You are on page 1of 3

TİCARİ YATÇILIK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI

Ticari Yatçılık ile ilgili sorunları maddeler halinde incelememiz daha yerinde olacaktır.

1. Resmi Mevzuat Sorunu

2. Finans ve Maliyetler Sorunu

3. Personel ve Eğitim Sorunu

4. Çevre Sorunu

5. Barınma Sorunu

1. Resmi Mevzuat Sorunu

İster profesyonel olsun ister amatör olsun denizcilikle uğraşan herkes denizcilikle ilgili
mevzuatların en geç iki ya da üç sene içerisinde bir değiştirildiğini veya bazı değişiklikler
yapıldığını bilir.Bunun sonucu olarak her mevzuat değişikliği bir alışma süreci
gerektirdiğinden geçiş esnasında bir çok zorluk yaşanmaktadır ve sık mevzuat değişikliği
sebebiyle denizcilik mevzuatı üzerine uzmanlaşmak ne yazık ki mümkün
olmamaktadır.Bunlar zaten bütün denizcilik camiasını ilgilendiren genel hususlardır.

4922 Sayılı ve 14/6/1946 tarihli Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanuna göre gemi ;
"adı, tonilatosu ve kullanma amacı ne olursa olsun, denizde kürekten başka aletle yola
çıkabilen her aracı ifade eder", 9/7/1956 tarihli Türk Ticaret Kanunu''nun dördüncü kitabının
tarifler kısmında ise gemi, "Tahsis edildiği gayeye uygun olarak kullanılması, denizde
hareket etmesi imkanına bağlı bulunan ve pek küçük olmıyan her türlü tekne "Gemi" sayılır."
şeklinde tanımlanmaktadır.

Denizde Can ve Mal Koruma Hakkında Kanuna göre bir deniz aracı ya sandaldır ya da
gemidir.Türk Ticaret Kanunu'nun tarifinde ise gemi tarifi tam olarak net değildir.

Ticari yatçılık için ise tanımlarda yat ve yatçılık bölümünde belirtildiği gibi tam bir standart
yoktur.Bu durumda gerek donatan, gerek personel gerekse resmi görevliler açısından zaman
zaman bazı zorluklara yol açmaktadır.
Dikkat edilirse yat ile ilgili tanımlarda "yat tipinde inşa edilmiş" şeklinde bir tanım
kullanılarak cevap sanki kendi içinde gizliymiş şeklinde bir bilmece haline getirilen tanım
konuya herhangi standart getirmeyi zorlaştırmaktadır.

Bunun sonucunda ticari yat donatanları, yatlarda çalışan gemi adamları, yatların çoğunlukta
olduğu bölgelerin resmi denizcilik otoriteleri yatlarla ilgili konulara çözüm getirmekte zorluk
çekmektedirler.

Yat olarak isimlendirdiğimiz deniz aracının net bir tarifinin olmaması ve ayrıca ticari yatçılık
sektörünün ticari gemi sektöründen ayrı bir sektör olduğunun algılanmaması bu işle uğraşan
herkesi bir çok konuda zor durumda bırakmaktadır.

Öncelikle ticari yatçılığı değerlendirirken "ticari yatçılık" bölümünde ülkemizde ticari


yatçılığın hangi aşamalardan hangi zorluklardan geçtikten sonra bu günlere geldiğini bu işin
ruhunu algılayarak bir takım sonuçlara varmak gerekir.

Çünkü işin can alıcı noktası şudur: Bu sektör denizcilikle turizmin kesişim kümesidir.Yani
tekne sahipleri hem armatördür hem turizmcidir, tekne personeli hem denizcidir hem turizm
personelidir.

Ülkemizdeki ticari yatçılık sektörü mavi yolculuk eksenli olduğu ve ahşap tekne merkezli
olduğu için, ahşap teknelerin dizayn ve inşa edilme şartları metal konstrüksiyona göre daha
kısıtlı olması dolayısıyla buna bağlı olarak bir çok değişkenin bu çerçevede ele alınması
gerekir.

Yukarıda bahsedilen durumlar ticari yatçılığın kendi iç dinamikleri ile ilgili sıkıntılardır.

Birde dış dinamikleri inceleyelim:

Maalesef ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili olmasına rağmen ticari gemi sektöründe dahi
oldukça gerilerden gelmektedir.

Ülkemizde yatçılığın adı son yirmi senedir duyulmaya başlanmıştır.Bu sebeple daha
öncesinde yat inşası ve yat işletmeciliği ve yat personeli için bir eğitim programı
düzenlenmemiştir.Dolayısı ile resmi kurumların başında bulunan kişiler (üniversitelerin gemi
inşa ve denizcilik bölümleri dahil) doğal olarak gemi sektöründen yetişmiş kişilerdir Bu
sebeple yapılan bütün düzenlemeler gemi sektörü mantığıyla yapılmaktadır.

Daha bundan 5-6 sene öncesine kadar ticari yat kaptanı olmak isteyen gemi adamları yük istif
dersinden sorumlu tutuluyorlardı.Ayrıca teknelerin yerine getirmesi istenen yeterlikler zaman
zaman yanlış olduğu anlaşıldığı için geri çekilmesine rağmen çok garip durumlar
oluşturmuştur.

Denizde güvenlik konusunun birinci derecede önemli bir konu olması hiç bir denizcinin en
ufak bir itirazda bulunamayacağı bir konudur.Fakat gerek yatlarda çalışan gemi adamlarının
yeterlikleri, gerekse teknenin can güvenliği teçhizatı ve inşa kuralları vb. konular birebir gemi
sektöründen, ticari yatçılık sektörüne adapte edilmeye çalışılırsa ticari yatçılık sektörünü
yapmanın bir imkanı kalmaz.

You might also like