Professional Documents
Culture Documents
<<<
Bugün kulağının bir tarafına küpe takan bir kişi, benim ahlak yapım,
dünya görüşüm budur, beni buna göre değerlendirin demek istemektedir.
Siz, başını usturaya vurdurmuş bir Budist rahibini gördüğünüzde ya da
bir şaman elbisesi giymiş bir kişiyi gördüğünüzde, onun dünya görüşünü,
ahlak anlayışını, ait olduğu camiayı ve davranışını tahmin edebilirsiniz.
Küçük bir ayrıntı bile o kişinin mensup olduğu düşünce dünyası hakkında
önemli bilgiler verebilir… Aslında anlaşılmak için çok kolay ve pratik bir
yol…
Şamanlar
bilgileri almak ve ileride yetki sahibi olmak için bir diploma alma peşinde
isen, zaten bir türlü yer ve imkân bulup da okutamayacağımız aydınlık ve
değişmeye hazır gençlerin yerine almayı nasıl içine sindirebiliyorsun?
Üniversite kapısında ne arıyorsun? Üniversite bir insanı alıp, bilgiyle
birlikte, yaşama bakışını değiştiren, eğiten, uygarlaştıran, evrensel
insana dönüştüren yerlerdir; diploma dağıtılan yerler değildir. Üniversite,
belirli katı kurallara körü körüne ya da fanatik olarak bağlanmış
(ekonomik modellerden tutun, inançlara ve belirli sosyolojik kurallara
kadar) insanların çalışacağı yerler de değildir. Bu ister öğrenci olsun,
ister öğretim elemanı olsun; her ikisi için de geçerlidir. Düşüncesini
bilimsel yöntemlerle savunabilen, dünyanın her coğrafyasında da
savunduğu düşünceler uygulanabilir olanların, yanlışını gördüğü zaman
geri adım atan ya da fikrini değiştirebilen insanların fikir alış verişi
yaptıkları yerlerdir. Eğer siz tüm bilgilerin bir kitaptan alınabileceğine ve
bu bilgilerin değişmez olduğuna, sonsuza kadar aynı kalacağına bir defa
inanmış iseniz, Roma özdeyişi ile “Ben tek kitaplı insandan korkarım”
kalıbına tıpa tıp uyuyorsunuz demektir. Hangi coğrafyaya ve hangi dine
ait olursa olsun, bu tip dogmaya saplanmış insanların potansiyel tehlike
olarak görülmesinin ve önünün kesilmesinin nedeni budur.
Dini bütün insanların ileri sürdükleri gibi kutsal kitapta yazılı olanları
kimsenin değiştirmesi söz konusu olamayacağına göre, İslam’ı işimize
gelen kısımlarıyla değil, her şeyi ile yaşamalıyız. Oy alacağız,
sömüreceğiz, bu kesim bizi tutuyor diye bin bir türlü dolap çevireceğiz
diye, kesin bir emir olup olmadığı bile tartışılan türbanı akşam sabah
kaşıyıp, kutsal kitabımızın kesin emirlerini görmemezlikten gelme
ahlaksızlıktır…
20.02.2008
Sayın Kardeşim
Sevgili Meslektaşlarım
Zannetmeyin ki türban bir Müslüman örtüsüdür. Şu anda müzelerimizde bulunun üç önemli
arkeolojik buluntu (Müslümanlıktan 3.000 yıl önce) türbanın nasıl bağlanacağını çok açık bir
şekilde görsel olarak sunmaktadır. Bu nedenle Anayasamızda ya da Yasalarımızda bağlanma
şeklinin yeniden tarif edilmesine gerek yoktur. Gönderdiğim resmi dersliklerinizin kapısına
asar ve ona göre girecek öğrencilerinizi alırsınız. Türbanı kimlerin takacağı hususu da bu
buluntularda açıklanmıştır. Herhalde Yüce Meclisimizin üyeleri bu tarihsel hususları dikkate
almışlardır. Saygılarımla.