Professional Documents
Culture Documents
Akıllı olma diye bir tabir vardır; bu, çoğunluk insanlar için
geliştirilmiş bir kavramdır. Aklın temelinde yaratıcılık, karşılaştırma, daha
önceki bilgileri kullanma vs. yatar.
Uygar bir toplum olmak istiyorsak, bilgili, çalışkan, onurlu, ahlaklı,
özverili, saygılı insan sayısını olabildiğince artırmamız gerekiyor. Bunun
başka seçeneği yok. Ahlaksız, bilgisiz, seciyesiz, tembel, çıkarcı,
saygısız insanlarla hiç bir yere gidilemeyeceğini herkes biliyor. Pek ala,
bütün bunlar bilinmesine karşın, demokrasi sloganı altında, bu olumsuz
özellikleri taşıyan insanlar neden teşvik ediliyor. İşte bunun yanıtı,
geleceğimizi şekillendirecek yolun taşlarını döşeyecektir. Hiç kimse,
bilgisiz ve yeteneksiz bir doktora muayene olmak istemez, böyle bir
avukata iş vermez, kötü bir usta çalıştırmak istemez, tembel biri ile bir iş
yapmak istemez, ahlaksız bir adam ile birlikte olmak istemez, çıkarcıdan
nefret eder kaçar. Nasıl işlerimizi ehil olanlara yaptırmak istiyorsak,
geleceğimizi de ehil olanlara danışarak kurmamız gerekmez mi? Ancak
durum söylendiği gibi değil, günümüzde, bilmeyenlerin, anlamayanların,
anlayanları ve bilenleri seçtiği bir komisyon ya da jüri oluşturulmuş
mudur? Oluşturulmuştur. Bunun adı iki yüz yıldır, kaba kuvvetle artık
başka ülkeleri sömüremeyen batılı ülkelerin, siyaset yoluyla “ahmak
2
Yönlendirilmiş demokrasi
Sık sık gündeme gelen bir tartışma var. Bir profesörün oyu ile bir
çobanın oyu aynı mı olmalıdır (esasında burada obje profesör değil, iyi
eğitilmiş insandır)? Esasında sorunun cevabı bizatihi sorunun içinde
gizlidir. İnsanlar neden bu kadar yükün altına girerek çocuklarını profesör
yapmak isterler (evrensel tanıma uygun atanmış profesör)? Bu unvanı
alanların daha bilgili olduğu, daha analitik düşünme yetisini kazandığı, bir
sorun karşısında daha kolay çıkış yolu bulabildiği, kural olarak daha
ahlaklı, seciyeli, güvenilir, düşüncesini çıkar beklemeden bildiği şekilde
4
Demokrasinin vazgeçilmezleri
Demokratik bir idare şekli, halkın oyun nasıl tecelli etmişse etmiş
olsun, önce hukukun üstün olduğu bir idare olmalıdır. Aksi taktirde
çoğunluğun azınlığa baskısı söz konusu olacaktır. Gel gelelim ki,
yönetimin en başında bulunan biri, 18.02.2010 tarihinde, bu ülke
yargıçlar devleti olmuştur gibi garip –kendi mantığı ile aşağılayıcı- bir
ifade kullanmıştır. Yargıç, görevi gereği yasaları bağımsız olarak
kullanan ve bir anlamda uygulayan kişi demektir; yargıçsız yasa
uygulaması olamaz. Demokrat olmak için, önce, aldığınız oy ne olursa
9
Demirel, AGİT Zirvesi dolayısıyla, 1975'te imzaladığı Helsinki Nihai Senedi'ni hatırlıyor ve Yalçın
Doğan'a aynen şunları söylüyor: "Helsinki Senedi'nin 7'nci maddesi temel hak ve özgürlüklerle ilgilidir.
Daha sonra Kissinger bana bu maddeyi gösterdi ve 'Biz Sovyetler Birliği'ni bununla yıktık'
dedi." Bugün, Helsinki Senedi'ni imzalayıp da görevde olan hiç kimse kalmadı. Batı amacına böylece
ulaştı.
Sunuş Yazısı
Sevgili Kardeşlerim
Her gün yükselen demokrasi tartışması ve istekleri acaba neyi
amaçlıyor ve hangi gerçek ihtiyaçtan doğuyor? Demokrasi bir sömürü
aracı olabilir mi? Sömürü aracına dönüştürülebilir mi? Seviyesizleştirilmiş
bir demokrasinin görünümü nasıl anlaşılır?
Yaşadıklarımızı ve yaşayacaklarımızı tarafsız bir gözle incelemeye
zamanınız varsa, buyurun okumaya…
Bundan böyle yazı almak istemezseniz, lütfen bu e-mail adresine
bilgi veriniz (boş bir ileti de olabilir).