You are on page 1of 216

Sh:3

FATHA SURES: Mekkdir ve yedi ayettir

z
mb1 a
Q

Kur'ann ve Kur'an surelerinin Risaletpenah Efendimiz tarafndan tesmiye edilmi isimleri vardr. Fakat

surelerin bu isimlerini, mahalli nzullerini ve ayetlerinin adetlerini i'ar iin yazlan balklar, kezalik sahife

kenarlarnda tair denilen arlar, hizibleri, secdeleri gsteren tahrirler nazm kur'andan deildirler.

simlerin muhdes olmayp tesmiyei risaletpenahiye mstenit olmas, kelimat kur'andan olmalarn icap

etmez ve bir kelimenin kur'aniyeti iin bu kadar kfi deildir, nk kitap yani kur'an, hadsten ve hatta

hadsi kudsden baka bir hususiyeti haizdir. Peygamberimizin hadsleri miyannda tefsiri kur'ana mteallik

nice ahadisi erife vardr ki bunlar tevatren sabit bile olsalar yine kur'an saylamazlar. Bir kelimenin nazm

kur'andan madut olabilmesi iin Peygamberimizden kur'an olarak ahzedilmi ve tevatren naklolunmu

bulunmas arttr. nk kur'ann hkmn, kymeti yalnz manasnda deildir, onun elfaz ve kelimat dahi

bizzat hkm ve kymeti haizdir. Zira kur'an metlv olmakla mmtazdr. Tilvet ve levazm tilvet ise elfazn

ahkmdr.

Selefi kiram bu hakikate binaen Mushaf erifi kur'an olarak me'huz olmyan kelimattan tecrit ederek

yazarlar ve

aa au

= cerridlkur'an - kur'an tecrit ediniz, yahut

a au
= cerridlmesahif - Mushaflar tecrit ediniz diye tavsiye ederlerdi. nk
b
kur'an olmiyan kelimelerin veya cmlelerin mruri zaman ile nazmi kur'ana kartrlarak tahrifata sebebiyet

verilmesi gibi er' bir mahzuru nazar mlhazaya alrlar ve Mushafn deffeteyni beyninde sadece kur'an

yazlmasna itina ederlerdi ki bu tavsiye ve

Sh:4

itinann nice fevaidi mhimmesi ve semerat mterettibesi grlmtr.

Lkin bu tecridi, Beyhaki kur'an, gayri kur'an ile kartrmamak manasna tefsir etmitir. nk

mutazammn olduu hikmet bunu muktazdr. O halde ihtilt ve iltibas vaki olmyacak bir tarzda

yazlmasnda bir beis olmamak lzm gelir. Filvaki bni Abbasn keraheti tairi sylemesi bunun o zaman bir

hdise olduunu ima ettii gibi ihtilt mahzurunun fkdan halinde bu kerahetin de irtifana delletten hali

deildir. Bu manaya binaen yazs, yazl kur'ann yazsndan, yazlndan vazhan temyiz olunarak iltibas

ve ihtilt mahzuru bertaraf edilmek artiyle zikrolunan sernamelerin ve muhtralarn Mushafa yazlmas

tecrit tavsiyesine mnafi grlmez ve lbe'se bih saylr oldu. Bu suretle bunlar hayli kadim bir

zamandanberi yazma Mushaflarda elvan veya altn mrekkeple ve hatt icazetle yazlp bir tarz mahsusta

nak ve tezhip edile gelmitir. Tab'n zuhurundan sonra da ayn ekilde hat ve nak ile hatt kur'andan

temyizlerine dikkat ve itina edilmitir.

Bu sureti tahrirde kur'ann sahifeleri kat' bir ereve iine alnarak hatt kur'an dierlerinden gzelce

ayrld cihetle hem tecrit tavsiyesine itina edilip halt ve iltibas mahzuruna sed ekilmi, hem de hfz ve

kraati kur'anda ihtiya derkr olan baz fevaidi mhimme temin olunmutur. slmda bu sevk dindir ki

hututun tenevv ve nefasetinde ve bilhassa snaati tezhibin terakkisinde mil olmu ve tezhibi Mesahif bir

tarz mahsusi nefis iktisap etmi idi.

Fkh noktai nazarndan lbe'sebih ni terki evl ve sadelik klfete mreccah ise de biz halefteki bu

itinal teamln tercihine taraftar olacaz. Zira tecrit bir seddi zeria ve asl fariza ise hfz ve temyiz

olduundan bu tecridi mukayyedin tecridi mutlktan daha emin olduu sabit ve hkmi er'nin illetiyle

deveran da malmdur. Lkin unu ihtar

Sh:5

etmek lzm gelir ki bir zaman yapld gibi ibraz san'at iin sahifelerin sadeliini ve hatt kur'ann ttrat ve

temayzn ihll edecek vehile nazm kur'ann mtenevvi ve muhtelif yazlarla yazlmas, kezalik Mushafa

kur'an sahifelerini andrr bir ekilde dua ve saire ilve olunmas muvafk deildir.

Bu izahattan u neticeye vasl oluruz: Mushaflarn iltibas ve ilve ve tahrif ihtimalini katedecek bir tarz

salim ve mstahsende yazlmas veya tabedilmesi hususuna dikkat ve itina etmek mslmanlarn uhdesine

terettp eden vecaipten birini tekil eder ve tetkiki Mesahif heyeti de bu farz kiyafenin edasna

memurdur.

Fatiha, asl lgatte Fatih ismi failinden naklen evvel kitap ve elbise gibi alabilecek eylerin evveli -ilk

alan yeri manasna, bilhare kelm ve kraat gibi husulnde tedric bulunan her eyin evveline itlk

edilmitir. Ta s aslndaki Fatih sfatndan nakl iindir, te'nis iin deildir. Maahaza esasnda tasile

beraber fetih manasna masdar olmas da mmkindir. Binaenaleyh mef'ul olan evveli meftuha itlk

evvelkinde mecazi akl, bunda mecazi lav kabilindendir. Fatihann mukabili hatimedir. Kitabullahn

tertibinde, kitabetinde, namazda kraatinde ve belki nzlnde ba bu sure olduundan Fatihatlkitab

tesmiye edilmitir. Buna Elfatiha dahi denilir ki ya obirinin tahfifidir veya mstakil bir isimdir. Birinci

takdirde lmmzafn ileyhten ivaz olaca iin fatiha denemez, ikinci takdirde ise lisanmzda denebilir ve

byle mteareftir. Bu surenin lisanmzda en maruf ismi Elhamd ismidir ki suretlhamdin muhaffefidir.

Banda elhamd lillah bulunmas veyahut batan baa manas bir manay hamd olmas itibarile

tedenberi Elhamd veya Elhamd lillh veya Elhamd lillhi Rabbillemin diye tesmiye edile

gelmitir.

Sh:6

Bunlardan baka daha bir takm isimleri vardr ki her biri bir hususiyeti ifade eder: (3) mmlkur'an (4)

mmlkitap. nk bu sure dier sveri kur'ann asl ve menei yani kk ve tohumu gibidir ve bir eyin

asl ve meneine m itlk da mteareftir. Fatiha kur'ann mebde ve maada mteallk, hikemi

nazariyesini, ahkm ameliyesini, makasidi esasiye ve muhteveyat asliyesini tazammun eden beli bir

icmali, bedi bir nmuzecidir. Hatt nsf evveli sveri Mekkyeeyi, nsf ahiri sveri medenyeyi temsil eder

ve sanlr ki Fatiha ksmen Mekk ve ksmen Medendir. Kitabullahn mevzuu, Allah ile lem ve bilhassa

Allah ile insanlar beynindeki nisbet ve alkai rbubiyet olduuna gre Fatiha bu nisbeti cezri tammile tasvir

ve ifade eder. Gayesi de insanlar nimai ilhiyeye isal eden tariki mstakime irat ve hidayet olduunu

ahseni suretle ifham eyler. Ancak bu iki isimden mmlkitap asl kinat olan Levhi mahfuza dahi itlk

olunur.

(5) ayni esbaptan nai Esas (6) Elvafiye (7) Elkfiye (8) Kenz tesmiye olunur. (9) Seb'i mesani ki surei

Hcirde


aa br a
bj

b m a ayetine bak.
a

(10) Essalt yani namaz suresi, nk Fatihasz namaz yoktur: Her namazda lakal iki rek'tta birer kerre

okunmas vaciptir. Ancak Hanefyece cenaze namaznda vacip deildir, nk bu tam mnsile namaz

deil bir duadr. (11) Surei kr (12) Surei Dua ki bunlar mtemildir, (13) Surei ifa veya afiye ki

bilhassa emraz kalbiye ve maneviyeye ifadr (14) Talimi mes'ele ki bunda sual ve duann, istemenin art

ve edebi ve mes'uln ekmeli pek beli bir surette talim buyurulmutur. art sual, evvelen marifet, saniyen

amel, salisen hissi ihtiya, edebi sual de evvelen arz sena, saniyen arz htsas, salisen hsni intihap ile

arz mes'ul, Ekmeli mes'ul ise zat nimet deil o nimetin doru ve aibesiz bir yoluna muvaffakiyettir. nk

bir nimetin doru yolunu bulmak onu her zaman bulmaktr.

Sh:7

NZUL VE EVVEL NZUL - Kur'ann gaypten uhude zuhuruna nzul itlk olunur ki bu uhudun ilk

mevkii kalbi Muhammeddir Ve hicreti seniyeden mukaddem nazil olanlara Mekk, sonrakilere Meden

denilir, hatt Hicretten sonra Mekkede ve sair mahallerde nazil olanlara dahi Meden itlk olunur. Bu

mbarek sure de Mekkdir. Hicreti seniyeden mukaddem Mekkei Mkerremede nazil olmutur. Bu bapta

icma yoksada icmaa karip bir ekseriyet vardr.

Rivayet itibarile: bni Abbas, Katde, Ebl'liye Rufey'i Riyahi ve sair bir ok mfessirin hep bunu tesbit

etmiler. Ebu hreyre, Mcahit, Ata ibni Yesar, Zhri vesair bazlar da Meden olduunu sylemilerdir.

Maamafih bunun yalnz Mcahit rivayeti olduunu dier tefsirler kaydediyorlar. Dier bazlar da bir kerre

Mekkede namaz farz klnd vakt, bir kerre de Medinede kble tahvil edildii zaman olmak zere iki kerre

nazil olduunu zikretmilerdir.

Direyet itibarile: Fatihann mekkiyetini isbat eden iki istidll mevcuttur; bir kerre surei Hcir bilittifak

mekkdir. Bunda ise


aa br a
bj

b m a
a

ayeti vardr. Ve Fatihann bir ismi Seb'imesani olduu gibi bu ayetten maksat Fatiha olduu da ekseriyetle

mbeyyendir. Binaenaleyh Fatihann mekkiyeti ekseriyet rivayetile mansus demektir. Saniyen be vakt

namazn Mekkede farz klnd ve islmda bundan evvel de namaz klnageldii malmdur. Nitekim surei

Alakta

6
a a aj P
= a o
a a ayeti ve surei Mzzemmilde

a emri vardir. Halbuki islmda cenaze namazndan baka fatihasz bir namaz klnd asl
3
rivayet edilmemitir. Ve bilakis fatihasz namaz yoktur =

l
mb1 2 a 5
hadisi malmdur. Binaenaleyh fatihann Mekkede
bn
a z
ve nbvvetin ilk devirlerinde nazil olduu bu ittifaktan bilistidll sabit olur.

Saleb, tefsirinde senediyle Hazreti Aliden de unu rivayet etmitir: Fatihatlkitab Arn tahtinde bir

kenzden Mekkede nazil oldu.

Sh:8

Sahib keaf, Fatihann tefsirinde

b2 a a suresinin ilk evvel nazil olduunu

beyan ettikten sonra surei Alkn evvelinde de ekseri mfessirine gre ilk nazil olan sure, Fatiha ve sonra

Surei kalem olduunu tesbit etmitir. Binaenaleyh ilk nazil olan sure ile ilk nazil olan ayeti fark etmek

lzmdr. Filvaki Seyyidierifi Crcaninin tahkiki vehile ehadisi sahihann delleti ve eimmenin lmi usulde

te'hiri beyan mes'elesindeki takrirleri mucebince:

a a P
b


P7

a
2
b2 a a
7
a
6 b
b


a 2
a P= b2 a P=
kadar surei alkn ba taraf ilk nazil olan ayetler olmakla beraber tamam sure noktai nazarndan

Fatihann ekseri mfessirine nisbet olunduu zere ilk nazil olan sure olduu anlalyor, obirlerinin nzul

daha sonra tamam olmutur. Sahihi buhar ve Sahihi mslimde senedi mahsuslariyle Urvetbn

Zbeyrden, Hazreti Aieden evveli vahi ve evveli nzuli kur'an

a a olduu yle rivayet edilmitir ki

meali: Resul Ekrem Sallllah Aleyhi vesellem Efendimize ilk vahi, iptida ryay saliha ile balamt. Bir

rya grmezdi ki Fecri sadk gibi zuhur etmi olmasn. Sonra halveti -uzleti- holanr oldu, (Hra)

maarasna ekilir, avdet etmeksizin orada mteaddit geceler taabbt ederdi ve bunun iin azn da

gtrrd, sonra Hazreti Hadiceye avdet eder, yine azn alr giderdi, nihayet gari Hrada idi ki ona hak

geldi [Mslimde fceten geldi] yle ki: kendisine bir melek geldi ve

a a = Ikre -yani oku- dedi. O da:

ben okumu deilim -

b 2 b a b - diye cevap verdi, Resulullah yle buyurdu: bu cevap zerine

melek hemen beni tuttu ve vcudumu sarp yle skt ki takatm hemen tkeniyordu (bizim tabirimizle

canma tak dedi) sonra salverdi, yine

a a = Ikre dedi, ben de okumu deilim dedim, derdemez

beni yine tuttu ve yle bir sard ki canma tak dedi, sonra beni yine salverdi ve

a a = Ikre dedi, ben

de okumu deilim dedim, binaenaleyh nc olarak beni bir daha sard, sonra brakt ve

derhal:

Sh:9

dedi. Sahihi Mslimin

a a P
b


P7

a
2
b2 a a
7
a
=

a 2 rivayetinde
6 b
b

a P= b2 a dahi mansustur. Bunun
zerine Resulullah avdet etti, yrei oynyordu. Hazreti Hadice binti huveylit Radyallahanhann yanna

girdi beni rtnz rtnz -

dedi. rttler nihayet halecan geti, o zaman

Hazreti Hadiceye ihbari keyfiyetle kendimden cidden korktum buyurdu. Hadice de hayr vallahi Cenab

Allah seni hi bir vakit perian etmez, sen akrbana iyilik eder, klfetlere tahamml edersin, you kazanr,

yoksulu kazandrr, msafire ikram, mesaibe kar yardm edersin dedikten sonra alp amca zadesi

Verekatbn Nevfelibni Esedibni Abdluzzaya gtrd ki Vereka cahiliyede nasraniyeti kabul etmi bir zat

idi, brance yazmasn bilir ve ilmaaallah brance (Mslimde Arapa) ncil yazard ve artk pek

ihtiyarlam ve ma olmu idi. Varnca hadice amca zadem birader zadeni dinle, dedi Vereka sordu:

birader zadem ne gryorsun?, Resulullah grdn haber verdi, binaenaleyh Vereka bu o

Namustur ki Cenab Allah Musaya indirmi idi. Ne olurdu, ben gen olaydm ve kavmin seni karaca

zaman sa olaydm dedi, Resulullah acaip onlar beni karacaklarda m? buyurdu, Vereka evet senin

getirdiin gibi bir eyi getirir hi bir adam yokturki adavete maruz olmasn, o gnne yetiirsem her halde

sana kaviyyen yardm ederim dedi, sonra ok gemedi Veraka vefat etti ilh.

Sahihi Mslim bu hadisi mteaddit tariklarla rivayet eylemitir. Geri Hazreti Aienin zaman vak'aya

yetimemi olduu malmdur, fakat byle olmas hadisin mrsel, yani ilk ravinin mahzuf olmasn iktiza

etmez. Tarz beyan gsteriyorki hadisin ba ve nihayet taraflar deilse bile

lisan Peygamberden ahzile rivayet edilmitir.

a a = Ikre fkras bizzat

Dier taraftan bni Ebi eybe Msannefinde, Ebu Nuaym ve Beyhak Delilnnbvvede, Vhidi ve

Salebi tefsirlerin-

Sh:10

de senetlerile Ebu Meysere Amribni rahbilden yle rivayet etmilerdir: Resulekrem Sallallah aleyhi

vesellem, Hazreti Hadiceye Ben halvette yalnz kaldm zaman bir nida iittim, vallahi bunun bir emir

olmasndan cidden korktum dedii vakit, Hadice Maazallah, sana Cenab Allahn korkulacak bir ey

yapmas ihtimali yoktur, vallahi sen emaneti tediye edersin, akribana iyilik yaparsn, sz doru sylersin

demiti badehu Ebubekir geldi, Resulullah yoktu, Hadice Resulullahn szn anlatt ve Muhammedle

beraber Verekaya git dedi. Resulullah gelince Ebubekir elinden tutup Bizi Verekaya gtr dedi,

deyince kim syledi diye sordu o da Hadice dedi. Binaenaleyh birlikte Verekaya gittiler, vak'ay

anlattlar, buyurdu ki Yalnz halvette kaldm zaman arkamdan ya Muhammed ya Muhammed diye bir

nida iitiyorum ve hemen koup kaiyorum Vereka da yle yapma geldii zaman syleyeceini

dinleyinceye kadar dur sebat et ve sonra gel bana haber ver dedi. Badehu Resulullah halvetine ekildii

zaman kendisine yle nida geldi: Ya Muhamed

=
b a l
a Py
a a
2 3
=
z
a
y

kul bismillhirrahmanirrahim elhamdlillhi rabbillemin diyerek veleddaline kadar vard. Bir de kul

lilheillallah dedi. Binaenaleyh Verekaya giderek bunu nakletti, Vereka da Mjde mjde, dedi, ben

ehadet ederim ki sen bni Meryemin tepir ettii zatsn, sen Musann Namusu gibi bir Namus zerindesin

ve sen nebiyyi mresselsin ve sen cihada memur olacaksn.

Sh:11

Grlyor ki evvelki hads kur'andan ilk nazil olan ayet kre suresinin ba olduunu, ikinci hadis de

tamamiyle Fatiha suresi olduunu rivayet ediyor. Aradaki fkarat yekdierinin sakit olduu noktalarda

birbirinin mtemmimidir, fakat zahire nazaran evveliyeti mutlka mes'elesinde mutearz gibidirler,

evvelkinin tariklar daha kavi, Beyhaknn dahi beyan vehile ikinci hadis mnkati olduuna nazaran noktai

tearuzda birinci mreccahtr ve demek ki Verekann nezdine iki defa gidilmitir. Binaenaleyh asahhi rivayet,

kur'ann nzli ayet noktai nazarndan evveli kre suresinin ba, nzli ayet noktai nazarndan evveli de

tertip ve kitabette ve namazda, kraatte evveli olan surei Fatihadr. Ve Fatihann nzul krenin tamamndan

a
den ve =qa b a b den, =3
a b a b den evveldir.

Fakat bu iki hadisin nakli rivayeti msnede noktai nazarndandr. Yoksa ekseri mfessirinin rivayat

mrselesi yalnz bunlara mpteni demek deildir. Maamafih ibu mes'elede ttifak yoktur.

Demek ki cenabhak Fatihai kitabn inzal etmeden evvel iptida Resuln tehyie etmi ve ona

Rabbndan bir kur'an, bir kitap ihsan olunacan i'ar iin evvela kraate, saniyen kalemle kitabete tergp

ve bunlara Rabbinin ismiyle balamasn emreylemi ve bu tehyieden sonra

a =
b a l
a Py
a a
2
z
a
y

Diye kitabnn ilk suresini esas olarak ihsan buyurmutur.

FATIHANIN AYETLER - Fatihann ayetleri yedi olduu mttefekn aleyhtir. Ancak bu yediden birisi

Besmele midir? yoksa

= o
a
a
a
midir? bunda iki rivayet vardr.

Yaknda grlecei zere bizim sahih mezhebimize gre Besmele bal bana bir ayeti mnferide

olduundan fatihann ba

=
b a l
a dir ve
z

= o
a
a
a
bir ayettir. (besmeleye bak) Fatihann yedi ayet olmas
da hikmeti Kur'an noktai nazarndan bir takm meanii iariye ile alkadardr.

Sh:12

FASILA - iirde kafiye veya revi, nesirde seci gibi kur'ann surelerinde de fasla tesmiye olunan bir veya

bir ka harf vardr ki her ayetin dierlerile temayz ve temasl bu faslasiledir. Trkemizde buna

a denilir. Surei Fatihann faslas ise P harfleridir. Bunlar nazmda


PPPPPP nizamn ahzetmilerdir. Bu bediai nazmiyenin tertili kur'anda ahenki
mmtazile byk bir hissei halveti ve bu suretle kur'ann kelm mevzun ile kelm mensur beyninde yle

bir hususiyeti mtemayizesi vardr ki hem nesrin samahat- selasetini, hem veznin ahenk- letafetini cami

bir nevei beyan ifade eder. Geri bu revnak yalnz faslann bir eseri deildir. Onda btn kelimat ve

terakibi kur'aniyenin bir hissei hsn vardr. Fakat fasla bunlarn lemehati rakikasn samiada uuriletiren

bir tecelli noktasdr. Elhan kraatin kararlar bunlarda verilir. Esnayi tertilde maanii kur'an nbubei

nazmndan btn lezaizi tayyibesile akarken bu noktalarda kalbe nfuz iin zemzemei cereyan vadi visal

ile vei veda mezceden bir cilvei uhut kesilir. Bu cilvei uhudu bir hahzai huzurun sekineti takip eder.

Kelm ilhnin nazm- faslas ile kelm beerin sec- kafiyesi arasnda fitrat ile san'at arasndaki

byk fark grmemek kabil deildir. Malmdur ki hendesei ftrat namtenahi, hendesei san'at mtenahidir

ve bunun iin eseri ftrat canl, eseri san'at canszdr. Ftratte her hangi bir binann, herhangi bir zihayatn

za ve eczas namtenahi bir tegayyr ve tenasbn haslasdr. Biz her hangi bir aacn yapraklar

arasnda hsni tecans ifade eden tenasp ve temasli kmilini farkederken her yapran dierlerinden

ancak namtenahi bir l ile llebilecek bir tegayri kmil arzettiini ve bu tegayrn hi bir lahza

tevakkuf etmeyip her an nmv ile deitiini de grrz. Ve bunlarn ekl- budi hendeslerini kesirsiz

lmemiz hi bir zaman mmkin olmaz. Bunun iindir ki

Sh:13

biz ayan vcudun haddi tammn tasavvur edemeyiz, onlar nihayet bir hali uhudun lhzai visali veya

onun hayali mn'akisi ile tanrz. Fakat bir mimarn eseri san'ati olan en nefis bir binadaki tevazn mahdut

ve eb'adi sabite arasndaki tenasb muttarit ve mtenahi bir miyar ile tamamen lebiliriz. nk o ne

olsa yine bir tasavvuru mahdudun ifadesidir. ayet bir kesri namtenahiye tesadf edersek bunun da ftrata

raci olduunu biliriz. Bunun gibi sec- kafiyede her ne olursa olsun bir tenasb mahdut ve bir ttrad sabit

hissolunur. Ne kadar beli ve selis addolunursa olunsun onda bir klfet ve teellfn aibeleri vardr. nk

nisbetler, irtibatlar tasavvura san mahdut bir miyarn neticei tatbikidr. Bundan dolaydr ki biz mensuri

mutlkta daha ziyade tabiilik hissediyoruz. fakat bunu da ne kadar gzel olursa olsun mevzun ve

mseccadaki ahengi nfuz ve kelmda matlp olan fehm- zabtn en byk zamn bulunan vecazeti ifade

gibi meziyetlerden mahrum buluruz. halbuki nazm kur'ann tenabndeki miyar bsbtn bakadr. O bir

myari mtenahi deildir, o tasavvura san bir tenasbi mahdudun bir ttrad sabitin ifadesi deil, ftratn

semih ve seyyal ve mtenevvi bir tenasb gayr mahdudunun ifadesidir. Onun faslalarnda san'atn klfeti

kesbini andran hi bir aibei tekellf yoktur ve bu sebepledir ki nazm kur'an mevzun ve mensur her

ikisinin meziyeti beyann maaziyadetin camidir. Ve bu cemiyettir ki onun vcuhi icazndan birini tekil

etmidir. Ve yine bu sebepledir ki kur'ann faslalar tevkifdir, yani nakil ve semaa mevkuftur, biddiraye tayin

olunamaz. nk ayet bana varmadan da ahenk ifade eden baz harflere tesadf edilir. Bizim

kelmlarmzda elfaz, meaninin bir kisvei arzasdr, meani ile elfaz arasndaki nisbet, bir endamn

elbisesine nisbeti gibidir. Binaenaleyh yekdierinden kabili tecrittirler ve ekseriya o endam daha gzel

veya msavi bir elbise ile

Sh:14

techiz etmek mmkin olur. Ve ok vakit tasannuat ile biz bu endamn hsn ftrsini ihll da ederiz

Kelmullahta ise meani zerinde elfaz bir simay dilberin cildi glgn gibi mazmunun ensac terihiye ve

ruhiyesine ezel bir alka ile merbuttur. Daha dorusu bunda cism ile ruhun vahdetle tecelli eden bir

itibaki mahsusu vardr. Buna hayran olan bir byk Arap airi bilhassa bunun iin u nevei mestaneyi

terennm etmitir.

a 3 bm b2bn

a o xbua

te bu hassai icazkri hasebiyle kur'an tanzir olunamad gibi aynen tercmede edilemiyor. lk evvel o

mumtaz slubu beyan zayi oluyor, tercemeler bir hsni dilrann derisini yzp altndaki ensaca bir camei

camit geirmek gibi oluyor, bu camenin effaf bir billr olduunu da farz etsek onun iinden canl bir vcut

grlebileceini farzetmek hata olur. Kur'an hadikai vcutta alm hakik ve misalsiz bir gl farzedilirse,

en gzel tercemesi nihayet onun desti meharetle yaplm bir resmine benzetilebilir ki bunda aslnn ne

maddesi, ne kuvveti, ne numeti, ne nmvv, hasl ne ya, ne rayihas hi birisi bulunamaz. Biz de ite o

gl, tutup koklayamyanlara gcmz yettii kadar bir resmile olsun tantmya alacaz.

Binaenaleyh bunlar kur'an tandacak bir mel olsa da kur'an hkmn haiz olamaz, onun yerine

konamaz. Mesel namazda okunamaz.

Sh:15

ggggggggggggy
a a gggggggggggg
2
a
y

BESMELE

Mesahifi erifede iki trl besmele vardr: Birisi sure balarnda yazlan mstakil besmele, dieri surei

Nemlin

=y
a a
2 a


a ayetindeki
a
y

besmeledir. Bu besmele surei Nemlin bu ayetinin bir cz' olduu kemali sarahatle malmdur.

Binaenaleyh bu haysiyetle besmeleni kur'aniyetinde phe yoktur ve tevatri sarih ile bilicma

mteyakkandr. Fakat sure balarnda yazlan ve her sureyi birbirinden ayran ve iptidai kraatte okunan

besmeleye gelince: Bunun o surelerden birinde veya her birinde dahil bir ayet veya czi ayet veyahut

kur'andan resen bir czi tam olup olmad brs gibi bedihi olmadndan bu besmelenin tayini

kur'ansi tefsirde ve lmi usulde bir mes'elei ilmiyle tekil etmitir ki bilhassa iman, salt, kraet mesailile

alkadardr.

Saidibni Cbeyr, Zhri, Ata' ibni Mbarek Hazarat besmelenin banda bulunduu her sureden birer

ayet olduuna kail olmular ki kur'anda yz on ayet eder. Kavli cedidinde mam afii Hazretleri ve

eshab bu mezhep zerindedirler. O halde Fatihann yedi ayetinden birinci besmeledir. ve en'amte

aleyhim bir faslai ayet deildir. Bunun iin namazda besmeleyi de cehren okurlar. nk diyorlar: Selef

bu besmeleleri Mushaflarda tesbit etmiler, bununla beraber kur'ann tecridini tavsiye eylemiler ve hatta

Fatihann nihayetinde min bile yazmamlardr, Eer bu besmeleler kur'an olmasa idi onlar da

yazmazlard. Hasl Mushafn deffeteyni beyninde kur'andan baka bir ey bulunmadnda icma vardr. Ve

bunu meyyit ahbar mahsusa dahi varit olmutur. Ezcmle bni

Sh:16

Abbas Radyallah anhmadan: Besmeleyi terkeden kitabullahdan yz on drt ayet terketmi olur, Ebu

Hreyre Radyallah anhtan: Resulullah Efendimiz Fatihatlkitap yedi ayettir, bunlarn evveli

Bismillhirrahmanirrahiym buyurdu. mmi Seleme Radyallah anhadan: Resulullah Fatihay okudu ve

Bismillahirrahmanirrahim elhamdlillhi rabbil'lemin i bir ayet sayd. O halde Fatihadan bir ayet deilse

czi ayettir. Ve binaenaleyh namazda kraati farzdr ve cehrolunur. afii gibi Ahmedibni Hanbel

Hazretlerinden de bu iki hadis beyninde tereddtle iki rivayet mevcuttur,

Dier taraftan imam Malik Hazretleri kur'ann her mevkiinde dahi kur'aniyeti sarahat ve tevatrle

taayyn edecei ve binaenaleyh aibei ihtilf ile kur'aniyete hkmedilemiyeceini illetine ve ehli

Medinenin teamlne istinat ederek sure evvellerindeki besmelelerin ne Fatiha ve ne sair surelerden, ne

de btn kur'andan bir czi mahsus olmadna ve surei Nemildeki ayetten bakasnda besmelenin kur'an

olmayp fasl- teberrk iin yazldna zahip olmu ve binaenaleyh namazda ne cehren, ne de sirren

okunmas muvafk olmaz demitir. Bunun iin Malikler namaz da okumazlar.

Hanefiyeye gelince; Sahih mezhep udur: Evaili sverdeki besmele bal bana bir ayeti mnferide

olarak kur'andandr. ve surelerin hi birinden czolmyarak beyinlerini fasletmek ve iptidada teberrk

olunmak iin nazil olmutur. Filvaki zikrolunan mtekabil iki ihtilf ve istidll iinde tahakkuk eden noktai

yakin budur. Mademki eraiti meruha mucebince Mushafn deffeteyni beyninde kur'andan baka bir ey

yazlmadna ittifak vardr, o halde sure balarndaki besmeleler dahi kur'andandr. afii delilinin kat'

meddas bu olur. Ve mademki banda bulunduu surelerden cz'iyetini i'ar eden sarih bir delili

mtevatir de yoktur, o halde hi birinden cz de deildir.

Sh:17

te Malik delilinin kat' meddas da budur. Binaenaleyh iki delilin ibu yakn noktalarnn birlikteki mfad

da sylediimiz gibi besmelenin btn surelerden mstakil bir ayeti fezze olmasdr ki bu babtaki muhtelif

ahbar ahadn kadri mtereki de bu olur. O halde Fatiha gibi her namazda okunmas vacip deildir. Lkin

gerek namazda ve gerek haricinde her kraetin ve her emri mhimmin bidayetinde okunmas snnettir.

Bunun iin namazn her rek'atnda, kraetin evvelinde okuruz, ortasnda okumayz. Ancak cziyet

anlalmamak iin cehr namazlarda da sirren okuruz ve byle okunmasnda btn Hanefiye mttefiktir.

te

y
a a
2 byle bir ayeti mmtazedir.
a
y

TAHLL - Besmele zahirde

=y
a Pa P
2 drt kelimedir.
a P
y

Hakikaten ve hkmen ise yedi kelimedir, nk hakikatte

2 nin b2 s ile

y
a in harfi tarifleri dahi birer kelimedirler. Hkmen de byledir. nk lisan
y
a

Arapta harfi tariflere hi bir zaman kelimei mstakille hkm verilmemi olduu halde ba hem kendisi bir

kelimedir, hem de mteallaki mahfuzu olan bir fiil ile failini dahi m'ir kelime hkmndedir.

Binaenaleyh

2 , l ile a den mrekkeptir. Bunda kaide


2
b2 gibi

hemzei vasl ile yazlmakt, lkin besmeleye mahsus olarak hemze hazf olunup sylendii gibi yazlr ve

ivaz olarak bi nin ba uzatlr. Ta evveldenberi besmelenin ban bir elif uzun yazmak bir kaidei hat

olmutu ki bu kaide kf gibi sls ve nesih hatlarnda dahi esatizei hattn malmudur. Bunun nktesi

kesreti istimale binaen bir tahfiftir diyorlar, lkin bunda bilhassa tallk visalin kuvvetini ifade etmek gibi

manev nkteler de vardr. Baz hadslerde tesadf edilen

a Pa b c Pa b2 b2 gibi telmihler
bundan msteban olur.

Malmdur ki hakik her ilmin yegne bir mevzuu vardir, ilmi hikmeti kur'ann mevzuu ise Allah ile lem ve

bilhassa insanlar ve insanlarn ef'ali beynindeki alka ve m-

Sh:18

nasebettir. te bir lhiyet ve ubudiyet alkasnda hlsa olunan ve evvelen Fatihada, saniyen btn

kur'anda alettedric tafsil edilen bu nisbet tamamen Besmeledeki

b2 nn manasdr. l daima bir

file veya ibhi file taallk eden ve onu bir isme rapteyleyen bir edat, bir harfi cerdir ki asl manas ilsak

-yaptrmak- tr. Fakat bu ilsakn mlbeset ve msahabet, istiane, sla, kasem gibi bir ok tenevvat vardr

ki Besmelede mfessirin yalnz msahabet veya istiane manalarndan birini gsterirler. Bu bann

mteallaki mahzuftur ki o da Besmeleyle balanacak olan fiil olacaktr. Bala, oku, balyorum, okuyorum

gibi.

a ] asl lgatte bir eyi zihne refeden almet ve dl demektir. rfte yalnz bana anlalr bir

manaya dellet eden kelime diye tarif olunur ki o manaya veya onun harite veya zihinde tahakkuk ettii

masadakna msemma denilir. Mezhebi muhtara gre asl smv maddesidir vesm den olmas da

mmkindir. Fakat cem'i esma veya esami gelir ve bunlar tamamile lisanmza mal olmu kelimelerdir.

Sfatlar da esasen ismin aksamndandrlar, bunun iin isimler ismi has veya alem, ismi cins veya m diye

taksim olunduu gibi ismi zat veya ismi sifat diye de tefrik olunur. Allahtealnn esmai hsnasnda bu farkn

ehemmiyeti vardr. sim, esas itibarile ad ve nam muradifi olmakla beraber lisanmzda biz bunlar ince

farklarla kullanrz, ben bu ii flan namna yapyorum yerinde flann adna veya ismine yapyorum

demeyiz, kezalik insan bir isimdir deriz de bir addr, bir namdr demeyiz. yle zaman olur ki o

adamn ad yerine o zatn ismi demeyi tercih ederiz.

a ] Mabudi Hakkn ismi hassdr. Daha dorusu ismi zattr ve ismi alemdir. Yani kur'an bize bu zat

ecellly, sfat kemliyenin ve esmai hsnasile tantacak bizim ve btn leminin ona olan nisbet ve

alkamz bildirecektir. Binaenaleyh msemmas olan zat ecellla kinatn vcu-

Sh:19

dunda, bakasnda, tekemmltnda bir illeti ul olduu gibi Allah ismi celli de lisan irfanmzda yle bir

mebdei has ve ldr. Haktealnn vcudi ahadsi tasdik olunmadan lem ve nizam lem his ve uuru bir

hayalden, bir seraptan ve ayni zamanda def'i nakabil bir ztraptan ibaret kalaca gibi Allah ismi hass

zerinde tevhid ve tensik olunmyan ulmumuz, fununumuz btn malmat ve Maarifimizde iki ucu bir yere

gelmiyen ve varlmz silip spren, perian fikirlerden, melsz bir gubar intbadan ibaret kalr. Bunun

iindir ki btn ulm ve fnun kk kk birer mevzu etrafnda malmatmz tensik ede ede nihayet son

tensikte bir ilmil ile bizi bir huzuri vahdete il etmek iin alr durur. Cisim mefhumunda madde ve

kuvvetle hareket ve skn nisbetinde, tevhid olunmyan bir ilmi tabi; bud, mekn ve zaman nisbetinde,

kemmiyet mefhumunda toplanmyan bir lmi riyaz; uur mefhumunda, cisim ve ruh nisbetinde toplanmyan

ve lmnnefis; hari ve zihin nisbetinde, hak mefhumunda toplanmyan bir Mantk; hayr ve er

mefhumunda, hsn kubuh vicdannda toplanmyan bir Ahlk, nihayet illiyet nisbetinde ve vcut

mefhumunda toplanmyan bir Hikmet, bir Felsefe bulamayz. Vcut mefhumunu tasavvur, illiyet nisbetini

tasdik ettirmeden bize en cz' bir hakikat bildirebilen hi bir fen yoktur. u vardr unun iin: te btn

limlerin alt gaye budur. Vcud, hak, nisbeti illiyet, btn fenlere hkim olan mebadii tasavvuriye ve

tasdikyedir. lliyet, illetin mallile tenasb, tezayf, bakas kanunu, asr hazrda btn ulma hkim olan

bir kanuni zamdr. Bunun iin illiyet nisbetinde tevhid olunmyan hi bir ilim bulamayz. Bu nisbet ise illet

denilen bir vcudi mukaddem ile, mall denilen bir vcudi muahharn alkasn ifade eder ve btn lemin

nizam dediimiz de bu alkai vahidedir. Binaenaleyh biz o iki vcudu tasav-

Sh:20

vur ve tasdik etmeden bu nisbeti tasavvur ve tasdik edemeyiz, sonra bu tasdikmz da (hakdr) diye

zihnimizle vakiin nisbeti intibakn taahht eden hakikati hakka istinad ettirmezsek btn mesaimizin, btn

uurlarmzn, yalan, batl, bir serab evhama raci olduuna hkmederiz, halbuki o zaman byle

hkmedebilmek te bir hakikati itiraf etmektir. Binaenaleyh insan hakk tekzip ederken bile onu tasdik etmek

mecburiyetinden kurtulamaz. Hakaiki mmkine fevknda hakk vacip, gerek ilmimizin, gerek vcudumuzun

mebdei evveli ve illeti ulsdr ve Allah onun ismidir. nsan zerinde icrai tesir eden, insan teshir eyliyen

hi bir ey tasavvur olunamaz ki onun arkasnda Allah bulunmasn.

Hak Teal yle bir vaciblvcuddur ki gerek enfs ve gerek afak btn seyri vcudumuzda vcub

vcudunu gsterir ve bizim ruhumuzun derinliklerinde her eyden evvel zat hakka ait bir tasdik mutlk

muhakkatr. Hatt bizim mevcudiyetimizde bu hakikati lya vahid, basit ve mcmel ve gayr mahdud bir

alkamz, bir hissi batnmz vardr. Ve btn ilimlerimizin kk olan bu hissi batn, mtenahi hislerimizin,

uurlarmzn, akllarmzn, fikirlerimizin hepsinden daha hak, hepsinden daha kuvvetlidir. nk onlar

muhittir. Ve onlar muhit olduu halde zat hakk gayr muhittir ve onun bir lemhai tecellisidir. Byle iken biz

bir ok zaman olur ki kendimizden ve nat vcudumuzdan zhul ederiz ve ekseriya hatalarn, dalllarn

menei bu gaflet ve zhul olur. Byle kendimizden ve uurumuzun inceliklerinden zhul ettiimiz

zamanlardr ki biz bu hissi batndan, bu uuri evvelden gaflet ederiz ve o zaman bunu bize aklmz tarikile

tezkir ve ihtar edecek vesait- delile muhta oluruz. Kinat bize bu tezkiri yapacak yat hak ile doludur.

Kur'an bize bu yat bir belgati icaz ile ihtiyar ve tezkir ettii iin bir ismi de Ezzikr dir. Hikmeti ilhiye

dahi

Sh:21

bize buradan bir ok edillei mantkiye, akliye ve ruhiye telhs ediverir, dier taraftan biz o hissi batnn sair

mtenahi ve mtemeyyiz uurlarmz gibi zahir ve batnmzda tecelli ve inkta lahzelerile mahdud bir suret

iktisap etmesine ve bu suretle cz'iyat eyann 'yan gibi dairei ihatamza girecek bir vehile tavazzuh

etmesine bir meyil besleriz. Bu meylin hikmeti onun devam tecellisinde hissolunan bir zevk uhuddur.

Fakat bunda muhiti muhata kalbetmee almak gibi bir noktai imtina vardr ki nefsin gururunu kracak

olan bu noktai imtina bir oklarn menfi neticelere isal edebilir. O zavall nefsi marur dnemez ki o

mebdei evvele uuri sarihte bir taayn mahdud vermek iin bir nihayet, bir haddi mahdud izmek, yan

eyadaki gibi bir lahzai inktaa mtevakkftr. Mmkin olmyan byle bir lahzai inktada ise btn uur ve

btn vcud kknden munkati ve mnadim olur. yle bir inkta bir uuri vazha varmak deil, ademe

karmaktr. Edillei akliyeye byle bir maksatla bakanlar ve Hakkn gayb uhudu ihata eden namtenahi

tecellisi karsnda gururi nefislerini kramyarak zevk uhudtan mahrum kalanlar Allah aradm da

bulamadm derken fen ve Felsefe namna husranlarn iln etmi olurlar. Allah sezmek iin kalp ile ayni

temyiz ve aralarndaki nisbeti tahakkuku idrak edebilmelidir.

te Allah ismi celli btn hislerimizin, tasavvurlarmzn art evveli bulunan yle derin ve vahid bir

hissi batnn, gayb uhudun noktai telkisi olan bir lemhai halde bil ihata gsterdii Hak tealnn zatna

dellet eden bir ismi has veya bir ismi alemidir. Yani bu isim evvelen bir mefhumu zihniye ve saniyen o

vasta ile zat hakka isim ise bir ismi hastr. Zihn bir mefhum olmyarak bizzat mteayyin zat mahzn ismi

ise bir ismi alemdir. Evvelkinde kelimeden mefhumi malme, mefhumdan hakikate intikal ederiz ve ismi bu

mefhum

Sh:22

ile tarif ederiz. Mesel Allah, cemii sfat kemaliyeyi haiz bulunan zat vaciblvcudun ismidir. Yahut,

bihakkn mabud olan zat lnn ismidir deriz. kincide bizzat vakideki hakikate intikal ederiz. Bu surette o

hakikatten kendimizde hi bir hisse yok ise Allah isminden vakide yine kendisinden baka bir ey

anlyamayz. Nazarmzda isim ile msemma bir olur. Fakat o hakikatten kendimizde her hangi bir vecih ile

bir hsse bulabilirsek isim ile msemmay temyiz ederiz ve bu iki surette de Allah isbata muhta olmayz.

Fakat bu isimden bir mefhum anladmz ve o mefhumu vakide bir hakikate dellet iin vasta ittihaz

ettiimiz bir ey anlarz. Fakat o eyin vcudunu isbata muhta oluruz. Binaenaleyh isim, isbattan evvel

vazedilmi bulunursa o hakikatin ismihass olursa da ismi alemi olmaz. Fakat isbattan sonra vazedilmi ise

bizzat ismi alem olur. Mesel anadan doma malar iin lker ismi ancak bir ismihas olabilir, grenler iin

ise bir ismi alemdir d lisanda ismihas ile ismi alemin fark aranmazsa da ilim lisannda tefrik edilmitir.

te bu esbaba mebni Allahteal iin ismi zat, ismi alem mmkin midir, deil midir? diye beynelhkema'

derin bir bahis vardr. Fazla uzatmamak iin u kadar syliyelim ki tecelli melhuzdur: Tecellii zat, tecellii

sfat, tecellii asar, tecellii esma da bunlardan birile alkadardr. smi zat, tecellii zat ifade eden bir isim

olmak lzm gelir, nitekim tecellii sfat ifade eden isimlere esmai sfat, tecellii asar ifade eden isimlere

esmai ef'al denilir. Zat, sfat ve asar ile de bilvasta tecelli ettii gibi bizzat dahi tecellisi mmkindir. Ve alem

olan ismi zatna bu dahi kfidir. Ve biz bunu btn esmada esas bildiimiz iin esma lhiye tevkifdir

diyoruz. Binaenaleyh ismi zatn mefhumlu bir ismi has veya mefhumsuz bir ismi alem olmas nefslemirde

mmkindir. Ve bizim iin mfittir.

Sh:23

u kadar ki biz kendimize tecelli zat vaki olmadan ismi alem vazedemeyiz. Nitekim doan ocua

grmeden koyduumuz isim henz bir ismihastr ve bu halde duyduumuz ismi alemden de yalnz bir

tecellii ism anlarz ve o zaman isim ile msemma birleir. Lkin bunu esmai sfat ve ef'al ile tefsir ede ede

nihayet tecellii asara ve ondan tecellii sfata ve ondan tecellii zata ereriz. Her kelm ibtida bir tecellii ism

ifade eder, kur'an dahi bize Allahtealy evvel tecelliyati ismiyesile anlatyor:

=
b a l
a Py
a a
2 ilh...
z
a
y
Binaenaleyh kur'ana balarken dorusu hi bir fikir ile megul olmyarak evvel Allah ismini bir ismi zat

olarak alacaz, Errahmanirrahim sfatlar da bu ismi icmalen tefsir ederek bunlarla ona bir inbisat verip

mefhumlayacaz ki bu mefhumun icmali, ekmel ve muzaaf bir rahmetin mebdei inbisat olacaktr. Ve sonra

peyderpey bu esma ile bu mefhumu inkiaf ettireceiz ve o zaman yerlere, gklere smiyan Allah ismi

zatnn kalbimizde ftratan muzmar olan tecelliyatn grmee balayacaz, tecellii esmadan tecelli asara

geeceiz, kinat dolaacaz, tecelli asardan tecellii sfata ereceiz, gaybtan uhuda geeceiz, zevki

uhudumuz arttka artacak, o vakit tecellii zat iin ak-u avk ile rpnacaz, btn zevkler, btn emeller

bir noktada toplanacak, gh yalar dkp sinelerimizi ezen hamulei seyyiat ykayacaz, gh nesimi visal

esecek, nevei rdvan ile kendimizden geeceiz. Nihayet

7
a
1a b na b
a
2 a u
a >

daveti gelecek, ziyafeti sbhaniyede gark didar ebed olup kalacaz.

7

b b 2 a =
b u

Allah ismi zatn, ismihas olarak bir mefhum ile mlhaza edebilmek iin, selb, sbut btn sfat zatiye

ve filiyesini tasavvur etmek ve sonra onu icml eylemek lzm gelir. Binaenelayh bu da u suretle ifade

edilmitir: O zat vaciblvcud ki btn sfat kemliyeyi ms-

Sh:24

tecmi, sadece Zat vacblvcud demek te kfidir. nk btn sfat kemliyeyi cami olmak,

vaciblvcudun bir tefsiri, bir sfat kifesidir.

Bunun bir telhisi de bihakkn Mabud =lhi hak=Hak tanr mehfumudur. Arapada bu mefhum, lhi

malm yani belli tanr demek olan El'ilh ismi hassile hlsa edilmitir. Haliki lem veya Haliki kl

mefhumile de iktifa olunabilir. Bunlar Allahtealnn bir tarifi ism veya lfzsi olarak ahzedebiliriz. Biz her

halde unu itiraf ederiz ki bizim Allah smicellinden duyduumuz manay vahit, bu mefhumlarn

hepsinden daha vazih ve daha ekmeldir. Binaenaleyh bu ismihassn bir ismi alem olmas kalbimize daha

yakndr. Gerek ismi has olsun gerek ismi alem Allah ismi celli ile yine Allahtan maada hi bir mabud

yad olunmamtr.

;b
m 3
onun ada yoktur. Binaenaleyh ismi hassnn

tesniyesi, cemi de yoktur. O halde ancak taadddi esma caizdir. Hatt ismi hass bile taaddd edebilir ve

muhtelif lisanlarda Allahtealnin ayr ayr ismi hass bulunmak mmkindir, ve er'an caizdir. Maamafih

maruf lisanlarda buna mradif bilmiyoruz. Mesel, Tanr, Huda isimleri Allah gibi ismi has deildir. lh,

rab, mabud gibi ismi mdr, huda, rab demek olmayp ta hud'ay mhaffefi ve vaciblvcud demek olsa

yine ismi has deildir. Arapada ilhin ceminde lihe rabbn ceminde erbab denildii gibi Farisde

hudann ceminde hudayan ve lisanmzda Tanrlar, mabutlar, ilhlar, rablar denilir, nk bunlar

haklya, haksza itlk edilmitir. Halbuki allahlar denilmemitir ve denemez. Byle bir tabir iitirsek

syleyenin cehline veya gafletine hamlederiz. Edebiyat ahrede ismi alemlerin bir maksad tazim ile

cemilendii ve mesel Ebssuutlar, bni Kemllar denildii vaki ise de alemi vahda-

Sh:25

niyet olan Allah ismi cellinde byle bir tabir bilakis maksad tazime munafi olduundan hem hilf hak

ve hem hilfi edeb addedilir, bu azameti ancak Allahteal kendisi

2 diye gsterir. Halbuki Tanr ad

byle deildir, mabud, ilh gibidir. Batil mabudlara dahi Tanr ismi cinsi verilir. Mrikler bir ok Tanrlara

taparlard. Flanlarn tanrlar yle, falanlarnki yledir denilir. Demek ki Tanr ismi cinsi Allah ismi

hasnn mradifi deildir, eamdr. Binaenaleyh Allah ismi Tanr ad ile terceme olunamaz. Bunun

iindir ki Sleyman Efendi Mevlidine Allah adyle balam Tanr ad dememitir. Bu izah tamam

olmak iin bir kelime daha sylemee lzum hissediyoruz. Franszca diy kelimesi dahi ilah, tanr

kelimeleri gibi bir ismi cinstir, o da cemilenir, onu ismi has gibi byk harf ile gstererek kullanmak hakikati

tebdil etmez. Bunun iin Franszlar,

a a a
kelimei tevhidini terceme

edememilerdir, harfiyen tercemesinde diyden baka diy yok diyorlar ki lahtan baka ilah yok

demi oluyorlar, mealen tercemesinde de yalnz diy, diydr yani yalnz ilh ilhtr diyorlar.

Grlyor ki hem ilh, hem Allah yerinde diyo demiler ve Allah ile lhi temyiz edememilerdir, Ve ikisini

de ismi has gibi yazmalarna ramen diy ancak lh tercemesi olmutur. Bu ise ilk nazarda bir haiv

veya nefi ve isbat ile zahiren bir tenakuz nmunesi arzetmektir. diyden baka diy yok, yalnz diyo

diyodur demek zahiren ya bir haiv veya bir tenakuzdur, halbuki

a a a
diyen

yle demiyor, Allahtan baka Tanr yoktur diyor ve asla aibei tenakuz olmyan ak bir tevhid sylyor.

Bundan baka Franszcada diynun ismi has olabilmesi Hazreti sann ahsnda tecessdile teahhusu

mlhazasna mstenidtir. Bu noktalardan gafil olanlar diy kelimesini Allah diye terceme ediyor ve

hatt Allah dedii zaman bu terceme lisanile diy yu sylyor.

Sh:26

Mfessirin

a ismi hassnn tarihi lisan noktai nazarndan tetkikine almlar ve tarihi edyan

merakllar da bununla uramlardr. Bunda balca matlb unlardr. Bu kelime esasen Arab mi deil

mi? Menkul mu mrtecel mi, mtak mi, gayri mtak mi? Tarihi nedir? Bunlara ksaca iaret edelim:

btida unu itiraf etmek lzm gelir ki ilmimiz mabudi hakkn zatn muhit olmad gibi ismi hassna kar

da ylece kasrdr. Ve Arabde

a ismi cellinin sureti istimaline benziyen hi bir kelime yoktur, ve

buna me'haz tayini gayri mmkindir. Buna lisan noktai nazarndan baz delletler de tanyoruz. Evvel asr

risaleti Muhammedde btn Araplarn bu ismi hass tand malmdur. Ve kur'an aziman da bize bunu

anlatyor:

6a


a p
a


n b


a

binaenaleyh imdi bizde olduu gibi o zamanda bu ism, lisan Arabn tam bir mal olduu phesizdir.

Sonra bunun Hazreti smail zamanndanberi cari olduu da malmdur. Bu itibarile de arabiyeti phesizdir.

Halbuki Kur'anda bu ismi cellin daha evvel mevcudiyeti de anlalyor. Binaenaleyh Hazreti brahimden

itibaren bran veya Sryan gibi dier bir lisandan intikali cayi mlhaza oluyor ve burada intikale zahib

olanlar grlyor. Fakat d ve Semud kssalarnda ve daha mukaddem olan Enbiyai kiram lisanlarnda da

yalnz manasnn deil, bizzat bu ismi hassn dahi deverann anlyoruz ve bran veya Sryannin arapaya

alel'itlk takaddmn de bilmiyoruz. ve Arab baideye kadar kan bir tarihi bulunduu zahirdir.

Binaenaleyh srail, Cebrail, Mikil kelimeleri gibi branden menkul a'cem zannetmek iin bir delil

yoktur.

Saniyen, lisan arabn aslnda Arab olmyan ve a'cem denilen kelimeler hakknda ihtarat havi bir takm

dekaiki mahsusa vardr ki bunlarla bir kelimenin mahi-

Sh:27

yetini tetkik mmkin olur. Bu noktadan baklnca

a smicellinin lisanda nazirsiz bir tarz istimali

bulunduunu grrz. Bir baka bandaki el Ennecm, El'ayyk ilh.. gibi tecridi caiz olmyacak vehile

lzm olmu bir harfi tarif gibidir. Hemzesi ibtida, halinde meftuh, vasl halinde Vallah, Billh, smullah,

Kalallah ilh.. gibi telffuzda veya hem telffuzda hem yazda hazfolunur. Dier bir baka da el harfi tarf

deildir. nk nida halinde (

a b ) diye hemze sabit kalabiliyor ve bir de Ya eyyhelkerim gibi

fasla ilvesine lzum grlmiyor. Halbuki el, harfi tarif olsayd byle olamiyacakt.

Eer el, harfi tarif ise kelime her halde menkuldr ve Zat hakka tlk vaz' sani iledir. Fakat bunun

evvelemirde lisan Arabda dier bir isimden veya sfattan nakledilmi olmas mmkindir ve asldr. Harfi tarif

kalknca da lh kalr. Filvaki Arabada lh ismi vardr ve Basriyunun bir ksm mhimmi bundan nakle

kail olmutur. lh ihticab ve irtifa manasna lhe, yelih fiilinin masdar olduu gibi bundan ilh

manasna da bir isimdir ve bundan lhm, lhmme denilir. Bir Arap airi:

bj

1 z

a b
b2 2a

demi. Kezalik Resulekrem Efendimizin dedesi Abdlmuttalip Hazretleri vak'ai Filde Kbe kapsnn

halkasna yaparak:

j

j P
by
b y
j a
a
P P P a
bz
a bz

diye mnacatta bulunmu idi [Surei file bak]. u halde lh isminin bana el getirilerek Allah

denilmi ve ismihas yaplm demektir. Bazlar ise daha ileri giderek Arapa lh isminin Sryance

olduu sylenen Lha isminden muarreb olduunu zannetmilerdir, nite-

Sh:28

kim Ebuyezidi Belh lh demi a'cemdir. nk Yehud ve Nesara lha derler. Arap bu lfz alp

tasarruf ederek Allah demiler, bunun gibi lhm ile alkadar olarak brande elhim vardr. Lkin

tarihen Araptaki lh m mukaddem, yoksa Sryandeki lha m mukaddem, bunu tayin etmek gayri

mmkin olduu gibi iki lisan beyninde byle bir kelime mnasebeti bulunmak behemehal birinin

dierinden nakline delil olamaz. Eer tevrd yoksa her ikisinin daha mukaddem bir ana lisandan

intiarna sahip olmak daha makul olur. Ve bunu meyyid delil de vardr. nk Lfzaicellenin Araptaki

istimalinde hi bir ucme emmesi yoktur. Sonra lh, lhm velevse A'cemden menkul olsayd

hemzesinin nidada isbatna lisan msaade edemezdi. Bunun iindir ki bir hayli ulemai lisan, ezcmle

Kfiyun bunun lh dan deil ilh ismicinsinin mradfi olan elilh dan menkul olduuna kail

olmulardr. Bu surette ilhn hemzesi hafzedilmi ve el harfi tarifinin hemzesi ona ivaz yaplm ve lm

tarif te Ennecm, Essa'ku gibi bir cz'i lzm olmutur. Binaenaleyh aslna nazaran bandaki hemze,

vaslda hazf ve ivaz olduuna iareten de nida da katedilmitir. ilh kelimesi de aslnda ilhet, luhet,

lhiyet gibi ibadet manasile ve yahut tahayyr manasile ve yahut skn ve itmi'nan kalp manasile

veyahut feza manasile alkadar olarak me'lh yani mabut, yahut akllarn hayret ettii yahut kalplere

sknet ve itmi'nan veren, yahut ztraptan, fezaden kurtaran demek olur ki mabut da hepsi de var gibidir,

Allahta ise hakikatile vardr. Zemaheri, Kaz Beyzavi gibi bir hayl muhakkikin bu tedkiki kabul etmilerdir.

Buna gre lh kelimesinin de asl ilh dr. Nas, nas gibi ve filvaki ceminde hep alihe deniyor, ki

lisan Arapta masdar ve ismi tasgir gibi cemiler de kelimenin asln gsteren delildendir.

Sh:29

Hasl lisanda bu iki tetkike gre ismullah itikak kebir ile mtak olan bir ismi arabden menkuldr ve

onun mefhum aslsini mutazammndr, hem de aslen ve fer'an arabdir. Bu miyanda baz zanna gre aslen

gayri arab, fakat naklen arabii mahzdr.

Mfessiri nahv Ebuhayyan Endels diyor ki: Ekseriyet indinde

a ismi erifi mteceldir ve gayr

mtaktr. Yani ilk vaz ile mabudi hakka ismi alemdir. mam Fahrddini Raz dahi bizim muhtarmz udur

ki bu lafzai celle Allahtelnn ismi alemidir ve aslen mtak deildir. mam Halil ve Sibeveyh, ekseri

suliyun ve fukaha hep buna kail olmulardr diyor. Filvaki nidada hemzenin isbat ve ya ile bil faslin

itima asliyetine delildir. Binaenaleyh (el) harfi tarif deildir. Ancak teshili istimal iin ekseriya onun gibi

kullanlmtr. Ve tenvin getirilmemitir. Geri hemzenin hazfi ispatndan ekserdir, galiptir, fakat ya ile

el harfi tarifleri itima etmedii ve binaenaleyh yennecm ilh.. denilemiyip ya eyyhennecm, ya

hazelharis, ya eyyhennas gibi fasledildii halde ya Allah diye kat'i hemze ile iktifa olunmas ve

sonra mabud haktan maadasnda asla istimal edilmemi bulunmas hasebile Ennecm, ennas vel'nas

kabilinden olmadn gsterdiinden lfzan ve manen bu hususiyetin tercihi iktiza etmitir.

Hasl,

a ismi gayri mtak ve gayri menkul olup bilirtical vaz' evvelde bir ismi alemdir. Ve

zatullah btn esma ve sfata mukaddem olduu gibi

a ismi de yledir. O, lhiyet vasfindan

deil, lhiyet, mabudiyet vasf ondan me'huzdur. Allah mabud olduu iin allah deil, Allah olduu iin

mabuddur. Onun ilhiyeti ibadet ve ubudivete istihkak lizatihidir. Beer, puta tapar, atee tapar, gnee

tapar, kahramanlara, cebabireye veya baz sevdii eylere tapar, tapt zaman onlar ilh, mabud olurlar,

bilhara bunlardan cayar, tan-

Sh:30

maz olur, o zaman onlar da mabudiyet, ilahiyet vasf mstearlarn zayi ederler. Halbuki insanlar, Allah

mabud tansn tanmasn, o zatndan mabuddur. Ona her ey ibadet ve ubudiyete borludur. Hatt

mnkirler bile bilmiyerek olsun ona ubudiyette muztardrlar. stikra mantka nazaran iddia edilebilir ki ismi

alemler velev ksmen olsun ismi cinslerden evvel vazolunur. Bilhara bir veya bir ka vasfn ifade ettii

vehi temasl ile ismi cinsler teekkl eder. Binaenaleyh her ismi alemin bir ismi cinsten veya vasftan

menkul olduu davas mesmu olmaz.

Salisen, denebilir ki balda beyan olunan tarz istimalden

a ismi erifinin lisan araptaki

hususiyeti ve binaenaleyh bir ismi alem olduu anlalyor. Fakat byle olmas dier bir lisandan me'huz

olmasna neden mani olsun? Taadddi esmann caiz olduu da sebketmi idi. Filvaki deniliyor ki brande

iyl Allah demektir. Nitekim Kaz Beyzav vesair tefsirlerde bile srail Safvetullah veya Abdullah

manasna tefsir edilmitir ki hemzenin hazfile isral ve yaya kalbile srayil dahi okunur, dier taraftan

Sryande lha Arabde lh da varm, binaenaleyh arapada bu iki ismin mezcile illah terkibinden

Allah ismi hass vazedilmi olmak varidi hatr olur ki Allah ilh mealini ihtar ve ilahl'liha manasn

irab eder.

Fakat byle bir mnasebet, filiyatn byle olduuna dellet etmez. Byle olsayd behemehal lisan bize

bunu i'ar ederdi. nk evvelemirde kelimenin ucme ve alemiyetten veya terkip ve alemiyetten dolay

gayri mnsarif ve belki mebni olarak kullanlmas iktiza ederdi. Nitekim Balebek, srail, Cebrail, brahim,

smail ve emsali hep gayri munsariftirler. Halbuki

a ismi murep ve munsariftir. Saniyen, hemzenin

hazfi haline mnasip isede kat'i haline gayri muvafktr. Zira Arapcada il hemzenin kesrile okunageldii

halde Allah da meftuhdur. Ve doru-

Sh:31

su il ilh manasnadr. nk ili diye muzaf oluyor. Sonra il, Allah demek ise ve ondan ahiz de

olunmu ise il lh diye bir terkip dnmee ne hacet kalrd. Hasl, Allah isminin lisan aharden ahzi

veya itikak bu erait altnda kabili tayin deildir. Ve bu smi cell, lisan noktai nazarndan da msemmas

gibi bir ezeliyet nikab iindedir. Ve btn bunlardan en basit bir mefhum edinmek iin sylenecek sz

hayret ve byklktr. Allah ekber.

a ] bu da Allahtealya has bir isimdir. Bunun bir mefhum mahsusu vardr. Fakat ismi zat
y

deil, ismi sfattr. Hem mevsuflu, hem mevsufsuz kullanlr, binaenaleyh ismi mahz ile sfat mahza

beyninde mtedairdir. Bunun iin harfi cerle tadiye etmez, fiil ameli yapmaz, Rahmann bikeza denilmez,

fakat izafetle Rahmanddnya gibi amel eder, byle olmas bunun sfat fiil deil, sfat zat olduunu

gsterir. Ve byle sfatlara sfat galibe nam verilir. Esasen mutazammn olduu manay vasfiyeti haiz olan

her zat tavsif caiz iken o sfatla mmtaz olan bir zat mahsusta istimali galebe edip yalnz onun sfat olarak

kullanlm demektir. Galebe bir mertebe daha kuvvet bulunca isim olarak dahi istimal edilir ki Rahman

byledir. Ve bu galebe ya tahkik veya takdir olur. Eer sabkan umum istimali vaki iken bilhare birisi

tahassus ile galebe etmi ise (tahkik), ve eer istimali umum bilfiil sebketmemi de bir kyas lgavnin

muktezas ise (takdir) denilir.

a ismi dahi galabei takdiriye ile sfat galibeden bir ismi hastr.
y

nk lgaten rahm ve rahmetten mtak ve devam ve mbala ifade eden bir sfat mebbehe

sigasdr ki pek merhametli, ok rahmet sahibi manay vasfsini mutazammndr. Byle olunca da bu sfat

her kimde bulunursa ona Errahman demek kyasen mmkin olmak lzm gelir. Halbuki

a
y

byle hi kullanlmam, rahmeti namtenahi, ezel bir

Sh:32

mn'imi hakik manasna tahss edilmi olduundan aslndan beri Allahtealdan bakasna tlk

edilmemitir. Ancak Mseylimetlkezzaba bir kerre mfrit ve mdahin bir air lmsz olarak (Lzilte

rahmana) tabirini kullanm ve maamafih Errahman dememitir. Byle olduu halde Dini islm noktai

nazarndan deil, lisan noktai nazarndan bile bu air tahte edilmitir. Din noktai nazarndan ise evleviyetle

byledir. Her halde Rahman Allahtealya mahsus bir ismi sfattr. Binaenaleyh esasen sfat olmak

itibarile ok rahmet sahibi, pek merhametli, ok merhametli, gayet merhametli veya namtenah rahmet

sahibi diye tefsir edilebilse de hususiyeti ve ismiyeti hasebile terecemesi mmkin olmaz. nk ismihas

terceme edilmez, bunlarn tercemesi tebdili demektir ve lisanmzda byle bir isim yoktur. Bazlarnn bunu

esirgeyici diye terceme ettiklerini gryoruz. Halbuki esirgemek esasnda kskanmak diri etmek

manasnadr. Benden onu esirgedin denilir. Sonra kskanlann korunmas, saklanmas tabi olduundan

esirgemek, lzm olan korumak manasna da kullanlr. Beni esirgemiyorsun deriz ki beni

korumyorsun demektir. Fakat bana merhamet etmiyorsun gibi, bana esirgemiyorsun denilmez.

Binaenaleyh esirgeyici esasnda kskan demek olacandan rahmann takdiren tefsiri dahi olmam

olur. Elemlenmek, ac duymak demek olan acmaktan acyc da tatsz ve aibelidir, kuru bir acmak

merhamet deildir, merhamet acy afati def'a ve onun yerine srur ve hayr ikameye mteveccih olan bir

iyilik duygusudur ki lisanmzda tamamen maruf bir kelimedir. Biz merhametli sfatndan anladmz tatl

manay brlerinden tamamile doymayz ve hele pek merhametli yerinde acyc, esirgeyici demeyiz.

Bunun iin eskilerimiz bu makamda yarlamak filinden yarlayc sfatn kullanrlard Rabbim rahmetile

yarlasn, rahmetinle yarla yarabbi, rahmetinle yarla kl ya gani gibi ki

Sh:33

tahfif ile yarlamak ve yarlayc denildii de vakidir ve esasnda yar muamelesi yapmak demektir ki

merhametin neticesidir. Lkin yarlayc da isim deil, sfattr. Hasl rahman pek merhametli diye nks

bir surette tefsir olunabilirse de terceme olunamaz. Zira pek merhametli ne sfat galibedendir, ne ismi

hastr, Rahim demek te olabilir. Sonra Allahtealnn rahmeti, merhameti, bir hissi kalb, bir temayli

nefsan manasna bir iyilik duygusu deildir. Fatihada izah olunaca zere iradei hayr veya in'am

namtenahi manasnadr. Lisanmzda da rahmet bu mana ile mteareftir, lkin bu mnasebetle

Rahman ismini Vehhab ismi ile kartrmak ta caiz olmaz. Vehhab, Rahman gibi has deildir.

Binaenaleyh Rahman, Vehhab, veya afv manalarn ifade eden balayc sfatile de terceme

olunamaz. Bu ismi belleriz ve tercemesile deil tefsirile rahmet mefhumundan anlamaa alrz.

y
a] dahi sfat mebbehe veya mubala ile ismi fil olarak ikinci bir sfattr, iki sfatn fark

daha bariz olmak iin burada ikincisi daha muvafktr ki ok merhamet edici demek olur. Bu dahi

Cenaballahn sfatlarndan biridir. Fakat sfat mahzadr, mevsufsuz kullanlmaz ve binaenaleyh Rahman

gibi sfat galibe ve ismi has olmayp Allahtan bakasnda da kullanlabilir ve fiil ameli yapar, harfi tarifi de

ahd iindir. u halde

y
a a terkibi vasfleri evvel bir ismi mahz, saniyen
a
y

hem isim hem sfat, salisen mahz sfat olan kelimeden mteekkil olarak husustan umuma doru inbisat

etmitir ve bu iki sfat Allah ismi zatn kalbimizde mefhumlamtr. Bunlar ddar ilhnin ilk tecellii

cemalidir.

Gryoruz ki

y
y
ikisi de rahmet masdarndan mubala ifade eden birer sfat
P

olmagla beraber aralarnda ehemmiyetli farklar vardr. Bu farklar gstermek iin mfessirin hayli izahatta

bulunmulardr ki biz, u kadarile iktifa edeceiz:

Sh:34

Rahmaniyet ezele, rahmiyet lyezale nazrdr. Binaenaleyh mahlkat, merhameti rahmaniyeden

iptidaen, taallki izafetle ve merhameti rahimiyeden intihaen taallki fil ile mtena'im ve mstefid olur. Bu

noktaya iaret iin Dnyann rahman, Ahretin rahimi denilmitir. Cenaballah Dnyann da, Ahretin de

hem rahman, hem rahimidir. Ve bu tabir dahi seleften menkuldr. Fakat her ikisinde evveliyet haysiyetile

rahman, ahiriyet haysiyetile rahim olduuna iaret iin rahmani Dnya ve rahimi Ahret denilmitir ki hem

m'minlerin, hem kfirlerin rahman ve fakat yalnz m'minlerin rahimi denilmesi de bu kabildendir

by
b2
b
biraz izah edelim:

Rahman, Allahtealnn bir ismi hass olmak itibarile manas ezel ve lyezali muhittir. Binaenaleyh bu

cins rahmet ve in'amn kullardan suduru tasavvur olunamaz. Rahim ise ona muhtas olmadndan ezeliyeti

mstelzim deildir. Ve binaenaleyh bu cins merhametin ve in'amn kullardan suduru mutasavverdir. Demek

rahmeti rahman bir art ile merut iken rahmeti rahim bir art ile meruttur.

Rahmaniyetin Allaha htisas ve maadaya taallk fil ifade etmeyip ancak bil'izafe mil olmas ekvanda

bil arti ey bir umum ifade eder. Cenabhak rahman olduu iin rahmeti ezeliyesi umumdir. Her eyin ilk

halku icadnda alm olduu btn mevahibi ftriye rahmaniyetn izafeti eseridir. Bu itibar ile eseri

rahmetten hli hi bir mevcud tasavvur edilemez. Lkin hlkati ul srf vehb ve cebrdir, yani hi kimsenin

kesb ihtiyarile deil, yalnz izafeti rahmaniye ile husule gelir, tan ta, aacn aa, insann insan olmas

byle bir rahmeti cebriyenin eseridir, bu noktai nazardan lemde her ey Cenabhakkn rahmeti

rahmaniyesine mstaraktr. Binaenaleyh rahmaniyet, emnim, midi kldr. Asmanndan zeminine,

ecramndan zerratna, ervahndan ecsamna,

Sh:35

canlsndan canszna, tandan aacna, nebatatndan hayvanatna, hayvanatndan insanlarna,

alanndan almyanna, mutinden sisine, m'mininden kfirine, amuvahhidinden mrikine,

melikesinden eytanna varncaya kadar lemlerin hepsi rahmeti rahmane mstaraktr ve bu haysiyetle

mehafetten zadedir, lkin bu kadarla kalsa idi, ilim ile cehlin, hayat ile mevtin, sy ile ataletin, itaat ile

syann, iman ile kfrn, kfran ile krann, hak ile na hakkn, adil ile zulmn hi fark kalmam olurdu ve

byle olsa idi lemde uni iradeden hi bir eser bulunmazd. lm irade ile, kesb sy ile terakki imkn

mnselip olurdu ve o zaman hep tabi olurduk, tabiiyondan, cebriyundan olurduk, hem kendimizi ve hem

Allahtealy fiilde mecbur grr, Tabiat rahmetin icabna mahkm tanrdk, nk ne onun, ne bizim, irade

ve ihtiyarmzdan bir eser bulamazdk, duyduumuza gidemez, bildiimizi ileyemez, arzularmzn yanna

varamazdr, btn harektmzda bir ta veya bir topa gibi yuvarlanr durur veya bir ot gibi biter yiter

giderdik, Ahlata armut, drise kiraz, limona portakal, Amerikan ubuuna avu zm alayamazdk,

tarlamza ekin ekemez, ekmeimizi piiremez, erzakmz elbisemizi ve sair ihtiyacatmz san'atlar ve

snaatlar vastasile elde edemezdik, semalara kmaa zenemez, cennetlere gitmee are bulamazdk,

hayvan gelir hayvan giderdik. Bu erait altnda ise rahmaniyeti ilhiye bir kemali mutlk olmazd.

Binaenaleyh Cenaballahn kendi irade ve ihtiyarn gstermesi ve onun eseri olarak sahibi irade mahlkat

halk etmesi ve onun eseri olarak sahibi irade mahlkat halk etmesi ve onlar hsni irade ve ihtiyarlarna

gre terakki ettirerek rahmetinden mtena'im ve mstefid ve bilkis si irade ve kesiblerine gre

mahrumiyetle, elem ve ikap ile muatep tutmas, yani o iradat mecmuunun kendi iradesile ahenklerini te'min

eylemesi ve anlara da rahmetinden bir hisse vermesi muktezayi hikmet olurdu. te bir

Sh:36

hikmeti tabiiye deil, bir hikmeti ilhiye olan bu hakikati kemaliyeden dolay Cenaballah, rahmaniyetinden

maada bir de rahmiyet ile ittisaf etmi ve rahmeti rahmanyesi kendisine has iken rahmeti rahmiyesinden

ehli iradeye de bir hisse ayrmtr. Ana kular eseri rahmaniyet olan sevk ftr ile yavrularnn banda

kanat rpar, ahlkl insanlar da eseri rahmiyetle vcuhi hayr zerinde rahm efekatle msabaka ederler.

Nebatatn, hayvanatn terihi ve menafii azas ilimlerinde nice dekaikile rahmaniyeti hakk grr okuruz.

lmi ahlkda, hayat beerin kemalt sahifelerinde, enbiyann, evliyann menakbinde, eazmn teraciminde

de irad ve kesb olan sari rahmiyeti okuruz. ptida alana, almayana bakmadan vcude sevk ve o

suretle idare etmek bir rahmeti rahmaniyedir. Bilhare alanlara altklar gayeleri de ayrca bahetmek

bir rahmeti rahmiyedir. Demek ki rahmeti rahmaniye olmasayd biz vcude gelemez, ftraten malik

olduumuz sermayeden, mevahibi zaruriyeden celili niamdan mahrum kalrdk. Rahmeti rahmiye

olmasayd, ftr sermayelerimizi imal edemez ve hlkat iptidaiyeden bir hatve ileri gidemezdik, dekaiki

niame eremezdik. Rahmaniyet ye'si mutlka, umum bedbinlie imkn brakmayan bir midi mutlak, bir

inayeti ezeliyedir. Rahmiyet ise ye'si hssn cevab, ve husus mal ve makasdmzn say faaliyetimizin

zaman ve mes'uliyetimizin mkfat olan bir saikai evktir. Demek ki rahmaniyetin karsnda dnya ve

ahret, m'min ve kfir msavi iken rahimiyetin karsnda bunlar bir fark bariz ile ayrlyor.

a
v
a
oluyor.

te dnya ve ahretin rahman ve ahretin rahimi, yahut m'min ve kfirin rahman, m'minin rahimi

denilmesinin vechi budur. eyh Abdh merhumun latta bunlara iaret yoktur zanniyle eslfn bu

tabirlerle gsterdikleri farklar ihmal etmesi doru deildir. Zira

Sh:37

rahman lgaten dahi allaha hassolan sfat galibedendir. Ve taallk filsi yoktur. Ezeliyeti m'ir ve

mebdee nazrdr. Rahim de ise bu hususiyet yoktur ve taallk fil vardr. Dimek ki lyezalde caridir.

Rahmeti rahman, iptidaen iradei hayre raci bir sfat zatiye, rahmeti rahim de intihaen fili hayre raci bir sfat

filiye telkki edilmek ahseni vcuhtur. u halde rahman ile rahim baka baka birer manai rahmeti haiz

olarak birbirlerinden birer cihet ile temayz etmi oluyorlar. Dimek rahman, rahim sfatlar sade bir te'kit iin

tekrar edilmi deildirler ve her birinin kendine mahsus bir manai te'sisi ve bir vechi mubalas vardr. Bir

cihetten rahmeti rahman ebldr, nk her mahlka muzaf olur, dier cihetten rahmeti rahim ebldr.

nk obirinden ziyade fil bir feyzi havi ve niyabeten kullarnda da caridir. Baz tefsirlerde de buna

iareten rahmeti rahman, celili niam, rahmeti rahim ise dekaiki niam ile alkadardr derler. Rahmann

mevsufu has, mteallk mdr. Rahimin mevsufu m, mteallk hastr ve ite Allahteal byle muzaaf bir

sfat rahmetle muttasftr ve bunlar nev'i beerden bedbinlik hissini silmee ve onun yerine namtenahi bir

nikbinlik hissi ikame etmee kfidir. Sureti umumiyede matlp olan iman ve ikann ruhuda budur. Rahman

rahimi mnkir olan kfir istedii kadar bedbin olsun, fakat m'minin bedbinliine hi bir sebep yoktur

n j b a ve besmeleden alnacak ilk feyzi ilh bu ne'edir.

BESMELENN TERKB - Besmele zahirde bir nisbeti izafiye ile iki nisbeti vasfiye ve banda bir nisbeti

taallktan mrekkep, mstakil bir mrekkebi tam, hakikatte ise bu taallkun ifade ettii mahzuf ve

mukadder bir nisbeti tamme ile gayet veciz ve beli bir kelm tamdr.

a
a bir terkibi izaf

y
a a bir terkibi vasf y
a a dier bir terkibi vasfdir. smin Allaha
izafeti lmiye veya

Sh:38

beyaniye olabilir ki evvelkinde Allahn ismi ikincide Allah ismi demek olur. Evvelkinde vasflar

Rahman ve rahim sfatlarile muttasf bulunan Cenab Allahn ismile gibi izafetten evvel veya Cenab

Allahn ismiyle ki her rahman ve hem rahim sfatlariyle muttasftr gibi izafetten sonrada mlhaza

olunabilir. Lkin ikinci de Allah ismi izafetten evvel sfatlarile birlikte mlhaza ve mecmuu bir isim gibi

hikye olunduktan sonra isim kelimesini beyan iin ona muzafnileyh klnm olur ve bu hikye takdirinde

sfatlar yalnz lfz zerine cereyan etmi olmaz. Ancak i'rab hikyeden sarf nazar edilmek ve ismi zatn

ehemmiyeti tanss olunmak iin bir izafet i'rab kelimeye tevzi edilmi bulunur ki buna i'rab zarur nam

verilir. zafeti lmiyede mepde ittihaz olunan isim bihasebilmana mutlk kalr. zafeti beyaniyede ise

rahman rahim sfatlarn mstetbi olan Allah ismiyle beyan edilmi olur. Mfessirinin ou evvelkini

tercih ediyorlar. nk onda hem 'rab zahir ve hem esma ve sfatn manas bizzat maksut olur. smin itlk

manevsi de biliare ismi has ile takayyd eder. Bazlar ise Lebidin

b
5
a
a q 4
a a msrandaki ismsselm gibi
z
beyaniyeyi tercih etmilerdir. Nitekim mevlid sahibi Allah ad derken bunu nazar itibara almtr, Bundan

anlalr ki besmelede smillh terkibi izafsi syleyenin kasdna gre Allahn ismi veya Allah ismi

manalarndan her birine kabili intibak olduu halde bunlardan birile terceme edildii zaman bu cem'iyeti

kalmaz. Allah ismi hass ve Rahman sfat hassasnn da tercemeleri -tebdil ve tayir demek

olacandan- mmkin olmadn gstermi idik.

te iki nisbeti vasfiye ile bir nisbeti izafiyeden mteekkil olan

y
a a
a terkibi evvelindeki B edatiyle gayri sarih bir mef'ulbih
a
y
veya bir hal tekil edip muzmar bir cmlei filiyenin failine taallk ederek tam ve mufassal bir kelmn icaz

belii olmutur. Burada mahzuf

Sh:39

olan fiil besmele diyen kimsenin teebbs edecei, okurum, yazarm, yerim, ierim, kalkarm, otururum,

balarm ilh... gibi bir fiildir. Herhangi bir kimse balamak zere olduu muradn kalbinde gizliyerek

besmeleyi eker ve smullah iinin evveline faslasz yaptrabilir. te bu faidei ammeyi temin iin

cmlenin erkn olan fiil ve fail hazfedilmilerdir. Bu hazfe karine Ba dr. Makam ve hali mtekellim de

tayini mahzufa karinedir. Byle hazfler kelm Arapta ok olduu gibi lisanmzda da vardr. Mesel

msafiri teyi ederken devletle, selmetle, devlet selmetle, erefikbal ile yahut bilizzivelikbal deriz ki

gidiniz filini kalbimizde gizliyerek bir kelimeden bile tam ve beli bir cmle yaparz ve muhatabmz da

anlar. Bunlarn dier fiillerle de emsali oktur: filn namna, filn erefine ki yapyorum yiyorum

kezalik shhat afiyetle yiyiniz demektir. lh.. te besmele de bunlara benzer. Fakat burada mahzuf olan

fiil, besmelenin nihayetinde takdir edilmelidir. Yani ba, mteallk olan file takaddm etmitir. Geri lisan

arabda Trke hilfna olarak tetimmei kelmn hakk tehirdir.

b2 a a gibi. Lkin

byle hakk muahhar olan tetimmenin takdimi bir ihtimam ve htisas ifade eder. Filvaki

b2 a a de emr asl kraata mteveccih olduu iin ehem olan kraet iken
y
a a
2 de ehem olan husus, smullahn kraet ve saire gibi
a
y
teebbs olunacak file takdimidir. Ve ite bu takdim htisas ve kasr iindir. Zira malm olduu zere her

millet en mhim iine byk tand bir isim ile balar. Arap mrikleri de szlerine veya ilerine Bismillt,

bismil'uzza gibi putlarn birinin ismile balarlard. Muamelt beeriyede, bilhassa kat resimlerinde ve

icraat mahsusada filn namna, filn erefine gibi bunun trl trl misallerini grrz. te besmelede

filin tehiriyle smullahn takdimi btn bunlar red ile mebdei yalnz smullaha kasretmek iindir ki ne

kendim ve ne bakas hatira

Sh:40

gelebilen hi bir nam ile deil ancak Allahtealnn namile u iime balarm, balyorum demektir.

Binaenaleyh besmele bu suretle bir de tevhid manasn tazammun etmitir. Lisanmz noktai nazarndan ise

cmlenin mteallikat hakk takaddm haiz ve fiil tabiaten mteahhir olduundan kasrn sureti ifadesi

deiir ve balarm Allahn ismile demek iktiza eder. Bunda ise fili kavlnin, fili hakikye mukareneti te'min

edilmemi olur. O halde Allahn ismiledir ki balarm, okurum, kalkarm, giderim gibi bir takdir

yaplabilirse bu tevhid anlalr. Lkin mahzufun dirki balarm suretinde olduuna lisanmzca karine

bulmak mkildir. Zikir halinde de btn fevaidi icaz kaldrlm ve ad bir sz sylenmi olur.

Bu izahattan sonra da besmelenin lisanmza gre mmkin farzedilebilecek tercemesi u suretlerden biri

olmak lzm gelir.

1- ok merhamet edici bir rahman olan Allahn ismile,

2- Rahman, rahim olan Allahn ismile,

Lmiye.

Lmiye.

3- Rahman Rahim olan Allah ismile =yahut adile,

Beyaniye

4- Rahman rahim olan Allah namna,

Beyaniye

Lkin evvel emirde bu drt suretten her birindeki olan rabtai vasfiyesi bir sui iham mutazammn

oluyor. nk olmak fili lisanmzda hem keynunet ve hem sayruret manalarnda mterek bulunduundan

evvel deil imi te sonradan rahman rahim olmu gibi bir manay hudusi ihamdan hali deildir. Olan

yerine bulunan rabtas da iyi olmuyor. Binaenaleyh bu rabtann hazfile:

5- Rahman, rahim, allahn ismile,

yahut:

6- Rahman, rahim Allah ismile.

Demek daha doru olacaktr. Bunda da Allah ismi zatnn ehem olan takdimine riayet edilmemi ve

binnetice fiil

Sh:41

ile rahmet aras alm olur, Binaenaleyh Allah ismini sfatlariyle beraber bir isim halinde hikye

ederek:

7- Allahi rahmani rahim ismile,

yahut:

8- Allahi rahmani rahimin ismile.

Denilirse dorudan doru Allah ismi mebde yaplm olacak ve maamafih vasl rahmet yine te'min

edilemiyecektir. Bunu Allah, rahman, rahim ismile suretinde sylemek lisanmzca hepsinden selis

olacak isede Bunda da bir teslis iham hatra gelebiliyor. Geri ismile denilip, isimlerile denilmemesi bu

iham defa kfi ve ayni zamanda esma ve sfatn taaddd tevhidi zata gayri mani ise de byle tadad

suretinde ismin birer ismi zat gibi mlhazas tebadr edeceinden bunlar kesrei vasfiye ile raptederek

bir kelime gibi okumak salim olacaktr. Fakat bunda da tetabi terakib kukusundan kurtulamyacaz.

O halde ne mfredatn ve ne terkiplerini tamamen terceme mmkin olmyan ve hele vcuhi belati,

ahenki beyan hi bir suretle kabili naklolmiyan, dudaktan balayp btn batn devrile yine dudakta

nihayet bulan hurufunun nizam halveti bile bal bana bir bedia olan ve bununla beraber her

mslimann ve her Trkn pek al bildii ve az ok anlad bir vecize bulunan besmeleyi bir ile veya

adiyle tabiri namna terceme etmee kalkmayp her halde asliyle sylemek ve bu gibi izahlar ve

tefsirlerle de mefhumunu tasavvur ve mtaleaya almak bir emri zarurdir. Binaenaleyh bir miftahi kl ve

bir ayeti tevhid olan

yapacak olan (

y
a a
2 nazm mecidini, muvahhidi mrik
a
y

3
2 ) manasn andran esirgeyici balayc tanr

2 l
b a

adiyle gibi mnker tercemelerle tahrife zenmekten ihtiraz etmee mecburuz.

Sh:42

BESMELENN MENATI TEFSR - Anladk ki besmelenin terkibi kelmsinde en ziyade mil olan nokta

bataki ba harfidir. Bu sayededir ki biz ismullah ile visl peyda ediyoruz. Btn vcudun ve terakkiyati

vcudun mebdei evveli ve matlubi mutlki olan allahi rahman rahimin ismini kalbimizde niyyet ettiimiz

ve henz vcudunu grmediimiz irad fiilimize rapt ederek lefzi veciz, manas cihanumul bir kelmi belii

syleyebilmemize vesile olan ancak bu ba dr. Bizim iimizde ne kadar faili muhtar olursak olalm

efalimizin illeti tammesi olmadmz muhakkaktr. nk bizim iradelerimiz, vcud silsilesinin kat' bir haddi

evveli deil, onun cereyan iinde bir lahzai tahavvldr. Ve bunun iin biz btn iradelerimizin bilarza ve

bilmzahim file kmadn gryoruz. Dimek muvaffakiyetlerimiz, illeti ul ile iradelerimiz arasndaki

nisbetin feyzine tabidir ki bu feyz iptidaen rahman, intihaen rahimidir. Biz gerek bilelim ve gerek bilmiyelim

kinatta bu nisbet, bu izafet, bu taallk, bu ittisal bir kanun kldr. Ve vcudi eya bu kanunun inkiafdr.

te besmele basile bizde bu kanunu uuriletiren bir mili lefzdir. Ve bu lemhai uur ondan maksudi aksa

olan bu noktai vucuttur. Ve bu cihetle besmelenin mihveri tefsiri badr ve buna binaen besmelenin mans

[ba] dadr. Bann sirri, noktasndadr denilir. Bu hikmete ve bu kanuna iaret indr ki Trk airlerinin

medar iftihar olan Hakan merhum Hilyesinde:

a bca u

2 a

demitir.

Eazm mfessirin diyorlar ki: bann buradaki manai ilsak ya mlbest ve musahabet veya istianedir.

Yani uurumuzda hasl olacak olan nisbet Allah, rahman rahim ismine bir mlbest ve maiyyet hissi

veyahut

medlul-

a ismimin ve y y
sfatlarnn msemma ve

Sh:43

lerine nazaran rahmeti ilhiyeden istimdad ve istiane hissidir ki evvelkinde nazm besmele hal, digerinde

mefsul bih gayri sarih olur.

eyh abdh merhum Fatiha tefsirinde zikre ayan bir mana daha kaydetmitir. Diyor ki: Cemil akvamda

ve ezcmle arapta maruf olduu zere birisi bir emr veya byk bir zat hisabna ve kendinden sarf

nazarla yalnz onun iin bir i yapmak istedii zaman filann namna der ve o zatn ismini syler ki o ve

onun emri olmasa idi ben bu ii yapmazdm ve yapamazdm demek olur. Bunun en bariz misalini

mahakimi nizamiyede grrz. Hakimler gerek hkmi ifahlerinin ve gerek ilmlarnn banda filan

hkmdar namna veya filan reis namna unvann zikrederler. te bunlar gibi bir mslman da

y
a a
2 u ie balyorum dirken ben bu ii kendim iin deil,
a
y
Allah namna, onun emrile ve ancak onun iin yapyorum demi olur. ilh...

Bu te'vile gre besmelenin meali Allahi rahman rahim namna demek oluyor ki bu da ba da

mlabese mansna racidir. Fakat bunun hasl bir niyabet itirafdr. Bir ie balarken filan namna demek

ben bunu ona izafeten, ona hilfeten, onu temsilen, onun bir leti olarak yapyorum, bu i hakikatte benim

veya bakasnn deil ancak onundur demek olur. Bu da vahdeti vcut mlhazasna raci bir

a b halidir ki ancak risalet, vilyet, hakimiyet, tasarruf gibi makamat mahsusada cari olur.
Ve binaenaleyh yalnz sure balarnda bulunmas haysiyetile besmelenin bir manas olarak gsterilebilirse

de er'in umum olan ve ferdin hissei ahsiyetini imhaya deil ihyaya masruf bulunan intifa ve istifade

makamlarna tatbik olunamaz. Mesel yemee balarken besmele ekmek bir emri mesnundur. Halbuki

Allah namna yemek yiyiyorum demek pek ho deildir. Bunda sade Allahn ihsan ettii yemei

yiyiyorum manas anla-

Sh:44

labilseydi doru ve meru olurdu. Fakat yedirmekte deil yemekte Allaha niyabet manasz ve hilaf edep

bir sz olur. Hatta Allah namna ibadet ediyorum demek de doru deildir. nk ibadet Allaha olursa

da Allah namna niyabeten deil, kulun niyabetini te'yid iin kendi namna asaleten yaplr. Halbuki filnn

namna talep ediyorum diyen bir vekilin, bir resuln veya filn namna hkmediyorum diyen bir hkimin

makam byle deildir. Orada ahsiyetinden insilh ile talepte veya hkmde bir vahdeti vcut cereyan

izhar edilir. Mesel o hkim mensup olduu hkmet reisinin ahsiyeti iinde kendi ahsiyetini ifna

etmekle salhiyet ald menban asaletini ve vahdeti vcudunu iln etmi olur. Bu da risalet, vilayet,

hakimiyet, tasarruf gibi makamat mahsusadan birinde bulunan Mslmann ekecei besmeleye muntabk

olabilirse de besmele ekilmesi meru ve mstahab olan her mevkia kabili tatbik deildir. Ve binaenaleyh

besmelenin umum bir manas olamaz.

Halbuki balda beyan olunduu zere

l

bn y
a a
2 ve
bn
3

a
y
j2 a j 4

gibi ehadisi erife bize
a
b2 a 3
besmelenin meru olan her iimizin kadnda miftah olabilecek bir manay amilini ihtar etmektedir. Bu da

mfessirinin beyan ettii iki manann biri olabilir. Maamafih kur'ann, sveri kur'ann nzul, kraeti, kitabeti

itibarile evvelinde bulunmas haysiyetinden besmelenin manasnda (eyh Abdh) n izah doru olduu

gibi mevakii mahsusada dahi ayan kayt bir ehemmiyeti haizdir.

FADE - Besmele derken

2 zerinde durmak naks ve kabih, a


2 diyip durmak

kfi ve sahih,

a a
2 yine byle
y

y
a a
2 tam bir vakftr.
a
y

BESMELENN AHKMI - Mushaf yazarken

a2 den maada sure balarnda

y
a a
2 yazmak farzdr. Hayvan zebhederken veya ava silh
a
y
atarken sadece

2 demek de farzdr. Kasden terkedilirse o hayvan


a

yenmez.

Sh:45

Fakat unutulursa ma'fvdr.

a
a
b a
bm

[Surei En'ama bak] bunda ve bu gibi baz mevakide

y
a denilmemek snnettir.
a
y

Namaz haricinde kraetin iptidasnda sure banda ise

y
a a
2 P u
c
a
b2 a
a
y
a
b
demek cmhura gre snnet, ezcmle At gibi baz e'immeye gre vacibdir. Yalnz

a2 de

besmele denmez. Sreteyn beyninde iki kraet vardr. Bizim Asm kraetinde okunmak mendubdur. ptidai

kraet, sure bandan deil de ortasndan veya ahirinden ise Euzubesmele mendubdur. Yukarda beyan

edildii zere namazda biz Haneflere gre Fatihadan evvel sirren Euzubesmele snnet, afiyeye gre

sirren veya cehren besmele Farz, Maliklere gre okunmamas mendubdur. Sureteyn beyninde ise biz

Haneflerce dahi byledir. Kraetten maada sair umuri mhimme ve meruaya

2 veya
a

y
a a
2 ile balamak derecatna gre mendub veya snnet veya
a
y
vacibdir ki tafsilt kraet ve Fkh kitaplarna aittir. leride alkadar olan ayetlerin tefsirlerinde de izahat

lzime gelecektir.

stiaze mes'elesi

b
aa p
a a b ayetinde, besmeleden
b2 n

eam olan tesmiye mes'elesi

b2 a a suresinde, zebih mes'elesi de surei En'amda

inaallah beyan olunacaktr. Surei nemilde yine besmeleye dair sz gelecektir.

HULSA - Allah cellecellh ve amme nevalh, habibi kibriyas peygamberi zianmz Muhammed

Mustafa (sallallah aleyhi vesellem) Efendimiz Hazretlerini

a ve

b y

a
b
a b mazhariyetiyle bekm klmak iin Ruhi

emin i ile hakki mbinini inzal ederken evvel emirde onun stfasna, tehzip ve tedibine inayeti

rabbaniyesini izhar ve her eyden evvel nisbeti htisasn takvim ve ismi ilhsini takdim ile ie balamak

ebedi kudssini talim buyurduu gibi bunu tatbik iin de btn gnlleri mebdei midi ve mntehai mali

olan inayeti rahmaniye ve rahmeti rahmiyeyi cemii tecelliyat vcudun kanuni azam bulunan nisbeti

lhiyet ve ubudiyet

Sh:46

altnda, bir tevhidi beli ile, gayet veciz ve vecazetiyle beraber son derece cem'iyetli, cem'iyetiyle beraber

fevkalde selis ve ak bir slbi beyan iinde fezleke eden

y
a a
2 dstrunu bir miftahi kl gibi ihsan etmi ve sonra bu
a
y
dsturu ve bu edep ve terbiyeyi btn mmetin kitaplar, kitabetleri, kraetleri, nutuklar ve sair mhimmat

ve hacetleri evailinde ktibas ve ittiba edecekleri bir snneti seniye klmtr. Filvaki Resuliekrem

Efendimizin hadsi eriflerinde de yle varit olmutur:

l

bn y
a a
2 = besmele her kitabn
bn
3

a
y
anahtardr, bundan baka (

n 2a a
j2 a j 4

= her mhim i ki
b2 a 3

bismillah ile balanmamtr gdktr vesselm) elbette Allahtealnn ismiyle balanmyan her hangi bir i

onun huzuri izzetine arz olunamaz, olunamaynca da gdk, ebter kalr.

Dimek bize

y
a a
2 ile kitabullahn yle bir miftah verilmitir ki
a
y

biz bunda lmi kur'ann mevzuunu, gayesini icmalen bulacaz ve evvel Fatihada saniyen peyderpey

sureleriyle btn kur'anda bunun Sidrei mntehayi geen inkiafat mufassalasn greceiz. Bu

inkiafnda kur'ann sureleri ve ayetleri beynindeki tertip ve mnasebat sade dekik ve ltif bir zevki

edebnin deil, amik ve muhit bir lmi hikmetin dahi ihsaye smaz vcuhi intizamn muhtevidir. O yalnz

baz ecneblerin zannettikleri vehile cisman olan tul, tavassut, kasr gibi bir kemmiyet nisbeti Riyaziyesinin

ifadesi deildir. Onun iinde ebed bir hayat namiyenin ecza ve azs beynindeki ftr ve bedi keyfiyet ve

kemmiyyet nisbetlerinden maada semi ihsasatnn ltif ahenklerine ihtissat kalbiyenin mtenevvi

inceliklerine, idrakat akliye ve mantkyenin metn hikmetlerine muntabk lyuad nisebi ruhiye mncelidir ki

semadaki Sreyya ile Arzmz arasnda cazibei umumiye kanununun nisbeti mahsusas tamamiyle llp

ilmen ihsaedildii zaman bile tenasbi

Sh:47

kur'an yine namtenahiliini muhafaza edecektir.

a 3

j z
j a 1 2 p
aa z
j a
b
3

b
a r2 b u
b
1 m kur'ann sureleri, ayetleri keyfe
2 p
mettefak bir tesadfn veya sade bir hissi iranenin sevkiyle serilivermi bir divan mahlut deil, o batan

baa

y
a a
2 gibi tek bir cmlei amile ve belki bir kelimei balia
a
y

nizamnda bir insicam metn ve bir slbi hakm ile nazil olmu bir kelm haktr. evvelinde

a
2 ahirinde,
ite kur'ann btn silsilei beyan bu mebde
ba v
a
ve mnteha arasndaki rabtalarn mfad gibi Cenab Allahtan mer'i ve gayri mer'i btn mahlkatna ve

alelhusus insanlara gelen ve bilakis insanlardan Cenab Allaha giden alkai vcut ve hayatn zevk ebetle

mveah bir ifadei muhkemesidir. Baknz:

2
ve
a
ba v
a

z
a ve
ba v
a
Py
a
a
2
a
y
ba v
a
z
a
ba v
a hep birer kelm belidir ki Hazreti Aliden mervi bir
hads mucebince her hatimde byle okuruz ve buna (halli mrtahil) denilir ki bu bize vcutta inkita tam

olmadn ifade eder.

Buna fenn bir misal gstermek iin lmi heyeti mlhaza edebiliriz. Bugn biliyoruz ki btn bir lmi

heyet bir cazibe kanununun ifadesidir. lim lisannda biz buna ve daha dorusu bu haysiyetle -ecram

ulviye ye lmi heyetin mevzuu deriz. Yalnz ecram ve ecsam ktleleri arasndaki alkai mtekabileyi ifade

eden ve cazibei umumiye nam verilen bu ciheti vahdet ile biz, mihanikiyeti lemi, ecram ve ecsam

sakilenin tecazp ve tedafiyle harekt ve sknundan, skut ve itilsndan, tekarp ve tebadnden,

tesadm ve infilkndan husule geldiini farz ettiimizi heyeti lemi mtalea eder ve seyyarelerimizin

vaz'iyetlerini bir dereceye kadar hisap eyleriz. Fakat bununla vcudun btn kanunlarn ihtiva eden bir ilmi

muhita erdiimizi iddia etmeyiz. lmi hey'etin mevzuu haricinde kalan daha ne kadar ilim ve fen mevzular

vardr ki sahih bir tasnifinde lmi hey'et onlarn bir ubei

Sh:48

taliyesi kalr. O evvel Riyaznin kemmiyyet, mantkn istkra ve istinta kanunlarnn taht hkimiyetindedir.

Binaenaleyh onun cazibesi tam mansiyle bir cazibei umumiye ve klliye deildir. Filvaki onda ne ecsamn

zerrat veya eczai ferdiyesi arasndaki cazibei zerreviye veya cz'i ferdiyeyi, temask ve telsuk gibi alkai

kimyeviyeyi, ne hayatn nmvvn ifade eden taaddi ve tenaslndeki cazibei uzviyeyi, ne nefsin hsn

kubuh beyninde muhabbet ve nefret, ehvet ve gazap gibi temaylt ve heyecann ifade eden alkai

vicdaniyesini, ne intibaat ve tahayyltiyle temesslt hissiyesini ifade eden terkibat uuriyesinin alkai

misaliyesini, ne zihnin tasavvurat ve meanisiyle hakikati vaka arasndaki nisbeti hakk kef ve ifade eden

alkai misaliyesini, ne zihnin tasavvurat ve meanisiyle hakikati vaka arasndaki nisbeti hakk kef ve ifade

eden alkai ilmiye ve mantkiyesini, hasl mekn iinde mekn, zaman iinde zaman varm gibi zihn ve

haric btn bu hadisat mekniye ve zamaniyeyi bir lemhai uurda toplyarak gayip ve ehadeti, hissi ve

maverai hissi kendi vahdetinde birletirerek bize ezel ve ebedi bile ihbar ve i'ar eden ve sonra adem ile

vcut, zaruret ile ihtiyar beynindeki fark gstermek iin kudreti fatreye bir delili uhud tekil eden mcerret

bir irade kuvvetiyle mkevvenat gaybiyeyi, mkevvenat uhudiyeye kalbeden ruhun firaseti lednniye ve

snaati kevniyesini ifade eyliyen cazibei maneviyeyi, nihayet heyeti beeriyede bunlarn hepsini cem eden

cazibei ictimaiyeyi bulamayz. Halbuki lmi kur'an btn bu mtenevvi cazibeleri bir ciheti vahdetle ihata

eden yle bir mevzuun, yle bir vahdan bir cazibei klliyenin manzumei beyandr ki biz bunda cz' kll,

ruhan ve cisman btn hususat vcudun bil kayd art cazibei mutlkas olan rbubiyet kanununu,

Allah ile lem ve bilhassa insanlar beynindeki nisbet ve izafe mutlkann tecelliyat lednniyesini mtalea

edeceiz. Ve nisb bir mlhaza ile bigayri hakkn cazibei umumiye dediimiz cazibei ecram, bunun

aytndan

Sh:49

bir misali cz' olduunu greceiz. Bu yle bir mevzu vahttir ki ulmu tensika alan felsife ile debann

haysiyeti mterekelerinden bile stndr. En yksek felsefelerin tenasuk fikrsi bundaki nesek hikmetin

zeman bir in'iks, en yksek edebiyatn lemeat hsn, bundaki mezak Bedinin an bir iltimadr. Nazm

kur'an nesek ilm ile nesek bedinin vahdetghdr. Bunun iin tenasbi kur'an, fnunun ttrad

mantksinden daha muhkem, edebiyatn rengi televvnnden daha mtenevvi, daha mteabihtir.

Muhkemat ile mteabihatn byle bir tenasuk bedi de ancak ftratte grlebilir.

au
a

b
6
aa
2 n 5 a
ar
b5 n
a . Mesel Heyette cazibei umumiyenin yalnz ecsam selse nazariyesi
dahilindeki nizam ve nisbetini bile henz lmemi olan fennimiz ne manzumei emsiyemizin, ne de

manzumei klln tertip ve ahenginde gayri ilm ve gayri mantk ve gayri bedi hibir nokta bulunmadna

btn ftraitle kanidir. Ftratin bu nizam, nazarmzda nasl byle hem zahir ve hem batn ise, kur'ann

sureleri ve ayetleri beynindeki nizam ilm ve bedi dahi onun gibi ve hatt ondan ziyade zahir ve ondan

ziyade batndr. Zahir olmas kemalinden, batn olmas da ademi tenahisindendir. Bu haysiyetledir ki bir

irimiz:

"Bikri fikri kinatn k k oldu fakat"

"Perdei smetde kald ma'nii kur'an henz"

demitir.

Biz mantki dnrken nisebi bediiyeyi, edebi dnrken de nisebi mantkiyeyi feda etmek itiyadnda

bulunduumuz iin bu tenasb btn kadrosile bir cedvel izer gibi fikren lemiyor isek o ftrati yaarken

bu zevki kemali vecd ile duyabiliriz, kur'an da, zevki okuyanlarndan ziyade yaayanlarna ihsan etmek iin

hitap edecektir.

=
n Binaenaleyh evvel'emirde gafletimizden, vesvesemizden,

eytanatten silinmek iin btn uurumuzla Allaha snarak:

Sh:50

u
c
a b2 a
a
b

diyelim ve o cazibei klliyeyi yaamak iin:

y
a a
2 Q
a
y

miftahna yapalm ve bir hissi kran ile Fatihasnda balyalm

T =y
a S =
b a l
z
a R
a
y
b a V 6
n

ba j
ba U
6 a
b
= o
a
a
a
a
a
a
W = n

b
a l
a

Meali erifi

Hamd, o rabbilemn, 2 o rahman, rahm, 3 o din gnnn maliki Allhn. Sade sana ederiz kulluu,

ibadeti ve sade senden dileriz avni, inayeti yarab! 4 Hidayet eyle bizi doru yola 5 O kendilerine in'am

ettiin mes'utlarn yoluna 6 Ne o gadap olunanlarn ne de sapgnlarn 7

MNASEBAT

Kur'anda sureler, ekser surelerde kssalar, kssalarda ayetler, ayetlerde kelimat, kelimatta huruf ve

btn

Sh:51

bunlar arasnda zahir veya hafi, lfz veya manev bir ok vcuhtan bir tenasbi tam ve bir nizam beli

vardr ki tahlili namtenahidir ve birok ulm ve fnun ile alkadardr ve bunlarn akdemi Nahiv ve Belat

ilimleridir. Nazm kur'anda terkip, sibak, siyak, mantuk, mefhum ve fehva, mutabakat, tazammun ve iltizam

ile ibare, iaret, dellet, ktiza' zhar, hfa' tahkik, temsil, tasrih, kinaye, ima, telmih, mantk, hikmet, maksada

isabet gibi vcuhi beyan ve bu bapta evvel kelmn sem'a, saniyen kalbe nfuzunu temin eden fesahat,

halvet, letafet, cezalet, rikkat itidal, tedit, teysir, tefennn ve teceddt, cinas, tenasuk, tevazn, ahenk,

tasarruf, slp, msavat, tnap, caz ve nihayet ibda ve 'caz gibi lfz ve manev mehasin ve bediiyat

tazammun eyliyen vcuh belat ve bediiyat vardr ki delleti vaz'iye ve lisaniye, delleti akliye ve

mantkiye ve delleti tabiiye ve zevkiye namile nevi delletin muhassalas olan ve mtenahiden

namtenahiye giden tenasbn icmalen hissedilebilen alkalarn ifade ederler. Bunlar tefsirin ruhunu

tekil eder. Umum iin delleti vaz'iyenin, ulema iin delleti zevkiye ve ftryenin ehemmiyeti byktr. Ve

terceme ile lisan deitii zaman bittabi birinci ile ncde zayiat pek ok olur. Ve bundan delleti

mantkiye de mteessir bulunur.

Bunun iin biz baz mevakide bu mnasebat icmalen gstermiye alacaz. nk tafsiline kudreti

beer kfi deildir. Bu mnasebetle de fatihada dierlerinden fazlaca tevakkuf edeceiz. Fatihada evvel

iki noktai nazardan tenasb alalm. Siyak, sibak: yani szn gelii gidii ki birincisi makabline, ikincisi de

kendi eczasile kendine ve mabadine nazaran olan mnasebetleridir. Besmele fatihann bir cz'

addolunduuna gre birincisi mevzui bahs olamaz, bu olsa olsa nzul noktai nazarndan

Sh:52

b2 a a ile olan mnasebeti olur ki bu da tertibi kur'ana nazaran mabadine ait bir

siyak mnasebetidir. Fakat besmele bir ayeti mstakille olduu iin evvel onu taharri edelim:

SBAK - Besmelenin cazibei taallkundan hari hi bir ey tasavvur olunamyacandan sureti

umumiyede Fatihann da onunla mnasebeti derkrdr Besmele ile Fatiha okuyorum, fatiha yazyorum,

hamdediyorum, kur'ana balyorum ilh... gibi. Fakat bundan baka sureti hususiyede dahi mnasebat

kaviyyeleri vardr. O kadar vardr ki besmeleyi ondan bir ayet farzedebilirsiniz. Evvel nazm ve fasla

mnasebeti, saniyen mfredat mnasebeti, salisen icmal ve tafsil ile bilvcuh mana mnasebeti vardr. Bir

kerre besmeledeki cazibei rahmete fatihann bir cevab kran olduu ilk nazarda grlyor. Bu ise

aralarnda hafi bir kemali ittisaldir. Sonra fatiha besmelenin bir beyan, bir inkiaf beligidir. yle ki:

Besmelenin mfredat hakikaten, hkmen yedi kelimeden mteekkil drt kelimei mstakille olup

ismullah, mecmu terkibi ise mezkr ve mukadder iki taraf ile bir rabtadan yani mutellik, mteallk. vastai

taallk olan cz'den mrekkep bir kelm tam idi. Buna mukabil Fatiha, yedi ayet, drt kelm tam idi.

Buna mukabil Fatiha, yedi ayet, drt kelm mstakil, vakf tamdan mrekkep bir kelm tam nizamnda

bir surei bediadr ki bu vakf tamdan birincisi ayetle bir kelm olarak taraf evveli, ikincisi iki kelm ile

bir ayeti tevhit olarak ortadaki rabtai akdi, ncs yine ayetli bir kelm olarak taraf ahiri tekil etmitir.

Ve bu suretle Fatiha, besmele gibi ve onunla mtecanis bir kelm suretindedir.

Manaya gelince: Besmele bize bir nisbeti izafiye, iki nisbeti vasfiye ve banda bir nisbeti taallk ile

nihayetinde muzmer ve tevhidi mutazammn bir nisbeti

Sh:53

tamme veriyordu. Orada

y
a a husustan umuma inbisat eden ism-
a
y

sfat ile mezkr iken biz ezelde olduumuz gibi ef'alimizle beraber mahzuf ve muzmer idik. Daha dorusu

allah var, biz yok




a
b
nk ondan evvel bu taallk ile

izafeti ilhiyeye sarlmam idik.

y
a a
2 dediimiz zaman dr ki
a
y

bu taallk hasl olmu ve Fatiha da maatteekkr zuhurumuza vesile vermitir.

Filvaki Fatiha bir kran ile balyor ve bizi gyab bir izafeti rabbaniye ile iptidaen lemn iinde sahai

vcuda atyor ve o srada rahmani [rahim bir daha tecelli ediyor ve teblii hakayik ile bir iki devrei

tehzibden sonra lednn bir teklifin icabn sezecek kadar uurumuzu terbiye ve talimi kelm ile iltifat

ederek Allah ve kendimizi tanmak iin bizi gaypten hude getiriyor ve ite o zaman vahdaniyeti ilhiyeye

6
n

ba j
ba diye bir akdi biat yaptrmak zere bize hakk kelm veriyor.

Ve biz de btn vicdan itimaimizle mtekellim olarak sze balayp bu akdi yapyor ve o nisbeti taallku

byle ezel bir rahmet [ile] lyezal bir mukavelei itimaiye ve hukukiyeye raptediyoruz ve o vakit bizim de

nesten derken bir iradei cz'iyemiz ve inai talebe hak ve salhiyetimiz olduunu anlyoruz ve derhal

= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b

a l
a duasile huzuri ilhde ahz makam ederek

ilennihaye sylyoruz bu suretle ezeldeki ve besmeledeki batn, fatihada ve halde bir mtekellimi zahir

oluyor -da zahiri ezel gaip ve nihayet bizim uurumuzda ve kelmmzdaki huzurile merkez ve muhitimizde

bir muhatep olarak hazr bulunuyor

a
a
a b a P6n

ba j
ba
P=n
= o
a
a ite ezel, ebed btn muadelei hayat, bunun iindedir. Basit birka
cmle gibi grnen Fatiha, hlkatn, hlkn, mahlkun btn serairini toplyan bir kanuni kldr. Bataki

ayet ile sondaki ayetin rabtas olan bu bir

Sh:54

ayetle fatiha byle namtenahi sl bir muadelei vcudu tescil etmitir.

Fatihadaki bu ruhi, bu muadeleyi u hadsi kuds ne gzel beyan etmitir.

b 1
b 1

j
2 2 5
a o


1
b
4
b j j = ben salt sresi olan Fatihay benim aramla kulum arasnda
yar yarya taksim ettim; yars benim ve yars kolumundur ve kolumun istedii hakkdr. Aleyhisselat

vesselm Efendimiz de bunu yle beyan buyuruyor: [Kul (

)der, Allah ta kulum bana hamdetti, der, kul (

etti) der, kul (

benim (

=
b a l
a
z

=y
a ) der, Allah da (kulum beni sen
a
y

6 a
b ) der, Allah da der ki (kulum beni temct etti ve buraya kadar

6
n

ba j
ba ) kulumla benim aramda, surenin ahiri ise sade

kulumundur ve kulumun istedii hakkdr. (

= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b

a l
a ) diyor].

Fatiha ite haktealnn byle bir ltfunu tecelli ettiren bir muadelei vcuttur. Bu muadele de kinatn ssi

nizam olan adalet ve mvazene kanununun en bariz ve en bedi bir hakikatn grrz grrken,

sratmustakim nazm mecdinde iyan beyan okuruz. Bu muadeleye bir zevki tasavvuf ile bakacak olursak

bu misak ubudiyet ve istianeyi hamil olan mmetin hey'eti itimaiyesine

b q

a
a P
a
5


u
a

z
b
a bj gibi ayetlerde tasrih edildii zere lhutun bir zlli niyabsi mnakis
olduunu ve onlara da bir hssei ina bahedilmi bulunduunu duyarz ve o zaman byle ubudiyet ve

istianesini yalnz Allaha hasreden bir vicdan itima tayan mmetin icmanda da bir delleti teriiye

mevcut olabileceini, yani icma mmetin msbit bir delili er' tekil ettiini anlarz. Binaenaleyh Besmele

ile Fatiha arasndaki sibaki tenasbn ruhu ezel ile lyezal beynindeki bu muadele nisbetinin inkiafdr.

Bunlar btn ftratta mevcut olan bu nisbeti bizim uurumuza nakeden ayt ilhiyedir. Bunlarn inbisatn

da kur'anda greceiz.

Sh:55

Siyak - Fatihann bizzat kendisindeki sevki bir sevk talimdir. Nitekim bir ismi de talimi mes'ele idi. Bunun

en byk karinesini siyak kraette ve bilhassa

b2 a a emri celilinde buluruz.

Bundan baka esbab nzulde rivayet ettiimiz hadste dahi

mfessirin bata byle syle mealinde

3 emri vard. Bunun iin baz

3 emrinin mukadder olduunu zikretmilerse de

muhakkkin bu takdire hacet kalmakszn sade, siyak uslubun bu talimi i'ara kfi olduunda musrdrlar.

Yni Allahteal bize bu kelm ile ilim ve iman telkin buyurmu ve bu telkini bir emir ile yapmayp hal ile

gyaptan anlatmtr. nk ilim ve imandan evvel hakk huzurumuz yok idiki sarihan hitap etsin. Zira

Besmelede biz zahiren mevcut deil idik. Binaenaleyh Fatihann iptidasnda marifetullaha mtealik olan

ayet tamamen gaibane bir ihbardr. Mtekellimi gaiptr. Bunda lemn sgasiyle zevilukule bir tenbihi

beli vardr ki bu ayetin mazmununu dnp anlyan bir kimse kil ise, lemnin ne olduunu ve kendi

ruhunda onun nasl tecelli ettiini teemml ederek ve mebde- meadi nazardan geirerek, uurunu,

basiretini toplad zaman ve ancak o zaman


a P= b a l
z
a
b P=y
a
y

6 a ihbari gaibanesinin hak bir kelm olduunu anlar ve derhal Allah zahir ve batnda hazr ve
nazr bulur. Bulunca da

6
n

ba j
ba ilh... diye ona hitap ile arz ahd

hacet yapabilir. Bunun iin Fatiha edebiyat arabiyede gayibden hitaba iltifat, denilen bu uslubi belgatin

te'mini iin taraf ilhden sarih bir emri ben ve biz gibi sai tekellm ile sarih bir hitab ihtiva etmiyerek

l
y
a by
a a
a
j
b
b
bv

a

ayetinin mazmumunu talim ve tebli eylemitir. Binaenaleyh Fatihann kendisindeki sevki, bir sevk talim

ve slb, slbi telkn olmutur.

Btn bleai arabn ve hatta arai Trkn kasidele-

Sh:56

rinde, hatabelerinde bilip kulland bir slbi iltifatn byle tam makamnda ve bir ok cmlelere muhta

mazmunlar bu kadar veciz ve bu kadar beli bir surette toplyan gayet derin bir nkte ibda etmi olmas

btn arai Arabn azmi tahaddisini kran ve onlara 'cazi kur'an nnde serfru ettiren vcuhi belattan

birisi olmutur.

Fatihann eczas arasndaki sevk ve mnasebat ise ksmen geti ve lzum grldke de atide tahlil ve

tefsir srasnda gelecektir. Burada u kadar syliyelim ki

elhamdnn ekmel bir suretiyle tefsiri

mteselsil ile Fatiha

6
n

ba j
ba

b a dahi istianenin yle bir beyandr. Ve bu inkiaf

a cmlei baliasna raci bir kelm bedidir.


z

Dier sveri kur'an ile mnasebat ise, Fatiha; mmlkur'an, mmlkitab, Esas isimlerinin dellet ettii

vehile hepsinin cezri aslsi ve mmessili kllsi olmasdr ki bunu ksmen balda anladk ve btn atide de

inaallah anlyacaz.

Hlasa; sanki besmele bir ta, kur'an bir vcudi ekmel, Fatiha onun ba

a bu
z

bataki sima, rahmet ve hidayet bu simann gz bebekleri, Dnya ve Ahret menazr, ubudiyet ve istiane

lisan, tevhidi ilh ruhudur. O suretle ki btn lednniyat vcut onun lebi beyanndan snuh ederken o

tadan, o simadan o gamzelerden de onun ruhu okunur. O sima simai Muhammed, o vcut tecellii ilhdir.

Kelm kelmullah, mbelli resulullah:

j az

a
a a a a
a
a

TAHLL VE TEVL

1.

z
a Hamd, ihtiyar bir ihsana veya onun mebdei olan bir hsne kar inirah ile

sahibine tazim ifade eden bir zikri cemildir. Ksmen medih ve ksmen kr ile birleen bir g, bir nevi

mek veya lmek, iyi bir veya l, gzel bir c veya lc olmak, cidd bir clk

veya lclk, nihayet bu man-

Sh:57

lar cami gzel ve cidd bir szdr. Arapcada hamd kelimesi bunlarn hepsinde kullanlr, Fakat lisanmzda

ekseriya ismi masdar olarak mstameldir. Dierlerinde hamdetmek veya edilmek, hamdedi veya edili,

hmd veya mahmud olmak, hmidiyet, mahmudiyet denilir ve bugnk lisanmzda bunun srf Trke bir

mradf yoktur. kr de byle. Elde bir mek varki oda medih ve sen mradfidir. Hamd ise medhile

kr beyninde bir nevi sena ve bir medhi mahsustur. nk medih, hayat ve ihtiyari olana da olmyana

da yaplr. Mesel gzel bir inci ve gzel bir at memduh olabilir. Fakat mahmud olamazlar. Hamd bunlar

ihsan eden faili muhtara yaplr ve hatt onun keremine, ilmine yaplr da hsni endamna yaplr. u kadar

ki onun hamdedene vasl olmu bir in'am olmas art deildir. krde ise bu da arttr. Zira kr gelmi

olan bir nimete kavlen veya filen veya kalben mn'imini tazim ile mukabele etmektir. Sade filen veya

kalben yaplan kr, ne medihtir, ne hamd, lkin lisan ile kavlen yapld vakit hem hamd, hem de

medholur ve bu hamd krn badr. Binaenaleyh hamd, medihden aleltlk ahas, krden de minvechin

eam ve minvechin ahastr. Her hamd medihtir, lkin her medih hamd deildir. Sonra bz hamd, kr ve

bz kr, hamdolmakla beraber kr olmyan hamd, hamdolmyan krler de vardr. Dimek medih

vaka nazaran bo bir midin sevkile kuru bir yalandan, mcerret bir mdaheneden ibaret kalabilirken

hamd ve kr daima vaka mutabk bir hakikat ifade ederler. Hamd delile mstenit hakl bir midin

nevesile veyahut kr gibi tahakkuk etmi bir tenamn zevki saadetile yaplr. Hamd verdi, verecektir

gibi mazi ile istikbal beyninde deveran eden bir hali evktan, kr ise ite verdi gibi

Sh:58

bir mazii mtehakkkn zevki vuslatndan mnbais bir bahtiyarlk ilndr. Bunun iin hamd- kr

tamamen meru ve ahlk olduklar halde medih umumiyetle ahlk deildir. Menhi ve mezmum da olabilir.

Nitekim aleyhisasslat vesselm Efendimiz meddahlarn yzlerine toprak sanz -

l
a na ary
a buyurmu, halbuki nase hamd etmiyen
a a u
Allaha da hamdetmez-

a z

ba z

hadsi erifile

aleltlk hamdin memurnbih olduunu gstermitir. Mra hadslerinde de mmeti Muhammed

hamnadun yani ok hamdedenler unvanile telkip edilmitir. Hamd ile krde asl matlp mn'imdir.

Medihte ise hayali nimettir.

Hamd ve kr ikisi de bir hakk-u hakikat ak inirah ve binaenaleyh ahlk olmakla beraber hamdde

manay evk, krde manay sadakat daha barizdir. Ve bu suretle kr bir mazii mtehakkkn hatrai

tebcili olduundan daha zor, yapanlar daha azdr. nk cereyan vcut hep maziden istikbale

mteveccih olduu iin insanlar tab'an istikbale mtemayildirler. phesiz bu temayln iinde hevlld

bir cezbei ahiret mndemictir. Filvaki insanlar daha ziyade ileriyi grsn diye gzleri nlere nazr olarak

yaradlmlardr. Lkin byle olmas yolda giderken geldikleri mebdei geip arkada braktklar kt'ay

unutmak iin deil, onun hatrasna ve hafzann sadakatine itimat iindir. Bundan dolaydr ki boyunlar

ledeb'icap o hatray tecdid iin ndeki gzleri arkaya evirip baktrabilecek mteharrik bir mihver halinde

halkedilmilerdir. Bir istikbal yolcusu iin bu hilkatin byk bir ehemmiyeti ikaziyesi vardr. Demek ki

hafzas rk boyunlar gayrimteharrik olan yolcularn sade ileriye dikilmi olan gzleri, eytann

basknndan korunmak iin birer zaman selmet deildirler. Halbuki beeriyeti gafilede bu hal galiptir. Fikri

mdahene ile bir midi mevhum zerine meddahlklar yapan nice

Sh:59

mahlklar grlegelmitir ki maksatlarna nail olduklar ilk andan itibaren bir nankr kesilmilerdir. Bunu

mlhaza eden baz mtefekkirin -ezcmle zamanmzda Fransz Gstav Lbon- insanlar zerinde hayalin

hakikatten ziyade bir hkimiyeti olduu neticesini almlardr. Fakat bu doru deildir. nk hayalde

grlen o hkimiyet hakikati temsil edebilmesi haysiyetindendir. Yoksa hayale hayal diye sarlan kimse

grlmemitir. Binaenaleyh asl hkimiyet hayalin deil yine hakikatindir. Hakikat yle messirdir ki sade

yakndan deil, uzaktan hayali vastasile bile tesirini icra ediyor. Lkin vuslatn yle artc bir hali istirak

vardr ki bunda hakikat kendisinden baka her eyi siliverir ve ayni hakikat olamyanlar ona tahamml

edemezler ve bunun iin beer onu kendisinden ziyade karsnda grd zaman takdir eder. Gne

dounca gz kamar ve intba szlp kalpteki uur cepheye dikilmeyince insan onu gremez. Bunu

binaen uurlu bir hakikat adam olmak gayet mkil ve bir mslimi kmil olmak ok zordur. Nitekim fni

filhak olan Hazreti merlfaruk radyallah anh efendimiz hak, mere Sadk brakmad


z
a
m b dedii zaman bu zorluu ifham etmitir. kr ise

byle erbab hakikatin ar olduundan

buyurulmutur.


a bj
3

Maamafih dier cihetten hamdte manay tazim ve takdir daha yksektir. nk bundaki ihsan vaki

hmide vasl olmad cihetle bir taraftan daha ziyade hakka nazr, garazsz bir mei tazim vardr. Dier

cihetten o ihsana nail olanlarn neatna itirak ifade eden bir hissi uhuvvet ve kendi hakknda gayri vasl

vasl addettiren bir hissei takdir mevcuttur. Bir bu, bir de aksam krde fili kalbin bir emrihafi ve ef'al

cevarihin ihtimalli olmas, enva krn ekmeli yine lisan ile yaplan hamdolmasn ktiza eder. Filvaki

Resuli ekrem

Sh:60

sallllah aleyhi vesellem Efendimiz hamd, krn badr. Allaha hamdetmiyen kretmemi olur


a z



a
a z
a buyurmutur.

Bu erait ile lisanen yaplan ezkr cemile, elfaz ihtiramiye, tazimat mahsusa, hep hamddirler. Hamd

kelimesi de btn bu tazimatn mealine muntabk olduundan hamdolsun denildii zaman btn bu

tazimata ayan bir hsn veya ihsan muvacehesinde bir hazz saadet ve bir bahtiyarlk duygusu iln

edilmi olur ki bu, bir taraftan o hsn ve ihsann sahibi muhtarn mek, dier taraftan da bihakkn o

saadetle nmek manalarn ifade eyler. Ve her iki haysiyetle pek meru ve pek ahlk bir hasenedir.

nk tahdisi nimet bir gururi temddh deil, nankrl silen byk bir fazilettir. Daha dorusu hamd

herkesin ermek istedii ve fakat pek az kimselerin erebildii en yksek bir gayei kemaldir. nk beer

noktai nazarndan btn saadetler iki kelime ile hulsa edilebilir: Tena'm, in'am. Mevkii tena'mde

bulunanlar ancak tena'mlerini his ve takdir ettikleri zaman hamdederler. nk saadet tena'mn

kendisinde ve kemmiyetinde deil keyfiyetinde yani zevki takdir edilip hissedilmesindedir. Ve zaten

tena'mn kendisinde ve kemmiyetinde deil keyfiyetinde yani zevki takdir edilip hissedilmesindedir. Ve

zaten tena'mn manas budur. Ve ne zaman zevki saadet hissolunur ve coarsa lisandan hamd sdr olur

ki bu makam, hmidiyet makamdr. Mevkii in'amda bulunanlarn saadeti de mcerret in'amda deil, verilen

nimetin kadrini bilecek ve zevkiyle saadet duyacak mahalli lykine isalinde ve vusuln delili vazhile

mahede etmesindedir. Bu delil ise hmidin hamdidir. Bundan o isal ve vusul temaa etmekteki zevk te

mahmudun saadetini tekil eder. Ve biz biliriz ki makam in'am, makam tena'mn fevkindedir.

Binaenaleyh makam mahmudiyet ekmeli meratip ve aksay metaliptir. O halde bu makamn saadeti de en

byk saadettir. Bu saadetin zevkindeki cui dahi bil'ev-

Sh:61

leviye bir hamd ile neticelenmeyi iktiza eder. Mahmudun hmidiyeti demek olan bu hamd ise tezyidi in'ama

ve dolaysile tezyidi hamidiyet ve mahmudiyete sebep olur. Bu suretle makam hmidiyette bulunan

mtena'imin hmidiyette devam makam mahmudiyete itilsna ve makam mahmudiyette bulunan

mn'imin hmidiyette devam da mahmudiyetin namtenahi tezafne vesile olur ki


m

buyurulmas bundandr.

u halde silsilei mterakkiyesile meratipi liyei hamd unlardr: -1, hmidiyet, -2, mahmudiyet, -3,

hmidiyet ve mahmudiyet, -4, mahmudiyet ve hmidiyet.

Bu son mertebede tecelliyati lhutiyeden birini grrz. Burada in'fial ifade eden beer mazmunlarn

hazfile mahmudiyet ve hmidiyeti cemeden hamd, mahmud, hmid esmai hsnasnn tecellisini

grmemek nasl kabil olur? Bu olmasa idi onlar nereden gelirdi? Sonra ifai erifte mbeyyen olduu

zere hmid ve mahmud peygamberi zian Efendimizin de Ahmed ve Muhammed gibi esma

erifesindendir. Filhakika makam mahmut bilhassa Hatemlenbiya Efendimize mev'ut olan ve onu

hmidiyetten mahmudiyete terakki ettiren bir makam ldr ki makam efaati uzmadr. Bu makamda

(livalhamd) onun desti eymesine teslim olunmutur. Ahrette makam mahmudun feyzi efaatiledir ki

livalhamd altnda toplanacak olan mmet, hmidiyeti ilhiyeden hisselerini alacak ve ehli cennetin

davalarnn sonu da

=
b a l
a olacaktr.
z

;
b a l
a
z
a
a

Byle hamidiyet ve mahmudiyeti cami olan habibi hudann ahmediyeti, muhammediyeti, ite hamdin bu

mertebei cem'iyetini natktr. Ve Filvaki lfzan ve manen mahiyeti hamd, bir hakikati muhammediyedir. Ve

bu hakikatin evvel ve ahr Allahtealya htisas da hakikatlerin hakikatidir.

te Fatiha

z
a iptidasile bize bu saadetleri, bu gayei

Sh:62

kemali ve bu hakikati telkin ederek balamtr. Ve elhamdlillh denildii zaman duyulan inirah amk bu

ak-u evkin ifadesidir ve hakikati hamde meftun olmyan yoktur. Lisan arapta

4a ahd fert veya ahdi

istirak veya ahdi cins ve hakikat ifade eden bir harfi tariftir. lk hitapta ise hamdn bir ferdi muayyeni maruf

deildir. Sonra bu mbtedann haberi olan

da lam, htisas, istihkak, milk mnalarnda zahirdir. Ve

evvelki dierlerine amildir. Binaenaleyh cmlenin meali u olur: Hani her kesin malmu ve aksayi emeli

olarak matlbu olan hamd hakikati yok mu? ite hmidiyet, mahmudiyet btn cinsile ve hatt btn

meratibi ve btn enva efradiyle o hamd, Allaha mahsustur, Allahn hakkdr, Allahn milkidir. nk

Allahtr, nk... nk ilh... Fakat lisanmzda bu tafsili icml eden bir harfi tarif olmad iin biz sadece

hamd, diye aleltlk cins ifade ederiz, bilen bilir, bilmiyen bakasnn bildiinden haberdar olmaz. Bu cmle

evvel bize ilim ve iman ifade eden bir cmlei ihbariyedir. Ve ayni zamanda tazimi de i'ar ederek inai

hamdi mstelzim olduundan lzmiyle de bir cmlei ihbariyedir. Ve ayni zamanda tazimi de i'ar ederek

inai hamdi mstelzim olduundan lzmiyle de bir cmlei inaiye olur ve zeman olmyan bir cmlei ismiye

olduu cihetle devam ve sbuut ifade eder. Fatihada bundan baka cmlei ismiye yoktur. kelm biri

sla olan dier drt cmle, hep cmlei filiyedir. lk nazarda byle olmas fatihadaki muadele tenasbne

muhalif gibi grnyorsa da hakikati emir ber akistir. Zira bir isim birok file muadil olabilecei gibi o drt

cmlei filiye bunun beyan hayyizinde olduklarndan teadli hakik ancak bu suretdedir. Ve indettahkik

Fatiha, bu tek cmlei ismiyeden ibaret bir kelmdr.

2.

=
b a l
Allahn sfatdr. Terkibinin lisanmzda her kese marufiyeti tercemeden

mustanidir. Bunu lemnin rabbi suretine ifra mmkin ise de bunda fazla bir vu-

Sh:63

zuh olmamakla beraber lmdaki istirak, ahdiferd ile tevhidi ifade eden marifeye izafet meddalar nks

kalacaktr btn lemnin ve eczasndan her birinin malm olan yegne rabbi diye tafsl etmek ise ycaz

yerinde tnap olacaktr lemlerin rabbi demek ise bu mahzurlarla beraber aslna da muvafk olmaz. Zira

kur'an rabbil'avalim demiyor da rabbillemn diyor ve bununla bilhassa zevilukul talip ederek

onlarn nazar dikkatini celbeyliyor. nk

b P

b gibi cem'i salimler ukalya

mahsus olduundan bunun meali btn leminn ve btn eczasnn ve alelhusus hepsine faik olan

zevilukul lemlerinin yegne rabb demektir. Surei bakarenin banda

=
n nazm

celilinde tebeyyn edecek olan bu iareti mcmele, kur'ann hikmeti nzuln gstermek itibariyle

Fatihann evvelinde gayet mhimdir. Bu iaret ve bu ikaz rabbandir ki

6
a vasflarle takviye edilince, uur ukalyi
a
b P=y
a
y
gayiptan huda getirip

6
n

ba j
ba diye hitap ile arzi tevhid- misaka

sevkedecektir. kil ile gayri kil mzekker ile mennes gibi biri dierine velev bir haysiyetle racih olabilen

mteaddit isimlerin tesniye, cemi gibi bir ifadede racihini galip klmak demek olan bu taglip slb

lisanmzda da vardr. Mesel zev ve zevceye zevceyn, baba ve anaya ebeveyn dediimiz gibi btn Trk

tebaasna Trkler demek te bir tagliptir. Ve Arabde bunun birok enva vardr.

rab aslnda terbiye manasna bir masdar olduu halde mubalga kasdile mrebbye tlk edilmitir ve

masdarnda rububiyet denilmitir ki ok dil yerinde

denilmesi gibidir. te bu mbalga


4

manasndan dolay rab sade mrebbi mradifi deil ayni terbiye gibi olan ve binaenaleyh istil, isti'l,

inayet, tedbir, zabt ve tasarruf telkin ve irat teklif, emr-nehiy, tergip, terhip, taltif, tekdir gibi terbiyenin

btn levazmna malik kuvvetli ve ekmel

Sh:64

bir mrebbi demek olur ve bu mnasebetle sahip ve malik manasna dahi gelir. Mesel hane sahibine

rabbddar bir sermayenin malikine rabblmal denilir. Bunda da sadece sahip ve malik manalarndan

fazla bir mefhum vardr. Rabblmal tabiri bile mudarebe ve selem gibi bir muamelei ticariye noktai

nazarndan sylenir. Binaenaleyh aleltlak rab denildii zaman sade malik veya sade terbiye mefhumlar

deil ikisine de btn levazmile sahip olan bir kadiri kayyum anlalr ve bunun iin Allahtealdan

bakasna hususiyeti anlatr bir izafet yaplmadan mfret olarak (rab) tlk olunamaz ve kemali marufiyeti

ifade eden (errab) ve umum ifade eden (rabbillemn) gibi izafetle hi yaplamaz. u halde rab rububiyet

denince anlyacamz mana kudreti baliga ile zabt ve tedbir ve terbiye mefhumlardr, yan'i bunlar

yapabilecek bir kudreti baligaya malikiyettir.

Terbiye, bir eyi kademe kademe, tedri ile kemaline eritirmektir ki bunun eseri istfa ve tekml olur.

lemnin her ksmnda ise terbiye ve tekml kanunlarnn cereyan her an ve her lhza mehuttur ve

binaenaleyh byle bir kudreti baligann rububiyeti sni lemde ek ve pheden zade olarak

okunmaktadr. Ve ite rabbillemn bize bunu ihtar ediyor. Rabbillemn denince her insan kendi

grebildii kadar olsun btn lemne zihninden bir geit resmi yaptrr ve yaptrnca behemehal kanuni

terbiyeyi grr. Demek biz rabbmz lemne nazarla bileceiz. Ve fakat limni de ancak ona izafetle

tanyabileceiz.

Bir takm felsife heyeti lemin byle tedric bir kanun terbiye ve tekml takip ettiini grememi.

Bunlardan bir ksm hepsinin def' olarak sebepli veya sebepsiz birdenbire tekevvn etmi bulunduunu,

bir ksm da tabiat davasile tekevvn inkr edercesine bu

Sh:65

gnk heyet ve nizam vcudun kdem ve ezeliyetini iddiaya kadar varmtr. Bunlara gre mesel insan,

ancak insandan olur ve insan ezeldenberi mevcuttur. lemde terakki ve tedenninin manas yoktur, talep,

sy ve kesp semeresizdir. Btn lemde kadimdenberi enva mevcudat serpilmi, fezada hibir nizam

mterek takip etmiyen ecram, ve ecramda lyuhsa enva ekvan, btn tabayii mahsusalarile kadm bir

cebir ve icabn iinde yzer giderler. phesiz bu szler, hem tecribeye ve hem akla taban tabana zt birer

cehli mrekkep idi, hi olmazsa tamamen mahedemiz altna girebilen efrad eyann, dn yok iken

ufacktan hudusa gelip tedricen bydn ve bilakis yine tedricen gaybolup gittiini her gn bittecribe

gryoruz, mahedemizin ihatasna giremiyenlerin de byle olduunu istidllimizle, aklmzla biliyoruz,

urada bir adack frlyor, szlm topraklar tahaccr ediyor, talar eriyor, madenler filiz veriyor, kayalarn,

topraklarn arasnda tohumcuklar ve o tohumcuklardan mtenevvi otlar, aalar, trl trl hayvanlar

treyor, reyor, smk gibi bir nutfenin iinde yzlerce insan tohumu fkryor, tasfiye ve telkih ile bundan

lhza lhza aleka, mudga devrelerile reym, reymden canl kemikli cenin, ceninden alyarak ve

glerek doan bebek, tfil, kademe kademe yuvarlanan, yryen, kekeliyen yavrucuk, sonra koup oyniyan

afacan ocuk, sonra dilerini deitirip ahlanmaa balyan murahik mmeyyiz, sonra ieini ap

meyvasn vermiye zenen kil bali sonra ahin gibi dnyalar tutan alkan bir delikanl sonra arslan gibi

kemaline ermi kehli kmil, sonra cismaniyeti ruhaniyetinde erimee ve re'yi, ihtiyar szlmee balyan

bir ihtiyar, nihayet hayr veya er bir ruh mahz olup umaa veya gmee hazrlanan bir piri fani, hasl

mekn ve zaman iinde nefesden nefese lyuad uur hamulelerile yryen ve her lhze suretten surete

deie-

Sh:66

rek varaca yere varan ve btn bu tahavvltta hi deimemi gibi ben ben deyip giden insanlar akp

akp gidiyorlar. O haldeki hi bir zaman bu gnk lem, dnk lemin her noktadan ayni olmyor ve btn

bunlarn maverasndan btn bu cereyanlar izhar ve rabtederek bize daima vahdet uurunu veren kadiri

kayyum bir hakikat her dem her lhza iln vcut ediyor ki biz o lahzaya o ane hal diyoruz ve bu hal iinde

mzi ve istikbali yayarak o hakikate visal peyda ediyoruz, hakikat daima hakikat, lem ise her an

mtehavvil ve mrtabtan ve muntazamen mtehavvil, bu irtibat ve intizam ile akl ve fikrimiz o hakikatin

iniksatna, kalp ve uurumuzda o hal iinde bizzat tecelliyatna ahit oluyor.

Binaenaleyh mahedenin, tecribenin akln bilittifak vaki olan bu ifade ve srarlar karsnda lemde

hudus, terbiye, tekml mefhumlarn inkr etmek krlkten cehli mrekkepten ve buhrani nefsden ne'et

etmi bir dallettir. lemde halk, terbiye, stfa, tekml bir snneti cariye ve hak teal da kemali mutlk

bunun illeti tammesi olduu her trl pheden zadedir. Bunun iin ahiren ilim ve felsefe, lemde, tbiri

harle tabiatte tekml kanununun cereyanna kat'iyetle hkmn vermitir ve bugn terbiye, stfa,

tekml, beeriyeti kile ve limenin zerinde yrtmek istedii bir kanun telkki edilmektedir. Tekml ise

vahidi basitten vahidi mrekkebe: yni o vahit zerinde umuri mteaddidenin tedricen itima suretiyle

nkstan zait ve kmile giden ve bilakis mrekkepten basita, mteadditten vahide inen bir seyri

ndur.

Fakat burada hakikat inas ehli ilim- hikmet ile onlarn szlerini alarak veya anlamyarak suiistimal

eden birok ksrine de tesadf ederiz ki bunlar bu tekml haktealnn bir eseri terbiyesi telkki etmeyip,

messirsiz illetsiz olarak tabiatta bizzat cari ve cebr- icap

Sh:67

ile hkim bir kanun mutlk zannediyorlar ve hulasa terbiye ve rububiyeti deil, stfa ve tekaml tabiyi,

tabiatn fevkindeki ayni hakikatin kendisi gibi zumediyorlar ve bu suretle insan sadece eczai lemin ekmeli

deil, aleltlk ekmeli vcut farzediyorlar.

Halbuki ilm- fen, felsefe ve hikmet btn ciddiyetiyle bu zumn aleyhinde barp duruyor. nki ilm-

fennin bedahete mstenit ve tecribe ile de meyyet, zarur baz kavanini esasiyesi vardr ki bunlar atld

anda ilm- fen yoktur. lliyet, tenasbi illiyet, vahdet, hak ilah..., illiyetin en umum ifadesi yok iken var

olabilenin her halde bir sebebi vardr. Yani her mevcudi ahir, bir mevcudi mukaddem ile mesbuk ve onun

tesirine mukarindir dsturudur ki yokluk varla illet olmaz, hiten hi birey husule gelmez. (rien ne vient

du rien) yani madum iken mevcut olan eya kendilerindeki o yokluktan yine kendi kendilerine deil

behemehal mevcut bir mucidin tesiri icadiyle vcude gelir, hasl hadisatn bir illeti kadmesi vardr. Sonra

illet ile malln bir tenasb, bir tezayf vardr. yleki illet bitince mall da biter, malller bilinince illeti

tlkan veya taynen biliriz ve mallt ne kadar ok olursa olsun mecmuu illetin kudretini tecavz

edemezler, onunla mtenasip olurlar. Mesel bir okkalk kuvvet, iki okkay ekemez, tabiri harle nks

zaidin illeti tammesi olamaz. nk o halde ademin vcude illet olmas lzm gelir. Filn ey yokken kendi

kendine yoktan var olmu demek iktiza eder. Bu ise illiyeti inkr ve binaenaleyh ilmin kendini ibtal etmektir.

z'ansz cahiller bunu sylerse bugn ulm, ve fnuni tabiiyeyi olsun okuyup anlam olanlar ilmiyle

syleyemezler. Btn ulmi tabiiyede illiyet ve tenasbi illiyet kanununun bir hkimiyeti mutlkas vardr ki

bu kanun azim, kh tahavvl, tahavvuz nisbetile, kh illetin tenasp ve tezayf ve bakas tabirile ifade

olunur. Hdi-

Sh:68

satta uur, ilim, akl gibi mallt mehut olup dururken bunlarn illeti tammei mutlkasn, bunlardan r kr

bir kuvvet, bir kr tabiat gibi tasavvur etmek manasna tabiliin fnuni tabiiyede de yeri yoktur. Bunun iin

ulema ve hukemai tabiat, tabiatte yani lemde kanuni tekml takrir ederken, kr, nks bir tabiatn mebde

ve illeti kl olmasn deil, vaciblvcud haktealy kemali namtenahisile mlhaza ve tasdk etmek artile

tabiatte tekml takrir ve izah eylemilerdir. nk byle olmasaydi tekml kanunu ilmin, fennin knh

olan illiyet ve tenasbi illiyet kanununa muhalif olacandan ilm olamazd.

Sz uzatm olacak isek de derin gibi grnmekle beraber basit olan bu noktay anlatmalyz. Mesel

bir buday tanesi topraa der ve eraitini bulunca biter, alr, byr, snbllenir, nihayet bir baakta yz

buday tanesi verilebilir. Bunu bir def'a daha, bir def'a daha katlaynz, btn dnyalar buday ile dolar.

te bu kemmiyette tekml kanununun en basit misallerinden biridir. Grlyorki bu tedric tekmlde illeti

tamme ilk tane ise, btn bu tekml ilk tek tanenin tabiatinden karacak isek bu tekmln mebdeindeki

bir kemal, haslnda yz ve nihayet namtenahi olduundan byle bir tekml davas bir kerre bir msavi

yz eder demek gibi vahit ile mteaddit arasnda (1+ 2+ 3+ 4+ 5 = 15) gibi msbet veya menfi bir nisbet

takib eder. Yalnz kr tabiate terketmek (1 = 15) demek olur ki bunu ilim ve fen yle dursun en basit bir akl

dahi kabul edemez. nk bunda ademin vcuda illiyetini farzetmek ve akln ve ilmin mebnas olan

tenasbi illiyet kanunu ile tenakuza dmek vardr. Bir tabiatte dorusu tekmln her haddizaidinde

haricinden gelen bir kemal vardr. Bu ise tekmli tabi deil, tekmli terbiyevdir. Bunun

iin-

Sh:69

dir ki btn ilm- fen, felsefe ve hikmet nksdan kmil kmaz, fakat kmilden naks kabilir mtearefei

asliyesinin mahkmudur ve bundan dolaydr ki sylediini anlyarak syliyen ulema ve hukema tabiatin

tekml kanununa mahkmiyetini sylerken bu tekmln ve bu tabiatn bizzat ekmeli mutlk olan illeti

ulnn, haktealnn kemali mutlkndan mstefad olduunu unutmyarak sylerler. Tekmli tabi

kanununun en son mukarriri addedilen feylesof (spenser) bile bunun iin mutlkn vcudu zarur olduunu

ve tabiatin hakikatte mtenahi olan kemali mtekmili fevkinde bir vaciblvcudun kemali namtenahisi

hkim bulunduunu ve u kadar ki bizim illeti tamme olan o kemali mutlk ihataya nisb ve izaf olan

ilmimiz, idrakimiz kfi gelemiyeceinden fnunumuzun, ulmi tafsiliyemizin sadece tabiatte yani lemde

tekml kanunu sahasnda cereyan edebileceini anlatmken ona tabi olduu iddiasnda bulunanlar

tekmli tabi derken, Haktealy ve kemali 'lsn unutuyor ve tekml terbiyesiz bir tekml zannediyor.

Ve ayn zamanda bunlar kendi kanaati ameliyelerinde bu nazariyelerini her gn, her lhze cerh ve

nakzeyliyorlar. Zira Edokasyon, Pedagoji namile terbiye ve terbiyei etfal davasndan vazgemiyorlar ve

kemali tehalkle mrebbi olmaa alyorlar, dnmyorlar ki tabiat zerinde halkn terbiyesi yoksa

btn terbiye davalar batl olur kalr.

Hasl ilim her eyden evvel hi eriki olmyan bir hak tanr ve daima vahdet mikyasile yrr ve vasl

olmak istedii her neticenin hakkiyetini te'min etmek iin onun o hakk lya izafetini, nisbetini bulmaa

alr ve ayet tabiat ve tekmli tabi mefhumlarnda hakka ve terbiyei hakka izafet bulamazsa onlara

tahakkuk, hakkiyet bile isnat etmez. lmi mutlk zati tahakkuk, hakkiyet bile isnat etmez. lmi mutlk zati

hakkn kendine tecellisi ve onun ilmi kadimdir.

Sh:70

Hakkn bize tecellisi de bizim izaf ve nisb olan ilmi hdisimizdir. Hak ve hakkn ilmi olmasayd bizim btn

ilimlerimiz hep batl olurdu hakkn rububiyeti kmilesi ve onun eseri olan terbiyesi bulunmasayd lemde

tabiatte ne vcutdan, ne kemalden, ne tekmlden ne terbiyeden hibir eser hsse bulunamaz, hep bu

davalar muzmahil ve madm olurdu. lem ve biz byle deilsek bir hssei vcudmz, bir hssei

kemalimiz, bir hssei terbiyemiz, hakkiyet isnat edilecek bir izafetle bize tecelli ediyorsa bu tecellide

rabbillemin olan Allahtealy grmemek kbil deildir.

Bu suretle Allahn masivas olup illiyet alkasile Allaha dellet eden eyann mecmuu ve bir nizam

itimayi haiz bulunan her ksm lem, eczas da ecza lemdir.

2 b yani vesilei ilim

mefhumunu ifade eden lem kelimesi alem, almet maddesinden htem, kalep gibi ismi alet vezninde bir

ismi cemidir ve cemi tahtnda olmyan ferdi mahza tlk edilmez. Byle ise cemi olduu halde cemi kil ile

alemn diye tekrar cemilenmesini ve bir de ellemn diye lm istirak ile tarif edilmesi btn lem ve

eczasna umuli istirak ifade eder. Bu istirak iinde cem'i kil getirilmesi de ukal ksmnn taglibine

dellet eyler ve ukaly tasavvur etmeden rabbllemin eyi idrak olunamyacan ifham eyler. Btn

lemlerin akll olduunu bilseydik taglibe hacet kalmazd. lem kelimesinin itikak itibarile bir mefhum

aslsi vardr ki mayu'lem bih yani ilim edinmee alet ve vesile olan ey demektir. Asl ilim ise tasavvur

deil, tasdiki haktr. Yani iki tasavvur arasndaki vaki nisbetini btn vicdan ile idrak etmektir. Bize bir

nizam itima ile grnen ve her an adem ile vcut beyninde akp giden ve cereyannda bir sirri nizam ve

irtibat takip eden ve en

Sh:71

mhim nizamndan biri de enfs ve ezhan ile hari ve yan arasnda hakkiyet, tahakkuk, mutabakati vaki

dediimiz hak nisbetinde yani bir tasdik uurundaki hut, ilim, akl ve kalp alkasile tecelli eyliyen her

cemaati eya ve btn cemti eya haktealya ve onun sun'na, rububiyetine ve kemaline dellet eden

birer delil, birer almet tekil ederek ilmimize tasdikimize vesile olduklarndan dolay lem tesmiye

edilmilerdir. Basiret ile tahlil ve teemml edildii zaman grlr ki btn lem bizim zihn ve haricye

mnkasim unat uuriyemizin yeknu bulunan hdisattr. Rabbllemn de bunlarn maverasnda olup

aralarndaki nisbeti hakkiyetle daima vahdaniyeti, rububiyeti tecelli eden vaciblvcud haktealdr. Ehli

uhut iin lemde bir ey yoktur ki grlsn de arkasnda ondan evvel veya ondan sonra onunla beraber

allahteal grlmesin

a b

bj 2

b 3

kalbine her ne

hutur eder ise allah onun arkasndadr, tabiri harle onun arkasnda allah vardr. Binaenaleyh lem

masivay allah ve allah maveray lemdir ve biz bu lem vesilesile maverasndaki allahtealy hakkiyyet

dediimiz bir uur nisbetile tasdik ederiz. Bu dellet btn kur'anda izah olunaca gibi burada da

el'alemn mefhumu iinde mnderitir. Kelm, Hikmet, Felsefe, Tasavvuf kitaplar da bu delletin izah ile

megul olur. Filvaki bizim malmatmz tekil eden ve edebilecek olan eylerin hepsi bir hakk vakiin

almeti, nianeleridir. Heyl ile suretin veyahut madde eczai ferdesinin yekdierile, enva kuvvetlerin

biribirlerile mtevafk veya mtehalif mnasebet- irtibatlar: ufack bir emen, bir terihi hayvan veya

insan, koca bir manzumei emsiye, btn meknile hey'eti ecram, mazi, hal, istikbal btn zamanile bir

silsilei mkevvenat, ve bu arada bir lhza uur, hep bu delletin vesilesi olan birer lemdirler. Bu dellet te

mcmel, mufassal ve her biri uhud, hayal olmak

Sh:72

zere mertebe mertebedir. Daha ilk mahedede bilbedahe bir delletii mcmele mncelidir ki bu icmal,

nat uurun teselslile tafsl ve te'kit olunur gider. Bunlarn zihinde mazilerini ve istikbalin nmune ve

misallerini tekil eden samim hatralarndan, sahih hayallerinden in'ikslarndan da yine icmal veya tafsl

bir delleti akliyle okunur ve bu da bir uur nisbetile tecelli eder. Filhakika biz eyay uurlarmzn taallkile

huden, ve bu taallktan hasl olan suretlerle, hatralarla tasavvuren ve aklen tanrz. Bu uur olmad

zaman kendimizden bile haberimiz yoktur. uurlarmz ve onlarn taallk ettii bu suretler, bu intibalar ise

bizde, bizim nefsimizde, ruhumuzdadr. Gne bendeki sureti mn'akise ve muntabiasile gnetir. Halbuki

biz bu intibattan, haricimizde sabit grnen bir takm yan da idrak ederiz. imdi bu yann byle bizdeki

bu suretlerinden baka bir teayynleri elimizde yokken onlar bizdekinden ayrca haricimizde ve

kendilerindeki bir taayyni zat ile tanmaa niin ve nasl mecbur oluyoruz? Ve sonra bunlarn yalann

dorusunu nasl seiyoruz? Byle hakak eya dediimiz btn yan sabitenin kymeti ve vastas ancak

bizim uurumuzdaki enfs ve zihn kymetler ve suretler iken neden ben onlar benim haricimde bir hakikat

tanyorum? Tanmasam niin vicdanmda kizp ile mahkm oluyorum ve sonra her eyden evvel ben kendi

bulunuum olan vcudmle, buluum olan vicdanm, uurum arasnda kendi kendime sdk ve mutabk

olduumu kat'iyen ve yakinen niin ve nasl tasdik ediyorum? Bunlar yapyorsam demek ben btn

bunlardan evvel ve btn bunlarn maverasnda, nnde sonunda, beraberinde enfs ve afak emkine ve

ezman, hasl beni ve harcimi zahir ve batndan ihata etmi btn hdisat ve vakann ahidi, kefili, vekili,

mucidi, sanii, rebb olan vaciblvcud bir haktealya bir intisap

Sh:73

tayorum ve bende vcuden zarur olan intisap mahkmiyeti altnda onun hkimiyetinden mstefit olarak

evvel onu zmmen olsun tasdk etmi bulunuyorum da bu sayede benimle uurumun ve uurumla haricin

vehi irtibatn buluyor ve dier hakak cz'iyeyi, yan sabiteyi tasdk ediyorum, eer bunu yapan sade

benim ruhum ise, benim ruhum hem benim ve hem hariteki eyann hakkati kusvas ve illeti uls

demektir. Halbuki o bana yle demiyor, bana o, ben yle olsaydm her istediimi yapar ve sana

ezeldenberi hibir yolluk gstermezdim diyor. Ve ben de ruhumla beraber bunu tasdk etmekte tereddt

etmiyorum. Hulsa kendi kendime ben benim, ben imdi varm dediim zaman ben kendimi

duyuyorum ve bu duygum doru bir hak duygusudur binaenaleyh ben varm ve ben benim demi

bulunuyorum. Filvaki ben kendimi duyarken, nmden, sonumdan, zahirimden, batnmdan muhit olan

hakk ve izafeti hakk beraberimde olarak tasdk etmi olmasa idim, tarafeyn ile nisbeti bulamaz (ben varm,

ben benim) diyemezdim, vicdanmdan vcudme geemez, vicdanmla vcudmn intibakna eremezdim

ve binnetice vakide hibir hakikat tasdk eyliyemezdim. Elem ile lezzeti, ziya ile zulmeti, uyku ile uyankl,

zenginlikle zrtl, hasl eyadan hibirinin varlile yokluunu sezdiim kadar da sezemedim,

yakacak ateten kap gldrecek glistana gidemezdim, bunlar az ok velev izaf olsun seziyor,

yapyorsam haktealya izafetimle ve bu sayede cz' kll hakaiki izafiyeyi idrakimle yapyorum, bunu da

vicdanmda onun eseri olan lemimden ayryorum. Bu vicdan benim ise, ben ve btn vcut onun, bilsen

de onun, bilmesen de onun, u kadar ki bilmiyen bir yaarsa, bilen iki, daha dorusu namtenahi yayor

=
b a l
a .
z

Hasl ben varm, ben benim, bakas deilim. Kaziy-

Sh:74

yeleri bizim btn phelerden ar en yakin, en bedih ve en evvel bir ilmimizdir. Fakat ben, uurum

varken ve ancak onunla (ben varm) diyebilirim. Bu tasdkte vidanm bilbedahe ve bizzarure kendisile

intibak eder. Bu suretle (ben varm) kazyyei bedihiyesinin mazmunu kendisinin meddas olduundan

bedihdir. Bu da bu uurum, bu duygum, bizzarure dorudur, sadktr, haktr kazyesinin kefaletile

bedihdir. Bu da Vaciblvcud, hkimi mutlk bir zati hakkn zarur bir tasdkile, ahadetile bedihdir. Ve bu

tasdik byle her yakinin mebde' ve mntehas,

dir. Bedihi evvelnin btn mazmun ve erati

de bedih midir? Bu bir mes'ele. Bunun iin bazlar vcudi bariye bedihi celi, bazlar bedihi hafi, bazlar

da nazar demilerdir ki bu herkesin kendi varlk uurundaki kudrete ve za'fa baldr. te byle nazarye

benziyen bu bedih, kimine celi kimine hafidir. Ve lem onun delili iken o da lemin ahidi, nurudur.


3
a P
a p
a a

6
a
7

a
a 4

a P
man, bu nura
bj a b

iz'an, dini islm da bu iz'an, bu izafeti yaamaktr.

3.

=y
a Besmelede bu iki sfatn tafsltn grdk. Burada mehur bir
a
y

mes'eleye tenbih edelim. Merhamet ve rahmet, bir muhta ve mptely afattan tahls ve yerine hayr ve

nimeti ikame etmeyi istihdaf eden bir eyilik duygusudur demitik, ki bu iptida efekat gibi teessr ve infial

kabilinden bir meyli nefsan olarak balar ve intihaen de bir hsni tesir demek olan in'am fili ihtiyarsini

istilzam eder ve mevkiine gre bu netice iin sadece bir sz veya bir iaret bile kfi gelir. Biz (filn

merhametli adamdr) dediimiz zaman ekseriya rikkati kalp dediimiz haleti ruhiyeyi, kabiliyeti infialiyeyi

kastederiz, fakat pek merhametli, ok merhametli dediimiz zaman da neticei filiyesinin zuhurunu anlarz.

Cenaballah ise alimi hudus olan tegayyr ve infialden

Sh:75

mnezzeh ve mberra olduu iin rahmeti ilhiyeyi aynen beer olan manay mezkr ile izah edemeyiz.

Buna hem karnei akliye ve hem karnei er'iye vardr. Buna binaen mfessirin burada az ok bir mecazi

lgav bulunduunu sylerler ki bu da iki suretle mlhaza edilir.

1- Yalnz neticei lzime olan tahls ve in'am manas.

2- Asl olan meyli nefsannin lzm evveli ve in'amn sebebi olan iradei hayr manas, zira irade bir infial

deil mmkin olan fiil ve terkten birini tercih sfat zatiyesidir. Binaenaleyh evvelkine gre rahmet, sfat

fiilden, ikinciye gre sft zatiyeden olur.

Rahmeti ilhiye ekmel olduu ve rahmanirahim diye iki sfatla da zikredildii cihetle burada iki manay

da kasdetmek daha muvafktr. Rahman sfat hassa olduuna nazaran garize ve sbut ifade eden sfat

mebbehe olarak iradei hayr sfat zatiyesi, rahim de mubalga ile ismi fil olarak onun tezahr demek

olan in'am ve ihsan sfat filiyesile izah edilir. Bunu aksedenler de olmutur.

Fakat baz muhakkkinin tahkk vehile bizim muhtarmz udur ki sft ve esma ilhiye manalarnda

mecaz deil, hakikattirler. Mesel, ilim, irade sfatlarnn mecaz olduunu syliyen yoktur. Halbuki bunlarn

ilh manalar beer olan manalarnn ayni olmad da mttefekun aleyhtir. Mesel ilim gibi bir cehli, iradei

beer bir meyl evki takip eder ve hdistir. lmi ilh ve iradei ilhiye ise bizim bu sfatlarmzn mebdei

ls olan sft kadimesi halikadrlar, bunlar olmasayd tenasbi illiyet kanununa nazaran bizim ilim ve

irademizin hudusu mmkin olmazd. Binaenaleyh erat beeriye ilim ve iradenin art zatleri deil,

mahallerine nazaran avarzndandrlar. lmin hakikati bir temyizi manevyi icap eden sfat, iradenin hakikati

de iki makdurdan

Sh:76

birinin tercihini iktiza eden sfattr. Binaenaleyh dier esma' ve sft ilhiyede dahi ayni mlhazann tatbik

icap eder ve hele esma' ve sft ilhiye beer kemaltn fevkinde bir kemal ifade eden hakaik urfiye ve

er'iye olduunda phe edilemez ve bunun iindir ki lisanmzda rahmet ile merhameti farkedegelmiizdir.

Rahmeti ilh, merhameti beer bir manada kullanrz ve bunun iin rahmanrahimi ok merhametli ve ok

merhamet edici diye tefsirimiz de doru olmaz, nihayet evvelde, hirde, ezelde, lyezalde namtenahi

rahmet sahibi, namtenahi feyzi in'am, hayr ihsan sac diye bir izah yapabiliriz ki ikisinden de rahmetin

hem sfat zatiyeyi mlhaza ettiren iradei hayr ve hem sfat filiye ve tekviniyeyi mlhaza ettiren afattan

tahls ve niam hayrata isal manalarn cami olmas hakikat urfiye ve er'iye icabndandr.

Malmdur ki afatn hakikati adem ve sevaiki ademdir, hayratn hakikati de vcut ve sevaiki vcuttur. fat

ile alkadar olan btn elemlerimiz bizi bir ademi hayr ile inzar ettikleri iin elemdirler ve bunlarn ba

haktan ve rahmeti haktan yeistir. Niam hayrat ile alkadar olan btn lezzetlerimiz de bizi bir hissei vcut

ile tebir ettiklerinden dolay lezzettirler. Bunlarn ba da hakka ve rahmeti hakka imandir. Hayati Dnya

byle adem ile vcudun, lm ile lezaizin, yeis ile imann, rahmeti rahman ve say teavn ile yenilen bir

mcadelesi eklidir ki bunlarn bu cidalden kp temayzi ebed ile temayz etmeleri de hayat Ahireti

tekil eder. Binaenaleyh bizim hayr ve lezaizimizin balangc, ademden vcude getiriliimiz de, akbeti de

mtenahiden namtenahiye eriimizdedir. Rahmeti rahmaniye btn mmkinatn ademden vcude

ihracn ifade eden iradei vcut ve in'am vcut olduundan her imknn sahai vcude ihracn muktazidir.

nk vcut her hayrn ve her

Sh:77

nimetin asldr. Rahman byle bir iradei hayr ile bizi cismaniyet ve ruhaniyetimizle ademden vcude

getirerek halk eden ve bununla beraber esbab baka ve hayatmz olan nimetleri de ihzar ve isal eyliyen

rahmeti celile sahibidir ki bu rahmetin mulnden hari hi bir mahlk bulunamyacandan buna celili

niam ile rahmet denilir. Btn imknlar vcutten hissement edilirken bu arada kil ve bil'ihtiyar fil olacak

mevcudat halk eylemek te rahmeti rahmaniyenin kemali umul muktazasndandr. nk bunda vcudi

mmkinat hakkn kendisine takrip vardr. O suretle bunlar, kdem- hudus ve vcub- imkn, kemal-

noksan farklar olmasa hemen hemen sft hakk temsil edebilir. Lkin bunda iradelerin taaddd

hasebiyle vcudda bir nevi irki araz zuhur eder. Halbuki irk ile vcut ve devam vcud mmtenidir. Zira

hakkn eriki batl yani madum lizatihi, mmteni, mhal olduundan her vcut vahdetle tecelli eder ve

mteaddit vcudlar bir vahdet tekil etmedike devam edemezler. irk lizatihi salibi vcut ve mucibi

ademdir. Bu sebeple lemde gerek tabi ve gerek ahlak ne kadar rur tasavvur edilirse hepsinin kk

teaddd ve davayi irktir. Bu da hakkn kemali vahdeti icabdr. O halde hem byle vesilei irk olacak

mteaddit iradeler halkederek onlara hissei vcut vermek, hem de bunlarn tevaznlerini muhafaza ederek

btn tecelliyat vcudu bir irade ile idare ve idame etmek yle dekik bir nimet ve yle ebed bir hayrdr ki

bunu da rububiyeti ilahiyenin rahmeti rahimiyesi temin etmitir. Kemali terbiye icap ile ihtiyarn ite bu

ihtillndaki mvazene de ve kemali rabban felasifenin muammai vcut dedikleri bu muadelei

rahimiyededir. Bunun iin eslf mfessirin rahmeti rahimiyeye dekaiki niam tabir etmiler ve gaye itibariyle

de niami uhreviye ile tefsir etmilerdir. Bu bir taraftan iradei cz'iye es-

Sh:78

habndan her birinin iradelerine bir hissei tercih vermek, bir taraftan da hakk mkteseplerinin gayesine

gre hesaplarn grp mizan haktaki vaz'iyetlerini tesbit ettikten sonra

a
4b r 3

6 a
4b r 3


mucebince mkfat ve mcazat ile mes'uliyetlerini tatbk eylemektedir ki bu mcazat o mkfatn

zmandr ve binaenaleyh rahmeti rahimiyenin hedefi aslsi bu mkfattr. Rahmeti rahmaniye iindeki

vcudi iptidade hibir mevcut yolundan inhiraf etmez. Rahmeti rahimiye iindeki vcudi sani ise eshab

iradeye ait olduundan bunlar da vazifesinden udul edenler ve mizan hakk kendi davalariyle ihlle

uraanlar vardr ki rahmeti rahimiyenin mutazammn olduu hikmeti adalet ve bu vcutta byle ihtiyare

terettp eden bir muadelei mkfat ve mcazat kurmutur ve yine bu muadelenin mizan umumsinde de

lerikeleh olan haktealnn iradei rahmaniyesi hkim olmutur

n
a
y
a
a

Errahman diyor ki: Ey zevilukul siz isteseniz de istemeseniz de dier lemler gibi size de vcut ve bakai

vcude ait nimetlerimi, hayrlarm tkenmez hazinemden verdim ve veririm. Errahim de diyor ki: Ey

zevilukul, ey eshab irade siz dierleri gibi deilsiniz, onlar sade iradei rahmaniyenin ceberutuna

mahkmdurlar siz ise benim kemali rahmetimi tecelli ettiren irade ve ihtiyarm temsil ederek bana kurbiyet

peyda etmeniz ve rdvan ekberime ermeniz iin yaradldnz size onlardan fazla olarak istediiniz ve

istiyerek altnz eyleri de istediim kadar veririm, fakat hakkn vcubi vahdeti karsnda irk ile vcut

ve devam vcut mmteni olduundan sizin nefislerinizdeki teaddt ve kesretin ve gayelerinizde benim

rizamdan baka kendinize mnhasr bahlne noktai nazarlar takip eden, mtenevvi ve muhtelif

iradelerinizin sizi irke ve umumunuzu ademe srkliyen vichelerini tanzim ve adl- rahmetin

m-

Sh:79

vazenei vcudn temin iin en nihayet sizi mes'ul edeceimi de ihtar ederim, haydi hakk inkr etmeyiniz

irk komaynz, hakka kurbiyet ve hatta niyabet iin hak ve iradei hak yolunda muhabbetle, hbbi hayr ile,

istikametle, adl- merhametle iman iinde alnz da, iradeleriniz, amali mktesebeniz o mkfat

ebediyeye o rdvan ekbere vesile olsun. Hulasa benim rububiyetim kahru ceberuttan ibaret bir tasarrufi

tazyk-u idam deil byle rahmaniyet ve rahimiyet ile tezyidi in'am eden bir rububiyeti celile ve cemiledir

n u

6 b
z
a a
y
a

b

b 7 v
a l
bz

a
a 6 .

te rahim sfatnda tebirikamil iinde byle bir manay inzar dahi mstetirdir. Fakat bu ilk hitabda baz

kimselere gurur irade ile yle bir hatra varid olmak melhuzdur. Acaba Rabbllemn eshab iradeyi

halkettikten sonra istikbalin mukadderatn onlara tafviz etmi ve kendisi acaba hicab izzete ekilmi

deilmidir? O halde hakteal btn lemnin mebdei vcud itibarile rabbi olsa da halde insanlarn iine

bilfiil mdahale etmemi ve istikbalin de bilvasta bir rabbi olmu olmaz m? Ve o halde maznin maliki

Allah iken hlin ve istikbalin bu gnn ve yarnn bilfiil maliki ve sahibi, mkfat ve mcazat gnnn

hkimi eshab irade olmak lzm gelmez mi ve bu takdirde eshab irade alacan zorla almak ve mes'uliyet

mehafetinden azade kalmak iin mukadderatn kendisi tayin edip istikbalin lysel ammayef'al hkimi

olmaa almak ktiza etmez mi? Byle bir hatra insanlarn zaman halde sahip grndkleri iradei

cz'iyeye mutlk bir iradei klliye ve her kayitten zade bir ihtiyar ve bir kudreti hlik kymeti isnat ederek

kendilerini kadri kl ve aleltlk hr ve ebede hkim birer fili muhtar gibi tevehhm eylemelerinden ne'et

eden bir irk davasna racidir ki beer felketlerin, btn hakszlklarn sebebini bu tekil eder. Adl-

rah-

Sh:80

meti ilhiyenin bunun zerindeki tadilt, inzbat olmasa cem'iyeti beeriye gn iinde biribirini yer

bitirir.

j

b 2 z
j a j a b
1 a

ba a o

halbuki lemde ve hele hayatta her an iradei beerden hari halk cedit cereyan etmekte olduu cihetle

kuvveti kendisinin zanneden o kavi bazular bir an iinde el'iyazebillh bir fel, bir darbei ilhiye en ciz

miskinler srasna koyuverir. Ehramlar iinde saklanan ve bir gn gelip te neredilen mumyal bedenler ve

onlarn kadit simalarndaki snk oyuk gzler, sabk Msr Firavnlarnn dalar deviren hametli

bnyelerinde imekli nazarlarndaki kuvvetlerin artk ne maliki, ne sahibidir. Bunun gibi nice misallerle

anlalr ki vcudun hayatn gerek mazide ve gerek istikbalde btn zimam evvel- ahr haktealnn yedi

kibiryasndadr. Ve onun milkidir. O zannedildii gibi sadece evvel deil hem evvel ve hem ahrdr,

mtenahide, fanide evvel ve ahr baka baka grenler ezel ve ebedde dahi byle zannetmesinler, fili

evvel ile gayei kusva hakikatte birdir. Dnlrse ecramn kriyyeti, zamann istidaresi merkez ve

muhitinden bize bunu i'ar eder. Doan beer aciz, olen beer yine acizdir.

Bu noktay hissedenlerin bir ksm mazi ve istikbal yle dursun, halde bile cebri mahza kail olmulardr.

Zaten nefsi beer kuvvet bulduka hep ben, acze dtke hep sen veya hep o demek ister, ortada ikr

olan hakikat ise ne yle, ne byledir (

2 a ) dir. Beeriyet cism ile ruhun, akl ile kalbin,

kabiliyet ile filiyetin, ztrar ile ihtiyarn muhassalasdr, o ne mecburi mutlk, ne de fili mutlktr. Bu bapta

nazrai ul nazrai kusvann aynidir. Tetkiki felsef davasile ii ikl edenler ne ciheti ztrar selbedebilirler,

ne de ciheti ihtiyar. Iztrara mertebe ayrmak, ihtiyara bir mevki vermektir, ihtiyara mevki ayrmak da ztrara

mevki vermektir. Ne cebri mahiz (fatalite) ile icab mahiz (de-

Sh:81

terminizm) in davay ztrarlar, ne de hrriyeti mutlka ve tamme (liberalizm) mdde'ilerinin ihtiyar halikane

davalar, hibir zaman mizan hakikatin bedahetile karlaamazlar. Beerde ciheti ztrar kudretullahn

ahidi ciheti ihtiyar da iradetullahn ahididir. O kendi kendine kalrsa adem de muztar, haliktealnn icadile

de vcutta muztar ve ayni zamanda rahmeti hak ile talebi amelde muhtardr. Ve bu sayede mukadderatnn

bir ksmn kendi isteile yazar. Hasl bu iki ehadetle insan bu vcutta ve bugn, u n: u zaman halde

taraf haktan izaf ve mstear bir milki muvakkat ve mukayyedi ve msaadei hakka mazhar bir salhiyeti

niyabiyyeyi yani bir memuriyeti haiz olduunu ne inkr etmeli, ne de bu salhiyet ve memuriyette kendini

lyen'azil, lys'el bir asl zannetmelidir. nsan istikbaldeki mkfat ve mcazat verecek deil, alacaktr.

Hemde haldeki btn vesaiti kudreti, milki mstear kesildii zaman da alacaktr. Almak mevkii ise malik

mevkii deil, ihtiya mevkiidir. Ve milki tam hem yeden ve hem rekabeten malikiyettedir. Bu ise yerlerile,

gklerile, meknlarile, zamanlarile, efrdile envale, besatatile, mrekkebatile, maddelerile, kuvvetlerile,

kabiliyetlerile, failiyetlerile, btn alemnin maliki, mbdii, haliki, mrebbisi olan Allahtealnn milki

mutlkadr.

te rabbllemn denildii zaman, umuli istirak ile btn o vahimeler bertaraf olmak ve Allahtealnn

ezel ve lyezalde maliki mutlk olduu anlalmak lzmgelirse de bir taraftan rahmeti ilhiyenin muzaaf

vs'ati, dier taraftan beeriyetin gafleti dolaysile istishab hal iinde insanlarn mkfat ve mcazat

gnne dahi bir nevi malikiyeti ve hkimiyeti hatrasnn az ok vrudu ihtimalini bsbtn kat'etmek

iin:

4.

6 a
b buyurulmutur. Ve burada inzar biraz tasrih edilmitir. nk din

kelimesi lisan arapta ceza'

Sh:82

hisap, kaza' siyaset, taat, det, hal, kahr, nihayet btn bunlarla alkadar ve hepsine mebn ve mi'yar olan

millet ve eriat manalarna gelir ve bunun dorudan doru kyamet mnas yoktur ve burada evvelki ceza,

sonuncu dini maruf mnalarile iki tefsiri muteber vardr: Evvel ceza, tide mes'uliyet, hissi mes'uliyet tatbik

mes'uliyet mnalarn da tazammun eder. Bunun iin yevmiddin in lisanmzda bir ismi de ruziceza dr.

Lkin unu unutmamaldr ki aslnda ceza kelimesi imdi mtearef olduu gibi yalnz kap ve ukubet dimek

olmayp iyi veya kt yaplan bir iin tatl veya ac karln, ecrini vermek mnasna masdardr ve isim

olarak bu ecre dahi tlk olunur. Mesel

ar
a
a
a u
demek, Allah sana

ok hayrl ecirler, mkfatlar versin demektir. Ancak mkfat ve mcazat kelimeleri kfv ve mareket

mnalarn ifham ettiinden lisan eride Cenab Allaha isnad olunmaz da sevap ve kap, ecir ve ceza gibi

tabirler kullanlr. Binaenaleyh yevmi din, ruziceza, her iin karl verilip bitirelecei son gn, tabiri aharle

istikbalde mkfat ve mcazatn tevzi olunaca vakt demektir ki lisan eride buna yevmi hir dahi denilir

ve bunda kaza ve hkm mnas da mnderitir. Gerek arapada ve gerek lisanmzda olsun bu gibi

yerlerde yevm ve gn kelimelerinin aleltlk vakit mnasna kullanld da malmdur. Bugn ne bir

gndz, ne bir gece ve ne bir gndzle gece mecmuu olan yirmi drt saat manalarna olmayp gerek gn,

ay, yl, asr, devir ilah... Gibi bildiimiz ve gerek bilmediimiz zaman mikyaslarndan herhangi biri olabilir.

(Mddet devri felek bir gndr dem bir nefes). Bugn Dnya, yarn Ahiret deriz ve bunun iin Dnya

gnlerine nazaran Ahiret gnleri (bir sene) veyahut (elli bin sene) gibi mikyaslarla ifham oluna gelmitir.

Bu izahtan anlalr ki yevmiddin btn mitlerin veya meyusiyetlerin ileride mizan haktan geerek son

tahak-

Sh:83

kukunu bulduu ve birbirlerinden tamamen ayrld son demi yakndr. Bundan sonras artk ya gayei

mmit olan ebed rdvan ekber veya gayei yeis olan ebed hsran ekberdir ve bugn kyamet gnnn

son lahzasdr ve bu suretle yevmiddin kyamete iarettir. Fakat bunun yevmi kyamet olmas dolaysiyle bir

tenavldr. Yoksa din kyamet demek deildir. Yevmi kyametin, kyamet yani lmlerin dirilmesi demek

olan bas (

s2 ) harcemi, vakfe yani tevakkuf ve intizar, sual, hisap, mizan, srat, nihayet btn

amellerin iyiye iyi sevabnn, ktye kt kabnn tevzii ile ceza gibi ahval ve meratb mtezammindir ki

dierleri bu son devrei cezann mebad ve mukaddimat olduundan burada (yevmiddin) nazmiyle bu gaye

tasrih edilerek tergip ve terhibe kuvvet verilmitir. Binaenaleyh yevmiddin makamnda yevmi kyamet,

yevmi sual, yevmi hisap denilmesi hem terceme deildir, hem de bu kuvveti ve sevki kelm ihll eder ve

daha ziyade tehvil ve terhip ifade eyler.

Yevmiddin cezann tahakkuk edecei son gn demek olduundan bu sureti beyanda dinin usulnden,

akaidinden birini tekil eyliyen Ahret akidesini bir cz'i mhmeliyle takrir ediyor ise de din kelimesini mnai

marufunde kullanmam ve ona dolaysiyle iaret ve ima etmitir. nk ceza yerine din gelmesinde lfz

bir ma, sevap ve kap mnasnda da mekasd dine bir iaret bulunduu aikrdr.

Manai marufuna gelince: Din zevilukul hsni ihtiyarlariyle bizzat hayrlara sevkeden bir vaz' ilhdir.

Burada biraz tevakkuf edelim.

Bu evvel dini hakkn bir tarifidir. nk bizzat hayra sevki hakk ancak ondadr. Edyan batlada ise bu

sevk vehm olur. Onlar erre, olsa olsa zatnda hayrolmiyan iddia veya izaf bir hayra saik olabilir. Mesel

kendi noktai nazarna gre bir hayr gibi yalana, yalan-

Sh:84

cla ve hrszla tevik edebilir, nk hak ve hakikati akaidinin bana koymu deildir. Binaenaleyh bu

tarif, dolayisiyle edyan batlann dahi mahiyetini gstermitir. Yani hakikatte byle bir saiki ilh deil iken

yle tevehhm olunan dinler de dini batldrlar saniyen, dinin mahalli, eraiti, semeresi, erkn, yani cinsi ve

fasl mmeyyizi gsterilmitir ve bu mnai er' din kelimesinin btn menaii laviyesini cmidir.

Dini hakkn mahall, akl sahipleridir. Binaenaleyh cemedat, nebatat, hayvanat, mecnunlar, gayrikller,

ocuklar, matuhlar gibi kasrin tecelliyati diniyeye mahal deildir. nk akldan mahrum olanlar sahibi

ihtiyar olmadklarndan kendilerinden bir hayr sadr olursa bilihtiyar olur ki buna da cebir denilir.

Binaenaleyh hayvanatta din vardr demek, nihayet mecaz bir tabirdir.

Demek ki dinin art akl ve ihtiyardr. Bunlar dinin art, diyanetin, rkndrler. Akl bulunmaynca dinin

taallk ve teklifi bulunamyaca gibi ihtiyar bulunmadka da dinin sevk- te'siri tabiri aharla diyanet

bulunamaz. Bundan nidir ki dinde ilim mes'elesinden baka bir de irade mes'elesi vardr. Filvaki lm ve

kil olmak mtedeyyin olmaa kfi deildir. Dindar olmak iin dini hem bilmek ve hem sevmek lzmdr.

Binaenaleyh ilm- irade, akl- ihtiyar zati dinin mcerret kendisinde dahil bir rkn deilse de diyanet ve

tedeyynn rkndrler. Bunun iin ismolan din kelimesile, diyanet manasna masdar olan din kelimesinin

manalarn kartrmamaldr. Diyanet insann sfat ve nefs bir mefhumdur. Din ise onun mevzu ve

mtealleki olan hakik ve nefsel'emr bir mefhumdur. Aralarndaki fark, bir hdisei nefsiye ile, mebadisi ve

kanunlar arasndaki farktr. Tabiri aharle din vaz'ilh, diyanet kesbi beerdir. Bunu tefrik edemiyenler ilim

namna hatalara derler.

Sh:85

Dinin semeresi bizzat hayrolan amellerdir. Yani sahibinin kendi zannna ve kendi noktainazarna gre

deil nefsel'emirde ve mizan hakta hayr ve nafi olan ilerdir. Binaenaleyh asl dindarlk hayr nazar hakta

hayrolduu iin ihtiyar edip yapmaktr. Hayr ise hakikatte umum olsun, husus olsun ahara halen veya

istikbalen nafi olandr. Hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak demek, onu Allahteal namna yapmak

demek olduu akrdr. nk u i hakikaten bir hayrdr demek, sade sana, bana nisbetle deil, zatnda

ve Hakteal nazarnda hayrdr demenin tabiri aharidir ve Hakteal indinde hayrolan her iin de bir ecri, bir

sevab, bir mkfat muhakkaktr. Ve bunun en by onun rzasdr. Zira Cenabhak her hayrn, her

mkfatn, her nimetin menba ve zmandr. Rzay Hakkn en byk vesilesi de hakka rzadr. Ve hakka

raz olmyan hayr sade hayrolduu iin sevip yapamaz, kendine ait pein bir menfaat arar. Geri hayrn

behemehal meccan olmas art deildir. Ve nezdi Hakta zayi ve heba olan hibir hayr yoktur. Fakat bir

hayrn filhal byle bir endiei menfaatle yaplmas halka nafi olmak iin deil, halktan mntefi olmak iin

yaplan ve binaenaleyh ecrini. Halktan istiyen pein bir muavazadr. Bu ise hayr hayrolduu iin yapmak

ve Hak ile bir muamele icra etmek deildir. Ecrini haktan istiyerek yapmak ise, her halde hak ile bir

muamele yapmak ve hakk-u hayr tanyarak yapmaktr. Bu da hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak

demektir. nk hayr zaten ve hakikaten byledir. Fakat bu ecri sade Ahrette mlhaza ederek yapmak

daha yksek bir mertebei kemaldir. Demek olur ki hakk tanmyan ve hakperest olmyanlarn hayr bihakkn

tanmak ve hayr hakikaten hayr olduu iin yapmak ihtimalleri yoktur ve hbbi hayrn ba hbbi haktr ve

samimiyet ve ihlsn art evveli hakperestliktir.

te bunun iindir ki dini hakkn hakikati cinsiyesi

Sh:86

vaz' ilh olmasdr. nk mevzuat saire zati Hakka muzaf deildir ve araz ahsiye ile malldr. Bu ise

bizzat hayra deil, bizzat erre ve irk- cidale srkler ve hele hsni ihtiyar ile hayra sevk gayesini hi

tazammun etmez. nk araz ahsiye aibesi hissedilen her hangi bir sevkte ihtiyar beer derhal

bulanr ve fesada urar. Ve zaten garaz ahs hayrn bile hayriyyetine manidir. Fakat vaz'ilh nasl

anlalr? Bu nokta dinin en mhim bir mes'elesini tekil eder. phesiz vaz' ilh bizzat haktealnn ilm-

irade ve rzasn gsteren delil ile anlalr ki bunlarn en kuvvetlisi kur'an gibi htabullhtr. Kalp ve akl bu

htab bizzarure veya bilistidll fehm- telkki eyler, Esasnda ruhun btn mevcudiyetile onu vaz'ilh

olarak anlamas lzmdr.

Bu noktada baz feylesoflar, zevki vicdan kfi grmler. Fakat alelitlk zevki vicdan pek ahs bir

sebeptir. Ve lemde her ahsn kendine mahsus bir zevki vicdani vardr. Ve o halde ferdler kadar da din

vardr demek lzm gelir. Halbuki hak bir olduu gibi dini hak ta birdir. Ve hakk bulmak iin maverai

vicdane de bir nazar atfetmek icab eder. u halde vicdani kll veya bunu temsil eden bir ruhi kll bulmak

ve o ruhi klln kalbini miyar olarak ahzetmek zarur olur.

Dier bazlar yalnz akla mracaat etmiler ve akln hakk-u hayrda hkimi yegne olduunu

zannetmilerdir. nk akl ahs deildir. Nitekim hak bir olduu gibi akl iinde tarik birdir deriz. Fakat akl

en iyi bir vastai idrk olmakla beraber ahvali kalbde hkim olmadndan ruhun btn mevcudiyetine

intbak edemez ve binaenaleyh vaz' ilhyi fehm telkkide mebadiye muhta ikinci derecede bir aleti

gayri hkime olmaktan ileri geemez.

O halde vaz' ilh evvel'emirde ruhi insaniye btn mevcudiyetiyle muntabk uhud ve bedih bir ilmi

zarur

Sh:87

ile tecelli etmelidir ki bu tecelli bizzat Hakkn vaz'- htab olduu kendi kendine mtebeyyin ve aikr

olsunda bilhare akllar tecribe ve istidll ile kalpler zevk ve inirah ile bundan ahz feyz etsinler. te bu

ilmi zaruriyle lisan eride (

y = vahiy) ve bu mazhariyete (nbvvet) itlak olunur.

unu bilmelidir ki vaz' ilh ile vaz' beernin en mhim fark o mevzuun tecellisinde iradei beerin mil

olup olmamasna racidir. Yoksa vaz' ilhnin behemehal harici beeriyette tecellisi art deildir. Ve filvaki

ruhi insandeki tecelliyatn bir ksm mhimmi vaz' beer deildir. Binaenaleyh dini hakk tekil eden htap

ve vaz' ilh evvel levhi mahfuzi ftratte kesb olmiyan ve iradetullah gsteren bir iztrar ile sabit olur da

bizzat nisbeti hak ile ruhi kll temsil eden bir ruhi kudsde btn mebadii brhani muhtevi uhud ve zarur

bir ilmi yakin ve bir vahyi mbin ile tebeyyn eder. Ve sonra bu ilmi zarur ve mutayat bir taraftan tevsiki

tecrib ve tarih, dier taraftan istidllt akliye ve ezvak kalbiye ile tariki kesbden inkiaf ve teammm eder

gider. Vahyin daima vicdanda bir misali, aklda da brhani vardr. Fakat vrudi vahi btn meairi istil

ettiinden o anda ruh btn mevcudiyetiyle uhude mstarak olarak kabili mahz kesilir ve failiyeti

iradiyesi ve kuvann hususiyetleri muvakkaten mnkat olur da akln yetiemedii ledunniyeti vcudu grr

ve bilhare ihtiyar ve iradesini ona tatbik eder.

te dini hak bidayette nbvvet denilen byle bir vaz' ilh ile sabit olur ve bu tecelli beerde zuhur

eder de vaz' beer olmaz. Dorusu, ruhi beer ilmi hakta fail deil kbildir. Malmat uydurulmaz, alnr ve

bunun iin ilimde nefs ile hari arasnda bir hak nisbeti vardr ki bu bir vaz' ilhdir. Ruhun kendinde

ihtiyarn kartrarak mal ettii fikirlerde ise ilim gh bulunur, gh

Sh:88

bulunmaz, bu da bir vaz' beer olur. Demekki her ilm yakin, bir vaz'i ilhdir. Byle bir hak tasdiki de

ihtiyar ve iradei beerden tecrit ile mlhaza edilmee mtevakkftr. Alelhusus din gibi dorudan doru

ef'al ve ahvali beeriye ile alkadar ve ihtiyar beere mebde olan kavanini harektta bu lzum daha

kat'dir. Garaz, hrs, teehhi, kalb- akl sislendirir, emi basreti a yapar. Ya hi gstermez veya atal

gsterir. Bunun iin ilmi dinde teehhiden tecerrt artazamdr.

1
a 2
aa
= kur'an re'yi ile tefsir eden kfir olur hadsi erifi de
bunu natktr. Vehi ise sylediimiz gibi btn meairi kaplyarak ve kuvvei iradiyeyi o anda tatl oderk

gelen ve binaenaleyh hibir aibei kesb imal ve hibir nianei teehhi olmakszn ruhun kabiliyeti srfesi

zerinde zhir ve btnndan tam bir telkini zarur ile vaz' ilhiyi veren en bedih, en zarur bir ilmi yakin

olduu cihetle ad olan ulmi yakiniye fevkinde vaz' ilhnin ahidi ekmeli olan ve mazmunundaki berahini

akliye ve akibindeki muasr tecribelerle dahi hakkiyeti teeyyt eden bir mahedei htaptr. Ve bu suretle

her mahede gibi kalp ve akln failiyeti ihtiyariyesi fevkinde olmakla beraber kabiliyeti ftriyesinden de

hari deildir. Bunun iin dini hak badelhiz bilhassa usul noktai nazarndan akln tarik istikra ile idrakt

cmlesine dahil olur ve yalnz istinta bu idrake kfi gelmez ve ilimde olduu gibi bunda da keif

nazariyeye mukaddemdir. u fark ile ki bunda tecribei ferdiye hepsini ihataya kfi deildir. O ancak

asllsul olan tevhidi hak da mmkin olabilir. Hakaiki diniye ve mesaili teriiyede tekerrr mahedesi,

tecribesi asrlara mtevakkf nice metalibi mhimme vardr. Ve bunun iin ilmi dinde dahi akl ve naklin

ehemmiyeti derkrdr. Ve filhakika islmda da vaz' ilhyi bildiren delil drttr. Kitap, snnet, icma mmet,

kyastr. Ve bunlardan evvelki msbit ve drdncs muzhirdir.

Sh:89

Dini hakkn fasl mmeyyizi zevilkul hsni ihtiyari ile bizzat hayrata sevketmektir. Tabiri aharle dini hak

zorla deil seve seve hayr yapan filimuhtar insanlar yetitiren bir kanun terbiyedir ve btn saadetlerde

hayrn filidir. Demek dinin hayra evki zarur ve cebr deildir. O evvel, ihtiyar tevik eder. Ve ona hsni

ihtiyarn miyarn verir: Akibeti hasene ile akbeti seyyieyi gstererek intibaha getirir, ve hayra sevki bu

gnl holuu ile yaptrmak ister. Bunun iin dinde cebir yoktur denilir.

a

a a

zira hayra cebredildii zaman o hayrn fili mecbur olan deil miri mcbir olandr. Halbuki din, insan

insan kmil, hayrhah, hayrkr bir filimuhtar yapmak iindir. Bu ise sade dinin zatinde deil insann

ihtiyarnda ve onunla diyanetinde ve bunun isticlp ettii tevfik haktadr. Din ne kadar hak olursa olsun

chilinde bu suretle messir olamyaca gibi limnde bile ihtiyar munzam olmakszn, tabiri aharle diyanet

tahakkuk etmeksizin icray te'sir etmez.


a a
m
a bu hsni ihtiyara,

bu diyanete sahip olmyanlar, ya dierlerinin cebrile hayra srklenen ve hrriyetine malik olamyarak

onlarn aleti icraiyesi olan bir faili mecbur kalr veya bir mili err fesat olur gider. Bu mnasebetle unu

temyiz etmek lzmgelir ki dinin sevki baka dine sevk yine bakadr. lim gibi dinin de sevki cebr deildir.

nk vcubi akl vcubi filye illet deildir. Onun illeti irade ve kudrettir. Fakat dini hakka sevk zatinde bir

hayr klldir. Bunun iin velyeti hassa veya velyeti amme ile tam diyanetin hayrata sevk cebr yapt,

tabiri aharle cebren hayr yaptrd mevaki vardr. Ezcmle ebeveynin evld sevk ve terbiyesi,

emribil'maruf ve nehyi anilmnker mesaili bu kabildendir. Bu farkn menei udur: htiyar ve irade dinin bir

cz'i deildir de te'sirinin bir artdr. Fakat diyanetin cz'dr, demin sylediimiz gibi kanun mcerret ile

faili muhtarn tesirleri beyninde fark azm vardr.

Sh:90

Hasl din, iman ve amel mevzuu olarak akl ve ihtiyara teklif olunacak hak ve hayr kanunlarnn heyeti

mecmuasdr ki millet ve eriat dahi tabir edilir. Diyanet te bu kanunlarn hsni ihtiyar ile tatbikatdr. Geri

amelin imandan czolup olmad mnakaa edilmi ve dorusu amel imann cz' deil, bir semerei

mterettibesi olduu tahkik olunmu ise de gerek imann ve gerek amelin diyanette, ahkm iman ve

ahkm amelin de zati dinde dahil birer rkn olduklarnda asla ihtilf edilmemitir.

Dini hakkn bu fasli mmeyyizini iyice tasavvur ettiimiz zaman anlarz ki tecribe ve istidlli akl noktai

nazarndan bir dinin hakkiyyeti diyaneti kmile artile umuma vaadettii hayrlarn, saadetlerin tahakkuku

ile tebeyyn edecektir. Dini batln vadleri, diyanetile maksen mtenasip ikne dini hakkn vadleri diyanetile

mebsuten mtenasip olur. Filvaki tarihi islma baktmz zaman da dini islm byle buluyoruz. Ta asr

saadetten beri mslmanlar ne zaman dinlerine diyaneti sdka ile sarlmlarsa hayr hakikyi anlamlar

ve yapmlar, feyizleri, hayrlar saadetleri o nisbette tezayt etmi, mes'ut yaamlar, mes'ut mes'ut

yaatmlar

b7 br a

z
b2 bu

.

Fakat zamanmzda Avrupallardan bazlar diyorlar ki asr hazr insanlar saadeti nef- hayrda deil

intifada gryor. Bizzat bir hak ve bizzat bir hayr tanmyor ve bunun iin vaz' ilh olan dini hak artk

onlarn evklerini, iradelerini tehyi etmiyor. imdiki insanlar ancak ehveti intifa zabt ve idare ederse

edecektir. Binaenaleyh onlara vaz' beer olan dinler tatbik etmeli ve iradeleri buluncaya kadar bir taraftan

mcadeleye srklemeli, dier taraftan srf mihanik kanunlarla cebr kuvvet iinde tutup gtrmelidir.

Tabiatte merhamet yok zor vardr. Hrriyet deil, cebr- ztrar hkim-

Sh:91

dir. Bunlara gre beeriyeti hazra intifa ahs hrsile arnaar byle sonsuz bir mcadeleye atlmakta ve

muhabbet yerine husumet oalmaktadr. Byle demek dini hak doru imi, hakszlar onun sevabna deil

kabna lykdrlar demee msavidir ve dini hakkn irkde gsterdii netaici elimeye istihkak itiraf etmektir.

Ve

j

b 2 z
j a j a b
1 a

ba a o
u

2 ayetinin mazmumunu tasdik


a a
eylemektir. Bu da tevhidi Hak ile rahmanirahime sarlmyan insanlarn hakk zatleri ve binaenaleyh

rabbllemnin bir eseri cell bir rububiyeti ceberutiyesidir. Hakteal insanlara bu suretle de grnr. Bu

hrs intifa yenerse ancak hldeki iptilyi cidal ile istikbaldeki yevmiddinin mkfat ve mcazatn duymak

yenecektir. Nitekim Alman feylesofu Kant bile Cenaballahn vcubi vcudun akl amel ile Ahretin vcubi

vcudnden istinta etmitir. Bu suretle yevmi Ahret dinin ve ona iman diyanetin bir asl mhimmini tekil

eder. Ve o gnn dine byle bir htisas vardr.

6 a
b ayetinde bu tebir ve

inzarn tasrihi bu haysiyetle de pek beli olmutur. Dinin byle bir gn vardr.

Buna binaen bnicerir tefsirinde nakledildii zere baz mfessirin buradaki dini sade mkfat ve

mcazat manasna deil, millet ve eriat dahi denilen manay marufuna hamlederek tefsir etmilerdir ki bu

suretle yevmiddin manay marufi er'sile dinin malm olan mhim gn demek olur ki bundan da bizzat

Ahret ve yevmi kyamet anlalr. ptidai htabe nazaran evvelki zahir, intihai hitabe nazaran da ikinci

mtebadirdir. Bunun iin biz de bu iki mefhumu zayi etmemek iin mealinde din gnnn maliki

demeliyiz.

KIRAET - Burada iki kraet vardr. Aereden

PPPuPaP yani Nafi, bnikesir,

Ebuamr, bnimir, Hamza, Ebu Cafer kraetlerinde elifsiz olarak

6 a
b okunur (

P3PP ) yeni Asm, Kisa, Yakup, Halefi Air, kraetle-

Sh:92

rinde de

6 a
b okunur ki bizim kraetimiz de budur. Ve Fatihada mana ile

alkadar vcuhi kraet ancak buradadr. Evvelki, mimin zammile mlk masdarndan sfat mebbehe

sigas, ikinci de mimin kesrile milk masdarndan ismi fail sigasdr. Bu kelimeler kuvvet manasile

alkadardr, Biri evvelen ve bizzat nfusi ihsaniye zerinde tasarruf, dieri de evvelen ve bizzat emvalin

yan ve menafii zerinde tasarruf kuvvetidir. Melkiyyet nef'iam iin re'y tedbir, emr- nehi, vad- vaid, taltif

ve tahrim gibi hukuk ve salhiyet ile zevil'ukul nfusi insaniye zerinde tasarruf ve icray hkmederek bir

hey'eti itimaiyeyi rabtu zabt ve ahsiyeti vahide misalinde temsil eden Mstakil bir velyeti amme kudretini

ifade eder. Mlikiyyet ise, mal olan yan ve hssei yan zerinde ferdin nef'i hass iin bilistikll zabt-u

tasarruf hakk-u salhiyeti demek olan velyeti hassa kudretini ifade eyler. Bunlardan her birinin

yekdierine bir ciheti irtibat vardr. Gerek malikiyyeti mutlka ve gerek melikiyyeti mutlaka ikisi de bil'asele

rabbllemne mahsustur. nk hayat kendi yedinde olmyan beerin bu sfatlarla ittisaf bittabi izaf,

niyab ve mstaar olduu aikrdr. Maamafih Dnyada ve zaman halde, beeriyetin yegne hodkmln,

gururunu tekil eden de bu izaf ve niyab olan milk ve mlktr nk bunlar Dnyada hayat ve saadetin en

mhim erati esasiyesindendirler. Filhakika hayat ve saadeti hayat evvel bir memlekete mtevakkftr.

Memleket ise milk ve mlk yeri demektir ki buna lisan avam ile (vatan), lisan eri ile daha kymetdar olarar

(dr) denilir. Bir memlekette hayat ve menfaati hassa milk ve malik ile yani milkiyyeti ferdiye ile kaimdir.

Bunun zman olan hayat ve menfaati amme de melik ve mlk ile yani inzbat itimayi temin eden devlet

ve reisi devlet ile kaimdir. Bunlarn kvam da her ikisinin zat ve asil olmayp yekdi-

Sh:93

erinin zmanna muhta olduklarn bilmek ve aralarnda nisbeti hakka intbak eden ahengi tenasb

bulmakla mmkindir. Ferdi ve milkiyyeti ferdiyyeyi boan itimaiyeti mutlka, zasnn btn havass felce

uryan ve yalnz gnl basit ve fakat heyecanl bir hatra ile kvranan bir bedene benzer. Cemiyeti,

mlkiyeti itimaiyeyi boan ferdiyyeti mutlka da uzviyyeti mnhal olup can boazna gelmi ve gzleri

cevvi havaya dikilmi bir muhtadarn demi vapesinindeki sekerat buhrann yayan hulkumunu andrr.

Bunun iin milk ve mlkten her birinin zaya bir felkettir. Mlk ve hkmetin ksmen veya tamamen fkdan

bizzat nef'i ammn o nisbette inktadr. Milk ve malikiyyetin bazan veya kllen fkdan da nef'i hassn veya

nef'i klln inktadr. Ve ekseriya birinin zevali, dierinin zevalini istizam eder. Bunlarn ikisinin birden

fikdan ise el'iyazebillh musbeti kbra ve felketi uzmadr. Her birinin zayan tasavvurda bile beeriyet bu

kbeti elimenin fecaatini duyar ve duyduu iindir ki btn bedahet karsnda kendisinin filhal izaf deil

hakik ve mutlk bir melik veya malik olduu vehminden kurtulamaz. Vcud- nimet noktainazarndan

melikiyet phesiz daha cazibelidir lkin adem- nkmet noktai nazarndan da zevali malikiyyet daha

mthi ve daha korkuntur. te bu ayeti celile beeriyetin zaman haldeki bu hissei izafetini selbetmiyerek,

istikbalde alelhusus Ahrette bunun dahi meslp olacan ve o zaman yalnz Cenab rabbllemnin ezel

ve ebed olan mlikiyyeti hakikiye ve melikiyyeti mutlkas kalacan beyan buyuruyor

m Pb a y

a
a a 6 a


a b6d

1 ilk nazarda bu inzar ne kadar mthitir.
1

Benim benim derken, memleket, hkmet zayi etmenin ne felket olduunu idrak edenler, kimseye

vermem derken velev habbei vahide olsun milksiz kaldn grenler bu dehetin azametini ne abuk

hissederler. Lkin faide onu sonradan deil, nceden hissetmektedir. Bununla beraber

Sh:94

ayeti celile ye'saver deildir. zaf ve niyab olan malikiyyet veya melikiyetin zail olup sahibi asl ve

hakikisine rcu eyledii o gnde yine fakri kll olan ademi kll yz gstermiyor, ne milki mutlk ne mlki

mutlk hibiri mefkut olmuyor. Btn mecudiyetleriyle sahibi hakikleri olan rabbllemnin rahmaniyet ve

rahimiyetiyle yedi kudretinde toplanm bulunuyor. Binaenaleyh memleketi rabbaniyenin tbiiyetini

taiyanlar o gn hssei saadetlerini mertebelerine gre baligan mabel alacaklar ve o tbiiyeti haiz

olmyanlar da hrmani mebbede katlanp gideceklerdir. nk o gn tebdili tabiiyete artk imkn

kalmyacak, baka memleket, baka hkmet bulunmyacaktr, bugn fenalk yaparken, nihayette yoklua

gvenen, ademi, nimet sayanlar, o gn ondan da mahrum olacaklardr. Mizan hakkn muktazas budur.

te mlik kraeti bu inzar- tebiri milkiyeti ferdiye noktainazarndan, melik kraeti de mulkiyeti itimaiye

noktainazarndan ifham ve tebli etmektedir. ki inzarn bir kraette cem'ine Fatiha de rahmaniyeti ilhiye

msaade etmemi ve en byk belgat bunlarn iki kraete tevziinde tecelli etmitir.

TELHISI LM - Fatihada ilk vakf tammn mutazammn olduu bu ayet bir matlp ile be delilinden

mrekkep bir kaziyedir yle ki: Hamd, Allaha mahsustur. nk Allah buna zaten ve sfaten mstahiktir.

Zaten mstehktr, nk rabbllemndir ve nk rahmandr ve nk rahimdir ve nk maliki

yevmidindir. Birinci delile nazaran elhamdlillh kaziyesi drt adedi, ifttir kaziyesi gibi kazaya

kyasatha maaha veyahut ftriyat denilen kaziyeler cmlesindendir. Dierleri de enfs- afakn

mlhazasile nizami lemden mstanbat mebde- maad delillerinin icmalidir ki kur'anda tafsl olunacaktr.

Vcuh ve esbab tazimin

Sh:95

hepsini tazammun eden, bu ihbar ve isbattan sonra da ayni kaziye ve deliller bir inaye ve bir icab teklife

dahi iarettirler. Sanki Cenaballah yle buyuruyor: Ey insanlar, Ey zevil'ukul siz hsni mahza, kemali

mutlka tazim edenlerden iseniz, ben Allahm, her kemal benimdir ve eer kudret ve ihsana tazim

edenlerden iseniz ben rabbllemnim ve eer istikbale tamaan tazim edenlerden iseniz ben

rahmanrahimim ve eer havf- hayet ile tazim edenlerden iseniz ben maliki yevmidinim. Binaenaleyh

esbab tazimin hepsini cami olan bir mabudi hakkm.

Bunu duyan akl sahibi muhataplar da acaba Allahtealya nasl ve ne suretle hamdedelim diye

elbette kendi kendilerine soracaklardr. te buna cevaben bir slbi iltifat ile:

5.

6
n
ba j ba buyurulmu ki byle deyiniz mealini ifade ettii

halde belgati ifade bunu tasrihe hacet burakmamtr.

akbindeki

ba sana manasna zamiri mnfasldr ve

j filinin mef'ul bihidir. Mef'uln byle evvel gelmesi kasr ve htisas ifade ettiinden

bakasna deil ancak sana demek olur.

j abed, ubudet, ubudiyet manalarn dahi cami olan

ibadet masdarndan fili muzari mtekellim maalgayr sigasdr. O halde ibadet nedir?

Lisan eride ibadet, niyyete mtevakkf olarak yaplmasnda sevap olan ve Cenab Allaha kurbet ifade

eden tati mahsusadr. Tat, niyyete mtevakkf olsun olmasn ve kimin iin yapld bilinsin bilinmesin

yaplmas sevap olan fi'li yapmaktr. Kurbet, niyyete mtevakkf olmasa bile yaplmas sevap olan fi'li kime

yapldn bilerek yani yaklamak istedii zati tanyarak yapmaktr. Binaenaleyh her ibadet, Allaha bir

kurbet ve her kurbet bir tattr. Fakat her tat kurbet olmaz ve her kurbet ibadet olmaz. Mesel marifetullah

iin fikr- nazar bir

Sh:96

taattr. Lkin takarrp edilmek istenilen Cenab Allah hali nazarda henz tannm olmadndan bu nazar

bir kurbet deildir ve niyyete mtevakkf olmadndan ibadet te deildir, kur'an okumak, muhtalara yardm

etmek sadaka vermek, vakf yapmak, kle azat etmek ve emsali gibi niyyete mtevakkf olmyan fiiller hem

kurbet ve hem taattr, ibadet deildir. Lkin namaz, oru, zekt, hac, cihad gibi niyyet ile merut olan fiiller

hem ibadet hem kurbet, hem taattrlar.

Demek ki ibadeti er'iye, insann ruhan ve cismen, zahiren ve batnen btn mevcudiyetile yalnz Allaha

yaplan uurlu bir taat ve kurbettir. Evvel: Bunda niyyet arttr. Niyyet ise yaplacak fi'lin icadnda ancak

Allaha tat ve takarp kasdetmek demek olan iradei hdisedir. Azim, fi'le mtekaddim, kasit, fi'le mukarrin

olduu gibi niyyet te menviye ilim ile beraber fi'le mukarin olur. Hem ilim ve hem iradeyi ihtiva eden bu

uuri tam ruh ve kalbin bir iidir. Saniyen bununla beraber indiilhide tat olan bir fi'il izhar edilmi olmak

lzmdr ki ibadet olsun, yoksa yalnz talep ve ruhta kalan tefekkr, tezekkr gibi bir fi'li batn tat ve kurbet

olsa da ibadet olamaz. Bunun iindir ki ibadetlerin ba olan manda sadece tasdik kalb kifayet etmez de

bunun hi olmazsa lisanen ikrar ile zahire ihra edilmesi dahi lzmgelir. Kezalik niyyete iktiran etmiyerek

yalnz zahirde yaplan fiiller dahi ne olursa olsun ibadet olmaz. Niyyetsiz yatp kalkmak, namaz deil,

niyyetsiz a durmak oru deil, niyyetsiz sadaka vermek, ine yapmak zekat deil, niyyetsiz K'beye,

Arafata seyahat edip dolamak hac deil, niyyetsiz muharebe etmek, ehit veya gazi yapan cihad deil

ilah... O halde sui niyyetle, yani Allaha itaat ve kurbet kasdinden maada bir maksatla yaplan fiiller hi

ibadet olmaz. Grlyor ki lisanmzdaki istimallerine nazaran tap, tapmak, tapnmak

kelime-

Sh:97

leri ibadetin deil, alelitlk itaatn manas olabilecektir. Hatt tapmak ve tapnmak kelimelerinde az ok ne

yaptn bilmemek gibi bir uursuzluk manas anlarz da bunlar puta tapmak, haa tapmak gibi mevkilerde

kullanrz. Binaenaleyh sana ibadet ederiz yerinde sadece trke olsun diye sana taparz veya

tapnrz demek lisanmzn nezahetini zayi etmek olur. Kulluk etmek uur noktai nazarndan tapmak

kelimesinden daha iyidir. Bu da ibadetten zaif olan ubudiyetin manasdr. Maamafih islmda btn nusus

dini istikrasile takarrr eden manay er'den evvel ve onda me'huz olan manay lgav mlhaza edildii

zaman bunlarn arasnda bir manay mterek vardr ki ibadet denildii zaman evvel onu mlhaza etmek

ve Fatihada da bundan balamak ktiza eder. u halde o nedir?

Bu mana (

l ) maddei asliyesinin en umum olan manas ne ise odur ki bu da ubudet veya

abed masdarlarndadr. Abid ve mabud vasflarnda da mnderictir. Balda iaret ettiimiz vehile, ubudet,

ubudiyet, ibadet bir mertebe tat manasn ifade ederler ki ehass ibadet, eamm ubudettir ve ubudet lisan

Arapta tezelll manasn mutazammndr. Ubudiyet izhar tezelll, ibadet bunun daha kuvvetlisi olarak

hudu-u huuun, tazimin en son derecesidir. Bunun iin cmhuri nfessirin bunu (gayei huduun aksas)

diye tefsir ederler. Bu da sebebini sormadan itaati kamile manasn tazammun eyler. Tefsiri Ebuhayyanda

bni Sikkitten ibadetin tecrit manasndan me'huz olduu da nakledilmitir. arihi Kamusun beyanna gre

de ibadet hrs veya gadap manalarna gelen (abed) maddesinden me'huzdur. badet, Allahn raz olduu

eyi yapmak, ubudiyet te Allahn yaptna raz olmak diye de tefsir edilmitir. nk lisan eride

ubudiyetin ibadetten kh edn ve kh l olarak kullanld vardr. Ubudiyeti Muhammediye ibadetten

daha ehas bir mana ifade eder.

Sh:98

Bu manann lmnnefis noktai nazarndan izah: nsann hayat, lezzet ile elemin gzerghdr. Ruhi

beer elemden kocunur, lezzetten holanr. Eshab elem karsnda fkelenir veya korkar. Esbab lezzet

karsnda da mitlenir veya hrslanr, kesbi beerin nzm da ite halden istikbale bu korku ile midin

mtevali tekabl- tesadmdr, mid silindii zaman yeis kaplar, faaliyet sner, korku silindii zaman da

tuyan balar, kbet dnlmez, faaliyeti mfide yaplmaz, istihsal yerine istilk kaim olur. midin iinde

bir korku, korkunun iinde bir mit yoksa vazife hissi atalete der alar altran doymak midi, toklar

aldran alk korkusudur.

Hayat beer dahil ile haricin bir muamelesidir. Teneffsten tutunuzda en incelerine varncaya kadar

esbap ve lezaizi hayatin birou insana haricinden gelir dahilinden gelenlerin ou da kendi vaz' deildir.

Bizzarure herkes hayatnn, mit ve mehafetinin mili yalnz kendisi olmadn az ok duyar. Bu da kendi

kendisine brakln insann hi olduunu anlatr. nsann bu aczini, bu duygusunu unuttuu kendinden

getii zamanlar geri oktur. Fakat ne olursa olsun hi bir fert kendi kendine bu aciz sahasndan kamaz.

Akl olanlar da mit ile mehafetin bu cazibev- dafiasndan ayrlamazlar.

Filhakika tiye nazaran ruhi beerde ne midin nihayeti vardr ne de korkunun, hilkatte esbab mit

mahdut olmad gibi esbab mehafet de yledir. Ruhi beer zaman zaman muayyen mitler ve muayyen

mehafetler karsnda alettevali mteessir olurken bir taraftan da klliyetiyle gayri muayyen, gayri mahdut,

gayri mtenah mitlerin korkularn tesiri mutlk altnda bulunur ve burada btn mitlerle btn korkularn

kar karya ahz mevki ederek bir noktada telk ettiklerini grr ki ayni hakikattir. Ve o zaman kendisinde

yle bir alka uyanr ki bu alka bir taraftan btn muhabbetleri, dier ta-

Sh:99

raftan btn mehafetleri ihtiva eden bir havf- reca heyecanile tecelli eder. te ruhi insannin byle

klliyetile mteessir olduu mutlk bir havf- reca miline kar duyduu bu alka ftratteki ma'bud ve

ibadet fikrinin meneidir ki btn hissi vazife bunda toplanr, ve her ahsn cibilleti ahlkiyesi, istikbali,

saadeti, ekaveti bundaki ciddiyet ile mtenasiptir. Ve insan bu hissini neye raptederse ma'bud odur.

Kh cehalet ve kh terbiye ve itiyattaki hususiyet dolaysile baz vicdanlar ykselemez de muayyen ve

mahdut bir midin mecbru veya bir korkunun makhuru kalrlar. Ve ona muayyen bir zaman iinde btn

klliyetiyle yle balanr ve yle zabun olur ki o lezzeti feda veya o elemi iktiham etmee kendisince imkn

yok gibi tasavvur eder. Artk o bu midin milini yle sevmi veya o korkunun milinden yle ylmtr ki

bunlar ona btn sevgilerin gayesi veya btn korkularn mntehas gibi grnr. Sanki birisi ayni vcudu

dieri ayni ademi temsil eyler. Ve o zavall vicdann byle mahdut ve mtenahi bir sebebi mahlka byle

klliyetiyle balanvermesi onun huzurunda, yle tezellllere, yle tapnmalara sevkeder ki btn uur o

tezellle boulur ve o lhzadan ilerisini grebilecek akldan eser kalmaz. nsanlara ma'budi hakik ve

ubudiyeti hakikiye alkasn unutturarak btn mesaibi ihzar eden irkin de menei budur. Mriklerin

canl, cansz, trl trl putlar, batl ve haksz ma'butlar hep bu his ile zuhur etmitir ve hayat beerde hl

byle vicdanlar zannedildiinden pek oktur hatta kendilerini ma'bud ve ibadet fikrile hi alkadar deil

gibi zannederler her lhza byle bir ma'bud deitirirler. Ve btn hayatlarn reybi mutlk iinde geirirler

ve kendileri ldkten sonra geri kalacaklar bir lhza bile dnmezler. Lkin uras muhakkak ve

mteyakkandr ki btn mevcudiyetini fnlere balyan her gnl,

Sh:100

husran ve tehlikeye namzettir. nk o cazibei fniye bir gn olup kopacaktr. Hangi fni vardr ki sana

senden evvel yklp gitmiyeceini ve senin btn malini bah edebileceini vad- te'min edebilsin,

ayann altndaki arz, bann stndeki gne bile sana bu te'minat veremez. O te'minat Hayy Kayyum

olan Halk tealdan baka verebilecek hibir ey yoktur. Ve filhakika ibadet onun hakkdr ve ancak ona

ibadet edenlerdir ki dier mitlere, korkulara kendini tamamen kaptrmaz ve vazifesi yolunda armaz ve

onlardan herkes mstefit olur.

Aleyhissalt vesselm Efendimiz buyurmutur ki m'min taze ekin gibidir, rzgr estike yatar, fakat

yine dorulur kalkar, kfir ise am aacna benzer, rzgr estike grler amma bir kerre yklrse bir daha

kalkamaz nk kfir faniye, m'min ise hayyi bakiye merbuttur.

Vefat peygamber zerine btn eshab kiram pek ziyade mteessir olmu ve adeta arm idiler,

Hazreti merlfaruk bile peygamber vefat etmedi ve etmez, her kim yle derse vururum demee kadar

varmt. Fakat Sddikzam Efendimiz derhal

a p
b b a 63

a j
o

74

a z
b

6
2b a nj a 3n ayeti celilesini okuyup ey m'minler eer Muhammede
ibadet ediyorsanz ite o vefat etti ve eer onu gnderen Allahtealya ibadet ediyorsanz o hayyi

lyemuttur mealindeki nutkunu irat edince eshab kiram kendilerini toplamlard. Bu hakikat her zaman

ayni hakikat ve bu kanun her vakit cari olan bir kanundur.

Gnller fniyata baland zaman alel'ekser mebdei mit ile, mebdei mehafeti baka baka grr ve o

zaman bakarsanz bir tarafta dilber sevgi mabutlar, bir tarafta da kahraman korku mabutlar dizilmitir.

kisinin arasnda kalan zavall kalp ikisine de kendini sevdirip

Sh:101

korkusunu defetmek, midine ermek iin ne heyecanlarla kvranr, gayrimakul ne tezellrler, ne tazimler

izhar ederek arpnr, tapnr ve onun fikrince bu bir ibadet olur. Fakat ne faide ki nazarnda midi veren

baka, korkuyu veren baka, ve bunlar birletiren hkim bir mebde yok. Byle olunca da btn mesa

heder- abes ve o gnl bu iki muhalif kuvvetin mtemadiyen niz ettikleri bir marekei buhrandr ve artk

bir sekniyet ve itminan duymak ihtimali mefkuttur.

mit ve korku bir mebde'den gelen ve yine onda birleen msbet ve menfi birer sureti tesir olarak

duyulmaldr ki birinin yerine dierini ikame etmek imkn hasl olsun da kalp bir tminan duyabilsin ve

hayatnda onunla yrsn. Susuzluumdaki hararet ve suyu itiim zamanki ne'e eer su mebdeinin biri

msbet biri menfi olan tesirlerinden ibaret ise her susadm zaman suya komann bir manas vardr. Fakat

bunlarn biri suyun dieri atein eserleri ise su ile ate beyninde hkim bir mebdei mterek te yok ise

ateten suya, sudan atee komak teabi namtenahiden baka hibir netice vermez, binaenaleyh mit ile

mehafetin mebdei vahidde tevhidi bu haysiyetle de zarurdir ve rabbi vahid, erbab mteferrikadan

hayrldr. Halbuki balda izah eylediimiz vehile faniyatta bu vahdet er ge tefrikaya mahkmdur ve

hakikatte rabb vahid benimle uurumu, uurumla haricimi rabt-u zapteden haktealdr ve ben ona, onun

kanununa ibadet etmeliyim.

Hasl ftrati beerde ibadet, ruhu teshir eden en yksek mahabbet ile en yksek mehafetin itima ve

tesadmnden kan havf- reca berk iinde nevei mahabbetle zekvi midin galebesini grmek iin aczi

kllden kudreti mutlkaya til maksadile yaplan bir fili taatkranedir ki hem zahir ve hem batnda niha bir

tezelll ile niha bir tazimi ihtiva eyler ve hakkyet nisbetinde kalbe

Sh:102

tminan ve sekinet ilka eder. badet ederken lemden ve btn benliinden tecerrt ederek mabuduna yle

bir ebedi tamm- hudu ve yle bir tazimi kmil ile arz tat ve inkyat eder ki kemali tazime mnafi bildii

cz' bir hareketten bile itinap eyler. Bunun iin kibr- riya ile birlemez ve zahir- batna inksam kabul

etmez. Bihakkn ibadet, aczi mutlk ile kudreti tammenin, zilleti kmile, azameti kmilenin korkular iinde

titreyen emel ile Vahibl'malin bir cilvei telkisidir. Aczini hissetmiyen mtekebbirler, hibir korku yok imi

gibi grnen gafil nikbinler, hibir mit beslemiyen me'yus bedbinler bu ereften mahrumdurlar.

Bu hakikatleri telhs iin eazm mfessirin

j
ba nin mealini yle ifade ederler: Yarab!.

biz bakasna deil, yalnz senin rububiyyetini ikrar ve itiraf ederek ancak sana boyun eeriz ve sade sana

arz zillet ederiz ve ancak sana tatle skn- sekinet ve tminan buluruz. nk btn havf- recamzn

evvel- ahir mercii yalnz sensin, sen korku vermezsen korku yok, sen mit vermezsen mit yok, lezzet

duyurmadn m her ey elem, elem duyurmadn m her ey lezzet, ruh senin milkin, cisim senin milkin.

btn vcut senin milkin, bize verdiin ihtisasat, temaylt, tehayylt, taakkult-u iradat ile hssei vicdan

o da senin ltfn, senin merhametin, bu ise btn tminann sana hamd- kr ile izhar sadakat iin ancak

senin emrine tahssta buluyor. Btn akllar, btn kinat ta buna ahittir.

Burada kibri nefsan yle bir sual irat eder: Ruh ve vicdan tezelll deil ykselmek ister, ibadet ise

manay tezelll mutazammn olduuna gre ykselecek olan ve hele ykseldiini hissetmi bulunan

nefisler iin tenezzl olmaz m? Artk o yksek kafalar alnlarn yere nasl koyabilirler?

Byle bir sual, iindeki cevab grmemekten mtevel-

Sh:103

lit bir gurur ilndr. Ykselmek istemek, ykselmek ihtiyacn teslim etmektir. Bu da bir tarafta aczi zatsini,

dier tarafta ulviyyeti takdir ile mmkin olur ki ibadet bu manann en ykseini idraktir. Saniyen ykseldim

demek ykselmediini iln eylemektir. Byle bir iddia hem teali ve terakkiyi mtenah grmek, hem de

sukut ihtimalini mmteni zannetmek gibi byk bir hate tekil eder. Halbuki, meratibi teali namtenahidir,

tehlkei sukut ise her zaman bakidir. badet de bu kibr- gurur maraznn yegne ilcdr. Salisen,

Allahtealya ibadetteki tezelll ve tazim vicdan beer iin mmkin olan her trl itilnn fevkinde bir ulviyet

te'min eden bir vesikai intisaptr ki ad gnller o kadar ykseklii kendilerine lyk bile gremezler de

imknsz sanrlar.

lemde ben Allahtan bakasna hrriyetimi veremem ve ancak ona ve onun emrine inkyat ederim,

tat sever isyandan nefret ederim, hayra koar erden ictinap eylerim, hayrn ban da hakta bilirim,

Allahn emrine uymyan, Hakteal hsabna yaplmyan hibir eye lrm de serfuru etmem, nk ben

yoktum, o beni var etti ve terbiye edip bana hrriyet verdi. Bu can, bu vicdan ve bu hrriyet bende onun bir

emanetidir. Bunu yapan isterse namtenahi kerreler daha yapabilir. Binaenaleyh onun yolunda her eyi

feda ederim. Diledii zaman alaca canm da feda ederim, istedii zaman ykp, istedii zaman

yapabilecei dnyalar da feda ederim bu uurda elemlere katlanr, hayr ile hakszlklara gs gererim,

katlanamaz, geremezsem lrm, onun emri zaten leceim, byle bir iman byle bir sadakat ile lrm,

evvelim hak ahrm hak olur, haktan gelir, hakka giderim, ite ben hakkn byle bir kuluyum, kendime

kalrsam hi, ona intisabmla her eyim ilah... diyebilmek ve bunda sadakat etmek ne kadar byklktr

ve insan iin bundan daha byk bir kudret, bir ulviyet nasl tasav-

Sh:104

vur olunabilir? Maamafih bu bapta Fatiha ben deil biz deyiniz diyor.

Filvaki

j
ba diyerek livalhamd altnda toplanan ve yirmi otuz sene iinde ulviyyeti hakk

btn leme ner- isbat eden ilk mslmanlar btn bu ruhun iinde idiler, bu ruhu gaip edenler de

Dnyaya boyun ediler. phesiz ki bu taahht ar bir hamuledir. Fakat ulviyeti hak karsnda hakk

ulviyet te hffetle erilecek bir gaye deildir. Ve abdin aczi zatsi kudreti zatiyesile byle bir taahhde

girimesine manidir. Bunun iin

j
ba derken ayni htisas ile 6
n

ba diye

talebi istiane zarurdir.

isti'ane ederiz demektir, istiane avn talep etmek, tabiri aharle maunet istemek daha

trkesi yardm dilemektir. Talepli veya talepsiz onu vermee de iane denir, muavenet, teavn de

mtekabilen iane demektir. Binaenaleyh isti'ane ile bunlar temyiz etmelidir. nk burada hasr isti'ane

hakkndadr. Teavn ise memurun bihtir. Bu isti'anenin ne gibi hususta olduu zikrolunmamtr byle olan

yerlerde de mana muhtemel olur:

1- Mteallakinden kat' nazarla zati fil murat etmek ki umum olsun husus olsun isti'ane denilen fili biz

ancak sana yaparz demek olur.

2- Mteallak m takdir ederek her hususta, her ite isti'ane kastetmek. Bu ikisi mealen birleir. Fakat

evvelki ebl, bu sarih olur.

3- Bir karinei mahsusaya istinaden mteallak has takdirile filan hususta istianeyi kastetmektir. Burada

ise ibadet karinesile ibu nc ihtimal zihne arpabilir ise de kelmn kasr-u htisas suretiyle tevhide

mteveccih olmas ve hepsi Allaha mahsus olan hamdn beyan siyaknda irat edilmi bulunmas buna

mani ve her halde bni Abbas Hazretlerinden de rivayet edildii zere umumu muktazdr ki bu da birinci

veya ikinci suretler-

Sh:105

den birisi ile olur. O halde mfessirinin beyan ettii gibi hasl mana: Yarab!. biz gerek sana ibadet ve

itaatmzda ve gerek sair umurumuzun hepsinde ancak senden istiane ederiz, senden baka kimseden

yardm dilenmeyiz, seni tanmyan kfirler bakasndan istiane ederler. Biz ise ibadetimizde halis ve muhlis

olarak btn ilerimizde ancak senden istiane eyleriz demektir.

Beyzavnin beyanna gre meunet iki nevidir: Birisine meuneti zaruriye, dierine meuneti gayri zaruriye

denilir. Zarur olan meunet, onsuz filin husul mmkin olmyandr. Failin iktidar, tasavvuru ve filin

yaplaca aletin ve maddenin mevcudiyeti gibi ki bunlar topland zaman insan istitaat ile muttasf olur da

kendisine fili teklif sahih olur. Gayri zarur olan meunet te de filin husuln kolaylatran eylerdir. lah. Bu

taksim lmi usulde kudreti mmekkine ve kudreti myessire namlar tahtnda yaplr.

Evvel bu ayet bize gsteriyor ki btn meunet Allahndr, fakat talep bizimdir. Ve buna kesp veya iradei

cz'iye dahi tabir olunur ki asl isttaa bu talep ile meunetin itima hengmndadr. Bu da filin husulne

mukarin olur. Binaenaleyh Felsefenin muztarip nazariyatna boulmakszn

6
n

ba den

unu anlyoruz ki bize bir talep salhiyeti verilmitir. Bu suretle bizden birisi talebimizle, dieri talebimiz

olmyarak iki fiil sdr olur. Ve her ikisi de bizden sdr olduu ve bizimle kaim bulunduu iin [hulsa

mahalli biz olduumuz iin] Bizim fi'limiz saylr ve bize isnat edilir. Mesel teneffs eden biz, uyuyan, len

biz olduumuz gibi yiyen, ien, oturup kalkan, unu bunu tahrik veya teskin eden de biz oluruz Ve

bunlardan talebimizle olanlarn sebebi karibi biziz. Fakat btn sebebi ve illeti tammesi biz deiliz, nk

biz bunda meuneti zaruriyeye muhtacz. Mesel benim elim ile iradem arasndaki nisbeti sahiha

kurulmam olsaydi istediim zaman elimi oynatamyacaktm nitekim

Sh:106

baz uzuvlarm yle oynatamyorum. O halde Hlik biz deiliz halk yalnz sebebi karibe deil mecmuu

esbap ile illeti tammeye mzaftr. Demek ki ef'ali ihtiyariyemiz bir faili talip ile bir faili halik arasndaki

nisbetin hasln ifade eder. Btn ecsamn hassai zatiyesi mahz atalet olduu gibi ruhun hassai zatiyesi

de failiyeti talibanedir. Failiyeti halikane ise halik tealnndr. Araba yryor makine iliyor deriz, bunlar

birer fili cebr ve iztrar olduu halde mahalli onlar olduklar iin yrmeyi ilemeyi onlara isnat ederiz,

bizim teneffsmz deveran demimiz gibi strabatmz da byledir. Kurulmu bir makine ilemek iin iptida

bir tahrike muhtatr. Bunu ise cansz makine kendisi yapamaz veya istiyemez, canl bir makinist veya ofr

yapar ve ancak ruhunda bir taleple yapar, ruhu isterki eli makinenin miftahn tutsun da hareket etsin

makinistin ruhu bu talebi bu iradeyi yapt anda birde bakarsn hareket yok iken halkolunmu ve makine

de ilemiye balamtr. Bu suretle iliyen o hareketin mahalli olan o makinedir. leten o hareketi istiyen

makinistir. Yaratan o hareketi batan nihayete ademden vcude getiren Hak tealdir. Her iimizde bu

mertebe iyan beyan zahir bir hakikattr, artk ne cebriye veya maddiye gibi insan ruhsuz bir makine

farzettirmee almal, ne de onu ruh ve cismin halik olan Hak teal gibi farzettirmee uramaldr. Geri

Cenabhakkn tecelliyatn mahede etmek iin her trl tetkiklere tefekkrlere girimek iyi bir ey

olduunda phe yok ise de bu arada girdii yolu kaybedecek ve hakikati zahireyi inkr eyliyecek bir

surette dalp gitmek sonu gelmiyen bir dallet olur. Talebi vcut mefhumiyle ayn vcut mefhumunu

farkedememek garip bir mlhaza olur. Acaba talep te bir i deilmi dir? ve bu da bir talebe muhta olmaz

m? bundan ya teselsl veya cebir veya halk lzm gelmez mi gibi sualleri kesip atan

Sh:107

mantk cevaplar yok deildir, teselsl lzm gelmez nk talebi talep de ayni talebin iindedir. Cebir lzm

gelmez, nk fiil araba srkler gibi yaplm deildir, halk ta lzm gelmez nk talep bir mevcut deil,

mevcutlar beyninde bir nisbetten bir zafetten ibarettir. Nisbeti vcut ise ayni vcut deildir ki nisbeti ihdas

halk vcut olsun. Tabiri aharle tereddt iki tasavvur arasnda bir hareketi zihniyedir. Bu hareket te zihin

mekik gibi iki tarafa gidip gelirken bunda karar ediverince birine bir daha gitmemek gibi adem bir

nisbetten baka birey yapm deildir ki buna halk vcut denilsin. lah... Binaenaleyh radei klliye

denilen kuvvei iradiye, mahlktur. Fakat iradei cz'iye ve talep ve ihtiyarle kesip dilediimiz karar, gayri

mahluktur ve bizim bir nisbetimizdir. Bunlarla talep ve iradenin haddi vcudsini, inniyyetini tamamen ihata

edemiyor isek o da hak tealnn hakikatini muhit olamadmzdan ve olamyacamzdandr. Binaenaleyh

evvelki zahir ve bahir hakikat grnp dururken mabadettabi denilen bu vdide saplanp kalmak hatal bir

tariktir ve ite bu dalgnlklara meydan brakmamak iin Fatihada

cmlesinin iinde taleb

salhiyeti bizim ve meunet, kudret Allahtealnn olduu pek gzel anlatlmtr. Artk mslmanl ne

cebriyelik ile, ne de onun zdd olan kaderiyelik yani nef'yi kader ile ithama kimsenin hakk yoktur. Yalnz

iradei cz'iyemiz, hakk talebimiz var denildii zaman bazlar bunu yanl anlyorlar da bizim her iradei

cz'iyemizin her zaman i grmekte kfi olduunu zannediyorlar ve taleplerinde muvaffak olmadklar

zaman her hususta cebriyelie meylediyorlar. Byle dnmek bir taraftan talebi halk zannetmek, dier

taraftan bizim talebimize ve talebdeki isabetimize Cenab Allahn ilel'ebet mdahalesi vaki olmaz zumunda

bulunmaktr; Halbuki byle bir tasavvura hak yoktur. O tevfik ile bizim talebimize mvazi netai

halk

Sh:108

buyuruyorsa bu arada o mvazat refederek lehimize veya aleyhimize bizzat icray tasarrufa ve tabiri

er'siyle nusrat-u hzlne dahi kadir olduunda phe edilemez. Yolunda gidenlere zaman gelir tevekkl

ve itimatlarn tezyit edecek surette fazlaca ltf- in'am eder, yolunda gitmiyenleri de bunun zddna

husran- hzlna dar eyler. Dnyada dahi mkfat ve mcazat veya iradesine htar ve tenbih manasn

ifade eden bu noktalara mteallk birok ayetler greceiz ezcmle

6a a
a
a tefviz bu nkteye ait,
4

b
b1 a a a a a a
a k
Allahteal kaza ve kaderini infaz etmek mrat ederse zevilukuln akllarn alverir hadsi erifi de bunu

natktr. Bunlar da cebir mes'elesi deil hsni talep ve sui talebe mteallik ince irfanlar mndericdir.

bd,
ajz
a 7

bd,
a
m
a
m
;
m na a 6

ayeti celilesi de bu nktede
dier bir mna ifade eyler ve artk burada bu kadar htar kfidir.

Grlyor ki

6
n

ba j
ba iki kelm hbarden mteekkil bir ayettir.

Maamafih urfen inada mstamel olan kasem, ahit, akit, sgalar kabilinden biliktiza ina dahi ifade ederler

ve bu suretle bir kabul ve bir taahht tekil eylerler ki bu kabuln icab olan teklifi kelm sabk biliare

mtezammn bulunuyordu. Burada Allah ile kullar beyninde bir muavaza eklinde gayet derin ve gayet

mull bir akti bi'at, bir mukavelei hukukiye, takrir- tescil edilmi oluyor ki en derin, en byk bir kanuni

ftratin yni bir sirri amel ve itimainin i'cazkr bir fezleei beyandr. Biz bu ayetteki belgat-u hikmetin

zevkine doyulmak ihtimalini gremiyoruz. Nerede bir hayat grrseniz orada behemehal bu kanunun

hkmn grrsnz. u kadar ki ehli kfr bunun ardndan luur olarak vcuden srklenir. Ehli iman

da bunu vcudunun baka vicdan ve uuriyle dahi yaar.

Ne ltiftir ki Fatihann tam ortasnda hakk tekellm

Sh:109

bizim vicdani itimamizle lisan ubudiyetimize verilmi ve akit bizim lisan ubudiyetimizle vicdan

itimamizden izhar edilmitir. Bunda vicdan ubudiyetin kelm ilhye tecelligh olduuna byk bir

tenbih vardr ki

j
b
b P
j =
a
a 2 4

l
y
a by
a a
ayetlerinin mazmunlariyle
bv

a
alkadardr. Bu bize yle bir ihtar da yapm oluyor: size gaip gibi gelen kelm ilh olmasa idi sizin

hakk kelmnz olamazd. Siz tekellm ediyorsanz phe etmeyiniz ki sylemek, tebli meram etmek

kudret ve sfatn hlikinizden ve onun meunetinden ahz ediyorsunuz. Anlaynz ki sizin kendiniz gibi

kelmnzn dahi mebdei Cenab Allahtadr. Siz man ve maksadnz bakalarna tebli ve ifham ederken

Allahtealyi bu kudretten mahrum zannetmeyiniz. Binaenaleyh Cenab Allahn inzal buyurduu kelm

kadimini btn vicdan itimanizle dinleyip anlamaa ve tatbik etmee alnz.

Burada bize zat ve sft ilhyi mteakip ahlk ilhden byk bir nmune de telkin buyuruluyor. Allah

ile kullar beyninde eraiti mtekabile ile muavaza eklinde bir mukavele akdi ne byk bir hulk rahman

olduunu iyi dnmek ktiza eder. Bizi ademden vcude getirip biraz terbiye ettikten sonra yine mahz

rahmetile bize dnyada muvakkaten ihsan buyurduu atayasn bizim milki hakkmz imi gibi

ebediletirmek ve ebediyen tenmiye etmek iin mvacehesinde adeta muadil bir paye ve bir haysiyet

veriyor. Rububiyeti hasebiyle bize kendi hukukunu vazife olarak sadece emr- teklif ediverecek yerde

zatnda hibir hukuku olmyan bizlere dahi milk ve hukuk tanyarak ikisini mbadele ediyor ve bizim

hukukumuzu da uhdei rahmetine alyor. badet ve ubudiyet onun hukuku ve bizim vezaifimiz. Bilmukabele

dnyada talep ve meunet, Ahrette sevap ve ikap bizim hukukumuz, onun mahza kendi icabiyle

veca-

Sh:110

ibi rahmet- hikmeti oluyor. Ve hatta hukuk ibade hukukullahtan ziyade inayet ve ihtimam ediliyor. Rahmet

ubudiyete mtekaddim, lkin ubudiyet te istianeye mtekaddim, demek ki vazife talebi hakka mtekaddim

ve halbuki rahmeti hak ile teekkli hak daha mukaddemdir ve bu suretle vazife ve hak arasnda tam bir

tezayf vardr. phe yok ki byle bir muamele Aleyhisselt vesselm Efendimizin

b 2 a
m = Allahn ahlkile ahlklannz hadis erifinde iaret buyurduu
a
5
ahlk ilhiyenin en ayan hayret tecellilerinden biridir.

Saniyen bu ayette cem'iyet ve itimaiyete byk bir ehemmiyet verilmitir. nk akit ibadet ederim,

istiane ederim gibi mtekellim vahde yani fert sgasile yaplmyorda

cemi yani mtekellim maalgayr sgasile yaplyor.

Pj deye

Mfessirin burada cemaatla ibadetin faziletine iaret vardr diyorlar. phesiz yledir, lkin cemaat

faziletini iyice tasavvur etmeliyiz. Cemaatla ibadet etmek iin cemaatn teekkl etmi bulunmas lzmdr.

Halbuki cemaat kuru bir kalabalk demek deil, ruhi vahidle hareket edebilen bir heyeti mntazamei

vahdaniye demektir. Binaenaleyh cemaatn teekkl bir ruh ve bir misak itimaye mtevakftr. Misak

itima ise henz iinde bulunduumuz akd- mukavele ile teekkl edecektir. Cemaat islmiyenin

teekkl de Fatihann nzulnden sonradr. Binaenaleyh arada acp bir devir aibes var zannedilir. Fakat

hakikat yle deildir. Ruhi itima evvel fertte teesss eder, vicdani ferde ne vakit hissi uhuvvet girer ve

onu kibirden, darlktan, hudgmlktan kararak geniletirse o vicdan sahai vs'ati nisbetinde bir cemaate

namzet olur. Bu vsat bir refakattan bir aileden tutunuz da cihangir devletlere kadar gider. Vicdan darl

cehalet ve kibir ile mtelzimdir. nirahi sadr dahi denilen vicdan vs'at ise havf-u recada muhabbet-

mehafette ykselmi bir idrk ve

Sh:111

ifrana ve buna mterettip tevaz- merhamet, sabr- tahamml gibi haslatlar ile mterafiktir. Kibirli, dar bir

vicdan yalnz kendini sever ve yalnz kendisi iin korkar. midi kendisine, havf yine kendisine mahsustur.

Nazarnda menfaat onun menfaati, zarar onun zarardr.

Bir vicdanda bu mahabbet- mehafet ykselip de bir dierini dahi kendisi gibi, lakal kendisine msavi

bir kymetle grmee ve onun menfaatinden kendisinin gibi memnuniyet, zararndan kendisinin gibi

mahzuniyet duymaa balarsa o vicdanda ruhi itima teekkl etmiye balam olur ki insan kelimesinin

bir asl olan ns- muvanestin mebdei budur. Byle bir duygu ise iki muadil arasnda bir camiai mtereke

duymaktr ve ite bu camia bu duygu hissi uhuvvetin meneidir. Bu his fi'len yaandka o cami'a kuvvet

bulur, bu his bu cami'a nekadar vs'at peyda eder ve ne kadar kuvve bulursa kibir o nisbette tenakus eder

ve itimaiyet ve medeniyet te o nisbette vs'at ve kuvvet peyda eyler. Bu ruhi itimainin teesss

evvelemirde ftrette bir mevhibei rabbaniye ve derecei saniyede muhitin bir in'iksidir ve her iki noktai

nazarla terbiyei ftriye ve kesbiyeden mteessirdir. te vicdannda byle bir ruhi itima teesss etmi olan

fert vs'at ve kuvveti nisbetinde bir heyeti itimaiyenin teekklne mebde olur. Bu vicdann duyduu o

camia, hamil olduu mahabbet ve mehafetin esas ne ise hissi uhuvvetinin derecesi o ve namzet olduu

cemiyetin hududu da odur. Bu suretle muhtelif milletleri ayran, muhtelif ve mteaddit cami'alar ve onunla

mtenasip ruhlar teekkl eder ve bir cami'a ne kadar tahassus ederse ruhi itima o kadar daralr ve

umum olan cami'ay paralar, cemaatini ihvanlarn da o nisbette azaltr, fakat bunda ne mahabbet, ne de

mehafet, ne menfaat, ne zarar, btn hududile te'min edilmi olmaz ve bilkis bir cami'a ne kadar umum ve

muhit ise ruhi

Sh:112

itimasi o kadar keniler ve husus camialar o nisbette bel'ederek ykseltir, mahabbet ve mehafet,

menfaat ve mazarrat da aksayi hududuna dayanm olur. Bunun iin cemiyeti bylten, klten en mhim

sebep ruhi itimasindeki derecei vs'at ve kuvvette aranmak lzmgelir. Cami'ada vs'at varda, vicdanda

kuvvet yoksa, o cemiyet idare edilemez, dalmaa klmeye mahkm olur. Vicdanda kuvvet var, fakat

cami'ada vs'at yoksa o cemiyet byyemez, akbet byk bir cemiyetin bel'ine urar.

Acaba ruhi insanide mahabbet ve mehafetin btn hududunu ihata eden en muhit ve en kavi messiri

itima ne olabilir? Zdd, nazri, eriki mevcut farzedilebilen hibir ey bu kudreti amileye malik olamaz,

eriki nazri mevcut olmyan da ancak Haktealdr. nk mukabili lizatihi batl ve lizatihi mmteni olan

ancak odur. Ve bunun iin btn mehamid ona mahsustur. Bunu duyan ve kuvvetle yaayan vicdanlar,

cihanumul bir cemaatin azasndan olmaa namzet bir ruhi itimaye malikdirler ve ancak bu cami'a hissi

uhuvvet aksasn bulur ve mafevki tasavvur olunamyacak bir heyeti itimaye teekkl edebilir ve rdvan

ekbere onunla erilir.

te Fatihada Hakteal kendisini evvel zevil'ukul fertlere duyurarak vicdanlarnda bu ruhi itimayi

terbiye ve takviye etmek iin her birini

6
n

ba j
ba diye ahd- misak

alrken her ferdin takririni btn insaniyete ve btn lemne amil bir heyeti itimaiyeyi temsil eden bir

hissi uhuvvet ve bir hissi itima ile alyor da na'bd, nestan dedirtiyor. nk cem'i mtekellim,

muhatap ve gaip cemilere benzemez bunda hakikaten syleyen yine bir mfrettir. Fakat o mfret ihvann

temsil ederek yalnz kendisinden syler de biz der ve ne vakit bir cemaat, cemaat olarak sz sylemek

isterse ilerinden biz diye syliyebilecek birinin taht riyasetinde toplanrlar da hepsi ona syletirler, yoksa

her

Sh:113

birinin ben ben ben diye barmas bir cemaatin tekellm saylmaz da mteferrik fertlerin tekellm

saylr.

Binaenaleyh cem'i mtekellim hakikatte nefsi mtekellim maalgayr demektir. Ve bu suretle

j
ba diyen bir fert olacak ve maamafih bunu sylerken vicdannda hissettii ihvann da
temsil etmi bulunacaktr. Bu uhuvvet hafaza melikesinden balar da hzr olan veya olaca tasavvur

edilebilen cemaatlere kadar gider. Her fert Fatiha ile bu ahdi yapar veya te'kit ederken bir cemaatin imam

mesabesindedir. Ve bu mana dolaysiyle mezhebimizde imamn arkasnda namaz klan cemaat ne Fatiha,

ne saire hibir ey kraet etmez de hepsinin hisabna imam okur. nk kur'an okumak Allahteal ile

tekellm etmek manasndadr. Mnferiden namaz klan fert ise henz bilfiil teekkl etmemi bilkuvve bir

cemaatin imam mesabesinde olduundan behemehal kraet eder. Ve bu gibi fertler tekessr edip

tantka bilfiil cemaat te kendiliinden ve kolayca teekkl ediverir de derhal ilerinden birini imam

tanyarak ona iktida, ederler ve kuvvei itimaiyeleri de imamlar ile mtenasip olur.

a
m b
dini islmn namaz ahkm tafsltiyle bilinir, dnlrse
bunun dekaikin anlamak mmkin olur. Ve her namazda Fatiha okumann hikmeti vcud de tezahr

eder.

Demek ki henz byle bir cemaat bilfiil mevcut deilken bu ruhun bir fertte teesssnden bilhare byk

bir hey'eti itimaiye teekkl edebilir ve bu suretle ruhi itima, cismi itimaye mtekaddim olduundan bir

fert, bir cemaatin btn vicdann onun teekklnden evvel dahi tayarak onu temsil eder. Ve o his ve

vicdan ile Allahtealya akdi misak edebilir ve mes'elede hi bir devir aibesi yoktur. te islm bu byk ve

lnazir ruhu itimadir ve onun muhtevi olduu manay itima ve meden fevkinde hi bir camia

tasavvuruna imkn bulunamaz. Bunu ise pek kk ve dar vicdanlar yayamazlar da

Sh:114

kk kk mabutlar ararlar ve dairei uhuvvetleri ne kadar klrse o kadar rahat duyacaz

zannederler, fakat duyamazlar, bir mslmann kalbindeki metanet ve sekinete bir trl eremezler.

Bu suretle cemaati islmiyenin kuvveti, fertlerin kesreti ve vicdan islmlerinin kuvvetiyle mtenasiptir ve

cismi cemaat mevcut ve kuvvetli iken ferdin bu ruhi itimayi duymas ve tamas kolay olur. Lkin cismi

cemaat zaif olduu zaman byle bir vicdan tamak zor ve hele henz bilfiil cemaat yokken byle

namtenahiye eren kuvvetli bir vicdana sahip olmak, btn Dnyay tutacak bir ruhi kllye sahip olmak

demek olduundan bizzat bir teyidi ilhden baka suretle kabili ktiham olmyan bir suubettir ve bu makam

makam enbiya ve bilhassa makam Hatemlenbiyadr.

Filvaki Cenab Allah dahi Fatihada evvel bu akdi habibi kibriyas Muhammed Mustafa sallllah aleyhi

ve sellem Efendimizin kalbi risaletpenahlerine vahiy ile yaptrm ve bu misak onun vicdan itimasiyle

lisan ubudiyetine takrir ettirmitir. Binaenaleyh tam manasiyle

6
n

ba j
ba diyebilen sadk ve masduk abdi ekmel, ferdi cami
Hatemlenbiya Efendimizdir. Ve asl makam ubudiyet onundur. Bunun iin

j az

a
a a a a
a
a
dsturi iman tekil eder. Onun sinesi yle bir inraha ermi idi ki Garihradaki infirat ve tecerrd

esnasndaki taabbd ile ruhi kll temsil etmi ve vicdan itimasi btn lemne imam olmu ve ite

cemaati islm bundan teekkl etmitir. Ve her asrda onun sunnetine ittiba ile cidden mmeti olabilen

cemaati islmiye dahi fertleriyle deil ise de btn hey'eti itimaiyeleriyle bu akdi ubudiyeti bihakkn

syliyebilmiler, ne Allahtan bakasna boyun emiler, ne de arz istiane eylemilerdir. nk cihann

nmune imtisali olan devletini onlar tekil etmiler, yirmi otuz sene iinde Kbedeki putlar kran,

Kisra-

Sh:115

larn cihangir saltanatlarn deviren, Kaysarlara boyun ediren bu ruh idi, Trkistan sahrasna gidip Trkleri

cezbeden, oradan ekip stanbullara Viyanalara kadar gtren yine bu ruh idi.

Namazda Fatiha okurken bir kimse

6
n

ba j
ba yerinde

a
ba ja
ba dese namaz fasit olacaktr. nk Cenab Allah fertten sade
vicdan ferdsiyle bir misak istemiyor da vicdani itima ile bir misak istiyor. Ve her namaznda bu vicdan

terbiye ve te'yit eylemek istiyor. Binaenaleyh bir mslman

6
n

ba j
ba

derken yle bir teemml etmelidir: Ancak sana ibadet ederiz dedii zaman kimleri temsil ediyor? ve

ancak senden istiane ederiz dedii zaman kimlere veklet eyliyor. Yani bu sznde hangi cemaatin

refakatiyle sadk olabilecekse lakal onlar dnerek bunu sylemelidir. Byle bir cemaati ubudiyet

hzrda bilfiil mevcut ise o kifayet edebilir, deilse mevcut olan cemaate kuvvedeki cemaati, Allahn

melikesini dahi zammetmei her halde unutmamaldr. Bu meratibe iaret iin mfessirin buradaki biz

zamirlerini okuyan kimse ile beraberindeki hafaza melikesine veyahut cemaati hazraya veyahut btn

mvahhidne racidir derler.

6
n

ba j
ba hem tevhidi rububiyete ve hem tevhidi ubudiyete dellet

etmektedir. Tevhidi rububiyet, Allahn vahdeti zatiye ve hakikiyesini itiraf- kabul, tevhidi ubudiyet de bu

sayede bir vahdeti itimaiye tekil iin bir inai taahht oluyor. Ve binaenaleyh tevhidi rububiyeti Fatiha

bidayetinden beri

a a a tevhidi gyabsini tesbit ve telkin ile vahdeti hakikiyeye,

tevhidi ubudiyet de vahdeti terkibiye ve izafiyeye, tevhidi ubudiyet de vahdeti terkibiye ve izafiyeye ibtina

ediyor. Bu ayette Allahm senden baka mabut olmadna ehadet ve bununla amel etmei taahht

eyleriz diye

a a a
o
a
tevhidi uhudsini takrir ediyor. Lisan

kur'anda bu gibi itima hitap ve taahhtlerin iki mnas vardr. Birisi,

Sh:116

cemiyeti fertte, ferdi cemiyette indira ettirerek her ferde alesseviyye hak ve vazife tevzi etmektir ki bunda

haysiyeti ferdiye ilga edilmeksizin hasllarnda tam mnasiyle itimaiyet tahakkuk eder. Buna umumi

istigrak veya klli ifrad denilir. Ve farz ayn ifade eder. Dieri mnai ferdi ilga ve yalnz haysiyeti

itimayeye itibar ederek vazifeyi vahidi itimaye tevcih etmektedir ki buna da umumi umul veya intizam,

yahut klli mecmu denilir ve farz kifaye ifade eder ve balda anladmz ve sveri sairei kur'anda

greceimiz vehile mnayi ferd ilga olunmakszn her birimiz byle yaparz diye farz ayn mnas

anlalmaktadr. Binaenaleyh cemaatle

fertlerle

a a a
o
a
tevhidi uhudsi

a a a
o
a
a tevhidi uhudlerinin haslas olacaktr. Ve bu

mertebe meratb tevhidin ekmelidir. Halbuki kanuni rububiyette sirri terbiye bulunduunu da grmtk.

Bunun iin Fatihada olduu gibi dini islmn btn nususunda bilistikra mebde olmu ve miftah imanda

vicdan ile vcut, gyap ile uhut beynindeki

belki sadece

a a a
a
a tevhidi ve

a a a
tevhidi gyabsi farz ayn klnarak

a a a
o
a
a tevhidi uhudsi farz kifaye yaplmtr. Bu suretle islmda
hem ferdin ve hem cemaatin vicdan tevhidi vardr. Ve bunlar mtekabilen yekdierinin kefilidir. Hey'eti

itimaiye vicdansz olmak yle dursun meratibi tevhidin ekmeli olan

a a a
o
a
tevhidi uhudsini yapan vicdan ekmel asl onun
olacaktr. te

6
n

ba j
ba byle tafslt tazammun eden bir tevhidi

mahzdr ve bundan envai irkin hepsini nefyeden bir cevab red vardr. mam Fahreddini razi burada u

telhis yapmtr. Mrikler blk blktrler. nk Allahtealya kar iddia edip tapdklar erik ya cisim

veya gayri cisim olacaktr. eriki cisman ya ecsam sfliyedendir, veya ecsam ulviyedendir. Ecsam

sfliyeden erik ittihaz edenler ya basit cismi veya mrekkep cismi almlardr.

Mrekkep

Sh:117

cisim mevalidi selseden biridir. Yani meadinden veya nebatattan ve hayvanattandr veya bu miyanda

bilhassa insanlardandr. Ecsam madeniyeden erik ittihaz edenler asnama, mesel talardan, altundan,

gmten putlara taparlar, ecsam nebatiyeden erik ittihaz edenler mesel her hangi muayyen bir aac

mabut yaparlar, hayvandan erik ittihaz edenler mesel kz, buza gibi bir hayvan mabut sayarlar,

taparlar, insanlardan erik ittihaz edenler de mesel bir Fir'avn, bir Nemrudu rabbil, ilh tanyanlar ve

yahut Uzeyr Allahn olu, Mesih Allahn olu deyenlerdir. Ecsam basiteden erik ittihaz edenler mesel

atee tapan Mecusler gibidir. Ecsam ulviyeden erik ittihaz edenler de gne, ay ve sair yldzlar gibi

kevakibe tapan ve saadet- nuhuseti onlara atfeden Sabi'e ve ekseri mneccimindir. Ecsamn gayrisindan

erik ittihaz edenlere gelince: Bunlar da ksm ksmdr. Bir ksm mtebbiri lemi nur ile zulmet diye ikiye

ayranlardr. Bunlar Maniviye yani Mani mezhebinde bulunanlardr. Sineviye -ki bunlar henz maneviyata

ykselmemilerdir- bir ksm melike ervahi felekiyedir ve her klimin ervahi felekiyeden mdebbir bir ruhi

muayyeni vardr ve enva lemden her birinin dahi mdebbiri olan bir ruhi feleksi vardr derler, ve bu

ruhlara bir takm suretler, timsaller yaparak onlara taabbt ederler. Bunlara Abedei melike denir -bunlar

mneviyat sezmi ve fakat ecsamperest, Abedei asnam menzilesinde kalmlardr- dier bir ksm bunlar

geerek biraz daha ykselip leme iki ilh tanm, biri pek hayrl, biri pek erir, yani biri mebdei hayr biri

de mebdei er olmak zere iki mebdei evvel iddia etmitir ki bunlara gre lem, biri Yezdan, biri Ehremen

yahut div yani biri Allah, biri blis ve yahut eytan namiyle karde addedilen iki mdebbir tarafndan tedbir

ve idare edildii farzolunuyor da lemdeki btn hayrlar Allahtan, btn

Sh:118

erler de blisten biliniyor. Bunlar da Sineviye oluyorlar.

Manlerin nur-u zlmeti maneviyetle tefsir ediliverirse hemen bunlara intibak ediverecektir. Bunun iin

bu iki noktai nazar trl trl tahavvlt ve taayyrat iinde biroklarna sreyet etmitir. ilah.... Grlyor

ki bu son noktadaki sinevlik arada bir kardelik mlhaza etmeksizinin iki mebdei evvel ile idarei lem

mmkin olamyacan da sezmitir. Filvaki aralarnda asla bir noktai ittisal ve itirk bulunmyacak olan iki

mebdei evvelin bir nizam tesis edemiyecekleri ve binaenaleyh lemde hayr ile errin hibir ciheti telkisi

bulunamyaca bedihdir. nk aksi tenakuzdur. Halbuki bir hatve daha atince bu kardelii grmek

daha evvel ikisi zerinde hkim bir mebdei mterek grmek demek olduu anlalr ve o zaman bu iki

karde birer mebdei evvel deil, birer mebdei tli olmak lzm gelir. u halde bunlar bir peder Allahn

maiyyetine verilince bir teslis fikri hasl oluvermi ve bu da u felsefede bu felsefede dolarken nihayet

Hristiyanln son eklini almtr. te beeriyet, besateti hasebiyle asl olan mabudi vahid uurundan

dalleti fikriye ve hissiye ile sapa sapa taaddtlere dalarak dalrken, dier taraftan taaddd azalta azalta

ikiye indirdii srada tekrar teslise sapm ve nihayet dini islm ile tevhidi hakikyi kemalile bulmu ve

toplanmtr

6
n

ba j
ba te btn bu efkr irki ykan bir hcceti

rahmaniye toplanr, akibet islmdan kadka dalr, nihayet zelil ve perian olurlar, bu sade nazar deil

ayni zamanda bir hakikati tecribiyedir ve islm byle bir dini umumdir.

Byle bir ahd- misak yapldktan sonra bir nefes alnyor, alnr alnmaz, icrayi ahkmna giriebilmek

iin de 6.

= n
a
a
a b a 7.
l
a = o
a a a

b
a duasna balanyor. Bu talep ve dua isti'anenin ehem ve emel bir sureti

tatbikiyesiyle beyandr. nk nesten

Sh:119

vakfnda nefes alrken bu talebe nerden ve ne suretle balyacamz dnmemiz lzm geliyor. te bu

ihtiyacmza cevap olarak bu dua beyanen telkin buyurulmutur ve bu suretle ihdina, nesten de bu da

iyyake na'bd ile beraber ehamdde mnderi olduundan btn Fatihann bir elhamdlillh cmlei

tammesinin inkiaf olup sade baiyle deil, hey'eti mecmuasiyle kelm vahd halinde bir elhamd

suresi tekil ediyor. Ve bunun iin evvelki iki vakf, tam ve mutlk olmakla beraber lzm olmyor.

a hidayet masdarndan emir sgasdr. Bu sga ile yukardan aaya bykten ke cezmen

vuku bulan talebi file, emir, aadan yukarya yaplan talebe, dua, msaviden msaviye yaplrsa iltimas

denilir. Hidayet matluba isal edecek eye ltf- letafetle dellet etmektir ki yolu sadece gsterivermek veya

yola gtrvermek ve hatta nihayete kadar gtrvermek suretlerinden biriyle tahakkuk edebilir, evvelkine

delleti gayri musle veya irat, ikinciye delleti musle veya tevfik tabir edilir. Bu dellet te ltuftan murat,

unf- iddet mukabili olan rfk-u mlyemettir. Letafetten murat ta inceliktir. Hidayet matlbi hayra

mahsustur, Mesel hrsza yol gstermee, rehberlik etmee hidayet denilmez

=z
a
v
a
a b ayetinde olduu gibi erde istimali, tehekkm ve tarz
gibi bir nkteye binaen mecaz olur. Demek ki hidayet her matlba aleltlk rehberlik etmek deil, irat gibi

gayesinde hayr, keyfiyetinde ltuf- letafet bulunan bir rehberliktir. Binaenaleyh ihdina nn mealinde en

muvafk tabir lisanmzda maruf olduu gibi, bize hidayet et demektir. Gster diyince gtrmek kalr, gtr

diyince letafet kalr ve hi biri tam manayi ifade etmez ve lisanmzda byle maruf bir kelimenin yerine

behemehal bir kelime koymaa almak maksad beyana mnafi, kuru bir taassup olur.

Allahtealnn hidayeti, hususiyat itibariyle kbili ad-

Sh:120

d ihsa olmad gibi enva itibariyle de yledir. Bununla beraber ecnas mterettibe ile mnhasran

mlhaza olunabilir:

1- Ruhan veya cisman kuvvet ifazas ki insann mesalihini ikameye sebep olan havass ve zahire ve

batnasn, kuvvei akliye ve iradiyesini ve hatta ef'ali tabiiye ve hayvaniyesinin suduruna sebep olan kuvayi

tabiiye ve hayvaniyesini ihsan ve idame etmek, iradelerle muratlar tevfik eylemek gibi.

2- Hak ile batl, salh ile fesad farkettiren delil nasb- ikame etmek ki

ajz
n
b b q ba P
a b
7 v
a a ayetlerindeki hidayet bu kabildendir.

3- rsali rsl ve inzali ktb ile hidayet ki

b b 2
a b u
kavli

ilhsinde hidayetten murat bu olduu gibi

a n
aa a
a ayetinde de byledir.

4- Vahiy veya ilham veya ryay sadka gibi fekvalde tariklerle kalplere serairi kef edivermek ve eyay

hakikatte olduklar gibi gsterivermektir ki buna hidayeti hassa denilir. nk bilhassa enbiya ve evliyaya

vaki olur. Bunun iin umum noktai nazarndan bunun tarikleri, turuki fevkaldedendir. Maamafih herkesin

velev cz' olsun bundan bir hsseleri yok deildir, u kadar ki mertebei yakine ykselemez. Bunlar, enfs,

afak, tekvin ve tenzil olmak zere dahi telhs olunabilir. Kur'anda hidayet kelimesi kullanld zaman,

bunlardan hangisi murat olunabileceini makamna gre anlamak iktiza eder. Hidayet mef'uli sanisine kh

(il) ile bazan da burada olduu gibi bizzat tadiye eder. Bunu vastann hazfile hazf- isal tabir edilen sureti

tadiye kabilinden sayanlar da vardr ki bu takdirde asl

n
a
a a b a veya n
a
demek
a
a
olur. Bunun lzm ve mutavi ihtidadr. Hda da hem hidayet ve hem ihtida manalarna gelir. htidann zdd

dall, btn aksamnda hidaeytin zdd da dlldr. Dallette

Sh:121

bulunanlarn hidayet istemesi, asl hidayetin husuln istemek, hidayette bulunanlarn hidayet istemesi de

sebat veya ziyadei mertebe istemek olur. Halbuki

Hidayetin ikinci mef'ul yani mef'ul ileyhi olan

j
ba diyenlerde asl hidayet vardr.

a lm ahd ile

a
= senin

sratn terkibi izafsinin manasn ifade eder ve dorudan doru hakkn tarikine sadk olur. Lm cins ile de

henz hususiyat malm olmamakla beraber alelitlk cinsi malm bulunan cadde manasn ifade eder ve

bil'istiare tariki hakka mntabk olur ki srat lgatte cadde, ehrah, yani ilek byk yol demek olup asl

tr. Ve cmhurun lgati budur. bnikesirden Kunbul ve Yakupdan Rveys rivayetlerinde de

byle sin ile essirat, sirat okunur fakat rann tefhmi ve

b nn itbakndan dolay sinin sadad kalbile

srat daha selis ve daha fashtr ki Kureyin lgati de budur. Ve mamda yani Mushaf Osmande byle

yazlmtr ve aereden dier kraetler de byledir. Ancak Hamza kraetinde sada za kokusu verilerek

bir imam yaplr ki bu da Kays lgatidi. [Ebuhayyan]. Cadde manasna srat kelimesi lisanmzda mstamel

deildir. Ancak Cehennem uurumlarnn zerinden herkesin gemee mecbur olaca kldan ince ve

kltan keskin inili yokulu, dzl bir kpr gibi tasavvur olunan ve zamanmz tabirince nkil bir hatt

hava ile kabili ifham olan bir Ahret caddesinin ismi dinsi olarak maruftur ve burada buna da bir ima vardr.

Hatta Amribni Ubeytten bu mana ile tefsiri de nakledilmitir. Lkin burada asl murat bir istiarei temsiliye ile

tariki hak ve milleti islm olduunu mfessirini kiram beyan edegelmilerdir. Lgati Arapta alelitlk yola

tarik, ilek yola sebil, ilek, doru, byk ve ak yola evsafndan birinin buruzuna gre cadde, srat, ara,

eria denilir ve bu sebeple bu srat kelimesinin eriat kelimesini ifham edecei

unutulmamaldr.

Sh:122

Mstakim, hibir yerinde meyil ve erilik bulunmyan dmdz ve dosdoru demektir. Srat dahi cihetinde

doru ise de inii, yokuu, bulunabileceinden dzlk manasn da anlatmak iin mstakim vasf ile takyit

olunmutur. Bu sebepledir ki bunu mstevi ile tefsir ederler. u halde doru kelimesi tamamen mstakmin

yerini tutamyacaktr. Filvaki lisanmzda doru kelimesi, mstakim, hak, sadk manalarna dahi kullanlr.

Kur'an anlamak isterken elfaznn ve terkiplerinin btn inceliklerini gzetmek lzmdr. Belgati

kur'aniyenin hasaisndan biri de hakikatleri en zahir vehinden gsterirken hutut dakikasn da mtenevvi

nikt beyan iinde btn inceliklerile toplamasdr, Vcuhi beyan kat'iyet noktai nazarile lakal on alt vechi

ihtiva ettii usulen malmdur. ma ve gayri kat' olan vcuhi belgat ise lmi belgatin kabili hsa olmyan

ezvakiyle anlalr. Bu mnasebetle burada bir dsturi kelm arz edelim. yle ki: Tesadf, mahedei

esrardan gafil olan cahilin nazarndadr. Hikmette tesadf yoktur ve Hakmi mutlkn her ihtiyarnda bir

hikmeti mrecciha vardr. Geri irade zatnda bir mreccihtir. Fakat iradei Hakm vcubi haric taht tesirinde

olmyarak bir hikmeti de tazammun eder, Binaenaleyh hakm olan faili muhtarn kelm ve kelimatnn

hususiyetleri hep hikmete mstenit bir ihtiyar eseri olacandan mesel tarik demeyip te srat demesi,

mstev demeyip te mstakim demesi, re'sen dnlecek ve manalar ona gre tasavvur olunacak birer

hikmeti dahi tazammun ederler. Kur'an ise bir kitab hakmdir

a a a
l
m bunun iin evvel kelimelerin
bn
a 3
z

mefhumlarn iyice tesbit etmek, saniyen mevkilerinde lfzan veya manen alkadar olabilecei kelimat ve

meanisi ile mukayese eylemek, salisen tarz terkiplerini, siyak-u sibaklarn mlhaza etmek, rabian

bunlardan asl manay murat ile tezyintn temyiz eyle-

Sh:123

mek lzmdr. Manay muradn tayininde dahi iki haysiyet vardr. Birisi kelimenin aslnda veya makamndaki

mefhumi zihnsi, dieri de onlarn vakideki mtenavelleri, masadaklardr ki tamim, tahss, itlk, takyit gibi

hususat bu ikisi arasnda cereyan eder, ve istinbat ahkmda bunlarn ehemmiyeti byktr.

Tefsirlere baktmz zaman

= n
a
a
a den murat ne olduu hakknda u

rivayetleri grrz: Sratullah, tarik hak, ebili mutedil, kitabullah, iman ve tevabii iman, islm ve eriati

islm Peygamberimizin ve eazm eshabnn tarik, snen, tarik snnet ve cemaat, tarik Cennet cisri

Cehennem, nihayet bunlar telhs eden muhakkknin tarik hak ve milleti islm tefsiri.

imdi senetleriyle beraber eslfa ve eshaba kadar giden bu mtenevvi ifadeler, lmn ahdiyyeti veya

cinsiyyeti mlhazalarna nazaran bir ksm mefhum ve ekserisi masadak zerinde deveran eden

beyanattr, cisri Cehennem istisna edilirse obirleri vakide ayni medlln evsafndan birile ifadesinden

baka bir ey olmadklar halde mefhum ile masadak farkn bilmiyenler, bunlardan ne kadar ihtilflara

debilirler. Filvaki muhakkikinin tariki hak ve milleti islm fezlekesi de bu iki haysiyete muntabktr. Tariki

hak mefhum, milleti islm masadaktr. Bu iki farka bizzat nass kur'anda tenbih iin srat iki def'a

zikredilmitir. Sratallezine essrattan bedeldir -bedeli kl veya bazolabilir- ve kelmda kasd- irade asl

bedele mteveccihdir. Mbdel minih te klliyen metrk ve matruh olmyarak bu maksudun bir haysiyeti

zahiresini temhit eder ve bu suretle her bedelde ksmen bir erh- beyan ve ksmen te'kidi andran bir

kuvveti mana hasl olur. Bu bedelde ise srat mstakimin hem zatn ve hem vasfn erh- tavzh eden

kayitler vardr ki birincisi sratn muzaf ileyhi olan

slas, ikincisi bu mavsuln sfat olan

olan

= o
a
a ismi mevsul ve

l
a ncs de buna matuf

a kayitleridir.

Sh:124

te

= n
a
a
a den murat olan mana ve masadak, bunlarn heyeti mecmuas

mlhaza edildikten sonra taayyn edecektir. Bunun iin de evvel kendindeki mefhumunu tesbit etmee

ihtiya vardr. Vaz' lgat itibariyle bu mefhum, mstakim cadde demek olduunu grmtk. Fakat bu

mefhum bize evvel vakide yol dediimiz bir mahss gsterir. Halbuki sevki kelm istianenin ve meunetin

beyan idi. Bu ise gayr mahss bir mnadr. Binaenaleyh bu karinei kat'iye ile biz anlarz ki bu yol mnev

yoldur ve hi olmazsa manev yola da amil bir mecaz sarihtir ve daha akcas bir istiarei temsiliyedir.

Evvel sylediimiz gibi mahssattan ilek, byk, vazih, dz, doru bir yol tasavvur ediyoruz ve bunu

hey'etiyle zihnimizde ahzediyoruz.

Saniyen bizim temayltmzn, efkr- harektmzn cereyanna bir esas tekil ederek bizi doruca ve

selmetle hayrl muratlarmza gtrecek ilm, amel, vazih ve mullu ve Haktealnn vaz' olan bir kanuni

hak tasavvur ediyoruz bunu da hey'etiyle vicdanmza alyoruz.

Salisen bu manev hey'eti vzuh ve caz ile anlatmak iin evvelki mahss hey'ete mevzu olan srat

mstakim lafzn istiare edip zikreylediimiz karineye istinaden bunda kullanlyor ve ihdina ile de buna

bir terih yapyoruz. Bu suretle bu mefhumun hasl Haktealnn vaz' olup matlubi hayra hakkiyle gtren

ve batl olmyan manev yol olduundan muhakkikinin tarik hak tefsirleri, sratmstakmin mefhum ile

manayi mradn beyan olduu anlalr. imdi de masadakn bulalm: Yani tarik hak tlkna seza olan

her tark, matlup olan tarik mstakime dahil midir? deil midir? buras cayi nazar ve az ok mphemdir.

Evvel nestain de ilk hedefimiz meuneti ilhiye oluyor ve sevki nazm bize iptida meuneti ilhiyenin

ehemm- akdemini talep etmemizi telkin ediyor. Bundan da alelumum meuneti ilhiyeyi isticlp eden

bir

Sh:125

tarik vazha hidayet talebi, istianelerin ehemm- akdemi, ona hidayet ihsan etmek te meunetlerin

ehemm- akdemi olduu anlalyor. Halbuki tarik hakkn btn hususiyat bir meuneti Hak ise de bu

meunetlerin akdem- ehemmi olan hangisidir?. Buras cayi teemml olur. Saniyen hidayet hayra masruf

olur. Ve acaba manayi ammiyle tarik hak iinde errolanlar yok mudur? dorusu vardr. nk olmasayd

erre yol bulunamaz, hi bir ey yaplamazd, geri her tarik hak, zatnda hayr mahzdr ve onun vaz' aslsi

rahmeti ilhiyenin tecellisini gstermektir. Fakat lemde mahlkatn hususiyetine izafetle nef-u dar, hayr-

er hibir gaye tasavvur olunmaz ki onun bir tarik hakk bulunmasn. Bunlarn her birisi iin de hakkn bir

snneti, bir kanunu vardr. Ona slk eden doru gyesine gider. Hatta denilebilir ki bunlarn hepsi de

Allahtealya gtrr, lkin birisi rzasna gtrr, biri de gadabna gtrr. Binaenaleyh tarik hak,

Haktealnn rzasna gtren tarik diye tefsir edilmedike burada matlup olmamak lzm gelir, Filvaki

= n
a
a
a nazm celili bize aleltlk tarik hak mefhumundan daha ehas ve daha
vazif bir man telkin ediyor. te btn bu ibhamlar izale iin bedelin tezyiliyle mefhumun mtenaveli tefsir

veya tahsis olunmu ve dini islmn bir hadditam ile tarifine muntabk bir surete ifra edilmek iin

P P P
a
a
ilah... buyurulmutur.

Bu bize evvel her matlapta Haktealnn bir tarik mstakimi bulunduunu gsteriyor ve ihdina onu

talep etmemizi telkin ediyor ve bu suretle ehemm- akdem meunet te iptida onun tarik mstakimine

hidayet olduunu anlatyor, Filvaki Allahteal rabbllemn olduundan lemlerin hepsinde onun

kanunlar caridir. Kanunlar kh vzlarna ve kh mevzularna, mteallklarna nisbet olunur. Mesel Solon

kanunu vzna nisbet olduu gibi Akar kanunu da mevzuuna, mahkmlarna nisbettir.

Ta-

Sh:126

biat dahi Hak kanunlarnn mahkmu olmak itibariyle bunlarn irade kanunundan madasna kavanini

tabiiye nam dahi verilir. Lkin hepsinin vaz Hakteal olduundan bunlara kavanini hak ve snneti ilhiye

demek elbette daha dorudur. Bu kanunlar bilmee ilm- fen denildii gibi onlarn hayra gtrenlerine de

din, millet, eriat tlk olunur. Vaz' ilhi ve kanuni hak haricinde din aramak batldr ve bununla beraber her

kanuni hak da din deildir. Mesel beynine kuvvetli bir tabanca skann lmesi bir kanun haktr. Hak

tealnn husus bir iradesi mani olmazsa o kurunu kendine skan lr. Fakat intihar etmek bir hayr, bir din

deildir, syandr, erdir, kendi milki olmyan binai hakk tahriptir. Bunun gibi insanlarn ef'alinden hangisi

alnsa onun bir ciheti hayr veya er ile muntabk olaca bir kanuni Hak vardr. Hayr cihetiyle muntabk

olduu kanun hak din, er cihetiyle muntabk olduu kanun Hak, hilf dindir. ki cihetten de kanuni Hakka

tatbik olunmyan fiil, er ve batldr.

Hasl her kanun hak bir vaz' ilh olduundan mstakimdirler. Vaz' beer olan kanunlar ne ilim, ne din

hi biri olamazlar, bunlar ilim noktai nazarndan batl, din noktai nazarndan er tekil ederler ve gayri

mstakimdirler. Bunun iin beerin hakk gerek ilimde ve gerek dinde kanun vazetmek deil Hakkn

kanunlarn arayp bulmak ve kef- zhar etmektir. Arimit, muvazenei mayiat kanununu, Nevtun, cazibe

kanununu, Aristo, tenakuz kanununu vazettiler demek doru olmad gibi Ebuhanfe Hazretleri de kyas

fkh kanunlarn vazetti demek doru deildir. Bunlar onlarn vaz' olsa idi eri ve yalan olurlard, doru

olmalar kanun Hakkn kefine mazhar olmalarndan naidir. Bunun iin ulema, mucit deil kif ve

muzhirdirler. Zira kanun Hakkn haf olanlar da vardr.

= n
a
a
a ise vazl

manasn dahi tazammun ettiinden bunlar zhara vesile olacak vazh ve ilek bir tarik esasyi ifham ediyor

ve

Sh:127

kanun Hak olmyan, meuneti ilhiye ile hi alkas bulunmyan eri br yollarn hepsinden ihtiraz

ettirdii gibi hidayet de hayra masruf olacandan dorudan doru erre gtrmekte hak olan kanunlardan

dahi ihtiraz edilmi oluyor. Fakat bu son ihtirazda bir kaydi haysiyet aramak lzm gelir? nk erden

ihtiraz ettirmek iin onu tanmak ve tantmak ta bir hayrdr. Ylan bilmiyen ondan nasl saknr. Binaenaleyh

hidayet kelimesindeki hayriyyet manas, srat mstakim, tarik hak mefhumundan er kanunlarnn aleltlk

tard- hracn deil, belki hayr kanunlarn evamir olarak msbet ve er kanunlarn nevahi olarak menf bir

haysiyetle takyit etmei icap edecektir. te akbinde bedel tarikiyle

a l
a = o
a
a
a

ayetleri bu menf ve msbet haysiyetleri de ibraz ediyor. Demek ki essratal mstakim lm aht ile dini

hakkn haddi tammdr. Mabadi de bunun erhidir.

n'am, nimet vermek, nimeti isal etmektir. Aslnda mteaddidir. Lkin tafdl manasn tazammun ile

mn'imin ulviyetini ve nimetin isti'lsn ima iin (

) ile slalanr. Nimet aslnda insann telezzz ettii

halet, yani haleti hasenedir ki hazz saadet demektir. Bundan alnarak bu telezzze sebep olan eylere

tlk olunmutur. Asl yumuaklk demek olan numet ile alkadardr. Arapa evvelki manada daha ziyade

feth ile na'met kullanlr. Nitekim


denilmitir. Yani nice nimet

sahibi vardr ki tena'm yoktur. Mesel ekmei vardr yiyemez, yirse tadn bulamaz. n'am ilh asl

bundadr. Allah tealnn nimetleri ise saylamaz

b6
z
m a am
a . Fakat balca Dnyev ve Uhrev olmak
zere iki menba'da mlhaza olunabilir. Niami Dnyeviye iki ksmdr: Vehb, kesb. Vehb ya ruhan veya

cismandir, tabiri aharle ya manev veya madddir. Ruhan olanlar nefh ruh, irak akil ve zek ve bunlara

tabi olan fehim, fikir, nutuk, selmeti

Sh:128

vicdan gibi, cisman olanlar beden ve echizei bedeni ve bunlardaki kuva asabiye ve adaliye, hazmiye

vesair kuvay maddiyeyi, halt- heyeti haslay halk-u tekmil gibi eyler. Kesb olanlarda nefsi rezailden

tasfiye, ilm- marifet, ahlk seniye ve melekt fadla ile tahliye eylemek, bedeni hey't matbua ve emaili

mstahsene ile tezyin etmek, ch, yani mevki ve haysiyeti itimaiye mal ve servet kazanmak gibi eylerdir.

Niam uhreviye, Dnyada vaki olan ifrat- tefrtlarn mafiret ederek rzasna erdirmek, ve melikei

mukarrebin ile beraber ly illiyinde ebedel'bat huzur istikrara nail klmaktr ki bu da vehb ve kesb,

ruhan ve cismanye mnkasim olur. Bunlarn hepsi bal bana ve filhal mlhaza edildikleri zaman

phesiz birer nimettirler. Fakat her biri tisine ve mabadna nisbetle mlhaza edilince iptida nimet

zannedilen birok eylerin hakikatte nikmet ve bel kd da muhakkaktr. Bilakis iptida elem ve nkmet

grnen baz musbetlerin bilahare byk bir nimet- saadete vesile olduu da muhakkaktr. Ve safadan

sonra cefa ne kadar ac ise cefadan sonraki safa da o kadar tatldr. Bu sebeple cidd ve hakik olan nimet-

saadet kbeti her halde salim olanlardr. Binaenaleyh matlbi asl sadece iptidai nimet deil, kbete

selmetle yetitiren nimetler olmak lzm gelir. slm kelimesinin dahi ilham ettii bu haysiyet

a l
a vasfiyle ifade ediliyor. Bu suretle

en'amtealeyhim de nimet ve in'am umum istirak ile lafzam olmamakla beraber mefhumen tlkiyle her

trl nimete muhtemel ve amil olabileceinden mtenaveli tahss olunmak iin gadab dallden selmet

kaydiyle takyidedilmi ve tam manasile nimet ifade edilmitir ki bu da niami uhreviye ve ona vesile olan

vehb, kesb, ruhan, cisman niami Dnyeviye demektir. Bunlarn ba da hakk hayat, hakk hurriyet, iman,

selmeti vicdan, hsni ahlk, salhi itima, ilmi nafi, ameli salih-

Sh:129

tir. Lisan islmda hrriyet, hukukuna malikiyet diye tarif olunur, [Kefi pezdev] ki bunun zdd hukukuna

bakasnn malik olmas demek olan esaret ve rkkiyettir. Asl hukuk ise vaz' ilhidir. Binaenaleyh her hangi

bir ferdin vaz' beer ile tebdil, tagyir veya tasarrufa mahkm olabiliyorsa o artk yalnz Allahn kurulu

deildir. Ve onda bir hissei esaret vardr. Ve artk onun vecaip- vezaifi mahz hakkn icabna deil, unun

bunun keyf- iradesine tabidir. Binaenaleyh Haktealyi tanmiyan kimse de hukukuna malikiyet mansna

hakk hrriyet farzetmek bir tenakuz olduu gibi, Haktealdan bakasna kul olanlarda da hrriyet

farzetmek imknszdr. Ve bunun iin zman hrriyet yalnz Allaha ubudiyettedir. Ve srat mstakimin

mebdei bu ubudiyet ve ilk gayei dnyeviyesi de nimeti uzma olan bu hakk hrriyettir. Bunun ba da niam

vehbiyeden hayat, niam kesbiyeden imandr. te bu ikisi usuli niamdr. Bunlarn mebdei de meunet ve

hidayeti ilhiyedir. stenen tarik de bu meunetin tarik mstakimdir. Ve ite nimeti islm bu tarik

mustakimdir.

o
a de iki vecih mmkindir. Birisi bervechibal hibir mef'ul gzetmiyerek (

b
) aleltlk fili in'am ika ettin yani onlar mes'ut kldn mans, dieri de (
a o
2 o
a ) gibi mef'ulbih bir zamir takdir etmektir. Sahip keaf evvelkini, bniceriri
Taber ikinciyi tercih etmilerdir. Haziften selmet itibariyle evvelkisi evl ve beli ve fakat bir kinye

mahiyetindedir. Bu sebeple fi'lin muktezas olan ikincisi zahirdir. Ancak bni ceriri Taber bu meful

6
n

ba j
ba karinesiyle tat ve ibadete irca ederek sen onlara tat ve
ibadetini in'am ettin suretinde gstermitir. Fehmi acizaneme gre bu takdirde zamiri srate irca ile sen

onlara o srat in'am eyledin mnasn vermek daha zahirdir. Ve en dorusu burada zamiri takdir

et-

Sh:130

meksizin in'am fili mutlkn, in'am srattan, yani (en'amte) yi (en'amtebih) ten kinaye yapmaktr ve lmi

meanide malm olan mef'uli mahsusa taallktan kinaye uslubu burada pek belidir. Ve bunda in'am

sratn in'am mutlk ve hatta in'am kl mesabesinde olduu anlalr. Bunda calibi dikkat nokta vardr:

Evvel, bizzat tarik ve sratn ehemmi niam olan bir nimeti uzm olduu anlalr. Saniyen, in'am srat,

ehemmi meunet olduu anlalr. Salisen, onlara izafe klnan bu srat kendi vazlar olmayp, vaz ve in'am

ilh olduu ve onlarn srat olmas mazheriyet ve sulklar itibariyle bulunduu anlalr. Ve bu evsaf ile

Allaha mzaf olan ve doru niam ve meuneti ilhiyeye gtren srat mstakime intibak eder.

Filvaki nimeti tarik, zam niamdr. nk her hangi bir nimetin tarikne, kanununa nail olmak, o nimete

bir kerre deil, daima nail olmay inta eder. Ulm-u fnununun ehemmiyeti de bundandr. Birisinden on

liralk bir iane istemekle, daima on lira getirecek bir tarik, bir sebep istemek arasnda ne kadar fark vardr.

Cenab Allahtan yarab bana iane et de flan nimeti ver diye dua ve istianede bulunmak pek kk bir

talep olur. Hatt her nimeti ver demek bile byledir. nk bu dua kabul olunmakla o nimetlerin her

zaman devam- istimrar te'min edilmi olmaz. Fakat flan nimetin tarikn in'am et ve o tarikte sebat nasip

eyle diye taleb- taharride bulunulacak olursa bu dua kabul olunduu zaman o nimet bir kerre deil bin

kerreler ve il nhaye elde edilmi olur. Tarkn en by de meuneti ilhiyenin tarik vurududur. Bunun en

ksas da mstakim olan tariktr. Bu bulununca tarik nimetin hepsi bulunur. Tarik nimet bulununca

nimetlerin hepsine aleddevam erilir ve burada iptida bize nimet ver denmeyipte

= n
a
a
a b a duasiyle doru yol istemenin ta'lim buyrulmas bu
manay

Sh:131

ne gzel te'yit eder. Fatihaya (ta'limi mes'ele) isminin verilmesinde de bu nktenin byk bir hissesi

olduunu hatrlamalyz. Halbuki bu taallk mahsus mlhaza edilmedii takdirde bu manalar istihra

mkil olacak ve sratn onlara in'am ilh olduu hafi kalacaktr. Bu cihetle evvelki takdirdeki tlk nimetin

belgati bile bunun madununda demektir. Geri onda sratn gayesi nimeti mutlka olduuna zahir bir ima

vardr. Ve bu mna avam iin cazibelidir. Lkin iptida kelmn sevkinde gayei matlbenin meuneti ilhiye

olduu aikr ve bu mnasebetle sratn gayesi de o ve daha dorusu bizzat Allahteala olmak

mtebadirdir. Btn niam da buna mteferr'dir ve ite asl sirat mstakim, tarik hak bu manada alem

gibidir. nk bir nimetin bir tarik bilinir ve sulk de edilir de yine bizzat meuneti ilhiye, tevfik hak

bulunmazsa bir mani zuhur eder, matlp hasl olmaz da tali byle imi denilir. Binaenaleyh her eyden

evvel bu meunet ve tevfike ermek iin btn metalibi aguuna alm, byk, ak, doru, dz bir yol istemek

zarurdir. Bu yol

6
n
ba j ba ahdinde sebat ile yrdecek olan bir din

ve millettir. Her hakikati ve matlebi aguuna alm, bir din ve millet, bir srat mstakim istemek sade bir

tasavvur ve hayalden ibaret bir istemek de deildir. Bu yola ermi ve zerinde yrm, o sayede her

muradna nail olmu, hem de kemali selmet ve saadetle nail olmu ehli nimet, tarihi beerde inkr

olunamyacak surette sabit ve byle bir matlp asar mahede ve tecribe ile bilfiil grlm bir emri

vakidir. Ve ite

= n
a
a
a b a den sonra

= o
a
a
a
buyrulmas bunu da bilhassa gstermektir.

imdi bunlarn kimler olduunu anlamya alalm. Bunlarn heyeti mecmuas bize ahdi haric ile

gsteriliverecek bir cemaati mahdude deildir. ptidai beeriyetten bu ane kadar peyderpey gelmi ve

terbiyei hak ile

Sh:132

devir devir zhar kemal etmi mtevaliyen mnteir ve gayri mahsur zevat ve cemaatlerdir. Biz bunlar

yalnz mn'amn aleyhim - yani niam ilhiyeye ermi olanlar unvanile tanr ve vasln, erenler diye

mlhaza ederiz ve bu cinsin lemde vcudunda hi phe etmeyiz. Bu nokta yakindir. Ve aleltlk

bunlarn sratn talep etmek te bu yakin ile harekettir. Fakat tafsltna ve bu cinsin efrat ve envandan bir

nmune almak iin harite tayinlerine gelince: Bunu nimetin manasn takdirimiz nisbetinde bir ahdi zihn

ile mtalea edebiliriz. Bunun iin

melhuzdur. Cins olduuna gre

= o
a
a de ya tarifi cins veya ahdi zihn

l
a bedel, ahdi zihn olduuna gre

de sfat olmak zahirdir. Binaenaleyh bunlar iptidaen ahdi zihn ile tasavvur edip bu evsaf haiz bir cemaati

mes'ude arayacaz, ve Allah tealdan onlarn yoluna hidayet talep edeceiz ve muvaffak olduumuz

ande bizde o yolda o cinsten leme nmunei imtisal olacak bir zmrei cemaat tekil etmi bulunacaz.

Kur'an bize bu cinsten birok cemaatler gsterecektir ki

a a
a
b 4

a a


a


y
7
z
a a
a

a
ja

b
b6 ayeti bu bapta en cemiyetli olan ayetlerden biridir. Yani tam manasiyle mn'amn aleyhim olan
sadi hakikiye enbiya, sddikn, heda, salihin ve bunlara refik olan ehli imandr. Fakat bu izah iptidai

islma nazarendir. Bize gelince: Bu numunenin btn iphamlarndan ari bir ahdi haricsi vardr ki o da

Hatemlenbiya Muhammed Mustafa sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizle eshab kiramdr. Az zaman

iinde bunlarda tecelli eden nimeti muvaffakiyetin, saadeti dnyeviye ve uhreviyenin bir misalini daha tarihi

beer bugne kadar kaydetmemitir. Tarihi umumyi okuyunuz ve bugn Dnyadaki akvama da bir ircai

nazar ediniz. Baknz, bunlarn iinde mesel bir Hazreti mer siyretinin nazri olabilecek hibir misal

bulabilecekmisiniz, bir taraftn ftuhat elektrik sr'atile ark-u gar-

Sh:133

be yaylrken dier taraftan btn adaleti ilhiye yerleri gkleri dolduruyor ve bu nimetlerin iinde zevki

hakka mstarek olan merin srtndaki yamal bir gmlek lemin gzne Kisralarn, Kayserlerin tac

hametlerinden ok yksek bir hissi ibtiha sayordu. Fakat dnyann bu tevecch iinde hibir gn

armiyan, metanetini zayi etmiyen Hazreti Faruk vefati peygamber gn farukiyetini gaybeder gibi

grnd zaman, Hazreti Sddik btn sddikiyetile ibraz vcut ederek onu ve herkesi irat etmi ve

cemaat kemafissabk srat Muhammedde yrtmt. Daha evvel hicret gn msahabeti nebeviyye ile

gizlendikleri maarada mriklerin basknna uradklar zaman Hazreti Sddika da hzn- ftur rz olmu

iken

b7 a
a
z
m diye onu tesliye ve tatmin bir ahdi zihn mahiyetinde olan o

cemaati mesude btn beeriyete ekmel bir nmunei imtisal olmak zre taayyn etmi olduundan bize

nazaren

= o
a
a ahdi haric ile malumdur. Bunun iin eslf- ahlftan

birok mfessirin

= o
a a a
ayetini Hazreti Muhammedin bu

eshab kiramnn tarik, snneti ile tefsir etmilerdir. Fakat mebde ve mnteha beraber mlhaza edildii

zaman bu man da mn'amn aleyhim cinsinden bir cemaat diye ahdi zihn mahiyetinde olmu olur.

l
a Ellezinenin sfatdr. Ve islmdaki hasleti tekvann meneini

gsterir. Arapada sfat ile mevsuf arasnda tarif veya tenkir cihetinden dahi mutabakat arttr. Halbuki gayr

kelimesi, elalim gayrlcahil, elhareket gayrsskn tarznda bir zddkmiline mzaf olmakdka

marifetlik iktisap edemiyecei gibi ellezine ismi mevsulde marife olduundan ahd zihn manasna

mahmul olmadkca nekire ile tevsf olunamaz. Binaenaleyh bunun sfat olmas, mevsuln ahdi zihn

manasna bir karinei zahiredir. nk magdubialeyhim ve dlln vasfla-

Sh:134

rnn aleltlk mn'amn aleyhim vasfna zddkmil olmas cayi nazardr. Mn'amn aleyh grnenler

iinde hakikatta mahkmi gadep veya dahlolan nice kimseler de bulunur. Ve lemde nimetler iinde yzer

gibi grnen bir ok ehas ve cemat buna misal de gsterebilir. Bu itibar ile gayr sfati gadep ve dalli

nefyederek mn'amn aleyhi bunlarn maadasna tahss ediyor ve o halde niam salime ile mtena'im

olanlar, bunlarn zddkmili olurlarsa da aleltlk mtena'im olanlar byle deildirler. Binaenaleyh in'am

itlkile mlhaza edilir, ve ellezine de bu sla ile cinsen veya ahdi haric ile marife tanlr ise gayr ona sfat

olamaz, belki bedel olabilir, Keaf ve ona tebean Kaz ve saire bu bedeliyyeti tecviz etmilerdir. Fakat

Ebussuut tefsirinde bunu bihakkn reddeylemitir. nk bedel, kelmdaki nisbette maksudi asl olur.

Mbdel minih bilklliye mhmel ve metrk halinde olmamakla beraber kelmda hedefe maksat olarak da

kalmaz. O halde gayr bedel ise srattan maksad asl, nimet deil, gadep- dalletin intifas olmu olacaktr.

Ve bu surette mn'amn aleyhim demek Allahn gadabndan ve dalletten salim olanlar demek olacan

Sahip Keaf tasrih de etmitir. Geri def'i mazarrat, celbi menfeatten evl ise de maksad asl sade def'i

mazarrat deil, o mazarrattan salim olan nimet ve menfeattir, Bu ise bedelin deil ancak sfatn manas

olabilecektir. Binaenaleyh hedefi kelm en'amte aleyhimdedir. Ve gadab- dallin nefyi ona tebean

maksuttur. Ve mn'am aleyhim demek, nimeti mutlka ile gadap ve dallden selmeti cami olanlar demek

olur ki islm da budur. Ve filhakika islmdaki takva budur, Ve Ebussuut tamamen hakldr. Binaenaleyh

gayirde sfat ve ellezinede ahdi zihn manas zahirdir. Maamafih nimeti mutlkadan nimeti salime veya

sylediimiz gibi nimeti srat, nimeti islm kastedilirse gayir bunun zdd kmiline muzaf olmu ve

binaenaleyh tarif iktisap

Sh:135

etmi olacandan cins veya ahdi haric suretinde sfat olabilecektir.

Gadab nefsin bir mekruh karsnda iradei intikam ile heyecandr ki rzann zdddr. Lisanmzda fke,

bir fark ile hiddet, hm dahi denilir. Cenab Allaha nisbet edildii zaman gadab infialt nefsaniyeden tecrit

ile mnteha ve gayesinde istimal edilir de iradei intikam veya inzali ukubet manas murat olunur. Bu da

rububiyeti rahimiyenin lzmdr. Yani gadab aleltlk rahmetin zdd deildir. Mesel zalime gadab,

mazluma rahmetin muktezasdr. Elmadubi aleyh tabirinde bu unvan kendilerine adeta isim olmu gibi bir

kuvvet vardr ki gadaba mahkm, gadap altnda kalm gitmi demek olur. Binaenaleyh bazan bir ukubete

uramak, magdubu aleyh olmak deildir ve hele hakikatte bir takm niam tiye ve mstakbelenin

mkaddimesi ve vesilesi olan elemler hi bir zaman ukubet ve gadap deildir.

4
a
a
a


2
j
a

v

=
2b
a
2 p
6 a ra
a nk her ite itibar akbetedir.
1

Dall ve dallet, doru yoldan amden veya hataen sapmaktr ki hdann mukabilidir. Lisanmzda

sapmak, sapklk, sapknlk dahi denilir. Dall bazan gafletten, aknlktan ne'et eder. Ve ekseriya da

aknlk onu takip eyler ve sonra yitmee ve daha sonra telef olmaa mncer olur. Bu mnasebetlerle

dall, gaflet, hayret, gaybubet, helk manalarnda da kullanlr. Esasnda mahss ve madd yoldan

sapmaktr. Ve sonra maneviyat ve makultta da mtearef olmutur. Ve biz alelekser dallet ve sapknl

sade dinde, dall ve sapkl da akilde ve szde istimal ederiz. Binaenaleyh dlln tam manasiyle

sapknlar demektir.

Burada gerek

l
a ve gerek
b
a deki harfi tariflerin istirak

veya cins iin olduu zahirdir. nk nimetin selmeti kmilesi bundandr. Bir ok mfessirin

de

Sh:136

byle nefyi cins suretinin tefsirlerini ihtiyar etmilerdir ki bu surette nimet ve istikametin zdd olan gadab-

dall, kitapl ve kitapsz, mrik ve gayri mrik btn ehli kfrn yollarndan sarahaten ihtiraz edilmi olur.

Maamafih harfi tariflerin akdem olan ahdi haric manasna hamillerinde dahi ayni manay dolaysile istihsal

mmkindir. Ve bunda ayrca bir belgat de vardr. Zira magdubu aleyhim ve dalln vasflar mteyakkan

olan edna ve ekallerine masruf olursa bunlardan ihtiraz obirlerinin hepsinden ihtiraz evleviyyetle

mstelzim olur. Bu da milleti islmn ayar beyninde bir tefavt gstermek belgatini haizdir.

Aceba her ikisinin ekal mertebesiyle byle bir ahdi haric var mdr? Evet, gerek kur'anda ve gerek

ehadisi nebeviyyede ve umumiyetle eriati islmiyede buna dair deliller mevcuttur. Ve bunlar ehli kitap

olan Yehud- Nasaradr. Gerek mrik ve gerek gayri mrik cemii kffar hakknda kur'an azmanda


a
1
b2




7a k
ayetinde
olduu gibi gadab ve

a2 5
a
a 3

a
a1

a
a
j
ayetinde olduu gibi de dalli tamimen tasrih etmi olmakla beraber Yehud hakknda ekseriya

2@b2

a a o
2
gibi gadab,
6a k

Nasara hakknda da

ajnm
z
a
am l
a b 3

bn
a 3
a

a
ar
a
a 3
j a
a a

;3
a gibi dalli tasrih buyurmutur. Ve bununla beraber Yehud ile Nasarann kesdiklerini yemek,
j
ve kzlarn nikh edebilmek gibi yakin muameltta dier ehli irkten farklarn da gstermidir. Bunlardan

anlalrki ehli kitap olan Yehud ve Nesr gadab- dallde dier mriklerden, dinsizlerden ve sair edyan

batla erbabndan ehvendir. Ve bunlar islmn zdd karibidirler. Binaenaleyh Fatihada magdubi

aleyhimden mrat ahdi harc ile Yehud, dllnden mratta Nasaradr, diye tefsir olunursa gayir ve l

ile evvelen ve bil'ibare bunlarn tarik nefyedilmi ve dolayisiyle bil'evle-

Sh:137

viyye yani dl biddelle olarak da btn sairlerinden ihtiraz olunmu olur. Ve bu tefsirin naklinde tarikleri

kuvvetlidir. bniceriri Taber bir hayli sr nakletmitir. Drrimensurun beyan vehile bniebi Htim demitir

ki madubu aleyhimin, Yehud ve dallnin Nasara ile tefsirinde beynelmfessirin hilf bilmiyorum Nitekim

bnihibban ve hkim bu baptaki hadslerin shhatna, tirmiz de hsnne hkmetmi ve bunlar birok

muhaddisin tahri eylemilerdir. [ihap].

Nassn zahirdeki bu umumunu iki nev'a hasredecek vehile takyit etmek usul noktai nazarndan caiz

olmiyaca mlhazasiyle baz mfessirin buna ilimi ve nassn umumiyet zere ipkasiyle Yehud ve

Nasaray birer misal olarak telkki etmei muvafk grmtr. Yehud ve Nasara ehven ve edna

mteyakkan olarak tasavvur edilmiyecek olursa bu itiraz bihakkn varittir. nk ihtiraz onlara kasretmek

mans islmda hem akla ve hem nukuli kat'iyeye muhalif olduundan byle bir ahdi haricye imkn yoktur.

Sylediimiz gibi bunlar ednayi mteyakkan olarak tasavvur edilirse dierlerinden ihtirazi m bil'evleviyye

sabit olaca cihetle tahss, medfu ve mahzuru mndefidir ve zaten

6
n

ba j
ba de irkleri zahir olan mrikini saireden vazban ve bunlara
nisbetle hafif olan Yehud ve Nasaradan da zmnan ihtiraz edilmi olduu cihetle burada da bunlardan

vazhan ve obirlerinden dolayisiyle ihtiraz edilmi olmasnda da belat vardr. Binaenaleyh bu baptaki

hadslerden de bir nebze bahsedelim:

Aleyhissalt vesselm Efendimizin Yehud magdubi aleyhim, Nasara de dullldr buyurduunu

Tirmiz sahibinin bab tefsirinde mehur Hatimi tanin olu Hazreti Adiden senediyle bir hadsi hasen olmak

zere rivayet eylemitir ki meali yledir. Adiy bini Hatim radyallah anh demitir ki: Resuliekrem

sallalah aleyhi veselleme gittim,

Sh:138

mescidinde oturuyordu. Cemaat ite bu Adiy bini Hatimdir dediler. Ben ise emansz, mktebesiz

gelmitim, hemen huzuruna atldm, derhal elimi tuttu mukaddemada Allahtan mit ederim ki onun elimi

benim elime koyacak buyurmutu. Akibinde kalkt o srada bir kadn beraberinde bir sabi ile huzuruna

geldiler ve bizim sana bir hacetimiz var dediler, onlarla beraber kalkp hacetlerini bitirdi, sonra elimden

tutup beni hanei saadetine gtrd. Bir kz ocuu ona bir yasdk koydu ve zerine clus buyurdu ben de

huzurunda oturdum. Binaenaleyh Allaha hamd- sena etti ve yle buyurdu lilaheillllah demekten

neye kayorsun, ondan baka bir ilh m biliyorsun? Ben hayr dedim. Badehu biraz konuduktan sonra

sen herhalde Allahuekber denilmesinden kayorsun, demek Allahdan daha byk birey biliyorsun

buyurdu ben yine hayr dedim, buyurdu ki

45 ba a la b
g
b
a g yani Yahudler gadaba uram, magdubu aleyhim olmular, Nasara da saptm,
dallete dmler bunun zerine ben de ben mslman oldum geldim dedim ve baktm ki vehi

saadeti ferahndan inbisat ediyordu. Bil'ahare emretti, Ensardan bir zatin nezdine verildim, akam sabah

hep huzuruna gelir dururdum. Yine bir akam yannda idim. Bir kavm geldiler, zerlerinde yn elbise vard.

Resulullah kalkt, namaz kld, badehu onlar tergibe balad. Diyordu ki velev bir s' velev yarm sa' velev

bir tutam velev bir tutam paras olsun bununla her biriniz yzn Cehennemin -yahut atein- hararetinden

vikaye ede, hatta velevse bir hurma danesi velevse yarm hurma danesi olsun. Her biriniz Allaha varacak o

da ona u syliyeceimi syliyecektir: Ben size gz kulak vermedim mi? Evet verdin der, mal ve evlt

vermedim mi? Evet verdin der, o zaman Allah teal o halde hani sen kendin iin nceden ne hazrlk

grdn der ve insan ite o vakit nne, arkasna, sana, soluna bakar da Ce-

Sh:139

hennemin hararetinden yzn koruyacak hibir ey bulamaz, her biriniz yzn ateten vikaye etsin de

velev yarm hurma ile olsun, bunu bulamazsa velev kelimei tayyibe ile -tatl szle- olsun. nk ben artk

sizin hakknzda fakr- fakadan korkmam, zira Allah yardmcnz ve vericinizdir. Sizin iin fakirlik korkusu

nihayet Medine ile Hiyre arasnda krban giderken bindiinin alnmas korkusu ne ise ondan fazla

deildir buyurdu.

Adiy bini Hatim Hazretleri bunu rivayet ettikten sonra unu da ilve etmi: Bunu dinlerken ben

gnlmden bu nerede? Tay dalarnn ekiyas nerede? diyordum demitir.

Fakat Yehud madub aleyhimdir demekle elmadubi aleyhim Yahuddur demek arasnda byk fark

vardr. Binaenaleyh bu ve emsali hadslere nazaran Yahudlerin ve Nasarann Fatihadaki madubi

aleyhim ve dallnden birer misal olduklar anlalrsa da mantukun bunlardan ibaret olduu anlalmaz.

Maamafih ikinci suretle dahi rivayeti mazbuta vardr. Harf tarifin en mukaddem manas olan ahdi haricye

hamli izah sabk ile ehveniyyet dairesinde mmkin olunca mtevatir olmyan hadslerle takyidi nas

mahzuru varit olmyaca cihetle bu hadslerin dahi i'mali vacip olur. Binaenaleyh iki tefsir arasndaki fark

birisinde yani cinste ihtiraz kllnin mantukan ve bil'ibare dierinde de fehva ile biddelle olmasndadr.

Evvelkine gre nazar islmde mrikin ile ehli kitap arasndaki fark Fatihada ifade edilmemi, ikincide ise

bu fark dahi gsterilmi olur ki biz bunu siyak kur'ana daha muvafk buluyoruz.

Bunda bizi dndrecek pek mhim noktalar vardr. Acaba, Resulullah Efendimiz Yehud madubu

aleyhim, Nasara dullldr buyurduu zaman, bunlar ne halde idiler, Yahudiler daha nice zaman evvel

hubbi Dnya ve hodbinlik ile ahkm Tevrat ihmal ve tahrif ederek Hak

Sh:140

yolundan bile bile ayrlmlar ve binnetice nice Enbiya kirama ve bilhassa, Zekeriyya, Yahya, sa

aleyhimsselme olan hakszlklariyle de hem hakkn gadabn ve hem halkn nefretini kazanmlard ve

oktan hrriyeti siyasiyelerini btn btn zayi etmiler ve darma dank olmulard ve bu suretle zayi

ettikleri cemaati zahireleri yerine ta Sleyman aleyhisselm zamanndanberi takip edegeldikleri cem'iyyt

hafiyye ile uramlar ve uratka da btn milletleri kukulandrmlar ve lem nazarnda ileri dlarna

uymyanlarn piuvas saylmlard ve bununla beraber esasnda Dnyay tenvir etmi bir kitaba, havark

ile dolu bir tarihe mensup olduklarndan binnisbe mnevver ve lakal mazileri ile halleri beynindeki nisbet

itibariyle de pek ziyade ayan ehemmiyet idiler. Mazide Hakka istinad hasebiyle feyyaz olan dinlerini

halde kavmiyyet enberile balyarak daima hakkn zerine kmak istiyorlar ve istedike sukut

eyliyorlard.

Nasaraya gelince: O zaman bunlar Romann varisi, stanbulun sahibi olarak yer yzndeki iki byk

devletin biri ve hatta birincisi bulunuyorlard. Karlarnda bir ran idi. Yani o gnk Nasraniyetin lemdeki

mevki'i bugnk Nasraniyetten ok yksek idi. Zahir nazarla bakld zaman bunlar mn'amn aleyhim

zannedilebilirlerdi. Halbuki hakikatte byle deil idiler, fena bir akibete yryorlard, akibetleri, ahiretleri

cidden hatarnk idi. Geri bunlar Yehudiler gibi kavmiyyet enberine skm deildiler fakat mkyas hakk

zayi etmilerdi. Evvel emirde tevhidi Hakka bedel, akidei teslise saplanmlar, ve en ad mrikler gibi

putlar iinde kalmlard. Geri Mneviye ve Seneviyyeye nazaran bu teslisin banda bir peder lh

tand cihetle az ok bir mani tevhit yok deildi. Lkin bu teslis skenderiye felsefesinin muhtelif ehas

selseden mrekkep ekanimi selsesi yerine ehas sel-

Sh:141

senin ittihadna mstenit bir ekanimi selse idi. o suretleki hem bir, hem idi, byle akln tenakuz

kanununuda ineyen bir akidei teslis artk inkiaf aklye meydan brakmam ve varis olduklar btn

ulum- fnunu rndan karm ve tarik isbattan ayrlp sadece zevki kalbye ve mstakim bir tarik takip

etmiyen temaylt mahzaya istinat ederek dini keyfe mettefak ilcam nasa bir vesil gibi takip etmiler ve

bunun iin ellerinde bulunan mantkn tatbikatn atup mnhasren lmiruhun temaylt ve ihtisasat fasliyle

kulbi avamm cezb iin uramlar ve nice ifratlara sapmlard. Dier taraftan fikri hukukyi temamiyle

inemilerdi. Nazarlarnda hak, eriat mefhumunun hakikatle alkas yoktu, bunlar, ilm, hakik ve ilh bir

mefhum deil idi. Nitekim elhlet hzihi Hristiyan lisanlarndan hukuk mansna kullanlan kelimelerin

hakk-u hakikat maddesiyle alkas yoktur. (Druva) baka, (Verite) bakadr ve ayni zamanda sabk

Romada olduu gibi bir vaz' ad de deil idi. Binaenaleyh iradei halka da mtevakkf deil idi, Hukuk

sadece ruhanlerin ve mecalisi ruhaniyenin vaz' idi. Ve bunlar hak zerinde bir fikri ilm ve ictihad ile deil

bir fikr irad ile temamen vaz kanun sfatile hareket ediyorlard ve mamafih akidei teslisin neticesi olarak

bunda lhut ile nsutun anlalmaz bir tedahl vard. Hukuki nasn byle vaz' hakka istinad etmiyen

vzlarn elinde istenilen ekle konulabilmesi ve tatbikatnda da hsniniyyet ile deil keyf ve zevk

noktalardan hareket edilmesi ve esasen Hristiyanlardan madasna hibir suretle hakk hayat tanmamas

hey'eti itimaiyeyi byk sukutlara ihzar ediyordu. nk insanlar lemde zevk airane ile muvakkat

zaman iin elenebilirlerse de bu zevk, zevk hakk inemiye balad zaman derhal snmee

mahkmdur. Hukuki nase nefsel'emirde sabit hibir kymet atfedilmedii zaman melekti ilhiyenin hibir

mans kalmaz ve te-

Sh:142

maylt kalbiyeyi tehyi edecek dier vesaitin hepsi hakkn karsnda akim kalr. Burada akideden ne'et

etmiyen ve akide hilfnda vaki olan fisk-u fcurdan bahse lzum grmiyoruz. nk onlar mahiyeti

diniyeye mzaf deildir. Bu suretle teslis, takimi ukul, saydi kulup, eriatszlk, vicdan darl ve hasl bir

kelime ile hakk-u hakikatten tebt, ite Hristiyanln o zamanki evsafi barizesi bunlar idi. Bu ise caddei

enbiya olan tarik hakdan udul idi ve dalletin akibeti de elbette nkmet olacaktr. Bunun iin o sradaki

devletleriyle beraber Nasar zahiren mn'am aleyh saylsalar bile vicdanlar, atileri salim deil idi.

Dnyada inhitata ve Ahirette bu hakszlklarn kabna namzed ve dalln idiler ve filhakika yle de oldu ve

Cenaballah kullarna byle aibelerden, tehlikelerden ri ve salim ve istikbalde selmeti kmile ile nimeti

ilhiyeye musl olan dini islm, tarik hakk ihsan buyurdu ve pek azbir zaman iinde de bununla tedeyyn

edenlere vad ve in'am ilh ekk- pheden azde olarak tahakkuk etti ve bunlar cihann en son ve en

mtekmil nmunei dinsi oldular ve bu srat mustakimde sabit olanlar iin ayni netice biavnihi teal

ilel'ebet tahakkuk edecektir. te

6
n

ba j
ba misakile

= o
a
a
a
a
a
a b a
P=n
b

a l
a bu hakikati natktr.

HULSA

Surei Fatiha ba tarafnda mebde ve meade mteallk btn metalibiyle mebhasi marifetullahi, lmi

kur'anin ve Dini islmn mevzuunu, mebadisini, vasatnda lmi kur'ann mevzu hass ve gayesi ve diyaneti

islmiyenin mebdei olup en byk kanun ftrat bulunan nisbeti ilhiye ile btn esrar itimaiye ve mebadii

hukukiyeyi tebli ve tescil ettikten sonra ayette de tarik hakkn, Dini islmn efradn cami, ayarn mani

bir haddi tammn tasvirine doyulmaz bir belgat ile tesbit etmi ve bunlarn

Sh:143

hepsini bandaki bir

a cmlei baligasna derc edip mer'iyyetini nam ilh ile iln


z

eylemitir.

Dini islmn bu tarifi u oluyor: Gadaba uratmadan, dallete drmeden doruca ve selmetle Allaha

ve Allahn nimetlerine gtrp elhamdlillh dedirten ve bu safi nimetlere kemali selmetle ermi,

hakikaten mes'ut ve mahmut, gayri madub ve gayri dal zevat tarafndan takip edildii tarihen mehut ve

tecribeten ma'lm bulunan byk, aikr, dz, doru, hak yolu, istikamet yolu.

Bu din ile tedeyynn, diyanetin mebdei evvel Allah tealy tanmak ve ona

6
n

ba j
ba diye kemali tevhit ile ahd- misak ve ondan sonra da kemali
sebat ve hls ile icabn icra iin hukuk-u vezaifin btn hudutunu bildiren ve zerinde shulet ve

selmetle yrnmek mmkin olan mstakim bir caddei eriate hidayet yani ilmen irat ve amelen tefvik

talep eylemektir ki bu uurlu talebin cevab surei Bakarenin bandan balyacaktr.

Demek ki talep ve diyanet bizden, din, eriat, hidayet Allahtandr ve bu hidayet iki nevidir. Biri ilm olan

irat, dieri fi'l olan tefiktir. Kur'an azm irad ilm talebinin cevabdr. Tevfik fi'l talebinin cevab da bu

irad kabul ile diyaneti tafsliyede her an ve her lhza vaki olacaktr.

te Dini islm byle bir kanun haktr. Fatiha bunu tarif ederken mazmununu isbat iin bidayetteki

iradat akliye ve kalbiyeden sonra mahede ve tecribeyi ehadeti tarihiyeyi gsterivermi ve bakaca

huccet ve burhane bile hacet brakmamtr. Bunda phe edenler misali uhud ve tecribsini

Hatemlenbiya Muhammed Mustafa sallllah aleyhi vesellem Efendimizle eshab kiramnn bu sayede

mazhar olduklar ni'ami ilhiyenin azamet ve kudsiyetini tarihte gzleri kamaa kamaa okuyabilirler.

Elhamdllillh kitab ilh bir harfine bile halel gelmeksizin aynen mevcut ve sneni Nebeviyye mahfuz

olduundan Dini islmn hakikatine hibir inhiraf

Sh:144

hi bir dall arz olmamtr. Bunun iin Kur'an mucizat Muhammediyenin en bahiri, tarih de onun

hakkiyetine sdk davasna ahittir. Ve bu suretle bizim iin ilmi din akl ve nakil ile memzutur. Bunlar

sdk-u hls ile tatbik edecek olan heyeti itimaiyelerin bittecribe sabit olan ayni netaici elde edeceklerinde

phe etmek iin hi bir hak yoktur. lm- fen namna byle bir phe dermiyan etmek dn beni tenvir eden

gnein yarn tenvir edemiyeceini iddia etmek gibi kanun istikray inkrdr. Fakat ilm- fende, tecribe ve

istikraye pek byk ehemmiyet atfeden Avrupallar bu istikray yerinde yapmiyarak tevii efkr ediyorlar.

nk Dini islmn knhn, esasnda ve bihakkn diyanetini haiz olan menabi'de teharri ile istkra

yapmiyorlar da imdiki inhitat iinde yuvarlanan mslmanlarda aryorlar. Halbuki hakikat, hl ile mazi

beynindeki iki istkrarn mukayesesinden kacaktr. O zaman grlr ki o tarik mstakim zerinde cidden

yryenlerle cidden yryemiyenler arasnda byk fark vardr ve bu fark bir terakki ile bir tedenni farkdr.

Demek ki sadklar mterekki, gayri sadklar mtedennidirler. Demek ki din kanuni hak lkin diyanet

natamam ve gayri sadktr. lm- fendeki her kanuni hak da byle deil midir? Mesel iyi hsap bilen bir

adam muameltnda o hsab yapmaa enir de tatbik etmezse kabahat lmi hsabndr denebilir mi? Ve

mesel pis mikroplarn mazarratlarn bilen kimse sokaklarda gezdii pabularla oturduu veya yatt

odann iine kadar girmeyi itiyat ederse binnetice maruz olaca felketten mikrop ve hfzshhat ilmini

muahezeye hak kazanabilir mi? nsanlar kendilerini kanuni hakka uydurmakla mkellef iken o kanuni

hakk kendilerine uydurmaa alrlarsa kusur o kanunun deil o insann olur ve zararna mahkm olan da

insandr. Gadab ilh evvel bunu bilerek yapanlar iindir. Bilmiyerek yapanlar da

dallndirler,

Sh:145

bunlar da binnetice o akibete mahkmdurlar. Maatteessf asr hazr insanlarnda din hususunda kanun

hakk kendilerine uydurmak sevdas galip grnmektedir. Ulm- fnun ve sanayideki bu kadar terakkiyata

ramen btn lemde ztrabat beeriyenin sureti umumiyede gittike artmasnn sebebi de budur. Bu

ztrabat ancak tarik hakka slk kat'edebilir.

= o
a a a
a a
a b a a
=n

a P

b
a l
a

"Allahm! Bize doru yolu gster. Kendilerine ltuf ve ikramda bulunduun kimselerin yolunu; gazaba

uramlarn ve sapmlarn yolunu deil." min, icabet et, kabul et manasna bir ismi fiildir min demee

de te'min denilir. Bu, nazm kur'andan cz deildir. Bunun iin Mushafa yazlmaz. Lkin Buhar ve

Mslimde dahi tahri olunduu zere aleyhissalat vesselm Efendimiz buyurmutur ki iman veleddalln

dedii zaman hepiniz min deyiniz. nk melekler min derler. min demesi, melikenin minine tevafuk

edenin gemi gnahlar mafiret edilir. Dier bir hadsi mevkufta ehli arzn saflarn ehli semann saflar

velyeder. Binaenaleyh yerdeki min gkteki mine tevafuk ederse abit mafur olur. Binaenaleyh min

snnet ile sabittir. Hem imam ve hem cemaat tarafndan sirren yaplamaldr. mam gibi mnferit olan dahi

sirren syler.

You might also like