Professional Documents
Culture Documents
z
mb1 a
Q
Kur'ann ve Kur'an surelerinin Risaletpenah Efendimiz tarafndan tesmiye edilmi isimleri vardr. Fakat
surelerin bu isimlerini, mahalli nzullerini ve ayetlerinin adetlerini i'ar iin yazlan balklar, kezalik sahife
kenarlarnda tair denilen arlar, hizibleri, secdeleri gsteren tahrirler nazm kur'andan deildirler.
simlerin muhdes olmayp tesmiyei risaletpenahiye mstenit olmas, kelimat kur'andan olmalarn icap
etmez ve bir kelimenin kur'aniyeti iin bu kadar kfi deildir, nk kitap yani kur'an, hadsten ve hatta
hadsi kudsden baka bir hususiyeti haizdir. Peygamberimizin hadsleri miyannda tefsiri kur'ana mteallik
nice ahadisi erife vardr ki bunlar tevatren sabit bile olsalar yine kur'an saylamazlar. Bir kelimenin nazm
kur'andan madut olabilmesi iin Peygamberimizden kur'an olarak ahzedilmi ve tevatren naklolunmu
bulunmas arttr. nk kur'ann hkmn, kymeti yalnz manasnda deildir, onun elfaz ve kelimat dahi
bizzat hkm ve kymeti haizdir. Zira kur'an metlv olmakla mmtazdr. Tilvet ve levazm tilvet ise elfazn
ahkmdr.
Selefi kiram bu hakikate binaen Mushaf erifi kur'an olarak me'huz olmyan kelimattan tecrit ederek
yazarlar ve
aa au
a au
= cerridlmesahif - Mushaflar tecrit ediniz diye tavsiye ederlerdi. nk
b
kur'an olmiyan kelimelerin veya cmlelerin mruri zaman ile nazmi kur'ana kartrlarak tahrifata sebebiyet
verilmesi gibi er' bir mahzuru nazar mlhazaya alrlar ve Mushafn deffeteyni beyninde sadece kur'an
Sh:4
Lkin bu tecridi, Beyhaki kur'an, gayri kur'an ile kartrmamak manasna tefsir etmitir. nk
mutazammn olduu hikmet bunu muktazdr. O halde ihtilt ve iltibas vaki olmyacak bir tarzda
yazlmasnda bir beis olmamak lzm gelir. Filvaki bni Abbasn keraheti tairi sylemesi bunun o zaman bir
hdise olduunu ima ettii gibi ihtilt mahzurunun fkdan halinde bu kerahetin de irtifana delletten hali
deildir. Bu manaya binaen yazs, yazl kur'ann yazsndan, yazlndan vazhan temyiz olunarak iltibas
ve ihtilt mahzuru bertaraf edilmek artiyle zikrolunan sernamelerin ve muhtralarn Mushafa yazlmas
tecrit tavsiyesine mnafi grlmez ve lbe'se bih saylr oldu. Bu suretle bunlar hayli kadim bir
zamandanberi yazma Mushaflarda elvan veya altn mrekkeple ve hatt icazetle yazlp bir tarz mahsusta
nak ve tezhip edile gelmitir. Tab'n zuhurundan sonra da ayn ekilde hat ve nak ile hatt kur'andan
Bu sureti tahrirde kur'ann sahifeleri kat' bir ereve iine alnarak hatt kur'an dierlerinden gzelce
ayrld cihetle hem tecrit tavsiyesine itina edilip halt ve iltibas mahzuruna sed ekilmi, hem de hfz ve
kraati kur'anda ihtiya derkr olan baz fevaidi mhimme temin olunmutur. slmda bu sevk dindir ki
hututun tenevv ve nefasetinde ve bilhassa snaati tezhibin terakkisinde mil olmu ve tezhibi Mesahif bir
Fkh noktai nazarndan lbe'sebih ni terki evl ve sadelik klfete mreccah ise de biz halefteki bu
itinal teamln tercihine taraftar olacaz. Zira tecrit bir seddi zeria ve asl fariza ise hfz ve temyiz
olduundan bu tecridi mukayyedin tecridi mutlktan daha emin olduu sabit ve hkmi er'nin illetiyle
Sh:5
etmek lzm gelir ki bir zaman yapld gibi ibraz san'at iin sahifelerin sadeliini ve hatt kur'ann ttrat ve
temayzn ihll edecek vehile nazm kur'ann mtenevvi ve muhtelif yazlarla yazlmas, kezalik Mushafa
kur'an sahifelerini andrr bir ekilde dua ve saire ilve olunmas muvafk deildir.
Bu izahattan u neticeye vasl oluruz: Mushaflarn iltibas ve ilve ve tahrif ihtimalini katedecek bir tarz
salim ve mstahsende yazlmas veya tabedilmesi hususuna dikkat ve itina etmek mslmanlarn uhdesine
terettp eden vecaipten birini tekil eder ve tetkiki Mesahif heyeti de bu farz kiyafenin edasna
memurdur.
Fatiha, asl lgatte Fatih ismi failinden naklen evvel kitap ve elbise gibi alabilecek eylerin evveli -ilk
alan yeri manasna, bilhare kelm ve kraat gibi husulnde tedric bulunan her eyin evveline itlk
edilmitir. Ta s aslndaki Fatih sfatndan nakl iindir, te'nis iin deildir. Maahaza esasnda tasile
beraber fetih manasna masdar olmas da mmkindir. Binaenaleyh mef'ul olan evveli meftuha itlk
evvelkinde mecazi akl, bunda mecazi lav kabilindendir. Fatihann mukabili hatimedir. Kitabullahn
tesmiye edilmitir. Buna Elfatiha dahi denilir ki ya obirinin tahfifidir veya mstakil bir isimdir. Birinci
takdirde lmmzafn ileyhten ivaz olaca iin fatiha denemez, ikinci takdirde ise lisanmzda denebilir ve
byle mteareftir. Bu surenin lisanmzda en maruf ismi Elhamd ismidir ki suretlhamdin muhaffefidir.
Banda elhamd lillah bulunmas veyahut batan baa manas bir manay hamd olmas itibarile
tedenberi Elhamd veya Elhamd lillh veya Elhamd lillhi Rabbillemin diye tesmiye edile
gelmitir.
Sh:6
Bunlardan baka daha bir takm isimleri vardr ki her biri bir hususiyeti ifade eder: (3) mmlkur'an (4)
mmlkitap. nk bu sure dier sveri kur'ann asl ve menei yani kk ve tohumu gibidir ve bir eyin
asl ve meneine m itlk da mteareftir. Fatiha kur'ann mebde ve maada mteallk, hikemi
nazariyesini, ahkm ameliyesini, makasidi esasiye ve muhteveyat asliyesini tazammun eden beli bir
icmali, bedi bir nmuzecidir. Hatt nsf evveli sveri Mekkyeeyi, nsf ahiri sveri medenyeyi temsil eder
ve sanlr ki Fatiha ksmen Mekk ve ksmen Medendir. Kitabullahn mevzuu, Allah ile lem ve bilhassa
Allah ile insanlar beynindeki nisbet ve alkai rbubiyet olduuna gre Fatiha bu nisbeti cezri tammile tasvir
ve ifade eder. Gayesi de insanlar nimai ilhiyeye isal eden tariki mstakime irat ve hidayet olduunu
ahseni suretle ifham eyler. Ancak bu iki isimden mmlkitap asl kinat olan Levhi mahfuza dahi itlk
olunur.
(5) ayni esbaptan nai Esas (6) Elvafiye (7) Elkfiye (8) Kenz tesmiye olunur. (9) Seb'i mesani ki surei
Hcirde
aa br a
bj
b m a ayetine bak.
a
(10) Essalt yani namaz suresi, nk Fatihasz namaz yoktur: Her namazda lakal iki rek'tta birer kerre
okunmas vaciptir. Ancak Hanefyece cenaze namaznda vacip deildir, nk bu tam mnsile namaz
deil bir duadr. (11) Surei kr (12) Surei Dua ki bunlar mtemildir, (13) Surei ifa veya afiye ki
bilhassa emraz kalbiye ve maneviyeye ifadr (14) Talimi mes'ele ki bunda sual ve duann, istemenin art
ve edebi ve mes'uln ekmeli pek beli bir surette talim buyurulmutur. art sual, evvelen marifet, saniyen
amel, salisen hissi ihtiya, edebi sual de evvelen arz sena, saniyen arz htsas, salisen hsni intihap ile
arz mes'ul, Ekmeli mes'ul ise zat nimet deil o nimetin doru ve aibesiz bir yoluna muvaffakiyettir. nk
Sh:7
NZUL VE EVVEL NZUL - Kur'ann gaypten uhude zuhuruna nzul itlk olunur ki bu uhudun ilk
mevkii kalbi Muhammeddir Ve hicreti seniyeden mukaddem nazil olanlara Mekk, sonrakilere Meden
denilir, hatt Hicretten sonra Mekkede ve sair mahallerde nazil olanlara dahi Meden itlk olunur. Bu
mbarek sure de Mekkdir. Hicreti seniyeden mukaddem Mekkei Mkerremede nazil olmutur. Bu bapta
Rivayet itibarile: bni Abbas, Katde, Ebl'liye Rufey'i Riyahi ve sair bir ok mfessirin hep bunu tesbit
etmiler. Ebu hreyre, Mcahit, Ata ibni Yesar, Zhri vesair bazlar da Meden olduunu sylemilerdir.
Maamafih bunun yalnz Mcahit rivayeti olduunu dier tefsirler kaydediyorlar. Dier bazlar da bir kerre
Mekkede namaz farz klnd vakt, bir kerre de Medinede kble tahvil edildii zaman olmak zere iki kerre
Direyet itibarile: Fatihann mekkiyetini isbat eden iki istidll mevcuttur; bir kerre surei Hcir bilittifak
aa br a
bj
b m a
a
ayeti vardr. Ve Fatihann bir ismi Seb'imesani olduu gibi bu ayetten maksat Fatiha olduu da ekseriyetle
mbeyyendir. Binaenaleyh Fatihann mekkiyeti ekseriyet rivayetile mansus demektir. Saniyen be vakt
namazn Mekkede farz klnd ve islmda bundan evvel de namaz klnageldii malmdur. Nitekim surei
Alakta
6
a a aj P
= a o
a a ayeti ve surei Mzzemmilde
a emri vardir. Halbuki islmda cenaze namazndan baka fatihasz bir namaz klnd asl
3
rivayet edilmemitir. Ve bilakis fatihasz namaz yoktur =
l
mb1 2 a 5
hadisi malmdur. Binaenaleyh fatihann Mekkede
bn
a z
ve nbvvetin ilk devirlerinde nazil olduu bu ittifaktan bilistidll sabit olur.
Saleb, tefsirinde senediyle Hazreti Aliden de unu rivayet etmitir: Fatihatlkitab Arn tahtinde bir
Sh:8
beyan ettikten sonra surei Alkn evvelinde de ekseri mfessirine gre ilk nazil olan sure, Fatiha ve sonra
Surei kalem olduunu tesbit etmitir. Binaenaleyh ilk nazil olan sure ile ilk nazil olan ayeti fark etmek
lzmdr. Filvaki Seyyidierifi Crcaninin tahkiki vehile ehadisi sahihann delleti ve eimmenin lmi usulde
a a P
b
P7
a
2
b2 a a
7
a
6 b
b
a 2
a P= b2 a P=
kadar surei alkn ba taraf ilk nazil olan ayetler olmakla beraber tamam sure noktai nazarndan
Fatihann ekseri mfessirine nisbet olunduu zere ilk nazil olan sure olduu anlalyor, obirlerinin nzul
daha sonra tamam olmutur. Sahihi buhar ve Sahihi mslimde senedi mahsuslariyle Urvetbn
meali: Resul Ekrem Sallllah Aleyhi vesellem Efendimize ilk vahi, iptida ryay saliha ile balamt. Bir
rya grmezdi ki Fecri sadk gibi zuhur etmi olmasn. Sonra halveti -uzleti- holanr oldu, (Hra)
maarasna ekilir, avdet etmeksizin orada mteaddit geceler taabbt ederdi ve bunun iin azn da
gtrrd, sonra Hazreti Hadiceye avdet eder, yine azn alr giderdi, nihayet gari Hrada idi ki ona hak
geldi [Mslimde fceten geldi] yle ki: kendisine bir melek geldi ve
melek hemen beni tuttu ve vcudumu sarp yle skt ki takatm hemen tkeniyordu (bizim tabirimizle
beni yine tuttu ve yle bir sard ki canma tak dedi, sonra beni yine salverdi ve
de okumu deilim dedim, binaenaleyh nc olarak beni bir daha sard, sonra brakt ve
derhal:
Sh:9
a a P
b
P7
a
2
b2 a a
7
a
=
a 2 rivayetinde
6 b
b
a P= b2 a dahi mansustur. Bunun
zerine Resulullah avdet etti, yrei oynyordu. Hazreti Hadice binti huveylit Radyallahanhann yanna
Hazreti Hadiceye ihbari keyfiyetle kendimden cidden korktum buyurdu. Hadice de hayr vallahi Cenab
Allah seni hi bir vakit perian etmez, sen akrbana iyilik eder, klfetlere tahamml edersin, you kazanr,
yoksulu kazandrr, msafire ikram, mesaibe kar yardm edersin dedikten sonra alp amca zadesi
Verekatbn Nevfelibni Esedibni Abdluzzaya gtrd ki Vereka cahiliyede nasraniyeti kabul etmi bir zat
idi, brance yazmasn bilir ve ilmaaallah brance (Mslimde Arapa) ncil yazard ve artk pek
ihtiyarlam ve ma olmu idi. Varnca hadice amca zadem birader zadeni dinle, dedi Vereka sordu:
Namustur ki Cenab Allah Musaya indirmi idi. Ne olurdu, ben gen olaydm ve kavmin seni karaca
zaman sa olaydm dedi, Resulullah acaip onlar beni karacaklarda m? buyurdu, Vereka evet senin
getirdiin gibi bir eyi getirir hi bir adam yokturki adavete maruz olmasn, o gnne yetiirsem her halde
sana kaviyyen yardm ederim dedi, sonra ok gemedi Veraka vefat etti ilh.
Sahihi Mslim bu hadisi mteaddit tariklarla rivayet eylemitir. Geri Hazreti Aienin zaman vak'aya
yetimemi olduu malmdur, fakat byle olmas hadisin mrsel, yani ilk ravinin mahzuf olmasn iktiza
Dier taraftan bni Ebi eybe Msannefinde, Ebu Nuaym ve Beyhak Delilnnbvvede, Vhidi ve
Salebi tefsirlerin-
Sh:10
de senetlerile Ebu Meysere Amribni rahbilden yle rivayet etmilerdir: Resulekrem Sallallah aleyhi
vesellem, Hazreti Hadiceye Ben halvette yalnz kaldm zaman bir nida iittim, vallahi bunun bir emir
olmasndan cidden korktum dedii vakit, Hadice Maazallah, sana Cenab Allahn korkulacak bir ey
yapmas ihtimali yoktur, vallahi sen emaneti tediye edersin, akribana iyilik yaparsn, sz doru sylersin
demiti badehu Ebubekir geldi, Resulullah yoktu, Hadice Resulullahn szn anlatt ve Muhammedle
beraber Verekaya git dedi. Resulullah gelince Ebubekir elinden tutup Bizi Verekaya gtr dedi,
deyince kim syledi diye sordu o da Hadice dedi. Binaenaleyh birlikte Verekaya gittiler, vak'ay
anlattlar, buyurdu ki Yalnz halvette kaldm zaman arkamdan ya Muhammed ya Muhammed diye bir
nida iitiyorum ve hemen koup kaiyorum Vereka da yle yapma geldii zaman syleyeceini
dinleyinceye kadar dur sebat et ve sonra gel bana haber ver dedi. Badehu Resulullah halvetine ekildii
=
b a l
a Py
a a
2 3
=
z
a
y
kul bismillhirrahmanirrahim elhamdlillhi rabbillemin diyerek veleddaline kadar vard. Bir de kul
lilheillallah dedi. Binaenaleyh Verekaya giderek bunu nakletti, Vereka da Mjde mjde, dedi, ben
ehadet ederim ki sen bni Meryemin tepir ettii zatsn, sen Musann Namusu gibi bir Namus zerindesin
Sh:11
Grlyor ki evvelki hads kur'andan ilk nazil olan ayet kre suresinin ba olduunu, ikinci hadis de
tamamiyle Fatiha suresi olduunu rivayet ediyor. Aradaki fkarat yekdierinin sakit olduu noktalarda
birbirinin mtemmimidir, fakat zahire nazaran evveliyeti mutlka mes'elesinde mutearz gibidirler,
evvelkinin tariklar daha kavi, Beyhaknn dahi beyan vehile ikinci hadis mnkati olduuna nazaran noktai
tearuzda birinci mreccahtr ve demek ki Verekann nezdine iki defa gidilmitir. Binaenaleyh asahhi rivayet,
kur'ann nzli ayet noktai nazarndan evveli kre suresinin ba, nzli ayet noktai nazarndan evveli de
tertip ve kitabette ve namazda, kraatte evveli olan surei Fatihadr. Ve Fatihann nzul krenin tamamndan
a
den ve =qa b a b den, =3
a b a b den evveldir.
Fakat bu iki hadisin nakli rivayeti msnede noktai nazarndandr. Yoksa ekseri mfessirinin rivayat
mrselesi yalnz bunlara mpteni demek deildir. Maamafih ibu mes'elede ttifak yoktur.
Demek ki cenabhak Fatihai kitabn inzal etmeden evvel iptida Resuln tehyie etmi ve ona
Rabbndan bir kur'an, bir kitap ihsan olunacan i'ar iin evvela kraate, saniyen kalemle kitabete tergp
a =
b a l
a Py
a a
2
z
a
y
FATIHANIN AYETLER - Fatihann ayetleri yedi olduu mttefekn aleyhtir. Ancak bu yediden birisi
= o
a
a
a
midir? bunda iki rivayet vardr.
Yaknda grlecei zere bizim sahih mezhebimize gre Besmele bal bana bir ayeti mnferide
olduundan fatihann ba
=
b a l
a dir ve
z
= o
a
a
a
bir ayettir. (besmeleye bak) Fatihann yedi ayet olmas
da hikmeti Kur'an noktai nazarndan bir takm meanii iariye ile alkadardr.
Sh:12
FASILA - iirde kafiye veya revi, nesirde seci gibi kur'ann surelerinde de fasla tesmiye olunan bir veya
bir ka harf vardr ki her ayetin dierlerile temayz ve temasl bu faslasiledir. Trkemizde buna
bir hususiyeti mtemayizesi vardr ki hem nesrin samahat- selasetini, hem veznin ahenk- letafetini cami
bir nevei beyan ifade eder. Geri bu revnak yalnz faslann bir eseri deildir. Onda btn kelimat ve
terakibi kur'aniyenin bir hissei hsn vardr. Fakat fasla bunlarn lemehati rakikasn samiada uuriletiren
bir tecelli noktasdr. Elhan kraatin kararlar bunlarda verilir. Esnayi tertilde maanii kur'an nbubei
nazmndan btn lezaizi tayyibesile akarken bu noktalarda kalbe nfuz iin zemzemei cereyan vadi visal
ile vei veda mezceden bir cilvei uhut kesilir. Bu cilvei uhudu bir hahzai huzurun sekineti takip eder.
Kelm ilhnin nazm- faslas ile kelm beerin sec- kafiyesi arasnda fitrat ile san'at arasndaki
byk fark grmemek kabil deildir. Malmdur ki hendesei ftrat namtenahi, hendesei san'at mtenahidir
ve bunun iin eseri ftrat canl, eseri san'at canszdr. Ftratte her hangi bir binann, herhangi bir zihayatn
za ve eczas namtenahi bir tegayyr ve tenasbn haslasdr. Biz her hangi bir aacn yapraklar
arasnda hsni tecans ifade eden tenasp ve temasli kmilini farkederken her yapran dierlerinden
ancak namtenahi bir l ile llebilecek bir tegayri kmil arzettiini ve bu tegayrn hi bir lahza
tevakkuf etmeyip her an nmv ile deitiini de grrz. Ve bunlarn ekl- budi hendeslerini kesirsiz
Sh:13
biz ayan vcudun haddi tammn tasavvur edemeyiz, onlar nihayet bir hali uhudun lhzai visali veya
onun hayali mn'akisi ile tanrz. Fakat bir mimarn eseri san'ati olan en nefis bir binadaki tevazn mahdut
ve eb'adi sabite arasndaki tenasb muttarit ve mtenahi bir miyar ile tamamen lebiliriz. nk o ne
olsa yine bir tasavvuru mahdudun ifadesidir. ayet bir kesri namtenahiye tesadf edersek bunun da ftrata
raci olduunu biliriz. Bunun gibi sec- kafiyede her ne olursa olsun bir tenasb mahdut ve bir ttrad sabit
hissolunur. Ne kadar beli ve selis addolunursa olunsun onda bir klfet ve teellfn aibeleri vardr. nk
nisbetler, irtibatlar tasavvura san mahdut bir miyarn neticei tatbikidr. Bundan dolaydr ki biz mensuri
mutlkta daha ziyade tabiilik hissediyoruz. fakat bunu da ne kadar gzel olursa olsun mevzun ve
mseccadaki ahengi nfuz ve kelmda matlp olan fehm- zabtn en byk zamn bulunan vecazeti ifade
gibi meziyetlerden mahrum buluruz. halbuki nazm kur'ann tenabndeki miyar bsbtn bakadr. O bir
myari mtenahi deildir, o tasavvura san bir tenasbi mahdudun bir ttrad sabitin ifadesi deil, ftratn
semih ve seyyal ve mtenevvi bir tenasb gayr mahdudunun ifadesidir. Onun faslalarnda san'atn klfeti
kesbini andran hi bir aibei tekellf yoktur ve bu sebepledir ki nazm kur'an mevzun ve mensur her
ikisinin meziyeti beyann maaziyadetin camidir. Ve bu cemiyettir ki onun vcuhi icazndan birini tekil
etmidir. Ve yine bu sebepledir ki kur'ann faslalar tevkifdir, yani nakil ve semaa mevkuftur, biddiraye tayin
olunamaz. nk ayet bana varmadan da ahenk ifade eden baz harflere tesadf edilir. Bizim
kelmlarmzda elfaz, meaninin bir kisvei arzasdr, meani ile elfaz arasndaki nisbet, bir endamn
elbisesine nisbeti gibidir. Binaenaleyh yekdierinden kabili tecrittirler ve ekseriya o endam daha gzel
Sh:14
techiz etmek mmkin olur. Ve ok vakit tasannuat ile biz bu endamn hsn ftrsini ihll da ederiz
Kelmullahta ise meani zerinde elfaz bir simay dilberin cildi glgn gibi mazmunun ensac terihiye ve
ruhiyesine ezel bir alka ile merbuttur. Daha dorusu bunda cism ile ruhun vahdetle tecelli eden bir
itibaki mahsusu vardr. Buna hayran olan bir byk Arap airi bilhassa bunun iin u nevei mestaneyi
terennm etmitir.
a 3 bm b2bn
a o xbua
te bu hassai icazkri hasebiyle kur'an tanzir olunamad gibi aynen tercmede edilemiyor. lk evvel o
mumtaz slubu beyan zayi oluyor, tercemeler bir hsni dilrann derisini yzp altndaki ensaca bir camei
camit geirmek gibi oluyor, bu camenin effaf bir billr olduunu da farz etsek onun iinden canl bir vcut
grlebileceini farzetmek hata olur. Kur'an hadikai vcutta alm hakik ve misalsiz bir gl farzedilirse,
en gzel tercemesi nihayet onun desti meharetle yaplm bir resmine benzetilebilir ki bunda aslnn ne
maddesi, ne kuvveti, ne numeti, ne nmvv, hasl ne ya, ne rayihas hi birisi bulunamaz. Biz de ite o
gl, tutup koklayamyanlara gcmz yettii kadar bir resmile olsun tantmya alacaz.
Binaenaleyh bunlar kur'an tandacak bir mel olsa da kur'an hkmn haiz olamaz, onun yerine
Sh:15
ggggggggggggy
a a gggggggggggg
2
a
y
BESMELE
Mesahifi erifede iki trl besmele vardr: Birisi sure balarnda yazlan mstakil besmele, dieri surei
Nemlin
=y
a a
2 a
a ayetindeki
a
y
besmeledir. Bu besmele surei Nemlin bu ayetinin bir cz' olduu kemali sarahatle malmdur.
Binaenaleyh bu haysiyetle besmeleni kur'aniyetinde phe yoktur ve tevatri sarih ile bilicma
mteyakkandr. Fakat sure balarnda yazlan ve her sureyi birbirinden ayran ve iptidai kraatte okunan
besmeleye gelince: Bunun o surelerden birinde veya her birinde dahil bir ayet veya czi ayet veyahut
kur'andan resen bir czi tam olup olmad brs gibi bedihi olmadndan bu besmelenin tayini
kur'ansi tefsirde ve lmi usulde bir mes'elei ilmiyle tekil etmitir ki bilhassa iman, salt, kraet mesailile
alkadardr.
Saidibni Cbeyr, Zhri, Ata' ibni Mbarek Hazarat besmelenin banda bulunduu her sureden birer
ayet olduuna kail olmular ki kur'anda yz on ayet eder. Kavli cedidinde mam afii Hazretleri ve
eshab bu mezhep zerindedirler. O halde Fatihann yedi ayetinden birinci besmeledir. ve en'amte
aleyhim bir faslai ayet deildir. Bunun iin namazda besmeleyi de cehren okurlar. nk diyorlar: Selef
bu besmeleleri Mushaflarda tesbit etmiler, bununla beraber kur'ann tecridini tavsiye eylemiler ve hatta
Fatihann nihayetinde min bile yazmamlardr, Eer bu besmeleler kur'an olmasa idi onlar da
yazmazlard. Hasl Mushafn deffeteyni beyninde kur'andan baka bir ey bulunmadnda icma vardr. Ve
Sh:16
Abbas Radyallah anhmadan: Besmeleyi terkeden kitabullahdan yz on drt ayet terketmi olur, Ebu
Hreyre Radyallah anhtan: Resulullah Efendimiz Fatihatlkitap yedi ayettir, bunlarn evveli
Bismillahirrahmanirrahim elhamdlillhi rabbil'lemin i bir ayet sayd. O halde Fatihadan bir ayet deilse
czi ayettir. Ve binaenaleyh namazda kraati farzdr ve cehrolunur. afii gibi Ahmedibni Hanbel
Dier taraftan imam Malik Hazretleri kur'ann her mevkiinde dahi kur'aniyeti sarahat ve tevatrle
taayyn edecei ve binaenaleyh aibei ihtilf ile kur'aniyete hkmedilemiyeceini illetine ve ehli
Medinenin teamlne istinat ederek sure evvellerindeki besmelelerin ne Fatiha ve ne sair surelerden, ne
de btn kur'andan bir czi mahsus olmadna ve surei Nemildeki ayetten bakasnda besmelenin kur'an
olmayp fasl- teberrk iin yazldna zahip olmu ve binaenaleyh namazda ne cehren, ne de sirren
Hanefiyeye gelince; Sahih mezhep udur: Evaili sverdeki besmele bal bana bir ayeti mnferide
olunmak iin nazil olmutur. Filvaki zikrolunan mtekabil iki ihtilf ve istidll iinde tahakkuk eden noktai
yakin budur. Mademki eraiti meruha mucebince Mushafn deffeteyni beyninde kur'andan baka bir ey
yazlmadna ittifak vardr, o halde sure balarndaki besmeleler dahi kur'andandr. afii delilinin kat'
meddas bu olur. Ve mademki banda bulunduu surelerden cz'iyetini i'ar eden sarih bir delili
Sh:17
te Malik delilinin kat' meddas da budur. Binaenaleyh iki delilin ibu yakn noktalarnn birlikteki mfad
da sylediimiz gibi besmelenin btn surelerden mstakil bir ayeti fezze olmasdr ki bu babtaki muhtelif
ahbar ahadn kadri mtereki de bu olur. O halde Fatiha gibi her namazda okunmas vacip deildir. Lkin
gerek namazda ve gerek haricinde her kraetin ve her emri mhimmin bidayetinde okunmas snnettir.
Bunun iin namazn her rek'atnda, kraetin evvelinde okuruz, ortasnda okumayz. Ancak cziyet
anlalmamak iin cehr namazlarda da sirren okuruz ve byle okunmasnda btn Hanefiye mttefiktir.
te
y
a a
2 byle bir ayeti mmtazedir.
a
y
=y
a Pa P
2 drt kelimedir.
a P
y
2 nin b2 s ile
y
a in harfi tarifleri dahi birer kelimedirler. Hkmen de byledir. nk lisan
y
a
Arapta harfi tariflere hi bir zaman kelimei mstakille hkm verilmemi olduu halde ba hem kendisi bir
kelimedir, hem de mteallaki mahfuzu olan bir fiil ile failini dahi m'ir kelime hkmndedir.
Binaenaleyh
hemzei vasl ile yazlmakt, lkin besmeleye mahsus olarak hemze hazf olunup sylendii gibi yazlr ve
ivaz olarak bi nin ba uzatlr. Ta evveldenberi besmelenin ban bir elif uzun yazmak bir kaidei hat
olmutu ki bu kaide kf gibi sls ve nesih hatlarnda dahi esatizei hattn malmudur. Bunun nktesi
kesreti istimale binaen bir tahfiftir diyorlar, lkin bunda bilhassa tallk visalin kuvvetini ifade etmek gibi
a Pa b c Pa b2 b2 gibi telmihler
bundan msteban olur.
Malmdur ki hakik her ilmin yegne bir mevzuu vardir, ilmi hikmeti kur'ann mevzuu ise Allah ile lem ve
Sh:18
nasebettir. te bir lhiyet ve ubudiyet alkasnda hlsa olunan ve evvelen Fatihada, saniyen btn
file veya ibhi file taallk eden ve onu bir isme rapteyleyen bir edat, bir harfi cerdir ki asl manas ilsak
-yaptrmak- tr. Fakat bu ilsakn mlbeset ve msahabet, istiane, sla, kasem gibi bir ok tenevvat vardr
ki Besmelede mfessirin yalnz msahabet veya istiane manalarndan birini gsterirler. Bu bann
mteallaki mahzuftur ki o da Besmeleyle balanacak olan fiil olacaktr. Bala, oku, balyorum, okuyorum
gibi.
a ] asl lgatte bir eyi zihne refeden almet ve dl demektir. rfte yalnz bana anlalr bir
manaya dellet eden kelime diye tarif olunur ki o manaya veya onun harite veya zihinde tahakkuk ettii
masadakna msemma denilir. Mezhebi muhtara gre asl smv maddesidir vesm den olmas da
mmkindir. Fakat cem'i esma veya esami gelir ve bunlar tamamile lisanmza mal olmu kelimelerdir.
Sfatlar da esasen ismin aksamndandrlar, bunun iin isimler ismi has veya alem, ismi cins veya m diye
taksim olunduu gibi ismi zat veya ismi sifat diye de tefrik olunur. Allahtealnn esmai hsnasnda bu farkn
ehemmiyeti vardr. sim, esas itibarile ad ve nam muradifi olmakla beraber lisanmzda biz bunlar ince
farklarla kullanrz, ben bu ii flan namna yapyorum yerinde flann adna veya ismine yapyorum
demeyiz, kezalik insan bir isimdir deriz de bir addr, bir namdr demeyiz. yle zaman olur ki o
a ] Mabudi Hakkn ismi hassdr. Daha dorusu ismi zattr ve ismi alemdir. Yani kur'an bize bu zat
ecellly, sfat kemliyenin ve esmai hsnasile tantacak bizim ve btn leminin ona olan nisbet ve
Sh:19
dunda, bakasnda, tekemmltnda bir illeti ul olduu gibi Allah ismi celli de lisan irfanmzda yle bir
mebdei has ve ldr. Haktealnn vcudi ahadsi tasdik olunmadan lem ve nizam lem his ve uuru bir
hayalden, bir seraptan ve ayni zamanda def'i nakabil bir ztraptan ibaret kalaca gibi Allah ismi hass
zerinde tevhid ve tensik olunmyan ulmumuz, fununumuz btn malmat ve Maarifimizde iki ucu bir yere
gelmiyen ve varlmz silip spren, perian fikirlerden, melsz bir gubar intbadan ibaret kalr. Bunun
iindir ki btn ulm ve fnun kk kk birer mevzu etrafnda malmatmz tensik ede ede nihayet son
tensikte bir ilmil ile bizi bir huzuri vahdete il etmek iin alr durur. Cisim mefhumunda madde ve
kuvvetle hareket ve skn nisbetinde, tevhid olunmyan bir ilmi tabi; bud, mekn ve zaman nisbetinde,
kemmiyet mefhumunda toplanmyan bir lmi riyaz; uur mefhumunda, cisim ve ruh nisbetinde toplanmyan
ve lmnnefis; hari ve zihin nisbetinde, hak mefhumunda toplanmyan bir Mantk; hayr ve er
mefhumunda, hsn kubuh vicdannda toplanmyan bir Ahlk, nihayet illiyet nisbetinde ve vcut
mefhumunda toplanmyan bir Hikmet, bir Felsefe bulamayz. Vcut mefhumunu tasavvur, illiyet nisbetini
tasdik ettirmeden bize en cz' bir hakikat bildirebilen hi bir fen yoktur. u vardr unun iin: te btn
limlerin alt gaye budur. Vcud, hak, nisbeti illiyet, btn fenlere hkim olan mebadii tasavvuriye ve
tasdikyedir. lliyet, illetin mallile tenasb, tezayf, bakas kanunu, asr hazrda btn ulma hkim olan
bir kanuni zamdr. Bunun iin illiyet nisbetinde tevhid olunmyan hi bir ilim bulamayz. Bu nisbet ise illet
denilen bir vcudi mukaddem ile, mall denilen bir vcudi muahharn alkasn ifade eder ve btn lemin
Sh:20
vur ve tasdik etmeden bu nisbeti tasavvur ve tasdik edemeyiz, sonra bu tasdikmz da (hakdr) diye
zihnimizle vakiin nisbeti intibakn taahht eden hakikati hakka istinad ettirmezsek btn mesaimizin, btn
uurlarmzn, yalan, batl, bir serab evhama raci olduuna hkmederiz, halbuki o zaman byle
hkmedebilmek te bir hakikati itiraf etmektir. Binaenaleyh insan hakk tekzip ederken bile onu tasdik etmek
mecburiyetinden kurtulamaz. Hakaiki mmkine fevknda hakk vacip, gerek ilmimizin, gerek vcudumuzun
mebdei evveli ve illeti ulsdr ve Allah onun ismidir. nsan zerinde icrai tesir eden, insan teshir eyliyen
Hak Teal yle bir vaciblvcuddur ki gerek enfs ve gerek afak btn seyri vcudumuzda vcub
vcudunu gsterir ve bizim ruhumuzun derinliklerinde her eyden evvel zat hakka ait bir tasdik mutlk
muhakkatr. Hatt bizim mevcudiyetimizde bu hakikati lya vahid, basit ve mcmel ve gayr mahdud bir
alkamz, bir hissi batnmz vardr. Ve btn ilimlerimizin kk olan bu hissi batn, mtenahi hislerimizin,
uurlarmzn, akllarmzn, fikirlerimizin hepsinden daha hak, hepsinden daha kuvvetlidir. nk onlar
muhittir. Ve onlar muhit olduu halde zat hakk gayr muhittir ve onun bir lemhai tecellisidir. Byle iken biz
bir ok zaman olur ki kendimizden ve nat vcudumuzdan zhul ederiz ve ekseriya hatalarn, dalllarn
menei bu gaflet ve zhul olur. Byle kendimizden ve uurumuzun inceliklerinden zhul ettiimiz
zamanlardr ki biz bu hissi batndan, bu uuri evvelden gaflet ederiz ve o zaman bunu bize aklmz tarikile
tezkir ve ihtar edecek vesait- delile muhta oluruz. Kinat bize bu tezkiri yapacak yat hak ile doludur.
Kur'an bize bu yat bir belgati icaz ile ihtiyar ve tezkir ettii iin bir ismi de Ezzikr dir. Hikmeti ilhiye
dahi
Sh:21
bize buradan bir ok edillei mantkiye, akliye ve ruhiye telhs ediverir, dier taraftan biz o hissi batnn sair
mtenahi ve mtemeyyiz uurlarmz gibi zahir ve batnmzda tecelli ve inkta lahzelerile mahdud bir suret
iktisap etmesine ve bu suretle cz'iyat eyann 'yan gibi dairei ihatamza girecek bir vehile tavazzuh
etmesine bir meyil besleriz. Bu meylin hikmeti onun devam tecellisinde hissolunan bir zevk uhuddur.
Fakat bunda muhiti muhata kalbetmee almak gibi bir noktai imtina vardr ki nefsin gururunu kracak
olan bu noktai imtina bir oklarn menfi neticelere isal edebilir. O zavall nefsi marur dnemez ki o
mebdei evvele uuri sarihte bir taayn mahdud vermek iin bir nihayet, bir haddi mahdud izmek, yan
eyadaki gibi bir lahzai inktaa mtevakkftr. Mmkin olmyan byle bir lahzai inktada ise btn uur ve
btn vcud kknden munkati ve mnadim olur. yle bir inkta bir uuri vazha varmak deil, ademe
karmaktr. Edillei akliyeye byle bir maksatla bakanlar ve Hakkn gayb uhudu ihata eden namtenahi
tecellisi karsnda gururi nefislerini kramyarak zevk uhudtan mahrum kalanlar Allah aradm da
bulamadm derken fen ve Felsefe namna husranlarn iln etmi olurlar. Allah sezmek iin kalp ile ayni
te Allah ismi celli btn hislerimizin, tasavvurlarmzn art evveli bulunan yle derin ve vahid bir
hissi batnn, gayb uhudun noktai telkisi olan bir lemhai halde bil ihata gsterdii Hak tealnn zatna
dellet eden bir ismi has veya bir ismi alemidir. Yani bu isim evvelen bir mefhumu zihniye ve saniyen o
vasta ile zat hakka isim ise bir ismi hastr. Zihn bir mefhum olmyarak bizzat mteayyin zat mahzn ismi
ise bir ismi alemdir. Evvelkinde kelimeden mefhumi malme, mefhumdan hakikate intikal ederiz ve ismi bu
mefhum
Sh:22
ile tarif ederiz. Mesel Allah, cemii sfat kemaliyeyi haiz bulunan zat vaciblvcudun ismidir. Yahut,
bihakkn mabud olan zat lnn ismidir deriz. kincide bizzat vakideki hakikate intikal ederiz. Bu surette o
hakikatten kendimizde hi bir hisse yok ise Allah isminden vakide yine kendisinden baka bir ey
anlyamayz. Nazarmzda isim ile msemma bir olur. Fakat o hakikatten kendimizde her hangi bir vecih ile
bir hsse bulabilirsek isim ile msemmay temyiz ederiz ve bu iki surette de Allah isbata muhta olmayz.
Fakat bu isimden bir mefhum anladmz ve o mefhumu vakide bir hakikate dellet iin vasta ittihaz
ettiimiz bir ey anlarz. Fakat o eyin vcudunu isbata muhta oluruz. Binaenaleyh isim, isbattan evvel
vazedilmi bulunursa o hakikatin ismihass olursa da ismi alemi olmaz. Fakat isbattan sonra vazedilmi ise
bizzat ismi alem olur. Mesel anadan doma malar iin lker ismi ancak bir ismihas olabilir, grenler iin
ise bir ismi alemdir d lisanda ismihas ile ismi alemin fark aranmazsa da ilim lisannda tefrik edilmitir.
te bu esbaba mebni Allahteal iin ismi zat, ismi alem mmkin midir, deil midir? diye beynelhkema'
derin bir bahis vardr. Fazla uzatmamak iin u kadar syliyelim ki tecelli melhuzdur: Tecellii zat, tecellii
sfat, tecellii asar, tecellii esma da bunlardan birile alkadardr. smi zat, tecellii zat ifade eden bir isim
olmak lzm gelir, nitekim tecellii sfat ifade eden isimlere esmai sfat, tecellii asar ifade eden isimlere
esmai ef'al denilir. Zat, sfat ve asar ile de bilvasta tecelli ettii gibi bizzat dahi tecellisi mmkindir. Ve alem
olan ismi zatna bu dahi kfidir. Ve biz bunu btn esmada esas bildiimiz iin esma lhiye tevkifdir
diyoruz. Binaenaleyh ismi zatn mefhumlu bir ismi has veya mefhumsuz bir ismi alem olmas nefslemirde
Sh:23
u kadar ki biz kendimize tecelli zat vaki olmadan ismi alem vazedemeyiz. Nitekim doan ocua
grmeden koyduumuz isim henz bir ismihastr ve bu halde duyduumuz ismi alemden de yalnz bir
tecellii ism anlarz ve o zaman isim ile msemma birleir. Lkin bunu esmai sfat ve ef'al ile tefsir ede ede
nihayet tecellii asara ve ondan tecellii sfata ve ondan tecellii zata ereriz. Her kelm ibtida bir tecellii ism
ifade eder, kur'an dahi bize Allahtealy evvel tecelliyati ismiyesile anlatyor:
=
b a l
a Py
a a
2 ilh...
z
a
y
Binaenaleyh kur'ana balarken dorusu hi bir fikir ile megul olmyarak evvel Allah ismini bir ismi zat
olarak alacaz, Errahmanirrahim sfatlar da bu ismi icmalen tefsir ederek bunlarla ona bir inbisat verip
mefhumlayacaz ki bu mefhumun icmali, ekmel ve muzaaf bir rahmetin mebdei inbisat olacaktr. Ve sonra
peyderpey bu esma ile bu mefhumu inkiaf ettireceiz ve o zaman yerlere, gklere smiyan Allah ismi
zatnn kalbimizde ftratan muzmar olan tecelliyatn grmee balayacaz, tecellii esmadan tecelli asara
geeceiz, kinat dolaacaz, tecelli asardan tecellii sfata ereceiz, gaybtan uhuda geeceiz, zevki
uhudumuz arttka artacak, o vakit tecellii zat iin ak-u avk ile rpnacaz, btn zevkler, btn emeller
bir noktada toplanacak, gh yalar dkp sinelerimizi ezen hamulei seyyiat ykayacaz, gh nesimi visal
7
a
1a b na b
a
2 a u
a >
7
b b 2 a =
b u
Allah ismi zatn, ismihas olarak bir mefhum ile mlhaza edebilmek iin, selb, sbut btn sfat zatiye
ve filiyesini tasavvur etmek ve sonra onu icml eylemek lzm gelir. Binaenelayh bu da u suretle ifade
Sh:24
tecmi, sadece Zat vacblvcud demek te kfidir. nk btn sfat kemliyeyi cami olmak,
Bunun bir telhisi de bihakkn Mabud =lhi hak=Hak tanr mehfumudur. Arapada bu mefhum, lhi
malm yani belli tanr demek olan El'ilh ismi hassile hlsa edilmitir. Haliki lem veya Haliki kl
mefhumile de iktifa olunabilir. Bunlar Allahtealnn bir tarifi ism veya lfzsi olarak ahzedebiliriz. Biz her
halde unu itiraf ederiz ki bizim Allah smicellinden duyduumuz manay vahit, bu mefhumlarn
hepsinden daha vazih ve daha ekmeldir. Binaenaleyh bu ismihassn bir ismi alem olmas kalbimize daha
yakndr. Gerek ismi has olsun gerek ismi alem Allah ismi celli ile yine Allahtan maada hi bir mabud
yad olunmamtr.
;b
m 3
onun ada yoktur. Binaenaleyh ismi hassnn
tesniyesi, cemi de yoktur. O halde ancak taadddi esma caizdir. Hatt ismi hass bile taaddd edebilir ve
muhtelif lisanlarda Allahtealnin ayr ayr ismi hass bulunmak mmkindir, ve er'an caizdir. Maamafih
maruf lisanlarda buna mradif bilmiyoruz. Mesel, Tanr, Huda isimleri Allah gibi ismi has deildir. lh,
rab, mabud gibi ismi mdr, huda, rab demek olmayp ta hud'ay mhaffefi ve vaciblvcud demek olsa
yine ismi has deildir. Arapada ilhin ceminde lihe rabbn ceminde erbab denildii gibi Farisde
hudann ceminde hudayan ve lisanmzda Tanrlar, mabutlar, ilhlar, rablar denilir, nk bunlar
haklya, haksza itlk edilmitir. Halbuki allahlar denilmemitir ve denemez. Byle bir tabir iitirsek
syleyenin cehline veya gafletine hamlederiz. Edebiyat ahrede ismi alemlerin bir maksad tazim ile
cemilendii ve mesel Ebssuutlar, bni Kemllar denildii vaki ise de alemi vahda-
Sh:25
niyet olan Allah ismi cellinde byle bir tabir bilakis maksad tazime munafi olduundan hem hilf hak
byle deildir, mabud, ilh gibidir. Batil mabudlara dahi Tanr ismi cinsi verilir. Mrikler bir ok Tanrlara
taparlard. Flanlarn tanrlar yle, falanlarnki yledir denilir. Demek ki Tanr ismi cinsi Allah ismi
hasnn mradifi deildir, eamdr. Binaenaleyh Allah ismi Tanr ad ile terceme olunamaz. Bunun
iindir ki Sleyman Efendi Mevlidine Allah adyle balam Tanr ad dememitir. Bu izah tamam
olmak iin bir kelime daha sylemee lzum hissediyoruz. Franszca diy kelimesi dahi ilah, tanr
kelimeleri gibi bir ismi cinstir, o da cemilenir, onu ismi has gibi byk harf ile gstererek kullanmak hakikati
a a a
kelimei tevhidini terceme
edememilerdir, harfiyen tercemesinde diyden baka diy yok diyorlar ki lahtan baka ilah yok
demi oluyorlar, mealen tercemesinde de yalnz diy, diydr yani yalnz ilh ilhtr diyorlar.
Grlyor ki hem ilh, hem Allah yerinde diyo demiler ve Allah ile lhi temyiz edememilerdir, Ve ikisini
de ismi has gibi yazmalarna ramen diy ancak lh tercemesi olmutur. Bu ise ilk nazarda bir haiv
veya nefi ve isbat ile zahiren bir tenakuz nmunesi arzetmektir. diyden baka diy yok, yalnz diyo
a a a
diyen
yle demiyor, Allahtan baka Tanr yoktur diyor ve asla aibei tenakuz olmyan ak bir tevhid sylyor.
Bundan baka Franszcada diynun ismi has olabilmesi Hazreti sann ahsnda tecessdile teahhusu
mlhazasna mstenidtir. Bu noktalardan gafil olanlar diy kelimesini Allah diye terceme ediyor ve
Sh:26
Mfessirin
a ismi hassnn tarihi lisan noktai nazarndan tetkikine almlar ve tarihi edyan
merakllar da bununla uramlardr. Bunda balca matlb unlardr. Bu kelime esasen Arab mi deil
mi? Menkul mu mrtecel mi, mtak mi, gayri mtak mi? Tarihi nedir? Bunlara ksaca iaret edelim:
btida unu itiraf etmek lzm gelir ki ilmimiz mabudi hakkn zatn muhit olmad gibi ismi hassna kar
buna me'haz tayini gayri mmkindir. Buna lisan noktai nazarndan baz delletler de tanyoruz. Evvel asr
risaleti Muhammedde btn Araplarn bu ismi hass tand malmdur. Ve kur'an aziman da bize bunu
anlatyor:
6a
a p
a
n b
a
binaenaleyh imdi bizde olduu gibi o zamanda bu ism, lisan Arabn tam bir mal olduu phesizdir.
Sonra bunun Hazreti smail zamanndanberi cari olduu da malmdur. Bu itibarile de arabiyeti phesizdir.
Halbuki Kur'anda bu ismi cellin daha evvel mevcudiyeti de anlalyor. Binaenaleyh Hazreti brahimden
itibaren bran veya Sryan gibi dier bir lisandan intikali cayi mlhaza oluyor ve burada intikale zahib
olanlar grlyor. Fakat d ve Semud kssalarnda ve daha mukaddem olan Enbiyai kiram lisanlarnda da
yalnz manasnn deil, bizzat bu ismi hassn dahi deverann anlyoruz ve bran veya Sryannin arapaya
alel'itlk takaddmn de bilmiyoruz. ve Arab baideye kadar kan bir tarihi bulunduu zahirdir.
Binaenaleyh srail, Cebrail, Mikil kelimeleri gibi branden menkul a'cem zannetmek iin bir delil
yoktur.
Saniyen, lisan arabn aslnda Arab olmyan ve a'cem denilen kelimeler hakknda ihtarat havi bir takm
Sh:27
bulunduunu grrz. Bir baka bandaki el Ennecm, El'ayyk ilh.. gibi tecridi caiz olmyacak vehile
lzm olmu bir harfi tarif gibidir. Hemzesi ibtida, halinde meftuh, vasl halinde Vallah, Billh, smullah,
Kalallah ilh.. gibi telffuzda veya hem telffuzda hem yazda hazfolunur. Dier bir baka da el harfi tarf
fasla ilvesine lzum grlmiyor. Halbuki el, harfi tarif olsayd byle olamiyacakt.
Eer el, harfi tarif ise kelime her halde menkuldr ve Zat hakka tlk vaz' sani iledir. Fakat bunun
evvelemirde lisan Arabda dier bir isimden veya sfattan nakledilmi olmas mmkindir ve asldr. Harfi tarif
kalknca da lh kalr. Filvaki Arabada lh ismi vardr ve Basriyunun bir ksm mhimmi bundan nakle
kail olmutur. lh ihticab ve irtifa manasna lhe, yelih fiilinin masdar olduu gibi bundan ilh
manasna da bir isimdir ve bundan lhm, lhmme denilir. Bir Arap airi:
bj
1 z
a b
b2 2a
demi. Kezalik Resulekrem Efendimizin dedesi Abdlmuttalip Hazretleri vak'ai Filde Kbe kapsnn
halkasna yaparak:
j
j P
by
b y
j a
a
P P P a
bz
a bz
diye mnacatta bulunmu idi [Surei file bak]. u halde lh isminin bana el getirilerek Allah
denilmi ve ismihas yaplm demektir. Bazlar ise daha ileri giderek Arapa lh isminin Sryance
Sh:28
kim Ebuyezidi Belh lh demi a'cemdir. nk Yehud ve Nesara lha derler. Arap bu lfz alp
tasarruf ederek Allah demiler, bunun gibi lhm ile alkadar olarak brande elhim vardr. Lkin
tarihen Araptaki lh m mukaddem, yoksa Sryandeki lha m mukaddem, bunu tayin etmek gayri
mmkin olduu gibi iki lisan beyninde byle bir kelime mnasebeti bulunmak behemehal birinin
dierinden nakline delil olamaz. Eer tevrd yoksa her ikisinin daha mukaddem bir ana lisandan
intiarna sahip olmak daha makul olur. Ve bunu meyyid delil de vardr. nk Lfzaicellenin Araptaki
istimalinde hi bir ucme emmesi yoktur. Sonra lh, lhm velevse A'cemden menkul olsayd
hemzesinin nidada isbatna lisan msaade edemezdi. Bunun iindir ki bir hayli ulemai lisan, ezcmle
Kfiyun bunun lh dan deil ilh ismicinsinin mradfi olan elilh dan menkul olduuna kail
olmulardr. Bu surette ilhn hemzesi hafzedilmi ve el harfi tarifinin hemzesi ona ivaz yaplm ve lm
tarif te Ennecm, Essa'ku gibi bir cz'i lzm olmutur. Binaenaleyh aslna nazaran bandaki hemze,
vaslda hazf ve ivaz olduuna iareten de nida da katedilmitir. ilh kelimesi de aslnda ilhet, luhet,
lhiyet gibi ibadet manasile ve yahut tahayyr manasile ve yahut skn ve itmi'nan kalp manasile
veyahut feza manasile alkadar olarak me'lh yani mabut, yahut akllarn hayret ettii yahut kalplere
sknet ve itmi'nan veren, yahut ztraptan, fezaden kurtaran demek olur ki mabut da hepsi de var gibidir,
Allahta ise hakikatile vardr. Zemaheri, Kaz Beyzavi gibi bir hayl muhakkikin bu tedkiki kabul etmilerdir.
Buna gre lh kelimesinin de asl ilh dr. Nas, nas gibi ve filvaki ceminde hep alihe deniyor, ki
lisan Arapta masdar ve ismi tasgir gibi cemiler de kelimenin asln gsteren delildendir.
Sh:29
Hasl lisanda bu iki tetkike gre ismullah itikak kebir ile mtak olan bir ismi arabden menkuldr ve
onun mefhum aslsini mutazammndr, hem de aslen ve fer'an arabdir. Bu miyanda baz zanna gre aslen
mtaktr. Yani ilk vaz ile mabudi hakka ismi alemdir. mam Fahrddini Raz dahi bizim muhtarmz udur
ki bu lafzai celle Allahtelnn ismi alemidir ve aslen mtak deildir. mam Halil ve Sibeveyh, ekseri
suliyun ve fukaha hep buna kail olmulardr diyor. Filvaki nidada hemzenin isbat ve ya ile bil faslin
itima asliyetine delildir. Binaenaleyh (el) harfi tarif deildir. Ancak teshili istimal iin ekseriya onun gibi
kullanlmtr. Ve tenvin getirilmemitir. Geri hemzenin hazfi ispatndan ekserdir, galiptir, fakat ya ile
hazelharis, ya eyyhennas gibi fasledildii halde ya Allah diye kat'i hemze ile iktifa olunmas ve
sonra mabud haktan maadasnda asla istimal edilmemi bulunmas hasebile Ennecm, ennas vel'nas
Hasl,
a ismi gayri mtak ve gayri menkul olup bilirtical vaz' evvelde bir ismi alemdir. Ve
deil, lhiyet, mabudiyet vasf ondan me'huzdur. Allah mabud olduu iin allah deil, Allah olduu iin
mabuddur. Onun ilhiyeti ibadet ve ubudivete istihkak lizatihidir. Beer, puta tapar, atee tapar, gnee
tapar, kahramanlara, cebabireye veya baz sevdii eylere tapar, tapt zaman onlar ilh, mabud olurlar,
Sh:30
maz olur, o zaman onlar da mabudiyet, ilahiyet vasf mstearlarn zayi ederler. Halbuki insanlar, Allah
mabud tansn tanmasn, o zatndan mabuddur. Ona her ey ibadet ve ubudiyete borludur. Hatt
mnkirler bile bilmiyerek olsun ona ubudiyette muztardrlar. stikra mantka nazaran iddia edilebilir ki ismi
alemler velev ksmen olsun ismi cinslerden evvel vazolunur. Bilhara bir veya bir ka vasfn ifade ettii
vehi temasl ile ismi cinsler teekkl eder. Binaenaleyh her ismi alemin bir ismi cinsten veya vasftan
hususiyeti ve binaenaleyh bir ismi alem olduu anlalyor. Fakat byle olmas dier bir lisandan me'huz
olmasna neden mani olsun? Taadddi esmann caiz olduu da sebketmi idi. Filvaki deniliyor ki brande
iyl Allah demektir. Nitekim Kaz Beyzav vesair tefsirlerde bile srail Safvetullah veya Abdullah
manasna tefsir edilmitir ki hemzenin hazfile isral ve yaya kalbile srayil dahi okunur, dier taraftan
Sryande lha Arabde lh da varm, binaenaleyh arapada bu iki ismin mezcile illah terkibinden
Allah ismi hass vazedilmi olmak varidi hatr olur ki Allah ilh mealini ihtar ve ilahl'liha manasn
irab eder.
Fakat byle bir mnasebet, filiyatn byle olduuna dellet etmez. Byle olsayd behemehal lisan bize
bunu i'ar ederdi. nk evvelemirde kelimenin ucme ve alemiyetten veya terkip ve alemiyetten dolay
gayri mnsarif ve belki mebni olarak kullanlmas iktiza ederdi. Nitekim Balebek, srail, Cebrail, brahim,
hazfi haline mnasip isede kat'i haline gayri muvafktr. Zira Arapcada il hemzenin kesrile okunageldii
Sh:31
su il ilh manasnadr. nk ili diye muzaf oluyor. Sonra il, Allah demek ise ve ondan ahiz de
olunmu ise il lh diye bir terkip dnmee ne hacet kalrd. Hasl, Allah isminin lisan aharden ahzi
veya itikak bu erait altnda kabili tayin deildir. Ve bu smi cell, lisan noktai nazarndan da msemmas
gibi bir ezeliyet nikab iindedir. Ve btn bunlardan en basit bir mefhum edinmek iin sylenecek sz
a ] bu da Allahtealya has bir isimdir. Bunun bir mefhum mahsusu vardr. Fakat ismi zat
y
deil, ismi sfattr. Hem mevsuflu, hem mevsufsuz kullanlr, binaenaleyh ismi mahz ile sfat mahza
beyninde mtedairdir. Bunun iin harfi cerle tadiye etmez, fiil ameli yapmaz, Rahmann bikeza denilmez,
fakat izafetle Rahmanddnya gibi amel eder, byle olmas bunun sfat fiil deil, sfat zat olduunu
gsterir. Ve byle sfatlara sfat galibe nam verilir. Esasen mutazammn olduu manay vasfiyeti haiz olan
her zat tavsif caiz iken o sfatla mmtaz olan bir zat mahsusta istimali galebe edip yalnz onun sfat olarak
kullanlm demektir. Galebe bir mertebe daha kuvvet bulunca isim olarak dahi istimal edilir ki Rahman
byledir. Ve bu galebe ya tahkik veya takdir olur. Eer sabkan umum istimali vaki iken bilhare birisi
tahassus ile galebe etmi ise (tahkik), ve eer istimali umum bilfiil sebketmemi de bir kyas lgavnin
a ismi dahi galabei takdiriye ile sfat galibeden bir ismi hastr.
y
nk lgaten rahm ve rahmetten mtak ve devam ve mbala ifade eden bir sfat mebbehe
sigasdr ki pek merhametli, ok rahmet sahibi manay vasfsini mutazammndr. Byle olunca da bu sfat
her kimde bulunursa ona Errahman demek kyasen mmkin olmak lzm gelir. Halbuki
a
y
Sh:32
mn'imi hakik manasna tahss edilmi olduundan aslndan beri Allahtealdan bakasna tlk
edilmemitir. Ancak Mseylimetlkezzaba bir kerre mfrit ve mdahin bir air lmsz olarak (Lzilte
rahmana) tabirini kullanm ve maamafih Errahman dememitir. Byle olduu halde Dini islm noktai
nazarndan deil, lisan noktai nazarndan bile bu air tahte edilmitir. Din noktai nazarndan ise evleviyetle
byledir. Her halde Rahman Allahtealya mahsus bir ismi sfattr. Binaenaleyh esasen sfat olmak
itibarile ok rahmet sahibi, pek merhametli, ok merhametli, gayet merhametli veya namtenah rahmet
sahibi diye tefsir edilebilse de hususiyeti ve ismiyeti hasebile terecemesi mmkin olmaz. nk ismihas
terceme edilmez, bunlarn tercemesi tebdili demektir ve lisanmzda byle bir isim yoktur. Bazlarnn bunu
esirgeyici diye terceme ettiklerini gryoruz. Halbuki esirgemek esasnda kskanmak diri etmek
manasnadr. Benden onu esirgedin denilir. Sonra kskanlann korunmas, saklanmas tabi olduundan
esirgemek, lzm olan korumak manasna da kullanlr. Beni esirgemiyorsun deriz ki beni
korumyorsun demektir. Fakat bana merhamet etmiyorsun gibi, bana esirgemiyorsun denilmez.
Binaenaleyh esirgeyici esasnda kskan demek olacandan rahmann takdiren tefsiri dahi olmam
olur. Elemlenmek, ac duymak demek olan acmaktan acyc da tatsz ve aibelidir, kuru bir acmak
merhamet deildir, merhamet acy afati def'a ve onun yerine srur ve hayr ikameye mteveccih olan bir
iyilik duygusudur ki lisanmzda tamamen maruf bir kelimedir. Biz merhametli sfatndan anladmz tatl
manay brlerinden tamamile doymayz ve hele pek merhametli yerinde acyc, esirgeyici demeyiz.
Bunun iin eskilerimiz bu makamda yarlamak filinden yarlayc sfatn kullanrlard Rabbim rahmetile
Sh:33
tahfif ile yarlamak ve yarlayc denildii de vakidir ve esasnda yar muamelesi yapmak demektir ki
merhametin neticesidir. Lkin yarlayc da isim deil, sfattr. Hasl rahman pek merhametli diye nks
bir surette tefsir olunabilirse de terceme olunamaz. Zira pek merhametli ne sfat galibedendir, ne ismi
hastr, Rahim demek te olabilir. Sonra Allahtealnn rahmeti, merhameti, bir hissi kalb, bir temayli
nefsan manasna bir iyilik duygusu deildir. Fatihada izah olunaca zere iradei hayr veya in'am
Rahman ismini Vehhab ismi ile kartrmak ta caiz olmaz. Vehhab, Rahman gibi has deildir.
Binaenaleyh Rahman, Vehhab, veya afv manalarn ifade eden balayc sfatile de terceme
olunamaz. Bu ismi belleriz ve tercemesile deil tefsirile rahmet mefhumundan anlamaa alrz.
y
a] dahi sfat mebbehe veya mubala ile ismi fil olarak ikinci bir sfattr, iki sfatn fark
daha bariz olmak iin burada ikincisi daha muvafktr ki ok merhamet edici demek olur. Bu dahi
Cenaballahn sfatlarndan biridir. Fakat sfat mahzadr, mevsufsuz kullanlmaz ve binaenaleyh Rahman
gibi sfat galibe ve ismi has olmayp Allahtan bakasnda da kullanlabilir ve fiil ameli yapar, harfi tarifi de
y
a a terkibi vasfleri evvel bir ismi mahz, saniyen
a
y
hem isim hem sfat, salisen mahz sfat olan kelimeden mteekkil olarak husustan umuma doru inbisat
etmitir ve bu iki sfat Allah ismi zatn kalbimizde mefhumlamtr. Bunlar ddar ilhnin ilk tecellii
cemalidir.
Gryoruz ki
y
y
ikisi de rahmet masdarndan mubala ifade eden birer sfat
P
olmagla beraber aralarnda ehemmiyetli farklar vardr. Bu farklar gstermek iin mfessirin hayli izahatta
Sh:34
iptidaen, taallki izafetle ve merhameti rahimiyeden intihaen taallki fil ile mtena'im ve mstefid olur. Bu
noktaya iaret iin Dnyann rahman, Ahretin rahimi denilmitir. Cenaballah Dnyann da, Ahretin de
hem rahman, hem rahimidir. Ve bu tabir dahi seleften menkuldr. Fakat her ikisinde evveliyet haysiyetile
rahman, ahiriyet haysiyetile rahim olduuna iaret iin rahmani Dnya ve rahimi Ahret denilmitir ki hem
m'minlerin, hem kfirlerin rahman ve fakat yalnz m'minlerin rahimi denilmesi de bu kabildendir
by
b2
b
biraz izah edelim:
Rahman, Allahtealnn bir ismi hass olmak itibarile manas ezel ve lyezali muhittir. Binaenaleyh bu
cins rahmet ve in'amn kullardan suduru tasavvur olunamaz. Rahim ise ona muhtas olmadndan ezeliyeti
mstelzim deildir. Ve binaenaleyh bu cins merhametin ve in'amn kullardan suduru mutasavverdir. Demek
rahmeti rahman bir art ile merut iken rahmeti rahim bir art ile meruttur.
Rahmaniyetin Allaha htisas ve maadaya taallk fil ifade etmeyip ancak bil'izafe mil olmas ekvanda
bil arti ey bir umum ifade eder. Cenabhak rahman olduu iin rahmeti ezeliyesi umumdir. Her eyin ilk
halku icadnda alm olduu btn mevahibi ftriye rahmaniyetn izafeti eseridir. Bu itibar ile eseri
rahmetten hli hi bir mevcud tasavvur edilemez. Lkin hlkati ul srf vehb ve cebrdir, yani hi kimsenin
kesb ihtiyarile deil, yalnz izafeti rahmaniye ile husule gelir, tan ta, aacn aa, insann insan olmas
byle bir rahmeti cebriyenin eseridir, bu noktai nazardan lemde her ey Cenabhakkn rahmeti
Sh:35
melikesinden eytanna varncaya kadar lemlerin hepsi rahmeti rahmane mstaraktr ve bu haysiyetle
mehafetten zadedir, lkin bu kadarla kalsa idi, ilim ile cehlin, hayat ile mevtin, sy ile ataletin, itaat ile
syann, iman ile kfrn, kfran ile krann, hak ile na hakkn, adil ile zulmn hi fark kalmam olurdu ve
byle olsa idi lemde uni iradeden hi bir eser bulunmazd. lm irade ile, kesb sy ile terakki imkn
mnselip olurdu ve o zaman hep tabi olurduk, tabiiyondan, cebriyundan olurduk, hem kendimizi ve hem
Allahtealy fiilde mecbur grr, Tabiat rahmetin icabna mahkm tanrdk, nk ne onun, ne bizim, irade
ve ihtiyarmzdan bir eser bulamazdk, duyduumuza gidemez, bildiimizi ileyemez, arzularmzn yanna
varamazdr, btn harektmzda bir ta veya bir topa gibi yuvarlanr durur veya bir ot gibi biter yiter
giderdik, Ahlata armut, drise kiraz, limona portakal, Amerikan ubuuna avu zm alayamazdk,
tarlamza ekin ekemez, ekmeimizi piiremez, erzakmz elbisemizi ve sair ihtiyacatmz san'atlar ve
snaatlar vastasile elde edemezdik, semalara kmaa zenemez, cennetlere gitmee are bulamazdk,
hayvan gelir hayvan giderdik. Bu erait altnda ise rahmaniyeti ilhiye bir kemali mutlk olmazd.
Binaenaleyh Cenaballahn kendi irade ve ihtiyarn gstermesi ve onun eseri olarak sahibi irade mahlkat
halk etmesi ve onun eseri olarak sahibi irade mahlkat halk etmesi ve onlar hsni irade ve ihtiyarlarna
gre terakki ettirerek rahmetinden mtena'im ve mstefid ve bilkis si irade ve kesiblerine gre
mahrumiyetle, elem ve ikap ile muatep tutmas, yani o iradat mecmuunun kendi iradesile ahenklerini te'min
eylemesi ve anlara da rahmetinden bir hisse vermesi muktezayi hikmet olurdu. te bir
Sh:36
hikmeti tabiiye deil, bir hikmeti ilhiye olan bu hakikati kemaliyeden dolay Cenaballah, rahmaniyetinden
maada bir de rahmiyet ile ittisaf etmi ve rahmeti rahmanyesi kendisine has iken rahmeti rahmiyesinden
ehli iradeye de bir hisse ayrmtr. Ana kular eseri rahmaniyet olan sevk ftr ile yavrularnn banda
kanat rpar, ahlkl insanlar da eseri rahmiyetle vcuhi hayr zerinde rahm efekatle msabaka ederler.
Nebatatn, hayvanatn terihi ve menafii azas ilimlerinde nice dekaikile rahmaniyeti hakk grr okuruz.
lmi ahlkda, hayat beerin kemalt sahifelerinde, enbiyann, evliyann menakbinde, eazmn teraciminde
de irad ve kesb olan sari rahmiyeti okuruz. ptida alana, almayana bakmadan vcude sevk ve o
suretle idare etmek bir rahmeti rahmaniyedir. Bilhare alanlara altklar gayeleri de ayrca bahetmek
bir rahmeti rahmiyedir. Demek ki rahmeti rahmaniye olmasayd biz vcude gelemez, ftraten malik
olduumuz sermayeden, mevahibi zaruriyeden celili niamdan mahrum kalrdk. Rahmeti rahmiye
olmasayd, ftr sermayelerimizi imal edemez ve hlkat iptidaiyeden bir hatve ileri gidemezdik, dekaiki
niame eremezdik. Rahmaniyet ye'si mutlka, umum bedbinlie imkn brakmayan bir midi mutlak, bir
inayeti ezeliyedir. Rahmiyet ise ye'si hssn cevab, ve husus mal ve makasdmzn say faaliyetimizin
zaman ve mes'uliyetimizin mkfat olan bir saikai evktir. Demek ki rahmaniyetin karsnda dnya ve
ahret, m'min ve kfir msavi iken rahimiyetin karsnda bunlar bir fark bariz ile ayrlyor.
a
v
a
oluyor.
te dnya ve ahretin rahman ve ahretin rahimi, yahut m'min ve kfirin rahman, m'minin rahimi
denilmesinin vechi budur. eyh Abdh merhumun latta bunlara iaret yoktur zanniyle eslfn bu
Sh:37
rahman lgaten dahi allaha hassolan sfat galibedendir. Ve taallk filsi yoktur. Ezeliyeti m'ir ve
mebdee nazrdr. Rahim de ise bu hususiyet yoktur ve taallk fil vardr. Dimek ki lyezalde caridir.
Rahmeti rahman, iptidaen iradei hayre raci bir sfat zatiye, rahmeti rahim de intihaen fili hayre raci bir sfat
filiye telkki edilmek ahseni vcuhtur. u halde rahman ile rahim baka baka birer manai rahmeti haiz
olarak birbirlerinden birer cihet ile temayz etmi oluyorlar. Dimek rahman, rahim sfatlar sade bir te'kit iin
tekrar edilmi deildirler ve her birinin kendine mahsus bir manai te'sisi ve bir vechi mubalas vardr. Bir
cihetten rahmeti rahman ebldr, nk her mahlka muzaf olur, dier cihetten rahmeti rahim ebldr.
nk obirinden ziyade fil bir feyzi havi ve niyabeten kullarnda da caridir. Baz tefsirlerde de buna
iareten rahmeti rahman, celili niam, rahmeti rahim ise dekaiki niam ile alkadardr derler. Rahmann
mevsufu has, mteallk mdr. Rahimin mevsufu m, mteallk hastr ve ite Allahteal byle muzaaf bir
sfat rahmetle muttasftr ve bunlar nev'i beerden bedbinlik hissini silmee ve onun yerine namtenahi bir
nikbinlik hissi ikame etmee kfidir. Sureti umumiyede matlp olan iman ve ikann ruhuda budur. Rahman
rahimi mnkir olan kfir istedii kadar bedbin olsun, fakat m'minin bedbinliine hi bir sebep yoktur
BESMELENN TERKB - Besmele zahirde bir nisbeti izafiye ile iki nisbeti vasfiye ve banda bir nisbeti
taallktan mrekkep, mstakil bir mrekkebi tam, hakikatte ise bu taallkun ifade ettii mahzuf ve
mukadder bir nisbeti tamme ile gayet veciz ve beli bir kelm tamdr.
a
a bir terkibi izaf
y
a a bir terkibi vasf y
a a dier bir terkibi vasfdir. smin Allaha
izafeti lmiye veya
Sh:38
beyaniye olabilir ki evvelkinde Allahn ismi ikincide Allah ismi demek olur. Evvelkinde vasflar
Rahman ve rahim sfatlarile muttasf bulunan Cenab Allahn ismile gibi izafetten evvel veya Cenab
Allahn ismiyle ki her rahman ve hem rahim sfatlariyle muttasftr gibi izafetten sonrada mlhaza
olunabilir. Lkin ikinci de Allah ismi izafetten evvel sfatlarile birlikte mlhaza ve mecmuu bir isim gibi
hikye olunduktan sonra isim kelimesini beyan iin ona muzafnileyh klnm olur ve bu hikye takdirinde
sfatlar yalnz lfz zerine cereyan etmi olmaz. Ancak i'rab hikyeden sarf nazar edilmek ve ismi zatn
ehemmiyeti tanss olunmak iin bir izafet i'rab kelimeye tevzi edilmi bulunur ki buna i'rab zarur nam
verilir. zafeti lmiyede mepde ittihaz olunan isim bihasebilmana mutlk kalr. zafeti beyaniyede ise
rahman rahim sfatlarn mstetbi olan Allah ismiyle beyan edilmi olur. Mfessirinin ou evvelkini
tercih ediyorlar. nk onda hem 'rab zahir ve hem esma ve sfatn manas bizzat maksut olur. smin itlk
manevsi de biliare ismi has ile takayyd eder. Bazlar ise Lebidin
b
5
a
a q 4
a a msrandaki ismsselm gibi
z
beyaniyeyi tercih etmilerdir. Nitekim mevlid sahibi Allah ad derken bunu nazar itibara almtr, Bundan
anlalr ki besmelede smillh terkibi izafsi syleyenin kasdna gre Allahn ismi veya Allah ismi
manalarndan her birine kabili intibak olduu halde bunlardan birile terceme edildii zaman bu cem'iyeti
kalmaz. Allah ismi hass ve Rahman sfat hassasnn da tercemeleri -tebdil ve tayir demek
y
a a
a terkibi evvelindeki B edatiyle gayri sarih bir mef'ulbih
a
y
veya bir hal tekil edip muzmar bir cmlei filiyenin failine taallk ederek tam ve mufassal bir kelmn icaz
Sh:39
olan fiil besmele diyen kimsenin teebbs edecei, okurum, yazarm, yerim, ierim, kalkarm, otururum,
balarm ilh... gibi bir fiildir. Herhangi bir kimse balamak zere olduu muradn kalbinde gizliyerek
besmeleyi eker ve smullah iinin evveline faslasz yaptrabilir. te bu faidei ammeyi temin iin
cmlenin erkn olan fiil ve fail hazfedilmilerdir. Bu hazfe karine Ba dr. Makam ve hali mtekellim de
tayini mahzufa karinedir. Byle hazfler kelm Arapta ok olduu gibi lisanmzda da vardr. Mesel
msafiri teyi ederken devletle, selmetle, devlet selmetle, erefikbal ile yahut bilizzivelikbal deriz ki
gidiniz filini kalbimizde gizliyerek bir kelimeden bile tam ve beli bir cmle yaparz ve muhatabmz da
anlar. Bunlarn dier fiillerle de emsali oktur: filn namna, filn erefine ki yapyorum yiyorum
kezalik shhat afiyetle yiyiniz demektir. lh.. te besmele de bunlara benzer. Fakat burada mahzuf olan
fiil, besmelenin nihayetinde takdir edilmelidir. Yani ba, mteallk olan file takaddm etmitir. Geri lisan
b2 a a gibi. Lkin
byle hakk muahhar olan tetimmenin takdimi bir ihtimam ve htisas ifade eder. Filvaki
b2 a a de emr asl kraata mteveccih olduu iin ehem olan kraet iken
y
a a
2 de ehem olan husus, smullahn kraet ve saire gibi
a
y
teebbs olunacak file takdimidir. Ve ite bu takdim htisas ve kasr iindir. Zira malm olduu zere her
millet en mhim iine byk tand bir isim ile balar. Arap mrikleri de szlerine veya ilerine Bismillt,
bismil'uzza gibi putlarn birinin ismile balarlard. Muamelt beeriyede, bilhassa kat resimlerinde ve
icraat mahsusada filn namna, filn erefine gibi bunun trl trl misallerini grrz. te besmelede
filin tehiriyle smullahn takdimi btn bunlar red ile mebdei yalnz smullaha kasretmek iindir ki ne
Sh:40
gelebilen hi bir nam ile deil ancak Allahtealnn namile u iime balarm, balyorum demektir.
Binaenaleyh besmele bu suretle bir de tevhid manasn tazammun etmitir. Lisanmz noktai nazarndan ise
cmlenin mteallikat hakk takaddm haiz ve fiil tabiaten mteahhir olduundan kasrn sureti ifadesi
deiir ve balarm Allahn ismile demek iktiza eder. Bunda ise fili kavlnin, fili hakikye mukareneti te'min
edilmemi olur. O halde Allahn ismiledir ki balarm, okurum, kalkarm, giderim gibi bir takdir
yaplabilirse bu tevhid anlalr. Lkin mahzufun dirki balarm suretinde olduuna lisanmzca karine
bulmak mkildir. Zikir halinde de btn fevaidi icaz kaldrlm ve ad bir sz sylenmi olur.
Bu izahattan sonra da besmelenin lisanmza gre mmkin farzedilebilecek tercemesi u suretlerden biri
Lmiye.
Lmiye.
Beyaniye
Beyaniye
Lkin evvel emirde bu drt suretten her birindeki olan rabtai vasfiyesi bir sui iham mutazammn
oluyor. nk olmak fili lisanmzda hem keynunet ve hem sayruret manalarnda mterek bulunduundan
evvel deil imi te sonradan rahman rahim olmu gibi bir manay hudusi ihamdan hali deildir. Olan
yahut:
Demek daha doru olacaktr. Bunda da Allah ismi zatnn ehem olan takdimine riayet edilmemi ve
binnetice fiil
Sh:41
ile rahmet aras alm olur, Binaenaleyh Allah ismini sfatlariyle beraber bir isim halinde hikye
ederek:
yahut:
Denilirse dorudan doru Allah ismi mebde yaplm olacak ve maamafih vasl rahmet yine te'min
edilemiyecektir. Bunu Allah, rahman, rahim ismile suretinde sylemek lisanmzca hepsinden selis
olacak isede Bunda da bir teslis iham hatra gelebiliyor. Geri ismile denilip, isimlerile denilmemesi bu
iham defa kfi ve ayni zamanda esma ve sfatn taaddd tevhidi zata gayri mani ise de byle tadad
suretinde ismin birer ismi zat gibi mlhazas tebadr edeceinden bunlar kesrei vasfiye ile raptederek
bir kelime gibi okumak salim olacaktr. Fakat bunda da tetabi terakib kukusundan kurtulamyacaz.
O halde ne mfredatn ve ne terkiplerini tamamen terceme mmkin olmyan ve hele vcuhi belati,
ahenki beyan hi bir suretle kabili naklolmiyan, dudaktan balayp btn batn devrile yine dudakta
nihayet bulan hurufunun nizam halveti bile bal bana bir bedia olan ve bununla beraber her
mslimann ve her Trkn pek al bildii ve az ok anlad bir vecize bulunan besmeleyi bir ile veya
adiyle tabiri namna terceme etmee kalkmayp her halde asliyle sylemek ve bu gibi izahlar ve
tefsirlerle de mefhumunu tasavvur ve mtaleaya almak bir emri zarurdir. Binaenaleyh bir miftahi kl ve
yapacak olan (
y
a a
2 nazm mecidini, muvahhidi mrik
a
y
3
2 ) manasn andran esirgeyici balayc tanr
2 l
b a
Sh:42
BESMELENN MENATI TEFSR - Anladk ki besmelenin terkibi kelmsinde en ziyade mil olan nokta
bataki ba harfidir. Bu sayededir ki biz ismullah ile visl peyda ediyoruz. Btn vcudun ve terakkiyati
vcudun mebdei evveli ve matlubi mutlki olan allahi rahman rahimin ismini kalbimizde niyyet ettiimiz
ve henz vcudunu grmediimiz irad fiilimize rapt ederek lefzi veciz, manas cihanumul bir kelmi belii
syleyebilmemize vesile olan ancak bu ba dr. Bizim iimizde ne kadar faili muhtar olursak olalm
efalimizin illeti tammesi olmadmz muhakkaktr. nk bizim iradelerimiz, vcud silsilesinin kat' bir haddi
evveli deil, onun cereyan iinde bir lahzai tahavvldr. Ve bunun iin biz btn iradelerimizin bilarza ve
bilmzahim file kmadn gryoruz. Dimek muvaffakiyetlerimiz, illeti ul ile iradelerimiz arasndaki
nisbetin feyzine tabidir ki bu feyz iptidaen rahman, intihaen rahimidir. Biz gerek bilelim ve gerek bilmiyelim
kinatta bu nisbet, bu izafet, bu taallk, bu ittisal bir kanun kldr. Ve vcudi eya bu kanunun inkiafdr.
te besmele basile bizde bu kanunu uuriletiren bir mili lefzdir. Ve bu lemhai uur ondan maksudi aksa
olan bu noktai vucuttur. Ve bu cihetle besmelenin mihveri tefsiri badr ve buna binaen besmelenin mans
[ba] dadr. Bann sirri, noktasndadr denilir. Bu hikmete ve bu kanuna iaret indr ki Trk airlerinin
a bca u
2 a
demitir.
Eazm mfessirin diyorlar ki: bann buradaki manai ilsak ya mlbest ve musahabet veya istianedir.
Yani uurumuzda hasl olacak olan nisbet Allah, rahman rahim ismine bir mlbest ve maiyyet hissi
veyahut
medlul-
a ismimin ve y y
sfatlarnn msemma ve
Sh:43
lerine nazaran rahmeti ilhiyeden istimdad ve istiane hissidir ki evvelkinde nazm besmele hal, digerinde
eyh abdh merhum Fatiha tefsirinde zikre ayan bir mana daha kaydetmitir. Diyor ki: Cemil akvamda
ve ezcmle arapta maruf olduu zere birisi bir emr veya byk bir zat hisabna ve kendinden sarf
nazarla yalnz onun iin bir i yapmak istedii zaman filann namna der ve o zatn ismini syler ki o ve
onun emri olmasa idi ben bu ii yapmazdm ve yapamazdm demek olur. Bunun en bariz misalini
mahakimi nizamiyede grrz. Hakimler gerek hkmi ifahlerinin ve gerek ilmlarnn banda filan
hkmdar namna veya filan reis namna unvann zikrederler. te bunlar gibi bir mslman da
y
a a
2 u ie balyorum dirken ben bu ii kendim iin deil,
a
y
Allah namna, onun emrile ve ancak onun iin yapyorum demi olur. ilh...
Bu te'vile gre besmelenin meali Allahi rahman rahim namna demek oluyor ki bu da ba da
mlabese mansna racidir. Fakat bunun hasl bir niyabet itirafdr. Bir ie balarken filan namna demek
ben bunu ona izafeten, ona hilfeten, onu temsilen, onun bir leti olarak yapyorum, bu i hakikatte benim
veya bakasnn deil ancak onundur demek olur. Bu da vahdeti vcut mlhazasna raci bir
a b halidir ki ancak risalet, vilyet, hakimiyet, tasarruf gibi makamat mahsusada cari olur.
Ve binaenaleyh yalnz sure balarnda bulunmas haysiyetile besmelenin bir manas olarak gsterilebilirse
de er'in umum olan ve ferdin hissei ahsiyetini imhaya deil ihyaya masruf bulunan intifa ve istifade
makamlarna tatbik olunamaz. Mesel yemee balarken besmele ekmek bir emri mesnundur. Halbuki
Allah namna yemek yiyiyorum demek pek ho deildir. Bunda sade Allahn ihsan ettii yemei
Sh:44
labilseydi doru ve meru olurdu. Fakat yedirmekte deil yemekte Allaha niyabet manasz ve hilaf edep
bir sz olur. Hatta Allah namna ibadet ediyorum demek de doru deildir. nk ibadet Allaha olursa
da Allah namna niyabeten deil, kulun niyabetini te'yid iin kendi namna asaleten yaplr. Halbuki filnn
namna talep ediyorum diyen bir vekilin, bir resuln veya filn namna hkmediyorum diyen bir hkimin
makam byle deildir. Orada ahsiyetinden insilh ile talepte veya hkmde bir vahdeti vcut cereyan
izhar edilir. Mesel o hkim mensup olduu hkmet reisinin ahsiyeti iinde kendi ahsiyetini ifna
etmekle salhiyet ald menban asaletini ve vahdeti vcudunu iln etmi olur. Bu da risalet, vilayet,
hakimiyet, tasarruf gibi makamat mahsusadan birinde bulunan Mslmann ekecei besmeleye muntabk
olabilirse de besmele ekilmesi meru ve mstahab olan her mevkia kabili tatbik deildir. Ve binaenaleyh
l
bn y
a a
2 ve
bn
3
a
y
j2 a j 4
gibi ehadisi erife bize
a
b2 a 3
besmelenin meru olan her iimizin kadnda miftah olabilecek bir manay amilini ihtar etmektedir. Bu da
mfessirinin beyan ettii iki manann biri olabilir. Maamafih kur'ann, sveri kur'ann nzul, kraeti, kitabeti
itibarile evvelinde bulunmas haysiyetinden besmelenin manasnda (eyh Abdh) n izah doru olduu
kfi ve sahih,
a a
2 yine byle
y
y
a a
2 tam bir vakftr.
a
y
y
a a
2 yazmak farzdr. Hayvan zebhederken veya ava silh
a
y
atarken sadece
yenmez.
Sh:45
a
a
b a
bm
y
a denilmemek snnettir.
a
y
y
a a
2 P u
c
a
b2 a
a
y
a
b
demek cmhura gre snnet, ezcmle At gibi baz e'immeye gre vacibdir. Yalnz
a2 de
besmele denmez. Sreteyn beyninde iki kraet vardr. Bizim Asm kraetinde okunmak mendubdur. ptidai
kraet, sure bandan deil de ortasndan veya ahirinden ise Euzubesmele mendubdur. Yukarda beyan
edildii zere namazda biz Haneflere gre Fatihadan evvel sirren Euzubesmele snnet, afiyeye gre
sirren veya cehren besmele Farz, Maliklere gre okunmamas mendubdur. Sureteyn beyninde ise biz
2 veya
a
y
a a
2 ile balamak derecatna gre mendub veya snnet veya
a
y
vacibdir ki tafsilt kraet ve Fkh kitaplarna aittir. leride alkadar olan ayetlerin tefsirlerinde de izahat
lzime gelecektir.
stiaze mes'elesi
b
aa p
a a b ayetinde, besmeleden
b2 n
HULSA - Allah cellecellh ve amme nevalh, habibi kibriyas peygamberi zianmz Muhammed
a ve
b y
a
b
a b mazhariyetiyle bekm klmak iin Ruhi
emin i ile hakki mbinini inzal ederken evvel emirde onun stfasna, tehzip ve tedibine inayeti
rabbaniyesini izhar ve her eyden evvel nisbeti htisasn takvim ve ismi ilhsini takdim ile ie balamak
ebedi kudssini talim buyurduu gibi bunu tatbik iin de btn gnlleri mebdei midi ve mntehai mali
olan inayeti rahmaniye ve rahmeti rahmiyeyi cemii tecelliyat vcudun kanuni azam bulunan nisbeti
lhiyet ve ubudiyet
Sh:46
altnda, bir tevhidi beli ile, gayet veciz ve vecazetiyle beraber son derece cem'iyetli, cem'iyetiyle beraber
y
a a
2 dstrunu bir miftahi kl gibi ihsan etmi ve sonra bu
a
y
dsturu ve bu edep ve terbiyeyi btn mmetin kitaplar, kitabetleri, kraetleri, nutuklar ve sair mhimmat
ve hacetleri evailinde ktibas ve ittiba edecekleri bir snneti seniye klmtr. Filvaki Resuliekrem
l
bn y
a a
2 = besmele her kitabn
bn
3
a
y
anahtardr, bundan baka (
n 2a a
j2 a j 4
= her mhim i ki
b2 a 3
bismillah ile balanmamtr gdktr vesselm) elbette Allahtealnn ismiyle balanmyan her hangi bir i
Dimek bize
y
a a
2 ile kitabullahn yle bir miftah verilmitir ki
a
y
biz bunda lmi kur'ann mevzuunu, gayesini icmalen bulacaz ve evvel Fatihada saniyen peyderpey
sureleriyle btn kur'anda bunun Sidrei mntehayi geen inkiafat mufassalasn greceiz. Bu
inkiafnda kur'ann sureleri ve ayetleri beynindeki tertip ve mnasebat sade dekik ve ltif bir zevki
edebnin deil, amik ve muhit bir lmi hikmetin dahi ihsaye smaz vcuhi intizamn muhtevidir. O yalnz
baz ecneblerin zannettikleri vehile cisman olan tul, tavassut, kasr gibi bir kemmiyet nisbeti Riyaziyesinin
ifadesi deildir. Onun iinde ebed bir hayat namiyenin ecza ve azs beynindeki ftr ve bedi keyfiyet ve
kemmiyyet nisbetlerinden maada semi ihsasatnn ltif ahenklerine ihtissat kalbiyenin mtenevvi
inceliklerine, idrakat akliye ve mantkyenin metn hikmetlerine muntabk lyuad nisebi ruhiye mncelidir ki
semadaki Sreyya ile Arzmz arasnda cazibei umumiye kanununun nisbeti mahsusas tamamiyle llp
Sh:47
a 3
j z
j a 1 2 p
aa z
j a
b
3
b
a r2 b u
b
1 m kur'ann sureleri, ayetleri keyfe
2 p
mettefak bir tesadfn veya sade bir hissi iranenin sevkiyle serilivermi bir divan mahlut deil, o batan
baa
y
a a
2 gibi tek bir cmlei amile ve belki bir kelimei balia
a
y
nizamnda bir insicam metn ve bir slbi hakm ile nazil olmu bir kelm haktr. evvelinde
a
2 ahirinde,
ite kur'ann btn silsilei beyan bu mebde
ba v
a
ve mnteha arasndaki rabtalarn mfad gibi Cenab Allahtan mer'i ve gayri mer'i btn mahlkatna ve
alelhusus insanlara gelen ve bilakis insanlardan Cenab Allaha giden alkai vcut ve hayatn zevk ebetle
2
ve
a
ba v
a
z
a ve
ba v
a
Py
a
a
2
a
y
ba v
a
z
a
ba v
a hep birer kelm belidir ki Hazreti Aliden mervi bir
hads mucebince her hatimde byle okuruz ve buna (halli mrtahil) denilir ki bu bize vcutta inkita tam
Buna fenn bir misal gstermek iin lmi heyeti mlhaza edebiliriz. Bugn biliyoruz ki btn bir lmi
heyet bir cazibe kanununun ifadesidir. lim lisannda biz buna ve daha dorusu bu haysiyetle -ecram
ulviye ye lmi heyetin mevzuu deriz. Yalnz ecram ve ecsam ktleleri arasndaki alkai mtekabileyi ifade
eden ve cazibei umumiye nam verilen bu ciheti vahdet ile biz, mihanikiyeti lemi, ecram ve ecsam
tesadm ve infilkndan husule geldiini farz ettiimizi heyeti lemi mtalea eder ve seyyarelerimizin
vaz'iyetlerini bir dereceye kadar hisap eyleriz. Fakat bununla vcudun btn kanunlarn ihtiva eden bir ilmi
muhita erdiimizi iddia etmeyiz. lmi hey'etin mevzuu haricinde kalan daha ne kadar ilim ve fen mevzular
Sh:48
taliyesi kalr. O evvel Riyaznin kemmiyyet, mantkn istkra ve istinta kanunlarnn taht hkimiyetindedir.
Binaenaleyh onun cazibesi tam mansiyle bir cazibei umumiye ve klliye deildir. Filvaki onda ne ecsamn
zerrat veya eczai ferdiyesi arasndaki cazibei zerreviye veya cz'i ferdiyeyi, temask ve telsuk gibi alkai
kimyeviyeyi, ne hayatn nmvvn ifade eden taaddi ve tenaslndeki cazibei uzviyeyi, ne nefsin hsn
kubuh beyninde muhabbet ve nefret, ehvet ve gazap gibi temaylt ve heyecann ifade eden alkai
vicdaniyesini, ne intibaat ve tahayyltiyle temesslt hissiyesini ifade eden terkibat uuriyesinin alkai
misaliyesini, ne zihnin tasavvurat ve meanisiyle hakikati vaka arasndaki nisbeti hakk kef ve ifade eden
alkai misaliyesini, ne zihnin tasavvurat ve meanisiyle hakikati vaka arasndaki nisbeti hakk kef ve ifade
eden alkai ilmiye ve mantkiyesini, hasl mekn iinde mekn, zaman iinde zaman varm gibi zihn ve
haric btn bu hadisat mekniye ve zamaniyeyi bir lemhai uurda toplyarak gayip ve ehadeti, hissi ve
maverai hissi kendi vahdetinde birletirerek bize ezel ve ebedi bile ihbar ve i'ar eden ve sonra adem ile
vcut, zaruret ile ihtiyar beynindeki fark gstermek iin kudreti fatreye bir delili uhud tekil eden mcerret
bir irade kuvvetiyle mkevvenat gaybiyeyi, mkevvenat uhudiyeye kalbeden ruhun firaseti lednniye ve
snaati kevniyesini ifade eyliyen cazibei maneviyeyi, nihayet heyeti beeriyede bunlarn hepsini cem eden
cazibei ictimaiyeyi bulamayz. Halbuki lmi kur'an btn bu mtenevvi cazibeleri bir ciheti vahdetle ihata
eden yle bir mevzuun, yle bir vahdan bir cazibei klliyenin manzumei beyandr ki biz bunda cz' kll,
ruhan ve cisman btn hususat vcudun bil kayd art cazibei mutlkas olan rbubiyet kanununu,
Allah ile lem ve bilhassa insanlar beynindeki nisbet ve izafe mutlkann tecelliyat lednniyesini mtalea
edeceiz. Ve nisb bir mlhaza ile bigayri hakkn cazibei umumiye dediimiz cazibei ecram, bunun
aytndan
Sh:49
bir misali cz' olduunu greceiz. Bu yle bir mevzu vahttir ki ulmu tensika alan felsife ile debann
haysiyeti mterekelerinden bile stndr. En yksek felsefelerin tenasuk fikrsi bundaki nesek hikmetin
zeman bir in'iks, en yksek edebiyatn lemeat hsn, bundaki mezak Bedinin an bir iltimadr. Nazm
kur'an nesek ilm ile nesek bedinin vahdetghdr. Bunun iin tenasbi kur'an, fnunun ttrad
mantksinden daha muhkem, edebiyatn rengi televvnnden daha mtenevvi, daha mteabihtir.
Muhkemat ile mteabihatn byle bir tenasuk bedi de ancak ftratte grlebilir.
au
a
b
6
aa
2 n 5 a
ar
b5 n
a . Mesel Heyette cazibei umumiyenin yalnz ecsam selse nazariyesi
dahilindeki nizam ve nisbetini bile henz lmemi olan fennimiz ne manzumei emsiyemizin, ne de
manzumei klln tertip ve ahenginde gayri ilm ve gayri mantk ve gayri bedi hibir nokta bulunmadna
btn ftraitle kanidir. Ftratin bu nizam, nazarmzda nasl byle hem zahir ve hem batn ise, kur'ann
sureleri ve ayetleri beynindeki nizam ilm ve bedi dahi onun gibi ve hatt ondan ziyade zahir ve ondan
ziyade batndr. Zahir olmas kemalinden, batn olmas da ademi tenahisindendir. Bu haysiyetledir ki bir
irimiz:
demitir.
Biz mantki dnrken nisebi bediiyeyi, edebi dnrken de nisebi mantkiyeyi feda etmek itiyadnda
bulunduumuz iin bu tenasb btn kadrosile bir cedvel izer gibi fikren lemiyor isek o ftrati yaarken
bu zevki kemali vecd ile duyabiliriz, kur'an da, zevki okuyanlarndan ziyade yaayanlarna ihsan etmek iin
hitap edecektir.
=
n Binaenaleyh evvel'emirde gafletimizden, vesvesemizden,
Sh:50
u
c
a b2 a
a
b
y
a a
2 Q
a
y
T =y
a S =
b a l
z
a R
a
y
b a V 6
n
ba j
ba U
6 a
b
= o
a
a
a
a
a
a
W = n
b
a l
a
Meali erifi
Hamd, o rabbilemn, 2 o rahman, rahm, 3 o din gnnn maliki Allhn. Sade sana ederiz kulluu,
ibadeti ve sade senden dileriz avni, inayeti yarab! 4 Hidayet eyle bizi doru yola 5 O kendilerine in'am
MNASEBAT
Kur'anda sureler, ekser surelerde kssalar, kssalarda ayetler, ayetlerde kelimat, kelimatta huruf ve
btn
Sh:51
bunlar arasnda zahir veya hafi, lfz veya manev bir ok vcuhtan bir tenasbi tam ve bir nizam beli
vardr ki tahlili namtenahidir ve birok ulm ve fnun ile alkadardr ve bunlarn akdemi Nahiv ve Belat
ilimleridir. Nazm kur'anda terkip, sibak, siyak, mantuk, mefhum ve fehva, mutabakat, tazammun ve iltizam
ile ibare, iaret, dellet, ktiza' zhar, hfa' tahkik, temsil, tasrih, kinaye, ima, telmih, mantk, hikmet, maksada
isabet gibi vcuhi beyan ve bu bapta evvel kelmn sem'a, saniyen kalbe nfuzunu temin eden fesahat,
halvet, letafet, cezalet, rikkat itidal, tedit, teysir, tefennn ve teceddt, cinas, tenasuk, tevazn, ahenk,
tasarruf, slp, msavat, tnap, caz ve nihayet ibda ve 'caz gibi lfz ve manev mehasin ve bediiyat
tazammun eyliyen vcuh belat ve bediiyat vardr ki delleti vaz'iye ve lisaniye, delleti akliye ve
mantkiye ve delleti tabiiye ve zevkiye namile nevi delletin muhassalas olan ve mtenahiden
namtenahiye giden tenasbn icmalen hissedilebilen alkalarn ifade ederler. Bunlar tefsirin ruhunu
tekil eder. Umum iin delleti vaz'iyenin, ulema iin delleti zevkiye ve ftryenin ehemmiyeti byktr. Ve
terceme ile lisan deitii zaman bittabi birinci ile ncde zayiat pek ok olur. Ve bundan delleti
Bunun iin biz baz mevakide bu mnasebat icmalen gstermiye alacaz. nk tafsiline kudreti
beer kfi deildir. Bu mnasebetle de fatihada dierlerinden fazlaca tevakkuf edeceiz. Fatihada evvel
iki noktai nazardan tenasb alalm. Siyak, sibak: yani szn gelii gidii ki birincisi makabline, ikincisi de
kendi eczasile kendine ve mabadine nazaran olan mnasebetleridir. Besmele fatihann bir cz'
addolunduuna gre birincisi mevzui bahs olamaz, bu olsa olsa nzul noktai nazarndan
Sh:52
b2 a a ile olan mnasebeti olur ki bu da tertibi kur'ana nazaran mabadine ait bir
siyak mnasebetidir. Fakat besmele bir ayeti mstakille olduu iin evvel onu taharri edelim:
umumiyede Fatihann da onunla mnasebeti derkrdr Besmele ile Fatiha okuyorum, fatiha yazyorum,
hamdediyorum, kur'ana balyorum ilh... gibi. Fakat bundan baka sureti hususiyede dahi mnasebat
kaviyyeleri vardr. O kadar vardr ki besmeleyi ondan bir ayet farzedebilirsiniz. Evvel nazm ve fasla
mnasebeti, saniyen mfredat mnasebeti, salisen icmal ve tafsil ile bilvcuh mana mnasebeti vardr. Bir
kerre besmeledeki cazibei rahmete fatihann bir cevab kran olduu ilk nazarda grlyor. Bu ise
aralarnda hafi bir kemali ittisaldir. Sonra fatiha besmelenin bir beyan, bir inkiaf beligidir. yle ki:
Besmelenin mfredat hakikaten, hkmen yedi kelimeden mteekkil drt kelimei mstakille olup
ismullah, mecmu terkibi ise mezkr ve mukadder iki taraf ile bir rabtadan yani mutellik, mteallk. vastai
taallk olan cz'den mrekkep bir kelm tam idi. Buna mukabil Fatiha, yedi ayet, drt kelm tam idi.
Buna mukabil Fatiha, yedi ayet, drt kelm mstakil, vakf tamdan mrekkep bir kelm tam nizamnda
bir surei bediadr ki bu vakf tamdan birincisi ayetle bir kelm olarak taraf evveli, ikincisi iki kelm ile
bir ayeti tevhit olarak ortadaki rabtai akdi, ncs yine ayetli bir kelm olarak taraf ahiri tekil etmitir.
Manaya gelince: Besmele bize bir nisbeti izafiye, iki nisbeti vasfiye ve banda bir nisbeti taallk ile
Sh:53
y
a a husustan umuma inbisat eden ism-
a
y
sfat ile mezkr iken biz ezelde olduumuz gibi ef'alimizle beraber mahzuf ve muzmer idik. Daha dorusu
a
b
nk ondan evvel bu taallk ile
y
a a
2 dediimiz zaman dr ki
a
y
Filvaki Fatiha bir kran ile balyor ve bizi gyab bir izafeti rabbaniye ile iptidaen lemn iinde sahai
vcuda atyor ve o srada rahmani [rahim bir daha tecelli ediyor ve teblii hakayik ile bir iki devrei
tehzibden sonra lednn bir teklifin icabn sezecek kadar uurumuzu terbiye ve talimi kelm ile iltifat
ederek Allah ve kendimizi tanmak iin bizi gaypten hude getiriyor ve ite o zaman vahdaniyeti ilhiyeye
6
n
ba j
ba diye bir akdi biat yaptrmak zere bize hakk kelm veriyor.
Ve biz de btn vicdan itimaimizle mtekellim olarak sze balayp bu akdi yapyor ve o nisbeti taallku
byle ezel bir rahmet [ile] lyezal bir mukavelei itimaiye ve hukukiyeye raptediyoruz ve o vakit bizim de
nesten derken bir iradei cz'iyemiz ve inai talebe hak ve salhiyetimiz olduunu anlyoruz ve derhal
= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b
a l
a duasile huzuri ilhde ahz makam ederek
ilennihaye sylyoruz bu suretle ezeldeki ve besmeledeki batn, fatihada ve halde bir mtekellimi zahir
oluyor -da zahiri ezel gaip ve nihayet bizim uurumuzda ve kelmmzdaki huzurile merkez ve muhitimizde
a
a
a b a P6n
ba j
ba
P=n
= o
a
a ite ezel, ebed btn muadelei hayat, bunun iindedir. Basit birka
cmle gibi grnen Fatiha, hlkatn, hlkn, mahlkun btn serairini toplyan bir kanuni kldr. Bataki
Sh:54
b 1
b 1
j
2 2 5
a o
1
b
4
b j j = ben salt sresi olan Fatihay benim aramla kulum arasnda
yar yarya taksim ettim; yars benim ve yars kolumundur ve kolumun istedii hakkdr. Aleyhisselat
benim (
=
b a l
a
z
=y
a ) der, Allah da (kulum beni sen
a
y
6 a
b ) der, Allah da der ki (kulum beni temct etti ve buraya kadar
6
n
ba j
ba ) kulumla benim aramda, surenin ahiri ise sade
= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b
a l
a ) diyor].
Fatiha ite haktealnn byle bir ltfunu tecelli ettiren bir muadelei vcuttur. Bu muadele de kinatn ssi
nizam olan adalet ve mvazene kanununun en bariz ve en bedi bir hakikatn grrz grrken,
sratmustakim nazm mecdinde iyan beyan okuruz. Bu muadeleye bir zevki tasavvuf ile bakacak olursak
b q
a
a P
a
5
u
a
z
b
a bj gibi ayetlerde tasrih edildii zere lhutun bir zlli niyabsi mnakis
olduunu ve onlara da bir hssei ina bahedilmi bulunduunu duyarz ve o zaman byle ubudiyet ve
istianesini yalnz Allaha hasreden bir vicdan itima tayan mmetin icmanda da bir delleti teriiye
mevcut olabileceini, yani icma mmetin msbit bir delili er' tekil ettiini anlarz. Binaenaleyh Besmele
ile Fatiha arasndaki sibaki tenasbn ruhu ezel ile lyezal beynindeki bu muadele nisbetinin inkiafdr.
Bunlar btn ftratta mevcut olan bu nisbeti bizim uurumuza nakeden ayt ilhiyedir. Bunlarn inbisatn
da kur'anda greceiz.
Sh:55
Siyak - Fatihann bizzat kendisindeki sevki bir sevk talimdir. Nitekim bir ismi de talimi mes'ele idi. Bunun
muhakkkin bu takdire hacet kalmakszn sade, siyak uslubun bu talimi i'ara kfi olduunda musrdrlar.
Yni Allahteal bize bu kelm ile ilim ve iman telkin buyurmu ve bu telkini bir emir ile yapmayp hal ile
gyaptan anlatmtr. nk ilim ve imandan evvel hakk huzurumuz yok idiki sarihan hitap etsin. Zira
Besmelede biz zahiren mevcut deil idik. Binaenaleyh Fatihann iptidasnda marifetullaha mtealik olan
ayet tamamen gaibane bir ihbardr. Mtekellimi gaiptr. Bunda lemn sgasiyle zevilukule bir tenbihi
beli vardr ki bu ayetin mazmununu dnp anlyan bir kimse kil ise, lemnin ne olduunu ve kendi
ruhunda onun nasl tecelli ettiini teemml ederek ve mebde- meadi nazardan geirerek, uurunu,
a P= b a l
z
a
b P=y
a
y
6 a ihbari gaibanesinin hak bir kelm olduunu anlar ve derhal Allah zahir ve batnda hazr ve
nazr bulur. Bulunca da
6
n
ba j
ba ilh... diye ona hitap ile arz ahd
hacet yapabilir. Bunun iin Fatiha edebiyat arabiyede gayibden hitaba iltifat, denilen bu uslubi belgatin
te'mini iin taraf ilhden sarih bir emri ben ve biz gibi sai tekellm ile sarih bir hitab ihtiva etmiyerek
l
y
a by
a a
a
j
b
b
bv
a
ayetinin mazmumunu talim ve tebli eylemitir. Binaenaleyh Fatihann kendisindeki sevki, bir sevk talim
Sh:56
rinde, hatabelerinde bilip kulland bir slbi iltifatn byle tam makamnda ve bir ok cmlelere muhta
mazmunlar bu kadar veciz ve bu kadar beli bir surette toplyan gayet derin bir nkte ibda etmi olmas
btn arai Arabn azmi tahaddisini kran ve onlara 'cazi kur'an nnde serfru ettiren vcuhi belattan
birisi olmutur.
Fatihann eczas arasndaki sevk ve mnasebat ise ksmen geti ve lzum grldke de atide tahlil ve
6
n
ba j
ba
Dier sveri kur'an ile mnasebat ise, Fatiha; mmlkur'an, mmlkitab, Esas isimlerinin dellet ettii
vehile hepsinin cezri aslsi ve mmessili kllsi olmasdr ki bunu ksmen balda anladk ve btn atide de
inaallah anlyacaz.
Hlasa; sanki besmele bir ta, kur'an bir vcudi ekmel, Fatiha onun ba
a bu
z
bataki sima, rahmet ve hidayet bu simann gz bebekleri, Dnya ve Ahret menazr, ubudiyet ve istiane
lisan, tevhidi ilh ruhudur. O suretle ki btn lednniyat vcut onun lebi beyanndan snuh ederken o
tadan, o simadan o gamzelerden de onun ruhu okunur. O sima simai Muhammed, o vcut tecellii ilhdir.
j az
a
a a a a
a
a
TAHLL VE TEVL
1.
z
a Hamd, ihtiyar bir ihsana veya onun mebdei olan bir hsne kar inirah ile
sahibine tazim ifade eden bir zikri cemildir. Ksmen medih ve ksmen kr ile birleen bir g, bir nevi
mek veya lmek, iyi bir veya l, gzel bir c veya lc olmak, cidd bir clk
Sh:57
lar cami gzel ve cidd bir szdr. Arapcada hamd kelimesi bunlarn hepsinde kullanlr, Fakat lisanmzda
ekseriya ismi masdar olarak mstameldir. Dierlerinde hamdetmek veya edilmek, hamdedi veya edili,
hmd veya mahmud olmak, hmidiyet, mahmudiyet denilir ve bugnk lisanmzda bunun srf Trke bir
mradf yoktur. kr de byle. Elde bir mek varki oda medih ve sen mradfidir. Hamd ise medhile
kr beyninde bir nevi sena ve bir medhi mahsustur. nk medih, hayat ve ihtiyari olana da olmyana
da yaplr. Mesel gzel bir inci ve gzel bir at memduh olabilir. Fakat mahmud olamazlar. Hamd bunlar
ihsan eden faili muhtara yaplr ve hatt onun keremine, ilmine yaplr da hsni endamna yaplr. u kadar
ki onun hamdedene vasl olmu bir in'am olmas art deildir. krde ise bu da arttr. Zira kr gelmi
olan bir nimete kavlen veya filen veya kalben mn'imini tazim ile mukabele etmektir. Sade filen veya
kalben yaplan kr, ne medihtir, ne hamd, lkin lisan ile kavlen yapld vakit hem hamd, hem de
medholur ve bu hamd krn badr. Binaenaleyh hamd, medihden aleltlk ahas, krden de minvechin
eam ve minvechin ahastr. Her hamd medihtir, lkin her medih hamd deildir. Sonra bz hamd, kr ve
bz kr, hamdolmakla beraber kr olmyan hamd, hamdolmyan krler de vardr. Dimek medih
vaka nazaran bo bir midin sevkile kuru bir yalandan, mcerret bir mdaheneden ibaret kalabilirken
hamd ve kr daima vaka mutabk bir hakikat ifade ederler. Hamd delile mstenit hakl bir midin
nevesile veyahut kr gibi tahakkuk etmi bir tenamn zevki saadetile yaplr. Hamd verdi, verecektir
gibi mazi ile istikbal beyninde deveran eden bir hali evktan, kr ise ite verdi gibi
Sh:58
bir mazii mtehakkkn zevki vuslatndan mnbais bir bahtiyarlk ilndr. Bunun iin hamd- kr
tamamen meru ve ahlk olduklar halde medih umumiyetle ahlk deildir. Menhi ve mezmum da olabilir.
l
a na ary
a buyurmu, halbuki nase hamd etmiyen
a a u
Allaha da hamdetmez-
a z
ba z
hadsi erifile
hamnadun yani ok hamdedenler unvanile telkip edilmitir. Hamd ile krde asl matlp mn'imdir.
Hamd ve kr ikisi de bir hakk-u hakikat ak inirah ve binaenaleyh ahlk olmakla beraber hamdde
manay evk, krde manay sadakat daha barizdir. Ve bu suretle kr bir mazii mtehakkkn hatrai
tebcili olduundan daha zor, yapanlar daha azdr. nk cereyan vcut hep maziden istikbale
mteveccih olduu iin insanlar tab'an istikbale mtemayildirler. phesiz bu temayln iinde hevlld
bir cezbei ahiret mndemictir. Filvaki insanlar daha ziyade ileriyi grsn diye gzleri nlere nazr olarak
yaradlmlardr. Lkin byle olmas yolda giderken geldikleri mebdei geip arkada braktklar kt'ay
unutmak iin deil, onun hatrasna ve hafzann sadakatine itimat iindir. Bundan dolaydr ki boyunlar
ledeb'icap o hatray tecdid iin ndeki gzleri arkaya evirip baktrabilecek mteharrik bir mihver halinde
halkedilmilerdir. Bir istikbal yolcusu iin bu hilkatin byk bir ehemmiyeti ikaziyesi vardr. Demek ki
hafzas rk boyunlar gayrimteharrik olan yolcularn sade ileriye dikilmi olan gzleri, eytann
basknndan korunmak iin birer zaman selmet deildirler. Halbuki beeriyeti gafilede bu hal galiptir. Fikri
Sh:59
mahlklar grlegelmitir ki maksatlarna nail olduklar ilk andan itibaren bir nankr kesilmilerdir. Bunu
mlhaza eden baz mtefekkirin -ezcmle zamanmzda Fransz Gstav Lbon- insanlar zerinde hayalin
hakikatten ziyade bir hkimiyeti olduu neticesini almlardr. Fakat bu doru deildir. nk hayalde
grlen o hkimiyet hakikati temsil edebilmesi haysiyetindendir. Yoksa hayale hayal diye sarlan kimse
grlmemitir. Binaenaleyh asl hkimiyet hayalin deil yine hakikatindir. Hakikat yle messirdir ki sade
yakndan deil, uzaktan hayali vastasile bile tesirini icra ediyor. Lkin vuslatn yle artc bir hali istirak
vardr ki bunda hakikat kendisinden baka her eyi siliverir ve ayni hakikat olamyanlar ona tahamml
edemezler ve bunun iin beer onu kendisinden ziyade karsnda grd zaman takdir eder. Gne
dounca gz kamar ve intba szlp kalpteki uur cepheye dikilmeyince insan onu gremez. Bunu
binaen uurlu bir hakikat adam olmak gayet mkil ve bir mslimi kmil olmak ok zordur. Nitekim fni
filhak olan Hazreti merlfaruk radyallah anh efendimiz hak, mere Sadk brakmad
z
a
m b dedii zaman bu zorluu ifham etmitir. kr ise
byle erbab hakikatin ar olduundan
buyurulmutur.
a bj
3
Maamafih dier cihetten hamdte manay tazim ve takdir daha yksektir. nk bundaki ihsan vaki
hmide vasl olmad cihetle bir taraftan daha ziyade hakka nazr, garazsz bir mei tazim vardr. Dier
cihetten o ihsana nail olanlarn neatna itirak ifade eden bir hissi uhuvvet ve kendi hakknda gayri vasl
vasl addettiren bir hissei takdir mevcuttur. Bir bu, bir de aksam krde fili kalbin bir emrihafi ve ef'al
cevarihin ihtimalli olmas, enva krn ekmeli yine lisan ile yaplan hamdolmasn ktiza eder. Filvaki
Resuli ekrem
Sh:60
sallllah aleyhi vesellem Efendimiz hamd, krn badr. Allaha hamdetmiyen kretmemi olur
a z
a
a z
a buyurmutur.
Bu erait ile lisanen yaplan ezkr cemile, elfaz ihtiramiye, tazimat mahsusa, hep hamddirler. Hamd
kelimesi de btn bu tazimatn mealine muntabk olduundan hamdolsun denildii zaman btn bu
tazimata ayan bir hsn veya ihsan muvacehesinde bir hazz saadet ve bir bahtiyarlk duygusu iln
edilmi olur ki bu, bir taraftan o hsn ve ihsann sahibi muhtarn mek, dier taraftan da bihakkn o
saadetle nmek manalarn ifade eyler. Ve her iki haysiyetle pek meru ve pek ahlk bir hasenedir.
nk tahdisi nimet bir gururi temddh deil, nankrl silen byk bir fazilettir. Daha dorusu hamd
herkesin ermek istedii ve fakat pek az kimselerin erebildii en yksek bir gayei kemaldir. nk beer
noktai nazarndan btn saadetler iki kelime ile hulsa edilebilir: Tena'm, in'am. Mevkii tena'mde
bulunanlar ancak tena'mlerini his ve takdir ettikleri zaman hamdederler. nk saadet tena'mn
kendisinde ve kemmiyetinde deil keyfiyetinde yani zevki takdir edilip hissedilmesindedir. Ve zaten
tena'mn kendisinde ve kemmiyetinde deil keyfiyetinde yani zevki takdir edilip hissedilmesindedir. Ve
zaten tena'mn manas budur. Ve ne zaman zevki saadet hissolunur ve coarsa lisandan hamd sdr olur
ki bu makam, hmidiyet makamdr. Mevkii in'amda bulunanlarn saadeti de mcerret in'amda deil, verilen
nimetin kadrini bilecek ve zevkiyle saadet duyacak mahalli lykine isalinde ve vusuln delili vazhile
mahede etmesindedir. Bu delil ise hmidin hamdidir. Bundan o isal ve vusul temaa etmekteki zevk te
mahmudun saadetini tekil eder. Ve biz biliriz ki makam in'am, makam tena'mn fevkindedir.
Binaenaleyh makam mahmudiyet ekmeli meratip ve aksay metaliptir. O halde bu makamn saadeti de en
Sh:61
leviye bir hamd ile neticelenmeyi iktiza eder. Mahmudun hmidiyeti demek olan bu hamd ise tezyidi in'ama
ve dolaysile tezyidi hamidiyet ve mahmudiyete sebep olur. Bu suretle makam hmidiyette bulunan
m
buyurulmas bundandr.
u halde silsilei mterakkiyesile meratipi liyei hamd unlardr: -1, hmidiyet, -2, mahmudiyet, -3,
Bu son mertebede tecelliyati lhutiyeden birini grrz. Burada in'fial ifade eden beer mazmunlarn
hazfile mahmudiyet ve hmidiyeti cemeden hamd, mahmud, hmid esmai hsnasnn tecellisini
grmemek nasl kabil olur? Bu olmasa idi onlar nereden gelirdi? Sonra ifai erifte mbeyyen olduu
zere hmid ve mahmud peygamberi zian Efendimizin de Ahmed ve Muhammed gibi esma
erifesindendir. Filhakika makam mahmut bilhassa Hatemlenbiya Efendimize mev'ut olan ve onu
hmidiyetten mahmudiyete terakki ettiren bir makam ldr ki makam efaati uzmadr. Bu makamda
(livalhamd) onun desti eymesine teslim olunmutur. Ahrette makam mahmudun feyzi efaatiledir ki
livalhamd altnda toplanacak olan mmet, hmidiyeti ilhiyeden hisselerini alacak ve ehli cennetin
davalarnn sonu da
=
b a l
a olacaktr.
z
;
b a l
a
z
a
a
Byle hamidiyet ve mahmudiyeti cami olan habibi hudann ahmediyeti, muhammediyeti, ite hamdin bu
mertebei cem'iyetini natktr. Ve Filvaki lfzan ve manen mahiyeti hamd, bir hakikati muhammediyedir. Ve
te Fatiha
z
a iptidasile bize bu saadetleri, bu gayei
Sh:62
kemali ve bu hakikati telkin ederek balamtr. Ve elhamdlillh denildii zaman duyulan inirah amk bu
ak-u evkin ifadesidir ve hakikati hamde meftun olmyan yoktur. Lisan arapta
istirak veya ahdi cins ve hakikat ifade eden bir harfi tariftir. lk hitapta ise hamdn bir ferdi muayyeni maruf
evvelki dierlerine amildir. Binaenaleyh cmlenin meali u olur: Hani her kesin malmu ve aksayi emeli
olarak matlbu olan hamd hakikati yok mu? ite hmidiyet, mahmudiyet btn cinsile ve hatt btn
meratibi ve btn enva efradiyle o hamd, Allaha mahsustur, Allahn hakkdr, Allahn milkidir. nk
Allahtr, nk... nk ilh... Fakat lisanmzda bu tafsili icml eden bir harfi tarif olmad iin biz sadece
hamd, diye aleltlk cins ifade ederiz, bilen bilir, bilmiyen bakasnn bildiinden haberdar olmaz. Bu cmle
evvel bize ilim ve iman ifade eden bir cmlei ihbariyedir. Ve ayni zamanda tazimi de i'ar ederek inai
hamdi mstelzim olduundan lzmiyle de bir cmlei ihbariyedir. Ve ayni zamanda tazimi de i'ar ederek
inai hamdi mstelzim olduundan lzmiyle de bir cmlei inaiye olur ve zeman olmyan bir cmlei ismiye
olduu cihetle devam ve sbuut ifade eder. Fatihada bundan baka cmlei ismiye yoktur. kelm biri
sla olan dier drt cmle, hep cmlei filiyedir. lk nazarda byle olmas fatihadaki muadele tenasbne
muhalif gibi grnyorsa da hakikati emir ber akistir. Zira bir isim birok file muadil olabilecei gibi o drt
cmlei filiye bunun beyan hayyizinde olduklarndan teadli hakik ancak bu suretdedir. Ve indettahkik
2.
=
b a l
Allahn sfatdr. Terkibinin lisanmzda her kese marufiyeti tercemeden
mustanidir. Bunu lemnin rabbi suretine ifra mmkin ise de bunda fazla bir vu-
Sh:63
zuh olmamakla beraber lmdaki istirak, ahdiferd ile tevhidi ifade eden marifeye izafet meddalar nks
kalacaktr btn lemnin ve eczasndan her birinin malm olan yegne rabbi diye tafsl etmek ise ycaz
yerinde tnap olacaktr lemlerin rabbi demek ise bu mahzurlarla beraber aslna da muvafk olmaz. Zira
kur'an rabbil'avalim demiyor da rabbillemn diyor ve bununla bilhassa zevilukul talip ederek
b P
mahsus olduundan bunun meali btn leminn ve btn eczasnn ve alelhusus hepsine faik olan
=
n nazm
celilinde tebeyyn edecek olan bu iareti mcmele, kur'ann hikmeti nzuln gstermek itibariyle
6
a vasflarle takviye edilince, uur ukalyi
a
b P=y
a
y
gayiptan huda getirip
6
n
ba j
ba diye hitap ile arzi tevhid- misaka
sevkedecektir. kil ile gayri kil mzekker ile mennes gibi biri dierine velev bir haysiyetle racih olabilen
mteaddit isimlerin tesniye, cemi gibi bir ifadede racihini galip klmak demek olan bu taglip slb
lisanmzda da vardr. Mesel zev ve zevceye zevceyn, baba ve anaya ebeveyn dediimiz gibi btn Trk
tebaasna Trkler demek te bir tagliptir. Ve Arabde bunun birok enva vardr.
rab aslnda terbiye manasna bir masdar olduu halde mubalga kasdile mrebbye tlk edilmitir ve
manasndan dolay rab sade mrebbi mradifi deil ayni terbiye gibi olan ve binaenaleyh istil, isti'l,
inayet, tedbir, zabt ve tasarruf telkin ve irat teklif, emr-nehiy, tergip, terhip, taltif, tekdir gibi terbiyenin
Sh:64
bir mrebbi demek olur ve bu mnasebetle sahip ve malik manasna dahi gelir. Mesel hane sahibine
rabbddar bir sermayenin malikine rabblmal denilir. Bunda da sadece sahip ve malik manalarndan
fazla bir mefhum vardr. Rabblmal tabiri bile mudarebe ve selem gibi bir muamelei ticariye noktai
nazarndan sylenir. Binaenaleyh aleltlak rab denildii zaman sade malik veya sade terbiye mefhumlar
deil ikisine de btn levazmile sahip olan bir kadiri kayyum anlalr ve bunun iin Allahtealdan
bakasna hususiyeti anlatr bir izafet yaplmadan mfret olarak (rab) tlk olunamaz ve kemali marufiyeti
ifade eden (errab) ve umum ifade eden (rabbillemn) gibi izafetle hi yaplamaz. u halde rab rububiyet
denince anlyacamz mana kudreti baliga ile zabt ve tedbir ve terbiye mefhumlardr, yan'i bunlar
Terbiye, bir eyi kademe kademe, tedri ile kemaline eritirmektir ki bunun eseri istfa ve tekml olur.
lemnin her ksmnda ise terbiye ve tekml kanunlarnn cereyan her an ve her lhza mehuttur ve
binaenaleyh byle bir kudreti baligann rububiyeti sni lemde ek ve pheden zade olarak
okunmaktadr. Ve ite rabbillemn bize bunu ihtar ediyor. Rabbillemn denince her insan kendi
grebildii kadar olsun btn lemne zihninden bir geit resmi yaptrr ve yaptrnca behemehal kanuni
terbiyeyi grr. Demek biz rabbmz lemne nazarla bileceiz. Ve fakat limni de ancak ona izafetle
tanyabileceiz.
Bir takm felsife heyeti lemin byle tedric bir kanun terbiye ve tekml takip ettiini grememi.
Bunlardan bir ksm hepsinin def' olarak sebepli veya sebepsiz birdenbire tekevvn etmi bulunduunu,
Sh:65
gnk heyet ve nizam vcudun kdem ve ezeliyetini iddiaya kadar varmtr. Bunlara gre mesel insan,
ancak insandan olur ve insan ezeldenberi mevcuttur. lemde terakki ve tedenninin manas yoktur, talep,
sy ve kesp semeresizdir. Btn lemde kadimdenberi enva mevcudat serpilmi, fezada hibir nizam
mterek takip etmiyen ecram, ve ecramda lyuhsa enva ekvan, btn tabayii mahsusalarile kadm bir
cebir ve icabn iinde yzer giderler. phesiz bu szler, hem tecribeye ve hem akla taban tabana zt birer
cehli mrekkep idi, hi olmazsa tamamen mahedemiz altna girebilen efrad eyann, dn yok iken
ufacktan hudusa gelip tedricen bydn ve bilakis yine tedricen gaybolup gittiini her gn bittecribe
urada bir adack frlyor, szlm topraklar tahaccr ediyor, talar eriyor, madenler filiz veriyor, kayalarn,
topraklarn arasnda tohumcuklar ve o tohumcuklardan mtenevvi otlar, aalar, trl trl hayvanlar
treyor, reyor, smk gibi bir nutfenin iinde yzlerce insan tohumu fkryor, tasfiye ve telkih ile bundan
lhza lhza aleka, mudga devrelerile reym, reymden canl kemikli cenin, ceninden alyarak ve
glerek doan bebek, tfil, kademe kademe yuvarlanan, yryen, kekeliyen yavrucuk, sonra koup oyniyan
afacan ocuk, sonra dilerini deitirip ahlanmaa balyan murahik mmeyyiz, sonra ieini ap
meyvasn vermiye zenen kil bali sonra ahin gibi dnyalar tutan alkan bir delikanl sonra arslan gibi
kemaline ermi kehli kmil, sonra cismaniyeti ruhaniyetinde erimee ve re'yi, ihtiyar szlmee balyan
bir ihtiyar, nihayet hayr veya er bir ruh mahz olup umaa veya gmee hazrlanan bir piri fani, hasl
mekn ve zaman iinde nefesden nefese lyuad uur hamulelerile yryen ve her lhze suretten surete
deie-
Sh:66
rek varaca yere varan ve btn bu tahavvltta hi deimemi gibi ben ben deyip giden insanlar akp
akp gidiyorlar. O haldeki hi bir zaman bu gnk lem, dnk lemin her noktadan ayni olmyor ve btn
bunlarn maverasndan btn bu cereyanlar izhar ve rabtederek bize daima vahdet uurunu veren kadiri
kayyum bir hakikat her dem her lhza iln vcut ediyor ki biz o lahzaya o ane hal diyoruz ve bu hal iinde
mzi ve istikbali yayarak o hakikate visal peyda ediyoruz, hakikat daima hakikat, lem ise her an
mtehavvil ve mrtabtan ve muntazamen mtehavvil, bu irtibat ve intizam ile akl ve fikrimiz o hakikatin
Binaenaleyh mahedenin, tecribenin akln bilittifak vaki olan bu ifade ve srarlar karsnda lemde
hudus, terbiye, tekml mefhumlarn inkr etmek krlkten cehli mrekkepten ve buhrani nefsden ne'et
etmi bir dallettir. lemde halk, terbiye, stfa, tekml bir snneti cariye ve hak teal da kemali mutlk
bunun illeti tammesi olduu her trl pheden zadedir. Bunun iin ahiren ilim ve felsefe, lemde, tbiri
harle tabiatte tekml kanununun cereyanna kat'iyetle hkmn vermitir ve bugn terbiye, stfa,
tekml, beeriyeti kile ve limenin zerinde yrtmek istedii bir kanun telkki edilmektedir. Tekml ise
vahidi basitten vahidi mrekkebe: yni o vahit zerinde umuri mteaddidenin tedricen itima suretiyle
nkstan zait ve kmile giden ve bilakis mrekkepten basita, mteadditten vahide inen bir seyri
ndur.
Fakat burada hakikat inas ehli ilim- hikmet ile onlarn szlerini alarak veya anlamyarak suiistimal
eden birok ksrine de tesadf ederiz ki bunlar bu tekml haktealnn bir eseri terbiyesi telkki etmeyip,
Sh:67
ile hkim bir kanun mutlk zannediyorlar ve hulasa terbiye ve rububiyeti deil, stfa ve tekaml tabiyi,
tabiatn fevkindeki ayni hakikatin kendisi gibi zumediyorlar ve bu suretle insan sadece eczai lemin ekmeli
Halbuki ilm- fen, felsefe ve hikmet btn ciddiyetiyle bu zumn aleyhinde barp duruyor. nki ilm-
fennin bedahete mstenit ve tecribe ile de meyyet, zarur baz kavanini esasiyesi vardr ki bunlar atld
anda ilm- fen yoktur. lliyet, tenasbi illiyet, vahdet, hak ilah..., illiyetin en umum ifadesi yok iken var
olabilenin her halde bir sebebi vardr. Yani her mevcudi ahir, bir mevcudi mukaddem ile mesbuk ve onun
tesirine mukarindir dsturudur ki yokluk varla illet olmaz, hiten hi birey husule gelmez. (rien ne vient
du rien) yani madum iken mevcut olan eya kendilerindeki o yokluktan yine kendi kendilerine deil
behemehal mevcut bir mucidin tesiri icadiyle vcude gelir, hasl hadisatn bir illeti kadmesi vardr. Sonra
illet ile malln bir tenasb, bir tezayf vardr. yleki illet bitince mall da biter, malller bilinince illeti
tlkan veya taynen biliriz ve mallt ne kadar ok olursa olsun mecmuu illetin kudretini tecavz
edemezler, onunla mtenasip olurlar. Mesel bir okkalk kuvvet, iki okkay ekemez, tabiri harle nks
zaidin illeti tammesi olamaz. nk o halde ademin vcude illet olmas lzm gelir. Filn ey yokken kendi
kendine yoktan var olmu demek iktiza eder. Bu ise illiyeti inkr ve binaenaleyh ilmin kendini ibtal etmektir.
z'ansz cahiller bunu sylerse bugn ulm, ve fnuni tabiiyeyi olsun okuyup anlam olanlar ilmiyle
syleyemezler. Btn ulmi tabiiyede illiyet ve tenasbi illiyet kanununun bir hkimiyeti mutlkas vardr ki
bu kanun azim, kh tahavvl, tahavvuz nisbetile, kh illetin tenasp ve tezayf ve bakas tabirile ifade
olunur. Hdi-
Sh:68
satta uur, ilim, akl gibi mallt mehut olup dururken bunlarn illeti tammei mutlkasn, bunlardan r kr
bir kuvvet, bir kr tabiat gibi tasavvur etmek manasna tabiliin fnuni tabiiyede de yeri yoktur. Bunun iin
ulema ve hukemai tabiat, tabiatte yani lemde kanuni tekml takrir ederken, kr, nks bir tabiatn mebde
ve illeti kl olmasn deil, vaciblvcud haktealy kemali namtenahisile mlhaza ve tasdk etmek artile
tabiatte tekml takrir ve izah eylemilerdir. nk byle olmasaydi tekml kanunu ilmin, fennin knh
Sz uzatm olacak isek de derin gibi grnmekle beraber basit olan bu noktay anlatmalyz. Mesel
bir buday tanesi topraa der ve eraitini bulunca biter, alr, byr, snbllenir, nihayet bir baakta yz
buday tanesi verilebilir. Bunu bir def'a daha, bir def'a daha katlaynz, btn dnyalar buday ile dolar.
te bu kemmiyette tekml kanununun en basit misallerinden biridir. Grlyorki bu tedric tekmlde illeti
tamme ilk tane ise, btn bu tekml ilk tek tanenin tabiatinden karacak isek bu tekmln mebdeindeki
bir kemal, haslnda yz ve nihayet namtenahi olduundan byle bir tekml davas bir kerre bir msavi
yz eder demek gibi vahit ile mteaddit arasnda (1+ 2+ 3+ 4+ 5 = 15) gibi msbet veya menfi bir nisbet
takib eder. Yalnz kr tabiate terketmek (1 = 15) demek olur ki bunu ilim ve fen yle dursun en basit bir akl
dahi kabul edemez. nk bunda ademin vcuda illiyetini farzetmek ve akln ve ilmin mebnas olan
tenasbi illiyet kanunu ile tenakuza dmek vardr. Bir tabiatte dorusu tekmln her haddizaidinde
haricinden gelen bir kemal vardr. Bu ise tekmli tabi deil, tekmli terbiyevdir. Bunun
iin-
Sh:69
dir ki btn ilm- fen, felsefe ve hikmet nksdan kmil kmaz, fakat kmilden naks kabilir mtearefei
asliyesinin mahkmudur ve bundan dolaydr ki sylediini anlyarak syliyen ulema ve hukema tabiatin
tekml kanununa mahkmiyetini sylerken bu tekmln ve bu tabiatn bizzat ekmeli mutlk olan illeti
ulnn, haktealnn kemali mutlkndan mstefad olduunu unutmyarak sylerler. Tekmli tabi
kanununun en son mukarriri addedilen feylesof (spenser) bile bunun iin mutlkn vcudu zarur olduunu
ve tabiatin hakikatte mtenahi olan kemali mtekmili fevkinde bir vaciblvcudun kemali namtenahisi
hkim bulunduunu ve u kadar ki bizim illeti tamme olan o kemali mutlk ihataya nisb ve izaf olan
ilmimiz, idrakimiz kfi gelemiyeceinden fnunumuzun, ulmi tafsiliyemizin sadece tabiatte yani lemde
tekml kanunu sahasnda cereyan edebileceini anlatmken ona tabi olduu iddiasnda bulunanlar
tekmli tabi derken, Haktealy ve kemali 'lsn unutuyor ve tekml terbiyesiz bir tekml zannediyor.
Ve ayn zamanda bunlar kendi kanaati ameliyelerinde bu nazariyelerini her gn, her lhze cerh ve
nakzeyliyorlar. Zira Edokasyon, Pedagoji namile terbiye ve terbiyei etfal davasndan vazgemiyorlar ve
kemali tehalkle mrebbi olmaa alyorlar, dnmyorlar ki tabiat zerinde halkn terbiyesi yoksa
Hasl ilim her eyden evvel hi eriki olmyan bir hak tanr ve daima vahdet mikyasile yrr ve vasl
olmak istedii her neticenin hakkiyetini te'min etmek iin onun o hakk lya izafetini, nisbetini bulmaa
alr ve ayet tabiat ve tekmli tabi mefhumlarnda hakka ve terbiyei hakka izafet bulamazsa onlara
tahakkuk, hakkiyet bile isnat etmez. lmi mutlk zati tahakkuk, hakkiyet bile isnat etmez. lmi mutlk zati
Sh:70
Hakkn bize tecellisi de bizim izaf ve nisb olan ilmi hdisimizdir. Hak ve hakkn ilmi olmasayd bizim btn
ilimlerimiz hep batl olurdu hakkn rububiyeti kmilesi ve onun eseri olan terbiyesi bulunmasayd lemde
tabiatte ne vcutdan, ne kemalden, ne tekmlden ne terbiyeden hibir eser hsse bulunamaz, hep bu
davalar muzmahil ve madm olurdu. lem ve biz byle deilsek bir hssei vcudmz, bir hssei
kemalimiz, bir hssei terbiyemiz, hakkiyet isnat edilecek bir izafetle bize tecelli ediyorsa bu tecellide
Bu suretle Allahn masivas olup illiyet alkasile Allaha dellet eden eyann mecmuu ve bir nizam
mefhumunu ifade eden lem kelimesi alem, almet maddesinden htem, kalep gibi ismi alet vezninde bir
ismi cemidir ve cemi tahtnda olmyan ferdi mahza tlk edilmez. Byle ise cemi olduu halde cemi kil ile
alemn diye tekrar cemilenmesini ve bir de ellemn diye lm istirak ile tarif edilmesi btn lem ve
eczasna umuli istirak ifade eder. Bu istirak iinde cem'i kil getirilmesi de ukal ksmnn taglibine
dellet eyler ve ukaly tasavvur etmeden rabbllemin eyi idrak olunamyacan ifham eyler. Btn
lemlerin akll olduunu bilseydik taglibe hacet kalmazd. lem kelimesinin itikak itibarile bir mefhum
aslsi vardr ki mayu'lem bih yani ilim edinmee alet ve vesile olan ey demektir. Asl ilim ise tasavvur
deil, tasdiki haktr. Yani iki tasavvur arasndaki vaki nisbetini btn vicdan ile idrak etmektir. Bize bir
nizam itima ile grnen ve her an adem ile vcut beyninde akp giden ve cereyannda bir sirri nizam ve
Sh:71
mhim nizamndan biri de enfs ve ezhan ile hari ve yan arasnda hakkiyet, tahakkuk, mutabakati vaki
dediimiz hak nisbetinde yani bir tasdik uurundaki hut, ilim, akl ve kalp alkasile tecelli eyliyen her
cemaati eya ve btn cemti eya haktealya ve onun sun'na, rububiyetine ve kemaline dellet eden
birer delil, birer almet tekil ederek ilmimize tasdikimize vesile olduklarndan dolay lem tesmiye
edilmilerdir. Basiret ile tahlil ve teemml edildii zaman grlr ki btn lem bizim zihn ve haricye
mnkasim unat uuriyemizin yeknu bulunan hdisattr. Rabbllemn de bunlarn maverasnda olup
aralarndaki nisbeti hakkiyetle daima vahdaniyeti, rububiyeti tecelli eden vaciblvcud haktealdr. Ehli
uhut iin lemde bir ey yoktur ki grlsn de arkasnda ondan evvel veya ondan sonra onunla beraber
allahteal grlmesin
a b
bj 2
b 3
kalbine her ne
hutur eder ise allah onun arkasndadr, tabiri harle onun arkasnda allah vardr. Binaenaleyh lem
masivay allah ve allah maveray lemdir ve biz bu lem vesilesile maverasndaki allahtealy hakkiyyet
dediimiz bir uur nisbetile tasdik ederiz. Bu dellet btn kur'anda izah olunaca gibi burada da
el'alemn mefhumu iinde mnderitir. Kelm, Hikmet, Felsefe, Tasavvuf kitaplar da bu delletin izah ile
megul olur. Filvaki bizim malmatmz tekil eden ve edebilecek olan eylerin hepsi bir hakk vakiin
almeti, nianeleridir. Heyl ile suretin veyahut madde eczai ferdesinin yekdierile, enva kuvvetlerin
biribirlerile mtevafk veya mtehalif mnasebet- irtibatlar: ufack bir emen, bir terihi hayvan veya
insan, koca bir manzumei emsiye, btn meknile hey'eti ecram, mazi, hal, istikbal btn zamanile bir
silsilei mkevvenat, ve bu arada bir lhza uur, hep bu delletin vesilesi olan birer lemdirler. Bu dellet te
Sh:72
zere mertebe mertebedir. Daha ilk mahedede bilbedahe bir delletii mcmele mncelidir ki bu icmal,
nat uurun teselslile tafsl ve te'kit olunur gider. Bunlarn zihinde mazilerini ve istikbalin nmune ve
misallerini tekil eden samim hatralarndan, sahih hayallerinden in'ikslarndan da yine icmal veya tafsl
bir delleti akliyle okunur ve bu da bir uur nisbetile tecelli eder. Filhakika biz eyay uurlarmzn taallkile
huden, ve bu taallktan hasl olan suretlerle, hatralarla tasavvuren ve aklen tanrz. Bu uur olmad
zaman kendimizden bile haberimiz yoktur. uurlarmz ve onlarn taallk ettii bu suretler, bu intibalar ise
bizde, bizim nefsimizde, ruhumuzdadr. Gne bendeki sureti mn'akise ve muntabiasile gnetir. Halbuki
biz bu intibattan, haricimizde sabit grnen bir takm yan da idrak ederiz. imdi bu yann byle bizdeki
bu suretlerinden baka bir teayynleri elimizde yokken onlar bizdekinden ayrca haricimizde ve
kendilerindeki bir taayyni zat ile tanmaa niin ve nasl mecbur oluyoruz? Ve sonra bunlarn yalann
dorusunu nasl seiyoruz? Byle hakak eya dediimiz btn yan sabitenin kymeti ve vastas ancak
bizim uurumuzdaki enfs ve zihn kymetler ve suretler iken neden ben onlar benim haricimde bir hakikat
tanyorum? Tanmasam niin vicdanmda kizp ile mahkm oluyorum ve sonra her eyden evvel ben kendi
bulunuum olan vcudmle, buluum olan vicdanm, uurum arasnda kendi kendime sdk ve mutabk
olduumu kat'iyen ve yakinen niin ve nasl tasdik ediyorum? Bunlar yapyorsam demek ben btn
bunlardan evvel ve btn bunlarn maverasnda, nnde sonunda, beraberinde enfs ve afak emkine ve
ezman, hasl beni ve harcimi zahir ve batndan ihata etmi btn hdisat ve vakann ahidi, kefili, vekili,
Sh:73
tayorum ve bende vcuden zarur olan intisap mahkmiyeti altnda onun hkimiyetinden mstefit olarak
evvel onu zmmen olsun tasdk etmi bulunuyorum da bu sayede benimle uurumun ve uurumla haricin
vehi irtibatn buluyor ve dier hakak cz'iyeyi, yan sabiteyi tasdk ediyorum, eer bunu yapan sade
benim ruhum ise, benim ruhum hem benim ve hem hariteki eyann hakkati kusvas ve illeti uls
demektir. Halbuki o bana yle demiyor, bana o, ben yle olsaydm her istediimi yapar ve sana
ezeldenberi hibir yolluk gstermezdim diyor. Ve ben de ruhumla beraber bunu tasdk etmekte tereddt
etmiyorum. Hulsa kendi kendime ben benim, ben imdi varm dediim zaman ben kendimi
duyuyorum ve bu duygum doru bir hak duygusudur binaenaleyh ben varm ve ben benim demi
bulunuyorum. Filvaki ben kendimi duyarken, nmden, sonumdan, zahirimden, batnmdan muhit olan
hakk ve izafeti hakk beraberimde olarak tasdk etmi olmasa idim, tarafeyn ile nisbeti bulamaz (ben varm,
ben benim) diyemezdim, vicdanmdan vcudme geemez, vicdanmla vcudmn intibakna eremezdim
ve binnetice vakide hibir hakikat tasdk eyliyemezdim. Elem ile lezzeti, ziya ile zulmeti, uyku ile uyankl,
zenginlikle zrtl, hasl eyadan hibirinin varlile yokluunu sezdiim kadar da sezemedim,
yakacak ateten kap gldrecek glistana gidemezdim, bunlar az ok velev izaf olsun seziyor,
yapyorsam haktealya izafetimle ve bu sayede cz' kll hakaiki izafiyeyi idrakimle yapyorum, bunu da
vicdanmda onun eseri olan lemimden ayryorum. Bu vicdan benim ise, ben ve btn vcut onun, bilsen
de onun, bilmesen de onun, u kadar ki bilmiyen bir yaarsa, bilen iki, daha dorusu namtenahi yayor
=
b a l
a .
z
Sh:74
yeleri bizim btn phelerden ar en yakin, en bedih ve en evvel bir ilmimizdir. Fakat ben, uurum
varken ve ancak onunla (ben varm) diyebilirim. Bu tasdkte vidanm bilbedahe ve bizzarure kendisile
intibak eder. Bu suretle (ben varm) kazyyei bedihiyesinin mazmunu kendisinin meddas olduundan
bedihdir. Bu da Vaciblvcud, hkimi mutlk bir zati hakkn zarur bir tasdkile, ahadetile bedihdir. Ve bu
de bedih midir? Bu bir mes'ele. Bunun iin bazlar vcudi bariye bedihi celi, bazlar bedihi hafi, bazlar
da nazar demilerdir ki bu herkesin kendi varlk uurundaki kudrete ve za'fa baldr. te byle nazarye
benziyen bu bedih, kimine celi kimine hafidir. Ve lem onun delili iken o da lemin ahidi, nurudur.
3
a P
a p
a a
6
a
7
a
a 4
a P
man, bu nura
bj a b
iz'an, dini islm da bu iz'an, bu izafeti yaamaktr.
3.
=y
a Besmelede bu iki sfatn tafsltn grdk. Burada mehur bir
a
y
mes'eleye tenbih edelim. Merhamet ve rahmet, bir muhta ve mptely afattan tahls ve yerine hayr ve
nimeti ikame etmeyi istihdaf eden bir eyilik duygusudur demitik, ki bu iptida efekat gibi teessr ve infial
kabilinden bir meyli nefsan olarak balar ve intihaen de bir hsni tesir demek olan in'am fili ihtiyarsini
istilzam eder ve mevkiine gre bu netice iin sadece bir sz veya bir iaret bile kfi gelir. Biz (filn
merhametli adamdr) dediimiz zaman ekseriya rikkati kalp dediimiz haleti ruhiyeyi, kabiliyeti infialiyeyi
kastederiz, fakat pek merhametli, ok merhametli dediimiz zaman da neticei filiyesinin zuhurunu anlarz.
Sh:75
mnezzeh ve mberra olduu iin rahmeti ilhiyeyi aynen beer olan manay mezkr ile izah edemeyiz.
Buna hem karnei akliye ve hem karnei er'iye vardr. Buna binaen mfessirin burada az ok bir mecazi
2- Asl olan meyli nefsannin lzm evveli ve in'amn sebebi olan iradei hayr manas, zira irade bir infial
deil mmkin olan fiil ve terkten birini tercih sfat zatiyesidir. Binaenaleyh evvelkine gre rahmet, sfat
Rahmeti ilhiye ekmel olduu ve rahmanirahim diye iki sfatla da zikredildii cihetle burada iki manay
da kasdetmek daha muvafktr. Rahman sfat hassa olduuna nazaran garize ve sbut ifade eden sfat
mebbehe olarak iradei hayr sfat zatiyesi, rahim de mubalga ile ismi fil olarak onun tezahr demek
olan in'am ve ihsan sfat filiyesile izah edilir. Bunu aksedenler de olmutur.
Fakat baz muhakkkinin tahkk vehile bizim muhtarmz udur ki sft ve esma ilhiye manalarnda
mecaz deil, hakikattirler. Mesel, ilim, irade sfatlarnn mecaz olduunu syliyen yoktur. Halbuki bunlarn
ilh manalar beer olan manalarnn ayni olmad da mttefekun aleyhtir. Mesel ilim gibi bir cehli, iradei
beer bir meyl evki takip eder ve hdistir. lmi ilh ve iradei ilhiye ise bizim bu sfatlarmzn mebdei
ls olan sft kadimesi halikadrlar, bunlar olmasayd tenasbi illiyet kanununa nazaran bizim ilim ve
irademizin hudusu mmkin olmazd. Binaenaleyh erat beeriye ilim ve iradenin art zatleri deil,
mahallerine nazaran avarzndandrlar. lmin hakikati bir temyizi manevyi icap eden sfat, iradenin hakikati
de iki makdurdan
Sh:76
birinin tercihini iktiza eden sfattr. Binaenaleyh dier esma' ve sft ilhiyede dahi ayni mlhazann tatbik
icap eder ve hele esma' ve sft ilhiye beer kemaltn fevkinde bir kemal ifade eden hakaik urfiye ve
er'iye olduunda phe edilemez ve bunun iindir ki lisanmzda rahmet ile merhameti farkedegelmiizdir.
Rahmeti ilh, merhameti beer bir manada kullanrz ve bunun iin rahmanrahimi ok merhametli ve ok
merhamet edici diye tefsirimiz de doru olmaz, nihayet evvelde, hirde, ezelde, lyezalde namtenahi
rahmet sahibi, namtenahi feyzi in'am, hayr ihsan sac diye bir izah yapabiliriz ki ikisinden de rahmetin
hem sfat zatiyeyi mlhaza ettiren iradei hayr ve hem sfat filiye ve tekviniyeyi mlhaza ettiren afattan
tahls ve niam hayrata isal manalarn cami olmas hakikat urfiye ve er'iye icabndandr.
Malmdur ki afatn hakikati adem ve sevaiki ademdir, hayratn hakikati de vcut ve sevaiki vcuttur. fat
ile alkadar olan btn elemlerimiz bizi bir ademi hayr ile inzar ettikleri iin elemdirler ve bunlarn ba
haktan ve rahmeti haktan yeistir. Niam hayrat ile alkadar olan btn lezzetlerimiz de bizi bir hissei vcut
ile tebir ettiklerinden dolay lezzettirler. Bunlarn ba da hakka ve rahmeti hakka imandir. Hayati Dnya
byle adem ile vcudun, lm ile lezaizin, yeis ile imann, rahmeti rahman ve say teavn ile yenilen bir
mcadelesi eklidir ki bunlarn bu cidalden kp temayzi ebed ile temayz etmeleri de hayat Ahireti
tekil eder. Binaenaleyh bizim hayr ve lezaizimizin balangc, ademden vcude getiriliimiz de, akbeti de
ihracn ifade eden iradei vcut ve in'am vcut olduundan her imknn sahai vcude ihracn muktazidir.
Sh:77
nimetin asldr. Rahman byle bir iradei hayr ile bizi cismaniyet ve ruhaniyetimizle ademden vcude
getirerek halk eden ve bununla beraber esbab baka ve hayatmz olan nimetleri de ihzar ve isal eyliyen
rahmeti celile sahibidir ki bu rahmetin mulnden hari hi bir mahlk bulunamyacandan buna celili
niam ile rahmet denilir. Btn imknlar vcutten hissement edilirken bu arada kil ve bil'ihtiyar fil olacak
mevcudat halk eylemek te rahmeti rahmaniyenin kemali umul muktazasndandr. nk bunda vcudi
mmkinat hakkn kendisine takrip vardr. O suretle bunlar, kdem- hudus ve vcub- imkn, kemal-
noksan farklar olmasa hemen hemen sft hakk temsil edebilir. Lkin bunda iradelerin taaddd
hasebiyle vcudda bir nevi irki araz zuhur eder. Halbuki irk ile vcut ve devam vcud mmtenidir. Zira
hakkn eriki batl yani madum lizatihi, mmteni, mhal olduundan her vcut vahdetle tecelli eder ve
mteaddit vcudlar bir vahdet tekil etmedike devam edemezler. irk lizatihi salibi vcut ve mucibi
ademdir. Bu sebeple lemde gerek tabi ve gerek ahlak ne kadar rur tasavvur edilirse hepsinin kk
teaddd ve davayi irktir. Bu da hakkn kemali vahdeti icabdr. O halde hem byle vesilei irk olacak
mteaddit iradeler halkederek onlara hissei vcut vermek, hem de bunlarn tevaznlerini muhafaza ederek
btn tecelliyat vcudu bir irade ile idare ve idame etmek yle dekik bir nimet ve yle ebed bir hayrdr ki
bunu da rububiyeti ilahiyenin rahmeti rahimiyesi temin etmitir. Kemali terbiye icap ile ihtiyarn ite bu
rahimiyededir. Bunun iin eslf mfessirin rahmeti rahimiyeye dekaiki niam tabir etmiler ve gaye itibariyle
de niami uhreviye ile tefsir etmilerdir. Bu bir taraftan iradei cz'iye es-
Sh:78
habndan her birinin iradelerine bir hissei tercih vermek, bir taraftan da hakk mkteseplerinin gayesine
a
4b r 3
6 a
4b r 3
mucebince mkfat ve mcazat ile mes'uliyetlerini tatbk eylemektedir ki bu mcazat o mkfatn
zmandr ve binaenaleyh rahmeti rahimiyenin hedefi aslsi bu mkfattr. Rahmeti rahmaniye iindeki
vcudi iptidade hibir mevcut yolundan inhiraf etmez. Rahmeti rahimiye iindeki vcudi sani ise eshab
iradeye ait olduundan bunlar da vazifesinden udul edenler ve mizan hakk kendi davalariyle ihlle
uraanlar vardr ki rahmeti rahimiyenin mutazammn olduu hikmeti adalet ve bu vcutta byle ihtiyare
terettp eden bir muadelei mkfat ve mcazat kurmutur ve yine bu muadelenin mizan umumsinde de
n
a
y
a
a
Errahman diyor ki: Ey zevilukul siz isteseniz de istemeseniz de dier lemler gibi size de vcut ve bakai
vcude ait nimetlerimi, hayrlarm tkenmez hazinemden verdim ve veririm. Errahim de diyor ki: Ey
zevilukul, ey eshab irade siz dierleri gibi deilsiniz, onlar sade iradei rahmaniyenin ceberutuna
mahkmdurlar siz ise benim kemali rahmetimi tecelli ettiren irade ve ihtiyarm temsil ederek bana kurbiyet
peyda etmeniz ve rdvan ekberime ermeniz iin yaradldnz size onlardan fazla olarak istediiniz ve
istiyerek altnz eyleri de istediim kadar veririm, fakat hakkn vcubi vahdeti karsnda irk ile vcut
ve devam vcut mmteni olduundan sizin nefislerinizdeki teaddt ve kesretin ve gayelerinizde benim
rizamdan baka kendinize mnhasr bahlne noktai nazarlar takip eden, mtenevvi ve muhtelif
iradelerinizin sizi irke ve umumunuzu ademe srkliyen vichelerini tanzim ve adl- rahmetin
m-
Sh:79
vazenei vcudn temin iin en nihayet sizi mes'ul edeceimi de ihtar ederim, haydi hakk inkr etmeyiniz
irk komaynz, hakka kurbiyet ve hatta niyabet iin hak ve iradei hak yolunda muhabbetle, hbbi hayr ile,
istikametle, adl- merhametle iman iinde alnz da, iradeleriniz, amali mktesebeniz o mkfat
ebediyeye o rdvan ekbere vesile olsun. Hulasa benim rububiyetim kahru ceberuttan ibaret bir tasarrufi
tazyk-u idam deil byle rahmaniyet ve rahimiyet ile tezyidi in'am eden bir rububiyeti celile ve cemiledir
n u
6 b
z
a a
y
a
b
b 7 v
a l
bz
a
a 6 .
te rahim sfatnda tebirikamil iinde byle bir manay inzar dahi mstetirdir. Fakat bu ilk hitabda baz
kimselere gurur irade ile yle bir hatra varid olmak melhuzdur. Acaba Rabbllemn eshab iradeyi
halkettikten sonra istikbalin mukadderatn onlara tafviz etmi ve kendisi acaba hicab izzete ekilmi
deilmidir? O halde hakteal btn lemnin mebdei vcud itibarile rabbi olsa da halde insanlarn iine
bilfiil mdahale etmemi ve istikbalin de bilvasta bir rabbi olmu olmaz m? Ve o halde maznin maliki
Allah iken hlin ve istikbalin bu gnn ve yarnn bilfiil maliki ve sahibi, mkfat ve mcazat gnnn
hkimi eshab irade olmak lzm gelmez mi ve bu takdirde eshab irade alacan zorla almak ve mes'uliyet
mehafetinden azade kalmak iin mukadderatn kendisi tayin edip istikbalin lysel ammayef'al hkimi
olmaa almak ktiza etmez mi? Byle bir hatra insanlarn zaman halde sahip grndkleri iradei
cz'iyeye mutlk bir iradei klliye ve her kayitten zade bir ihtiyar ve bir kudreti hlik kymeti isnat ederek
kendilerini kadri kl ve aleltlk hr ve ebede hkim birer fili muhtar gibi tevehhm eylemelerinden ne'et
eden bir irk davasna racidir ki beer felketlerin, btn hakszlklarn sebebini bu tekil eder. Adl-
rah-
Sh:80
meti ilhiyenin bunun zerindeki tadilt, inzbat olmasa cem'iyeti beeriye gn iinde biribirini yer
bitirir.
j
b 2 z
j a j a b
1 a
ba a o
halbuki lemde ve hele hayatta her an iradei beerden hari halk cedit cereyan etmekte olduu cihetle
kuvveti kendisinin zanneden o kavi bazular bir an iinde el'iyazebillh bir fel, bir darbei ilhiye en ciz
miskinler srasna koyuverir. Ehramlar iinde saklanan ve bir gn gelip te neredilen mumyal bedenler ve
onlarn kadit simalarndaki snk oyuk gzler, sabk Msr Firavnlarnn dalar deviren hametli
bnyelerinde imekli nazarlarndaki kuvvetlerin artk ne maliki, ne sahibidir. Bunun gibi nice misallerle
anlalr ki vcudun hayatn gerek mazide ve gerek istikbalde btn zimam evvel- ahr haktealnn yedi
kibiryasndadr. Ve onun milkidir. O zannedildii gibi sadece evvel deil hem evvel ve hem ahrdr,
mtenahide, fanide evvel ve ahr baka baka grenler ezel ve ebedde dahi byle zannetmesinler, fili
evvel ile gayei kusva hakikatte birdir. Dnlrse ecramn kriyyeti, zamann istidaresi merkez ve
muhitinden bize bunu i'ar eder. Doan beer aciz, olen beer yine acizdir.
Bu noktay hissedenlerin bir ksm mazi ve istikbal yle dursun, halde bile cebri mahza kail olmulardr.
Zaten nefsi beer kuvvet bulduka hep ben, acze dtke hep sen veya hep o demek ister, ortada ikr
kabiliyet ile filiyetin, ztrar ile ihtiyarn muhassalasdr, o ne mecburi mutlk, ne de fili mutlktr. Bu bapta
nazrai ul nazrai kusvann aynidir. Tetkiki felsef davasile ii ikl edenler ne ciheti ztrar selbedebilirler,
ne de ciheti ihtiyar. Iztrara mertebe ayrmak, ihtiyara bir mevki vermektir, ihtiyara mevki ayrmak da ztrara
Sh:81
terminizm) in davay ztrarlar, ne de hrriyeti mutlka ve tamme (liberalizm) mdde'ilerinin ihtiyar halikane
davalar, hibir zaman mizan hakikatin bedahetile karlaamazlar. Beerde ciheti ztrar kudretullahn
ahidi ciheti ihtiyar da iradetullahn ahididir. O kendi kendine kalrsa adem de muztar, haliktealnn icadile
de vcutta muztar ve ayni zamanda rahmeti hak ile talebi amelde muhtardr. Ve bu sayede mukadderatnn
bir ksmn kendi isteile yazar. Hasl bu iki ehadetle insan bu vcutta ve bugn, u n: u zaman halde
taraf haktan izaf ve mstear bir milki muvakkat ve mukayyedi ve msaadei hakka mazhar bir salhiyeti
niyabiyyeyi yani bir memuriyeti haiz olduunu ne inkr etmeli, ne de bu salhiyet ve memuriyette kendini
lyen'azil, lys'el bir asl zannetmelidir. nsan istikbaldeki mkfat ve mcazat verecek deil, alacaktr.
Hemde haldeki btn vesaiti kudreti, milki mstear kesildii zaman da alacaktr. Almak mevkii ise malik
mevkii deil, ihtiya mevkiidir. Ve milki tam hem yeden ve hem rekabeten malikiyettedir. Bu ise yerlerile,
kabiliyetlerile, failiyetlerile, btn alemnin maliki, mbdii, haliki, mrebbisi olan Allahtealnn milki
mutlkadr.
te rabbllemn denildii zaman, umuli istirak ile btn o vahimeler bertaraf olmak ve Allahtealnn
ezel ve lyezalde maliki mutlk olduu anlalmak lzmgelirse de bir taraftan rahmeti ilhiyenin muzaaf
vs'ati, dier taraftan beeriyetin gafleti dolaysile istishab hal iinde insanlarn mkfat ve mcazat
gnne dahi bir nevi malikiyeti ve hkimiyeti hatrasnn az ok vrudu ihtimalini bsbtn kat'etmek
iin:
4.
6 a
b buyurulmutur. Ve burada inzar biraz tasrih edilmitir. nk din
Sh:82
hisap, kaza' siyaset, taat, det, hal, kahr, nihayet btn bunlarla alkadar ve hepsine mebn ve mi'yar olan
millet ve eriat manalarna gelir ve bunun dorudan doru kyamet mnas yoktur ve burada evvelki ceza,
sonuncu dini maruf mnalarile iki tefsiri muteber vardr: Evvel ceza, tide mes'uliyet, hissi mes'uliyet tatbik
mes'uliyet mnalarn da tazammun eder. Bunun iin yevmiddin in lisanmzda bir ismi de ruziceza dr.
Lkin unu unutmamaldr ki aslnda ceza kelimesi imdi mtearef olduu gibi yalnz kap ve ukubet dimek
olmayp iyi veya kt yaplan bir iin tatl veya ac karln, ecrini vermek mnasna masdardr ve isim
ar
a
a
a u
demek, Allah sana
ok hayrl ecirler, mkfatlar versin demektir. Ancak mkfat ve mcazat kelimeleri kfv ve mareket
mnalarn ifham ettiinden lisan eride Cenab Allaha isnad olunmaz da sevap ve kap, ecir ve ceza gibi
tabirler kullanlr. Binaenaleyh yevmi din, ruziceza, her iin karl verilip bitirelecei son gn, tabiri aharle
istikbalde mkfat ve mcazatn tevzi olunaca vakt demektir ki lisan eride buna yevmi hir dahi denilir
ve bunda kaza ve hkm mnas da mnderitir. Gerek arapada ve gerek lisanmzda olsun bu gibi
yerlerde yevm ve gn kelimelerinin aleltlk vakit mnasna kullanld da malmdur. Bugn ne bir
gndz, ne bir gece ve ne bir gndzle gece mecmuu olan yirmi drt saat manalarna olmayp gerek gn,
ay, yl, asr, devir ilah... Gibi bildiimiz ve gerek bilmediimiz zaman mikyaslarndan herhangi biri olabilir.
(Mddet devri felek bir gndr dem bir nefes). Bugn Dnya, yarn Ahiret deriz ve bunun iin Dnya
gnlerine nazaran Ahiret gnleri (bir sene) veyahut (elli bin sene) gibi mikyaslarla ifham oluna gelmitir.
Bu izahtan anlalr ki yevmiddin btn mitlerin veya meyusiyetlerin ileride mizan haktan geerek son
tahak-
Sh:83
kukunu bulduu ve birbirlerinden tamamen ayrld son demi yakndr. Bundan sonras artk ya gayei
mmit olan ebed rdvan ekber veya gayei yeis olan ebed hsran ekberdir ve bugn kyamet gnnn
son lahzasdr ve bu suretle yevmiddin kyamete iarettir. Fakat bunun yevmi kyamet olmas dolaysiyle bir
tenavldr. Yoksa din kyamet demek deildir. Yevmi kyametin, kyamet yani lmlerin dirilmesi demek
olan bas (
s2 ) harcemi, vakfe yani tevakkuf ve intizar, sual, hisap, mizan, srat, nihayet btn
amellerin iyiye iyi sevabnn, ktye kt kabnn tevzii ile ceza gibi ahval ve meratb mtezammindir ki
dierleri bu son devrei cezann mebad ve mukaddimat olduundan burada (yevmiddin) nazmiyle bu gaye
tasrih edilerek tergip ve terhibe kuvvet verilmitir. Binaenaleyh yevmiddin makamnda yevmi kyamet,
yevmi sual, yevmi hisap denilmesi hem terceme deildir, hem de bu kuvveti ve sevki kelm ihll eder ve
Yevmiddin cezann tahakkuk edecei son gn demek olduundan bu sureti beyanda dinin usulnden,
akaidinden birini tekil eyliyen Ahret akidesini bir cz'i mhmeliyle takrir ediyor ise de din kelimesini mnai
marufunde kullanmam ve ona dolaysiyle iaret ve ima etmitir. nk ceza yerine din gelmesinde lfz
bir ma, sevap ve kap mnasnda da mekasd dine bir iaret bulunduu aikrdr.
Manai marufuna gelince: Din zevilukul hsni ihtiyarlariyle bizzat hayrlara sevkeden bir vaz' ilhdir.
Bu evvel dini hakkn bir tarifidir. nk bizzat hayra sevki hakk ancak ondadr. Edyan batlada ise bu
sevk vehm olur. Onlar erre, olsa olsa zatnda hayrolmiyan iddia veya izaf bir hayra saik olabilir. Mesel
Sh:84
cla ve hrszla tevik edebilir, nk hak ve hakikati akaidinin bana koymu deildir. Binaenaleyh bu
tarif, dolayisiyle edyan batlann dahi mahiyetini gstermitir. Yani hakikatte byle bir saiki ilh deil iken
yle tevehhm olunan dinler de dini batldrlar saniyen, dinin mahalli, eraiti, semeresi, erkn, yani cinsi ve
fasl mmeyyizi gsterilmitir ve bu mnai er' din kelimesinin btn menaii laviyesini cmidir.
Dini hakkn mahall, akl sahipleridir. Binaenaleyh cemedat, nebatat, hayvanat, mecnunlar, gayrikller,
ocuklar, matuhlar gibi kasrin tecelliyati diniyeye mahal deildir. nk akldan mahrum olanlar sahibi
ihtiyar olmadklarndan kendilerinden bir hayr sadr olursa bilihtiyar olur ki buna da cebir denilir.
Demek ki dinin art akl ve ihtiyardr. Bunlar dinin art, diyanetin, rkndrler. Akl bulunmaynca dinin
taallk ve teklifi bulunamyaca gibi ihtiyar bulunmadka da dinin sevk- te'siri tabiri aharla diyanet
bulunamaz. Bundan nidir ki dinde ilim mes'elesinden baka bir de irade mes'elesi vardr. Filvaki lm ve
kil olmak mtedeyyin olmaa kfi deildir. Dindar olmak iin dini hem bilmek ve hem sevmek lzmdr.
Binaenaleyh ilm- irade, akl- ihtiyar zati dinin mcerret kendisinde dahil bir rkn deilse de diyanet ve
tedeyynn rkndrler. Bunun iin ismolan din kelimesile, diyanet manasna masdar olan din kelimesinin
manalarn kartrmamaldr. Diyanet insann sfat ve nefs bir mefhumdur. Din ise onun mevzu ve
mtealleki olan hakik ve nefsel'emr bir mefhumdur. Aralarndaki fark, bir hdisei nefsiye ile, mebadisi ve
kanunlar arasndaki farktr. Tabiri aharle din vaz'ilh, diyanet kesbi beerdir. Bunu tefrik edemiyenler ilim
Sh:85
Dinin semeresi bizzat hayrolan amellerdir. Yani sahibinin kendi zannna ve kendi noktainazarna gre
deil nefsel'emirde ve mizan hakta hayr ve nafi olan ilerdir. Binaenaleyh asl dindarlk hayr nazar hakta
hayrolduu iin ihtiyar edip yapmaktr. Hayr ise hakikatte umum olsun, husus olsun ahara halen veya
istikbalen nafi olandr. Hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak demek, onu Allahteal namna yapmak
demek olduu akrdr. nk u i hakikaten bir hayrdr demek, sade sana, bana nisbetle deil, zatnda
ve Hakteal nazarnda hayrdr demenin tabiri aharidir ve Hakteal indinde hayrolan her iin de bir ecri, bir
sevab, bir mkfat muhakkaktr. Ve bunun en by onun rzasdr. Zira Cenabhak her hayrn, her
mkfatn, her nimetin menba ve zmandr. Rzay Hakkn en byk vesilesi de hakka rzadr. Ve hakka
raz olmyan hayr sade hayrolduu iin sevip yapamaz, kendine ait pein bir menfaat arar. Geri hayrn
behemehal meccan olmas art deildir. Ve nezdi Hakta zayi ve heba olan hibir hayr yoktur. Fakat bir
hayrn filhal byle bir endiei menfaatle yaplmas halka nafi olmak iin deil, halktan mntefi olmak iin
yaplan ve binaenaleyh ecrini. Halktan istiyen pein bir muavazadr. Bu ise hayr hayrolduu iin yapmak
ve Hak ile bir muamele icra etmek deildir. Ecrini haktan istiyerek yapmak ise, her halde hak ile bir
muamele yapmak ve hakk-u hayr tanyarak yapmaktr. Bu da hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak
demektir. nk hayr zaten ve hakikaten byledir. Fakat bu ecri sade Ahrette mlhaza ederek yapmak
daha yksek bir mertebei kemaldir. Demek olur ki hakk tanmyan ve hakperest olmyanlarn hayr bihakkn
tanmak ve hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak ihtimalleri yoktur ve hbbi hayrn ba hbbi haktr ve
Sh:86
vaz' ilh olmasdr. nk mevzuat saire zati Hakka muzaf deildir ve araz ahsiye ile malldr. Bu ise
bizzat hayra deil, bizzat erre ve irk- cidale srkler ve hele hsni ihtiyar ile hayra sevk gayesini hi
tazammun etmez. nk araz ahsiye aibesi hissedilen her hangi bir sevkte ihtiyar beer derhal
bulanr ve fesada urar. Ve zaten garaz ahs hayrn bile hayriyyetine manidir. Fakat vaz'ilh nasl
anlalr? Bu nokta dinin en mhim bir mes'elesini tekil eder. phesiz vaz' ilh bizzat haktealnn ilm-
irade ve rzasn gsteren delil ile anlalr ki bunlarn en kuvvetlisi kur'an gibi htabullhtr. Kalp ve akl bu
htab bizzarure veya bilistidll fehm- telkki eyler, Esasnda ruhun btn mevcudiyetile onu vaz'ilh
Bu noktada baz feylesoflar, zevki vicdan kfi grmler. Fakat alelitlk zevki vicdan pek ahs bir
sebeptir. Ve lemde her ahsn kendine mahsus bir zevki vicdani vardr. Ve o halde ferdler kadar da din
vardr demek lzm gelir. Halbuki hak bir olduu gibi dini hak ta birdir. Ve hakk bulmak iin maverai
vicdane de bir nazar atfetmek icab eder. u halde vicdani kll veya bunu temsil eden bir ruhi kll bulmak
Dier bazlar yalnz akla mracaat etmiler ve akln hakk-u hayrda hkimi yegne olduunu
zannetmilerdir. nk akl ahs deildir. Nitekim hak bir olduu gibi akl iinde tarik birdir deriz. Fakat akl
en iyi bir vastai idrk olmakla beraber ahvali kalbde hkim olmadndan ruhun btn mevcudiyetine
intbak edemez ve binaenaleyh vaz' ilhyi fehm telkkide mebadiye muhta ikinci derecede bir aleti
O halde vaz' ilh evvel'emirde ruhi insaniye btn mevcudiyetiyle muntabk uhud ve bedih bir ilmi
zarur
Sh:87
ile tecelli etmelidir ki bu tecelli bizzat Hakkn vaz'- htab olduu kendi kendine mtebeyyin ve aikr
olsunda bilhare akllar tecribe ve istidll ile kalpler zevk ve inirah ile bundan ahz feyz etsinler. te bu
unu bilmelidir ki vaz' ilh ile vaz' beernin en mhim fark o mevzuun tecellisinde iradei beerin mil
olup olmamasna racidir. Yoksa vaz' ilhnin behemehal harici beeriyette tecellisi art deildir. Ve filvaki
ruhi insandeki tecelliyatn bir ksm mhimmi vaz' beer deildir. Binaenaleyh dini hakk tekil eden htap
ve vaz' ilh evvel levhi mahfuzi ftratte kesb olmiyan ve iradetullah gsteren bir iztrar ile sabit olur da
bizzat nisbeti hak ile ruhi kll temsil eden bir ruhi kudsde btn mebadii brhani muhtevi uhud ve zarur
bir ilmi yakin ve bir vahyi mbin ile tebeyyn eder. Ve sonra bu ilmi zarur ve mutayat bir taraftan tevsiki
tecrib ve tarih, dier taraftan istidllt akliye ve ezvak kalbiye ile tariki kesbden inkiaf ve teammm eder
gider. Vahyin daima vicdanda bir misali, aklda da brhani vardr. Fakat vrudi vahi btn meairi istil
ettiinden o anda ruh btn mevcudiyetiyle uhude mstarak olarak kabili mahz kesilir ve failiyeti
iradiyesi ve kuvann hususiyetleri muvakkaten mnkat olur da akln yetiemedii ledunniyeti vcudu grr
te dini hak bidayette nbvvet denilen byle bir vaz' ilh ile sabit olur ve bu tecelli beerde zuhur
eder de vaz' beer olmaz. Dorusu, ruhi beer ilmi hakta fail deil kbildir. Malmat uydurulmaz, alnr ve
bunun iin ilimde nefs ile hari arasnda bir hak nisbeti vardr ki bu bir vaz' ilhdir. Ruhun kendinde
Sh:88
bulunmaz, bu da bir vaz' beer olur. Demekki her ilm yakin, bir vaz'i ilhdir. Byle bir hak tasdiki de
ihtiyar ve iradei beerden tecrit ile mlhaza edilmee mtevakkftr. Alelhusus din gibi dorudan doru
ef'al ve ahvali beeriye ile alkadar ve ihtiyar beere mebde olan kavanini harektta bu lzum daha
kat'dir. Garaz, hrs, teehhi, kalb- akl sislendirir, emi basreti a yapar. Ya hi gstermez veya atal
1
a 2
aa
= kur'an re'yi ile tefsir eden kfir olur hadsi erifi de
bunu natktr. Vehi ise sylediimiz gibi btn meairi kaplyarak ve kuvvei iradiyeyi o anda tatl oderk
gelen ve binaenaleyh hibir aibei kesb imal ve hibir nianei teehhi olmakszn ruhun kabiliyeti srfesi
zerinde zhir ve btnndan tam bir telkini zarur ile vaz' ilhiyi veren en bedih, en zarur bir ilmi yakin
olduu cihetle ad olan ulmi yakiniye fevkinde vaz' ilhnin ahidi ekmeli olan ve mazmunundaki berahini
akliye ve akibindeki muasr tecribelerle dahi hakkiyeti teeyyt eden bir mahedei htaptr. Ve bu suretle
her mahede gibi kalp ve akln failiyeti ihtiyariyesi fevkinde olmakla beraber kabiliyeti ftriyesinden de
hari deildir. Bunun iin dini hak badelhiz bilhassa usul noktai nazarndan akln tarik istikra ile idrakt
cmlesine dahil olur ve yalnz istinta bu idrake kfi gelmez ve ilimde olduu gibi bunda da keif
nazariyeye mukaddemdir. u fark ile ki bunda tecribei ferdiye hepsini ihataya kfi deildir. O ancak
asllsul olan tevhidi hak da mmkin olabilir. Hakaiki diniye ve mesaili teriiyede tekerrr mahedesi,
tecribesi asrlara mtevakkf nice metalibi mhimme vardr. Ve bunun iin ilmi dinde dahi akl ve naklin
ehemmiyeti derkrdr. Ve filhakika islmda da vaz' ilhyi bildiren delil drttr. Kitap, snnet, icma mmet,
Sh:89
Dini hakkn fasl mmeyyizi zevilkul hsni ihtiyari ile bizzat hayrata sevketmektir. Tabiri aharle dini hak
zorla deil seve seve hayr yapan filimuhtar insanlar yetitiren bir kanun terbiyedir ve btn saadetlerde
hayrn filidir. Demek dinin hayra evki zarur ve cebr deildir. O evvel, ihtiyar tevik eder. Ve ona hsni
ihtiyarn miyarn verir: Akibeti hasene ile akbeti seyyieyi gstererek intibaha getirir, ve hayra sevki bu
gnl holuu ile yaptrmak ister. Bunun iin dinde cebir yoktur denilir.
a
a a
zira hayra cebredildii zaman o hayrn fili mecbur olan deil miri mcbir olandr. Halbuki din, insan
insan kmil, hayrhah, hayrkr bir filimuhtar yapmak iindir. Bu ise sade dinin zatinde deil insann
ihtiyarnda ve onunla diyanetinde ve bunun isticlp ettii tevfik haktadr. Din ne kadar hak olursa olsun
chilinde bu suretle messir olamyaca gibi limnde bile ihtiyar munzam olmakszn, tabiri aharle diyanet
a a
m
a bu hsni ihtiyara,
bu diyanete sahip olmyanlar, ya dierlerinin cebrile hayra srklenen ve hrriyetine malik olamyarak
onlarn aleti icraiyesi olan bir faili mecbur kalr veya bir mili err fesat olur gider. Bu mnasebetle unu
temyiz etmek lzmgelir ki dinin sevki baka dine sevk yine bakadr. lim gibi dinin de sevki cebr deildir.
nk vcubi akl vcubi filye illet deildir. Onun illeti irade ve kudrettir. Fakat dini hakka sevk zatinde bir
hayr klldir. Bunun iin velyeti hassa veya velyeti amme ile tam diyanetin hayrata sevk cebr yapt,
tabiri aharle cebren hayr yaptrd mevaki vardr. Ezcmle ebeveynin evld sevk ve terbiyesi,
emribil'maruf ve nehyi anilmnker mesaili bu kabildendir. Bu farkn menei udur: htiyar ve irade dinin bir
cz'i deildir de te'sirinin bir artdr. Fakat diyanetin cz'dr, demin sylediimiz gibi kanun mcerret ile
Sh:90
Hasl din, iman ve amel mevzuu olarak akl ve ihtiyara teklif olunacak hak ve hayr kanunlarnn heyeti
mecmuasdr ki millet ve eriat dahi tabir edilir. Diyanet te bu kanunlarn hsni ihtiyar ile tatbikatdr. Geri
amelin imandan czolup olmad mnakaa edilmi ve dorusu amel imann cz' deil, bir semerei
mterettibesi olduu tahkik olunmu ise de gerek imann ve gerek amelin diyanette, ahkm iman ve
ahkm amelin de zati dinde dahil birer rkn olduklarnda asla ihtilf edilmemitir.
Dini hakkn bu fasli mmeyyizini iyice tasavvur ettiimiz zaman anlarz ki tecribe ve istidlli akl noktai
nazarndan bir dinin hakkiyyeti diyaneti kmile artile umuma vaadettii hayrlarn, saadetlerin tahakkuku
ile tebeyyn edecektir. Dini batln vadleri, diyanetile maksen mtenasip ikne dini hakkn vadleri diyanetile
mebsuten mtenasip olur. Filvaki tarihi islma baktmz zaman da dini islm byle buluyoruz. Ta asr
saadetten beri mslmanlar ne zaman dinlerine diyaneti sdka ile sarlmlarsa hayr hakikyi anlamlar
ve yapmlar, feyizleri, hayrlar saadetleri o nisbette tezayt etmi, mes'ut yaamlar, mes'ut mes'ut
yaatmlar
b7 br a
z
b2 bu
.
Fakat zamanmzda Avrupallardan bazlar diyorlar ki asr hazr insanlar saadeti nef- hayrda deil
intifada gryor. Bizzat bir hak ve bizzat bir hayr tanmyor ve bunun iin vaz' ilh olan dini hak artk
onlarn evklerini, iradelerini tehyi etmiyor. imdiki insanlar ancak ehveti intifa zabt ve idare ederse
edecektir. Binaenaleyh onlara vaz' beer olan dinler tatbik etmeli ve iradeleri buluncaya kadar bir taraftan
mcadeleye srklemeli, dier taraftan srf mihanik kanunlarla cebr kuvvet iinde tutup gtrmelidir.
Tabiatte merhamet yok zor vardr. Hrriyet deil, cebr- ztrar hkim-
Sh:91
dir. Bunlara gre beeriyeti hazra intifa ahs hrsile arnaar byle sonsuz bir mcadeleye atlmakta ve
muhabbet yerine husumet oalmaktadr. Byle demek dini hak doru imi, hakszlar onun sevabna deil
kabna lykdrlar demee msavidir ve dini hakkn irkde gsterdii netaici elimeye istihkak itiraf etmektir.
Ve
j
b 2 z
j a j a b
1 a
ba a o
u
rabbllemnin bir eseri cell bir rububiyeti ceberutiyesidir. Hakteal insanlara bu suretle de grnr. Bu
hrs intifa yenerse ancak hldeki iptilyi cidal ile istikbaldeki yevmiddinin mkfat ve mcazatn duymak
yenecektir. Nitekim Alman feylesofu Kant bile Cenaballahn vcubi vcudun akl amel ile Ahretin vcubi
vcudnden istinta etmitir. Bu suretle yevmi Ahret dinin ve ona iman diyanetin bir asl mhimmini tekil
6 a
b ayetinde bu tebir ve
inzarn tasrihi bu haysiyetle de pek beli olmutur. Dinin byle bir gn vardr.
Buna binaen bnicerir tefsirinde nakledildii zere baz mfessirin buradaki dini sade mkfat ve
mcazat manasna deil, millet ve eriat dahi denilen manay marufuna hamlederek tefsir etmilerdir ki bu
suretle yevmiddin manay marufi er'sile dinin malm olan mhim gn demek olur ki bundan da bizzat
Ahret ve yevmi kyamet anlalr. ptidai htabe nazaran evvelki zahir, intihai hitabe nazaran da ikinci
mtebadirdir. Bunun iin biz de bu iki mefhumu zayi etmemek iin mealinde din gnnn maliki
demeliyiz.
6 a
b okunur (
Sh:92
rinde de
6 a
b okunur ki bizim kraetimiz de budur. Ve Fatihada mana ile
alkadar vcuhi kraet ancak buradadr. Evvelki, mimin zammile mlk masdarndan sfat mebbehe
sigas, ikinci de mimin kesrile milk masdarndan ismi fail sigasdr. Bu kelimeler kuvvet manasile
alkadardr, Biri evvelen ve bizzat nfusi ihsaniye zerinde tasarruf, dieri de evvelen ve bizzat emvalin
yan ve menafii zerinde tasarruf kuvvetidir. Melkiyyet nef'iam iin re'y tedbir, emr- nehi, vad- vaid, taltif
ve tahrim gibi hukuk ve salhiyet ile zevil'ukul nfusi insaniye zerinde tasarruf ve icray hkmederek bir
hey'eti itimaiyeyi rabtu zabt ve ahsiyeti vahide misalinde temsil eden Mstakil bir velyeti amme kudretini
ifade eder. Mlikiyyet ise, mal olan yan ve hssei yan zerinde ferdin nef'i hass iin bilistikll zabt-u
tasarruf hakk-u salhiyeti demek olan velyeti hassa kudretini ifade eyler. Bunlardan her birinin
yekdierine bir ciheti irtibat vardr. Gerek malikiyyeti mutlka ve gerek melikiyyeti mutlaka ikisi de bil'asele
rabbllemne mahsustur. nk hayat kendi yedinde olmyan beerin bu sfatlarla ittisaf bittabi izaf,
niyab ve mstaar olduu aikrdr. Maamafih Dnyada ve zaman halde, beeriyetin yegne hodkmln,
gururunu tekil eden de bu izaf ve niyab olan milk ve mlktr nk bunlar Dnyada hayat ve saadetin en
mhim erati esasiyesindendirler. Filhakika hayat ve saadeti hayat evvel bir memlekete mtevakkftr.
Memleket ise milk ve mlk yeri demektir ki buna lisan avam ile (vatan), lisan eri ile daha kymetdar olarar
(dr) denilir. Bir memlekette hayat ve menfaati hassa milk ve malik ile yani milkiyyeti ferdiye ile kaimdir.
Bunun zman olan hayat ve menfaati amme de melik ve mlk ile yani inzbat itimayi temin eden devlet
ve reisi devlet ile kaimdir. Bunlarn kvam da her ikisinin zat ve asil olmayp yekdi-
Sh:93
erinin zmanna muhta olduklarn bilmek ve aralarnda nisbeti hakka intbak eden ahengi tenasb
bulmakla mmkindir. Ferdi ve milkiyyeti ferdiyyeyi boan itimaiyeti mutlka, zasnn btn havass felce
uryan ve yalnz gnl basit ve fakat heyecanl bir hatra ile kvranan bir bedene benzer. Cemiyeti,
mlkiyeti itimaiyeyi boan ferdiyyeti mutlka da uzviyyeti mnhal olup can boazna gelmi ve gzleri
cevvi havaya dikilmi bir muhtadarn demi vapesinindeki sekerat buhrann yayan hulkumunu andrr.
Bunun iin milk ve mlkten her birinin zaya bir felkettir. Mlk ve hkmetin ksmen veya tamamen fkdan
bizzat nef'i ammn o nisbette inktadr. Milk ve malikiyyetin bazan veya kllen fkdan da nef'i hassn veya
nef'i klln inktadr. Ve ekseriya birinin zevali, dierinin zevalini istizam eder. Bunlarn ikisinin birden
fikdan ise el'iyazebillh musbeti kbra ve felketi uzmadr. Her birinin zayan tasavvurda bile beeriyet bu
kbeti elimenin fecaatini duyar ve duyduu iindir ki btn bedahet karsnda kendisinin filhal izaf deil
hakik ve mutlk bir melik veya malik olduu vehminden kurtulamaz. Vcud- nimet noktainazarndan
melikiyet phesiz daha cazibelidir lkin adem- nkmet noktai nazarndan da zevali malikiyyet daha
mthi ve daha korkuntur. te bu ayeti celile beeriyetin zaman haldeki bu hissei izafetini selbetmiyerek,
istikbalde alelhusus Ahrette bunun dahi meslp olacan ve o zaman yalnz Cenab rabbllemnin ezel
m Pb a y
a
a a 6 a
a b6d
1 ilk nazarda bu inzar ne kadar mthitir.
1
Benim benim derken, memleket, hkmet zayi etmenin ne felket olduunu idrak edenler, kimseye
vermem derken velev habbei vahide olsun milksiz kaldn grenler bu dehetin azametini ne abuk
hissederler. Lkin faide onu sonradan deil, nceden hissetmektedir. Bununla beraber
Sh:94
ayeti celile ye'saver deildir. zaf ve niyab olan malikiyyet veya melikiyetin zail olup sahibi asl ve
hakikisine rcu eyledii o gnde yine fakri kll olan ademi kll yz gstermiyor, ne milki mutlk ne mlki
mutlk hibiri mefkut olmuyor. Btn mecudiyetleriyle sahibi hakikleri olan rabbllemnin rahmaniyet ve
taiyanlar o gn hssei saadetlerini mertebelerine gre baligan mabel alacaklar ve o tbiiyeti haiz
kalmyacak, baka memleket, baka hkmet bulunmyacaktr, bugn fenalk yaparken, nihayette yoklua
gvenen, ademi, nimet sayanlar, o gn ondan da mahrum olacaklardr. Mizan hakkn muktazas budur.
te mlik kraeti bu inzar- tebiri milkiyeti ferdiye noktainazarndan, melik kraeti de mulkiyeti itimaiye
noktainazarndan ifham ve tebli etmektedir. ki inzarn bir kraette cem'ine Fatiha de rahmaniyeti ilhiye
msaade etmemi ve en byk belgat bunlarn iki kraete tevziinde tecelli etmitir.
TELHISI LM - Fatihada ilk vakf tammn mutazammn olduu bu ayet bir matlp ile be delilinden
mrekkep bir kaziyedir yle ki: Hamd, Allaha mahsustur. nk Allah buna zaten ve sfaten mstahiktir.
yevmidindir. Birinci delile nazaran elhamdlillh kaziyesi drt adedi, ifttir kaziyesi gibi kazaya
kyasatha maaha veyahut ftriyat denilen kaziyeler cmlesindendir. Dierleri de enfs- afakn
mlhazasile nizami lemden mstanbat mebde- maad delillerinin icmalidir ki kur'anda tafsl olunacaktr.
Sh:95
hepsini tazammun eden, bu ihbar ve isbattan sonra da ayni kaziye ve deliller bir inaye ve bir icab teklife
dahi iarettirler. Sanki Cenaballah yle buyuruyor: Ey insanlar, Ey zevil'ukul siz hsni mahza, kemali
mutlka tazim edenlerden iseniz, ben Allahm, her kemal benimdir ve eer kudret ve ihsana tazim
edenlerden iseniz ben rabbllemnim ve eer istikbale tamaan tazim edenlerden iseniz ben
rahmanrahimim ve eer havf- hayet ile tazim edenlerden iseniz ben maliki yevmidinim. Binaenaleyh
Bunu duyan akl sahibi muhataplar da acaba Allahtealya nasl ve ne suretle hamdedelim diye
elbette kendi kendilerine soracaklardr. te buna cevaben bir slbi iltifat ile:
5.
6
n
ba j ba buyurulmu ki byle deyiniz mealini ifade ettii
akbindeki
j filinin mef'ul bihidir. Mef'uln byle evvel gelmesi kasr ve htisas ifade ettiinden
ibadet masdarndan fili muzari mtekellim maalgayr sigasdr. O halde ibadet nedir?
Lisan eride ibadet, niyyete mtevakkf olarak yaplmasnda sevap olan ve Cenab Allaha kurbet ifade
eden tati mahsusadr. Tat, niyyete mtevakkf olsun olmasn ve kimin iin yapld bilinsin bilinmesin
yaplmas sevap olan fi'li yapmaktr. Kurbet, niyyete mtevakkf olmasa bile yaplmas sevap olan fi'li kime
yapldn bilerek yani yaklamak istedii zati tanyarak yapmaktr. Binaenaleyh her ibadet, Allaha bir
kurbet ve her kurbet bir tattr. Fakat her tat kurbet olmaz ve her kurbet ibadet olmaz. Mesel marifetullah
Sh:96
taattr. Lkin takarrp edilmek istenilen Cenab Allah hali nazarda henz tannm olmadndan bu nazar
bir kurbet deildir ve niyyete mtevakkf olmadndan ibadet te deildir, kur'an okumak, muhtalara yardm
etmek sadaka vermek, vakf yapmak, kle azat etmek ve emsali gibi niyyete mtevakkf olmyan fiiller hem
kurbet ve hem taattr, ibadet deildir. Lkin namaz, oru, zekt, hac, cihad gibi niyyet ile merut olan fiiller
Demek ki ibadeti er'iye, insann ruhan ve cismen, zahiren ve batnen btn mevcudiyetile yalnz Allaha
yaplan uurlu bir taat ve kurbettir. Evvel: Bunda niyyet arttr. Niyyet ise yaplacak fi'lin icadnda ancak
Allaha tat ve takarp kasdetmek demek olan iradei hdisedir. Azim, fi'le mtekaddim, kasit, fi'le mukarrin
olduu gibi niyyet te menviye ilim ile beraber fi'le mukarin olur. Hem ilim ve hem iradeyi ihtiva eden bu
uuri tam ruh ve kalbin bir iidir. Saniyen bununla beraber indiilhide tat olan bir fi'il izhar edilmi olmak
lzmdr ki ibadet olsun, yoksa yalnz talep ve ruhta kalan tefekkr, tezekkr gibi bir fi'li batn tat ve kurbet
olsa da ibadet olamaz. Bunun iindir ki ibadetlerin ba olan manda sadece tasdik kalb kifayet etmez de
bunun hi olmazsa lisanen ikrar ile zahire ihra edilmesi dahi lzmgelir. Kezalik niyyete iktiran etmiyerek
yalnz zahirde yaplan fiiller dahi ne olursa olsun ibadet olmaz. Niyyetsiz yatp kalkmak, namaz deil,
niyyetsiz a durmak oru deil, niyyetsiz sadaka vermek, ine yapmak zekat deil, niyyetsiz K'beye,
Arafata seyahat edip dolamak hac deil, niyyetsiz muharebe etmek, ehit veya gazi yapan cihad deil
ilah... O halde sui niyyetle, yani Allaha itaat ve kurbet kasdinden maada bir maksatla yaplan fiiller hi
kelime-
Sh:97
leri ibadetin deil, alelitlk itaatn manas olabilecektir. Hatt tapmak ve tapnmak kelimelerinde az ok ne
yaptn bilmemek gibi bir uursuzluk manas anlarz da bunlar puta tapmak, haa tapmak gibi mevkilerde
kullanrz. Binaenaleyh sana ibadet ederiz yerinde sadece trke olsun diye sana taparz veya
tapnrz demek lisanmzn nezahetini zayi etmek olur. Kulluk etmek uur noktai nazarndan tapmak
kelimesinden daha iyidir. Bu da ibadetten zaif olan ubudiyetin manasdr. Maamafih islmda btn nusus
dini istikrasile takarrr eden manay er'den evvel ve onda me'huz olan manay lgav mlhaza edildii
zaman bunlarn arasnda bir manay mterek vardr ki ibadet denildii zaman evvel onu mlhaza etmek
Bu mana (
abed masdarlarndadr. Abid ve mabud vasflarnda da mnderictir. Balda iaret ettiimiz vehile, ubudet,
ubudiyet, ibadet bir mertebe tat manasn ifade ederler ki ehass ibadet, eamm ubudettir ve ubudet lisan
Arapta tezelll manasn mutazammndr. Ubudiyet izhar tezelll, ibadet bunun daha kuvvetlisi olarak
hudu-u huuun, tazimin en son derecesidir. Bunun iin cmhuri nfessirin bunu (gayei huduun aksas)
diye tefsir ederler. Bu da sebebini sormadan itaati kamile manasn tazammun eyler. Tefsiri Ebuhayyanda
bni Sikkitten ibadetin tecrit manasndan me'huz olduu da nakledilmitir. arihi Kamusun beyanna gre
de ibadet hrs veya gadap manalarna gelen (abed) maddesinden me'huzdur. badet, Allahn raz olduu
eyi yapmak, ubudiyet te Allahn yaptna raz olmak diye de tefsir edilmitir. nk lisan eride
Sh:98
Bu manann lmnnefis noktai nazarndan izah: nsann hayat, lezzet ile elemin gzerghdr. Ruhi
beer elemden kocunur, lezzetten holanr. Eshab elem karsnda fkelenir veya korkar. Esbab lezzet
karsnda da mitlenir veya hrslanr, kesbi beerin nzm da ite halden istikbale bu korku ile midin
mtevali tekabl- tesadmdr, mid silindii zaman yeis kaplar, faaliyet sner, korku silindii zaman da
tuyan balar, kbet dnlmez, faaliyeti mfide yaplmaz, istihsal yerine istilk kaim olur. midin iinde
bir korku, korkunun iinde bir mit yoksa vazife hissi atalete der alar altran doymak midi, toklar
Hayat beer dahil ile haricin bir muamelesidir. Teneffsten tutunuzda en incelerine varncaya kadar
esbap ve lezaizi hayatin birou insana haricinden gelir dahilinden gelenlerin ou da kendi vaz' deildir.
Bizzarure herkes hayatnn, mit ve mehafetinin mili yalnz kendisi olmadn az ok duyar. Bu da kendi
kendisine brakln insann hi olduunu anlatr. nsann bu aczini, bu duygusunu unuttuu kendinden
getii zamanlar geri oktur. Fakat ne olursa olsun hi bir fert kendi kendine bu aciz sahasndan kamaz.
Filhakika tiye nazaran ruhi beerde ne midin nihayeti vardr ne de korkunun, hilkatte esbab mit
mahdut olmad gibi esbab mehafet de yledir. Ruhi beer zaman zaman muayyen mitler ve muayyen
mehafetler karsnda alettevali mteessir olurken bir taraftan da klliyetiyle gayri muayyen, gayri mahdut,
gayri mtenah mitlerin korkularn tesiri mutlk altnda bulunur ve burada btn mitlerle btn korkularn
kar karya ahz mevki ederek bir noktada telk ettiklerini grr ki ayni hakikattir. Ve o zaman kendisinde
yle bir alka uyanr ki bu alka bir taraftan btn muhabbetleri, dier ta-
Sh:99
raftan btn mehafetleri ihtiva eden bir havf- reca heyecanile tecelli eder. te ruhi insannin byle
klliyetile mteessir olduu mutlk bir havf- reca miline kar duyduu bu alka ftratteki ma'bud ve
ibadet fikrinin meneidir ki btn hissi vazife bunda toplanr, ve her ahsn cibilleti ahlkiyesi, istikbali,
saadeti, ekaveti bundaki ciddiyet ile mtenasiptir. Ve insan bu hissini neye raptederse ma'bud odur.
mahdut bir midin mecbru veya bir korkunun makhuru kalrlar. Ve ona muayyen bir zaman iinde btn
klliyetiyle yle balanr ve yle zabun olur ki o lezzeti feda veya o elemi iktiham etmee kendisince imkn
yok gibi tasavvur eder. Artk o bu midin milini yle sevmi veya o korkunun milinden yle ylmtr ki
bunlar ona btn sevgilerin gayesi veya btn korkularn mntehas gibi grnr. Sanki birisi ayni vcudu
dieri ayni ademi temsil eyler. Ve o zavall vicdann byle mahdut ve mtenahi bir sebebi mahlka byle
klliyetiyle balanvermesi onun huzurunda, yle tezellllere, yle tapnmalara sevkeder ki btn uur o
tezellle boulur ve o lhzadan ilerisini grebilecek akldan eser kalmaz. nsanlara ma'budi hakik ve
ubudiyeti hakikiye alkasn unutturarak btn mesaibi ihzar eden irkin de menei budur. Mriklerin
canl, cansz, trl trl putlar, batl ve haksz ma'butlar hep bu his ile zuhur etmitir ve hayat beerde hl
byle vicdanlar zannedildiinden pek oktur hatta kendilerini ma'bud ve ibadet fikrile hi alkadar deil
gibi zannederler her lhza byle bir ma'bud deitirirler. Ve btn hayatlarn reybi mutlk iinde geirirler
ve kendileri ldkten sonra geri kalacaklar bir lhza bile dnmezler. Lkin uras muhakkak ve
Sh:100
husran ve tehlikeye namzettir. nk o cazibei fniye bir gn olup kopacaktr. Hangi fni vardr ki sana
senden evvel yklp gitmiyeceini ve senin btn malini bah edebileceini vad- te'min edebilsin,
ayann altndaki arz, bann stndeki gne bile sana bu te'minat veremez. O te'minat Hayy Kayyum
olan Halk tealdan baka verebilecek hibir ey yoktur. Ve filhakika ibadet onun hakkdr ve ancak ona
ibadet edenlerdir ki dier mitlere, korkulara kendini tamamen kaptrmaz ve vazifesi yolunda armaz ve
Aleyhissalt vesselm Efendimiz buyurmutur ki m'min taze ekin gibidir, rzgr estike yatar, fakat
yine dorulur kalkar, kfir ise am aacna benzer, rzgr estike grler amma bir kerre yklrse bir daha
Vefat peygamber zerine btn eshab kiram pek ziyade mteessir olmu ve adeta arm idiler,
Hazreti merlfaruk bile peygamber vefat etmedi ve etmez, her kim yle derse vururum demee kadar
a p
b b a 63
a j
o
74
a z
b
6
2b a nj a 3n ayeti celilesini okuyup ey m'minler eer Muhammede
ibadet ediyorsanz ite o vefat etti ve eer onu gnderen Allahtealya ibadet ediyorsanz o hayyi
lyemuttur mealindeki nutkunu irat edince eshab kiram kendilerini toplamlard. Bu hakikat her zaman
Gnller fniyata baland zaman alel'ekser mebdei mit ile, mebdei mehafeti baka baka grr ve o
zaman bakarsanz bir tarafta dilber sevgi mabutlar, bir tarafta da kahraman korku mabutlar dizilmitir.
Sh:101
korkusunu defetmek, midine ermek iin ne heyecanlarla kvranr, gayrimakul ne tezellrler, ne tazimler
izhar ederek arpnr, tapnr ve onun fikrince bu bir ibadet olur. Fakat ne faide ki nazarnda midi veren
baka, korkuyu veren baka, ve bunlar birletiren hkim bir mebde yok. Byle olunca da btn mesa
heder- abes ve o gnl bu iki muhalif kuvvetin mtemadiyen niz ettikleri bir marekei buhrandr ve artk
mit ve korku bir mebde'den gelen ve yine onda birleen msbet ve menfi birer sureti tesir olarak
duyulmaldr ki birinin yerine dierini ikame etmek imkn hasl olsun da kalp bir tminan duyabilsin ve
hayatnda onunla yrsn. Susuzluumdaki hararet ve suyu itiim zamanki ne'e eer su mebdeinin biri
msbet biri menfi olan tesirlerinden ibaret ise her susadm zaman suya komann bir manas vardr. Fakat
bunlarn biri suyun dieri atein eserleri ise su ile ate beyninde hkim bir mebdei mterek te yok ise
ateten suya, sudan atee komak teabi namtenahiden baka hibir netice vermez, binaenaleyh mit ile
mehafetin mebdei vahidde tevhidi bu haysiyetle de zarurdir ve rabbi vahid, erbab mteferrikadan
hayrldr. Halbuki balda izah eylediimiz vehile faniyatta bu vahdet er ge tefrikaya mahkmdur ve
hakikatte rabb vahid benimle uurumu, uurumla haricimi rabt-u zapteden haktealdr ve ben ona, onun
Hasl ftrati beerde ibadet, ruhu teshir eden en yksek mahabbet ile en yksek mehafetin itima ve
tesadmnden kan havf- reca berk iinde nevei mahabbetle zekvi midin galebesini grmek iin aczi
kllden kudreti mutlkaya til maksadile yaplan bir fili taatkranedir ki hem zahir ve hem batnda niha bir
tezelll ile niha bir tazimi ihtiva eyler ve hakkyet nisbetinde kalbe
Sh:102
tminan ve sekinet ilka eder. badet ederken lemden ve btn benliinden tecerrt ederek mabuduna yle
bir ebedi tamm- hudu ve yle bir tazimi kmil ile arz tat ve inkyat eder ki kemali tazime mnafi bildii
cz' bir hareketten bile itinap eyler. Bunun iin kibr- riya ile birlemez ve zahir- batna inksam kabul
etmez. Bihakkn ibadet, aczi mutlk ile kudreti tammenin, zilleti kmile, azameti kmilenin korkular iinde
titreyen emel ile Vahibl'malin bir cilvei telkisidir. Aczini hissetmiyen mtekebbirler, hibir korku yok imi
gibi grnen gafil nikbinler, hibir mit beslemiyen me'yus bedbinler bu ereften mahrumdurlar.
j
ba nin mealini yle ifade ederler: Yarab!.
biz bakasna deil, yalnz senin rububiyyetini ikrar ve itiraf ederek ancak sana boyun eeriz ve sade sana
arz zillet ederiz ve ancak sana tatle skn- sekinet ve tminan buluruz. nk btn havf- recamzn
evvel- ahir mercii yalnz sensin, sen korku vermezsen korku yok, sen mit vermezsen mit yok, lezzet
duyurmadn m her ey elem, elem duyurmadn m her ey lezzet, ruh senin milkin, cisim senin milkin.
btn vcut senin milkin, bize verdiin ihtisasat, temaylt, tehayylt, taakkult-u iradat ile hssei vicdan
o da senin ltfn, senin merhametin, bu ise btn tminann sana hamd- kr ile izhar sadakat iin ancak
senin emrine tahssta buluyor. Btn akllar, btn kinat ta buna ahittir.
Burada kibri nefsan yle bir sual irat eder: Ruh ve vicdan tezelll deil ykselmek ister, ibadet ise
manay tezelll mutazammn olduuna gre ykselecek olan ve hele ykseldiini hissetmi bulunan
nefisler iin tenezzl olmaz m? Artk o yksek kafalar alnlarn yere nasl koyabilirler?
Sh:103
lit bir gurur ilndr. Ykselmek istemek, ykselmek ihtiyacn teslim etmektir. Bu da bir tarafta aczi zatsini,
dier tarafta ulviyyeti takdir ile mmkin olur ki ibadet bu manann en ykseini idraktir. Saniyen ykseldim
demek ykselmediini iln eylemektir. Byle bir iddia hem teali ve terakkiyi mtenah grmek, hem de
sukut ihtimalini mmteni zannetmek gibi byk bir hate tekil eder. Halbuki, meratibi teali namtenahidir,
tehlkei sukut ise her zaman bakidir. badet de bu kibr- gurur maraznn yegne ilcdr. Salisen,
Allahtealya ibadetteki tezelll ve tazim vicdan beer iin mmkin olan her trl itilnn fevkinde bir ulviyet
te'min eden bir vesikai intisaptr ki ad gnller o kadar ykseklii kendilerine lyk bile gremezler de
imknsz sanrlar.
lemde ben Allahtan bakasna hrriyetimi veremem ve ancak ona ve onun emrine inkyat ederim,
tat sever isyandan nefret ederim, hayra koar erden ictinap eylerim, hayrn ban da hakta bilirim,
Allahn emrine uymyan, Hakteal hsabna yaplmyan hibir eye lrm de serfuru etmem, nk ben
yoktum, o beni var etti ve terbiye edip bana hrriyet verdi. Bu can, bu vicdan ve bu hrriyet bende onun bir
emanetidir. Bunu yapan isterse namtenahi kerreler daha yapabilir. Binaenaleyh onun yolunda her eyi
feda ederim. Diledii zaman alaca canm da feda ederim, istedii zaman ykp, istedii zaman
yapabilecei dnyalar da feda ederim bu uurda elemlere katlanr, hayr ile hakszlklara gs gererim,
katlanamaz, geremezsem lrm, onun emri zaten leceim, byle bir iman byle bir sadakat ile lrm,
evvelim hak ahrm hak olur, haktan gelir, hakka giderim, ite ben hakkn byle bir kuluyum, kendime
kalrsam hi, ona intisabmla her eyim ilah... diyebilmek ve bunda sadakat etmek ne kadar byklktr
ve insan iin bundan daha byk bir kudret, bir ulviyet nasl tasav-
Sh:104
vur olunabilir? Maamafih bu bapta Fatiha ben deil biz deyiniz diyor.
Filvaki
j
ba diyerek livalhamd altnda toplanan ve yirmi otuz sene iinde ulviyyeti hakk
btn leme ner- isbat eden ilk mslmanlar btn bu ruhun iinde idiler, bu ruhu gaip edenler de
Dnyaya boyun ediler. phesiz ki bu taahht ar bir hamuledir. Fakat ulviyeti hak karsnda hakk
ulviyet te hffetle erilecek bir gaye deildir. Ve abdin aczi zatsi kudreti zatiyesile byle bir taahhde
j
ba derken ayni htisas ile 6
n
ba diye
isti'ane ederiz demektir, istiane avn talep etmek, tabiri aharle maunet istemek daha
trkesi yardm dilemektir. Talepli veya talepsiz onu vermee de iane denir, muavenet, teavn de
mtekabilen iane demektir. Binaenaleyh isti'ane ile bunlar temyiz etmelidir. nk burada hasr isti'ane
hakkndadr. Teavn ise memurun bihtir. Bu isti'anenin ne gibi hususta olduu zikrolunmamtr byle olan
1- Mteallakinden kat' nazarla zati fil murat etmek ki umum olsun husus olsun isti'ane denilen fili biz
2- Mteallak m takdir ederek her hususta, her ite isti'ane kastetmek. Bu ikisi mealen birleir. Fakat
3- Bir karinei mahsusaya istinaden mteallak has takdirile filan hususta istianeyi kastetmektir. Burada
ise ibadet karinesile ibu nc ihtimal zihne arpabilir ise de kelmn kasr-u htisas suretiyle tevhide
mteveccih olmas ve hepsi Allaha mahsus olan hamdn beyan siyaknda irat edilmi bulunmas buna
mani ve her halde bni Abbas Hazretlerinden de rivayet edildii zere umumu muktazdr ki bu da birinci
Sh:105
den birisi ile olur. O halde mfessirinin beyan ettii gibi hasl mana: Yarab!. biz gerek sana ibadet ve
itaatmzda ve gerek sair umurumuzun hepsinde ancak senden istiane ederiz, senden baka kimseden
yardm dilenmeyiz, seni tanmyan kfirler bakasndan istiane ederler. Biz ise ibadetimizde halis ve muhlis
Beyzavnin beyanna gre meunet iki nevidir: Birisine meuneti zaruriye, dierine meuneti gayri zaruriye
denilir. Zarur olan meunet, onsuz filin husul mmkin olmyandr. Failin iktidar, tasavvuru ve filin
yaplaca aletin ve maddenin mevcudiyeti gibi ki bunlar topland zaman insan istitaat ile muttasf olur da
kendisine fili teklif sahih olur. Gayri zarur olan meunet te de filin husuln kolaylatran eylerdir. lah. Bu
taksim lmi usulde kudreti mmekkine ve kudreti myessire namlar tahtnda yaplr.
Evvel bu ayet bize gsteriyor ki btn meunet Allahndr, fakat talep bizimdir. Ve buna kesp veya iradei
cz'iye dahi tabir olunur ki asl isttaa bu talep ile meunetin itima hengmndadr. Bu da filin husulne
6
n
ba den
unu anlyoruz ki bize bir talep salhiyeti verilmitir. Bu suretle bizden birisi talebimizle, dieri talebimiz
olmyarak iki fiil sdr olur. Ve her ikisi de bizden sdr olduu ve bizimle kaim bulunduu iin [hulsa
mahalli biz olduumuz iin] Bizim fi'limiz saylr ve bize isnat edilir. Mesel teneffs eden biz, uyuyan, len
biz olduumuz gibi yiyen, ien, oturup kalkan, unu bunu tahrik veya teskin eden de biz oluruz Ve
bunlardan talebimizle olanlarn sebebi karibi biziz. Fakat btn sebebi ve illeti tammesi biz deiliz, nk
biz bunda meuneti zaruriyeye muhtacz. Mesel benim elim ile iradem arasndaki nisbeti sahiha
Sh:106
baz uzuvlarm yle oynatamyorum. O halde Hlik biz deiliz halk yalnz sebebi karibe deil mecmuu
esbap ile illeti tammeye mzaftr. Demek ki ef'ali ihtiyariyemiz bir faili talip ile bir faili halik arasndaki
nisbetin hasln ifade eder. Btn ecsamn hassai zatiyesi mahz atalet olduu gibi ruhun hassai zatiyesi
de failiyeti talibanedir. Failiyeti halikane ise halik tealnndr. Araba yryor makine iliyor deriz, bunlar
birer fili cebr ve iztrar olduu halde mahalli onlar olduklar iin yrmeyi ilemeyi onlara isnat ederiz,
bizim teneffsmz deveran demimiz gibi strabatmz da byledir. Kurulmu bir makine ilemek iin iptida
bir tahrike muhtatr. Bunu ise cansz makine kendisi yapamaz veya istiyemez, canl bir makinist veya ofr
yapar ve ancak ruhunda bir taleple yapar, ruhu isterki eli makinenin miftahn tutsun da hareket etsin
makinistin ruhu bu talebi bu iradeyi yapt anda birde bakarsn hareket yok iken halkolunmu ve makine
de ilemiye balamtr. Bu suretle iliyen o hareketin mahalli olan o makinedir. leten o hareketi istiyen
makinistir. Yaratan o hareketi batan nihayete ademden vcude getiren Hak tealdir. Her iimizde bu
mertebe iyan beyan zahir bir hakikattr, artk ne cebriye veya maddiye gibi insan ruhsuz bir makine
farzettirmee almal, ne de onu ruh ve cismin halik olan Hak teal gibi farzettirmee uramaldr. Geri
Cenabhakkn tecelliyatn mahede etmek iin her trl tetkiklere tefekkrlere girimek iyi bir ey
olduunda phe yok ise de bu arada girdii yolu kaybedecek ve hakikati zahireyi inkr eyliyecek bir
surette dalp gitmek sonu gelmiyen bir dallet olur. Talebi vcut mefhumiyle ayn vcut mefhumunu
farkedememek garip bir mlhaza olur. Acaba talep te bir i deilmi dir? ve bu da bir talebe muhta olmaz
m? bundan ya teselsl veya cebir veya halk lzm gelmez mi gibi sualleri kesip atan
Sh:107
mantk cevaplar yok deildir, teselsl lzm gelmez nk talebi talep de ayni talebin iindedir. Cebir lzm
gelmez, nk fiil araba srkler gibi yaplm deildir, halk ta lzm gelmez nk talep bir mevcut deil,
mevcutlar beyninde bir nisbetten bir zafetten ibarettir. Nisbeti vcut ise ayni vcut deildir ki nisbeti ihdas
halk vcut olsun. Tabiri aharle tereddt iki tasavvur arasnda bir hareketi zihniyedir. Bu hareket te zihin
mekik gibi iki tarafa gidip gelirken bunda karar ediverince birine bir daha gitmemek gibi adem bir
nisbetten baka birey yapm deildir ki buna halk vcut denilsin. lah... Binaenaleyh radei klliye
denilen kuvvei iradiye, mahlktur. Fakat iradei cz'iye ve talep ve ihtiyarle kesip dilediimiz karar, gayri
mahluktur ve bizim bir nisbetimizdir. Bunlarla talep ve iradenin haddi vcudsini, inniyyetini tamamen ihata
evvelki zahir ve bahir hakikat grnp dururken mabadettabi denilen bu vdide saplanp kalmak hatal bir
salhiyeti bizim ve meunet, kudret Allahtealnn olduu pek gzel anlatlmtr. Artk mslmanl ne
cebriyelik ile, ne de onun zdd olan kaderiyelik yani nef'yi kader ile ithama kimsenin hakk yoktur. Yalnz
iradei cz'iyemiz, hakk talebimiz var denildii zaman bazlar bunu yanl anlyorlar da bizim her iradei
cz'iyemizin her zaman i grmekte kfi olduunu zannediyorlar ve taleplerinde muvaffak olmadklar
zaman her hususta cebriyelie meylediyorlar. Byle dnmek bir taraftan talebi halk zannetmek, dier
taraftan bizim talebimize ve talebdeki isabetimize Cenab Allahn ilel'ebet mdahalesi vaki olmaz zumunda
bulunmaktr; Halbuki byle bir tasavvura hak yoktur. O tevfik ile bizim talebimize mvazi netai
halk
Sh:108
buyuruyorsa bu arada o mvazat refederek lehimize veya aleyhimize bizzat icray tasarrufa ve tabiri
er'siyle nusrat-u hzlne dahi kadir olduunda phe edilemez. Yolunda gidenlere zaman gelir tevekkl
ve itimatlarn tezyit edecek surette fazlaca ltf- in'am eder, yolunda gitmiyenleri de bunun zddna
husran- hzlna dar eyler. Dnyada dahi mkfat ve mcazat veya iradesine htar ve tenbih manasn
6a a
a
a tefviz bu nkteye ait,
4
b
b1 a a a a a a
a k
Allahteal kaza ve kaderini infaz etmek mrat ederse zevilukuln akllarn alverir hadsi erifi de bunu
natktr. Bunlar da cebir mes'elesi deil hsni talep ve sui talebe mteallik ince irfanlar mndericdir.
bd,
ajz
a 7
bd,
a
m
a
m
;
m na a 6
ayeti celilesi de bu nktede
dier bir mna ifade eyler ve artk burada bu kadar htar kfidir.
Grlyor ki
6
n
ba j
ba iki kelm hbarden mteekkil bir ayettir.
Maamafih urfen inada mstamel olan kasem, ahit, akit, sgalar kabilinden biliktiza ina dahi ifade ederler
ve bu suretle bir kabul ve bir taahht tekil eylerler ki bu kabuln icab olan teklifi kelm sabk biliare
mtezammn bulunuyordu. Burada Allah ile kullar beyninde bir muavaza eklinde gayet derin ve gayet
mull bir akti bi'at, bir mukavelei hukukiye, takrir- tescil edilmi oluyor ki en derin, en byk bir kanuni
ftratin yni bir sirri amel ve itimainin i'cazkr bir fezleei beyandr. Biz bu ayetteki belgat-u hikmetin
zevkine doyulmak ihtimalini gremiyoruz. Nerede bir hayat grrseniz orada behemehal bu kanunun
hkmn grrsnz. u kadar ki ehli kfr bunun ardndan luur olarak vcuden srklenir. Ehli iman
Sh:109
bizim vicdani itimamizle lisan ubudiyetimize verilmi ve akit bizim lisan ubudiyetimizle vicdan
itimamizden izhar edilmitir. Bunda vicdan ubudiyetin kelm ilhye tecelligh olduuna byk bir
tenbih vardr ki
j
b
b P
j =
a
a 2 4
l
y
a by
a a
ayetlerinin mazmunlariyle
bv
a
alkadardr. Bu bize yle bir ihtar da yapm oluyor: size gaip gibi gelen kelm ilh olmasa idi sizin
hakk kelmnz olamazd. Siz tekellm ediyorsanz phe etmeyiniz ki sylemek, tebli meram etmek
kudret ve sfatn hlikinizden ve onun meunetinden ahz ediyorsunuz. Anlaynz ki sizin kendiniz gibi
kelmnzn dahi mebdei Cenab Allahtadr. Siz man ve maksadnz bakalarna tebli ve ifham ederken
Allahtealyi bu kudretten mahrum zannetmeyiniz. Binaenaleyh Cenab Allahn inzal buyurduu kelm
Burada bize zat ve sft ilhyi mteakip ahlk ilhden byk bir nmune de telkin buyuruluyor. Allah
ile kullar beyninde eraiti mtekabile ile muavaza eklinde bir mukavele akdi ne byk bir hulk rahman
olduunu iyi dnmek ktiza eder. Bizi ademden vcude getirip biraz terbiye ettikten sonra yine mahz
rahmetile bize dnyada muvakkaten ihsan buyurduu atayasn bizim milki hakkmz imi gibi
ebediletirmek ve ebediyen tenmiye etmek iin mvacehesinde adeta muadil bir paye ve bir haysiyet
veriyor. Rububiyeti hasebiyle bize kendi hukukunu vazife olarak sadece emr- teklif ediverecek yerde
zatnda hibir hukuku olmyan bizlere dahi milk ve hukuk tanyarak ikisini mbadele ediyor ve bizim
hukukumuzu da uhdei rahmetine alyor. badet ve ubudiyet onun hukuku ve bizim vezaifimiz. Bilmukabele
dnyada talep ve meunet, Ahrette sevap ve ikap bizim hukukumuz, onun mahza kendi icabiyle
veca-
Sh:110
ibi rahmet- hikmeti oluyor. Ve hatta hukuk ibade hukukullahtan ziyade inayet ve ihtimam ediliyor. Rahmet
ubudiyete mtekaddim, lkin ubudiyet te istianeye mtekaddim, demek ki vazife talebi hakka mtekaddim
ve halbuki rahmeti hak ile teekkli hak daha mukaddemdir ve bu suretle vazife ve hak arasnda tam bir
tezayf vardr. phe yok ki byle bir muamele Aleyhisselt vesselm Efendimizin
b 2 a
m = Allahn ahlkile ahlklannz hadis erifinde iaret buyurduu
a
5
ahlk ilhiyenin en ayan hayret tecellilerinden biridir.
Saniyen bu ayette cem'iyet ve itimaiyete byk bir ehemmiyet verilmitir. nk akit ibadet ederim,
Pj deye
Mfessirin burada cemaatla ibadetin faziletine iaret vardr diyorlar. phesiz yledir, lkin cemaat
faziletini iyice tasavvur etmeliyiz. Cemaatla ibadet etmek iin cemaatn teekkl etmi bulunmas lzmdr.
Halbuki cemaat kuru bir kalabalk demek deil, ruhi vahidle hareket edebilen bir heyeti mntazamei
vahdaniye demektir. Binaenaleyh cemaatn teekkl bir ruh ve bir misak itimaye mtevakftr. Misak
itima ise henz iinde bulunduumuz akd- mukavele ile teekkl edecektir. Cemaat islmiyenin
teekkl de Fatihann nzulnden sonradr. Binaenaleyh arada acp bir devir aibes var zannedilir. Fakat
hakikat yle deildir. Ruhi itima evvel fertte teesss eder, vicdani ferde ne vakit hissi uhuvvet girer ve
onu kibirden, darlktan, hudgmlktan kararak geniletirse o vicdan sahai vs'ati nisbetinde bir cemaate
namzet olur. Bu vsat bir refakattan bir aileden tutunuz da cihangir devletlere kadar gider. Vicdan darl
cehalet ve kibir ile mtelzimdir. nirahi sadr dahi denilen vicdan vs'at ise havf-u recada muhabbet-
Sh:111
ifrana ve buna mterettip tevaz- merhamet, sabr- tahamml gibi haslatlar ile mterafiktir. Kibirli, dar bir
vicdan yalnz kendini sever ve yalnz kendisi iin korkar. midi kendisine, havf yine kendisine mahsustur.
Bir vicdanda bu mahabbet- mehafet ykselip de bir dierini dahi kendisi gibi, lakal kendisine msavi
bir kymetle grmee ve onun menfaatinden kendisinin gibi memnuniyet, zararndan kendisinin gibi
mahzuniyet duymaa balarsa o vicdanda ruhi itima teekkl etmiye balam olur ki insan kelimesinin
bir asl olan ns- muvanestin mebdei budur. Byle bir duygu ise iki muadil arasnda bir camiai mtereke
duymaktr ve ite bu camia bu duygu hissi uhuvvetin meneidir. Bu his fi'len yaandka o cami'a kuvvet
bulur, bu his bu cami'a nekadar vs'at peyda eder ve ne kadar kuvve bulursa kibir o nisbette tenakus eder
ve itimaiyet ve medeniyet te o nisbette vs'at ve kuvvet peyda eyler. Bu ruhi itimainin teesss
evvelemirde ftrette bir mevhibei rabbaniye ve derecei saniyede muhitin bir in'iksidir ve her iki noktai
nazarla terbiyei ftriye ve kesbiyeden mteessirdir. te vicdannda byle bir ruhi itima teesss etmi olan
fert vs'at ve kuvveti nisbetinde bir heyeti itimaiyenin teekklne mebde olur. Bu vicdann duyduu o
camia, hamil olduu mahabbet ve mehafetin esas ne ise hissi uhuvvetinin derecesi o ve namzet olduu
cemiyetin hududu da odur. Bu suretle muhtelif milletleri ayran, muhtelif ve mteaddit cami'alar ve onunla
mtenasip ruhlar teekkl eder ve bir cami'a ne kadar tahassus ederse ruhi itima o kadar daralr ve
umum olan cami'ay paralar, cemaatini ihvanlarn da o nisbette azaltr, fakat bunda ne mahabbet, ne de
mehafet, ne menfaat, ne zarar, btn hududile te'min edilmi olmaz ve bilkis bir cami'a ne kadar umum ve
Sh:112
itimasi o kadar keniler ve husus camialar o nisbette bel'ederek ykseltir, mahabbet ve mehafet,
menfaat ve mazarrat da aksayi hududuna dayanm olur. Bunun iin cemiyeti bylten, klten en mhim
sebep ruhi itimasindeki derecei vs'at ve kuvvette aranmak lzmgelir. Cami'ada vs'at varda, vicdanda
kuvvet yoksa, o cemiyet idare edilemez, dalmaa klmeye mahkm olur. Vicdanda kuvvet var, fakat
cami'ada vs'at yoksa o cemiyet byyemez, akbet byk bir cemiyetin bel'ine urar.
Acaba ruhi insanide mahabbet ve mehafetin btn hududunu ihata eden en muhit ve en kavi messiri
itima ne olabilir? Zdd, nazri, eriki mevcut farzedilebilen hibir ey bu kudreti amileye malik olamaz,
eriki nazri mevcut olmyan da ancak Haktealdr. nk mukabili lizatihi batl ve lizatihi mmteni olan
ancak odur. Ve bunun iin btn mehamid ona mahsustur. Bunu duyan ve kuvvetle yaayan vicdanlar,
cihanumul bir cemaatin azasndan olmaa namzet bir ruhi itimaye malikdirler ve ancak bu cami'a hissi
uhuvvet aksasn bulur ve mafevki tasavvur olunamyacak bir heyeti itimaye teekkl edebilir ve rdvan
te Fatihada Hakteal kendisini evvel zevil'ukul fertlere duyurarak vicdanlarnda bu ruhi itimayi
6
n
ba j
ba diye ahd- misak
alrken her ferdin takririni btn insaniyete ve btn lemne amil bir heyeti itimaiyeyi temsil eden bir
hissi uhuvvet ve bir hissi itima ile alyor da na'bd, nestan dedirtiyor. nk cem'i mtekellim,
muhatap ve gaip cemilere benzemez bunda hakikaten syleyen yine bir mfrettir. Fakat o mfret ihvann
temsil ederek yalnz kendisinden syler de biz der ve ne vakit bir cemaat, cemaat olarak sz sylemek
isterse ilerinden biz diye syliyebilecek birinin taht riyasetinde toplanrlar da hepsi ona syletirler, yoksa
her
Sh:113
birinin ben ben ben diye barmas bir cemaatin tekellm saylmaz da mteferrik fertlerin tekellm
saylr.
j
ba diyen bir fert olacak ve maamafih bunu sylerken vicdannda hissettii ihvann da
temsil etmi bulunacaktr. Bu uhuvvet hafaza melikesinden balar da hzr olan veya olaca tasavvur
edilebilen cemaatlere kadar gider. Her fert Fatiha ile bu ahdi yapar veya te'kit ederken bir cemaatin imam
mesabesindedir. Ve bu mana dolaysiyle mezhebimizde imamn arkasnda namaz klan cemaat ne Fatiha,
ne saire hibir ey kraet etmez de hepsinin hisabna imam okur. nk kur'an okumak Allahteal ile
tekellm etmek manasndadr. Mnferiden namaz klan fert ise henz bilfiil teekkl etmemi bilkuvve bir
cemaatin imam mesabesinde olduundan behemehal kraet eder. Ve bu gibi fertler tekessr edip
tantka bilfiil cemaat te kendiliinden ve kolayca teekkl ediverir de derhal ilerinden birini imam
tanyarak ona iktida, ederler ve kuvvei itimaiyeleri de imamlar ile mtenasip olur.
a
m b
dini islmn namaz ahkm tafsltiyle bilinir, dnlrse
bunun dekaikin anlamak mmkin olur. Ve her namazda Fatiha okumann hikmeti vcud de tezahr
eder.
Demek ki henz byle bir cemaat bilfiil mevcut deilken bu ruhun bir fertte teesssnden bilhare byk
bir hey'eti itimaiye teekkl edebilir ve bu suretle ruhi itima, cismi itimaye mtekaddim olduundan bir
fert, bir cemaatin btn vicdann onun teekklnden evvel dahi tayarak onu temsil eder. Ve o his ve
vicdan ile Allahtealya akdi misak edebilir ve mes'elede hi bir devir aibesi yoktur. te islm bu byk ve
lnazir ruhu itimadir ve onun muhtevi olduu manay itima ve meden fevkinde hi bir camia
Sh:114
zannederler, fakat duyamazlar, bir mslmann kalbindeki metanet ve sekinete bir trl eremezler.
Bu suretle cemaati islmiyenin kuvveti, fertlerin kesreti ve vicdan islmlerinin kuvvetiyle mtenasiptir ve
cismi cemaat mevcut ve kuvvetli iken ferdin bu ruhi itimayi duymas ve tamas kolay olur. Lkin cismi
cemaat zaif olduu zaman byle bir vicdan tamak zor ve hele henz bilfiil cemaat yokken byle
namtenahiye eren kuvvetli bir vicdana sahip olmak, btn Dnyay tutacak bir ruhi kllye sahip olmak
demek olduundan bizzat bir teyidi ilhden baka suretle kabili ktiham olmyan bir suubettir ve bu makam
Filvaki Cenab Allah dahi Fatihada evvel bu akdi habibi kibriyas Muhammed Mustafa sallllah aleyhi
ve sellem Efendimizin kalbi risaletpenahlerine vahiy ile yaptrm ve bu misak onun vicdan itimasiyle
6
n
ba j
ba diyebilen sadk ve masduk abdi ekmel, ferdi cami
Hatemlenbiya Efendimizdir. Ve asl makam ubudiyet onundur. Bunun iin
j az
a
a a a a
a
a
dsturi iman tekil eder. Onun sinesi yle bir inraha ermi idi ki Garihradaki infirat ve tecerrd
esnasndaki taabbd ile ruhi kll temsil etmi ve vicdan itimasi btn lemne imam olmu ve ite
cemaati islm bundan teekkl etmitir. Ve her asrda onun sunnetine ittiba ile cidden mmeti olabilen
cemaati islmiye dahi fertleriyle deil ise de btn hey'eti itimaiyeleriyle bu akdi ubudiyeti bihakkn
nmune imtisali olan devletini onlar tekil etmiler, yirmi otuz sene iinde Kbedeki putlar kran,
Kisra-
Sh:115
larn cihangir saltanatlarn deviren, Kaysarlara boyun ediren bu ruh idi, Trkistan sahrasna gidip Trkleri
cezbeden, oradan ekip stanbullara Viyanalara kadar gtren yine bu ruh idi.
6
n
ba j
ba yerinde
a
ba ja
ba dese namaz fasit olacaktr. nk Cenab Allah fertten sade
vicdan ferdsiyle bir misak istemiyor da vicdani itima ile bir misak istiyor. Ve her namaznda bu vicdan
6
n
ba j
ba
derken yle bir teemml etmelidir: Ancak sana ibadet ederiz dedii zaman kimleri temsil ediyor? ve
ancak senden istiane ederiz dedii zaman kimlere veklet eyliyor. Yani bu sznde hangi cemaatin
refakatiyle sadk olabilecekse lakal onlar dnerek bunu sylemelidir. Byle bir cemaati ubudiyet
hzrda bilfiil mevcut ise o kifayet edebilir, deilse mevcut olan cemaate kuvvedeki cemaati, Allahn
melikesini dahi zammetmei her halde unutmamaldr. Bu meratibe iaret iin mfessirin buradaki biz
zamirlerini okuyan kimse ile beraberindeki hafaza melikesine veyahut cemaati hazraya veyahut btn
6
n
ba j
ba hem tevhidi rububiyete ve hem tevhidi ubudiyete dellet
etmektedir. Tevhidi rububiyet, Allahn vahdeti zatiye ve hakikiyesini itiraf- kabul, tevhidi ubudiyet de bu
sayede bir vahdeti itimaiye tekil iin bir inai taahht oluyor. Ve binaenaleyh tevhidi rububiyeti Fatiha
bidayetinden beri
tevhidi ubudiyet de vahdeti terkibiye ve izafiyeye, tevhidi ubudiyet de vahdeti terkibiye ve izafiyeye ibtina
ediyor. Bu ayette Allahm senden baka mabut olmadna ehadet ve bununla amel etmei taahht
eyleriz diye
a a a
o
a
tevhidi uhudsini takrir ediyor. Lisan
Sh:116
cemiyeti fertte, ferdi cemiyette indira ettirerek her ferde alesseviyye hak ve vazife tevzi etmektir ki bunda
haysiyeti ferdiye ilga edilmeksizin hasllarnda tam mnasiyle itimaiyet tahakkuk eder. Buna umumi
istigrak veya klli ifrad denilir. Ve farz ayn ifade eder. Dieri mnai ferdi ilga ve yalnz haysiyeti
itimayeye itibar ederek vazifeyi vahidi itimaye tevcih etmektedir ki buna da umumi umul veya intizam,
yahut klli mecmu denilir ve farz kifaye ifade eder ve balda anladmz ve sveri sairei kur'anda
greceimiz vehile mnayi ferd ilga olunmakszn her birimiz byle yaparz diye farz ayn mnas
fertlerle
a a a
o
a
tevhidi uhudsi
a a a
o
a
a tevhidi uhudlerinin haslas olacaktr. Ve bu
mertebe meratb tevhidin ekmelidir. Halbuki kanuni rububiyette sirri terbiye bulunduunu da grmtk.
Bunun iin Fatihada olduu gibi dini islmn btn nususunda bilistikra mebde olmu ve miftah imanda
belki sadece
a a a
a
a tevhidi ve
a a a
tevhidi gyabsi farz ayn klnarak
a a a
o
a
a tevhidi uhudsi farz kifaye yaplmtr. Bu suretle islmda
hem ferdin ve hem cemaatin vicdan tevhidi vardr. Ve bunlar mtekabilen yekdierinin kefilidir. Hey'eti
a a a
o
a
tevhidi uhudsini yapan vicdan ekmel asl onun
olacaktr. te
6
n
ba j
ba byle tafslt tazammun eden bir tevhidi
mahzdr ve bundan envai irkin hepsini nefyeden bir cevab red vardr. mam Fahreddini razi burada u
telhis yapmtr. Mrikler blk blktrler. nk Allahtealya kar iddia edip tapdklar erik ya cisim
veya gayri cisim olacaktr. eriki cisman ya ecsam sfliyedendir, veya ecsam ulviyedendir. Ecsam
sfliyeden erik ittihaz edenler ya basit cismi veya mrekkep cismi almlardr.
Mrekkep
Sh:117
cisim mevalidi selseden biridir. Yani meadinden veya nebatattan ve hayvanattandr veya bu miyanda
bilhassa insanlardandr. Ecsam madeniyeden erik ittihaz edenler asnama, mesel talardan, altundan,
gmten putlara taparlar, ecsam nebatiyeden erik ittihaz edenler mesel her hangi muayyen bir aac
mabut yaparlar, hayvandan erik ittihaz edenler mesel kz, buza gibi bir hayvan mabut sayarlar,
taparlar, insanlardan erik ittihaz edenler de mesel bir Fir'avn, bir Nemrudu rabbil, ilh tanyanlar ve
yahut Uzeyr Allahn olu, Mesih Allahn olu deyenlerdir. Ecsam basiteden erik ittihaz edenler mesel
atee tapan Mecusler gibidir. Ecsam ulviyeden erik ittihaz edenler de gne, ay ve sair yldzlar gibi
kevakibe tapan ve saadet- nuhuseti onlara atfeden Sabi'e ve ekseri mneccimindir. Ecsamn gayrisindan
erik ittihaz edenlere gelince: Bunlar da ksm ksmdr. Bir ksm mtebbiri lemi nur ile zulmet diye ikiye
ayranlardr. Bunlar Maniviye yani Mani mezhebinde bulunanlardr. Sineviye -ki bunlar henz maneviyata
ykselmemilerdir- bir ksm melike ervahi felekiyedir ve her klimin ervahi felekiyeden mdebbir bir ruhi
muayyeni vardr ve enva lemden her birinin dahi mdebbiri olan bir ruhi feleksi vardr derler, ve bu
ruhlara bir takm suretler, timsaller yaparak onlara taabbt ederler. Bunlara Abedei melike denir -bunlar
mneviyat sezmi ve fakat ecsamperest, Abedei asnam menzilesinde kalmlardr- dier bir ksm bunlar
geerek biraz daha ykselip leme iki ilh tanm, biri pek hayrl, biri pek erir, yani biri mebdei hayr biri
de mebdei er olmak zere iki mebdei evvel iddia etmitir ki bunlara gre lem, biri Yezdan, biri Ehremen
yahut div yani biri Allah, biri blis ve yahut eytan namiyle karde addedilen iki mdebbir tarafndan tedbir
Sh:118
Manlerin nur-u zlmeti maneviyetle tefsir ediliverirse hemen bunlara intibak ediverecektir. Bunun iin
bu iki noktai nazar trl trl tahavvlt ve taayyrat iinde biroklarna sreyet etmitir. ilah.... Grlyor
ki bu son noktadaki sinevlik arada bir kardelik mlhaza etmeksizinin iki mebdei evvel ile idarei lem
mmkin olamyacan da sezmitir. Filvaki aralarnda asla bir noktai ittisal ve itirk bulunmyacak olan iki
mebdei evvelin bir nizam tesis edemiyecekleri ve binaenaleyh lemde hayr ile errin hibir ciheti telkisi
bulunamyaca bedihdir. nk aksi tenakuzdur. Halbuki bir hatve daha atince bu kardelii grmek
daha evvel ikisi zerinde hkim bir mebdei mterek grmek demek olduu anlalr ve o zaman bu iki
karde birer mebdei evvel deil, birer mebdei tli olmak lzm gelir. u halde bunlar bir peder Allahn
maiyyetine verilince bir teslis fikri hasl oluvermi ve bu da u felsefede bu felsefede dolarken nihayet
Hristiyanln son eklini almtr. te beeriyet, besateti hasebiyle asl olan mabudi vahid uurundan
dalleti fikriye ve hissiye ile sapa sapa taaddtlere dalarak dalrken, dier taraftan taaddd azalta azalta
ikiye indirdii srada tekrar teslise sapm ve nihayet dini islm ile tevhidi hakikyi kemalile bulmu ve
toplanmtr
6
n
ba j
ba te btn bu efkr irki ykan bir hcceti
rahmaniye toplanr, akibet islmdan kadka dalr, nihayet zelil ve perian olurlar, bu sade nazar deil
ayni zamanda bir hakikati tecribiyedir ve islm byle bir dini umumdir.
Byle bir ahd- misak yapldktan sonra bir nefes alnyor, alnr alnmaz, icrayi ahkmna giriebilmek
iin de 6.
= n
a
a
a b a 7.
l
a = o
a a a
b
a duasna balanyor. Bu talep ve dua isti'anenin ehem ve emel bir sureti
Sh:119
vakfnda nefes alrken bu talebe nerden ve ne suretle balyacamz dnmemiz lzm geliyor. te bu
ihtiyacmza cevap olarak bu dua beyanen telkin buyurulmutur ve bu suretle ihdina, nesten de bu da
iyyake na'bd ile beraber ehamdde mnderi olduundan btn Fatihann bir elhamdlillh cmlei
tammesinin inkiaf olup sade baiyle deil, hey'eti mecmuasiyle kelm vahd halinde bir elhamd
suresi tekil ediyor. Ve bunun iin evvelki iki vakf, tam ve mutlk olmakla beraber lzm olmyor.
a hidayet masdarndan emir sgasdr. Bu sga ile yukardan aaya bykten ke cezmen
vuku bulan talebi file, emir, aadan yukarya yaplan talebe, dua, msaviden msaviye yaplrsa iltimas
denilir. Hidayet matluba isal edecek eye ltf- letafetle dellet etmektir ki yolu sadece gsterivermek veya
yola gtrvermek ve hatta nihayete kadar gtrvermek suretlerinden biriyle tahakkuk edebilir, evvelkine
delleti gayri musle veya irat, ikinciye delleti musle veya tevfik tabir edilir. Bu dellet te ltuftan murat,
unf- iddet mukabili olan rfk-u mlyemettir. Letafetten murat ta inceliktir. Hidayet matlbi hayra
=z
a
v
a
a b ayetinde olduu gibi erde istimali, tehekkm ve tarz
gibi bir nkteye binaen mecaz olur. Demek ki hidayet her matlba aleltlk rehberlik etmek deil, irat gibi
gayesinde hayr, keyfiyetinde ltuf- letafet bulunan bir rehberliktir. Binaenaleyh ihdina nn mealinde en
muvafk tabir lisanmzda maruf olduu gibi, bize hidayet et demektir. Gster diyince gtrmek kalr, gtr
diyince letafet kalr ve hi biri tam manayi ifade etmez ve lisanmzda byle maruf bir kelimenin yerine
behemehal bir kelime koymaa almak maksad beyana mnafi, kuru bir taassup olur.
Sh:120
d ihsa olmad gibi enva itibariyle de yledir. Bununla beraber ecnas mterettibe ile mnhasran
mlhaza olunabilir:
1- Ruhan veya cisman kuvvet ifazas ki insann mesalihini ikameye sebep olan havass ve zahire ve
batnasn, kuvvei akliye ve iradiyesini ve hatta ef'ali tabiiye ve hayvaniyesinin suduruna sebep olan kuvayi
tabiiye ve hayvaniyesini ihsan ve idame etmek, iradelerle muratlar tevfik eylemek gibi.
2- Hak ile batl, salh ile fesad farkettiren delil nasb- ikame etmek ki
ajz
n
b b q ba P
a b
7 v
a a ayetlerindeki hidayet bu kabildendir.
b b 2
a b u
kavli
a n
aa a
a ayetinde de byledir.
4- Vahiy veya ilham veya ryay sadka gibi fekvalde tariklerle kalplere serairi kef edivermek ve eyay
hakikatte olduklar gibi gsterivermektir ki buna hidayeti hassa denilir. nk bilhassa enbiya ve evliyaya
vaki olur. Bunun iin umum noktai nazarndan bunun tarikleri, turuki fevkaldedendir. Maamafih herkesin
velev cz' olsun bundan bir hsseleri yok deildir, u kadar ki mertebei yakine ykselemez. Bunlar, enfs,
afak, tekvin ve tenzil olmak zere dahi telhs olunabilir. Kur'anda hidayet kelimesi kullanld zaman,
bunlardan hangisi murat olunabileceini makamna gre anlamak iktiza eder. Hidayet mef'uli sanisine kh
(il) ile bazan da burada olduu gibi bizzat tadiye eder. Bunu vastann hazfile hazf- isal tabir edilen sureti
n
a
a a b a veya n
a
demek
a
a
olur. Bunun lzm ve mutavi ihtidadr. Hda da hem hidayet ve hem ihtida manalarna gelir. htidann zdd
Sh:121
bulunanlarn hidayet istemesi, asl hidayetin husuln istemek, hidayette bulunanlarn hidayet istemesi de
j
ba diyenlerde asl hidayet vardr.
a lm ahd ile
a
= senin
sratn terkibi izafsinin manasn ifade eder ve dorudan doru hakkn tarikine sadk olur. Lm cins ile de
henz hususiyat malm olmamakla beraber alelitlk cinsi malm bulunan cadde manasn ifade eder ve
bil'istiare tariki hakka mntabk olur ki srat lgatte cadde, ehrah, yani ilek byk yol demek olup asl
srat daha selis ve daha fashtr ki Kureyin lgati de budur. Ve mamda yani Mushaf Osmande byle
yazlmtr ve aereden dier kraetler de byledir. Ancak Hamza kraetinde sada za kokusu verilerek
bir imam yaplr ki bu da Kays lgatidi. [Ebuhayyan]. Cadde manasna srat kelimesi lisanmzda mstamel
deildir. Ancak Cehennem uurumlarnn zerinden herkesin gemee mecbur olaca kldan ince ve
kltan keskin inili yokulu, dzl bir kpr gibi tasavvur olunan ve zamanmz tabirince nkil bir hatt
hava ile kabili ifham olan bir Ahret caddesinin ismi dinsi olarak maruftur ve burada buna da bir ima vardr.
Hatta Amribni Ubeytten bu mana ile tefsiri de nakledilmitir. Lkin burada asl murat bir istiarei temsiliye ile
tariki hak ve milleti islm olduunu mfessirini kiram beyan edegelmilerdir. Lgati Arapta alelitlk yola
tarik, ilek yola sebil, ilek, doru, byk ve ak yola evsafndan birinin buruzuna gre cadde, srat, ara,
unutulmamaldr.
Sh:122
Mstakim, hibir yerinde meyil ve erilik bulunmyan dmdz ve dosdoru demektir. Srat dahi cihetinde
doru ise de inii, yokuu, bulunabileceinden dzlk manasn da anlatmak iin mstakim vasf ile takyit
olunmutur. Bu sebepledir ki bunu mstevi ile tefsir ederler. u halde doru kelimesi tamamen mstakmin
yerini tutamyacaktr. Filvaki lisanmzda doru kelimesi, mstakim, hak, sadk manalarna dahi kullanlr.
Kur'an anlamak isterken elfaznn ve terkiplerinin btn inceliklerini gzetmek lzmdr. Belgati
kur'aniyenin hasaisndan biri de hakikatleri en zahir vehinden gsterirken hutut dakikasn da mtenevvi
nikt beyan iinde btn inceliklerile toplamasdr, Vcuhi beyan kat'iyet noktai nazarile lakal on alt vechi
ihtiva ettii usulen malmdur. ma ve gayri kat' olan vcuhi belgat ise lmi belgatin kabili hsa olmyan
ezvakiyle anlalr. Bu mnasebetle burada bir dsturi kelm arz edelim. yle ki: Tesadf, mahedei
esrardan gafil olan cahilin nazarndadr. Hikmette tesadf yoktur ve Hakmi mutlkn her ihtiyarnda bir
hikmeti mrecciha vardr. Geri irade zatnda bir mreccihtir. Fakat iradei Hakm vcubi haric taht tesirinde
olmyarak bir hikmeti de tazammun eder, Binaenaleyh hakm olan faili muhtarn kelm ve kelimatnn
hususiyetleri hep hikmete mstenit bir ihtiyar eseri olacandan mesel tarik demeyip te srat demesi,
mstev demeyip te mstakim demesi, re'sen dnlecek ve manalar ona gre tasavvur olunacak birer
a a a
l
m bunun iin evvel kelimelerin
bn
a 3
z
mefhumlarn iyice tesbit etmek, saniyen mevkilerinde lfzan veya manen alkadar olabilecei kelimat ve
meanisi ile mukayese eylemek, salisen tarz terkiplerini, siyak-u sibaklarn mlhaza etmek, rabian
Sh:123
mek lzmdr. Manay muradn tayininde dahi iki haysiyet vardr. Birisi kelimenin aslnda veya makamndaki
mefhumi zihnsi, dieri de onlarn vakideki mtenavelleri, masadaklardr ki tamim, tahss, itlk, takyit gibi
hususat bu ikisi arasnda cereyan eder, ve istinbat ahkmda bunlarn ehemmiyeti byktr.
= n
a
a
a den murat ne olduu hakknda u
rivayetleri grrz: Sratullah, tarik hak, ebili mutedil, kitabullah, iman ve tevabii iman, islm ve eriati
islm Peygamberimizin ve eazm eshabnn tarik, snen, tarik snnet ve cemaat, tarik Cennet cisri
Cehennem, nihayet bunlar telhs eden muhakkknin tarik hak ve milleti islm tefsiri.
imdi senetleriyle beraber eslfa ve eshaba kadar giden bu mtenevvi ifadeler, lmn ahdiyyeti veya
cinsiyyeti mlhazalarna nazaran bir ksm mefhum ve ekserisi masadak zerinde deveran eden
beyanattr, cisri Cehennem istisna edilirse obirleri vakide ayni medlln evsafndan birile ifadesinden
baka bir ey olmadklar halde mefhum ile masadak farkn bilmiyenler, bunlardan ne kadar ihtilflara
debilirler. Filvaki muhakkikinin tariki hak ve milleti islm fezlekesi de bu iki haysiyete muntabktr. Tariki
hak mefhum, milleti islm masadaktr. Bu iki farka bizzat nass kur'anda tenbih iin srat iki def'a
zikredilmitir. Sratallezine essrattan bedeldir -bedeli kl veya bazolabilir- ve kelmda kasd- irade asl
bedele mteveccihdir. Mbdel minih te klliyen metrk ve matruh olmyarak bu maksudun bir haysiyeti
zahiresini temhit eder ve bu suretle her bedelde ksmen bir erh- beyan ve ksmen te'kidi andran bir
kuvveti mana hasl olur. Bu bedelde ise srat mstakimin hem zatn ve hem vasfn erh- tavzh eden
olan
= o
a
a ismi mevsul ve
l
a ncs de buna matuf
a kayitleridir.
Sh:124
te
= n
a
a
a den murat olan mana ve masadak, bunlarn heyeti mecmuas
mlhaza edildikten sonra taayyn edecektir. Bunun iin de evvel kendindeki mefhumunu tesbit etmee
ihtiya vardr. Vaz' lgat itibariyle bu mefhum, mstakim cadde demek olduunu grmtk. Fakat bu
mefhum bize evvel vakide yol dediimiz bir mahss gsterir. Halbuki sevki kelm istianenin ve meunetin
beyan idi. Bu ise gayr mahss bir mnadr. Binaenaleyh bu karinei kat'iye ile biz anlarz ki bu yol mnev
yoldur ve hi olmazsa manev yola da amil bir mecaz sarihtir ve daha akcas bir istiarei temsiliyedir.
Evvel sylediimiz gibi mahssattan ilek, byk, vazih, dz, doru bir yol tasavvur ediyoruz ve bunu
Saniyen bizim temayltmzn, efkr- harektmzn cereyanna bir esas tekil ederek bizi doruca ve
selmetle hayrl muratlarmza gtrecek ilm, amel, vazih ve mullu ve Haktealnn vaz' olan bir kanuni
Salisen bu manev hey'eti vzuh ve caz ile anlatmak iin evvelki mahss hey'ete mevzu olan srat
mstakim lafzn istiare edip zikreylediimiz karineye istinaden bunda kullanlyor ve ihdina ile de buna
bir terih yapyoruz. Bu suretle bu mefhumun hasl Haktealnn vaz' olup matlubi hayra hakkiyle gtren
ve batl olmyan manev yol olduundan muhakkikinin tarik hak tefsirleri, sratmstakmin mefhum ile
manayi mradn beyan olduu anlalr. imdi de masadakn bulalm: Yani tarik hak tlkna seza olan
her tark, matlup olan tarik mstakime dahil midir? deil midir? buras cayi nazar ve az ok mphemdir.
Evvel nestain de ilk hedefimiz meuneti ilhiye oluyor ve sevki nazm bize iptida meuneti ilhiyenin
ehemm- akdemini talep etmemizi telkin ediyor. Bundan da alelumum meuneti ilhiyeyi isticlp eden
bir
Sh:125
tarik vazha hidayet talebi, istianelerin ehemm- akdemi, ona hidayet ihsan etmek te meunetlerin
ehemm- akdemi olduu anlalyor. Halbuki tarik hakkn btn hususiyat bir meuneti Hak ise de bu
meunetlerin akdem- ehemmi olan hangisidir?. Buras cayi teemml olur. Saniyen hidayet hayra masruf
olur. Ve acaba manayi ammiyle tarik hak iinde errolanlar yok mudur? dorusu vardr. nk olmasayd
erre yol bulunamaz, hi bir ey yaplamazd, geri her tarik hak, zatnda hayr mahzdr ve onun vaz' aslsi
rahmeti ilhiyenin tecellisini gstermektir. Fakat lemde mahlkatn hususiyetine izafetle nef-u dar, hayr-
er hibir gaye tasavvur olunmaz ki onun bir tarik hakk bulunmasn. Bunlarn her birisi iin de hakkn bir
snneti, bir kanunu vardr. Ona slk eden doru gyesine gider. Hatta denilebilir ki bunlarn hepsi de
Allahtealya gtrr, lkin birisi rzasna gtrr, biri de gadabna gtrr. Binaenaleyh tarik hak,
Haktealnn rzasna gtren tarik diye tefsir edilmedike burada matlup olmamak lzm gelir, Filvaki
= n
a
a
a nazm celili bize aleltlk tarik hak mefhumundan daha ehas ve daha
vazif bir man telkin ediyor. te btn bu ibhamlar izale iin bedelin tezyiliyle mefhumun mtenaveli tefsir
veya tahsis olunmu ve dini islmn bir hadditam ile tarifine muntabk bir surete ifra edilmek iin
P P P
a
a
ilah... buyurulmutur.
Bu bize evvel her matlapta Haktealnn bir tarik mstakimi bulunduunu gsteriyor ve ihdina onu
talep etmemizi telkin ediyor ve bu suretle ehemm- akdem meunet te iptida onun tarik mstakimine
hidayet olduunu anlatyor, Filvaki Allahteal rabbllemn olduundan lemlerin hepsinde onun
kanunlar caridir. Kanunlar kh vzlarna ve kh mevzularna, mteallklarna nisbet olunur. Mesel Solon
kanunu vzna nisbet olduu gibi Akar kanunu da mevzuuna, mahkmlarna nisbettir.
Ta-
Sh:126
biat dahi Hak kanunlarnn mahkmu olmak itibariyle bunlarn irade kanunundan madasna kavanini
tabiiye nam dahi verilir. Lkin hepsinin vaz Hakteal olduundan bunlara kavanini hak ve snneti ilhiye
demek elbette daha dorudur. Bu kanunlar bilmee ilm- fen denildii gibi onlarn hayra gtrenlerine de
din, millet, eriat tlk olunur. Vaz' ilhi ve kanuni hak haricinde din aramak batldr ve bununla beraber her
kanuni hak da din deildir. Mesel beynine kuvvetli bir tabanca skann lmesi bir kanun haktr. Hak
tealnn husus bir iradesi mani olmazsa o kurunu kendine skan lr. Fakat intihar etmek bir hayr, bir din
deildir, syandr, erdir, kendi milki olmyan binai hakk tahriptir. Bunun gibi insanlarn ef'alinden hangisi
alnsa onun bir ciheti hayr veya er ile muntabk olaca bir kanuni Hak vardr. Hayr cihetiyle muntabk
olduu kanun hak din, er cihetiyle muntabk olduu kanun Hak, hilf dindir. ki cihetten de kanuni Hakka
Hasl her kanun hak bir vaz' ilh olduundan mstakimdirler. Vaz' beer olan kanunlar ne ilim, ne din
hi biri olamazlar, bunlar ilim noktai nazarndan batl, din noktai nazarndan er tekil ederler ve gayri
mstakimdirler. Bunun iin beerin hakk gerek ilimde ve gerek dinde kanun vazetmek deil Hakkn
kanunlarn arayp bulmak ve kef- zhar etmektir. Arimit, muvazenei mayiat kanununu, Nevtun, cazibe
kanununu, Aristo, tenakuz kanununu vazettiler demek doru olmad gibi Ebuhanfe Hazretleri de kyas
fkh kanunlarn vazetti demek doru deildir. Bunlar onlarn vaz' olsa idi eri ve yalan olurlard, doru
olmalar kanun Hakkn kefine mazhar olmalarndan naidir. Bunun iin ulema, mucit deil kif ve
= n
a
a
a ise vazl
manasn dahi tazammun ettiinden bunlar zhara vesile olacak vazh ve ilek bir tarik esasyi ifham ediyor
ve
Sh:127
kanun Hak olmyan, meuneti ilhiye ile hi alkas bulunmyan eri br yollarn hepsinden ihtiraz
ettirdii gibi hidayet de hayra masruf olacandan dorudan doru erre gtrmekte hak olan kanunlardan
dahi ihtiraz edilmi oluyor. Fakat bu son ihtirazda bir kaydi haysiyet aramak lzm gelir? nk erden
ihtiraz ettirmek iin onu tanmak ve tantmak ta bir hayrdr. Ylan bilmiyen ondan nasl saknr. Binaenaleyh
hidayet kelimesindeki hayriyyet manas, srat mstakim, tarik hak mefhumundan er kanunlarnn aleltlk
tard- hracn deil, belki hayr kanunlarn evamir olarak msbet ve er kanunlarn nevahi olarak menf bir
a l
a = o
a
a
a
ayetleri bu menf ve msbet haysiyetleri de ibraz ediyor. Demek ki essratal mstakim lm aht ile dini
n'am, nimet vermek, nimeti isal etmektir. Aslnda mteaddidir. Lkin tafdl manasn tazammun ile
halet, yani haleti hasenedir ki hazz saadet demektir. Bundan alnarak bu telezzze sebep olan eylere
tlk olunmutur. Asl yumuaklk demek olan numet ile alkadardr. Arapa evvelki manada daha ziyade
denilmitir. Yani nice nimet
sahibi vardr ki tena'm yoktur. Mesel ekmei vardr yiyemez, yirse tadn bulamaz. n'am ilh asl
b6
z
m a am
a . Fakat balca Dnyev ve Uhrev olmak
zere iki menba'da mlhaza olunabilir. Niami Dnyeviye iki ksmdr: Vehb, kesb. Vehb ya ruhan veya
cismandir, tabiri aharle ya manev veya madddir. Ruhan olanlar nefh ruh, irak akil ve zek ve bunlara
Sh:128
vicdan gibi, cisman olanlar beden ve echizei bedeni ve bunlardaki kuva asabiye ve adaliye, hazmiye
vesair kuvay maddiyeyi, halt- heyeti haslay halk-u tekmil gibi eyler. Kesb olanlarda nefsi rezailden
tasfiye, ilm- marifet, ahlk seniye ve melekt fadla ile tahliye eylemek, bedeni hey't matbua ve emaili
mstahsene ile tezyin etmek, ch, yani mevki ve haysiyeti itimaiye mal ve servet kazanmak gibi eylerdir.
Niam uhreviye, Dnyada vaki olan ifrat- tefrtlarn mafiret ederek rzasna erdirmek, ve melikei
mukarrebin ile beraber ly illiyinde ebedel'bat huzur istikrara nail klmaktr ki bu da vehb ve kesb,
ruhan ve cismanye mnkasim olur. Bunlarn hepsi bal bana ve filhal mlhaza edildikleri zaman
phesiz birer nimettirler. Fakat her biri tisine ve mabadna nisbetle mlhaza edilince iptida nimet
zannedilen birok eylerin hakikatte nikmet ve bel kd da muhakkaktr. Bilakis iptida elem ve nkmet
grnen baz musbetlerin bilahare byk bir nimet- saadete vesile olduu da muhakkaktr. Ve safadan
sonra cefa ne kadar ac ise cefadan sonraki safa da o kadar tatldr. Bu sebeple cidd ve hakik olan nimet-
saadet kbeti her halde salim olanlardr. Binaenaleyh matlbi asl sadece iptidai nimet deil, kbete
selmetle yetitiren nimetler olmak lzm gelir. slm kelimesinin dahi ilham ettii bu haysiyet
a l
a vasfiyle ifade ediliyor. Bu suretle
en'amtealeyhim de nimet ve in'am umum istirak ile lafzam olmamakla beraber mefhumen tlkiyle her
trl nimete muhtemel ve amil olabileceinden mtenaveli tahss olunmak iin gadab dallden selmet
kaydiyle takyidedilmi ve tam manasile nimet ifade edilmitir ki bu da niami uhreviye ve ona vesile olan
vehb, kesb, ruhan, cisman niami Dnyeviye demektir. Bunlarn ba da hakk hayat, hakk hurriyet, iman,
selmeti vicdan, hsni ahlk, salhi itima, ilmi nafi, ameli salih-
Sh:129
tir. Lisan islmda hrriyet, hukukuna malikiyet diye tarif olunur, [Kefi pezdev] ki bunun zdd hukukuna
bakasnn malik olmas demek olan esaret ve rkkiyettir. Asl hukuk ise vaz' ilhidir. Binaenaleyh her hangi
bir ferdin vaz' beer ile tebdil, tagyir veya tasarrufa mahkm olabiliyorsa o artk yalnz Allahn kurulu
deildir. Ve onda bir hissei esaret vardr. Ve artk onun vecaip- vezaifi mahz hakkn icabna deil, unun
bunun keyf- iradesine tabidir. Binaenaleyh Haktealyi tanmiyan kimse de hukukuna malikiyet mansna
hakk hrriyet farzetmek bir tenakuz olduu gibi, Haktealdan bakasna kul olanlarda da hrriyet
farzetmek imknszdr. Ve bunun iin zman hrriyet yalnz Allaha ubudiyettedir. Ve srat mstakimin
mebdei bu ubudiyet ve ilk gayei dnyeviyesi de nimeti uzma olan bu hakk hrriyettir. Bunun ba da niam
vehbiyeden hayat, niam kesbiyeden imandr. te bu ikisi usuli niamdr. Bunlarn mebdei de meunet ve
hidayeti ilhiyedir. stenen tarik de bu meunetin tarik mstakimdir. Ve ite nimeti islm bu tarik
mustakimdir.
o
a de iki vecih mmkindir. Birisi bervechibal hibir mef'ul gzetmiyerek (
b
) aleltlk fili in'am ika ettin yani onlar mes'ut kldn mans, dieri de (
a o
2 o
a ) gibi mef'ulbih bir zamir takdir etmektir. Sahip keaf evvelkini, bniceriri
Taber ikinciyi tercih etmilerdir. Haziften selmet itibariyle evvelkisi evl ve beli ve fakat bir kinye
mahiyetindedir. Bu sebeple fi'lin muktezas olan ikincisi zahirdir. Ancak bni ceriri Taber bu meful
6
n
ba j
ba karinesiyle tat ve ibadete irca ederek sen onlara tat ve
ibadetini in'am ettin suretinde gstermitir. Fehmi acizaneme gre bu takdirde zamiri srate irca ile sen
onlara o srat in'am eyledin mnasn vermek daha zahirdir. Ve en dorusu burada zamiri takdir
et-
Sh:130
meksizin in'am fili mutlkn, in'am srattan, yani (en'amte) yi (en'amtebih) ten kinaye yapmaktr ve lmi
meanide malm olan mef'uli mahsusa taallktan kinaye uslubu burada pek belidir. Ve bunda in'am
sratn in'am mutlk ve hatta in'am kl mesabesinde olduu anlalr. Bunda calibi dikkat nokta vardr:
Evvel, bizzat tarik ve sratn ehemmi niam olan bir nimeti uzm olduu anlalr. Saniyen, in'am srat,
ehemmi meunet olduu anlalr. Salisen, onlara izafe klnan bu srat kendi vazlar olmayp, vaz ve in'am
ilh olduu ve onlarn srat olmas mazheriyet ve sulklar itibariyle bulunduu anlalr. Ve bu evsaf ile
Allaha mzaf olan ve doru niam ve meuneti ilhiyeye gtren srat mstakime intibak eder.
Filvaki nimeti tarik, zam niamdr. nk her hangi bir nimetin tarikne, kanununa nail olmak, o nimete
bir kerre deil, daima nail olmay inta eder. Ulm-u fnununun ehemmiyeti de bundandr. Birisinden on
liralk bir iane istemekle, daima on lira getirecek bir tarik, bir sebep istemek arasnda ne kadar fark vardr.
Cenab Allahtan yarab bana iane et de flan nimeti ver diye dua ve istianede bulunmak pek kk bir
talep olur. Hatt her nimeti ver demek bile byledir. nk bu dua kabul olunmakla o nimetlerin her
zaman devam- istimrar te'min edilmi olmaz. Fakat flan nimetin tarikn in'am et ve o tarikte sebat nasip
eyle diye taleb- taharride bulunulacak olursa bu dua kabul olunduu zaman o nimet bir kerre deil bin
kerreler ve il nhaye elde edilmi olur. Tarkn en by de meuneti ilhiyenin tarik vurududur. Bunun en
ksas da mstakim olan tariktr. Bu bulununca tarik nimetin hepsi bulunur. Tarik nimet bulununca
nimetlerin hepsine aleddevam erilir ve burada iptida bize nimet ver denmeyipte
= n
a
a
a b a duasiyle doru yol istemenin ta'lim buyrulmas bu
manay
Sh:131
ne gzel te'yit eder. Fatihaya (ta'limi mes'ele) isminin verilmesinde de bu nktenin byk bir hissesi
olduunu hatrlamalyz. Halbuki bu taallk mahsus mlhaza edilmedii takdirde bu manalar istihra
mkil olacak ve sratn onlara in'am ilh olduu hafi kalacaktr. Bu cihetle evvelki takdirdeki tlk nimetin
belgati bile bunun madununda demektir. Geri onda sratn gayesi nimeti mutlka olduuna zahir bir ima
vardr. Ve bu mna avam iin cazibelidir. Lkin iptida kelmn sevkinde gayei matlbenin meuneti ilhiye
olduu aikr ve bu mnasebetle sratn gayesi de o ve daha dorusu bizzat Allahteala olmak
mtebadirdir. Btn niam da buna mteferr'dir ve ite asl sirat mstakim, tarik hak bu manada alem
gibidir. nk bir nimetin bir tarik bilinir ve sulk de edilir de yine bizzat meuneti ilhiye, tevfik hak
bulunmazsa bir mani zuhur eder, matlp hasl olmaz da tali byle imi denilir. Binaenaleyh her eyden
evvel bu meunet ve tevfike ermek iin btn metalibi aguuna alm, byk, ak, doru, dz bir yol istemek
zarurdir. Bu yol
6
n
ba j ba ahdinde sebat ile yrdecek olan bir din
ve millettir. Her hakikati ve matlebi aguuna alm, bir din ve millet, bir srat mstakim istemek sade bir
tasavvur ve hayalden ibaret bir istemek de deildir. Bu yola ermi ve zerinde yrm, o sayede her
muradna nail olmu, hem de kemali selmet ve saadetle nail olmu ehli nimet, tarihi beerde inkr
olunamyacak surette sabit ve byle bir matlp asar mahede ve tecribe ile bilfiil grlm bir emri
vakidir. Ve ite
= n
a
a
a b a den sonra
= o
a
a
a
buyrulmas bunu da bilhassa gstermektir.
imdi bunlarn kimler olduunu anlamya alalm. Bunlarn heyeti mecmuas bize ahdi haric ile
gsteriliverecek bir cemaati mahdude deildir. ptidai beeriyetten bu ane kadar peyderpey gelmi ve
Sh:132
devir devir zhar kemal etmi mtevaliyen mnteir ve gayri mahsur zevat ve cemaatlerdir. Biz bunlar
yalnz mn'amn aleyhim - yani niam ilhiyeye ermi olanlar unvanile tanr ve vasln, erenler diye
mlhaza ederiz ve bu cinsin lemde vcudunda hi phe etmeyiz. Bu nokta yakindir. Ve aleltlk
bunlarn sratn talep etmek te bu yakin ile harekettir. Fakat tafsltna ve bu cinsin efrat ve envandan bir
nmune almak iin harite tayinlerine gelince: Bunu nimetin manasn takdirimiz nisbetinde bir ahdi zihn
= o
a
a de ya tarifi cins veya ahdi zihn
l
a bedel, ahdi zihn olduuna gre
de sfat olmak zahirdir. Binaenaleyh bunlar iptidaen ahdi zihn ile tasavvur edip bu evsaf haiz bir cemaati
mes'ude arayacaz, ve Allah tealdan onlarn yoluna hidayet talep edeceiz ve muvaffak olduumuz
ande bizde o yolda o cinsten leme nmunei imtisal olacak bir zmrei cemaat tekil etmi bulunacaz.
a a
a
b 4
a a
a
y
7
z
a a
a
a
ja
b
b6 ayeti bu bapta en cemiyetli olan ayetlerden biridir. Yani tam manasiyle mn'amn aleyhim olan
sadi hakikiye enbiya, sddikn, heda, salihin ve bunlara refik olan ehli imandr. Fakat bu izah iptidai
islma nazarendir. Bize gelince: Bu numunenin btn iphamlarndan ari bir ahdi haricsi vardr ki o da
Hatemlenbiya Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizle eshab kiramdr. Az zaman
iinde bunlarda tecelli eden nimeti muvaffakiyetin, saadeti dnyeviye ve uhreviyenin bir misalini daha tarihi
beer bugne kadar kaydetmemitir. Tarihi umumyi okuyunuz ve bugn Dnyadaki akvama da bir ircai
nazar ediniz. Baknz, bunlarn iinde mesel bir Hazreti mer siyretinin nazri olabilecek hibir misal
Sh:133
be yaylrken dier taraftan btn adaleti ilhiye yerleri gkleri dolduruyor ve bu nimetlerin iinde zevki
hakka mstarek olan merin srtndaki yamal bir gmlek lemin gzne Kisralarn, Kayserlerin tac
hametlerinden ok yksek bir hissi ibtiha sayordu. Fakat dnyann bu tevecch iinde hibir gn
armiyan, metanetini zayi etmiyen Hazreti Faruk vefati peygamber gn farukiyetini gaybeder gibi
grnd zaman, Hazreti Sddik btn sddikiyetile ibraz vcut ederek onu ve herkesi irat etmi ve
cemaat kemafissabk srat Muhammedde yrtmt. Daha evvel hicret gn msahabeti nebeviyye ile
gizlendikleri maarada mriklerin basknna uradklar zaman Hazreti Sddika da hzn- ftur rz olmu
iken
b7 a
a
z
m diye onu tesliye ve tatmin bir ahdi zihn mahiyetinde olan o
cemaati mesude btn beeriyete ekmel bir nmunei imtisal olmak zre taayyn etmi olduundan bize
nazaren
= o
a
a ahdi haric ile malumdur. Bunun iin eslf- ahlftan
birok mfessirin
= o
a a a
ayetini Hazreti Muhammedin bu
eshab kiramnn tarik, snneti ile tefsir etmilerdir. Fakat mebde ve mnteha beraber mlhaza edildii
zaman bu man da mn'amn aleyhim cinsinden bir cemaat diye ahdi zihn mahiyetinde olmu olur.
l
a Ellezinenin sfatdr. Ve islmdaki hasleti tekvann meneini
gsterir. Arapada sfat ile mevsuf arasnda tarif veya tenkir cihetinden dahi mutabakat arttr. Halbuki gayr
kelimesi, elalim gayrlcahil, elhareket gayrsskn tarznda bir zddkmiline mzaf olmakdka
marifetlik iktisap edemiyecei gibi ellezine ismi mevsulde marife olduundan ahd zihn manasna
mahmul olmadkca nekire ile tevsf olunamaz. Binaenaleyh bunun sfat olmas, mevsuln ahdi zihn
Sh:134
rnn aleltlk mn'amn aleyhim vasfna zddkmil olmas cayi nazardr. Mn'amn aleyh grnenler
iinde hakikatta mahkmi gadep veya dahlolan nice kimseler de bulunur. Ve lemde nimetler iinde yzer
gibi grnen bir ok ehas ve cemat buna misal de gsterebilir. Bu itibar ile gayr sfati gadep ve dalli
nefyederek mn'amn aleyhi bunlarn maadasna tahss ediyor ve o halde niam salime ile mtena'im
olanlar, bunlarn zddkmili olurlarsa da aleltlk mtena'im olanlar byle deildirler. Binaenaleyh in'am
itlkile mlhaza edilir, ve ellezine de bu sla ile cinsen veya ahdi haric ile marife tanlr ise gayr ona sfat
olamaz, belki bedel olabilir, Keaf ve ona tebean Kaz ve saire bu bedeliyyeti tecviz etmilerdir. Fakat
Ebussuut tefsirinde bunu bihakkn reddeylemitir. nk bedel, kelmdaki nisbette maksudi asl olur.
Mbdel minih bilklliye mhmel ve metrk halinde olmamakla beraber kelmda hedefe maksat olarak da
kalmaz. O halde gayr bedel ise srattan maksad asl, nimet deil, gadep- dalletin intifas olmu olacaktr.
Ve bu surette mn'amn aleyhim demek Allahn gadabndan ve dalletten salim olanlar demek olacan
Sahip Keaf tasrih de etmitir. Geri def'i mazarrat, celbi menfeatten evl ise de maksad asl sade def'i
mazarrat deil, o mazarrattan salim olan nimet ve menfeattir, Bu ise bedelin deil ancak sfatn manas
olabilecektir. Binaenaleyh hedefi kelm en'amte aleyhimdedir. Ve gadab- dallin nefyi ona tebean
maksuttur. Ve mn'am aleyhim demek, nimeti mutlka ile gadap ve dallden selmeti cami olanlar demek
olur ki islm da budur. Ve filhakika islmdaki takva budur, Ve Ebussuut tamamen hakldr. Binaenaleyh
gayirde sfat ve ellezinede ahdi zihn manas zahirdir. Maamafih nimeti mutlkadan nimeti salime veya
sylediimiz gibi nimeti srat, nimeti islm kastedilirse gayir bunun zdd kmiline muzaf olmu ve
Sh:135
Gadab nefsin bir mekruh karsnda iradei intikam ile heyecandr ki rzann zdddr. Lisanmzda fke,
bir fark ile hiddet, hm dahi denilir. Cenab Allaha nisbet edildii zaman gadab infialt nefsaniyeden tecrit
ile mnteha ve gayesinde istimal edilir de iradei intikam veya inzali ukubet manas murat olunur. Bu da
rububiyeti rahimiyenin lzmdr. Yani gadab aleltlk rahmetin zdd deildir. Mesel zalime gadab,
mazluma rahmetin muktezasdr. Elmadubi aleyh tabirinde bu unvan kendilerine adeta isim olmu gibi bir
kuvvet vardr ki gadaba mahkm, gadap altnda kalm gitmi demek olur. Binaenaleyh bazan bir ukubete
uramak, magdubu aleyh olmak deildir ve hele hakikatte bir takm niam tiye ve mstakbelenin
4
a
a
a
2
j
a
v
=
2b
a
2 p
6 a ra
a nk her ite itibar akbetedir.
1
Dall ve dallet, doru yoldan amden veya hataen sapmaktr ki hdann mukabilidir. Lisanmzda
sapmak, sapklk, sapknlk dahi denilir. Dall bazan gafletten, aknlktan ne'et eder. Ve ekseriya da
aknlk onu takip eyler ve sonra yitmee ve daha sonra telef olmaa mncer olur. Bu mnasebetlerle
dall, gaflet, hayret, gaybubet, helk manalarnda da kullanlr. Esasnda mahss ve madd yoldan
sapmaktr. Ve sonra maneviyat ve makultta da mtearef olmutur. Ve biz alelekser dallet ve sapknl
sade dinde, dall ve sapkl da akilde ve szde istimal ederiz. Binaenaleyh dlln tam manasiyle
sapknlar demektir.
Burada gerek
l
a ve gerek
b
a deki harfi tariflerin istirak
veya cins iin olduu zahirdir. nk nimetin selmeti kmilesi bundandr. Bir ok mfessirin
de
Sh:136
byle nefyi cins suretinin tefsirlerini ihtiyar etmilerdir ki bu surette nimet ve istikametin zdd olan gadab-
dall, kitapl ve kitapsz, mrik ve gayri mrik btn ehli kfrn yollarndan sarahaten ihtiraz edilmi olur.
Maamafih harfi tariflerin akdem olan ahdi haric manasna hamillerinde dahi ayni manay dolaysile istihsal
mmkindir. Ve bunda ayrca bir belgat de vardr. Zira magdubu aleyhim ve dalln vasflar mteyakkan
olan edna ve ekallerine masruf olursa bunlardan ihtiraz obirlerinin hepsinden ihtiraz evleviyyetle
mstelzim olur. Bu da milleti islmn ayar beyninde bir tefavt gstermek belgatini haizdir.
Aceba her ikisinin ekal mertebesiyle byle bir ahdi haric var mdr? Evet, gerek kur'anda ve gerek
ehadisi nebeviyyede ve umumiyetle eriati islmiyede buna dair deliller mevcuttur. Ve bunlar ehli kitap
olan Yehud- Nasaradr. Gerek mrik ve gerek gayri mrik cemii kffar hakknda kur'an azmanda
a
1
b2
7a k
ayetinde
olduu gibi gadab ve
a2 5
a
a 3
a
a1
a
a
j
ayetinde olduu gibi de dalli tamimen tasrih etmi olmakla beraber Yehud hakknda ekseriya
2@b2
a a o
2
gibi gadab,
6a k
Nasara hakknda da
ajnm
z
a
am l
a b 3
bn
a 3
a
a
ar
a
a 3
j a
a a
;3
a gibi dalli tasrih buyurmutur. Ve bununla beraber Yehud ile Nasarann kesdiklerini yemek,
j
ve kzlarn nikh edebilmek gibi yakin muameltta dier ehli irkten farklarn da gstermidir. Bunlardan
anlalrki ehli kitap olan Yehud ve Nesr gadab- dallde dier mriklerden, dinsizlerden ve sair edyan
batla erbabndan ehvendir. Ve bunlar islmn zdd karibidirler. Binaenaleyh Fatihada magdubi
aleyhimden mrat ahdi harc ile Yehud, dllnden mratta Nasaradr, diye tefsir olunursa gayir ve l
Sh:137
viyye yani dl biddelle olarak da btn sairlerinden ihtiraz olunmu olur. Ve bu tefsirin naklinde tarikleri
kuvvetlidir. bniceriri Taber bir hayli sr nakletmitir. Drrimensurun beyan vehile bniebi Htim demitir
ki madubu aleyhimin, Yehud ve dallnin Nasara ile tefsirinde beynelmfessirin hilf bilmiyorum Nitekim
bnihibban ve hkim bu baptaki hadslerin shhatna, tirmiz de hsnne hkmetmi ve bunlar birok
Nassn zahirdeki bu umumunu iki nev'a hasredecek vehile takyit etmek usul noktai nazarndan caiz
olmiyaca mlhazasiyle baz mfessirin buna ilimi ve nassn umumiyet zere ipkasiyle Yehud ve
Nasaray birer misal olarak telkki etmei muvafk grmtr. Yehud ve Nasara ehven ve edna
mteyakkan olarak tasavvur edilmiyecek olursa bu itiraz bihakkn varittir. nk ihtiraz onlara kasretmek
mans islmda hem akla ve hem nukuli kat'iyeye muhalif olduundan byle bir ahdi haricye imkn yoktur.
Sylediimiz gibi bunlar ednayi mteyakkan olarak tasavvur edilirse dierlerinden ihtirazi m bil'evleviyye
6
n
ba j
ba de irkleri zahir olan mrikini saireden vazban ve bunlara
nisbetle hafif olan Yehud ve Nasaradan da zmnan ihtiraz edilmi olduu cihetle burada da bunlardan
vazhan ve obirlerinden dolayisiyle ihtiraz edilmi olmasnda da belat vardr. Binaenaleyh bu baptaki
Tirmiz sahibinin bab tefsirinde mehur Hatimi tanin olu Hazreti Adiden senediyle bir hadsi hasen olmak
zere rivayet eylemitir ki meali yledir. Adiy bini Hatim radyallah anh demitir ki: Resuliekrem
Sh:138
mescidinde oturuyordu. Cemaat ite bu Adiy bini Hatimdir dediler. Ben ise emansz, mktebesiz
gelmitim, hemen huzuruna atldm, derhal elimi tuttu mukaddemada Allahtan mit ederim ki onun elimi
benim elime koyacak buyurmutu. Akibinde kalkt o srada bir kadn beraberinde bir sabi ile huzuruna
geldiler ve bizim sana bir hacetimiz var dediler, onlarla beraber kalkp hacetlerini bitirdi, sonra elimden
tutup beni hanei saadetine gtrd. Bir kz ocuu ona bir yasdk koydu ve zerine clus buyurdu ben de
huzurunda oturdum. Binaenaleyh Allaha hamd- sena etti ve yle buyurdu lilaheillllah demekten
neye kayorsun, ondan baka bir ilh m biliyorsun? Ben hayr dedim. Badehu biraz konuduktan sonra
sen herhalde Allahuekber denilmesinden kayorsun, demek Allahdan daha byk birey biliyorsun
45 ba a la b
g
b
a g yani Yahudler gadaba uram, magdubu aleyhim olmular, Nasara da saptm,
dallete dmler bunun zerine ben de ben mslman oldum geldim dedim ve baktm ki vehi
saadeti ferahndan inbisat ediyordu. Bil'ahare emretti, Ensardan bir zatin nezdine verildim, akam sabah
hep huzuruna gelir dururdum. Yine bir akam yannda idim. Bir kavm geldiler, zerlerinde yn elbise vard.
Resulullah kalkt, namaz kld, badehu onlar tergibe balad. Diyordu ki velev bir s' velev yarm sa' velev
bir tutam velev bir tutam paras olsun bununla her biriniz yzn Cehennemin -yahut atein- hararetinden
vikaye ede, hatta velevse bir hurma danesi velevse yarm hurma danesi olsun. Her biriniz Allaha varacak o
da ona u syliyeceimi syliyecektir: Ben size gz kulak vermedim mi? Evet verdin der, mal ve evlt
vermedim mi? Evet verdin der, o zaman Allah teal o halde hani sen kendin iin nceden ne hazrlk
grdn der ve insan ite o vakit nne, arkasna, sana, soluna bakar da Ce-
Sh:139
hennemin hararetinden yzn koruyacak hibir ey bulamaz, her biriniz yzn ateten vikaye etsin de
velev yarm hurma ile olsun, bunu bulamazsa velev kelimei tayyibe ile -tatl szle- olsun. nk ben artk
sizin hakknzda fakr- fakadan korkmam, zira Allah yardmcnz ve vericinizdir. Sizin iin fakirlik korkusu
nihayet Medine ile Hiyre arasnda krban giderken bindiinin alnmas korkusu ne ise ondan fazla
deildir buyurdu.
Adiy bini Hatim Hazretleri bunu rivayet ettikten sonra unu da ilve etmi: Bunu dinlerken ben
Fakat Yehud madub aleyhimdir demekle elmadubi aleyhim Yahuddur demek arasnda byk fark
aleyhim ve dallnden birer misal olduklar anlalrsa da mantukun bunlardan ibaret olduu anlalmaz.
Maamafih ikinci suretle dahi rivayeti mazbuta vardr. Harf tarifin en mukaddem manas olan ahdi haricye
hamli izah sabk ile ehveniyyet dairesinde mmkin olunca mtevatir olmyan hadslerle takyidi nas
mahzuru varit olmyaca cihetle bu hadslerin dahi i'mali vacip olur. Binaenaleyh iki tefsir arasndaki fark
birisinde yani cinste ihtiraz kllnin mantukan ve bil'ibare dierinde de fehva ile biddelle olmasndadr.
Evvelkine gre nazar islmde mrikin ile ehli kitap arasndaki fark Fatihada ifade edilmemi, ikincide ise
bu fark dahi gsterilmi olur ki biz bunu siyak kur'ana daha muvafk buluyoruz.
Bunda bizi dndrecek pek mhim noktalar vardr. Acaba, Resulullah Efendimiz Yehud madubu
aleyhim, Nasara dullldr buyurduu zaman, bunlar ne halde idiler, Yahudiler daha nice zaman evvel
hubbi Dnya ve hodbinlik ile ahkm Tevrat ihmal ve tahrif ederek Hak
Sh:140
yolundan bile bile ayrlmlar ve binnetice nice Enbiya kirama ve bilhassa, Zekeriyya, Yahya, sa
aleyhimsselme olan hakszlklariyle de hem hakkn gadabn ve hem halkn nefretini kazanmlard ve
oktan hrriyeti siyasiyelerini btn btn zayi etmiler ve darma dank olmulard ve bu suretle zayi
ettikleri cemaati zahireleri yerine ta Sleyman aleyhisselm zamanndanberi takip edegeldikleri cem'iyyt
hafiyye ile uramlar ve uratka da btn milletleri kukulandrmlar ve lem nazarnda ileri dlarna
uymyanlarn piuvas saylmlard ve bununla beraber esasnda Dnyay tenvir etmi bir kitaba, havark
ile dolu bir tarihe mensup olduklarndan binnisbe mnevver ve lakal mazileri ile halleri beynindeki nisbet
itibariyle de pek ziyade ayan ehemmiyet idiler. Mazide Hakka istinad hasebiyle feyyaz olan dinlerini
halde kavmiyyet enberile balyarak daima hakkn zerine kmak istiyorlar ve istedike sukut
eyliyorlard.
Nasaraya gelince: O zaman bunlar Romann varisi, stanbulun sahibi olarak yer yzndeki iki byk
devletin biri ve hatta birincisi bulunuyorlard. Karlarnda bir ran idi. Yani o gnk Nasraniyetin lemdeki
mevki'i bugnk Nasraniyetten ok yksek idi. Zahir nazarla bakld zaman bunlar mn'amn aleyhim
zannedilebilirlerdi. Halbuki hakikatte byle deil idiler, fena bir akibete yryorlard, akibetleri, ahiretleri
cidden hatarnk idi. Geri bunlar Yehudiler gibi kavmiyyet enberine skm deildiler fakat mkyas hakk
zayi etmilerdi. Evvel emirde tevhidi Hakka bedel, akidei teslise saplanmlar, ve en ad mrikler gibi
putlar iinde kalmlard. Geri Mneviye ve Seneviyyeye nazaran bu teslisin banda bir peder lh
tand cihetle az ok bir mani tevhit yok deildi. Lkin bu teslis skenderiye felsefesinin muhtelif ehas
Sh:141
senin ittihadna mstenit bir ekanimi selse idi. o suretleki hem bir, hem idi, byle akln tenakuz
kanununuda ineyen bir akidei teslis artk inkiaf aklye meydan brakmam ve varis olduklar btn
ulum- fnunu rndan karm ve tarik isbattan ayrlp sadece zevki kalbye ve mstakim bir tarik takip
etmiyen temaylt mahzaya istinat ederek dini keyfe mettefak ilcam nasa bir vesil gibi takip etmiler ve
bunun iin ellerinde bulunan mantkn tatbikatn atup mnhasren lmiruhun temaylt ve ihtisasat fasliyle
kulbi avamm cezb iin uramlar ve nice ifratlara sapmlard. Dier taraftan fikri hukukyi temamiyle
inemilerdi. Nazarlarnda hak, eriat mefhumunun hakikatle alkas yoktu, bunlar, ilm, hakik ve ilh bir
mefhum deil idi. Nitekim elhlet hzihi Hristiyan lisanlarndan hukuk mansna kullanlan kelimelerin
hakk-u hakikat maddesiyle alkas yoktur. (Druva) baka, (Verite) bakadr ve ayni zamanda sabk
Romada olduu gibi bir vaz' ad de deil idi. Binaenaleyh iradei halka da mtevakkf deil idi, Hukuk
sadece ruhanlerin ve mecalisi ruhaniyenin vaz' idi. Ve bunlar hak zerinde bir fikri ilm ve ictihad ile deil
bir fikr irad ile temamen vaz kanun sfatile hareket ediyorlard ve mamafih akidei teslisin neticesi olarak
bunda lhut ile nsutun anlalmaz bir tedahl vard. Hukuki nasn byle vaz' hakka istinad etmiyen
vzlarn elinde istenilen ekle konulabilmesi ve tatbikatnda da hsniniyyet ile deil keyf ve zevk
noktalardan hareket edilmesi ve esasen Hristiyanlardan madasna hibir suretle hakk hayat tanmamas
hey'eti itimaiyeyi byk sukutlara ihzar ediyordu. nk insanlar lemde zevk airane ile muvakkat
zaman iin elenebilirlerse de bu zevk, zevk hakk inemiye balad zaman derhal snmee
mahkmdur. Hukuki nase nefsel'emirde sabit hibir kymet atfedilmedii zaman melekti ilhiyenin hibir
Sh:142
maylt kalbiyeyi tehyi edecek dier vesaitin hepsi hakkn karsnda akim kalr. Burada akideden ne'et
etmiyen ve akide hilfnda vaki olan fisk-u fcurdan bahse lzum grmiyoruz. nk onlar mahiyeti
diniyeye mzaf deildir. Bu suretle teslis, takimi ukul, saydi kulup, eriatszlk, vicdan darl ve hasl bir
kelime ile hakk-u hakikatten tebt, ite Hristiyanln o zamanki evsafi barizesi bunlar idi. Bu ise caddei
enbiya olan tarik hakdan udul idi ve dalletin akibeti de elbette nkmet olacaktr. Bunun iin o sradaki
devletleriyle beraber Nasar zahiren mn'am aleyh saylsalar bile vicdanlar, atileri salim deil idi.
Dnyada inhitata ve Ahirette bu hakszlklarn kabna namzed ve dalln idiler ve filhakika yle de oldu ve
Cenaballah kullarna byle aibelerden, tehlikelerden ri ve salim ve istikbalde selmeti kmile ile nimeti
ilhiyeye musl olan dini islm, tarik hakk ihsan buyurdu ve pek azbir zaman iinde de bununla tedeyyn
edenlere vad ve in'am ilh ekk- pheden azde olarak tahakkuk etti ve bunlar cihann en son ve en
mtekmil nmunei dinsi oldular ve bu srat mustakimde sabit olanlar iin ayni netice biavnihi teal
6
n
ba j
ba misakile
= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b
a l
a bu hakikati natktr.
HULSA
Surei Fatiha ba tarafnda mebde ve meade mteallk btn metalibiyle mebhasi marifetullahi, lmi
kur'anin ve Dini islmn mevzuunu, mebadisini, vasatnda lmi kur'ann mevzu hass ve gayesi ve diyaneti
islmiyenin mebdei olup en byk kanun ftrat bulunan nisbeti ilhiye ile btn esrar itimaiye ve mebadii
hukukiyeyi tebli ve tescil ettikten sonra ayette de tarik hakkn, Dini islmn efradn cami, ayarn mani
bir haddi tammn tasvirine doyulmaz bir belgat ile tesbit etmi ve bunlarn
Sh:143
eylemitir.
Dini islmn bu tarifi u oluyor: Gadaba uratmadan, dallete drmeden doruca ve selmetle Allaha
ve Allahn nimetlerine gtrp elhamdlillh dedirten ve bu safi nimetlere kemali selmetle ermi,
hakikaten mes'ut ve mahmut, gayri madub ve gayri dal zevat tarafndan takip edildii tarihen mehut ve
tecribeten ma'lm bulunan byk, aikr, dz, doru, hak yolu, istikamet yolu.
Bu din ile tedeyynn, diyanetin mebdei evvel Allah tealy tanmak ve ona
6
n
ba j
ba diye kemali tevhit ile ahd- misak ve ondan sonra da kemali
sebat ve hls ile icabn icra iin hukuk-u vezaifin btn hudutunu bildiren ve zerinde shulet ve
selmetle yrnmek mmkin olan mstakim bir caddei eriate hidayet yani ilmen irat ve amelen tefvik
Demek ki talep ve diyanet bizden, din, eriat, hidayet Allahtandr ve bu hidayet iki nevidir. Biri ilm olan
irat, dieri fi'l olan tefiktir. Kur'an azm irad ilm talebinin cevabdr. Tevfik fi'l talebinin cevab da bu
irad kabul ile diyaneti tafsliyede her an ve her lhza vaki olacaktr.
te Dini islm byle bir kanun haktr. Fatiha bunu tarif ederken mazmununu isbat iin bidayetteki
iradat akliye ve kalbiyeden sonra mahede ve tecribeyi ehadeti tarihiyeyi gsterivermi ve bakaca
huccet ve burhane bile hacet brakmamtr. Bunda phe edenler misali uhud ve tecribsini
Hatemlenbiya Muhammed Mustafa sallllah aleyhi vesellem Efendimizle eshab kiramnn bu sayede
mazhar olduklar ni'ami ilhiyenin azamet ve kudsiyetini tarihte gzleri kamaa kamaa okuyabilirler.
Elhamdllillh kitab ilh bir harfine bile halel gelmeksizin aynen mevcut ve sneni Nebeviyye mahfuz
Sh:144
hi bir dall arz olmamtr. Bunun iin Kur'an mucizat Muhammediyenin en bahiri, tarih de onun
hakkiyetine sdk davasna ahittir. Ve bu suretle bizim iin ilmi din akl ve nakil ile memzutur. Bunlar
sdk-u hls ile tatbik edecek olan heyeti itimaiyelerin bittecribe sabit olan ayni netaici elde edeceklerinde
phe etmek iin hi bir hak yoktur. lm- fen namna byle bir phe dermiyan etmek dn beni tenvir eden
gnein yarn tenvir edemiyeceini iddia etmek gibi kanun istikray inkrdr. Fakat ilm- fende, tecribe ve
istikraye pek byk ehemmiyet atfeden Avrupallar bu istikray yerinde yapmiyarak tevii efkr ediyorlar.
nk Dini islmn knhn, esasnda ve bihakkn diyanetini haiz olan menabi'de teharri ile istkra
yapmiyorlar da imdiki inhitat iinde yuvarlanan mslmanlarda aryorlar. Halbuki hakikat, hl ile mazi
beynindeki iki istkrarn mukayesesinden kacaktr. O zaman grlr ki o tarik mstakim zerinde cidden
yryenlerle cidden yryemiyenler arasnda byk fark vardr ve bu fark bir terakki ile bir tedenni farkdr.
Demek ki sadklar mterekki, gayri sadklar mtedennidirler. Demek ki din kanuni hak lkin diyanet
natamam ve gayri sadktr. lm- fendeki her kanuni hak da byle deil midir? Mesel iyi hsap bilen bir
adam muameltnda o hsab yapmaa enir de tatbik etmezse kabahat lmi hsabndr denebilir mi? Ve
mesel pis mikroplarn mazarratlarn bilen kimse sokaklarda gezdii pabularla oturduu veya yatt
odann iine kadar girmeyi itiyat ederse binnetice maruz olaca felketten mikrop ve hfzshhat ilmini
muahezeye hak kazanabilir mi? nsanlar kendilerini kanuni hakka uydurmakla mkellef iken o kanuni
hakk kendilerine uydurmaa alrlarsa kusur o kanunun deil o insann olur ve zararna mahkm olan da
insandr. Gadab ilh evvel bunu bilerek yapanlar iindir. Bilmiyerek yapanlar da
dallndirler,
Sh:145
bunlar da binnetice o akibete mahkmdurlar. Maatteessf asr hazr insanlarnda din hususunda kanun
hakk kendilerine uydurmak sevdas galip grnmektedir. Ulm- fnun ve sanayideki bu kadar terakkiyata
ramen btn lemde ztrabat beeriyenin sureti umumiyede gittike artmasnn sebebi de budur. Bu
= o
a a a
a a
a b a a
=n
a P
b
a l
a
"Allahm! Bize doru yolu gster. Kendilerine ltuf ve ikramda bulunduun kimselerin yolunu; gazaba
uramlarn ve sapmlarn yolunu deil." min, icabet et, kabul et manasna bir ismi fiildir min demee
de te'min denilir. Bu, nazm kur'andan cz deildir. Bunun iin Mushafa yazlmaz. Lkin Buhar ve
Mslimde dahi tahri olunduu zere aleyhissalat vesselm Efendimiz buyurmutur ki iman veleddalln
dedii zaman hepiniz min deyiniz. nk melekler min derler. min demesi, melikenin minine tevafuk
edenin gemi gnahlar mafiret edilir. Dier bir hadsi mevkufta ehli arzn saflarn ehli semann saflar
velyeder. Binaenaleyh yerdeki min gkteki mine tevafuk ederse abit mafur olur. Binaenaleyh min
snnet ile sabittir. Hem imam ve hem cemaat tarafndan sirren yaplamaldr. mam gibi mnferit olan dahi
sirren syler.