You are on page 1of 578

I

Ama Hangi Atatürk

I
I
DOÓAN KITAP TARAFINDAN ŸAYlMLANAN
TAHA AKYOL KiTAPLARl

Bilim ve Yanilgi
Hayat Yolunda Gençler \çin Anilar ve Öneriler
Mezhep ve Devlet, Osmanli'da ve iran'da
Hariciler ve Hizbullah, islam Toplumlarinda Terärün Käkieri
Kitaplar Arasinda
Medine'den Lozan'a

AMA HANGi ATATÛRK

Yazan: Taha Akyol

Yaym haklari: © Dogan Egmont Yayincilikve YapimalikTic. A.§.


Bu eserin bütun haklan saklidir. Yayinevinden yazili izin almmadan kismen veya
camamen almti yapidamaz, hiçbir gekilde kopya edilemer, çogaltilamaz ve yayimlanamar

I. baski / ocak 2008


3. baski / marc 2008 / ISBN 978-975-991-586-5

Kapak tasanmi: YavuxKorkut


Baski: Akan Basim LEd. / YüzyilMahallesi
Marbaaalar Sitest 222/A 34200 Bagalar ISTANBUL
-

Dogan Egmont Yaymc:lik ve Yapimcilik Tic. A.S.


19 Magis Cad. Golden Plaza No, 1 Kat 10, 34360 Sigti-ISTANBUL
Tel. (212)246 52 07 | 542 Faks (212)246 44 44
www.dogankitap.com.tr / editor@dogankitap.com.tr I satis@dogankitap.com.tr
Ama Hangi Atatürk

Taha Akyol
i

I
Attilâ llhan'm aziz ruhuna sayg1 ile...
1çindekiler

...---......---11

IÖnsöz ......... ... .. .....

Istanbul'danAnadolu'ya.. ............ ...... . . .. ....


13
Erzurum'da Bolgevizm ve utanda . . . . . . . . . . . . . . .
. . . . . . . . . .

39
.............71

Sivas'tamandaveiçpolitika .............

Kongre'den lhtilal Meclisi'ne . . . . . . . . . . . . . . . . . . .


. . . . . . . . .
103
...............137

[slanarnücahich ....... ... . ...

.................214

Bolgevizm'lekolkola............ .................299

Garp Cephesi'ndezafervar ...........

.................348

Lozan'daBatihlagma ............ .

.........437

Musul...BirKaybmHikâyesi ............. ....

..............494

Bat1'yayönelmiçTürkiye .......... .

..............541

Sonsöz/AmahangiAtatürk?!............ .

..............553

Bibliyograba.............. ....

.....................565

Dizha .............. ..........


Önsöz

Elinizdeki kitap bir Atatürk biyografisi, onun hayatt üzerine yap11mig


bir aragtirma dešildir Bu gekilde yap11mig aragtirmalar çoktur zaten.
Elinizdeki kitap onun görügleri üzerine yap11mig bir aragttrma da de-
ildir. Onun degigik dönemlerde uyguladigi politikalar ve bu politikalan
izah ettnek için geligtirdigi görügler üzerine yap11mig bir aragtirmad1r.
Politikaci ve diplomat yönü, bu kitabm temel konusudur.
Agirhgi, dig politikadir. Yeri geldikçe ve dig politikayla iligkisi nispe-
tinde iç politikast da ele almruptir.
Milli Mücadele'de "Dogu ideali"ni Mazlum Milletler'in kurtulugunu,
Bolgevik ve Islami terimleri esas alan antiemperyalist bir dig politika...
Lozan'da baglayan Batihlagma sürecinden itibaren "Bati ideali"ni
esas alan, Türkiye'nin dünyadaki yerini Batill dengeler içinde inga et-
meyi amaçlayan bir dig politika...
Buna göre geligtirdigi söylem, ideoloji, diplomasi ve taktikler...
Atatürk'ün iç politikasi, politika anlay1;1, taktikleri, siyasi prensiple-
ri, iktidar ve yönetim felsefesi, uygulamalari ayri bir çahqmamizm ko-
nusunu teykil ediyor.
Elinizdeki kitap Mondros Mütarekesi ile yola ç11ayor. Mustafa Ke-
mal Paga'nm Mütareke kargismdaki tavn, Îstanbul'daki siyasi çahyma-
lari ve Anadolu'ya geçig:.
Erzurum Kongresi'nde Bolgevizm ve manda konulan...
Sivas Kongresi'nde manda tartigmalan...
Mustafa Kemal'in manda tartigmalan sürecindeki siyasi taktikleri...
1stanbul hükümetiyle iligkiler... Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Ve Milli Mücadele sirasmda Bolgevizm ve Îslam siyasetleri...
Zaferle baglayan Batihlaÿma'nm Lozan'da kurumlagmas1...
Günümüz için de hayati derecede önemli olan Kürt ve Kuzey Irak
sorunlan, Musul-Kerkük meselesi...
Kitabm sonuncu ve onuncu bölümü 1930'larm ortasmdan itibaren
Atatürk'ün ingiltere ile ittifak yapma çabalanm anlattyor.
Aragtirma sirasmda kaynak eserlerin temini konusunda yardimlarim
gördügüm TBMM Bagkanlan Bülent Armç ve Köksal Toptan'a, Türk
12

Tarih Kurumu Bagkam Prof. Yusuf Halaçoglu'na, Milli Kütüphane Bag-


kam Tuncer Acar'a, görüg ve yorumlanndan yararlandigim akademis-
yen tarihçiler Mete Tunçay, Oemil Koçak, Hakla Uyar, Metin Hülagü ve
Necip Günaydm'a tegekkür ederim.
Asistanuit Nuray Kurtuldu'nun da gözlerine kan otururcasma, losa
sürede bütün metni okuyarak kitabm redaksiyonuna yardun ettigini te-
gekkürle belirtmeliyim.
Aragttrmanm kitap olarak yaymlanmasma beni tegvik eden ve özen
gösteren Dogan Kitap Genel Müdürü Saym Gülgün Çarkoglu'nategek-
kürlerimi ifade etmeyi borç biliyorum.
ÖzellikleMerhum Attilâ llhan agabeyime gükran borçluyum. Milli
Mücadele'mn unutulmaya yüz tutmug "Dogu ideali"ne dikkatleri ve be-
nim dikkatimi çektigi için... Ama Atatürk'ün zaferden sonra yöneldigi
"Bati ideali"ni görmezlikten geldigini dügünmegn beni aragtirmaya yö-
neltti ve bu kitap meydana geldi... Büyük gair, gerçek bir dügünür olan
Attilâ Îlhan'i sayg1 ve rahmetle bir kere daha amyorum.

Taha Akyol
Kasim 2007,
Mecidiyekäy

Üçüncübasklya önsöz

On bin adet basilan kitabimm bir ayda ikinci basleya geçmesi, üçüncü
ayda üçüncü baslayla toplam baski adedinin 22 000'i bulmasi hem Ata-
türk'e eksilmeden devam eden ilgiyi hem yeni balog aç11arma hissedilen
ihtiyac1 yansittyor. Kitabi kamuoyuna tamtan yazarlarm, benimle müla-
kat yapan gazetelerin ve TV kanallarmm elbette katlosi çok büyüktür,
mütegekkirim.
Basildiktan sonra kitab1 tekrar okudugumda gözüme çarpan, ayrica
Ilber Ortayli, Alev Cogkun, Ahmet Yagar Ocak, Mete Tunçay, Yavuz -

demir, Turgut Ermumcu ve Hasip Sayg111gibi degerli akademisyen .

aragtirmac11arm uyarilanyla kitabm özünü ve temel tezlerini etkilemeye-


cek Iñtelikteki dizgi yanhglarlyla kigi ve yer adi tarih-gün gibi az sayidaki
maddi hatalan düzelttim. Bunlar kitaptaki ana fikir ve olaylarm alagmi
'teknik'

etkilemeyen baglantismi etkilemeyen düzeltmelerdir.


Okurlanma ve katlasmi esirgemeyen herkese tegekkür ediyorum.

Taha Akyol
Mart 2008
Îstanbul'dan Anadolu'ya

Sulh partlan ilan edi1ince zaten Türklerin deliliklerinden, kötülülde-


den, cinayetlerinden (dolayi)ne kadar agir cezalara çarptmlacaklan
gärülecektir... Cezalar, onlarm en büyük dügmanlarnu bile kâfi derecede
tatmin edecek kadar müthigtir.1

Lloyd George, IngilixBagbakani,Agustos 1919

Üç milyon ölü!

Tarihimizin üç büyük faciasi bizi yere serdi: 1877 Rus Sava.91,Avru-


pa'da Plevne'yle birlikte bütün Tuna vilayetini ve Rumeli'nin önemli bir
kism1m kaybettik, milyonlarca aç ç1plak "Balkan göçmeni" istanbufa
"etnik

ve civar illere yigildi... Balkanlar'da tam bir temizlik" yapildi.


1912, tüm Rumeli'yi kaybettigimiz Balkan Harbi... Yahya Kemal'in
gehri Üsküp'ü,Mehmed Âkif'ingehri Ipek'i, Mustafa Kemal'in gehri Se-
lanik'i, bütün Rumeli'yi kaybedigimiz. Yme göç, yine etnik temizlik...
Ama tarihimizde hiçbir facia Birinci Dünya Harbi kadar büyük ol-
madi. Osmanh Tip Merkezi'nin kayitlarma göre Kafkasya'da, Sankanug
harekâti dahil, 219 bin gehit! Çanakkale'de 101bin gehit, Filistin cephe-
sinde 80 bin gehit... List¢ uzaylp gidiyor. Harp esnasmda 3 milyon insan
ölmüg, yaralammy, sakatlannug, kaybolmuqtu. Silahaltma abnan üç ki-
giden sadece biri tekrar köyüne dönebilmigti. Elbette aym cografyada
Ermeniler ve onlar kadat olmasa da Rumlar da facialar yagadi. Ama bi-
zim ya.yadigmuz facia anlatilabilir gibi degil.2

Ölmedenmezara koydular beni


Ooof... Genç1igim eyvah...

Çanakkalegeçilmig, Îstanbul iggal altmda... Türkiye ve Îstanbul 1st1-


rap ve karanhklar içinde... Bir milyona yakm gehit ve kay1p vermig,
yorgun, umutsuz... Sokaklarda iggal kuvvetlerinin ve yandaglarmm ha-

I. Tarik Zafer Tunaya, Tûrkiye'de Siyasi Geligmeler, 1876-1938,.lstanbul Bilgl Üni-


2002, sf. 255.
versitesi Yayinlari, Istanbul,

2. Bkr. Prof. Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya, Kûltur Bakanligi Yayinlari, 1990,
sf. 576-577.
14

karetleri... Halide Edip, baskive ayanilamalara kargi gösterilen bireysel


tepkilerin "Türk'ü guuralti bir kuvvetle Kurtulug Savagi'na iten etken-
lerden biri" oldugunu belirtir.3
Millet olarak da hakaretlere maruz kahyoruz. Mondros Mütareke-
si'nden sonra Paris'te topIanan "Barig Konferans1"nda Damat Ferid
Paga'ya cevaben Fransiz Bagbakam Clemenceau, Türklerin yönetimde
kabiliyetsiz bir millet oldugunu söylüyor; Hiristiyanlari asip kesmig,
.yegermesine

hâkim oldugu hiçbir yerde medeniyetin izin vermemig


bir 1rktir:

Türk kavmi, idarî iglerde gimdiye kadar maharet gösterememig ve baga-


n saglayamamigttr... Avrupa'da, Asya'da, Afrika'da Türk'ün fethettigi hiçbir
.
yer yoktur ki, orada maddi mamuriyet durumunun eksildigi, medeni sevi-
yenin dügtügü görülmesin... Türk fethettigi arazîde mamuriyet sebeplerini
geligtirememigtir...Hiristlyanlar eski Türk hükümetinin emriyle katledil-
migtir. Türk kavminin idare kabiliyeti yoktur...

ÖyleyseAnadolu galip devletler tarafmdan paylagilmah, Türklere bi-


rakilacak yerler de Avrupa denetimi altma almmahdir! Clemence-
au'nun bu uzun nutku, Sevr Antlagmasi'm hazirlayan ideolojik belge-
lerden biridir.4

En agir ceza Türklere!


Ingiliz Bagbakani Lloyd George da artik "Ingiliz Imparatorlugu"nu
sarsabilecek güçte bir "Asyah ulus"un varhgmm hiçe indirilmesi gerek-
tigini söylüyor!. Birinci Dünya Savagi'nda sonuçta maglup dügse de
Türkler muazzam kahramanhklanyla Islam dünyasmda, özellikle de In-
giliz sömürgeciliginin gözbebegi Hindistan'da büyük.heyecan yaratrug-
lar, kitleleri hareketlendirmiglerdi.
Savasta oransal olarak en az sayida esir veren, Osmanli ordusuydu;
direncin, azmm, kahramanhšm göstergesiydi bu. Aynca Osmanh ordu-
lan Ingiliz-Fransiz-Rus ordularmdan 1,5 milyon kadar askeri dört yll
süreyle cephelere ruhlanugti!S

3. Halide Edip Adivar, Tûrkun Ategle imtihani, Atlas Kitabevi, istanbul, 1975, sf. 19.
4. Clemenceau'nun konugmasinin tam metni ve ele§tirlsi için bkz: Cemil Bilsel, Lozan, I,
SosyalYayinlari, Istanbul,1933, sf. 233-237. Sormak lazim: Fransiziar Afrika'yi, mesela Ce-
zayir'l, ingilizierde mesela Çinve Hindistan'i nasil idare etmigti, hem de sanayi medeniye-
tinin hayli geligtigi bir çagdan Osmanli'nin gerileme, maglublyet, yoksulluk çaginda Türkler
de çok sikinti çekti. Kurulug ve gell§me döneminde ise, mesela Balkanli tarihçi Michel Bali-
"en

vet, Balkanli Hiristlyanlarin Türkler tarafindan lyi biçimde yönetilrñig" oldugunu belir-
tir. Örnekleri çogaltmak mumkündur. (Elizabeth A. Zachariadou, Osmanh Beyligi,
1300-1389, Tarih Vakfi Yayinlari, 1997, sf. 1.)
5. Akdes Nimet Kurat, a.g.e., sf. 579.
15

"En agir ceza Türklere verilmeliydi!"


Böyle diyordu Ingiltere'nin Türkiye dügmam bagbakam Lloyd George!
Lloyd George'a göre, Türkiye'nin parçalanmas1, Ingiliz Împaratorlu-
gu'nungelecegi için partti. 18 Agustos 1919'da Avam Kamarasi'nda
yapt1g1 konugmada Türkiye ile yap11acak bang (Sevr) konusunda göy-
le konuquyor:

Türkiye ile olan bang kadar Îngiltere'ninyakmdan ilgisi bulunan ba.¶-


Ita hiçbir konu yoktur. Imparatorlugun gelecegi, Türkiye konusunda va-
nlacak çõzüme baghdir.6

"çözüm",
Peki, nasil bir nasil bir bang antlagmasi dügünülüyordu?
Lloyd George cevap veriyor

Sulh gartlan ilan edilince zaten Türklerin deliliklerinden, kötülükle-


rinden, cinayetlerinden (dolay1) ne kadar agir cezalara çarptinlacaklan
görülecektir... Cezalar, onlann en büyü dügmanlarmi bile kâfi derecede
tatmin edecek kadar müthigtir?

Iqte Sevr'in bütün özeti, bütün ruhu Lloyd George'un bu sözlerinde


özetlenmigtir. Plan bellidir: Îngiliz Imparatorlugu'nun can daman olan
Hindistan-Misir yolunu elde tutmak için Yunanistan't bekçi yapmak,
bekçilik ücreti olarak da Yunanistan'1 Ege'nin iki yakasma hâkim kil-
mak, aynca Karadeniz'de de bir köprübagi tutmak...
Lloyd George plannu kendisi anlatiyor:

Rumlar Dogu Akdeniz'de gelecegin ulusudur. Türk barbarhgi kargism-


da Hiristiyan uygarhšm; temsil etmektedir... Büyük bir Yunanistan Bri-
tanya Împaratorluguiçitt deger biçilmez bir kazanç olacaktir... Bugün 5-
6 milyondurlar. Eger onlara aynlan topraklan elde tutarlarsa elli yil son-
ra 20 milyon olurlar. Îyi geniscidirler...

Ingiliz Bagbakam bu "Büyük Yunanistan" projesinin Ingiliz impara-


torlugu için neden hayati bir dava olduguttu da anlatiyor:

Dogn Akdeniz'in en önemli adalan ellerindedir... Bunlar Süveyg yoluy-


la Hindistan, Avustralya ve Uzak Dogu ile ulagun yollarmuzm üzerinde
bulunan dogal denizalti üsleridir..B

6. Prof. ÖrnerKurkçüoglu, Türk-ingiliz liigkileri,SBFyayinlan, Ankara, 1978, sf. 63.


7. Tarik Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasi Geligmeler, 1876-1938, sf. 255.
8. Hikrnet Bayur, XX. Yüzyilda Türklügün Tarih ve Acun Siyasasi Üzerindeki Et-
kileri, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989, sf. |56-157.
16

Evet, Süveyg, Hmdistan, Avustralya, Uzakdogu, deniz yoBarmm gü-


venligi! Bunun için Lloyd George, Yunanhlari Ege'nin iki yakasma hâ-
kim hale getirerek onlari ÎngilizÎmparatorlegu'nun ç1karlari için bekçi
olarak kullanmak istiyor. Yunánistan da Lloyd George'un bu iflah ol-
Fran-
maz Türk dügmanhšm1 kullamyor. Çegitlibang konferanslannda
sa'y1temsil eden Paul Cambon yaz1yor bunu:

Venizelos, Lloyd George'u diledigi gibi ve kolayca kullamyor..

Ashnda ikisi de kendi yaydmac1 emelleri için öbürünü kullamyor.


Plan, Ingiliz Împaratorlugu'nun bekçiligini daha lyi yapsm diye Yuna-
nistan'm Ege bölgemizden de bir pay alarak gü¢lenmesidir. Bira2 sonra
izmir'e ç11ap,Ankara'ya dogru yürüyeceklerdir.
Ingilizkabinesinde Bagbakan Lloyd George böyle dügünüyor, bu poli-
tikay1 uyguluyor. Ama aym kabinede Harbiye Nazin (Savunma Bakam)
olan kurt politikaci Churchill "Türklere yumugak davranmanm" Îngiliz
Imparatorlugu'nun ç1karlan için daha akühca olacagim dügünüyordu.
Dost bir Türkiye Dogu Akdeniz güvenligi için daha faydah olabilirdi.
Bundan bagka, Türkleri Istanbul'dan ç1karmaya kalloymak gibi politika-
lar, Hint Müslümanlarmm sert tepkilerme yol açarak Îngiliz Împaratorlu-
gu için tehlikeler yaratabilirdi. ÜstelikTürkleri fazla s1Ingt1rmak onlan
Bolgeviklerle igbirligine itebilirdi. Bu arada Ingiltere'nin Hindistan igleri
Bakam Ernest S. Montagu da, Türkiye'ye sert davranmanm Hint Müslü-
manlannm büyük tepkisini çekerek oradaki Îngiliz egemenligini tehlike-
ye sokabilecegi konusunda sürekli
Londra'y1uyanyordu.10
Dikkat, Islam ve Bolgevizm faktörleri! Türkiye'nin yararlanabileceëi
iki önemli etken!
Fakat Bagbakan Lloyd George bildigini okumaya devam ediyort
Lloyd George'un bagka bir plam da, Trabzon dahil, dogu illerimizi
içine alan bir Ermenistan kurmaktir. Böylece Türkiye hem Bolgevik
Rusya ile hem Îslam dünyast ile irtibatim da kaybedecektir!
Bu konuda Ingiliz Digigleri Bakam Lord Curzon, bagbakanmdan da-
ha gerçekçidir. Anadolu'nun her yerinde Türklerin büyük çogunlugu
"vahget
olugturdugunu, Ermenilerin de pek masum olmay1p dolu, k a
anlatlyor.E
susamig hücumlarda bulunduklanm"
Bagbakan Lloyd George, "Asyah millet"i, Türkleri Îngiliz Împarator)
lugu'na zarar veremeyecek kadar ufalama konusunda o kadar kararh-
dir ki, 1920 yllmda Londra'da Bolgevik Rusya.ile ticaret anla.¶mas1 im-

9. Dr. Salahi Sonyel,.Türk Kurtulug Savags ve Dig Politika, Türk Tarih Kurumu, An-
kara, 1986, cilt II, sf. 88.
10. Bülent Gökay, Emperyalizm Ile Bolgevizm Arasmda Türkiye, Agora Kitapilgi
istanbul,2006, sf. 50-5 I.
l I. Ömer Kürkçüoglu, Türk ingiliziligkileri,sf. 67.
17

zalayacagi zaman bir çart kogacaktir: Sovyetler, Kemalist harekete yar-


dun etmemelidir!
Ve Asyahlar, Hint Müslümanlan, mazlum milletler...
Türkiye bir Ulusal Kurtulug savagi baglatabilirse, dünyada destek
alacagi güçler olarak bunlar görüküyor.
Ama henüz bu hareketler dünyada pek güçlü olmadigi gibi. Türki-
y¢'de de bir Kurtulug Savagi yok, daha çok siyasi çözüm dügünülüyor.

Mustafa Kemal siyasi çözüm anyor


1918 ja sonbahan,artik felaket kapida! Mondros Mütarekesi henüz
imzalanmamig ama belli ki savag kaybediliyor, ülke istila edilebilir!
Bütün komutanlar bunu görüyor.
7. Ordu Kumandam Mustafa Kemal Papa, 20 Eylül 1918'de Halep'ten
Sadrazam Talat Paga'ya çektigi uzun telgrafta, devletin, ordunun ve
idarenin nasil çöktügünü, Almanlarm nasil kendi ç1karlan için "Türk
kamm" döktüklerini anlatiyor· Ordu birliklerinin yarls1 ayakta durmaya
mecalsiz, güçsüz kimselerden, öbür yansi 17-20 yagmdaki delikanhlar-
dan veya 45-55 yagmdaki yaghlardan oluguyor! Kâgit üzerinde gözüken
asker meveudunun yansi fiilen yoktur! "Art1k her iy bitmigtir ve bulu-
"hiç
nacak çare kalmanugtir" diyor, Almanlara kar§1 olmazsa Bulgarlar
kadar bagimstz" hareket edilmesini istiyor, uzak cephelerde zayiat ver-
"memleketimiz

menin nas11 bir facia olduguna dikkat çekerek, haricin-


de bir tek Osmanh neferinin kalmamasi" gerektigini vurguluyor.12 -

Almart-Türk-Ayusturya saflannda savaga girmig olan Bulgaristan,


müttefiklerini b1rakip kendi bagma Itilaf Devletleri'yle mütareke yapa-
rak savastan çekileceginin igaretini vermigti. Ön görügmelerden sonra
Bulgaristan'm 29 Eylül'de savagtan çekilmesi üzerine Almanya ile ula-
gim bagikesilen Türkiye çok<laha zor bir duruma dügecekti.
Mustafa Kemal Papa, 14 Ekim'de de bu defa padigaha sunulmak üze-
"gayet

re Bagyaver Naci Bey'e mahrem" bir telgraf daha çekiyor. Ordu-


"muharebe
larm kudretinden mahrum ve zaten mevcut kuvvetlerimiz
"münferiden
savunmadan aciz" duruma dügtügü için, ve derhal sulh"
yani kendi bagmuza ve hemen bang yapmak ve yeni bir hükümet kur-
mak lazimdir!
Ülkenindaha büyük kaylplara ugramamasi için Mustafa Kemal'in si-
yasi projesi budur:

Dügman her gün daha müsait ve ezici gartlar kazanmaktadir. Mütte-


fiklerimizle, olmad1šl takdirde kendi bagmuza ve derhal sulhu kararlag-
t1rmak lazimdir. Bunun için kaybedilecek bir an dahi kalmamigtic Aksi

12. Atatürk'ün Tamim, Telgraf ve $eyannameleri (bundan


sonra ATTB), Atatürk
Aragtirma Merkezi, Ankara, 1991, sf. I-8.
18

takdirde memleketinbütünüyle elden çikmasive devletimizin giderilme-


si kabil olmayan tehlikelere maruz kalmasi ihtimal digi degildit
Muhterem Padigahrmza olan sadakat ve baghhgun ve vatanmun sela-
metini temin itibariyle arz ederim ki... Sadrazamhäm Izzet Paya Hazret-
lerine verilmesi ve onun da Fethi (Okyar), Rauf (Orbay), Azmi, Canbu-
lat, $eyhülislam Ilayri ve acizlerinden (Mustafa Kemal'in kendisi) oluga-
cak bir kabine karmasi zaruridir...13

Mustafa Kemal Paga, Mondros'tan önce, Halep'te 7. Ordu Kumanda-


"derhal

m iken Ali Fuat Paga'yla görügmesinde de sulh tegebbüsünde


bulunulmahdir, fakat bunu Talat Papa hükümeti yapamaz, fazla y1pran-
migt1r" diyor, kendisinin Harbiye Nazin olacagi bir hükümetin kurul-
masi gerektigim anlatiyordu.14
1918 y11mm sonbaharma girerken, artik kesirdegmigtir ki, savaga de
rittefiki Ittihatçilaryeri-
vam edemeyiz! Îngilizlerinnefret ettini Alman
alacag1 ye-
ne, lttihatçilarla arasi açik olan Mustafa Kemal Paga'mn görev
ni bir hükümet, daha iyi partlarla mütareke yapabilir miydi? Mustafa Ke-
mal, 14 Ekim tarihli telgrafmda bunu söylüyordu. lyte Mondros imzala-
nmca Îttihatçi yöneticiler yurtdigma kaçttima göre, gimdi Ingilizlerleden-
geli bir bang yapilabilir miydi? Böyle bir umut, losa süreli olarak vard1r.
1stanbul'agelen Mustafa Kemal'in de Îngilizlerleittifak etmeye itiraz1yok-
ve samimiyetine" güvenilebilsin.15
"ciddlyet
tur, yeter ki bunun

Mondros ve umutlar!

Osmanli, 30 Ekim 1918'de ategkes yäpmaya, Limni Adasi'nm Mond-


ros limanmda "Mütareke"yi imzalamaya mecbur kahyor; imzay1 atan,
Bahriye Naz1n, Hamidiye kahramam Rauf Orbay'dir.
Mondros görügmeleri sirasmda Türk tarafi savagm Ingiltere'yi de tü-
"diivel-i
kettigini ve Londra'mn savagi devam ettiremeyecegini bilmiyor,
muazzama"nm hâlâ çok güçlü oldugunu samyor. Îngilizlerise Türklerin
içinde bulundugu psikolojik çöküntünün farlanda degiller. Gerçekte de
Türkiye'nin durumu görüldügü kadar kötü degil.16
"nazik"
Bu sebeple Mondros'ta Îngilizler Türklere davranacak, T
ler ise korktuklan muamele ile kargilagmadiklan için mutluluk duy
caklardir!

I 3. a.g.e., sf. I3- I4.


14. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralarr, Temel Yayinlari, istanbul, 2000, sf.
27-29.
15. Sina Akgin, Ístanbul Hükümetieri ve Milli Mücadele, Cem Yayinlari, Istanbul,
I976, sf. 63.
16. Kudret Bülbül, "Mondros Mutarekesi, Psiko-Sosyolojik bir inceleme",Türkiye Gün-
lügü, sayi 47, Eylül-Ekim 1997, sf. I l6.
19

Gazeteci Ahmet Emin Yalman yazlyor:

Bilhassa Rauf Bey'in büyük bir denizei sifatiyla dünyay1 saran yöhre-
ti ve yüksek gahsiyeti, Mondros'ta bir insaf ve anlayly havasi esmesine
sebep 01du. Türk heyeti, bozguna ugranug bir Türkiye'nin zavalh temsil-
. cileri ve ricacilan diye degil, Çanakkalemucizesini yaratan gerefli bir
illetin haysiyet sahibi mütareke delegeleri sifatlyla muamele gördüler.
endilerine askerî merasim yapildi ve daima saygt ile muamele edildi... "ka-

Rauf Bey,
"israr
ederseniz harbe devam ederiz" dedi. Müzakerelerde
kalktL..17
yltsiz gartsiz teslim" esasi gitgide ortadan

imzalamyor.E
Ve kâgit üzerindeki maddeleri bilinen mütareke
Rauf Bey imzay1 attiktan sonra aym iyimserligi yansitan aç1klamalar
yap1yor:

Mütareke akdini yapma göreviyle Ïstanbul'danhareket ederken, bugün-


kü gíbi iftihar ve sevinçle dönecegimi tasavvur etmiyordum. Îngilizdelege-
lerinin bize kargi gösterdikleri hüsnü kabul ümiditi fevkinde olmuqtur...

Yeni Gi¿n gazetesinin


"sizi
bu derece memnun eden sebepler ne-
dir?" sorusuna Rauf Bey qu cevab1veriyor

Evvela ÏngilizlerinTürklügün imhasuu hedef almayacaklarnu anla-


dun. Ikincisi, zannedildiginin aksine olarak, memleketimizin iggal altma
almmayacagru gördüm. Sizi temin ederím ki, Istanbul'a tek dügman as-
keri ç1kmayacaktir. Tabii birkaç subay gurada burada görülebilecektir.
Tersanelerimiz de iggal olunmayacaktir. Devletin istiklâli, saltanatm hu-
kuku, milletin izzetinefsi tamamen kurtulmustur.19

Îçte bu hava içinde Mondros çok kisa bir süre için umit ve ferahla-
ma duygusu yarattyor. Hatta Adana'daki Mustafa Kemal, arkadaqi Ali
"mütarekenin
feshinden korktugunu" söylüyor.20
Fuat Paga'ya
Sevinç duygusu geçtikten sonra bile Mondros Mütarekesi pek elegti-
rilmez. Mustafa Kemal Paga'nm tavn da böyledir bir süre sonra Ingiliz-

17. Ahmet Emin Yalman, Yakm Tarihte Görduklerim ve Geçirdiklerim, Pera Ya-
yincilik, istanbul,1997, sf. 377.
istegiyle
18. Mondros Mütarekesi'nin metni için o günün dili ile yazilmig metni ve Osmanli
yapilan degigiklikler için bkr Kudret Bulbül, aym makale, sf. 1.22-124. Maddelerin
özet-
1,Sosyal Yayiniari, Istanbul, 1993, sf. 202-205. Bil-
lenmig metni için Cemil Bilsel, Lozan,
maddeler çok mugiaktir, Ítilaf
D evletleri bu madde-
hassa i., 5., 7., 10., 15., 2i., 22. ve 24.
Yunanlilarin Iz-
leri gerekçe göstererek, baglangiçta tahmin edilmeyen i§galler yapacakiar,
mir'e çikarilmasi tam bir §ok yaratacaktir.

19. Salahi Sonyel, a.g.e., I, sf. 9-10.


20. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 44.
i
20

lerin mütareke partÍarnu


ayan, kendi sözlerine de uymayan hareketlere
baglamast, özellikle Izmir'in Yunanhlarca iggali üzerine Mondros'a kar-
gi sert ve süratli bir tepki olaigacak, Anadolu'ya geçtikten sonra Musta-
fa Kemal Papa çok sert elegtiriler yapacaktir.21
Îsmet Înönü o günleri göyle anlatir

Mütarekeyi feshedip mücadeleye girmek, yeniden harp açarák Îtilaf


Devletleri nezdinde harp yolu ile bir netice almak fikri hiç kimsede yok-
tu. Mütareke yapildigi günlerdeki yaygm lyimserlik, aradan bunca zaman
geçtigi ve mütareke uygulamalan bütün çiplaklig1 ile ortaya çiktigi hal-
de, hâlâ devam ediyordu. Ilk devrede mütarekeyi iyi niyetle tatbik ede-
rek Itilaf Devletleri ile Türkiye arasmda bir itimat havasi kurma politika-
si, ilk mütareke hükümetlerinden itibaren yerlegen hâkim fikir olmug-
tu... Îzmir'in iggali ile herkesin ayagi suya erdi:.22

Bütün felaketlerin sorumlusu Ittihatç11ar ve Almanlardir ya... Îlk


baglarda, tepki olarak Îngilizlere umutlu gözlerle bakihyor. Tasvir-i Ef-
kâr gazetesi Mondros Mütarekesi'ndeki partlarm Bulgaristan'a uygula-
nan partlardan daha hafif oldugunu, Istanbul'u veya ülkenin herhangi
bir yeriniiggal etmek gibi bir talepte bulunmadiklarim yazlyor.E

Harbiye Nazm olmak


Ahmed Izzet Paga'nm Istanbul'da kendisine ihtiyaç oldugunu bildi-
ren telgraft üzerine Mustafa Kemal Papa, 13 Kasun 1918 günü 1stan-
bul'a geliyor. Zafer'den sonra Mustafa Kemal'le yollari ayr11acak olan
Rauf Orbay, Mustafa Kemal'in Îstanbul'a geligini göyle anlatu-

O, Anafartalar kahramanhgi ile temayüz ettini günden beri gan ve


gerefle kogmuy ve harp talihinin bütün cephelerde aleyhimize dönü-
gü üzerine kendisine has olaganüstü azim ve kudretle derleyip to-
parlayarak bir varhk haline getirdigi imparatorlugun son kuvvetmin
bagmda, bin bir tehlikeye gögüs gere gere girigtigi çetin çarpigmala-
rm sonuncusundan geliyordu.24

Bu itibari sebebiyle derhal ilgi odagi oluyor tabii. 1stanbul'a dönen di-
gerkomutanlar mutlaka onunla görügüyor. Kendisi de siyasi bir çiley yo-
21. Safahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, I, sf I I-12.
22. Ismet Inönü, Hatiralar, yayima haztrlayan Sabahattin Selek, Bilgi Yayinevi, Ankara,
2006, sf. I64, I69.
23. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, I, sf. 9.
24. Rauf Orbay, Cehennem Degirmeni, Siyasi Hatirafarim, Truva Yayinlari,Istan-
bul, 2004, sf. 23 l.
21

lu aramaya koyuluyor. Ilk elde iki faktör önemlidir, Ingilizlerve Osmanh


hükümeti... Mustafa Kemal 17 Kasun'da, gazetecilerin sorusu üzerine,
Mondros Mütarekesi hakkmda Minber gazetesine mülakat verlyor:

IngilizlerinOsmanh milletinin hürriyetine ve devletimizin istiklâline


riayette gösterdikleri hürmet ve insaniyet kargismda yalmz benim degil,
i bütün Osmanli milletinin Îngilizlerdendaha hayirli bir dost olmayacag1
anaatiyle mütehassis olmalari pek tabiidir.25

Minber gazetesinin sahibi Mustafa Kemal'in yalan arkadagi Fethi


Bey'di; Mustafa Kemal de gayri resmî ortagidir gazetenin. 1930 y11mda
liberal Serbest Firka'yi kuracak olan Fethi Bey, o strada liberal Ahrar
Firkas1'nm bagkamd2r. Minber gazetesi, mevcut Tevfik Paga hükümeti-
nin çekilmesi ve yeni bir hükümetin kurulmasi için kampanya yürütü-
yor; tabii Mustafa Kemal'in Harbiye Nazirl olacant yeni bir hükümet...
Asil amaç, mümkünse Ahrar Firkasi'nmiktidara gelmesi.26
Mustafa Kemal Paga, Vakit gazetesine yaptigi açiklamada da "Ingi-
lizlerle bir anlaçamamazhk varsa hükümetin oturup bonu onlarla siya-
sal düzeyde görügmesi gerektigini ve bildigi kadarlyla bu yönde giri-
gimler yap11makta oldugunu, o günkü kogullarda seçim yap11amayaca-
gmagöre hükümetin timsal-i Meyrutiyet olan Mebusan Meclisi'ne da-
yanmak zorunda oldugunu" söylüyordu. Mebusan Meclisi'nin milleti
temsil etmedigi gibi dedikodulara aldirmamak gerekiyordu.27
Mustafa Kemal, Mebusan Meclisi'nde destek bulacagt umudundadir.
Bu açiklamalarlyla, hükümette yer almak isteyen Mustafa Kemal Papa
Îngilizlerin,padigahm ve siyaset çevrelerinin ilgisini çektneye çahylyor.28
Mustafa Kemal Paga'nm bütün bu faaliyetlerinde iki taktik amact
var; bunlar için siyaset yaplyor.
Birincisi, Ingiltere'ye dost görünmek...Ingilizler,Ittihatç1yönetiminde
"dügman "dost

Türkiye" ile savagrmqtt. Simdi Türkiye" oldugunu görerek,


yapilacak barig antlagmasmda âdil davramr Imyd1? Bu beklenti çok yay-
gmdir. Padigah bu görüge saplamp kalacak, Mustafa Kemal ise, Îngilizle-
rin Mondros'a bile uymadiklanm görerek mücadele yolunu seçecekti.

25. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 238; Gotthard Jaeschke, Kurtulug Savagi Kronolojisi, Turk
Tarih Kurumu, Ankara, l989, sf. 4. ("Resmî tarih" yaziminin önde gelen isimlerinden Prof.
Utkan Kocatûrk, hazirladigi kronolojide, Minber gazetesinin Mustafa Kemal Papa ile mü-
lakat yaptigini belirtlyor ama ne dedigini yarmlyor: Prof. Utkan Kocatürk, Atatürk ve
Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Kronolojisi, 1918-1938. Türk Tarih Kurumu, Ankara.
1983, sf. 8.
26. Rauf Orbay, a.g.e.
27. Sina Ak§in,istanbul Hükümetleri ve Milli Mûcadele, sf. 88; Zeki Sarihan, Kurtu-
lug Savagi Gunlegu, Türk Tarih Kurumu, Ankara, sf. 32, tam metin için bkz: Ata-
türk'ün Söylev ve DemeçIeri, III,sf. I-1.
28. Zeki Sarihan, a.g.e., sf 30.
22

Mustafa Kemal'in ikinci taktik hedefi, mevcut Tevfik Paya hükümeti-


ni dügürmek, onun yerine Ahmed izzet Paga'nm kuracagi bir hükümete
Harbiye Nazin olarak girmek, Istanbul'da ilitidari ele almaktir. Sina
"ihtilalci
Akgin, Mustafa Kemal Paga'nm Istanbul'da iltidar1 almak için
yöntemleri dahi denemeyi tasarladigmi" yaz1yor.29
Enver Paga'da Harbiye Nazin olduktan sonra ülkenin kaderini eline
almigt1.
Mustafa Kemal'le beraber bu çabymalan yapan Rauf Orbay, padi-
gahi devirmek, sadrazaru kaç1rmak gibi geyleri bile konugtuklanm
anlattyor.30
Bunlarm hiçbiri gerçeklegmiyor. Îzzet Papa yeni bir hükümet kuru-
yor ama Mustafa Kemal yok!

Önemlibir görev koparmak


Lord Kinross'a göre, Mustafa Kemal gimdi de, acaba bizzat Müttefik-
ler yoluyla bir 19 bagarabilir mi, diye dügünmeye baghyor. Ne de olsa
Itilaf Devletleri memleketin kaderine hâkim durumdalar. Onun hiç yet-
kisiz olmaktansa herhangi bir yetkili görevde bulunmas1, isteklerini,
(yani Lord Curzon'un korktugu milli ayaklanmay1) gerçeklegtirmek
için partt1. Acaba Müttefikler'den, özellikle de Türkiye'den toprak iste-
gindebulunmanug olan Îngilizlerden bir mevki koparabilir miydi? On-
lar Îstanbul'da iken elde edilebilecek bir yetkiyi, çekilip gitmelerinden
sonra memlekete daha yararh bagka yollarda kullanabilirdi.
Mustafa Kemal Ingilizlerin dolayh yoldan agzuu aramak için Daily
Mail gazetesinin muhabiri G. Ward Price ile göriigüyor. Price böyle ko-
nularda aracihg1yla tanmnug bir gazetecidir. Iginin ehli Pribe, Îngiliz Ge-
nelkurmayl'mn onay1m alarak görügmeye geliyor. Kemal Papa onu resmi
üniformastyla degil, sirtinda jaketay ve ba.ymda fesle kargiliyor. Yanmda
arkadagi Albay Refet (Paga) de var. Mustafa Kemal, gazeteci Price'a, Os-
manh'nm savaga girmesinin hata oldugunu, Türklerin ingilizlerle çatig-
mamas1 gerektigini, bu hatayi Enver Paga'mn yapttgru anlatlyor. Fransa
Anadolu'ya ç1kmamahydi. Halk belki bir Ingilizyönetimini daha az güç-
lükle hazmedebilirdi. Bunlan anlatan Mustafa Kemal'in söyledigi gu: 7

Eger ingilisler Anadolu'da sorumlulugu üstlenmek niyetinde iseler


tecrübeli Türk idarecilerine ihtiyaçlan olacaktir. Bu sifatla yardimimi
arz edebilecegim bir makamla temasa geçmek isterdim.

Gazeteci Price Mustafa Kemal'in bu istegini Ingiliz gizli servisindeki


"çok
albaya iletlyor. Albay bunun üzerinde durmuyor, geçmeden iq is-

29. Sina Algin, istanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele, sf. 276-277.


30. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 243.
23

teyen daha bir sürü Türk generali olacak" diye cevap veriyor. Fakat
Îtalyanlar Mustafa Kemal'le temasa geçtiler, Mustafa Kemal'le görügen
Îtalyan Bagdelegesi Kont Sforza, ingilizlerin destekledigi Yunanistan'a
kargi milliyetçi bir hükümet kurmamn mümkün olup olmadig1 konu-
sunda Mustafa Kemal'in agzmi arad1. Mustafa Kemal anlanugtir ki, În-
mümkün?
giltere'ye ve Yunanistan'a kargi Italya'dan yararlanmak
I Mustafa Kemal, gerçekten Kurtulug Savagi'nda
Italyan-Yunan kargit-
h mdan yararlanacak, Batihlardan ilk antlagmay1 Îtalya ile yapacakt1r.
yapabilecegi bir gey
Ama Îtalyanlann Îstanbul'da Mustafa Kemal için
yoktur.
Mustafa Kemal Papa, önemli bir görev koparmak için, Istanbul'daki
Ingiliz Siyasi Îrtibat Subay1 Yüzbagi J. G. Bennett ile de görügmeler yap-
nugtir. Osmanh Harbiye Nezareti'nde ÎngilizIstihbarati için görev yapan
Bennett, Hüsamettin Ertürk'e göre, pek genig salahiyetlere sahiptir ve
elinde çok imkânlar vardir. Mustafa Kemal, Bennett'e, Îngilizlerinkont-
rolü altmda büyük bir Türk ordusu teykilatlandirmay1öneriyor. Fakat
hem bu öneriden bir gey ç1kmiyor, hem IngilizlerinMondros Mütareke-
si'ne bile uymayan tavirlan hiç de lyi niyetli olmadiklaram gösteriyor.52
19IustafaKemal'in Istanbul'dakibütün çabasi, bir geyler yapmak için,
askerî ve siyasi bir kuvveti ele geçirmektir. Fakat Ingilizlerden de bir
gey ç1km1yor. Artik tek yol Anadolu'dur. Aradig1 askerî ve siyasi gücü,
padigah fermam ile alacak, o gekilde Samsun'a çikacaktar.

Tek yol Anadolu


"si-

Tarihçi Zürcher, Mustafa Kemal'in Îstanbul'daki bu çabgmalarun


yasi çözüm aray141"olarak niteliyor Bu çahymalari Mart ortalanna ka-
imkân-
dar sürüyor. Mart ortalermda, Istanbul'da bir geyler yapmanm
sizhš1 netlegiyor, belli ki kurtulug olsa olsa Anadolu'da bir Milli Hare-
ket'le olabilir... O sirada Kâzim Karabekir ve Ali Fuat pagalar, Mustafa
Kemal'le görügerek, Milli Mücadele dügüncesiyle tayinIerini Anado-
lu'ya yaptinyorlar?
Ingiliz Împaratorlugu'nun umuldugu gibi iyi niyetli olmadigt, Mond-
uymayarak ülkenin çegitli yerlerinde iggale girige-
ros hükümlerine bile
cekleri artik görülüyor. istanbul'a asIa Yiman gemisi sokulmayacagma
dair söz verdikleri halde, iyte Averof adh Yunan savag gemisi Dolma-

31. Lord Kinross, Atatürk, Bir Milletin Yeniden Dogugu, Sander Kitabevi, Istanbul,
1966, sf. 230-232.
Li-
32. Standford Shaw,From Empire to Republic, The Turkish War of National
Tarih Kurumu, Ankara, 2000, sf. 358-359; Bennett için bkz. Husa-
beration, cilt I, Turk
l957, sf. 259-269.
mettin Erturk, iki Devrin Perde Arkasi, Hilmi Kitabevi, Istanbul,
1987, sf.
33. Erik JanZürcher, Milli Mücadelede Ìttihatçilik, Baglam Yayinlari, Istanbul,
193 vd.

I
24

bahçe önünde demirlemig, gemide Istanbullu Rumlara ziyafetler venli-


yor! Mondros'u imzalamig olan Rauf Bey, amlarmda bu durumu anlata-
rak, "Ingilizlerbizi aldatnugti" diye yazlyor-

Çegitlivazifelerle uzun zaman aralarmda bulunarak her hallerini ya-


kmdan görüp agirbaglihklari,çahykarihklan, dürüstlükleri ve bilhassa
ahde vefakârhldaryla takdir ettigim Îngilizler,bunlar mi idi? Böylesine
bir aldampi, kendi kendime bir türlü izah.edemiyordum.34

Su sözler de Rauf Bey'indir:


Mütarekenin mürekkebi henüz kurumadan, Èransiz,Italyanve Îngiliz-
ler 1stanbul'dabir sömürge havasi yaratmaktan geri kahnadilar!35

Mütareke, "Istanbul iggal edilecek" demiyor, "Bogazlar'daki istih-


kâmlar iggal edilecek" diyordu; bu maddeyi gerekge gösterip Îstan-
"gerek-
bul'u iggal ediyorlard1] Musul'un iggali, Izmir'in iggali de böyle
çeler"le oluyordu. Anlagilan bang (Sevr) antlagmasma kadar Türki-
ye'nitt filli taksim ve iggali tamamlanacakti; niyet buydu. Artik siyaset,
diplomasi bitmigti. Anadolu'da bir Milli Kurtulug Hareketi baglatilabilír
miydi? Sekiz y11dir savag meydanlarmda kaylplar veren yorgun bir mil-
let için çok zor! Ama denemekten bagka çare yok! Komutanlar yavag
yavag bunu dügünmeye, Anadolu'ya geçmeye baghyor.
Milli Mücadele'nin büyük komutanlarmdan bu amaçla Anadolu'da gö-
rev alan ilk kumandan Ali Fuat (Cebesoy) Paga'dir. Hemen ardmdan Ka-
zim Karabekir Paga, Erzurum'a atamasmi yaptmyor. Milli Mücadele ku- .

mandanlarmm bu atamalanm yapan, Harbiye Nazin ve Genelkurmay


Bagkam Cevat (Çobanh)Paga'dir Cevat Papa, Îngilizlertarafmdan tutuk-
lamp Malta'ya sürülünceye kadar Milli Hareket'e büyük destek veriyor,
milliyetçi subaylan Anadolu'ya atiyor. Ali Fuat ve Karabekir pagalardan
sonra, Mustafa Kemal'le biflikte Albay Refet (Bele) Samsun'a ç1karak
Anadolu'ya geçiyorlar. Hemen ardmdan Rauf Orbay Deniz Kuvvetle-
ri'ndeki görevinden istifa ederek Anadolu'ya gidiyor. Cemal Kutay'm de-
yimiyle "Îlk Begler"dir bunlar... Trakya'yi tutsun diye, Cafer Tayyar P -

ga'y1 Edirne'ye atayaxi da yme Cevat Paga'dr.


Ali Fuat Paga'nm Konya'daki XX. Kolordu Kumandanhgi'na tayini
1919'un Subataymda ç1kiyor. Gitmeden önce Mustafa Kemal Paga'y1
Sigli'dekievinde ziyaret ediyor. Kolordusunu Konya'dan Ankara'ya
34. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 238.
35. Salahi 5onye], Türk Kurtulug Savagt ve Dig Politika, I, sf. 15.
36. Cemal Kutay, Bilinmeyen Tarihimir, I. Kitap, Istanbul,Mart 1974, sf. 15-82. Kitap-
ta, "IlkBegler ve Sonrasi" adli ilk bölum.
25

nakledecegini anlattyor. Mustafa Kemal'in çok genig yetkilere sahip bir


"her
görevle Anadolu'ya atanmasuu saglamak için taraftan çahymaya"
karar veriyorlar. Îstanbul'daki Mustafa Kemal Paga'mn emrine giren
Anadolu'daki ilk büyük askerî birlik, Ali Fuat Paga'nm kolordusudur

Ben ve kolordum emrinizdeyim pagam!"

âzim Karabekir Erzurum'daki 15. Kolordu Kumandanhg1'na tayini-


ni 13 Mart 1919'da ç1karttirlyor, hemen hazirhklara baghyor. Mustafa
Kemal'le devamh temas halindedir 13 Nisaa'da Gülcemal vapuru ile
Trabzon'a gitmek üzere yola ç1kacak olan Karabekir, Sigli'dekievinde
Mustafa Kemal Paga'ya veda ziyaretine gidiyor. Karabekir Paya, uzun
süre yasakh kalan Îstiklal Harbimiz. adh eserinde Anadolu'da Milli
Mücadele fikrini ilk dügünenlerden birisinin kendisi oldugunu belirte-
evinde ameliyat sonrasi hasta yatan Mustafa Kemal Papa
rek, $igli'deki
ile görügmesini anlatir:

Pagam, ben yarm Erzurum'a hareket ediyorum. Istanbul'da ne vazi-


yette kahrsamz kahn, bir gey yapmak imkânsizdir. Sükût edersek mahvi-
m1z kaçuulmazdir. Behemehal Anadolu'ya ordu bagma geliniz. Hem de
Dogu'ya, milletin kurtulug anahtan Dogu'dadir. Orada her gey mümloin-
dür. Ordu kuvvetlidir, halk da beraber gider. Plamm basittir. Milli bir hü-
kümet tegkili... Istiklâlimizive hiç degilse milli namusumuzu kurtaracak,
ancak bu karardir.

Mustafa Kemal:

Bu da bir fikirdir, ahvâl günden güne size hak verdiriyor... Îyi olayun,
size katilmaya çahyinm..

Bu görügmeyi Rauf Orbay da dogruluyor, bir an önce Anadolu'ya


geçmeleri için Karabekir'in Israr ettigini anlatiyor.59
Îsmet Inönü'ye göre de, Mustafa Kemal Papa, baglang1çta Ahmed Izzet
"iyi
Papa hükümetinde Harbiye Nazm olmak istiyor, bir hükümet, hedefi-
ni, vaziyetini iyi bilen bir hükümet, memleketin kuvvetini müsait partlar-
da degerlendirerek çok is yapabilirdi" diye dügünüyordu. Kendisini hükü-
mete almayan izzet Paga'yt Atatürk sonuna kadar affetmeyecektir.40

37. Ali Fuat Cebesoy, MilliMücadele Hatiralari, sf. 55-57.

38. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, Merk Yayincilik, Istanbul, 1988, sf. 15. inö-
nu'nün aniattiklari, like duzeyinde Karabekir'i dogrulayacak niteliktedlr Ismet inönü,
a.g.e., sf. 164-167.

39. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 244-246.


40. Ismetinänu, a.g.e., sf. 160-161.
26

"kuvvetli

Mustafa Kemal Paga'nm bir hükümet" kurulursa iglerin dü-


zelebileceni dügüncesiyle, Îzzet Papa hükümetine girmek için yaptigi
çahemalan ve Anadolu'ya atanmasmi, Rauf Orbay da hatiralannda ay-
rmtth olarak anlatlyor.

Anadolu yollannda

Bu sirada Dogu Karadeniz'de Pontusçu Rum çetelerle Müslüman


halk arasmda çatigmalar oluyor. Padigah, Dogn Karadeniz ve Dogu
Anadolu bölgelerindeki kangikliklarm yeni bir iggale yol açmasmdan
endigeli. Ingilizler de Müslümanlann Rumlara saldinlar yapt1gm1 söyle-
yerek padigalu silagtinyor, bunun önü almmaisa Samsun-Trabzon civa-
rmi iggal edeceklerini söylüyorlar. Hatta Samsun'a ufak bir Îngiliz birli-
gi ç1karmiglardir. Padigah ve Sadrazam Damat Ferid, dirayetli bir ko-
mutan göndererek oralarda asayigi saglamak ve yeni Îngiliz iggaline
meydan vermemek istlyorlar. Öylebir iggal bölgede çegitli devletçikle-
rin kurulmasma yol açabilir!
Ingilialer Dogu'daki Rus iggal bälgelerinden iki yüz bin kadar Rum'u
getirerek Doku Karadeniz'de bir "Pontus Cumhuriyeti" kurdurmay1,
Türklerin elindeki silahlarm toplatilmasuu istiyorlar. Îngiliz Digigle-
ri'ne, bunun için 2 Arahk 1918 günü muhtira veriliyor, tarihçi Toynbee,
Rumlarm verdigi gigirilmig nüfus rakamlarmm gerçekçilikten çok uzak
"asayig"
oldugunu söylüyor, ama yine de Ingiltere bölgeye gerekçesiyle
asker gönderebilir. Venizelos ve Rum basuu bu yönde seferber halde-
dir tabii...42
Ingilizler lazarsa, Mondros Mütarekesi'nin 7. Ve 24. maddelerini uy-
gulamaya, oralari da iggal etmeye kalkabilirler.
7. maddede "Müttefikler kendi emniyetlerini tehdit altmda görürse,
stratejik her bir yeri iggal edebilir" diye yaziyordu. 24. madde ise, Tür-
"bir
kiye'nin dogu illerini "Ermenistan vilayetleri" diye niteliyor ve Er-
menistan vilayetinde karigikhk oldugunda Müttefikler bu vilayetlerin
bir lasnum iggale yetkilidir" diyordu!
Padigahm korktugu da bu.
Dogu illeri ve Erzurum'da Kâzim Karabekir Paga'mn emrindeki 5.
Kolordu bu balomdan çok önemli! à
Igte Karadeniz ve dogu illerinde sükûneti saglayarak bu iki maddenin
igletilmesini önleyecek komutan kim olabilir? Elbette Mustafa Kemal
Papa... Anafartalar kahramam olarak ordu üzerinde büyük bir prestije
sahiptir. IttihatçIlara kary1 oldugu için onun atanmasmi Îngilizler de en-
gellemez. ÜstelikVahideddin, Mustafa Kemal Paga'yi lyi tamyor, veliaht

4 I. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 233-251.

42. ATTB, IV, sf. 24-24, IB7; Sina Akiin, istanbul Hükümetleri ve Milli Mücadele,
sf. 241, Jaeschke,Kurtulug Savagi Kronolojisi, I, sf. 9.
27

olarak Almanya'ya yaptigi seyahatte, bu genç generalitamm19t1.


Sadrazam Damat Ferid ve Padigah Vahideddin, Mustafa Kemal Pa-
ga ile görügüyorlar. Mustafa Kemal'in istedigi olaganüstü yetkileri
ona vermeyi kabul ediyorlar. Vahideddin'le görügmesini sonradan
Mustafa Kemal, Falih Rifki'ya anlatacaktir: Bogaz'da dügman gemile-
ri toplarmi saraya yöneltmigtir. Vahideddin, elini masanm üstündeki
tarih kitabina koyarak, Mustafa Kemal'le konugmasma pu sözlerle
b hyor:

Papa Pa.ya, gimdiye kadar devlete çok hizmet ettin. Bunlarm hepsi bu
kitaba girmigtir tarihe geçmigtir... Bunlan unutun, asil gimdi yapacagm
hizmet hepsinden mühim olabilir. Papa Papa devleti kurtarabilirsin!

Mustafa Kemal, bu olay1 anlattiktan sonra kendi yorumunu da ya-


par; buna göre, Ingilizlerle iyi geçinmek isteyen Vahideddin'in bu sözle-
rindeki kasti, Karadeniz bölgesinde ve Dogu'da Îngilizleri rahatsiz eden
I
olaylan, Rum çeteleriyle çat1pmalan önlemesi, Mustafa Kemal'in deyi-
"merak
miyle, "Türkleri uslandirmast"dir. Mustafa Kemal, buyurmaym
efendimiz" diyor. Vahideddin, isminin bag harflerinin iglendigi bir de
kol saati hediye ediyor.43
Tarihçi gözüyle bakildigmda, Vahideddin'in Mustafa Kemal'i Milli
Mücadele için görevlendirdigi söylenebilir mi? Hayir! Vahideddin'in
kasti, Ingilizlerin yeni bir iggaline yol açabilecek olaylan Mustafa Ke-
mal Pa.ya'nm önlemesidir. Bu olaylar önlendiginde, Mütareke'nin 7. ve
24. maddelerine göre Ingilizlerin Dogu Karadeniz'de ve Dogu Anado-
lu'da iggaller yapmayacagim, böylece Pontus ve Ermenistan kurulma-
smm önlenebilecegini dügünüyor.44
Enver Paga'nm gizli rgütü Tegkilat-i Mahsusa'nm ve Milli Müca-
dele yillarmda IstanbuÏ'da Anadolu hareketini destekleyen Mim.
Mim.^ adh gizli kurulugun bagkam Hüsamettin Ertürk'e göre, asayië
! gerekçesiyle büyük dekletlerin doguya müdahalesi, orada Ermenis-
tan ve Kürdistan kurmalarma firsat verirdi; Vahideddin, Mustafa Ke-
mal'den bunu önlemesini istiyordu. Ertürk'e göre, Mustafa Kemal pa-
I digaha
"bu
havalide kuralmas1 muhtemel bir Ermenistan ve Kürdis-
tan'm tegekkülüne sebep ve bahane say11acak" bir geligmeye imkân
vermeyecegini ifade etmig, Vahideddin de Mustafa Kemal'in ihtiyaç

Çankaya, Bateg Yayinlari, l9BO,sf. |73-174.


43. Falih Rifki Atay,
44. Ayrinti için bkz. Sina Akgin, istanbul Hükümetieri ve.Milli Mücadele, sf. 280-
, 284; SabahattinSelek, Milli Mücadele, I, Agaoglu Yayinevi, istanbul,1970, sf. 87-89; E. j.
Zürcher, Milli Mücadelede ittihatçilik, sf. 207-208.
* "Mim.Mim." terimi, Müsellah (Silahli) Müdafaa-i Milliye Teykilati'ninkisaltilmi§ adidir.
Anadolu'ya silah ve adam kaçirmadan bagka, istihbarat toplama hatta birkaç defa iggal kuv-
vetlerine sulkast duzenleme gibi çaligmalar yapmistir.
28

görecegi her tür1ü masrafm ôdenmesi için sadrazama talimat verece-


ginisöylemigtir.45
Vahideddin ve Mustafa Kemal bu görügmeyi yaparken Îzmir iggal
edilmemigti. Dönüm noktasi Izmir'in iggali olacak, Türlderin Mütareke
hükümlerine uymasmm iggali önlemeyecegi o zaman daha iyi anlagila-
caktir. Mütareke'ye uymakla iggalin ônlenebilecegi dügüncesi, Vahi-
deddin'i Mustafa Kemal'e olaganüstü yetkiler vermeye sevk etmig gö-
"devleti
züküyor. Gerçekten, bu anlamda kurtarmasi" için görevlendiri-
len komutana çok genig yetkiler verilecekti. Mustafa Kemal hem yetki-
li olacag1 cografi alanm çok genig olmasim, hem yetkilerinin çok kud-
"9.
retli olmas1m kabul ettirmig, 30 Nisan 1919'da Ordu Müfettigi" ola-
"3.
rak atanmasi çikruptir (sonradan Ordu"). Olaganûstü yetkilerine
ilaveten, o zaman etki gücünü daha da artiran bir faktör olatak, Musta-
fa Kemal Paga'ya "Fahrî yaver-i hazret-i gehriyagi" yani Padigahm onur-
sal yaveri unvam da verilmigtir. Sivas'tan dogu
suurimizakadar, 5. Kaf-
kas Tümeni dahil, bütün askerî birlikler ve mülki idare onun emrine
verilmigti. Kolordu ve tümenlerin merkezleri Samsun'da, Amasya'da,
Erzurum'da ve Sivas'ta idi.46
Mustafa Kemal'in de bu güzergâlu izleyecek olmas1 bir tesadüf degil-
dir. Hem verilen yetki ve göreve uymug oluyor, hem orduyu toparhyor-
du. Civar illerdeki askerî birlikler de Mustafa Kemal'in emrine verildigi
için, Diyarbalor ve Ankara'daki askerî birliklere de kumanda edecekti.
"devleti
Valilere, kaymakamlara emir verebilecekti. Kendisinden kur-
tarmasi" için istenen, bölgede asayigi saglamak, silahlan toplamak ve
varsa çûralan kapatmakt1.
Mustafa Kémal Paga'dan istenen Karadeniz bölgesinde ve Dogu
Anadolu'da Rumlarm ve Müslümanlarm elinde bulunan silahlan topla-
masi, asayig için gerekenler digmda ordunun elindeki (agir)silahlan da
Istanbul'a göndermesiydi. Ama tam tersine o, muhtemel bir Rum-Pon-
tus tegebbüsüne kargi, "Islam köylerinin ellerindeki silahlarla köylerini
bizzat müdafaa" etmelerini dügünüyordu.E
Samsun'a çiktiktan on gün sonra, Harbiye Nazin SevketTurgut Pa-
ga Diyarbakir'daki kolordunun elinde bulunan silahlarm Ïstanbul'a
gönderilmesi iginin ne agamada oldugunu soracak, Mustafa Kemal P -

"sevkiyati

ga da aradan üç gün geçtikten sonra durdurdum" diye ce-


vap yazacakt1.6

45. Husamettin Ertürk, a.g.e, sf. 332-333.


46. Kolordu ve tumenlerin yerlegimi için bkz. Nutuk, 1989, sf. 6.
47. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, I, sf. 70.
48. Erzurum'daki KâzimKarabekir Paga'ya 2l Mayis l919 tarihil telgrafi, Karabekir, istik-
Ial Harbimizin Esaslari, Sinan Matbaasi, istanbul,sf. 51-52.
49. Zeki Sarihan, a.g.e., I,.sf. 29 J.
29

Osmanh Harbiye Nezareti ve Genelkurmay Ba kanhgi, Mustafa


Kemal'in milli direnigi örgütleme girigimlerini gizlice destekliyor.
Mustafa Kemal'in resmi görevini aparak milli direnigi örgütledigine
dair raporlar gelmeye bagladiktan sonra bile, Harbiye ve Dahiliye
nezaretleri (bakanhklari),Mustafa Kemal'in müfettiglik bölgesinde
sadece askerlerin degil sivil memurlarm da ona itaat etmesini emre-
den resmi bir yaz1yi Anadolu'ya gönderiyor. Îngilizlerin Mustafa Ke-
m'I'den gikâyet etmeye bagladigt sirada bile Harbiye Nazm
Sevket
Tur'gut Paga, Mustafa Kemal'in yetki alanma Kayseri ve Marag bölge-
lerini de katan bir karar ç1kanyor! Böylece Mustafa Kemal'in sahip
oldugu.olaganüstü yetkiler, Karadeniz'den Akdeniz'e kadar genig bir
cografya için geçerlidir artik... 1 Haziran'da Osmanh Bakanlar Kuru-
"yapmakta
lu, Mustafa Kemal'e oldugu ilave faaliyetler".ile egkiyahk
olaylarm1 önlemesi amac1yla ek parasal fonlar gönderilmesi için
emir çikariyor.50
Ingiliz baskis1yla Ali Kemal'in Dahiliye Nazin yap11mas1 üzerine ar-
tik bütün 1çigleri Bakanhgi Milli Mücadele. dügmam bir Ingiliz komi-
serligi haline gelecek, Damat Ferid hükümetleri de özellikle Mustafa
Kemal'in emirleri dinlemeyerek Erzurum'a gitmesinden itibaren tama-
men Milli Mücadele'ye dügman, sanki istanbul'daki bir ingiliz hükü-
meti gibi davranacaktir.
Ancak Harbiye Nezareti ve Genelkurmay, daima ve imkânlar ölçü-
sünde, çok defa el altmdan Mustafa Kemal'i destekleyecektir.
Mustafa Kemal, padigaha ve 1stanbul hükümetlerine Milli Hare-
ket'ten hiç bahsetmedi tabii, verilen görevi sadakatle yerine getirecegi-
"kullan
ni söyledi; son ana kadar padigaha sadakatim gösterecek, Mus-
tafa Kemal" imzah telgraflar yazmaktan çekimneyecekti!
Mustafa Kemal'in Anafartalar'da kazand181 göhret ve aldig1 olaga-
nüstü yetkiler çok genië ÿanlobuluyor, 1 Mayis 1919 tarihli Îkdam ga-
zetesi mangetten dünyaya duyuruyordu:

M. Kemal Papa umum gark ordulan müfettigligine tayin edildi.

Siyasi geligmeleri bu kadar yakmdan izleyen bir kurmay olarak,


Mustafa Kemal Papa, Samsun'a çikarken elbette hangi güçlere dayana-
"hãkimi-
bileceginin bir analizini yapmigti: Hareketin megruiyet temeli
yet-i milliye" olacakt1...
Peki, dünya politik dengelerinde hangi kuvvetlere dayanacak, ne-
lerden destek alacak, Ingilizlere karga hangi politik güçlerle ittifak
yapacakti?
Bu sorunun cevabmda Milli Mücadele'nin temel ideolojisi yatlyor,
yani "Dogu Mefkûresi", ba.yka bir deyigle Dogu milletlerinin kurtulugu-

50. Stanford Shaw, a.g.e., cilt II, sf. 663-669.


30

nu amaçlayan, antiemperyalist bir Îslam ve sol anlay1gt..


Ve dig politika stratejisi olarak, Bolgevik Rusya ve Îslam dünyasi ile
ittifak...
Daha Birinci Dünya Savagi'nm sonlarma dogru umutsuz istanbul'un
kapkara semalarmda uzaktan gözüken iki ylldiz, biraz umut uyandm-
yordu: Çarbgideviren ve "Mazlum Milletler"e özgürlük vaat eden Bol-
gevik Devrimi ile Islam dünyasmda Türkiye lehine, Îngiltere aleyhine
bag gösteren lapirdaniglar.
Milli Mücadele'nin iki temel dig müttefiki...
Mustafa Kemal, Samsun'a giderken, ayrmtih bir plan degilse bile,
Milli Mücadele için Îslam ve Bolgevizm faktörlerinin destegini almay1
dügünüyor, bununla ilgili geligmeleridikkatle izliyordu.

Dogu'daki Kizil Yildiz -

Zaten Îngiltere ve müttefikleri için savagm iki temel amaci vardi:


Biri sanayilegmig militarist Almanya'y1 ezmek, öbürü Türkiye'yi pay-
lagmak...
Birinci Cihan Harbi'nin kötü gittigi hissedildikçe, Türkiye'de herkes
baga nelerin gelecegini seziyordu. O kara günlerde, Istanbul'da yaymla-
nan Thsvir-i Efkâr gazetesinde 27 Arahk 191Tde bir haber çileyor: Îki
ay önce Çarhätdevirerek Türkiye'nin Kafkasya'da rahat bir nefes al-
masmi saglayan Lenin'i öven gazete, Bolgeviklerin "Dogu Illeri ve Rus-
ya Müslümanlarma" diye baglayan bir bildiri yaymladiklarru haber ve-
riyor. Rusya Müslümanlarma özgürlük tamyan bu bildiri ile Rusya Îm-
paratorlugu parçalanacak, "Türkistan'da ve Kafkasya'da ayn ayn Türk
51
devletleri kurulacak"ti
Savag içinde yiloma giden Osmanblar için müthis bir umut!
Bolgeviklerin 3 Arahk'ta yaymladigi bu bildiri, 17 Arahk'ta Istanbul
gazetelerinde yer alrupti: Çarhgave Beyaz Ordulara karg1 Müslümanla-
rm destegini isteyen Bolgevik bildirisi göyle bagliyordu:

Rusya Müslümanlan, Volga Tatarlan, Kinm Tatarlari, Kirgizlar, Sibir-


ya ve Türkistan Sartlan, Kafkasya Tûrlderi ve Tatarlan, Çeçenler, Kuz y
Kafkasyahlar ve Rus Çarlantarafmdan camileri, minberleri y1kilnug, diñ
leri âdetleri çignenmig olanlar, sizlere hitap ediyoruz!
Sizlerin dinleriniz, âdetleriniz, milli ve kültürel kurumlanmz bundan
böyle hür ve her türlü tecavüze kargi dokunulmazdir. Milli hayatruzi ser-
bestçe ve.özgürce düzenleyiniz, bu hakkimzdr
Biliniz ki, gerek sizlerin ve gerekse bütün Rusya'da yagayan millet-
lerin haklan Devrim'in Îgçi, Asker ve Köylü Sovyetleri tarafmdan ko-
runmugtur!

5 I. Prof. Akdes Nimet Kurat, Türkiye ve Rusya, AÜDTCF yaymi, Ankara, 1965, sf. 330.
31

Kafkasyave Hindistan Müslümanlari... Dünyamn bu yenilegme yolun-


da sizden maddive manevi destek bekliyoruz[52

Bolgeviklerin bu bildirisi hayli etkili olacak, Çarhgitekrar kurmak


için çarpigan Beyaz Ordularm maglup edilmesi için Müslümanlar Kizil
Ordu'ya katilacaklardi.53
Bolgevik Devrimi Rusya'yl savaytan çekmig, Avrupa'da komünist ih-
til girigimleri için esin kaynagi olmugtu. Türkiye bakmundan birinci
derecede önemli olan, Bolgevik Devrimi'nin Kafkasya cephesindeki
Rus ordusunu geri çekmesi ve Rusya'mn iç savaga sürüklenmesidir:
Lenin bir yandan Komünizme karg1 ç1kan Beyaz Ordularla iç savagi
yürlitüyor, öbür yandan Bolgevik Rusya'nm kaybettigi topraklan, bu
arada Kafkasya'daki bagunsiz Azerbaycan'1 Bolgeviklegtirerek Sovyet-
ler'e katmak íçin ugragiyor.
K1zilOrdu'nun bütün bunlan bagarmas1için Lenin'in muhakkak Tür-
kiye'de birilerinin destegini almasi lazim. Kimlerin?.. Ingiliz siyasetine
karç1 savagan Kuva-yi Milliye hafeketinin...
O dönemde Rusya'da tablo göyledir:
• General Denikin "Rus Gänüllüler Ordusu"nu kurmug, Bolgevizm'le

savagiyor. Karargâhi, Ukrayna'nm Karadeniz sahillerindeki gehri Odes-


sa'dir. Petersburg'a dogru ilerliyor. Fransiz1ar askerî kuvvet göndere-
rek onu destekliyor. Fransiz askerleri nereden gidiyor? Iggal altmdaki
Îstanbul'dan!..

Baron Wrangel'in ve General Kolçak'm yönettigi "Beyaz Ordu"lar,
Kirun ve Îç Asya'da Kizil Ordu ile çarpiglyorlar. Bunlara Batihlarm yar-
dum nereden gidiyor? Yine iggal altmdaki lstanbul'dan!..
1stanbul'da 25 Kasun 1918.günlü Hadiset ve Sabah gazetelerinde bir
haber:

5 zirhh ve 11 muhripten meydana gelen bir Îtilaf filosu, Bolgevik Dev-


rimi'ni bastirmak üzere Îstanbul'dan Karadeniz'e açildL Bugün Babi-
âli'de usun bir görügme yapan Îngiliz Amiral Calthorpe da Sivastopol'a
(Kirun'a) gidiyor!54

Bir haber daha; 12 Mayis 1919 tarihli:

52. Akdes Nimet Kurat, "Sovyetier Birligi'nde Turkler ve Islamiyet",Belgelerie Türk


"

Tarihi Dergisi, Eylül 1971, say! 4\, sf. I I-I2. Bolgeviklerin Rusya Müslümanlarinin deste-
ginialmak için Seriatmahkemelerine izin vermeleri, Rus muzesindeki Hz. Osman'a ait el-
yazmasi Kuran-i Kerim'i tärenle Semerkant Müstümanlarinavermeleri gibi uygulamalari
için bkz. Taha Akyol, Sovyet Rus Stratejisi ve Türkiye, Ötuken Yayinlari, Ankara,
1976, sf. 55-66, 170-189.
"göz-
53. Zeki Velidi Togan, Bagkurt askerlerinin Kolçak'a kargi Kizil Ordu'ya katilmasini
yaglari" içinde anlatir' Hatiralar, TDV, Istanbul,1969, sf. 250.
54. Zeki Sarihan, a.g.e., i, 25 Kasim 1918.
32

Birinci Timan tümeninin Selanik Limam'nda gemilere bindirilmesi ta-


mamlandi. Bu birlikler Bolgeviklere kargi gönderilmek üzere haz1r bek-
liyordu...55

Yunanhlarm Ege'yi istila etmek, mümkünse Îstanbul'a da sokulmak


için Îngilizlere ödedigi rügvetlerden sadece biridir bu, Malum, 15 Ma-
y1s'ta Yunan ordusu Izmir'e ç1kar11acaktir, Lloyd George'un destegiyle.
Genel tablo göyle:

Rusya'da iç savag Bolgeviklerin aleyhine geligiyor. Sibirya'da Ami-
ral Kolçalg Amerikan ve Japon destegine sahip, Moskova'ya dogra yü-
rilyor!

Polonyah General Pilsudki de ülkesini Rui boyundurugundan kur-
tarmak için harekete geçmig, Kizil Ordu ile savagiyor
• Mondros Mütarekesi hükümleri gereginçe Osmanh ordusu Ba-
kü'den çekilmig, Kafkasya'yi bogaltrugtir. Kafkasya'da Ingilizler vardir,
Mengevik Ermenilerle birlikte hareket eden Ingilizler,Bolgevik Ruslara
"burjuva"
kargi bagimsiz Azerbaycan'da Musavat Partisi hükümetini des-
tekliyor. Gürcistan da bag1msiz artik. Üçünüuzlayttrip bir Maveray1 Kaf-
kas (Kafkas Ötesi)Federasyon kurulmas1için çaltyihyor. Lenin, iç savag-
ta çok ihtiÿaç duydugu Bakü petrollerini Ingilizlere kapt1rmak, "Bakü
proletaryasi"m elden kaç1rmak üzere! ÜstelikKafkasya'daki iki Îngiliz
tümeni Bolgeviklere kargi Beyaz Ordu'yu ve Mengevikleri destekliyor
"proleter

Tabloya gunu da eklemek laz1m. Savag bitkini Avrupa'da
hareketler" luzla yaylhyor. Fransa'da grevler, komünist gösteriler. Al-
manya'da Liebknecht ve Rosa Luxemburg gibi, komünizm tarihinin
saygm isimlerinin liderliginde Bolgevik ihtilal girigimi, geçici "Alman
Sovyet cumhuriyetleri", bunlarm ordu gücüyle bastinlmas1...

Bati'y1 korkutan bu genig ve karmagik tabloda, bir de Türkiye'deki
Milli Hareket Bolgeviklige kayarsa!.. New York Times gazetesi zaten
"Türkler Bolgevizm'i kolayhkla kabul edebilir; çünkü katliam ve yagma
iginde yüzyillann tecrübesine sahiptirler" diye yaz1yor!56
Türklerin Bolgevikligi kabul etmesi; Ingilizlerin müthiÿ korkusu!
Ama Lenin'in büyük omudu!
Mustafa Kemal bu korkuyu da bu umudu da tam bir kurmay
giylaçok iyi deserlendirecektir.
Bu noktada Milli Mücadele'nin temel stratejisine igik tutacak iki

anahtar soruyu sormamn zamam geldi


Istanbul'da Ingilizlerin, Fransizlarm olmasm1 Lenin ister miydi? Ta-
bii ki hayir! Demek ki, Bolgevikler elbette Mustafa Kemal'ín liderligin-
deki Milli Mücadele'yi destekleyecekti.
Îkinci soru: Mustafa Kemal ve Erzurum'daki 15. Kolordu Kumandam

55. Zeki Sanhan, a.g.e., I, I2 Mayis I8I8.


56. Zeki Sanhan, a.g.e., I, I I Mart [9 I9.
33

Kâzim Karabekir Kafkasya'da lngilizaskerlerinin bulunmasmi, Mengevik


yönetimindeki Ermenistan'la ittifak yap1p Anadolu'yu tehdit etmesini is-
ter mi? Elbette hayirl Demek ki, onlar da Lenin'i destekleyecek ve kar 1-
hšmda ondan önemli miktarda silah ve para yardum da alacaklardir!
Ingilialere kargi Anadolu'da, Hindistan'da, Misir'da baglayan hare-
ketler Bolgevildere büyük umut veriyor, "Dogu Müslümanlan"na hita-
ben gördügümüz bildirileri yaymhyorlar; emperyalizme karg1 muglak,
a a etkili bir politik cephe oluguyor. Ankara ise, "Kafkaslar'da Bolge-
vik yönetimlerinin kurulmasma göz yummasi kargihšmda, Dogu cep-
hesini güvenceye alarak, tüm gücünü Bati cephesine aktarabilecek ve
savagm kazamlmasmda bunun önemli rolü olacaktir."S7
Savag yorgunu Batt kargismda iki dinamik hareket: Türkiye'de Milli
Mücadele, Rusya'da Bolgevik devrimi... Mustafa Kemal ve arkadaylan
bu ittifaka uygun bir üslup ve siyaset geligtiriyor, Dogu milletlerine
seslenen antiemperyalist ve Islami bir dil...

Dogu'daki Islam hilali


Osmanh hâkimiyetinde yagarug Arap toplumlarmda Osmanh'ya kary1
"milli
yaygm isyanlar, kurtulug hareketleri" görülmedi; agiret isyanlan
yagandi tabii. Osmanh'yaagir darbe indiren büyük Arap ayaklanmalan
íçinde en önemlisi Arabistan'da SerifHüseyin'in Ingiliz destegiyle yürüt-
tügü isyandm Yine de Araplarda uyanmaya baglayan bagrusizhk duygu-
larmm Osmanh'ya kargi olmasi dogal, çünkü bagunsizhklanm Osman-
h'dan alacaklardir, Mustafa Kemal, Kâz1mKarabekir ve Inönü gibi däne-
min tamklan bu olaylan görmüg, yagamiglardm Hatta Kâzim Karabekk,
daha askerî lisede bile Osmanh vatandaylan Türk ve Arap ögrenciler
arasmda tartigmalar çiktl m anlatir; tabii Arnavut ögrencilerle de.58
Mustafa Kemal'in 20 Eylül 1917de Sadrazam Talat Paga'ya askerî
durumu izah etmek için çektigi urun telgrafta "Araplar Türklere dü -

mandir" diyor.59
Ama partlar yavag yavag degigiyor... Cihan Savagi sirasmda Osman-
h'ya kargi kiëlartilarak, tam bagunsizhk vaadiyle ayaklanan Araplar, sa-
vag sonunda bu vaadin gerektigi gibi yerine getirilmedigim ve Türkle-
rin yerine gimdi Hiristiyan ve hatta Musevi yönetimi altma sokuldukla-
nm görünce, aldatildiklanm anlamakta gecikmiyorlar, hatta Türk hü-
kümetine yeniden özlem duymaya baghyorlar.60

57. Baskin Oran, Türk Dig Politikasi, IIetigirnYayinlan, 2002, cilt I, sf. 161.
58. Handan Nezir Akmege, The Birth of Modern Turkey. The Ottoman Military and
The March to World War I, Londra, Tauris 2005, sf. 36-4 I, 59-60.
59. Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri (bundan
sonra ATTB), sf. 7.
60. Dr. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, cik II, sf. 66.
34

Daha Birinci Dünya Savagt devam ederken Ingiliz emperyalizmine


kargi Islam dünyasmda bazi uyamp hareketleri baglanugt1. Çaaakkale
ve Irak'taki Kutü'l-Amare gibi Türk zaferleri, Bat111güçleri maglup et-
menin mümkün oldugunu göstererek önemli bir rol oynamig, Dogu
milletlerine cesaret vermigti. Bunu Ingiliz-imparatorluk siyasetinin en
hirsh uygulay1c11armdan Bagbakan Lloyd George da itiraf ediyor:

Türk ordularmm üç yll boyanca egit kogullar altmda bizi peg pege bir-
talom vurugmalarda yendilden sonra ancak ezici say1daki kuvvetlerimiz-
le sonunda yenilmig olmalari Dogu milletlerinin kafasmda kötü bir etki
biralmugtir 61
.

Ingiltere'nin gözünde etki" olan bu faktör, gimdi Milli Mücade-


"kõtü

le'nin Islam dünyasmdan destek bulmasuu sa ayacag1 için Türkiye ba-


lommdan iyi bir etkidir!
Îslam dünyasmda bu antiemperyalist duygularm ve olugumlarm
meydana gelmesinde Tegkilat-i Mahsusa'nm rolü büyüktür Enver Pa-
ga'nm emriyle efsanevi Egref Kupçuba.91'nm Ingiliz Imparatorlugu'na
karg1 "Îslam ihtilalleri" ç1kartmak için kurdugu gizli teykilat... Çin'den
Fas'a kadar! Kimler yok ki?! Milli Mücadele'yi desteklemek için Hindis-
tan'da Hilafet Hareketi'ni geligtiren Mevlana Muhammed ve $evketAli
adh iki kardeg, bugünkü Pakistan'I kuracak Muhammed Ali Cinnah, ga-
ir Muhammed Ikbal, bugünkü Hindistan'1 kuracak Nehru ve "Yüce
Ruhlu" Gandhi... Islam dünyasimn ve "Dogu milletleri"nin önde gelen
aydmlan, geyhleri, agiret reisleri... Üstelik gerilla kanad1 da vardi Teg-
kilat-1 Mahsusa'mn...62
Simdisavaytan yenik ç1kmly, Mondros ve Sevr'de ülkesinin iggaline
karar verilmig bir millet, yeniden Avrupa'ya kafa tutuyor! Ingiliz istih-
barat raporu göyle diyor

Mustafa Kemal'in Avrupa'ya meydan okudugunu gören boyunduruk


altmdaki halk(lar) arasmda genel bir lapirdanma bayhyor,63

Bütün Dogu milletlerinde Teykilat-1 Mahsusa bünyesinde Ingiliz


-

paratorlugu'na kargi çahqm1g olanlar gimdi elbette Mustafa Kemal'i


destekleyecekti.
Mustafa Kemal ve arkadaglannm Islam dünyasmdaki bu potansiyeli
görmemesi mümkün mü?! Ankara'ya geldiginde yaymlayacag1 ilk res-
mi bildiri, "Islam ÂlemineBeyanname" olacaktir! Milli Hareket, "Do-

.sf.

61. Hikmet Bayur, a.g.e, 156-157.

62. Bkz. Cemal Kutay, Birinci Dünya Harbi'nde Tegkilat-i Mahsusa ve Hayberde
Türk Cengi, Istanbul, 1962, eserin tümû ve sf. 62-69.
63. Dr. Salahi Sonyel, a.g.e, sf. 232.
35

šu'daKafkasya, Iran, Mganistan ve Hindistan'a kadar, Bati'da Arnavut-


luk, Güney'de Suriye, Filistin, Misir ve Arabistan, Güney Bati'da Ceza-
yir ve Fas'a kadar bütün Islam ülkelerini kapsayacak biçimde" etkileri-
ni yayacaktir¾
Mustafa Kemal'in Îslami dil kullanarak yürüttügü bu politikay1 ay-
rmtih bir gekilde görecegiz. Ingiliz Imparatorlugu'na kargt Milli Hare-
ket'in elindeki en önemli kozlardan biridir bu siyaset.
Özellikle,bugünkü Pakistan'1 da içine alan Hint Müslümanlarmm
Osmanh'ya baghhgi derinlere gidiyor. SanhPlevne savunmasmm yer
aldigi "Rus Harbi" sirasmda Hindistan'da Müslümanlarm çikard1g1
Kayser-ül Ahbar gazetesinde Türkiye'yi savunan makaleler ç11ayor. 27
Ocak 1877 tarihli makaleden birkaç cümle:

Türkler Müslüman oldugu için Avrupa'da hiç müttefikleri yoktur. Bü-


tün Hiristiyan devletler kargi taraftadir. Maalesef Müslümanlar da Türk-
leri yalmz birakti. Türk ÎmparatorluguÎslam dünyasrun gururu idi. Bu
itibarla Türklerin hali hazirda kargi kargiya bulunduklari talihsizlikler
onlardan çok bizi üzüyor.65

Türklerin maruz kaldig1 her ac1yi kendileri için gurur meselesi ya-
pan Hint Müslümanlarmm bu bilinci, Abdülhamid'in siyaseti ile bilhas-
sa geligir. Arahk 1880'de Bat1h istihbaratçilar "Osmanhlarm Hindistan
ve Endonezya Müslümanlar1m ayaklandirmaya yõnelik bir plan içinde
"cihad'm
oldugu" yolunda Londra'ya raporlar veriyordu. Abdülhamid
sadece ismi güçlü" diye dügünüyor, onun için f1ilibir cihad baglatruyor
ama özellikle, milyonlarca Müslüman tebaasi bulunan Îngiltere ve Rus-
"güçlü
ya'nm baskilarma kargi bu isim"i kullanarak diplomasi yap1yor.
1912 Balkan felaketi..:-"Rumeli-i çahane"nin ebediyen kaybi... Binler-
ce gehit, bir milyon göçmen!.. Hint Müslümanlari Îngiltere'ye kargi kit-
levi gösteriler yaplyor, Türkiye'ye Kizilay heyetleri ve gönüllüler geli-
yor, Pakistan'm milli çaiti büyük duçünür Muhammed Ikbal'in Balkan
gehitleri için yazdigi ünlü giir elden ele dolagiyor...
Sonra, Teykilat-1Mahsusa'nm çahymalari...
Birinci Dünya Savagi sirasmda Îngiltere, sömürgelerindeki Müslü-
manlara, "Hilafet'e ve Türklere zarar vermemek" için söz vermigti.
Sevr Antlagmasinm imzalanmaslyla, Ingiliz imparatorlugu'nun mas-
kesÏdügüyor! Hint Müslümanlarmda büyük tepki!
O zaman henüz Pakistan ayr11madig1 için Hindistan sözü, bugünkü
Hindistan'la birlikte Pakistan't da içine ahyor. "Îngiliztâcmm pirlanta-
s1" denilen en verimli sömürge! Ingilizlere kargi ayaklanma igaretleri

64. Dr. Salahi Sonyel, a.g.e., sf. 66.


65. Prof. Azmi Õzcan,Osmanli Devieti, Hindistan Muslumanlari ve ingiltere,
TDV Yayinlari, 2. baski, 1997, sf. 89.
36

daha 1918'de ortaya ç1k1yor. Tarihî Hindu-Müslüman çekigmesini bir


"kaderini

kenara biralop tayin" ve bagunsizhk ilkesim gerçeklegtirmek


için harekete geçiyorlar. Müslümanlan da içine alan "Hint milliyetçili-
gi"baglam24tir artik.¾
Hizla geligiyor... Mahatma Gandhi'nin yol arkadagi Müslüman lider
Ebul Kelam Âzadfetva yaymhyor.
"hicret"

Madem cihad yapmaya gücümüz yok, åyleyse vâciptir.

Ingiltere'yi protesto için 25 bine yakm Hint Müslümam Afganistan'a


(göç) etmek için yola ç11ayor; perigan vaziyette tabii... Aynca
"hieret"

bütün Hindistan'da "Sevr'i protesto" hareketleri hizla yaylhyor. Gandhi


de destekliyor. Geligen hareket, Muhammed Ali ve Sevket isimli iki
kardegin liderliginde "Hint Hilafet Hareketi"ne nönügüyor.O
"sivil
Türkiye'ye destek olmak için Hindistan'da itaatsizlik" anlamm-
"hieret" "boykot"

da ve hareketleri luzla yayihyor ve Londra üzerinde


agir bir baslo kuruyor.
Mütareke döneminde iggal altmdaki Îstanbullular, o karanhk günler-
de, 10 Nisan 1919 günlü gazetelerde bir haber akuyor:

siyasetine kargi genig hognutsuzlugun bulundugu Hin-


Ingiliz sömürge
distan'da olaylarm önü almamlyor. Amritsar gehrinde halk ayaklandi. 5
Îngilizigadamru öldürdü. Halk gehre hâkim oldu. 30 Mart'ta Ingiliz yöne-
timi boykot edilmig, 6 Nisan'da da Bombay'da genig bir protesto hareke-
ti yap1lnugt1...*

Istanbul gazetelerinde sik sik "Hint Müslümanlari"nm Îngiltere'ye


karg1 Türkiye'yi destekleyen hareketlerine dair haberler çikiyordu.
24 Haziran 1919 günlü Istiklal gazetesi, Îngiliz Morning Star gaze-
tesinden yaptigi ufak bir ahntiyi Îngiliz sansüründen kaç1rarak ya-
ymhyordu:

Stron'da Müs1üman1ar bir miting yaparak Türkiye'nin paylagilmasma


karg1 ç1kt11ar.Münir Îsfehani ba.gkanhgr altmda yapilan mitingde, Ab
Ali, Türkiye'nin Hiristiyan devletler arasmda paylagilmasmm büyük h
-

sizlik oldugunu bildirdi. Miting yöneticisi de Hint Müslümanlarmm bunu


protesto etmek için birlegmig oldugunu söyledi.69

66. Ömer Kürkçuoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf 49.


67. Prof. Azmi Özcan,a.g.e., sf. 235 vd, Prof. M. Kemal Öke, Güney Asya Müslüman-
Iari'nin istiklal Davasi ve Türk Milli Mücadelesi, 1919-1924, 3. baski, Kültür Ba-
kanligi,Ankara, 1988, TDV islam Ansiklopedisi, cilt IB, sf 108-I I 1.
68. Zeki Sarihan, a.g.e., I, 10 Mart 1919.
69. Zeki Sarihan, a.g.e., I, 24 I-laziran 1919.
37

Ingiltere'yi sarsacak, meggul edecek, hatta endigeye sevk edecek


her hareket, Anadolu için umut olugturuyor; izlenecek dig politikanm
temel taglarmi teykil ediyor. Istanbul'da yaymlanan Îkdam gazetesi,
Londra'da yaymlanan Near East dergisinden bir almti yaymhyor:

Îngiltere, Îslam ülkelerinin Türkiye'ye gösterdigi egilimi görmezlik-


ten gelemez. Türkiye'nin gelecegi meselesi Îngiltere bakmundan basit
egildir...70

Fakat basit olmadigmi Lloyd George'un anlamasi igin daha zaman


VRT...

Kurtulug için strateji


"emperyal"
Bati, özellikle de Ingiltere, pahlanan Bolgevizm'le uya-
nan Islam milletlerinin ittifak yapmasmdan endige ediyor. Lenin ise, ta-
bii bu ittifakm peëinde.
Peki, Mustafa Kemal böyle ittifaktan yararlanmayi esas alan bir stra-
teji geligtiremez miydi?
O karanhk günlerde umut gerçekten Dogifdadir: hem Îslam uyampi,
hem Bolgevik devrimi olarak...
Anadolu'ya ç1kmig olan Mustafa Kemal Papa bu tabloyu çok iyi gö-
rüyor. Îslam âlemine beyanname yaymhyor, Meclis'i dualarla, tekbirler-
le aç1yor, Hilafeti kurmak için çarpigtigim ilan ediyor... Lenin'e mek-
tuplar yaz1yor, Bolgevizm'i övüyor, Ankara'da bir Komünist Partisi kur-
duruyor, emperyalizme ve kapitalizme kargi mücadele ettigini defalar-
ca tekrarhyor.
Prof. Kürkçüoglu, Milk Mücadele'de Mustafa Kemal'in dig politika
bakimmdan üç temel faktöre dayandigim yaz1yor.71
1- Îslam etkeni... Bu etken içeride Müslüman halkt birlegtirmek,
digarida ise Ingiltere'ye kargi Türkiye lehine ciddi bir basla olusturma-
da son derece yararb óluyor Bilhassa Hindistan (bugünkü Pakistan da-
hil) Müslümanlarmm "Hilafet Hareketi", kökleri Balkan Savagi'na ka-
dar inen, güçlü ve yaygm bir hareket olarak Türkiye'ye büyük destek
saglayacak, Ingiltere üzerinde ciddi surette frenleyici etki yapacaktir
Maddi yardun da almacaktar Agagida görecegiz.
2- Bolgevik-Rusya etkeni: Bolgevikler ve Milli Mücadele bu agamada
aym saftadir: Ingiltere'ye karpi direnig ve mücadele. Mustafa Kemal'le Le-
nin arasmda yazigmalar vardir; Bolgeviklerle-antlagmalar imzalanrugtar.
Bolgeviklerden büyük çapta silah ve para yardmu almmtytir Iki taraf da
bundan büyük siyasi ve askerî yarar saglamigtir. Agagida göreceniz.

70. Zeki Sarihan, a.g.e., l9 Kasim 1919.


71. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingiliz iligkileri,1919-1926, sf. Si vd.
38

3- Müttefiklerin arasmdaki ayriliklar: Milli Mücadele kadrosu


ve Mustafa Kemal, Birinci Cihan Harbi bittikten sonra menfastleri ça-
tallagan, çegitli konularda birbiriyle çeligen Itilaf Devletleri arasmdaki
menfaat çatigmalarmdan yararlanmayl bilmigtir. Ingiliz, Fransiz ve Ital-
yanlara kargi siyasetinde buna dikkat etmig, Amerika'y1 gözden kagir-
mamigtir.
Mustafa Kemal, on yllhk savag yorgunu, harap edilmig bir ülkede
Milli Mücadele'yi örgütleyip yürütürken, dig politikada Islam ve Bolge-
vizm faktörlermden destek aluug, Itilaf Devletteri arasmdaki ç1kar ça-
tigmalarmdan yararlanmigtir.
Onun için Mustafa Kemal'in son derece Islpraî konugmalan, tavirla-
n, eylemleri vardir. Bolgevizm'i öven, hatta Bolgevizm'e benzer bir re-
jim kuracagua söyleyen konugmalan, yazigmalari vardir. Aym zamanda
Batihlara ince mesajlar da gönderir.
Bir siyaset ustasidir aym zamanda. Îstanbul'da padigahtan ve Îngiliz-
lerden olaganüstä yetkiler koparmasi, degigik kesimlerin güvenini üze-
rinde toplamast onun bu yeteneginin sonucudur.
19 May2s'ta Samsun'a çikan Mustafa Kemal Papa, emrindeki askerî
birliklere teker teker telgraf çekerek Milli Mücadele'nin askerî örgütlen-
mesini baglatiyor; durumlan haklanda raporlar ahyor, bu askerî birlikle-
ri az sonra Milli Mücadele'ye kargi vaziyet alacak olan Îstanbul'dan ko-
pararak "MilliHareket"e baghyor. Îzmifin Yunanhlar tarafmdan iggalinin
protesto edilmesi için vilayetlere ve ileri gelenlere telgraf çekerek sivil
vatanseverligi de hatekete geçiriyor. Kemal Paga'nm askerî sahada bil-
hassa 15. Kolordu Kumandam Karabekir Paya ile telgraf yazigmalan ko-
numuz balammdan ónemlidir. Çünkübu telgraflarda Ermenistan, Gür-
cistan ve genelde Kafkasya'daki durumlan müzakere ediyorlar, Dogu'da-
ki asked birlilderimizi takviye ettnek için bati illerinden ve Adana'dan
sevkiyat yapmaya imkân verecek tedbirleri görügüyorlar.72
Bolgeviklerle temas bu süreçte çok etkili bir gekilde gündeme geliyor.
Bu dönemde Mustafa Kemal Bolgevizm'e sempati ifade eden konug-
malar yaplyor, Ruslara "Türkiye'de Sovyet Cumhuriyetlerine benzeyen,
devlet sosyalizmine dayanan bir sistem" kuracagm1 söyleyecek, aym
zamanda Kuran'dan ayetlerle bezenmig konugmalar yapacaktir. '
'i

Bolgeviklerle temas ve Mustafa Kemal'le arkadaylarmm Bolge


ele almas1, ilk defa Havza'da olacaktir. Samsun'dan yola çikan Mustafa
Kemal ve arkadaglan, yolda "Dag bagmi duman almig" marquu söyleye-
rek, 25 Mayis 1919'da Havza'ya geliyorlar,oradan Erzurum Kongresi'ne...

72. Karabekir, istiklal Harbimir, sf. 29-34.


Erzurum'da Bolgevizm ve manda

Simdivazifemiz, hallo, vatam ve esir Padigah'1 kurtarmaya inandir-


aktan ibarettir... Zamanmda hiçbir geyi kaç1rmamak ve zamansiz hiç-
bir geye uzaktan yakmdan tevessületmemek baglica dikkatimizi tegkil
etmelidir... (Zamam gelince) Fes kalkacak, medeni millet gibi papka giyi-
lecek, Latin harfleri kabul edilecektir...1
Mustafa Kemal Paga, 23 Temmuz 1919, Erzurum

Bolgeviklerle ilk temas


Albay Hüsamettin anlattyor. 1 Haziran 1919 günü Samsun'dan Hav-
za'ya gelen Mustafa Kemal ve arkadaylari Ali Baba'nm Mesudiye adh
ihca otelinde, bir Bolgevik heyeti ile görügüyor. Heyetin bagmda Rus
Albay1.Budiyeni var.- Pala biy1kh, babayani bir Bolgevik... Mustafa Ke-
mal'le ahbap oluyorlar. Budiyeni Bolgevik Rusya'nm silah, cephane ve
para yardimt yapacagm1 söylüyor. Buna karg1hk mügterek dügmana
kargi savagilacak. Ama Budiyeni'nin bir sorusu var Anadolu'da kutula-
cak yeni rejim nasd olacak?
Paga'mn cevabt
-

Tabii Sovyetlerin, gûralar cumhuriyetine benzer bir hükümet tarzi!


-

Yani Bolgevikligin prensipleri üzerine kurulmuy bir cumhuriyet,


degil mi Generalim?
-

Öyleolacak, devlet sosyalizmi dersek daha dogru söylemig oluruz.


Sovyet heyeti Havza'dan umutla ayr1hyor. Mustafa Kemal'in beklen-
tisi, Milli Mücadele için Ruslardan silah almak...2
Sagci Dr. Fethi Tevetoglu da içerigini belirtmeden Mustafa Kemal'in
Budiyeni ile görügtügünü kaydediyor.3
Solcu Dr. Mehmet Perinçek, be görügmenin yapildignu yaziyor, 1920

I. Mazhar Müfit Kansu, Erzurum'dan Öfumüne Kadar Atatûrk'le Beraber, Türk


Tarih Kurumu, Ankara, 1966, sf.74, 85, 131.
*
Husamettin Erturk, Enver Paga'mn gizil örgütü Teikilat-i Mahsusa'mn gefi.lygalaltindaki
istanbul'daAnadolu'ya destek olmak için çalr¡an gizli Mim.Mim. (Mûsellah Müdafaa-i Milli-
ye, SilahliMilli Savunma)örgütünan bagi.
2. Müsamettin Ertürk, a.g.e., sf. 339.

3. Dr. Fethi Tevetogiu, Türkiye'de Sosyalist ye Komünist Faaliyetier, Ankara,


1967, sf. 124.
40

ylhnda Mustafa Kemal'in Ankara'da yaymladigi Hâkimiyet-i Milliye


"devlet
gazetesinde sosyalizmi" terimimn kullamlmasmm da bu görüg-
meyi dogruladigmi belirtiyor. Ancak Perinçek'e göre, Havza'da Kemal
Pa.ya ile görügen Rus, Budiyeni degil, Kafkasya'da uzun ylllar görev ya-
pan Budu Medivani'dir; Ertürk isimleri kariptumig olmaliydi.4
Dönem hakkmda argiv çahymalari olan akademisyen tariheiler Mete
Tunçay ve Sina Akgin ise Havza'da bir Sovyet Rus heyetiyle görügme
olmadigim, anlatilanlarm gerçek digt oldugunu yaz1yorlar.5
Türk-Sovyet iligkileri üzerine son dönemdeki en ciddi aragtirmalardan
birini yapan Stefanos Yerasimos'a göre, Havza'da Mustafa Kemal'in Rurr
larla böyle bir görügmesi olmadi, ama Moskova'ya bagh Türkiye Komü-
nist Partisi (TKP) lideri Mustafa Suphi'nin adamÍan ile görügmüg olmas1
kuvvetli bir ihtimaldir. O sirada Karadeniz'in kuzey sahilinde, Odessa'da
çaliçan Mustafa Suphi, Bol.gevizm'iörgütlemek ígin Anadolu'ya bir heyet
göndermietir. Îçte bu heyet Havza'da-Mustafa KemaFle görügüyor, Musta-
fa Kemal onlar vasitaslyla Moskova'ya mesaj gönderiyor, mügterek dü.g-
mana kary1destek istiyor, Rus Komünist Partisibunu kabul ediyor.6
O siradaki Türkiye Komünist Partisi lideri Mustafa Suphi hakkmda
ciddi bir akademik çakgma yapan Dr. Yavuz Aslan, Mustafa Suphi'nin
Odessa'dan gönderdigi temsilcilerin Havza'da Mustafa Kemal'le görüg-
müg olabilecegini yaz1yor. Mustafa Sophi bir y11 sonra Bakü'de Yeni
Dünya adli bir gazete çikaracak ve orada Mustafa Kemal'den kendisi
ne bir y11önce mesaj geldigini yazacaktir?

Îsmet Bey'in mektubunda manda


Mustafa Kemal ve arkadaylari Havza'da Bolgeviklerle konugmuy veya
konugmanug olabilir. Ama Havza'da Bolgevizm meselesini görügtükleri
kesindir. Mustafa Kemal'le Samsun'a ç1kan ve sonuna.kadar onunla bera-
ber çabgan Binbagi Hüsrev (Gerede) Bey, Kâzim Karabekir Paga'ya Hav-
za'dan yazdigt mektupta anlattyor bunu. O günün ulagtirma partlarmda

4. Mehmet Per1nçek, Atatürk'ün Sovyetierle Görügmeleri, Sovyet Argiv Belgele-


riyle, Kaynak Yayinlari, istänbul,2005, sf.28-38.

5. Mete Tunçay, "Ataturk'le llgiliOlarak Uydurulmu; Bir Hikâye", 1973 Sinan Yilhgi, I
tanbul, 1973, sf. 510-513; Sina Akyin, istanbul, Hükumetieri ve Milli Mücadele, sf.
424, dn. 292,
6. Stefanos Yerasimos, Kurtulug Savagi'nda Türk-Sovyet iligkileri,.Boyut Kitaplari,
istanbul,2002, sf. 104-105.
7. YaYUz Asian, Türkiye Komünist Firkasi'nin Kurutugu ve Mustafa Suphi, Türk
Tarih Kurumu, 1997, sf. 264-265; Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 28. Kamuran Gurün, bu
karargâhLnda Bolgeviklerle bir te-
görü1rneye fazia ihtimal vermlyor, ama Mustafa Kemal'in
mas kurma hususunun dû¡ünüldugünü beliniyor. Karnuran Gürün, Türk Sovyet iligkile-
ri, Türk Tarih Kurumu 199|, sf. 8-9. Sina Akgin's göre Havra'da yapildigi söylenen bu'gö-
oldugu anlagillyor". Akgin, istanbul Hükümetieri
"uydurma
rugmenin ve Milli Muca-
dele, sf. 424.
41

Hüsrev Bey'in mektubu, 17 Haziran'da Karabekir Paga'mn eline geçiyor.


Aym gün Karabekir Paga, Istanbul'da Genelkurmay'da görevli Albay
Îsmet'in (Înönü)1 Haziran'da yazdigi mektubu ahyor.
Hüsrev'in mektubunda Rus Bolgevizm'inden, Îsmet'in mektubunda
Amerikan mandasmdan bahsediliyor!
ÖnceAlbay Îsmet Bey'in mektubu.

Sevgili Kâz1mc1gim,
Îzmir gitti... Yunanhlar er ve subaylanmiza hakaret ediyor, Kolordu
Kumandam Nadir Paga'yl elinde beyaz bayrak ve yamnda subaylarumz

olarak Kordonboyu'nda dolagtirmiglar, dövmügler...


1stanbul'da bir müddetten beri hangi manday1 arzu etmeliyiz diye fa-
aliyet halinde cereyanlar var... IngilizMuhipler Cemiyeti nammda bir ce-
miyet tegekkül etti, imza topluyorlarnug, galiba Ingilizleri isteriz diye...
Benim tamdiklanmm ekseriyeti Amerikan mandasmi, parçalanmanny
bir Türkiye'yi toptan üstlenmek üzere tercih ediyorlar. Avrupa milletle-
rinde hirs-1istila kudurmuy bir gekil aldi...
Gazetelerde Hind Müslümanlarmm gefaati âlem-i lslam'a bir saygmm
lüzumu anlagilarak Türkiye'nin imhasma gidilmeyecegi gibi az çok ümit
biziuyut-
veren haberler esash bir geye dayannuyor. Bu haberleri kasten,
mak ve avutmak için çikanyorlar zannolunur...
Îzmir felaketi üzerine bir gün, iki gün sönmeye yüz tutmug olan dahi-
lî nifak tekrar canlannugtir ve berdevamdir. ittihatçilar ve itilafçilar ve-
himleri bâkidir...
Mustafa Kemal Papa ile daha görügmediniz. Fakat bir çovrede ve vazi-
fece temastasruz. Bazi gazeteler Anadolu'dan gelen Amerika heyetlerinin
Anadolu'da ekinin iyi oldugunu söylüyorlar. Eger ekinler iyi ise, bu seneyi
bîçare ahali zayiatsiz atlatabilseler gelecek seneler daha ferah olur belki.
Bu havadisten pek çokievindim. ÇünküErzincan'da ekmegin okkasi gü-
müy para seksen kurug diye biri söyledi de pek meyus olmuytum...
Ahykanhk nu diyeyim, yoksa hastahk ve zaaf m1, içimde yine ümitli
bir yey var. Bu hadiseyi pek güç fakat yine atlatacag1z gibi geliyor..
.

Mühim tutuklularl Ìngilizler ald11ar götürdüler... Çagmpsoran yok...


Gözlerinden öperim sevgili kardegim.
1 Haziran 1919, Ismet.S

Îstanbul'daki hava böyle... Îsmet Bey'in içinde yine de bir umut var.
Istanbul daha karamsar, manda fikri günden güne yay1hyor.
Ve Hüsrev Bey'in Havza'dan yazdig1 uzun mektup... Binbagi Hüsrev,
ve siyasiyat" iglerini
"istihbarat
Mustafa Kemal Paga'mn karargâhmda
üstlendigini belirtiyor, "Avrupa cellatlarmm" saldirganhgi ve Izmir'inig-
gali kargismda Istanbul'da manda ve himaye fikirlerinin dolagtigmi an-

8. Kazim Karabekir, ÌstiklalHarbimiz, sf 55-56.


42

"tam
latiyor, bašunsizhk" hiç olmayacak ru diye üzüntüsünü dile geti-
"son
riyor, kurgunu beynimize suoncaya kadar" mücadele edilecegini
vurguluyor Sözü Bolgeviklere getiren Hüsrev Bey gunlan yaz1yor:

...
Bolgeviklik, Bulgar ve Macarlarm da katilmasiyla, bugün Îtilaf kuv-
vetlerinin emperyalist istilasma, lurs ve açgäzlülügüne, gadr ve haksizh-
gmakargi bir ittihat vesilesi oldu...
Bence milletin bagmdaki münevverlerin verecegi karar ya bag1ms1z
ya§amak ya da topragm altim üstüne tercih etmede toplamrsa, her gey-
den evvel Bolgeviklerle temas edilip, prensipleri anlagilmak, Islam'da,
Türk'te geleneklere ve belli kurallara halel vermemek partryla, (Bolge-
vizm'de) degigiklilder yaparak, nas11 kabul o1Sacagmi, nasil uygulana-
cagru kararlagtirmak ve fakat smirdag olup dügman taarruzuna kargi
mukabele etmeyi temin etmek için silah, cephane, erzak almak cihetle-
rini saglam kaziga baglamak lazimdir...

Hüsrev Bey'in mektobundaki "Bolgeviklerle suurdag olmak" deyimi-


ne dikkat! Bu, Azerbaycan'm Bolgevikleptirilmesim gerektiriyor ve Mil-
li Mücadele'nin dogu siyasetinde önemli bir konudur. Hüsrev Bey mek-
tubuna devam ediyor.

Çünkübiz yalmz Bolgevik esaslarmi kabul eyledik, Hilafet makam1


sirf bir kutsal ve yüce bir makam olarak oturacak, hükümet halkm eli-
ne geçti demekle Ingiliz, Rum, Italyan kurgunlarma siper bulamay1z.
Yalmz Rus Bolgevilderi prensiplerine gu kadar milyon Türk daha katil-
mig diye sevinir Hâlbuki Ruslarm Kafkasya'yi tamamen istilalari ve
bizimle el ele vermeleri ancak bizim için prensibin kabulünü mümkün
lulacaktir...
7 Haziran 1919, Havza, Hüsrev9

Manda ve Bolgevizm... Kurtulug için yararlamlmasi dügünülen iki dig


faktör. Herkes bu iki kavrama aym anlam1 vermiyor Bolgevizm'e ide-
olojik olarak inanan ufak bir grup var, bunun digmda Avrupa
emperya-
lizmine kargi stratejik bir müttefik olarak bakanlar çogunlukta. Mand
konusunda "Ïngiliz muhibbi" oldugu için savunanlar var, bunIar ufalk
bir grup. Uzaklardaki Amerika'mn daha uygun olacanim dügününler
var. Kimi manda diyor, kimi bu kirli terimi reddederek
"muavenet,
mü-
zaheret, yardim" gibi terimler kullamyor.
Milli Mücadele s1rf Yunanhlarla askerî bir sava.ytan ibaret olmay1p,
asil Ïngiltere ile siyasi bir çatigma oldugu için, Bat1111ararasmdaki fark-

9. Kâzim Karabekir, istiklal Harbirniz, sf. 57-58. Hüsrev Gerede, hatiralarinda bu ko-
nudan bahsetmez. Sami Önal,Hüsrev Gerede'nin Anilari, Literatür Yayinlari, istanbul,
2002.
43

hhklardan yararlanmak, Bati'ya karmi BolgevikRusya ile igbirligi, hatta


ittifak yapmak... Bunlar yaygm fikirler...

Bolgevizm'i kabul etmek!


Mustafa Kema113 Haziran'da Havza'dan Amasya'ya geliyor, bunu Is-
tanbul'a da bildiriyor. 19 Haziran'da Rauf Orbay ve Ali Fuat Papa da
"vaziyet-i
umumiye"yi müzakere
asyla a geliyor, üçü bag baga verip

Mustafa Kemal, 21 Haziran'da "Amasya Taminú" olarak tarihe geçen "milletin

genelgesini yaymhyor, art1k megru otorite Istanbul degil, ka- I


ran"dir:

Vatanm tamamiyeti, milletin istiklâli tehlikededir. Merkezî hükümeti-


miz (Tstanbul)Îtilaf Devletleri'nin tesir ve denetimi altmda kugatilmig
bulundugundan, üstlendigi sorumlulugun icaplarm1yerine getirememek-
tedir. Bu hâl milletimizi yokmuy gibi tamttinyor. Milletin istiklâlini gene
milletin azim ve karan kurtaracaktir...

Mustafa Kemal milleti temsil eden bir heyet (kurul) olugturulacagmi


aç1khyor, Erzurum'da toplanacak Kongre için vilayetlerin delege seç-
mesini istiyor.lo
Mustafa Kemal'in Istanbul'dan bagunsiz bir otorite haline gelmeye
bagladigmm ilk belgesi budur. 23 Temmuz günü, Istanbul'daki Ingiliz
Yüksek Komiseri Amiral Calthorpe, Londra'daki
DLyigleri Bakam Lord
Curzon'a qu telgrafi çekiyor

Çanakkale'deiyi bii; ün kazanmig olan Mustafa Kemal Paga, bir ay ka-


dar evvel Sadrazam Damat Ferid tarafmdan iyi niyetle Samsun bölgesi-
ayak bastigi andan iti-
ne askerî müfettig olarak atandi. Fakat Samsun'a
baren kendisini yabane1 kargiti ve milliyetçi duygularm
Inerkesi haline !
çagrildig1 halde dänmüyor. Dönmesi için yeni
getirdi. Istanbul'a geri
Rauf Bey'dir.. 11
emirler verilecek. Diger tehlikeli bir galus

"merkez"i

Hareketin dig politikasmm da Mustafa Kemal Paga'dir.


Dig politika deyince, tabii Bolgeviklerle iligkiler änemli bir gündem
maddesi...
Karabekir Papa, Hüsrev Bey'in mektubunda yer alan "Bolgevizm'in
geleneklerimize göre bazi degigiklikler yapilarak nasil kabul olunacagi-
m, nasil uygulanacag1m kararlagt1rmak" geklindeki ifadelerden ciddi

10. Tam metin için bkz. Nutuk, vesika, 26. Sadelestirmig metin: Prof. Ergun Aybars, Tür-
kiye Cumhuriyeti Tarihi, I, Dokuz Eylul Üniversitesiyayini, Ankara, 1995, sf. 279.
I I. Bila! ingiliz Belgelerinde Atatürk, elk I, Türk Tarih Kurumu, 1992, sf. 26.
Simgir,
44

surette igkillenmigtir. Mustafa Kemal böyle mi dügünüyor?!


Karabekir, 17 Haziran'da Mustafa Kemal'e gönderdigi gifreli telgrafta
Bolgeviklerle fiili temas saglanmca onlarm yay1lmac1 "maksat

ve hedef-
lerinin anlay11acagmi"ve Türkiye'nin bu Bolgevik siyasetini ItilafDevlet-
1eri'ne karg1 koz olarak kullanabilecegini, o sebeple gimdi ne Bolgevik ne
"bîtaraf"
Itilaf yanlisi degil, (tarafsiz)görünmek gerektigini yaziyor.12
Mustafa Kemal 23 Haziran günlü telgraflyla Karabekir'e cevap veriyor.
Amasya'da Rauf ve Ali Fuat'la birlikte aldiklan kararlan Karabekir'e anla-
tan Mustafa Kemal, telgrafmm üç numarah bölümünde gunu yaziyor:

Bolgevizm'in anlagilmave ortaya ç1kma tarsi da (aranuzda)müzakere


edilerek esasen Kazan, Orenburg, Kirim ve saire gibi Îslam ahalisi bunu
kabul ederek diyanet ve gelenek gibiiglerle zaten ilgili olmadigmdan, bu-
nun memleket için bir salancasi olmayacag1 düpünüldü...

Mehmet Perinçek, telgrafm bu bölümünü Mustafa Kemal'in ideolo-


jik olarak da Bolgevizm'e yakm oldugunun kanitt diye görüyor.13
Hâlbuki Mustafa Kemal telgrafuun devammda, Ïngilizlere kargi Bol-
"daha
geviklerin etkili hale gelmesini" istiyor, tabii bundaki amaci Bol-
gevizm tehlikesini göstererek Îngilizleri Türkiye'ye dügmanhktan vaz-
geçirmeyi dügünmesidir! Mustafa Kemal'in telgrafmm devam1 göyle:

...
Bolgevikleriti daha etldli bir vaziyete girmeleri halinde... Itilaf kuv-
vetlerini memleketimizden uzaklaymaya mecbur etmek ve aksi takdirde
vatamnuzm Bolgevik istilasi altmda kalmak tehlikesine sebebiyet vere-
ceklerini iddia etmek...

Kâzun Karabekir de bu görügte oldugunu zaten 17 Haziran tarihli


telgrafinda Mustafa Kemal Paga'ya bildirmigti. Mustafa Kemal de telg-
rafmda Karabekir'in bu yöndeki görüglerini onayhyor, uygulanmasi
için izin ve talimat veriyor.14
Mustafa Kemal'in Bolgevik gibi konugmalan olacaktar; Bolgeviklerin
destegini almak için...
Bu dönemde milliyetçi amaçlarla Bolgeviklerle temas kuran bagk
lan da vardir. Ittihat ve Terakki'nin önde gelen isimlerinden Kara Vâsif
Bey'in gizli Karakol Cemiyeti Sovyetlerle iligkilerde bir hayli yol almly-
tir. Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi'nin imzalanmas1yla Azerbay-
can'dan ve tüm Kafkasya'dan çekilen Osmanh ordusundan oralarda
kalan milliyetçi Türk subaylarmm Îstanbul'da Ittihatçilarm kurdugu

12. Kâzim Karabekir,istiklalHarbimiz, sf. 47, istiklal Harbimizin Esaslari, sf. 55-56.
13. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 4 l ve dn. 40.
14. M. Kemal'in bu çok önemli telgrafinin tam metni için bkx Kâzim Karabekir, a.g.e., sf.
52-54; Bolgevizm'le ilgili bölumün ari Türkçe metni. Stefanos Yerasimos,
a.g.e., sf. 123.
45

Karakol Cemiyeti ile baglantisi vardir. Müslüman kökenli yerli komü-


nist unsurlar da bir yandan Kafkasya'da Bolgevizm'i yerleptirmek, öbür
yandan Kemalist hareketle irtibat kurmak için çahg1yorlar. Azerbay-
can, Dagistan, Çeçenistan, tâ Kazan'a kadar olan genig cografya kaym-
yor! Aym zamanda Kizil Ordu Denikin'in Beyaz Ordusu ile çarpiglyor.
Pantürkist, Panislamist, yerel milliyetçi, Komünist-milliyetçi, Bolgevik
hareketler; karmakangik...1s
ara Vâsif Bey, Ankara'daki 20. Kolordu Kumandam Ali Fuat Pa-
ga'ya bir mektup yazarak K1rim'dan Istanbul'a gelen "Bolgevik Dogu Îq-
leri Subesi"ninbir temsilcisiyle görügtügünü, Kemalist hareketle bir
anlagma yapmak istediklerini anlatiyor; bunun için Rusya'ya temsilci-
ler gönderilmesini tavsiye ediyor. Ali Fuat Papa da 8 Temmuz 1919 gü-
nü telgrafiyla bunu Erzurum'daki Karabekir Paga'ya bildiriyor.
Mustafa Kemal ve Rauf Bey ile arkadaylari 3 Temmuz'da Erzurum'a
gelmistir. Karabekir, Ali Fuat Paga'nm telgrafnu onlara anlatiyor, konu-
yu tartig1yorlar. Böyle önüne gelen Bolgeviklerle iligki kurarsa karmaga
olacak. Karabekir bu konuda, konumu sebebiyle, kendisinin yetkili ol-
masm1 öneriyor. Îgin içine Îttihatç11aringirmesini istemeyen Mustafa
Kemal de bunu kabul ediyor.
Mustafa Kemal ve Karabekir pagalar, Milli Hareket adma görügmeler
yapmak üzere askerî doktor ÖmerLütfi Bey'i Bakü'ye, Fuat Sabit Bey'i
de Moskova'ya gönderiyorlar. Bolgeviklerle ilk resmi temas böyle ku-
ruluyor. Ankara'da Meclis açildiktan sonra iligkiler hizla geligecek,
Mustafa Kemal "Bolgevik gibi" komigmalar yapacaktir
Fakat oraya daha epey uzun bir yol var. 1919'un Temmuz baglarmda
Mustafa Kemal Erzurum'da bagka ciddi sorunlarla kargi karglyadar.

Üniformanmönemi
Mustafa Kemal Paga, büyük yetkilerle ve unvanlarla Samsun'a çik-
"devlet

m1gt1. Kendi deyimiyle makam ve mesnedinin laymeti"ni, bun-


larm ordu ve halk üzerindeki etkisini de çok iyi biliyordu. Milli Hareket
"$.

zamanla padigaha kargi çakacak ölçüde güçleninceye kadar, Ordu


Müfettigi" ve "Fahri yaver-i hazreti gehriyari" unvan ve yetkilerini titiz-
likle koruyacak, imzalaTim bu s1fatla atacaktir.
Unvan ve yetkilerimn geri almmasim önlemek için bütün siyasi beceri-
sini kullamyor, Îstanbul'u oyahyor, Milli Mücadele'yi örgütlemek için za-
man kazanmaya çahgiyor. Anadolu'da milli heyecanm yeni iggallere yol
"mitingleri
açmasmdan korkarak durdur" diye emir gönderen Harbiye
Nazirt $evketTurgut Paga'ya, 30 Mayis'ta telgrafla qu cevabiveriyor:

15. Bkr. Stefanos Yarasimos, Kurtulug Savagmda Türk-Sovyet liigkileri,sf. 101-110.


Ayrintill aragtirma olarak gu degerli esere bkr. Serge A. Zenkovsky, Rusya'da Türkçü-
lük ve islam, Günce Yayinalik, Ankara, 2000, eserin tûmu ve özellikle sf. I 18 vd.
46

Itilaf Devletleri'nin Türk milli izzetinefsine tecavüzlerinden dolay1 te-


zahürat megru vé heyecan umumidir...

3 Haziran'da Istanbul'a çektigi telgraf:

Milletin heyecannu ve milli tezahürati men ve tevkif etmek için hiç


kimsede kudret ve tâkat göremem!

Yaygmlagan mitinglerde, yerli Hiristiyan ahaliyi rahatsiz edecek ha-


karetlerden salomlmasi için de halki ve kendisine bagh komutanlan
önemle nyanyor.16
Hem insani duygularla, hem "Hiristiyanlara saldmyorlar" diye Îtilaf
Devletleri'ne yeni iggaller için koz vermemek amaclyla.
"uyanmigttr"
Ama Ingilizler artik! Mustafa Kemal'in dönmesi, dönmez-
se azledilmesi için padigalu ve sadrazaru sikigtinyorlar. Îlk dön emri 6
"sebebi
Haziran'da geliyor. Mustafa Kemal nedir?" gibi sorularla oyah-
yor. Kuvvetli 15. Kolordu'nun bagmda bulunan Kâzim Karabekir, Harbi-
ye Nazin'na telgraf çekerek Mustafa Kemal'i azlederlerse bunun tehlikeli
sonuglar došuracagnu bildiriyor, Mustafa Kemal'e destek veriyor.
"resmî
Mustafa Kemal görev"ini yapmay1 da ihmal etmiyor: Sam-
sun'a ç1kigmdan 5 Haziran tarihine kadar geçen iki hafta içinde Îstan-
"çeteler
bul'a hakkmda" bey defa rapor gönderiyor, raporlarmda Rum
ve Ermeni çetelerinin Müslüman ahaliye yaptiklan saldirlan anlatiyor.
Azledilmesini geciktirmeye, Istanbul'la ve özellilde padigahla iligkileri-
ni vaktinden önce koparmamaya dikkat ediyor,
"dön"
11 Haziran günü Harbiye Nazin SevketTurgut Paga'nm emri
geliyor artik. Mustafa Kemal, Turgut Paga'ya ve Genelkurmay Bagkam
Cevat (Çobanh)Paga'ya sebebini soruyor. Turgut Papa bunun hükümet
karan oldugunu söylüyor. Cevat Paga'mn cevab1 dürüsttür:

1stanbul'acelp buyurulmamzt Îngilizleristedi!


"mille-
Mustafa Kemal, aym gün Kâzim Karabekir'e telgraf çekerek,
tin hukuk ve istildâlini tayin ugrunda milletle beraber çahymak" ve -

"milletin
rektiginde sinesine stšmarak" vazifesini yapmakta kararh o
"mümkün
dugunu, ancak oldugu kadar zaman kazanmak istedigini"
belirtiyor, Karabekir'den destek istiyor. Tabii Karabekir daima tam
destek veriyor.
Mustafa Kemal, yine aym gün padigaha çektigi telgrafta, "Ingilizle-
rin emrindeki kipilerin" kendisini Îstanbul'a çagirdiguu, dönmeyecegi-
ni, millet için gerekirse görevinden aynhp çahgmaya devam edecegini
bildiriyor:

16. Bkr. Nutuk, I, sf. 20-28.


47

beni ve kendini ingallah kurtanr" demig-


"millet

Sizi son ziyaretimde,


tiniz. Simdigörüyorum ki, .(millet)bagtan ayaga uyamktir, bag1msizhk
için kuvvetli bir inançla donanmigtir?

Sadrazam Damat Ferid'le bütün ipler koptugunda, Mustafa Kemal


Papa padigalu çabg1yor, bir süre baçanyor da...
"kullanmaya"

28 Haziran'da Harbiye Nazm tekrar Mustafa Kemal'in derhal dön-


"rica"

m sini ediyor.
"herhangi
30 Haziran'da Vahideddin, Mustafa Kemal'in bir mahalde
tebdili havaya müsaade istemesini" öneriyor. Kemal Papa dönmeyecek,
yoluna.devam edecektir; önündekiilk durak Erzurum...

Erzurum, bir kale


Erzurum Milli Mücadele'nin ilk kalesidir! Her geyden evvel eldeki en
güçlü askerî birlik Erzurum'dadir: 15. Kolordu!.. Milli Mücadele'nin ilk
zaferini bu ordu kazanacak, ilk milli smmmizi bu ordu çizecektir! Bi-
rinci Cihan Harbi'nin sonunda Ermenilerin Kass'1 saldmyla ele geçir-
meleri üzerine milli direnig bilinci ateglenen Erzurumlular, baçIarma
bir kumandan bekliyorlardi. Bu görevi isteyen Karabekir'in tayinini
Harbiye Nazm Cevat (Çobanh)Paya yap1yor. Sonrasuu Erzurumlu Ce-
vat Dursunoglu göyle anlatlyor:

Tam o günlerde 15. Kolordu Kumandanhgi'na Kâmim Karabekir Paga'nm


vard1.
tayin olundugn haberi geldi. Karabekir Paga'nm Dogu'da lyi bir adi
1918'de Kafkas cephesindeki ileri harekâtta kolordu kumandanhgi yapmig
altmda savagmig olan subaylar
ve lutalanm zafere ulagtirnugtt. Kumandasi
vatanseverliginden balisediyor ve kendisi-
onun askerî meziyetlerinden ve
ni çok saylyorlardi. HalÏ< da Karabekir Paga'yi seviyor ve saylyordu...18

Mazhar Müfit Kansu da anilarmda, Kafkas harekâtmdaki hizmetle-


"dogu

rinden dolayi, Karabekir Paga'mn


"gark
fatihi" diye anzldiguu, il-
lerimizde büyük bir göhrete" sahip oldugunu anlatir.19
Karabekir'in 12 Nisan 1919'da Îstanbul'dan aynhp 3 Mayis'ta Erzu-
rum'a gelerek 15. Kolordu'nun kumandasuu almasi, orduyu toparlay1p
Erzunun Müdafaa-i Hukuk'Cemiyeti'yle çahymaya baglamasi, Milli Mü-
cadele tarihimizin kilometre taglarmdan biridir.20

17. Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyannameleri (ATTB), sf. 31; Zeki Sarihan,
a.g.e., I, sf. 3 I5.
18. Cevat Dursunoglu, Mi!Ii Mücadele'de Erzurum, Kaynak Yayinlari, istanbul, 2000,
sf. 60.

19. Mazhar Mufit Kansu,a.g.e., sf. 25.


20. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimizin Esaslari, sf. 45-49.
48

Böylece Mustafa Kemal'in en önemli dayanaklarmdan biri hazirdir.


"3.
3 Temmuz'da Mustafa Kemal Papa, s1rtmda üniformasiyla, Ordu
Müfettigi" ve "Fahrî yaver-i hazret-i gehriyari" sifatlyla Erzurum'a geli-
"cülûs"

yor. 4 Temmuz, Sultan Vahideddin'in yani tahta ç11eymmbirinci


"cülûsu
yildönümüdür. Mustafa Kemal Papa Erzorum'da hümayunu ce-
nab-i padigahî münasebetiyle" tören düzenliyor, mülki ve askerî erkâ-
nm tebriklerini padigah adma kabul ediyor. Sivas Valiligi'ne de bir telg-
raf çekerek, padigalun tahta çilo; ylldänümünü kutlad1klarm1 bildiri-
"vatan
yor, bu vesile ile ve milletin giriftar oldugu vaziyetten güzel te-
cellilerle kurtulmasi ve mutlu bir netice ile aydmhga ve ferahhga ulay-
masi" temennisini.iletiyor.21
Îki ay sonra Sivas Kongresi toplanacaktir! Mustafa Kemal'in ayrmti-
lan bile ihmal etmeyen dikkatine bir örnektir bu telgraf. Padigaha sa-
dakatle Milli Hareket arasmda tutumu belirsig olan Sivas Valisi Regit
Paga'y1 kazanmak için kendisinin de padigaha ne kadar bagh oldugunu
göstermek istlyor bu telgrafla...
Erzurum'a geldikten sonra, Mustafa Kemal gehirdeki Müdafaa-i Hu-
kuk Cemiyeti'ni ziyaret ediyor. Orada bulunan Cevat Dursunoglu göyle
anlat1yor:

Mustafa Kemal Paya en yeni üniformasmi giymig, yaver kordonlanm


takmig ve bütün nigan ve madalyalan gögsünde olarak, kolordu kuman-
dammn binegine mahsus bir çift çok güzel koyu doru atm çektigi fayton-
la ve yamnda o zamanki lakab1yla Hamidiye kahramam Rauf, Izmir mu-
tasarnfi Ibrahim Süreyya beylerle birlikte Müdafaa-i Hukuk'a geldiler...

Üniformave padigah yaveri unvam!


Pa.ya Erzurum'a geliginde de Karabekir'in emriyle askerî tärenle kar-
gilanrugtt.22
Ama artik istanbul'a dönmesi veya üniformalanm ç1karmasi isteni-
yor! 5 Temmuz'da yeni Harbiye Nazm Ali Ferid Paga, Mustafa Kemal
Paga'yi telgraf bayma çaginyor. Dänmesini istiyor, tutuklanmayacagma
dair güvence veriyor; padigahm da onun dönmesini istedigini söylüyor,
"Bizi mahcup etme" diyor. Mustafa Kemal, dönmeyecegini, gerekir
istifa edebilecegini belirtlyor.
Azlini veya istifasmi olabildigince geciktirmek için zaman kazanma-
ya çaligan Mustafa Kemal, tedbirlerini de allyor. 3. Ordu Müfettigi ve
Fahrî Yaver-i Hazret-i Sehriyariimzas1yla kolordulara gizli bir emir
"memleket
göndererek, Istanbul hükümetinin ve millet aleyhine yaym-
layacag1 tebliglerin engellenmesi" için haberlegme kanallannm dene-
tim altma almmasmi emrediyor!

2 I. ATTB, sf. 52.


22. Cevat Dursunoglu, a.g.e., sf. 89-90.
49

7 Temmuz'da, idari yetkilerin de kolordularda toplanmas1 yönünde


bir genelge yaymhyor. Böylece kendisi görevden azledilse veya istifa
etse bile, bütün askerî ve idari yetkiler güvendigi kolördu komutanlan-
"siklyönetim

nm elinde toplamyor. Sina Akgin bunun havasi"nda bir


uygulama oldugunu söylüyor.23
Kâzim Karabekir de Mustafa Kemal'le görügerek, "Kolordulara Ta-
mim" baghglyla iki genelge yaymlayarak ona destek veriyor. Bütün
aç, ordularm dag1tilmasuu önlemek, silah ve mühimmati muhafaza
al a almak... Bundan bagka,_ genelgede çok önemli bir talimat daha
yer ahyor

Kolordular, Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i Ilhak cemiyetlerinin ve bu tür


tegebbüslerin zaafa ugramasma yol açacak tesir ve müdahaleleri katiyen
men edeceklerdir.24

Arttà Îstanbul'un karan ne olursa olsun, Milli Mücadele'nin askerî


ve sivil teykilati kurulmugtur bagt da bellidir: Mustafa Kemal...

Mustafa Kemal istifa ediyor


Ve 8 Temmuz... Milli Mücadele tarihinin en önemli döriemeçlerinden
biri daha yagamyor.
Vahideddin, Mustafa Kemal Paga'mn görevine son veren bir irade
"kullan
yaymhyor! Gece yansma dogru padigaha Erzurum'dan Mustafa
Kemal" imzah bir telgraf geliyor:

Simdiyekadar gerek çok kutsal zât-1 hümayunlarruza" ve gerek Har-


biye Nezareti'ne yaptigµn sunuglarda vatan ve milletin, yüce hilafet ma-
kammm ugradigi ve halen iginde bulundugu aci durumlan ve buna kargi
duyulan milli elem ve ac11an bütün agamalanyla ve gerçekleriyle arz et-
tim. Bunu yapmakla mukaddesatmun âciz nefsime yükledigi en yüksek
ve en vicdanî vazifelerden birini yapnug oldum...
Yüce saltanat ve hilafet makamlarmm ve necip milletlerinin hayatmun
son noktasma kadar daima hirsh ve sad1k bir ferdi gibi kalacaimu tam bir
ubadiyetle arz ve temin ederim. Yüce askerlik görevinden istifa ettigimi
Harbiye Nezareti'ne arz ettim. Yüce gahsimzm sihhat ve aflyetiiçin dua ve
her türlü afetlerden korumasuu Cenab-1Kibriya'dan niyaz...25

23. Sina Akyin, istanbul Hükümetieri ve Milli Mücadele, sf.469.


24. Kazim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 66-67.
"imperyal
*
Bati monarglierindeki majesteleri" terimi kargiligrindaOsmanli monargisinde
"zât-i
gahane, zât-i humayunlari" gibi terimler varder.
25. Atatürk'ün Söylev ve DemeçIeri, I, sf.28-29.
50

Mustafa Kemal, azledilmeye ön almak için istifa ediyor.


"kullan"
O günün resmiyet diliyle yaz1h bu telgrafta gibi terimlerden
"kalp
bagka, ve âmal-i mügfika-i hümayunlanm" yormaktan ve biktir-
maktan sakmdtgi için istifa ettigi geklinde ifadeler de vardir. Sina Ak-
"sik
gin'in belirttini gibi sik kullamlan vatan ve millet kavramlan olma-
sa tam bir bende üslubuyla kaleme almdtgi söylenebilecek olan bu te-
lin amacmm taktik oldugu söylenebilir. Amaç, padigahi mümkün oldu-
u ölçüde ürkütmemek, gerekirse ileride onuola igbirligi kap1lanm ka-
patmamak ve padigah adma ulusal alamm kargisma dikileceklere kar-
gi, pegin olarak bir savunma sílahma sahip olmakt1, denilebilir."26
Mustafa Kemal, "Erzurum Vilayeti"ne istifa dilekçesini verlyor Dilek-
"mübarek
çede, vatan ve milleti parçalanmak tehlikesinden kurtarmak
ve Yunan ve Ermeni emellerine kurban etmemek için açulan mücahede-i
milliye ugrunda serbest surette çaligmaya tesrà ve askexî sifatmm artik
mâni olmaya bagladigi" için istifa ettigini belirtÏyor. "Bundan sonra mu-
kaddes milli gayemiz için her türlü fedakârhkla çaligmak üzere sine-i
"arz
millette bir ferdi mücahit" olarak çahgacagim ve ilan" ediyor.27
Mustafa Kemal, 8 Temmuz'u 9 Temmuz'a baglayan gece telgraf ba-
"ordulara
Smda padigahla görügerek verdigi istifasim hemen ve mille-
te" genelge ile duyuruyor.Nutuk'taki degerlendirmesi göyledir

Bu tarihten sonra resmî sifat ve selahiyetten soyutlammg Olarak, mille-


tin gefkat ve civanmertligine gûvenerek ve onun bitmez feyiz ve kudret
kaynagmdan ilham ve kuvvet alarak, vicdanivazifemize devam ettik.28

Tanhin döndügü an

SevketSüreyya Aydemir, milli tarihimizin bu dönemecini son derece


insani ve duygulu bir üslupla anlatir: "9 Temmuz 1919 karagik bir gün-
dür. Etrafmda herkes biraz durgundur. Sivil hayatta ilk gimdür.. Artik
hiçbir resmî sifati, bir yetkisi, bir rütbesi, hatta yeri yurdu, geliri ve pa-
rasi yoktur.
Yaveri Cevat Abbas, erkenden, Erzurum "Müdafaa-i Hukuk Cemiye-
"faal

ti" öncülerini bulur. Bu öncüler veya heyet" sankh bir hoc


bagkanhšmda birkaç gençtir. Fakat heyet azalan, haberi çoktan alnu -

Iardir. Sevinmielerdir:
-

Mustafa Kemal, arkada kalan köprilleri ylkti...


Simdimemnun ve daha ümitlidirler. Çünkügelecegin gefi artik belli-
dir. 10 Temmuz günü iki önemli olay geçer. Biri, beklemedigi bir darbe-

26. Sina Akgin, istanbul Hükümetieri ve Milli Mücadele, sf. 468.

27. ATTB, sf. 54.


28. Nutuk, sf. 32.
51

dir. Rauf Bey'in amlarma göre bu, Mustafa Kemal'e hayatmda en çok
yeis veren hadisedir. Fakat bir bakigta olay, änemsiz gibi görünür. Kur-
may Ba kam Kâzim (Dirik) Bey, onun kargisma dikilmigtir:
-

Pagam, siz askerlikten istifa ettiniz. Benim bundan sonra emriniz-


de bu vazifeme devam imkâmm kalmad1. Evraki kime teslim edeyim?
Mustafa Kemal'in cevabt hazin bir inilti olur ve bulundugu koltuga
derin bir yeis içinde gömülür.
-

Ya öyle mi efendim? Peki efendim...


s1rada yanmda bulunan Rauf Bey, hatiralarmda yöyle nakleder:

Mustafa Kemal'i l909'dan beri tanmm. Nice mihnetli anlarma gahit ol-
muçumdur. Ama o gün, orada, kurmay ba.ÿkanmm, evrakuu toplay1p kar-
gismda dikildigi ve o sözleri söyledigi andaki ruh dügkünlügünü hiçbir
zaman görmedim...

"kendine
Kurmay bagkam odadan, mahsus çahmh tav1rlanyla" çIkar.
Mustafa Kemal, koltuguna y1giluuytir Meyustur. Konugamayacakmig
gibi bir hali vardu Ama gene de konnyur Rauf Bey'e döner:
-

Rauf, gördün mü? Devlet makam ve mesnedinin laymetini gördün


mü?
Rauf Bey, ona teselli sözleri söyler. "O adamm, tabiatmi bir an önce
açiga vurmasi hatta daha iyidir" diye konuqur. Digerlerinin vefasmdan,
sadakatinden bahseder. Hele Kolordu Kumandam Karabekir Paga'mn
ona olan hürmet ve muhabbetine dair cümleler nakleder.
Evet, asil mesele Kolordu Kumandam'ndadir. Karabekir, kendilerine
karg1çok dürüst davrammetir. Amanihayet o dabir emir kuludur
Ondan, kendisi gibi onun da bütün riitbe ve mesnetlerini feda etme-
si istenemez. Kaldi ki, o da bunu yapmak zorunda kahrsa, nihayet hep-
si de ortada birkaç sivil ädam olarak kahrlar. Fakat saraym da ne yapa-
cagi belli degildir. Belki bugün bir emir gelir:

15. Kolordu Kumandam Kâzun Karabekir Papa, vazifesinden ve asker-


likten affedilmigtir. Kumanda derhal filana devredilsin...

Ya o zaman? Mustafa Kemal kendini tutamaz, söylenir


-
Seninle benim yapacagmuz bir gey kaldi Rauf. O da emin bir yere
çekilip, ayakaltmda ezilmemeye çahymaktir
.

Ama böyle geçici ruh dügkünlügü anlari, ilahlarm, kahramanlarm,


peygamberlerin hayatmda da vard1r. Bu dügkünlükler, ümitsizliklerdir
ki, eger onlarla kargilagan insanlar, onlarla hesaplagmay1bilirse, ancak
yeni yollarm, yeni kurtuluglarm müjdecisi olurlar.
Nitekim gu 10 Temmuz 1919 günü, hem mihnetler, hem ümit ve müj-
deli haberler günüdür. "Vilâyât-1 $arkiyeMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti"
52

toplanmig ve Mustafa Kemal'in askerlikten istifasma iligkin olarak gu


karan alnugtir:

Vatam parçalanmaktan, milletirhaklanyla saltanati ve hilafet maka-


muu çignenmekten kurtarmak yolunda açilan Milli Mücadele'ye, asker-
likten istifa suretiyle igtirak buyurulacagma dair beyanlan sayg1yla be-
nímsenmig ve heyet, kendilerini reislige, Rauf Bey'i de ikinci reislige seç-
mek suretiyle...

Demek ki, Mustafa Kemal'in önünde yeni bir yol açilruptir. Yeni bir
yolculuk baglamak üzeredir Milli Mücadele yolu! Bu yol belirsizdir. lylen-
memigtir. Dikenlidir. Nereye varacant belli degildir. Ama bir yoldur. Onun
nice zamandir dügündügü, benimsedigi ve istikametini aradigi yoldur.
Birtalam ümitlerden, geleceklerdennigan veren müjdelerin yoludur...
Fakat ya Kolordu Kumandam (Kâzim Karabekir), ondan henüz bir
haber yokt."
SevketSüreyya'mn anlatum burada sona eriyor.

Karabekir: "Emrinizdeyim Payam!"


Mustafa Kemal artik resmen yetkisiz ve unvansizdir. En güçlü askerî
birlik olan 15. Kolordu'nun bagmda bulunan Kâzim Karabekir Paga'mn
davramg,1 nasil olacaktir? Mustafa Kemal ve Rauf Bey endige içinde
bekliyorlar.
Yine SevketSüreyya anlattyor:

Saatler ilerlemekteda sinirler gergindir: Kolordu'dan gelecek haber ne


olacald Bu ugursuz hava uzaylp gidecek mi? Yoksa bir tutuklama emri?..
Tam o sirada yaver Cevat Abbas, Mustafa Kemal'in odasma ylldmm
luziyla dalar
-

Kumandan (Karabekir) Paga geliyorlar. Arkalarmda bir bölük süva-


ri askeri var!
Mustafa Kemal, Rauf Bey'e bakar, kulagma egilir, yavagça mmldamr:
-

Gördün mû Rauf? Dediklerim dogru degii miymig?


Sararmigtir. Bunahm zirve noktasmdadir. Yerinden kalkar. Odanm o -

tasma ilerler. Ayaktadir. Gäzleri kaplya dikilmigtir. Îçinde hayatmm en


tehlikeli scrusu uyamr. Hayatmda en önemli dönüm noktas1dir.
Kâzim Karabekir Papa kapida görünür. Arkasmi subaylar çevirmigtir.Sa-
kin görünmeye çahgir Yüz hatlari biçbir gey ifade etmez. Binamn önünde
süvari bölügü saf nizami almigtm Karabekir ilerler Yaklayir. Durur. Asker-
ce selam vaziyetini ahr. Önemsizbir geymiggibi, sükûnetle bildirir·
-

Emrinizdeyim Pagam! Ben, subaylarnn, erlerim, kolordum, hepimiz


emrinizdeyiz!
53

Yol dönülmügtür, doruk agilmigtir, buhran geçmigtir, ilk zafer kazaml-


nugtir. Mustafa Kemal; vefah, cesur, dürüst arkada.ymm boynuna sarihr.
Onu kucaklar öper..,29

$evketSüreyya'nm "vefah,
anlat1mi burada bitiyor.
"ilk
Karabekir'in bu cesur, dürüst" hareketi gerçekten za-
"dir.
fe Artik eldeki kolordularm en güçlüsü, Karabekir'in karan ile ar-
ti adigaha degil, Mustafa Kemal'e baghdir!
SevketSüreyya'nm yazdiklari, bizzat Karabekir'in ve Rauf Bey'in an-
lattiklanna dayamyor. Fakat bu ikisi de zaferden sonra Mustafa Ke-
mal'le yollan aynlan, 1stiklâl Mahkemelerine dügen insanlardir! Bu si-
"vefah,
yasi sebepten, Atatürk Natuk'ta Karabekir'in bu cesur, dürüst"
hareketinden bahsetmez. Yakm çevresindeki Mazhar Müfit'in Cumhu-
riyet devrinde yazdigi amlannda da bäyle bir kayrt yoktur. Fakat Ismet
Inönü Hattralar'mda "Karabekir ve Ali Fuat pa.yalann Atatürk'e yar-
dimlan"m anlatirken bu olaydan da bahseder:

Istanbul hükümeti, Kolordu Kumandam Kâzim Karabekir Paga'ya Mus-


tafa Kemal Paga'mn vazifesine son verildigini teblig ediyor. Hadiselerin
böyle hizla geligtigisirada, bir gün, Kâzun Karabekir Paga'nm kalabahk ma-
iyeti ve arkasmda bir süvari bölügü oldugu halde gelmekte oldugunu haber
veriyorlar. Heyecanla bekliyor. Karabekir Paga'mn niçin geldigini bilmedi-
güphelive
ginden, kugkulu bir haldedit Fakat bu hali maiyetindekilere his-
settirmemeye çalig1yor. O siradamaiyetine karanhk bir hava hâkim oldugu-
nu anlatirken, Karabekir Paga, Mustafa Kemal Paga'mn bulundugu odaya
giriyor, onu askerce selamladiktan sonra, kendisinin kolordusu ile beraber
emrinde oldugunu, veredegibütün emirlerin yap11acagim bildiriyor. Musta-
fa Kemal'in Anadolu'da hatirmda kalan en heyecanh hadise budur. Çünkü
mizaçlan ve zihniyetleri balammdan Karabekir Papa ile kendisi öteden be-
ri birbirlerinden uzak kalmiglardir Kendileri böyle farz ediyor, böyle bili-
yorlar. Hãlbuki Karabekit Papa, Mustafa Kemal Paga'mn resmi vazifesi son
buldugu zamanda, ordu kumandam iken elinde ne vasitalar ve imkânlar
varsa, hepsinin devam ettigini ve kendisinin de emrinde oldugunu söylü-
yor. Mustafa Kemal Papa için çok ehemmiyetli bir sürprizdir bu.
Mustafa Kemal Pa.ya, Kâzim Karabekir Paga'nmbu hareketinden bana
çok tegekkür ve minnet hisleri ile bahsetti. Geçmig zaman içinde kendi-
sine cesaret ve kuvvet veren en ritühim hadisenin bu oldugunu anlatti ve
Kâzim Karabekir Paga'ya çok mütegekkir oldugunu söyledi_30

Karabekir bununla yetinmiyor, Mustafa Kemal'in askerî görevlerin-


den aynldigru orduya bildiren genelgesinden hemen sonra, 13 Tem-

29. §evketSüreyya Aydemir, Tek Adam, Remzi Kitabevi, Istanbul,1971, sf. 104-108.
30. Ismet Inänü, a.g.e., sf. 172-l73.
54

muz'da "Mustafa Kemal Papa hazretleri"ne telgraf çekerek resmen de


baghhšru bildiriyor. Benzer bir telgrafi Rauf Bey'e de çekiyor.31
Kâzim Karabekir'in bu büyük ahlakm1 ve örnek vatanseverligini
unutmamak, unutturmamak lazun!
Aym gün büyük bir m deli haber daha: "Hamidiye Kahramam" ola-
rak büyük bir üne ve itibara sahip Rauf (Orbay) Bey bütün vilayetlere
'millî

telgraf çekerek "Mustafa Kemal ve arkadaglarmm açt181 cihad'a


katddigim" ilan ediyor:

Vatan ve milletin kurtulug ve istiklâli, saltanat ve hilafet makammm


dokunulmaahgi bilfiil temin olununcaya kadar Mustafa Kemal Papa ile
çahgmaya mukaddesatumz namma ahdettigimizi ve yemin ettigimizi arz
ve ilan eylerim.32

Aym gekilde Rauf Orbay'm büyük ahlalum e vatanseverligini unut-


mamak, unutturmamak lazim. Daima Atatürk'e bagh kalmig isimlerden
Hüsrev Gerede Erzurum günlerine iligkin amlarmda göyle anlatir:

Genellilde Mustafa Kemal ve Rauf Bey'le birlikte dolagirdim. Çevre


köylerde iligki kurdugumuz halk ile yaylada rastladiguma celep ve ço-
banlara varmcaya kadar herkes Hamidiye Kahramam Rauf Bey'in adim
duymuytu. Fakat Mustafa Kemal popüler degildi. Rauf Bey bu durumdan
asla kendi adma yararlanma yönüne gitmemig, tersine sürekli olarak
Mustafa Kemal Paga'yi öne sürmügtür. Temiz, asil bir insan olan Rauf
Bey'in bu tutumu, onun da bizler gibi Mustafa Kemal'de milleti kurtara-
cak kudret ve zekây1 sezdiginin kamtidir,33

Garp Cephesi kuruluncaya kadar Milli Mücadele'nin temelleri Do-


u'da atilnug ve bu çok ašlr ve çok onurlu görev, Mustafa Kemal, Kara-
bekir ve Rauf Bey'in omuslarmda tagmmietir. Tarihin cilvesi veya siya-
setin tabiat1; yedi yil sonra Karabekir Papa ve Rauf Bey Istiklâl Mahke-
melerine dügecek, büyük haksizhklara maruz kalacaklar... Mustafa Ke-
mal istifa ettiginde kendisinin bir göreve atanmasmi isteyerek onu bü-
yük hayal k1nkhšma ugratan Kâzim Dirik ise, Kemalist Cumhuriyette
Vali ve Trakya Umum Müfettigi olarak görev alacaktir. .

Erzurum Kongresi
(Dogu Vilayetleri)
Vilâyât-Sarkiye Müdafaa:-i Hukuk Cemiyeti'nin Er-
zurum gubesinin il kongresi 17 Hariran'da yap11m1st1. Milli Mücadele

31. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimix, sf.72-73.

32. Zeki Sanhan, I, a.g.e., sf. 372.


33. Sami Önal, a.g.e., sf. 66.
55

tarihimizin büyük dönüm noktalarmdan biri olan "Erzurum Kongresi"


ise Cemiyet'in genel kongresidir.
Cemiyet, 4 Arahk 1918'de Istanbul'da kurulmugtu. Amaci dogu ille-
rinde Ermenistan kurulmasuu önlemek, Türk-Kürt kardegligini sürdür-
mekti. Sayisi 30'u bulan kuruculan arasmda Diyarbalor mebuslan Zül-
fü ve Fevzi beyler, ünlü yazar Süleyman Nazif, Erzurumlu Hoca Raif
Efendi ve Cevat (Dursunoglu) gibi itibarh gahislar var. Cemiyet 10
Erzurum gubesini açacak ve asil faaliyet merkezi Erzurum ola-
'ta
M
caktir. Erzurum qubesi 5 Mayis'ta Trabzon, Sivas, Diyarbakir, Elazig,
Bitlis, Van ve Erzincan'a çagnda bulunarak mini dava için birlikte ça-
hqma arzusunu iletmigtir.
"sivil"

Erzurum Kongresi'nin ikinci ayagi, Trabzon'dur, 12 Subat


1919'da, Müftü Imameddin Efendi bagkanhimda kurulan Trabzon Mu-
hafaza-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti'dir. Cemiyetin liderlerinden Barut-
çuzade Ahmet Faik Efendi çok önemli ve itibarh bir isimdir. Cemiyet
Rize, Gümüghane, Giresun ve Ordu'da gubeler açm1gtir.
Milli Mücadele tarihimizin kilometre taglarmdan biri olan Erzurum
Kongresi'nin temelinde bu iki cemiyetin beraber çahqmalan vardir.
Erzurom Kongresi'nin 10 Temmuz 1919 günü toplanmas1 kararlagtiril-
nug ve ilan edilmigti. 9 Temmuz'da, bölgedeki Mondros uygulamalanm
denetlemekle görevli Îngiliz Yarbay Rawlinson, Erzurum'da Mustafa Ke-
mal'i ziyaret ederek kongrenin iptal edilmesini istlyor, aksi halde kuvvet
kullanarak dagitacaldarnu söylüyor, tehdit ediyor! Mustafa Kemal sert
ve kesin bir dille reddediyor. Kongre'ye Ermenistan ordusunun saldir-
mast ihtimaline kargi da Kâzim Xarabekir Papa askerî tedbirler ahyor.34
Fakat o günün eartlarmdadelegeler 10 Temmuz'da gelemedigi için
Kongre 23 Temmuz'a erteleniyor. Karabekir özellikle vurgular, 23 Tem-
muz, lkinci Megrutiyet'ixtilan günüdür, Megrutlyet bayramidir?
Bu arada SarkVilayetleri MÏídafaa-iHukuk Cemiyeti, yürütme kuru-
lu niteligindeki "Faal Heyet"in bagkanhšma Mustafa Kemal'i, yardunc1-
hšma Rauf Bey'i seçiyor
20 Temmuz günü Mustafa Kemal'i tutuklamasi için Erzurum valisi-
ne Îstanbul'dan emir geliyor; Vali Kadi Hurgit Efendi hemen cevabmi
veriyor:

Gücünüz yetlyorsa gelin siz tutuklaym!

Îstanbul, bu arada Karabekir'i de görevden alniaya kalkiyor, Karabe-


baymdan aynlmayacagru" bildiriyor. Istanbul ses
"kolordusunun
kir
ç1karam1yor tabii.
Harbiye Nezareti Ankara'daki Ali Fuat Paga'yi da iki defa görevden

34. Karabekir, a.g.e., sf. 72-73.


35. Karabekir, a.g.e., sf. 77.
56

almaya tegebbüs edecek, bayaramayacaktir; Ali Fuat Papa görevini bi-


rakmayacak, yerine atanan Kiraz Hamdi Paÿa, Ankara il simrmdan içe-
ri giremeyecektir!
"pek
Ve 23 Temmuz 1919, Erzurum Kongresi, Atatürk'ün deyimiyle
mütevazi bir mektep salonunda" §iran delegesi ve Müftüsü Hasan
Efendi'nin yaptini dua ile açihyor. Tören ve genlikler de yap1hyor. 14
gün devam edecek kongrenin ilk günü Mustafa Kemal Papa, büyük ço-
unluk oylanyla bagkan seçiliyor.36
Kåzim Karabekir'e göre Mustafa Kemal, bagkanhk kürsüsüne gene-
ral üniformasi ve padigah (yaver)kordonuyla ç1klyor, Trabzon delegesi
Zeki Bey münasebetsiz bir tavirla itiraz ederek evvela üniforma ve pa-
"tahakkümden

digah yaveri kordonunu ç1karmasmi istiyor, korkuyo-


"pek
ruz" diyor. Karabekir'e göre, mügkil vaziyette kalan Kemal Papa o
akgam üniformay1 atmaya mecbur" kahyor?
Bunu Mahmut Gologlu da yaz1yor.38
O zaman, Enver Pa.ya tecrübesinden gelen bir askerî diktatör1ük
korkusu vardi...
Aynca, savay sonrasmda Osmanh ülkesinde esen ordu aleyhtari ha-
vay1 da zikretmek lazrn. Ermeni tehdidi altmdaki Erzurumlular ordu-
ya bel baglasa da ordu aleyhindeki hava Kongre'deki Trabzonlulari et-
kilemigti.
SüreyyaA
Sevket Aydemir'e göre, Mustafa Kemal'in Kongre'ye katd-
masi ve bagkan seçilmesi konusunda kendi arkada.glan arasmda bile
"muhalif
fikir birligi yoktu. Bu tür esintiler" Kemal Paga'y1 üzmüg, fa-
kat Karabekir'in müdahalesiyle durum düzelmigti. Kemal Paya'mn bag-
kanhk kürsüsüne askerî üniformayla çiktigi ve bir delegenin itiraziyla
kargilagtigi gekliede Karabekir'in anlatimlanm ise Aydemir inandmci
bulmuyor: Karabekir, asker oldugu için tabii, Kongre'de yoktu, bir de-
dikoduyu yazmigti. Kongre kâtibi olarak görev yapan Cevat Dursunog-
lu da Kemal Pa.ya'mn sivil oldugunu, hatta yanmda sivil elbisesi olma-
digi için Erzurum Valisi Münir Bey'in elbisesini ödünç aldigim yazmig-
ti. Bu igreti elbiseyle garip bir fes, Paga'nm o zamana ait resimlerinde
de görülüyordu.40

36. Prof. Enver Ziya Karal ve ögrencisi Prof. Ergün Aybars devrim tarihi kitaplarinda Mus-
"oybirligi"

tafa Kemal'in ile Kongre Bagkanligi'na seçildigini belirtiyorlar. Prof. Kirziog-


"oylarin

lu'nun inceledigiKongre tutanaklarinda ise tasnifi neticesinde dört çekimser, üç


muhalif oya kargi 38 oy ile Mustafa Kemal Paga'nin bagkan seçildigi" belirtiliyor. (Fahrettin
Kimioglu, Bütünüyle Erzurum Kongresi, sf. 25.)
37. a.g.e., sf. 78.
38. Mahmut Gologlu, Erzurum Kongresi, sf. 83-86'dan zikreden Sina Akgin, istanbul
Hükümeti ve Milli Mücadele, sf. 470.
39. Sina Akgin, a.g.e., sf. 472.

40Jevket Süreyya Aydemir, a.g.e., il, sf. I 10, dn I.


57

Fakat Falih Rifki Atay da Pa.pa'nm ilk gün üniformah olarak kürsüye
çiktignu yaz1yor. Erzurum Kongresi hakkmda belgesel aragtirmalar ya-
pan Prof. K1rzioglu, Atatürk'ün validen ödünç sitil kiyafet aldigi iddi-
asim inandirict bulmuyor, Mustafa Kemal'in Erzurum'a gelirken yolcu-
lukta kullandigi spor ceket ve pantolonlu resimlerinin bulundugunu
hatirlat1yor.41
uo kadar önemli mi? Önemli,çünkü Trabzon Müdafaa-i Hukuk Ce-
mi eti'nde sürekli bir Mustafa Kemal muhalifligi olmug, Halk Firkas1
bünyesinde de "Inönü ekibi" içinde yer alnuglardir. Daha änemlisi,
Mustafa Kemal'in ne kadar farkh egilimleri Milli Mücadele çerçevesin-
de birleptirdiginin bir göstergesidir bu.

Îki vurgu: Îslam ve Bolgevizm


Erzurum Kongresi'ni Sark Vilayetleri Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
Bagkam Hoca Raif Efendi açiyor. Kongre'ye katilanlarm meslek dag1h-
nu göyle: 19 toprak sahibi (egraf),15 idareci, 13 din adanu, 11 asker, 9
tüccar, 7 hukukçu, 7 egitimci, 7 gazeteci, 2 saghkçive teknisyen.
Kongre'nin en önemli karan "Heyet-i Temsiliye" (Temsil Kurulu) de-
nilen temsilî bir kurul seçmesidir. Resmi adr "SarkiAnadolu Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsiliyesi"dir. Heyet, ba.ykanhšma Mustafa
Kemal'i seçiyor.
"Heyet-i Temsiliye" Milli Mücadele'nin temel, esasi kavramlarmdan
biridir. Mustafa Kemal, TBMM Reisi seçilinceye kadar, "Heyet-i Temsi-
liye Reisi" sifattyla çahyacakt1r. 9 kipilik Heyet-i Temsiliye göyledir:
Mustafa Kemal, eski 3. Ordu Mûfettigi, askerlikten aynlma.
Hüseyin Rauf Bey (Orbay), eski Bahriye Nazir1.
Kâzun Karabekir, 15. Kolordu Kumandam.
Hoca Raif Efendi, Erzurum eski mebusu.
SeyliFevzi Efendi, Erzincan'da Nakgî geyhi.
Servet Bey, Trabzon eski Mebusu.
Bekir Sami Bey, Beyrut eski Valisi,
Sadullah Efendi, Bitlis eski Valisi.
Hact Musa Bey, Mutki agireti reisi.
Îzzet Bey, Trabzon eski Mebusu.
Bunlardan Bekir Sami, Sadullah ve Hac1 Musa beyler telgraf haber-
legmesiyle, g1yaben seçildiler. Kâzim Karabeldr Kongre'ye katdmarug,
delege olmarugt1, digandan desteldemigti. Kongre bittikten sonra tüzü-
günözel maddesi geregince Heyet-i Temsiliye'ye üye oldu.42
41. Prof. Fahrettin Kirzioglu, a.g.e., cilt 2, sf. 25. Knioglu kitabina Mustafa Kemal'in Hazi-
ran 1919'da Arnasya'da sivil kiyafetle çekilmig bir fotografini koymuytur, yanmda yine sivil ki-
yafetil yaverleri Muzaffer Kiliç ve Cevat Abbas Gürer vardir. (sf.172).
42. Nutuk, III,Vesika 41, Zeki Sarihan.a.g.e., II,sf. 30.
58

"besmele"
Mustafa Kemal Kongre'yi aç14 konugmäsma ile bagh-
yor. Kendisini bagkan seçen delegelere tegekkür ediyor. "Hükümet-i
Osmaniyemiz"in âdil bir barig umuduyla Mondros Mütarekesi'ni im-
zaladigim, ama Itilaf Devletleri'nin mütareke partlarmi bir tarafa bi-
rakarak vatam iggal etmekte oldugunu anlatlyor. Îzmir'in iggal edil-
digini hatirlatarak Pontus ve Ermeni planlarma da dikkat çekiyor.
"mil-
Müdafaa-i Hukuk ve Redd-i Îlhak gibi çok say1daki cemiyetlerle
lî cereyanm vatamruzda artik bir elektrik gebekesi haline geldigini",
vatam, milleti ve hilafeti iëte bunun kurtaracagim söylüyor. Uzun ko-
nugmasmm sonunda, "Cenab-1 Vâhib ül âmâl Hazretleri"ne, yani
emellerimizin gerçeklegmesini saglay1c1 olan, Cenab-1 Allah'm... "Ha-
bib-i Ekremi (Peygamber) hürmetine bu mübarek vatam ve saltanat
"âmin"
ve hilafet-i kübra makamlarim korumasi için" dua ediyor ve
diyerek bitiriyor.
Kongre'de hazir bulunan Mazhar Müfit Kansu, Paga'nm bu konugma-
"salonu
smm yerinden sökecek kadar kuvvetli ve sürekli bir surette al-
luglandiguu" anlatir Aym akgam, Mazhar Müfit Bey özel bir görügme-
sinde, "Pagam, nutkunuzun sonunu müftü efendinin duasi gibi bitirdi-
niz" tilyor. Paga'mn cevabi:
-

Maksadmi anhyorum, anhyorum amma, gimdi vazifemiz, hallo, va-


tam ve esir Padigah'1kurtarmaya inandirmaktan ibarettir...
Ve Papa, sözlerine devamla, bir strateji prensibini ifade ediyor
-

Zamamnda hiçbir geyi kaçirmamak ve zamansiz hiçbir geye uzak-


tan yakmdan tevessül etmemek baghca dikkatimizi tegkil etmelidir.
"padigah
Kansu, günün partlarmda ve halifeye dua etmenin, onun
esaretten kurtulmasmi dilemenin bir zaruret, hatta muvaffakiyet part1"
oldugunu belirtir.
"gekl-i
O sirada Mustafa Kemal, Kansu'nun not defterine hükümet za-
"fes

mam gelince cumhuriyet olacaktir" diye bir not yazdmyor; kalkacak,


medeni millet gibi papka giyilecek, Latin harfleri kabul edilecektir."44
Konugmanm siyasi tarih balammdan en önemli unsurlarmdan biri,
Mustafa Kemal'in çizdigi dig politika tablosudur. Dünya dengelerini,
Bolgevikleri ve Islam dünyasmdaki geligmeleri çok yakmdan izleyen
stratejist bir Mustafa Kemal vardir kargmuzda.
Papa konugmasmda dig politik geligmeleri 10 madde halinde ve a, b
c... diye s1ralayarak anlatlyor. Bunlarm dördü Islam dünyasi, dördü
Kafkasya ve Bolgevik hareketleri, biri Balkanlar hakkmdadir. Bunlan
öyle özetlemek mümkün:

Misir'da ve Hindistan'da Ingilizlere kargi milli istildâl için pek kan-
h vakalar, yaygm direnig ve boykotlar, tutuklamalar oluyor. Afganistan
ordusu, Ingilizlerin milliyeti imha siyasetine karyl savaylyor. Suriye ve

43. Konugmanin tam metni için bkz. Nutuk, III,Vesika 83.


44. Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., sf. 74, 85, I3 I.
59

Irak'ta Îngilizlerin ve diger yabancilarm tahakkümünden kurtulmak


için galeyan hali vardir.. Arabistan'in her yerinde eenebi boyunduragu
reddediliyor.
• Kafkasya'da devletler arasmdaki rekabet neticesinde Ingilizlerin
çekilmesine karar verilmig, yerine Batum yoluyla Îtalyan kuvvetlerinin
yerlegtirilmesi karara baglanmig ise de bu çok zordur.
.

Rus milleti bütün fertleriyle baski ve zulme kargi çarpigmig, Bol-
ge zm galip gelmigtir. Itilaf Devletleri'nin büyük ümidi olan, Sibirya
havalisindeki Amiral Kolçak'm (Beyaz) ordusu, Bolgevikler kargism-
da bozularak dagilnugtir. (Nutuk'taki metinde Bolgevizm'den bahse-
dilmiyor.)
• Kafkasya'mn kuzey taraflarmda keza Bolgeviklere muhalif ve
emperyalist Denikin'in (Beyaz) ordusu vardir ki, bu orduyu Îngilizler
ve Îtilaf Devletleri himaye ve idare ediyor. Tamami 6-7 bin kigi olup
gönüllü ve bol para ile asker tedarik ediyorlar. Kuzey Kafkasya,
Azerbaycan ve Gürcistan birbiriyle birlik yaparak Denikin ordusunu
harben basla altma almLÿ ve Denikin daha geri mmt1kalara çekilmig-
tir. Denikin'e gönüllü yazmak isteyen iki Rus generali Batum'da öl-
dürülmügtür...

Ermenistan, Denikin'in Beyaz Ordusu ile iligki içindedir. Bu sebep-
le Azerbaycan ve Gürcistan tarafmdan siki.yttrihyor. Ermeniler istila
fikriyle Nahç1van ve Oltu'ya kadar Müslüman ahaliye baslo uyguluyor,
bazi yerlerde katliam ve ya nacihk yap1yorlar. Silahlarm1 alarak ve kö-
le durumuna getirerek Islamlan mahvolmaya mahkûm ve göçe mecbur
ederek Sarkvilayetlerimiz hakkmdaki emellerine yaklagmak istiyor-
lar... Ayru zamanda da 400 bin Osmanh Ermenisini, bir dayanak olmak
üzere, memleketimize sürmek istiyorlar. Amerika hükümeti Albay Ha-
kel ismindeki bir zâtl Ertnenistan'a resmen diktatör olarak göndermig,
bunu Osmanh hükümetine de teblig etmig, Ermenistan hükümeti res-
men Amerika'mn himayesine girmigtir...
• Karadeniz'in bati tarafmdaki olaylara gelince, Romanya Rus ve
Macar Bolgevikleriyle birlegmigtir. Bolgevik olaylan Bulgar hududuna
kadar gelmigtir...
Üzerindedurulan on konudan dördünün Îslam ülkeleriyle, üçünün
Bolgevik hareketleriyle ilgili olmasl önemlidir. 1919-1922 arasmda Milli
Mücadele emperyalizme karg1 mazlum milletlerin kurtulugu fikrini yo-
gunbir gekilde iglemig, dig politikada büyük ölçüde Bolgeviklerin ve
Islam dünyasmm destegine dayanmtytu Mustafa Kemal'in Erzurum'da
Müdafaa-i Hukuk Idare Heyeti toplantisurda söyledigi pu sözleri, Milli
Mücadele'deki temel stratejisinin ve dayandigi "Doku mefkûresi"nin
bir ifadesidir

45. Orljinal ve eksiksiz metin için bkz, Prof. Fahrekin Kirzioglu, a.g.e., cilt II, sf. 17-20,
metin mukayesesi için bkr. Nutuk, III,Vesika: 38, cilt 3.
60

Bugün dogan günegi nasil görüyorsam, yarin Asya ve Afrika'daki bü-


tün esir ve maalum milletlerin hürriyet ve istiklâllerine kavugacaklarmi
da öyle görüyorum.46

"Nutuk"ta farkh...
Mustafa Kemal, Kongre'yi aç14 konugmasim Natuk'un "Belgeler" bö-
lümüne koymug, fakat metinde bazr degigiklikler yaparak... Mesela
Bolgeviklerle ilgili ifadeleri tamamen ç1karm14t1r! Atatürk, 1919 Tem-
muz'unda yaptL 1 bu konugmaya, 192Tde Natuk'ta aynen yer vermeyi
muhtemelen d14politika sebepleriyle uygun görmemig, bazi bölümleri-
ni çikarnny, bazi bölümlerini ise degigtirerek Natuk'a alnugtir:
Mustafa Kemal, Kongre'deki konugmasmin (e) bendinde açik bir

memnuniyetle "Îtilaf Devletleri'nin büyük ümidiolan, Sibirya havalisin-


deki Amiral Kolçak'm ordusu, Bolgevikler kargismda bozularak dagil-
migtir" diye konugmug, ama bu cümleleri Natuk'taki "Belgeler"den çi-
karmigttr! Muhtemelen 1927'de Batdilara Bolgevik sempatizam gözük-
mek istememigtir.
Ï<onugmasmm

(f) bendinde "Bolgeviklere muhalif ve emperyalist
Denikin'in ordusu vardir ki, bu orduyu Îngilizler ve ltilaf Devletleri hi-
maye ve idare ediyor..." geklindeki sözleri de Natuk'ta yoktur.
Kongre'de söyledigi "Amerikan hükümeti resmen diktatör tayin

suretiyle... Ermenistan hükümeti Amerika'mn resmen himayesme gir-


mig oluyor" geklinde (g) bendindeki sözlerine de Niituk'ta yer verme-
migtir. Samyorum, Amerika'nm 1919'daki Ermenistan siyasetini
192Tde dile getirmeyi diplomatik açidan sakmcah bulmustu?
Prof. Kirzioglu da Kongre tutanaklarmdanaktardig1 bu konugma ile
"bazi
Natuk'ta yer alan metin arasmda farklar oldugunu" vurguluyor,
1919'daki metinde geçen bir lusim ifadeleri Mustafa Kemal'in 192Tde
"baz1

dügüncelerle uygun görmedigini" yaz1yor?


Nutuk dahil, Atatürk'ün çegitli konugmalarimn belirli politik partlar-
da ve o konjonktürün icaplarma göre yapildignu hiç alaldan çikarma-
mak lazim. Nitekim zaferden sonra Atatürk'ün "Bati mefkûresi"ni esas
aldignu görecegiz.

Kongre neye yarad1?!


Atatürk Milli Mücadele döneminde, bir megruiyet temeli ve hareketin
millet adma yap11mamakta oldugunun kamti olarak Heyet-i Temsiliye'ye

46. §evketSüreyya Aydemir, a.g.e., cílt 2. sf. I I I.


47. Mustafa Kemal'in "Belgeler"den çikardigi bu tür ifadelere iligkin, e, f, g bentieri için
bkz. Fahrettin Kirzioglu, a.g.e., II, sf. 18-19.
48. Fahrettin Kirzioglu, a.g.e., cilt 2, sf. 14.
61

büyük deger ve önem vermigtir. 1927de okudugu Natuk'ta ise, Heyet-i


Temsiliye hakkmdaki görügleri farkhdir. Natuk'ta heyetlerden, kurullar-
"reis"in,
dan çok yani bagkanm, önderin, gefm önemini vurguluyor:

Efendiler! Tarih, itiraz edilemez bir gekilde ispat etmigtir ki, büyük
meselelerde muvaffakiyet için kabiliyet ve kudreti sars11maz bir reisin
varhš1 elzemdir. Bütün devlet adamlari ümitsizlik ve acz içinde... Bütün
letin ba.ysizolarak zulmetler içinde kaldigi bir sirada, her vatanperve-
rim diyen bin bir çegit zâtm, bin bir hareket ve görüg tarzi ortaya attig1
hengâmelerde istigarelerle, bir hatirh ve nüfuzlu kipilere mahkûm olmak
gerektigini dügünerek, sâlim ve esash ve bilhassa piddetli bir gekilde yü-
rümek ve en nihayet çok mügkül olan hedefe ulagmak münkün müdür?
Tarihte bu tarzda bagarlya ulagmig bir toplum gösterilebilir mi?

"kuvvetli
Bu satirlarmda Atatürk, daima inandigt gef" fikrini dile geti-
sarsilmaz bir gef"in gerekliligi fikrini
"kudreti

riyor. Kurullardan ziyade,


bagka konugmalarmda da iglemigtir?

Heyet-i Temsiliye'ye Natuk'taki balogi göyledir:

Millet, memleket, siyaset ve ordu igleriyle hiçbir alaka ve münasebet-


leri ve bu hususta liyakatleri görülmemig ve tecrübe edilmemig, geligigü-
zel kimselerden söz geligi, Erzincanh bir Nakgî geyhi ve Mutkili bir agi-
ret reisi gibi zavalhlardan olugturulmasi ihtimal digmda olmayan bir He-
yet-i Temsiliye'ye, söz konusu vaziyet ve vazife biralolabilir miydi? Ve bi-
ralaldigi takdirde memleketve milleti kurtaracag1z dedigimiz zaman mil-
leti ve kendiinizi kandirmig ohnak gibi bir hatay1 iglemig olmas miydi?

"reis"in

Mustafa Kemal, Nutuk'ta liyakatsiz kurullardan çok önemli ol-


"o
dugunu anlattiktan sonra, bu gärügünün günlerde degilse bile, artik
bugün, cihanca reddedilemez hakikatlerden biri olarak görüldügünü"
söyler. Bunu nesillerin içtimai ve siyasi ahlakiyatt açismdan" bu-
"gelecek

"kudreti
rada ifade ettigini, Natuk'ta anlatacagt olaylarla da bu sarsilmaz
lider" fikrinin.kendiliginden aç1khga kavugacagim behrtir30
Gerçekten Natuk "Tek Adam"m tarihtekiro1ünün anlatmudit
Mustafa Kemal Heyet-i Temsiliye'nin hiçbir zaman tam kadro halin-
de bir araya gelip birlikte çabymadig1m belirtir. Bunlardan Ízzet,Servet
ve Haci Musa beyler hig gelmemig,. Hoca Raif ve SeyhFevzi Efendi Si-
vas Kongresi'ne katilmiglar, fakat ondan sonra memleketlerine däne-
rek Heyet-i Temsiliye'de bulunmanuglardir. "Rauf Bey'le Bekir Sami

49. Taha Parla, Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynaklart, lletigimYayinlari,


Istanbul, 199I, cilt I.,sf. 44-54. cilt 2, sf. 28-32.
50. Nutuk, sf. 47-48. (Kismen sadelestirdim. T.A.)
62

Bey Istanbul'da Meclis'i Mebusan'a gidinceye kadar bizimle birlikte bu-


lunmuglardir.=51
Fakat gunu gözden kaçirmamak lazun. Erzurum Kongresi ve Heyet-i
Temsiliye, Milli Hareket için megruiyet temeli olugturmug, bu sebeple
Mustafa Kemal bütün imzalarmi "Heyet-i Temsiliye Reisi" s1fatlyla at-
migtir. "Millet adma" yürütülen mücadele kongrelere, heyetlere, sonra
da Meclis'e dayanarak demokratik megruiyete ve güce sahip olmugtur.
Heyet-i Temsiliye Erzurum'da gevgek bir kurul olsa da Sivas'ta üye sa-
yisi artmig, kendi içinde tartigan, oylamalarla karar alan, iç tüzügü bu-
lunan, gerçek bir temsili heyet haliné gelmigtir. Bagtan beri yäksek bir
temsil ve megruiyet gücüne sahip olmuytur. Prof. Baykal'm hakh ola-
rak belirttigi gibi, Heyet-i Temsiliye "Kurtulue Savagl'mn ba.platthp yü-
rütülmesi ve yeni Türk devletinm kurulmasmda gördüiü hizmetlerle
tarihimizde ölümsüz bir yer tutmugtur."s2
Erzurum'daki tartigmalar strasmda da Mustafa Kemal, Milli Hare-
"elbette
ket'in ki bir agiret reisimn ne de bir geyhin, ne de gunun bunun
eline terk edilemeyecegini" söylemig, ama çok önem verdigi Heyet-i
Temsiliye'ye kendisinin bagkan seçilmesinin ve Sivas Kongresi'ne bu
sifatIa kattlmasmm gerektigini vurgulamigt1r 53

Gerçekten Sivas Kongresi Heyet-i Temsiliye tarafmdan toplanacak,


Kongre'de takviye.edilen Heyet-i Temsiliye de TBMM'yi toplayacaktir.
"umum
Mustafa Kemal'in Meclis'in toplanmasma dair "Kolordulara" ve
vilayetlere" gönderdigi resmî yazida "Heyet-i Temsiliye adma Mustafa
Kemal" imzasi yer alacakt1r... 23 Nisan 1920'de aç11an ve milli hãkimi-
"siya-
yetin yegâne temsilcisi olan Türkiye Büy4k Millet Meclisi'nde de
set ve ordu igleriyle hiçbir alaka ve miinasebetleri ve bu hususta liya-
katleri görülmemig" birçok kimse vardi, ama Kurtulug Savagi'nm ve ye-
ni devletin megruiyeti bu meclise dayanacakt1. Îsmet Paga, Milli Müca-
dele'de Milli Ordu'nun da megruiyetini Büyük Millet Meclisi'nden aldi-
gimsöylemïqtir.54

Kongre ve manda
Erzurum Kongresi'nin kararlanm yansitan sonuç bildirisi 7 Ašust
1919 Pergembe günü hazir bulunan 45 delegenin imzaslyla yayml
yor, aralarmda "M. Kemal" ve "Hüseyin Rauf" da vardir
Erzurum Kongresi'nin kararlarnu açiklayan bu bildiriyi Atatürk Nu-
tuk'ta 7 madde halinde özetliyor.

5 I. Nutuk, sf. 45.


52. Prof. Bekir Sitki Baykal, Heyet-i Temsiliye Kararlari, Türk Tarih Kurumu Yayinla-
ri, Ankara, l989.
53. FahretrJn Kirzioglu, a.g.e., sf. 220.
34. ismetinönü, Defterler, 1919-1973, I. cilt, Yapi Kredi Yayinlari, Istanbul,2001, sf. 33,
63

1- Milli sinirlannuz dahilinde bütün vatan parçalan bir bütündür.


Birbirinden aynlmaz.
2- Her türlü yabane1 iggal ve müdahalesine kargi ve Osmanh hükü-
metinin danilmasi halinde, millet topyekûn olarak kendini savunacak
ve direnecektir.
3- Îstanbul hükümeti vatan ve istiklâlin muhafaza ve teminine muk-
tedir olamadig1 takdirde, bu gayeyi gerçekleptirme için geçici bir hükü-
n t kurulacaktir. Bu hükümet üyeleri, milli kongrece seçilecektir.
Kdngre toplanti halinde degilse bu seçimi Heyet-i Temsiliye yapacaktir.
4- Kuva-yi Milliye'yi âmil (etkin) ve irade-i milliyeyi hâkim lolmak
esastir.
5- Hiristiyan azmhklara, siyasi hakimiyetimizi ve sosyal dengemizi
bozacak imtiyazlar verilemez.
6- Manda ve himaye kabul olunamaz.
7- Milli Meclis'in derhal toplanmasim ve hükümetin icraatmm Mec-
lis tarafmdan kontrol edilmesim saglamak íçin çahg11acaktir.55
"manda
Fakat Natuk'ta 6. maddede yer alan ve himaye kabul edile-
mez" ifadesi, Kongre bildirisinin orijinal metninde yoktur!56
Atatürk 192Tde okudugu Nutuk'ta böyle bir tarih alg11amasi olug-
"manda
turmak için ve himaye kabul edilemez" diye bir ifadeyi uygun
görmüg olabilir. Ama tarihî belge olarak, orijinal metin öyle degildir,
göyledir.

Milletimiz insanî ve asrî gayeleri yüeeltir; fenni, smaî, iktisadî hâl ve


ihtiyacmuzi takdir eder. Binaenaleyh devlet ve milletimizin, iç ve dig is-
tiklâli; ve vatamnuzm bütünlüšü mahfuz (sakh) kalmak gartlyla... mil-
liyet esaslarma riayetkâr ve memleketimize kargi istila emeli besleme-
yen herhangi bir devle‡in fennî, smaî, iktisadî yardunmi memnuniyetle
karg11ariz...57

Maddenin devauunda -âdil ve insanî bir barig isteniyor; bir önceki


maddede yer alan Tiirkiye'nin Îslam ahalisinin bölünmezligine ve ege-

55. Nutuk, 1989 basim, sf. 44.


56. Ama. birçok inkilap tarihi kitabinda Nutuk'tan aktarilarak tekrarlanmigtir, bkz. Prof.
Hamza Eroglu, Türk inkilap Tarihi, Sava; Yayinlari, Ankara, 1990, sf. 126; Prof. Ergün
Aybars, a.g.e., sf. 292.
57. KSzim Karabekir, a.g.e., sf. |00-10 \; Fahrettin Kirzioglu, a.g.e., sf. 252; Salahl
Sonyel, a.g.e., sf. 97. Mazhar Müfit, Cumhuriyet devrinde kaleme aldigt anilarinda, ho-
calarin itirazi uzerine
"asr?"
kelimesinin kaldirildigina yazlyor (Erzurum'dan Ölümü-
"as-

ne Kadar... sf. 104). Bu dogru degildir. Nitekim, Nutuk'taki madde metninde de


rt" kelimesi yer aliyor (Nutuk, 1989, sf. 75.) Cumburbagkanligt tarafindan 2005 yllinda
yayinianan Cumhurbagkanligi Tarihi adli kitaptaki Kongre Beyannamesi metninin 7.
"asrî
maddesinde de ve insani" terimi bulunuyor (sf.38). Kansu'nun sonradan yardigi
"tarihsellige"
anilarinda uygun dugmeyen, yazildigi döneme göre zihninin ürettigini du-
gundüren böyle birkaç anlatim vardir.
64

menligine aylori girigimlere asla izin verilmeyecegi geklindeki uzun


metne atif yapihyor.58

"manda
Görüldügü gibi maddede ve himaye kabul olunamaz" diye
bir ifade yok.
Fakat Kongre'de manda tartigmasi olmuy ve Erzurum Kongresi Bil-
"yardimi
dirisi'nin bu memnuniyetle kabul ederiz" diye sona eren mad-
"iç
desi, manda istekleri kargismda hem ve d.ig istiklâl"i vurgulayan,
"fennî,
hem de gerektiginde Amerika'dan endüstriyel ve iktisadî yar-
dim" almmasma kap1yi açan bir içerige sahiptir. Neden Amerika? Çün-
"milliyet

kü metindeki esasma riayetkâr ve memleketimize kargi istila


emeli beslemeyen herhangi bir devlet"ten kasit Amerika'd2r Amerika
"mil-
"Wilson Prensipleri" ile savay sonrasi kurulacak dünya düzeninin
liyet esasi"na dayanmasmi isteyen ve ülkemizde de iggal gücü bulun-
durmayan ülkedir.
Bu ifade ile Amerika'ya politik bir mesaj da veriliyor; Ingiltere'den
uzak durursa Türkiye'nin dostu olabilecegi ima ediliyordu. Nasil Sov-
yet yardmu isteniyorsa, bu madde ile Amerika'dan da mümkünse bir
destek almamn kapisi aç1k tutuluyor. Zaten Sivas'ta Mustafa Kemal
Amerikahlarla görügecek, siyasi destek almaya çahyacaktir
SimdiErzurum'daki manda tartigmalarmm ve Kongre Bildirisi'ndeki
maddenin perde arkasma bakahm.

Manda tartigmasi
iggalci Ingiltere kargismda, Wilson Amerikas1'na belli bir iyimserlik-
le balaldigi için, Amerikan mandas1 fikri aydmlar arasmda güçlüdür.
Bir ay Once, 7 Temmuz günü 1stanbul'daki Amerikan Yüksek Komiseri
Amiral Bristol, kendi hükümetinin Digigleri Bakanhgi'na gönderdigi ra-
porda guna yazruptir:

EIzurum'daki kongrenin Amerika'dan tüm Türkiye üzerinde bir gü-


düm kabul
(manda) etmesini isteyecegine inamyorum.59

Burada önemli birkaç husus var Biri, Amiral Bristol'un bu kanaa


varmasma yol açan ortamdir. Ingiliz1erdenfarkh olarak, Amerika he-
nüz iggalci bir devlet degildir. Amerikan Cumhurbagkam Wilson'un sa-

"manda
58. Nutuk'ta 6. madde olarak verilen ve himaye kabul edilemez" geklindeki ifade-
nin, Kongre bildirisinin 7. maddesinin õzeti oldugu belirtilmittir. 7. madde, yukariya aldigimiz
"manda
gibidir. ve himaye kabul edilemez" ifadesi yoktur. Orijinal metinde ayni zamanda
metnin 6. maddesine de auf vardir. Bu maddede ise, 30 Ekim 1949 tarlhi itibarlyla sinirlari
belli olan (Misak-i Millisinirlari) üJkenin bölunmezligini, milletin dini ve irki birlige sahip ol-
dugunu vurguluyor ve buna uymayan bütun tegebbüslere karp çikilacagibelirtillyor.
59. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, sf. 102.
65

açikladigi
vag sonrasi dünya düzeninin dayanacagi prensipler olarak
"14
nokta" milletlerin kaderini tayin ilkesini yansitlyordu. 12. maddesi
Türkiye ile ilgili idi:

Osmanh Împaratorlu nun 'Î'ürkolan losunlarmm Osmanh egemen-


ligi saglanacak fakat Türk olmayan diger halklara otonom idareler veri-
lecek, Çanakkale Bogazi milletlerarasi garanti altmda her milletin gemi-
lerine daimi surette açik olacak.
"imparatorlugun

Maglubiyet karanlik günlerinde


ve iggalin Türk
olan kisimlarimn egemenligi sašlanacak" ifadesi pek çok kimseye bir
"giddetle
umut igigi gibi gözüküyor. Îngiliz mandasma ve katiyetle" kar-
1 ç1kan milliyetçiler arasmda da, degigik gekillerde tammladiklan bir
"müzaheret"i
Amerikan
"manda"
veya egilimi güçlüdür. Bu tabloyu gö-
ren Amiral Bristol, Erzurum Kongresi'nin bu yönde karar alacagnu tah-
min ediyor.
Diger önemli bir husus, Amerika'nm Ermeni çikarlarma büyük ilgi
göstermekle beraber, manda konusunda isteksizligidir. Nitekim Ameri-
kan Digigleri Bakanh i "Türklere siyasi planlan konusunda önerilerde
bulunmaktan ya da güdümler (manda) konusunda herhangi bir görüg
belirtmekten kaçmmasi" için kesin emir gönderiyordu. Amerika'dan
degigik ses1er ç1kacakti, ama manda konusunda ihtirash bir istege sa-
hip degildi.60
Türkiye'nin bir manda altma konulmasiveya Türkiye'nin degigik-böl-
gelerinde farkh ülkelerin manda idarelerinin olu.pturulmasi Batih ülke-
ler arasmda tartigihyor. Amerika, Wilson prensiplerinin nasil uygulana-
"aragtirma"ya
bilecegi, manda kurulacaksa nasil olabilecegi konusunda
ihtiyaç duyuyor. Bagkaa,Wilson 15 EÏisan1919'da hem Ingiltere ve Fran-
sa'nm plamm ilimh hale getirmek, hem de bölge hallomn isteklerini ög-
renmek için Henry C. King ile Charles R Crane'i görevlendiriyor. Îstan-
buI'daki Amerikan Bapkomiseri Amiral Bristol'un da katilmuyla, bu ge-
kilde üç klyilik bir "King-Crane kurulu" oluguyor. Îngilizlerve Fransizlar
buna sinirleniyor ve boykot ediyorlar. Paris'teki bang görügmeleri için
.

King-Crane kurulunun sundugu raporlar, bilhassa Ortadogu'ya tek bagi-


na hâkim olmak isteyen ingiltere'nin tepkisini çekiyor.61
IVIustafa Kemal'in logiltere ile ABD arasmdaki görüg farklarmdan ve
konusundaki degigik yaklayimlardan nasil yararlandigun, bu
"manda"

siyaset geregi ABD mandasma kargibir çilag yapmadigim görecegiz.


King-Crane kurulu, 3 Haziran'da Paris'ten aynhp Îstanbul'a geliyor, 7
Haziran'da Suriye, Filistin ve Lübnan yolculuguna ç1klyor. Suriye ve

60. Bkx,Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, sf. 100-102.
6 I. Prof. Dr. Nurgen Mazici, ABD'nin Güney Kafkasya Politikasi Olarak Ermenis-
tan Sorunu, Pozitif Yayinlari, istanbul,2005, sf. 53-54.
66

Lübnan Fransiz, Filistin ise Ingiliz bölgesidir! Verecegi ilk raporda, Ma-
runiler ve Latinler digmda kimsenin Fransiz mandasi istemedigini, Su-
riye Fransiz mandasma verilirse savag ç1kabilecegini yaziyorlar. 15 Ha-
ziran'da Istanbul'a gelen King-Crane kurulu, Hatay'a geçiyor ve Hatay-
hlarm Frans1z mandasi istemediklerini, Türk idaresi istediklerini Bag-
kan Wilson'a rapor ediyorl62
15 Haziran'da Istanbul'a geldiklerinde Mustafa Kemal Amasya'dadir,
geligmeleri adeta dakikasi dakikasma izliyor. Amasya'dan Erzurum Vi-
layeti'ne (Karabekir'e) çektigi telgrafta geligmeler hakkmda bilgi veri-
yor: King-Crane heyeti Îstanbul'a gelmigtir, Paris'ten bagka bir heyet
daha yola ç11mugt1r,Avusturya Îngiliz teklifierine karç1 mukabil teklif-
lerini on güne kadar bildirecektir, Ajans Reilter'e göre Bolgevikler
Odessa'da mahalli bir hükümet kurmustur Silivri'de çegitli Rum çete-
leri türemigtir, Almanlann Polonya hududuna asker y1gmalarma kary1-
hk Itilaf Devletleri Hamburg ve Danzig limanLOmda "deniz
kuvvetleri
gösterisi" yapmaktadir...63
21 Temmus'da Istanbul'a dönen King-Crane kurulu Amerikan man-
dasi konusunda ne dügünüldügünü ögrenmek için görügmeler yap1yor.
Rumlar adma Kayseri metropoliti, Ermeniler adma Patrik vekili Zaven
Efendi Amerikan mandasi istiyor. Manda konusunda hangi devleti ter-
cih ettikleri sorulan Musevi Hahambagi Haim Naum Efendi "Hïçbir
devleti tercih etmiyoruz" diyor.64
King-Crane kurulu partilerle görügüyor, partiler"iç
ve dig bagimsizh-
gi zedelemeyecek Amerikan yardim1" istiyorlar. 31 Agustos 1919'da
King ve Crane, Amerika'mn bölgede hiçbir amacmm olmad1gnu, sade-
ce halkm ve sosyal s1mflarm görügünü almak istediklerini söylüyorlar.
Kuruldan bir yetkili "Türkler talep etmezse ABD istanbul ve Türkiye
üzerinde manda almaya yanagmayacaktir" diye aç1klama yap1yor.65
1 Agustos tarihli ajans bülteninde bir haber çiklyor: King-Crane ku-
rulu partilerle yapt1gi görügmelerde "Ermeni meselesine dair fikir ahy-
veriginde bulunmuglar" ve "Ermenistan hudadunun çizilmesi husu-
sundaki balog aç11armi bu incelemenin sonunda bildireceklerini" ifade
etmiglerdir.
Ajan bülteni tabii anmda Erzurum'da, Mustafa Kemal ve Karabeki
papalarla Rauf Bey'in elindedir. . W
Hani Wilson Prensipleri'ne göre "Türlderin çogunlukta oldugu yerlerde
egemenlikleri tanmacak" idi?! Simdi"Ermenistan hududu" ne demekti?
Dahasi, Wilson, Izmir'inYunanhlarca iggaline de tepki göstermemigti.

62. Zeki Sarihan, a.g.e., I, sf. 375, 380.


63. ATTB, sf. 32.
64. Zeki Sarihan, a.g.e., II, sf. 17.
65. a.g.e., if, sf. 14.
67

Wilson'a muhtira
Erzurum Kongresi hemen bir "Wilson'a Muhtira" haz1rhyor; özeti,
göyle:

Emperyalistlerin küçük ülkeleri yutmasma sizin de razi oldugu-


nuz,1zmir'in iggaline onay vermenizden anlay1hyor. Reis Cenaplari! Dün-
aya sulh ve salah devri açmak için ilan ettiginiz prensiplerin 12. mad-
sinde Türk imparatorlugunun halen Türklerle meskûn olan k1simla-
rmda mutlak ve güvenli bir bag1ms1zl1gm payidar olacagml tasvip bu-
yurmuytunuz... Bugün Izmir hakkmda ahnan ve nygulanan karar ise o
toptan aykindir. Evvela Izmir Bati Anado-
"âdil

ve insanî prensiplere
lu'nun tek iskelesidir. Ikincisi, nüfusu 1 600 000'e yakm, bir Türk vilaye-
tinin merkezidir. Burada Türkler umumi nüfusun yüzde 80'ini teykil et-
mektedirler. Vaktiyle sirf Yunanhlan harbe sokmak için vast edildi diye
bu gehir nasil olur da Türklere dügmanhktan bir an için bile geri kalma-
yan ve hükmü altindald Müslümanlari zulüm altmda inleten o küçük
devlete terk olunur?!
Reis Cenaplari!
600 senelik bir saltanata, 1 500 senelik hayata malik olan Türk mille-
ti, varhklan tarihe kangnug milletlerin bile prensipleríniz sayesinde ihya
oldugu.bir sirada, imhadan ba.yka bir anlama gelmeyen bu kararlara bo-
yun egmeyecektir!
Biz varhgumz için tam bir namusla harp ettik. Kammizm son damlasi-
m verece§imiz sirada prensiplerinizin samimiyetine inanarak silah bira-
lap mukadderatmuzi hakseverliginize tevdi ettik... Fakat Îzmir hakkmda
verilen hükmün Îstanbul için de hazirlandig1 söylenen karar bütün ümit-
leri zir ü zeber etti. 4 mahvmuzm istendigini. anhyoruz. Son karan
vermek bize dügüyor. Bu son karar ise geref ve namus ile ölmek, ecdad1-
ruzm kahramanca kanlanyla yogrulmug olan bu topraklar üzerindeki
hâkimiyetimizi bizim vesevlatlarmuzm kanlanyla müdafaa eyleyerek ci-
hana yeni bir fedakârhk ve kahramanhk misali vermektir!.*

Bu muhtira, Wilson'a sunulmak üzere, Milli Ahrar Firkasi temsileisi


Cami (Baykurt) Bey vasitas1yla King'e veriliyor."
Wilson'a hitap eden metnin ilginç yönü, "Yüce Hilafet ve salta-
nat"tan veya Bolgeviklerin hoguna gidecek kavramlardan hiç bahset-
"1
memesidir! 500 senelik hayata malik olan Türk milleti" terimi o za-
man için çok büyük bir yeniliktir. Çünküo dönemin diger belgelerinde
"anâsir-1
Îslamiye, millet-i Osmaniye" gibi terimler egemendir. Metinde-
"dip
ki bu milliyetçi ruh, Milli Mücadele'yi doguran dalgalari"mn ifade-

66. KâzimKarabekir, a.g.e., sf. 95-96.


67. Fahrectin Kirzioglu,a.g.e., sf. 154, dn. 7.
68

"milliyetler
si oldugu gibi, siyaseten Wilson'un prensibine" seslendigi
için diplomatik bir nitelige de sahiptir.
"emperyalizm"
Metinde geçen sözü o zamanki anlay14ta sömürgesiz
Amerika'yi degil, sömürgeci Îngiltere'yi ffade ediyordu.
Erzurum Kongresi, Îstanbul'da King-Crane kurulu ile görügen parti-
"ihtar"
lere de bir gönderiyor. "Ermenistan hududunun düzeltilmesini
kabul edecekleri gibi bir münasebetsizlik" yaptiklan için onlan uyan-
yor, Kongre kararlan beni olmadan bäyle bir duruma meydan verilme-
"hassaten
mesini rica" ediyor_ 68
"tetkiklerini"
King-Crane kurulu, Türkiye'deki tamamladiktan sonra,
Wilson'a sunulmak üzere hazirladijgi rapordas "Mondros Türkiyesi'nin
Îstanbul, Ermenistan ve kalan Anadolu olmak üzere üç devlete aynl-
masmi, fakat üçünün de Amerikan mandasi altma konulmasun tavsi-
ye" ediyor!!*
Ancak aym rapor, bir Ermenistan kurmanm imkânsizhgim, Ermeni-
lerin tarihte de hiçbir zaman yüzde 25'ten fazla bir nüfusa sahip olma-
digmi, Ermeniler tarafmdan hiç yönetilmemig insanlan Ermenistan yö-
netimine vermenin çok yanhg olacagmi da anlatiyor. Rapor uzun süre
gizli tutuluyor.70
Aym dönemde, Wilson, bir de General James G. Harbord bagkanh-
gmdaaskerlerden Wisconsin'de görevli sivillerden 12 kipilik bir aragtir-
ma kuruhi daha olugturuyor. General Harbord raporunda, King-Crane
kurulunun aksine, Türkiye'nin bölünmesine kargi çikiyor, Ermenisten
"kaosa
için ayn bir manda kurmamn neden olacagmi" anlatlyor, "Er-
menilerin katledildigine iligkin haberlerin çogunun söylentiye dayandi-
gim,Türklerden de seferberlige giden gençlerin yüzde 80-90'mm köyle-
rine dönmedigini" belirtiyor. "Milliyetçilerin" Ingilizlere ye Yunanhlara
kargi mücadele ettigini, Türkiye'nin bütünlügü için Amerikan mandasi-
na sempatik baktigmi ileri süren Harbord, Türkiye'nin bölünmemeSini,
bütün Türkiye'yi kapsayan bir Amerikan mandasmm bölgede bang ve
istikrar için yararh olacagnu savunuyor;1
Belli ki Amerikahlarm kafasi kangik, manda için pek de istekli degiller.
Hatta Istanbul'da kurulan "Wilson Cemiyeti" ABD'den hiçbir teqvik
ve ilgi görmedigi için kisa sürede kapamyor.72
"kendi
Amerikan Senatosu iki buçuk ay sonra, 19 Kasim'da ülkeëi-
nin digmda, Asya ve Avrupa topraldarmda aktif bir rol almay1 redde-
den" bir karar alacaktir.

68. Fahrettin Kirzioglu, a.g.e., II, sf. l53-l54.


69. Sina Akgin, a.g.e., sf 520-521.
70. Nurgen Mazici, a.g.e., sf. 63-64.
7 I. a.g.e., sf. 54-62.
72. Sina Akgin, a.g.e., sf 5 17.
69

O dönemde Amerika, Ingiltere gibi ülke" degil. Îçgalcilere


"dügman

kargi henüz tek askerî zafer kazanmamig olan 1919 Türkiyesihde milli-
yetçiler Amerika'ya olumlu balayor. Mustafa Kemal Papa da, Erzurum
ve Sivas kongrelerinde Amerikan mandasi egilimlerini usta taktiklerle
geçigtiriyor, ama Ingiltere'ye kar i Amerika'dan yararlanma siyasetini
ihmal etmiyor.

M da isteyenler
Erzurum Kongresi s1rasmda Bekir Sami Bey gibi Mustafa Kemal'in
önem yerdigi bir isim ona mektup yazarak "Türkiye'nin bütünlügünü
saglamak için" Amerikan mandasmm gerekli oldugunu ileri sürüyor!
"geçici
Bekir Sami Bey'in bir Amerikan mandasim" savunan ilk mektu-
bu, 26 Temmuz 1919 tarihlidir; Kongre'nin açihymm üçüncü günü...
Sonra bir iki telgraf daha gönderecektir. Paga, Bekir Sami'nin önerisini
hemen ve resmen reddetmiyor, kabul de etmiyor, Bekir Sami Bey'le ya-
zigmalar yaparak zaman kazamybr. Mustafa Kemal Sivas Kongresi'nde
de aym taktigi uygulayacakt1r.
Ünlü yazar Halide Edip 10 Agustos'ta Amerikan mandasmm yarar-
larmi anlatan, Mustafa Kemal'i iknaya çahyan uzun bir mektup yaz1-
yor. Karakol Cemiyeti'nin lideri Kara Vâsif Bey de 16 Agustos'ta yine
Amerikan mandasmm ülke için yararh olacagnu iddia eden bir mek-
tup yazlyor. 19 Agustos'ta Ali Fuat Paga'mn manda meselesi hakkm-
da gifreli telgrafi.geliyor. 19 Agustos'ta Îstanbul'da Albay Îsmet (Înö-
nü), Karabekir'e yine Amerikan mandasmi tavsiye eden bir mektup
gönderiyor!
Îq bu kadar ciddil
Erzurum Kongresi'nin.7 Agustos tarihli sonuç bildirisindeki 7. mad-
deyi hatirlayalun:

Milletimiz insanî ve àsrî gayeleri yüceltir; fennî, smaî, iktisadî har ve


ihtiyacmuzi tahdir eder. Binaenaleyh devlet ve milletimizin, iç ve dig is-
tikläli; ve vatamm1zm bütünlügü mahfuz (sakh) kalmak gartlyla... milli-
yet esaslarma riayetkâr ve memleketimize kargi istila emeli besleme-
yen herhangi bir devletin fennî, smaî, iktisadî yardunmi memnuniyetle
kargilariz...

vekâlet" terimleri sert itirazlarla redde-


"idari
"manda"

Kongre'de ve
diliyor. Manda ve vesayet anlamma gelmeyen, ama siyaset yapmaya
imkân veren bir ifade nasil olabilir? Mustafa Kemal "Türkiye üzerinde
toprak emelleri olmayan büyük bir devletin fennî, smaî, iktisadî yardt-
mL.." geklindeki maddeyi teklif ediyor.

Temsilcilerden biri ayaga kalkarak, bu maddenin bir Amerikan man-


70

dasmm kabul edilecegi anlamma gelip gelmedigini, eger madde kabul


edilecekse devletin admm açiklanmasmiistiyor."
Halide Edip'in anlattigma göre:

Muktedir bir politikaci olarak Mustafa Kemal, her türlü Amerikan nü-
fuzuna kargi Do 1Anadolu'nun tepkisini derhal sezmig ve bu devletin is-
mini aç1klamaktan kaçmrug...
"büyük
Onun için Kongre bildirisinde bir devletin" geklindeki ifade,
"herhangi
bir devletin" diye düzeltilmigti. A

Bekir Sami Bey'in, Kara Vâs1f'm, Halide Edip ve Ali Fuat Paga'nm
manda konusundaki mektup ve telgranari hakkmda Mustafa Kemal'in
tavri çok ilginçtir: Bunlan içIeme koymuyor, Erzurum'da da Sivas'ta da
Kongre'nin manda yörfünde bir karar almasmf3nce kongre taktikleriyle
önlüyor. Ama aç1kça karç1 da çikmiyor! Sadece Erzurum'dan aynlma-
dan iki gün önce akgam iki yakm arkadagi, Mazhar Müfit ve Albayrak
gazetesi sahibi Necati Bey'le görligürken, bu mektup ve telgraflan on-
lara okuyor, "Amerikan mandasi diye ç1rpmanlar, dügman iggali altmda
bulunan, sinirleri ve zaaflanyla bu millete ve bize inanmayanlardir" di-
yor, manday1 bu özel görügmede reddediyor.75
Ama Erzurum'da da Sivas'ta da mandaya karei ne bir beyanati vardir
ne de kürsüde yapttg1bir konugma!
"asil

ÇünküAmerika'yi kargisma almak istemiyor, aksine, dügman"


Îngiltere'ye karg1 Amerika'yl kullanmak istiyor.
Sivas Kongresi'nde bunu daha net olarak görecegiz. Amerikah gene-
ral James Harbord, Sivas'ta Mustafa Kemal'le görligtükten sonra, onun
Amerikan mandasina taraftar oldugunu yazacaktir Washington'a gön-
derecegi raporda!..
Erzurum Kongresi'nde, Müslüman ve Osmanh bir atmosfer içinde is-
ter istemez Kafkasya, Bol evizm, Ermeni konulan agir basmig, manda
konusu ikinci planda kalmigtt. Sivas Kongresi'nde ise manda tartigmasi
öne geçecektir.

73. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Sava§I Ve Dag Politika, sf. 103.
74. Halide Edip'ten aktaran Salahi Sonyel, a.g.e., sf. \03. Ayrica bkz. Fahrectin Kirzioglu,
a.g.e., II, sf. 194-l96, Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 89. (Atatürk ise 1927'de
"bir
okudugu Nutuk'ta, llk öneride devlet" denildiginden bahsetmiyor, nihai metindeki
"herhangi

bir devlet" deylmine vurgu yapiyor, kongrede hiç bäyle bir gey söylenmedigi
"yalniz
halde, Nutuk'ta "Herhangi bir devlet" deyiminin Amerika degil, mesela Isveçdev-
leti, Belçika devleti..." de olabilecegini söyluyor. l989 basimi, sf.76.)
75. Bkz. Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., I, sf. 192.
Sivas'ta manda ve iç politika

Bizim kaderimizle ilgili kesin kararlarm Amerikan Meclisi kararlarma


görüglerine tâbi olmasi da bizim için gükredilecek bir geydir...
Bizi kurbam oldugumuz haksiz baskidan kurtarmak ve kalkmmam1zi
h1zlandirmak yo lunda kudretli ve tarafsiz bir yabanci milletin yardimuun
isteriz...I
bizim için çok kiymetli olacagm1 ayrica belirtmek

Mustafa Kemal Paga, General Harbord'a muhtira,


Sivas, 24 Eylül 1919

Bekir Sami'nin manda önerileri


23 Temmuz 1919'da açilan Erzurum Kongresi 7 Agustos'ta sona eri-
yir-
yor. Sira Sivas Kongresi'ndedir. Fakat Mustafa Kemal ve Rauf Bey
mi iki gün daha Erzurum'da kahyorlar. Bu sirada manda tartigmalan
gündeme geliyor.
Ingiliz mandasun isteyenler Vahideddin, Damat Ferid ve Ingiliz Mu-
hipler Cemiyeti çevresidir. Fransiz, Italyan mandalanm dügünenler de
var.
Amerikan mandasmi dügünenler-arasmda milliyetçi isimler de var
Bekir Sami, Kara Vasif, llalide Edip, Ismet (Înönü) gibi... Bunlarm tezi,
iggalci Îngiltere'ye kargi Wilson Amerika'smm yararh olacagi görügü-
dür. Milli Hareket belli bir ivme kazamnca manda fikrini birakacaklar,
Hareket'e katilacaklardfr. 23 Nisan 1920'de açilacak Meclis'in günde-
minde bir manda maddesi hiç olmayacaktir zaten.
Bekir Sami Bey eski Beyrut valisidir, Istanbul'daki Milli Ahrar Firka-
si'mn kurucularmdandm2 Kuzey Kafkasyah Musa Kunduh Paga'nm og-
ludur. Daha bagtan Milli Mücadele'ye katilnugtir.
Bekir Sami 25 Temmuz'da Amasya'dad1r, oradan Erzurum'daki Mus-
tafa Kemal'e telgraf çekiyor. "Îstiklâlin arzuya gayan oldugunu" ama
Amerikan temsilcisi ile görügtügünü, eger istiklâl istersek ülkenin mu-
hakkak bölünecegini söylüyor. Belli gartlan yerine getirirsek Türki-
ye'nin bütünlügünü koruyacak bir manday1 Amerika'ya kabul ettirme-

I. ATTB, sf. 82-92; Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt.4, sf. 106-I 13.

2. Tarik Zafer Tunaya, Siyasi Partiler, cilt 2, Hürriyet Vakfi Yayinlari, Istanbul, 1986,
sf. 460.
72

"birkaç
nin mümkün olacagmi söylüyor. Bunun için kipinin degil, bü-
tün milletin sesini" Amerika'ya duyurmak gerekiyor. Erzurum Kongresi
bu yönde bir karar alirsa, Amerika belli gartlarla, ülke bütünlügünü ko-
ruyan bir manday1 kabul edecek... Bekir Sami'ye göre bu gartlar göyle:
âdil bir hükümetin kurulmasi, genel egitimin yaygmlagtirilmasi, din ve
mezhep hürriyetinin saglanmasi (kastedilenazmhklarm özgürlügüdür.
T.A.), gizli antlagmalarm feshi.
Bekir Sami Bey, görügtügü Amerikahlarm, Erzurum Kongresi'nin se-
çecegi bir heyeti zirhh gemi ile.Amerika'ya götürmeyi taahhüt ettikleri-
ni de haber veriyor, birkaç gün Amasya'da kalarak bu konudaki karar
ve emri bekleyecegini, Sivas Kongresi'nin toplanacagi günün de kendi-
sine bildirilmesmi istiyorÃ
Bekir Sami'nin Mustafa Kemal'in pahsma çektigi telgraf geldiginde
Erzurum Kongresi toplanti halindedir. Telgraf kongrede okunmuyor,
"karargâhm

Mustafa Kemal, Rauf ve Ma2har lVfüfit, bu üçü, küçük bir


odasma" çekiliyor, telgrafi orada okuyorlar. Mustafa Kemal orada tep-
kisini dile getiriyor

Oh ne âlâ! Mücadele yerine kabul edecegiz ve rahata


manday1 kavu-
gacag1z. Bu ne gaflet bu ne körlük ve hatta bu ne budalahk!

Rauf Bey de sinirleniyor, "Hayret, en itimat ettigimiz arkadaglar bile


yamhyor" diye tepki gösteriyor.4
Ama Mustafa Kemal Amerikan mandasma kargi tepkisini bir bildiri
ile resmen aç1klamlyor! Kongre'de böyle bir konugma da ya m1yor!
"manda

Hatta Bekir Sami'ye gönderdigi cevabi telgrafmda da kabul


edilemez" diye kesin bir ifade kullammyor "Amerikan mandaterligin-
den Erzurum Kongresi'nde dogrudan dogruya bahsolunmasmm pek
sakmcah olacagmi" belirtiyor, önerilerinin muglak oldugunu, ne de-
mek istediginin anlagilmasi için bazi konulan aydmlatmasi gerektigini
yaz1yor, Bekir Sami'ye görügtügü Amerikahlardan ek bilgiler almasi
için sorular soruyor.
Mustafa Kemal'in telgrafla Bekir Sami'ye yönelttigi sorular 9 tanedir.
Tam istiklâl istersek vatanm bölünecegini söylüyorsunuz, bu görüy
nüzün kaynagt nedir?.. Mülkün bütünlügünden maksat, toprak bütün-
lügü müdür, egemenlik midir?.. Din ve mezhep hürriyetinden kasit ne-
dir? Patrikhanelerm imtiyazi devam edecek mi?.. Îngiliz ve Amerikan
mandalan arasmdaki farklar nelerdir?.. Amerika niye Ermenistan man-
daterliginden vazgeçmigtir, gibi sorular...S

3. Nutuk, 1989, sf. 60-6 I.


4. Mazhar Mufit Kansu, a.g.e., sf. l79.
5. Nutuk, 1998, sf. 62; Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., sf. 178-179.
73

Bu gekildeki sorularla Mustafa Kemal Amerikan mandasmm hangi


gartlarda olabilecegini aragtmyor! Hay1r, öyle degil, bu sorularla Bekir
Sami'yi oyahyor, aslmda onun görügtügü Amerikan temsilcisini oyala-
maya çahgiyor Muhtemelen, Mustafa Kemal, Bekir Sami'nin temas ha-
linde oldugu Amerikahlarda "Mustafa Kemal bize sempatik bakiyor"
geklinde bir kanaat olugmasim saglamak istiyor. Bu taktik Sivas Kong-
re i'nde daha net olarak görülecektir.
ustafa Kemal'in siyaset" yapmasmm bir örnegi de Bekir Sa-
"ince

mi Bey'i Heyet-i Temsiliye üyesi yapmasi, Meclis aç11mca da onu Anka-


ra'mn Digigleri Bakam olarak gärevlendirmesi, Bolgeviklerle iligkiler
için Moskova'ya gönderecek olmasidir!

Halide Edip'in manda mektubu


Halide Edip'in mektubu Erzurum Kongresi tamamlandiktan üç gün
sonra 10 Agustos'ta yazilmigtir. "Mustafa Kemal Papa Hazretlerine" di-
ye baghyor,
"muhterem
büyügüm" diye hitap ediyor. Amerikan King-
Crane kurulu Istanbul'dayken, toplanacak Sivas Kongresi'nin Ameri-
kan mandasi talebinde bulunmasi için yazilmig bir mektup... Halide
Hamm, bu heyetten Charles Crane ile görügüyordu.
Halide Edip, mektubunda Îngiltere'nin nas11 bir dügman oldugunu
anlattyor:

Ingiltere Türk'ün birligini, asrîlegmesini, hakiki bir istiklâl almasuu,


gelecek için bile olsa, istemiyor. Yeni vasitalar ve fikirlerle tamamen as-
rî ve kuvvetli bir Müslüman-Türk hükümeti, bagmda hilafet de olursa, in-
giltere'nin Müslüman esirleri için kötü örnek tegkil eder. Türkiye'yi bir
bütün halinde Îngiltere alabilse kafasuu koluna kopartr, birkaç senede
sadik bir sömürge haline koyar... Buna en bagta klerikal (ruhban)simf-
lar memleketimizde çoktan taraftardr...

Ingiliz mandasi olamaz, çünkü savasta çarpagtignmz dügmandir, gim-


di de iggalcidir. Halide Hamm'a göre, diger bir çözüm ihtimali; "Türki-
ye'yi Trakya'dan, Izmir'den, Adana'dan, belki de Trabzon'dan ve mut-
lak Îstanbul'dan mahrum ettikten sonra eski kapitülasyonlan ve bogul-
mahkûm iç smirlan ile bag1ms12birakmak"tir... Tabii bu da kabul
maya "bütün
edilemez. Halide Edip bu durumda eski ve yeni Türkiye hudut-
lanm kapsamak üzere geçici bir Amerikan mandasim ehven-i per ola-
rak görüyoruz" diyor.
Dört madde halinde gerekçelerini anlatlyor.
Amerikan mandasmda asrî (çagdag) bir devlet kurulunca Avrupa'mn
artik azmhklan ve patrikhaneyi aleyhimize kullanmas1 mümkün olma-
bir memleketi bugün kendi kendini yöne-
"vahgi

yacak... Filipinler gibi


74

tebilir asrî bir devlet haline koyan Amerika" Türkiye'nin de igine gelir,
Türkiye on beg yirmi sene zahmet çektikten sonra güçlü bir ülke olur...
(Hâlbuki Filipinler hâlâ belini dogrultmuy bir ülke degildir! T.A.)
Dig güçleri ülkemizden ç1karacak kuvvet, Avrupa'dan güçlü bir dev-
let olabilir ki bu Amerika'dir... Istilaci Avrupa'nm "SarkMeselesi"ni de
"Türk Meselesi"ni de Amerikan mandasi ile kendimiz lehine çözebili-
riz. Amerika'nm resmî sifatmda dinî tarafgirlik yoktur, devlet laiktir, bu
da igimizi kolaylagttr1r.
"resmî
Halide Edip Hamm, Amerika'nm mühim adamlan arasmda
lehimize epeyce.bir egilim husule geldigini" yazlyor, Istanbul'a Ermeni
dostu olarak gelen birçok mühim Amerikablar Türk dostu ve Türk pro-
pagandacisi olarak döndüler" diye de ekliyor.
Sivas Kongresi toplanmcaya kadar belki bir Amerikah gazeteciyi Si-
vas'a gönderebilecegini yazan Halide Hamm, Givas'ta Amerika'ya mü-
"sade
racaat edilmesi için karar almmasim istiyor, mektubunu bir
Türk askeri tevazuu ile sizinle beraber oldugumu beyan ederim" diye
bitiriyor.
Halide Edip'in bahsettigi Amerikah gazeteci Louis Ergar Brow-
ne'dur, Chicago Daily Netos gazetesinin Avrupa muhabiridir. 20 Agus-
tos'ta Sivas'a gelecek, Sivas Kongresi'ni izleyecek, Mustafa Kemal'le
görligerek Türkiye ve Milli Hareket üzerine yazilar yazacakt1r.
Ardmdan Ali Fuat Paga'am Îstanbul'daki manda alomlarm1 anlatan
ve bu konuda Sivas Kongresi'nde bir karar verilmesi gerektigini belir-
ten telgraf1 geliyor
17 Agustos'ta Karakol Cemiyeti reisi Kara Vâsif Bey'in yine "Amerikan
mandasmm lüzumunu" anlatan mektubu Mustafa Kemaf e ulaglyor
Mustafa Kemal yme cevabmda evet veya hay1r demiyor, "Bahsedilen
manda yardummn gayet dikkatli tahlil edilmesi ve milli gayemiz ile
mukayese olunmas1 pek mühimdir" diyor. ÎstanbuFda Amerikin man-
dasi isteyenlerin vurguladigi ülke bütünlügü, bagimsizhk ve egemenlik
gibi kavramlarm Amerikan mandasi kabul edilirse dokunulmaz olarak
kahp kalmayacasi gibi sorular soruyor. Amerika veya bagka bir devlet-
le ancak milli iradeye dayah bir hükümetin görügmeler yapacaglm söy-
leyerek istanbul'da Milli Mücadele'ye destek verecek bir hükümet
kurulmasi fikrini telkin ediyor. Sivas Kongresi öncesinde yabanci ülke-
lerle iligkiler konusunda bir karar vermek istemediklerini, Kongre'de
almacak kararlarm herkese bildirilecegini söylüyor.6
Mustafa Kemal, Rauf Bey ve mevcut Heyet-i Temsiliye üyeleri Si-
vas'a gitmek için 29 Aiustos'ta Erzurum'dan ayrilacaktir Bir gün änce,
Karabekir Paga'am evinde son bir toplanti yapiyorlar. Karabekir'den
dinleyelim:

6. Nutuk, sf. 64-70; ayrica bkz. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 262-270, Salahi Sonyel, a.g.e., sf.
98-106; Sina Algin, a.g.e., sf. 524-527.
75

Padigah ve hükümeti ile yardakçilan Türkiye'nin taksimine ve Ïstan-


bul ile bir k1sim memleketin ingilizmandasma girmesine razi olmuglar-
dir. Buna kargihk, Izzet Papa ve sair namuslu insanlar, bu tehlikeli vazi-
yetten kurtulmaya çare Amerikan mandasmi bulmuglard1L Bizim ise ka-
rarmuz sonuna kadar istiklâlimiz için ugragmak ve milleti esarete dügür-
memektir. Nihayet çaresiz kalmirsa, istiklâlimiz mahfuz (korunmug) kal-
mak ve memleket parçalanmamak üzere Amerikan yardmuna taraftar
olmakbr Fakat bu son vaziyet pek gizli kalacak... Sivas Kongresi, mille-
timizin istiklâlinin kurtulmasl için milli mukavemete (direnige)karar ve-
recek... Milli mukavemetin hududu Türk ve Kürt camiasi idi?

Belli ki, Sivas için yola ç1karken mandayi kabul etmemek, milli dire-
"pek
nig iradesini açiklamak ama ayni zamanda, gizli" bir gekilde Ame-
rika'y1 ye dekte tutmak karari verilmigti.
Sivas Kongresi'ni olasi saldirilara kargi korumak için 3. Kolordu Ko-
mutam Selahattin Bey aldtil tedbirleri iki gün önce telgrafla Karabekir
Pa.ga'ya bildirmigtir. Karabekir de ona çektigi telgrafta, Mustafa Kemal
bagkanhšmdaki Heyet-i Temsiliye olarak Rauf Bey'in, Erzurum ulema-
sindan Raif Efendi'nin ve Erzincanh $eyhFevzi Efendi'nin, eski Bitlis
Valisi Mazhar Müfit ve Îzmit Mutasarnfi Süreyya beylerin ve sivil loya-
"milli
fetli iki polis ile beg subaym Erzurum'dan gösteri" (nümayig-i
"dost

milli) ile ugurlanacagim, Sivas'ta da ve dügmana kargi bilhassa


parlak ve milli bir kargilama" hazirlamasuu bildiriyor.
Karabekir, bir Ermeni sald1rlst ihtimaline kar 1, Erzurum'da kolor-
dusunun baymdadir, Sivas'a gitmiyor.
Mustafa Kemal'le arkada.glanm 29 Agustos'ta Erzurum'dan törenle
ugurluyor. Aym gün Fuat Sabit, gönderildigi Bakü'den Bolgeviklere da-
ir bol haberlerle Erzurum'a, Karabekir'e geliyor, Bolgeviklerin igbirligi-
ne istekli oldugunu bildiriyor.
Mustafa. Kemal, Rauf Bey ve Heyet-i Temsiliye, çok zorlu bir yoleu-
luktan sonra 2 Eylül'de Sivas'a varacak, Sivas Kongresi 4 Eylül'de bag-
layacakt1r.

Îsmet Bey de manda istiyor


Bu arada özel kurye Saffet Bey Kâz1m Karabekir'e Istanbul'dan Al-
bay Ismet (Inönü) ile Maregal Izzet Paga'mn mektuplarun getiriyor.
Saffet Bey kurmay binbagidir, Albay Ismet'in kurmay ekibinde çalig-
migt1r. 1smet Bey o sirada Istanbul'da Askerî SûraMüdürlügü'nden
"Sulh Sartlarmi Hazirlama Komisyonu"na atanm1gt1,
Her iki mektup da Sivas Kongresi'nde Amerikan mandasi için karar
almmasim tavsiye ediyor!

7. Kazim Karabekir, istiklal Harbimir, sf. 148-149.


76

Bu Ismet Bey'in ikinci mektubudur; ilki i Haziran 1919 tarih1iydi;


ikinci mektubu 24 Agustos tarihlidir, Karabekir'e 4 Eylül'de ulagmigtir.
Îsmet Bey mektubuna "Kardegim Kâzim" diye baghyor. 1stanbul'da Da-
mat Ferid ve Ali Kemal gibi isimlerin Milli Mücadele dügmam oldugu-
nu belirtlyor. SimdikiÂdilBey-Süleyman§efik Papa hükümeti de onlar
"tamamen

gibi Ingiliz dügüncelidir." Eger Erzurum'a gönderecek birini


bulurlarsa seni de (Karabekir'i de):degigtirmeyi dügünüyorlar.
Ismet Bey Îstanbul'daki.iki egilimi anlatiyor: Amerika ve Ingiliz ta-
raftarhšl...

Amerika'da Türkiye'ye gelmek için egilim artmig, yaymlar baglamig


oldugu için Ingilizlerdede telag artmig. Îstanbul'da propagandaya bagla-
d11ar. Taraftarlarnu hükümet ile beraber körüklüyorlar. 1stanbul'un bazi
mahallerine beyannameler dagitauglar, 'Ingilizleriisteriz'diye... Îngilizle-
rin emeli Amerikan heyetinin incelemelerinive-egilimlerini iptal edecek
cereyanlar yaratmak ve bu suretle bir defa Amerikan igini suya dügür-
dükten sonra yine bildiklerini yapmak...

Ismet Bey devam ediyor:

Korkuluyor ki, bütün Asya'y1 eline geçirmig olan Îngilizler, yegâne


harp ve ihtilal kabiliyeti olan Türkiye'yi elinde bulundurarak tamamen
çökertip mahvetmek isteyeceklerdir.

"eger
Ve Amerika'nm gelmesi suya dügerse" Îngilizler ve müttefikle-
ri Türkiye'yi daha fa21aparçalara bölecektir!
Öbürseçenege gelince, Îsmet Bey gäyle anlatlyor:

Eger Anadolu'dahallon Amerikahlan herkese tercih ettikleri zeminin-


de Amerika milletine bagvurulursa, pek ziyade faydasi olacaktir denili-
yor ki, ben de tamamiyle bu kanaatteyim. Bütün memleketi parçalama-
dan bir Amerika'nm denetimine tevdi etmek, yagayabilmek için yegâne
ehven çare gibidir. Fakat bugün bu kanaatin kiymeti onun açiklanmasm-
dad1r. Avrupa'nm ve Amerika'mn pazarhk ettikleri bir zamanda Amerik
lehine bir koz göstermektedir...

Mektubunun devammda Îsmet Bey, Damat Ferid hükümetinin Îçigle-


ri Bakam ÂdilBey'in, Îstanbul'dan Anadolu'ya yap11an gizli silah sevki-
yati için kendisini suçladigmi anlatlyor ve hükümetin halini pu sözlerle
resmediyor:

Adamm her bildigi böyle ise vay milletin bagma. Dahilî nifak, hükü-
metle millet arasmda iftirak (aynhk),en soysuz, en alçak kismmm idare
77

bagmda bulunmasi gibi hallerin memleketi daha nice felaketlere götüre-


cegine güphe yoktur... Durumu böyle teessürle görüyoruz, içimiz kan ag
hyor. Duadan bagka elimizden bir gey gelmez...

Malatyahlar Ismet Bey'e Mebusan Meclisi íçin mebusluk önermig-


tir; bu konuda Karabekir'in kanaatini soruyor, "Gözlerinden öperim,
seni bagrima basanm sevgili kardesim Kâzunc1g1m" diyerek mektubu-
bitiriyor.S
n
Ismet Inönü, arkada.91 Karabekir'i ileride ÍstiklâlMahkemelerinin
idam kararmdan kurtaracak, 1939 yilmda milletvekili ve TBMM Ba.yka-
m yapacaktir.
Mektubu okuyan Karabekir, "Istanbul'u oldugu gibi anlatiyor, ama
Anadolu hakkmda hiç dogru görüg yok... Hâlbuki Kuva-yi Milliye iyi va-
ziyete dogru gidiyor"9 diye dügünüyor, mektubu sakhyor, Istanbul dele-
gelerinin manday1savunacagm1 dügündügü Sivas Kongresi'ne iletmiyor.

Izzet Paz,a da manda istiyor


Maregal Izzet Pa.ya mektubunda da Sivas'ta manda karari almmasmi
tavsiye ediyor. Ahmed Izzet Pa.ga, orduda sayg1 duyulan bir askerdir; Ît-
tihatçi'dir fakat Birinci Cihan Harbi'ne girilmesine kargi çiktigi için En-
ver Paga'mn hoglanmadagi bir isimdir. Mustafa Kemal Papa 14 Ekim
1918 tarihinde Adana'dan padigaha gönderdigi telgrafta, derhal müta-
reke imzalarimasim, Îzzet Paga'nm sadrazamhga, kendisinin de önun
hükümetinde Harbiye Nazirhgi'na getirilmesini istemigti. Izzet Paya
lçigleri ve Digigleri bakanhklari da yapm14, göreve geldiginde Milli Mü-
cadele'ye destek olmaya çahyrmy saygm bir askerdir 1o
Izzet Paga'mn Karabekir'e gönderdigi metin,11 imzalanacak bang
antlagmasi konusundaki dügüncelerini içeriyor: Türk dügmam Fransiz
Bagbakam Clemenceau'nun Türkleri kabiliyetsiz irk olarak suçlayan
notasm1 elegtiriyor, Osrtanh'um geri kalmasmda kapitülasyonlarla Av-
rupahlarm azmhklan kullanmasmm büyük rolü oldugunu anlatiyor ve
"çökügün
irhî bir kabiliyetsizlige atfedilmesi ve dayandinlmasi hak ve
insafa uygun degildir" diyor. Halk için yer yer "Türk milleti" terimini
kullamyor. "Ermeni letalini Türk milletinin ezici çogunlugunun nefret-
"harp
le kargiladigim", ama Ermenilerin zamanmda, tebaasi olduklan

8. ismet Beyin mektubunun mm metni lçin bkz. Kazim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf.
\65-l66.
9. Kâzim Karabekir. a.g.e., sf. \66,
10. izzet Pala hakkmda bkz. IbnüleminMahmut Kemal Inal, Son Sadrazamlar, III, sf.
1973-2028.
I I. izzer Paga'mn "Osmanh Hükümeti ile ItllafDevletleri Arasinda Akdedilecek Sulhe Dair
Bazi ÖzelMütalaalar" bagliklibu layihasininmm metni için bkz. Karabekir, a.g.e., sf. L60-l64.
78

hükümete karg1 ayaldanmalan siyasi bir ihtilal say1lsa bile, asirlardan


beri beraber yagadildan diger bir inanç sahibi halki yagh genç, kadm
erkek demeyip öldürmek, yakmak, 1rzma tecavü2 etmek, kundaktaki
çocuklarm cesetlerinden armalar yapmak, kadmlan toplay1p istilaci
dügman askerleri için kerhaneler yapmak" tarzmdaki hareketlerinin
"infial-i
gedide" yani giddetli tepki dogurdugunu, Avrupahlarm bunu
anlamasi gerektigini belirtlyor.
Hilafet, Bogazlar ve Îstanbul, Arap vilayetleri gibi konulan da anla-
"manda "manda

tan Îzzet Paga, meselesi ve netice" bölümünde, sözü


ile ifa edilen bir yardim ve denetim olmaksizm devletin hayatml uzat-
manm kabil olmayacagma her bir fikr-i selim sabibince.kanaat olunur"
diyor. Manda sözünün kapsarunm net olmadigim belirterek devletin
"milis
yürütme, yarg1 ve yasama yetkilerinin korunmasuu, tarzmda ol-
sun bir ordu"nun bulunmasuu, kapitülasyonlarin kesinlikle kaldmlma-
sim, ülkenin bölünmemesini vurguluyor. Sonunda gunu söylüyor:

Mevcut siyasi vaziyete göre, Sivas Kongresi'nin... Amerikan mandasi-


m talep etmesinin pek mühim fayda saglayacagi ve bilinen rekabet kefe-
sini lehimize mühim surette agir bastiracag1 teklif ve beyan olunur.

Karabekir, Istiklal Harbimiz adh önemli eserinde layihay1 eleptirir

Milli direnige karar verecegi yerde, Sivas Kongresi Amerikan manda-


sim isteriz derse, aylardan beri ne zorluklar ve ne fedakârhklarla hazir-
lanan milli teykilat dag1hverir...

Tarihçi Sina Akgin de, Sivas Kongresi toplamrken Milli Hareket'te


"tavsama"

bir dönemi yagand1šru belirtir. Milli heyecan bilhassa Yunan


iggaline.tepki olarak yükselmigti. SimdiÎtilaf Devletleri Yunan istilasmi
suurlandirmak ve Yunan zulmünü sorupturmak yolunda aç1klamalar
yaplyor, bu da Milli Hareket'e baglannug olanlarda bir gevgemeye yol
aç1yordu. Bazi milliyetçi komutañlar bile Mustafa Kemal'e "Istanbul'la
uzla.ymak" gerektigini šöyleyen telgraflar çekiyorlard1. Ìngilizlerin ve
Damat Ferid hükümetinin taktigi de Milli Hareket'i bu gekilde eritip i -

levsiz hale getirmekti zaten.12


"tavsama"yl
Mustafa Kemal'in bu gidermek için Ïstanbul hükümetiy-
le Anadolu'nun ili kilerini nasil kestigini, bunun yaratt1gl heyecan. dal-
gasuu görecegiz.
"tavsama"nm

Karabekir Papa bu yanmda, Sivas Kongresi'nde manda


fikrinin daha güçlü bir gekilde ortaya çikacaimi bildigi için, Izzet Pa-
ga'mn yazdiklanm da sakhyor, Sivas'a göndermiyor. Öneriyigetiren
Binbaç1 Saffet Bey'i de uyanyor:

12. Bkz. Sina Akgin, a.g.e., sf. 510.


79

Îzzet Papa, Ismet ve sen neden hâlâ Anadolu'ya gelmiyorsunuz da is-


tanbul'da acz ve meskenet içinde böyle planlar çiziyorsunuz... Bugünden
itibaren dosyalarnu alve millivazifene bagla. Öneriyegelince, bende kal-
sm. Sivas Kongresi baglaymcaya kadar bende kalsm. Artik sen de hiç
kimseye manda lehine soz etme!

Karabekir, Kongre açildiktan sonra da bunlari göndermeyecektir;


"mandaya
ç kü Sívas Kongresi, Karabekir'in deyimiyle, degil, muka-
vernete" karar vermeliydi.is .

Ve Sivas Kongresi
Sivas yolculugu tehlikelerle dolu... Dersim eglayasmm yol kesip yay-
lun ategi açacag1 söyleniyor. Damat Ferid'in ve Ingilizlerin adanu Ela-
zig Valisi Ali Galib Sivas'i basarak Mustafa Kemal ve Rauf Bey'i öldür-
mek için hazirhk yap1yor! Frans12 Binbagi Bruno, Kongre'yi engelle-
mek için askeri kullanacaklarim açikça säylüyor!..
Bütün tehlikeleri göze olarak yola ç1kan Mustafa Kemal, Rauf Bey ve
s¶ehir
Heyet-i Temsiliye, 2 Eylül akyamüstü Sivas'a ulagiyorlar. digmda ça-
dirlar kurulmug, hahlar dö enmig, bütün Sivas ahalisi kargilamaya ç1k-
mig. Heyet-i Temsiliye üyesi SeyhFevzi Efendi, bu görülmedik kargilama-
"fâl-i

yi hayr" olarak yorumluyor. Sehirdehalk caddenin iki tarafma top-


lannug sevgi gösterisinde bulunuyor, Müftü Abdurrauf Efendive Sivas'ta-
ki 3. Kolordu Kumandam Albay Selahattin Bey ve Müdafaa-i Hukukçular
böyle muhtegem bir kargilama için seferber olmuglar. Manda fikrini savu-
nan Bekir Sami Bey de kargilay1c11ararasmda. Fakat Vali Regid Papa yok!
Vali,Mustafa Kemal ve arkadaylarim, ikamet edecekleri ve Kongre'nin de
yap11acagt Mekteb-i Sultagi (Lise) binasmm önünde karg1hyor!"Diplomat
Vali, ya Istanbul kazannsa diye hesap yap1yor!".Sivas'ta Kongre yapilma-
masi için tehditler savuran Fransiz Binbagi Bruno Malatya'ya kaçmigt1r!
Sivas öyle canhdir ki, Mazhar Müfit hatira defterine bir not dügüyor

Siyasi gansuniz da bäyle giderse, istikbale büyük ümitlerle bakmamak


ve baglanmamak için hiçbir sebep kalm1yor.14

Karabekir'in, Sivas'taki ordu kumandam Albay Selahattin Bey'den


istedigi gekilde muazzam bir kargilama...
Ama 4 Eylül'de açilan Sivas Kongresi'ne katilim, kargilama kadar
parlak degil! Her livadan üç kiqi seçilmesi hesablyla, Sina Akgin'e göre,
120 kipinin katilmasi gerekirken, salonda sadece 38 delege vary15

13. Karabekir, a.g.e., sf. 159, 168-17|.


14. Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., sf. 203-207.
I5. Sina Akyin, a.g.e., sf. 515.
80

Fakat "Kongre" ve "Heyet-i Temsiliye" kavramlarmm siyasi ve moral


gücü o kadar yüksektir ki, katilmun sayisal azhgi önem tagumyor! Bu
38 kigi Istanbul'daki hiikümeti dügürecek, Meclis'in yolunu açacaktir!
Istanbul basmmda Kongre'ye dair tek satir yok! Çünküsansür var!
Mustafa Kemal'in Sivas'ta açacag1 telgraf savagi sonunda Damat Ferid
devrilip Kuva-yi Milliye'ye yakm Ali Riza Papa hükümeti kurulduktan
sonta, bir ay gecikmeyle, 2 Ekim'den itibaren Istanbul basmmda Sivas
Kongresi haberleri çikacaktir!
Kongre'nin ilk günü Mustafa Kemal, gizli oylamada, üç muhalife kar-
"reis"
g135 oyla seçiliyor.
"Reis Paga" (Mustafa Kemal) aç14 konugmas1 yap1yor. Özetiyöyle:
• Milletimix âdil bir bang umuduyla Mondios Mütarekesi'ni imzala-
migti. Hâlbuki Ïtilaf Devletleri'nden cesaret alan Yunan zalimleri cana-
varca facialar yap1yor Dogu'da ErmenilefKizilirmak'a kadar yay1lmak
için gimdiden katliam siyasetine baglad1. Pont s hayalinin tahakkuku-
na çaligihyor. Adana, Antep, Marag, Konya havalisine kadar Antalya
bölgesi iggal edildi, Trakya'yi da iggal bölgesine kattilar.

Hilafet ve Saltanat bogucu bir iggal altmdadir, devletin kalbinin at-
tigi Îstanbul'da yabanc1 tahakkümü kurulmuytur. Merkezî hükümet bü-
tün bunlara katlanmig, tarihte misli görülmedik gekilde âciz ve zay1f
kalmig, bu hâl, milletimizi giddetli bir uyamga sevk etmigtir...

Îtilaf Devletleri'nin haksiz tecavüzleri ve hükümetin âcizligi kargi-
smda milletimiz teykilatlamyor, Doguda Ermenilerm vahget ve zulmü-
ne sahne olmug hudut vilayetlerimiz milli namus ve istiklâli kurtarmak
için Müdafaa-i Hukuk gibi milli cemiyetler kurmuglardir.

Ï)amat Ferid hükümeti milleti bogmak, ortak milli baglan kirmak
ve bu suretle milleti daima maglup göstermek gibi, ancak dügmanlan-
m1zm menfaatine yarayan çirkin hareketlerde bulunnyor. Milli tarihi-
mizde pek gaibeli bir hükümettir.
• Milletm
tamamen yardimcisi olan namuskâr.ordu, hükümetin baz1
hatalarmi önlüyor.

Erzurum Kongresi'nde ahnmig hiçbir gizli karar yoktur; bütün ka-
rarlar ilan edilmigtir. Erzurum Kongresi Dogu Anadolu'yu kapsiyordu,
Sivas Kongresi bütün ülkeyi temsil ediyor. Bu sese kulak verilmeli, il-
li Meclis (Mebusan) bir an önce toplanmahdir. Anayasa'ya aylon o
-

rak Meclis'i toplamayan hükümet milli emellere aykin yabanci telkin-


lerine boyun egiyor. Buna kargi Erzurum ve Sivas kongreleri milliruhu
temsil ediyor...16
"ilk

Kongre bagkam s1fat1yla Mustafa Kemal, is olarak" kongrece pa-


(sunug)telgrafi çekilmesini istiyor. Telgraf taslagi gö-
"arîze"
digaha bir
rügülürken, Rauf Bey, "Padigahm müsaadesi ile..." ifadesine itiraz edi-
burada padigahm müsaadesiyle degil, milletin arzusuyla top-
"biz
yor,

16. Tam metin için bkz. Nutuk, Vesika 54.


81

land1k" diyor. Denizli delegesi SükrüBey de henüz kimden yana oldu-


"sunug"ta "pek

gu belli olmayan padigaha gönderilecek tâzimkâr ve


ubudiyetkâr" yani fazla yüceltici ve kulluk ifade eden bir dil kullaml-
"biz
mamasim istiyor Bekir Sami Bey ise Halife'nin pahsma ve maka-
mma daima tâzimkâr, hürmetkâr ve sadik olacagiz" diyor.17
Sonunda kabul edilen metinde, memleketin içinde bulundugu feci
durum anlatihyor, Damat Ferid'in "Muhammed ümmetine kan anla-
ta hükümetinin milli iradeye dayanmadigi", seçimlere gidilerek Me-
busan Meclisi'nin açilmasi gerektigivurgulatuyor. Hilafeti, vatam ve
"sadakat
milleti müdafaa için kararh olduklarim, padigaha ve ubudi-
yeti teyit etmeyi dinî ve milli bir vazife" saydiklaruu da belirten bir
telgraf1 çekiyorlar.
Kongre'deki önemli olaylardan biri de üyelerin yemin etmesidir.
"siyasi
Uzun tartigmalara yol açan yemin taslaklarmda ihtiraslardan
ve particilikten" uzak durma, "Ittihat ve Terakki'yi ihya etmeye çaby-
mama" gibi taahhütler var. Buna evvela Mustafa Kemal Papa kargi çi-
kiyor, gayenin saglanmasma kadar zaten firkacihk (particilik)fikrm-
den uzak duracaklarim ama tâ Mebusan Meclisi'nin açiligma kadar si-
yasetin böyle bir yeminle yasaklanmasmi dogru bulmadignu anlatiyor.
Sonunda, çahsi çikarlardan, siyasi ihtiraslardan uzak durmak, sadece
ülkenin kurtulugu için gayret etmek, "Îttihat ve Terakki'nin ihyasi için
çahqmamak" geklinde bir metin üzerine bütün üyeler yemin ediyor.
Kamuoyunda Îttihatçi zannedilmelerini önlemek için de yemin metni-
nin gazetede yaymlanmas1na karar veriyorlar. Yemin yap11diktan son-
"açilacak

ra Reis Paya (Mustafa Kemal), Mebusan Meclisi'nde tegek-


kül edecek partilere mensup olabilecegimiz tabiidir" diye açiklama
18
yap1yor
Belli ki Mebusan Meclis'inde siyasi bir grup kurmay1hesaphyor.
Kongre'de Ittihatçihgui hem de yeminle reddedilmesi siyaseten özel-
lilde önemlidir ÇünküÌtilaf Devletleri Kemalist hareketin de Ittihatç1ol-
masmdan kugkulamyordu; yeminle bu kugkular giderilmek, 1stanbulve
ltilaf Devletleri yumugattlmak isteniyor. Îttihat ve Terakki'nin halk üze-
rindeki kötü izleniminden de Kemalist hareket kendisini armdmyor.
Milli Mücadele, Ittihat ve Terakki'nin asker ve sivil alt yap1s1 tarafm-
dan hazirlandigi için,19 yeminle Ittihatç1hktan kopmak, bütün inisiyati-
fin ve moral megruiyetin tamamen Müdafaa-i Hukuk yani Mustafa Ke-
mal tarafma geçmesi anlamma da geliyordu. Hareketin ileride CHP'ye
dönügmesi kolay olacak, kalan Ittihatçilar tasflye edilecekti.

17. "Pek tâzimkârane ve ubudiyetkârane bir lisan kullanmamallyiz.", bkz, Ulug igdemir,Si-
vas Kongresi Tutanaklan, Türk Tarih Kurumu, l999, si 13-14.
18. Ulug igdemir,a.g.e., sf. 3-5, 22.
19. Erik JanZürcher, Milli Mücadele'de ittihatçihk, Baglam Yayinlari, istanbul, 1987.
82

Erzurum bagka, Sivas bagka!


Mustafa Kemal Paga'nm stratejist yönünü anlamak için, Erzurum ve
"ince

Sivas kongreleri arasmdaki farklar" önemlidir.


Tarihçi Sina Akyin'in belirttigi gibi, Erzurum ve Sivas kongrelerinde
"stratejik"
Mustafa Kemal'in konugmalarmda önemli farklar vardir:

Erzurum Kongresi'ni açig konugmasmda Mustafa Kemal Paga,
dünyamn genel bir haritasuu çizmig, Ingiliz emperyalizmine kargi Bol-
geviklerin hareketlerine ve Islam dünyasmdaki hareketlenmelere dik-
kat çekmig, emperyalizmin zaaflarmi anlatmigt1. Sivas'taki konugma-
smda ise bunlar yok, hatta Akgin'in deyimiyle, "Itilaf Devletleri'ni daha
çok gözetir gibi bir tavir" ahyor, mesela itilaf Devletleri'ni hedef alan
ifadelerin bildiriye girmesmi engelliyor, hedef olarak Yunan ve Ermeni
meseleleri üzerinde duruyor

Bunun yanmda Sivas'ta daha radikaldir, Istabul hükümetine kargi
çok daha serttir, iggallere karei direnmek konusunda daha kapsamh
kararlar almir. Hâlbuki Erzurum'da Îstanbul hükümetinin zaaf ve acz
içinde oldugunu ifade etmekle yetiniyor, hükümeti erkenden kargisma
almak istemiyordu.

Erzurum'daki konugmasmda ordu faktöründen bahsetmeyen, ken-
disi de üniformasmi çikararak konugan Mustafa Kemal, Sivas'taki ko-
"milletin

nugmasmda ise, ve kudret-i milliyenin tamamen yardimcisi


olan namuskâr ordumuz"un Istanbul hükümetlerini uyardigmi, bu ge-
kilde bazi zararlan önledigini belirtiyor.20
Bu farklar Sivas Kongresi'nin 11 Eylül'de yaymladigi sonuç bildiri-
"beyanname"sinde

sinde, açikça görülür:



Bildiride vatanm smirlan tespit ediliyor: Mondros Mütarekesi'nin
imzalandigi siradaki smirlar içinde Îslam ekseriyetinin bulundugu Os-
manh topraklan... Dört buçuk ay sonra kabul edilecek olan Misak-i
Milli'nin temeli burada atihyor. Bu smirlar içindeki Müslüman unsurlar
birbirine karg1 hürmet ve fedakârhk hisleriyle dolu, irkî ve sosyal hu-
kuk ile çevre partlan baktmmdan tamamen öz kardegtirler. Harsî (kül-
türel) ve medeni üstün1ük Müslümanlara ait bulunan bu topraklarda ^,

bölünme nazariyeleri geçersizdir, bu topraklann üzermdeki tarihî, ir


dinî ve co grafihukukumuza aykin girigimler kabul edilemez.

Osmanli camissinm bütünlügü, milli istiklâlin temini, hilafet ve
saltanatm dokunulmazhgi için Kuva-yi Milliye'yi âmil ve irade-i milliye-
yi hâkim lolmak esasi kesindir...

Bildirinin çok önemli bir özelligi de, Istanbul hükümetinin megru-
lugunu tartigmaya açmasidir: Milletlerin kendi mukadderatuu tayin et-
tigi bir çagda, Îstanbu1 hükümetinin milli iradeye dayanmayan kararla-

20. Sina Ak.§in'inbu önemli analizi içln bkz. istanbul Hükümetieri ve Milii Mücadele,
sf. 5 I5-5 I7.
ri, ülke içinde de digmda da geçerli olamaz! Onun için bir an bile gecik-
meden Milli Meclis yani Osmanh Mebusan Meclisi toplantlya çagrilma-
hd1r, milletin mukadderatma meclis karar vermelidir. (Bu maddeye da-
yanarak Mustafa Kemal'in yaptigt girigimlerle Damat Ferid hükümeti
dügecek, Ankara'da toplanacak Meclis'in yolu açilacakt1r.)

Bildiride "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti"nin ku-
ruldugu, tüzügünün kabul edildini belirtiliyor. Art1k Milli Hareket, par-
ç parça direnigler ve bölgesel cemiyetler olmaktan ç1kmig, merkezî ve
ülkenin tümünü kapsayan bir teykilat haline gelmigtir.

Bildirinin Erzurum'a göre çok önemli bir farki da, Ege'de iggallere
"mücahedât-i

karg1 baglayan silahh milli direniëleri, milliye" olarak ni-


"müdafaa
telemesi ve vatanm kurtulugu için silahh ve mukavemet"in
megru oldugunu ilan etmesidir! Bildirinin beginci maddesinde muhte-
mel iggallere kargi
"her
türlü tedbirlerin ve kararlarm almdigmm" belir-
tilmesi de aymniteliktedir. "Istiklâl Savagi"nm ilamdir bu ifadeler!
"manda

Bildiride ve himaye" terimleri geçmiyor, kabul veya ret yo-
lunda bir ifade yok. Erzurum Kdngresi bildirisinin 7. maddesindeki hü-
küm burada da tekrarlamyor, özetle:
"Milletimiz insanî, asrî gayeleri yüceltir ve fennî, smaî ve iktisadî hâl
ve ihtiyaçlarimizi takdir eder... Bunun için devlet ve milletimizin dahilî
ve haricî istiklâli ve vatamm1zm tamamiyeti korunmug kalmak kaydiy-
la... Milliyet esaslanna riayetkâr ve memleketimize karg1 istila emelleri
beslemeyen herhangi bir devletm fennî, smaî ve iktisadi muavenetini
(yardimmi)memnuniyetle kargilanz..."21
Bildiri bütün yurda, ordu karargahlarma, vali ve kaymakamlara bil-
dirilecek fakat Sadrazam Ferid Paga'ya gönderilmeyecektir! Çünkübi-
razdan gärecegimiz gibi, Mustafa Kemal radikal bir kararla Istanbul
hükümeti ile bütün ilighileri kesecek, bunun üzerine Damat Ferid çe-
kilmek zorunda kalacaktir. O durumda Vahideddin, Milli Mücadele'ye
sempati ile bakan Ali Riza Paga'ya hükümet kurma görevini verecek ve
i bildiri 4 Ekim'de yeni sadrazam Ali Riza Paga'ya da gönderilecektir.
"istila

Bildirinin 7. maddesindeki emeli beslemeyen herhangi bir


devletin yardum..." söylemi, manda tartigmalan bakmundan önemlidir.
"man-

Manda tartigmalannda kavramlar aç1k ve net degildir. Genelde,


"müzaheret"
da",
"himaye"
Ve terimleri eg ya da çok benzer anlamda
"yardim"

kullamhyor. "Muavenet" terimi ise, sirf ve yalm bir anlammda


kullamhyor. Müzaheret ve muavenet kelimelerinin ikisi de sözlük an-
demek oldugu halde, manda tartlymalarmda, ke-
"yardim"
lamlarmda
sin olmamakla birlikte, böyle bir terim farki görülüyor.22

21. Sivas Kongresi bildirlsinin tam metni: Atatürk, Nutuk, Vesika 130; Kâzim Karabekir,
istiklal Harbimiz, sf. 201-202.
22. Prof. Metin Ayigigi, Kurtulug Savagi.Sirasmda Türkiye'ye Gelen Amerikan
Heyetieri, Türk Tarih Kurumu, 2004, sf. 9, 54.
84

"himaye" "müzaheret"
Kongre bildirisinde, ve kelimelerinin degil,
"muavenet"
yalm yardim anlammdaki kelimesinm kullamlmig olmas1
önemlidir.
Erzurum Kongresi'nde seçilmig 9 kipilik Heyet-i Temsiliye üyelerinin
sayisi, Sivas Kongresi'nde yeni üyelerle 1Tye ç1kanhyor, tabii Mustafa
Kemal yine bagkan seçiliyor. Amerikan mandasim savunmuy olan Refet
Papa, Bekir Sami ve Kara Vâsif beyler Heyet-i Temsiliye'de vardir. Hoca
Raif Efendiile Nakgi SeyhiFevzi Efendi'nin de üyeligi devam ediyor.
Simdi Sivas Kongresi'ndeki.manda tartigmalarma ve Mustafa Ke-
mal'in tavnnabiraz yakmdan bakahm.

Sivas'ta manda tartigmalan


Halide Edip'in mektubunda bahsettigi Anigrikah gazeteci Edgar
Browne önceden Sivas'a gelmig, Mustafa Kemal'le bir görügme de yap-
migtir. Browne, Amerikan Chicago Daily News gazetesinin Avrupa
muhabiridir, geligmeleri izlemesi için Türkiye'ye gönderilmistir. Halide
Edip Browne'un Sivas Kongresi'ni izlemesini yararh gördügli için onu
Sivas'a yänlendirmig, Mustafa Kemal'e de haber vermigtir. Sivas'a gelir
ken Ankara'da Ali Fuat Papa íle de gärûqen Browne, Türk milli hareke-
tinin hakhhšma inamyor. Sivas'ta 18 gün kaldiktan sonra Istanbul'a dö-
nerek Kemalistler lehine yazilar yaymlamaya, Türk hareketini Bati'ya
tamtmaya baglayacaktir.23
Mustafa Kemal 2 Eylül'de Sivas'a geldigi zaman onuruna verilen zi-
yafette Browne da bulunmug, Milli Hareket'e baçanlar dilemigti.24
Browne gazeteci olarak Kongre'deki manda tartigmalanm da takip
ediyor.
Manda tartigmalari 8 Eylül günü, 1stanbul delegelerinden Ismail Fazil
Papa (Ali Fuat Paga'nm babasi), Bekir Sami Bey ve Îsmail Hâmi Danig-
mend Bey'in sunduklan önerge.ile baghyor... Önergede25 imza vardir! 38
delege ile toplanan Kongre'de, 25 imzah Amerikan mandasl önergesi!
Manda önergesi verilince ilk sözü alan Mustafa Kemal, Amerikah ga-
zeteci Browne'la görügtügünü anlatiyor; Browne'un kendisine "Ameri-
ka'nm Türkiye'yi manda altma almayi kesinlikle kabul etmeyeceši ,

çünkü Amerika'mn bir özgürlük ve demokrasi ülkesi oldugunu, bir mil


leti esir edemeyecegini" söyledigini anlatiyor.25
Kemal Papa direkt kargi çikm1yor ama "Amerika manda istemiyor,
"durumu
siz ne istiyorsunuz" demeye getiriyor; incelemek için" oturu-
ma on dakika ara veriyor. Bu arada, delegelerin egilimlerini ögrenme-

23. Salahi Sonyel, I, a.g.e., sf. 13I, dn. 50.


24. SarniÕnal,Hi.isrev Gerede'nin Anilarr, sf. 73.
25. Salahi Sonyel, a.g.e., I, sf. 131.
85

leri için Mazhar Müfit ve Hüsrev Sami'yi görevlendiriyor. Onlarm getir-


digi bilgiye göre, Istanbul delegeleri manda yanhsi, ama Anadolu dele-
geleri kargi...
On dakikahk aradan sonra konugan Istanbul delegesi Kara Vâsif et-
kili bir dille Amerikan mandasmm ülke lehine olacagmi savunnyor.
Bursa delegesi Macit Bey mandamn ne oldugunun tartigilmasmi isti-
y Bagkanhk kürsüsündeld Mustafa Kemal ileri sürülen görügleri iki
.

y altmda topluyor:
Devletin iç ve dig bagimsizhšmdan vazgeçilmesi mi kastediliyor?

Devletin ve milletin zararh dig baslalara kargi direnmesi için bir


yardima ihtiyaç duyuluyor mu, duyulmuyor mu?


Bunlarm komisyona havale edilerek incelenmesini istiyor.
Söz alan Bekir Sami Bey, Îsmail Fazil Papa ve Ismail Hâmi Danig-
mend de Amerikan mandasma ihtiyaç oldugunu savunuyor; söyledikle-
ri, ayani yukari Halide Edip'in, Ismet Bey'in, Îzzet Pa.ya'nm, Bekir Sa-
mi'nin Erzurum günlerinde gönderdigi mektup layihalardaki gerekçele-
rin ayms1.
"nurlu

Erzurum delegesi Hoca Raif Efendi, yüzü ve beyaz sang1


ile"26 söz ahyor:
"Bizim hedef ve gayemiz tam bagunsizhk olup, yoksa qu veya bu
devletin himayesi altma girmek gibi istiklâle aylor1 olan ve manda de-
'müzaheret'

nilen ve bazilan tarafmdan ismi degigtirilerek adi verilen,


her ne olursa olsun istiklâlimize dokunan geyler degildir!"
Raif Hoca'mn uzun konugmasi havay1 manda aleyhine çeviriyor, fa-
kat Refet Bey (Paga) öyle bir konugma yap1yor ki, tekrar manda fikri
güçleniyor. Tartigma uzuyor...
Ve Bagkan Mustafa Kemal, çmgiragi çaldinyor, oturumu erteliyor.
"ya
Oturum açildigmda Bursa delegesi Ahmet Nuri Bey, ölürüz, ya
istiklâl-i tam sahibi oluruz" diyerek bitirdigi uzun bir konugmayla man-
daya karg1 çik1yor... Reis Papa (Mustafa Kemal) oturumu kapatlyor:
-

Vakit geçti, yarm saankide toplanmak üzere Celseyi tatil ediyorum


Tabii bütün gece mandatartigmalanyla geçiyor.
Mazhar Müfit Kansu, Cumhuriyet devrinde yazdig1 hatiralarmda bir
olay1 anlatir: Sivas Kongresi s1rasmda Mustafa Kemal, kendi odasmda
"ümitsiz,

bazi arkadaglanyla konuquyor, mandacilarm hasta insanlar,


eenebi iggal baslosi kargismda cesaret ve ümitlerini kaybetmig insan-
lar" oldugunu söylüyor. Hikmet isimli bir Tip talebesi odaya giriyor:
Pagam! Delegesi bulundugum tibbiyeliler beni buraya istiklâl da-
-

vamizi bagarmak yolundaki çahymalara katilmak üzere gönderdiler.


Manday1 kabul edemem! Eger kabul edecek olanlar varsa, bunlar her
kim olursa olsun giddetle ret ve takbih ederiz, suçlanz! Farzt muhal,
siz kabul ederseniz sizi de reddeder, Mustafa Kemal'i vatan kurtancisi

26. Sami Önal,Hüsrev Gerede'nin Anilari, sf. 47.


86

degil, vatan batincisi olarak adlandaririz.ve tel'in ederiz...


Mustafa Kemal bu ategli gence heyecanh bir sesle uzunca bir cevap
veriyor ve sözlermi "Ya istiklâl, ya ölüm" diye noktahyor. Tibblyeli
genç de müsterih oluyor, "Varol pa.yam" diyor.27
Ama Mustafa Kemal Kongre'de böyle bir konugma yapmiyor. Bu
ategli gencin de neden Kongre'de sessiz sedasiz kaldigmi bilmiyoruz;
Kansu bir bilgi vermedigi gibi, tutanaklarda da yok.
"manda
Ertesi gün Kongre açildigmda Rauf Bey isteyenleri sustura-
"dev-
cak ortalama bir çözüm yolu buluyor".28 Erzurum Kongresi'nde
let ve milletimizin iç ve dig istiklâli ve vatanmuzm tamamiyeti mahfuz
kalmak kaydiyla, memleketimize karg1 istila emeli beslemeyen herhan-
gi bir devletin fennî, smaî ve iktisadî yardimmi memnuniyetle kargila-
riz" diye karar almdigru hatirlatarak gu öneride bulunuyor·

Simdibu yardmu Amerika'dan istememiz uygun görülüyor. Amerika


da buna talip oluyorsa, kanaatimce bunun aç1kça ifadesinde bir mahzur
olamaz...29

Rauf Bey'in teklifi ittifakla kabul ediliyor. Mustafa Kemal, Rauf Bey,
Ismail Fazil Papa, Ismail Hâmi ve M. Sükrü'nünimzalanyla Amerikan
Senato Bagkam'na dilekçe gönderilerek bir aragtirma kurulu (tahkik
heyeti) gönderilmesi isteniyor.
Mazhar Müfit göyle yaz1yor: "Muhakkak ki, bugünkü neticeyi almak-
ta Rauf Bey'in büyük himmet ve rolü oldu."30
"ta-

Amerikan Cumhurba.ykam Wilson'a hitaben yazilan mektupta,


rafsiz devlet sifatiyla" Amerikan Senatosu'nun, barig antlagmasmdan
"her
önce bir heyet göndererek, ülkenin kö esini" ziyaret edip halkm
istekleri konusunda inceleme yapmas1 talep ediliyor, bu kararm "Sivas
Milli Kongresi tarafmdan oybirligiyle ahndigi" belirtiliyor. Mektubu Re-
is Mustafa Kemal Papa ile birlikte Rauf Bey, Mehmet Sükrü Bey ve
mandayi hararetle savunmuy olan Îsmail Fazil Paya ile Ismail Hâmi
Bey imzahyorlar. Mektubun Amerika'ya ulagtini guradan bellidir ki, bir
sureti Anadolu'da incelemeler yapacak olan General Harbord'un dos-
yasmda da bulunuyor.31
"ortalama
Atatürk 192Tde okudugu Natuk'ta buna bir çare" diyor.
"Amerika'da senelerden beri aleyhimize yap11makta olan menfi propa-
gandalarm dogurdugu akimlan düzeltmek" amac1yla Amerika'dan bir

27. Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., sf 220.

28. Salahi Sonyel, a.g.e., I, sf. |34.


29. Rauf Bey'in konusmasinin tam metni için bkr Cehennem Degirmeni, sf. 269-270.
30. Mazhar Müfit Kansu, a.g.e., sf. 250.
3 I. Bkr. Atatürk'ün Bütün Eserleri, KaynakYayinlari, istanbul,2003, cilt 3, sf. 377.
87

i
I
inceleme istendigini, bu mektubun yazildigmi hatirladiguu,
heyetinin
ama gönderilip gönderilmedigini hatirlamadigmi, esasen önem de ver-
I medigini söylüyor.32
Ama aslmda çok önem veriyordu, t1pki Bolgeviklerle iliekilere de
I çok önem verdini gibi. Hatta Amerikah General Harbord'la görügtü-
gündeAmerikan mandasmi dügündügünü bile söyleyecekti!
Mustafa Kemal ve manda
ustafa Kemal'in Sivas Kongresi'nde dikkat çeken tavri, birkaç ar-
kadaylyla özel olarak konugurken manda aleyhine giddetli ifadeler kul-
lansa da, Kongre'de mandaya karyl bir konugma yapmarug, bir çilogta
bulunmamig olmasidir! Kongre tutanaldarmda mandaya kargi ç1kan bir
konugmas1 yoktur 33

Tarihçi Prof. ÖmerKürkçüoglu da gunlari yazlyor


i

Sivas Kongresihde Amerika.n mandasi konusu tartigildigmda ve so-


nunda bu amaçla Birlegik Amerika'dan bir heyet davet edilmesi kararlay-
tirildigmda, Mustafa Kemal, bag1msizhktan yana olmasma raimen buna
karg1 agirhšmi koymamigtir."

Tarihçi Sina Akgin de Mustafa Kemal'in Sivas Kongresi'nde manda-


ya kary1 bir çikigta bulunmadigma"
"esash
dikkat çekiyor. Hatta Ak-
gin'e göte, Mustafa Kemal, Amerikah General Harbord'la Sivas'ta yapti-
i görügmede, amacmm "Osmanh Devleti'nin bütünlügünü tarafsiz bir
devletin ve tercihen Amerika'nm mandasi altmda korumak oldugunu"
söylemigtir; bunu Harbord kendi ülkesine gönderdigi raporda yazlyor
olarak
ve Sina Akgin Harbord'un yatulm1g olmasim güçlü bir ihtimal
görmüyor 35
Gerçekten Amerikah General kendi ülkesini niye yamltmak istesin
ki?..
Mustafa Kemal'in Erzurum Kongresi'nde de manda fikirlerine kargi
bir çilogi olmanugti. Natuk'ta okudngumuz giddetli manda kargitt hava,
192Tdeki söylemidir. 1919'da ise Mustafa Kemal'in gözettigi bagka
dengeler vardir. Bunlardan biri, Amerika faktörüdür.
Sivas Kongresi'nin ilk günlerinde Mustafa Kemal'in gazeteci Brow-
ne'a söyledigi sözler bu baglamda önemlidir. Resmî sifat ve yetkisi ol-
madig1m belirten Browne, Mustafa Kemal'e soruyor; Sivas Kongresi
Amerika'yi bir çegit mandayi kabule davet eden bir karar alacak nu?..

verilmig-
32. Nutuk, sf. 77 Flektup Amerikan heyetine iletilmek üzere gazeteci Browne'a
cir, Zeki Sarihan, a.g.e., ll, sf. 95.
33. Bkz. Ulug Igdernir,a.g.e., manda tartigrnalarinin
yapildigL sayfalar: 32-34, 47-55; ayrica
bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, Kaynak Yayinlari, Istanbul,2003, cilt 3, sf. 321-353.
34. Ömer Kürkçüogtu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 108.

35. Sina Akyin, a.g.e., sf. 53 I-532.


88

"evet"
AfustafaKemal cevabim veriyor ve arkasmdan kongre böyle bir
gey isteyecek olursa Amerika'mn bunu kabul edecegine dair garanti
vermesini istiyor. Browne ülkesinin bunu kabul edecegine pek güven-
medigini söylüyor. Bunun üzerine Mustafa Kemal Pa.ya, elinde bäyle
bir garanti olmadan, Türkiye'nin yabanci bir devletin yardmum istedi-
giniaç1klamak sorumlulugunu üzerine alamayacagm1belirtiyor.
Sivas Kongresi'nin kararmda da manda ve müzaheret gibi kavramla-
"istila
ra yer verilmiyor, sadece, niyeti olmayan herhangi bir devletin
yardmn"ndan bahsedilerek Amerikan Senatosu'ndan bir inceleme he-
yeti isteniyor. Ama zaten Wilson'un emriyle kuruldugunu gärdügümüz
Amerikan inceleme heyetierinden General Harbord bir.gün önce, 7 Ey-
lül'de Haydarpaga'dan yola ç1krugty, 20 Eylül'de 46 kipilik bir heyetle
Sivas'a gelecek ve Mustafa Kemal'le gärügecektir. Mustafa Kemal Har-
bord'a ve heyetine çok önem verecek, hatta Ïgndi imzas1yla uzun bir
yaz1h belge, bir muhtira da verecektir, Harbord'a...
Natuk'ta Amerikan Senatosu'na yazilacak mektubu õnemsemedigini
belirtmesi 192Tdeki siyasetidir; Sivas'ta Harbord'u son derece önem-
semig olmast ise 1919'daki siyasetidir!

Amerikah Harbord'la görügme


Bagkan Wilson'un Anadolu, Kafkasya ve Ermemstan'da incelemeler
yapmak üzere kurdurdugu General Harbord ve kalabahk heyeti 20 Ey-
lül'de Sivas'a geliyor, tärenle kargilamyor. Vali ve kumandanla görüg-
tükten sonra Harbord, yanmda iki Amerikan generali oldugu halde
Mustafa Kemal'le görügüyor. 3-4 saat süren görügmede Rauf Bey, Bekir
Sami Bey ve Rüstem Bey vardir.
Rüstem Bey ilginç ve önemli bir gahslyettir. Polonya kökenlidir, asil
adi Alfred Bilinski'dir. 1882'de Osmanh hizmetine girdikten sonra Müs-
lüman olmug, Osmanh diplomasisinde önemli görevler yürütmügtür.
1914'te Osmanh'mn Washington büyükelçisidir. Bu dönemde Amerikan
basmmm Türkiye aleyhine yaymlarma karg1 mücadele etmig, ABD'nin
zencilerine kargi tutumu ve Filipinler'de halka yaptiga baslolan hatirla-
tarak Türkiye'de bunlann hiç birinin olmadigim anlatmigtir. Wilson
çok sert bir mektup yazmig, bunun diplomatik nezakete aylon görül-
mesi üzerine özür dilemesi istenmig, ama o äzür diÏemeyerekistifa
edip Türkiye'ye dönmüg ve Milli Hareket'e katilnuptin Heyet-i Temsili-
ye'nin dampman üyesidir, Mustafa Kemal'le Ankara'ya gelip "Birinci
Meclis"te üye olacaktir."

36. Jaeschkeve Kinross'tan aktaran Prof. Metin Ayisigi, Kurtulug Savagi Sirasinda
Türkiye'ye Gelen Amerikan Heyetieri, sf. 45-46.
37. Abdullah Özkan,A'dan Z'ye Kurtulug Savagi ve Atatürk Dönemi. Boyut Yayin
Grubu, istanbul, 2005, sf. 26.
89

Rauf Bey ve Rüstem Bey çok iyi Ingilizce bilmekle beraber, görüg-
mede tercümanhgi, Harbord'la beraber gelen Robert Kolej ögretmeni
Hüseyin Bey yapiyor.
"mah-

Mustafa Kemal, Harbord'la yapt1g1 görügmenin içeriginin


rem" (gizli)kalmasmi tercih ediyor. 13 Ekim'de Taseir-i Efkâr gaze-
tesinin sorularm1 cevaplandmrken, Harbord'la ne görügtügünü açik-
lam1yor.
utuk'ta da bu görügmeden çok losa bahseder, içerigi hakkmda bir
açiklama yapmaz; sadece iki paragraf halinde, Amerikah General'in
"bazi "bir
garip suallerimn de" oldugunu, mesela millet istiklâl mücade-
lesinde.azimliyse bagarih olur, ama ya bagarih olamazsa?" diye bir soru
sordugunu kendisinin de qu cevabi verdigini belirtir:

Ya bayanh olamazsa demek, o milletin ölmüg olduguna hükmetmek


demektir. Binaenaleyh, millet hayatta kaldikça ve fedakârca tegebbüsü-
ne devam ettikçe, bayansizhk söz konusu olamaz.

Natuk'ta, Atatürk, Harbord'un bu sualinden asil maksadmm ne ola-


bilecegini aragtirmak istemedigini, verdigi cevabi Harbord'un da tak-
dirle kar 11adigru anlatar."
Nutuk'ta, Harbord'la görügmesinde Amerika'dan yardun istedigine
dair bir igaret yoktur. Hâlbuki Harbord'la görügtügünün ertesi günü
"3-4
Karabekir'e çektigi telgrafta, Harbord'la saat kadar mahrem" bir
görügme yaptigmi, Kuva-yi Milliye hakkmda bilgi verdigini, azmhklar
ve Ermeniler konusunda görüglerini anlattigim, onlara karg1 hiçbir kö-
tü niyetlerinin olmadigru belirttigi söylüyor. "Muavenet ve müzaheret"
konusunda da görügüldügünü kaydeden Mustafa Kemal, Harbord'a
gunlan söyledigini belirtiyor:

Tarafsiz ve kuvvetli bir devlet ve milletin, Sivas bildirisinin birinci


maddesine uygun olarak, (devletin bagimsizhgi, vatanm bütün1ügü mah-
fuz kalmak partlyla) muavenetine (yardunma) ihtlyacmuzi itiraf ve bunu
memnuniyetle kabul ederiz...

Mustafa Kemal, Karabekir'e çektigi telgrafm devammda, Harbord'un


"bütün
milli tegebbüs ve harekâtimiz1 takdir ettigini" ve "Bir Türk ol-
saydim ben de ancak bu suretle hareket ederdim" dedigini yaz1yor. Gö-
rügmede Harbord, Erzurum'da 40 bin kipilik bir askerî kuvvet olugtu-
ruldugu, Türklerin Ermenilere saldiracagi, Panturanizm davasi güdül-
"külli-

dügü yolundaki söylentileri de sormug, Mustafa Kemal bunlarm


yen asil ve esasi olmadigmi, bütün dogu illerimizdeki kuvvetlerimizin

38. Zeki Sarihan, a.g.e., II, sf. 168.


39. Nutuk, sf. I 15.
90

10 bin kigi oldugunu" söylemigur.40 Mustafa Kemal Harbord'la görüg-


mesinde "Türkiye'nin Bolgevik olmayacagini" da vurgulamigtir.41 Bol-
geviklerle görügürken tabii farkh bir dil kullanacaktir.
Mustafa Kemal, aynca, 15 Ekim'de bir Amerikan haber ajansma yap-
tigi açiklamada, milliyetçilerin tarafsiz bir devletin yardiminm zarureti-
ne inandiklarmi, Amerika'nm Türkiye'ye yardim yapabilecek tek devlet
oldugunu, öbür devletlerin entrikalarla Türkiye'yi zaafa dügürdügünü
söylüyor.42
Harbord Sivas'tan Erzurum'a, oradan Kafkasya'ya gidecektir. Musta-
"muhttra"

fa Kemal, Harbord'un istegi üzerine uzun bir yazacaktir. 24


Eylül tarihli "Mustafa Kemal Paga" imzah muhtira, Kafkasya dönügü
Samsun'da Harbord'a iletilecektir. Muht1ra, uzun bir metindir, 48 pa-
ragraftir, on maddeden olugur. Mondros Mütarekesi'nden sonra Itilaf
Devletleri'nin Türkiye'ye davram§larmm heta Wilson prensiplerine
hem Mütareke hükümlerine aykin-oldugunu anlatlyor. Hilafet ve salta-
"gaddarca

natm merkezi olan Istanbul'un ve ezici bir gekilde itilaf Dev-


letleri tarafmdan iggal edildigini" hatirlattyor.
Rum ve Yunan emellerinive iggallerini belirtiyor. Anadolu ve Rumeli
"gayemiz

Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti hakkmda bilgi veriyor, temizdir,


Îtilaf Devletleri aleyhine saldirgan niyetlerden uzagiz" diyor. Ferit Papa
hükümetinin kötülüklerini, millete dayanmadigim, Türkiye'nin Bolge-
vik olmayacagmi anlat1yor, Îngiliz Binbag1 Noel'in Kürtçülük faaliyetle-
rini elegtiriyor, Türklerle Kürtlerin arasm1 açmamn büyük felaketlere
yol açacagmi vurguluyor. "Merkezi Erivan'da olan Ermeni Cumhuriye-
ti'ne kargt dügmanca hiçbir niyetimiz yoktur" diyor. Îngilizlerin Erme-
nileri Müslümanlara kargi tahrik ettigini, "Ermenistan'daki bahtsiz
Müslümanlann" zulme ugradigim belirtiyor.
Avrupahlann "Türkiye'de haklannm bilincinde ve bunlan müdafa-
aya haz1r bir millet oldugunu" görmemekle büyük hata iglediklerini,
ve kansiz bir millete laylk olan muameleyi" uy-
"bize
ölü bir memleket
"muh-
guladildanm vurgulayan Mustafa Kemal'in Harbord'a gönderdigi
tira"dan bazl ilginç politik cümleler:

Bizim kaderimizle ilgili kesin kararlarm Amerikan Meclisi kararlar a ,

ve görüglerine tâbi olmas1 da bizim için gükredilecek bir geydir...


Amerikahlann insanî kararlan sayesinde devamh ve tam bir bangm
kurulmasi için lüzumlu ortamm bulunabagma dair sarsilmaz bir güven
besliyoruz. Hiç güphemiz yok ki, medeniyet, hak ve adaleti temsil
eden Amerikan milleti ve Amerikan Meclisi tertemiz kalpli Türk halki

40. Telgraf metn için bkz. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimix, sf. 2l0-2l.I, ATTB, sf.
80-81.
4 I. Zeki Sarthan, a.g.e., li, sf. 124.
IngilizBelgelerinde Atatürk, I, sf. LXV, \70.
42. Bilal Simgir,
91

ve onun medeniyete baglihk derecesi hakkmda yeterli derecede ay-


dmlanmigtir...

Avrupa kuvvetlermin entrikalan, istiklâlimize müdahaleleri, iktisadî


hayat1mizi engelleyen k1sitlamalan, yüzyillarca bir arada yagadigimiz
azmhklan aleyhimize tahrik etmeleri ve içeride kötü idare yüzünden geri
k dignmzi anlatan Mustafa Kemal muhtirasmi göyle sona erdiriyor:

Biz kudreti ve hapmeti bütün dünyada, Asya, Avrupa ve Afrika'da ta-


nman bir milletiz. Cengâverlerimiz ve ticaret gemilerimiz okyanuslari ag-
m1plar, bayragmuz1 Hindistan'a kadar götürmüglerdir...
Bizi kurbam oldugumuz haksiz basladan kurtarmak ve kalkmmamizi
hizlaudirmak yolunda kudretlive tarafsiz bir yabanci milletin yardimmm
bizim için çok loymetli olacagru aynca belirtmek isteriz.
Milliyetçilik prensibini temsil eden Wilson doktrini ve Amerikan mil-
leti tarafmdan gösterilen ve bu doktrinin baçansuu garanti altma alan
hakkaniyet ve insaniyet ruhu bize büyük ümit1er veriyor.43

"muhtira"yi

Mustafa Kemal Samsun mutasarnfi Hamit Bey'e göndere-


cek, Harbord, Kafkasya dönügü, 9 Ekim'de Mustafa Kemal'e Sam-
sun'dan telgraf çekerek muhtirayi aldigru ve tegekkürlermi bildirecektir.
Mustafa Kemal bu iligkilere o kadar önem veriyor ki, 21 Subat
1920'de Ankara'dan Urfa'daki Kuva-yi Milliye Kumandam Nanuk Bey'e
çektigi telgrafta çegitli talimatlar verecektir:

Amerikahlar memleketimizin muazzez misafirleridir, milletimizin kiy-


I metli muhipleridir, Kendilerinin en buhranh zamanJardahuzur ve rahat-
larmm temin ve hayatlaruun dokunulmazhki bizim kefaletimiz altmda ol-
dugu için gereken tedbirlerin ahnmasim ehemmiyetle tavsiye ederim...
I Amerikahlar ne zaman herhangi bir istikamete seyahat etmek isterse ha-
yatlarimn dokunulmazÏigl için talep edecekleri koruma ve yardun derhal
yerine getirilecektir..."

Harbord ve Karabekir
Erzurum'a gelen Harbord'u Karabekir Papa törenle kargihyor. Karabe-
kir, Harbord heyetine yetmige kadar Erzurum'daki Türk varhgi-
"yediden

cirit, bi-
m göstermek íçin" gehir drymda azametli, zarif çadirlar, futbol,
siklet, kogu, güreg gibi çegitli spor gösterileri hazirlatrugtir. Bütün halk,
ath, arabah, yaya orada toplannugtir. Görkemli taklar, alh yegilli bayrak-
lar uzaktan görünüyor. Askerî birlikler, mektepler, bando, milli miz1kalar

43. ATTB, sf.82-92; Atatürk'Un Butün Eserleri, cilt4, sf. 106-l|3.

44. ATTB, sf. 226.


92

orada. Karabekir otomobille, Harbord heyetini Gez köyünde kargihyor.


Harbord heyeti gördügü manzaradan etkileniyor. SehirdeKarabekir Sel-
çuklu mimarisinin çok güzel ve görkemli yap11anm gezdiriyor. Yemekte
subaylar piyano, keman, flütle müzik göleni veriyor...
"kigla
Gezide kiplalarm çoklugunu gören Harbord yerine fabrika
yapsayduuz" anlammda bir geyler söylediginde Karabekir "Bu laglalar
olmasaydi burada Türk varhš1 kalmazdi. Asirlarca vahgi çarlann vahgi
sürülerine kargi bu tabyalara s1gmarak varhšmuzi koruduk" diye cevap
veriyor.
Amerikahlarm Ermeni meselesine ilgisini ve Harbord'un Kafkas-
ya'ya geçecegini dügünen Karabekir bu konuda çok uzun bir rapor ha-
zirlamigttr. Raporda siyasi bir degerlendirmeden sonra, köy köy, gehir
gehir, tarihleriyle ve rakamlarla Ermeni mezalimini anlatiyor. Önce
Ruslann, gimdi de Îngilizlerin silahh Ermenileri Müslüman katliamma
tegvik ettiklerini belirtiyor, belgelerirapora ekliyor...45
Karabekir Harbord'un gördüklerinden ve görügmelerden olumlu et-
kilendigini yazlyor.

Harbord'un raporu
Anadolu ve Kafkasya gezisini tamamladiktan sonra 11
Harbord,
Ekim'de Istanbul'a geliyor, dört gün kalarak Paris'e gidecektir. Paris'te
"bang
müzakereleri" yap11maktadir ve Harbord'un verecegi rapor çok
önemlidir. Harbord Amerika'ya dönügünde Baykan Wilson'a da rapor
verecektir.
Mustafa Kemal bagta olmak üzere ve Karabekir dahil Milli Mücadele
liderleri Harbord heyetinde davalaruu dig dünyaya iletecek bir kanal
bulmuglar, General Harbord da Anadolu'daki Milli Hareket'in önemini
Amerikan halkma anlatmaktan geri kalmamigtir. "SarkMeselesi"nin
çözümünde, Kuva-y1 Milliye'nin de mutlaka hesaba katilmas1 gereken
önemli bir güç oldugu görügünü ilk defa o ortaya atm1gtir.46
Harbord'un verdigi raporu Amerikan argivlerinde inceleyen Prof.
"oldukça
Nurgen Mazici da raporun nesnel oldugunu", aynca Har-
bord'un New York Times gazetesine de aym nitelikte bir makale yaz
imi belirtir 47
Harbord ülkesine döndükten itibaren beg ay süreyle Türk Îstiklâl
hareketini izledikten sonra 24 Nisan 1920'de yani TBMM'nin aç1hgimn
ertesi günü Amerikan Senatosu'na raporunu sunuyor. Amerikan Sena-
"raporunun
tosu, Harbord'un sundugu ig1gmda", 1 Haziran günü verdi-

45. Bkz. Karabekir, a.g.e., sf. 277-282, raporun tarn metni: sf. 283-296.
46. Salahi Sonyel. a.g.e., 1,sf. F62.
47. Nurgen Mazici, a.g.e., sf. 57.
93

gi kararda Wilson'un Ermeni mandas11stegini de, Türkiye'nin dogu vi-


layetlerini içine alacak bir Ermenistan kurulmasi ihtimalini de 23 ka-
bul oyuna kargi 53 oyla reddediyor.48
Harbord, Senato argivine "Senate Document No: 266" kaydiyla giren
bu raporundan bagka, birçok dergi ve gazetede Türklye'deki temaslan,
gözlemleri, halkla temaslan konusunda olumlu yazilar yaz1yor.E
Türkiye ve Kafkasya haklanda barig görügmeleri için toplanan Paris
K gresi'ne Harbord'un sundugu rapor da keza nesneldir.
Harbord'un raporunu Senato argivine girerek ilk inceleyen, Rauf
(Orbay) Bey'dir. Hatiralarmda yaymlanugtir.50
Îstanbul'dan Mardin'e kadar bütün bölgeyi gezdiklerini belirten Har-
"milliyetçi
bord, raporunda hareketin amàci Tûrklügün gerefini kurtar-
maktir" diyor, göyle devam ediyor:

Türkiye hastahk ve harplerden nüfusunun yüzde 20'sini kaybetmigtir.


Yerlerinden ç1kanlan Ermeniler yava.y yava.y ve hiçbir korku duymadan
yerlerine dönüyorlar. Bütün seyghatimiz boyunca Türklerin Ermenileri öl-
dürmek istedigine dair bir igaret görmedik... Üç ay önce Ermenilerin tek
bir adam kalmaymcaya kadar kesildigini duymuqtuk, hålbuki duyduklan-
nuzm hiç biri dogru degildi. Zaten ben bu katliami her zaman güpheyle
kargilanugtim. Fransizlar Türkleri mandalan altma almak istiyorlardi, bu-
nun için de dünyanm güphesini Türklerin üzerine çekmek gerekirdi...51

$imdiHarbord raporundan bazi bölümler:

ABD'nin Ermenistan mandasuu kabul etmesi büyük kaosa yol açar...


Ennenilerin katledildigine iligkin haberlerin çogu söylentiye dayamyor.
Savasta 600 bin Türk askeri tifodan öldü, seferberlige giden gençlerden
yüzde 80-90'i köylerine dönmedi... Müslümanlar Ermenilerden daha kö-
te kogullarda yagiyor. Okuma yazma oram Türk ve Kürtlerde dügük ol-
makla birlikte Ermenilerde yüzde 30'u geçmiyor...

Raporda bir mandanm ABD'ye maliyeti de anlatiliyor:

Bu kadar uzak bir yerden rianda denetimi imkânsiz derecede zor-


dur... ABD manda macerasma girerse, en at bir kugak bu igle ilgilenmek
zorunda kalacaktr... Bu igin maliyeti ise Türk ve Kafkas hükümetlerinin
bir yllhk gelirine ey bir tutardit Kongre bu tutan en azmdan ilk beg yll

48. Metin Ayigigi,a.g.e., sf. 103.


49. ay. y.
50. Rauf Orbay, Cehennem Degirmeni, sf. 275-291.
5 I. Erol Ulubelen, ingilizBelgelerinde Turkiye, Aykaç Kitabevi, istanbul,1967, sf. 212.
94

için göndermeye hazir olmahdar. Beg y11hktutarm toplamiise 756 milyon


14 bin dolardir...52

Bu tabloda çok önemli bir stratejik gerçek vardir: Birinci Dünya Sa-
vagi sonrasmda kurulacak düzen ve bu düzende Türkiye'nin yeri konu-
sunda Ingiltere ile Amerika arasmda bazi görüg farklari da vardir ve
Türkiye için bu farklar son derece önemlidir.
"ihm-
Nitekim Amerikan heyetlerinin raporlan ve Baykan Wilson'un
h" tavirlan Ingilizleri lazdiriyor. Îngilizler bagtan beri Harbord heyetin-
den ve genelde Amerikan heyetlerinden rahatsizdir, Amerikan heyetle-
rine kargi boykot uygulamiglar, Paris Konferansi sirasinda da tepki
göstermiglerdir. Ingilizlerin istedigi, Amerika'ran Kafkasya ve Ermenis-
almasi, bagka geylere kangmamaslydi.53
"sorumluluk"

tan'da
Döneme ait Ingiliz istihbarat raporlarinda Amerikahlardan gikâyet
ediliyor. Harbord'un Mustafa Kemal'e hayranhgi, Mustafa Kemal'in În-
gilizleri Harbord'a gikâyet etmesi, Arnerikah gazetecilerin Milli Hare-
ket'i hakh, Yunan iggalini haks1z bulan yaz11ari, Amerikah Amiral Bris-
tol'un eginin Izmir gezisinin ardmdan Türkler lehine açiklamalar yap-
masi, Îngilizlerin Kürtçülügü kigkirtan politikalarm1 Amerikahlarin
elestirmesi, manda konusunda isteksiz duruglari Îngiliz ajanlarmin
Londra'ya gönderdigi raporlarda eleptiriliyor.54

Raporda Mustafa Kemal


General Harboid, raporunda Mustafa Kemal'le görügmesini an1at1yor

Mustafa Kemal Pa.¶a Otuz sekiz yaglarmda, zaylfça. Boyu posu yerin-
de, asker tavirh genç bir zat idi. Bay1klari kesik, gözleri mavimsi, hafif
kumral saçlarmi hep arkaya dogru taramig, elmacikkemikleri çikik, pek
güzel bir sivil kostüm giymigti.
Bag1 aç1kti... Çanakkale'deordu kumandam iken tehlikeden sakmmak
bilmeyip, bagi açik dolagarak kumandan olarak ateg hattmda tehlikeye
maruz kalmaktan çekinmemigti...

Harbord raporunda Mustafa Kemal'in söylediklerini aktarirk ,

Amerikan mandasim de yaz1yor: Rauf Bey'in tercümesinde


istedigini
"müzaheret"
deyimi geçiyor:

Maksat, Osmanh imparatorlugu'nun bütünlügünü, tarafsiz bir büyük


devlet ve hepsine tercihen Amerikan devletinin müzahereti altmda mu-

52. Nurgen Mazici, ay.y.


63. Nurgen Mazici, a.g.e., sf. 53-54
54. Bkz. Bilal §imgir,ingiliz Belgelerinde Atatürk, I, sf. LXIII-LXIV,161-169.
\

95

hafaza etmekoldugunu söyledi. Topladiklan kongrede verdikleri karar


Cumhurreisimize (Wilson'a) bildirilmig ve Senato tarafmdan bir tahkik
heyeti gönderilmesi istemuig...

Metnin Ingilizce orijinalini inceleyen Prof. Mehmet Gönlübol'un ter- "imparatorlugu

cümesine göre, Mustafa Kemal Harbord'a amacmm ta-


rafsiz bir devletin, tercihen Amerika Birlegik Devletleri'nin mandasi ile
ko ak" olduguuu söylemigti.ss
Harbord raporun devammda gunu yaziyor:

Lakin Türklerin manda haklandaki fikirleri bizimki gibi degil, onlar


bunu yalmz bir büyük kardegin nasihativeya dig yardim1gibi dügünüyor-
lar. Ìç idareye veya dig münasebetlere hiç müdahale etmemek üzere ha-
fif bir agabeylik hakemligi tammak istiyorlar..,56

"müzaheret"
"manda"
Kullamlan kavram ister ister olsun, Mustafa
Kemal'in mandaya kargi oldugu, ama mandaya karpi konugma yapma-
digi, Amerikahlarla görligürken Amerikan mandasma yatkm görünerek
siyaset yapt1gi bellidir.
"taktik"

Tarihçiler onun bu tavrmm oldugunu yaz1yor. Îngilizlere ve


onlarm destegiyle Anadolu'da iggale kalkan Yunanhlara kargi zaman
kazanmak, Amerikan destegini almak, hiç olmazsa Amerika'y1 taraf-
sizlagtirmak.57
"müzaheret"e
192Tdeki Nutuk'ta manda veya kargi kullandigi sert
söylem de 192Tdeki siyasi üslubudur.
Mustafa Kemal'in bütün siyasi hayatmda degigen partlara göre degi-
özel-
gen söylemler, taktikler, stratejiler geligtirmesi, siyasi dehasmm
liklerinden biridir. Siyaset ve diplomasiyi daima önde tutmugtur. Man-
"tarafsiz

da tartigmalari kargismda tav1r koymayan Mustafa Kemal, bir


.
devletin fenaî, smaî yardmu..." eklindeki maddenin Sivas Kongresi bil-
dirisinde yer almasuu saglamak için müdahalede bulundugu gibiBS bü-
tün Îtilaf Devletleri'ni, Ingilizleri, Frans1zlan, Îtalyanlan topluca hedef
alan ifadelere de itiraz etmig, hatta Mondros Mütarekesi'nde Itilaf Dev-
hakkma kargi muhalif bir vaziyet almig oluruz
"iggal
letleri'ne tamnan
ki bu da bizim için tehlikelidir" diye konugmu§tur. Erzurum Kongre-
si'nde de Ingiltere'yi ve müttefiklerim hedef almadan sirf "Rumluk ve
Ermenilik" tehlikelerinden bahsettiklerini hatirlatan Mustafa Kemal,

55. Prof, Mehmet Gönlübol ve Dr. Cem Sar, Atatürk ve Türkiye'nin Dig politikasi,
I MilliEgitim Basimevi, l973, sf. 13.
56. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 289.
57. Prof. Mehmet Gänlübol, Cem Sar, a.g.e., sf. 12, Sina Akgin a.g.e.. sf. 532.
58. Ulug igdemir,a.g.e., sf. 82.
96

Sivas Kongresi'nin 6 Eylül günlü oturumunda, kurmay-politikaci deha-


s1m yansitan gu sözleri söylüyor

Erzurum Kongresi'nde bu madde yaz1hrken... eger o zaman Fransiz,


Ingilizve Italyanlarlamücadele edecegiz dese idik, milletin tevahhn.y et-
mesi (ürkmesi)muhtemeldi. Bu noktayi dikkate alarak Itilaf Devletle-
ri'nden bahsetmemigtik... Hâlbuki millet Ermeni ve Rum'a kargt diren-
meyi zaruri görür...

Önceliklitehlikeler, Yunan ve Ermeni iggali... Peki öbürleri? Kurmay


ve politikac1 Mustafa Kemal'in bu konuda Sivas Kongresi'nde söyledigi
sözler, ezeli ve ebedi bir strateji kuralmm ifadesidir:

Kuvvetli oldugumuz ve yapabilecegimize kanaat getirdigimiz za-


man...59

"belirli

Mustafa Kemarin
Tarihçi Zürcher, hedefler íçin siyasal ma-
nevra yapma yetenegi"ne dikkat çeker.60 Büyük bir asker olmasimn
yanmda, onun bu diplomat ve politikaci yetenegi bütün ba.ganlarmdaki
en önemli etkenlerden biridir.
Sivas'tan sonra.manda meselesi Milli Hareket'in gündeminden çika-
cak, bir daha sözü edilmeyecektir. Ankara'ya geçtiginde artik ba.gka
öncelikler söz konusu oÏacaktir;iç isyanlar, düsenli ordunun kurulma-
si, Îslam, Bolgevizm...

Ali Galib vakasi


Sivas Kongresi'nde Mustafa Kemal'in çok önemli siyasi taktiklerin-
den biri, Damat Ferid hükümetinin Anadolu ile iligkisini kesmesi, Îs-
tanbul'daki hükümeti bu gekilde dügürerek Mebusan Meclisi'nin top-
lanmasma yol açmasidir. Bu süreç için Ali Galib hadisesine biraz ya-
kmdan bakmak gerekir.
Kongre'yi basarak Mustafa Kemal ve Rauf Bey'i öldürmeyi amaçla-
yan "Ali Galib tegebbüsü" Damat Ferid hükümetinin ve Îngilizlerin r- '

tak plamdir! Natuk'ta bu olaya çok genig yer aymnasimn sebebi,


"hainane"
Galib olaymda Ingilizlerle Damat Ferid hükümetinin igbirli-
ginin çok net bir gekilde ortaya çikmig olmasidir.61
Kâzun Karabekir üç gün önce kongreye gönderdigi uzun telgrafta,
"eski

20 madde halinde hükümetlerm cürümlerini" siralanug, özellikle

59. Ulug igdemir,a.g.e., sf. 35-36.


60. E. J. Zûrcher, Milli Mücadele'de ittihatçillk, sf. 2I2.
6 I. All Galib ihaneti için bkz. Nutuk, sf. 79-92.
97

"hükümet
Damat Ferid'in padigahi aldatarak ve milleti kamuoyunda le-
keledigini" vurgulamigtir.62
Damat Ferid'in 1çigleriBakam ÂdilBey ve Harbiye Bakam Süleyman
SefikPapa, 3 Eylül günü, Sivas Kongresi'ni dagitmasi íçin Elazig Valisi
Ali Galib Bey'e talimat veriyorlar, bunu padigahm.da onayladigim söylü-
"hizmet"i
yorlar. Bu kargihšmda Ali Galib, Regid Paga'mn yerine Sivas
valisi ve aym zamanda Sivas'taki 3. ordunun kumandam olacaktir! Kara-
uyans1yla tetikte olan Sivas, Ali Galib'le Istanbul arasmdaki bu
'
'in

be
tel aflaymayi degifre ediyor günkü Elazig-Îstanbul telgraf hatti Sivas'tan
geçiyor. Emri alan Ali Galib, Kürtçülük tahrikleri yapmakla görevli meg-
hur Ingiliz binbagi Noel'le ve Kürtçü Celadet ve Kâmran Bedirhan kar-
deglerle Malatya'da buluguyor. Bedirhani agiretinden 100-150 kadar si-
lahh adamla Sivas'i basacaklar, Mustafa Kemal'ive Rauf Bey'i ya kaçira-
caklar veya öldüreceklerdir; asil hedef ikisidir 63
Milli Hareket'in önünü kesmek için ordu birliklerine söz geçireme-
yen Damat Ferid hükümeti, Karabekir'in çok yerinde ifadesiyle, Milli
"bütün
Hareket'e karg1 Ingilizlerle igbirligi halinde Dogu'nutt felaketine
sebep olacak bir Kürt ihtilali" tezgâhhyor?
Mustafa Kemal'in ilk tepkisi, Recep Zühtü'ye Ali Galib'i äldürmesi
için talimat vermek oluyor, fakat Rauf Bey buna giddetle kargi ç11ayor;
Ali Galib'in yakalamp getirilmesini, zorunluluk olmadikça adam öldü-
rülmemesini part koguyor.6s
Elazig'daki 15. Süvari Alaya, Sivas'taki 3. Ordu'ya baghdir. Alay Ko-
mutani 11yasBey'e 60 süvari ile Malatya'ya giderek Ali Galib ve avene-
sini yakalamasi için emir veriliyor. istanbul engellemeye çahysa da 15.
alay yola çilayor. Bu sirada Ali Galib, hükümet konaimi basarak Malat-
ya Defterdarhit'ndan zorla 6 bin lira almakla megguldür! Süvari alayi-
mn gelmekte oldugunu ägrenince panikliyor, agiret reisi Haci Kaya'mn
15. alaya karg1 pusu kurmastm istiyor, ama Haci Kaya kabul etmiyor.
Ali Galib, Binbagi Noel ve Bedirhaniler Malatya'dan kaç1yorlar. Ali Ga-
lib ve Noel'in bazi agiretlerle Malatya'ya saldirma çabalan da sonuç
vermiyor. Damat Ferid'in ve Ingilizlerin Ali Galib tertibi Eylül ortasm-
da fiyaskoyla sonuçlamyor.
Mustafa Kemal, Ali Galib olayiyla ortaya ç1kan ihaneti teghir ederek
Damat Ferid hükümetine siyasi savag aç1yor.

62. Karabekir, a.g.e., sf. 171-172. -

63. Sina Akyin, a.g.e., sf. 542,


64. K. Karabekir, a.g.e., sf. 218.
65. Sami Önal,Husrev Gerede'nin Anilari, sf. 76-77. Karabekir de Mustafa Kemal'ln
Ali Galib'l öldürtmek istedigini yaziyor. (Istikla! Harbimiz, sf. 218). Ataturk Nutuk'ta
"hususi
Ali Galib'e karg1Recep Zühtü'ye talimat" verdigini belirtir. Sina Akgin, Recep Züh-
tü'ye verilen bu talimat"in Ali Galib'i äldurmek olabilecegini belirtir. (istanbul
"hususi

Hukümetleri ve Milli Mücadele, sf. 549, dn. 304.)


98

Damat Ferid'i dügürmek


9 Eylül'de Sivas Kongresi, Ali Galib olay1 sebeblyle hükümeti protes-
to eden bir bildiri yaymhyor, Ali Galib ve adamlarmm hain oldugunu
belirtiyor. Mustafa Kemal'in teklifiyle Heyet-i Temsiliye, Ali Galib olay1
"ha-
ile ortaya çikan ihaneti telgrafla padigaha anlatmak ve padigahtan
in Damat Ferid"i uzaklagtinhp yerine yeni bir hükümet kurulmasm1,
seçimler için hazirhklara baglanmasim istemek için karar allyor.
Fakat Mustafa Kemal'ín telgraflan padigaha ulaÿm1yor. Çünkü Da-
mat Ferid hükümeti Kuva-y1Milliye'nin her türlü iletigimini engellemek
"onlarm
için, postanelere telgraflarm1 almayacaksruz" diye emir ver-
migtir. Bu emir Anadolu'da yürümilyor, ama útanbul'da yürüyor, telg-
raflar padigaha gitmiyor!
11 Eylül gecesi Sivas Valisi Regid Papa ile Damat Ferid'in Îçigleri Ba-
kam ÂdilBey postanede telgraflagirken, MustUa Kemal müdahale edi-
yor ve Ali Bey'e hitaben gu telgraf1yazdmyor

Milleti padigahma maruzatta bulunmaktan men ediyorsunuz. Alçak-


lar, caniler! Dügmanla millet aleyhine haince tertipler yaplyorsunuz...
Akhmzi bayruza toplaym. Galib Bey ve hempalari gibi aptallarm ahmak-
ça sözlerine kanarak ve Mister Noel gibi milletimiz ve vatamm12 için za-
rarh yabancilara vicdammzi satarak yaptigmiz alçakhklatm milletçe so-
rulacak hesabru göz önünde bulundurunuz. Güvendigin gahislarm ve
kuvvetin sonunu ögrendiginiz zaman, kendi alabetinizle mukayese etme-
yi unutmaym!

Sira Damat Ferid'e ültimatom vermeye gelmigtir

Vatan ve milletin hukuk ve mukaddesatuu ayaklar altma alan ve Zât-1


Hazret-i Padigahfnin hükümdarhk geref ve haysiyetini ihlal eden gafilce
tegebbüs ve hareketleriniz kesinlegmigtir. Milletin padigahmuzdan bagka
kimseye güveni kalmanugt1r. Bu sebeple millet, halini ve istirhamlarmi
ancak Padigah'a arz etmek zaruretindedit.. Buna engel olmaya bir saat
daha devam ederseniz, gayri megru hükümetinizle bütün vatan kesin1g-
le ilgi ve irtibatlaruu kesecektir! Bu son ihtard1r! k

Mustafa Kemal'in bu dönemdeki en kritik ve en atilgan kararlarm-


dan biri budur!
Bu karar bütün kolordulara, Istanbul Telgraf Müdürlügü'ne ve illere
bildiriliyor. Uymayanlarm, Damat Ferid hükümetiyle ilgi ve irtibatmi
kesmeyenlerin cezalandmlacagi belirtiliyor. Damat Ferid'in megru bir
hükümet olarak kabul edilmedigi, yabanci ülke temsilcilerine, büyü-
kelçilere de iletiliyor.
99

Türkiye'de artik iki hükümet var: 1stanbul'da fiilen tükenmig, ama


resmen mevcut bir hükümet; öbüru ülkede fiilen mevcut, ama resmen
hükümet olarak kurulmanug bir Kuva-yi Milliye otoritesi! Igleri aksa-
emirlerde,
mamasi için, Heyet-i Temsiliye adma vilayetlere gönderilen
resmi iglemlerin durmamasi,
"padigah
adma" (yani hükümet adma de-
il) iglemlerin yürütülmesi istenlyor.
eki, öbür Rumandanlar ve idareciler, resmen bagh olduklari Istan-
b hükümetiyle bu gekilde iligkilerini kesecekler mi?!
Bunu bildirmeleri için kumandanlara ve valilere 48 saat mehil verili-
yöneticileri bu karann
yor. Karabekir Papa ve Trabzon Müdafaa-i Hukuk
Erzurum Kongresi delegelerini zora sokabilecegini, böyle bir kararm Da-
güçlendirmesinden endige ettiklerini, iligkileri
mat Ferid hükümetini
kesmek yerine padigaha heyet gönderilmesinin daha iyi olacagmi bildiri-
yorlar. Karabelo, Mustafa Kemal'i pahsi devramyor diye elegtiriyor. Di-
yarbalor'daki 13. Kolordu Kumandam Vekili Cevdet Bey ise, istanbul'la
ili.yki kesmenin bu bölgede sakmcalar yaratabilecegini, çünkü Kürt ve
elde tuttugunu hatirlatlyor.66
Arap agiretleriniHalifelik politikasiyla
Bu dönemde, özellikle Mustafa Kemal'le Karabekir arasmda uzun
telgraflagmalar vardir. Neticede iligki kesme karari büyük ölçüde uy-
gulamyor.

"Padig,alumiz efendimiz hazretleri"


Mustafa Kemal, bu fevkâlade kritik dönemde Damat Ferid'e kargi
Vahideddin'i mümkünse yanma çelanek, en azmdan etkilemek istiyor.
Bu amaçla, 11 Eylül 1919'da Vahideddin'e telgraf çekiyor. Mustafa Ke-
mal'in politik esnekligi balammdan, bu telgrafta kullandigi hitaplar
dikkat çekicidir:
"Bagkumandan-1 akdesimiz, gevketlû, mehabetlü padigalumizm ata-
be-i ulyâ-1 mülûkânelerine... Sevketpenah efendimiz... Zât-1 akdes-i hü-
mayunlar1... Sevketpenah efendimiz... Sevgili padigahim1z... Zât-1 ak-
des-i Hilafetpenahi... Hakan-i celilü'g-gan..."
din ve vatan haini casuslarla beraber... si-
"bazi

Telgrafta Ali Galib'in


lahh Kürtleri toplayarak çeteler tegkil ettigi"ni belirtlyor. Bu gekilde
"yüce

Damat Ferid'in, ülkenin bölünmez parçasi ve saltanat ve hilafete


sarsilmaz bir sadakat hissiyle bagh olan Kürdistan'i güya ayaklandir-
mak suretiyle" vatam parçalamak gibi tam dügmanlarm pÏannu tatbike
koydugunu anlatdiyor· "Dügman paras1yla ve vatansizhk hisslyle tertip
olunan bu ihaneti" hükümetin Içigleri Bakam (Âdil Bey) ve Harbiye Ba-
kam (Süleyman gefikPaga) tertip ettigi için artik Damat Ferid hükü-
metine güvenmek imkâns1zdir. "Saltanat ve hilafete hakluyla hürmet-
kâr, namuslu gahislardan olugan ve megrutiyete tamamen sadik yeni

66. Zeki Sanhan, a.g.e., ll,sf. 106; Nutuk, Vesika: 87-88.


100

bir bakanlar kurulu teykili" zaruri hale gelmigtir. Bu yap11mcaya kadar


mevcut hükümetle hiçbir haberlegme ve münasebet kurulmayacaktir.
Milletin bu kararmdan ordu da aynlmayacaktir... "Emr ü ferman dev-
letlil padigahimiz efendimiz hazretlerinindir."U
Vahideddin'e çekilen telgraf böyle...
Silogan Damat Ferid'in yapabildigi tek gey, yakmda "Padigahm mil-
lete hitaben bir bildiri yaymlayacagmi" aç1klamaktan ibaret kahyor.
Padigahm Kuva-yi Milliye'ye çok zarar verecek bir bildiri yaymlamasim
önlemek için, Mustafa Kemal 14 Eylül'de yine padigaha bir telgraf çeki-
yor: "Milletin ebedi bir kulhikla padigahma bagh" oldugunu, Milli Hare-
ket'i haksiz olarak Ittihatç111klasuçlayan ve (lügmanla igbirligi yapan
Damat Ferid'in ihanet içinde bulundugunu, yeni bir hükümet kurulma-
"milletin
si gerektigini anlattyor. Aksi halde yapacagi tegebbüsleri" ön-
lemek mümkün olmayacaktirle
Mustafa Kemal, padigahm yaymlayacagi bildirinin Milli Hareket üze-
rinde y11ac1 bir etki yapmasim önlemek için bir de 17 Eylül'de Vahided-
"hayvanca"
din'e hitaben bir mektup yazarak, Damat Ferid'in inadi yü-
zünden vatan ve milletle beraber saltanatm da felakete sürüklendigini
anlat1yor...
Evet, ama bu mektubu Sivas'tan padigaha kim, nasil götürecek?!
Halide Edip'in Sivas'a gönderdigi Amerikah gazeteci Browne götüre-
cektir!
Browne Sivas'ta kaldigi sürece Kuva-y1Milliyeciler'in sevgi ve güve-
nini kazannug, ondan sonra da yazilanyla Milli Mücadele'yi destekle-
migtir.69 Mustafa Kemal'in emriyle Sivas'ta yaymlanan Îrade-i Milliye
"on

gazetesinde, beg gündür Sivas'ta bulunup kongrenin megru emelle-


ri hakkmda raporlar veren Amerikan basmmm temsilcisi Browne'a bir
tegekkürü vecibe biliriz" geklinde bir açiklamamn yaymlanmasi, bu gü-
venin bir göstergesidir.70
Mektup, Browne'a veriliyor, o da Istanbul'da Fuat Paga'ya ulagtm-
yor, Fuat Papa da padigaha veriyor. Padigahm eline ulagtigmda tarih,
29 Eylül'dür; 30 Eylül'de Damat Fend istifa etmigtir fakat...71
Mektup gecikmigtir; padigah, endigeyle beklenen bildirisini 20 Ey-
lül'de yaymlamigtir bile: Halki sakin olmaya, hükümetin emirlerine u -

maya çagmyor. Anadolu'dan gelen telgraflarla durumu ögrendigini be-

67. Nutuk, llí, Vesika, 82.


68. Nutuk, Ill, Vesika 97 a.
69. Gazeteci Browne hakkinda merhurn Prof. Akdes Nimet Kurat'in bir makalesi ve Ira-
de-i Milliye'de çikan te§ekkür yazisi için bkz. Abdullah Özkan,a.g.e., cilt I, sf. 222-223.
70. Zeki Sarihan, a.g.e., II, 17 Eylul 1919, sf. I l4; irade-i Milliye, Sivas Beledlyesi tipki-
basim ve yeni harflerle, sf. 29.
71. Zeki Sarrhan, a.g.e., ll, sf. I 12.
101·

lirterek, Heyet-i Temsiliye'nin telgrafmi aldigmi ima ediyor. Anado-


lu'daki galeyanm izmir'in iggali ve Dogu'da Ermenistan söylentilerinin
ç1kmasmdan kaynaklandigmi, itidalli davramplarla, barig konferansm-
da sorunlann çözüleceginden ümitli oldugunu söylüyor.
Heyet-i Temsiliye bu bildirinin sahte oldugunu söyleyerek yaymlan-
masuu yasakhyor Çünkühalk padigalu Damat Ferid'ten yana görme-
melidir. Sivas'taki Irade-i Milliye gazetesi, padigahm Milli Hareket'i
de tekledigini yazmaya devam ediyor!?2
ustafa Kemal, 22 Eylül'de Heyet-i Temsiliye adma padigaha hita-
ben bir telgraf çekiyor Telgraf, Âyan(Senato) ÜyesiDeli Fuat Paga'ya
verilecek, o da padi aha ulaytiracaktar Telgraf yöyle baghyor:

Hâk-i pây-i maali ihtivayi cenabt hilafetpenahiye,


SevketpenahEfendimiz!
Kullarmizi.hâk-i pây-i hümayunlarma tekrar arz1hal ve hakikate saik
olan sebep... Ferid Paga'nm yüce çahsmiza hakikate aylon maruzatta bu-
lunmak suretiyle millet ve vatana kargi igledigi ihanet... tir..

Telgrafta, Ferid Paga'mn ihanetlerini, bu ihanetlerin iggalcilere nasil


cesaret verdigini, ülkenin nasal iggal edildigini anlatlyor, Damat Fe-
rid'in azledilmesini ve milletin güvenine sahip kipilerden olugacak yeni
"bütün
bir kabinenin kurulmasm1 istiyor. Telgraf millet namma niyaz
ve istirham ederiz... Emr ü ferman hazret-i tâcidar-1 azamilerinindir"
eriyor.E
kligesiyle sona
imza Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Heyet-i Temsi-
liyesi.
Damat Ferid hükümeti bu gekilde ayakta duramaz hale gelerek siya-
seten saraihrken, Mustafa Kemal kuvvet göstermeyi de ihmal etmiyor
28 Eylül Pazar günü yaptlig1 aç1klamada, gerekirse Izmit civarmdaki Ku-
va-y1 Milliye birliklerinin Istanbul üzerine yürüyecegini belirtlyor! Ertesi
gün, aym 29'unda Mustafa Kemal'in mektubunu gazeteci Browne Mare-
gal Fuat Paga'ya veriyor, o da padigaha götürüyor. Mustafa Kemal'in
mektubunu sonuna kadar okuyan Vahideddin, Fuat Paga'ya "Benim
menfaatim, milletimin menfaatlerine baghdr. Milletsiz padigah olmaz.
Milletimin mutlulugunu ve refalum istërim" diyor, Meclis-i Milli seçimle-
rinin yapilmasmi çok arzu ettigini de säylüyor.N
Damat Ferid Papa, 28 Eylül'de Istanbul'daki Îngiliz Yüksek Komiseri
Amiral de Robeck'e bagvuruyor, Kuva-yi Milliye'ye kargi 2 000 kipilik

72. IsmailHâmi Danigmend'in bagyazisi, irade-i Milliye, 28 Eylul 1919 (Slvas Beledlyesi,
tipki basim yeni harflerle, sf. 41.)

73. Nutuk, Vesika 99.


74. Selahattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya Kadar, II, MilliEgitim Basimevi, 1978,
sf. I42.
102

bir kuvvet göndermeyi öneriyor! Bu kuvvetle tren istasyonu bulunan


Eskigehir'i almak, Milli Hareket'te büyük bir darbe olacaktir! Fakat Iti-
laf komiserleri Ferid'in bu istekini reddediyor iki bin kigi bu iq için
yetmez, daha fazlasi da iç savaga yol açar. Itilaf Devletleri bunu göze
alamayacak kadar harp yorgunudur!
Son çirpmigi da netice vermeyen Damat Ferid 30 Ekim'de istifa edi-
yor!75
Damat Ferid tekrar sadrazamhga gelecektir! Ne zaman?.. 16 Mart
1920'de ingilizler ikinci defa ve resmen istanbul'n iggal ettikten sonra,
onlann süngülerinin üstüne oturarak!
Damat Ferid'in istifas1yla, tarihimizde ilk defa, padigah iradesi olma-
dan, yeniçeri ayaklanmas1veya Enver Pa.ya türü askerî darbe de olma-
"milli
dan, irade" namma telgraflarla bir hükümet dügürülmügtür! Da-
mat Ferid hükümetini dügüren, 38 kiqilik SivatKongresi'dir, ama bu 38 .

"milli
kigi ve onlarm seçtigi Heyet-i Temsiliye, irade"nin kendisidir! Bu-
nu anlamadan Milli Mücadele anlagilamaz!
Îkinci Megrutiyet terimi olan "Milli Îrade" kavranunm nasil güçlü ol-
dugu bellidir.
Simdisira, Milli Hareket'e dost bir hükümetin bagma gelmesi ve
Mebusan Meclisi'nin toplanmasma gelmigtir.

75 Bu süreç için bkz. Nutuk, sf. 78-130; 5ina Algin, a.g.e., 578-588; Zeki Sarihan,
a.g.e., II,sf. 99- I38.
Kongre'den ihtilal Meelisi'ne

Rejimi degigtirmek yetkisi ile ilk anda donanrug bir Meclis... Olaga-
hüstü yetkilere malik bir Meclis...1

Mustafa Kemal, 18 Mart 1920, Ankara

Istanbul'da hükümet kurdurtmak!


Damat Ferid sadrazamhktan istifa mecburiyetinde kaldiktan iki gün
sonra Vahideddin hükümet kurma görevini Ali R1za Papa'ya veriyor.
Aslmda gönlündeki isim Tevfik Paga'dir, ama Milli Hareket'in kabul
edebilecegi isim Ali Riza Papa oldugu için gimdilik görevi ona veriyor
ve çevresine yeni hükümetin hükümeti" oldugunu söylüyor!
"hülle

Maregal Ali Rua Papa, Almanya'da askerî egitim görmügtür, iyi ni-
yetli, dürüst, vatansever, fakat dirayetsiz bir galustir. Kuracag1 hükü-
met Milli Hareket'e çok yarar saglayacak, fakat bilhassa Îngiliz baskda-
istifa edecektir.
nna gögüs geremeyerek 3 Mart'ta
Vahideddin, Ali Riza Paga'yi sadrazamliga atayan 2 Ekim tarihli hatti
hümayununda yeni hükümetten olarak" iki gey istiyor:
"kati

"suitefehhüm"
• Halkta bir müddetten beri olugan yani yanhg anla-
malar sebebiyle artmakta olan tefrika ve güphelerin giderilmesiyle aha-
li arasmda ahenk ve birligin saglanmast
• Memlekette sükûn ve intizanu saglayarak kanuni gartlar çerçeve-
sinde seçimlerin bir an e¯vvel yap11masi, Meclis'in toplanmasi.2
Birinci madde elbette Kuva-yr Milliye ile uzla¶ma anlamma geliyor.
Îkincisi, açik, bir an önce seçimler ve Meclis'in toplamnast.. Bunlar
Milli Hareket'in istedigi geylerdir. 1stanbul'daki hükümeti degigtirmek
ve seçimlerin yolunu açmak Sivas'taki Heyet-i Temsiliye
Reisi Mustafa
Kemal'in büyük bir siyasi bagarisidir. Heyet-i Temsiliye'nin 38 delegeli
Sivas Kongresi'nin nasil büyük bir milli temsil gücüne sahip oldugunun
da göstergesidir.
Yeni kurulan Ali Riza Papa hükümetinin eokolumlu bir icraati, Har-
biye Nezareti gibi fevkalade önemli bir bakanhga milliyetçi Mersinli
Cemal Paga'yi getirmesidir. Heyet-i Temsiliye kararlarmda Cemal Pa-

I. Nutuk, sf. 28 I .

2. IbnulerninKemal Inal,a.g.e., cilt 3, sf, 21 I I.


104

"hükümette
ga'dan Kuva-yi Milliye'nin temsilcisi" olarak bahsediliyor,
böylesine güven veren bir isim. Bundan bagka, Îçigleri Bakam Damat
Mehmed Serif Papa, Bahriye Bakam Salih Paga, Baymdirhk Bakam
Abuk Ahmed Papa, Ticaret ve 2;iraat Bakam Hadi Papa da Kuva-yi Milli-
ye'yi açakça ve samimiyetle destekleyen isimlerdir?
Üniformasiç1kanldiktan sonra Damat Ferid hükümetinin resmi ya-
zigmalandda geçen "Mustafa Kemal Bey" teriminin, Ali Riza Papa hü-
kümetinin resmî yazigmalarmda artik "Mustafa Kemal Papa Haaretleri"
olarak yer almasi da çok önemli bir igarettird
Mustafa Kemal Istanbul partlannda iyi bir hükümet kuruldu diye "Îs-
tanbul'la iligkileri kesme" kararm1hemen kaldirruyor, bunun için partla-
ri vardir. Mesela Genelkurmay'a kim gelecektir? Yeni hükümet Erzurum
ve Sivas kongrelerini ve Heyet-i Temsiliye'yi resmen tamyacak midir?!
2 Ekim gecesi bütün valiliklere, kumandanlq·a ve Müdafaa-i Hukuk
Cemiyetlerine bir telgraf çekiyor·

Ihaneti tahakkuk eden Ferid Papa kabinesinin dügmesiyle yerine Ku-


va-yi Milliye'ye dayah ve milli emellerletamamen uyumlu ehil gahislar-
dan olugan bir kabinenin kurulmasi hususunda milletin azimli tegebbüs-
leri ve kutsal padigahtan devamh istirhamlan neticesinde Ali Riza Papa
Hazretlerinin bagkanhšmda bir hükümet kurulmugtur..

Osmanh Mebusan Meclisi içm bu dönemde "Milli Meclis" terimima


yaygmlagtigi görülüyor. TBMM açilmcaya kadar "Milli Meclis"in anla-
nu, Osmanh Mebusan Meclisi'dir.
Mustafa Kemal, telgrafin devammda, yarm saat 2'de bakanlar kurulu
toplant1halinde iken Sadrazam Ali Riza Papa ile telgraf makinesi bagm-
da bir görügme yapacairu bildiriyor. Bu görügmede sadrazama gunlari
söyleyecektir:
1- Yeni hükümet Erzurum ve Sivas kongrelerinin kararlarma uyarsa,
Milli Hareket de hükümeti destekleyecektir.
2- Yeni kabine, Milli Meclis aç11mcaya kadar milletin mukadderatiy-
la ilgili konularda herhangi bir taahhüde girmeyecektir. '-

3- Paris'teki Sulh Konferans1'na gidecek delegeler milli emellerin


lincinde ve muktedir isimlerden seçilecektir.
Dikkat: Mustafa Kemal Îstanbul'da Milli Hareket'e yardimci olacak
"milletin
bir hükümeti kurdurtmakla kalmamig, aslmda mukadderatly-
lå ilgili" konularda bütün inisiyatifi artik eline alnugttr.5

3. Dr. 2'ekerlya Türkrnen, Mütareke Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden


Yaprianmasi, Türk Tarih Kurumu, 2001, sf. 213.
4. Bagbakanlik Devlet Argivieri Genel Müdürl0gu, Belgelerie Mustafa Kemal Ata-
türk, Ankara 2003, belge no: 30, 38, 39, 40.
5. Nutuk, sf. 130, Vesika, 128.
105

Mustafa Kemal, sadrazama söylenmesi için ba.yka önerisi olanlarm


bunlan süratle bildirmelerini de istiyor.
1stanbul'la iligkilerin kesilmesine ihtiyath bakmig olan Karabekir he-
"milli

men 2 Ekim'de cevap veriyor, baçanmn bu parlak baglangicm-


dan dolayi" Heyet-i Temsiliye'yi ve Cemal Paga'y1 kutluyor. Damat Fe-
rid hükümetinin Içigleri Bakam ÂdilBey ile Harbiye Nazin Süleyman
SefikPaga'mn, Telgraf Umum Müdürü Refik Halit (Karay) Bey'in kaç-
m larma firsat verilmeden hemen Divan-1 Harp'e sevk edilmelerini
öneriyor. Genelkurmay Bagkanhgi'na Cevat Paga'mn, Harbiye Müste-
garkgi'na Îsmet (Înönü) Bey'in getirilmesini tavsiye ediyor.6

Teykilatçi Mustafa Kemal


Mustafa Kemal'in kafasmda Istanbul'da askerî ve mülki bürokrasiyi
"kadrolagma"
Milli Hareket'e baglamak için bir projesi vardir. 3
Ekim'de kolordulara gizli bir emir gönderiyor, Harbiye Nazir1 Cemal
Paga'ya telgraflar çekerek gu isimleri görevlere getirmeleri için talepte
bulunmalarim istiyor

Genelkurmay Bagkanhgi'na Cevat Çobanhveya Fevzi Çakmakpa-
galardan biri getirilmelidir.7

Harbiye Bakanhgl Müstegarhgi'na Albay Ismet Bey atanmahdir.
• Îstanbul Muhafizhäi
ve 25. Kolordu Kumandanhgi'na Albay Galata-
h SevketBey veya Yusuf Izzet Papa getirilmelidir.

Kaymakam (yarbay)Kemal Bey Îstanbul Polis Müdür(i yapilmahdir.
Mustafa Kemal'in Anadolu için istedigi atamalar ise göyle:

Ali Fuat Papa, Ankara'daki20. Kolordu'nun baymda kalmahdr.

Albay Refet (sonraPaga) Konya'daki 12. Kolordu Kumandanhgi'na
tayin edilmelidir.
• llk
firsatta ordu müfettiglikleri yeniden kurulmah, Kâzim Karabe-
kir Papa Dogu Anadolu, Ali Fuat Paya Bati Anadolu müfettigi olarak
görevlendirilmelidir.S

Teykilatçi Mustafa Kemal, Istanbul ve Anadolu'da kendisine bagh


bir askerî ve idari kadro kurma yolundadir
Mustafa Kemal'in bagka talepleri de vardir: "Damat Ferid hükümeti

6. Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 308.


7. Mustafa Kemal Samsun'a gitmek üzere istanbul'danayrilmadan önce vedalagmak için Ge-
nelkurmay'a gittiginde Cevat ve Fevzi pagalari gärügme hatinde bulmustu. Cevat ve Fevri pa-
galar "Anadolu'da bir milli idare kurulmasini" konuguyortardi. Mustafa Kemal onlara katilir
"milli

ve "Ben zaten bunun için Anadolu'ya gidlyorum" der. Ûç paga Anadolu'da bir idare"
kurulmasi ve Anadolu'ya silah sevkiyati yeterli hale gelince taarruza geçilmesi konularinda
daha 13 Mayis'ta anlagmiglardi. (Tevfik Biyikoglu,Atatürk Anadalu'da 1919-1920, Türk
Tarih Kurumu, 1959, sf. 12. Ayrinti için bkr. SüleymanKulça, Mangal Fevri Çakmak,I.
cilt, Istanbul,1953, sf. 108.)
8 .Nutuk, sf. 133.
106

zamanmda ihanetkâr hareketlerde bulunmug birtalam reis ve memur-


lar" cezalandirilmahdir. Tabii bilhassa Damat Ferid'in bakanlarmdan
Ali Kemal, Âdil ve
Bey Süleyman SevldPapa Milli Meclis aç1hr açilmaz
Meclis karari ile Yüce Divan'a verilmeli, Posta Telgraf Umum Müdürli
Refik Halid (Karay) ise derhal tutuklanarak yargilanmahdir. Milli Mü-
cadele'den sonra bu isimlerden Ali Kemal linç edilecek, diger üçü 'Tü-
zellilikler" listesinde yurtdigma sürülecektir.
istanbul'daki hükümet bütün bu istekleri yerine getiremiyor tabii...
Gerilim tirmamyor. Harbiye Naziri Cemal Paga, Mustafa Kemal'in dos-
tu gazeteci Yunus Nadi'den arabulucu olmasmi istiyor. Yunus Nadi de
Mustafa Kemal'e anlayigh davranmasuu tavstye ediyor. "Kabinede He-
yet-i Temsiliye adma bulunan" Cemal Paga, íŸIustafa Kemal'e çektigi
telgrafta, "Heyet-i Temsiliye'nin bütün isteklerini kabul ettiklerini, He-
"ayrmtilarda
yet-i Temsiliye'ye dayandiklarmi" bildiriyor ama diretil-
"hazimh
memesini" istlyor Mustafa Kemal bu agamada ve sabirh dav-
görünmeyi" siyaseten uygun buluyor.9
"uzlagrmy
ranmay1" ve
Ve Îstanbul'daki hükümete zorluk ç1karmayacaklarmi, hükümetin
ortagi gibi davranmayacaklarmi bildirerek Cemal Paga'ya tegekkürleri-
ni iletiyor. Millete bir beyanname yaymlayarak "Istanbul hükümeti ile
"gevket-
tam bir anlagma saglandigmi" açikhyor. Tabii beyannamesinde
lû, mehabetlû hilafetpenah _efendimiz hazretlerine... ubudiyet ve sada-
katini" tekrar bildirmeyi de ihmal etmiyor.10
Artik Erzurum ve Sivas kongrelerinin kararlan, bildirileri, bütün He-
yet-i Temsiliye açiklamalan istanbul gazetelerinde yaymlaalyor.
Milli Mücadele ve uluslagma tarihimizin son derece önemli toplum-
sal dinamiklerinden biri olan "Sultanahmet Mitingleri"nin üçüncüsü 10
Ekim'de Îstanbul'da yapihyor. Minarelerde ve kubbelerde larmizi Türk
bayragl ile iggal altmdakivatan için matemin simgesi olarak siyah bay-
raklar var. Yine bag konugmact Darülfünun-1 Osmani (Üniversite) ho-
casi Halide Edip Hamm'dir. Halide Edip, Riza Nur ve Mithat Cemal'den
olugan bir kurul, iggali giddetle lunayan bir bildiri yaymhyor. Mitinge o
zamanki 1 milyon nüfuslu Îstanbul'da yüz bin kigi katthyor.
Hükümet, Mustafa Kemal'in istedigi gibi, Cevat Pa.pa'yi Genelkur-
may Bagkanhgfna getiriyor Artik Genelkutmay askerî birliklere gifr li
telgraflar göndererek "Kuva-yi Milliye'nin ia.gesinin askerî birlikler t
"yalniz
rafmdan kargilanmasun" emrediyor; Itilaf Devletleri kargasmda
hükümeti mügkil durumda birakmamak için bütün faaliyetlerin gizlilik-
le yap11masm1" istlyor. "Eglaya ile mücadele için" neler gerektini konu-
sunda Kuva-y1 Milliye'ye bagh kumandanlarla Harbiye Nezareti ve Ge-
"eykiya"
nelkurmay arasmda telgraflagmalar oluyor; Yunan iggal ordu-
"depolarda

sudur! Yine gizli, gifreli emirlerle meveut silah, cephane ve-

9. Nutuk, sf. 15l.


10. Nutuk, Vesika, 138.
107

sairenin ileride kullamlacak gekilde korunmasi ve bir figege dahi zarar


verilmemesi" isteniyor. Bunlar Îstanbul'da Ali Riza Papa hükümetmin,
Harbiye Nazirhš1'nm, Genelkurmay Bagkauhgi'mn emirleridir. Ali Riza
Papa hükümeti, bagta kaldigi sürece Kuva-yi Milliye'ye elbise, silah, ia-
ge ve teçhizat, her türlü yardun yap1yor.11
Bürokraside de benzer atamalar yap1hyor, Milli Mücadele kargitt ba-
zi vali, yarg1ç ve komutanlar görevden almiyor.

Mustafa Kemal'in ince siyaseti


Bu dönemde Mustafa Kemal'in siyasetçi dehasmi gösteren bir olay
da "Îttihatçihk" meselesindeki tutumudur. 9 Ekim'de Harbiye Naziri
Cemal Papa bir genelge yaymlayarak Heyet-i Temsiliye'nin dört konu-
yu aç1khga kavugturmasim istlyor
1- Ittihatç1hklailigkilerinin bulunmadigi...
2- Osmanli Devleti'nin Birinci Dünya Savagi'na katilmasmm dogru
olmadigim Heyet-i Temsiliye'nin aç1klamasi ve sorumlularm isim isim
belirtilerek cezalandmlmalari...
3- Harp esnasmda yap11an her nevi cinayet faillerinin kanuni ceza-
<ian kurtulamayacag1...

4- Seçimlerin serbest cereyan edecegi... (Yani milliyetçilerin seçim-


lere müdahale etmeyecegi.)
Cemal Paga, bunlarm belirtilmesinin, içte ve d14ta bazi kötü anlayig-
larin önüne geçecegini söylüyor. Aynca, Mustafa Kemal'le ve Heyet-i
Temsiliye ile görügmek için Bahriye Nazm Salih Paga'mn görevlendiril-
digini bildiriyor, görügme yerinin kararlagtmimasuu istiyor.
Atatürk sonradan Natuk'ta bu dünemi anlatirken Milli Hareket adi-
na ileri sürdügü talepleri tam yerine getirmedikleri için Ali Riza Paga'yl
ve Cemal Paga'yi agir bir dille elegtirecektir: Ali Riza Papa kabinesimn
"ne

kadar zay1f ve nahif dügündügünü... kafasmm kangik oldugunu...


devletin içine dügtügü felaket uçurumunun derinligini ve dehgetini gör-
"akil
mekten âciz zavalhlardan" olugtugunu, ve kavray1glan losir ve ah-
laklan zayif, soysuzlagmig" bir hükümet oldugunu söyleyecektir. Ali Ri-
.olmasi

"çoktandir
za Papa hükümeti, köle olduguna güphe kalmarug
gereken padigah ve halifenin köleligi ile elde edilebilecek iktidar ma-
kammm" iktidarsizhšmm örnegidir!12
Belli ki Cemal Paga'nm sorulanna Mustafa Kemal çok kizm14t1r.
Ama cevap verirken sogukkanh ve hesaph bir siyaset adaru olarak ha-
reket ediyor, özetle göyle cevap veriyor:
1- Ittihatçi degiliz. Bu kötü söylentileri çikaranlar Rum ve Ermeni-
lerle Îngilizler bagta olmak üzere Itilaf Devletleri ile hain Damat Ferid

I I. Zekeriya Turkmen, a.g.e., sí, 220 yd.

12. Nutuk, sf. 136.


108

Ittihatçi olmadiglauz gibi Ittihatça dügmam da degiliz.


ve çevresidir.
2- Cihan Harbi'ne girmemek elbette istenir bir geydi, ama buna
maddeten imkân yoktu. ÇünküBogazlar Ruslara vaat edildigi için bi-
zim seyirci kalmam1z mümkün degildi. Sorumlularma gelince, padigah
kanunen sorumsuzdur, aynca, harbe girme karan dört ay sonra Mec-
lis'te alloglarla kargilammyttr. Bu konudaki görüglerimiz dügmanlarm
bakt; açisma cevap olmak üzere ifade edilmigtir.
3- Harp sirasmdaki kötü idarelerin meydana çikanhp cezalandiril-
masi kamm devrine geçmenin geregidir, ama tantana yapmaya gerek
yoktur.
4- Seçimlere müdahale etmeyecegimizi daha önce bildirmigtik. Bay-
kaca bir emir ve uyan varsa bildiriniz¾
Burada Mustafa Kemal'in müthig dikkati: 2 numarah cevapta bu yaz-
"dügmanlarm

diklanm balog açilarma cevap" olycak gekilde kaleme a]-


"harp

digim kendisi belirtiyor. 3 numarah cevapta da Cemal Paga'nm


esnasmda yap11an her nevi cinayet" geklindeki deyimini Mustafa Kemal
"kötü

kullammyor, idare" deyimini kullamyor, Ermeni iddialarma daya-


nak vermemek için!
Ve iç politika: Sina Akgin'in belirttigi gibi, Mustafa Kemal'in temel
dayanail olan Müdafaa-i Hukuk teykilatlan esas itibariyle Îttihat ve Te-
rakkililer tarafmdan olugturulmuqtu.14 Bunu bilen Mustafa Kemal, on-
lan suçlamaktan salamyor, hareketin "Ittihatç1"olmadigt, ama Ittihatçi
dügmam da olmadigmi belirtiyor. Birinci Cihan Harbi'ne girmemizin
kaçimlmaz oldugunu belirtirken de Ittihatçilan suçlamaktan sakmdigi
açik. Sartlardegigtiginde Ittihatçilan suçlayacakttr.

Amasya'da dönemeç
Harbiye Nazin Mersinli Cemal Paga, Kuva-yi Milliye ile görügmek
için Bahriye Nazir1 Salih Paga'mn görevlendirildigini belirterek, bulug-
ma yerinin kararla.ytLnlmasuu istemigti. Bu, Istanbul hükümetinm bir
"tammasi"
kere daha Milli Hareket'i demekti
Bulugma yeri Amasya'dir. 20 Ekim'de Salih Papa ve Padigah Yaveri
Albay Naci (Eldeniz), Heyet-i Temsiliye adma Mustafa Kemal ile Ra
ve Bekir Sami beyler Amasya'da Tümen Kumandam Albay Cemil Cahit
Bey'in evinde buluguyorlar. Hilafet ve saltanata taraflann sadakatini
bildirmelerinden sonra, Sivas Kongresi kararlanm inceleyerek görüg-
melere geçiyorlar, iki gün sürüyor. Neticede üçü açik, ikisi gizli beg
protokol imzalamyor.
Özetlegöyledir:

13. Tam metin; Nutuk, Vesika, 142.


14. Sina Akyin, jön Türkler ve ittihat ve Terakki, Gerçek Yayinevi, Istanbul,1980,
sf.3II.
109


Milli tegkilatla hükümet arasmda anlagmazhk kalmamigtir. Vatan
topraklarmm bütünlügü ve istiklâlin muhafazast esastir. Devletin smm
"zahiren"
Türklerle Kürtlerin oturdugu cografyadir. Bat1 Trakya'da (gö-
rünügte) bagnnsiz bir hükümet kurulacaktir. Edirne'den ve Meriç smi-
rmdan hiçbir gekilde vazgeçilmeyecektir.

Türkiye'nin egemenligini ve toplumsal dengesini bozacak gekilde
gayrimüslim azirihklara imtiyaz verilmeyecektir. Bu konuda da Milli
( ebusan) Meclis'in karari esas almacaktir

1stiklâlimizenygon olmak kaydlyla fennî, smaî ve iktisadî ihtiyaci-
"memleketimize
m1zm dig yardunla saglanmasi müzakere edilmi§ ve
pek çok sermaye dökecek bir devlet olursa" bunun mali konularda ne
çapta bir denetim getirecegi gimdiden kestirilemeyeceginden, bagun-
s1zhgumzm ve milli ç1karlarimizm zarar görmemesi için, uzmanlarca
esash bir inceleme yapilacak, bu incelemeye gäre Milli Meclis'ce veri-
lecek karar esas almacaktir.

Seçimler serbestçe yapilacaktir Seçilecek Meclis 1stanbul'da çah-
gacaksa, tam güvenlige sahip olmasi garttir. Iggal altmdaki bir Istan-
bul'da bunun mümkün olmayacaël belirtilerek, bang antlagmas1 imzala-
mncaya kadar, Avrupa'da örnekleri oldugu gibi, Meclis, geçici olarak
bagkent Istanbul digmda, Anadolu'da, ama yine Istanbul hükümetinin
belirleyeceni bir yerde toplanmasi kabul edildi. Ittihatçilar'dan suçlu
olanlarm veya Teheir gibi olaylara kançanlarm seçilmemesi için Heyet-i
Temsiliye uyanlarda bulunacaktir

Meclis'in toplanacag1yer olarak Salih Papa ile uz1agma saglanan il,
Bursa'dir.
• Amasya
görügmelerinde vanlan bir karar da Anadolu ve Rumeli
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin megru bir cemiyet olarak hükümetçe
kabul edilmesidir, tanmmasidir. Erzurum ve Sivas kongreleri kararlari
da, toplanacak Mebusan Metlisi'nce uygun görülmek kayd1yla, hükü-
met tarafmdan kabul edilmigtir.

Gizli protokol
Gizli protokol, görügmelerin tutanag1 niteligindedir; zaferden sonra
da uzun süre bazi bölümleri gizli tutulmugtur. 20-22 Ekim 1919 tarihli
gizli protokolün önemli maddelerinin özeti göyledir:

Islam âleminin de kuvvetli bir dayanag1 olan Islam hilafeti ve Os-
manh saltanati devam ettirilecektir.

Milli smirlar, Osmanh Devleti'nin Türkler ve Kürtlerle meskûn
olan arazisidir. Kürtlerin Osmanh camiasmdan aynlmasi imkânsizdir.
Kürtlerin serbestçe geligmelerini temin edecek gekil ve surette gele-
neksel ve toplumsal hukukumuzca müsaadelere mazhar olmasi dahi
desteklenmek ve yabancilar tarafmdan görünügte Kürtlerin bagunsizh-
110

81maksadi altmda yapilmakta olan tezviratm, dedikodularm önüne


geçmek için de bu hususun pimdiden Kürtlerce malum olmasi uygun
görüldü...

Vatanm Kilikya, Aydm ve Itakya bölgeleri hiçbir gekilde ayrilamaz.
• Gayrimüslim unsurlara, siyasi hâkimiyetimizi ve toplumsal denge-
mizi ihlal edecek mahiyette imtiyaziar verilemez... Bu hususta Milli
Meclis'in kanaat ve kararina uyulacaktar.
• Bagimsizhgimiz
tamamen sakh kalmak gartlyla, fennî, smaî ve ikti-
sadî ihtiyacumza hal gekli bulunmasi hususu uzmanlarca etrafh bir ge-
kilde incelendikten sonra ve suurlandiktan sonra Milli Meclis'te görü-
gülerek karara baglanacaktir

Milli Meclis (Mebusan Meclisi) Istanbul'da serbestçe çahyabilmeli-
dir. Îçgal altmda bulunan Istanbul'un buna pek uygun olmadigi dügü-
nüldü. Öylebir durumda, geçmigte Fransiz Parigmentosu'nun Lyon'da,
Alman Parlamentosu'nun Weimar'da toplanmasi gibi, Milli Meclis'in de
"Îstanbul hükümetinin münasip görecegi" bir yerde toplanmas1 uygun
görüldü.15
Açik ve gizli olarak beli.rtilen bu iki protokolden bagka benzer konu-
larda üç protokol daha vardir. Milli Hareket'e zarar veren bazi komu-
tanlann ordadan atilmasi, IngilizierinMalta'ya sürdügü galuslarm ser-
best biraktmlmasi,. Ingiliz Muhipler Cemiyeti'nin faaliyetlerinin önlen-
mesi, "Ermeni zalimlerinin de mahkemeye verilmesi" Paris'te barig
konferansma gönderilecek temsileilerin Heyet-i Temsiliye'nin uygun
görecegi isimler olmasi gibi maddeler bulunmaktadir.16
Gärügmelerde Salih Papa Kuva-yi Milliyeciler hakkmdaki bazi gikâ-
yetleri dile getiriyor; 50 yagmdaki insanlan bile askere ahyorlar gibi...
Mustafa Kemal hemen Ankara'daki Ali Fuat Paga'ya telgraf çekerek,
"ahaliye
Kuva-yi Milliye'ye bagh güçlerin saldirgan davranmamasi, yar-
dim edecegimizi vaat ettigimiz yeni hükümeti zor duruma sokmamasi"
için uyanda bulunuyOr.17

Hem yandag, hem karg1

Tabii Amasya görügmelerinde Salih Papa ile Mustafa Kemal Paga'n


görüg farklan da vardi; amaçlan aym da olsa yürüttükleri görevler dd-
gigikti.Mesela Salih Paga, aç11acak Meclis için Kuva-yi Milliye tarafm-
"yabancilarm

dan gösterilecek adaylarm gözüne batacak isimler" ol-


mamasm1 istemigti. Mustafa Kemal, Salih Paga'nm tutumunu pek be-

15. "Gizii Protokol"Un tam metni için bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cik 4, sf. 34\-343.
16. Bkz. Nutuk, sf 162-167; Amasya protokollerinin tam metni için bkz. Atatürk'ün Bü-
tûn Eserieri, cilt 4, sf. 339-349; Rauf Orbay, a.g.e., sf. 295-298, Mazhar Mufit Kansu,
a.g.e., cilt II, sf. 4l4-424.
17. Zekeriya Turkmen, a.g.e., sf. 226.
111

enmemig, Sivas'a döndügünde Heyet-i Temsiliye üyelerine bilgi verir-


ken, "Bagta sadrazam olmak üzere kabine üyelerinin tümünün âciz, pa-
digahm gözüne girmek isteyen, Milli Hareket'e losmen karg1, losmen
onun yanmda kigiler oldugunu" söylemigtir. "istibda-
Yine de, padigahm ilk f1rsatta bunlari degigtirerek yerlerine
di devam ettirecek bir hükümet" getirmek istemesinden endige ederek,
Ali Riza Papa hükümetine olan destegin Meclis aç11mcaya kadar sürdü-
rü esine karar veriyorlar.18
Zeki Paga'nm sadrazamhšmda yeni bir hiikümet kurulacagi haberle-
ri yay11mca, Mustafa Kemal telaglamyor, 2 Kasim'da Harbiye Nazir1 Ce-
mal Paga'ya telgrafla "Sadrazamm hiçbir gekilde iktidardan ayrilmama-
suu, aksi takdirde bütün memleketin tekrar Istanbul'la iligkilerini kese-
cegini" bildiriyor, çünkü Ali Riza Papa hükümeti, Ingiliz baslalarma
ragmen, Kuva-yl Milliye'ye hem askerî hem siyasi bakimdan önemli
çapta destek veriyor.19
Ama Mustafa Kemal, Ali Riza Paya hükümetine umut baglanmasun da
istemiyor. Mustafa Kemal'in Ali Riza Papa hükümeti hakkmda izledigi po-
litika
"lasmen
destek, losmen kargi" bir politikadir. Hem hükümeti ayakta
tutarak Kuva-yi Milliye'ye yaptigi-yardimlarm sürmesini istiyor, hem bu
hiikümetin fazla bir yey yapabilecegine umut baglanmasmi istemiyor
Mustafa Kemal'in asil amac1, Meclis'in de hükümetin de Anadolu'da, An-
kara'da kurulmasidir 1stanbul'dakihiçbir gey fazla gliçlenmemelidit

Meclis nerede toplanacak?


Meclis'in güvenlik gerekçesiyle Anadolu'da bir yerde açilmasi, Musta-
fa Kemal'in bagtan beri savundugu, Israrh oldugu bir fikirdir, bu aym za-
manda inisiyatifin kendi.elme geçmesi demektir Salih Papa Amasya'da,
gördügümüz gibi, bunu bìr õlçüde kabul ediyor, ama Istanbul'a döndü-
gündehükümete ve padigaha kabul ettiremeyecektir donal olarak. Hü-
kümet adma bu konuda Mustafa Kemal'le haberlegen, tartigan Cemal
Papa, Meclis'in bagkent Istanbul'da toplanmasmda kesin karath oldukla-
rim söylüyor. Mustafa Kemal Papa, Meclis'in Istanbul'da toplanmas1 ka-
rarmda israr eden Cemal Papa arasmda bu dönemde uzun 7 adet telgraf-
la yapilan müzakerelerde taraflar gerekçelerini anlatlyor, ama birbirini
ikna edemiyor. Özetle,hükümete göre, ba.ykent Istanbul'dur, Meclie 1s-
tanbul digmda toplamrsa ltilaf Devletleri tarafmdan Istanbul'un ülkeden
kopanlmasi güçlü bir ihtimal haline gelir... Mustafa Kemal'e göre ise,

18. Zeki Sarihan, II, a.g.e., sf. 198.


19. Bkz. Prof. Metin Aylgigi, "Kurtulug Savagi Sirasinda istanbul Hukumetleri ile Kuva-yi
MilliyeArasindaki Münasebetler", Türkier, Yeni Türkiye Yayinlari, cilt 5, sf.700-7l7; da-
ha änce zikrettigimiz gu eserde çok genig bilgivardir Dr. Zekeriya Turkmen, Mütareke
Döneminde Ordunun Durumu ve Yeniden Yapilandirtimasi, sf. 203-226.
112

Meclis'in özgür olmasi için Anadolu'da toplanmasi gerekir.20


Bu konuda Heyet-i Temsiliye'de ve milliyetçi komutanlar arasmda
da görüg farklan var: Meclis nerede aç11mah?
Mustafa Kemal'le Ali Fuat Paga daymda, Kuva-yi Milliyecilerin de he-
bu arada Karabekir ve Rauf Bey, Meclis'in Îstanbul'da
.tamami,

men
toplanmasi taraftandir.21
Istanbuidaki Ingiliz Yühsek Komiserlini memurlarmdan Tom B. Hoh-
ler de Mustafa Kemal gibi, Meclis'in Anadolu'da toplanmas1 yanhsidir,
ama bagka amaçla tabii! Hohler, Meclis'in Istanbul digmda toplanmasm-
dan bahseden Amasya mutabakatml ögrenmig olmah ki, Londra'ya gön-
derdigi uzunca raporda, Meclis'in Istanbul dipinda bir yerde toplanmasi-
mn "Türk imparatorlugunun Anadolu'ya Çekilmesi ve üçüncü derecede
bir devletçik durumuna dügmesine" yol açacag1m yaziyor! Hohler'e göre
tarih boyunca imparatorluklara bagkent olmuy ‡stmbul'un Türk özelligi
çok zay1ftir Ayasofya sadece bir fetih sembolüdür Sehirde Türk ve Mü
lüman damgasi sayilacak sadece iki eser vardir Biri Peygamber'in kutsal
emanetleri, öbürü Eyüp Sultan türbesi... Buna karyihk Pera ve Beyoglu
istanbul'un ne kadar kozmopolit oldugunun belgesidir!
Hohler'e göre, bu durumda Türklerin Istanbul'dan atdmasi, Hilafet
merkezinin mesela Bursa'ya tagmmasi,Türklerde de dünya Müslümanla-
rmda da büyük tepkilerdogurmayacaktir Türkler zaten sadece giddetten
anlar. Baskent olmaktan ç1kar11arakTürklerden almacak Istanbul, Fas'ta-
ki Tanca gibi milletlerarasi bir rejimin yönetimine verilebilecektir!22
O dönemde özellikle Hindistan-Pakistan cografyasmda geligen kuv-
vetli bir "Hilafet Hareketi" vardir, Mahatma Gandhi'nin de destegiyle
bu hareket büyük gösteriler yaparak, sivil itaatsizlik nygulamalarma gi-
rigerek, Londra'ya baski uyguluyor, Türkiye'nin bölünmemesini, Hila-
fet gehri Istanbul'un mutlaka Türklerde kalmasim istiyor. Hindistan'da-
ki Ingiliz yöneticileri Müslümanlar ve Hindular arasmda yaydan bu an-
tisömürgeci hareketin daha fazla geligmesini engellemek için, Lond-
ra'nm Türkiye'ye artik dügmanca davranmamasi için baslo yaplyor.
Mustafa Kemal'in Meclis'in Anadolu'da toplanmasm1 istemesindeki
gizli amac1, Anadolu'da bir ihtilal yönetimi kurmaktir. Bu nedenle Mec-
lis'in Anadolu'da bir yerde toplanmas1 görügünü kesinlikle savunuy r.
Ancak kipisel tutkular besliyor veya Halife'ye kargi dügmanca davran -

yor gibi suçlamalara maruz kalmamak için, sonunda, Meclis'in istan-


bul'da toplanmasma razi olacakt1r.23

20. Telgraflar için bkz. Bagbakanhk Devlet Argivleri Genel Müdürlügü, Belgelerle Mus-
tafa Kemal Atatürk, Ankara 2003, sf. 106-!15.
21. Selahattin Tansel, a.g.e., II, sf.. 165.
ingiliz Belgelerinde Atatürk,
22. Bilal $1mgir, I, sf. 185- IB7.
ÛI;
23. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi Ye Politika, sf. 154.
113

Mustafa Kemal'in qu projesi açikttr: Istanbul hükümetini millet naza-


rmda gayri megru gösterip ilga etmek, Eskigehir veya Ankara'da Milli
Meclis'i toplay1p milli bir hükümet yapmak... "Hükümet belirlenmig...
Kendisi hükümet bagkam,.Heyeti Temsiliye kabine oluyor..."24
Ancak bu amaca ulagmasma zaman vardir. Simdi,Meclis'in nerede
toplanacagi konusunda 16 Kasun 1919'da Sivas'ta "Kumandanlar top-
lantis1" yapihyor. Çoktartigmah geçecek, 13 gün sürecektir. Tabii bag-
ka onular da görügülecek.
Toplantrya Mustafa Kemal, Kâzun Karabekir ve Ali Fuat pagalarla,
Rauf Bey, Sivas'taki 3. Kolordu Kumandam Albay Selahattin Bey ve
Konya'daki 12. Kolordu'nun Kurmay Bagkam Yarbay SemseddinBey,
zaman zaman da Heyet-i Temsiliye üyeleri katthyor. Uzun tartigmalar-
dan sonra Kâzun Karabekir konuguyor, Meclis'in Istanbul'da toplanma-
sim savunuyor. GerekÇeleri göyle:

Milletvekilleri Anadolu'da çagiracaimuz yere gelmeyip de Istan-
bul'a giderse, Heyet-i Temsiliye milleti temsil etmeyen bir heyet duru-
muna düger.

Milletvekillerinin çogu Anadolu'da toplansa bile bazdarmm Îstan-
bul'a gitmesi ihtimali, milli birlige zarar verir. Milli Hareket'in milletçe
desteklendigi konusunda güpheler yaratir

En mühimi para meselesidir. Ordunun, jandarmanm, idaremn ma-
aplari nasil ödenecek, giderleri nasil kargilanacaktir? Batt'daki birlikle-
rimizin parasi kalmadigmdan Heyet-i Temsiliye benden, benim kolor-
dumdan para istiyor Ben, yeminimi tekrar ederim ki, tek dag bagi me-
zar oluncaya kadar direnigten vazgeçmeyecegim. Ama yarm seferber-
lik ve harp giderleri için daha çok para gerekecektir.

Milli bir hükümet etrafmda toplanabilmek için Meclis Istanbul'da
aç11mahdar. Padigah ve Îngilizler er geç Meclis'i kapatacaktir Î,yteo za-
man Kuva-y1 Milliyecilerin hakh oldugunu herkes kabul edecek, milli
hükümet Anadolu'da kurulacaktir, bize kargi olanlarm kuvvet ve kud-
retleri kalmayacaktir.
Karabekir'in özetledigimiz bu gerekçeleri Mustafa Kemal'i ikna et-
miyor, ama digerlerini ikna edlyor.25
Karabekir'den sonra konugan Rauf Bey, Meclis'in önce Istanbul'da
toplanmasi, padigah veya Îngilizler tarafmdan kapatildiktan sonra An-
kara'da toplanmasi fikrini kuvvetle, heyecanla destekliyor:

IngilizlerinMeelis'i kapatmamalari ihtimaline kargi bunu muhakkak


gerçeklegtirmek için, ben tehlikeyi göze ahyorum. istanbul'a, Meclis'e gi-
decegim ve dediginiz olmazsa Anadolu'da milli bir hükümet kurmamz
için Meclis'in ortasmda bomba patlatarak kendimi feda edecegim!

24. Zeki Sarihan, a.g.e., II, sf. 232.


25. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 352-353..
114

"yüksek
Heyecanlanan Karabekir, Rauf'u alnmdan öperim" diyerek
kucakhyor. Rauf Bey, "Bomba patlatmak" sözünden kastmm Ingilizleri
tahrik edecek çikiglar oldugunu belirtir hatualannda.26
Îstanbul'da Rauf Bey'in öncülügünde Misak-1 Milli'nin yaymlanmasi,
"Îngilizleritahrik edecek" önemli bir geligme olacaktir.

Bir adim geri...


Mustafa Kemal, Natuk'ta, Sivas toplantismda Meclis'i istanbul'da
toplama fikrinin agir basmasim elegtirir. "Istanbul hükümeti ve onun
yardakçilarimn kamuoyunu ne derece bulandinp kangtirmig oldugunu,
milletin ortaya koydugu bu farkh görüglerden kolayhkla anlamak
"direnmenin
mümkündür" der ve artik bu durumda kötü sonuçlar ve-
recešini dügünerek" kendisinin de kabul ettigini belirtir.27
Simdilik bir adim geri atmigtir! Niçin? "Kötü sonuçlar"dan salonmak
için... Gerçekten yetkili hükümet, Meelis'i dogal ve olagan yermde, Istan-
bul'da toplantiya çagtrdigma göre, milletvekillerinin oraya gitmesi de do-
aldi. Anadolu mebuslarmm çogu Istanbul'a giderken az sayida mebusla
Ankara'da Meclis açmak, Milli Hareket'e büyük zaaf getirebilirdi.
Sivas toplantismda Meclis'in yeri konusunda Mustafa Kemal'le bir-
"derhal

likte davranan, hatta ihtilal vaziyetine geçerek" Meclis'i Anado-


lu'da toplay1p bir de hükümet kurmak gibi o agama için fazla radikal
bir fikri savunmuy olan Ali Fuat Cebesoy, amlarmda her ne kadar Mec-
lis'i Îstanbul'da toplamanm padigahtan etkilenmek ve Ingiliz baskilari-
na maruz kalmak gibi sakmcalari varsa da, bunun yine de dogru bir ka-
rar oldugunu belirtir ve "Istanbul'la münasebetimizi ve irtibatmuzi ke-
serek Anadolu'da bir milli hükümet kurmaya kallagmaya ne kamuoyu
yazar.28
ne de bizler henüz kâfi derecede haz1r degildik..." diye
Milli Mücadele tarihi de göstermigtir ki, Meclis'in önce Istanbul'da
toplanmasi isabetli olmugtur. 1stanbul Meclisi'nin ingiliz sürgüsüyle ka-
patilmasi, Ankara'da toplanacak olan Türkiye Büyük Millet Meclisi için
çok saglam bir zemin hazirlayacaktir...
Mustafa Kemal'in bagkanhginda Sivas'ta 16 Kasim'da baglayan He-
yet-i Temsiliye toplantdarmda "Zât-1Hazret-i Padigahi'nin arzusu ve ü-
kümetin israr1" da dikkate ahuarak Meclis'in Istanbul'da toplanmis1,
sakmcalarma ragmen, ittifakla kabul ediliyor.
Îttifalda, yani Mustafa Kemal dahil.
Mustafa Kemal bunu siyaseten kabul etmigtir, yoksa benimsemig de-
gildir.
26. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 303-304.

27. Nutuk, sf. 182.


28. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 290.
115

Mebuslarm 1stanbul'a ulagmasi için gereken tedbirlerin almmasi,


mebuslarm Istanbul'a gitmeden önce Ankara'da Mustafa Kemal'le gö-
rügmeleri, Istanbul'a gittiklerinde Meclis'te bir Müdafaa-i Hukuk gru-
bunun olugturulmas1 için karar ahmyor.
Ve çok önemli bir karar daha: Paris'teki bang konferansmda Türkiye
hakkmda olumsuz bir karar verilirse, askerî tedbirler dahil, Sivas
Ko gresi kararlari uygulanacakt1r; yani silahh direnig!

Ankara yolunda

Sivas'ta bu çahymalar yap1hrken ülke genelinde seçimler yürütülü-


yor; her ilde degigik tarihlerde yap11an iki dereceli seçimler. Mustafa
Kemal Erzurum'dan, Rauf Bey Sivas'tan mebus seçilmiglerdir...
Mustafa Kemal 18 Arahk'ta Ankara'ya gitmek üzere Sivas'tan aynh-
ile görü-
yor. Kayseri'de ulema, tüccar, hükümet ve belediye görevlileri
güyor. Oradan Kirgehir'in Hac1 Bektag ilçesine geçerek Bektagi Dede-
babas1 Cemaleddin ÇelebiEfendi ile görügüyor. Cemaleddin Efendi,
"post-niçîn"idir,
Haci Bektag Veli Hazretleri'nin yani onun manevi pos-
tunda, makammda bulunmaktadir. Birinci Cihan Harbi'nde Dogu Cep-
hesi'nde kendisinin yönettigi milislerin bagmda Ruslarla savagmigttr.
Medresede okumug, Arapça ve Farsça biliyor. Birinci Meclis'te millet-
vekili olacak, sonra kendi istegiyle siyasetten çekilecektir.
Ankara'daki Ali Fuat Paga'nm yaptig1hazirhk ve davet üzerine, Musta-
fa Kemal, yanmdaki Heyet-i Temsiliye üyelerlyle 27 Arahk'ta 13 otomobil-
lik bir konvoy halinde Ankara'ya geliyor.Mustafa Kemal'in otomobilinde
Rauf Bey, Ahmed (Alfred) Rüstem Bey ve yaver Cevat Abbas var. Musta-
fa Kemal ve arkadaylan 3 bin ath ve 700 yayadan olugan Seymenler ekibi,
din adamlan, dervigler, eshaf, okullar ve ahali tarafmdan karyllamyor. Ha-
valilig ve kolorduyu ziyaret ediyor. Müdafaa-i
ci Bayram Veli türbesini,
Hukuk teykilatlarma telgraf çekerek Heyet-i Temsiliye'nin Ankara'ya gel-
digini, imdilik Heyet-i Teinsiliye'nin merkezinin Ankara oldugunu" bildi-
"

riyor. Yolboyunca "Cenab-1Hafiz-1Hakiki"nin yani Gerçek Koruyucu Yü-


rabbaniyesi ile" Milli Hareket'in ülke sathmda tegki-
"inayet-i

ce Allah'm "egraf

latlandignu gördügünü belirtiyor. Sehirde ve ileri gelenler"le uzun


bir konugma yaplyor, Kuva-yi Milliye'yi anlatiyor.29
Ankara'mn seçilmesindeki sebep, cografi merkez olmasi ve bilhassa
tren istasyonuna sahip bulunmasidir.
Mustafa Kemal 29 Arahk'ta bir genelge yaymlayarak, Îstanbul'daki
Meclis'e seçilmig olan bütün mebuslarm Ankara'ya ugrayip kendisiyle
görügtükten sonra 1stanbul'a gitmelerini istiyor. Ertesi gün telgrafla
bunu tekrarhyor.

29. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 301-304; konugma metni için bkz,
Nutuk, Vesika 220.
116

Bazi mebuslar Ankara'ya gelip Mustafa Kemal'le görügüyor. Ancak


gelen milletvekilleri istenilen ve kararlaytinlan sayida degil! Mebusla-
rm bir kismi Ankara'ya hiç gelmiyor, bazilan çagnya uyduktan sonra
Istanbul'a gidiyor, bazilan da Ankara yol üstünde oldugu için göyle bir
ugraylp geçiyorlar.30
Bu tablo, Meclis nerede toplansm diye Sivas'ta yapilan Kumandan-
lar Toplantis1'nda Kâzim Karabekir'in dile getirdigi öngörüyü dogrulu-
yor Heyet-i Temsiliye Ankara'da Meclis'i toplarsa mebuslar Ankara'ya
gelmeyebilir veya gelenler az olursa Milli Hareket için zaaf olur...
Mustafa Kemal gelen milletvekillerine Istanbul'da açilacak Meclis'te
disiplinli bir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu kurmalanm söylüyor.
Mustafa Kemal Erzurum, Rauf Bey Sivas mebusudur. Mustafa Ke-
mal, bagta Rauf Bey olmak üzere güvendigi isimlere kendisinin Mebu-
san Meclisi'ne bagkan seçilmesini de tembih diyor. Tabii kendisi Is-
tanbul'a gidemeyecektir çünkü Ingilizler Ali ihsan Papa gibi onu mutla-
ka tutuklayacaklardir. Ama Mustafa Kemal mebus ve bagkan olarak
izinli sayihr, gün1ük igleri bagkan vekilleri yürütür. Milli Hareket'in li-
deri Osmanh Mebusan Meclisi'ne bagkan seçilirse, hareket büyük bir
siyasi güç kazamr... Proje böyle.31

Mebusan Meclisi aç1hyor


Osmanh Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920 pasartesi günü aç1hyor. Pa-
"hasta
digah oldugu için" açihga gelmediginden onun açig nutkunu
1çigleri Bakam Damat SerifPapa okuyor. Padigah nutkunda, Balkan fe-
laketinm hemen ardmdan Türkiye'yi Birinci Cihan Savagl'na sokan ltti-
"görülmemig
hatç11an eleptiriyor. Mütareke'nin bir gekilde uygulana-
rak" ülkenin yer yer iggal edilmesinden yakmlyor, akilh ve sagduyulu
"felab-1
vatan"
bir davrampla bütün miEi arzularm (vatamn kurtulugu)
noktasmda birlegtirilmesini istiyor.
"felah-1
Bu vatan" terimine dikkat!
Meclis'te milliyetçi mebuslar, Rauf Bey'in bütün çabalanna ragmen
1stanbul'un o günkü siyasi gartlarmda sile disiplinli, Mustafa Kemal'in
tam emrinde bir "Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Grubu" kuramayacakl ,

gevgek yapih "Felah-1 Vatan Grubu"nu kurabileceklerdir. Misak-1 Mil-


li'yi bu Felah-1 Vatan Grubu yaymlayacaktir.
Meclis üzerinde padigahm ve hükümetin etkisi vardir. Ingiliz baslosi
vardir. Daha gimdiden, Îstanbul mebusu eski Digigleri Bakam Regat
Hikmet Bey'i Fransizlar tutuklayip hapse atm1g, ancak girigimler üzeri-
ne serbest birakmiglardir. .

30. Yrd. Doç. Dr. Erol Kaya, "Son Osmanli Meclis-i Mebusani", Türkler, cilt 16, Yeni
Türklye Yayinlari, sf. 514.
3 I. Nutuk, sf. 239 vd.
117

Bu arada Mustafa Kemal Papa Ankara'dan ild telgraf gönderiyor.


Îlk telgraf "Mebusan Meclisi Baykanhgi'na"du, diplomatik bir dille
Meclis'in Kuva-yi Milliye sayesinde açildigim hatirlatLyOr, Heyet-i Temsi-
liye'nin bundan itibaren milli mukadderati Meclis'e emanet ettigini, Mec-
lis'in de bunun sorumlulugu ile hareket etmesi gerektigini söylüyor. Ve
"istirham"
telgrafmm Meclis genel kurulunda okunmasmi edlyor?
Öbür telgrafi padigahadir: "Meclis-i Milli'yi tegrif-i pahanelerinden
mpm birakan rahatsizhgi"nm bütün tebaasi gibi Heyet-i Temsiliye'yi
de ek ziyade ürüntüye dügürdügünü belirtiyor, saghgi için dualarmi
bildiriyor: "Cenab-1 Hafiz-i Hakiki, vücud-i hümayunlar1m maddi ve se-
mavi afetlerden korusun. Âmin."
"siyaset
Mustafa Kemal bu oyunu"nda bir süre daha padigahtan ya-
rarlanmaya ihtiyaç duyuyor. Beg gün sonra, 10 Ocak'ta padigaha bir
telgraf daha çekerek, amaçlarmm sadece vatanmuzda degil bütün Îs-
lam âleminde padigahi ve halifeyi egemen kilmak oldugunu ve ümmet
siyaseti izledigini söylüyor. Uzun telgraf özetle göyle:

Hamd olsun, Kuva-yi Milliye maddi ve manevi bütün kuvvetleri
birlegtirmek suretiyle, siyasi vaziyetimiz üzerinde gayan-i gükran olum-
lu tesirler vücuda getirmig ve ülkemizi paylagmay1 amaçlayan gizli an-
lagma ve emellerin zemininiuzaklagtumay1bagarrugtir.

Kuva-yi Milliye'nin- çahyma hedefi ve mukaddes gayesi Osmanh
milletinin en yüce, muhterem ve hakiki temsilcisi olan Zât-1 hazret-i
gehriyari'nin (padigahm) istiklâl ve hâkimiyetini her türlü ihlal ve ga-
ibeden korumaktir. Türkiye'nin padigalu ve bütün Îslam âlemmi vieda-
ni baglarla birlegtiren Mukaddes Islam Halifesi sifatlyla Sevketmeab
Efendimiz Hazretleri'nin, degil yalmz vatammizda, hatta bütün Islam
dünyasi üzerinde maddeten ve manen hâkim ve etkili olmasmi, bütün
Asya'mn geleceni adma yegâne selamet çaresi kabul ediyoruz... Çahy-
malarmuzi genig bir ümniet siyasetine çevirmig ve dogrudan dogruya
hilafet makammm dokunulmazhšmi ve istiklâlini gaye olarak kabul et-
mig bulunuyoruz.

Vaktiyle (Samsun'a ç1kmadan önce) bizzat Hâkipây-i gahanele-
ri'ace kabul edilme gerefini kazandigim zaman arz ettigim bu kanaat ve
sadakat, Anadolu'da yapt1gimiz çabymalarmuzla teyit edilmigtir. Bu ça-
hymalarmuzm bütün geref ve kuvveti padigahm yüce ismine aittir. Esa-
sen meslek (yol)ve kanaatimin degigmeye-kabiliyetli olmadigi yüksek
malumlandir...

Anadolu'da tegkilatmi düzene sokan ve yogunlagtiran Kuva-yi Mil-
liye'nin art1k tamamen denecek bir tarzda ve bütün köyleri de içine
alarak teykilatlandigmi, dolay1s1yla Zât-1 Sahaneleri'nin (padigalun)do-
kunuhnazhgi ve hâkimiyeti ugruna camm fedaya istisnasiz bütün mille-
tin hazir hale getirilmig oldügunn arz eder ve müjdelerim...

32. Tam metin için bkz. a.g.e., sf. 145, ATTB sf. 175.
118


Padigah milletin vicdamna dinen, cismine ise sonsus bir kulluk ve
sadakat duygusuyla hâkimdir. Padigahlan baglarmda oldugu halde mille-
tin tainamuun bugün ortaya koydugu birlik ve bütünlük yakmda gerçek-
legecek gibigözüken bangm gartlan hakkmda ümitler uyandirmakta, bil-
hassa gelecek için büyük ilerlemeler ve geligmeler vaat etmektedir...
Bir haftadir toplanti halinde bulunan Mebusan Meclisi'nde aym ga-

ye ve emellere bagh bir çogunluk olugtugu gibi, bütün milli tegkilat da


bu çogunluga baghdar. Bu durum Yüce Padigah ve Halife Hazretleri'nin
imparatorluga iligkin emellerini her zamankinden fazla güven altma al-
maktadir...

Bu konuda ayrmti ve izahatt, Hâkipây-1 gahaneleri'ne arz etmek
üzere, eski Bahriye Naz1n Rauf Bey ile sizin talilerinizden Bekir Sami
Bey Dersaadet'e (Istanbul'a) gittiler. Kabul gerefme nail olmalanm is-
tirham ederim...

Âcizleride bizzat Atabe-i felek-mertebe-i*hilafetpenahileri'ne yüz
sürmek gerefinden mahrumiyetimin daha fazla uzamayacagmdan ümit-
li ve her zaman sundugum sadakat ve baghhk hissimin tükenmez oldu-
gunutakdim... ederim.53
Mustafa Kemal bu mektubunda padigaha sadakatten öteye "kulluk"
terimleriyle baghhämi vurgulamasmdaki amaci, padigahm güvenine sa-
hip olmak ve tekrar Damat Ferid'i sadrazam yapmasuu önlemektir.
Böyle bir ihtimalvardir. Padigahm Rauf Bey'le ve Bekir Sami Bey'le gö-
rügmesini istemesindeki amaci da onlann anlatacaklanyla padigalu et-
kilemektir.
Rauf Bey, Ingilizlerin Meclis'i basmalarmdan biraz önce padigahla
görügecektir...

"Bir millet uyamyor"


Mütareke imzalandigt halde bang antla3masmm gecikmesi ve zama-
nm Milli Hareket lehine iglemesi Ingiltere ve Fransa'da tedirginlik ya-
"her
ratiyor. Îngiliz Digigleri Bakam Lord Curzon ne pahasma olursa ol-
sun Türklerin Avrupa'dan ve Istanbul'dan ç1kanlmas1m öngören" bir
muhtiray1 4 Ocak 1920'de kendi hükümetine sunuyor. Curzon "Tür -

ye'nin Avrupa ile irtibatt kesilmelidir... Bugünkü firsattan yararlamlm -

digi takdirde, bunun acismi nesiller boyu çekecegiz" diye yaz1yor. Ama
artik savag istemeyen, Türklerle anlagmayi gerekli bulan bakanlar bu-
na karg1 ç1kiyor. 6 Ocak'ta Ingiliz hükümeti, Curzon'un önerisini redde-
diyor, Istanbul'un Türklerde kalmasma karar veriyor. Bilhassa ilte-

33. Tam ve orijinal dilde metin için bkz. Murat Bardakçi, gabbaba,Pan Yayincilik, Istan-
bul, 1999, sf. 539-540. Kismen sadelettirilmig metin Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 6,
sf. 177-178. Ben metnin dillni ve karmagik cümle yapilarini biraz daha sadelegtirdim ve
özetledim.
119

re'nin Hindistan IgleriBakam Montague, Îstanbul'u Türklerden almaya


kalkmamn Hint Müslümanlannda büyük tepki yaratacag1m, Hindistan'i "plan"

elde tutmanm çok zorlaçacagru belirterek bagka bir hazirhyor:


Trakya ve Istanbul Türklerde kalacak ama smirlari küçültülmüg, ege-
menligi kisith bir Türkiye olacakL
Türkiye'de kamuoyuna yans1yan, Curzon'un plamdir. Îzmir'in iggali
13
kadar tepki doguruyor! Mebusan Meclisi'nin açild1§mm ertesi günü,
Oc
'ta
160 bin kipinin katildigi muazzam bir miting yapihyor, Vahided-
din le çatigan Veliaht Abdülmecid Efendi de mitingi izliyor. Hatipler
arasmda yine bir kadm vardir; Nakiye Hamm en heyecanh konugmay1
yapiyor:
"Fatih'in, Süleyman'm, Osman'm mezarmi biralup ç1kacak bir erkek
var m1içinizde?!"
Bu, Milli Mücadele'nin en önemli toplumsal hareketlermden Sultanah-
met mitinglerinin dördüncûsüdür ve en
kalabahš1d1L Îlk miting Îzmir'in
iggali üzerine 23 Mayis 1919'da yapilrug, Halide Edip ünlü konugmasun
bu mitingde yapmigt1.¾ Ikinci Sultanahmet mitingi bir hafta sonradr, 30
Mayis'tadit Her ikisine de 100 bin kisi katilmigtir. Üçüncümitingin 30
yap11an
Ekim'de yapild1š1m görmügtük.Meclis'in aç11masimn ertesi günü
dördüncü mitinge 160bin kiqinin katilmasi muazzam bir olaydir
Artik
"bir
millet uyamyor" gerçekten. Izmir'in iggali gibi müthig sar-
miting yapilmamig il yok gibidir.
sici bir faciadan itibaren Anadolu'da
Milli Hareket'in sivil ayaë1 mitinglerle yürüyor, Mustafa Kemal Hav-
za'dan itibaren mitingleri tegvik ediyor. Kadin hareketi geligiyor. Sade-
Halide Edip, Sükilfe Nihal, Naki-
ce Sultanahmet Meydan1'nda konugan
kadmlar degil. Sivas'ta, Er-
ye (Elgün) Hamm gibi okumug, Istanbullu
zurum'da, Bahkesir'de, Kastamonu'da, Konya'da, Edirne'de, Amas-
ya'da, Kayseri'de "Müdafaa-i Vatan Kadm Cemiyeti", "Anadolu Kadmla-
adlarla dernelder kuralmug; bagka
n Müdafaa-i Vatan Cemiyeti" gibi
milliyetçi
birçok ilde, Müdafaa-i Hukuk Kadmlar Subesiaç11nugtir. Bu
erkegin katildigi mi-
ve aktivist okumug kadmlar on bialerce kadin ve
tingler yap1yor, Kuva-yi Milliye'ye yardimlar topluyor, Wilson'a, Lloyd
George'a, Clemenceau'ya protesto telgraflan çekiyor.35
Ingilizler ve Fransizlar yükselen milli dalgay1 görüyorlar. Îzmir'in Yu- "yat19ttn-

nanistan'a verilmeyecegi, Îstanbul'un Türklerde kalacag1 gibi


bir bangi (Sevr olacak
"uygun"
ci" birkaç kararla birlikte, bir an önce
bu) kabul ettirmek için baslalano da artinyorlar. Tabii en çok Ali Riza
Papa hükümetine ve Meclis'e basla yapiyorlar.
17 Ocak 1920 günü 1stanbul'daki Ingiliz, Fransiz ve Italyan Yüksek

için bkz. Halide Edip, a.g.e., sf. 31. Sultanah-


"hitabe"si

34. Halide Edip'in bu muhtegem


cilt 3, sf.763-765.
met mitingleri için bkr. Abdullah Ôzkan,a.g.e.,
eserinde gunü gününe belirt-
35. Bu kadin cemlyetlerini ve mitingleri Zeki Sanhan degerli
migir Kurtulug Savagi Günlügü, ilk üç cilt.
120

Komiserleri, "Kuva-yi Milliye'ye yardim ettikleri için" Harbiye Nazin


Cemal Papa ile Genelkurmay Bagkam Cevat Pa.ya'nm azledilmesini hü-
kümetten istiyor! Üç gün sonra bunun için hükümete ültimatom veri-
yorlarl Cemal Papa durumu Mustafa Kemal Paga'ya bildiriyor. 21
Ocak'ta Cemal Papa ve Cevat Papa mecburen ve "Damat Ferid'e yeni-
den iktidar yolunu açmamak için" istifa ediyor.
Cemal Paga'am yerine yine vatansever Salih Papa atamyor. Mustafa
Kemal'le Amasya Mülakat1'm yapan Bahriye Nazirl Salih Paga...
Mustafa Kemal, Sadrazam Ali Riza Paga'ya ve Harbiye Nazin Cental
Paga'ya gönderdigi telgraflarda yabanci kuvvetlerin baskisiyla bakan
"istiklâlimize
degigtirmenin kargi kati bir tecavüz" oldugunu, ve
"dahile

harice kargi kendi bakamm feda eden bir hükümet" durumuna dügme-
mek gerektigini bildiriyor, direnmelerini istiyor, aksi halde, va-
"vatani

zifesini yapmamaktan sorumlu" olduklanm Ittillete aç1klayacaklanm


belirtlyor.
Meclis'teki Rauf Bey'e, Bekir Sami Bey'e, Cami (Baykurt) Bey'e ve
bütün mebuslara çagnda bulunuyor, Îngilizlerin bu tecavüzünün"Sulh
Konferansi'na, Avrupa milletlerine ve Îslam âlemine ilan edilmesini" ve
Meclis'in Anadolu'ya geçmesini istiyor!
Mustafa Kemal'in Ali Riza Papa hükümetine ve Mebusan Meclisi'ne
kargi temel politikasi, kendi deyimiyle, Istanbul'da "milli

bir kabine-
nin imkânsizligim" göstermek ve "Meclis'in Anadolu'ya geçmesini"
saglamaktir.
Uzaktan etkilemeye çallyt1gl bir Meelis ve hükümet yerine, Anado-
lu'da kendisinin yönetecegi bir Meclis ve hükümet..
Rauf Bey hat1ralarmda "Mustafa Kemal Papa sertlik istiyor" diye ya-
z1yor. Mustafa Kemal, istifa etmeyen Ali R1za Papa hükümetinin Mec-
lis'te dügürülmesini istiyor... Ama Îstanbul'da Rauf Bey ve diger milli-
yetçi mebuslar, hükümet dügürülürse anargi olmasmdan ve baskilan
artan Ingilizlerin de katlas1yla Damat Ferid'in sadrazamhga gelmesin-
den endige ediyorlar. Ali Riza Papa da istifay1 dügünüyor,
ama aym kay-
g11arlavazgeçiyor.
Artan Ingiliz baslosi... Mustafa Kemal'in sertlegen tepkisi...
Iki arada kalan Ali Riza Papa hükümeti... .

Ve bir de Meclis'te liir türlü Mustafa Kemal'in istedigi gibi disiplinh,


aktif bir "Müdafaa-i Hukuk Grubu" kuramayan vatansever milletvekil-
leri... Bunlar "Felah-1 Vatan" adlyla bir grup kuruyorlar, aralarmda
."itti-

fakname" imzahyorlar. Disiplinli, silo, aktivist bir grup degil. 76 üyeleri


"ittifak"a
var. 11 mebus da dahildir ama imza atmanuglardir. Felah-1

36. Prof. Metin Ayigigi,"Kurtulug SavagiSirasinda IstanbulHükümederi ile Kuva-yiMilliye


Arasandaki Munasebeder", Türkler, cik l5, sf.703.
37. Bkr. Nutuk, sf. 243-256; telgraflar \çin bkr. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 6,
sf.i 88-205.
i

121

Vatan Grubu'nda Mustafa Kemal'in yalon arkadaylari, Heyet-i Temsili-


ye üyeleri vardir Bagta Rauf Bey olmak üzere, Cemal Paga, Celal (Ba-
yar), Hüsrev Gerede, Kara Vâsif, Bekir Sami, Hüseyin Avni (Ulag), Tu-
nah Hilmi, Adnan Adivar, Bahkesir Kuva-yi Milliye öncülerinden Hacim
Muhiddin, Yunus Nadi (Abahoglu), Hamdullah Suphi, Ismail Fazil Pa-
a, Mazhar Müfit gibi isimler Üye listesinde 88. numarah Numan Efen-
di'nin isminin kargismda su not yaziyor "Sosyalistligi temsil ettiginden,
r en beraber olup, ittifaka resmen dahil degildir."
Felah-1 Vatan'm üyeleri arasmda bir de Yahudi vardir, Istanbul me-
busu Miçon Efendi.
Meclis'in ve Felah-1 Vatan'm bu gevgek manzarasmi Mustafa Ke-
mal'e özel bir mektupla anlatan "Kemalist" Mazhar Müfit diyor ki:

Felah-1Vatan dedigimiz Grup'un gerçekhalinibiliyor musunuz? Bunu


mütecanis (homojen)ve birlik bir grup mu zannediyorsunuz? Herkes bir
havada... Grup'ta saglam bir bag ve Grup'a yalopacak bir intizam yok...
Rauf Bey ne kadar ugragiyor, ne kadar çahgiyor bilseniz. Bugünlerde
hastadir yatlyor, meydanda bir Rauf Bey'i görüyorum..

Rauf Bey, Sivas'ta verdigi söze eksiksiz sadikte camm digine taka-
rak çahg1yor; Îngilizlerin Meclis'i basip kendisini tutuklamalarmi göze
alarak...

"Vatanm fellahlar1"
Meclis açilmigtir, ama kim bagkan seçilecek? Mustafa Kemal kendi-
sinin seçilmesini istlyor. Çünkümilli iradeyi temsil eden ve milli mu-
kadderati elinde bulunduran Heyet-i Temsiliye'nin bagkam, hareketin
lideri odur. Onun seçillnesi, güphesiz, Milli Hareket'e büyük bir siyasi
güç katacaktir.
Ama...
Rauf Bey'in bütün çabalarma ragmen, mebuslarda Ankara'daki Mus-
tafa Kemal'i seçme yönünde kuvvetli bir egilim yok. 26 Ocak'ta Cela-
leddin Arif Bey geçici bagkan seçilecek, 31 Ocak'ta yapilan dördüncü
tur oylamada, Saray'm destekledigi Regad Hikmet Bey, 115 mebustan
65'inin oyunu alarak bagkan seçilecektir.
Mustafa Kemal'in arkadaglari Felah-1 Vatan Grubu'aun kurucu ve
öncüleridir. Ancak Felah-1 Vatän, Îstanbul'daki siyasi gartlar altmda ça-
hgan vatansever bir gruptur. Ali Riza Papa hükümetine yakm duruyor-
lar. Hatta Ali Fuat Cebesoy'a göre, "Ali Riza Papa hükümetinin ruh hali,

38. Skz. Tulay Duran. "Son OsmanliMeclis-i Mebusani'nda Felah-i Vatan ittifaki",BTTD,
Sayi 61, Ekim 1972, sf. 12-21.
39. Mazhar Mûfit, a.g.e., II, sf. 543,
122

imam biraz zay1f olan arkadaylarmuza da sirayet etmigti." Madem Mec-


lis aç11di, hain olmayan bir hükümet de vardi, milletin mukadderati on-
lara birakilmahydi; Ankara'daki Ali Fuat Papa amlarmda böyle yaz1yor.
"bu

SevketSüreyya'ya göre, düpedüz Mustafa Kemal'in kenara itilme-


si" demekti. Hâlbuki grupta ileri gelenler, Mustafa Kemal'in yakm arka-
daglanydi, Heyet-i Temsiliye üyeleriydi. Ilk yola ç1kanlard1. Rauf Bey,
Hüsrev Sami, Mazhar Müfit, Kara Vâsif, Bekir Sami, Rüstem, Hüsrev
Gerede gibi isimler.40
Mustafa Kemal'i Meclis bagkam seçemiyorlar,
Fakat disiplinli bir
grup da kuranuyorlar.
Rauf Bey, 28 Ocak 1920 tarihli raporunda Meclis'teki bu durumu
Mustafa Kemal'e anlat1yor: Mebuslar Mustafa Ï(emal'indiganda Kuva-
yi Milliye'nin bagmda durmasim daha nygun görüyor Îstanbul'daki
"gayri
Meclis'e Ankara'daki Mustafa Kemal'i seçmenin tabii bir vazi-
yet" yaratacagm1 söylüyor... Rauf Bey 29 Ocak'ta çektigi telgrafta bu
tabloyu anlatarak, Mustafa Kemal'in bagkanhk için kendisinin aday
gösterilmesini istemekten vazgeçmesini öneriyor. Meclis bagkam seçil-
"yüksek
mesinin bile mevkiinize nazaran küçük kalacaëru" dügünen
mebuslarm çogunlukta oldugunu, çok büyük saygt gördügünü belirte-
rek de onun gururunu okguyor. Rauf Bey, Mustafa Kemal'in destek bu-
lamadigi için aday olmanug gibi görülmesini de istemiyor. Telgrafmda
"milletm

bagmda Milli Meclis'e nigehban.(gözcü, bekçi) olarak kalmay1


zaten tercih buyurdugunuzu" mebuslara anlattigmi, bunun da pek sa-
mimi tezahürlerle kargilandigim belirtlyor.41
Rauf Bey'in gurur okgaytc1 bu säzleri Mustafa Kemal'i yatigt1rmanug,
aksine çok sinirlendirmigtir. Nasil kizdigmi, yedi yll sonra okudugu
Natuk'taki anlattmmda görüyoruz:

Efendiler, her görügtügümüz zat bizimle fikir ve kanaatte birlegmig


olarak aynlruglardL Fakat Istanbul Meclisi'nde "Müdafaa-i Hukuk Cemi-
yeti Grubu" diye bir grup kuruldugunu igitmedik. Niçin? Evet niçin? Bu-
na bugün cevap isterim!
Çünküefendiler, bu grubu kurmayivicdanborcu, millet borcu bilmek
vaziyet ve kabiliyetinde bulunan (bu) efendiler imansiz idiler... ceb^
(korkak)idiler... cahil idiler. k
imansiz idiler; çünkü milli emellerin ciddiyet ve katlyetine ve emelle-
rin mesnedi olan milli teykilatm saglamligma inanmlyorlardi.
Cebîn (korkak)idiler çünkü milli teykilata olmayi tehlikeli
.mensup

görüyorlardi.
Cahil idiler; çünkü yegâne kurtulug dayanagmm millet oldugunn ve
olacaimi takdir edemiyorlardi. Padigah'a dalkavukluk ederek, ecnebile-

40. SevketSüreyya, a.g.e., 2. cilt, sf. 208-209.


4 I. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 3 I7-3 I9.
125

re hog gärünerek, mülayim ve nazik davranarak büyük gayelerin elde


edilebilecegi gafletini gösterlyorlardi.
Bundan bagka, Efendiler; nankör ve bencil idiler... Çirkingururlarmi
tatmin sevdasma dügüyorlardi...

Mustafa Kemal, Natuk'ta bu söyledikleriyle yetinmez, Felah-1 Vatan


"fellah-1
Grubu'ndan bahsederken vatan" (vatanmfellahlan) deyimini
amr, onlan bu gekilde apagilarl Bunun dizgi hatasi oldugunun saml-
masim önlemek için de dipriotta nyanr "L" harfi geddelidir!.. "L" harfi
çifttir yani!42
Yedi yil sonra eleytiriden öteye bu hakaret dolu, öfkeli dili kullana-
cak olan Mustafa Kemal, olay sirasmda duygulanm bastiriyor. Çok si-
nirlendigi halde, Rauf Bey'in mektabuna da 29 Ocak.1920 günü sakin,
rasyonel, biraz da sitemli bir cevap gänderlyor. Rauf Bey'e çektigi ce-
vabi telgrafta, durumu ve gartlan takdir ettigini söylüyor. Aday gösteri-
lip de seçilememek Kuva-yi Milliye'nin zaafi demek olurdu; bunu kabul
ediyor. Ama ince sitemleri de vardir, özetle:

Meclis reisinin illa Istanbul'da olmasi gerekiyorsa, beni seçebilirdi-
niz ben de ardmdan istifa edebilirdim...

Bagkan olmak istememdeki amacun, milli bir ayaklanmada, "Mec-
lis Bagkam" sifatma da sahip olarak maddi ve manevi bütün kuvvetleri
seferber etmekti...
Bakanlarm cebren dügürülmesi, mebuslarm tutuklanmasi ve Ku-

va-yi Milliye'ye gösterilen dügmanhklardan anlagihyor ki, Meclis'in fes-


hi yakmdir; böyle losa süreli bir Meclis'e Hareket'in lideri bagkan seçi-
lebilirdi...
Eger yapilan bu isabetsizlikten dolay1 bir noksan meydana gelirse

bunun mesuliyeti bu hataylyapanlara aittir.


"müstagni"

Benim mevkiler, makamlar konusunda ne kadar oldu-
gumu söylememe hacet yoktu...43
Mustafa Kemal, Talat Paga'ya 1921 Subatay1 içinde yazdigi mektup-
ta da Felah-1 Vatan Grubu'na sahip ç1kiyor

Meclis'te seksenden fazIa mebustan olugan Felah-i Vatan adi altmda


çogunluk grubu vücuda getirdik; bu grup seçilen dokuz kipilik bir idare
heyeti tarafmdan yönetiliyor. Heyet-i Temsiliye üyesi olan mebus arka-
daglari tamamen Meclis'e gönderdim... Ben de mebusum. Fakat genel
kuvvetleri muhafaza ve olumsuz ihtimaller kargismda serbest sevk ve
idare edebilmek için Îstanbul'a gitmedim... $imdilik Ankara'y1 merkez
i

42. Nutuk, sf. 24 l.


*
Müstagni: gönlü tok; çok istek olmayan.
43. Tam metin için bkz. Nutuk Vesika 23l. Maclis Bagkanligi konusunda Atatürk'ün an-
lattiklari için bkz. Nutuk sf. 249 vd, Rauf Orbay, a.g.e., sf. 317 vd.
124

seçtim. Hem Kuva-yi Milliye hem de yönetimindeki delegelerimiz vasita-


siyla grup (Felah-1 Vatan) ile irtibat ve münasebetteyim.44

Meclis Istanbul'da çahymalarma devam ediyor. Bu son Osmanh Me-


busan Meclisi'nin en gerefli igi, Misak-1 Milli'yi kabul ve ilan etmek ola-
caktir. Zaten bagka bir gey yapmayacak, Misak-1 Milli'ye sinirlenen În-
gilizler Meclis'i basip dagitacak, böylece Meclis'i Ankara'da açmanm
zemini olugacaktir.

Misak-i Milli
Milli Mücadele tarihimizin ve bugünkü var11$umz en önemli temelle-
rinden biri olan Misak-1 Milli metninin kimin kaleminden çiktigi tam
belli degildir. Atatürk Nutuk'ta "Misak-1Milli ad1 verilen programm ilk
müsveddeleri bir fikir vermek üzere kaleme almdi, 1stanbul Mecli-
si'nde de bu ilkeler gerçekten toplu bir gekilde yazilmigt1r ve tespit
olunmugtur" diyerek edilgen cümlelerle anlatu, isim veya komisyon-
dan bahsetme2.
"ilk
Esaslari Sivas Kongresi'nde olugan Misak-1 Milli'nin müsvedde-
leri"nin Ankara'da hazirlandigi ve Hüsrev Gerede tarafmdan Istanbul'a
götürülüp Rauf Bey'e verildigi biliniyor. Rauf Orbay, Hüsrev Gerede,
Mazhar Müfit, Yusuf Kemal (Tengirgek) gibi isimlerin anlattiklarmi bir-
"bir
legtirdigimizde, Mustafa Kemal'in Ankara'dan gönderdigi fikir ver-
mek üzere kaleme almnug ilk müsveddeler"in ve Mebusan Meclisi'nde
birbirine benzeyen çegitli taslaklarm bir komisyonda birlegtirilerek ni-
hai metnin yaz11dig1 anlaç1hyor.E
"ce-
Son Osmanh. Mebusan Meclisi'nin ve Felah-1 Vatan Grubu'nun
sur ve kahramanca" bir iglemi olan Misak-1Milli, Meclis'in 28 Ocak'taki
gizli oturumunda okunup benimsendikten sonra, 17§ubat 1920 günün-
de, Edirne Mebusu Seref Bey'in verdigi bir önerge ile Mebusan Mecli-
si'nde görügülüyor. SerefBey'in konugmasmdan sonra Misak-1 Milli oy-
"bütün
birligiile kabul ediliyor. 18 Subat'ta cihana" ilan ediliyor.
TBMM tarafmdan da kabul edilerek bagunsiz Türkiye'nin en önemli
',

siyasi ve hukuki dayanagru olugturan Misak-i Milli (yahutAhd-i Mil


Milli Yemin) alti maddelik bir bildiridir.
Ilk olarak Türkiye'nin sm1rlar1 tespit ediliyor.

Birinci maddeye göre, Mondros Mütarekesi'nin imzalandigi 30
Ekim 1918 günü belirlenen "Mütareke hatti"nm dahil ve haricinde, din,
irfan ve emel itibanyla birlegmig ve birbirine kargilikh hürmet ve feda-

44. Emel Akal, Mustafa Kemal ittihat Terakki ve Bolgevizm, TÜSTV, Türkiye Sos-
yal Tarih ve Araµirma Vakfi, Istanbul,2002, sf. 259.
45. Doç. Dr. Mesut Aydin, "Yeni Türk Devieti ve Mlsak-i Milli", Türkler, cilt 16, Yeni
Turkiye Yayinlari, 2002, sf. 57-70.
125

kârhk hissiyatiyla dolu, irkî ve toplumsal haklan ile çevre çartlan ta-
mamen uyumlu Osmanh Islam ço§unlugunun yerlegik bulundugu top-
raklann tamami hiçbir gekilde bölünemez! Arap çogunlugun yagadigt
yerlerin
ve Mütareke sirasinda dügman ordularm iggali altmda bulunan
gelecegi ise oralann ahalisinin verecegi oylarla belirlenecektir.
Bu madde ile Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi içine alan bir Türki-
Meclis'te yapacag1 ko-
y suurlan çiziliyor. Mustafa Kemal Ankara'da,
n gmalarda Musul, Kerkük ve Süleymaniye'nin Misak-1 Milli'ye dahil
oldugunu defalarca söyleyecektir.
Ülkenin nüfusu "Osmanh Islam çogunlugu" olarak adlandirihyor,
"Türk milleti" terimi henüz siyasi olarak kullamhmyor. "üç
• Ahalisi serbest oyla anavatana katilung olan vilayet"te, Kars,
Ardahan ve Batum'da gerekirse tekrar genel oylama yapilabilir.

Batt Trakya'nm gelecegi, sakinlerinin tam bir hürriyet içinde be-
yan edecekleri oylarla belirlenmelidir. Islam Hilafeti'nin
merkezi ve
Osmanh devletinin bagkenti olan Istanbul gehri ile Marmara Denizi'nin
güvenligi her türlü sakmcadan uzak olmahdir. Bu esaslara uygun ol-
mak kaydlyla, Bogamlar'm dünya ticaretine ve tagimac1hga aç1lmasi
hakkmda bizimle birlikte alakadar devletler karar verecektir.
• Azmhk haklan civar memleketlerdeki Müslüman ahalinin de aym
hukuktan istifade etmeleri güvencesiyle, tarafumzdan teyit ve temin
edilecektir.

Milli ve iktisadi geligmemizin mümkün olmasi ve daha asri ve
muntazam bir idare ile igleri yürütebilmemiz için, her devlet gibi bizim
de geligme araçlarumzm temininde tam bagimsizhga ve serbestiye sa-
hip olmanuz, hayat ve bekamizm esas temelidir. Bu sebeple siyasi, mil-
li, adli, mali ve diger geligmemizi engelleyici kay1tlara karyty1z. Borçla-
nruzm ödenme eartlarrdabu esaslara aylan olmayacaktir.46
Misak-1Milli'nin kabul ve ilan edilipinin ertesi günü Sadrazam Ali Riza
Papa ile 1çiglerive Bahriye Nazirlan Meclis'te Felah-i Vatan Grubuhu zi-
yaret ediyor. Sadrazam bilhassa Kuva-yi Milliyehin ikinci bir hükümet
gibi gözükmesinden gikâyetçidir. Maray'ta Sütgü Imam'Ia Fransiz iggal
kuvvetlerine kargi baglayan "Milli Hareket'in daha ileri uzatilmayarak
durdurulmast ile intizam ve asayigin temini lüzumundan" falan bahsedi-
yor! Rauf Bey, ki Sadrazam durumu lay11a ile kavrayabilecek ma-
"yazik

hiyette degildi, pek uzun ve asabi bir gekilde devam eden konugmalann-
dan sezildigine göre, padigah hükümete pek hâkimdir." diye dügünüyor
ve Mustafa Kemal'e gönderdigi gizli telgrafta göyle diyor:

Ali Riza Papa kabinesi, umdugumuz ve bekledigimiz salabeti (daya-


mkhhgi) gösterememig, gerek mahiyetini anlayamadan fazla çekindigi

46. Misak-i Milli rnetni ve IIgillbelgeler için bkx. Atatürk'ün Bütun liserleri, ciit 6, sf.
159-162,
126

Padigah'a ve gerekse her istediklerini yerine getirmekten kendini alama-


digi Îtilaf Devletleri'ne hog görünmek için yalpalay1p durmaktan bütün
gayretimize ragmen kurtulamamigtL Bu durumda mevkiini artik daha
fazla muhafaza etmesi imldinsizdi...47

Hükümet çöküyor
Ali R1za Papa hükümeti Îngilizlere karyl yeterince direnemlyor, Ingi-
lizler vatansever Cemal Papa ile Cevat Paga'yl istifaya mecbur etmekle
yetinmiyor, Kuva-yi Milliye'nin askerî hareketlerinin durdurulmasi için
Ali R1za Papa hükümetine baski yaplyor. Bugun karg1himda Istan-
bul'un Türklere birakilacagnu söylüyorlar
Londra'da 3 Mart'ta yap11an Îtilaf Devletleri digigleri bakanlart top-
lantismda Bagbakan Llyod George izledikleri politikayl özetliyor:
"Sultan'a diyoruz ki, biz bütün etleri ahyoruz,.sen de birkaç kemikle
yetin!"
Fransiz Digigleri Bakam Cambon da göyle kargillk veriyor:

ÏÏk adim olarak milli liderleri Sultan'a tutuklatt1rahm, o yapmazsa biz


tutuklayahm. Türkler, bütün Dogulular gibi, yumugak davramhrsa küs-
tahlagir!"
Ve toplantida Istanbul'un resmen iggal edilmesini, Türkiye'ye 50-60
bin kigilik ilave iggal kuvveti gönderilmesini konuguyorlar?

Türkiye'ye Îtilaf Devletleri'nin kendileri bu kadar kuvvet göndere-


meyecekler, ama Tunanistan'i Ege íçlerine süreceklerdir. Bu sirada bir
yandan Itilaf Devletleri Kuva-y1Milliye birliklerinin Ege'de bulundukla-
ri yerden 3 mil içeriye, "Milne hatti"na çekilmesi için Istanbul hüküme-
tine baski yap1yorlar, öbür yandan Yunanhlar Izmir'e devamh yeni as-
kerî birlikler, askerî nakliye araçlari ve cephane sevk ediyorlar! Belli ki
bir taarruza hazirlamyor, üstelik Gölcük Yaylast ile Bozdag'1 iggal edi-
yorlar! Ali R1za Papa ne Îngilizlere karg1 direnebilir ne Kuva-yi Milli-
ye'ye söz geçirebilir! Çaresiz, 3 Mart'ta istifa ediyor?
"megru
Ali Riza Pa.ya, Vahideddin'e sundugu istifasmda, olan mil ;

emellerimizin saglanmas1 ve barig yapilmasmm gecikmesi" kargmda


halkm galeyana geldigini, hükümetin bunu yatigtirmaya ve Avrupa'da
"katli-
lehimize ortaya ç1kan egilimlerden yararlanmaya çahytigim, ama
am misillû yalanlarla" her gün içiglerimize müdahale edildigini anlati-
yor. Kuva-yi Milliye'ye Yunan hatlarmdan üç kilometre içeriye dogru

47. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 332.


48. Zeki Sanhan, a.g.e., ll, sf. 406.
49. Nutuk, sf. 263-365; Selahattin Tansel, a.g.e., 111,sf.35.
127

çekilmesi için basla yap1hrken, Yunanhlarm Gölcük Yaylasi ve Boz-


dag'i iggal ettigini, "Osmanh milletinin Izmir'in tahliyesini bekledigi si-
rada" bu iggalin yeni bir tecavür oldugunu belirtiyor. "Adalet haklarma
ve akil ve hikmete tamamen aykir1 bu tecavüz kargismda istifa zorun-
luluguyla karg1 karg1ya kaldiklanm" vurguluyor.
Milliyetçilerde büyük tedirginlik! Ya Ingilizler yine Damat Ferid'i
drazam yaparsa!
Böyle bir ihtimali gözeten Rauf Bey, Felah-1 Vatan Grubu'nu toplu-
yor, Kuva-yi Milliye'ye karg1 bir kimseyi sadrazam yapmamasi için pa-
digahi uyarmaya karar veriyorlar. Meclis Bagkam Celaleddin Arif
Bey'in bagkanligmda bir heyet saraya gidiyor, ama bagka randevulari-
"bagkâtip"

mn oldugunu belirten Vahideddin, (diyelimgenel sekreter)


ile görügmelerini söylüyor! Celaleddin Arif Bey bagkâtibe padigahm
"Meclis çogunlugunun iradesine aykin bir ismi sadrazam yapmamas1-
m" istediklerini anlattyor. Bagkâtip padigahm yanma giriyor ve bir süre
sonra digan ç1karak padigahm sözlerini aktanyor "Durumun farlanda-
y1m... Hâl ve vaziyetin icabma göre birisine yeni hükümeti kurma göre-
vini verecegim..."
Yeni sadrazam, Salih Papa olacaktir. Amasya'da Mustafa Kemal'le
rügen Harbiye Nazin Salih Papa...
Ama yeni hükümette Meclis'ten tek kigi yok! Bütün kabine digan-
dan, padigahm tercih ettigiisimlerden oluguyor!
Skandal! Mebusan Meclisi'ni hiç durumuna indirmektir bul
Rauf Bey hatiralannda göyle yaz1yor

Bu kabinenin kuruluguyla, Mebusan Meclisi'nin de ömrü losalmaya


bagladi. Biz de grup halinde bu duruma seyirci kalmay1 tercih etmigtik.
artik
Çünküasil gaye olan Milli Hükümet'in bir an evvel kurulmasi için
lasa sürmesi lazundi. Padigah, Istanbul'daki ltilaf Devletleri temsilcileri-
nin gittikçe daha fazla zebunu oluyordu.50

Îngilizlerle Vahideddin'in Mebusan Meclisi'ni bu gekilde s1firlamasi,


Ankara'da Meclis'in kurulmasmm yolunu aç1yordu; paradoksal olarak.
Mustafa Kemal bir yandan mebuslan dik durmaya çaginyor; igte 4
Mart tarihli telgrafmdaki gu cümleleri:

Millet ve vatanmuzm istiklâlini temini hususunda her fedakârhga


amade bulunan milletimizin mukaddes heyecamm ancak milletin tam iti-
madm1haiz bir hükümetin baça getirilmesi tatmin edebilir. Bütün millet,
bu tarihî günlerde, milli iradenin mutlak vekâletine sahip bulunan me-
buslann kesin karanm sabirsizhkla beklemektedir...51
|

50. Rauf Orbay, Cehennem Degirmeni, sf. 335.

5 I. Nutuk, sf. 265.


128

Öbür yandan artik padigaha adeta ültimatom veriyor "Kullari Mus-


tafa Kemal, ubudiyet, hâkipâyirte yüz sürmek" gibi o zaman bile agm
say11mas1 gereken kavramlar yoktur arak. Padigaha hitap için kullazu-
lan resmî terimlerle yetinen ve bunlari eskisi kadar vurgulamayan telg-
rafmda padigaha gözdagi verlyor:

Dahilî ve haricî bin türlü ihtiraslarm galeyamyla sükûn ve selameti


tehdit altmda bulunan memleketimizin, milli vicdam tatmin etmeyecek
bir kabine reisine hiçbir dakika tahammül edemeyecegini ve Allah koru-
sun, böyle bir halin vukuu Devlet-i Osmaniye tarihinde görülmemig elîm
hadiselere sebep olacagru atabe-i seniye-i hazret-i gehriyarilerine arz et-
. meyi bir hamiyet vazifesi sayanz.52

Rauf Bey'in istihbaratma göre padigah ve lygilizler Kuva-yi Milli-


ye'nin bu tepkilerini "bozgun" igaretleri olarak görüyorlar ve darbeyi
indirme zamamnm gelmekte oldugunu dügünüyorlar! Darbe, Meclis'i
basip kapatmak, Meclis'teki fleri gelen milliyetçileri tutuklamak!
Tabii bagta Rauf Bey'i...
Aym istihbarati Mustafa Kemal de alnugtir. Rauf Bey'e gizli bir telg-
raf çekerek, derhal Istanbul'dan ç11apAnkara'ya gelmesini istiyor, ge-
"milli
reken paray1 tegkilat" saglayacaktir. Bagta Halide Edip Ve kocasi
Dr. Adnan olmak üzere birçok tanmmig ve önemli kigíyi gizlice Anado-
lu'ya gönderen Rauf Bey için, bu çok kolaydir. Ama kaçnnyor, Îstan-
bul'da kahyor. "Felah-1 Vatan Grubu'nu tegkileden arkadaylarm hepsi,
buraya bize, daha dogrusu bana inanarak gelmiglerdi, Ankara'ya kaçt1-
im takdirde gimdi de kaç1p gitti derler" diye dügünüyor; Meclis'in dik
durmasi gerektigine inamyor. "Anadolu'ya gidince bir orduya kumanda
etmeyecegini" Istanbul'da Meclis'te daha etkili igler yapabilecegini dü-
günüyor. "IngilizlerinMeclis'i basmalarmi saglamak için burada kalaca-
im"
diye karar veriyor. Çünküo zaman Meclis'i Ankara'da açmak
mümkün olacaktir 53

Meclis'te ingiliz süngüleri


16 Mart 1920... istanbul'un ikinci defa ve kesin iggali... 13 Kasim
"askerî
1918'den beri Istanbul zaten itilaf Devletleri'nin denetim"i altm-
"resmen
dayd1. Simdiyeni kuvvetlerle iggal" ediliyor.
Iggal'in üç temel sebebi vardir: Biri geligen Kuva-yi Milliye'ye gözda-
gi vermek, yildirmak... Öbürüyaymlanan Misak-i Milli'nin Îtilaf Devlet-
1eri'nde yarattigi tedirginlik.
Bir sebep daha vardir: Maray'ta Sütçü Imam'm hareketlyle baglayan

52. Nutuk, sf. 266.


53. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 334-340.
I
i

129

Milli Hareket'in ba.yariya ulagmasi! Urfa'da, Antep'te, Adana'da ve he-


mën her yerde geligmekte olan mahalli nitelikli Milli Hareketlere Ma-
rag zaferinin büyük moral ve cesaret vermesi.
Lloyd George, Türklerin Marag zaferi üzerinedir ki, 5 Mart'ta Londra
Konferans1'nda Istanbul'un (tekrar) iggalini teklif ediyor:

Yunan askerleriyle birlikte 160 bin askerimiz var; Türlderin ise 80 bin.
ki askerimiz bir Türk askerini yenemezse bu Konferansi durdurup Türk-
Ierin bütün istegini kabul edelim!..

Lloyd George'un bu konugmasiyla baglayan müzakerelerde itilaf


Devletleri Istanbul'un iggal edilmesine, pimdilik Mebusan Meclisi'nin
aç1k birakumasma, ama milliyetçi liderlerin tutuklanmasma, sivil bü-
rokrasiye el konulmamasma, ama Harbiye Nezareti'ne, polise ve
PTT'ye el konulmasma, Mustafa Kemal'i ve Milli Hareket'i guçlayan bir
bildirinin Salih Paya hükümetine yaymlattmlmasma karar verlyorlar.
Peki, Kuva-yi Milliye Istanbul'un iggaline Anadolu'da bir askerî hare-
kâtla kargihk verirse?! Venizelos cevap veriyor: "Bir iki Yunan tümeni
onlan ezmeye yeter!"54
Ve Îstanbul 16 Mart'ta yeniden ve resmen iggal edilecek, Salih Papa
üzerindeki baskdar attacakto Iggalciler Salih Pagahükümetinin derhal
Mustafa Kemal'i ve Milli Hareket'i suçlayan bir açiklama yapmasm1, si-
lahh milli direniglerin derhal durdurulmasun ve "Hiristiyan azmhklara
saldmlann" sona erdirilmesini istiyorlar! Devam ederse, iggalden daha
sert tedbirler alacaklarmi säylüyorlarl..
Salih Paga, cevabmda Îstanbul'da asayigin tam oldugunu, ülke gene-
linde azmhklara kargi hiçbir saldiri olmadigim söylüyor, ültimatomu
reddediyor, iggal kararna protesto ediyor. Iggal kuvvetIeri Sadrazam Sa-
lih Paga'ya yaklagik bir ay süreyle "Mustafa Kemal'i ve Milli Hareket'i
bir bildiri ile suçlu ilan edeceksin" diye sürekli basla yaplyorlar, Salíh
Papa boyun egmiyor, 2.Nisan'da çaresiz istifa ediyor. Salih Papa, "Ana-
dolu Harekâtt'na zaman kazandirmak için" o güne kadar istifa etmeye-
rek baslalara direnmigti.55
Îstanbul'daki Ingiliz Yüksek Komiseri Amiral J. de Robeck, Lond-
ra'ya gönderdigi raporda, Salih Paga'nm Mustafa Kemal'i ve Milli Hare-
ket'i suç1amasi için yap11an baslalara bu kadar direnmesindeki niyeti-
"iktidara

nm yapigmak ve milliyetçilere zaman kazandirmak ve hepsin-


den önemlisi, milliyetçilere dügman bir hükümetin baça geçmesini ön-
lemek" oldugunu belirtiyor.56

ingiliz Belgelednde
54. Bilal §imgir, Atatürk, I, belgeler no: 145-150, 153-l56, sf.
429-452, 460-464,
55. Zeki Sarihan, a.g.e., ll, sf. 465.
ÊngilizBelgelerinde
56. Bilal Simgir, Atatürk, 1,belge no. 162, sf. 469.
130

Milliyetçilere dügman hükümet deyince tabii ilk akla gelen, Damat


Ferid'dir! Bunu önlemek için Mebusan Meclisi'nden Hüseyin Kâzun
Kadri ve Vecdi beyler padigaha çilayorlar ve padigahm gu cevabi ile
karg11a.91yorlar:

Ben istersem Rum patrigini de Ermeni patrigini de hahambaquu da


sadrazam yaparim.57

Ve iggal altmdaki Istanbul'da 5 Nisan'da Damat Ferid 4. defa sadra-


zamhga getiriliyor!

Istanbul'un iggali
Îçgal, 15-16 Mart sabaha kar 1, saat 05.00 sularmda ba.glam14tir...
semtindeki karakol binasi 10. Kafkas Tümeni'nin karar-
Sehzadeba.¶1
gâtudir 64 asker uyuyor. Otomobillerle geleri Ingilialer hazirhksiz nö-
betçiyi geçerek içeri giriyor ve uyuyan askerlere ateg aç1yor. Dört ge-
hit, çok say1da yarah: $ehitlerZileli Abdullah Çavug,Regadiyeli Meh-
met Onba.91ve erlerden Sehirlaglah Ömerile Bahkesirli Nasuh... Çok
sayida yarah...
Padigahm çagrisi üzerine, Rauf Bey, Meclis Bagkan ve vekillerini
alarak padigaha gitmeye karar verlyor.
Bagkan vekilleri Bahkesir Mebusu Abdülaziz Mecdi Efendi ile Kon-
ya Mebusu Vehbi Efendi'yi buluyor, onlarla saraya gidiyor. Bu ikisi de
sarikh din âlimidir.

magrur,
Giderken.yollarda, sagda solda, cihana hükmedermig gibi
dimdik duran süngülü dügman askerlerini gördükçe yüregimiz sizlaya-

rak, sesimiz kisilmiqçasma susuyorduk... Ama benim ve arkadaylarmun


ümidi ve imatu sarsilmig degildi...

Rauf Bey ve arkadaglanm soguk bir gekilde kargilayan Vahideddin,


Îngilizlerikastederek diyor ki:

Bu adamlar her geyi yaparlar. Yaptiklan bu kadarla da kalmaz. Da a


fazlasml yapmaya da cüret edebilirler. Onun için Meclis'teki konugmala-
runza dikkat edin.

Rauf Bey'den önce Vehbi Hoca atihyor:

Ne yapsalar milleti yildiramazlar. Millet Hilafet ve Saltanat'a sadiktir.


Memleketin kurtanlmas1 için çahgiyoruz...

57. Türkgeldi'den aktaran Zeki 5arihan, a.g.e., ll, sf. 434-435.


131

Mecdi Efendi:

Bu kâfirlerin zoru Anadolu'ya geçmek! Memleketin selametiiçin Ana-


dolukun atildigi mücadele mutlaka muvaffak olacaktir!

her geyi yapar" deyip du-


"bunlar

Vahideddin cevaben Ingilizler için

Bey söze giriyor, Misak i Milli'yi anlatiyor ve uyarlyor:

Milletin sizden istedigi Meclis karari olmadan herhangi bir milletlera-


rasi-vesikayi imzalamamaktir. Aksi takdirde istikbali çok karanhk görü-
yoruz. O kadar ki, alubetin ne olacagi gimdiden kestirilemez!

ayaga
Bu sözlerdeki anlami çok iyi sezen Vahideddin sinirleniyor,
kalloyor, gözlermi Rauf Bey'e dikiyor:

Rauf Bey! Bir millet var, kojun sürüsü... Buna bir çoban lazim. O da
benim!

Artik padigahla görügülecek bir gey kalmanugti, Rauf Bey ve Hoca


efendiler ç11ap Meclis'e dönüyorlar.58
Îngiliz askerleri Meclis'i kugatmigt1r. Îçeride Felah-1 Vatan Grubu
toplanti halinde. Anadolu'da ihtlyaç oldugu gerekçesiyle Rauf ve Kara
Vâsif beylerin kaçmasi için israr ediyorlar. Hay1r, onlar bunu kabul et-
miyor. Mecdi Efendi padigahla yapt1klar1 görügmeyi anlatlyor, "Padiga-
hm Meclis'e selam göndermesi bir teamül oldugu halde, selam denil,
azar gördük" diyor. Akgama dogru süngülü Ingiliz askerleri
toplanti ha-
lindeki Mebusan Meclisi'ne girlyor. Tutuhlayacaklari isimler· Rauf Bey
ve Kara Vâsif Bey!
Mebuslar
"teslim
etmeyiz" diye itiraz ediyorlar. Rauf Bey gatt kogu-
aldignuza dair tutanak imzalaya-
yor "Beni toplanti salohundan zorla
caksuuzl"
Tutanag1 imzahyorlar! "Demokrasinin ve parlamentonun begigi" In-
giltere'nin askerleri, parlamentoda zorla milletvekili tutukluyor; tuta-
nakla tarihe geçiyor bu utanç! Rauf ve Kara Vâsif beyleri askerÎ araca
bindirip götüräyorlar.
Niye öncelikle bu ikisi? Rauf Bey Meclis'te ve Istanbul'da Kuva-y1
Milliye'nin temsilcisi, Türkiye'de o s1rada Mustafa Kemal'den sonraki
ikinci isim... Kara Vâsif Bey ise, Karakol Cemiyeti'nin Baykam, Anka-
ra'ya gizli silah sevkiyatmm ve Istanbul'daki milliyetçi yeralt1 tegkilat-
larnun bir numarah ismi.
Ingilizler iki kigiyi daha tutukIuyor: Misak-1 Milli'yi Meclis kürsüsün-
58. Rauf Orbay, a.g.e.,sf. 340-345.
132

de okuyan Edirne Mebusu SerefBey ve Osmanh Mesai Firkasi'ndan Is-


"sosyalist"
tanbul Mebusu seçilmig olan Felah-1 Vatanci Numan Usta!
Rauf Bey, olacaklari öneeden ögrenmig, buna ragmen kaçmamigt1.
Yapt1gi, kahramanhktir. Sivas'ta verdigi sözü yerine getirmigtir.
Bagka bir Ingiliz birligi Cemal Paga'nm evini bas1yor. Ingilízlerin
basloslyla Harbiye Naz1rhäl'ndan istifa etmig olan Cemal Paga'nm gi-
yimnesine bile müsaade etmeden yatak loyafetiyle ahp götürüyoriar.
Aym gekilde, yine Îngilizlerin baslas1yla Genelkurmay Bagkanhgi'ndan
istifa eden Cevat Paga'y1 tutukluyorlar.
Harbiye Nezareti'ni basiyorlar. Nazir (Bakan) Fevzi ÇakmakPa-
ga'nm odasma silahh askerler giriyor, bakanhkta arama yap1yorlar, ev-
raklan dagitlyorlar. Posta merkezlerine el koyuyorlar. 1stanbul'un belli
bagh yerlerine, yol kavgaklarma, meydanlara toplar ve süngülü asker-
ler yerlegtiriyorlar...
On gün içinde tutuklananlar arasmda Süleyman Nazif, Ebuzziyazade
Velid, Aka Gündüz, Ahmet Emin Yalman gibi aydmlar, gazeteciler de
vardir. Rauf Bey, Kara Vâsif Bey, Cemal ve Cevad pagalar dahil, tutuk-
lananlar Malta'ya sürgüne gönderilecektir. Bu dördüncü parti "Malta
Sürgünleri" idi. Kasim 1918'den baglayarak Îtilaf Devletleri 200'e yakm
Türk devlet adamru, komutan ve aydnu Malta Adasi'na sürgün gönder-
miglerdir. Harbiye Nazm Fevzi (Çakmak) Papa yaymladig1 bildiride ip-
galin Mütareke hükümlerine aykm olmadigru belirtiyor, Kuva-yi Milli-
"sergerde"
ye'yi diye suçluyor, devletin ç1karlarma zarar verdiklerini
iddia ediyor! Fevzi Paya ile Milli Hareket arasindaki sogukluk kisa sü-
rede giderilecektir. Fevzi Papa Anadolu'ya önemli miktarda silah sevk
ettiren Harbiye Nazirlarmdan ve Genelkurmay Bagkanlanndan biridir.

Atatürk'ün suçlamalan
Atatürk 192Tde okudugu Natuk'ta Rauf Bey'i ve Kara Vâsif Bey'i
kaçmay1p Ingilizler tarafmdan tutuklandiklan için suçluyor. Rauf Bey'i
iggalden önce Ankara'ya çagirdigm1 hatirlatlyor, onun gelmedigine dik-
kat çekiyor. "Hatta Ankara'ya gelmeye muvafakat etmeyip Ïngilizlere
teslim olmayi ve Malta'ya gitmeyi tercih etmelerindeki sebep ve maz
retin cidden incelemeye deger oldugunu" söylüyor! Atatürk'e göre, Ra-
uf Bey, Türkiye'nin gelecegini güpheli, karanhk ve tehlikeli görerek
"herhangi

bir zindanda bir müddet kalmak üzere dügmana arz-i teslimi-


yeti tercih" etmig olabilir! Atatürk, Matuk'ta Rauf Bey hakkmda zihin-
lere bu güpheyi attiktan sonra, böyle agir bir yarg1ya varmak istemedi-
ginide söyler! Zaten Rauf Bey ve arkadaylarna Malta'dan kurtarmak
için her zaman kendisinin tegebbüste bulundugunu beurtir.59
Metuk'taki bu anlatunda özellikle Rauf Bey'i hedef aldigi belli olan agir

59. Nutuk, sf. 274.


133

bir suçlama vardir ve Atatürk'ün bunu siyasi maksatla yaptigi aç1ktir. Nu-
tuk 192Tde okunmuytur ve o zaman Rauf Bey, Gazi'nin muhalifi olarak
Istiklâl Mahkemesi'nde mahkûm edilmig, yurtdigmda yagamak zorunda
kalnugtir. Atatürk Natuk'ta bagka yerlerde de Rauf Bey'e agir suçlamalar
yöneltir. Abdi Ipekçi'ye konuyan Ismet Inönü, Atatürk'ün Rauf Bey'e yö-
nelik bu suçlamalan 1920'lerin lazgmhš1yla yaptigim, sonraki bir tarihte
konugmug olsaydi bu suçlamalan yapmayacagiru söylemigtir
Inönü hakhdir. Rauf Bey Anadolu'da hiçbir umut igigi yokken Îsk
bul'daki görevinden istifa ederek Mustafa Kemal'in yamndaki ikinci
"ilk

adam olarak mücadeleye attlmig begler"den biri olma gerefine sahip


bir isim degil miydi? SimdiMilli Hareket bu kadar güçlenmigken Anado-
lu'ya kaçmaktan iteden korkup kendini Ingilizleretutuklattirsm?!
Rauf Bey'le Kara, Vâsif'm adeta kendilerini tutuklattirmalan ile Me-
busan Meclis'i iglevini yitiriyor. 18 Mart'ta Mebuslar Ingilizbaskuuni ve
Rauf Bey'le Kara Vâsif Bey'in tutuklanmasm1 protesto ederek Mebusan
Meclisi'ni tatile sokuyor, flilen kapat1yorlar! Aym gün Vahideddin Mec-
lis'i resmen feshedip kapisma lëilit vurduruyor! Hemen ertesi gün, 19
"fevkalade
Mart'ta Mustafa Kemal salahiyete sahip bir Meclis"in Anka-
ra'da açilmast için genelge yaymhyor!
Rauf Bey'in kendini tutuklattirmasi bu ortanu hazirlanugtir!
Görülüyor ki, Felah-1 Vatan Grubu ne kadar gevgek yapili da olsa, ië-
gal altmda Misak-1 Milli'yi yaymlamak gibi gerefli bir görevi yapmig, Rauf
Bey ve Kara Vâsif Bey'in bilerek kendilerinin tutuklanmalarma yol aç-
malan da Mebusan Meclis'inin sonunu getirmig, TBMM'nin kurulugunun
siyasi zeminini hazirlam14tir. Popüler tarihçi Cemal Kutay'm yazdig1 gibi,
"olaym
kahramam da bu gaye ile 1stanbul'a gelen Hüseyin Rauf Bey'dir;
Hamidiye kahramaru, Milli Mücadele Bagvekili Rauf Orbay..."60
"iggale

Mebusan Meclisi üyesi Yunus Nadi, anilarmda, Meclis'te rag-


men Meclis'in devam edebilétegi zihaiyetinde bulunanlarm çogunlukta
oldugunu" belirtlyor, Rauf Bey'in, kaç1p kurtulmasim telkin edenlere
u cevab1verdigim yazlyör

Karanmiz karar. Ancak biz hadisenin bu kadarim kâfi görerek savu-


gursak Meclis'in alt tarafi panik yaparak dagihr gider. Ben istiyorum ki
Meclis dagilmasm, fakat dagitilsm... Bunu bilhassa kendim íçin vazife
görüyorum...61

Zaten Rauf Bey'in Sivas Kongresihde ifade ettigi amaci, Îstanbul


Meclisi'ni dagittiracak bir eylem yaparak Ankara Meelisi'nin yolunu aç-
makti; tutuklanarak bunu bagarrugttr

"istanbul

60. Cemal Kutay, Bilinmeyen Tarihirniz, 3. Idtap, Istartbul 1974, Mebuslar


Meclisi'nin Son Sekiz 5aatl", sf. 235-252.
6 I. Yunus Nadi, Kurtulug Savags Arulari, Çagda;Yayrnlari,istanbul, 1978, sf. 179-180.
154

Yunus Nadi, Atatürk'ün en yakmmdaki, en sad1k isimlerden biridir.


Rauf Bey'i aklamak gibi bir dügünceyle yalan yaznny olamaz.
Merhum Prof. Tank Zafer Tunaya, Meclis'te Mustafa Kemal'in istedi-
gi gibi disiplinli bir Müdafaa-i Hukuk Grubu'nun kurulamay1pmm se-
beplerini anlatirken, mebuslarda "Îttihat ve Terakki tahakkiimü" kayg1-
smm bulundugunu, Ankara'nm "Selanik"e, yani Ittihat ve Terakki'nin
Merkez-i Umumi'sine benzeyecegi kaygismm rol oynadigmi, bu durum-
"telifçi
da bir faaliyetle" Felah-1 Vatan Grubu'nun kuruldugunu anlatir:

Felah-i Vatan Grubu'nun bütün gayesi, Erzurum ve Sivas kararlarinm


Meclis'e mal edilmesini saglamak olmuy ve bu husus bagan ile gerçek-
legtirilmigtir. Grup daimi surette Ankara'daki Heyet-i Temsiliye ile te-
masta bulunmugtur... Asil mesele Erzurum ve Sivas kongrelerinde karar-
lagtinlrug esaslarm Meclis tarafmdan siyasi bir program olarak benim-
senmesiydi. Felah-i Vatan Grubu bu balomdan birleptirici bir tesire sahip
olmu.ptur...62

Mustafa Kemal'in 192Tde "Fellah-1 Vatan" diye bu vatansever gruba


yönelttigi hakaretler de, Îngilizlerce tutuldanmasmdan dolay1 Rauf Bey
haklanda ifade ettigi apag11ay1c1güphede tamamen 192Tnin iç politika
hesaplanyla ilgilidir.

Mustafa Kemal: Îhtilal Meclisi


Ankara, iggal olaymi ve Sehzadebagicinayetini telgrafçi Hamdi
Bey'in Mustafa Kemal'e gänderdigi telgraftan ögreniyor.
Mustafa Kemal iggal olaymi derhal kolordulara bildiriyor. Kuva-yt
Milliye'yi teyakkuza geçiriyor. Bütün postanelere Kuvvact askerler yer-
leptiriliyor, haberlegmeyi denetim altma ahyor. "Istanbul'un iggalinden
faydalanarak kötü niyetli kigilerin milleti kandirmasi"nm önlenmesi
"yalmz
için, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin milleti aydmlatacagm1" du-
yuruyor.
ÇünküÎngilizler, iggalin geçici oldugunu, sirf Kuva-yi Milliye'nin ey-
lemlerinden dolay1 iggal yaptiklarmi genelgelerle yay1yorlar; Îstanb
sokaklarma yapistirdiklan bildirilerde Ittihatçilarla birlikte Kuvvacil
da sorumlu gösteriyorlardi. Padigah ve Damat Ferid de iggalden Kuva-
y1 Milliye'yi sorumlu tutuyordu.
Mustafa Kemal, Malta'ya sürgüne götürülenlere kargihk, bazi lngiliz
subaylarmm tutuklanmas1 için kolordulara emir veriyor. Mustafa Ke-
mal'in hatirlatmas1 üzerine Kâzun Karabekir Papa, Erzurum'da Ingiliz
Albay Rawlinson'u tutukluyor. Rawlinson, Dogu Anadolu ve Kafkas-
ya'da Mütareke hükümlerinin uygulanmasmi denetlemekle görevlidir.

62. Tarik Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal Geligmeler, sf. 37-39.


135

Tutuklanma sirasmda askerler o kadar kibar davramyor ki, Rawlinson


tegekkür ediyor, binadaki ingiliz bayragmi kendi eliyle indiriyor.
Gerçekten, tutuklanan bu Ingiliz subaylari, "Malta Sürgünleri"ni kur-
tarmak için kullamlacak, degig tokup yapilacaktit
Bu dönemde Mustafa Kemal'in aldigi çok dikkate deger bir tedbir de
Istanbul'un iggaline kargi öfkelenilerek gayrimüslim azmhklara karç1
hi ir fena davramptabulunulmamas1için kesin emir vermesidir.63
ki olay tarihi hizlandmmgtir: Biri Mebusan Meclisi'nin kapanmasi-
böylece, Ankara'da açilacak Meclis için, tam Sivas'ta Kâzim Kara-
bekir ve Rauf Orbay'm öngördügü, sürekli olarak da Mustafa Kemal'in
olugturmak için ugra.ptig1ortami yaratmigt1r.
ÖbürüMustafa Kemal'in Ankara'da toplanacak Meclis için seçimle-
rin yapilmasuu emreden genelge ç1karmasidir. Bu normal bir Meclis
için yap11acak seçimlerin genelgesi degildir. Bir "Kurucu Meclis", yani
savagi yönetmek ve yeni bir devlet kurmakla görevli, olaganüstü yetki-
lere sahip bir Meclis için yap11acak seçimlerin genelgesidit
Mustafa Kemal Paga, 17 ve 18 Mart tarihli telgraflannda "Kurucu
Meclis" yani o zamanm diliyle "Müessisan Meclisi"' terimini kullamyor.
"parlamento"

Neden Mebusan Meclisi gibi bir degil de olaganüstü


yetkilere sahip bir Kurucu Meclis?
Çünküyeni bir devlet kuracaktirl Ama o zaman aç1klam1yor tabii.
Mustafa Kemal'in açtkladig1 gerekçeler özetle gäyle:
• Normal bir Meclis için ÂyanMeclisi'nin (Senato'nun) olmasi gere-
kir. Üyeleripadigahça atanan Âyan Meclisi'nin Ankara'da toplanmasi
imkânsizdir...
Devlet iglerinde kesinti olmamasi gerektigine göre, açilacak yeni

Meclis sadece yasama yapmakla kalamaz. Mevcut temel kanunlar ge-


"idarede
çerli olmakla beraber, Ankara'da açilacak Meclis'in birligi te-
min ve icabmda fevkalade tedbirleri alabilecek" olaganüstü yetkilere
de sahip olmas1 lazimdir. Bunun anlami "Kurucu Meclis"tir...
Mustafa Kemal böyle bir "Kurucu Meclis" olugturmaktan bagka bir
"çare-i
âcil" olmadigmi da bildiriyor, kaç1p kurt ulan Mebusan Meclisi
üyelerinin Ankara'ya gelmesini, bog üyelikler için her ilden beg kisi ol-
mak üzere yeni seçimler yap11masuu istiyor.64
"kurucu"
Milli Mücadele ve inkilap tarihimizin en änemli ve belgele-
rinden biri Mustafa Kemal'in bu telgrafidir Mustafa Kemal, parlamenter
"kuvvetler
rejimlerdeki gibi ayriligma", yani yasama, yürütme ve bilhas-
sa bagimsiz yargmm ayn olmasma dayanan bir yasama meclisi degil,

63. Telgraf ve talimatlar lçin bkr. ATTB, sf. 264-271.


* "Müessis"
kurucu demektir, "Müessisan Meclisi" Kurucular Meclisi'dir, kisaca Kurucu
Meclis diyaruz. Bazi metinlerde "Muessesan Medisi" geklinde yazilmasi yanlI§tir. "Mü-
,

demektir. "Kurulmuglar Meclisi" saçma bir terimdir.


"kurulmug"
esses"
64. ATTB, sf. 273-274.
136

kuvvetler birligine, yani yasama, yurutme ve yarg1 yetkilerini tek elde


"idarede
toplayan, birlini temin ve icabmda fevkalade tedbirleri alabile-
cek" bir Kurucu Meclis, rejimi degigtirecek bir Îhtilal Meclisiistiyor!
Amacmm rejimi degigtirecek bir meclis oldugunu Atatürk de Nu-
tuk'ta belirtir:
"kurucu

Îlk yazdigim müsveddede meclis" terimini kullannugtim.


"rejimi"
Maksad1m da toplanacak meclisin degigtirmek yetkisiyle ilk
anda donanmig bulunmasmi temin etmekti. Fakat bu terimin, kullanil-
masmdaki maksadi geregi gibi izah etmedigim için veyahut halkm ah-
gik olmadigi bir terimdir, diye Erzurum ve Sivas'tan uyan aldim. Bunun
üzerine "salahiyet-i fevkaladeye malik bir meclis" terimini kullanmak-
la yetindim.65

"Erzurum'dan gelen uyan" Kâzun Karabekir'indir. Karabekir, seçim


"kuru-
yapilarak Ankara'da bir Meclis'in toplanmasm1 destekliyor, ama
cu meclis" teriminin yanhg oldugunu säylüyor. Bunun yerine halkm
ahykm oldugu terimleri kullanmasim, mesela Îslam'da bulunan ve ha]-
km ahekm oldugu "Qûra-i Milli" gibi terimlerin olabilecegini, Hilafet'in
ve Îslami terimlerin de ön plana. ç1kanlmasm1 tavsiye ediyor. Mustafa
Kemal bunu uygun.buluyor ve 19 Mart tarihli gettelgesinde "Hilafet-i Îs-
lamiye ve Saltanat-i Osmaniye"nin bagkentinin iggal edildigini, Anka-
"salahiyet-i
ra'da fevkaladeyi haiz bir meclis"in kurulacagnu, bunun se-
çim iglemlerinin baglatilmasuu, on beg gün içinde Ankara'da toplaml-
masuu gerektigini bildiriyor.66
"gûra"
Mustafa Kemal hiçbir zaman terimini kullanmayacakt1r, tek-
nik olarak da degru bir terim degildir.
"Kurucu Meclis" terimini artik kullanmasa da Mustafa Kemal'in istedi-
"bütün

gi,Fransiz ihtilali'ndeki Jakobenlerin Konvansiyon Meclisi gibi,


kuvvet ve salahiyetleri elinde toplayan" bir Îhtilal Meclisi'dir Devrim
"konvansiyon"unu
Meclisi'dir... Anadolu ihtilali, kendi kuruyor art1k...
TBMM açildiktan sonra Mustafa Kemal "Kurucu Meclis" terimini
kullanacak ve hiçbir tepki gelmeyecektir

65. Nutuk, sf. 28[.


66. Kâzim Karabekir, Ïstiklal Harbimir, sf. 513-518.
Îslam mücahidi

Gayeye ulagmak için birinci derecede ihtlyaç duydugumuz kuvvetler,


\ slam dünyasidir...I

Mustafa Kemal Papa, 25 Eylül 1920, TBMM

Sevr Antlagmasi, Müslüman ve Hindu bütün Hindistan halkmm gö-


zünde, Îslam'a kargi iglenmig bir suçtur.2
Hint Hilafet Komitesi, 5 Mart 1922
Sayi: 181.660
169

Milli Meclis açiliyor


Milli Mücadele'de Mustafa Kemal'in izledigi stratejiyi simgeleyen iki
tipik olay: Meclis'in müthig bir Îslami gösteri biçiminde aç11masi... Ve
Meclis açildiktan sonra, Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa
Kemal'in ilk diplomatik mektubunu Bolgevik lider Lenin'e yazmasL..
Haziran 1920'de Mustafa Kemal Millï Mücadele'nin dayandigi iki
stratejik faktörü ortaya koyuyor:

Devlet ve milletimizin kurtulug ve selameti hakkmda Batt devletlerin-


den hakiki bir yardim ve insaf ümidi kalmadigmda herkes görüç birligi
halindedir. Memleketimizin gelecegi Dogu hudutlarmuzm (Bolgevik)
Ruslara ve Islam âlemine muttasil (bitigmig) olmasma baghdir...3

Islam ve Bolgevizm!
Mustafa Kemal Paga'nm Bolgevizm siyasetini gelecek bölümde göre-
ceniz. ÖncelikleIslam siyasetine bakahm...
Ankara'da Yunus Nadive Halide Edip tarafmdan Mustafa Kemal'in em-

I. Meclis konugmasi, Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 8, sf. 286.


2. Standford Shaw, a.g.e., cilt 111,sf. 840.
3, "I5. Kolordu Kumandani Kâzim Karabekir Paya Hazretierine" telgraf Kazim Karabe-
kir, istikial Harbimix, sf. 732; Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari'nda bu
telgrafi 30 Mayis tarihi itibariyle veriyor. (sf.526.)
138

riyle kurulan Anadolu Ajansi 18 Nisan 1920 günü yaymladigi bültende,


Büyük Millet Meclisi'nin 21 Nisan Çar amba günü açilacairu duyuruyor.
Fakat Mustafa Kemal açihgi iki gün erteleyerek 23 Nisan'a ahyor.
"mübarek
Bunun sebebi, Yunus Nadi'nin belirttigi gibi, 23 Nisan'm Cu-
ma" günü olmasidir. Damat Ferid hükümetinin SeyhülislamiDürrizade
"geriata
tarafmdan yaymlanan fetvalarda Milli Hareket göre asi" diye
"ruhani
suçlamyor ya, bunu larmak için Mustafa Kemal de Meclis'in
bir hava içinde" açilmasma karar veriyor, Cuma en müsait gündür.*
Mustafa Kemal Papa, "Heyet-i Temsiliye namma" 21 Nisan'da bütün
kolordulara, tümenlere, vilayetlere ve Müdafaa-i Hukuk merkez1erine
telgrafla bir genelge yaymlayarak, "Allah'm yardimiyla Nisan'm 23. Cu-
ma günü, Cuma namazuu müteakip Ankara'da Büyük Millet Meclisi'nin
aç11acag1m" bildiriyor. Genelge, Arapça dua terimleriyle yüklüdür.
Özetlegöyle:
1- Vatanm bagimsizhgi, yüce Hilafet ve saltanat makamlarmm kurta-
rilmasi gibi hayati bir vazifeyi yapacak olan Türkiye Büyük Millet Mec-
lisi, mübarek Cuma günü aç11acak, bütün mebuslarla Haci Bayram Ca-
mii'nde Cuma namaz1 k11macak, Kuran ve namazm nurlanndan feyz
almacaktir. Namazdan sonra lihye-i saadet^ ve sancak-1 perif" tagma-
rak Meclis binasma gidilecektir. Îçeri girmeden önce bir dua okunarak
kurbanlar kesilecek, bu tören için kolordu özel tertibat alacaktir.
2- Amlan günün kudsiyetini feyit etmek için, bugünden itibaren Ku-
ran hatimleri ve Buhari-i $erifokunmaya baglanacak ve daha bereketli
olmasi için, hatm-i gerifin" son losimlan Meclis binasmm önündeki
törende tamamlanacaktir.
3- Mukaddes ve yaralannug vatammizm her kögesinde aym surette
bugünden itibaren Kuran hatimleri ve Buhari-i Serif'lerokunmasma
ba.planacaktir. Cuma günü namazdan evvel minarelerden salavat-1 peri-
fe ve hutbe esnasmda Hilafetmeabumz Padigahmuz Efendimiz Hazret-
leri'nin yüce ism-ihümayunlan zikredilecek; Padigah Efendimizin yüce
varhklarmm, ganh ülkesinin ve bütün tebaasmm bir an önce kurtulma-
lan ve saadete kavugmalan için aynca dua edilecek, mevlitler okutula-
caktir. Cuma namazi kihndiktan sonra da hatim tamamlanarak yüce
Hilafet ve saltanat makamlarmm ve bütün vatanm kurtulugu için girig -

len Milli Mücadele'nin önemi ve kutsalhgi ve Büylik Millet Meclisi'mrt


verecegi vatani vazifeleri yapmaya herkesin mecbur oldugunu anIatan
vaazlar verilecektir... Camiden çiktiktan sonra hükümet konaima geli-
nerek Meclis'in aç11masmdan dolayi resmî kutlamalar yap11acakt1r.

4. Yunus Nadi, Birinci Büyük Millet Meclisi, Sel Yayinlari, 1955, sf. 27-28.

*
Elz. Peygamber'in camide bir gigede muhafaza edilen ya da edildigine inanilan, sakal kill.
**
Peygamber sancagi.
***
Kuran'in mmaminin okunmasi.
139

4- Bu tebligin hemen yaymlanarak her tarafa ulagtinlmasi için her


vasitaya bagvurulacak, süratle en ücra köylere, en küçük askerî birlik-
lere ulagtinlacak, aynca levhalar halinde her tarafa asilacaktir, bastin-
hp parasiz dagit11acaktir.
Genelge, "Cenâb-i Hakk'tan tam muvaffakiyet" niyas ederek sona
eriyor.5
Yeni Meclis'in halk tarafmdan benimsenmesi için Îslami terimlere
ön m verilmesini istemig olan Kâzim Karabekir Papa bile Büyük Millet
"bu
Meclisi'nin aç1h Inda kadar koyu bir taassuba" yer verilmesini
elegtiriyor:

Tarihimizde bu kadar koyu bir taassuplu dinî merasimle hiçbir meclis


aç11mam14tir. Fetvalan takip eden bu muazzam törenler... Acaba yer yer
ba.playan ayaklanmalara karpi bir sigorta nu olacati dügünüldü? Ne olur-
sa olsun inançla taassubu Milli Meclis'in baglangici gününden ay1rmak
daha ihtiyath olurdu. Yanine Cuma gününü seçmeye ne de bu kadar vel-
veleye lüzum yoktu. Güzel bir <Ïuadaha iyi tesir yapardi. Gösterilen bu
taassubun devami mümkün olamayacagmdan, aksi tesiri daha tehlikeli
olabilir. Milli Meclis 23 Nisan Cuma günü pek dindarâne bir merasimle
açihyor...6

Gerçekten hiçbir Osmanh Meclisi bu kadar yogun bir dinî tären, hat-
"göstermek"
ta dinî gösteri ile aç11manugt1L Bunun için yapildigi belli-
dir: Îç politika bakumndan, Îslam'a ve Hilafet kurumuna asirlardan be-
ri sadakat gösteren, daha bir yil öncesine kadar halifenin sancagt altm-
da savagan halki, kurumlari, hatta orduyu Milli Mücadele'ye baglamak
ve Damat Ferid hükümetinin yaymlattig1 Seyhülislamfetvalarma, böy-
le gösterigli bir Îslami açih.gla kargihk vermek...
Dig politika bakumndan, Islam dünyasmm destegini almalg özellikle
Ingiltere için çok hassas bir mesele olan Hindistan'daki ayaklanmay1
Îslami duygularla Milli Häreket'e destek haline getirmek...

imzah ingiliz fetvasi!


Seyhülislam
5 Nisatt'da hükümetini kuran Damat Ferid, daha önceki üç hükümetin-
.
de de $eyhülislamhga Mustafa Sabri Efendi'yi getirmigti. Mustafa Sabri
dar kafah, mutaassip, siyaseten Îttihatçihga ve Kuva-yi Milliye'ye düg-
mandir Hürriyet ve Îtilaf Partisi'nin kurucu ve yöneticisidir, aç1kça parti-

5. Orijinal diliyle tam matin için bkr. Nutuk, 288-289. Kismen sadelestirilmig tam metin
için bkz. Atatürk'un Butun Eserleri, cilt 16, sf. 344-354. Sadelegtirilmig tam metin için
bkz. Prof. Zeynep Korkmaz (har.),Kemal Atatürk, Nutuk, Atatürk Arastrma Merke-
zi, 199I, sf. 294-295.
6. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 627.
140

zandir! $imdidördüncü defa sadrazam olan Damat Ferid, "Kuva-y1Milli-


ye"yi lslam hukukuna göre "kuva-y1bâglye" (asikuvvetler, eglaya) olarak
ilan edecek bir din adami anyor; partici olarak bilinmeyen, mümkünse
saygm bir isim... ÖnceHaydarizade Ibrahim Efendi'ye teklif ediyor, o Ku-
va-yi Milliye aleyhine bir fetva vermeyecegini belirterek görevi kabul et-
miyor, Öneridebulundugu bütün din adamlan bunu reddediyor Damat
Ferid, sonunda zay1f karakterli Dürrizade Abdullah Efendi'yi $eyhülislam
yap1yor ve fetvay1 ondan ahyor! Dürrizade, toplanacak olan Saltanat Sû-
rasfnda Sevr'in kabulü yönünde de görüg belirtecektir?
Dürrizade Abdullah, 5 Nisan'da Seyhülislamoluyor, 10 Nisan'da im-
zaladigt fetvay1 yaymhyor. Beg
soruya cevap halinde tek metin olarak
yaymlanan fetvada, Milli Mücadele'yi suçlayan sorular soruluyor, "be-
yan buyurula" (lütfenaç1klaym) denilerek Seyhülislam'dan fetva görü-
gü isteniyor. Özetigöyle:
• Îslam
Halifesi'nin idaresi altmda bulunan beidelerde, çahlslar ken-
di aralarmda toplamp bir reis seçerekpadigahm sadik tebaasml yoldan
ç1karmaya, asker toplamaya, vergi salmaya, halkm mal ve egyalarm1
yagmalamaya, Hilafet merkezi ile memleketin yol ve haberlegme gebe-
kelerini kesmeye, halifelik otoritesini sarsmaya, halla fitneye sevk et-
meye, devletin temel nizamm1 ve asayigini bozmaya kalkip uyanlara
ragmen bu fesatlarmda direnirlerse ve gerekirse bunlarm kitle halinde
öldürülmeleri megru ve farz olur mu? Beyan buyurula!
El cevap: Gerçegi Allah bilir ki, olur!

Sultan Mehmed Vahideddin Han Hazretleri etrafmda toplamp
emirlerine uyarak bunlara kargi savagmak vacip olur mu?
Elpevap: Gerçegi Allah bilir ki, olur...
Bu gekilde devam eden soru ve cevaplarla, Kuva-yi Milliye'ye karg1
savagacak halife askerlerin gazi, ölürlerse gehit olacaklan, Kuva-y1Mil-
"asi
liye'ye katilan Müslümanlarm ise ve ger'an cezaya müstahak" ola-
caklan, ahirette de azaba ugrayacaklan falan söyleniyor.S
Kâzim Karabekir "Fetva! Tarihimizde bir facialar silsilesidir" diye
yazar, hakhdir.9 Fetva formatmda, önce soyut ve dogrulugu sorupturul-
mayacak, o yüzden kolayca slyas1 amaca gore düzenlenebilecek bir
geyler anlatihyor, öyle ise dinen hükmünün açiklanmasi (beyanbu -

rulmas1) isteniyort Suistimale çok açik bir formattir ve gerçekten "fac -

alar silsilesi"ne kolayca alet ediImig bir kurumdur. Damat Ferid ve


Dürrizade'nin yaptigi gibi...
Damat Ferid hükümeti bu beg fetvayi 11 Nisan'da bastirarak eldeki

7. Prof. Dr. Ali Sarikoyuncu, Milli Mücadelede Din Adarnlarr, Diyanet literi Bagkanli-
giYayinlari, Ankara, 2002, cilt2, sf. 13-14, 32-33, 48.
8. Tam metin: Bkr. Ali Sarikoyuncu, a.g.e., sf. 30-3 I, Käzim Karabekir, a.g.e., sf. 606; sa-
delestirilmig tam metin için bkz. Sabahattin Selek, Milli Mucadele, II, sf. 69-70.
9. K. Karabekir, a.g.e., sf. 606.
141

imkânlarla Anadolu'da dagittinyor. Îngiliz Yüksek Komiseri Robeck'le


görügerek, fetvalarm bütün Anadolu'ya havadan dagitilmasi için iki
uçak istlyor! Kuva-yi Milliye'ye büyük destek veren Hint Müslümanlan-
na da Ingilizlertarafmdan dagitilmasmi talep ediyor!10
Fetva'mn Anadolu'da dagitilmasmda Ingiliz uçaklan ve Ingiliz kon-
solosluklan ile birlikte Yunan uçaklan, Yunan iggal kuvvetleri, Rum ve
Ermeni tegkilatlari da görev aliyor.11
tatürk'ün Natukta belirttigi gibi, Ankara'da Meclis'in 23 Nisan gü-
nù aç1lmasi için hazirhklar yap1hrken, "Düzce, Hendek, Gerede gibi
Bolu mintikasma dahil yerlerden baglayip Nalhhan ve Beypazan üze-
rinden Ankara'ya yaklagma istidad1 gösteren irtica ve isyan dalgalan"
kabanyor, hatta "Ankara'da karargâhimizm duvarlarma kadar çarp1-
yordu." Bu isyanlarda Hilafet, saltanat ve Îslamiyet kavramlarmm Îs-
tanbul tarafmdan kullam1masi ve fetva yaymlanmasi önemli rol oynu-
yordu. Milli orduya kargi Îzmit'te Süleyman §efikPaga'nm kumanda-
sinda kurulan "Hilafet Ordusu" da Milli Hareket'i tehdit eden bu dalga-
lardan biridir.12
"gizli
Ankara'da Îngilizler için çahyan bir kaynak" tarafmdan yazilan
"halk
istihbarat raporunda da, Îstanbul fetvasmm üzerinde derin bir et-
ki yaptigi, genel kanaste göre, eger Konstantinopl'dan Ankara üzerme
etkin bir askerî kuvvet sevk edilirse Milliyetçilerin kolayca maglup edi-
lebilecegi" bildiriliyor!13
Dürrizade'nin fetvalarmm Milli Hareket'te yarattigt endigenin bir ör-
negini, Bursa'da 56. Tümen Kumandam Albay Bekir Sami (Günsav)
Bey'in 13 Nisan günü Ankara'ya yazdig1 telgrafta görmek mümkün, Al-
bay Bekir Sami, Seyhûlislam Dürrizade'nin fetvalarimn gazetelerde
çiktigru anlatiyor, gazeteleri losmen toplattig1m bildiriyor ve eger bu
"bagmüftüler
gece alelacele Ankara ve diger illerde ve tanmmig Islam
ulemasi tarafmdan gerekli kargi fetvalar almmazsa Bursa vilayetinde
durumun vahamet kazanmasi muhtemeldir" diyor.14

Kuva-yi Milliyeci fetva


14 Nisan günü, elbette Mustafa Kemal Paga'nm talimattyla, Anadolu
Ajansi, bütün yurda geçtigi bültende, Ingilizlerin,emirleri altmda bulu-
nan Damat Ferid hükümeti marifetiyle Kuva-y1Milliye aleyhine fetvalar
çikartmak için cebir kullandiklarim anlatiyor. Padigahm ve Mebusan

ingilixBelgelerinde
10. Bilal Simgir, Atatürk, 11,belge no. 8, sf. sf. 27.
I I. Ali Sankoyuncu, a.g.e.. sf. 14.

12. Nutuk, sf. 287, 296-301.

a.g.e., belge. 31, ek I, sf. 102.


13. Bilal Simgir,
14. Sabahattin Selek, a.g.e., IL,sf. 70.
142

Meclisi'nin güvenine sahip hükümetler zamamnda böyle fetvalar yaym-


latamayan ingilizlerin,gimdi, Meclis'i kapattiktan sonra Damat Ferid hü-
kümetine böyle bir fetva yaymlatabileceklerine dikkat çekiyor!15
Belli ki Ankara, fetvalarm Ingiliz igi oldugu konusunda halla önce-
den aydmlatmak istlyor.
Albay Bekir Sami Bey'in uyaris1 üzerine, 16 Nisan'da saygm ulema-
dan Ankara Müftüsü Börekçizade Rifat Efendi bir kargi-fetva yaz1yor
ve bunu kolordulara göndermek isteyen Mustafa Kemal Papa, müftüle-
rin ve ulemamn da imzalamasuu öneriyor. Milli Mücadele'ye destek ve-
ren ve Dürrizade'nin mahut fetvasim manen iptal eden bu fetvay1 153
tane müftü ve din adami imzahyor, bütün Anadolu gazetelerinde yaym-
lamyor. Imzaya imkân bulamayan bazi Anadolu müftü ve müderrisleri
de Hâkimiyet-i Milliye ve Îrade-i Milliye gazetelerine açiklamalar
göndererek Ankara fetvasim desteklediklerini ilan ediyorlar.
Rifat Börekçi Hoca'nm ba.ykanhimda, Ankara'da bulunan beg müf-
tü, dokuz müderris ve medrese müdürü ile altL kipilik ilmiye sunfmdan
olugan toplam yirmi kipilik bir heyetin hazirladini "Ankara fetvasi"
Dürrizade'nin fetvasma bire bir cevap niteligindedir:
• Islam halifesi hazretlerinin ve saltanat makammm bulundugu Îs-
tanbul, Islam dügmanlarmca iggal edilmig, Islam askerlerinin silahlar1
almrug, bazilan öldürülmügtür. Islam hilafetini koruyacak istihkâmlar,
kaleler ve diger savunma vasitalan zapt edilmig, halifenin millet yaran-
na kararlar almasim engelleyecek gekilde sikiyönetim ilan edilmig, di-
van-1 harpler kurmak suretiyle Îngiliz kanunlanm uygulayarak halife-
nin yarg1 hakkma müdahale edilmigtir. Izmir, Adana, Maray, Antep ve
Urfa bölgelerinde dügmanlar tarafmdan tecavüz edilerek gayrimüslim
tebaa ile birlegip islamlara kargi katliam yap11nug, mallan yagma ve ka-
dmlara tecavüz edilmigtir. Bu durumda, esir dügmüg Îslam halifesinin
kurtanlmas1için elden gelen gayreti sarf etmek bütün iman sahiplerine
farz olur mu?
El cevap: Allah gerçegi bilir ki, olur.

Bu suretle memleketi dügmandan temizlemek için mücadele eden
ve savagan Müslümanlar geriatça egkiya olurlar nu?
El cevap: Allah gerçegi bilir ki, olmazlar.

Bu suretle dügmana karg1 savasta ölenler gehit, sag kalanlar gati
olurlar ru?
El cevap: Allah gerçegi bilir ki, olurlar.
Bu suretle sava.yarak dinî vazifesini yerine getiren Îslam halkma

kargi dügman tarafmi tutarak fitne çikaranlar ve silah kullananlar geri-


atça en büyük günalu iglemig olurlar nu?
El cevap: Allah gerçegi bilir ki, olurlar.
Bu gerçeklere kargi ve düpman devletlerin zorlama ve kandirmala-

I 5. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 595.


143

nyla çikanlnug bulunan fetvalar geriatça geçerli olur mu?


16
El cevap: Allah gerçegi bilir ki, olmaz
Kuva-y1 Milliye, bütün imkânlan kullanarak "Ankara fetvasi"m bü-
tün ülkeye yay1yor. Zaten birçok ílde Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinin
kuruculan arasmda müftüler ve din adamlan da vardar.
Ankara fetvasi yaymlandigt gün Damat Ferid, Rifat Börekçi Hoca'yl
derhal Ankara müftülügünden azlediyor, aym gün Kuva-yi Miniye Rifat
H ca'yi Ankara müftülügüne tayin ediyor. Börekçi Hoca, Ankara hükü-
metinin ilk $er'iyeVekili ve Cumhuriyet'in ilk Diyanet Îqleri Bagkam
olacakttr.
Damat Ferid'in Rifat Hoca'yi Divan-1 Harp'e vererek idama mahkûm
ettirdigini de belirtelim!
Îstanbul fetvasi konusunda Ankara'yl nyaran Albay Bekir Sami de
Ali Fuat Paga ile birlikte, 21-22 Nisan gecesi, Bursa valisinia daveti
üzerine, belediyenin büyük salonunda 70-80 kadar hocayla bir toplant1
için
yap1yor. Halife-padigahm esir oldugunu, onu ve ülkeyi kurtarmak
Milli Mücadele'nin baglatddigim anlatiyorlar. Genç, siyah sakalh, sarik-
h bir adam ayaga kalkiyor, Îstanbul'dan bugün geldigini, padigahm se-
lammi getirdigini söylüyor:
-

Ne Padigah Efendimiz ve ne de hükümet esir vaziyette degildir Bu


hakikati Efendimizin agzmdan igittim;..
Salon birdenbire kangiyor tabii. Polis geliyor, adami yakalaylp üs-
tünü anyorlar, Îngiliz giali servisine ait "Yüzbagi Benetti" imzah belge-
ler çik1yor! Bunun üzerine Bursah din adamlari Milli Mücadele'yi des- "o

tekleyen bir bildiri yaymhyorlar. Ali Fuat Papa, amlarmda, günlerde


ingiliz Intelligence Service'in birtakim ajaalarmi hoca lohšma sokarak
Anadolu'ya gönderdigini" ve "Bursa ulemasmm Ankara'da kurulmakta
olan milli idareye yapnug olduklari bu hizmeti takdirle yâd ettigini"
yazlyor.17
Dürrizade fetvasmm yaymlanmasmdan dokuz gün öncesine kadar
Îstanbul'da Damat Ferid-hükümetinde Harbiye Naziri olan Fevzi (Çak-
mak) Paya, 17 Nisan'da Ankara'ya geçerek 27 Nisan günü Meclis'te
yaptig1 konugmada, Îstanbul'daki Îngiliz bask1sim anlatirken, padiga-
hm selamhga yani törenle Cuma namazma ç11ap ç1kmayacagmi bile
"Ingilizlere sormaya mecbur olduk" diyor. Fetvanm da "Ingiliz süngü-
süyle almnug, Îslam'1 sinesinde birbirine dügürmek için ilk defa yazil-
mig aci bir vesika" oldugunu belirtiyor.18
Fetvalar savagi ashnda Ingilizlerve Damat Ferid ile Kuva-yi Milliye
arasmda bir propaganda savagidir.

16. Tam metin, Kar-abekir, a.g.e., sf. 606-607; sadeleptirilmig tam metin, S. Selek, a.g.e.,
II, sf. 72.
17. All Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hattratari, sf. 395-396.
18. Fevz1Paga'nin bu önemli konugmasi için bkr. Murat Bardakçi, gahbaba, sf. 634-637.
i
144

Kuva-yi Milliye Meclisi

Meclis'in aç1hgma dönelim. Namazlar, niyazlar, tekbirler ve salavat-


larla, sancak-1 perifle Meclis bmasma geliniyor. lttihat ve Terakki lokali
olarak yapdm14, ingaat1 tamamlanmamig, çatismdaki eksik kiremitleri
halkm kendi çatismdan çikanp getirdigi Türkiye Büyük Millet Meclisi
binasi... Kürsüye ayet ve hadisler yazih sancaklar konulmug, tekrar du-
alar yapildiktan sonra en yagh üye Sinop Mebusu SerefBey geçici bag-
kan oluyor. Mebuslat iki ayri seçimle gelmig: Mebusan Meclis'i için se-
çilip buraya gelenler ve Mustafa Kemal'in genelgesi ile seçilenler...
Prof. Ahmet Demirel'e göre, 1922 y11ma kadar, ara seçimlerde seçilen-
ler dahil, mebus sayis143Tye kadar gikacaktir.¯88 tanesi Mebusan Mec-
lisi'nden gelmigtir. Bo ilk gün toplantismda en az 127 mebus vardir.
Ankara'ya nasil gelmiglerdi? Çoguortaldagakiraladiklan öküz ve at
arabastyla! Bazilan at sirtmda. Pek azi trenle.
Birakm elektrigi lüks lambasi bile olmadigmdan fener ve gaz lamba-
lanyla, petrol bulamaymca mum igigmda çahylyorlar... Koltuklar yok,
Ziraat Mektebi'nden getirilmig ögrenci siralannda oturuyorlar. Kig için
salonda büyük, odalarda küçük odun sobalan... Mustafa Kemal ve ar-
kadaylan Ziraat Mektebi'nde kahyor, mebuslar okullara serilmig yer
yataklarmda yat1yor!
Meclis'te zabit kâtibi olarak çahgan Bifzi Veldet Velidedeoglu göyle
anlatir:

Beyaz sankh, beyaz veya kara sakalh, cübbeli ye eli tespihli hocalar-
la, pinl pm] üniformah genç subay; yazmah veya gal sankh agiret beyle-
ri, külahh agalar, tarikat babalan ve kavuklu çelebilerle, Batt kültürüyle
yetigmig, "Kuva-yi Milliye" kalpakh, nokta b1ylkh, modern gençIer yan
yana oturuyorlardi. Gerçi mebuslarm kiyafetleri ve kafalan renk renkti
ama gönülleri ve amaç1an birdi.

Bu Meclis mi Türkiye'yi kurtaracak? 1921 yilmda Ankara'ya gelen


bir yabanci yazar, oraya bakiyor, buraya bakiyor ve gazetesine telgrafla
gu yorumu geçiyor:
"Ankara daglar arasmda bir batakhktir. Bu batakhäin içinde bir
gm kurbaga baglanm havaya kaldirmig, durmadan ötüp durmakta ve
dünyaya meydan okumaktadir."
Telgraflar Anadolu'da Milli Hareket'in denetimindedir! Posta IVIüdü-
rü.telgrafi Ahmet Agaoglu'na gösteriyor, Azerbaycanh Ahmet Agaoglu,
"düzelterek"

telgrafi gu gekilde çektiriyor:

Ankara Anadolu'nun ortasmda çorak, bakimsiz ve kerpiç evli küçük


bir gehirdir. Bu gehirde bir avuç kahraman medeni Avrupa'mn zulüm
145

ve istibdadma kargi isyan ederek milli istiklâllerini korumaya çahq-


maktadirlar_ 19

Bu Meclis'te 120 serbest meslek mensubu, yani tüccar, çiftçi, avu-


"amele"
kat, gazeteci, bir tane de vardir. Devlet memurlarmm say1s1
125'tir. Bunlar okumuytur ve çogunlukla fes giyiyorlar. Subay say1si
53'tür. Hepsi savag görmügtür; Balkan Harbi ve Birinci Cihan Harbi'nm
çe itli cepheleri... Ulemadan üyelerin sayisi da 53'tür, 14'ü müftü, 13'ü
mùderris, 10'u çegitli tarikat geyhleri. Ayrica agiret reislerivardir.20
"tek

Meclis fikirli" degildir; inkilapç11ar vard1r, muhafazakârlar var-


dir, sosyalistler, liberaller, Ittihatçilar vardir.21 Agiret reisleri vardir. Bi-
ri içkiyi modernlik sayar, öbürü yasaklar! Kadmm Îstiklâl Savagi'na
katkismi yücelten, ona resmen tegekkür eden, ama aym zamanda ta-
mklikta kadmm yanm oldugunu dügünen, haram oldugu için içkiyi ya-
saklayan bir Meclis... Ama Ankara'da yerlerini herkesin bildigi dört ta-
"gizli"

ne. meyhane vardir, Polis Müdürü Dilaver Bey de bag evinde


imal ettigi içkileri egine dostuna ikram etmektedir!22
"geri
Bazi kimselerin bu Meclis'i seviyeli" saydigmi kaydeden Samet
Agaoglu gunlari yaz1yor:

Bu iddia yersiz ve haksizdar Birinci Büyük Millet Meclisi'nin idare ettigi


devrin harikulade özelligi yanmda, bu Meclis'in üyesi olarak yüklenilmig
büyük sorumlulugun her gün ve her dakika duyulan agirh yer almaktadir
Bundan bagka Büyük Meclis'te toplannug insanlarm milletin sinesinden
koptugunu dügünürsek bu bazi oturumlardaki agir sahneleri samimive his-
li insanlarm büyük davaya baghhšma bir delil saymak yerinde olur.
Fransiz ihtilalinin meclisi olan Konvansiyon'un birçok oturumlarmda
aym manzara vardir. Hiçbir Fransiz veya bagka milletten bir tarihçi bu
Meclis'i geri seviyeli diye vasdlandirmanugtar..
Birinci Büyük Millet Meclisi bütünü ile büyük ve muhtegem bir mec-
listir...
Birinci Büyük Millet Meclisi, milli iradenin mutlak temsilinde Konvan-
siyon'dan daha genig bir enerjiile milletin kaderiniidare etmig olmasiiti-
bariyle de yeri birinci derecededir.23

19. Samet Agaoglu, KUYay-i Milliye Rubu, Agaoglu Yayiniari, 1964, sf. 39.
20. Tarik Zafer Tunaya, "Türkiye Bûyük Millet Meclisi Hükümetinin Kurulugu ve Siyasi
Karakteri", gu eserde: Cemil Koçak, Birinci Meclis, Sabana Üniversitesi
Yayinlari, 1998,
sf. 6.

21. Bkz. Prof. Dr. Ihsan Günet, Birinci TBMM'nin Dügünce Yapisi, 1920-1923, Íg
Bankasi Keltür Yaymlari, 1997, äzellikle sf. 120 vd.
"80.

22. Ahmet Demirel, Yildönumûnde Birinci Neclis", Toplumsal Tarih, Nisan 2000,
sayi 77, sf. 9.
23. Samet Agaoglu, a.g.e., sf. 47-48.
146

Bunlarm hepsi kahramandir. Sankh hocalar, fesli okumuglar, kal-


pakh Kuva-yi Milliyeciler, hepsi... Inönü'nün dedigi gibi:

Birinci Büyük Millet Meclisi'nin bütün üyelerini, zamaninda müspet


çaligtigindan, menti çahgtigmdan bahsolunan hepsini beraber, yürekten
sayg1 duygulanyla hatirhyorum.24

Onlarm içinde Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Yozgat Bagkam Müftü


Mehmet Hulusi Efendi de vardir; benim büyük amcamdir. Onunla gu-
rur duymay1 ben de kendim ve çocuÏdanm
için hak saylyorum.

"ülke" "rejim"
Yeni ve
24 Nisan 1920, Cumartesi; Milli Mücadele tgrihimizin en önemli ko-
nugmalarmdan birini yapmak üzere, Mustafa Kemal Papa kürsüde, biri
açik öbürü giz1i oturumda, iki konugma yaplyor: Hem yeni rejimin, ka-
çmilmaz olarak cumhuriyete varacak esaslarm1 Ìslami terimlerle anla-
t1yor... Hem Milli Mücadele'nin siyasi stratejisim çiziyor.25
açik oturumda yaptig1 konugma sabah 10.00 sularmda bag-
1VÏeclis'in
hyor. Mondros Mütarekesi'nden itibaren, Kuva-yi Milliye'nin agamalan-
-

m, Erzurum ve Sivas kongreleriní anlatiyor. Dikkat çekici husus, Mus-


tafa Kemal'in bu konugmasmda "Mukaddes Halifemiz Efendimiz Haz.
retleri", "Sevketmeab Efendimiz" gibi terimlerle padigaha saygi ve bag-
hhk ifade ederken, tabii bagta Damat Ferid olmak üzere, bütün Istan-
bul hükümetlerini piddetle elegtirmesi, Îstanbul'a baglanabilecek ümit-
lerin boga gidecegini anlatmasidir. Içigleri Bakam Ali KemaPin adi geç-
tiginde Meclis'ten "Alçak!" diye protestolar yükseliyor.
Mustafa Kemal'in konugmasmda dikkat çekici bagka bir husus da,
Mebusan Meclisi'nin Îstanbul'da toplanmasmm hata oldugu geklindeki
eski görügünü gimdi daha vurgulu bir gekilde tekrarlamasidir. Bu ko-
nuda Sivas Kongresi'nde Meclis'in Ïstanbul'da toplanmasi için alman
karardan bahsetmiyor tabii.
Uzun konugmasmm açik bölümünde iki konu, son derece önemlidir;
biri ülkenin smirlarma ve milletin niteligine iligkin sözleri, öbürü l- .

makta olan yeni rejimin karakterini anlatan sözleri...


• ÜIke ve millet tanum: Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasi ta-
"vatanumzm
rihini esas alarak, simn olacak smirlar", doguda Kars, Ar-
dahan ve Batum'u içine ahyor. Trakya suun Meriç Nehri'dir.

24. Ahmet Demlrel, anilan makale, sf. 4-12


25. Açik celsedeki konugmasinin tam metin için bkr. Atatürk'ün Söylev ve DemeçIe-
ri, I, sf. 12- 63; Fahri Çoker,Ti.irk Parlamento Tarihi, 1919-1923, cilt I, TBMM Vakfi
Yaymlari, 1994, sf. 43-78. kismen sadelegtir]Imig tam metin için bkz. Atatürk'ün Bûtün
Eserleri, clit 8, sf. 3 I-75.
147

Güney smiri Iskenderutt'un güneyinden baghyor, yani Hatay'1 içine


ahyor. Oradan Cerablus Köprüsü'nden geçen bir çizgi ile Musul vilaye-
tini, Siileymaniye ve Kerkük'ü içine ahyor... Bu sirf askerî dügüncelerle
"mil-
çizilmig stratejik bir simr degildir, aym zamanda milli bir suurdir
let"in suuridar. Millet nedir?
Meclis'teki üyeleri tammlarken kullandigi terimler, vatan topragi
üzerinde yagayan herkesi Islam ortak paydasmda birlegtirme amacm1
ya it1yor:

Yalmz Türk degildir, yalmz Çerkezdegildir, yalmz Kürt degildir, yal-


mz La.z degildir fakat hepsinden mürekkep bir anâsir-i Islamiye'dir...
Vatandagt1rlar, birbirlerine kargihkh hürmetle baghdirlar ve digerinin
her türlü hukukuna, 1rkî, sosyal, cografi hukukuna daimariayetkârdir-
lar.

Yani, olugan Müslüman unsurlardit"


"hepsinden
Mustafa Kemal
Meclis üyelerine hitap eden bu sõzleriyle etnik kökeni ne olursa olsun,
kaynagnug bir halde yagayan, bütün maksatlarru tam manasiyla birley-
tirmig olan kardeg Müslüman unsurlarm bütünlügünü vurguluyor.
"irkî,
Peki, bunlarm sosyal, cografi haklar"i nelerdir?
Bu agamada kargihkh hukukun ne olacagma iligkin ayrmtly1, tartig-
mevcudiyetimiz
maya gerek. yoktur, bunun zamam degildir. "Înçallah
kurtarddiktan sonra kardegler arasmda halledilip neticelendirilecegin-
den" gimdi teferruata girmedigini belirten Mustafa Kemal Papa, "Bu-
nun böyle alg11anmasuu ve yanhy anlamalara meydan verilmemesini ri-
ca ediyorum" diyor.26
Ü1kedekigayrimüslimler mi? Mütekabiliyet ilkesine göre gerekli
haklarm tanmacagim belirtlyor.

Yeni rejimin karakteri: Konugmasmm bu bölümünde Mustafa
Kemal, yazdi metinden okumak istedigini söylüyor. Hukukçulara dam-
"teknik"

garak böyle bir inetin haz1rladiguu, onun için metinden oku-


dugunu samyorum. Sonradan bu metin oylanarak kabul edilecek,
Meclis karari haline gelecektir. Buna göre, Büyük Millet Meclisi klasik
"salahi-
bir parlamento, olagan bir meclisi" degildir. Meclis
"mebusan

yet-i fevkalade"ye, olaganüstü yetkilere sahiptir. Mustafa Kemal'in


sözleriyle:

Simrh bir kanun yapma vazifesi ile degil, bütün milletin genel idaresi-
ni f1ilen üstlenmek ve memleketin ve Hilafet'in selametini bizzat temin
ve müdafaa vazifesiyle ve yetkisiyle tegekkül etmigtir ve artik Yüce Mec-
lis'inizin üstünde bir kuvvet yoktur!

26. Mustafa Kemal Paga'nin I Mayis 1919 günlu oturumdaki konugmasi: Atatürk'ün
Säylev ve Demeç1eri, l. 1997, sf.74-75.
148

Ne demek bu? Meclis padigahtan da halifeden de üstün demektir!


Kurulan rejimin sistemi, kuvvetler aynhg1 degil, kuvvetler birligidir;
Meclis hem kanun koyucu, hem yöneticidir çünkü.
Peki hükümet? Simdilik hükümete lüzum yok, Meclis kendi içinden
"icra

bir heyeti" (yürütmekorulu) seçsin!


"Yürütme kurulu" formülünün o sirada aç1klanmayan anlami, padi-
"bagbakan

gahm atama" yetkisini bu gekilde iglevsiz hale getirmektir.


Klasik bir Bakanlar Kurulu olugturulmadigma göre, padigah tarafmdan
atanacak bir sadrazam veya bagbakan da gerekmiyor. Mustafa Kemal
hem Meclis'in yani yasamanm bagidir, hem yürütmenin bagidir. Kuv-
vetler ayringi degil, Mustafa Kemal'in bütün õmrünce savundugu kuv-
vetler birligiilkesi geçerlidir.
Sistemin adi "Meclis Hükumeti sistemi"dir; baykanhk sistemi de de-
gil,parlamenter sistem de degiL Meclis Hilkümeti sistemi, 1921ylhnda
Anayasa haline getirilecektir.2
Îkinci adim on gün sonra gelecek, 3 Mayis'ta çikanlan bir kanunla
"icra

heyeti"nin adi Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti olacaktir


ama yine bagbakansiz bir hükümet... Yeni Türkiye'nin bu ilk Bakanlar
Kurulu'nda üç bakanhk önemlidir: Digigleri Bakam Bekir Sami Bey,
Milli Savunma Bakam Fevzi Papa ve bakan sandalyesine sahip Genel-
kurmay Bagkam Albay Îsmet...
Birçok general oldugu halde neden Albay Îsmet Bey? Mustafa Ke-
mal Milli Mücadele'yi yürütürken de gelecege dönük siyasi kadrosunu
kuruyor.
Peki, yeni rejimde "Halife ve Padigah Efendimiz"in yeri ne olacaktir?
Mustafa Kemal, konugmasmda dügmanlarmuzm Hilafet ve saltana-
t1 birbirinden ay1rmak istedigini söylüyor; bu milli iradeye uygun de-
gildir!Milli iradenin igi Hilafet ve saltanatt kurtarmaktir. Peki, kurtar-
diktan sonra?.. Mustafa Kemal elindeki yaz1h metni okumaya devam
ediyor:

Muvaffakiyet hâsil olduktan sonra Padigahrmz ve Müslümanlarm Ha-


lifesi Efendimiz, her türlü cebir ve zorlamadan uzak ve tamamen hür ve
bagimsiz olarak kendini milletin sadakat kucagmda gördügü gün, Y' e
Meclis'inizin tanzim edecegi kanunî esaslar dairesinde muhterem ve -

ce vaziyetini ahr.

Zaferden sonra saltanat da Hilafet de "Yüce Meclis'in tanzim edece-


gi esaslar dairesinde" kaldir11acaktir. Atatürk, 192Tde okudugu Nu-
tuk'ta bunu belirtecektir, 24 Nisan 1920'deki konugmasmda çizdigi re-
"milli
jim portresinin hâkimiyet esasma dayanan halk hükümeti, cum-

27. Bu konuda bkr. Prof. Ergun Özbudun.1921 Anayasasi, Atatürk Araµirma Merkeri,
Ankara, 1992.
J 49

"kuvvetler

huriyet" olduguna belirtecek, birligi" (vahdet-ikuva) nazari-


"zaman
yesinin kabul edildigini ve geçtikçe bu esaslann kapsadigi ma-
nalarm anlagilmaya bagladigmi, igte o zaman münaka.yalarm ve valo-
alarm birbirini takip ettigini" söyleyecektir.
"cum-
Ama ingilizler hemen anlamiglardir kurulmakta olan rejimin
huriyet" oldugunu.
Meclis'in açilmasmdan iki hafta sonra, 6 Mayis'ta, Istanbul'daki Ingi-
liz Yüksek Komiseri Amiral J. de Robeck, Digigleri Bakam Lord Cur-
zon'a yazdigi raporda, "Ankara'da güvenilir kaynaklardan" aldig1 bilgi-
"ashnda
lere göre kurulan yönetimin cumhuriyet tarzmda oldugunu,
ama halkm sultana olan duygulanm dikkate alarak, açikça ilan edilme-
digini" yaz1yor?

Büyük strateji. Îslam ve Bolgevizm


Mustafa Kemal'in aç1k oturumdaki konugmasi alkiglar arasmda
bittikten sonra, onun önerisiyle, Heyet-i Temsiliyehin bütün kararla-
n Meclis tarafmdan onaylamyor, yetkilerini Meclis üstleniyor. Ve giz-
li oturum baghyor.
Mustafa Kemal, kürsüde Erzurum ve Sivas kongrelerinden bugüne
kadar uyguladigi temel siyasi stratejileri ardatlyor.30
Pantutanizmi eleptiriyor; vatammizm smirlan bellidir; aç1k oturum-
da anlatt1šl Misak-1 Milli simrlan:

Bütün maddi manevi kuvvet ve kudretimizi, smirlan belirlenmig olan


vatanmuz dahilinde tecelli ettirmeyi arzu ettik... Bu simrlarm haricinde
dagnuk bir surette zaafa ugramaktan kaçmdik.

"serhad"ler "smir"lan
Belirsiz degil, belli modern vatan anlay141...
Mustafa Kemal'in gizli oturumdaki konugmasi dig politika agirhkh-
dir ve üç etkene yapttg1alrgu dikkat çekicidir: Islam dünyasi, Bolgevik
Rusya ve Batt ile iligkilerin niteligi.31
'

Batl ile iligkilerden baglayahm.



Batt'y1 tahrik etmeme stratejisi: Mustafa Kemal gizli oturum-
daki konugmasmda, Ermenistan sorunlarmdan bahsederken, tutumla-

28. Nutuk, sf. 293.


ingiliz Belgelerinde
29. Bilal §imgir, Atatürk, II, sf 102. Ekleriyle birlikte toplam 7,5
"icra
sayfa tutan decayli raporda heyeti"ne seçilenlerin ismi dahil, son derece detayli bilgi-
ler vardir ve Ingilizistihbaratinin nasil iyl çaligtigina bir ärnektir. Ancak, Mustafa Kemal'in
"gizli

24 Nisan tarihli konugmasmi özetleyen raporda, celse"de yapagi konugma yoktur!

30. Gizli celsedeki konugmasmin tam metni için bkz. Fabri Çoker,a.g.e., sf. 81-94; kis-
men sadelegtirilmig tarn metin için bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 8, sf. 78-92.

3 I. Ayni görüg: Prof. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingilix iligkileril919-1926, sf. 81-137.


150

rmm "Ingilizleri,Amerikahlan aleyhimize tahrik etmemek" oldugunu


vurguluyor! "Her nasilsa
Cihan Savagi'nda yapilmig olan vakianm tek-
rarlanmasma ve devamma dair hiçbir zan ve güphe vermemek" için,
Ermenistan'da bizden yardim isteyen mazlum Müslüman ahaliye bile
"snurlarmuzi
geçerek" yardim ettnedigimizi anlattyor. Karabekir'in Er-
menistan'a askerî harekât yap11mas1 önerisini, Mustafa Kemal'in red-
dettigini, bu reddin gerekçelerinder birinin Bat1hlari tahrik etmemek
oldugunu görecegiz.
Mustafa Kemal konugmasmda "Hiristiyanhk âlemi"ni elestiriyor fa-
"onlara

kat karg1 cihangirane bir vaziyet almak istemedim" diyor, Îngi-


lizlerle Fransizlarla, Italyanlarla defalarca ternaslarda bulunduklarmi
belirtiyor. Türlderi kendilerine dügman zanneden Ingilizlere Mustafa
Kemal gu mesaj1veriyor:

Milletimiz Îngilizlere kargi aleyhtar degildir. Bilakis milletimiz Îngiliz


kavmini dünyanm en büyük bir milleti, en âdil, en medeni, en insani bir
milleti kabul ve orta hürmet ederdi.
Fakat Mütareke'yi müteakip Îngilizkuvvetleri payitahtumza girdiler...
Bilhassa Aydm (Îzmir) vilayetimizin Îngilizlerinnezaret ve himayesi al-
tutda Yunanhlara iggal ettirildigini anladiktan sonra Ingilialer hakkmda-
ki kanaatini degigtirdi...
Dedik ki... bunu düzeltmek için bir hareket gösteriniz. Yine millet si-
ze müteveccih (yönelmig) olur...

Mustafa Kemal'in verdigi mesaj, Ingilizler ve Fransizlar Türkiye'nin


bütünlügüne ve egemenligine sayg1 gösterirse, dost olabilecegimizdir.
"genel
Bu arada dikkat çeken, Italyanlarm olarak mülayim bir vaziyet"
aldiklandu
"her
Milli Mücadele'de temel iç ve dig strateji kaynaktan istifade
etmek"tir. Lozan'a kadar temel dig kaynaklar Îslam dünyasi ve Bolge-
viklerdir.

Ìslam stratejisi: Islam dünyasma yönelik olarak uyguladiklan
stratejiyi göyle anlat1yor:

Yabancilarm en çok korktuklan, fevkalade ürktükleri Îslamiyetsiy -

setinin bile alenen ifadesinden mümkün oldugu kadar kaçmmaya kendi-


mizi mecbur gördük. Fakat maddi ve manevi kuvvetler kargismda bütün
cihanm ve Hiristiyan siyasetinin en giddetli hirslarla Haçh savagi yapma-
sma kargi, suur(lanm1z) haricinde bize yardimci olacak, birer dayanak
noktasi tegkil edecek kuvvetleri dügünmek de pek tabii idi... Bittabi se-
lamet ve kurtulug için yegâne kaynak, Îslam âleminin kuvvetleri olmug-
tu. Islam âlemi, birçok balaindan milletimizle, devletimizin istiklâliyle
yakmdan ve fevkalade bir surette ilgilidir. Bu dinî baghhklari dolay1s1yla
151

da bütün Islam âleminin manen bize muavin ve muzahir (yardunci)oldu-


gunuzaten kabul ediyoruz...
Özetle,Islam âleminin yardimmi, destegini almak...
Omm içindir ki, Büyük Millet Meclisi 9 May1s'ta "Îslam Â1emineBe-
yanname" yaymlayacaktir.
Kemal Papa kolmpmasmm devammda Suriye ve Irak'taki geligmeleri
a4attyor. Art1k Ingiliz ve Fransiz sömürge idarelerine tepki baglamig-
tir, Ankara'dan yardim istiyorlar, hatta "Osmanh camiasi dahilinde bu-
hmacagiz" diyorlar!.. Bunlari anlatan Mustafa Kemal'in qu sözleri, onun
hiç degigmemig siyasi prensiplerinden birinin ifadesidir:

Biz onlara dedik ki, artik milli suurlarimiz dahilinde bulunan insan
kaynaklarmive genel menfaatleri suurlarmuzm haricinde israf etmek is-
temeyiz!..
Bu ilkeyi defalarca vurgulayan Mustafa Kemal gunu da söylüyor:
Fakat ittihat (birlik),kuvvet olugturacagmdan, bütün Ïslam âleminin
olma-
manen oldugu gibi maddeten de müttefik ve müttehit (birlegmig)
sim güphe yok ki büyük memnuniyetle karg11anz...
"kendi

Suriye, Irak gibi ülkelerin de simrlan dahilinde milli hâki-


miyet esasma dayali serbest ve bag1msiz olabilecegini" belirtlyor;
Türkiye ile ittifakm da ötesinde federatif veya konfederatif denilen
gekillerden biriyle irtibat kurulabileceginibelirtiyor, ama Türkiye ar-
tik kendi insani ve maddi kaynaklanm Misak-1 Milli digmda israf et-
meyecektir!
konfederatif irtibatlar"dan ileride Bal-
"federatif,

Mustafa Kemal bu
kan ülkeleri için de bahsedecektir.
Kafkasya'daki "Türkiye'ye gönülden baglanmig" ülkelere gelince...
Onlar Çarhk emperyalizmini tekrar kurmaya çahgan Denikin'in Beyaz
Ordularma kargi direniyorlar, çok güzel; ama: I

Oradaki dindaylarmuza tavsiyemiz de yine kendi içlerinde ve kendi


kuvvetleriyle meveudiyetlerini göstermek ve ispat etmek ve ondan son-
ra... birlegmek noktasi olmugtur...

Yani, kendinizi kurtarm, ondan sonra birlegebiliriz!


Mustafa Kemal'in bagta Azerbaycan olmak üzere Kafkas Müslüman-
lan için tehlike olarak sadece Beyaz Ordu Komutam Denikin'den bah-
sedip Bolgevik tehlikesinden bahsetmemesi bilinçli bir siyasi tercihtir.
24 Nisan'da bu konugmay1 yapan Mustafa Kemal, apagida görecegimiz
gibi, iki gün sonra, 26 Nisan'da Lenin'e bir mektup yazarak Kafkas-
ya'nm ve Azerbaycan'm Bolgeviklegtirilmesini kabul ettigini belirtecek,
152

bunun kargihšmda Bolgeviklerin de Türkiye'deki Milli Hareket'e para


ve silah yardmu yapmasim isteyecektir.

Bolgevizm stratejisi: Mustafa Kemal Paga, gizli oturumdaki aym
konugmasmda, o güne kadar uyguladiklari Bolgevik Rusya'ya iligkin
"dig

stratejiyi ve yardim"a balogiru anlatiyor:

Hiçbir kimsenin, hiçbir milletin özel âdetlerine ve ahlakma ve milliyet


esaslarma karg1 degiliz. Biz yalruz istibdada, emperyalistlere kargi düg-
maruz. Biz Avrupahlarm Belgevizm'den korktuklarmive bizim Bolgevik-
lerle fikir birligi ve hareket birligi yapmamizdan daima kugkulanmakta
olduklarnu göz önüne ahyor ve daima dügünüyorduk... Herhangi bir ya-
banci devletlerle ihtilafh münasebetlere aniden girmek belki bizi pig-
manhga mecbur edebilir... Hakikaten bu milli smirlarumz dahilinde
arz
ettigim gartlarla mevcudiyetimizi muhafaza edqbildigimiz takdirde, ba.)-
ka bir gey istemek bendenizce dogru degildir. Yalmz her ihtimale kargi,
hayat ve mevcudiyeti muhafaza için hariçten bir kuvvet kaynagi aramak
.
lazim gelirse, yine daima kendi görüglerimiz baki kalmak gartiyla her
kaynaktan istifade etmeyi de uygun gördük...

Evet, bu sözünün altml çizmek gerekir


"Her kaynaktan istifade etmek..."
Mustafa Kemal devamla, daima Bolgevikleri ve onlardan nasil yar-
dim almacagmi aragtirdigmi, Bolgeviklerle bazi temaslar kurdugunu,
"hiçbir
ama henüz kati maddeler üzerine dayanan bir gey yap11madigi-
m, fakat bunun mümkün oldugunu" anlatiyor.
Mustafa Kemal Paga, iki gün sonra Lenin'e mektup yazacak, iki haf-
ta sonra, 11 Mayis'ta Bolgeviklerle bir ittifak antiagmasi yapmak ama-
c1yla, Digigleri Bakam Bekir Sami Bey bagkanhšmda bir temsilci heye-
tini Moskova'ya gönderecektir.

Dogu ideali, Bati ideali

Halide Edip Adivar, Milli Mücadele döneminde Ankara'daki temel si-


yasi ve felsefi egilimleri anlatirken ikili bir siruflandirma yapar:
• "Dogn ideali"ne bagh olanlar... Halide Edip "Sarkmefkûresi" de-
digi "Dogu ideali"ni tammlamamn zor oldugunu belirtir. Solcular ve ule-
ma, bu iki z1t grup da "Dogucu"dur. Dogu mefkûre ya da idealini olugtu-
ranlarm bir bölümü komünistlerdir. Mesela, "ruhen çok samimi... Türk-
lüge çok bagh olmakla beraber, snuf, servet, din gibigeylerin aleyhinde"
olan Hakki Behiç; hem Mustafa Kemal'in Maliye Bakam'dir hem Yegil
Ordu ve TKP gibi hareketlerin önde gelen isimlerindendir. O günlerde
solcu olan Hikmet Bayur, Halide Edip'in verdigi diger bir örnektir. Dogu
idealinin çok önemli örgütlerinden biri, Islam-Sosyalizm karmasi bir ide-
153

olojiye sahip olan YegilOrdu'dur... Bunlan görecegiz.


Ve ulema... Halide Edip ulema simfmm "Dogu mefkûresini eski Îs-
lam demokrasisi halinde diriltmek istedigini" yazar.
Bu durumda Milli Mücadele'deki Îslam ve Bolgevizm faktörlerini
"Dogu ideali" ($arkmefkûresi) genel baghgi altmda görmek mümkün-
dür. Zaten zaferden sonra "Bati ideali" (Garp mefkûresi) agir basacak,
D gu ideali yanhlari tasflye edilecektir.
"Bati ideali"ni savananlat.. Halide Edip'in "Garp mefkûresi"
dedigi bu ideale bagh olanlar, Tanzimat'la baglayan Bati örnegine dog-
ru giden yola bagh olmakla beraber, dig siyasette Dogu ve özellikle
Rusya'ya esilimli idiler. Fakat Rusya'nm iç geklini katlyen Türkiye'ye
uygulamak istemiyorlardi. Hepsi Bati idealine bagh, Sovyet gekline gid-
detle kargi idiler.32
Halide Edip'in Milli Mücadele dönemindeki ana fikir alumlanm an-
latirken yaptig1 bu Doku-Bati idealleri smiflamasi büyük kabul görmüg-
tür. Akademik tarihçiligin saygm isimlerinden Prof. Ömer Kürkçüog-
lu,33 Prof. Mete Tunçay,34 Türkíye tarihi uzmam M. Philips Price35 ve
Standford Shaw,36 bunlardan bayka Lord Kinross37 da Milli Mücade-
le'nin fikir ve ideal tarafim incelerken Halide Edip'ten almtalar yaparak
bu Dogu-Bati mefkûreleri modelini kullammglardir.
Türkiye'de ve aslmda Asyah milletlerde önemli bir fikir ve degerler
çatigmasun ifade eden bu Dogu-Bati sorunsah Milli Mücadele'deki egi-
"antiemperyalizm,

limleri izah edebilecek bir modeldir. Dogucular anti-


kapitalizm, sosyalizm, mazlum milletlerin kurtulugu" gibi kavramlari;
siyasi taktikten öteye siyasi inanç olarak benimsiyorlar, bu sebeple
Bolgevik Rusya'ya yalan duruyorlard1. 11eridegörecegimiz Yegil Ordu
ve Halk Zümresi adh etkili olugumlar Îslam'la sosyalizmi bagdaytiran
eklektik, bagdagttrmact bir ideolojiye sahipti.
Îslami kesim de tabii "Dogilca" idi.
Lord Kinross Dogu ve Bati idealleri kavramlanm Halide Edip'e atif
yaparak anlatiyor ve Bati-idealini tutanlarm sagda, Dogu idealini tutan-
larm solda yer aldigmi söylüyor.¾

32. Hallde Edip Adivar, a.g.e., sf. 132-l36; Halide Edip'in kendisinin baglangiçtakiBati hayran-
ligi'ninBati elegtirisine ve Anadolu Türk'ü için hayranliga dönügmesi ve onun ¶arkmefküresi,
Garp mefküresi modellemesi için bkz. inci Enginun, Halide Edip Adivar'm Eserlerinde
Dogu ve Bati Meselesi, IstanbulEdebiyat Fakultesi Yayintari, l978, sf. 191-204.
33. Ömer Kürkçaoglu, a.g.e., sf. 84-85.
34. Mete Tunçay, Türkiye'de Sol Akimlar. 3. basim, BilgiYayinevi, Ankara, 1978, sf.
152.
35. M. Philips Price, Türkiye Tarihi, lgBankasi KükürYayinlari, 1969, sf. 133-135.
36. Standford Shaw, a.g.e., 2000, cilt III,Bölüm i, sf. 1092-1096; Bölum 2, sf. 1464.
37. Lord Kinross, a.g.e., sf. 379.
38. Lord Kinross, ay.y.
154

Milli Mücadele sirasmda Sol-Kemalist diyebilecegimiz bir yaym çiz-


gisi izleyen Yunus Nadi'nin Anadotu'da Yeni Gün gazetesi, "Dogu Siya-
seti"nin sözcülügünü yap1yor, emperyalizme kargi "Ey Dogu milletleri
birleginiz" diyordu?
Mustafa Kemal'in denetimindeki Hâkimiyet-i Milliye'nin de çirgisi
aymdir, apagida örneklermi görecegiz.
Bu Dogu-Bati sorunsah bugünkü Türkiye'de yaganan tartigmalari da
losmen izah edebilecek niteliktedir. Bu noktada, aralarmda farldar ol-
makla birlikte Ïdris Küçükömer ve Attilâ îlhan'1 "Dogucular" olarak ni-
telemek mümkündür. Idris Küçükömer "Islamci Dogucu halk cephe-
si"ni solda bir alam olarak tammlamigti.
Attilâ llhan'm Gazi'si, Sultan Galiev'in mazlum milletler ve Dogu
"alafranga

davasmm kahraman önderidir, Attilâ Ilhan Atatiirkçüler"i


piddetle elegtirir. "Kurtulug Savagi Destam"nt Nâzim Hikmet'in yaz-
masi, Dogu mefkûresinin sol ve Bolgevik yönü bakimmdan önemli
bir veridir.
Dogu idealinin Müslüman ve milli tarafma gelince... "Istiklâl Mar-
gt"m Mehmed Âkifyazacakbr. Âkif,Safahat adh eserinde 31 defa Garp
(Bati), 46 defa $ark (Dogu) terimini kullamr. "Îlim ve fen" diginda
Garp'1 elegtirir, sömürgeciligi "Garp'm kanh kâbusu" olarak niteler,
kendisini "Sark'mevladi" olarak tammlar.
15 Nisan 1921'de, II. inönü Zaferi'nden hemen sonra Âkif'inyazdigt
piirdeki gu nusralar, dönemin ruhunu yansitir:

Mademki Hakk'm bize vaat ettigi haktar,


Sark'mezeli fecri yakmdir, dogacaktr
istiklâl Marg1'nda da Milli Mücadele ruhundaki "Donu ideali"ni his-
setmemek mümkün degildir.
Milli Mücadele ve Lozan döneminde etkin gazetelerden Tevhid-i Ef-
"hakiki

kâr'da Velid Ebuzziya Bey, "Dogu medeniyeti"ni medeniyet"


olarak niteleyen, .Milli Mücadele ve Lozan'm bütün Dogu milletlerinin
kurtulugu olacagnu ifade eden yazilar yazm14tir.40 - "

Yakm zamanda sagda Necip Fazil kendi dügüncesini "Büyük Do


olarak adlandirmigttr.
Milli Mücadele'ye kat11mig, desteklemig ve devrimler döneminde
öne geçmig olan Baticilarm Istiklât Marpe veya Kärtulug Savagt
Destant niteliginde bir edebi metin birakamamig olmalar1, samyo-
rum, Milli Mücadele ruhunun özü itibariyla sag ve sol "Dogu ide-

39. Nurettin Gülmez, Kurtulug Savagi'nda Anadolu'da Yeni Gün, Amtürk Aragar-
ma Merkezl, Ankara, 1999, si 13-29.
40. Ahmet Temiz, Velid Ebuzziya'nm Lozan Mektupiari, IQ Kultur Sanat Yayinalik,
Istanbul,2007, sf 636, 644, 654, 665.
155

ali"ne dayah olmas1yla ilgilidir.41


"Dogu ideali" muhakkak ki, Milli Mücadele'nin ruhi esaslarindan bi-
ridir. Kuvvetli Islami vurgular, halkm Islami terimlerle tanunlanmas1,
Meclis'in Îslami gösteri ile aç1lmasi, Mustafa Kemal'in Kuran'dan ayet-
ler okuyarak yaptig1 konugmalarla Bolgevik ve Islam siyasetlerim bag-
daptiran konugmalari... Ve Bolgevizm'i öven, emperyalizmle, kapita-
l· mle mücadeleyÍ, mazlum milletlerin, Dogu milletlerinin kurtulugunu
gulayan konugmalarL..
Temel davasi "Bag1msiz Türkiye" olan Mustafa Kemal Papa, Dogu-
Bati meselesine daha çok siyasi strateji açismdan bakm14tir. Halide
Edip'e göre:

Mustafa Kemal Paya da bugünlerde Sovyet sistemini merakla izleme-


sine ragmen dudaki bu his, bir idealden çok, her nevi ihtimali tetkik et-
meye dayamyordu.42

Mete Tunçay, "Milli Mücadele yöneticileri içinde, daha Heyet-i


Temsiliye devresinden beri, bir çegit 'Sarkmefkûresi' taraftarlarmm
bir araya toplandigru" bunlarm Bati medeniyetinin çöküntü halinde
"iyi
olduguna, Dogu'da yeni bir toplum"un dogacagma inandiklarru
belirtiyor.43
Prof. ÖmerKürkçüoglu ve Philips Price'a göre, Bati iggalciligi kargi-
smda Bat1'ya kargi genel bir nefret vardr, bu Dogu idealini son derece
"bir
güçlendirmigtir. Öylebir konjonktürde Mustafa Kemal Papa süre
"akmtiya
için rüzgâra boyun egmig görünmüg" bagka bir deyigle katd-
rugtir." Bu gekilde davramrken, "Dogu ideali ve komünizm Türkiye'ye
egemen olursa, bu akum kontrol altmda tutabilecegini dügünmüg ola-
bilir." Mustafa Kemal asimda "Türkiye'nin eninde sonunda Bat1'ya dö-
necegini dügûnmügtür."**
Mustafa Kemal'in Milli Mücadele'deki yogun Îslami vurgulan da, bi-
raz sonra görecegimiz Rolgevikçe vurgulan da onun "Dogu ideali"ne
inandigmm degil, bu ideali ülkenin kurtulugu için stratejik bir faktör
olarak ustaca kullandigmm ifadeleridir.
Mustafa Kemafin 7 Temmuz 1922 tarihli konugmasi bu balomdan fev-

4 I. Hüseyin Sadoglu, Türkiye'de Ulusçuiuk ve Dil Politikalari adIt dagerli eserinde


.
junlari yaziyor: "Cumhurlyet'in ilk yillarinda Bati ile barigik Türk kimligine yapilan vurgu,
'yaratilig

destani' olarak nitelenen Kurtulug Savagi'nin bile yeterince romantize edilememe-


si sonucunu vermigti. Buna kargilik Bati'nin medeni uluslar allesinden biri olarak, yeni Türk
kimligi, Osmanli-Íslam kargithgi üzerine inga edilmeye çaligildi..." (istanbulBilgi Üniversitesi
Yayinlari, 2003, sf. 203). Batialarin bu yûzden "IstiklälMaryi" veya "Kunulug Savagi Desta-
ni" kalitesine ve romantizmine sahip edebi bir eser veremedigini duqunuyorurn.
42. Halide Edip, a.g.e., sf. I35.
43. Mete Tunçay, Turkiye'de Sol Akimlar, sf. 152.
44. Ömer Kurkçüoglu, a.g.e., sf. 85-86, Philips Price, a.g.e., sf. I33- I34.
156

kalade tipikdr. Ankara'daki Sovyet Büyükelçisi Aralov, yeni atanan Îran


Büyükelçisi Mümtazüddevle onuruna yemek veriyor, yemekte konugan
Mustafa Kemal hem "Müslüman"a, hem "Bolgevik"e hitap ediyor:

Aralov arkadagmuz Doguhun masum ve mazlum olan milletlerinin


hissiyatuu temsil eden insanlan bir araya getirmekle, onlan dertlegtir-
mekle pek büyük bir vazife yapmaktadir. Bundan dolayi kendilerini teb-
rik ederim. Dert ortag1 olanlar birbirlerini arar ve bulurlar...
Türkiye halkmm Dogu milletleriyle, Rusya ile Azerbaycan ile Afgan'la
Iran ile olan baglan yalmz hissiyat üzerine kurulu degildir. Hakiki, mad-
di, degigmesi kabil olmayan birtalam esaslara,dayanmaktadir...
Türkiye'nin bugünkü mücadelesi yalmz kendi nam ve hesabma olsay-
d1, belki daha lasa, daha az kanh olur ve daha çabuk bitebilirdi. Türkiye
büyük ve mühim bir gayret sarf ediyor. Çünkümüdafaa ettigi dava, bü-
tün mazlum milletlerin, bütün Dogu'nun davasidir ve bunu nihayete ge-
tirinceye kadar Türkiye, kendisiyle heraber olan Dogu milletlerinin be-
raber yürüyeceginden emindir...

Mustafa Kemal konugmasmm devammda, bu mücadelenm aym za-


"çarlar
manda ve hüdavendler" gibi müstebitlere karei verildigini be-
"onlarm
lirtlyor, hepsini y1rtacagiz, yeni bir tarih yapacagiz" diyor, Ara-
lov ve Mümtazüddev1e'ye dostluklan için tegekkür ediyor.45
14 Temmuz 1922 günü yine Îran büyüke1çisi onuruna Sovyet-Azer-
baycan Büyüke1çiligi'nde verilen yemekte yaptigi konugmasmda, Dogu
milletlerinin Milli Mücadele'ye verdigi destek için tegekkür ederek gun-
lan söylüyor:

Bu mücadeledeki muvaffakiyet bütün Dogu'yu ve Dogu'daki mazlum


milletleri elbette alakadar eder.
Biz eminiz ki, mücadelemizde Dogu milletleri, Islam âlemi ve medeni-
yet ciham bizimle beraberdir. Bu teveccühün Türkiye'yi kati zafere ulag-
tiracagma güphemiz yoktur...

Mustafa Kemal aym.gün Fransiz Milli Bayranu sebebiyle Albay M -

ugin'in verdigi yemekteki konugmasmda ise, Dogu davasmdan, ma2-


lum milletlerden, emperyalizmden bahsetmiyor, dogal olarak, Fransiz
lhtilali'ni, Fransiz halkmi övüyor:

Hürriyet ve istiklâl için binlerce evladmi topraklara gömen, insan


haklan beyannamesiyle faziletli insanl1ga en yüce düsturlan ilham

*
Hüdavend: Farsça efendi, malik, hükümdar, gah aniamlarmdadir. .

45. Konugmanm tam metni: Söylev ve Demeçier II, sf. 43-44; Atatürk'ün Bütün
Eserleri, cilt 13, sf. 136-137.
157

eden vatanperver ve inkilapçi Fransa'nm bugünkü evladi, Türki-


ye'nin hakh davasmi fillen teyit edecektir 46

Mustafa Kemal kendisinin yaymlattirdig1 Hâkimiyet-i Milliye gaze-


tesinde kaleme aldig1 13 Kasim 1920 tarihli bagyazida "Dogu milletleri-
nin selameti"nin "Batfya karg1 Dogu ihtilali" oldugunu belirtiyor:

Doku ihtilali artik masal degildir... Dogu ihtilali nammi verdigimiz As.
ya ve Dogu Avrupa milletlerinin Bati emperyalistlerine karg1 tasavvur et-
tikleri isyan çoktan beri bir tasavvur olmaktan ç1kmig, faaliyet sahasma
intikal etmigtir... Mücadeleye karar vermig olanlar, muazzam tegkilat ile
birlegmig ve ige baglamiglardir. Teykilatm bir merkezi Moskova ise, diger
bir merkezi Avrupa, bir merkezi Ankara, bir digeri Bakii, bir begincisi
Taykent'tir. Hind'in, Çin'in,Afgan'm, Iran'm, Turan'm, Türk'ün, Rus'un
kisacasi Avrupahlar için hali hazirda nüfuz ve müdahale edilemeyen,
dünyanm yarisi kadar genig bir ülkede, dahilen ve haricen kapitalizme
kargi içlerinde isyan duygulari hisseden birçok millet pimdiye kadar ol-
dugu gibi yalmz çahymak yerine, muazzam bir tegkilata tabi olarak top-
lu halde çahymaya ve teoriler ve fikirler sahasmdan ç1karak fiiliyata geç-
meye karar vermiglerdir...
Anadolu kendi varhšmm kurtulmasmm ancak bu Dogu ihtilalinin mu-
zafferiyeti ile mümkün olduguna inannugtir...47

Zaferi kazandiktan sonra Gazi Mustafa Kemal, Islam, Bolgevizm,


mazlum milletler ve genel olarak "Dogu ideali" vurgulu konugmalarma
keskin bir gekilde son verecek, Avrupa basmma "Bati'ya yönelmig"
(Garp'a teveccüh etmig) bir Türkiye inga edecegini açiklayacak, Lo-
zan'daki diplomatik savag Bat1111agmanmbir dig politika uygulamas1
olacakttr.

Müdafaa-i Hukuk ve islam


Her geyden önce bagta Mustafa Kemal'in liderligindeki Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti çok kuvvetli bir Islami içerige sahiptir. Sivas Kongre-
si'nde kabul edilen Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'mn
programi"Bismillahirrahmanirrahim" diye baghyor. Kurtarilacak vata-
"çogunlu-

m, Mondros'un imzalandigi stradaki smirlar içinde bulunan

46. Butün Eserleri, ciit 13, sf. 145-l49.


47. Hadlye Bolluk, Kurtulug Savagi'mn ideololisi, Hakimiyet-i Milliye Yazilari,
Kaynak Yayinlari, 2004, sf. I 14-I 15. Bolluk'un belirttigi gibl, gazetenin bagyazilarini çogun-
lukla Mustafa Kemal isimsiz olarak bizzat yazmakta vaya bagkalari tarafindan yazildiginda
onun tashih ve tasdikinden geçmektedir. Bu sebeple yazilar Mustafa Kemal'in o siradaki
görüglerini yansitir (sf.9).
158

junu Îslamlarm olugturdunu Osmanh memleketleri"


olarak tammhyor.
"Esas maksadm" Osmanh hükümetinin çökmesi ihtimaline kargi "Hila-
fet-i Islamiye ve Saltanat-1 Osmaniye'nin bekasi" oldugunu belirtiyor,
bu gekildeki ifadeler yedi madde içerisinde üç defa tekrarlamyor.
"maksad"i
Tüzük bölümünün 2. maddesinde Cemiyet'in göyle ifade
ediliyor:

Osmanh vatammn tamamiyetini ve yüce Hilafet makammin ve salta-


natin ve milli istiklâlin dokunulmazhäim temin zmmmda Kuva-yi Milli-
ye'yi âmil ve irade-i milliybyi hâkim lolmaktir.

Tüzügün 3. maddesine göre:

Bilumum Islam vatanda.glar cemiyetin tabii üyesidir.48

Bütün kongre direnig örgütlerinde din adamlarmm aktif ve


ve milli
yer yer öncü ro1ü ald1klan görülüyor. Tarihçi Standford Shaw'm belirttigi
gibi, Türk Milli Hareketi'nde Anadolu'daki ilk gayretlere çogunlukla ye-
rel din adamlan, müftüler, imamlar, müderrisler liderlik etmig, halla da
bu yönde etkilemiglerdir. Mustafa Kemal Paga, zaferi kazamp yeterince
güçlenerek laik Cumhuriyet kurma agamasma gelinceye kadar, bütün
Milli Mücadele boyunca din adamlarmm bu etkisini kullanacaktir.49
Lord Kinross, "Mustafa Kemal, en güçlü taraftarlanm din adamlari
arasmda buldu" diye yazlyor.50
Gerçekten Samsun'a ayak bastig1 andan itibaren onu kargilayan he-
yetlerin içinde veya bagmda din adamlari vardir. Samsun'da kargilaylci
heyetin bagmda Hac1 Molla, Havza'da kargilayan heyette ulemadan Ha-
ci Mustafa Efendi, Amasya'da kargilaylci heyetin bagmda müftü Haci
Tevfik Efendi ve vaiz Abdurrahman Kâmil Efendi bulunuyor, "Pagam,
Amasya emrinizde" diyorlar. Erzurum'da, daha önce gärdügümüz Raif
Hoca, Sivas'ta Mütfü Abdurrauf Efendi... Liste sayfalarca uzatilabilir.
Hiçbir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yoktur ki, üyeleri arasmda din adam1
bulunmasm. Yönetim düzeymde, 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nde 84
din adann görülüyor. 47 Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nden 1Tsinin b -

kam din adarudir.


Müdafaa-i Hukuk cemiyetlerinin bagkam olan 17 din adammm adla-
n pöyle:
Ankara'da müftü Rifat Börekçi, Afyon'da müftü Said Efendi,
Amasya'da müftü Haci Tevfik Efendi, Bilecik'te müftü Mehmet Sükrii

48. Program ve tüzügun tam metni için bkz. Tarik Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasi Parcl-
ler, Istanbul,1952, sf. SI4-5l9.
49. Standford Shaw, a.g.e., cllt II, sf. 664.
50. Lord Kinross, a.g.e., cik I, sf. 270.
159

Efendi, Bitlis'te Mahmut Efendi, Bolu'da müderris Kürtza-


Müftizade
de Mehmet Sidki Efendi, Çanlur1'damüftü Bekirzade Atâ Efendi, De-
nizli'de Ahmet Hulusi Efendi, Erzurum'da Hoca Raif Efendi, Hakka-
ri'de müftü Ziyaeddin Efendi, Isparta'da SeyhAli Efendi, Kirgehir'de
müftü Halil Hilmi Efendi, Konya'da Ali Kemali Efendi, Sivas'ta müftü
Abdurrauf Efendi, Van'da müftü SeyhMasum Efendi, Yozgat'ta müftü
Mehmet Hulusi (Akyol) Efendi, Zonguldak'ta müftü lbrahim Efendi.
Aym gekilde, Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerinden önce Bati Anado-
lu'da kurulan milli cemiyet ve kongrelerde de din adamlannm çok ak-
tif oldugu görülüyor. Afyonlu din adann, müderris Ismail SükrüHoca,
biz-
"Çelikalay" adiyla silahh Kuva-yi Milliye (milis)tegkilati kurarak
muharebelerine kat111yor, soyadi kanunu
zat Kütahya-Eskigehir-Afyon
çilanca kendisine "Çelikalay" soyadi verilecektir. Ispartah din âlimi Ib-
Hukuk Cemiyeti'ni kuruyor,
rahim Efendi Isparta'da Müdafaa-i
TBMM'ye kat1hyor, Meclis üyesi iken izinli olarak cepheye giderek
hemperilerinden olugan "Isparta Mücahitleri"ni toparlay1p "Demir
alay"1kurarak çarpigmalara katihyor, soyadi kanunu çilanca kendisine
"Demiralay" soyadi veriliyor.
önemli
Bati illerindeki milli kongrelerden Erzurum Kongresi kadar
olan Nazilli, Bakkesir ve Alagehir kongrelerinde, ayrica, Redd-i Ilhak, Iz-
mir Müdafaa-i Hukuk-u Osmaniye, 1stihlâs-1Vatan (Vatanm Kurtulugu)
gibi cemiyetlerde de din adamlarmm rolü önemlidir. Kemalist Cumhuri-
Anadolu
yet'in Meclis Bagkanlarmdan Org. Kâzun Özalp,yer aldigi Batt
gayr-i müsait ahval ve gerait içinde muhterem
"o
Cephesi'ni anlatirken,
ulemam1z öne geçmisler, münhasiran telkin ve irgad ile yetinmemigler,
i milli kuvvetlerin (milislerin) bagmda çarpigmiglardir" diyor.51
Böyle bir vatansever din adanu tabam oldugu için, 1stanbulfetvasmm
etkisi suurh ve geçici ohnug, Kuva-yi Milliyeci Ankara müftüsü Rifat Bö-
rekçi'nin fetvasuu 153 Ariadolu müderris ve müftüsü imzalanugt1. "ye-

Milli Mücadele'nin temelini atan sivil milliyetçi hareketler ya da


rel kongreler" hakkmda degerli bir aragttrma yapnug olan Bülent Ta-
nör de özellikle Bati Anadolu'da milli direnigin örgütlenmesinde din
adamlarnun çok etkili olduldanm, ilk baglarda ön saflarda yer aldikla-
egraf, mülk sahipleri ve dm adamlan
"aydmlar,

nm belirtir. Bu gekilde
arasmda belki de ilk defa olarak yerel görünüglü ama ulusal ittifak or-
tanu" tegekkül etmigtir.52
Mustafa Kemal Paga'nm 5 Agustos 1920'de "Adana Vilayeti ve Bütün
Islam Ahalisine" hitaben yaymladigi bildiri, bu ittifala saglamak için iz-
ledigi Islam siyasetinin típik örneklerinden biridir. 7 paragrafhk metin-
de 19 defa Allah, Peygamber, Islam, ümmet, din ve dindar gibi kavram-

5 L Bkz. Doç. Dr. Ali Sarikoyuncu, a.g.e., cik I, sf. 17-129.


52. Bülent Tanär, Türkiye'de Kongre Íktidarlan, 19i8-1920, Yapi Kredi Yaymiari,
istanbul,2002, sf. 135, 2l5.
160

lara yer veriyor, "Adana'nm muhterem Müslümanlan" diye seslenerek


göyle devam ediyor
"Peygamber'in esaret tammayan dindar ümmetinin cihat ordularma
öncü olmak gereflyle iftihar eden siz aziz Adanah dmdaylarmuz... Esa-
ret hayatmm türlü türlü 1st1raplarnt çekmig olan Mis2r,Hindistan, Rus-
ya ve Afrika'daki Müslüman kardeglerimiz... Istiklâl ve dinin muhafaza-
si ugruna gehitlik rütbesine erigen kardeplerimizin Allah'm rahmetine
kavugmalanm ve Allah'in yardunmm yüce tecellisine mazhariyetimizi
tazarru ve niyaz ve cümlenize gerek Büyük Millet Meclisi ve gerek bü-
tün Îslam âlemi namma tegekkür arz ederiz, muhterem gaziler..."S3

Kürtlerle kardeglik
30 Ekim 1918'de Mondros Mütarekesi imzalandiktan sonra, Ingiliz-
ler, Mütareke hükümlerine aylori olarak, Musul vilayetinden bagka, 6
Arahk'ta Kilis'i, 17 Arahk'ta Antep'i, 22 Subat 1919'da Maray'i ve 24
Mart 1919'da Urfa'yi iggal ediyorlar. Ingilizler,Türkiye'nin Mütareke ile
vazgeçtigi Irak bölgesinin Siirt, Mardin, Urfa ve Diyarbakir'1 da içine al-
digmr iddia ediyorlar! Fakat Diyarbalor'da bulunan 13. Kolordu Komu-
tan Vekili Albay Ahmed Cevdet Bey'in sert tepkisi üzerine silahh çatig-
may1 göze alanuyorlar. Kürdistan vaadiyle Kürt agiretlerini tegvik ede-
rek bu siyaseti yürütmek istiyorlar. 1stanbul'daki Kürt Teali Cemiye-
ti'ni, Diyarbalor'daki Kürt Kulübü'nü destekliyorlar. Sivas Kongresi si-
rasmda Mustafa Kemal'i öldürtmek için Elazig-Valisi Ali Galib'i ve Kürt
Bedirhanilerden Celadet ve Ali beyleri görevlendiren, Damat Ferid'le
beraber Îngilizlerdir..Çoklyi Kürtçe kontigan Îngiliz Binbagi Nowel' bu
igle görevli olarak bölgede dolaç1yor.54
Böyle bir ortamda Kürtlerin, Kürt agiret beylerinin ve din adamlan-
mn hangi taraf1 seçecegi fevkalade önemli.
Mustafa Kemal Paga, 14 Haziran 1919'da, Erzurum Kongresi'ncien
yakla.71k bir buçuk ay önce 15. Kolordu Kumandam Kâzun Karabekir
Paga'ya gönderdigi gifreli telgrafta, "Diyarbekir'deki Kürt Kulübü'nün
ingilizlerin tegviki ile Îngiliz himayesinde bir Kürdistan gayesini güt-
tügü" için kapatildigim belirtiyor. "Kürdistan'm tanmrug beylerinde
aldigi telgraflarla bu Kürt Kulübü'nün hiçbir Kürt'ü temsil etmedigini
birkaç serserinin tegebbüsü oldugunu" belirten Mustafa Kemal Pa.ya,
dogu illerinde Ermenistan kurulmasi tehlikesini hatirlatarak Müda-
faa-i Hukuk cemiyetlerinin nahiyelere varmeaya kadar örgütlenmesi-
ni istiyor:

53. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 9, sf. 133-134.


*
Nutuk'ta çagitli baskilarda Novit, Novel, Nowil olarak geçiyor.
54. Genelkurmay Bagkanligt Harp Tarihi Dairesi Resmi Yayinlari, Türk Ístikial Harbi,
IV.cilt, Güney Cephesi, Ankara, 1966, sf. l3-l4.
1 61

Ben Kürtleri ve hatta öz bir kardeg olarak tekmil milleti bir nokta et-
rafmda birleptirmek ve bunu cihana Müdafaa-i Hukuk-ii Milliye Cemiyet-
leri vasitasiyla göstermek karar ve azmindeyim...55

Ocak 1919'dan itibaren, ileride Sevr Antlagmasi olarak ortaya çika-


cak olan hükümleri hazirlamak üzere Paris Barig Konferansi toplam-
yor. Kendisini "Kürtlerin temsilcisi" olarak takdim eden Kürt $erifPa-
ga Ermeni Bogos Nubar Papa.ile igbirligi halinde Dogu Anadolu'da
Sevr tarzmda bir Büyük Ermenistan ve kalan kisimlarda Kürdistan ku-
rulmasi için Ingilizlerin destegiyle Konferans'a ba.gvuruyor. Serif Pa-
ga'ya bölgeden büyük tepki geliyor...
"Silvan agiret reisleri, egrafi, geyhleri ve din âlimleri" tarafmdan Se-
rif Paga'yi protesto etmek için yazilan telgraf metni, dönemin birlegtiri-
ci degerlerini yans1tmak bakimmdan tipik bir örnektir. Mustafa Kemal
bu degerleri harekete geçirerek Kürtleri Milli Mücadele'ye kazanacak-
tit Padigaha, Paris Bang Konferanst'na, Îtilaf Devletleri liderlerine, ta-
rafs12 devletlerin büyükelçilerine, Mebusan Meclisi'ne ve Ankara'daki
Heyet-i Temsiliye'ye gönderilen 27 Subat1920 tarihli uzun telgrafta, Se-
"gafil
rif Paga'nm ve lanetli tegebbüsünün" halkta ve ileri gelenlerde
"tezahürat-1
nefretle kargilandigi, vatanperverane" ile halkm tepkisini
ortaya koydugu anlatdarak deniliyor ki:

Muazzam Osmanh kitlesinin en metin ve sarsilmaz, kale gibi direcci


olan Kürtler her geyden evvel Îslam'dir.Ve ikinci olarak Osmanh'dit ve
en sonra Kürt'tür. Muhtegem Osmanh ailesinin ve qu Îslam kardegligi
toplumumm en fedakâr ve en bagh ve en nyumlu bir uzvu olan Kürtle-
rin bu beraberlikten zerre kadar ayrilmamalari onlarm gayesi ve emeli-
.
dir. Kürtler Osmanh idaresinin adil ve ulvi egemenligine katilma onuru-
na sahip olduklan günden beri hiçbir ihanet eseri göstermemigtir ve
ebediyen de göstermeyecektir... Dünyada hiçbir kuvvet tasavvur edile-
mez ki, Kürtlük ile Osmanhhk araamdaki bu kadim ve tarihî uyumu kal-
dirmaya ve yok etmeye muvaffak olabilsin. ÇünküOsmanhhk Kürtlügü,
Kürtlük de Osmanhhgi nefsinde toplamig ve yekdigerine mutlak bir bag
ile baglanmigttr. Bu itibarla bütün Kürtler iman etmiglerdir ki, Osmanh-
him temiz hayati ve istikbali parçalamp yok olursa Kürtlük de yok
olur...56

55. ATTB, sf. 36-37.


56. Prof. Dr. Abdülhaluk Çayve Yagar Kalafat, Dagu ve Güneydogu Anadolu'da Ku-
va-yi Milliye Hareketleri, Turk Kültürünä Aragttrma Enstitüsu Yayinlarr, Ankara, 1990,
sf. 39-40. (Agdali bir Osmanli Türkçesiyle,yazilreig olan metni ben sadelestirdim, Kaynak
kitapta "Osmanlilik rehn-i enderas olursa..." ifadesi yer aliyor; yanlig okuma veya yanlig
"indiras"
dizgi oldugu belli. "Enderas" diye bir kelime yoktur. Dogrusu almahdfr, bu da
yikilma, adi sani kalmayacak gekilde yok olma" demektir. T.A.)
"kökten
162

Telgrafm devammda Serif Paga'mn gafil bir menfaatperest oldugu,


"milyonlarca
servet cem ve iddihar" ettigi, yani biriktirip gömüledigi,
hiçbir gekilde Kürtleri temsil edemeyecegi, bir "hain ve mühin-i vatan"
oldugu ifade ediliyor
Musul'da Ingilizlere karpi baÿlayan "Cemiyet-i Hilaliye" hareketi de,
"Osmanh hükümetinden bagka hiçbir hükümet kabul etmiyoruz" diye-
rek Türkiye'ye baghhgim ifade ediyor. Ïngilizleri kaygilandiran bir.ha-
rekettir bu.57
"vatan
Mustafa Kemal Papa, daha Samsun'a çiktigi andan itibaren ve
"yüce
istiklâl"le beraber Hiladet ve saltanat... din-i mübin-i Islam" gibi o
zamanm birlegtirici kavramlanm da kullanarak herkesi Milli Hareket
bünyesinde birlegtirmeye çahylyor.
Erzurum ve Sivas kongrelerinde Mustafa Kemal Paga'nm konugma
ve yazigmalannda "Hilafet ve saltanat"1 kurtartaanm yamnda yogun bir
Islami dil kullandigmi gördük. Erzurum Kongresi'nden hemen sonra 10
ve 13 Agustos 1920 günlerinde Kürt geyh ve agiret reislerine yazdigi bu
mektuplara Nutuk'ta da yer vermigtir:58
Bunlardan mesela Mutki'de Agiret Reisi Haci Musa Bey'e, "Muhte-
rem Efendim" hitablyla baçIayan 10 Agustos 1919 tarihli mektupta
Mustafa Kemal Paga'mn hafizasmm çarpici bir örnegini görüyoruz. Bi-
rinci Dünya Savagi sirasmda Bitlis'te Ikinci Ordu Kumandam oldugu si-
rada aralarmda kalbî baglar olugtuguna ve bu kiymetli hatiralan daima
sakladigmi hatirlatan Kemal Papa, Bitlis'in kurtulugundaki hizmetlerin-
den dolayi Hact Musa Bey'i kutluyor. Simdidogu illerinde bir Ermenis-
tan kurulmak istendigini, Istanbul hükümetinin acz içinde oldugunu
belirtiyor, Erzurum Kongresi hakkmda bilgi veriyor. Haci Musa Bey'in
Heyet-i Temsiliye üyesi seçildigini belirterek Sivas Kongresi'ne davet
ediyor. Çoksicak ifadelerle yaz1lnug mektup göyle sona eriyor:

Cenâb-1 Våhibül'âmâl Hazretleri'nden' vatan ve milletimiz için hayirh


akibetler niyaz eder ve sizlerin gõzlerinizden öperim.

Mutki Agiret Reisi Haci Musa önemli bir isimdit Birinci Dimya Harbi
sirasmda Bediuzzaman Said Nursi ve SeyhMuhanuned Diyauddin'le b -

likte Bitlis çevresinde "GönülIü Ihtiyat Birlikleri" deni1en toplam 2 bin ld-
gilik bir milis gücü ile ordu emrinde savagmiglardi. Mustafa Kemal, Hac1
Musa Bey'i o dönemden tamyor. Bitlis'te kumandan oldugu sirada Musta-
fa Kemal Papa 16 Nisan 1916 tarihinde Haci Musa Bey'e gönderdigi telg-
raflarda, ilerleyen Ermeni ve Rus birliklerine kargi yapacaklar1 harekât

57. Genelkurrnay Harp Tarihi, Turk istiklal Harbi, IV. cllt, Guney Cephesi, sf. l6-l7.
58. Bkz. Nutuk, Vesikalar, no. 47-53.
*
Emelleri Gerçekleptiren Yüce Allah.
1 63

hakkmda emirler vermigti." Aynca, Said Nursi' Milli Mücadele'yi destek-


lemig, Mustafa Kemal ve Fevzi Papa tarafmdan Ankara'ya davet edil-
mig,60 Siirt ve Muy milletvekillerimn verdigi önerge ile 9 Kasim 1922 gün-
lü TBMM oturumunda "Viläyilt-1Sarkiye ulemasmdan Bediüzzaman Said
âmedi" (hoggeldin) denilmigtir.61
"hog
Molla"ya Meclis tarafmdan
Mustafa Kemal Kürt geyh ve agiret reislerine yazdig1 mektuplara
"Muhterem Efendim, Faziletlû Efendim, Vatanperver Efendim" gibi hi-
ta larla baghyor. Erzurum Kongresi hakkmda bilgi veriyor. Heyet-i
Temsiliye üyesi seçilenleri Sivas'a davet ediyor. Mektuplarda vurgula-
nan konularm bagmda Hilafet ve sultanatm kurtardmasi ile dogu ille-
"mukaddes
rinde Ermenistan kurulmasi, vatamn Ermeni ayaklan altm-
da çignenmesi" tehlikesi geliyor.
Eski Osmanh mebuslanndan "Sadullah Efendi Hazretlerine" 13
Agustos 1919 günü yazdigi mektupta Mustafa Kemal, dügman iggalini
anlat1yor, Erzurum Kongresi'nde Heyet-i Temsiliye üyesi seçildigini bil-
direrek Sivas Kongresi'ne davet ediyor. Seyhlereyazdig1 mektuplarda
Mustafa Kemal daha "Islami" bir dil kullamyor. "Megayih-i Îzamdan"
(Büyük Seyhler'den) "SeyhZiyaeddin Efendi Hazretleri"ne yazdigi
mektup bunun bir örnegidir

Cenâb-i Hakk'm avn ü inayetive Peygamber-i zîqammizm feyz ü geffaati


oldugunu ve huku-
ile umum milletimizin bir noktada müttehid (birlegmig)
kunu muhafaza ve müdafaaya kadir bulundugunu cihana gösterecegia...

Bitlis'te Küfrevizade Seyh Baki Efendi'ye yazdigi mektupta, Birinci


Dünya Savagi sirasmdaki iligkilerinin yarattigi sevgi duygularim dile
için ortak çahymalarmuzin bagariya ulagmasm1 engel-
"vatan
getiriyor,
lemek ve ülkeyi bölünmüg parçalara ayirarak hepimizi birbirimize dü-
gürmek suretiyle milleti ve memleketi felakete sürüklemek isteyen
dügmanlarm ortaya bir Kürdistan meselesi ç1kardiklanm" anlatiyor:
Seyhin,
"säzünün
geçtigFbölgede çaba harcamasuu ve ülkenin mutlu-
lugu için çabalarmi sürdürmesini rica" ediyor, gözlerinden öpüyor.62
Elazig Valisi Ali Galib'in Îngilizlerinve Kürt Bedirhanilerin destegiyle "imha"

Sivas Kongresi'ni basarak Mustafa Kemal ve arkadaglanm etme-

59. M. Kemal'in telgraflarinin tam metni ve Bitlls bölgesindeki mücadeleler içln bkr. Prof.
Abdülhaluk Çayve Yagar Kalafat, a.g.e., sf. 40-49.
* l925'te
isyan eden SeyhSaid'le, MilliMacadele'yi destekleyen ve l925'teki isyana kargi
çikan Said Nursi tamamen ayri gahslyetferdir. Isim benzerliginden ve ikisinin de Kürt ol-
rnasindan alsa gerek Standford Shaw gibi ciddi bir tarihçi bile Said Nursi'yi §eyhSaid'le ay-
ni kisi zannetmistir. ( S. Shaw, a.g.e., cilt II, sf. 742.)
60. Doç. Dr. Ali Sarikoyuncu, a.g.e., I, sf. 26.
61. TBMM Zabit Ceridesi, 9.XL.1338,cllt 24, sf. 439. 6

62. Atatürk'te Konular Ansiklopedisi, sf. 369, 4 Mart 1922.


164

leri tegebbüsüne karyi Malatyah Kürt ileri gelenlermden Haci Kaya Aga
ve Mustafa Aga, Milli Hareket'i destekliyorlar, Ali Galib'e karg1 ç11ayor-
lar. Ali Galib, bu durumda, Binbaqi 11yaskomutasmdaki askerî birligin
yaklagtigm1 da dikkate alarak kaç1yor. Sivas Kongresi 11 Eylül'de baga-
nyla tamamlamyor. Mustafa Kemal Papa "Haci Kaya ve
SatzâdeMustafa
Agalara" 15 Eylül'de telgraf çekiyor; "Kürt kardeglerimiz"in gösterdikleri
"vatanperverane
himmetleri" için tegekkür edlyor ve diyor ki:

Sizler gibi din ve namus


sahibi büyükler oldukça Türk ve Kürt'ün yek-
digerinden aynlmaz iki öz kardeq olarak yagamakta devam edecegi ve
Makam-1 Hilafet.etrafmda sarsilmaz bir vlicut halinde iç ve dig dügman-
lanmiza kargi demirden bir kale halinde kalacagi güphesizdir Cenâb-1
Hakk mesaimzi megkûr eylesin.63

Kasun 1919'da, Kürt Teavün Cemiyeti adh Kürtçü kurulugun Mütare-


ke döneminde Istanbul'daki çahymalarmdan tedirgin olan Mustafa Ke-
mal Papa, Dogu Anadolu'da Kürt beylerinin ve agiret reislerinin kendi-
sine "Hilafet makamma baghhklarma dair müracaatta bulunduklarmi"
belirtlyor, bunlarm vatanseverligini övüyor. Kürt Teavün Cemiyeti'nin
ancak Istanbul'da var olabilecegini belirtiyor, ingiliz himayesini dügü-
nen bu vatansizlarm Kürtlerle hiçbir münasebeti yoktur" diyor.
Dogu illerindeki kumandanlara gönderdigi telgraf emrinde "Kürt
agalarma ve egrafma keyfiyetin anlatilmasmi" ve "mukaddes
Hilafet
makamma tam bir sadakatle bagh kalacaklarma ve Kürt Teavün Cemi-
yeti'nin aynhkç1 hareketini lanetlediklerine dair" telgraflar çektirmele-
"mukaddes
rini istiyor. Aynhkç1 hareketlere kargi, Kürtlerin Hilafet
makamma dinî baghhgive Türk kardeqleriyle aynlmaz bir yigitlik kale-
si teykil eyledigini" vurguluyor.64
Hazro Egrafmdan Mehmet Beyefendi'ye gönderdigi 24 Agustos 1920
tarihli mektup, Mustafa Kemal'in din, ümmet, hilafet gibi kavramlan
"bütün
kullanarak kuvvetleri birlegtirmek" geklindeki stratejisini yans1-
tan örneklerden biridir:

Zât-1 ålileri gibi vatanperver dindaglanmizm vatanî ve fedakârca ya -

dml ve hizmetleriyle vatanumzm ve Hilafet makammm kurtanhnasma


yönelik megru çahymalarmuzda er geç muvaffakiyete nail olacaimuz
hakkmdaki kanaatim sars11mazdir. Yakmda Islam ümmetinin Avrupah is-
tilacilardan kurtarilmasi hususundaki baçan haberlerini zat-1 âlinize in-
gallah teblig ederim...

63. ATTB, sf. 71. Kr.irtleri din birligi, din kardegligi duygusuyla Milli Mücadele'ye bagla-
mak için Kürt a§1retlerine çekilmig degigik telgraflar: Atatürk'ün Bütün Eserleri, ch 6,
sf. I05, I49.
64. Atatürk'un Bütün Eserleri, cilt 5, sf. 108 ve 120, 329.
165

Paga, mektubunun devammda mahalli durumlar hakkmda kendisine


sik sik bilgi verilmesini istiyor. Aym mektubu Bitlis'teki Küfrevizade
Seyh Abdülbaki Efendi'ye de gönderiyor.65 Karabekir'e gönderdigi
telgrafta Milli Mücadele'yi destekleyen eyhlere "Millet Meclisi namma
iltifat buyurulmasuu" hatirlatiyor.66
Bu mektuplar, telgraflar aym zamanda Mustafa Kemal'in muazzam "özel

enerjisini de gösterir. Henüz dogru dürüst çaligan bir kalem"i, bu-


gù kü deyimle Genel Sekreterlik bürosu bile olmadigi halde, teker te-
ket kipilere varmcaya kadar yogun bir yazigma agun yürütüyor.
"Yüzlerce agiret reisi ve agas1" Kuva-yi Milliye'yi desteklemek için
milis kuvvetleri kurarak bilfiil çatigmaya giriyor. Gördekli Seyh Zarif,
Zerdekli SeyhMustafa Efendi, SeyhMuhammed yöredeki harekete ön-
cülük eden din adamlarmdandir. Güneydogu'dan 16 il ve ilçe müftüsü,
milli cemiyetlerde bagkan veya üye olarak götev aldigi gibi, ayrica res-
mî bir dinî görevi olmay1p $eyhunvamna sahip 16 kipi Birinci Meclis'te
üyedir. Kürt agiret reislerinin, beylerin, din adamt ve geyhlerin Kuva-yi
Milliye'ye verdikleri destegin moral kökleri, Abdülhamid'in kurdugu
Hamidlye Alaylan'na kadar gidiyor.67

Ermenistan tehlikesi
Din kardegligi ve geleneksel Hilafet'e baghhk faktöründen bagka,
Sevr Antlagmasi'na göre Dogu Anadolu'da Ermenistan kurulmasi tehli-
kesi de Türk-Kürt beraberligini saglayan önemli bir faktördür. Bunun
içindir ki, Mustafa Kemal Papa Kürt geyhlerine, beylerine, ileri gelenle-
rine yazd1g1 mektuplarda bu tehlikeye dikkat çekiyor. 9 Kasun 1919'da
Harput Vali Vekili Servet Beyefendi'ye gönderdigi telgrafta Urfa, Aym-
tap ve Maray'm Fransiziar tarafmdan iggaline kargi protestolar yap11-
masuun önemini anlatlyör ve gunu vurguluyor

Kürtleri Osmanh camiasmdan ayrmak ve Îngilizboyunduruguna sevk


etmek, neticede Dogu Anadolumuzu Ermenilere çignetmeye yol açacak
olan Kürdistan Teali Cemiyeti gibi zararh bir teykilatm vicdan yerine ya-
banci parasi taglyan birkaç serserinin memleketimize ekmek istedilderi
fesat tohumu...68

Bölgede Ermenistan kurulmasi tehlikesi, Îngilizistihbarat belgelerinin


de gösterdigi gibi, "Büyük Ermenistan sözü Milli Hareket'in ategini alev-

65. a.g.e., cilt 9, sf. 265.


66. a.g.e., cilt I0, sf I09.
67. Abdülhaluk Çay,Yagar Kalafat, a.g.e., sf. 8-9, 23, 27, 30.

68. a.g.e., sf. 128.


166

lendiriyor... Kürtleri tekrar sirt s>rta Türklerle bir hizaya getirlyor."


6 Mart 1920'de Osmanh Mebusan Meclisi'ndeki "Dogu 111eriMebus-
lar1"nm yaymladiklan beyanname de ülkeyi birleptiren faktörleri gör-
mek bakunmdan önemlidir. Sevr'e göre doguda Ermenistan kurulmas1-
na giddetle kargi çikan dogu illerinin Osmanh mebuslan, hiçbir ilde Er-
meni çogunlugunun hiçbir zaman bulunmadiguu belirtiyorlar. "Arazi-
nin vaziyeti ve tegekkülü, ahalinin dag1hm gekli ve aym iktisadi yol
üzerinde bulunmalan, mügterek dm ve mügterek tarih sahibi olmalan"
sebebiyle aynlmalannm mümkün olamayacagru vurguluyorlar. Dogu
illerinin Malazgirt'te Sultan Alpaslan'm zaferinden beri ülkenin aynl-
maz bir parçasi oldugunu anlatiyorlar, "Müslüman memleketi" terimini
"musiki,
vurguluyorlar. Bölgedeki raks, spor gibikültiirel ve güzel sa-
natlara ait milli varhklarm tamamen Müslümanlara ait" olduguna dik-
kat çekiyorlar. 8 paragrafhk beyannamede 6 defa "Müslüman" vurgusu
yer ahyor.70
"alti
"Vilâyât-i Sitte" denilen il"in, Erzurum, Elazig, Diyarbakir, Sivas
ve Bitlis'in Ermenilere verilecegi haberleri üzerine daha Arahk 1918'de
Îstanbul'da çogunlugu Diyarbalarh ve Erzurumlu isimler tarafmdan Vi-
lâyât-1 SarkiyeMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin kurulmasmdan sonra,
Diyarbalor'da Müftü Ibrahim Efendi'nin bagkanhšmda "Diyarbaler Mü-
dafaa-i Vatan Cemiyeti" kuruluyor, bunlar Damat Ferid'e protesto telg-
rafi gönderiyorlar

Vilâyât-1 SarkiyeArnavut babamzdan miras kalm19 mülkünüz degildir


ki Ermenilere pegkeg çekiyorsunuz!

Vilâyât-i SarkiyeMüdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin Erzurum gubesi 10


Mart'ta, Diyarbalar gubesi 18 Haziran'da kuruluyor ve Erzurum Kong-
resi kararlarma uyarak adun "SarkiAnadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiye-
ti" olarak degigtiriyor. Diyarbakir müftüsü Haci Ibrahim Efendi bag-
kanhšmdaki Müdafaa-i Vatan Cemiyeti de buraya katihyor. Müftü Îbra-
him Efendi diger üç Diyarbalar delegesi ile birlikte Erzurum Kongre-
si'ne iytirak ediyor.
-i

Diyarbalorh büyük yazar Süleyman Nazif'i ve Diyarbakir Müdaf


Hukuk Cemiyeti'nin kurucularmi rahmetle amyorum. Müftü Haci Ibr -

him Ulug, Pirinçzade Sitle (Taranci) ve Feyzi, Yasinzade Sevki (Ekin-


ci), Halifezade Salih (Kalfagil), Müftüzade Seref(Ulug), Zülfü (Tigrel)
beyler, Beysanzade Molla Ahmet, Cemilpagazade Kasim gibi bey ve
efendiler...

69. G. jaeschke, Kurtulug Savagi lle ilgiliingilixBelgeleri, TTK, 199|, sf.44-45.


70. "Vilâyât-i SarkiyeMebusiarinin Beyannamesi"nin tam metni için bkz. Zekal Güner ve
Orhan Kabatag, Milli Mücadele Dönerni Beyannameleri ve Basmi, Atatürk Kültür
Merkezi Yayinlari, Ankara, 1999, sf. 156-158.
I

167

muharriki" yani harekete geçirici ruhu büyük edip


"ruh-i

Cemiyetin
Süleyman Nazif'tir. Esas ilkesi "Vilâyât-1 Sarkiye'deMüslüman hâkimi-
yetinin devami"dir, bunun için Türklerle Kürtlerin birligidir:

Vilâyât-1 Sarkiye'deen çok Türkler sonra Kürtler ezici çogunlugu


ve lisanî farlo büsbütün gidermig-
aradaki irkî
oluyturur. Islamî bag ise
irkî hukuku Osmanhhk milliyeti altmdan
tir... Türk ve Kürt'ün tarihî ve
oplanmig ve her iki irkm menfaatlerinin telifi, biri digerinin hakkma te-
cavüz etmeksizin da kabildit71

yazdirttigi Istanbul fetvasma


Sunu da belirtmek lazim: Ingilizlerin
kargi Kuva-yl Milliyeci fetvay1 imzalayan müftüler arasmda Diyarba-
kir müftüsü El-Hac Ibrahim Efendi, Urfa müftüsü Hasan Efendi, Bit-
lis müftüsü Abdülmecid Efendi ile Van müftüsü Riza Efendi de vardir.
Bölgeden Kuva-y1 Milliye fetvasim imzalayan diger müftüler göyle:
Harran müftüsü Mustafa Sirri Efendi, Lice müftüsü Ahmed Efendi,
Siverek müftüsü Osman Efendi; Virangehir müftüsü Ibrahim Efendi,
Silvan müftüsü Abdurrahman Efendi, Hizan müftüsü Abdülmecid
Efendi.
Dersim (Tunceli) Müdafaa-i Milliye Cemiyeti olarak agiret reisleri,
egraf ve Belediye Reisi Ahmet Bey'in 13 Nisan 1919'da Anadolu ve Ru-
meli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi Mustafa Kemal Paga'ya çektikle-
ri telgrafta qu satirlar yer ahyor:

Bütün dünya için kabul edilen milliyet prensipleri ve mütareke partla-


rma aylon olarak Izmir, Adana ve Marag gibi memleketlerimiz iggal alti-
na almdiktan sonra pintdi de Maray'ta dindaglanmizm 3 günden beri
Fransiz ve Ermenilerinatop ve mitralyöz ategine maruz kalarak vatan ve
memleketten eser kalmamakta oldugunu büyük heyecanla ögreniyoruz.
Medenlyet ve insaniyete yalagmayan bu halleri bütün meveudiyeti-
mizle protesto ediyoruz.
Bu hunharca tecavüzlerin derhal men edilmezse ve cüret edenleri
derhal cezalandinlmassa biz de her türlü fedakârhgl göze alarak dindag-
lanmizm feryadma kogarak kanmuzm son damlasuu dökecedimizi...

Imza: Ferhat Agireti Reisi Halil Agazade, Zeytuazade Mustafa, Der-


sim Karabibi Reisi Kotzade Mehmet, Egraftan Mikailzade Mehmet,
I
Bahtiyar Agireti Reisi Keçezade Sabri, Belediye Reisi Ahmet.
Müdafaa-i Milliye Cemiyeti Heyet-i Merkezi Reisi Cemil Bey'le bir-

71. $evketBeysanoglu, "Milli Mücadele'de Diyarbakir", I. Uluslararasi Atatürk Sem-


Yayintari, sf. 1099-| 107; §avket
pozyumu, Ankara, 1994, Atatürk Aragtirma Merkeri
Beysanoglu, Diyarbakir Tarihi. Diyarbalor Belediyesl Yayinlari, 1990, cik 2, sf. 800-801.
72. Prof. Ali Sarikoyuncu, a.g.e., II, sf. 393-395.
168

likte agiret reislerinin çektigi telgraflarm niteligi de aymdir: Din kar-


deçIigi, Ermeni ve Fransiz mezelimine tepki ve vatan fikri.E
Heyet-i Temsiliye namma;Mustafa Kemal'in 7 Ocak 1920'de Salihli
Cephesi'nde Milli Kumandanlardan Regit Bey'e gönderdigi gifreli telg-
raf, iç isyanlara ve etnik aymmc1hga kargi onun herkesi Milli Mücade-
le'de birlegtirmek için Îslam faktörünü nas11 kuvvetle. vurguladigmm
bir özetidir. Damat Ferid'in ve Ingilizlerin destegiyle Milli Hareket'e
"iç
kargi en önemli isyanlar"dan birini yürüten Ahmet Anzavur'dan
bahseden telgrafm ilgili bölümü göyledir:

Ahmet Anzavur'un alçakhŠl gahsma ve tegvikçisi olan Îngilizlere ve


hempalarma aittir. Bu din ve devletin sadik bi uzvu olan
Çerkeskardeg-
lerimiz, hepimizin iftihan ve bag tacidir. Asil bugün dügmanlarla kugatil-
mig olan Türk, Çerkez,Kürt gibi din kardeglerinin el ele vermesi, sars11-
maz bir vücut meydana getirmeleri namus ve hayatumz1 kurtarmak için
bir farz-1 ayudir.74

"Farz-1 ayn" Islami bir terimdir, teker teker her Müslüman'm yerine
getirmesi dinen zorunlu ödev, Allah'm emri demektir.

Ïslam'mrolü
Mondros Mütarekesi'nin hemen ardmdan ülkenin her tarafmda millí
direnig ve kongre hareketleri bagliyor, ama bati ve dogu illeri arasmda
bir vurgu farla var. Bati illerindeki direniëlerde "Îslam" ve "Müslüman"
gibi dinî terimlerle birlikte "Türk" hattà "Türk milleti" gibi terimlerin
yogun bir gekikle vurgulandigmi görüyoruz. Dogu Anadolu'ya
ve Kaf-
kasya'ya dogru gittikçe, etnik kompozisyon sebebiyle, "Türk" kavra-
mmdan ziyade "Îslam" ve "Müslüman" kavramlan öne geçiyor. "Camia-
yi Osmaniye... Türk ve Kürt... Makasid-1 Milliye... Irkî, dinî vahdet...
Mukadderati mügtereke" terimleri sikhkla vurgularuyor. Bölgede "et-

nik yapmm kariç1khg1" ve "Türk milliyetçiligi için uygun ortam bulun-


mamasi" Dogu Anadolu ve Kafkasya'daki millî hareketlerde Islam fak-
törünü ön plana ç1kanyor. Ama bütürt bunlarm hepsi devletin ve va
mn birligini ve bagunsizhšmi savunuyorlar.75
Bir fark da Dogu'daki kongrelerde, Dogu komutanhklanyla yap11an
yaz14malarda Bolgevizm'in yogunlukla gündeme gelmesidir. Bati Ana-

73. Abdülhaluk Çay,Yagar Kalafat, a.g.e., sf. 63-65.


74. Atatûrk'ün Bütün Eserleri, cilt 6, sf. 105.
75, Bkr. Doç. Dr. Zeki Çevik, Milli Mücadele'de 'Mi.idafaa-i Hukuk'tan Halk Firka-
st'na Geçig, Atatürk Aragttrma Merkezi, 2002, sf. 150-176; Mustafa Albayrak, Milli Mü-
cadele Döneminde Bati Anadolu Kongreieri, Atatürk Aragtirma Kurumu, Ankara,
1998.
169

dolu'daki milli kongrelerde ve milli direnig cemiyetlerinde ise Bolgevik


terimlerini hiç görmüyoruz.
Bati Anadolu kongreleri Milli Mücadele tarihinde fevkalade önemli
sivil milli hareketler oldugu halde, inkilap Tarihi derslerinde Ata-
türk'ün Natuk'taki anlatinu esas almdiál için, Bati Anadolu'daki hare-
ketlere gereken yer verilmiyor. Hatta Kemalist ideoloji 1930'lardaki ya-
zimmda bu yerel direnig hareket ve kongrelerini suçlamig, bunlarm
" "kavim
lgeci, mahalli vatanci" ve ve kabile hislerini takviye eden ir-
t1ca hareketleri oldugunu" iddia etmig, suçlanugtirP6
"gerçek
Hâlbuki Bülent Tanör'ün belirttigi gibi, burada bunun tam
tersidir. Yerel hareketlerde ulusal toplum, ulus ve ulusal birlik pers-
pektifi egemendir." Gerçekten, dogu ve bat1 illerinde öne çikan kav-
ramlar ne kadar farkh olursa olsun, Misak-i Milli içindeki ülkenin ve
nüfusun birligi ve bütünlügü savunuluyor. Dogu ve Güneydogu Anado-
lu'da Islam öne ç1kmakla birlikte Türklük ve Türk yurdu kavramlari da
görülüyor, daha çok Camia-i.Osmaniye, ahali-i Îslamiye gibi terimler
kullamhyor; ama bati illerindeki kongrelerin de dogu illerindeki kong-
"milli
relerin de amac1 kortulug"tur.
Yine Tanör'ün belirttigi gibi, Türkiye'de Mütareke döneminde Misak-i
Milli smirlan içindeki nüfusun büyük kitlesini Müslümanlar olugturdu-
gu için "Müslümanlarm birligi" parolas1 önemli bir itici güç olmugtur
Dinsel semboller ve "Müslümanlarm birligi" fikri, yerel kongre hareket-
lerinde de görülen ideolojik-kültürel degerlerdir. ÖzellikleAnadolu'da
yagayan farkh etnik kökenli ve degigik mezheplerden unsurlarm ortak
"din
dügmana kargi harekete geçmesinde ortakhgi" temasi birlegtirici
iglev yüklenmigtir. Bu platformun, en çok, Dogu ve Güneydogu Anado-
"yap1gtinc1

lu'da önemli bir görev" yapt1g1 görülmektedir. Meclis'te yap1-


lan konugmalar da bunun kamtidir. Dinsel temalara dayah ajitasyon
Mustafa Kemal tarafmdan da sürekli kullanilruptir."
"vatan"

Bütün belgeler, ortak bir fikrinin var oldugunu da gösteriyor,


Izmir'in iggali Dersim'de, Diyarbalor'da protesto ediliyor. Bu ortak va-
tan fikrinin olugmasmda tarihsel Osmanhhk algismm ve dindaghšm oy-
nadigi rol açiktir.
Îstanbul'daki Ingiliz Bagtercümam Andrew Ryan, 25 Arahk 1919'da
Londra'ya gönderdigi raporda diyor ki·

Milliyetçiler gimdi iki yol kullamyor: Milliyetçi ol çünkü Îslam'1kurta-


racak yegâne yol odur. Islam'a sadik ol çünkü senin milli varhgim kurta-
racak yegâne yol odur.

76 Sadri Enem, Türk inkilabi'nm Karakteri, Maarif Vektleti, istanbul l993'ten aktaran
Bülent Tanör, Türkiye'de Kongre iktidarlars, 19IB-J920, Yap: Kredi Yayinlari, 2002,
sf. 38.
77. Bülent Tanör, a.g.e., sf. 38-40, 36 I-362.
170

Ryan, devammda böyle bir Îslam'la iligkili milliyetçilikle Bolge-


vizm'in "Ïslam dünyasmdaki Ingiliz hâkimiyetini mahvedebilecegini"
söylüyor! Bolgevizm'i de Panislamizm'i de ezmenin imkânsiz oldugunu,
ama
"bölmek,
arkadag gibi davramp kazanmak ve sonra hükmetmek"
gerektigini belirtiyor! Ryan, 11 Ocak 1920 tarihli raporunda da "Istan-
bul'un Müslümanlardan temizlenmesini" istlyor·

Müslüman dünyasi gözünde Osmanogullarmm 1stanbul'u fetihle ka-


zand1klan o esrarengia kuvvet silinecektir."

kuvvet" Islam ve Hilafet'in Müslüman toplumlar üze


"esrarengiz

Bu
"esrarengir
rinde degigik ölçülerdeki etkileridir. Mustafa Kemal bu
kuvvet"i hem gördügümüz gibi içeride çegitli toplum kesimlerini Mini
Mücadele için birleptirmede kullamyor... Hempe bir o kadar önemlisi,
Îngiliz emperyalizmine karyl Îslam dünyasma dayanan bir dig politika
unsuru olarak kallamyor.
tutarhdir. lçeride halki birleptirmek, di-
1ç politikasi ile dig politikasi
ganda Ingiltere'ye karg1 siyasi güç toplamak için Islam siyaseti...
Prof. Ercüment Kuran'm yazdiklan pöyledir

istiklâl Sava.91 boyunca Mustafa Kemal Pa.ya, Türk milletinin kurtu-


luqunu saglamak için, 1slammücahitlini davasim gütmügtür. Büyük ga-
ir Mehmed Âkifinderin bir ruh cogkunlugu içinde yazdigilstiklål Mar-
gumz, bu devrin milli oldugu kadar da dinî heyecannu aksettirir. Sa-
karya Zaferi'nden sonra TBMM tarafmdan Mustafa Kemal Pa.ya'ya Ga-
zi unvanuun veriligi, Milli Mücadele'nin Islamî hüviyetini açikça orta-
9
ya koyar.

Bunun dig politikadaki utantis1, Îslam dünyasm1 Îngiltere'ye karg1 ve


Mini Hareket'i desteklemek üzere harekete geçirme siyasetidir.
Dig politika bakunmdan, sömürge ülkelerdeki milli uyamylarda Îs-
lam'in rolü son derecede önemlidir. Özellikle Hindistan'da (bugünkü
Pakistan dahil) geligen Hilafet Hareketi, Türkiye için aktif bir dost, În-
giliz sömürgeciligi için ciddi bir tehlikedir. Misir ve Suriye'de de k
Milli Hareketi'ne sempati geligiyor.
Eski Çarhkrejiminin sömürgesi olan Müslüman Kafkas, Orta Asya,
Kiran ve Kazan topraklarmda "Ceditçilik" denilen milli uyamy hizla ge-
ligmig, bütün Rusya Müslümanlarim (hepsiTürk) kapsayan "Müslüman
kongreleri" toplamyor, Türk dünyasmm aydmlanma ve yenilegme (Ce-

78. Erol Ulubelen, a.g.e., sf 220-221


79. Prof. Ercüment Kuran, Atatürkçülük Üzerine Denemeler, Kültür Bakanligi Ya-
yinlari, Ankara, 1986, sf. 26'dan aktaran: Yrd. Doç. Dr. Bayram Sakalli, "Sosyal Açidan Mil-
li Macadeleye ve Müdafaa-i Hukuk Cemlyederine Bir Bakig", Türkler, cllt 15, sf. 724.
771

"dilde,
ditçilik) önderi Îsmail Gaspirah'nm fikirde, igte birlik" ilkesi gi-
derek yayihyor
Bu hareketler öylesine güçlenmigtir ki, Lenin, Çarhgave Beyaz Or-
dulara karg1 "Rusya Müslümanlan"nm destegini kazanmak istiyor, on-
"bütün
lara dinî ve kültürel özgürlüklerini" vaat edlyor.
Böyle bir dünya konjonktüründe Mustafa Kemal hem Îslami, hem
Bolgevik terimleri yogunlukla kullamyor; Milli Mücadele'ye destek ol-
m arru saghyor.

Emperyalizme karg1 Îslam faktörü


Îslam siyasetinin dig politikaya dönük önemli belgelerinden biri,
Mustafa Kemal'in, daha Ankara'da Meclis açilmadan önce, 17 Mart
1920'de, Istanbul'un iggalinin ertesi günü Heyet-i Temsiliye adma ya-
ymladigi "Îslam Â1emine Beyanname"dir.
. Beyanname "Hilafet-i mukaddese-i Islamiye'nin makarn olan Îstan-
bul" diye baghyor Yani, kutsal lélam Halifeliginin yüksek merkezi olan
Istanbul'un cebren iggal edilmesinin bütün Islam âlemine tecavür oldu-
unu ifade ediyor. Hilafet makammm bütün Müslümanlann hürriyet ve
istiklâllerinin biricik dayanag1 oldugunu söylüyor:

Bu tecavüz Osmanh saltanatmdan ziyade, Hilafet makammda hürriyet


ve istiklâllerininyagâne dayanak noktasuu gören bütün Islam âlemine
yapilnugtir. Asya'da, Afrika'da Peygamber'in takdir edecegi bir kutsal
gayretle hürriyet ve istiklâl mücahedesinde devam eden ehl-i Islanfm
manevi kuvvetlerini kirmak için tedbir olarak Îtilaf Devletleri tarafmdan
kallogilan bu hareket, Hilafet makamnu esaret altma alarak bin üç yüz
seneden beri pâyidar olan ve ebediyen yokluga sürüklenmekten korun-
muy olduguna güphe bulunmayan Ïslam hürriyetini hedef alnugtir...

Bildiriye göre, Istanbufun iggali, "Misir'm on bine ulagan aziz gehit-


lerine, Suriye ve Irak'm binlerce fedakâr muhterem evladma, Azerbay-
can'm, Kuzey Kafkasya'nm, Türkistan'm, Afganistan'm, Iran'm, Hint'in,
Çin'invelhasil bütün Afrika'nm ve bütün Dogu'nun" kurtulug emelleri-
ne indirilmig, apagilayici bir darbedir Bu darbe, Müslümanlarm mane-
viyatm1 k1ramayacak, aksine, "giddetli mucizeler gösterecek bir gelig-
me kabiliyetine" ulagilmasmi saglayacaktir.
Mustafa Kemal, Istanbul'u, bütün Islam dünyasmm bagkenti olarak
niteliyor, Hilafet sebebiyle tabii...
Bildirinin devammda, Osmanh'mn ve Hilafet'in ugradig1 bu saldinyl

80. Bkz. ihsan Ilgar, Rusya'da Birinci Müslüman Kongresi, Kultur Bakanlig!Yaymlari,
Ankara, l988, Serge A.Zenkovsky, Rusya'da Pan-Türkizm ve Müslümanlik, Ankara
l974. A. Benningsen ve C. Clemercier-Quelquejay,5tepte Ezan Sesieri, Istanbul1981.
172

"son
Haçh hücumlan" olarak tammhyor, buna kargi dünya Müslüman-
"mücahede"nin' "inayet
larinm verecegi ve muvaffakiyet-i ilahiyeye
mazhar olacagma" inandignu vurguluyor.
Bildiri, "Ugursuz bir gaddarhkla devam eden Haçh feveranmm bu
son sefil eylemi, Islamiyet'in irfan ve istiklâl nuruna ve Hilafet'in bir-
leptirdigi mukaddes kardeglige bagh olan bütün Müslüman kardegleri-
mizin vicdanmda direnig ve isyan bilinci yaratacagma" olan güveni vur-
guluyor ve su dua ile sona eriyor

Cenâb-i Hakk'm mukaddes mücahedatimizda cümlemize ilahi yar-


dimlarmi göndermesini ve ruhaniyet-i Peygamberiye dayanan, birlik
içindeki teykilatmuza yardimc1 olmasim niyaz eyleriz.81

"emperyalizm

Bildiride ve kapitalizmle müc(dele, ezilen haklar" gibi


terimler henüz yok, çünkü Bolgeviklerle.önemli bir iligki henüz kurul-
marugtir.

Meclis'in ilk Îslami bildirisi


Mustafa Kemal'in bu bildirisinden sonra, Meclis'in 23 Nisan'da Ïsla-
mi bir gösteri halinde aç11digim, 24 Nisan Cumartesi günü Mustafa Ke-
mal Paga'nm Meclis'te ilk konugmasmi yaparak Milli Mücadele'nin
stratejisini anlattigim, akgamüstü yap11an oylamada Meclis Reisi seçil-
"icra

digini, 25 Nisan Pazar günü, hükümet iglevini yapacak 6 kipilik


heyeti"nin seçildigini görmügtük. Aym gün Meclis "Büyük Millet Mecli-
si'nin Memleketine Beyannamesi" adiyla bir bildiri yaymhyor. Büyük
Millet Meclisi'nin ilk bildirisi...
Kürsüde Hamdullah Suphi Bey'in okudugu bildiri, Izmir'in ardmdan
Antep, Urfa, Maraq, Antalya ve Adana havalisinin iggal edildigini hatir-
lattyor, Meclis'in niye açildismi anlatiyor: Meclis, halife ve padigahum-
z1 dügman baslasmdan kurtarmak, Anadolu'nun parça parça gunun bu-
nun elinde kalmasim önlemek, Hint'in, Misir'm bagma gelen halden
mübarek vatammizi kurtarmak için açilmtÿtir...
'

"Tâ ki din son yurdunu kaybetmesin, tâ ki milletimiz köle olmasm.


Bildiride bir de yemin vardit

Cenâb-1 Hakk ve Resul-i Ekrem'i (Peygamber) nanuna yemin ederiz


ki, Padigah ve Halife'ye isyan sözü bir yalandan ibarettir...

Bildiri göyle sona eriyor:

*
Mücahede: Cehd, cihad kökünden, mücadele anlaminda.
8 I. Tam metin \çin bkz. ATTB, sf. 271-272, kismen sadelestirilmig tam metin için bkr.
Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 7, sf. 183-189.
I 73

Allah'm lâneti dügmana yardim eden hainlerin üzerine olsun ve rah-


met ve yardum Halife ve Padigalumizi, vatan ve milletimizi kurtarmak
için çahyanlarm üzerinden eksik olmasm.82

Hemen ertesi günü, 26 Nisan Pazartesi, Mustafa Kemal, Lenin'e


"emperyalist
mektup yaziyor, hükümetlere kargi" ittifak öneriyor, Milli
Mücadele için para ve silah destegi istiyor!
27 Nisan'da Meclis ittifakla aldig1 bir kararla "Halife ve Hakan-1 Ak-
"ariza"
desimiz Efendimiz"e sadakatini bildiren bir (bagvuru)yaymh-
yor. Vahideddin'e Sultan Osman'm rüyasi, bu rüyaya göre çmar agaci
gibi bir imparatorlugun kurulmasi, bunun gövdesinin Anadolu oldugu,
gimdi Anadolu'nun da iggale ugrad1š1 belirtiliyor, padigaha sorumlulu-
guhatirlatihyor:
Padigahmuz! Yüce saltanatlarmm tahtgâhmm geref ve devamhhš1
için, Anadolu hallo asirlardan beri baba ocaklarmdan çok uzak harp yer-
lermde ömrünü tüketmeyi kendisine en kutsal bir borç bilmigtir. Anado-
lu bogaldt. Anadolu viran oldu...

Anadolu'nun iggale ugradigmi, Mara.y, Aymtap ve Adana'da (Ermeni-


ler tarafmdan) Müslümanlara katliam yapildigmi belirten bildiri göyle
devam ediyor:

Soyundan yetiptiginiz millet nerede vatan tecavüze ugranugsa oraya


kogtu... Simdibu millet kurtuluqunu, camna susanug dügmanlarmm mer-
hametinden bekleyebilir mi? SimdiMilli Müdafaa hareketini, Kuva-yi
Milliye'yi mübarek makam-1 hümayunlarma kargi bir isyan suretinde
göstermek ve hallo aldatmak için çaltpan hainler var.
Kendi hükümetimiz idaresi altmda bedbaht ve fakir yagamak, yabanci
esareti kargiligt nail olacagimiz huzur ve saadete bin kerre tercih edilir
Padigahmuz! Kalbimiz sadakat ve kulluk hisleriyle dolu, tahtruzm et-
rafmda her zamandan daha silo bir bag ile toplannug bulunuyoruz. Top-
lantismm ilk sözü halife ve padigaha sadakat olan Büyük Millet Meclisi,
son sözünün yine bundan ibaret olacag1m, yüksek kapunza en büyük ta-
O
zim ve hugu ile arz eder

"sadakat
Padigah ve halifeye hitaben ve kulluk hisleriyle dolu" bu
"ariza"mn
yaymlanmasuun bir amaci, Islami degerlere bagh olan halki
kazanmak ve Milli Mücadele çatisi altmda birlestirmektir. Öbür amaci,
Hilafet faktöründen yararlanarak Îslam dünyasmdan Ingiltere'ye kargi
destek almaktir. Meclis bunun için iki beyanname daha yayinhyor Biri

82. Tam metin için bkr. Atatürk'ün Butün Eserieri, cilt 8, sf. 105.
83. Tam metin için bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 8, sf. 126-128.
174

Ser'iyeEncümeni ( eriat Igl.eriKomisyonu) tarafmdan hazirlamp Mus-


tafa Kemal'in imzaladigi "Memlekete Beyanname", öbürü "Büyük Mil-
let Meclisi'nin Islam ÂlemineBeyannamesi"dir.
Îkisi de aym gün, 9 Mayis 1920'de.

Kuran'dan ayetlerle...
Meclis'in Ser'iyeEncümeni Kuran-1 Kerim'den almmig ayetlerle dolu
.
uzun bir bildiri hazirlam14tir. Kirgehir Mebusu Müftü Müfid Efendi bil-
diriyi okuyor. Bildiride tam 10 defa Hilafet'ten, Hilafet hukukundan,
"ganh

Hilafet merkezinin iggal edilmig oldugundan, halifemiz"den bah-


sediliyor 7 defa Kuran'dan almnug ayetlere yer veriliyor veya atifta bu-
lunuluyor Halka "Ey ehl-i Islam" diye hitap ediliyor.
"Islamiyet'incan dügmam ve bütün eh]-i Islarfm cellad1 olan Ingilizler
Hilafet-i Islamiyemizidahi ortadan kaldirarak bütün cihana hâkim olmay1
ve Müslümanlan da bilkülliye mahvetmeyi karar altmda alnugtir..."
"ümmet"i "nifak

Sahte fetvalar yaymlatarak kandirmaya ve tohumla-


n saçarak Îslam'1birbirine bogazlatmaya" çahyan melun sapiklara dik-
kat edilmesini isteyen bildiri göyle sona eriyor:

Îgte bunlar bizim için ibret dersi olmah. Dünyadaki 300 milyonu agan
Müslümanlarm bir s1gmagt kalmig ise, o da burasidir: buramn halife-i mu-
kaddesimiz padigahumz efendimiz hazretlerinin ve Hilafet makammm ve
milletin istiklãlinin muhafazasi hususunda miRetimiz saglam bina gibi bir-
legmig bulunup Allah'm yardimma mazhariyeti tenienni etmektedir.
Ve min Allah'üt tevfik vesselâmü âlâ men itteba el Huda.'
Imza:Büyük Millet Meclisi emriyle Reis Mustafa Kemal24

Bu beyanname Meclis'te okunduktan sonra söz alan Hamdullah Suphi


"memlekete
Bey, bunun hitap" niteliginde oldugunu belirterek, kendisi-
nin hazirladigi metnin ise "Islam ÂlemmeBeyanname" olarak yaymlan-
masmi teklif ediyor, kabul ediliyor. Hamdullah Suphi'nin kaleme aldigi,
Meclis'in kabul edip Reis Mustafa Kemal Paga'nm imzaladigi "Büyük Mil-
let Meclisi'nin Bütün Ìslam âlemine Beyannamesi" gu hitapla baghyor i

Güney çällerinin bir köpesinde arzm seslerini dinleye dinleye yatan


ganh Peygamber'in ruhlanm ruhlarmuzla birlegtirdigi Islam kardeglerimiz,
din-i mübînin son askerleri, kugatilmig bir kale içinden size hitap ediyor..
Sam'm,Kurtuba'nm, Kahire'nin, Bagdat'm dügmesinden sonra Is-
lam'm son Hilafet merkezi Istanbul da dügInan silahlarmm gölgesi altma
dügtü...

*
Yardim Allah'tandir, selam Allah'a itaat edenlere olsun.
84. a.g.e., sf. 198- 201.
175

Bildiri Peygamber'in türbesi Ravza-i Nebi'nin, Hicaz'm, Hindistan'm,


Filistin'in, Irak'm Ingiliz iggali altmda oldugunu hatirlattyor..Îngilizlerin
gimdi sömürgelerini elde tutmak için "Selçuki Türklerinden, on asirhk
bir zamandan beri Îslam yurdu olan Anadolu'ya taraf taraf istila ordu-
lari" sevk ettigini belirtiyor. Îslam memleketleri Urfa, Maraq, Aymtap
Fransiz iggalinde; Yunan batidan, Ermeni dogudan saldirlyor. Îstan-
bul'un Türklere b1ralalacagi, Hilafet'e dokunulmayacagi konusunda În-
g izler Hint Müslümanlarma söz verdigi halde, aradan on gün geçme-
de'n Îstanbul'a asker çikard11ar...
Bildirinin en dikkat çekici tarafi, adeta Dürrizade fetvasmm Îslam
dünyas1 üzerindeki olasi etkilerini silmek istemesi, Milli Hareket'in Îs-
lam'a ve Hilafet'e sadik oldugunn Islam dünyasma anlatmak istemesi-
dir. Damat Ferid'in yeniden sadrazamhga getirildigini hatirlatan bildiri
göyle devam ediyor:

Anadolu direnigini kmnak için kendi hükümetimizi kendi milletimiz


aleyhine musallat etmek, fetva makanum (geyhülislamhgi), Îslam'm ge-
refi için kanmi alotan mücahitler aleyhine kullanmak gibi geytanca bir
fikri tatbik sahasma koydular...
Sizi hakikatten haberdar etmek istedik. Zira ögrendik ki, Misir'da ve
Hind'de oldugu gibi Islam'm bagm11slam'm eliyle ezenler, bizi Halife'ye
isyan etmig ve günahkâr bir zümre olarak tamtmak istiyorlar.

Bildirinin devammda milletimizin eskiden oldugu gibi bugün de "Is-


Jam dinine ve Îslam âlemine kargi üstlendigi muazzam vazifeye sarsil-
maz bir imanla bag11" oldugu ifade ediliyor, Anadolu hallo "Îslam'm son
! yurdunda son kurtulug cihadim yapan kardegleriniz" olarak uiteleni-
yor. "Zor altmda yaymlanan fetvalara kargi Anadolu'nun her tarafmdan
din-i mübînin hakiki sesinin yükseldigi, yüzlerce müftü ve müderrisin
ortak imzalariyla, fetvalarla dogru yolun millete ve bütün Islam ciham-
na igaret edildigi" belirtiliyor: Müslümanlarm dügmam olan askerler
Hilafet makami Istanbul'da devlet dairelerine el koymug, Hilafet huku-
i kunu gasp etmiglerdir. Bunlara kargi mücadele etmek bütün Müslü-
manlara farzdir.

Bu ger'i sesi siz de igitin... Milletimize, onun istiklâl davasma, manevi


teyit ve yardimlarmizi bir saniye eksik etmeyin. Tâ ki, Islam'mtam bir tu-
tulmaya giden günegi büsbütün kararmasm, tekrar Îslam âleminin üstün-
de igildamaya baglasm.
Selam ve hidayet her zaman din kardeplerimizin üstüne olsun.85
Îmza; Büyük Millet Meclisi emriyle
Reis Mustafa Kemal

85. a.g.e., sf. 202-204.


176

.Mustafa Kemal'in makalesi


Hdkimiyet-i Milliye, Mustafa Kemal'in gazetesidir. Orada bizzat ya-
zilar yazdigi gibi, bütünüyle onun kontrolü altmdadir. Sadece iç kamu-
oyuna degil Moskova'ya ve Îslam âlemine de mesajlarm gönderildigi
kanallardan biri bu gazetedir. Bizzat Mustafa Kemal'in 28 Ocak 1920'de
Hákimiyet-i Milliye'de kaleme aldig1 "Hilafet ve Islam Âlemi"ba.phkh
bagyazi dönemin stratejisinin adeta özetidir: "Türkiye'nin mukaddera-
tma, Istanbul'un vaziyetine ve Hilafet'le saltanat makamlarmm gelece-
ginedair" bütün dünyayi meggul eden dügünceler arasmda en önemli
tegebbüslerin Hint Müslümanlarmdan geldigini belirten yazi, Hintli
Müslümanlarmm Londra'da Türkiyè lehine yagitiklari gösteri1eri de ha-
tirlatarak göyle devam ediyor:

Londra'da ve Hindistan'da yüks.elen Islam sesi gimdiye kadar emsali


görülmeyen bir ciddiyetle bizi müdafaa ediyor... hukukumuzun ve mev-
cudiyetimizin teminini tehditkâr bir lisanla Avrupa'am harîs siyasetin-
den talep eyliyordu. Mukadderatmuz üzerine bu mukaddes tegebbüsle-
rin tegekküre deger tesirlerini unutamayiz, sonsuza kadar kutlar ve tak-
dis ederiz.

ÜstelikHint Müslümanlarmm bu destegi, 1stanbul hükümetinin ve ba-


"zavalh

zi aydmlarm milleti esarete sürükledigi" s1rada oluyor! Îslam âlet


minin destegi "Avrupa'nm vahqi emperyalizmine" karg1 uçurumun kena-
rmda bize bir dayanaknoktasi veriyor. Bu geçici bir destek degildir:

Türkiye'nin mukadderattyla Ìslamåleminin alaka ve baghhg1, Avrupa ri-


calinin ve bazi kozmopolit aydmlarmuzm zannettigi gibi yüzeysel bir gös-
terigten, manevi bir yakmhšm dogurdugu insani bir vazifeden ibaret degil-
dir. Bu baghhk Hilafet'in esas partlarma ve Islamiyet'inruh ve mahiyetine
dayah, dolayislyla bir iman geklinde kuvvetli, samimi ve mukaddestir...

Mustafa Kemal yazismda, Islam âlemine karç1 üstlendigi vazife ve so-


'
"hür "
rumluluklar itibanyla Hilafet'in ve bagimsiz, kuvvetli ve mukte
olmasi ve hukukunu müdafaaya ehil bulunmasi gerektigini belirtiyo
Peygamber'in vekili mailup olabilir; Peygamber'in kendisi de müsait ol-
mayan bir bangi imzalamaya mecbur kalmigti fakat hiçbir zaman ba-
gimsizhèmi ve geleceginin geligme imkânmi tehlikeye koyamaz...

1;te Hilafet'in bu garl lan ve mahiyetidir ki, altmig milyon Hind Müslü-
mamm ve bir o kadar Misir, Cezayir, Fas, Afgan ve Türkistan Îslam aha-
lisini Türkiye'nin mukadderatiyla alakadar etmigtir...

*
Hudeybiye bargini kastediyor.
177

"milletlerarasi
Lloyd George'un Hilafet'i Türklerden alarak bir mer-
kezde kahp manevi nüfuzunu icra etmesi" seklindeki planm1 eleptiren
"basiret
makale, Îngiltere'de bile sahibi zevat"m bunu yanhy buldugu-
nu belirtiyor, Times gazetesinden bu yolda almti yaplyor. Times, Hint
"giddetli

Müslümanlannm Osmanh saltanat ve Hilafet makamma alâ-


ka" gösterdiklerini belirtiyor, ama bunun çok yeni bir gey oldugunu, si-
nirlarmm da bilinmedigini yaz1yordu. Mustafa Kemal ise makalesinde,
K üs'ü Osmanh'dan alan General Allenby'nin Ingiltere'de "Haçh kah-
ramam" olarak kutlandigm1, Avrupa'mn Haçh siyasetinin Islam vicda-
muda biraktig1 tesirleri hatirlatlyor: "Hiristiyanhšm zafer ve saadeti
menfaatine Müslümanhšm hakaret ve tecavüze ugramig" olmasi Müs-
lümanlan art1k uyandiriyor... "Avrupa emperyalistlerinin hain siyase-
ti"ni anlatan Mustafa Kemal gunlan yaziyor:

Islam âlemi, maddeten alâkah olduklanndan dolay1 degil, fakat iman


ve vicdanlarmda yet tutmuy bir esas akidenin icaplanndan olarak Hila-
fet makammi alti yüz seneden beri süren Haçh hücumlarma direndikten
sonra bütün Hiristiyan milletlerin inkigaf ettigi çagda yllulnug göremez-
ler. Igte bunun içindir ki, Hilafet makamlyla istildâl ve saltanat aym gid-
det ve ehenuniyetle Hind Müs1ümanlanm ve bütün Íslam dünyasim alâ-
kadar eder."

Bagtan beri Heyeti Temsiliye ve Meclis bildirileriyle, Meclis'in Ïslami


bir gösteri halindeki açihg1yla, Anadolu ulemasmm fetvalanyla, Musta-
fa Kemal Paga'nm konugma, beyanat ve yaz11anyla yürütülen bu Islam
ve Hilafet siyaseti gerçekten çok etkili oluyor. ÖzellikleHint Müslü-
manlarim harekete geçiriyor.

Hint Hilafet Hareketi


Bugünkü Pakistan'1 da-içine alan Hmt Yanmadasi, Babür Imparator-
lugu'nun gerilemesine paralel olarak 1700'lerden itibaren adim adim
Ingiliz hâkimiyeti altma dügmiïgtür. Îngiliz hâkimiyetine tepki olarak,
Hint Müslümanlan Osmanh Hilafeti ile kendi onurlanru gittikçe bütün- I
legtiriyorlar. Mekke ve Medine'nin Osmanh hâkimiyetinde olmasi,
Hintli hacilar açasmdan Hilafet'i daha önemti hale getiriyor. Halifenin
Arap Kureyg kabilesinden olmast gerektigim söyleyen eski f1kih kitap-
lanna ve Ingiliz siyasetine tepki olarak, Osmanh ulemasi gibi, mesela
Hint'in büyük din bilginlerinden Sah Veliyyullah Dehlevi de kargi çika-
rak Hilafet'in Türldere ait oldugunu savunuyor.
Osmanli yönetimindeki Araplarda milli bilinç, Osmanh hâkimiyetine
kargi olugtugu halde, Kuzey Mrika'da Fransa'ya, bilhassa Hindistan'da

86. i-ladiye Bolluk, a.g.e., sf. 26-29.


178

Îngiltere'ye karç1 geligen milli bilinç Osmanh Hilafeti'ne bag11hk duygu-


sunu güçlendiriyor. Kanuni Süleyman zamamnda Osmanh'nm Batih sö-
mürgecilere kargi Hindistan'a yardim göndermesiyle baglayan iligkiler
tarihi de bunda etkili oluyor. Hintli Sultan Haydar Ali Han ve Tipu Sul-
tan gibi Müslüman hükümdarlarm Ingilizlere kargi Osmanh'dan yardim
istemesiyle birlikte IIL Selim'den itibaren iligkiler geligiyor. 1877 Os-
manh-Rus savag1 Hint Milslümanlannda büyük heyecan uyandirlyor,
Türkiye'ye yardim kampanyalan aç1yorlar. Abdulhamid'in ingiliz sö-
mürgeciligine karyl Panislamizm faktörüne önem vermesi, Hindistan'a
äzel elemanlar göndermesi Hilafet'in etkisini güçlendiriyor. Abdülha-
mid'in Hilafet siyasetinin etkisi Ermeni mezalimine kargi Hindistan'da
yapilan protesto mitinglerinde kendini gösteriyor; Hintli Müslümanlar,
Ingiltere'nin Ermeni komitelerine verdini destegi çekmesiniistiyorlar.
Osmanli'yl azmhk haklan için sikigtiran Ingiltere kar ismda Abdül-
hamid, "Ingiltere Hindistan'1 hayvan gibi sömürüyor, Îngiliz parlamen-
tosunda bir tek Hintli var nu?" sözleriyle Hindistan'daki uyamga destek
verlyor. Hilafet ve Cihad kavramlari Hindistan'da antiemperyalist. uya-
mem sloganlan arasmda yer ahyor.
Ingilizler 19. yüzyildan itibaren Hilafet'i Türklerden ahp Araplara
verme siyasetini güderken, Ililafet'in Türklerde kalmasi dügüncesi
Hint Müslümanlanyla Abdülhamid Türkiye'sini büsbütün yakmlagtin-
yor Ingilizistihbarati Londra'y1uyanyor:

Hind Müslümanlarrun dinî bir cemaat olarak ç1karlarmi Osmanh dev-


letinin gücünün bekasma ve ç1karlarma bagladildan görülmektedir...
Eger bir gün Ïstanbul'da Îngiltere aleyhine hava esecek olursa bu, Hin-
distan'm bazi bölgelerinde bize huzursuzluk ç1karabilir... E

Hindistan'daki Ingiliz sömürge yönetimi ile Abdülhamid arasmda çe-


tin bir prestij savagi yagandig1 gibi, Ermenilerin Osmanh aleyhine yü-
rüttügü kampanyaya tepki olarak Londra'daki Hint Müslümanlan Os-
manh lehine gösteri yap1yorlar, Ermenileri desteldeyen Ingiltere'yi pro-
testo ediyorlar, Abdülhamid bu çahymalarm desteklenmesi için 19
Ocak 1904'te Sadrazam'a talimat yaziyor.?
Bu baglar Balkan Harbi ve Birinci Dünya Harbi sirasmda da gelig
rek Milli Mücadele döneminde Îngiltere'ye kargi Türkiye'ye destek için
Hintli kitlelerin ayaga kalkmasim saglayacaktir.
Balkan Savagi s1rasmda Hint (Pakistan) Müslümanlarrun büyük ga-
"dünyanm
iri Muhammed Ikbal, yazdig1 giirde, Hz. Peygamber'e en loy-

87. Prof. Selim Deringil, Simgeden Millete, II. Abdülhamid'den Mustafa Kemal'e
Devlet ve Millet, iletigirnYayinfari, Istanbul,2007, sf. 38-40.
88. Vahdettin Engin, II. Abdülhamid ve Dig Politika, Yeditepe Yayinlari, Istanbul,
2005, sf. 180-183.
179

metli armaganmi" sunuyor; bu, "Balkan Harbi'ndeki Türk gehitlermin


kam"dirl Siir kitleleri hareketlendiriyor. Enver Paga'nm "Tegkilat-1
Mahsusa" denilen propaganda ve özel harp örgütü Birinci Dünya Sava-
gi'nda Hindistan'da ihtilaller ç1karmaya çahgiyor.
Birinci Cihan Harbi sonunda sömürgeci ülkelerin yorgun dugmesi
Hint milliyetçilerine umut veriyor, Osmanh topraklarmm iggal edilme-
sine kargi Hindistan'da büyük bir tepki uyamyor... Milli Mücadele'nin
Hi t Müslümanlanm harekete geçirmesiiçin art1k ortam haz1rdir."
"en
Ingiliz Bagbakam Lloyd George'un agir cezayi Türklere ver-
mek"ten bahseden konugmalari, Istanbul ve Îzmir'in iggali Hint Müs-
lümanlar1 için dönüm noktasi oluyor. Sava.y boyunca Ingilizler, Hila-
fet'e ve Türklerin egemenligine saygi gösterecekleri, savagm sadece
Almanya'ya kargi yapildig1 geklindeki laflarla Hint Miislümanlarmi
avutmuglardi. SimdiIngiliz siyaseti bütün çirkinligiyle ortaya çIloyor
artik.
Ebul Kelam Âzad gibi Mahatma Gandhi'nin arkadagi bir Müslüman
lider, aynca Sevketve Muhammed Ali kardegler, Seyyid Zahir Ahmet,
Hasret Mohani, Abdülbarî, Dr. Çotani,Dr. Ensari, Mügir Hüseyin Kide-
vi' ve Muhammed Ali Cinnah gibi liderler, Aralik 1918'de Hindistan
Müslüman Birligi adh örgütün toplantism1 yaplyor. Toplantmm amac1,
Ocak 1919'da baglayacak bang görügmelerinde Türkiye'ye destek ver-
mektir. Oturumlardan birine Gandhi de katilarak Türk davasma destek
veriyor. Ingiltere'de oturan Müslümanlar da Îngiliz hükümetine toplu
dilekçe vererek, Istanbul'un uluslararasi bir gehir haline getirilmesi yo-
lundaki planlara kary1 ç1klyor, Istanbul'un tarihiyle, nüfusuyla ve ku-
rumlanyla Müslüman gehri oldugunu vurgulayarak Türk hâkimiyetinde
kalmasim istiyorlar. Encümen-i Islam (ÎslamKonseyi) adlyla örgütle-
nerek Türk davasmi savunuyorlar.
Hint Ulema Cemiyeti, Osmanli Hilafeti'ne ve Türklere destek için
camilerde örgütleniyor.
Hareket hizla yayihyoë20 Mart'ta Bombay'da 15 bin kiginin katddig1
büyük bir mitingde "Hilafet Komitesi" kurulmasi karan ahmyor. Büyük
lider Mahatma Gandhi bir bildiri yaymlayarak Hindularm da Hilafet Ha-
reketi'ni desteklemesini istiyor, kendisi Hilafet Komitesi toplant11arma

89. Baglangicindan MilliMucadele dönemine kadar Osmanli-l-lintHilafet lligkilerliçln bkr.


Prof. Azmi Özcan,Pan-islamizm, Osmanh Devleti, Hindlstan Müslümaniari ve
ingiltere, 1877-1924, ISAMYayinlari, 1997, sf.5-231; Prof. Mim Kema1Öke,The Tur-
kish War of Independence and the Independence Struggle of the South Asian
Muslims "The Khilafat Movement", A Publication of Turkiye Minister of Culture,
Ankara, 1999, sf. 1-56, Yard. Doç. Dr. Mustafa Keskin, Hindistan Müslümaniarmm
Milli Mücadele'de Ti.irkiye'ye Yardimlari L919-1923, Erclyes Ûniversitesi Yayinlari,
Kayseri, l991, sf. |-40
KLdVan,
*
Kidevi'nin adi çe§idi kaynaklarda, bu arada Atatürk ve Karabekir'in yazqmalarinda
Kidvani, Keydava, Elkidavi,El-Kübdavi olarak geçiyor. Binadeki kitapta, Sebilürregad'daki
yazimi esas alan Doç. Dr. Mustafa Keskin'in "Kidevi" geklindeki yazimini kullanlyoruz.
180

katilarak aç1k destek verlyor, Türkleri ve Hilafet Hareketi'ni destekle-


"dmî
menin Hindular için de bir görev" oldugunu ilan ediyor.90

Hilafet Komitesi örgütleniyor

gehirlerdeHilafet Komiteleri kuruluyor Îngilizler yumugak aç1kla-


malarla hareketi yatigt1rmaya çahqiyor. Ancak 14 Mayis 1919'da Iz-
mir'in iggali Türkiye'de milli uyamg1 ategledigi gibi, Hint Müslümanlari-
m da harekete geçiriyor Izmir'in iggalinin doguracagt sonuçlari öngö-
"en

rebilen Lord Curzon bunu büyük hata" olarak niteliyor Îqgalden iki
gün sonra Hindistan'da protestolar baghyor. Ingiltere'nin Hindistan Îg-
Jeri Bakam Lord Montague, Müslüman ve Hindulardan olugan bir he-
yetle Paris Barig Konferansi'na katthyor, Hindistan'daki tepkiyi anlata-
rak, "Müslümanlarm incitilmemesini" istiyorkHele söylendigi gibi Îs-
tanbul da iggal edilirse bunun Hindistan'da Ètgiltere aleyhine büyük
geligmelere yol açacag1m anlatlyor. 24 Mayis'ta Londra'da Hintli Müs-
lümanlar Türkiye'ye destek mitingi yaplyor, Türkiye'nin parçalanmas1-
na Müslümanlarm razi olmayacag1m bildiriyorlar. Gandhi'nin de katih-
m1yla Türkiye'ye destek ve iggal politikalarma protesto hareketi blitün
Hindistan'da yay1hyor.91
16 Mart 1920'de ÎngilialerinÎstanbul'u iggal etmesi, Hint Hilafet ha-
reketini tekrar ategliyor. Protesto için Amritsar gehrmde büyük bir mi-
ting yap1hyor. Mevlana Ebul Kelam Âzad,Müslüman Birligi líderi (I%-
kistan'm kurucusu) Muhammed Ali Cinnah ve Mahatma Gandhi'nin ka-
t11dig1miting Kuran okunarak bagliyor. istanbul'un iggalinden üç gün
sonra Hilafet Komitesi adma Muhamnted Ali bagkanhimdaki Müslü-
"muhti-

man heyeti Londra'da Bagbakan Lloyd George ile görügüyor ve


ra" veriyor.
Avrupa'da Türkiye lehine lobi yapmakta olan Muhammed Ali liderli-
indeki Hilafet Komitesi heyeti, Lloyd George ile yaptiklan bu görüg-
mede, Ingilizlerin Hilafet'le saltanati ayirip Hilafet'i Arap SerifHüse-
yin'e verme ve padigahi da küçültülmüg bir Türkiye'nin Bursa'da_ otu-
ran bir hükümdari haline getirme projesine giddetle kargi çikiyor.
Gerçekten, Hilafet'in Türklerde bulunmasmi kendisi için tehlik li
bulan Ingiltere bunu Araplara teklif ettigi zaman en giddetli tepki
Hint Müslümanlarmdan görüyor. Hint Müslümanlan Arap ülkelerinin
"ihanet"
Osmanh'ya kary1 ayaklanmasmi olarak niteliyorlar. Hilafet Ha-
reketi'nin liderleri Ingilizlere Türkiye lehine baski yaparken hem Híla-
fet'i hem Mustafa Kemal'in Milli Hareketi'ni savunuyorlar.92

90. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 65-66.

9 I. Selahattin Tansel, a.g.e., cilt 2, sf. 175-178.


92. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 83.
181

Hint Hilafet Komitesi, Hilafet saltanatm aynlmayacagm1,


ve Îstan-
bul'un mutlaka Türklerin elinde olmasuu, Türkiye'nin 1914'teki smirla-
rmm garanti, Mekke ve Medine'nin de Hilafet sebebiyle Türk egemenli-
inde kalmasmi (SerifHüseyin'e biralalmamasmi) talep ediyor, Dogu
Anadolu'da bir Ennenistan kurulmasmm Müslümanlar1 magdur edece-
ini belirtiyor. ÖzetleHilafet Komitesi diyor ki:

Türkiye'nin savag öncesi smirlan restore edi1meli, bunun garantisi ve-


rilmelidir. Aksi halde Îngilizhükümeti bütün Islam dünyasmm hatta bü-
tün Dogu dünyasmm husumetini çekecektir.¾

Îngilizlerin halifeligi SerifHüseyin'e verme planlarma kargi, Hint


Hilafet Komitesi, Haydarabad gehrinde Hint k1tas1mn önemli mer-
kezlerinden ve büyük gehirlerinden delegelerin katildigi büyük bir
konferans topluyor. Konferansta Osmanh Halifesi'ne baglihk karan
alm1yor. Konferans adma Gulam Muhammed imzastyla Sadrazam'a
çekilen telgrafta "Peygamber-i zî-gammiz efendimiz hazretlerinin ha-
"biat"

lifesi ve emîrül müminin".s1fatiyla Türk sultanina ettiklerini,


yani dinî otorite olarak onu ta1ùdiklarim bildiriyorlar. Telgraf Lond-
rkya da gönderiliyor, Türk gazetelerinde de yaymlamyor. Hilafet Ha-
reketi'nin önde gelen isimlerinden SeyhKidevi'nin bu yöndeki maka-
lesi 19 Eylül 1919'da Akpam gazetesinde yaymlamyor. Makalenin
"Dogu ideali"ni savunan ve emperyalizme kargi ç1kan özelligi dikkat
çekicidir:

Hind, Çin,Acem, Türk, Misirh, Sudanh, özet olarak dünyanm dogu-


sunda ve batismda ya.yayan 350 milyon Müslüman birlegmigtir...
Biricik gayesi zay1f Inilletlere celallenmek, maglup milletleri kalur ve
zulümle esaret pençelerine dügürmekten ibaret olan Avrupa politikasi
ne yaparsa yapsm hiçbir tarafta bunu devam ettiremeyecektir. Avrupa
sömürgecilik politikasi hiilletleri uyandirmak ve onlan esaretten kurtar-
mak için çabgan insanlan felaketlere ugratiyor...

Avrupa sömürgeciliginin Müslüman ülkeleri parçalamak ve daha


fazla sömürmek için istilaci çahymalanm artirdig1m anlatan SeyhK1de-
vi, buna misal olarak Sevr Antlagmasi'm gösteriyor, Müslümanlarm
Türkiye'yi. desteklemesini istiyor. SeyhK1devi, aynca, Ankara'daki mil-
li hükümetin Digigleri Bakam Yusuf Kemal (Tengirgek) Bey'e gönderdi-
gi gifreli telgrafta Hindistan'da Ingiliz mallarma kargi boykot kampan-
yasi baglattiklanm, Ingiltere'nin Hindistan'dan sagladigi pamuk mikta-
rmm 300 milyon sterlinden 100 bin sterline dügtügünü bildiriyorlac

93. Bkr. Bilal §1mgir, ingilix Belgelerinde Atatür¼ cilt 3, sf. 41-59, Standford Shaw,
a.g.e., cilt Ill. sf. 838-839, Mustafa Keskin, a.g.e., sf. 56-58.
182

Gandhi bu kampanyay1bütün Hindistan'a yay1yor?


Mustafa Kemal, bütün Islam dünyasmda, äzelikle de Hindistan'da
Ingiltere aleyhine ve Türkiye lehine geligen hareketleri yakmdan takip
ediyor. 27 Mart 1920'de askerî ve sivil tegkilata bir telgraf göndererek
Îstanbul ve Bati gazetelerinde ç1kan siyasi haberleri bildiriyor: Misirh
"kongre
milliyetçi Zaglul Paga'nni Ingiltere'ye kargi bir heyeti" olugtur-
dugunu, Beyrut'ta 380 kadar ulema, egraf ve muteber kimselerin Mebu-
san Meclisi'ne "Osmanh Hilafeti'ne olan irtibatumz ezeli ve ebedidir, .

aykiri bir karar almmamasi rica olunur" diye dilekçe gönderdiklerïni


anlatlyor. Mustafa Kemal, en genig bilgiyi Hindistan hakkmda veriyor·

Kalküta'da 28 Subat'taTaymis (Times) gazetesine çekilen telgraf: Is-


lam âleminde meveut Hilafet hukuku cemiyetleri delegelerinden meyda-
na gelen Kalküta Konferansi apagidaki kararlan alruptir: Saltanat ve Hi-
lafet hukukunu ihlal eden bir karari Büyük Britanya hükümeti tasdik et-
tigi takdirde, Müslümanlar, bilhassa Hindistan'daki yetmig milyon Müs-
lüman Îngilizmallarmi boykot edecektir...

Kalküta Konferansi, barig görligmelerinde Türkiye aleyhine bir ka-


rar almmasi halinde nasil tepki gösterecelderini de ifade ediyorlar:

Bu kararlardan birinin tatbikine tegebbüs edildigi andan itibaren


Hind Müslümanlari Büyük Britanya hükümetiyle irtibatlarmi kesecek-
Ierdir. Buna aykiri hareket edecek her Müslüman Islam cemiyetinden
ihraç olunacaktir.

Milli Mücadele'ye çok büyük destek ve ingiltere'ye kargi çok ciddi


bir direnigin ifadesi olan bu haberi, Mustafa Kemal eksiksiz olarak bü-
Einkolordulara, bütün Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerine, vilayetlere, ba-
g1ms12 livalara ve bütün Telgraf Bagmüdürlüklerine bildiriyor.95
Büyük bir moral ve siyasi destek oldugu güphesizdir.

Sevr'e kary Müslüman direnigi


Hindistan'da en büyük tepkiler, grevler,. sivil itantsizlik hare1œtle ,
protestolar, Mayis 1920'de açiklanan Sevr Antla.ymasi'na karg1 yapih-
yor. Evvela, Sevr'i onaylamamas1 için Vahideddin'e telgraf çekiyorlar.
"müsterih
Ama Vahideddin olsunlar" diye cevap vermekle yetiniyor!96
Hindistan'da protesto hareketleri hizla yayihyor. Mevlana Ebul Ke-

94. Mustafa Keskin, a.g.e., sf. 6l-62.


95. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 7, sf. 2 I4-2 I6.
96. Murat Bardakçi, a.g.e., sf. 168-169.
183

"hieret"
lam Âzad,cihad imkânsiz olduguna göre, (toplu göç) eylemi-
nin, yani Îngilizleri protesto etmek için Müslümanlann bašrusiz Afga-
etmesinin mümkün bulundugunu bildiriyor. 60 bin
"hicret"
nistan'a
kadar Hintli Müslüman kitleler halinde, periyan bir gekilde, Afganis-
tan yollarma dügüyor. Bu durum Ingiliz otoritesine büyük bir darbe
indiriyor.
28 Mayis 1920 Cuma günü Hilafet Komitesi Ingiliz otoritesine kargi
vil itaatsizlik" ve "Ingiliz mallarma boykot" karan aliyor. 2 Hazi-
"

ran'da Allahâbad gehrinde yapilan toplantida, Sevr Antlagmasi'ndan


ötürü Ingiliz hükümetine direnme karan almiyor. Kral'a da çektikleri
telgrafta, "Bang gartlan yeniden gözden geçirilip düzeltilmezse, 1
Agustos'tan itibaren hükümetle her tür1ü igbirlininden kaçmacaniz" de-
nilerek sivil itaatsizlige gideceklerini bildiriyorlar. 28 Haziran'da Avru-
pa'da Türkiye için lobi yapan Hilafet Hareketi liderlerinden Muham-
med Ali, Roma'da Osmanh Büyükelçisi Galip Kemali Bey'i ziyaret edi-
Ankara'ya gönderilmek
yor, Mustafa Kemal'e desteklerini bildiriyor ve
üzere, "Îzmir felaketine ugrayanlar" için topladiklan 2 bin sterlini tes-
lim ediyor. Galip Kemali Bey bunu Ankara'ya gönderiyor.
30 Haziran'da Mahatma Gandhi kendi ç1kardigi Genç Hindistan adh
haftahk gazetede, "Türkiye'ye yap11anlarm çok haksiz" oldugunu belir-
"akh

terek, bu durum sona erinceye kadar bagmda herkesi" sivil itaat-


sizlige çaginyor! Öncedenkarar verildigi gibi, 1 Agustos'ta Müslüman
ve Hindu bütün Hindistan halla Sevr'e kargi, Milh Mücadele'ye destek
"pasif
vermek için direnig"e geçiyor.
Ingiliz mallannm boykot edilmesi, o zamanm satm alma gücüyle, În-
giltere'ye yilda 20 milyon dolar kaybettiriyor."
Bunlar elbette ingiltere'yi etkiliyor, Türkiye'ye kargi politikalarmda
tereddütlere yol aç1yor.
Mustafa Kemal, Hâkimiyet-i Milliye'deki bagyazilannda Hint Müslü-
manlarma tegekkür ediyor, Hintlilerin "Bizi Ingilizler idare edecegine
Türklerin en zalim, en gaddar bir memuru gelip idare etse raziyiz, bizler
senelerdir Türkleri bekledik!" diye konugtuklanni bildiriyor; Müslüman
hareketinin ingiltere'ye kargi nasil bir güç olugturdugunu anlatiyor.99
Ankara'da Mustafa Kemal'in direktifleri altmda yaym yapan Yunus
Nadi'nin Anadola'da Yeni Gün gazetesinin 22 Agustos 1920 günlü say1-
smda Aga Han'in açiklamalarmi okuyoruz. Hint Müslüman liderlerin-
den Aga Han, Siiliginbir kolu olan Ismailiye mezhebinin ruhani bagidir.
Müslüman ve Hindu temsileilerie birlikte Aga Han TBMM üyeleriyle
görügerek gu aç11damay1yap1yor

97. Zeki Sarihan, a.g.e., III,sf. 6 I, 67, 147, 153.


98. Dr. Mustafa Biyikla,Bati iggalleri Kargisinda Türkiye'nin Ortadogu Politikala-
sf. 339.
ri, Atatürk Dönemi, Gökkubbe Yayinlan, Istanbul,2006,
99. Hadiye Bolluk, a.g.e., sf. 26-29, 56-58, 63-65.
184

Emperyalizm insamn kam üzerinde yagayan bir sistemdir. Son dönem


emperyalizmi Îngiltere'de dogdu. Bati Afrika zencilerinin yakalamp
Amerika'da sat1Imalariyla baglanuptt. Bu Hiristiyanhk adma yapihyordu.
Hatta bu igi yapan gemilerin ikisinin ad1Ïsave Meryem'di. Hirs ve açgöz-
lülük Ingilizleriistilaya yöneltti. Bir zamanlar mesut olan Hindistan gim-
di sefalet içindedir.

Hilafet kaldirikhšmda Aga Han eleptirel bir tavir alacak ve Anka-


ra'da büyük rahatsizhk yaratacak, Ingiliz ajam olduguloo belirtilecek-
tir. Aga Han, Balkan savaglannda Türkiye'yi desteklemig fakat Birinci
Cihan Harbi'nde Osmanh'nm Cihad Fetvasi'na itiraz ederek Îngiliz,
Fransiz Rus ittifala lehine fetva yaymlanug, haita adamlan vasitasiyla
Irak cephesinde Ingilizler lehine askerî bilgiler toplattirmigtil Aym Aga
"ingilizleri

Han'm insanhk digmda bir yaratik olarak dügündüklerini"


söylemesi, Anadotu'da Yeni Gün gazetesinin 23 Agustos 1920 tarihli
nüshasmda pu säzlerinin yer almas111ginçtir:

Trablusgarp ve Balkan savaglarmdan sonra anladik ki, Müslümanlarm


tekgüçlü dügmani ingiltere'dir. Trablusgarp Savagi'nda Türklere yardim
için asker hazirladik. Ingiltereben tarafsizun dedi. Türk ordusunun Mi-
sir'dan Trablusgarp'a geçmesine de izin vermedi. Kizilay'a yardim gön-
dermek istedik engel oldu... Mondros Mütarekesi ile Türklere yaptiklan
Hind hallom büyük bir uyamga yöneltti, hatta din farki olmadan birbiri-
ne perçinledi.

Sözlerinin devammda Aga Han, Hint Hilafet Hareketi'nin bagmda


bulunan kipinin bir gayrimüslim oldugunu söylüyor ki, bu dogru degil-
dir, ancak genel Hint hareketini dikkate alarak Gandhi'yi kastediyorsa
dogrudur Türkiye'deki milli direnigi öven Aga Han, bu direnig olma-
saydi Türkiye'nin de Hindistan gibi sömürgeleptirilecegini, zira Îngilte-
re'nin niyetinin "Türklerin de dismi sökmek" oldugunu belirtiyor.
Anadolu'da Yeni Gün'ün haberine göre, Aga Han'm qu sözleri, Is-
tanbul'la Ankara arasmdaki psikolojik savag bakimdan çok önemlidir
ve Milli Hareket'e ciddi bir destektir:

Halife esirdir. Oradan gelecek her emir onun asil iradesini yansit-
maz. Ingilizlerin seçtigi Damat Ferid'in ve $eyhülislam'm
sözüne güve-
nilemez.

100. Bkz, Mim Kemal Öke'yegäre Aga Han ingilizistihbaratinda görevli oldugunu itiraf et-
migti, a.g.e., sf. 126-f27. Bäyle olmasi, MilliMucadele sirasinda Türkiye'yl destekleme konu-
sunda Ingilizierdenbagimsiz davranamayacagi anlamina gelir mi? Emin degilim. Herhalde Aga
Han, MilliMücadele'de verdig1 destekle Ankara'mn gözunde "lyl"
insan olmalidar; Yunus Na-
di'nin yayinlari bunu gästerlyor. Hilafet'in kaldirilmasina kargi taver almasi elbette onu Anka-
ra'nin gözünde güpheli adam yapacaktir.
1 85

"imal"
Aga Han'm sözlerini iç propaganda amac1yla Yunus Nadi etmig
olabilir mi? Sanm1yorum... Hilafet Hareketi'nden son derece rahatsiz
olan Ingilizlerhemen kargi açiklamalar yaptirirlardi, hatta bununla kal-
mayip ismailiye mezhebinin ruhani lideri olan Aga Han'a Milli Hareket'e
kargi fetvalar da yaymlattirabilirlerdi; buna dair elde bilgiler yok 101
Milli Mücadele döneminde Anadotu'da Yeni Gün gazetesi Hint Müs-
lümanlarrun Türkiye'ye verdigi destege ve Hilafet Hareketi'ne çok genig
ye aymyor, Hintli Müslüman askerlerin ordudan kaçmaya bagladigmi,
Îngiltere'yiprotesto için "Hicret Hareketi"nin organize edildigini, Müslü-
manlarm protesto notalan verdigini okurlarma duyuruyor. Hilafet Hare-
keti'nin liderlerinden K1devi, Mustafa Kemal Paga'yi "Islam dünyasmm
namus ve istildâli için savagan kumandan" olarak ilan ediyor. Hilafet Ko-
mitesi'nin Lloyd George'a verdigi notada pu satirlar yer ahyor:

Osmanh Asyasmda Yunanhlar gezdigi sürece Hindistan'da huzur ola-


maz!1o2

Hint Müslümanlarmm ve onlarla birlikte davranan Hindularm bu ha-


reketleri Türkiye lehine ingiliz linparatorlugu'nu siyasi ve manevi bir
baslo altma ahyor. 23 Kasim 1920'de Hindistan'daki Ingiliz Genel Valisi,
Londra'ya gönderdigi telgrafta, Îngiliz imparatorlugu'nun Müslüman
Hint hallom tatmin etmek için Türkiye ile yapilacak bangm partlarmm
degigtirilmesini, iyilegtirilmesini istiyor ve aynen gunlan yaziyor

Müslüman kamuoyu üzerindeki olumsuz tepld yüzünden Îngiltere'nin


nüfuzu Asya'da sars11migtir. Asyahlarm gözünde Ingilizlerdügman oldu 103

1921 y1lmda Türkiye'de Milli Hareket geligiyor; Dogu'da Ermenis-


tan'a kargi zafer kazamhyor; Inönü savaglannm ardmdan Eylül'de Sa-
karya Zaferi tarihin alagim degigtiriyor. Milli Hareket'in islam dünya-
smdaki prestiji daha da artlyor. Hilafet Hareketi Hindistan'da büsbütün
güçleniyor. Gandhi, bir nezaket olarak Müslümanlarm Hindu dinine
sayg11arm1 göstermek üzere inek kesmeyi durdurmalarun rica ediyor,
ama bunu yapmasalar da Hilafet Hareketi'ni destekleyeceklerini bildi-
"ci-
riyor. Gandhi'nin bu talebini iyi niyetle karg11ayan Müslümanlar,
"pasif
had" kavrammm giddet degil direnig" olarak alg11anmasmi da ka-
bul ediyorlar. Hilafet Hareketihe Hindu destegi artlyor. 1921 y1h Hin-
distan'daki ingiliz sömürge idaresi için çok zor bir yildir. Gandhi, Müs-

10 I. Aga Han'in kipiligi,sosyal faaliyetleri ve ingiltereile özel iiigkileri hakktnda bkr. Türkiye
Diyanet Vakfi islarnAnsildopedisi, cilt I, Aga Han maddesi, sf. 455-456.
102. Bkz. Doç. Dr. Nurettin Gulmez, Kurtulug Savagi'nda Anadolu'da Yeni Gün, sf.
221-224.
103. Zeki Sanhan, a.g.e., III,sf. 295,
1 86

"milli

lüman Hilafet gönüllüleri ile Hindu Kongre gönüllülerini gönüllü-


ler" olarak birleptiriyor. $ubat 1921 Sevr Antlagmas1'na kargi kitlevi
protestolarla geçiyor. Hindistan halla ayaktadir; Gandhihin sözleriyle:

Sevr'i imzalayan bozuk karakterli bir sultan ve halifenin pahsi için de-
gil,Hilafet makamma duyduklari sevgi için!

8-10 Temmuz 192Tde Karaçi'de toplanan Hilafet Konferansi'nda iki


önemli karar alm1yor:

Müslümanlarm sömürge askeri olarak Îrgiliz ordusunda kalmalari
dine aykiridir... Bu, Ingiliz ordusunun personel gücüne büyük bir dar-
bedir.

Ingilizhükümetinin Ankara'ya kargi aç1k veya gizli, dogrudan veya
dolayh bir askerî tedbir almaya kalkmasi halinge Hindistan Muslüman-
lan Hindu Kongre Hareketi'nin de destegiyle bütün kanunlan çigneye-
cek, Hindistan'm bagunsizhimi ilan ederek yeni bir Hindistan Cumhu-
riyeti kurma zorunlulugunu duyacaklardir!
Müslümanlarm bu karanm "Yüce Ruhlu" Gandhi bir bildiri yaymla-
yarak destekliyor, Îngilizlerin Müslümanlarla Hindular arasmda dinî
çatigma yaratma tertiplerini boga çikanyor.

"Zinde bâd Mustafa Kemal"


Ve Yunan ordusu kargismda Türk ordusunun Kütahya-Eskigehir cep-
hesindeki yenilgisi ve geri çekilmesi ile baglayan 1stiraph günlerin ar-
dmdan Sakarya Zaferi duyuldugunda Hilafet Hareketi ve Hindu Kongre
Hareketi büyük sevinç gösterileriyle sokaklara dökülüyor! Hintli yazar
R K. Sinha'dan dinleyelim:

Hem Hilafetçiler hem milliyetçiler bunda kendi zaferlerini görüyor-


lardi. Milliyetçiler bu zaferde en büyük dügmanlari olan sömürücü güç-
lerin suratlarma atilan ilk ve en giddetli gamari izliyorlardi. Hilafetçiler
ise, bunu Îslam'm büyük zaferi olarak niteliyor ve Müslüman dünyas1-
-bir

nm çökügünün sona ermesi yönünden dönüm noktasi olarak ka ul ,

ediyorlardi.104

Bu sirada Asya Türklerinden Bagktrt lider tarihçi Zeki Velidi Tpgan,


Türkistan'm Kizil Ordu tarafindan istila edilmesi üzerine kaçarak Hin-
distan'a gelmigtir; Türkiye'ye geçecektir. Bir süre kaldigi Bombay'da

104. l919- 1922 Hint Hilafat Hareketi ve gene1de Hint halkinin destegi için bkr. Mim. Ke-
mal Õke, Güney Asya Müslümaniari'nm istiklâlDavasi ve Türk Milli Mücadele-
si, sf. 45-122; Hikmet Bayur, XX. Yüzyilda Türklügün Tarih ve Acun Siyasasi Üze-
rindeki Etkileri, sf. 348-364.
187

ingiliz polisinin siki takibi altmda Hilafet Hareketi'nin elemanlanyla


görügüyor, Muhammed Ikbal'in Türkiye'yi ve Mustafa Kemal'i destek-
leyen piirlerini okuyor ve amlarmda qu gözlemini yaz1yor
"zinde

O vakit Bombay'da bir camiye girmigtim. Duvarma bâd Mustafa


"yagasm

Kemal" diye yazdnny bir levha asilnus oldugunu gärdüm, yani


Mustafa Kemal!" Mihrabm sol tarafmda da iki rahle üzerinde Kuran-1 Ke-
rim ile Mesnevi bulunuyordu. Hindistan Müslümanlan Mustafa Kemal'i
kendi milli kahramanlan saylyorlard1...10s

Hint kitasi Müs1ümanlannm büyük gairi ve Pakistan'm manevi ku-


rucusu Mahammed Ikbal'in Mustafa Kemal Papa için yazdigi piir el-
den ele dolagiyor, cami kürsülerinde okunuyor. "Tulil-1 Islam" (Is-
lam'm yeniden doguçu) adh bu uzun piir, tamamen "Türkler ve büyük
atalan Mustafa Kemal Paga'mn tarihî mücadelesinden etkilenilerek
yazilmigt1r."106
Siirdeikbal, Türklere isyan eden Mekke SerifiHüseyin'i eleptiriyor,
"Avrupa'nm Hasta Adami"nm ayaga kallogim anlatlyor:

Milletin kurtancisi öyle bir gan ve gerefle yola ç1kt1ki,


Yüzy1lhk zindanlar kapmm deliginden seyirci oldular.

Dünyada hayatm kahc1hš1 saglam iman sayesindedir


Baksamza, Turanhlar Almanlardan daha dayamkh çiktilar.

20. yüzy11 Îslam dügüncesinin en büyük birkaç isminden biri olan


Muhammed Îkbal, "Mustafa Kemal Paga'ya Seslenig" adh glirlerinde
göyle yaz1yor:

Bir milÏetvar, biz onun varhg1yla ulagt1k


flahi kanunlarm gizli gärçeklerine
Bir balogla yön verdi bizlere, daglan a.ptik
Dünya günegi olduk, kivilcim yerine
Kog Mustafa Kemal kog, atm çatlayana dek
Bizi tedbir mat etti, sana tedbir ne gerek!

105. Zeki Velidi Togan, Hattralar, sf. 525.


106. Ahmet Bahtiyar Egref, "Turkler ve ikbal", gu kitapta. Muhammed ikbal Kitabi,
Uluslararasi Muhammed ikbal Sempozyumu, Istanbul Büyukjehir Beledlyesi Yayinlari,
1997, sf. 61. (Tarihçi Zeki VelidiTogan'dan bir noe Ikbal'inpiirlerinde Turkistanlilara he-
melodi-
yecan verecek pek güzelleri vardi. Ezcümle, bir glirinde "Timur'un sazi kirildi fakat
si yagiyor, bir gun bu melodi Semerkant'in bagka bir sazindan yeniden sahneye çikacakar"
diyor. IkbalHintlidir fakat ruhu ve kültüru itibariyle Türklere simsiki baglidir. "Gerçi Hint
çocuguyum, fakat gözümün nuru Buhara, Kâbil ve Tebriz'in pâk topragindan geliyor" diye
gilrler yazmigtir. Bkz. Togan, a.g.e., sf. 524-525.)
I 88

Pakistan'm manevi kurucusu büyük pair ve dügünür Muhammed Ik-


bal "Türkî-i Osmani" (Osmanh Türk'ü) adh giirinde Izmir'in kurtulu-
gundan sonraki mutlulugu anlatiyor:

Osmanh Türk, kendi vatamnda varhkhdir


Yuregi menmun, gozu uzagi görmektedir.

Ikinci Dünya Savagi'ndän sonra Pakistan'1 kuracak olan Hint Müslü-


manlan ve elbette Mahatma Gandhi, Türkiye lehine, Ingiltere üzerine
çok büyük bir baski kurmuglardir.

Îngiltere silmiyor
1922 Subat'mdaIngiltere'nin Hindistan Igleripakam Montague, Hin-
distan'daki hareketin büyüklügüne dikkat çekiyor, "Türklerle yap11a-
cak bang, adaletli ve hakka uygun olmazsa Hint isyam yatigt1nlamaz"
diyerek hükümetini uyanyor, "Trakya ve Îzmir'in Türklere biraktlmasi-
m, Hilafet hukukunun tanmmasmi" istiyor. Bagbakan Lloyd George,
Müslüman kamuoyunu yatigt1rmak için Reuters Ajansi'na bir açiklama
yaparak "Türkiye ile Yunanistan arasmda Ingiltere tarafsizdir" deme ih-
tiyacim duyuyor.107
Grevler ve boykotlar Hindistan'da Ingiliz otoritesini sarsiyor. Hilafet
Komitesi liderleriyle birlikte bizzat Gandhi konugma ve eylemleriyld
bu hareketleri destekliyor. 5 Mart 1992'de Hint Hilafet Komitesi, bagta
Ïngiltere olmak üzere Avrupa devletlerine gönderdigi bildiride "Sevr
Antla.ymasinm, Müslüman ve Hindu bütün Hindistan halki tarafmdan
Islam'a kargi iglenmig suç" olarak görüldügünü belirtiyor, Edirne ve
Gelibolu dahil Trakya'nm ve Istanbul'un Türk topraklan oldugunu, Yu-
nanhlarm çekilmesi gerektigini bildiriyor. Eu yapilmazsa Hindistan
grev ve boykotlara devam edecektir!1os
1922 Nisan'mda Ankara Büyük Taarruz'un ön hazirhklarmi yaparken
Hint Müslümanlan ingiltere'ye karyl en sert ç1kipigerçeklegtiriyor

Türklere kargi Îngiltere savaga girerse 75 milyon Müslüman Hintli 1 -

giltere'nin dügmam olacaktir!

Yunanhlarm yenilgisinden sonra "Türk ordusunun kargisma gimdi


Ingiliz ordusu mu çikacak?" sorusunun gündeme gelmesi üzerine Hint
Hilafet Komitesi Bagkani Cütani açiklama yap1yor:

Türk-Ingiliz savagi ç1karsa, koea bir Hindistan Türkiye'nin yanmda


yer alacaktir!

107. Nurettin Gülmez, a.g.e., sf. 225-226.


[08. Standford Shaw, a.g.e., Ill, sf. 840.
189

"müjde"
Anadotu'da Yeni Gün, Cütani'nin bu açiklamasm1 olarak
kamuoyuna duyuruyor.
Bunlarm, Mudanya'da Ismet Paga'nm elini güçlendirdigini dügün-
mek gerçekçi olacakt1r.
Mustafa Kemal'in her zaferini büyük cogkuyla kutlayan Hint Hilafet
Hareketi, Vahideddin'in Ingilizlerle igbirligi yaptig1 ortaya ç1ktikça ona
kargi da cephe ahyor. 1 Kasim 1922'de Türkiye'de saltanatm kaldinl-
m smm ardmdan toplanan "Bütün Hindistan Müslümanlan Birligi"
ko gresinde Dr. Ensari, Ankara'nm saltanati kaldinp Hilafet'i Mec-
lis'in koyacagi kurallar içinde devam ettirme karanm destekliyor ve
diyor ki:

Eger Kuva-yi Milliyeciler olmasaydi bugün Anadolu'da lslam da Türk-


ler de tutunamazd1!109

1slam'da ilk halifeler seçimle belirlendigi için, saltanatm ilga edilip


halifeyi TBMM'nin seçmesi Îslam'a daha uygun olacakti.
Bu sirada Lord Curzon Türkleri Lozan'da siyaseten zaafa ugratmak
için Ankara ile Hint Müslümanlannm arasm1 açmaya çahq1yor, ama
Müslüman Birligi Kongresi Lozan görügmelerinde Türkiye'yi destekle-
digini aç1klamakla kalmlyor, Mustafa Kemal Paga'ya."Seyfü'l Îslam" ve
"Mücahid-i Hilafet" unvanlanm veriyor.110
Îleride görecegiz: Mustafa Kemal saltanatla Hilafet'i ayinp saltanati
kaldirmakla Lozan'da Batdilara yem Türkiye'nin laik olacag1 mesajm1
veriyor, ama Hilafet'i gimdilik devam ettirerek iç politika ve dig politi-
kada Islam faktöründen yararlanmay1 hesaphyor. Hilafet Lozan'dan
sonra kaldinlacaktir.
Hint Müslümanlarmi,n ve Hilafet Hareketi'nin Türkiye'ye verdigi
destek siyasi sahada gërçekten muazzam olmug ve Mustafa Kemal,
"en

gördügümüz gibi, tegekkür etmig, ziyade ehemmiyetli" olarak ni-


telemigtir.
"birkaç

Hint Müslümanlan, kendileri de çok yoksul oldugu halde,


gün aç kalmayi bile göze alarak"111 kampanyalar aç1p maddi yardun
toplamiglar ve bunlan bagta Osmanh Bankasi olmak üzere, çegitli ka-
nallardan Mustafa Kemal Paga'ya göndermiglerdir. i

Tarihçi Mustafa Keskin'in aragtirmasma göre, Hint Hilafet Hareke-


ti'nin ve Islam dünyasmdan degigik cemiyetlerin ve Islami cemaatlerin
gönderdigi yardunlara dair Cumhurbagkanhš1 argivinde 43 kadar mak-

109. Nurettin Gülmez, a.g.e., sf. 227.


*
Seyfü'l Islam.Islam'inkiirci.Mücahid-i Hilafet- Hilafet m0cahidi.
I 10. Mim Kemal Õke,a.g.e., sf. 100-l03.

I I I. Dr. Mustafa Biyikli,a.g.e., sf 339.


190

buz ve belge bulunuyor Çegitlitarihlerde olmak üzere, o zamanm pa-


rasiyla, toplam 132 250 Îngiliz lirasi veya 1 milyon 35 bin 608 Türk lira-
si Milli Mücadele'ye yardun olarak Mustafa Kemal Paga'ya iletilmig.
Bunlarm içinde en büyük yardmu yapan 782 bin lira ile Hint Hilafet Ko-
mitesi'dir. Kudüs'ten Afrika'nm Müslüman ülkelerinden, Londra ve Pa-
ris'te kurulmug Hilafet Komitelerinden, Hindistan Îslam Hammla-
n'ndan gelen paralar bu raltama dahildir. Bu paralar Milli Mücadele'de
savagm yaralarmm sanlmasi için sarf edilmig, kalan para Îç Banka-
si'nm kurulmasmda kullamhmytir. Cumhuriyet gazetesine bu paradan
10 bin lira, Halk Firkasi Genel Sekreteri Recep Bey emrine 50 bin lira
gibi meblaglar da ödenmigtir.112
Tarihçi Ergun Aybars Müslümanlarm bu yardimlari "M. Kemal Pa-
ga'nm gahsma" gönderdigini, Hazine'ye girmedigini, Mustafa Kemal Pa-
ga'nm emrinde Osmanli Bankas1'nda muhafaza edildigini, sadece bir
k1smmm savagta felakete ugrayanlara yardun olarak dagitddigmi yaz1-
yor. Geri kalan paray1 Maliye'nin savagtan sonra iade ettigini, Hilafet'in
kald1nlmasma Hint Müslümanlarmm tepki gösterdigini, ama verdikleri
paralari geri istemediklerini, Mustafa Kemal'in de bu paray1 Îg Banka-
si'mn kurulugu íçin kullandiguu, gelirlerini Dil ve Tarih kurumlarma
baglyladigim belirtiyor.113
Müslümanlarin o günün partlarmda gönderdigi paramn satm alma
gücü hakkmda bir fikir vermek üzere, Ig Bankas1'mn 1 milyon lira ser-
maye ile kuruldugunu, bunun 600 bin lirahk kismimn tamamen Hint
Müslümanlarmm gönderdigi paradan sailandigim belirtelim.114
1921 yilmda TBMM hükümetimn bütçesinde gelir 46 milyon liraydi,
bunun 28 milyon 619 bin lirasi Milli Savimma'ya aynlrugt1. Yunan büt-
çesi ise 115 milyon liraydi, bunun 53 milyon lirasi Milli Savunma'ya
verilmigti.115
Mustafa Kemal Papa gelen paralar için çegitli tarihlerde Îslami içe-
rikli tegekkür mektuplan yazmigttr. 8 Mart 1922'de Hindistan Hilafet
Komitesi'nin Londra Temsilciligi'ne gönderdini yazida, ahnan paralann
dökümünü verdikten sonra gunlari yazlyor:

Hindli kardeplerimizi Türkiye'ye baglayan habl-i metin' (saglami


Islamiyet geregince eskiden beri gösterdikleri diyanetperverane alâkala
rm yeni bir delili olan igbu hediyeden hâsil olan gükran hislerimizi yük-
"inne-
sek selamlanyla kendilerine tebligini rica eder ve bu vesile ile de

I 12. Dr. Mustafa Keskin, a.g.e., sf. [04-lO5, 108.


I 13. Ergun Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, sf. 554.
I 14. Mustafa Keskin, a.g.e., sf. 105.
I 15. Sabahattin Selek, Milli Mücadele, II,sf. 195.
*
I-labl-imetin: Allah'in ipine siki siki sarilin gekIlndeki Kuran ayetinden.
I 91

me'l mü'minûne uhvetün"' kavl-i celilini" fiili eserleriyle teyit ettiklerin-


"

den dolayi nesd-i Bâri ve Peygamberfde tegekküre deger kimseler ol-


duklaruu ila eylerim.116

Hdkimiyet-i Milliye gazetesi 28 Ocak 1920 günlü sayismda gunlan

yaz1yor:

Hind Müslümanlarmm bizim için yaptiklarun sonuna kadar unutma-


yacag1z. Islam dünyasmm yardmu, Avrupa'nm vahgi emperyalizmini kor-
kunç bir kuvvetle sarrug ve uçurumun kenarmda bulunan bize bir daya-
nak meydana getirmigtir. 60 milyon Hind Müslümam, M1sir, Cezayir, Fas,
ilgileniyOt.117
Afgan, Türkistanh, Türkiye'nin gelecegi ile

Mustafa Kemal'in Hilafet ve Islam siyaseti, Ortadogu Müslümanlan


arasmda da etkili olmug, Milli Hareket'e siyasi destek saglamigtir. Bu
konuda iki sembol isim önemlidir: Biri Libyah $eyhAhmed Sunusi,
öbürii Irakh Seyh-ülMegayih (geyhler geyhi) Acemi veya Uceymi Sa-
dun Papa...

SeyhAhmed Sunusi
Libyah Ahmed Sunusi' Sunusiye adh tarikatm geyhidir. Sunusiye ta-
rikatmi 1837 yilmda Libyah "Büyük Sunusi" Muhammed bin Ali Sunusi
kurdu. Batih güçlerin istilasma kargi çiluyor, aktivizmi ve sufisizmi va-
az ediyordu. Cezayir'den Misir'a kadar etkili oldu, esasen Libya ve
Su-
dan'da köklegti. 1911'de Îtalya'nm Libya'yi iggali üzerine Osmanh bay-
ragi altmda savagtilar. Cezayir ve Sahra'da Fransizlara kargi direnigin
örgütlenmesinde etkili oldular. M1sir'da Îngilizlerle savagtilar. Italyan-
larla savagirken Ankara'dan silah yardmu istediler. Sunusiler Libya'da
tametiklari Enver Papa vasitasiyla Tegkilat-1 Mahsusa'da görev ald11ar.
Libyah meghur milli kahraman Ömer Muhtar da Sunusi tarikatma
mensuptu ve Libya savagmda Mustafa Kemal'le tampungt1. Mustafa Ke-
mal, SeyhAhmed Sunusi'yi de Trablusgarp savaymdan itibaren yakm-
dan tanlyor. "ci-

Sunusiler Birinci Dünya Savagi sirasmda.Osmanli'nm ilan ettigi


had"a canla bagla katild11ar. SeyhAhmed Sunusi Islam dünyasmda bü-

*
"Muminler kardestir" aniaminda. Kuran ayetl.
** Kavl-i celil: Kur'an ayeti, yüce söz.
***
Nezd-i Bâri ve Peygamberi: Allah'in ve Paygamber'innezdinde.
I 16. Mustafa Keskin, a.g.e., sf. 91-92, Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 12, sf. 327.

I 17. Zeki Sanhan, a.g.e., II, sf. 349.


*
Senusi, 50nusi gibi okunuglari da vardir. -

I
1 92

yük bir itibar kazandi. CelaLBayar 1966'da yazdigt hatiralarmda ondan


"Ahmet ibni Seyyid Muhammed SerifSunusi Hazretleri" diyerek sayg1
ve takdirle-bahseder. O kadar itibarhdir ki, Bayar'm yazdigi gibi, Vahi-
deddin tahta geçtiginde yeni padigaha kihç kugatmasi için Tegkilat-i
Mahsusa tarafmdan denizalti ile Istanbul'a getirildi. Ülkesine dömne-
den Mondros Mütarekesi imzalandi. Ingilizlerin eline geçmemesi için
Bursa'da kendisine ikametgâh tahsis edildi.
Zaten Vahideddin de lttihatçilar'a ve onlarm Ingiltere'ye karg1 yürüt-
tügü Panislamizm siyasetine yakm gördügü SeyhSunusi'den hoglannu-
yor, Ittihatç11ar'm kendisinin yerine onu halife yapacaklarmdan kugku-
lamyordu. Aynca Seyh,ingiliz kargit1ydi.118
$eyhAhmet Sunusi Bursa'da bulundugu sirada, Ege'de Yunan iggali-
ne kargi milliyetçilerin düzenledigi toplantilara ve protesto mitinglere
katilarak destek veriyor.119 Bursa'daki ikametinin beginci aymda, Mart
1920'de oradaki 56. Tümen Kumandam Albay Bekir Sami Bey'e bagvu-
rarak Milli Hareket'in kendigine vereceni her hizmeti kabule hazir ol-
dugunu bildirdi. Albay Bekir Sami (Günsav) Bey Milli Mücadele'nin ör-
gütlenmesindeki ilk isimlerden biridir, Mustafa Kemal'in emrindedir.
Bekir Sami Bey Ankara'daki Mustafa Kemal Pa.ya'ya çektigi 21 Mart
1920 günlü gifreli telgrafta göyle yaziyor: "Halen Bursa'da oturmakta
olan eyh Sunusi Hazretleri'ni.n yaveri Binbagi Salih Bey bana gelerek
Islam ordusunun gösterecegi faaliyetten fayda umuluyorsa, SeyhHaz-
retleri'nin her türlü hizmeti kabule hazir olduklanm bildirmigtir... Key-
flyeti zât-i âlilerine arz edecegimi bildirdim..."
Tabii Îstanbul'dan kopacak olan Seyh'inve maiyetinin masraflarmm
da kargilanmas1 gerekecektir, Bekir Sarni Bey bunu da bildiriyor 120
Mustafa Kemal hemen ertesi gün cevap yaz1yor:

$eyh Sunusi Hazretleri'nin milli mücahedelere


.
yardim hususunda
gösterdikleri hissiyata gükran arz eyleriz. Hilafet makamuun fiilen iggali
faciasi kargismda Seyh Hazretleri'nin duyduklan infial hissinin Islam
ålemine tebligi pek ziyade lazun ve faydah olacakte. Bu konuda icap
eden görityümüzü aynca arz edecegiz.
$eyhHazretleri'nin Ankara'da bulunmalanm arz ederiz...
Mustafa Kemal Pa.ya, Seyhve maiyetimn ikamet, ia.Seve yol masrafla-
rmm kargilanmasi konusunda, kaç kigi olduklanm ve kaç lira gerekece-
ginisoruyor. Paga'nm telgrafi "SeyhHazretleri'ne hepimizin özel ihtiram-
I 18. Mustafa Oral, "SeyhSunusi'nin Kemallst Misyonu", Toplumsal Tarih, Agustos,
2005, sayi 140, Tarih Vakfi, sf. 69.
119. Celai Bayar, Ben de Yardtm, cilt 2, sf. 490.

120. Muhittin Ünal,Miralay Sami Günsav'in Kurtulug Savagi Amlarr, Cem Yaytnevi,
Istanbul, 1994, sf. 320.
193

larnu (hürmetlerini)teblig ediniz, efendim." cümlesiyle sona eriyor.121


Mustafa Kemal 14 Nisan'da Albay Bekir Sami'ye bir telgraf daha çe-
kerek, Seyh'inAnkara'ya yerlegmesi için gereken hazirhklara bagladik-
larm1 bildiriyor ve bir talimat veriyor:

Ñak1iteblig edilinceye kadar özel olarak fyi muamele edilmesi ve re-


fahmm temin olunmasi ve bir surette Istanbul'a gitmesine mahal b1ralol-
amasmi rica ederiz.122

8 Temmuz'da Bursa'nm Yunanhlar tarafmdan iggali üzerine oradan


ayrilan Sunusi 17 Temmuz'da Konya'ya yerlegiyor.
Mustafa Kemal'in daveti üzerine 15 Kasim 1920'de Ankara'ya geliyor.
25 Kasun'da TBMM Reisi Mustafa Kemal Papa, Seyh onuruna Mec-
lis'te bir yemek veriyor. Seyhburada Arapça bir konugma yapiyor:

Islamiyet'in yok olmasmm muhakkak görülecegi bir ha1în meydana ç1k-


mas1 üzerine Müslümanlarm ümitleri kesildigi bir sirada Mustafa Kemal
Pa.ya Hazretleri arkadaglanyla beraber din ugruna savagmaya baglad11ar.
Ve sia de beraber savagtmiz. Cihad ettiniz. Bu hizmet bütün Islam âlemi-
nin devamma, Islam âleminin kurtuluguna ait mukaddes bir vazifedir...

Sunusi sözlerinin devammda cihadm Íslamiönemini anlatlyor, ken-


"da-
disini davetinden dolay1 Reis Papa Hazretleri'ne tegekkür ediyor,
ima ve her surette hizmete hazirim" diyor.E
Mustafa Kemal Papa cevabî konugmasmda Sunusilerin 1911'de Lib-
"vatansever

ya'da Îtalyanlara karg1 direnigini anlatiyor, onlan bir Islam


kitlesi" olarak niteliyor, Sunusi tarikatmdan da övgüyle babsediyor:

Sunusi tegkilati... diger tarikler gibi sadece bir tarikat degildi. Bu tari-
kat insanhgi, Îslamiyet'in saadeti yolunda yürümeye yönelik esash bir
tegkilattir... Bu gece huzurlanyla mügerref oldugumuz zat, islam âlemin-
de büyük bir esasa dayanan mukaddes bir tegkilatm ba.ymda bulunan yü-
ce bir zattir... Benim ve arkadaylarumzm gäzlerimizle gördügümüz gibi,
Sunusiler Afrika'da insaniyet ve medeniyet ve hayatta inzibat hususunda
öncü olmuglardir...

121. Atatürk'ün Butün Eseri, cilt 7, sf. 171. (Bekir Sarni Günsav'm Amlari'ni ya-
yinlayan Muhittin Ünal,metni sadelegtirme ugruna, Mustafa Kernal'in cevabi yazisindaki
vurgulari silmig ve onun ikinci cumlesini gu hate getirmigtir: "Hilafet'in iggaline duydugu
tepkinin Islam âlemine duyurulmasinda fayda vardir." Hillbuki Mustafa K,emal Papa bunun
ziyade lazim ve faydali" oldugunu yaziyordu. Asd metindeki "Seyhhazretlerine hepi-
"pek

"$eyh-hazretierine
mizin özei ihtiramlarini teblig ediniz" cumlesini de saygilarimizi iletin"
diye sadelagtirmig! (sf.32 I)
122. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 7, sf. 292.
123. Celal Bayar, a.g.e., sf. 490-491.
194

Ahmet Sunusi'nin Birinci Dünya Sava.91sirasmdaki mücadele ve hiz-


metlerinden övgüyle bahseden Mustafa Kemal, Bursa'dan itibaren
"memleketin,
Seyh'in Milli Mücadele'de yer alarak dinin gerefini temin
için bizimle beraber" çahêtršuu anlatiyor. Bugün dünyada uyamp ve te-
"ulviyet
yakkuz halinde bulanan Îslam kitlelerinin ve faziletleriyle siv-
rilmig insanlarm yol göstermelerine muhtaç" oldugunu belirtiyor,
"SeyhSunnsi Hazretleri o yühsek ve kudsi simalarm birincilerinden"
diyor ve konugmasuu göyle tamamhyor

Dolayisiyla bundan sonra kendilerinin Islam âlemine yapacaklan hiz-


metler, gimdiye kadar olan hizmetlerini taç1andiracaktir. Ve bu sayede
Türkiye devletinin, bütün Islam cihammn dayanak metkezi olan Türkiye
devletinin de saglamlagtmlmasma hizmet ettnig olacaklardir Seyyid Ah-
med.SerîfSunusi Hazretlerinin gelecektekihiametlerine gimdiden gerek
gahsun ve gerek TBMM namma tegekkür arz dylerim.124

Mustafa Kemal'in bu konugmas1Hdkimiyet-i Milliye'de yaymlamyor.

SeyhSunusi'ye görev
Mustafa Kemal'in$eyhSunusi'ye verecegi görevleri üç ba.phk altm-
da incelemek mümkün: Evvela, Türkiye içinde, padigaha karç1 Milli
Mücadele'yi manen güçlendirmek ve özellikle Güneydogu'da Mißi Mü-
cadele'ye katdmu daha aktif hale getirmek için SeyhSunusi'den istifa-
de ediyor.
Ikincisi, Îslam dünyasmdaki antiemperyalist hareketleri Ankara'nm
etkisi altma almak için Seyh'ten yararlamyor...
Üçüncüsü,Arap dünyasmda, öncelikle de Irak ve Suriye'de Hilafet
propagandasi ile Milli Mücadele lehine, Ingiltere ve Fransa aleyhine
hareketleri SeyhSunusi vasitastyla teqvik ediyor.
Türkiye içinde Seyh Sunusi: Istanbul'daki Amerikan temsilcisi
tarafmdan kaleme alman 26 Ocak 1922 tarihli raporda, muhtemel bir
Kürt ayaklanmasm1önlemek için SeyhSunusi'nin Kürtlerin yogun ola-
rak oturdugu bölgeye gönderildigi belirtiliyor. Amerikan raporun a

[24. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 10, sf. I l7-I 19; Celal Bayar, a.g.e., cilt 2, sf. 49|-
494.
*
Hâkimiyet-i Milliye, 27 Kasim 1920; Atatürk'un Bütün Eserleri, cilt FO,sf. I 17.
Mustafa Kemal'in SeyhSunusi'ye hitaben yaptigi bu konugma liginç bir gekilde resmî yayin-
larda, mesela inkilapTarihi Enstitüsü'nün derledigi "Atatürk'ün Söylev ve DemeçIe-
ri"nde yer almamrgtir. lik defa Sadi Borak tarafmdan Atatürk'ün Resmi Yaymlara Gir-
memig Söyfev, Demeç, Yazigma ve Söylegileri adli kitapta Halkevleri Atatürk Ensti-
tûsu larafandan l980 yllinda yayinlanmigtir. Hâkimiyet-i Milliye ya da diger gazeteler gibi
"resmî "görülmeyen"
açik kaynaklarda yer aldigi halde yayinlar"da ilginç bir gekilde Ata-
türk'e ait konugma ve yazigmalar yeri geldiginde kitabimizda belirtilecektir.
195

bunun etkili olmadigi ve Kürtlerin Sunusi'yi tutukladiál yazihyorsa da "tutuklama"


buna dair hiçbir belge yoktur. Mustafa Oral, bu lafmm
"kar-
etkisizlegtirmek için Îngiliz istihbarat servisinin yaptigi bir
Seyh'i
gi propaganda" olduguru yazlyor. ÇünküSeyhöyle bìr kutsal kipilik
olarak gärülüyordu ki, bölgede, mesela Antep'te "SeyhSunusi Hazret-
leri'nin geçtigi toprag1 dügman istila etmezmig" gibi söylentiler bile
do aglyordu.125
u noktada bir olaymdan bahsetmek gerekir. O zaman An-
"rüya"

tep'te ilkokul ögrencisi olan Cahit Tanyol, Din Dersi Muallimi Hafiz
Halil Efendi'nin çocuklarun okul bahçesinde toplayarak yaptagi konug-
elini
may1 anlatlyor· SeyhSunusi rüyasmda Peygamberimizi görüyor,
öpmek istiyor, d sol elini uzatlyor. "Neden Ya Resulullah" diye sorunca
Peygamberimiz gu cevab1veriyor:
"Sag elimi Ankara'da Mustafa Kemal'e uzattun!"
Bunu anlatirken Hafiz Halil Efendi'nin götlerinden yaëlar bogamyor.
Rüyayl camide de anlattyor, cemaatten heyecanlanan bir ses haylanyor
"Ey ahali! Mustafa Kemal mu affer olacak. Peygamber Efendimizin
sag eli onun elindedir. Buna iman edin."
günün toplum psikolojisi balammdan paha bi-
"o
Tanyol, bu olaym
çihnez bir laymeti oldugunu" yazlyor.126
Seyh Sunusi'nin ilginç rüyalan vard1r. Zaferin kazamlacagmi rüya-
"mgjdesini"
smda görmüg ve Mustafa Kemal'e bunun vermigtir. Musta-
fa Kemal tarafmdan Diyarbalor'a gönderilen Sunusi, Inönü'de zafer ka-
zamldigt haberi üzerine 14 Nisan 1921 günü Paga'ya kutlama telgraf1
"biz
çekiyor,
"hususi
ubudiyet ve hürmetlerini" sunuyor, bir tek kigi gi-
biyiz" diyor, bir rüyasun hatirlatiyor:
i
Dügmanm maglup olup hezimete ugradigim evvelee rüyamda górmüg,
bunun müjdesini zat-1 devletlerine arz etmigtim. Cenâb-1Hakk'a hamd ve
gükür olsun ki bu rüya aynen gerçeklegti... Sevincimden secde-i gükrana
kapandun...

"iki

Seyh,zafer için gece gündüz dua ettigini, gün sonra ashab-1 ki-
izam' hazretlerinin türbelerini ziyaret ederek" dua
ram ve evliya-yi
12
edecegini de belirtlyor
Ankara'da Mustafa Kemal'in en yalonmdaki isimlerden biri olan Ha-
lide Edip qunlan yazlyor:

125. MustafaOral, aym makale, sf. 72.


126. Prof. Cahit Tanyol, Atatürk ve Halkçutik, I; Bankasi Yayinlari,1984, sf. 136-137;
Mustafa Oral, ay.y.
*
Ashab-i K1ram:Hz. Peygamber'in yakinarkadqlari; Evliya-yiizam: Buyuk evliyalar.
127. Mustafa Oral, ayni makale, sf. 74:
196

(Odasmda) Mustafa Kemal meggul görünüyordu. ÖnündeÎslam tanhi-


nin ilk sayfalari, yani demokrasiye en yalon olan yirmi dört ylh kaplayan
hölümü okuyordu. Emevi hükümetinin kudretli nüfuzunu tetkik ederken,
belki Ankara'daki din unsurlarmi nasil elde edecegini dügünüyordu,
O günler 1920 yazmm ortalanna rastlar. Karargâhta adeta bir manas-
tir hayatrun kenara çekilmigligini yagiyorduk...
Mustafa Kemal Papa bu ilk aylarda, hatta daha sonralan, kritik aclar-
da, kendisiyle çatstigim zaman, hep dürüst, hep içkiye karg1nefsine hâ-
kimdi. Îçkiye dügkünlügü söylendigi halde agzma bir damla alkol alma-
magti. Aym zamanda hiçbir geye körü körüne inanmazdi. Herhangi bir ül-
küye tamamen baglanmig olanlan kullanmay1 bilirdi.
Bundan bagka da samimi olmayan gösterigler veya inançlarla alay et-
mesini bilirdi...
Kehanete, bilhassa rüyaya çok inamrdi. Yazt,hanesinin (masasmm) ar-
kasmda, bilmem hangi bir hoca veya kâhin tarafmdan yazilrug, yegil ze-
min üzerinde, Arapça acayip yazilar vardi. Her sabah çevresindekilere o
gece rüya görüp görmediklerini sorard1. Kurnazlar da tabii onun bagan-
sim belirten rüyalar anlatirlardi.128

$eyhSunusi'nin ve davramplarmda samimi oldugu güp-


rüyalarmda
hesizdir. Mustafa Kemal'in o sirada böyle rüyalara inandigmi bildigi
için rüyalaruu ona anlattigru dügünebiliriz.
"genel
Mustafa Kemal, Sunusi'yi vaiz" olarak görevlendiriyor, özel-
likle Güneydogu'da çegitli illerde camilerde vaazlar vererek, hutbeler
okuyarak hallo Milli Mücadele'ye tegvik ediyor. Her gittigi yerde be-
yazlara sarmmig olarak Libyah loyafeti içinde, ruhani havasiyla verdi-
givaaz ve hutbeler çok etkili oluyor. Güçlü agiret reislerini mücadele-
ye kat11maya ikna eden Sunusi onlarm da katilumyla Urfa'da bir kong-
re düzenliyor.129
Sunusi Diyarbakir'a gittiginde büyük ilgiyle kargilamyor, Hâkimi-
yet-i Milliye ve Anadotu'da Yeni Gün gazeteleri bu büyük karg11a-
mayi haber olarak yaymhyor, Diyarbalarhlann büyük ilgisinden son
derece memnun .olan Seyh,Mustafa Kemal'e telgrafla tegekkür edi-
yorDIi

arbakir'da bir süre kalan Seyh,Mustafa Kemal'in ramazan bayr -

muu kutlamak için tebrik gönderiyor. Mustafa Kemal de 12 Haziran


1921'de Diyarbalar'daki Sunusi'nin bayram1m telgrafla kutluyor, "Îs-
lam'm kurtuluqu gayesine yönelik olan mevcut mücahedenin muvaffa-
kiyeti için dualarmizi niyaz ederim" diyor. Seyh'ingönderdigi tebrikin

I 28. Halide Edip Adivar, a.g.e., sf I3 I- I32.

129. A. Nacip Günaydin, "Milli Mücadele'de SeyhSenusi'nin Sivas'taki Ittihad-iislamKong-


resi ve Ulucami'deki Hutbesi", Tarih Ye Dügünce, Aralik 2003, Ocak 2004, sayi 45.

130. Zeki Sarihan, a.g.e., Ill, sf. 245-52|.


197

Meclis'te okunacagim da belirtiyor. Mustafa Kemal'in bu telgrafi Hâki-


miyet-i Milliye'de yaymlamyor 131
Konya, Sivas ve Diyarbakir'dan bagka Mardin'e ve Elcezire (Musul)
cephesine kadar uzanan geziler yapan Seyhher gittigi yerden Mustafa
Kemal'e telgraf çekerek gerekli dinî ögütleri verdigini" bildiri-
"halka

yor. Seyh'inhalka
verdigi dinî ögüt, Milli Hareket'in bir cihad oldugu, "farz"

lamiyet'in kurtaricisi olan ordumuzu" desteklemenin herkese


ugudur.132
Sunusi'yi Mardin'e Mustafa Kemal'in gönderdigini,
iz istihbarati,
ve rahatsizhk yaratmak" oldugunu, yani Mardin
"düzensizlik

amacmm
havalisinde iggale kargi direnigi tegvik etmek için gönderildigini yaz1-
yor.133 Gerçekten, bagka bir ingiliz istihbarat raporuna göre, SeyhSu-
nusi Mardin'de camide vaaz vermig ve Sultan'm Mustafa Kemal'le aym
çizgide oldugunu, ama farkh görünmek zorunda kaldigim söylemigtir.
özel ha-
Seyh'e göre Sultan, Yunan iggaline karç1 cihad yap11masi için
ber de göndermigti!I34
Sunusi, Konya isyamnm bastirilmasmda da yap1ci rol oynnyor, bo isya-
oldugunu" belirten açildamalar yaplyor, is-
mn "Îslamdügmanlarmm igi
yanc11arm Alaattin Tepesi'ni savunan askerleri birakmalarnu saghyor.135
Îslam dünyasinda Ankara etkisi: Mustafa Kemal'in Türkiye'yi Îs-
lam uyamymm merkezi olarak dünyaya göstermek için $unusi'yi gö-
revlendirdigi iki proje vardir Sivas'ta 18 Subat 1921 günü Cami-i Ke-
bir'de toplanan "Panislamik nitelikte" Büyük Islam Kongresi'ne Seyh
Sunusi'nin bagkanhk etmesi... Ikincisi, An.kara'da yine Sunusi bagkanh-
gmdabüyük bir Îslam Kongresi toplanmas1.1¾
Sivas'ta toplanan "Îttihad-11slamKonferanst" ya da kongresine sade-
Kerbela'nm Siiemîri ile Zeydiye mez-
ce Sünniler degil, aym zamanda
hebine mensup Yemen hükümdan Imam Yahya gibi liderler de katih-
yor. Konferans bagkanhimi yapan Sunusi bir de Ulu
Cami'de hutbe
okuyor. Hutbe metni Ankara'da Egref Edip tarafmdan çikanlan Sebi-
lürrepd dergîsinin 31 Mert 1921 tarihli sayismda yaymlamyor "cihad"

Sunusi hutbesinde Milli Mücadele'yi, olarak niteliyor,


"Müslüman, eenebi tahakkümü altmda yagayamaz, esaret altma gire-
yaldizh sözlerine inanmaylmz"
mez, ecuebi hilelerine kap1Imaym12,
diye konuquyor:
I
131. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt I I, sf.202.

132. Doç. Dr. Nurettin GU1mez, a.g.e., sf. 642-643.


ÍngilizBelgelerinde
133. Bilal Simgir, Atatürk, clit 2, sf. 479.

a.g.e., ci1t3, sf. 6 I5.


I 34. Bilal Simgir,
a.g.e., sf. 643, Zeki Sarihan, a.g.e., III, 233.
sf.
135. Bilal §imgir, ,

I 36. Mustafa Oral, aym makale, sf. 70.


137. A. Necip Gunaydin, aym makale.
198

Ey Anadolu'nun kahraman Islam mücahidleri! Siz olmasaydimz bina-1


Îslam yikihrdi. Siz bugün Kuran'1
yagatlyorsunuz, her tarafmizi dügman
sarmigken hiçbir geyden y11mayarak gaza meydanlarmda can veriyor, Îs-
Jam'I müdafaa ediyorsunuz. Bu ne büyük gereftir!
Siz yalmz degilsiniz. Yüzlerce milyon Müslüman gözlerini size dikmig-
tir. Sizin dügmana gögüs gererek metanet göstermeniz bütün Îslam âle-
minde bir uyamq yaratttugtr. Her tarafta Müslüman milletler kmuldlyor,
istiklâllerini müdafaa ediyor, üzerlerindeki zulüm ve küfür kâbusunu at-
maya çahglyorlar..
Siz islam'm gözbebegisiniz, siz Allah'm tevfikine mazhar bir milletsi-
niz. Muhakkak galibiyet Îslam'mdir,fetih ve zafer yalandir...
Aman kardeglerim! Sabar ve sebatta devam ediniz, salon aramza ihti-
laf dügmesin...138

Sunusi hutbesinde Kuran'dan ayetler okuyarak sözlerini destekliyor.


Sivas'ta Sunusi bagkanhimda toplanan Islam Kongresi iç politikada
fazla yanlulannuyor, ama Îngilizistihbaratmm dikkatini çeklyor. Istih-
"adun
barat, Sunusi'nin adun Anadolu'yu dolayttimi" Londra'ya rapor
ediyor. Ingilizleri en çok kayg11andiran Sunusi'nin etkisinin Irak, Suriye
ve Hicaz'a kadar uzanmasi ihtimalidir. Fakat SerifHüseyin'in buna en-
gel olacagru dügünerek teselli buluyorlar 139
Ankara'da yap11mas1 dügünülen Îslam Kongresi daha siyasi nitelikte-
"$ark
dir. O dönemde Îslam Devletleri Ittifalo, Dogu Milletleri Birligi,
Cemaatü'l Islam" ve "Islam Milletleri Federasyonu" gibi fikirler yaygm-
dir. Ankara'da bir Îslam Kongresi'nin toplanmasuu 11 Mart 1921'de Eq-
ref Edip'in çikardigi, Mehmed Âkif'inyaz1 ve piirler yazdigi Sebilfirre-
pad dergisi ortaya atlyor, Mustafa Kemal'in Hâkimiyet-i Milliye gaze-
tesi aym makaleyi tekrar basarak destek veriyor. Mustafa Kemal'in tali-
mattyla Ser'iyeVekili Mustafa Fehmi (Gerçeker), Meclis Bagkâtibi Re-
cep (Peker), yazar Eyref Edip ve gair Mehmed Âkif'tenolugan bir he-
yet Îslam dünyasmm ileri gelenlerine gönderilmek üzere beyanname
ve davetiyeleri hazirhyor.
Ankara'da Islam Kongresi'ni düzenleyen yetkili heyet Mustafa Ke-
mal'in bagkanhšmda su isimlerden kuruluyor: Din Îçleri Vekili Abd -

lah Azmi, SeyhSunusi, Acemi (Uceymi) Sadun Pa.ga, Diyarbalar Bölg


si Komutam Cevad Paga, Müdafaa Vekili Fevzi Papa, Afgan Büyükelçisi
Sultan Ahmed Han, Îran Büyükelçisi Mümtazüddevle, Bolgevik Azer-
baycan Büyükelçisi ÎbrahimAbilov. Sunusi ile Acemi (Uceymi) ve Ce-
vad Paça Ankara'da olmadig1için hazirhklara yazigmayla ve temsileile-
riyle katihyorlar.

138. Sunusi'nin hutbesinin tam metni için bkz. A. Necip Ganaydin, aynr makale.
I 39. Bilal §imgir,
a.g.e., cilt 3, sf. 279.
199

Birazdan görecegimiz Acemi Sadun Papa Birinci Dünya Savagl'nda


beri Osmanh için, gimdi Milli Mücadele için savagan Irakli bir Arap
geyhidir.
Îslam Kongresi, evet ama nerede? Mustafa Kemal mutlaka Anka-
ra'da, olmazsa, Anadolu'da bir yerde yapilmasmi part koguyor. Îran ve
Afgamstan büyükelçileri kendi ülkelerinde yap11masim istlyor. Bundan
bgka ordumuzun Eskigehir muharebesinde mailup olarak Sakar-
ya'bm dogusuna çekilmesi çok sikmtih bir askerî vaziyet ortaya çikari-
yor ve Fas'tan Misir'a, Arabistan'a, Hindistan'a kadar Müslüman tem-
silcilerin katilacagi Dünya Îslam Kongresi yap11am1yor.140
Ankara'da Islam Kongresi fikri Ingiltere'nin ve Bolgevik Rusya'nm
büyük ilgisini çekiyor. Îngiliz Îstihbarat Servisi Londra'ya "Ankara'da
Islam Kongresi müzakere edillyor" diye rapor gönderiyor. Raporda
Mustafa Kemal'in bagkanhimda bir komite kuruldugu ve bu komitede
isimler eksiksiz olarak bildi-
yer alan SeyhSunusi, Abdullah Azmi gibi
riliyor, kongrenin nerede yapilacagt konusunda gärüg birligi olmadigi
da belirtiliyor ve "Ankara'mn muhtemelen Avrupa'daki güphe ve rahat-
sizhš1 tirmandirmamak için kongreyi erteledigi" yaz1hyor.141
Ankara'daki.Bolgevik Rus Temsilcisi Upmal Angarski de 1 Ocak
1921'de Mustafa Kemal'le görügmesinde Islam Kongresi söylentilerini
soruyor. Mustafa Kemal "Panislamizm'i
benimsemediklerini" anlatlyor.
Panislamizm'i gerçekten benimsemedigi gibi, Bolgeviklerle yapmak is-
tedigi ittifaka zarar vermemek için de bunu söylemesi lazimd1. Mustafa
Kemal, Upmal'a Arap ülkelerinde Ingíliz kargitt milliyetçi hareketleri
destekledigini anlatlyor ve diyor ki·

Fas'tan, Cezayir'den ve diger Müslüman bölgelerden de mektuplar ah-


yorum. Bu
mektuplardabana ilkbaharda Ankara'da genel bir Müslüman-
lar kongresi yapmay1 öneriyorlar. Enver bütün Islam ülkeleri örgütü
amaclyla çahqiyor. Bati emperyalizmiyle savag için böyle bir kongrenin
toplamnasi fikri bana dä olumlu geliyor.

Bolgevik Temsilcisi Upmal da bunu desteldediklerini söylüyor.142


Mustafa Kemal'in izledigi Hilafet ve Islam siyasetiyle Bolgevizm si-
yasetini nasil ustaca bagdagttrdignu görecegiz.
O sirada Mustafa Kemal'in "Panislamik tahrikler yapmasmdan" en-
digeye kapilan ingilizler bu çabgmalari titizlikle takip ediyor. 16 Kasim
1920 tarih1i istihbarat raporunda "Panislamik konular" genig yer tutu-
verdigi yemek an-
yor, C;eyhSunusi gerefme Mustafa Kemal'in Meclis'te

140. Prof. Metin Huiagü,"Milil MücadeleDönemi Türkiye IslamÜIkeleri Munasebetleri",


Ataturk Aragtirma Merkezi Dergisi, cilt XV, Kasim 1999, sf. 901-930.
a.g.e., cilt 4, sf. 354-365.
141. Bilal §imgir,
142. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 259-260.
200

latil1yor, $eyh'inPanislamc1 bir lider oldugu vurgulamyor. Îngiliz istih-


baratmm en çok dikkatmi çeken husus, Mustafa Kemal'in konugmasm-
"bugün

da dünyada nyamp ve teyakkuz halinde bulanan Islam kitleleri-


nin ulviyet ve faziletleriyle sivrilmig insanlarm yol göstermelerine muh-
taç" oldugunu söylemesi ve Sunusi'yi bunu yapacak "birinci
isimlerden
biri" olarak zikretmesidir. Istihbarat Raporu, Seyh'inyapt1g1 losa ceva-
bî konugmada "Türklerin harekete geçirdigi cihad"dan bahsetmesini
ve kendisini Islam birligine añadigim söylemesini de dikkate deger bu-
luyor. Rapor, SeyhSunusi'nin müstakbel halife aday1 olarak da Anka-
ra'da admm geçtigini belirtiyor.143
Îngilizlerin büyüyen kaygis1, bagta Hindistan ve Ortadogu olmak
üzere Müslüman sämürgelerde 1slamve Hilafet propagandasmm isyan-
lara yol açmasidit Mustafa Kemal'in amaci da Irak ve Suriye ile Hi-
caz'a kadar Arap dünyasmda Ingilizlere ve Fransizlara kargi direnigleri
harekete geçirmek, bunun için SeyhSunusi'den de faydalanmaktir.
Araplarda antiemperyalist Îslam: Mustafa Kemal'in $eyh'ikul-
landigi üçüncü alan, Arap âleminde özellikle Irak ve Suriye'de Ingiliz
kary1t1 Îslami ve milliyetçi hareketleri ateglemektir. Mustafa Kemal,
Seyh Sunusi'ye Îslam ve bilhassa Arap ülkelerindeki dinî duygulan Îti-
laf Devletleri'ne karvi ayaklandirmakla görevlendirmigtir.144
Mustafa Kemal'in 29 Kasim 1920'de Irak'taki "Necef Arap Hükümeti
Heyetine" yazdig1 mektup bu konuda tipik bir örnektir. "Din ve Millet
Mücahidi Alelazm Efendiler Hazretleri" hitablyla baylayan mektubun-
"uzak
da Kemal Papa, memleketlerindeki mümin kardeplerimizin" Kan-
ber Efendi vasitastyla gönderdikleri mektupla gösterdikleri muhabbet-
"tam
ten memnun oldugunu belirtiyor, bir iman ve sevgi bagi" oldugu-
nu söylüyor. Îñgiliz destekli Ermeni saldirilaruu Hakk'm yardmuyla
maglup ettiklerini, Yunan hainlermi de ingallah yakmda maglup ede-
ceklerini anlatlyor. Necef hükümetinin esirgemedigi gayret ve cesaret
için tegekkür ediyor, SeyhSunusi'ye verdigi görevi belirtiyor:

Afrika mühim lutasmda milyonlarca manevi evladi olan kadri büyük


SeyhAhmed SerîfSunusi Hazretleri de Elcezire'nin (Musul) güne e
dogru hareket etmiglerdir. Muhterem mücahit Acemi (Uceymi) Papa m '-

cahede harekâtml baglatmak üzere (Kuzey Irak'ta) Deyrezor (Kerkük)


taraffarma gidiyor. Irakh din kardeglerimizin ulvi maksatlarma nail ol-
malan için elden geleni hiçbir vakit sakmmayacagmuzdan lcatiyen emin
olunuz.

143. Bilal Simgir,


a.g.e., cilt 2, sf. 5 l4. (Mustafa Kemal o agamada $eyhSunusi'yi ileride
halife yapmayL dü§ünmag olabilir. Henüz Hilafet'i kaldirabileceginden o sirada emin ala-
mazdi. Käkla Osmanli ailesinden Hilafet'i alip, kendisine ve Milli Hareket'e muhakkak
sa-
dik olan ve Türkiye'de kökleri ve gelenekleri bulunmayan Sunusi'yi "müstakbel
halife" ola-
rak dugünmüg olmasi mümkündür. Bazi Ittihatçilarda bunu dügünmügtu zaten. T. A.)

144. Salahi Sonyer, Tûrk Kurtulug Savagr ve Drg Politika, cilt I, sf. 188-189.
201

Mustafa Kemal'in mektubu direnig ruhu telkiniyle, Allah'tan yardun


"aziz
dilegiyle ve ve muhterem din kardegim" hitab1yla sona eriyor.145
SeyhSunusi, Milli Mücadele'ye ve Mustafa Kemal'e samimiyetle
inammy bir Panislamist'tir. Yunus Nadi'nin gazetesinde yaymlanan gu
sözletinin hem içeride hem d2garida Kemalist harekete büyük bir ma-
nevi destek oldugu güphesizdir:

Anadolu'nun dügmanlara kargi aldigi tavir, Îslamiyet'inruhuna tama-


men uygun ger'i bir harekettir. Buna yardim ve onu koruma her Müslü-
man için farz-i ayudir. Îslamiyet'in kahraman evladi olan Türklerin özel-
likle qu son zamanda yaptiklari görev, Türkiye'nin batimsizhèmdan çok,
bütün Îslam dünyasmm kurtuluguna yönelik oldugundan, Peygamberi-
mizin ruhunu gâd ettiginden eminim... Allah, Îslam'm büyük kahramam
Gazi Mustafa Kemal Papa Hazretleri'ni, kendisine yardunc1 olan müca-
hitleri, milleti ve memleketi ugruna can ve mallarim feda eden bu kahra-
man milleti sonsuza kadar sürekli kilsm...*

Sava.9 sirasmda Araplara Osmanh'ya kargi bagimsizhk vaat etmig


olan Îngilizlerin sömürgeci niyeti artik daha iyi anlagilnugtir... Îngiliz
destegiyle Osmanh'ya isyan eden SerifHüseyin büyük itibar kaybedi-
yor, Mustafa Kemal'e sempati giderek yayihyor. Geligen Îslami ve milli-
yetçi hareketleri Mustafa Xemal destekliyor, onlardan destek ahyor.
Stratejik olarak Türkiye açismdan Fransizlarm elindeki Suriye ile Ingi-
lizlerin elindeki Irak ve Musul'daki geligmeler özellikle önemlidir. Yu-
nus Nadi'nin Anadolu'da Yeni Gün gazetesi 31 Mayis 1921 günlü say1-
smda "Türk-Arap ittifala meydana gelebilecegi korkusu Ingiltere'yi sar-
mig ve bunu Ingiliz casusu Mustafa Sagir de yargilanmasi sirasmda iti-
raf etmigtir" diye yazlyol Gazete SeyhSunusi'nin bu yöndekt faaliyet-
lerim engellemek için Îngiltere'nin ajanlar kullandigim yaz1yor.147
$imdiMustafa Kemal Paga'nm Arap dünyasmda yürüttügü -Islamci
ve milliyetçi mitasyonaÙiraz daha yakmdan bakahm.

Uceymi Papa ve Arap dünyas1


Uceymi (veyaAcemi) Sadun Pa.ya Birinci Cihan Harbi'nde Basra ya-
kmlarmdaki Quaybe'de12-14 Nisan 1915'te ÿap11ankanh çarpigmada
Osmanh kuvvetlerine yaptig1 kahramanca destekle büyük bir ün ve
takdir kazannugtir. Askerî ve siyasi tarihimizin büyük isimlerinden ge-
hit Albay Süleyman Askeri Bey'in, ordumuzun çekilmek zorunda kal-

145. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 10, sf. 122.123.


I46. Nurettin Gülmez, a.g.e., sf. 644.
147. Nuretän Guimez,a.g.e., sf. 645.
202

masi üzerine bunu onuruna yediremeyerek intihar ettigi $uaybesavagi,


Irak cephesindeki muharebelerin en önemlilerinden biridir.148
Bu muharebede SeyhUceymi Sadun, SeyhMehdi el Halisî, oglu
$eyhMehmed ve yegeni $eyhMurtaza ile Kürt agiret reisi SeyhMah-
mud Berzenci, agiret kuvvetleri olarak Osmanh safmda Ingilizlere kar-
gi savagtilar. Uceymi Papa kumanda ettigi agiretiyle birlikte büyük bir
ün kazandi. Kendisine Mirimiran rütbesi verildi. Agiretinin büyüklügü
ve dinî nüfuzuyla büyük bir güç sahibi olan Seyhülmeçayih (Seyhler
geyhi) Uceymi Sadun'u elde etmek ve hain SerifHüseyin tarafma geçir-
mek íçin Ingilizlerin çok cazip para, arazi ve mevki tekliflerini redde-
den Uceymi Papa sonuna kadar Osmanh'ya sadik kaldi. Osmanh ordu-
su çekildikten sonra da Ingilizlere kargi direnigini sürdürdü. Türkiye
tarafma geçerek Cizre'ye yerlegmek istedi, Bunun Mustafa Kemal'i
güçlendirecegini gören Ingilizler askerî güç kuHanarak engellemek is-
tedilerse de bagaramadilar la
Uceymi Paga'yi Birinci Dünya Savagi'ndan taniyan Mustafa Kemal,
Samsun'a çiktiktan bir ay sonra, 15 Haziran'da Seyhülmeçayih Uceymi
Paga'ya bir mektup yazlyor, "Diyarbekir'e geldiginiz müjdesini aldun"
diyor, onan Birinci Dünya Savay1'ndaki mertligini ve Mukaddes Hilafet
Makanu'na dmî duygularla baghhgim bildigini belirtlyor. Bütün Islam
dünyasmm gözbebegi olan Türk ve Arap milletlerinin dagmikhgi yü-
zünden ikisinin de zaafa ugramasmm Muhammed Ümmeti'ne zarar
verdišini anlattyor. El ele vererek Muhammed Ümmeti'ninhürriyet ve
"farz-1
bagimsizhgi ugruna mücadele etmenin ayn" yani herkes üzerine
dinî bir ödev oldu¾u yaz1yor

Mukaddes Hilafet makann etrafmda toplanarak kâfirlerin esaretin-


...

den yakamizi kurtarmaya yänelik mücadelemizde asil kipiliginizle bera-


ber oldugumu azz ederim. Bu konudaki yüce görüglerinizin 13. Kolordu
vasitas1yla bildirilmesi suretiyle fikir ahyveriginde bulunmay1 soyla gö-
rüglerinize birakarak samimiyetimi takdim ederim.
Îmza:Üçüncü Kolordu Müfettigi Mustafa Kemal.1so

Uceymi Sadun Pa.ya 22 Haziran'da çölü aparak Diyarbalor'a geliyo


Erzurum'da bulunan Mustafa Kemal, Erzurum valisine Uceymi Pa-
ga'nm "Irakhlarm gerçek inançlarun insanhk ve medeniyet âlemine du-
yurmak için" geldigini anlatlyor.151

148. Bkz. Fahri Belen, 20'nci Yüzyalda Osmanli Devletl, Remzi Kitabevi, 1973, sf.
240-241.
149. Dr. Qassam Kh, Al-jumaily, Doç. Dr. Izzet Öztoprak,Irak ve Kemalizm Hareke-
ti, 1919-1923, Atatürk Aragtirma Merkeri, 1999, sf. 75-77.
150. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 2, sf. 378.
15 I. Zeki Sarihan, a.g.e., I, sf. 337.
203

Mustafa Kemal Sivas'tayken, Fransiz Binbagisi Labon, Mardin'de


Uceymi Papa ile bir görügme yap1yor Bu görügmede Uceymi Papa mut-
laka Milli Mücadele'yi destekleyen aç1klamalarda bulunmuy olmahdir
ki, Heyet-i Temsiliye'nin 12 Ekim 1919 tarihli kararmda qu satirlan
okuyoruz: "Fransiz Binbagisi Labon ile gerçeklegen mülakatmda milli
onur ve haysiyete uygun sözlerinden dolay1 Mardin'de mukim Irak Sey-
h egayihi Acemi Paga'ya tegekkür olundu."
i Heyet-i Temsiliye karannda iki Arap geyhine daha tegekkür
ediliyor.152
Sivas Kongresi'nin ardmdan Amasya'da Mustafa Kemal, Istanbul
"mülakat"
hükümetinin temsilcisi Salih Papa ile yaptigmda, Uceymi
Paga'ya yardim yapilmasim gündeme getiriyor. Amasya Protokolle-
ri'nin o sirada gizli tutulan bölümünün 1L maddesi gäyledir: "Acemi
Sadun Paqa ve maiyetinin uygun gekilde geçiminin temin edilme-
si.»153
Heyet-i Temsiliye'nin 22 Ekim günlü kararmda, Uceymi Paga'nm ge-
"gimdi-
çiminin saglanmasuu Istanbul 11ükümeti taahhüt ettigine göre
lik" bunun neticesinin beklenmesi kayd1 vardir. Heyet-i Temsiliye'nin
23 Kasim tarihli toplantismda Mustafa Kemal Paga, Uceymi'ye yardun
konusunda Sálih Paga'nm verdini sözü yerine getirmedigini säylüyor,
Salih Paga'mn uyarilmasim istiyor.154
Burada Mustafa Kemal'in sadece Uceymi Paga'ya verdigi degeri de-
gil,onun bir konuyu nas11 ihmal etmeden sonuna kadar takip ettigini
de görüyoruz.
14 Ocak 1920'de Hâkimiyet-i Milliye gazetesi Uceymi Paga'am ça-
hgmalanm även bir yazi yaymhyor. Diyarbakir'dan Mardin'e gelen
Uceymi Papa burada ileri gelenler tarafmdan kargilamyor.
Genelkurmay'm yayinladigi Tiirk Îstïklal Harbi adh esere göre,
Uceymi Paga'am Türkiye'ye geligindeki maksadi, Irak'm tanmmig kabi-
leleriyle görügerek onlann Osmanh idatesine taraftar olduklanm bil-
dirmek ve bir miktar asker ve para yardmu yap11dig1takdirde hüküme-
te ve orduya faydah olmakti. Bu istegi kabul edilerek 20 Haziran
1920'de Genelkurmay Bagkanhgfaca iki dag topu, iki makineli tüfek,
kâfi derecede cephane, 600 büyük mavzer tüfeniyle 10 bin altm lira ve-
riliyor ve aynca subaylar da gönderiliyor.

"hamiyetkârane

152. Bekir Sitki Baykal, Heyet-i Temsiliye Kararlari, sf. 18. (Metinde, "milli
ifadelerinden dolayi" tegekkür edildigi ifadesi yer allyor. Hamiyet kelimesi onur ve
haysiyet" anlamina geldigi için, ben bu gekilde sadelegtirdim. Bkz. Ferit Devellioglu, Os-
manlica-Türkçe Sözlük. TA)
"ikdar"
153. Nutuk, sf. 166. (Metindeki kelimesi guçIendirme ve geçimini temin etme
anlamina gelir. Burada ikincl anlam daha uygun dagayor.)
154. Atatürk"ün Bütün Eserleri, cilt 5, sf. 253, 260, 306, Bekir Siiki Baykal. Heyet-i
Temsiliye Kararlari, sf. 62.
204

Bunun üzerine Uceymi Paga, agiretler arasi anlaymazhklan gideri-


yor, iggalci Fransizlara kargi çegitli baslanlar yap1yor, Ingiliz ve bilhas-
sa Fransiz kuvvetlerinin ikmal yollarma baskmlar düzenleyerek de-
vamh tacizlerde bulunuyor. Simdiki hududumuzun 100 km kadar güne-
yinde yap11an bu hareketler ba.ganyla sonuglamyor. Fakat Milli Hare-
ket, Uceymi'ye daha büyük bir askerî birlikle destek veremediginden
büyük sonuçlar almam1yor.1ss
Uceymi Paga'nm Musul ve Kerkük istikametindeki askerî eylemleri-
ni kitabmuzm Lozan ve Musul bölümlerinde görecegiz. Simdilikgunu
belirtelim: Milli Mücadele'de Irak-Suriye ve Irak-Türkiye smir bölgele-
rinde yaganmig olan birçok Kuva-yi Milliyecireylemlerde Uceymi Sa-
dun Papa'nm ismi geçiyor.15 6

Mustafa Kemal Paga'nm Necef'teki "Din ve Millet Mücahidi Ale-


lazm Efendiler Hazretleri"ne yazdig1 mektupta gördügümüz gibi, Irak
ve Suriye'de Îngiliz ve Fransizlara kargi hareketleri tegvik etmek için
de Uceymi Paga'dan yararlamhyor. Bu gekilde Bagdat'taki Islam Par-
tisi'nin Milli Mücadele'yi destekleyen bir tav1r almasmda Uceymi'nin
rolü olmugtur.157
Milli Mücadele'de ülke içinde ve güney simn cívarmda hizmetleri
bulunan Uceymi, zaferden sonra Türkiye'ye yerlegti. Gazi Pa.ya kendisi-
ne Mardin'de arazi verdi. K1ziMübine, ogullan Îsa ve Abbas dünyaya
geldi. Kendi çocuklan çiftçilikle ugragirken, en yakm adamlarmdan Sü-
leyde'nin çocuklarmm hepsini okuttu. Biri Hacettepe Üniversitesi'nde
Ortopedi profesörlügünden emekli Prof. Nâsir Özdemir,digeri Cumhu-
riyet Savcisi SükrüÖzdemir,digeri de Ankara ÜníversitesiDil ve Tarih
Profesörü Hasan Özdemir'di.Onlar SeyhUceymi'nin Türkiye Cumhuri-
yetiiçin okuttugu insanlarda.1ss

Irak ve Suriye'de Kemalist hareket


Mustafa Kemal, Irak ve Suriye'de Ingilizlere katpi beliren Islamci ya
da milliyetçi direniëleri tegvik ediyor, kit imkânlarla onlara az da olsa
askerî destek göndererek oralardaki ingiliz ve Fransiz kuvvetlerini
baglamak, Anadolu'daki iggal kuvvetlerine takviye göndermelerini ö -

lemek istiyor; stratejisi bu...


Mustafa Kemal'in Irak'taki faaliyetleri organize eden Elcezire
Cephesi Kumandanhgi'na gönderdigi 20 Kasun 1920 tarihli telgraf
göyledir

155. Genelkurmay Bagkanlig,Türk isdklal Harbi, IVcllt, Güney Cephesi, sf. 17-18.
156. QassamKh. Al jumaily,a.g.e., sf. 77.
I 57. Metin Hülagu, aym makale.
Ákgam, 23 Agustos 2004.
158. Burak Anuner, "Sadun Paga'nin Çocuklari",
205

Mügterek dügmammiz ve dinimizin, istiklâlimizin haini olan Ingilizle-


re karg1Irak mücahitlerinin cesurca ve aslanca olan mücahedelerini hü-
kümetimiz büyük bir iftihar ve takdir ile takip etmektedir. Muhterem
mücahitlere maddeten ve fiilen yardim etmek en baghca emelimiadir. Bu
yardumn baglangici olarak Cizre'den Musul tarafmdaki Barzan'a yakm-
da taarruza geçilecektir. Mügterek dügmamm1zi kovmaya baglang1ç ola-
rak yakmda daha genig ölçüde yardim vasitalarm1 hazirlamaktay1z. Do-
layis1yla Irak muhterem mücahitlerinin büyük bir azim ve giddetle müca-
devam etmelerini rica ederim. Cenâb-i Hakk bütün Müslü-
'hedelerine

manlara yardim ihsan buyursun.159

Mustafa Kemal'in bu stratejiyi yürütebilmesi için Irak ve Suriye'de


Osmanli kökenli Arap aydmlan ve Osmanh ordusunda görev alm14
Arap subaylar adeta hazir bir potansiyeldir. Savapta banimsizlik va-
adiyle Ingilizleri desteklemig olanlarda bile aldatilnughk duygusundan
kaynaklanan öfke Îngilizlere kargi hareketlere ve Türkiye'ye yeni bir
sempati dalgasma yol açrugt1r.
Arap dünyasmda Ingiliz ve Fransiz iggaline kargi çegitli örgütler, ce-
miyetler, heyetler oluguyor. Bunlar Türkiye'deki Milli Mücadele'den et-
kileniyorlar, ciddi sempati duyuyorlar. Mustafa Kemal bunlarla irtibat
kuruyor.
Türk, Çerkezve Araplarm kurdugu Suriye-Filistin Kuva-yi Osma-
niye Heyeti böyle bir örgüttür; ismi de çok dikkat çekici tabli: Suri-
ye-Filistin Osmanh Kuvvetleri Heyetí... Bagmda Musul meselesinde
adim çok duyacagumz bir kahraman, Yarbay Özdemir Bey bulunu-
yor; ÖzdemirBey aym zamanda Antep savunmasmm kahramanlärm-
dan biridir. Türk ve Arap milliyetçilerinin böyle bir ortak davramga
girmesi Ortadogu'dakiJngiliz ve Fransiz siyasi memurlarmm uyku-

sunu kaçmyor. Bu korRuyla, Kahire'deki Îngiliz temsilcisi


Albay Me-
inertzhagen, Suriye, Filistin ve Irak'taki bagims1z grup ve partilerin
birlegerek Panislamist ve Türklerden yana bir siyaset izlemeye bay-
ladigmi yaz1yor.160
Suriye-Filistin Kuva-yi Osmaniye Heyeti adh örgütle Mustafa Ke-
mal'in irtibatt vardir. Mustafa Kemal Papa 15 Subat 1920'de Heyet'e
gönderdigi gizlí telgrafta Filistin, Suriye ve Türkiye'nin bir konfede-
ettigini belirti-
rasyon halinde birlegmesi için yaptiklari teklifi kabul
arkadan saldir-
yor. Türkiye'nin güneyini iggal etmig olan Fransizlara
malarim, Türklerle Araplar arasma girmig olan Fransiz ve Ermeni
kuvvetlerinin bertaraf edilmesini istiyor, Arap milliyetçi kuvvetleri-
nin Hama, Halep, Lazkiye ve 1skenderun'da, onu takiben de Antep ve
Osmaniye'deki iggalci kuvvetlere kargi hareketlerine devam etmele-

159. Ätatürk'ün Bütün Eserieri, clit 10, sf. 108.


160. Skz. Salahi Sonyel,a.g.e., l, sf. 189 196.
206

"pek
rinin mühim" oldugunu belirtiyor.161 .

Bundaki amacmm Antep-Adana hattmda Kuva-yi Milliye üzerindeki


Frans12 baslosmi azaltmak, Fransizlart bu gekilde Arap milliyetçilerine
arkadan vurdurarak Kuva-yi Milliye'nin igini kolaylagtirmak oldugu açik.
Arap ülkelerindeki diger bir örgüt Mustafa Kemal'in de Yürlitme Xu-
rulu üyesi oldugu Muvahhidin Cemlyeti'dir. Cemiyet Sam,Halep, Hu-
mus, Kahire, Hayfa, Bagdat, Necef ve Kuveyt gibi muhtelif yerlerde
merkezler olugturmugtur. Mustafa Kemal, Londra'daki Îslam Cemiyeti
ile irtibat halindedir, Hint Müslümanlarmm kurdugu cemiyetin Halep,
Sam, 1stanbul ve Münih'te gubeleri vardir. ÇegitliÎslam ülkelerindeki
diger örgütlerin adlarmi verelim: Yakm Dogu Cemiyeti, Batum Îslam
Cemiyeti, Îstikbal Cemiyeti, Halep Tegkilat-1Milliyesi, Misir Vahd Parti-
si, Kahire Gänüllü Firkas1, Amman ÇerkezFirkasi gibi birçok kurulug-
lar... Bu kuruluçIarm tamami Mustafa Kemal'in liderligindeki Milli Mü-
cadele'ye büyük sempati duyuyor. Mustafa Kemal hem bu kuruluglar,
hem din adamlari ve agiret reisleri vasitasiyla Fransa ve bilhassa Ingil-
"ortak
tere'ye kargi bir tür cephe" olugturuyor, Milli Mücadele'ye siyasi
destek sagliyor. Mustafa Kemal'in Sakarya Zaferi'ni telgrafla (>ammüf-
tüsüne bildirerek gehitler için mevlit ve dua okunmas1m istemesi tipik
bir örnektir. Zafer m¾desini müftünün ilan etmesi üzerine Ç>am'da gen-
likler yap1hyor, camilerde mevlit okutuluyor, Mustafa Kemal'e "Seyfü'l
Îslam" (Islam'm kihc1) deniliyor ve Salaheddin Eyyubi ile birlikte res-
medilmig posterleri dagitihyor. Îslam dünyasmm hemen her yerinde
çegitli gazeteler Mustafa Kemal'in ve TBMM'nin bildirilerini yaymhyor,
zaferlerini duyuruyor.162
Uceymi Paga'nm bilhassa etkili oldugù Irak'ta Arap milliyetçilerinden
bir kismi ulemanm katlasiyla Îslamci nitelikte "Cemiyet-i Hilaliye" adiyla
örgütleniyorlar ve Îngilizlerin Çekilmesi için mücadele ediyorlar, tekrar
Osmanh yönetiminin gelmesini istlyorlar, Ingilizlere kargi ayaklanmalar
düzenliyorlar. "Siyaseten ve diyaneten" yani siyasi olarak da dinî olarak
da Türklye'ye bagh olduklaom bildiren ve Ingilizlerekargi mücadele et-
mek için askerî yardim isteyen bir dilekçeyi Ankara'ya gönderiyorlar. Di-
lekçede çok say1da imzavar. Fakat Ankara'nm bu çapta askerî yardim ya-
pacak gücü yok. Sadece, gördügümüz gibi, Uceymi Paga'ya bir mi

161. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimir, sf. 444-446. (Kâzim Karabekir, Suriye'deki
Heyet'e gönderilen telgrafin Fransizlann eline gaçmesinin büyük ihtimal oldugunu, bunun
Heyet-i Temsiliye'ye zarar verecegini, ayrica Arap ulkelerininängörülen milli sinirlarin di-
ginda oldugunu, oralarda bu tür faaliyetler yapmamak gerektigini söylüyor. Mustafa Kemal
ise Karabekir's gönderdigi 23 §ubattarihli yazida "Misak-i Milli'ninArap topraklanni digla-
madigini" askerî durumun da bunu gerektirdigini söylüyor, Bkr., a.g.e., sf. 447-449.)

162. Bkr. Metin Hülag0, "Muvahhidin Cemiyet!", Ankara ÜniversitesiTürk inkilap Ta-
rihi Dergisi (Atayolu), Kasim 1993, yll 6, sayi 12; Metin Hülagu, "Milli Mücadele Dänemi
Türkiye IslamÜlkeleriMünasebetleri", Atatürk Aragtarma Merkezi Dergisi, citt XV, Ka-
sim l999, sf. 90|-938; Dr. Mustafa Biyildi,a.g.e., sf. 195-196.
207

yardnu edebiliyor. Öte yandan Kuzey Irak'ta Kerkük, Revanduz, Zebar,


Akra ve Süleymaniye'de Ingilizlerekargi ayaklanmalar çilayor, silah yar-
dimi yapamayan Mustafa Kemal bazi subaylari gönderiyor. Bu olaylar În-
giltere'ye karg1 Türkiye'nin elini güçlendiriyortabii.163
Bu dönemde Yunus Nadi'nin Ankara'da çikan Anadotu'da Yeni Gün
gazetesi 31 Mayis 1921 günlü sayismda "Arap-Türk ittifalo meydana ge-
lebilecegi korkusu Ingiltere'yi sarmigtir" diye yaz1yor 164
Mustafa Kemal Paga; Meclis'teki konugmasmda Irak ve Suriye'de ge-
"fevkalade
ligen hareketleri anlatlyor, Osmanh idatesinden gikâyetçi"
olduklarmi, Dünya Savagi'nda bagunsizhklarmi kazanmak için düg-
manla igbirlini yaptiklanm hatirlatiyor. Fakat gimdi Ingiliz ve Fransiz
'

idaresini gördükten sonra tekrar camia-i Osmaniye'ye kat11mak için"


haber gönderiyorlar! Mustafa Kemal onlara kendi ülkelerinde kendi
kuvvetleriyle kendi bag1msizhklan için çahymalanm tavsiye ediyor.
Meclis'teki uzun konugmasmm devanu göyle:

Biz her geyden evvel bizim istiklâlimiz için çatglyoruz... Ondan sonra
birlegmemiz için bir engel kalmaz... Bizi imha etmeye çahgan dügmanlar
Suriye ve Irak'taki milli faallyetlerle, bize yänelttikleri kuvvetleri azalt-
maya mecbur olmuglardir. Ve bugün dahi görüntüsü ne olursa alsun ge-
rek Irakhlarm, gerek Suriyelilerin, bu iki bölgedeki dindaylarmuzm ka]-
bi bizimle beraberdir. Eger bundan sonra geregi yapibrsa bunlardan aza-
mi istifade etmek mümkündür.165

"azami

Gerçekten istifade"yi de gerçeklestiriyor


Hint Müslümanlan ve milliyetçileri oradan hlgiltere'yi s11agtmrken,
Kemalist hareketle igbirligi yapan Irak'taki hareketler Ingilizleri, Suri-
ye'deki hareketler burada Fransizlari tedirgin ediyor; Irak ve Suriye'de-
ki askerlerini Türkiye'yè sevk edemiyorlar. Antep, Urfa, Marag ve Ada-
na'mn kurtulugunda bunun önemi vardir. Türk ve Arap milliyetçileri-
nin Irak'ta yürüttügü ortak eylem, Musul'dan Kerkük ve Süleymani-
"hükümet-i
ye'ye kadar nzamyor. Irak'ta Osmaniye'den bagka hükümet
kabul etmeyiz" fikri yay11maya baghyor. Kemalist hareketin etkisiyle
Suriye'de de Fransizlara kargi hareketler güçlenirken, Antakya ve Ha-
lep'té Fransizlara kargi Türkler ve Araplar ottak direnig eylemleri yapi-
yorlar. Halep duvarlarmda Türkçe ve Arapça atigler halki Fransizlara
kargi mücadeleye davet ediyor. Kuva-y1 MiHiye Arap direnigçilerine
elinden geldigi kadar silah ve tegkilatçilar gönderiyor. Suriyeli isyanc1-
lar Fransiz kuvvetlerinin büyük bir losmmt oyahyorlar. Bu durum Çu-

I 63. Selahattin Tansel, a.g.e., IV, sf. 27-30.


164. Nurettin Gulmez,a.g.e., sf. 644.
165. Atatürk'ün Bütün Eserleri, clit 8, sf. 80-81.
208

kurova'da Milli Hareket'in elini güçlendiriyor, Ankara'ya siyasi güç ka-


tiyor. Bu arada Kâzim Karabekir Sark Zaferi'ni kazanm14, Arahk
1920'de Gümrü Antlagmas1'yla dogu suurmuz çizilmig, 10 Ocak 1921'de
Înönü mevkiindeki savagta dügman geri çekilmigtir. Îqte bütün bu hal-
ler, Fransizlari ve Ingilizleri "Türklerle bir uzlagmaya varilmas1 zorun-
lulugu"na itiyor. 21 Subat1921'de Londra Konferansi'nm toplanmasma
karar veriyorlar; hem de Îstanbul'la birlikte Ankara'yl da diplomasi ma-
sasma çag1rarak!166
Ankara'mn Batih ülkeler kargismda o ana kadar kazandigi en büyük
diplomatik zafer, Londra Konferansi'na davet edilmesidir: Milli Hare-
ket Bati'ya kabul ettirmigtir ki, Ankara'nm imzasuu tagunayacak bir
bang olamaz! Artik Milli Hareket keitdisini Ban'ya siyasi ve diplomatik
balomdan tamttirmigt1r.
Londra Konferanst'nm amaci Sevr'i riuhafaza ederek sadece bazi
lyilegtirmeler yapmaktir. Ankara tabii bunu reddediyor. Arkasmdan Yu-
nan taarruzu, Sakarya'nm dogusuna kadar çekiliyoruz. Eylül 1921 Sa-
karya Zaferi, tarihin dönüm âm!
Alman dogubilimci Dagobert von Mikusch'un Gazi Mustafa Kemal,
Avrupa ile Asya Arastudaki Adam adh eserinde belirttigi gibi, Sakar-
ya Zaferi Dogu milletlerinin Avrupa'yla boy ölçügebilecegini gösteriyor.
Ankara'nm yaktig1 bu umut igigi, bütün mazlum milletlere yol gösteri-
yor. Çin'denKafkaslara, Hindistan'dan Arabistan'a, Misir ve Fas'a ka-
dar yayihyor.167
Islam dünyasmdan gelen bu destek Lozan'da da devam edecektit

Hilafet ve Îslam siyaseti baçarih m1?


"diyanetpervera-

Mustafa Kemal'in Îslam ve Hilafet siyasetini, çok


ne" yani dindarca bir görünümle uygulamasmm içeride Milli Mücade-
le'ye genig halk destegini kazanmada çok büyük bir imkân sagladigi
tartigmas1z bir gerçektir. Digarida da özellikle Îngiltere'ye kargi Milli
Hareket'i siyaseten güçlendiren bir etken oldugu da muhakkaktir.
Prof. Kürkçüoglu'nun belirttigi gibi, Ankara'nm Islam etkenini kul-
lanmasi, Ingiltere üzerinde istenen sonucu saglaruqtir, Ingilizler Hig-
distan'da, Afganistan'da, Irak ve Suriye'de Türk hareketini destekleyek
alomlarm geligmesinden büyük endigeye kap11ruglar, Mustafa Kemal'in
yolundaki haberlerden büyük tedir-
Irak Xrali Faysal'la gizlice anlagtiŠl
ginlik duymuglardir. Mustafa Kemal'in gördügümüz konugmalarmdan
ve uygulanan politikalardan bagka, Ali Fuat Paga'nm gu sozleri de Milli

166. Kemalist hareketin etkisiyle Irak ve 5uriye'deki Arap milliyetçi, Íslamcive Osmanlici
direniglerin Milli Mücadele'ye güç kazandirmasi konusunda bkt. Selahattin Tansel, a.g.e.,
IV, sf. 23-30; Dr. Mustafa Biyikli,a.g.e., sf. 183-201.
167. Salahi Sonye], a.g.e., II, sf. 230.
209

Hareket'in elindeki Hilafet ve Islam kozlarmi Ankara'nm nasil bilinç1i


bir gekilde kullandigmi gösteriyor:

Garphlar sarih olan hakkim1zi tammak istemezlerse, Sarkve Îslam


âlemiyle Îngilizve Fransiz emperyalizmini fazlaca tazyik ederek bu hak-
kim1z1onlara tamttirmaya ça11gacag1z,

il hedef, genig Müslüman sömürgeleri olan Ingiltere'dir tabii.168


Prof. Kürkçüoglu, 1921 baglarmdan sonra ingiltere'nin tutumunda
nispi bir yutnugama görüldügünü, bunun sebeplerinden birinin, "Islam
etkeni" oldugunu yazlyor; bagta Hindistan olmak üzere, Îngiltere'nin
Müslüman sämürgelerinde geligen Türkiye yanhs1 hareketlerin etkisiy-
le, Londra'da Lloyd George'un Türk dügmam siyasetine karg1 itirazlar
giderek artmigttr. Sava.y yorgunu Ingiltere bir noktadan itibaren, 14 Ni-
san 1921'de Türk-Yunan savagmda kesin tarafsizhgim belirten bir nota-
y1 Atina'ya vermigtir. Lloyd George parlamentoda yöneltilen bir soruya,
"Türkiye ile teknik yönden savag halinde ve Türk-Yunan savagmda ta-
rafsiz" oldugunu söylemek zorunda kalm1ptir.169
Îngilizlerdeki bu Îslam kaygismm ne gibi siyasi sonuçlar dogurdugu-
na dair tipik bir örnek, daha 1919'da Îngilizlerin "Türkleri Istanbul'dan
atma" politikasmdan vazgeçmek zorunda kalmalartdir. 1stanbul'daki
ingiliz Yüksek Komiseri Robeck Sivas Kongresi günlerinde Londra'da
"Panislamizm'in Avrupa tahakkümünü üzerinden atip kendi kaderlerini
çözmeye yönelik bir milliyetçilik akmu geklinde" geligtigine dikkat çe-
kiyor, Ingilizlerin Hindistan Îçleri Bakam Montague, "Türkler Îstan-
bul'dan çikarihrsa Hindistan'da patlak verecek olaylar" konusunda
Londra'y1 uyariyordu. Uzun tartigmalar sonunda Sevr Antlagmasi'nda
"Türklerin Istanbul'dan ç1karilmasi" degil, Istanbul'un milletlerarast bir
komisyonun denetim ve yönetimine verilmesi öngörülüyor ve Îngilizler
bunu Hint Müslümanlarma "Balan Türkleri Istanbul'dan çikarmiyoruz,
artik ayaklanmalari b1rakm" diye anlatlyOr.170
Elbette Milliyetçiler bunu kabul etmeyecekti, ama Lloyd George'a
Istanbul konusunda geri adim attmImiett.
Mustafa Kemal'in yürüttügü 1slamve Hilafet siygsetinm diger somut
bir sonucu, Îngilizlerin Hmdistan Genel Valisi'nin ndra'ya gönderdi-
i 11 Ekim 1921 tarihli uyaridir. Ayaklanmalarm yaygmlagt1šl Hindis-
tan'daki Ingiliz Genel Valisi, "Ingiltere õzellikle Trakya ve Izmir'e ilig-
kin bang gartlarmm yumuçatilmasmda Türkiye'ye yardnu edebilirse,
bunun sonucu Hindistan'da hemen görülecektir" diyor! Genel Vali'nin

168. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingilix ÌIigkileri, 1919-l926, sf.83-84.

169. a.g.e., sf. I38-140.


170. Mim. Kemal Öke,Güney Asya Muslumanlarmm... sf. 70-74.
210

Îngiltere'nin Türkiye'ye olumlu yaklagmasimn Afganistan'da bile


"bütün
olumlu etkiler yaratacagnu, özellikle, Orta Asya'da Ingiltere'ye
kary1 Müsliiman kaynagmasuu yatigtiracag1m" vurguluyor. Ingiliz Hin-
distan igleri Bakam Montague, bir adun daha atarak Îngiltere'nin "An-
kara'da temsil edilmesini" yani Büyükelçilik açmasmi istlyordu ki, o
sirada Ankara'da sadece Sovyet, Îran ve Afgan büyükelçilerivardi. Bü-
tün bu geligmeler, Londra'da "Milliyetçilerle anlagahm" dügüncesini
güçlendiriyOT 171

Bilhassa Türk ve dünya tarihinde bir dönüm noktasi tegkil edecek


kadar önemli olan Sakarya Zaferi, Ingilizleri son derece ürkütmüg-
tür. Bu zaferle Mustafa Kemal, Îslam dünyasmda "Islam'm kurtar1c1-
s1, Hz. Muhammed'in yolladigi k1hci" olarak görüldü ve Îslam dünya-
smm ilgi odan1 haline gelen Ankara, Alman tarihçi Von Mikusch'un
"bu
deyimiyle, yeni Mekke hac görevini ifa etmek için kogup gelen
hac11arla dolup tagti." Mustafa Kemal yalmz kendi ülkesini degil, bü-
tün Asya'yi Bolgevik Rusya ile birleptirerek Bat1'ya kargt ayaklandi-
rabilirdi! Bu kaygi, Lloyd George'un siyasetinin itibardan dügmesin-
deki en önemli etkenlerden biridir. Mustafa Kemal, Hilafet ve Islam
siyasetlerini kullanarak Ingiltere üzerinde agir bir siyasi baskt kurar-
ken, Ingiliz siyasetindeki bu nispi yumugamay1 görmüg, karg1hksiz
da birakmamigtir. Londra Konferansi bu diplomasinin önemli adim-
larmdan biridir.172
Tarihçi Salahi Sonyel de Milli Mücadele'deki Hilafet ve Islam siya-
setlerinin Îslam dünyasmda uyandirdigi hareketleri anlatirken, "Türk
ulusal akmu ve Panislamizm, IngilizImparatorlugu'nu tehdit ediyordu"
diyor, "Kemalistlerin, Türk yurdunu kurtarmak amac1yla Dogu dünya-
smda dügmanlarma kargi uyguladiklan dig siyasette büyük ölçüde ba-
gari" saglad11daruu belirtiyOT.173

Ümmetve Bolgevizm
Milli Mücadele'mn iki temel ideolojfsi var; biri milli kartulug, milli
bagimsizhk... Öbürü Dogu ideali... Bu Dogu ideali ya da o zaman1d te-
rimle $arkmefkûresi hem Islam ãlemine hem Bolgevizm'e sesleniy ;
bu ikisini Bati'ya kargi Milli Mücadele yanlisi bir durugta birlegtiriyor.
Islami ve Bolgevik hareketlerin aym siyasi safta birlegmesi...
Ama bu birlegme elbette Islam'm amentüsü ile diyalektik materyaliz-
min birlegmesi denil... Sadece ikisinin siyasi duruglarmm birlegmesidir.
Bu siyasi durug birligini yansitan tipik bir olay Ikin.ci inönü Zafe-

17 I. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 208 vd.


172. Ömer Kurkçüoglu, a.g.e., sf. 150-151.
173. Salahi Sonyel, a.g.e., II, sf. 66-67.
211

ri'nin yildönümünü kutlayan Bolgevik ve Müslüman büyükelçilerin


telgraflandir. 30 Mart 1922 günü Meclis'te okunan ve cogkuyla allogla-
nan bu telgraflardan Rusya Sûralar(Sovyetler) Cumhuriyeti
Elçisi Ara-
lov diyor ki:

Kahraman Türkiye inlolap ordusunu tebrik ederim. Türkiye ordusu-


agir yumrugu er geç dügmamve onu himaye eden emperyalist ve ka-
stleri ezecektir.

EIçisi Abilov'un telgraf1:


Azerbaycan SûralarCumhuriyeti
Bati emperyalistlerinin bütün hile, desise ve tezvirlerine kargi bütün
mazlum milletler kahraman Türk ordusuna yardimcidir.

Afganistan Elçisi Sultan Ahmed Han'm telgrafi ise göyle:

Islam ordularmm Baykumandam Mustafa Kemal Paga'ya! Bugün gan-


h Îslam ordularmm son salip (haçh)sürüsünü yerlere serdigi tarihi bir
gündür, Bugün hakkm zulme galebe çaldigi, dört yüz milyon Müslü-
milletle-
man'm kalplerini ümitlerle, sevinçlerle dolduran, Sark'mbütün
rine azim ve cesaret veren, esaret zincirlerinin lar11digi, kara sahifelerin
kapandig1... bir gündür, Yalanda Müslüman bayraklarmm Adalar Denizi
sahilinde dalgalanmasim Cenâb-1Hakk'tan dilerim.174

Ruslar Bolgevism sebebiyle, Afganhlar ve diger Müslümanlar Îslami


sebeplerle Milli Mücadele'yi destekliyor. Ortak nokta "Dogu ideali"dir,
Bati tahakkümüne, istilac1hšma kargi mücadeledir. Mustafa Kemal her
ikisinin de destenini sürdürmek için onlarin diliyle cevaplar veriyor.
Sakarya Zaferi'ni kutlayan Sovyet DigiçIeri Komiseri Çiçerin'eGazi
Mustafa Kemal'in 29 Eylül 1921 tarihli tegekkür telgrafi:

En zor anlarda davamizm hakhhg1m ve Türk halkmm hürriyet ve is-


tiklâl mücadelesinin megrulugunu tammakta tereddüt etmeyen Sovyet
Rusya hallomn emekçileri adma olan tebrikiniz beni çok mütehassis
etti.
Tebrikinizi ordumuza ilettim. Tebrikinizin istila ve kölecilik hayalleri-
büyük bir maneviyat
ne kapilnug emperyalizmin yllolmasmda ordumuza
sagladigmdan katiyen eminim...175

Afgan Elçisi Sultan Ahmed Han'm tebrik telgrafma gönderdigi tegek-


'islam
kür yazismda ise Mustafa Kemal, ordusu" terimini kullamyor:

174. Zeki Sanhan, a.g.e., ciit IV,sf. 350.


175. Atatürk"ün Bütün Eserleri, cilt I I, sf. 428.
212

Îslam ordusu tarafmdan dügmanlarmuza kargi kazamlan büyük mu-


zafferiyetten dogan memauniyet ve tebriklerinizi bize ulagtiran telgrafi-
mzi aldik
Kahraman askerlerimizin, zulüm ve melanet kuvveti olan Yunanlila-
ra kargi kazandigi muvaffakiyet ne kadar has sebebimiz olmugsa, din-i
mübîn-i islam'm kuvvetli dostluk bag1yla kendisine bagladigi Afganis-
tan'm selam ve muhabbeti... de o kadar iftihar Ye memnuniyet sebebi-
miz olmugtur.
Cenâb-1 Hakk'tan tazarru ve niyaz ederiz ki... memleketlerimizin gele-
cegi için daimi bir hay1r ve saadet sebebi olsun...176

Îslam âlemine ve Bolgeviklere ayri dillerden seslenmek bir ölçüye


kadar normal. Ama genel ve toplu bir izah, bir tamm da getirmek, ade-
ta teorisini yapmak da gereklyor tabii. "Dogu ideali" bunu saghyor.
Böylece bir yandan Islam âlemine Îslami dille,. Bolgevik âlemine Bolge-
vik terimleriyle seslenmig ohnak bir çeligki yaratmlyor, bunlar "Dogu
ideali"nin adeta çegitli yönleri oluyor. Îslam ve Bo½evizm'in siyaseten
Bat1'ya kary aym safta konumlandirilmasi Mustafa Kemal'in konugma-
larmdaki önemli temalardan biridir.
Burada Mustafa Kemal'in entelektüel yetenegi, uyguladigi pratik si-
yasetleri teorik bir dille izah edebilme kabiliyeti bilhassa dikkat çekici-
dir Diger Milli Mücadele liderlerine göre onun dehasmm en belirgin ol-
dugu taraf, siyasetçi entelektüel vasfidir
14 Agustos 1920'de Meclis'te yaptigi konogmada, Bolgevizm'in "in-

sanhšm emperyalist ve kapitalist idarelerin zalimane tahakküm ve zor-


bahimdan kurtanlmasmi" hedef aldigim vurguluyor, "Dogu âleminin
kay1tsiz partsiz sahibi, mutasarnfi olmak emelini magrur kafalarina
sokmug olan Îtilaf Devletleri'ni" eleytiriyor ve diyor ki:

Bolgeviklerin bilhassa son günlerde Lehistan (Polonya) dahilinde sü-


ren muvaffakiyetleri ve zaferleri cidden inlolaplarmm pek mesut, pek
parlak ve mühim neticesidir. Îslamiyet'inen yüce kaide ve kanunlarm1
içeren Bolgevizm'in, bizim dahi mevcudiyetimize kastetmig ortak düg-
man aleyhinde bugün kazammy bulundugu zafer pek tegekküre deger ir
neticedir.

Îlkelerinin "Halkç1hk" oldugunu, bunun Bolgevizm'le çeligmedigini


söyleyen Mustafa Kemal, savunduklan milliyetçiligin de Bolgevizm'de-
ki enternasyonalizmle çeligmedigini göyle anlatiyor:

176. a.g.e., cilt I i, sf. 132.


177. Inänü'ye göre, "Atatürk'On politikacilik mrafi çok kuvvetti idi. Entelektüel bir komita-
a idi..." (Faik Ahmet Barutçu, Siyasi Hatiralar, Milli Mücadele'den Demokrasiye,
citt 2, Yuzyil Yayinlari, 200 I, sf. 918.
213

Bizim milliyetperverligimiz herhalde bencilee ve magrurâne bir milli-


yetperverlik degildir ve bilhassa biz 1slamoldugumuz için, Islamiyetaçi-
smdan bizim ümmetçiligimiz vardir ki, milliyetperverligin çizmig oldugu
smirh daireyi sonsuz bir sahaya nakleder ve bu itibarla da bu balomdan
bizim istikametimizde Bolgevik istikameti görülebilir...

Mustafa Kemal, bu gekilde, izledigi Islam ve Bolgevizm siyasetlermi


te planda bandagtiriyor; eklektik de olsa...
"Dogu ideali"nin Islam ayagun ayetlerle, dualarla, fetvalarla, Hilafet
propagandas1yla, cihad ve mücahede kavramlanyla yürüten Mustafa
Kemal'in gimdi Bolgevizm ayagmda izIedigi politikaya bakahm.

178. Atatürk'ün Bütün Eserieri, cilt 9, sf. 170-176.


Bolgevizm'le kol kola...

$ahsenben ve yoldaglanmdan birçogu komünizmin taraftarly1z ama


hâl ve partlar, bizim bu konuda susmamizi gerektiriyor. Eger ben yarm
komünist oldugumu açiklarsam benim tesirimden eser kalmaz...
Anlamak gerekir ki, komünizm bile Türkiye'de bizim igimizdir!1

Mustafa Kemal Paga, Ocak 1921

Kafkasya'da ay y11diz!
1917 Bolgevik ihtilaliyle Kafkasya'daki Rus Çarhkordusu çözülüyor,
Enver Pa.pa'nm emriyle, Nuri (Killigil) Papa komutasmdaki Osmanh-
Türk ordusu, Rus iggali altmdaki topraklari kurtarmak üzere ileri hare-
"üç
kâta geçiyor. 187Tden beri Rus iggali altmda bulunan vilayet"i,
Kars, Ardahan ve Batum'u kurtarlyor, 3 Mart 1918'de Bolgeviklerle im-
zalan Brest-Litovsk Antlagmasi bunu onayhyor. Rus hâkimiyetinin çök-
mesinin bir sonucu da Azerbaycan'da Mehmed Emin Resulzade liderli-
gindeliberal-milliyetçi Azerbaycan devletinin kurulmasidir. Aym süreç-
te Gürcistan'da Mengevik hükümeti, Ermenistan'da Tagnak hükümeti
kuruluyor. Bunlarm üçü de Bati yanbsidir.
Azerbaycan Milli Konseyi'nin kabul ettigi "Misak-1 Milli" ile 28 Ma-
y1s'ta ilan edilen bag1msiz Azerbaycan, tarihte ilk Müslüman cumhuri-
yettir; Bagkenti Bakü degil Gence'dir, çünkü Bakü Bolgeviklerin elin-
dedir. Azerbaycan Misak-1 Milli'sinde Azerbaycan'm bagimsiz ve de-
mokrat bir cumhuriyet oldugu, bagta kompulan olmak üzere bütün
milletlerle dostluga önem verdigi yaz1hd1r.2
Bagunsiz Azerbaycan'm lideri Mehmed Emin Resulzade'dir. Bayra 1,
larmizi, mavi ve yegil zemin üzerine beyaz ay ve sekiz kögeli y11d1zair,
bugünkü bayrak yani...
Nuri Papa kumandasmdaki Osmanh Kafkas Islam Ordusu, Ermeni
saldmlarma kargi Azerbaycan'1 korumak íçin harekât yap1yor ve Ba-
kü'ye girerek Bolgevik yönetimini deviriyor, bagunsiz Azerbaycan hü-
kümeti Gence'den Bakü'ye tagm1yor.

I. Mehmet Perinçek, Atatürk'ün Sovyetlerle Göri.igmeleri, sf. 272, 273.


2. Tadeusz Swietachowski, Müslüman Cemaatten Ulusal Kimlige Rus Azerbayca-
ni 1905-1920, Baglam Yayinlari, 1988, sf. 177 vd.
215

Fakat 30 Ekim 1918'de imzaÏananMondros Mütarekesi, Brest-Li-


tovsk Antlagmasm1 geçersiz say1yor, Kafkasya'daki Türk ordusu mec-
vilayet", Kars, Ardahan ve Batum Ingilizler tarafm-
"üç

buren çekiliyor,
dan iggal ediliyor. Kafkasya'ya gönderilen iki tümen Ingiliz askerî gücü,
Kars'I
ve Ardahan'i Ermenistan'a, Batum'u Gürcistan'a veriyor.
Azerbaycan'dan çekilen Osmanh ordusundan, sadece bazi askerî
"illegal"
birlikler Türkçülük heyecamyla olarak orada kahyor.
Ingilizler Bolgeviklere kargt Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan'1
destekliyor. 15 Ocak 1920'de Batih devletler bu üç Kafkas ülkesinin ba-
Imsizligru
resmen tamyor. Böylece, Kemalist Türkiye ile Bolgevik
Rusya.arasmda Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'dan olugan Bati
yanhst bir "Kafkas seddi" kurulmug oluyor! Ruslar isteseler de artik
Anadolu'ya yardim gönderemezler!
Mustafa Kemal'in ve Kâzun Karabekir'in temel siyasetlerinden biri
bu
"seddin"
yllolmas1, Kafkaslarm Bolgevikleptirilmesidir.
.

Mustafa Kemal, 24 Nisan 1920'de Meclis'in gizli oturumunda Bolge-


viklerle iligkileri anlatirken gu ilkeyi ortaya koyuyor:
"Her kaynaktan istifade etmek..."
Mustafa Kemal Paga'mn temel balog açasi, Bolgeviklerin o korijonk-
dü mam" olmas1dar3
"dügmanlarmuzm
tiirde
Îslam dünyasmda Îngilizlere kargi geligen alomlara, Hindistan'daki
"Hilafet Hareketi"ne balogi da böyledir.
Sonradan icat edilecek "Bolgevizan Gazi Paga" resminin aksine,
Mustafa Kemal Bolgevizm'in felsefesine ilgi duymuyor, tamamen poli-
tik praginatizm açasmdan balayor:

Bolgeviklerin kendilerine mahsus birtalam esaslari, bakig açilan var-


dir. Ben gahsen bütürr.vuzuh ve teferruatlyla bunlara vâlaf degilim... Ya-
lon zamanlara kadar Bolgevikler nereye temas ederse, nereye gelirse da-
ima kendi görüglerini kabul ettirme azminde idiler. Bu görügler her ne
olursa olsun, bizim milletimizin de kendine mahsus birtalum görügleri
vardir... Milletimizin âdetleri, dinî gerekleri ve memleketimizin icaplan
vardir ki, biz her ne yapsak kendimizi, kendi âdetimizi, kendi gerekleri-
mizi göz önünde tutmak, ona göre kendimize mahsus esaslar koymak
mecburiyetindeyiz...

Mustafa Kemal'in Bolgeviklerden yardim alma konusunda bile ihti-


yath bir dil kullandigi açiktir. Bunun sebebi, Bolgeviklerin girdikleri

"...

3. M. Kemal Pa.ya'nin3 Temmuz 1920'de TBMM gizli oturumunda yaptigi konugma Blz
bir milletiz, kendimize mahsus adetlerimiz vardir, prensibimiz vardir ve biz bunlarin sadikiyiz.
Biz Bolgeviklerden bahsettigimiz zaman bir Bolgevik Rusyasi, Sovyet Cumburiyeti var ve on-
larin vasitalari var, kaynaklan var ve bi2im dügmanlarimizin dugmanidir. Bizkandi maksadimi-
maksadimlZI biralop da onlara kole ola-
zi kurtarmak lçin bunlarla birle§ebiliriz. Yoksa kendi
| lim meselesi säz konusu degildir..." Ataturk'ün Bûtûn Eserieri, cilt 8, sf. 390.
216

"her
yerde daima kendi görüglerini kabul ettirmek azminde" olmalan-
dir. Onun için bir yandan Bolgevizm'e övgüler dizerek Moskova ile dip-
lomasi yürütecek, õbür yandan komünistleri tutuklattiracakt1r.

Bolgevizm'e ve Îslam'a bitigik olmak


24 Nisan 1920'de Meclis'in gizli oturumunda bu konugmay1 yapan
Mustafa Kemal Papa 26 Nisan'da Lenin'e bir mektup yaziyor. Mustafa
Kemal'in ilk diplomatik mektubudur bu. Ankara hükümeti ilk diploma-
tik heyeti de Moskova'ya gönderecektir.
Mektup, resmi olarak "Türkiye Büyük Mill_etMeclisi'nin Moskova
hükümetine birinci teklifnamesidir" bagligim tagiyor. Üç maddedir.
Ozetle göyledir:
• Emi)eryalist
hükümetler aleyhine ve bunlarin tahakkümü altmdaki
mazlum insanlarm kurtanlmasi gayesini güden Bolgevik Ruslarla iq ve
harekât birligi yapmayt kabul ediyoruz;

Bolgevik kuvvetleri Gürcistan üzerine harekât yaparak Ingiliz kuv-
vetlerini çikanp Gürcistan'i Bolgevik ittifakma katarsa, Türkiye hükü-
meti de emperyalist Ermeni hükümeti üzerine askerî harekât yapmay1
ve Azerbaycan hükümetini Bolgevik devletler zümresine sokmay1 taah-
hüt eder.
Bunlarm karg1hginda Mustafa Kemal istedigi yardmu belirtlyor: Ev-

vela milli topraklanmiz1 iggal altmda tutan emperyalist kuvvetleri kov-


mak, sonra da emperyalizm aleyhine yapilacak ortak mücadelelerimiz
için dahiE kuvvetlerimizi güçlendirmek üzere gimdilik ilk taksit olarak
beg milyon altmm ve kararlagtinlacak miktarda cephane ve diger fenni
harp araçlari ve sihhi malzemenin ve yalmz doguda harekât yapacak
kuvvetlerimiz için erzakm Rus Sovyet hükümetince temini rica olunur.
Ustün sayg11armuzm ve samimi hissiyatumzm kabulünü rica eyleriz.
Îmza: Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal.4
Dikkat: Mustafa Kemal sadece iggalci emperyalistleri vatanmuzdan
kovmak için degil, kovduktan sonra emperyalizme karg kuv-
"dahilî

vetlerimizi güçlendirmek için" de Lenin'den yardim istiyof. Bu sonun-


cusunun siyaset oldugu ve Lenin'e güven telkin etmek için söyledi
açiktir.
Bolgevik ittifalana bu kadar önem vermesi sebepsiz degildir. Bolge-
vikler 1917 devrimiyle iktidari ele aldiktan hemen sonra, 3 Arahk
1917de "Dogulu Müslüman milletlere" hitaben bir bildiri yaymlayarak,
Çarhkhükümetinin Osmanh aleyhine Batihlarla yaptigi bütün gizli an-
lagmalan iptal ettiklerini ilan etmigler, bu durum Türkiye'de büyük
umut ve sevinçle karyllanmigti.
O konjonktürde Anadolu hareketi ile Bolgevik hareketi arasmda

4. ATTB, sf. 310, Atatürk'ün Bûtün Eserleri, cilt8, sf. I 14.


2 17

stratejik menfaat örtügmesi vardir· Evvela ikisi de o dönemde Îngi1tere


ile çatig1yor... Bölgede siyasi dengelerin Îngilizler aleyhine degigmesi
ikisinin de lehine...
Bolgevikler açismdan, Bogazlar ve Kafkaslar'da Ingilizlerin bulun-
masi büyük tehlikedir; çünkü Ingilizler iç sava-yta Lenin'e kary1 Beyaz
Ordulari destekliyor. Îngilizleri Bogazlar'dan ve Kafkasya'dan çikara-
cak güç, Anadolu ihtilalidir.
ustafa Kemal açismdan, Anadolu'yu istila eden Batih dügmanlara
ka141silah yardum alabilecegi tek güç, Bolgevik Rusya'dir. Bolgevikler-
le antla.gma yapmak Ankara'ya elbette siyasi güç de kazandiracaktir.
Öbürgüç kaynag1, Islam dünyasidir.
Haziran 1920'de Mustafa Kemal'in söylediklerini hatirlayahm:

Devlet ve milletimizin kurtulu.g ve selameti hakkmda Bati devletlerin-


den hakiki bir yardim ve insaf ümidi kalmadigmda herkes görüg birligi
halindedit. Memleketimizin gelecegi Dogu hudutlarmuzm (Bolgevik)
baghdit..E
Ruslara ve Islam âlemine muttäsil (bitigmig)olmasma

"bitigik"
Fakat dogu hudutlarmuzm Bolgeviklere ve Islam dünyasma
olmasmi engelleyen bir "Kafkas Seddi" var: Batihlarm destekledigi
Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan! Bu sed sayesinde Îngiltere Ba-
kü petrollerini, Bakü-Batum demiryolunu kontrol ediyor, Trabzon'un
Kafkasya ve Hazar havzasi ile irtibatmi kesiyor! Bu noktada, Türkiye
ile Azerbaycan'm menfaatleri çatig1yor! Türkiye'nin ç1karlan Azerbay-
can'm Bolgeviklegmesini, bu gekilde Kafkas Seddi'ain açilmasm1 ge-
rektiriyor! Azerbaycan'm ç1kari ise Bolgevik Rus yayllmasma kargi In-
giltere ile ittifak yapmasm1 gerektiriyor!
Bu sirada Kafkasya'daki Beyaz Ordu Bolgevikler kargismda gerile-
"rejimin

meye baghyor ve Lenin devanu açismdan da son derece övem-


li" oldugunu belirttigi Bakü petrolleriyle ve Kafkasya meselesiyle biz-
zat ilgileniyor!6 "Halklarm kurtulugu ve özgür1ügü" için bildiri yaymla-
mig olan Lenin, gimdi "Bakü, Rusya'nm aynlmaz bir parçasid1r, buraum
her ne pahasina olursa olsun Rusya'nm elinde ve kontrolünde olmasi
gerekir" diye emir veriyor! Petrol proletaryasmm bulundugu Bakü'de
güçlü bir Bolgevik hareket zaten var. 24 Nisan'da Kizil Ordu Azerbay-
can smirlarmdan içeriye giriyor, Bakü'ye dogru ilerliyor; egzamanh ola-
rak Bakü'deki Azeri komünistler bir darbe planhyorlar! 27 Nisan'da
Mehmed Emin Resulzade'nin çekilmesini, iktidari Bolgeviklere teslim
etmesim, aksi halde parlamentoyu basarak iktidari zorla ele alacaklan-

5. "I5. Kolordu Kumandani Kâzim Karabekir Paµ Hazretierine" telgraf Kâzim Karabekir,
istiklal Harbimiz, sf 732; All Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari'nda bu telgrafi
30 Mayis tarlhi itibariyle verlyor. (sf.526.)
6. Tadeusz Swletochowski, a.g.e., sf. 183.
218

m ilan ediyorlar. Milli Hükümet mecburen istifa ediyor. 28 Nisan'da Ki-


z11 Ordu Bakü'ye giriyor ve "milliyetçi-komünist" Neriman Nerima-
nof'un bagkanhgmda "Sovyet Sosyalist Azerbaycan Cumuriyeti"ni ilan
ediyorlar!7
Güney Urallar'daki Türk-Tatar bölgesi Orenburg'da da aym gekilde
Sovyet hükümeti kuruluyor
Ye Türkiye Büyük Millet Meclisi, yeni kurulan Orenburg Sovyet
"Türk" hükümetine, Sovyet Azerbaycan hükümetine ve "Türklere" bu
Sovyet hükümetlerini kurma hakkuu tamyan (!)Bolgevik Rus hüküme-
tine tegekkür telgraflan gönderiyor!B
ÇünküKafkasya'da bu gekilde "Kafkas Seddi"nde bir gedik açiluug-"bitigik"
tir! Fakat hâlâ Bolgevik Rusya ile Kemalist Türkiye degildir,
arada Batt yanhs1 Taynak yönetimindeki Ermenistan vardir!
"Kafkas Seddi" artik Ermenistan'dir, üstelikgars ve Ardahan'1iggali
altmda tutmaktadir.

Kafkas Seddi'ni ylkmak


Bolgeviklerle ittifak imkânlanm Amasya günlerinden beri dügünen
Mustafa Kemal, Büyük Millet Meclisi'nin açilmasmdan yaklagik üç ay
önce, 5 Subat1920'de Ankara'dan Kâzim Karabekir dahil güvendigi ku-
mandanlara ve Îstanbul Meclisi'ndeki Rauf Bey'e gizli telgrafla bir "si-

yasi durum degerlendirmesi" gönderiyor. Asil amaci, Türktyehin Batih


devletlerce kugatildigmi anlatarak Bolgeviklerle ittifak gerektigini,
ama bunu ancak Ankara'da kendi bagkanhšmda kurulacak bir hükü-
metin bagarabilecegine onlan ikna etmektir.
Yazdiklarmm özeti göyle:

Milli direnig imkânlanm yok etmek için dügmanlar Türkiye'yi bir
çember içine alnuglardir. Kilikya, Urfa ve Marag hattmm iggali, Bati
bölgemizde Îzmir'in iggali, Ege Denizihe ve Karadeniz'e Ingilizlerinhâ-
kim bulunmasi, 1stanbul'un ingilizlere b1rakumasmi öngören planlann
varh L.. ÎSkenderun'dan Hicaz'a kadar cehaletle veya zorla itaat altma
ahnnug halklar... Türkiye böyle bir çember içine almnugtir.

Tek ç1kly yolu Kafkas Cephesi'dir. Türkiye Kafkasya'da Bolgevikl -

rin yay11masuu kolaylagtmr ve Bolgeviklerle harekât birligine girers ,

Suriye, Irak, Iran, Afganistan ve Hindistan kap11arm1da dehgetIi bir bi-


çimde açnug olacaktir! Bunu engellemek için Itilaf Devletleri, Azerbay-
can, Ermenistan ve Gürcistan'm bagunsizhšmt onaylayarak onlan ken-
di taraflanna çektiler, Türklerle Bolgeviklerin irtibat kurmasma imkân
vermeyen bir Kafkas Seddi olugturuyorlar. Böylece, Türkiye'nin ve Mil-
li Hareket'in kugatilmasi tamamlammg olacakt1r...

7. Harun Bodur, 20. Yuzyil Siyasi Tarihi, BaglamYayinlari,Ankara, 2005, sf. 188.
8. Zeki Sarihan, a.g.e., ill, sf. 13.
219


Bu tablo içeride bize dügen vazifeleri gösteriyor: Dogu Cephemiz-
de seferberlik ilan ederek, Kafkas Seddi'ni arkadan yikacak askexî ha-
zirhklari yapmak, bu arada Kafkas milletleriyle özellikle Azerbaycan
ve Dagistan Îslam hükümetleriyle görügüp onlari tarafmuza çekmek!..
Aksine, bize kargi sed olmaya karar verirlerse Bolgeviklerle anlagarak
taarruz harekâtumzi Bolgeviklerle birlegtirmek... Itilaf Devletleri'nin
zaman kazaamasina firsat vermemek íçin süratli davranmak...
Bunu önlemek için Îngilizler "Türkiye'yi dahilden oyarak" çökert-
mek için teslimiyetçi politikacilan destekleyip Kuva-yi Milliye'yi bog-
"kuvvetli
mak istiyorlar. Demek ki, mutlaka ve süratle bir milli hükü-
met" kurulmahdir...9
Yani... istanbul'dald Ali Riza Papa hükümeti birakilmah, Ankara'da
"kuvvetli
kendisinin liderlininde bir milli hükümet" kurulmah...
Bu dügünceyi kumandanlara ve milliyetçi siyasilere kabul ettirmek
için bagta Karabekir olmak üzere kumandanlara, Istanbul Meclisi'nde
"durum

de milliyetçilerin bagi durumundaki Rauf Bey'e bir degerlen-


dirmesi" gönderiyor. Ankara'da bir hükümet kurmak için harekete geç-
melerini istiyor.
"durum
Neden? Çünkü5 Subat 1920 tarihli bu degerlendirmesi"ne
yazdigi konjonktürde Mebusan Meclisi ve Ali Riza Papa hükümeti son
derece güçlenmig, Milli Hareket zayiflamietir Mebusan Meclisi'nde Fe-
lah-1 Vatan Grubu kurulmakta ve bagkanhga Mustafa Kemal'i seçme-
"milli
mektedir! Ali Riza Paga, irade" namma söz söyleme yetkisinin sa-
dece kendi hükümetinde oldugunu ilan ediyor! Mebuslar arasmda artik
Heyet-i Temsiliye'nm lüzumsuz hale geldigi görügü yaygmhk kazam-
yor! SevketSüreyya'nm yazdigi gibi, bu, düpedüz Mustafa Kemal'in bir
kenara itilmesi demekti lo
Istanbul'da Mebusan.Meclisi açildiktan sonra Mustafa Kemal Anka-
ra'da adeta siyasetin digmda kalmigt1.11
Hatta Karabekir gibi, Milli Hareket'in temel birkaç direginden biri
"iglerin
olan bir kumandan bile,-o kogonktürde, Mustafa Kemal'in so-
rumlulugunu ve durumun takdirini" Meclis-i Milli'nin (Mebusan Mecli-
si'nin) namus ve hamiyetine b1rakmasnu, Heyet-i Temsiliye'nin dagil-
masuu dügünmektedir!12

"askerî

9. Mustafa Kemal bu fevkalade änemli urun durum muhakemesi"nin tam metni


için bkr ATTB, sf. 192-196; Karabekir, istiklal Harbimix, sf. 433-435; sadelestirilmig
metin: Stefanos Yerasimos, Kurtulug Savagl'nda Türk-Sovyet liigkileri,sf. 134-137;
Rasih Nuri lleri,Atatürk ve Komunizm, Kurtulug Savagi Stratejisi, lleriYaymlari,
2000, sf. 48-52.
10. SevketSureyya Aydemir, Tek Adam, If, sf. 208-209.
I I. Emek Akal, Milli Mucadele'nin Baglangicinda Mustafa Kemal ittihat Terakki
ve Bolgevizm, sf. 26 I.
12. Nutuk, Vesika 238.
220

Mustafa Kemal ise, tam tersine, Türkiye'nin her taraftan kugatddigi-


m, ancak doguda Kafkasya üzerine askerî harekât yaparak Bolgevikler-
"güçlü
le ittifala gerçeklegtirecek bir milli hükümetin", tabii Ankara'da,
"ivedilikle"
kurulmasuu istiyor...
Mustafa Kemal'in Subatay1 gibi dogunun sert iklimi bakumndan son
derece elverigsiz bir mevsímde askerî harekâttan bahsetmesini Kara-
"yakm
bekir mazimizde bir Sankamig felaketi varken, hemen harekete
geçmek için yazip duruyordu" diye elegtirmigtir.13 Karabekir Mustafa
Kemal'e gönderdigi cevapta da $ubataymda doguda iklim gartlarmm
bir askexî harekâta imkân vermedigini belirtlyor:

Bölgede özellikle Erzurum ve Sankanug arasmda kar pek çok oldu-


gundan,Nisan baglarmdan, hatta ortalanndan önce büyük bir harekât
yapmak güçtür... Bu yil karm çoklugu ve Trabzõn'dan yiyecek maddele-
ri ikmalinin güçlügü gibi sebepler dolayis1yla, 15 Nisan'dan änce harekâ-
ta baglamak mümkün olamayacaktir...

Karabekir'in bir gerekçesi daha vardir; Kafkasya'da Îngiliz kuvvetleri


bulunurken ve ittifak yapmak istedigimiz Bolgevilder daha Kafkasya'yi
ele geçirememigken Türkiye'nin bir askexî harekâta girigmesi yanhy olur,
Türldye Kafkasya meselelerinde bir süre tarafsiz davranmahdir.14
Mustafa Kemal Paga'mn 5 Subat'taki bu önerisine karyl çikan Kara-
bekir'in diger bir gerekçesi de gudur: Evet, Kafkas Seddi'ni y1kmak ge-
rekir, ama henüz Bolgevilderin gücü belli degildir, erken hareketle on-
lara yardunc1 olmaya kalkmatmz yetersiz kalabilecegi gibi, Itilaf Dev-
letleri'nin süratle üstümüze yürümelerine de sebep olabilir. Böyle bir
"zerre
harekâtta bu agamada kadar kâr olmay1p imha edilmemiz mu-
hakkaktir." Sivas Kongresihden beri Karabekir qu görügtedir: Türkiye
Kafkasya'da Itilaf Devletleri ve onlarm destekledigi Kafkas ülkeleri ile
"tarafsiz"
Bolgevikler arasmda kalmah, zaman kazanmah, gidigatt göre-
rek sonra karar vermelidir.15
Mustafa Kemal gibi askerî bir dâhinin lag partlarmda doguda askerî
harek t önermesi, gerçekten, ancak iç politika partlanyla izah edilebi-
lir: Istanbul'un birakihp bir an önce Ankara'da kendi bagkanhšmda bi
milli hükümet kurulmasuu saglamaya çahymaktadir...
Nitekim 23 Nisan'da Ankara'da Mustafa Kemal Paga'mn bagkanhšm-
da Milli Meclis ve Milli Hükümet kurulduktan sonra bu iç politika ge-
rekçesi ortadan kalkacak, Karabekir'in bahar ve yaz aylarmda israrh
harekât taleplerini bu defa Mustafa Kemal erken bulacak ve sonbahara

13. Karabekir, istiklal Harbimir, sf. 700.

14. Genelkurmay Harp Tarihi Dairesi Resmi Yaymlari, Türk istiklal Harbi, III. cilt, Do-
gu Cephesi,Ankara 1965, sf. 58.
15. Tam metin için bkz. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimir, sf 435-436.
\

221

kadar erteleyecektir; Ruslarm tavrmm henüz belli olmadigt gibi dig po-
litika gerekçeleriyle...
Böyle iç ve dig politikada taktikler degigse de, kahc1 gündem Kafkas
Seddi ve Bolgeviklerle igbirligidir

Karabekir harekât istiyor


Azerbaycan'm Bolgevik yönetimine geçmesinden iki hafta sonra, 6
May1s'ta, bu defa Karabekir Kafkas Seddi'ni y1kmak ve Bolgeviklerle
"bitigtirmek"
sminm1zi için harekâta geçmenin zamam geldigini dü-
günüyor. Üstelik artik Kafkasya'da Ingiliz kuvvetleri de kalmaungtir.
Karabekir, Mustafa Kemal'e çektigi telgrafta, bu firsat kaç1r11madan
hemen askerî harekâta geçmek için izin istiyor. "Bu f1rsati kaçinrsak,
Ermenilerin ve bütün Kafkas kavimlerinin Bolgeviklerle anla.ymast ih-
timali kargismda, var olan hukukumuzu bile kaybedebiliriz" diyerek
harekâtsiz beklemenin riskini belirtiyor. Bat1'nm büyük bir tepkisini
çekmemek için de, yap11acak harekâtm-"Kuva-yi Milliye (milis)tar-
zmda gösterilecegini, seferberligin de genig kapsamh olmayacagim"
bildiriyor.16
Mustafa Kemal aym gün Karabekir'e cevap yazlyor. "Bolgeviklerle
ittifak kurmak için, emperyalizm siyasetine alet olan Ermeni hükü-
metinin aradan kaldirdmas1" konusunu Bakanlar Kurulu'nda görüg-
tüklerini belirtiyor; uluslararas1 ortamm müsait olmadigna anlatiyor·
Evvela, 20 Nisan'da San Remo'da toplanan bang konferansi devam
ediyor, ltilaf Devletleri bizimle anlagmak isteyebilirler, Ermenistan
üzerine gimdi yapacagimiz bir harekât buna engel olabilir... Îkincisi,
Sovyetlerle igbirliginin ve bize saglayacaklan yardmun nasil olacag1
henüz belli olmamigtir. Üçüncüsü, Ermeni olaylan bütün H1ristlyan
âlemini aleyhimize sevk eden etkenlerin en mühimlerinden biridir.
Varhgru önce bizim tasdik ettigimiz Ermeni hükümetini ordumuzun
"yeniden

kuvvetiyle mahvetmek-ve bir Ermeni kitali demek olan bu


harekete bizim tarafumzdan sebebiyet verilmek" Bat1'da az çok lehi-
mize olan egilimlere de zarar verir. Bilhassa Amerikan kamuoyunu
aleyhimize çevirir, Ingiltere'nin Türkiye karpti siyasetine destek ver-
"resmen
melerine yol açabilir... Onun için ordumuz ve alenen bir ta-
arruzdan uzak durmah" mümkün oldugu kadar gizli bir gekilde, Kars,
Ardahan ve Batum'daki Müslüman milisler desteklenmelidir... Erme-
nilere karp bir harekât yapilacaksa, bu, Azeri-Islam Bolgevikleri vast-
tastyla olmalidir.17
Kemal Papa, bu siyasi ve diplomatik gerekçelerle Karabekir'in dogu-
da harekât yapmasma izin vermiyor.

16. Tam metin lçin bkz. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 675-676.
17. Telgrafin tam metni için bkr. Khm Karabekir, a.g.e., sf. 675-676.
222

Bolgeviklerle anlagmak
Atatürk'ün Nutuk'ta belirttigi gibi, TBMM hükümetinin digigleri ko-
nusunda verdigi ilk karar, Moskova'ya bir heyetin gönderilmesidir. Di-
gigleri Bakam Bekir Sami Bey'in bagkanhšmda 11 Mayis'ta Ankara'dan
hareket eden heyetin görevi Rusya ile iligki.kurmaktir Yapilan antlag-
manm bazi hükümleri 24 Agustos 1920'de parafe edilmekle beraber,
uzlagmaya baglanamayan bazi noktalardan dolayi, Moskova Antlagma-
si diye amlan diplomatik belgenin imzas1 ancak 16 Mart 1921'de htüm-
kün olabilecektir18
Türk-Sovyet iligkileri ve Moskova Antlagmas1'na Atatürk'ün Nutuk'ta
verdigi yer sadece bu kadardir.
ÇünküNatuk iç olitikave Bati cephesi
agirhkh oldugu gibi, Türk-Sovyet iligkileri 192Tde artik 1920'lerdeki ka-
"hararetli"
dar degildir Hâlbuki 1920 y11mda Bolgeviklerle ittifak yapmak
Türkiye íçin hayat memat meselesi olarak dügünüÏüyordu.
Dogu'da Bolgevizm ve Îslam, Bat1'da kapitalizm ve emperyalizm...
Birinci Cihan Harbi sonlarmdan itibaren dünya siyasi tablosu böyledir.
Bu tabloda Bolgevizm'in antiemperyalist söylemi Türkiye'de birçok
kimseyi, eski Ittihatçilari, yazarlart, milletvekillerini, askerleri gu veya
bu ölçüde etkiliyor.
3 Mayis'ta Mustafa Kemal Papa, Kâzim Karabekir Paga'ya telgraf çe-
kiyor:

Elde beg para bulunmadig1 malum-1devletleridir. Simdilikdahilde bir


haynak da bulunmuyor. Ba.yka taraftan temin edilinceye kadar Azerbay-
can hükümetinden azami miktarda borç anlagmasiimkâmnm dügünülüp
temin buyurulmasim rica ederim...19

O sirada Azerbaycan artik Bolgeviklegtírilmigtir.


Batida Yunan harekâtmm baglamas1yla doguda Ermenistan ordu-
su da hareketleniyor! Batida Yunart ilerlerken, 1920'nin Mart'mdan
ta Eylül ayma kadar Kâzim Karabekir ve Mustafa Kemal pagalarm
Ermenistan ordusunun saldmlarma dair birçok yaz1emasi vardir: Er-
menistan askerleri bagta Kars, Ardahan ve Batum olmak üzere dogu
"isimleri
da katliam yap1yor, bilinen ahalisi Müslüman k1rk köy" Er-
meniler tarafmdan tamamen tahrip Ve imha ediliyor, Orduâbad,
Ahur, Civa, Çivi,Vedi ve Oltu mmtikalarma saldirarak iggal altmda
tuttuklar1 topraklar1genigletiyorlar, taarruz hazirhklari yaptiklar1 gö-
rülüyor...
Hem Karabekir hem Mustafa Kemal, Itilaf Devletleri'ni Ermeni me-
zalimi için protesto ediyorlar, Îngiliz Albay Rawlmson'un ve bölgedeki

18. Nutuk, sf. 308.


19. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 671.
223

Amerikan Yardim Heyeti'nin de bu mezalime tamk oldugunu ve belge-


ledigini belirtiyorlar 20
Dogu'da Ermenistan'a harekât yaparak Kars, Ardahan ve çevresini,
ardmdan Gürcülerin elindeki Batum'u kurtarmak suretiyle bu mezali-
mi durdurmak, aym zamanda, Kafkas Seddi'ni yikarak yardun kanalla-
run açmak yeniden acil bir ihtiyaç olarak gündemde!
Karabekir Papa 9 Mayis'ta "Büyük Millet Meclisi Risayet-i Celilesi"ne
um n bir telgraf çekerek Dogu'da askerî harekât için izin istiyor, gerek- "teklif-
çel'erini anlattyor: Îçte, 26 Nisan'da Bolgeviklere gönderdiginiz
name"de belirtildigi gibi Azerbaycan "Bolgevik devletler zümresine"
katilnugttr, bu durum Gürcistan ve Ermenistan'1 zaylflatmigtir, dahasi
Kizil Ordu kuzeyden Ermenistan ve Gürcistan suurma dayannugt1r, as-
kexî durum çok lehimizedir... Batihlarm sulh partlari belli olmasa da
(kötü) niyetleri bellidir; iyte Istanbul'u iggal ettiler, Meclis'i bastilar...
Bolgevikler Ermenistan engeli yüzünden bize yardim edemezlerse bu
durum Bati'nm ileri sürecegi barig gartlarnu hafifletmez! Biz Ermenis-
tan'a harekât yaparak Bolgeviklerden yardun almanm yolunu açmah-
y1z, o zaman daha güçIü oluruz. Gerçi Ermenistan'a yapacagmuz hare-
kât Bati ülkelerinde aleyhimize bir cereyan yaratir, ama Ermeniler Bol-
gevik ve Ta.pnak diye ikiye bälündügü gibi, Bati kamuoyunun Bolgevik
yanhsi (sosyalist)bölümünden de istifa edebiliriz. Biz esasen Brest-Li-
tovsk Antlagmasi'na gäre bize ait olan yerleri istiyoruz, Ermeni devlet
varhäma saldirruyoruz. Askerî bakimdan ise, emrinizle, kolordumuz
lojistik merkezleri olan Erzurum, Erzincan ve Van'dan nzaklagarak Do-
guBeyazit suurlarmda toplannugtir, kolorduyu tekrar21 geri çekmek ma-
neviyat balammdan elîm ve felaketli bir hãl yaratir..
Karabekir bu gerekçelerle harekât için i,zinistiyor.
Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal, Bakanlar Kurolu'nda gö-
rligerek, üç gün sonra, 1ÈMayis'ta Karabekir'in harekât talebini redde-
diyor. Gerekeeleri özetle göyle:
Kizil Ordu Ermenistamve Gürcistan smirlarma geldini halde bizden
henüz yardim istememigtir... Ermenistan'a taarruz harekâtimizi Ïtilaf
Devletleri ve Amerika savag ilam kabul edecek ve ihtimal ki, memleke-
tin bati losimlarmdan, büyük bir ihtimalle de Trabzon'dan bize kargi ta-
arruza geçeceklerdir. Böyle bir umumi iggale kargi dogudaki ordumuz
ne yapabilir?L Aranuzda henüz bir antlayma olmayan Bolgeviklérin
yardimmdan emin olabilir miyiz? Trabzon'da birakacagmuz kuvvetin
bir Ingiliz çikarmasma direnmek için yeterli olmamasi halinde, bütün
memleket dahilindeki tereddüt aleyhimize geligebilir. Bakaular Kuru-
lu'nun hatta Büyük Millet Meclisi'nin kararmi almadan harekât yapma

20. Prot Ya§ar Akblyik," MilliMucadele'de Dogu Cephesi", Türkler, Yeni Türklye Yayin-
Iari, cllt 15, sf. 15I-167.
2 I. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 684-688.
224

sorumlulugunu saloncah buluyorum, böyle bir karan almak için (Rus-


larla) bir ittifakname yapmak gerekli gözüküyor...
Mustafa Kemal, San Remo'daki toplantida Batih devletlerin milli mev-
cudiyetimizi tehlikeye atacak nitelikte kararlar alacaklanmn bilindigini,
Meclis'in bu konuda yakmda bir karar verecegini de belirtiyor.22

Karabekir israr ediyor


Karabekir 30 Mayis'ta tekrar Büyük Millet Meclisi Bagkanhgi'na ace-
le telgraf gönderiyor, "Kafkasya'da siyasi ve askerî vaziyetin açikhk ka-
zandigru" belirterek askerî harekât için izin istiyor. 100 bin kipilik bir
Bolgevik ordusu Azerbaycan'a, iki Azeri-Bolgevik süvari ordusunun da
Ermenistan'a girdigini, Ermenilerin anlagmak için Moskova'ya heyet
gönderdigini anlatan Karabekir, askerî harekarja "Ermenileri tehdit ile
dogu yolunun serbestisini temin etmek mecburiyetindeyiz" diyor. Böy-
le bir askexî harekât, Sivas havalisinde bag gästeren isyanlara kargi da
Milli Hareket'i güçlendirecektir. Doguda askerî durumumuz güçlü ol-
dugu ve Kizil Ordu Azerbaycan'a girdigi halde niye harekât yapuuyoruz
diye askerler içinde dedikodular ç1kmigte. Henüz Mart aymm maaglari
bile tümüyle verilemedi... Ve:

San Remo'da kararlagtinlan sulh partlan Avrupave Amerika'dan artik


hiçbir ümit kalmadignu ve kurtulugumuzu doguda arayacagmuzi zanne-
dersem tamamen göstermigtir... Yüksek cevaplanm makine bagmdabek-
lemekte oldugumuzu arz eylerim.
Imza 15. Kolordu Kumandam Mirliva Kåzim Karabekir.E

Mustafa Kemal Karabekir'e 1 Haziran'da cevap veriyor. Daha dogru-


su, cevap olarak, "Bakanlar Kurulu karanm teblig".ediyor; yani kesin,
baglay1c1 bir emir... Mustafa Kemal'in, stratejik kararlari verirken dün-
yadaki siyasi dengeleri nasil dikkate aldignu gösteren bu telgraimda
"Ermenistan seferinin açilmas1 için henüz vaktin gelmedigini" bildiri-
yor. Son derece önemli olan bu telgrafm özeti göyle:

Evvela Devlet ve milletimizin kurtulugu ve selameti hakkmda B ti
devletlerinden hakiki bir yardim ve insaf ümidi kalmadig1 konusunda gd-
rüy birlini vardir. Memleketimizin gelecegi dogu hudutlarmuzm Ruslara
ve Islam âlemine muttasil (bitigmig) olmasma bagh oldugu muhakkaktir.
Bu ittisalin (bitigmenin) herhalde saglanmasma eidden çaligilacaktir.
• Ikincisi:
Bolgeviklerle siyaseten anlagip kary1hkh harekât ve müna-
sebetleri belirlemeden önce kesin bir harekâta geçmeyecegiz. Böyle bir

22. Tam Metin: Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 698; kismen sadelestirilmig metin: Ata-
türk'Un Bütün Eserleri, ciit 8, sf. 214 vd.
23. Kâzrm Karabekir, a.g.e., sf. 730-73 l.
225

harekâti Bolgeviklerin nasd kargilayacag1 bugün meçhulümüzdür Bati


yanhsi Ermenistan'a kar 1 yapilacak bir askerî harekât Bolgeviklere cid-
di yarar saglayacaktir, kargihšmda ne alacagmuzi tespit etmeden bu ya-
ihtiyarmuzla Bolgeviklere bahgetmek" yanlig olacakt1r.
"kendi

ran

Üçüncüsü: Sirf askerî açidan baksak bile, Ermenistan'a karg1 bir
askerî harekâtumzm baçan11 olmasi için diger bir taraftan (Azerbaycan
veya Gürcistan'dan) fiilen askerî yardim almanuz gerektigi kanaatinde-
uygulamadigi
y1 Azeri ve Gürcüler Ermeniler üzerine askerî baski
taRdirde bizim üç tümenle Ermenileri yenecegimiz kesin degildir...
"

"Kafkasya'da siyasi ve askerî vaziyet açikhk kazannu da degildir. Bi-


ze gelen bilgilere göre, Bolgevikler ilerlemiyor, bilakis, Kafkasya'dan
uzakla.ptiklarm1 hissediyoruz. Son zamanlarla Polonyahlara maglup ol-
dular, 15 bin esir verdiler... Lenin'in yerine Brasilov'un geçmesi havadi-
sinin manasihenüz anlagilamadi...

Bu gartlar altmda, dahilî vaziyetimiz aceleye getirilmemelidir. Er-
menilere vaat edilmig dogu vilayetlerimizi müdafaa etmek için hazir
bùlunmak son derece etkilidir, ama Sankanug'a gidip orada beklemeye
mahkûm kalmak dogru bir karar olmaz...
Mustafa Kemal, Azerbaycan'dan Nuri Paga'nm Kafkasya hakkmda, La-
hey'den de Tarbay Nuri Bey'in Avrupa hakkmda getirecegi bilgileri bekle-
diklerini, bir malumat aldiklarmda hemen bildireceklerini anlatiyor.24
Hâlbuki 5 Subat 1920'de, daha Azerbaycan bile Bolgevik olmarug-
ken, Kafkasya'da Îngiliz birlikleri bulunurken, kig mevsiminde Mustafa
Kemal Pa.ya askerî harekât istiyordu! Bundaki amaci aslmda Îstanbul
hükümetini çäkertip Ankara'da milli bir hükümet kurulmasm1 sagla-
makti. Mustafa Kemal, gimdi 1 Haziran'da degigen siyasi ve askerî çart-
lan anlatarak Dogu Harekât1'm ertelettiriyor!
Bu tablo onun siyasi dehasmm bir göstergesidir.
Mustafa Kemal'in Erzitenistan'a harekât yap11masim erteleyen 1 Ha-
ziran tarihli telgrafma Karabekir 4 Haziran'da cevap veriyor ve harekât
"diplo-

için israr ediyor Bu, Ermenistan'a kargi genel bir taarruz degil.
masi ile saglanamazsa, cebir ve tazyik ile Sankamig'a kadar olan mmti-
kay1" almaya yönelik bir askerî harekât olacakttr... Azerilerle çarpigan
ve iç durumlan da saglam olmayan Ermeniler bu smirh harekâtimizla
"Kafkas yolu"nu açmak zorunda kalacaklardir. Kald1 ki, elimizdeki üç
tümenle, Allah'm yardmu ile Ermenistan't imhanuz bile imkân dahilin-
dedir. Bolgevik ordusunun çekildigi yolundakihaberler de dogru degil-
dir, aksine, Azerbaycan'a girdigi kesinlegmigtir... Yalmz Erzurum'daki
müesseseler ve iki tabur ayda lark bin lirahk odun yakiyor,, Soganh or-
manlanm almamiz bile bu s11antlyi çözer...25

24. Tam metin için bkz. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 732-734; ATTB, sf. 349-352; krsmen
tam metin için bkz. Atatürk'ün
sadelagtirilml; Bütün Eserleri, cilt 8, sf. 271-273.
25. Uzun tam metin için bkz. KSzim Karabekir, istildal Harbimiz, sf. 738-741.
226

"bu
Karabekir kitabmda bu belgeyi verdikten sonra, son görügleri-
me ret cevabi gelmeyecegi zannmdayan, çünkü dayanacak bir tek
madde bulunamayacaktir" diye yaziyor.
Gerçekten 6 Haziran'da Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal,
"müdafaa
konuyu Bakanlar Kurulu'nda görligtüklerini, vaziyetimizi Is-
lah maksadiyla Soganh geçitlerini iggal etmek için askerî kitalar ile
ilerlemek" önerisini uygun bulduklarmi belirtiyor. Burada Mustafa Ke-
mal'ín hukuki megruiyete dikkatinin bir örnegini daha görüyoruz: Bu
harekât izni "Kars, Ardahan ve Batum illerinin iggali hakkuun samanm-
da kullam1masi" íçin TBMM'nin hükümete verdigi yetkiye dayamlarak
verilmigtir.26
"bütün
Karabekir doguda degil sadece üç vilayette", Erzurum, Van
ve Erzincan'da seferberlik ilan ederek harekât hazirligma ba.pladigim
"Büyük Millet Meclisi Bagkanhšma" bildiriyor. Rakat...

Çiçerindevreye giriyor
15 Haziran'da Moskova'dan dönen kurye subay1 Îbrahim Efendi,
Sovyet DigiqIeri Bakam Çiçerin'inMustafa Kemal'e yazdigi mektubu
Erzurum'da Karabekir'e getiriyor, o da hemen telgrafla Ankara'ya ileti-
yor. Çiçerin'inmektubu 3 Haziran tarihlidir Mustafa Kemal'in Lenin'e
26 Nisan'da yazdigi mektuba cevaptir. Hatirlayacaksm1z o mektupta
Mustafa Kemal, emperyalizme kary1 igbirligi ve Kafkasya'nm Bolgevik-
legtirilmesi, bunun kargihšmda da Türkiye'ye para ve silah yardmu ya-
pilmasm1 istemigti. Çiçerin,o mektupla Ankara'nm dig politika esasla-
ruu memnuniyetle ögrendiklerini söylüyor. Çiçerinbu esaslari 8 mad-
dede topluyor:
1- Türkiye'nin bagnnsizhšmm (kabuledildiginin) ilam.
2- itirazi mümkün olmayan Türk arazisinin Türkiye'ye verilmesi.
3- Arabistan ve Suriye'nin bagunsiz devletler olarak ilam.
4- Türkiye Ermenistam'nda, Kürdistam'ada, Batum arazisinde, Do-
gu Trakya'da, Türk ve Araplarm mügtereken bulunduklan bütün arazi-
de milletlerin kendi kaderini tayininin kendilerine birakilmasi. Mülteci-
lerin referanduma katilmak için serbestçe danmeleri.
5- Türkiye'deki azmhklara, Avrupa'nm en serbest hükümetlerind
bulunan azmhk hukukunun tanmmast
ß- Bogazlar meselesinin, Karadeniz'de sahili bulunan.hükümetlerin
katilacag1 bir konferansa tevdi edilmesi.
7- Kapitülasyonlarm ve eenebi nüfuz nuntikalarmm ilgasi.
8- Her nevi ecnebi nüfuz mmt1kalarmm ilgasi.
Çiçerinmektubunun bundan sonraki bölümünde emperyalizme kar-

26. ATTB, sf. 352-353, .Atatürk'ün Bütün Eserleri, cllt 8, sf 287| Kâzim Karabekir,
si. 744-745.
a.g.e.,
227

gi olduklarini söylüyor ve Ermenilerle olan hududun siyasi görügmeler-


le tespitini istiyor, yani Türklerin askerî harekât yapmasina kargi çiki-
yor! Ve önemli bir kayit olarak, Türklye ile Ermenistan arasmdaki bu
görügmelerde arabulucu olmak istediklerini belirtiyor.27
Karabekir kitabinda Çiçerin'inmektubunu analiz ederken "Dost eli
uzattigmuz Bolgeviklerin... Türkiye Ermenistam'nda, Kürdistam'nda,
Lazistam'nda, buniar yetmiyormuy gibi Trakya'da diyerek ora halkm1
bi den ayr1 Ve aylori istikametlere sürecekler ve kendileri mi yutacak-
lar?!" diye tepki gösteriyor. "Ah Mustafa Kemal, vaktiyle kabul ettigin
u Ermeni hareketine mâni olmasaydm gimdiye kadar bu efendilerle
Gümrü'den, Erivan'dan konuqur, Sovyetler de her istedigimizi yapar-
dt..." diye yaziyor?
Bolgevikler üçlü bir oyun içindedir: Birincisi, Bolgevikler Ingiltere
ile o s1rada bir ticaret antlagmas1 yapmak için görügmeler yürütüyor-
lard1! Türkiye ile anlagmak, higiltere ile görügmelerine zarar verebilir-
di. Zaten Lloyd George 31 Mayis'ta Londra'da Sovyet Ticaret Kurulu
Bagkam Krassin'e, "Türk milliyetçilerini lagkutmaym" diye ç11agmigt1!
Ikincisi, Bolgevikler Türkiye ile yalonhšm Londra'ya kargi bir koz ve
Kafkasya'da bir güven unsuru oldugunu biliyorlar, bu sebeple hem În-
giÏtere ile hem Türkiye ile müzakereleri sürdürmek için böyle zikzaklar
yap1yorlardi.
Üçüncüsü, Moskova, Bati yanhsi Taynak Ermenistam'm da tama-
men kargilarma almak istemiyor, ileride Bolgeviklegtirmeyi planhyor-
du. Ileride Bolgeviklegecek bir Ermenistan'i pimdiden bir ölçüde sahip-
I leniyordu?129
Bolgeviklerin hesabi böyleydi. Ankara'nm acil hesabi ise, Bolgevik-
onlardan yardim almakt1. Çiçerinbu
"bitigik"

lerle bir smir yaratarak


mektubu askerî
yazmca, artiksdoguda harekât yapmak Moskova ile
iligkileri bozabilirdi. Bunu diRkate alan Mustafa Kemal askerî harekâti
bir kere daha erteliyor ve 20 Haziran'da "Rusya Sovyet Cumhuriyeti D1-
gigleri Ahali Komiseri Efendiye" hitablyla Qiçerin'e cevap yaz1yor:
1- Sekiz maddede bildirilen prensipler bizim samimi prensiplerimiz-
dir. Bu prensiplere engel olan Bati devletleri aleyhine de bunun için
mücadele ediyoruz.
2- Érmenistan smmmn tayini için Rus Sovyet Cumhuriyeti'nin arac1-
hgm1 memnuniyetle kabul ve sorunun müzakerelerle çözülmesi yolunu
tercih ederiz.
3- Kompulanmiz (Ermeniler) kesinlikle Türk olan araziyi tahrip ve
ahaliyi katliam ettiklerinden ve Batt emperyalistlerinin usulleriyle kat-

27. Kazim Karabekir, a.g.e., sf. 75 I-753.


28. KâzimKarabekir, a.g.e., sf. 752, 765.
29. Bkr. Salahi Sonyel, a.g.e., II, sf. 6-7.
228

liam yaparak nüfus çoguniugu yaratm.ak istemelerinden giddetle mus-


tarip ve gikâyetçiyiz. Bunu äniemek için Kars, Ardahan ve Batum'a ya-
pacagmuz askerî harekâti mektobanuz üzerine tehir ettik. Ermeni te-
cavüzlerinin durdurulmasuu ve aracahk için teklifinizi süratle ortaya
koymamz1rica ederiz.
4- Rusya'ya fevkalade yetki ile gönderdigimiz heyet yoldadir, kom-
gulannuzm engellemesiyüzünden Moskova'ya ulasmalan gecikiyor.
5- Biz Bati emperyalistlerine karg1 yalmz kurtulug ve istildâlimizi
korumakla yetinmiyotuz. Aym zamanda Batt emperyalistlerinin kuv-
vetlerine ve Türk milletini emperyalizme vasita yapmak istemelerine
de mâni oluyoruz. Bu suretle bûtiin insamliga hizmet ettigimize kaniyiz.
Rus ve Türk milletlerini biriegtirecek saglam dostluk esaslarmm pratik
ve maddi bir surette semerelerini gösterebileceginden ümitli olmakla
bahtlyar1m...
Mektup, "DLÿigleri Komiseri Efendi"ye Türk-Rus dostlugunun öne-
"içinde
mini vurgulayan ve bulundugumuz mücadelelere gösterilen ha-
yirhah alakaya" tegekkürle sona eriyor.30 Dikkat: Mustafa Kemal, Çiçe-
rin'in bahsettigi Trakya, Kürdistan, Batum arazisi (Lazistan) ve Bogaz-
lar meselesine hiç temas etmiyor!
Bu konularda Çiçerin'lebir tartigmaya girmiyor!
Konu basma da.intikal etmiyor, kimse de sormuyor!
Mustafa Kemal biliyor ki, bu konularda Çiçerin'infazla bir rolü ola-
maz, bu konulan resmî yazigmaya alip gündeme yerlegtirmenin manas1
da yok! Mustafa Kemal, Ruslardan yardim almaya odaklannugttr ve Çi-
çerin'e yazdiál mektubun hedefi budur, degigik konularda tartigma çi-
"dügman"
kararak hedefini ga.91rnuyor! Ermenistan'dan da diye bahset-
miyor, Türk-Sovyet irtibatim engelleyen unsur olarak uiteliyor!
Dogu Harekâti bu gekilde bir kere daha erteleniyor...
22 Haziran'da Yunan genel taarruzu baghyor, eldeki kuvvetleri kir-
dirmamak için Mustafa Kemal, Albay Bekir Sami Bey'e Bursa'nm bo-
galtilmasuu emrediyor! Yunanhlar, Osman Gazi'nin türbesinin bulundu-
guBursa'y18 Temmuz'da iggal ediyor, ardmdan milli direnig merkezleri
olan illerden Bahkesir ve Denizli'ye giriyorlar!
Rusya tarafmdan da kötü haberler geliyor Bolgevikler bir ticaret t- :

lagmas1 yapmak için Îngilizlerlegörügüyor! Ali Fuat Papa, "Ruslar In -

ler anla.pacak, elinizi çabuk tutun" diye Mustafa Kemal'iuyanyor!31


Azerbaycan'da Türkçü Türkleri ve Azerileri örgütleyerek Kizil Or-
du'ya direnen Halil Paga'ya Kâzim Karabekir 24 Haziran'da telgraf çe-
"milletimize

kiyor, bu direnigini eleytiriyor, doguda Bolgeviklik ve Müs-


lümanhk yolu aç11mahdir, paraya ve silaha olan ihtiyacimizi biliyorsu-
nuz" diyor.

30. ATTB, sf. 353-354, Atatürk'ün Bütün Eserleri, clk 8, sf. 344-345.
3 I. Zeki Sarihan, a.g.e., II, sf. 496.
229

Yunan ilerleyigi devam ediyor. Mustafa Kemal, gerilla sava.gmdan


bahsediyor.
Îç isyanlar geligiyor! 6 Temmuz'da toplanan Meclis'te mebuslar "Hi-
lafet ve saltanatm ve vatan ve milletm kurtulugundan ve istiklâlinden
bagka bir gaye gütmeyeceklerine" yemin etmeye karar veriyor, yemin
töreni 10 Temmuz'da bayhyor.
Genelkurmay Ba karu Albay Îsmet Bey, Meclis'e bilgi veriyor,
erbaycan'dan yardruci bir kuvvetin Türkiye'ye gelmek için yola
çiktigm1 söylüyor! Bir yamigidir bu; ama büyük sevinç ve heyecan
yaratiyor. NIustafa Kemal "Amerika da içinde olmak üzere, bütün
"tasallut
Garp âleminin" Türkiye'ye ettigini" bunlara kargi kendi kuv-
"bütün
vetimizi esas almakla beraber kuvvetlerden yararlanilacag1-
"bütün
ni" säylüyor. Evet kuvvetlerden yararlanmakL." Bu konugma-
smda Mustafa Kemal'in bir vurgusu, izlenen politikayi belirtmek ba-
kimmdan önemlidir. Küçük ve güçsûz Azerbaycan'dan bize askerî
kuvvet yardum gelse bile neye yarar diye dügünenlere hitaben gunu
söylüyor:

Gelecegi säylenen bu kuvvet bizim kuvvetimizi çok artirmaz. Fakat


yalmz, Sarkve Islam âleminin bizim mukadderatimizla ne kadar yakm-
dan ilgili oldugunu gösterecegiiçin, bizce laymetlidir..?

Sark ve Islam âleminin bizim yanmuzda görümnesinin saglayacag1


siyasi kuvvet!
Peki, öyleyse, Karabekir'in Nisan aymdan beri istedigi harekât iznini
gimdi vererek neden Dogu Harekâtt'm yaptmmyoruz?
Üstelik Dogu Cephesi'nde askerlerimiz bekleyip duruyor, ama
1920'nin yaz aylarmda Batt bölgesinde Yunan taarruzu Ugak'a dayalu-
yor! Belki bundan cesaret alarak, doguda da Ermenistan kuvvetleri ha-
reketleniyor; 14 Temmuz'dan itibaren harekâta geçiyor, Nahçivan'daki
Dehne Bogazi ve §ahtahtiyörelerini iggal ederek Türkiye ile Bolgevik
Azerbaycan arasmdaki baglantry1 kopanyor, Kafkas Seddi daha bir
agilmaz hale geliyor! Aym zamanda, Ermenistan eski Cumhurbagkam
Hatissiyan, Londra'da siyasi destek arlyor, Türkiye'ye kargi girigecekle-
ri genel bir harekât için mali destek topluyor. Ermenistan Digigleri Ba-
kanhgi Ankara'ya nota vererek, artik Brest-Litovsk Antlagmasi'nm ken-
dilerini baglamadiguu, Türkiye'nín Olta'yu bogaltarak Ermenistan'a
vermesiniistlyor 33
Erzurum milletvekilleri bu Ermeni hareketleri kargismda bizim or-
dumuzun niye hareketsiz bekleyip durdugunu soruyortar.
Belki de Karabekir soruyor!

32. Fahri Çoker,Türk Parlamento Tarari, cik I, sf.422.

33. Zeki Sanhan, a.g.e., III,sf, [26,128, 142, 146.


230

Umudumuz Bolgevi2m
Mustafa Kemal Paya Meclis'in 14 Agustos 1920 günlü oturumunda
cevap veriyor. Ìlginç bir gekilde Karabekir'in admdan bahsetmiyor,
'¶ark

Cephesi Kumandam" tarafmdan yapilan harekât önerilerini ve


kendisinin neden bunu erken gördügünü anlat1yor: Çiçerinarabulucu-
luk teklifi yapmigttr, Moskova ile iligkilerimiz henüz kesinlik kazanma-
nugtir, o ayamada Batt'y1 tahrik etmemek gerekir...
Mustafa Kemal kürsüße devam ediyor:

Rusya dahilinde infilak eden inlolap, insanlarm mutlak çogunlugunu teg-


kil eden fakir halk içinde, bilhassa bu hallan en çok mihnet ve megakkat ve
istiraba
maruz kalnug olan amele suuft içinde eskiden beri mevcut olan ha-
kiki sosyalistlik maksatlanm ve gayelerini ilan etti. Daha açik, daha belir-
gin ve daha giddetli bir surette ilan etti. Ve umum begeriyetin emperyalist
ve kapitalist idarelerin zalim tahakkümve tagallübünden kurtardmasim bir
hedef ittihaz etti... Memleketlerinin gayet genig olmasma ve birçok faktör-
lere ve dogal gartlara sahip bulunmasma dayanarak bütün dünyanm em-
peryalistlerine karg1hnsumet ve harp ilan etmekten çekinmediler...

Mustafa Kemal, konugmasmm devammda "Garp emperyalistlerinin"


"inla-
bütün güçleriyle Bolgeviklere kargi ç1ktiguu, ama Bolgeviklerin
lap hareketini" tam bir baçanyla yagattildarmi anlatiyor, övgüyle bali-
sediyor, Ïslamiyet'ede atifta bulunmayi da ihmal etmiyor:

Bolgeviklerin bilhassa son günlerde Lehistan (Polonya) dahilinde de-


vam eden muvaffakiyetleri ve zaferleri cidden inkilaplarmm pek mesut,
pek parlak ve pek mühim bir neticesidir Îslamiyet'inen yüce kaide ve
kanunlarmi içeren Bolgevizm'in, bizim dahi varhšmuza kastetmig olan
mügterek dügman aleyhinde, bugün ortaya koydugu zafer, bizim için te-
gekkür etmeye deger bir neticedir!

Mustafa Kemal en önemli siyasi açiklamalarmdan biri olan bu ko-


"bapta
nugmasmda, bir tarafta, Ingilizler olmak üzere" bütün Dogu â -

mine hâkim olmak ve bizi ezmek isteyen emperyalist devletlerin ba-


"bütün
lundugunu, äbür tarafta mazlum begeriyeti kurtarmak için çah-
gan Bolgeviklerin mazlum milletimize" yardim elini uzattigim anlati-
yor... Îtilaf Devletleri'nin bunu da engellemeye çah tigmi belirtiyor.
Kafkas sorunlarma bu aç1dan baktigmi söylüyor.34
Mustafa Kemal'in Bolgevizm'i ye Bolgevik dostlugunu öven bu tür ko-
"bravo
nugmalan Meclis'te sesleri, giddetli alloglar" ile karg1Iamyor.35

34. Bu çok önemli konugmanin tam metni için bkz. ASD, I, sf. 93-103.
35. Fabri Çoker,a.g.e., sf. 422.
231

Kâzim Karabekir de 4 Agustos'ta, kendisine bagh askerî birliklere


"Fedakâr Arkadaglarun" hitablyla baglayan bir genelge yaymhyor; aym
gekilde, ikili dünya tablosu çiziyor:

Bir taraf masum ve mazlum milletleri esaret zinciri ile baglamak, bu


milletlerin serveti ile hazineler doldurmak ve yine onlarl zorla, kalurla
kullanarak, kendilerine saraylar, saltanatlar kurmak istiyor. Bu tarafm
baymda Ingiltere ile Fransa ve ayarttiklarmm içinde bize en çok zaran
dokunan Yunanistan ve Ermenistan vardir.
Diger taraf, zulüm ve esaret altinda inleyen milletleri kurtarmak, dün-
yamn bütün insanlarm1bir tutmak ve herkesi kendi yurdunda sulh ve ra-
hat içinde insanca yagatmak istiyor.
Bu tarafm ba.ymda da Rusya vardir. O Rusya ki, kendisini zulme bo-
ganMoskof Çarhgi'my1knug ve kavugtugu hürriyeti, zulüm altmda inle-
yen insanlara da kazandirmak için bütün istilaci devletleri kendisine
dügman tamnugtir...

Karabekir genelgesinm devammda, Birinci Cihan Harbi'nden gerefi-


mizle çikmak íçin Mondros Mütarekesi'ni imzaladigmuzi, ama dügman-
larm Mütareke hükümlerine aylori olarak ülkemizde iggallere girigtik-
lerini, anlatiyor, sözü Bolgevik dostluguna getiriyor:

Milletimizi zulme, esarete ve hatta neticede mahva çahyan Îngiltere


ile hempalati ve bizi hayattan, rahattan mahrum eden emelleri Bolgevik
Ruslarm da dügmam oldugundan, bütün Islamlar gibi milletimiz de Bol-
geviklerle el ele verdi...

"göklere
Karabekir, silah arkadaglarma, yükselen Islam figan ve
elemlerini dindirmek için" Bolgeviklerle igbirlini yaparak Kafkas Sed-
di'ni yikmak istediklerini anlatiyor.
23 .Temmuz'da Dogu Cephesi Kumandam Kâzim Karabekir Papa,
Moskova'dan Bakü'ye gelen Halil Paga'ya mektup yaziyor. Enver Pa-
ga'nm amcasi Halil Paya Pantürkist egilimlidir. Osmanh'mn son dö-
nem Kafkas Îslam Ordusu kumandam olarak Bakü'yü kurtarmigt1.
Azerbaycan'da güçlü iligkileri vardir. Azerbaycan'm Bolgeviklegtiril-
mesine kargidir. Önce Azerbaycan'da, ardindan Karabag'da K1zil Or-
du'ya kargi silahh direnig yapmig, yenilerek fran'a çekilmig, Anka-
ra'nm istegiyle tekrar Bolgeviklerle görügmek íçin Bakü'ye geçmigtir.
"kargi"
Bolgevikler de Halil Paga'mn artik bir unsur olmaktan ç1kma-
sma sevinmig olmahlar.
Karabekir'in, silah ve dava arkadagma yazdiál mektup, "Yolda.yHalil
Paga'ya" hitablyla baghyor:

36. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 797-798,


232

Gün geçtikçe vatanmuzm hâli daima elîmdir. Her köy son figegini, son
digini, son tirnagnu ve son akçesk sarf ediyor... Namussuz Îngiliz em-
peryalizmi Yunan'i memleketimizin bagma musallat etti. Bursa'yi dahi ig-
gal etiler. Belki de hedefleri can evimiz olan Ankara'dir...

"mel'un
Ruslardan yardim ahuak garttir. Fakat Tagnaklar vaktiyle
kendilerine yapt1gimiz lyiligin qükram olarak bize yol açm1yorlar ve bi-
zimle anlagmaya da yanagmayorlar." Bu engeli kaldinp Anadolu'ya yar-
dim gelmesi için Bolgeviklerin bize güvenmesi Iazim:

Müttefikimiz olan Ruslara kargr bütün kalplerde samimiyet ve hürmet


sonsuzdur. Ittifakmuz ve Türk-Rus kardegligi ebedi oIacaktir. Binaena-
leyh, Sovyetlerin bizden pek2iyade emin olmalan ve dügüncemizín Türk
ittihadi degil, Rus-Türk ittihadi oldugunu bilmeÎerilazundir... Rus Sovyet
hükümeti bizi artik öz kardepi gibi tanimahdir... Rus Sovyetlerine ebedi
muhabbetimizi ve kardegligimizi her yerde ve her geyde göstererek on-
larm bize kargi tereddüdünün tamamiyle giderilmesini ve Ermeni Tag-
naklarm bagma bir yumruk indirilmesiyle dogrudan dogruya irtibatmuzi
temin buyurunuz...

Halil PMa'y1 yardun konusunu Bolgeviklerle görügmesi için görev-


lendiren Mustafa Kemal'dir. Bakü'de lgeviklerle görügmeler yapan
Halil Papa, Ruslarm arac1hgiyla Ermenilerle konuyarak Nahçivan'dan
-gimdilik--

Anadolu'ya ufak bir koridor aç11masuu saghyor. Çiçerin'in


Mustafa Kemal'e yazdigt bir mektup ve Anadolu hareketine ilk yardim
olarak verilen 500 kilo altm bu yoldan Türkiye'ye gelecektir. Fazla bir
para degil, ama niyet belirtisi olarak memnunluk vericidir. Çiçerin
"kahraman
Mustafa Kemal'e mektubunda emekçi Türk hallona" destek
"üstün
vereceklerini, deger verdigimiz saym dostumuz Halil Paga" ile
birlikte Sovyet Elçilik Müstegan'nm Ankara'ya gelecegini, bunu Sovyet
büyükelçisinin izleyecegini bildiriyor.E
Demek ki Bolgeviklerden yardim beklemek öyle hayal degil.
28 Temmuz'da umut verici bir haber daha yaylhyor. Politbüro "Ítilaf-
çilarla mücadelesinde Türklere yarduna hazir olduklanm" açikhyo ; i

ama hepsi bu kadar genel, soyut, politik aç1klama... Bir de Rus Genel-
kurmay Akademisi'nin Dogu Bölümü'nde "Türkiye, Îran, Afganistan,
Hindistan ve Uzakdogu için özel kadro" hazirlanmasuu karara baghyor
Politbüro!
18 Agustos 1920; gece yansi... Ankara'da Genelkurnay Bagkani Al-

37. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf.786.


38. Yarasimos, a.g.e., sf. 150-156, 234.
39. Bülent Gökay, a.g.e., sf. I I l.
233

bay Îsmet Bey, Sark Cephesi Kumandam Kâzim Karabekir Paga'ya telg-
rafla soruyor
-

11 Agustos tarihli Islam Garcistam adh gazete Ermenilerin sefer-


berligini yaziyor. Gürcülerle aleyhimize harekât yapacaklar. Biz daha
evvel harekâta geçsek nasil olur?!
Aym gece, K1211Ordu'nun Ermenistan'a yürüyecegi haberi de geli-
"en

y r. Karabekir'e göre, büyük tehlike Bolgeviklerin Ermenilere karyl


h eketlerinde pek çabuk baçan elde edip Ermenistan'da da Bolgevik
idaresi kurarak bunlan da toparlay1p hudadumuzda görülmeleridir..."
"bitigmig"

Çünkü öyle bir durumda hudutlarmuz Bolgeviklerle olur,


ama Ermenistan iggalinden kurtarmak istedigimiz Kars, Ardahan, San-
kamig, Dogu Beyazit bölgesini Sovyetler Birligi ele geçirebilir!
ÖyleyseTürkiye hemen harekâta geçmeli! Karabekir kitabmda göyle
yaz1yor:

Bir daha karardan geri dänmemek partlyla Ankara'mn harekåt için


beni serbest birakmasi lazundir. Aksi halde zaten en geç Eylül sonuna
kadar Ankara'nm emrine bagh kalmak ve bundan sonra behemehal em-
ri vaki yapmaktan bagka çarem yoktur...

Yme harekât izni isteyen Karabekir'e Genelkurmay Bagkam Îsmet Bey


22 Agustos'ta cevap verlyor, Reis Paya (Mustafa Kemal) ve Milli Müdafaa
Vekili Papa (Fevzi Çakmak), Karabekir'in harekâtt gerekli görmesinden
çok memnunlar, ama gim¿li degil! Kizil Ordu harekâtinm kesinlik kazan-
masmdan sonra bizim Aras ve Novoselim'e kadar bir harekât yapmamiz
mümkündür.. Ve Ismet Bey Karabekir'i uyartyor. "Siyasi ve askerî emri-
vâkiler yapilmasadan salamlmasim bilhassa rica ederim."40
Harekât yine ertelenlyor. Ankara, hem Kizil Ordu'nun Ermemstan
üzerine ne yapacagmi, hem Moskova'ya ulagmig olan Digigleri Bakatu
Bekir Sami Bey'in temaslarrun nasil geçecegini görmek istiyor,

Moskova'da görügmeler
Ankara hükümetinin Digigleri Bakam Bekir Sami Bey ve arkadaylan,
11 Mayis'ta Ankara'dan yola ç11mug, Erzurum, Azerbaycan, Kafkasya
üzerinden, o günün gartlarmda 69 günlük mihnetli bir yolculuktan son-
ra 19 Agustos'ta Moskova'ya gelmiglerdir! Bekir Sami Bey'in heyetinde
Îktisat Vekili Yusuf Kemal (Tengirgek), Mustafa Kemal'le beraber Sam-
sun'a ç1kan ekipten Dr. Îbrahim Tali (Öngören), çok iyi Rusça bilen La-
zistan Mebusu Osman ve Kurmay Yarbay Seyfi (Düzgören) beyler var.
Evvela Moskova'ya geldiklerinde üst düzey hiebir Sovyet yetkilisi
onlan garda kargilannyor; bahane, Petersburg'daki IIL Enternasyonal

40. Karabekir, a.g.e., sf. 817-819.


234

toplantisma gitmig olmalandir. Türk heyetinin cam s1kilmigtir. Îki hafta


geçiyor, Sovyet Digigleri Komiseri Çiçerin'le görügemiyorlar! Yalmz bir
defa Komiser Yardimcisi Karahan'la görügme oluyor! Karahan, Bolge-
vik bir Ermeni'dir. Görügme hiç iyi geçmemigtir! Karahan, Türklerin
"Bolgeviklerle iligki için yol açmak" amaclyla da olsa Ermenistan'a bir
harekât yapmasma kargi ç1klyor, bunun Avrupa kamuoyunda kötü izle-
nim birakacagm1, ama kendflerinin Ermenistan'la görügerek bir yol
bulmaya çahgacaklarau söylüyor!41
Bekir Sami Bey 31 Temmuz'da Çiçerin'ebir mektup yazarak "Em-
peryalistlere kargi sürdürdügümüz bu mücadelede" Sovyet taahhütleri-
ne güvendiklerini, ama hâlâ görügemedigini, Anadolu'da durum çok
kötü oldugu için bir an önce görügmek istedigini bildiriyor.42
Bu arada 10 Agustos 1920 günü 1stanbul hükümeti, "Türkiye'nin
idam fermam" olan Sevr Antlagmasi'm imzallyor! Moskova tedirgin
"bütün
oluyor! Ingiliz Bagbakam Lloyd George'un Türk olmayan unsur-
lari Türk hâkimiyetinden kurtarma politikasi olarak" takdim ettigi
Sevr, Bolgevikler için de ciddi bir tehdittir çünkü Sevr'e göre Bat1hlar
Kafkasya üserinden Rusya'ya müdahale edebilirdi!*3
"emperyalizme"
Bogazlar'i ve Karadeniz'i açan Sevr, Bolgevikler için
de ciddi bir tehditti.
Yaklay1k bir ay bekletilen Bekir Sami Bey, Sevr'in ilanmdan üç gün
sonra, 13 Agustos'ta Çiçerin'le görügüyor.
Çiçerinve Bolgevikler, Ermenistan üzerinden "Kafkas Seddi"ni aç-
manm kargillgmda Türkiye'nin Van ve Bitlis illerini Ermenistan'a ver-
mesini istiyor! Bazen listeye Mufu da kattyorlar!44 Ankara bunu kesin-
likle reddediyor, dahasi Sovyetler'in bu talebinden kugkulamyor!
Buna karg1hk Bolgevikler de Kemalistlere güvenmiyor; Kemalistle-
rin Sovyet yönetimi altmda bulunan Türk olan veya olmayan Müslü-
man halklar üzerinde Panturanc1 veya Panislamci amaçlar.güttügünü
samyorlar. Kemalistlerin 1920 Mayis'mda Kilikya bölgesinde Fransiz-
larla 20 günlük bir ateykes imzalamasi da Bolgevikleri iskillendirmigtir!
Türkler Bat1'ya nu dönecek?
Karahan'la görü meden bir gey ç1kmadigi gibi, Çiçerinde Türklerin
Ermenistan üzerine harekât yaparak "Kafkas Seddi"nde bir yol açmal -

rma karg1! Saginpkalan Türk heyeti Lenin'le görligmeye gidiyor. Stra-


"resmin
tejik bir dehaya sahip olan Lenin de Mustafa Kemal gibi bütü-
"durumu
nü"nü görüyor ve durumu düzeltmeye söz veriyor, biz düzel-
temezsek siz düzeltirsiniz" diyor, Anadolu'ya yardun edeceklerini kesin

4 I. Salahi Sonyel, a.g.e., ll, sf. I I-I 3.


42. Bekir Sami'nin mektubu için bkz. Yerasimos, a.g.e., sf. 235.

43. Bülent Gäkay, a.g.e., sf. 107, I I I.


44. All Fuat Cebesoy, MoskOYa Hatiralari, Vatan Negriyat, 1955, sf. 70, 83.
235

bir dille ifade ediyor. Demek ki, Ermenistan'm engelledigi Kafkas yolu-
"pek

nu Bolgevikler açamazsa, Türkiye açacak! Bekir Sami Bey Lenin'i


sevimli bir çehrede, pek açik yürekli bir zat bulduk. Bize ve Islam âle-
mine kargi hayirhah gördük" diyor.45
Türk heyetindeki Îktisat Vekili Yusuf Kemal Bey amlarmda Lenin'i
gäyle anlatlyor:

Lenin sarayda oturmuyor..Kapismda kapici ve nöbetçi görünmüyor.


Ilmiile Karl Marx'i geçen, 1)agkamilletleri Rus yapmak siyasetinin iki bü-
yük uygulayicisi Çarligive Ortodoks kilisesini y1kan Lenin. Pantolonu
ütüsüz. Bize iltifatlarda bulundu. Dünyanm en tath ve sevimli adamlarm-
dan biri.*

Lenin böyle diyor, ama Sovyetler yapacaklari yardum ve Kafkas yo-


lunun açilmasmi Van ve Bitlis'in Ermenistan'a verilmesine dayandm-
yorlar!* Çiçerinaç1kça, "Türkiye'ye yapilacak Sovyet yardimmm Er-
menilere toprak verilmesi koguluna dayandigmi" söylüyor! Mustafa
Kemal, böyle bir toprak talebinin "Sovyetler'den gelse bile emperya-
list" nitelikte oldugunu belirterek kesinlikle reddediyor! Bekir Sami'ye
telgraf çekiyor, böyle bir geyin Anadolu'da Kuva-y1Milliye'ye halkm gü-
venini sarsacagmi, Ankara ile Istanbul'un farkmm kalmayacagmi, bu-
nun da
"hain
amaçlar güden ingiltere"nin igine yarayacagm1 belirtlyor;
toprak vermeyecegimizi, ama Tehcir'de yurtdigina giden Ermenilerin
dönügünü kabul edebilecegimizi bildiriyor. Neticede Moskova Ermeni-
ler adma yaptig1 toprak talebinden vazgeçiyor ve Ankara'nm kabul etti-
gi gekilde bir anlagmaya raz1 oluyor. 24 Agustos 1920'de "Türk-Sovyet
Dostluk ve Yardun Antlagmasi" parafe ediliyor.48
Imza degil, paraft. Imza, tâ 16 Mart 1921'de mümkün olacaktir.
Bekir Sami Bey 30 Agustós'ta Ankara'ya gönderdigi raporda, Sovyet-
lerin yardim verecegini, Ermenistan yolunu diplomatik çabalarla aça-
caklarmi, bunu yapama larsa kuvvet yoluyla açacaklarmi, Misak-1Milli
smmm kabul ettiklerini, iki tarafm da Ingilizlerle bir görügmesi olursa
birbirlerine haber verecegini, Italya'dan satm ahnacak silahlar için 1
milyon liranin Ruslardan teslim almdtgim bildiriyor. Ruslar Ankara'nm
bir talebini daha kabul etmiglerdir: Türkiye adma, Ankara'nm resmî
yetkililerinin d1ymda kimse ile görügmeyeceklerdir."
Bu sonuncu gartla Mustafa Kemal hem dig politikada yönetim disip-

45. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savasi ve Dig Politika, ll, sf. |2-15.
46..Zeki Sanhan, a.g.e., Ill, sf. 173-l74.
47. Ali Fuat Cebesoy, MoskOYa Hatiralari, sf. 84.

48. Salahi Sonyel, a.g.e., II, sf. 17-19.


49. Zeki Sarihan, a.g.e., III, sf. l9I-l92.
236

lini saghyor, hem iç politikada lttihatçilan, mesela Cemal ve Enver pa-


galan ve komünistleri diglayarak Moskova ile iligkileri hükümetten-hü-
kümete iligkiler haline getirerek kendi eline ahyor.

Nihayet Dogu Harekâti


Ermeniler Bolgevik Ruslarm ikircikli tavnndan cesaret ahyor. Ba-
t1'ya da bir ölçüde güveniyorlar.
Ankara'ya bir nota vererek, Brest-Litovsk Antlagmast'nin çizdigi si-
mrlan tammadiklarmi, Oltu bölgesinin Ermenistan'a verilmesi gerekti-
gim,çünkü o antlagmanm Osmanh ile yapild m, Ankara'da yeni bir
hükümet oldugunu söylüyorlar! Ankara'mn sert notasma cevap veren
Ermenistan Digigleri Bakam M. Terakopiyan, "Ermenistan hükümeti
Türkiye'deki Ermeni topraklarmdan vazgeçmeyecektir" diye kargi nota
veriyor! Türkiye bunlan kargi notalarla reddediyor, Ermenilerin Ol-
tu'dan çekilmesini istiyor. Bütün bunIar Bakir Sami Bey Moskova'da
Ruslarla görügürken oluyor.
Ermenistan ordusu 12 Agustos 1920'de Oltu bölgesine girerek bazi
köyleri iggal ediyor. 20 Agustos'ta bir Ermeni birlini Türk kuvvetlerine
saldmyor, Eylül aymda iki Ermeni uçaël Türk mevzilerini bombahyor.
Dogu Beyaz1t'taki Türk kuvvetlerine saldmyorlar. 10 Agustos'ta Ruslar
Ermenilgrle bir anlagma imzalayarak, Türkiye'ye yardun getirebilecek
tek demiryolu olan $ahtahtihattuu Tagnak Ermenistam'na veriyorlar!50
Gerçi 24 Agustos'ta Türk-Sovyet Dostluk Antlagmasi Moskova'da para-
fe edilmigtir, ama Bolgevikler hâlâ ikili, üç1ü oynuyorlar. Ankara hüküme-
"görüg
tinin 2 Eylül 1920tarihli ve karan"nda açikça belirtildigi gibi:

Bolgevik Rusya Türkiye davasm1üstlenecek kuvveti kendisinde göre-


memekte, Bolgevik Rusya'mn dahi kalbinde, kaybedilenleri geri almak,
Îslam ve Türk memleketlerinde mutlak hâkimiyet arzulart hükümran ol-
makta ve Türkiye'nin kurtulugunu ve bilhassa Islam ülkeleri ile cografi
ve siyasi irtibatmi kolaylagtirmaktan kaçmmaktadr. -Bir de harp fen ve
vasitalarmca pek ziyade fakirlegmig oldugundan, bu hususta büyük kis-
nu Müslüman olmak üzere dünyamn her tarafmdan vuku bulan mürac
atlari yerine getiremeyecek bir halde bulunmaktadir...

Aym metinde, Rusya'nm aslmda Türkiye ve Îslam âlemíyle müttefik


gärünerek Bati kargismda kendini güçlendirmeye çahytigt belirtiliyor;
bilhassa ingiltere'ye karg1 nüfuz ve kudretini hissettirmek için Türki-
"mücahedelerini"
ye'nin tegvik ediyor görünmek istiyor ve kendisinden
talep olunan araçIarm verilmesini bugün, yarm diye geçigtiriyor, bu
araç1ari vermeye gücü de yetmiyor zaten. Bolgevikler dügünüyor ki,

50. Selahattin Tansel, a.g.e., III, sf. 236-237.


237

eger Türkler, Azerilerle ve Kuzey Kafkasyahlaria irtibat kurarak güçlü


bir vaziyete gelirse, bu; hem Bati hem Bolgevik çikarlarma hayati bir
darbe vurabilir ve güçlenen Türkler (Bati'ya karq1) mücadeleden vaz-
geçebilirler! Igte bu dügüncelerle Bolgevikler, Türkiye'ye ciddi bir yar-
"k1ymetli

dim yapmadan, Irgilizlerle yürüttükleri pazarhklarda bir mü-


badele metal" olarak kullamyorlar. Üstelik Bolgevikler Türkiye'de bir
kgmünist ihtilali yapmak istiyorlar.51
\Bu karmagik siyasi taktikler sebebiyle Sovyet yardum daima hem An-
kara'mn hem Moskova'nm gündeminde... Kâzun Karabekir'den bir not:

8 Eylül'de Moskova'dan gelen altm külçelerini hastanede tarttirdik.


Erzuruntda iki yüz kilo biralaldL Diger bu kadanm Ankara'ya Sovyet se-
faret bagkâtibi Upmal (Angarski) ile gönderdim. 9 Eylül: Ermeniler iki
gündür Kulp bölgesini iggale baglad11ar...52

: O sirada Türkiye Bati Cephesi'nde de sikigik durumdadir, Ïstanbul


hükümeti 10 Agustos'ta Sevr Antlagmasi'm imzalamig, ilerleyen Tunan-
111ar29 Agustos'ta Ugak'a girmigtirl
Bu durumda Ermenistan'a kargi artik harekât gart!
Ermenistan'a yapilacak askerî harekâti bugüne kadar siyasi sebep-
lerle ve özellikle Moskova ile iligkileri dikkate alarak ertelettiren Mus-
tafa Kemal Pa.ya, 16 Eylül'de "Garp Cephesi Kumandam Ali Fuat Papa
Hazretlerine" gönderdigi yazida, Bolgeviklerin niyetleri hakkmda duy-
dugu güpheleri anlatlyor ve "Ermenilerle müsait bir muharebe vermek-
"ittisal"i

ten" bahsediyor, hatta Bolgevik yönetimindeki Azerbaycan'la


yani ulagmu saglamak için "Ruslarm muvafakatma bagh hareket etme-
mek kararlarim ve talimatlarm1verdik" diyor.53
Salahi Sonyel'in deyigiyle, "Türk ulusal änderlerinin de bu kez anla-
diklari gibi, Ermeni sorunu ancak Tagnak yönetimini ba.y egici duruma
getirecek askerî bir harekâtla çözümlenebilirlerdi. Ama böyle bir hare-
kâti baglatmakla suçlamhay1 istemediklerinden, ilk davramêm Ermeni-
lerden gelmesini bekliyorlard1..."S4
Selahattin Tausel'in deyimiyle, "Ankara hükümetinin çekingen hare-
keti"SSartik sona ermig, nihayet, 20 Eylül'de Mustafa Kemal'in ve Ba-
kanlar Kurulu'nun imzalarnu tay1yan talimat Katabekir'e ulagmigtir:

5 f. Tam metin için bkz. Ataturk'un Bütün Eserieri, cilt 9, sf. 282-285. Mustafa Kemal
Papa [6 Eylul'de "Bati Cephesi Kumandani All Fuat Papa Hazretlerine" gönderdigi yazida
da Rusya ve Bolgevizm hakkmda ayni rahatsizlik ve lüipheleri anlatir. a.g,e., sf 347-349.
52. Kazim Karabekir, a.g.e., sf. 842.
53. Atatürk'ün Butün Eserleri, cik 9, sf. 348.
54. Salahi Sonyel, Türk Kudulug Savagi ve Olg Politika, li, sf. 27.
55. Selabattin Tansel, Mondros'tan Mudanya'ya, ill, sf. 236.
23 8

Kars genel istikametinde taarruz hareketi icra edilecektir... Asli mak-


sat Ermeni silahh kuvvetlerini imha etmektir... Silahsiz Ermenilere kati-
yen dokunulmayacaktir... Gürcistan'm tarafsizligi için gereken temasla-
ra Dogu Cephesi Kumandam Karabekir Papa yetkilidir...

Karabekir son hazirhklari yaparken, 24 Eylül'de, Ruslarm hoggörü-


sünden yararlanan Ermeniler Kötek ve Bardiz ilçelerine saldiriyor!S7 Ka-
rabekir Papa, 25 Eylül'de askerlerme "cephe emri" yaymhyor, Türk taar-
ruzunun 28 Eylül'de baglayacagmi bildiriyor. Ermenilerle sorunu bangçi
yollardan çözmenin mümkün olmarbimi, Ermeni ordusunun sürekli ola-
rak Türk birliklerine saldirilar düzenledigini, Milslüman halka zulümler
yaptiguu, askerî harekâttan bagka çare kalmadigm1 anlatiyor. Bu "cephe

emri"nde Karabekir siyaseten önemli bir konuyu vurguluyor

Bu hareketin icrasi lüzumuna Rus Sovyet hükümeti dahi kani olmugtur...

"cephe
Karabekir'in emri"ndeki qu madde de ilginçtir

Bilhassa az zayiat vermek ve cephane israf etmemek ve Tagnak Ermeni-


lerin beyaz bayrak göstererek teslim olacaklan veya "Allah Allah" diyerek
bagirmalan, Türkçe seslenmeleri gibi hilelerine aldirmamak lazimdir...

Tagnak Ermenistani'na kargi baglayacak olan askerî harekât, Kagiz-


man-Novoselim-Merdenik (bugünküGöle) hattma kadar genigleyecek-
tir. Karabekir zaten askerî harekât için hazirhklan yapmly, ordusunu
mevzilendirmigti. Gerekli askexî talimatlan birliklere göndererek Kara-
bekir taarruz emrini veriyor.

Îlk taarruz
Ve 28 Eylül 1920 sabaha kargi saat 03.00'te, Milli Mücadele'mn ilk ta-
arruzu baghyor. Ermeniler bu ilk harekâta kang ciddi bir direnig göste-
remiyor; Türk ordusu 29 Eylül akgann Sankanug'a giriyor.
Bu arada Ankara, harekât hakkmda Sovyet liderlerine bilgi veriyo
hatta Moskova'dan yard1m istiyor. Gerekçe olarak Ankara, Bati'daki
Yunanhlar gibi Dogu'da da Tagnak Ermenilermin "Îtilaf Devletleri'nin
entrikalarma alet olduklaruu" Türkiye'nin dogu vilayetlerini istila et-
mek için f1rsat kolladiklarmi ve "Basra Körfezi'nden Karadeniz'e ka-
dar" itilaf Devletleri'nin nüfuzu altmda bir kitle olugturarak Türkiye'yi
Dogu dünyasmdan koparmak istediklerini anlatiyor. Dahasi, Ankara,
Tagnaklann yenilgiye ugrat11masmdan sonra Ermenistan'da "Türkiye

56. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 9, sf 364.


57. Salahi Sonyel, a.g.e., ll, sf. 27.
239

ve Sovyet Rusya arasmdaki iligkilerin bilincinde bir hükümetin igbagi-


na gelecegini ümit" ettigini bildiriyor?
Yani, milliyetçi Ankara, Bolgeviklerin Ermenistan'i ele geçirmesine
yegil ig1k yak1yor, hatta.tegvik ediyor!
Ankara, Ermenistan'i tecrit etmek için 9 Ekim'de Gürcistan'a da bir
dostluk anlagmasi teklif ediyor. Bolgeviklerin Türk taarruzuna kargi
sert tepki göstermesini de önlemeye çahq1yor. Bu sirada Mustafa Ke-
m Hâkimiget-i Milliye gazetesinde Bolgevizm'i öven yazilar yaym-
lattiriyor:
Hâkimiyet-i Millige, 5 Ekim 1920, "Türk Bolgevik Ittifalo" baghkh
makale: "Türklerle Bolgevikler yahut Türk milleti ile Rus milleti aym
Dogu'nun milletleridir; birinin bagmdaki dert digerinin de bagmda var-
dir... Yeni Rusya, yeni Türkiye el ele, dünyay1 emperyalist zulmünden
kurtaracak olan hareketin öncüleridir..."
Hâkimiyet-i Milliye, 9 Ekim 1920, "Cereyanlar" baghkh makale:
"Komünizm hareketi gibi bir inlglap yahut genel manastyla qu Anadolu
halkma dahili ve harici, az olsuxi sükûn ve rahat verecek herhangi bir
degigim, Hâkimiyet-i Milliye'nin aziz ve kutsi tamdigi bir hadisedir...
Bu gayeyi en iyi temin edecek vasitalardan biri komünizmdir..."
Hdkimiyet-i Millige, 12 Ekim 1920, "Iki Komünizm" baghkh maka-
le: "Anadolu, Rusya'daki manasiyla havin ve kanh bir amele diktatörlü-
.gayet

günemuhtaç olmaksizm komünist olacak, seri süratli bir olgun-


lagma ile kapitalist âlemden uzaklagarak ve onunla muzafferâne müca-
-

dele ederek, komünizm gayelerine kadar uzayip giden yollarm egigm-


den atlayacakt1r..."
Hâkimiyet-i Milliye, 16 Ekim 1920, "Rus Bolgevizmi, Türk Komü-
nizmi" baghkh makale: "Rusya'da kanh bir inkdap, BoLyevizm namm1
taylyan koskoca bir komünizm inkilabi oldu. Türkiye de aym yola pa-
ralel olarak ayni istikamete dogru gidiyor... (Ancak iki ülkenin toplum-
sal yapdarl çok farkhdir.) Dolay1slyla Rusya'da Bolgevizm'in kullandigi
: inlolap usullerini buradä-tatbik etmek istemek kadar inkilapç1hktan
haberdar olmayLS tasavvur edilemez. Bolgevizm inlalabi, bütün komü-
nizm hareketleri için bir örnek,.bir model degil pek laymetli, pek can-
h, pek muazzam bir rehberdir. Bu rehberden istifade etmeyi, onun gös-
terdigi yollardan gitmeyi ne kadar candan arzu edersek, onun usulleri-
ni gekil itibariyle aynen taklit etmekten de o derece sakmmz.
Her geyde körü körüne taklitçilik fenadir; bilhassa inkdapçihkta!"S9
O sirada Bolgevikler Anadolu'da örgütlenmeye çahg1yor, Mustafa
i Kemal komünist örgütlerini yasaklaylp mensuplanm tutuklattinyor.
"Komünizm lazrnsa biz getiririz, burada Bo14evik örgütlere gerek yok"

58. Ali Fuat Cebesay, Moskova Hatiralari, sf. 92-93.


59. Bu makalelerin tam metinieri için bkz. Latin harflerine çeviren Hadlye Bolluk, Kurtu-
lug Savagi'nm ideolojisi, Hakimiyet-i Milliye Yazilari, sf. 90-102.
240

diye özetleyebilecegimiz bir politika izliyor, mesela 18 Ekim 1920 günü


"resmî"
kendi denetimi altmda bit Türkiye Komünist Partisi kurduru-
yor... Aym zamanda dig politikada, dünya stratejik dengesinde Bolge-
viklerle aym safta oldugunu belirterek Rusya'dan yardun almaya, siya-
si destek saglamaya çahqiyor.
1920'nin sonbaharmda Bolgevikler de Türk destegine muhtaç, çün-
kü çok silogik durumdalar: Kizil Ordu Polonya'da Beyazlarla, Xinm'da
Wrangel ordusu ile çarpigma halinde. Güney Kafkasya'da Karabekir'in
ordusunun önünde duracak bir askerî kuvvet yok! Lenin telagh, "Türk-
ler Batum'u, Bakü'yü alabilir, Ermenistan süratle Bolgeviklegtirilmeli-
dir" diyor!60
Azeri petrollerini ele geêirmek isteyen Lenin yedi ay önce 17 Mart'ta
Kafkas Cephesi Harbî Înlulap SûrasinmBagkam Orjenikidae'ye çektigi
telgrafta "Bakü'nün almmasmm zaruri oldugugu, Gürcistan'm da aym
öneme sahip bulunduguou" bildirmigti.61 Fakat o sirada Kizil Ordu Po-
lonya cephesinde ve Rusya içinde de Beyaz Ordularla çarpigtigi için
Kafkasya'ya büyük bir agirhk verememigti.
1920 Ekim ve Kasim'mda Ermeniler Îngiltere'den yardim istiyor,
ama lasa sürede yapilabilecek bir gey yok. Bolgeviklerden de yardim
istiyorlar, Türklerin Pantürkizm.peginde olduguna Bolgevikleri inandi-
nyorlar. Kemalistlerin Pantürkist olabileceginden zaten güphelenen
Bol evikler "Türk saldirganhš1yla" bir iligkilermin olmadiguu, "Erme-
nistan halkma dostça duygular beslediklerini" açikhyorlar! Bu, Türk
harekâtma kargi siyasi bir tavirdir! 9 Kasun'da ilk resmî Sovyet heyeti
Ankara'ya vanyor, heyet bagkam Upmal Angarski'nin ayagmm tozuyla
"arabuluculuk"
yaptigi ilk ig, Ankara ile Ermenistan arasmda yine
önermek oluyor! Daha önce de arabuluculuk önererek Türk harekâtmi
durdurmuglardi; gimdi aym geyi yapmak istiyorlar. Türk-Rus ißgkileri o
kadar bunalunh bir evreye girmigtir ki, Bolgevik liderleri "Her an sava-
ga girmeye zorlanabiliriz" diye aç1klamalar yaplyor!62
Ortak çikarlann ittifaka yönelttigi Kemalist-Bolgevik ili.ykilerinde,
çatigan ç1karlardan dolay1 ciddi bir gerginlik yagamyor. Bati buuu göz-
den kaç1rmlyor tabii... Gürcistan'daki Ingiliz temsilcisi Albay Stokes, 6
Kasim'da Ingiliz Digigleri Bakam Curzon'a gizli bir telgraf gönderiy r:
Bolgevik Ruslara karei Türklerle dost olahm, Mustafa Kemal'le görü
-

lim, Yunanh1an birakahm, böylece tüm Islam dünyasmm da sempatisi-


ni kazamnzi Fakat bu keskin dönügü Curzon reddediyor.E
Ashnda Türkiye'de Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy ve Digi leri Bakam

60. Zeki Sarihan, a.g.e., Ill, sf. 238-239.

6 I. Dr. 1skender Yilmaz, Gümrü Antiagmasi, Atatürk Arastirma Merkezl, Ankara,


2001, sf. 12l.
62. Salahi Sonyel. a.g.e., II, sf 30.
63..Salahi Sonyel, ay.y.
241

Bekir Sami Bey'in de tercihi, partlarmuzi kabul ederlerse, Bolgeviklere


kargi Ingilizlerleanlagmaktir...
Mustafa Kemal ve Karabekir, Ingilizlere kargi Bolgeviklerle anlagma
yanl1sidir; Bolgeviklerden yardim almak için Azerbaycan'm Bolgevik-
legtirilmesini bile kabul etmiglerdir. Ama ihtiyathdirlar. Hem Bolgevik-
1erle flört ediyorlar, hem yurtiçindeki Bolgevik faaliyetleri yasakhyor-
lar. Mustafa Kemal, Ruslarla anlagma bozulabilir diye, Ìngiltere ile an-
1 ma seçenegini de cebinde tutuyor; Ali Fuat Paga'ya yazdigi mektup-
ta, "Rus meselesi sonuçlanmcaya kadar Ingiltere ile hafif temas" siya-
seti güttügünü bildiriyor."
Mustafa Kemal Batl ile en keskin gekilde çatigtini, Dogu'ya en karar-
"hafif
h gekilde yaklagtig1 s1rada bile Bati ile en azmdan temas" hesabi-
m elden birakmamigtir.
Bol§evik Rusya ile siyasi durumda böyle gerilimler yagamyor, ama
K1xilOrdu'nun Kafkasya'da Karabeldr'in ordusuna kargi askerî bir ça-
tigmaya girmesi imkâns12dir. Çünküböyle bir gey, Kafkasya'daki bütün
Bolgevik stratejisinin çökmesi, Türkiye'nin Bati ile ittifaka itilmesi,
"emperyalizm
ve kapitalizm"in Kafkasya'ya gelmesi demek olur! Kaldi
ki Kizil Ordu, Beyaz Ordularla iç savag halindedir zaten!
Ankara Rus tepkilerini yat1gt1rmaya çahylyor, ama geri adim atmi-
"arabuluculuk"

yor, Bolgeviklerin önerisini kabul etmlyor.


"em-
Ve Meclis Bolgeviklere ateg püskürüyor Mademki Bolgevikler
peryalist Ermeni isteklerini" destekliyordu, öyleyse Bolgevikler gerçek
komünist degillerdi!65
Bu inig çilaglara ragmen Kemalist-Bolgevik igbirligi sürüyor. 24
Agustos'ta Bekir Sami Bey'in paraf ettigi Dostluk ve Yardun Antlagma-
si geregince 21 Eylül'de Rusya'dan yola çikanlan ilk parti askerî yar-
dim, 2 815 tüfek ve 1 885 sandik cephane 15 Ekim'de Trabzon Lima-
m'nda teslim ahmyor.66

Ve Dogu'da zafer!
16 Ekim'de Genelkurmay Bagkam Îsmet Bey, Karabekir'e çektigi
telgrafta "Bolgeviklerin Van ve Bitlis hakkmdaki teklifme ne dersiniz?"
diye soruyor; Karabekir de "Kars, Ardahan ve Batum'u iggal etmemiz
en iyi cevap olur" diyor!67
Genelkurmay Moskova'dakt Digigleri Bakam Bekir Sami Bey'e, 21
Ekim'de Ruslann Van, Bitlis ve Mug'un Ermenilere verilmesi yolundaki

64. Zeki Sarihan, a.g.e., IIL,sf. 213.


.65.

Zeki Sarihan, a.gee., III,sf. 245.


66. Zeki Sarihan, ay.y.
67. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf 564
242

talebinin reddedilmesiiçin talimat gönderiyor.


22 Ekim'de Mustafa Kemal Paga, Sovyet Digigleri Halk Komiseri Çiçe-
rin'e mektup yazlyor. Bu, 2 Temmuz tarihli mektubuna cevap-
Çiçerin'in
tlL Mustafa Kemal, mektubunda Türk-Sovyet dostlugunu vurguluyor:

Rus milletinin insanhšm kurtulugu için gösterdigi yüce fedakârliga


milletimiz büyük deger vermektedir Aym gekilde milletimiz de yüzy1llar
boyunca savagarak Müslüman ülkeleri müdataa etmig ve Avrupah em-
peryalistlerin giddetli hedefi haline gelmigtir. Kesin olarak inanmakta-
yim ve inancimi vatanda.91arim da paylaymaktadir ki, bir taraftan Batih
emekçiler, diger taraftan kölelestirilen Asya ve Afrika halklar1, bugün
milletleraras1 sermayenin, onlari birbirine lordirmak, köleleptirmek ve
efendilerinin azami kân için onlari kullandigru anladiklar1 ve sömürge
politikalarmm bir cinayet oldugu bilinci dünygemekçi kitlelerinin kalbi-
ne yerleptigi gün burjuvazinin iktidan son bulacakt1r.

"stratejik"
Mustafa Kemal bunlan yazdiktan sonra bir yaklaç1m orta-
ya koyuyor Bolgeviklerin Bati proletaryasi, Türkiye'nin de Islam dün-
yasi üzerindeki etkilerinin Batt'ya karç1 el ele vermesi:

Rus Federatif Sovyet .Hükümetinin Avrupa emekçileri üzerindeki


yüksek manevi nüfuzu ve Müslüman âleminin Türk hallona sevgisi bize
güven vermektedir ki, sabir ve cehaletten ileri gelen bir kadercilikle Ba-
till emperyalistlerin iktidarlarmi destekleyenlerin, siki iqbirligimiz saye-
sinde Bati emperyalizmine kargi birlegeceklerine inamyoruz¾

Mustafa Kemal bu mektubu yazarken Dogu Cephesi'nde Ermeniler-


le yer yer çatigmalar oluyor. 28 Ekim'de, Ermenilerin elindeki Kars'1
kurtarmak üzere Türk taarruzu ba.pliyor.'
Kars ve Ardahan 1877 savagmda Ruslarm eline geçmig, 1918 bagmda
Kafkas harekâti ile kurtarilrug, fakat 1918 sonunda Mondros Mütare-
kesi ile Ingilizlere birakilrug, Îngilizler de Ermenilere vermiglerdi.

68. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt IO, sf. 64-65.


*
Sarikamig'in kurtanimasiyla Kars taarruzunun baglamast arasinda bir aylik bir dönem var-
"durmug"

dir. Atatürk'e göre Celaleddin Arif olayi yuzûnden harekât Celaleddin Arif Erme-
nilerin ekmegine yag sürmü§tu. Celaleddin Arif, Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey'le Erzu-
rum'a gitmig, orduda yolsuziuklar oldugu, silahlann çalinip satildrgi gibi dedikodular içinde
Mustafa Kemal'e kargi çakan 50 imzali bir telgraf çektirml§ti Atatürk buna çok büyük tepki
gästerir. Celaleddin Arif kendisinin eyalet valisi, Huseyin Avni'nin de Erzurum il valisi yapil-
masini istlyordu. Karabekir'in anlaami biraz farklidir. Büyütülecek bir olay degildi, 50 imzanin
sahiplerinin çogunlugunun haberi yoktu. Bir haftaligina cepheden gelerek meseleyi hallettigi-
ni, Mustafa Kemal'e telgrafla durumu bildirdiginianlatir. Aradaki blr ay \çlnde Ermeni kuvvet-
leriyle meydana gelen çatigmalar hakkinda bilgi verir. Ikianlatimi mukayeseli okumak gerekir.
Atatürk, Nutuk ve Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 837, 849-854, 893-895; Kâzim
Karabekir, Nutukve Karabekir'den Cevaplar, cilt4, sf. 982-1012.
243

30 Ekim'de Kars, 7 Kasim'da Gümrü almarak, Arpa Çay1'nmdogu-


sundaki topraklar Ermeniiggalinden kurtan11yor.
Kâzim Karabekir Türklerin aldiklan yerlerdeki Ermeni halkm ve Er-
meni yetim çocuklanum korunmasi ve bakimi için tedbirler ahyor, ola-
ganüstübir çaba gösteriyor. Bölgedeki Amerikan heyeti, Karabekir'in
Ermenileri korumak için aldiklan önlemleri övgüyle Washington'a bil-
diriyor?
ustafa Kemal, Dogu harekâtmdan dolay1 4 Ekim, 8 Ekim ve iki de-
fa da 30 Ekim tarihlerinde gönderdigi telgraflarla Karabekir'i ve silah
arkadaylanm kutluyor. 30 Ekim tarihli telgrafta, Kars için harekâtm
"dört

günden beri arazinin engelleri ve dügmamn bütün vasitalanyla


mukavemeti ve mevsimin giddetli gartlan içinde" yapildignu belirtiyor
ve "Kars gibi bir kalenin zapt1 her milletin tarihinde nadir olan fevkala-
de bir askerî baçandir" diyerek kutluyor:

Zat-i devletlerini ve kumandan ve asker bütün ganh arkadaylanmizi


kemâl-i iftihar ve itimat ile takdir ve tebrik ediyoruz.70

192Tnin iç politika partlannda Atatürk Natuk'ta Karabekir hakkm-


daki övücü sözlerinden bahsetmeyecektir.
Genelkurmay Bagkam Îsmet Bey de Karabekir'i kutluyor

Pek sevgili kardegim Kâzimcigun,


$arkharekâti bizive davamizi ihya etti. O kadar s11alnug idik, o kadar
dalmig idik ki, vaziyetin nefes alacak bir menfeze kesin ihtiyac1vardi. Al-
lah'm inayetiyle bunu sen tam bir muvañakiyet ve intizam ile açtm... Bil-
hassa Mustafa Kemal gükramm ifade ve izhar için ne yapacagim bilmi-
yordu. Herkes böyle idi...
Garp'ta sikmtiday1z Kâzim. Malzeme, anargi, entrika s1kmtdan, en
mühimi tabii malzemedir.71

Înönü, 1960'larda anlattigt hatiralarmda da Karabekir'den ve Dogu


harekâtmdan takdirle, övgüyle bahsedecektir.72
Gümrü'nün almmasmdan sonra Ermenilerin istegi ile ateykes yapih-
yor. Ermenilerle 26 Kasim'da baglayan bang müzakereleri devam edi-
yor, Ermenistan hükümetinin temsileisi Hatissiyan, Karabekir'e Sevr
Antlagmasi'ndan imzalarm1 geri çektiklerini bildiriyor. Milli Hareket'in
Sevr'de açtig1 bu ilk gedigi Karabekir Ankara'ya miijdeliyor.

69. Käzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf. 857-858, 870-876.


70. ATTB, sf. 369, 370, 375, 376.
71. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 862.
72. Ismet inöna, Hatiralar, sf. 2l0-2l5.
244 ,

27 Kasun'da Lenin ve Stalin .Kafkasya'daki Kizil Ordu Komutam


Orjenikidze'ye, Ermenistan'm Belgeviklegtirilmesi emrini veriyor.
Çünkü K1zil Ordu Kafkasya ve Kiriin bölgesinde Beyaz General
Wrangel'in ordulanm yenmig, Ermenistan'1 içgal edecek duruma gel-
migtir. Bu arada Tagnak .hükümeti Tüfkiye ile bang görügmelerini
sürdürüyor ve Karabekir bagkaahimdäki Türk heyeti ile Hatissiyan
bagkanhšmdaki Ermeni hükûmeti aras.mda 2-3 Arahk gecesi Gümrü
AntlagInast imzalamyor, 1877 savagmda kaybettigimiz topraklan 43
yd sonra geri aliyoruz, Sevr Ardddgmasi'nm dogu ayagl, Ermenistan
projesi tamamen çöküyor, bugünkü suunmiz (büyük çapta aymsi)
çiziliyor.
Ertesi gün KizilOrdu Erivan'a girerek Ermeni Bolgeviklerle birlikte Er-
menistan Sovyet Cumhuriyeti'ni ilan ediyor! Ve yeni Bolgevik Ermenistan
hükümeti 10 Arahk 1920'de Ankara'ya nota veretek Gümrü Antlagmasuu
feshettigini bildiriyor! "Emperyalist Tagnaklar" devrildigine göre, gimdi
"iki

karde; halkm" yeni bir antlagma yapmasm1 istiyorlar!73


Bu yüzden Gümrü Antlagmasi yürürlüge girmiyor. Artik dogu suuri
m1z1 tespit etmede muhatabmuz Tagnak Ermenistan'i degil, Polonya'da
zafer kazammy, Beyaz Ordulan maglup etmig, Kafkasya'y1 ele geçirmig
Sovyetler'dir!

Harekât erken yap11saydi?


"bazi
Burada bir soru akla geliyor: Karabekir'in ve Türk kumandan-
lanmn"74 savundugu gibi, Ermenistan'a kargi Dogu harekâti Haziran
aymda yapilsa, Eylül sonuna kadar ertelenmeseydi, Türkiye íçin daha
iyi olmaz ruydi? Mehmet Gönlübol ve Cem Sar, harekâti ertelemekle
Atatürk'ün isabetli davrandigim savunuyorlar:

Gerçekten o sirada Türkiye'nin askerî ve siyasi çikarlari bunu gerek-


tiriyordu. Ermenistan'a kargi o sirada,girigilecek mukabil hareket iç ve
dig tehlikeler dogurabilecekti. Nitekim dig dügmanlarla sava.yan Anka-
ra hükümeti, Milli Hareket'e kargi direnen iç kuvvetlerle de savagmak
durumundayd1. Diger taraftan o strada Ermenistan'a kargi girigilec
bir harekât, Îngiltere'nin fiili bir müdahalesini de tegvik edebilirdi. Bt
sebeplerden, ancak Eylül ayi sonunda mukabil saldinya geçen Türk or-
dulan 30 Eylül 1920'de Sankanuq'i, 30 Ekim'de Kars'1 ve 7 Kasim'da
Gümrü dahil olmak üzere Arpaçay'm dogusundaki bölgeleri Ermeniler-
den almigt1.75

73. Tam metin için bkz. Yerasimos, a.g.e.,, sf. 244-256.


74. Mehmet Gänlübol, Cem Sar, a.g.e., sf 18.
73. Mehmet Gänlübol ve Cem Sar, ay.y.
245

Atatürk Natuk'ta harekâti Nisan'dan Eylül sonuna kadar erteledigi-


ne deginmiyor.
Karabekir ise dogal olarak, kendi tezini, yani harekâtm Haziran'da ya
da yaz aylarinda yapilmasi gerektigini, sonbahara ertelemenin yanhq ol-
dugunu savunur. Karabekir'e göre, Ekim aymdaki harekâta müdahale
edemeyen ingiltere, Mustafa Kemal'in kayg11andigigibi Trabzon'a asker
ç1karamayan Amerika, Haziran'da da bir gey yapamazlard1. ÜstelikKizil
O du Haziran aymda Polonya ve Kirim cephelerinde Beyaz Ordu'yla sa-
vagtigi için Dogu Cephesi'ndeki Türk harekâti çok daha avantajh olur-
du. Dahasi, Haziran'da Yunanhlar Ugak'a kadar ilerlemig de degildi! Ka-
rabekir'e göre, Dogu harekâti kendisinin talep etdgi gibi erken yap11say-
di, Bati Cephesi'nde Türk ordusu Eskigehir'de yenilip Sakarya'nm do-
gusunaçekilmek zorunda kalmayacakti, çünkü Dogu zaferinden sonra
Bati Cephesi'ne asker ve cephane gönderip takviye ettnek ve böylece
Yunan ilerleyigini erken durdurmak mümkün olacakti.¾
Ingilizlerin Temmuz aymda Batum'u bogaltarak Gürcülere birakmas1
da gösteriyor ki, Türklerin Errienistan'a yapacag1 bir harekâta kargi
askerî müdahalede bulunmalari mümkün degildiF Bu da Karabekir'in
öngörüsünü dogrulayan bir geligmedir.
Ali Fuat Papa da bu konuda Karabekir gibi dügünüyor: Mustafa Ke-
mal Paga'mn Dogu harekâtuu hangi gerekçelerle ertelettirdigini anla-
tan Fuat Papa, harekât ertelenmeseydi Dogu Cephesi'nde askerî zafe-
rin Haziran aymda kazamlabílecegini, Îngiltere'nin hiçbir gekilde mü-
dahale edemeyecegini, Rusya ile de dostlugun ve ulagunm daha kolay
kurulabilecegini, o sirada Yunan taarruzunun da beklenemeyecegini
yazlyor:

1920 ylh Mayis aymda Ermeni ordusu, içeride Bol.gevik isyamm bas-
tirmak ve kuzeyde Azerbaycanhlan durdurmakla meggul bulunuyordu.
Mengevik Gürcistan ona yardim edecek durumda degildi... 16. kolordu-
muz Ermenileri süratle Alaglup edebilecek bir durumdaydi... Ermenistan
hareketini daha fazla ertelemek Batt Cephemizi aylarca zaylf bir halde
birakilmaktan bagka bir geyle tevil edilemezdi.

Dogu harekâti böyle erken yap11sayd1, en az iki tümeni Batt Cephe-


si'ne kaydinp iç isyanlar ve Yunan ordusu kargismda çok daha kuvvetli
hale gelebilirdik.
Türk tarihçilerinden Salahi Sonyel'in harekâtm bu kadar ertelenme-

76. Kazim Karabekir, Nutuk ve Karabekir'den Cevaplar, cilt4, sf. 1013-1134, cilt 6.
sf. I393.
77. Skz. Genelkurmay BagkanligiHarp Tarihi Dairesi, Türk istiklal Harbi, III. cilt, Dogu
Cephesi, Ankara .1965, sf. 145.
78. Ali Fuat Cebesoy, Milli Macadele Natiralari, sf. 524-529.
246

sine eleptirel baktigmi," Selahattin Tansel'in de ertelemeleri "Ankara


hükümetinin çekingen hareketi"80 diye niteledigini görmügtük.
Dogu'da zaferi.kazamp eldeki kuvvetlerden bir kismmi Bati Cephe-
si'ne göndermek çok önemliydi. Çünküiç isyanlar ve Sakarya'ya kadar
dayanan Yunan ordusu kargismda Bati Cephesi'nin asker, silah ve cep-
haneye çok acil ihtlyac1 vardi. Harekâtm sonbahara kadar ertelenmesi
yüzünden, Bati Cephesi'ne bu sevkiyat ancak.1921 yllmm ilk aylarmda
baglayabilecek, 16 Mart 1921'de Moskova ile Dostluk ve Tardun Antlay-
imzalandiktan esevkiyat
mas1 sonra bu luzlanacak, ama ulagtirma part-
larmm zorlugu sebebiyle ciddi gecikmeler olacaktir.
Batt Cephesi'nde Îkinci Inönü'de ve Ashhanlpr'da savaÿ sürerken, Ge-
nelkurmay Dogu Cephesi'ndeki 3. Kafkas tümeninin, tüfek, top ve cepha-
ne ile birlikte kademeli olarak Bati Cephesi'ne gönderilmesini istedi. Yu-
nan ilerleyigi kary1smda ordumuzun Sakarya Nèhri'nií1dogusuna kadar
geri çeldlmesi üzerine dogudan bir tümenin daha battya gönderilmesi ge-
rekti. 1901 dogumlular silahaltma ahndigi halde birliklerde gerekli asker
sayisma ulay1lanuyor, büyük çapta subay s11antis1 çekiliyordu. Ilk gelen
birlilder Sakarya Savagi'na katilmig, ama son yola ç1kanlan tümen savaga
yetigememigti. Çünküsevkiyat yaya yoluyla Batum'a, oradan deniz yoluy-
la Trabzon'a oradan cepheye gönderiliyordu. Dogu suurmi korumak için
bir miktar asker gerektigi gibi, Trabzon'da 7 bin silahli Rum'a kargi, böl-
gedeki agiret isyanlarma kargi da kuvvet bulundurmak gerekiyordu.8 1
Karabekir'in 1921-1922 döneminde Bati Cephesi'ne gönderdigi silah
ve malzeme göyle:

Çegitlipiyade tüfegi: 9 326, süngü: 14 455, hafif inakineli tüfek: 101.

Çegitlitop: 74, bomba topu: 36.

El bombasi: 162 540 adet, piyade cephanesi: 23 636 sandik, topçu
cephanesi: 163 022 sandik.
• 1stihkâm modeli
kürek: 15 928, istihkâm modeli kazma 1 750.
Karabekir, Ermenilerden sava.g tazminati olarak aldigi 1 000'er tane
mermisiyle birlikte 2 bin adet piyade tüfegini ve bir miktar topla cep-
haneyi de Bati Cephesi'ne göndermigtir.82
Dogu harekâtmm zamanlamasi hakkmdaki tartigmalar bir kenara,
Türkiye bu harekât sayesinde 187Tde kaybettigi topraklanm kurtar -

79. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, II, sf. 27. (Salahi Sonyel. An-
kara'nin Eyiül'de harekât karari armasmr anlatirken, "Tûrk ulusal önderlerinin de bu kez
anladiklari gibi, Ermeni sorununu ancak Tagnak yönetimini.bag egici duruma getirecek as-
kert bir harekâtla çözümfeyebillrierdi. Ama bäyle bir harekati baglatmakta suçlanmayi iste-
mediklerinden, ilk davranr¡m Ermenilerden gelmesini bekliyorlardi..." diyor.)

80. Selahatt.in Tansel, a.g.e., Ill, sf. 236.


81. Genelkurmay Bagkanilgi Harp Tarihi, Dairesi, Turk istiklal Harbi, III. cilt, Dogu
Cephesi, Ankara, 1965, sf. 250, 256, 263.
82. Doç.Dr. Muhammet Erat, "Mllli Mücadele'de Kåzim Karabekir Paga", Türkler, cilt
l6, Yeni Türkiye Yayinlari, Ankara, 2002, sf. 993-994.
247

rak Tagnak Ermenilerlyle Gümrü Antlagmasi'm imzalamig, fakat yeni


kurulan Bolgevik Ermenistan'm buna itiraz etmesiyle s1kmtil1 bir siyasi
durum ortaya ç1kmigti. 1921 yllma sikmtih bir ortamda giriliyordu.
1921 Ocak aymda Yunanhlar Eskigehir'e dogru ilerliyor. Doguda za-
fer kazanan Türkiye bir an önce Moskova ile anlagmay1 imzalayarak
dogu s1mrim saglama baglamak ve Rusya'dan alacagi yardimla Bati
Cephesi'ni takviye etmek istiyor. Fakat Ruslar bir yandan Ermenistan
i ko usunda yeniden pazarhk pegindeler! Öbüryandan Ingilizlerle bir ti-
caret anlagmasi yapmaya çaligiyor! Îngiltere Ruslarla bir ticaret anlag-
masi yapmak için Moskova'nm Ankara'ya yardim etmemesini gart ko-
guyor! Ankara, Ruslarm "Bati devletleriyle anlagma kargihimda Türki-
ye'nin terk ve feda edilmesi imkânmi elde tutmak için bir taahhüde gir-
medigini" ve Türkiye'de komünist faaliyetlerle yönetimi ele geçirmek
istedigini dügünüyor!
Ingiliz-Rus iligkileri Ankara'yi kayg11andinyor. Çiçerin9 Ocak
1921'de Lord Curzon'a "Rusya, Büyük Britanya ile ticaret ve bang ilig-
kileri kurmayi en içten bir gekilde istemektedir" diye telgraf çekiyor.
Stalin 22 Subat'ta,Ankara'nm Moskova Büyükelçisi Ali Fuat Paga'ya
"Ittifak yapamayiz. Çünküingili21erleticaret anlagmasi yapacagiz" di-
"kardeglik

yor, Türkiye ile ancak anlagmasi" yapabileceklerini, ittifak


anla.ymasi olmaksizm para ve silah gönderebileceklerini söylüyor. Bü-
tün bunlar Ankara'nm kugkularmi büsbütün artiran faktörlerdir?
Ermenistan Sovyet Cumhuriyeti'nin Digigleri Bakam Behzadyan, 10
Subat1921'de Ankara'ya gönderdigi notada Gümrli Antla.ymas1'm tam-
madiklarmi bildiriyor! Behzadyan, ancak Kemalist liderlik de Gümrü
Antla.ymasi'ndan vazgeçerse, "Bati emperyalizmine kargi açt1g1 ulusal
kurtulug mücadelesinde" Ankara'ya yardim edeceklerini söylüyor!
Behzadyan'in agziy1a Belgevikler aba altmdan sopa gösteriyor! Beh-
zadyan Ankara'ya Moskova'da yeni bir konferans yap11arak sorunlarm
orada görügülmesini, Gümrii'deki Türk ordusunun çekilmesini, Ermeni
savag esirlerinin serbest birakilmas1m istiyor. Türk Digigleri Bakan Ve-
kili Ahmet Muhtar Bey cevabmda, Türk askerî harekâtmm "Ingiliz em-
peryalizminin uçaklari. olan Tagnaklar"a karg1 yapildigun, Gümrii Ant-
lagmas1'mn iptalini istemenin anlagihr tarafi olmadigmi bildiriyor."
Belli ki, Ingilizlerle'ticaret antlagmasi yapmak i in görügmeler sürer-
ken Bolgevikler Ankara'ya mesafe koyuyor! ÇünküPolonya cephesin-
de Kizil Ordu zafer kazanmigtir, Bolgevikler artik kendilerini hayli güç-
lü hissediyorl
Tabii, Ankara, Gumrü Antlagmasi'm Bolpevik Ermenistan'm feshet-
mesinin arkasmda Moskova'nm oldugunu biliyor! Digigleri Bakan Veki-
li Ahmet Muhtar Bey bunu Meclis'te göyle anlatacakt1r:

I 83. Bkz. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 151-159.


84. Salahi Sonyel, a.g.e., ll, sf. 35-36.
i
248

Biz Ermenilerle bir zaman harp ettik, sonra sulh yaptik... Bu sulh hü-
kümlerinin yürürlüge girmesine mâni olan, Sovyet hükümeti oldu. Biz
Ermenilerle onlann mezaliminden ve facialarmdan memleketi ve Îslam
ahaliyi kurtarmak ve onlar bizim gibi medeni bir hükümet kuramadikla-
n için, orada münasip bir kuvvet b1rakarak Dogu hududumuzda asayigi
muhafaza emeliyle muharebe yaptik. Ve sulh yaptik. Fakat bu gayenin
isti sali esnasmda kargmuza bir engel kuvvet çikti. O da Rusya Sovyet
hükümeti...

"akidelerini"

Ahmet Muhtar Bey, Rus Bolgevik rejiminin kendi siyasi


"bütun
yani ideolojisini insanlara, milletlere lçabul ettirmek için teca-
vüz uyguladigim" vurguluyor! "Mustafa Suphi Efendi"nin bu amaçla
Türkiye'ye gönderildigini söylüyor:
"Biz biliyoruz ki, Ruslarm bir gayesi var: O¾a ittifak ve ittihat ede-
cekleri milletlere mutlaka kendi akidelerini kabul ettirmektirL."
Ve Ahmet Muhtar Bey bir endigesini dile getiriyor: Türkiye ile Azer-
baycan arasma Ermenistan'm konulmast

Benim korktugum ingilizlerle Bolgevikler, Azerbaycan Türk âlemi


ile bize, aramiza bir Ermenistan dikmek istiyorlar! Bolgevikler Van'i,
Bitlis'i bilmem nereyi onlara veriyorlar. 1stanbul hükümetinin kabul
etmig oldugu Sevr antlagmasmm karatlanm tamamen bahgetmek üze-
re...85

Bolgeviklere güvensizlik
Ankara'mn Sovyetler'e güvensigligini artiran bir husus, Subat
1921'de Kizil Ordu'nun Gürcistan'a saldyrmasidir. Mustafa Kemal 21
Subat'taMeclis'te yapt1g1 konugmada Bolgeviklere güvenmedigmi açik-
ça belirtlyor·

Evvela... Ruslar Kirnuzi kitalanyla Gürcistan'a taarruz ederken, bize


malumat dahi vermemiglerdir. Ikincisi,Ruslar, bu defa da bizi ortak ha-
rekete davet etmemiglerdir. Dün gece yans1 yatagmdan kaldirdigm" z
Rus Elçisi Medivani'nin bana söyledigi de smirlarruz dardir, oturundz
yerinizde...

Peki, leyse Bolgeviklerle dostluk ittifak yapmaya neden bu


veya
kadar önem veriyoruz? Bolgeviklerle ittifak politikasuu sert bir gekilde
elegtiren Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey'e verdigi cevapta Mustafa
Kemal "Ruslar mi, Ingilizlermi?" diye soruyor:

85. TBMM Gizli Celse, 18 Mart l92\, Moskova Antlqmas!'nin imzalanmasindan iki gün
sonral Bkz. Dr.iskender Yilmaz, Gümrü Antlagmasi, sf. L64-l65,
249

ingilizler galebe çalabilirse biçim için daha tehlikeli olabilir... Kafkas-


ya'da Ruslar nu yoksa Îngilizlermi galibiyet kazansm? Bunu da ince bir
muhakemeden geçirmek gerekir. En nihayet hangisi?

Mustafa Kemal'in deyimiyle, Türkiye açismdan iggalci Ingilialere


kargi Bolgevik Ruslar, Bolgevikler açismdan da emperyalist Îngilialere
"ehveni
kargi milliyetçi Türkiye ger"dir.86
Onun için de, aralarmda çok ciddi ideolojik görüg ayriliklan, siyasi
ihtilafiar ve bazen toprak anlagmazhklari çiksa bile, her iki taraf da
stratejik iligkilerini sürdürilyor.
Moskova'da Türk-Sovyet görügmeleri devam ederken, Kizil Or-
du'nun Gürcistan'a girip Tiflis'i iggal etmesinden bir gün önce 23 $u-
bat'ta Bati yanhs1 Gürcistan hükümeti Ardahan ve Artvin'i Türkiye'ye
birakiyor ve Kâzim Karabekir'in emriyle Ardahan'da bulunan Türk
kuvvetlerini temsilen yedek subay Hilmi Bey Ardahan'a Türk bayragm1
dikiyor. Karabekir Paya Ardahan ve Artvin'in anavatana katildigim ge-
nelge ile müjdeliyor?
Ve 18 Mart 1921'de, aym gün içinde, Moskova'da iki antlayma imza-
lamyor: Îngiltere ile Ticaret Antlagmas1... Türkiye ile de Dostluk ve Yar-
dun Antlagmasi...
Türkiye ile yapilan antlagmanm imzalan 18 Mart'ta atildigi halde,
resmi tarih 16 Mart'tir. Taraflar bu antlagmay1 emperyalist devletlerin
Istanbul'u iggal yildönümü olan 16 Mart'ta imzalamig olmada hakh bir
sembolik deger görmüglerdit Antlaymanm girig bölümünde de, Arikara
ve Moskova'nm
"emperyalizme
kargi mücadeledeki dayanigmalan"
vurgulamyor, Misak-i Milli simrlan teyit ediliyor, zorla kabul ettirilmig
antlagmalan geçersiz saydiklan belirtiliyor. Iki taraf birbirlerine kargi
kendi topraklarmda propaganda yaptirmamayi taahhüt ediyor. Ermeni-
lerin ve Ruslann talep etigi Van ve BitIis asla söz konusu olmuyor,
Kars, Ardahan ve Artvin Türkiye'de, buna karq1hk Batum Sovyet Gür-
cistan'mda kaliyor. Nahç1van, Azerbaycan'm himayesi altmda özerk
"Sovyet cumhuriyeti" oluyor. Bogazlar tüm milletlerin ticari gemileri-
nin geçigine aç1k tutuluyor. Karadeniz ülkelerinin katdacagi uluslarara-
si bir konferansta Bogazlar rejiminin ve Istanbul'un güvenliginin kara-
ra baglanmasi, ama bu kararm Türkiye'nin egemenligine uygun olmasi
kararlagtinliyor... Çiçerinaynca Îktisat Vekili Yusuf Kemal Bey'e gön-
derdigi resmî mektupta, Türkiye'nin kalkmmasi için her yll 10 milyon
ruble tutarmda mali yardim yapacaklanm bildiriyor. Antla.yma 7 Tem-
muz 1921'de Meclis'e sunulayor, Batum'un kaybmdan dolay1 beg mil-

86. Bkr. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt i I, sf 52-53. "Ehveni ger" terimi Mustafa Ke-
mal'e aittir.

87. IskenderYilmaz, a.g.e., sf. 174-175.


250

letvekilinin ret oyuna karq1hk 201 oyla onaylamyor.88


Mustafa Kemal Meclis'te ya tigi konugmada yine emperyalizmden
bahsediyor, "Bu antlaÿma ile emperyalizmin ihtirash saldinsma hedef
olan iki devlet arasmda dogal sebeplerle ortaya çikan dayamgmanm,
hukukî bir gekille tespit edilmig oldugunu" söylüyor.89
Moskova Antlagmast ile Türkiye'nin Dogu Cephesi ve smirlan garanti-
ye ahmyor. Misak-i Milli'ye dahil olan Batum'un Gürcistan'a biralalmasi
antlagmanm yapilabilmesi için Ankara'nm verdigi tek ödündür 90
Yeni Türkiye'nin ilk uluslararas1 antlaymas1... Böylece "Kafkas Sed-
di" de kaldinldigi için Sovyet yardimium önünde engel kalmayacaktir.
Ama Bolgevik Rusya, yardun göndermek için sürekli "antiemperyalist,
,

antikapitalist" hatta "Bolgevizan" bir Türkiye görmek isteyecek, Musta-


fa Kemal da bunu gösterecektir!
Bu arada Türkiye Bati Cephesfnde sikmtih ]>irdönem yap1yor. Yu-
nanhlar Bursa'dan hareketle 6 Ocak 1921'de Bilecik-Eskigehir arasm-
daki Inönü mevkiine kadar geliyorlar. Fevkalade sikmtik anlar
yagayan
Genelkurmay Bagkam Ismet Bey, 9 Arahk'ta bir mektup daha yazarak
"milletimize,
tarihimize hediye ettigin muzafferiyetle istikbalimizi aç-
"ne
tm" diyor ve kadar malzeme gändereceksin?" diye soruyordu_91
Malzeme! Silah! Para... Bunlartsaglayacag1mis önemli yerlerden biri
Rusyal Onun için Mustafa Kemal, Bolgevizm'le "ihtiyath"
flörtü devam
ettirecektir. Bolgeviklerin düzenledigi "Bakü Dogu Halklan Kurultayr"
hem bu ihtiyathhgin hem Bolgevizm'le flörtün Ankara aç1smdan önem-
li bir smavidir

Dogu Halklan Kurultay1


Türkiye Dogu Harekâtina hazirlamrken, 1 Eylül 1920'de Sovyet
Azerbaycam'mn ba.ykenti Bakü'de Bolgevikler "Birinci Dogu Halklan
Kurultay1"m topluyor. Kurultay, ashnda, Baslart ve Türkistanh "Müslü-
man komünistler" tarafmdan kendi sorunlarim görûçmek için dügünül-
mügtü. Ama onlara bu inisiyatifi vermek istemeyen Moskova ve Komü-
nist Enternasyonal, bu kurultay1 kendi güdümüne alarak sadece Müs-
"bütün
lüman degil Dogu milletleri"ni içerecek gekilde topluyor.9 i

Kongrede konugan Rus Bolgevik liderlerden Zinovyev'in ve Radek'in

88. Bkr. Salahl Sonyel, Türk Kurtulus Savagi ve Dig Politika, ll, sf. 51-58, antiagmanin
Sovyet yorumu lçin bkz. A. M. $amsutdinov, Türkiye Ulusal Kurtulug Savagi Tarihi,
19 18- f 923, Dogan Kitap, istanbul, 1999, sf. 207-21 L .

89. Samsutdinov,
a.g.e., sf. 212.

90. Bkz. Baskin Oran (haz.),Türk Dag Politikast, llecipimYayinlari, Istanbul,2001, sf.
[7\-l75.
9L Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 863.

92. Ali Fuat Cebesoy, Moskova Hatiralart, Istanbul, 1955, sf. 14.
25I

"Beyaz Polonya'ya kargi Rus Sovyetleri Cumhuriyeti'nin yapt1RI savag,


sadece Bati proleterlerinin degil, ayrica, Dogu'nun çahgkan halklarmm
da ortak dügmana kargi savagidir" diye konugmalari, bütün ezilen hak-
lari Komünist Enternasyonal bayrail altmda birlegmeye çagirmalan,
Kurutay'm hangi amaçla düzenlendigini gösterir zaten.E
Bir Sovyet tegebbüsü olarak düzenlenen "Birinci Dogu Halklan Kurul-
tay1"ndan Mustafa Kemal son derece tedirgin oldugu halde, Îbrahim Tali
( ngören) Bey'i TBMM adma gözlemci olarak gönderiyor. Kâzun Karabe-
Ior de Ankara'nm onay1 ile Erzurum ve Trabzon vilayetlerinden Cevat
Dursunoglu ve eski Îttihatçi Hafiz Mehmet ile arkadaglarmi gönderiyor
Bu Hafiz Mehmet Bey, Izmir Suikasti'nden sonra idam edilecektir.
Kurultay'a 1 273'ü komünist olmak üzere 1 891 delege kat1hyor. En
kalabahk grup 235 delege ile Türklerdir. 192 Iranli ve Fars, 157 Ermeni,
104 Rus, 100 Gürcü, 82 Kuzey Kafkasyah, Çeçenve Kabartay, 61 Tacik,
47 Kirgiz, 41 Yahudi, 35 Türkmen, 15 Özbek14 Hintli, 8 Kürt, 8 Çinlivs.
kat111yor.
Tabii bunlarm toplumlarim temsil ettikleri söylenemez. Enver Papa
da "Fas, Tunus, Cezayir ve Trablusgarp Înlolaplarmm Temsileisi" ola-
rak kurultaya katihyor riesela!
Aclan Say11gan'agöre, Enver Papa Müslüman delegelerin çok büyük
ilgisiyle kargilamyor, elini etegini öpüyorlar, kendilerini otomobilinin
önüne atiyorlar. Ruslar Enver Papa'nm Îslam dünyasmdaki itibarru bi-
liyor, ama bu kadarmdan ürküyorlar, Pa.ya'mn Kurultay'da bizzat ko-
nugmasim engelliyorlar, onun konugma metnini Mehmet Emin Vehbi
adinda biri okuyor, okurken alayc1 bir tav1r takimyor. Bu Mehmet
Emin Vehbi, daha sonra Mustafa Suphi'yi ihbar etmekten çekinmeye-
cektir! Kurultay'da Enver Paga'ya sert tepkiler de oluyor, "Alman ajam"
falan diye suçlamalar yap1hyor. Bakü Kurultayihdald bu durum, Enver
Paga'mn Anadolu'ya gãçme niyetlerini zaafa agratung, Mustafa Ke-
mal'in liderligini güçlendirmigtir94
Enver Paga'nm okunan uzun konugma metni "Yoldaglar" diye bagh-
yor "Sarkâleminin III Enternasyonal'le müttefik oldugunu" ilan edi-
,

yor! Enver Papa, Birinci Dünya Savagi'na girmesinin emperyalizm kar-


gismda bir mecburiyet oldugunu söylüyor, gimdiki Rusya o zaman

Birinci Dogu Halklan Kurultayl, Koral Yayinlari, istanbul,1975, sf 9,


93. Ali Alev (çev.),
\5-24.
94. Aclan Sayi1gan,Türkiye'de Sol Hareketler, sf. 186. (Mirza Bala, "Komintern ve
Azerbaycan", Kurtulug dergisi, No. IO, Agustos 1935, Berlin, sf. 280-28l'den). §evketSu-
reyya'ya gäre, tam aksine, Enver Papa Müslüman delegelerin tepkisi yuründen kendisi ko-
nugamamig, konugma metnini Mehmet Emin okumuttur (SevketSureyyaAydemir, Enver
Paga, cilt III, sf. 572 ). Delegeler Enver Paga'ya bu kadar topki duyuyorsa konugma metni-
nin okunmasina ntye kargi çikmamiglar!! Sanlyorum Ruslar hem Enver'den yararianmak
hem onu fazla güç\endirmemek lçin ortalama yol alarak metnin bagkasi tarafindan okun-
masini uygun bulmuglardi, metinde zaten Batl kargitligi var.
252

mevcut olsaydi durumun farkh olacagim anlatiyor.


Türkiye açismdan Zinovyev'in konugmas1örtemlidir:

"kutsal
Mustafa Kemal Paga'nm yönettigi hareket halifenin kipiligini"
dügmanlarm elinden kurtarmay1 amaçhyor. Bu komünistçe bir görüg
mü? Hayir! Ama biz y1gmlarm dinî duygularma saygl duyuyoruz... Ama
dinî inamg1 ne olursa olsun böyle yapmamahydi. 11eriyebakma11, geçmi-
§i tekrar getirmeye ugragmamahyd1...

Zinovyev, Milli Hareket'i rahatsiz eden geyler söylüyor, "Bugün ger-


çek ç1karlarmm nerede oldugunu anlamayan Türklerin bunu yarm an-
layacagru" söyleyerek, Türkiye'de Bolgevik devrim beldediklermi ima
ediyor! Îngilizemperyalizmine kargi her hareketi destekleyeceklerini
vurgulayan Zinovyev Hindistan'a da sesleniyor:

Kardepler! Biz sizi kutsal sava.ya çaginyoruz. Once ingiliz emperyaliz-


mine kargi verecegimiz kutsal savayal

Tutanaklara göre, alkig firtmasi kopuyor. Karyihkh uzun hurralar, sa-


londakiler silahlaruu öne dogru uzatarak ayaga kalkiyor, dakikalarca
allaghyorlar.95
Ankara'mn temsileisi Ibrahim Tali Bey konugmasmda dinleyicilere
"yoldaylar"
dört defa diye hitap ediyor. "millet"ten
çok "Anadólu köylü-
leri ve devrimcileri" deyimini kullamyor. Emperyalizme yükleniyor.
Emperyalizmin Türkiye üzerine "Battda Venizelosçu usaklanm, Do-
gu'daise Ermenistan TagnakIartm" gönderdigini, "Anadolu köylüleri-
nin ve devrimcilerimn" emperyalizme kargi savagtigmi, "Sovyet Rus-
ya'mn kendisine uzattigi eli büyük bir içtenlikle kabul edecegini" belir-
tiyor. Konugmasuu "Yagasm Sovyet Rusya ve sadik müttefiki devrimci
Dogu" slogamyla ve hep bir ag1zdan söylenen Komünist Enternasyonal
marglyla bitiriyor!9
Bakü Kongresi bir de "Dogu Halklarma Bildiri" yaymhyor. 58 parag-
raf tutan bu çok uzun bildiride kongrenin Komünist Enternasyonal ka-
ranyla toplantiÿa çagnldig1 belirtiliyor. Bütün Bat1 emperyalizmi eleg -

"cihamn
rilmekte beraber asil hedef yansma hâkim olan galip Îngilte-
re"dir. "Ey Sark Milletleri" hitabmi sik sik tekrarlayan bildirinin temel
tezi, Asya milletlerinin, Avrupa proletaryaslyla el ele vererek emperya-
lizme kargi ayaklanmasidir. Bildiride, Müslüman milletlere ismen hitap
ediliyor, Batfya kargi ayaklanma çagns1 yapillyor. Peygamber'in yegil
"yalan
bayragt altinda yapilan cihadlànn ve fesat oldugu" söyleniyor,
"cihangir
pimdi Ye yagmaci Îngiltere'ye karg1 Dogu milletlerinin ve bü-

95. Birinci Dogu Halklan Kuruitayi, sf. 49-56.


96, a.g.e., sf. 124-127.
253

tün dünya igçilerinin cihadi" için çagn yap1hyor."


Ingilizler Bakü Kurultay1hdan çok tedirgin oluyorlar. Kurultay'1 dü-
zenleyenlerden Hintli Komünist Roy'un söyledigi gibi, "Lord Curzon
uykusuz geceler geçiriyor."¾
Fakat Bakü'de toplanan "Birinci Dogu Halklan Kurultay1"nm ikin-
cisi yap11mayacaktir! Çünkü Kurultay'1 düzenleyen Ruslarm amagla-
nndan biri Ingiltere'ye karç1 güç gösterisi yapmak ve iyi bir ticaret
an agmasma Îngilizleri ikna etmekti! Tarihçi Carr'a göre, Sovyetler'in
Kurultay'm ikincisini yapmamalarmm sebebi, 1921 Mart'mda Lenin
rejimmin Îngiltere ile imzaladigi ticaret antlagmasi olabilir! Çünkübu
"birbirleri
antlagmada Sovyetler ve Ingilizler aleyhine faaliyette bu-
lunmamak" için imza atmiglardir!

Eger Carr'm çözümlemesi biraz daha ileriye götürülürse, bütün bu Ba-


kü Kurultay1 olaymm, her geyden önce, Ingiliz hükümetini Moskova'yla
bir ticaret antlagmasma zorlamak üzere planlammy olabilecegini söyle-
mek samnz pek abartih olmazd1.9

Bakü Kurultay1 bagtan Ingilizlerle pazarhk için planlannug olsa da


olmasa da, Lenin rejiminin Îngiltere ile ticaret antlaymasi imzalamasi
sermaye kararnamesi"ni ç1karmasi, bunlar için Ingilizlerin
"yabanci
ve
de Îslam dünyasmda Ingiliz kargiti propaganda yap11mamas1 gartru
kogmasi sebebiyledir ki, Dogan Aveloglu'nun dedigi gibi, "Bakü Kurul-
tayi'nm cogkun kararlan, daha mürekkebi kurumadan solacak, Islam
ihtilallerine verilen önem azalacaktar=1oo

Bakü komünizmi Türkiye'de!


Mustafa Kemal, Bakü Kurultayl'na ibrahim Tali Bey'i göndermekle
birlikte, tedirgin olmug, Anadolu'da sivil komünist hareketlerin gelig-
mesinden endigelenmigtir. Türkiye'de Rusya'nm Bolgevizm akmu olug-
turmasuu önlemek için, Anadoln'daki sol alomlan disiplin altma alma-
yt dügünmektedir. Bunu öyle ustahkh bir gekilde yapmahdir ki, Rusya
ile iligkiler bozalmamahdu ..

Bakü Kongresi ve Türk-Rus Antlagmas1'yla gelmeye ba.playan Bolge-


vik yardimlan Türkiye'de Bolgevizni'in cazibesini gerçekten artirang-

97. Bakü Kongresi hakkmda bagardibir aragarma olarak bkz. Yavuz Aslan, Türkiye Ko-
münist Firkasi'nm Kurulugu ve Mustafa Suphi, sf. 130-206. Bildirinin tam metni için
bkz. sf. 185-193.
98. Bülent Gäkay, a.g.e., sf. 134.
99. Bülent Gõkay, a.g.e., sf. 136.
100. Dogan Avooglu, Milli Kurtulug Tarihi, cilt 2, sf. 519-520,
254

tir! Bakü Kongresi'nden sonra Anadolu'da ökullarda gu tip marglarm


söylendigi görülüyor

Anadolu Sûralarhükümeti var olsun


Igçilerin emegi özlerine yår olsun
Uyan mihnetle çatgan ç1plak hemgehri
Inlolaba katil dünyanm Itür rençberi101

Ankara'da da Bolgevizm'in terimleri bol bol kullamldig1 gibi, Musta-


fa Kemal dahil, Milli Mücadele liderlerinin bazen "Rus stili kalpak" giy-
dikleri de görülüyor.102
Dogu'daki askexî birliklerin üniformalannda da Bolgevizm etkisi gö-
ze çarp1yor! Genelkurmay Bagkam Îsmet Bey'in sorusu üzerine Kara-
bekir, 27 Agustos tarihli telgrafmda bunu anlatikor; özeti göyle:

Erzurum'da apolet ve kalpak tepeligi bulunmadigmdan hudut boylarm-


da subaylar da nefer loyafeti giyiyor. Zaten apolet, hele de sirmah apolet
yaptirmak kolay degil. §ehirlerde subaylar bazen adi boya ile apolet yapi-
yor. Böyle bir üniformave apolet sorunu yagamrken, Nahçtvan'da Kizil Or-
du birlikleriyle temas kurulduktan sonra apoletlere karg1 genel bir nefret
oluguyor! Sebebi de Bakü'deki Ïslam nutuklannda ve gazetelerde hep su-
baylarm apolet ve yaldizlarmm hedef gösterilmesidir. Îngilizajanlan da
Bolgeviklerin erleri subaylara kargi ayaklandinp apoletleri söktürecekleri-
ni propaganda ediyor. Bu da apolet takmaya karç1 çekingenlik yaratlyor.
Azerbaycan ordusunda hizmet edip ülkeye dönenlerde de bir apolet düg-
manhš1var. 11. f1rka kumandam Cavit Bey'in birliklerinde subaylar Bolge-
vik alametleri taloverdiler! Bunlart yasakladmt. Kizil Ordu apoletlerini ka]-
dirttim. Serpuglardakiy11diz yerine de ayyildiz tala1masuu serbest biraktim.

Rütbe belirten yaldizh, sirmah apoletlere o kadar tepki var ki, Kara-
bekir uzun izahatmm sonunda, yeni üniformalar haz1rlan1rken "göze

çarpacak aksamm bulunmamas1m" tavsiye ediyor.103

101. Cemal Kutay, Turkiye'de ilk Komünistler, Istanbul, 1959, sf. ITden aktaran A
lan Sayilgan,Türkiye'de Sol Hareketier, HarekecYayinlari, Istanbul,1972, sf. 137.
102. Standford Shaw, a.g.e., cilt III,Bölüm 2, sf. 1463. Meclis'in fesin yerine"son
gunlerde
herkesin seve seve giymeye bagladigakalpagin milli serpug" olarak ilanana dair Op. Dr. J¯min
Bey'in kanun teklifi, fesin milli olduguna dair itirazlar, tara§malar, Mustafa Kemal Paga'nin,
"bugün
fes ve kalpak zamani degil, herkes istedigini giysin" uyarisi üzerine bu kanun teklifi-
nin gündemden dûgmesi hakkmda bkz. Fahri
Çoker,Türk Parlamento Tarihi, citt I, sf.
666-667. Kuva-yi Milliyecilerin giydigi kalpak, bagtan yukariya dagru genigliyordu; Mustafa
Kemal'in bäyle birçok fotografl Yardir. Boi§eviklerin, mesela Lenin'in giydigikalpak farklidir,
yüksek degildir, kulaklik ve alinligi vardir ve bunlar baglik kismina baglanmiggekildedir. Mus-
tafa Kemal'in bana benzeyen blr kalpakla çekilmig resmi, Lenin çagrigimayaptirmak üzere
1960'larin ortalarindan sonra bazi sol devrimci ärgütler tarafindan çok itibar görmügtül
103. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 822.
255

Belli ki Türk-Bolgevik iligkileri, Mustafa Kemal'in istedigi gibi sade-


"antiemperyalist"

ce hükümetten-hükümete degildir. Bolgevizm'in vasfi


baz1 Türkleri de etkiliyor, aydmlarda ve hatta bilhassa dogudaki bazi
askexî birliklerde de bu görülüyor. Kafkasya'dan dönen Kurmay Binba-
gi Îsmail Hakki ve Aziz beyler, Karabekir ve Mustafa Kemal'e gönder-
dikleri uzun raporlarda ilginç geyler söylüyorlar, mesela:

Bolgevik prensiplerinin Türkiye'ye girecegi muhakkaktir. Bolgevik


prensiplerinin en çok geneltoplumla birlikte subaylara zarar verecek ol-
mast elim sonuçlar dogùrur. Binaenaleyh, Bolgevik prensiplerini iyi ince-
leyerek bu fikrin ne tarzda ve nerelerden girmesi lazim gelecegini tayin
ve tespit etmek Bolgeviklik prensiplerini memleketin mevcut dinî ve sos-
yal durumuna göre tadil ederek kabul eylemek zaruridir.104
(düzelterek)

Zor gehrmin eski mutasari·1fi ünlü "Salih Zeki yoldag" da Karabekir


Paga'ya
"mevcudiyetimizi
muhafazanm ancak Bolgevik yönetim tarz1m
kabul etmekle mümkün olacag1m" söylüyor. Salih yoldaga göre, Ana-
dolu'da çegitli Bolgevik ya da Komünist örgütlenmeler vardir, bunlar
emperyalizme kargidir, TBMM'nin otoritesini kabul ederler. Rusya'da
oldugu gibi Türkiye'de de gizli komünist ihtilal teykilatlan kurup kari-
gikhk çikarmak emperyalistlerin ekmegine yag sürer. Türkiye için, mo-
dasi geçmig Türk ve Islam ittihadi bir selamet yolu olamaz. O halde,
kabil-i tatbik bir Bolgevik idare tarzim" biz kendimiz yapahm!105
"bize

Komünist ihtilalini dünyaya yaymak için Lenin'in kurdurdugu III (Ko-


münist) Enternasyonal, lusa adiyla Komintern, 2 Mart 1919'de Kremlin'de
"bütün
yaptig1 kongresinde sömürgeleri ayaklanmaya" çagiran bir bildiri
yaymlamigt1. Bolgeviklere göre, sömürgeler sorunu Paris'te diplomasinin
yegil masalarmda çözülemezdi. Sömürgelerin kurtulugu, Bati'da proletar-
ya ile Dogu'da mazlum milletlerin el ele vermesiyle mümkün olacakti:

Sadece Annam'm (Vietnam), Cezayir'in, Bengal'in igçi ve köylülerinin


degil, aym zamanda Îran'm,Ermenistan'm iççi ve köylülerinin de bagimsiz
varolugu, Îngiliz ve Fransiz iqçilerinin Lloyd George ile Clemenceau'yu de-
virip iktidan ele geçirmesiyle mümkündür...
Afrika ve Asya'mn sömürge köleleri! Proletatya diktatörlügünün Av-
rupa'daki zafer saati sizin de kurtolug âmmz olacaktir!..
Üçüncü Enternasyonal'in bayragi altmdahirlegin!106

104. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 793.


105. Tam metin için bkr. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. 794-795. Salih Zeki, Mustafa Sup-
hi'nin Bakü'deki Turklye Komünist Partisi'nde propaganda gubesinin bagkani alacaktir.
(Ridvan Akin, TBMM Devleti, iletigimYayinlari, Istanbul,2001, sf, 55.)
106. Tam metin için bkz. derleyen Herman Weber, Ill. Enternasyonal, çev. ÜmitKi-
Istanbul,1979, sf. 4- I5.
vanç, Belge Yayinlari,
256

Bu ideolojik strateji, Bolgevik Rusya'nm siyasi stratejisine de uygun


dügüyor Batt'da iççi isyanlarmm ekonomiyi çökertmesi, Dogu'da sö-
mürgelerin Bati'ya kargi ayaklanmas1... Böyle bir tabloda dünyada tek
güç Kizil Ordulariyla Bolgevikler olacakt1.
Türkiye'ye gönderilen Mustafa Suphi yolda.gm da görevi Bolgevizm'i
Anadolu'ya getirmektir.

Mustafa Suphi ve Komünist Partisi


Mustafa Suphi, Türkiye'de komünizmin öncü isimlerden biridir. III.
Enternasyonal'deki konugmasmda Azeri Türklerini Ermeni katliamm-
dan kurtarmak için 1918'<le Osmanh ordusumin yaptigi Bakü seferini
"Osmanh emperyalizmi" diye elegtiriyor, Bolgevik ihtilalinden önce, 1s-
"profesörlerin
tanbul Üniversitesiägrencilerinin yaptigt baskiya rag-
men" Nobel Ödülüiçin Lenin'i aday seçtigini, Türk hallomn Bolgevik
devrimine büyük sempati duydugunu, "Türk halla içinde, bütün kalple-
riyle Rus Devrimi'nden yana olan gerçek devrimcilerin oldugunu" ileri
sürüyor Eger üç ülke, Türkiye, Hindistan ve Çinkap11anm emperyaliz-
me kapatirsa, Bati ekonomilerinin çökmesiyle Bati'da proletaryamn
ayaklanacagim söylüyor.107
Mustafa Suphi Bakü'de, Komünist Enternasyonal ya da öbür adiyla
Komintern'e bagh bir "Türkiye Komünist Partisi" veya Teykilati kur-
muqtur. Üyeleri arasmda, harp s1rasmda Turan heyecamyla Kafkas-
ya'ya kogmug, fakat Ruslara esir dügüp oralarda kalrug Türk subaylar
da mevcuttur. Sultan Galiev'le temas halindedirler. Mustafa Suphi'nin
Bakü-Türkiye Komünist Partisi, Dogu Halklan Kurultayfam ardmdan
10 Eylül'de yine Bakü'de bir kongre toplayor. Yaym orgam Yeni Diinya
gazetesi "Bu kongre herhalde Türkiye'de yakmda vukua gelecek olan
sosyal inlalabm pek mühim kuvvetlere istinat etmekte oldugunu mey-
dana ç1karacaktir" diye yaz1yordu.los
"51
Mustafa Suphi partisinin kongresine Türkiye'den bin kiginia" ka-
tdmasm1 saglamak istiyor! "Türkiye'nin zahmetkey ahalisini" kongreye
davet eden bir bildiri yaymhyor. Hatta Mustafa Kemal'e telgraf gönde-
rerek kurultaya resmen delege göndermesini istiyor.
Tabii Mustafa Kemal ve Karabekir, tam tersine, Bakü'deki Dogn
Halklari Kongresi'ne de, TKP Kongresi'ne de Türkiye'den katilun ol-
mas1m önlemek için tedbir ahyorlar, Ankara ve Eskigehir'deki ko-
münist gruplardan ve Halk istirakiyun Firkast adli komünist parti-
den kimse gidemiyor. Ankara'mn TKP Kongresi'ne tepki gösterip ka-
t11am yasaklamasi "Bolgevizm'e yalon durmak, ama ülkeye sokma-

107. Herman Weber, III. Enternasyonal, sf. 16-19.

108. Yavuz Aslan, Türkiye Komünist Firkast'nm Kurulugu ve Mustafa Suphi, sf.
214, 241.
257

mak" diye özetlenebilecek politikasmm bir uygulamasidir. Buna rag-


men Trabzon sahillerinden Bakü'ye gidip katilan Türk komünistler
olmakla birlikte, 10 Eylül'de Bakü'de toplanan TKP Kongresi'ndeki
Türkiyeli Türklerin çogu, savagta esir dügmüg asker ve subaylar-
109

Mustafa Sophi TKP Kongresi'nde yapt1Šlkonugmada, "Rusya'nm


muzaffer Kizil Ordusu'nu dünya proletaryasmm ve Sark mazlum mil-
let erinin hizmetkâri ve savunucusu bir ordu" olarak niteliyor, giddetle
"yalmz
alkiëlamyor. TKP'nin Türkiye'de degil bütün Sark'ta inkilabin
alemdari olacagi"m söylüyor. Komünist Enternasyonal (Komintern)
adma konugan Pavloviç, "Türkiye yalmz kendi menfaati için degil, bü-
tün begeriyetin saadeti için Istanbul üzerinde kirruz1 bayraá1m yük-
seltsin" diyerek amaçlarmi ifga ediyor. Türk Kizil Asker Alaylan'm
kurmakla görevlendirilen Mehmet Emin, bu Kizil Alay askerlerinin
"Türkiye'nin mukadderatmi memleketin hakiki sahibi olatt mihnetkeg-
lere teslim edecegini" söylüyor. TKP'nin kongre kararlan daha cüret-
"yarinki
kârdir: Milli Mücadele'nin içtimai inkdaba müsait bir çevre
hazirladigmi muhakkak" gören TKP, emperyalizme kargi Milli Hare-
"asil
ket'i desteklemekle beraber maksat ve son emel olan çahyanlarm
hãkimiyetini elde etmek esaslanm hazirlamak için yogun bir gekilde
çahgmak" karanm ahyor.
Yavuz Aslan'm belirttigi gibi, Mustafa Suphi ve partisinin asil gayesi
.Anadolu'da komünizmi yerlegtirmektir, bunun için Milli Hareket'i basa-
mak olarak kullanmaktir.
Mustafa Suphi, teykilatlarmm Anadolu'da yayllip güçlendigini de
ilan ediyor.110
"bin
TKP'nin bir de Bakü'de kigilik asker" kuvveti vardar. Mustafa
Suphi, Enternasyonal toplantismdaki konugmasmda, "Dogu halklan
arasmda devrimci ocaklar kurulmasi, III. Enternasyonal'in acil görevi
olmahda, güçlü ve genç Rus Kizil Ordusu'nun bagrmda, Türk askerî ör-
"bugün
güt hücreleri kurulmaktadir" diyen Suphi, çegitli Rus cephele-
rinde, Kizil Ordu'nun yamnda dövügen bin kadar Türk" bulundugunu
söylüyor, onlara Türkiye'de devrim görevi de verlyor:

Cografi konumundan dolay1 Türkiye daima Asya ve Avrupa arasmda


bir bag olugturmuy ve kapitalizmin dolaysiz beslosi altmda ezilmigtir...
Bütün bunlar bizlere dünya devriminin gelecek safhasmda Türk prole-
taryasmm önemli bir yer iggal edecegini gösteriyor.111

109. Yavuz Aslan, a.g.e., sf. 215.


I 10. Bakü-TKP, kurulugu, örgütu, programi ve faaliyetleri hakkinda bkz. Yavuz Aslan,
a.g.e., sf. 2 I5-375, Fethi Tevetoglu, a.g.e., sf. 200-3002, Aclan Sayligan,Türkiye'de Sol
Hareketier, sf. I 15-155
i I I. Herman Weber, a.g.e. sf. |6-19.
258

Halil Pa.ya da 13 Agustos 1920 tarihli mektubunda, "Azerbaycan'da


bulunan Türklerle Türk esirlerden olugan" bin kigilik bir Kizil Alay'm
bulundugunn yaz1yor.
Mustafa Suphi siyasi kadrosuyla ve ordusuyla birlikte "Milli Hare-
ket'e yardim etmek için" Türkiye'ye girmek istlyor!
Karabekir'in Bolgevik-Azeri süvari birligi haklandaki gözlemi ilginçtir

3 Eylül'de Erzurum kuzeyi yalanmdaki Müdürgü'ye yerleptirdigim


Azerbaycan süvari alayuu tefûg ettim. Berbat bir halde. Subaylari bizim
astsubaylarmuz seviyesinden bile apag1da. Kumar ve eglence ile meggul-
ler, her geyleri balomsiz. Kuvvetli bir talim heyeti ile. düzeltilmelerine,
mümkün olmazsa, bizim süvari alayma katmaya karar verdim.112

Türkiye'de Bolgevizm'in ideolojik etkisi apolletleri etkileyecek kadar


güçlenirken, Meclis'te komünizmi savunan milletvekilleri görülürken,
Mustafa Suphi, arkasmda Bolgevik Rusya'nm destegi, elinde örgütü ve
"askerî
birlikleri" oldugu halde Anadolu'da devrim yapmak istedigini
ilan ederek Türkiye'ye gelmek istlyor!
Karabekir, Mustafa Suphi'yi "Lenin'in itimaduu kazanmig... dolgun
bütçeli" bir eleman olarak göräyor Mustafa Kemal ve Karabekir, Tür-
kiye'ye "Kizil Alay"la degil, sadece Suphi'nin siyasi arkadaglanyla gir-
mesine izin veriyorlar.113

Mustafa Suphi'nin mektubu


Mustafa Suphi daha 19 Temmuz 1920'de, Mustafa Kemal'e iletilme-
si için Trabzon'daki 3. Kafkas Tümeni Kumandani Albay SükrüBey'e
bir mektup gönderiyor. Mektupta emperyalizm tarafmdan "Anadolu
rençperlerinin son dane nzkma kadar taarruz" edildigini söyleyerek
"Iqtirakiyun (Komünizm) tegkilatmin yardimmiza erigecegini ümit
ediyoruz" diyor. Gerekli bilgileri, TKP üyesi Süleyman Sami'nin vere-
cegini belirtiyor. Albay SükrüBey, bölgedeki komünist faaliyetlerin
Rusya'ya bagh oldugunu belirten raporuyla birlikte mektubu Mustafa
Kemal'e gönderiyor; Süleyman Sami'nin gelmesi için izin verip v -

medigini soruyor.
Mustafa Kemal'in izniyle Süleyman Sami agustos ortalarmda Anka-
ra'ya geliyor. Görügmelerinde Mustafa Kemal'in sorulan onun dikkat
ettigi konulan gösteriyor:

Hangi amaçla geldiniz?.. Türkiye Komünist Partisi'nin amaci nedir?..


Anadolu'da hücreleriniz var mi?.. Partiniz kime baghdz, parayi nereden

I 12. Kazim Karabekir, a.g.e., sf. 827.


I 13. Kâzim Karabekir, a.g.e., sf. BI I-816.
259

ahyor?.. Partinizin Azerbaycan ve Rusya ile iligkileri?.. RusIar Türkiye'ye


yardim eder mi?.. Rusya komünizmi tam olarak kabul etti mi, gücü nere-
den geliyor?..

| Partinin gücünü, Ruslara baghhšuu, Anadolu'da ne ölçüde örgütlen-


.
digini ögrenmek istedigi açik.
Süleyman Sami, TKP'nin amacmm "Türkiye'de toplumsal devrimin
z ere ula.ptmlmasi" oldugunu söyleyerek adeta Mustafa
Kemal'in bam
"toplumsal
telme basiyor. Mustafa Kemal'e göre devrim"in zamam de-
ildir. Bu bir...
Îkincisi, Mustafa Kemal'e göre komünistler Anadolu'da örgütlenme-
meli, sadece Milli Hareket'e destek vermelidir, o kadar. Süleyman Sa-
mi'ye kendisinin Anadolu'da kurdugu Müdafaa-i Hukuk Cemiyetle-
ri'nin ve Meclis'in zaten "Sovyet sistemi oldugunu" söyleyen Mustafa
Kemal, Bolgevizm'le ilighilerin hükümetten-hükümete olmasi gerektigi-
ni.kesin bir dille ifade ediyor .

Digaridan gelen teykilatç1kimselere ihtiyaç yoktur. Sizin en yetkili or-


Meclisi saglayabilir!
gammz ile bizim iligkileri, yalmz Büyük Millet

Bäylece Mustafa Kemal Bolgevik Rusya ile kendisi.nin hükümetten-


hükümete iligldler kuracagm1, zaten Bolgevizm'e benzer bir sistemi
Ankara'da kurdugu (!) için komünist faaliyetlere izin vermeyecegini
belirtiyor!
Inammybir Bolgevik olan Süleyman Sami, Müdafaa-i Hukuk Cemi-
ve unvan sahiplerinden" olugtu-
"zenginlerden
yetleri'nin ve Meclis'in
gunu,Bolgevizm'in ise köylü ve yoksullar"m hareketi oldugunu
"igçi,

söylüyor. Mustafa Kemal'in cevabr

Bunu biliyoruz ve buna kargi bazi reformlar yap1yor ve önlemler ah-


yoruz.114

Bolgeviklerin
"içtimai
inkdap"tan bahseden sorularma Mustafa Ke-
mal'in klasik cevab1 daima yapaeagiz" türü sözlerle geçigtir-
"ileride

ça'rpic1örneklerini biraz sonra görecegiz.


mektir. Bunu

Ankarahm devrim modeli


Bakü Kongresi'nden sonra Türkiye'ye gelmek isteyen Mustafa Sup-
hi'ye Mustafa Kemal 13 Eylül'de cevabi bir mektup yaz1yor. "Bakü'de
Türkiye Îçtirakiyun Komitesi Merkez Heyeti Reisi Mustafa Suphi Bey
ve üyelerden Mehmet Emin yoldaglara" hitaben Mustafa Kemal'in

i 14. Görügmenintam metni: Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 9, sf. 272-273.


i

I
260

yazdigt bu mektup, onun Bolgevizm konusundaki "klasik"lerinden

bi-
ridir; özetle:

Büyük çogunluku rençper ve köylüden mütegekkil olan milletimiz Ba-


ti'mn emperyalizm ve kapitalizm mahkûmiyetinden kurtulmak için mü-
cadele ediyor...
Milletimiz Ankara'da vücuda getirdigi Büyük Millet Meclisi ile mukad-
deratma bizzat ve tam istildâl çerçevesinde elkoymu.ptur. Hükûmetimizi
vücuda getiren teykilat köyden itibaren vilayet merkezlerine kadar her
yerde halk tarafmdan seçilmigtir... Binaenaleyh Sovyet idari teykilatm-
dan tarksizdir...
Gaye ve prensip itiberiyle bizinde tamamen mügterek olan Türkiye Ìg-
tirakiyun Tegkilatt'ndan hakigyla yararlanabilmemiz için tegkilatuuzm
sadece Büyük Millet Meclisi Baykanhgi'yla irtibat kurmasi gerekir... Tür-
kiye dahilinde uygulanacak her çegit teykilat ve inlulaplar ancak bu ka-
nal vasitastyla yap11atiilir.
Aym hedefe yürüyen Türkiye ÎgtirakiyunTegkilati ile tamamen igbirli-
giyapabilmek üzere Büyük Millet Meclisinezdinde tam yetkiye sahip bir
temsilei göndermenizi, bizim taraftan da Bakû'deki Büyükelçimiz Mem-
duh SevketBey'le iligki kurmamzi ve igbirligi yapmamzi rica eder ve bu
vesile ile samimi hürmet ve selamlar takdim eylerim.115

Mustafa Kemal'in, ittifak yaptigi Bolgeviklerle çeligtigi üç esash nok-


tay1yöyle özetlemek mümkün:

Mustafa Kemal Bolgeviklerle hükümetten-hükümete iligki kurmak is-
tiyor, bunun için Bolgevizm'e yalan gözükliyor. Ama hükümet digmda ko-
münist örgütlenmeler istemiyor. Hâlbuki Komünist Enternasyonal, Mus-
tafa Suphi ve TKP Anadolu'da kendi devrim örgütlerini kurmak istlyor.

Bolgevikler Anadolu'da smif mücadelesi ve "içtimai inlolap" (sos-
yal devrim) yapmak istiyor. Mustafa Kemal sosyal devrimi açikça red-
detmiyor, ama zamanm gelmedigini söyleyerek geçigtiriyor. Onun vur
"milli"

gusu mücadelenin olmasmadir.


"yukandan

Mustafa Kemal'e göre inkilap a.yagiya" yani Meclis ve
Hükümet eliyle olmahdir, onun devrim modeli budur. Bolgeviklere g
"ayagidan
re ise yukanya" yani komünist örgütlerin yürütecegi emekçf
ayaklanmalariyla devrim yap11mahdir!..
"büyük
Bu temel farklara ragmen, strateji"de Bolgevik Moskova ile
milliyetçi Ankara Bat1'ya kargi birbirine ihtlyaç duyuyor.
Mustafa Kemal, Mustafa Suphi ve arkadaylarmm Türkiye'ye gelme-
sine izin veriyor; belli ki Moskova'yi lazdirmamak için...
Çiçerin'itemsilen Türkiye'ye gelen Upmal Angarski, Türkiye'de ko-
I 15. Feth] Tevetoglu, a.g.e., sf. 223-225; Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 9, sf. 328-
329.
261

münistlerin serbestçe çahqmalan için Kâzun Karabekir'e imalarda bu-


lunmugtu. Bu agamada Mustafa Suphi'nin Anadolu'da, Ankara'da kont-
rol altmda tutulmasmm daha uygun olacagl dügünülmüg olmahdir.116
Mustafa Kemal'in Bakü Kongresi'ndeki temsilcisi Ïbrahim Tali Bey,
verdiši raporda Mustafa Suphi ve arkadaglarmm iyi niyetli 01madigm1,
"hükümet
bir lasmuun darbesi yaparak idareyi ele almayt" planladig1-
m, diger bir kismmm memlekette komünizmi yaymaya çahyacagim bil-
d iytir zaten.117

Mustafa Suphi'nin sonu

Mustafa Suphive yoldaylari Türkiye'yle girmek üzere yola çikmadan


önce Bakü'de "Türkiye Amele ve Rençperlerine, Milli Inkilapç1 Ordu-
suna" hitaben uzun bir bildiri yaymhyorlar. 19 Arahk'ta Bakü'den ayn-
larak Ermemstan üzerinden 28 Arahk 1920 günü Kars'a geliyorlar.Mus-
tafa Suphi, Ankara'ya yeni tayin edilen Sovyet elçisi Gürcü asilh Bolge-
vik Budu Medivani ile beraber geliyor! TKP'den Ethem Nejat, Ïsmail
Hakla, Sürmeneli Yakup, Tayyareci Hilmi, Azerbaycanh Mehmet Emin
Vehbi gibi isimlerden olayan 16 kipilik koca bir heyet! Mustafa Suphi
ve Medivani hemen her gün saatlerce bag baça verip kapamyorlar, top-
lantL yap1yorlar. Medivani lozil bayrakh arabasiyla köyleri dolaç2yor!
Suphi ve Medivani'nin davramplarmm yarattig1 rahatsizhk o boyutlara
ulagiyor ki, Karabekir uyarmak zorunda kahyor, bunun üzerine Musta-
fa Suphi ve arkadaçÏan Medivani'den aynhp Ankara'ya gitmek üzere
Trabzon'a dogru yola ç11ayor.
Devamh takip altmdalar.
Mustafa Kemal Paga, 29 Arahk'ta Karabekir'e gifreli telgraf çekiyor:

Ankara'da komünisitereyanlan arzu hilafmadir. Bakü Türk Komünist


Firkasi reisi Mustafa Suphi'nin bu cereyanlan körliklemesinin sakmcah
olacag1 hatira gelmektedir. Bir defa kendisini gördükten sonra mütalaa-i
devletlerinin igaæt buyurulmasnu rica ederim.118

Ate.pli bir Bolgevik olan Mustafa Suphi dahailk adimmda propaganda-


ya bagllyor, "Size Lenin'den selam getirdim" diye baglayan konugmalar
yaplyor. Erzurum'da halkm tepkisine maruz kahyor Yavuz Aslan'a gäre,
halkm bu tepkisi, Karabekir ve bilhassa Erzurum Valisi Hamit Bey tara-
fmdan textip edilmigtà, fakat Suphi ve arkadaglarmm öldürülmesi gibi bir
"yol
niyetleri yoktur. Mustafa Suphi ve arhadaylan Trabzon'a giderken

I I 6. Yavuz Asian, a.g.e., sf. 291.


I I 7. Yavuz Aslan, a.g.e., sf. 297.
I 18. Yavuz Aslan, a.g.e., sf. 297 vd.
262

boyunca hallon galeyam dinmiyor." Trabzon'da heyet fiili saldmya ugra-


yacak, Yahya Kaptan'm adamlari tarafmdan motorlara bindirilerek Kara-
deniz açiklarmda denizde bogulatak öldürülecelderdir! Suphi'nin öldürül-
mesi tam aydmlanamamig bir olaydir. Giderek agirhk kazanan görüg,
"Enver Paga'ya yalon, Îttihatçi bir çevre" tarafmdan öldürüldügüdür.119
Yahya Kaptan ya da Yahya Kâhya, siki bir Îttihatçidir, Enver Paga'ya
baghdir, Bolgeviklerin, Mustafa Kemare alternatif olacak bir lider ada-
yuu hazir tutmak istedikleri biliniyor. Bu Mustafa Suphi mi, Enver Papa
nu olacakti? Ruslar her iki karti da elde tutuyordu. Enver Paga'nm ha-
beri olarak veya olmayarak, Trabzon'da Envercilerin Mustafa Suphi'yi
öldürmek suretiyle Enver'i tek alternatif aday yapmayi planlanug olabi-
lecekleri teorisil20 bana da akla yatlan geliyor.
Siyaseten çok ilginç olan husus, Mustafa Suphi'nin öldürülmesini Bol-
geviklerin sorun yapmamasidir! Bolgevikler buitdan Ankara'yl sorumlu
tutuyor, fakat Ankara'yla iligkiler bundan hiç etkilenmeden devam edi-
yor ÇünküMustafa Suphi vasitasiyla Anadolu da Kafkasya gibi komü-
nist yap1hrsa Moskova için çok fyi olacakt1, ama mademld bu olmuyor,
Mustafa Suphi ve arkadaylan ugruna Ankara ile bozugmaya da gerek
yok!1pgal altmdaki istanbul'dan Karadeniz yoluyla Beyaz Ordulara Ingi-
"emper-
liz ve Fransizlarm yardim göndermeleri gerçegi ile Anadolu'ya
yalizm"i temsilen Yunanhlarm ve Damat Ferid'in hâkim olma ihtimali
kargismda, milliyetçi Türkiye, Bolgeviklerin güvenligi için de vazgeçile-
mez bir seçenektir. Hatta Lenin, Kemalist bareketin Batt'yla anlagarak
"Bolgevikleri satmasmdan" güpheleniyor, bundan çok tedirgin oluyordu.
Mustafa Kemal de bujeopolitik dengeyi çok iyi kullamyordu.121
Mustafa Suphi'nin ünlü "Kizil Alay"I, o öldükten sonra 250 kigi halin-
de Türkiye'ye gelecektir. Ankara'am amaci, onlar1 Ankara'da tutmadan
hemen Batt Cephesi'ne sevk edip nizami ordunun disiplini altma al-
maktr· Fakat çok büyük losm1 zaten ülkeye dönmek isteyen Türk esir-
lerden oldugu için, herkesin evine, barkma gitmesiyle efsanevi "Iûz11
Alay" eriyip kaybolacaktir.122 .

Mustafa Suphi olay1 o zamanki Türkiye'de Bolgevik meselesinin na-


sil etkinlik ve duyarhk kazandigmi gösteriyor. Hemen degilse bile za-
manla Bolgevik bir ihtilal dügünebiliyorlar. Ankara bundan kaygda -

"antiemperyalist"
yor. ÇünküAnadolu'da yükselen ruh, Bolgevizm'deh
gerçekten etkilenmigtir. Bilhassa Dogu'da bazi ordu l>irliklerinde Bol-
gevizm'in etkisinin görülmesi, özellikle endige yaratrugtir.
Mustafa Kemal Papa, Bakü'deki TKP Kongresi'nden hemen sonra 16

I 19. Mustafa Suphi'nin Turkiye'ye gidiginden, 13 arkadapyla birllkte öidurülügüne kadar


-359.

bkz. Yavuz Aslan, a.g.e., sf. 30 t


120. Standford Shaw, a.g.e., cilt III,Bölüm 2, sf. 1548.
121. Standford Shaw,a.g.e., sf.. 1549-1553.
[22. Yavuz Asian, a.g.e., sf 359-274.
263

Eylül'de Ali Fuat Paga'ya gönderdigi mektupta Rusya siyasetini anlat1-


etkili olmak
yor. Bolgeviklerin Îslam âleminde ve ingiliz kamuoyunda
için Türkiye'ye
"dost
ve teveccühkâr gözüktüklerini" hâlbuki aslmda
"Bolgevik Rusya'nm kalbinde Türk ve Îslam memleketlerinde mutlak
hâkimiyet arzulan"mn hüküm sürdügünü belirterek gunlan yaz1yor

Bolgevikler... memleketimizde Bolgevik tegkilativücuda getirmek için


fevkalade faaliyete baglamiglardir Bakü'ye gönderdikleri Mustafa Suphi
ve arkadaglari vasitasiyla Türkiye Komünist Genel Merkezi'ni meydana
getirdiler. Tamamen Bolgevik fikirlerine kazamlan saf ve saf olmayan
adamlari sahilin her noktasma çikardiklan gibi, dahilen de Eskigehir ve
Ankara'ya kadar göndermiglerdir. Bunlarm maksatlan memlekette bir
içtimai inkilap (sosyaldevrim) yapmaktir. Bu durumda memleket dogru-
dan dogruya ÜçüncüEnternasyonal'e yani Rusya'ya bagh olacagmdan
Bolgevikler hiçbir taahhüt ve yarduna lüzum kalmaksizm... Batiblarla si-
yasi pazarhklarmda daha kuvvetli bir vaziyet elde etmig olacaklardir.
Memleketimizin fikir ve inlulap taraftan olan veya bu perde altmda
türlü türlü maksatlar peginde kogan adamlan da bu tehlikeleri fark et-
meksizin Bolgevik tegkilat(lanmas1)m kolaylagtirmaktadir.
Biz bu durumda, evvelemirde memleketi elimizde muhafazaya ve ne
islahat lazim ise hükümet vasitasiyla yaparak, anargi ve inkilap suretiyle
Rus tabiyetine mani olmak kararlatim ve talimatlarim verdik...123
...

Mustafa Kemal'in görligü çok nettir Islahat, inkilap lazuusa biz ya-
"açagidan
yukanya" degil, apaglya" islahat ya da inla-
"yukandan

panz,
lap... Böyle bir dügünceyle Mustafa Kemal'in ilan ettigi "Halkçihk Prog-
ranu"m birazdan görecegiz.
Kâzun Karabekir de aym görügtedir:

I Bakü'deki Türk Komiinist Partisi'nin memleketimiz içinde, Millet


Meclisi'nin haberi olmadan ufak rütbelilerle veya halk ile teykilat yapa-
rak icraata kalkigmast felaket olur. Bütün kuvvetimizin sarflyla her ge-
yin Millet Meclisi'nce yukandan a.gaglyayap1lmasim temin etmek vazi-
femizdir. Eger komünizm kabul edilmek lazimsa bunu ancak Millet
Meclisi kabul edebilir. Birtalam istekler ve devrimlerle olmaz. Bunu Ba-
kü'ye' de bildirdim ve bagka bir gey yapmalarma meydan verilmeyece-
ginianlatt1m...124
*
Trabzon sahillni kastediyor. T.A.
123. All Fuat Cebesay, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 515-516; Atatürk'un Bütun
Eserieri, ci1t 9, sf. 347-349. Mustafa Kemal bu mektubunda Ermenistan harekâtina karar
verdiklerini de anlatir.
* Mustafa Suphi'ylve partisini kastediyor.
124. Kâzim Karabekir, istiklal Harbimiz, sf.796.
264

Mustafa Kemal de bilhassa Belgevizm'in orduya sizmasmdan endige-


lidir ve Türkiye'de güçlenen Belgevizm etkisine karç1 dügündügü ön-
lem de çok ilginçtir. Mustafa Kemal'in de imzasuu tagiyan Bakanlar
Kurulu karart bu açidan çok ilgi çekici ve önemlidir.
Kararda Bolgeviklerin "Türkiye'de komünist inkilabi vücuda getir-
meyi âcil ve hakiki çare" olarak gärdüklerine dikkat çekilerek, "evve-

la dogu smirlanmizdan ve muhtelif bälgelerden gizli teykilat ile gir-


meye çahgan komünist tahriklerine mukavemet etmek... ve bilhassa
ordu içine gizli Bolgevik tegkilatmm girmesine mani olmak lazimdir"
deniliyor.
Aym kararda buna katpi dügünülen önlem de belirtiliyor

Bu alom1 aç1k ve ihmh olarak hükümetin idaresinde bulundurmak...12s

Komünizm akimuu hükümetin idatesi altma almak... Mustafa Ke-


mal, yakin ve güvendigi arkada larma "resmî"
bir Türkiye Komünist
Partisi kurdurarak Türkiye'deki Bolgevizm sempatisini kontrol altma
alacak, bunun digmdaki komünist faaliyetlerini yasaklayacaktir...
Moskova'ya da resmî TKP'yi göstererek "bakm

bizde de komünist
partisi var" diyecektir!
Õzetle,iki strateji:

Ïnlolaplazunsa yukandan aÿaglya biz yapanz, siz kangmaym...

Komünist partisi laz1msa biz kurdururuz, siz karigmaym...
"tam
Bu ikili strateji, bagimsizhk" ilkesinin, igbirligi yap11an Bo½e-
viklere kargi uygulanmasi oldugu gibi Mustafa Kemal'in "otokratik
li-
derlik tarzma"126 da uygundur.

Ïhtilal komitesi gibi elçilik!


Mustafa Kemal Bolgevizm'e kargi hem Süpheci hem çok sicak, ama
daima tedbirli davramyor. Bunun tipik ömegi, Ankara'ya gelen ilk Sov-
yet temsilcisi Upmal Angarski ile ilgili tavndir. Hem rahatsizdir, tedbir
aldinyor, hem onu büyük bir törenle kargilattmyor; hatta görügmele-
rinde Mustafa Kemal kendisinin de Bo¼evizm'e inandigim söyleyecel
ama Upmal'1 Moskova'ya postalayacaktir!
Halide Edip, Upmal'1 Ankara'da yakmdan tamnugt1r:

Ilk resmî temsilei Upmal yoldagtl. Îlk gelen komünistler gibi, o da sa-
de ve temiz bir adamdi. Fakat aptald1.127

125. Atatürlfün Bütün Eserleri, ciit 9, sf. 282-285.


126. Standford Shaw, a.g.e., cilt III,Bölüm I, sf 1099.
127. Halide Edip, Türk'ün Ategle imtihani, sf 138.
265

Upmal'm Erzurum'a, Milli Mücadele'ye yardun için 400 kilo civarm-


da altmla geldigini görmügtük. Fakat madalyonun öbür yüzü de vardir
Upmal bir elçilik heyeti gibi degil bir ihtilal komitesi gibi gelmigtir Tür-
kiye'ye! Karabekir tedirgin, Ankara tedirgin... Genelkurmay Bagkam Îs-
met Bey, Karabekir'e telgraf çekiyor:

Gelen Rus heyeti bir elçilik heyeti degil, memleketimizde teykilat ve


inkilaplaryaparak idareyi üstüne almakla görevlendirumig bir heyet
manzarasi göstermektedir.

Îsmet Bey telgrafmm devammda, Upmal heyetinin Dogu Beyazit'ta


"anlagilmaz
telgraf memuru ve makinesi yerlegtirmesinin ve kabul edi-
1emez" bir davramp oldugunu, ülkelerin haberlegme araç1anyla idare
edildigini, Ingiliz ve Almanlarm da ülkemize ayak basar basmaa kendi
baglarma buyruk hareket etmek için haberlegme araçlarma el koydu-
unu hatirlatiyor. Bunun engeRenmesi için emir veriyor. Îsmet Bey de
"komünist
inlalabi yapmak suretlyle memleketi kay1tsiz gartsiz Sovyet
emellerine tâbi satdik bir esir haline getirmek için faaliyetler" bulundu-
gunubelirtiyor. Anakara'nm amacmm Sovyetlerle kargihkhhk gaztla-
rmda ittifak yapmak oldugunu, hâlbuki Bolgeviklerin Türkiye'de ihtilal
"komünist
planladigim, inkilab1 perdesi altinda Sovyet esaretinin en fe-
na' esaret oldugunu" belirtlyor, bilhassa
Sarkordusuna simmak için ça-
hytiklarma dikkat çekerek tedbir almmasimistiyor.128
Bolgevik elçiliginin Bagkâtibi Upmal Angarski paldir küldür davra-
mylanyla, ölçüsüz konugmalarlyla siyasi niyetlerini son derece rahatsiz
edici bir gekilde ortaya Royuyor. Kâzim Karabekir'le yaptigi görügme-
1erde Bolgeviklerin Türkiye ve Îslam âlemi ile ittifak yapmak istedikle-
rini, Moskova'mn Türkiye'ye yardim edecegini söyleyen Upmal, iki ta-
lepte bulunuyor

Milli Hareket siyasi programmi aç1klamah, köhne saltanatt kaldi-
racagru ilan etmelidir. Bilhassa iktisadi programuu ilan ederse hem
emperyalizmden kurtulursunuz hem (Moskova ile) karç1hkh güven da-
ha esash olur... Faizciler, murabahacilar, arazi ve emlak sahipleri hak-
kmda da icraat lazimdm..

Bunlan gimdi aç1klamayi siyaseten sakincah buluyorsunuz, bira-
km Türkiye Komünist Partisi yapsm bunu... Anadolu'nun her tarafmda
komünist tegkilatma girmig kimseier vardar; fakat gizli çahg1yorlar,
aç1k çahymaktan korkuyorlar, birakm açikça çahesmlar.
"diganda
Upmal, Anadolu hükümetinin gekil ve rengini gösterme-
"renginizi
dišini" söylüyor, adeta belli edin" diyor. Karabekir'in derdi
"siz
bagkadir; o Türkiye'ye yardim yapm, biz de size Îslam dünyas1-

"egna"
*
Orijinal metinde Ismet Bey (engeni) kelimesini kullamyor.
I 28. KSzim Karabekir, a.g.e., sf. 830-83 L
266

nm yardimim saglayahm" diye konuquyor.IB


Ankara Upmal'm aç1kça iç iglerimize müdahale niteligindeki bu dav-
ramy ve konugmalarmdan müthig rahatsizdir.
Bu kadar güpheler çeken, hakkmda Ankara'dan Ismet Bey'in telgraf-
la Erzurum'daki Karabekir Paga'ya uyar11arda bulundugu Upmal, 4
"o
Ekim'de Ankara'ya geldiginde güne kadar hiçbir yabanclya gösteril-
meyen hararetli tezahürlerle" kargilamyor. Mustafa Kemal'in gazetesi
"hürmet
Hâkimiyet-i Milliye Upmal'1 ve dostlukla selamlamay1 ilk va-
"yoldag"
zife biliriz" diyerek bagyaz1 yaymhyor; kelimesim aynen kabul
"aym
ettiklerini çünkü yolda yürüdüklerini, aym gayeye dogru giden
yoldaylar" olduklarim yaziyor. Upmal da hemen siyasi faaliyetlere bag-
hyor, Yegil Ordu mensubu ve komünist tanman mebuslar bagta olmak
üzere Ankara'da silo iligkiler koruyor.130

Komünist akimlar güçlemyor


Halide Edip'in genig kabul gören bir analizine göre Ankara'da iki ge-
nel ideolojik egilim oldukunu görmügtük: Dogucular yani "Dogu ide-
ali"ne inananlar; Batictlar yani "Batt ideali"ne inananlar... Ikisi de Milli
Mücadele'yi, bagimsizhk savagra destekliyor. Dogucular Bati emperya-
lizmine ve kapitalizme ideolojik olarak kargi ç1ktiklari için Bolge-
vizm'den hayli etkilenmiglerdir. Prof. Shaw'm belirttigi gibi, bir tür "Îs-
lam Sosyalizmi"ni savunuyorlar. En güçlü fikri temsilcileri Hakla Behiç
Bey... En kuvvetli ärgütleri, apagida göreceginuz Yegil Ordn'dur. Musta-
fa Kemal esasen Batici olmakla birlikte siyasi dutuma gäre bazen bir
gruba, bazen öbür gruba yaklagtyor, bölünmeyi önlemeye, onlari bir
arada tutmaya çahqiyor.131
Bolgevizm etkisini güç1endiren önemli bir faktör, "Dogu ideali"nin
zaten güçIü olmas1dir. Askexî konulardan bagka toplumsal sorunlarm
Meclis gündemine gelmeye baglamas1 da önemli bir faktärdür. Milli
Hareket'in asker liderleri TBMM açilmcaya kadar daima bagimsizhk ve
egemenlik konularlyla ilgilendiler. Fakat Meclis açildiktan sonra ülkeyi
yönetme görevi, onlarm önüne, sosyal meseleleri getirmeye baghyor.
Meclis'in açihginm hemen ertesi günü Kirgehir Mebusu Müfit Efe -

"agnam"
di'nin 16 arkadag1yla birlikte (hayvan)vergisi hakkmda önef-
ge veriyor, arkasmdan iççive çahyma konulari gündeme geliyor...
Böyle çegitli sosyal ve ekonomik konulan bir genel çerçeveye, siya-
si bir programa baglamak ihtiyac1 ortaya ç11ayor. ÜstelikMeclis'te yo-

I 29. Bkz. Kâzim Karabekir,a.g.e., sf. 843- 844.


130. Feridun Kandemir, Atatürk'ün Kurdugru Türklye Komünist Partisi ve Sonra-
si, Yakin Tarihimiz Yayinlari, Istanbul,1965, sf. !27.
131. Dogu ve Bati akirnlari için bkz. Standford Shaw, a.g.e., cilt III, Bolum I, sf. 1092-
1095.
267

gunbir gekilde sosyalizm tartlymalan oluyor, sosyalizmi savunan me-


buslar var. Mustafa Kemal komünistleri tutuklayarak tedbir ahncaya
kadar, Meclis içmde ilmiye (dinadami) kökenli mebuslar arasmda bile
Bolgevizm taraftar bulabilmekte, hatta bu egilimde bulunan bazi me-
buslar istiklâl Mahkemesi üyesi seçilebilmektedir. Bunun bir örnegi
Diyarbakir istiklâl Mahkemesi'ne seçilen Bursa mebusu SeyhServet
Efendi'dir. Komünistlikten tutuklamp yargilanacaktir132
Atatürk Natuk'ta Meclis'te beg grubun olugtugunu söylüyor: Tesa-
nüt, Istiklâl, Müdafaa-i Hukuk, Islahat gruplari ve Halk Zümresi 133
Akademik çahqmalarda o dönemdeki sol alamlar, dört grup ya da
örgüt halinde tasnif ediliyor YegilOrdu Cemiyeti, Enternasyonal'e bag-
h Türkiye Komünist Partisi, TKP'nin legal veçhesi olan Halk Iqtiraki-
yun Firkasi, Meclis'teki güçlü Halk Zümresi adh sol grup ve Atatürk'ün
bu alamlan kontrol altma almak için kurdurdugu resmî Türkiye Komü-
nist Partisi.134

Solcu Yegil Ordu


Milli Hareket'i en çok endigelendiren Yegil Ordu'dur Çünkühem
NIeclis'te kalabahkça bir grubu vardir, hem ÇerkezEthem'in katihuny-
la silahh, milis örgütü haline gelecektir Temmuz 1920'de kurulan Yegil
Ordu, birçok yerde Mustafa Kemal tarafmdan kurulup desteklendigini
söyleyerek, onun prestbinden yararlanarak örgütleniyor, destek bulu-
yor. Genel Merkezi gu isimlerden oluguyor:
Saghk Bakam Dr. Adnan (Adivar), Maliye Bakam Hakla Behiç, To-
kat Mebusu Nâzim, Îzmit Mebuslan Sirn ve Hamdi beyler, Mugla Me-
busu Yunus Nadi, Manisa Mebuslan Hüsrev Sami ve Eyüp Sabri, Dr.
Mustafa, Bursa Mebusu SeyhServet Efendi ve Muhiddin Baha, Afyon
Mebusu Mehmet Sükrú.
Az sonra katilan1ar: Veteriner Binbagi Salih.Hacioglu, Eskigehir Me-
busu Hüsrev Sami, eski-Kaymakatn Vakkas Ferit, ägretmen Mustafa
Nuri, gazeteci Arif Oruç, Meclis Basunevi Müdürü Feridun Kandemir
Konya Mebusu Refik (Koraltan) ve Kuva-y1 Seyyare (milis) Kuvvetler
Kumandam Ethem 135
Kadronun zenginligi ve politik gücü ortada. Îçlerinde samimi Kema-
listler, gizli TKP'ye katilacak olanlar, Meclis'te Halk Zümresi adh sol
grupta, Atatürk'ün kurduracant resmî Türkiye Komünist Partisi'nde yer
alacak olanlar var.

132. Ridvan Akin, TBMM Devleti, sf. 54.


133. Nutuk, sf. 396.
I 34. Ridvan Akin, a.g.e., sf. 54.
I 35. Rasin Nuri lieri, a.g.e., sf. 269-270.
268

"milli

Yegil Ordu, Bolgevik sempatizam oldugu gibi, düzenli ordu"


"milis"
fikrine kargi fikrim savunuyor. ÇerkezEthem'in katilumyla An-
kara'y1rahatsiz eden bir güce ulay1yor. Mustafa Xemal düzenli ordunun
yeterince güçlenemedigi ilk agamada, lç isyanlar'a kargi bagta Ethem
olmak üzere bu milislerden yararlamyor; bu sebeple baglang1çta Et-
hem'in ve Yegil Ordu'nun olumlu bir imaja vardir.
Hatta Bolgeviklerin, yapacaklari askerî yardun karç1hšmda Anado-
lu'da komünist örgütlenmelerin serhest birakdmas1m istemeleri üzeri-
ne Mustafa Kemal, baglang1çta sol bir örgüt olarak Yegil Ordu'nun ku-
rulmasm1 tegvik edlyor, bunun Moskova'ya bagh bir Komünist Parti-
si'nin olugmasuu önleyecegini dügünüyor 136
"içtimai
Bolgevizm'le birlikte Îslam ve inkilap" kavramlaruu birlegti-
ren muglak bir ideolojiye sahip olmasi, "Dogu ideali"ni dile getirmesi
zaten efsanelegmig olan Yegil Ordu'nun cazibesgli artirlyor. "YegilOrdu
Talimatnamesi" adim taglyan programmda "Asya Asyahlanndir" diyor,
Îslam-Bolgevizm kar1pum ya da Islami Sosyalist diyebilecegimiz mug-
lak fikirler savunuyor. Ittihatç11argibi, örgüte mutlak sadakatt öngö-
ren, ihanet edenleri ölümle cezalandiran bir programdir bu.137
"reis"le-
Hemen bütün komünist akimlarda boy gästeren Yegil Ordu
rinden Bursa Mebusu SeyhServet Efendi'ye göre:

Bolgevizm'in en lasave toplu tarifi, Asr-i Saadet'te (Peygamber zama-


nmda) yaganmig olan gilh gigsiz (saf,bozulmanug), mügterek (ortak),sa-
mimi hayattan ibarettir... Hz. Ebubekir Radlyallahu'anh Islamiyet'ikabul
eder etmez bütün servetini, develerini, koyunlarmi, varru yogunu dagit-
rug ve fakir himselerle hemhal olmugiu... Biz de böyle yapacak, Asr-1 Sa-
adet'in mügterek samimiyetiniihya ile hakiki zaferi kazamp bütün musi-
betlerden, felaketlerden kurtulacag12.138

Elindeki silahh milis güç1erini politik bir tamma oturtmakta güçlük


çeken ÇerkezEthem'in bilip bilmeden komünizme yänelerek Yegil Or-
du'ya katilmaslyla Yegil Ordu efsanesi büyük bir silahh güç haline geli-
yor. Ethem'in çeteleri kanun düzen tamruyor ve Milli Ordu'nun disipli-
nine girmeyi reddedlyorL Artik Ethem, "Bliyük Millet Meclisi reisi
Meclis önünde asacagim" diye konugacak kadar kibirlenmigtir, Milu
Hareket için gerçekten zararh bir unsurdur aruk.139
Sovyet yazan Samsutdinov, Yegil Ordu ve Ethem'in düzensiz çeteleriy-
"gerillalar-
le Milli Ordu arasmdakt bu çatigmayi, halk gücünü temsil eden

I 36. Standford Shaw, a.g.e., Ill/I, sf.I O96.


137. Bkt. Feridun Kandemir, Atatürk'un Kurdugu Türkiye Komünist Partisi, sf.
148-151.
138. Feridun Kandemir, a.g.e., sf. 20.
139. Nutuk, sf. 315
2 69

la", küçük burjuva Milli Ordu arasmda simf çatigmasi gibi gösterir!140
Mustafa Kemal, Ethem'in Yegil Ordu'yu kullanarak liderligi ele geçir-
me planma kargi tam zamamnda tepki gõsteriyor ve Ethem'i bu güçten
mahrum birakmak için, Yegil Ordu'nun lašv edilmesini istiyor. Bunun
"arkadaylarmi
için YegilOrdu'daki tenvir ediyor", aydinlattyor, onlar da
23 Eylül'de Yegil Ordu'yu lagv etmeye karar veriyor. Ama bagta Hakki
Behiç olmak üzere bazilari Mustafa Kemal'e direniyor Halk Iqtirakiyun
F kasi'na ve Türkiye Komünist Partisi'ne yöneliyorlar. Bunlarm birley-
mesiyle Türkiye Halk Îytirakiyun Firkasi doguyor.141
Birazdan görecegimiz Halk Zümresi adh güçlü grup da Meclis'te Ye-
gil Ordu kökenli mebuslardan oluguyor.
Halk lytirakiyun (Komünist) Firkast 14 Temmuz 1920'de kurulmug-
tu. III. Enternasyonal'in ilkelerine baghdir. Sovyet yazari Samsutdinov
Halk 14tirakiyunFirkas1'm "YeyilOrdu'nun Ankara kent komitesi yöne-
timindeki sol kanat" olarak uiteliyor.1 Kuruculari birikimli bir Mark-
sist olan Arif Oruç, Baytar (Veteriner) Binbagi Salih, Tokat Mebusu Nâ-
zim Bey, Sovyet ajam Ba.plort kökenli SerifManatof ve Ziynetullah Nu-
girevan gibi isimlerdir. Bunlar aym zamanda YegilOrdu'nun ve TKP'nin
mensuplanm da kismen içermektedir; onlarla iç içe geçmigtir. Ankara
ile arasi aç11an ÇerkezEthem'in Yegil Ordu örgütünü desteklemesi
bunlari birdenbire silahh bir güç haline getiriyor 143 .

Gizli ve Moskova yanhsi TKP, Temmuz 1920'de Sovyet ajam Serif


Manatov tarafmdan kuruluyor. Kurucular Halk Îçtiraklyun Firkasi'm da
kuranIardir. Meclis'teki Halk Zümresi'nin sol kanad1yla, bilhassa Nâ-
zim Bey'le irtibat halindedir. TKP'ye göre Türkiye'de iki türlü hükümet
"mugfil"
vardir; biri müstebit Istanbill hükümeti, digeri ise yani aldatic1
Kuva-yi Milliye hükümeti! Gizli TKP, Moskova'da Stalin yönetimindeki
"Müslüman komünistlerl' faaliyetinin Türkiye'deki uzantisidir. Çerkez
Ethem'in destekledigi Halk Îçtiraldyun Firkas1'na katilacaktir.144
Sovyetler Birlini ile dostluk ve yardimlagma çabalarmda bulunan
TBMM Hükümeti, Sovyetler tarafmdan desteklenen bu yapilanmalara

140. gamsutdinov,
a.g.e.. sf. 125 vd.
141. Standford Shaw, a.g.e., IIIII,sf. 1098.
142. Samsutdinov,
a.g.e., sf. 16.l.
*
Pek çok kaynakta Nugirvan, Nugirevan olarakgeçen bu Muslüman kökenli Sovyet ele-
maninin soyadinin Nugirvanof oldugunu Fethi Tevetoglu yaziyor. Nugirevan adlyla veya
"milliyetçi,

Z,N. imzaslyla Türkçu bir muhite sizarak" Türk Yurdu dergisi, Harp Mecmuast
yayinlarina yazilar yaziyar. Sosyal bilimlerde birikimii biri oldugu yazilarindan anlagiliyor. Di-
van-; Lügat-ür Türk, Felsefe Dersleri, Eskigebir Sancaginda Nufus Hareketteri gibi konular-
da yazilari var. Tevetoglu, bu yazilarin bir listesini vermigtir. (Turkiye'de Sosyalist ve
Komünist Faaliyetier, sf. 186.)
143. Halk istiraklyunFirkasi için bkr. Fethi Tevetoglu, a.g.e., sf. [84-199.

144. Gizli TKP için bkz. Fethi Tevetoglu, a.g.e., sf. 184-199.
270

bir süre göz yumuyor. Xomiinist faaliyetlerinin dolayh askerî gücünü


olugturan Çerkez Ethem kuvvetlerinin 10 Ocak 1921'de Inönü mevkiinde
yok edilmesi ve 16 Mart 1921'de Moskova Antlagmasi'nm imzalanmasm-
dan sonra, yani siyasi ortam olgunlagmca, Ankara Istiklâl Mahkemesi
'
aracihgiyla TKP ve Halk 1;tirakiyunFirkalari tasflye edilecektir 145
Bütün komünist veya sol egilimli alomlar Meclis'te küçümsenmeme-
si gereken bir güce sahiptir. Hem Kemalist Birinci Grup içinde, hem
muhalif Îkinci Grup içinde sol mebuslar vardir. Bunlardan bilhassa De-
nizli Mebusu Hakki Behiç (Bayiç), Tokat Mebusu Nâzun Bey ile Bursa
Mebusu SeyhServet Efendi'nin ideolojik renkleri çok belirgindir. Yu-
nus Nadi'den Adnan Adivar'a, Refik Koraltan'a kadar genig bir yelpaze
"sol"da
qu veya bu gekilde yer alnuglardir.146

Sol bir grup: Halk Zümresi -

Yegil Ordu'yla ve Halk Iqtirakiyun Firkasi'yla irtibath ve Meclis için-


de 60-70 mebusu bulunan Halk Zümresi adh grup bilhassa önemli-
dir.147 Tamamma yalom Îttihat ve Terakki kökenlidir. Îttihatçi kökenli
olmalari, Yegil Ordu'dan gelmeleri, yani tegkilatç1 ve aktivist nitelikleri
Mustafa Kemal'i rahatsiz eden ilave faktärlerdir.
Mete Tunçay'a göre Halk Zümresi, Yegil Ordu'dan ayr1 bir kurulug
olmay1p onun Meclis Grubu niteligindedir.148
"milliyetçi
O dönemde lttihatçilarda, ve Islami bir sosyalizm" diyebi-
lecegimiz kuvvetli bir egilim vardir, Antiemperyalist oldugu için Bolge-
vizm'e sempati duyuyorlar, ama kurdugu totaliter diktatörlügü giddetle
eleptiriyorlar. Bolgevizm'den farkh bir sosyalizmi "Halkçàik" adlyla sa-
"halk
vunuyorlar. Temel bir kavramlari da Bolgevik tarzmda bir hükü-
meti" fikridir. Yunus Nadi'nin kaleme aldigi programmda Bolgevik, 1s-
lamci ve Asyac1 bir fikir karmasuu savunnyorlar.149
"açagidan
Bürokrasi kargithgi, halkin siyasete katilum, yukariya in-
"halk
lalap" ilkesi, tek dereceli seçimler, idaresi" ve devlet yönetimin-
"halkm

de bilfiil mukadderatma hâkim ve sahip olmasi" gibi prensipler


temel görüglerini olugturuyor. Halkç1hk fikir olarak Ziya Gökalp'e ka-
dar 112anan bir köke sahip olmakla birlikte, Yegil Ordu'yu, ardmdg ,

Halk Zümresi'ni olugturan bu solcu Ìttihatçilarm halkçihk anlay1gi gid-


detle antikapitalisttir, Türkiye'de sanayi olmadigi için Marksizm'in ve

145. Prof. Ergün Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, sf. 373.


146. Bkz. Uygur Kocabagoglu, "Birinci Büyuk Millet Meclisi'nden 'Sol' Portreler", gu kitap-
Birinci Meclis, Sabanci Üniversitesi,
ta: Cemil Koçak (haz.), 1998, sf. 165-187.
147. Skz. Prof. IhsanGüney, Birinci TBMM'nin Dügünce Yapisi, sf. 153-257.
148. Mete Tunçay, Türkiye'de Sol Akimlar, sf. 152.
149. Standford Shaw, a.g.e., III/I,sf. 1099.
271

Bolgevizm'in bize uygun olmadigim da belirtiyorlar. Sol-Ittihatçi çevre-


mn hazirladigt "Mesai" adh metin son derece zengin bir fikrî kapasiteyi
ve sosyal bilim zihniyetini yansitir. Halk Zümresi üzerinde de bunun et-
kisi çok aç1Mir 150
Sovyet yazari $amsutninov'a göre, Halk Zümresi, Bolgevik egilimli bir
programa sahip olan ve silahh milislerden olugan YegilOrdu adh yari giz-
li örgütün Meclis fraksiyonu niteligindeydi ve Halk Zümresi'ni olugturan
buslarm sayisi 85 gibi yüksek bir rakann buluyordu! Kuran'a el basa-
örgütü kurmuglardi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin adim "Halkin
"gûra"
Büyük Sûrast"olarak degigtirmek istiyorlar. O dönemde terimi
Sovyet kaxpihgi olarak kullamhyor. ÇerkezEthem'in 6 bin silahlt milis-
"tümüy-
ten olugan Kuva-yxSeyyare (Seyyar Kuvvetler) adh birliklermin
le" Yegil Ordu'ya katilmasi, Yegil Ordu'nun.Bolgevik yanhsi olmasi ve
Milli Ordu'yu reddetmesi, Meclis'te de Halk Zümresi adiyla kalabahkça
bir gruba dayanmasi, Milli Hareket'i son derece kaygilang.151
.
Halk Zümresi o kadar kuvvetlídir ki, TKP'nin, Îçtirakiyun Firkasi'nm
ve aym samanda Halk Zümresi'nin önde gelen isimlerinden Tokat Me-
busu Nâzim Bey, Meclis'te 4 Eylül'de yapilan oylamada, Mustafa Ke-
mal'in aday1 Refet Bele'yi mailup ederek lçigleri Bakam seçiliyor! O
zaman bakanlar oylamayla seçiliyordu. Refet Bele'nin 89 oyuna karg1-
hk, Nâzim Bey 98 oy ahyor! Tarihçi Mete Tunçay, Nâzim Bey'in bu ge-
kilde seçilmesini, Meclis'te güçlü bir sol grup olan Halk Zümresi'nin
gösterisi" olarak niteliyor.152
"gövde

Meclis Reisi Mustafa Kemal bu seçimi tammayacak, Îçigieri Bakam


s1fatlyla ziyaretine gelen Nâzun Bey'i kabul etmeyecek, o da istifa zo-
runda kalacaktir. Atatürk bu olayi Natuk'ta anlatir. "Bu zatm eenebi
"memle-
çevrelere casusluk ettigine asla güphe etmedigini" bu sebeple
ketin büyük menfaatinië gözeterek onu Meclis seçtigi halde reddettigi-
ni belirtir Hangi ecuebi çevreler? Mustafa Kemal'in bununla Bolgevik
Rusya'y1kastettigi açikttr
"yabanci
Ve Mustafa Kemal Meelis'teki gizli.celsede de Nâzim Bey'in
çevrelere casusluk ettiginden asla güphe etmedigini" belirtlyor, bu se-
biiyük menfaati"ne zarar verecegini anlatlyor... 6
"memleketin
çimin
Eylül'de yap11an yeni oylamada Mustafa Kemal'in adayi Refet Bele 187
oydan 131'ini alarak Îçigleri Bakam seçiliyor.153

150. Mete Tunçay, Mesai, Halk Suralar Firkasi Programi, SBF Yayinlari, Ankara,
1972, sf. 41-8 1.
I
151. Bkz.A. M.§amsutdinov, Türkiye Ulusal Kurtulug Savagi Tarihi, sf. 149-160.
152. Mete Tunçay, Mesai, sf. 23.
153. Nutuk, sf. 334-335, Mete Tunçay, Mesai, sf. 24. Nâzim Bey'in akrabalari. Mete
Tunçay'a, istifa etmemesi halinde Nâzim Bey'in öldarülecegi yolunda tehditler aldigini söy-
Lemiglerdir.Seçilmig bir bakani reddetmek Meclishükumeti sistemine aykiri olmakla birlik-
te demokrasiye aykiri sayllamaz. Çünkü parlamenter demokrasilerde de bagbakaniarin bir
bakani istifaya Toriamast, Cumhurbagkani'nin da atama yapmama yetkileri vardir.
272

Halk Zümresi'nin önde gelen isimlerinden biri Yunus Nadi Bey'dir.


Istiklâl Mahkemesi tutanaklarma göre, Yegil Ordu'nun çözülmesinden
sonra, örgütsüz kalanlar Halk Zümresi'ni olugturmug, hatta Halk Züm-
resi'nin programim bizzat Yunus Nadi Bey yazmigtir. Halk Zümresi
"halkç1hk" "sosyalizm"

Meclis'te bu kadar güçlü oldugu gibi, ve olarak


yaygmlagan sol akimlar üzerinde de fikrî etkisi güçlüdür; nitekim Mus-
tafa Kemal'in biraz sonra görecegimiz "Halkçilik Prograru" önemli öl-
çüde Halk Zümresi'nin "Siyasi Program"mdan etkilenmigtir.
Halk Zümresi'nin "Siyasi Prograru" 3 Eylül 1920'de Yunus Nadi Bey
tarafmdan yazilmig, 8 Eylül 1920'de kendisinin Anadols'da Yeni Gün
adh gazetesinde yay1nlm.154
Yunus Nadi'nin Anadotu'da Yeni Gün gazetesi emperyalizmi ve ka-
pitalizmi eleptiren sol bir gazetedir. Yunus Nadi'ye göre, Batt'da çok sa-
"birjapitalizm,
yida partiler gözükse de, bunlarm üstünde bir sermaye
tahakkümü vardir." Yunus Nadi Avrupa'daki demokrasiden daha ileri
"meslekî
gördügü temsil" fikrini savunur. O sirada bagta Kör Ali Bey,
birçok Marksist aydm da, Türkiye'de burjuvazi-proletarya çeligkisi ol-
madig1 için, proletarya diktatör1ügünü Türkiye'ye uygun görmüyor,
"meslekî
temsil" fikrini savunuyor.155
Halk Zümresi'nin "Siyasi Program"128 maddedir. Birinci losim, girig
niteliginde olmak üzere "Maksat ve Meslek" (amaçve ögreti) baghšru
"kay1tsiz
tagiyor. Burada gartsiz halk hâkimiyeti" kavramru vurgulu-
yorlar, çagm gereklerine ve halkm ihtiyaçlarma göre yenililderin yapil-
masuu, kurumlarm olugturulmasuu istiyorlar, Bati'dan gelen ahlak bo-
zucu tahakküm ve ihtiraslara kargi, Asr-1 saadet yani Peygamber zama-
"mügterek

omdaki samimiyet"i savunnyorlar, yollanm "Hak yolu, Allah


yolu" olarak niteliyorlar

Zümre, Islamiyet'in kudsî esaslarma dayanarak, Asr-i Saadet'teki müg-


terek samimiyeti iadeye ve Bati'dan gelen ahlak bozukluklarmi, tahak-
küm ve ihtiraslan gidermeye ve imhaya çahqmakla, yolunu Hak yolu, Al-
lah yolu bilir...

"rençper,
Programda amele, esnaf memur, ögretmen, hademe" gi i
"kapitalistlerin
çahyan kesimlere sahip ç11ayor ve uydurmasi ve empe
yalistlerin müdahale ve tahakküm aract olan dig borç1an ve yabanci
imtiyazlan" zulüm olarak niteliyorlar.
Program'da "Halk ve hiikümet" baghgi ultmdayürütme ve yasama
"kuvvetler

güçlerinin birligini, birligi ilkesini" savunuyor ve Büyük Mil-

154. Ooç.Dr. Zeki Çevik,"Turkiye Büyük Millet Meclisi I-IQkümeti Reliminin llk Anayasa-
se Teskilat-i Esasiye Kanunu", ÌÜ Siyasal Bilgiler Fakultesi Dergisi, No, 24, Mart
2002, sf. 27.
155. Mete Tunçay, Mesai, sf. 27-28.
273

let Meclisi yerine "Büyük Sûra"terimini kullamyorlar. "Idare" bölü-


münde vilayet, ilçe ve nahiye birimlerini düzenliyor, Vilayetlere özerk-
lik veriyorlar.156
Mustafa Kemal'in beg gün sonra aç1klayacag1 Halkçihk Programi da
"Maksat ve Meslek" böliimüyle baglayacaktir ve bu programdan çok
gey alacakt1rL

stafa Kemal sola kay1yor


Mademki kuvvetli bir sol egilim var, Mustafa Kemal'in kendisi sol
bir program ortaya koyarak bu egimlerin mensuplar1m kendisine çe-
kebilir, Milli Hareket'in saflarma alarak onlan etkisizleptirebilir. Bu
amaçla Mustafa Kemal iki gey yapacaktir: "Halkç1hk Programi"m
"resmî"
aç1klayacaktir... Kendi arkadaglarma bir Komünist Partisi
kurduracaktir..
Mustafa Kemal'in ortaya sol bir sosyal program koymasmdaki diger
bir sebep, bäyle bir programm Bolgevik Rusya ile olan iligkileri güçlen-
direcegine inanmasidir.
Mustafa Kemal ve Milli Hareket'in öbür liderleri zaten bir süredir,
"kapitalist,

daha önce hiç ag1zlarma almadiklan burjuva, proletarya,


amele, rençper" gibi kavramlan kullanmaktadir Bu kavramlan bilhas-
sa Ruslarla gärügürken kullamyorlar Bu bir diplomasidir, ama bu ko-
nugmalarla siyasi ve sosyal bir program ihtlyaci da derinlegiyor
Bolgevik liderler de Ankara'nm bir sosyal program ortaya koymas1m
istiyorlar! Mademki kapitalizme, emperyalizme kargisuuz, iktisadi ve
sosyal programm1z1 ortaya koyun, diyorlarL
Mustafa Kemal'in Moskova'ya gönderdigi Halil Paga, oradaki te-
maslan ve bilhassa Çiçein'le görügmeleri hakkmda Mustafa Kemal ve
Karabekir papalara rapor veriyor "Halil Yoldag", 3 Agustos 1920 tarihli
uzun raporunda, Milli Hareket'in, Moskova vasitas1yla "Avrupa ve
Amerika amelesi nazaringia popülarite" kazanabilecegini, ama bunun
için Moskova'daki liderlerin."Türkiye'nin yeni prensiplerini yaymla-
masuu" istediklerini bildiriyor! Yoldag Halil Paga'ya göre, Ankara'nm
"mesela
yaymlayacant programda çiftçi halkmuzm menfaatinden bag-
ka menfaat aramadigmuz halde, Itilaf Devletleri'nin musallat oldugu
"harpçi"
ve Yiman ordusunu üzerimize saldigi", bizim hiçbir emelimi-
"hiçbir
zin bulunmadigi, zaman emperyalist hükümetlerin kapitalleri-
ne alet olmayacagmuz" falan belirtilmelidir... Halil Paga'ya göre, Bol-
gevik liderler, "Nasyonalist Türk'ün losmen sosyalist tarzma dökülü-
gü, Sosyalist Ilusya'nm aç1kça bize taraftarhšmi temine yol açacagm1"
sëylemiglerdi.157

156. Tam metin için bkz, Mete Tunçay, Mesai, sf. 107-110.
157. Bkz. Kâzim Karabekir, sf. 80 1.
274

Moskova Türkiye'yi kahei bir gekilde yanma çekebilmek için, onu


Batr'dan iyice kopararak sol bir ekonomik sosyal program istiyor!
Sovyet Elçilik Kâtibi Upmal da Karabekir'le görügmesinde yapacakla-
n yardima kargihk, Komünist Partisi'nin Türkiye'de faaliyet göstermesi
için israr etmemig miydi? Sol bir ekonomik ve sosyal program ortaya ko-
"rengini"
yarak Kemalist rejimin belli etmesini istememig miydi?
Meclis gündemine gelen sosyal konulu önergelerden, güçlenen ko-
münist alomlardan ve Bolgeviklerin bu telkinlerinden Mustafa Kemal
görüyor ki, ortaya sol bir sosyal program koymak lazun: Îçeride sol
alomlari, özellikle Meclis'teki güçlü Halk Zümresi'ni Mustafa Kemal'in
liderligindeki Müdafaa-i Hukuk hareketine çekmek, diganda da Sov-
mesaj vermek için, Mustafa Ifemal Papa sola kay1yor,
"sol"
yetlere
"Halkçihk Programi"m aç1khyor; Halk Zümresi'nin sol programma çok
benzeyen bir programdir bu.

Halkçihk Programi
13 Eylül 1920'de Meclis Reisi sifat1yla Mustafa Kemal Meclis'e bir
"Halkç1hk Progranu" sunuyor. Bu aslmda Ocak 1921'de kabul edilecek
olan Tegkilat-1 Esasiye Kanunu'nun yani Ankara'nm ilk anayasasmm gi-
rig bölümü geklinde yazilmigtir'
Mustafa Kemal'in önerdigi esas teykilat kanunu 31 maddedir. "Mak-
"amaç

sat ve Meslek" yani ve ögreti" bölümünü olugturan ilk dört mad-


"antiemperyalist" "antikapitalist"

de ayn bir bölümdür ve ve bir bildiri


niteligindedir, adeta Îslam, Milliyetçilik ve Bolgevizm bilegimidir!
"Maksat ve Meslek" bölümünü olugturan dört maddenin özeti göyle:
1- TBMM milli smirlanmiz dahilinde hayat ve istiklâlini temin ve hi-
lafet ve saltanat makamlarmm kurtanlmasi ahdiyle tegekkül etmigtir.
2- TBMM hükümeti, hayat ve istiklâlini kurtarmay1 yegâne ve mu-
kaddes gaye bildigi halla; emperyalizm ve kapitalizm tahakltümün-
den ve zulmünden kurtararak irade ve hâkimiyetin hakiki sahibi lal-
makla gayesine ula.pacag1inanemdadir.
3- TBMM hükümeti, milletin hayat ve istiklâline suikast eden em-
peryalist ve kapitalist dügmanlarm saldinlarma kargi müdafaa için ve
haricî dügmanla igbirligi yapan dahilî hainlerin cezalandmlmast için or-
duyu saglamlagtirmay1ve milli istiklâlin dayanag1bihneyi borç sayar.
4- TBMM hükümeti, halkm maruz bulundugu sefalet sebeplerini gi-
dermeyi, toprak, egitim, adliye, maliye, iktisat Ye genel olarak toplum-
sal meselelerde asrm icabma ve halkm hakiki ihtlyacma göre gereken

*
Yeni Anayasa'nin adinin "Esas Tegkilat Kanunu" olmasi önemlidir. 1876 tarihli "Kanun-i
Esasi" yani esas kanun (anayasa) yürurlukte oldugu için, bu yenisine "Esas Tegkilat Kanu-
nu" deniyor; nitekim devletin yeni tegkiladanmasma, Meclis ve hûkumetin yetkilerine, yar-
giya, il, ilçe ve nahiye idarelerine dairdir.
275

yen11ikleri yapmay1, tesisleri vücuda getirmeyi baglica vazife sayar...1s 8


Hatirlaym1z, solcu Halk Zümresi'nin programt da böyle "Maksat ve
Meslek" (amaçve ögreti) diye ba.phyordu!
"sol"

Halkç1hk Progranu'nda Mustafa Kemal'in o s1radaki siyasetmi


yansitan bir madde daha vardir
Madde 8: Türkiye Halk Hükümeti, Türkiye Büyük Millet Meclisi ta-
r mdan idare olunur ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti' un-
v mi tagir.
Bildiri niteligindeki dört maddelik "Maksat ve Meslek" baghkh ilk bö-
lüm, Meclis Komisyonu'nda anayasa tasansmdan ayrilarak "Meclis bildi-
risi" haline getiriliyor, "Halkç1hk Beyannamesi" deniliyor Meclis bu met-
"emperyalist
ni
"beyanname"
haline getirirken, devletlerin devlet ve mil-
megru müdafaa için"
iieticesinde
letimizin hayatma kastetmeleri
TBMM'nin toplandigim belirten bir girig maddesi ekliyor. Böylece beg
"emperyalizm
paragrafhk metnin üç paragrafmda ve kapitalizm"le müca-
"bütün
dele vurgulamyor. 18 Ekim günlü oturumda cihana arz için" itti-
fakla ve cogkulu alkiglar arasmda "Büyük Millet Meclisi Beyannamesi"
olarak kabul edilip yaymlamyor. Meclis küçük bir ilave daha yaplyor
"Ve minallahüttevfik." Yani Allah'm yardimlyla...159
Metnin geri kalan kismi üzerindeki anayasa görügmeleri ise devam
ediyor.

158. Tam metin için bkz. Fahri Çoker,Türk Parlamento Tarihi, I, sf. 160-162; Ata-
türk'en Bütun Eserleri, cilt 9, sf. 323-325.
159. Buyuk Millet Meclisi Beyannamesi'nin tam metni gäyledir
"Emperyalist Devletlerin, Devlet ve milletimizin hayatina açikça kastetmeleri neticesínde
müdafaa-i megrua lçin toplanan Türkiye BüyükMillet Meclisi,gimdlye kadar muhtelif vesl-
lelerle sarahaten veya zimnen ilan ettigi maksat ve meslekini bir kere daha bütun cihana
an için su beyannameyi negreythmege lüzum görmügtür.
Tûrklye Büyük Millet Meclisi, milli hudutlar dahilinde (Islamekseriyetinin) hayat ve istiklâ-
lini temin ve hilafet ve saltanat makamini tahlis ahdiyle tegekkul etmigtir. Binaenaleyh ha-
yat ve istiklälini, yegane ve mukaddes emel bildigi Türkiye halkini, emperyalizm ve kapita-
lizm tahakkûm ve zulmünden k"urtararak irade ve hâkimiyetinin sahibi kilmakla gayesine
vasil olacagi kanaatindedir.
Turkiye Buyuk Mlliet Maclisi, milletin hayat ve istikläline suikast eden emperyalist ve kapi-
talist dugmanlarin tecavuzatina kargi müdafaa ve bu maksada münafi hareket edenlerl te-
dip azmiyle müesses bir orduya sahiptir. Emir ve kumanda salahiyeti Buyük Millet Mecli-
sl'nin gahslyeti maneviyesindedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi,halkin äteden beri.maruz bulundugu sefalet sebeplerini yeni
vesait ve te;kilat ile kaldirarak yerine refah ve saadet ilome atmegl baglica hedefi addeder.
Binaenalayh toprak, maarif, adliye, mallye,iktisat ve evkaf iglerinde ve diger mesailde, içti-
mai uhuvvet ve teavünü hâkim kilarak, halkin ihtiyacina göre teceddüdat ve tesisati vacude
getirmege çaligacaktir. Bunun için de siyasi ve içtimai umdelerini milletin ruhundan almak
ve tatbikatta milletin temayülatve ananatini gözetmek fikrindedir.
Binaenaleyh Türkiye Büyck Millet Meclisi memleketin idari, iktisadi, içtimai umum ihtiyaca-
mevkiine vazeylemege
tina müteallik ahkâmi peyderpey tetkik ve kanun geklinde tatbik
baglamigtir. Veminallahuttevfik. 21 Ekim 1920" (Fahri Çoker,a.g.e., I, sf. 171; Ergun Öz-
budun, 1921 Anayasasi, sf. 23; Ataturk'un Bütün Eserleri, cilt 10, sf., 102-103'te ya-
ym günü IS Kasim 1920 olarak yazilidir.
276

"emperyalist
Metinde üç defa vurgulanan ve kapitalist tahakküm..."
"halk "sol"
teriminin ve 8. maddedeki hükümeti" teriminin oldugundan,
Bolgevizm etkisiyle yaz11digmdan, en azmdan "Dogu ideali"ni yansitti-
gmdangüphe edilebilir mi?
Tarik Zafer Tunaya bu soruya qu cevab1veriyor:

En çok göze çarpan terimler hiç kugkusuz halkm "emperyalizm ve ka-


pitalizm" tahakkümünden kurtar11masm1 ifade edenlerdir. Derhal ekle-
mek gerekir ki, Sovyet Rusya'mn isledigi politikanm,
(bu)terimlerin be-
yannamede yer etmesinde etkisi vardir.160

Aykut Kansu'ya göre de, Halkçihk Programi "Sovyet Rusya ile mec-
buriyetten kaynaklanan siki dostluk ve kompuluk iligkileri de göz önü-
ne almdigmda, yüzeysel olarak Bolgevik bir ha2k hükümeti modelini ve
o modele uygun kurumsallagma ve uygulamalari andirmaktadir." Yü-
zeysel olarak, çünkü antiemperyalizm falan gibi siyasi vurgulari kuv-
vetli olmakla beraber, Halkçihk Programinm bu yönde bir ekonomik
içerigi yoktu.161
Meclis'teki görügmelerde 18 Kasim 1920 günlü oturumda Komisyon
adma konugan Burdur Mebusu Îsmail Suphi Soysalh, Meclis ve hüküme-
"nereye
tm gittigi, hangi gayeye yöneldigi ve ne gibi esasIara dayanarak
"dahil
yürüdügü" konusunda ve hariçte" sorular olugtugunu, burlara ce-
"maksat
vap vermek için ve meslek" losmmm konuldugunu belirtiyOr.162
"emperyalizm
Demek ki, ve kapitalizme kary1" yapilan vurgular ve
"halk
hükümeti" terimi içeriye ve diganya mesaj vermek için konul-
mugtur! Hem Bolgevik Rusya'ya mesaj, hem Meclis'teki Halk Zümresi
adh sol gruba mesaj...
Yalmz tarihçiler degil, Mustafa Kemal'iri kendisi de "Halkçihk Progra-
nu" ile Halk Zümresihin programi arasmdaki benzerligi kabul ediyor.
Mete Tunçay, Ahmet Demirel, Zeki Çevik,Ridvan Akm, Stanford
Shaw gibi akademik tarihçilerin belirttigi üzere, "Halkçihk Progra-
m1'nm temel maddeleri ile Halk Zümresi Siyasi Programi'ndaki madde-
ler aym dogrultudadir, büyük benzerlik vardir; en önemli fark, Mustafa
Kemal'in Halkçihk Prograru'nda Hilafet ve Saltanat makamlarmm -

lecegmi Meclis'in belirleyecegini ifade eden hükümdür.163


Hatta Mustafa Kemal, Halk Zümresi'nin platformuna sahip ç1kmak
amac1yla, onun programmdan esinlenerek Halkç111k Program1'm

160. Tarik Zafer Tunaya, Türkiye'de Siyasal Geligmeler, ciit 2, sf. |30.
161. Aykut Kansu, "Kemalist 'Yeni Düzen' Projesine Direnig, 1920-1923", gu eserde Ce-
mil Koçak
(haz.),Birinci Meclis, sf. 143-144.
162. Fahri Çoker,a.g.e., sf. l71.
163. ekiÇevik,"Türkiye Büyuk Millet Meclisi Hükümeti Rejiminin...". sf. 27; Standford
Shaw, a.g.e., Ill/I, sf. I 100.
i

277

olugturmugtur_164 Mete Tunçay'a göre, Mustafa Kemal Papa, Halk


Zümresi'nin lttihatçi bir grup olarak Meclis'e egemen olmasmdan çe-
kinerek, zümrenin baghca görüglerini hükümete mal etmigtir_165
Dogan Aveloglu da Mustafa Kemal'in Halkçihk Program1'nm Halk
benzedigini" beurdr 166
"çok

Zümresi Programi'na
Halk Zümresi'nin ve Mustafa Kemal'in Program'lari arasmdaki benzer-
li Meclis'in de dikkatini çekmig, Karahisari SarlûMebusu Mesut Bey'in
ka-
i
ve digi önerge ile iki Program'm Meclis'te birleptirilerek incelenmesi
rarlagtmlnug, bu birleytirme igini Meclis komisyonu yapm14tŒ.167
Mustafa Kemal'in, siyasi konugma ve demeç1erden öteye, bu gekil-
"sola

deki anayasal metinlerle kay141" sagm tepkisini çekiyor.


Trabzon Mebusu Ali Sührä Bey muhafazakâr çevrelerin tepkisini dile
getiriyor,metinde dinî vurgunun bulunmadigim, parti program1 niteligin-
deki metinlerin kanun veya anayasa gibi sunnlamayacagru söylüyor.16
Metinde hilafet ve saltanattan bahsedilse de vurgunun eskisine göre
hayli zayif oldugu aç1ktir. Meclis digmda, Erzurum Kongresi'nin öncü
isimlerinden ve Sivas Kongresfride manda önerilerine giddetle kargi çi-
kanlardan Raif Hoca da rejimin cumhuriyete dönügtürülmek istendigini
söyleyerek tepki gösteriyor,Erzurum Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti kendisi-
ni feshederek,
"onun
yerine kaim olmak üzere" yeni bir cemiyet kuruyor.
Yeni cemiyetin tam adi "Muhafaza-i Mukaddesat ve Müdafaa-i Hukuk Ce-
miyeti"dir...Tüzügünde, millet ve memleketin bu defa da sosyal
"bîçare

inlalap nami altmda bütün mukaddesat ve dinî anlamlarmm, ahlak, âdet,


âdap ve milli geleneklerinin küçük dügürülüp ayaklar altma almdigtsöy-
hak ve hukukundan soyutlanarak bir hayvan sü-
"bütün
leniyor. Milletin
ve Halkç114tirakiyun gibi
"komünistlik
rüsü gekline" sokulmak istendigi,
birtalom unvanlarla" tehlikeye sürüklendigi ileri sürülüyor. Sivas Kongre-
"hükümet-i
si kararlarma sadakat vargulamyor ve Îslamiye ve resmî din
Îslam'dir"geklindeki Anayasi maddesine vurgu yap1hyor.169
Mustafa Kemal Papa, Kâzim Karabekir Paga'ya gönderdigi telgrafta
Hoca Raif Efendi'nin aydmlatilmasim Ve yanhg anlamanm giderilmesi-
"halkçdik
ni istiyor. Beyanname'nirt esasuu ifade eden bir düsturdan
ibaret" oldugunu säyleyen Mustafa Kemal, cumhuriyet manasma gelen

164. Ahmet Demirel, Birinci Meclis'te Muhalefet, lietigimYayinlari, 1995, sf 186.

165. Mete Tunçay, Türkiye'de Sol Akimlar, sf, 156'dan nakleden Ahmet Demirel.
sf. 186.
a.g.e.,
166. Dogan Avcioglu, Milli Kurtulug Tarihi, II,sf.474.
167. Skr_ Fahri Çoker, Türk Parlamento Tarihi, I, sf. 163; Mete Tunçay, Mesai, sf.
20-21.
168. Ridvan Akin, a.g.e., sf 205; Meclis'te komisyon adina konugan Burdur Mebusu Isma-
il Suphi Soysalli, ilk dört madde kanun degil açiklama niteliginde oldugu için, kanun met-
ninden ayirip
"beyanname"ye
dönügtürduklerini anlatir. (Fahri Çaker,a.g.e., sf. 171)

169. Bkz. Kâtim Karabekir, a.g.e., sf. 93I-937.


278

hiçbir ifadenin bulunmadigmi vurgulayarak Raif Hoca'ya gunun anlatil-


masuu istiyor:

Raif Efendi'nin saltanat geklinin cumhuriyetçilige dönügtürülecegi


hakkmdaki fikri mutlak bir vehimden bagka bir gey olamaz...

Karabekir'in sorularma cevap veren telgrafmda da Mustafa Kemal


Paya gunu söyhiyor·

Hilafet ve saltanat esas bir mesele olarak mevcut degildir. Türkiye'nin


bagmda bir Halife-i Islam olacak ve bir hükümdar sultan bulunacaktir.
Söz konusu olan mesele hükümdarm hukuku. olup bunun belirlenmesi
ve smirlandirilmasi için son birkaç yüzyllm tecrübeleri ve devlet kavra-
mmdaki millet hukukunun gerçek manasi âmil olmalHhI.170

O gün için Mustafa Kemal'in megrutlyeti kastettigi santlacak bu ifa-


dede, cumhuriyetin vakti gelince ilan edilecegd anlamm1 bugün görme-
mek mümkün degildir.171
Muhafazakârlarm tepkisi, Milli Mücadele'ye sadik olduklan için fazla
bir sorun çikarnuyor. Mustafa Kemal Halkçihk Progrann ile Bolgevizm'e
"agagidan

ve yukar1ya içtimai inkilap" isteyen sol alomIara kary1 baçanh


bir kugatma harekâtnu gerçekleptiriyor, solu etkisizlegtirlyor.

"Halk hükümeti"
Bundan bagka, Halkçihk Program1'nm anayasa taslag1 geklindeki
"saga
losmi yasalagtinhrken de änemli bir kayma" daha gerçekleptiri-
liyor; orijinal metindeki "Türkiye halk hükümeti" terimi metinden çi-
kanhyor! "Halkçihk Progranu"nda maddenin orijinal metni yöyleydi:,

Türkiye Halk Hükümeti, Tlirkiye Büyük Millet Meclisi tarafmdan ida-


re olunur ve 'Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti' unvamm tagir.

Metm Meclis'te Tegkilat-1 Esasiye Kanunn olarak yasalay1rken "Halk


hükümeti" terimi çikanhyor, yerine "Türkiye devleti" terimi konular ,

10 Ocak 1921'de qu gekilde kabul ediliyor

Türkiye devleti Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafmdan idare olunur


ve hükümeti "Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti" unvamni tagir.172

170. Bkr. KRzim Karabekir, a.g.e., sf. 937-937; ATTB, sf. 406, 408.
171. Halkçilik Programi, Raif Hoca'nin tepkisi, Mustafa Kemal ve Karabekir pagalarin ya-
zigmalari için bkr. Nutuk,sf. 397-401.
172. 192! Anayasasi'nda 3. madde. Suna Kili, gerefGäzubuyük,Turk Anayasa Metin-
leri, 1; Bankasi Yayinlari, 2000, sf. 100; Fabri Çoker,a.g.e., sf. 184.
279

"halk

Böylece yeni Türkiye'nin ilk anayasasma hükümeti" terimi girmi-


sol söyle-
yor... Bu da Mustafa Xemal Paya'nm Halkçihk Programi'ndaki
min bir dünya görügünü yansitmadigun, siyasi taktik oldugunu gösterir.
Cahit Tanyol bunu izah etmek için "Atatürk'ün kipiligínden gelen basit bir
faktik" nitelemesi yap1yor; Meclis açillymdaki koyu Ïslami gösterili tören-
ler düzenlerken, koyu islami konugmalar yaparken uyguladigi taktikler
i...173
aten, taktik amaçh "Halkç1hk Progranu"m Eylül 1920'de ortaya
koymadan önce Mustafa Kemal'in konugmalarmda halkç1hk kavrami
sadece iki defa kullamlruptir: Biri 12 Temmuz 1920'de Meclis'te yapttgi
konugmada idarenin memurlardan alrup dogrudan halka verilecegini
söylerken kullandigi halkç1hk kavranudir. Öbürü, 14 Agustos 1920'de
halkç1hšm ve ümmetçiligin Bolgevizm'le çeligmedigini söyleyen siyasi
birkaç cümle...
Buna ragmen Attilâ Ilhan, Halkç111k Prograru'm solcu ve üçüncü
dünyaci bir Gazi portresi çizmek için siyasi bir inanç belgesi gibi niteli-
yor.174 Suna Kili ise Mustafa Kemal Paga'mn bu siyasi taktik belgesini
igik tutan en
"Cumhuriyet öncesi dönemde toplumsal içerikli gelecege
önemli belge" imig gibi gösteriyor.175
Bu yorumlarm olgulara uymadigi, yakigtuma oldugu açik.
Dogan Avcioglu da "Halkçilik Programi"nm Mustafa Kemal'in ger-
"toplumsal

çek inancim yansittigru, onun gerçekten devrim" yanhsi


oldugunu, ama bunun "Meclis çogunlugu tutucu oldugu için bir ta-
rihsel an1 olarak kaldigru" yazlyor! Mustafa Kemal de "Meclis ço-
"toplumsal
unlugunun tutucu" oldugunu bildigi için devrim" konu-
sunda Israr etmemig! Bu durumda Halkçihk Programi vasitas1yla
Halk Zümresi'ni kendi yamna çekmek amacim gütmüg ve bunu da
saglam1g.176
Halk Zümresi'ni bir siyasetçi olarak Atatürk'ün kendi yanma çekmek "top-
istedigi ve bunu bagardig1 dogro, ama Avcioglu'nun yazdigt gibi
Meclis çogunlugu"nun
"tutucu

lumsal devrim" amaci guttügü ve fakat


bunu engelledini iddiasi yanhetir! Atatürk'ün bütün milletvekillerini
kendisinin tayin ettigi ve ülkede hiçbir siyasi muhalefetin bulunmadigt,
her siyasi talebinin Meclis'te oybirligi ile kabul edilecegi uzun yillarda
"toplumsal

da "Halkçihk Prograru"ndaki anlannyla devrim" yapmamly,


aksine Bati düzeni benimsenmigtir. Halkç1hk Progranu'nm emperya-
lizm ve kapitalizmle mücadeleyi vurgulayan "Beyanname" kismmm tak-

173. Cahit Tanyol, Atatürk ve Halkçihk, sf.41-42.


174. Attilâ ilhan, "Tek ÇikigYolu: Halk Zumresi", Cumhuriyet, 3 Kasim 2000,

175. Prof. Suna Kili, Atatürk Devrimi, Bir ÇagdaglagmaModeli, i; Bankasi Yay.
2006, sf. 80, I I3.
176. Dogan Avcioglu, Milli Kurtulug Tarihi, 11.sf. 475-476.
280

tik oldugu guradan da bellidir ki, Mustafa Kemal 192Tde okudugu Nu-
tukla buna tarihsel bir am olarak bile yer vermemig, agzma almamigtirf

Mustafa Kemal saga kay1yor


Mustafa Kemal Halkçàlk Programi ile Meclis içindeki solu yanma
çekip etkisizlegtirirken, Meclis digmdaki solu etkisizlegtirmek için de
"resmî"
kendi arkadaçIarma bir Türkiye Komünist Partisi kurduruyor,
bunun digmda kalan komünistleri Îstiklâl Mahkemesi'ne vererek tasfi-
ye ediyor.
En önemli dönüm noktalarmdan biri, askerî durumun Ïnönü savag-
lan ve bilhassa Sakarya Savaq1ile Milli Hareket lehine degigmeye bag-
lamasidir. Milli Hareket güçlendikçe Mustafa Kemal Papa solu tasfiye
etmig, etkisizlegtirmigtir.
Rasih Nuri fleri, "Mustafa Kemal Paga'nm komünistlik konusundaki
plani"nda ÇerkezEthem'in yenilgisinin ve Ocak 1921'deki Birinci Înö-
nü Savagi'nm önemli rolü oldugunu, "yeni
bir dönem bagladigmi, Mus-
tafa Kemal Paga'mn artik gitgide komünizmden daha az söz edecegini,
bunun yerine Sovyet dostlugu hakkmdaki beyanat ve mesajlarmm yer
alacagmi" belirtir ki, dogrudur.177
Mustafa Kemal içeride solu siyasi metotlarla etkisizleytiriyor, gerek
gördügünde tutuklattirip Îstiklâl Mahkemesi'ne gönderiyor; ama Sov-
yet yardmum devam ettirmek için diplomatik temaslarmda ve konug-
malarmda Sovyet dostlugunu israrh ve kararh bir gekilde vurguluyor;
hatta Sovyet temsilcilerine kendismin de Bolgevizm yanhs1 oldugunu
söylüyor; bunu biraz sonra göreceniz.
Bu sebeplerle, solu etkisizleptirdigi bu dönemi, "Mustafa Kemal saga
kaylyor" diye algihyorum.
Solu etkisizleytirmede kullandig1 siyasi metotlardan bilhassa ikisi ti-
piktir biti gördügümüz Halk Zümresi'nin etkisizlegtirilmesi, öteki resmî
bir Türkiye Komünist Partisi kurarak komünist akunlan etkisizleytirmesi.
Prof. Erdogan Teziç Mustafa Kemal'in Meclis'teki Halk Zümresi Gru-
bu'nu kendi yanma çekebilmek için "Halkçihk Programi"m Meclis'e
sundugunu, yamna çektigt bu mebuslarm bir kismma da Türk
"resmî"

ye Komünist Partisi'ni kurdurdugunu belirtlyor.US


Avc1oglu da Halkçihk Progranu'mn iç politikada Bolgevik ve sol grup-

*
Atatürk Nutuk'ta, 'Halkçilik Programi' denilen metnin sadece "Tegkilat-i Esasiye Kanu,
'l-lalkçilik

nu" kismina yer verrnigtir Programinin emperyalizm ve kapitalizmle mûcadele vur-


gusu yapan "Maksat ve Meslek" bälümünden ve "Buyuk Millet Meclisi Beyannamesi"inden hiç
bahsetmez. (Bkz. Nutuk, sf. 376, 396.) Nutuk 192Tde okunmugtur, o yillarda Atatürk'an
ingiltereile ilijkileri geligtirmeye önem verdigini görecegiz. Nutuk'ta Sovyet yardimandan da
tek kelimeyle bile bahsetmemigtir.

I77. Rasih Nuri Íleri,Atatürk Ye Komünizrn, sf. 234-237, 285-286.


178. Erdogan Teziç, Siyasi Partiler, Gerçek Yayinevi. Istanbul, 1976, sf. 228.
281

lan etkisizlestirme taktini oldugunu belirtiyor. Mustafa Kemal Papa Yegil


Ordu'yu büyük ölçüde ikna yoluyla dagitmig, ama Hakki Behiç'le Nâzim
Bey'in önderlik ettigi sol direnigi loramarugtt. Meclis'te de etkili bir Halk
"sola
Zümresi bulunuyordu... Mustafa Kemal, Halkçihk Progranu'm ka-
yarak, Yegil Ordu'dan sonra Meclis'te Halk Zümresi Grubu'nu kuran Îtti-
hatç11an saflarmda toplayabilmek için yaymlam14t1r"179
Halkç111kProgram1'm yaymlamada böyle bir taktik amaç güttügünü
M stafa Kemal'in kendisi belirtiyor. Halkçihk Progranu'm Meclis'e ver-
dikten üç gün sonra, 16 Eylül 1920'de Ali Fuat Paga'ya yazdigi uzun
mektupta bu konuda göyle diyor:

Kayitsiz partsiz Rus tabiyeti demek olan dahildeki komüníam tegkilatL,


gaye itibariyle tamamen bizim aleyhimizedir. Gizli Komünizm tegkilatim
her surette durdurmak ve kovmak mecburiyetindeyiz. Meclis'te sonradan
meydana ç1kan Halk Zümresi, bizim tamdigimiz arkadaylardir. Bunlar
memlekette bir so syal inlolabm lasmen olsun lüzumuna kani olanlardir. Bu
tegebbüsün tehlikelerini kavrayamamaktadirlar. Hükümetten ayri bir züm-
re yapmaktan vazgeçirmek istedik, mümkün olamadL Fakat yimdi Halkçi-
hk Prograru (adi)altinda hükümetçe bir program kabul ettik Halk Zümre-
si kendiliginden dagilrug gibidir...Yeri gelince Mustafa Suphi Yolday'a yaz-
digun gibi ne yapilacak ise hükümet vasitasiyla yapmaktir. Tabli ki, komü-
nizmve Bolgevizm'e alenen aleyhtarhgiuygun görmem.180

Niye? Çünkü Bol evik Rusya'dan istilaci Itilaf Devletleri'ne kargi


yardim al1yoruz.
"Saga kayan" Mustafa Kemal Papa, Enver Papa etrafmdaki solu da
tasflye edecektir bu süreçte...

Enver Paga'nm ve solun tasflyesi


Mete Tunçay'm anlattigi gibi: Mustafa Kemal Paga'nm, Yegil Ordu'yu
ve Halk Zümresi'ni dagitmak, bu kadrolardaki isimleri yanma çekerek
kendi denetimi altmda resmî Türkiye Komünist Firkasi'm kurdurmak,
emrine direnen Türkiye Halk Îçtirakiyun Firkasi'm tasflye etmek gibi
hareketlerinde, Enver Paga'nm rekabeti endigesinin de önemli bir agir-
hgi olmugtur.181
Gerçekten Moskova'daki Enver Papa, Mustafa Kemal'in Anadolu'da
askerî bir maglubiyetle karg11agmasi halinde Bolgeviklerin destegiyle
ve ülkedeki Ittihatçilara dayanarak Anadolu'ya gelip Milli Hareket'in li-

179. Dogan Avcioglu, Milli Kurtulug Tarihi, cilt2, sf. 586-587, 714.
180. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 9, sf. 349.
18 I. Mete Tunçay, Mesai, sf. 18.
282

derligini ele geçirmek íçin firsat bekliyor, bunun için soleu Ittihatç1ör-
güt ve gruplardan yararlanacairu dügünüyordu!
'antiemper-
Enver Papa Moskova ve Bakü'de Bolgeviklerle sila bir
yalist" iligki içindedir. Bakü Kongresi'ne kat11arak, "Islam ve Bolgevizm
karigum" konummalar yaparak, Mustafa Kemal'e yazdigi mektuplarda
Ingiliz kargiti ve Bolgevik yanhsi telkinlerde bulunarak, Moskova'da
"Îslam Îhtilal Cemiyetleri Îttihadt" adlyla antiemperyalist devrimleri
ängören bir örgüt kurarak Bolgeviklerin güvenini kazanmak istiyor!
Enver Paga, Mustafa Kemal'in Yunan saldirisi kargismda Sakarya'nm
dogusuna kadar çekilmesinden umutlannugtir. O Sakarya'da yenilirse,
Ruslarm destegiyle Türkiye'ye gelip Milli Hareket'in bagma geçecektir!
Bu amaçla Enver Papa, Türkiye'nin hemen yanmda, Batum'da Halk
$ûralarFirkasi adlyla bir parti, daha dogrusu örgüt kurmugtur. O za-
mamn Türkçesinde "Sûra"Sovyet teriminin kargihét olarak kullamh-
yor! Enver, eski Îttihatçilar ve Tokat Mebusu Nâzim Bey gibi solcu
isimler vasitas1yla Yegil Ordu ve Halk Zümresi gibi sol gruplar üzerinde
etkilidir! Anadolu'nun kendisini bekledigini zannetmektedir.
Mustafa Kemal'in ordusu Yunan hücumu kargismda gerileyerek Sa-
karya Nehri'ne dogru çekilirken, Agustos 192Í'de Enver, eyleme geç-
mek üzere Moskova'dan Batum'a geliyor! Bunun için gizlice Çiçerin'le
görügmügtür ve Ruslarm hazirladigt 15 bin kipilik askerî kuvvet de, En-
ver'i Mustafa Kemal'in yerme geçirmek için hazirdir!182
Ankara'daki Sovyet Elçisi P. S. Natrasenus Moskova'ya gönderdigi ra-
porda, Mustafa Kemal'in cephede olmasmdan yararlanan birtalam En-
"darbe"
vercilerin hazirhgi içinde oldugunu yazlyor! En azmdan Boge-
vik gözüyle böyle gözüküyor. Enver sorunu, o sirada Ankara'yi, özellikle
Mustafa Kemal'i son derece kugkulandinyor, tedirgm ediyor.183
Bohevikler ise hem Mustafa Kemal'e kargi bir koz olarak, hem Mus-
tafa Kemal'in maglubiyete ugramasi halinde onun yerine geçirmek üze-
re Enver Paga'yi bir kart olarak ellerinde tutuyorlar, bu çerçevede onu
destekliyorlar. Enver de bir yandan Moskova'mn Mustafa Kemal'i bi-
rakmasmi, yalmz kendisini desteklemesini istiyor, öbür yandan Anado-
lu'da eski lttihatçilari toparlayarak örgütlenmeye çahg1yor.184
Mustafa Kemal ise, hem Milli Hareket'e destek saglamak için, he
Bokeviklerin Enver'e destegini sona erdirmek için kendisinin ne kadar
"göstermeye"
Bo¼evik yanhsi oldugunu önem veriyor. Mustafa Kemal,
Moskova Büyükelçisi Ali Fuat Papa kanahyla, Moskova'dan Enver'e
destegini kesmesini istiyor, aksi halde Ankarä-Moskova iligkilerinin
bozulacagru bildiriyor.185

182. ÖmerKürkçüoglu, Türk ingiliziligkileri,1919-1926, sf. 95.


183. Stefanos Yerasimos, Kurtulug Savagi'nda Türk-Sovyet iligkileri,sf. 323.
184. Dogan Avaoglu, Milli Kurtulug Tarihi, II, sf. 525 vd.
185. Ali Fuat Cebesoy, Moskova Hatiralari, sf. 276-277.
283

Mustafa Kemal Ankara'da Sovyet temsilcileriyle görügürken kendisi-


nin Bolgevizm yanhsi oldugunu, zaferden sonra Bolgevizm yönünde re-
formlar yapacagtm falan söyleyerek Milli Hareket'e yardun almak için
Bolgeviklere güven vermeye çahyttäim apagida görecegiz. Mustafa Ke-
mal bu görügmelerinde Moskova'mn Enver'e destegini de sona erdirt-
meye çahg1yor. Mesela Frunze ile konuqurken Enver Papa için, "Bu
adam hâkimiyet dügkünü, maceraperest biridir. O, bizim gibi sizi de al-
d tmaktadir" diyor, Frunze de tabii Mustafa Kemal'in Sakarya Zaferi ile
büyük bir güç kazanm1g olan konumunu dikkate alarak, Moskova'ya
döndügünde Enver'e yap11an yardmu kestirecegine söz veriyor.186
Gerçekten, Eylül 1921'de Mustafa Kemal Sakarya Zaferi ile muaz-
zam bir siyasi güç de kazanacaktir. Ankara hükümeti Enver'in Türki-
ye'ye gelmesi halinde tutuklanmasi için bütün askerî birliklere emirler
ç1karacaktir. Anadolu, artik Enver için imkânsizdu Moskova da Mus-
tafa Kemal'e alternatif hazirlamaktan vazgeçecek, Enver'e destegini
kesecektir.187
Artik Anadolu'ya geçmekten umut kesen ve Bolgevik destenini de kay-
beden Enver Papa Orta Asya'ya geçerek Bolgeviklere kargi Türkistan'm
kurtulugu için savag baçIatacak, maceralt hayatt 4 Agustos 1922'de Rusla-
ra kargi kalktigi taarruzda gehit dügmesiyle nektalanacaktirBS

Resmî Komümst Partisi


13 Eylül 1921'de Sakatya Zaferi'nin kazamlmasmdan itibaren Musta-
fa Kemal'in Bolgeviklerle iligkilerinde özenli ve zamana yay11nug bir
desigme vardir. Bolgevik Rusya ile iligkilerde ideolojik retorigi yavag
yavag biralayor, hükümetten-hüküntete dostluk dili kullanan bir süreç
geligiyor. •

Îç politikada ise, Sakarya Za.feri'nden sonra komünistlere kargi tavri


aç1kça sertlegiyor.
"resmf
18 Ekim 1920'de kendi direktifi altmda, kendi arkadaylarma
bir Türkiye Komümst Partisi kurdurmast ve bunun digmda komünist
faaliyetlerini ve propagandasuu sile bir gekilde yasaklamasi çok ilginç-
tir. Resmî TKP'nin Genel Sekreteri Yegil Ordu kökenli Hakla Behiç'tir.
Kurucular arasmda Tevfik Rügtü (Aras), Mahmut Esat (Bozkurt) gibi

186. 25 Aralik 192l'de Sovyet temsilcileri Abilov ve Frunze yoldaglarla yaptigi gärugme.
Bu gärügmede Frunze, Moskova'ya döndugünde Enver'e verilen destegl sona erdirtecegi-
ne säz vermigtir. Mehmet Perinçek, Atatürk'ün Sovyetlerie Görügmeleri, sf. 3 l4-
3 I5, 320.
187. Ali Fuat Cebesoy, a.g.e., sf. 315.
188. MilliMucadele'de Enver sorunu, Bolgeviklerie IllykilerdeEnver faktörü ve Sakarya Zaferi
ile ibrenin degigmesi konularinda bkz. Standford Shaw, a.g.e., cilt. III,Bälüm 2, sf 1538-1565;
"sol"

I-lalk 50ralarFirkast'nin progomi ve Sakarya Sava.gisonrasinda Enver'in hayati için bkr.


SevketSüreyya Aydemir, Enver Paga, III,sf. 606 vd,
284

sol Kemalistler, Yunus Nadi ve Eyüp Sabri gibi Halk Zümresi'nden ge-
lenler, Topçu lhsan, Refik (Koraltan), Celal (Bayar) gibi solla ilgisiz
isimler vardir
Hatta birçok kaynakta Fevzi (Çakmak), Ali Fuat Papa, Ismet (Înö-
nü), Refet (Bele), Kâzim (Özalp) gibi kumandanlar, Ismail Suphi Soy-
salh, Besim Atalay gibi isigner de zikrediliyor.
Resmî TKP'nin kurulugundan sekiz gün sonra, 26 Ekim'de Garp
Cephesi Kumandanhgi'na gifreli bir telgraf geliyor. "Sevgili Yoldag" hi-
tablyla baglayan telgrafm altmda iki imza var·

Türkiye Komünist Partisi Kâtib-i Umumisi Haklo Behiç

Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal!
Evet, Mustafa Kemal ve resmî TKP genel sekreterinin birlikte imzala-
digi gifreli yazi!.. TKP'nin IIL Enternasyonal'e hagh oldugu belirtiliyor!
Tegkilat, arazi, köy, amele, sanayi, askerî igler gibi konularda propagan-
da gubeleri kurulacagi ifade ediliyor ve asil ciddi.karar bildiriliyor

Partiresmen tegekkül etmig olup vaktiyle tegekkül etmig olan gizli Ye-
gil Ordu tegkilati da bu partiye dönügtügüne göre, artik Bolgevizm, ko-
münizm fikirleri ve esaslari üzerinde híçbir cemiyet veya heyetin fotog-
rafh belgesi ve yetki kâgidi olmaksizm kim olursa olsun bir gahsm faali-
yette bulunmasma da izin verilmeyecektir...

Komünizm mi dediniz, igte partinizi kurduk! Bundan sonra partiye


üye olduguna dair fotografh belge göstermeyen hiç kimse komünizm
propagandasi yapamaz, faaliyette bulunamaz... Bu gekilde Mustafa Ke-
mal, Yegil Ordu'yu ve Moskova'ya bagh komünist gruplan resmî TKP'ye
katilmaya ikna ediyor, zorluyor; onlan etkisizlegtiriyor. Buna uymayan
"istenmeyen

Sovyet ajam SerifManatov'n diplomatik olarak adam" ilan


ederek Moskova'ya gönderiyor. Politikasmm tam bu agamasmda, milli-
yetçi ulemaya bir fetva yaymlattirarak komünizmin Îslam'a aylon oldu-
gunu ilan ettiriyor. Ethem ve kardeglerinin af talebini reddediyor. Arif
Oruç, Nâzim Bey, SeyhServet Efendi gibi resmî TKP'ye katilmayi redde-
den komünist milletvekillerini Îstiklâl Mahkemesi'ne veriyor.189
Böylece resmî TKP'yi kurmakla güdülen amaç gerçeklegiyor. :
"diplomatik"
Tabii resmî TKP'nin bir de yönü var: Bolgevik Rusya ile
iligkiler... Prof. Shaw, "Sovyetleri tatmin etmek için" Mustafa Kemal'in
kendi arkadaylanna komünist partisini kurdurarak Moskova'mn etkisi-
ni kontrol altma almayi da amagladigmi yaz1yor.190 Gerçekten, Musta-
fa Kemal kurdurdugu TKP'nin "III. Enternasyonal'e bagh" oldugunu
ifade ettirdigine göre Ruslar tarafmdan ciddiye almmasmi bekliyordu.
Resmî TKP vasitasiyla hem sol alomlan denetimi altma alacak, hem de

189. Standford Shaw, a.g.e., III/1, sf. I 104-! l05,


190. Standford Shaw, a.g.e., Ill/I,sf. I 102.
285

Moskova'nm gözünde Türkiye'de Komünist Partisi'ni kurduran, arka-


daglarmi partiye sokan bir lider olarak görünecekti. Zaten Ruslarla
yaptigi ikili görügmelerde onlara kendisinin de Bolgevizm'i benimsedi-
ginisöyledigini göreceëiz. Ruslarin bunu ciddiye alacagm1 gerçekten
dügünmüg olmah ki, resmî TKP'yi III. Enternasyonal'e kaydettirmek
için Tevfik Rügtü Aras'1 Moskova'ya gönderiyor. Tevfik Rügtü, bagmda
tepeli kalpak, Moskova'da uzunca bir süre misafir ediliyor o ka-
"kizil"

d ; tabii IIL Enternasyonal'e kabul edilmiyor!191


Komünist Enternasyonal'in ya da öbür adlyla Komintern'in bir partlyi
"21
kabul etmesi için meghur Qart"vardir: Agustos 1920'de ilan edilen bu
"partlar"a

göre, Enternasyonal'e girecek partinin Marksist olmasi lazim-


"apagidan

dir, Leninist olmasi lazimdir, Bolgevik tarzda örgütlenmig, yu-


kanya ihtilal" fikrinive smif savagm1benimsemig olmas11az1mdir, dahasi
gartsia desteklemesi", reformizmi kesinlikle
"kayitsiz

Sovyetler Birligi'ni
reddedip ihtilalcilige baglanmasi gibi gartlar vardir.192
Milli Hareket'in ve Kemalizm'in bunlarm hiçbiriyle ilgisi yok, kur-
durdugu resmî TKP'nin de ilgisi yok.
Resmî TKP gibi yapay bir partinin Komintern'e kabul edilebilecegini
dügünmek, Bolgevizm'in Ankara'da yeterince incelenmediginin, bilin-
mediginin bir göstergesidir. Mustafa Kemal'in kendisi de Bolgevizm'i
tetkik etmedigini söylüyordu.
Mustafa Kemal zaten komünizm, Bolgevizm ve sol konularma siyasi
taktik açismdan bakiyor; tek amac1 Milli Hareket'e yard1m almak ve
otoritesini güç1endirmektir.
31 Ekim 1920'de yine Ali Fuat Paga'ya gifreli bir telgraf çekiyor. Ko-
münizmin tatbik kabiliyetinin henüz Rusya'da bile bellí olmadigim, bu-
nunla beraber komünizmi memleketimize getirmek isteyen faaliyetle-
rin görüldügünü, buna gargi makul tedbir almmadig1 takdirde milletin
pek ziyade muhtaç oldùšu huzur ve sükûnun bozulabilecegini belirti-
yor ve göyle devam ediyor:

En makul ve tabii tedbir olarak akh bagmda arkada.plardan hüküme-


tin malumati altmdabir Türkiye Komünist Partisikurdurmak olacagi dü-
günüldü. Bu takdirde memlekette bu fikirle alakah bütün cereyanlari bir
muhassalaya (bilegkeye) irca etmek (indirgemek) mümkün olabilir...

Sonra kurucular arasmda Fevzi ve Ali Fuat pagalarla Refet ve Ismet


"muvafik
gibi kumandanlarm bulunmasuu gördüm" diyor ve bir uyari-
da bulunuyor

191. Feridun Kandemir, Atatürk'un Kurdurdugu Türkiye Komünist Partisi, sf. 125
vd., $evketSüreyya Aydemir, Tek Adam, II, sf. 374.
192. Henry M. Christman, Communism inAction, A Documentary History, Bent-
ham Boäks, I969, sf. 62-70.
286

"Ordunun büyük bir inzibat ile kumandanlarm eli altmda bulunmasi-


na her vakitten ziyade büyük bir dikkat ve ehemmiyet atfolunacaktir.
Komünizm cereyam nihayet ordunun en büyük kumandanlarmda kal-
mahdir.niss
Ali Fuat Pa.ga yöyle anlatlyor

Komünizm ve Bolgeviklik lehine digandan ve içeriden bilir bilmez in-


sanlarm memleketimizde yapm1g olduklan gizli tahrikler o kadar çogal-
migtt ki, milletimizin muhtaç oldugu birlik ve sükûnun ihlal edilecegin-
den korkulmuytu. Bu cereyanlarm resmî bir komünist partisinde topla-
natak muzir bir istikamete yürütülmemesi dügünülmüg ve sirf bir tedbir
.194

olmak üzere resmî bir parti kurulmugtu.

3 Ocak 1921'de Mustafa Kemal Paga, Bolgevik Ruslarla dostlugun


"kapitalizm
aleyhine" bir ittifak olmadigiru da bèlirtiyor

Bizim Ruslarla olan münasebetlerimizde esas olarak kapitalizm aley-


hine, yani komünizm esaslarma temas dahi edilmemigtir. Görügebilmek
"komünist
için olunuz" veya "olmaya mechursunuz" diye kimse bize bir
gey demedigi gibi, sizinle dost olmak için komünist olmaya karar verdif
dememigizdir...19s

Antikomünist Mebusu Durak Bey'in sorularma verdigi ce-


Erzurum
vapta Mustafa Kemal Papa "Hükümet gerek merkezde ve gerekse
memleketin her tarafmda komünizme karg1 gerekli tedbirlere girigmig-
tir" diyor. Ankara'da tutuklamalar yapildigmi, Yegil Ordu ve 19tirakiyun
Firkasi ileri gelenlerinden Seyh Servet Efendi'nin istiklâl Mahkemesi
üyeliginden azledilip hakkmda sorupturma açildigmi belirtiyor. Musta-
fa Suphi'ye gösterilen tepkilerden dolayi Erzurum ve Trabzon'un ko-
"sedd-i
münizme kargi bir kebir" (büyükbir set) oldugunu, Dogu'daki
ordumuzda dikkat ve teyakkuzu artirmak için Karabekir'e yazi gönder-
digim belirtiyor IN
Ama bunlar Bolgevik Rusya ile iligkileri bozmayacak gekilde ayar-
lanmigtlL

Mustafa Kemal'in 25 Ocak 1921'de Meclis'in gizli oturumunda yapti

193. Tam metinier lçin bkz. Ali Fuat Cebesay, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 552, 554,
Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 10, sf.7, 81. Mustafa Kemal, Erzurum Mebusu Durak
Bey'in komünizm tehlikesine liigkin scrusunu cavaplandirarken de resmi TKP diginda ko-
münizm faaliyetlerine izin verilmeyecejlini belinir. Resmï TKP'yi niye kurduklartnr Meclis'e
anlatirken de bunun blr tedbirden ibaret oldujunu belirtir. a.g.e., cilt 10, sf. 292, 306.

194. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 555.


195. Atatürifün Bütün Eserieri, cilt 10, sf 348.
196. a.g.e., sf. 338.
287

1 konugma, onun Bolgevizm ve komünizm konusundaki siyasetini an-


lamak için son derece övemlidir. Konugmasmda Bolgevizm'e baglanan-
lan milletin soysuz, herhalde sersem birtalom evlatlan" olarak ni-
"bu

"kafasuu

teliyor! Buna izin vermeyecegini sert ifadelerle belirtiyor ama


larmak" gibi sert ve zorlay1ci tedbirlerinuygun olmadignu vurguluyor

Siyaseten iyi münasebetlerde bulunmay1 lüzumlu saydignmz Rusya


Cumhuriyeti bütünüyle komünisttir. Eger böyle zorlayic1 tedbir tatbik
edecek olursak o durumda kayitsiz partsiz Ruslarla ilgi ve iligkide bulun-
mamak lazim gelir...

Bu durumda çare komünizme kargi halla aydmlatmak, komünizmin


dinimizle bandagmadigmi anlatmakt1. Bir de bu egilimleri kontrol alti-
na alacak resmî TKP'yi kurmakt1. Böylece hem Ruslarla iligkiler bozul-
mayacak, hem.içeride komünizmönlenecekti.197
Mustafa Kemal bunu bagarnug, Rusya ile iligkileri bozmadan, Mos-
.

kova'nm gönderdigi silah ve para yardunlanm kesintiye ugratmadan


ülkedeki sol akunlan etkisizlegtirmigtir.

I(omümstler mahkemeye!
1921 baglarinda tevkifati" yani tutuklamalar baghyor ar-
"komünist

tik. Ilk tutuklamalar, hem de resmî TKP'nin çatisi altma bulunan Arif
Oruç ve arkadaylarma yöneliktir. Arif Orug, Yegil Ordu kökenlidir, Yeni
Dünya gazetesinin sahip ve bagyazandir. Eskigehir'de igçiler arasmda
komünizm propagandasi yapmak ve hükümetin ÇerkezEthem üzerine
asker sevk etmesini engellemeye çahymak suçlarmdan tutuklamyorlar,
matbaasi tahrip ediliyor. Istiklâl Mahkemesi'nde Arif Oruç komünist
oldugunu söylüyor, gizli TKP'nin kuruculan Mustafa Suphi ve $erifMa-
natov'n suçluyor
15 Ocak 1921'de komünist Behram Salih tutuklamyor; Istiklâl Mah-
kemesi'nde 3 Mayis'ta 5 yil kürek cezasma çarptinlacakttr.
23 Ocak'ta solcu Yeni Dünya gazetesinin yazarlarmdan Nizamettin
Nazif (Tepedelenlioglu) tutuklamyor. Mustafa Kemal Paga, Nurettin Pa-
ga'mn YegilOrdu ve Halk IqtirakiyunFirkasi hakkmdaki ihbar yazisun Îs-
tiklâl Mahkemesi'ne gömderlyor.27 Ocak'ta Ziynetullah Nugirevan Anka-
ra'da tutuklamyor. Gizli TKP üyesi oldugunu gördügümüz Nugirevan An-
kara'da Basm ve Haberalma Müdürlügü'nde memur olarak çahyordu. Ay-
yasaklam-
m gün Halk 14tiraldyunFirkasinm yaym orgam Emek gazetesi
yor. 1 Subat'ta Tokat Mebusu Nâzim Bey'in dokunulmazhkimn kaldmlma-
suu isteyen Istiklâl Mahkemesi yazis1 Meclis'e geliyor. Nâzmi Bey o sira-
da Halk Iqtirakiyun Firkast'nm Genel Sekreteri'dir. Istiklâl Mahkemesi

I 97. Bkz. a.g.e., sf. 308-309.


2 88

Nâz1m Bey'i ve aym gizli TKP davasmda Veteriner Binbagi Salih'le Nugire-
van'1 Hiyanet-i Vataniye Kanunu'na gäre 15 yll hapse mahkûm ediyor. Is-
tiklâl Mahkemesi aym davada SeyhServet Efendi ile Afyon Mebusu Meh-
"mesuliyetsizligine"
met SükriiBey'in karar verlyor... Halk Îgtirakiyun
Firkasi da faaliyetlerini durdurdugunu aç1khyor1%
Bu gekilde resmî Komünist Partisi digmdaki sol faaliyetler durduru-
"solu
luyor, tasflye ediliyor. Prof. Erdogan Teziç bu süreci sindirme ha-
reketi" olarak niteliyor, resmî Türkiye Komünist Partisi'nin de Ocak
1921'de Çerkez Ethem ayaklanmasi ve ayaklanmanm bastmlarak dü-
zenli orduya geçilmesi sirasmda solu sindirme hareketi içinde kendili-
gindendagildigim belirtiyor.199
Mustafa Kemal'in 1921 baglarmdan itibaren komünizme kargi böyle
tedbirler almaya yönelmesi, dig politikada Türk-Ingiliz iligkilerindeki
yumugama igaretleriyle ärtügüyor 21 Subat-12Mart 1921 tarihleri ara-
sinda Londra'da yapilacak olan konferans masasmda yer almak iste-
yen Ankara'mn, Batill güçlerin güvenini saglamak için, Milli Mücade-
le'nin "Bolgevik oldugn" yolundaki kugkulan gidermek ihtiyacmda ol-
dugunu dügünebiliriz.200
Prof. ÖmerKürkçüoglu'nun deyimiyle, Türk-Ingiliziligkilerinde "nispi

bir yumugama" Ocak 1921'de baghyor. 21 Subat'taLondra'da toplanacak


barig konferansi için Îngiltere, Osmanh hükümet temsileileriyle birlikte
Ankata hükümetinin temsilcilerini de davet ediyor; bu Milli Hareket'in
Batt'da ilk resmen tenmmasidir. 27 Ocak'ta Sadrazam Tevfik Paya bumi
telgraña Mustafa Kemal Paga'ya bildiriyor; Mustafa Kemal'in belirledigi
çartlarla Osmanh-Türk heyetleri mügtereken Londra'ya gidiyor.
Bu sirada Ingiltere'de Lloyd George'tin bagarisizhni artik görülüyor,
elegtiriliyor, Hint Müslümanlarmm Türkiye'yi desteklemek için baglat-
tiklan tepkiler büyüyor, Ingilizbasmmda Türkiye ile anlagmay1 savunan
yazilar görülüyor! Muhafazakâr Churohill, "Türkleri Bolgeviklerm kuca-
gmam1 atmak istiyorsunuz?" diyerek Lloyd George'u elegtiriyor. Türk-
leri savag meydanlarmdan tamyan birçok asker käkenli Îngiliz politika-
ci da Türklerle bang yap11masuu istiyor. Osmanh temsilcileriyle birlikte
Londra'ya giden Ankara heyetinin sekreteri Ahmet Naci Bey, "Mustafa
Kemal'in ingiltere'yle anlagmak niyetini" ye "Milliyetçilerin Îngiltere'yl
savag halinde bulunmaktan dikkatle kaçmdiguu, kendisinin de buna
dügünmek bile istemedigini" bildiriyor. 1921'de baglayan Ingiliz yumu-
gamasuu Mustafa Kemal cevapsiz birakm1yor Istanbul'daki Îngiliz.Ge-
nerali Harrington 13 Temmuz'da Londra'ya gönderdigi raporda Mustafa
Kemal'in Bolgevik olmadiguu, sirf silah almak için Ruslarla anlagma

198. Durugmalar ve kararlar için bkr. Feridun Kandemir, a.g.e., sf. \32-lB3. Zeki Sari-
han, a.g.e., III,sf. 383, 390.
199. Erdogan Teziç, Siyasi Partiler, sí, 229.
200. Ayge Hür, "Mustafa Kemal ve Muhalifleri", Radikal, 19 Qubat2007.
289

yaptigim, Mustafa Kemal'in Îngiltere'yle anlagmaktan yana olduguna


dair haberler aldiklanm yaz1yor. Bu süreç geligecek, II. Înönü zafenn-
den sonra Ingiltere 14 Nisan 1921'de Yunanistan'a verdini notada "Türk-
Yunan Savagi'nda kesin tarafsiz" oldugunu bildirecektir!2o1
Mustafa Kemal Bati'ya Bolgevik olmadigi, uygun partlarda barig ant-
lagmas1 yapabilecegi mesajlanm gönderirken, Bolgeviklerle dostlugu
ve bilhassa onlardan silah yarduni almayl özenle sürdürüyor

Bolgeviklerin yardimlan
Îçeride solun sindirilmesi Ruslarla iligkileri bozmuyor. Bazi gikåyet-
lerin, hafif tepkilerin ötesinde bir sorun çikmiyor. ÇünküBolgevik Rus-
ya için, Mustafa Kemal'in Bogazlar ve Karadeniz'deki Îngiliz kuvvetleri-
"emperyalist
ni kovarak, Yunanlan ülkeden atarak Anadolu'nun bir ka-
pitalist" üs haline gelmesini önlenmesi, Türkiye'deki solcularm faali-
yetlerinden çok daha önemliydi! Nitekim Rus yardmu bu dönemde de
gelmeye devam etmektedir.
Îlk parti yardim 23 Eylül 1920'de Trabzon'a motorla ulagtirdlyor. 17
Arahk 1920'de 1,5 milyon altm ruble geliyor. 2 Subat 1921'de 32 vagon
silah ve cephane ile 7,5'lik ingiliz yapum sahra topu Rostov'dan Erzu-
rum'a gelmek üzere trene yükleniyor. 14 Subat1921'de 3 733 tüfek ve 5
milyon mermi geliyor. Dahasi, önceden paraf edilmig olan Türk-Rus
Dostluk ve Yardim Antlagmasi 16 Mart 1921'de imzalamyor!202
Nisan 1921'de 4 milyon altm ruble, aynca, 2 000 sandik piyade bep-
hanesi, 379 sandik Ingilizyapimi tüfek, 40 sandik Osmanh mavzer tüfe-
gi ve dört makineli tüfek Trabzon Limam'na ulaglyor. Ruslar, Alman-
ya'daki Türk askerî atagesi Saffet Bey'e de 1 milyon altm ruble transfer
ediyorlar, cephane almas1 için... Son parti Rus silah ve cephanesi Sa-
karya Savagi'na yetigtirilebiliyor.2O3
Ali Fuat Cebesoy'a göre Sovyetler'den 200 bin tüfek istedigimiz hal-
de, 18 Eylül 1821'den 14 Haziran 1922'ye kadar gelen tüfek sayist 43
bindir. Rus kaynaklarma dayanan Samsutdinov'a göre bu say1 33
275'tir. 50 civarmda olan agir top, 300 civarmda makineli tüfek, çegitli
cephane, saghk malzemesi, 20 bin gaz maskesi de geliyor. Prof. Ergün
Aybars, Türk ordusunun ihtiyac1 göz önüne almdigmda Rus silah ve
"pek

cephane yardimmm de yeterli olmadignu" yaz1yor. O zaman Bu-


hara Cumhuriyeti Cumhurbagkam Osman Kocaoglu, sikmtida olan
Ruslarm elinde altm bulunmadigm1, kendilerinin Lenin'le görügerek
Türkiye'ye göndermek için Türkistan Türklerinden 100 milyon altm

201. Skz. Örner Kürkçüoglu, Türk-ingiliz tiigkileri1919-i926, sf. 150-153.

202. Zeki Sarihan,a.g.e., III,sf. 268, 33 i, 408.


203. Standford Shaw, a.g.e., sf. 1564-1565.
290

ruble, o zamamn parasiyla 59 milyon altm lira topladiklarmi, Ruslarm


bu paradan 48 milyon altm liray1 kendilerine aymp 11 milyon altm lira-
yi Türkiye'ye gönderdiklerinisöylüyor. Fakat Kocaoglu'nun söyledikle-
rmin belgesi yoktur. Rakamlarm miktan hakkmda bir fikir vermek üze-
re belirtelim ki, 1921 yllmda Ankara hükümetinm milli savunma bütçe-
si 54 milyon 160 bin lirad2r.204
Rusya'dan gelen para, silah ve cephane yardimmm çok önemli oldu-
gu güphesizdir. Yunanhlarm yalop y1ktig1 bölgelerdeki insanlar için
Sovyetler Türk Kizilayi'na 30 bin altm gönderdiginde Mustafa Kemal,
Lenin'e bir tegekkür mektubu yaziyor, "Emperyalizmin açgözlülügü ve
Yunanhlarm barbarhgium korkunç bir yoksulluga dügürdügü bahtsizla-
ra kargi Sovyet Rusya'nm bu yüce gönüllü ve insanca davramgi Türk
hallanca en büyük ölçüde degerlendirilecektir" diyor, "Sovyet Cumhu-
riyeti'nin Dogu'da oldugu gibi tüm dünyada uygulamaya bagladigi uzak
göruglü politikadan ötürü tegekkür borcunu" belirtiyor.20s
Sovyet yardimlarmm altmda kalmak istemeyen ve iliskileri güçlen-
dirmeyi amaçlayan Mustafa Kemal de Sovyetler'e gida yardimi gönder-
meyi dügündügünü Moskova Büyüke1çisi Ali Fuat Paga'ya bildiriyor, o
"gükran1arim"
da Çiçerin'eiletiyor, Çiçerin bunun için ifade ediyor.
Dikkat çeken husus, Mustafa Kemal Paga'nm bu g1da yardmum Kinm
ve Volga-Ural bölgesinde açhk çeken Kazak, Kirgiz ve Kirim-Kazan Ta-
tar çocuklarma göndermesidir. Yardimlar Samsun ve Trabzon'dan ge-
milerle Kinm'a tagmnugtir. Eylü1 1921'de Samsun'dan Karadeniz yoluy-
la gönderilen yardun, 80 ton nusir ve 800 ton diger tahillardan olugu-
yor. Bu gekilde birkaç defa gida yardmu gönderiliyor.206
Eylül 1921, Sakarya 2aferi... Rusya ile iligkiler ideolojik olmaktan çi-
kacak, devletten devlete diplomatik iligkiler haline dönügmeye bagla-
yacaktir. Bu degigim, Mustafa Kemal'in Bolgeviklerle yapt1g1 konugma-
larda görülüyor.

Bolgeviklerle Bolgevik diliyler


Mustafa Kemal Pa.ya'nm Moskova'daki Lenin, Stalin, Çiçerin gibi
Sovyet liderleriyle yaz1pmalarmi ve Ankara'daki Sovyet temsileileriyge
konugmalarim incelerken, askerî ve siyasi vaziyete dikkat etmek gerë-

204. Prof. Ergün Aybars, Turklye Cumhuriyeti Tarihi, i, sf. 55 I-557. Rus yardiroi hak-
kinda ayrica bkz. Stefanos Yerasimos, a.g.e., sf. 316-339. Yerasirnos'un belirttigi gibi, Sov-
yet 8üyükalçileri Abitov, Aralov ve Frunze Ankara'ya gelirken yanlarmda birkaç milyon
ruble yardimlarla gelmiglerdir! §amsutdinov, a.g.e., sf. 2l7-218. Çegitlikaynaklarda belir-
tilen yardim miktarlan için bkz. Bulent Gökay, Emperyalizm ile Bolgevizm Arasmda
Türkiye, sf. 148-l50. Gökay'a göre de Sovyetler'in gönderdigi altin miktari 10 milyon
rubleyi geçmez.

205. Samsutdinov,
a.g.e., sf. 2|8.
206. Yerasimos'tan aktaran, Standford Shaw, a.g.e., sf. \564-1565.
291

kir: Milli Hareket'in askerî gücü arttikça özgüveni de artrug, Mustafa


Kemal'in üslubu da buna göre degigmigtir! Rus yardimma widdetli ihti-
yaç duydugu, askerî durumun çok zay1f oldugu dönemlerde Bolge-
vizm'e çok iltifat eden, hatta kendisinin de Bolgevizm yanhsi oldugunu
söyleyen bir Mustafa Kemal... Sonra, zaferler kazamldikça "Bati'ya yö-
nelen" bir Mustafa KemaL.
Lenin'e yazdigi 26 Nisan 1920 tarihli üç paragrafhk mektupta dört
"emperyalizm"
dga terimini kullamyor, Azerbaycan'm Bolgeviklegtiril-
mèsini destekleyecegini bildiriyordu...
13 Eylül 1920'de, Bolgeviklerin adamlan olan "Mustafa Suphi Bey ve
"emperya-

Mehmet Emin Yoldaglara" yazdig1 mektupta da dört defa


"kapitalizm"le "iç-

lizm" ve ortak mücadeleden bahsediyor, Ankara'mn


timai inkilabi" yapmakta oldugunu, hatta kurduklan düzemn "Sovyet
idari teykilatmdan farksiz oldugunu" yaz1yordu.
22 Ekim 1920'de Sovyet Digigleri Komiseri Çiçerin'e yazdigi mektup-
"emperyalizm, "gibi

ta, burjuvazi, emekçiler, milletlerarasi sennaye Bol-


gevik terimlerini yedi defa kullamyor, Rus Devrimi'ni övüyordu. 22 Ka-
"ortak "ortak
sim'da "Yolda.yLenin"e gönderdigi mektupta idealler"den,
hedef"ten, "Rusya emekçi hallona derin hayranhk"tan bahsediyordu.207
14 Arahk'ta Stalin'e yazdig1 mektupta, Sovyet rejimmin "Müs1üman
halklara kargi izlemekte oldugu özgürlükçü siyaset" için tegekkür edi-
"kapitalizmin
yor, yok edilmesi için... Bati emperyalizmini y1kmak"tan
söz ediyordu.208
18 Arallk'ta "Lenin Yoldag"a yazdigi mektupta, Dagistan Sovyet
ÖzerkCumhuriyeti'nin kurulmasmdan dolayl "Dagistan'm bagims1zlig1-
m tamdigi" için tegekkür ediyor, bunun Bolgeviklerle Islam dünyas1
"kapitalizm"i
arasmdaki iligkileri olumlu etkileyecegini söylüyor, keza,
ve "Bati emperyalizmini.devirmekten ibaret olan mügterek gayemiz"i
vurguluyordu.209
Bu dönem Bakü Kongresi'nin yap11digi, Mustafa Suphi'nin Sovyet
Temsilcisi Upmal'la birlilste Türkiye'ye girig yaptigi, Dogu Harekâti'mn
sürdügü kritik bir sonbahar ve kig dönemidir.
Mustafa Kemal 1 Ocak 1921'de Ankara'daki Sovyet Elçilik Sekreteri
Upmal Angarski ile görügüyor. Bu ikinci görügmeleridir, ilk görügmeye
dair elimizde bilgive belge yok.
Mustafa Kemal'in Upmal'a ilk sorusunun ÇerkezEthem hakkmda
olmasi dikkat çekicidir. Belli ki, Ethem'in Bolgeviklerden destek alma-
smi önlemek istiyor. Upmal'a Ethem'in Istanbul hükümetiyle irtibat
kurdugunu anlatlyor. Upmal ise, orduda siyasetle ugragmanm serbest

207. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 10, sf. I I l.


208. a.g.e., sf. I60.
209. a.g.e., sf. 17L
292

biralolmasmi istiyor, amac açik, bu gekilde Bolgeviklerin Milli Ordu


içinde örgütlenmesine imkân yaratmay1 amaçhyor. Mustafa Kemal de
siyasetin orduya girmesinin sakmcalaruu anlatlyor. Zaten komünizmin
bilhassa orduya SIzmasma kargi Mustafa Kemal'in nasil hassas davran-
digHO
gÖrmngtÜk.
Upmal'm ordunun yoksul talamma siyaset yapma izni ver11mesini
söylemesi kargismda Mustafa KemaFin cevabi fevkalade ilginçtir

Komünist reformlara girigecegimiz zaman, kaybedecek bir geyi olma-


yan, fakat her geyi kazanan, bize inanmaya ve itaat etmeye ahynny su-
baylar ve askerler kesinlikle bizimle olacaklar ve kargidevrimci ayaklan-
malan bastiracaklardr...

Böylece ilerde komünist reformlar yapacagt izlenimini vererek Bol-


gevizm'e yakm görünüyor, aym zamanda, ülke içinde komünistlere si-
yasi çahyma izm vermeyecegim belirtiyor.
Mustafa Kemal, Turldye'nin Îslam dünyasi üzerindeki etkisini vurgulu-
yor, Fas'tan, Cezayir'den, diger Müslüman ülkelerden mektuplar aldigmi,
bu mektuplarda bir "Genel Müslümanlar Kongresi" yapmasmm istendigi-
ni anlatlyor, "Bati emperyalizmiyle sava¶ için böyle bir kongrenin toplan-
masi fikri bana da olumlu geliyor" diyor. Bu sözleriyle Bolgevik Rusya
kargismda, Îslam faktörünü kullanarak Türkiye'yi siyaseten güçlendir-
mek istedigi aç1ktir Upmal, Bakü'de yap11an Dogu Halklan Kurultay1'm
hatirlatarak Ankara'daki Müslüman kongresinin Moskova ve Bakü ile bir-
likte düzenlenmesini istiyor, Panislamizm'den çekindiklerini ima ediyor.
Mustafa Kemal'in cevab1son derece usta bir diplomat cevabidir:

Hayir, bu hareket Panislamist bir karakter tagmuyor. Panislamizm'i


biz kendimiz istemiyoruz. Biz bunu Sovyet hükümetiyle birlikte düzenle-
mek isteriz. Simdibu mesele üzerinde dügünüyorum, karar verdigim za-
man sizinle konugacagim!

Bön kaba bir Bolgevik olan Upmal, Mustafa Kemal'in cevabmda-


ve
"havuç

ki ve sopa"yl anlam1yor. Mustafa Kemal hem Bolgeviklere kagi


elinde Islam kozu oldugunu ima ediyor, hem Bolgevikler Türkiye'ye sä-
mimiyetle dost davramrsa kendisinin de öyle davranacagmi anlatiyor,
ama Upmal pek anlamam1g olmah ki, Upmal'm yardimcisi olarak gö-
rügmede bulunan Azeri Bolgevik N. Mamedov (Mehmedov) Mosko-
va'ya gönderecegi raporda gunlan yazacaktir:

Sovyet Rusya'mn daha fazla dikkatini çekmek ve gûvenini kazanmak


ve olugmakta olan ordusu için gerekli askerî teçhizati olabildigince kisa
sürede, büyük miktarda tedarik edebilmek için Kemal, büyük bir gizIilik
293

içinde ilkbahara dogru Ankara'da Müslüman kongresi toplamayi dügün-


dügünü ve bunun organizasyonunu Komintern'in üstlenmesini rica ede-
cegini bildirdi. Bu, Kemal'in attigi sadece siyasal bir adimdi. Gerçekten
bir Müslüman kongresi-dügünmüg ise, bu, sadece Bakü Dogu Halklan
Kurultayi'na kargi bir girigimdi.

amedov da görügmede Mustafa Kemal'in "Bolgevik oldugunu bir-


ka kez ima ettigini" yaz1yor.210.
Mustafa Kemal, kendisinin smirdigi ettigi komünistlerin Rus elçilik
elemanlanyla Türkiye'ye dönmesini de eleytiriyor, bunun önlenmesini
istiyor, Upmal da komünistlerden zarar gelmeyecegini söylüyor, ama
tabii Ankara'nm rahatsiz olduga mesajuu da al1yor.211

"Ben komünizm taraftanyrn!"


Upmal'm 24 Ocak 1921'de Türkiye'den ayrilmadan önce Mustafa Ke-
mal'le yaptig1 görügme çok daha ilginçtir. Mustafa Kemal'in hem dig
politikada Bolgevik Rusya'ya daha fazla yaklagtigi, hem içeride komü-
nizme karyl etkili tedbirler almaya yöneldigi bir dänemdir bu.
Evvela Mustafa Kemal "Buradan aynlmamza çok üzülüyorum" di-
yor, hâlbuki Upmal'1 Türkiye'den uraklaytiran Mustafa Kemal'in kendi-
sidir; bunu Erzurum Mebusu Durak Bey'in sorularma verdigi cevapta
kendisi Meclis'te açiklamigt1r.
Mustafa Kemal, Upmal'm almmasmi Moskova'dan istemigtir, çünkü
Upmal geldigi günden beri Türkiye'nin içiëlerine kanglyor; komünist
"içtimai
parti ve örgütlenmelerin serbest birakilmasim, inkdap" yapd-
masmi istiyor, ÇerkezEthem'le baglanti kuruyor, Mustafa Kemal'in de-
"tegkilat
yimiyle, diplomatik suurlan aparak yap1yor." Îlk Sovyet Büyü-
kelçisi olarak atanan Budi Medivani de, Mustafa Suphi'yle Kars'tan
Türkiye'ye giriyor, köylerde lazil bayraklar açarak, yerli komünistleri
örgütlemeye kalkarak Arikara'da bûyük rahatsizhk yaratlyor. Avciog-
lu'nun deyimiyle "Türkiye'deki Sovyet temsilcilerinin sorumsuz tutum-
lan" Ankara'yl bunlan geri göndermek gibi tedbirlere yöneltiyor.212
Ama Mustafa Kemal diplomatik olarak, Upmal'a gidiginden üzüldü-
günüsöylüyor tabii!
Bu görügmede Mustafa Kemal yine Ethem meselesini anlatlyor,
onun Yunan tarafma geçtigini bildiriyor, bu konudaki söylediklerini
"rica"
Moskova'ya iletmesini Upmal'dan ediyor. Mustafa Kemal'in diger
ricasi "Anadolu'ya silah yardummn hizlandmlmasi"dir. Mustafa Kemal,

210. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 294-295.


2I I. Skz. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 252-261, 293.
212. Dogan Avaaglu, Milli Kurtulug Tarihi, cilt 2, sf. 632-639.
294

Rus elçiliginm yerli komünistleri korumasm1 elegtiriyor, adeta ültima-


tom veriyor, Rusya'daki Müslümanlan hatirlatlyor:

Eger bize dost olan elçilik, iktidarmuzm altml oyarsa, biz buna sabre-
demeyiz ve dostluk nefrete d0nügür. Rusya'da komünist olmayan birçok
Müslüman var. Onlar (da) Moskova'daki Türk büyükelçiligine gelebilir-
"biz
1er ve diyebilirler ki, komünist olmadigmuzdan dolay1 aramyoruz.
Bizi burada saklaym." Eger bizim Moskova'daki elçiligimiz bu türden
suçlulan saklamaya baglarsa ne dersiniz!

"devrimci
Upmal, bir hükümet, sigman bir devrimciyi polise tes-
lim eder mi?.." geklinde savunma yapmaya ve Ankara'yi devrimci oI-
mamakla elegtirmeye kalkmca Mustafa Kemal yine sert bir cevap ve-
rtyor.

Bizim münasebetlerimiz iki ülkenin elçilerinin münasebetleridir, iki


devrimci komitenin münasebetleri degil!

Mustafa Kemal bundan sonra ayrmtill olarak gizli TKP'nin ve Halk


14tirakiyunFirkas1'mn faaliyetletini anlatlyor, gikâyet ediyor. Upmal da
komünistlerin tutuklanmasma örnekler veriyor, gikâyet ediyor... Mus-
"kimsenin
tafa Kemal komünist oldugu için tutuklanmadigmi" yikicihk
yaptiklari için, Milli Mücadele etrafmda gerçeklegmig fikir birligini
"ah-
bozmak istedikleri için tutuklandigim anlatiyor, Mustafa Suphi'nin
laks1zligiyla nam salmig biri" oldugunu söylüyor. Upmal ise Mustafa
Kemal'i.n bu sözlerine karg1 Suphi'yi savultuyor...
Mustafa Kemal eger siyasi amaç için gimdi Suphi'yi desteklerse, Er-
zurum halkuun kendisine kargi ayaklanacagru söylüyor ve diyor ki:

Sahsenben ve yoldaglanmdan birçogu komünizmin


taraftany1z ama
hâl ve partlar, bizim bu konuda susmam1z1 gerektiriyor. Eger ben yarm
komünist oldugumu açiklarsam benim tesirimden eser kalmaz...213

'
Mustafa Kemal "Rus komünistlerine kargi bir hareket yok, sade e
,

Türkiye'nin dahilî iglerine kançan Rus komünistlerine kargr bir hare-


ket var" diyerek aldiklan tedbirleri savunnrken qu tipik formülünü ifa-
de ediyor:

Anlamak gerekir ki, komünizm bile Türkiye'de bizim igimizdir1214

Mustafa Kemal kurdurdugu resmî TKP'yi de Upmal'a anlatiyor:

213. Mehmet Perinçek, Atatürk'ün Sovyetierie Görügmeleri, sf. 272.

214. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 273.


2 95

Benim bulunmadigun stralarda bizim burjuvalar Rus komünizmi aley- "ko-

hine tam bir firtma koparmiglar. Bunu duytmca geldim ve dedim ki,
münizm toplumsal bir meseledir... Ona kargi zor kullamlmasi sadece ha-
reketin büyümesine yarayacaktir. Halkm komünizmi tammasma imkân
saglamak, sonra halkm görügünü sormak gerekir." Ben bu amaçla Türki-
ye'de Türk Komünist Firkas1'm kurdum...

Upmal "Rus komünizmi yoktur, komünizm milletlerarasidir... Halk


Iqtirakiyun F1rkasfndan daha devrimci tegkilat yoktur..." diye konuqu-
komünizme ihtiyaç var" di-
yor. Mustafa Kemal ise "Türkiye'de özel bir
yerek cevap veriyor.215
Mustafa Kemal Sovyet Azerbaycamhdan Dogu Halldan Propaganda
yaptig129 Ocak 1921 günlü
ve Harekât Konseyi Yetkilisi Egba Yoldag'la
görügmede, Türklerde dinî hislerin dini kuran Araplardan daha güçlü
oldugunu, ama kendilerinin sultan fermanlarmm ve bazen yalanlarla
dolu olan geyhülislam fetvalarmm paçavradan bagka bir gey olmadigmi
gösterdiklerini, sultansiz yagarnay1 ögrenmekte olan Türkiye'de Cum-
huriyet yönetiminin kurulmakta oldugunu ama gimdilik bunun adim
"qûra"lar

koymadiklarim anlatlyor. Türkiye'nin hallan seçtigi tarafm-


dan yönetilecegini söylüyor.

Genel anlamda gunu diyebiliriz ki, bizim yönetim sistemimiz Bolge-


viklerinkine yatlandir. Bence aradaki fark gundan ibarettir: Sizde üst or-
ganlar, alt organlarm temsileilerinden olugturulur. Bizde ise bütün or-
ganlar halk tarafmdan seçilir...

Mustafa Kemal, Egba Yoldaga "Halifenin bizim elimizde olmasi ha-


linde onu silah gibi kuHanarak bütün Müslüman halklan Batfya karg1
mücadele için toplayabiliriz" diyor. "IIL Enternasyonal'in fikirlerinin
her devrimci tarafmdan alkigla kargilanacaimi" söylüyor. Bolge-
vizm'e ve Bolgevik Rusya'ya bu sempati selamlanm gönderirken, mil-
liyetçiligi de ihmal etmiyor; igte Mustafa Kemal'in Egba Yoldag'a söy-
ledikleri:

Ruslarm Bakü'yü almasi sirasmda tutuklama ve idamlar olduguna


ve Azerbaycan'm zenginliklerinin Rusya'ya tagmmasma iligkin haber-
ler gelmigtir. Türkiye'lle Müslümanlara kargi neredeyse katliam uygu-
lanmigt1r. Aynca Moskova'mn bazi siyasi adunlari bizi de gagtrtmakta-
dir. Biz Ermenistan'i yenmigiz. imdi Moskova, Ermenistan'm komü-
nist oldugu gerekçesini göstererek anlagma yap11masuu engellemeye
çahgiyOr.216

-29

2 I5. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 28 I I.

216. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 302.


296

Mustafa Kemal burada, 3 Arakk 1920'de Tagnak Ermemstam ile Tür-


kiye arasmda imzalanan Gümrü Antlaymas1'm, devrimle iktidara gelen
Ermeni Sovyet rejiminin tanimadigmi, Ankara'nm bundan büyük rahat-
s1zhk duydugunu hatirlatiyor.
Moskova ancak 13 Eylül'de Sakarya Zaferi'nin ka2amlmasmdan son-
ra Sovyet Ermenistam'mn Türkiye ile antlagma imzalamasma izin vere-
cek, 13 Ekim1921'de Kars Antlagmasi imzalanacaktir! Sakalya Zafe-
rihden sonra da Mustafa Kemal elbette Bolgevik Rusya ile dostluga hâ-
lâ önem verecek, yardim alacaktir. Ama artik Rus büyükelçileri kargi-
"dik"
smda daha konuyacaktir.

Zaferden sonra
Sakarya Zaferi'nin getirdigi ilk siyasi zafer, Fransa'nm 20 Ekim
1921'de imzalanan Ankara Itilafnamesi'yle (antlagmasi) Türk toprakla-
rmdaki iggaline son vermesidir. Fransa gibi bir devlet Itilaf Devletleri
safmdan çekilmigtir! Îngiliz ve Yunan politikalarma büyük bir darbe;
Türkiye için büyük bir baçandir bu.
Sakarya'da 22 gün 22 gece camm digine takarak savagan Mehmetçi-
ginaldigi ilk siyasi sonuçtur, Mustafa Kemal'i Gazi yapan savagttr bu.
Sovyet Temsilcisi Politbüro üyesi Frunze de 1921 sonunda, 25 Ara-
hk'ta, Sakarya Zaferi'nden üç buçuk ay sonra Ankara'da Gazi'yi ziyaret
ediyor. Görügme çok samimi bir havada geçiyor, ama Gazi, artik ide-
olojik degil, daha çok diplomatik bir dil kullamyor!
Mustafa Kemal, Frunze'ye, Fransa ile yap11an antlagmamn Sovyet-
ler'le dostlugu sarsmayacagnu, Türkiye'nin Bolgevik dostlugundan
caymasmm söz konusunu olmadigua söylüyor. Hatta Fransizlarla yapi-
lan antlagmanm mahalli bir ategkesten bagka bir gey olmadigma Frun-
ze'yi inandirmaya çahg1yor. Yerli komünistlerin komünist olduklan için
degil, Ethem yanhs1 olduklan için tutuklandigim söylüyor. Mesela Up-
mal'la yaptini konugmalardan farkh olarak kendisinin Bolgevizm yanh-
si oldugunu, komünist reformlar dügündügünü falan söylemiyor artik.
"adim
Sadece bir paragrafta, kurdugu yönetim geklini adim Sovyet sis-
temine yaklaytirdiguu" söylüyor.217

*
Frunze gerefine Ankara'da verilen ziyafette Mustafa Kemal'den sonra säz alan Kazan
kökenii Türkçu tarihçl ve dügunür Yusuf Akçura Rusça bir konugma yapti ve Rusya'dan, Rus
"halkçilrgrn
uygarligindan övgüyie söz etti. Rusya'yi anayurdu" olarak tanimladr. Tolstoy'La
kargilagtirdigiLenin'in "Dogu idealisdiginden ve mazlumiyetinden, Dogu'nun Bati'ya yani zul-
me nefretinden yaratilmig bir kahraman" oldugunu säyledi. Konugmasinin sonunda azinlik
(Rusya Türkleri) milliyetierinin Bolgevik rejimi sayesinde kültürel, slyasi ve ulusal özelliklerini
kazandiklanni belirtti. (François Georgeon, Türk MiHiyetçiliginin Kökenleri, Yusuf Ak-
çura, 1867-1935, Yurt Yayrnlari,Ankara, 1986, sf. l05. Akçura'nin bu konugmayr, änceden
Mustafa Kemarin iznini alarak yaptigini söylemekgerçekçi bir yaklagimdir.)
217. Mehmet Perinçek, Atatürk'ün Sovyetierle Görügmeleri, sf. 31 I-321.
297

Mustafa Kemal'in Sovyet temsilcileriyle yaptig1 görü meler, Sakar-


ya'dan sonra Büyük Zafer'e kadar gittikçe ideolojik-Bolgevik içerigi
azalan, politik-diplomatik içerigi agirlik kazanan konugmalardir. Meh-
met Perinçek bunlan Rus argivinden aktarruptir218
Sovyet Büyükelçisi Aralov'un 26 Subat 1923'te Moskova'daki Sovyet
Digigleri Komiser Yardimcisi Karahan'a gönderdigi rapor, Büyük Za-
fer'in nasil bir dönüm noktasi oldugunun igaretlerini veriyor. Îzmir Îkti-
sa Kongresi'ni izleyen Aralov, her geyden önce kongrede sosyalist bir
havamn bulunmadigim gözlemliyor. Aralov'un raporundaki en önemli
husus, Ìzmir Konsoloslugu'na yeni atanmig olan Golup Yolday'a ve ha-
mile egine Izmit ve Istanbul üzerinden Rusya'ya dönmesine Ankara'nm
bir türlü izin vermemesidir Aralov bunun için bizzat Ismet Paga'dan ri-
"pratikte

cada bulunuyor, Înönü ret anlamma gelen kaçamak" bir ce-


vap veriyor. Aralov raporuna devam ediyor:

Burada misafir olan Amerikan ve Fransiz gazetelerinin muhabirleri


serbestçe bu yoldan geçtiler... Diger acilen çözülmesi gereken meseleler
de çözülmemig durumda...

Izmir Sovyet Konsoloslugu Sivastopol ve Samsun arasmda askerî ge-


miler vasitaslyla haberlegmenm baglamasl için Ankara'dan izin istlyor, bu
"ticari
izin verilmezse seferlerle anlagmak imkânsizdir." Aralov bunun çö-
zülmemesinden de gikâyetçi. Hatta öfkesinden, raporunun bir yerinde
"Türkler, mantiksizhklarim, küstahhklarnu hissettiriyorlar" diyor n
Aralov'un sezgileri dogrudur. Izmir 1ktisat Kongresi Batfya verilmig
bir mesajdir, yeni Türlòye'de Bolgeviklere degil, Batiya benzemeye ça-
hgan bir rejim kurulacakti. Bu mesajla Lozan'da diplomasi masasma
otardugumuz Bati'y1 yumugatmay1. amaçhyordu Mustafa Kemal... Rus-
larla komgu olarak ve Karadeniz ülkesi olarak devletten devlete dost-
luga devam... Ama artik silah yardmuna ihtlyacumz yok. Batfyl yumu-
gatmak için Bat1'ya yaklagma zamam baghyordu.

Dogu ideali'nden Bati ideali'ne


"Reisicumhur Gazi Mustafa Kemal Paga Hazretleri"nin 27 Subat
1924'te, güven mektubunu sanan Sovyet Elçisi Suritz'e hitaben yaptig1
konugma ile tam üç yil önce Upmal Angarski ile Medivani lle, iki yll ön-
ce Abilov, Frunze ve Aralov ile yaptig1 konugmalar arasmda hiçbir ben-
zerlik yoktur. Nedir bu degigimin sebebi?
Kazamlmig olan Büyük Zafer'dir! Siranm Batihlagmaya gelmig olma-
sidir!

218. Mehmet Perinçek, a.g.e., sf. 312-3901.


219. Mehmet Perinçak, a.g.e., sf. 392-400.
298

Reisicumhur Mustafa Kemal, Sovyet Elçisi Suritz'e hitaben yapt1gi


"dostane
konugmada, sadece iki ülke arasmdaki hissiyat"tan bahsedi-
yor, büyükelçinin iyi niyet ifadelerine tegekkür edlyor, iki ülke arasin-
"saglamlagtirmak"tan
daki dostluk ve iyi kompuluk münasebetlerini
bahsediyor, o kadar.220
Bu konugmay1 herhangi bir ülkenin büyükelçisine, ingiliz Büyükelçi-
sine de yapabilirdi...
Gazi Mustafa Kemal Papa Milli Mücadele sirasmda "Dogu ideali"nin
gerçek bir kahramamdir...
Fakat Zafer'den, hele de Lozan'dan sonra ise, radikal bir Batihlag-
mamn önderidir!
Gazi Paga'mn, Cumhuriyet'in ilan edildigi gün Fransiz gazeteel Ma-
urice Pernot'ya verdigi uzun demeç bunun ilk ye en net igaretlerinden
"yakmhgi
biridir. Maksadmm Bati ile yeniden 141rmak" oldugunu söyle-
yen Gazi, Avrupa medeniyetinden bahsediyor:

Memleketler muhtelif fakat medeniyet birdir ve bir milletin terakkisi


için bu medeniyete igtirak etmesi lazimd2r Osmanh Imparatorlugu'aun
çökügü, Bati'ya kargi elde ettigi muzafferiyetlerden çok magrur olarak
kendisini Avrupa milletlerine baglayan baglan kestigi gün ba§1amigtir.
Bu bir hata idi, bunn tekrar etmeyecegiz...
Biz daima garktan garba dogru yürüdük...221

"bir
Gazi, aym konugmasmda hedefini Ayrtipa Türkiyesi, daha dog-
rusu Garp'a teveccüh etmig bir Türkiye" diye taminhyor artik, yani Ba-
tfya yönelmig bir Türkiye...
"kapitalizm,
Artik emperyalizm, burjuvazi" gibi Bolgeviklerin sev-
digi sözlerle konugmayacaktir, Kuran'dan ayetlerle bezenmig Îslami
konugmalan da giderek azalacak, özellikle 1925'ten sonra artik görül-
meyecektir.
Yeni Türkiye "Garp'a teveccüh etmig bir Türkiye" olacaktir...
Simdio büyük dönüm noktasmi, Büyük Zafer'i görmemiz lazundir.

220. Tam metin için bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt I6, sf. 223-224.
22 I. ASD, ll, sf 90-9!.
i

Garp Cephesi'nde zafer var

Pek kuvvetli olmanuza ragmen, siyasette pek hesaph ve 11mih bulunu-


'
ydruz... Herhalde meseleyi siyasetle halletmeyi tercih etmekteyiz. Ve ona
göre idare ediyoruz...1

Bagkumandan Mustafa Kemal, Izmir,22 Eylui l922

Milli direnig örgütleri


"ilk
Milli Mücadele'nin begler"inden Ali Fuat Papa, Sivas Kongresi si-
rasmda 9 Eylül 1919 tarthli Heyet-i Temsiliye karan ile "Bati Anadolu
Kuva-y1Milliye Umum Kumandam" olarak atanm10tir?
Dikkat; verilen unvan, "Cephe Kumandam" desil "Kuva-y1 Milliye
Umum Kumandam"dr.
Milli Kuvvetler anlanuna gelen Kuva-y1Milliye'nin iki anlaim var, bü-
tün milli kuvvetler, bütün Milli Mücadele...
Diger bir anlami daha var; milis kuvvetleri... Îçgallere kargi gerilla ya
da çete savagi yapan direniççi milislere Kuva-y1 Milliye (millikuvvet-
ler) deniliyor. ÇerkezEthem gibi, Ege'deki efeler gibi... "Çete,müfreze,
milli müfreze, mücahidin, tabur, alay" da deniliyor; genel adlari Kuva-yi
Milliye...
Ali Fuat Paga'nin görevi hem bu milis kuvvetlerini merkezî bir ku-
manda altma almak, hem Yunan ordusuyla savagacak düzenli orduyu
·

tegkilatlandirmak.-
Milli direnigler Mondros Mütarekesi ile baglad1; öncelikle de Erme-
nistan'a verilmesi planlanan Dogu vilayetlerimizde (Vilâyât-i Sarkiye)
ve Yunanistan'a verilmesi planlanan Ege illerimizde. Bunu Fransiz ig-
galine kargi Marag, Antep, Urfa ve Adana'da milis direniçIeri izledi.
Mills anlammda Kuva-y1Milliye gruplari içinde Demirci Mehmet gibi
efeler, Egref Kupçubagi gibi komiteciler, Binbagi Kâzim, Tegmen Kadri
gibi subaylar var.
Sivas Kongresi toplanmcaya kadar dogu ve batt illerimizde 15 milli
"Kongre" örgütlenmesi yap11m14, çok sayida silahh milis teykilati kurul-

I. Tam metin için bkz. ATTB, sf. 484, Bütun Eserleri, cilt 13, sf. 317.
2. Heyet-i Temsiliye'nin 2 numarali kararider, atama "Kongre heyetince" yapilmigir. Bekir
Sitki Baykal, Heyet-i Temsiliye Kararlari, sf. I-2.
500

mugtu: Kars, Ardahan, 'Itabzon ve Erzurum'da; Ìzmir,Bahkesir, Nazilli,


Alagehir ve Mugla'da kurulan milli çûra
ve kongreler...
ÇerkezEthem Müfrezesi, Gökbayrak Müfrezesi, Müdafaa-i Vatan Ta-
buru, ÇelikAlay, Yahya Kaptan Çetesi,Topal Osman Çetesi...
Bunlarm hepsi merkezî bir ärgütlenme olmadan kendiliginden orta-
ya ç11muysivil direnig kongreleri ve milisleridir.
Mustafa Kemal, düzenli ordu için cephe kumandanhklan olugturma-
y1 dügünüyor Ali Fuat Paga'nm "Garbi Anadolu Kuva-yi Milliye Umum
Kumandam" unvam ile görevlendirilmesi, Garp Cephesi'nin kurulugu-
nun ilk admudir. Böylece bati illerindeki
"millî
cepheler" tek bir Batt
Cephesi kumandasi altmda birlegtirilecek.3
Sark'tazaten kuvvetli bir kolordu ve bagmda Kâzim Karabeldr gibi
muktedir bir kumandan var. Milli Mücadele'nin milli suurlarim121 çizen
ilk zaferinin Dogu'da kazamldigim gõrdük. .

Bati Cephesi'nde, May1s 1919'da 1zmir'in iggalinden baglayarak


Eylül 192fdeki Sakarya Savagi'na kadar geçen 2 yll 5 ay, tarihimizin
en istiraph dönemidir; Ankara'ya kadar Bati Anadolu Yunan iggali al-
tmdadir!
Bu ach dönemde Ali Fuat Paga, Garp Cephesi'nde disiplinsiz ve egi-
timsix milislerle, özellikle ÇerkezEthem kuvvetleriyle birlikte çahqiyor.
IngilizlerAnkara'ya kadar demiryollarma hâkim olarak Anadoln'nun
dogusu ile batisi arasmdaki irtibatt kesihneyi planhyorlar. Böylece BatL
Anadolu'daki Kuva-yi Milliye milisleri Dogu Cephesi'nin desteginden,
Heyet-i Temsiliye'nin, Mustafa Kemal Paga'nm yönetiminden mahrum
kalacaklar; Yunan ilerleyigi kolaylagacak, barig gartlanm kabul ettir-
mek mümkün olacakttr!
Ingilislerin bu planma paralel olarak, Anadolu'daki iggali daha ya-
kmdan sevk ve idare etmek isteyen Atina, Yunan L Ordusuhun Karar-
gâlum 28 Subat'taSelanik'ten Îzmir'e naklediyor!
Umum Kuva-yi Milliye Kumandam Ali Fuat Papa, bu Îngiliz plamm
çikmaza sokmak için 1920 Mart'mda Yunanhlara kargi iki defa askerî
harekât düzenliyor: I. ve IL Eskigehir Harekâtlan... Baganh da oluyor.
Heyet-i Temsiliye Ali Fuat Paga'yl telgrafla tebrik ediyor.
Ancak kuvvetlerinin, özellikle ÇerkezEthem'e bagh birliklerin disip
linsiz hareketleri giderek sorun olmaya baghyor. Halka kargi kötü ve
mütehakkim davramyorlar, zorla para topluyorlar, gasp yap1yorlar. Bu
davramplar Milli Hareket'in itibarma büyük zarar veriyor.
Ege'de de Yunan iggaline kargi çete harbi veren efe ve çetelerin bazi-
lan, biraz gasp duygusuyla, biraz adamlarmi beslemek ve masraflarmi
kargilamak için halktan zorla para topluyorlar, kötü davramplara giri-
yor. Öyleki, çetelerin egraf ve halk üzerindeki baskismm artmasi, düg-
manm ekmenine yag süren bir etki yaratlyor, hatta bazi yerlerde halk
3. Bkr. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 208-212.
301

bu çetelere kar i düzenli Yunan ordusunu tercih eder hale geliyor!4


Mutlaka bu çeteleri düzenli ordu disiplini altma ahp eritmek lazim,
ama direniyorlar!
Bagka bir s1kmt1, daha dogrusu bag belasi, batt illerinde yayllan iç is-
yanlar ve ingilizlerin istegiyle Damat Ferid hükümetinin düzenledigi
Hilafet Ordusu veya Kuva-yi lnzibatiye gibi çapulcu kuvvetlerin yaptig1
tahribattir.
Bu durum kargismda arbk "Umum Kuva-yi Milliye Kumandanhgi" yet-
m1yor. Askerî bir Garp Cephesi Kumandanhgi kurmak, iç isyanlan basti-
nrken, Kuva-yi Milliye milislerini disiplin altma almak ve aynt zamanda
Yunan iggal ordusuyla savagacak düzenli orduyu hazirlamak gerekiyor.
3 Nisan 1920, Albay Ismet (Inönü) Îstanbul'dan Ankara'ya gelerek
Milli Mücadele'ye katihyor. 27 Nisan 1920, Fevzi Papa (Çakmak)Milli
Mücadele'ye katilmak üzere Ankara'ya geliyor ve Mustafa Kemal Papa
tarafmdan askerî törenle kargilamyor.
.
Meclis'i açarak siyasi ve idari yönetimi kurmug olan Mustafa Kemal
Papa, Fevzi Paga'yi Mini Savuntaa Bakanhgl'na, Albay Ismet Bey'i Ge-
nelkurmay Bagkanhg1'na getirerek merkezî askerî örgütlenmenin de
üst yönetimini olugturuyor.
15 Hariran 1920, Karabekir'in unvam $arkCephesi Kumatidam oluyor.
22 Haziran'da Bursa ve Ugak yönünde geligecek Yiman taarruzu bag-
hyor. Iki hafta sonra, 8 Temmuz'da Bursa'yi ele geçirecek olan Yunanh-
Iar, 20 Temmuz'da Trakya'y1iggal edecektir!

Garp Cephesi kuruluyor


24 Haziran 1920'tie Garp Cephesi kuruluyor. Kumandan, Ali Fuat Pa-
ga'dir.
Hele de Bursa'mn dügmesi! Osman Gazi'nin gehri! Meclis elbette öf-
keli ve hüzünlü. Meclis kürsüsü matem alameti olarak siyah bir örtüyle
-kurtanlmea

kapat1hyor; ancak Bursa kaldmlacaktir.


Ali Fuat Paga'nm ilk igi düzenli ordu birlilderinden olugan Batt Cep-
"mükemmel"
hesi'ni kurmak, Eskigehir'deki demiryolu atölyesinde si-
lah imalatml harekete geçirmek ve Kuva-yi Milliye milislerini düzene
sokmaktir... Ali Fuat Papa gunlan yaziyor.

Kumandanlann gayret ve himmetiyle bu cephede mükenunel bir di-


siplin tesis edilmigti. Dügmanlannuz kendileri için çok tehlikeli olacak
bu milli orduyu ylpratmaya ve dagitmaya çahqnuglar, fakat muvaffak
olamanuglar<h.5

4. Ilhan Tekeli-Selim Ilkin,"Bölgesel Kurtulug Savagi'ndan Ulusal Kurtulug Savagi'na".


Cumhuriyet'in Yayinlari,2003, sf. 176-l77.
Hara, ciit I, Istanbul BilgiÜniversitesi
5. a.g.e., sf- 536.
502

Gerçi Yunan ilerleyigi durdurulamayacak, Ankara yakmlarma kadar


gelecektir, ama Anadolu'yu iggalden kurtaracak Garp Cephesi giderek
güçlenecektir.
Yunanhlara kargi ufak da olsa bir zafer kazamlmasi bu igi kolaylagti-
racak... Ali Fuat Paya'mn aklmdaki hedef Gediz'deki Yunan kuvvetleri-
ni bir baskmla imha etmektir. Fakat Genelkurmay Bagkam Îsmet Bey,
her zamanki gibi ihtlyathdir; böyle bir baskm için cephanemizin yeterli
olmadigim, belli bir güce ulagtiktan sonra baskm yapmak gerektigini
savunuyor. Ali Fuat Papa buna ragmen 22 Ekim'de ÇerkezEthem kuv-
vetlerinin de destegiyle Gediz harekâtru baglat1yor.
Ve maalesef baçansiz oluyor!6
Fakat kamuoyuna baçanh olarak gösteriliyor; milli morali yükselt-
mek için tabii! Meclis'te 27 Ekim'de yaptig1 konugmada Genelkurmay
Bagkam Ismet Bey, "Ordumuzun dügman aleyhine mühim bir faaliyet
gösterdigini, esash bir muvaffakiyet sagladigim" söylüyor! Mustafa Ke-
"garp
mal Paga da bu ordusunun kahramanca bir baçansmi" telgrafla
kutluyor!7
Aym Ismet Inönü, sonradan anlatacag1 Hattralar'mda Gediz Taarru-
"baçanh
zu için olmadi" diye yazacak, Ali Fuat Paga'mn bu yüzden
Cephe Kumandanhithdan ahmp Moskova Büyükelçiligihe, kendisinin
_

de Garp Cephesi Kumandanhgi'na atandigmi anlatacaktir!8


"esash "kahramanca
1920'de elbette o zaman bir bagari" ve bir baga-
n" diye göstereceklerdi. Savag sadece silahli çarpigma degil, aym za-
manda psikolojik harekâttir çünkü...
"zaman"a
Demek ki tarih okurken bakmak lazim...
Gediz Taarruzu'ndan sonra Mustafa Këmal Paga, Ali Fuat Paga'yi Mos-
kova Büyükelgiligi'ne tayin ediyor. Çokgenig bir alam kapsayan Garp
Cephesihi ikiye bölüyor. Batt Cephesi Kumandanhšfna Îsmet Bey'i, Gü-
ney Cephesi Kumandanhgtna Albay Refet (Bele) Bey'i getiriyor.9
General rütbesinde komutanlar varken neden Cephe Kumandanh-
na Albay Îsmet Bey?.. Bunun aske1î sevk ve ídare yönünden sebeple-
ri olabilir. Ama Mustafa Kemal Paga'nm Istildâl Savagfm tegkilatland1-
nrken aym zamanda yarmki inlolap kadrosunu kurmaya özen gösterdi-
i, devrimler döneminde yüzde yüz kendisine bagh olacak bir askg^
kadroyu daha savag sürerken kurdugu dügüncesi yabana atilamaz. &

6. Gediz Taarruzu hakkinda ayrintili blr inceleme ve analiz için bkr. Sabahattin Selek, Milli
Mücadele, II, sf. 120-128; Ayfer Özçelik"Gediz Taarruzu", Atatürk Aragtarma Mer-
kezi Dergisi, cilt Vli, sayi 21, Ankara, 1991, sf. 58|-589.
7. Bkz. Ismet inönü, Hatiralar, sf. 203-207; Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatira-
Iari, sf. 537-550; Mustafa Kemal'in kutlamasindaki orilinal terim, "Garp ordusunun muvaf-
fakiyet-i kahramananesi"dir.
8. IsmetInänü, Hatiralar, sf. 204.

9. Bkz. Nutuk, sf. 336 vd.


303

bay Ismet'in emrinde bir göreve atanmasim eleptiren General Ali lhsan
Papa, Mustafa Kemal'in Cumhuriyet'i ilan etmek, hilafeti kal-
"ileride

ve inkilaplar yapmak tasavvurlarmi


islahat
dirmak ve birçok içtimai
besledigi içîn" kendisine mutlak itaat eden bir isim olarak Albay Îs-
met'i atadigim yaziyor.10

I. önü
getirildigi
asun 1920'de Ismet Bey Bati Cephesi Kumandanhši'na
iki gerçek vard1r: Yunan ilerleyigini durdurmak için
zaman, gösüken
elde yeterli kuvvette düzenli ordn yoktur... Düzensiz Kuva-yi Milliye
milisleri, yani Ethem ve Demirci Efe birlikleri ise kanun nizam tam-
isyam kolay bas-
maz davramplarlyla art1k zararh oluyor! Demirci Efe
tinhyor. Ama Ethem'i bast1rmak o kadar kolay degil; kalabakktir, Ye-
gil Ordu gibi siyasi bir hüviyet de kazanmietir, Meclis'te taraftarlari
vardir.
Yunan taarruzu kargismda cephelerdeki çözülme bu milisleri daha
da pervas1z hale getiriyor.11
"Milis" ruhu artik Milli Mücadele için zararh oluyor! Kemal Papa, cep-
he kumandanlari Ismet ve Refet beyleri çag1rarak kesin emir verlyor

Süratle düzenli ordu ve büyük süyari kitlesi vücuda getirmek!

Artik Meclis'i, kumandanlan tanunayan, halka kargi bir sorumluluk


çeteler"e son vermek bir zarurettir! Mustafa Kemal
"milli

duymayan bu
Paga'nm sözleriyle, tegkilat fikrini ve siyasetmi y1kmak" zo-
"düzensiz

runlu hale gelmigtir.12


Bu, Demirci Efe ve ÇerkezEthem milisleriyle Yegil Ordu için sonun
baglangicidir.
Düzenli ordu önce Demirci Efe'yi, sonra ÇerkezEthem kuvvetlerini
etkisiz hale getiriyor. Harekâti Ïsmet ve Refet beylere bagh kuvvetler
yürütüyor. Ocak 1921'de artik milisler dagitilmigd.13
Yunan ileri harekâti ise devam ediyor, geri çekiliyoruz! Çarp1pmak
için silah ve cephane gücü olmayan Mustafa Kemal, askerlik biliminin
bir kuralmi uyguluyor: Dügmani ana karargâhmdan ve ikmal merkezle-
rinden uzaklagttrmak, içeriye dogru çekmek, yormak... Yunan harp ta-
rihi göyle anlatacaktir bunu:

10. Ali ihsan Sâbis, Harp Hatiralarim, cilt 5, Ankam, l95 I, sf. 198, 201.

I I. Cephelerdeki çökuntu ve çözülme için bkz. Sabahattin Selek, Milli Mücadele, ll, sf.
84, 102 vd.
12. Nutuk, sf. 337.
13. Sabahattin Selek, Milli Mûcadele, cllt II, sf. 133-l78.
304

Türk ordusu hiçbir yerde devamh bir cephe tutmad1. Buna ragmen
hiçbir yerde baskma ugratilamadi. Taarruz eden Yunan kollari Türkleri
çevirmeye ve büyük ölçüde esir almaya muvaffak olamad11ar. Iki tarafin
da kay1plar1 fazla olmadi. (Îlerleyen)
Yunanhlarm eline geçen ganimetler
de önemsizdi.14

Napolyon ordulanyla Alman ordulari Rusya derinliklerinde eritilip


bozguna ugratilmamig miydi? Öyleigte...
Bu gekilde Türk ordusunun çekilmesiyle, Afyon, Ugak ve Bursa'y1
ele geçiren Yunanlilar Eskigehir'in kuzey batismdaki Inönü mevkiine
gelmigtir. Yunan ordusu Izmir'deki karargãhmdan 400-500 km uzakla-
garak Orta Anadolu'ya girmig bulunuyordu! Bunu neden göze alnugti?
Siyasi sebep, Venizelos'un devrilmesiyle ülkesine dönen Kral Kons-
"askerî

tantinos Avrupahlara zafer" göstermek


ptiyordu,böylece bang
gartlarmda Yunanistan lehine yeni bir geyler koparmay1, mesela Îstan-
bul'un uluslararast yönetimi.nde söz sahibi olmay1 planhyordu. Böylece
iç politikada da güçlenecekti.
Askerî sebep ise, Yunanhlar Türk milli kuvvetlerini olabildigince
Ege'den uzaklagtirarak iggalleri altmdaki bölgeyi askerî balomdan gü-
venli hale getirmek istiyordu.
Garp Cephesi'udeki Türk askerî birliklerinin ÇerkezEthem olay1 ile
ugragtignu Yunanhlar biliyordu, ama taarruzlarmm asil sebebi, ordu
Ethem'le meggulkeit saldinp sonuç almaktan ziyade, Yunan iç politika-
siyla ve askerî yönetimiyle ilgili sebeplerdir. Yunan ilerleyiginin Ethem
olay1 ile dogrudan bir ilgisi yoktur.15
Çarpigmaneden Inönü denilen yefde oldu? Îsmet Papa, Hattra-
lær'mda Marmara Bölgesi ile Iç Anadolu'yu baglayan yollarm kavgak
yerinin Înönü mevkii olduguna dikkat çekerek, muhtemel bir Yunan ta-
"derinlemesine
arruzunu burada kargilamak için önceden kademelen-
mig" savunma hatlan olugturdugunu anlattyor. Gerçekten ilk çatigma-
da güçlü Yunan kuvvetleri kargismda Türk ordusu ikinci savunma hat-
tma çekilecektir. Türkler çarpigma için bu gekilde Inönü mevkiini se-
çip hazirlanrupti, ama çarpigmanm zamanru Yunanhlar seçecek, çün-
kü istedikleri zaman saldiracaklardir. 6 Ocak'ta Bursa'dan baglayan
nan harekâti Eskigehir'e, Ugak'tan baglayan Yunan harekâtl ise Afyonk
dogru ilerliyor. Îki Cephe Kumandam Ismet ve Refet beyler bir araya
n-
gelerek Ethem'e yönelik harekâti birakip Yunanhlan yollarm kavgak
noktas1 Inönü'de kargilamaya karar veriyorlar..
Yunan birliklerinin iki kolu üç günlük yürüyügten sonra 9 Ocak

14. Sabahattin Selek, a.g.e., II, sf. 84.


15. Sabahattin Selek, a.g.e., sf. 180-182. (Nutuk'ta ve resmi tarihte Yunanlilarin Ethem
olayindan yararlanmak için taarruza geçtiginin yazildigina dikkat çeken Selek'e göre, bunlar
"zoraki "tamamen

açiklamalar"dir, yanlg"tir. }
305

1921'de Inönü mevkiine geliyor, üçüncü kol gecikiyor. Türk birlikleri 9


Ocak akgami Înönü'deki mevzilerine ulaglyor. Înönü mevkiinde çarpi-
gacak ordulardan Yunan tarafmda 472 subay, 15 816 er, 12 500 makineli
tüfek var. Türk tarafmda 417 subay, 8 500 er, 6 000 makineli tiifek var.
10 Ocak sabalu Tunan hücumu... Sis, savagi yavaglatlyor. Sis kalkuk-
tan sonra Yunan kuvvetleri Türk cephe hatumn merkezî lasruna saldi-
riyor. Türk cephesinin çegitli kanatlan arasmda irtibat yok! Saat
16 O'da dügman Înönü mevzilerini tamamen ele geçiriyor! Türk birlik-
len 15 km gerideki ikinci savunma hattma çekilip orada mevzileniyor.
Fakat Yunanhlar ileri harekâta devam etmeyerek duruyor! Gece sakin
geçiyor, Ve sabah oluyor; hiçbir hareket yok! Îsmet Bey, Yunanhlarm
yeni bir taarruz için hazirlandiklanm samyor. Ama gelen raporlar ve çi-
karilan keqif timleri Yunanhlarm çekildigini bildiriyor! Yimanhlarm
Bursa yönünde çekildigini ögrenen Îsmet Bey, takip emri veriyor, tabii
"yeneni,
uzun boylu bir takip de yapilruyor. Böylece I Înönü sava¶1,
yenileni olmayan bir muharebe" olarak sona eriyor, ama tarihimize za-
fer olarak geçiyor; Yunan tarihinë de Yunan zaferi diye geçiyOrl16
Kemalist yazar Yakup Kadri, Refet Paga'nm L Înönü Savagl'yla ilgili
olarak Ismet Paga'ya yönelttigi agir elegtirileri ve savag sirasmda Ismet'in
"gâglunhk
ve tereddüt içinde bocaladigi" geklindekiiddiasmi hak verir bir
üslupla anlatir Falih Rifla'ya göre de Îsmet baçansizdir?
Tabii yine moral faktörii devreye giriyor ve Mustafa Kemal Papa, Bi-
rinci Înönü zaferini kutlamak için hemen ertesi gün, 11 Ocak'ta ."Erkâ-
mharbiye-i Umumiye Reisi ve Garp Cephesi Kumandam Îsmet Beye-
fendi"ye kutlama telgrafi çekiyor

Înönü Meydan Muharebesi'nde Bati Cephesi birliklerinin ugurlu ve


kahredici kumandamz altmda kazandildari kati galibiyetten sonra zât-1
devletlerine ve kahraman ordumuzun bütün kumandanlanyla subaylarl-
na ve erlerine Büyük Millet Meclisi'nin kalbî tebriklerini takdim ve bu
muvattakiyetin mukaddes topraklarimizi dügman istîlasmdan tamamen
kurtaracak olan kati zafere hay1r11bir baglangiç olmasim Allah'm hítfun-
dan tazarru' eyler ve igbu tebriklerin umum Garp ordusu etlerine ve su-
baylarma iletilmesini rica ederim.

"psikok>jik
Burada, Gediz Taarruzu gibi, harekât" yani orduya ve mille-
"küçük

te moral faktörü çok õnemli. Înönü'nän kendistnin anlattig1 gibi,

I 6. Bkl. Sabahattin Selek, a.g.e., lí, sf. [85-IIB9.KemaEisttarihçi Sahhi Sonyel, l. lnänüSava-
ifnda "Yunan ordusuna buyuk bir darbe" indirikigini yazryor. (Türk Kurtulug Savap ve
Dig Politika, ll, sf. I 17). Ismet Inönü'nün kendt anlaumt için bkz. Hattratar, sE 230 vd.
I 7. Y. K..Karaosmanoglu, Politika'da 45 YA sf. 32-33. F. Rikt Atay, Çankaya,sF 296-297.
"eltä-i
*
Metinde ilahlyeden tazarru"dur- ah*mlemflarindan niyar etmek demektir.
18. A"FTB, sf. 384.
306

çapta da olsa böyle bir muharebeyi kazanmaya mecburduk." Yeni tegkil


edilmekte olan orduya güven arttigt gibi, dig siyasette de büyük tesiri ol-
mug, Itilaf Devletleri Ankara'yi tammaya mecbur olduklarmi daha iyi his-
setmig, Ankara'yi Londra Konferansina çagirmaya karar vermiglerdir As-
kexî balamdan "kazanam olmayan" bu savagi, siyasetçi Mustafa Kemal si-
yasi bayan için gerçek bir vesileye dönügtürmeyi bagarmigtir 19
Bati Cephesi Kumandam Albay Îsmet Bey, bu savag üzerine tuggene-
rallige yükseltilmigtir.
24 Subat'ta Batih Müttefiklere sunulan Îngiliz raporunda, Yunanis-
tan'da Kralc11arm savapi devam ettirmeye mali gücünün olmadigi, Ba-
ti'dan da yeni kredi alamayacaklan belirtiliyor, "Yunan ordusunun sa-
vag gücüne dayandir11acak bir politikaya bel baglama ne derecede gü-
venilir?" diye soruluyor ve Înönü mevkiindeki çarpigmada Türk ordu-
sunun Yunan ordusunu Bursa'ya dogru geri çpkilmeye mecbur ettigi
belirtiliyor. Ingiliz istihbarat raporu, artik Istanbul hükümetiyle birlikte
Ankara hükümetini de Londra'da toplanacak barig konferansma çagir-
mak gerektigini vurguluyor.20

Londra Konferans1

L Inönü Savagi, Batihlara en azmdan Yunanhlarm kolay ilerleyeme-


yecegini göstermigtir. Îngilizleri "barig gartlarmda belirli iyilegtirmeler"
yapmak üzere Ankara ile masaya oturmaya yönelten diger etkenler,
Ankara'nm Moskova ile sicak ili kileri ve Islam dünyasmdaki geligme-
lerdir; bunlari görmügtük.
Itilaf Devletleri adma Ingiltere,25 OcaÌ<'ta gänderdigi bir yazlile Türki-
ye'yi 21 Subat1921'de Londra'da baglayan bang konferansma davet edi-
yor. Davet Îstanbul hükümetine gönderiliyor, ama Mustafa Kemal'in ken-
disinin veya görevlendirecegi bir temsileisinin de gelmesi isteniyor.
Sadrazam Tevfik Papa, bu daveti 27 Ocak'ta telgrafla Mustafa Kemal
Paga'ya bildiriyor Mustafa Kemal anhyor ki, dik durursa Bat1hlara ken-
di gartlarm1 dikte edebilir! Dik duruyor, tek megru hükümet olarak An-
kara kabul edilmedikÇe konferans1 tanunayacagim bildiriyor. Mustafa
Kemal'in Tevfik Pa.ya'ya 28 Ocak 1921 tarihlí cevabi göyle bag11yor:

Milli iradeye dayanarak Türkiye'nin mukadderatma el koymug olan


yegâne megru ve bagunsiz hâkim kuvvet, Ankara'da devamh toplant1ha-
linde bulunan Türkiye Büyük Millet Meelisi'dir Türkiye ile alakah bütün
meselelerin halline memur ve her türlü haricî münasebetlerde muhatap,
ancak igbu Meclis'in hükümet heyetidir.

19. ismet inänü'nün I. inänuSavagini tafer olarakgösteren ve zafer olarak algilanmasinando-


siyasi sonuçlari cogkuyla anlatan ifadeleri için bkz. Hatiralar,
gurdugu.pozitif sf. 230-236.
ingilixBergelerinde Atatürk, cilt 3, sf. 72.
20. Bilal Simgir,
307

Istanbul'daherhangi bir heyetin hiçbir balumdan megru ve hukukî bir


vaziyeti yoktur. Dolayisiyla böyle bir heyetin kendine hükümet namru
vermig olmasi, milletin hâkimiyet hukukuna aç1kça aylandir ve buna
izin verilemez...
Îstanbul Heyeti'ne diigen vatanî ve vicdanî vazife derhal millet ve
memleket namma megru muhatap tek hükümetin Ankara oldugunu ka-
bul ve ilan etmektedir...

mustafa Kemal rest mi çekiyor? Hay1r. Burada onun inisiyatif alma


konusundaki büyük kabiliyetini ve siyasi zekâsm1 görüyoruz. Henüz
daha hiçbir büyük askerî zafer yoktur, ama siyasi inisiyatifi tamamen
eline almigtir. Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin tek megru temsilci
"teblig"
oldugunu etmektedir. Bunu kabul ettirecektir de!..
Dikkat çeken bagka bir husus da, Mustafa Kemal'in, henüz askerî
alanda büyük bir zafer kazamlmadigi halde, barig gartlarmda geri adim
atmamasidir. Nihai bir zaferle ne kazamlabilirse, gimdi de onu istemek-
tedir! Telgrafmm devaru Lozan'm habercisi gibidir:

TBMM hükümeti, barigi büyük bir ciddiyet ve samimiyetle arzu ettigi-


ni ve yalmz hukuk-u milliyesinin (millihaklarmm) tanmmasim talepten
ibaret partlatuu mükerrer olarak ilan ve igbu hukulam tasdiki halinde
teklif olunacak müzakereleri kabule hazir oldugunu beyan eylemigtir. Iti-
laf Devletleri Londra'da yapacaklan konferansta Sarkmeselesini adalet
vermigler ise davetlerini TBMM hü-
ve hak dairesinde halletmeye karar
kümetine dogrudan dogruya yöneltmelidirler. Belirtilen partlar dairesin-
de vuku bulacak davetin TBMM hükümetitarafmdan lyi kabul edilecegi-
ni tekrar beyan eyleriz.21
I
Sadrazam Tevfik Papa Mustafa Kemal'e gönderdigi cevapta konfe-
ransa Ankara temsilcisi ile birlikte katilmay1 teklif ediyor. Fakat Mus-
tafa Kemal geri adun atnuyor. Bu durumda barig konferansmm çikma-
Ankara ile arast lyi
za girmesini göze alamayan taraf, Batihlar oluyor.
olan Îtalya vasitas1yla dogrudan Ankara hükümetini Londra'ya davet
ediyorlar. 21§ubat'ta baglayan konferans 11 Mart'a kadar devam edi-
yor. Osmanh heyetinin bagkam 80 yagmdaki hasta Sadrazam Tevfik
Paga'dir, Ankara heyetinin bagkam Digigleri Bakam 54 yagmdaki Bekir
Sami Bey'dir.
Londra Konferansi'ni, orada delege olarak bulunan milliyetçi Nihad
Regad Bey anlatiyor:

Konferansm ilk oturumu aç11digi gün henüz nekahet devresine giren


yardunlarla getirdiler. Çok
pagayi toplanti salonuna kollarmdan tutarak

21. Nutuk, sf. 37l.


308

yorgun ve rengi uçuktu. Gösterilen yere oturduktan sonra dizlerini bat-


taniye ile sardilar.
Seksen yagma gelmig olan bu zat, heyecan ve teessür içinde Frenk de-
legelerinin kargismda yerini ahnca bu manzara orada toplanan bütün he-
yetler üzerinde derin bir tesir yaratta. O yagta ve henüz yatakta istiraha-
ta muhtaç bir vaziyette, miDetinin hak ve gerenni müdafaaten konferans-
ta isbat-Ivücut ederek vatam namma adalet talebinde bulunmaya tegeb-
büs etmesi, orada bulunanlan heyecanlandirdi...22

Ve Tevfik Papa konuquyor

Türkiye namma mütalaa beyan etmek hakki, milletin itimadru haiz


olan Anadolu Heyeti'nindir. Sözü Bekir Sami Bey'e b1raklyorum.23

Bu sözlerle Osmanh Devleti siyaseten ölmûç, yerini siyaseten yeni


Türkiye almigttr. Îkinci Meyrutiyetten beri dört defa sadrazamhga gel-
mig olan Tevfik Papa zaten son Osmanh sadrazamidir, saltanatm kaldi-
rilmasuu takiben 4 Kasim 1922'de istifasiyla Osmanh hükümeti huku-
ken ve fiilen de tarihe kangacak, genç Ankara bütün Türkiyehin hükü-
meti olacaktir.
Tevfik Paga'nm bu tavrim Ankara'daki Kemalistler dav-
"yurtsever"

ramy olarak niteliyor.24


Tarih dönüyor artik!
1920 sonlarmda Karabekir'in
$arkharekâtiyla dogu suurmm çizil-
mesi... 1921 baglarmda L Inönü'de Yunan ordusunun ilk defa geri çekil-
mesi, "Halkçihk Program1" olarak Meclis'e sunulan ilk Teykilat-i Esasi-
ye Kanunu'nun, milli hükümetin ilk anayasasi olarak kabulü...
Ve Londra Konferans1hda Türkiye'nin tek temsilcisinin Ankara hü-
kümeti oldugunun tescil edilmesi... Londra Konferansfmn en änemli
taraf1 budur. 11 Mart'ta Londra Konferans1 sona eriyor; 12 Mart 1921
cumartesi günü Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi, Mehmed
Ãkifin "Ïstiklâl Margi"m yeni Türkiye'nin milli margi olarak kabul edi-
yor; Egitim Bakam Hamdullah Suphi Bey'in cogkuyla okudugu margi
milletvekilleri gözyaylanyla, heyecanh allaglarla karg1hyor.

Haklodir hür ya.panug bayragmun hürriyet


Hakkidir Hakk'a tapan milletimin istiklâl

Ankara elbette Londra Konferansfum önerilerini reddedecekti.


"iyilegtirmeler"
Çün-
kü Türkiye'ye önerilen, Sevr Antlagmasfnda bazi yap-

22. IbnuleminMahmut Kemal Ïnal,Son Sadraramlar, cilt 3, sf. 1734-1735,

23. SevketSureyya Aydemir, Tek Adam, 11,sf. 485,


24. Salahl Sonyel, a.g.e., il, sf. 117.
309

maktan ibaretti: Istanbul Türkiye'nin bagkenti olarak kalacak, ama Ba-


tih Müttefikler gerekirse bu karan degigtirecek! Bogazlar'1 uluslararasi
komisyon yönetecek, ama Türkiye komisyonun bagkam olacak... Îzmir
Türklere birakilacak, ama.Yunan askerleri de bulunacak... Falan, filan...
Ankara reddediyor tabii; Konferans bagarisizhkla sonuçlamyor.
Digigleri Bakam Bekir Sami Bey'in Londra'da kendi inisiyatifiyle in-
"istik-

gil ere, Fransa ve Ìtalyaile yapt1g1 tavizkâr antlagmalan Ankara


lâl tâm" ilkesine aylor1 bularakreddediyor ve Bekir Sami Bey, Digigle-
ri Bakanhgi'ndan aynhyor. Sadece Bekir Sami Bey'in 16 Mart'ta Îngilte-
"tutuklularm

re ile imzaladigi sahverilmesine dair anlagma" kabul edili-


yor, buna göre bagta Rauf Bey olmak üzere Îngilizlerin Malta'ya sürdü-
giimilliyetçiler serbest biralchyor, Anadolu'ya geçiyorlar.25
Batihlarm Londra Konferans1 sonrasmda alal edemedigi husus, da-
"misak-1 "istiklâl-i
ha zor partlar altmda bile milli" ve tâm" diyen Milli
"törpülenmig

Hareket'e Mart 1921'de özgüveni daha da artmigken bir


Sevr"i kabul ettirebileceklerini sanmalandir.

II. inönü
11 Ocak 1921'de sóna eren L Înönü Savagi'nda oldugundan daha bü-
yük bir kuvvetle yapilacak yeni bir Yunan taarruzu Ankara'mn iradesi-
ni sarsar mi? Londra Konferansi'mn baçansizhš1üzerine Itilaf Devletle-
ri'nin kap11dig1umut bu... Nitekim Türk heyeti daha Londra'dan dönüg
yolundayken, 23 Mart 1921'de Yunan taarruru baghyor. Geçen iki bu-
çuk aya yakm zaman zarfmda Yunan kuvvetleri takviye edilmigtir.
Lloyd George Atma'ya cesaret vermigtir:
"Ahnan tedbirler uygundur, hiçbir gey talihe, tesadüfe bankilmama-
hdir. Yap11acak taarruz baçansizhga ugrarsa artik Türklerle uzlagma
saglanamaz!"
"alti
Yunan Genelkurmay1 Îngiliz Bagbakam'na günde hallederiz" di-
-

ye teniinat vermigtir!
Ve 27 Mart'ta inegöl'den Yunan saldms1 baghyor. Kanh çarplyma-
lar... Durum iyi degil! Cephe Kumandam Albay Ìsmet Bey, Înönü mev-
kiindeki karargâhmi Eskigehir'e dogru geri çekiyor! Ankara'ya telgraf
yazlyor:

Dügman Kandilli istikametinde ilerliyor. Karargâhuum Çukurhisar'a


naklediyorum!

Ankara'da büyük endige!


Îsmet Papa anlatlyor·

25. Londra Konferansi hakkinda bkr. Nutuk, sf. 379·-385; Òmer Kurkçüoglu, Türk-in-
gi[iz iligkileri,sf. 163-178; Sabahatdn Selek, MiHi Mücadele, I, sf. 203-213,
310

Muharebe gece gündüz durmadan devam ediyor. Cephelergirintili ç1-


kmtih bir hal aldi. Dügmanla burun burunayiz. Kargihkh cepheler, yakm
cepheler, tipkl Çanakkalegibi. Bir tepeyi, bir yeri kaybedince, hemen
mukabil taarruzla geri almaya çahylyoruz. Süngü muharebesi yap1yoruz.
Süngüsü olmayan askerler tüfeklerin dipçikleriyle dövügüyor...

11erleyen dügman Dumlupinar'a geliyor, oradan Afyon'a giriyor!


Mustafa Kemal, stratejik önemi daha büyük Eskigehir'i kaptirmamaya
çahg1yor.
Canlar diglere takilmigtir! Bütün yedekler, ardmdan Meclis'in 900
mevcutlu muhafiz taburu bile savaga sürülmiistür. Tümen kumandan-
lari Albay Halit Bey (Deli Halit Paga), Albay Kemalettin Sami Bey (Pa-
ga) ve Yusuf ÏzzetPapa, erlerle birlikte savagiyorlar. Stratejik ve mane-
vi degeri büyük olan Üç SehitlerTepesi dügüyor, sonra tekrar kurtanh-
yor. Kanh Sirt ve Metris Tepe'de kan gövdeyi gätürüyor!
Ankara'da Hâkimiyet-i Milliye gazetesi, Mehmed Âkif'inpiirini ya-
ymhyor:

Cehennem olsa gelen gögsümüzle söndürürüz


Bu yol ki Hak yoludur, dönme bilmez yürürüz!
Düger mi tek tagi sandm harim-i namusun,
Megerkiharbe giden son nefer gehid olsun.
Sukargumzdaki mahger kudursa, çadirsa,
Denizler ordu, bulutlar donanma yagdirsa,
Bu altmuzdaki yerden bütün yanardaglar
Tagip da kaplasa âfakt bir lozd sarsar,
Degil mi cephemizin sinesinde iman bir;
Sevinme bir, act bir, gaye aym, vicdan bir
Degil mi ortada bir sine çarp1yor, y11maz,
Cihan yllelsa emin ol bu cephe sarsilmaz!

Âkifbu giin 1915 yllmda yazmigtt. Înönü mevkiinde Garp Cephesi as-
kerleri ölüm kahm savagi verirken Hâkimiyet-i Milliye'nin bu giiri yay1n-
lamasi, Milli Mücadele'nin ruhunu göstermek balammdan önemlidir.
Dügmamn genel taarruza kalktig1, ordumuzun çok zor anlar ya.gadigi
31 Mart günü...
Cephe'den Mustafa Kemal'e gelen telgraflar maglup oldugumuzu,
harbi kaybettigimizi söylüyor! Mustafa Kemal'in yanmdaki Hamdullah
Suphi, tuhaf bir seziële, "Hay1r, yeni gelecek telgraf kazandigimizi gäs-
terecektir" diyor! Karabekir'in Dogu Cephesi'nden sevk edilen bir piya-
de ve bir süvari alay1ögle saatlerinde yetigiyor, dinlenmeden savaga gi-
riyor. Çatpigmayavag yavag lehimize dönmeye ba.plamigtir...
Mehmetçik, gögsünde cehennemi söndürüyor!
3I1

karar-
1 Nisan; Cephe Kumandam Albay Îsmet Bey, Metris Tepe'deki
gâhmdan Ankara'daki Genelkurmay'a, Fevzi Paga'ya telgraf çekiyor:
.yekilde

Dügman müfrezesi.sag cenah grubunun taarruzuyla düzensiz bir


istikametinde
geri çekiliyor. Kitalarmuz yalandan takip ediyor. Hamidiye
binlerce ölüleriyle doldur-
temas ve faaliyet yok. Bozüyük yamyor. Dügman
dugu muharebe meydamm, muzaffer silahlarmuza terk etmigttr

Mustafa Kemal Paga, Hamdullah Suphi Bey'e "Geliniz, buraya oturu-


yazimz" diyor.26 Hamdullah Suphi'nin kale-
nuz ve tebrik telgrafru siz
Müca-
minden çikan Mustafa Kemal Paga'mn Ismet Bey'e telgrafi, Milli "milletin

dele tarihimizinen duygulu, en anlamh belgelerinden biridir


makûs talihinin", ters bahtmm yenildigini söyledigi ünlü telgraftir:

deruhte
Bütün tarih-i âlemde, sîzin Inönü meydan muharebelerinde
kumandanlar enderdir. Mil-
ettiginiz kadar agir bir vazife deruhte etmig
vazifelerini
letimizin istildâl ve hayati dâhiyane idareniz altmda gerefle
hamiyetine büyük em-
gören kumanda ve silah arkadaglaruuzm kalp ve
niyetle istinat ediyordu.
yendiniz. Is-
Siz orada yalmz dügmam degil, milletin makûs talihini de
vatan, bugün en
tila altmdaki bedbaht topraldarmuzla beraber bütün
uzak noktalanna kadar zaferinizi kutluyor. Dügmanm istila hirsi azim ve
hurdahag olmugtur...27
hamiyetinizin kayalarma bagun çarparak

vardi.
Savagta Türk tarahnda 30 bin, Yunan tarafmda 41 bin tüfek
fazlaydL
Makineli tüfekte Yunan üstünlügü daha
Türk taran gehit ve yarah.olarak 3 119 kaylp vermigti. Yunan kayb13
Bi-
93Tdir. Yunanhlarda subay zayiati daha fazladir. Askerî tarihçiler,
ehliyetli
rinci Cihan Harbi'nden ç1kmig Türk subay kadrosunun daha
oldugunu belirtir.28
IL Inönü zaferi üzerine, Tuggeneral Fevzi Papa orgeneral (birincife-
rik) rütbesine yükseltiliyor.
yük-
Ismet, daha üç ay önce I. Inönü Savagi sonunda tuggenerallige
seltilmigti. "makûs

IL Înönü, tartigmasiz bir asker'i zaferdir ve gerçekten talih"in


degigmesinin baglangicidu Zaferin ardmdan 28 Nisan'da Ingilizler Mal-
ta'daki Türk esirlerinden 40 kipiyi biraktilar.'l Haziran 1921'de Italyanlar,

26. Fethi Tevetoglu, Hamdullah Suphi Tannäver, Kultür ve Turizm Bakanlig! Yayinla-
n, Ankara, 1986, sf. 150-155.
Kadri Karaos-
27. Mustafa Kemal imzali bu telgrafi Hamdullah Suphinin yazdígim Yakup
manoglu da dagruluyor: Politikada 45 Yli, sf. 32, dn. 2.
Selek, Milli Mücadele, If,
28. II. inänü zaferi ve telgraflann tam metni için bkz. Sabahattin
sf. 236-244.
sf. 2 \4-236; Nutuk, sf. 386-389, Inänu,Hatiralar,
312

kendiliklerinden Anadolu'dan çekilmeye bagladilar. Yunanistan'a karyl


olan Îtalya ile Ankara arasmdaki iligkiler daba erken baglarmqti zaten.
9 Haziran 1921'de çok önemli bir diplomatik geligme daha oluyor;
Fransiz Meclisi Digigleri Komisyono Bagkam ve Bagbakan Briand'm
yakm arkadagi Ankara'ya geliyor bu Fransiz temsilcisi Franklin-Bo-
uillon'dur Ziyareti gayri resmidir, 13 Haziran'da Ankara'da görügme-
ler yap1yor. Mustafa Kemal, sezdigi Fransiz-Ingiliz
ayngmasmi bu ge-
kilde net olarak görüyor 13 Haziran'da Fransizlar Zonguldak'tan çeki-
liyor. Ankara'daki bu görügmeden gimdilik bir gey ç1kmayacak, Frank-
lin-Bouillon ülkesine dönecektir, ama Sakarya zaferinden sonra tekrar
Ankara'ya gelerek antlagma imzalayacakt1r.
Îngiliz tarafmdan da mesajlar geÏmeye bagÏamigtir. 13 Haziran'da
Inebolu'ya gelen iki Îngiliz subay1, Ïstanbul'daki ingiliz Iggal Kuvvetleri
Komutam General Harrington'un Mustafa Rengi Papa ile görügmek is-
tedigini bildiren mesaji iletlyorlar! Îngilizler artik Yunan ordusumm bir
gey yapamayacag1m anhyordu.

Zaferden sonra felaket


Ama Yunan111ar "bir geyler yapabileceklerini" göstermek istiyor.
IL Înönü'den sonra Afyon'dan çekilip gimdi Dumlupmar cephesinde
mevzilenen Yunan ordusu Eskigehir-Afyon hattuu ele geçirmek için
taarruza hazirlamyor! Îzmir'den sevkiyatla takviye ediliyor. Yunan
Ordusu Bagkumandam Papulas, 50 bin kipilik bir orduyla yap11acak
taarruzun baçanya ulaçacagm1 söylüyor. Bunu daha önce de söyle-
mig, fakat asker mevendunu 41 binin iistüne ç1karamamigt1. Yenilgi,
onun 50 000 rakammdakiisrarm1hakh çikarmigtl.
O s1rada Amadolu'daki Yunan iggal kuvvetterinin toplam mevcudu 103
545'tir; Îzmir'den Manisa'ya kadar genig bir araziye mevzilenmiglerdir.
Yunanistan'daki siyasi durum kansiktir. Köylü kökenli Yunan erleri
Kralci, egitimli subaylar ise Venizelosçul
Yunan taarruz haz2rhš1üç ay sürüyor.
Yunanhlar artik son kozIanm oynadiklarmm farlanda olduklan için
bu taarruza olaganüstü bir önem veriyorlar. Bagta Kral olmak üzere
Ba.pbakan ve Harbiye Nazin, Genelkurnay temsilcileri Anadolu'ya geçi-
yor. Ÿunan hükümeti adeta Anadolu'ya tagmmigttr.Kral, beraberindeki-
lerle birlikte, 13 Haziran 1921 günü bir Ehlisalip (Haçh) Bagkumandam
gibi karp11amyor.Kral "Yüzyillardan beri Yunanhhäin mücadele etmekte
oldugu topraklar"1 alacaklanm, "atalanum
yüksek hüriyet ve adalet ide-
allerini gerçekleptireceklerini" belirten bir nutuk da veriyor.29
Ankara da biliyor ki Yunan yeniden saldiracaktir; Ankara da haz1rla-
myor. Refet Bey'in kumandasmdaki Güney Cephesi, 1smet Bey'in ku-
29. Sabahattin Selek, Milli Mücadele, ll, sf. 239-248.
l
313

mandasma verilerek Garp Cephesi'ne baglamyor. "Tekâlif-i milliye"


(milliyükümlülükler) yasasi ile yeni vergiler ç1kar1hyor; halk takatinin
son noktasmda... Besim Atalay, Meclis kürsüsünde "köyIü ot yiyor ot!"
diye feryat ediyor, Ankara'ya "Îstanbul'dan gelenler"in Iüks israfuun
önlenmesmi istiyor.
Meclis gergin...
Mustafa Kemal, Rusya'dan silah ve cephane sevkiyatim hizlandir-
, mk için ç1rpuuyor. Dogu Cephesi'nden asker sevkiyatt yapihyor. Ama
bu'kup uçusu 1 200 km yol demek ve sevkiyat kup uçuquyla degil kagm
ile yapihyor!
.
Ankara'dan cepheye sevkiyat ayn bir sorun.
Tecil olunmuy bütün erat geri çagnhyor. Egitim silalagtirihyor.
Hastahklarlabogugmak ayn bir dert. Hastanelerde yatan veya hasta-
hk sebebiyle bagvuranlarm sayis1150 bini geçiyor!
Yunan taarruzuna kargi, 600 km genigliginde bir cepheyi savunacag1z!
Zamamn Türkler lehine ipledigini dügünen General Papulas, Garp Cep-
hesi Kumandam Ismet Paga'nm mzuladigi egitim için fusat vermek iste-
miyor; Yunan ordusu 10 Temmuz'da Ugak bölgesinden taarruza geçiyor...
Milli Mücadele tarihinin en kanh muharebeleri yayamyor! Eskige-
hir'i biralop çektlmek zorunda kahyoruz!
Ïsmet Bey, çikardigi emirlerde "mevzilerin
terk edilmemesim", dire-
nilmesini istiyor. Ama direnemiyoruz! Garp Cephesi Kumandanhgi or-
duya, sivil idarecilere ve halka genelge yaymhyor:

En büyük dini farz ve vatanseverlik, ordumuza yardim etmek, asker


kaçaklarm11anetlemektir!

Ama dügman durdurulam1yor. Tarihe "Eskigehir Kütahya Muharebe-


I leri" olarak geçen bu savagi kaybediyoruz!
Yakup Kadri'nin Refet Paga'ya ve Garp Cephesi Harekât Dairesi Bay-
kam Kurmay Albay Tevfik Bryikhoglu'na dayanarak yazdigma göre, bu
"idaresizlikleri"
yenilgide Cephe Kumandam Ismet Bey'in rol oynam14,
ordumuz bu yüzden ugradig1 bozgunda, Atatürk'ün Sakarya dogusuna
çekilme direktifi sayesinde büsbütün dagilmaktan kurtulmugtur. Belki
"bu
de Ali Fuat Cebesoy cephe kumandanhšmdan ahnmasaydi igler bu
"30

kadar sürüncemede kalmayacakt1


Bu tür iddialar olmakla ve Meclis'te Ismet Bey aleyhine egilimlere
yol açmakla beraber, Mustafa Kemal Paga hiçbir zaman Ismet Paga'yl
cephe kumandanhšmdan almayi dügünmemig, aksine daima destek ol-
mug, Nutuk'ta da ondan övgüyle bahsetmigtir.
Her neyse, Sakarya'nm dogusuna dogru çekiliyoruz.
Kral Konstantinos, yanmda Prens Nikola, Bagbakan Gunaris, Harbi-

30. Yakup Kadri Karaosmanoglu, Politikada 45 Yil, sf. 33-36.


314

ye Nazin Teodakis, Kurmay Bagkam Dusmanis oldugu halde, muzaffer


bir eda ile Eskigehir'e giriyor!
Mustafa Kemal, gizlemiyor, ordunun Eskigehir'in dogusuna çekildi-
ginibir bildiri ile açikhyor! Yunan ordusunu imha etmenin garantisi
olarak, Anadolu'nun genigligini ve milletin fedakârhšnu gösteriyor!
Ne demek bu? Daha faz1a geriye gekilmek demek!
Îsmet Papa da üstün Yunan Kuvvetleri kargisinda çarp1pa çarpiga eri-
mektense, Sakarya'mn dogusuna kadar çekilip orada mevzi tutmay1
dügünüyor. Mustafa Kemal Pa.ya'ya yaz1yor bunu.
Askerlik bilimi bunu gerektiriyor, ama bu karan vermek çok zor!
"Ordu mailup oldu, Yunan geliyor" diye panik baglanugtir bile! Hükü-
met Meclis'in Kayseri'ye tagmmasi için hazirlik yap1yor; günkü Yunan
durdurulamazsa Ankara'ya girebilir!
Her i¿eybitebilir!
"kötü
Ankara'daki Mustafa Kemal'e saat bagi cepheden haber" geliyor.
Bu Itoktada Mustafa Kemal'in sadece askerî dehasi degil, siyasi deha-
si da devreye giriyor! Komutan olarak askerlik ilim ve sanatmm geregi
neyse ona, yani Sakarya'nm dogusuna kadar çekilmeye karar veriyor,
bunun korkunç siyasi sorumlulugunu da üstleniyor! SevketSüreyya'nm
"bu
dedigi gibi uzun vadeli ve genig ufuklu karari ancak o verebilirdi."
Sakarya Nehri'ne kadar topraklar1, bu arada, zaten dügman elinde
bulunan Kütahya ve Afyon'dan sonra Eskigehir'i de birakarak orduyu
Sakarya'nm dogusuna çekmek!
Mustafa Kemal, Garp Cephesi Komutam Ismet Bey'e bu emri veri-
yor ve planm1göyle anlatlyor:

Buna kargihk bizim ordumuz toplu bulunacak, daha elverigli gartlara


malik olacakte. Bu tarzda hareket edigimizin en büyük mahzuru, Esl<igehir
gibi mühim mevkilerimizi ve çok araziyi dügmana terk etmekten hâsil ola-
bilecek manevi sarsmtidir. Fakat az zamanda elde edebilecegimiz muvaffa-
kiyetli neticelerle bu mahzurlar kendiliginden ortadan kalkacaktir...31

"mahzurlan
Mustafa Kemal'in planladigi ortadan kaldiracak muvaffa-
kiyet", iki ay sonra kazamlacak olan Sakarya Savay1'dir!Ama onun da
rantisi yok. Müthig bir risk almigtir. Çünküdügman orada da durdurula-
g-
mayabilir! Nitekim Mustafa Kemal, Ankara'nm da dügmesi ihtimalini dik-
kate alarak, Meclis'in Kayseri'ye tagmmasiiçin tedbir almmasun istiyor!
"geriye
Çözülenordudan dogru akan o periyan insan seli" ortasmda
Garp Cephesi Kumandam Îsmet Bey, yanmdaki gazeteci Yakup Kad-
ri'ye gunlan söylüyor:

Her gey bitti Yakup Kadri! Hayale yer yok! Hakikat bu!

3 I. Nutuk, sf. 405-406.


315

Cepheden dönen milletvekilleri Meclis'e durumun vahametini anla-


tiyor. Riza Nur, "Askerin çarigi, kaputu, matarasi ve yüzde 20'sinin sün-
sirasmda zayiat verdigini,
güsü yok" diyor; ordunun çekilme ama çe-
kirdek subay kadrosunun moralinin yüksek oldugunu anlatlyor. Mec-
lis'te Mustafa Kemal ve hükümet elegtiriliyor: Asker tütün yerine ot içi-
yor, elbisesi yok, 4 aydir maag verilmemig; "Bizler peynir ekmek yiye-
rk askerin sikmtisim paylagahm..."
'
Böyle kapkara bir maglubiyet ve çöküntü döneminde umudunu kay-
betmeyen Mustafa Kemal Paga ige, Îsmet Paga'yi kutlamakla baghyor!
Moral vermek íçin tabii... Geri çekilmekle dogru yaptig1m söylüyor.
SevketSüreyya'nm vurguladigi gibi, o bir hesap adamidir. Bozgunlar,
belirsizlikler onun bagim döndürmez. Mademki ortada böyle bir vazi-
yet vardir, o halde bu vaziyetin bir çözüm yolu da olacaktir!*

Mustafa Kemal Baykumandan


Evet, yenilgiyle geriye, Saliarya Nehri'nin dogusuna çekilmigtik.
Yunan iggali altmda kalan Bursa, Ugak, Afyon, Eskigehir'de Yunanh-
lar çok gaddar davramyor. Karargâhmi Ugak'a ta imig olan Kral
Konstantinos zafer kutlamalanm yaplyor. General Stategos basma
aç1klama yapiyor:

Kemalist ordunun alabeti böyle oldu. Geriye kalan enkazm tamamen


dag1hnas1 çok sürmeyecek...

Evet, milli ordunun dagilmasi" endigesi Ankara'da da var.


"tamamert

Üstelik Sakarya'nm dogusuna kadar çekilme emrini veren Mustafa


Kemal Papa ve Fevzi P a'dir!
Dahast, Meclis'in Kayserfye tagmmasi konugulmaktadir. Kükreyen,
öfkelenen Meclis'i Mustafa Kemal ve Fevzi papalarm konugmalan ya-
t19tirmlyor, Onlar da hek askerî s1rn açiklayanuyorlar tabü...
Îçte 25 Temmuz 1921 günü Meclis'ten bir an:

Kürsüye çikan Fevzi Paga'nm rengi uçmuy tirag olmamig, kim bilir
kaç gündür uykusuzluktan gözlerinin etraf1halka halka, elbisesi toz top-
rak, periyan loyafetle söze ba.ÿliyor...33

Fevzi Papa, "Genelkurmay baykam olarak bütün sorumluluk benim,


hiçbir kumandan bundan mesul tutulamaz" diyor; ordumuzun geri çe-

32. Kutahya-Eskigehir muharebelerindeki maglublyet, ismet, Fevri ve MustafaKemal paga-


larin davraniglari, çarpigmalar ve kuvvet mukayeseleri için bkr SabahattinSelek, Milli Mü-
cadele, II, sf. 24l-264, $evketSüreyya Aydemir, Tek Adam, II, sf. 490-495.
33. Birinci Meclis'ce MllletvekillDamar Arikoglu'dan aktaran Sabaha¢in Selek, a.g.e., sf. 269.

I
316

"stratejik
kildigini çünkü balamdan en müsait yerde harbe devam ede-
cegini" anlatiyor; o yer Sakarya'nm dogusudur. Fevzi Papa Mustafa Ke-
mal Paga'yla aldiklan karan da aç1khyor:

Hükümet merkezini Kayseri'ye nakletmeye karar verdik!

Herkes biliyor ki, dügman Sakarya'nm dogusunda da püskürtüle-


mezse Ankara da dügecektir! Sonrasi? Korkunç...
Cepheler çökerken bir de Meclis'te siyasi kriz patlak vermigtir. Sag-
duyu hâkim olmadigi takdirde bu kriz iki gekilde sonuçlanabilir. Ya
Meclis Mustafa Kemal'i harcayabilir veya Mustafa zor kullanarak Mec-
lis'i dagitmak mecburiyetinde kalabilir!34
Morallerin çöktügü böyle bir sirada Dersim mebusu Kürt Diyap Aga
kürsüye geliyor. Bu onun ikinci ve son kürsüye geligidir; ilki mebus
olarak yemin etmek içindi... Diyap Aga konuquyor:

Efendiler biz buraya kaçmaya ru geldik, yoksa kavga ederek ölme-


ye mi?

Cepheyi teftig için gönderilmig mebuslar cephede gördüklerini Mec-


lis'in 2 Agustos tarihli toplantismda anlatlyor. Konya Mebusu sarikh
din adami Ömer Vehbi Efendi, Karesi (Bahkesir) Mebusu mülkiyeli
Vehbi (Bolak) Bey, Sinop Mebusu Dr. Riza Nur, Izmir Mebusu Mahmut
Esat (Bozkurt) durumu anlattyorlar ve bir änerge veriyorlar, "fevkala-

de tedbirlere", olaganüstü önlemlere ihtiyaç var; bunlan uygulamak


üzere Mustafa Kemal Papa bagkumandan olsun!
"Fevkalade salahiyet" sözü, lttihat ve Terakki diktatörlügü yüzünden
güpheyle kargilanan bir kavramd2r. Lord Kmross'a göre, Meclis üyelerinin
birçogu Mustafa Kemal'in diktatörce heveslerinden kugkulamyor.35
Enver Paga'nm askerî diktatörlügü hafizalarda hâlâ çok canhdir.
Bu kugkular gittikçe artacak ve Meclis'te Mustafa Kemal'e kargi
"lkinci

Grup" ad1yla bir muhalefet olugacaktar.


Falih R1fla'nm anlattig1 gibi, Mustafa Xemal Paga'nm nüfuzu hayli
agmmigtir. O içeri girdigi vakit, eskisi gibi, herkesin gözü onun ü
tünde degildir artik. Homurtu ile kargilandig1 bile oluyor. Birçok me-
busa göre ugramlan bozgunun gerçek sorumlulugu onun omuzlann-
"ordu
dadir. Odasma gelenlere manevra yap1yor" diye cevap veriyor.
"Bapkumandan ol" diye yapilan öneridert de kugkulamyor. Vatanm
son tepesine kadar savag karannda olan Mustafa Kemal, herhangi
bir çarpigmanm dogrudan dogruya sorumlulugunu üzerine almak is-
temiyor. "Bu öneriden maksat nedir?" diyor; "Lazun gelen tedbirleri

34. Sabahattin Selek, Milli Mucadele, sf. 260-26L


35. Lord Kinross, Bir Milletin Yeniden Dogugu, Atatürk, sf. 342.
buradan ahyoruz, bu öneri beni Ankara'dan usaklagtirmaktan bagka
mana taq1mazl=36
Bagkumandanhk Kanunu'nun görügülmesinde, lehinde, aleyhinde
çok sert tartigmalar oluyor.37 "Bir kisim zevat" ordunun çöktügünü,
Milli Mücadele'nin kaybedildigini dügünüyor; Atatürk, isim vermeden
bunlarm görügünü ve kendisinin kugkusunu sonradan Natuk'ta yöyle
anlatacaktir:

Istiyorlard1 ki, kendi tasavvurlarma göre hezimete ugramig ve çökme-


ye devam edecek olan ordunun bagmda benim de pahsiyetim hezimete
ugrasm... Diger bir kisun zevat, diyebilirim ki ekseriyet, bana olan emni-
yet ve itimatlarmdan dolay1, samimi olarak ordunun fiilen bagma geçme-
mi arzu ediyorlar...

Mustafa Kemal'in hesabi


"ordunun
Meclis bagma geç" diye 1srar ederken, onun sürekli kaçm-
masi mümkün mü?! Öyleysehesabru iyi yapmasi, bu büyük sorumlulu-
guüstlenecekse eline büyük yetkiler almas11az1m! SevketSüreyya göy-
le anlatlyor:

Mustafa Kemal gene her zamanki zirhma büründü. Yani herkesin ko-
nugmasim bekledi. Her geyin konuqulmasuu bekledi. Herkesi, her söyle-
neni dinledi. Herkes dügündügü, söyleyebilecegi her geyi ortaya döktü.
Hatta konugmalarm sonuna varildigi halde onun hâlâ ortaya atilmamasi,
kumandanhgi kabul için konugmamasi, Meclis'te felaketin yalon ve kaçi-
mlmaz oldugu fikir ve havasim nyandirdLE

"fevkalade
17bu rtoktaya gelince artik salahiyet" kavrammdan tedir-
"ba.yka

gin olanlar da ikna oluyor, çare yok" diye dügünüyor. Mustafa


"parlamento
Kemal'in siyaset yaptigiin, taktigi" uyguladigim gärüyo-
ruz: Igi bu mutlak umutsuzluk ve mutlak kabul noktasma getirinceye
kadar susuyor, isteksiz gözüküyor. Ne zaman ki, Meclis içinde ve digm-
"fev-
da herkes kabul edecek hale geliyor, Mustafa Kemal tam o sirada
"ortaya
kalade salahiyetler" istiyorum diyerek althyor."
Mustafa Kemal'in ömrünün her a.gamasmda gördügümüz siyasi de-
hasi...
Sabahattin Selek, Bagkumandanhgi almada Mustafa Kemal Pa.ga'nin
"onun
isteksiz gärünmesini, da bu riski o sirada göze almaya pek niyet-

36. Fallh Mkt, Çankaya, s£ 297- 298.


37. Bu taragmalar için bkz. Ahmet Demirel, Birinci Meclis'te Muhalefet, sf. 160 vd; i
Fabri Çoker,Türk Parlamento TariM, L cllt, sE 202 vd.
18. SevketSüreyya Aydemir, Tek Adam, II, sf. 496.
318

li olmadagi anlagilmaktadir" diye yorumluyor.39 Aym zamanda, bütün


"kivam"m

yetkileri alabilecegi anm gelmesini, olugmasim bekledigi de


bir gerçektir. Olaganüstü yetkiler verilecekse o da bu riski göze alacak-
tir, igin bu noktaya gelmesi için biraz da taktisyen olarak dügünüyor...
Uyguladigi taktigiNutuk'ta çok güzel anlatir:

Benim fiilen kumanday1 üstüme almam, bütün Meclis'te son çare ve


son tedbir olarak görüldü. Meclis'in bu görügü, süratle, Meclis digmda da
yay11di. Benim ses ç1karmay1gun ve kumanday1fiilen üzerime almaya ya-
nagmay141m, adeta felaketin kesin ve yakm oldugu dügünce ve inancru
yaygm bir duruma getirdi. Bunu anlar anlamaz kürsüye ç1ktim...40

4 Agustos'taki gizli toplantida kürsüye ç1kan Mustafa Kemal, kendi-


sine gösterilen güvene tegekkür ettikten sonya, kendi imzasiyla bir
önerge veriyor. Önerge'de"Bagkumandanhgim kabul ediyorum" diyor,
ama bundan ülke için beklenen yarar1 sašlayabilmesi için TBMM'nin
yetkilerini kendisine devretmesinin gart oldugunu belirtiyor:

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin haíz oldugu


... salahiyeti, fiilen kul-
lanmak gartiyla üzerime abyorum...

Diktatörlük endigelerini gidermek için olsa gerek, önergede milli hâ-


kimiyete bagh kalacagi konusunda garanti veriyor, yetkinin üç ayla si-
mrlanmasuu istiyor:

Ömrümboyunca, milliItâkimiyetin en sadik bir kulu oldugumu mille-


te bir defa daha gösterebilmek için, bu yetkinin üç ay gibi lasa bir sürey-
le suurlandinlmasim aynca rica ederim.

Mustafa Kemal, bagkumandanhk ve fevkalade yetkiler için partlarm


tam olgunla.ptigi bir siraya denk getirdigi ve bu garantiyi verdigi halde,
Meclis'te itirazlar baghyor: Meclis'in haiz oldugu yasama ve yarütme
yetkisi, hatta Îstiklâl Mahkemeleri örneginde gördügümüz yarg1 yetkisi
"tek
adam"a devredilemez! Hatta Bagkumandanhšm Meclis'in mane
çahsiyetine ait oldugunu belirterek, verilecek unvamn "Bagkumandalt
Vekili" olmasmi isteyen mebuslar da var...
Itiraz edenlerin bagmda muhaliflerden Erzurum Mebusu Hüseyin
Avni (Ulag), Mersin Mebusu Salahattin (Käseoglu), Trabzon Mebusu
Ali SükrüBey geliyor.
Mustafa Kemal uzun cevabi konugmasmda, "Meclis'in genel yetkileri-
ni"
uzerinealmayi ve "Meclis'in varhšma son vermeyi" asIa dügünmedi-
39. Sabahattin Selek, Milli Mücadele, II, sf. 273.
40. Nutuk, sf. 406-407. (Sadelestirme: Prof. Zeynep Korkmaz, Nutuk, 1991, sf. 414.)
319

"hayalinden

gini, bile geçirmedigmi" anlatiyor. Savag vaziyetmin gerek-


tirdigi uygulamalan luzla yapmak için ve aym zamanda içeriye ve diga-
nya kargi sašlam bir irade birligi göstermek için bu yetkilerle birlikte
Bagkumandanhšm kendisine verilmesinin bir zorunluluk oldugunu be-
"harp

lirtiyor. Yetkilerin mmt1kasiyla" smirlanmasma da kargi çikiyor.


Çünkü simrh bir harp mmt1kasi yoktur, bütün ülke söz konusudur.
Mustafa Kemal bu uzun konugmas1yla Meclis'i ikna etmigtir. Riza
, N ve arkadaylanmn verdini ve Mustafa Kemal'in istedigi bütün yetki-
lerf içeren "Bagkumandanhk Kanunu" önergesi 5 Agustos 1921 cuma
günü Meclis'te ele alm1yor. Mustafa Kemal Paga'ya üç ayla s1mrh ol-
mak kaydiyla Meclis'in yetkilerinin ve Bagkumandanhk yetkisinin ve-
rilmesi, gizli oturumda 13 ret oyuna karg1hk 169 oyla kabul ediliyor.
Hemen açik oturuma geçiliyor ve aç1k oturumda, el âlem kargismda,
hiçbir tartigma yap11madan 184 üyenin oybirligiyle Meclis, Mustafa Ke-
mal Paga'yi "Bagkumandan" yapiyor, Meclis'in yetkilerini kullanmasmi
onayhyor.

Olaganüstü yetkilerle Bagkumandan


Evet, 5 Agustos 1921, TBMM Reisi Mustafa Kemal Paga, olaganüstü
yetkilere sahip Bagkumandan'dir.
Eylül'de Sakarya zaferi kazamlacak, Mustafa Kemal'in Bapkuman-
danhk yetkisi dört defa uzatilacak, 29 Ekim 1923'te Cumhurbagkam se-
çilinceye kadar TBMM Reisi ve Bagkumandan olarak hem askerî, hem
siyasi alanda olaganüstü yetkileri elinde bulunduracam.41
"Tek Adam"m büyük tarihî yolculugundaki en önemli kilometre tag-
larmdan biri bu Bagkumandanhk Kanunu'dur.
Bu muazzam yetkileri ve muazzam sorumlulugu üstlendiginde, 40
yagmdadir!
Bagkumandan oldugu ve olaganüstü yetkileri üstlendigi gün "Ordu-
ya ve Millete Beyanname? yaym11yor; geri çekilmemizin bir yenilgi de-
il, bagarih bir strateji oldugunu söylüyor

Dügman ordusunu pek korkunç zayiataugrattiktan sonra, ordumuzun


asli cevherinden hiçbir gey kaybetmeksizin bugünkü vaziyeti aldik. Bü-
tün dügman ordusu asli kaynaklarmdan ve hareket üssünden uzaklagmig
bir vaziyettedir...

"memur
-

Kendisinin TBMM tarafmdan Bagkumandanhia edildigini"


anlatiyor, Allah'm inayetiyle zaferm kazamlacagim belirtiyor:

41. Tanigmalar ve oylama için bkz. Ahmet Demirel, Birinci Meclis'te Muhalefet, sf. 256-
265; Mustafa Kemal'in tarihî äneme sahip ayrintili konugmalan ve muhalefetin konugmalan
içln bkz. Fahri Çoker,Türk Parlamento Tarihi, I, sf. 202-242.
320

Milli mukadderata el koymuy bulunan Büyük Millet Meclisi bugün be-


ni ordunun muvaffakiyetini saglayacak olan bütün tedbirlerde tam yetki
ile donatarak Meclis reisliginden bagka bütün ordularm bagkumandanh-
ma memur eyledi. Sialere bu beyannamemi yazdigun dakikadan itiba-
ren Înayet-i Sübhaniye'ye dayanarak ve iftihar ederek büyük ve gerefli
vazifeyi yapmaya baglamig balunuyorum...

-kavrammm
"vatan"

Beyannamesinin devammda gerektirdigi her


"gereken
tedbirin uygulanacagnu, her geyin yap11acagim" belirtlyor, be-
yannamenin erlere, bütün ahaliye, askerî ve idari birimlere ulagtinlma-
"teblig"

si istiyor. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleriyle belediyelere ediyor,


"tevfik
Allah'tandir"* diyor.42
Mustafa Kemal ve Fevzi pagalar, 6 Agustos'ta Karabekir'e gönder-
"makine

dikleri bagmda, pek acele, zâta mahsus" telgrafta, bagkuman-


"memur"
danhga edildigini, olaganüstü yetkileri üstlendigini, Ismet Pa-
ga'nm dogrudan orduyla ilgilenmek için Genelkurmay Bagkanhgl'ndan
istifa ettigini, Milli Savunma Bakam Fevzi Paga'nm bu göreve vekâle-
ten bakacag1m bildiriyorlar.45
"beyanname"
Bagka kumandanlara genel gönderilirken Dogu Cep-
hesi Kumandam Karabekir'e özel olarak bilgi verilmesi, Karabekir'in
ve Dogu Cephesi'nin önemini gösteriyor. Sakarya Savagi boyunca Bag-
kumandan Mustafa Kemal Papa ile Dogu Cephesi Kumandam Kâzim
Karabekir Papa arasmda savagm taktik ve stratejisi üzerine makine ba-
gmda telgraf yaz1pmalan olacaktir. Eskigehir savagmm kaybedilmesi ve
ordunun Sakarya'nm dogusuna çekilmesi ile savaym sevk ve idaresi
"hatti
konusunda Karabekir'in bazi elegtirileri.vardir, ama müdafaa
yoktur..." stratejisini Karabekir de "qu veya bu hattm veya mevkiin mü-
dafaasi dügünülmeyerek dügmam ylpratarak güçsüz dügürmek ve son-
ra da zamanmda darbe vurmak" biçiminde ifade ediyor.44

Sakarya zaferi
Elde avuçta para yok, fakat ordunun ihtlyaci çok büyük; askerin gi-
yim ihtiyac1 bile kargilanamarug durumda. Mustafa Kemal, sivil h
içinden gelen Mahmut Celal Bayar'1 çagirlyor, "Celal Bey... siz bilirs
her ev bir çift yün çorapla bir don verebilir mi?" diye soruyor!45 Bu so-
ru halkm da ne kadar yoksul oldugunun bir göstergesidir. Bayar yine

* YardLm Allah'tand ir.


42. Atatürk'ün Bütün Eserleri, ci1t I 1, sf. 286-287.
43. a.g.e., sf. 288.

44. Ble Kâzim Karabekir, Nutukve Karabekir'den Cevaptar, cilt 5, sf. 367-387.
45. Camal Kutay, Üç Devirden Hakikatter. [sanbul, 1982, sf. 92.
321

de nispeten geligmig olan Ege Bölgesi'ndendir... Halka böyle bir yü-


kümlülük yüklenebilir, bunu bile yapamayacak kadar fakir olanlar is-
tisna edilebilir veya zenginlerin iki kat çamaç1r vermesi istenebilir...
TBMM Reisi ve Bagkumandan Mustafa Kemal Papa, yasama, yürütme
ve bagkumandanhk yetkilerini aldiktan iki gün sonra, 7 Agustos 1921'de
"milli
"Tekâhf-i Milliye" yani yükümlülükler" adlyla bilinen bir dizi emir-
leri yaymlamaya ba.phyor: Îlk 6 emirde, ordunun ihtiyaç1an için yap11a-
ca zorunlu satm almalar için her ilde valiler bagkanhimda ücretsiz ko-
misyonlar kuruluyor, asker için her evin birer talam çamagir, bir çift ça-
nk ve çorap vermesi hükmü getirillyor, fakirlerin bu yükümlülügünü
zenginlerin kargilamasi emrediliyor, ordunun ihtiyaçlanm karg11ayacak
bez, kumag ve gida gibi maddelerin yüzde 40'ma el konuluyor. At arabasi
ve kagm gibi ulagtirma araçlan olanlarm, ordu ihtiyaçlan için 100 km
mesafeye kadar taguna yapmalan mecburiyeti getiriliyor
Ertesi gün 7-10 numarah Tekâlif-i Milliye emirleri çikanhyor: Herkes
elinde bulunan silah ve cephaneyi, sonradan geri almak üzere orduya
teslim edecek, herkes elinde bultman benzin, tutkal, kablo, lastik, tele-
fon gibi araçlarm yüzde 40'im orduya verecek, lahç ve silah yapabilecek
demirci, dökümcü, marangoz gibi ustalar ismen tespit edilecek, at, egek
gibi hayvanlarla, araba ve kagmlarm yüzde 20'si orduya verilecek...46
Bu tedbirler Meclis'te tartigihyor. Meclis kürsüsüne çikan Mustafa
Kemal Paya 8 Agustos günü yaptigi uzun konugmada, harp meydanm-
da savagmak kadar zorlu bir siyasi cesaretle diyor ki:

Biz bütün maddi ve manevi kuvvetlerimizle dügmanlarimizi durdur-


maya ça11pacag1z ve bunda muvaffak olacagimiza her zaman emniyet ve
itimadmuz vardir... Fakat memleketin tamamuu müdafaa ve muhafaza
etmek istiyoruz. Bazen geçici olarak bir losmmm dügman eline geçmesi-
ne razi olmak icap eder... Biz zafer neticesini kati görerek bu ige girigmig-
tik. Neticede ingallah muvaffak oluruz. Yalmz dügman buraya veya pura-
ya kadar gelebilir!.?
-

Dügman buraya, Ankara'ya kadar gelebilir, panige gerek yok! Mec-


lis'i Kayseri'ye taÿ1mak gerekebilir! Bagkumandan Paga niye bu kadar
serinkanh? Sadece mizacmdan degil, ne yapt1gim lyi bildiginden: Mus-
"zaferin

tafa Kemal'e göre garantisi ülkenin genigligi ve milletin feda-


kârhgi"du, Tekâlif-i Milliye emirleriyle bu fedakârhk yap1hyor... Îkinci-
si, Anadolu genigtir, dügman Anadolu içlerine ilerledikçe üslerinden
uzaklagiyor, Yunan ordusu yenilecegi yere gid.iyor; yani Sakarya'ya!
Napolyon ve Hitler'in Rusya derinliklerinde boguimasuu tekrar ha-
tirlamak gerekir.

46. Tekâllf-i Milllyeemirleri lçin bkz. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt I I, sf. 293-309.
47. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt I I, sf. 315.
322

Sakarya Savagt, milli tarihimizirt en önemli meydan muharebelerin-


den biridir. En kritik birkag gün göyle:
23 Agustos 1921 Sah: Savag Yunan hücumuyla baghyor. Sakarya
Nehri'nin doku tarafmda 100 km genigliginde bir cephede tarihin en
kanh savaglarmdan biri yap1hyor... Mustafa Kemal'in cephede savag1
yönetirken attan dügerek kaburga kemiklerini lordig1, muharebeleri
sedyeden yönettigi savagtir bu! Iki tarafm kuvvetleri silah ve sayi bala-
mmdan apag1yukari egit.
Savagm birinci günü, saganak yagmur var. Siddetlif1rtma batidan
doguya estigi için siperlerdeki Türk birliklerine çarplyor, onlarm görüg
mesafesini son derece daraltayor. Kalkan tozdan bir metre ötesi gözük-
müyor. Yalmz gimgekler çaktigmda etraft görmek mümkün! Yunanhlar
hücumu bu havaya göre ayarlanug.
100 km'lik cephe boyunca bazen Yunan, bagn Türk kuvvetleri ilerli-
yor veya geri çekiliyor. Îlk günlerde Yunanhlar agir bas1yor. Türk kuv-
vetleri sag kanatta 7,5 km merkezde 15 km geri çekiliyor...
Cephe'nin güneyindeki sol kanat agir dügman hücumu kargismda 20
km geriye çekiliyor; stratejik degeri olan Mangal Dagi'm Timanhlar ele
geçiriyor! 50 km ötede Ankara var! Topçu atiglan Ankara'dan duyulu-
yor! Mustafa Kemal'in Natuk'ta belirttigi gibi:

Dügman ordusu 23 Agustos 1921'de taarruza baglad1. Birçok kanh ve


buhranh safhalar ve dalgalar oldu. Dügman ordusunun üstün gruplan
müdafaa hattinuzm birçok parçalarmi lordilar...

"hattm"
Fakat stratejimiz savunulmasi degildir. Müdafaa hattimizda
"vatan
böyle kirilmalar da olsa, satlu" savunulacaktir. Igte Mustafa Ke-
mal ünlü emrini bu sirada yaymhyor:

Hatti müdafaa yoktur; sath1müdafaa vards. Vatanm her kang topragi,


vatandagm kamyla islanmadikça terk olunamaz. Onun için, küçük, bü-
yük her birlik bulundugu mevziden atilabilir. Fakat büyük, küçük her
birlik durabildigi ilk noktada, tekrar dügmana karg1 cephe teykil edip
muharebeye devam eder. Yanmdaki birligin çekihneye mecbur oldu" u
gören birlikler, ona tâbi olamaz. Bulundugu mevzide sebat ve muka -

mete mecburdur!

Türk ordusunun kumanda heyeti, bastan beri savag1 bu gözle görüyor


Belli bir cephe hattmdaki çatpigmalann kazamlmasi veya kaybedilmesi
"sathm"

degil, Anadolu derinliklerinden yararlanarak genig bir savunul-


m8SL.. Fevzi Papa 25 Temmuz günü Meclis'te yaptigi konugmada aym mü-
dafaa stratejisini dile getirdini gibi, Kâzun Karabekir de 21 Agustos'ta
Mustafa Kemal Paga'ya çektigi telgrafta gunu taysiye ediyordu:
323

Suveya bu hattm savunulmasi dügünülmeyerek dügmamn y1pratilma-


si... Cepheleri az kuvvetle tutarak dügman cenahlarmm birine üstün kuv-
vet toplaylp oraya vurmak, bayarih olunamazsa ikinci bir manevra arazi-
sine çekilmek...

"mütalaa
Mustafa Kemal cevabmda buyurdugunuz gibi, yalmz Anka-
ra'mn batismda ciddi bir muharebeyi zaruri görmekteyiz" diye cevap
"sai
y lyor. Karabekir de cenaha taarruzla bütün dügman cephesini
y a imkânuu" belirtiyordu¾
Îsmet ve Mustafa Kemal pa.yalarm Kütahya-Afyon hattim birakip
"sathi

geri çekilmeleri, IL Inönü Savagi'nda da müdafaa" yapmalan,


Karabekir'in de bu tavsiyeleri gösteriyor ki, kumanda heyeti apagi
yukan aym stratejik vizyona sahiptir. Bu komutanlar Osmanh Harp
Akademisi'nde aldiklan askeri egitimle birlikte Birinci Cihan Har-
bi'nde kan ve ateg içinde yetigmiglerdi.
"yaylan
Alman General Von Kress, henür otuza basmig ve Harp Aka-
demisi'nden yetigmig, tümen ve alay kumandanlan olan genç Türk su-
baylan"ndan övgüyle bahseder. SimdiIstiklâl Harbi'ni, Sakarya Mey-
dan Muharebesi'ni yönetiyorlar.
Savagm birinci günü Hâkimiyet-i Milliye gazetesi "Yunanhlahn Haç
için, Anadolu Müslümanlarmm î'lâ-yi Kelimetullah' için ve Hilalimizin
satvetini korumak için" savagtiklanm yazlyor.
26 Agustos Onma: Savag kritik bir safhaya giriyor, Yunanhlar Ka-
railyas tepelermi ele geçiriyor! Kartaltepe ve Yildiztepe elden ç1kiyor!
Mustafa Kemal, cepheden Ankara'daki Mini Savunma Bakam Refet
Paga'ya çektigi telgrafta, "Meydan muharebesinin Ankara'ya kadar in-
tikal etmesi ihtimal dahiline girmigtir" diyor, Meclis'in, hükümetin ve
Ankara'da kalmasi uygyn olmayanlarm "Yahqihan üzerinden Kes-
kin'e, ondan sonra zarurèt hâsal olursa Kayseri'ye nakli lazimdir" diye
bildiriyor!
I Aym gün kendi özel kalem müdürü Hayati Bey'e çektigi telgraf insa-
ni bakimdan son derece anlamhdir. Refet Paga'ya çektigi telgrafta Mec-
"ihtlyaten"
I lis ve hükümetin Keskin'e ve oradan icap ederse Kayseri'ye
tagmmasmi istedigini belirten Mustafa Kemal, Hayati Bey'e qu talimat-
lan veriyor

Fikriye Hamm ve Fuat ve Salih beylerin aileleri ve Fethi ve Rugen Eq-


ref beylerin emniyetli bir surette Yahgihan istikametinden evvela Kes-
kin'e iki gün zarfmda hareket etmelerini temin ediniz.
Mühim egyalan Kayseri'ye gönderiniz.
Fikriye Hamm'm yamnda lüzumu kadar muhafiz bulundurunuz.49

48. Zeki Sarihan, a.g.e., Ill, sf. 662.


49. Atatürk'Un Butûn Eserleri, cik I I, sf. 351, 352.
324

Fikriye Hamm, Mustafa Kemal'in uzaktan akrabasi, o sebeple küçük


yaylardan beri tamgiyorlar, birbirlerini seviyorlar. Çankaya'da beraber
ya.71yorlar, dinî nikâhla evlidirler. Mustafa Kemal sevdigi genç kadmi
sava.y meydanmda da ihmal etmiyor.50
Hâlcimiyet-i Milliye gazetesi "Türk ordusunun tarihin görmedigi bir
hamaset ve gecaatle cihad ettigini" yaz1yor.
Sakarya'dan ilk olumlu haber 28 Agustos pazar günü geliyor: Bütün
gece devam eden çarpigmalarm ardmdan, Demiryolu boyunca Dördün-
cü Grup bölgesine devam etmekte olan Yunan hücumu püskürtülüyör!
Artik Meclis'i, hükümeti ve Fikriye Hamm'1 Keskin'e nakletme dügün-
cesi gündemden dügüyor.
31 Agustos Çargamba:Mustafa Kemal Paga, savaym cephe savay1
olmaktan çaktp uzun süreli bir ylpratma harbine dönügebilecegini, öyle
bir sava.pta bagarmm kesintisiz ikmal yap1lmasnia bagh oldugunu, bunun
için Rus yardmunm cepheye ulagmasmm hizlandmlmasim emrediyor.
2 Eylül Cuma: Kötü haber. Stratejik degerdeki ÇaldagiYunanhlar
eline geçti; Yunan111armmorali yükseldi. Mustafa Kemal AP ajansma
verdigi beyanatta "senelerce sürse.bile" Yunanhlarm Anadolu'dan ko-
valacagm1 söylüyor.
3 Eylül Camartesi: Yunanhlar Çaldagi'dan sonra ilerliyor, Haymana-
Polath yolunun bir lasnum ele geçiyorlar. Kanh süngü muharebeleri olu-
yor. Bu çok silantd1 dönemde bile Mustafa Kemal diplomasiyi elden bi-
rakmiyor, yüzde 40'ma el konulan gida ürünlerinden Karadeniz Bölge-
si'nde toplanacak talulm bir bölümünün açhk s11antisi çeken Rusya'ya
gönderilmesini istiyor. Bunu Moskova Büyüke1çisi Ali Fuat Paga'ya bildi-
riyor ve Rus DigigleriKomiseri Çiçerin'e bu haberin iletilmesini istlyor!51
4 Eylül Pazar: Bazi Yunan birlikleri top atig1yla hüguma geçiyor,
Polath sirtlarru iggal ediyorlar, fakat 600 ölü veriyorlar. Yunauhlar böy-
le mevzi bagarilar elde ediyor, ama Baykumandan Papulas bir çikmaza
dogru gittiklerini görerek, Yunan Savag Bakanhgi'na, rapor gönderiyot:

Ankara'yi alma istegi, felakete sebep olabilir, vazgeçelim!

Papulas, daha ileri giderlerse yenilgi olabilecegini, hâlbuki girndi -

gal ettikleri topraklan elde tutarak bang masasma otururlarsa yar 1

50. Fikriye Hanim bakkinda bkz. Hifzi Topuz, Gazi ve Fikriye, Remzi Kitabevi, 2006.
Topuz'un kitabi roman üslubuyla yazilmig, Gazi'ye "Osmanli aile hukuku geriata dayali Me-
celle tarafindan düzenlenmigtir" glbi garçak digi konugmalar yaptirmigtir. Hâlbuki Mecel-
le'de aile hukuku düzenlenmemigti. Bagkumandanlik Kanunu'nun tarihini yanlig vermesi gl-
bi kitapta bazi maddi hatalar, kurgular olmakla birlikte, Fikriye Hanim hakkinda eldeki tek
aragtirmadir. Telgraf metninde adlari geçen Fuat (Bulca) Fikriye'nin akrabasi ve Kemal Pa-
ga'nin çocukluktan beri arkadagidir. Salih (Bozok) Paga'nin eski arkada§i ve halen yaveridir.
"erkek"

Fethi Okyar ve gazeteci Rugen Egref Ûnaydin, o yillarin Ankara'sinda Mustafa Ke-
mal ve Flkriye Hanim'Ja ailece gärügen dostlardir.
5 I. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt l I, sf. 373.
325

ç1kacaklarim dügünüyor. Savag Bakam, 10 Eylül'de Papulas'm görügü-


nü onaylayacak, fakat 10 Eylül'de savagm gidiçatt Türkler lehine dön-
müg, Yunanistan açisindan is iëten geçmig olacaktir.
6 Eylül Sah: Sakarya cephelerinde durgunluk! Belli ki Yunanhlarm
hücum takati tükeniyor,
7 Eylül Çargamba:11erleyereklojistik üslerinden uzaklagtmg olan
Yunan ordusu, Mustafa Kemal'in öngördügü duruma girmigtir.

Dügmanm takati kalmadi, yiyecek ekmek bulannyor. Simdien zaylf


zamanmda...52

Türk kegif taarruzlarmm bayan kazanmasi bunu dogruluyor. Demek


ki, savaq, bugün Türkler lehine dönmeye baghyor. General Papulas Ati-
na'ya telgraflar çekiyor, takviye birlikleri istiyor, Ankara sevdasmdan
vazgeçilmesini tekrar talep ediyor.
8 Eylül Pergembe: Savagm 17. günü... Yunan taarruz gücünün tü-
kendigini gören Türk ordusu kargi taarruz için hazirhklar yap1yor.
9 Eylül Cuma: Cephede sadece karg1hkh top atiglan yapihyor. An-
kara'da moraller yüksek. Zafer genlikleri yap1hyor. Bando geçit resmi
yaplyor. Hacibayram'da kurbanlar kesiliyor, sancakii perif açihp dua
ediliyor. Dervigler ilahiler okuyarak yürüyüg yaplyor. Kadm erkek bin-
lerce Ankarah sokaklarda! Îstanbul gazetelerinde haberler çikiyor:
Ayasofya'da Sakarya gehitleri için mevlít okunnyor. Mevlide Veliaht
Abdülmecid Efendi ile SehzadeÖmer Hilmi Efendi de katihyor. Gaze-
teler "Müslümanlar bugün ordumuz için dua edm" diye manget atlyor.
Sair Mehmet Emin Yurdakul'un "Dua" giiri yaymlamyor. Fatih Ca-
mii'nde de "Türk, Çerkez,Arap, Kürt ve Boquak'tan olugan on binierce
kigi" dua ediyor.
10 Eylül Cumartesi: Hazitliklanm tamamlayan Türk ordusu sabah
saat 7.30'da taarruza kalkiyor! Mustafa Kemal, Fevzi ve Îsmet pagalarla
Albay Kâzim (Özalp) Zafertepe'de harekâtL yönetlyorlar. Kanh çarpig-
malarla Duatepe'yi geri ahyoruz. Mangal Dagi'm çarpigmasiz ele geçiri-
yoruz. Birliklerimiz Eski Polath'ya giriyor. Yunanlar, araç ve agirhklari-
m Sakarya'nm batisina geçirmeye baghyor! Çekiliyorlar!
11 Eylül Pazar: Savunma çarpigmalarmda sonuç alamayan Yunan
Bagkumandam Papulas, Sakarya'nm batisma çekilme emrini veriyor.
Hâkimiyet-i Milliye, "Zafer" mangetlyle çilayor!
12 Eylül Pazartesi: Yunanhlar bütün mevzileri birakarak Sakarya
Nehri'nin batisina geçmeye çahg1yor, daha açik ifadeyle Sakarya'nm
batisma kaçiyór; kaçarken 8 km uzunlugunda bir demiryolu bölümünü
havaya uçuruyorlar! Çaldagi,Duatepe, Kartaltepe, Begtepeler Türkle-

52. Mustafa Kemal Paµ'nm bu sözlerini, Bati Cephesi Kurmay BagkamAsim (Gunduz) Pa-
ja nakletmigtir.( Sabahattin Selek, a.g.e.,
cilt 2, sf. 285.)
I
i
326

rm eline geçiyor. Anadolu zafer sevinciyle ayakta...


13 Eylül Sah: Baykumandan Mustafa Kemal Paça bir gün içinde 6
tane cephe emri, telgraflarla talimat ve bir de "Millete Beyanname" ya-
ymhyor, zaferi mi deliyor:
"Ordumuz ölümü hiçe saymak için hiçbir dakika tereddüt etmeye-
cek surette yüksek bir manevi kuvvetle dügman üzerine atildt" diyor,
Înönü ve Dumlupmar gibi burada da dügmamn "Türk'ün azim ve imam
kargismda mailup edilmig" oldugunu bildiriyor.
Beyannamedeki gu satirlar, Mustafa Kemal ve arkadaglarmm strateji
dehasim yansitiyor·

Camnuzi ve namusumuzu almak üzere Haymana Ovalarma kadar ge-


len dügman askerleri, esir dügtükleri zaman âlicenap askerlerimizden ilk
istirham nidasi olarak bir parça ekmek istenieleri manzarasi, magrur
dügmanlarmuzm akibetini gösterir manidar bir levhadir...

ÇünküTürk ordusu bilinç1i bir gekilde Sakarya'nm dogusuna kadar


geri çekilerek, Yunan ordusunu ikmal üslerinden uzaklagtirrugt1.
Bu beyannamenin çok dikkat çekici bir özelligi "Bolgevik" ve "Is-
lamci" hiçbir terime yer vermemesi, emperyalizmden, mazlum millet-
lerden, Îslam'i kurtarmaktan hiç bahsetmemesidir. Beyannamedeki te-
mel kavramlar "Türk milleti, Türk hükümeti, Türk'ün azim ve imam,
Türklerin vatan sevgisi, Türk milletinin megru hakki" terimleridir. Be-
yannamede derin bir dindarhk duygusu da vard1r. Mustafa Kemal za-
ferden dolay1 "Cenâb-1 Hakk'a hamd ü sena etmeyi asla unutmayahm"
diyor, beyannamesini "Cenâb-i Hakk tevfikatt samedâniyesini idame
buyursun. Âmin"duasiyla noktahyor.53
Sehit sayisi hakkmda haynaklarda degigik bilgiler var. Sabahattin
Selek'e göre, Türk ordusu bu savagta subay ve er olmak üzere 3 282 ge-
hit verdi, yarah sayis1 13 bin 618.
Yunan zayiatt çok daha fazladir· 15 bin ölül 25 bin yarah!
Türk tarafmda bilhassa subay zayiati oransal olarak büyüktür; Sa-
"subay

karya bir savay1" olmugtur; 345 subay gehit olmugtur; yarah su-
bay sayist 1 21T dir.
Grup Kumandam Albay Izzettin (Çahylar)Bey'in 28 Agustos günfü
raporundan bir paragraf:

Hücum taburunun yalmz iki subayi kalmigtir. 42. Alay'da kumandan-


hk vekâleti bir yedek tegmenin elindedir...

Albay Îzzettin acele subay gönderilmesini istlyor...


Meclis subay kökenli mebuslan cepheye gönderiyor...
53. Atatürk'un Bütun Eserleri, cilt I I, sf. 390-391.
327

Böy1e, canlar diglere talolarak, toprak kanla sulanarak kazamlnugtir


Sakarya zaferi... Sakarya Savagi'nda, §evketSüreyya'ya göre, ön safta-
ki subaylarm yüzde 80'i, erlerin yüzde 60'1 gehit dügmügtür. Savagm ge-
rektirdigi er miktarma sahip olmayan orduda subaylar, erleriyle yan
yana çarp1§maya girerek gehit oldular.
Sakarya'da harp tarihinin en büyük zaferlerinden biri kazamlmca,
elbette Milli Mücadele ve Mustafa Kemal büyük bir siyasi güç de ka-
z 1; oluyor. Mustafa Kemal'in yenilecegini dügünerek, Enver. Pa-
ga'yl Batum'da yedekte tutan Bolgevikler de karar degigtiriyor Enver
Paya Orta Asya yolculuguna ç11ayor; yaklay1k bir yll sonra 4 Agustos
1922'de Bolgeviklerle savagarak gehit dügecektir,54

Gazi ve Maregal
Sakarya zaferinden sonra dügman bir miktar takip edilmig, yer yer
çarp1pmalar olmugtur. Nihayet Yunan ordusu Eskigehir-Afyon hatti-
dogusu
um dogusuna çekilip mevzilenmigtir. Bu hattm batis1 Türk,
Yuna1i kontrolünde-. Ancak bir y1l sonra, yani bir yll sürecek hazir-
hklarm ardmdan Büyük Taarruz'la Yunan ordusu tamamen ülkeden
atilabilecektir.
Sakarya zaferi Türkiye'nin kurtulugundaki en zor ve en stratejik za-
ferdit Kaybedilseydi Türkiye için en büyük felaket olurdu, kazamlmasi
Büyük Zafer'in temelini olugturdu; Mustafa Kemal'e Gazi unvam ve
Mügir (maregal)rütbesi bu zafer üzerine verildi.
Savagm, 13 Eylül'de kazamlmasmm ardmdan, Garp Cephesi Kuman-
dam Ismet Papa ile Genelkurmay Bagkam F'evzi Papa, Bati Cephesi ka-
rargâhmdan 14/15 Eylül 1921 günü "Edirne Mebusu Ismet ve Kozan
Mebusu Fevzi" imzalanyla Meclis'e gönderdikleri önergeyle, Mustafa
"tevcihini"

Kemal'e "Mügirlik" rüt si ile "Gazilik" unvam öneriyorlar.


Aynca Saruhan (Manisa) Mebusu Süreyya Bey ve 62 arkadagi da ay-
m ÿekilde bir önerge veriyorlar.
Mustafa Kemal'e olaganüstü yetkilerle Bagkumandanhk vermede te-
reddüt eden Meclis, Sakarya Savagi'nm kahramamm ayakta alloglarla
Gazi unvamru ve Maregallik rütbesini veriyor. Ömrününsonuna kadar
Gazi unvamm kullanacak, üniformay1tamamen ç1kanp sivil Cumhurbag-
kam olduktan sonra da "Gazi M. Kemal" diye imza atacaktir. Erzurum'da
mecbur kalarak biraktigt celil-i askeri"ye, yani gerefli askerlik
"silk-i

meslegine, gimdi riitbelerin en yüksegiyle, ganla, gerefle dönüyor.


Yeni Türkiye'nin ilk maregali ve Meelis'in verdigi unvan olarak tek
"gazi"si
odur.

54. Sakarya Savagi hakkinda bkz Sabahattin Selek, Milli Mücadele, cilt 2, sf. 265-298,
Nutuk, sf. 404-412; istnetInönü,Hatiralar, sf. 245-261; Zeki Sanhan, Kurtulug Savagi
Süreyya, Tek Adam II, sf. 499-521.
Günlügü, cilt IV, sf. I-64; Sevket
328

Mügir Gazi Mustafa Kemal Papa kürsüye gelerek Meclis'e tegekkür


ediyor:

...
Kazamlan bu baçan, Yüksek Heyetinizin iradesiyle kuvvet bulan or-
dumuzun iradesi sayesinde, dügman ordusunun iradesinin lonlmasi su-
retiyle belirmigtir. Bu sebeple ödüllendiriginizin gerçek muhatabt yine
ordumuzdur.

Mustafa Kemal, 20 Eylül 1921'de orduya hitaben bildiri yaymhyor:

Zaferden dolayi sizin kahramanhklarnuzla, sizin gösterdiginiz niha-


...

yetsiz fedakârhklar pahasma kazamlan bu büyük muzafferiyetlerin millet


tarafmdan takdirini gösteren bu riitbe ve unvam, ancak size mal ederek
bütün askerlik hayatuum en büyük iftihar sermayesi olarak taglyacagim.

Sakarya zaferi üzerine, Bagkumandan Mustafa Kemal Paga'nm teldi-


flyle Fevzi ve Ismet pagalara birer altm madalya veriliyor. 129 subaya
verilen "Büyük Millet Meclisi Takdirnamesi" listesinin bagmda Fevzive
Îsmet papalar yer ahyor. (Büyük Taarruz'dan sonra Ismet Paya Korge-
neral, Fevzi Papa Maregal olacaktir.)

Zaferin sonuçlan
Sakarya zaferi halkta yarattig1 büyük seviaç ve moraße Ankara'yi
tek megru otorite haline getirdigi gibi, Islam dünyasmda büyük kutla-
malara yol aç1yor Sovyet Rusya, artik "Enver mi, Mustafa Kemal mi?"
ikircikligini birakiyor, Ankara--Moskova iligkileri berrakhga ve istikrara
kavuçuyor. Bat1hlar da tek megru otorite olarak Ankara'y1, Kemalist re-
jimi tammak zorunda kahyorlar. Îtalya ve Fransa daha sicak, Îngiltere
hâlâ kerhen!
Sakarya zaferi 13 Eylül 1921'de kazamlmigtL 20 Ekim 1921'de Fran-
sa ile Ankara Itilafnamesi, yani Antlagmasi imzalamyor!
Fransa müttefikleri olan Itilaf Devletleri'nden ayri hareket ediyor!
Ingiltere'yi b1rakiyor, Ankara ile anlag1yor! Sakarya'mn büyük diplom
tik sonuçlarmdan ilki budur!
Aslmda Sakarya'dan dört ay önce 9 Haziran'da Fransiz diplomat
Franklin-Bouillon Ankara'ya gelmig, gayri resmi görügmeler yapmlytt
Fransa ile bangm mümkün olacagi o zaman seziliyordu. Sakarya'dan
sonra 20 Ekim'de Ankara Antlagmasm1 imzalayan yine aym Bouil-
Ion'dur; Türk tarafmdan yeni Digigleri Bakam Tusuf Kemal (Tengirgek)
Bey... Bu antlagma ile ülkemizdeki Fransiz iggali sona eriyor, Hatay ha-
riç, bugünkü Suriye suurmuz çiziliyor. Hatay'da Fransa'nm özerk bir
yönetim kurmasi kararlagtinhyor. Böylece Fransa Ankara hükümetini
329

tamyor, Güney cephesinden çekilen Fransa'mn Ankara ile anlagmah


olarak biraktigi 10 uçak 500 tüfek Büyük Taarruz'a hazirhk için Bati
4
Cephesi'ne sevk ediliyor
Sakarya'da Yunan ordusunun maglup olmas1 ve Fransa'nm Ankara
ile antlagma imzalamasi Îngiltere'yi zor durama dügürüyor. Îtilaf Dev-
letleri'nin bir barig konferansi yapacag1 haberleri üzerine Mustafa Ke-
mal, Digigleri Bakam Yusuf Kemal'i ve Malta'dan dönen Ali Fethi (Ok-
ya ) Bey'i nabiz yoklamak için Avrupa'ya gänderiyor. Mustafa Kemal
Papa, dogrudan dogruya galip devletlerle temasa geçerek onlan kazan-
ma yolunu deniyor.ss
Istanbul hükümeti felç, padigah bitkin...
Yusuf Kemal Bey; Mustafa Kemal'in emriyle Îstanbul'da sadrazam
Tevfik Pa,9a ve Padigah Vahideddin'le görügüyor; "TBMMHalife'yi tam-
yor, Halife de TBMM'yi tamsm" diyor. Vahideddin, anlamanug gibi din-
liyor, cevap vermiyor!
Paris iyi bir izlenim veriyon Heyetimiz Londra'ya geçtiginde Îngiliz
teklifi ile kargilagiyor: Türk ve Yunan ordulari
"ategkes"
hükümetinin
olduklan yerde duracak, arada 10 km genigliginde bir tampon bölge
olacak, bang görügmeleri ba.playacak falan... 26 Matt'ta Itilaf Devletleri
yëni bir nota vererek gartlari" öneriyorlar: Yunanhlar Anado-
"bang

lu'yu bogaltacak, fakat Trakya'da Tekirdag Türkiye'de kalacak, Edirne,


Kirklareli ve Babaeski Yunanlilara verilecek, kapitülasyonlar yumugati-
lacak, Bogazlar silahsiz bölge olacak falan filan...
Ankara ateykesi kabul ediyor, fakat ön parti var: Yunanhlar 15 günde
Eskigehir-Afyon hattim, 4 ayda bütün Türkiye'yi terk edecekler. Bunu
kabul ederlerse Ankara masaya oturabilir.
Kabul etmiyorlar; demek ki dûçman ülkeden silahla at11acak!
Mustafa Kemal'in bu süreçteki davramgrönemlidir Batt'dan gelen mü-
tareke ve barig önerilexinihemen reddetmiyor, gõrügmeye açik oldugunu
gösteriyor, uygun sonucu alamadigi zaman reddediyor. Bu tavn Bat!'da
Mustafa Kemal'in eldugu izlenimini yaratlyor. Londra, Sakarya'da
"1hmh"

zafer kazanarak güç1enen MustafaKemal'in artik Bolgeviklere muhtaç ol-


mayacagim ve Enver Paga'nm gansmm kalmadigim gönnekten memnun;
"hiçbir

ama zafer kazanan Mustafa Kemal'in diplomaside gekilde yumu-


"1hmh"
gamayacagmi" biliyor. Mustafa Kemal'in görünügü, Londra'da
Lloyd George karg1tlarmm, Londra'daki ihmblarm elini güçlendiriyor;
Hint Müslümanlarmm da baslosiyla, Londra'da Mustafa Kemal'le bang
yapma yanhlan güçleniyor. Fakat bu geligmelerMisak-1Milli'yi kabul dü-
zeyine ulagmadigiiçin, Ankara Büyük Taarruz'a karar veriyor.56

55. §evketSüreyya Aydemir, Tek Adam, cilt 2, sf. 506.


56. Diplomasi tarihimizin çok önemli bu döneminde Mustafa Kemal'in hem esnek hem ka-
için bkr. Prof. Ömer Kürkçüoglu.Türk-Ingilixiligkileri, 1919-1926,
rarli dig politikasL
sf 207-230.
330

Mustafa Kemal, Îsmet Paga'ya on günlük bir hazirhktan sonra taar-


ruza geçmesini söylüyor, ama Îsmet Paga, hakh olarak, ordunun böyle
bir taarruz için on günde haz1rlanamayacagm1 anlat1yor.
Taarruz erteleniyor. Yirmigün veya bir ay, iki ay degil, on bir ay erte-
leniyor; 26 Agustos 1922'de yap11acaktir taarruz.
"seyyar
Hazirlanma konusunda Îsmet Papa, Hateralar'inda kuvvet
olan Yunan ordusunda agir toplarm bulunmadigun" belirterek göyle
anlatlyor:

Esash vazifem, orduyu hazirlamak. Ordu hazirhšmda benim Birinci


Cihan Harbi'nden kalnug kanaatlerim var. Bir defa agir top isterim. Agir
top olarak benim elimde 7 tane 15'lik obüs vardi. Bunlan, silahlar teslim
olunurken, muhtelif depolarda terk edilmig bulmugtum. Kamalan alm-
mig, boru halinde duruyorlar. Eu obüslerin kargalanm yapt1rmak için iki
sene ugragrugimdir. Eskigehir demiryolu atölyesinde toplarm kamalan-
m yaptirdun... Simdi ag1r top say1sm1 yükseltmeye çahqiyorum. Doguda-
ki Kars kalesindeki agir toplarm äküzlerle Kars'tan Cephe'ye tagmmas1
için aylar geçiyor...57

Sürekli hazirhk, sila bir askerî egitim... Tüfeklerde standartlagma sag-


lamyor; aym marka tüfek ve kurgunlar aym birliklerde toplamyor. Türk
ordusunun mevcudu 186 bine çihardiyor; bu Yunan ordusunun meveu-
dundan on bin azdir, ama moral üstünlük Türk ordusundadir. Mali kay-
nak saglamak için tabii hi fakir Anadolu'ya müracaat ediliyor; tütün, siga-
ra kâgidi, geker, sabun, çuval akla ne gelirse yeniden agir vergiler konulu-
"tatminkâr"
yor. Dört aydir maag alamayan subaylara maag zamm1verili-
yor; ordunun glyim, beslenme ve silah ihtlyaçlan kargilamyor.,58
Sakarya ile Büyük Taarruz arasmda geçen on bir ay, durgunluk dö-
nemidir; ülkenin Afyon-Eskigehir hattma kadar olan batisi iggal altm-
da... Sakarya zaferinin sevinci sakinlegtikçe huzursuzluk ve Mustafa
Kemal'e muhalefet art1yor. Kriz o raddeye vanyor ki, Mustafa Kemal
Meclis'i komutanlara gikâyet ediyor, kapatmay1 bile dügünüyor... Bü-
yük siyasi kavgalar yagamyor...
Ama ordunun taarruza hazir hale getirilmesi aksamadan deva ,

ediyor.

Bagkumandan sinei millete dönecek!


Tamam, Büyük Taarruz'un hazirhklan sürüyor da, Bagkumandanhk
Kanunu'nun üç ayhk süresi 6 Agustos'ta doluyor! Ne olacak?
Iki aydir muhalefette görülen artig, Meclis'te Mustafa Kemal'in Vekiller

57. Ismet Ïnónu, Hattralar, sf. 257.


58. Skz. Sabahattin Selek, Milli Mücadele, II, sf 298-315.
331

Heyeti (Bakanlar Kurulu) için aday gösterme yetkisinin kaldinlmasiyla


ciddiyetini ortaya koyuyor. Zaten geçen defa Bagkumandanlik büyük zor-
lukla.uzatilmigti; bu kadar güçlenen mohalefet bu defa ne yapacakti?!
Îçte Mustafa Kemal Paga'nm Meclis'i dagitmay1 dügündügü dönem-
lerden biri bu siradadir!
Înönü, sonradan anlattigt Hattralar'mda Atatürk'ün Meclis'i feshetme-
defa" dügündügünü anlatlyor, bunlardan birinin Mart 1922'de
'
"birkaç

"bu
i .

gunubelittiyor ve bir" dedikten sonra göyle devam ediyor

Ondan sonra bir defa da Atatürk Ankara'da bizi toplanugt1. Yme Mec-
lis'te çahymak artik mümkün olmuyor, bir çare bulanuyoruz, tarzmda gi-
hâyette bulundu ve meseleyi araruzda uzun boylu konugtuktan sonra
Meclis'i devam ettirmek için çare bulmaruz kanaatine varmigttk...

Meclis'i dagitmay1 ikinci defa dügünmesinin, May1s aymda oldugunu


hem yaganan siyasi krizden. ve Cephe komutanlarlyla yaz1pmasmdan
hem de Karabekir'in "Meclis'in devammm lüzumu"nu vurgulayan ceva-
bmdan anhyoruz.
Meclis'i dagitma fikrinin üçüttcü defa Temmuz aymda gündeme gel-
(iišini
Inönü'nün günlük olarak tuttugu Defterier'indeki 21 Temmuz
1922 cuma günü yazd1 nottan anhyoruz:

muvasalat.' Kumandamn telgrafnameleri.


Saat 1.30. Üçte Akgehir'de
(Meclis'in islahat ve sükûneti.)
Akyam tenis,59

önceki görügmesinin notuna yaz1yor.


Ismet Papa birkaç gün
Tarihçi Prof. Ahmet Demirel Înönü'nünHattratar'mda Mustafa Ke-
mal'in Meclis'i da tmay1 dügündügünü anlatan paragraflan, Defteder'de-
ki 21 Temmuz günlü bu notun altma açiklay1c1bilgi olarak eklemigtir.60
Bagkumandanhk süfesi 6 Agustos'ta doluyor; 20 Temmuz'da Mec-
lis'te görügülecek, Mustafa Kemal'in bagkumandanhgi ya usat11acak ya
dügecek! Büyük Taarruz'un baçanlmasi için Gazi'nin "Bagkumandan"
sifatmi ve nüfuzunu devam ettirmesi elbette part! Ama Meclis'i dagita-
rak, Mücadele'nin megruiyetine, hukuk ve finansmaa kaynagma kargi
darbe yaparak zafer kazamlabilir mi?! Elbette hay1r!
Gerçekten dehget verici bir ç1kmaz!
Îçte tam bu noktada Ali Fuat Papa, Vekiller Heyeti Reisi Rauf Orbay
ve Meclis Reis Vekili Dr. Adnan Adivar bir formül buluyorlar Mustafa

Muvasalat; Bulugma.
*

59. ismet Inänü,Defterier, 1919-1973, Yapi Kredi Yayinlari, 200t, cilt I, sf. 32. (Yayina
hazirlayan: Ahmet Demirel.)
60. a.g.e., sf. 32-33.
332

Kemal Paga'nm, diktatör olmayacagma Meclis'i inandirmasi; Meclis


buna inamrsa Bagkumandanhk Kanunu yine kabul edilir...
Ali Fuat Papa ile Rauf Bey'in ayr1 ayn amlarmda anlattigma göre
olay göyle geligir:
Ali Fuat Papa ile Rauf ve Adnan beyler kendi aralarmda anlagarak
beraberce kallop Mustafa Kemal Paga'ya gidiyorlar. Görügme Refet Pa-
ga'nm Keçiören'deki konagmda yapihyor; tarih 19 Temmuz 1922... Re-
fet Paga, Agustos sicagmda, bahçede havuz bagmda mükellef bir ak-
gam yemegi sofras1haz1rlanugttr.
Ali Fuat Paga, Rauf Bey ve Adnan Bey, Meclis'in iyi niyetli ve Gazi'ye
sayg1h oldugunu anlatiyorlar

Üzerinizealdigimz vazifeyi tamamlayacagmizdan Meclis emindir. Yal-


mz birçoklarmm tereddüt ettigi nokta gudur: Milli dava kazamld1ktan
sonra vaziyetiniz ne olacak ve ne yapacaksmiz?..

Gazi Papa tavsiyelerinin ne oldugunu, Meclis'i nasil tatmin edebile-


cegmi soruyor.
Alì Fuat ve Rauf'un cevabt

Türlü çayialarm çikanldiár gu günlerde, Meclis, gerek gabsmiz ve


gerekse memleket hakkmdaki istikbale dönük samimi dügüncelerini-
zi ögrenecek oluisa pek az istisnasi ile bütün mebuslari ve hatta her-
kesi eskisinden daha ziyade etrafimzda bulacaksmiz. Bundan güphe
etmeyiniz.

Gazi bu görügü benimsiyor:

Merak etmeyiniz. Tavsiyelerinizi nazar-1 dikkate alacag1m, gahsun ve


istikbal hakkmda gösterilen tela.y ve heyecam yatigt1racak tarzda beya-
natta bulunacagim.

Onlar da Bagkumandanhk Kanunu'nu ittifakla uzattirmak için çah-


gacaklarmi söylüyorlar. Hiç nyumadan 20 Temmuz'un sabahi olmugt ;
ögleden sonraki Meclis toplantismda hayati görügme yapilacaktir. G
hiç uyumadan konugmasim hazirhyor. Meclis'e geçmeden önce Ali Fu-
at Paga'ya "Bagkumandanlik Kanunu'nun ittifakla kabul edilecegini sa-
myorum" diyor.

"Serbest bir millet ferdi"


20 Temmuz 1922, Pergembe... Meclis'teyiz.
Gazi Mustafa Kemal Papa, üzerinde mügir (maregal)üniformasi, ti-
333

rag olmug, saçlan taranmig, dipdiri kürsüdedir. Biraz heyecanh olduiu


görülüyor,61
Mustafa Kemal, en bagar111 hitabet örneklerinden birini veriyor:
Duygulu, duygulandirici, son derece etkileyici hem çok iyi hesaplan-
mig, veciz bir konugma... Iki adun ileri atilmak için, gimdi bir adim geri
atiyor.
"Efendiler" diye baghyor, "Dünyada hiçbir Meclis yoktur ki, iki gart
g geklegmedikçe bir kimseye olaganüstü yetkiversin..."
Olaganüstü çartlarm bulunmasi...


Olaganüstü yetki verilecek kigiye tam güvenilmesi...
Bu iki part da gerçeklegtigi için Meclis, kendisine Bagkumandanhk
ve Meclis adma emirname ç1karma yetkisi vermigti... Bunu anlattiktan
sonra Gazi devam ediyor

Tam bir iftiharla ve büyük bir memnuniyetle arz ederim kl, bugün or-
.
dumuzun manevi kuvveti en yüksek derecededir. (Elhamdülillah sesle-
ri.) Ordumuzun maddi kuvveti dahi olaganüstü hiçbir tedbire ihtiyaç
duymaksizm milli emelleri tam bir emniyetle elde edebilecek mertebeye
ulagnugtir. Bu sebeple artik böyle bir salahiyeti devam ettirmeye lüzum
kalmadigi kanaatindeyim. (Bravo sesleri.) Bugün, sona erdigini görmek-
le memnun oldugumuz bu ihtlyacm ingallah bundan sonra da ortaya ç1k-
tigmi görmemekle bahtiyar olacag1z. (Ingallah sesleri.)

Meclis'te tam bir yok ve hayranhk!


Bütün yetkileri elinde toplayarak zaferden sonra diktatör olmasm-
"fevkalade
dan korkulan Mustafa Kemal Papa, kendisine verilen salahi-
yet"e artik ihtiyaç kalmadiguu söylüyor, bunun geri almmasmi istiyor!
Demek ki diktatör olma plam yok...
Peki, Meclis'e ait yetkileri kullanmaktan vazgeçiyor; ya Bagku-
mandanhk? Ona muhaliflerin de itiraz1 yok zaten. Hatta Meclis'e ait
yetkilerden vazgeçsin, sadece Bagkumandan olsun fikri eskiden beri
muhalifierce savunuluyor. Konugmasmda Gazi, bu konuya da temas
ediyor, milli hâkimiyete dayah anayasaya göre Bagkumandanhk
"âcizlerine"
Meclis'in manevi gahsiyetindedir, geçici olarak verilmig-
tir. Olaganüstü yetki geri almmahdir, ama geçici olarak verilmig Bag-
kumandanhk
"kati
neticeye" yani zafere ulaçacagi güne kadar devam
etmelidir!
Meclis'ten "Tabii!" sesleri yükseliyor.
"milli

Mustafa Kemal ananelerimizi ve dinî mukaddesatmuzi" hatir-


lat1yor, bu esaslara bagh kalarak mesut neticeye ulagacag1m1za emin
oldugunu söyleyerek devam ediyor:

61. Ali Fuat Cebesoy, Milli Mücadele Hatiralari, sf. 27-33; FeridunKandemir. Hatiralari
ve Säyledikleri ile Rauf Orbay, Yakin TarihimixYayinlari, Istanbul,1965, sf. 64-66.
334

O gün laymetli Izmir'imiz,güzel Bursa'mis, hilafet ve saltanat merke-


'llakya'nuz
zi olan olan Istanbul'umuz, anavatana iltihak etmig olacakte.
(Înçallah sesleri.) O mesut gün geldiginde, bütün milletle beraber yüksek
heyetiniz ve ben de yüksek heyetiniz içinde bir fert ve bir üye olarak bit-
tabi en yüksek saadetleri idrakle mügerref olacagiz...

Salonda müthig bir heyecan, yaga sesleri, allaglar..


"bir
Demek ki, zafer kazamlmca Mustafa Kemal Papa, Meclis'te fert
ve bir üye" olacaktir; artik diktatör olacak diye korkmamn manas1 var
"âcizleri"
nu? Mustafa Kemal büyük bir tevazu ile kendisinden diye
"hakikatlere
bahsederek, biraz da tasavvufi bir vâkif olma"' hissiyat1y-
la konugmasmi sürdürliyor

Efendiler bagkanhk makammisda bulunmakla iftihar eden âcizleri o


gün ild kerre mesut olacagnn. Ikinci saadetimi temin edecek olan hu-
sus, benim bundan üç sene evvel mukaddes davamiza bagladiguniz gün
bulundugum mevkie dönebilmekligim imkâm olacaktir (Alkiglar.) Ha-
kikaten milletin sinesinde serbest bir millet ferdi olmak kadar dünyada
bahtiyarhk yoktur. Hakikatlere vâkif olan, kalp ve vicdanmda manevive
mukaddes hazlardan bagka bir zevk tagunayan insanlar için, ne kadar
yüksek olursa olsun, maddi makamlarm hiçbir kiymeti yoktur. Sözleri-
me son verirken, müzakere edilecek kanunda bu salahiyetin kaldirilmig
olmasmi nazari dikkatte bulundurmamzi rica ederim. (Siddetlive sü-
rekli allaglar.).

"milletin
Evet, sinesinde serbest bir millet ferdi" olacagru ve kal-
"manevi
binde Ve mukaddes hazlardan bagka bir zevk" tagimadigim
bildiren Gazi Papa bütün Meclis'in onaymi almigtir. Meclis adma ka-
nun kuvvetinde kural koyma yetkisinin kaldinlmasim, ama Bagku-
"hiçbir
mandanhk yetkisinin devam ettirilmesini istiyor. Bunu kiy-
meti olmayan maddi makam" olarak degil, milleti zafere götürmek
için istiyor...
Artik muhalifIkinci Grup da tam destek veriyor. Zaten bagtan beri
Ikinci Grup Bagkumandan olmasma degil, Meclis'in yetkilerine sahi
olmasma itiraz ediyordu.
Bu gekilde Gazi Paga'mn kumandanhgi, dördüncü defa, ama bu
"süresiz" "geçici"
kez ve olarak uzatildi. Mustafa Kemal Papa, Bagku-
mandanhk sifatim ve yetkisini zaferden sonra da devam ettirecek,
23 Ekim 1923'te Cumhuriyet ilan edilip Cumhurbagkam seçildikten
sonra son olarak 11 Mart 1924 tarihli resmî yazismda "Türkiye Reisi-

"viikif-!
*
Orijinal metinde hakaayik"tir.
62. Tam metin için bkz. Söylev ve Demeçier. I, sf. 262-264; kismen sadelegtirilmig me-
tin için bkz. Atatürk'Un Bütün Eserleri, cilt 13, sf. 155-156.
335

cumhuru ve Bagkumandan" olarak imza atacaktir.63


"milletin
Tabii sinesinde serbest bir millet ferdi" olarak kenara çekil-
meyecek veya sadece mebus yahut sadece, mesela Fevzi Papa gibi, as-
ker olarak da kalmayacaktir. Bu sözleri, Meclis'i ikna etmek için, siyasi
taktik olarak söylemigtir.
Simdibu Bagkumandanhk unvan ve yetkisini bir türlü almas1 laz1m-
"sine-i
d1; millette serbest bir fert" olacag1m söyleyerek Bagkumandan-
1 m1hem de süresiz olarak uzattirrugt1.
Eüyük Taarruz'un Bagkumandam odur.

Büyük Taarruz
Agustos 1922'de Türk ve Yunan kuvvetleri apagi yukan denk hale
gelmigtir. Taarruz plam konusunda komutanlar arasmda görüq farklari
var. Garp Cephesi Kumandam ismet Papa taarruz plamm hazirlaylp,
Genelkurmay Bagkam Fevzi Paga'ya sunuyor. Plana göre Türk ordusu
120 km uzunlugundaki cephenin her yerinde aym agirhkta taarruza
kalkmayacak. Aksine, kuvvetlerimizin büyük bir bölümüyle Afyonka-
"siklet
rahisar bölgesinde y1gmak yapilacak, askerî terimle merkezi"
olugturulacak, bu büyük kuvvet Yunan sag kanadmr hücumla çökerte-
cek... Îlk hedef, Yunan ordusunun Izmir'le irtibatim kesmek.
Ardmdan Izmir'e dogru...
Harp tarihimizin büyük askerlerinden Yakup SevkiPapa plana itiraz
ediyor Plamn riski çok büyük! Kuvvetlerimizin büyük losmm1 Afyon-
karahisar bölgesinde toplay1p hücuma geçirdigimizde bir de baçansiz-
hk olursa, geriye elimizde önemli bir kuvvet kalmayacaktir! Gerçekten
Îsmet Paga'mn planma göre, 120 km uzunlugundaki cephenin kuzey ve
güney kanattarma ancalt 50 000 mevcutlu bir kuvvet tahsis edilecekti!
Ya Yunan ordusu bizint Kuzey veya Güney kanadmuza saldirarak ku-
gatma harekâtma kallegirsa?!
Yakup SevkiPapa, böyle bir tehlikeyi göze almaktansa, iki kanattan
ve merkezden, üç koldan genel bir taarruza kanalmasim, dügman hat-
lan nereden yanhrsa oradan ileri atilmayi savunuyor.
Genelkurmay'daki tartigmada Ismet Paga, Yakup SevkiPaga'mn pla-
nmi elegtiriyor

Ama benim bunu yapmak için ne arkamda fabrikalar ne de alttmda


otomobiller var. Ben tehlikeli görünecek cesur tertiplerle kesin neticeler
almaya mecburum... Bir senedir ugragiyoruz. Memleketin dört tarafmda
ne bulabilirsek getirdik. Bir büyük süvari kuvved yaptim. Bir yerde düg-
mam maglup etmeye mecburuz. Ondan sonra nefes aldirtmadan büyük

63. "Piyade Yuzbqi Mumtaz Efendinin tedavisi hakkinda Genelkurmay Bagkanligi'na" yazi
için bkr. Atatürk'ünBütün Eserieri, cilt 16, sf. 243,
336

süvari kuvvetiile taarruz edecegiz ve sonuna kadar Îzmir'e girecegiz. Bi-


zim tertibimiz bagka türlü olamaz, bagka çaremiz yoktur.64

Mustafa Kemal ve Fevzi pagalar Ismet Paga'mn plamm onayhyor.


Dügman, plan geregi Afyonkarahisar bölgesinde yapacagmuz büyük
y1gmag1 hissetmemelidir; yoksa saldmp engelleyebilir. Onun için gizle-
me tedbirleri alm1yor, dügmatu gagirtmak için bagka yerlere ufak hü-
cumlar düzenleniyor.
17 Ainstos Pergembe: Mustafa Kemal sessizce Ankara'dan ayrihp
otomobille Konya'ya hareket ediyor, oradan cepheye geçecek. Ankara
Kumandam ve Yaveri Cevat Abbas'a bu seyahatinin gizli tutulmasi, her
geligmeden kendisine bilgi verilmesi için silo tembihatta bulunuyor.
19 Ainstos Cumartesi: Yunanhlarm dikkatini bagka yere çekmek
için, Buldan yöresindeki Yunan kuvvetlerine ufak bir saldin...
20 Agustos Pazar: Hâkimiyetri Milliye gazetesi, Mustafa Kemal
Paga'nm bu akgam Çankaya'da çay ziyafeti verecegini yaz1yor. Hâlbuki
Mustafa Kemal, Konya'dan Akgehir'e varnugtir. Akgehir'de komutanlar-
la toplant1 yap1yor, 26 Agustos Cumartesi günü Büyük Taarruz'un bag-
lamas1íçin emir verlyor.
21 Agustos Pazartesi: Ordu birlikleri gece yürüyügüyle taarruz
için mevzilerine yerlegiyor.
22 Agustos Çargamba:Yine Yunanhlan gaç1rtmak için Kocaeli
Grup Kumandanhgi yöredeki Yunan birliklerine hücum ediyor. Mustafa
Kemal Akgehir'de, askerî çahymalarmdan kalan zamanmda Regat Nu-
ri'nin Çalokupu romamm okuyor, çok sevdigini söylüyor, çevresine de
okuyun diye tavsiye ediyor.
24 Agustos. Pergembe: Bagkumandan ve Bati Cephesi karargâlu
gizlice Akgehir'den Suhut'atagruyor. Nurettin Papa kumandasmdaki
L Ordu, Büyük Taarruz için tertihini ahyor.
25 Agustos Cuma: Fevzi Pa.ya cepheyi geziyor, akgam Kemal, Fevzi
ve Ismet papalar toplamp son raporlan gözden geçiriyorlar. Mustafa
Kemal Paga, Bagvekil Rauf Bey'e ve Meclis Reisi Vekili Adnan Bey'e
telgraf çekiyor:
"Bati Cephesi'ndeki ordulanmiz Tevfikat-i Suphaniye'ye' dayanar
Agustos'un yirmi altisi günü dügmana taarruza baglayacaktir..."
26 Agustos Cumartesi: Bagkumandan Mustafa Kemal, Genelkur-
may Bagkam Fevzi Papa ve Bati Cephesi Kumandam Ismet Papa Koca-
tepe'de... Gün agarirken, sabaha kargi saat 05.00'te Ismet Paga'nm çok
"agir
önem verdigi toplar"1n gürlemesiyle taarruz baghyor. Toplar Yu-
nan mevzilerini dövdükten sonra piyade ve süvari hücumu baghyor.
Afyon'da yaptiklan balodan dönen Yunan subaylan gagkm...

64. ismet inönü,Hataralar, sf. 272.


*
Allah tarafmdan gösterilen dogru yol.
337

Türk ordusunun y1gmak yaparak öncelikle çökertmeye çahytigi Af-


yon cephesinin derinlini 20 km. Kanh bogugmalar oluyor.
Mustafa Kemal,."harekâtumzi dügmandan gizlemek maksadiyla" gif-
reU olarak yazdigi telgrafta, Belen Tepe, Tmaz Tepe gibi mevkilerin ele
geçirildigini, harekâtm devam edecegini Rauf ve Adnan beylerle Dogu
Cephesi Kumandam Kâzun Karabekir Paga'yabildiriyor:

Bugün 26 Agustos 1388 (1922)saat ondan itibaren tekmil cephelerde


a baglannugtr. Muvaffakiyet Allah'tandir.

Ve gair Yahya Kemal'in ünlü 26 Agustos Margi:

Su kopan firtma Türk ordusudur yâ Rabbi


Senin ugrunda ölen ordu budur yâ Rabbi
Tâ ezanlarla yükselsin müeyyed nâmm
Galip et yâ Rab, bu son ordusudur Îslam'm

27 Agustos Pazar: 1 Ordu Kumandam Nurettin Papa Afyon'a giri-


yor, Yunanhlar periçan halde Sincanh Ovasi'na çekiliyor.
57. Tümen Komutam Albay Regad Bey, ÇigilTege'yi emredilen za-
manda alamadigi için intihar ediyor. SehitRegad Bey son nefesini ve-
rirken askerleri ÇigilTepe'yi ahyor...
Yarah ve hasta olarak Konya hastanesinde yatan Binbagi Yildmm Ke-
mal, o haliyle cepheye gelerek Süvari Kolordusu Kumandam Fahrettin
(Altay) Paga'dan görev istiyor, en ileri hatlarda çarpigirken gehit dügüyor.
Akgamüzeri Îsmet Papa karargâhtaki Mustafa Kemal ve Fevzi paga-
lara rapor veriyor

Yakup SevkiPaga'nm emrinde bulunan 6L Tümen, taarruz ettigi bü-


tün dügman mevzilerini çöktürdüL
i

"Y1gmak" harekâtim yapan 1. Ordu Kumandam Nurettin Papa, Bag-


kumandan M. Kemal Paga'ya telgraf çekiyor:

Birliklerimizin bi-Avnillâh-1 Teala bugün sabah 8.30'dan sonra Afyon-


karahisar'i geri aldigi arz olunur.

Bagkumandan Mustafa Kemal Papa anmda cevap yaz1yor:

Devletlilerinin muvaffakiyetini büyük bir samimiyetle tebrik ederiz.


Sürecek her harekât safhasmda bu tebriklerimizi durmadan tekrar firsa-
tma sahip olacagmuza eminiz.
*
Allah'in yardimi lle.
338

"bir
Mustafa Kemal Afyon'un kurtulugunu Meclis'e de müjdeliyor,
hayli erzak, malzeme ganimet ahmmetir" diyor.
Zafer haberleri Ankara'dan dalga dalga bütün ülkeye yayihyor; fener
alaylari, mevlitler, sevinç gösterileri baghyor.
28 Agustos Pazartesi: Büyük Taarruz'un üçüncü günü... Bagku-
mandan Gazi Mustafa Kemal Paga, annesini ve Çankaya'da onun yolu-
nu ve zafer haberlerini bekleyen Fikriye Hamm'1 ihmal etmiyor, Af-
yon'dan özel kalem müdürüne telgraf çeklyor:

Validem Hammefendi'ye ve Fikriye Hanun'a


Buraya geldikten sonra dügmam kovmak icap ettiginden taarruz ede-
rek (dügmam) Înayet-iBâri (Allah'm inayeti) ile attik ve Afyon'u aldik.
Dolay1siyla daha birkaç gün burada kalmak gerekecektir. Siz müsterih
olunuz. Ingallahduamz bereketiyle bütün memleketi dügmandan kurtar-
mak kolay olacakt1t.._ 65

29 Agustos
Sali: Taarruz geligiyor. Ismet Pa.ya, Birinci Ordu'ya ve
ÜçüncüSüvari Tümeni'ne "dügmamn imhasi" ve aynca dügmanm tele-
fon hatlarmm kesilmesi, trenle yaptigi asker ve cephane ikmalinin en-
gellenmesi emrini veriyor. Takviye olarak gönderilen Yunan kuvvetleri
muharebe yerlerine ulaganuyor. Kütahya'ya dogru ilerliyoruz. Hâkimi-
yet-i Milliye, "Afyon zaferi" mangetiyle ç11ayor.
30 Agustos Taatruz'un beginci günü... Tarihi-
Çargamba:Büyük
"günegin
mizde yine dogdagu" günlerden biri... Sonradan "Bagkuman-
danlik Savagi" adiverilecek olan Dumlupmar Savagi... Yunanhlarm Ça]-
köy mevkiinde dagruk vaziyette toplandigim gören Ismet Paga, Bati
Cephesi Harekât Müdürii Tevfik (B1ylkhoilu) Bey'i, Afyon belediye da-
iresinde birkaç saat önce uyumaya baglayan Mustafa Kemal Pa.ya'ya
gönderiyor, durum hakkmda bilgi veriyor. Mustafa Kemal hemen Fevzi
ve Îsmet pagalan topluyor ve müzakereden sonra sabaha karga saat
6.30'da, dügmanm kugatilmasi ve Dumlupmar'm almmasi talimatim ve-
riyor. Çemberiçine ahnan dügman kuvvetleri içinde Yunan Baykuman-
dam General Trikopis ve Ikinci Ordu Kumandam General Diyenis de
var. Çarpigmabagliyor. Teslim oluyorlar!
Trikopis, mailubiyetlerini iki temel sebebe baghyor: Biri Türklerm
top atigi, öbürii süvari hücum kuvveti... Îsmet Papa, harp meydanmda
Trikopis'le askerlik üzerine yaptigt konuymalari anlatirken, Süvari Ko-
lordusu Kumandazu Fahrettin Altay'dan övgüyle, takdirle söz eder,

"inayet-i
65. Atatürk'ün Bütün Eserleri, citt 55, sf.221. Kaynak kitaptaki badi" iba-
resi yanig okuma ürünüdür ve zaten anlamsizdir. Izleyensayfadaki Osmanlica metinde gå-
ruldugû gibi, dogrusu "Inayet-i Bâri"dir ve Allah'in yardimi demektir. Arap alfabesinde
"dal" "ra"
ve harflerinin benzerliginden kaynaklanan yanly okumanin kitabin yeni baskisin-
"dal" "ra'
da düzeltilmesi gerekir. Osmanlica metindeki harfin degil, oldugu, kelimenin de
"Bâri" oldugu açikça bellidir.
339

hizmetlerinin önemini anlatir. Milli Mücadele liderlerinin hizmetlerin-


den takdirle bahsetmek, Înönü'nün "Hattratar"mdaki önemli özellik-
1erden biridir.
Yakup Sevki,Fahrettin ve Nurettin pagalardan ba.yka Kemalettm Sa-
mi Papa, Salih Omurtak Paga'dan da övgüyle bahseder.
Mustafa Kemal, Fevri ve Îsmet papalar, o akgam Dumlupmar köyü
yakmlannda, egya olmadigmdan toprak üzerinde uyudular;
yanlarmda
be ki de hayatlannm en rahat nykusuydu bu...
\ Eylül Cuma: Savag devam ediyor. Îzzettin (Çahylar)
giriyor... Mustafa Kemal Papa "Kurtulug Bekleyen
Paga Ugak'a
Ahalimiz ile Yunan
Askerlerine Beyanname"yi yaymhyor, eldeki uçaklarla havadan da ati-
hyor. Beyanname göyle baghyor:

Sevgili Türkiyeliler, Sevgili Kardeq1erimiz!

Türk ordusunun Yunan ordusunu periçan ettigini, kaçan Yunan as-


kerlerinin köyleri yakip yiktiguu, demiryollanm havaya uçurdugunu
"korkmaymiz"
anlatarak diyor:

Ey ahali, salon korkmayuuz. Sizi kurtarmak için üç senedir daglarda


çarpigan ordunuza Cenâb-i Hakk büyük bir zafer verdi. Y11dlum gibi Yu-
nan cellatlanm kovahyorlar. Kadmlarmizi, çocuklarruzi dügman kaçar-
ken daglara ve emin yerlere saklayimz. Eger dügman bir köy yakmaya,
bir yol tahrip etmeye tegebbüs ederse derhal ona hücum ediniz... Türk
ordusu yirmi dört saat geçmeden yetigiyor. Bir de hangi Yunan birligi
veya kumandam mezalim yaparsa onun numarasmi ve kumandanm is-
mini ögreniniz...

Rumca Beyanname'dide, Yunan ordusunun maglup oldugu, zulüm


yapanlarm gahsen sorumlu tutulacaklan belirtiliyor.

"Büyük ve asil Türk milleti"


Mustafa Kemal Paça 1 Eylül'de Dumlupmar'dan bir de "Millete Be-
yanname" yaymhyor. Beyanname göyle baghyor

Büyük ve Asil Türk Milleti!

"millet-i
Artik Osmaniye, anâsir-1 Îslamiye"gibi terimler birakilmigttr.
"büyük
Beyanname beg gün devam eden meydan muharebesi"nin
kazamldigru, ordumuzun kahramanhgmm "Tevfikat-1 Suphaniye'ye
vesile oldugu"nu anlatiyor. Sehitlikövülüyor. Beyannamenin son la
nu göyle:
340

Milletin oy' ve iradesine dayanan her igin neticesi millet için hay1r ve
saadet oldugu sabittir. Milletimizin gelecegi emindir. Ve vaat edilen zafe-
ri ordularmuzm elde etmesi muhakkaktir

Yme 1 Eylül'de Ba.ykumandan, ordusuna beyanname yaymhyor. Be-


yanname, iki y11diryogunlukla kullamlan Îslami ve Bolgevik terimlerin
yerini artik milliyetçi terimleria almakta oldugunun örneklerinden biridir

Sahibimiz olan büyük Türk milleti geleceginden emin olmaya hakhdir.


Muharebe meydan1armdaki maharet ve fedakârhšmizi yalandan görüyor
ve takip ediyorum...
Bütün arkadaglarumn Anadolu'da daha ba.yka meydan muharebeleri
verilecegini nazar-i dikkate alarak ilerlemesini ve herkesin aklî kuvvetle-
rini ve kahramanhk ve hamiyet kaynaklarmt bgbiriyle yarigarak sarf et-
meye devam eylemesini talep ederim.
Ordular! Ilk hedefiniz Akdeniz'dir lleri!

Mustafa Kemal Papa bütün harekâtt, bazen bir askeri rapor gibi de-
tayh olarak, günü gününe hükümete, Rauf Bey'e ve Meclis'e, Ba.ykan
Vekili Adnan Adivar Bey'e bildirmeyi ihmal etmiyor.
5 Eylül Sali: Bagkumandan Mustafa Kemal Papa, Bakanlar Kuru-
"gayet
lu'na ve Maliye Bakanhgi'na Egme'den acele" kayd1yla telgraf
çekiyor:

Dügmanm terk ve tahliye ettigi kasaba ve köylerde yaptig1 facialar her


türlü tasavvurun üstündedir. Köylerin büyük losm1 tamanuyla yalalm14-
tir Dügmanm ricat yolu üzerinde kalan zavalh köylülerimiz köylerinin
harabeleri üzerinde sefalet içinde inlemektedir Arz olunan ahvalden do-
layi hükümetçe derhal gerekli gefkat ve yardmun yapilmasi kati bir zaru-
ret halini almakta, gimdilik en ziyade himaye ve yardima muhtaç olanla-
ra hakkaniyet dairesinde dagitilmak üzere emri âlilerine verdigim meN
lagdan yüz bin liranm acele Bati Cephesi emrine gönderilmesini ve sene-
lerden beri zulüm ve sefalet içinde inleye gelmig milletimizin yaralarma
çare olacak tedbirlerin hükümetçe almmasim ve bildirilmesini rica...

9 Eylül Cumartesi: Güzel Izmir 3 yil dört ay süren Yunan iggalin-


den sonra kurtuluyor. On günde savagarak 350 lun yol alan Türk ordu-
su, on binlerce Izmirlinin sevinç gözyaglan, gösterileri, çiçek yagmur-
lan içinde Izmir'e giriyor. Halk elinde ylyecek, içecek ne varsa kan ter
íçindeki mehmetçige sunuyor.
"rey"dir
*
"Oy" kelimesi orijinal metinde ve rey kelimesi kanaat, gärü§, tercih anlamina
"oy"u
gelmektedir. O bakimdan metindeki bugunku antamda sandiga attigimiz oy olarak
aniamamak gere kir.
341

Yüzbaç1 SerefBey, yüzündeki yaraum kazuyla kutsadigi ay y11dizh


bayragi hükümet konagmda göndere çekiyor! Yüzbagi Zeki, Komutan-
hk binasma, Binbagi Regat da Kadifekale'ye bayragmuzi çekiyor, Îzmir
artik bir ay ylldiz okyanusudur!
45 000 kadar Rum, rihtunda korku içinde beklegiyor, Yunan bayrak-
Jaruu indirip evlerine Avrupah devletlerin bayraklarna asiyorlar. Bin-
lerce esir Tunan askeriyle birlikte, gemilerle kaçan kaç1yor, kaçama-
ya ar mübadele edilmek üzere koruma altma alunyor.
Aym günün gecesi Istanbul'da büyük sevinç gösterileri oluyor, 200
bin kigi fener alayi ile Istanbul'u dolagiyor. Ertesi gün Ayasofya Ca-
mii'ndeki mevlide 25 bin kigi katthyor. Osmanh Harbiye Nezareti'nin
bandosu "Izmir Marg1"m çalarak fener alaylarma katthyor.

Izmir'indaglarmda çiçekler açar


Altm güney orda sirmalar saçar
Bozulmuy dügman yel gibi kaçar
Yaga Mustafa Kemal Papa yaga
Adm yazilacak mücevher taga
izmir'in daglarmòa oturdum kaldim
Sehitolanlan deftere yazdim
Oksüzyavrulan bagnma bastim
Kader böyle imig ey garip ana
Camm feda olsun güzel vatana

Islam dünyasmda, Güney Afrika'daki Johannesburg Hilafet Komite-


si'nden, Nairobi'den, Fas, Tunus ve Cezayir'den Asya'daki Hindistan'a,
Kafkasya'daki Azerbaycan'a kadar kutlamalar yap1hyor, Mustafa Ke-
mal Paga'ya tebrik telgraflan yagiyor Mustafa Kemal telgraflara tegek-
kür mesajlan gönderiyor
12 Eylül'de Mustafa Kemal Paga bir kere daha "Millete Beyanname"
yaymhyor, nihai zaferin kazamldignu bildiriyor. Beyanname yine göyle
baghyor:

Büyük ve asil Türk milleti!


"emperyalizm"
Beyannamede terimi yok, sadece "Asya imparatorlu-
guna özenen küstah bir dügmamn" maglup edildigi belirtiliyor. "Bati
fabrikalanmn çelik zirhlanyla kaplanan muazzam Yunan ordularmm"
artik Anadolu daglarmda subaylan tarafmdan terk edilmig zavalh sürü-
lerine döndügü belirtiliyor.
"mazlum
Beyannamede "Dogu ideali"ni hatirlatacak milletler, gark
milletlerinin kurtulugu" gibi ifadeler de yok; Îslami terimler de yok.
Ama bugünkü gözle okudugumuzda Cumhuriyet'in igaretleri var... Be-
yanname göyle sona eriyor:
342

Vatanm kurtulugu milletin oy ve iradesiile kendi mukadderati üzerin-


de kayltsiz §artsiz hâkim oldutu zamandan baglaung ve ancak milletin
vicdanmdan dogan ordulada olumlu ve kati neticelere ermigtir.
Büyük ve asil Türk milleti! Anadolukun kurtulug zaferini tebrik eder-
ken sana Izmir'den, Bursa'dan selamlarmu da takdim ediyorum.66

Diplomasi zamam
Itilaf Devletleri'ne bagvuran Yunanistan, Anadolu'yu tamamen bo-
galtacagun belirterek, mütareke yap11mast için arac1 olmalarmi istiyor.
Ama Türk ordusu zaten Îzmir'e girmig, Anadolu düymandan temizlen-
migtir. SimdiBogazlar ve çevresindeki iggal kuvvetlerimn ç1karilmas1
sorunu gündeme gelmigtir.11Eylül'de ingiltere, Fransa ve Italya Ça-
nakkale Bogazi'nm Anadolu yakasma asker gÖndererekBogazlar'daki
iggalden vazgeçmeyeceklerini göstermiglerdir.
Trakya, Yunan iggali altmda zaten!
13 Eylül'de Fransiz Le Figaro gazetesinin muhabiri Richard Eaton,
mozaffer Bagkumandan Mustafa Kemal Paga'ya, Türk topraklarmm bo-
galtilmasmi isterken neyi kastettigini soruyor. Mustafa Kemal'in cevabi:
-

Avrupa'da Îstanbulve Meriç'e kadar Trakya. Asya'da Anadolu, Mu-


sul arazisi ve Irak'm yans1...
Yunan yenilmigtir, ama bu Bogazlar çevresinde Türkiye ile bagta In-
giltere olmak üzere Îtilaf Devletleri arasmda savag ç1kabilir! Frans12
gazetecinin Mustafa Kemal Paga'ya ikinci sorusu, Îngiltere ile bir harp-
ten korkup korkmadigidir! Mustafa Kemal qu cevab1veriyor:
-

Ben Ingiltere ile degil, Yunanhlarla harp ediyorum.


Evet, Yunan yenildikten sonra, Îstanbul ve Çanakkalebogazlarmi,
Marmara Bälgesi'nin bir losmuu ve "Musul arazisi" ile Irak'I elinde tu-
tan Îngiltere ile bir harp mi çikacak?! Gündeme gelen mesele budur.
Aym gün Mustafa Kemal Paga, Amerikan Chicago Tribune gazetesi-
nin muhabiri John Clayton'un sorusu üzerine gunlari söylüyor
-

Biz Ingiltere ile harp etmek istemiyoruz, fakat onlar Îstanbul'u


Türkiye'ye teslim etmelidir. 1stanbul Türkiye'nin payitahtidir. Müm-
kün mertebe barig yoluyla istiyoruz. Eger olmazsa onun için ha
edecegiz.67
ÇünküÎzmir'de durum muhakemesi yapan Mustafa Kemal, Fevzi ve
Îsmet pagalar, Îngilizlerive müttefiklerini masaya oturtmak gerektigine
karar vermiglerdir. Bagvekil Rauf Bey ile Ali Fuat Paya da, aym gekilde,

66. Büyük Taarruz ve bu bälümde verdigimiz bilgiler için bkz. Nutuk, sf. 446-450; inönu,
Hatiralar, sf. 270-288; Sabahattin Selek, Milli Mücadele, II, sf. 320-336; SevketSûreyya
Aydemir; Tek Adam, II, sf. 515-558; Zeki Sarihan, Kurtulug Savagi Günlügü, IV, sf.
583-666; Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 13, sf. 209-275.
67. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 13, sf.279-281.
343

"ordu

Batihlarla diplomasi yoluyla anlagmaktan yanadir.68 Bunun yolu


ile Bogazlar üzerine yürümek" Ingiliz askeri ile kargi kargiya gelerek În-
gilizleri masaya oturmaya mecbur etmektir Tehlikeli bir karar, çünkü
Îngilialerleharp ç1kabilirdi, ama Mustafa Kemal ve arkadaylan bu tehli-
keli diplomasi oyununu ustaca oynnyorlar. Kararlagtirdiklan oyun qu:

Ordularumzla onlann hem önünde bulunulacak, hem de bir muhare-


eye mahal verilmeyecek!69

yerlegtirilmig olan
Bu sirada ÇanakkaleBogazi'nm Anadolu tarafma
Îngiliz askerlerine, girecek Türk ordusuna ateg
"Bogazlar bölgesine
aç11masi" emri veriliyor! Türk ordusu ise ilerleyigine devam ederek
tam Îngiliz kuvvetlerinin kargisma gelindiginde duruyor. Îki ordunun
kuvvetleri burun buruna mevzileniyorlar!
Tek kurgunun koca bir savay1baglatabilecegi çok kritik bir vaziyet!
Îngiltere'yle "Çanakkalebölgesinde bir harbin her an baglamast"
tehlikesi yagamyor. Îngiliz Akdeniz Ordulari Kumandam, Londra'ya
çektigi telgrafta Mustafa Kemal Paga'nin "Ingiltere ile harp halindeyiz"
dedigini yazlyor! Londra'da kabine olaganüstü toplamyor. Îngiliz ve
Italyan birlikleri Çanakkaleçevresinde siperler kazmaya bagliyor. Îngi-
liz Sömürgeler Bakam Churchill, Türkiye ile sava.¶ ihtimaline kargi sö-
mürgelerden asker göndermelerini istiyor. 1stanbul'daki Ingiliz Yüksek
Komiseri Rumbold, söylentinin yanhg olabilecegini dügünerek Mustafa
Kemal'in yaz1h açIklama yapmasuu istiyor; Türk-Ingilizdiplomatik ilig-
kileri kopma noktasma gelmigken Mustafa Kemal Papa yaz1h açiklama
yaparak
"sözlerinin
yanhg anlagildigmi" sõylüyor, gerekli formaliteler
yerine getirilerek iki ülke arasmda siyasi iligkilerin kurulabilecegini be-
lirtiyor, tansiyonu biraz dügürüyor.70
Fakat Mustafa Kemal, Türk ordusunun Çanakkale cívarmdaki Ingiliz
ve Müttefik mevzilerine kadar ilerlemesi ama çatigmaya girilmemesiiçin
emir vererek Londra üzerindeki baskisim artmyor, aym zamanda Ingilte-
re ile bir savag çikmamasi için siyaseten çok dikkatli davramyor. Kâzim
Karabekir'in durum hakkmda bilgi isteyen telgrafma 22 Eylül'de verdigi
cevapta muzaffer milli ordunun Bagkumandam Gazi Papa pöyle diyor:

Pek kuvvetli olrumuza siyasette pek hesaph ve ihmh bulu-


ragmen,
olmak istedikle-
nuyoruz... IngilizlerinÎstanbul'da ve Trakya'da hâkim
b1rakmak için emek sarf edilmektedir.
ri anlagihyor. Îngilizleri yalmz
Ordularmuz Istanbul ve Çanakkale'ye kargi y1gmak yapmaktadir. Her-

68. Ömer Kürkçüaglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 244.


69. Ismetínänü, Hatiralar, sf. 293-294.
70. Zeki Sarihan, Kurtulug Savasi Günlägü, IV, sf. 665-673.
344

halde meseleyi siyasetle halletmeyi tercih etmekteyiz. Ve ona göre ida-


re ediyoruz...71

Bu çok laitik dönemde "Çanakkale Bunalum"nm yeni bir savag çIk-


madan agilmasi ve Mudanya Mütarekesi'nin, dolayisiyla Lozan'm yolu-
nun aç11masmda Mustafa Kemal Paga'mn diplomasi becerisi ile Îstan-
bul'daki Îngiliz Komutam General Harrington'un sagduyulu davranigi
önemli rol oynarugt1r. Anadolu'daki askerî geligmeleri gok iyi bilen
Harrington, Lloyd George'un agmhklarmi Ankara'ya yansitmamigtir.
Bu sirada ç11gmLloyd George, Türklere kargi mevzilendirmek, ge-
rektiginde çarpigmak üzere sömürgelerini, Fransa'y1, Îtalya'yi ve Türk-
lere karyi husumeti oldugunu dügündügü Balkan devletlerini savaga
davet ediyor! Ankara ile anlagrug olan Fransa buna tepki gösteriyor
Çanakkale'deki askerlerini çekiyor! Fransiz Bgbakam Poincare, bagta
Fas olmak üzere Fransiz sömürgesi Müslüman ülkelerde Türkleri des-
tekleyen hareketlenmeler olduguna dikkat çekiyor. Îtalya da Ingilte-
re'yi terk ederek Türkiye lehine tavir takmiyor. Bu iki devlet zafer ka-
zannug Türklere kargi yeni askexî maceralann anlamsizhšru görüyor.
Zaten Ankara ile anlagmlylardir
Lloyd George yalmz kalmigttr. Prof. Kürkçüoglu'nun belirttigi gibi,
Ingiltere, Türk zaferinin Islam dünyasmda yarattig1 Ingiltere'ye karg1
tepkilerden de endige duyuyordu.
Îzmir'de Fransa ve Italya temsileilerinin Mustafa Kemal Papa ile gö-
rligmeleri de olumlu geçiyor. Fransizlarm Mustafa Kemal'le görügmeye
Türk dostu Franklin-Bonillon'u göndermelerinin bu geligmelerde
olumlu etkisi oluyor.72 "Çanakkale Bunalmu" bu gekilde agibyor, Trak-
ya'nm bogaltilmasi ve Türk ordusunun Istanbul'a girmesi konusunda
da prensip mutabakatt saglamyor. Mudanya'da ategkes görügmelerinin
yap11masma karar veriliyor?

Ankara'da yeni bir Mustafa Kemal


Mustafa Kemal Papa 2 Ekim'de Ankara'ya gelecektir. Hükümet, 30
Eylül günü, Rauf Bey'in bagbakanhšmda Bakanlar Kurulu karany
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Ba.gkumandan Gazi Mustafa Ke*
mal Papa Hazretleri'ne" yap11acak resmî kargilama için 13 maddelik
bir program hazirlamigtir. Millet Meclisi adma kura ile belirlenecek
on mebus, Meclis Reis Vekili Konya Mebusu Vehbi Efendi bagkanh-
gmda,vali ve belediye reisi ile birlikte, Gazi'yi uzakta (Polatli'da)
7I. Tam metin için bkz. ATTB, sf.484; Büti.in Eserleri, cilt I3, sf. 317.
72. Salabi Sonyel, Tuik Kurtulug Savagi ve Dig Politika, 11,sf. 279.
73. Çanakkale Bunalimi içln bkr. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 239- 246;
Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, II, sf. 269-279.
345

kargilayacak, Ankara'ya trenle beraber geleceklerdir. Gazi Papa Haz-


retleri, Istasyon'da bando ve askerî birlik tarafmdan resmî törenle
karg11anacakt1r.
Îstasyondan Meclis'e kadar olan cadde, Gazi'nin Meclis'e gelmek
üzere.geçecegi güzergâhtir; bu caddede üç tane zafer taki kurulmug-
tur... Halkm izdihama yol açmadan, cadde kenarlarmda Gazi'yi kargila-
malan rica edilmektedir.

Merasim istasyon ile Türkiye Büyük Millet Meclisi binasi arasmda-


ki sahada cereyan edecek ve bunu müteakip Bagkumandan Papa Haz-
retleri tarafmdan Meclis'te riyaset odasmda kisa bir resm-i kabul icra
olunacaktir.

"gaza-yi
Îstasyon diginda kumandan ve subaylar Gazi Paga'y1 ekber"
münasebetiyle tebrik edecek, hog geldin diyeceklerdir.

Köprü ile dört yol agamdaki zafer taki arasi, Ankara ve civar köyler-
den gelecek egraf-1 memleket, ahali ve esnafa tahsis kilmruptir. Bu mm-
tikanm bagmda umum belde namma belediye reisi tarafmdan tebrikler
sunulacak ve hog geldin edilecektir...
Millet Bahçesi münhasiran hammlara tahsis edilmigtir...

Program bu gekilde düzenlemelerle devam ediyor. Halkm sevinç ve


heyecamm, cadde kenarmda durarak yolu kapatmamalan, izdihama se-
bebiyet vermemeleriíçin yapilan uyanlardan anlamak mümkündür.74
Elbette Gazi'yi geldiginde, o zamana kadar Anadolu'nun görmedigi
bir kalabahk halk kitlesi kargilayacaktir.
Muazzam bir kargilarna... Bütün Ankara onu kargihyor. Meclis'i Os-
manh tarihinde örnegi rülmemig bir Îslami tezahüratla açan Mustafa
Kemal Papa, gimdi muzaffer Bagkumandan olarak Ankara'ya döner-
ken, kafasmdaki "Bati ideali"nin igaretlerinden birini daha veriyor.
Mahmut Esat Bozkurt'tan dinliyoraz:

Meclis'te müezzin beg vakit ezan okur, imam cemaate namaz loldmr-
.
di. Dikkate deger ki, Kurtulug Savaglari zaferle taglandiktan sonra, Ata-
türk, Ankara'ya döndü. Meclis kapisi önünde resmî üniformasiyla, bek-
leyen imam efendi Atatürk'ü durdurdu, ellerini kaldird1, fakat dinî duaya
baglar baglamaz, Atatürk hiddetle: 'Burada böyle geylere lüzum yoktur.
Bunlari camide yapabilirsiniz! Biz savagi dra ile degil, Mehmetçigin ka-
niyla kazandik!' dedi ve imanu kovdu.75

74. Bagbakanlik Devlet Argivleri Genel Müdürlugü, Belgelerie Mustafa Kemal Ata-
türk, 1916-1922, Ankara 2003, sf. 213-214.
75. Mahmut Esat Bozkurt, Atatürk Ïhtilali,Tüprag Yayinlari, Istanbul,
2003, sf. 91.
346

Akgam düzenlenen baloda Mehmed Âkif'inyazdigt "Îstiklâl Margi",


ilk defa Zeki Üngör'ünbestesi ile çalmd1.
Îzmir'deki görügmelerin ardmdan 3 Ekim 1922'de.Mudanya'da müta-
reke için görügmeler baghyor. Türkiye'yi Îsmet Papa, Îngiltere'yi Gene-
ral Harrington, Fransa'y1 General Charpy, Îtalya'y1 General Bombelli
temsil ediyor. Müzakereler 8 gün devam ediyor. Anlagmak mümkün ol-
muyor. Hatta bir ara Ísmet Pa¶a, orduya ileri harekât emri veriyor! Bu,
Çanakkale'de kargihkh bekleyen iki ordunun savaga tutugmasi demek!
Telaglanan Îngilizler yumuçuyor. Neticede Mudanya Mütarekesi li
Ekim'de imzalamyor:

Türk ve Yunan kuvvetleri arasmdaki çattyma duracaktir.

Yunan kuvvetleri Trakya'dan hemen çekilmeye baglayacak, 15 gün
içinde Meriç'e kadar Trakya Türkiye'ye teslim edilecek. (Karaagaç'I al-
mak istedigimiz halde Mudanya'da kabul ettirgmiyoruz, Karaagaç çar-
pigmas1 Lozan'a kabyor.)

Trakya'ya Türk jandarma birlikleri geçerek asayigi saglayacaklardir.

Trakya'nm bogaltilmas1 Ve Türk idare cihazmm yerlegmesi s1rasm-
da bir çatigma çikmamasi için, burada gözlemci Müttefik heyetleri 7 ta-
burdan ibaret geçici bir iggal gücü bulunacaktir.

Barig antlagmasi (yaniLozan) imzalamncaya kadar, Ankara hükü-
meti Tkakya'ya askeû birlik göndermeyecektir.

Barig görügmelerine bir ay içinde baglanacaktrr.
Yunanistan, iqtirak ettirilmedigi Mudanya Mütarekesi'nin gartlanm
kabul ettigini bir bildiri ile aç1khyo,r.77
1922 yllmda tarih müthig bir luz kazanm19t1r
11 Ekim: Mudanya Mütarekesi imzalamyor.
19 Ekim: Türkiye'nin azgm dügmam ve savagin bu kadar uzamast-
nm baghca sorumlusu Lloyd George, üst üste aldig1 diplomatik hezi-
metler sonucunda art1k Bagbakanhk yapamaz hale geliyor; Türkiye'ye
ihmh bakan Muhafazakâr Parti'nin koalisyondan çekilmesiyle Lloyd
George hükümeti dügüyor, yerine Muhafazakâr Bonnar Law hükümeti
kuruluyor, fakat Lord Curzon yine Digigleri Bakam'dir.
30 Ekim: Osmanh Imparatorlugu'nun son bulduguna, Türkiye Bü-
yük Millet Meclisi Hükümeti'nin kurulduguna dair Meclis karart a
myor.
1 Kasun: Saltanat kaldmhyor.
17 Kasim: Vahideddin kaçiyor.
20 Kasun: Lozan müzakereleri baghyor.

76. Zeki Sarihan, a.g.e., sf. 724.


77. Mudanya müzakereleri ve mütareke partlari için bkr. ismet Ínönu, Hatiralar, sf. 295-
312: Digigieri Bakanligi, Kurtulug Savgimix, sf. 185-2l0; Salahl Sonyel, Türk Kurtulug
Savagi ve Dig Politika, II, sf. 280-289; Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingiliz liigkileri,sf.
246.251.
347

6 Arahk: Mustafa Kemal, Halk Firkasi adlyla kendi partisini kuraca-


gru açikhyor.
Ve 1923 yih; Milli Mücadele kadrosu içinde büyük, köklü, sert müca-
delelerin baylayacag1 bir yll! 1 Nisan'da Meclis kendini feshediyor, ta-
yeni seçimlere gidiliyor...
mam1m "Tek Adam"m belirledigi adaylarla
Sonra?
Lozan müzakereleri sürerken seçimler yap1hyor, "Îkinci Grup" deni-
le muhaliflerden tek kigi bile aday olamiyor. Yalmz Gazi'nin onaylada-
gi
Isimlerden olugan "Îkinci Meclis" oluguyor, ama bu Meclis'te bile
muhalefet meydana geliyor; Lozan elegtiriliyor, ama kabul ediliyor.
Cumhuriyet ilam, Hilafet'in kaldirilmasi, devrimler, Tek Parti rejimi...
Dig.politikada da iç politikada da artik "Garp'a yönelmig Türkiye"
vardar...
Avrupa Türkiyesi, daha dogrusu Garp'a
"bir
Gazi Paga'mn deyimiyle,
teveccüh etmig bir Türkiye..."
"Gatp"ateveccüh etmig, yani Bati'ya yönelmig bir Türkiye...
Fransiz gazeteci Maurice Perhot'ya 29 Ekim 1923'te verdigi mülakat-
ta bäyle diyor.
Milli Mücadele "Dogu mefkûresi" ile yürütülmügtü... Kurtulue Sava-
gi'mn Garp Cephesi'nde kazamlan Büyük Zafer, "Garp'a teveccüh"ün
yani Bat1'ya yöneligin de baglangic1do.
Arkasmda Büyük Zafer, Lozan'da masaya oturan, "Garp'a yönelmig"
yeni Türkiye'dir.
Lozan'da Batililagma...

Lozan Konferansi'nda Türkler, Rusya'yl hayal larildigma ugratarak


(Batih) büyük güçler arasmdaki denge politikasma geri döndüler...

Stefanos Yerasimos1

Emperyalizme ve kapitalizme kargi olan "Anadolu lhtilali",halkç1 ve


devletçi karakterini zaferden hemen sonra unutanug ve liberal ekonomi-
ye dönmügtür ..

Sabahattin Selek2

Saltanat artik yok!


Mudanya Mütarekesi ile silahlar.biralaluugtir, gimdi bariga sira gel-
migtir.
Îngiltere'de Lloyd George hükümeti dügmü¢ Bonnar Law hükümeti
kurulmugtur; meghur Lord Curzon digigleri bakarudu
ingiltere, Fransa ve Italya 27 Ekim 1922'de Ankara hükümetine bir
"dogudaki

nota göndererek, savaga son vermek amaclyla" barig konfe-


ransmm 13 Kasim'da Isviçre'nin Lozan gehrinde toplanmasuu öneri-
yorlar.
Aym zamanda Îstanbul hükümetini de davet ediyorlar.
Sadrazam Tevfik Papa, Mustafa Kemal Paga'ya yazdigi çok gizli ve
kigiye özel mektupta, Lozan'da birlikte hareket etmeyi öneriyor! Mus-
tafa Kemal cevabmda "Türkiye devletinin tek temsilcisi Türkiye Büyük
Millet Meclisi Hükümeti'dir" diyor, TBMM'nin kabul ettigi Tegkilat
Esasiye Kanunu'na gäre Istanbul hükümetinin gayri megru oldugunu
"gayet
bildiriyor. Tevfik Papa 29 Ekim 1922'de TBMM Bagkanhgi'na
acele" bir telgraf gönderlyor, istegini tekrarhyor.
Meclis'te büyük bir tepki... Mebuslarm konugnialarmdan birkaç örnek:
Hüseyin Avni Bey (muhalif): Padigah ve hükümeti, karyl cephede,
dugmamn yanmda yer aldi. Sevr Antlagmasi'm imzalarken TBMM alal-
larma gelmedi! Milletin temsilcisi TBMM oldugu için ikilikten zaten

I. Stefan Yerasimos, Milliyetier ve Smirlar, iletigimYayinlari, Isanbul,1994, sf.77.


2. Sabahattin Selek, Anadolu ihtilali,Kastag Yaymlari, Istanbul,2004, cilt 2, sf. 75 I-752.
349

bahsedilemez. Hilafet perdesi altmda saltanat cinayetlerine kap1 aç11-


masma asla meydan verilemez. Tevfik Paga'nm mektubu cevap verme-
ye bile deimez!
Riza Nur (o sirada Kemalist): Osmanh imparatorlugu tükenmig bit-
migtir. Yerine dinç ve milli bir Türkiye devleti dogmugtur. Istanbul'da
hükümet bile denil, sadece bir heyet vardir. Itilaf Devletleri'ne Türki-
ye'de tek hükümet oldugunu göstermeliyiz.
, Mazhar Miifit (Kematist): Müttefikler Mudanya'ya sadece Anka-
ra çagirdilar. $imdiistanbul'u da çagmyorlarsa bu Vahideddin ve Da-
mat Ferid ikilisinin ingilizlerle yapt1g1 bir antlagmanm eseridir. Alti
asirdan beri bütün çektiklerimiz Babiâli yüzündendir.
Riza Nur, "Osmanh Împaratorlugu otokrasi sistemiyle beraber yok
olmuytur, Türkiye Büyük Millet Meclisi hükümeti kurulmugtur" diye
baglayan 6 maddelik bir yasa önergesi hazirhyor. Rauf Bey, õnergede
saltanat kargiti ifadeleri daha da güçlendiriyor. Önergede"Makam-1 hi-
lafetin esir bulundugu ecnebilerden kurtarilatagi" ifadesi de yer ahyor.
Karabekir dahil, 80 mebus imzabyor. Önergedeki80. imza Mustafa Ke-
mal Paga'nmdir.3
Bir de yine saltanatm kaldinlmasi için muhalefetin, Ikinci Grup'un
liderlerinden Hüseyin Avni Bey ve 24 arkadaymm önergesi vard2r.
30 Ekim günü önergeler görügülmeye baglamyor. Bagkan Mustafa
Kemal ad okumak suretiyle Riza Nur ve arkadaylarmm önergesini oy-
"karar
layacagun söylüyor, ama Meclis'te yeter sayis1" bulunamadigi
için, görügme 1 Kasun'a kahyor.*

Mustafa Kemal Hilafet'i anlatiyor


Lozan görügmelerinin baglamasmdan 20 gün önce, 1 Kasim'da Mustafa
Kemal, hayatuun en önem1i konugmalarmdan birini yapmak üzere kürsü-
ye geliyor. Natuk'taki ifadesiyle "Türk ve Îslam tarihinden bahsederek hi-
.
lafet ve saltanatm aynlabilecegini, hâkimiyet ve milli saltanat makammm
Meclis'e.ait olabilecegini, tarihi olgulara dayanarak" anlatlyor.
"çok
Ali Fuat Papa, konugmanm iyi hazirlanmig, kiymetli ilim ve din
adamlarmm rötugundan da geçmig" oldugunu belirdr.5

3. Riza Nur, JosephC. Grew, Lozan Barig Konferansinin Perde Arkasi, Andaç
Ugurlu (haz.), ÖrgünYayinevi, 2003, sf. 48-49. Önergedeirnzasi bulunan Karabekir, öner-
geyi Ra Nur'un yazdigini dogruluyor, önerge metninin ve üzerinde yapilan dagigikliklerin
Nutuk'ta yer almamasini elestirlyor. (Kâzim Karabekir, Nutuk ve Karabekir'den Ce-
vaplar, cilt 5, sf. 91- 92). Atatürk Nutuk'ta önergeyi k1min yazdigindan bahsetmez,
önerge hazirlandi, sekseni ajan arkadaga imza ettiri1di, bu õnergede benim de imzam var-
dir" diye anlatir. Nutuk, sf. 458.
4. Teyfik Pala'nin yazilari ile Riza Nur ve Hüseyin Avni beylerin önergelerinin tam metin-
leri için bkr.,Fahri Çaker,Tilrk Parlamento Tarihi, I. cilt, sf. 243-255.
5. Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hattralar, cilt 1, Temel Yayinlari,Istanbul,2002, sf. I36.
350

Bu konugmasmda Mustafa Kemal, bir filch müderrisi gibi fikhi te-


rimler kullamyor. Son derecede diadarca bir havasi vardir konugma-
mn. Bazen bir vaaz üslubu sezilir, "Fahriâlem Efendimiz- Cenâb-1 Pey-
gamber, Hz. Ali Keremallahu veche, Huzeyfe radiyalluhuanh" gibi te-
rimlerle konuqur. Hilafeti yüceltirken saltanatm ayn bir gey oldugunu,
zaten Türklerin de tarihte saltanatla hilafeti ayirdigm1 anlatir: Selçuklu
hükümdan Melikgah'i örnek verir, Mogol Hülagu'nun Bagdat'1 zapt
edip Abbasi Halifesi'ni idam ettirdigini, böylece "dünya yüzünde hilafe-
te son verdigini" belirtir. "Yavuz Hazretleri" hilafeti devralm19tir, ama
"kudretsiz
almayabilirdi de... Halife denilen kigi o zaman da Misir'da
bir mülteci" idi, o kadar!
Bu konugmasmda Mustafa Kemal'in neleri vurguladigi önemlidir:
Evvela tarihe hilafet ve saltanatm ya da ruhani ve dünyevi otoritelerin
aynlmas1 aç1smdan balayor! Sultanm da halifenin de bulunmadtgi bir
dünya özlemine sahip oldugu belli.
Bu konugmada siyaseten önemli bir dikkat noktasi ise, o agamada
Mustafa Kemal'in saltanati piddetle elegtirirken hilafeti yüceltmesidir:

Hilafet Îslam milletlerince


en büyük bir igtir. ÇünküEfendiler, Pey-
gamber'in hilafeti, Islam ehli arasmda bir bag olan bir emirliktir. Ve Is-
lam ehlinin kelime-i vahdet üzere toplaumasuu terhin eden bir emirliktir.
Emirlik ise Cenâb-1 Hakk'm bir sir ve hikmetidir ki, kurulmasi daima
giddet ve kuvvet gartma baghdir. Ve ondan asil maksat da fesadi def et-
mek ve gehirlerin asayigini korumak ve cihat iglerini tanzim ile kamu ig-
lerini düzenlemekten ibarettir. Bu da ancak giddet ve kuvvete baghdir.
Âdetullahbu veçhile cari olagelmigtir.
"emaret,
Bunlar aynen filah kitaplarmdaki hilafet, imamet" izahla-
ndir.
Gazi Paga, saltanat kaldinhrsa hilafetin yücelecegini anlatlyor:

Bütün Türkiye hallo, bütün kuvvetleriyle o hilafet makammm daya-


...

nagt olmaya dogrudan dogruya yalmz vicdani ve dinî bir vazife olarak ta-
ahhüt ve tekeffül ediyor... (Bugün) Hilafet makammda Bagdat ve -

sir'da oldugu gibi kudretsiz ve mülteci bir âciz kigi degil, dayanagi T
kiye devleti olan bir yüce kigi oturacaktr...
Bu suretle bir taraftan Türkiye hallo asrî bir medeni devlet halinde
her gün daha saglam olacak, her gün daha mesut ve müreffeh olacak, her
gün daha çok insanhšru ve benligini anlayacak, gahislarm h1yaneti teh-
likesine kendisini maruz bulundurmayacak, diger taraftan hilafet maka-
mi da bütün Îslam âleminin ruh ve vicdanmm ve imammn irtibat nokta-

*
Kelime olarak "Allah'm âdeti" demek, terim olarak
"tarihin
Islamdüg0ncesinde Tanri tarafindan
takdir edilmig kanunu" aniaminda kullanilir.
551

si, Islam kalplerinde ferahhšm baÿlangici olabilecek bir izzet ve yücelik-


le tecelli edecektir...6

, Demek ki, Hilafet'i saltanat yükünden kurtarmak, onu daha güçlü ve


Mustafa Kemal'in bu konugma ile Meclis'e verdigi me-
yüce lolacaktir!
saj budur.
dünyevi
Simdilik, yetkileri kaldinlmig bir hilafetin Lozan'da ige yara-
, y cagi dügünülmektedir
Hilafet Lozan'dan sonra kaldmlacak, Gazi Papa hilafetin kötü oldu-
gunuo zaman anlatacakttr.
Kasun 1922'de Meclis'in ezici çogunlugu saltanata kary1dir. Konug-
"hain"
malarda Vahideddin aç1kça olarak niteleniyor.
Hem Kemalist Birinci Grup, hem muhalif Ikinci Grup Osmanh salta-
natma son verilmesi için önerge vermigtir zaten.

"Bazi kafalar kesilecektir"


Önergelerbirlegtirilip derli toplu bir metin halinde yazilmak üzere
Anayasa, $eriyeve Adliye komisyonlarma gönderiliyor. Komisyonlarda
tutanak olmadig1 için elimizde konugma metinleri yok. Ancak Nu-
tuk'tan ögreniyoruz ki, "SeriyeKomisyonu'na mensup Hoca Efendiler"
saltanatla hilafetin aynlamayacagru ileri sürüyorlar, tartlymalar uzu-
yor. Komisyon ça11pmalanm takip eden Gazi Papa, Komisyon Bagkam
Hoca Müfit Efendi'den söz ahyor, önündeki siranm üstüne ç1klyor ve
yüksek sesle göyle konuquyor:

Hâ.kimiyet ve saltanat hiç kimse tarafmdan hiç kimseye ilim icabidir


diye, müzakere yolu ile münakaga Íleverilmez. Hâkimiyet, saltanat kuv-
vetle, kudretle ve zorla alnur.Osmanogullan zorla Türk milletinin hâkimi-
yet ve saltanatma el koymuglardi, bu tasallutlanm alti asirdan beri devam
ettirmiglerdi, imdi de Türk milleti bu mütecavizlerin hadlerini ihtar ede-
, rek, hâkimiyet ve saltanatim, isyan ederek kendi eline, biltiil almig bulu-
nuyor. Bu bir emr-i vakidir... olmuy bir hakikati ifadeden ibarettir..
I
Ve Mustafa Kemal Papa "Meclis ve herkes"e devrimci bir ültimatom
,

veriyor

Burada toplananlar, Meclis ve herkes meseleyi tabii görürse, fikrimce


uygun olur. Aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacak-
tir. Fakat intimal bazi kafalar kesilecektir...7
I

6. Konu§manintam metni, orijinal dili ile: ASD, I, st 287-298, kismen sadelagtirilmig me-
tin: Atatûrk'ünBütün Eserleri, cilt 14, sf. 77-87.
7. Nutuk, sí 458-459.
352

"igin
Sonra Gazi cihet-i ilmiyesine gelince" diyerek saltanatla hilafe-
tin aynlabilecegi ve saltanatm ilga edilebilecegi geklindeki görügü an-
latiyor.
Ankara mebuslarmdan Hoca Mustafa Efendi "Affedersiniz efendim,
biz meseleyi bagka açilardan dügünüyorduk, verdiginiz izahattan ay-
"usulü
dmlandik" diyor! Komisyon dairesince" gereken metinleri hazir-
"oybirligiyle"
layip Meclis'e sunuyor. Meclis, bir tek Ziya Hurgit hariç,
"Osmanh Imparatorlugu'na son veren" kararmi ahyor 1 Kasun 1922 ta-
rihinde Büyük Meclis'in aldigi iki karar vardir

Barig konferansma Istanbul'la birlikte Ankara'mn katilmasun iste-
yen sadrazam Tevfik Paya ve heyeti ile padigah hakkmda kanuni iglem
yapilmasma dair karar...

Osmanh imparatorlugu'nun munkanz (yilalmig)olduguna ve Tür-
kiye Büyük Millet Meclisi hükümetinin kuruldu ma ve Osmauh hudut-
lart dahilinde onun yerine geçerek yeni vârisi olduguna, padigahhšm
tarihe gömüldügüne, Istanbul'da megru bir hükümet bulunmadigma ve
Türk milletinin megru hakki olan Hilafet'in eenebilerin esaretinden
kurtanlacagma dair karar...
"saltanat
Baskm Oran'm belirttigi gibi, kaldmlnugtir" terimim kul-
lanmadan saltanat kaldinlmigttrJ
Bildiri tarzmda yazilm1; olan diger karar ise, hâkimiyet ve hüküm-
ranhk hukukunun tamamen Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne ait oldu-
gunutescil ediyor. Bu karar, Anadolu lhtilali'nin hem diga kargi mil11
bagimsizhk mücadelesi, hem içte Saray ve Bablâli'ye kary1 bir iç milli
hâkimiyet mücadelesi oldugunu ilk defa bu kadar net ifade eden bir
karardir: Birkaç asirdan beri Saray ve Babiâli'nin cehalet ve sefahati
yüzünden devletin yiloldignu söyleyen karar, hâkimiyetm padigahtan
almip millete verildigim, bunu da kuvvetler birligi ilkesine göre Mec-
lis'in temsil ettigini belirtiyor. Bildiri niteligindeki bu uzun aç1klama-
dan sonra iki madde halinde karar ifade ediliyor:

Misak-i Milli hudutlan içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi hükü-
metinden bagka hiçbir hükümet yoktur. Türkiye halla, gahis hâkimiye-
tine dayah olan Îstanbul'daki hükümet geklini 16 Mart 1920 tarihinden
itibaren ebediyen tarihe intikal ettirmigtir..

Hilafet Osmanh hanedanma ait olup bu hanedamn içinden ilmen
ve ahlâken layik olan birini TBMM halife seçecektir. Túrkiye devleti
Hilafet makammm dayanagidir.
Neden 16 Mart 1920'den itibaren? Çünkü16 Mart 1920 Istanbul'un
iqgali tarihidir.
1 Kasun'da TBMM saltanata son vererek Osmanh imparatorlu-
u'nun tarihe karigtigma dair karar ahyor; 4 Kasun'da Ismet Papa, bu
karan Lozan'da masaya oturacagiruz Îtilaf Devletleri'ne bildiriyor.

8. Baskin Oran, TLirk Dig Politikasi, cilt I, sf. 215.


355

Îçeride siyasi çagda.plagma, diganda diplomasi; artrk ikisi de "Bati


mefkûresi" yönündedir.

Lozan için Îsmet Papa


Lozan'da Türkiye'yi sadece "TBMM hükümeti" temsil edecektir. Ga-
zi Mustafa Kemal; henüz cumhurbagkam degildir; TBMM Meclis Reisi
ve agkumandan'dir. Vekiller Heyeti Reisi yani Bagbakan Rauf (Orbay)
Bey'dir.
Genelkurmay Bagkam Maregal Fevzi Papa, Digigleri Bakam Yusuf
Kemal (Tengirgek) Bey...
Ismet Papa o sirada sadece Garp Cephesi Kumandam'dir.
"bagdelege"miz
Peki, Lozan'da bizi kim temsil edecek, kim olacak?
Alallara gelen isim Rauf Bey'dir. Mustafa Kemal'in aklmdaki isim, Ïs-
met Paga'dir. Gazi'nin karan, Lozan'a yabanci devletlerin digigleri ba-
kanlan gelecegi için Îsmet Paga'nm da Digigleri Bakam yapilarak Lo-
zan'a gönderilmesidir. Bagvekil Rauf Bey de bu görügtedir.
Gazi, enine boyuna dügünerek bu karan ahyor ve Ismet Paga'ya
"emrivaki
olarak" Digigleri Baka111 olacagmi, Lozan'a gidecegini söylü-
yor. Îsmet Pasa aginyor, asker oldugunu belirterek özür diliyor, ama
"emir
Gazi'nin teklifini bir telakki ederek" kabul ediyor.9
Gazi, Lozan görügmelerine Istanbul'daki Osmanh diplomatlarmdan
birkaçim, hatta birini bile katmamak kararmdadir.
Yusuf Kemal Bey Digigleri Bakanhgi'ndan istifa ediyor, 27 Ekim'de
Îsmet Papa Meclis'te oybirligiyle Digigleri Bakam ve Lozan müzakerele-
"delege"miz

ri için ba.pdelege seçiliyor. Iki tane de vardir· Dr. Riza Nur


ve Maliye Bakam Hasan (Saka) Bey...
Delegasyonda 21 tanedampman buhmuyor. Celal (Bayar), hukukçu-
lar Münir (Ertegün) ve Tahir (Taner), hariciyeci ve tarihçi Hikmet (Ba-
yur), mülkiye müfettigi Sükrü (Kaya), eski Maliye Naziri Cavit Bey, ma-
liyeci Fuat (Agrah), Hahâtn ve Fransizca ögretmeni Haim Naum, Ada-
let Bakanhgi Mezhepler Dairesi' Müdürü Baha Bey gibi isimler...
Gazeteci yazar Rugen Egref (Ünaydm) ile pair ve diplomat Yahya Ke-
mal basm damqmanlarid1r.10
Görüldügü gibi, Bagdelege Îsmet Papa da, delegeler Riza Nur ve Ha-
san Saka da, TBMM'nin içindendir; profesyonel diplomat desildirler.

9. Bkz. Nutuk, sf. 453-454.


*
Hiristlyan cemaatlerinin azinlik sorununa bakan Adlye Bakanligibunyesindekl daire. Tan-
zimat döneminde DigigleriBakanligi'na bagli olan bu daireyi, Sultan Abdulhamid, dig müdaha-
lelere kargi bir tavir almak üzere, "Turkiye'nin iç igieri" oldugu için Hariciye'den ahp Adalet
Bakanligi'nabaglamigti.(Bkr. Taha Akyol, Medine'den Lozan'a, Dogan Kitap, 2004.)
!0. 36 kigilikdelegasyon liscesi için bkz. Digigleri Bakanligi, Lozan, Cumhuriyet'in 50. yili
yaymi, I973. sf. 4-6.
354

Hâlbuki Ankara tarafmdan göreve çagrilarak Lozan heyetine dahil edi-


lebilecek tecrübeli Osmanh diplomatlan vardi. Fakat Meclis bu diplo-
matlan çag1rmanm Meclis'in prestijini sarsabilecegini dügünüyor. He-
yetimizde diplomasi usullerine dair tecrübe sahibi bir tek ismin bile
bulunmamasi, apagida görecegimiz gibi, bazi zorluklarla kargilagmann-
za yol açacaktir.11
Fakat Cumhuriyetçi tarih yaz1mmda Osmanli diplomasisinin bece-
riksiz ve apagihk duygusuna kapilmig oldugu için o kadrodan kimsenin
Lozan heyetine almmadigi ifade edilecektir. Merhum Cemil Bilsel'in
1933'te yazdig1Lozan kitabmda bu konuda yazdiklari, sonraki kitaplar-
da da tekrarlanarak bir klige haline gelmigtir.
Mesela

Tanzimat'tan sonraki devrede, imparatorlugqn dig münasebetlerini yö-


netenlerAvrupa devletleri ile yap11an temaslarda kendilerini apagihk duy-
gusundan kurbaramamiglard1. Bu lämselerin Türkiye'nin milli ç1karlarm1
Lozan konferansmda geregi gekilde koruyamayacaklar tabii idi.. 12

Seha Meray ve Osman Olcay da bu kligeyi tekrarhyorlar. Hâlbuki


Baskm Oran'm belirttigi gibi, Osmanh diplomasisi, Cihan Harbi maglu-
biyetini izleyen Sevr'e kargi bile onurlu bir mücadele yürütmüg, galip
"hiçbir
devletlerin dayatmalarma verdigi cevabi notay1 eziklik, katlams
ve yakang izi tagunayan... Son derece bagi dik, hatta yer yer dik bagli
bir üslupla" kaleme alm14tir. Üsluptan bagka, içerik bakuumdan, bu
"o
belgeyi yazan Osmanh diplomatlarmm günkü uluslararas1 belge, bil-
gi ve geligmeleri eksiksiz izledikleri" görülmektedir. "Çokgüçlü bir
mantik ve çok saglam bir uluslararasi hukuk bilgislyle donanmigti."
Hatta Osmanh diplomasisinin bu belgesi, "Lozan'm öncülü"dür.13
ismet Pa.ya'nm Lozan'daki dayanaklarmdan biri de büyük diplomat
Sadrazam ÂliPaga'nm imzaladigi l856 Paris Antlagmasi olacaktir!14
Ïsmet Paga'mn baydelege olarak seçilmesinin isabetli olduguna ina-

I I. Fatma Moge Gäcek, "The Politics of History and Memory: A Multidimensional Analyi-
sis of the LaussannePeace Conferance", §u eserde: Hakan Erdem (haz.), New Dire i-
ons in Studying the Modern Middle East, Lynne Rienner Puslishers, New Yo ,

2000, sf. 20.


12. Prof. Dr. Mehmet Gänlübol ve Cem Sar, Atatürk ve Türkiye'nin Dig Politikasi,
sf. 43.

13. Prof. Baskin Oran, "Lazan Önculübir Onur Antti: Müttefiklerin Sevr Antlagmasi Tasa-
risina Osmanli Hariciyesinin Yaniti", gu eserde: Yayina hazirlayan Ismail Soysal, Çagdag
Türk Diplomasisi: 200 Yllisk Sureç, Ankara, Türk Tarih Kurumu, 15-17 Ekim 1997,
Sempozyuma Sunulan Tebilgler, Türk Tarih Kurumu Basimevi, Ankara 1999, sf. 257-275;
ayrtca, Baskin Oran, Türk Dig Politikasi. cilt I, sf. I 18-123.
14. ÂIl Papa ve diplomasisi hakkinda bkz. Fuat Andiç, Suphan Andiç, Sadrazarn ÂIi Pa-
ga. Ayrica bkz. Taha Akyol, Medine'den Lozan'a, sf. 101-108.
355

myorum. Ama bir delegemizin Istanbul'dan getirilerek Ankara hükü-


meti hizmetinde görevlendirilecek profesyonel bìr diplomat olmasi
"ama-

muhtemelen epey yarach olacakti; 1smet Paga'mn kendisinin de


tör diplomat" olmalarmm yarattig1 s11ant11arianlatt1g1m görecegiz.
Öte yandan, diplomat tarihçi Bilal Simgir'inbelirttigi gibi, Anka-
tam kurulamamigtl."1s
"henüz
ra'daki Digigleri Bakanhgi o sirada
Asirhk hesaplarm görülecegi Lozan'daki diplomatik savag için ba.y-
"pek

d lege seçilen Ismet Paya üstlenecegi gärevin agirhšl kargismda I


sevinçlì degildir" elbette.16
Böylesine agir bir görev ve sorumluluk kargismda, bu normaldir. Is-
met Papa o zaman 34 yagmdadir! Sinirlerine hâkim, müzakereci bir in-
sandir. Bilgi ve ilgi alani askerlikle simrh degildir. Disiplinli ve çahy-
kandir. Mustafa Kemal'e tam bir güven ve itaat içindedir.17
Îsmet Paga'nm tercih edilmesindeki iki esash sebep, askerî zaferi
masada temsil edecek Garp Cephesi Kumandam olmast ve Mudanya
görügmelerindeki bayansidir. Bunn amlarmda Rauf Orbay da yaziyor.
Ankara'daki Digigleri Bakanhšr'ndaki uzmanlar Lozan'da savunacagi-
m1z tezleri ayrmtih olarak dosyalar halinde hazirlay1p ismet
Paga'ya
vermigtir. Bu dosya çahymalanm Digigleri Bakanhgi döneminde Yu-
suf Kemal Bey baglatungti. Ankara'da Digigleri Bakanhgi'nda Hukuk
Mügaviri Münir (Ertegün) ve Siyasi Îgler Müdürü Hikmet (Bayur) bey-
ler, aylarca süren bu çahgmalan yönetmiglerdir."
Lozan için yola ç1kilmadan önce, orada savunulacak temel ilkelere
dair bir "Talimatname" de hazirlannugtir. Meclis Reisi ve Bagkumandan
Mustafa Kemal Papa ile Bagvekil Rauf Bey, Genelkurmay Bagkam Fevzi
Papa, Ismet Papa ve Riza Nur gibi isimlerin imzasm1 taglyan "Talimatna-
me" 14 maddeden oluguyor. Simr konusunda Misak-1 Milli'yi esas alan
Talimatname, Musul, Kerkük ve Süleymaniye'nin, Anadolu'ya yalon Ege
adalarmm almmasim, bú bagenlamazsa hûkümetten yeni talimat isten-
mesini öngörilyor. Trakya'da 1913 y111,yani savagtan evvelki sm1r esas
ahmyor. Kapitülasyonlarskesin bir dille reddediliyor. Bogazlar konusun-
bir askerÎ kuvvet kabul edilemez" diyor. Azmhklar konu-
"yabanci

da da
I sunda nüfus mübadelesi ve mütekabiliyet ilkesi isteniyor. Osmanh borç-
evvel aynlan ülkelere paylagtmlmasi" ve Yunanistan'dan
"bizden

lanmn
isteyecegimiz harp tazrmnatmdan dügülmesi talep ediliyor.20
Lozan'daki Ismet Paça her gün Ankara'daki Bagvekil Rauf Bey'le

Lozan Telgraflari,
15. Bilal §imgir, Türk Tarih Kurumu, 1990, I, sf. XV.

16. Feridun Kandemir, Siyasi Dargmhklar, EkicigilYayinlari, Istanbul,1955, ciit 2, sf. 45.

17. Inönü'nunnitellkleri 1çin bkz..¶evket Sureyya Aydemir, Tek Adam, [II,sf. IO5-l08.

18. Rauf Orbay, Cehennem Degirmeni, sf. 430.

19. Feridun Kandemir, a.g.e., sf. 44.


20. Bkz. ÇagnErhan, Yagayan Lozan, Kükür Bakanlig!Yayinlan, Ankara, 2003, sf.41-41
356

telgraf yoluyla görügerek geligmeler hakkmda bilgi verecek, hüküme-


tin talimatru alacaktir. Konferansm toplannug oldugu günlerde Ankara
ile Lozan arasmda bir günde ortalama 30 telgraf yaz1pmasi oluyor; çok
yogun bir trafiktir bu.

"telgraf"
Lozan'da sorunu
Evvela, Îsviçre'nin Lozan kenti Türkiye için olumsuz bir mekândir.
Ankara, konferansmm Izmir'de toplanmasmi istemig, ama kabul etti-
rememigti. Müttefiklere göre, Îzmir Avrupa ba.pkentlerine uzakti; dele-
gelerle hükümetler arasmda haberlegme sorunlan yaganabilirdi. Hâl-
buki Ankara da aym gerekçelerle konferansm Izmir'de toplanmasmi
istemigti.
Lozan'in seçilmesindeki diger bir gerekçè¿ tarihsel olarak Isviç-
"tarafsiz
re'nin ülke" olmasi, yeteri kadar otel, konferans salonu ve
telgraf imkânlarmm bulunmasidir. Birçok uluslararasi konferans bu-
rada yapilm14t1.
Ancak Lozan Türkiye için son derece zor bir mekândir! Türk heyeti-
nin Istanbul-Lozan yolculugu trenle 4 gün ahyordu! Hâlbuki kargmuza
oturacak Ingiliz,Fransiz ve Italyan heyetleri için bu süre 1 gündü!
Lozan'la Ankara arasmdaki mesafenin uzak olugu, sadece yolculu-
gunuzun olmasi sonucunu dogurmuyor, aym zamanda Türk heyetinin
Ankara'yla haberlegmesinde de güçlüklerin ortaya ç1kmasma yol aç1-
yor. Fransiz, Îtalyan ve Îngiliz heyetlerinin yolladiklari bir telgraf ya
dogrudan ya da en fazla bir ülkeden geçerek bagkentlerine ulag1yor.
Türk heyetinin yolladini telgraflar ise, çok uzun bir mesafe kat ediyor.
Lozan'dan Ankara'ya iki tane telgraf hatti var: Biri Fransizlarm iglettigi
Romanya üzerinden geçen "Köstence Hatti"dir. Digeri, Akdeniz üzerin-
den Ankara'ya ulagan, Îngilizlerin iglettigi "Dogu (Eastern) Hatti"ydi.
Türkler Dogu Hatti'm kullamyor, ama bazi telgraflarm Ankara'ya ulag-
mamas1 Ve baz1 telgraflarm içeriginin anlaç11amamasi gibi teknik so-
runlar ç11ayordu. Dogu Hatt1'nm kullamlmasmdaki bu sorunlar nede-
niyle, Bagbakan Rauf Bey 27 Ara11k 1922'de Ismet Paga'dan "Köstence
Hatti"mn kullamlmasim istedi. Fakat "Köstence Hatti" da digeri kad
sorunluydu. Üstelikhem telgraflar digerine göre 10 saat daha geç geli-
yor hem de hatti igleten Fransizlar kelime bagma Ingilizlere göre daha
fazla para istiyordu. Bu yüzden, Ocak 1923 ba.ymdan itibaren tekrar
Dogu Hatti'na dönüldü 21
Ba.pdelege Ismet Papa ile Bagvekil Rauf Bey arasmdaki telgrafla.yma-
"teknik
larda bu teknik aksamalarm belki de sabotaj"larm igaretIeri gö-
rülüyor: Bazen telgraflar gecikiyor, bazi telgraflarda satirlar bog ç11a-

21. Ömer Kürkçüoglu, ÇagriErhan, "Lozan Geligrnelerl", §u eserde: ÇagriErhan (har.),


Yagayan Lozan, sf. 51-52.
\

357

yor, rakamlar okunanuyor. ismet Papa veya Rauf Bey digerinden telg-
"mümkünse
rafm tekrar çekilmesini, çok kritik durumlarda kurye ile
gönderilmesini" istiyorlar.22
Acele durumlarda Îsmet Papa, Rauf Bey'in cevabmm gecikmesinden
tedirgin oluyor, hatta zamanla Rauf Bey'den kugkulamyor! Rauf Orbay
"gece
amlarmda, Lozan Konferansi'm ve gündüz, dakikasi dakikasma"
t ip ettigi için Îsmet Paga'mn herhangi bir telgrafma gecikerek cevap
:
ve esinin imkânsiz oldugunu anlatlyor'

Ancak dünya ile göyle dursun, memleket içinde gehirden gehre dahi
telefon ve telsiz gibi süratle haberlegmeyi saglayan tesislerin meveut bu-
lunmadig1 günlerde, Avrupa ve bilhassa Isviçre yani Lozan ile tek muha-
bere hattmuz Köstence yolu ile olan telgraf hatti idi. Bu yol da Ingilizler-
le Fransizlann elindeydi.
Bu yoldan yaptig1miz haberlegmeleri ellerine geçiren ingilizlerin,gif-
releri de çözerek günü gününe sabah kahvalti sofralarmda okuduklarmi,
bizzat o zamamn Îngiltere D1pigieri Bakam Mister Churchill son yillarda
yaymladigt hatiralannda anlatmaktadar.
Su halde Lozan'daki Delege Heyeti'nin Baykam'run bizden bekledigi
cevaplarm gecikme sebebi kendiliginden meydana çiknug oluyor.25

Bagdelege Ismet Papa ile Bagvekil Rauf Bey'in arasmm aç11masmda,


Lozan'a iligkin görüg farklarmdan bagka, bu gecikmeler de rol oyna-
nug, hatta lsmet Papa, Rauf'u Mustafa Kemal'e gikâyet etmigtir.
Telgraf iletigimindeki sorunlar konferans boyunca devam etti. Ba-
zen Ankara, bazen Ismet Papa gönderilen telgrafm ulaymasm1 günler-
ce beklediler. Bazen teknik sorunlar yüzûnden telgraflarm gifreleri
göttder" diye yazigmalar yapildi. Bu sirada Ingi-
"tekrar

çözülemedi,
"üç
lizler gün içinde cevabmial bekliyoruz" gibi tav1rlarla Türk heyeti-
ni sikigtinyordu.
ÇünküIngiliz istihbaráti, telgraf hatlarma girerek Lozan'la Ankara
arasmdaki haberlegmeyi ögreniyor, gifreleri çözüyor, Curzon'a ve
Horace Rumbold'a bildiriyordu! Lozan'm ikinci döneminde Cur-
zon'un yerine Ingiliz Bagdelegesi olan Horace Rumbold, Ingiliz istih-
"paha
baratmm sagladigt bu bilgilerin biçilmez degerde oldugunu"
belirtir. Rumbold'a göre, bu istihbari bilgiler sayesinde Lozan'daki
"kargismdakinin

Ingiliz heyeti, elini okuyabilen bir briç oyuncusu-


nun konumunu" kazammet1!
Bazen son derece kritik oturumlarm öncesinde Ingiliz heyetinin
eline geçen bu bilgiler, Türkiye'nin tüm stratejisinin Îngilizlerce ön-

Lozan Telgraflari,
22. Mesela bkz. Bilal Simgir, cilt I, sf. 129-130, 329-330; cilt II, sf.
543,
23. Rauf Orbay, a.g.e., sf. 43 I.
558

ceden bilinmesi sonucunu doguruyordu.E


Gizli yazigmalardaki bilgilerin Ingilizler elinde oldugunu sezen Türk
"içimizde
heyetinde bazen casus mu var?" diye bir güphe olugtugu gibi,
Rauf Bey'in, Îsmet Paga'dan telgraf hattmi degistirmesini istemesi de
Ingiliz istihbaratmdan güphelendigi için olabilir.25
Nüfus mübadelesi ve Bati Trakya'dan kaçan Türklerin iskâm müza-
kere edilirken Îsmet Paga 2 Arahk 1922 günlü telgrafmda Bagvekil Ra-
uf Bey'e Türkiye'nin ne kadar göçmen kabul edebilecegini soruyor.
"gayrimüslimlere
Rauf Bey ayni gün ait haneler hesap edilmek sure-
tiyle iki yüz bin nüfus muhacir kabul olunabilir" diye cevap veriyor.
Bu bilgi, derhal Îngiliz istihbarati tarafmdan, Tunanhlara iletiliyor! Is-
met Papa hayretler içindedir, 20 Ocak 1923 tarihli telgrafinda Rauf
Bey'e soruyor:

Türkiye'ye 200 bin hane göçmen kabul edilebilecegi yolundaki bilgi


Yunanlilarm eline geçmigtir! Bu bilginin kaynagt Yunanhlarm ula.yabile-
cegi bir kaynak mid1r? Türkçe gazetelerde yaymlannug midir? Acele bil-
diriniz!

Rauf Bey cevap yaz1yor:

Yerlegtirilecek göçmenter konusundaki bilgiler Saghk Bakanhgi'ndan


almnugtir, Ankara'dan sizmasma ihtimal verilemez. Bog yerlerin bir bö-
lümüne yerli göçmenler yerlegtirildi. Halen göçmen yerleptirilebilecek
100 bin hane bile yoktur.26

Telgraf hatlarmdaki bu sorunlardan bagka, Lozan'da Türk heyeti bir


de güvenlik sorunu yaglyor! Hem Ermeni komitecilerinin, hem Çerkez
Ethem'in adamlarmm suikast yapabilecegine dair, Mustafa Kemal Pa-
ga'nm ve Rauf Bey'in Ismet Paga'yi uyaran telgraflar1 vardir. Türk he-
yetini korumak için Türkiye'den on asker götürüldügü gibi, suikast
uyanlan üzerine Îsviçre hükümeti de Ismet Paga'ya iki koruma polisi
tahsis etmistir.27

24. Fatma Müge Gäçek, "The Politics of History and Memory: A Multidimensional Analyisis
of the Laussanne Peace Conferance",
gu eserde: Hakan Erdem (haz.),New Directions in
Studying the Modern Middle East, Lynne Rienner Pusllshers, New York, 2000, sf. 19;
Omer Kürkçüoglu ve ÇagriErhan, a.g.e., sf. 52-53.
25. Fatma Müge Gäçek, anilan makale, sf. l9.
26. Telgraflarin tam metinieri için bkz. Bilal Simgir,Lozan Telgraflari, ciit I, sf. 159,
4l3, 428. Diger bir ärnek olarak Türk telgraflarim Ingilizlerin
çäzmesi ve Istanbul'daki In-
giliz Yuksek Komiserligi'nin raporu hakkinda bkz. Bilal Simgir,Lozan Telgraflari, cllt I,
sf. 268-27 l
.

27. Bilal Simgir,


Lozan Telgraflari, cilt I, sf. I 19, 378; cilt II, sf. 207; ÇagriSeyhan, Yaga-
yan Lozan, sf 53.
359

Îsmet Papa Lozan'da


Lozan'a geliglerinde Ismet Papa ve arkadaylarma oradaki Türk ve
Misirh ögrenciler yogun bir sevgi gösterisi ile manevi destek verdiler,
dostane olmayan davramplan" sürekli
"pek

ama Ermenilerle Rumlarm


devam etti.28
Lozan Konferansi bu partlar altmda 20 Kasun 1922'de ba.playacakt1r.
hnda konferansm 13 Kasun'da baglamasi kararla.ptirilmig, Mustafa
Kehial Papa Ankara'da Ismet Paga'y1 5 Kasun'da
ugurlanugtL
Fakat 18-
met Papa bagkanhšmdaki Türk Lozan heyeti Ïstanbul'a geldiginde, In-
giliz Yüksek Komiseri, ülkesindeki seçimler sebebiyle Îngiliz Digigleri
Bakam Lord Curzon'un Lozan'a gitmesinin birkaç gün gecikecegini,
konferansm açihgmm ertelendigini söylüyor.
Görünürdeki sebep Îngiliz seçimleri, ama sonradan Ingiliz belgele-
rinden ögreniyoruz ki, Müttefik delegeler Türklere kargi ortak politika-
lar olugturmak için Paris'te toplanmiglardir, henüz sonuca ulaçamadik-
lan için konferansi ertelemiglerdir!29
Bu erteleme Lord Curzon'un Türkiye'ye kargi bir oyunudur. Lord,
konferans baglamadan önce Müttefikler arasmda Türkiye'ye karg1
diplomatik bir cephe kurmak istiyor. Fransa ve Îtalya ile birlikte, Yu-
nanistan, Bulgaristan ve Sirbistan'i da yanma çekmek için çahqiyor,
"Böyle bir anlayig birligi olugturmadan ben konferans salonuna gire-
arasinda
mem, konferans masasmda Türklerin kargismda Müttefikler
görüg ihtilaflan olmasi gibi ayan11ay1c1 bir duruma hükümetimi maruz
b1rakamam" diyor! Amaci, Bogazlar'da Türk egemenliginin krsitlan-
Adalan'nm Yunanis-
masi, Türklerin Meriç'ten öteye geçmemesi, Ege
tan ve Îtalya'da kalmasi, azmhk haklan için Türkiye üzerinde ulusla-
raras1 denetim kuralmes1 gibi siyasi hedeflerdir. Bu gibi konularda
Lord, Müttefikleri önenili ölçüde ikna ediyor, birlegtiriyor... Ancak bu
saglandiktan sonradir ki, konferansm 20 Kasun'da baglamasi karar-
lagtinhyor.30
Konferans 20 Kasim'a ertelendigi halde Ismet Papa programun de-
gigtirmiyor. 12 Kasim'da trenle Lozan'a geliyor. Kendisini kargilayan
Fransiz Konsolosu, konferansm ertelendigini bildiriyor; aradaki za-
manda görügmeler yapmak üzere Paga'yl Paris'e davet ediyor. Ismet
"konferansm

Papa, Müttefiklere nota vererek ertelenmeyi elegtiriyor,


çabuk toplanmasi için besledigi en hararetli temennileri" anlatlyor ve
yabanc1 gazeteciler için düzenledigi basm toplantisinda, bu erteleme-
nin Türkiye'de unsurlarma" yani reaksiyonerlere,
"aksülamel
gericilere

28. ÇagriSeyhan, ay.y.


29. Dr. Veysi Sevin,"Lozan Barig Antlagrnasi", gu eserde: Hasan Celal Guzel Türk-
(haz,),
.306-317.

Ier, Yeni Turkiye Yayinlari, 2002, cilt [6, sf


30. 5tandford Shaw, a.g.e., cilt IV,sf. 1902-l912.
360

cesaret verdigini säylüyor. "Padigah her türlü terakki fikrine ve milli-


yetçilere kargi idi" diyor, yurdun istila edildigini hatirlatarak "Memle-
ketimiz tahrip edilmigtir... Viranedir" diyor Kurtulu Savagi'nm zaferle-
rini hatirlatan Îsmet Paga, saltanatm kaldir11digmi, artik halifenin siya-
set digi bir konumda bulundugunu, Milli Hareket'in "hiçbir dinî mahi-
yetinin bulunmadiguu" vurguluyor. Konferansa herkesten önce gelerek
"Türklerin nas11 sözünde (iurdugunu" gösterdigini söylüyor 31
Ísmet Paga'nm bu aç1klamalari Türkiye'nin artik "Dogu ideali"nden
"Batt ideali"ne yöneleceginin igaretlerini tay1yor.
Ve gerek Avrupa, gerek Lozan kamuoyunda Türkiye lehine bir hava-
nm esmesine sebep oluyor.32
Digigleri Bakam ve Baydelege Ismet Papa ile görügmesinde, Fransiz
Bagbakam ve Digigleri Bakam Poincare Müttefiklerin ortak hareket
edecekleri konusunda Ismet Paga'ya bilgi vermiyor!33
Paris'teki temaslan Îsmet Paga'ya göstermigtir ki, konferans çok
zorlu geçecek, ama sonuca ulag11abilecektir.
20 Kasun'da konferans aç1hyor.
Konferansa kat11andevletleri üç grupta smiflandirmak mümkün:
Davet eden ülkeler: Îngiltere, Fransa, Italyave Japonya.
Davet edilen üIkeler: Türkiye, Yunanistan, Romanya, ABD, Sirp-
Havat-Sloven devleti ve ABD.
BogazIar Rejimi için çagrilan devletler: Sovyet Rusya ve Bulga-
ristan.
Aynca Belçika ve Portekiz belirli konular için konferansa davet edil-
misti.
Türkiye masaya elbette Kurtulug Savagl'am askerî zaferleriyle otu-
ruyor, zaten masada Türkiye'yi temsíl eden Garp Cephesi Kumandam
Îsmet Pa.ga'dn Fakat Ingiliz DLylgleri Bakam Lord Curzon daha konfe-
ransm ilk oturumda Ismet Paga'ya diyor ki:

Yunanhlara karg1 zaferinize diyecek yok, fakat Müttefiklere kargi mu-


zaffer olmadmizl34

Konferansta bulunan ve Îsmet Paga'ya sempati duyan Amerikan d


legesi Joseph C. Grew, amlarmda göyle yaz1yor:

Ismet Paga'nm durumuna kargi gerçekten yakmhk


ye sempati duyu-
yordum. Kendisi muzaffer bir devleti temsil ediyordu, fakat yenilmig bir

31. DigigleriBakanligi,Lozan, sf. 6-7; ÇagriErhan, Yagayan Lozan, sf. 44-47.


32. Veysi Sevin, anilan makale.
33. Standford Shaw, a.g.e., sf. 1906,
34. Bilal §imgir,Lozan Teigraffara, 1,sf. I 17.
361

dugman gözüyle bakthyor, delegasyonun ise konferanstakivarhšmm far-


kma bile vanlmak istenmiyor...

Hatta Lord Curzon Türkiye'ye, sömürgesi Hindistan'a baktigi gibi


balayor:

Curzon, Türklerin ihtiras haline gelmig olan ulusal isteklerini ve özle-


yiglerini hiç anlamaz göründü. Konferans masasmda, sanki kendisinin
'Hindistan'daki uyruklarmdan biri imig gibi, Ismet'e daima yukandan
bakmakla Müttefiklerin davasma hiç hayn dokunmadi.

ÇünküCurzon'un bu tavn Ismet Paga'y1 daha çetin ceviz yapacak-


tlf.35
Ancak bu gözlemler ve Curzon'un tavn, Lozan Konferansi'mn 4
Qubat1923'e kadar devam eden birinci dönemine aittir. 23 Nisan
1923'te ikinci dönem ba.pladigmda Türk-Îngilizgeriliminin biraz yu-
mugadigmi görecegiz. Ama zaten ilk defa böyle bir diplomatik sava-
a giren asker kökenli olan Îsmet Paya için bu birinci dönem bilhas-
sa zordur.
Mümtaz Soysal da, Türkiye ile Birinci Cihan Savagi'nm galibi ve sa-
nayilegmig ülkeler olan ingiltere, Fransa ve Îtalya bloku arasmda güç
dengesizliginin Lozan'daki en büyük silantimiz oldugunu anlatir; bu
güç dengesizligi ytizünden, Büyük Zafer'den sonra Ingiliz birliklerinin
bulundugu Çanakkale'yeve Istanbul'a yürüyemedigimizi hatirlatan
Soysal göyle anlatiyor:

üzerine yürüyememe-
Bir güç dengesizligi var. Nitekim bu; Çanakkale
mizden ba.ylayip Ïstanbul konusunda tereddütlere yol açan zay1fhitn be-
lirtisidir ve bunu Lozazi'da hissediyorsunuz.
Türkiye almasi gerekeni bu zay1fhk dolayisiyla, mecalsialik, artik
-

iman bakimmdan çok gliçlü, fakataskerî dengeler balammdan büyük bir


mücadeleyi göze alamayacak olan bir Ankara hükümeti.
Bu bakimdan Türkiye almasi gerekenleri tam olarak alamam19tir...
Ingiltere ile mücadeleyi pek göze alamayan bir Ankara hükümeti var-
dir>

Bu büyük diplomasi savagmda alabildiklerimizi alt alta yazdigi-


mizda ve Cihan Sava.91'ndaki mailubiyetin ardmdan imzalanmig olan
Sevr'le mukayese ettigimizde, Nutuk'ta Atatürk'ün dedigi gibi, Lozan

35. Yayina hazarlayaniar· Ö. Andaç Ugurlu, Dr. Riza Nur, joseph C. Grew, Lozan Barig
Konferansi'nin Perde Arkasi, sf. 3 IS, 356.
36. IstanbulBarosu, Bir Zafer Iki Belge, Lozan ve Montrö, istanbul, 2006, Flürntaz
Soysal'in konugmasi, sf. 20-2 I.
362

"Osmanh devrine ait tarihte emsali kaydedilmemig bir siyasi zafer


eseridir."
Ama Lozan'da alamadiklarnmza dair bir liste, bir ödünler listesi de
vardir!
Bu liste çok usun degildir, bir k1sminm sikmtilarmi bugün hâlâ yagi-
yoruz ki bunlarm ba.gmda Irak simrimizm çok kötü çizilecek olmas1
vardir. Bunlan gelecek bölümlerde göreceniz.
Lozan diplomasi tarihimizin en çetrefil, en zorlu vurugmalarmdan
biridir. Ve silahlarumz egit degildir; istihbarat teknolojisi bakimmdan
da, güç dengeleri balammdan da hatta bir älçüde diplomatik tecrübe
bakunmdan da...

Amatör diplomat
Lozan Konferansi bu gartlar altmda 20 Kasim 1922 günü Îsviçre
Cumhurbagkam Robert Haab'm ev sahibi sifatiyla yaptigi nezaket ve
hop geldiniz konugmasiyla açihyor. Ardmdan "Konferans Bagkam" sifa-
ttyla Curzon konuguyor, konferansm Îsviçre gibi tarafsiz bir memleket-
te toplandiguu, amacm savagm ac11armi geride b1rakmak oldugunu,
"herkes

utlagici bir ruhla çabgirsa" bariga ulagilacaimi söylüyor. On


dakikahk bir protokol konugmasi...
"Herkes Lord Curzon'un konugmas1 ile törenin bitecegini zanneder-
ken"¾ Îsmet Papa kalkiyor, söz istiyor, hatta konugmak için Israrh
davramyor. 9 Kürsüye gelen Îsmet Papa, Curzon'un konugacagm1 ög-
renmesi üzerine gece hazirladigt metni okuyor. Beg paragraf tutan ko-
nugmasmda Ismet Papa özetle dört hususu vurguluyor:
Mondros Mütarekesi Wilson prensiplerine

inamlarak imaalan-
migti, ama ondan sonra da Türk milletine büyük haksizhklar yap11-
migtir...
• Yunan iggali
Anadolu'da büyük y1kima sebep olmu tur (tazminat
ödenmelidir).
Türkiye ülkesini iggalden kurtarmak ve istiklâlini kazanmak için bü-

yük fedakârhklarla bir Kurtulue Savagi yapmig ve zaferler kazanmigtir.



Îsmet Papa kono masmda "Türkiye Büyük Millet Meclisi hüküm -

ti" terimini vurgulayarak kargilannda yeni bir Türkiye'nin bulundugu-


nu hatirlatiyor.
Susatirlar Îsmet Paga'mn konugmasmdan ahnmigt1r·

37. Nutuk, sf. 510. Atatürk 1927'de okudugu Nutuk'ta, Lozan'da "alamadiklarimizdan"i
"alalim"

anlatmaz, diye bir hedeften bahsetmez. ÇünkuNutuk öncelikle siyasi bir hitabe-
"alamadiklarimizdan"

dir, iç politika ve dg politika partlarina göre düzenlenmigtir. Nitekim


"alacaktir".
ikisini, Bogazlar rejimini ve Hatay't kandisi Gelecek bälümlerde görecegiz.
38. Ali Naci Karacan, Lozan, BilgiYayinevi, Ankara, [993, sf. 70,
39. SevketSureyya Aydemir, Tek Adam, III, sf. 109.
363

1918'den bu yana Türk milletinin maruz kaldigi sonsuz saldin ve 1s-


tiraplan burada hatirlatmaktan kendimi alam1yorum... Türkiye toprak-
larmm en zengin ve balomh parçalarmda, münhasiran mahvetmek ve
yikmak fikriyle yapilnny tahribati hiçbir gekílde mazur göstermek ka-
bil degildir.
Hålâ bu dakikada bile, bir milyondan ziyade masum Türk'ün Küçük
Asya ovalarmda ve yaylalarmda evsiz ve ekmeksiz begibog dolagttklari-
m da hatirlatmak isterim...
Efendiler! Çokistirap çektik, çok kan aluttik, bütün medeni milletler
gibi hürriyet ve istiklâl istiyoruz...

Papa, konugmasmm sonunda ev sahibi olarak tarafsiz Isviçre Cum-


hurbagkanma tegekkürlerini bildiriyor.40
Îsmet Paga'nm bu konugmasmm isabetli olup olmadig1 tartigmah-
dir. Sirf nezaket cümleleriyle yap11acak bir aç1hy töreninde, Konfe-
programda
rans Ba.pkam Curzon'un kisa aç1; konugmasmdan sonra,
olmadig1 halde, Îsmet Pa.ya'mn böyle bir konugma yapmas1 isabetli
olmuy mudur?
Inönü sonradan amlarmda bu konugmasmm gerekli oldu-
anlattigi
gunu belirterek bunun için Poincare ile yaptig1 tar may1 anlat1r:

Ben de konugacagun, dedim. Niçin, ne lüzum var, dedi. Ben israr etim.
Bir taraf konugacak, biz konugmayacag1z, buna razi degilim. Biz epitlik
üzerinde duruyoraz, mutlaka konugacagim diye direndim...41

Resmî tarihçilik de Ismet Pa.ga'mn bu konugmasmdan övgüyle bah-


seder. Konferansi gazeteci olarak izleyen Ali Naci Karacan, 1943'te ya-
"derin
ymlanan kitabmda, Înõnühün bu konugmasmm bir ilgi ve dik-
kat uyandirdigmi" yazlyor

Venizelos bu olay kargisinda tamamen gagirmig, konugmadaki suçla-


malarm canh bir amti halini alrugti... Curzon, oturdugu iskemlede dik-
katle, saygiyla dinliyordu. Ismet Pa.ya nutkunu bitirdigi zaman... delege-
ler arasmda hiçbir hareket olmadL ÌSmet Paga'yl alklglayan, yalmz Mus-
solini idi.42

Ali Naci Karacan gibi konferans1 izleyen, üstelik ABD temsilcisi ola-
I rak hazir bulunan Joseph C. Grew'ün gözlemi farkhdir:

40. Tam metin için bkr Digigieri Bakanligt, Lozan, sf. 12-13; ÇagriErhan, a.g.e., sf. 58-
59; Ali Naci Kamcan, a.g.e., sf. 70-72.
4 I. Inönü, Hatiralar, sf. 329-330.

I
42. Ali Naci Karacan, a.g.e., sf.71-72.
I
364

Mussolini'nin yüzünde son derece vahgi bir ifade belirmigti; Îsmet'in


bogazma atilmak ister gibi balayordu.43

Konu bugün de tartigmahdir. ÖmerKürkçüoglu ve ÇagnErhan, gu


degerlendirmeyi yap1yorlar:

Açxhy programmda yer almayan bu konugma kat1hmc11ar için tam bir


sürpriz niteligindeydi. Ismet Pa.ga'mn bu davramgi, Türk heyetinin Lo-
zan'a mutlak egitlik temelinde geldigini orada bulunan herkese bir kez
daha hatirlatmayi ve Lord Curzon'un konferansm "patron"u olma niyeti-
ni bagtan itibaren engellemeyi amaghyordu.44

Toktarug Ateg de çok olumlu buluyor:

Ismet Paga'mn bu tutumu belki-diplomatik anlaylga pek uymuyordu.


Fakat Mustafa Kemal, Îsmet Paga'y1 bunun için seçmigti. Ankara hükii-
metinin beklentilerini (egitlik),en açik biçimde ortaya koymak istiyordu
ve diplomatik anlaylg pek de umurunda degildi... Çokgüzel bir konugma
yapan Îsmet Papa... bairus1zhga gölge dügürmeyecek onurlu bir bang is-
tediklerini söyledi.45

Fakat SevketSüreyya Aydemir, bu "Ismet Paga'am beklenmeyen gi-


kig1" konusunda farkh dügünüyor:

Ïsmet Paga'yi bu ç11aça sevk eden ruh halinin, bu konferansm iki cep-
heyi temsil ettigi ve bir cephe kargidaki clevletler ise, diger cephenin Tür-
kiye olduguydu. Kargi taraftan, hatta konferans bagkam durumunda olsa
bile Curzon konugtuktan sonra, Türkiye cephesinden de bir konugmanm
gerekli oldugu manttilyd1. Fakat Îsmet Paga'nm konugmasmm bir tören
toplantismm smmm ve havasm1 aptiil ve karg1 cephe delegeleri ile diger
dinleyiciler üzerinde elverigsiz bir ruh tepkisi yaptigi anlagilmaktadir.46

Ali Fuat Paga'ya göre de, gerek Ismet Paga, gerekse delegasyonu-
"milli
muz davaruzi savunmak hususunda iktidar ve kabiliyet sahibi o
makla beraber, uluslararasi konferanslarda ne konugmaya ahymig ve
ne de oralarda konugulacak yabanc1 dile hâkim gahsiyetlerdi." Mütte-
fik delegeler bir hücumda bulundugu zaman sicagi sicagma
cevap ver-

G. Andaç Ugurlu Lozan


(haz.), Konferanstnin Perde Arkasi, sf. 3f3.
44. ÇagnErhan, a.g.e., sf .
59.
45. Toktamig Ateg, "Lozan Beklentileri", gu eserde: Hasan Celal Güzel
cilt \6, sf. 3 19-323.
(haz.),Türkler,
46, SevketSüreyya Aydemir, Tek Adam, III,sf. 109-1 10.
365

mek gerekirken, ertesi günkü toplantida yazih ve kisa cevaplar getire-


rek muhataplanna zaman kazandirmig, onlara bir nevi aleyhimize oyun
oynama f1rsatim vermigtir! Hâlbuki, b1ralan Curzon'u, Yunan Venizelos
bile uluslararasi konferanslarda pigmig ve lisana hâkim bir zatti.47
Bazi akademik çah malarda da Îsmet Pa.ya'nm bu ilk günkü çikig1
hatah bulunuyor. Fatma Göcek'e göre, Îsmet Papa da Riza Nur da gere-
ken düzeyde diplomatik tecrübeye sahip degildi. Daha konferansm ba-
q da, açig ve tegekkür konugmalannm yapildigt oturumda Ïsmet Pa-
ga nm yaptig1 bu ç1kig, olumsuz izlenim birakan bir hata idi. Bunu
Amerikan delegesi Grew da amlannda yaznugtl.48
Joseph C. Grew'ün Lozan amlan Türkçe'de de yaymlandi. Ismet Pa-
ga'dan büyük sayg1 ve övgü ile bahseden ve Türkiye'ye sempatisi aç1k
olan Grew, Pa.ya'nm diplomatik tecrübeye sahip olmamaktan kaynak-
da kaydediyor Lozan'm ilk günü 1smet Paga'mn dip-
"hatalanm"

lanan
"tehdit

lomatik teamüllere uymayart bu konugmasmm ve çatma hava-


"kötü
si" tagidigmi etki yaptigmi" belirtir:

Ilk tamamen bir tören oldugu için, bu gekilde konugmasmm


oturum
ne yeri ne de siras1yd1; eger mutlaka konugacaksa, Bagkan'm hop geldin
deyigine ve Îsviçre'nin konukseverligine tegekkür etmekle yetimmeliydi.

Grew, Türk heyetinin çok gergin oldugunu da kaydediyor:

Ismet Paga'mn acive zehir dolu balaglanm gördükçe, bunlann sinirlilik,


endige ve huzursuzluktan bagka bir gey ifade etmedigini anhyorum.49

"hazmedilemeyen
Dönemin Îngiliz belgelerinde, Ismet Paga'nm mey-
dan okuyucu söylevig Müttefikler üzerinde lyi etki yapmadigi; tam
tersine, onlarm Türklere olan dügmanca duygulanm daha da kamç11a-
digi" belirtiliyor.so
Inönü'nün kendisi de amlarmda diplomasi tecrübesinin bulunmama-
"amatör

smdan dolay1 güçlük çektigini anlatlyor, kendisi için diplo-


mat" deyimini kullamyor

Rapitülasyonlar meselesinde benim ugradigim güçlük, biraz da asker-


likten gelip amatör olarak diplomathk yapmamdan dogmustur. Benim

47. Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hattralar, I, sf. 241-242. Diplomasi tarihçisi Salahi Sonyel,
Cebesoy'un bu gärüglerini kitabina almigar Gizli Belgeferle Lozan Konferansi'nm
Perde Arkasi, Türk Tarih Kurumu, 2006, sf. 44.
48. Fatma Müge Gäcek, anilan makale, sf. 2l.
49. Dr. Riza Nur, joseph C. Grew, Lozan Barig Konferansi'nin Perde Arkasi, sf.
313-318.
50. Salahl Sonyel, Gizli Belgelerie Lozan, sf. 45.
bu vaziyetimden istifade etmek isteyen diplomatlar her teklifierini, her
iddialanm diplomasinin usulüne ve kaidesine uygun bir gekilde ileri sü-
rüyorlardi. Ben bu iddialara kargi amatör bir diplomat olarak ve asker ta-
biatlyla fikrimi lusa ve kuru ifadelerle söylemek hastahgi içinde bulunu-
yor, böyle kargilamyordum...51

Îlginçtir, Grew de 27 Kasun günlü notunda gunlan yaz1yor.

Bugün Ismet Papa ile göriigtüm. Kendisi diplomattan çok askerce ko-
nugan ve yine öyle dügünen bir adam. Türkiye'nin iç iglerine müdahale
ettirmemek ve bagimsizligma toz kondurmamak konusunda mümkün ol-
dugu kadar azimkâr davranmasi ve sonuna kËdar dayanmasi için Anka-
ra'dan talimat aldigim kesinlikle belirtti...

Ismet Paga'mn agir igitmesi de haynaklarda yer ahyor. Konugmalan


izlemede zorluk çekiyor, çok defa sekreterinin notlarmi okuyarak izli-
yor. Fakat bu aym zamanda bir avantaj, çünkü dügünmek için zaman
kazannug da oluyor.52
Tanmmig diplomatlar1mizdan Büyükelçi Faruk Logoglu'na göre,
"Bir asker olarak yetigtirilmig Îsmet Papa konferansta bir komutan gi-
bi davramyor, siyaset adann olmadigmdan ne bekleyecegini kestire-
miyordu."S3

Mümtaz Soysal'à göre, "ÏsmetPa.ya'nm durumu çok zor. Diplomasi


tecrübesi hemen hemen yok." Fakat Mudanya'da oldugu gibi inadi saye-
sinde kazamyor. Ayrica Îngiltere'nin,Fransa'mn, Italya'mn bulundugu ta-
raf güçlüdür. Bu güç dengesizligi belki çok daha usta bir diplomasiyle,
yalmz inattan ibaret degil, usta bir diplomasiyle kirilabilirdi. Ïsmet Pa-
ga'nm Ankara ile telgraflagmasimIngiliz istihbaratmm çözdügünü, kart
lanmizi ögrendigini, ama bizim Ingiltere ile Fransa arasmdaki sert çikar
çatigmalaruu istihbar edemedigimizi de dikkate almak gerekir.54

Üç komisyon
Lozan'da sorunlar üç baglik altmda ve üç komisyonda toplamyor:
Ülke ve Askerlik Komisyonu: Komisyon Bagkam Lord Curzon...
En önemli komisyon oldugu için Îngiltere bu komisyónun ba.ykanhšmi
almigtir. En yakici sorunlarmdan biri olan Bogazlar için bu komisyon-

5 L inönu, Hatiralar, sf. 357.

52. Riza Nur ve JosephC. Grew, Lozan Barig Konferansinin Perde Arkasi, sf 318,
53. Salahi Sonyel, Gizli Belgelerie Lozan, sf. 44.
54. istanbul Barosu, Bir Zafer iki Belge, Lozan ve Monträ, Istanbul,2006, Mümtaz
Soysal'in konugmasi, sf.25.
367

da kavgalar ya andi. Trakya smiri, Bati Trakya, Ege Adalan, azinhk


haklan, savag esirleri, Ermeni meselesi ve Musul için savaglar bu ko-
misyonda verildi.
Komisyon toplam 86 gün çahyti, 25 oturum yapt1.
Yabancilara Uygulanacak Rejim Komisyona: Bagkam Italyan
Bagdelegesi Marki Garroni... Italya, Anadolu'daki iggalini sona erdiren
ilk ülke, o bakimdan Türkiye'ye anlay1gh davranmasi beklenebilir, fa-
kt diktatör Mussolini, milliyetçi Türkiye güçlenirse Ege Adalan üze-
nnde hak iddia eder diye dügünüyor ve kendisine ait saydigi bu adalar-
dan uzak duracak, zay1f bir Türkiye istiyor!55
"fe-

Kapitülasyonlar için bu komisyonda savaglar verildi. Musul'dan


ragat eden" Ismet Papa, kapitülasyonlan kaldirmada umdugu kolayhäl
görmeyecek, bu komisyonda çarpigacaktir.
Îktisat ve Maliye Komisyonu: Bagkam Fransiz Bagdelegesi Mös-
yö Barrier... Düyun-1 Umumiye ve Osmanh Borçlan burada tartigildi.
Batihlarm Birinci Dünya Savagi için bizden istedigi harp tamminati ve
"tamirat"
bizim Yunan iggali için Yunanistan'dan istedigimiz masraflan
burada konuquldu. Saghk, sigorta sorunlan burada ele almdi.
Üç komisyon ve üçünün de bagmda ltilaf Devletleri!.. Ismet Papa bu-
"egitlik"
Ita itiraz etmig, istemig ama "Davet eden ülkeler biziz" ceva-
biyla kargilagmig, degigtirtememigtir.
"güç
Aleyhimize olan dengesi"nin Lozan'da belki de ilk igaretiydi bu.
Bu komisyon düzeni ve bagma Birinci Dünya Savaq1'nm galip devlet-
lerinin oturmasi, Sevr'deki düzenin aymsidir! Sevr'de de Osmanh dele-
verilmemig, Osmanh'ya sadece
gasyonuna hiçbir komisyonun bagkanhgi
yapm1plard1. Simdide kibirli
"davet
edilen ülke" olarak ikinci sm1f iglemi
Lord Curzon Türkleri ikinci mevkide görüyor, Mondros ve Sevr'den son-
ra çok geyin degigtigini, Kurtulug Savagi'm Türklerin kazandigim görmek
istemiyordu. Konferans dili olarak Ingiliace, Fransizca ve Îtalyanca'nm
kabul edilmesi de böyle bir tavirdir Ismet Papa bütün itirazlarma rag-
men Türkçe'yi kabul ettii=emeyecekti. Konferans Bagkam Curzon, konfe-
rans Genel Sekreteri Fransiz diplomati Massigli olacakt1. Egitlik gerek-
çesiyle buna itiraz eden Îsmet Papa bunu da degigtiremedi. Konferans,
Lord Curzon'un düzenledigi format içinde devam etti.¾
Konferansm adi bile Osmanh'mn Avrupa'dan atihgimn ve paylagil-
masmm as1rhk hesaplarim ifade eden "SarkMeselesi"ni hatirlatiyor.
"Yakm SarkÎgleri Hakkinda Lozan Konferansi" Curzon koymugtu bu
adi... Ismet Papa Türkler üzerinde psikolojik basla olugturan bu isme
itiraz ederek sadece "Lozan Barig Konferans1" denilmesini istemigse de
kabul ettirememigtir. Bu tablo, kargimizda Ingiltere'nin inisiyatifi altm-

55. Dilek Barlas. "Friends or Foes? Diplomatic Relations Betweeen Italy and Turkey, 1923-
1926", Intemational Journal of Middle East Studies, cilt 36, Mayis 2004, sf. 233.
56. Standford Shaw, a.g.e., sf. l912-19L6.
368 ,

"birlegik
da bir cephe" oldugunu daha ilk günde gösteriyordu.57
Kurt Curzon tezgâhi lyi kurmugtu!
Lozan'daki tabloyu ve güç dengesini, Ikinci Delege Riza Nur Mec-
lis'te göyle anlatacaktir

Oraya gittigimiz zaman kargmuzda bütün bir ciham bulduk. Îngilizler


kendi müttefiklerini ve harp zamamnda kendileriyle beraber hareket
edenleri, ondan sonra Amerika, Japonya gibi uzak olanlan, daha sonra
Avrupa'da tarafsiz kalmig ne kadar devlet varsa onlan ve ondan sonra da
Ermenileri, Geldanileri... hepsini getirmigler üstümüze sürmüglerdir.
Müthig bir cephe... Lord Curzon da bunu ikide birde eliyle göstererek,
kargruzda bir cephe-i müttehide (birlegik cephe) var, demiëtir... Kargimi-
za bir cephe-i küffar ç1kmigtir...58

Lozan'da ortam teknik bak1mmdan da güç dengesi bakunmdan da


Türk taraf1 için çok çetindir. Müzakereler, kavgalar... Konferans kilit-
lenmeye dogru gidiyor. Îsmet Paga'mn Gazi'ye 23 Ocak'ta çektigi telg-
raf göyle:

Bugün son derece buhranh oldu. Curzon bütün vasitalanm bütün gün
kullandi. Musul'un siyasi savag günüdür... Gizli niyeti, bang projesinin bü-
tününü pasarhga koymazdan evvel Musul meselesini halletmekti... Bilesi-
niz ki çok yorgunum. Üç gündür uyumadim. Bugünkü Musul çarpigmasim
dügündüm. Curzon konferansm kesilmesi (ihtimali) kargismda gimdilik ge-
ri adim atti. Büyük ve devamh tertipler ve tehditler yaptl. Çokyoruldum...

Ve Îsmet Paga'am nasil bunaldigmi yansitan sözleri:

Benim güzel Gazi Sef'im.Beni bu kadar imtihana-niçin feda ettin. Se-


lam, selam! Acep seni tekrar görecek miyim?s9

Ocak sonuna dogru Ismet Paga'da "Musul'dan feragat göstererek


sulh arama fikri" agir basiyor, bunu telgrafla Ankara'ya da bildiriyor!60
Tabii Îngiliz istihbarati bunu ögrenecektirf Musul konusunda direni -

mesini isteyen Ba.yvekil Rauf Bey'le Îsmet Paga'nm arasi aç11maktadu.


Bu konulara kitabumam Musul bölümünde genigçe girecegiz.

57. Hälbuki yarim asir sonra anlanigi anilarinda Inönu,hafiza yanilmasiyla, leirazi üzerine
konferansin adinin degistirildigini säyluyor. ( inönü, Hatiralar, sf. 331.) Bu konuda bkz.
Cemil Bilsel, Lozan, Istanbul 1933, cilt 2, sf. 17-18; ÇagriErhan, a.g.e., sf 6l; Veysi Akin,
amlan makale, sf. 309.
58. Bilal §imgir,Lozan Telgraflara, II, sf. XXIll.
59. Bilal Simgir,
a.g.e., I, sf 428-429.
60. Bilal §imgira.g.e., I, sf. 79, 449.
569

Musul bu yola girince, Ocak sonunda asil sorun kapitülasyonlardir.


Kargi taraf, bilhassa Fransizlar bastinyor, Îsmet Papa ve arkadaglan bir
milim geri adim atm1yor. Konferans kilitlenmigtir!

"bang
Giderayak projesi"
"bang
Müttefikler 30 Òcak 1923'te Türkiye'ye bir projesi" veriyor: 73
sa ada 160 madde ve 9 ekten olugan bu proje, görügmelerin tikandigi
"bang
noktada yolu aÇacak bir projesi" gibi sunulmuytur, ama Türki-
ye'nin egemenligine, bagamsizhšma agir lasitlamalar getirmektedir
1. Bogazlar'da bir komisyon kurulacak, gemilerin geçig rejimini bu
komisyou yönetecekti!
2. Kapitülasyonlar birden kaldmlmayacak, bir geçi; süreci kabul
edilecek, adli kapitülasyonlar alanmda, Istanbul, Îzmir, Adana gibi tica-
ri inerkezlerde, yabancilarla ilgili davalara bakacak Türk mahkemele-
rinde yabanc1hâkim veya damemanlar bulunacakti!
3. Türkiye'deki Rumlarla Yunanistan'daki Müslümanlar Türkiye'nin
talep ettigi gekilde mübadele edilecek, ama azmhk haklaruu Milletler
Cemiyeti tespit edecekti! (Milletier Cemiyeti'ni yetkili lulmak, Sevr'in
azmhk hükümlerinden daha agir bir partti.)
4. Osmanh borçlan paylagtinlacakt1, ama bunun iglemlerini Düyun-1
Umumiye idaresi üstlenecekti!
"ta-

5. Yunanistan'm iggal sirasmda verdigi zararlara kary1hk Türkiye


mirat bedeli" istemeyecekti; ama Batihlar Birinci Dünya Savaq1'ndan
dolayi Türkiye'den 37 senede 15 milyon lira tazminat istiyorlard11 (Bu-
"savag
rada önemli olan para miktarmdan ziyade Türkiye'ye hukuken
suçlusu" iglemi yapilmak istenmesidir.)
6. Türkiye'nin israrla tstedigiKaraagaç Yunanistan'm olacakti, Edir-
ne'nin bu tren istasyonu Yunanistan'a verilecekti. ÇünküTürklere "Me-
riç'ten öteye" bir kang toprakverilmeyecekti!
7. Ege ve Akdeniz adaÏan Yunanistan'la Italya'nm olacak. Trakya'da
Türkiye 5 bin jandarmadan fazla askerî kuvret bulundurmayacakti!
8. Irak hududu, yani Musul meselesi Milletler Cemiyeti'ne havale
edilecekti!
"bunlan

Ismet Paga'ya imzalaym" diyorlardt


31 Ocak'la 4 Qubattarihleri arasi, Türk heyeti için en sikmtih dö-
nemdir. Bagdelege Ismet, delegeler Riza Nur ve Hasan (Saka) üçü bir-
likte Bagvekil Rauf Bey'e telgraf çekiyorlar. Üç imzah telgraf istisnaidir
ve kriz igaretidir. Telgrafta Müttefiklerin dört gün süre verdigini bildiri-
"bir
yorlar. Bança varmak için Musul konusunda Ingiltere ile anlagma
zemini bulmak zaruretinin" ortaya çiktigru belirterek talimat istlyorlar.
Musul'un kaybedilecegihin bir igaretidir bu.
"bir
Bagvekil Rauf Bey, dakika ertelenmesi caiz degildir" kayd1yla ve
370

kendi görügünü de ekleyerek o sirada Îzmir'de bulunan Bagkumandan


Gazi Paga'ya iletiyor. Gazi 29 Ocak'ta Latife Hamm'la nikâhlandigi için Iz-
"harbi
mir'dedir. Bunun üzerine Gazi, Itilaf Devletleri'ne devam ettirmek
mesuliyetini" hatirlatan bir aç1klama yaplyor Rauf Bey ve Fevzi Paga,
"askerî
telgraf haberlegmesiyle konferansm kesilmesi ihtimali kargismda
"16
harekâta girigmek" ihtimalmi müzakere ediyor Gazi, Îngilizlerin Mart
hadisesine benzer bir hadise", yani Istanbul'u tekrar iggale kalkmalan ih-
"hazir

timalinin oldugunu" dügünüyor, Orduya ol" emri veriliyor. Trakya


ve Izmit'teki ordularmuz, emir gelince, 1stanbul'a gireceklerdir! Durum o
"askerî
kadar kritiktir ki, Gazi, Ismet Paga'nm. harekât baglamadan evvel
diplomatik bir vesile ile Lozan'dan aynlmas1" için uyanda bulunuyor 61
4 Qubatakganu Fransiz ve Amerikan heyetleri arayi bulmak için Is-
met Paga'yla Lord Curzon arasmda mekik dokuyor. Ismet Papa kesin
bir dille Lord Curzon'a "Biz bunlari kabul eimeyeceniz" diyor. Cur-
zon'a, "Bangm çikmaza girmig olmasuu Ingiliz ve dünya kamuoyuna
nasil anlatacaksm?" diyé soruyor. Curzon "Sen nasil anlatacaksm?" di-
ye cevap veriyor. Înönü'nün amlarmdan izliyoruz:

Lord Curzon'a dedim ki: Benim vaziyetim kolay. Ben Türkiye'ye gitti-
im zaman soranlara bir cümle ile cevap verecegim: Lord Curzon sulh is-
temedigi için konferans kesilmigtir, diyecegim.
Lord Curzon oturdugu yerden adeta havaya firlad1, ayaga kalkti, söz-
1erimi protesto etti, "Katiyen!" dedi.
Ben Lord Curzon'un zay1f tarafm1 yakalamigtun...

Curzon'un klasik bir taktigi vardir. Konulardan biri çikmaza girdigin-


de, Türk tarafma "Imzalamazsamz ben de konferansi birakip gidece-
gimtrenim hazir..." diye haber göndermek...
"yutmuyor."
Art1k ismet Papa bu taktigi
Îsmet Papa ile aym otelde kalan Grew'den dinliyoruz:

Kapmm açildigi duyuldu. Herkes kalkti ve merdivene dogru ilerledi.


Bir an içinde Ismet Papa göründü, arkasmda delege arkadaylari oldugu
halde merdivenden inmeye baglad1.
Son basamaklara gelince melon gapkasmi ç1kardi, negeli bir insan tav-
n ile gülerek ve bagmi saga sola çevirerek, nezaketle solandaki kalaba-
hš1 selamladi ve otelden ç11ap gitti. Bu sahneyi ömrüm oldukça unutma-
yacag1m. Konferans bitmigti. Hiçbir imaalama olmayacakti...62

Diplomatlar, gazeteciler otelden ç1kan Ismet Papa ve arkada.glarmm


peginden koguyor

a.g.e., sf. 469-471.


6 I. Bkr. BilalSimgir,
62. Riza Nur ve C. Grew, Lozan Barig Konferanstnin Perde Arkasi, sf. 353.
371

Curzon trenini yanm saat erteledi, lütfen imzalaym!


"kurt

Artik o
"amatör
diplomat"m yerini Îsmet Pa.ya" almigtir; cevap
olarak Curzon'a hayirh yolculuklar diliyor!
Konferans kesilmigtirl
Ismet Papa Bagvekil Rauf Bey'e telgraf çekiyor:

Îktisadi sorunlar yüzünden konferans kesildi! Kesintinin ciddiyeti


akkmda henüz bir gey söyleyemem...

Ismet Papa aym zamanda Ankara'ya çok dikkat çekici bir tavsiyede
bulunuyor:

Ingilizlerlemünasebetlerde her yerde mutedil (1hmh)bulunulmasuu


rica ederim!

Türkiye ile.Ingiltere arasmdaki buzlarm erimeye bagladigimn ilk iga-


retlerinden biridir bu...

Uzlagma egilimi
Lozan'm bu ilk döneminde en büyük kavga Ismet Paga'yla Lord Cur-
uzlagma egi-
zon arasmdadir, çünkü Türk-Ingiliz çakarlari çatigiyor. Îlk
limi de ikisi arasmda ortaya ç11ayor.
Ismet Papa aym telgrafmda, Lozan'da "Ingilizlerlebütün meselelerin
hallolundugunu" da yaziyor! Musul meselesi Lozan'1 tikamamasi için
bang sonrasma ertelenmigtir! Ismet Paga, esas itibanyla, kapitülasyon-
lann sözcülügünü yapan Fransa'dan gikâyetçidir, "Fransiz mütehevvir-
dir" (luzgmdir) diyor. Îsmet Papa Italyanlarm sert tutumundan da aym
gekilde gikâyet ediyor.63
Madem Lozan'm bu birinci döneminde Türkiye ile Ingiltere arasm-
daki sorunlarda belli bir noktaya gelinmigti; öyleyse Curzon neden "trenim

Müttefiklerin 8 maddelik bildirisini bütün gücüyle desteklemig,


kalkti, kalleyor" diye Ismet Paga'yi s11agtirnugtt? Bunun cevab1 Mütte-
fiklerarasi dayamemadir. Curzon kapitülasyonlar konusunda Fran-
sa'nm elini zay1flatmak istemiyordu.
ihmh
Peki, Ismet Papa neden Ankara'nm Îngiltere'ye davranmasuu
tavsiye ediyordu? Konferans tekrar aç11digmda Îngiltere'yi yamna çek-
konferansm ikinci
mese bile, hiç olmazsa yumugatmak için... Çünkü
döneminde en büyük kavga kapitülasyonlar konusunda Fransizlarla
yap11acaktir!
Konferansm kesilmesi üzerine herkes ülkesine dönüyor! Türk heyeti
karda lagta trenle Romanya'ya geliyor. Kar yellart kapatnugtit Kösten-

Lozan Telgraflari,
63. Bkz. Bilal Simgir, i, sf. 496-498.
372

ce üzerinden deniz yoluyla Îstanbul'a geçacek1er Bu sirada Roman-


ya'daki Ingiliz Büyükelçiligi Ismet Paga'ya Curzon'dan gizli bir mesaj
"dostane

getiriyor; yaz11mig bir mesaj"dir bu. Curzon, Ismet Paga'nm


barig için Lozan'da çahytigi gibi Ankara'da da çahyacagma inandigmi
söylüyor, bagarilar diliyor, konferansm bangla sonuçlanacagindan
ümitli oldugunu belirtiyor.64
1smet Papa da Ankara'dan Ingiltere'ye ihmh davramlmasitu isteme-
mig miydi?
Lozan sürecinin devamim saglayan faktörlerden biri de bagta Ingil-
tere olmak üzere Müttefik çevrelerinde Mustafa Kemal ve Îsmet paga-
"bang
larm yanhst, sagduyulu, ihmh" olarak, Ankara'daki muhalifierin
"ayin,
ise gürültücü" gibi sifatlarla görülüyor olmasidir.65
Îsmet Paga, amlarmda Lozan'm ikinci döneminde Londra'da daha si-
cak bir Curzon hissetilgini yazacaktir!
4 $ubat1923'te kesintlye ugrayan Lozan Konferans123 Nisan 1923'te
tekrar ba.playacaktir. Bu ainda Ankara Batt'ya olumlu mesajlar gönde-
recek, yabanci sermaye ve Batihlagma yönünde aç1hmlar yapacakt1r.
Lozan Konferansi tekrar açildigmda Türkiye, yumuganug bir Ingiltere
bulacaktir...

Bir an önce bang


Îsmet Papa Köstence'den 16 Subat1923'te Îstanbul'a gelmigtir. Ken-
disinden dinliyoruz:

Memlekete döndügüm zaman iki mühim bilgi ile mücehhezim Biri


Lord Curzon'un mesajl. Belli ki Ingilizler konferansi kesmek ve yeniden
harbe sebep olacak bir durum yaratmak istemiyorlar. 4 Subattoplant1-
smda kesin tavir alarak bizim direnme gücümüzü ölçmek istemiglerdir.
Ikinci mühim nokta, Amerikan Amirali Bristol ile yaptigim görügmedir.
(Lozan'da) Mr. Child ayn11my, yerini Bristol almigti. Amerikali Bristol ba-
na bir akil vermigti. Ankara'ya döndügün zaman bir dügün, dedi. Konfe-
ransa (yeniden)davet ederken, konferansm (tekrar)toplanacagt zaman,
konferansi bir hülasa edersin nelere mutabik olmugsan onlari göster e i

hangi meselelerde mutabik degilsen, ne istiyorsan onlan teklif olara


yaz. Konferans için böyle aç1k bir teklif verirsen, toplanmay1 da geIecek
çahymay1 da kolayla.ÿtirmig olursun, tarzmda bir telkin yapt1. Bunun çok
kolayhk saglayacagmi söyledi. Akhm yatti. Nitekim konferansa tekrar
daveti bu gekilde bir nota ve teklifle kargiladik...66

64. Inönu, Hatiralar, sf. 363-364.


ingilizBelgelerinde
65. Bilal§irngir, Atatürk, cilt 5; belge no: 43, 44, 45, 57, 73, 93, 94.
*
Mücehhez: Donanmig.
66. inönu, Hatiralar, sf. 365.
373

Olaylar böyle geligecektir.


Gazi Papa 17 Subat'tabaglayan Iktisat Kongresi için Îzmir'dedir. ikti-
sat Kongresi'nin Lozan ve Batihlagma bakmundan olaganüstü önemini
biraz sonra görecegiz. Gazi, Izmir dönügü 1smet Paga'yl Eski ehir'e ça-
inyor, orada bulugup Ankara'ya beraber geliyorlar; Fevzi Pa.ya da on-
larla beraberdir.
"esash
Ismet Papa, konferansm bu birinci bölümünde Ingilizlerle
m selelerin halledildigini" söylüyor; evet Ingilizler diger devletlerle
"cephe"
bir kurmuglardir, ama kendi meseleleri önemli ölçüde halle-
dildigine göre, Lozan Konferansi tekrar açIldigmda eskisi gibi kati
davranmayabilirler... Ingilizler ancak Bogazlar'dan harp gemileri dahil
geçig serbestligini almak için ve bir de Musul'u ellerinde tutmak için
savagi göze ahrlardi. Ama bu iki konuda iki tarafta da uzlayma esilimi
gözüküyordu. Ingilizler kapitülasyonlar için savaymazdi; o daha çok
Frans1zlar1 ilgilendiriyordu. Bunlari Mustafa Kemal'e anlatan Ïsmet
Papa, "Benim kanaatimce, neticeye baglanmig konulan hallettigimizi
kabul edersek, diger konular üzerinde fikirlerimizi söyleyerek konfe-
ransa tekrar gidebiliriz" diyor. Bu görüglerini Eskigehir'de Mustafa Ke-
"saatlerce"
mal Paga'ya ve Fevzi Paga'ya anlattyor, birlikte müzakere
ediyorlar. Îsmet Papa "Onlari da bir kanaste vardirdigmu zannediyo-
rum" diyor.67
Evet, Gazi de bu kanaate varmigtit Bunu 22 Subat'taMeclis'te yapi-
lacak gizli oturumdaki görügmelerde ortaya koyacak, Ali SükrüBey gi-
"savagta
bi kazandigmuzi Lozan'da masada kaybettigimizi" iddia eden
muhalifiere kargi Mustafa Kemal ve Rauf Bey, Îsmet Paga'y1 ve Lozan
müzakerelerini savunacaktir.
Zaten, "Gazi Mustafa Kemal'in bir an evvel bang imzalanmasi ve
sonra memlekette yapilmasim dügündügü iglere baglamak imkânmi
bulmasi yolundaki ihtirasÏ1sabirsizhgi"68 Ismet Paga'nm bu tavr1ile ör-
tügmektedir. Bir an önce bang, ama elbette geligigüzel degil; Lozan'm
ikinci bölümü açildigmdä·da epey kavga olacakti.

Ankara'da iç politika

Mustafa Kemal bu arada iç politika bakimmdan çok yogundur.


Ufukta seçimler gözükmektedir. Muhalifierden Erzurum Mebusu Neca-
ti Bey, Mersin Mebusu Selahattin Bey ve Canik Mebusu Emin Bey 2
Arahk'ta seçim kanununda degigiklik için önerge vermistir. Önergeas-
"gärügmeye
Imda 27 Kasim'da verilmig, deger" bulunarak komisyonlar-
dan geçip 2 Arahk'ta Meclis Genel Kurulu'na ulagmistir. Önerge,me-
bus seçilmek için ya yurtiçindeki bir yerde dogmuy veya beg yll otur-

67. inänu, Hattralar, sf. 366.

68. §evketSureyya Aydemir, ikinciAdam, III,sf. 125.


374

muy olmak gartuu getiriyor. Ya Selanik'te dégup o cephe, bu cephe do-


lagnug olanlar?! Mustafa Kemal bu seçim kanununu kendisine kargi bir
tettip say1yor, agir sitemlerle dolu, önerge sahiplerini utandiran bir ko-
nugma yapayor. Muhalifler Gazi Paga'yi engellemek gibi bir amaçlarmm
olmadiguu anlatiyorlar. Hüseyin Avni Bey, Mustafa Kemal'in bu kanu-
nu kendisine kargi saymasuu hayretle kargiladigmi, amacm bu olmadt-
imi söylüyor, "Paga'mn vatam her yer ve herkesin kalbidir" diyor. Ne-
cati Bey yanhy anlagildiguu söylüyor. Kamuoyunun da tepkisi üzerine
önergeyi geri çekiyorlar. Sonunda Gazi'nin istedigi gekilde bir seçim
kanunu 3 Nisan 1923'te kabul edilecek, Meclis bu kanunla seçimlere
gidecektir.69 .
.

Bu girigim Mustafa Kemal'i elbette çok üzmüç ve öfkelendirmigtir.


"muhaliflerin
Natuk'ta bu yasa önergesinin muhtelif hücum hareket-
1eri"nden biri oldugunu söylüyor.70 Tabii keridisi de muhalefete kar-
gi planmi da yapmaktadir. Plan, kendi partisini kurmak ve sadece
kendi gösterdigi isimlerin aday olabilecegi bir seçim yapt1rarak Mec-
lis'i yenilemektir.
Gazi, 6 Arahk'ta üç gazeteye, Hâkimiyet-i Milliye, Yenigün ve Ögüt
gazetelerine yaptigi açiklamada Halk Firkasi (Partisi) adiyla bir parti
kuracagm1 kamuoyuna duyuruyor. Gazi Papa, Meclis Reisi ve Bagku-
mandan sifatlarma artik bir de Halk Firkas1Reisi sifatim ekleyecektir.
"Cenâb-1 Hakk'a gükürler olsun ki" milletin üç buçuk senelik müca-
"ingallah"
deleden sonra kendini kurtardigmi belirten Gazi, bangm da
gecikmeyecégini söylüyor. "Cenâb-1 Hakk'm milletimize yarat1hytan
verdigi kabiliyet ve yetenegi" geligtirmek için çahymaya mecbur oldu-
"vatanseverlerin "isla-
islahat emellerini" içeren bir
gumuzubelirtlyor,
hat programi" olmas1 gerektigini anlatlyor; 1slahat yani reform.... Gazi
"memleketin
ve Îslam âleminin her tarafmdan gördügü sevgi ve güvene
layik olmak için parti kuracag1m" öyle aç1khyor:

En mütevazi bir millet ferdi sifatiyla, hayatmn sonuna kadar vata-


...

um hayrma vakfeylemek emeliyle, barigm kararlagtirilmasuu müteakip


halkçihk esasma dayah ve "Halk Firkasi" nanuyla bir siyasi firka tegkil
etmek niyetindeyim.. 71

Son derece mütevazi, her kelimesi dügünülmüg hesaph bir siyasi be-
yan...
Müdafaa-i Hukuk Comiyetlerini disiplinli bir partiye. dönügtürerek
Halk Firkasi haline getirecek ve bu gekilde girecegi seçimlerde kendi

69. Önerge, tartymalar ve Mustafa Kemal'in konugmasi için bkz. Fahri Çoker,Türk Par-
Iamento Tarihi, 1919-1923, cilt I, sf. 748-766.
70. Nutuk, sf. 480-483.
71. Bkz. ASD, cilt II, sf. 50-52; Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt l5, sf 170.-172.
375

"ikinci

adaylanndan olugan bir Meclis olugturacaktir. Lozan'1 bu Mec-


lis" onaylayacaktir.
Muhaliflerin güçlü oldugu Birinci Meclis'ten Lozan'i geçirmek çok
zor olurdu.

"Sine-i millete dön" önergesi


Lozan Konferansi'na ara verildigi bu dönemde, Mustafa Kemal Pa-
yönelten diger bir olay1 Kâz1m
ga y1 muhalefete kargi tedbifler almaya
Karabekir anlatiyor... Lozan'a ara verilmistir, Ismet Papa dönüç yolun-
dadir. Izmir Iktisat Kongresi toplanm1gtir. Gazi, Îzmir'e Karabekir ile
beraber gelmigtir; Karabekir Kongre bagkanhšma seçilmigtir: Meclis
Ikinci Reisi Ali Fuat Papa Ankara'dan bir telgraf gönderiyor:

Gazi'nin geçen yil millete söz mucibince, bir tarafa çekilmesi


verdigi

partlyla kendine bir saray ve ayda on bin lira ödenek verilmesi hakkmda
bagkanhga bir önerge verilmigtir. Müzakerelere koyalim mi?!

sagla-
Gazi, Bagkamandanhk Kanunu'nun därdüncü defa uzattlmasuu
mak için 20 Temmuz 1922 günü Medlis'te yaptigt konugmada, zaferden
sonra
"sine-i
millette serbest bir millet ferdi" olacagmi söylemig, bunun
üzerine Bagkumandanhk süresi büyük alkiglarla ve ittifakla süresiz ola- "sine-i

rak uzatilmigt1. Muhalifler, zafer kazamldigma göre, Gazi'nin artik


millette serbest bir millet ferdi" olmasi için önerge vermiglerdit
Gazi buna çok kiziyor, rengi kaç1yor. Pek ac1 geliyor tabii. Karabe-
kir'den görügünü soruyor. Karabekir, henüz barig imzalanmadigma göre
savag halinde bulundugumuzu, muhalifierin böyle bir mesele ç1karmasi-
nm dogru olmadigmi söylüyor ve diyor ki:

Bangtan sonra bu karan, kimsenin teklifine lüzum kalmadan, siz ve-


rirsùúz!

Karabekir, bang imzalanmadan Gazi'nin parti kurmasim yanh; bul-


dugunu da söylüyor.72
"sine-i

Demek ki, Mustafa Kemal'e bangtan sonra millete dön" diyenler


olacak, bunlann içinde Kâzim Karabekir gibi itibarh komutanlar da olabi-
1ecektir! Zaten Karabekir, Ali Fuat, Cafer Tayyar, Rauf, Adnan gibi tanm-
"tarafs12"

mig isimler Gazi'nin parti kurmay1p kalmasun istiyorlar.


Ama Gazi partisini kurup bütün dizginleri eline almada o kadar ka-
rarhdir ki, 7 Subat'taBahkesir'e gittiginde Zaganos Papa Camii'nde bü-
yük bir cemaatle ögle namazim kildiktan sonra minbere ç1karak hutbe
okuyor, hutbesine dua ile baghyor:

izmir iktisat Kongresi, 1stanbul,2001, sf. 172-l74.


72. Kâzim Karabekir, 1923
376

Millet! Allah birdir. Sambüyüktür. Allah'm selameti iyiligi ve hayn


üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz Haaretleri, Cenäb-1 Hakk tarafm-
dan insanlara hakikatleri teblige memur ve resul (elçi)olmugtur. Kanu-
nu esasisi, hepinizce malumdur ki, Kuran-i azîmüggan'daki naslardir ..

Yani, anayasa, Kuran'daki ayetlerdir; böyle diyor Gazi Paga.


Camilerm aym zamanda toplumsal görügme mekânlan oldu unu an-
latan Gazi, hutbesinde sözü kuracagi partiye getiriyor. Toplumuzda
sosyal suuflar olmadigmi onun için de bir tek parti olmasi gerektigini
savunuyor:

Güya bizim memleketimizde de ayn ayri simflar varnug gibi kurulan


siyasi partiler yüzünden pahit oldugumuz neticeler malumdur. Hâlbuki
Halk Firkasi dedigimiz zaman bunun içinde bir-kisim degil, bütün millet
dahildir...E

Demek ki, tek parti olacak...


Peki, Meclis nasil olacak? Zaten bagtan beri muhalefetin tavirlarm-
"sinei
dan gikâyetçidir. Simdide onun millete dönmesi" için önerge ve-
rebilen bir muhalefetle devam edebilir miydi? Lozan Antlagmasi öyle
bir Meclis'ten geçirilebilir miydi? Devrimleri yapabilir, zihnindeki reji-
mi kurabilir miydi?
21 Qubat'tabaglayip 7 Mart'a kadar Lozan hakkmda Meclis'te yapf-
lan görügmeler, Ismet Paga'nm anlattigt Lozan tablosuna kargi Mec-
lis'te büyük bir muhalefet olugtugunn ortaya koyacakt1.

Meclis'te Lozan kavgalan


Gizli oturumda Digigleri Bakam ve Bagdelege Ismet Paga Lozan mü-
zakereleri ugramasi hakkmda Meclis'e bilgi veriyor. Lo-
ve kesintlye
zan'da görügülen konulari üç bölüme ay1r1yor:
Arazi sorunlart Müttefikler Meriç'in dogusunun, biz ise batismm
simr olmasmi istiyoruz. Yunan askerî iggali altmdaki Bati Trakya'da
plebisit yapilmasim talep ediyoruz, kabul etmiyorlar. Müttefikler e
Balkan ülkeleri Yunanistan'dan yana... Sirplar "Türk ordusu Ïstanbul'k
yaklagirken Bosna-Hersek'e kadar bütün (Müslüman) azinhklar yerin-
den oynadi" diyor! Yunanistan Türk agirhšmm artmasinm Balkan ulke-
lerinin güvenligini sarsabilecegini söyleyerek ortak bir cephe kurmug-
tur! Trakya smin bu yüzden ask1da kalmigt1r.
Musul'u ahnamiz bu agamada mümkün gözühmüyor, askida biraka-
rak barisi imzalamak istlyoruz. Barigtan sonra bir yil içinde Ingilte-
re'yle ikili görügmelerle çözmek istiyoruz.

73. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cik 15, sf I 17-121.


377

Oniki Adalar Lozan'da söz konusu bile olmadi, zaten onlarm elinde.
Smir meselelerini anlatirken Ismet Papa Karaagaç meselesinden bah-
setmiyor. Hâlbuki konferansm bu ilk döneminde Edirne'nin Karaagaç is-
tasyonunun Yunanhlara ait olmasmi, Türk tarafi 4 Subattarihinde verdigi
kargi projede kabul etmigii! Bunu sezen baz1 milletvekillerinin sert tepki-
si üzerine konu Meclis'te açihyor, sert tartigmalar oluyor?
Mali ve iktisadi sorunlar: Osmanh borçlarmm Osmanh'dan ayril-
devletler arasmda paylay11masim istlyoruz. Kabul ediyorlar. Bizden
B ci Cihan Harbi için tazminat olarak 30 milyon altm istlyorlar, red-
"tamirat
dediyoruz. Biz Anadolu'daki Yunan tahribati için bedeli" ola-
rak 4 milyon altm istiyoruz, kabul etmiyorlar, 1srar ediyoruz. Osmanh
kanunÌarma göre kurulmug yabanci girketlerin durumu, bu girketlerin
alacak ve tazminat taleplerini ödememizi, bilhassa Milli Mücadele'de
kamulagtirdignmz demiryolu girketlerini lade etmemizi istiyorlar. Biz
Türk tebaasmm gördügü zararlari istiyoruz. "müsait

Kapitiilasyonlar: Mali kapitülasyonlarla ilgili görü meler


bir gekilde ilerledi." Fakat adli kapitülasyonlarda ciddi anlagmazhklar
var. Bizim kanunlanmiza ve adliyemize güvenmedilderi için kendileri-
"ecnebiler

ne adli teminat vermemizi istiyorlar. Biz için ayn bir adli


usul teklif etmeye hacet yokk, her memlekette ne ise bizde de aynen
cari olacaktir" diyoruz.
Îsmet Papa Bogazlar meselesiyle azmhk meselesinin halledildigini
söylüyorn
Bogazlar meselesinde ingiltere'yle uzlagilrug, Bolgevik Rusya'yl çok
sinirlendiren serbest geçig ilkesini ve Bogazlar'da asker bulundurma-
may1 kabul etmigizdir! (Bu Lozan'da verdigimiz büyük tavizlerden biri-
dir. 1936 yilmda Ingiltere'nin de destegini alarak Montreux sözlegmesi
ile 1936'da bunu düzeltepegiz.)
Adli kapitülasyonlar fevkalade önemlidir. Kanunlarmuzm geriata da-
yandigmi, mahkemelerimizin yetersiz ve ger'i nitelikte oldugunu, onun
için yabancilara adli imtiyazlar tanmmasi gerektigini söylüyorlar. Tür-
kiye'nin buna cevabi laiklik olacaktir. Bu çok önemli meseleyi apagida
görecegiz...
Meclis'te, Bogazlar'da egemenligimizden verdigimiz taviz ve Mu-
sul'un almamarug olmasi çok büyük tepki çekiyor. Musul, Misak-1 Mil-
"lzmir,

li'ye dahildir. Meclis'te muhalif Hüseyin Avni Bey, Musul, Îstan-


bul hepsi bizim nazarimizda mûsavidir" diyor, o zamanki nesiller böyle
görüyor. Musul birakilmca ileride Kuzey Irak'tan Türkiye'ye bir "Kürt

74. Doç. Dr. Veysi Akin, amlan makale, sf. 31 I.

75. ismet Paga'nin uzun konugmastnin tam metnl lçin bkz. ismet inönü'nün TBMM'deki
Konugmalari, 1. cilt, l920-l938, TBMM Kû.kiar Sanat ve Yayin Kurulu Yayinlari, Ankara,
1992, sf. 62-l;I I I; Kâzim Öztürk,Türk Parlamento Tarihi 1923-1927, cilt I, sf. 28-45.
Lozan Telgraflari, cilt 11,sf. X-VLV.
Tartigmalarln genig ÖZeti için bkz. Bilal§imgir,
378

tehdidi"nin gelecegini Gazi de söylüyor, Îsmet Papa da söylüyor, millet-


vekilleri de... Kitabmuzm gelecek bölümünde Musul meselesini aynnti-
lanyla görecegiz.
Bati Trakya'da plebisit yapilmasi hususu Misak-1 Milli'de var, ama
gerçekleptiremiyoruz. Lozan'm birinci döneminde vazgeçtigimiz Kara-
agaç ise, Mustafa Kemal kürsüde konuqurken yerinden itiraz eden Ce-
beli Bereket (Osmaniye) Mebusu lhsan Bey'in söyledigi gibi "Misak-i
Milli'mizde dahil olmamakla beraber davanuzda dahildir."
Ba.gvekilRauf Bey, ardmdan Meclis Reisi Ba.ykumandan Mustafa Ke-
mal Pa.ya, 1smet Paga'yi ve Lozan'm gidigatuu savunuyorlar. Çünküak-
si halde harbe girecegiz. Mustafa Kemal uzun konugmalarmda bu ko-
nuda punu säylüyor·

Verecegimiz karar Karaagaç'tan gimdflik sarfmazar edecegimizi


...

ifa-
de etmek ve Musul meselesinin bir sene sonËa halline muvafakat et-
mek... Musul'u vermemekte Israr edersek harbe dahil oluruz...

Meclis'te k1yamet kopuyor. Ali SükrüBey, Hüseyin Avni Bey, Sela-


hattin Bey, Sirn Bey çok sert elegtiriler yap1yorlar.
Muhalif Ikinci Grup'a göre, Ali $ükrüBey'in ifadesiyle
"harp

mey-
danlarmda mehmetçigin kamyla kazandigt zaferler, masada heba edili-
yor"du! Iktidar sorumluluguna sahip Birinci Grup ise, Lozan'1 savunu-
"bir
yor, olast bir maceradan salomyor. Gazi an evvel sulh" istiyor, dev-
rimlere girigmek için...
Lozan'm birinci dönemine ait görügmelerin yapildigi oturumlarda
Meclis'i yöneten, Reis Vekili Ali Fuat Paga'dir. Ategli, sert tartigmalan
"son
sayfalarca anlatan Ali Fuat Pa.ya sahne"yi göyle gözlerimizin önü-
ne seriyor

"Baykanhk kürsüsünün önünde Birinci ve Ikinci gruplarm üyelerinden


çok sinirlenmig olanlar kargi karg1ya gelmigve adeta iki hasim cephe tegkil
etmiglerdi, birbirlerini tehdit ve itham ediyorlardi. Bu halin biraz devanu,
müessif hadiselere sebep olacakti. Hatta birbiri aleyhine tabanca ve saire
kullanmaya kadar vardirilabilirdi. Düzeni saglamak amactyla meclis en -

yet memurlari çagiramazdun, çünkü müzakereler çok gizli idi.


Kürsüden inmig olan Gazi de onlara katilmigtt, muhakkak bu vaziyeti
süratle önlemek icap ediyordu, ne yapabilirdim?
Derhal hatiruna ba.ykanhšm tarihî çamm iki tarafin ortasma atip hu-
sule gelecek gürültü ve ça.ykmhktan istifade etmek gelmigtir. Hemen ta-
sax-nu tatbik ettim. Herkes çano atildigi yerden uzakla.pnugti, umu-
mi bir sükûnet ve hareketsizlik hâsil oldu, ben de bu sayede müzakere-
leri bir an için tatile muvaffak oldum/6

76. Ali Fuat Cebesoy, Siyasi I-latiralar, I, sf. 3 i5-3 I 6.


379

Neticede; ba.ptan beri Ismet Paga'nm savundugu, Mustafa Kemal Pa-


karar almlyor: Lord Curzon'un Lo-
ga ve Rauf Bey'in de destekledigi bir reddedilecektir,
zan'da giderayak verdigi 8 maddelik "Bang Projesi"
çünkü Misak-1 Milli'ye ve egemenligimize aylori yönleri vard1r...

Lozan için güvenoyu


Meclis'te oylama yapihyor: Muhaliflerden 60 mebusun katilmadigi
oylamada, 20 ret oyuna kargihk 170 oyla hükümete, Lozan politikasma,
veriliyor. Is-
Ismet Pa.ya bagkanhimdaki delege heyetimize güvenoyu
tanbul'daki Ingiliz Yüksek Komiseri Sir H. Rumbold, Londra'ya çektigi
telgrafta TBMM'de aë1rilara kargi thmhlarm büyük bir zafer kazandigi-
m bildiriyor? "ba-
reddettigi
Artik Lord Curzon'un verdigive Ankara'nm bagtan beri
projesi"ni hazirlama zamam gelmig-
ny projesi"ne karg1hk bir "Türk bang
yeni-
tir Hazirlanan Türk Bang Projesi Îsmet Paga'mn bir mektubu ile ve
den konferansa baglamak davetiyle birlikte Müttefiklere gönderiliyor.
Türk bang projesinde smirlar konusunda "Merkep Adaciklan ile Meis
Adasi Türkiye'ye b1rakilmah, Rakya smin Meriç Nehri'nin thalweg hatta
verilmesi
(orta yer çitgisi) olmalldir" deniliyor, Karaagaç'm Türkiye'ye
gerektigi belirtiliyor. Musul ve Bogazlar konusunda Lozan'm ilk dönemin-
yani Musul meselesi erteleniyor, Bo-
de vanlan mutabakat hatirlatthyor;
azlar'da belirli gartlan olmakla birlikte esas olarak serbest geçig ve as-
kersizleptirme (iggal kuvvetlerinin de çekilmesi) kabul ediliyor...
15 maddelik Türk projesinde Osmanh borçlannm payla.ptinlmast,
borç faizlerinin hangi para ile ödenecegi, Yunanistan'm tamirat bedeli
verip
talebimiz, Birinci Dünya Savagi'ndan önte Ingiltere'ye parasmi
satm aldigumz iki gemiye savag çikmca Îngilizler el koydugu için bu
paralann bize iade edilmesi, savag esirlerinin mübadelesi, mezarhkla-
nn düzeni gibi konular yer ahyor. Kapitülasyonlann en
ategli konusunu
teykil eden "Türkiye'deYabancilar Rejimine 11igkinSözlegme"nin de-
"en
istiyoruz. Bang ugruna büyük fedakârhklar ve genig
gigtirilmesini
ödünler" üstlendigimizi belirtiyoruz, bir Avrupa gehrinde veya Istan-
ediyoruz.B
bul'da toplanacak konferansa Müttefikleri daYet
Müttefikler Curzon'un çagnsiyla Londra'da toplamp görügüyorlar,
bulmuyorlar" Ismet Paga'nm davetine
"tatminkâr

Türk bang projesini


uyarak 23 Nisan'da masaya oturmay1 kabul ediyorlar; ama Istanbul'da
degil, yine Lozan'da...
Bu arada Türkiye'de Meclis yenileniyor. Çünkü Meclis, hem zaten
zafere kadar devam etmek üzere kurulmugtu, hem art1k gördügümüz
gibi tikammgt1. Gazi muhalefetin bu kadar güçlü oldugu bir Meclis'ten

77. Bilal Simgir,


a.g.e., II, sf. PILVL
Erhan, a.g.e., sf.88-90.
a.g.e. 11,sf.
78. Bilal Simgir, 163-l7l.Çagri
380

Lozan'da imzalanacak antlagmay1 geçirmenin çok zor olacaguu mu-


hakkak görmektedir:

Artik tereddüde mahal kalmanugtt ki, Meclis yenilenmedikçe, millet


ve memleketin agir ve mesuliyetli iglerini tedvir ëtmeye imkân yoktur.B

Bu durum digaridan bakmca da görülüyor. Îstanbul'daki ingiliz


Yüksek Komiseri Sir Rumbold, 3 Nisan'da Curzon'a gönderdigi
ra-
porda, Meclis'te muhalefetin güçlü oldu unu, "barig için çok istekli
bulunan Mustafa Kemal, kendi program1m destekleyen bir Meclis
olugturabilirse bunun bang gansuu artiracagim" bildiriyor, "çok

par-
çah olan muhalefetin seçimlerde ortaya atilmasmm kolay olmadigi-
m" da belirtiyor.80
Bütün adaylanm Mustafa Kemal'in tespit eptigi seçimlerle "Îkinci
Meclis" olugturulacak, Lozan'1bu Meclis onaylayacaktir.
Zaten Lozan'1 reddetmek, çok büyük ihtimalle yeni bir savag, hem
de bu defa belki Ingilizlerle savag demek olurdu.

Gazi seçimlerde oy istiyor


Dört ay önce parti kuracagnu aç1klarug olan Gazi, Meclis'te Lozan
gärügmeleri tamamlamp da Türk Barig Projesi Müttefiklere sunulduk-
tan sonra Adana, Mersin, Tarsus, Konya, Sivrihisar, Afyon ve Kütah-
ya'yi içine alan uzun bir yurt gezisine ç1kiyor. Gezi 15 Mart'tan 22
Mart'a kadar sürüyor.
Bu gezilerdeki bir amaci da, karar verdigi seçimler için partisine
destek saglamaktir. Mustafa Kemal Papa bu uzun gezisiyle halkla bire
bir, senlibenli, sorulu cevaph temaslarda bulunuyor. Însanlar serbestçe
sorular soruyor. Gazi, dinî ve geleneksel terimlerle konugan "te-

ama
ceddüt" (yenilik) vurgusu yapan bir siyasi liderdir.
Konugmalarmda yogun bir Islami içerik var. Gazi'nin Bati Anadolu
gezilerinin bir bölümüne katilmig olan Karabekir "her
yerde hilafetten
ve Islamiyet'ten konugtu" diye yaz1yor.81 Gazi, Islamiyet'le birlikte ye-
nilikten, asri medeniyetten, kadmlarin sosyal hayata girmesinden bah
setmektedir. Tesettür konusuna da deginiyor. Bazi konuymalari "Muh
terem Hamm ve Beyefendiler" diye baghyor; demek kÏ toplulukta ka-
dmlar da var. Konya Kizilay Kadmlar $ubesi'ndeyaptigi konugma il-
"her
ginçtir. Hayatta kadmla erkegin zaman yan yana" olmasim savu-
nan Gazi, iki tür giyimi elegtiriyor:

79. Nutuk, sf. 483.


ingiliz Belgeferinde
80. Bilal Simyir, Atatürk, cilt 5, sf. 166-167. 172.
81. Kâzim Karabekir, iktisat Esaslarirmz, sf. I 17.
381

"çok
Biri çargaf ve benzeri giysilerdir; kapah, çok karanhk bir dig ge-
kil gösteren bir kiyafet..."
Öbürüaçik saçik giysiler, "Avrupa'nm en serbest balolarmda bile dig
loyafet olarak arz edilemeyecek kadar açik bir giyint.."
"dinimizin

Gazi emrettigi tesettürün hem hayata hem fazilete uygun"


"kadmlarm
oldugunu söylüyor, bunu toplum hayatmda, iktisat hayatm-
da, iq hayatmda ve ilim hayatmda erkeklerle igbirligi yapmasma mâni
b hmmayacak basit bir gekil" olarak niteliyor. Mustafa Kemal Paga'mn
b1r uyarisi daha var:

Giyinme tarznu ifrata vardiran, loyafetlerinde aynen Avrupa kadm1m


taklit edenler dügünmelidir ki, her milletin kendine mahsus gelenegi,
kendine mahsus âdetleri, kendine göre milli hususiyetleri vardir...

Adana esnafiyla konugmasmda çahgmay1 ävüyor, geriatm Cuma gü-


nünü tatil yapmasmm isabetli oldununu anlatlyor! "Ingallah iyi ve ge-
refli bir sulh yapilacagm1", o zaman bir çahqma devri baglayacagim
söyluyor, sÖzü seçimlere getiriyor. Halk Firkasi Programi'm aç1klaya-
cagmi söylüyor, program hakkmda herkesin görüglerini bildirmesini is-
tiyor. Sik sik kullandig1 kavramlardan birkaç örnek:

Elhamdülillah hepimiz Müslümamz... Din-i mübîni Islam'm çok ulvi


esaslari... SerT mübîn... Nusûsu Kuraniye...82

25 Mart'ta Gazi Ankara'ya dänüyor. 27 Mart'ta Topal Osman, Trab-


zon Mebusu Ali SükrüBey'i hunharca bogarak gehit ediyor, yer ye-
rinden oynuyor, muhalefet ate; püskürüyor.
1 Nisan'da Meclis seçimlere gitme katari ahyor. Mustafa Kemal'in
epeydir dügündügü birakarardir bu. Birinci Meclis'in Milli Mücadele
amaclyla kuruldugu, zafere ulag11mas1üzerme iglevini tamamladigi, ye-
ni seçimlere gitmek gerektigi konusunda adeta görü§ birligi vardir.
Hiçbir zorlama olmadan;-Birmci ve ikinci gruplarm fikir birligiyle alm-
m14tir seçim karan...
"9
Mustafa Kemal Papa 8 Nisan'da Umde" adlyla siyasi programru
aç1khyor! Seçimlerden sonra kuruldugunu açiklayacag1 Halk Firka-
si'nm progranu... Hâkimiyetin kay1tsiz gartsiz millete ait olmasi, halkm
kendi kendini yönetmesi, milli hâkimiyetin Meclis'te tecelli etmesi, Hi-
lafet'in yüce bir makam oldugu, adaletin hizl1iglemesi, ekonomik gelig-
me gibi ilkeler... Seçimlere bu ilkelerle girecek olan Mustafa Kemal Pa-
"parti"si,
ga'nm ülkenin her tarafmda örgütlü bulunan Müdafaa-i Hu-
kuk Cemiyetleri'dir. Ittihatçilar 1stanbul'da güçlüdür, hatta Gazi'nin
partisinden daha silo çalig1yorlar! Ve Gazi 11 Nisan'da "Yeni Seçim Do-
lay1s1ylaIstanbul Ahalisine Beyanname" yaymhyor, oy istiyor:
82. Bkr. ASD, II, sf. I 19-169.
582

istanbullular! Yabancilarm gözü üzerinizdedir. Oylarmiz parçalana-


cak mi?.. Istanbulumuzun yabancilara ümit verecek surette oylan böl-
meyecegine kaniim. Oylarm bölümmesinden kimlerin istifade edecegi-
ni her an nazan dikkatte bulundurmak en çok sizin vazifenizdir... Gü-
zel lstanbul'a ve onun sab1rl1, hamiyetli halkma sonsuz hasret ve mu-
habbet.E

Öte yandan Gazi, Ankara'da bir seçim bürosu kuruyor. Büroda Kihç
Ali, Ali Çetinkaya gibi en güvendigi en aktif adamlarmi görevlendiriyor.
Rauf Orbay, "Ben bagvekilim bu kadar taraf olamam" diyerek bürodan
çekiliyor. Müdafaa-i Hukuk Cemiyetleri merkezden aldigi emirle disip-
linli bir parti gibi çahqiyor.

Hiyanet-i Vataniye Kanunu


Mustafa Kemal Paga'mn seçimlerin öncesinde muhaliflerine indire-
cegi asil darbe,15 Nisan 1923'te Meclis'ten geçen "H1yanet-i Vataniye
Kanunu"dur. Kurtulug Savagi sirasmda çikanlmig olan bu kanuna yap1-
lan bir ekle yeni siyasi bir dönem açihyor.
H1yanet-i Vataniye Kanunu ilk defa 29 Nisan 1920'de, yani Türkiye
Büyük Millet Meclisi'nin aç111;mdan alti gün sonra çikanlm19t1, iki
maddeden ibaretti:

1- Yüce hilafat ve saltanat makarum ve Padigah'm ülkesini yabancila-


rm elinden kurtarmak ve taarruzlarmi def etmek maksadma matuf ola-
rak kurulan Büyük Millet Meclisi'nin megruluguna isyam içeren sözlü ve-

ya fiili veya yazili muhalefet ve fesat hareketlerinde bulunanlar hain-i va-


tan addolunur
2- Fiilen luyanet-i vataniyede bulunanlar asilarak idam edilir...

Sonra asker kaçaklanm içeren "Firariler Kanunu" da ç1kanldi ve is-


tiklâl Mahkemeleri görevlendirildi."
Bu kanunu ve istiklâl Mahkemeleri'nin Milli Mücadele sirasmdaki
çahqmalarmi hiçbir tarihçimiz elegtirmemig, ölçüsüz bazi davramgla
m eleptirseler de Ikinci Grup üyeleri de desteklemigti.
Simdibu kanunda bir degigiklik yap1hyor. 11 Nisan günü Mardin Me-
busu Necip (Güven) bir önerge vererek H1yanet-i Vataniye Kanunu'nun
1. maddesinin degigmesini, saltanati kaldiran ve egemenligin TBMM'nin
"mündemiç"
manevi gahsiyetinde oldugunu bildiren 1 Kasim 1922 günlü
"sözlü
karar aleyhinde veya fiili veya yaz1h muhalefet veya fesat hareket-
lerinde bulunanlarm" da vatan haini say11masuu öneriyor.

83. Atatürk'ün Bütün Eserleri, 16, sf. 287-288.


84. Bkz. Ergûn Aybars, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, sf. 430-434.
383

Önergeninarkasmda Gazi'nin bulundugu kugkusu2dur.


Saltanat geri gelsin diye bir hareket olmadig1 halde buna neden ihti-
yaç duyulmugtu?! Îqte bu kugkuyla muhalefet kargi çik1yor. Necip
Bey'in ivedi görligme önerisi reddediliyor. Ikinci Grup Meclis'e katil-
may1nca çogunluk da saglanamiyor. Tekrar gündeme geliyor.
Refik Sevket(ince) gibi Kemalist mebuslar, bunun saltanat istibda-
dmin gelmesine karg1 bir önlem oldugunu söylüyorlar. Ikinci Grup söz-
özgürlüklere kargi kullamlmaya el-
c eri ise, yasay1 muglak, o yüzden
verigli buluyorlar, fagizme benzetiyorlar; sonunda önerge yasalap1yor
ve gerçekten hem seçimleri denetim altmda tutmak için bir tehdit ara-
digmdaki ekip ve gruplarm ça-
ci olarak kullamlacag1 gibi, Birinci Grup
hyma imkânlan tamamen ortadan kaldmhyor.85
Yeni seçimler için kendi kararlyla Konya'dan aday olan Moytabizade
biri degildir Aksine Gazi'nin
"muhalif"
"yabanci"
Rifat Bey, öyle veya
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti'nin üyesidit Kendi karanyla adayhg1m ko-
mebuslara oy verilmemesini,
"eski

yuyor ve bir bildiri yaymlayarak


milletin hukukunu iyi anlaylp müdafaa edecek liyakatli gahislann seçil-
mesini" tavsiye edlyor.
Ne var bunda? Hiçbir gey yok...
Fakat Gazi istemiyor. Bir aday1 parti genel bagkanmm istememesi
de normal... Ama olay göyle geligiyor.
Mustafa Kemal Papa Rifat Bey'e aç1k telgraf çekiyor:

Konya'da iken birligi tavsiye ettigim halde nifala icap ettiren hareket-

te bulunmamzi lunayarak istifa etmenizi tavsiye ederim!

Rifat Bey yaymladigt bildiride liyakatli çahislara oy verilmesini iste-


mekten bagka bir gey yapmadigmi göstermek için, bir rapor hazirhyor,
bildirisini raporuna eklijor, Gazi'ye "Raporumu aldiktan sonra hüküm
vermenizi rica ederim" diye telgraf çekiyor. Gazi yeniden telgraf gön-
deriyor:

Raporlarmizi aldim; fikrim degigmedi. Beyannameniz nifaka yol açar.


H1yanet-i Vataniye Kanunu'na temas eder. Istifamz lazimdir.

Bunun üzerine korkan Rifat Bey, "Emrinize boyun egerek istifa et-
tim" diye bildiriyor.¾
Mustafa Kemal Paga'am tutumu, kanun metnine uymayan, kanun
bir davranigtir. Zaten 17 Ocak
"devrimci"

metninin üstüne çikan,


1923'te Izmit'teki ünlü basm toplantismda, devrim için seçimler yoluy-

85. Ahmet Demire1, a.g.e., sf. 527-53L


86. Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 15. af. 340. (All Ihsan Sabis, Harp Hatiralarim,
cilt 5, sf. 328'den.)
384

la hallon çogunlugunun destegini alamassa ne yapacagi soruldugunda,


"devrimci"
yeni rejimin karakterde olacainu ifade etmigti:

Înlulabm kanunu mevent kanunlarm üstündedir...87

"mevcut
Rifat Bey kanunlar"a göre aday olmug, kanu-
"inkilabm

nu"na göre adayhktan çektirilmigtir.


O zaman seçimler bir günde yap1hp bitmiyor. Aylan buluyor. Bu-
gün bildigimiz gibi tek dereceli degil, yani halk dogrudan adaylara,
partilere oy vermiyor. Önce bir gehirde birkaç yüz kigilik "ikinci
seç-
menler" seçiliyor, onlar da mebuslan seçiyor. Bu gekilde yap11an se-
çimlerde Mustafa Kemal'in aday göstermedigi kimse seçimlere girmi-
yor. Ikinci Grup'tan tek aday, tek seçilecek mebus yok. Bag1ms1z
aday olarak kazanabilen Gümüghane Mebusu,Zeki Bey'den ba.yka ta-
mami Mustafa Kemal'in bizzat gösterdigi adaylan ikinci seçmenler
seçiyor.88
Bu gekilde seçilen Ikinci Meclis 11 Agustos'ta toplamyor. 72 seçim
bölgesinden 287 mebus seçilmistir.89
Lozan'1 bu "Ikinci Meclis" onaylayacaktir

Lozan'da Batt'ya yönelig


Lozan'm ikinci dönemi 23 Nisan günü baghyor, üç ay sonra, 24 Tem-
muz'da imzalar atdacaktir Lord Curzon bu defa yok, Ingiliz Heyeti'nin
bagma Sir Horace Rumbold getirilmigtir; Rumbold'un yardimc1s1, iggal
döneminde Îstanbul'da çahgan ve Türk dügmanhätyla ünlenen Andrew
Ryan'dir. Fransa'yi General Pelle, Italya'yl Montagna temsil ediyor. Îs-
met Papa artik daha tecrübelidir ve Ankara'ya bangi saglanug olarak
dönmek istiyor. Konferansm aç11digi gün Rumbold, Digigleri Bakam
Curzon'a çektigi telgrafta "Ismet Papa'nm tutumu Lozan'da kesinlilde
barig1 saglamaya yöneliktir, çünkü ikinci kez Ankara'ya elleri bog dö-
nemeyecegini söylemektedir" diyor_90
Îlk dönem gibi gerginlik, hatta ilk dönemdeki kadar kamuoyu ilgisi
de yok bu defa. Sinirler daha dingin... Çözümünmümkün olacagi fi '

bütün taraflarda var artik. Hatta Birinci Dünya Savagi'nm körükledigi,


Lozan Konferansi ilk açildigmda kuvvetle kendini hissettiren olumsuz
hava, Ismet Paga'nm söyledigi gibi, gimdi "büyük
ölçüde yumuga-

87. Ari inan,a.g.e., sf. 82-83.


88. Bkz. Mete Tunçay, Turkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurulma-
sr, sf. 45-49. Tunçay, Eskigehir'den seç]len Emin (Sazak) Bey'in ilginç hikâyesini de anlatir.
89. Kâzim Öztürk,Türk Parlamento Tarihi, 1923-1927, sf. 10.
90. Sajahi Sonyel, Gizii Belgelerie Lozan Konferanst'mn Perde Arkasi, sf. 174-176.
385

mig"tir! Îsmet Papa bu sefer Mevhibe Hammefendi'yi de Lozan'a getir-


"yabanci

migtir. Hâlbuki Lozan'a ilk geldiginde bir muhite" getirmek is-


tememigti sevgili Hammefendisini...
"beldenen
öyle degil. SimdiLozan'da misafirler gibi" görülü-
Simdi
yorlar ve kendileri de öyle hissediyorlar. Îsmet Papa ve Mevhibe Ha-
mm, ikisi de gapka giyiyorlar, boy zamanlarmda Batdi loyafetler içinde
dolag1yorlar. Türk heyetinden egini getiren bagka isimler de var onlar
d Batih loyafetleri seçiyorlar.
"bir

Lozan'm birinci döneminde Ismet Paga kendisini muharebe


meydanmdan ç11amp,bilmedigi bir diger muharebe meydanma girmig"
"diplomasiye

hissediyordu. Simdiise ve sivil hayata girmig"tir, diplo-


"yüz
masi dünyasma aligmig, hatta göz olmug"tur. Tecrübe sahibi oldu-
"ilk

gu gibi, görügülecek konular için konferansa nispetle daha hamr-


"farkh"dir.91

hkh"dir. Lozan'a ikinci geligi


Bu farkm birkaç sebebi var; tabii evvela Ismet Papa tecrübe kazan-
mig, diplomasiye yabanc1hšrun yarattig1 gerilimi üstünden atm14tir.
Daha önemlisi, ategli, elektrikli konulann önemli bir losmmm, özellik-
le ülke smirlarma iligkin sorunlarm birinci dönemde apagl yukan belir-
lenmig olmasidir; buna asirlarm sorunu olan Bogazlar Rejimi de dahil-
dir. Gerçekten Lozan müzakerelerinin gidigat1 ya da yol haritasi ilk dö-
nemde apagi yukari gekillenmig bulunuyordu.
Bugünden baktigmuzda, en önemlisi, Ankara'nm bir süredir Lozan'a "yumuga-

ve Müttefildere gönderdigi kuvvetli Batihlagma sinyalleridir;


ma"da bunlarm rolü vardir.
Lozan'da vanlacak sonuçlan ve Lozan Antlagmas1'mn içerigini dog-
ru analiz edebilmek için Kemalist Türkiye'nin bu yeni "Batil11agma"
"güç
perspektifine göz atmamiz lazimdir. Lozan'daki dengesialigi" kar-
gismda Türkiye "Batih" bir devlet olacant mesmim vermektedir!
Artik Milli Mücadele'deki "Dogu mefkûresi"nin öncülügünü yapan
Kemalist Türkiye'nin yerini, "Bati Mefkûresi"ne sarilan bir Kemalist
Türkiye almaktadir. =

Prof. Baskm Oran, "Müttefiklerin dogal üstünlükleri kargismda


Türk heyetinin her silogtLkça ba.yvurdugu iki önemli silah" bulundu-
gunuyaz1yor
1- Misak-1 Milli: Delegeler, bu belgeye bagh olduklarmi, bundan
fazla fedakârhk yapmalari halinde ülkeye dönügte çok lurpalanacakla-
rmi, üstelik antlaymamn da TBMM'den geçme umudu olmayacagru
her f1rsatta ileri sürdüler.
2- Bat1hlagma: Ankara'nm genel taktigi; azmhk haklarmdan yarg1
yetkisine ve imtiyazlara varmcaya kadar kendisine dayatilan hususla-
rm gereksiz oldugunu, çünkü yeni devlet kurulur kuralmaz hemen Bati
tarzi yesalar ve özellikle de Medeni Kanun çikanlacagmi ileri sürmek
9 f. Bkr. Inänu,Hatiralar, sf. 380-383.
586

idi. Ozellikle kapitülasyonlarm kaldinlmasi noktasmda bunun yardmu


büyük oldu...92
Prof. ÖmerKürkçüoglu da Mustafa Kemal'in verdigi Batihlagma iga-
retleri ile Lozan süreci arasmdaki iligkinin tesadüf olmadigi görügün-
dedir. Saltanatm kaldmlmasi, Halk Firkasi'm kuracagmi aç1klamasi,
Latife Hamm'la evlenmesi, Gazi'nin konugmalarmda kadmm toplumda-
ki yerini iglemesi, toplumsal kalkmma fikrini halka yaymaya çahymasi
gibi Türkiye'nin çagdag bir toplum olma.yolunu seçtigini gösteren be-
lirtiler de ingiltere'nin ve genel olarak Bati'nm gözünden kaçmarug ol-
sa gerekir.93
Latife Hanim'la evlenmesinin Bati medyasmda yarattigi sansasyonel
ve çandaglagmaciilgi9 gerçekten önemlidir.
Dahasi, Lozan'daki görügmelerde Îsmet Papa ve Riza Nur laik ka-
"as1î
nunlar dahil, Türkiye'nin bir devlet" olaeagim aç1kça ifade ede-
ceklerdir. Kemalist rejim, Bati'ya yakmlagma mesajim güçlendirmek
için yabanci sermayeye açik oldugunu ilan etmeyi de ihmal etmiyor!
Bu tabloya punu da eklemek lazim: Kemalist Ankara, Moskova ile
arasina mesafe koyarak, ülkedeki komünistleri tutuklayarak, Bogaz-
lar rejimi konusunda daha lehimize olan Bolgevik tezini b1rak1p, In-
giltere'nin tezine yakmlagarak da "Batihlagma" mesajim güçlendiri-
yor!
Simdibunlari görelim...

Îzmir iktisat Kongresi


Izmir Îktisat Kongresi'nin toplanma tarihi 17 Subat1923'tür, 4 Mart'a
kadar devam edecektir. Yani, Lozan Konferanst'nm kesinti dönemi
içinde! Daha önce planlannugtir, ama herhalde dikkat çeken, kongre-
nin Lozan sürecinde toplanrug olmasidir.
Mustafa Kemal'in talimatiyla Ïktisat Vekili Mahmut Esat (Bozkurt)
Bey'in düzenledigi Izmir Iktisat Kongresi'nin bagkanhšma, Gazi'nin is-
tegiyle Kâzim Karabekir Papa seçiliyor.
Hemen, Baskm Oran'm özetledigi gekliyle belirtelim, Îzmir Îktisat
Kongresi ile Kemalist liderlik Bati'ya iki mesaj gönderecektir
"sistem"
Bir, Yeni Türkiye digma çikmayacak, kapitalist Bati ka
pmda kalacaktir, Bolgevik düzeniyle hiçbir ilgisi yoktur.
Iki, kapitülasyonlar asla kabul edilmeyecektir; Türkiye kar-
"sistem"e

92. Baskin Oran, Türk Drg Politikasi, sf. 219.

93. Ömer Kürkçüoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 259.


94. Latife Hanim Bati basininda çok buyuk ilgl ve takdirle kargilanmig, Flustafa Kemal Pa-
"500
ga'yla evlenmesi yillik gelenegi çatlatan, yeni Türk hukumatinin varligina modern bir
atmosfer ekleyen olay" olarak yorumlanmigti. Bkz. Ipek Çaliglar, Latife Hanim, Dogan
tap, 2006, sf. I43- I52.
387

tam baguns1z bir üye olatak dahil olacaktir.95


"sistem"e
1degildir
ama
Milli Mücadele neslinin duygulanm Kârabekir göyle anlat1yor:

Kapitülasyonlardan öylesine çok çekmigtik ki, eenebi sermaye ve yar-


dimmdan ürker olmugtuk. Önce kendimizin neler yapabilecegimizi tes-
pit edecek, imkânlarmuzi yoklayacak, zorlayacaktik.96

, Toprak sorunlarmda uzla.gma saglanan Lozan'da görügmelerin ke-


sin'tiye ugramasuun en önemli sebebi kapitülasyonlardi. Mustafa Ke-
. mal'in Îktisat Kongresi'nde yapt1gi konugmamn siyasi analizi için önce
bu kapitülasyonlar korkusunu ve Lozan'm Batd11ardaki kapitülasyon
diretmesi yüzünden kesintlye ugradigim dikkate almak lazimdir. Îktisat
Kongresi'nde, Lozan'a mesaj olarak, kapitülasyonlarm asla kabul edil-
meyecegi belirtiliyor. Îktisadi tam bagimsizhk içinde kalkmma vurgusu
yap1hyor.
Bunun yanmda Bati'ya bir mesaj daha gönderiliyor: Türkiye "Batth-
lagma" yolunu seçmektedir! Daha 4 Ocak'ta Iktisat Vekili Mahmut Esat
Bey, Subat'tatoplanacak olan Iktisat Kongresi'ne "Avrupa'mn sanayici,
tüccar ve ziraatçilarmm dahi davet edilerek iktisadi ihtiyaçlarumzm in-
celenmesi ile mümkün olan kolayhklarm gösterilecegini" aç1khyor.
Sovyetler'e yönelik böyle bir heyet daveti yoktur!
Izmir 1ktisat Kongresi'nde Sovyet Büyükelçisi Aralov protokol da-
vetlisidir. Kisa protokol konugmasmda diyor ki:

Kesinlikle eminiz ki, Türkiye halla kendi ekonomisi ile ilgili olarak
mukadderatma hâkim olacak ve Bati ile beraber genel kapitalizme karg1
duracaklar ve kendileriniiktisadi esaretten kurtaracaklardir...97

Hâlbuki Ankara için 60 sözler geride kahmytir! Mustafa Kemal, Bü-


"kapitalizm,
yük Taarruz'dan beri art1k emperyalizm" gibi kavramlari
"kapitalizm,
terk etmigtir. Kongreyi aç1g konugmasmda da emperya-
lizm, mazlum milletler" gibi kavramlar yoktur. Gazi, Îzmir'den Lozan'a
iki mesaj gönderiyor Iktisadi bairnsizhk, bunun íçin kapitülasyonla-
rm kesin olarak kaldmlmast.. Ve liberal ekonomi, yabanci sermaye!
Mustafa Kemal uzun aç1g konugmasmda Osmanh'mn geri kahemi
ekonomik faktörlerle izah ediyor, fetihleri elegtiriyor, yabancilara ve
"bahgettigi"
içerideki gayrimüslimlere padigahlarm imtiyazlarm, kapi-
"millet

tülasyonlarm ve devlet aleyhine" oldugunu söylüyor.


Yeni Türkiye'nin fetihçi, istilac1 olmayacagnu anlatlyor, "Hiç kimse-

95. Baskin Oran, Türk Dig Politikasi, I, sf. 218.


96. Kâzim Karabekir, iktisat Esasfarimiz, sf. 286.
97. Gündüz Ökçun,Türkiye Iktisat Kongresi, 1923 tzmir,SBF Yayinlari, Ankara,
1971, sf. 295; Karabekir, a.g.e., sf. 255.
i
388

"dünyamn
den fazla bir gey istemiyoruz" diyor, her medeni milletinin
sahipoldugu" megru haklan ve tam bagunsizhgi istedigimizi anlatiyor.
Türkiye, bang konusunda iyi niyetli oldugunu göstermek için zaferle
yürüyen ordusunu bile durdurmuqtur. Gazi göyle devam ediyor

Ordularmuz en büyük birzaferi kazanmiglardi ve muzafferane yürü-


yügünü durduracakhiçbir engel mevcut degildi. Böyle bir zamanda Îtilaf
Devletleri, tabii haklarmuzi, megru haldarmuzi müzakereler ile dahi tas-
dik edeceklerini ve meselelerin müzakereler ile dahi hallolunacagru
säylediler ve bizi konferansa davet ettiler. Milletimiz, Meclis'imiz ve hü-
kümetimiz samimi olarak bang taraftan bulundugu için, muzaffer ordu-
larmuz1 durdurdu ve delege heyetimizi Lozan'a gönderdi...

Fakat hâlâ sonuç ahnamadi çünkü:

Muhataplarumz bizimle iíç dört senelik degil, üç yüz ve dört yüz sene-
lik hesabi görüyorlar ve hâlâ muhataplanmiz Osmanli Devleti'nin tarihe
karigtigru ve bugün yeni Türkiye'nin mevcudiyetini... istiklâl-i tâm ve hâ-
kiiniyet-i milliyeden zerre kadar fedakârhk yapmayacagmuz1 hâlâ anla-
yamaruglardir...
Bütün cihan bilsin ki, bu millet istiklâl-i tâmmmm temin edildigini
görmedikçe yürümeye ba.91adigi yoldan bir an geri durmayacakttr.

Gazi açik nutkunun dig ekonomik iligkiler bölümünde ikinci mesaji-


m veriyor

...
Zannolunmasm ki, eenebi sennayesine hasmuz; hayr, bizim mem-
leketimiz genigtir. Çokemek ve sermayeye ihtiyacmuz var. Kanunlarrm-
za uymak gart1yla eenebi sermayelerine lazun gelen teminati vermeye
her zaman haziriz. Ecnebi sermayesi bizim emegimize katilsm ve bizim
ile onlar içm faldeli neticeler versin...

"müstesna
Gazi, Tanzimat devrinden sonra eenebi sermayesinin bir
mevki" elde ettigini, devlete de ecnebi sérmayesinin jandarmahg
"her
yapmak dügtügünü söylerek yeni millet gibi" Türkiye'nin bunu ka-
"esir

bul etmeyecegini üIkesi" olmayacagmi söylüyor.¾ >

.ilgisi

Gazi'nin konugmas1 "Bolgevikçe" degildir, "Dogu ideali" ile de


yok. Aksine "Batih" bir konugmadr. Geligmig ülkelerle çagi geçmig im-
"bizim
tiyaz ve kapitülasyon iligkileri degil, egit iligkiler istiyor, için ve
"lazun
onlar için faideli" olacak yabanci sermayeye gelen teminati"
vermeye hazir oldugunu belirtiyor.

98. Konugmanin tam metni için bkz. Afet Inan,izmir iktisat Kongresi, Türk Tarih Kuru-
mu, 1989, sf. 57-59 Gundüz Ökçün,a.g.e., sf. 243-256; ASD, II,sf. 103-116.
389

Prof. Ömer Kürkçüoglu ve ÇagriErhan'm ifadelerlyle, Îzmir Îktisat


Kongresi'nde Müttefiklere iki önemli mesaj verilmigtir: Bunlardan biri
kapitülasyonlarm ve diger imtiyazlarm kabul edilmeyecegi, digeri Tür-
kiye'nin liberal politikalar izleyecegidir. Türkiye kapitalist sistem için-
de yer alacak, ekonomisi diga aç1k olacak ve yabanci sermayeye hog-
görülü davramlacaktir...*
"mil-
Sabahattin Selek, Izmir Iktisat Kongresi'nde Kemalist liderligin
"kapitalist
li apitalist ekonomiyi benimsedigim", Lozan bakimmdan
Bah devletlerine güven vermek ve barig görügmelerini yeniden baglat-
mak için bu davramem gerekli" oldugunu, ama Lozan'dan sonra da
devletçe benimsendigim yazlyor. Selek'e göre, Anadolu ihtilali zafer-
"kendi
den sonra felsefesine bu noktada ihanet" etmigti:

Emperyalizme ve kapitalizme karyl olan "Anadolu thtilali", halkçi ve


devletçi karakterini, zaferden hemen sonra unutmuy ve libéral ekonomi-
ye dönmügtür...100

Merhum Selek'in ifadeleri agir ve 1960'larm solculuguyla fazla ide-


oloji yüklüdür. Mustafa Kemal esasen Baticiidi, Milli Mücadele'de kuv-
vet toplamak ve zafere ulagmak için hem Îslami hem Bolgevik kavram-
lan öne çikaran bir strateji izlemig, zaferden sonra kendi deyimi ile
"Garp'a teveccüh" etmig, Bati'ya yönelmigtir.
Îsmet Papa ve Riza Nur da Lozan'da temel olarak qu tezi savunuyor-
lar Kapitülasyonlar tamamen kaldmlsm, Türkiye Batih bir devlet ola-
cak¾ Bati hukukuna göre bagimsiz ve egemen bir devlet olarak ticari
ve iktisadi iligkileri geligtirelim...

Amerikan Chester SirketiAnkara'da


Türkiye hem yabanci sermayeye, uluslararasi ticari iligkilere açik ol-
dugunu göstermek, hem gerektiginde Müttefik devletler blokuna karg1
Amerika'dan yararlanmak için meghur "Amerikan Chester Projesi"ni
imzahyor. Hem de daha Milli Mücadele sürerken, Mustafa Kemal Papa
kapitalizme, emperyalizme kargi konugmalar yaparken!
Sivas Kongresi günlerinde Mustafa Kemal'in Amerika'ya yakm duru-
unu, bu gekilde Ingiltere'yi dengelemek istedigini görmügtük. Mustafa
Kemal, Bati sermayesinden hem iktisaden istifade etme hem politika-
da kullanma konusunda Lozan'dan önce igaret vermigtir. Chester Pro-
jesi bu bakimdan önemlidir.
Amerikah Tukamiral Colby M. Chester 14hayatma attlmigtir, Abdül-
hamid'in son dönemlerinden beri Osmanh topraklarmda demiryolu ya-

99. ÇagnErhan, Yagayan Lozan, sf, 311


100. Sabanagin Selek, Anadolu ihtilali,ci1t 2, sf. 751-751
390

pmu ve özellikle Kuzey Irak'ta, Musul vilayetinde petrol arama ve iglet-


me imtiyaz1 almak istemektedir. Büyük bir sermaye grubudur. Abdül-
hamid çok önem vermig, sarayda onu yemene ahkoyarak Osmanh-
Amerikan iligkilerini geligtirmeye yardimci olmasmi istemigtir. Chester
Grubu gimdi Ankara hükümetinden Musul petrolleri için ve aynca de-
miryollan ve Karadeniz'le Akdeniz'de birer liman yapim1 için imtiyaz
almak amac1yla temaslardad2r. Mustafa Kemal Papa bu meseleye Ame-
"açik
rika'nm kap1" siyasetine benzer bir yaklagimla bakiyor, 27 Eylül
1922'de Daily Telegraph gazetesine bir demeç veriyor:

Musul, Misak-1 Milli içindedir... Mesela Amerika ülkemizde siyasi ihti-


raslara sahip olmadikça, Amerikahlarm Türkiye'deki petrol alanlarnu ig-
letmesine kimse kargi degildir. Ingiltere benzer bir tutum izlerse, bu,
kendi balog açismdan da makul bir tutum olur

Projeye göre Chester Grubu Musul'a demiryolu inga edecek, hattm


iki yanmda 40 km genigliginde bir arazide petrol dahil her türlü yer alt1
kaynaklarmi arama ve igletme tekeline de sahip olacakti. Projede ta-
rim igletmeciligine dair hükümler de vardi.
Devlet Demiryollari Müdürü Muhtar Bey, Chester Grubu ile Anka-
ra'da görügmeler yaplyor, Meclis'e verdigi bilgide 99 yil için Chester'a
petrol ve demiryolu imtiyazi verilebilecegini söylüyor. Îktisat Vekili ün-
lü Mahmut Esat Bozkurt projeyi destekliyor, devletleytirme fikrine kar-
"ara"
gi ç1kiyor! Lozan görügmelerinin kesintiye ugradigi dönemde,
1923 ubat'mm sonunda Ankara Chester imtiyazma mutabakatuu bil-
diriyor. Mustafa Kemal Papa, 1 Mart günü Meclis'te yaptig1 y11hk konug-
masmda Chester Projesi'ni kastederek "Îktisat Vekâleti tarafmdan bir
ecnebi sahib-i tegebbüs ile mukavelename tanzim lalmmig" oldugunu
"müjde"yi
belirtiyor, Bülent Can'm deyimiyle veriyor. Îktisat Vekili
Mahmut Esat Bey tarafmdan imzalanan Chester Projesi l Nisan'da
Meclis'te oylamyor, 206 oydan 185'ini alarak kanunlaglyor. Chester
"en
Grubu'nun yetkilileri Ankara hükümetinin cömert" bir gekilde dav-
randigmi söylüyor!101
Chester Grubu içindeki ihtilaflar ve proje için finansman bulamam -

si, Amerikan devletinin sahip çikmamasi, nihayet Lozan'da Musul'u hf-


gilizIere birakmanuz gibi sebeplerle proje hayata geçmeyecek, çagnla-
rma bir karg1hk alamayan Ankara, Arahk 1923'te (Lozan'dan sonra)
projeyi iptal edecektir. Bununla birlikte Chester Projesi Mustafa Ke-
mal'in pragmatik politika anlay1sim göstermek bakmundan tipiktir.

101. Bkz, Bulent Can Bilmez, Demiryolu'ndan Petrole Chester Projesi, Tarib Vakfi
Yurt Yayinlari, 2000, sf. 255-270: Ilhan Tekell-Selim Ïlkin,Cumhuriyet'in Harci, Mo-
dernitenin Altyapisi Olugurken, cilt 3, IstanbulBilgi Üniversitesi Yayinlari, 2004, sf.
245-268.
391

Îzmir Iktisat Kongresi dolay1slyla Türkiye ile Ÿunanistan arasmda Su-


bat 1923'te yaganrug olan propaganda savagmdan da bahsetmek gerekir.
"yabancilara
Atina, Izmir Iktisat Kongresi'nde tekel ve imtiyaz veril-
m'emesi ve yabanci vapur girketlerinin Türkiye'nin sahillerinde seferler
"tebliš"
yapamamasi" yolunda karar almacanim belirten bir yaymhyor.
"teblig"i
Atina'nin bu bir propagandadir ve amac1 Müttefik devletleri
Türklye'ye kargi kigkirtarak Lozan sürecini aleyhimize etkilemektir.
Hükümet derhal, 7 Qubatgünü Anadolu Ajansi vasitaslyla bir kargi
"bu
aç1klama yap1yor, propagandanm hangi amaçlarla uyduruldugu
malumdur" diyor:

Hakikat bunlarm iddia ettiklerinin büsbütün aksinedir. Îktisat Kong-


resi'nden maksat, ezcümle Türkler ile yabancilar arasmda ve bilhassa
ilim ve irfan sermayesinden müstagni olmadigmuzm tamamiyle bilincin-
de olarak, Avrupa ve Amerika ile Türkler arasmda dogrudan iligkiler kur-
manm, baglantilari geligtirmenin araçlarmi ve etkenlerini müzakere ve
tespit etmektir.

Aç1klamada, Ankara hükümetinin Bati sermayesine aç1k oldugunun


ärnegi olarak Chester Grubu'na verilen imtiyaz gösteriliyor! Bazi Avru-
pa gazetelerinde de benzer haberler ç1kmasi üzerine Iktisat Vekili Mah-
mut Esat Bey, "Yabanct sermayesine kargi Türkiye'nin nefret ve düg-
manhg1 yoktur ve yabanci sermayedarlara her tiirlü kolayhš1 gösterme-
ye haziriz" diyor, yine Chester Projesi'ni örnek olarak gösteriyor, Ches-
ter Projesi'yle Türkiye'ye 400 milyon lirahk yabanc1 sermayenin gele-
cegini söylüyor.102
1923 yilmda Türkiye bütçesindeki tüm gelirlerin toplanu o zamanm
paras1yla 119 milyon, giderlerin toplami ise 117 milyon lira idi.1o3
Sovyet Büyükelçisi Ai·alov, Chester Projesi'ni, "Biz demiryolu için
imtiyaz vermeyiz, versek bile etrafmdaki madenleri (bu) girkete ver-
meyiz" diyerek eleptiriyor.104
"yoldagligmm"
Îstiklâl Savagi sirasmdaki Kemalist-Bolgevik geride
kaldigmi gösteren igaretlerden sadece biridir bu.

Chester Projesi Lozan'da!


Burada Mustafa Kemal'in Chester Projesi'ni ingilizlere kargi Musul
meselesinde Amerikan destegini almak gibi bir amaç da güttügii dog-

102. Gündüz Ökçün,Türkiye iktisat Kongresi, !923 izmir, sf. 6-1 I.


103. Yahya Sezai Tezel, Cumhuriyet Döneminin Iktisadi Tarihi, 1923-1950, Yurt
Yayinlari, I986, sf. 369.
104. Ilhan Tekeli- Selim Ilkin,Cumhuriyet'in Rarci, cilt 3, IstanbulBilgi Üniversitesi
Yaymlari, 2004, sf. 253.
392

rudur, ama Chester'in Ankara tarafmdan onaylanmasi basit bir diplo-


masi taktiginden ibaret degildir10s Marksist tarihçi Taner Timur da,
Mustafa Kemal'in Amerikan Chester Projesi'ni kullanarak Batthlar ara-
smdaki çikar çatigmasmdan yararlanmak ve Avrupahlara karg1 Amexi-
ka destegini saglamak istedigini belirtlyor, ama soruyor: Neden Sovyet
destegmi Lozan'da reddederek?! Gazi, neden Milli Mücadele'nin ba.ym-
da oldugu gibi, Lozan'da da sosyalist-kapitalist çeligkilerinden yarar-
lanmam14tir da, emperyalistler arasmda taraftar aramlyttr? Prof. Timur
sorulannm cevabmi da veriyor Gazi "Bati bloku"nu seçrdytir.106
Kemalist rejim, Chester Projesi ile hem Batt'yi seçtiginin igaretlerin-
den birini vermek istlyor, hem Lozan'da Batihlar arasmdaki rekabetten
yararlanmak için kullamyor.
Bagvekil Rauf Bey, 25 Ocak'ta Lozan'daki Îsmet Paya'ya telgrafla so-
ruyor

Chester Projesi Baymdirlik Bakanhg1'nca önce müzakeresi tamamla-


narak Bakanlar Kurulu'na sevk edildi. Meclis'e gönderilmesinin zamam
midir? Fransizlar da buraya parah adamlarla gelmekte ve projeyi ç1kma-
za sokmak için ugragacaklari da hissolunmaktadir. Görügünüzün süratle
bildirilmesini rica ederim.

Lozan'da kapitülasyonlann tartigildig1 komisyonun bagkam Fran-


sa'dir, Türkiye'ye kargi çok kati davramyor... Ve Îsmet Paga, Rauf Bey'e
hemen ertesi gün cevap yaz1yor

Fransizlar bize hiçbir geyde müsait degildirler. Onlardan hayir yoktur.


Sulh olmadigi takdirde dahi ingaata devam etmek ve ikrazi (kredi)yap-
mak partim aynca temin ederek Chester'i tercih etmek muvafiktir.107

Amerikan Chester Sirketi ile Ankara'mn çok kapsamh bir imtiyaz


antlagmasi imzalamasi Fransa'yi ve bilhassa Ingiltere'yi rahatsiz edi-
yor. Milliyetçi Türkiye ile ilk bang antlagmasuu imzalanug olan Fransa,
Kemalistlerin kendilerini kullandiktan sonra gimdi bir kenara ittigini
dügünüyor! Îngilizler ise, Amerikahlarm, Chester Projesi yoluyla .M
sul'daki Ingiliz menfaatlerini sekteye ugrattigma inamyorlar.108
Batihlar arasmdaki bu iktisadi rekabetten Kemalist rejim hem siya-
seten hem sermaye çekmek için yararlanmak istiyor.109

105. Bkz. B. Bülent Can, a.g.e., sf. 356.


106. Taner Timur, Türk Devrimi te Sonrasi, ImgeKitabevi, 2001, sf. 53.
107. Bilal Simgir,
Lozan Telgraflari, I, sf. 437, 446.
108. SalahiSonyel, Gizli Belgelerle Lozan Konferansi'nin Perde Arkasi, sf. 172-175.
109. NIesela bl<z.Bilal Simgir,
Lozan Teigraflari, II,sf. 204, 567.
393

Amerikan Milletine Beyanname


Ankara ile Amerikan sermayesi arasmda Ingiltere ve Fransa'yi los-
kandiracak iligkiler gelipirken Gazi Pa.ya siyasi girigimlerde de bulunu-
yor; 23 Ocak 1922'de "Amerikan Milletine Beyanname" yaymhyor, The
Neto York Herald gazetesine de mülakat veriyor.
Beyanname, "Büyük Amerikan Milletine!" hitabiyla bagliyor:

Siz zulüm ve istibdad1 kendi vatammzdan uzaklagtirdruz. Siz uzun ve


kanh bir mücadeleden sonra kendi hürriyet ve istiklã1inizi elde ederek,
halk hâ.kimiyetine dayah demokratik bir devlet ve kuvvetli bir medeni-
yet kurdunuz. Bugün yerkürenin diger tarafmdan bir millet var ki, o da
aym hürriyet, aym istiklâl ve aym demokrasi ugruna mücadele ediyor...

Ermenilerin admi vermeden Türkiye'nin mücadelesi hakkmda Ame-


"bir
rika'y1 yamltmak isteyen takim cahil mutaassiplar"m Türkiye'yi
imha etmek isteyen açik dügmanlarm aleti oldugunu anlatan Mustafa
Kemal, Amerikahlara "Yalanlara inanmayruz" diyor. Beyanname göyle
sona eriyor:

Hürriyet ve istiklâl ugrunda harp eden ve tiple sizler gibi dünyada iler-
leme ve adalet âmili olmak için samimi surette mücadelede bulunan
Türk halkma kalbinizi aç1k bulundurunuz.

Gazeteye yaptig1 açiklamada da Gazi, "George Washington, misal


olarak bana ilham veren ve beni en derinden etkileyen zattir" diyor. Ye-
ni Türkiye'nin niteligi konusunda gunlan säylüyor:

Türkiye'nin gelecelÃeki
hükümet gekli kelimenin tam manaslyla de-
mokratik olacaktir... Türkiye, Bati'mn asrî medeniyetinde en klymetli ne
varsa kabul ederek eski kültürü mükemmellegtirmek konusunda hür
olacaktr ..

Amerika ile iktisadi iligkiler konusunda ise Gazi'nin sözleri göyle:

Amerikah uzmanlarm yardumm memnuntyetle kargilanz. Bilhassa iki


ülke arasmda yakm ticari münasebetlerin tesis olunmasi neticesinde,
Türklerin Amerikan ticaret usulünü ögrenebileceklerini ümit ediyorum.
Amerikan ticareti için, Türkiye daima tam bir himaye temin edecektir.110

Gazi bu konugmalari yaparken elbette Chester Projesi ile ilgili gelig-


meleri biliyor ve tegvik ediyordu. Bu konugmada esash bir amacm Lo-

I 10. Tam metin\er için bkr. ABE, cilt 15, sf. 19-24.
394

zan'da Amerika'dan destek saglamak oldugu da aç1ktir.In


Gazi Lozan görügmelerinin ikinci devresinde de Amerikahlara sesleni-
yor. 13 Temmuz 1923'te Amerikah gazeteci Isaac F. Marcosson'a bir mü-
lakat veriyor. Tabii, Sovyetler'le konuqurken yaptigi gibi bu defa "Sov-
yetler'e benzer bir düzen kuracagiz" demiyor, TBMM rejiminin Sovyet
rejimine benzedigim, Milli Mücadele ile Bolgevik devrimi arasinda em-
peryalizme karç1 ortak yönler oldugunu da söylemiyor, aksine Amerika
ile Türkiye arasmdabenzerlilder kuruyor, demokrasiden bahsediyor:

Birlegik Devletler'in ideali, bizim idealimizdir. Mebusan Meclisi'nin


1920 Ocak'mda ilan ettigi Misak-1 Milli'miz sizin Istiklâl Beyannamenize
çok benzer... Türkiye ve Amerika, ikisi de demokrasidir. Hakikatte, gu
andaki Türk hükümeti dünyadaki en demokratik hükümettir.. Halkm
mutlak hâkimiyetine dayamr. Kardeg demokipsiler olarak Türkiye ile
Amerika arasmda en yakm münasebetler olmahdar...

Ve yine Amerikan sermayesinden bahsediyor

Îktisadi münasebetler sahasmda Türkiye ile Birlepik Devletler, her iki


taraf için de en büyük faydayi temin edecek gekilde, birlikte çahyabilir-
ler. Zengin ve çegitli milli haynaklarmuzm, Amerikan sermayesi için çe-
kici olmasi gerekir. Biz geligmemizde Amerikan yardunmi memnuniyet-
le kargilariz; çünkü bütün bagka ülkelerin sermayesinden farkh olarak
Amerikan paras1, Avrupa milletlerinin bizimle münasebetlerinin can da-
man olan siyasi entrikalardan uzaktir, bagka ifadeyle Amerikan serma-
yesi yatinhr yat1nlmaz bayragim çekmeye kalkmaz.
Amerika'ya olan inanç ve güvenimizin son bir delilini Chester imtiya-
zmi vermek suretiyle gösterdik...
Hayatun boyunca Washington ve Lincoln'ün hayat ve eserlerinden il-
ham ald1m...
Çokihtiyaç duydugumuz demiryollan için gözlerimizi Amerika'ya çe-
virdik. Onlara Chester Imtiyazi'ni vermemizin bir sebebi budur...

Gazi mülakatmda Panturanizm'i, Panislamizm'i ve fetihçiligi eleg -

yor. Görügmenin bir yerinde görügmeye Latife Hanun da katihyor. M -

cosson anlattyor:

Mülakatm ortasmdayken hizmetkâr içeri girdi ve Kemal'in kulagma


bir gey fis11day1p Kemal derhal döndü ve gururla "Bayan Kemal geliyor"
dedi. Birkaç saniye sonra, gimdiye kadar rastladigun en çekici Türk ka-
dim odaya girdi. Orta boylu, tam Dogulu yüzlü ve parlak siyah gözlüydü.
Her hareketi zarafetin ta kendisiydi.

I I l. IlhanTekeli-Selim Ilkin,Cumhuriyet'in Harci, sf. 245-247.


395

Kemal beni egine Türkçe olarak takdim etti. Kendisine Fransizca hi-
tap ettim ve mükemmel bir Ingilizceyle cevap verdi; aslmda Ingiliz aksa-
myla konuquyordu. Bunun sebebi de okul hayatmm bir kisnum Îngilte-
re'de geçirmig olmaslyd1. Daha sonra Fransa'da okumugtu. Bayan Kemal
hemen masanm yanmdaki koltuga oturdu ve egiyle karg1hkli görügmemi-
zi ilgiyle izledi.112

Bu çabalar bir ölçüde etkili olmugtur.


ilginçtirki, Ingilizler,Amerikahlar Türk taraftarhš1 yaplyor diye Lo-
zan'm ikinci dönemine katilmasuu istememiglerdir. Fransa ve Italya ise
ABD'nin ikinci dönemde hazir olmasuu istemiglerdir!113
Türkiye artik Sovyetler'i bir kenara biraknug, Batih büyüklerle sat-
iligkileri önemli bir araçtir. Daha Îs-
"sermaye"

ranç oynuyor. Bunda da


met Papa Lozan'a gitmek üzere 11 Kasim 1922'de Istanbul'a geldiginde,
diplomasi dünyasmda daima Türklye'yi savunmuy olan Isveç Büyükelçi-
si Gustav Oscar Wallenberg, Paga'ya zafer kazammy Türkiye'nin lyi gart-
larla dig kredi alabilecegini anlattyor. Mesela Amerika'dan 25 milyon do-
lar kredi alabilir, Türkiye'nin krediye çok da ihtiyac1 var. Ama Lozan'da
görügmeler suya dügerse iyi partlarla kredi bulmak zorlagir Îsmet Papa,
driemsediài bu imkâm Bagvekil Rauf Bey'e iletlyor, "Kirk elli milyon lira
bizim için kesin olarak hayati bir öneme sahiptir" diyor.114
Lozan'daki temaslarda herhangi bir devletten kredi alma imkâm gö-
zükürse, Îsmet Papa bunu hemen Ankara'ya bildiriyor. Türk-Îsviçre
Muhipler Cemiyeti, Îsviçre sermayedarlanm Türkiye'de yattnm yapma-
lan için bir bildiri yaymlayacaktir. Ankara hükümeti "Îsviçreli banker,
mühendis, ziraatçi ve tüccarlarm" Türkiye'de yatmm yapmasuu nasil
kargilar? Bagvekil Rauf Bey, 29 Nisan tarihli cevabmda "Isviçre serma-
yedarlan tarafmdan vald olacak ciddi her teklifi azami kolayhk gäster-
mek suretlyle ait oldugu Bakanhklarca incelenecegini" bildiriyor.115
Sadece ABD ve 1sviçresermayesi degil... Ingilizlerlede bir yandan Lo-
"imtiyaz
zan'a diplomatiksavag verilirken, yine Lozan'da kokan" bir tica-
ri anlayma imzalamyor! 9 Eylül 1922'de Izmir'in kurtulugundan on gün
sonra, 19 Eylül'de "Türkiye Milli lthalat ve ihracat Anonim (irketi"kuru-
luyor. Kuranlar arasmda 24 milletvekili, 35 tüccar ve birtalum yüksek
."milli

rütbeli memur ve askerler bulunuyor. Amaç, gayenin elde edilmesi


ugrunda dökülen kanlarm heder olmamasi için iktisadi sahada da kati

I 12. ABE, cllt 16, sf. 34-41.


I 13. Sina Akgin, "Kurtulug Savagi'nda ve Lozan'da ingiltereve Fransa ile iligkiler",§u eser-
de. Iktisadi ve Ticari llimler Akademisi, Atatürk Döneminin Ekonomik Soruniar
| Sempozyumu, 14-16 Ocak 1977, iTIA Mezunlari Dernegi, sf. 130.
Lozan Telgraflari,
I 14. Bilal Simgir, I,.sf. 10I-l02.

a.g.e., II, sí, 230-231,241-242. Turkiye'nin madenierini igletmek için is-


I 15. Bilal Simgir,
vaç sermayesi hakkmda yazigma, bkr. sf. 399, 509.
i
bir muzafferiyet elde edilmesi"dir. $irket,15 Haziran'da, Lozan'm ikinci
dönem müzakereleri sürerken Ingilizlerle "imtiyaz kokan" bir anlagma
imzahyor! Ingiliz girketinin adi "Corporation for The Economic Develop-
ment of Turkey"dir. Özelliklemadenlere ilgi gästerlyorlar. $irketfaaliye-
te geçmek için Lozan'in baçanyla sonuçlanmasmi bekliyor.116
ÇünküTürkiye'de yabancilara ve yabanci sermayeye nasil bir hukuk
uygulanacak, sorun ç1ktigmda hangi mahkemeler yetkili olacak, onu gör-
mek istiyorlar. Amerikahlarla yapilan ticari anlagmalar da Lozan'daki gö-
rügmelerin, özellikle "yabanc11arm hukuku ve ticaretiyle ilgili rejime dair"
Lozan Antlagmasi'na bagh sözlegmenin imzalanmasim beklemektedir.117
Kapitülasyon türü bir rejim mi? Degilse nasil bir rejim?
Yeni Türkiye'de nasil bir hukuk düzeni olacak?
Kapitülasyonlar konusunda Lozan'da gelinen yol ay1rmu budur.

"Hukukunuz geriata dayah diyorlar"


Gazi Papa 16-17 Ocak akganu Îzmit kasrmda Istanbul'dan davet etti-
i gazetecilerle görügüyor... Halide Edip, Falih Riflo, Yakup Kadri, Ah-
met Emin, Velid Ebuzziya gibi ünlü isimler orada. Gazi Mudanya Müta-
rekesi'nden baglayarak Lozan görügmeleri haklanda bilgi veriyor, Kürt
meselesi hakkmda.görüglerini anlatiyor, sorulari cevaplandiriyor. Halk
Firkast'mn propagandasmi yapmay1 da ihmal etmiyor tabii...
Lozan'da birinci dönem görügmeler henüz kesilmemig. Saltanatm
kaldmlmasmdan ba.ÿka henüz hiçbir inlolap yapilmamig, Hilafet duru-
"dev-
yor... Halk Firkas1'nm bütün milleti kapsayacagim, gerektiginde
rimci" metotlar kullamlacaim1 anlatan Gazi diyor ki:

Adli kapitülasyonlan lagv ettirmek hususunda mügkülat çekiyoruz.


Heriner diyorlar ki, si2in yapacagmiz kanunlar f11ah kitab1vs'dir.
Bugün Lozan Konferansi'nda ve cihanda yeni Türkiye'nin bir kredisi
varsa, o da eski gekli kaldirmaktan, imhadan ileri gelmektedir. Biz haki-
ki bir inlolap yaptik ve inlulabimiza devam ediyoruz.118

Mustafa Kemal Paga'nm bu üç cümlesinde, Lozan'daki kapitülasyo


lar kavgasmm ve Türkiye'de kuracag1 rejimin özetini bulmak mümkün.
Gazi bu konugmasmda ilk defa net bir gekilde Hilafet'i kaldiracagmm
da igaretini verlyor.
Lozan'da kapitülasyonlar konusunda asil sorun mali kapitülasyon-
lar, yani yabancilara tanman mali ayncahklar degil, adli kapitülasyon-

I 16. Taner Timur, Türk Devrirni ve Sonrasi, sf. 53-54.


I 17. Taner Baytok, ingilizBelgeleriyfe Sevr'den Lozan'a, Dogan Kitap, 2007, sf 316.
I 18. Ari inan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 Eskigehirdzmit Konugmala-
ri, sf.80-81; ABE, cilt 14, sf. 301.
397

lar, yani yabancilara tanman hukuki ve yargisal (mahkemelerle ilgili)


imtiyazlardir. 22 Ocak'ta, Lozan'daki birinci dönem görügmeler sürer-
ken, Bursa'da SarkSinemasi'nda yaptigi konugmada Kemal Papa göyle
anlat1yor:

Lozan'da dügmanlanmiz mali kapitülasyonlarm kaldirilnug oldugunu


ifade etmiglerdit... Adli kapitülasyonlarda çok Israr etmektedirler. Mutla-
a bu kapitülasyonlarm devam ettirilmesini istiyorlar... Yabancilar diyor
"sizin
ki, kanunlarimz dinîdir. Biz bu kanunlarm hükümleri dairesinde
muamele görmeye razi degiliz." Yabancilar filahtan anlamazlar, anlamak
"bunlarin
istemezler ve derler ki, bütün kanunlari filah hükümlerine da-
yahdir yahut dinî birtalom geylerdir..."
Konugmasmm devammda Gazi Paga'mn söyledikleri, hem Lozan'da
takip edilecek diplomatik stratejiye, hem içeride yap11acak inkilaplara
igik
tutuyor:
Asrm icaplarma ve miBetin hakiki ihtiyaçlarma göre kanun yapmah-
ytz... Medeni ve muntazambir devletin makinesi eski kanunlara göre 14-
leyemez... En medeni milletler derecesinde hukuki hükümlerimizi iyileg-
tirecegiz!..

Mustafa Kemal Papa konugmasmm devammda çaga göre kanunlar


"biz
yapmanm Allah'm emri oldugunu söylüyor, bu noktada cehil ve
gafletimizi o kadar ileri gätürüyoruz ki, Allah'm da Peygamber'in de
emirleri hilafma hareket ettigimizi bile unutuÿoruz" diyor, salonda bir
allag kopuyor.1B

Kapitülasyonlar konusunda Lozan'daki kavga, gerçekten, Türki-


ye'deki hukuk düzeninin nasil olacag1 kavgasidir Türkiye teokrasi ola-
caksa, kanunlan filahtan kaynaklanacaksa, adli kapitülasyonlar kaldi-
nlamaz! Türkiye'de davaÏaraSeriye(Kadi) mahkemeleri bakacaksa ya-
bancilar bunu kabul edemez, kendi Konsolos mahkemelerine giderler!
"Adli kapitülasyonlar"m anlami budur: Yabancilar Türkiye'de Türki-
"kendi"
ye'nin kanunlarma ve mahkemelerine degil, kanunlarma ve
Konsolosluklarma tâbi olurlar! Modern egemenlik kavramma tamamen
aylon bir durum.

Azmhklara kilise hukuku!


Lozan'da azmhklar meselesinin de bu konu ile yakmdan ilgisi var O
dönemde evlenme, miras, velayet, vesayet, kipilik haklan gibi konular
dinsel nitelikler sayihyor. Osmanh'da Müslümanlar $eriyemahkemeleri-
ne, Hiristiyanlar Kilise mahkemelerine, daha dogrusu, kilisenin yargila-
ma iglevine bagvuruyorlar Ösmanhbunu smirlayarak ortak bir aile hu-

I 19. ABE, cilt 14, sf. 365.


398

kuku olugturmak íçin gayret etmig, 191Tde Hukuk-u Aile Kararname-


si'yle bir ölçüde düzenleme getirmig.Fakat ilginçtir Istanbul iggal edilin-
ce ÎtilafDevletleri'nin talebi üzerine Damat Ferid hükümeti bu Kararna-
me'yi yürürlükten kaldirarak aile ve çahsm hukuku alanlarmda gayn-
müslimlerin kiliselere, mesela Rumlarm Patrikhane'ye, Müslümanlarm
Seriyemahkemelerine gitmesi uygulamasm1 geri getirmigtir!
Îsmet Pa.ya ve arkadaylarmm tezi ise, Osmanh modernlegmesmin
"bütün
devami niteliginde, din ay1r1mi gözetmeden vatandaylarm her
alanda bir kanuna" devletin çikaracagi laik kanunlara tâbi olmasi, kili-
senin hiçbir yargi yetkisinin bulunmamasidir.
SimdiLozan'daki tartigmalardan birkaç örnek verelim.
Yunan Venizelos:

Aile hukuku ve pahsm hukuku alanlarmdan (Türkiye'de) dinî nitelikli


eriye mahkemeleri yetkilidir. H1ristlyanlarm da Hiristiyanhk kanunlarl
ve görenekleri uyarmca, ayn1 konulara bakacak özel mahkemelerinm ol-
mamasi ve her zamanki gibi Osmanh mahkemelerine gönderilmeleri ka-
bul edilemez... Evlenme Ortodoks kilisesince yapilan kutsal bir törendir
ve evlilige son verme de yalmz kilisenin yetkisindedir...

Fransiz Laroche:

Türklerin sundugu (herkesinaym kanuna tabi olmast) fikri kabul edi-


lemez. Türkiye savag öncesi bütün düzenlemeleri yürürlükte birahmak
zorundadit

Ingiliz Ryan:

Müslüman ye Hiristiyanlarm aile ve gahsm hukuku davalarmi birlikte


düzenleyecek bir yasa olamaz...

Îtalyan Montagna'nm sözleri çok tipiktir ve Türkiye'deki parçah hu-


kuk düzenini sürdürmek istiyor, egemenlik ve hukuk birligi konusunda
"Batfy1örnek alamazsimz" diyebiliyor:

Türkiye tebaasma din ayirmu gözetmeyen tek kanun konulmasi dügü-


nülemez. Bu konularda Bati'yi örnek alamazsimz. ÇünküBat1 milletleri
mütecanistir (homojen,türdeg). Türkiye böyle degildir...

Bu iddialara kargi lsmet Pa.ya'nm ve Riza Nur'un uzun konugmalan,


tamamen çagdaylagmanm, Türkiye'de hukuk sistemini din degil vatan-
daghk esasma dayand1rmamn, modern devletin savunulmasidir. Mese-
la Ismet Paga'nm sözleri:
399

Türkiye, vatan çocuklarmm soy ve din aymnu olmaks1zm egit haklar-


dan yararlanmalanm ve aym yüküm1ülükleri üstlenmelerini gerekli gör-
mektedir. Anayasayla yönetilen bir ülkede vatanda.ylar arasmda ay1nm
olamaz...120

"kendi"
Adli kapitülasyonlar, yabancilarm Türkiye'de ayn, imtiyazh,
"hukuk
hukuklarma tabi olmasi, devletin egemenliginin iligemedigi ar-
s ari"na sahip bulunmasi demektir; azmhklarm kilise hukukuna tâbi
o alari gibi...
Kapitülasyon ve azmhk imtiyazlarma kargi mücadele, aym zamanda
egemenlik mücadelesidir.

Osmanh'da kapitülasyonlar
Müttefiklerin Tarzimat'tan beri savundugu tez budur. Türkiye'nin
Tanzimat'tan beri kanunlanm modernleptirme çabalarimn siyasi amaci
da budur!
"kanunlarm

Eskiden bütün dünyada kigiselligi", yani kigiye kendi


hukukunun (dinin) uygulanmast ilkesi geçerliydi; Müslüman'a islam
hukuku, Hiristiyan'a Kilise hukuku... Mesela Bizans'ta Müslüman ce-
maatlerin yargisal iglerine kadi mahkemeleri bakardi.
Osmanh devletinde yabancilar ve gayrimüslimler hukuk davalarm-
da prensip olarak Osmanh Seriyemahkemelerine ve fikih kurallarma
tâbi idi.121
Fakat verilen imtiyazlarda bu kurala istisnalar kabul edilerek yaban-
c11ara kendi davalarim kendi Konsolos mahkemelerine götürme imkâ-
m tamurugti. Zamanla geligen bu uygulama yüzünden Osmanh'da kor-
kunç bir hukuk anargisi.ve kapitülasyon sömürüsü olugtu; yabancilar
devlet içinde devlet haline gelmigti. Diplomat Sadrazam ÂliPa.ya'mn
sözleri:

Kapitülasyonlar Devlet-i Â1iyehin iç iglerini idare olunamaz bir derece-


ye getirmig ve bayagi bir devlet içinde on beg yirmi hâlini çika.rnugtir...122

Tanzimat'tan itibaren durumu bir ölçüde hafifletmek için "Karma


Mahkemeler" kuruldu, hem konsoloslarin hem devletin atadigi yarg1ç-
lardan olugan Ticaret mahkemeleri... Bir yanda Seriye(Kadi) mahke-
meleri, öbür yanda Konsolos mahkemeleri, karma mahkemeleri, ya-
banc1 tercümanlar! Tam bir kargaça...

[20. Bkr. Taha Akyol, Medine'den Lozan'a, sf. 147-156.


121. ÇagriErhan (haz.),
Yagayan Lozan, sf. 680.
[22. Ali Fuat Turkgeldi, Mesail-i Mühimme-i Siyasiye, Türk Tarih Kurumu, 1987, sf. 383.
400

Tarihimizde hukukun moderalegmesinin iki büyük öncüsü vardir.


Diplomat Sadrazam ÂliPapa ve medreseli büyük âlim Cevdet Papa...
"kanunlarm
Bahsettigimiz kargagaya ve sömürüye yol açan kipiselli-
gi"ilkesinden, Osmanh ülkesinde yagayan herkesin Osmanh kanunlari-
na ve mahkemelerine tâbi olmas1 anlammda "Kanunlarm ülkeselligi" il-
kesine geçigimizi bu iki büyük devlet adami baglatti. Din ve tâbiyet far-
ki gözetmeden, Osmanh ülkesinde yagdyan herkes Osmanh kanunlart-
na ve mahkemelerine tâbi olacakti.
Yani dme göre hukuk degil, yurttaghga göre hukuk! Hukukun laik-
legmesi...
Bu amaçIa Bati'dan kanunlar tercüme ve revize edilerek almd1.
1850'de çikarilan Ticaret Kanunu böyledir ve ifk kanunun ticaretle ilgili
olmas1önemlidir. Bunu bazi ger'i cezalari kald1ran Ceza Kanunu, Deniz
Ticareti Kanunu ve usul kanunlart izledi.
$eriyemahkemeleri daraltildi, onlarm yerine laik "Nizamiye Mahke-
meleri" kuruldu.
Bu alanda en kapsamh, en anlamh ve muhtegem düzenleme Mecel-
le'dir! Bilgi kaynag1 f11ah olmakla birlikte Mecelle, vatandaghk ilkesine
"ülkeselligi"
ve kanunlarm ilkesine dayamr, din ayirmu yapmaz. Hukuk
"laik
tarihçisi Prof. Joseph Schacht, Mecelle'nin bir kodifikasyon" ol-
dugunu belirtir.123
Lozan'da Ismet Papa da bunu savunacakttr
Osmanh modern hukuk düzenlemeleri yaparken Îslam hukukunun
"içtihat" "kanun
kurumundan, Hanefi f1khmda devlete tanman koyma"
"seküler"
yetkisinden ve eskiden beri fikhm yanmda düzenlemeler ola-
"kanunname"
rak uygulanan geleneginden yararlandi.
Osmanh Devleti, dagmik fetvalardan olugan filah hukukunu önce
"kanun"lagtirdt,
ardmdan da bu hukuku modernlegtirdi.
Bu hukuki modernlegmeye dayanarak, Sadrazam ÂliPapa 1856 yilmda
Paris Kongresi'nde kapitülasyonlarm kaldmlmas1 için Avrupa devletlerin-
den taahhüt aldi. Tine buna dayanarak 1888 yllmda Abdülhamid'in Rum
kökenli Digigleri Bakam Sava Papa kapitülasyonlarm kaldinlmasi için Ba-
tih devletlere nota verdi. Ve Birinci Dünya Savagi patladigmda, ittihatç1
Hükümet bir "Îrade-i Seniye" (Padigah Îradesi) yaymlayarak kapitülg-
yonlan kaldirdigmi açikladi, Maliye Bakam Cavit Bey bunu Avrupah bH-
"müttefikimiz"
yükelçilere teblig etti. Bagta Almanya olmak üzere, Avru-
pah devletler bunu tammadilar Lozan'da yeniden önümüze geldi.124

Schacht, An Introduction
123. Joseph to Islamic Law, Oxford Univ.Pres., 1998, sí, I 10.
124. "Çokhukuklu sistem" iddiasi, bütun geleneksel toplumlarda ve fikihta kanuniarin ki-
"kanunlarin
giselligi1Fkesi,modernlegmenin ülkeselligi" ilkesini getirmesi, Osmanli'da huku-
kun ve yarginin modernlegmesi, bunun dayandiriidigi Islamigerekçaler, Osmanli'da kapitu-
lasyonlara kargi tedbirler ve Lazan hükümleri için bkz. Taha Akyol, Medine'den Lo-
zan'a, Dogan Kitap. 8. baski, 2004.
401

Lozan'da Ismet Paya kapitülasyonlara karg1 savagirken, ÂliPapa ile


baglayan bu tarihi sürece dayanmigt1r.

Lozan'da kapitülasyonlar
Lozan'da Müttefikler'in temel tezi gudur: Sizin hukukunuz f1kihtan
ahumad1r, çagm ihtiyaçlarma nymuyor; yarg1 (adliye)mekanizmamz
k tü çahg1yor... Tamam kapitülasyonlari kaldirdignmzi sözlegmeye ya-
zahm, ama Batd1 girketlerin ve kipilerin Osmanli ülkesindeki yatirimla-
"hukuki

nm, iglerini, haklarim koruyacak bir rejim" için garanti verin!..


Mesela büyük gehirlerdeki Ticaret mahkemelerinde Milletler Cemi-
yeti'nin atayacagl yabanci hâkimler de görev alsm!
Adi kapitülasyon olmayan kapitülasyonlar!
Bu iddiaya kargi, Türk heyeti, "Türkiye'den yeni kopmuy Balkan ül-
kelerinde kapitülasyonlan kaldinniz, onlarm adliyesi bizimkinden lyi
miydi?" diye karg1hk veriyor. Curzon diyor ki:
O ülkelerde yabanci topluluklar sayica çok azdir, endüstri alanmdaki
igleri önemli degildir... Üstelik Türkiye'nin kompusu bu devletlerde me-
deni kanun, Islam hukukuna dayanmamaktadir. Îsmet Papa, medeni ka-
nuna (Mecelle'ye) ahnnug Îslam hukuku kurallarmin dinsel bir niteligi
olmadigmi söylemigtir. Türk Medeni Kanunu (Mecelle), dinsel konularla
ugragmamig olabilir; ancak, kompu (Balkan) devletlerinin medeni ka-
nunlanndan temel bir noktada aynlmaktadir: Türk Medeni Kanunu.(Me-
celle), din bilginlerince hazirlanrugtir ve kesin olarak Seriathükümleri-
ne dayanmaktadr... Türk Ticaret Kanunu'nun ne ölçüde eskimig ve ku-
surlu oldugunu bilmeyen kalmam1gtir...125
"kapitülasyonlarda

Ismet Papa bu önerigi bile olmayan, egemenlige


aylon" olarak niteleyerek giddetle reddediyor:

Yarg1yetkisini kullaamak, egemenlige has ayneahklardan biridir ve


bu yetkinin kullam1masma, kanunlarm uygulanmasma ve mahkemelerin
kuruluguna, her ne nitelikte olursa olsun, herhangi bir müdahale, yarg1ç-
larm atanmasmda herhangi bir lasitlama, bagunsiz bir devletin kabul
. edemeyecegi bir egemenlik ihlâlleridir.126

Evet, bütün dava budur!


Lord yine sinirlenmigtir:

Bu egemenlik hayaletini, bir daha ortaya ç1kamayacag1 bir kögeye


sürmenizi Israrla talep ediyorum!

125. Seha Meray, Lazan Bary Konferansi, Tutanaklar-Belgeler, Yapi Kredi Yayinlari, Istan-
bul, 2001, III, sf. 33-34.
I26. a.g.e., sf. 24.
402

"kapitülasyonlar
Aslmda Bat1111arda rejiminin, bagunsiz bir devletin
egemenligini k1sitlay1ci nitelikte oldugunu" kabul ediyorlar. Lozan'da 2
Arahk 1922'de baglayan oturumlarda bunu ifade etmiglerdir. Fakat,
"ancak..."
diyerek yeni öneriler getiriyorlar. Komisyon raporunu oku-
yan Îtalyan delegesi Marki Garroni, kapitülasyonlar kaldmlmca Türki-
"olmaz-
ye'deki yabancilann tâbi olacagi yeni rejimin belirlenmesinde
sa olmaz" diye dayattiklan bazl istekleri dile getiriyor:

Türkiye'nin bu istegini ilke olarak tümüyle destekleme egiliminde


isek de, öte yandan, Türkiye'de yerlegmig ve orada änemliiglere girigmig
bulunan yabancilarm... müktesep haklan vardir.

Bunun anlanu, verilmig olan kapitülasyonlardan halen yararlanmak-


ta olanlarm buna devam etmesi idi!
Ikincigartlan gu:

Türk hükümeti, ortadan kalkmig oldugunu görmek istedigi Kapitülas-


yonIar rejimi yerine, bagvuracak herkese güven verici nitelikte yasalar ve
gene bu nitelikte bir yargi (adalet)yönetimi güvencesini vermelidir...127

Komisyon oturumlannda Ismet Paya'mn sert ç1kiglan kargismda iti-


dalini kaybeden Lord Curzon, Türkiye'yi tehdide bile kalkigiyor. Kapi-
tülasyonlann "Konferansta göriigülecek sorunlarm en önemlilerinderi
biri oldugunu" vurgulayarak, Lozan görügmelerine son verme tehdidin-
de bulunuyor. Dahasi, Lord, Türkiye'deki H1ristiyan azmhklann yaban-
ci (Batth) girketlerle ortakhklar kurup ekonomiye hâkim olduklanna
dikkat çekerek, diyor ki

Türkiye'nin refahi büyük ölçüde yabancilarm yaptigt ticarete dayara-


yor... Ingiliz,Fransiz, Rum, Ermeni ve bagkalan, büyük igyerleri kurarak ti-
caret iligkilerine girmigler ve burada büyük sermaye yatirmilarmda bulun-
muglardir Türkiye, Ìsmet Paga'mn gimdi yapt141 gibi, önerdigimiz bütün
..

tasanlara kesin bir retle kargi ç1kmaktan vazgeçmezse, bütün ekonomik


sisteminin çöktnesine yol açabilir... (Böyle yaparsa) Türkiye, Asya'nm iss -

hklan içinde yitik dügmüg bir ülke durumunadönügecekdr(128

Bu yatinmlar Türk hukukuna emanet, çünkü Türk kanunlan periata


dayahdir! Türk mahkemeleri yetkili say11amaz!.Çünkü hâkimleriniz ka-
litesizdir! Curzon, "Türk yargi usulü bozukluklanyla ün salmlytir" di-
yor. Türkiye'de bir kipinin 18 gün tutuklu kalabilecegini, hâkimlerin iyi
egitimli olmadigmi, Izmir Yunanhlardan kurtanhrken, yabanc1 girketle-

127. Bkz. Seha Meray, Lozan Bary Konferansi, Ill, sf. 2.


128. Bkr. Seha Meray, a.g.e., III,sf. 34.
403

rizi zarar gördügünü, yabancilann böyle bir Türkiye'ye nasil güvene-


ceklerini vs söylüyor.
Fransiz Bagdelegesi Barriere ve Ikinci Delege Bompart, dayatmac1
bir tavirla, Türkiye'nin bir "Adli Beyanname" yaymlayarak gunlan ka-
hul etmesini istiyorlar:

Milletlerarasi Adalet Divam'mn belirleyeceëi Avrupah hâkimler Is-
tanbul, Bursa ve Izmir mahkemeleriyle Yargitay'da görev alacaklardir!

Türkiye'de yabancilarla ilgili davalar, çogunlugu Avrupah hâkim-
1 en olugacak bu mahkemelerde görülecektir!

Yabancilar hakkmda arama ve tutuklama emri, ancak bu Avrupah
hâkimlerce verilebilecektir!

Türk Yargitay1'nda görev alacak yabanci hâkimler, Türk kanunlan-
nm
islalu
konusunda bir komisyon kuracaklardir!..129
Böyle bir "Adli Beyanname" yani "Yargisal Bildiri" yaymlamak, Tür-
klye'nin yargisal bagimsizhk iddiasmdan vazgeçmesi, hukuk ve yargi
sistemini yabancilarm denetime b1rakmasi demektir. Hâlbuki Ismet Pa-
ga bu bag1msizhk ve egemenlik ugrunda savaglar vererek, zaferler ka-
zanarak Lozan'a geldiklerini hatirlatiyor. Kapitülasyonlan kaldirmak,
yeni Türkiye için bir ölüm kahm meselesidir. Önce Müttefiklere bunu
söylüyoruz. Mustafa Kemal Papa, Lozan görügmelerinin baglamasmdan
bir ay sonra, 25 Arahk 1922'de Fransiz Le Journal gazetesi muhabiri
Paul Herriat'ya verdigi beyanatta çok açik olarak ifade ediyor:

Türkler kapitülasyonlarm devammm kendilerini pek az bir vakitle


ölüme sevk edecegini pek iyi anlamiglardir Türkiye esir olarak mahvol-
maktansa, son nefesine kadar mücadelede bulunmaya azmetmigtir.130
"hu-
Kapitülasyonlarla mücadele çok çetin geçecektir. Müttefiklerin
kukunuz kötü" iddiasma kary1 Îsmet Papa hukukumuzun Osmanh re-
formlarindan beri modernlegmek oldugunu anlatacaktir. Ve tabii bir de
yeni Türkiye'nin laik bir-devlet olacagmi Osmanh reformlan ve yeni
.

Türkiye'nin laikligi sadece bir çagdaylayma projesi degil, aym zamanda


kapitülasyonlara kargi bir silah...

Kapitülasyonlara karei Osmanh Reformlari

Osmanh'da hukuk reformlarmm özü, bütün Osmanh vatandaglarmm


"vatandag"

aym mahkeme ve haklara tâbi olmasidir. Böylece kavrami


öne ç11ayor, hukuk laikleyme yoluna giriyor.Din farkma dayandmlan adli
kapitülasyonlarm kaldmlmasiiçin hukuld zemin bu gekilde hazirlamyor.
Lozan'da Ismet Papa, kapítülasyonlarm "Ortaças'da hemen her yer-

129. Cemil Bilsel, Lozan, II, sf. I 12-1|3; Säha Meray, a.g.e., III,sf.46-47.
130. Ergun Aybars, Tärkiye Cumhuriyeti Tarihi, I, sf. 596.
404

'kanunlarm
de geçerli olan kipiselligf ilkesinden" kaynaklandigma ve
"kendi"
yabancilarm böyle hukuklarma ve mahkemelerine tâbi olmas1-
"devlet
nm o zamanlarda egemenligiyle çeligir sayilmadigma" dikkat
çekiyor Paga, hakh olarak, padigahlarm verdigi kapitülasyonlann böy-
le bir anlayaga dayandigmi, yoksa modern manadaki egemenlikten Tür-
kiye'nin vazgeçmesinin söz konusu olmadigmi anlatiyor.
Papa, Bizans'ta Müslüman tüccarlara tanman bu tür haklan örnek
verir.
"kanunlarm
Artik çag degigmigtir ve ülkeselligi" (mülkîligi)
ilkesi ge-
çerlidir vekapitülasyonlar çagdag egemenlik kavrannyla bandagmaz!
Ïsmet Paga, pratikten örnekler vererek adli kapítülasyonlarm zarar-
laruu da anlatiyor Kapitülasyonlar yüzünden adli sistem felç olmugtur,
sorugturma, kovugturma ve hak arama ç1kmaza girmigtir, Türklerin
hak aramak için yabancilar aleyhine açttgi hulguk davalan 25-30 yllda
"kendi
bitirilemiyor! Çünkükonsoloslar ve tercümanlar hukuklarm-
dan" dogan yetkilerini kötüye kullamyorlar.
Ismet Paga, kapitülasyonlarm çagdag egemenlik kavrannyla bagdag-
madigi gerçegini, ÂliPaga'mn girigimiyle 1866'daki Paris Kongresi'nde
Müttefiklerin kabul ettigini, ama hayata geçirilmedigini hatirlatarak
sözlerine devam ediyor:

Paris Antlagmas1'mn yapaldigi tarihten bu yana geçen süre içinde, Tür-


kiye, daha äneeden baglanug bulundugu, adalet örgütünün gelíqtirilmesi
çabalaruu canla bagla sürdürmügtür.
Ticaret kanunu, ceza kanunu, usul kanunlari... Avrupa yasalari örnek
tutularak hazirlannugtir.
Özellikleson zamanlarda, medeni hukuk alamnda pelk önemli bir re-
form yap11migtir; bu reformla, hukuk kurumlarmuz tümüyle laiklegtiril-
migtir... 1stanbul'da,progranu hemen hemen Avrupa'daki benzerlerinin
tiplosi olan Hukuk Fakültesi, lark yildir istenen bütün niteliklere sahip
seçkin yarg1ç1ar ve avukatlar yetigtirmektedir...131

Burada Ismet Pa.ya'nm kastettigi hukuk reformu 1917 y11mda çikan-


lan Aile Hukuku Kararnamesi ile Seriyemahkemelerini Adalet Bak -

gi'nabaglayan ve Patrikhane'nin yarg1yetkisini kaldiran kanundur.


"medeni "medenilerin
Lozan tartigmalarmda hukuk" terimi çok geçer,
"sivil "medeni"
hukuku" demek degildir hukuk" demektir; sivil kelimesi
"yurttaglar"m
diye tercüme edilmigtir. "Sivil" yani günlük i@lerinidüzenle-
yen hukuk dah... Kigilik haklan, aile, miras, mülkiyet, ahyverig, rehin gibi
konulan topluca düzenleyen hukuk dah... Bu açidan, bazi eksikleri ol-
"medeni
makla beraber Mecelle de teknik anlamda kanun"dur
Ismet Papa da, Osmank'da hukukun ve adliyenin kapitülasyonlan
131. Seha Meray, a.g.e., 10, sf. 8.
405

çoktan kaldirmay1 gerektirecek düzeyde çagdaglagtigim anlatirken Me-


"medeni
celle'den kanun" olarak bahsediyor·

Türk Medeni Kanunu'nun (Mecelle'nin) dinî temele dayandigi ve çag-


dag ihtiyaçlan kargilayamadig1 iddia edilmigtir... Türk Medeni Kanu-
nu'nun, kaynaldari ne olursa olsun, hiçbir balomdan dinî ya da teokratik
niteligiyokW, Türk kanunu ile bagka ülkelerin medeni kanunlari arasm-
da temel ilkeler ve kurallar balammdan önemli bir aynhk yoktur... Her
ülkenin yasalarmda görülecek türden farklar ise, Türk Medeni Kanu-
nu'nun (Mecelle'nin) degerini azaltmaz...

"medeni
Îsmet Papa Mecelle'nin iyi bir kanun" oldugunu savunur-
ken, Lord Curzon'a, Ingiliz idaresindeki Kibris'ta da hâlâ Mecelle'nin
2
uygulanmakta oldugunu hatirlatiyor!1
Seriat'agelince?..
Kapitülasyonlan ilgilendiren borçlar hukuku sahasmda Seriat'laBa-
ti hukuku arasmdaki tek fark, Seriat'taborç iligkilerini çahitle ispat et-
menin mümkün olmasi, Bati hukuklarmda yazih delil gartmm bulun-
masidir. Türkiye de zaten 1000 kurugtan yukan borç akitlerinin yazih
delille ispatlanmasi zorunlulugunu kabul etmigtir.133
Ismet Paga, Lozan'dan Ankara'ya çektigi 15 Arahk 1922 tarihli telg-
rafta da Müttefiklerin Mecelle'ye dönük eleptirilerini Tahir (Taner)
Bey'in alt komisyonda yaptigi konugma ile çürüttügünü anlatiyor:

Kapitülasyonun birinci alt komisyonu adliye meselelerini (görügme-


ye) ba.pladt... Kanunlanmizm Mecelle'ye müstenit ve zamanm ihtiyaçlari
ile paralel yürümemig ve håkimlerimizin gayri kifayetsiz ve adli tegkila-
timizm yetersiz oldugunu iddia ettiler. Misaller gösterdiler. Adliye Müs-
teparl Tahir (Taner) Bey kuvvetle müdafaa etti. Iddia ve misallerini çü-
rüttük. Teklifierini prensip itibariyle reddettik...134

Lozan'da 20 Arahk 1922 günlü Komisyon toplantismda, Prof. Tahir


(Taner) Bey konugmasmda, Âli Pa.ya'dan itibaren Osmanh'mn hukuk
reformlarmi anlatlyor, "Türk kanunlan kesin olarak Avrupa kanunlan
"siz
ile aym düzeydedir" diyor. Müttefilderin, reformlar yapm, ondan
sonra bakip kapitülasyonlan kaldirahm" tezine f1rsat vermemek için
"reformlarm
Tahir Bey, Osmanh döneminde yapilrug oldugunu" kapi-
tülasyonlan hemen kaldirmak gerektigini anlatiyor.13s

132. Seha Meray, a.g.e., III, sf. 25.


133. Saha Meray, a.g.e., III,sf. 25.
I34. Bilal §imgir,Lozan Teigrafiari, I, sf. 223.
I35. Bkt. Seha Meray, a.g.e., Ill, sf. I 12-133.
406

Hukuk profesörü olan Tahir Bey'in konugmalarmdan sonra Müttefik


devletlerm delegeleri "Türk yasalarimn genellikle iyi oldugunu kabul
etmek zorunda kalmakla birlikte, çok kötü yorumlamp uygulandigmi,
büyük çogunlugu dürüst olan Türk yarg1çlarmm yeterli egitim görme-
diklerini" söylüyorlar. Tahir Bey, hiç olmazsa yargiglarmuzm dürüst ol-
dugunu ifade eden Îngiliz heyetine tegekkür ediyor 6

Ismet Paga'mn ve bir hukuk profesörü olarak Tahir Taner'in Osman-


h reform süreci hakkmda söyledikleri ve özellikle de "Türk yasalarmin
genellikle iyi oldugunu" Batihlarm kabul etmek zorunda kalmas1 göste-
riyor ki, Cumhuriyet, Osmanh'dan elbette eksiklikleri olan, ama kayda
deger düzeyde modernlegmig bir hukuk ve yarg1 mirasim devralm14tir.
"hukukumuzun
Lozan'da temel tezimiz, Ismet Paga'run sözleriyle, ve
adliyemizin 66 ylldir çagdaglaÿtigi"dit Abdülhamid'in Digigleri Bakam
Sava Papa da, kapitülasyonlarm kaldmlmasim isterken, Nizamiye mah-
kemelerinden, kanunlardan vs bahsederek diyordu ki:

Yarim asirdan beri süren denemelerden sonra Avrupa kanunlarmi ve


bunlarm gerektirdigi yargi kurumlaruu kabul eden Osmanh hükümeti,
münevver Avrupa hükümetlerinin övgüsüne ve tebrikine elbette hak ka-

Bütün modernlegme sürecinde bagimaizhkve hukuk sisteminin laik-


legmesi birbirinden aynlmaz iki kavramdir. Türk heyeti Lozan'da "adli

istiklâl" (yargisalbaërnsizhk) fikrini savunurken, yeni Türkiye'nin laik


olacagru da anlattyordu.

Lozan'da laik Türkiye!


Tanzimat ve Islahat devirleri ile Abdülhamid ve Ikinci Meyrutiyet dö-
nemlerinde oldugu gibi, Lozan'da da Avrupa ile iligkilerimizdeki sorunlar,
içeride reformlara ivme kazandirmigttr. Lozan'da bunun tipik örnegi, sal-
tanatm kaldmlmasma, Riza Nur'un getirdigi izahtir: Saltanatm kaldinlma-
si teokrasiye son verilmesi demektir, artik Türkiye'den kapitülasyon ti-
pinde ya da azmhk imtiyazlan halinde dinî ayncaliklar istenemez!.. .
:

Lozan'da Azmhk Komisyonu'nun 18 Arahk 1922 Pazartesi günlü otu-


rumdayiz... Riza Nur konuquyor:

Türkiye büyük bir devrim yapnug, Halifelik'le Devlet'in aynhšru ilan et-
mig ve ülkesindeki teokratik monargiye son vermigtir. Böyle davranmakla
Türkiye kelimenin tam anlammda çagdag ve laik bir devlet olmuy ve bunun
sonucu olarak da dinle devleti birbirinden kesin olarak ayirnugtir.

I36. Seha Meray, a.g.e., ill, sf. I I4-I I5, ÇagriErhan, Yagayan Lozan, sf. 693-694.
137. Cemil Bilsel, Lozan, II, sf. 57.
407

Bu tamm üzerine Riza Nur su savunmalari inga ediyor:



Bütün Türk uyruklari egit hak ve yükümlülüklere sahiptir, laik
devletten din farkma dayali ayncahkh yasalar ç1karilmasi istenemez.
Azmhklar sadece din, okul, insancil amaçlar gibi konularda güvence is-
teyebilir bu güvence zaten vardir. Kilise mahkemeleri olamaz.
Azmliklar laik devletin yurttaglar1 olarak askerlik göreviyle yü-

küm1üdür. Teokrasi dönemindeki gibi askerlikten muaf olamazlar.*


Teokrasi döneminde gayrimüslim ruhban simfma tamnan ayrica-

hklar, laik devlette tanmamaz. (Lozan'da Patrikhane'yi yurtdigma çi-


karma konusunda bagarih olamayan Türkiye, bu gekilde, Patrikha-
ne'nin hiçbir imtiyaza sahip olmayan, siradan bir kilise oldugu görügü-
nü savunuyor, Vatikan gibi görülme ihtimalini önlemek istiyor. T.A.)

Fransiz hükümetinin ya da diger Batih devletlerin din konularma
"demokratik
kangm1yor... Türkiye'den azmhklar lehine bunu istemek,
yeni Türk hükümetinin kabul ettigi laiklik ilkesine aykin olacaktir."
.
Ve Misak-1Milli'ye dayandirdigimiz bir tezimiz daha vardir:
"mütekabiliyet"

Misak-i Milli (kargihkhhk)garti kogmugtur; bizde
azmhklara, laik devlete uygun ne gibi haklar tanmacaksa, bu ancak
Balkanlar'daki Müslümanlara da aym haklann kabul edilmesiyle müm-
kündür.
Riza Nur'un bu konugmasi gerçekten etkili.oluyor, geri adim attnak zo-
runda kalan Venizelos, 'Türk tasansmiögrenmek istedigini" söylüyor.138
Riza Nur bu konugmayi yaparken Hilafet'in devam ettigini hatirlata-
hm. Hilafet konusuylaLozan arasmdakiiligkiyi birazdan görecegiz
Lozan'da Ismet Papa, Riza Nur, Tahir (Taner), Münir (Ertegün) bey-
ler çegitli komisyon ve alt komisyou toplantilarmda, aym gerekçelerle
ve Osmanli tarihinde sadece Rum, Ermeni ve Musevi azmhklan oldu-
gunuanlattilar. Yapilmig antlagmalarm buna göre geligtigmi belirterek
"vatandag
ve yeni Türkiye'nin egitligi"ni esas alan laik kanunlarla yöne-
tilecegini belirterek dil ve irk azmhklan olugturulmasim reddetmigler
ve tezlerini kabul ettirmiglerdir.139
Tabii genel olarak yeni devletin teokratik saltanati kaldirdigmi, laik
kanunlarla yönetilecegini söylemek önemli, ama tam da yeterli degil.
Türkiye Lozan'da hukukun laiklegtirilmesi konusunda bagka açihmlar

*
IB7t'de vefat eden Sadrazam ÄliPaga, Sultan Abdülaziz'e hitaben yazdigi "Vasiyet-
name"de, öteden beri gayrimüslimlerin askerlikten muaf olmasi sayesinde Hiristiyanlarin
nufuslari artip ticaretle ugragarak zengin oldugunu, Muslumanlarin ise uzun yillar asker
olarak evlerinden, tarlalarindan uzak kaldiklarini, yoksul ve sagliksiz nesiller olugtugunu an-
latmig, islam ordusunda Hiristfyan'in yeri olmaz gibi duygusal kigkirtmalara itibar etmeme-
sini istemigti. Bu vasiyetname Sultan Abdülhamid tarafmdan da okunmugtur. Bkr. Deniz
Engin Akarli, Belgelerle Tanzimat, Osmanit Sadrazamlarindan Åli ve Fuat Paga-
Iarin Siyasi Vasiyetnameleri, Yayinlari, Istanbul, l978.
Bogaziçi Üniversitesl
138. Seha Meray, a.g.e., III,sf. 158-160.
139. Bkz. Seba Meray, a.g.e., ll, sf. 152-153, 157, 173-178.
408

da yapmigtir ki, bunun ba.ginda Medeni Kanun gelir.


Konu sadece azmhklarla degil, Türkiye'ye gelmig ya da gelecek ya-
bancilarla, dolayisiyla kapitülasyonlarm kaldirilmast halinde uygulana-
cak "yabancilar rejimi" ile de ilgilidir.
Ismet Papa ve Riza Nur'un "din
farki gözetmeyen, bütün vatandaylara
egit olarak uygulanan, laik, muasir" gibi terimlerle ifade ettigi hukuk ve
yargi düzenini, bu tartigmalarda önemli bir rol oynayan Veli (Salti) Bey de
sikhkla kullamyor. Türkiye'ye gelecek veya yerlegecek yabancilarm nasil
"mahkemelerimiz
bir hukuka tâbi olacagt tartigihrken Veli Bey dinsel ri-
telikte olmayan, laik kanunlar uyarmca" karar verecek diyor. Yabancila-
rm, köyler hariç, Türkiye'de mülk satm alabilecelderini, bunun ancak gü-
venlik ve göç politikasi açismdan düzenlenecegini vurguluyor.140
Bu açiklamalar Türkiye'nin Avrupa'dan bir Medeni Kanun alacagim
ifade ediyor. Müttefiklerce de böyle kabul edildginden, Îtalyan Delege-
si Garroni, 28 Arahk 1922'de qu açiklamay1 yapiyor

Türkiye'nin kisa bir zamanda modern icaplara tamamen uyan kanunlar


ve mahkemeler meydana getirmeyl bagaracagt kanaatindeyim. Fakat bu-
gün hâlâ eriat'a dayanan birçok kanunla idare edildigi kamsmdayun.141

30 Arahk 1920 Çumartesi günü yapilan komisyon toplant1smda,


Türk heyetinden Münir Ertegün daha aç1k bir ifade ile anlatiyor:

Bahsedilen güglük uzak olmayan bir gelecekte ortadan kalkacaktir.


ÇünküTürk hükümeti yakmda çagdag yasalar hazirlamak niyetindedir.
Ornegin evlenme Türkiye'de dinsel niteligi olan bir kanun uyarmca dü-
zenlenmigtir. Türk hükümeti bu eskí kurallar yerine, aymm yapmaks1-
zm, hem Müslümanlara hem gayrimüslimlere uygulanacak olan kuralla-
n koymayi dügünmektedir...

Münir Bey'in qu sözlerine dikkat:

Bu yeni yasalar yürürlüge girinceye kadar, Türk hükümeti, azmhklara


uygulanan kurallarm, onlarm göreneklerínde öngörülen kurallar olmas
m kabul etmektedir...142

Gerçekten, Lozan'da azmhklarm aile ve kipisel hukuklarmm "kendi

göreneklerine" kilise kurallarma göre olmasuu Türkiye kabul etmigtir.


Ancak 24 Temmuz 1923'te Lozan Antla,9mas1 imzalandiktan sonra, 3

140. Seha Meray, a.g.e., Ill, sf. 85-93.


141. Gotthard jaeschke, Türk Kurtulug Savagi Kronolojisi, ll, sf. 18.
142. Seha Meray, a.g.e., II, sf. 230.
409

Mart 1924'te Hilafet, 8 Nisan 1924'te Seriyemahkemeleri kaldinlacak-


tir. 1926'da Isviçre'den Medeni Kanun almmca, önce Yahudiler, ardm-
dan Ermeni ve Rumlar hükümete bagvurarak Lozan'da aile ve çahsm
hukuku alanlarinda Lozan'da tanman ayncahklardan vazgeçtiklerini,
bütün vatandaglar gibi kendilerinin de Medeni Kanun'a tâbi olacaklan-
"sivil" "yurttaglar
yani hukuku" alanmda Tür-
m bildirecekler, böylece
e'de hukuk birligi saglanacaktir.143
Mustafa Kemal Paga'mn Lozan görügmeleri döneminde yapt1gl konug-
Lozan'daki geligmelere ve içerideki inlolap sürecine paralellik gös-
"zamanm
teriyor. Ocak 1923'te yapttši konugmalarda filahtaki degigme-
siyle hükümler de degigir" hükmünü s1k sik hatirlatlyor, yeni kanunlar-
dan,
"en
medeni milletler seviyesinde hukuki hükümlerimizi iyilegtirmek-

ten" bahsediyor, bunun icin ülkenin hukukçularma çagrilar yapiyor.144


1 Mart 1923'te yapt181 yasama ylhm açig konugmasmda Mecelle'de
bulunmayan aile hukuku konularmm kanunlagtirilarak "Mecelle'ye ila-
vesi ve Mecelle'nin de asrî ihtiyaçlara uygun gekilde tadil (losmi degi-
giklikler) ve 1slah" edilmesinden bahsediyor.145
Lozan'dan sonra 1 Mart 1924'te yaptigi yasama y11uu aç1g konugma-
smda ise,
"adli
islahat" konusunda daha ileri bir dil kullamyor, yarg1
icaplarma uygun olmayan baglardan bir an evvel kur-
"asrm

hayatumzi
tarmak" gerektigini söylüyor, medeni memlekette olan adli anla-
"her

y1glarm memleket ihtiyaçlarma uyan esaslaruu" kabul edecegimizi säy-


lüyor. "Medeni hukukta, aile hukukunda takip edecegimiz yeni yol an-
"luzh
cak medeniyet yolu olacaktir" diyor ve ilerlemelere atilmakta as-
la tereddüt" olunmayacagnu vurguluyor.146
Halil inalcik Hoca gunlar1 yaziyor:

Lozan'da kapitülasyonlarm kaldir11masi için hukukumuzu laikleg-


tirme sözü verilmekta idi. Lozan'daki tartigmalari yalandan izleyen
Gazi derhal bir hukuk komisyonu kurdurup Avrupa medeni kanunlari-
harekete geç-
m incelemek ve yeni bir medeni kanun hazirlamak için "gayrimüslim

ti. Lozan Antlagmas1'nda (39. madde) azinhklara men-


sup Türk tebaasi Müslümanlarm istifade ettikleri medeni ve siyasi hu-
kuktan istifade edeceklerdir. Türkiye'nin bütün halki din aylrmu yapil-
maksizm kanun önünde egit olacaklardir" hükmünü içeriyordu. Bu
hüküm, laik bir medeni kanun hazirlanmasim kaçuulmaz bir ödev ha-
line getiriyordu.147

143. Bkr. Taha Akyol, Medine'den Lozan'a, sf. 170-177.

144. Ocak 1923'teki konugmalan, bkz. ABE, cilt 14, sf. 246-247, 345, 365-366.
145. ASD, I, sf. 3 \4; ABE, cilt 15, sf. I69.
146. ASD, I, sf. 347; ABE, clk 15, sf. 229.
I47. Halil Inalcik,Atatürk ve Demokratik Türkiye, KirmiziYayiniari,2007, sf. 7 I.
410

Prof. Baskm Oran da, Lozan'da Türkiye'nm bir dayanagmm Misak-1


Milli, öbür dayanagmm çagdayla.yma oldugunu anlatirken, Türk heyeti-
"özellikle
nin laik yasalar, Medeni Kanun çikarilacagini" Lozan'da ifade
"büyük
ettigini, kapitülasyonlan kaldirmada bunun yardunmm" oldu-
gunubelirtiyor.la
Lord Cutzon 13 Subat1923'te, Lozan'm kesinti döneminde, Lordlar
Kamaras1'nda yapt1g1 konugmada, Türklerin Trakya'yi alarak, Bogaz-
lar'da güvenligi saglayarak ve zaten istemedikleri Arap topraklarim bi-
rakarak "Avrupa'ya geri döndüklerini" söylüyor. Türklerin art1k gözünü
Moskova, Iran veya Afganistan'dan Avrupa'ya çevirdigini belirten Cur-
zon konugmas1m göyle sürdürüyor

Türklere devamh Büyük Petro'yu örnek göstererek, Avrupa'ya geri


döndüklerine göre Bata idare ve hükümet standartlarim özümsemek zo-
runda olduklarru, ancak bu takdirde Avrupa'nm kendilerine yardim ede-
bilecegini söyledim.

Eskiden beri Türkiye dügmanhšmm gampiyonlugunu yapan Liberal


Partili ün1ü Sir Edward Grey de yine Lordlar Kamarasi'nda aym gün
yaptig1 konugmada, "Japonya'nm da 30 y11kadar önce Türkiye gibi ya-
banci imtiyazlarim kaldirmak istedigini, fakat yabanc1 güçlerle mesele-
yi etrafhca tartigip hukuk sistemini yeniden kurunca bu imtiyazlan kal-
dirdiguu" söylüyor. Grey'e göre Türkler daha igin bassmdaydi, yabanci-
"adalet
lara bir süre daha garantisi" vermeli, yani adli kapitülasyonlan
bir müddet daha sürdürmeliydiler.149
Mümtaz Soysal'm belirttigi gibi, "Türkiye'nin çagdaylagma istegiyle,
kargi tarafm istekleri arasmda bir bütünlük" söz konusudur.iso
Türkiye'nin, Milli Mücadele'deki "Dogu ideali"ni birakarak artik "Bati
ideali"ni benimsedigi ve bunun Lozan'da temellendigiçok açikto. Musta-
fa Kemal'in iki y11Onceki konugmalarmda dile getirdigi "Sovyetler'e ben-
"dinimizin
zer" degil, yüce emirlerine göre" de degil, Batih tarzda bir dü-
zen kurulacak, dabasi Batt ile iktisadi baglar geligtirilecektir...
Lozan'da heyetimizin onde
gelen isimlerinden Tahir (Taner) Bey, ka-
pitülasyonlara kesinlikle karg1 olduklarmi, ama kanunlarumza uyac
"yabanci
sermayelere ihtiyac1m1z" oldugunu da belirtiyor.151 Gazi Papa
da Lozan görügmeleri baglamadan hemen önce, Bati basmma, kapitü-
.bile

lasyonlar1 asla kabul etmeyecegimizi anlatiyor, bu konuda savagi

148. Baskin Oran , Turk Dig Politikasi, I, sf 219.


149. Dr. Mustafa Çufali,"Lozan Konferanst ve Antlagmasi Üzerine IngilizParlamento-
su'ndaYapilan Tarcqmalar", Atatürk Aragtirma Merkeri Dergisi, sayi 47, cilt XVI,
Temmuz 2000,
150. istanbulBarosu, Bir Zafer, iki Belge, sf. 21.

I 5 l. Seha Meray, a.g.e., III, sf. I 12- i I3.


411

göze alacairmzi m1rguluyor ve aym zamanda, Fransiz gazeteciye gun-


lari söylüyor:

Kapitülasyonlar bizim için mevcut degildir ve asla mevcut olmayacak-


tir. Fakat Türkiy€nin bag1msizhgiher sahadave kâmilen tasdik olunmak
gartiyla kap11armuz bütünyabancilara genigçe aç1k kalacaktir... Birtakun
iktisadi meseleler var ki, biz bunlari kendi kaynaklarimizla ve yalniz ken-
halledemeyiz. Bize yardun edecek dostlar aramaya
-sermayemizle

di
mecburuz.152

Lozan'daki görügmelerin kesildigi dönemde, Mustafa Kemal


"ara"

Paga'nm bir Fransiz gazetesinde çikan bu aç1klamasi da izlenen ana


politikaya uygundur:

Kapitülasyonlarm devamim asla kabul edemeyecegimizi daima söy-


ledim... Yeni Türkiye diger milletler gibi yagamak istiyor. Biz memle-
ketimize Çinveyahut bagka bìr memleket gözüyle bakilmasma razi ol-
may1z. Türkiye'nin yegâne kaygls1 tam hürriyettir... Kapitülasyonlarm
kaldir11masi, memleketimizdeki Fransiz menfaatlerinin imhasi mana-
sim tagimamaktadir. Türkiye, iktisadi sahada gerekli teminat vermeye
hazirdir. Biz Fransa ile iyi geçinmek arzusunday1z... Mügterek smin-
olacag1
miz nazan itibara aluursa, kargihkh bir dostlugun pek faydah
görülür. Aksi takdirde birçok mügkilat ve kangikhšm ortaya çikmasi
muhtemeldir 153

Bolgeviklerle yollar aynhyor


Milli Mücadele'ye ruk veren "Dogu ideali"nden, zaferden sonra inki-
Iaplara ruh veren "Bati ideali"ne yöneligin önemli dönemeçlerden biri,
Bogazlar rejimi konusunda Türkiye'nin ingiltere'ye yaklagmasi, Bolge-
viklerden uzaklagmasidir! .

Mete Tunçay'm belirttigi gibi, aslmda zaferden sonra Ankara'nm


Moskova'ya fazla bir ihtiyaci kalmanuytir. MilliMücadele líderleri, yeni
devletin Sovyet nüfuzu altma girmemesini istemigler, onun için de Ba-
tihlara yanagmiglardir. Böyle yapmakla hem bagimsiz kalmabilecegini
hem de Lozan'da hasimlarumzm daha kolay yumugatilabilecegini um-
muglardir. Ankara Sovyet etkisinden s1ynhnak, Batih devletlere yaklag-
mak ve bunun kamtlarim ortaya koymak istiyor. 30 Agustos zaferi ile
Lozan görügmelerinin baglayacagmm anlaç11mas1arasmda geçen iki ay

152. ABE, cilt 14, sf. 53; Le Petit Parisien muhabirine 28 Ekim 1922 günlü açiklamasi.
* Fransix mandasi alanda bulunan Suriye'yi kastediyor. Suriye de Fransa'ya zarar vere-

bilecegi uyansinda bulunuyor.


153. ABE, cllt 15, sf. 15l.
412

içinde Anadolu solculugu kesinlikle sona erdi1Hmigtir.1ss.


Büyük Taarruz için hazirhklarin yap11digi Temmuz ayi içinde Mec-
lis'te agirhkh bir sol grup vard2r. lWoskova'yabagh ÜçüncüEnternasyo-
nal'le irtibath Türkiye Halk 19tirakiyun (Komünist) Firkas1 Ankara'da
kongre yaplyor, hükümet bir süre gäz yumuyor, hatta bunun için Sov-
yet liderlerinden Radek Ankara'ya tegekkür ediyor! Zafer'den sonra,
Ekim ayi içinde yasaklamyor, mensuplari tutuklamyor! Bu defa Komü-
nist (III.) Enternasyonal adma Radek Ankara'y1 protesto ediyor11ss
Bagvekil Rauf Bey, Lozan Konferansi'mn baglamasmdan bir hafía
sonra Ismet Paga'ya çektigi telgrafta önemli bilgiler veriyor
• Ruslar Dogu
Cephesi'ne gönderecekleri. mühimmat katarlarmi
durdurdular! Taahhüt ettikleri silah ve mühimmati teslim etmede zor-
luklar ç1kanyorlar. Rus elçisi Aralov'la görügtiim, Rusya'yi birakacagi-
miz koitusunda Moskova'da ciddi endigeler oIguiunu, olaym bundan
kaynaklandigim söyledi...

ÇiçerinLozan'a geldiginde bu durumun tamamen Aralov'un yanh;
anlamasmdan dogdugunu hissettirmenin yaran olabilir.

Ankara'daki Halk lgtirakiyun (Komünist) Partisi'nin bilinen cüret-
kâr harekâtlan dolayisiyla mahkeme tarafmdan tutuklanmalan üzerine
önce IIL Enternasyonal delegeleri, ardmdan Sovyet liderlerinden Ra-
dek bizzat Moskova'daki Büyükelçiligimize gelerek protesto ettiler...
Bu hususun tamamen kanuni yetkilerimize dahil olduguna Çiçerm'e
"ehemmiyetle
anlatilmas1" laz1mdir ve rica ederim.156
Prof. Kürkçüoglu, Ankara'nm komünistleri tam bu sirada tutuklama-
suu, "Bati'da Mustafa Kemal'in Bolgevik oldugu yönündeki endigeleri
gidermek için yapilrug olabilecegini" belirtlyor.
Rauf Bey'in telgrafi gösteriyor ki, Bolgeviklerle arada ciddi bir gü-
vensizlik var, ama yine de Lozan'da Sovyetler'den yararlanmak istlyo-
ruz; ne olur ne olmaz, bakarsruz Lozan Konferansi dagilabilirL.
Lozan'da Sovyetler taraf degildir, Türkiye'nin 1srari ile sadece Bo-
gazlarrejiminin görügülecegi oturumlar için çagirilnugtir. Sicak deniz-
lere inmek isteyen ÇarhkRusyasi Bogazlar'm her türlü serbest geçige
açik olmasmi isterdi.
SimdiDevrim'in ve iç sava.ym yaralarmi sarama-
ru.g olan Sovyetler henüz zay1ftir. Sovyetler, iç harp sirasmda, iggal
tmdaki Istanbul'dan ingiltere ve Fransa'mn Beyaz Ordulara nasil Kara-
deniz yoluyla askerî yardra gönderdiklerini de biliyorlar. Onun için
Sovyetler, Lozan'da, Bogazlar'a Türklerin kayitsiz gartsiz egemen olma-
sm1, Bogazlar'm serbest deniz trafigine kapatilmasm1 istiyor: Karade-
niz.Avrupahlara kapah olmahdir...

154. Mete Tunçay, Türkiye'de Sol Akimlar, sf.286.


155. Mete Tunçay, a.g.e., sf 27l-272, dn. 256.
f 56. Bilal $imgir,
a.g.e., I, sf 142/143.
413

Rusya, Bogazlar'm, mutlak olarak Türk egemenligi altmda olmasm1,


yabanci savag gemilerine kapatumasuu istiyor. Bu konuda o kadar ha-
raretlidir ki, Türkiye'nin Lozan'da hiç kullanmadigi Îslam kartuu Batdi-
lara kargi Bolgevik Rusya oynnyor! 30 Arahk'ta Lozan'daki Sovyet he-
"emperyalist

yeti Bat1h Müttefiklere bir nota vererek, güçler, Îslam


dünyasmi agandama ve sömürgelegtirme hevesinden vazgeçerse, ileri-
de çikacak tartigmalarm" önlenebilecegini söylüyorlar! Bunun íçin
T rkiye'nin bag1msizhk ve egemenliginin kabul edilmesini, kapitülas-
yon gibi k1sitlamalarm kaldirdmasim istiyorlar!157

Bogazlar'da Ingilizlerle beraber!


Lozan'da Türkiye'nin hiçbir gekilde kullaumadigi Islam kartmi Sov-
yetler Türkiye için, daha degrusu Karadeniz'i kapatmak için kullam-
yor! Sirf Bogazlar3 Batihlara kapatmak için. Karadeniz'i yabanc1 harp
gemilerine kapatip anahtaruu Türklye'ye vermek güzel bir retorik, ama
uygulamada bunun anlanu, Karadeniz'in en güçlü devletinin Rusya ol-
masi demektir! Karadeniz sorunlarmda Rusya ile Türkiye'nin kargi kar-
glya kalmasi demektir!
Îngilizlere gelince... Tarihte ÇarhkRusyasi Akdeniz'e inmek istedigi
için Bogazlar'm olmasmi" savunuyordu. Ingiltere ise bunu önle-
"açik

"kapah"
mek için Bogazlar'm bütün savag gemilerine her partta olma-
ise, Bol-
s1m savunuyor ve bu amaçla Osmanh'y1 destekliyordu. Simdi
gevik Rusya zay1ftir, birakm sicak denizlere inmeyi, Ingiltere'nin Kara- "ka-

deniz'e ç1kmasmdan korkuyor, bunu engellemek için Bogazlar'm


pah" olmasuu istiyor... Bu defa Bogazlar'm olmasim isteyen, În-
"aç1k"

giltere'dir!
Bu denklemde Türkiye, güçIenecek bir Rusya'nm Karadeniz'in en
güçlü devleti olmasmdan çekinerek Lozan'da Ingiltere'ye yaklag1yor.
Stratejik tablo budur.158
Ideolojik aç1dan bakikhšmda ise, Marksist tarihçi Saym Prof. Taner
Timur gunlari yazlyor:

Kurtulug Savagi'unz emperyalist bloka kargi Sovyetler Birligi dostlu-


gu ve yardmu ile yürütülmügtü. Sovyetler Lozan'da taraf degildi. Ancak
Türkiye'nin 1sran ile Bogazlar'm statüsü ile ilgili.gärügmelere katúnuqti.
Sovyet temsilcisi Çiçerin,Lozan'da, Bogazlar'm Karadeniz'de sahili ol-
-

kontro-
mayan devletlerin gemilerine kapah olmasim ve tamamen Türk
lüne tâbi tutulmasuu savunmuqtur. Buna kargihk Türk temsilcileri, Bo-

157. Salabi Sonyel, Gizli Belgelerle Lozan Konferanstmn Perde Arkasi, Türk Ta-
rih Kurumu, 2006, sf. 89.

I 58. Bkz. Feridun Cemal Erkin, Türk-Sovyet Iligkilerive Bogaziar Meselesi, Ankara,
1968, sf. l9-56.
414

gazlarkonusundaki Îngiliz tezine yaklagmiglar ve bu geçitlerin bütün


devlet gemilerine açik olmasmi kabul etmiglerdir159

Kabul etmiçIerdir, çünkü Bogazlar'i kapatip anahtarau da Türkiye'ye


vermek, Karadeniz'in en güçlü ülkesi Rusya ile Türkiye'yi bag ba.ya bi-
rakmak olacakti; Türkiye bundao sakmrug, Batt ya, Îngiltere'ye yaklag-
rugtir. Toktamig Ateg'in belirttigi gibi, Bogazlar konusunda "Ingiliztek-
lifini kolayca kabul etmesinin" iki sebebi vardir:
"akçah
Biri, konular" tarugihrken Ingiltere'nin destenini ummas1...
Öbürü,Türkiye'nin Moskova'ya fazla güvenmemesidir... Mustafa Ke-
mal yarm Rusya ile iligkiler bozulursa, Rusya'ya karg1 yalmz kalmak is-
tememig olabilirdi_16o
31 Ekim 1923 tarihinde Îstanbul'dahi Ingiliz Yüksek Komiser Vekili
Henderson, Lord Curzon'a gönderdigi raporda; zaferden sonra Türki-
ye'deki durumu göyle anlatiyor:

Ingiliz taraftarhgl yeniden gekillenmeye bayladi. Lloyd George'un dev-


rilmesi ve Ingiltere'de muhafazakârlarm iktidara gelmesi, IngiItere'nin
Türkiye politikasmm kökten degigecegine dair Türkleri umutlandirdt
1922 ylh sonuna degru Ingilizdostluguna dönüg arzularmm bazi belirti-
leri görüldü. Ama Îngiltere'yekargi nefret duygulari derin kök salnug ol-
dugundan bunlarm degigmesi ylllar alacaktir.

Ingilizraporu Kemalist liderligin Bolgevik Rusya konusundaki tavn-


m da göyle anlatlyor:

1922 bagmda Türk dig politikasi Sovyet Rusya'ya dönüktü, ama Mos-
kova'nm Ankara'ya politika dikte etmesine izin verilmiyordu. Türki-
ye'nin Sovyet parasmave askerî malzemesine ihtiyac1 oldugu sürece Rus
ittifalo Türk d1; politikasuun temel tagiydi... Yll sonuna dogru
(zaferden
sonra T.A.) Türkiye Rusya'ya dönük politikasmi terk etmeye bagladi.161

Lozan'da Türk heyetinin tutumu,bu anlatilanlara uygun diigüyor.


Îsmet Paga, Ankara'ya gönderdigi "Lozan Telgraflari"nda, Rus hey
tine davet verdigini, Çiçerin'inBogazlar'i "yabancilara"

kapatmak için
birlikte çahymay1teklif ettigini anlatlyor, önemli bilgiler veriyor:

Çiçerinortak ve birlegik bir tavir olugturmanuzm gerekli oldugunu


säyledi. Sovyetler'in talepleri gudur Karadeniz'in ve Rusya'nm güvenligi

159. Taner Timur, Türk Devrimi ve Sonrasi, sf. 60.


160. Tokcamig Ateg, "Lozan Beklentileri", Türkler, cilt 16, sf. 32l-322.

ingiliz Belgelerinde
I 6 I. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 5, sf. CIII,
415

için Bogazlar'm kapali olmasi ve harp gemilerinin geçmemesi lazimdir.


Türkiye'nin (Bogazlar'1) tahkimve müdafaasmitalep edecelderdir. Eger
Türkler Bogazlar'm harp gemilerine açik olmasmi kabul ederlerse, bu,
Rusya'mn terk edilmesi ve Damat Ferid Politikas1'nm kabulü demektir!
Bu ciheti gimdiden anlamak isteriz dedi...

"dünyaca

Buna cevap olarak Îsmet Pa.ya, Çiçerin'e malum ve kendi-


de kabul ettigi prensibi" anlatlyor; yani "Bogaz1ar açik, Istanbul
Marmara emniyette" prensibi...
Bu prensipte "Bogazlar'm açik" olmasi Batihlarm da istedigi bir hu-
sustur.
"Îstanbul ve Marmara emniyette" prensibine gelince; Türkiye bu
prensibi kuvvetle savunuyor, bunun anlami Bonazlar'a Türk ordusunun
yerlegmesi ve savunma için askeri tahkimat yapmasidir. Fakat Batihlar
"emniyet"

bunu kabul etmiyor. Bu noktada Îsmet Papa, Batiblara tezi-


mizi olabildigince kabul ettirmek dügüncesiyle, Rus desteginden yarar-
lanmak istiyor.162
Bogazlar'm aç1khg1prensibini
Îsmet Înönü, Çiçerin'e, Türkiye redde-
derse, "Ertesi gün harp baglar, hazir misruz?" diye cevap veriyor. Çiçe-
rin "Moskova'da görügelim" diyor. Îsmet Paga'nm cevabr

Mösyö Çiçerinbeni dinle! Ben harbi patlatacagun, ondan sonra Mos-


kova'da görügecegiz. Bunu mu demek istlyorsunuz?

Înönü Bogazlar'da Türk ve Ingiliz askerlerinin burun buruna siper-


1erde oldugunu anlatlyor!163
Neticede; Rusya ile Türkiye arasmdaki sogukluk büsbütün artiyor,
"iyi

ama iki taraf da ihtlyac1,olan kompulugu" sürdürüyor.


Bogazlar'da, harp ve bang zamanlarma göre ve Türkiye'nin harp
içinde veya digmda olmasma göre degigen düzenlemelerle, geçig ser-
bestisi kabul ediliyor. Bogazlar'm yönetimi, Türkiye'ye verilmiyor!
Türk askerinin Bogazlar'da yerlegtirilmesi de kabul edilmiyor! Bogaz-
lar'm yönetimi uluslararast "Bogazlar Komisyonu"na veriliyor! Komis-
yabanc1 devletlerdir;
yon bagkam Türkiye'dir, ama üyelerinin tamanu
Ingiltere, Fransa, Italya, Japonya, Bulgaristan Yunanistan, Sirp-Sloven-
Hirvat Devleti, Bulgaristan, Romanyave Rusya.164
Toktamig Ateg'e göre de, Kemalist liderligin Lozan'da verdigi en bü-
yük ödünlerden biri bu Bogazlar rejimidir.165

162. Bilal 'jimgir, Lozan Te1graflan, I, sf. 159.


163..ismet Inõnu,Hattralar, sf.246-348.

164. Lazan Antlagmasi'nin eklerinden "Bograzlar Relimine illgkinSözlegme" için bkz. Seha
Meray, a.g.e., cllt 8, sf, 50-59.
165. Toktamig Ateg, "Lozan Tartigmalan", Cumhuriyet, 29 Nisan 2004.
416

Böylece, Lozan'da Bogazlar konusunda Türk egemenligine suurla-


malar getiren, Ingiltere'nin görüglerine uygun dügen bir sistem kurul-
muy oluyor.166
Türkiye bundan son derece rahatsizdir. Çünküsavunmasiz Bogazlar
askerî olarak saldinya aç1ktir!
Bogazlar rejimi, Lozan'da Kemalist liderligin taviz verdigi en önemli
konulardan biridir, ÇünküRusya ile denge kurmak için Ingilizlerin iste-
"serbest
digi geçig" ilkesini Türkiye kabul etmig, ama buna kargihk Bo-
gazlar'a Türk askeri yerlegtirilmesini Türkiye Ingiltere'ye kabul ettire-
memig, Bošazlar bir harp ihtimaline kargi Türkler tarafmdan savunula-
maz olarak b1ralolmigtir! Merhum diplomat Feridun Cemal Erkin bunu
"Lozan säzlegmesinin en büyük noksaxu" oladk nitelendirir.167
Tarihçi Stefanos Yerasimos'a göre, "Lozan Konferansi'ndan Türkler,
Rusya'yi hayal lankhšma ugratarak büyük güçler arasmdaki denge po-
litikasma geri döndüler ve Bogazlar üzerinde tam egemenlik istemek-
ten vazgeçtiler. Böylece Bogazlar'm silahlardan armdmlmasi ve ulusla-
raras1bir komisyonun kontrolüne biralolmasi yoluna gidildi."le
ÖmerKürkçüoglu'nun deyigiyle, konferans sirasmda Ingiltere Türki-
ye'yi Rusya'dan koparmay1 bagarmietir.1e
Salahi Sonyel'e göre de Bogazlar sorununda Türkiye ile Rusya'nm
arasuu açmay1 bagaran Lord Curzon büyük bir baçan sag11yordu, Îngi-
liz gizli belgelerine de böyle yaz1hyordu. O
Bogazlar rejiminde Lozan'da verilen tavizlerin yarattig1 egemenlik
lasitlamalara 1936'da Montreux Sözlegmesi'yle giderilecektir; yükselen
fagizm kaxpismda Ingiltere'nin de destegiyle... Bunu görecegiz.

Lozan ve Hilafet
Bolgeviklerle bu gekilde yollarm aynlmasi, "Dogu ideali"nin bir aya-
gmmçökmesiydi...
Öbürayag1 Îslam ve Hilafet siyasetlydi. Kurtulug Savagl'run temel
"esir
sloganlarmdan biri halifeyi" kurtarmakti...
Lozan Konferans1'nda Batúdagma mesaji veren Kemalist Türkiye,
neden saltanat1 kaldirdig1 gibi Hilafet'i de kaldirmadt? Neden L
zan'dan sonraya birakti?
Bu sualin iç ve dig politikayla ilgili cevaplan vardir.

166. Ömer Kürkçúoglu, a.g.e., sf. 265.


167. Feridun Cemal Erkin, ag.e., sf. 61.
168. Stefanos Yerasimos, Milliyetier ve Smirlar, Balkaniar, Kafkasya ve Orta Do-
gu, sf. 77,
169. Prof. Ömer Kürkçüoglu,Türk-ingiliz llijkileri,sf. 259.
170. Salahi Sonyel, Türk Kurtulug Savagi ve Dig Politika, ll, sf. 3l5.
417

Îç politikada partlar Hilafet'i kaldiracak kadar henüz olgunlagmamigtir,


Mustafa Kemal henüz o kadar güçlenmemigtir. Hatta saltanatt kaldirmak
için Hilafet'i yücelten bir konugma yapmaya gerek duymaktadir. 1 Ka-
sim'da Meclis'te yapt1g1yogun Îslamiiçerikli konugmada Gazi Papa, salta-
nattkaldmnca Hilafet'in daha da güçlenecegini söyledigini görmügtülc

Bütün Türkiye halla, bütün kuvvetleriyle o hilafet makammm daya-


...

agi olmaya dogrudan dogruya yalmz vicdanive dinî bir vazife olarak ta-
ahh' üt ve tekeffül ediyor... (Bugün) Hilafet makammda Bagdat ve Mi-
sir'da oldugu gibi kudretsiz ve mülteci bir âciz kigi degil, dayanagi Tür-
kiye devleti olan bir yüce kigi oturacaktir..

"asrî
Saltanati kaldmnca, hem Türkiye bir medeni devlet halinde her
"bütün
gün daha saglam olacak"tt, hem de hilafet makami Ïslam âleminin
ruh ve vicdanmm ve imanmm irtibat noktasi, Islam kalplerinde ferahhäm
baglangici olabilecek bir izzet ve yücelikle tecelli edecek"tÌ..,171
Saltanat'm kaldirilmasi kolay blmugtu; Vahideddin'e genel bir nefret
vardi. Ikincisi, Mustafa Kemal Paga, saltanatsiz bir hilafetin "Islam
kalplerinde ferahhäm baglangici olabilecek bir izzet ve yücelikle tecel-
li" edecegini söyleyen konugmas1yla muhafazakârlari da ikna etmigti.
.diger

Hilafet'in bir süre muhafaza edilmesinin bir sebebi de, Prof.


Kürkçüoglu'nun belirttigi gibi, en azmdan Lozan Konferansi sonuç1a-
nmcaya kadar, Islam etkenine içeride ve dagarida ihtiyacm devam et-
mekte olInasid2r.172
Jaeschke de hem iç gartlarm henüz olgunlagmadigim belirtir, hem dig
gartlar balammdan Mustafa Kemal Paga'mn o strada "Islam devletlerin-
den mali ve manevi yardimlarm devam edecegini umuyor gibi" bir ko-
numda oldugunu belirterek Gazi'nin iki telgrafma dikkat çe1<iyor:Gazi,
Lozan'a gidecek Misir heyetinin Bagkam Hasan Hasib Paga'ya gönderdi-
gitelgrafta, "Bütün Islam âlemi, Türk milleti ve ben Misir'm Îngiliz bo-
yundurugundan kurtulmasmi görmekle mutlu olacagiz" diyor. Yine Gazi,
Hint Hilafet Komitesi Bagkam SeyhÇotani'ye çektigi telgrafta, "Zafen-
miz, bütün ezilen milletlere, varhklanm ve özgürlülderini tehdit eden ve
bogan zalimlere kargi ayaklanma cesaretiniverecektir" diyor!
Jaeschke, Îsmet Paga'mn 13 Kasim tarihli aç1klamasma da dikkat
çekiyor. Papa, Lozan'a vangmm ikinci gününde, 13 Kasim'da gazeteci-
lere qu beyanati veriyor:

Halifelik bütün siyasi çatigmalarm üstünde kalacaktir. Halife bagimsiz


olmahdir; yabanci bir kuvvetin egemenligi altinda kalamaz ve yagaya-

171. Konugmamn tam metni, orijinal dili lle: ASD, I, sf. 287-298, kismen sadelestirilmig
metin: Atatürk'ün Bütün Eserleri, cilt 14, sf. 77-87.
172. Ömer Kurkçüoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 260.
418

maz. Halife, Hilafet'in merkezi olan Îstanbul'da ve özgür Türkiye'nin hi-


mayesi altmda kalacaktir Hilafet'in Osmanh hanedanmdan almacagi yo-
lunda yalan bir haber duydum. Halifelik daima onlarmdir!

Ikinci delege Riza Nur da pu beyanati veriyor:

Halifelik millete ve onun ordusuna dayamr. Türkiye Büyük Milet Mec-


lisi ordusu ödevini yerine getirmeye hazirdir. Halifeligin gücü, Islam mil-
letleri üzerindeki manevi etkisindedir, ödevi de Îslamhga gelebilecek
musibetlerin önüne geçmektir.173

Ismet Paga, bir de Lozan görügmelerinin liaglamasindan


üç gün ön-
ce, 17 Kasim 1922'de Hint Müslümanlarmm Londra'da yaymladigi The
Muslim Standard gazetesinin müdürü Seyyid Abdülkayyum Malik'e
Grillon Oteli'nde yapttg1 aç1klamada gunlan söilüyor

Türk milleti lslamiyet'inkolu ve kiheldir... Türkiye Hilafet'i tutuyor ve


tutacaktir. Hilafet Türk milletine vediada, emanettir. Türk milleti hür ve
bagimsizdir. Bunun için Hilafet de saldindan korunmugtur ve güce sa-
hiptir. Hilafet'in bütün vasiflan korunmuy ve güvenlidir. Biz yagadikça
kamruzm son damlasma kadar Hilafet'i tutup yagatacag1z. Fakat tek bir
adamm gahsi mah olmasma asla müsaade edemeyiz. Hilafet hakki Türk
milletinde mahfuzdur.

Hilafet'in Müslümanlar arasmda bugün daha büyük bir anlagma ve


yardunlagma kaynagi.oldugunu söyÏeyen Îsmet Paga, "Yeryüzündeki
bütün din kardeglerimin bu sözlerimi dikkatle okumalanm isterim" di-
yerek beklentilerini ifade ediyor:

Mihnetli günlerimizde onlann devamh yardunlanm beklemekte oldu-


gumuzudügünerek bizi hakh gönnelerini bekleriz. Bizim güç iglerimiz
daha bittnemigtir. Sizin dert ortakhšmiza, yardun ve manevi kuvvetinize
muhtaciz...
Biz, büyük Îslam âleminin üyelerindeniz... Hilafet hakki Türk milletin-
.

de mahfuzdur.

Ali Fuat Papa, Ismet Paga'nm bu sözlerinin "Îslatu âleminde akisler


yaptigim" belirtir.174
Bu arada, Mustafa Kemal Papa, Milli Mücadele'ye büyük destek ver-

173. Gotthard Jaeschke,Yeni Türkiye'de islamlik, Bilgi Yayinevl, Ankara, 1972, sí


l 19-120.
174. ismet Paga'nin açiklamasinin tam metni için bkt. Feridun Kandemir, Hatiralari ve Söy-
leyemedikleri ile Rauf Orbay, sf. 95-96; Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hatiralar, cilt I, sí
195-196; G.Jaeschke, kisa bir özet verir, Kurtulug Savagi Kronolojisi, cilt2, s£ !2-13.
419

mig olan Hint Hilafet Komitesi ile görügmek ve yardun saglamak için
Hindistan'a bir Kizilay heyeti göndermigtir. Yunanhlarm yalu yiktig1
yerleri tamir etmek, on binlerce evsiz barksiz ve aynca Yunanistan'dan
göçüp gelmig Türklere yardun toplamak için Hindistan'a Antalya Mebu-
su Rasih Hoca Efendi bagkanhšmda bir heyet gönderilmigtir. Bunun
için "TBMMBagkam ve Bagkumandan" imzasiyla, Hint Hilafet Komitesi
Bagkam "Halis dostum Seyyid ÇotaniHazretlerine" 9 Kasun 1922 tarihli
"bütün
b mektup yazlyor. Mektupta Türk zaferinin mazlum milletleri...
za ler aleyhine harekete geçirecegini" belirtiyor, "Hindistan dava-
.
si'nm-da baçanyla taçlanacagma inandiguu" söylüyor Hint Müslüman-
"pek
larmm Milli Mücadele için gönderdigi yardim paralarmm ziyade
igimize yaradiguu" yazlyor. SimdiYunanhlardan kurtanlan yüz bin kilo-
metrekarelik arazide milyonlarca ahalinin elbisesiz, yersiz ve erzaks1z
bir halde yaklagan laga girecegini anlatarak yardim istlyor

Yunanhlarm tasvir edilemez vahgetleri ve tahripkårhgi yüzünden bu


vaziyete dügen Türkiye Müslümanlan Hindistan'daki din kardeglerinin
yardimlanna muhtaçtir. Türkiye halkma her firsatta samimi teveccühle-
rini gösteren bütün Hintii kardaglarmuza hürmetkâr selamlarmuzi ve ha-
y1r dualarmuzi... arz eylerim...175

Hindistan konusunda çok duyarh olan ingiliz istihbarati, Anadolu


Ajansi'nm bu haberinihemen Londra'ya bildiriyor tabii.176
Belli ki, Lozan'm ilk aylarmda Gazi Papa Îslam ve Hilafet faktörleri-
"yararlamlabilir"
nm oldugunu dügünüyor.
Îstanbul'daki ingiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold da Lond-
ra'ya gönderdigi 17 Ekim günlü raporda, Türklerin doguda Sovyet Rus-
ya ile Islam âlemine, Bati'da (antlagma imzaladiklari) Fransa ile Ital-
ya'nm destegine güvenebilecekleri dügüncesiyle Lozan'da masaya otu-
racaklarm1, askerî bakundan da gûç1ü olduklanm yazlyordu.177

Hilafet konulan
Lozan'da Hilafet hiçbir gekilde görügme konusu yap11mad1, ancak
Hilafet'le dolayh ilgisi balunan dört konu gündeme geliyor. Evvela,

*
Rasih (Kaplan) Hoca Efendi inlalapçi bir mebustur, 1937de Alti Ok'un Anayasa'ya ko-
nulmasi muzakerelerinde en aktif mebuslardan biridir. Halil Menteg'in devletçilige itiraz
ederken "Biri çikar da liberalizmi savunursa ne diyeceksinir?" geklindeki sözlerine "Öbür
dunyaya deriz!" diye tepki gästermesiyle unludür.
175.ABE,cilt14,sf.III-I12.
ÌngilizBelgelerinde
176. Bilal Simgir, Atatürk, cik5, sf. I \4-115.
177. Salahi Sonyel, Gizli Belgelerie Lozan Konferansi'mn Perde Arkasi. Türk Ta-
rih Kurumu, Ankara 2006, sf. 44.
420

Türk heyeti Bogazlar'da Türkiye'nin egemenligini ve Bogazlar'm gü-


venligi için asker yerlegtinne haklam savunurken, Misak-1 Milli'ye atif-
ta bulunarak, Îstanbul'un hem bagkent oldugunu hem "Halife'nin bu-
lundugu yer" oldugunu belirterek buralarm savunmasiz biralulamaya-
"ba.gkent
cagru vurguluyor. Îstanbul'un ve Halife'nin bulundugu yer"
özelligine sahip oldugunu Müttefikler de kabul ediyor.1%
Bu noktada Ankara'nm bagkent olmasmm da Lozan'dan sonra ger-
çeklegtirildigini hatirlamak gerekir.
Îkincisi,Müttefikler ve özellikle Lord Curzon hem Kutsal Emanetler'in,
hem Birinci Dünya Savagi sirasmda, o ganh "Medine Müdafaasi"m yapan
"kutsal
Fahreddin Paga'nm Îstanbul'a gönderdigi hazine"nin Araplara,
"Hica2 Krah" SerifHüseyin'in soyana verilmesim defalarca istiyor, 1srar
ediyor! Bu istegin arkasmda, halifeligi Türlderden ahp Araplara, SerifHü-
seyin hanedanma geçirme geklindeki Ingiliz gyasetiniinsezmemek
mümkün degildir. Curzon bu talebini lleri sürerken, Hindistan gibi sömür-
"büyük
gelerinden dolay1 Îngiltere'nin bir Islam devleti" oldugunn söylü-
yor! Îggal ettigi Libya sebebiyle Italya da
"büyük

bir Islam devleti" oldu-


gunuiddia ediyor! Bu hakla Kutsal Emanetler'in "Hicaz Krah"na verilme-
sini istlyorlar! Îsmet Papa, 27 Ocak 1923 günlü oturumda, Kutsal Emanet-
ler'in ve hazinenin halifeye ait oldušuru, Hilafet'in haklarmm böyle siyasi
masalarda tartigilmasmm Îslam dünyasmda üzüntü yaratacagim söylü-
"halifeyi

yor, digandan gelecek yabanci müdahalelerine kargi Türkiye her


türlü saldiridan koruyacak düzenlemeyi gerekli görmügtür" diyor.180
Ismet Papa, hakh olarak, "Hicaz Krah'nm Îngiliz demek oldugunu bi-
lirim" diye ekliyor.181
Hilafet'in Lozan'da dolayh olarak zikredildigi üçüncü konn Hicaz
Demiryolu'dur. Lord yine bu yollarm yönetiminin Mekke ve Medine'ye
(SerifHüseyin'e) biralalmasuu istlyor. Ismet Paya kargi çiktyor, Hicaz
Demiryolu'nun halife tarafmdan yaptinldiguu, halifeye ait oldugunu,
Türkiye hudutlari digmda kalan bölümleri için Türkiye'nin tazminat is-
teme hakla oldugunu savunuyor.182
Dördüncü konu, 1911'de Italyanlar Libya'yi iggal ettikten sonra
1913'te yapilan Ugi Antlagmas1'nda Libya Müslümanlan üzerinde Os-
manh Halifesinin ruhani otoritesinden bahsedilmig olmasidir. Îsm
Papa halife adma konugma yetkisinin olmadigmi belirtiyor. Zatell'
1920'lerde önemi kalmamig bir konudur.183

178. Saha Meray, a.g.e., I, sf. \32-133, 14T


179. Taner Baytok, ingiliz Belgeleriyle Sevr'clen Lozan'a, sf. 83-84.
180. Seha Meray, a.g.e., Ill, sf. 66-68, 200-201.
18 I. Bilal §imgir,Lozan Teigraflari, I, sf. 273.
I 82. Seha Meray, a.g.e., cilt 4, sf. 72-76.
I 83. Seha Meray, a.g.e., cilt 6, sf. 23-25.
421

Dikkat çeken husus, Lozan'daki Türkiye'nin, Milli Mücadele'deki


Türkiye gibi Islam âleminde, özellikle Hindistan'da Ingiliz kargiti hare-
ketleri tegvik ederek Ingiltere üzerinde bir basla kurmay1 hiç deneme-
mig olmasidir Vahideddin'in kaçmasi üzerine Meclis tarafmdan halife
seçilen Abdülmecid Efendi Îslam dünyasmdan, bilhassa Hint Müslü-
manlarmdan ilgi görliyordu. Milli Mücadele'ye ciddi bir destek vermig
olan güçlü Hilafet Komitesi, 24 Kasim 1922'de Kalküta'da yapt1gi top-
I tida, Türkiye'de saltanatm ilga edilerek halifenin Meclis tarafmdan
seçilmesinin Îslam'a daha uygun olduguna dair karar ahyor, camide
hutbelerin Abdülmecid Efendi adma okunmas1m kararlagtinyor. 27
Arahk. 1922'te Gaya'da yapilan Hilafet konferansmda Mustafa Kemal
Pa.ya "Islam'm K111ci"ve "Hilafet'in .Mücahidi" olarak alloglamyor, de-
vam etmekte olan Lozan Konferansi hakkmda aldiklan karan Lond-
ra'ya nyan olarak gönderiyorlar:

...
Hilafet konferansi herkesi uyanr ki, Avrupah devletlerin, özellikle Ïn-
giltere'nin Türklere karsi adaletsiz tutumlan neticesinde bir savag vuku
bulursa Hindistan Müslümanlan hemen bir pasif direnig baglatacaklardir.

Aldiklan kararlardan biri de, Vahideddin'i Hindistan'a getirmek iste-


yen Ingiltere'nin protesto edilmesidir.*
Mustafa Kemal'in itiban halifeden kat kat fazladir. Hindistan'da bir
kampanya baglatarak ingiltere üzerinde basla kurmasi daha da müm-
kün. Çünküsaltanatm kaldinlmasim dogru bulan Hint Müslümanlan
Mustafa Kemal'i kurtanc1 ve Îslam'm gampiyonu olarak göräyorlar, bü-
yük bir baglihk duyuyorlar; bu gerçegi, Lozan görüqmelerinin baylaya-
cag1 dönemde Ingiliz istihbarat raporlan yazlyor.18 5
Hatta Mustafa Kemal'in Panislamizm siyaseti güdecegi, bir Islam
kongresi toplamak istedigi, Islam Milletler Cemiyeti"ni kuracagi, daha
gimdiden Cemiyetü'l Îslam ad11 bir dernek kurdurttugu yolunda endige-
liingiliz istihbarat raportan vardir.18 6
26 Subat 1923 tarihli bir Ingiliz raporu, Karaçi Hilafet Komitesi'nin
Mustafa Kemal Paga'ya 10 000 Ingiliz lirasi göndermek için Bombay'da-
ki Ingiliz valisinden izin istedigini bildiriyOr.187 Bu, Mustafa Kemal'in
gönderdini Kizilay Heyeti'nin çahqmalannm sonuçlarmdan biri olmah-
dir ve Mustafa Kemal Paga'nm büyük nüfuzunun göstergelerinden sa-
dece biridir.

184. Prof. Azmi Özcan,Pan islamizm, Osmanli Devleti, Hindistan Müslümaniarl


ve Ìngiltere, sf. 243-244; G. jaeschke, Yeni Turkiye'de islamlik, sf. I20; Kurtulug
5avagi Kronoloji, II, sf.I4, 18.
ingiliz Belgelerinde
185. Bilal §imgir, Atatürk, cilt 5, sf. 47.

ingiliz Belgelerinde
186. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 5, sf. 136-139.
187. a.g.e., sf. 133.
422

Ama Mustafa Kemal ne Hilafet'irt etkisini, ne "Îslam'm kurtaricisi"


olarak kendisinin sahip oldugu büyük nüfuzu bir kampanyaya dönüg-
türerek Lozan sürecinde Ingiltere üzerinde baski yapmak için kullan-
mayacaktirl
Neden?
Bu sorunun prensip düzeymdeki cevabi Kemalist Türkiye'nin artik
"Batfya yönelmig" olmasidir, Lozan'da bunu ortaya koymug olmasidir .

lç politika ve kafasmdaki siyasi proje balammdan da Gazi, Lozan'da


Islam kartru kullanarak yurtiçinde ve Islam ülkelerinde Hilafet'in ma-
nen güçlenmesine imkân veremezdi. Onun hem zihnindeki laiklik mode-
"bütün
li, hem iktidar"m "Tek Adam"da toplanmast biçimmdeki liderlik
anlayig1 buna müsait degildi. Muhaliflerin Gazi'nin gittikçe artan otorite-
sini frenlemek için Hilafet'i kullanmak istediklerini apagida görecegiz.
Hilafet'i, iç ve dig politika bakuumdan uygun,2amanlama ile ama ge-
cikmeden ortadan kaldirmak, Gazi için hem Batihlagma projesinin zo-
runlu bir unsurudur hem ülkedeki suursiz devrimci otoritenin önünde-
ki bir frenin ortadan kaldirilmasi gibi siyasi bir konudur.

"Hilafet milletimizin bag belasidir!"


Lozan'da Türkiye'nin Îslam ve Bolgevizm faktörlerini kullanmayaca-
giçok geçmeden belli olmuy ve Gazi Hilafet'in varolan ruhani otoritesi-
ni de sarsacak adimlan atmaya baglamigttr. Bunlarm bagmda halifenin
hareketlerini, temaslaruu, kullanacag1 unvanlan siki bir kontrol altma
almak geliyor. Refet Papa, Karabekir ve Rauf Bey gibi itibarh isimlerin
halifeyi ziyaret etmelerine büyük tepki gösteriyor, halifeyi saraymda
tecrit ediyor.
Topluma da Hilafet'in yararsiz, hatta zararh bir kurum oldugunu an-
latmaya baghyor. 28 Ekim 1922 tarihli Le Petit Parisien'e: "Türkiye hü-
kümeti megru hakki olan Hilafet makammt esir bulundugu yabancilar
elinden kurtaracaktir"188 diye konugan Gazi elbette bununla hem Îs-
tanbul'un iggalden kurtanlmasmi kastediyor hem belli ki bu agamada
Hilafet'e kargi aç1k tavir almanm erken oldugunu dügünüyor.
Iki buçuk ay sonra Lozan'daki temel uzlagma ve çatigma konula
belli olmugtur, iç politikada da Hilafet'e sert elegtiriler yöneltmenin za-
mam gelmigtir. Milli Mücadele'nin itibarh din adamlarmdan Sükrü(Çe-
likalay) Hoca, "Meclis Halife'nin Halife Meclis'indir" tezini savunan bir
risale yaymlamigtir. Komutanlar, politikacilar halifeyi ziyaret ediyor-
lar... Gazi sert tav1r koymazsa Hilafet'in manevi otoritesi güçlenebilir..
16 Ocak 1923'te Izmit'te gazetecilerle yaptigi görügmede Hilafet'e uzun,
sayfalar dolusu sert eleptiriler yöneltiyor. Bilhassa gu sözleri konumuz
bakimmdan önemlidir:
188. ABE, cik 15, sf. 56.
425

Hilafet'in Îslam gamil olarak kalmast zaaftir... Zannediyor mu-


alemine
sunuz ki, Hintliler, M1sirblar, Afganhlar vesaireler dinî bir alaka ile bize
baghdirlar. Tersine, milli idealleri ile bizi kurban etmeye çahylyorlar.
Hint Hilafet Komitesivardir. Aym meseleye dair haberlegmelerimix oldu.
Soara Misirhlar vesaire ile haberlegmelerimiz vardir. Bunlarm bizden ri-
"biz
"siz
çahgm da biz kurtulahm" ve size hilafetten dola-
ca ettikleri gey,
y1 baghyiz." Efendim, hilafetten dolayl bana bagli olma! 70 milyonu kur-
tarmak için 8 milyonu da (Türk'ü) mahvetmeye tegebbüs etme. Misir 14
nüfusa maliktir. Biz den daha fazla nüfusludur. Kendilerini kurtar-
'milyon

maya çahysmlar. Kendinizi kurtarm! Efendiler! Hilafet milletiinize bir


bag belasidir! Osmanh Padigahlig1hilafeti almadan evvel Osmanh devri-
nin en parlak safhasm1 yapnugtir. Fakat bu hilafet mevkiini aldiktan bir-
kaç sene sonra çökmeye baglannytir...189

Konugmasmm devammda, Hilafet'in gimdiki (zaylf)haliyle milli ege-


menlige zarar veremeyecegini, ama zarar vermeye kalkarsa gereginin
yap11acagm1 söylüyor, "Hocalar durmazsa kesin hallederiz... Ben hoca-
lari sevmem" diyor, bu tür ifadelerle uyarilar yapiyor. Halk Firkasi'm
anlatiyor, "Idare-i maslahatçilar esash inkilap yapamaz" diyerek, radi-
kal devrimlerin gelmekte oldugunun igaretim veriyor.16 Ocak 1923'teki
konugmasmda...
Gazi sila bir takip ve kontrol kurmuqtur. TBMM'yi temsilen istan-
bul'da siyasi yönetimi üstlenmig olan Adnan (Adivar) Bey'e çektigi 7
Ocak 1923 tarihli telgraf, Gazi'nin hilafet konusundaki geligmeleri ay-
rmtilarma kadar takip ettigim gösteriyor. "TBMM Reisi Bagkumandan
Gazi M. Kemal" imzas1yla gönderdigi bu telgrafta, yerli ve yabanc1 basi-
"münasip

na mülakat vermemesi için halifenin lisanla" uyar1lmasun is-


tiyor. Halifenin istegiyle.Türkçe hutbe okuyan bir cami hatibi hutbesin-
herkesin itaat emesi lazimdir vs" demig ve halife onu ma-
"halifeye
de
"isim
iyetine alrug; Gazi, aym telgrafta bu imamm ve hüviyetinin orta-
vériyor 190
ya çikanlmasi" talimatuu
Lozan Konferanst devam ederken, Mayis 1923'te Halife Abdülmecid,
yaveri Edip Bey'i Ankara'ya gönderiyor, halifeliginin bütün Islam dün-
yasmca tamnmasmi saglamak amac1yla Islam ülkelerinden heyetler
davet edilmesini istiyor. Gazi
"gu
s1ralarda heyetler davet etmeyi" ka-
bul etmiyor. ÇünküAfganistan, Misir ve Kuzey Afrika ülkeleri, yeni ha-
lifeyi tammadan önce bir Islam konferansi toplanmasun istlyorlar; bu
sakmcah olabilir. Ancak Lozan'dan sonra böyle bir §ey dügünülebilir..
kaydlyla bildiriyor.191
"önemli"
.
Bu bilgiyi Ingiliz gizli servisi Londra'ya

189. An inan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 Eskigehir-izmit Konu!¡malari,


sf. 39-87, alint! yaptigi paragraf sf. 71. Ayrica ASD, LIsf. 58-66; ABE, cilt 14, sf, 263-306.

190. ABE, cilt l4, sf.2l9.


ingiliz Belgelerinde
19 I. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 5,.sf. 196-197.
424

Lozan'dan sonra Hilafet'i kaldiracak olan Gazi, Lozan Konferans1 sü-


rerken Ankara'nm Îslami bir görüntü vermesini istemiyor; Abdülme-
cid'e Islam dünyasmda bir tanmma gücü de kazandirmak istemiyor.
Dikkat çekici bir husus da Gazi'nin artik "Hilafet hükümet demek-
tir... Halife emîr demektir, sultan demektir" diye yeni bir säylem ge-
ligtirmekte olmasidir Hâlbuki saltanat kaldinhrken, Hilafet'in hükü-
met ve saltanat demek olmadigi, ruhani bir otorite oldugu, dolay1s1y-
la, tarihte Melikgah'm, Hülagu'nun yapt1šl gibi siyasi ve ruhani otori-
teleri ayirarak saltanati kaldirmanm mümkün ve gerekli oldugu tezitti
iglemigti.192
$imdiHilafet'in hükümet, emaret anlamma geldigini, hâlbuki Türki-
ye'de tek hükümetin, milli hükämetin bulundugunu anlatiyor.
Kurmay dehas1yla Mustafa Kemal siyaset yaplyor, zaferden sonraki
"Batihlagma" stratejisi içinde, ayhk taktiklerg göre pozisyon alarak
ilerliyor.
Bu konugmasmda Mustafa Kemal Paya henüz Hilafet'i kaldirmaktan
bahsetmiyor, ileride bagunsizhämi kazanacak Islam ülkelerinin delege-
lerinden meydana gelecek bir gûranm halife seçmesi gibi formüllerden
bahsediyor, böylece Osmanh soyundan gelen halifenin konumunu tar-
tigmah hale getifiyor...

Lozan'da imzalar atihyor


Lozan müzakereleri sona yaklagirken Îsmet Paga ile Rauf Bey'in ara-
si aç1hyor. "Karaagaç meselesi" tipik bir örnektir. Edirne'nin Karangaç
istasyonunu Türkiye'ye vermeyen Müttefikler, Yunanistan'a veriyorlar,
Ïsmet Papa konferansm genel dengeleri balemmdan buîlu kabul ediyor.
Bu sirada Türkiye, iggal s1rasmda Yunanhlarm Anadolu'da yaptiklan yi-
"tamirat"
kuna kargihk bedeli istiyor. Rauf Bey, bu tamirat bedeli konu-
sunda çok hassas... Sürekli Lozan'daki Îsmet Paga'ya talimat yaziyor,
bundan vazgeçilemeyecegini bildiriyor. Görügmeler sürerken Yunan as-
kerleri Karaagaç'i iggal ediyor! Türkiye tepki olarak Îzmit Limam'ndaki
Müttefik gemilerinin çekilmesini istiyor, Gazi Papa, Fevzi ve Karabekir
papalan alarak Garp Cephesi'nde teftige çileyor!.. Sonunda, bizim zate
bagtan talep ettigimiz Karaagaç'i bize veriyorlar, biz de Karaagaç'l bize
verdikleri için Yunanistan'm ödemesi gereken
"tamirat"

bedelini iste-
mekten vazgeçiyoruz! Veysi Alon'a göre, bu, Ingiliz diplomasisinin.Mu-
danya'dan baglayarak "Oynadigi bir oyunun netieesi"dir?
Karaajaç kargihšmda tamirat talebimizden vazgeçmeyi Îsmet Papa
hükümete soruyor. Bagvekil Rauf Bey'in 23 Mayis 1923 günlü cevabi
tavizsizdi; özetle göyle diyor:

192. I*IeteTunçay, Tek Parti Yönetiminin Kurufugu, sf. 72-73.


193. Veysi Alan, "Lozan Barig Antlagmasi", Türkler, cilt 16, sf. 3!2, 316.
425

Ilaraagaç'a karg1hk Yunan tamirat bedelinden vazgeçemeyiz. Tamirat


bedeli alamazsak Düyunu Umumiye borçlarun ödeyemeyiz. Yunanhlarm
ödeme gücü yoksa Istanbul'daki Yunanistan vatandaglarmm mallarun
kargillk göstererek ve Trakya'da 1913 suurru kabul ederek borçlarm1
kargilayabilirler. Bu sorun müttefikler arasmda bariga engel olmamall-
"serbest"

dir; sulh yapihr, bizi Yunanistan'la biralarlar, tamirat meselesi-


ni biz Yunanistan'la görügürüz. Yunanhlarm konferansi (tekrar)kesme
tehdidi, tamiratt ödemekten kaçtiklarru gösterir; bunun açik oturumda
bütün cihana açiklanmasi yararli olur ..

Netice Karaagaç kargihšmda tamirat bedelinden vazgeçecegiz. Fa-


kat Ismet Papa ile Rauf Bey'in arasi gittikçe açihyor. Bazi konularda
Di igleri Bakam Ismet Papa Bagbakan Rauf Bey'i atlayarak dogrudan
Gazi'ye telgraf gönderiyor, fakat tek gifre kullamldigi için bu telgraflar
Rauf Bey'den geçiyor, kendisini gikâyet ettigini görüyor!194
Rauf-Îsmet ihtilafmm uzun vadedeki änemi, gekillenen muhalefeti
güçlendirici bir faktör olmasidir. Yoksa Lozan Antlagmas1'nm yapilma-
smda ve Meclis'te onaylanmasmda bu yüzden bir sorun çikacak degil-
dir. Antlagma 24 Temmuz'da imzalanacak, imzay1 atmadan önce Ismet
Paga, Gazi'nin ve Rauf Bey'in onay1m alacaktir.
Lozan Antlagmasi 143 maddelik bir meti.ndir, beg bölümden olugur:
Siyasi hükümler, Mali hükümler, Ekonomik hükümler, Ulagim yollarl
ve Saghk sorunlarma ait hükümler ve beginci bölüm olarak savag esir-
lerinin iadesini, taraflara ait mezarlara dair düzenlemeleri ve genel hü-
kümleri içeren Çegitli hükümler bölümü...
Aynca Lozan Antlagmasi'na ek olarak imzalanmig sözlegme, bildiri ve
protokoller vardir Bogazlar Sözlegmesi, Trakya Smmna Dair Sözlegme,
Yerlegme ve Yargi Yetkisine 11igkinSözlegme, Ticaret Säzlegmesi- Yargt
Yönetimine 11igkin Bildirí, hntlyazlaraIligkinProtokol gibi...19s
Lozan Antlagmasi'nm imzalandigi 24 Temmuz 1923 günü, Gazi Mus-
tafa Kemal aym gün Ismet Paga'ya gu telgraf1 gönderiyor

Millet ve hükümetin zat-1 âli1erini tevcih etmig oldugu yeni vazifeyi


muvaffakiyetle itmam (tamamlamak) buyurdunuz. Memlekete faydah
hizmetler silsilesinden ibaret olan ämrünüzü bu defa da tarihî bir mu-
vaffakiyetle taçlandirdimz. Uzun mücadelelerden sonra vatanmuzm
sulh ve istiklâle kavugtugu bugünde parlak hizmetiniz dolayislyla zat-1

194. Bilal Simgir,Lozan Telgraflari, II, sf. 644; Rauf Orbay, Cehennem Degirmeni,
sf. 432 vd.

195. Antlagma, sözlegme, protokol ve bildiri metinieri için bkz. Saha Meray, Lozan Kon-
feransi, cilt 8; bunlarin özeti ve dagerlendirme için bkt. Baskin Oran, Türk Dig Politika-
si, cilt I, sf. 220-237; Lozan-Sevr mukayesesi için bkr. Nutuk, sf. 498-510; Lozan ve günu-
müze kadarki uygulama ve iki tarafli ihlaller hakkinda ayrlotill bir çaligma için bkt. Çagn
Erhan (haz.), Yagayan Lozan, 900 sayfa.
426

âlinizi muhterem arkadaglarumz Rima.Nur ve Hasan (Saka) Beyleri ve


çahgmalarmizda size yardim eden delege heyeti üyelerini, tegekkürle-
rimle, tebrik ederim.
Türkiy.e Büyük Millet Meclisi Reisi,
Bagkumandan
Gazi Mustafa Kemal

Lozan Antlagmasi ve antlagmaya bagli sözlegmeler 14 Agustos'ta


Bagvekil Fethi (Okyar) ve diger bakanlarm imzasiyla bir kanun tasarisi
olarak Meclis'e sunuluyor. Îmzasi bulunan bakanlardan üçü, Lozan'da-
ki delegelerimizdir: Digigleri Bakam Îsmet, Maliye Bakam Hasan (Sa-
ka) ve Saghk Bakam Riza Nur.
"muhalefet"
Lozan Antlagmasi'm görügen Meclis'te olmamakla bir-
likte, sert elegtiriler oluyor. Neticede, 287 mebustan 22Tsi oylamaya
katihyor, 14 ret oyuna karg1hk 213 kabul oyu ile Lozan Antlagmasi
Meclis tarafmdan onaylamyor 23 Agustos 1923...
Kabul oyu veren 213 isimden bazilari: Gazi Mustafa Kemal, Kâzim
Karabekir, Ali Fuat (Cebesoy), Mahmut Celal (Bayar), Feridun Fikri,
Tevfik Rügtü, Yakup Kadri, Yunus Nadi, Falih Rifki, Mahmut Esat...
Ret oyo verenlerden baz1isimler Hoca Esat Efendi, Kihç Ali, Musta-
fa Necati Yahya Kemal, Sülwü(Kaya), Faik (Öztrak)...196
Lozan'm diplomatik bir bagari oldugn, tartigmasiz bir gerçektir. An-
"barig
cak Lozan'da ödünler verilmig, için fedakârhklar" yap111mptir. Ba-
gansi, Musul ve Hatay eksigiyle de Bogazlar'daki lositlamalarla da olsa
Misak-i Milli smirlarmi gerçeklegtirmesidir. Bu suurlarda bütün kapitü-
lasyonlan kaldirmig, bagnnsiz ve egemen bir ülkenin kurulmasidir
Lozan'm eksik taraflan ya da verilen ödünler o zamanki nesiller için
kolay kolay içine sindirilecek geyler degildir: En bagta, o zaman bir Iz-
mir kadar vatan parçasi olarak görülen Musul yoktur,.Hatay yoktur.
Bogazlar'da iggal sona erdirilmig, ama tam egemenligimiz saglanama-
migtir, Türk ordusu Bogazlar'dan uzak duracaktir! Aynca o zaman Ege
Adalan konusunda beklentiler vardir. Meclis'te yöneltilen elegtiriler
arasmda Kibris'1 terk ettigimizi Lozan'da onaylamig olmamiz da vardir.
Bu sebeplerle Lozan Antlagmasi büyük tepki çekecek, sert elegtirile
ugrayacaktir.
"partisinden'
Bir bagunsiz üye hariç, üyelerinin tamam1 Gazi'nin ol-
dugu halde, Meclis'te Ismet Paga'ya kargi kuvvetli bir alom vardir.
Lozan sürecinin sonlarma dogru ismet Paga'yla ihtilafa dügen Bay-
"dinlenmek
vekil Rauf Bey 4 Agustos'ta bagvekillikten istifa ederek
için" Sivas'a gidiyor. 10 Agustos'ta Lozan'dan Ankara'ya dönen ve bir

196. Lozan Antlagmasi'nin onaylanmak ûzere Meclis'te müzakeresi, elettiriler, cavaplar ye


kimlerin nasil oy kullandigi hakkinda bkz. Kâzim Öztürk, Türk Parlamento Tarihi,
TBMM -

II. Dönem, I. cilt, sf. 51-140.


427

diplomasi fatihi gibi törenler yapilan Îsmet Paga'y1 kargilayanlar ara-


smda Rauf Bey bulunmuyor!
Meclis 13 Agustos'ta Gazi'yi "Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi"
seçtigi zaman, ülkenin bagvekili yoktur!
Kim bagvekil olacak?
"1hmh"
Îlk akla gelen isim elbette Ismet Papa, ama Gazi onu degil,
Fethi (Okyar) Bey'in bagvekil olarak hükümet kurmasmi istiyor!
ünkü o zaman bagvekili dogrudan Meclis seçiyor; Yakup Kadri'nin
yazdigi gibi, Lozan'dan dönen Ismet Paga'ya öyle tepki var ki, Gazi iste-
se bile onu Bagvekil olarak Meclis'e kabul ettiremez! Herkesin kabul
edecegi isim, liberal Fethi Bey'dir.197
Bu tablo muhalefetin güçlenmekte oldugunun ciddi bir igaretidir.
Dahasi da var; yeni Meclis, muhalif Rauf Orbaÿ'1 Meclis Bagkanve-
killigine, yine muhalif Erzincan Mebusu Sabit Bey'i de lçi leri Bakanh-
gl'naseçiyor! Gazi'ye ragmen!
Gazi müthig bir kurmay planlamast yap1yor...

Lozan tamam, gimdi Cumhuriyet


Ali Fuat Papa, Lozan görügmelerinin sonlarma dogru Gazi ile yaptig1
bir sohbeti anlatir, Ismet Paga'nm Lozan'da barig için çok isteldi gö-
zükmesini elegtirir
Mesela, Îsmet Paga'nm Lozan'da 2 Temmuz günü Müttefiklere bir
resmen istemigd.198
"görügmelerinin
nota vererek çabuklagtinlmasm1"
"sulhe
Ali Fuat Papa Gazi'ye; Lozan'da Îsmet Paga'nm böyle tegne"
gözükmesinin pazarhk gücünü azalttigim, Batih Müttefiklerin buna
"giderayak"
kullandigim, Türkiye'den bir geyler daha koparmaya çahy-
tiklaruu, hâlbuki aslmde Müttefiklerin bizden daha ziyade bariga tegne
olduklarmi anlatlyor. Gazi, häk veriyor, ama Lozan'da çetin görügmeler
yapildigmi da belirtiyor. Bu sohbette Gazi'nin Ali Fuat Paga'ya söyledi-
gigu sözler, Batihlagma devrimlerinin luzlanacagmm igaretidir:
Fuat Pa.ya, sulhun bir an evvel yap11masuu istiyorum. Dahilde sulha
bagh aslada kalnug birçok iglerimiz var. Sulh olmaymca bunlan hallede-
meyiz...199

Lozan'm imzalamp 23 Agustos 1923'te Meclis'te onaylanmas1yla ar-


tik bunlann sirasi gelmigtir.
"örgüt"ü
Gazi önce yap11andinyor, 9 Eylül'de "Halk Firkasi"m res-

, 197. Yakup'Kadri, Politika'da 45 Yll, sf. 37-38.


198. Ali Naci Karacan, Lozan, sf. 392.
199. Ali Fuat Cebesoy, Siyasi Hatiralar, I, sf. 368.
428

men kuruyor, böylece hem Meclis'teki arkadaglarmi


"parti
disiplini"ne
baghyor; hem ülkedeki Müdafaa-i Hukuk Cemiyetlerini resmen partiye
dönügtürerek disiplinli bir kitle örgütü olugturuyor.
Fakat ortada bir mesele var Muhalefet egilimlerinin güçlenmekte
olmast..
Aym zamanda Hilafet de hem íçeride hem digarida yavag yavag güç-
"ya
leniyor; Arkkara o s1rada bir gün halife yeniden iktidan ele alusa"
diye kayg1bile duyuyor.200
Gazi'nin isim isim tespit ettigi adaylarm seçilmesiyle olugan Meclis,
nasil olur da onun istemedigi Rauf Bey'i Meclis Bagkanvekilligi'ne, Sa-
bit Bey'i de Îçiëleri Bakanhgi'na seçiyor?! Seçiyor, çünkü muhalefet
egilimi güçleniyor!
Atatürk, dört sene sonra okuyacagt Natuk'ta Meclis'in yaptig1 bu iki
seçimi elegtirir. Meclis'te kendisiyle birlikte hariket etmeyen, kendisine
"bagimsiz
datugmayan ve gizli bir hizip" olugtugunu, iyi niyetli gibi gözü-
kerek üyeleri etkilemeye çahqttklarnu söyler. Rauf Bey'i de Erzincan Me-
busu Sabit Bey'i de Gazi'nin istemedigini bile bile seçmielerdi. Atatürk,
kendisinin Meclis'e soktugu kipilerin bu gekilde bag1msiz davranmas1m
"firkanuz
namma mebusluklan temin edilmig olan birtakunlan..." diye
"yeni
elegtirir. Atatürk'e göre, Meclis, ilk döneminde gizli küçük bir mu-
halefet grubunun igfallerine kapilmak vaziyetine maruz" kalnugtil Fethi
Bey hükümeti çahyatmyordu... Fenahk, bagbakam ve bakanIan Meclis'in
seçmesi usulünde idi. Gazi bu hakikati çoktan görmügtü.201
"kriz
Gazi, kurmay dehaslyla siyasi bir yönetimi" planhyor: Öncehü-
kümet krizi ç1kartlyor, bu krizden yararlanarak Cumhuriyet'i ilan ede-
cek... Ve Meclis'in bagvekil yapmak istemedigi Ismet Paga'yi, Cumhur-
bagkam olarak kendisi bagvekil yapacakto...
Bu plan geregince, 27 Ekim'de Gazi, Bagvekil Fethi Bey'i ve Fevzi
Papa hariç bütün bakanlan istifa ettiriyor. O zaman "bakan"

durumun-
da olan Genelkurmay Bagkam Fevzi Papa istifa etmiyor, çünkü ordu-
nun bagmda bir boeluk meydana gelmemeli.
Ulke bagvekilsiz ve hükümetsiz!
Ve 28 Ekim akgami, Çankaya Kögkü... GaziNutu1c'ta anlatlyor:

Gece olmugtu. Çankaya'ya gitmek üzere Meclis binasm1 terk ederkeñ


koridorda beni beklemekte olan Kemalettin Sami ve Halit papalara tesadüf
ettim... Benimle görügmek için geç vakte kadar orada beklediklerini anla-
ymca algam yemegine gelmelerini Milli Savunma Bakam Kâzim
(Özalp)
Paga'ya teblig ettim. Ismet Papa ile Kâzun Paga'ya ve Fethi (Okyax) Bey'e
de Çankaya'ya benimle beraber gelmelerini söyledim. Çankaya'ya gittigim

200. Doç. Dr.. Ramazan Boyacioglu, "Ataturk'ün Hilafet'le ligili Gärügleri", Atati.irk
Aragtirma Merkezi Dergisi, Mart 1997, sayi 37, sf. 130.
201. Nutuk, sf. 529-530.
429

zaman orada beni görmek üzere gelmig Rize Mebusu Fuat, Afyon Mebusu
Rugen Egref beylere tesadüf ettim. Onlan yemege ahkoydum.
Yemek esnasmda yarm Cumhuriyet ilan edecegiz, dedim.
Tespit ettigim program ve verdigim talimatm uygulamasun görecek-
siniz...

Peki, Ankara'da çok say1da mebus var, Gazi onlarla niye görü§mü-
y ? Yine Gazi anlatlyor:

Efendiler, görüyorsunuz ki Cumhuriyet ilanma karar vermek için An-


kara'da bulunan bütün arkada.plarum davete ve onlarla müzakere ve mü-
nakagaya asla lüzum görmedim. Çünküonlarm zaten ve tabiaten benirn-
le bu hususta hemfikir olduklarma güphe etmiyordum. Hâlbuki o esna-
da Ankara'da bulunmayan bazi zevat, salahiyetleri olmadigt halde, ken-
dilerine haber verilmeden ve görüg ve muvafakatleri ahnmadan Cumhu-
riyet'in ilan edilmig olmasmi largmhk ve ayrilma vesilesi sayd11ar.

"yetkisiz
Ankara'da bulunmayan zevat", bilhassa Meclis Reis Vehili
Rauf Orbay ile TBMM hükümetini temsilen 1stanbul'da bulunan Dr. Ad-
nan'dir! Milli Mücadele'nin ünlü kumandanlarmdan Kâzim Karabekir,
Ali Fuat Papa ve Refet Paga'dir. Ama bunlar hukulsen de yetkisiz degil-
dir, çünkü Meclis'te mebusturlar!
Îstanbul'da olduklari sirada ve haber vermeden Cumhuriyet'i ilan et-
mekle Gazi bunlan Cumhuriyet'in ilam sürecinden dighyor, çünkü bu
isimler muhalif egilimlidir. Diplanmaya tepki gösterdiklerinde "Cumhu-
riyet karg1t1"durumuna dügürülüyorlar.
"hükümet

29 Ekim sabahi Halk Firkas1 grubu toplamyor, krizi" görü-


gülürken hem Meclis'in Jtem partisinin bagkam sifatlyla Gazi sorunu
çözmek için bir saat süfe istiyor, o arada haz1r bulunan milletvekilIe-
riyle görügüyor, gece Îsmet Paga'ya yazdirdigi Anayasa degigikligi hak-
kmda bilgi veriyor, rejimin zaten Cumhuriyet oldugu, gimdi admm ko-
nulacag1 gerçegini anlatiyor. Meclis toplantismda 184 üyenin oybirligiy-
le Anayasa degigikligi yani Cumhuriyet'in llam kabul ediliyor

Efendiler, Meclisçe Cumhuriyet karan 29/30 Ekim 1923 gecesi saat


8.30'da verildi. On beq dakika sonra, yani 8.45'te Reisicumhur seçildi.202

Hazir bulunan 184 üyenin oybirligiyle...


Vilayetlere müjdeleniyor, toplar at11arak, genlikler yapilarak kutlan-
mas11steniyor.
Gazi hem bir devrimi bagarmig, zaten saltanattan kurtulmuy olan re-
jimin admi koymugtur, hem de muhalifleri olan Rauf Bey'e, Karabekir

202. Bkr. Nutuk, sf. 532-54§.


430

ve Ali Fuat pagalar, Adnan Bey gibi isimlere siyasi bir darbe indirmig-
tir. Beg yil sonra okuyacagi.Nutuk'ta bu isimlerin ve liberal Istanbul
basmmm eleytirilmesine tam 21 sayfa ay1racaktir 203

Hilafet kaldmhyor
Darbe üstüne darbe alan muhalefet Gazi'nin gittikçe artan otoritesi-
ni smirlamak için Hilafet'e daha bir yakmla.91yor.
Gazi Papa, yürütme ve yasama yetkilerim, 1stiklâl Mahkemeleri yo-
luyla siyasi yargi gücünü eline alnugttr. Bagkumandanhk yetkisiyle be-
"milli
raber kurtartc1" olarak muazzam bir karizmaya sahiptir. Millet-
vekili adaylarmi kendisi belirliyor. Eskiden beri bu kadar
otorite yo-
unlagmasuun diktatörlüge yol açmasi ihtimalinden kayg11anan libe-
rallerle, sezdikleri devtimlerden ürken muhafgzakârlar, onun otorite-
sini smirlayacak kurumlardan biri olarak Hilafet'i görüyor. Gazi ise
"devrimci"
otoritesini artirarak Batilagma projesini metotlarla uygula-
mak kararmdadir.
Mete Tunçay'm belirttigi gibi, iç siyaset diizeyinde, halifeligin kaldi-
rilmasi, hiç kugkusuz Mustafa Kemal Paga'nm kipisel egemenlige dog-
ru yürümesiyle yakmdan ilgilidir.... Zaten Gazi, Cumhuriyet'i ve devrim-
Ieri kendi kipiligiyle özdeglegtirmigtir.204
Muhalefet ise Gazi'nm "kipisel egemenligini" frenlemeye çahqiyor.
Kemalist yazar Yakup Kadri Karaosmanoglu, "Halifecilik taraftarlarimn
maksadi da, hiç güphe yok ki, muhtemel bir askerî diktatörlüge 'ruha-
ni' bir nüfuzla karg1 koymakti" diye yaz1yor, Rauf Bey'in, "millet

mu-
Radderatmi kendisinden bagka bir kimseye vermeyi nefsine bir zillet
addeder" sözünü örnek olarak veriyor.205
Ancak muhalefetin halifeye yakmlagmasi, Gazi'yi daha da sinirlendi-
riyor, Hilafet'e son verme kararhhänn attinyor.
Lozan'm imzalanmasi ve Cumhuriyet'in ilanmdan sonra siramn Hila-
fet'in kaldmlmasma geldigi bellidir. Hâkimiyet-i Milliye ve Yeni Gün
gibi Gazi'ye bagh basm Hilafet'e hücum etmekte, Tanin gibi liberal,
Tevhid-i Elkdr gibi muhafazakâr Istanbul gazeteleri ise Hilafet'i savun-
maktad1r.
Hilafet'in kaldmlmasi ihtimali dünyaya da yansumptir; Hintli Agå
Han ve Emir Ali, Îsmet Paga'ya mektup yazarak, "Halife'nin geref ve
nüfuzunun Paga'nm düzeyine ç1kanlmasm1" istiyorlar! Mektup 1stanbul
basmmda yaymlaruyor! Hükümet, Aga Han ve Emir Ali'nin ÎngilizÎm-
paratorlugu'na baghhgi sebebiyle bunu bir Ingiliz oyunu olarak görü-

203. Bkz, Nutuk, sf. 541-561.


204. Mete Tunçay, Turkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kuruimasi,
sf. 72.
205. Yakup Kadri, Politikada 45 Yil, sf. 45-46.
431

yor, ÎngilizlerinHilafet'i sahiplendigini belirtiyor.206


ÎngilizIe-
Rauf Bey ise, tam aksine, Hilafet'in kaldmlmasuu Lozan'da
dügünüyor!'
rin istediginive bu istegi Ismet Paga'nm kabul ettigini
konusunda
Hilafet ve muhalefet kavramlari arasmda olugan iligki
Efendi, bütçesinin artinl-
Mustafa Kemal çok duyarlidir. Abdülmecid
göndermek isteymce, Îsmet
mas1 için yaverini Bagvekil Îsmet Paga'ya
1924'te telgraf bagmda
durumu Gazi'ye bildiriyor. Gazi 22 Ocak
a
et Paga'ya talimat veriyor: .

mah-
Halife ve bütün cihan kati olarak bilmek laz1mdir I<i,mevcut ve
de siyase-
fuz olan halife ve halifelik makammm, hakikatte, ne dinen ne
sebebi) yoktur. Türkiye
ten hiçbir mana ve hikmet-i meveudiyeti (varhk
Cumhuriyeti safsatalarla mevcudiyetini, istiklâlini tehlikeye maruz b1ra-
kamaz. Hilafet makami bizce en nihayet tarihî bir hatira olmaktan fazla
nezaket ve safsata
bir ehemmiyeti haiz olamaz... Türkiye Cumhuriyeti'ni
Halife kendinin makammm ne oldupu sarih ola-
kurbani edemeyiz. ve
rak bilmelive bununla iktifa etmelidir. Hükümetçe ciddi, esash tedbirler
almmasmivebilgiverilmesiniricaederim,207

sadakatleri,
206. Aga Han ve Emir All'nin Milli Mucadele'ye verdilderi destek, ingiftere'ye
sf. 75-83.
Hllafet'le ilgillkonugma ve yazilari hakkinda bkz. Mete Tunçay, a.g.e.,
"kanimizm

* Rauf Bey, anilarmda, Ismet Paga'nin Lozan'a "Hilafetçi" olarak gittigini, son

kadar Hilafet'i tutacagimizi" belinen açiklamaler yaptigmi hatirlatlyor. Ayni Is-


damlasina
birdenbire ve bambagkaistikamette, tamamiyla
met Paga, "Lozan'in Ankara'ya dönügünde
Hilafet dugmani kesilivermig... birdenb1re takindigi 'Hilafet dügmanligi' ile Ankara'ya dön-
mügtür!", Gazi'yi de Hilafet'in daha fazia gecikmeden kaldirilmasi için en çok etkileyen Is-
Rauf Bey, Lozan'a giden Türk heyetindeki Hahambag! Haim Naum Efendi'nin
met Paga'dir.
arabuiuculuk yaparak ismet Paga'yi Hilafet'i ilgaya ikna ettigi kanaatindedir. (Fe-
ingilizierle
ridun Kandemir, Hattralari ve Söyleyernedik1eri ile Rauf Orbay, sf. 95-98)
....
Halm Naum Efendi'nin bö le bir rol oynadigina dair belge olmadigi gibi,dönemin muhalif-
içinde Rauf Bey'den bagka böyle bir kanaati ileri suren de yoktur. Riza Nur Lozan'da
leri
ikinci delegedir. Anilarinin Lozan bölumünde Haim Naum'a agir hücumlarda bulunur, "Pis
Yahudileri hiç sevmem" dlye irkçi nefretini ifade eder. Rauf Bey'in iddi-
Yahudi... ben zaten
asina benzer bir
lddiays Riza Ñur bile lleri sürmemigtir, en ufak bir sezgisi olsaydi herhalde
Konferansi'nm Perde
alabildigince mübalagali olarak aniatirdi.( Riza Nur, Lozan Bart;
iddiayiyazarken kasin bir dil kullanmiyar,"anlagi-
Arkasi, sf. 170-L72.) Zaten Rauf Bey de bu
incelerken görecegiz, Ankara'nin Hila-
lan..." diyerek yorum dili kullaniyar. Musul meselesini
yapacaktir. Lozan'da Hilafet Ozerine Ismet
fet'l kaldtrmasi Ingilizier Ozerinde adeta gok etkisi
Paga'yla Ingilizlerin g irli b1r pazarligt olsaydi, Hilafet kaldtrildigindaböyle bir gok yagamaziardi.
"Hilafet dughani" geldigi dogrudur. Ancak bunun
ismet Paga'nin Lozan'a "Hilafetçi" gittigi,
bir anlagma oldugunu dügundürecek bir belge yoktur.
sebebinin ingilizlerle gizli yapmasi
adim adim uygula-
Hilafet'iri kaldLrl m25|Din bir sebebi, Kemalist liderligin zaferden sonra
"Bati'ya yönelmig Türkiye, Avrupa Tûrkiyesi" stratejisinin Lozan sürecinde
maya koydugu
sadece Hllafet gibi teokrasi ve salta-
daha da geligmig olmasidir. Ayrica Mustafa Kemal'in
äzde; görülen bir kuruma degli, devrimci ocoritesini sinirlayacak herhangi bir kuru-
natla
vermesi mürnkün degildi. Zaten 1920'lerin ortalarinda mu-
ma, kuruluga da uzun sure izin
halefet tasfiye edilecek, l927de tûzük degigikligi ile CHP'nin kendi lçlnde de hiyeraryik,
Türk Kadinfar Birligi,
otoriter bir düren kurulacak, 1930'larin baginda laik Türk Ocagi,
Mason Localari da kapatilacaktir.

207. Nutuk, sf. 562-563: ABE, cilt i6, sf. 199.


432

Bagkumandan, Hilafet'i kaldirmak için harekete geçmeden önce ko-


mutanlarla görügecek, ordunun nabzmi tutacaktir.
1924 y11mm 15-20 $ubatgünlerinde Gazi, Izmir'de "Harp Oyunlan" gö-
rünümü altmda komutanlarla bir araya geliyor. Bagvekil Îsmet Papa, Ge-
nelkurmay Bagkam Fevzi Papa, yardimeisi Asim Gündüz Paya ve bütün
ordu komutanlan, Bagkumandan Gazi Paga'am baskanhgmda toplanti
yap1yorlar. Hilafet'in kaldmlmasi için hazir11ktoplantilandir bunlar.208
Toplantida Karabekir yoktur.
Îngilizlertabii büyük merak içindeler; komutanlar neyi görügüyorlar9
Îstanbul'daki Ingiliztemsilcisi Lindsay, 20 $ubat'taLondra'ya yazdig1
raporda diyor ki:

Mustafa Kemal Papa, yeni atdunlar için ordunun desteginden emin ol-
mak istlyor.Halifeyi daha zayrf dügürmeyÏ ve mesela onu Îstanbul'dan çi-
karmay1 dügünüyor olabilir!

Lindsay Halife Abdülmecid Efendi'yi ziyaret etmek istiyor, ama An-


"halifelik
kara konusunda bazi degigikliklerin dügünüldügü qu strada
halifeyi ziyaretinin hog kargilanmayacag1" konusunda onu uyarlyor.
"ha-
Bunun üzerine Lindsay, Hilafet'in kaldmlacagmi tahmin edemiyor,
lifenin Anadolu'ya sürülebilecegini veya Vatikanlagtirilacagim dügünü-
yorlar galiba" diye Londra'ya rapor gönderiyor. Basmm Mustafa Kemal
Paga'yi övdügünü, uma Îsmet hükümetini ise elegtirdigini belirtiyor, ga-
zetelerde çikan yazilardan örnekler veriyor.209
Komutanlar toplantisi 20 Qubat'ta sona eriyor, 27 Subat'taBagvekil Is-
met Papa, Türkiye'nin dig temsilcilikleriile gizli telgraf gönderiyor, Hila-
fet'in kaldmlacagru, Osmanh hanedanmm yurtdigma çikarilacagmi, aym
zamanda Evkaf ve eriye Bakanhgi ile Genelkurmay'm kabineden çika-
r11acagru bildirlyor. Reisicumhur'un 1 Mart'ta Meclis'te yapacag1 konug-
mada bu konuya temas edecegini, Meclis'in birkaç güne kadar kesin ka-
ran verecegini bildiriyor. Tabii çok giali tutulmasuu istiyor.210
Lindsay'in geçen bir hafta içinde bazi bilgiler topladigi anlagihyor.
Ingiliz Temsilcisi, 27 Subattarihinde Londra'ya gönderdigi raporda, Ke-
malist rejimin halifeyi sm1rdigi edecegini ögrendigini belirttikten son
gunlan yaz1yor:

Gizli haber kaynaklarma göre, Îsmet Papa, Îzmir'de pagalarla yap11an


toplantida, Halife'nin simrdigi edilmesinin ve hanedan mülklerimn milli-
legtirilmesinin, Türkiye'nin Panislamizm politikasi izleyecegi yolundaki

208. Nutuk, sf. 563.


ÌngilixBelgelerinde
209. Bkz. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 5, sf. XXV-XXVI, 398-402.

210. Bilat Simgir,


a.g.e., sf. XXVL
433

Îngilizkugkularru azaltacagru ve Îngilizhükümetini Musul meselesinde


yumugatacagru umut ettigini söylemigtir.

Lindsay, raporunun diger bölümlerinde, yeni anayasada (1924Ana-


yasasi) Hilafet'e yer verilmeyecegini, Türkiye'de "laiklik" egiliminin git-
tikçe güçIendigini, Cumhuriyet'in dinî kavramlardan armdmlmakta ol-
gunu,çagdag bir cumhuriyette Seriatmahkemelerine ve din okulla-
a yer olmadigmm söylendigini anlatiyor.211

Batihlagma faktörü
Burada konumuz balommdan önemli olan, ismet Paga'nm sözlerin-
deki Bati faktörüdür. Gerçekten, Hilafet sadece çagdaglagma ve Kema-
list otoriteyi tahkim etme amac1yla degil, aym zamanda "Batt'ya yönel-
me", Batt'da, özellikle Ingiltere'de iyi bir izlenim birakma gibi diploma-
tik amaçlarla. da kaldirilrugtir. Lozan'dan sonraki Musul sürecinde 1s-
met Paga'nm umudu gerçeklegmeyecek, hatta tersi olacaktir. Ama Ke-
malist Türkiye'nin kesin bir kararla Batt'ya yöneldiginin en önemli gös-
tergelerinden biri Hilafet'in kaldmlmasi olacaktir.
Gazi, Îsmet Paga'nm dig temsilciliklere haber verdigi 1 Mart 1924
günlü yasama dönemini aç1g konugmasmda Hilafet'ten bahsetmeye-
"tenezzül "asrm
cek, belki de, kendi deyimiyle etmeyecek", fakat icap-
larma uygun olmayan baglardan bir an evvel kurtulmak" geregini vur-
gulayarak bunun igaretini verecektir. Aynca medeni hukuk alanmda
"medeniyet
yolu"nun izlenecegini belirtecektir.212
Gazi'nin bu konugmasmm ertesi günü, 2 Mart'ta Halk Firkasi Hila-
fet'in kaldmlmasma ve Osmanh hanedamnm yurtdigma gönderilmesi-
ne karar veriyor. 3 Mart'ta Meclis'te görügülerek kanunlagtirihyor.213
Bu görügmelerde hükümet adma konugan Bagvekil lsmet Paga, Hila-
fet'in kaldinlmastyla "Islamiyet'in muhafaza ve tamamen icrasmda hiç-
bir eksiklik olmayacaka..." diyor. Milli Mücadele'ain hangi amaÇlarla
"yeniden"
yapildigmi da tammhyor:

Güya Istiklâ1Savagi esnasmdaki mücahedeler'Hilafet makamim kur-


taracag1z, gunu yapacag1z, bunu yapacag1z' diye bir tegvikle yap11mig...
Arkadaylar, Anadolu'nun bütün ovalanm doldurdugumuz henüz göz-
leri açik yatan gehitler için bundan büyük hürmetsizlik olamaz... Millet-
ler mukaddes mefkûreler için, mukaddes hakikatler için toplamrlar, mu-
kaddes gayeler için yürür... Biz Hilafet makamma istinaden herhangi bir

21 I. Bilal $imgir,
a.g.e., sf. 406-407.
212. ABE, cilt I6, sf. 228-229.
213. Bkr. Ayge Hür, "Halifeligin Kaldirdmasi", Topiumsal Tarih, sayi 48, Nisan 2006, sf.
14-23.
434

kuvvet almadik, bilakis kötü tesirlerini gördük. Halife bütün nüfuzuyla,


vasitalariyla milletin mevcudiyeti aleyhine çahgti...214

Hilafet'in kaldinlmasi görügmelerinde akademik bakimdan en de-


erli konugmay1, Adliye Vekili Seyyid Bey yapruptir. Îlmî konugmas1yla
muhafazakârlarm birçogunu Hilafet'in kaldinlmasma ikna eden odur.
Bugün bile ilmi degerini koruyan konu.gmasmda, hukuk ve filch profe-
sörii Seyyid Bey, Islam'da dinî ve siyasi otoritelerin aynlabilecegini, Hi-
lafet'in fetva makam1, yani dinen dogrulan, yanhglan anlatan itikadi
bir merci degil, siyasi bir makam oldugunu anlatmigtir.21s
Maalesef Seyyid Bey, Hilafet kaldirildiktan hemen sonra, haz1rlana-
cak medeni kanunun nasil olmasi gerektigi konusundaki görüg farla
yüzünden, bakanhktan uzaklagtirilnug, 25 Mart'ta milletvekilliginden
istifa etmig sayllmig, bir yil sonra da vefat etm tir. Kegke eserler b1ra-
kabilseydi.
"3

Mart 1924 Kanunlan" Hilafet'le birlikte Evkaf ve SeriyeVekâle-


ti'ni de kaldirdi, kurulan Diyanet 1pleriBakanhgi'na 30 Mart'ta meghur
"3
"Anadolu fetvasi"mn öncü ismi Rifat Börekçi Hoca atanacaktir. Mart
Kanunlan" ile Genelkurmay da Bakanlik olmaktan çikan1di, Bat1'daki
gibi "Bagkanhk" haline getirildi.
Kemalist rejimin en önemli devrimlerinden biri olan Tevhid-i Tedri-
sat Kanunu da 3 Mart'ta.çikanld1; bütün egitim kurumlan Milli Egitim
Bakanhil'na bagland1, egitim standart ve homojen hale getirildi, med-
reseler kapatild1216
Bir süre sonra dinî egitim tümüyle yasaklanacak, llahiyat Fakültesi
de kapatilacaktir.
Hilafet'in kaldmlmasmdan kisa bir süre önce Gazi'ye Hilafet'i kendi
üstüne almas1 önerilmigtir. Öneren,K1zilay adma Hint Müslümanlarm-
dan yardun toplamaya gönderilen Antalya Mebusu Rasih (Kaplan) Ho-
ca'dir. Telgrafmda, bütün Müslüman milletler tarafmdan Hilafet'in
"Türklerin mukaddes ve münakaga kabul etmez bir sifatt olarak görül-
dügünü" belirterëk, halifeligin Meclis'in manevi çahsmda kesin olarak -

muhafaza edilmesini ve Gazi'nin pahsmda temsil edilmesini tavsiye


ediyor. Hilafet'in kaldirilacagma dair son haberlerin Kizilay heyeti i i

dönmeye mecbur biraktignu belirtiyordu. Gazi elbette bu öneriyi kabul


etmeyecek, ama Hindistan'daki Hilafet Komitesi'nin liderleriyle Mi-

214. ismet inönü'nün TBMM'deki Konugmalari, l. cilt, l920-l938, TBMM Kultûr


Sanatve Yaym Kuruiu, Ankara, 1992, sf.l71-l72.
215. Seyyid Bey'in bu çok önemli ve bilgince konugmasmin tam metni, orijinal ve sadeleg-
tirilmig diliyle bkz. Kemalettin Nomer, geriat, Hilafet, Cumhuriyet, Laiklik, Bogaziçi
Yaymlari, Istanbul, 1996.
216. Skz. Prof. Reµt Genç, Türkiye'yi Laiklegtiren Yasalar, Ataturk Aragarma Mer-
kezi, Ankara, 1998. Kitapta Seyyid Bey'in konugma metni de vardir.
435

sir'daki Müslüman liderlere telgraf çekerek Hilafet'in zaten cumhuriyet


ve hükümet demek oldugunu, tarihte Müslümanlar arasmda rekabet ve
nifaka yol açtigmi, Müslüman milletler arasmdaki manevi ve hakiki ba-
gmHilafet degil Kuran'daki
"innemel
mü'minune ihvetün" (müminler
ancak kardeytir) ayeti olduguru belirtiyor.217
Daha önce, Hilafet'i kendisinin üstlenmesini öneren Seyyid Bey'e de
vermigti:
eqcevabi
Tenezzül etmem!218

Gazi, Hilafet'le birlikte Rum ve Ermeni patrikhanelerini ve Musevi


Hahambagihgi'm da kaldirmak karanndadir. ÖzellikleLozan'da yurtdi-
yma çikarmaya muvaffak olamadigi Fener Rum Partrikhanesi'ni
"ilga"
mutla-
ka Hilafet'le birlikte etmeyi dügünüyor. 4 May1s 1924'te New York
Hemld muhabirine verdigi demeçte bunu anlatiyor. Hilafet'in ve pat-
rikhanelerin imtiyazlarindan çok zarar görüldügünü, patrikhane yüzün-
den Rusya ve Avrupahlarm iç kangtigim, kiliselerin egitimde
igÌerimize
Türk lisanru ihmal ettinini anlatiyor ve böyle bir.durumda ingiltere,
Fransa, Amerika ne yapardi diye soruyor,219
Gazi'nin bu mülakati, Türk basmmda da çiktiktan dört gün sonra
"tümüyle

AEda yaymlanan bir açiklama ile yalanlanmig, mülakatm uy-


durma" oldugu ifade edilmigtir. Lozan'da yerinde kalmasi kabul edilen
Fener Rum Patrikhanesi'ni, aynca Ermeni Patrikhanesi ile Musevi Ha-
hambay1hii'm da kapatmay1 dügündügünü söylemesine Bati'dan tepki-
ler gelmesi veya Lozan'a aylon oldugu yolunda Digigleri'nin uyarmas1
ihtiyact duyuldugunu tahmin ediyorum.'
"yalanlama"
üzerine
Hilafet'in kaldinlmaslyla, yeni Türkiye'nin laik ve Batih olacagi ke-
'
sinlegmigtir.
Erik Zürcher'e göre, 1923-1925 dönemi yeni Türkiye tarihinin en
önemli, en radikal desigim dönemidir. 1925'te çikan SeyhSaid Isyam ile

217. ABE, cilt 16, sf.236.


218. Mahmut Esat Borkurt, Atatürk ihtilali,sf. 186.
219. Bkz. ADS, III,sf. 101-102; ABE, cilt 4, sf.225-226.
*
Gazi'nin Hilafet gibi patrikhaneleri de kapatmayi dugüpdugunü söyledigi bu mülakat, In-
kilapTarihl Enstitusu ve Atatürk Aragtirma Kurumu gibi resmT kurumlarca sahih kabul edile-
rek "Atatürk'ün Söylev ve DemeçIeri" adli derlemeye alinmig, Prof. §erafettin Turan
da "Atatürk'te Konular Ansildopedisi"nde bu malakata yer vermigtir. Titiz bir akade-
mik çaligmaylayayinlanmakta olan Atatürk'ün Bütün Eserleri'ne de alinmittir. Prof. Ne-
jat Kaymaz'a göre, Atatürk yayinlanmamasi kaydiyla muhabire içirii däkmus, istanbulgazete-
"1çini
leri de ondan duyarak yazmig olabilir. Yabanci blr gazeteye däkmeki' yerine, bu mula-
kati vererek Bati'nin tepkisini ölçmek istemi§ otamaz mi? Ayrica, mülakat üç Türk gazetesin-
"kulaktan
de de ayni gün yayinlandigi için duyma" alma ihtimall zaylftir. Gazi'nin böylesine
"kulaktan
mühim bir mülakatini duyarak" yayinlamalan da urak bir ihtimaldir. Dogu Perin-
çek'e gäre, Ataturk bu mülakati vermi§, fakat Lozan hakumleri açisindan sakincali oldugu
için tekzip edilmig olabilir bu izah daha mantiklidir. (ABE, cilt 16,sf. 255, dn.)
436

bütün Türkiye'de uygulamaya konulan TaWi Sükûn Kanunu'nun verdi-


gi s11ayönetimden öte yetkilerle isyan bastmldig1 gibi bütün muhalefet
de susturuldu, muhalif kadrolar siyaseten tasflye edildi. Bu dönem, Ah-
"1925
met Emin Yalman'm belirttigi gibi, ile 1936 arasmda memlekette
gerçek manas1ylatek bir gazete bile kalmamasma yol açtt."220
Hilafet'i kaldiran Kemalist Türkiye'nin önünde üç çetin dig politika
sorunu vardir: Musul meselesi... Bogazlar'da egemenligimize konalan
lositlamalar... Ve Hatay...
1çeride kurulan "Tek Adam" rejimi bagka bir kitabmuzm konusunu
olugturacagmdan, dig politikayl izlemeye devam edelim.

220. Ahmet Emin Yalman'dan aktaran Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek
Parti Yönetiminin Kurulmasi, sf. 89,
Musul... Bir Kaybm Hikâyesi

Musul vilayeti Türkiye devletinin milli smin dahilindedir; buralarm


anavatandan kopanhp guna buna hediye etmek hakla hiç kimseye ait
olamaz. Milletler Cemiyeti ile bu meselenin münasebeti yoktur.1

Mustafa Kemal, 30 Ocak 1923

Misak-i Milli gu hat, bu hat diye hiçbir gekilde hudut çizmemigtir. O


hududu çizen gey milletin menfaati ve yüce heyetinizin balagmdaki isa-
bettir. Yoksa bu haritasi mevcut bir smir yoktur...2

Mustafa Kemal, 27 $ùbat1923

Kuzey Irak'ta Kürt hükümeti?


Gazi Papa izmit'te gazetecilerle konuquyor. Tarih 17 Ocak 1923; Lo-
zan görügmelerinin kesilmesinden on gün önce... "Musul vilayeti milli
suurlanmiz dahilindedir" diyor. Bundan bagka, Musul iki açidan daha
son derece önemlidir. Gazi'den dinliyoruz:

Musul bizim için çok laymetlidir, birincisi, civarmda nihayetsia servet


teykil eden petrol kaynaklari vardir ..

Musul'u çok önemli yapan diger faktör, Türkiye'nin güvenligiyle ilgi-


lidir·

Ingilizler orada bir Kürt hükümeti teykil etmek istiyorlar. Bunu yap-
tiklari takdirde bu fikir bizim hududumuz dahilindeki Kürtlere de sira-
yet edebilir. Bu fikre mani olmak üzere smin güneyden geçirmek la-
zimdir...

Peki, Lozan'da Musul'u alamazsak ne olacak? Savagacak nuy1z? Gazi


sözlerine devam ediyor:

I. Atatürk'ün Bütün Eserleri, (ABE) cilt 15, sf. 44.


2. Kâtim Õztürk,Türk Parlamento Tarihi, TBMM -
II. Dönem, cilt I, sf. 47.
i
438

Bununla beraber Musul'u almamakla savaga devam nu edecegiz? Hat-


ta sizlere soruyorum: Her gey oldu bitti ivÏusuliçin harbe devam makul
bir gey midir?..3

Demek ki, Musul'un kaybi, bir vatan parçasmm kaybi demek olacaktir
Petrol gibi bir servetin kayb1 demek olacaktir.
Îngilizler veya bagkalari yahut Kürtlerin kendileri, Kuzey Irak'ta bir
Kürt hükümeti kurduklari takdirde bu fikir bizim smirlarimiz içindeki
Kürtlere sirayet edebilecektir...

Bununla beraber Musul için harbe devam makul bir gey midir?

Bu konuda Lozan'da izlenecek strateji hakkmda önceden hazirlanan


"Talimat"m 2. maddesi göyledir:

Irak smiri: Süleymaniye, Kerkük ve Musul livalan istenecek, konfe-


ransta bagka bir durum ortaya çikarsa hükümetten talimat almacak.

Talimat'm bu maddesinde de belli bir esneme pay1 oldugu açik. Lo-


ettigi
zan için, Gazi, Bagvekil Rauf Bey, Fevzi ve Ismet pagalarm tespit
"kesin"
"Talimat"ta, Baskm Oran'm dikkat çektigi gibi iki emir vardir:

Dogu smm: "Ermeni yurdu" säz konusu olamaz, olursa görügmeler


kesilir.
Kapitülasyonlar: Kabul edilemez, gerekirse görügmeler kesilird

Musul fevkalade önemli oldugu halde neden bäyle kesin talimat


verilmemig de belli bir esneme pay1 önceden kabul edilerek Lozan'a
gidilmigti?
ÇünküMusul askerî balamdan ingilizlerin iggali altmdadir. 1918 yi-
Imda, yöredeki 6. Ordu Komutam Ali ihsan (Sabis) Paga'nm bütün di-
renig ve gayretine ragmen, Ingilizler, Mondros Mütarekesi'nin hüküm-
lerini de çigneyerek, Musul'u iggal etmigler, Ali ihsan Papa cephane,
mühimmat ve erzakm bir losmm1 Anadolu'ya kaç1rabilmig, bir losnu
Ingilizlerin eline geçmigd.5
Musul diplomasi ile ahnamazsa, tek seçenek, oradaki Ingilizle le
çarpigarak almaktar! Igte bundan dolayi Gazi "Musul için harbe dev

1. An inan,Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ûn 1923-Eskigehir-izmit Konugmalari,


sf. 45.
4. Baskin Oran, Turk Dig Politikast, ciit I, sf. 2l7-2l8,
5. Atatürk Nutuk'ta siyaseten muhalif olan Ali IhsanPaga'yi elegtirirken agir bir dille suç-
tartigmali-
luyor, Musul'un kaybinin asil sorumiusu olarak gösteriyar (sf.443-446). Konu
dir. Prof. Oke'ye gäre,
"ärs
ile çekiç arasinda kalan Ali ihsan Paga'mn kusurunun, Ata-
turk'ün suçiadigi ölçüde olmadigi ania§illyor." Musul'un 1918 Kasirn'inda Ingilizlerceiggali
hakkinda bkr. Mim Kemal Öke, Belgelerie Türk-ingiliz lligkilerinde Musul ve Kür-
distan Sorunu, Türk Kultürünü Aragtirma Enstitosu Yayini, Ankara, 1992, sf. 9-12.
439

makul bir gey mi?" diyor, makul olmadigmi belirtiyor.


Musul meselesi bugünkü Kürt ve Kuzey Irak sorunlar1mn köklerini
avilamak bakumndan son derece önemlidir. Aym zamanda, milli siyase-
tin gerektirdigi, ama askerî açidan ciddi risklerin bulundugu durumlar-
da Mustafa Kemal'in nasil politik" siyaset güttügünü, esnek dav-
"reel

randigmi göstermek bakimmdan son derece önemlidir.


Musul'u kaybetmenin bir vatan topragmi kaybetmek ve bir de stra-
bakimdan Güneydogu Anadolu'yu riske atmak olacagim bütün
'ik

t
Muli Mücadele kadrosu biliyordu.
Lozan'a gidecek Ismet Papa heyetinin nasil bir siyaset izlemesi ge-
rektini konusunun tartigildiŠl Meclis'in 2 Kasun'daki gizli oturumunda
Bitlis Mebusu Yusuf Ziya Bey diyor ki:

Misak-1 Milli hudutlan dahilinde olan Kerkük, Musul ve Süleymaniye


ta Hanakin'e kadar bu yerler, dogu vilayetlerimizin aynlmaz parçalandir
Bunlan ay1rmak, dogu vilayetlerimizde bir nifak ve anlagmazhk uyandir-
maktadir. $arkvilayetlerimizi Musul'dan, Kerkük'ten ayirmak onlan felç
etmektir. Hem fe1ç etmektir, hem dogu vilayetlerimizin huzur ve sükûne-
tini yok etmektir!

Yusuf Ziya Bey, Meclis kürsüsünden, Lozan'a gidecek heyetimize iki


ricasuu iletiyor:

Suriye'de kalan kurtarm... Bu vatanm eczasi, en mülumparça-


yerleri

si olan Kerkük, Süleymaniye ve Musul'u unutmaym...

Meclis'te söz alan diger mebuslar da aym geyleri ifade ediyor?


Musul vilayeti, ilçeleylyle beraber, vatanm bir parçasidir; biralanak
Dogu Anadolu'yu tehliReye atar. Lozan öncesi herkesin kabul ettigi gö-
rüg budur. Simdi"Lozan Telgraflan"m esas alarak Lozan'daki görügme-
leri izleyelim:
2 Kasun 1923: Ismet Paqa Lord Curzon'la görügüyor, "Musul vilaye-
tmi istiyoruz" diyor. Buna reddeden Curzon, Türklerin Kurtulug Sava-
gi'nda Yunanhlan yendigini, Îngilizleri yenmedigini, Ingilizlerin Birmci
Cihan Harbi'nin galibi oldugunu söylüyor! Musul'u Birinci Cihan Har-
haklo"yla aldiklanm ima ediyor. Ciddi tartigma oluyor. Is-
"lchç
bi'nde
met Papa, Musul petrollerine bizim de ihtlyacumz oldugunu belirtiyor,
Curzon küçük bir pay vermenin görügülebilecegini söylüyor. Ismet Pa-
ga, Musul meselesinin kamuoyuna açik.olarak Komisyon'da degil, Tür-

6. Doç. Dr. Mustafa Budak, idealden Gerçege, Misak-a Milli'den Lozan'a Dig Politi-
ka, Küre Yayinlari, 2002, sf. 297. Irak ve Suriye sinirlari hakkinda Yusuf Ziya Bey'den bagka,
Rize Mebusu Ziya Hurgit, lzmit Mebusu Sirri, Mardin Mebusu Necip, Bolu Mebusu Tunali
Hilmi, Antep Mebusu Ali Cenani ve Yasin beylerin konugmalari için bkr. sf. 292-299.
440

kiye ile Îngiltere arasmda ikili olarak görügülmesini istiyor, "fakat


bu
arada diger esas meseleleri, Bogazlar meselesini, kapitülasyonlar1,
azmhklar meselesini halledelim" diye ekliyorf
Bundan maksadi, Musul meselesini gärügürken öteki sorunlardan
kopmamak, al-ver pazarhldarmi elden kaç1rmamaktir Kapitülasyonlar
ve borçlar konusunda Ingiftere'yi yumugatmak için Musul meselesinde
tavizler verildigini görecegiz.
Îsmet Paga'nm Curzon'a Musul meselesini ikili görügmelerde ele al-
may1 teklif etmesinin ciddi bir diplomatik hata oldugunu, Curzon'a ini
siyatif kazandirdigim belirten tarihçiler vardir; bunlari agagida görece-
giz.Musul meselesi sekiz hafta süreyle ikili olarak görügülecek, sonra
Curzon'un istegiyle Komisyon'da kamuoyuna, Ùasmaaç1k olarak görü-
gülmeye geçilecektir.
8 Arahk 1922: Îngiliz Digigleri Müstegari ve dampmanlari Ismet
Paga'ya geliyor. Îngilizler ilk defa Kuzey Irak'fan Türkiye'ye toprak
vermeyi öneriyor! Buna göre, Kürtlerin yagadigi daghk yerleri, Hakkâ-
ri'den apaglya, Irak'm dogusunda, Iran'm batismda bulunan, Süleyma-
niye'yi içine alan daghk araziyi Türkiye'ye veriyorlar, çünkü daglarda
petrol yok! Araplarm bulundugu, aynca Kerkük'ün de yer aldigi düz-
lük ve petrolce zengin araziyi kendileri ahyorlar. Gerekçe olarak,
"Araplar müttefikimizdir, söz verdik, onlan birakamay1z" diyorlar! Ya-
kmda Lozan'a gelecek olan Ìngiliz Bagdat valisinin Kuzey Irak'taki et-
nik dag1hma iligkin bilgiler gösterecegini, tekrar görügebileceklerini
söylüyorlar.8
Bu görügme, Íngilizlerin Musul meselesinde Türkiye'ye toprak tavizi
verebilecegini gösteren bir olaydir. Türkiye'nin bu segenegi iyi deger-
lendiremedigine iligkin eleptirileri apag1da göreceniz.
"kesin-
11 Arahk 1922: Inönü Musul meselesini açtigmda Curzon
likle" reddedlyor, Londra'dan kesin talimat aldigmi söylüyor. Inönü ay-
m sertlikle cevap veriyor. Curzon, Londra'ya gönderdigi raporda,. "Is-
met, Musul'suz Ankara'ya asla dönemem dedi" diye belirtiyor.
"esas
Ismet Papa, aym gün Ankara'ya çektigi telgrafta meselelerin
hepsinde" tikanma oldugunu bildiriyor, "Musuligi agirdir" diyor.9
15 Arahk 1922: Curzon'un azmhklar konusunda Türkiye'ye bas
"birakip
yapmak için giderim" tehditlerini savurdugu günlerden biri...
"hususi
Curzon Ismet Paga'ya bir mektup" gönderiyor, Îngiltere'nin
mandaterlikle görevli oldugu bir topraël terk edemeyecegird yaz1yor,
"Ingilizhükümeti Musul vilayetini iade etmeyi tasavvur edemez" diyor.
24 Arahk 1922: Ismet Papa Ankara'ya yazdigi telgrafta, "Musul me-

7. Bilal §imgir,Lozan Teigrafiari, 1,sf. I36- I37.


8. Bilal Simgir,
a.g.e., sf. IB3.
-202.

9. Bilal §imgir,
a.g.e., sf. |97-198, 20 f
441

selesinin Îngilizlerle aramizda aynca müzakere ve halledilmesi zemi-


ninde devam ediyoruz" diyor.
Bu ifade tansiyonda bir dügme oldugunu dügündürecek niteliktedir.
Ismet Paya aym telgrafmda, Suriye hududu konusunda, yani Hatay
íçin bir talepte bulunmayacagru bildiriyor. Fransizlarla zaten 20 Ekim
1921'de "Ankara Îtilafnamesi" imzalanmig, Hatay hariç bugünkü smir-
lar çizilmigti. Îsmet Papa smirda Türkiye lehine degigiklikler yap11mas1-
n istemekten neden vazgeçtigini anlatiyor Fransa'dan Suriye hudu-
ddada degigiklik istemek, Musul meselesini görügürken, karg1 cepheyi
genigletmekten bagka bir ige yaramaz, konferans bir sonuca varilma-
dan dag1hrsa veya harp ç1karsa Fransizlan aleyhimize itmig oluruz...10
3 Ocak 1923: Bagvekil Rauf Bey, Ismet Paga'ya telgraf çekiyor:
"Fevzi Papa Hazretleri, Musul'u herhangi gartlar ile olursa olsun idare-
miz altma geçmesi laz1m geldigi mütalaasmdadir. Bilgi için."
Dikkat, Rauf Bey hükümetin ve Gazi'nin aym görügte olduguna dair
"bilgí

bir ifade kullanruyor. Fevzi Paga'mn sözlerini de için" (beray-1


malumat) iletiyor.11
4 Ocak 1923: Lozan'daki Musul görügmelerinde önemli bir geligme-
yi Ismet Papa Bagvekil Rauf Bey'e bildiriyor Ingilizler,Musul iginin ge-
nel bang görügmelerinden ayrilarak aynca iki devlet arasmda bir me-
sele yap11masim tercih ediyorlar.12
O gekilde geligecek, Lozan Antla.ymasi'nda Irak smin aç1k birakila-
cak, Türkiye ile Îngiltere'nin görügerek bir çözüme varmasi, olmazsa,
meselenin Milletler Cemiyeti'ne intikal etmesi hükmü kabul edilecek-
tir. Musul'un kaybma dair ilk ve önemli igaret budur.
6 Ocak 1923: Musul meselesinde yine önemli bir gün... Lord Cur-
zon yine müsteganm Îsmet Paga'ya gönderiyor, Türkiye'ye taviz öneri-
yor, Musul gehri Ìngiliz-gap tarafmda kalacak, ama Türkiye'ye Irak'm
dogusunda daghk "Kürdistan arazisi" ve petrolden hisse verilecek...
Papa, Curzon'un bu teklifmi reddediyor, "Musul bizim için vatan mese-
lesi, sizin için petrol meselesidir" diyor. Musul'un Türkiye'ye verilmesi-
ni istiyor, buna kargihk Ingiltere'ye petrol imtiyazi vermeyi öneriyor,
Curzon kabul etmiyor. Îsmet Paga'mn telgraftnda gu not var

Curzon; acismi yarm Düyunu Umumiye Komisyonu'nda çikaracak!13

Çokluuluslararasi iligkiler böyledir; gok tarafh al-ver kavgalan, pa-


zarhklar olur.

10. Bilal §1mgir,a.g.e.,


1,sf. 275.
I I. Bilal Simgir,
a.g.e., I, sf. 317.
12. Bilal $1mgir,
a.g.e., I, sf. 328.
13. Bilal §imgir,
a.g.e., I, sf. 338-339.
442

Îsmet Papa Musul'u ahp petrolü vermeyi, Curzon'u atlayarak dogru-


dan Londra'da denemek istiyor! Riza Nur kargi ç11ayor, ama Îsmet Pa-
ga, Ankara'ya da bilgi vererek bunu deniyor. Türk heyetinde bulunan
Muhtar (Çilli)ve Mustafa Seref (Özkan)
beyleri Curzon'dan habersiz
olarak Londra'ya gänderiyor. IngilizBagbakam Bonnar Law'a bu öneri-
yi yapmalar1 için... Fakat Îngiliz Bagkam ile görügemiyorlar. Elbette
Londra durumu Curzon'a bildiriyor ve Curzon küplere biniyor! Îsmet
Paga'ya "Ingilizhükümeti adma konugacak tek yetkili benim!" diyor. Is-
"iktisadi "siyasi
met Papa da bunun bir tegebbüs" oldugunu, tegebbüs"
olmadigun söylüyor. Prof. Armaoglu'nun belirttigi gibi, Ismet Paga'mn
bu petrol kozu da yürümüyor, yürümedigi gibi, Lord Curzon'u Türkiye
aleyhine yeni metotlara yöneltmig görünüyor:14
"yeni
Bu metot" Musul Meselesi'ni Lozan sürecinden ayumak, Tür-
kiye ile Ingiltere arasmda ileride yapilacak görügmelere b1raktirmaktir!
Maalesef Ismet Papa bunu kabul edecektir.
14 Ocak 1923: Îsmet Paga Ankara'ya telgraf çekiyor: Musul mesele-
sini bang görügmelerinden ay1rarak, Türkiye ile Îngiltere arasmda ayn-
ca görügülmesi fikri gittikçe yaygmlaç1yor...
20 Ocak 1923: Curzon, Îsmet Paga'ya gönderdigi mektupta, ikili gö-
rügmelerden bir sonuç ç1kmadigmi, artik Komisyon'da kamuya aç1k
olarak görügmeye karar verdigini, Türk heyetinin gelecek sah günü Ko-
misyon'da Irak ve Suriye hudutlan konusundaki görüglerini almak üze-
re hazirlanmasmi haber verlyor. Îsmet Papa kabul ediyor, Komisyon'da
Musul'u neden istedigimizi anlatacairu, ama Suriye hududunu söz ko-
nusu etmeyecegini bildiriyor.15
22 Ocak 1923: Ismet Papa, Bagvekil Rauf Bey'e telgraf gönderiyor:
"Ingilizlerleikili görügmelerden sonuç almamamigtir, Komisyon'da Mu-
sul için kamuya aç1k tartigmalar olacaktir. Îngilizler Musul meselesinin
hakeme havalesini isteyecekler gibi görünüyor. Ben cevaben Musul'da
plebisit yap11masuu isteyecegim; bu konunun anlagildigun ve cevabim-
z1 acele bildirin... Fransizlarla yapilnug Ankara Îtilafnamesi'ni geçerli
sayarak bütün kuvvetimizi Musul konusuna yöneltecegiz.'
Ankara'mn cevabt "Plebisit meselesi Bakanlar Kurulu'nda görügül-
dü. Bir plebisitte oylarm ortaya çikmas1 için yalmz iggal kuvvetlerin'n
'
degil, oradaki teykilatmm da tahliye edilerek geçici bir idarenin ku
masi ve Hafik'a kadar olan bölgenin mügtereken iggali ile referandum
yapilmasi lüzumuna kanaat hâsil oldu."16
Îngiliz delegasyonu, Musul meselesinin kamuya açik olarak Komis-
yon'da görügülecegini bildiren Curzon'un mektubunu basmaveriyor.

14. Fahir Armaoglu, "Lozan Konferansi ve Musul Sorunu", Misak-i Milli ve Türk Dry
a.g.e., I, sf. 339.
Politikasmda Musul, sf. 125-l26, Bilal -Simgir,
15. Bilal §imgir,a.g.e., sf. 411-412.

a.g.e., 1, sf. 427.


16. Bilal Simgir,
443

23 Ocak 1923: Beklenen Sah günü... Musul meselesinde tarihi gün¡


Komisyon'un sabah oturumu saat 11.00'de baghyor, 14.10'a kadar de-
vam ediyor. Îsmet Paga'nm konugmas1
basih metin olarak 11 sayfa tu-
sinir savaçL.. Ko-
tuyor. Curzon'unki de o uzunlukta... Tam bir söz ve
nugmalarm içerigine girmeden önce, Ismet Paga'nm bu defa Bagvekil
Rauf Bey'e degil, "Gazi Mustafa Kemal Papa Hazretlerine" çektigi telg-
raftan birkaç cümle:

Bugün son derece buhranh oldu. Curzon bütün vasitalarim bütün gün
kullandi. Musul'un siyasi muharebe günüdür... Biliniz ki çok yorgunum.
Üç.gece uyumadun. Bugünkü Musul çarpigmasuu dügündüm... Curzon
büyük ve sürekli tertipler ve tehditler yaptl. Çokyoruldum. Benim güzel
Gazi Sef'imbeni bu kadar imtihana niçin feda ettin... Selam, selam! Acep
seni tekrar görecek miyim...

.
Bu sözler Musul muharebesinin hakikaten ne kadar çetin geçtigini
gösteriyor.
Ismet Papa galip çiktigmi dügünüyor. Gazi'ye gönderdigi telgrafta
Curzon'u gerilettigini söylüyor; Curzon'un gizli projesi, Lozan'da görü-
hallet-
gülen genel hang projesini pazarhga koymadan önce Musul'u
mekti, Ismet Papa bunu önlemeyi bagarmig ve dünya kamuoyu karg1-
smda Curzon'u Musul yüzünden barigi tehdit etmekle suçlayarak ona
geri ad1mattirmigti! Îsmet Papa Gazi'ye telgrafmda "Belki de zafer gü-
nüdür" diye yazlyordu."
Hâlbuki öyle degildi, birazdan görecegiz.
Bu konuda Ismet Paga'ya tarihçilerin yötelttigi bir elegtiri vardir: Kon-
yerine
ferans ilk açildiginda Musul için Curzon'la ikili görügme istemek
Komisyon'da kamuoyuna açik olarak tartigmak suretiyle daha igin bagm-

da dünyanm gäzünde Musul yüzünden barigi tehdit


'itgiliz'i
eder göster-
mek" daha lyi olmaz m1ydi? Bu elegtiriyi apag1da ele almacaktir
24 Ocak 1923: Komisyou'daki görügmelerde Curzon, Musul soru-
istiyor, Curzon'un asil takti-
nunun Milletler Cemiyeti'ne götürülmesini
i budur. Bunu ismet Paga'ya kabul ettirmek için, Milletler Cemiye-
ti'nin itibariyle tarafs1z hükümetlerden olugtugunu", Türk-
"çogunlugu

lerin haklanm orada mükemmelen müdafaa edebilecegini söylüyor.


Türklerin Musul'a yürümek için aske1î hazirhk yaptigim, bunun dünya
kabul etmese de
barigmi tehdit edecegini ileri süren Curzon, Türkler
Ingiltere'nin MC'yi toplantiya çagiracagnu belirtlyor! Îsmet Papa Anka-
ra'ya telgrafmda "Bu ihtimale kargi hazirlammamiz lazimdir" diyor, hü-
kümetin görügünü soruyor.
27 Ocak 1923: Ismet Papa Ankara'ya gönderdigi telgrafta ilk defa
"Musul'dan feragat" kavramuu kullamyor; aynen göyle:

a.g.e., I, sf. 428-429.


I 7. Bilal §imgir,
444

$imdihalledilecek
gudur· Konferansa ara vererek Ankara'ya gehnek
ve vaziyeti Musul'dan feragatle baglayarak yeni bir bang imkâm aramak-
tan hangisi uygundur? Ben Musul'dan feragat göstererek-sulh aramak
fikrindeyim...

Telgrafta, diger delegeler RIza Nur ve Hasan (Saka) beylerin de gö-


rügleri yer ahyor. Riza Nur diyor ki:

Musul memleketin geligmesi için pek elzem olan petrolleri ile bize
pek laz1md2r. Keza, elden ç1kmasi ise baginuza bir Kürdistan belasi ç1kar-
mak demektir ki, bizi bögrümüzden vurur!

Evet, aym endige ya da öngörü! Kuzey Irak Türkiye'yi bögründen vu-


rabilir!
Riza Nur, Curzon'un blöf yaptigru, henüz "TÀ1sul'dan
feragat"i dü-
günmek için erken oldugunu söylüyor.
Hasan Saka ise "Sulh için fedakârhk gayet mühim ve nazik bir mese-
ledir, buna gahsen karar veremiyorum" diyor.18
Bagvekil Rauf Bey, 31 Ocak'ta yazacagi cevapta "Musul'u Milletler
Cemiyeti'ne terk katiyen uygun degildir" diyecektir.
Îsmet Papa bu talimata ragmen Milletler Cemiyeti'ne gitmeyi kabul
edecektir!
28 Ocak 1923: Bu sirada Fransiz Bagbakam Poincare, konferansm
ç1kmaza girip kesilmesinden kayg11anarak Gazi'ye bir mektup yaz1yor;
Fransa'mn bang íçin nasil çabaladigmdan, Türklere yardunci olmaya
çahytigmdan bahsederek, Gazi'nin "ihmh
ve vatanperver" eserini ta-
"yüksek
mamlamak üzere bang için nüfuzunuzu kullanarak" Meclis'i
ikna etmesini rica ediyor. Gazi, Poincare'a diplomatik bir
cevap veri-
yor, "Lozan'daki heyetimizin kabul edecegi ve Meclis'e sunacag1" bang
gartlanm kendisinin de destekleyecegini söylüyor, Ismet Paga'y1 telg-
rafia bundan haberdar ediyor, Rauf Bey'le Fevzi
ve Karabekir papalann
da aym görügte oldugunu bildiriyor.19
Burada, Karabekir'in aym görügte olmasi önemlidir, çünkü Karabe-
kir muhalif egilimlere sahiptir. .

31 Ocak 1923: Yine Îsmet Papa ile Riza Nur ve Hasan beyler birlik-
te hükümete telgraf çekiyorlar, ama bu defa aym fikirdedirler "Bança
varabilmek için Musul meselesinde Îngiltere ile bir uzlagma zemim bul-
mak zorunlu" hale gelmigtir! Bunun íçin üç seçenek gözüküyor; Mu-
sul'u ayinp önümüzdeki bir yll içinde Ingiltere ile müzakere etmek,
ikincisi Milletler Cemiyeti hakemligini kabul etmek, üçüncüsü herhan-
gi bir hakemi kabul etmek... Tercihleri birincisidir, yani Musul mesele-

18. BiJal§im§ir,
a.g.e., I, sf. 448-451.
19. Bilal §imgir,a.g.e., 1,452-453.
445

sini aymp bir yll içinde Îngiltere ile görügmek...20


Belli ki, Musul için diretilmesini isteyen Riza Nur fikir degigtirmigtir.
tehiri caiz degildir" kayd1yla Îzmir'deki
"dakika

Rauf Bey bu telgrafi,


Gazi'ye iletlyor. Gazi dahil, Ankara bu formülü uygun bulacaktir.
Kuzey Irak'1 birakmanm ileride doguracagi tehlikeleri bilen Gazi, 1s-
met, Rauf, Fevzi, Karabekir, hepsi, Îngiltere'nin iktisadi, siyasi ve aske-
rî gücü kargismda Musul'u erteleme fikrini kabule mecbur kahyorlar.
"dokuz
ticede, Türkiye Musul meselesinin ay içinde Îngiltere ile gö-
rugulmesi... bir sonuç ahnamazsa Milletler Cemiyeti'ne götürülmesini"
kabul edecektir.
SimdiÎsmet Paga'nm Lozan'da savundu§u tezlere bakahm.

Îsmet Paga: "Türkler ve Kürtler"


Lozan'da 23 Ocak Sah günü yap11an kamuya açik tarihi Komisyon
toplantismda Ismet Papa Musul'u savunurken, delillerini beg baghk al-
tmda sunnyor
Etnografik sebepler: Musul vilayetinin nüfus kompozisyonu Tür-
kiye'ye katilmasm1 gerektirir. Îsmet Paga'nm rakamlarma göre, vilayeti
olugturan Süleymaniye, Kerkük ve Musul sancaklaimda toplam yerle-
gik nüfus 503 bindir; bunun 264 bini, yüzde.52'si Kürt'tür. 147 bini, yüz-
de 29'n Türk'tür. 43 bini, yüzde 9'u Arap'tir... Kalanlar Yezidiler ve gay-
rimüslimlerdir. Ismet Pa.ya teker teker sancaklarm da nüfusunu veri-
yor. "Türkler ve Kürtler birdir" diyor, dinleri, gelenekleri, emelleri bir-
irktandir:
dir. Britannica Ansiklopedisi'ne göre Kürtler Turanî

Kürtler hiçbir yönden Türklerden farkh degildirler; ayri diller konug-


makla birlikte, bu iki halk, soy, inanç ve görenek bakimmdan bir bütün
meydana getirmektedir.

Yezidiler de mezhepleri ayridar, ama Kürt'tür.


Musul Irak'm degil Anadolu'nun bir parçasidar. Hele demiryolu ya-
pildiktan sonra daha çok Anadolu'ya baglannugtir.21
2- Siyasi sebepler: Ismet Papa konugmasmm bu bölümünde, Arap-
larm Musul vilayetinde azmhk oldugunu, Kürtlerin Türklerle ya.yamak
istedigini, zaten kendi istekleriyle Türk (Osmanh) yönetimine geçtikle-
rini anlatiyor. TBMM'de Kürt milletvekilleri vardu Türkiye'deki Kürt-
ler pek az bir süre önce TBMM'ye bagvurarak Musul'daki kardeglerinin
de Türkiye'ye katdmak istedigini bildirmiglerdir.
Musul vilayetinde Kürtlerin Îngiliz veya Arap yönetimini degil, Tür-
kiye'yi istediklerinin açik delili, Mondros Mütarekesi'nden sonra bag-

a.g.e., I, sf. 469-470.


20. Bilal Simgir,
21. Bkz. Seha Meray, Lozan Barig Konferansi, çllt I, sf. 344-348.
446

layan Ingiliz iggaline kargi yaygm direniglerdir. Îngilizler, Faysal'i kral


olarak kabul ettirmek için plebisit yapmiglar, Musul vilayeti halk1
reddetmigtir.
Curzon'un bir iddiasi, Ingilizlerin Musul'da Kürtlere idari özerklik
verecegidir. Buna kargi Îsmet Paga, Kürtlerin Türkiye'yi hiçbir zaman
yabanc1 hükümet saymadiklarim, Kürtlerin Türkiye'de bütün vatandag-
hk haklaruta sahip olduklarim anlat1yor. Türkiye'nin egit vatandaylari
olmak varken, Ingilizlerin sömürgesi olacak Irak'ta sözde özerklik hak-
lari "Kürt soyu gibi üstün bir soyu hiç tatmin etmeyecektir" diyor.22
ismet Paga'ya göre, Îngiltere Araplara kargi da samimi degildir; 1920
ve 1921'de Irak'ta Ingilizlere kargi ayaklanan Araplan Îngilizlerin nasil
agir askerî harekâtlarla bastirdig1 bilinmektedir. Îngiltere Irak'1 sömür-
ge olarak görüyor. Hâlbuki Osmanh, Araplann sadakatini sömürmeyi
hiçbir zaman dügünmemigti.
Ingiltere'nin Musul'a el koymak için ileri sürdügü "fetih
haklo" iddi-
as1hem geçersizdir hem çagdigidir. Geçersizdir çünkü Mondros Müta-
rekesi'ne aykin olarak iggal edilmigtir. Çagdigidir,bu çagda fetih haklo
olamaz. Îsmet Pa.ga konugmasmm bu bölümünü göyle tamamhyor:

Musul'un kaderi Îzmir'in, Dogu Trakya'mn, Îstanbul'un, Adana'mn,


Urfa'mn Antep'in ve diger yerlerin kaderinden ayn degildir. Bu yerlerin
hepsi de (Mondros Mütarekesi hükümlerince) çarpigmalar durdurulduk-
tan sonra ve yapilan sözlegmelere aylon olarak iggal edilmigtir Bu gehir-
ler gibi Musul'un da Türkiye'ye iade edilmesi dogal ve mantild bir davra-
mytit

3- Tarihi sebepler: Konugmasmm bu losa bölümünde Ismet Papa,


Abbasiler ve Atabeyler döneminden beri Musul vilayeti topraklarmm
Türkler tarafmdan yönetildigini, hatta "Tataristan" denildigini anlattyor
4- Coirafi ve ekonomik sebepler: Musu1 Anadolu'nun uzantisidir.
Îngiliz iddialanmn tersine Musul ticaretinin yönü Basra Körfezi degil
Anadolu ve Akdeniz'dir. Demiryolu da Musul'u Anadolu ve Akdeniz'e
bagliyor.
5- Askeri ve stratejik sebepler: Ismet Papa, Musul ile Anadol
"bölgenin
arasmdaki ulaç1mi anlatarak güvenligi balammdan büyü
önemi vardir" diyor. Musul'suz bir Irak'm yagayamayacagnu iddia eden
Curzon'a kargi Ismet Paga, Basra ve Bagdat vilayetlerinden olugacak
bir Irak'm birçok Avrupa devletinden daha genig olacagim anlatlyor.
Musul'u alacak Türkiye'nin Bagdat'a saldiracag1 iddiasmm gülünç ol-
dugunu belirtiyor, "Iki asirdir Türkiye hiçbir vakit kompu ülkelere gäz
dikmemigtir" diyor. Türklerle Araplar arasmda savag ç1kacagt iddialari-
m da reddediyor.

22. Seha Meray, a.g.e., I, sf. 350.


447

Curzon: "K1hç hakki"


Curzon cevabi konugmasmda Türkler yüzünden Birinci Dünya Sava-
g1'nda Irak'ta savagmak zorunda kaldiklarmi ve zaferi kazaamca Türk
yönetimine son vereceklerine dair Araplara söz verdiklerini söylüyor.
ilan etmigler, ondan sonra da
SerifHüseyin'in oglu Faysal'1 Irak krah
Faysal'la anlagma imzalamlylardir!
kaybetti,
urzon'un esas tezi gudur: Birinci Dünya Savagi'm Türkler "lohç

Ingilizler kazandi! Ingiltere'nin Irak'ta


"fetih
haklo" ya da hakki"
vardir! Curzon Irak üzerinde
"mandaterlik"
sorumlulugunu üstlendikle-
rini, bunu birakamayacaklarmi da ekliyor, Arap-Ingilizdostlugu üzerin-
de uzun uzun konuquyor.
Misak-1 Milli'nin ingiltere'yi baglayan bir belge olmad1gm1söylüyor.
Curzon'un tezlerinden biri, Musul vilayetinde Ismet Paga'mn iddia
ettigi kadar Türk olmadigi, Kürtlerin de Türkiye'yi istemedigi görügü-
dür. Türk nüfusunun
"on
ikide bir" oldugunu, Türklerin Erbil, Altm-
kul-
köprü, Kerkük ve Kifri gehirlerinde oturduklanm, farkh bir Türkçe
toplam Musul nü-
landiklanm söylüyor. Curzon'a göre 750-800 bin olan
fusunun 455 bini Kürt'tür, Îran soyundandirlat, asirlar boyu daglarda
bagunsiz yagamig, Istanbul yönetimini benimsememiglerdir. Ingiltere
Kürtlere özerklik verecek, dillerim ögrenmeleri için.okullar açacaktir;
Kürtler özerk bir soy olarak ortaya ç1kacaktir.
Curzon'a göre, Türk Meclisi'nde Musul milletvekillerinin olmamas1
da Türkiye'nin buralarda hakkmm olmadigmm bir göstergesidir.
Îsmet Papa Musul'da plebisit yapilmasmi istiyor. Hayir, Kürtler ple-
bisit istemiyor, plebisitten anlamazlar bile...
Musul'u Türklere verirsek, Bagdat'1 da tehlikeye atm19 oluruz! Çün-
kü Bagdat'm 60 mil kuzeyinde Türk nüfus vardir! Hâlbuki Türkler,
Trakya sminnm Istanbul'un80 mil uzagmdan geçmesini bu gehir için
tehlikeli say1yorlardi!
Curzon Musul'da petbl bulundugunu, ama Musul'u birakmamalan-
söylüyor! Musul'a iligkin Ingiliziddiala-
nm sebebinin petrol olmadigim
nm
"donal
kaynaklan hiçbir gekilde göz önünde tutmaksizm" savundu-
Ismet Paga'nm petrol-
gunu,hiçbir petrolcüyle göriïÿmedigini, hâlbukigönderdigini anlatlyor!
cülerle görügmek için Londra'ya iki arkadagun
Curzon, petrol ve dogal kaynaklar peginde kogmayan, halklarm ç1-
karlanm savunan bir
"mandaterlik"
sistemiyle Irak'1 esirgeyen bir Ingil-
tere, buna kargihk petrol pazarhšl peqinde kogan bir Türkiye tablosu
çizmeye çabgiyor! Bunun kurnazca bir yaklagim oldugunu görecegiz.
Ögledensonraki oturumda Ismet Papa ve Curzon tekrar konugu-
yorlar, söyledikleri ayaël yukan aymdir. Yalmz, TBMM'de Musul me-
buslannm bulunmadigini söyleyen Curzon'a Ismet Paga'nm cevabt
çok güzeldir:
448

Musul milletvekilleri bu Meclis'te bulunmamaktadir; fakat onlann


yoklugu, yalmz, iggal yüzünden serbest seçim yapilmasmm imkânsizh-
gmdandir.Bu örnek Kürtlerin TBMM'de temsil edilmemig olduklarnu de-
gil,fakat seçimlerin Türkiye'de ne kadar dürüst ve düzenli oldugunu bir
kez daha ispatlamaktadir!

Sonunda Curzon, "Madem anlaganuyoruz, Musul Meselesi'ni bag1m-


siz bir organa, mesela Milletler Cemiyeti'ne havale edelim" diyor...
Curzon baçarnugtir! Musul böylece MiEetler Cemiyeti'ne havale edi-
lecek bugünkü Türkiye-Irak suun çizilecektir; savunulmasi çok
zor
daghk araziden geçen bir simr!B
Tabii Ismet Papa "Türkler ve Kürtler" terimine dayandirdigi Musul
savunmasim yaparken, Kuzey Irak'taki.Kürt agiretlerinin davranigi
önemliydi. Aslmda mesele, Mondros'tan itibaren Kürtlerin Îngiliz
man-
dasi altmdaki bir özerkligi mi, Türkiye'yi mi tercih edecekleriydi?
Bu konu önemlidir çünkü Sevr Antlagmasinm 62.-64. maddelerinde,
Kürtlere, Ermenistan'dan kalacak küçük bir arazide özerklik, ardmdan
isterlerse bagimsizlik vaat edilmigti. -Curzon'un da Lozan'da Kuzey
Irak'fa Kürtlere özerklik vermekten bahsettigi bu süreçte, Mustafa Ke-
mal, 16 Ocak 1923'te Izmit'te yaptig1 basm toplantismda, 1921 Anayasa-
"bir
si'na göre Türkiye'de tür mahalli özerklikler" olugacaguu, bulun-
duklari illerde Kürtlerin de bu gekilde "kendilerini
özerk olarak idare
edeceklerini" söylüyor. Gazi, "Türkiye hallo söz konusu olurken onlan
(Kürtleri) de beraber ifade lazimdr, ifade olunmadiklari zaman kendi-
lerine ait mesele çikarmalan daima varittir" diyor.24
Lozan imzalamp Musul, Milletler Cemiyeti'ne havale edilerek farkh
bir sürece girdikten sonra Mustafa Kemal Kürtlerin de yararlanacagi
"bir

tür mahalli özerklik"ten hiç bahsetmeyecegi gibi, 1924 Anayasa-


si'nda da illerin özerkligi kaldinlacaktir.'

Musul'da Kuva-yi Milliye


1920-1923 döneminde Musul'da Kuva-y1Milliye gerilla savaglarma gi-
riyor, Kürt ve Türkmen agiretlerini Türkiye lehine tegkilatlandinyo ,
ancak Îngiliz hava kuvvetlerinin sürekli hava akmlanyla bastirabilece-

23. Konugmalarin tam metni için bkz. Seha Meray, a.g.e., I, sf. 343-376.
24. ABE, cilt 14, sf. 274.
*
Cunon'un irak'ta Kürtiere özerklik ve Kürtçe egitim vereceklerini söyledigi konugma-
nin tarihi 23 Ocak 1923'tür. (Seha Meray, a.g.e., I, sf. 360.)
Atatürk'On bahsettigi vilayet özerkligi, 192l Anayasasi'nda "vilayetier
mahalli igierde
manevi gahsiyeti ve muhtariyeti halzdir" cumlesiyle baglayan I l. maddedir. l924
Anayasasi'nda bu hükme yer verilmemig, 89. maddede "vilayetierie
gebir, kasaba ve
käyler hükmi gahsiyeti haizdir" denilmistir.
449

gi isyanlar gikararak hem Anadolu'daki Milli Mücadele'yi hem Lo-


zan'daki "Türkler ve Kürtler" tezini destekliyor.
Kuzey Irak'ta Îngilizlere kargi isyanlar ortaya ç1ktigmtla Mustafa Ke-
mal Papa 20 Arahk 1920 gününde Elcezire Cephesi Kumandanhgi'na
gifreli telgraf çekiyor

Mügterek dügmanmuz ve dinimizin ve istiklâlimizin haini olan Îngiliz-


lere kargi Irak mücahitlerinin cesurca ve aslanca olan mücahedelerini
'hükümetimiz
büyük bir iftihar ve takdirle takip etmektedit Muhterem
mücahitlere maddeten ve fiilen yardim etmek en baghca emelimizdir. Bu
yarduum baglangici olarak Cizre'den Musul tarafma Barzan'da yakmda
taarruza geçilecektir... Irak muhterem mücahitlerinin büyük bir azim ve
giddetle mücahedelerine devam etmelerini rica ederim. Cenâb-1 Hakk
bütün Müslümanlara yardun ihsan buyursun.25

Mustafa Kemal Paga, Kuzey Irakk Îngilizlere kargi mücadele ve Mu-


sul'u Türkiye'ye kazandirma amac1yla Milis Yarbay ÖzdemirBey'i gö-
revlendiriyor. Asil adi Ali Sefikolan ÖzdemirBey, 1885 Kahire dogum-
ludur. Misir Kölemenlerinden bir aileden geliyor. Birinci Dünya Sava-
g1'nda Osmanh ordusunda gönüllü olarak çarpignugtir. Son derece ce-
sur ve teykilatç1dir. Sonra Kuva-y1 Milliye'ye katihyor. Heyet-i Temsili-
ye tarafmdan, Arap milliyetçileriyle temas kurup Fransizlara kargi ey-
lemler düzenlemek üzere Suriye'ye gönderiliyor. Oradan Antep'e gele-
rek Antep savunmasm1örgütlüyor.
SimdiMusul vilayetinde çabgacaktir. Musul'a gönderilirken, belirti-
len miktarda subaydan bagka, Fransiz ordusundayken kaçarak gönüllü
olarak Türk tarafma geçen Cezayirli, Tunuslu Müslüman askerler,
Arapça bildikleri için, ÖzdemirBey'in emrine veriliyor.
Mustafa Kemal Paga'mn 1 Subat 1922 tarihinde Musul çevresinde fa-
aliyette bulunan ÖzdemirBey'e gönderdigi telgraf önemlidir

Faysal'm Irak'ta hükümet kurma iddiasma ve Misak-I Milli'mize dahil


bulunan Musul vilayetinin bir losmma fiilen el koymasma karg1hk... bu-
ralari kurtarmak üzere Özdemir Bey'in, ekt gösterilen kadronun bagm-
da olarak faaliyete geçmesi...
IngilizlerinTürk hükümetiyle herhangi bir konferans sebebiyle temas
ve müzakereye geçmesi muhtemel bulundugundan.., ÖzdemirBey'in bu
vazifeyi özel bir mahiyette ve gahsi tegebbüs halinde idare etmesi ve di-

ganya kargi bäyle bir manzara göstermesi gimdilik uygundur...

Emre göre, ÖzdemirBey, Elcezire (Güneydogu) Cephesi Kumandam


Cevat (Çobanh)Paga'nm emrinde olacak, maag, masraflar, silah ve

25. ABE, cilt 10, sf. 108.


450

mühimmat kumandan taraimdan saglanacakttr.


Mustafa Kemal'in telgrafma göre, milis (Kuva-yi Milliye) Yarbay Öz-
demir Bey'in emrine bir binbayl, 6 yüzbagl, 6 astegmen, 9 tegmen, 6 su-
bay vekilive I hesap memuru verilecektir.26 .
Bu kahramanlar, milis loyafetle, Ankara'yla ve Milli Ordu ile hiçhir
baglantdari yokmuy gibi, Musul vilayetine gidecekler Kürt ve Türkmen
agiretlerini Ingilizlere karg1 ayaklandiracaklardir!
Vazife, bu!
ÖzdemirBey, sayilari 100 civarmda bu kuvvetle, 22 Haziran 1922'de
Kerkük'ün ilçesi Revanduz'a gidiyor. SerifHüseyin'in oglu Kral Faysal
Ingilizyanhs1 oldugu için, _Özdemir Bey, Irak'taki Arap-Îngiliz
yönetimi-
ne kargi Kürt ve Türkmen agiretlerini örgütlüyor.
Kullandigi dil Türk milliyetçiligi ve Îslam dayamqmasidir.27
1922'de Mustafa Kemal nasil konuquyorsa, Îsmet ve Karabekir paga-
lar nas11 konuquyorsa, ÖzdemirBey'in de öyle konugtugunu, özellikle
Kürtlere "Îslam kardegligini" vurguladignu dügünmek gerçekçi olur.
Zaten ÖzdemirBey'e verilen talimatta gu ifadeler yer ahyor:

Halkla yapilacak görügmelerde, ingilizlerinIslam birliginiparçalamak


ve bu suretle memleketlerini iggal etmek amacun güttükleri ve Faysal'm
da tamamen Ingiliz isteklerine göre hareket ettigi aç1k olarak anlatilma-
h; Süleymaniye'de bulunan Nemrut Mustafa Paga'mn' kurdugu cemiye-
tin ingiliz çikarlarma çahytigi açiklanmahdir...28

ÖzdemirBey Kuzey Irak'ta gittigi yerlerde büyük sevgi gösterileriyle


kargilamyor, kurbanlar kesiliyor, dualar ediliyor. Kimi halk gözünde
ÖzdemirBey, büyük bir din bilgini, hatta geyhülislam mertebesinde.
Uzun tarihten gelen sadakat devam ediyor. ÖzdemirBey, Mustafa Ke-
mal'in temsilcisi olarak büyük sayg1 görüyor. ÖzdemirBey de ona göre
konuguyor ve davramyor. Osmanh'nm üç yüz yildir H1ristiyan dünya-
slyla savagtigim, bu agurda pek çok evladmi gehit verdigini, lvÏüslü-
manlarmm tek dayanaklari oldugunu hatirlatlyor. SimdiIslam'm koru-
yucusu ve hizmetkâri olan Türkleri zaafa ugratmak için Ingilizler Kürt
hükümeti kurdurarak Islam'1ve Türklert yok etmek istiyor... Bu geki

26. ABE, cilt 12, sf. 257-258.


27. Dr. Ihsan SerifKaymaz, Musul Sorunu, sf 192.
*
Nemrut Mustzia Paga, Mütareke döneminde, Bogazliyan Kaymakami Kemal Bey ve Bay-
burt Kaymakami Nusret Bey hakkinda idam karari veren I. Numarali Divan-i Harbi Örfi'nin
yani Sikiyönetim Mahkemesi'nin ingilizigbirlikçisi bagkanidir. Böyle nemrutça davraniglarin-
dan dolayi halk ona "Nemrut" demigtir. Kürt Bedirhani allesindendir. (Bkz,Tarik Zafer Tu-
naya, Siyasi Partiler, ciit 2, sf. 299-300.)
28. Zekeriya Türkmen, "ÖzdemirBey'in Musul Harekâti ve ingilizlerin Kargi Tedbirleri,
1921-1923", Atatürk Aragtirma Merkeri Dergisi, sayi 49, cilt XVII,Mart 2001.
451

de ÖzdemirBey, Türkmenlerden bagka, daha kalabahk bir nüfusa sa-


hip olan Kürt agiretlerinden pek çogunun, bu arada Barzani, Zibarh,
Balikli gibi büyük Kürt agiretlerinin de destegini ahyor. Genig bir böl-
gede nüfuz kuran ÖzdemirBey, vergi topluyor, idari teykilati canland1-
riyor, Îngilizlerleçarpigmak için mahalli milis birlilderi kuruyor!29
ÖzdemirBey ve Musul vilayetindeki Kemalist propaganda bu gekil-
de Îslam faktörüne, din kardegligine dayamrken, Îngilizlerin yürüttügü
p paganda "Kürt istiklâli" dügüncesine dayamyor, "Kürt istiklâline
.

Immalif olan Türklere dügmanhk" fikrini yaymaya çahylyor, Türklerle


"bombardnnanm
igbirligi yapan köylerin, kentlerin üzerinde devam
edecegine" dair uçaklarla bildiri dagitthyordu.30
ÖzdemirBey'in büyük bagarilarmdan biri, büyük bir Kürt agiretinin
reisi olan SeyhMahmut'u kazanmasidir. Bir ara Ingilizlerle çahgan
$eyhMahmut, Îngilizlerin kätü muamelesinden gikâyetçidir. SeyhMah-
mut'un kat11masi ÖzdemirBey hareketini güç1endiriyor..Anadolu'da
Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlanmasi, Musul'daki "Türkler ve Kürt-
ler" hareketinin moralini büsbütün yükseltiyor Fevzi Papa 7 Eylül
1922'de Elcezire Kumandanhš1'na çok gizli bir telgraf çekerek Musul'u
Anadolu'ya katmak için askerî harekâta hazirlamlmasmi emrediyor;
bonun için askerî birliklerin hazirhk yapmasi talimatmi veriyor.
ÖzdemirBey, Elcezire Kumandam'na gönderdigi gizli haberde, gerekli
takviyeleryapilirsa Dohuk, Zaho ve Imadiye'yialabilecegini bildiriyor.
1922 sonlarmda Fevzi Papa, Lozan Konferans1'mn kesilmesi halinde,
askerî harekât için hazirhk emrini 23 Arahk'ta Elcezire Komutam Cevat
Paga'ya telliyor. Ama Türkiye zor bir ikilem içindedir. Konferans kesilin-
var!
ce Yunanhlar Trakya'ya yürürse, ne-olacak?! Bunun igaretleri de
Bu arada Ingilizler, geligen ÖzdemirBey hareketini ezmek için yo-
un hava akmlarmi baglgtiyorlar. ÖzdemirBey'in üssü olan Revanduz'a
15 Aralik'ta 22 Ingiliz saiag açaklari bir buçuk saat süreyle bomba yag-
dirlyor. Ingilizler Köysancak ve Îmadiye'yi de havadan bombahyor.
Mart aymda Îngílizler hava saldinlanm ÖzdemirBey'in birlikleriyle
üzerinde yogunlagtanyor. Elcezire Ku-
SeyhMahmut'un agiret milisleri
mandanhgi ÖzdemirBey'in acele istedigi 150 bin liranm ancak 100 bin
lirasuu gönderebiliyor.
Lozan'm kesintiye ugradigi $ubataymda bile Îngiliz hava taarruzlan
devam ediyor. Nisan aymda Ingilialer SeytanBogazi ve Büyük Zap Suyu
Vadisi'nde iki koldan yeni bir harekâta girigiyorlar,Lozan'm kesinti ha-
linde bulundugu Mart aymda Ingilialerinhava taarruzlan bilhassa yogun-
laglyor ve bu sirada Ankara, ÖzdemirBey'in "Musul'a yönelik aakerî ha-
rekâtt durdurmasi için" emir veriyor! Askerî tarih araqurmacisi Zekeriya

29. Bkz. Zekeriya Türkmen, Musul Meselesi, Askeri ÇözümAraylglari, 1922-1925,


Atatürk Aragtirma Pferkezi, Ankara, 2003, sf. 46-48, 54.

30. Zekeriya Türkmen, a.g.e., sf. 58.


452

Türkmen'in belirttigi gibi, ÖzdemirBey bu emir kargismda "oldukça


sar-
sihyor" Ve 5 Nisan 1923 günü Elcezire Cephe Kumandanhgi'na gönderdi-
"hiç
giraporda olmazsa Revanduz bölgesinin Türk denetiminde kalmasi
için Ingilizlerlebir ategkes imzalanmasmt" istiyor, Ankara'nm Musul si-
yasetinin qu an için uygun olmadigmi behrtiyor. Bu sirada Güney Irak'ta-
ki Siilerde Ingilizlere karg1 ayaklannuglardir; ÖzdemirBey vasitaslyla
"siyasi
Türkiye'den silah ve cephane istlyorlar. Ankara bunda bir manev-
ra ihtimali" oldugunu dügünerek reddedlyor! Bu geligmeler aç1smdan
ÖzdemirBey ve müfrezesi çok zor bir durmua dügmügtür. Bu gekilde
"aradildan
fusatm dogduguna kanaat getiren Ingilizler" ÖzdemirBey'i
ve Seyh Mahmut'u ortadan kaldirmak için askeri faaliyetlerini hizIandm-
yorlar. Lozan gärügmelerinin tekrar bagladigL 23 Nisan günü, Îngilizler,
Kerkük'ün Revanduz ilçesini ele geçiyorlar; ÖzdemirBey'in son kalesi
de böylece dügüyor! ÖzdemirBey, kahraman mi‡frezesiyle birlikte Îran'a
sigmmak zorunda kahyor, oradan Türkiye'ye geliyor ve 3 Eylül 1923'te
bir tegekkür mektubuyla terhis ediliyor! Neftçizade Nazim Bey liderligin-
deki son Türkmen direnigi de Ingilizhücumlan kargismda dagthyor.31
SerifKaymaz'in belirttigi gibi, Türkiye tarafmi tutan Kürt a.giretleri-
"vahget"
ne kargi lngiliz Hava Kuvvetleri'nin harekâtt tam bir ärnegidir.
"Kürt agiretlerini yildirarak Türklerden uzaklaymalarm1 saglamak ama-
c1yla... kentler, kasabalar, köyler arahksiz olarak bombalamyor, ardm-
dan, Asuri levi'leri kullamlarak yakihp yllahyordu."32
Bagan11 yürüyen ÖzdemitBey harekâtim Ankara'mn durdurup onu
geri çagirmasmm sebebi, Lozan'da kabul ettigi "Musul'dan feragatle
"masada"
sulh" politikasidir. Türkiye Musul'u önce ardmdan bu gekilde
"sahada"

kaybetmigtir!
Neticeten, Prof. Kürkçüoglu'nun deyimiyle "Türkiye'nin dig politika-
daki yalmzhgi" hem Lozan'da diplomatik müzakerelerde igimizi zorlag-
tirmig, hem Musul'daki gerilla tarzi askerî harekâtm baçansuu diplo-
masi masasmda degerlendirmemizi engellemigtir.33
Bu yalmzhgi ve sonuçlarnu apagida görecegiz.
Art1k belli olmugtur; 1smet Pa.ya Ankara'ya Lozan'dan "Musul'suz dö-
necek"tir!

Meclis'te Kuzey Irak kaygis1!

Ìsmet Papa, Lozan görügmeleri kesintiye ugradigt dönemde, 21 Su-


bat 1923 günü Meclis'te yapilan gizli görügmede Musul hakkmda bilgi

31. Zekeriya Turkmen, a.g.e., sf. 80-85.


32. JhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 20I,
33. Musul'daki askeri geligmeler ve ÖzdemirBey harekâti için Zekeriya Turkmen'in anilan
eserine ve makalesine bakiniz. Aynca, Ihsan§erifKaymaz, a.g.e., sf. 189-207; Ingilizieri
Kurtçutakfaaliyetieri için bkr. Mim Kemai Öke,a.g.e., sf. 67-104.
453

veriyor. Musul meselesini Lord Curzon'la kamuya açik olarak komis-


yonda desil, ikili görügmelerde ele almayi kabul ettigini söylüyor, ama
sebebini anlatm1yor. Bir sonuç almamaymca Îngilizlerin tekrar komis-
yonda görügmeyi önerdiklerini, kendisinin kabul ettigini anlatiyor, ama
bunun da nedeninden bahsetmiyor. Îngilizlere petrolü verip Musulk al-
may1 önerdigimizi, ama kabul etmediklerini anlatiyor. Musul'u ingiliz-
"herkese
ler alsm, verdiginiz gibi" Türkiye'ye de petrol hissesi verin...
; C on bunu da kabul etmemigtir.
Ismet Pa.ya uzun konugmasmda sonuç olarak Meclis'e qu bilgiyi ve-
riyor:

En nihayet ve kati olarak bütün müttefikler birlegik bir cephe olarak,


konferansi kesme tehdidiile bizi tehdit ettiler. Bizi Musul meselesinde ri-
cate icbar ettiler...

Yani, geri çekilmeye zorladilar...

Mukavemet ettik, gärügûmüzü muhafaza ettik...34

Meclis'te "Musul gidiyor" sesleri, itirazlari yükseliyor. Mebuslar, Is-


met Paga'nm verdigi izahattan Istanbul-Bogazlar, Musul, Karaagaç, Is-
kenderun-Hatay ve Adalarm gelecegini karanhkta gördüklerini, Misak-1
Millihin ihlal edildigini söylüyorlar. Söz alan konugmacilar, Lozan gö-
"acunasiz
rügmelerini yapan delegasyonun kusur ve hatalaruu bir üs-
lup içinde" eleptiriyorlar.35
Bolu Mebusu Tunah Hilmi Bey, Namik Kemal'in "Tuna vilayeti giderse
Rumeli gider" sözünü hatirlatarak Musul giderse Güneydoguhun tehlike-
ye girecegini anlattyor. gizeMebusu Dr. Abidin Bey, aym benzetmeden
hareketle, Anadoluhun güvenligiiçin Musul vilayetinin, yani Musul, Ker-
kük ve Süleymaniye sancaklarimn önemini anlatarak göyle konuquyor

Musul vilayetinden Éirkang arazimiz giderse, emin olunuz Anadolu


Musul Anadoln için bir hayat noktasidir... Musul
da tehlikededir. Çünkü
için bütün meveudiyetimizle, azim ve imanla sanlmahy1z...36

Bursa Mebusu Op. Dr. Emin Bey:

Musul'u vermekle i; orada bitmeyecektir, Musul'u verdigimiz gün, hu-


dut Erzurum'dur?

34. Kâzim Öztürk,Türk Parlamento Tarihi, ii. Dönem, cilt I, sf 30.

35. Kâzim Öztürk,a.g.e., sí, 45,


36. Mustafa Budak, idealden Gerçege, Misak-i Milli'den Lozan'a Dig Politika, sf. 348.
I 37. Mustafa Budak, a.g.e., sf. 383.

i
454

Îzmit Mebusu Sirn Bey sert konuquyor:

Lozan'da Misak-1 Milli'den feragat ettiler... Arazi meselesinin hiçbir


noktasitemin olunamadi ve binaenaleyh milletin senelerdenberi etrafm-
da dõnüp dolagtigi ve âleme ilan edilen Misak-1Milli çignendi, heba edil-
di, iptal edildi, battal edildi...

Sirn Bey'le Mustafa Kemal Papa arasmda ç1kan Misak-1 Milli tartig-
masmi birazdan görecegiz.
Lozan'a en sert elegtirileri yöneltenlerden biri Trabzon Mebusu Ali
SükrüBey'dir. Üç hafta sonra Topal Osman tarafmdan, iple bogularak
vahgice gehit edilecek olan Ali SükrüBey, Ïeclis'teki konugmasmda
Avam Kamarasi'nm Irak'taki ingiliz kuvvetlerinin giderlerini bütçeden çi-
kardigmi, bu giderlerin ancak sömürgeler bütçesinden kargilanabilecegi-
ni, Îngiltere'de savag kargitliguur geligtigimanlatlyor. Lozan'daki heyeti-
mizin büyük bir askerî zaferin ardmdan diplomasiyi iyi yürütemedigini,
Suriye smmm masaya gedrmemekle hata ettigini, hâlbuki Suriye smmm
pazarhk masasma getirerek Ingiliz-Fransiz dayamqmasmm bozulabilece-
diner
gini,adalarm müzakere bile edilmeden biralalmasmm Türldye'nin
tezlerini de zayiflattigmi anlatan.uzun bir konugma yap1yor Lozan müza-
kerelerinin kötü yönetilmesi yüzünden Musul'un da "Girit gibi gidecegi-
ni" söylüyor Ali ülgii Bey'in çok önemli bir elegtirisi, Lozan'da Ingiliz-
lerin, Türkiye'ye Musul vilayetinden toprak tavizi, yani "Süleymaniye,
Kerkük ve Zaho"yu önerdigi halde heyetimizin ya hep ya híç mantiglyla
bunu reddetmesi, neticede tamamuu kaybedecek olmasidir."
Bu çok önemli bir elegtiridir apagida genel degerlendirme yaparken
ele almacaktit
Meclis'te Erzurum Mebusu Durak Bey, Musul'un Çanakkale, Izmir,
Kars kadar mühim oldugunu, Musul vilayetinin kaybedilmesiyle Kuzey
Irak'ta Ingiltere'nin Kürt hükümeti kurduracagmi söylüyor. O.zaman
"Kürdistan muhiti bugün Erzurum'un sekiz saat güneyine kadar geli-
idare-
yor, efendiler, mesele gayet mühimdir" diyor, Türklye'deki kötü
nin bölgede hallan memnuniyetsizligini artirarak bu tehlikeyi güçIendi-
recegini ileri sürilyor, acidu, ne gare ki memleketimizin der dir
"pek

söyleyecegim" diyerek nelerden kaygt duydugunu uzun uzun anlati r.


Milletler Cemiyeti'ne güvenmenin safhk olacagim, çünkü Milletler Ce-
miyeti'nde Avrupal11arm bulundugu söylüyor.40
Musul meselesinde Lozan'a yöneltilen elegtirilerin çok tipik bir ör-

38. Musufa Budak, a.g.e., sf. 383-384,


39. Ali gükruBey'in Lozan muzakerelerine yöneittigi elegtirileri içeren konummasimn tam
metni için bkz. Fahri Çoker,Türk Parlamento Tarihi 1919-1923, II. cilt, sf. 749-76;
özeti için bkz. Mustafa Budak, a.g.e., sf. 420-426.

40. Durak Bey=inkonugmasimn mm metni: Fahri Çoker,a.g.e., sf. 772-782.


455

negi, kendisini "Türklegmig Kürt" olarak niteleyen Yusuf Ziya Bey'in


ikinci defa 4 Mart'ta söz alarak yapt1gl uzun konugmadir:

Bugünkü arazi vaziyetini itilaf Devletleri, Avrupa devletleri öyle tespit


etmigtir ki, Türk'le Kürt beraber çabgarak yagamazlarsa ikisiiçin de aki-
bet yoktur. Bugünkü vasiyet bäyle geliyor. Arkadaglar toplumsal duru-
mumuz bunu gösteriyor Binaenaleyh hangisi hangisine ihanet ederlerse
ikisi íçin de alabet yoktur.

Yusuf Ziya Bey bir Ingiliz tertibine meydan vermemek için Türki-
ye'nin hiç olmazsa Kerkük'le Süleymaniye'yi muhakkak almasi gerekti-
ini söylüyor.41
Erzurum Mebusu Hüseyin Avni Bey'e göre de asil sorun, Îngiltere'dir.
"barig
Curzon'un sundugu öneriye kargi Türkiye'nin sunacagi projesi"nin
gärügüldügü Mart
4 1923 tarihli gizli oturumda, muhalif Îkinci Grup'un
sözcülerinden Erzurum Mebusu Hüseyin Ayni Bey konuquyor

Milletler Cemiyeti, Îngilizqûrasmdan bagka bir gey degildîr! Musul'u


bugün sana vermeyen yann ne için versin?! Musul'u almakta Îngilizmak-
sadi yann orada Kürt hükümeti kurmak gibi görünse de, asil amac1Ana-
dolu'nun parçalanmasi ve bir Ermenistan kurulmasidir...

Hüseyin Ayni Bey'e göre, mesele "Anadolu'da kim hâkim olacak mese-
lesi"dir. Hükümet, "Ingilizlerinyardmum görecegim diye" Lozan'da pasif,
hatta tavizldirbir siyaset izliyordu. Gerektiginde Türkiye askerî güce bag-
vurmahydi. "Karymuzda yegâne dügman, Ingiliz'dir...Bagkumandan Pa-
ga'ya söylüyorum, Paga, ordunun bagmda otur bagka igin yoktur!"42
Îngiltere'ye kargi bu Jcadar derin güphelerin bulunmasi, sebepsiz de-
gildir.Milli Mücadele sirasmda Ingilialer Türkiye Kürtlerini Milli Hare-
ket'e kargi ayakland1rmaya, bazi Kürt agiret beylerini kullanarak Mus-
tafa Kemal'i ve Rauf Bey'i Sivas'ta öldürtmeye çahquuglardi. Lozan'da
ise Ingilizler hem dogu illerimizde bir "Ermeni yurdu" için toprak veril-
mesru istiyor, hem "Müslüman azmhklar" kavramm1 kabul ettirmek,
"soy
"dilsel
azmhk" ya da azmhgi" diyerek syn nüfus kategorileri yara-
tarak, Kürtleri ayn bir azmhk haline getirmek istlyordu. Türk heyeti
bonu giddetle reddetmigti.6
Lozan'a Meclis'te çegitli oturumlarda yöneltilen elegtiriler, ciltler tu-

4 I. Yusuf Ziya Bey'in konugmasinin tam metni: Fahri Çoker,a.g.e., sf. 783-790; äzeti lçin
bkr. Mustafa Budak, a.g.e., sf. 426-428.
42. Birçok defa sór olan Huseyin Avni Bey'in bu konugmasi için bkr. Fahri Çoker,a.g.e.,
sf. 703-709.
43. Bu konuda bilhassa Riza Nur Türkiye'nin görüglerinin sõzcülügün0 yaptl. Bkr. Seha
Meray, Lozan Barig Konferansi, cilt 2, sf. 152-15¯/.
456

tacak uzunluktadir. O zaman Musul'un gitmesini elegtiren mebuslar gi-


bi, modern tazihçiler de Musul vilayetinin Irak'a biralaldini takdirde,
ileride Ingiltere'nin Musul'daki Kürtlere özerklik vermesi halinde Tür-
kiye'deki Kürtler için de aym isteklerin ileri sürülebilecegini belirtiyor.
Oysa Türkiye Musul'u ahrsa, bölgedeki Kürtlerin Türkiye yurttay1 ola-
rak Türklerle aym çati altmda yagamasmm kolaylagacagm1 yaz1yor.44
Îngilizlerin Irak'tan ayrihrken Kürtlere özerklik verdirdiklerini gö-
recegiz.
Lozan sürecinde ve Irak smirmm tespit edilecegi 1926 yllma kadár
olan dänemde, iq dönüp dolagip, Îngiltere ile savagi göze ahp almama-
ya gelmigtir.
Cebelibereket (Osmaniye) Mebusu Îhsan Bey'in Meclis'te Lozan'1
elegtiren konugmasmda bu açik olarak ortaya konuluyor

Musul gidiyor, bu ne muazzam ig... Yann Îngilizlerorada bir Kürt da-


vasi yapacaklar. Kargaga yapacaklar, hepsini yapacaklar... Musul'u iste-
riz. Ne ile? Harp ile mi? Evet harp ile pekâlâ... Gel Genelkurmay Bagka-
m, gel Bagkumandan, gel Harbiye Nazin, Musul için bir harbe karar ver-
digimiz zaman hangi devletler hasun olarak kargimiza ç1kacaktir? Bunla-
rm kuvvetteri ne kadardir? Kaynaldan nedir, vasttalan nedir, parasal du-
rumlan nedir? Muvaffakiyet ümidi yüzde kaçtir?..
Halledecegimiz mesele budur. Heyecana kap1hp igi uzatmayahm...45

Herkes Musul'u kaybetmenin ileride yeni Türkiye'yi Kuzey Jrak'tan


gelecek ciddi bir tehditle kargi karplya b1rakacagmi biliyor...
Ismet Papa 3 Mart tarihli oturumdaki konugmasmda, Meclis'e gü-
vence veriyor, Musul'un Lozan'dan sonraki bir yll içinde "Îngiltere ile
Türkiye arasmda dostane halledilecegini" yoksa Milletler Cemiyeti'ne
gidilecegini söylüyor.
Diyarbekir Mebusu Haci SükrüBey soruyor: .

Milletler Cemiyeti bir sene sonra bizim haklamizi vermezse?

Ismet Papa kürsüden cevap veriyor:

O zaman harp ederiz!*6

Elbette Gazi gibi, Rauf Bey gibi, Ismet Papa da harbi göze almayaca-
"sulh
imuzi biliyordu; zaten için Musul'dan feragat" diye Lozan'dan

44. Ömer Kürkçüogiu, Türk ingilizliigkileri,sf. 285.


45. Kâzim Öztürk,a.g.e., sf. 49.
46. Ismet inönü'nün TBMM'deki Konugmalari. 1920-1938, TBMM yayinlan !992,
sf. 95.
457

kendisi telgraf çekmemig miydi? SimdiMeclis'i yatigttrmak için böyle


konuquyordu tabii!
Meclis'teki görügmelerde 80'e yakm mebus konuquyor; Rauf Bey ve
Ismet Papa dahil...
Elegtirilere kargi Bagvekil Rauf Bey, Ismet Paga ve Riza Nur cevap
"merak

veriyor, ama verdikleri cevap, etmeyin, kaybetmeyecegiz" tar-


zmdadir. Mustafa Kemal Papa, agirhk koymas1 gerektigi noktada konu-
or,
ihmh
bir dille Ismet Pagave Rauf Bey'i savunuyor.
Gazi'nin yakm adamlarindan Tevfik Rügtü (Aras) ve 129 arkadagi
Meclis'in 6 Mart günlü oturumunda iki maddelik bir önerge veriyor:
• Lozan'da görügmelerin kesilmesinden hemen önce Müttefiklerin
"barig
verdigi projesini" reddediyoruz.
Musul meselesinin hallini geçici olarak ertelemek ve Avrupa ile

olan smirlarmuz1 tespit etmek için verilen izahati dinledik. Mali ve ikti-
sadi meselelerde tam bagunsizhgim1zi saglayacaklarmdan emin olarak
Bakanlar Kurulu'na ve Ismet Paga'nm delege heyetine güvenoyu veril-
mesini teklif ediyoruz.
Gazi söz ahyor; meselenin iyi ve kötü yönlerinin aydmlandigim, Ingi-
lizlerin sundugu bang projesini reddettigimizi, güvenoyu verilerek de-
lege heyetimizi güç1endirmek gerektigini, bagimsizhgumzdan ve Mi-
sak-1 Milli'nin temel noktalarmdan taviz verilmedigini anlatlyor
Ve 190 milletvekilinin katildigt oylamada hükümetle birlikte Ismet
Papa heyetine 170 mebus güvenoyu veriyor.
Îsmet Papa Lozan'a giderek görügmelere tekrar baglayacakbr, Mu-
sul'u erteleme etkismi Meclis'ten almig olarak...

Ve Meclis onayllyor

24 Temmuz'da Lozan da imzalanan barig antlagmasi, 23 tos gü-


"muhalif"
nü Meclis'te madde madde görügülüyor. Meclis'te hiç olma-
diál halde sert elegtirilet oluyor. Lozan Antlagmasi'nm Musul'la ilgili 3.
maddesi gäyledir:

Türkiye ile Irak arasmdaki suur, igbu antlagmamn yürürlüge girigin-


den baglayarak dokuz ayhk süre içinde Türkiye ile Ingiltere arasmda
dostça bir çözüm yoluyla tespit edilecektir.
Bu süre içinde iki hükümet arasmda bir anlagmaya vanIamazsa, an-
lagmazhk Milletler Cemiyeti'ne gätürülecektir...

Bu 3. madde bugünkü Suriye simrmuzi da düzenliyor


,Mardin Mebusu Necip Bey, "Bu hudut o havali halkim öldürmügtür"
diyor.
SairYahya Kemal Bey, Hatay ve Musul'un suurmuzm öbür tarafmda
458

kalmasuu elegtiriyor; smirm öbür tarafmda kalan "Türklerin ve Kürtle-


rin" Türkiye'ye katilmak için bayrak açtigmi söyleyerek mefkû-
"bizim

remizi hiçbir gey durduramayacakttr" diyor.


Modern Türkiye'nin büyük egitimcilerinden Mustafa Necati, ategli
milliyetçi bir genç olarak kürsüdedir:

Efendiler bu antlagma nâtamamdir (tamamlanmamigtz, eksiktir).


Böyle bir nâtamam antlagmaya kayrtsiz garts1z oy veremeyiz.
Çünküku-
ponlar meselesi hallolunmanugtir... Bizden ayr11mas1imkândahilinde ol-
mayan Musul lutasi için heyet daha bir karar vermemigtir. Musul kitasi
Türk'tür ve ilelebet Türk kalacaktir..
Efendiler bu antlagmada iktisadi istiklâlimiz temin olunmaruptir...

Necati'nin uzun konugmasi, Lozan'm sert bir,ëleptirisidir


Karesi (Bahkesir) Mebusu Ahmet Süreyya Bey, Musul'un almmamig
olmasmdan üzüntüsünü belirtiyor, ama ümidini kaybetmemigtir:

Devletimiz, süratle müzakerelere ba.91ayarakMusul konusunda da bir


siyasi zafer temin edecektir.*

Hatay anavatana katilacak, ama Musul konusundaki bu beklentiler


gerçeklegmeyecektir. Birinci Meclis'te Hüseyin Arni Bey'in söyledigi gi-
bi, "Musul'u gimdi vermeyen, dokuz ay sonra niye versin?!" ÜstelikMu-
"ingiliz
sul hakkmda karar verecek Milletler Cemiyeti bir çûras1" idi.
Gerçekten, Milletler Cemiyeti, Türkiye üye olmadig1 gibi, Ingilte-
re'nin etkinliginde bir kurulugtu.48

Basmda Kuzey Irak kaygis1


Lozan imzalanmig, ama herkeste Musul, Kuzey Irak kaygisi
var. Gazi
ve hükümet artik bunu söylemiyor tabii... Ama basm yazlyor.
Basm Lozan Antlagmasi'm çok büyük çapta olumlu bulmugtur. Buna
Tevhid-i Efkâr gibi Gazi'ye kargi mesafeli duran bir gazete de dahildir.
Gazetenin bagyazari Velid Ebuzziya, Lozan Antlaÿmasi'nda "pürüzler
i

bulundugunu belirtiyor, Bogazlar ve Musul konularmda "Îngilizler ala-


cagm1 aldi" diye yazlyor, ama genel olarak Lozan'1 çok bagarih buluyor,
"gerçek
bagamsizhga kavugtuk" diyor?
Hüseyin Cahit, 25 Temmuz 1923 tarihli Tanin'de qu çok önemli sa-
tirlari yaziyor:

47. Lozan Antlagmast imzalandiktan sonra Medis'te yapilan gärügmeler için bkz. Kâzim
Öztürk,a.g.e., I. cilt, sf. 5 I-I40.
48. Ömer Kürkçúoglu, a.g.e., sf. 286.
49. Ahmet Temiz, Velid Ebuzziya'nm Lozan Mektuplarr, sf. 177, 635-639.
459

Irak'i bütün bütün tahliye etmek tasavvurunda bulunan Îngiltere,


Musul'da ve Kürdistan'da Türkiye'nin etrafmi kendi elinde bir Kürdis-
tan çemberiyle kugatmak, bizi tecrit eylemek siyasetini takip edecek
mi? Etmeyecek mi? Bizce bu noktanm ehemmiyeti herhalde Musul
petrollerinin ehemmiyetinden ziyadedir... Bu pek esash olan mesele-
nin hallini sonraya birakmaga razi olmamiz, Îngiltere'nin izzet-i nefsi-
ni rencide etmemek arzusundan ileri geldi. Yeni zamanda yeni Türki-
ye'ye kargi Îngilialerde itimat ve güvenin vücut bulacagt bir zamanm
geçmesini beklemek faydadan uzak olmaz... Ingilizkamuoyu ümit ede-
riz ki Musul meselesinde Türklerin hayati menfaatlerine hürmet ede-
cektir.

Hüseyin Cahit'in bu satirlari Musul ya da Kuzey Irak meselesinin


Türkiye için nas11hayati derecede önemli oldugunun o zaman da görlil-
dügünü ortaya koydugu gibi, yeni Türkiye'nin Bat1'ya ve Ingiltere'ye
yaklagma siyasetindeki sebeplerinden birini de izah ediyor.
Ahmet Emin Yalman da 25 Temmuz 1923 tarihli yazismda, 1856
"§ark "ho-

Paris Antlagmasi'ndan baglayarak Meselesi"ni anlatlyor,


gumuza gitmeyen hususlar olsa da" Lozan Antla.ymasi'nm bagarih ol-
dugunu anlatlyor. Yalman da "Bati'nm güvenini kazanma" vurgusu
yaplyor:

'
Îqiniçinde her geyden evvel, taahhütlerimizi yerine getirmeye mukte-
dir bulundutumuzu ispat etmek vard1r. Daha antlagma imzalanmadan
bir iki gün evvel, Ingiliz delegesi, medeni bir devlet sifatlyla taahhütleri-
mizi yerine getirme hususundaki kabiliyetimize dair güpheler ortaya
koymuqtu... Yeni Türkiye'nin milletlerarasi bir taahhüdünün yüzde yüz
laymetli oldutunu Sir Horace Rumbold'a ve herkese ispat etmek, en
esash bir vazifemiz olmahdir...

Ahmet Emin Yalmait, yazismm devammda, Musul meselesinin le-


güven vermenin" gerekli oldugunu
"digariya
himize çözümü için de
yaz1yor.

Biz her cihetle digariya kargi güVen telkin etmek mecburiyetindeyiz...


Bize kargt hakh haksiz mevcut itimatsizhklari bertaraf etmeye ça½mak,
kendi hayati menfaatlerimiz icabidz. Askida kalan meselelerin halli hu-
susunda da bu itimadm büyükbir yeri olacaktir.50

Hilafet'in kaldmlmasmda ve diger devrimlerde "Bati ideali"nin ya-


nmda, Bati'ya güven verme fikrinin de büyük rolü oldugu kesindir.

50. Hüseyin Cahit ve Ahmet Emin Yalman'm yazilari içln bkz, Kâzim Öztürk,a.g.e., sf
146-149.
i
460

Gazi'nin Musul siyaseti


"reel
Mustafa Kemal Papa politika" ustasidir, hedefini -imkâna göre
ayarlayacaktir...
11 Eylül 1919 tarihli Sivas Kongresi Bildirisi'nin L maddesinde, milli
smirlar, Mondros Mütarekesi'nin imzalandl L 30 Ekim 1918 tarihindeki
simrlanmiz olarak tammlamyor:

30 Ekim 1918 tarihindeki suurlarumz içinde kalan


ve her noktasi ls-
lam ezici çogunluguyla meskûn olan Osmanh memleketi...51

Mustafa Kemal Papa 28 Arahk'ta Sivas'tan Ankara'ya geliyor ve aym


gün Ankara egrafma bir konuçma yap1yor. Osmanh Devleti'ni, Mondros
Mütarekesi'ni, "Yüce Hilafet makammm hurtar11masmi", Erzurum ve
Sivas kongrelerini, Kuva-yi Milliye'yi âmil, irade-'l milliyeyihâkim Ialma
hedefini anlattyor... Henüz Istanbul'da Meclis toplamp Misak-i Milli'yi
yaymlanug degildir. Mustafa Kemal, uzun konugmasmm milli s1mrlarla
ilgili bölümünde Sivas Kongresi Beyannamesi'ndeki tanmu açikhyor

Devlet için milli yeni bir suur kabul ettik. Bu simr Beyanname'mizin
1. maddesinde aç1klammqtir... Bu suur Îskenderun Körfezi'nin güneyin-
den, Antakya'dan... Firat Nehri'ne kavuçur. Oradan Musul, Kerkük, Sü-
leymaniye'yi içine ahr. Bu suur ordumuz tarafindan silahla müdafaa.
olundugu gibi aym zamanda Türk ve Kürt unsurlarla meskûn vatan ki-
simlanruzdir...52

Sivas Kongresi'nden dört ay sonra 28 Ocak 1920'de Osmanh Mebu-


san Meclisi'nin gizli oturumunda kabul edilen Misak-i Milli'nin birinci
maddesinde aym tamm daha uzun bir paragraf halinde veriliyor. Ço-
gunlup Arap olan ülkelerin ayrilma hakla ifade edildikten sonra, milli
smir göyle tanunlamyor:

30 Ekim 1918 tarihli Mütareke Antlagmasi'mn tespit ettigi hattm dahil


ve haricinde din, irk ve emel balammdan birlikve birbirine kargihkh say-
gi ve fedakârhkla dolu, toplumsal ve 1rkî hukuk ve çevre partlan tama
m1yla uyumlu olan Osmanhlslam çogunlugunun yerlegik bulundugu lo-
simlarm tamatm aynhk kabul etmez bir bütündür.53

S I. Tam metin: ABE, cilt 3, sf. 361-36 I.


52. Bkz. ABE, cilt 6, sf. 30.
53. Misak-i Milli'nin orijinal diliyle tam metni bkr. Mustafa Budak, idealden Gerçege,
Misak-i Milli'den Lozan'a Dig Politika, sf. 156-158; sadelegtirilmig metni için bkr. Fah-
ri Çoker,Türk Parlamento Tarihi, l. Dönem, I. cilt, sf. 32-33. (Sivas Kongresi'nde
"içinde"
mütareke sinirlarinin deyimi kullamlirken Misak-i Milli'de
"içinde

ve diginda" deyi-
mi kabul edilmigtir.)
461

Mustafa Kemal Paga, Misak-1Milli'den önce de, sürekli olarak, sonra


"milli
da Îskenderun (Hatay), Musul, Kerkük ve Süleymaniye'yi hudutla-
rmuzin dahilinde" olarak vurguluyor. Meclis açildiktan bir gün sonra, 24
Nisan 1920 günü yapttgi uzun tarihî konugmada aym sözleri tekrarl1yor;
Güney suurumzm "Îskenderun'un güneyinden" baglay1p "Musul vilayeti,
Süleymaniye ve Kerkük havalisi"ni içine alan simr oldukunu belirtlyor.54
Hatta Heyet-i Temsiliye Reisi olarak, diger Anadolu illeri gibi Musul
ayetinde de TBMM'ye mebus seçimi yapilmas1 için talimat veriyor.
Ama Ingiliz iggalinde oldugli için seçim yapilam1yor.
"milleti
1 Mayis günü Mustafa Kemal Papa Meclis'te meydana geti-
"milli

ren unsurlar" ve simrlar" hakkmda konuguyor:

Yüce Meclisinizi teghil eden zevat yalmz Türk degildir, yalmz Çerkez
degildir, yalniz Kürt degildir, yalmz Laz degildir. Fakat hepsinden meyda-
na gelen Îslami unsurlardz... Hep kabul ettigimiz esaslardan birisi ve bel-
ki birinci olam simr meselesi tayin ve tespit edilirken, milli sirurimiz is-
kenderun'un güneyinden geçer, doguya dogru uzanarak Musul'u, Süley-
maniye'yi, Kerkük'ü içerir...55

Mustafa Kemal, 20 $ubat1921 günü Amerikah gazeteci Streit'e mü-


lakat veriyor. Musul petrollerini soran gazeteciye, Mustafa Kemal,
"esasen
Misak-1 Milli suurlarmuz içinde bulunan Musul"daki petroller
gekilde istismara biralolmaksizm bälge hallanm ve insanhšm
"hiçbir

ortak yaran ugrunda serbestçe igletilebilir" diyor.56


Cevap çok ilgi çekicidir: Hem Musul'un Misak-1 Milli'ye dahil oldu-
gunuvurguluyor, hem petrollerin insanhšm yaranna igletilebilecegini
söylemekle, Türk yönetiminde bir Musul'da petrolün Bati igletmecili-
gineaç1k olacagi mesag1m veriyor. Son derece diplomatça bir cevap-
tir bu.
27 Eylül 1922... Büyük Zafer kazamlmig, henüz Lozan ortada yok. In-
giliz The Daily Telegraph gazetesinin muhabiri John Clayton Kuzey
Irak petrollerini soruyor, Gazi qu cevabi veriyor·

Söz konusu topraklar, Misak-1 Milli'de belirtilen topragumzm bir par-


nüfusun
çasi olan Musul vilayetindedir. Bu topragm üzerinde yagayan
büyük çogualugu Türk'tür... Mesela, Amerika'nm memleketimizde siyasi
ihtiraslan olmadigmdan, Türkiye'deki petrolden istifade etmesinin aley-
hinde bir gey yoktur...57

54. ABE, cilt 8, sf. 46.


55. ABE. cilt 8, sf. 157.
56. ABE, cilt i I I, sf. 64,
57. ABE, cilt I3, sf. 336.
462

20 Ekim 1922; Gazi, Amerikan United Press ajansma "Musul vilayeti


milli suurmuz dahilindedir" diyor.58
25 Arahk 1922; Lozan müsakereleri sürüyor. Gazi Fransiz Le Jour-
nal gazetesine aç1klama yapiyor

Musul vilayetinin milli simrlarumza dahil araziden oldugunu defalarca


ilan ettik. Lozan'da gu anda kargumzda mevki almig olanlar bunu pekâlâ
bilirler. Vatamnnzm smirlanm tayin ettigimiz zaman büyük fedakârliklara
katland1k. Menfaatierimize aylon olmakla beraber uzlagmac1 hareket et-
tik. Artik milli arazimizden en ufak bir parçasim bizden koparmaya çalg
mak pek haksiz bir hareket olur. Buna katiyen razi olamaylz.59

17 Ocak 1923; Lozan müzakereleri devam ediyor. Gazi, Izmit'te gaze-


tecilerle görügüyor,Musul konusunda gunlan söylüyor

Musul'da israr ediyorlar, belki de vermeyecekler... Musul vilayeti mil-


li hudutlarmuz dahilindedir...

Daha önce gördügümüz gibi,. Gazi, Musul'u kaybedersek orada ku-


rulacak bir hükümetin Türkiye'deki Xürtleri etkileyebilecegini söy-
"siyasi
lüyor ama soruyorum, her gey oldu bitti, Musul için muhabe-
reye mi girecegiz" diyerek muharebeye girmeyecegimizin igaretini
veriyor.60
30 Ocak 1923, Gazi Îzmir'de gazetecilerin sorularma cevap veriyor

Musul vilayeti Türkiye devletinin milli suun dahilindedir; buralana


anavatandan kopanhp quna buna hediye etmek hakk1 hiç kimseye ait
olamaz. Milletler Cemiyeti ile bu meselenin münasebeti yoktur.61

2 Subat1923, Gazi, Îzmir'de halkahitaben konuquyor:

Biz, Misak-1 Milli ile tespit ettigimiz zaruri gartlan elde etmeye
mec-
buruz... Mesela Misak-1 Milli'nin birinci maddesini hatirlarsmiz, bu mad-
de arazi ve suur meselesidir. Hâlbuki bugünkü neticeye göre henüz
mu
hataplanmiz bugünkü milli suurlarumz dahilinde bulunan memleketi-
mizin kisimlanm bize vermek istemiyorlar. Mesela Musul ve Musul'un
güneyindeki lutayi bizim elimizden, bizim anayurdumuzdan gasp etmek
istiyorlar...

58. ABE, cilt i4, sf. 30.


59. ABE, cilt 14, sf. 198.
60. An inan,a.g.e., sf. 44-45.
61. ABE, cilt \5, sf.44.
463
I
i

Gazi konugmasmm devammda Musul'u bir vatan meselesi olarak


gördüklerini, Îngilizlerin ise petrol diye baktiklarun söylüyor, Musul vi-
hissen, dinen" Türkiye'ye bagh oldugunu belirti-
"örfen,
Iayeti halkmm
yor, Musul'da plebisit yapilmasmi istlyor,62
4 Subat'taLozan görügmeleri kesintiye ugruyor ya da ara verili-
yor. Gazi, Lozan'dan dönen Îsmet Paga'dan ayrmtih bilgiler alm14t1r.
Musul'un Lozan görügmelerinden ayri tutularak gelecek bir y11da În-
gi tere ile Türkiye arasinda çözümlenmesi, olmazsa Milletler Cemi-
yeti'ne götürülmesi gündemdedir. Ismet Papa, bu gekilde, "Mu-
sul'dan feragat ederek sulh aramak fikrindeyim" diye Gazi'ye telgraf
çekmigti zaten.
Konu 27 Subat'taMeclis'in gizli oturumunda görügülüyor. Îsmet Pa-
ga Lozan görügmelerini anlatlyor, Meclis'ten "Musul gidiyor" sesleri
yükseliyor, sert elegtiriler yap1hyor.
Îzmit Mebusu Sirri Bey konuquyor:

Lozan'da Misak-1 Milli'den feragat ettiler... Arazi meselesinin hiçbir


noktasi temin olunamadive binaenaleyh milletin senelerden beri etrafm-
da dönüp dolagtigi ve âleme ilan edilen Misak-1 Milli çignendi, heba edil-
di, iptal edildi, battal edildi...

"usul
Ve Mustafa Kemal Papa hakkmda söyleyecegim" diyerek söz
ahyor

Sirri Bey gibi Misak-i Milli'den bahsediyor. Delege he-


arkadaglarumz
yetimiz Misak-1 Milli'yi mahvetmig, Bakanlar Kurulu Misak-1 Milli'yi feda
etmig. Ben de diyorum ki, Sirri Bey Misak-i Milli'nin ne oldugunu anla-
manugttr. Misak-i Milli'pin ne oldugunu evvela anlamah, ondan sonra sal-
dirganlarm kim olduguitu meydana koymah.
Efendiler, arazi meselesi ve hudut meselesi, Misak-1 Milli'nin, malumu
âliniz, birinci maddesinin kapsammdadir. Misak-1 Milli gu hat, bu hat di-
ye hiçbir gekilde hudut çizmemigtir. O hududu çizen gey milletin menfa-
ati ve yüce heyetinizin balagmdaki isabettir. Yoksa haritasi meveut bir
hudut yoktur...

Sirn Bey oturdugu yerden Gazi'ye cevap veriyor:

çok tegekkür ederim ki sözlerimi murafaa buyurdu-


Papa Hazretleri
naz (tartigtmiz),anlamadigmu söylediniz. Misak-1 Milli'nin, bendemz,
haddim olmayarak, yazanlarmdamm.

Sirn Bey'in bu sözlerine sinirlenen Gazi kürsüden cevap veriyor:

62. ABE, cilt 15, sf. 85.

i
464

Keyke yazmaya idiniz. Bagmuza çok bela koydunuz. Yani bugün kati-
yeti ihlal eder sözlerden bagka bir gey yapmadruz.

Gazi konugmasmm devammda Lozan'daki heyetimizin Misak-i Mil-


li'ye tecavüz etmedigini, bilakis riayet ettigini, uydugunu söylüyor, Mu-
sul konusunda meselenin özünün ingilizlerle bir savaga girip girmemek
oldugunu anlattyor:

Bugün kolayhkla hepimiz anlayabiliriz ki, Musul'a vermemekte 1srar


edersek muharebeye dahil oluraz. Musulmeselesinin hallini, muharebe-
ye girmemek için, bir sene sonraya ertelemek demek, ondan vazgeçmek
demek degildir. Belki bu amaca ula.ymak için daha kuvvetli olabileceni-
miz bir zamam beklemektir. Bugün sulh yapanz, bir ay sonra, iki ay son-
ra Musul meselesini halletmeye loyam ederiz (ayagakalkanz). Fakat bu-
va15t
gün Musul meselesini halletmek istedigimiz kargumzda yalmz Îngi-
liz degil, Fransiz, Italyan,Japon ve bütün dünyanm dügmanlan vardir. Ve
yalruz karg1 karg1ya kaldigmuz zaman ingilizlerlekargi kargiya kalacag1z.
Bunda menfaat var rudir, yok mudur?.. Mesele bunn takdir etmektir...6

Milli duygular ve Kuzey Irak'tan ileride Türkiye'ye gelebilecek tehli-


kelere dair öngörüler ne olursa olsun, Türkiye Musul'daki Ìngiltere ile
sava.91 göze alamaz. Kâzun Karabekir'in de söyledigi gibi, batt illerin-
den Musul'a asker kaydmlmasi bile Ingiliz gücü kargismda yetersiz ka-
lacant gibi, Bati Cephesi'nin savunma balammdan bu gekilde bogaltil-
masi Yunanhlarm Trakya'ya ve fagist Îtalya'nm Yunanhlarla beraber
tekrar Ege Bölgesi'ne yönelmesine yol açabilir.64
Musul için savagi göze almabilir bir risk olarak gören hiçbir Milli
Mücadele lideri yoktur. Sadece kumandanlar degil, sivil Rauf Bey de
bu görü.ytedir.
Mustafa Kemal "Musul Misak-1 Milli'ye dahildir" derken milli bir he-
defm siyasetini yapmigt1r; bunun gerçeklegmeyecegini görünce, realist
bir tutumla siyasetini degigtirmigtir.
"iki
O zaman ay önce göyle diyordun..." diyecek muhalefet de basm
da yoktur!
Muhalefetin ve basmm bu güce ulaytig1 günleri yagayacak olan Î
met Inönü, amlarmda° Lozan süreci hakkmda Meclis'te yap11an gizli
oturumlardaki sert elegtirilerden bahsederken gunlan söyleyecektir:

Büyük gazeteci toplulugu yoktu. Ecnebi ajanslar da yoktu. Simdiki


güçlüklere kiyasla, o zaman her gey oldugu gibi gizli kahyordu denilebi-
lir Yalmz tabii Meclis'ten çiktiktan sonra herkes kendi mizacma göre, ras-

63. Kâzim Öztürk,Türk Parlamento Tarihi, TBMM -


II. Dönem, cile I, sf. 46-48.

64. Kâzim Karabekir, Pagalarm Kavgasi, Emre Yayinlari, istanbut,199|, sf. 279-280.
465

geldigine, her meseleyi istedigi gibi anlatlyor, propagandasim yap1yordu.


Fakat bu nihayet, memleket ölçüsünde tesiri olmayan, tesiti ve yayllma
kudreti geç ve güç olan gartlar içinde yap1hyordu. Ve mahdut çevrelerde
kahyordu. Bundan da gikâyetimiz pek yoktu...65

Mustafa Kemal, Musul ugruna savaga girmemekle dogrusunu yaprug-


tir. Savagma tezini dogru bulan tek Milli Mücadele lideri yoktu zaten.

Lozan sonrasmda Musul


Lozan hükümlerine göre, Musul meselesi Türkiye ile Îngiltere ara-
smda ikili görügmelerle halledilecek. Dokuz ay içinde anlayma saglaya-
mazlarsa mesele Milletler Cemiyeti'ne gidecek...
"dokuz
Peki, ay"m baglangici nedir? Lozan Antlagmas1'nm 3. madde-
"yürür1üge
sine göre, Lozan Antlagmas1 taraflarca onaylamp girdikten
sonra" bu dokuz ayhk süre baglayacak; buna dikkat!
Londra, ikili görügmelere baglama konusunda ayak süräyor, zaten
Musul halen elindedir. Ankara görügmelere baglama talebinde bulun-
dugu zaman, Ingilizlerin tavn gudur Görüqmelere baglayacag1z da ne
oÏacak?Aym tartigmalar bir daha tekrarlanacak. Nasil olsa nihai ve bi-
zim için uygun çözüm Milletler Cemiyeti'nde saglanacaktir 66

MC sürecine bu gekilde güvenen ingiltere, görügmelere ba.plamay1


"taviz" "satmak"
bile bir gibi Türkiye'ye istiyor.
Bu noktada Ismet Paga'nm isabetli bir tutumu vardir; Musul için In-
gilizlerle görügmelerin baglamasuu isterken, Lozan Antlagmas1'mn În-
"yürürlüge

giliz parlamentosunda onaylanarak girmesini" gart koguyor.


Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi, Lozan Antlagmast'm imzalama-
dan bir ay sonra onaylanugttr ÎngilizIer ise parlamentonun onaym1
hem geciktiriyorlar hem bu onay olmadan görügmelerin 5 Ekim
1923'te baglamasim istiyorlar!
Bu bir yandan Lozan'ut onaylanmasim geciktirerek Türkiye'ye baski
yapma taktigidir, öbür yandan Türkiye'yi s1kigtirma taktigidir.
Ne zaman görügmeye baglayalim diye yap11an uzun görügmelerin ar-
dmdan, Türk-Ingiliz ikili görügmelerinin 19 Mayis 1924'te Îstanbul'da
ba.plamasi kararlagtinhyor. Tarihimize "Haliç Konferansi" diye geçen
görügmeler.. Türk heyetinin bagmda Fethi (Okyar) Bey var; kendisine
"Musul, Kerkük, Süleymaniye gehirlerini íçine alan bir simr" çizilmesi
için talimat verilmigtir.
Îngiliz heyetinin bagmda Irak'taki IngilizYüksek Komiseri Sir Percy
Cox vardu
Türkiye Hilafet'i kaldirmigte, Ismet Paga bunun ingiltere'yi Musul

65. Ismet Inänü, Hatiralar, sf. 372.


66. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 130.
meselesinde olumlu etkileyecegini söylemigti, gerçekten hilafetin kal-
dmlmasi Îngiltere'de, Bat1'da memnunluk yaratmigtt.. Ingiltere'de ikti-
dara, Türklye'ye daha sicak davranacag1 beklenen Îççi Partisi geçmig-
tir; üstelik yeni Îngiliz Bagbakam McDonald alti ay önce Türkiye'yi zi-
"daha
yaret etmig, Türkiye'ye kargi anlay1eh" mesajlar vermigti...
Haliç Konferansa böyle ümitlerle baghyor, ama Ingiltere'nin hiç de
yumugamadiál hemen anlagahyor. Îngiliz Cox, birakm Türkiye'ye Mu-
sul'u vermeyi, aksine, Türkiye'nin Hakkâri'yi Nasturi veya Nesturi Hi-
ristiyanlarma vermesini istiyor!67
Ankara'da tam bir gokL
H1ristiyanhšm Nasturi mezhebine mensup agiretler öteden beri Hak-
kâri civarmda yag1yorlardi. Musul meselesinin Milletler Cemiyeti'ne
gittigi süreçte, 7 Agustos'ta Nasturi Nohup agiretinin reisi Gülyano
Aga, bir baskmla Hakkâri Valisi Halil Rifat BeyTkaçmyor, valinin koru-
masmdaki üç jandarma erini öldürüyor. Ardmdan Nasturi agiretleri
ayaklamyor. Cafer Tayyar TEgilmez) Papa harekâta girigiyor, isyan bas-
tinhyor, Nasturi agiretlerinden bu civarda kalanlar Irak'a kaç1yor.M
Ingiltere'nin Nasturiler için Hakkâri'yi isteyerek Musul konusunda
Türkiye üzerinde politik bask1 uyguladigi bir süreçte, Nasturi isyam el-
bette tesadüf degil...
5 Haziran'da Haliç Konferansi sonuçsuz dag1hyor. Artik Musul, Lo-
zan Antlagmasi'nm 3. maddesine göre, "Îngiliz çûrasi" olarak görülen
Milletler Cemiyeti'ne gidecektir.
Elbette Ankara ayaktada, mebuslar öfkelidir, basm serttir...
Mebuslar Bagvekil Îsmet Paga'y1 aparak, 12 Ha2iran'da kalkip Reisi-
cumhur Mustafa Kemal Paga'ya gidiyor, Meclis'in olaganüstü toplanti-
ya çagrilmasim istiyorlar. Kemal Papa onlara sükûnet tavsiye ediyor:

Vaziyet ciddidir, hatta tehlikelidir. Çokhassas hususlan içerdigi için


meselenin ayrmtilan haklanda sizi pek tatmin edemeyecegim. Her.geyin
ötesinde memleketimizin selameti için serinkanh davranmahyiz. Birinci-
likle önemli meselelerle lay1gi ile ilgilenebilmesi için hükümetin sükû-
netle davranmasi gereklidir...

Gazi, sözü Meclis'teki tartigmalara getirerek gunu söylüyor'

Benim dügünceme göre, Meclis'teki tartigmalar lüzumsuz yere kamu-


oyunu ve hisleri galeyana getirebilir. Onun için bir süre daha sessizce
beklemek yerinde olur. Sizi temin ederim ki ilk müsait zamanda Mec-
lis'in toplanmasi tegebbüsünü ben de alacagim.69

-292.

67. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 29 I


68. Nasturi isyam ve askeriharekat hakkinda bkz. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 136-140.

69. Mim Kemal Õke,a.g.e., sf. 135,


i

467

Meclis tam dört buçuk ay sonra, 30 Ekim'de olaganüstü toplant1ya


çagnlacak, Ismet Papa bilgi verecektir.
Îsmet Paga'mn konugmasmdan anlagihyor ki, Meclis'in olaganüstü
toplant1ya çagnlmasmdaki asil sebep, basmda da genig yer alan "Nas-
turi ayaklanmasi"dir. O vakit henüz Takrir-i Sükûn dönemine girilmedi-
giiçin basm sansürsüz haber, yorum ve eleptiri yaymlayabiliyor.
Ìsmet Papa 30 Ekim'deki toplantida Meclis'e bilgi verirken, 7 Agus-
"esir"
, to "Nasturi egloyas1"nm Hakkâri Valisini kaç1np
'ta
aldigim, ya-
daki jandarma kumandam ile erleri gehit ettigini anlatiyor. Nasturi-
lerin olduguna dikkat çekiyor. Isyan sirasmda ve is-
"silahlandinlmig"

.
yana kargi harekâti sirasmda askerî birliklerimiz "Îngiliztayyarelerinin
"agir "statüko
tecavüzüne" ugruyor, zaylat" veriyoruz. Îngiltere hatti"
denilen smiri geçerek topraklarnmzi bu gekilde bombahyor; Îngilte-
re'ye protesto notasi veriyoruz. Ingiliz hava kuvvetlerinin defalarca
"askerî
birliklerimize ve ordugâhlarma bomba ve makineli tüfeklerle
ateg açmasi"m Ankara defalarca protesto ediyor.
Îsmet Papa bu olaylari ve verdigimiz notalan ayrmtih olarak anlati-
yor.70
Îngiltere Haliç Konferansi'nda Nasturiler için Hakkâri'yi isterken,
Türklerin büyük tepki gösterecegini biliyor tabii... Türkler Büyük Zafer
ve Lozan sevinci içinde, Musul öfkesini yagiyorlar, bir de Nasturilere
Hakkâri'yi verecekler, olacak i; degil tabii! Îngiltere'nin hesabi, böyle
bir imkâns12 teklifi ileri sürerek görügmeleri ç1kmaza sokmak ve igi
Milletler Cemiyeti'ne götürmektir Öylede oluyor.
Hüseyin Avni Bey, Subataymdaki Meclis görügmelerinde ne demig-
ti? "Bugün Musul'u vermeyen, yarm verir mi?... Milletler Cemiyeti Îngi-
."

liz çûrasidir.

Ve Milletler Cemiyed
"al
Türkiye bir girigimdehulunuyor, yine petrolü, ver Musul'u" for-
mülü! Îngiltere yme kabul etmiyor.71
Bu takintisi"mn diplomatik bir hata oldugunu göreceniz.
"petrol

Milletler Cemiyeti (MC) 20 Eylül 1924'te Musul meselesini görügme-


ye baghyor.
Fethi Bey, Türkiye'ain Musul üzerindeki egemenlik haldarmdan vaz-
geçmeksizin yapilacak bir sonaçiarim kabul edecegini söy-
"plebisit"in

"suur
lüyor. Ingilizler sorunlan plebisitle çäzülmez" diyor.
Ingilizler, görügmeler sürerken bile askerî operasyonlardan vazgeç-
miyoriar. Sevr Antlagmasi'nda bile Türkiyd símrlart içinde olan Imadi-
ye'yi iggal etmekle kalnuyorlar, 29 Eylül'de yeni bir nota vererek suun

70. KSzim Òztürk,Türk Parlamento Tarihi, TBMM IŒ.Dönem II, cik Il,sí, 239-26 I.

7 I. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 293.


468

daha kuzeye itiyorlar! Fethi Bey'in yalonmalan netice vermiyor. Aslm-


"sayisiz
da Londra, Lozan imzalandiktan sonra askerî operasyon dü-
"status
zenleyerek", yeni çizilen suura esas olacak quo"yu Türkiye'nin
aleyhine olarak parçaparça degigtiriyor.72
Bugün Îmadiye, Kuzey Irak'tadir!
"tarafs1z

MC, 30 Eylül'de konnyu incelemek üzere, devletlerin ny-


ruklarmdan seçilecek üç kigilik komisyon" kurmaya karar veriyor. Üç
kipinin seçimini MC Meclisi yapocaktr.
Komisyon göyle oluguyor: Macar Kont Teleki, Belçikah A. Poulis ve
Komisyon Bagkam Îsveçli A. Wirsen...
Birinci Dünya Savagi'nda Macaristan Türkiye'nin, Belçika Îngilte-
re'nin müttetiki idi; 1sveçtarafsizdir.
Bu arada Nasturi isyant ve diger olay sebebiyle suurda Türk askeriy-
le Ingiliz askerleri arasinda çatigmalar oluyor. pkiye'nin bagvurusuy-
la, Milletler Cemiyeti 29 Ekim 1924'te, gerginligi azaltmak için, "Brük-
sel Hattt" denilen bir çizgiyi geçici olarak tespit ediyor, s1rf çat1emalan
önlemek için... Bu çizgi, Ingilizlerin sürekli askerî operasyonlarla kuze-
ye ittigi ve 29 Eylül 1924 tarihli notalanyla tammlanan çizgiyle bire bir
örtügüyorP
Ingiltere Irak simnm, bu gekilde, istedigi gibi çizmigtir!
Ï(omisyon Musul vilayetini dolagarak incelemeler yaprug, hatta ingi-
liz tezine aylon olarak, plebisit yapdabilecegini, çünkü Ingiltere'nin
kendisinin Faysal'1Kral olarak onaylatmak için Musul'da plebisit yapt1-
gimkaydetmigtir. Komisyon ekleriyle birlikte 19 sayfa tutan raporu 16
Temmuz 1925'te MC'ye sunuyor Rapora göre:

Türkiye ile Irak arasmdaki suur, Briiksel Hatti olmahydi...
• Îngiltere'nin 1928'de
sona erecek olan Irak mandasi, 25 yd daha
"ne
uzatdmahydi. Musul'un çogunlugu Kürt'tü, Kürtler Türk ne Arap"tt
Kürtlere idari ve kültürel haklar, äzerklik verilmesi kaydlyla Musul (Ïn-
giliz mandasi altmdaki) Irak'a baglanmahydi.

Bunlar olmassa, komisyon degigik seçenekler de sunuyordu: MC
Musul'u Irak'a vermezse Türkiye'ye verilebilirdi. Komisyon Musul vila-
yetinde yaptigi incelemelerde Türkiye'ye bir sempati oldugunu gör-
"ahalinin
mügtü. Raporun temenniyati" (hallanarzulari) bälümünde u
aç1kça yaz1hdir. Kont Teleki'nin yamnda üniformastyla Cevat Paga'

72. IhsanSerifKaymaz, Musul Meselesi, sf. 415417.


Sevr Antlagmasi'nin Imadlye'yi
*
Türkiye'de birakan 27. maddesinin ilgili bölümü göyledir
"3-
Elcezire ile: Oradan garptan garka dogru bir istikamet-i umumiyede Musul vilâyetinin
hudud-i garkisi üzerinde intihap edilecek bir noktaya kadar Arazi Ozerinde tayin edilecek
bir hat Oradan bu hattin garka dogru giderek Türkiye ve Lran hududuna tesaduf ettigi
noktaya kadar : Musul vilâyetinin Imadlye'nincenubundan geçecek bir surette muaddel
hudud-i gimalisi..."
73. IhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 421.
469

gören halk sevgi gösterilerinde bulunmuqtu. Kont Teleki, halkm Cevat


Paga'nm üniformasma gösterecegi tepkiyi ögrenmek için beraber gez-
meye ç1kt1gim, Türk pagasmm üniformasim görenlerden evvela küçük
bir grubun "Yaçasm Türkiye" diye tezahürat yapt1gm1,.yürüdükçe bü-
yük bir kalabahk olugtugunu, kalabahkta her smiftan insanm Türkiye
lehine gösteri yaptigmi raporuna yazmigtir.74
Üçüncü seçenek olarak, MC uygun görürse, Musul'u Türkiye ile Irak
ar mda taksim de edebilirdi; böyle bir seçenekte Küçük Zap Suyu
taksim smmm olugturabilirdi.
Rapor, ÎngilizlerinHakkâri talebini reddediyordu.75
Rapor çeligkiler içindedir. Bir taraftan Türkiye feragat etmedikçe
Musul'un hukuki bakundan Türkiye'ye ait olacagim belirtiyor, diger ta-
raftan 25 ydhšma Ingiliz mandasi altma veriyordu! Plebisit yap11sa Tür-
kiye'nin tercih edilecegini söylerken, plebisite gerek görmüyordu. Ra-
"bagmüzakereci"

poru görügmek üzere Cenevre'ye bu defa Fethi Bey


degil, Digigleri.Bakam Tevfik Rügtü Bey gönderildi, o da manday1talu-
madigmuzi, Musul'daki egemenÏik haklarmuzdan feragat etmeyecegi-
mizi söyledi.76
Tevfik Rügtü Bey, konugmasmda "Ingiltere'nin sürekli olarak Irak si-
mnm kuzeye dogru ittigini" belirterek bunu elegtiriyor. Raporun "Türk
ve Kürtleri iki ayn unsurlar olarak görmesini" de elegtiriyor ve Türki-
ye'nin Îngiltere hakkmdaki derin güphesim ifade ediyor

Korumak gerekçesiyle ulusal bir unsuru (Kürtleri) ayirmak için izle-


nen amaci bir türlü anlayanuyorum. Bu amaç Kürtlerin ufak bir bölümü-
nü (Musul) elde bulundurarak, bunlan Kürtlerin çogunluguna sahip ülke
(Türkiye) aleyhinde... kullanmak nudir???

Yine Kuzey Irak endigesi!

Ve Adalet Divam

Üçlü Rapor da çözüm getiremeyince MC, iki karar abyor Biri, Es-
tonyah General Laidoner'in Musul'a gidip incelemeler yapmast

74. Suphi Saacçi, Irak'ta Türk Yarligi, Tarihi Aragtirmalar ve Dokümantasyon Merkezi,
Istanbui, 1977, sf. l70.
75. Komisyon'un ön çaligmalarr, Kuzey Irak'ta yaptigiincelemeler, halkin Turkiye'ye egill-
"halkin

ml, çogunlugunun Türkiye ile birlegme egiliminin gizlenmesi" ve Rapor hakkinda


bkz. Ihsan§erifKaymaz, a.g.e., sf. 424-468; Mim Kemal Õke, a.g.e., sf. 149-158; raporun
orijinal diliyle tam metni lçin bkz. Kadir Misiroglu, Musul Meselesi ve Irak Türkleri,
Sebil Yayinlari, istanbul, 1972, sf. 134-152,
76. Kemal Melek, Musul 5orunu, ÛçdalNegriyat, l983, sf. 48.
77. Prof. Ömer Kürkçüoglu, Türk-Ïngilizliigkiteri,sf. 297.
470

ÖbürüMilletlerarasi Daimi Adalet Divam'ndan görüg ahnmas1...


Türkiye, Estonyah General'i Brüksel Hatti'nm bu tarafma sokmuyor!
Adalet Divam'ndan görüg almmasma gelince...Îngiltere bundan mem-
"siyasi
nun, Türkiye ise soruna hukuki çözüm olmaz" kurahyla itiraz edi-
yor, Divan önüne ç1kmay1reddediyor! Ingiltere ise Divan'a hem temsilci
gönderiyor hem kendisiiçin yararh buldugu bazi belgeleri sunuyorP
Türkiye tammasa da Divan dosyay1 kabul ediyor... Divan'a götürülen
sorular ve Divan'm verdigi cevaplar äzetle göyle:

MC'nin verecegi kararm hükmü, Lozan'm 3. maddesi çerçevesinde
nedir?
Cevap: Taraflar Lozan Antlagmasinm 3. maddesi ile MC'nin yetkisi-
ni kabul ettilderine göre, MC'nin verecégi karar baglay1cidir
• MC'nin alacagt kararm oybirligiyle olmasi gart mi?
Cevap: MC oybirligiyle karar almahdar. ;

Taratlar yani Türkiye ve Ingiltere oy kullanabilir mi?
Cevap: Taraflar oy kullanamaz.
Milletler Cemiyeti Meclisi, Türkiye'nin karyl ç1kmasma raimen 8
Arahk'ta Divan'm bu görügünü benimsiyor. Estonyah General'in rapo-
ru da olumsuz ç11ayor, Türkiye'nin bölgedeki Hiristiyanlara kötü dav-
randigmi söylüyor. Ingiltere Nasturi ayaklanmasiyla bu zemini sagla-
migt1 anlagilan.
Bu olumsuz siyasi gidige, tam o sirada vahim bir olay daha eklendi:
SeyhSaid Îsyam...

SeyhSaid Isyam
SeyhSaid Isyam 13 $ubat1925'te Elazig'm Piran köyünde saklanan
adi suç mahkûmlarmi jandarmanm yakalamak istemesiyle baglayan
çatigma, isyanm ilk lovilcmudu Isyan Erzurum'un güneyinden Diyar-
balar'a kadar yayilacak, iki ay süren isyan 15 Nisan'da SeyhSaid ve
adamlarmm yakalanmas1yla bastirilacaktir.
4 Mart 1925'te çikarilan Takrir-i Sükûn Kanunu ile sadece isyan bas-
tirilmakla kalmayacak, bütün basm ve siyasi muhalifier susturulacak,
1stiklâl Mahkemesi isyancilardan bagka, siyaseten infaz kararlari a
verecektir.
"dehget
Gazeteci Ahmet Emin Yalman, Takrir-i Sükûn dönemini,
devri" olarak niteliyor?
Seyh Said Isyam'mn, Türkiye'nin Musul davasma büyük bir darbe
vurdugu güphesizdir. Askerî bakimdan orduyu son derece meggul edip
rejimin bütün dikkatini üzerinde toplayarak Musul davasmda siyasi za-
af yarattig1 gibi, Türkiye'nin Musul tezinin temelinde bulunan "Türkler

78. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 298.


79. Ahmet EminYalman,Yakm Tarihte Gördüklerim ve Geçirdilderim, sf.999.
471

ve Kürtler" tezini büyük ölçüde zay1flatm10tir.


Tarihçiler arasmda SeyhSaid Îsyam'nda Ingiltere'nin parmag1 olup
olmadig1 konusu tattigmahdir. Ingiliz argivlerinde aragtirma yapan ta-
rihçiler, SeyhSaid Isyam'm Îngiltere'nin tertipledigi veya destekledigi
konusunda bir belge ve bilgi olmadigmi belirtlyorlar.80
Türkiye'nin elindeki bütün istihbari bilgileri görmüg ve Ba.pvekilola-
rak Seyh Said Isyani'nm bastirilmasmi yönetmig olan Îsmet Inönü bu
k nuda gunlan söylüyor:

beri yuvalannug
senelerden olan
Seyh Said Îsyam'nda memlekette
propagandanm eserleri görülmügtür. $eyh Said Isyam'm dogrudan dog-
delil-
ruya Ingilizlerinhazirladig1veya meydana çikardigi hakkmda kesin
ler bulunamamigttr. Fakat bundan güphe edilmig ve gerekli tahkikat ya-
p11migtir. ÇünküÎngilizlerinMusul hareketi esnasmda ve daha sonra
Nasturi ayaklanmalarmda oldugu gibi, hudutlardave digandapropagan-
dayla, münasebetlerle SeyhSaid Isyam'mn patlamasmda zahiren yar-
dimci oldugu intibal (izlenimi)mevcuttu.81

Anadolu'daki Ingiliz konsolosluldan ise, Londra'ya telgraffar yagdi-


rarak, isyanm Irak'a müdahale için bahane olarak kullamlmak üzere
Ankara tarafmdan çikarihmg olabilece ini ileri sürliyorlar182
Saçma tabii...
Musul'un kaybi, Lozan'da bagladi, 1925'e kadarki görügmelerde de-
içe çevirerek
vam etti. SeyhSaid Isyam Türkiye'nin dikkatini tamamen
zaafa dügürerek Mu-
ve Musul'a dönük iddialarmda Türkiye'yi daha da
sul'un kaybma son noktay1koydu.
Milletler Cemiyeti, 16 Arahk 1925'te Musul hakkmdaki nihai karari
verdi. MC, komisyonntakaranm aynen benimsiyordu: Brüksel Hatti si-
mandasi
mr olacakti, apagisi Iralfa, yukarist Türkiye'ye... Irak'ta Ingiliz
'

25 yll daha devam edecekti.


Türkiye MC'nin bu kararmi tammadigmi ilan ediyor... Ve...
17 Arahk 1925'te, Tevfik Rügtü Bey ve Çíçerin "Türk Sovyet Dostluk ve
Tarafsizhk Antlagmasi"m imzahyor! Bu MC'nin kararma Türkiye'nin bir
tepkisidir, ama Babh ülkeler ve Ingilterebonu pek ciddiye ahmyorlar!"
Türkiye Moskova ile çoktan yollaruu ayirmigti; üstelik imzalanan
antlagma askeri nitelikte degildi. .yeniden

Mustafa Kemal Paga'mn Musul sürecinde "Mazlummillet-


ler"e seslenmesi, yeniden Irakh Kürtlere hitaben Islam kardegligine

80. Ömer KürkçDoglu, a.g.e., sf. 3 l0; Mim Kema1 Öke, a.g.e., sf. L58.
8 I. ismet inänü, Hatiralar, sf. 465.
82. Baskm Oran, Türk Dig Politikasi, sf. 266.
83. IhsanSerifKaymaz,a.g.e., sf 566-567
472

bagvurmas1 da artik Kurtulug Savaga'adaki gibi etkili olmayacakta. Tür-


kiye Dogu'dan kopmuy, henüz Bati'da saglam iligkiler kuramam1§,
dostluklar, ittifaklar olugturamanugtL Prof. Kürkçüoëlu bu "Türki-
ye'nin yalmzhäl"m genig bir pekilde anlatz, Musul'un kaybmda bu yal-
mzhšm son derece änemli bir etken oldugunu belirtir.84
1926 ylh, Musul'un kaybediliginin luzlandigi bir yll olacakttr

Kuzey Irak endigesi


Hatirlayahm; Mustafa Kemal Paga, Kerkük ve Süleymaniye sancak-
larmi da kapsayan Musul vilayetinde, yani Kuzey Irak'ta Ìngilizlerin bir
"Kürt hükümeti" kurmasmdan ve¯bu fikrin Türkiye Kürtlerine de sira-
yet etmesinden kayg1landigim, bu sebeple Musul'dan vazgeçemeyece-
imizi söylemigti.
Meclis'teki elegtiriler aym kayg1yi dile getirmigti....
Hatirlayahm, Milletler Cemiyeti sürecinde 1925'in Eylül aymda Digigle-
ri Bakam Tevfik Rügtü Kuzey Irak'1 Türkiye'ye vermeyen Îngiltere'nin ni-
yetleri hakkmda Türkiye'nin duydugu kugkulari göyle ifade etmigti:

Kürtlerin ufak bir bölümünü (Musul) elde bulundurarak, bunlari Kürt-


lerin çogunluguna sahip oldugu ülke (Türkiye) aleyhinde... kullanmak nu?

1926'nm Ocak aymda Ankara'da görügmeler yapan Îngiliz Büyükel-


çisi Lindsay, Türkiye'nin D1;igleri Bakam Tevfik Rügtü'nün "uzlagma-

ya yatkm bir anlay14 içine girdigini" yaz1yor. Türkiye'nin Musul dava-


sim kaybettigi artik kesinlegmig gözüküyor, Lindsay "Türkiye'yi tat-
min etmek için ne yapilabilecegini aragtirmak" için görügmeler yap1-
yor. Tevfik Rügtü Aras'm Lindsay'e söyledikleri hem Musul davasmm
kaybedildigini, hem Türkiye'nin Kuzey Irak'tan gelecek tehlike konu-
sunda nasil kaygih oldugunu gösterir. Tevfik Rügtü "toprak

isteminin
ardmda, Kürt sorunuyla baglantih bir güvenlik endigesi oldugunu"
aç1kça söylüyor! Türkiye'nin
SiiÎran Kürtleriyle bir sorununun olma-
digim, ama "Türkiye'deki Kürtlerle birçok aç1dan benzerlik gösteren
büyük bir Kürt kitlesinin yabançi bir devletin uyrugu haline gelmes -

nin Türkiye için sürekli tehlike kaynag1 olusturacagmi" belirtiyor.


Atatürk'ün Digigleri Bakam Tevfik Rügtü, Lindsay'e, "etnik
kimlikleri-
ni ön plana ç1kararak agina vurma gereksinimi duyacak olan Irak'taki
Kürtlerin Türkiye'deki akrabalarim da heyecana sürükleyebilecegini"
anlatiyor!8 5

Artik Türkiye Musul vilayetinden toprak istemiyor, gelecegi için gü-


venlik istlyor!

84. Ömer Kürkçüoglu, a.g.e., sf. 30!-305.


85. Dr. IhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 575-576.
I
473

Îngiltere kötü niyetli olmasa bile, Kuzey Irak'tan Türkiye'ye ileride


tehlike gelecektil Lindsay, Tevfik Rügtü ile görügtükten sonra Bagba-
kan Ismet Paya ile gärügtügünde de bu güvenlik meselesi konugula-
cakti. Ingiliz Büyükelçisi Lindsay'e Îsmet Paga'nm söyledigi gu sözler
fevkalade änemlidir:

Irak topraklarmda yagayan Kürtlerin sayisi bu kadar yüksek oldugu


sürece, Ingiliz yetkililer kompu olarak ne kadar iyi niyetli davramrlarsa
davransmlar, Türkiye hükümeti dogu bölgelerinde sonsuza kadar sorun
yagayacaktirls6

Fakat enteresandir; Ingiltere, "Kürt daglarmdan yoksun kalacak bir


Irak'm kuzeyden gelecek müdahalelere kargi savunmasiz duruma dü-
"demagojik"
gecegi" geklindeki bir gerekçe ile Türkiye açismdan mut-
lak güvensiz Brüksel Hatti'nin smir olmasmda hâlâ 1srar ediyor; Lind-
say'in Ocak 1926'daki Ankara görügmelerinden bir sonuç çiknuyor?
1926 Subat'mdaIngiliz hükümetinin kurdugu "Irak Politikasi Komi-
tesi", Türkiye ile yapilacak antlagmanm gartlarun belirliyor.
Türkiye'nin istedigi garanti sistemini Ingiltere kabul etmiyor. Çün-
"manda"nm
kü bile birakilmas1m isteyen Îngiliz kamuoyuna böyle bir
garanti yükümlülügünü kabul ettirmek zor görülüyor. Brüksel Hatti
denilen suur çizgisinde Türkiye lehine önemsiz degigiklikler yap11abi-
lecegi karara baglamyor, Kerkük sancagmdaki Revanduz bölgesinin
Türkiye'ye verilmesi yönünde Lindsay'in önerisini komite reddediyor.
Komitenin uzun kararlar listesinde önemli olan, Îngiltere'nin "Irak'ta-
ki Kürtleri siyasal özerklige tegvik etmek dogrultusunda" bir politika
izlemeyecegi güvencesinin Türkiye'ye verilmesini komitenin kabul
"suçlularm
etmesidir. Bir de, iadesi" için anlagma yapilmasmm be-
nimsenmesidir.88
1926 yllmda Türkiye SeyhSaid Îsyam'myeni bastirmiqur, gapka ve hu-
kuk devrimiyle megguldür; Takrir-i Sükûn uygulamas1 devam etmektedir.
Digarida Mussolini'nin saldirgan Akdeniz politikasi Türkiye'de kay-
g11aryaratmaktadir. Üstelik Akdeniz siyasetinde ingiltere ile çatigan
Italya, Londra'yl yumugatmak için Musul konusunda Îngiltere'yi des-
tekliyor! Mussolini, Musul yüzünden bir Türk-Îngilizsavagmm çikmasi
halinde "Anadolu üzermdeki sömürgeci hayalleri" için firsat ç1kacagim
dügünüyor. Ingiltere ise Balkanlar'da ve Akdeniz'de Mussolini'ye ödün-
"yat19tiracag1m"
ler vererek onu samyor,Roma ile flört ediyor. Roma'yt
i rahatsiz etmemek için, Türkiye ile bir güvenlik anlaymasi yapmaya ya-

86. Andrew Mango, Atatürk, Remzi Kitabevi, 2004, sf. 427-428; Lindsay'in inönûile gö-
rugmesi hakkinda, ihsan SerifKaymaz, a.g.e., sf. 577.

87. Ibsan§erifKaymaz, a.g.e., sf. 576-577.


88. Bkz. IhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 580-581.
474

nagm1yor, Musul meselesinde Türkiye'nin istedigi güvenlik garantisine


de bu yüzden yanagnuyor!B9
Sovyetler de bu sirada Îngilizlerle flört halindedir! Sovyetler'in An-
kara Büyükelçisi Suritz, Ankara'da Lindsay'le görügüyor ve "Türklere
Ingiltere ile anlagmalarim giddetle tavsiye ediyoruz" diyor! Çünküo si-
rada Bolgevikler de Îngiltere ile anlagmak istlyor; bunun için Bolgevik-
"satmig"lardiri
ler Türkiye'yi
Kâzim Karabekir'in, "Bugün 1stiklâl Harbi zamanmdan daha zaylf bir
haldeyiz" dedigi dönemdeyiz.90
"yalmzhèm"

Türkiye, sikmtdarim bütün giddetiyle yagamaktadir.


Dogu'dan kopan Türkiye Batt'da henüz ittifaklar kuramam1gt1r!
Musul gitmigtir artik.
1926 Nisan'mda Lindsay tekrar Îsmet Papa ve Tevfik Rügtü ile görü-
güyor, Îsmet Paga'yL çok kayg111buluyor, çünkü Musul meselesinde
Türkiye'nin istedigi smir güvenligi garantisi almamam19tir. Tevfik Rü -

tü'nün tavn ise Türkiye'nin nas1l siktytigmm bir resmidir. Lindsay,


Londra'ya gönderecegi raporda, hiçbir karydik almadan toprak talebin-
"tam
den vazgeçen Türklerin bir teslimiyet içine girdiklerini ve bir an
önce uzlagmaya varmak istediklerini" yazacaktir ve gunu ekleyecektir:

Ankara, dig sorunlarru bir an önce çözme ve para bulma gereksini-


miyle kargi kargiyadir!91

Bu partlar altmda Kemalist Türkiye, "Îngiltere ile iligkilerini normal


hale getirmek için", Musul'dan feragat edecektir!
Hâlâ bagkent Ankara'ya tagmmaylp Istanbul'da oturan Îngiliz Büyü-
kelçisi Lindsay, Digigleri Bakam Austen Chamberlain'e 14 Nisan
1926'da rapor gönderiyor·

Gazi'nin ve durumu saglamdir. Sapkave takkeler kanunu hog-


rejimin
nutsuzluk yaratlyor. Sekerve petrol tekeli ve agir vergiler de öyle. Tev-
fik Rügtü'nün durumu sallantida gibi. Basm Irak (Musul) suuri konusun-
da fazla yaym yapnuyor. Îtalya'nmsaldirgan niyetleri asabiyet yaratiyor.
Bir bütün olarak bakildigmda, Türkiye zayiftir ve Türk hükümeti bunun
bilincindedir Smir (Musul) meselesinde ucuza anla.yacag1x!92

Öyle oluyor... 5 Mayis 1926'da Musul konusunda imzalar atihyor.

89. Bkz. Dllek Barlas, "Friends or Foes? Diplomatic Relations Between Italy and Turkey,
1923-36", International Journal of Middle East Studies, c. 36, mayis 2004, sf. 235-237.
90. Ugur Mumcu, Kâzirn Karabekir Anlatiyor, Ankara, 2002, sf. 129.
91. Bkz. IhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 578-593; Mim Kemal Öke, a.g.e., sf. 174-l75.
*
Aslinda basin yayin yapamiyor. Takrir-i Sukün dönemidir, IstiklâlMahkemeleri gazete-
cilerin ve aydinlarin ba.ginda"Demokles'in kilici"dir...
ingiliz Beigelerinde
92. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 6, sf, LVII, 16-17.
475

Musul antlagmasi
Lindsay-Aras görügmelerinin sonunda ufak tefek smir düzenlemesi
ve bir de Musul petrollerinden pay degil, Irak'm Ingiltere'ye ödedigi
pay1" karg1hgi olarak Türkiye'ye 25 yll sürey-
"loyalty

petrol parasmdan
verilme-
le smith olarak yüzde 10 pay veya topluca 500 bin Ingiliz lirasi
si konusunda anlagmaya var1hyor. Tevfik Rügtü, Osmanh'nm bile Bos-
sterlin aldigua hatirlatarak 500
n -Hersek'i biralorken 2 milyon 200 bin
alarnyor 93
bm sterlinin çok az oldugunu söylüyorsa da daha fazlasim
Lindsay, "Ankara'nm d1§ sorunlanm bir an önee çözme ve para bul- "ucuza
önceki raporunda da
ma ihtiyaci" içinde oldugunu, yirmi gün
anlagacagiz" diye yazuugtl zaten.
Genelde samlanm aksine 500 bin sterlin bir defada almmamigtir.
Musul petrolleri için Irak'm Îngiltere'ye yaptini ödemenin yüzde
10'unun Türkiye'ye pay olarak verilmesi benimsenmig, bu topluca 500
aragt1rmalarma
bin sterlin olarak kararlagtmlmigtt. Hikmet Ulugbay'm
yillarda aksamalar olmak-
göre, ilk taksit ödeme 1934'te yap11mig, bazi
Türkiye,
la birlikte, 1958'e kadar Türkiye 3,5 milyon sterlin almigtir.
Irak
yüzde 10 hakkmdan da vazgeçmig degildir, bu hesapla Türkiye'nin
alacagi olmahdir."
etrollerinden hâlâ 2 milyon sterlinlik
1mzalanan antlagmanm resmî ad1, "Türkiye, Îngiltere ve Irak Hükü-
metleri Arasmda Hudut ve lyi Kompuluk Münasebetleri Antlagmasi"dir
Buradaki
"iyi
kompuluk" sözü, Türkiye'nin Ktizey Irak endigesini güya
eglayah-
kargilayacak bir içerige sahiptic Antlaymanm 6.-13. maddeleri
saglamak üzere bir Da-
gmönlenmesi, suçlularm iadesi, suur güvenligini
imi Hudut Komisyonu kurulmas1, Türkiye tarafmdan bir kumandanm,
Irak tarafmdan Musul ve Erbil valilerinin igbirligi ve almacak
"umumi

tedbirler" konusunda düzenli görügmeler yapmasmi hükme baghyor.


uyrugunda
Mesela 12. maddede, Türkiye ve Irak yetkililerinin kendi
beyleri, geyh ya da
"agiret
öteki üyeleri
olup da öbür ülkede bulunan
ile resmî veya siyasi mehiyete sahip her türlü haberlegmeden kaçma- "güvenlik

caklardir" deniliyor. Ayru maddedeki qu hükümde de endige-


si"ni görmek mümkün:

Taraflar smir mmtikasmda diger devlet aleyhine yöneltilmig hiçbir


vermeyeceklerdir.95
propaganda tegkilatma ve topluluga izin

Ankara bu güvencelere güveniyor mu?

93. Baskin Oran, Türk Drg Politikast, sf 267.


Petropolitik, Ankara, 1995;
94. Hikmet Utugbay, imparatoriuktan Cumhuriyete
-

Baskm Oran, a.g.e., sf. 269-270.


Meselesi, Askeri Çözüm
95. Antlaymamn tam metni: Dr, Zekeriya Türkmen Musul
Araylgiari, 1922-1925.sf. I27-l3I.
476

Ingiltere'nin Irak Yüksek Komiseri Henry Dobbs, Ankara'da Tevfik


Rügtü Aras'la yaptig1 görügmede bu konuda sözlü olarak da güvence
veriyor; hem Ingiltere hem Irak adma... Dobbs'un imzalarin atilmasm-
dan alti ay sonra yaptigt bu ziyaret hakkmda Londra'ya yazdigt rapor-
dan anhyoruz ki, Ankara, hiç olmazsa o dönein íçin, artik rahatlamigtir.
Dobbs, raporunda, "Tevfik Rügtü'nün, güvenceden çok memnun oldu-
gunu,artik Türk hükümetinin Irak Kürtleri konusunda rahatlama his-
settigini söyledigini" yaziyor. Dobbs ve Tevfik Rügtü Bey beraber
Çan-
kaya'ya gidip anlattddarmda Gazi de bunu dayduguna "çok
memnun"
oldugunu belirtiyor¾
Ankara rahat bir nefes alnugttr, ama antlagmpam ne älçüde baçanh
oldugu, ciddi surette tartigmahd1r.

"Tam bir yenilgi"


Musul ineselesi hakkmda Ingiliz aryiv belgelerini de tarayarak
ayrm-
tih ve akademik kalitede bir aragttrma yaprug olan Ihsan gerifKay-
maz, Musul meselesinde Türkiye'nin geldigi noktanm "tam
bir yenilgi"
oldugunu yaz1yor

Antla.yma äylesine alelacele imzalanrugtir ki, Türk tarafi hiçoir konu-


da pazarhk yapmanug, neredeyse Ingilizlerindikte ettigi konugmalan
ay-
nen kabul etmigtir..

Smir güvenligiyle ilgili maddelerde bile, Türkiye'nin "Ingiliz önerile-


rini kabul etmenin ötesinde herhangi bir katlasmm olmadigim" vurgu-
layan Kaymaz'a göre, antlagmanm petrole iligkin hükümleri Türkiye
açismdan tam bir baçansizhktu Türkiye'nin petrolle baglantdi olarak
elde ettigi maddi kazamm, Îngiliz hükümetinin bu konuda (Büyükelçi)
Lindsay'e verdigi pazarhk marjmm bile altmda kalmigtu Ingiltere'nin
verdigi pazarhk yetkisine göre Lindsay, süre balommdan
sm1rsiz ola-
rak petrol gelirlerinin yüzde 10'unu Türkiye'ye verebilecekti, Türkiye
bunu az bulursa pay oram yüzde 15'e kadar çikabilecekti. Sûresiz ol-
maz da 25 y1lhk bir süre smiri konulursa Türkiye'ye verilecek pay yüz
de 25'e kadar ç1kaulabilecekti. Fakat maalesef, Lindsay, Türk tarafma
hem 25 yllhk süre simrmi, hem yüzde 10'luk pay1 kolayca kabul ettir-
migtir. ÇünküLindsay'in kargismda her ne pahasma olursa olsun bir
an
önce uzla.ymak isteyen vesveseli bir Bagbakast (Inönü) Ye hükümet
içindeki durumunu sallantida gören zay1f bir Digigleri Bakaru (Tevfik
Rügtü) vardi! Lindsay'in Londra'ya gönderdigi raporda maalesef Türk
yetkililer hakkmda küçümseyici, agir ifadeler vardir."

96. Bilal Simgir,


a.g.e., cilt, 6, sf. 91-92.
97. Skz]hsan §erifKaymaz, a.g.e., sf. 595-596.
477

Bu partlarda ve bu içerikte bir antlagma elbette Türkiye'de kimsenin


içine sinmemigtir!
Anlagma 6 Haziran'da CHP Parti Grubu'nda, 7 Haziran'da Meclis'te gö-
riigülüyor, elegtiriler oluyor Dogu illerinde hadiselerin patlak verebilece-
"doguda
islahat
giniSeyhSaid Isyam'ndan önce belirterek yapilmas1" için
8
hükümeti uyarnu; olan Kâzim Karabekir Meclis'te konuquyor

Memleketin girdigi derin mügkilat içinde hükümetin muhtaç oldugu


yardmu sükûtumuzla temin imkân ve zaruretinde kalarak hükümeti axi-
cak reylerimisin gekliyle uyarmaya çabgtik.
Olaylar o zamanki sõzlerimin sarahat ve hakikatini meydana çikard1:
Hükümetler ve milletler için muvaffakiyet, harici siyasetleri ile dahilî si-
yasetleri arasmda ahenk ve irtibatt temin ile mümkündür.
Musul'un bugünkü vaziyetinden duydugumuz teessürleri bu kürsüden
ifade etmekten bagka maalesef bizim için yapilacak bir gey kalmanuptir.

"harici
Karabekir'in siyaset ile dahilî siyaset arasmda ahenk ve irti-
bat" sözü önemlidir; bunu a.yagida göreceniz.
Antlagmay1 savunan Digigleri Bakam Tevfik Rügtü'nün sözleri ise,
nas11 bir psikolojiyle hareket ettiklerini de yans1tlyor. Tevfik Rügtü ko-
"yakm
nugmasmda, doguda baghca kuvveti temsil eden Türkiye Cum-
"en
huriyeti"nin d14 politikasmda esash siyaset ekseni olarak medeni
milletler arasmda bir düzen ve geligme unsuru olarak çabgmak" ilkesi-
ni benimsedigi belirtiyor.
Tevfik Rügtü Bey'in bu sözleri de Türkiye'nin artik "Doku" degil,
"Bati" yänlü bir siyaset izlemekte oldugunun göstergesidir.
"milli
Digigleri Bakam Tevfik Rügtü, inlolabinuzm semerelerini bir
an önce almak ve barigi ertelememek için büyük bir dikkatle (Lo-
zan'da) ertelenmig olan Musul meselesinin de igte gimdi çözüme ulag-
tigim söyleyerek sözlerini göyle sürdürüyor

Cihanm ve yakm dogunun sulh ve huzuru ve Irak'm istiklâl ve saade-


ti namma ve Büyük Britanya Împaratorlugu'ylamünasebetlerimizi nor-
mal bir hale getirmek için yegâne aslada kalan bir arazi meselesinde fe-
dakårliklara katlandik...
Bütün hudut ihtilaffari artik tespit edilmly oluyor. Yeni antlagmalar,
Cumhuriyet hükümetince takip edilmekte olan genel siyasette herhangi
bir degigimi ifade etmez. Sulha muhabbeti ve medeniyet ciham ile iyi ge-
çinme arzulanm bilhassa ortaya koyar.

Görûçmelerden sonra Meclis'te oylama yap111yor, 286 milletvekilinin


yarls1 oylamaya katilm1yor, iki ret ve bir çekimser oya karg1hk 143 oyla

98. Kâzim Karabekir, Pagalarm Kavgasi, sf. 289-290.


478

Musul hakkmdaki antlagma onaylamyor.99


Reisicumhur Mustafa Kemal Atatürk, 1 Kasim'da yapttg1 yasama ylh-
m aç1g konugmasmda, Musul'un adim zikretmeden, Suriye ve Irak hu-
dutlarmm tespiti iglemlerinin smirda bagladigmi söylüyor. Bu suurlan
"taraflar
belirleyen antlagmalarm için bilhassa güvenlik ve lyi komgu-
"bu
luk maksatlanm amaç1adigru" belirtlyor, halin Fransa ve Îngiltere
ile münasebetlerimiz üzerinde iyi tesir icra etmesi tabiidir" diyor.100
Yine 1926'mn Kasim ayi ÎçindeIngiltere'nin Irak Komiseri H. Dobbs
Türkiye'ye geliyor, Reisicumhur Mustafa Kemal Papa ve Digigleri Baka-
m Tevfik Rügtü Bey'le görügerek "Kürtlere özerklik vermek gibi bir dü-
güncelerinin olmadigi" konusunda güvence veriyor. Mustafa Kemal Pa-
ga da, Kürtlerin daha kugaklar boya kendi kemÍilerini yönetme yetene-
inden yoksun kalacaldanm söylüyor.101
Fakat bir yil sonra, 11 Eylül 1927de Genelknymay Bagkam Fevzi Pa-
ga, Digigleri Bakanhgi'na resmî yazi yazlyor: Îngilizler Musul vilayeti
dahilinde Asurilere bir yurt ve özerklik vermek için vaatte bulunmug-
lar ve çahymaya baglamiglardirL Musul vilayetinin Umadiye, Zaho, Uk-
re, Zibar ve iç ilçelerinde Kürtçeyi resmi dil kabul edip Kürt cemiyetle-
ri ohigturarak Kürt1ük propagandasi ve Musul vilayetindeki Türklügü
Kürtlegtirme çahymalan yap1lmaktadir... Kürt agalarmm iytirakiyle bir
kongre akdedilmigtir... Ingilizier Ermeni yogunlugu olugturmaya çahgi-
yor... Bu bilgileri ileten Fevzi Paga, 1926 antlagmasma aylan olan bu fa-
aliyetlere kargi gerekenin yapilmasim Digigleri'nden istiyor!1o2
Ati alan Üsküdar'igeçmigtir, yap11abilecek pek bir gey yoktur tabii...
Lozan'da ve 1926'da Musul ve Irak smm konusunda yap11an antlag-
malar, Türkiye'nin uzun vadeli güvenligini saglamamigtir!

Musul sürecinde hatalar, zaaflar


Lozan Antlagmas1'nm temelindeki bir anlayig, Musul meselesinin gi-
diçatma da yön vermigtir. O anlayly1 Îsmet Papa, Lozan görügmelerinin
kesintiye ugradigi dönemde 21 $ubat1922'de Meclis'te yaptig1 konug-
mada göyle ifade ediyor

Sahsendügündük ki, temin edecegimiz herhangi bir vatanda, hududif


daha büyük veya daha genig her ne oluisa olsun, hayatumzi müemmen

99. Meclis'teki elegtiriler ve Tevfik Rugtü'nün konugmasi için bkr. Kâzim Õztürk,Türk
Parlamento Tarihi, TBMM II. Dönem, cilt Jl, sf. 262-282, ihsangerifKaymaz, a.g.e.,
sf. 594.
100. Söylev ve DemeçIer, I, sf. 366.
10 I. IhsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 595-596.
102. Fevzi Paga'nin yazisinin tam metni için bkr. Digigieri Bakanligi, Cumhuriyetin lik
On Ylh ve Balkan Pakti, Ankara, [974, sf. 120-122.
479

(güvenli)bir hale koymuyor. Onun için esash bir mesele, Türk vatam ne-
resi olacaksa onun dahilinde her millet gibi yagamaktar. Bu esas üzerinde
yürüdük ve Müttefiklere dedik ki, arazi meselelerinde Misak-1 Milli ile te-
lif edilebilir bir hal gekli bularak, Müttefilderi tatmin edecek bir vaziyet
alahm... Diger meselelerde hayati menfaatlerimizi temin... (edelim)103

Özeti,genig bir ülke part degil, her millet gibi bagunsiz yagayabilece-
veririz; ama iktisadi ve
g z güvenli bir ülke! Bunun için arazi tavizi
siyasi istiklâlimiz tam olmahdir!
Toprak genigligine önem veren imparatorluk anlay1pmdan, smirlari
bellive güvenli bir
"vatan"
ya da
"ulus
devlet" anlay1gma geçigin sanc1h
"arazi

agamalandir tarihimizin 1912'den sonraki dönemi... Bu anlay10


meselelerinde" taviz vermeyi, ama bagunsizhk ve bütünlük konusunda
içerir.
son derece karath olmay1 da dogal olarak
Lozan ve Musul sürecinde Atatürk'ün tutumunu degerlendiren mer-
hum Fahir Armaoglu qunlan yaziyor

Atatürk'ün üzerinde durdutu husus, elde edilmesi zor olan geylerde


"tam
bagnusiz-
taviz verip, siyasi, iktisadive mali, idarive adli konularda
hii" gerçeklegtirmek olmuqtur. Onun içindir ki, hükümet için Musul,
ikinci planda kalan bir konu olmg.104

Bu sebeple Ismet Paga, Lozan'm daha birinci döneminde Musul'un


almamayacagmi görünce "Musul'dan feragatle sulh" fikrini benimse-
migtir. Senelerce Musul'un Misak-1 Milli íçinde vatan topragt oldugunu
söyleyen, Musul, Kerkük, Süleymaniye diye sancak isimlerini sayarak
buralarm Türkiye'ye ait oldugunu savunan Mustafa Kemal Papa da bu-
nun gerçeklegmeyeceëini Lozan'm daha ilk dönemmde gördükten son-
ra söylemini degigtirmigtir. Artik, "Misak-1 Milli qu hat,
bu hat diye hiç-
"ikinci

bir gekilde hudut çizmemigtir" diye konugmasi da Musul'un


planda" görülmesiyle ilgilidir.
Amaç, güvenli ve tam bagunsiz bir ülkedir, Ismet Paga'nm sözleriyle
"hududu
daha büyük veya daha genig her ne olursa olsun" güvenli, ba-
hududu çizen gey, milli
"o

gunsiz bir ülke... Mustafa Kemal'in deyimiyle


menfaattir..."
"ikinci

Kemalist yönetici egibin gõzünde Musul meselesi planda ka-


lan bir konu" olmug, ¢dnciplanda görãIdügü içindir ki, paradoksal ola-
faktörü, Irak smmm1zm çi-
"güvenlik"
rak, hirinci planda änem verilen
ziminde yeterince saglanamarugtar; bunun endige verici sonuçlarm1
Türkiye çeyrek yüzyildir aynhkç1terörle ya.91yor!

103. Kazim Õztürk,11.Dönem, cilt I, sf. 43-44.

104. Prof. Fahir Armaoglu, "Lozan Konferansi va Musul Sorunu", Misak-i Milli ve Türk
Dig Politikasmda Musul, Amtürk Aragtirma Merkezi, Ankara, 1998, sf. 152.
i
480

Politik ve askexî çartlar kesinlikle Musul'u almamiza elverigli degil-


di; bunun için savagmak da ülkeyi tümüyle tehlikeye atard1. Bu konuda
Kemalist liderligin karari isabetlidir. Ama suur bakmundan da güvenlik
balommdan da Türkiye'nin lehine olacak bazi ara çözümler mümkün
olabilirdi, diye gözüküyor.
Musul'da vanlan olumsuz sonuç, Lozan'da ba.glamigtir!
Lözan-Musul sürecine tarihçilerin ve aragttrmacilarm yänelttigi eley-
tirilerin ilki, Îsmet Paga'nm, daha Lozan'm birinci haftasmda Curzon'a
"Musul meselesini kendi aranuzda görügelim" diye öneride bulunmasi-
dit Bu, Curzon için bir f1rsat olugturmugtur! Lozan görügmeleri bagla-
digi zaman, Dünya Savagi'mn yaralanm hâlâ saramam19 olan Îngilte-
re'de ve tüm Avrupa'da savag ve sömürgecilik karg1t1 alamlar son dere-
ce güçlenmigti. Ingiliz'kamuoyunun
"manda"yl
yük olarak gördügünü,
Ingiliz parlamentosunun da Irak'taki manda ylikümlülügüne "büyük

tepki" gösterdigini de biliyoruz.105 .

Curzon Lozan'da bir bakima kendi kamuoyunun da savag ve manda


kargiti baslos1 altmda idi.
Bäyle bir korgonktürde, Türkiye'nin Musul meselesini mandacihja,
sömürgecilige, petrol lursma ve savagç1hga kary1 bir dava olarak orta-
ya koyup kamuya açIk komisyonda tartigmasi, Londra'yi
"mahcup"

dü-
gürürdü. Prof. Öke'nin, Ingiliz aryivinde tespit ettigi belgeler, Cur-
zon'un bundan ürktügünü, Musul ve petrol yüzünden barigm geciktigi
izleniminin Îngiliz ve Avrupa kamuoyuna yansunasmdan korktugunu
"kendi
gösteriyor. Curzon bunun için Îsmet Paga'nm aranuzda görüge-
lim" teklifini memnuniyetle kabul etmigti! Bu noktada Lozan sürecinin
baglangicmda Ismet Paga'nm acemiligini hatirlamak gerekir.
Curzon'un bir kurnazhgi da Avrupa kamuoyuna etkileyecek Ermeni
ve Hiristiyan azmhklar meselesini ilk siralara koymasi ve kamuya aç1k
komisyonda ele aldirmasiydi!
Dahas1, "Curzon Îsmet Paga'nm güçlü argümanlara sahip 1dugu
Musul meselesini konferans gündeminden çikartmay1 bagaracak ve ta-
rafsiz' orgamn (Milletler Cemiyeti) hakemligine birakmay1 teklif ede-
cektir... Curzon, Ingiliz D1sigleri'ne de yazdigi gibi, barigm temininde
Musul'un en önemli engel oldugu izlenimini kamuoyuna vermemek is
tiyordu. Onun için, Musul meselesini erteleme fikrini diger maddeler
arasinda saklanugt1!"106
Oke'nin "Londra'mn hazirladigi tuzak" olarak niteledigi, erteleme ve
Milletler Cemiyeti'ne havale hükmü, güphesiz ingiliz diplomasisinin bir
bagarisidir.lo7

.§erif

105. Ihsan Kaymaz, a.g.e., sf. 581.

106. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 104-107.


107. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 130-131.
481

Musul meselesi konusunda Ingiliz argivlerini tarayarak ayrmtih ve


akademik degerde bir ara.ptirma yapan Îhsan SerifKaymaz'm Lozan ve
Milletler Cemiyeti sürecinde Ankara'nm Musul diplomasisine iligkin
elegtiri ve degerlendirmeleri änemlidir. Kaymaz, Lozan'da bagtan itiba-
"çeligkiler

ren Türk tarafmm izledigi politikamn ve tutars1zhklar içerdi-


gini" yaz1yor. Daha ilk göriigmede Ismet Paga'nm petrolden pay veril-
mesilos kargihšmda Türkiye'nin Musul'dan vazgeçecegi izlenimini În-
g izlere vermesi önemli bir hatadir. Îsmet Papa basma, Ankara'ya ve
ü cü ülke delegasyonlarma yönelik söylemlerinde Musul'la ilgili ka-
rarh bir tutum sergilerken, Îngiliz delegasyonu ile yapilan görügmeler-
de petrol karg1hii Musul'dan vazgeçip antlagmay1 imzalama egiliminde
oldugu izlenimi yaratnugtir Hâlbuki, Îngiltere Musul'u terk etmeye ke-
sinlikÏe niyetli olmadigmi ilk günden itibaren istikrah ve israrh bir ge-
kilde ortaya koymuqtur.109
Lozan görügmeleri sirasinda Bagbakan olarak sürecin içinde bulu-
nan Rauf Orbay, amlannm "Musul'u Neden Kaybettik?" baghkb bölü-
münde iki defa firsat kaçirdigimiz1 yaz1yor. Diyarbalor'da kolordu ku-
mandanhšma tayin edilen Cafer Tayyar Papa, Îngilizlerin Musul'u oldu-
bitti ile ele geçirdigini hatirlatiyor, kendisinin de askerî harekâtla Mu-
"on
sul'u gün iginde" iggal edebilecegini söylüyor. Ba.panh olursa mese-
le çözülmüg olacak. Ba.yansiz olursa, hükümetten emir almadan böyle
bir harekât yapti diye Divan-1 Harp'e verilecektir! Cafer Tayyar Pa-
"her
ga'nm bu plamm Gazi Papa da onayhyor. Ama halde siyasi duru-
mun elverigli olmadini görülmüg olmali ki", Cafer Tayyar Paga'ya hare-
kât emri verilmeyecektir. Rauf Bey'e göre bu gekilde bir f1rsat kaçiril-
m14tir. Ikinci f1rsat ise Ingilizlerin petrol girketlerinin petrol karylligl
anlagma önerisini Büyükelçi Yusuf Kemal Bey Ankara'ya ilettigi halde,
Bagbakan Ismet Paga'm.n bunun üzerinde durmamasidir. Rauf Bey bu
gekilde ikinci defa bir firsat .kaçinldigmi yazlyor.11o Fakat bu petrol
, karg1hii anlagma önerisinin agirhgi hakkmda bir bilgimiz yok. Musul
meselesi Ankara'da ikinci planda önemsenen bir konu oldugu için,
böyle firsatlar üzerinde fazla durulmanug olabilir.

Musul'u paylaymak?
Ali SükrüBey'in de Meclis'te vurguladigi gibi, Musul'u tamamen ver-
mektense, smir güvenligimizi güçlendirecek gekilde paylagmak da dügü-
nülebilirdi. Halbuki, biralen Türkiye'nin güvenligini güçlendirecek gekil-

"kendi
508. ismetPaga'nm Curzon'la ilk görügmesinde petrolden bahsetmesi, Curzon'a
aramizda gärügelim" diye teklifte bulunmasi hakkinda bkr. Bilal §imgir,
Lozan Telgrafla-
ri, i, sf. I36- I37.
109. Ihsan§erifKaymaz, a.g.e., sf. 25|-253.
l 10. Feridun Kandemir, Hatiralari ve Söyieyemedikleri ile Rauf Orbay, sf. I 14.-123.
482

de Musul'u paylaymayi, Musul'un Arap çogunlugu olan yerlermi bile isti-


yorduk! Musul siyasetindeld tutarsizhklardan biri de budur. Musul vilaye-
tini özellikle Kürt meselesi ve ülke güvenligi açismdan önemseyen Türki-
ye, Musul'un Arap çogunluga sahip oldugu yerleri de istemig, bunda israr-
h olmuy ve bu yüzden losmî çözümleri de göz ardi etmigtir. "Türkler ve
Kürtler" denildigine göre, Kerkük, Altmköpr(1, Kifri, Revanduz gibi Türk-
lerle ve Kürtlerin birlikte yaçadig1yerleri talep etmek yerine, iki defa Ingi-
lizlerin de yanagtigt bu formülü reddetmek anlagilabilir bir olay degildir.
Hãlbuki, Türkiye'nin elde edebilecegi en iyi sonuç, Musul'u paylagmak
olabilirdi; Kerkük bölgesi için Hatay'a benzer bir modeli savunmak da
mümkündü. Böylesine büyük bir firsat, hem de iki defa kaçiriluuytir!111
En azmdan daha güvenli bir suur çizilebilirdl, gözüküyor.
Musul vilayetini paylagmak demek, özellikle suur giivenligibalamm-
dan igimize yarayacak yerleri almak, ama Musul vilayetinin büyük las-
vermek demekti. Bütün Musul vilayetin'i Misak-1 Milli smirlari
mmi
içinde vatan parçasi olarak gören kamuoyu kargismda buna karar ver-
mek bugün çok rasyonel gözükse de o gün çok zordu. Ismet Papa ve
Rauf Bey bu riski alamazdi.
Böyle bir karan veimek için gereken siyasi ve karizmatik güç, sade-
ce Mustafa Kemal Pa.ya'da vard1. Fakat Mustafa Kemal'in böylesine l<ri-
tik bir agamada konferansm yükünü Digigleri Bakam Ismet Papa ile
.geri

Bagbakan Rauf Bey'in sirtma yükleyip planda kalnug olmas1 ilgi


çekicidir. Gazi'nin bu tavn Îstanbul'daki Îngiliz Yüksek Komiser Vekili
Henderson'un da dikkatini çekmigtir.)? Nitekim Henderson 20 Ocak
1923'te Curzon'a yazdig1 raporda, "Lozan Konferansi'nm bu nazik dö-
"belki
neminde" ve de Lozan'da çikabilecek bir kriz öncesinde" Musta-
fa Kemal Paga'nm uzun bir geziye ç1kmasm1 dikkat çekici buluyor. "Ba-
ng beklentisi içinde daha ziyade siyasi amaçh bir seçim turnesi" gibi
gözüken uzun gezide Mustafa Kemal'in orduyu teftig edecegi, bu gekil-
de Lozan görügmeleri üzerinde askerî bir baski kurmak istedigi söyle-
niyorsa da, Henderson bunun tümüyle ohnasa bile blöf olduguna inan-
digmi, Türklerin bang istedigini yaziyor 113
Gazi'nin bu tutumunun nedeni, giderek güçlenen ve saldirganlagan
muhalefete kargi iktidarmi saglamlagtirmayi dügünmesiydi. Meclis' e
muhalefetin nas11 güçlendigini, hatta Gazi'nin seçilmesini engelleyeb
lecek bir seçim kanunu bile önerdiklerini daha önce görmügtük. Ga-
zi'nin bu gezisi, Latife Hamm'la evlenmesi ve annesi Zübeyde Hamm'm
vefat10cak ayim kapstyor. Gerçekten Lozan'm en kritik dönemidir. Ìh-

I i 1. Ihsan SerifKaymaz, a.g.e., sf. 307.


I 12. ihsan $erifKaymaz, a.g.e., sf. 307.
I 13. Bilal Simgir,ingiliz Belgelerinde Atatürk, cilt 5, sf. 89-92; lhsan SerifKaymaz,
a.g.e.,sf. 307.
483

san SerifKaymaz, Musul'u yitirmenin siyasi sorumlulugunu Gazi'nin de


üstlenmek istemedigini tahmin ediyor.114
Olaylar bu tahmini dogruluyor. Lozan'dan sonraki süreçte de Gazi,
dig politika konusunda daima korudugu yalon ve yogun ilgisine rag-
men, mesela hasta halinde Hatay meselesine gösterdigi yogun, dina-
mik ve 1srarh ilgiyi Musul meselesinde göstermedigi aç1ktir.
"bir
Musul'u Lozan'da aç1kça kaybetmektense y11 erteleme"nin iç
po itika bakunmdan da Ankara hükümetinin de igine geldigi anlagill-
"bir
yor. Meclis'i ve kamuoyunu yat1gt1rmak için yll içinde.güçlenip
Musul'u almz" anlammda konugmalar yapildigmi gördük.
"ikinci
Musul'un planda" görülmesi, israrh, mücadeleci bir takipte
toprak ve petrol tavizlerinin alinamamasi sonucunu do-
almabilecek
gurmuygözüküyor; bugün Türkiye için de çok ciddi bir suur güvenligi
problemine yol açmaktadir.
Musul meselesinin Lozan'da izledigi seyit ye Lozan'dan sonra Millet-
ler Cemiyeti'ne sevk edilmesi;-"Curzon'un tahmin ettiginden bile daha
sorunsuz" bir gekilde gerçekleyti! Bu erteleme Türk yöneticilerine
Türk kamuoyunu hazirlayabilmeleri için süre kazandmyordu, ama Mu-
sul davasmda ciddi bir gerilemeyi de ifade ediyordu. Bunda Türk tara-
fmm diplomatik bilgi ve deneyim yetersizliginin yam sira, Îsmet Pa-
ga'nm Curzon'un tehdidi kargismda gereginden fazla endigeye kap11ma-
si da etkili oldu... Türk tarafmm yetersizliklerini ve özellilde Musul'u
verip barigi kurtarma dü üncesine saplamp kalmig olan Îsmet Paga'nm
agiri uzlagmac1 tavrun Ingilialer Musul sürecini luzlandirmada ustaca
degerlendirdi.115
Ankara'nm diplomatik hatalarmdan bir bölümü de Milletler Cemiyeti
sürecindeki davramplandir. Evvela Türkiye'nin üye bile olmadigi ve ingi.
lizlerin kuvvetli etkisi ate.nda bulunan Milletler Cemiyeti'ne bagvurmay1
kabul etmek, sonucu belli bir süreçti; Hüseyin Avni Bey'in Meclis'te söy-
ledigi gibi, MC "Ingilizçûrasi" denilecek derecede Ingiliz etkisi altmday-
di. 19MC'ye intikal ettikten sonra da Türkiye'nin Adalet Divam'na temsil-
ci göndermeyi reddetmesi, adeta Divan önünde savunma hakkmdan vaz-
geçmesi, smir çizgisi için incelemeye gelen Estonyah General Laidoner'i
Türkiye'ye sokmamas1Ankara'am diplomatik hatalandit
"dig

Musul'un kaybmda nedenler"i anlatan Prof. Kürkçüoglu'nun


yazdigi gibi, "Türkiye'nin Kürt (SeyhSaid) ayaklanmasmi sert biçimde
bast1rmasi, bölgedeki Hiristiyanlara kargi kuvvet kullanmasi, Adalet

I 14. IhsangerifKaymaz, ay,y.


I 15. Musul sürecinin analitik bir degerlendirmesi için bkr. Ihsan §erifKaymaz, a.g.e., sf.
"ha-
306-3 I I. Kaymaz'in belirrtigi gibi, bu gekilde ingilizlerMilletler Cemiyeti'nin yetkisini
kem" düzeyine çikartmayi kabul ettirdiler,ikili görûgmelerin süresini bir ylldan dokuz aya
indirerek MC'ye gidigi hizlandirdilar, ikill görügmelerin de baglang!ç tarihini Lozan Antlag-
masi'nin Ingilizparlamentosunda onaylanarak yürürlüge girmesinden itibaren degil, Istan-
bul ve Trakya'mn bogaltilmasi mrihinden itibaren baglamasmi Türkiye'ye kabul ettirdiler!
'

484

Divam'na temsilei göndermeyi reddetmesi, Milletler Cemiyeti'nce gö-


revlendirilen Estonyah General Latdoner'i kendi bölgesine sokmamasi,
Türkiye'yi, bütün bunlari yapmakta hakh bile olsa, Milletler Cemiyeti
ve Divan önünde yalmzhga itti. Ingiftere ise, Musul'un özellikle petrol
yönünden kendisi için taÿ1dig1 önemi olabildigince küçük göstermeye
çah irken, bütün bu etkenlerden yararlanmasmi da bildi."116
Prof. Baskm Oran'a göre de "Türkiye'nin Adalet Divam'na temsilei
göndermemesi, Estonyah General'i ülkgye sokmamas1ve bölgedeki Hi-
ristlyanlara baski yaptig1 iddiasi konumumuzu zay1flatan geligmeler"
olmustur.117
"diplomatik"

Bu tür faktörlerden bagka, diinyadaki siyasi konjonk-


.ta
tür de lehimize degildir. Türkiye'nin Batihlagma devrimlerini yagamak-
olmaktan kaynaklanan iç s1kmtdanyla Musul sürecinin örtügmesi de
elimizi zay1flatan etkenler arasmdadir.

Siyasi faktörler ve emperyalizm


Evvela fagist Italya'dan gelen tehdit faktörünün Türkiye'de yaratt1g1
endige ve Italya ile Yunanistan'm anlagabilecogi kaygis1 Türkiye'yi În-
giltere'ye yaklagmaya zorlanug, bu da Musul'da Îngilizleri siyaseten da-
ha güçlü duruma getirmigti.
Ïstiklâl Savagi sirasmdaki "Dogu ideali"aden ve bunun dig politika it-
tifaklarmdan, artik "Batl ideali"ne dönen Türkiye, henüz Bati'da ittifak-
"özellikle
lara sahip degildir. Türkiye, Armaoglu'nun deÿimiyle, Îngilte-
re'nin dostlugunu elde etmek kararmdadir"118
Dünya dengelerindeki yalmzhii ve Ingiliz dostlugtmu elde etme ça-
basi, elbette Ankara'mn elini Musul'da zaylflatlyordu.
21 Subat1923'te, yani Lozan görügmelerme ara verildigi sirada, Ingi-
liz istihbaratmm hazirladig1 bir rapor, bu balamdan önemlidir. Rapora
göre, Türkiye'nin iç politika bütünlügü zayiftir, Kemalistlerle Ittihatçi-
lar, muhafazakârlar ve liberaller arasmda gerilimler ya.yanmaktadir.
Mali durum çok kötüdür. Ordu yeni bir savag için isteksizdir, savag bit-
tigine göre terhis edilme beklentisi güçlenmektedir... Türkiye'nin Irak'a
dönük bir askerî harekât yapmasi için partlar mevcut degildir... Tür -

ye'nin Îslam ülkeleriyle iligkileri pekigtirilmig degildir... Hilafet konu-


sundaki tartigmalar Hint Müslümanlan arasmda huzurluk yaratlyor,
Lozan'daki Îsmet Paga'ya bunun için bir heyet de gändermiglerdir...
Türk- Rus iligkileri artik askexî nitelikte degildir; yap11makta olan Türk-
Rus görügmeleri askerî igbirlinini içermiyor... Türk kuvvetlerinin Rus

I I6. ÖrnerKürkçûoglu. Türk-ingiliz iligkileri,sf. 30l.


I 17. Baskin Oran, a.g.e., sf. 265.
I 18. Kürkçüoglu, a-g.e., sf. 303.
485

birlilderince takviye edilmesi için Moskova'nm yaptig1 önerlyi Mustafa


Kemal Ocak aÿmda reddetmigtir. Bir Türk-Rus antlagmasi imzalamrsa
bu genel bir antlagma olacak, askerî nitelikte olmayacakttr...119
ingiliz raporundaki Türkiye fotografi böyle...
Türkiye "Bat1'ya yönelmeye" karar vermig, ama henüz Bati'da itti-
faklar kuramamig, müttefikler edinememigtir. Kurtulug Savagi ve hatta
Lozan'm baglangiç döneminde Hint Müslümaniarinm Türldye lehine
in iltere'ye yaptig1 basloyi, çahqmalan, Milli Hareket'e verdigi destegi
Musul meselesinde görmüyoruz.
Türkiye'nin yalmzhg1mn s1kmt11arm1 en çok hisseden Gazi, bir ara
"antiemperyalist"

yeniden Kurtulug Savagi sirasmdaki ve "Îslami" söy-


leme bagvuruyor. Musul'daki "Seyyid Muhammed Cebbari ve arkadag-
lanna" gönderdigi 1 Agustos 1925 tarihli mektupta, laiklegen Türki-
ye'nin Cumhurbagkam Mustafa Kemal, Musul meselesinde destek al-
"din "memleketin
mak için tekrar kardegligi"ne bagvuruyor, aynlmaz
bir parçasi olan Musul'un ve Musul ahalisinin" inanarak öteden beri
"mücahede"lerinde
yürüttükleri kararh olmalarmi istiyor. Onlarm ha-
miyetine güvendigini belirtiyor:

Asla ümit kesmeyerek zulümlere karg1yüksek bir mücadele ile aydm-


hk bir gelecegin saglanmasi, din kardeglerimizin huzur ve saadeti için
loymetlidir...

Mektup göyle sona eriyor·

Halâs (kurtulug)günleri yalandir Kurtulug güneginin doguçunun sa-


birla beklenmesini hattrlatir, Cenâb-1Vâcibü'l Vücud'dan herkese muvaf-
fakiyetler temenni ederim.120

Bu mektubun yazild1šl dönem, Nasturi meselesinin büyüdügü dönem-


dir.. Seyyid Muhammed Cebbari, Uceymi (Acemi) Papa ile birlikte Milli
Mücadele için çahymig, Musul'un Türkiye'nin idaresinde kalmasi için bü-
yük çaba göstermigtir. Mustafa Kemal'le Muhammed Cebbari arasmdaki
iligkiyi, Uceymi Papa kurmu tu. ÖzdemirBey'in faaliyetleri sona erdiril-
dikten sonra Musul ve Kerkük çevresinde kuvvetli bir direnig örgütlene-
meyecek, zaman zaman Türkmen katliamlan yaganacaktir.121
Gazi'nin Musul sürecinde, Milli Mücadele y111armda oldugu gibi, Sov-
yet Rusya faktörlinden yararlaumay1 denediši de olmustur. Milletler Ce-
miyeti'nin kararma tepki olarak 17 Arahk 1925'te Paris'te Tevfik Rügtü

ingilixBelgelerinde
I 19. Bilal §im;1r, Atatürk, cilt 5, sf. 126-133.
120. ABE, cllt 17, sf. 263; Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 140.
12 I. Suphi Saatçi, a.g.e., sf. 193-194.
486

ile Çiçerin'in bir "Dostluk ve Tarafsizhk Antlagmasi" imzaladigmi gör-


mügtük. Yalnizhk duygusu içindeki Türkiye'de bu antlagma büyük cogku
doguruyor, ama Îngilizler, "Batt Avrupa'ya mali yönden ihtiyaç duyan"
Rusya'nm Musul meselesinde Türkiye'yi desteklemek bir yana, Türki-
ye'yi giddete bagvulmaktan ahkoymaya çakgacagma inamyorlar! Rusya
da hiçbir gekilde Musul meselesine kangmak istemiyor zaten.122
Gazi'nin 19 Nisan 1926'da Rus sefiri Surits'le yapt1g1 konugmada,
"emperyalizm"den
Kurtulug Savagi yillarmdaki gibi ve "Dogu milletle-
rinden" bahsetmesi de dikkat çekicidir. "Ingiltere'nin Musul'daki hak-
lanmizdan ellerini çekmesi" gerektigine deginen Gazi, Fransa'nm Îngil-
tere'yle olan sürtügmesinden bahsederek göyle_konuquyor:

Farkh emperyalist devletler arasmda oyun oynamak, gimdiye kadar


hemen hemen hiçbir gey getirmedi ve Türkiye ancak Sovyetler Birligi ve
Dogu'yla daha sila birlegmesi halinde ayakta kalabilir!..123

Gazi'nin Arahk 1925'te, MC kararma sert tepki gösterdigi sirada


CHP kurultaymda yapt1g1 konugma, tam bir "Milli Mücadele' üslubunu
yansitir:

Ilk balogta Musul meselesi bír hudut ve belki de petrol anlagmazhgi


olarak görülmektedit Ne var ki Milletler Cemiyeti bu vesile ile (Türkiye
aleyhine) bir karara vardigina göre, mesele yeni ve änemli bir boyut da-
ha kazanrugttr. Bu da Musul meselesi dolay1s1yla Avrupa devletlerinin
Sarkmilletlerini ezmek arzusundan vazgeçmediklerinin aç1kçave kesin-
likle belli olmasidir Meseleye bu aç1dan bakmea, bizim için ehemmiye-
tinin yam sira Musul meselesi bütün Doga milletlerinin de gözlerini aça-
rak Dogu için yeni bir devre idrak edildigini göstermigtir...

Gazi konugmasmm bu noktasmda, Bati'ya uyan gibi anlagilmasi ge-


reken bir seçenekten de bahsediyor

Milletler Cemiyeti'ni ve onun Musul meselesine balog aç1smi tartipir-


ken, bir arkadagumz memnuniyet verici bir teklif getirmigtir: Bu da

122. Ömer Kürkçuoglu, a.g.e., sf. 3003-304.


*
Mustafa Kemalin Bati'yi ve kapitalizmi kastederek MilliMucadele dõneminde emper-
yalizmden bahsettigi son konugma, 3 Mart 1922 tarihlidir ve Sovyet ELçisi"Aralov Yol-
da§'in nutkuna cevap" olarak yaptigi konugmadir! Bu durutada Mustafa Kemal Papa dört
"emperyalizm"den

yll bir ay 16 gün sonra ilk defa babsediyor. Gerçi Büyûk Zafer'den yak-
lagikbir yll sonra 13 Temmuz 1923'te Amerikali gazeteci Isaac F. Marcosson'a verdigi mü-
"emperyalizm
lakatta ölüme mahk0mdur" diye konugmugtur. Fakat burada.Panislamizm ve
Panturkizm'i de içine alan, yayilma ve imparatorluk siyaseti anjaminda kullanmigtir. Nice-
"kuvvet
kim bu konugmasinda Gazi Panislamizm ve Pantürkizm için ve emperyalizm ania-
mma gelen fetih fikrine dayanlyordu" demektedir. Gazi ayni konugmasinda "Birlegik Dev-
letler'in ideali, bizim idealimizdir" diye de konugmuytu. (Bkz.ABE. citt 14, sf. 36-37.)
123. ABE, cilt 18, sf. |76-177.
487

Sark'iAvrupa tahakkümünden korumak üzere Dogu milletlerinin, Ba-


ti'nm kendi menfaatlerine alet ettigi Milletler Cemiyeti yerine, bir araya
gelmesidir. Baz11anm1z Sark milletlerinin henüz böyle bir ittifaka hazir
olmadigmi dügünebilir. Ancak son bir yildir $ark'mgeri kalrug milletle-
rinin bagmagelenler, onlara bir asirlik tecrübe kazandirmarug midir?124

Konugmanm diplomasi ve Ïngiltere'ye gözdagi verme amaçh oldugu


b llidir. Ama umulan etkiyi yaratmayacaktir.
Nitekim Mustafa Kemal Paga'mn uzun aradan sonra, Musul meselesi
için, Dogu milletlerine böyle bir çagn yapmasmi Londra çok ciddiye al-
"propaganda"
m1yor,. olarak gärüyor! Londra'da Mustafa Kemal yeni-
den "Panislamizm" mi yapacak diye endigelenenler oluyor. Hint Müslü-
manlan Ingiltere'nin Musul siyasetini, Türkiye'ye haksizhk yapihyor
gerekçesiyle kmayacaklardir üstelik. Fakat Milli Mücadele'deki çapta
ve etkinlikte bir hareket olmadini gibi, Kemalist rejimin tuttugu Batih-
lagma siyasetinde ciddi bir degigiklik igareti de yoktur. Türkiye Reisi-
cumhuru'nun Dogu milletlerine seslenen bu konugmasuu Ingiliz Digig-
leri'nden Randel, küçümseyici bir üslupla degerlendiriyor. Randel'in
Ingilizargiv belgelerindeki ifadesi göyle:

Türlder gu anda Dogu milletlerini peginden sürüldeyecek milletler


içinde en sonuncusudur. Halifeligin kaldmlmaslyla Islam dünyasmdaki
liderlik mevkilerini bilinçli olarak yikmiglardr.125

Büyüklelçi Lindsay'in 8 Mart 1924 tarihiyle Londra'ya gönderdigi ra-


por da ilginçtir. Türklerden aldigi bilgilere göre, Türkler Hilafet'i kaldmr-
ken, Musul meselesinde bundan yararlanmay1 dügünmüglerdir; Hilafet'in
kaldirilmastyla Ingiltere'ye Panislamizm'in öldügünü göstermek, artik
bundan korlguasi için sebep kahnadigim anlatmak istemiglerdir.T26

Musul ve Hilafet
Anlagihyor ki, Ankara'mn gözünde, Hilafet'i kaldirmak sadece içeri-
de çagda.plagma atdmu degil, aym zamanda dig politikada "Bati'ÿa yö-
nelig"in önemli bir karandu- artik Ingiltere'nin korkmadan Türkiye'ye
yaklagmasi, Îzmir'deki komutanlar toplantismda Ismet Paga'nm belirt-
tigi gibi, Musul meselesinde yumugamasi umuluyor. Ama Îngiliz siyase-
tinde bir yumuçama olmuyor.
Reisicumhur Mustafa Kemal ÇankayaKögkü'nde Kâzim Karabekir

124. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 170.


125. Mim Kemal Öke,a.g.e., sf. 170.
ingiliz Belgelerinde
126. Bilal Simgir, Atatürk, cik 5, sf. 413.
488

ve Fethi Bey'le Musul'a askerî operasyon yap11ma imkânm1 görügüyor.


Gazi, böyle bir askerî harekâti Karabekir'e öneriyor. Karabekir, Iz-
mir'deki harp oyunlan s1rasinda Gazi'nin Musul'a bir askerî harekâtm
felaket getirecegini, çünkü öyle bir durumda Italyanlarin ingilia deste-
giyleIzmir'e ç1kabilecegini säyledigini hatirlattyor. Ugur Mumeu'nun
aktardigma göre Karabekir'in sözleri göyledir:

Ingilizlereharp açmak felaketli bir is olur. Yunanistan'm yapamadigi-


m (ingilizlerin)bu defa Îtalyanlarada teklif edebilecegini hesaba kata-
rak Izmir Harp oyunlan sirasmda tehlikeyi belirttigin halde gimdi böyle
bir istilaya kendimizin sebebiyet vermesi dogru mudur?

Gazi'nin bagtan beri ve hakh olarak Musul için savagmaya kargi ol-
dugunu biliyoruz. SimdiKarabekir'e bunu önerinesinin iki sebebi ola-
bilir, durumu bu gekilde askexî açidan bir kere daha müzakere etmek...
Ya da siyasi muhalifi olan Karabekir'i böyle bir harekâtla meggul ede-
rek etkisizlegtirmek...
Karabekir sözlerinin devammda gunlan söylüyor

Lozan'da Musul meselesinin halli sonraya, siyasi bir yoldan halle bira-
kilmadi ml? Bu meselenin daha öne almarak Hilafet'in kaldinlmasmda
acele buyurulmamah idi. Eger görügüm sorulsaydi belki siz de kabul bu-
yururdunuz. Bugün Istiklâl Harbi'nden daha zaylf bir halde oldugumuzu
iddia edebilirim. Herhangi bir bagarisizhšm bilhassa Kürtlük mmt1kasm-
daki akisleri pek zararh olabilir $ark'mislahma (reform)yazd< ki hiç
ehemmiyet verilmiyor. Sosyal düzenimiz dolayistyla ahlaki dururnumuz
günden güne her tarafta bozuluyor.127

Karabekir Ankara'ya geldigi 1922 sonbaharmdan itibaren dogu ille-


rinde tedbir almmasm1, reform yap1lmasmi, bir Kürt sorunu patlak ve-
rebilecegini belirterek uyanlarda bulunmug, "Islahat layihalan", reform
tasanlan da sunmug, ama ilgi görmemigti. Bahsettigi budur.128
Prof. ÖmerKürkçüglu, Türk-Ingiliz llipkileri adh neredeyse klasik-
legmig akademik eserinde qu analizi yap1yor

Bati'ya yönelmeye kararh olan Türkiye, Bolgevizm'le geçici baglanti-


sma ihtiyac1 kalmadigmda nasil son verdiyse, Kurtulug Savagi'nda yarar-
landigru gördügümüz Îslam etkenine de artik sirtru çevirebiliyordu...
Mustafa Kemal, ülkeyi çagdaglagtirmak ve bunun için de tek yol olan Ba-
ti'ya yöneltmek isterken, Hilafet bagmdan kurtulmak zorundayd1. Kaldi

127. Bkz. Ugur Mumcu, Kazim Karabekir Anlatlyor, sf. 128-139. Ayrica bkz, Kâzrm
Karabekir, Pagalar Kavgasi, sf. 266-274.
128. Bkz. Kâzim Karabekir, Kürt Meselesi, Emre Yayinlan, Istanbul,1998.
489

ki Halifelik makann, yeni Cumhuriyet yönetimine ve Mustafa Kemal'e


kargi olan1arm, çevresinde toplandiklan bir faaliyet merkezi niteligini al-
masi dolayisiyla, dogrudan dogruya iç güvenlik nedeniyle de kaldmlma-
si gerekliydi...

D14 politika bakmundan, Hilafet'in kaldinlmastmn Îslam dünyasmda


o umsuz kargilandigmi, Islam'a indirilen bir darbe gibi nitelendirildigi-
ni anlatan Kürkçiioglu, bu durumun SeyhIsyam'um sebeplerinden biri
oldugu gibi, Türkiye'nin Musul tezini zay1flatt1šmi da belirterek bir so-
ru soruyor Mustafa Kemal Musul meselesinde Ingiltere'ye karg1 Îslam
etkeninden yararlanmaya neden devam etmedi? Prof. Kürkçüoglu'nun
cevabi göyle:

Mustafa Kemal, öteki (iç güvenlik) nedenlerin zorlamasiyla da olsa,


Halifeligi Musul sorununun çözümlenmedigi bir strada kaldinrken, ya bu
kararm Musul sorunu üzerindeki sonuçlanm kestiremeyerek bir zaman
seçimi hatast yapmigtir; ya da tersine, bundan yararlanmay1 da dügün-
müg olabilir.

Daha önce gördünümüz gibi, Kemalist liderlik Hilafet'i kaldirmanm


Musul meselesinde Îngiltere'yi yumugatacag1m tahmin ediyor ya da
umuyordu. Toynbee de Kemalist kadrodaki devlet adamlarmm Batd11ara
Türkiye'nin Hilafet'i kaldirmasmm Batt için de ne kadar yararh olacagm1
bir gaba gösterdiklerini belirtlyor. Tabii Batt'yi,
"1srarh"
anlatmak için
özellikle Ingiltere'yiTürkiye'ye kargl yumugatmak için... Gerçekten Hila-
fet'in kaldin1masi Bati'da özellikle de Ingilizlerdebüyük sevinç yaratmig-
tL Ama niyet ve seliepler ne olursa olsun, Hilafet'in o sirada kaldirilmasi,

"Türkiye'ain Musul tezine manevi bir darbe in¾tir."129


Akademisyen tarihçilerden Prof. Baslan Oran da Hilafet'in kaldmlma-
smdaki zamanlama yanligma deginiyor: "Dogrudan Musul sorunuyla bag-
lantili olmasa da, Musul sorunu siraamda 3 Mart 1924 tarihinde halifeligin
kaldmlmasi da Türkiye'nin aleyhine olmuqtu. Önceliklebu karar dünya-
daki Müslümanlarm tepkisini çekmigti. Hatta Îngiliz yönetimi de Türki-
ye'nin din etkenini kullanmasmdan ve özellikle Misir ve Ortadogu'nun di-
er bölgeleri ile Hindistan'daki Müslümanlarm etkisinden çekiniyordu ve
bu karan memnuniyetle kargilanugtL Hatta Ingilizyetkilileri kendi arala-
rmdaki yazigmada 'Türlderin bindigi dah kestiklerini' belirtmiglerdi Ïkin-
ci olarak halifeligin kaldmlmas1 SeyhSaid Isyam'nmnedenlerinden birini
olugturmuqtu. Seyh Said'in kendisi halifeligin kaldmlmasiyla Türklerle
Kürtler arasmdaki bagm kopanldignu ileri sürmügtü."1so
David McDowall, konuyu dogrudan Musul meselesiyle ilgili olarak

129. Bkz. Ömer Kürkçuoglu, Türk-ingiliz iligkileri,sf. 305-309.


I 30. Baskin Oran. Tiirk Dig Politikasi, sf. 267.
490

anlattyor: "Türkiye'de gerçeklegen iki olay, Musul vilayetinde zaten ya-


vag yavag küçülmekte olan Türk yanhs1 kamp1 ciddi bir surette zaylf-
latt1: Mart 1924'te halifelik kaldmlm14, eski Osmanh Müslüman vatan-
daylari arasmdaki son bag bu gekilde reddedilmigti, Türkiye'de hiçbir
yerde Nakgibendilik Kürtler arasmda oldugu kadar Hilafet'e vurgu yap-
mazdi... Tam MC Komisyonu inceleme yaparken Nakgi Kürt Seyh Sa-
id'in patlak veren isyam çok sert gekilde bastinldi, bütünüyle bazi köy-
1er zorla bogaltildi..."131
SeyhSaid Isyam, Türkiye'nin "Türkler ve Kürtler"in birligi tezine da-
yandirdigi Musul siyasetine büyük bir darbeydi, bunda güphe yok. Ingi-
"gu
lizlerin anda bile savag halindesiniz" geklindekiitirazlarma gerekçe
saglanugt1.132
MC Komisyonu'nun raporuna göre, o dönemde Kürt agiretleri ara-
smda sadece güneyde, Süleymaniye civarmda yöni baglayan, "genç mil-
liyetçilik" duygulan hissediliyor ve bunlar bagansizhk veya otonomi is-
tiyordu. Fakat kuzeye (Kerkük'ten yukarlya, Türkiye'ye) dogru çiktik-
ça Kürtlerde etnik milliyetçilik duygusu görülmüyor, agiret yap1si ve
dindarhk gözlemleniyordu.133
$eyhSaid Isyam adeta bir dönüm noktasi olmug, Kurtulug Savagi si-
rasmda görülmeyen Kürt isyanlan adeta sökün etmigtir.
Bu konuda Înönü'nün 1970'te anlattigi amlarmda söyledikleri ilginç-
tir. Inönü, isyan sirasmda $eyhSaid'in "Hilafet kalkm16tir. Din tehlike-
dedir dini kurtarmak laz1mdir" davasi güttügünü, böyle propaganda
yaptigml anlatiyor. Înönü uyanda da bulunuyor, Said Isyam'm de-
"milli
Seyh
gerlendirirken
dikkatli olmak, isyam bir hareket" yani Kürt milli-
yetçiligi gibi kabul etmemek gerektigini söylüyor: Kurtulug Savagi'mn
"umumi
çok zor günlermde Kürtler olarak Türk camiasmda bulundu-
lar, memleket birligini muhafaza etmek, milli hükümeti kuvvetli bulun-
durmak için arzu ile yardimci oldular... Sonra Lozan Antlagmasi yapilir-
ken de Kürtler vatansever olarak Türklerle beraber bulunmuglardir.
Kürtler Ermeniler gibi Lozan'a gelip müracaat etmediler. Hatta biz Lo-
'biz
zan'da milli davalarimiz1 Kürtler ve Türkler' diye bir millet olarak
müdafaa ettik ve kabul ettirdik. Seyh Said Îsyam Kürtlerin bu umumi
tutumundan aynlan ilk igarettir. Bununla beraber bu isyanm sebeple
arasmda, Dogu Anadolu'daki sosyal meseleler üzerinde dügünmek
.
icap eder..."134
inönü'nün dedigi gibi Kurtulug Savagi ve Lozan'da beraber hareket
edildigi gibi, Türkiye Musul meselesinde de tezierini "Türkler ve Kürt-

13 I. David McDowall, A Modern History of The Kurds, Tauris, Londra, 1997, sf. l45.
132. Baskin Oran, a.g.e., sf. 267.
133. McDowall, a.g.e., sf. 144-145.
I34. Ismetinönu, Hatiralar, sf. 464-466.
.
491

ler" diye temellendirdigi halde, SeyhSaid Isyam'ndan sonra Türkiye'de


Kürt isyanlan adeta säkün etmigtir. inönü Kürt meselesindeki hassasi-
yetinden dölay1, amlarm1 anlattig1 yilda, "Kürt isyam" denilmemesini,
bunun irticai bir isyandan ibaret görtilmesini istiyor.
Ugur Mumcu da "Kürt Islam Ayaklanmasi" adh kitabmda, halifeligin
kaldmlmasmm Kürt agiretleri arasmda tepkiyle kargilandigmi, daha
ö ce geligmeye baglayan Kürtçülügün patlamasma yol açt1gm1, isyan

s asmda "Süleymaniye daglanndan Karadeniz'e kadar uzanan yirmi


milyon Kürt" için dagitilan Kürtçü bildirilerde Hilafet'in kaldmlmasmm
135
bir propaganda olarak kullamld1šru vurguluyor
Mustafa Akyol da Türkiye'nin zorunlu çagdaëlagmasi sürecinde
Kürtlerin uzun asirlarda ve Milli Mücadele döneminde sadakatini sai-
layan geleneksel ve Islami baglarm sarsilmast ile Musul sürecinin denk
dügtügüne dikkat çekiyor, bunun Musul tezimizi zaafa ugrattigru belir-
tiyor. Milli Mücadele'de çikan dört iç isyandan birinin Kürtlerin yogun
olarak yagadigi yerlerde, halbuki 1924-1938 arasmda patlak veren on
sekiz isyandan on yedisinin, SeyhSaid dahil, doguda ortaya çiktigma
dikkat çekiyor.136
Nasil nitelenirse nitelensin, SeySaid Isyam Türkiye'nin Musul dava-
sma inen en büyük darbelerden biri olmugtur.

Musul Sorunu ve Modernlegme süreci


Avrupah gazetelere yapt1gi aç1klamada, Reisicumhur Mustafa Ke-
mal, 27 Eylül 1925'te yani SeyhSaid Isyam'nm bastirilmasmdan alti ay
karar
sonra ve Musul meselesinde Milletler Cemiyeti Türkiye aleyhine
verdikten sonra, göyle konuquyor:

Musul Türk'tür. Bu hakikati hiçbir gey degigtiremez. Bize hakkaniyet-


le muamele edilmig ve bilhassa Musul hallomn görügü aluump olsaydi,
Milletler Cemiyeti usultine tâbi olinay1 kabul ederdik.
Milletler Cemiyeti, adaletin kefili oldugunu ilan ettigi prensipleri aley-
himize ihlal ettiginden, kendimizi her türlü mecburiyetten azade kabul
ediyoruz.
1VIusulvilayeti büyük petrol zenginliklerive bir stratejik set olmasi iti-
bariyle bizim için esash bir ehemmiyete sahiptir. Avrupa'daki bütün mil-
li smirlar bugün stratejik degerlendirmeler üzerine kuruludur. Bizim ay-
m prensibi kabul etmemize neden engel olunsun?

Mustafà Kemal sözlerinin devammda Musul için gerektiginde askerî


güce bagvuracagmi söylüyor

135. Ugur Mumcu, Kurt islam Ayaklanmast, Tekin Yaymevi, 1991, sf. 57-58.

I 36. Mustafa Akyol, Kürt Meselesini Yeniden Dügünmek, Dogan Kitap, 2006, sf. 83-95.
492

Biz zengin degiliz lakin ordumuz âmâdedir ve kuvve-i mâneviyesi (mo-


rali) pek mükemmeldir.
-zaten

Sayetbize meydan okunursa böyle bir gey


muhtemel degildir--buna mukabele edecegimizden emin olunuz.137

Tabii Musul için askerî güce bagvuzmaya, Ingilizlerle orada savaga


girmeye bagtan beri kargi olan Mustafa Kemal, bu açiklamas1yla "siya-

set" yap1yor.
Genel çerçeveyi degerlendirmede ilginç olan, Musul iddiasmm artik
"Türkler ve Kürtler" tezine degil, "Musul Türk'tür" tezine dayandinlma-
sidir. Hâlbuki Îsmet Paga'nm Lozan'da sundugu istatistiklerde bile top-
lam Musul vilayet nüfusu içinde Kürtlerin sayisi Türlderden fazladir.
Gazi'nin bu konugmasmda Musul davasma yönelik diplomatik bir
"iç
dilden ziyade, bir dil" kullamhyor: Yurtiçinde modern, laik bir Türk
devleti kurma amacmm ve politikalarmm dili...
Musul meselesinde Türkiye'nin maruz kaldigi zaaflardan biri, igte bu
iç modernlegme sürecinin temel politikalanyla ve degerleriyle, Musul
tezimizi dayandirdigmuz "Türk ve Kürt" ve "Islam kardegligi" tezleri
arasmdaki çeligkidir ve Ingilizler de bunun farkmdadir!
Îngiliz Büyükelçisi Lindsay, Ba.pvekil Ismet Paya ile 22 Kasim 1925'te
bir görügme yapiyor. Lindsay, "Türkiye'nin Musul sorununda izledigi
politika ile ülkede uygulanan yeniden yap11anma ve modernlegme poli-
tikasmm çeligki olugturdugunu" söylüyor; bu durumda birinin samimi
olmasi, ötekinin olmamasi gerekir, hangisi?" diye sordugunda Ismet
Papa tuhaf bir cevap veriyor

Hangisinin samimi oldugu konusunda takdiri size biraklyorum!

Türkiye açismdan bir zaaf ifade eden l>u cevap kargismda Lindsay
ga.91rdigmi Londra'ya yaziyor!13 8
Lindsay Londra'ya gönderdigi raporda Türkiye'nin izlemeye bagladi-
gi Türklegtirme politikasmm Musul'daki tezleriyle çeligtigini, Îngiliz
hükümetinin Kuzey Irak'ta bir Kürt özerkligi olugturma yönünde attigi
adunlarm "Türkiye'nin Türklegtirme ve çagdaylagma politikasmm tam
yüregine indirilmig dogrudan bir tehdit" oldugunu da belirtlyor! Lin
say, Ocak 1926'da yazdigt raporda, Türklye'nin Musul kentinden arti
vazgeçtigini, çagdaylagma devrimlerine öncelik verdigini anlatlyor. Dig
politikada güvenli bir denge kurabilirlerse Mustafa Kemal ve Îsmet pa-
"ülkelerini
galarm amacinin laik bir anlayigla modernlegtirmek, çag-
"dikkat
daylagtirmak" oldugunu, bunun için dig politikada çekici bir
bagariya" ihtiyaçlarmm bulundugunu belirtiyor. Lindsay, laik Türki-
ye'nin desteklemesini istiyor; bu gekilde Îngiltere de geçmigteki gibi

137. ABE, cilt l8, sf. 21.


I 38. InsanSerifKaymaz, a.g.e., sf. 530.
493

"Hilafet kigkirtmalanyla" yeniden kargila.ymaktan kurtulurdu. Türki-


ye'yi iyi anlayan Lindsay, Revanduz'un Türkiye'ye b1rakilmasim istiyor.
Ama Londra bunu kabul etmiyor!1 9
Bu genel tablo, Dogu'dan kopmuy Bat1'ya yönelmig, ama Bat1'da he-
nüz saglam ittifaklar kuramam1§ Türkiye'nin dig politikadaki yalmzhgi-
m ve iç politikada bir devrim süreci yagamanm sorunlanru ortaya ko-
yuyor. Su kesindir ki, Türkiye Musul'u bütünüyle alamazdi. Bunun te-
el sebebi, Türkiye'nin Ingiltere kargismdaki askerî, iktisadi ve siyasi
gúçsüzlügüdür.
Musul tûmüyle almamazdi bu kesin; ama Türkiye bütün dikkatini
"ikinci
Musul'a verebilseydi, onu planda" görmeseydi, daha usta bir
diplomasi ve zamanlamas1 iyi ayarlanm14 politikalarla petrol pay1m ar-
tirabilir ve smin biraz güneyden, düzlük araziden geçirerek Türki-
ye'nin gelecegi için daha güvenli bir "Irak hududu" olugturulabilirdi di-
ye fikir yürütmek mümkün gözüküyor.
Musul meselesi bu gekilde baglandiktan sonra Kemalist diplomasi
Bat1'yadaha fazla yönelecektir...

I 39. Ihsan BerlfKaymaz, a.g.e., sf. 533, 578-580.


Bati'ya yönelmig Türkiye...

...
Bir Avrupa Türkiye'si, daha dogrusu.Batt'yayönelmig bir Türkiye...1

Mustafa Kemal Paga, 29 Ekim 1923

Gazi, Ingiltere'ninde destegiyle ülkesini BaËil11agtirmaya


kararh, aym
zamanda Rusya ile de iyi geçinmek istiyor, Türkiye Musul sorununda ye-
nilgiyi kabullenmig ve yüzünü Bati'ya çevírmiçW.2

Sir George Clerk, ingilizBüyükeiçisi 3 I Ocak 1927

Dünya bang istiyor


Musul meselesinin sonuca baglandigi 1926 y11mda Reisicumhur
"öte-
Mustafa Kemal, 1 Kasim günü yeni yasama yihm aç1; nutkunda
den beri takip ettigimiz" tentel dig politikay1iki kelime ile tanunhyor
"Sulh ve müsalemet."
Barig ve esenlik...
Birinci Cihan Harbi'nin korkunç ölüm ve ylkimmdan çikmig olan
dünyada da aym egilim vardit Henüz Hitler adi bile duyulmamig bir so-
kak serserisidir. Mussolini iktidardadir, ileri geri konuquyor, ama kim-
se büyük bir sava.y çikarmasmi beklemiyor. Herkes, bir dünya savay1
daha ya.yamamak için yo11ar arlyor, antlagmalar yap1yor.
"Sulh ve müsalemet"e Türkiye'nin özellikle ihtlyaci var; çünkü on yll
savagmigt1r; üç milyon nüfus ve genig topraklar kaybetmigtir. Milli si-
mrlar içindeki 12 milyonluk nüfusun büyük çogunlugu kötü beslenm
den, g1dasizhktan, hastahktan, yoksulluktan bitkindir. Dahasi Türki
"güvenli
ye'nin art1k smirlar" içinde dünya ile iligkilerini geligtirerek ik-
tisadi ve sosyal bakimdan kalkmmas1, modernlegmesi lazim. Yüz elli
ylldir özlenen hedef...
Mustafa Kemal konugmasmda sadece Suriye ve Irak simrmm tespi-
tinden, sadece kompu ülkelerden, Rusya, Fransa, Îngiltere, Îtalya ve
uzaktaki ABD gibi önemli devletlerden bahsetmekle yetinmiyor... Ar-

I. Atatürk'ün Söylev ve DemeçIeri, cilt lli, sf. 91.


ingiliz Belgelerinde
2. Bilal Simgir, Atatürk, cilt 6, sf. LXXIll.
495

jantin'den de bahsediyor, Uzakdogu ülkeleriyle iligkilerimizi geligtir-


mekten de bahsediyor.3
Ülkede sert olaylar yagamyor. Bagta SeyhSaid Îsyam...
Mustafa Kemal ve arkadaglan yakm geçmigte Balkanlar'daki kanh
etnik savaglar1ve bu yüzden koca bir Rumeli'nin kaybediligini yaganu§
bir nesildir. SeyhSaid Îsyani'nm telagh ve agin sert tedbirlerle bast1nl-
masmda bunun rolü büyüktür. Korktuklan gibi isyanm arkasi da gele-
;
e r üstelik!
Sükûn Kanunu ile basm susturulmuy, menfur Îzmir suikasti
Takrir-i
tegebbüsü ile Gazi öldürülmek istenmig, Kâzun Karabekir ve Ali Fuat
pagalar, Rauf beyler istiklâl Mahkemesi'ne sevk edilmi§! Siyasi idam
sehpalan kurulmug...
Milli Mücadele'yi yürüten ve milleti ayaga kaldiran "Donu ideali"nin
Îslami ve sol içerigi gimdi suçtur! "Bati ideali" devlet ideolojisidir... Bu
dönügün toplumsal fay hatlannda yaratt1g1
"radikal" "devnmci"
ya da
gerilim ve sarsmtilar yaganmaktadir
1927 yllmda partisininkurulthymda okuyacag1Nutuk, bu iç politika
ortanunm haklilagtmlmasi için yapilmig bir siyasi beyanattir, Sabahat-
tin Selek'in deyimiyle, Atatürk savci, Natuk iddianame, CHP kurultay1
da jüridir. Kamuoyu ise dinleyici... Natuk Milli Mücadele'nin anlatutu
yönelen dig poli-
ve iç politika polemigi oldugu için Atatürk'ün Bati'ya "söylemedikleri"

tika stratejisi balammdan fazla bir gey söylemez. Ama


bu aç1dan önemlidir: Milli Mücadele'yi basen çok ince ayrmt1sma ka-
dar anlattig1 halde, mesela önemsiz Celalettin Arif Bey meselesine iç
politika sebebiyle sayfalar ayardig1 halde, Sovyetler'le iligkilerden, Sov-
yet yardimmdan, Sovyet faktörünü gözeterek Dogu harekâtmm uzun
süre ertelemesinden, Îslam dünyasma dönük olarak izlenen dig politi-
kadan, kurulan iligkilerden hiç bahsetmez.
Fakat Îngilizler de Natuk'tan memnun olmamigtir. Ingiliz Büylikelçi-
ligi'nin Londra'ya gönderdini rapora göre, ülkedeki Ingiliz kargitt duy-
gulari "Gazi ile danigmanlari yatigtirmaya istekli olduklarim son za-
manlarda belirtmiglerdi" ama Nutuk'ta Ingiltere'ye kargi sert ifadeler
vardi, Natuk "Ingiltere'nin lehine geligmelere yol açmayacak" nitelikte
idi. Yine de Londra'daki Digigleri yetkililerinden Osborne, Nutuk'taki
anlatimm bir zarar vermeyecegi görügündedir.4
Sunu dikkate almak gerekir: Natuk, Musul'un kaybmdan bir buçuk
y11sonra okunmugtur; kamuoyunda Ingiliz kargiti duygular tazedir. Nu-
tuk'ta temel konu Milli Mücadele'dir ve Milli Mücadele'de siyaseten en
çok çatigtignmz Bat1h ülke de ingiltere'dir. 192Tdeki dig politika orta-

3. Atatürk'ün Söylev ve Demeçieri, (ASD), I. sf. 366-367.

4. Sabahattin Selek ve Salahi Sonyel'den aktaran. Hakan Uzun, Atatürk ve Nutuk, Slyasal
Kitabevi, Ankara, 2006, sf. 69, 40. Ayrica, Erik JanZürcher, Savag, Devrim ve Uluslag-
nia, IstanbulBilgiÜniversitesi Yayinlari, 2005, sf. 3-13,
496

mmda Türk-Îngiliziligkilerini süratle geligtirmeyi gerektiren bir ihtiyaç


da henüz ortaya ç1kmanugtir.
Bu ihtiyaç ortaya çiktikga Atatürk'ün Türk-ingiliz ittifak1 fikrine ka-
dar uzanan aç1hmuu görecegiz!
Yaganan gergin iç çartlar da Türkiye'nin bir savagtan hatta dig ger-
ginlikten sakinmasuu gerektiriyor.
Tek Adam'm nihai gayesi "Garp'a yönelmig Türkiye" olduguna göre,
dig politikatun bir ayagi da Batih milletler camiasmda yer almakt1.
Böylece Kemalist Türkiye'nin iki dig politika ilkesi kendiliginden
"sulh
olugmuytu: Biri güvenlik; buna kendisi ve müsalemet" diyordu...
Obürli Bati Avrupa ile olabildigince yakmlagmakti... Gazi'nin Digigleri
"medeni
Bakam Tevfik Rügtü, bunu milletler arasmda bir intizam ve te-
rakki unsuru olarak çahymak" sözleriyle ifade etmigti.

Dogu'ya "Batih" bakig!


Reisicumhtir Mustafa Kemal'in yeni Ankarasi, Afganistan ve Sovyet-
"yeni
ler konusunda bir dil" kullamyor; Milli Mücadele yillarmdan çok
farkli olan bu yeni dil, Dogu'dan Bati'ya yöneligini çok iyi sembolize
ediyor.
Afgan Krah Emanullah Han Ankara'yi ilk ziyaret eden yabanc1 dev-
let bagkamdir. Batih büyükelçilerin Îstanbul'u birakip Ankara'ya tagm-
makta zorluklar ç1kard1ši bir sirada Kral'm ziyareti elbette önemliydi.
Îki ülke Milli Mücadele yillarmda da çok yakm dost olmuglar, Afganis-
tan Milli Mücadele'yi desteklemigti. Üstelik Emanullah, reformist bir
kraldir. Gazi bu ziyarete olaganüstü deger veriyor.
20 Mayis 1928 akgaru Ankara Palas'ta Kral Emanullah ve Kraliçe Sü-
reyya onuruna verdigi yemekteki konugmasmda Gazi, Türk ve Afgan
dostlugu hakkmda çok sicak bir konugma yap1yor, iki milletin "kökeni

Orta Asya olan ecdadumz arasmdaki iligkiler ve kardeglikten" baglaya-


rak Milli Mücadele y111armdaki dayampmay1 anlatiyor. "Hürriyet Ye is-
tiklâlin her ne pahasma ve ne kargihšmda olursa olsun kisitlanmasma
ve ihlal edilmesine" izin vermemek gerektigini söylüyor:

Istikbalin
yüksek ufkundan dogmaya baglayan güney, as1rlardan be
1stirap çeken milletlerin talihidir. Bu talihin artik bir daha siyah bulutla-
ra bürünmemesi, milletlerin ve onlarm liderlerinin özen ve fedakârhäma
baglidir.

Milli Mücadele yillarmda


bu cümlelerin änünde veya sonunda
"em-

"kapitalizm"den
peryalizm"den, bahsederdi, Îslam vurgusu yapardt
Simdikonugmasmda bu tür kelimeler hiç ohnadig1 gibi Bati'nm siya-
setlerine karq1 da tek kelime yoktur. Yemekte hazir bulunan Ingiliz Bü-
497

yükelçisi Sir George Clerk, Londra'ya yazdigi mektupta çok önemli bir
noktayi tespit ediyor:

Tarih ara.ptirmacilan için gu nokta ilginç olabilir: Gazi'nin ve Emanul-


lah'm konugmalarmda Îslam kelimesi bir defa bile geçmiyor!

Ingiliz büyükelçisinin dikkatini çeken ba.yka önemli igaretler de var-


dg: Gazi, konugmasmda büyük bir içtenlikle Afganistan'a dostluk gös-
teniyor, ama kendisini Afgan-Ingilizihtilafmm digmda tutmaya dikkat
ediyor! Sanki uzaklardaki Fas ile Fransa arasmda, Türkiye'yi ilgilendir-
meyen bir ihtilaf gibi... Bu, Ingiliz büyükelçisinin de gözünden kaçmi-
yor ve Londra'ya göyle yaz1yor:

Gazi'nin ingiltere yanlisi oldugunu söylemek istemiyorum. Ama bu-


gün onun ingiltere ve Bat111devletler ile mümkünse yakmlagmaya çal14-
tigi kamsmdayun!

Büyükelçi Clerk'in dikkatini çeken çok önemli bir igaret daha var-
, dir: Gazi, Türk-Afgan kardegliginivurgulamigtir, ama Afganistan'm "As-
yaî" (Asiatic), Türkiye'nin ise "Avrupaî" (European) milletler oldugunu
söylemigtir!S

Gazi, artik Türkiye'nin Avrupah bir millet oldugu görügündedir.


Asya'ya bir Avrupah olarak baklyor artik!
Hâlbuki Milli Mücadele yillannda "Dogu ideali"ni kullamrken Gazi
Papa, "Asyah bir milletiz" diye konuguyordu. 2 Mart 1922 günü Anka-
ra'da Afganistan'm bagunsizhšmm dördüncü y11dönümünü kutlamak
için Afgan Sefiri Ahmed Han toplanti düzenlemigti, davetliler arasmda
Mustafa Kemal Papa ve Rus Sefiri Aralov da vardir. Bu toplantida Mus-
tafa Kemal Paga'nm söyledikleri göyledir:

Biz Türkiyeliler Asyai bir milletizL Bu hususta Türkiye ile Afganistan


arasmda büyük benzerlik vardit Afganistan nasil Asya'am bir kapis1ise,
Türkiye de Asya için metin ve saglam bir kale halindedir. Kuvvetli temi-
nat ile bugün dostlara arz ederim ki, Türkiye halkuun son ferdi kamm
akitmcaya kadar bu kalenin muvaffakiyetle ve muzafferiyetle muhafaza
olunacagma emin olsunlar.

Gazi, Aralov'un bulundugu bu toplantidaki konugmasinda Bolgevik


devrimini övmeyi de ihmal etmemig, Kral Emanullah Han liderliginde
Afganistan için daha büyük saadetleri "Cenâb-1Hakk'tan niyaz" etmigti.6
Mustafa Kemal Paga, Milli Mücadele döneminde Rus sefiri olmaksi-

5. Bilal §im§ir,ÍngilizBelgelerinde Atatürk, cilt 6, sf. XXXVII, 36 I-362.


6. ABE, cilt 12, sf. 297.
498

zm sadece Afgan sefiri ile konugtugu veya yazigtig1 zaman koyu Îslami
bir dil kullammyti.7
Milli Mücadele y111armda Gazi'nin dig politikasmdaki tipik özellik,
Îslam dünyasi ile konuqurken Islami, Rusya ile konuqurken "Bolgevi-
zan" bir dil kullanmas1, ama her iki halde de Batfy1 "emperyalist" ola-
"mazlum
rak suçlamasi, Dogu ülkelerini ise milletler" olarak niteleme-
siydi. Zaferden, hele de Musul meselesinin çözülmesinden sonraki dig
politikanm dili de çok farklidir Artik Ruslarla konuqurken de Müs1ü-
"dostluk,

man ülkelerin temsilcileriyle konugurken de lyi kompuluk"


gibi genel diplomatik terimleri tercih etmektedir.
Milli Mücadele döneminde Mustafa Kemal Papa'mn Ankara'da Sov-
yet temsilcisi Frunze ile yapt1g1konugmalan Ifatirlayahm: "Emperyalist
güç1ere karyl" mücadele ettigini, bu mücadelenin ve TBMM rejiminin
"emek-
"Sovyetler'le benzerlik" içinde oldugunu, Kemalist hareketin de
*

çilere" dayandigim söylemigti.8


"megveret
"Frunze yolda.gimiz"a TBMM'nin ve çûra" kavramlanna
"sovyet"
dayandigmi, bunun da demek oldugunu anlatmigt1] Bolgevik
"bütün
devrimini övmüg, mazlum milletlerin zalimleri yok edecegini"
belirtmigtil "Bati emperyalistleri bizim daimi dügmanumzd1r ve bundan
dolayi onlarla bizim aranuzda hiçbir zaman daimi ve saglam anlagma
yapilamaz!" diye konugmugtu?
Simdi1 Kasim 1925'teyiz... Frunze'nin öldügünü ögrenen Gazi, Sov-
yet Merkez Komitesi üyesi Kalinin'e telgraf çekiyor:

Derin üzüntüyle saygideger dostumuz M. Frunze'nin ölüm haberini al-


dim. Sovyet Sosyalist Cumhuriyet1eri Birligi halkmm bu kay1ptan dolay1
hissettigi aclyi Türkiye halla da tamamen paylag1yor. Size derin taziyet-
lerimi bildiririm.10

Bat1h bir ülke lideri öldügünde de aym taziyet telgrafi çekilebilir...


Ve 7 Kasun 1927... Gazi Mustafa Kemal Sovyet ihtilalinin 10. yildönümü
için Kalinin'e kutlama telgraf1 çekiyor: Emperyalizm, yoldag, mazlum mil-
letler, çûra, megveret, emek, kapitalizm; artik bu kavramlar yoktur.. Sa-
dece, "Sovyet milletleri" ile Türk milletinin, yeni hayatlarmm en zor ö-
nemlerinde daima birbirlerine sevgi gösterdiklerini söylüyor. Sovyet -

letlerin dahil olduklan mutlu devredeki imar ve islah eserlerinin sonsuza


kadar devam edecegine inandigim belirterek iki millet arasmdaki dostlu-
un dünya bangi yararma olarak devam edecegini yazlyor.11

7. Mesela bkr. ABE, cilt I I, sf. L32, 200-20 I, 322.


8. Mesela bkz. ABE, cilt 12, sf. 180-18|.
9. Bkr. ABE, cilt I I, sf. 199-201, 204-205.
10. ABE, cilt 18, sf. 107.
I I. ATTB, sf. 584,
499

O kadar... Herhangi bir devlete de hitaben kullamlabilecek, formel


ve diplomatik dil...
Zaferden, hele de Lozan'dan sonra Türkiye ile Sovyet Rusya'nm ilig-
"ide-

kileri iyi kompuluk iligkileridir, dostluk iligkileridir. Arak bunun


olojik" içerigi yoktur. Ideolojik, siyasi ve kurumsal balomdan Kemalist
Türkiye "Bat1'ya yönelmig"tir.
Gazi artik "Bat1h"dir ve Dogu milletleriyle bir "Batih" olarak dostluk
, k aktadir; 193Tde kurulacak olan Sadâbad Pakti'nm böyle bir pakt
oldugunu görecegiz.

Kemalist Bat1111agma

Îngiltere'nin Irak Yüksek Komiseri Sir Henri Dobss'a söyledikleri


önemlidir. Türkiye'ye gelerek 22 Kasim 1926'da Digigleri Bakam Tev-
fik Rügtü Aras'la Çankaya'ya çikan Dobss'a Atatürk, Panislamizm'in
kötülüklerini anlatiyor, Osmanh'run bütün Müslümanlan birlegtirme
geklindeki politika yüzünden battigmi söylüyor, bu saçma-
"fantastik"

hšm bir daha tekrarlanmamasi için Hilafet'i kaldirdigmi söylüyor. Es-


kiden beri Arnavutluk, Isulgaristan ve Arap topraklanndan annmig
bir Türkiye istedigini hatirlatarak sözü Batihla.yma ve Ingil-
"homojen"

"uzun

tere ile ili.ykilere getiriyor, bunun ve çok zor bir yürüyüg" oldu-
gunu,Avrupa'nm gerisinde kalarak kaybettigimiz bütün zamanlan te-
lafi etmemiz gerektigini söylüyor. Su sözleri Kemalist çagdaglagma
modelinin özetidir:

Bu, demiryollan, fabrikalar, telgraf hatlan meselesi degildir, halkm


tüm zihniyetini esash olarak degigtirme meselesidir
..

"önümüzdeki
Cumhurbagkam MusWa Kemal, bu devasa igi bagar-
mada Ingiltere'nin hay1rhah destegine inandiguu" söylüyor.
Ankara'daki Îngiliz Büyüke1çisi Sir George Clerk de 31 Ocak
192Tde Londra'ya gönderdigi y1lhk degerlendirme raporunda, özetle
gunu yaz1yor:

Gazi, Ingiltere'nin de destegiyle ülkesini Batdilagtumaya kararh, ay-


m zamanda Rusya ile de iyi geçinmek istlyor, Türkiye Musul sorununda
yenilgiyi kabullenmig ve yüzünü Bati'ya çe 12
i

Kullaxulan terim "Batihlagma"dir.


Gerçekten Musul meselesinin gözümlenmesinden itibaren Kemalist

*
Clerk, "Gazi'nin 'Batilila§ma'ya fanatikçe baglåigi" (Gazi's fanatical attachment to
...

a.g.e., sf. 106.).


'Westernisation') deyimini kullanlyor. (Bilal $imgir,
ingiliz Belgelerinde
12. Bilal §imgir, Atatürk, cilt è, sf. 92-93, LXXHi

i
500

diplomasinin dikkatinin odaklandig1 konular, fa.gist Italya'dan gelen


tehdit, Rusya ile iyi iligkiler, Îngiltere ile iligkileri daha da geligtirme ça-
basi olarak görülüyor. Hitler iktidara geldikten sonra Almanya faktörü
de denkleme girecektir.
Bogazlar rejiminin düzeltilmesi ve Hatay'm anavatana katdmasi bu
genel dengeler kullamlarak bagarilacaktir.
Rusya konusunda Gazi iyi iligkilere sahip olmak gerektigine daima
inanm14tir, ama gerek komünizm, gerekse Rusya'nm tarihsel emelleri-
nin Bolgevik yönetimde de depregebilecegini öngörerek daima ihtiyat-
Adir Ankara'mn Moskova'yla lyi iligkiler kurmak, ama ihtiyath ve me-
safeli olmak politikasi, ülkedeki komünistleri tutuklamas1, Rusya ile
zaman zaman ç1kan sorunlar Londra'mn dikÜatinden
"1talya'run
kaçmiyor, Türk
büyükelçisinin deyimiyle, izleyebilecegi (saldirgan) politika-
lar Türkiye için yakm tehlikeyi olugturuyor, uzak tehlike ise Sovyet
Rusya'dan gelebilir."13
Milli Mücadele'de tehlike nereden geliyordu? Birinci planda Îngilte-
re'den, ikinci planda Fransa'dan...
Yunanistan'1 Îngiltere kullamyordu.
Tehdit pimdi, Dogu Akdeniz'de egemenlik kurmak isteyen ve sahip bu-
lundugu Oniki Adalar'dan Türkiye'yi tehdit eden fagist Italya'dan geliyor.
Gazi'nm Batihlagma politikasmm yanmda, igte bu tehdit degigimindeki
faktör onu BatL Avrupa ile dostluga, hatta ittifak araylyma yöneltiyor
Türkiye'nin 1930'larda dig politikasmdaki öncelikli konular, Ld-
zan'dan kalan sorunlarm çözülmesi, kompularla dostluk kurulmasidir.
Uzun vadeli konulari ise "Büyük devletler" arasindaki dengede Türki-
ye'ye en uygun yer aray1pidir. Bu Bati'dir ama siyasi kortjonktüre göre
satrancm ta.plan çok yer degigtirecektir.
Lozan'dan kalan sorunlar 1930'a kadar çözülmügtür: Îngiltere ile
Musul, Fransa ile borçlar meselesi ve Suriye suun, Yunanistan ile ahali
mübadelesi ve bunun hukuk, mülkiyet, ekonomi yönleri, kapitülasyon-
lardan kalan uygulama soronlan...
Bu sorunlar, Musul digmda, genelde Türkiye'nin istedigi biçimde çö-
zülmügtür. Türkiye bu pürüzleri büyük ölçüde gidermig bir ülke olarak,
"bagta

Îngiltere olmak üzere", Batih ülkelere gimdi daha da yaklaga i-


lirdi. Îçeride zaten Bat1111agma devrimleri yap11m1gtt.M

Ankara dig kredi anyor!

Gazi'nin Bati siyasetinde ekonomik faktörler de önemlidir. Türkiye


1930'larda, ekonomik krize tepki olarak birçok ülkelerde oldugu gibi,

I 3. Bkz. Bilal Simgir,


a.g.e., cilt 6, sf. 94, 374.
14. Ömer Kürkçüoglu, Atatürk Dönemi Türk Dig Politikasina Genel Bir Bakig,
Atatürk Argtirma Merkezi, www.atam.gov.tr/index.
501

"devletçilik"
ilkesini kabul ediyor, hazirlanan "Beg Y11hkKalkmma Pla-
m" konusunda Sovyetler'den yardun ahyordu; bu durutnda Sovyetler'e
yakmlagmasi beklenebilirdi.
"yönetim
Hayu, o Batfy1 felsefesi" olarak seçtigi gibi, 1930'lardan iti-
baren kalkmmanm dig finansmam için Batt'mn yardimru anyor. Ïçeri-
"devletçilik"
de politikasiyla yabanc1 girketlerin çogunu devletleytirir-
ken, dig kredi almak için Bati'nm kap1sm1 çalmasi, o dönemin en ilgi
çe ci olaylanndandir.15
Ankara 1931 ve 1932 ydlarmda dig kredi bulabilmek için çegitli Bati
ülkelerine bagvaruyor. Saracoglu bagkanhimda bir heyet 1931'de Ame-
rika'ya, 1932'de Îtalya, Almanya ve Îngiltere'ye gönderiliyor. Saracoglu
Amerika'dan eli bog dönüyor.
Îtalya ile 32 milyon lirahk bir kredi antlagmas1 imzalanlyor, ama
gartlan üzerinde anlagma saglanamayaçagi için bir sonuca var11am1yor.
Ikinci Dünya Savagi bagma kadar Kemalist Ankara'nm digandan sagla-
yabildigi iki kredi vardir:
Birincisi 1932 yihnda 8 milyou dolarlik Sovyet kredisi, ikincisi 1938
yilmda 16 milyon dolarhk Ingiliz kredisi.16
Rakamlar bugüne göre çok küçük tabii... Çünkühem o zamanki
diinya ekonomisi bugüne göre çok küçüktü hem 1930 krizi bütün eko-
nomilerin kredi kapasitesini büsbütün daraltmigti.
1938'e kadar gecikmesinde Londra'nm Mussolini'yi
Ingiliz kredisinin
"yatigtirma"

siyasetinin rolü olsa gerek. Bu siyaseti birazdan görecegiz;


Ingiltere'nin Türkiye'ye asil yakmlagmasi, Mussolini Hitler'in koluna
girdikten sonra olacaktir.
Cumhuriyet dönemi iktisat tarihçisi Prof. Yahya Sezai Tezel, Ata-
türk'ün dig borç ve yabanci sermayeye uzak durdugu iddialarma kargi
punlari yaztyor: •

"aritilmig"

Cumhurlyet tarihinde yabane1 kaynak kullammmdan bir


"bagimsiz"

Kemalist dõnem var saymak ve bu dig fmansmansiz kalkimna


döneminin Îkinci Dünya Savay1'ndan sonra ya da hemen önce sona erdi-
ginisöylemek yanhytir.
1923-1938 dönemi boyunca Türkiye ekonomisinde dig kaynak kullam-
mryolunda güçlü bir egilim vardir. Atatürk dönemindeki.kapitalist gelig-
me stratejisi dig kaynaklara önemli ölçüde bagvurma egilimine sahip ol-
mug, bunu sürdürmügtür.

Bu genel fotografi veren Prof. Tezel, Atatürk döneminde dig borç


bulmak ve yabanci sermayenin gelmesini saglamak íçin yap11an çaba-

15. Haluk Ülman-Oral Sander, "Türk D4 Politikasina Yän Veren Etkenler, ll", Siyasal
Bilgiler Fakültesi Dergisi, Mart 1972, cilt XXVII, No:1, sf. 16.
16. ay.y.
502

lan anlatiyor, rakamlan veriyor.


"güdümlü
1930'da muhalefet partisi" olarak Serbest Firka'nm kurul-
masmda, dig politika ve ekonomi olmak üzere iki faktörün etkili oldu-
unu ara.ptirmacilar belirtlyor: Biri, Kemalist.rejimi "Bati'ya begendir-
mek", genç Türkiye'nin Batt'ya aidiyetini tescillemek, Milletler Cemiye-
ti ve Batt Avrupa siyasi yapilanyla uyum saglamak... Ikincisi özellikle
ekonomik kriz ortammda Batt'dan mali destek görmek veya Fransa'yla
görügülmekte olan borçlar meselesine olumlu bir katki beklemelt B
Serbest Firka'yi kurmasi için çagnlan Paris Büyükelçisi Fethi Ok-
yar'a Gazi, Fransa'mn ekonomik yardimmdan bahsederek yardim
"sahi

etmek istiyorlar mt?" diye soruyor. Fethi Bey'in cevabi:

Evet istiyorlar. Çünkümenfaatleri de bunu.icap ettirir. Bir alacakli


borçlusunu güçlendirerek ve refahlandirarali alacag1m temin etmek
mecburiyetindedir.

Liberal Fethi Bey sözlerinin devaminda Ismet Pa.ÿa hükümetinin


"devletçi"
iktisat politikalanm elegtiriyor?
Gazi'nin Fethi Bey'le yapt1gi bu konugma, onun Serbest Firka dene-
mesinde iktisadi ve diplomatik faktörlerin de önemli rol oynadigim
dogruluyor. Küçük ve etkisiz "güdümlü muhalefet" partisi olarak dügü-
nülen Serbest Firka'nm büyük bir halk hareketine dönügtügü, seçimle-
ri kazanarak iktidara gelecegi anlayilmca Gazi'nin istegi üzerine "ken-
dini feshediyor", demek ki, bundan beklenen diplomatik ve ekonomik
yarar, iç politikadaki kurulu dengeler ugruna gözden çikanlnugtir. Ama
"Bati'ya yönelmig" ana politika devam ediyor.

Bati ile baglantilar


Bu yönde üç geligme önemlidir.
Milletler Gemiyeti'ne girig: Milletler Cemiyeti, Cihan Harbi'nin

"|923-38
17. Yahya Sezai Tezel, Döneminde Türkiye'nin Dry Iktisadiiligkileri",ITBA Me-
zunlan Dernegi, Atatürk Döneminin Ekonomik ve Toplumsal Tarihiyle ligili S
runiar Sempozyumu, 14-l7 Ocak 1977, birinci baski, Ístanbul, 1977, sf. 193-229; ay
yazar, Cumhuriyet Döneminin iktisadi Tarihi, 1923-1950, sf 181, 418-422. 430-431,
18. Bkz. Mete Tunçay, Türkiye Cumhuriyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurul-
masi, sf. 47-248; Cem Emrence, 99 Günlük Muhalefet Serbest Cumhuriyet Firka-
si, lletigim Yayinfari, 2006, sf. 30-32. (Bu iki kaynagin gu veya bu sebep için atifta bulundu-
gu tarlhçiler Sina Akyin, M. Philips Price, Tekin Erer, Husamettin Ünsal,Asim Us.) Prof.
Kurkçúoglu da dig politikada Bati'ya yöneligle içeride Serbest Firka'nin kurulmasinin birbi-
rine uygun dugen süreç!er oldugunu belirtir. Prof. Kürkçüoglu da l930 ydinda Atatürk'ün
çok partili hayat yolunda girigimde bulunmasi ile dig politikada Batfya yöneligin birbiriyle
uyugan süreçler olduguna dikkat çekiyor (aynt makale).
19. Osman Okyar, Mehmet Seyitdanlioglu, Atatürk, Okyar Ye Çok Partili Turkiye,
Fethi Okyar'in Amlari, is Bankasi Yayinlari, 1997, sf. 99.
503

galipleri, yani ingiltere ve Fransa'nm etkisi altmda bir kurulugtu; Batih-


larm bir kurulugu idi. Ama Türkiye de Lozan'da bazi konalarda MC'nin
yetkisini kabul etmigti; mesela Musul meselesinde, kismen de azmhk-
lar ve adli kapítülasyonlarm kaldinlmasi sürecindeki bazi uygulamalar-
da... MC'nin Musul meselesinde Ingiliz yanhst kararma duyulan tepki
ve Rusya'yla iligkileri bozmama dikkati ile Türkiye uzun süre MC'ye
u ak durdu. Ama artik Avrupa ikiye aynhnayabaglamigti... -itibaren

it tarafta fagist Italya, Arnavutluk, Bulgaristan, 1933'ten


Nazi Almanyasi, Japonya; bu devletler uluslararasi düzende ve smirlar-
"revizyonist"
da
"revizyon"

istiyor, ülkelerdir bunlar...


Öbür tarafta Ingiltere, Fransa, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya
ise barig ve statükonun korunmasmi, simrlarm degigmemesini, ulusla-
rarasi sorunlann savagsiz, müzakerelerle çözülmesi gibi prensipleri sa-
"statükocu"
"antirevizyonist"
ya da ülkeler denili-
vunuyor; bu ülkelere
yor. MC de uluslararasi
"statüko"yu
koruyan bir kurulugtur!
yapmamn nelere yol açabi-
"revizyon"
Türkiye de siyasi cografyada
leceginden endigeli oldugu için smirlarm degigmezIigi, istikrar, silah-
sizlanma, bang ilkelerini savunuyor.
Avrupa'daki bu yeni ayngma Türkiye'yi Îngiltere'ye ve Fransa'ya
yaklagtinyor!
Ilhan Uzgel'in belirttigi gibi, Türkiye 1930'lann bagmdan itibaren In-
giltere'ye daha çok yaklagmaya bagladikça MC'ye üyelik konusundaki
tutumu da degigme sürecine girdi.
Konu gündeme geldiginde Mustafa Kemal, üyeligin Türkiye'nin bag-
vurusuyla degil, üyelige davet edilmesiyle gerçeklegmesini istedi.20
Õylede oldu.
TBMM'nin 9 Temmuz 1932 günlü oturumunda Tevfik Rügtü Aras
MC'nin resmî davet mektubunu okuyor. Mektubun ekinde bù konuda
MC toplantismm.tutanag1 da var. Orada Türkiye'yi en kuvvetle savu-
iktidarda), Yunanistan,
nan ülkeler Îspanya (o sirada Cumhutiyetçiler "üç

Ingiltere ve Fransa'dir." Yunan Temsilcisi Mihalakopulas, genç


cumhuriyet"i, ispanya, Türkiye ve Yunanistan'1 anlatiyor, Türkiye'nin
"Avrupa ittihad1 (birligi)komisyonunun çahemalanna" yaptig1 katki-
lan övüyor.
Italyan delegesi Scialoja "Türkiye Avrupa'am esash bir unsurudur"
diyor.
Fransiz Paul Bonjour Türkiye'nin banççihšrn ve laikligini övüyor.
ÎngilizLord Londonderry'nin sözleri ise gäyle:

dar bir milliyetperverligi icap ettirmedi-


Gazi, milli bir eserin mutlak

ginigörmüg ve milletlerin toplanmalarmda Türkiye'nin oynamasi lazun


gelen rolü ön planda gözetmigtir.
20. Baskin Oran, a.g.e., sf. 309-312.
504

Türkiye'nin üyeligini desteldeyen ülkelere bir veya iki paragrafhk te-


ekkür mesajlari gönderen Digigleri Bakaru Tevfik Rügtü Bey, Yunanis-
tan'a üç, Fransa'ya dört, Ingiltere'ye beg paragraf uzunlugunda mesaj
"dar
gönderiyor, Türldye'nin bir milliyetperverlik degil medeni millet- .

ler camiasi içinde umumun menfaatini gözeten bir politika" izledigini


vurguluyor.
Batih bir kurulug olan MC'ye katilan Türkiye, bunun Rusya'ya kargi
bir politika olmadigru hem sözlegmeye yaziyor hem Moskova'ya res-
men bildiriyor.
Daha önemlisi MC'ye girig sirasmda Türkiye'nin Bogazlar'daki gü-
venlik sorununu kayda geçirmesidir. Türkiye hu kayltta, Bogazlar ko-
nusunda Lozan'da konulan kisitlamalar yüzünden Türkiye'nin kendini
"hususi
savunmasmm bir vaziyette bulundu unu" belirtiyor. Yani Bo-
"hususi

gazlar'dagenel egemenlik kurallarma aylon, bir vaziyet"in ol-


dugunu MC'ye tescil ettiriyor.
Türkiye'nin gösterdigi örnek Almanya'dit Hitler iktidara gelmeden
çok önce, demokratik ve bariççi Weimar Alman Cumhuriyeti, Birinci
Cihan Harbi'ndeki yenilgisi üzerine yap11an Versailles Antlagmas1'na
"makul
konulan savunma kisitlamalanmn ölçüde" kaldinlmasim bu
yoldan saglamigt1.21
Türkiye de Bogazlar üzerindeki askerî lositlamalan ve Weimar örne-
gindeoldugu gibi bunlarm kaldmlmasi gerektigini kayda geçiriyor! Bu
olay, Türk diplomasisinin dünyadaki geligmeleri nasil dört gözle izledi-
ginive Bogazlar rejimini düzeltmek için büyük bir dikkatle hazirlik
yaptigml gösterir.
$unuda belirtmem lazim: 1926 Agustosunda, Musul'da imzalarm
atilmasmdan hemen sonra Midilli Adasi açiklarmda Bozkurt adh Türk
gemisiyle Lotus adh Fransiz gemisi çarpigtL Türk mahkemesi Türk
kaptam 4 ay, Fransiz kaptam 80 gün hapse mahkûm etti. Fransa Türk
mahkemesinin yetkisiz oldukunu iddia etti, iki ülke Lahey Daimi Ada-
let Divam'na gitme konusunda anlagtilar. Türkiye'yi Mahmut Esat
(Bozkurt) Bey savundu. "Bozkurt-Lotus Davasi"nda Divan 7 Eylül
192Tde Türkiye'yi hakh bulan karanm verdi. Bu olaym, Kemalist re-
jimde Batih uluslararasi kurumlara qu veya bu älçüde bir güven yarat
tlâm1 söylemek mümkündür.
Batih partilerle iligkiler: Devlet partisi CHP'nin ideolojik ola-
rak Sovyetler'e uzak durup komünistleri tutuklarken, "Avrupa Radi-
kal ve Benzeri Demokratik Partilerin Uluslararasi Birligi" adh kuru-
lugla iligki kurmas1 önemlidir. Bu kurulugu kismen bugünkü Sosya-
list Enternasyonal'e benzetmek mümkündür. Bitlik'in kurucu unsuru
"dayampmacilik" "tesa-
Fransiz Radikal Partisi'dir. Bu partinin ya da

21. Fahri Çoker,Türk Parlarnento Tarihi, TBMM, IV Dönem, cilt I, sf. 473-486;
Digigleri Bakanligi,Cumhuriyet'in ilk On Ylli, Ankara, 1974. sf 287-307.
505

nütçülük" ideolojisi Ziya Gökalp gibi Osmanh aydmlari üzerinde et-


kili olmugtu. Birlik gimdi CHP'ye yakmhk duyuyor ve CHP'ye üyelik
öneriyor. CHP bu öneriyi 192Tde çok nazik bir dille ve tegekkürle
reddediyor, kongresine de katilmiyor. Ama Serbest Firka'nm kapat11-
masmin ardmdan ve Türkiye'nin MC'ye üye olmaya niyetlendigi bir
dönemde, 1931 yilmda Birlik'in Atina'da yapilan kongresine CHP
nözlemci" gänderiyor. 1933'teki Sofya kongresine de gözlemci düze-
de katihyor. Türk basmmda genig yer ahyor. Liberal Yarm gaze-
'

tesinde Ahmet Agaoglu kongrede liberal ekonominin savunuldugu-


ilan edil-
"liberalizmin

CHP'li Necmeddin Sadak ise öldügünün"


nu,
digini yaziyor!
Tarihçi Hakki Uyar'm degerlendirmesi göyle: "Çokda homojen bir
yapisi olmayan Birlik'in, Avrupa'da yükselen totaliter rejimler kargism-
da ilerici ve demokrat Avrupa'yi savunmalari, Avrupa Birligi'nin temel-
lerini tegkil edecek fikirleri gündeme getilmeleri son derece önemlidir.
Türkiye'deki Kemalist iktidarl temsil eden CHP'nin bu örgütle iligki
içerisinde ohnasi, Cumhuriyet'in kuruculanmn fikri temellerinin orta-
ya konmas1 aç1smdan anlamhdir."22
Böyle iligki kurdugu halde CHP'nin üye olmamasmm sebebi, samyo-
etkilemesinden
rum, Birlik'in demokratik kararlarmm CHP bünyesini
çekinilmesidir.
Uluslararasi Parlamentolar Birligi'ne katilun: Kemalist rejimi-
nin Bati'ya yöneliginin göstergelerinden biri de Uluslararasi Parla-
mentolar Birligi'nin toplantilarma Türkiyehin ilk defa 1932'de katil-
masidir. 20 Temmuz 1932'de Cenevre'de yap11an bu toplantiya demok-
ratik ülkelerden bayka fagist Îtalya da katihyor; ama Îtalyan fagizmi
henüz söylemin ötesinde saldirganlagmanuqtir, o da Avrupa dengeleri
içinde yer ar1yor. Almänya katihyor, ama Hitler daha iktidara gelme-
migtir, Almanya liberal bir ülkedir. Türkiye, savag çikana kadarki bü-
tün y1lhk toplantilara katilacaktir. 24 Eylül 1934'te toplanti, Ïstan-
bul'da yap1hyor. Birlik'in "Türk Parlamento Grubu" adma konuganlar,
mesela TBMM Bagkan Vekili Hasan Bey ve Tokat Milletvekili Nazmi
Izzet Bey sadece barig ve silahsizlanmay1 degil, daha ilginç olarak,
"hür
ve demokratik müesseseler, parlamentarizm, temsili demokrasi,
hürriyetler, yargi bagimsizhšl" gibi liberal ve demokratik kavramlan
savunnyorlar!23
Hâlbuki o sirada, özellikle Serbest Firka kapatildiktan sonra Tür-
kiye'de "Înkilap Dersleri"nde demokrasi ve parlamentarizm elestiri-
liyor,
"disiplinli
hürriyet" savunuluyor, hatta CHP'li Fahir Giritliog-

22, Hakki Uyar, "CHP'nin Avrupa'nin Radikal ve Derookrat Partileri lle lligkileri",
http:llki si.deu.edu.tr/hakki.uyar/26.pdf ; ayrica Hakki Uyar. Tek Parti Dönemi ve
Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Kitaplari, 2. baskl, istanbul, 1999, sf. 375-376.
Tûrk Parlamento
23. Bkz. Fahri Çoker, Tarihi, TBMM, IV Dönem, cilt I, sf. 449-472.
506

"totalitarizmin
lu'na göre tüm özelliklerinin" görüldügü bir dönem
yagamyor.2
Kemalist rejim içeride otoritesini mutlaklagtirmak için fagizmi andi-
ran yöntemleri kullansa da Batt'ya yönelik oldugu bellidir.
Bunda Fagist Italya'mn yol açtig1 güvenlik kayg11arunn etkisi önem-
lidir..

Fagizm ve Kemalist Türkiye...


Birinci Cihan Harbi'nin yaralarm1 saramamig Avrupa'da barig egilim-
leri, kahci bir barig kurma çabalan görülüyor.
Avrupa'da savagm temel sebebi, Almanya'nm Ingiltere ve Fransa ile
rekabetinin çarpigmaya dönügmesiydi. Simdi16 Ekim 1925'te Fransa,
Ingiltere, Almanya, Belçika, Çekosloval<ya ve lialya Îsviçre'nin Locar-
no gehrinde toplanarak "Locarno Antlagmasi" sürecini baglatlyorlar.
Konu, Almanya'nm ödeyecegi agir savag tazminatim kolaylagttrarak Al-
man ile Fransiz arasmda bir güven plugturmak ve genelde Avrupa'da
barigi kurmaktir. Suur sorunlarmm sava.pla degil Milletler Cemiyeti yo-
luyla çözülmesidir.
Locarno'daki bu geligme, tabii,-Milletler Cemiyeti'mn rolünü ulusla-
rarasi politikada güçlendirmek suretiyle Türkiye'nin Musul siyaseti
üzerinde olumsuz bir etki yaratacakti. Ama Avrupa'da bir barig süreci-
nin ilerlemekte oldugunu da gösteriyordu.
Rusya ile Almanya da 24 Nisan 1926'da bir dostluk antlagmasi imza-
lamyor.
Çegitliülkeler arastnda imzalan barig ve dostluk antla.ymalarmdan
biri vardir ki, barig umudundan çok, yeni kayg11ara yol açacaktir O da
fagist Îtalya'mn 27 Kasim 1926'da Arnavutluk'la imzaladig1 antla.ymadir.
Kuvvetli bir devlet gelenegi bulunmayan Arnavutluk, Müslüman-Hiris-
tiyan gerilimi yüzünden de zay1ft1r. Mussolini'mn gözü Arnavutluk üze-
rindedir. Böylece Balkanlar'da bir köprübagr tutmak istiyor. Mussolim
"dostluk"
27 Nisan 1927'de Macaristan'la bir antla.ymas1 imzalaymca di-
er Balkan ülkelerinde kayg11arart1yor.
Bir adim daha atan Mussolini, 22 Kasim 192Tde Arnavutluk'la bi
"himaye"
"uydu"
antlagmasi yaparak bu ülkeyi haline getiriyor.
O sirada Oniki Adalar, Italya'nm elindedir. Turkiye Îtalyan ihtirasla-
rmdan ciddi olarak endigelidir. Avrupa basuunda Mussolini'nin Türki-
ye'den toprak istedigi ya da isteyecegi yolunda haberler çikiyor.
Bu haberler dogrudur! 9 Haziran 1927 günü Ankara'daki Italyan

24. Recep Peker, inkilap Dersleri, gu eserde: Oktay Aslanapa


(haz.),ilk inkilapTarihi
Ders Notlari, Türk Dunyasi Añqttrma Vakfi Yayinlari, Istanbul, l997, äzellikle sf. 2|8-
222; ayrica bkz Mete Tunçay, a.g.e., sf. 327-331; Mahmut Gologlu, Tek Partili Cumhu-
'

ri yet, Ankara, I974, sf I89- I 93.


507

büyükelçisi, Roma'ya gönderdigi raporda "Türkiye topraklannda ko-


lonyal politikalar izlemenin Îtalya için büyük ç1karlar saglayacagim"
anlatiyor! Îtalya'nm kolonyal ç1karlan için Îzmir degil, Adana ve An-
talya bälgesi daha elveriglidir, çünkü Çukurovazengin kaynaklanyla
Îtalyan ekonomisine daha büyük katki olugturur! Böyle bir geligme
Ingilizlerin de lehine olur, çünkü Italya'mn Adana-Antalya bölgesine
y rlegmesi, Musul'daki Italyan büyükelçisine
Ingilizleri rahatlatirl
g re, eger f1rsatt bulunur da bir Kürt isyam ç1kanhrsa, Italya ve În-
giltere'ye Iran ve Kafkas yollan da açilacaktirl Bir de Italya Akde-
niz'de Ruslara ç1karlar vaat ederse, Moskova'am Ankara'yi destekle-
mesini önlemek ve Türkiye'yi tek bagma k1skivrak yakalamak müm-
kün olacakt1125
adeta cirit atlyor!26
O sirada Italyan girketleri Çukurova'da
Teknolojinin çok daha geligtígi bugün bile bir delinin komplo roma- "alal-

mudan daha zirva gözüken bu politika önerisi, fagizmin ne kadar


ci" oldugunu.da gösteriyor!
Bir olay... Izmir'deki Italyan okulunda fagizmin iktidara geliginin 6.
y1h kutlamyor. Kara gömlekli ögrenciler tören yap1yor. Akgam da Ro-
yaymlamyor
ma radyosunda Mussolini'nin konugmasi

Fagizm, Dogu Akdeniz'e hâkim olmahdir!

Atatürk, Tevfik Rügtü'ye emir veriyor

Îtalyan okulu derhal kapatilacak, fagist üniformasi giyenler 48 saatte


Türkiye'yi terk edecek!

Ve ünlü sözü:

Bana çizmeyi giydirmesinler!27

Dahas1 da var...
Türkiye'nin Digigleri Bakam Tevfik Rügtü Aras, Italyan Büyükelçisi
Fellice Orsini'ni çaginyor:
-

Siz böyle giderseniz, haberiniz olsun biz de öbür Büyük Güçler'le


ittifak yapanz! Mesela Fransa ile bir Akdeniz Pakti imzalanz!
Liberal Ingiltere ve Bolgevik Rusya o s1rada Mussolini ile flört edi-
ülkesidir
yor, ama Fransa giddetle Îtalya'ya kargi! Fransa da Akdeniz
çünkü...

25. Dilek Barlas, "Friends or Foes? Diplomatik Reations Between Italyand Turkey, 1923-
1936", international Middle East Studies, cilt. 34, 2004. sf. 236-237,
26. Bilal
§1mgir, ingilixBelgelerinde Atatürk cilt 6, sf. I l5.
27. Harun Bodur, a.g.e., sf. 262.
508

Türkiye Fransa ile 30 Mayis'ta bir "DostIuk ve lyi Kompuluk Ant-


la.ymasi" imzalamigtir. Îleride Hatay'1 anavatana katacak uzun süre-
cin ilk adimi budur! Antlagma sadece Türk-Fransiz iligkilerini iyileg-
tirmekle kalmamig, Hatay'm özerk statüsünü de güç1endirmigtir.28
Türk-Fransiz antlagmas1 Akdeniz'de Mussolini'ye kargi bir ittifakm
çekirdegi olabilir.
Mussolini henüz o kadar atilgan degildir, çünkü ittifak yapacag1 Hit-
1er henüz ortada yok!
Tevfik Rügtü Roma'da Mussolini ile görügüyor. Mussolini artik Tür-
"anlagmak"
kiye ile istiyor! Amact Türkiye'yi Fransa'dan koparmakt1r.
Roma'da imzalar atilmlyor, ama hava yumuçuyer.

Türkiye'nin dostlugunu kazanmak .

"kiymet-i
Dikkat! Türkiye'nin harbiyesi" artiyor! Artik Türkiye nere-
sinden bir parça koparinm diye degil, ittifak yapmak için bakilan bir
ülke haline geliyor yava.y yavag... Musul meselesinden harp çikacagmi,
Türkiye'nin çökecegim zanneden Mussolini yine yamlm14tir. Türkiye
Musul'da taviz vererek de olsa, bu sorunu agmigtir. Türkiye artik ulus-
lararasi izolasyondan, yalmzhktan kurtulmaya ba.phyor, Avrupa denge-
lerindeki rekabetlerin de etkisiyle, hem Akdeniz'de hem Balkanlar'da
siyaset yapan bir ülke haline geliyor. Hele Paris-Belgrad ittifaki imzala-
"dostluk"

nmca, kendisini kugatilmig hisseden Mussolini Türkiye ile


yollarmi ariyor artik!29
30 Mayis 1928'de Roma'da Mussolini ve Tevfik Rügtü Bey "Tarafsiz-
hk, Uzlasma ve Adli Düzenleme" antlagmasm1 imzahyor. Mussolini
Türkiye'yi öven bir konugma yap1yor! Bir yil sonra Tevfik Rügtü tekrar
Roma'yi ziyaret edecek, çok sicak kargilanacaktir. Meis ve diger adala-
rin statüsü konusunda çikan anlagmazhk Daimi Adalet Divam'na gön-
deriliyor. 1932'de bu defa Bagbakan Înönü Roma'yi ziyaret ediyor Meis
ve civar adac1klar sorunu, ismen teker teker sayllan 20 kadar adacigm
Türkiye'ye birakilmas1yla, uzlagmayla çözülüyor. Îki ülke arasmdaki ti-
-

caret de geligiyor.30
Bu dönemde Ankara'da fagizmi öven kitaplar, yaz11ar da yaymlam
yor.31
Barlas'a göre, Türkiye bu dönemde Fransa'dan ziyade Îtalya'ya ya-

28. Baskin Oran, a.g.e., sf 282.


29. Dilek Barlas, aniran makale. sf.238.
30. Bkz. Baskin Oran, a.g.e., sf !94-195.
31. Fallh Rifki Atay, Moskova-Roma, l932; Yakup Kadri, "Ankara-Maskova-Roma",
Kadro dergisi no 1I; Ali Naci Karacan, 2 Aralik 1930 günlü inkilap gazetesindeki bagya-
zisinda "Rusya'da nast/ bir Komünizm, Italya'danasil bir Fagizm varsa, bizde de bir Kema-
fizm olmalidtr"diye yaziyordu.
509

km duruyor! Ankara Avrupa'daki sorunlarda Fransa'mn hegemonya


peginde kogmasmin rolüne inanlyor. Hatta Italya kredi vererek Türk
Deniz Kuvvetleri'nin silahlanmasma destek oluyor. Fakat güçsüz Ital-
ya bunu uzun süre devam ettiremeyecektir. Fransiz DigiçIeri Bakam
Briand, açikladigi "Avrupa birligi" hayaline Türkiye ve Rusya'yi dahil
etmiyor.A

Bu iyi hava, Mussolini'nin Hitler'den cesaret alarak 1935'ten itibaren


t krar saldirganlagmasma kadar sürecektir.
Bu arada Türkiye, hem kompu, hem Balkan ve Akdeniz ülkesi
olan Yunanistan'la iligkilerini çok lyi bir düzeye getiriyor. Iki ülke de
fa.pist Italya'dan endigelidir. Ba.¶ta nüfus mübadelesi olmak üzere Lo-
zan'dan kalan sorunlar ikili antlagmalarla çözülüyor. 30 Ekim
1930'da Venizelos Ankara'ya gelerek Atatürk ve Înönü'yü ziyaret edi-

yor. Dostluk ve Tarafsizhk Antlagmas1 imaalamyor. Bir


yll sonra 5
Ekim 1931'de Înönü Atina'yi ziyaret ediyor. Hemen her yll bir anlay-
ma imzalamyor, ticaret anlagmas1, takas anlagmas1, ticaret bürosu
için anlagma... 1934 y11mda Venizelos, Atatürk'ü Nobel Barig Ödülü
için resmen aday gösteriyor.
Venizelos, Nobel OdüI Komitesi bagkanma yazdigi 12 Ocak 1934 ta-
rihli bagvuru mektubunda, Mustafa Kemal'in kumandanhgim anlattik-
tan sonra, sava.ptigi bir ülkeyle barig yaparak dünya barigma hizmet et-
tigini belirtiyor. Devrimleri konusunda da gunlari yazlyor:

Teokratik bir rejim içinde yagayan, din ile hukuk kavramlarmm birbi-
rine karigtigi çöken bir imparatorlugun yerini güç ve hayat dolu modern
ve milli bir devlet almigtir.
Büyük devrimci Mustafa Kemal Paga'mn baglattigi hizla, mutlakiyetçi
sultanlar rejimi y11alugt ve gerçelnen laik bir devlet kurulmugtur...
Bar1gl güçlendirmkhareketi, yeni ve seçkin Türk devletine bugün-
kü görüntüsünü veren tüm iç reform hareketleri ile birlikte yürümüg-
tür...33

Türk-Yunan dostlugu Balkanlar'da önemli rol oynayacaktir.


Dünyada barig çahymalan böyle umutlu bir gekilde giderken, her ge-
yi kõkünden degigtirip allak bullak eden iki olay oluyor
24 Ekim 1929'da New York borsasmm çöhmesi bütün dünya ekono-
misini çökertlyor! Hiçbir ülkenin ekonomisi ayakta kalamlyor!
30 Ocak 1933; ekonomik krizin aç biraktig1 Alman hallo Hitler'i ikti-
dara getiriyor! O da Kahverengi Gömlekliler'e dayanarak, ordunun da
destegiyle, diktatör oluyor! Ve ondan cesaret alan Mussolini 1935'ten

32. Dilek Barlas, anilan makale, sf. 242.

33. Bkz. Doç. Dr. Ahmet Eyicil,"Ataturk Devrinde Tûrkiye'nin Dig Politikast", Atatürk
Aragtirma Merkezi Dergisi, sayi 59, Temmuz 2004.
510

itibaren fiilen saldirganlagmaya baghyor...


Türk-Îngiliz yakmlagmasi o zaman hizlanacak, ittifaka kadar gide-
cektir.

Balkan Pakti
Birinci Dünya Savagi'ndan sonra Avrupa'ya ve dünyaya damgasru
vuran silahsizlanmave bang havast artik kayboluyor!
"bakm
Lozan'da bize dünya silahsizlanma ve barig anyor" diye ka-
bul ettirilen Bogazlar'm askersizlegtirilmesi, pimdi Türkiye için artan
bir endige kaynagi, çünkü Bogazlar'da Türk bayragi var, Türk askeri
yok!
O bakundan Balkanlar'da istikrar bilhassa Türkiye için önemli.
Avrupa'da itigip kakigan herkesin ya eli ya gözü Balkanlar'da!
Arnavutluk Italya'mn uydusu... Bulgaristan ihe Yunanistan'dan top-
rak alarak Ege'ye çikmak istlyor. Dolay1s1yla Bulgaristan da Arnavut-
"revizyonist", "statüko"nun
luk da yani suurlarm, degigmesini.istiyor.
"revizyonist"tir.
Mussolini ve Hitler de
"revizyon"
Türkiye, Yunanistan ve Yugoslav Kralhšl ise istemiyor,
"statüko"nun,
yani smirlarm, barig ve istikrarm devamuu istiyorlar. În-
giltere ve Fransa da aym safta!
Türkiye Digigleri Bakam Tevfik Rügtü Aras aç1kça ifade ediyor:

Biz Türlder gerçekte antirevizyonistiz. Kimseden bir gey istemiyo-


ruz... Antlagmalarm özüne (uymamn), uluslararasi alanda iyi iligkiler için
en iyi temel olacagma inamyoruz.34

Böyle ikiye aynlmakta olan bir dünyada, ikiye aynlrug Balkan ülke-
"antant" "pakt"
lerini bir ya da altmda birleytirerek barig1 korumak
mümkün mü?
Deniyorlar...
5 Ekim 1930'da Atina'da Birinci Balkan konferansi toplamyor. Ikin-
ci Balkan konferans1 Ekim 1931'de 1stanbul'da toplamyor. Atatürk'ün
Fransizca olarak yaptigi konugma35 çok dikkat çekicidir. Bazi Balk
ülkelermde Osmanh geçmigi yüzünden Türkiye'ye kargi duygular ola
"mazinin
bilecegini dügünen Atatürk, karigik his ve hesaplarmm üstü-
ne ç1kilarak derin kardeglik esaslarmi kuracak ve yeni birlik ufuklan
açacaksm1z, ihmal olunmuy ve unutulmuy büyük hakikatleri ortaya
koyacaksmiz" diyor.
"derin "unutulmuy
Bu kardeglik" ve büyük hakikatler" nedir aca-
ba?

34.ÖmerKurkçüoglu, a.g.e., sf. 332.


35..¶evket Süreyya Aydemir, Tek Adam, III,sf. 424.
5I1

Balkan milletlerinin aym irktan gelmeleridir! Atatürk'ten dinleyelim:

Balkan milletleri sosyal ve siyasi ne çehre arz ederlerse etsinler onla-


rm, Orta Asya'dan gelmig aym kandan, yakm soylardan ortak atalari ol-
dugunu unutmamak lazun...

Bu durumda:

Görüyorsunuz ki, Balkan milletleri yakm maziden ziyade uzak ve de-


rin mazinin lorilmaz çelik halkalarlyla birbirine pek âlâ baglanabilir...

O s1rada Atatürk, "Güney Dil, Tarih Tezi" gibi teorilerle ugra.ptigma


"uzak

göre Balkan milletlerinin ve derin mazisine" de bu teoriler aç1-


smdan bakmig o sirada.'
Sonra bu teorileri kendisi de terk edecektir."
Atatürk'ün konferanstaki pu sözü elbette daima geçerli bir prensibin
ifadesidir:

Însanlar1mesut edecegim diye onlan birbirine bogazlatmak gayri in-


sani ve son derece teessüfe
.yayan

bir sistemdir.36

Üçüncü Balkan konferans1 Ekim 1932'de Romanya'nm bagkenti


Bükre.y'te, dördüncüsü Kasim 1933'te Selanik'te toplamyor.
Neticede,
"statükocu"
(antirevizyonist) taraftaki dört Balkan devleti
9 Subat 1934'te "Balkan Antanti"m ya da Pakt'1 kurmaya karar veriyor-
lar Türkiye, Yunanistan, Yugoslavya, Romanya...
Bu ülkelerin ba.gkentleri arasmda Krallar ve Ba.gbakanlar üzerinde

*
Atatürk'un bir dönem Avrupa'daki irkçi akimlardan etkilendigi, Türkleri agagi gären
irkçi
akimlara tepki halinde
"kargiirkçi"
diyebilecegimiz görügler ortaya attigL bir gerçek-
tir. Uygulamada hiçbir zaman irka dayali bir ayirimcilik yapiimasa da irk vurgulu bir milli-
yetçilik anlayiginin savunuldugW bir gerçektir. Prof. Haluk ÜIman Atatürk'un Nazizm'den
etkilenmig olabilecegini yaziyor. ("Türk Dig Politikasina Yön Veren Etkenler". SBF Der-
gisi, Eylül 1968, sf. 253.) Atatürk'ün konugmalarinda irk vurgusunun ortaya çikigi Na-
zizm'den epey öncedir. 30 Eylu! 1926'da Çankaya'da kabul ettigi Türk sporcularina konu-
§urken
"spor

hayati blr irk meselesidir, irkin islah ve geli§mesi, ayiklanmasi (istifa) mesele-
sidir..." gibi sözler etmigt] (Atatürk'un Söylev ve DemeçIeri, II, sf. 26 I-262). O zaman
irklara
Hitler ve Nazizm dünyada bilinmiyordu bile. Ayrica Núzizm, yabanci gordügu "temiz
men-
Irk"tan
sup vatandaglarin gettolarda toplanarak veya vatandagliktan çikarilarak ayri
tutulmasi esasina dayanir. Kemallstmilliyetçllikte resmi metinlerde bile irk vurgusu gärül-
müg, ama irk ayirimahgi yapilmatnig, aksine Türk
irkindan
gelmese de vatandaglarin Türk
sayilmasi, Türk kimligini kabul etmesi istenmigtir.
"saçma

Toktamig Ateg, hakli olarak, "Güne; Dil" ve "Tarih Tezi" denilan teorilerin
**

sapan ve zirva" oldugunu belirtir. (Cumhuriyet, 6 Nisan 2004). Tarih Tezl hakkinda bkr.
Bügra ErsanIt, iktidar ve Tarih,Afa Yayinlari, 1992, sf. I 19-166. "Güne; Dil Teorisi" için
bkz. Geofrey Lewis, Trajik Bagaru Türk Dii Reformu, Gelenek Yayrncilik,2004.
36. Bkz. ASD, 11,sf. 305-306.
512

yogun bir trafik var, bir sürü anlagmalar imzalaniyor...


Fakat dikkat: Arnavutluk yok, Macaristan yok, Bulgaristan yok!
Dahast, Rusya da Balkan Antanti'ndan rahaksiz; Bati kapitalizminin
bir oyunu mu diye kugkulu!.. Rus Büyükelçisi Suritz ve Digigleri Komi-
seri Litvanov bunu açikça belirtiyor. Balkan Antlagmasi'nm sadece sal-
dirmazhk pakti degil, birbirmi savunma pakti oldugunu dügünen Rus-
lar, Romanya'nm bundan cesaret alarak Moskova'ya diklenmesinden
kaygilamyorlar.
Balkan Pakti'na imza atmak icin Digigleri Bakam Aras, Atina'ya git
"dön,
migtir. Fakat Ruslarm tepkisinden ürken Bagvekil Inönü gel" di-
ye telgraf çekiyor. Durumn ögrenen Atatürk ise, Aras'a "Atina'da kal,
görügmelere devam et" diye telgraf çekiyor! Tabii Aras gaglan!
Iki devlet adammm mizaci farlo! Ihtiyath Înönü, atilgan Atatürk!
Atatürk'ün Aras'a gönderdigi uzun telgrafmdaki qu cümlesi çok dik-
kat çekicidir.

Rus e1çisinin 1sran yüzunden geriye dönüg, Türkiye Cumhuriyeti'nin


hâli ve istikbâli aleyhine bir damga olurL.

Gerçekten Rusya'nm uydusu gibi bir görüntü verirdi. Bu sadece mil-


li onur balammdan degil, Türkiye'nin dig politikada hareket serbestisi-
"diplo-
ni ve Bati'yla iligkilerini olumsuz etkilerdi. Mustafa Kemal'in
mat" yönünün örneklerinden biridir Balkan Paktt'mn yap11masmdaki
bu rolü. Neticede, müzakerelerle, Balkan Palsti'na Ruslan bir älçüde
"ifadelendirme"
tatmm edecek rötugu yapihyor, bütün smirlarm degil,
sadece Balkan ülkelerinin kendi aralarmdaki smirlann savunulacag1
belirtiliyor. Böylece Rus-Romen sm1rmm kastedilmedigi kaydedilmig
oluyor, imzalar at1hyor?
Türkiye Rusya'yi yatistirmak için, Balkan Pakt1'nm Bogazlar'm gü-
venligini siyaseten güçlendirecegini, bunun Karadeniz ve Sovyetler için
de yararh olacagmi Moskova'ya anlatiyor. Zaten Türkiye Balkan Antan-
ti'na öncülük ederken birinci derecede gözettigi hedef, Lozan'da sa-
vunma silahlarmdan mahrum birakilan Bogazlar'm ve Trakya'nm gü-
"politikman
venligine bu paktm olsun" yapacagi katladir.
Balkan Pakti ya da diger adiyla Balkan Antanti tabii zay1ftir. Bilyü
Devletler vurugmaya baglaymca da iglevsiz kalacaktir. Ama Türkiye
buradan bir gey kazanacaktir Lozan'da eksik kalan Bogazlar rejimini
düzeltmek istedigi zaman bu devletlerden destek görecektir.
Balkan Pakti'nm üyeleri olan Yunanistan, Yugoslavya ve Romanya
aym zamanda Lozan'm imzacilandir! Bogazlar rejiminin düzeltilmesin-

37. Bkz. Digigleri Bakanligt,Cumhuriyet'in ilk On Yrli ve Balkan Pakti, sf. 325-347.
38. "Politikman olsun Trakya ve Bogaziar'i mahfuz tutmak" säzü, Digigleri Bakan Vekili
SükrüKaya'nindir. Digig1eriBakanligi, a.g.e., sf. 366-367.
513

de verecekleri destek bu açidan da änemlidir.


Pakt, Türkiye digmdaki üç ülkenin Nazi ve Fagist iggaline ugrama-
siyla 1940'larm bagmda can verecektir.

Lozan'm Bogazlar rejimi düzeltiliyor

Montreux Bogazlar Sözlegmesi Lozan'm devanudir, Lozan'm Bogaz-


la rejimmin düzeltilmesidir.
Türkiye, Bogazlar in statüsünün düzeltilmesi gerektigini, 1932'de
Milletler Cemiyeti'ne girerken kayda geçirtti. 1933'te Londra'daki Si-
lahsizlanma Konferanst'nda talebini diplomasi masasma getirdi.
1936'da harekete geçmenin zamam gelmigtir?
Digigleri Bakam Tevfik Rügtü Aras, 11 Nisan 1936'da, Lozan'da imza-
si bulunan devletlere nota veriyor. Bu nota diplomasi ögretimi baki-
nundan son derece zengin bir dokümandir. Revizyonist olsun, statüko-
cu olsun degigik devletleri ikna ederek sonuç da alnugte.
Notaum iki temel tezi var

Lozan imzalamrken dünyada barig ve silahs1zlauma rüzgâr-
lari esiyordu. Egemenligimizi ihlal de o1sa, dünyadaki bu egilime gü-
venerek Bogazlar'm da askersizlegtirilmesini kabul ettik; Türk askeri
yerleptirilecek olmasa bile yabanci askerler bu gekilde Bogazlar'dan
çekilecekti. O zaman, Bogaz'm güvenligi için Milletler Cemiyeti'nin ga-
ranti vermesini ve Bogazlar'm bir saldinya ugramasi halinde dört Bü-
yük Devlet'in bütün vasitalarla savunmaya yardim etme taahhütlerine
güvendik. Bugün Bogazlar'da bir saldinya karg1 savunma yapacak
Türk askerî birlikleri yoktur!
• Bugiinkü dünyada silahlanma rüzgârlarx esiyor: Bugün Kara-
deniz'de bang ve istikrar var. Ama Akdeniz'de silahlanma yang1 var.
Tersaneler yakmda denizlere gimdiye kadar erigilmemig kudrette gemi-
ler dökecektir! Bir saldinya kargi Bogazlar'i savunma taahhüdünde bu-
lunan devletler bile bugtn kendi aralarmda ihtilafhdir. Dünya partlan
bu gekilde tehlikeli bir yönde degigirken, savunmasiz Bogazlar'da Tür-
en fega tehlikelere maruz bulunmaktadir."
"en
kiye, zayif noktasmdan
Ankara, Lozan'dan beri takip ettigi bang ve uluslararasi igbirligi po-
litikasmm meyvelerini gimdi ve hakh olarak göyle istiyor:

Türk hükümeti son on yll içinde ortaya ç1kan pek çok ortam ve part-
larda, bütün devletler tarafmdan takdir edilen bir uzlagma, taahhütlerine
sadakat ve barig emellerine samimi baghhk zihniyeti göstermigtir. Türki-
ye bagkalarma daima temin ettigi emniyeti, bizzat kendisi için de iste-
mek hakkma sahiptir!

39. Turkiye'nin 1936'ya kadar çaligma ve girigimleri için bkr. Kudret Özersay,"Montreux
Bogaziar Sözlegmesi", Türk Dig Politikasi, Baskm Oran (haz.), I, sf. 370-371.
514

Ve Türklye Bogazlar'm ticari gemilerin geçigi konusunda "en liberal


bir zihniyetle" hazir oldugunu, ama harp gemilerinin geçiginin belirli
partlara baglanmasuu ve Bogazlar'a savunmak üzere artik Türk askeri-
nin yerleptirilmesinin kabul edilmesini istlyor.40
Italya digmda herkes bu meseleyi görügmek için konferans toplan-
masuu destekliyor.
Evvela Rosya; Lozan'da Türkiye'nin Bogazlar'a mutlak egemen olma-
smi savunmug, hatta Ingiltere'ye taviz verlyor diye Ismet Paga'ya öfke-
lenmigti. $imdiSovyet Rusya sava¶ gemilerinin Bogazlar'dan kayitsiz, lo-
sitsiz geçebilmesim, Bogazlar'm yolgeçen ham olmasuu istiyor! Neden?
Lozan görügmeleri sirasmda hâlâ Îç Harp'in sarsmtilano yagayan Bolge-
vik Rusya'mn Bogaz'dan geçirecek donanmasi "Bogazlar herkese Ñoktu;
kapansm, anahtan Türklere verilsin" derken, Batik donanmalara kapatil-
masim istiyordu. Simdiise Rusya'nm güç1ü bir Karadeniz donanmasi
"serbest
var, Stalin Akdeniz'e çikmak için geçig" istiyor! Hitler ve Musso-
lini'den tedirgin olan Stalin, Akdeniz yolunun aç1k olmasm11stiyor. Ama
yme de Türkiye'nin önerisinin görügülmesini destekliyor, çünkü kendi
lehine bazi degigiklikler yap11abilecegini dügünüyot41
"Statükocu" olduklari halde, Yunanistan, Romanya ve Yugoslavya
"degigiklik"
Türkiye'nin Bogazlar statüsündeki talebini destekliyorlar;
çünkü Balkan Paktt'nm sagladigi bir güven ve dostluk var.
Hitler'in yükseliginden çok tedirgin olan Fransa hem Birinci Cihan
Harbi'nde oldugu gibi Rusya ile ittifak yapabileceginden hem Akde
niz'de Türkiye ile beraber hareket ettiginden, Türk tezini destekliyor.
Ingiltere ise yine Akdeniz'deki Italyan tehdidine karg1Türkiye ile ya-
kmhk içinde oldugu için Türkiye'nin talebinin görügülmesini destekli-
yor. Hatta Hikmet Özdemir'iningiliz Digigleri Argivi'nde buldugu belge-
ye göre, Türk Digigleri Bakam Aras, Bogazlar'm yeni rejimi için haz1rla-
digi tasarmm müsveddesini, bir ägle yemeninde Ingiliz Büyükelçisi
Percy Loraine'e okutarak gärügünü almly, Atatürk de Loraine'e görü-
"dostça
günü sormug, dinledikten sonra da damymanligi" için tegekkür
etmigtin Belli ki Ankara-Londra iligkileri hayli geligmigtir.42
Tek karg1 çikan, fagist Îtalya'dir! Italya'mn sömürgeci genigleme po-
litikasma en çok kargi ç1kan devletlerden biri de Türkiye'dir Ama it -

ya hem yalmz kal1yor hem Bogazlar için sözlegme yapilmasim engelle


yecek ekonomik, askerî ve siyasi güce sahip degildir; Henüz Hitler'le
ittifak yapmamigtir.
Bogazlar'm yeni rejimini görügmek üzere konferans Isviçre'nin Mont-
reux (Montrö) kentinde 23 Haziran 1936'da saat 14.00'te baghyor, sadece

40. Bkz. Digigleri Bakanligi, MontreuX Ye 5ava; Öncesi Yillar, Ankara 1974, sf 23.
4 I. Litvinov'la Aras'in tartigmalari
ve Rusya'nin tezi için bkr. Dyigleri Bakanligi, a.g.e.,
sf. 35-50.
42. Hikmet Özdemir,Atatürk ve ingiltere, The British Council, sf. 57-58.
515

Italya yok! Önemliteknik ayrmt11arive ayrmtilarda ciddi görüg ihtilaflan


olan bir konu... Herkes kendi tarafma çekiyor. Tevfik Rügtü'nün Rus dele-
gesi Litvinov'a söyledigi gu sözler, konferansm genel havasru yansitir:

ettiniz.
Insafh olunuz, bizim projeyi hepiniz bir tarafmdan didik didik
nyugamad1...43
On gün zarfmda teknik komite bir madde üzerinde

eticede, savag gemilerine uygulanacak suurlamalar bakimmdan În-


gilta tasansma yakm; Bogazlar'a Türk askeri yerleptirilmesi ve Bogaz-
lar Komisyonu'nun kaldinlarak Türkiye'nin egemenliginin tamamlan-
oluyor, 20
masi balummdan Türk tasansma uygun bir metinde uzlagma
Temmuz'da Montreux'de imzalar atihyor.44
Kemalist diplomasinin önemli bir baçansidir bu.
Türk-Îngiliziligkileri üzerine akademik çahqma yapan Sovyet-Bulgar
tarihçisi Ludmila Jivkova, Soguk Harp döneminde yaymlanan kitabm-
da diyor ki;

Montrö konferans1 Türk diplomasisinin önemli bir baçans1 oldu...


Konferansta Îngiltere'nin Türkiye'ye destek olmasi, iki ülke arasmda
baglayan yakmlagma sürecini çabuklagtirdi ve derinlegtirdi... Montrö
konferansmda Türk heyetinin aldig1 tutum Sovyet hükümeti için beklen-
medik bir gey oldu. Türkiye bir Karadeniz devleti olarak Sovyetier Birli-
gi'ninçikarlan ve istekleriyle dayamgma gösterecegi yerde, Ingiliz
heye-
tiyle kulis görügmeleri yolunu seçti. Büyük Britanya'nm emperyalist ç1-
karlarmm ifadecisi oldu...45

Bulgar Komünist Partisi Merkez Komitesi Üyesi olan Jivkovahm


sözlerini, ideolojik niteliginden arindirdigimisda, olgusal olarak bir
gerçegi ifade ediyor o da, Montreux'de Türkiye ile Londra ve genelde
"çabukla.prug

Bati ile iligkilerde yaganmakta olan geligmenin ve derin-


leymig" olmasidir.
Ancak, Bati'ya yaklagan Ankara, kompusu Moskova ile arasmda so-
istemiyor, aksine Türk-Sovyet dostlugu vur-
"dil"

guklukyaratacak bir
Roma'yladir.
gusu devam ediyor. O sirada Ankara'mn sorunu,
Atatürk'ün 9 Mart 1935'te CHP kurultaymdaki qu sözleri bu politika-
um ifadesidir:

Bogazlar meselesini ortaya koydugumuz zaman, Sovyetler'in bizim te-


zimizdeki dogrulugu ve hakhhgi bildirmig olmalan, Türk ulusunda yeni-

43. a.g.e., sf. L07.


44. Kudret Özersay,arnlan makale, sf. 374.

45. Ludmila jivkova, ingiliz-Türk iligkileri, 1933-1939, Habora Kitabevl Yayinlari, Is-
tanbul,l978, sf. 105-109,
51 6

den derin dostluk duygulan nyandirnugtr Türk Sovyet dostlugu arsiulu-


sal bang için gimdiye kadar yalmz hay1r ve fayda getirmigtir, bundan son-
ra da yalmz hayirh ve faydah olacaktir.

"yükenlerimizin
Aym konugmasmda Atatürk, gereklerini kesin bir
bayrihkla gözetiyoruz" diyor, yani Balkan Pakti'nda Türkiye'nin yü-
kümlülüklerini titizlikle uygulayacagmi belirtiyor ve dig politikasmm
bir ilkesini göyle ifade ediyor:

Türkiye Cumhuriyeti arslulusal ailenin, ancak, faydah, çahykan ve iyi


geçimli bir unsuru olmak amacmdadir. Uluslar sosyetesinde ciddi bang
ve oybirligiyle çatgiyoruz.46

"antirevizyonist"
Tipik bir ya da bangi savunan
"statükocu"
bir poli-
tika konugmas1...
Ama Ankara görüyor ki, Avrupa'da silahlanma ve kamplagma egilimi
baglamigttr, Mussolini Akdeniz'i ve Türkiye'yi tehdit ediyor.
1936'dan, Ïkinci Dünya Savagl'mn patlak verdigi 1940'a kadar Türk
diplomasisinde Îtalyan tehlikesi ve Ankara-Londra ekseni özellikle
önemlidir.
1939'daki Türk-Ingiliz-Fransiz ittifakma giden süreçtir bu...
Montreux'de müzakereler sürerken, Bagvekil Ismet Inönü 12 Tem-
muz 1936'da Digigleri Bakani Aras'a bir talimat gönderlyor·

Türkiye'nin en önemli ve belki bugün için yegåne meselesi, Akdeniz


emniyeti ve Ïtalyan ihtiraslari meselesidir! Müstakbel belki yakm Harbii
Umumi'de Îtalya'nm hangi grupta bulunacag1 henüz belli degildir...47

Hani ne oldu; Italya ile iligkiler iyilegmigti?!


1928-1932 döneminde Ankara ile Roma arasmda Bagbakan düzeyinde
ziyaretler oluyor, dostluk için imzalar atihyordu! Meis
ve civar adalar so-
runu görligmelerle çözülüyordu. Türk-Italyanticareti hizla geligiyordut.
Olan gudur: Hitler 1933'te iktidara gelmigtir! Almanya'dan herkes
korkmaya baglanugtir. Sovyetler, Ingilizler ve Fransizlar Mussolini'
Hitler'in kucagma itmemek, kendi yanlarma çekmek için yar141yorl .

Italya'da fagizm belli bir ekönomik geligme de saglanugtir.

Ïmparator Mussolini!
Mussolini'nin burnu büyümügtür. Gözü, Dogu Akdeniz'dedir, o za-
man Oniki Adalar onun elindedir.

46. ASD, f, sf. 399-400.


47. DigigleriBakanligi,Cumhuriyet'in ÍlkOn ylh ve Balkan Paktr, Ankara, 1974, sf. 36!.
517

Bu sebeplerle en çok kayg11anan, Türkiye'dir.


Onun için, Inönü gimdi "Türkiye'nin en önemli, belki bugün için ye-
gâne meselesinin" Îtalyan ihtiraslan oldugunu söylüyor.
Zamanm akigml kisaca izleyelim.
Venizelos'un Atatürk'ü Nobel Bang Ödülü'neaday göstermesinin er-
tesi haftasmda, 18 Ocak 1934'te Roma'da yeni açilan büyük ve genig
"I paratorluk Caddesi"nde büyük, muhtegem, cogkulu bir tören yap1h-
y On binler "Duçel Duçe!" diye haykinyor. Caddede büyük bir hari-
.

ta var! Ingiltere'den baglay1p Anadolu'yu içine alarak Suriye'ye, Misir'a


uzamyor, Kuzey Afrika'yl da kugatarak bütün Akdeniz'i çevreliyor.
Roma imparatorlugu'nun haritasi!
Haritadaki Akdeniz, Romahlarm söyledigi, gimdi Mussolini'nin tek-
, rarladigl "Bizim Deniz"dir! Õmründeon ki iye komuta etmemig Musso-
lini, askerî üniforma içinde, bagmda Roma migteri, tam bir Sezar hey-
betiyle kürsüye geliyor
-

Îtalya'mn gelecegi Asya'da ve Afrika'dadirl48


Bu aym zamanda Hitler'e mesajdir. Hitler'i daha muhalefetteyken
desteklemeye baglayan Mussolini'nin kafasmdakt dünya paylagimmda
irk haritasma da uy-
kuzey Almanlarm, güney Îtalyanlarmdir. Hitler'in
gun gözüken bir paylagim!
Hitler Mussolini'yi Akdeniz ve Afrika macerasma tegvik edecek,
böylece Fransa ile Italya arasmda olasi bir ittifaki engelleyecektir. Hit-
ler'in bu desteginin bedeli olarak da Mussolini Hitler'i kuzeyde, hattâ
bir süre sonra Avusturya meselesinde bile destekleyecektir.
Türkiye'yi Balkan Pakti konusunda kararh ve süratli davranmaya
iten faktörlerden biri, uslanacagi samlan Mussolini'nin bu "Italya'nm
gelecegi Asya ve Afrika'dadir" geklindeki konugmasidir.
Ama Îngiltere ve Fransa, Mussolini'yi Hitler'in kucagma atmamak
"yatistirma"

için politikas1 giidüyorlar.


14 Nisan 1935'te Fransa ve Ingiltere Italya ile "Stresa Antlagmala-
n"m imzahyorlar, Avrupa'da bangi sürdürmek için... 7 Agustos 1935'te
Fransiz Bagkam Laval Roma'ya geliyor, Mussolini ile dostluk antlagma-
si imzahyorL
Bati Avrupahlarm balogi gudur: Mussolini Hitler'in kucagma oturma-
sm da "Asya ve Afrika'da" bir geyler ahrsa alsm!
Hitler de göyle baklyor Mussolini Dogu Akdeniz'e Asya ve Afrika'ya
yönelsin, Avrupa'yl ben alayun!
Iqte böyle bir süreçte 3 Ekim 1935'te Mussolini Afrika'ya ilk admum
atiyor; Habegistan'a saldinyor, iggale baghyor! Direnen Habeglilere
Italyan uçaklan zehirli gaz bombalan atlyor! Habeglilerin "Beyaz
Adam" kargismda ne degeri olabilir ki!

*
Önder!Önder!
48. Denis Mack Smith, Mussolini, Paladin Grafton Books, 1987, sf. 2l3.
518

Italyan askerleri 5 bin kay1p veriyor, ama bunlann çogu Italyan


sömürgelerinden toplanip Habegistan't sömürgelegtirmek için sava-
ga sürülmüg. askerlerdir! Habeglilerin kaybi, kendi iddialarma göre
yanm milyon! Sava.ym Italya'ya iktisadi maliyeti, bir yilhk tüm gelir-
leri!49
Tek kayda deger tepki Ingiltere'den geliyor. Çünkü Dogu Akdeniz
Ingiltere için, Süveyg üzerinden Hindistan yoludur; Malta ve Kibns'ta
Ingiliz üsleri vardir. Ingiltere Millet Cemiyeti'ni topluyor ve Îtalya'ya
ekonomik yaptirun uygulanmas1 için karar ç1k1yor; 18 Kasim'dan iti-
baren yaptmmlar (ticari ambargo) uygulamyor. Fakat MC'ye üye ol-
mayan ülkeler bunun digmda, Amerikan petrol girketlerinin Italya'ya
petrol ihracati f1rhyor! Ama bu yaptinm Mussolini'yi durdurmayacak,
aksine, Hitler'in kucagma itecektir; çünkü yaptmm yüzünden ekono-
mik sikmtlya giren Îtalya Alman ekonomisine gittikçe daha bagimh
olacaktir.
Îtalya'ya yaptir1m kararm1 en azimii gekilde uygulayan ülkelerin ilk
stralaunda Kemalist Türkiye var; hatta IngíItere'den daha kararh!
Italya, MC'nin yaptinm karanm desteldeyen ülkelere, Türkiye, Yu-
nanistan ve Yugoslavya'ya protesto notasi veriyor... Îngiltere.ise, muh-
temel bir Italyan saldms1 kargismda bu ülkelere
"yardim"
yapacagma
dair garanti veriyor, üç ülke bu garantiyi kabul ediyor. Bu garantiler
sistemi tarihe "Akdeniz Pakti" diye geçecektir,
Mussolini Dogu Akdeniz'de tehdidini sürdüräyor. 1012'deki Balkan
Harbi'nde Îtalya'ya verilen Oniki Adalar'dan Rodos'u silahlandinyor.
Osmanh yönetiminde dinî özgürlük ve idari özerklik içinde, çok dügük
bir vergi vererek yagamig olan Oniki Ada Rumlarmi gimdi Mussolini,
Ortodoks merhebini birakip Roma Katolik mezhebine geçmeye zorlu-
yor, agir vergilerle eziyor!50
Adalar'da askerî havaalanlan ve denizalti üsleri yapt1nyor!Aym za-
manda Mussolini, Türkiye ve Yunanistan'a dostluk gasterisi yap1yor,
Italyan Büyükelçisi Galli, Ankara'da Bagbakan Inönü'ye ç11ayor, "Tür-
kiye dostumuzdur, hiçbir kötü niyetimiz yok" falan diyor. Dahasi Mus-
solini Türkiye ve Yunanistan'la bir anlagma imzalamak istiyor.
Ankara da Atina da biliyor ki, amac1, Türkiye ve Yunanistan'i yamn
çekip Balkan Pakt1'm çökertmektir!
Mussolini Îtalya'da atlaslann basimm1 durduruyor, yakmda dühya
haritasi degigecek diye!s1
Elbette Türkiye ve Yunanistan artan Italyan tehdidinden çok tedir-
gin! Güçlü müttefik anyorlar.

49. Denis Mack Smith, a.g.e., sf. 233.


50. Denis Mack Smith, a.g.e.., sf. I l7.
5 I. Denis Mack Smith, a.g.e., sf. 261.
519

Îngiltere'desavag kargitlan
Fakat Ingiliz kamuoyunda kuvvetli bir savag kargiti hareket var. Hü-
kümet sava.y çagngmu yapan ittifaklan istese bile göze alanuyor. Daha-
si, Habegistan ingiliz kamuoyu için pek de önemli degil! Halen köleli-
ginolduku bir ülke! Mussolini zehirli gaz kullanmasa iyi, ama ne yapa-
hm! Bir süre sonra Ingiliz kamuoyu Italya'ya uygulanan yaptinmlarm
k ldinlmasuu istiyor! Mussolini Etiyopya'mn üçte birini alsm, eli bog
kålmasm... MC de yapt1nmlan kaldirsm! Habeg Krah Haile Selasiye,
çaresiz, bunu kabul ediyor! Ingiliz Genelkurmay1'na göre, güçlü Íngiliz
bahriyesi, Italya'yi Akdeniz'de çok lasa sürede kipirdayamaz hale geti-
rebilir, hiç sorun degil. Ama Ïtalya'mn birkaç Ingilir gemisini batirmas1,
Almanya kargismda Îngiliz gücünün azalmasi olur, Hitler'e cesaret ve-
rir! Öyleyse Mussolini ile anlag1p yaptinmlan
. kaldirahm! Bu dügün-
ceyle Ingiltere Temmuz 1936 baymda yaptinmlari kaldinyor; Türkiye
ise kendi bagma bu yaptirunlan uygulamaya devam ediyor, bunun ne-
denini apagida görecegiz.
"taviz"ini
Mussolini yüksek sesle Îngiltere'nin bu reddediyor; "Habe-
gistan'm tamam1"mn Îtalyan sömürgesi oldugunu açikhyor.52
Dogu Akdeniz ve Anadolu öncelikle tehdit altmdadir Înönü de artan
Italyantehdidine kargi kimsemn bir gey yapmadigim söylemiyor muydu?
Ingiltere ve Fransa'nm y11gmhšmdan cesaret alan Almanya, aradaki
antlagmalan feshettigini açikhyor, toprak istemeye baghyor. 7 Mart
1936'da Ren bölgesine askerlerini sokuyor. Ingiltere ve Fransa hâlâ
"bangi
Hitler'e ve Mussolini'ye bir geyler vererek kurtaracaklanna"
inamyorlar.
SimdiBagvekil Ïsmet Inönü'nün 12 Temmuz 1936'da Digigleri Bakam
Aras'a gönderdigi talim¡tti hatirlayahm:

Tûrkiye'nin en önemli ve belki bugün için yegâne meselesi, Akdeniz


emniyeti ve Italyan ihtiraslar meselesidir! Müstakbel, belki yakm Harb-i
Umumi'de Îtalya'nmhangi grupta bulunacagt henüz belli degildir...

Ismet Papa, talimatom devammda bu hem tehlikeli hem belirsiz ve


kaygan süreçte Türkiye'nin hissettigi yalmzhŠlve güvenlik endigesini
dile getiriyor.

Rusya ve Fransa Îtalya'yigücendirmemek için, en basit müdahaleler-


den uzak durdular. Îngiltere kendi istedigi zaman, bu imkâm kendi elin-
de muhafaza etmek istiyor, Türkiye aç1smdan bir taahhüde girmekten
dikkatle kaçmiyor.

52. Bkz. Paul W. Doerr, British Foreign Policy 1919-1939, Manchester University
Press, 1998, sf. |79-187.
520

Înönü'nün bu talimatmdan beg gün sonra, 17 Temmuz 1936'da 1span-


ya'da savag çikiyor. Türkiye, Ingiltere, Fransa gibi ülkelere dost olan
1spanyol Cumhuriyet rejimine karg1, fagist Franco ayaklamyor! Avrupa
ve Akdeniz'de bir yangm daha!
Aym Temmuz ay1 içinde Atatürk, Dolmabahçe Saray1'nda Ingiliz Bü-
yükelçisi Sir Percy Loraine'i kabul edip gärügüyor!
Loraine Türldye'ye samimi dostluk duyan, Atatürk hayram bir diplo-
mattir Ankara'da çok sicak bir izlenim biralayor. Atatürk de ona özel
bir yakmhk gösteriyor. Atatürk'ün özel dostu Fethi Okyar'1 Londra Bü-
yükelçiligi'ne göndermesi de anlamhdir tabii. Londra Fethi Bey'in atan-
masuu böyle alg11arugt1.53
Atatürk, Loraine'le neyi görügüy'or?

Gazi Ingiltereile ittifak anyor


Temmuz 1936'da, herkesin böyle birbirine kargi kugkulu oldugu, gü-
venlik endigelerinin zirveye ç1ktigi bir sarada Türkiye kopjonktürü çok
iyi okuyarak Montreux Bogazlar Sözlegmesi'ni imzalanugtir; Italya di-
ymda Ingiltere ve hemen bütün devletler desteklemistir
SimdiTürkiye Îngiltere ile bir ittifak yapamaz nu? Gazi, Dolmabah-
çe'de ingiliz Büyukelçisi'ni buna ikna etmeye çahg1yor
Îngiliz Digigleri belgelerine göre, Gazi, 13 Ekim 1933'te Ankara'da
Venizelos'la görügürken, Türkiye'nin çikacak bir sava.ya girmemek için
"denizlere
elinden geleni yapacagmi, ama savaga girecek olursa, hâkim
ülkenin yanmda" yani Ingiltere tarafmda savaga girecegini söylemig ve
Venizelos da bunu Londra'ya duyurmugtu tabii.54
Gerçekten Türk-Ingiliziligkileriluzla geligiyor.
Daha 1934'ün 17 Haziranmda Büyükelçi Percy Loraine, Londra'ya
bunun igaretini yazrugt1. Îran SalaRiza Pehlevi onuruna verilen resmî
ziyafetten sonra Atatürk Loraine'i ahkoymug, poker oynaylp uzun soh-
bet etmiglerdi. Loraine, "Gazi, Ingiltere'ye sonsuz güven duydugunu ve
Îngiltere ile aralarmda bir dostluk kurulmasmi diledigini söyledigini"
"neden
ve daha fazla yakmlagmayalun?" dedigini anlatiyor. Gazi, bu
konuda Londra'nm fikrini ögrenmek istlyor.55
Fakat o strada Ingiltere, Italya'yl Almanya'mn yanma itmemek ver
"yatigtirma"
ödünlerle kendi yamna çekerek siyaseti izledigi için Türki-
ye'nin öneriferine evet demiyor, ama Türkiye'ye çok sicak davramyor.
Artik Mussolini'nin saldirganhgi açikça ortaya ç1krugt1. Türkiye În-

53. Hikmet Özdemir,Atatürk ve ingiltere, Ankara, The British Council, sf. 44, 46;
Ludmila jlvkova,a.g.e., sf. 28-29.
54. ÖmerKürkçüoglu'ndan aktaran HikmetÖzdemir,
Atatürk ve ingiltere,sf. 43.
55. Loraine'in uzun raporu için bkz. Hikmet Özdemir,a.g.e., sf. 46-47.
521

giltere'nin liderliginde MC'nin Îtalya'ya uyguladini ticari ambargoyu,


kendi ticaretimiz büyük zarar gördügü halde, sadakatle uygulamigt1.
Artik Türkiye ile Ingiltere ittifak yapmahydi.
Igte Atatürk Temmuz 1936'da Dolmabahçe'de Loraine ile bunu görn-
güyor, ikna etmeye çahg1yor.
Ayrmttyi diplomat Feridun Cemal Erkin amlarmda anlattr. Merhum
"zemin"

Erkin, hem Atatûrk-Loraine görügmesinin öncesindeki çahy-


n armthaz1rlayan, hem görügmede hazir bulunan diplomatmuzdu
Burada Atatürk'ün bir tavri ya da taktigi önemlidir: Habegistan'a sal-
dirismdan sonra Italya'ya yaptmm uygulayan Akdeniz ülkelerine yar-
"yatigtirmak"

dim garantisi vermig olan Îngiltere, Îtalya'yi için Teminuz


bagmda bu yaptmmlan kaldmyor. YaptirunIari kaldirmca, Türkiye gibi
yaptmmlan uygulayan ülkelere verdigi, savunma yardmu garantisini de
"ihtiyaç
kaldmyor, artik kalmadi" diye!
Ama Atatürk, Türkiye'nin Îngiltere'ye verdigi garantiyi çekmiyor, ak-
sine teyit ediyor:

Ingilizlerinbize verdigi garantlyi çekmesine ragmen, Türkiye, yapti-


rimlarla ilgili her türlü Îtalyan eylem ve saldmsma kargi Büyük Britan-
ya'ya garantisini tek tarafli olarak muhafaza edecektir!

"kraldan
Gazi'nin fazla kralc1" gibi gözüken bu tutumu, aslmda dip-
lomatik bir manevradar.
Bu garantimizi bildiren nota Ingiltere'ye verilmek üzere haz1rlamyor.
Nota'da bir iki rötug yapan Atatürk, Inönü'nün ve Digigleri'nin de gör-
mesini istlyor.
"zemm
Su nota, Atatürk'ün Loraine'le yppacag1 görügme için bir ha-
zirhgi"dir. ·

Kendisine nota verilen Büyükelçi Loraine, Dolmabahçe'de Atatürk


"yeni
tarafmdan kabul ediliyor. Atatürk bir teklifte bulunacagim" diye-
"uzun
rek Türkiye ile Îngiltere arasmda vadeli bir ittifak antlagmas1"
öneriyor.
Büyük ig! Tabii Loraine Londra'ya sormak için, mehil istiyor. Üç gün
sonra Londra'nm cevabim getiriyor:

Hükümetim, durumun art1k günden güne yumugamasi dolay1slyla bu


tedbirlere gimdiki halde lüzum görmüyor!56
"yatigttrdigm1",

ÇünküLondra, Mussolini'yi ödünlerle bu sayede


"durumun
artik günden güne yumugadignu" samyor!
Türkiye ile ittifak yapmak Mussolini'yi öfkelendirecek, Hitler'in ya-

56. Feridun Camal Erkin, Digigierinde 34 Yd, cilt I, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1987,
sf. 80-83.
522

mna itecek! Londra böyle dügünüyor!


Ebedi Sef Atatürk'ün istedigi bu ittifaka imzayi, Milli Sef Înönü
atacaktir! Attilâ Ilhan gibi edebiyatçi, ÇetinYetkin ve Dogan Avciog-
lu gibi ideolog yazarlar, Atatürk'ün hiçbir zaman büyük kapitalist
devletlerle ittifak anlagmast imzalamadigim, bunu Inönü'nün yapa-
rak Türkiye'nin kap11ar1m emperyalizme açtigmi iddia ederler. Bu
zirvalar, Avrupa'dakí siyasi geligmelere bakmamaktan kaynaklanan
uydurmalardir.

"yatigtmna"
Ingiltere'nin siyaseti

Bu sirada Londra'da Bagbakan Baldwin hükümeti, kimseyle savun-


ma ya da ittifak antlagmasi imzalamamak ye çegitli tavizlerle Hitler ve
"yatigttrmak"
Mussolini siyaseti güdüyor. Londra dügünüyor ki, yakla-
an savagi durdurmak için üç seçenek var:
Birincisi, hareketsiz kalmak veya olaylarm peginden sür(iklenmek.
Bu söz konusu olamaz.
"çevre-

Ikinci seçenek, Hitler ve Mussolini'yi durdurmak için onlari


leyen" ülkelerle savunma veya ittifak antlagmalari yapmak, onlar1 bu
gekilde kugatmak, tecrit etmek... Böylece merkezinde Îngiltere'nm bu-
"antirevizyonist
lundugu bir ülkeler bloku" yaratmak ve bu bloku sa-
vunma ittifaklariyla donatmak... Londra bu seçenene de sicak bakmi-
yor, çünkü benzer bir siyaset, Birinci Dünya Savagi öncesinde izlenmig,
savaga mâni olamanugt1. "al-ver"

Üçüncüseçenek ise, Almanya'nm öfkesini gidermek için gek-


linde dostane düzenlemeler yapmak! Yani ödünler vermek! Bu dügünce
"yatigtirma"
ün1ü siyasetinin temel formülüdür! Hem bangi kurtaracak,
hem mali dengeleri mahvedecek silahlanma giderlerine ihtlyaç kalmaya-
cak, IngilizÎmparatorlugu da büytik zararlar görmeyecekti!57
Mayis 193Tde Baldwin'in yerine bagbakan olan Neville Chamberlain
"kararhhkla"

aym siyaseti daha uygulayacak, defalarca Hitler'in ayag1-


na gidecektir!
Londra, savunma ittifaklarrun savaga yol açabilecegi korkusuna
"yat1gt1rma"

dayah bu siyasetini Mussolini için de uyguluyor: Muss


lini'ye kargi kimse ile ittifak yapmamak! Mussolini'yi tavizlerle yatig-
t1rmak...
Atatürk'ün ittifak teklifine mesafeli durmalannm sebebi bu...
Îngiliz Digigleri Bakam Eden'e göre Mussolini bir."Deccal"dir,
"güvenilmez
bir sahtekârdir!" Ama Eden de Ingi-
"tam
bir haydut"tur,
liz hükümeti de "Eger tüm Avrupa latasmi tehdit eden Hitler tehlike-
si baçanyla durdurulabilecekse, bunun yolu Mussolini ile dostluk ve
igbirligidir!" diye dügünüyor. Londra, artan Hitler tehdidine kargi,

57. Paul W. Doerr, British Foreign Policy, sf.l90.


523

Mussolini'yi yanma çekmek istiyor!58


"yatigtirdiguu"
Londra, Habeyistan taviziyle Mussolini'yi dügünerek,
böylece
"durumun
artik günden güne yumugadigim" zannederek, Ata-
türk'ün ittifak önerisini kabul etmiyor!
Hükümetinin ittifala gereksiz buldugunu söyleyen Îngiliz Büyükelçi-
si Loraine'e Atatürk'ün cevabi:

Hükümetinize lütfen yazuuz Saym Büyüke1çi, bu cevaptan teessür


drydum. Tehlike vardir, büyümektedir. Avrupa semalari üzerinde kara
bulutlar her gün daha ziyade yogunlagmaktadir. Benim degerlendirmele-
rime göre dört beg seneye varmayacak, Îtalya ile Almanya birlegip bagi-
m1za Ïkinci Dünya Harbi felaketini açacakt1r.59

Baskm Oran da Atatürk'ün Ingiltere ile iligkileri ittifaka dönügtür-


mek için Îngiliz Büyükelçisi Loraine'e israrda bulundugunu, ama Ital-
ya'ya yamna çekmek ve Hitler'i yatigtirmak isteyen Londra'nm ittifaka
yanagmadigimbelirtir.60
"yatigtirma"
Ingiltere siyasetinden vazgeçmiyor. Digigleri Bakam
Eden,
"yatigtirma"
siyasetinin bir uygulamast olarak Berlin'e gitmek
ve Hitler'le bir hava anla.pmasi yapmak istiyor, birbirimizi havadan
bombalamayahm diye! Çünkü Londra'am kâbusu Alman Hava Kuv-
vetleri'dir, Ingiltere'de filozof Bertrand Russel'in yürüttügü savag
kargiti kampanyada, sava.y çikarsa ilk bir haftada Alman hava kuv-
vetlerinin Londra'yi bombardimanmda 35-40 bin kipinin ölecegini
anlatiyor! Eden dügünüp ta.91mp Berlin'e gitmek için hükümet karari
ahacaya kadar Hitler 7 Mart'ta Rhineland bölgesine ordusunu soku-
yor bile!61

Beg ay içinde!
Atatürk'ün Temmuz 1936'daLoraine'le yaptigi bu görügmenin ardm-
dan, ayal yilda beg ay içinde geligen olaylara bir bakahm:
24 Agustos 1936: Almanya, mecburi askerlik süresini bir y11uzatt-
yor. Harbe hazirlanmasmm açik igaretlerinden biri daha...
15 Ekim 1936: Îtalya Yemen'le bir dostluk ve ticaret antla.¶mas1
imzahyor, Mendep Bogazi Italyan korttrolü altma geçiyor. Böylece
Akdeniz'in Hint Okyanusu'na açil1pm1 kontrol eden Mendep Boga-

58. Robert Mallet, "Fascist Foreign Policyand Official Italian Views of Anthony Eden in
The 1930's", The Historical journal, 43, I, Cambridge University Press, sf 57-160.
59. Feridun Camal Erkin, Digiglerinde 34 Yil, cilt I, TürkTarih Kurumu, Ankara, l987,
sf. 83-84.
60. Baskm Oran, Türk Dig Politikasi, I, sf. 254, 274.
61. Paul W. Doerr, a.g.e., sf. 190-191.
I
524

z1'na Îtalya egemen oluyor. Ingiltere için büyük alarm, ama o "yatig-

t1rma" peginde...
1 Kasim 1936: Ve korkulan yolda önemli bir adun: Fagist Digigleri
Bakam Kont Ciano, Berlin'i ziyaret ediyor, böylece ortak bir Alman-
Italyan cephesi oluguyor. Mussolini Alman-Îtalyan cephesini "mihver"

"mihver"
(eksen) olarak niteliyor, barig isteyenleri bu etrafmda toplan-
"yat1gtmna"
maya çagirlyor! Îngiliz siyasetinin o ana kadar aldigi bü-
yük bir darbedir bu.
14 Kasim 1936: Naziler, Versailles Antlaymas1'nm Alman nehirle-
rindeki ulagimi uluslararasi denetim altma alan hükümlerini, yani "sta-

"revizyon"
tüko"yu tanunadigim ilan ediyor. Almanya'ma yönündeki
önemli siyasi adimlarmdan biridir bu.
25 Kasun 1936: Almanya ve Japonya "Anti Komintern Pakt"i kuru-
yorlar. Rusya dogudan da tehdit altma almlyor böylece, aym zamanda
Ingiltere'nin Pasifik ç1karlari tehlikeye giriyor!..
27 Kasun 1936: Ingiltere Belçika'ya maruz kalabilecegi "loglort11-

marug bir saldin"ya kargi garanti veriyor, ardmdan Fransa garanti ve-
recek, Fransa ve Ingiltere birbirlerine de garanti vereceklerdir. Bu
"ittifak"
önemli bir adundir, ama hâlâ degil! Türkiye açismdan daha
änemlisi, bu garantilerin Hitler'e karei olmasi! O agamada Türkiye'nin
asil endigesi, Mussolini'dir.
Atatürk'ün Îngiltere'ye ittifak önerdigi Temmuz 1936'dan itibaren sa-
vaga dogru bu geligmeler yagandigi halde Ingiltere hâlâ
"yat14tirma"

politikas1 izliyor! Hâlâ Mussolim ve Hitler tatnün edilirse Ikinci Dünya


Savagi önlenebilir dügüncesinde. Muazzam Alman sanayisineve tekno-
lojisine sahip Hitler'i kontrol altma almak çok zor, ama Avrupa'nm fa-
kir ülkelerinden Mussolini'yi Hitler'den ay1rmak ve daha
"yatigtirmak"

kolay olabilir! Barigç11ngiltere bunun peginde.


Daha vahimi gudur:
2 Ocak 1937: Mussolini'yi "Deccal" olarak gören Ingiliz Digigleri
Bakam Eden, gimdi kallup Roma'ya gidiyor! Mussolini ile "Centilmen-
ler Antlagmasi" imzahyor! Îngiltere Habegistan için uyguladig1 ambar-
goyu kaldirarak Ïtalya'ya büyük bir taviz veriyor! Karç1hgmda ne ah-
yor? Iki devlet Akdeniz'de birbirlerinin ç1karÏanna saygi göstermeyi ta :
"statüko"nun
ahhüt edlyor. Bunu Akdeniz'de devam ettirilmesi olarak
niteliyorlar. Akdeniz'in birbirleri için hayati derece önemli oldugunu
kabul ediyorlar! Tarihte ilk defa Îngiltere Akdeniz'de Îtalyanlarla "egit

düzey"e inmeyi kabul ediyor! Îtalya, Îspanya'daki iç savaga bir müda-


halede bulunmamay1 da taahhüt ediyor Eden'in kendisi bu kadar taviz
vermeye karg1ydi, ama IngilizGenelkurmay1 çok Israr etmigti, Hitler
kargismda, Îtalya'yi "Ingiltere'nin dügmanlarl" arasmdan ç1karmak
amac1yla her imkânm denenmesi için.62

62. a.g.e., sf 205.


525

Böylece Türkiye 1937 ylhna daha endigeli olarak giriyor.


Rusya ile bir ittifak antlagmasi imzalamak istiyor, fakat Rusya "Al-
manya ve Îtalya'yi ürkütmemek için" yanagnuyor!

IngilizKrah Türkiye'de
Fakat Italya'yi ürkütmemek için Ankara ile ittifak antlagmas1 imza-
1 aktan çekinen Ingiltere, Türkiye ile dostluk iligkilerini geligtirmeye
bú'yük önem veriyor. Ingiliz Krah VIII Edward'm Eylül 1936'da Türki-
ye'yi ziyareti, bu dönemdeki Îngiliz siyasetinin tipik bir göstergesidir:
degildir; Italya'yl kizd1rmamak için!.. Îngilizler
."özel"dir,
"resmî"

Öezi,
Îtalyanlara "Kral'm özel gezisi, ne yapahm" diyorlar!
"özel"
Beri taraftan, Kral'm denilen gezisine Atatürk'ün Cumhurbag-
kam olarak gösterdigi olaganüstü ilgi de, onun ingiltere haklandaki si-
yasetinin bir göstergesidir.
.
Kral'm gezisi
"özel"in
ötesindedir. Gezi öneesinde yogun bir diplo-
matik yazigma trafigi yagamyor. Edward'm en iyi gekilde agirlanma-
si, istedigi her yeri ziyaret etmesi için Bakanlar Kurulu karar ahyor.
Nahlin adh özel yatiyla 1stanbul'a gelen Krah Atatürk Dolmabahçe
i·1htunmda bizzat karg1hyor. Kendi otomobiliyle Kral'i ikamet edece-
gi Ingiliz Konsoloslugu rezidansma götürüyor. Kral, Atatürk'ü Dol-
mabahçe'de ziyaret ediyor. Sultan Ahmed Camii'nin minarelerine
"Welcome" (Hoy geldiniz) diye mahya asihyor! Îngiliz argiv belgeleri-
ne göre, Atatürk ve Kral iki resmî, iki gayri resmî, toplam dört defa
görügüyorlar. Kral'm Viyana'ya gitmesi için Atatürk özel trenini tah-
sis ediyor.
Kral, Atatürk'ü Îngiltere'ye davet ediyor, bir y11 sonra Bagbakan Is-
met Papa Londra'yi ziyaret edecektir.
Kral'm Türkiye gezisisirasmda Türk donanmasmm Malta Adas1'nda-
ki Ingiliz üssünü ziyaret etmesi kararlagtinhyor. Bu, Îngiliz donanmasi-
"ia-

nm yine Atatürk döneminde Istanbul'a yapt181 ziyarete karg1hk bir


de-i ziyaret"tir. Türk filosu Malta'daki Îngiliz üssünü ziyaret etmig ve
Îtalya bundan çok rahatsiz olmugtur. Atatürk döneminde ne Sovyet ne
de bagka bir yabanci filonun bu tür ziyareti olmamigtir.
Atatürk'le Kral'm görügmelerinde Türkiye ile Ingiltere arasmda bir
"askerî
ittifak" yap11masi konusunu müzakere ettikleri, Türkiye'nin Ak-
"sava.¶
deniz filosunu güçlendirmek amactyla Îngiltere'nin Türkiye'ye
.gerekleri"

gemileri, uçaklar ve her tür1ü savag satmasi konusunda fikir


birligine vardiklan anlagihyor. Ocak 193Tde Ingiliz Digigleri'nden Sir
R Vansittart, "Türk-Ingiliz iligkilerinde yaganan mükemmel durum"u "deniz

vurguluyor. Fagist Italya'nm yaptirdigmdan güphelenilen kor-


sanhgt" olaylarma kargi Eylül'deki Nyon konferansmda Türkiye Îngil-

63. Bkz. Hikmet Özdemir,a.g.e., sf 204.305.


526

tere'yi destekliyor. 14 Eylül 193Tde de Îngiliz DLÿigleri Bakam Eden,


hükümete gönderdigi yazida, Atatürk'ün Kral'dan savag gemileri istedi-
gini,Ege'de devriye görevini bizzat Türkiye'nin yapacaimi söyledigini
yaz1yor... Ve Ingiltere Mayis 1938'de 10 milyonu ticari, 6 milyonu da sa-
vag gemisi, uçak ve savag malzemesi satm almmas1 için, Türkiye'ye 16
milyon sterlin kredi aç1yor.64
Türkiye 1936 ylhada Kurabük Demirçelik Fabrikalari'nm ingaatim
Ingiliz1erevermigtir. Montreux'de aldignmz Bogazlar'i silahlandirma
yetkisinin uygulamasi igini de Türkiye yine Îngiliz firmasma siparig
ediyor.
Bu sirada Türk ekonomisi di ticaret balammdan yari yarlya Alman-
"cltring"
ya'ya bagimhdir. ÇünküAlmanya sistemiyle Tilrk ithal ve ih-
raç ürünlerinin yüzde 40'mdan fazlasuu temsil ediyor. Prof. Tezel'e gö-
re, "Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde Türkiye'nin dig ticareti bir
ülkeye bu kadar bagh olmamigt1."65
Türkiye ekonomisinin dig ticaret balommdan Alman ekonomisine
bagunhhgim dengelemek için Ruslarla ve Ingilizlerle ekonomik iligkile-
ri geligtirmek istiyor. Digigleri Bakam Tevfik Rügtü, Ingiliz Büyükelçisi
"zorunluluklar
Loraine'e, Türkiye'nin yüzünden bag1mhhk yaratmig"
"lagiltere
bu iligkileri dengelemek istedigini anlatlyor, ile yap11acak ig-
birliginm Türkiye'yi bu bagunhliklardan özgür kilmaktan da öteye gö-
türecegini" söylüyor.66
Ingiliz kredisi Nazileri telaglandiriyor; Alman Tanm Bakam Funck
Yugoslavya, Bulgaristan ve Türkiye'yi ziyaret ediyor. 1936'da da Hit-
1er'in ünlü Maliye Bakam Schacht Atatürk'ü ziyaret etmigti. Funck, ta-
bii Ïngilizkredisine kargi, Türkiye'ye 150 milyon mark kredi öneriyor,
Türkiye de kabul ediyor.67
Atatürk 1 Kasun 1938'de Bagbakan Celal Bayar'm okudugu yasama
"memleketin
donemini açig nutkunda, bu kredilerin mali itibarma kar-
gi gösterilen ciddi güvenin ve harici siyasetimizdeki dürüst hareketin
bir tecellisi" oldugunu belirtiyor.68
Bati'da yönler belli olmug, Türkiye Bati Avrupa ile ittifak yolunu
seçmigtir.
Peki Dogu'da?.. Kemalist Türkiye Dogu ülkeleriyle Sadâbad Pakt
imzalayacaktir.

64. Atatürk'ün Ingiltereile ittifak yapmayi istedigi, Kral'in gezisinin diplomatik ve slyasi so-
nuçlari, IngilizDigigieri argivindeki belgeler için Hikmet Özdemir'in Atatürk ve ingiltere
adli eseri önemli bir kaynaktir. Özellikle sf. 43- I83.
65. Tezel, ayni teblig, sf. 205.
66. Hikmet Özdemir,a.g.e., sf. 66.
67. Ingilizkredisine Alman tepkisi için bkz. Ludmila jlvkova,a.g.e., sf. 158-162.
68. ASD, J, sf. 43 I.
527

Sadâbad Pakti, Dogu ile ittifak?


istikba-
Italya'nm Dogu Akdeniz'i tehdidi, Ïtalyan Împaratorlugu'nun
linin Asya ve Afrika oldugunu söylemesi, Kemalist Türkiye'nin günde-
mine Dogu ülkelerini getiriyor.
Mussolmi "Afrika" deyince, belli ki, Habegistan ve civarmi, Sudan ve
Libya'yi, en fazla da Misir'i kastediyordu.
Peki, "Asya" deyince neyi kastediyordu?
Herhalde Uzakdogu'yu, Hindistan'i degil.
Habe is-
Kasti, Anadoln ve civarmdaki ülkelerdi! Kald1 ki, Italya'nm
bir durum yaratm14ti.69
tan'a yerlegmesi tüm Ortadogu'yu tehdit eden
oldugunu aç1ga
Daha 1935'te Italya Habegistan üzerinde emelleri
vurdugu zaman bu endige hissedilmig, 2 Ekim
1935'te Iran'm girigimiy-
parafe edilmig, ama
le Türkiye, Irak ve Iran arasmda bir antlagma
oldugu için hayata geçirilememigti.
Iran'la Irak arasmda bazi sorunlar
193Tde
Bu sorunlar giderilince, Afganistan'm katilimiyla, 8 Temmuz
Tahran'da Sadâbad Saray1'nda Türkiye, Îran, Irak ve Afganistan arasm-
da Sadâbad Paktl imzalamyor.
Dogu'ya döndü"
Merhum Attilâ llhan, "Gazi ölene kadar yüzünü
Sadâbad Pak-
cümlesiyle özetledigi Kemalist dig politikay1 anlatirken,
t1'n1göyle yorumluyor:

Mustafa Kemal Paga, kuzeyini Sovyet dostluguyla, gerisini Iran dostlu-


tehlike vard1: Fransave Ingiltere.Çün-
guylagarantlye almig. Güney için ikimüstemleke yapmiglardt Bunlan önle-
kü onlar eski Osmanh topraklanm
PaktL'm imzaladi.70
mek için Türkiye, Irak, Iran, Afganistan'la Sadâbad

Dogan Avcioglu da daha ihtiyat11 cümlelerle benzer görügü savunu-


yor.71
Atatürk dönemindeki degigik politikalarin ideolojik bir gablorta
oturtulmak için nasil çarpitddigma tipik bir örnektir bu. Sadâbad Pak-
"Dogu mefkûre-
ti'nm, Milli Mücadele'nin temel degerlerinden biri olan
beri
si" ile hiçbir ilgisi yöktur, Gazi'nin yüzü de 1920'lerin ortasmdan
Bati'ya yönelmigtir.
çegitli se-
Sadâbad Pakti Bati'ya karg1kurulmamigtir, kendine özgün
nedeni", Türkiye,
"temel
Irak ve
bepleri vardir. Bunlardan biri, hatta
birçok olaya yol açan
Tranarasmda suurlan adeta belirsiz hale getiren,
hareketleriydi. Bunun íçindir ki, Pakt'm 7.
göçër Kürt agiretlerinin
y1kmak,
"kurumlanm
düzen ve güvenli-
maddesinde imzaci devletlerin

1991, sf. 346.


69. Fahir Armaoglu, Siyasi Tarih, Türkiye I; Bankass, Ankara,
70. Attilâ Ilhan,Tempo dergisi, I l.Ekirn 2005.

71, Dagan Avaaglu, Milli Kurtulug Tarihi, cilt 4, sf. 1479-1481.

i
528

ginisarsmak veya politik rejimini yikmak amaciyla silahh çeteler, bir-


likler veya örgütler kurulmasm1" engelleme hükmü yer abyordu.72
Sadâbad Pakti'nm dig politikaya iligkin sebeplerinin baymda, bu ül-
kelerin, uluslatarasi bir Pakt imzalayarak bagimsizhklarmi teyit etme
"statüko"nun
ihtiyac1vardir. Bu ülkeler de konmmasmdan yanada.
Türkiye'yi Dogu devletleriyle Sadâbad Pakti çerçevesi içerisinde mü-
nasebetler kurmaya sevk eden olay, Italya'nm Milletler Cemiyeti sistemi-
ni ihlal ederek Habegistan'a kargi fiili tecavüze girigmesidir... Nitekim Sa-
dâbad Pakti, antirevizyonist (statükocu) devletler, özellikle Îngiltere.tara-
fmdan da olumlu kargilanmigttr. Aslmda Pakt'm imzalanmasi sirasinda
Irak hâlâ Îngiliznüfuzu altindabulunnyordu ve bu yüzden Ingilterehin n-
zasim almadan Irak'm Pakt'a katdmasi da mümkŠn olmazdi.73
Hatta Pakt'a Ingilterebile davet edilmig, ama girmemigti.Pakt'1 imzala-
yanlardan üç devlet ile Sovyetler arasmda dostluk anlagmasivardi; Türki-
ye, Afganistan ve fran...Afganistm'm almmasuu öneren de Rusya idi.74
O dönemde bagimsiz olmakla birlikte Îngiliznüfuzu altmdaki Misir'la
da Türkiye 7 Nisan 193Tde "Bozulmaz Bang, Samimi ve Daimi Dostluk"
antlagmasmi imzalayacakttr. Bu antlagmalarin tamami Milletler Cemiye-
"statükocu"
ti'nin (antirevizyonist)
ilkeleri çerçevesindedir.75
"antirevizyonist"
Sadåbad Pakti tamamen ya da
"statükocu"
bir siya-
sete dayamyordu. Savag patlak verince unutulacakt1 zaten.
1937 ylh, Türk4ngiliz ve Fransiz yakmlagmasi ve Rusya ile iyi müna-
sebetler yihdir. Alman ve Îtalyan tehlikesi Batthlan ve Ruslarr Türkiye
ile daha bir yalanlagmaya yöneltmig, Türkiye'nin elinde çegitli kozlar
toplanm19t1r.
Ve saghgmdaki bozulmanm igaretleri bir süredir görülen Gazi,
son
siyasi savaquu böyle bir diplomatik ortamda baglatiyor: Hatay'm Ana-
vatan'a katthnas1!

Hatay, Türkiye'de
Alman ve Îtalyan diktatörlüklerinin bütün Bati'da ve Sovyetler'de
kayg11ar yarattigi bir dänem, Hatay'm anavatana katilmasi igin de
en
uygun konjonktürdür!.
Türkiye Bogazlar rejimini de böyle bir süreçte düzeltmigti.
Hatay sorunu Kemalist diplomasinin ba.gan örneklerinden biridir.
Musul'un kaybmda oldugu gibi Hatay'm anavatana kazamlmasmda
da Milletler Cemiyeti önemli bir platform olugturmugtur.

72. Atay Akdevelioglu, Ömer Kürkçüoglu, "Sâdabac Pake", Baskin Oran Tûrk Dig
Politikasi, cik I, sf. 368.
(haz.),
73. Mehmet Gönlübol, Cem Sar, Atatürk ve Türkiye'nin Dig Politikasi, sf. 106.
74. Atay Akdevelioglu-Ömer
Kürkçüoglu, ay.y.
75. Bkz. Fahir Armaoglu, a.g.e., sf. 347.
529

Türkiye-Suriye smm Fransa ile 20 Ekim 1921'de imzalanan "Ankara


Itilafnamesi" ile tespit edilmigti, Milli Mücadele sürerken.... Türkiye'nin
Lozan'da Musul için koyduramadigi hükmü, 1921'de Fransa'yla yap11an
bu anlagmanm 7. maddeainde koydurmuytu:
1skenderun bölgesi için özel bir idare kurulacak, Türk1rkmdan olan se-
kenesi (yerlegik halk), kültürlerinin geligmesi için her türlü teykilattan is-
tifade edeceklerdir.
Musul için "Türkler ve Kürtler" teziyle yola çikan ve sonunda "Musul
Türk'tür" diyen, ama yine de Musul'u kaybeden Türkiye, daha 1921Eki-
minde, Sakarya zaferinden hemen sonra Fransizlarla yaptigi antlagmada
Suriye smiruu tespit ederken iskenderun Sancagl'm diganda b1ralayor,
ama "Türk 1rkmdan olan yerlegikler" maddesini koyduruyordu.
Suriyeli milliyeteiler bag1msizhk íçin grevler, toplu gösteriler yap1yor,
Fransiz manda yönetimiyle çatigmalar ç11ayor.Avrupa'da yükselen savag
tehlikesiyle ugragmak isteyen Fransa, 9 Eylül 1936'da Suriye ile bir ant-
lagma imzalayarak mandaterligi biralayor. Aym geyi Lübnan için de yapi-
"toprak

yor. Bagunsizhk antlagmasmda Suriye ve Lübnan'm bütünlügü"


vurgulamyor. Bunun anlami, 1skenderun Sancagthm, Hatay'm Suriye'ye
ait oldugu! Fakat Sancak'taki Türk toplumunun liderleri Ankara'ya Fran-
siz mandasmdan Suriye mandasma geçmeyikabul etmeyeceklerini bildi-
ren protesto mesajlart gönderdiler, Hatay Mildafaa-i Hukuk Cemiyeti pa-
sif direniëler düzenledi, kent ve kasabalarda igyerleri kapandi, okullarda
boykot bagladi. Atatürk, Cemiyet Bagkam Tayfur Sökmen'i Çankaya
Kögkü'ne davet ederek görügtü, adlanm "Hatay Egemenlik Cemiyeti"
geklmde degigtirmelerini tavsiye etti. Türkiye kamuoyu da Hatay davasi
"iç
için hareket halinde, Türkiye Hatay meselesini mesele"si saylyor ar-
tik. Hatay'da boykotlar yayihyor, silayönetim ilan ediliyor 76
Digigleri Bakam Tevfik Rügtü, meseleyi Milletter Cemiyeti'ne taglyor, 9
Eläm 1936'da yaptigi konuqmada Suriye ve Lübnan'm bagimsizhgim tam-
yan Fransa'nm Hatay'm Úagunsizhgim tammasim da istiyor. Fransa, bu-
nun Suriye'nin bälünmesi anlamma gelecegini belirtiyor, kabul etmiyor
26 Ocak 193Tde Milletler Cemiyeti Koitseyi, Ingiltere'nin de arabu-
luculugu ile Hatay'm iç iglerinde tamamen bagamsiz, fakat dagiglerinde
"ayn
Suriye'ye bagh bir varhk" (entite distincte) olduguna, kendine ait
bir anayasaya sahip olmas1 gerehtigine karar verlyor! Hatay anayasasi-
m hazirlamak üzere MC bir komisyon kuruyor. Türkiye ve Fransa bu
anayasayla birlikte "Hatay'm toprak bütünlügünü garanti altma alan
antlayma"yl imzahyor; tarih 29 Mayis 1937. Buna göre Hatay'da yöne-
tim seeimle olugturulacak...
Hatay diplomasisînin büyük baçanlarmdan ilkidir bu.

76. Serhan Ada. Türk Fransiz liigiciteriinde


Hatay Senmu, IsmnbulBilgi Ûniverskesi
Yayinlari, 2005, sf. 104- \ 16.
530

Diplomat Atatürk
Atatürk hemen ertesi günü Bagvekil Îsmet Paga'ya gönderdigi telg-
rafta MC'nin bu kararmm bir bagari oldugunu belirtirken bazi kavram-
lan vurguluyor:

Cumhuriyet hükümetinin mini meseleler üzerinde gagmaz bir dikkat-


le durdugu...
Meseleleri makul tarzda sonuç1andirmak için cesaret ve feragatle ça-
hytigt.. Cumhuriyet hükümetinin bu siyaset anlay1gmm dünyada bang ve
huzur isteyen, hakseverligi giar edinmeyi fazilet bilen bütün dünya mil-
letlerince takdirle kargilanacagi...
Türkiyehin hakh olduguna inandigi davalari adil bir hakem heyeti ol-
masuu arzu ettigi Minetler Cemiyeti'ne b1rakinakla insanhk namma Isa-
betli bir harekette bulundugu... -

MC gibi uluslararasi kurumlarm adil olmasi ve gereken kudret ve sa-


lahiyete de sahip bulunmas1 gerektigi...77

Bunlar bir diplomatm sözleridir, bir devrimcinin sözleri degildir. Mo-


dern diplomasinin dogru bir anlayagm1 yansitmaktadir. Türkiye saldra-
rak, tehdit ederek degil, bu ilkeleri uygulayarak Hatay'da sonuç alm1gtir.
O sirada Sadâbad Pakt1'nm digmda kalmig olan Suriye yalmzhk his-
settigi gibi, Avrupa'da yükselen Nazi Almanyasi'ndan derin kayg11ardu-
yan Fransa'nm iç sikmtilari da vardar. Artik silahlanma harcamalari se-
bebiyle bütçe büyük aç1k veriyor, devalüasyon yapihyor, Leon Blum
hükümeti çöküyor, yerine Chautems hükümeti kuruluyor, istikrari sag-
lamakta zorlamyor Ingiltere ve Fransa'am barig1 korumada Türkiye'ye
ihtiyac1 artlyor. Fransiz Büyükelçisi 7 May1s 193Tde Ankara'dan gön-
derdigi raporda, "Türkiye'nin 150 bin kigilik ordusunun oldugunu, sa-
vag zamanmda bunu 800 bine çikarabilecegini" bildiriyor."
Bu atada Türkiye Cumhurbagkanhgt Genel Sekreterligi, ilk defa Ata-
türk'ün hasta oldugunu 30 Mart 1938 tarihli basm açiklamastyla Türk ve
dünya kamuoyuna duyuruyor. 19 Mayis 1938'de Gazi, GençIik ve Spor
Bayram1'm son defa izliyor, doktorlarm nyarisma ragmen Hatay dav 1
için güney gezisine ç11ayor, 21 Mayas 1938'de Mersin'de askerî geçit tör
nim izliyor, oradan Adana'ya geçiyor, orada askexî geçit törenini izliyor
Bunlar Türkiye'nin güçlülügünü gästeren, barig aray14mda Türkiye'nin
degerini ve ittifak gücünü yükselten diplomatik-hareketlerdir.
12 Mart 1938'de Almanya Avusturya'y1 ilhak etmigti. Ikinci Dünya
Savagi'nm en büyük igaret figeni budur! Beg ay sonra Mussolini, Hit-
ler'in Anti Komintern Pakti'na katilacak, ardmdan MC'den çekilecek,

77. Düzyazi metni için bkr. Mehmet Gönlübol,Cem Sar, a.g.e., sf. 130.
78. Serhan Ada, a.g.e., sf. I32-133.
531

yaratacaktir.
bu durum Fransa ve Îngiltere'de çok büyük tedirginlik
Bu geligmeler,Fransa'nm Hatay konusundaki politikasmi da etkiliyor.
Berlin-Roma mihverinin agirhinun böyle gittikçe arttig1 bir sirada Fran-
sa'nm Dogu Akdeniz'de stratejik önemi olan ve Bogazlar'm kuvvetli bir
bekçisi bulunan Türkiye'ye olan ihtiyaci daha da artiyor; Îngiltere'nin de
tabii... Bu sebepledir ki, 1938 yazmdan itibaren Fransa'nm Hatay mesele-
s deki tutumu degigiyor ve geligmeler Türkiye lehine
bir yön ahyor.
askerî bir antlagma imzabyor-
Temmuz 1938'de Türkiye ve Fransa
askerî birlikleri Sancak'm güvenligini ve
lar, buna gäre Türk ve Fransiz
toprak bütünlügünü birlikte saglayacaklardir.
4 Temmuz 193Tde Türk-Fransiz Dostluk Antlagmasi imzalaruyor.
al-
Buna göre iki ülke birbirlerine kargt hiçbir gekilde dügmanca tav1r
mayacak, bu tür tavir alanlara yardun etmeyecektir. Fransa'nm güven-
lik araylemm bir göstergesidir bu.
Bu Türk-Fransiz yalonlagmasmdan sonra, Hatay'da Agustos aymda
seçimler yap1hyor. Seçimlerde 40 milletvekilinden 22'sini Türkler kazani-
yor. Meclis 2 Eylül'deki ilk toplantismda
bagimsiz Hatay devletini ilan
ediyor, resmî dil Türkçe ve Arapça oldugu halde bütün miBetvekilleri
ediyor.BU
Türkçe yemin
Hatay'm, tek kiginin burnu kanamadan Türkiye'ye katildigmi Gazi
göremeyecekti.
1939 y11mda Mussolini ve Hitler, bagka ülkelere saldirmaya baq1aya-
"yatigtuma"
cak, Ingiltere'nin politikasl iflas edecektir.
Bu durum hem Ingiltere hem Fransa nezdinde Dogu Akdeniz'in gü-
venligi íçin Türkiye'nin degerini olaganüstü derecede artirlyor Fransiz
halinde
Digigleri Bakam Bonnet, "Fransa'nm Avrupa'da bir çatigma
il-
Türkiye'nin kendi yamnda yer almasmi saglamak amaciyla Hatay'm
halo talebine boyun egdigini" söylüyor.81
antlagma,
23 Haziran 1939'da Türkige ile Fransa arasmda imaalanan
Hatay'm Türkiye'ye katilmasuu kabul ediyor 29 Haziran'da Hatay Millet
ahyor.
Meclisi son toplantismdã oybirligiyle Türkiye'ye Natilma karan
Türkiye Büyük Millet Meclisi çikardigi7 Temmuz 1939 tarihli kanun-
Ha-
la Hatay vilayetini kuruyor, Hatayhlarm lideri SükrüSökmensüer
bayragi çekiliyor,
tay Valiligi'ne atamyor, devir teslim töreni ile Türk
son Fransiz askeri de Hatay'dan aynhyor.
Hatay ilinin Ermenilerle meskûn bölümü Suriye'de kalnugtir. Hatay
antlaymas1 isteyenlere Suriye veya Türkiye
vatandagbšuu seçme hak-
lam da veriyor.
Ermenilerin büyük lasuu Surlye vatandaghgim seçerek Suriye'ye gidi-

79. Fahir Armaoglu, a.g.e., sf. 350.


80. Armaoglu, , a.g.e., sí 35I.
8 I. Serhan Ada, a.g.e., sf. 207.
,
532

yor. Bagka kanghkh göçler de oluyor. Göçenlezin tagmmaz mallarma ait


tapu kayltlar, ileride satikp bedellerini almalan için, muhafaza ediliyor.
Türkiye'de Milli Emlak Îdaresi tarafmdan dondurulan Ray1tlara bakarak
birçok kimse Hatay'm Suriyeliterce satin almmakta oldugunu samyor!82

Ve Batt ile ittifak...


Hatay'm sabirla ve usta bir diplomasiyle Türldye'ye katilmasmda,
Avrupa'da fagizmin yaratt i tehdit ve Türkiye'nin Bati siyaseti ve Sov-
yetler'le iyi iligkileri sürdürinesi temel zemini olugturuyor
27 Ocak 193Tde Milletler Cemiyeti, Hatay'm iç iglerinde bagimsiz
"ayn

bir varkk" olduguna karar verdigi zaman, Cumhurbagkam Ata-


türk ve Bagbakan Inönü'ye tegekkür etmek için Meclis'e önerge verill-
yor. Bagbakan Inönü'nün bu vesileyle yapt1g(konugmada iki vurgu
önemlidir.
Biri, Inönü'nün Türk-Sovyet dostlugunu vurgulamasidir· Sovyet DI-
gigleri Komiseri Litvinov bu konuda yaptig1 aç1klamada "Türkiye ile
Fransa arasmdaki özel durumu belagatle ifade etmig" ve Türkiye'nin
hem Fransa'yla hem Rusya'yla olan dostlugunun ayru kuvvetle devam
edecegini söylemigtir. AttIk Türk-Fransiz yakmlagmasi eskisi gibi Sov-
yetler'i rahatsiz etmiyor, çünkü fagizm tehlikesi var!
Ïnönü'nün konugmasmdald ikinci vurgu Ingiltere'yle ilgilidir ve Ha-
tay meselesinin çözüme yönelmesinde Îngilizierin arabuluculuk yapa-
rak pozitif bir rol oynadigmi belirtiyor

Arkadaglar bu meseleye ingilizDigigleri Bakam bütün Türkiye'yi mem-


nun edecek bir yogunlukta emek sarf etmigtir. IngiltereHatay davasmda
Fransizlarla Türkler arasmda bir uzlagma olmasl için sarf ettigi emek1erin
miispet bir neticeye varmig oldugundan ne kadar memnoniyet hissederse,
Türk kamudyunun ingilizpolitikasma kargi besledigi güvenin ayrica kuv-
vetlendirilmesinden de memnuniyet hissetmekte hakh olacaktir.E

Türkiyehin ana politikasi bellidir, istikrara kavugmugtur Rusya ile


-

dostluk, Ingiltere ve Fransa ile var olan dostlugun ittifak düzeyine ç


kanlmasi!
Türkiye ile Ingiltere arasmda askerî bir ittifak yap11masi fikri 1936'mn
yazmda Atatürk tarafmdan Büyüke1çi Loraine ile görü.gmede gündeme
"yatigtumak"
getirilmig fakat Italya'yl isteyen ingiltere bunu zamanstz
bulmugtu. Fransa ile Türkiye arasmda askerî bir ittifak yapalmas1 fikri
ise Mayis 193Tde gündeme geldi. Türldye, Fransa'ya, Hatay konusu bir

82. NGfus ve tag nma2|arm tapu kayalan konusunda bkr. Serhan Ada, a.g.e., sf. 2 I9-228,
83. istnet inönü'nün TBMM'deki Konuynalari, TBMM Sanat ve Yayin Kuruiu, An-
kara, I992, sf. 402,
553

defa çözümlendikten sonra, iki ülkenin özellikle Ortadogu ve Akdeniz'de


güvenve iyi kompuluk anlaylgl içinde olacaklarma dair bir açiklama yap-
mayl öneriyor Türkiye, böyle bir aç1klamadan önce iki tarafm genelkur-
maylari arasmda görügmeler yap11masim da teklif ediyor. Askerî görüg-
meler yapillyor. Fransiz Genelkurmay1 "Türkiye ile askerî alanda yapila-
cak bir ittifakm Fransa'nm çikarlarma uygun olacagt"m bildiriyor. Böyle
bir ittifak, savag ç1karsa Fransa'nm Bogazlar üzerinden Rusya ve Bulga-
ri
'la
iliekiler kurmasmi da kolaylayttracaktir Ama Fransiz Genelkor-
may1 Hatay konusunda taviz verilmemesini, Türkiye ile ittifakm Hatay
sorunu çözüldükten sonra yapilmasun uygun buluyor.¾
193Tden sonra Hatay meselesinin çözüm sürecine girmesi Türk-
Fransiz ittifakmm yolunu aç1yor.
Olaylarm alagma bakahm.
Evvela bangi korumasi beklenen MC sistemi çõkmügtür Italya, Ka-
sun 193Tde Alman-Japon "Anti Komintern Paktt"na katildigun aç2kh-
yor, ardmdan 11 Arahk 193Tde MC'den aynhyor. Bu durum Stalin'i de
Ingiltere ve Fransa ile ittifak aray1;ma itiyor. Fakat Ingiltere hâlâ ödün-
lerle
"yatigt1rma"
siyasetinden umudunu kesmemigtir. Digigleri Bakam
Lord Halifax Berlin'e gidip Hitler'le görügüyor,uzlagma äneriyor!
Jubat 1938'de Alman askerî birlikleri Avusturya'ya giriyor, Mart'ta
"ilhak"
Ayusturya'nm Almanya'ya edildi (Anschluss) aç1klamyor!
Artik besbellidir ki, Hitler'i yatigttrmak mümkün olmayacaktir!
Dahasi, Almanya Yahudi soylorimmm ilk admum olugturan kanurda-
n ç1karmaya baghyor. innsbruck Üníversitesi'ninllahiyat Fakültesi bö-
lümünü kapatlyor. Onu taklit eden Mussolini de Yahudi kargiti kanun-
lar çikarlyor. Demokrasilerin bunlarla anlagmasi imkânsiz. Avustur
ya'yt yutan Hitler 12 Eylül 1938'de Çekoslovakya'mn Südet Almanlari-
mn bulundugu bölgesini.istiyor!
Ve
"yatigtirma"
politikasmm gâhi Ingiliz Bagbakam Chamberlain 15
Eylül'de Berlin'e giderek Hitler'le görügüyor, "yatigtIrmak" íçin! Hit-
ler'in
"yuttugu"
yerleri onayhyor, Südet bölgesini de almast için yegil
141k yaklyor!
17 Eylül'de Münih konferansi yap1hyor. Almanya Çekoslovakya suun-
na asker y1gmaya baglamig, Çekoslovakyakismî seferberlik ilan etmigtir.
Savag çikmak üzere...
Araya giren Ingiliz Bagbakam Chamberlain, dünya bangl için Çekos-
lovakya'dan fedakârhk yapmasuu istlyort
Hitler'e bir miktar daha toprak verin, yatrysin!
Zaten zavalk Çeklerinbagka çaresi de yok! Chamberlain Hitler'e,
Südet Almanlarmm çogunlukla oldugu yörelerde plebisit yapilmasma
razi oldugunu söylüyor! Amerikan Cumhurbagkam Roosevelt de araya
giriyor. Südet bölgesinden Alman olmayanlann çikmasuu, Almanlann
84. 5erhan Ada, a.g.e., sf. i37.
534

katilacag1 bir plebisit yapmasim, kalan Çektopraklarm1 Îngiltere ve


Fransa'nm garanti etmesini karara baghyorlar.
"Yatigtirma" siyasetinin gampiyonu Chamberlain, Ingiltere'de "Bangi
kurtaran" adam olatak büyük sevgi gösterileriyle kargilamyor!
Filozof Bertrand Russell de çok sevinmig olmah!
Chamberlain, Hitler'le imzalanan kâgit parçasmi göstererek "Îçte ba-
ng! Artik savag yok" diyor.
"yatigtinyor"du!
Îngiltere hep böyle
2 Ocak 1936'da Mussolini ile imzaladigi Centilmenler Antlagmasi'm,
gimdi 16 Nisan 1938'de yeniliyor! Îtalya'nm Habegistan'l iggalini "huku-

ken" tanlyarak ve Akdeniz'de nüfuz paylag1muu kabul ederek, Italyan


gemilerine Süvey; Kanah'nda serbest geçig hakla vererek Mussolini'yi
de ikinci defa "yatigtinyor"du!BS

Îngiliz Büyükelçisi'nin raporu


"yat19tuma"
Italya, Ingiltere'nin bu siyasetinden cesaret alarak git-
tikçe saldirganlagiyor. Peki, Italya bu arada Türkiye'ye de saldirusa?!
Atatürk'ün böyle bir krize tedbir olarak üçlü bir siyaset izledigi gö-
rülüyor: Biri Türkiye'nin savunmasim güç1endirmek, bunun için özel-
likle ingiltere'den silah, gemi, uçak, askerî malzeme satm almak, bu
amaçIa Îngiliz kredisi bulmak...
"yazih
Ikincisi Ingiltere ile olmayan bir ittifak iligkisi" içinde olmak,
"yaz1h"
çünkü Ingiltere henüz olmasma yanagm1yor.
Üçüncüsü, Sovyetler'le iligkileri iyi tutmak; hem güneyden Îtalyan
tehdidi gelirken bir de kuzeyde sorunla kargilagmamak için hem o s1ra-
da Rusya'da yükselen fagizm tehlikesine karg1 Îngiltere yakmhk siyase-
ti izledigi için.
Ankara'daki Ingiliz Büyükelgisi Sir Percy Loraine'in, Atatürk'ün ölü-
münden dokuz ay önce Londra'ya gönderdigi rapor bu bakimdan çok
önemlidir. Atatürk'le sik sik görügen Loraine, 16 Subat1938 tarihli bu
raporunda "Sunainamyorum ki, Atatürk, Türkiye ile Îngiltere arasmda-
ki bugünkü iligkiyi yaz1h olmayan ittifak geklinde degerlendirmistir" di-
yor. Loraine göre, Türkiye bir tecavüze ugrarsa, Atatürk, arada yaz1h i -

tifak olmasa da "Ingiliz onuru ve iyi niyetinin" bir güvence olugturdu-


gunudügünmektedir.
Loraine, Londra'daki âmirlerini gönderdigi raporda gunlar1 yaziyor:

Türkiye ile Ingiltere arasmdaki sevgi, dostluk ve igbirligi baglarnu


güçlendirmede en sebatkâr olan kipi, hükümetin ve ordunun arkasmda-
ki Atatürk'tür. Türk hükümetinin yaklagik 3,5 yll önce Türk-ingiliz dost-
lugunu tekrar olugturma arzusunu ilk defa ortaya koyduguna oranla, In-
"aktif

85. Chamberlain'in yaagtirma politikasi" için bkz. Paul W. Doerr, a.g.e., sf 213-238.
1
535

giltere ile dostluk ve igbirligi yolunda daha da ilerlemig olduguna sizleri


daha büyük bir inançla inandirmak istlyorum...

Loraine, Tevfik Rügtü'nün yakla.gumndan övgüyle bahsediyor, Ata-


türk'ün
"günümüz
dünyasmda en kararh ve açik görüglü devlet adam-
larmdan biri" olduguna dikkat çekerek gunlan yaz1yor:

Bugün sadece Türk hükümeti degil Türk halki da Atatürk'ün Ingilizta-


traftansiyasetinin gerekçesinin bilincine varmigtir. Atatürk'ün dehasuun
yücelttigi geligmelerden üzüntü duymamak gerekit Türk siyasetinin biz-
den yana sadakatine ve karar11hšma damgasmi o vurmuqtur...

Büyükelçi Loraine uzun raporunda ve fezlekelerinde, Londra'ya Tür-


"olasi
kiye'nin savunma endigelerini anlatarak bir saldinya kargi sa-
vunma gücünü geligtirmek üzere Îngiltere'nin Türkiye'ye yardim" yap-
ve uçaklar konusunda" Türkíye'nin taleplerine olumlu
"gemi
masmi,
ediyor?
cevap vermesini tavsiye ediyor, 1srar
Ingiltere'nin Mayis 1938'de 10 milyonu ticari, 6 milyono da savag ge-
misi ve savag malzemesi satm almmas1 için, Türkiye'ye 16 milyon ster-
lik kredi açtigru görmügtük. Loraine'in Subataymdaki bu raporu o sü-
recin bir unsurudur.
Loraine, Londra'ya gönderdigi 9 Nisan 1938 tarthli raporda, Avru-
pa'da fagizmin, Avrasya'da komünizmin yükseldigi bir dönemde Ata-
türk'ün tutumunun farkhhšuu göyle anlatir

Dört yll önce Türk siyasetinde Ingilizleredostça bakan ve yaptinm-


lar" süresince tereddüde kap11mayan; totaliter devletlerin askerî gücü ve
siyasi cazibesine kargihk Batih demokrasilerin belirgin zayithgi döne-
minde kararsizhga dügmeyen ve Türkiye'nin Îngiltere'yegüvenini artir-
maya devam eden, Atatürk'tür...

Loraine, Atatürk'ün egitim, ögretim ve aragt1rmay1 destekle-


"gandag

"fahri

medeki çabalan"m dikkate alarak ona bilimsel derece" (dokto-


ra) unvam verilmesini öneriyor?
Ankara Büyükelçisi Loraine'in bu tür raporlan, Ingiltere'yi 1938 y1h
içinde bile Türkiye ile ittifaka ikna edememigtir. Îngiltere'nin, Ata-
türk'ün Temmuz 1936'da önerdigi ittifaka tå 1939 yazma kadar mesafëli

86. Lomine'in 5 sayfa tutan "Turk Dig Siyaseti" baglikh raporunun tam metni için bkx, Dr.
Erdogan Karakul. ingiliz Belgelerinde ikinci Dünya Savagi Öncesi Türk-ingiliz
iligkileri, 1938-1939, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratelik Ecur Balkantigi, Ankara,
2004, sf. Ek-E-5-9.
* Habegistan't iggali Ozerine Italya'yauygulanan yaptirimlara lngikere önculük etmig, MC

karar almig, Türkiye de italya ile olan ticaretinîn zarar görmesine ragmen bu yaptirimlari
çok aktif olarak uygulamigtl.

87. Erdogan Karakug, a.g.e., sf. 63.


536

"yatigtirma"
durmasmm da sebebi politikastyla, tavizler vererek Mus-
solini'yi ve Hitler'i durduracagnu sanmasi ve Türkiye ile yapacag1 bir
ittifakin Mussolini'yi kizdirmasmdan çekinmesidir!
Batih demokrasilerle Türkiye arasmda ittifak yapma konusundaki ilk
adim, Türkiye ile Fransa arasmda atilacak, bimu ingiltere izleyecektir

Atatürk'ten son onay


Türkiye ile Fransa arasmda bir ittifak yapilmasi ve bu yönde bildiri
yaymlanmas1 konusunda ilk tegebbüsü Eylül 1938'de Fransa Digigleri
Bakam Bonnet, Paris Büyükelçisi Suat Davaz'a
yap1yor. Davaz Anka-
ra'ya gelerek bunu o zamanki Bagbakan Celal Bayar'a
ve Digigleri Ba-
kam Aras'a anlattyor. Hükümet bu teklifi inceleyerek mukabil teklif ha-
zirhyor; Türk hükümetínin teklifinin esaslat1 göyle:

Taraflardan biri savagta oldugu takdirde dig'eri hay1rhah tarafsizhk
durumu almahdir.

Güçlük halinde igbirligi konusunda damema öngörülmelidir.
• Taraflarm topraklan üzerinde dügman tegekküller barmdirilma-
mahdir.
• Îngiliz
hükümetinin de buna kattlmasi gartttr.
Hâlâ Atatürk dönemidir ve Türkiye antlagmayi Fransa ile beraber
Ingiltere'yle imzalamak istlyor, Îngiltere'nin olmasmi gart koguyor! Pe-
ki, Atatürk'ün haberi var ru?! Olmaz olur mu?
Türk Digigleri Bakanhgi'nm yaymladig1 eserde belirtildigi gibi, Tev-
fik Rügtü Aras 2 Ekim 1938 sabahi Dolmabahçe'de Atatürk'le görüge-
rek onun onayiru almigtir. Atatürk'ün Îngiltere ve Fransa ile askerî itti-
fak yapmak istediginin kamtlanndan biri budur?
Aras bu durumu Cenevre'de IngilizBüylikelçisi Butler'e bildiriyor,
Ankara'nm Ingiltere'nin katilmasmi gart kogtugunu anlatiyor
Ingiliz belgelerinde de Fransa ile yapilacak bir ittifaka Îngiltere'nin
katilmasmi Türkiye'nin zaruri gördügü belirtiliyor."
Ingiliz Digigleri Bakam Lord Halifax, "kendilerini
bu kadar çabuk
haberdar ettigi için" Türkiye'ye tegekkür ediyor, ama böyle bir antlag-
"merkezî
maya katdmalanmn Avrupa'daki bugünkü had vaziyet seb
biyle" zdr oldugunu belirtiyor!
Yine Hitler ve Mussolini'yi yatigtirma pegindeler!
1938'in Ekim ve Kasim aylarmda*0 Bagbakan Chamberlain, hâlâ
Mussolini'yi yanma çekerek Hitler'i yalmz birakmak suretiyle bangi
kurtarabilecegine inamyordu! Mussolini'nin, Îspanyol Îç Savagi'ndan

88. Digigieri Bakanligi, Montreux ve Sava; Öncesi Yiflar. Ankara, [974, sf. [88.
89. Bkz. Erdogan Karaku§, a.g.e., sf Ek-45-49.
90. Paul W. Doerr, British Foreign Policy, sf. 241.
537

askerlerini geri çekecegini söylemesi, birkaç barig lafi etmesi onu


"yatigt1rma"
umutlandirrupti, siyasetinm tutacagmi samyordu hâlâl
Halifax'm bu cevabma ragmen, Eylül sonunda Ingiltere'deki tatilin-
den Ankara'ya dönen Büyükelçi Percy Loraine, bir mesaj getiriyor; bu
mesajda Halifax Türkiye'nin teklifme kap1yi aç1yor, ilk safhada Yunan
hükümetiyle görügmek istedigini bildiriyor.
Hem zaman kazaniyor hem Yunanistan'm katdmasmda, hakh ola-
r k, yarar görüyor. Tevfik Rügtü Aras bu cevaptan memnun oldugunu
bildiriyor.
Paris Büyükelçimiz Suat Davaz da Ingiltere'nin katilmasmi istedigi-
mizi Fransiz Digigleri'ne anlat1yor; onlar da aym geyi istiyorlar zaten.
Bu sirada 10 Kasun'da Atatürk vefat etmigtir. 14 Kasim'da Fransizlar,
Ingiltere'yi de içine alan yeni bir proje veriyorlar. Îlk adim olarak üç ül-
kenin siyasetlerinin ahenklegtirilmesi, belli bir agamada ittifak antla.y-
masi yap11mas1 için... Türkiye her geligmeyiÎngiltere'ye haber veriyor,
Ingiltere de Ankara'daki Büyükelçi Loraine vasitasiyla cevabuu bildiri-
yor. Ingiltere'nin 27 Kasim 1938 günlü cevabi göyle:

Bu a.yamada böyle bir antlagmaya katúma arzusunda degiliz. Resmen


teklif ederseniz reddetmek zorunda kahnz!

Neden? Nedenini uzun bir gekilde anlatlyorlar; özet cümlesi aynen


pöyle:

Böyle bir antlagma Almanya ve Îtalya tarafmdan kötü kargilanacakbr!91


"bangi

Chamberlain, 29 Eylül'de Hitler'le imzaladigi ve Londra'da


kurtaran adam" olarak kargilandig1 Münih antlagmasma güveniyor!
Türkiye ile ve Fransa ile ittifak görügmelerine ba.playarak Hitler'i ür-
kütmek istemiyor!
"Yatigtirma" siyaseti!
Atatürk'ün Îngiltere ve Fransa ile bir ittifak antlagmas1 imzalamanug
"yatigtirma"
olmasmm sebebi, ideolajik degildir; Îngiltere'nin bu siya-
seti yüzünden imzalayamarug olmasidir. Ama Fransa ile ittifak antlag-
masi olacaksa buna Îngiltere'nin de katilmasuu gart kogan kendisidir,
devamma ömrü vefa etmemigtir.

Sira inönü'de...
1939 Nisan'mda Ingiltereve Fransa ile ittifak antlagmast yapilmasi bu
defa çok ciddi olarak gündeme geldiginde,arbk Çankaya'daInönü vardir.
Beg y11dir gündeme gelip giden bir íttifak neden bu defa ciddi olarak
gündeme gelmigtir?

91. Digigleri Bakanligi,Montreux ve Sava; Öncesi YIHari sf. 190-191, ayrica bkz. Lud-
mila jivkova,a.g.e., sf. |52-153..
538

ÇünküAtatürk'ün ettigi- Kasim 1938 ile ittifakm. ciddi olarak


vefat
gündeme geldigi Nisan 1939 arasmda gu olaylar olmugtur:
16 Mart 1939: Almanya Çekoslovakya'nm tamammi iggal ediyor!
"yat1§tirma"nm
Îngilizler ne oldugunu duvara çarpar gibi anhyorlar ar-
tik! Hâlbuki Çekoslovakya'nm Südet bölgesini Hitler'e verince barigi
kurtardiklarmi sanmiglar, üstelik Çekoslovakya'nm kalan topraklan
için garanti vermiglerdi! Savaga girmek artik Londra ve Paris için zo-
runluluk haline geliyordu.
21 Mart 1939: Çelioslovakya ile doymayan Naziler, Polonya'nm
Danzig bölgesini istiyorlar! Hitler'in durmayacag1 kesinlegmig, Polon-
ya'nm tümü tehlikeye girmigtir. (Hitler Stalin'le anlagarak Polonya'yl
paylaçacak, sonra da Rusya'ya yürüyecektir.)
7 Nisan 1939: Nihayet Mussolini de Arnavutluk'u iggal ediyor. Za-
ten siyasi ve ekonomik uydu haline getirmigti imdi askerî olarak 14-
gal ediyor Artik tüm Balkanlar ve Dogu Akdeniz tehdit altmdadir!
27 Nisan 1939: Franco'nun ispanyasi, "Anti Komintern Pakt"a, ya-
ni Berlin-Roma-Tokyo mihverine katdiyor! Savagm cepheleri tam belli
olmuytur. Rusya gimdi Uzakdogu tarafmdan da tehdit altmdadir.
Bu kadar saldirganhk yetmez mi!
Bu tablo kargismda artik Ingiltere ve Fransa 17 Nisan 1939'da "Anti
Nazi Pakt"1 imzahyorlar!
Günaydm!
Türkiye bu pakta katilmak istiyor, Ingiltere ile görügmeler 14 Ni-
san'da baghyor. 12 Mayis'ta Türk-Îngilizortak bildirisi yaymlamyor.
Peki Fransa?
Hatay görligmelerisürdüšü için biraz gecikiyor. 23 Haziran'da Paris'te
Türkiye ve Fransä iki belgeye immaya atlyor. Biri, gördügümüz gibi Ha-
tay'm bagunsizhšma iligkin antlagma... Öbürüittifaka iligkin ortak bildiri.
Ingiltere ile Türkiye'nin yaymladig1 ortak bildirinin aymst...
Türk-Fransiz ortak bildirisinde iki hüküm var:
• Îmzaci
devletler, kargihkh yükümlülükler gerektirecek uzun süreli
bir antla.pma imzalamay1 taahhüt ediyorlar.
• Ittifak
antlagmas1 imzalamncaya kadar, savaga yol açacak bir sal-
diri olursa, etkili bir gekilde igbirligi yapmaya ve birbirlerine ellerinde
gelen tüm yardim ve kolayhš1 göstermeye hazirdirlar.
"hiçbir
Bildirinin ve yapdacak antlagmamn ülkeye karg1" olmadigi
da belirtiliyor Böylece, Türkiye bu antlagmay1 Sovyetler'e kargi yap-
madigmi ifade etmig oluyor. Türkiye bu özeni gösterdigi halde, Stalin
23 Agustos'ta Hitler'le antlagma yapacak ve iki totaliter devlet Polon-
ya'y1 paylagacaklardir!92
Türkiye'nin Bolgeviklerle en iyi iligkilerde oldugu zaman tam güve-

92. Bildirimetni ve bildirinin Balkanlar'i kapsayip kapmamasi konusundakl Türk-Ingiliz


gö-
rüg farks için bkr. Mustafa Aydin, "IkinciDunya Savay ve Tûrkiye", Baskin Oran (haz.),
Türk Dig Politikasi, I, sf. 417.
559
.

nemeyiginin ne kadar hakh olduguna bir örnektir bu.


17 Nisan ortak bildirisinde taahhüt edilen ittifak antlagmasi 18 Ekim
1939'da imzalanacaktir. Bu arada, Stalin'le anlagan Hitler 1 Eylül
1939'da Polonya'ya saldinyor, iki totaliter diktatör zavalh Polonya'yi
paylaq1yorlar.
3 Eylül'de ingiltere ve Fransa, Almanya'ya savag ilan ediyor.
Stalin 1 Ekim'de Türkiye'den Montreux Antlagmas1'nm degigtirilme-
s , Bogazlar'm Karadeniz digi devletlere (Batdilara) kapatilmasm1 is-
tiyor! Savag sirasmda Stalin Türkiye'nin Rusya yanmda savaga katilma-
si karg1hšmda Ege Adalari'm Türkiye'ye ikram edecek, sonra dönüp
Bulgarlara ve Yunanhlara yine Rusya yanmda savaga katdmalan kargi-
hšmda Trakya'yive Bogazlar'da ortak yönetim kurmay1önerecektir!
Digigleri Bakam Saracoglu Moskova'ya gittiginde kargismda Hit-
ler'in Digigleri Bakam Ribbentrop'la birlikte Stalin'in Digigleri Bakani
Molotov'n bulacaktir!
Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en zor diplomatik sürecine girmigtir.
Ve 9 Ekim 1939'da Ankara'da Türk-Ingiliz-Fransiz ittifak antlagmasi-
na imzalar atuiyor.
Atatürk'ün 1936 yaz aylarmdan itibaren arzuladigi ittifak, Inönü dö-
neminde gerçeklegiyor.
Imzay1Türkiye adma Baybakan Refik Saydam, Îngiltere adma Büyü-
kelçi Hugh Montgomery, Fransa adma Büyükelçi René Massigli attyor?
Bati istilacihšma, "Garp emperyalizmine" kargt mücadele ve Dogu
ideali, Milli Mücadele'nin ruhuru olugturmugtu. Gazi zaferi kazandigi
yakmhk kurmak", ülkesini Batihlagttrmak kararnu
"yeniden

an Bati ile
vermigti. Mustafa Kemal Papa, tam 16 yll önce, 30 Ekim 1923'te Fransiz
gazeteci Maurice Pernot'ya ne demigti?

Türkler bütün medeni milletlerin dostlaridir. Yabancilar memleketi-


mize gelsinler, bize zarar vermemek, hürriyetimize mügkilat çikarma-
mak gartlyla burada daima lyi kabul göreceklerdir. Maksadmuz yeniden
yakmhk kurmak bizi ba.yka milletlere baglayan baglari artirmaktir. Mem-
leketler muhtelif fakat medeniyet birdir ve milletin ilerlemesi íçin de bu
yegâne medeniyete istirak eylemesi laz1mdir...
"pek
Gazi, açuklamalarmm devammda, Batt'da büyük memnuniyetle
.yöyle

malum olacak" sözlerine devam etmigti:

Fransa'da pek büyük memauniyetle malum olacak gey, bizim siyase-


timizin, geleneklerimizin, menfaatierimizin bizi fikir ve egilim itibariyle

93. Birçok aragarmaya konu olan bu dönemi, Ferldun Cemal Erkin gibi olaylarin içinde ya-
amig bir diplomatin roman kadar akici Oslubundan okumak bilhassa
ögreticidir Feridun
Cemal Erkin, Türk-Sovyet iligkilerive Bogaziar Mestlesi, Ankara, 1968, sf. 122-171.
I
I
540

bir Avrupa Türkiye'si, daha dogrusu Batfya teveccüh etmig, yönelmig bir
Türkiye'ye meylettirmesi olacaktir..94

9 Ekim 1939'de Ismet Pa¶a'nm attigi imza, bu yoldaki büyük kilo-


metre taglarmdan biriydi güphesiz.

94. ASD, III,sf. 91; Atatürk'ün Butün Eserleri, cilt L6,sf. 148-149.
Sonsöz

Ama hangi Atatürk?!

Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Tarih yazan tarih yapana
sadik kalmaz ise degigmeÿen hakikat insanhgi gagirtacak bir mahiyet abr.

Gazi M. KemalAtatürk

Atatürk'ün siyasi kudreti, esasen asked kudretinden daha fazlaydi.

Ismetlnönü

Atatürk'ün ve arkadaylarmm bagka liderlerde çok nadir olarak görü-


lebilecek özelliklerinden biri, belki en önemlisi, çok degigik dönemler-
de yagarug, degigik partlarda farkh çözümler geligtirmek zorunda kal-
nug olmalandir. Bunlar Osmanh subay ve okumuglandir. Osmanh dö-
neminde çokuluslu bir imparatorlugun hem Balkanlar'daki etnik-milli
isyanlar sebebiyle hem az geligmiglik sebebiyle y11ahym1 yagadilar; bu
"mütecanis"

konuda çok duyarh hale geldiler. Böylece (homojen)ve


"muasir"

(çagdag) b ir toplum olmanm özlemine sahip oldular. Ama ay-


m zamanda imparatorlugu savunduly Libya'ya kogtular. Birmci Dün-
"burasi

ya Savay1'nda çarpigtdelan hiçbir cepheyi bizim vatammiz de-


gil"diye dügünmediler, imparatorlugu koramak için savagtilar
Imparatorluk vizyonu onlara genig co§rafyalardan bakmay1 ögretti.
Harbiye'de Arnavut ¾ Arap ögrencilerle tartigmalan Panislamizm'in
yürümeyecegini, Enver Paga'nm facialarla dolu siyaseti de Pantura-
nizm'in yürümeyecegini gösterdi. Sadeee Atatürk ve Inönü'de degil,
"muhalif"
Milli Mücadele'nin liderlerinde de Panislamizm, Panturanizm
özlemi yoktur; Karabekir gibi, Ranf Bey de bunun örnekleridir.
Imparatorluk örneginde bir devlet nas11 ya, iggale ugramak nasil
bir felaketta bunu gördüler- Balkan ve Cihan harplerinin korkunç fa-
cia ve yllomlar1m yagadiktan soara, Milli Mücadele'yi göze alabildiler,
bu jmana ve bu azme sahiptiler. Bagardilar da...
Misak-I Milli'yi çizen Osmanh Mebusaa Meclisi'nin Arap topraklaruu
dLylamasi ulus-devlet özleminin aym nesildeki ilk ifadesidir. Yalmz
Kürtler ayn hissedilmemigt'r, "Türkler ve Kürtler"in bir millet oldugu
ifade edilmigtir. MiBi Mücadele'de Kürderi birleptirici bag olarak Isla-
542

miyet'in vurgulanmasi, Lozan'da aemhk tammmm gayrimüslimlerle si-


"cins
mrlandmlmasi, ve mezhep tefriki olmazsizm kanun önünde egit
vatandag" Osmanh modernlegmesinden devralmmiettr.
·

Azerbaycan'm Bolgeviklegtirilmesini sevinçle kargilamalan, Pantür-


kizm yerine suurlan belli bir vatan, o toprak üstünde bir millet anlay1-
gmm oluytugunu gösterir. Anadolu'yu kurtarmak için Azerbaycan'm
Bolgeviklerin eline geçmesini kabul etmiglerdir.
Ülke kavram1yla suurh bu milliyetçilik modernisttir ve ister istemez
ordu ile bürokrasi tarafmdan, bunlann alg11amalan nasilsa o gekilde yü-
rütülecektir. lttihatç1hkla Kemalizm arasmda, sadece tarihsel anlamda
degil, bu ordu ve bürokrasi eliyle yürütülecek modernlegme anlay141ba-
"devamhhk"
lammdan da vardit Fark, ikincisinin devrimci olmasidir.
Kemalist devrimler Osmanh "Garpç11ar"mm programmm hemen he-
men aynisidir. Tarihimizde Bati ile siyasi sorunlarmuz agir bastigi için
bu modernlegmede, Japon modelindeki gibi ekonomi ve teknoloji de-
gil,siyasi ve hukuki reformlar önde gelmektedir. apka ve Avrupai la-
yafetler Osmanh elitlerinin de äzendigi bir giyimtarz1ydL
Milli Mücadele, özenilen Batt ya kargi verildi. Bati'nm özenilen yö-
"müstev-
nünden bagka, eskiden beri çok acisim çektigimiz "zalim" ve
li" yönüne kargi bir mücadele... Îster istemez "Dogu ideali" öne geçti.
Bu konuda Bolgeviklerle aym safta bulunuyoraz. Atatürk'ün Mücade-
le'deki antiemperyalist, antikapitalist söylemini Kâzim Karabekir'de de
bulmak mümkündür; Meclis'te sarikhlar da bu söylemi benimsemigtir

Milli Mücadele'de sol terimler


Atatürk'ün Bütün Eserleri adh külliyatm ciltlerinin sonundaki di-
zinlerden sayfalara giderek temel kavramlan teker teker saymak
suretiyle yapt1g1m içerik analizine1 göre, Meclis'in. aç1ldig1 23 Nisan
1920'den zafere kadar Mustafa Kemal,. siyasî ortama göre, toplam 151
defa sol terimleri kullanmig ve zaferden sonra bu terimleri terk
etmigtir. Çünkü bu terimleri ideolojik olarak degil, stratejik amaç1a
kullamyordu. Aym gekilde Islamî terimleri de savag döneminde çok
daha yogun olarak kullanmig, giderek azaltarak hilafeti kaldirdikta ,

sonra tamamen terk etmigtir.

i. Tablada yer alan dänemler, Atatürk'ün Bütün Eserleri'nin ciltierine göredir. Dizinier-
de belirtilen sayfa numaralarindan metinlere gittigimde, Atatürk'e ait olmayan metinlerdeki
veya dipnotlarindaki terimleri analize dahil etmedim. islamiterimlerde bazen itikadi bir kav-
ram olarak degil, topluluk adi olarak dinî terim kullanilmigtir,"Íslamâlemi, ehl-i islam,Müs]ü-
manlar" gibi... Buniari da analize dahil ettim, çünkü dönemin siyasetinin yansimalaridir. Anali-
zimde Nutuk yoktur çûnkü 192.Tde okunan Nutuk taribe iligkin gancel bir siyasi açiklama
oldugu için farldi tarihsel dänemler hakkinda içerik analizine uygun degildir. Nitekim Nu-
"emperyalizm,

tuk'ta kapitalizm, mazlum milletler" gibi terimler yoktur. Bu yönüyle Nutuk,


Batililagmadönemine uygun bir dile sahiptir. Nutuk için ayri içerik anald.iyapilmalidir.Hakan
Uzun Nutuk hakkinda akademik nitelikte içarik analizi yapmigtir. (SiyasalKitabevi, 2006.)
543

Tablo: 1

Mustafa Kemal'de sol terminoloji: Nisan 1920 -

Ocak 1922

Yaçanilan dönem Proleter Emekçi Burjuva Emperyalizm Kapitalizm

23 Nisan 1920 -

30 Eylül 1920
- -
-

31 5

1 Ekim 1920 -

3 5 2 44 6
31 Ocak 1921
1 Subat1921 -

1 6 2
30 Eylül 1921
-
-

5Ekim1921-
8 1 21 15
3 Mart 1922
-

4 Mart 1922 -

-
-

15 Ekim 1922
-
- -

16 Ekim 1922 -

23 Ocak 1923
- - -
-

3 14 3 102 29
Toplam
Genel Toplam: 151

Tabloda göräldügü gibi, 23 Nisan 1920'de TBMM açudiktan itibaren


3 Mart 1922 tarihine kadar geçen 22 ay içinde Mustafa Kemal Papa top-
lam 151 defa sol terimler kullanmig, bunlarm içinde 102 defa emperya-
yogunluku
lizmden, 29 defa kapitalizmden bahsetmig. Ondan sonra bu
görmüyoruz, hatta bu terimleri terk ediyor.
Adeta bir dönüm noktasi gibi gözüken 3 Mart 1922 tarihli konugmasm- "emperyalizm"

terimleri son defa kullanmig,


"sol"
da Mustafa Kemal Papa
ve terimlerini son defa sol içerikleriyle ifade etmigtir
"kapitalizm"

Nedir bu konugmast?
3 Mart 1922'de Ankara'da, Sovyet Büyükelçiligi'nde, Sovyet Büyü-
ziya-
kelçisi Aralov, Bagkumandan Gazi Mustafa Kemal Paga onuruna
fet veriyou Aralov'un elbette Bolgevik içerikli konugmasmdan sonra
olarak bir konugma yap1-
Gazi Papa "Aralov Yolday'm Nutkuna Cevap" "emperyalizm" "kapita-
olarak ve
yor. lyte bu konugmasmda son defa "zalim,
sol içerikleriyle kullamyor, bunlarm zarath
lizm" terimlerini
varhklar" oldugunu belirtiyor, hatta bu terimleri Bolgevik Devri-
mi'nden aldiklarm1 da samimiyetle ifade ediyor:
loyam ve bu isyan vu-
"Simdiitiraf etmek mecburiyetindeyim ki, buemperyalizm
ku buldugu dakikada biz, Rusya'da oldugu gibi ve kapita-
dügünmemigtik. Yalmz, meveudiyetimizi tehdit eden
lizmin manasmi
kuvvetleri idrak ediyorduk..."2
"emperyalizm

3 Mart 1922'deki bu konugmasmda Gazi, ve kapita-

2. Atatürk'ün Bütün Eserieri, cilt 12, sf. 298-300.


544

"emperyalistler
lizm" diyor, ve kapitalistler" diyor, böylece ikisi arasm-
daki baglantlyi vurgulamig oluyor Bundan sonraki hiçbir konugmasm-
da böyle bir vurgu yapmayacaktar
23 Nisan 1920 ile 3 Mart 1922 arasmdaki 22 ay içinde, Gazi'nin sol
terimleri kullanmas1yillara göre de ilginç bir dagihm gösteriyor.
23 Nisan 1920'den 30 Eylül'e kadar geçen bey ay içinde Mustafa Ke-
mal Papa 31 defa emperyalizme, 5 defa kapitalizme kargi çikan, bunlarla
mücadele ettigimizi belirten konugmalar ve yazigmalar yapmigtu· Bu dö-
nem Bolgeviklerle iligkilerin çok büyük önem kazandig1 bir dänemdir.
Mustafa Kemal'in Lenin'e mektup yardini, Bolgeviklerle antlagma
imzalamak üzere Bekir Sami Bey bagkanhimdaki heyeti Moskova'ya
gönderdigi dönemdir! Türk-Sovyet antlagmas1 bu dönemde, 24 Agustos
"parafe"
1920'de edilmig, Sovyetler'den yardim taahhüdü almrugtir. Ilk
Sovyet yardum silahlar 22 Eylül'de deniz yoluyla Trabzon'a gelmigtir
1 Ekim 1920 ile 31 Ocak 1921 arasmdaki beg ayhk dänemde Mustafa
Kemal Papa bu terimleri daha yogun olarak kullammytir 44 defa emper-
yalizmden, 6 defa kapitalizmden bahsediyor. Proleter, emekçi, burjuva
terimlerini de en çok bu dönemde kullamyor. Bu dönem, Kâzun Karabe-
kir'in Dogu harekâtru gerçeklegtirdigi dönemdir. Kafkasya sorunlan ve
Bolgeviklerle iligkilerimiz fevkalade hassas bir agamaya girmigtir.Bolge-
vilder Kafkasya'da bize sorun ç1karmamah, aksine Sovyet siyasi destegi
ve silah yardmu devam etmelidir. Upmal Angarski bagkanhšmdaki ilk
Sovyet elçilik heyeti 4 Ekim'de Ankara'ya gelmig, Mustafa Kemal tarafin-
"yoldaylar"
dan diye kargilannugtr. Çiçerin'leMustafa Kemal arasmda
Kafkasya sorunlan hakkmdaki kritik yaztymalar bu dönemde yapilmak-
ta, Hâkimiyet-i Milliye'de Bolgevizm'i öven yazilar ç1kmaktadir. Musta-
"resmî
fa Kemal Komünist Partisi"ni bu sirada kunnug, Bakü Kongresi
bu dönemde yapilImy, Mustafa Suphi bu dönemde Türkiye'ye gelmigtir.
Mustafa Kemal'in Halkçihk Progranu da bu dönemde, 13 Ekim'de açik-
larumytir! K1zilOrdu bu dãnemde Beyaz Ordulari yenerek Kafkasya'ya
egemen olmug, 2 Kasun'da 2 vagon Rus silalu ve cephanesi Türkiye'ye
ulagnugtir Bolgevik kalpagt bu dönemde modalagnug, dogu
smmmizi çi-
zen Gümrü Antlagmasi 2 Arahk'ta imzalanruptir. Üçüncüparti Sovyet
yardum, bir buçuk milyon altm ruble, 17 Arahk'ta Erzurum'a gelmig, 1
Arahk'ta Mustafa Kemal Lenin'e mektup yazarak Kafkasya'da "Bati em-
peryalizmine" kary1 kurulan özerk Müslüman Sovyet cumhuriyetieri için
tegekkür etmigtir! I. Inönü Savagi bu dönemdedir. Kemalist rejim ilk ko-
münist tutuhlamalanm bu dönemde, Ocak aymda yaprmgttr.
Tablonun üçüncü satinnda, 1 Subat1921 ile 30 Eylül 1921 arasmda-
ki sekiz ay zarfmda Mustafa Kemal'in sol terminolojisinde azalma gö-
rülüyor. Daha önce paraf edilmig olan Türk-Sovyet Antlaymasi 16 Mart
1921'de imzalanrugtir 11igkileryolundadir. Sovyet yardimi gelmeye de-
vam etmektedir. Bu dönemde Mustafa Kemal Papa daha çok iç sorun-
545

larla ve savunma sorunlanyla megguldür. Yunan kargismda yenilgiye


ugrayan milli ordu 25 Temmuz'da Sakarya'mn dogusuna çekilmigtir!
Ankara'da çok s11antih günler yayanmaktadir. 5 Agustos'ta Mustafa Ke-
mal Paga'ya olaganüstü yetkilerle birlikte Bagkumandanhk verilmigtir.
13 Eylül 1921'de Sakatya zaferinin kazamlmasi hem Türkiye'nin siyasi
ve moral gücünü son derece yükseltmig, hem Mustafa Kemal'in iktida-
nm peki@tirmigtit. Bu dönemde Bolgevik terimlerini fazlaca kullanmasi
iç siyasi sebepler de diplomatik sebepler de çok yogun degildir.
'Tablonun därdüncü satinnda, Ekim 1921 ile Mart 1922 arasmda
Mustafa Kemal'in emperyalizm vurgusundaki artig dikkat çekicidir. 21
defa emperyalizmden, 15 defa kapitalizmden bahsediyor, elbette olum-
suz olarak... Bu dönemde konumuz açismdan änemli birkaç olay var-
dir. 13 Ekim 1921'de Kafkas Sovyet cumhuriyetleriyle, yani Azerbay-
can, Gürcistan ve Ermenistan Sovyet idareleriyle Ankara arasmda
Kars Antlagmasi imzalannugtir, bugünkü smmm1z kesinlegmigtir; tabii
Moskova'nm siyasi onay1ile...
20 Ekim 1921'de TBMM hükümeti ile Fransa arasmda Ankara Îtilaf-
namesi (Antlagmasi) imzalamyor; Hatay hariç bugünkü Suriye smm-
ruz çiziliyor, Frans1z iggali sona eriyor. Sovyetler'in gözünde, Türkiye
devletlerle ilk antlagmayl imzalamigttr! Moskova pirelen-
"emperyalist"

migtir! Türkiye dönüyor mu?


13 Arahk'ta General Frunze Bagkauhšmda Sovyet Heyeti Ankara'ya
geliyor, Mustafa Kemal Papa yine emperyalizmden bahseden bir ko-
nugma yapiyor! 20 Aralik'ta Mustafa Kemal Paga, Umum Sovyetler
"emperyalist

Kongresi Reisi Kalinin'e yazdigt mektupta hükümetlere"


karg1 mücadeleyi vurguluyor
Bu dönem, Sovyetleide bag göstermig kugkulari giderip Sovyet
dostlugunu siyaseten devam ettirme, Sovyet askerî yardmum sürdür-
mek için bir tür güven tazeleme dönemi olarak gözüküyor.
Artik, tabloda yer alan dönemlerde kapitalizmden, emperyalizmden
bahsetmeyecektir. Zafere yürilyen Türkiye'nin Sovyet yardimma ihtiya-
vard1r!
ci kalmamigtir; sadece Sovyetler'le iyi kompuluga ihtiyacmuz
lyi komquluk iligkileri herkesle olux, ideolojik yakmhk gerekmez!
Türkiye daima Kuzey komgumuzla iyi komguluk iligkilerini özlemig-
tir. Bunun rejimle, ideolojiyle ilgisiyok.
Milli Mücadele'nin elbette kendine özgü bir dili vardir.
Emperyalizmle savagma dili, Milli Mücadele dilidir, ulus devleti ku-
racak olan bir dilin terimlerinden biridir. Birinci Cihan Harbi'nde böyle
bir dil yoktu. Milli Mücadele'de zaferin kazamlmaslyla bu terimler ade-
ta birdenbire biralolung, istisnai hale gelmigtir. Çünküartik Gazi, Lo-
zan'da Batihlari yumugatmak istiyor, "Garp'a teveccüh etmig" bir Tür-
kiye, Batihlagmig bir ulus devlet kurmaya baghyor. Sayfa 546'daki tab-
loda bunu görüyoruz:
546

Tablo: 2'
Mustafa KemaFde sol terminoloji: Ocak 1923 Kasun
-

1929

Proleter Emekçi Burjuva Emperyalizm Kapitalizm

23 Ocak 1923 -

30 Haziran 1923 -

2 - - -

.
1 Temmuz 1923 -

17 Eylül 1924 - - -

3 -

18 Eylül 1924 -

27 Eylül 1925 - - - - -

27 Eylül 1925 -

12 Ekim 1927 - - -

2 -

19 Ekim 1927 -

1 Kasun 1929 - - - -

1
Toplam -

2 -

5 1
Genel Toplam: 8

Tablonun ikinci satirmda Gazi'nin üç defa emperyalizm kelimesini


kullandig1 görülüyor.
Büyük zaferden yaklagik bir y11 sonra 13 Temmuz 1923'te Amerikah
"emperyalizm
gazeteci Isaac E Marcosson'a verdigi mülakatta ölüme
mahkûmdur" diyor. Amerikah gazeteciye aç1klamalarinda üç defa em-
"emperyalizm"i
peryalizm kelimesini kullamyor, ama burada Panisla-
mizm ve Pantürkizm'i de içine alan, istila ye imparatorluk siyaseti an-
lammda kullamyor. Nitekim bu konugmasmda Gazi Panislamizm ve
"kuvvet
Pantürkizm için ve emperyalizm anlamma gelen fetih fikrine
dayamyordu" diyor. Gazi aym açiklamasmda "Birlegik Devletler'in ide-
ali, bizim idealimizdir" diye de konugmustu.
1931 y11mda Atatürk'ün istegiyle yaymlanan resmî nitelikli Tarik -

"yay11-
IV Türkiye Cumhuriyeti adh kitapta da emperyalizm kavram1
ma ve istila" kargihgi olarak kullamhyor
"'Emperyalism' tabiri, bir devletin kendi milletiyle meskûn k1t
haricinde, bapka milletlerin vatanlaruu istila ve kendilerini tabiiyet
altma alarak, servetlerini istismar gayesiyle takip ettigi siyaset hak-
"emperyalizm"den
landa istimal olunur."3 Atatürk'ûn, kastmm, bir ül-
"kapita-
kenin bagka bir ülkeyi istilast oldugu açiktir..Emperyalizmi
lizmin en yüksek agamasi" olarak tammlayan sol anlay141Atatürk'ün
de benimsedigine dair bir bulgu yoktur. Chester projesine onay ver-
mesi, yabanc1 sermaye haklandaki sözleri ve politikasi onun emper-

3. Maarif Vekäleti, Tarih, IV, Türkiye Cumhuriyeti. Devlet Matbaasi, Istanbul,1931,


sf. 102.
547

yalizmi
"istila"
olarak anlad1šmin kamtlaridir.4
Ülke dügman istilasmdan kurtulduktan sonra Atatürk için emperya-
lizm ülkede kovulmug, amaca ulagilmigti, artik Batihlagma gerektigini
dügünüyordu. Zaferden sonra emperyalizm kavranunm Gazi'nin gün-
deminden dügmesinin sebebi budur. Tablonun dördüncü satirmda iki
defa emperyalizm kelimesi yer ahyor Bu, kitabmuzm Musul meselesi
b lümünde gördügümüz gibi, 19 Nisan 1926'da Sovyet Büyükelçisi Su-
ri 'in
düzenledigi gecede, Musul meselesi hakkmda yaptig1 konuyma-
da iki defa emperyalizm kelimesinden bahsetmesidir Konu tamamen
Musul meselesiyle ilgili oldugu gibi, Sovyet Büyükelçisi'yle görügürken
söylenmig sözlerdir. Bu bakimdan, münferittir. Zaten Musul meselesi
çözüldükten sonra Batt'ya daha fazla yöneldigini görmügtük.

Islami terimler
"dönemleptirme"
Îslami terimler için hemen hemen aym geçerlidit
Milli Mücadele'de sol terimlerle ölçülemeyecek yogunlukta Îslam vurgu-
su vardir Islam içeride herkesi birleptiren ve Milli Mücadele'ye sevk
eden bir kavram oldugu gibi, dig politikada Ingiltere'yekargi siyasi bir si-
lahtsr. Bu dönemde Gazi'nin kullandig1 Islami terimleiin dökümü 548.
sayfadaki 3 no'lu tabloda görülüyor.
Hiçbir yoruma ihtiyaç göstermeyecek gekilde aç1k...Milli Mücadele'de
Islam'm oynadigt esash rol, Gazi'nin Milli Mücadele'de Islami terimleri
ettigi belli... Ancak Bolgevizm'den farldi olarak, Îslami te-
"seferber"
nasil
rimlerin5 yogunlugu zaferden sonra da bir sure devam ediyor. Çünküsal-
tanatm kaldmhnasmda da Îslami terimleryogun bir gekilde kullamhyor.
Hatta Gazi Bahkesir'de cami minberine çikarak Halk Firkasi'm anlatLyor.
Milli Mücadele'deki Îslami terimlerin "Islami içerik"le kullamldiguu,
zaferden sonra ise Islami terimlerin mesela Hilafet'in kaldmlmasi gibi,
"Bati ideali" yönündeki devrimleri din faktörüyle de megrulagtirmak
için kullamidigim söylernek mümkün. O sebeple 1923 ve 1924 ylllarm-
da da Islami terimler belli bir yogunlukta kullamlacaktir.
Sayfa 549'daki tabloda islami terimlerin zaferden sonra luzla azaldigtm
ve Hilafet kaldmldiktan sonra artik istisnai hale geldigini görüyoruz.

4. Marksist tarihçi Prof. Taner Timur, Atatürk'Un daha Londra Konferansi'na katilmayi ka-
uzlagmaya bagladigini, zaten b1r rejimin antiemperyalist olmasi
"emperyalizm"le
bul ederek
köylü" iktidarina dayanmasi gerektigini, Kemalist rejimin böyle bir özelliginin o!-
"igçi
için
madigini yaziyar. Käylüluk ve kol igçiliginin bir üretim gücu olmaktan çiktigi çagimrzda
"geri"de
böyle bir yorum çok kalmigtir; dogmatik bir Marksist yorumdur. Ancak Taner'in
Atatürk'ün Batlyla uzlagmasina ve yabanci sermayeye açik olduguna dair yardiklari maddi
gerçagi ifade ediyor. (Taner Timur, Türk Devrimi ve Sonrasi, sf. 46-60.)
"§eriat-i

5. Islamiterimler olarak Mustafa Kemal Paga'nin Kuran'dan okudugu ayetler, Mu-


hammedlye" gibi terimler, 'Vâhlbü'I Ãmal"gibi Allah'in çegitli adlari, "Fahri Kâinat Efendi-
miz" gibi Hz. Peygamber'i ifade eden terimler tablodaki sütun baghklarialtinda sayima da-
hil edilmigtir.
548

Tablo: 3
Mustafa Kemarde islami terimler: Nisan 1920 -

Ocak 1923

Allah Peygamber Müslüman Islam Dini

23 Nisan 1920 -

7 Temmuz 1920 -

. 4 35 149 -

8 Temmuz 1920 -

30 Eylül 1920 9 4 13 34 13
1 Ekim 1920 -

31 Ocak 1921 7 -

.
19 16 13
.
1 Subat1921 -

Eylül 1921 24 1 16 32 13
5 Ekim 1921 -

5 Mayrs 1922 11 3 3 29 19

6 May1s 1922 -

15 Ekim 1922 22 -

5 15 7
16 Ekim 1922 -

27 Ocak 1923 41 -

17 147 71
Top1m 114 12 108 422 136
Genel Toplam: 79 i

Bu tablo, zaferden sonra baglayan laiklegmenin de tablosudur. Özel-


likle Hilafet'in kaldmldigt 1924 Marundan sonra aruk dinî terimler siya-
set alamndan, Gazi'nin sözlügünden hizla ve tamamen çekilmektedir.
Kemalist Cumhuriyet'in Dogu milletlerine ilgisi arbk Îslami veya sol dü-
"reel
güncelere degil, Sadâbad Pakti gibi, tamamen Türkiye'nin politik"
ihtiyaçlarma, özellikle güvenlik aray1plarma göre gekillenecektir.

Atatürk kurgulari
"Hangi Atatürk" sorusu bu dört tabloda dört farkh Atatürk resmi bu-
lunmasmdan çikiyor. Lozan'dan sonra, hele de 1930'larda bu dördü <

den de farkh bir Atatürk resmi daha vardir.


Sadece kiyafetleriyle degil, dügünce ve siyasetleriyle de...
Devir ve ihtiyaçlar, politikamn gerekleri degigmigtir
Atatürk resimlerinden birini seçerek öbürlerinden çok farkh, hatta
öbürlerine zit Atatürk kurgulari yapmak mümkün ve kolaydir. Sol Ke-
malistlerin kurguladigi Kalpakh Mustafa Kemal, Milli Mücadele döne-
mindeki sol terimleri kullanan Mustafa Kemal Paga'dir. Hatta bu kur
gudaki solcu Gazi, Islami terimleri pek kullanmaz! Bag dostu Lenin'dir!
Dogan Avcioglu'nun kurguladigi Atatürk'tür bu.
549

Tablo: 4
Mustafa Kemal'de Íslami terimler: Temmuz 1923 -

Kasun 1929

Allah Peygamber Müslüman Îslam Dini

23 Nisan 1923 -

30 Haziran 1923 47 -

25 78 121

1 Temmuz 1923 -

17 Eylül 1924 8 -

10 17 25

18 Eylül 1924 -

27 Eylül 1925 3 1 -

3 10

27 Eylül 1925 -

12 Eldm 1927 3 -
- -

10

19 Ekim 1927 -

- -

1 Kasun 1929 1 - -

Toplam 62 1 35 98 166

Genel Toplam: 362

Attilâ llhan'm "Gazi"si de elbette solcudur, ama daha "Asyah"dir,


Sultan Galiev'le tarihsel durug beraberligi vardx, o balomdan Avelog-
lu'nun Atatürk'üne göre Attilâ llhan'm Gazi'sinde Müslüman kimligi ve
Asyah vasf1 hayli belirgindir.
Necmettin Erbakan'm "Atatürk yagasayd1 o da Refah Partili olordu"
sözü, Milli Mücadele'de yogun bir gekilde Islami terímleri vurgulayan,
Kuran'dan ayetler okuyan, dualar eden ve Bati ile savagan Mustafa Ke-
mal Paga'dir!
Bir de tabii "Alafranga Atatürkçüler"in. kurguladigi Atatürk var. Bu
terim merhum Attilâ 11han'mdir.Hangi Atatürk adh kitabmda Attilâ 11-
han kendi "Gazi" modelini izah etmek íçin, Atatürk'ün konugmalarm-
dan 96 tane ahnti yapinigtIr, bunun 80'i 1919 yllmdan ve 1920'lerden
almmadir! Attilâ llhan "Kemalist" ve "Atatürkçü" aymm1yaparak göyle
bir yarglya var1yor: 'antiemperya-
"'Kemalist', aynen Mustafa Kemal Papa gibi, 'Türkçü',
'Atatürkçü' ise, Batici, komprador/kapitalist ve libe-
'solcu'dur.

list' ve
raldir. Yoksa kestirmeden TanziInatç1nu demeliydim?"6
Bu edebi bir anlatun, ideolojik bir kurgudur. Tarihte bu kadar yahn
modeller olamaz. Merhum Attilâ llhan kendi "Gazi" kurgusunu güçlen-
dirmek için, tarihe seçici olarak balmug, kurmaya çahytig1 binaya uy-
gun olacak malzemeleri alnugtir. Gerçi bunun bir faydasi olmuqtur,
1930'lardan itibaren yazdan Milli Mücadele tarihinde aylklannug, san-
sürlenmig olan içerigi ortaya ç1karnugtr. Dersaadette Ezan Sesle-
"sol"

6. Attila lihan,Hangi Atatûrk, Turidye I; Bankasi Yaynlan, 2003, sf. 412.


550

ri'nin yazari Attilâ Îlhan, Milli Mücadele'nin antiemperyalist niteligini


anlattrken Asyah ve Îslami içerigine de dikkat çekmigtir. Ama tarih ve
Atatürk Attilâ 11han'manlattigi Gazi'den ibaret degildir. Zaferden sonra
Bat1hlagmaci bir Atatürk vardir.
Atatürk'ün 1933'te de emperyalizmden ve Mazlum Milletler'in kurtu-
lugundan bahsettigi söylenebilir. Attilâ llhan onun bu sözlerini äzenle
aktarm19tir:
"Sarktandogan günege bakmizl
Bugün günün agardigim nasil görüyorsam, uzaktan, bütün Sarkmil-
letlerinin de uyamplanm öyle görüyorum. Îstiklâl ve hürriyetlerine ka-
vugacak olan çok karde; millet vardir...
Müstemlekecilik ve emperyalizm yeryüzündle yok olacak ve yerleri-
ne milletlerin arasmda hiçbir renk, din ve irk farki gözetmeyen yem bir
ahenk ve igbirligi hâkim olacaktir!"7
Gerçekten fevkalade güzel, heyecan verici sõzler... Atatürk'ün milli-
yetçi oldugu kadar insaniyetçi bir felsefeye sahip oldugu da muhak-
kaktir.
Ama bu sözleri o mu söylemigtir?..
Çokarzu ederdim ki, Türklye belli bir politik rasyonellik içinde Ce-
zayir Kurtulug Savagi'm desteklesin, Türkiye Üçüncü Dünyah olmasin
ama Uçüncü Dünya'y1 anlasm, desteklesin...
Temenni bapka... Tarih için önemli olan gudur: 1933'te o sözleri Ata-
türk mü söylemigtir?

Tarihe sadakat

Atatürkçü Prof. Sina Akgin'e göre, Atatürk'e atfedilen bu gayri resmî


konugmanm Atatürk'e ait olduguna dair hiçbir belge yoktur. Yme, Sov-
yetler çöktükten sonra ortaya çikanlan ve "Sovyetler'in çökügünü görü-
yorum..." diye baglayan konugmanm ona ait oldugu da kamtlanmarug
bir iddiadir. Bunlardan bagka, "Komünizm her görüldügü yerde ezilmeli-
dir" sözü, Mc Arthur'a verdigi söylenen mülakat, ünlü "Bursa Nutku" da
gerçek degildir tarihçinin güvenebilecegi belgelere dayanmadiklan gibi
Atatürk'ün o dönemlerdeki siyaset ve dügünce tarzma da uymayan if
"sonradan 'ortaya
delerdir. Akgin'in belirttigi gibi, çikanlan' ya da düp -

'uydurulan' 'sözleri'
düz Atatürk'ün ciddi bir sorundur.S
Tarihe bakigta elbette farkhhklar ve tarih yazimmda elbette farkh
yorumlar mümkün ve hatta gereklidir.. Ama tarih yazanlar tarih yapan-
lara sadik kalmay1p tarih yapanlar adma sözler ve davramplar uydurur-
sa, tarih yazum nesilleri gagirtacak bir mahiyet ahyor.

7. Attilâ ilhan,Hangi Atatürk, sf. 295.296.


8. Bkr. Sina Akyin, "Amturk'un Dig Siyaset Modeli", ÇagdagTürk Diplomasisi: 200
Yilhk Süreç, TTK, 1997, sf. 277.
ss1

Atatürk'ün zaferden sonra "Mazlum Milletler" diye bir politika izle-


medigi kesindir. Hatta 1930'larda Türkiye'nin, dünyada "Milli Kurtulug
Hareketlerinin öncülügünü yüklenmesi gerektigini" savunan, telkin
eden Kadro dergisinin Kemalist rejim üzerinde bu yönde hiç etkisi ol-
madig1 gibi, üstelik Atatürk'ün istegiyle kapanm19t1r.9
Kadro'cu Yakup Kadri Karaosmanoglu'nun 1970'lerdeki yaz11armda,
Türkiye Cumhuriyeti'nin "Mazlum Milletler"i desteklememig olmasm1
"
tatürk'e en büyük ihanet" olarak nitelemesi de Milli Mücadele'de
Atatürk'ün ittifaka, yarduna dayanmadigim"10 yazmast da bog
"hiçbir

bir retoriktir; zihinsel bir kurgunun ifadesidir.


Büyük yazar Yakup Kadri, dahil oldugu Kadro'nun tahayyülünü ta-
rihsel gerçek gibi kurgulanugtir.
Atatürk zaferden sonra "Bati'ya teveccüh" ettigi gibi, mesela Hindis-
tan'daki Gandhi hareketine hiçbir ilgi göstermemigtir. Hatta Hüsrev
Gerede'ye göre, "Atatürk, Hintlilerin ne sari, ne de beyaz trktan olduk-
larmi, kangik, melez bir halk kitlesi olduklarim, bunIardan bagimsizhk
ruhu, ulusal birlik kalkmmasi beklenemeyecegini söyler, Hintlilere hiç-
bir ulusal deger vermezdi."11
Hintliler hakkmda ne dügünmüq olursa olsun, Atatürk, zaferden
sonra Mazlum Milletler'e degil, bütün dikkatini Türkiye'nin
güvenligi-
ne, ç1karlarma yöneÏtmig,
"reel
politika" izlemigtir. Bu gerçek gòrülme-
"diplomat
den Atatürk" görülemez.
Sina Akyin'e göre, Atatürk, Kado dergisinín sömürgecilik ve emperya-
lizm katpiti yaymlari yüzünden sömürgeci ülkelerin Türkiye'nin bagma
olabilir!12
bela açmasmi meydan vermemek için Kadro'yu kapattirnug
Kesin olan, Atatürk'ün zaferden sonra "Battyayönelmig" olmasida.
Atatürk elbette "Alafranga Atatürkçüler"in anlatt1šl gekilde de tek
yönlü degildir. *

Sonradan yazilan tarihlerde, Milli IVIücadele'yi gerçek içerigiyle degil,


kurulu düzenin gerektirdigi geldlde izah eden bir "Atatürkçü tarih yazum"
da geligmigtir; Attilâ llhan'm "Alafranga" dedigi anlamda... Bu tarih yazimt
1931'de liseler için hazirlanan fevkalade restnî nitelikli Tarth kitabi ile
bagladl. Bu tarih yazmu Atatürk'ün sözlerini bile sansürlemig, argivlere
anlatimiyla "Înlalap
uzun süre kilit vurmugtur. Askerî darbelerin Atatürk
Dersleri"ndeki Atatürk anlatmu ya da kurgusu böyle olugturuldu. Milli
Mücadele'nin antiemperyalist, Asyah ve Islamiiçerigi bogaltdarak...
Öte yandan Atatürk'ün Îslam dünyasmdan çrkmig en radikal moder-

9. IlhanTekell, Selim ilkin,Kadrocular ve Kadro'yu Anlamak, Tarih Vakh Yayinlari,


2003, sf. 545.
10. Yakup Kadri Karaosmanoglu,Atatürk, lietigimYaymlari, 198I, sf. 85, 135.
I i. Sami Önal,Hüsrev Gerede'nin Amlars, sf. I 11.

12. SinaAkgin, a.g.e., sf. 277.


552

nist oldugu da bir gerçektir, Atatürk gerçeginin aynlmaz bir unsurudur.


Peki, hangi Atatürk?
Bu soru yanhytir!
Evvela Atatürk ve arkadaylarmm
vokfarkh dönemlerde, çok farkh
sorunlara kargi degigik politikalar geligtirdigini, politika yaptL 1m hÌÇ
alaldan çikarmamak gerekir. Atatürk'ün dehasmm en parlak yönü, si-
"siyasetçi"
yaset sahasindsdir, tarafidir Inönü'nün belirttigi gibi, "Ata-
türk'ün siyasi kudreti, esasen askerî kudretinden daha fazlaydi."13
Milli Mücadele'de üst düzey komutanlar arasmda askerî strateji ve
planlama konusunda önemli görüg farklan yoktur. Mustafa Kemal ise
siyasi vizyonu Ve siyasi enerjisi ile hepsinden farkhdir; bu sebeple siya-
si liderdir aym zamanda... 1çeride ve diganda politika yapmahta, poli-
tik icaplata göre konugmakta ve davranmaktadir. Dahast, politikalanm
formüle edip milli siyasi hedefler olarak ortaya lgoymaktadr. Onun için
degigik dönemlerde degigik tezler, görügler, politikalar ortaya koymug-
tur. Bütün büyük lider ve devlet adamlan gibi onan da sözlerini, hangi
dönemde, hangi gartlarda, hangi siyasi hedefiere varmak için söyledigi-
ne dikkat ederek ele almak lazundir,
Mustafa Kemal Atatürk, mutlaka okunmasi gereken kalm, çok zen-
gin içerikli bir kitaptir; imparatorluk, Cihan Savagi, Milli Mücadele,
çagdaglagma projesi, devrimler, Takrir-i Sükûn, Tek Parti...
Siyasi tarihte kaç dâhinin hayatmda bu kadar degigik devreler, dä-
nemler vardir?
Her bir dönemdeki Mustafa Kemal veya Gazi ya da Atatürk, ancak
tarihsel devamhhgi içinde, bütünü okunarak kavranabilir.
Hangi Atatürk sorusu ve Atatürk kurgulan tarih bilimine aylon oldu-
gugibi, ufkumuzu daraltacak, zihnimizi kahplara hapsedecek bir soru-
dur. Niye bir silsileyi, bir diziyi, bir bütünü; bu muazzam tarihî tecrübe-
yi parça parça dograyarak, parçalardan birini seçip tarihî hakikatin de-
ger unsurlarma körlük yaratarak ufkumuzu daraltip dügüncemizi lasit-
layahm?
Bir bütün olarak aldigmuzda, bir bütün olarak inceledigimizde tari-
hin hangi devrelerini nasil geçtigimizi görürüz. Atatürk'ün muazzam si-
yasi esnekligini görürüz. Bugün tarihin hangi evresinden geçmekte.ol-
dugumuzu, daha ne gibi evrelerden geçebilecegimizi dügünürüz. Politi-
kada ideolojik gablonlarm degil, belli ilkeler çerçevesinde, pragmatiz-
min geçerli oldugunu anlanz.
Bu kitap bu amaçla yazildi zaten.

13. IsmetInõnü,Hatiralar, ikinci baski, BilgiYayinevi, Ankara, 2006, sf 379.


Bibliyografya

Kurumsal yaymlar:
atürk Ara.ptirma Merkezi, Atatürk Wu Söytev ve Demeçleri, üç cilt,
Ankara, 1997.
Atatürk Aragtarma Merkezi, Atatürk Wn Tamim, Telgraf ve Beyanna-
meteri, IV,Ankara, 199L
Bagbakanlik Devlet Argivleri Genel Müdürlügü, Belgelerie Mustafa
Kemal Atatürk, Ankara, 2003.
Digigleri Bakanhgi, Cumhuriyet'in Ilk On ysle ve Balkan Pakte, Cumhu-
riyet'in 50, ylh yayru, Ankara, 1973.
Montreux ve Savag Öncesi Yellare, Cumhuriyet'in 50. yih yayru, An-
kara, 1973.
Lozan, Cumhuriyet'in 50. yih yayru, Ankara, 1973.
Genelkurmay Bagkanhil Harp Tarihi Dairesi Resmi Yaymlarl, Türk
Îstiklal Harbi, III. cilt, Doku Cephesi, Genelkurmay Basimevi, Anka-
ra, 1965.
Tiirk Îstiklal Harbi, IV. cilt, Güney Cephesi, Genelkurmay Basunevi,
Ankara, 1966.
istanbul Barosa, Bir Zafer Îki Belge, Lozan ve Montrö, Istanbul,2006.
Kaynak Yaymlari, AtatürkWn Bütün Eseriert, (ed.$ulePerinçek), yirmi
cilt, Îstanbul, 2003-2007
Maarif Vekâleti, Tarih, IV Türkiye Cumhuriyeti, Devlet Matbaasi Istan-
bul 193L
TBMM Kültür Sanat 0e Yaym Kurulu, Ismet Inönühün TBMM'deki
Konupmalare, 1 cilt, 1920-1938, Ankara, 1992.
Tiirkiye Diyanet Vakfr, Islam Ansiklopedisi, cilt 18.

Yazarlara göre kaynakça:


Abahoila, Yimus Nadi, Birinci_ Büyük Millet Mectisi, Sel Yaymlart, Is-
tanbul, 1955.
Ada, Serhan, Türk Pransez liipkilerinde Hatay Sorunu, 1stanbulBilgi
ÜniversitesiYaymlar1, Îstanbul, 2005.
Adivar, Halide Edip, Türk Wn Ateple Îmtihane, Atlas Kitabevi, 1stanbul,
1975.
Agaoglu, Samet, Kuvay-t Milliye Ruhu, Agaoglu Yaymlari, 1stanbul,
1964.
Akal, Emel, Mustafa Kemal Îttihat Terakki ve Bolpevizm, TÛSTV Türki-
ye Sosyal Tarih ve Aragtirma Vakfi, Istanbul,2002.
554

Akarli, Deniz Engin, Belgelerle Tanzimat, Osmente Sadrazamlarandan


¿ive Puat Papalaren Siyasi Vasiyetnameleri, Bogaziçi Üniversite-
si Yaymlar1, Îstanbul, 1978.
Akm, Ridvan,.TBMMDevieti, ÎletigimYaymlari, Istanbul, 200L
Akm, Veysi, "Lozan Barig Antlagmasi", Türkler, Hasan Celal Güzel (haz.),
cilt 16, Yeni Türkiye Yaymlari, Ankara, 2002.
Akmege, Handan Nezir, The Birth of Modern 7trkey. The Ottoman Mili-
tary and The March to Worid War I, I.I, Londra, Tauris, 2005.
Akgin, Sina, 1stanbul Hükümelleri ve Mill Mücadele, CemYaymlan,Îs-
.
tanbul, 1976.
Jön Fürkler ve Ittihat we Terakki, Gerçek Yaymlari, Istanbul,1980.
"Atatürk'ün Dig Siyaset Modeli", ÇagdayTüfk Diplomasisi: 200 Yel-
lek Sareç, TTK, Ankara, 1997.
Akyol, Mustafa, Kürt Meselesini Yeniden Dügünmek, Dogan Kitap, Îs-
tanbul, 2006.
Akyol, Taha, Sovyet Rus Strateiisi ve Türkiye, Ötüken Yaymlari, Ankara,
1976.
Medine'den Lozan'a, 8. baski, Dogan Kitap, Istanbul, 2004.
Albayrak, Mustafa, Milli Mücadele Döneminde Bate Anadotu Kongrele-
ri, Atatürk Aragtirma Kurumu, Ankara, 1998.
Alev, Ali, Birinci Dogu Halklart Kuruitays, Koral Yaymlan, Istanbul,
1975.
Andaç, Fuat ve Süphan, Sadrazam ¿iPapa, Eren Yaymc1hk, Istanbul,
, 2000.
Armaoglu, Fahir, Siyasi Tarih, Türkiye Îg Bankasi, Ankara, 1991.
"Lozan Konferansi ve Musul Sorunu", Misak-o Milli ve Türk Dep Po-
litikasenda Musul, Atatürk Aragtirma lvÏerkezi,Ankara, 1998.
Artuner, Burak, "Sadun Paga'nm Çocuklan", Akpam, 23 Agustos 2004.
Aslan, Yavuz, Türkiye Komünist Ferkast'nen Kurulupu ve Mustafa Sup-
hi, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1997.
Aslanapa, Oktay (haz.),Ilk inkelap Tarihi Ders Notlare, Türk Dünyasi
Aragtirma Vakfi Yaymlan, 1stanbul,1997.
Atatürk, Mustafa Kemal, Nutuk, Atatürk Aragtirma Merkezi, Ankara,
1989.
Atay, Falih Ihfkx, Ç«nkeya,Bateg Yaymlan, Îstanbul, 1980.
Moskova-Roma, 1932.
Ateg, Toktamig, "Lozan Tartigmalan", Cumhuriyet, 29 Nisan 2004.
"Lozan Beklentileri", gu eserde: Hasan Celal Güzel (haz.),Türkier,
cilt 16, Yeni Türkiye Yaymlan, Ankara, 2002.
Aveloglu, Dogan, Milli Kurtulup Tarihi, dört eilt, Tekin Yaymevi, 1stan-
bul, 2000.
Aybars, Ergün, Türkiye Cumhuriyeti Tarihi, Dokuz Eylül Üniversitesi
Yaymi, Ankara, 1995.
555

Aydemir, Sevket Süreyya, Tek Adam, üç cilt, Remzi Kitabevi, 1stanbul,


1971.
Enver Papa, üç cilt, Remzi Kitabevi, Îstanbul, 1976.
Îkinci Adam, üç cilt, Remzi Kitabevi, Îstanbul, 2000.
Aydin, Mesut, "Yeni Türk Devleti ve Misak-1 Milli", Türkler, cilt 16, Yeni
Türkiye Yaymlan, Ankara, 2002.
gigi, Metin, Kurtulag Savagt Strasenda Türkiye'ye Gelen Amenkan
Heyetieri, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 2004.
"Kurtulug Savagi Sirasmda Îstanbul Hükümetleri ile Kuvay-1 Milliye
Arasmdaki Münasebetler", Türkler, Yeni Türkiye Yaymlari, Hasan Ce-
lal Güzel (haz.),cilt 5, Ankara, 2002.
Bardakç1, Murat, Sahbaba,Pan Yaymc1hk, Istanbul, 1999.
Barlas, Dilek, "Friends or Foes? Diplomatic Relations Between Italy and
Turkey, 1923-1936", International Journal of Middle East Studies,
cilt 36, Mayis 2004.
Barutçu, Faik Ahmet, Siyasi Hateralar, Milli Mücadele'den Demokrasi-
ye, üç cilt, Yüzyil Yaymlan, Ankara, 200L
Bayar, Celal, Bere de Yazdem, sekiz cilt, Sabah Kitaplari, 1997.
Baykal, Bekir Sitki, Heyet-i Temsiliye Kararlart, Türk Tarih Kurumu
Yaymlan, Ankara, 1989.
Baytok, Taner, Ingiliz Belgeleriyle Sevr'den Lozan?a, Dogan Kitap, Is-
tanbul, 2007.
Bayur, Hikmet, XK. Yüzytida Türklügün Tarih ve Acun Siyasast Üze-
rindeki Etkileri, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989.
Belen, Fahri, 20kci Yüeyelda Osmanle Devleti, Remzi Kitabevi, Istanbul,
1973.
Benningsen, A. ve Clemercier-Quelquejay, C., Stepte Ezan Sesteri, 1s-
tanbul 1981. *

Beysanoglu, $evket, Di3/añaker Tarihi, Diyarbalar Beledlyesi Yaymlar1,


1990, iki cilt.
"Milli Mücadele'de Diyarbalar", I. Ulustararast Atatürk Sempozyu-
I mu, Atatürk Aragtirma Merkezi Yaymlan, Ankara, 1994.
B1ylkh, Mustafa, Bate Îçgalleri Karptsenda Ti¿rkiyehin Ortadogu Politi-
i kalare, Atatürk Dönemi, Gökkubbe Ÿaymlan,Îstanbul,2006.
B1ylkoglu, Tevfik, Atatürk Anadols'da 1919-1920, Türk Tarih Kurumu,
Ankara, 1959.
Bilmez, Bülent Can, Demirgoluhdan Petrole Chester Projesi, TarihVak-
fl Yurt Yaymlan, Istanbul, 2000.
Bilsel, Cemil, Lozan, iki cilt, Sosyal Yaymlan, 1stanbul,1933.
Bodur, Harun, 20. Yüzyti Siyasi Tarihi, Baglam Yaymlan, Ankara,
2005.
BoHuk, Hadiye, Kurtulug Savape%en Ideolojisi, Hakimiyet-i Milliye
Yaztlare, Kaynak Yaymlan, Istanbul, 2004.
556

Boyacioglu, Ramazan, "Atatürk'ün Hilafet'le 11giliGörügleri", Atatürk


Aragterma Merkezi Deryisi, Mart 1997, say1 37.
Bozkurt, Mahmut Esat, Atatürk ihtilali, Tüpraq Yaymlari, Istanbul,
2003.
Budak, Mustafa, Idealden Gerçege, Misak-e Milli'den Lozan'a Day Poli-
tika, Küre Yaymlan, Istanbul, 2002.
Bülbül, Kudret, "Mondros Mütarekesi, Psiko-Sosyolojik bir Inceleme",
Türkiye Günlügü, sayi 47, Eylül-Ekim 1997.
Cebesoy, Ali Fuat, Moskova Hateralare, 'Vatan' Negriyatt, Istanbul, 1955.
Milli Mücadele Hateralare, Temel Yaymlar1, Ístanbul, 2000.
Siyasi Hattratar, Temel Yaymlan, Istanbul, 2002.
Christman, Henry M., Communism in Action, A Documentary His-
ton), Bentham Books, 1969.
Çahelar,Ìpek, Latife Hansa, Dogan Kitap, Ístantpil, 2006.
Çay, Abdülhaluk ve Kalafat, Yagar, Dogu ve Güneydogu Anadola'da
Kuvay-e Milliye Hareketteri, Türk Kültürünü Aragtirma Enstitüsü
Yaymlan, Ankara, 1990.
Çevik, Zeki, Milli Mücadele'de 'Mädafaa-i Hakuk'tan Halk Ftrkass'na
Geçip, Atatürk Aragtirma Merkezi, Ankara, 2002.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Rejiminin Îlk Anayasasi:
Tegkilat-1 Esasiye Kanunu", IEÏ Siyasal Bilgiler Fakültest Dergisi,
No, 24, Mart 2002.
Çoker, Fahri, Türk Parlamento Tarihi 1919-1923, iki cilt, TBMM Vakfi
Yaymlari, Ankara, 1994.
Çufalx,Mustafa, "Lozan Konferansi ve Antlagmasi ÜzerineÎngilizParla-
mentosu'nda Yapilan Tartigmalar", Aiatürk Aragtervaa Merkezi Der-
gisi, say1 47, cilt XVI, Temmuz 2000.
Danigmend, Îsmail Hâmi, "Padigahmuz ne Emrediyor, Hükümet ne Yapi-
yor", ba.pyaz1, Îrade-i Milliye, 28 Eylül 1919 (Sivas Belediyesi, t1plo-
basun yeni harflerle, sf. 39.)
"80.
Demirel, Ahmet, Yildönümünde Birinci Meelis", Toplumsal Tarih,
Nisan 2000, sayi 77.
Birinci Meclis'te Muhalefet, lletigim Yaymlan, Îstanbul, 1995.
Deringil, Selim, Simgeden Millete, IL Abdülhamid'den Mustafa Kemal'
Devlet ve Millet, ÎletigimYaymlari, Istanbul, 2007.
Doerr, Paul W., Britisk Foreign Policy 1919-1939, Manchester Univer-
sity Press, Manchester, 1998.
Duran, Tülay, "Son Osmanh Meclis-i Mebusam'nda Felah-1 Vatan Ittifaki",
Belgelerle Türk Tarihi Dergisi, say161, Ekim1972.
Dursunoglu, Cevat, Milli Mücadele'de Erzurum, Kaynak Yaymlar1, Îs-
tanbul, 2000.
Emrence, Cem, 99 Günlük Muhalefet Serbest Cumhuriget Ftrkast, 11eti-
gim Yaymlan, Istanbul, 2006.
557

Engin, Vahdettin, II. Abdülhamid ve Dey Politika, Yeditepe Yaymlan, Îs-


tanbul, 2005.
Enginün, Înci, Halide Edip Adtvar'en Eserlerinde Dogu ve Bats Mesele-
si, 1stanbulEdebiyat Fakültesi Yaymlan, 1978.
Erat, Muhammet, "Milli Mücadele'de Kâzim Karabekir Paga", Türkler,
cilt 16, Yeni Türkiye Yaymlan, Ankara, 2002
rhan, Çagn, Yagayan Lozan, Kültür Bakanh Yaymlan, Ankara, 2003.
E kin, Feridun Cemal, Türk-Sovyet Ìlipkileri Bogamlar Meselesi, Bag-
ve

nur Matbaasi, Ankara, 1968.


Depiplennde 34 Yel, cilt 1, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1987.
Eroilu, Hamza, Türk Inkolap Tarihi, Savag Yaymlan, Ankara, 1990.
Ersanh, Bügra, Ïktidar ve Tar¿h, Afa Yaymlan, Istanbul, 1992.
Ertem, Sadri, Türk Inkolabt'ntu Karakteri, Maarif Vekâleti, Istanbul
1993.
Ertürk, Hüsamettin, Îki Devrin Perde Arkast, Hilmi Kitabevi, Istanbul,
1957.
Egref, Ahmet Bahtiyar, "Türkler ve ikbal", gu kitapta Muhammed Îkbal
Kitabt, Uluslararast Muhammed ikbal Sempozyumu, Îstanbul Büyük-
gehir Beledlyesi Yaymlan, 1997.
Eyicil, Ahmet, "Atatürk Devrinde Türkiye'nin Dig Politikasi", Atatürk
Aragterma Merkezi Dergisi, sayl 59, Temmuz 2004.
Genç, Regat, Türkiye'yi Laikleptiren Yasalar, Atatürk Aragtirma Merke-
zi, Ankara, 1998.
Georgeon, François, Türk Milliyetçiliginin Kökenleri, Yusuf Akçura,
1867-1935, Yurt Yaymlan, Ankara, 1986.
Gologlu, Mahmut, Tek Partili Cumhuriyet, Ankara, 1974.
Göcek, Fatma Mitge, "The Politics of History and Memory A Multidi-
mensional Analyists of the Laussanne Peace Conferance", gu eserde:
Hakan Erdem (haz.),Neto Directions in Studying the Modern Midd-
le East, Lynne Rienner Puslishers, New York, 2000.
Gökay, Bülent, Empergalizm (le Bolpevizm Arasenda Türkiye, Agora
Kitaphgi, Istanbul, 2006.
Gönliibol, Mehmet ve Sar, Cem, Atatürk ve Türkiye'nin Dog Politikast,
Milli Egitim Basimevi, Istanbul, 1973.
Grew, Joseph C., Lozan Barop Konferansanta Perde Arkast, Nurer Ugur-
lu (haz.),ÖrgünYaymevi, Istanbul, 2003.
Gülmez, Nurettin, Kurtulug Savagt'mfa Anadole'da Yeni Gün, Atatürk
Aragtirma Merkezi, Ankara, 1999.
Gûnaydm, A. Necip, "Milli Mücadele'de SeyhSenusi'nin Sivas'taki Itti-
had-i Ïslam Kongresi ve Ulucami'deki Hutbesi", Tarih ve Düpünce,
Arahk 2003, Ocak 2004, sayi 45.
Güner, Zekai ve Kabatag, Orhan, Milli Mücadele Dönemi Beyanname-
leri ve Bastne, Atatürk Kültür Merkezi Yaymlan, Ankara, 1999.
558

Güney, Îhsan, Birinci TBMM'nin Düpünce Yapost, 1920-1923, Îç Banka-


si Kültür Yaymlan, Ankara, 1997.
Gürün, Kamuran, Türk Sovyet Alipkileri,Türk Tarih Kurumu, Ankara,
1991
Hülagü, Metin, "Milli Mücadele Dönemi Türkiye Îslam ÛlkeleriMünase-
betleri", Atatürk Aragternea Merkezi Dergisi, cilt XV, Kasim 1999.
"Muvahhidin Cemiyeti", Ankara Üniversitesi Türk Ínkelap Tarihi
Dergisi (Atayolu), Kasim 1993, yll 6, sayi 12.
Hür, Ayge, "Halifeligin Kaldmlmasi", Toplumsal Tarih, sayi 48, Nisan 2006.
"Mustafa Kemal ve Muhalifleri", no: 2, Radikal, 19 $ubat2007.
Hgar, Îhsan, Rusya'da Birinci Müslaman Kongresi, Kültür Bakanhgi Ya-
ymlan, Ankara, 1988.
Κdemir, Ulug, Sivas Kongresi Tutanaklare, Türk Tarih Xurumu, Ankara,
1999.
ÍIeri, Rasih Nuri, Atatürk te Komünizm, Kurtulup Savage Stratejisi,
Ileri Yaymlari, 2000
Îlhan, Attilâ, Hangi Atatürk, Türkiye Îç Bankasi Yaymlan, Ankara, 2003.
Tempo dergisi, 11 Ekim 2005.
Ínal,Îbnülemin Mahmut Kemal, Son Sadrazamlar, üç cilt, Milli Egitim
Basimevi, 1stanbul,1969.
Ínalcak, Halil, Atatürk we Demokratik Türkiye, Kirnuzi Yaymlar1, Istan-
bul, 2007.
Înan, Met, Îzmir1ktisat Kongress, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1989
Înan, Art, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1923 Eskipehir-1zmit Ko-
nupmalere, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1996.
Ínönü, Îsmet, Hateralar, Sabahattin Selek (haz.),Bilgi Yaymevi, Ankara,
2006.
.
Defterier, 1919-1973, Ahmet Demirel (haz.),2 cilt, Yapi Kredi Yaym-
lan, Ìstanbul,2001,
Jaeschke, Gotthard, Kurtulup Savaço 17e11giliIngiliz Belgeleri, Türk
Tarih Kurumu Yaymlan, Ankara, 199L
Kurtulug Savagt Kronolojisi, iki cilt, Türk Tarih Kurumu Yaymlan,
Ankara, 1989.
Yeni Tiirkiye'de Îslamlok, Bilgi Yaymevi, Ankara, 1972.
Jivkova, Ludmila, Ingiliz-Türk Iligkileri, 1933-1939, Habora Kitabe
Yaymlan, Îstanbul, 1978.
Kandemir, Feridun, Hattrators ve Söyleyemedikleri ile Rauf Orbay, Ya-
km Tarihimiz Yaymlan, Îstanbul, 1965.
Siyasi Dargenleklar, Ekicigil Yaymlan, Îstanbul, 1955.
Atatürk'ün Kurdage Turkiye Komünist Partisi ve Sonrass, Yalon
Tarihimiz Yaymlan, Îstanbul, 1965.
Kansu, Mazhar Müfit, Erzurum'dan Ôlümüne Kader Atatürk'le Bera-
ber, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1966.
559

Karabekir, Kâzun, Îstiklal Harbimizin Esastart, Sinan Matbaasi, Istan-


bul, 1951.
Istiklal Harbimiz, Merk Yaymcihk, Istanbul, 1988,
Papalar Kavgast, Emre Yaymlan, Istanbul, 1991.
Nutuk ve Karabekir'den Cevaptar, 12 cilt, Emre Yayinlan, Istanbul,
1997
Kürt Meselesi, Emre Yaymlan, Istanbul, 1998.
iktisat Esaslaremez, Hatera ve Zabstlartyla 1928 Izmir Iktisat
Kongresi, Emre Yayinlan, 1stanbul,2001.
Karacan, Ali Naci, Lozan, Bilgi Yaymevi, Ankara, 1993.
Karakug, Erdogan, Îngilix Belgelerinde Ikinci Dünya Savagt Òncesi
Türk-Îngiliz Îligkileri, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt
Ba.9kan11gi,Ankara, 2004.
Karaosmanoglu, Yakup Kadri, Politikada 45 Yel,Bilgi Yaymevi, Ankara,
1968.
Atatürk, lletigimYaymlan, Istanbul, 1981
"Ankara-Moskova-Roma", Kadro dergisi no 11.
Kaya, Erol, "Son Osmanli Meclis-i Mebusam", Türkler, cilt 16, Yeni Türki-
ye Yaymlan, Ankara, 2002.
Ëaymaz, Íhsan Serif, Musul Sorunu, Otopsi Yaymlan, Istanbul, 2003.
Keskin, Mustafa, Hindistan Müslümerdarfnen Milli Mücadele'de Tür-
YaymIan, Kay-
kiye'ye Yardemlare, 1919-1923, Erciyes Üniversitesi
seri, 1991.
Karzioglu, Fahrettin, Bütünüyle Erzurum Kongresi, Cumhurlyet'in 70.
Yilma Armagan, Ankara, 1993.
Kili, Suna, Atatürk Devrimi, Bir Çagdaylagma Modeli, 14Bankas1Yaym-
lan, Ankara, 2006.
Kili, Suna ve Gösübüyük, eref, Türk Anayasa Metinieri, Ig Bankasi
Taymlan, Ankara, 2000.
Kinross, Lord, Atatürk, Bir Milletin Yeniden Doyupu, Sander Kitabevi,
Istanbul, 1966.
Kocatürk, Utkan, Atatürk ve Türkiye Cumhurigets Tarihi Kronolojisi,
1918-1988, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1983.
Koçak, Cemil (haz.),Birinci Mectis, Sabanci Üniversitesi, Istanbul,
1998.
Kuran, Ercüment, Atatürkçülük Üzer¿ne Denemeler, Kültür Bakanhgi
Yaymlan, Ankara, 1986.
Kurat, Akdes Nimet, Türkiye ve Rusya, AÜDTCF Yay1m,Ankara, 1965.
"Sovyetler Birligi'nde Türkler ve islamiyet", Belgelerie Türk Tarihi
Dergisi, Eylül 1971.
Türkiye ve Rusya, Kültür Bakanhš1 Yaymlan, Ankara, 1990.
Kutay, Cemal, Birinci Dünya Harbi'nde Tegkilot-e Mahsusa ve Hayber-
de Bir Türk Genci, istanbul, 1962.
560

Bilinmeyen Tarihimiz, L Kitap, Istanbul, Mart 1974.


Bilinmeyen Tanhimiz, 3. Kitap, Istanbul, 1974.
ÜçDevirden Hakikatler, Istanbul, 1982.
Külçe, Süleyman, Marepal Feezi Ç«kmak,iki cilt, Cumhuriyet Matbaasi,
Îstanbul, 1953.
Kürkçüoglu, Ömer, Tiirk-Ingilizliigkilen, (1919-1926),SBF Yaymlan,
Ankara, 1978.
Atatürk Dönemi Türk Dep Politikasema Genel Bir Bak24, Atatürk
Aragtirma Merkezi, townviatam.gov.tr/index.
Lewis, Geoffrey, Tmjik Bagare: Türk Dit Reformu, Gelenek Yaymcihk,
Istanbul, 2004.
Mallet, Robert, "Fäscist Foreign Policy and Official Italian Views of Ant-
hony Eden in The 1930's", The Historical Journal, 43, 1, Mart 2000,
Cambridge University Press, Londra.
Mango, Andrew, Atatürk, Remzi Kitabevi, Îstanbul, 2004.
Mazici, Nurgen, ABD'nin Güney Kafkasya Politikast Olarak Erraenis-
tan Sorunu, Pozitif Yaymlan, Istanbul 2005.
McDowall, David, A Modern History of The Kurds, Tauris, Londra, 1997.
Melek, Kemal, Musal Sonmu, Üçdal Negriyat, Îstanbul, 1983.
Meray, Seha, Lozan Bareg Konfemnse, 'lktanaklar-Belgeler, 8 cilt, Yape
Kredi Yayenlan, Istanbul, 2001
Misiroglu, Kadir, Musul Meselesi te Irak Türkleri, Sebil Yaymlan, Îstan-
bul, 1972.
Mumen, Ugur, Kürt Îslam Ayaklanmast, Tekin Yaymevi, Istanbul, 1991.
Kâzem Karabekir Antattyor, Um:Ag Vakfi Yaymlan, Ankara, 2002.
Nadi, Yunus, Kurtulup Savage Anelare, Çagdag Yaymlan, Îstanbul, 1978.
Nomer, Kemalettin, Seriat, Hilafet, Cumhuriyet, Laiklik, Bogaziçi Ya-
ymlan, Îstanbul, 1996.
Okyar, Osman ve Seyitdanhoglu, Mehmet, Atatürk, Okyar
ve ÇokPar-
tili Türkiye, Fethi Okyar'on Antlan, 1; Bankas1 Yaymlan, Ankara,
1997.
Oral, Mustafa, "SeyhSunusi'nin Kemalist Misyonu", Toplumsal Tarih,
Agustos, 2005, says 140, Tarih Vakf1.
Oran, Baskm, Türk Dep Politikast, 11etigim Yaymlan, Îstanbul, 2001.
"Lozan Öncülü bir Onur Amti: Müttefiklerin Sevr Antlagmasi Tasan-
sma Osmanh Hariciyesinin Yamt1", gu eserde: ismail Soysal (haz.),
ÇagdayTürk Diplomasisi: 200 Yelltk Süreç, Türk Tarih Kurumn,
Ankara, 15- 17 Ekim 1997, Sempozyuma Sunnlan Tebligler, Türk Ta-
rih Kurumu Basimevi, Ankara, 1999.
Orbay, Rauf, Cehennem Degirrneni, Siyasi Hattralarem, Truva Yaymla-
n, Istanbul, 2004.
Okçün, Gündüz, Türkiye Iktiset Kongresi, 1923 Izmir, SBF Yaymlan,
Ankara, 1971.
561

Öke, Mim Kemal, Güney Asya Müsliimanlare'non Istiklal Davast ve


Türk Milli Macadelesi, 1919-1924, 3. baslo, Kültür Bakanhgi, Anka-
ra, 1988.
TAe Turkish War of1ndependence and the Independence Struggle of
the South Asian Muslims "The Ehilafat Movement", A Publication
of Türkiye Minister of Culture, Ankara, 1999.
Belgelerle Türk-Îngiliz Îlipkilerinde Musul ve Kürdistan Sorunu,
Türk Kültürünü Aragtirma Enstitüsü Yayru, Ankara, 1992.
Onal, Sami, Jiúsrev Gerede'nin Antlan, Literatür Yaymlan, Istanbul, 2002.
Özbudun, Ergun, 1921 Anayasase, Atatürk Aragtuma Merkezi, Ankara,
1992.
Özcan, Azmi, Osmanis Devleti, Hindistan Müslamaniart ve 1ngiltere,
TDV Yaymlan, 2. baslo, Ankara, 1997.
Pan-Islamism, Osmants Devleti, Hindistan Muslümanlan ve În-
giftere, 1877-1924, ISAM Yaymlan, Ankara, 1997.
Özçelik,Ayfer, "Gediz Taarruzu", Atatiirk Aragterna Merkesi Dergisi,
cilt VH, say1 21, Ankara, 1991
Özdemir,Hikmet, Atatürk ve Ïngittere, The British Council, Ankara, (ba-
sim tarihi yok).
Özkan,Abdullah, A'dan Z'ye Kurtulup Savagt te Atatürk Dönemi, 3 cilt,
Boyut Yaym Grubu, 1stanbul,2005.
Öztoprak,Îzzet ve Qassam Kh. Al-Jumaily, Inzk te Kemalizm Hareke-
ti, 1919-1923, Atatürk Aragtirma Merkezi, Ankara, 1999.
Öztürk, Kâzim, Türk Parlamento Tarihi, TBMM IL Dönem, 19ß3-
-

1927, I. cilt, TBMM Vakfi Yaymlan, 1993.


Parla, Taha, Türkiye'de Siyasal Kültürün Resmi Kaynaklan, lletigim
Yaymlan, 1stanbul,1991
Perineek, Mehmet, Atatürk'fin Sovyetlerie Görspmeteri, Sovyet Argio
Belgeleriyle, Kaynak Yaymlan, 1stanbul,2005.
Price, M. Philips, Türkiye Tarihi, 14Bankasi Kültür Yaymlan, Ankara,
1969.
Riza Nur ve C. Grew, Lozan Bang Konferansehen Perde Arkast, Õ. An-
daç Ugurlu (haz.),ÖrgünYaymevi, 1stanbul,2003.
Saatêi, Saphi, Irak'ta Türk Vads e, Tarihi Aragtirmalar ve Dokümantas-
yon Merkezi, 1stanbul,1977.
Sâbis, Ali ihsan, Harp Hattralanm, cilt 5, Ankara, 1951.
Sadoila, Hüseyin, Türkige'de Œusçaisk te Dit Politikalan, Istanbul
Bilgi ÜniversitesiYaymlan, 2003.
Sakath, Bayram, "Sosyal Açadan Milli Macadeleye ve Müdafaa-i Hukuk
Cemiyetlerine Bir Bakig", Tiirkler, cilt 15, Yeni Türkiye Yaymlan, An-
kara, 2002.
Sander, Oral (haz.),Tüde Dep Poditikast, ciit 1, 11etigimYaymlan, 1stan-
bul, 2002.
562

Sanhan, Zeki, Kurtulup Savage Günlügü, dört cilt, Türk Tarih Kurumu,
Ankara, 1996.
Sankoyuncu, Ali, Milli Mücadelede Din Adamlare, iki cilt, Diyanet igleri
Bagkanhg1Yaymlan, Ankara, 2002.
Sayalgan, Aclan Türkiye'de Sol Hareketter, Hareket Yaymlari, 1stanbul,
1972.
Schacht, Joseph, An Introduction to Islamic Law, Oxford Univ. Press,
Londra, 1998.
Selek, Sabahattin, Milli Mücadele, iki cilt, Agaoëlu Yaymevi, Istanbul,
1970.
Anadolu lhtilali, iki cilt, Kastag Yaymlan, Istanbul, 2004.
Sevin, Veysi, "Lozan Bang Antlagmasi", gu eserde: Hasan Celal Güzel
(haz.),Türkler, Yeni Türkiye Yaymlan, Ankara, 2002.
Shaw, Standford, Prom Empire to Republic, Thy Turkish War of Nati-
onal Liberation, beg cilt, Türk Tarih Kurumu Yaymlan, Ankara, 2000.
Smith, Denis Mack, Mussolini, Paladin Grafton Books, Londra, 1987.
Sonyel, Salahi, Türk Kurtulup Savaps we Dep Politika, iki cilt, Türk Tarih
Kurumu, Ankara, 1986.
Gizli Belgelerle Lozan Konferanss'nts Perde Arkast, Türk Tarih Ku-
rumn, Ankara, 2006.
Swietochowski, Tadeusz, Müstüman Cemaatten Ulusal Kimlige Rus
Azerbaycant 1905-1920, Baglam Yaymlan, 1988.
$amsutdinov, A. M., Türkiye Ulusal Kurtulup Savage Tarihi, 1918-
1923, Dogan Kitap, 1stanbul,1999.
Simeir,Bilal, Lozan Telgrqilare, iki cilt, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1990.
Îngiliz Belgelerinde Atatürk, alti cilt, Türk Tarih Kurumu, Ankara,
1992-2005.
Tanör, Bülent, Türkiye'de Kongre Iktidarlare, 1918-1920, Yapi Kredi Ya-
ymlan, Istanbul, 2002.
Tausel, Selahattin, Mondos'tan Mudonya'ya Kadar, dört cilt, Milli Egi-
tim Basimevi, 1stanbul,1978.
Tanyol, Cahit, Atatiirk ve Halkçaisk, 14Bankasi Yaymlan, Ankara, 1984.
Tekeli, Îlhan ve Îlkin, Selim, Cumhuriyet'in Harce, Modernitenin Alt-
yapest Olugurkere, cilt 3, Istanbul Bilgi Üniversitesi Yaymlan, Istan
bul, 2004.
"Bölgesel Kurtulug Savagi'ndan Ulusal Kurtulug Savagi'na", Cumhuri-
yet'in Haret, cilt 1, IstanbulBilgi ÜniversitesiYaymlan, Istanbul,2003.
Kadrocular te Kadro'yu Anlamak, Tarih Vakfi Yaymlan, Istanbul,
2003.
Temiz, Ahmet, Velid Ebuzziya'ntn Lozan Mektsplare, IQ Kültür Sanat
Yaymcihk, 1stanbul,2007.
Tevetoglu, Fethi, Türkiye'de Sosyalist ve Komiinist Faaliyetier, Komü-
nizmle Miicadele Yaymlan, Ankara, 1967.
563

Hamdullah Suphi Tanrsöver, Kültür ve Turizm Bakanhgi Yaymlan,


Ankara, 1986.
Döneminde Türkiye'nin Dig Îktisadi Îligkile-
"1923-38
Tezel, Yahya Sezai,
ri", ÍTBA Mezunlan Dernegi, Atatürk Döneminin Ekonomik ve Top-
lumsal Tarihiyle Îlgili Sorunlar Sempozyumu, 14-17 Ocak 1977, 1.
baski, 1stanbul,1977,
Cumhuriyet Döneminin Iktisadi Tarihi, 1923-1950, Yurt Yaymevi,
Ankara, 1982, 2. baslo 1986.
Teziç, Erdogan, Siyasi Partiler, Gerçek Yaymevi, Îstanbul, 1976.
Timur, Taner, Türk Devrimi ve Sonrast, Imge Kitabevi, Ankara, 2001.
Topus, H1fz1 Gazi ve Fikriye, Remzi Kitabevi, Istanbul,2006.
Tunaya, Tarik Zafer, Türkiye'de Siyasi Partiler, Dogan Kardeg Yaymla-
n, Îstanbul, 1952.
Türkiye'de Siyasi Partiler, üç cilt, Hürriyet Vakft Yaymlan, 1stanbul,
1986.
"Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümetinin Kurulugu ve Siyasi Ka-
rakteri", gu eserde: Cemil Koçak, Birinci Mectis, Sabanc1Üniversite-
si Yaymlan, Îstanbul, 1998.
Türkive'de Siyasal Geligmeler, (1876-1938),II, Istanbul Bilgi Üni-
versitesi Yaymlan, 1stanbul,2001.
Tunçay, Mete, 'Mesai' Halk Suralar Ferkase Programe, SBF Yaymlan,
Ankara, 1972.
"Atatürk'le llgiliOlarak Uydurulmug Bir Hikâye", 1973 Sinan Yellegt,
1stanbul, 1973.
Türkiye'de Sol Akendar, 3. basun, Bilgi Yaymevi, Ankara, 1978.
Türkiye Cumhunyeti'nde Tek Parti Yönetiminin Kurulmast, Tarih
Vakfi Yaymlan, Istanbul, 2005. .

Eleptirel Tarth Yazilare, Liberte Yaymlan, Ankara, 2005.


Türkgeldi, Ali Fuat, Mesail-i Mühimme-i Siyasiye, Türk Tarih Kurumu,
Ankara, 1987.
Türkmen, Zekeriya, MËtareke Dönettoinde Onfunun Duruma ve Yeni-
den Yapelanmast, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 200L
"ÖzdemirBey'in Musul Harekâti ve ingilizierinKarg1 Tedbirleri, 1921-
1923", Atatürk Araptirrrea Merkesi Dergisi, saya 49, cilt XVII, Mart
200L
Musul Meselesi, Askeri ÇözümAraytplare, 1922-1925, Atatürk
Aragtirma Merkezi, Ankara, 2003.
Togan, Zeki Velidi, Hatemlar, TDV Yaymlari, 1stanbul,1969.
UIubelen, Erol, Ingiliz Belgelerinde Türkiye, Aykaç Kitabevi, 1stanbul,
1967.
Ulugbay, Hikmet, Imparatorluktan Cumhuriyete Petropolitik, Turkish
Daily News Yaymlan, Ankara, 1995.
Uyar, Hakki, Tek Parti Dönemi ve Cumhuriyet Halk Partisi, Boyut Ki-

i
564

taplari, 2. baski, Îstanbul, 1999.


"CHP'nin Avrupa'nm Radikal ve Demokrat Partileri ile Îligkileri",
http://ki si.deu.edu.tr/hakki.uyar/26.pdf .

Uzun, Hakan, Atatürk ve Natuk, Siyasal Kitabevi, Ankara, 2006.


Ülman,Haluk ve Sander, Oral, "Türk Dig Politikaana Yön Veren Etkenler,
II", Siyasal Bilgiter Faküftest Davyisi, Mart 1972, cilt XXVII, no: 1.
Ünal,Muhittin, Mimlay Sami Günsav'en Kurtulug Savage Anelan, Cem
Yaymevi, Îstanbul, 1994.
Weber, Herman (der.),III. Enternasyonal, çev. Ümit K1vanç, Belge Ya-
ymlan, Îstanbul, 1979.
Yalman, Ahmet Emin, Yaken Thrikte Gördiiklerim ve Geçinliklerim, Pe-
ra Yaymcihk, 1stanbul,1997.
Yerasimos, Stefanos, Milliyetier ve Sentriar, Balkantar, Kafkasya ve
Orta Do§u, 11etigim Yayinlan, Îstanbul, 1994.
Kurtulup Savapshda Türk-Sovyet fligkiteri, Boyut Kitaplan, Istan-
bul, 2002.
Yllmaz, Iskender, Gümre Antiagmase, Atatürk Aragtirma Merkezi, Anka-
ra, 2001.
Zachariadou, A. Elizabeth, Osmanle Beyligi, 1300-1389, Tarih Vakfi
Yaymlari, Istanbul, 1997,
Zenkovsky, Serge A., Rusya'da Pan-Türkizm ve Müstümanlek, Ankara,
1974.
Rusya'da Türkçülük ve Islâm, çev. Ali Nejat Olgun, önsöz: Iffet As-
lan, Ankara, Günce Yaymc1hk,2000.
Zürcher, Erik Jan, Milli Müeadelede Attihatçaisk,Baglam Yaymlan, Îstan-
bul, 1987.
Savag, Devrim ve Uluslagma, istanbul Bilgi Üniversitesi Yaymlan,
Istanbul, 2005.

Kisaltmalar:
a.g.e.Adi geçen eser
ay-y. Ayru yer
AAMD Atatürk Arastarma Merkezi Dergisi
ABE Atatürk'ün Bütün Eserleri
ASD Atatürk'ün Sövlev ve Demeçleri
ATTB Atatürk'ün Tamim Telgraf ve Beyannemeleri
DÎA Diyanet Vakfi lslam Ansiklopedisi
DTCF Dilve Tarih Cografya Fakültesi
ed. Editör
ÍTBA Iktisadi Ticari Bilimler Akademisi
TTK Türk Tarih Kurumu
Dizin

A Ahmet (Dersim belediye reisi) 167


Abahoglu, Yunus Nadi 106, 121, 133, Ahmet Anzavur 168
Ahmet Hulusi Efendi 159
\ 134, 137, 138,154, 183-185, 201,
207, 267, 270, 272, 284, 426, 553 Ahmet Muhtar Bey 247, 248
Ahmet Süreyya Bey 458
Abdullah Azmi 198, 199
Ahrar Firkast 21
Abdurrahman Efendi 167
Aka Gündüz 132
.
Abdurrahman Kâmil Efendi 158
Akm, Ridvan 255, 267, 276'
Abdurrauf Efendi 79, 158, 159
277
Abdülaziz Mecdi Efendi 130
Alan, Veysi 368, 377, 424
Abdülbarî 179
Akpam 181, 204, 554
Abdülhamid II 35, 165, 178, 353,
Algin, Sina 18, 21, 22, 26, 27, 40, 49,
389, 390, 400, 406, 407, 556, 557
50, 56, 68, 74, 78, 79, 82, 87, 95,
Abdülmecid Efendi 119, 167, 325
97, 102, 108, 395, 502, 550, 551
Abdülmecid Efendi (Bitlis .

Ahyol, Mehmet Hulusi 146, 159


müftüsü) 167
Albayrak 70
Abdülmecid Efendi (Hizan
Alelazm Efendi 200, 204
müftüsü) 167
Ali Galib 79, 96, 97, 98, 99, 160, 163,
Abidin Bey 453 -

.164
Abilov, Ibrahim 198, 211, 283, 290,
Ali Kemal 29, 76, 106, 146
297
.
Ali Keinali Efendi 159
Abuk Ahmed Papa 104
ÂliPapa 354, 399, 400, 401, 404,
Acemi Sadun Papa bkz. Uceymi 405, 407, 554
Papa Ali Riza Papa 80, 83, 103, 104,.107,
Adivar, Adnan 121, 270, 331, 340, 111, 120, 121, 125, 126, 219
375 Ali $ükrüBey 277, 318, 373, 378,
Adivar, Halide Edip 14, 152, 153, 381, 454, 481
196, 557 Allenby 177
ÂdilBey 76, 97, 98, 99, 105, 106 Altay, Fahrettin 338
Aga Han 183-185, 430, 431 Amasya Tamind 43
Agaoglu, Ahmet 144, 505 Amiral Bristol 64, 65, 94, 372
Agrah, Fuat 353 Amiral Calthorpe 31, 43
Ahmed (Alfred) Rüstem Bey 88, Amman ÇerketFirkas120ô
89, 115 Anadolu Ajans1138, 141, 391, 419
Ahmed Cevdet Bey 160 Anadolu Kadmlart Müdafaa-i Vatan
Ahmed Efendi 167 Cemiyeti 119
Ahmed Han 198, 211, 497 Anadole'da Yeni Gün 154, 183-185,
AhmedÎzzet Paga 20, 22, 25, 77 189, 196, 201, 207, 272, 557
566

Angarski, Upmal 199, 240, 260, 264, B


265,29Ì,297 Baldwin 522
Ankara Îtilafnamesi296, 328, 441 '
BabkesthNasuhl30
442,529,545
Balkan Antanti bkz. Balkan Pakti
Anti Komintern Pakti 531, 533
Azalovl56,211,290,297,387,391,
Balkan Harbi 13, 145, 178, 179, 518
412, 486, 497, 543
Balkan Pakti 478, 510, 512, 514,
516-518,553
Aras, Tevfik Rügtü 285, 472,
Bargprojesi 368, 369, 379, 380,
476, 499, 503, 507, 510, 513, 536,
443,455,457
537
Arif Oruç 267, 269, 284,
Bantiere,AL367,403
287 -
Barutçuzade Ahmet Faik Efendi
Armaoglu, Fahir 442, 479 Batl ideali 11, 12, 60, 152, 153, 266,
297, 345, 353, 360, 410, 411, 459,
Aslan, Yavuz 40, 253, 256, 257, 261,
484,495,,547
262
Atalay, Besim 284, 313 Bati Mefkûæsi bkz. Batt ideali
Atatürk'ün Bütün Esederi 71, 86, Batum Îslam Cemiyeti206
87, 91, 110, 118, 120, 125, 137, Bayar, Mahmut Celal 121, 192, 193,
139,146,149,156,160,141,168, 194,284,320,353,426,526,536
172, 173, 182, 191, 193, 194, 197, Bayiç, Hakki Behiç 266, 269, 270
201-203,205, 207, 211, 213, 215, Baykal, Bekir Sitle 62, 203, 299, 555
216, 224-226,228, 237, 238, 242, Baykurt, Cami 67, 120
249, 259, 260, 263, 264, 275, 281, Bayur, Hikmet 15, 34, 152, 186
286, 291, 298, 320, 321, 323, 324, Bedirhaniler 97, 160, 163
326, 334, 335, 338, 342, 351, 374, Bediüzzaman Said Sami Bey 163
376, 382, 383, 417, 435, 437, 540, Bekirzade Atâ Efendi 159
542,543,553 Bele,Refet22,24,84,85,105,271,
Atay, Falih Rifla 27, 57, 508 284, 285, 302-305,312, 313, 323,
Ateg, Toktarug 364, 414, 415, 332, 422, 429
511 Beneti 143
Aveloglu, Dogan 253, 277, 279, 281, Bennett, J. G. 23
282, 293, 522, 527, 549 Berzenci, $eyhMahmud 202
Avrupa Radikal ve Benzeri Beg Yilhk Kallanma Plam 501
Demokratik Partilerin Beyath, Yahya Kemal 13, 337, 353,
Uluslararast Birlini 504 426, 457
Aybars, Ergün 43, 56, 63, 270, 289, Beyaz Ordu 30-32, 45, 59, 151, 171,
290,382,403 217,240,241,244,245,262,412,
Aydemir, SevketSüreyya 50, 53, 56, 544
60, 219, 251, 283, 285, 308, 315, Beysanzade Molla Ahmet 166
317, 329, 342, 355, 362, 364, 373, Biylkhoilu, Tevfik 105, 313, 338
510 Büsel,Ceriil14,19,354,368,403,
.
Azerbaycanh Mehmet Emin 406
Vehbi 251, 261 Binbagi Îlyas 164
5 67

Binbagi Kâzim 299 Bozulmaz Barry, Samimi ve Daimi


Binbagi Regat 341 Dostluk Antlagmas1 528
1921 Anayasas1148, 275, 278, 448, Börekçi, Rifat 142, 143, 158, 159,
561 434
1924 Anayasasi 433, 448 Brest-Litovsk Antlagmasi 214, 215,
Birinci Cihan Harbi bkz Birinci 223, 229, 236
Dünya Savagi Briand, Aristide 312, 509
ci Dünya Savagi lt, 30, 34, 35, Browne, Louis Ergar 74
94, 107, 162, 163, 179, 191, 194, Bruno 79
199, 202, 251, 367, 369, 379, 384, Budiyeni 39, 40
400, 420, 447, 449, 468, 510, 522, Budu Medivani 40, 261
541 Bursa Nutku 550
Birinci Grup 270, 351, 378, 383 Butler 536
Bogos Nubar Papa 161 Büyük Taarruz 188, 327-831,335,
Bogazlar Rejimi 249, 360, 362, 385, 336, 338, 342, 387, 412, 451
386, 411, 412, 415, 416, 500, 504,
512, 513, 528 C
Bolak, Vehbi 316
Cafer Tayyar Papa 24, 481
Bolgevikler 16, 30-33, 37-40, 42-45,
Cambon, Paul 16, 126
58-60, 66, 67, 73, 75, 82, 87,
Can, Bülent 390, 392
90, 150, 152, 172, 199, 212, 214, Canbulat, Ismail 18
215-225,227, 228, 230-237, 239-
Cavit Bey (11.Firka Komutam) 254
242, 244, 247-250, 254-256, 259,
Cavit Bey (Maliye Bakam) 353, 400
260, 262-265, 268, 274, 281-283,
Celaleddin Arif Bey 121, 127
288-292, 295, 297, 298, 327, 329,
Cemal Papa 103, 105, 106-108, 111,
411, 412, 416, 474, 538, 542,
120, 121, 126, 132
544
Cemaleddin Çelebi Efendi 115
Bolgevizm 9, 11, 16, 30-32,37-44,
Cemil Cahit 108
57, 59, 70, 96, 124, 137, 140, 152,
Cemilpagazade Kasun 166
155, 157, 168, 170, 199, 210, Ë12-
216, 219, 222, 230, 234 250, 253,
Cemiyet-i Hilaliye 162, 206
Cemiyetü'l Islam421
254, 256, 258-260, 262, 264, 266,
Centilmenler Antlagmas1 524, 534
268, 270, 274, 278, 280, 282, 283
285, 287, 290, 291, 295, 422,.488, Cevat Papa 449, 451
544, 547, 553, 557 Cevat Abbas 50, 52, 57, 115, 336
Bombelli 346 Chamberlain, Austen 474
Bompart, Maurice 403 Chamberlain, Neville 522, 533, 536
Bonnar Law 346, 348, 442 Chaxpy 346
Bonnet 531, 536 Chester Grubu 390, 391
Bozkurt gemisi 504 Chester Projesi 389-392,547, 555
Bozkurt, Esat Mahmut 283, 316, Chicago Daily News 74, 84
345, 386, 887, 390, 391, 435, 504 Chicago Tribune 342
Boskurt-Lotus Davas1504 Child, W. 372
568

CHP 81, 431, 477, 486, 495, 504, 505, Daniymend, Ismail Hâmi B4-86, 101,
515, 564 556
Churchill, Winston 16, 288, 343, 357 Davaz, Suat 536, 537
Ciano 524 Deli Fuat Papa 101
Cinnah, Muhammed Ali 34, 179, 180 . Deli Halit Papa 310
Clayton, John 342, 461 Demiralay, Ibrahim 159
Clemenceau, Georges 14, 77, 119, Demirci Mehmet Efe 299
255 Demirel, Ahmet 14&146, 276, 277,
Clerk, George 494, 497, 499 317, 319, 331, 383, 558
Corporation for the Economic Denikin, Anton Îvanoviç31, 45, 59,
Development of Turkey 396 60, 151 .

Cox, Percy 465, 466 Dersaadette Ezan Sesleri 550


Crane, Charles R 65 Dilaver Bey 145
Cütani bkz Çotani Dirik, Kâzmi 51, 54, 428
Diyap Aga 316
Ç Diyarbalor Müdafaa-i Vatan
Cemiyeti 166
Çakmak,Fevzi 105, 132, 233, 560 Diyenis 338
Çalokups336 Dobbs, Henry 476, 478
Çanakkale13, 19, 34, 43, 65, 94, Dogu Halklan Kurultayi 250, 251-
310, 342-344,346, 361, 454
253, 256, 292, 293, 554
ÇelikAlay 159, 300 Dogu Hatti 356
Îsmail Sükrü159
Çelikalay, Dogu ideali 11, 12, 152-155, 157
ÇerkezEthem 267-271,280, 287
210-213, 266, 268, 276, 296-
288, 291, 293, 299, 300, 302-304

"181,
'

298, 341, 360, 388, 410, 411, 416,


358
484, 495, 497, 539, 542
ÇerkezEthem Müfrezesi 300 Dogu Mefkûresi bkz. Dogu ideali
Çetinkaya,Ali382 Durak Bey 286, 293, 454
Çevik,Zeki 168, 272, 276 Dursunoglu, Cevat 47, 48, 55, 56, 251
Çiçerin,Georgiy Vasilyeviç 211, Dusmanis 314
226-228,230, 232, 234, 235, 242 '
Düyun-1Umumiye 367, 369, 425,
247, 260, 282, 290, 291, 324, 412-
441
415, 471, 486, 544
Dürrizade Abdullah Efendi 138,
Çilli,Muhtar 442 140-143, 175
Çobanh,Cevat 24, 4ß, 105, 449, 451, Düzgören, Seyfi 233
468
ÇotaniveyaCütani 179, 417, 419 E
Eaton, Richard 342
D
Eden, Anthony 522-524, 526, 560
Daily Mail 22 Edip Bey 428
Daily Telegraph 390, 461 Edward VHI 525
Daimi Hudut Komisyonu 475 Egilmez, Cafer Tayyar 466
Damat Mehmed SerifPapa 104 Ekinci, Yasinzade evki 166
569

Eldeniz, Naci 108 123-125, 127, 128, 131, 133, 134,


Elgün, Nakiye 119 . 219
El-Hac lbrahim Efendi 167 Feridun Fikri 426
Emanullah Han 496, 497 .
.
Fikriye Hamm 323, 324,
Emek 287 338
Emin Bey (Bursa Mebusu) 453 Firariler Kanunu 382
min Bey (Canik Mebusu) 373 Franco, Fransisco 520, 538
ari, Muhammed 179, 189 Franklin-Bouillon 312, 328, 344
-
Enternaayonal (HI) (Komintern) Frunze, Mihail Vasilyeviç 283, 296,
233, 251, 255-257, 263, 269, 284, 297, 498, 545
285, 295, 412, 564 Fuat Sabit Bey 45
.
Enver Papa 22, 27, 34, 39, 56, 77, Funck 526
102, 179, 191, 214, 231, 236, 251,
262, 281-283,316, 327, 329, 541,
Û
555 Galatah SevketBey 105
Erbakan, Necmettin 549 Galip Kemali Bey 183
Erhan, Çagn355, 356, 358, 360, Gandhi, Mahatma 34, 36, 112, 179,
363, 364, 368, 379, 389, 399, 406, 180, 182-186, 188, 551
425 Garp Mefkûresi bkr. Batt ideali
.
Erkin, Feridun Cemal 413, 416, 521, Garroni 367, 402, 408
523, 539, 557 Gediz Taarruzu 302, 305, 561
Ersoy, Mehmed Âkif13, 154, 170, Genç Hindistan 183
198 Gerçeker, Mustafa Fehmi 198
Ertegün, Münir 353, 355, 407, Gerede, Hüsrev 40, 41, 42, 54, 84,
408 85, 97, 121, 124, 551, 561
Ertürk, Hüsamettin 23, 27,. 28, 39, Giritlioglu, Fahir 505
557 Gologln, Mahmut 56, 506
Erzurum Kongresi 11, 38, 54-57, 62, Göcek, Fatma 354, 358, 365, 557
64, 65, 67-73,80, 82-84, 86, 87, 95, Gökalp, Ziya 270, 505
96, 99, 159, 160, 162, 163, 166, Gökbayrak Müfrezesi 300
277, 559 Gönlübol, Mehmet 95, 244, 354,
Erzurum Müdafaa-i Hukuk 528, 530
Cemiyeti 47, 277 Gördekli SeyhZarif 165
Esendal, Memduh Sevket260 -

Grew, Joseph C. 349, 360, 361, 363,


Egref Edip 197, 198 -

365, 366, 557


Eyref Kupçubaç134, 299 Grey, Edward 410
Ethem Nejat 261 Gunaris, Dimitros 313
Eyüp Sabri 267, 284 Gülcemal vapuru 25
Gülyano Aga 25
F
Gümrü Antlagmasi 208, 240, 244,
Faysal 208, 446, 447, 449, 450, 247, 248, 296, 544, 564
468 Gündüz, Asun 432
Felah-a Vatan Grubu 116, 120, 121, Güneg Dil Teorisi 511
570

Günsav, Bekir Sami 57, 61, 69-73, Hasan Bey 444, 505
84, 85, 88, 108, 118, 120-122, 141- Hasan Efendi 56
143, 148, 152, 192, 193, 222, 228, Hasan Efendi (Urfa müftüsü) 167
233-235,241, 307-309,544 Hasret Mohani 179
Güntekin, Regat Nuri 336 Hatay Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
529
H Hatissiyan 229, 243, 244
Haci Kaya Aga 164 HayatiBey 323
Hact Molla 158 -

Haydar Ali Han 178


Hact Musa Bey 158 Haydarizade 1brahim Efendi 140
Hact Mustafa Efendi 158 Henderson 414, 482
Haci SükrüBey 456 Heyet-i Temsiliye 57, 60-62, 73-75,
Haci Tevfik Efendi 158 79, 84, 98, 99, 101-103, 105-115,
Hacioglu, Salih 267 117, 121-123, 134, 138, 149, 155,
Hacim Muhiddin 121 161-163, 171, 203, 206, 219, 299,
Hadi Papa 104 300, 449, 461, 555
Hadisat 31 H1yanet-iVataniye Kanunu 288,
'

Hafiz Mehmet 251 382, 383


Haim Naum Efendi 66, 431 Hicret Hareketi 185
Hâkimiyet-i Milliye 29, 40, 142, .
Hilafet Ordusu 141, 301
154, 157, 176, 183, 191, 194, 196, Hint Hilafet Hareketi 36, 177, 180,
197, 198, 203, 239, 266, 310, 323- 184, 186, 189
325, 336, 338, 374, 388, 430, 544 Hitler, Adolf 321, 494, 500, 501, 504,
Halep Tegkilat-1 Milliyesi 206 505, 508, 509, 510, 511, 514, 516,
Haliç Konferansi 465-467 517, 519, 522-524, 526, 531, 533,
Halil Agazade 167 584, 536-539
Halil Hilmi Efendi 159 Hoca Esat Efendi 426
Halil Papa 228, 231, 232, 258, 273 Hoca Mustafa Efendi 352
Halk Firkas157, 168, 190, 347, 547, Hoca Müfit Efendi 351
556 Hoca Raif Efendi 55, 57, 84, 85, 159,
Halk ÎçtirakiyunFirkasi 256, 267, 277
269, 270, 281, 287, 288, 294, 295 Hohler, Tom B. 112
Halk $ûralarFirkasi 282, 283 Hüseyin Bey 89
Halk Zümresi 153, 267, 269-272, Hüseyin Kâzun Kadri 130 .

274, 275-277,279-281,284 Hüsrev Sami 85, 122, 267


Halkçihk Prograru 263, 272-274,
276-281,308, 544
Hamdi Bey 267 Ibrahim Efendi 167
Hamdi Bey 134 Îbrahim Süreyya Bey 48
Hamidiye Alaylari 165 ihsan Bey 378, 456
Hamit Bey 91, 261 Ikbal, Muhammed 34, 35, 178, 187,
Harbord, James G. 68, 70, 71, 86-95 188, 557
Harrington, H.C. 288, 312, 344, 346 Îkdam 29, 37
571

Ikinci Balkan Konferansi 510 200, 212, 218-220, 222, 223, 230,
ikhaciG'rrig>270,316,334,347,3¢9, 238,273,296,306,307,309,328,
351,378,381-384,455 329,342,349,352,367,370,388,
IkiaciAfechs347,375,380,384 398,455
Ilhan,Attilâ 7, 12, 154, 279, 522, Ittihad-ilslam Konferans1197
527, 549, 550, 551 Ittihat ve Ibrakki 44, 81, 108, 134,
kBegler24 144,270,316,554
am Yah a 197 -
IzmirÎktisat Kongresi 297, 375, 386,
ImameddinEfendi 55 387-389,391, 558, 559
Înalcik,Halil 409, 558 IzzetBey 57
ÎngilizMuhipler Cemiyet 41, 110
Inönü (L) 280, 303, 305, 306, 308,
309, 311, 544 Jaeschke, Gotthard 21, 26, 88, 166,
408,417,418,421,558
InönliQ1)154,210,246,289,309,
311, 312 Jivkova, Ludmila 515, 520, 526, 537,
Înönii,Ismet 20, 25, 33, 41, 53, 57, 558
62,69,71,75,77,146,210,212,
K
243, 246, 284, 301, 302, 304-306,
310, 331, 339, 363, 365, 366, 368, Kadi Hurgit Efendi 55
370,373,377,385,415,440,456, Ifadrú508,551,559,562
465,471,473,490,508,509,512, KadkasSeddi215,217-221,229,234,
51£ 522,532,537,541,544,552, 250
553, 558 Kalfagil, Halifezade Salih 166
Înönü, Mevhibe 385 Kalinin, Mikhail 498, 545
Îpekçi,Abdi 133 .
Kalküta Konferans1182
Îrade-i Milliye 100, 101, 142 Kandemir, Feridun 266-268, 285,
islamihtilal Cemiyetleri Íttihadi 288, 333, 355, 418, 431, 481, 558
282 Kansu, Aykut 276
IsmailFazil Papa 84, 85, 86, 121 Kansu, Mazhar Müfit 39, 47, 53, 58,
Ismail Gaspirah 171 63, 70, 72, 75, 79, 85, 86, 349
'

Ismail Hakla 255, 261 Kaplan, Rasih 434


istikbal Cemiyeti 206 Kara Vâsif Bey 44, 45, 69, 74, 84,
latiklal Harbimiz 25, 28, 38, 41, 42, 131-133
44, 47, 49, 54, 70, 75, 77, 78, 83, Karabekir Kâzim 41, 4548, 51-57,
90,97,105,113,136,137,139, 66,74-79,89,91,92,97,99,105,
206,217,219,220,225,242,243, 113,114,134,136,215,217-224,
263,559 226,228,229-231,233,237,238,
1stiklâlMahkemeleri 53, 54, 77, 318, 241, 243-246,251, 255, 258, 261,
382,430,474 265,273,278,300,308,320,323,
Itilaf Devletteri 17, 19, 20, 22, 38, 337, 444, 450, 474, 477, 488, 495
43, 44, 46, 58, 59, 60, 66, 77, 78, Karacan, Ali Naci 363
80-82,90, 95, 96, 102, 106, 107, Karahan, Lev Mihayloviç 234, 297
111, 126, 128, 129, 132, 161, 171, Karakol Cemiyeti 44, 69, 74, 131
572

Karaosmanoglu, Yakup Kadri 306, Kuva-yi Seyyare 267, 271


313,314,396,426,427,430 Küçükäiner,1dra154
Karay, Refik Halid 106 Küfrevizade $eyhAbdülbaki Efendi
Kars Antlagmasi 296 163, 165
Kaya, Sükrü353, 426 Kürkçüoglu, Ömer 87
Kaymaz, Îhsan Serif476, 481, 482 Kürt Kulübü 160
Kayser-ül Ahbar 35 Kürt SerifPapa 161
Keçezade Sabri 167 Kürt Teali Cemiyeti 160
.
Kemal Bey 105 Kürt Teavün Cemiyeti 164
Kemalettin Sami Paga 339 Kürtzade Mehmet Sidla Efendi 159
Kiaç}di382,426
Kirzioglu, Fahrettin 57, 60 L
Kisakürek, Necip Fazil 154 Lahey Daimi Adalet Divam 504
Kizil Alay 257, 258, 262 Laidoner 469, 483, 484
K1zd Ordu 31, 32, 45, 186, 217, 218, Laroche 398
223,224,228,231,233,240,241, La;tdeHanon370,386,394,482
244,247,249,254,257 Laval517
King, Henry C. 65 Le Pigaro 342
King-Crane kurulu 65, 66, 68, 73 Le Journal 403, 462
Kiraz Hamdi Papa 56 Lenin, Vladimir 31-33, 37, 137, 152,
Kocaoglu, Osman 289, 290 .

171, 173, 216, 217, 225, 234, 235,


Kolgd<32,59,60 240,253,256,262,289,290,
Komintern 255-257,285 291
Koraltan, Refik 267, 270, 284 Liebknecht 32
Kotzade Melunet 167 Lindsay, Sir Ronald 432, 433, 472,
Kör Ali Bey 282 473, -474-476, 487, 492, 493
Köseoglu, Salahattin 318 Litvinov 512
Köstence Hatti 356 Lloyd George, David 13-15, 16, 32,
KJasshl227
37,119,129,177,179,180,185,
Kuntay, Mithat Cemal 106 188, 209, 210, 227, 234, 255, 288,
Kuran, Ercüment 170 309, 329, 344, 346, 348, 414
Kut, Halil 214 Locarno Antla.pmasi 506
Kutay, Cemal 24, 133 Londonderry 503
Kutü'l-Amare 34 Loraine, Percy 514, 520, 521, 523,
Kuva-ylinzibatiye 301 532, 534, 535, 537
Kuva-yi Milliye 31, 63, 77, 80, 82, Lord Curzon 16, 22, 43, 118, 149,
89,91,92,98-101,103,104,106- 180,189,247,253,346,348,359,
108,110-113,115,117,120,122- 361,362,364,366,367,370-372,
124,126-128,131,134,139,140, 379,402,405,414,420,439,441,
141,143,144,146,159,165,167, 142,453
173,204,206,219,221,235,254, LordHahfæc533,536
269, 299-301, 303, 448, 449, 450, Lord Kiùross 22, 23, 153, 158, 316
460 Lotagenusi504
573

Lozan Konferansi 348,354, 357, 359, 298, 299, 301, 303, 311, 317, 339,
361, 362,365, 367, 372,375, 386, 347, 377, 381, 382, 385, 387, 389,
412, 416, 417, 423, 442, 451, 482 392, 394, 410, 411, 418, 419, 421,
422, 429, 431, 433, 439, 449, 455,
M 464, 465, 485, 486, 487, 491, 495,
496-498, 527, 539
Mamedov (Mehmedov), N., 292,
Milne Hatti l26
293
Marcosson, Isaac E 394
Mim-MimGrubu 27
Massigli, René 367, 539
Minber 21, 30
Misak-1Milli 82, 114, 116, 124, 125,
Mazic1, Nurgen 92
128, 131, 149, 151, 169, 214, 235,
McDowall, David 489
249, 250, 309, 329, 352, 355, 377
Mebusan Meclisi 21, 77, 81, 83, 102,
378, 385, 390, 407, 410, 426, 437
104, 109, 110, 116, 118-120, 124,
439, 447, 449, 454, 460, 461-464
127, 130, 133, 135, 141, 144, 146,
479
147, 161, 166, 182, 219, 394
Molotov, V. Mihayloviç 539
Mecelle 400, 401, 405, 409
.
Mondros Mütarekesi 11, 44, 55, 58,
Medem Kanun 385, 401, 404, 405,
68, 80, 82, 90, 95, 124, 146, 157,
408, 409, 410, 434
160, 168, 192, 215, 231, 237, 242,
Medivani40
299, 362, 367, 438, 445, 446, 460
Mehmed Emin Resulzade 214, 217
Montagna, J. Cesar 384, 398
Mehmet Emin 257, 259, 291
Montague, Ernest S. 119, 188, 209,
Mehmet Emin Vehbi 251, 261 210
Mehmet $ükrüEfendi 158-1.59
Montreux Bogazlar Sözlegmesi 513,
Meinertzhagen, Richard 205
5W
Mengevilder 32
Morning Star 36
Meray, Seha 354 .

Moytabizade Rifat Bey 383


Mersinli Cemal Papa 103, 108 Mudanya Mütarekesi 344, 346, 348,
Mevlana Ebul Kelam Âzad180, 182 396
Mevlana Muhammed 34 Muhafaza-i Mukaddesat ve
Misir Fahd Pardsi 206 ' Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti277
Mikailzade Mehmet 167 Muhammed Ali 34, 36
Milletler Cemiyeti 369, 401, 421, Muhiddin Baha (Pars) 267
437, 441, 443445, 448, 454, 456¯ Muhtar Bey 247, 248, 390
458, 463, 465-472, 480, 483, 48A Masacu, Ugur 488, 491
486, 487, 490, 491 Musa Kunduk Paga 71
Milli Ahrar Firkasi 67, 71 Musavat Partisi 32
Mini Mücadele 11, 12, 23-25,27, 29, Mussolini, Benito 363, 364, 367,
30, 32,94, 37-40, 42, 45, 47, 49, 52, 473, 494, 501, 506-510, 516--520,
54, 55, 57, 59, 62, 71, 74, 76, 77, 522-524, 531, 536
81, 83, 92, 100, 102, 106, 107, 114, Mustafa Necati 426, 458
115, 119, 124, 133, 135, 217, 238, Mustafa Nuri 267
254, 257, 265, 266, 278, 288, 294 Mustafa Sabri Efendi 139
574

Mustafa Sagir 201 Nizamiye Mahkemeleri 400, 406


Mustafa Sirn Efendi 167 Nobel Barig Ödülü 509, 517
Mustafa Suphi 40, 248, 251 Nowel,Williams Charles Noel 160
Musul 9, 11, 24, 125, 147, 160, 162, Numan Usta 132
197, 200, 201, 204, 205, 207, 342, Nur, Riza 106
355, 367-369,373, 377-379,,390, Nurettin Papa 287, 336, 337
391, 426, 431, 433, 437-449, 451- Natuk 50, 53, 59, 60-62, 86, 87, 88,
472,474,476,478-481,483- 89,96,141,148,162,169,222,
489,494,499,503,508,529 254,271,312,313,318
Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti 47, 48,
50,55,57,83,90,101,109,116,
122, 134, 146, 157-159, 166, 187, Ohyar, Fethi 502, 520
277,383,529 .

Olcay,Osnuui354
Müdafaa-i Hukuk Grubu 115, 120, Oran, Baskm 352, 354, 385, 386,
134 438,484,489,523
Müdafaa-i Hukuk Kadmlar Subesi Orbay, Rauf 18, 20-22,24-26, 43, 54,
119 110,124,133,135,240,331,355,
Müdafaa-i Vatan Kadm Cemiyeti 357, 375, 382, 427, 429, 481
119 Orsini, Fellice 504
Müdafaa-i Vatan Taburu 300 Osman Efendi 167
Müfit Efendi266, 35L Osmanh Mebusan Meclisi 104, 116,
Müftizade Mahmut Efendi 159 124, 166
Müftü Îbrahim Efendi 159, 166 Osmanh Mesai Firkas1132
Mümtazüddevle 156, 198 Osmanh Tip Merkezi 132
Münir Bey 56 ..

Mügir Hüseyin K1devi 179 O


Ögüt374
N
ÖmerHilmi Efendi 325
Naci Bey 17 ÖmerLütfi Bey 45
Nadir Papa 41 ÖmerVehbi Efendi 316
Nâzim Be 269, 271, 281, 282, 287, Öngören,Ibrahim Tali 233, 251-253,
288 261
Nâzim Hikmet 154 Özalp,Kâzun 159, 325
Nazmi Izzet Bey 505 ÖzdemirBey 205
Necati Bey (Albayrak sahibi) 70 demir,
Hasan 204
Necati Bey (Erzurum mebusu) 373 Özdemir Nâsir 204
Necip Bey 383 Özdemir,Sükrü204
Nehru, Pandit 34 Özkan,Mustafa eref 442
Nemrut Mustafa Papa 450 Öztrak,Faik 426
Nerimanof, Neriman 218
New York Emes 32, 92 E
Nihad Regad Bey 307 Papulas 312, 313, 324, 325
Nikola 313 Paris-Belgrad ittifalo 508
575

Peker, Recep 198 Sadullah Efendi 57


Perinçek, Mehmet 39, 40 Safahat 154
Pernot, Maurice 298, 347, 539 Saffet Bey 75, 78, 289
Pilsudhi 32 Said Efendi 158
Poincare, Raymond 344, 360, 363, Said Nursi 162, 163
444 Saka, Hasan 353, 444
ontus 15, 26, 28, 58, 80 Sakarya Savagi 246, 280, 283, 289,
ce, G. Ward 22 300, 314, 320, 322, 327
Price, Philips M. 153, 155 Salih (binba.gi)192, 269, 288
Salih (Omurtak) Pa.ga 339
R .

Salih Pa.ya (Bahriye Nazari) 104,


Radek, Karl 250, 412 107, 108, 120, 127
Rasih Hoca Efendi 419 Salti, Veli 408
Rawlinson 55, 134, 135 Sar, Cem 244
Recep Zühtü 97 Sava Pa.ya400, 406
Redd-i Îlhak 49, 58, 159 Saydam, Refik 539
Regadiyeli Mehmet Onba.1130 Schacht, Joseph 400, 526
Regid Papa 79, 97, 98 Sebildrregad 197, 198
Riza Efendi 167 Selahattin Bey (3.Kolordu
Ribbentrop 539 komutam) 75, 79, 113
Robeck, J. de, 101, 129, 141, 149, Selahattin Bey (Mersin mebusu)
209 373, 378
Roosevelt, Franklin D. 533 Selasiye, Haile 519
Rosa Luxemburg 32 Selek, Sabahattin 317, 326
Roy 253 Serbest Firka 21
Rumbold, Horace 343, 357, 380, Servet Bey (Harput vali vekili) 165
384, 419, 459 Servet Bey (Trabzon eskimebusu)
Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti 57
83, 90, 101, 109, 157, 167 Sevr Antlagmasi 14, 35, 137, 161,
Rus Gönüllüler Ordusu 31 165, 181-183, 186, 188, 209, 234,
Rus Komünist Partisi 40 237, 243, 244, 248, 308, 348, 448,
Rus Savay1 (1877)13 467
Russell, Bertrand 534 Seyyid Abdülkayyum Malik 418
Rüstem Bey 88, 89, 115 Seyyid Bey 434, 435
Ryan, Andrew 169, 170 Seyyid Muhammed Cebbari 192,
485
S Seyyid Zahir Ahmet 179
Sabah 31 Sforza 23
Sabis, Ali ihsan 438 Shaw, Standford 276
Sabit Bey 427, 428 Sirri Bey 378, 454, 463
Sadâbad Pakt1499, 526, 527, 528, Silahsizianma Konferans1513
530 Sivas Kongresi 11, 48, 61, 62, 70-75,
Sadak, Neemeddin 505 78-82, 84, 87, 88, 95-97, 103, 108,
576

115, 124, 133, 146, 157, 160, 162- SeyhFevzi Efendi 57, 61, 75, 79
164, 203, 209, 220, 277, 299, 389, §eyhMasum Efendi 159
460 SeyhMehdi el Halisi 202
Sonyel, Salahi 210, 237, 245, 416 SeyhMehmed 202
Sosyalist Enternasyenal 504 Seyh Muhammed Diyauddin 162,
.
Soysal, Mümtaz 361, 366, 410 165
Soysalh, 1smallSuphi 276, 284 SeyhMurtaza 202
Sökmensüer, Sükrü531 $eyhSaid 483, 489-491
Stalin, Josef 244, 247, 269, 290, 291, $eyhSaid isyam 435, 470, 471, 473,
514, 538, 539 477, 489, 490, 491, 495
Sultan Ahmed Han 198, 211 $eyhServet Efendi267, 268, 270,
Sultan Galiev 154, 256 284, 286, 288
Sunusi, Muhammed bin Ali 191 SeyhZiyaeddin Efendi 163
Sunusi, SeyhAhmet 192 Seyhülislazg Hayri 18
Sunusiye tarikatt 191 Simgir, 355
Bilal
.
Suritz 297, 298, 474, 512 Suaybesavag1202
Süleyman Askeri 201 SührüBey (albay)258
Süleyman Nazif 132, 166, 167 SükûfeNihal 119
Süleyman Sami258, 259
Süleyman SevkiPapa 106 T
Süreyya Bey (Îzmitmutasarrif1) 75 Takrir-i Sükûn Kanunu 436
Süreyya Bey (Kütahya mebusu) 327 Talat Papa 17, 18, 33, 123
Sürmeneli Yakup 261 Taner, Tahir 406
Sütçü Imam 125, 128 .
Tanin 430, 458
Tanör, Bülent 159, 169
Tanriöver, Hamdullah Suphi 121,
SahVellyyullah Dehlevi 177 172, 174, 308, 310, 311
Samsutdinov 250, 268, 269, 271, 289 Tansel, Selahattin 237, 246
'

SarkVilayetleri Müdafaa-i Hukuk Tanyol, Cahit 195, 279


Cemiyeti 55, 57 Tarafsizhk, Uzlagma ve Adli
SarkiAnadolu Müdafaa-i Hukuk Düzenleme antla.ymas1 508
Cemiyeti 57, 166 Taranc1, Pirinçzade Sitki 166
ehirloglah Ömer 130 Tasvir-i Efkâr 20, 30, 89
gemseddin 113
Bey Tagnak 214, 218, 223, 227, 232, 237,
SerefBey (Edirne Mebusu) 124, 238, 244, 247, 252
132 Tayyareci Hilmi 261
gerefBey (Sinop Mebusu) 144 Tegmen Kadri 299
$erifHüseyin 33 Tekâlif-i Milliye 313, 321
erif Manatov 269, 284, 287 Teleki 468, 469
SeriyeKomisyonu 351 Tengirgek, Yusuf Kemal 124
SevketAli 34 Teodakis 314
SevketTurgut Papa 28, 29, 45, 46, 47 Tepedelenlioglu, Nizamettin Nazif
SeyhAli Efendi 159 287
577

Teykilat-i Esasiye Kanunu Bkz. Ulug, Müftüzade Seref166


1921 Anayasasi . Uluslararasi Parlamentolar Birligi
Teykilat-1 Mahsusa 27, 34, 35, 179, 505
192 United Press 462
Tevfik Papa 21, 22, 103, 288, 306, UgiAntlagmas1420
307, 308, 329 Uyar, Haklo 12, 505
ezel, Yahya Sezai 501, 526 Uzgel, Ilhan 503
ziç, Erdogan 280, 288 .

The Daily Telegraph 461 U


The Muslim Standard 418 Üçüncü Balkan konferansi 511
TAe New York Herald 393 Ünaydm,Rugen Egref 323, 353, 429
Tigrel, Zülfü 166 Üngör,Zeki 346
Times 177, 182
Timur, Taner 392, 413 y
Tipu Sultan 178
Vahideddin 26-28,4749, 71, 83, 99-
Togan, Zeki Yelidi 186 101, 103, 119, 126, 127, 130, 131,
Topal Osman 381, 454 133, 140, 173, 182, 189, 192, 329,
Topal Osman Çetesi300
346, 349, 351, 417, 421
Topçu ihsan 284 Vakkas Ferit 267
Toynbee, Arnold 26
Vecdi Bey 130
Trablusgarp Savagi 184, 191
Vehbi Efendi 130, 316, 344
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u
Velid Ebuzziya 154,:396, 458
Milliye Cemiyeti 55
Venizelos 16, 26, 129, 252, 304, 312,
Trabzon Müdafaa-i Hukuk
363, 365, 398, 407, 509, 517, 520
Cemiyeti 57 Versailles Antlagmasi 504, 524
Trikopis 338
Vilâyât-i Sitte 166
Tunah Hilmi Bey 453
Vilâyât-1 Sarkiye Müdafaa-i Hukuk
Tunaya, Tank Zafer 134 276
Cemiyeti bkz. $arkVilayetleri
Tunçay, Mete 12, 40, 153, 155, 270, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
271, 276, 277, 281, 411, 430
Von Kress 323
Türkiye Îgtirakiyun Komitesi 259
Türkiye Komünist Partisi 40, 240, W
255, 256, 264, 265, 267, 269, 280,
Wilson, Woodrow 6&68, 71, 86, 88,
283-285, 288
90-95, 119
Türkmen, Zekerlya 451452
Wrangel 31, 240, 244
U
Uceymi Papa 201-204, 206, 485
Uceymi Sadun Paga bkz. Uceymi YahyaKaptan 262, 300
Papa Yakm Dogu Cemiyeti 206
Ulag, Hüseyin Avni 121, 248, 318, Yakup SevkiPapa 335, 337
455, 458, 467 Yalman, Ahmet Emin 19, 132, 436,
Ulug, Hac11brahim 166 458
578

Yann 505 Z
Yeni Dünya 40, 256, 287 Zaglul Papa 182
Yeni Gün 19, 154, 183, 184, 185, Zaven Efendi 66
189, 196, 201, 207, 272 Zeki Bey 56, 384
Yerasimos, Stefanos 40 Zerdekli SeyhMustafa Efendi 165
Yegil Ordu 152, 153, 266-271,281, Zeytunzade Mustafa 167
284, 287, 303 Zileli Abdullah Çavug130
Yetkin, Çetin522 Zinovyev, Grigori 250, 252
Yildmm Kemal 337 Ziya Hurgit 352
Yurdakul, Mehmet Emin 325 Ziyaeddin Efendi 159, 163
Yusuf izzet Papa 105, 310 Ziynetullah Nugirevan 269, 287
Yusuf Ziya Bey 439, 455 Zübeyde Hanun 482
Yüzellilikler 106 Zürcher, Erik 23, 81, 495, 564
Kapaktaki fotograflar:

milli kahramanin dogugu.


Çanakkale19 15, bir
art 1920, Ankara'da din adamlarlyla beraber. ÜzerindeSeyhSunusi'nin hediye ettigi
lah.
lui 1921, antiemperyalist. Dogu Milletleri'nin kurtulugu.
ile.
Mart 1922, önde Sovyet Buyukelçisi Aralov, Sovyet elçileri ve Kmí Ordu subayi
Ekim 1937, Batili Türkiye'nin Cumhurbagkani.

i
I
I
i
I

You might also like