndan ince
lenmi ve anlatlm olan anaerkil gfercs'leriyle, top
lumsal gelime yolunda daha o zaman, greceli olarak
byk bir ilerleme kaydetmilerdir. Bugnk Avus
tralyalIlar bile, yalnzca bir dile sahip olmakla ki,
toplumsal yaamn koulu ve arac, nedeni ve etkisi
saylabilir, atei kullanma alkanln iyice kazan
makla kalmayp, belirli bir yapya belirli gelenek ve kurumlara sahip topluluklar halinde yaamaktadrlar.
Avustralya kabilelerinin kendi topraklan, avlanma
biimleri, belirli savunma ve saldr silahlar, erzak
saklamak iin kap kacaklar, bedenlerini sslemek iin
belirli yntemleri vardr; ksaca, AvustralyalI ocuklu
unun ta bandan beri uyum salad, henz olduk
a ilkel olmakla birlikte, belirli bir yapay evre iinde
yaar. Bu yapay, toplumsal evre tm sonraki iler
67

lemeler iin gerekli kouldur. Bu evrenin gelimilik


derecesi, teki tm kabilelerin vahilik ve barbarlk
derecesinin bir ltdr.
Bu ilkel toplumsal biimlenme, insann tarih-rcesi denen ana denk der. Tarihsel yaamn ba
langc, daha gelimi bir yapay evreyi ve insann do
a zerinde ok daha byk iktidarn gerektirir. Ta
rihsel gelime yoluna girmekte olan topluluklarn kar
mak i ilikileri hibir biimde doal evrenin do
rudan doruya etkisiyle belirlenmi deildir. Bu ili
kiler, baz i aralarnn icadn, belirli hayvanlarn
evcilletirilmesini, baz madenlerin karlmasn ve
benzeri gelimeleri art koar. Bu retim ara ve yol
lar deiik koullarda byk deiimler geirmitir
fakat hi bir zaman bu deiiklikler insann yeniden
tmyle hayvan yaamna, yani dorudan doruya
doal evrenin etkiledii bir yaama dnmesine yol a
mamtr.
u halde, tarih biliminin birincil ve balca konu
su, bu yapay yaamn, bu yaamn kkeninin, bilei
minin, deiim ve dnmlerinin belirlenmesi ve
aratrlmasdr. Tm bunlarn doann bir blm ve
uzantsndan baka bir ey olmadn sylemek, a
r soyut ve an genel nitelii yznden hibir anlam
olmayan bir sz sylemek olur."18
Labriola, siyasal ve toplumsal Darwincilik ka
dar, materyalist tarih anlayn, yine onun sert ama
doru deyiiyle, biroklarnn basit bir metafizik iretiiemeye Imetaforl dntrm olduklar evren
sel evrim kuramyla kaynatrmaya alan baz se
vimli merakllar"n abalann da eletirmektedir. Lab
riola, sevimli merakllarm, materyalist tarih anlay
n, Auguste Comte ya da Spencerin dncesinin
kanatlan altna sokma konusunda gsterdikleri saf
dilce gayretkelikle de alay etmekte, Bu, en yavuz
dmanlanmz bize balak olarak sunmaktr de
mektedir.
<38

Merakllarla ilgili olarak yaplan bu deinmeler,


kukusuz, tekilerin yamsra, Franszcada, Socialisms
et Science Positive (Paris, 1897) adyla yaymlanan
Spencer, Darwin, Marx, adl pek stnkr kitabn
yazar Profesr Enrico Ferriye ilikindir.
V
Demek ki insan, gereksinimlerini karlamaya
abalarken tarihi de yapmaktadr. Bu gereksinimler
kukusuz ilk bata doa tarafndan yaratlr; ama da
ha sonra bunlar, yapay evrenin karekteri tarafndan
hem niceliksel hem de niteliksel bakmdan nemli l
de deitirilir. nsann kullanmndaki retici g
ler, onun tm toplumsal ilikilerini de belirler. reti
ci glerin durumu her eyden nce insanlarn top
lumsal retim sreci iinde birbirleriyle kurduklar
ilikileri, yani ekonomik ilikileri belirler. Bu ilikiler
de doal olarak belirli karlarn domasna yol aar
ve bu karlar ifadesini hukukta bulur. Her hukuk
sistemi belirli bir kar korur diyor Labriola. retici
glerin geliimi, toplumu, karlar sadece birbirinden
farkl olmakla kalmayan, birok bakmdan hem de
temele ilikin birok bakmdan taban tabana zt
antagonist olan snflara bler. karlarn bu antagonizmas atmalara, toplumsal snflar arasnda m
cadeleye yol aar. Bu mcadele, klan rgtlenmesinin
yerini, varlk nedeni egemen karlar korumak olan
devletin almasyla sonulanr. Son olarak, retici
glerin gelime dzeyi tarafndan belirlenen toplum
sal ilikiler zerinde ortak tre, insanlar her gnk
ortak yaamlarnda ynlendiren tre ykselir.
Bylece, herhangi bir halkm hukuku, devlet siste
mi ve tresi derhal ve dorudan doruya ekonomik
ilikilerinin zellikleri tarafndan belirlenir. Bu eko
nomik ilikiler akln ve d dnyasnn yaratt ey
leri, yani sanat, bilimi ve benzerlerini, ama bu kez
dolayl ve aracl olarak belirler.
69

Herhangi bir lkenin sanat tarihini ya da bilimsel


dnce tarihini anlamak iin, ekonomisi hakknda
bilgi sahibi olmak yeterli deildir. Ekonomiden top
lumsal psikolojiye gemesini bilmek gerekir. Toplum
sal psikoloji zerinde titiz bir alma yaplmadka
ve bu konu iyice kavranmadka, ideolojilerin tarihi
ne materyalist bir aklama getirmek olanakszdr.
Elbette bu, kendi z yasalarna gre gelien ve
kendini toplumsal yaamda gsteren bir toplumsal tin
sel g ya da bir ortaklaa Ikollektifl ulusal rulVun
(spirit! var olduu anlamna gelmez. Byle bir ey
katksz mistisizmdir diyor Labriola. Bir materyalist
iin bu konuda yalnzca, belirli bir anda, belirli bir
lkenin, belirli bir toplumsal snfna egemen olan
duygu ve dnceler sz konusudur. Bu duygu ve d
nceler de toplumsal ilikilerin rndr. Labriola,
insanlarn toplumsal yaay biimlerinin, onlarn bi
lin biimleri tarafndan deil, tersine bilin biimle
rinin, toplumsal yaay biimleri tarafndan belirlen
diine kesin olarak inanyor. Ama bir kez insan bilin
cinin biimleri toplumsal yaamn toprandan fkr
d m, artk tarihin bir paras haline gelir. Tarih bi
limi, kendisini yalnzca toplumun anatomisiyle snrlayamaz; imgelem rnleri de dahil, toplumsal eko
nomi tarafndan dorudan doruya ya da dolayl ola
rak belirlenen olgular btnsellii iinde kapsamna
alr. Hibir tarihsel gerek yoktur ki, kkeninde top
lumsal ekonomi bulunmasn. Ama belirli bir bilin
durumunun ncesinde yer almad, birlikte gitmedii
ya da izlemedii hibir tarihsel gerein bulunmad
da ayn derecede dorudur. Toplumsal psikolojinin
dev nemi de buradan gelir. Hukuki ve siyasi kurumlann tarihinde bile hesaba katlmas gerektii gibi,
toplumsal psikoloji olmadan sanat, yazn, dnce ve
benzerlerinin tarihinde tek bir adm bile atmak ola
nakl deildir.
Bir yaptn, diyelim Rnesans ruhunun tam bir
70

ifadesi olduunu sylediimiz zaman bu, sz konusu


yaptn o zaman toplumsal yaama rengini veren s
nflarda egemen olan duyarlla uyduu anlamna
gelir. Toplumsal ilikiler deimedii srece, toplum
psikolojisi de deimez. nsanlar, var olan inanlara,
kavramlara, dnce biimlerine, estetik gereksinim
lerin giderilme aralarna alrlar. Fakat retici g
lerin gelimesi, toplumun ekonomik yapsnda, dola
ysyla toplumsal snflarn karld ilikilerinde her
hangi bir maddi deiiklie neden oldu mu, am
ruhu ve ulusal kiilikle birlikte bu snflarn psiko
lojisi de deiiklie urar. Bu deiiklik kendisini, ye
ni dinsel inanlar ve felsefi kavramlar, yeni sanat
akmlar ya da yeni estetik gereksinimler olarak or
taya koyar.
Labriola, nceki kuaklardan devralman ve ancak
gelenek sayesinde korunan kavram ve akm kalntla
r nn ideolojilerde ok nemli bir rol oynadnn akl
da tutulmas gerektiini belirtiyor. Dahas, ideolojiler
doa tarafndan da etkilenir.
Bildiimiz-gibi, yapay evre, doann toplumsal
insan zerindeki etkisini ok gl bir biimde dei
tirerek azaltr. Bu etki, dorudan doruya bir etkiden,
dolayl bir etkiye dnr. Ama yine de varln sr
drr. Her ulusun mizacnda, toplumsal evreye uy
ma sonucu, belirli lde deitirilerek azaltan ama
hibir zaman tmyle yok edilemeyen, doal evre
nin etkilerinden ileri gelen belirli zellikler bulunur.
Ulusal-mizacn bu zellikleri, rk olarak bilinen eyi
olutururlar. Irk, baz ideolojilerin rnein sanatm
tarihi zerinde kuku gtrmez bir etki yapar; bu et
ki de. zaten kolay bir i olmaktan oktan kan, ideo
lojilerin tarihinin bilimsel olarak aklanmasn, ok
daha karmak hale sokar.

71

VI

Toplumsal olgularn, toplumun ekonomik yap


sna dayand, ekonomik yapnn da sonuta retici
glerin durumu tarafndan belirlendiine ilikin Labriolann grn sanrz ayrntlaryla ve umarz
doru olarak sunduk. Byk bir blmnde Labriola
ile tam bir dnce birlii iindeyiz. Fakat baz yer
lerde grleri bizde kuku uyandrd. Onun iin bu
noktalar zerine birka ey sylemek istiyoruz.
u noktadan balayalm: Labriolaya gre devlet,
bir snfn teki bir snf ya da snflar zerinde iktida
rn salayan bir rgttr. Bu byledir ama tm ger
ei zar zor ifade etmektedir. Byk nehirlerin ak
n ve taknlarn dzene koyan ve sulama amalar
iin kullanlan son derece karmak ve geni iler ya
plmadan uygar yaamn olanaksz olduu in ve eski
Msr gibi devletlerde, devletin douu byk lde
toplumsal retici glerin gereklerinin dorudan et
kisiyle aklanabilir. Bu lkelerde, gerek devleti olu
turan ve genellikle etnografik kken bakmndan
byk farkllklar gsteren kabileler iinde, gerekse
kabileler arasnda, tarih ncesi zamanlarda bile u ya
da bu lde eitsizlik vard kukusuz. Fakat bu lke
lerin tarihinde grlen ynetici snflar, az ya c'a ok
stn toplumsal durumlarn, toplumsal retici gle
rin gereklerinin ortaya kard bu devlet rgtne
borludurlar. Kuku yok ki, Msr rahipler kast, s
tnln, ilkel de olsa, Msr tarmnda byk nemi
olan bilgilerine borluydular.* Batda, kukusuz Yu
*
Kaide krallarndan biri yle der: nsanlarn iyilii iin
nehirlerin gizlerini ele geirdim... Nehirleri llere gtrdm;
kurak ukurlan onlarla doldurdum... llerin vadilerini yuladm;
onlara bereket ve bolluk getirdim. Oralar mutluluk yuvalar y&ptm. Tm kibirliliine karn, toplumsal retim srecinin rgt
lenmesinde doulu devletin rol burada olduka net bir biimde
betimlenmitir.

72

nanistan da dahil olmak zere ok geni toplumsal


rgtlenmeyi gerektirmeyen toplumsal retim sreci
nin ivedi gereklerinin, devletin douu zerinde bir
etki yapmadn gzlyoruz. Fakat burada bile dev
letin douu geni anlamda, toplumsal retici gle
rin gelimesi sonucu ortaya kan toplumsal ibl
m gereksinimine yorulmaldr. Bu ayn zamanda
devleti, ayrcalkl bir aznln, az ya da ok klele
tirilmi ounluk zerindeki egemenliinin arac bir
rgt olmaktan kukusuz alkoymaz.* Ancak, devle
tin tarihsel rol konusunda tek yanl ve yanl bir an
laytan kanmak isteniyorsa, yukarda belirtilenle
rin hibir zaman gzden karlmamas gerekir.
imdi Labriolann, ideolojilerin tarihsel geliimi
ne ilikin grlerini incelemeye geelim. Labriola'ya
gre, rksal zelliklerin eylemi ve genel olarak doal
evrenin insan zerine etkisi sonucu ideolojilerin ta
rihsel geliiminin daha da karmaklatn grm
tk. Ne yazk ki yazarmz, dncesini desteklemek
ve aklamak iin rnek vermeyi gerekli grmemi-,
eer verseydi onu anlamamz ok daha kolay clurdu.
Ama ne olursa olsun, bu dnceyi, yazarn bize sun
duu biimde kabul etmeye olanak yoktur.
Amerikan kzlderili kabileleri, tarih ncesi za
manlarda Yunan takmadalarnda ya da E-altk kyla
rnda oturanlarla ayn rktan deillerdi kukusuz. Bu
deiik yerlerde ilkel insann, birbirinden ok farkl
biimde doal evrenin etkisi altnda kald da tar
tma gtrmez. Bu deiik etkilerin, sz konusu yer
lerdeki ilkel insann olgunlamam sanatnn rn
lerine yansmas beklenirdi. Ne var ki, hi de byle
*
Baz durumlarda da bu, devletin bir halkn baka bir
halk yenmesinin sonucu olarak ortaya kmasna engel deildir.
Zor, eski kurumlann yerine yenilerinin konmasnda byk bir
rol oynar. Ama zor hibir zaman ne byle bir deiikliin olup
olamayacam ne de bu deiiklii izleyecek toplumsal sonular
aklayamaz.

73

olmadn gzlyoruz. Birbirinden ne denli farkl


olursa olsun, yeryznn her yresinde, ilkel insann
geliim evrelerine denk den benzer evreleri sanatn
geliiminde buluyoruz. Ta Devrinin sanatn ve De
mir Devri sanatn biliyoruz; fakat, beyaz, sar, vs. gibi,
deiik rklara ait herhangi bir zgn sanatn bu
lunduunu bilmiyoruz. retici glerin durumu ayrn
tlara bile yansr. rnein, anak sslemeciliinde n
ce dz ve krk izgilere rastlarz; kareler, arplar,
zikzaklar, vs. lkel sanat bu ssleme biimlerini daha
ilkel el sanatlarndan, dokumaclktan ve hasrclktan
almtr. Bronz anda, her trl geometrik' biimi
almaya elverili metallerin ilenmeye balanmasyla
birlikte, eri ssleme biimlerinin ortaya ktn g
rrz. Ve son olarak, hayvanlarn evcilletirilmesiyle
birlikte, hayvan biimleri, zellikle at figrleri m
lekleri ssler.*
Geri, insann resmedilmesine ilikin olarak, u'ksal zellikler, ilkel sanatya zg gzellik lkleri"ni
etkilemekten geri kalmaz. Bilindii gibi her rk, zel
likle toplumsal gelimesinin ilk aamalarnda, kendi
sini rklarn en gzeli sayar ve en bata teki rklar
dan ayrlan zellikleriyle gururlanr.0 Fakat; birincisi,
rksal estetiin bu zelliklerinin etkisi, ayn kaldk
lar srece sanatn geliim izgisini deitiremez;
kincisi, bu zelliklerin kendileri ancak belli baz ko
ullarn varln gerektiren geici bir dayanklla
sahiptir. Bir kabile, daha gelimi bir baka kabilenin
egemenliini kabul etmek zorunda kalnca, rksal ken
dini beenmiliini yitirmeye ve o zamana dek gln,
hatta utan verici ve iren sayd yabanc zevkleri
taklit etmeye balar. Burada vahi insana, uygar top
*
Wilhelm
tna yazd nsze
Bkz. Darwin.
585. kinci baskdan

74

Lubkenin Sanat Tarihi (Paris, 1892) adl yap


baknz.
Charles, nsann Atas, Londra, 1883, s. 582Barbier evirisi. Paris, Reinwald, 1881.

lumda kylye olann aynsnn olduunu grrz.


Kyl de nce kentlilerin davran ve giysileriyle alay
eder; kentin ky zerindeki stnl bymeye ban
laynca ise elinden geldiince kentlileri taklit etmeye
alr.
Tarihsel uluslara geersek, her eyden nce unu
belirtmemiz gerekir ki, bunlara ilikin olarak rk teri
mi ne kullanlabilir, ne de kullanlmaldr. Irksal ba
kmdan katksz olan hibir tarihsel ulus bilmiyoruz;
bu tarihsel uluslarn her biri, deiik etnik elerin
ok geni ve derin bir harmanlanmas ve karmnn
rndr.
Haydi bundan sonra gelin de rk m u ya da bu
ulusun ideolojisinin tarihi zerindeki etkisi belirle
yin!
lk bakta, doal evrenin bir ulusun mizacn ve
ulusal miza araclyla ulusun felsefi ve estetik ge
lime tarihini etkiledii dncesinden daha basit bir
ey yokmu gibi grnr. Ama Labriola eer sadece
kendi lkesinin tarihini anmsam olsayd, bu dn
cenin yanl olduuna ikna olacakt. Bugnk talyanlar da eski Romallarn yaad ayn evre iinde ya
yorlar, ama yleyken, Menelike hara deyenlerin
miza ile Kartacann amansz fatihlerinin mizac
birbirine ne denli az benziyor! Eer biz, talyan sanat
tarihini talyan mizacyla aklamaya kalksaydk,
kendi bana bu mizacn deiik dnemlerde ve Apenin yarmadasnn deiik yrelerinde neden bu denli
derin deiiklikler gsterdii sorusu karsnda app
kalrdk hemen.
VII
Rus Yaznnda Gogol Dnemi zerine Denemeler
in yazar10, J.S. Mill'in ekonomi politik zerine olan
yaptnn birinci cildine ilikin yorumunda unlar sy
lyor:
Irkn kesinlikle hibir nemi yoktur demiyeceiz;
75

doal ve tarihsel bilimlerin geliimi, birok durumda


koulsuz olarak, burada u etken kesinkes yoktur, di
yebileceimiz bir zmleme yetkinliine ulamam
tr. Kim bilir, belki de bu elik kalemin iinde bir pla
tin parac vardr. Bu, mutlak olarak reddedilemez.
Tm syleyebileceimiz, kimyasal zmlemelerin, ka
lemde, elik olduu kuku gtrmeyen u kadar par
acn bulunduunu gsterdii ve bileiminde bulu
nabilecek platin miktarnn ise kesinlikle dikkate aln
mayacak denli kk olaca; bu oranda platin olsa
bile, pratikte bunun hibir neminin olmayacadr...
Pratik eyleminiz sz konusu olduu srece, bu kale
mi de teki elik kalemlerden biri sayabilirsiniz. te
tam da ayn biimde, pratik ilerde insanlarn rklar
n umursamayn; onlara sadece insan olarak davra
nn... Bir ulusun u durumda deil de, bu durumda
bulunmasnda rknn bir etkisi olmutur. Bu kesinkes
reddedilemez; tarihsel zmlemeler henz matema
tiksel mutlak bir kesinlie ulamamtr-, gnmz
kimyasal zmlemeleri gibi tarihsel zmlemeler
de geride bugnk bilimsel gelime aamasnda he
nz ulamam daha ince aratrma yntemleri ge
rektiren, kk bir tortu brakr. Ama bu tortu ok
kktr. Herhangi bir ulusun bugnk durumunun
belirlenmesinde, yaradltan kabilesel zelliklere hi
bir biimde bal olmayan koullarn eylemi o denli
byktr ki, genel insan doasndan farkl byle zel
nitelikler var olsa bile, onlara kalan eylem alan pek
kk, llemez, mikroskobik bir alandr.
Labriolanm, insanolunun ruhsal geliimi ze
rine rkm etkilerine ilikin grlerini okurken yuka
rdaki szleri anmsadk. Gogol Dnemi zerine De
nem elerin yazar, rkm nemi ile zellikle pratik a
sndan ilgilenmitir ama syledikleri, katksz kuram
sal aratrmalarla uraanlarca da srekli aklda tu
tulmaldr. Belirli bir ulusun ruhsal tarihinde bize an
lalmaz grnen her eyi rksal zelliklere balama
76

kt alkanlndan vazgetiimiz zaman toplum bi


limleri bundan ok ey kazanacaktr. Irksal zellikler
uluslarm ruhsal tarihleri zerinde etki yapm olabi
lir. Fakat bu varsaymsal etki byk olaslkla o den
li kk olmutur ki, aratrmamzn gvenlii a
sndan onu yok saymamz ve belirli bir ulusun gelii
minde gzlenen zellikleri de, rksal bir etkinin deil,
ulusal gelimenin iinde yer ald zel tarihsel koul
larn bir rn olarak ele almamz daha doru olacak
tr. Sylemeye gerek yok ki. birok durumda, ilgilen
diimiz zelliklerin douuna neden olan koullarn
neler olduunu tam tamna belirlemekten uzak kala
caz. Fakat bugn bilimsel aratrma yntemlerine
boyun emeyen ey yarn pekl boyun eebilir. Irk
sal zelliklere bavurmak ise pek Uygun deildir, n
k aratrmay as balamas gereken yerde durdu
rur. Fransz iirinin tarihi, Alman iirinin tarihinden
neden farkldr? Nedeni ok basit: Fransz ulusunun
mizac onun bir Lessinge, ya da bir Schillere, ya da
bir Goetheye sahip olmasna elvermiyordu da ondan.
Kurban olsunlar bu aklamaya; her ey prl prl ay
dnland!
Labriola elbette, bu gibi hibir ey aklamayan
aklamamlara kendisi kadar yabanc baka birinin
olmadn syleyecektir. Evet, bu da dorudur. Ge
nel olarak konuursak, o, bu gibi aklamalarn ne
denli dayanksz olduunun tmyle farkndadr ve
bizim sunmu olduumuz trden sorunlara hangi a
dan yaklalmas gerektiini de ok iyi bilmektedir.
Ne var ki Labriola, rksal zelliklerin uluslarn ruhsal
geliimlerini karmaklatrdn kabul etmekle oku
runu tehlikeli bir biimde yanltma riskine girmekte
ve toplumsal bilimlere zarar vermi olan eski dn
me biimine, geri ok kk lde olsa da, baz ta
vizler vermeye hazr olduunu ortaya koymaktadr.
te biz de uyanlarmz zellikle bu gibi tavizlere
kar yapyoruz.
77

deolojilerin tarihi zerinde rkm etkisi hakkndaki anlay eletirirken bunun eski bir anlay oldu
unu sylememiz nedensiz deildi. Bu anlay, geen
yzylda [XVIII. yzyl 1 yaygn olan ve tarihin tm
akn insan doasnn zellikleriyle aklamaya a
lan kuramn bir trevinden baka bir ey deildir.
Bu kuram, materyalist tarih anlayyla kesinlikle
uyumaz. Yeni gre gre, toplumsal ilikiler dei
tike toplumsal insann doas da deiir. Bundan do
lay, insan doasnn genel zellikleri tarihe bir ak
lama getiremez. Materyalist tarih anlaynn ateli
ve inanm bir savunucusu olan Labriola buna karcn,
geri ok kk olmakla birlikte eski gre de
bir doruluk pay tanmaktadr. Ama Almanlar bou
na dememiler: Wer A sagt, muss auch B sagen (A
diyen. Byi de demelidir). Eski gre bir bakmdan
gerek pay tanynca Labriola, teki bakmlardan da
tanmak durumunda kalmaktadr. Bu iki taban tabana
zt gr birletirmenin Labriolann dnya gr
nn uyumluluunu bozacan sylemeye bilmem
gerek var m?
VIII
Belli bir toplumun rgtlenii, retici glerin
durumu tarafndan belirlenir. Bu durum deitike,
toplumsal rgtlenme de bal olarak, er ya da ge
deimek zorunda kalr. Bundan dolay, retici g
lerin gelimekte olduu her yerde, toplumsal rgt
lenme istikrarsz bir denge halinde bulunmaktadr.
Labriola, ok hakl olarak, insanlar zihinsel ve ruhsal
durgunluktan alkoyann, bu istikrarszlk ve onun
dourduu toplumsal hareketler ve toplumsal snflar
aras mcadeleler olduunu belirtir. ok tannm
bir Alman iktisatnn20 dncesini yineleyerek,
antagonizma diyor, ilerlemenin balca nedenidir .
Fakat hemen bir ekince ileri sryor. Labriola'ya
78

gre, insann her zaman ve her durumda kendi ko


numu hakknda dzgn bir bilince sahip olduunu ve
bu konumun nne koyduu grevleri aklkla- gr
dn sanmak byk bir yanlg olacaktr. "Bu",
diyor, Labriola, olaslk d olan ve aslnda gerek
olmayan bir eyi dnmektir .
Okurun bu ekinceye zel bir dikkat gstermesini
isteriz. Labriola dncesini yle gelitiriyor:
Hukuk biimleri, siyasal davranlar ve toplum
sal rgtlenmedeki giriimler, zaman zaman baarl,
zaman zaman hatal, yani orantsz ve uygunsuz ol
mutur ve olmaktadr. Tarih hatalarla doludur; bu de
mektir ki, tarihteki her ey, bir gln stesinden
gelme ya da belirli bir soruna zm bulma durumun
da olan kiiler arasnda greceli olarak daha zeki
olanlar ne kartan zorunluluk sonucu meydana gel
diyse ve tarihteki her eyin yeterli bir nedeni varsa,
da, yine de tarihte her eyi iyimserliin ona verdii an
lamda, akla yatkn gelimemitir. Daha tam ifade eder
sek, tm deiikliklerin belirleyici nedenleri, yani de
itirilmi ekonomik koullar, bazen olduka dolam
bal yollardan olmak zere, eninde sonunda elverili
hukuk biimlerini, uygun siyasal dzenleri ve az ya da
ok kusursuz toplumsal uyum yollarn buldurmutur ve buldurmaktadr. Fakat, mantkl dnen hay
vann igdsel bilgeliinin, tm durumlarn tam ve
ak kavranmda kendisini dosdoru ve dpedz gs
termi ve gstermekte olduunu ve bizim iin ekono
mik durumdan, tm teki durumlara doru basit bir
tmden gelim yolu izlemekten baka bir i kalmad
dnlmemelidir. Cahillik, ki sonuta bu da ak
lanabilir tarihin izlemi olduu yolun nemli bir ne
denidir; ve cahillie, hibir zaman tmyle altedilmeyen hayvans duygulan, tm tutkular, tm hakszlk
lar ve eitli rme biimlerini eklemeliyiz. Bunlar,
insann insan zerinde egemenliini kanlmaz kla
cak biimde rgtlenmi toplumun zorunlu rnleridir
79

ve sahtekrlk, iki yzllk, haddini bilmezlik, alak


lk, insann insan zerindeki bu egemenliinin ay
rlmaz paralan olarak varolmutur ve olmaktadr.
Biz, topyacla dmeden... imdiki toplumdan ve
onun ztlklarndan karak .tarihsel oluumun i ya
salarna gre geliecek ve sonuta snf antagonizmalanndan arnm bir birlik olarak ortaya kacak bir
toplumun geleceini dnebiliriz ve zaten dn
yoruz da... Fakat bu ne bugne ne de gemie deil,
gelecee ilikin bir dncedir... Dzenlenmi retim,
imdiye dek tarihte rastlant ve beklenmeyen olayla
rn ok ynl nedeni olarak kendini gsteren deiim
esini de yaamdan ekip karacaktr. *
Bu szlerde nemli lde gerek pay var. Fakat
garip bir biimde yanlg ile rlen gerek, burada
hi de uygun olmayan bir paradoks biimini alyor.
Labriola, insann, iinde bulunduu toplumsal du
rumu her zaman aklkla anlamaktan uzak olduunu
ve toplumsal konumunun nne kard grevleri
her zaman aklkla kavrayamadn sylerken ku
kusuz hakldr. Fakat buradan kalkarak, cahillii ya
da bo inanlar, toplumsal yaamn birok biimi
nin nedeni olarak grd zaman, farknda olmadan
XVIII. yzyl Aydnlanmaclarmn bak asna dn
mektedir. Cahilliin, tarihin izlemi olduu yolu be
lirleyen nemli bir neden olduunu sylemeden nce,
bu szcn burada ne anlamda kullanlabileceini
kesin bir biimde tanmlamalyd. Bunun kendiliin
den anlalacan sanmak byk bir yanlgdr. Ha
yr, bu grnd kadar basit ya da ak deildir.
XVIII. yzyl Fransasn alalm. Tm kafas alan
nc Erkn IThiers etatl mensuplar, zgrlk ve
eitlik tutkusuyla yanp tutuuyorlard. Bu amalar
na doru ilerlemek iin birok khnemi toplumsal ku
rumun kaldrlmasn talep ettiler. Fakat bu kurumla* Labriola, "Materyalist..", ng. Bas., s. 153-54

80

n n kaldrlmas demek, kapitalizmin zaferi demekti.


Bugn artk iyice bildiimiz gibi, kapitalizmin, eit
lik ve zgrlk dzeni olduunu sylemek olduka
gtr. Bu nedenle, geen yzyl [XVIII. yzyl! d
nrlerinin gtt amaca varlamad sylenebilir.
Yine, bu dnrlerin, bu amalarn gerekletirilme
yollarn gstermeyi baaramadklar da belirtilebilir.
Bu nedenle onlar, zaten birok topik Sosyalistin yap
t gibi cahillikle sulanabilirler.
Labriolamn kendisi bile, o dnem Fransasndaki
gerek ekonomik ynelimler ile Fransz dnrleri
nin lkleri arasndaki eliki karsnda aknla
dyor. Ne garip bir grnt, ne garip bir ztlk! ,
diye haykryor. Fakat gariplik bunun neresinde?
Fransz Aydnlanmaclarn cahilliki neredeydi? Ev
rensel mutluluu gerekletirme yollan konusundaki,
dncelerinin bugnk dnceden farkl olmasnda
m? Her ey bir yana, bugn dnlen evrensel mut
luluu gerekletirme yollannn o zamanda sz konu
su olabilmesi mmkn bile deildi, bu dnceler in
sanln tarihsel geliimi, ya da daha doru bir de
yile, retici glerin geliimi tarafndan daha henz
yaratlmamlard. Mablynin, Doutes, Proposes aux
Philosophes Economistes*, ile Morelly'nin Le Code de
la Nature adl kitaplann okuyunuz. Bu yazarlarn, in
san mutluluunun koullan konusunda Aydmlanmaclarm byk ounluundan ne denli farkl dn
dklerini ve zel mlkiyetin kaldnlmasm dleyerek, birincisi, zamamn insanlarnn genel ve yaamsal
gereksinimleri ile nasl bir ak ve arpc elime iine
girdiklerini ve kincisi, bunun yle byle bilincinde
*
Siyasal Toplumlarvn Doal ve Temel Dzeni zerine kti
sat Dnrlere nerilen Kukular, 1768. Toplu Eserleri, c. XI,
Paris, yl III (1794-1795)
0
Doa Yasas ya da Yasalarn Gerek Ruhu, 1755, Paris,
Geuthner, 1910.

F: 6

81

olarak, dlerini gereklemesi tmyle olanaksz


eyler saydklarn greceksiniz.
O zaman bir kez daha soralm: Aydnlanmaclann
cahillii neredeydi? Dnemlerinin toplumsal gereksi
nimlerinin ayrmna varr ve bunlar doyurma yolla
rn (eski ayrcalklarn kaldrlmas, vs. gibi) gste
rirken, evrensel mutlulua gtreceini sanarak bu
yollara abartmal bir nem vermelerinde mi? Byleyse bu, pek de yle akl almaz bir cahillik deildir ve
hatta pratik adan bakacak olursak, Aydmlanmaclar
talep ettikleri reformlarn evrensel deerine ne denli
ok inanrlarsa, bunlar uruna o denli azimle mca
dele edecekleri iin, yararl olduunu kabul etmek ge
rekir.
Kukusuz Aydmlanmacar, kendi gr ve zlem
leri ile o dnem Fransasnn ekonomik durumunu ba
layan ba grmemekle ve hatta byle bir ban var
lndan bile kukulanmamakla bir cahillik rnei ver
milerdir. Onlar kendilerini mutlak gerein szcs
olarak gryorlard. Bugn artk mutlak gerek diye
bir eyin bulunmadn, her eyin greceli, her eyin
yer ve zaman kolarma baml olduunu biliyoruz;
ite tam da bu nedenledir ki, eitli tarihsel dnemle
rin cahilliklerini deerlendirirken sakngan olma
mz gerekir. Deiik tarihsel dnemlerin cahillikleri
de, bu dnemlerin toplumsal hareketleri, zlemleri ve
lklerinde kendilerini gsterdikleri lde grecelidir.
IX
Hukuk nasl ortaya kar? Tm hukukun, daha
eski bir hukukun ya da gelenein ortadan kalkmas ya
da deimesi sonucu olduu sylenebilir. Eski gelenek
ler neden ortadan kalkar? nk bunlar yeni koullara, yani toplumsal retim sreci iinde insanlarn
birbirieriyle kurduklar yeni elle tutulur ilikilere uy82

gun dmez olurlar. lkel komnizm, retici glerin


geliimi sonucu ortadan kalkmt. Fakat retici g
ler kerte kerte geliirler. Bu yzden, toplumsal re
tim sreci iinde insann insanla kurduu yeni fiili
ilikiler de kerte kerte geliir. Ve yine bundan dolay,
eski yasa ve geleneklerin birer engel haline gelii ve
buna bal olarak, insanlar arasndaki yeni fiili (eko
nomik) ilikilere uygun bir yasal ifade bulma gereksi
nimi kendini kerte kerte gsterir. Mantkl hayvann
igdsel bilgelii genellikle bu gibi deiikliklerin
ardndan gider. Eer eski yasalar toplumun bir kesi
mini, ivedi isteklerini karlamaktan, maddi amalar
na ulamaktan alkoyarsa, toplumun bu kesimi yanl
maz bir zorunlulukla ve ok kolayca bu yasann en
gelleyici niteliinin bilincine varacaktr: Bunun iin,
dar bir ayakkab ya da ar bir silahn rahatszlk
verdiinin farkna varlmas iin gerekli olandan biraz
fazla zek yeterlidir. Fakat elbette, bir yasann engel
leyici olduunun bilincinde olmakla, bunun ortadan
kaldrlmas iin bilinli olarak abalamak arasnda
uzun bir yol vardr. nsan, her zel durumda nce en
gelin evresinden dolanmay dener. Kendi lkemizde,
domakta olan kapitalizmin etkisiyle ailenin her yesi
iin eit olmayan gelir olana doduu zaman byk
kyl ailelerinin iinde neler olup bittiini anmsaya
lm. Geleneksel aile hukuku, tekilerden daha ansl
olan aile bireyleri iin engelleyici hale geldi. Fakat
bu ansl bireylerin, eski gelenee ba kaldrmaya ka
rar vermeleri pek o denli kolay olmad ve zaten de he
men karar veremediler. Bu bireyler uzun sre kurnaz
la bavurup, kazanlannm bir blmn bykle
rinden saklamakla yetindiler. Fakat yeni ekonomik
sistem kerte kerte g kazand ve eski aile yaam
gittike daha fazla salslmaya balad: Eski aile yaps
nn ortadan kalkmasnda kan olan aile bireyleri git
tike daha yreklendiler; oullar gittike artan say
da ortak aile mlknden aynlyorlard ve sonunda es
83

ki gelenek ortadan kalkt ve yerini, yeni koullardan,


yeni fiili ilikilerden, yeni toplumsal ekonomiden kay
naklanan yeni bir gelenek ald.
Kural olarak, insann kendi durumunu tanmas,
bu durumu deitiren yeni fiili ilikilerin az ya da
ok gerisinde kalr. Ama bilin, fiili ilikilerin izinden
gitmeyi srdrr. nsann, eski kurumlann ortadan
kaldrlmas ve yeni bir hukuksal sistem kurulmas
ynndeki bilinli abasnn zayf olduu yerde, yeni
sistemin yolu henz uygun bir biimde toplum ekono
misi tarafndan almamtr. Baka bir deyile, tarih
te, ak tanma eksiklii "olgunlamam dnce
nin byk hatalar , cahillik" ou kez bir tek e
yi, bilinmesi gereken nesnenin, yani gelimekte olan
eyin henz yeterince gelimemi olduunu gsterir.
Ve aktr ki, bu trden bir cahillik henz var ol
mayan ve henz oluma yolunda olan ey hakknda
bilgi ve kavray eksiklii sadece greceli bir cahil
liktir. Baka bir cahillik tr daha vardr: Doa hakkmdaki cahillik. Buna mutlak cahillik denebilir. Bu
tr cahilliin lt, doann insan zerindeki ege
menliidir. retici glerin geliimi, insann doa ze
rinde artan egemenliini gsterdiine gre, retici
glerde bir art, mutlak cahillikte bir azalma de
mektir. nsanm kavrayamad ve dolaysyla denetleyemedii doal oluum eitli bo inanlarn ortaya
kmasna yol aar. Toplumsal gelimenin belirli bir
aamasnda insann tresel ve hukuksal dnceleriy
le adamakll kararak onlara ayr bir renk verir.*
*
M.M. Kovaievski, (Etkenler kuram yanls olarak tann
m Rus eletirmen. Ona gre esas etken nfusun oalmasyd.
(Fr. ev Notu) Kafkasya'da Hukuk ve Gelenek adl kitabnda
unlar yazyor: "Pavlann dinsel inanlar ile bo inanlarnn
aratrlmas, bu insanlarn, resmi Ortadoks dini kisvesi ardn
da. bugn bile, Tylorun ok yerinde olarak animizm adn ver
dii gelime aamasnda olduklar sonucuna bizi gtrmektedir.
Bilindii gibi sz geen aama, genellikle, hem toplumsal t-

84

Toplumsal retim sreci iinde insanlar aras yeni fi


ili ilikilerin gelimesinin gndeme getirdii mcadele
srecinde dinsel grler ou kez nemli bir rol oy
narlar. Hem yenilikiler hem de tutucular, baz ku
rumlan tannsal koruma altna alarak ve hatta tan
rsal iradenin ifadeleri olduunu iddia ederek, tanr
lar yardma arrlar. Sylemeye gerek yok ki, eski
Yunanllann anaerkil haklarn bekileri saydklar
Eumenideler bu haklan savunma konusunda, baba
nn iktidarnn zaferini ak yreklilikle savunduu
sanlan Minerva denli az ey yaptlar. nsanlar tanr
lar ve fetileri yardma armakla bo yere zaman
ve aba harcadlar; fakat Eumenidelere inanlmasm
mmkn klan cahillik, dnemin tutucu Yunanlla
rn, eski yasal sistemin (ya da daha dorusu, eski ge
leneksel hukukun) karlar iin daha iyi bir gvence
olduunu farketmekten alkoymad. Yine benzer bi
imde, umutlarn Minervaya balamalarna yol aan
bo inan da, yenilikilerin, eski yaam tarznn uy
gunsuzluunun farkna varmalarn engellemiyordu.
Borneolu Dayaklar, odun keserken kama kullan
masn bilmiyorlard. AvrupalIlar bu yenilii getirdik
leri zaman yerli yetkililer kullanlmasn yasakladlar.*
renin hem de hukukun tmyle dine baml olduu bir aama
saylr" (c. II. s. 82)
Fakat iin asl udur ki, E.B. Tylora gre, ilkel animizmin,
ne treler, ne de hukuk zerinde hibir etkisi yoktur. Bu ge
lime aamasnda, dinle tre arasnda karlkl iliki yoktur
ya da olsa bile reym durumundadr... Vahilerin animizmi, uy
gar insann gznde her trl fiili dinin z olan tre esinin
tmyle dndadr... Tresel yasalarn kendilerine zg bir kay
na vardr", vs. CE. B. Tylor. lkel Uygarlk, Paris, 1876, c. II, s,
463-4). Buna gre, dinsel bo inanlarn tresel ve hukuksal d
ncelerle, toplumsal gelimenin yalnzca belirli ve greceli ola
rak daha yksek bir aamasnda kartn sylemek daha do
ru olur. Yerimiz yeterli olmad iin, burada, ada materya
lizmin bu konuyu na6il akladn gsteremeyeceimiz iin
zgnz.
* Tylor, ilkel Uygarlk, Paris 1876, c. I, s. 82.

85

Cahillik'leTinin apak bir kantyd bu; ii kolaylat


ran bir arac kullanmay reddetmekten anlamsz ne
olabilirdi ki? Ama biraz dnldnde belki baz
hafifletici koullar bulunacaktr. AvrupalIlarn ara
larnn kullanlmasnn yasaklanmas belki de, eski
yerli dzeni yerle bir etmeye balayan Avrupal n
fuzuna kar mcadelenin bir belirtisiydi. Yerli n
derler, Avrupal geleneklerin yaylmas durumunda
ta stnde ta kalmayacan belli belirsiz duyumsuyorlard. Belirli baz nedenlerden tr kama onlara,
herhangi bir baka Avrupal aracndan daha ok Av
rupalIlarn ykc gcn anmsatyordu. Ve bylece,
bu aracn kullanlmasn ciddi olarak yasakladlar.
Acaba neden kama onlarn gznde tmyle tehlikeli
yeniliklerin simgesi haline gelmiti? Bu soruya yeter
li bir yant bulabiliriz: Kamann neden dolay yerlile
rin kafasnda eski yaam biimlerini tehdit eden teh
like dncesiyle birletiini bilmiyoruz; emin olarak
syleyebileceimiz tek ey, yerlilerin eski dzenlerinin
istikrarnn bozulmasndan korkmakta tmyle hakl
olduklardr. AvrupalIlarn nfuzu, egemenlikleri al
tna den vahilerle barbarlarn geleneklerini abu
cak ve ok ciddi olarak, tmyle ykmasa da, bozar.
Tylor, Dayaklarn, kama kullanmn resmen ya
saklarken yine de gizli kullanma olana bulduklar
zaman kullandklarn anlatr. te cahillie bir de
iki yzllk eklenmi oluyor. Ama neden? Besbelli,
nk yeni odun kesme ynteminin yararlarnn re
nilmesi, kamuoyundan ekinme ya da yetkililerce
cezalandrlma korkusu ile birlikte gidiyordu. Byle
ce, mantkl dnen hayvann igdsel bilgeliinin,
srf kendisinin sorumlu olduu bir nlemi eletirdii
ni gryoruz. Bu eletirisinde haklyd da; AvrupalI
larn aralarnn kullanlmasnn yasaklanmas, hi
bir biimde Avrupal nfuzunun ortadan kaldrlma
s anlamna gelmiyordu.
Labriolanm deyiini dn alabilir ve bu olayda
86

Dayaklarn konumlarna uygun ve orantl olmayan


bir nlem aldklarn syleyebilirdik. Tmyle de hakl
olurduk. Hatta Labriolamn bu yorumuna, insanlarn
ok sk bylesi uygunsuz ve oransz nlemler bul
duklarn ekleyebilirdik. Ama bundan ne sonu kar?
Yalnzca, bu tr hata ile insann toplumsal ilikileri
nin gelime derecesi ya da karakteri arasnda bir tr
bamlk bulunup bulunmadn aratrmamz ge
rektii sonucu kar. Byle bir ballk kukusuz var
dr. Labriola, cahilliin de sonuta aklanabileceini
sylyor. Biz de, cahilliin yalnzca aklanabileceini
deil, eer toplum bilimi salam bir bilim olma gc
ne sahipse, kesinlikle aklanmas gerektiini syl
yoruz. Eer cahillik toplumsal nedenlere balanabiliyorsa, onu ileri srmenin, onun, tarihin neden yle
deil de byle gelitii bilmecesini akladn syle
menin bir anlam yoktur. Hibir ey aklamayan ca
hillikten sz ederek aratrmanz niye smrlayasmz
ki? Bilimsel bir tarih anlaynn sz konusu olduu
yerde, cahillikten sz eden bir aratrmac yalnzca
kendi cahilliini gstermekten baka bir ey yap
m olmaz.
X

Tm pozitif hukuk, belirli karlarn savunusudur.


Peki bu karlar nereden gelir? Bunlar insan bilinci
nin ve iradesinin rn mdr? Hayr, karlar, insa
nn ekonomik ilikileri tarafndan yaratrlar. Ve bir
kez ortaya ktlar m, karlar u ya da bu biimde
insan bilinci'ne yansrlar. Bir kan savunmak iin
onun bilincinde olmak gerekir. Bu nedenle, her pozi
tif hukuk sistemi bir bilin rn saylabilir ve sayl
maldr.* Hukukun koruduu karlar yaratan, insa*
"Hukuk; fiziksel, doal gler gibi insann eylemi dnda
var olan bir ey deildir... Tersine, insanlarn kendileri iin kur
duklar bir sistemdir. Burada, insann etkinlii srasnda neden-

87

mn bilinci deildir; ve dolaysyle, kanunun ieriini


insann bilinci belirlemez; fakat belirli bir dnemdeki
toplumsal bilincin (toplumsal psikolojinin) durumu,
belirli bir karn insan beynine yansynm biimini
belirler. Toplumsal bilin durumunu hesaba katmaz
sak, hukuk tarihini kesinlikle aklayamayz.
Hukuk tarihinde her zaman ierik ile biim ara
snda titiz bir ayrm yapmak gereklidir. Biim bak
mndan hukuk, her ideoloji gibi, tm teki ideolojile
rin ya da en azndan bazlarnn, dini inanlar, fel
sefi kavramlar ve benzerlerinin etkisi altnda kalr.
Bu durum kendi iinde, insanln hukuksal kavramla
r arasndaki bamllk ile bunlarn toplumsal retim
sreci iinde karlkl ilikilerini aa karma iini
bir lde ve bazen de byk lde zorlatrr.
Fakat bu, sorunun sadece yarsdr.* Asl glk, topsellik yasasna gre mi ynlendirildii, yoksa zgr iradesine
gre mi davrand sorunu bir eyi deitirmez, ister nedensel
lik yasas, ister zgr irade gereince olsun, hukuk, insan etkin
liinden ayr olarak deil, tersine yalnzca insan etkinlii saye
sinde ve insann araclyla yaratlr." N.M. Korkunov, Genel
Hukuk Kuram zerine Konumalar,
(St. Petersburg, 1894, s.
279) ok kt konulmu olmakla birlikte bu olduka dorudur.
Ancak Bay Korkunov, kanunun koruduu karlarn insanlar ta
rafndan kendileri iin yaratlmadn, toplumsal retim sreci
iindeki karlkl ilikileri tarafndan belirlendiini
eklemeyi
unutmu.
*
Bunun, Bay Kovalevskinin Kafkasyada Hukuk ve Gelenek'i gibi, hukuku ou kez dinsel inanlarn bir rn sayan
yaptlar zerinde bile olumsuz etkisi olmaktadr. Bay Kovalevski iin uygun aratrma yolu, Kafkas halklarnn hem dinsel
inanlarn hem de hukuksal lcurumlann, retim srecindeki
toplumsal ilikilerinin rn olarak ele almak, bir ideolojinin
teki zerindeki etkisini anladktan sonra, bu etkiyi yaratan tek
nedeni bulmak olmalyd. teki yaptlarnda, hukuk sistemleri
nin retim biimlerine dayandn kesinlikle kabul ettii iin
her eye karn Bay Kovalevskinin bu aratrma yntemine ei
limli olduu dnlebilir.

88

lumsal gelimenin deiik aamalarnda, belirli bir


ideolojinin, teki ideolojilerin etkisinde farkl ller
de kalm olmasdr. rnein, eski Msr ve bir lde
de Roma hukuku, dinin egemenlii altndayd; ama
daha yakn gemite, hukuk (yine tekrarlayalm ve
iyice akda tutulmasn isteyelim ki, burada hukukun
biimsel ynnden sz ediyoruz) felsefenin gl et
kisi altnda geliti. Felsefe, dinin hukuk zerindeki et
kisini ortadan kaldrp yerine kendi etkisini ge
irmek iin byk bir mcadele vermek zorun
da kald. Bu mcadele, nc Erkn ile Ruhban
arasndaki toplumsal mcadelenin dnce alanna
yansm biiminden baka bir ey dedi. Bununla
birlikte, bu mcadele, hukuksal kurumlann kkeni
konusunda doru bir grn olumasn byk l
de engellemitir; nk, bu mcadele nedeniyle, sz
konusu kurumlar, soyut dnceler .arasndaki bir
mcadelenin apak ve tartma gtrmez rnleri
olarak grnyordu. Genel olarak, Labriolann bu kav
ramlar atmasnn gerisinde ne tr fiili ilikilerin
sakl olduunu ok iyi farkettii kukusuzdur. Ama
zel durumlara ve ayrntlara geldiinde, sorunun zor
luklar karsnda materyalist silahlarn brakmakta
ve grm olduumuz gibi, cahilliin ve geleneklerin
gcn bir aklama olarak ne srmekle yetinilebileceini sanmaktadr. Dahas, sembolizmin birok ge
lenein nihai nedeni olduunu sylemektedir.
Sembolizmin, baz ideolojerin tarihinde hi de
kmsenmeyecek bir etken olduu dorudur. Ama
geleneklerin nihai nedeni kesinlikle olamaz. Bir r
nek verelim: Kafkas kavimlerinden biri olan Pavlarda, kadnn, kocas ldnde deil de, erkek kardei
ldnde sann bir rgsn kesmesi gelenektir.
Bu simgesel bir davrantr ve len erkein mezar
zerinde kadnn kendini ldrmesi biimindeki daha
eski bir gelenein yerini almtr. Fakat neden kadn,
bu simgesel davran kocasnn mezan zerinde de
89

il de erkek kardeinin mezar zerinde yapmaktayd?


Bay Kovalevskiye gre, bu zellik ancak, ana tara
fndan en yal akrabann, en yakn kandan klan
ana atas olan bir kadnn soyundan gelenlerin birlii
olan, ya da yle olduu sanlan klann reisi olduu
o ok eski zamanlarn bir kalnts saylabilir. * Bu
na gre demek ki, simgesel davranlar aklayabil
mek ancak bunlarn simgeledii ilikiler'in anlam ve
kkenini anladmz zaman mmkn olmaktadr. Bu
ilikiler nasl ortaya kar? Zaman zaman yararl ip
ular verseler de, kukusuz bu sorunun yant simge
sel davranlarda aranmamaldr. Kadnn sann bir
rgsn erkek kardeinin mezar banda kesmesi
biimindeki simgesel gelenein kkeni ailenin tarihi
ile aklanmaldr; ve ailenin tarihinin aklamas ise
ekonomik gelimenin tarihinde aranmaldr.
Verdiimiz rnekte bu dinsel tren Iritl, varl
n borlu olduu akrabalk ilikilerinden daha uzun
mrl olmutur. te Labriolann szn ettii ge
lenein etkisine ilikin bir rnek grdk. Ama gele
nek ancak daha nceden beri var olan bir eyi koruya
bilir. Yoksa, ne herhangi bir dinsel trenin, ne de ge
nel olarak herhangi bir biimin kkenini aklayabilir;
bunlarn neden korunduklarn bile aldayamaz. Ge
lenein gc bir eylemsizlik gcdr. deolojilerin ta
rihini incelerken, neden belirli bir dinsel tren ya da
gelenein, yalnzca onu ortaya karan ilikiler deil,
ayn zamjanda bu dinsel tren ya da gelenee akraba
ve yine ayn ilikilerden domu olan teki dinsel t
ren ya da gelenekler ortadan kalkt halde varln
koruduu sorusunu sk sk kendimize sorarz. Bu, ye
ni ilikilerin ykc etkisinin, teki dinsel tren ya da
gelenekleri ortadan kaldrrken neden bu belirli dinsel
tren ya da gelenei esirgediini sormakla ayn ey
dir. Gelenein gcnden sz ederek bu soruyu yant
* Kafkasya'da Kanun ve Gelenek, c. II, s. 75.

90

lamak, soruyu onaylar bir biimde yeniden tekrarla


maktan baka bir ey deildir. O zaman iin iinden
nasl kacaz? Toplumsal psikoloji'ye dnerek!
nsanlar yeni ortak ilikilere girdikleri zaman es
ki gelenekler ortadan kalkmaya, eski dinsel trenler
inenmeye balar. Toplumsal karlarn atmas,
yeni gelenek ve trenlerle eskileri arasndaki atma
da ifadesini bulur. Kendi bana alndnda, hibir
simgesel tren ya da gelenek, yeni ilikilerin geliimi
ni olumlu ya da olumsuz etkileyemez. Eer tutucu
lar eski gelenekleri tutkuyla savunuyorlarsa, bu, onla
rn kafasnda, yararl, deerli ve allm bir toplum
sal sistem dncesinin bu gelenekler dncesiyle
smsk bal olmasndan trdr. Yine eer yenilik
iler, bu geleneklerden nefret ediyor, onlarla alay edi
yorlarsa bu da .onlarn kafasnda, bu geleneklere ili
kin izlenimle, engelleyici, zararl ve katlanlmaz top
lumsal ilikiler dncesi birarada olduu iindir. y
leyse, tm sorun dncelerin bir akmasnda yat
maktadr. Bir dinsel trenin, yalnzca kendisini ortaya
karm olan ilikilerden deil, ayn zamanda ayn
ilikilerin dourduu teki akraba dinsel trenlerden
daha uzun mrl olduunu grdmz zaman,
bundan, bu trenin yenilikilerin kafasnda, nefret
edilen eski dzenle teki gelenekler kadar btnle
memi olduunu kamamz gerekir. Peki neden
byle? Bu soruyu yantlamak bazen kolaydr ama ba
zen de, elde yeteri kadar psikolojik veri olmad iin
hemen hemen olanakszdr. Fakat bu soruyu yantla
mann olanakszln en azndan bilgilerimizin bu
gnk durumunda kabul etmemiz gerektii zaman
bile, burada temel noktann gelenein gc'nde deil,
toplumda insanlar arasndaki belirli fiili ilikilerden
doan dnce akmalarnda yatt unutulmamal
dr.
Geni lde ideolojilerin tarihi, toplumsal gle
rin belirli birleimlerinin douu, deiimi ve dal
91

masnn etkisiyle oluan, deien ve dalan dnce


akmalardr. Labriola, sorunun bu yanna gereken
tm nemi vermemitir. Bu, onun felsefe anlaynda
aka grlmektedir.
XI

Labriolaya gre felsefe, tarihsel geliimi iinde,


ksmen teoloji ile kanr. ksmen de deneyim alan
mza giren nesnelerle ilikili olan insan dncesinin
geliimini ifade eder. Felsefe, teolojiden ayrld l
de, kelimenin gerek anlamyla, bilimsel aratrma
nn zmeye alt sorunlarla ilgilenir. Byle yapar
ken felsefe, ya kendi sanal zmlerini nererek bili
min nnde gitmeye alr, ya da yalnzca bilim tara
fndan daha nce bulunmu zmleri zetler ve ti
tiz bir biimde yeniden dzenler. Bu dorudur kuku
suz. Ama gerein tm deildir. ada felsefeyi ala
lm. Descartes ve Bacon, felsefenin en nemli ilevle
rinden birinin, bilimsel bilgimizi oaltarak insann
doa zerindeki gcn artrmak olduunu ne sr
yorlard. Buna gre, onlarn zamannda felsefenin, do
al bilimlerle ayn sorunlarla uratn syleyebili
riz. Bu yzden, o zaman felsefenin sunduu zmle
rin, doal bilimlerin durumu tarafndan belirlendii
dnlebilir. Halbuki durum byle deildir. Descartesm rnein ruh gibi, belirli baz felsefi sorunlara
yaklam, doal bilimlerin o dnemdeki durumu ile
aklanamaz; fakat bu yaklam, o dnemde Fransann
toplumsal durumu tarafndan olduka iyi aklanabilir.
Descartes, inan alan ile mantk alann kesin olarak
birbirinden ayryordu. Felsefesi Katoliklikle elimi
yordu; tersine, Katolikliin baz dogmalarn yeni ka
ntlarla glendirmeye alyordu. Bu bakmdan, o
dnem Franszlarnm duyarlln ok iyi yanstyor
du. XVI. yzyln uzun ve kanl atmalarndan son
ra, Fransada bir evrensel bar ve huzur zlemi do
92

mutu. Bu zlem, siyasal alanda mutlak monariye


kar bir sempati biiminde dnsel alanda ise belirli
bir dinsel hogr ve daha yeni bitmi olan i sava
anmsatacak ekimeli sorunlardan kamma biimin
de kendini gsteriyordu. Bu tr sorunlar da genellikle
dinsel sorunlard. Bu sorunlardan kanmak iin de,
inan alan ile mantk alan arasna kesin bir izgi
izmek gerekmekteydi. Yukarda belirttiimiz gibi
Descartes da bunu yapt. Ama bu aynm da yeterli de
ildi. Toplumsal bar, felsefenin, dinsel dogmalarn
doruluunu resmen kabul etmesini gerektiriyordu.
Ve Descartes araclyla bu da yapld. En az drtte
nn materyalist olmasma karn, Descartesn sis
teminin, kilise adamlarnca sempatiyle karlanmas
ite bu yzdendi.
Descartesm felsefesinin mantksal bir devam.
La Mettrienin materyalizmiydi. Fakat Descartes fel
sefesinden olduu gibi ondan da idealist sonular
karlabilir. Ve eer Franszlar byle sonular karmadlarsa bunun ok kesin bir nedeni vard: XVIII.
yzyl Fransasnda nc Erknn Ruhbana kar
olan dmanl... Descartesm felsefesi
toplumsal
ban zleminden domuken, XVIII. yzyl materya
lizmi yeni toplumsal sarsntlarn haberciliini yap
yordu. Yalnzca buradan bile, Fransada felsefi dn
cenin geliiminin sadece doal bilimlerin geliimi ile
deil, ayn zamanda gelimekte olan toplumsal iliki
lerin dorudan etkisiyle de aklanmas gerektii anla
lacaktr. Fransz felsefe tarihi baka bir adan in
celendiinde bu kendini ok daha ak bir biimde gs
terir.
Bildiimiz gibi, Descartesa gre felsefenin ana
amac, insann doa zerindeki gcn artrmakt.
XVIII. yzyl Fransz materyalistleri ise, birincil g
revlerinin, belirli baz eski kavramlarn yerine, normal
toplumsal ilikilerin kurulmasna temel olabilecek ye
ni kavramlarn konulmas olduuna inanyorlard.
93

Fransz materyalistler toplumsal retici glerin ge


litirilmesi sorununu hi sz konusu etmemilerdi. Bu
son derece nemli bir ayrmdr. Peki bu aynm nere
den domaktadr?
XVIII. yzyl Fransasnda retici glerin gelii
mi, khnemi retim ilikileri tarafndan, arkaik top
lumsal kurumlar tarafndan ciddi biimde engelleni
yordu. retici glerin geliiminin ilerleyebilmesi iin
bu kurumlann ortadan kaldrlmas kesinlikle gerek
liydi. Ve o dnem Fransasnda toplumsal hareketin
tm anlam bu kurumlann ortadan kaldrlmasnda
yatyordu. Felsefede ise bu ortadan kaldrma gerei,
khnemi retim ilikilerinden kaynaklanan khne
mi kavramlara kar mcadelede ifadesini buldu.
Descartesm dneminde, bu ilikiler henz mr
lerini doldurmamt. Bunlardan kaynaklanan top
lumsal kurumlar gibi, retici glerin geliimini ks
teklemiyor, tersine kolaylatryordu. Bu nedenle bu
kurumlann ortadan kaldmlmas kimsenin aklna gel
medi. Bu nedenledir ki, felsefe dorudan doruya n
ne, domakta olan burjuva toplumunun birinci pratik
hedefi olan retici glerin gelitirilmesi grevini
koymutu.
Labriolaya itirazlarmz bunlardr. Ama belki de
itirazlarmz bounadr, belki de Labriola anlatmak
istediklerini aklkla ortaya koyamamtr ve temel
de bizimle dnce birlii iindedir. Byleyse, bundan
ok mutlu olmamz gerekir. nsan, akll kiilerin ken
disiyle dnce birlii iinde olmasndan baya keyif
duyuyor.
Ama eer bizimle dnce birlii iinde deilse,
o zaman bu akll adamn yanldn zlerek yinele
yeceiz. Byle yapmakla belki bizim eski znelci bay
lara21 bir kez daha, materyalist tarih anlaynn
zgn yandalanyla zgn olmayan yandalan
arasnda bir ayrm gln yineleyerek byk altn
dan glme olana vereceiz. Fakat, eski znelci bay
94

lara yantmz, "kendi kendilerini alaya aldklar" ola


caktr. Bir felsefi sistemin anlamn dzgn olarak
kavrayan herkes, bu sistemin gerek yandalaryla
sahte yandalarn kolayca ayrabilir. znelci dostlar
mz eer tarihin materyalist aklan zerinde kafa
yormu olsalard, kimlerin gerek rak , kimlerin
de bu byk ad haksz yere kullanan dzmeceler ol
duunu bileceklerdi. Fakat onlar bu zahmete katlan
madklar ve hibir zaman da katlanmayacaklar iin,
kafa karkl iinde kalmaya mahkmdurlar. Gele
cee yryen ilerleme ordusunun gerisinde kalanla
rn ve bu ordudan aynlanlarm tmnn ortak kaderi
dir bu.
Sras gelmiken, birka sz de ilerleme zerine
syleyelim. Metafizikilerin aaland, felsefe
nin "Lewesdenffl, ksmen de Bay Spasoviin Ceza
Hukuku Elkitabndan renildii ve ilerici" okurla
rn yarar iin, ok kk ocuklarn bile anlayabile
cei kadar basit zel formllerin icad edildii gn
leri anmsyor musunuz, sevgili okuyucu? Ne muhte
em gnlerdi onlar! Ama o gnler bitti, bir duman
gibi dalp gitti. Metafizik yine Ruslarn akllarn
kendine ekmeye balyor, Lewes bir yana atlyor ve
o nl ilerleme formlleri tmyle unutulup gidiyor.
imdi o denli muhterem ve mbarek kiiler ol
mularsa da, bugn artk znelci toplumbilimcilerimi
zin kendileri bile, bu formlleri ok ender anmsyor
lar. rnein, bu formllere en ivedi bir gereksinim ol
duu zaman bile, diyelim ki, kapitalizm yolunu terkedip topya yoluna girip giremeyeceimiz konusunda
bir tartma alevlendii zaman bile, kimsenin bu fo r
mlleri anmsamamas belirtilmeye deer bir nokta...
topyaclanmz, bir yandan o garip halk endstri
dncesini savunurken, bir yandan da ada diya
lektik materyalizmin yanda olduunu ileri sren bir
kiinin23 etekleri altna saklanrlard. Safsata ha
line sokulan diyalektik materyalizm bylece topyac95

larm elindeki dikkate deer tek silah oldu. Bu yzden,


materyalist tarih anlaynn yandalarnn ilerleme
konusundaki grlerini ele almak ok yararl olacak
tr. Geri, basnmzda bu sorun tekrar tekrar ele aln
mtr. Ama, birincisi, ilerleme konusundaki ada
materyalist gr biroklar iin hl pek ak deil
dir ve kincisi, Labriolann kitabnda bu anlay, ne
yazk ki tam ve sistematik olarak ortaya konmam
olmasna karn, baz ok yerinde rneklerle gsteril
mi ve baz ok doru deerlendirmelerle aklanm
tr. Labriolanm deerlendirmelerini tamamlamak ge
rekecektir. Uygun bir olanak ktnda bunu yapma
y umuyoruz. Bu arada, szmz balamann da za
man geldi.
Ama kalemimizi brakmadan nce bir kez daha
okurdan bir noktay aklda tutmasn isteyeceiz: Na
rodnik ve znelci dostlarmzn, hi de inandrc ol
mayan itirazlarm ynelttikleri ekonomik materya
lizm diye bilinen ey ile ada materyalist tarih an
lay arasnda hemen hemen hibir ortak yan yoktur.
Etkenler kuramnn bak asndan bakldnda, in
san toplumu, eritli kuvvetlerin, tre, hukuk, eko
nomi ve benzerlerinin herbirinin tarih yolu zerinde
kendi bana srklenip gittii ar bir yk olarak g
zkr. ada materyalist tarih anlaynn bak
asndan ise her ey baka bir grnm alr. Tarih
sel etkenlerin ancak birer soyutlama olduu orta
ya kar ve bunlar evreleyen sis daldnda, in
sanlarn eitli ayr tarihler, hukuk tarihi, tre tari
hi, felsefe tarihi, vs. yapmayp, bir tek tarih, her be
lirli dneme zg retici gler tarafndan belirlenen
kendi toplumsal ilikilerinin tarihini yaptklar ak
lkla grlr. te ideolojiler diye bilinenler, bu tek ve
blnmez tarihin insan beynindeki ok ynl yans
malarndan baka bir ey deildir.

96

YAYIMCININ NOTLARI :

1 Bu yaz, Roma niversitesi profesrlerinden Antonio Labriolarun La Concezione Materialistica Delia Storia (Materyalist
Tarih Anlay zerine Denemeler) adl kitabnn Franszca bas
ksnn k zerine, ilk kez N ovoye Slovo'da (Yeni Dnya) 1857
Eyllnde yaymlanmtr.
Labriola, Marksist dncenin talya'daki nclerinden biriy
di. 1843de domu, bu kitabmn ngilizce basksnn yaymlan
d 1904'de lmt. Socializm and Philosophy (Sosyalizm ve
Felsefe) adl yapt da ngilizce yaymland. Engelsle olan yaz
malar ise kendi dilinde kitap haline getirildi.
Bu yaznn eletirel ucu, yazarn 1880 ve 90lardaki birok
yazsnda olduu gibi, esas olarak N.K. Mihaylovski gibi Mark
sizm'e kar srekli bir sava am olan Narodnik kuramclara
yneltilmiti. (ng. ev. Notu)
2 Kareyev, Nikolay vanovi (1850-1931): Sen Petersburg
niversitesi tarih profesrlerinden. Narodnik. (ng. ev. Notu)
3 Rogers, James Edwin Thorold (1823-1890): ngiliz burjuva
iktisats ve tarihisi (Ing. ev. Notu)
4 Usta", Karl Marx; raklar", Marxm izleyicileri; Rus
raklar da Rus Marksistleri ya da Sosyal Demokratlardr.
Legal basn, sansrden kurtulabilmek iin bu terminolojiye ba
vuruyordu. Yine ayn nedenle, Marx'a, ok nl bir Alman ik
tisat" ya da "Kapital'in yazar"; Engelse nl bir yazar";
F: 7

97

ernievski'ye "Rus Yaznnda Gogol Dnemi zerine Denemeterin yazar", ya da Millin Ekonomi Politii zerine Notlar n
yazan deniliyordu. (Fr. ev. Notu)
5 Blanc, Louis (1811-1882): Fransz kk burjuva sosyalist
yazar ve toplumbilimcisi, 1848 Devriminin nderi, (lng. ev.
Notu)
6 Mihaylovski. Nikolay Konstaatinovi (1842-1904): Narodnizmin nde gelen ideologu. Toplumbilimde
"znelci denilen
yntem yanls. Mihaylovski, tarih srecinin dzenlenii ve geli
iminde aydnlara ve "kritik dnceli bireylere yneticilik rol
veren bir toplumsal gelime kuramnn savunucusudur. (Fr. ev.
Notu)
7 Guizot, Franois Pierre Gaillaume (1787-1874); Mignet
Franois Auguste Marie (1796-1884); Thierry, Augustin (1795-1856),
Tocqueville, Alexis de (1805-1859): Restorasyon Dnemi (1814-1830)
burjuva tarihileri. Snf mcadelesi sznden sadece burjuvarzinin feodaliteye kar mcadelesini anlamakta ve burjuva toplumunun barnda bir snf mcadelesinin varln reddetmektey
diler. Tarihte ekonomik 9tken'in stn bir rol oynadn kabul
etmekle birlikte bu rol insan beyninin ilevlerinden biri say
dklarndan tmyle idealisttiler. (Fr. ev. Notu)
8 Tarihin Ekonomik Aklamas, Londra 1888. (Trkeye
ev. Notu)
9 Kudrin, Nikolay Sergeyevi Russanovun takma ad (d.
1859): Rus anti-Marksist yazar. (Fr. ev. Notu)
10 Marx ve Engelsin, Die Heilige Familie
(Kutsal Aile).
1845 adl yaptlarnn alt bal, (lng. ev. Notu)
11 Marxin ilk kez 1959'da Berlin'de yaymlanan nl yapt
(Fr. ev. Notu)
12 Antonio Labriola. Materyalist Tarih Anlay zerine De
nemeler, lng. Bask, Chicago 1904, s. 151. (lng. ev. Notu)
13 Agy., s. 150.
14 Krivenko, Sergey Nikolayevi (1847-1907): Liberal Narod
nik yazar, (lng. ev. Notu)
15 Paul Lafargue'n brorne
deiniliyor: Karl Marx'm
Ekonomik Materyalizmi, Paris, Oriol, 1884. (Fr. ev. Notu)
16 Zukovski, Nikolay lvanovi (1842-1895): Bakunini des
tekleyen Rus ekonomisti. "Marx ve Sermaye Hakkndaki Kitab
balkl yazsnda Marx'i rtmeye almt. (Fr. ev. Notu)
17 Morgan, Lewis Henry (1818-1881): ABD'li etnograf, ar

98

keolog ve lkel toplumlann bilimsel bir biimde incelenmesinin


ncs, Morgann temel yapt olan. Eski Toplum (Ancient So
ciety, Londra 1877) ile ilkel toplumlar zerine teki incelemeleri
nin eletirel bir zmlemesine dayanarak Eagels, "Ailenin, zel
Mlkiyetin ve Devletin Kkeni" adl yaptn yazmtr. (Fr. ev.
Notu)
18 Antonio Labriola, Materyalist Tarih Anlay zerine De
nemeler, Chicago 1904, Ing. Bas., s. 118-119. (Ing. ev. Notu)
19 Burada byk Rus devrimci ve demokrat yazar ve ele
tirmeni Nikolay Gavrilovi emievski kastediliyor. (Fr. ev.
Notu)
20 Marx kastediliyor. (Fr. ev. Notu)
21 Eski znelciler deyimiyle Plehanov, her eyden nce
Mihaylovskiye deinmektedir. Yine bu paragraftaki tm an
trmalar ona aittir. (Fr. ev. No.tu)
22 George Henry Lewese (1817-1878) deiniliyor. Balca fel
sefi yaptlar, Biyografik Felsefe Tarihi, Comte'un Bilim Felsefesi,
Yaam v e Akl Sorunlar olan Ingiliz pozitivist dnr. (Ing.
ev. Notu)
23 Plehanov burada, tannm Rus Narodniki Nikolayon
(Danielson) 'u kastediyor. Bu kii srf M arsn ekonomi lcuram"ndan yana olduunu ilan ettii iin haksz biimde Mark
sist olarak n yapmt. (Fr. ev. Notu)

99

G.V. PLEHANOV
Tarihte Bireyin Rol

"Eletiri, kukusuz gzel ve vlm eye deer bir ey


olm akla birlikte, bilerek eletirmek,
yani eletirilen eyi anlam ak gerekir.
Tarihi m addecilii eletirmek dem ek,
bu m etodu insanln tarihi hareketinin
incelenm esinde kullanmak demektir.
Bu m etodun gl ve zayf yanlar
a n ca k byle m eydana karlabilir."
G.V. PLEHANOV
Bireyler ne zam an, ne l d e
sosyal gelimenin bir "etken"i olabilirler?
Bireyler, var olan sosyal v e ekonom ik ilikileri
diledikleri gibi deitirebilirler mi?
Birey - toplum ilikilerinden
tarihi tesadfler nasl d o a r?
Bireyi tarihte byk a d a m y a p a n nedir?
Baz znel yetenekler
bir insan byk a d a m y a p m a y a yeter mi?

You might also like