You are on page 1of 115

KURAN

ve
BLMSEL ZHNN NASI
CANER TASLAMAN
ENS DOKO

stanbul Yaynevi
1. Bask: Haziran 2015
Eser Ad: Kuran ve Bilimsel Zihnin nas
Yazarlar: Caner Taslaman - Enis Doko
www.canertaslaman.com
www.enisdoko.com
Kapak Tasarm: Yunus Karaaslan
Sayfa Dzeni: Adem enel
ISBN: 978-605-64417-6-9
Bask ve Cilt: Pasifik Ofset Ltd. ti. Cihangir Mah. Gvercin Cad.
No: 3/1 Baha Merkezi A Blok Kat: 2 34310 Haramidere/STANBUL
Tel: 0212 412 17 77 Sertifika No: 12027
GENEL DAITIM
stanbul Yaynevi
Caalolu Yokuu Evren Han No:17 Kat:1 Daire:33
SRKEC STANBUL
Tel: (0212) 519 62 72 Fax: (0212) 513 73 86
www.istanbulyayinevi.net
bilgi@istanbulyayinevi.net
facebook.com/istanbulyayinevi
twitter.com/istanbulyayinev

KURAN
ve
BLMSEL ZHNN NASI
CANER TASLAMAN
ENS DOKO

Sevgili Anneannelerimiz
Myesser Taslamana
ve
Hatiye Hayredine

NDEK LER

NSZ / 9
Giri / 13
1. BLM
KUR AN VE BLMSEL FA ALYETLERE
ELK EDEN N K ABULLER / 23
1- EVRENN R ASYONEL,
ANLAILIR YAPISI VARDIR / 25
2-NSAN ZHN EVREN HAKKINDA
DORU BLGLERE ULAABLR / 35
3-EVRENN ZELLKLER KEFEDLEBLR / 44
4- DOA YASALARI EVRENSELDR / 51
5- EVREN NCELEMEK DEERLDR / 62
6- EVREN HAKKINDA BLG ELDE ETMEDE
GZLEM NEMLDR / 69
7- EVREN ANLAMADA
MATEMATK NEMLDR / 76
2. blm
kuran ve bilimsel FA ALYET
iin motivasyon / 83
SONU / 105
K AYNAKA / 111

NSZ

nmzde insanlarn hayatlarna yn vermede iki


alann yksek derecede otoritesi olduunu grmekteyiz. Bunlar din ve bilimdir. Bu iki alann attn da ilikisiz olduunu da olumlu bir iliki iinde
olduunu da savunanlar vardr. almalarnn nemli
bir ksm bilim-felsefe-din ilikisi olan akademisyenler olarak bu yaklamdan olumlu iliki kuran yaklamn doru olduunu savunmaktayz. Fakat bunu
yaparken Hangi dinden ve hangi bilimden bahsedilmektedir sorusunun cevabnn nemli olduunu ve
akla kavuturulmas gerektiini de hatrlatmalyz.
Dinlerin ve bilimin iinde birbirlerinden fark yorumlar vardr ve bilim-felsefe-din ilikisi asndan bu farkllklarn belirlenmesi nemli olmaktadr.
Burada bilim-felsefe-din ilikisi st balyla ilgili
bir konu, slam dininin temel kayna olan Kuran zelinde deerlendirilecektir. Kurann ieriinin bilimsel
faaliyetle nasl bir iliki kurdurduunu belirlemek bu
kitabn temel hedefidir. Bunu, zellikle, Kurann ortaya
9

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

koyduu teist anlay gnmz akademik dnyasnda


yaygn olan natralist-ateist anlayla kyaslayarak ortaya koymaya alacaz. Mslmanlarn dininin temel kayna olan Kuran, ieriiyle inananlarn zihinlerini ina etmeyi amalamaktadr. Kuran, zihnimizde
mevcut olacak n kabuller ve gerekletirilmesi gerekli
eylemler iin motivasyon sunar. Dier yandan bilimsel faaliyetleri zihnimizdeki n kabullerle gerekletirmekteyiz ve her faaliyet gibi bilimsel faaliyetler de
motivasyon gerektirmektedir. Bu kitapta, Kurann bilimsel faaliyetler iin gerekli n kabulleri ina ettii ve
verdii motivasyonun hayatta bilimsel uraa yer verilmesini tevik ettii gsterilmeye allmaktadr. Kurann bahse konu n kabullerle ilikisi daha nceden
-tespit ettiimiz kadaryla- ele alnmad iin bu almann zgn yann oluturmaktadr.
Kurann ieriinin belirtilen ekilde olduuyla ilgili tezimizin, Mslmanlarn bu ierie uygun davrandklaryla ilgili bir iddiay kapsamadna dikkat edilmelidir. Mslmanlarn bilimsel baar ve baarszlk
dnemleri, bu dnemlerin sebepleri, tm bu dnemlerde Kurann etkisinin ne kadar olduu baka almalarn konusudur. Bu tip almalarda elbette bu kitapta ileri srlen grler deerlendirilebilir, fakat bu
kitabn iddialarnn sadece Kurann ieriiyle ilgili olduunu zellikle vurgulamak istiyoruz.
10

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Dier almalarmza ulamak ve bu kitapla ilgili


neri ve eletirilerini iletmek isteyenler www.canertaslaman.com ve www.enisdoko.com internet adreslerini
kullanabilirler. Bu kitapla ilgilenen siz deerli okurlarmza ve de zellikle bu kitabn olumasnda katklar
bulunan Kalam Research & Media ve Fatih Fidana teekkr ederiz.

11

Giri

u kitapta slam zelinde, bilim-din ilikisini felsefi


bir bakla incelemeye alacaz. Bunu yaparken
slam dini hakkndaki incelememizi slamn temel kayna Kuran ile snrlandracaz. Mslmanlarn temel kayna Kuran olsa da; Kurann yannda tarihsel
srelerde yaananlarn, mezhep yorumlarnn, hadis
kaynaklarnn, siyasi liderlerin, kanaat nderlerinin,
tasavvuf ekollerinin, Kurann belli ksmlarn (rnein bedensel ibadetlerle ilgili olanlar) dier ksmlarn
nne karan tercihlerin de Mslmanlarn bilimle
ilikisi zerinde etkili olduu tarihsel bir vakadr. Bu
yzden Kuran zerinde yaplacak bir alma elbette
tarih boyunca Mslmanlarn bilimle ilikisinin nasl
olduunun anlalmasn detayl bir ekilde salamaz.
Fakat Kurann Mslmanlar zerindeki otoritesi dnldnde, bu metnin ieriinin bilimsel faaliyetle
ilikisinin saptanmasnn slam dininin bilimle ilikisini anlamamz asndan nemi de ortadadr.
13

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Kuran-bilim ilikisi denilince daha ok Kurann


ieriinin bilimsel teorilerle beraber deerlendirilmesi
akla gelmektedir. rnein big bang ve evrim teorilerinin slam inanc asndan deerlendirilecei dnlmektedir. Veya Kuran ayetlerinde evrenin genilediine ve ocuun anne rahmindeki geliim aamalarna
iaret olup olmad gibi Kurann ifadelerinin bilimsel bulgularla karlatrlmasndan bahsedilecei sanlmaktadr. Veya Kuran metninin tarihte oynad
rolle 9-13. yzyllar arasnda Mslmanlarn bilim ve
felsefede dnyann en gelimi medeniyetini kurmalar
akla gelmektedir. Bu konularn her birini slam-bilim
ilikisi asndan nemli buluyoruz ve bu kitap dndaki almalarmzda bunlarla ilgili fikirlerimizi de
aktarmaya alyoruz, fakat bu kitapta bu konularn
hibiri odak noktamz olmayacaktr. Burada Kurann
ina ettii zihinsel yapnn bilimsel faaliyet yapmaya
ne kadar elverili olup olmad ele alnacaktr.
Kuran, slam inancna gre Allahn Hz. Muhammed araclyla insanlara gnderdii bir mesajdr. Bu
mesajn iinde Allah merkezli bir varlk anlay (ontoloji), ldkten sonra ne olacayla ilgili aklamalar,
bu mesajn tarih boyunca gnderilmi benzer mesajlar
zincirinin bir halkas olduuyla ilgili anlatmlar, gemi dnemlerde yaam toplumlardan ibretlik aktarmlar, ahlaki buyruklar, yaplmas gerekli ibadetler,
yaplmamas gerekli eylemler vardr. Bu metnin 1-zihinde nelere nasl inanlmas gerektiini, 2-hayatta
14

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

nelerin yaplp yaplmamas gerektiini, belirlediini


syleyebiliriz. Bilimsel faaliyetin de 1-zihindeki inanlarla ilgili, 2-hayatta gerekletirilen bir eylem olmasyla ilgili bir yn vardr. Burada Kuranla bilim arasndaki ilikiyi tespit ederken bu iki yn zerinde de
duracaz. Kitabn birinci blm birinci maddeyle,
ikinci blm ise ikinci maddeyle ilgilidir.
Kitabn ilk blmnde, Kurann ieriiyle ve varlk anlayyla ina ettii zihin yapsnn bilimsel faaliyetle ilikisi incelenecektir. Bunu yaparken Kurann,
bilimsel faaliyet yaplrken zihinde mevcut olan n kabulleri desteklediine dair tezimizi ortaya koyacaz.1
Bu kitab yazmadan nce Kurann bilimle ilikisini
bu n kabuller zerinden inceleyen almalara rastlamadk; kitabmzn ieriinin zellikle bu hususta zgn olduuna inanyoruz ve bu blme zellikle dikkat edilmesi gerektiine inanyoruz.
n kabul kavram, bazlarnca, artlanm olmak ve objektif olamamak gibi negatif anlamlarda
kullanlsa da, burada bu kavram bylesi negatif bir
anlamda kullanmadmz, tersine bilimsel faaliyeti
1

Kurann sunduu varlk anlaynn bilim yaplrken gerekli n kabulleri desteklemesi, Kurana inanan herkesin bu n kabulleri benimsediini
gstermez. Kurana inanan bir kii, teist inan ve Kurann ierii ile bu n
kabuller arasndaki ilikiyi kuramam olabilecei gibi, bilimin bu n kabulleri gerektirdiinin farknda da olmayabilir. Ayrca bu kiinin bilimsel
faaliyetle hibir ilgisi olmamas da mmkndr. Burada, Kurann doruluunun kabulnn mantksal gereinin, bilimsel faaliyetleri destekleyen zihindeki n kabullerin benimsenmesi olduunu savunuyoruz; bu mantksal
gerein ne kadar yerine getirildii ise bu yaznn konusu deildir.
15

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

destekleyen zihin durumlaryla ilikilendirerek kullandmz belirtmeliyiz. n kabulleri ilerleyen sayfalarda ele alrken, bunlar neden bu ekilde deerlendirdiimizin rahata anlalabilecei kanaatindeyiz.
Hayatmzda baz grleri belli bir ekilde edindikten sonra artk bunlar n kabul olarak zihnimize elik eder ve birok olguyu bu n kabullerle deerlendiririz. Her grdmz olguda, bu olguyu anlamamz
mmkn klan n kabulleri en batan gzden geirmeye
hibirimizin gc yetmez; bu yzden daha nce edindiimiz belli kanaatler sonraki olgular deerlendirmemiz iin n kabul grevi grrler. rnein dnyann
yuvarlak olduunu rendikten sonra artk birok olguyu deerlendirirken bu bilgi n kabul olarak zihnimizde bulunur ve mevsimler gibi birok fiziksel olguyu bu n kabul erevesinde anlarz. n kabuller
doru olabildii gibi yanl da olabilir; rnein dnyann yuvarlakl bilgisinin doru bir n kabul olduu
kanaatineyiz ama Aristoteles fiziinin etkisiyle fiziki
sreleri deerlendirenler tan yere dmesini her eyin kendi doal yerine doru hareket ettii n kabulyle deerlendiriyorlard ki bu n kabul dzeltilmi ve
modern fizikte terk edilmitir. n kabuller deiebilir, n kabullerden kast kr krne inanlar deildir
(kr krne inanlar olmas da muhtemeldir). Fakat
bunlar, nceden doruluu kabul edilmi bilgilerdir ve
her seferinde tm bilgilerimizi gzden geirme kudretine sahip olmadmz iin hepimizin aklnda olaylar
16

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

deerlendirirken -farknda olalm veya olmayalm- n


kabuller mevcuttur. Doru n kabuller doru deerlendirmeler yapmamz desteklerken, yanl n kabuller sonraki yanllar zincirinin tetikleyicisi olabilirler.
Hibir dnce sistemi sonsuz sayda temellendirme
mmkn olmad iin n kabullersiz var olamaz. Btn disiplinler temel kabul edilen baz n kabuller stne kurulur. ou insann en gvenilir disiplinler olarak grd mantk, aritmetik, geometri aksiyomlar
olarak adlandrlan n kabullere dayanr. Bu disiplinler iindeki btn ispatlar bu n kabuller aracl ile
yaplr. Benzer ekilde burada sunduumuz n kabuller bilimin sonularn stne ina ettii temel aksiyomlar olarak grlebilirler.
Burada yapacamz analiz; sosyolojik, psikolojik, pragmatik, geleneksel etkilerden soyutlanm ekilde idealize ettiimiz bir zihnin Kurann sunduu
paradigma erevesinde nasl n kabuller kazanaca
ve motivasyon edineceiyle ilgilidir. Dier bir deyile,
btn rasyonel olmayan etkilerden arndrlm, sadece Kurann ina ettii bir ideal rasyonel zihnin sahip olaca n kabulleri ve edinecei motivasyonlar
belirlemeye almak buradaki hedefimizdir. Bylesi
bir yaklamla, Kurann ieriinin bilimsel faaliyetlerle ilikisini anlamaya gayret edeceiz.
17

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Kurann mesajn kabul etmek bir aratrma ve inceleme srecine bal olabilecei gibi bylesi bir srece dayanmayabilir de. Bize gre aratrma ve inceleme srecine dayal inan daha makbul olsa da dini
inancn bylesi bir sre olmadan da edinildii ska
rastlanan bir olgudur. Her durumda Kurann mesajn kabul eden kiinin zihni teizmin (tektanrl inancn; monoteizm ile ayn anlamda kullanyoruz) varlk anlayna gre ekillenir. Bu varlk anlayna gre
Allah tektir (Vahid), ezelidir (Evvel), rasyoneldir (Alim,
Hakim), ok kudretlidir (Kadir), merhametlidir (Rahman) ve tm varlklarn varolularn ve varlklarn
srdrmelerini salayan Odur. Aada gstereceimiz gibi teizmin varlk anlay, bilimsel faaliyet yaplrken zihnin sahip olmas gerekli birok nemli n
kabul desteklemektedir. Bu n kabuller, zellikle Kurann teizmin varlk anlayn retmesiyle desteklendii iin bu varlk anlayn benimseme hususunda
Yahudilik ve Hristiyanlk gibi dinlerle slamn temel
metni Kuran arasnda bir fark olmadn batan belirtmekte fayda gryoruz. Bu hususlarda Kurann da
iinde olduu teist yaklamlar ile natralizm (ateizm,
materyalizm)2 arasndaki fark saptamak nemlidir.
2

Ateist, Allahn olmadn iddia eden felsefi grtr. Natralizm (doalclk), doa dnda yani madde-enerji ile uzay-zaman dnda hibir ey
var olmadn iddia eden felsefi grtr, bunun bir sonucu olarak natralistler fiziksel bir varlk olmad gerekesi ile Allahn da var olmadn
iddia ederler. Btn natralistler ateisttir, ancak btn ateistler natralist
olmak zorunda deildir, zira bir kii Allaha inanmayp baka doast varlklara inanabilir. Buna karn hemen hemen btn nl ateistlerin hepsi
18

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Kimi hususlarda ise Kuranda dier teist yaklam sahiplerine nazaran daha fazla n plana kan veya dier teist inan sahiplerinde olmayan zellikler olduuna da dikkat edilmelidir.
Kurann oluturduu zihin yapsnn bilim iin gerekli n kabulleri desteklediini yedi tane bilimsel faaliyeti destekleyen n kabule dikkat ekerek gstereceiz. Bunlarn birincisi, evrenin rasyonel, anlalabilir
yaps olduuna dair n kabuldr; bilim insanlar evrenin rasyonel, yani zihnin anlamasna uygun bir yaps
olduuna dair n kabule sahip olmasalar, bilimsel faaliyete girimeleri anlamsz olurdu. kincisi, insan zihninin evrenle ilgili doru bilgilere ulaabileceiyle ilgili
n kabuldr; zihnin doruya ulama kapasitesi mmkn grlmezse bilimsel aba anlamsz olur. ncs, bilimsel faaliyetin objesi olan evrenin kefedilebilir olduuna dair n kabuldr; evrenin yapsnn
kefedilmeye imkn tanmad dnldnde de
bilimsel faaliyet anlamszlar. Drdncs, bilimsel
natralisttir. Materyalizm doann temel yap tann madde olduu ve
zihinsel sreler, bilin dhil evrendeki btn srelerin maddi kkenli olduunu iddia eden felsefi grtr. Materyalizm bu anlamda natralizmle
yakndan ilikilidir, ancak neredeyse btn materyalistler ateist olsa da,
materyalizm ateizmi gerektirmez. Kii Allaha inanp evren iindeki btn
srelerin maddi olduuna inanabilir ama Allah maddi bir varlk olmad
iin byle bir ayrm yapana pek rastlanmaz ve hemen her kendini materyalist olarak tanmlayan ateist olarak da tanmlar. Bu kavramlarn zndeki
bu farklara ramen ok geni bir kitle ateizm, materyalizm, natralizm kavramlarn birbirinin yerine kullanmaktadr,gnmzn olduu gibi tarihin
nl ateistlerinin de hemen hepsi bu sfatla da tanmlanabilirler. Bu yzden bu kitap boyunca natralizm dediimiz her yerde ateizm, materyalizm diye de anlayabilirsiniz.
19

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

faaliyetle ulalan yasalarn evrensel olduuna dair


n kabuldr; eer bilim insanlar bulduklar yasalarn
dnyann farkl yerlerinde farkl olmasn ve zamandan zamana bu yasalarn deimesini bekleselerdi bu
yasalar bulma faaliyeti anlamszlard. Beincisi, bilimin objesi olan evrenin, maddenin ve canllarn incelenmesinin deerli bir ura olduuna dair n kabuldr; eer yapacanz faaliyette sarf edeceiniz emee
ve vakte demediini dnyorsanz, bu ura deerli bulmuyorsanz, ona balamazsnz bile. Altncs,
evren hakknda bilgi elde etmede gzlemin nemli olduuna dair n kabuldr; eer masa banda srf aklmz altrarak bilim yapmann mmkn olduu
dnlrse bilimsel baarlarn en nemli destekisi
olan gzlem gereince yaplmaz. (rnein bu madde
Kurann gzleme davet etmesi gibi hususlarla ilgilidir
ve her teist inancn bu kk desteklemediine dikkat
edilmelidir.) Yedincisi, evreni anlamada matematiin
nemli olduuna dair n kabuldr; eer evreni anlamada matematikten faydalanmazsanz evrene gereince
nfuz edemezsiniz ve gemi ile gelecek hakknda ngrde bulunmanz mmkn olmaz. Bu n kabullerle
bilim yapan birok natralist (ateist ya da materyalist
de denebilir) de elbette vardr, fakat Kurana inananlar
(ve birok maddede dier teistler) iin bilimsel faaliyete giriirken bunlara inanmann rasyonel temeli vardr. (Buradaki temel amacmz Kuranla bilimsel faaliyet arasndaki ilikiyi deerlendirmek olsa da Kuran,
20

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

teist varlk anlayn ortaya koyduu iin burada sylenenlerin nemli bir ksmnn teizm-bilimsel faaliyet
ilikisi asndan da nemli olduunu belirtmeliyiz.)
Kitabn ikinci blmnde ise Kurann bilimsel ura iin motivasyon salad gsterilecektir. Dnyada
geni kitleler zerinde etkili olan hibir dinsel metinde;
evreni, canl ve cansz varlk ve sreleriyle doay tanmaya, bunlar zerinde derin derin dnmeye, doadaki fenomenlerden sonular karmaya Kurandaki
kadar youn tevie rastlanmaz. Ksacas bu blmde
aktarlanlar asndan Kurann dier dinlerin metinlerinden daha farkl bir konumda olduuna dikkat edilmelidir. Kuran asndan evreni anlamayla ilgili her
trl faaliyet Allahn gcn, kudretini, sanatn, ahireti yaratmasnn ne kadar kolay olduunu anlamaya
hizmet etmektedir; yani evreni tanmak Allah tanmann aracdr. slam asndan Allah tanmak, olabilecek en nemli bir hedef olduu iin bilimsel faaliyet bu hedefe hizmet eden yararl bir faaliyettir. Ayrca
bu faaliyet Allahn birok Kuran ayetindeki emirlerinin yerine getirilmesiyle alakaldr. slam dncesini
benimseyen biri iin bunlar olabilecek en st seviyede
motivasyon kaynaklardr. Bilimsel faaliyetlerinde bylesi bir motivasyon etkili olmu olan, kendi ann en
iyi astronomu olarak gsterilen ve ayn zamanda iyi bir
matematiki de olan Battani (858-929) yle demektedir:
21

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Astronomiyle ilgili fenomenlere dikkatimizi


vererek, gzlem yaparak ve onlar hakknda derinlemesine dnerek Allahn birliini ispatlamak ve Yaratcnn gcnn boyutunu, engin bilgeliini ve hassas tasarmn fark etmek
mmkndr.3
Elbette Kurann bu motivasyonunun dnda bilimsel faaliyetin karlnda para, hret veya karizma
kazanlmas gibi baka motivasyon aralar da vardr.
Bu dier motivasyon kaynaklarnn bilim yaplmasn
tevik edici gc hepimizce malumdur ve bir Mslmann da bu tip motivasyonlara sahip olmasnda bir
sorun yoktur ama Kurani paradigma ierisinde Allah tanmak ve Allahn emirlerini yerine getirmek,
tm bunlardan ok daha nemli bir hedef olduu iin,
bir Mslman asndan daha st seviyede bir motivasyon kaynadr.

3 El-Battani, El-Zij es-Sabi.


22

1. BLM

KUR AN VE BLMSEL FA ALYETLERE


ELK EDEN N K ABULLER

1- EVRENN R ASYONEL,
ANLAILIR YAPISI VARDIR

dnya ile alakal olgular gzlemsel ve deneysel


srelerden hareket eden yntemlerle kefetmeyi
hedefleyen bilimsel faaliyetin en temel n kabullerinden biri evrenin rasyonel, anlalabilir bir yapda olduudur. Evrenin anlalabilir olmas iin insan zihni
tarafndan anlalabilecek dzenliliklere, dier bir deyile yasalara sahip olmas gerekmektedir. Eer evren
dzensiz, kaotik bir yapya sahip olsayd ya da evrendeki dzen insan zihninin snrlarn aacak kadar karmak olsayd, dier bir deyile temel yap bizim anlay kapasitemizi asayd bilimsel faaliyet mmkn
olmazd. Evrenin rasyonel, anlalabilir yapya sahip
olmas bilimin en temel n kabul olmasna karn
evrenin en derin muammalarndan biridir. Bilimsel
faaliyet srecinde bylesi bir n kabule sahip olmas
zerine hi dnmemi olanlar oka olsa da birok
nemli bilim insan bu muamma karsndaki aknlklarn aka ifade etmilerdir. Mesela nl fiziki
25

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Albert Einstein evrenin anlalabilir olmas konusunda


unlar sylemitir:
Evrenin gerek gizemi onun anlalabilir olmasdr Onun anlalabilir olduu gerei mucizedir.4
Einsteinla beraber dier baz bilim insanlar ve felsefeciler de evrenin rasyonel, anlalabilir yapda olmasnn bilim yapmay mmkn klan olaanst bir olgu
olduuna dikkat ekmilerdir. Buna karn evrenin
rasyonel, anlalabilir bir yapda olduu birok bilim
insan iin sorgulanmadan kabul edilen bir n kabuldr. Bilim insanlar bu n kabulle faaliyetlerine giriirler, hatta birok bilim insan zihinlerinde byle bir
n kabul olduunu bile fark etmezler. Birok bilim insan Neden kaos deil de doa yasalar var veya Evrenin rasyonel, anlalr bir yapda olmas nasl mmkn olmutur eklindeki dev neme sahip sorularn
var olduunun farkna varmadan almalarn gerekletirmilerdir ve gerekletirmektedirler. Fakat farkna
varlsa da varlmasa da bilim insanlar bilimsel faaliyetlerine giritiklerinde evrenin rasyonel, anlalabilir
bir yaps olduunu zihinlerinin bir kesinde n kabul
olarak bulundurarak bilimsel faaliyette bulunurlar. Bu
n kabul olmasa bilim insanlarnn evrene, maddeye,
canllara ynelip onlar anlamaya kalkmas anlamsz
4

Alice Calaprice, The Quotable Einstein, Princeton University Press, Princeton, 1996, s. 197.
26

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

olurdu: Karnzdaki anlalamayacak bir varlksa neyi


anlayabilirsiniz?
Kuran en temel mesaj olarak teist bir varlk anlay sunar; evreni rasyonel, bilgisi ve kudreti ok yksek olan Allahn yarattn ifade eder. Kuranda Allah iin geen Alim ve Hakim gibi sfatlardan ve
Kurann tmne dalm ekilde Allah tantan ifadelerden Allahn rasyonel bir varlk olduu anlalmaktadr. slamn iinde mezhepler aras ihtilafl kimi
meseleler olsa da bu hususta en ufak bir ihtilaf yoktur
(bu, tm teistlerin de ortak kabuldr). Kuran okuyan her Mslmann zihni rasyonel bir Allahn yaratt evren tasavvuruna gre ina olmaktadr. Bu kii
bilimle ilgilenmeye baladnda; gzlem ve deney yaptnda, evrendeki fenomenleri anlamaya kalktnda
da zihnindeki bu evren tasavvurunun kendisinden ayrlmamas doal durumdur. Evrenin rasyonel bir varlk
olan Allah tarafndan yaratld bilgisi altnda, evrenin bu yaratcnn yaratt rasyonel varlklar tarafndan anlalabilecek olmas beklenecek bir durumdur
ve bunda artc bir taraf yoktur.
17. yzylda, modern bilim ve modern felsefenin
balangc olarak kabul edilen Descartes, doa yasalarn bularak Allahn evrene koyduu yasalar anlayacana zellikle vurgu yapt ve yasa kelimesini (hukukta yasalarn bilinle konmasn artrd iin)
27

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

bilinli ekilde tercih etti.5 (Nitekim baz natralist


felsefeciler yasa kelimesinin bu armndan dolay kullanlmamasn talep etmilerdir.)6 Fakat teizmin felsefe tarihinde ve gnmzdeki en ciddi rakibi
olan natralizm (materyalizm veya ateizm de denebilir) asndan evrenin rasyonel, anlalr bir yapda olmasn beklenir klacak hibir unsur gzkmemektedir. Pekl, evrende hibir doa yasasnn var olmad
bir durum olabilirdi; mantki adan evrende yasalarn var olmas zorunlu bir durum deildir (mantki
zorunlulukla doa yasalarna baml zorunluluk
-nomological necessity- olarak bilinen doa yasalarnn zorunluluu arasndaki farka dikkat edilmelidir).
Mantki adan hibir doa yasas olmayan bir evrenin
var olmasnda akl asndan elikili bir durum yoktur. Natralistlerin kabul ettii haliyle maddenin z
yaps rasyonaliteyle alakasz olduu iin z yaps bu
ekilde olan bir varlktan rasyonaliteye uygun bir yapnn sonradan ortaya kmasn da, bu varln ezelden beri bu zellii tamasn beklemek iin de hibir makul sebep yoktur.
Natralist bak asndan yasalara getirilebilecek
yaklamlar kabaca iki grupta toplanabilir. Birincisi
doa yasalarnn dzenlilii olarak bilinen grtr.
5
6

John Hedley Brooke, Science and Religion: Some Historical Perspectives,


Cambridge University Press, Cambridge, 1991, s. 139.
B. Van Fraassen, Armstrong, Cartwright and Earman on Laws and Symmetry, Philosophy and Phenomenological Research, 2, (1993) s. 431-444.
28

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Bu grn temsilcileri arasnda David Lewis7, Stuart


Mill8, Frank Ramsey9 ve John Earman10 gsterilebilir.
Bu gre gre doa yasalar, evrendeki dzenliliklerden ibarettir.11 Yasalar, bu dzenliliklerin nedeni olmaktan ziyade bu dzenliliklerin tasviridir. Bu gre gre
elektronlarn hepsi eksi ykl olduu iindir ki Btn
elektronlar eksi ykldr diye bir yasadan bahsedebiliriz. Bu yasa, evrendeki btn elektronlarn eksi yke
sahip olmas dzenliliinin bir tasvirinden baka bir
ey deildir; elektronlarn eksi yke sahip olmasnn
ise bir aklamaya ihtiyac yoktur. Bu yaklamn natralist paradigma ierisinde en makul doa yasas tanm olduu dnlmtr, zira teori evrendeki gzlemlenebilen dzenlilikler dnda bir eye atf yapmaz.
Peki, bu yaklama gre evrendeki bu dzenliliklerin
aklamas nedir? Neden evren dzenliliklerle doludur?
Dzenlilik grn savunanlara gre bu sorunun bir
cevab yoktur. Bu dzenliliklerin arkasnda derin bir
aklama yoktur, doa bu ekildedir, hepsi bu! Ancak
doa yasalarnn doadaki bu inanlmaz dzenliliklerini tesadfe balamak entelektel adan ok rahatDavid Lewis, Counterfactuals, Harvard University Press, Cambridge MA,
1973.
8 John Mill, A System of Logic, Longmans, London, 1947.
9 Frank Ramsey, Foundations, Routledge, London, 1978.
10 John Earman, Laws of Nature: The Empiricist Challenge, R. Bogdan
(ed.), D. M. Armstrong, D. Reidel Publishing Company, Dordrecht, 1984.
11 Elbette teistler da doa yasalar ile ilgili olarak benzer bir yaklam kabul
edebilirler, ancak natralistlerin aksine teistler yasalarn bir aklamas olmadn iddia etmeyecektir. Buradaki analizimizde bu gr natralist
perspektif asndan irdeleyeceiz.
7

29

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

sz edici bir durumdur. David Armstrongun tabiri ile


doadaki dzenliliklerin tesadf olduuna inanan biri
her eye inanabilir.12 Doa yasalarnn dzenlilii grn savunan felsefeci Norman Swartz da kozmik
tesadf probleminin farklndadr ve bu problemi u ekilde ifade etmektedir:
Evrende muhtemelen 1060dan fazla elektron
vardr ve bunlarn tamamnn tam olarak ayn
elektrik ykne sahip olduunu varsayabiliriz.
Her ne kadar ayn sradaki be arabann krmz
olmasn tesadf olarak deerlendirmeye hazr
olsam da, 1060 cismin tam olarak ayn elektrik
ykne sahip olmasn benzer ekilde tesadfle
aklayabilir miyim?
Yapabileceimiz bir ey derince yutkunmak ve unu sylemektir:... Hi, ama hibir ey
bu gerei aklamamaktadr. Bunu syleme durumuyla kar karya kalan bir sr insan karmzdaki dnyann tesadfiliini tamamen fantastik bulur: Eer bunun tamamn Allah tasarlayp
bu saysz paracklarn nitel olarak ayn olmasn
salamadysa, o zaman bir ey bunu aklamaldr. 1060 cismin hepsinin zelliklerinin ayn olmas sadece bir tesadf olarak kabul edilemez.13
12 David Armstrong,Reply to Van Fraassen, Australian Journal of Philosophy, 66:2, 1988, s. 229.
13 Norman Swartz, The Concept of Physical Law, Cambridge University
Press, New York, 1985, s. 203-204.
30

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Bunun yannda natralist, kendi grn biraz esneterek doa yasalarnn tmeller arasnda zorunlu ilikiler olduunu iddia edebilir.14 Bu grn en nemli
savunucular olarak David Armstrong,15 Fred Dreske16
ve Michael Tooley17 gsterilebilir. Bu gre gre mesela Btn demirler iletkendir dzenliliinin nedeni,
metallik tmeli ile iletkenlik tmeli arasnda zorunlu
bir iliki olmasdr. Demir, metal olma zelliine sahip
olduu iin metallik tmeli de zorunlu olarak iletkenlik tmeliyle ilikili olduu iin demir zorunlu olarak
iletkendir. Peki neden bu tmeller birbirleri ile ilikilidir? Bildiimiz gibi Newtonun hareket yasas (F=ma),
ideal gas yasas (PV=nRT) gibi pek ok fiziki yasa basit matematiksel ifadelerle ifade edilir. Natralistin bu
ikinci grne gre bu matematiksel ilikiler bunlara karlk gelen tmeller arasndaki zorunlu ilikilerin ifadesidir, mesela Newtonun ikinci yasas kuvvet,
ivme ve ktle arasndaki ilikiyi tarif eder. yi ama bu
ilikiler birok farkl ekilde olabilecekken, neden basit matematiksel ifadelerle ifade edilebilecek ekildedirler? Natralist paradigma ierisinde bu sorularn bir
yant yoktur ve bahsedilen paradigma ierisinde bu,
14 Elbette bu yaklam da teist bir bak as ile savunulabilir ve teizm ile
uyumludur. Ancak biz burada bu gr de natralizm perspektifinden ele
alacaz.
15 David Armstrong,What Is a Law of Nature?, Cambridge University Press,
Cambridge, 1983.
16 Fred Dretske, Laws of Nature, Philosophy of Science, 44, 1977, s. 248
268.
17 Michael Tooley, The Nature of Laws,Canadian Journal of Philosophy, 7,
1977, s. 667698.
31

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

tamamen kozmik bir tesadftr. Tmellerin tamamen


tesadf sonucu basit matematiksel ifadelerle bal olduunu iddia etmek hi de tatmin edici bir aklama
olamamaktadr.
Sonuta natralizmin varlk anlay iinde doa
yasalarna iki yaklamda da evrenin rasyonel, anlalr yaps yani rasyonel bir ekilde anlalmaya msait
dzenliliklere sahip olmas kozmik bir tesadftr. Natralist paradigmada evrenin byle bir yapya sahip olmasn beklemek iin hibir sebep yokken, evreni rasyonel bir varlk olan Allahn yaratt bir varlk olarak
gren teistler iin bu durumda alacak bir ey yoktur.
Ayrca bu dnyann imtihan dnyas olduuna
dair Kurann ortaya koyduu hayat gr de evrende rasyonel bir yap olmasn gerektirmektedir. nsann, kendisini, iradesiyle iyi ve kt arasnda tercih
yapabilecei bir ortamda bulmu olmasyla ilgili durumu Kuran, bu dnyann bir imtihan dnyas olmasyla aklamaktadr. Kurann en nemli iddialarndan biri, insann kendi iradesiyle yapt eylemlerden
sorumlu olduudur. u Kuran ayeti bu durumun tarif edildii ayetlere rnektir:
O (Allah) hanginizin daha gzel eylemlerde bulunacan imtihan etmek iin lm ve hayat yaratmtr. O stndr, Balayandr.18
18 67-Mlk Suresi 2.
32

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Bu dnyann imtihan alan olduu aklamasyla


varolusal birok soru cevabn bulduu gibi eylemlerden sorumlu olunduu eklinde, inananlarn eylemlerine yn verecekleri ok temel bir bak as da alanr. Ahlak ve varolusal felsefe gibi alanlarla ilgili bu
ok nemli konunun, evrenin rasyonel bir yaps olmas
gibi bata fizik olmak zere doa bilimleriyle alakal
bir konuyla nasl ilikili olduu birok kiiye ilk bakta anlalmas zor bir konu olarak gzkebilir. Ancak doa yasalarnn olmas kouluyla evren rasyonel
bir yapya sahip olabilir ve bylece eylemlerimizin sonularn anlayabiliriz ve ancak eylemlerimizin sonularn anlyorsak o eylemden sorumlu olabiliriz. yle
bir rnek dnn; yksek bir uurumun kenarnda
duran masum bir kiiyi birisi itse, iten kiinin bu eyleminin yanl olduuna ok rahat karar veririz. nsan
olarak bu davran knayacamz gibi bir mahkemede
hkim olma gibi bir vasfmz olsa bu eylemde bulunan
kiinin cezalandrlmasna da rahatlkla hkmedebiliriz. Fakat bir an iin doa yasalarnn var olmad
bir dnya hayal etmeye aln: Bu dnyada ileri itilen
insanlar bazen geriye doru geliyor veya yukar doru
uuyor olsun; uurumdan aa den insanlar bazen
zemine arpnca organlar daha din oluyor veya dmekten ok byk haz alp hi zarar grmyor olsunlar Bylesi bir ortamda iten kiinin, ileri ittii kiiye
ne olacan tahmin etmesi mmkn olamadndan
bu eyleminden sorumlu olaca dnlemez.
33

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

laveten unu da belirtmeliyiz ki doa yasalarnn


olmas gerekmesi bu yasalarn tamamen zorunluluku
yasalar olmas gerektii anlamn tamaz. Doa yasalar olaslk bir yapya da sahip olabilir ama bu olaslk yap eylemlerin sonularnn tamamen tahmin
edilemeyecei kaotik bir yap ortaya kartmamaldr.
Dier bir deyile, insann en azndan ksmi ngr yapabilmesi, mevcut olaslklar anlayabilmesi ve olaylar
ile nedenler arasnda bir ba kurabilmesi kfidir. Byle
olaslklarla dolu bir evren hala rasyonel ve anlalrdr.
Ksacas Kurann zihnini ekillendirdii bir teist
iin evrenin rasyonel, anlalr yaps olmas beklenir
bir durumdur, nk birincisi evreni yaratan Allah
rasyonel bir varlktr ve ikinci olarak Kurann paradigmasnn nemli bir unsuru olan imtihan dnyasnda olmamz ancak byle bir evrende mmkndr.
Bu yzden Kurana bal bir teistin bilimle ilgilenirken
bu n kabule sahip olmas Kuran metninin zihinleri
ekillendirmesinin rasyonel sonucudur. Bir natralistin de bilim yaparken bu n kabule sahip olmas mmkn olsa da (baka trl bilim yapmann mmkn olmamas gibi sebeplerle) bu n kabul natralist gr
ierisinde destekleyen hibir rasyonel temel yoktur.

34

2-NSAN ZHN EVREN HAKKINDA


DORU BLGLERE ULAABLR

vrenin insan rasyonalitesi tarafndan anlalr olabilmesi iin art gerekmektedir. Birincisi evrenin yaps rasyonel olmaldr, ikincisi gerekli zihinsel
donanma sahip olunmaldr, ncs evren ve zihin
arasndaki uyum salanmaldr. Bir nceki balkta evrenin rasyonel yaps olmas gerektii ele alnd, bu balk altnda ise zihnin gerekli donanma sahip olmas
gerektii ve evrenle zihin arasnda uyum olmas gerektii beraber ele alnacaktr. Bir zihin ne kadar hnerli olursa olsun evrende rasyonel bir yap olmazsa
evreni anlayamaz, dier yandan evrenin yaps rasyonaliteye uygun olsa da zihnin gerekli donanm yoksa
evrenin anlalmas yine mmkn deildir. Ayrca evrenin rasyonaliteye uygunluu zihnin anlama kapasitesiyle uyumlu olmak zorundadr, zira evren rasyonel bir yapya sahip olup da onu anlamaya kalkacak
zihnin kapasitesinin ulaamayaca lde karmak
olursa anlalma ilemi yine mmkn deildir. Eer
35

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

evrenin rasyonel yapya sahip olmas ya da az bir zihinsel kapasite yeterli olsayd papaan, yunus, bayku
gibi olduka becerikli hayvanlar da bilimsel faaliyette
bulunabilirdi.
Zihnimize gvenerek bilimsel faaliyetin iine gireriz; zihnimizin doru bilgiye ulama imkn olduuna dair n kabul de bilimsel faaliyet iindeyken ister
farknda olalm ister olmayalm, zihnimizde mevcuttur. Doruya ulaabileceimizin mmkn olduunu
dnmeden nasl dorunun peinde olabiliriz; bilim ise varlkla ilgili dorular anlamaya alma faaliyeti deildir de nedir? Bilimsel faaliyet bylesi bir
n kabul gerektirirken, bu n kabule elbette rasyonel bir temeli olmadan da birok kii inanabilir. Ama
felsefi adan hangi dnya gr ve felsefi-dini inan
erevesinde bunun beklenir olduu da cevaplanmas
gerekli bir sorudur. Buradaki iddiamz Kurann sunduu teizm iinde bu n kabuln beklenir olduudur.
Bir teist iin Allah hem evrenin hem zihnin yaratcs
olduu iin evreni rasyonaliteye uygun, zihni rasyonaliteye sahip, ikisini ise birbiriyle uyumlu yaratm olduunu dnmek gayet doaldr. Bu yzden bir teistin, zihin evren hakknda doru bilgilere ulaabilir
gibi bilim asndan nemli bir n kabule sahip olmasnda bir sorun yoktur. 17. yzyl bilimsel devriminin
en nemli isimlerinden biri olan Galile, insan zihninin evreni anlama kapasitesini insan zihnini Allahn
36

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

yarattnn bir delili olarak grmtr.19 Kendisi Hristiyan bir teist olan Kepler, teist ontolojinin, zihnin
evren hakkndaki doru bilgilere ulaabileceine dair
gveni destekler nitelikte olduuna u szleriyle dikkat ekmitir:
Evrendeki her eyi belli bir nicelie bal olarak kuran Allah, ayn zamanda insan zihnine bu
yapy anlayacak zellikleri vermitir. 20
Matematik felsefecisi Mark Steiner ise u szleriyle
zihinle evren arasndaki uyumun natralizm asndan sorun tekil ettiini belirtmitir:
Gerek uygunluk nsan beyni ile fiziksel
dnyann btn arasndaki uygunluk. Dnya
dier bir deyile kullanc dostu gzkmektedir. Bu natralizme kar bir meydan okumadr.21
Her teist gelenekte akla nem verilmediini ve evreni
anlamaya davetin olmadn da tespit etmek nemlidir.
Hatta birok teist gelenekte (slamn iinde baz ekoller de byle zellikler gstermektedir) akla nem vermek iman zafiyeti olarak deerlendirilmi, akln aalanmas temel reti olarak benimsenmitir. Kuran
teist varlk anlayn ina ederek bahsedilen n kabule
19 Galileo Galilei, Dialogue Concerning the Two Chief World Systems, ev:
Stillman Drake, University of California Press, Berkeley, 1967, s. 104.
20 Gerald Holton, Thematic Origins of Scientific Thought: Kepler to Einstein, Harvard University Press, Cambridge MA, 1988, s. 84. 1597, Maestline mektup ierisinde gemektedir.
21 Mark Steiner, The Applicability of Mathematics as a Philosophical Problem, Harvard University Press, Cambridge MA, 1998, s. 176.
37

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

mantki zemin oluturduu gibi birok ayetiyle evrendeki fenomenler zerinde dnmeye davet ederek de
gerekli zemini oluturur. Bunla ilgili Kuran ayetlerinin, bu makalenin ikinci blmnde greceimiz gibi
Mslmanlarn bilim yapmak iin gerekli motivasyona
sahip olmalaryla ilgisi vardr; fakat onun dnda bu
ayetler, insan zihninin evrene ynelerek onun hakknda
doru bilgilere ulaabilecei n kabuln de desteklemektedir. Eer zihnimizle evrene ynelerek doru bilgi
edinemeyeceksek o zaman evrendeki fenomenleri anlamaya yneltilmemiz anlamsz olmaz myd? Ksacas
Kuran, bilim yaparken zihnin doruya ulama kapasitesi olduuyla ilgili n kabul destekler. Bu dorultudaki birok Kuran ayetine u ayet rnektir:
Elbette gklerin ve yerin yaratlmasnda, gece ile
gndzn ardarda gelmesinde, insanlara yararl eylerle ykl olarak denizde yzp giden gemilerde, Allahn gkten indirip de l haldeki yeryzn canlandrd suda, orada her eit canly yaymasnda,
rzgrlar ve yer ile gk arasnda emre tabi bulutlar ynlendirmesinde akln kullanan bir toplum
iin deliller vardr.22
Teizmin dnce tarihindeki en nemli alternatifi
maddi doa dnda baka hibir varlk kabul etmeyen natralizmdir ve gnmzn etkili yeni-ateistleri (new-atheists) de natralisttir. Burada u soruyu
22 2-Bakara Suresi 164.
38

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

sormak nemlidir; bir natralist zihninin doruya


ulaabileceini dnmekte rasyonel bir zemine sahip
midir? Burada bahsedilen sorunu daha nce fark eden
nemli bilim insanlar olmutur (hem teist hem ateist). Darwin bunlardan birisidir; Darwin, daha aa
hayvanlardan evrimleen insan zihninin kanaatlerine
gvenilip gvenilmeyeceine dair korkun phenin (horrible doubt) kendisinde ska grndn
ifade etmitir.23 nl natralist evrimci biyolog J. B. S.
Haldane, u szleriyle natralist paradigma ierisinde
zihne gven duymann zorluklarn itiraf etmektedir:
Eer zihinsel srelerim tamamen beynimdeki atomlarn hareketleri tarafndan belirleniyorsa, inanlarmn doru olduunu varsaymam
iin hibir gereke yoktur ve dolaysyla beynimin atomlardan olutuunu varsaymak iin de
hibir gerekem yoktur.24
Alvin Plantingann natralizme kar evrimci delil (evolutionary argument against naturalism) yaklam da materyalist-ateist paradigma ierisinde zihnin
doruya ulama yeteneine gven duyulamayacan
gstermektedir.25Plantinga, Richard Dawkins gibi nl
23 Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin Including an
Autobiographical Chapter, John Murray, London, 1887, cilt 1, s. 315-316.
24 J.B.S. Haldane, Possible Worlds, Transaction Publishers, New Brunswick,
2001, s. 209.
25 Alvin Plantinga, Naturalizme Kar Evrimsel Argman, Caner Taslaman
ve Enis Doko (ed.), Allah, Felsefe ve Bilim, stanbul Yaynlar, stanbul,
2014, s. 175-227.
39

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

ateistlerin sandklarnn tersine evrim gryle natralizmin uzlaamayacan gstermeye almtr. Buna
karn teizmle evrim teorisinin uzlamasnda bylesi
bir sorun yoktur. Plantinga, natralist-ateist evrim anlayna gre gvenilir zihinsel yeteneklere sahip olmamzn beklenmemesi gerektiini syler. nk bu
anlaya gre evrimin mekanizmalarnn sadece uyum
salayan, yaayabileni ve reyebileni semesi beklenir;
fakat doru bilgiyi elde eden gvenilir zihinsel yetenekleri semesi iin bir neden yoktur. Dier yandan bir teist, Allahn insanlar, Kendisini bilebilecek ve sanatn
takdir edebilecek ekilde yarattn -evrim araclyla
veya evrimsiz- dnd iin, akl yrtme srelerimizle doru bilgilere ulaabilecek olmamz beklenir
klacak bir paradigmaya sahiptir. Materyalist-ateist bir
evrim anlayn savunanlar ise akl yrtme srelerimize gvenilebileceini iddia edecek bir temel bulamayacaklar iin evrimin doruluu dhil herhangi
bir doruluk iddiasnda bulunamazlar. Plantinga bu
yaklamyla, natralist bir yaklamla beraber evrim
teorisinin savunulmasnn -birok kiinin hi beklemedii ekilde- kendini rten (self defeating) bir
yaklam olduunu gstermeye almtr.
Plantingann bu yaklamna en ok itiraz, doru
inancn yaamay ve genleri aktarmay daha muhtemel klaca, bu yzden doal seleksiyonun doru
inanlar setii eklinde yaplmtr. Fakat materyalist adan olaya bakarsak, davranlarmza sebep
40

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

olan beynimizdeki nronal yaplardr. Bu nronal yaplar davranlara sebep olurken biyo-kimyasal yaplar sebebiyle bu davranlara sebep olurlar, zihindeki
dncenin ierii (bu ieriin doru mu yanl m olduu) burada nemsizdir. Bambaka bir zihinsel ieriin ayn biyo-kimyasal yapya karlk geldiini farz
edelim; o da ayn davrana sebep olacaktr, nk
davrana sebep olan biyo-kimyasal yap, sahip olduu
ierik doru veya yanl bir bilgiye karlk gelip gelmediinden bamsz olarak etkide bulunmaktadr.26
Bir aslandan kaan bir geyii ele alalm; bu geyii hayatta tutan aslandan kamasdr, aslandan kaarken
eer kaamazsa aslann kendisini yiyeceini doru bir
ekilde bilip bilmedii nemsizdir. rnein geyik aslann kokusunu alnca burnu bu kokudan rahatsz olmamas iin kamas gerektiini dnp koku kaynandan uzaklayorsa veya burnu decek zannedip
koku kaynandan uzaklayorsa veya bunu bir kou
yar olarak dnp kayorsa Bunlar ve benzeri
birok senaryo, ayn davrana sebep olduu iin geyiin yaamasn ve genlerini sonraki nesillere aktarmasn destekler. Sonuta doru tek bir dnceye kar
yanl dnce kmesi ok genitir, canlnn yaamn
srdrmesini ve genlerini aktarmasn destekleyen herhangi biri ise ayn ilevi grmeye yeterlidir. Natralist
evrim anlatmnda doru bilginin seimini gerekli klacak veya insan zihni iin farkl bir perspektif aacak
26 a.g.e., s. 199-205.
41

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

hibir unsur yoktur. Natralist-ateist paradigmaya gre


doal seleksiyon sreci her canl iin doru bilgiyi deil yaatan biyo-kimyasal yapy seecek ekilde iler.
Akl yrtme faaliyetinin tesadfi bir doal seleksiyon sreciyle olutuunu savunan bir natralist, sradan akl yrtme faaliyetinin gvenilirliini bile savunamaz duruma gelecektir. Fakat o zaman, felsefi ve
bilimsel st seviyede bir akl yrtmeyle ilgili olan natralizmin ve evrim teorisinin doruluunu da savunamaz. Tarih boyunca natralist grn alternatifi
olmu teizme gre ise evren daha var olmadan nce
akl, irade, kudret, bilin sahibi bir Allah vard. Evren ve canllar ister evrimle ister baka trl yaratlm olsun, bu yaratl sreci bu ezeli yaratcnn akl
ve irade gibi sfatlar erevesinde gereklemitir. Bu
yaratl srecinde insana yaratcnnkine gre dk
bir seviyede de olsa akln verilmesinin sebeplerinden
biri doru bilgiye ulamas olduu iin akln doruya
ulama kapasitesi olduunu beklemeyi bu paradigma
destekler.
Bir hesap makinesi hesap yapmak iin yaplmsa
m o hesap makinesine daha ok gvenilir yoksa rastgele srelerle oluan bir makineye mi hesap yapmakta
daha ok gvenilir? Ayn ekilde Kurann ortaya koyduu teizmde (ve dier benzeri teist grlerde) akl,
gerekli doru bilgilere ulaabilecek ekilde yaratld
iin akln doru bilgilere ulama kapasitesi olduunu
42

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

beklemenin ve bilimsel faaliyeti bu n kabulle gerekletirmenin rasyonel bir temeli vardr. Fakat natralist
paradigmaya gre zihnin yetenekleri dnyada yaayabilmek iin var olmutur; zihnin var olu sebebi yaamay salamak ve genleri aktarmaktr, yoksa doru
bilgiye ulamak deildir. Bu paradigmalar kyaslandnda, Kurann ve benzeri teist yaklama sahip olanlarn paradigmasnn insan zihni evren hakknda
doru bilgilere ulaabilir eklindeki, bilimsel faaliyet
srecinde zihinde mevcut olan n kabul daha iyi destekledii gzkmektedir.

43

3-EVRENN ZELLKLER KEFEDLEBLR

ilimsel faaliyette bulunurken evrendeki fenomenleri anlamaktan daha da teye geerek evrendeki
zellikleri kefederiz. Suyun stldnda kaynad gibi
olgular anlamamz salayan zihnimizin kapasitesi olmasa dnyada yaam da bilim de mmkn olmazd (ilk
balkta dikkat ektiimiz zihnin evreni bu ekildeki
anlama kapasitesiydi). Bilimsel abayla bu anlama faaliyetiyle yetinmeyerek suyun zelliklerini, snmann
ne olduunu ve su molekllerinin hareketinin detaylarn ve bu molekllerin nasl olutuunu da kefetmeye koyuluruz; yani anladklarmzn tesine geip
olgularn altnda yatan daha derin nedenleri kefe koyuluruz. Kalbimizin atna szmz gemez ama yldzlarla ilgili zellikleri kefedebiliriz. Evrenin mthi
bykl iinde Gne sistemimiz, Gne sisteminin
iinde Dnyamz, Dnyamz iinde ise biz bir noktack hkmndeyiz. Bu kadar byk bir acizlik iinde
zihnimizin evrendeki fenomenleri kefetme kapasitesi
mthitir; evrenin 13,8 milyar yllk evrimini, evrenin
44

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

balangcnda maddeye ktle kazandran Higgs paracn, milyonlarca yl nce dinozorlarn yaadn,
anne rahmindeki geliimimizin mikro detaylarn bilimsel faaliyetler araclyla kefettik.
Bilimsel abann hedefi evrendeki fenomenlerin altnda yatan sebepleri ve bu fenomenlerin hangi srelerden geerek mevcut duruma geldiklerini kefetmektir. Grld gibi bilimsel faaliyete giriirken evrenin
zeliklerinin kefedilmesinin mmkn olduuna dair
n kabul de zihnimizin bir kesinde mevcuttur. Elbette evrenin kefedilebilir olmas demek insann her
istedii sorunun cevabn, istedii zaman srecinde
bulabilecei anlamna gelmez. Fakat bylesi bir n kabuln bilimsel abay nasl destekledii ortadadr. Bir
yerde su bulmak iin kuyu aan kii, orada suyun kefedilebilir olduuna dair n kabule sahiptir, yoksa suyu
kefetmek iin gerekli abay sarf etmez, hatta kuyuyu
amaya balamaz bile. Suyu kefetmenin mmkn olduunu bilmenin mutlak olarak suyun bulunmasn garanti etmedii bilinse de suyun kefedilebilme ihtimali
kuyunun kazlmasn salar. Ayn ekilde evrenin kefedilebilir zellikte olmas bilimsel faaliyetin gereklemesi iin yeterlidir, ayrca peinde olunan zel soruyla
ilgili zelliin mutlak olarak kefedilmesi, hatta kefedilebilir olmas da gerekli deildir.
Birok bilim insan daha nceki balklarda ele alnanlar gibi evrenin kefedilebilirlii olgusunun kendisi
45

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

hakknda dnmeden evreni kefetmeye koyulurlar.


Bu durumdaki bilim insanlar ses telleri hakknda dnmeden ark syleyen arkclar veya ayaklar hakknda dnmeden koan atletler gibidirler. Bunlar ou
zaman arklar ve koular zerine ylesine younlarlar ki ark sylemeyi ve komay neyin mmkn
kldn dnmek akllarna bile gelmez. Ender olarak ses telleri hastalannca veya ayaklar sakatlannca
bunlar zerine dnseler de bu daha ziyade hastal
geirmeye almak amal bir objeletirmedir; ses tellerinin sesi nasl oluturduu veya ayak fizyolojisinin
detaylarna vakf olma bu objeletirmenin hedefi deildir. Ayn ekilde birok bilim insan, evreni kefetme
abasna girdiklerinde yldzlarn nasl k yaydklarn veya kalbin nasl attn kefetmeyi amalarlar
ama nasl olup da evrenin kefedilebilir olduu zerine ve evrenin kefedilebilir olduuna dair n kabuln rasyonel temelinin ne olduu zerine dnmezler.
Bilimsel abalarn sonular evrende neleri kefedebildiimizi gsterse de evrenin nasl bylesine kefedilebilir bir yapda olduunu aklamaz. Burada u
sorular sormamz gerekmektedir: Nasl oluyor da
yle bir evrendeyiz ki ok byk bir acizlik iinde evrenin milyarlarca yllk srelerini ve milyarlarca k
yl uzaklndaki yldzlarn yaplarn kefetmemiz
mmkn oluyor ve Hangi dnce sistem(ler)i evrenin kefedilebilir bir yapda olduunu desteklemektedir? Ancak evrenin tmn aklayan ontolojik
46

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

grler bu sorularn cevaplarn salayabilir. Kefedilebilirlik ile ilgili bu mthi olguyu aklama hususunda rakip iki gr karmza kmaktadr; bunlar
teizm ve natralizmdir.
Teizme gre evreni de evrende insan da yaratan
tek olan Allahtr. Evren, Allahn kudret ve sanatnn
tezahr ettii bir alan olduu iin evrendeki fenomenleri kefetmek Allahn kudret ve sanatn da kefetmeye
arac olmaktadr. nsanlarn byk bir acizlik iinde
evrenle ilgili ok nemli hususlar kefetmeleri srpriz deildir, nk bu, evrene bilinli olarak konmu
kefedilebilme zellii sayesinde mmkn olmaktadr. Dier yandan natralist gr asndan evrenin
kefedilebilir olmasn beklenir klacak hibir unsur
mevcut deildir; evren ezelden beri var olan ve z
pasif, bilinsiz, gayesiz olan maddeden ibarettir. Byle
bir varlk anlaynda ise evrenin kefedilebilir olmasn beklenir klacak hibir unsur yoktur. Bunu beklenir klacak hibir unsur yokken evrenin kefedilebilir
olmas natralist paradigma ierisinde mutlu bir tesadf olarak gzkmektedir. Bu kadar byk bir acizlik
ierisinde milyarlarca yl gemiteki ve milyarlarca kilometre tedeki sreleri kefedebilmemizi mutlu bir
tesadfe balamak ise hi de tatmin edici bir aklama
olarak gzkmemektedir. Ayrca Higgs ve ntron yldzlarnn iyaps gibi evrenle ilgili birok kefimiz
olmasa da insan trnn yaamna devam edebileceini rahatlkla anlayabilmekteyiz. Bu yzden bu tip
47

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

keifleri yapacak kapasitemizin sadece trmz srdrmemizle ilgili bir doal seleksiyon srecinde seildiini de syleyemeyiz. (Doal seleksiyonu ve canllarn
evrimini natralist bir ekilde yorumlamayan grlerin burada sylenenler asndan ve bizim genel felsefi ve teolojik yaklammz asndan sorun olmadn da sylemeliyiz.)
Evrenin kefedilebilir olmasna bir teist mi yoksa
bir natralist mi armaldr? Kimin paradigmas
iinde mevcut durum daha az alacak bir durumsa
doru olmas daha muhtemel aklama odur. Burada
bir teist asndan alacak bir durum yoktur, natralist asndan ise bu kadar byk acizlik iinde insann usuz bucaksz evrenle ilgili ok nemli keifler
yapabilmesi iin bu kadar ok imkn kmas ok arlmas gereken bir durumdur. Evrenin kefedilmesinin birok unsura bal olmasyla ve bu unsurlarn var
olup da evrenin kefedilmesine bu kadar katk sunmalaryla ilgili muhteem olguyu anlamamza teist paradigma makul bir aklama sunuyorken natralist paradigma bir aklama sunamamaktadr.27
27 rnek olarak ok uzaktaki yldzlarn yapsn kefetmemizle ilgili olguyu
ele alalm: Bunun iin birok baka unsurun yannda teleskoplarn kullanlabilmesi gerekmektedir; bu ise ancak ok ok byn ok ok kk bir
alanda toplanabilmesini salayan optik yasalar (katrilyonlarca kilometrekareyi birka santimetrekarelik teleskop camnda ve sonra gzmzde alglamamz bu yasalar mmkn klar) evrende varsa, teleskobun camlarn
oluturacak hammaddelerin bulunduu bir evrende yayorsak, teleskopla
yldzlarn yapsn anlamamzda temel unsur olan k yldzlarn yapsn
gsterecek zellikleri iinde barndryorsa. mmkndr.
48

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Kurann evrendeki fenomenlere yneltip, onlar incelemeye sevk eden yzlerce ayeti, Kurann ortaya koyduu teizm asndan evrenin kefedilmesinin beklenen
hatta arzu edilen bir husus olduunu gstermektedir.
Kurann ynelttii evren kefedilmeye ak olmasa bu
yneltme faaliyeti de anlamsz olmaz myd? Bu ayetlerin insanlara indirildii dnemde, evrendeki fenomenlerin incelenmesini ve kefedilmesini nemseyen
bilimsel bir kltrn yaygn olmad da hatrlanmaldr. Kurann evren zerine dnp sonular karmaya tevik eden ayetlerine u ayet rnektir:
zerlerindeki g nasl yaptmza bakmazlar
m; onu ssledik, onun hibir eksii gedii de yok.
Ve yeryzn nasl yaydk, ona dalar yerletirdik
ve gnl aan her tr yetitirdik.28
Ksacas evrenin kefedilebilir olduuyla ilgili bilimsel faaliyette bulunurken zihnimizde mevcut olan
n kabul Kurann ortaya koyduu teizm desteklerken, natralist felsefede bu n kabul destekleyecek
bir unsur yoktur. Bir natralist, bilimin baarlarna
bakarak evrenin kefedilebilir olduuyla ilgili bir n
kabule sahip olabilir ama paradigmas asndan bu
arlacak, beklenmeyecek bir durum olmaldr. Artan bilgimiz evrenin kefedilebilme zelliini gsterir
ama ayn zamanda bize acizliimizi haykrr. Teist bak asndan bu durumda bir paradoks yoktur, nk
28 50-Kaf Suresi 6-7.
49

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Allahn snrsz gc ve mthi yaratlar karsnda


aciziz ama yaratcmz evreni bylesine kefedilebilir
kld iin usuz bucaksz evrendeki noktack hkmnde olan varlmz ve acizliimize ramen evreni
bylesine kefedebiliyoruz.

50

4- DOA YASALARI EVRENSELDR

ilimin en nemli n kabullerinden biri iinde bulunduumuz evrendeki sreleri tarif eden doa yasalarnn zaman ve meknda evrensel olduudur. Evrendeki sreleri belirleyen doa yasalarnn zamanda
evrensel olduuna dair n kabulmz olmasa ne gemie ne de gelecee ynelik bilimsel ngrler yapabiliriz. zellikle gemi srelerle ilgilenen jeoloji ve
kozmoloji gibi bilim dallarnn gvenilirlii, doa yasalarnn gemite de ayn derecede geerli olmasna
baldr. Dier taraftan doa yasalarnn meknda evrensel olmas, bedensel olarak ulaamadmz uzak cisimleri inceleyen astrofizik gibi bilimsel disiplinlerin
gvenilirliini belirler. Aslnda bilim dallar asndan bu kadar nemli olan doa yasalarnn evrensellii gncel hayatmz srdrmemiz ve eylemlerimizin
sonularn bilmemiz asndan da arttr. Eer suyu
imemizin hayatmz iin art olmasn salayan biyoloji yasas deiseydi veya yksek bir yerden atladmzda aa dmemizi salayan ekim gc yasas
51

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

deiseydi dnyada yaptmz eylemlerin sonularn bilmemiz, hatta normal bir hayat srmemiz bile
mmkn olmazd. Bilimsel faaliyete girien kii yasalara ulamaya abalarken bulaca yasalarn evrensel
olaca zihninde bir n kabul olarak vardr; bulunacak yasa eer baka bir lkeye gidince veya yarn deiecekse onu bulmak iin neden uraalm? Yasalarn
evrensellii sz konusu olduunda drt farkl evrensellikten bahsetmek mmkndr:
1. Yasalar zel uzay-zamansal konumlara atf yapmazlar.
2. Yasalarn uzay ve zamanda snrsz menzilleri
vardr.
3. Yasalar uzay ve zaman koordinatlarn aka
iermezler.
4. Yasalar uzay-zamansal telemelerde deimezdirler. 29
Yasalarn evrensellii, bilim felsefesindeki nemli
bir problem olan tmevarm sorunu ile yakndan ilikilidir. Tmevarm sonlu sayda gzlem nermesinden
genel bir ilke karma ilemidir. rnek olarak, ayn
ykl iki paracn birbirini ittiini defalarca gzlemledikten sonra Ayn ykl paracklar birbirini
iter ilkesini karmlarsak tmevarm yapm oluruz.
29 John Earman, The Universality of Laws,Philosophy of Science, 45, 1978.
52

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Bu genelleme ilemi ne kadar dorudur? Dier bir deyile tmevarm gvenilir bilgi reten bir yntem midir? nl felsefeci David Humea gre bu sorunun cevab olumsuzdur,30 ona gre tmevarmn rasyonel
bir gerekesi yoktur. Tmevarm sorunu tmevarmn rasyonel gerekesinin sorgulanmasdr. Tmevarm sorunu yasalarn evrensellii ile yakndan ilikilidir. Hume bunun farkndayd, ona gre eer yasalarn
evrensel olduu n kabulne sahip olunursa tmevarm sorunu ortadan kalkard. Zira gemite bolca yaplan ve kesin kanaat oluturmu gzlemlerden hareketle evrenin sabit yasalara sahip olduu n kabulu ile
gelecek hakknda da ngrde bulunulabilir ve bu karmlara gvenilebilir. Ancak Hume, bu n kabulun
kendisinin de tmevarma dayand gerekesi ile sorunu zemediini iddia etmitir. Humea gre yasalarn evrensellii ancak tmevarmla, tmevarm da yasalarn evrensellii ile temellendirilebilirdi.
Bilim felsefesindeki nemli yaklamlardan biri
yanllamaclk (falsification) olarak bilinen yaklamdr. Karl Popper tarafndan tmevarm sorununa zm olarak ortaya atlan bu yaklama gre bir iddia
ancak deneysel ve gzlemsel verilerle yanllanma imkan tanyorsa bilimseldir.31 Mesela, Ayn ykl paracklar birbirini iter iddias bilimseldir, nk pekl
30 David Hume, A Treatise of Human Nature, John Noon, London, 1739.
31 Karl Popper, Conjectures and Refutations: The Growth of Scientific
Knowledge, Basic Books, New York, 1962.
53

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

bir deneyde ayn ykl paracklarn birbirini itmedii


gzlemlenebilir, dolays ile bu iddiann yanl olduu
o deney aracl ile ortaya konabilir (ama tmevarm
sorunundan dolay doruluk iddiasnda bulunulamaz).
Yanllamaclk, bilim felsefesinde eski poplaritesini
kaybetse de bilim insanlar arasnda sayg gren bir yere
sahiptir. Birok kii sadece tmevarmn yasalarn evrensellii n kabulne dayandn zanneder ama yanllamaclk da tmevarm gibi yasalarn evrensellii
ile yakndan ilikilidir. Zira yasalarn evrensellii n
kabul olarak kabul edilmezse, testi geen bir iddiann
ilerde ayn testte yanllanamayaca, yanllanan bir
iddiann ise ilerde ayn testte dorulanamayaca bilinemez. Mesela Ayn ykl paracklar birbirini eker iddiasn ele alalm. Bu iddiay herhangi iki ayn
elektrik ykyle ykl parackla yaplacak deney kolayca yanllayacaktr, mesela iki elektronu alp yanyana
brakrsak, bunlarn birbirini ittiini greceiz. Poppera gre bu gzlem, yukardaki iddiay yanllamaya
yeter. Peki, yarn bir anda bu elektronlarn birbirini
ekmeye balamayacaklarn nereden biliyoruz? Yklere hkmeden yasalarn hep ayn kalaca n kabulne sahip olmadan bu karm yapmamz mmkn
deildir. Yanllamaclk da ancak yasalarn evrensel olduu, yani zamanla deimeyecei ve kaybolup ortaya
kamayaca n kabulne dayanr. Bu n kabul terk
edilirse yanllamaclk gvenilmez bir yaklam olur.
54

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Natralist paradigma ierisinde devaml hareket


halinde olan bir evrende mekn ve zamanda deimeyen yasalar beklemek iin hibir sebep gzkmemektedir. Fiziki Paul Davies bu durumu u ekilde zetlemektedir:
Bilim insan olmak iin evrenin gvenilir,
deimez, mutlak, evrensel, kkeni belirsiz matematiksel yasalar tarafndan ynetildiine inanman
gerekir. Bu yasalarn geersiz olmayacana, yarn uyandn zaman snn souktan scaa akt gibi bir duruma rastlamayacana ya da k
hznn saat ba deimeyeceine inanman gerekir. Yllar boyunca sk sk fiziki meslektalarma neden fizik yasalar olduklar gibidir diye
sorarm En sk verilen cevap yledir; olduklar gibi olmalar iin hibir gereke yoktur, onlara sadece varlar. 32
Bilimsel devrimin en nemli aktr ve lemeyi
reddeden bir Hristiyan olan Newton doa yasalarnn
evrensellii ile teist paradigma arasnda ba kurmutur:
Eer evrensel bir hayat varsa ve btn uzay
dnen varln (Allah) dorudan mevcudiyeti
ile ondaki btn eyleri alglad bir alan ise o
zaman yaamdan ya da iradeden aa kan hareket yasalar evrensel kapsamdadr. 33
32 Paul Davies, Taking Science on Faith, New York Times, 24 Kasm 2007.
33 John Hedley Brooke, Science and Religion: Some Historical Perspectives,
Cambridge University Press, Cambridge MA, 1991, s. 139.
55

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Yukarda bir natralistin doa yasalarna muhtemel


iki yaklamndan bahsetmitik. Eer doa yasalar birinci yaklam olan dzenlilik grndeki gibi doadaki dzenliliklerden ibaretse ve bu dzenlilikler kozmik bir tesadfse, o zaman bu dzenliliklerin gelecekte
de devam edeceini, ya da evrenin gzlemleyemediimiz ksmlarnda da var olduunu dnmemiz iin
hibir neden olamaz. Bunu daha iyi anlamak iin basit bir rnek verelim: Bir lkeyi ziyaret ettiimizi dnelim, oradaki bir ehirde grdmz yze yakn
taksinin tamamnn maviye boyandn grdmz
varsayalm. Bu gzlemimizden hareketle gelecekte greceimiz ya da dier ehirlerde greceimiz taksilerin
rengi hakknda ne syleyebiliriz? Eer taksilerin mavi
olmasnn bir aklamas varsa ve bu aklamann tm
lke iin geerli olduunu renirsek o zaman gelecekte de bu lkede greceimiz taksilerin mavi olacan varsayabiliriz. Ancak bir an iin taksilerin mavi
olmasnn arkasnda bir aklama olmadn, bunun
ok byk bir tesadf olduunu varsayalm. Bu bilgi
nda taksilerin rengini deerlendirdiimizde baka
ehirlerde ya da gelecekte bu ehirde greceimiz btn taksilerin mavi olacan iddia edemeyiz. nk
taksilerin renginin rastgele bir ekilde byle olduunu
varsaydktan sonra byle bir iddiada bulunmak iin
hibir zeminimiz kalmaz. Taksilerin mavi olduunu
gzlemeye devam etsek bile bu da bir tesadf olacaktr.
Taksi rneimizdeki gibi eer doada gzlemlediimiz
56

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

dzenlilikler byk kozmik tesadflerse, o zaman doadaki dzenliliklerin evrensel olduunu; gelecekte de
bu dzenliliklerin bu ekilde kalacan veya gemite
de bu ekilde olduklarn veya bambaka uzayn blgelerinde de ayn ekilde geerli olduklarn dnmemiz iin hibir sebep yoktur. Dolays ile doa yasalarnn dzenlilii grnde doa yasalarnn evrensellii
artc bir tesadften baka bir ey deildir, evrensellikle ilgili beklenti yersizdir.
Naturalistin ikinci yaklam olan doa yasalarnn
tmeller aras zorunlu ilikiler olduu iddias altnda
da yasalarn evrensel olmas yukardaki kadar artcdr. A tmeli ile B tmeli arasnda sonsuza kadar
zorunlu iliki olacaktr nermesi ile A tmeli ile B
tmeli arasnda t zamanna kadar zorunlu iliki olacaktr nermesi, gemi gzlemlerimizi eit derecede
doru aklamaktadr. Ancak ikinci nerme doruysa,
bu tmellerin tarif ettii yasa evrensel deildir, gelecekte bir t zamannda bu yasa geersiz olacaktr. Naturalist bak asnda birinci nermeyi ikinci nermeye
tercih etmek iin hibir gereke yoktur. Daha da kts t zaman sonsuz sayda farkl saysal deer alabilecei ve natralistin ilk nermeyi ikincinin herhangi
bir alt kmesine (mesela t=10 milenyum sonra) tercih
etmek iin hibir sebep sunamamasndan tr, ikinci
nerme ilk nermeye kyasla sonsuz defa daha olasdr!34
34 Helen Beebee, Necessary Connections and the Problem of Induction,
Nous, 45, 2011, s. 504-527.
57

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Dolays ile bylesi bir natralizm bak as altnda


doa yasalarnn evrensel olmasnn beklentisi rasyonel bir zemin bulamaz, tersine doa yasalarnn ilerde
bir gn geersiz olmasnn beklentisinin daha yksek
olmasnn gerektii bile sylenebilir. Sonu olarak natralist ister doa yasalarn dzenliliklerin bir tasviri
olarak grsn, isterse onlar tmeller aras zorunlu ilikiler olarak grsn, yasalarn evrensel olmasn beklemesi iin hibir rasyonel nedeni yoktur.
Dier taraftan evrenin, tek ve mkemmel bir yaratcs ve tasarlaycs olduunu syleyen teizm asndan
evrensel yasalar olmas beklendik bir durumdur. Teist
bak asnda evren mkemmel bir yaratc olan Allah tarafndan yaratlmtr ve gene bu yaratc tarafndan muhafaza edilmektedir. Allah mkemmel olduu
iin doasnda bir deiim sz konusu deildir. Dolays ile doas deimeyen Allah tarafndan tasarlanm ve muhafaza edilen yasalarn zaman ve meknda
deimez olmas beklendik bir durumdur.
Teizmin bak asnda, doa yasalarnn evrensel
olmasn beklememizin bir dier sebebi de Allahn
birliine ve btn varln Rabbi olduuna inantr;
Kuran metninde bu vurgu ok n plana kmaktadr.
Allahn btn zaman dilimlerini ve btn mekanlar ierecek ekilde varln Rabbi olmas, ayn yasalarn farkl zaman dilimlerinde ve farkl mekanlarda
geerli olmasna rasyonel zemin sunar. Tarih boyunca
58

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

tektanrl dinlere muhalif bir pozisyonda olan oktanrc bak asna gre farkl olgularn ya da blgelerin
farkl farkl ilahlar vardr, dolays ile her blgenin yasas olmas mmkn olsa da bu yasalarn evrensel olmamas beklenecek durumdur. oktanrc anlay ierisinde doa yasalarnn blgeden blgeye ya da olgudan
olguya deimesi beklenmelidir. ou oktanrc anlayta, ilahlar birbirleri ile sava halindedirler, dolays
ile belli olgulara ya da blgelere hakim olan ilahlar zaman zaman o blgelerdeki hakimiyetlerini kaybetmektedirler. Bu kayplar beraberinde bu olgulara ya da blgelere hkmeden yasalarn deimesine yol aacaktr.
Dolays ile oktanrc bak asnda, yasalarn zamandan bamsz olduunu bile iddia etmek mmkn deildir. Dier taraftan tevhid inancna gre evreni yaratan, yasalarn belirleyen, muhafaza eden, evrenin her
noktasna hkim tek bir Varlk vardr. Evrenin tek bir
mutlak Hkimi olduu inanc, doa yasalarnn evrensel olmas gerektii inancn desteklemektedir. Kurann
u ayeti Allah dnda ilah kabul edildiinde ortaya kacak kargaaya dikkat ekmektedir:
Eer ikisinde (gkte ve yerde) Allahn dnda
ilahlar olsayd elbette ikisi de bozulurdu.35
Nobel dll biyokimyac Mervin Calvine gre tektanrc grlerin oktanrc yaklamlardan farkl ekilde
evrende birlii ngren bylece yasalarn evrenselliini
35 21-Enbiya 22.
59

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

kabul etmeye yol aan yaklam modern bilimin temellerini oluturmutur.36


Kurann ortaya koyduu teizmin paradigmas ierisinde doa yasalarnn evrensel olmas gerektii beklentisini oluturan dier bir neden, yukardaki birinci
maddede dikkat ektiimiz gibi bu dnyann bir imtihan alan olmasdr. Yukarda belirttiimiz gibi imtihann adil ve anlaml olabilmesi iin kiilerin davranlarnn sonularn ngrebilmeleri gerekmektedir.
Byle bir ey de ancak doa yasalar evrensel ise gerekleebilir. Mesela yal bir adama yardm etmek gayesiyle su verildiini dnelim, eer biyokimya yasalar bir anda deiir ve su zehirli hale gelirse, yardm
amac ile yaplan bu davran kiinin lm ile sonulanr. Byle bir evrende, kiilerin davranlarnn sonularn bilemeyeceklerinden dolay imtihan anlamn
kaybedecektir. Dolays ile Kurann anlatt ekilde bir
imtihan dnyasnda olmamz, bilim yaparken zihinlerde mevcut bir n kabul olan doa yasalarnn evrensel olmasn gerektirmektedir.
Dier yandan ne natralist felsefede ne de oktanrl dinlerde bu n kabul destekleyecek bir unsur
mevcuttur. zellikle Kurann en nemli mesaj olan
Allahn birlii ve Kurann ortaya koyduu paradigmann en nemli unsurlarndan biri olan imtihan dnyasnda olmamz doa yasalarnn evrensel olduuyla
36 Melvin Calvin, Chemical Evolution, Clarendon Press, Oxford, 1969, s.
258.
60

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

ilgili n kabul desteklemektedir. Bu n kabul destekleyen bir varlk anlayn ve hayat grn benimsemeden de bu n kabule sahip birok bilim insan vardr. Ama Kurann ortaya koyduu varlk anlaynn
ve paradigmann bunu desteklediini ve rasyonel zemin sunduunu tespit etmemiz nemlidir. nk buradaki iddiamz Kurann ina ettii zihin yapsnn bilimsel faaliyeti desteklediidir.

61

5- EVREN NCELEMEK DEERLDR

vreni incelemenin deerli olduu, bu faaliyetin vakit ve kaynak ayrmaya deer olduu, bilimsel faaliyeti destekleyen dier nemli bir n kabuldr. Eer
evrenin incelenmesi deerli kabul edilmezse, bu, bilimsel faaliyete giriilmesi nnde ciddi bir engel oluturur. Gnmzde bilimin teknoloji retmede ve dolaysyla hayat kolaylatrmadaki rol ok iyi bir ekilde
gzlemlendii ve bilimsellie deer veren bir kltrel
yap kresel lekte yaygnlat ve siyasi yaplarca da
bilimsel faaliyetler desteklendii iin evrenin incelenmesinin gerekli olduu (bu, bilim yapmann gerekli
olduu anlamn tamaktadr), benimsenmesi kolay
bir n kabul gibi gzkebilir, ancak insanlk tarihine
baktmz zaman bunun byle olmad rahatlkla
grlecektir. Tarihsel srete ortaya kan birok kltrde pratik ihtiyalarn karlanmasnn salanmas
dnda evreni incelemek iin ciddi bir tevik ve kaynak aktarma gereklememitir. nsann iinden gelen
renme arzusu evrenin incelenmesini destekliyor olsa
62

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

da iten gelen bu arzu evreni incelemenin neden deerli olduunu gstermek iin rasyonel temel sunmaz.
Her dinsel veya felsefi grn bilimsel aktiviteyi
desteklemediine dikkat edilmelidir. rnein evreni-maddeyi kt bir varlk olarak sunan dini veya felsefi bir gr asndan evreni inceleme faaliyetinin deerli bir faaliyet olarak kabul edilmesi zordur. Dnya
tarihinde gzken kimi dini ve felsefi grler, bu evrenin hammaddesini oluturan maddeyi kt bir varlk olarak niteleyerek, bilim yaplmasn destekleyen
bahsedilen n kabule aykr ekilde zihinleri ina etmilerdir. Fakat Kuran metninde evrenin-maddenin
kt olduunu dndrecek hibir ifade olmad ve
evrenin-maddenin yaratcs Allah iyi bir varlk olarak
tantld, bu yaratcnn yaratt evreni-maddeyi incelemek deerli sonulara ulatran bir faaliyet olarak
tevik edildii iin bu yaklam evreni-maddeyi incelemenin deerli olduunu destekler.
Dnya nfusunun nemli bir blmnde etkisi bulunan Uzakdou dinlerini ele alalm, bunlarn byk
ounluu d dnyann, yani evrenin nesnel bir varl olmadn, evrenin bir illzyon olduunu iddia
ederler. (Teizmin iindeki kimi yaklamlarda da rnein baz sufi ekollerde de benzer grler savunulmutur.) Nesnel olmayan bir varlk ya da yanlsama iin ise
kaynak ve vakit ayrmak, onu incelemeyi deerli bulmak makul deildir. Dolays ile Uzakdou dinlerinin
63

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

byk ounluunun ina ettii zihin, bilimsel faaliyetin gereklemesi iin nemli olan evreni incelemenin deerli olduu n kabul ile elimektedir. Fakat
Kuranda evrenin ve yeryznn gerek (hak) olarak
yaratld sylenerek evreni objektif bir varlk olarak
grmeyen, illzyon olarak gren yaklamlara kar klr. u Kuran ayeti bu konuda bir rnektir:
Allah evreni ve yeryzn gerek olarak yaratt.
Bunda inananlar iin delil vardr.37
Ayrca dikkat edilmesi gerekli dier bir husus, deerlerin objektif varln reddedenlerin bilimsel faaliyete bir deer atfetmesinde tutarszlk olduudur.
Evreni incelemenin deerli olduunu sylemek bu faaliyete bir deer atfetmek demektir. Natralizme gre
uzay-zaman ve madde dnda bir varlk yoktur. Var
olan btn yasalar olgusaldr. Btn yasalar sadece
olgusal olduu iin Humeun olgusal nermelerden
sadece olgusal nermeler karsanabilir ilkesi gerei,
natralizmdeki btn nesnel doru nermeler sadece
olgusal olmak zorundadr.38 Dolays ile natralizme
gre deer nermelerinin rasyonel bir temeli yoktur,
bir natralist nesnel bir ahlak ya da estetik tanmlayamayaca gibi herhangi bir faaliyetin deerli olduunu da temellendiremez.39 Bu ise evreni inceleme faa37 29-Ankebut 44.
38 David Hume, A Treatise of Human Nature, John Noon, London,
1739,s.335.
39 Natralizmde nesnel deerler olamayacann daha geni bir savunmas iin baknz: Enis Doko, Aksiyolojik Argman: Deerlerin Ontolojik
64

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

liyetine bir natralistin deer atfedemeyecei anlamn


tamaktadr. nl ateist bilim insan Dawkins yle
demektedir:
Gzlediimiz evren, temelinde tasarm olmayan, ama olmayan, iyi ve kt olmayan, kr
acmasz bir umursamazlk dnda hibir ey olmayan bir evrenden beklediimiz tm zelliklere sahiptir.40
Bu durumun bir sonucu olarak natralist felsefeye
gre evreni incelemenin deerli bir faaliyet olduu iddia edilemez (birok natralist bu duruma aykr hareket ederek, yani bilimsel almann ve bilim insannn
deerli olduunu iddia ederek kendi varlk anlaylaryla uyumsuz bir pozisyonda bulunmaktadrlar). Natralist bak asnda, organize bir su rgtnn
yapt faaliyetlerle, bilim insanlarnn yapt faaliyetler arasnda nesnel bir fark gsterilemez. Elbette birok natralist yaptklar bilimsel faaliyete deer atfetmektedirler ama burada nemli olan bir natralistin
bu ekilde deer atfetmesinin rasyonel temeli olup olmaddr. Dier taraftan bir Mslman, maddi doa
dnda Allahn varln da kabul ettii iin atfettii
deerlere rasyonel temel oluturacak bir varlk anlayna sahiptir. Buna gre Allah evreni incelemeyi deerli
Temellendirmesi Tanrsz Mmkn m?, Caner Taslaman ve Enis Doko
(ed.), Allah, Felsefe ve Bilim, stanbul Yaynlar, stanbul, 2014, s. 101-144.
40 Richard Dawkins, River Out of Eden: A Darwinian View of Life , Basic
Books/Harper Collins, New York, 1995, s. 132-133.
65

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

kld iin (Kurann ifadelerinden bu anlalmaktadr)


bu faaliyet deerlidir.
Kurann birok ayetinde evrendeki fenomenler
Kurann iddialarnn onaylaycs olarak sunulur. Bu
ayetler evreni incelemenin deerli olduu n kabuln desteklemektedir.41 Buna gre evrendeki fenomenler Allahn varln, kudretini, bilgisini anlamamz saladklar iin incelenmeye deerdirler. rnein
Kuranda Allahn evreni ve yeryzn yaratm olmas ahireti yaratmasnn ne kadar kolay olduunun
bir delili olarak gsterilir. Bu ise evrenin ve dnyann
incelenmeye deer olduklarna dair n kabul destekler, nk bunlarn yapsn anlamak slam inanc asndan ok nemli bir inan olan ahiretin yaratlmasnn kolayln daha iyi anlamak demektir ve bu da
bir Mslman iin gerekten nemlidir. Buna dikkat
eken bir ayet u ekildedir:
Evreni ve yeryzn yaratann onlarn bir benzerini yaratmaya gc yetmez mi? Elbette yeter, O
yaratandr, bilendir.42
Daha nceden dikkat ekilen n kabullerin hepsine
sahip olup evrenin anlalr olduunu, zihnin evreni
anlayabileceini, evrenin kefedilmeye ak olduunu,
41 Bu ayetler evrendeki fenomenleri dnmeyi, incelemeyi tevik ederek ve
emrederek motivasyon da salamaktadrlar. Burada dikkat ekilen bu ayetlerin zihinde oluturduu n kabuldr. Motivasyonla ilgili blmde ise dikkat ekilecek olan ayetlerin tavsiye ve emir olmalaryla oluan itici gtr.
42 36-Yasin 81.
66

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

doa yasalarnn evrensel olduunu kabul ettiinizi


ama evrendeki fenomenlerin incelemeye deer olmadklar eklinde bir n kabule sahip olduunuzu hayal
edin. Bu durumdaki bir bilim insan olsanz bilimsel
faaliyete girimeniz ne kadar mmkn olurdu? rnein deniz kenarnda nnde kumsal olan bir eviniz olsa, bu kumsaldaki kum tanelerinin saylmasnn
mmkn olduunu, zihninizin bu saym yapabilecek
kabiliyeti olduunu, siz saydktan sonra kum taneleri
form deitirip saymnzn geerliliinin kaybolmayacan (yani nceden bahsedilenler gibi gerekli n kabullerinizin olduunu) kabul etseniz, fakat bu saym
yapmann hibir deeri olmayan bir ura olduunu
dnseniz, vaktinizin ounu bu kumsalda geirseydiniz bile bylesi bir saym yapmanz mmkn olur
muydu? Belki ounuzun kumsal olan bir evi yoktur
ama herhalde bir kumsala gitmisinizdir, bu kumsala
gittiinizde kumsaldaki kum tanelerini saymamanzn veya hibir zaman saymaya kalkmayacak olmanzn nedeninin bu saymn yaplmaya deer olmadna dair n kabulnz olduunu syleyemez miyiz?
Kuran evreni incelemenin deerli olduuna dair n
kabul olan bir zihin ina eder. Fakat bu n kabuln
sadece Kurann sunduu teizmle alakal olmadn da
sylemeliyiz. Yahudi ve Hristiyan gelenei iinde yer
alp da evreni inceleyerek Allahn daha iyi tannacan ifade eden birok dnr olmutur. Nitekim bu
kitabn iinde onlardan da eitli alntlar aktaryoruz.
67

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Birok Mslmann bilimle ilikisinin Kurann verdii perspektiften ok uzak olduu aktr ama baz bilim tarihilerinin ciddi ekilde deneysel metodu uygulayan ilk kii olarak grdkleri ve bu yzden ilk bilim
insan olarak niteledikleri bni Heysem, slamdaki
bahsedilen yaklamdan etkilenerek bilimle ilgilenmeye balam ve bilimsel faaliyete girime nedenini
yle ifade etmitir:
Ben srekli bilgi ve gerein peinde kotum
ve Allahn ihtiamna ve yaknlna eriebilmek
iin gerek ile bilgiyi aramaktan daha iyi bir yol
olmadna inandm.43
Natralist gr benimseyenler teknoloji retmedeki pratik fayday grerek, karizma ile para kazanma
gibi hedeflerin bilimsel urala gerekletiine tanklk ederek evrenin incelenmesi gerektiini dnebilirler. Bu, tarihin belli dneminde evreni incelemenin
pratik faydalar grlerek sahip olunan bir dncedir,
yoksa natralist varlk anlaynda evreni incelemeyi
deerli klacak hibir unsur yoktur. Oysa Kurann ortaya koyduu dnya grne ve dier baz teist grlere gre dnyada herhangi bir pratik karl olsa
da olmasa da evreni incelemek deerli bir faaliyettir.

43 C. Plott, Global History of Philosophy: The Period of Scholasticism,Motilal Banarsidass, Delhi, 2000,s. 465.
68

6- EVREN HAKKINDA BLG ELDE ETMEDE


GZLEM NEMLDR

elsefe tarihindeki baz dnrler masa banda retilen bilgiyi nemsemi, gzlemsel srelerden verimli bir sonu alnabileceini dnmemilerdir. Masa
banda felsefi argmanlar kurmak veya matematikle
ilgili teoremler gelitirmek mmkndr. Felsefi argmanlarda kullanlan dnce deneyleriyle veya matematikte tmdengelimsel metotla kurulan teoremlerle
gzleme bavurulmadan nemli bilgilere ulalabilir. Felsefe ve matematikte ulalan bu sonularn bir blm
doa bilimlerinde ve sosyal bilimlerde de nemlidir.
Felsefeden bilimlere metodolojisini vermede, matematikten doay hatta sosyal olgular anlamada yararlanmak gerekir. Ksacas felsefe ve matematik gibi masa
banda yaplabilen almalar da deerlidir; fakat bunun dna klmayp gzlem merkezli bilim yaplmad srece evrendeki fenomenler hakkndaki bilgimiz
ok snrl kalmaya mahkm olur. Gzlemsel ve deneysel metot olmadan ne kimyadaki periyodik tablonun
69

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

ne gnein iyapsnn ne de hcrenin organellerinin


kefedilmesi mmkn olabilirdi.
Bilimin belki de en nemli metodu olan deney, laboratuvar artlarnda, sistematik olarak yaplan ve istenildii zaman tekrarlanabilen gzlemdir. Deneyin baarl bir yntem olduuna inan temelde iki n kabule
dayanr, birincisi gzlemin evreni anlamada gvenilir
bir bilgi kayna olduudur (bu blmde incelediimiz
varsaym). Gzlemi bilgi kayna olarak grmeyen biri,
sistematik bir gzlem olan deneyi de nemli bir metot olarak gremez. kincisi ise yukarda incelediimiz
drdnc n kabul olan doa yasalarnn evrenselliidir. Laboratuvar artlarnda yaplacak gzlemlerin,
doadaki sreleri anlamada nemli olaca dncesi, aslnda doadaki yasalarn laboratuvarda da eit
derecede geerli olduu varsaymna dayanr ki bu da
doa yasalarnn evrensellii n kabulnn bir sonucudur. Deneysel metodun en nemli n kabul olan
sonularn tekrarlanabilirlii ilkesi de gene, yasalarn
evrensellii n kabulnn bir alt dal olan doa yasalarnn zamanla deimedii hep geerli olaca n kabulnn bir sonucudur. Dolays bu saydmz iki n
kabule sahip bir zihin, deneyi yararl ve nemli bir faaliyet olarak grecektir.
gnmzde bilimle uraan herkes evrendeki fenomenleri gzlemenin veya laboratuvar artlarnda gerekiyorsa deney yapp deney sonularn gzlemenin
70

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

bilim yaplrken en temel bilgi kaynaklar olduunu


kabul etmektedir. Fakat insanlk tarihi boyunca bilgi
elde etmede gzleme bu ekilde merkezi bir roln verilmediini bilim tarihi kitaplarndan reniyoruz. Eski
Yunanllardaki birok nemli dnr, pratik bilgiler salamasndaki faydas dnda gzlemsel srelerin deerini gereince takdir edemediler. Buna iyi bir
rnek olarak felsefe tarihinde ayrcalkl bir yeri olan
mehur felsefeci Platon gsterilebilir. Platona gre elde
edilmesi nemli olan bilgi deimez, ezeli ve ebedi,
mkemmel Platonik Formlarn bilgisidir ve bu bilgi
sadece saf dnce ile elde edilebilir.44 Gzlem bu konuda bize yardmc olamaz, tam tersine bizi yanltabilir. Aristoteles formlar maddeye indirgeyerek, gzlem
yaplmasn Platona gre daha ok destekleyen bir felsefi yaklam gelitirmitir ama onun gelitirdii bilgi
kuramnda bilim hala mantken zorunlu bilgilerin peindedir (bilimsel faaliyet srecinde gzlemle ulalan
bilgiler, mantn yasalar gibi mantken zorunlu kategorisinde deildir). Aristotelese gre bilginin amac,
maddeye giydirilmi ebedi formlar anlamaktr, siz bir
kere bir cismin zn rasyonel dnce ile anladnz
m, o cisimle alakal btn bilgileri tmdengelimsel
yntemlerle karsayabilirsiniz. Bu anlayta gzlem her
ne kadar cisimlerin zn anlamada yardmc olsa da
bu z saf dnce ile de anlalabilir. Bu yaklamda
da gzlem modern bilimde sahip olduu gibi merkezi
44 Platon, Republic, ev: R. Allen, Yale University Press, Yale, 2006, 479e-484c.
71

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

bir konumda deildir. Baka medeniyetler incelendiinde de ykselen sularn zararlarndan korunmak, tarmda veya hayvanclkta kullanlmak kastyla evrendeki fenomenlerin gzlendii rneklere rastlayabiliriz,
fakat doa hakknda bilgi elde etmeyi pratik faydalarn dnda nemseyerek d dnyann gzlemlenmesi
gerektii eklinde bir zihni yapdan gemi medeniyetlerin byk bir ksmnn uzak olduunu rahatlkla
syleyebiliriz.
Masa banda dnerek varlk hakknda gerekli
tm bilgilerin elde edilebileceini zannetmenin yannda, baz ahslarn her meseleyi zdn dnp, bu ahslarn grlerine bavurarak evrendeki
fenomenler hakknda her eyi renebileceini zannetme de gzlemsel bilimin dmandr. Nitekim bni
Heysem de bu duruma dikkat ekmitir:
Gerei arayan kii, eskilerin yazdklarn
aratrarak ve doal eilimini takip ederek onlara gvenen kii deildir, tam aksine onlara kukuyla yaklaan, onlardan toplad bilgileri sorgulayan, trl trl kusur ve eksikliklerle dolu
yapya sahip insanlarn szleri yerine argmanlara ve kantlara boyun een kiidir.45
Bu konuyla ilgili anlatlan mehur bir hikye bylesi bir zihniyetin yaygn olduu dnemler hakknda
45 A. I. Sabra Ibn al-Haytham: Brief Life of an Arab Mathematician, Harvard Magazine, Eyll-Ekim 2003.
72

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

bize bilgi vermektedir. Bu hikyeye gre atn ka dii


olduunu soran birine cevap olarak Aristotelesin kitabn ap da bakalm denmitir.46 Bu hikye gerek
olmayabilir ama her halkarda uzun bir zaman dilimindeki zihniyeti aktarmas asndan nemlidir. Bat
dnyasnda 17. yzylda bilimsel devrimin yaplmasnda, Aristotelesin gzleme merkezi yer verilmesini
nleyecek ekilde yerlemi otoritesinden kurtulma,
bilim tarihi kitaplarnda nemli bir etken olarak sunulmaktadr. Kurann evreni gzlemeye ynlendiren ifadelerinin deerini anlamak iin bu olguyu gz
nnde bulundurmalyz. Kurann iddiasna gre btn varlklarn ok zerinde olan Allahtan gelen bir
kitap olan Kuran, tm kitaplar ve kiiler st bir otoriteye sahiptir. Oysa Kuranda, Allah tarafndan vahyedilme iddias olmasna ramen Bu kitaptan evrenle
ilgili her eyi renin denmemi, bu kitabn inananlar evren zerine gzlem yapp sonular karmaya
davet edilmilerdir. Kuran, kendisine gvenen bir slupla, bu gzlemleri kendi otoritesine tehdit grmemi;
tam tersine, akl altrmayla ve gzlemle bilgi elde etmeyle ulalan sonular kendi iddialarn tasdikleyen
araclar olarak takdim etmitir. Evrendeki fenomenleri
gzleyerek sonular karmaya davet eden ayetlere u
iki ayet rnektir:
46 D. Ary, L.D. Jacobs ve A. Razavieh, Introduction Research in Education,
Harcourt Brace College Publishers, Orlando, 1996, s. 6.
73

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

De ki: Yeryzn gezip dolan da yaratln


nasl baladn grn.47
Evrende ve yeryznde nice deliller vardr ama
bunlar yanndan yz evirip gemektedirler.48
Bu ayetlerden ilkinde dnyann iindeki fenomenlerin incelenmesi suretiyle yaratl hakknda bilgi edinmeye davet varken, ikincisinde yeryzndeki delilleri
incelemeyenler eletirilmektedir. Bunlar ve benzeri
ayetleri okuyan bir kii, Kuran okuyup da evrendeki
srelerle ilgili her detay reneceini deil, fakat evrendeki fenomenleri gzleyerek ve inceleyerek elde edecei bilgilerden faydalanacan anlar. Ksacas Kuran,
kendinden nceki mitolojiyle ve gelenekle yorulmu
zihinleri bunlarn otoritesinden kurtarrken evrendeki
olgular gzlemlemeyi deerli bulacak ekilde zihinleri
ina eder. Bu ise Evren hakknda bilgi elde etmede
gzlem nemlidir gibi bilim asndan deerli bir n
kabuln oluumunu desteklemektedir.
Gnmz biliminde gzlemin bilgi elde etmedeki
baars ok iyi tecrbe edilmi olduundan, mevcut
pratik sonulara tank olan bilim insanlar gzlemin
nemli olduuna dair n kabule sahiptirler. Birok
bilim insan bu n kabul zihinlerinde bulundururken -d dnyann varl gibi- bunun neden nemli
olduunu temellendirmeyi dnmezler bile. Kuran,
47 29-Ankebut 20.
48 12-Yusuf 105.
74

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

pratikteki sonulardan faydalanlmasndan bamsz


olarak gzlemi tevik eder ve bylece ballarn hibir pratik fayda bulmalarna bal olmadan gzleme
yneltir. Elbette Kuran ayetlerinin gzleme yneltmesini uygulamaya kalkan birok kiinin gncel hayattaki
gzlemlerle yetinip, bilim iin gerekli olduu gibi daha
sistematik bir ekilde gzleme ynelmemesi ve bylesi
gzlemlerin verilerini renmeye almamas mmkndr (burada bir kez daha pratikte Mslmanlarn
yaptklarn deil Kurann ieriini anlamaya yneldiimizi belirtmek istiyoruz). Fakat ayetlerin ynelttii
evrendeki fenomenlerin daha iyi anlalmas iin gncel sradan gzlemlerin tesine geilip bilim iin gerekli ekilde sistematik gzlem yaplmasnn bunlar
daha nitelikli bir ekilde kavrataca aktr. Ayetlerin
istedii de zaten nitelikli bir kavramadr; ayetlerde evrene yneltmek iin geen Arapa kelimeler derin bir
ekilde, zne nfuz ederek incelemeyi ifade etmektedir. Ksacas bilimsel faaliyetlerin gereklemesinde
nemli bir yeri olan evren hakknda bilgi elde etmede
gzlem nemlidir n kabuln, Kurann evreni incelemeye ve bu incelemelerden sonular karmaya davet
eden birok ayeti desteklemektedir.

75

7- EVREN ANLAMADA
MATEMATK NEMLDR

ilimsel yaklamda gzlemler sonucu ulalan bilgileri ifade etmede matematiin kullanlmasnn
nemli bir rol vardr. zellikle fizik asndan matematiin evreni anlamadaki rol ok merkezidir. Var
olan olgular matematiksel yasayla birletirilip deerlendirildiinde, gemi ve gelecek hakknda ngrde
bulunmak mmkn olmaktadr. Evrenin ilk dakikalarnda ne olduundan dnyann yana kadar birok
olguyu matematiin salad evrene nfuz gcyle
renebildiimiz gibi cep telefonlar, bilgisayarlar, uydular gibi birok teknoloji harikasn retmeyi ve iletmeyi de matematiin gcnden faydalanarak gerekletirebiliyoruz. Kuantum kuram ya da genel grelilik
gibi modern bilimin temel talar olan teorileri, matematii kullanmadan ifade etmek neredeyse imknszdr. Grup teoriden topolojiye, kompleks analizden diferansiyel geometriye kadarki alanlarda olduka soyut
76

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

olabilen matematiksel kuramlar bile evreni anlamada


vazgeilemeyecek derecede nemli rol oynamaktadrlar.
20. yzyln iki nemli filozofu Hillary Putnam49
ile Willard Quine,50 matematiin deneysel bilimler iin
vazgeilmez olduunu savunmulardr. Bu yaklam
felsefe literatrnde Putnam-Quine vazgeilemezlik
tezi (Putnam-Quine indispensability thesis) olarak bilinir. Bu yaklama gre matematik doa bilimlerinin
vazgeilmez bir parasdr, matematiksiz gelitirilmeye
allacak herhangi bir bilim eksik olacaktr. Quine ve
Putnamn tezlerinin sonucu gibi gzken matematiksel
objelerin gerekten var olduu gr, tartmal olsa
da, bilim felsefecilerin nemli bir blm tarafndan
benimsenmektedir. Bu yaklama itirazlara ise Hartry
Fieldin kurguculuu (fictionalism) rnek olarak verilebilir.51 Her ne kadar Field, matematik olmadan doal
bilimlerinin yaplmasn mmkn grse de, o bile matematiin doayla ilgili akl yrtmeyi nemli lde
kolaylatrp basitletirdiini kabul etmektedir. Dolays ile matematik, evreni tanmlamaya en uygun dildir ve bilimler asndan yeri doldurulamaz bir fonksiyonu vardr. Ancak bu durum, modern algda normal
gzkse bile, ok garip ve beklenmedik bir durumdur.
49 Hillary Putnam, What is Mathematical Truth, Mathematics Matter and
Method: Philosophical Papers, Cambridge University Press, Cambridge
MA, 1979, cilt 1, s. 6078.
50 W. V. Quine, On What There Is, From a Logical Point of View, Harvard
University Press, Cambridge MA, 1980, s. 119.
51 H. H. Field, Science Without Numbers: A Defence of Nominalism,
Blackwell, Oxford, 1980.
77

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Kuantum mekaniinin kurucularndan Nobel dll


fiziki Eugene Wigner, matematiin doaya uygunluunun garipliini anlatt Matematiin Makul Olmayan Etkisi (Unreasonable Effectiveness of Mathematics)
adl makalesinde yle demektedir:
matematiin doa bilimlerindeki muazzam kullanll gizemle doludur ve bunun rasyonel bir aklamas yoktur.52
Benzer ifadeleri, bir baka Nobel dll fiziki Steven Weinbergte de bulmak mmkndr:
Matematikilerin daha sonra fizikilerin yararl bulacaklar formel yaplar, zihinlerinde byle
bir hedef olmamasna ramen, matematiksel gzellik hissi (duyusu) ile gelitirmeleri ok gariptir Fizikiler, genellikle matematikilerin, fiziksel teoriler iin gereken matematii ngrebilme
yeteneklerini epey esrarengiz bulurlar. Bu, Neil
Armstrongun 1969da Ayn yzeyine ilk admn attnda, ay tozunda Jules Vernenin ayak
izlerini bulmas gibidir.53
Natralist bak asnda evrenin matematikle tasvir
edilebileceini dnmek iin hibir makul sebep yoktur; evrenin matematikle tasvir edilebilir oluu ok artcdr. Natralistler genelde matematiksel nesnelerle
52 E. P. Wigner, The Unreasonable Effectiveness of Mathematics in the Natural Sciences, Symmetries and Reflections, MIT Press, Cambridge MA,
1964, s. 223.
53 S. Weinberg, Dreams of a Final Theory, Vintage, London, 1993, s. 125.
78

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

ilgili anti realist bir tutum benimserler, dier bir deyile matematiksel nesneleri insan zihninin rnleri
olarak grrler. Fakat matematiksel nesneler bir ekilde insan zihninin rnleriyse, o zaman bizim gelitirdiimiz karmak aksiyomatik bir yapnn evreni
bu kadar iyi tarif etmesini beklemek iin hibir neden
yoktur. Bu bak asnda, satran kurallarnn evrendeki fenomenleri tarif etmesi ne kadar beklenirse, matematiin de evreni tarif etmesi ancak o kadar beklenir
olmak durumundadr. Natralist, matematiksel nesnelerin insan zihninden bamsz olduunu iddia edip,
realist bir tavr benimserse de sorun ortadan kalkmaz.
Zira matematiksel nesneler, nedensel ilikiye girmeyen,
uzay zaman dnda soyut nesnelerdir, bu yzden bunlar evreni hibir ekilde etkileyemezler. Matematiksel
nesneler evrene etki edemiyorsa, evrenin o nesnelerle
tarif edilecek bir yapda olmas ve o nesnelerle tarif
edilmesi nasl aklanabilir? Sonu olarak natralist,
matematiksel objelerle ilgili ister realist ister anti-realist tavr taknsn, iki yaklamda da evrenin matematikle tarif edilebilmesini beklemesi iin hibir rasyonel nedeni yoktur.
Dier taraftan teizm, hem realist yaklam hem de
anti realist yaklam ierisinde evrenin matematie
uygunluunu rahata aklayabilir. Eer realistin iddia ettii gibi uzay zaman akn baz matematiksel
79

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

nesneler gerek varlklar olarak varsa,54 Allah bu nesnelerin bilincinde olduu iin evreni pek ala bu nesneleri ierecek, onlara uygun biimde yaratm olabilir.
Natralizmde var olan matematiksel nesneler ile evren
arasndaki nedensel boluk teizmde yoktur. Matematik
insan zihninin bir icad olarak grlrse, teizm asndan gene evrenin matematikle aklanmaya uygun yapda olmasnda bir sorun yoktur. nceki blmlerde
grdmz gibi teizmin bak as altndaki temel
beklenti evrenin anlalr bir yapda olmas ve insan
zihni ile uyumlu bir yapya sahip olmasdr. Eer insan zihni matematii retmeye kadirse, matematik insann dnmesinde verimli bir aracysa, o zaman evrenin de anlalr ve insan zihni ile uyumlu olmas iin
matematie uygun bir ekilde yaratlm olmas beklendik bir durumdur. Natralizme gre evren insan
zihninin bir yaratmas olmad iin insan zihninin
bir icadnn (matematiin) evrene bylesi bir ekilde
uymasnn aklamas yokken, teizme gre evreni Allah yaratt iin bu uygunluu aklamada bir sorun
yoktur. Dolays ile teizm asndan, matematiksel nesnelerle ilgili anti-realist bir pozisyon savunulduunda
da, evrenin matematik ile tarif edilmeye uygun bir yapda olmasnda bir sorun yoktur. Nitekim 20. yzyln en sofistike ateisti olarak gsterilmi olan Antony
54 Teizm ierisinde birden fazla realist gr mmkndr: Allah bizim evrenimizden bamsz bir matematiksel nesneler dnyas yaratm olabilir,
ya da matematiksel nesneler Allahn zihninin bir rn olabilir, ya da bir
ekilde Allahn doas ile ilikili olabilirler.
80

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Flew, doann matematie uygun yapda olmasn, ateizmi terk edip Allahn varlna inanmaya balamasnn sebepleri arasnda saymtr.55 17. yzyl bilimsel
devriminin en nemli isimleri Descartes, Kepler, Galile, Leibniz, Newton gibi isimler matematii Allahn
evreni yazd dil olarak grerek bu konudaki yaklamlarn sergilemilerdir.
Gnmzde hemen her bilim insan bilimsel faaliyete giriirken evrendeki fenomenleri anlamada matematiin nemli olduuna dair n kabul zihninin bir
kenarnda bulundurur (bununla ilgili demin bahsettiimiz kkenle ilgili meselelerin zerinde ou hi dnmemi olsa da). zellikle son birka asrda matematiin kullanlmasyla elde edilen baarl sonular o
kadar ok gzlenmitir ki bu n kabul birok bilim insan iin tartlmazdr. Evreni anlamada matematiin
bu kadar nemli bir rol olabileceini insanlk tarihinin birok dnemindeki birok medeniyet takdir edememitir. Dier taraftan Kuran metniyle zihni ekillenen biri asndan evrenin matematiksel yapda olmas
hi de artc deildir. Zira Kurann iinde matematikle doa arasnda iliki kurduran ayetler mevcuttur.
u ayetler bu konuda rnektir:
Gne ve Ay bir hesaba baldr.56
55 Antony Flew,There Is A God: How the Worlds Most Notorious Atheist
Changed His Mind,Harper Collins, New York, 2007, s. 96-112.
56 55-Rahman 5.
81

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Allah onlarn yaptklarn tmyle kuatmtr


ve her eyi sayyla tespit etmitir.57
Kurandaki bu ifadeler evreni anlamada matematik
nemlidir n kabuln desteklemektedir. Ayrca Kuranda birok ayette geen Arapa kader kelimesinin
temel anlamlarndan biri lye bal olmaktr. l
(kader) kelimesinin getii ayetlere u iki ayet rnektir:
Gerekten de her eyi bir l ile yarattk.58
Biz gkten bir l ile su indirdik ve onu yeryznde yerletirdik. Onu gidermeye de gcmz elbette yeter.59
Kurann evrende matematiksel bir l olduuna
iaret eden ayetleri, gzlemsel verilerin anlalmasnda
ve ifade edilmesinde bilim asndan ok merkezi bir
yeri olan matematie nem vermeyi desteklemektedir.
Kuran, dnyadaki pratik sonularndan bamsz olarak bu n kabul desteklemektedir. Gnmzde ise
matematiin kullanmnn teknoloji retmede ve hayat kolaylatrmadaki pratik faydalarna tarihin hibir dneminde olunmad kadar tank olunduu iin
evreni anlamada matematik nemlidir n kabuln
zihninde bulundurmayan bilim insan yok gibidir.
57 72-Cin 28.
58 54-Kamer 49.
59 23-Muminun18.
82

2. blm

kuran ve bilimsel FA ALYET


iin motivasyon

ilimsel faaliyetin motivasyon kaynann ne olduu da nemli bir sorudur ve burada bu nemli
konunun Kurann ieriiyle ilikisini deerlendireceiz. Motivasyon bir davrann gerekletirilmesinin
nedenlerini ifade eder. Bilimsel faaliyet de bir davran trdr ve her davran gibi bir motivasyona ihtiya duyar. Bilimsel faaliyetin birok zaman yemek, imek, uyku gibi en temel ihtiyalarmz gidermek gibi
bir ama gtmeksizin de yapldn dnrsek, bu en
temel ihtiyalar karlamadan yaplan bu faaliyete bu
kadar zaman, emek ve kaynaklarn aktarlmasnn rasyonel sebebinin ne olduu bir soru olarak ortaya kmaktadr. Gnmzde gerek bilimsel faaliyette bulunanlara denen paralarla, gerek hretle, gerek eitli
unvanlar ve statlerle gerekli motivasyonun salanabildiini gryoruz. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nemli bir nokta bu motivasyonlarn ounun
hedefinin, bilim dnda baka uralarla da salanabileceidir. rnein ticaret, spor, siyaset gibi uralar
araclyla bilimsel faaliyet kadar hatta daha ok para
85

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

kazanlp, bunlar bilime tercih edilebilir. Gene mzik,


spor veya siyaset ile uraan biri, bilimle uramaktan
daha ok hret kazanabilir. Bu saylan motivasyon hedefleri bilime zg olmayp, bilimsel ura mmkn
klsa da zorunlu klmaz. Ayn motivasyonlara sahip
biri dolaysyla bilim dnda baka uralara da ynelebilir. Gene pratik ve teknolojiyle ilgili ihtiyalarn giderilmesi amacyla da bilimsel faaliyetler motive edilebilir. Bu da doru olmakla beraber, temel sorularla
ilgilenen disiplinlerin (evrenin gemii ve balangc ile
ilgilenen kozmoloji gibi) bu tarz pratik hedefli yaklamlarla fazla motive edilemeyecei de aktr. Bu tarz
pratik merkezli yaklamlar, temel bilimlerden ziyade
mhendisliin eitli disiplinlerini n plana karr ve
temel bilimlere ancak mhendislik hedefleri iin arasallatrlabilecei lde yneltir.
Kurana inanan bir Mslman iin bu tip motivasyon kaynaklarnn olmasnda bir sorun yoktur. Bir
Mslman bilim insan da bilimle ilgili faaliyetlerinden dolay para ve unvanlar kazanabilir, bilimsel abalaryla dnyevi fayda elde edebilir. Fakat Kurann
ina ettii zihin asndan bunlardan daha anlaml bir
motivasyon kayna da vardr ki bu, evreni inceleme
faaliyetinin Allahn bir emri olarak sunulmu olmas
ve bu inceleme faaliyetinin Allahn kudret ve sanatn tanmaya bir arac olmasdr. Bu tarz bir motivasyon, dnyevi karlarla ilgili dier hibir motivasyon
kayna olmad bir durumda bile gerekli itici gc
86

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

salar. stelik bu motivasyon, pragmatik motivasyonlarn aksine, evreni bilme abas olan bilime zgdr
ve bilim dnda baka disiplinlerle karlanamaz. Bilimin eitli hazlar ve dnyevi menfaatler iin arasallatrlamayaca alanlarda da devam eder. Bunu anlayan, Kurann evreni anlama vurgusunu kavrayan
ideal Mslman bir toplumun bilimle uramas kanlmaz olur. Kurann sunduu dnya grnde evreni en sofistike ekilde anlama faaliyeti olan bilimin
kanlmaz bir yeri vardr.
Ayrca insana ikin merak duygusu da bir motivasyon kayna olabilir. Aristotelesin dedii gibi Tm insanlar doalar gerei bilmeyi arzu ederler.60 Bilmek
arzusu insan ftratnn nemli zelliklerinden birisidir.61 Bilme arzusu insani bir arzu olarak bilimsel
faaliyeti destekler. Bu arzu ise teist, ateist, Hindu, Budist, Mslman, Hristiyan, Yahudi her insanda ortak
bir zelliktir. Her ne kadar iten gelen bu bilme arzusu
da bir motivasyon kayna olabilecek olsa da, bu arzu
bilimsel ura iin bolca zaman ve kaynak aktarmaya
rasyonel sebep sunmaz. Bir arzu itici bir g olabilir,
fakat rasyonel sebebi aklamaya yetmez. rnein iinden gelen yemek yeme arzusu insan tatl yemeye itebilir ama bu kii obez ise veya eker hastas ise bu arzusuna uymamas gerekir; kimi durumlarda insann
60 Aristotle, Metaphysics, ev: Hugh Lawson-Tancred, Penguin Classics,
Londra, 1999, Kitap I, 980.a21
61 Ftratla ilgili baknz: 30-Rum Suresi 30. Ayrca baknz: Caner Taslaman,
Arzulardan Allaha, Etkileim Yaynlar, stanbul, 2014.
87

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

arzusuna uymas deil, uymamas rasyoneldir. Kuran


ise rasyonel temel sunarak motive etmektedir; insan
ftratnn nemli zelliklerinden birisi arzularn tatmin edilmesiyken, dier nemli bir zellii eylemlere
rasyonel temel bulunup akln da tatmin edilmesidir.
Kuran rasyonel temelli motivasyon sunarak insan doasnn bu ihtiyacn karlar ve bilme arzusunun tatmin edilmesini aklc sebeplerle destekler. Yaratcnn
emrini yerine getirme ve Yaratcnn kudret ve sanatn tanmaya alma akln bir gereidir.
Kuranda yzlerce ayetle evrendeki fenomenleri incelemeye, bunlardan sonular karmaya davet yaplmaktadr. ok rahatlkla syleyebiliriz ki byk dnya
dinlerinin hibirinde buna yakn bir younlukta bile
bir tevik yoktur. nceden dikkat ektiimiz gibi evrendeki fenomenlere ynelten bu tevik, bilim yaplrken zihnimizde mevcut olan n kabulleri; rnein
insan zihni evren hakknda doru bilgilere ulaabilir veya evreni incelemek deerlidir gibi n kabulleri de destekler. Fakat n kabulleri oluturma dnda
Kurann bu ierii evreni inceleme faaliyeti iin bir
itici g de, yani motivasyon da oluturur. Bir Mslman iin Allahn emirlerini yerine getirmek ve Allah
daha iyi tanmaya almak, olabilecek en st seviyede
bir motivasyon kaynadr. Bu rasyonel temelli motivasyon para, hret, unvan gibi dnyevi hibir kar
olmadan da evreni inceleme faaliyetinin gereklemesini destekler. Kurann yzlerce ayetindeki bu teviini
88

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

birok Mslman grmezden gelmi veya yzeysel bir


ekilde uygulam olabilir. Fakat bu teviin en sofistike uygulan eklinin bilimsel faaliyetlere (bu faaliyetleri gstermeye ve bu faaliyetlerin sonucunda elde
edilen bilgileri renmeye) yneltici olduu da aktr. Nitekim yaad dnemde (973-1048) dnyadaki
en iyi bilim insanlarndan biri olarak kabul edilen Biruni Benim bilimle urama sebebim Ali mran Suresi 191. ayettir demitir.62 lgili ayet u ekildedir:
Onlar ki ayaktayken, otururken ve yanlar zerinde yatarken Allah hatrlarlar, gklerin ve yerin
yaratl konusunda derinlemesine dnrler: Rabbimiz, Sen bunlar bouna yaratmadn, Sen ycesin,
bizi ate azabndan koru.63
Biruninin iaret ettii bu ayete benzer ekilde evrendeki fenomenleri incelemeye ynlendiren birok
Kuran ayeti vardr. Bunlara u ayetleri rnek olarak
verebiliriz:
De ki: Evrende ve yeryznde olanlara bir baksanza. nanmayan bir topluma deliller ve uyarlar
fayda salamaz.64
Muhakkak ki evrende ve yeryznde inananlar
iin deliller vardr. Sizin yaratlnzda ve yayd
canllarda kesin bir ekilde inanan bir toplum iin
62 Mehdi Golshani, The Holy Quran and the Sciences of Nature, Global
Scholarly Publications, New York, 2003, s. 154
63 3-Ali mran Suresi 191.
64 10-Yunus Suresi 101.
89

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

deliller vardr. Geceyle gndzn birbiri ardnca gelmesinde, Allahn gkten bir rzk indirerek onunla
lmnden sonra topra diriltmesinde ve rzgarlar ynlendirmesinde akl eden bir toplum iin deliller vardr.65
O ki gkten size su indirendir. Onu hem ierseniz hem de hayvanlarnz otlatacanz bitkiler
onunla biter. Onunla sizin iin ekin, zeytin, hurmalklar, zmler ve meyvelerin her trlsnden bitirir.
phesiz dnebilen bir topluluk iin bunda deliller vardr. Geceyi, gndz, Gnei ve Ay hizmetinize sundu. Yldzlar da Onun emriyle boyun emitir. phesiz bunda, akln kullanabilen bir topluluk
iin deliller vardr.66
Ve O, yeri yayp uzatan, onda sarslmaz dalar ve
rmaklar var eden, orada rnlerin her birinden ikier ift oluturan, geceyi gndzn zerine rtendir.
phesiz bunlarda dnen bir topluluk iin gerekten deliller vardr.67
Gerekten de gklerin ve yerin yaratlnda, geceyle gndzn birbiri ardnca geliinde, iin zne
nfuz edenler iin ok deliller vardr.68
Kuranda birok farkl fenomenin incelenmesine
ynlendirme olduunu tespit etmek konumuz asndan
65
66
67
68

45-Casiye Suresi 3-5.


16-Nahl Suresi 10-11.
13-Rad Suresi 3.
3-Ali mran Sursi 190.
90

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

nemlidir. Gnmzde bilimlerdeki zellemeyle bu


farkl alanlarn her biri farkl bir alma disiplini olarak isimlendirilmektedir. Bunlara birka rnek verelim. rnein u Kuran ayetinin ynlendirmesi astronomi alanyla ilgilidir:
zerlerindeki g nasl kurduumuza ve sslediimize bakmazlar m? Bir atla da yoktur onun.69
u ayetlerin ynlendirmesi jeoloji (yerbilimi) alanyla ilgilidir:
Dalarn nasl dikildiine bakmazlar m? Ve yeryznn nasl yayldna bakmazlar m?70
u ayetin ynlendirmesi canllarn balangcyla ilgilenen paleontoloji (fosilbilim) gibi bilim alanlaryla
ilgilidir:
De ki Yeryzn gezip dolan da yaratln nasl baladn grn.71
u ayetin ynlendirmesi arkeoloji alanyla ilgilidir:
Yeryznde dolap da kendilerinden ncekilerin sonuna bakmazlar m? Onlar bunlardan daha
kuvvetliydiler, yeryzn eip deip didik didik etmiler ve bunlarn imar ettiklerinden ok daha fazla
imar etmilerdi.72
69
70
71
72

50-Kaf Suresi 6.
88-Gaiye 19-20.
29-Ankebut 20.
30-Rum Suresi 9.
91

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

u ayetin ynlendirmesi botanik (bitkibilimi) alanyla ilgilidir:


O, gkten su indirendir. Her eit bitkiyi onunla
bitirdik, ondan bir yeillik kardk, stste binmi
taneler retiyoruz ve hurmann tomurcuundan sarkan salkmlar, bir ksm birbirine benzeyen, bir ksm
da benzemeyen zm balar, zeytin ve nar baheleri meydana getirdik. Meyve verirken ve olgunlat
zaman her birinin meyvesine bakn. Kukusuz btn bunlarda inanan bir toplum iin deliller vardr.73
u ayetin ynlendirmesi zooloji (hayvanbilimi) alanyla ilgilidir:
Muhakkak hayvanlardan alacanz ibretler vardr.74
u ayetin ynlendirmesi embriyoloji alanyla ilgilidir:
Ey insanlar! Eer diriliten pheleniyorsanz, gerekten de sizi topraktan yarattk, sonra bir damla sudan, sonra aslp tutunan bir eyden, sonra yaratl
biimi belli belirsiz bir inem et parasndan; size
apak gsterelim diye. Dilediimizi belirli bir sreye
kadar rahimlerde tutuyoruz sonra sizi bebek olarak
karyoruz, sonra da gl anza eritiriyoruz.75
Kuranda bunlara benzer birok ayet evrendeki fenomenleri incelemeye ve bunlardan sonular karmaya
73 6-Enam suresi 99.
74 16-Nahl Suresi 66.
75 22-Hac Suresi 5.
92

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

ynlendirirken, bu ayetleri birok kiinin manasn dnmeden ve hayata geirmeye almadan okumas
hepimizin tank olduu bir olgudur. Kuran tartmasz bir ekilde dnyann en ok okunan ve ezberlenen
kitabdr, fakat Kurann anlam zerine derin dnmenin bu youn okuma ve ezberleme faaliyetinden ok
uzak olduunu gzlemliyoruz. Oysa Kuran, evren zerinde olduu gibi kendi zerinde de derin dnlmesini telkin etmektedir:
Bu mbarek kitab sana, iin zne nfuz edenler ayetlerini derinlemesine dnsnler ve t alsnlar diye indirdik.76
Kurann anlamna nfuz etmeye ve emirlerini hayata geirmeye almaktan ziyade anlamadan seslendirenler, Kurann evrendeki olgular incelemeye
ynlendiren yzlerce ayetini gereince takdir edememilerdir. Mslmanlarn, Kurann sz konusu ayetlerinin gereini yerine getirmemelerini ve bilimden
uzak kalmalarn ska eletiren, Nobel dll fiziki
Abdus Salam (elektro manyetik kuvvetle zayf nkleer
kuvveti birletirerek 1979 ylnda Nobel dln ald)
yle demektedir:
Kuran, limlerin, yani bilgi sahiplerinin ve
kavrama yeteneine sahip olanlarn stnlne
vurgu yapar ve yle sorar: Bilenler ile bilmeyenler bir olur mu? Kurandaki yedi yz elli ayet
76 38-Sad Suresi 29.
93

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

(neredeyse Kurann sekizde biri) inananlar doay incelemeye, stne dnmeye, nihai gereklik araynda akldan en iyi ekilde yararlanmaya, bilgi edinmeye ve bilimsel anlay toplum
hayatnn bir paras yapmaya tevik eder.77
Abds Salamn, Nobel dln Kuran okuyarak
almas, onun, bilim-din ilikisine yaklamn gsteren
sembolik neme sahip bir davran olmutur. dl
u ayetleri okuyarak almtr:78
O birbiriyle uyum iinde yedi kat g yaratm
olandr. Rahmann yaratnda herhangi bir kusur
bulamazsn. Haydi dn de bir bak herhangi bir atlak gryor musun? Sonra bir daha bir daha dn de
bak. Baklarn aciz ve perian olarak sana dner.79
Kuran ayetlerinin evreni incelemeye youn bir ekilde yneltmesi Mslmanlarn bilimle scak iliki
kurmas iin yeterli sebeptir. Dier yandan bu evreni
tanma faaliyeti, tm varlklarn olu sebebi olan Yaratcy tanmaya vesile olduu iin de teist inanca sahip
olanlar iin bir motivasyon kayna olabilmektedir. Bu
hususta slam ile dier tektanrl dinler olan Yahudilik ve Hristiyanlk ayn noktadadr. Nitekim bu dinlerin iinden birok kii evreni incelemedeki motivasyon
77 Abdus Selamn Paris UNESCO Houseta 27. Nisan 1984te yapt konumadan. Konumann tam metni iin: http://reviewofreligions.org/9422/
from-the-archives-islam-and-science-concordance-or-conflict/
78 http://www.nobelprize.org/nobel_prizes/physics/laureates/1979/salam-speech.html
79 67-Mlk Suresi 3-4.
94

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

kaynaklarnn Yaratcnn kudret ve sanatn tanmak


olduunu ifade etmilerdir. rnein kimi Hristiyan
dnrler Allahn iki tane kitab olduunu, bunlarn kutsal kitap ve evren olduunu, her iki kitabn da
Allahn varl ve sfatlar ile ilgili bilgi kayna olduunu ifade etmilerdir.80 Allah eserleriyle bilinir diyen Newton81 gibi kimi Hristiyan bilim insanlar, faaliyetlerine dinsel inanlaryla motive olmulardr.82 Bu
konuda Del Ratzsch yle demektedir:
Evren, Allahn yaratt bir varlk olduu ve
Allahn sanatnn bir gstergesi olduu iin incelenmeye deerdi. Aslnda, baz Hristiyanlar yaratlan incelemeye dini nem atfettiler. Allahn
yaptn takdir etmeyi ve bilimsel almann
kendisini Allaha kar bir eit dini itaat olarak
deerlendirdiler.83
nsanlk tarihinin en nemli matematikilerinden
biri olan, 8.-9. yzylda yaam Mslman bir dnr olan Harezmi, cebirin babas olarak tannmaktadr, Bat dnyas bugnk say sistemini ve sfr onun
80 Peter Harrison, The Bible, Protestantism and the Rise of Natural Science,
Cambridge University Press, Cambridge, 1998; Kenneth J. Howell, Gods
Two Books: Copernican Cosmology and Biblical Interpretation in Early
Modern Science, University of Notre Dame Press, Notre Dame, 2002.
81 Newtonun dini motivasyonlar iin baknz: Enis Doko, Dahi ve Dindar:
Isaac Newton, stanbul Yaynlar, stanbul, 2011.
82 James E. Force ve Richard H. Popkin (ed.), Newton and Religion: Context,
Nature and Influence, Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, 1999.
83 Del Ratzsch, The Religious Roots of Science, Melville Y. Stewart (ed.),
Science and Religion in Dialogue, Wiley-Blackwell, New York, 2010,
cilt.1, s. 65.
95

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

almalar araclyla tand. Yapt almalar ibadet olarak gren Harezminin u szleri almalarnda
dinsel inancnn salad motivasyonu gstermektedir:
Bilime gsterilen o scak yaknlk bilenlere Allahn gsterdii iltifat ve ltuf, onlara belirsizliklerin aydnlatlmasnda ve zorluklarn giderilmesinde sunduu destek ve esirgeme, bana
el-cebr ve el-mukabele ile hesap yapma stne,
aritmetikteki en kolay ve en yararl olanla snrlandrdm ksa bir alma oluturmam iin cesaretlendirdi.84
Gnmzn teist dnrlerinin ounluu Allahn varlna ulamak iin cehaletten hareket eden
yaklamlar ifade eden boluklarn Tanrs (God of
the gaps) argmanlarnn kullanlmamas gerektii
kanaatindedirler. Boluklarn Tanrs tipinde yaklamlar ifade edenler, Allahn varl konusundaki dayanan evren ve canllar konusunda bilinmeyen hususlar olduunu, bu boluklarn Allah ile doldurulmas
gerektii dnmlerdir. Bak kalbin nasl altn
bilmiyoruz, demek ki Allah kalbi yapm veya Yldzlarn nn nasl retildiini bilmiyoruz, demek ki Allah yldzlar yapm gibi yaklamlar gsteren olursa,
bunlar, boluklarn Tanrs tipinde argmanlar ileri
sryorlar demektir. Bylesi yaklamlar asndan bilimsel her ilerleme daha nce bilinmeyen bir hususu,
84 Victor J. Katz, A History of Mathematics: An Introduction, Pearson,
2008, s. 271.
96

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

yani bir boluu aklad iin Allaha atf yapmay


gereksiz klmaktadr. Bu yaklamlarda adeta evreni
bilmekten deil bilmemekten medet umulur gibidir.
Fakat Allahn varlyla ilgili argmanlar ileri sren
gnmz teist felsefecilerinin ve teologlarnn hemen
hibiri boluklarn Tanrs yaklamlarn benimsememektedirler. Allah boluklarda aramak teizmin temel ruhu ile atr. nk bir teist iin Tanr sadece
boluklarda beliren bir varlk deildir; O evrenin her
yeri ve her anna nfuz eder. Doadaki her olgunun
arkasnda izi vardr. Dolays ile hibir teistin boluklarn Tanrs yaklamlarn benimsememesi gerekir.
Teistlerin boluklarn Tanrs yaklamlarn benimsediini syleyerek eletiri yapanlar ok rastlanan
mantk hatalarndan biri olan ve mantk literatrnde
korkuluk hatas (straw man fallacy) olarak anlan mantksal hatay ilemektedirler. Korkuluk hatasn ileyenler, kart grn gerek fikrini gz ard etmekte,
onun yerine kart grn kt veya abartl bir rneine kar -gerek pozisyonmu gibi- eletirilerini yneltmektedirler. Boluklarn Tanrs yaklamlarn
teizmin gerek pozisyonu gibi gsterip korkuluk hatasn ileyenlerin iinde Stephen Hawking gibi nl
bilim insanlar da vardr.85 Gnmzde ileri srlen
kozmolojik delillerin veya tasarm delillerinin hepsi
85 Hawkingin Byk Tasarm (Grand Design) kitab bu hatann rnekleriyle doludur: Stephen Hawking ve Leonard Mlodinow,Byk Tasarm, ev:
Selma n, Doan Kitap, stanbul, 2012.
97

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

modern bilimin sunduu verilere dayandrlmaktadr;


evren konusundaki cehaletimize deil. Tm bu argmanlarda bilimin sunduu veriler hammadde olarak
deerlendirilmekte ve onlardan hareket edilmektedir.86
Kurann evrendeki fenomenleri incelemeye ve dnmeye sevk eden ayetleri de cehalet zerinde ykselen
yaklamlar yerine bilgi zerinde ykselen yaklamlar destekler. Evrendeki fenomenlerin incelenmesi yldzlar, dnyamz, canllar gibi birok varlk hakkndaki bilgimizi arttracaktr, bu bilgilere dayal olarak
gelitirilecek yaklamlar ise boluklarn Tanrs yaklamlar yerine tasarm delilleri trnden argmanlar olacaktr. Bu tarz argmanlar ileri srmeyi amalamak da bilimsel faaliyet iin motivasyon kaynadr.
12. Yzylda yaayan nl slam felsefecisi bni Rd,
varl inceleme faaliyetinin Allah tanttna dikkat ekmi, bunu yapan felsefenin (felsefe ifadesini,
bugn bilim diye anlan alanlar da kapsayacak ekilde geni anlaml kullanmtr) zaruretine dikkat ekerek felsefe-bilim yapmaktaki motivasyon kaynan
ifade etmitir:
Allahn varlna ancak yaplarnn iyi bilinmesi sayesinde tanklk ederler; ayrca varln
yaps iyi bilindii srece Allah hakknda bilgi
de tam olur. Din de, var olanlarn incelenmesini
86 Modern bilimin verileriyle bu delillerin ileri srlmesinin bir rnei olarak
baknz: Caner Taslaman, Evrenden Allaha, Etkileim Yaynlar, stanbul,
2014.
98

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

tavsiye ve tevik ediyorsa, aktr ki felsefe kavramnn delalet ettii ey din asndan zorunlu
ya da tavsiye edilen bir husustur. Dinin var olanlar aklla deerlendirmeye ve onlar aklla bilmeye ard, an yce Allahn Kitabnn birok ayetinde apaktr87
Ayrca Kurann sunduu motivasyon eklinin bilimsel bilginin paylamn desteklediini saptamak
da nemlidir. Bilimsel bilgiyi g ve para gibi motivasyonlarla elde etmeye alanlar asndan bilginin
bakalar tarafndan renilmesi gcn ve parann bir
ksmnn yitirilmesine yol aabilir. Bu tarz bir motivasyon kimi zaman bilginin paylamndan ok saklanmasn destekleyebilir. Tarih boyunca birok bilgi
ustadan raa bakalarndan gizlenerek aktarlmtr,
bu yzden birok bilginin izole kk bir topluluun
tekelinde kaldn veya tarihte sonraki nesillere aktarlamadan unutulduunu ve sonra unutulanlarn bir
ksmnn yeni abalarla batan kefedilmek zorunda
kalndn syleyebiliriz. Nitekim Bizansn nl silah Yunan atei, ya da keskinlii ile nl am elii
gibi bir sr antik teknoloji gnmz bilim adamlar
tarafndan tam olarak anlalamamaktadr. Kim bilir
belki de piramitlerin nasl ina edildiiyle ilgili bilginin, getiimiz yzylda bile Msrda yaayanlarca bilinmemesini de bylesi bir kayba balayabiliriz. Oysa
87 bn Rd, Felsefe-Din likisi Hakknda Son Sz, slam Filozoflarndan
Felsefe Metinleri, ev: Mahmut Kaya, Klasik, stanbul, 2005, s. 467-468.
99

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

bilgiye erimedeki motivasyonlar Allahn emrini yerini getirmek ve Allahn kudret ile sanatn tanmak
olanlar asndan bilgiyi saklama abas anlamszdr.
Bu ekilde bir motivasyon bilginin kk bir zmrenin tekelinde kalmamasn ve elde edilen bilginin tm
insanla yaylmasn desteklemektedir. Hi phesiz
bilimsel bilginin yaygnlamas bylesi bir motivasyon
dnda yollarla da salanabilir; her halkarda Kurann
salad ekildeki motivasyonun bilginin yaygnlamas gibi nemli bir sreci desteklediini saptamak
nemlidir.
Bilimsel bilgiler tarihsel sre ierisinde birok farkl
inantaki insan tarafndan retilmitir. Bu retimi yapanlar arasnda Yahudi de, Hristiyan da, Mslman
da, Hindu da, putperest de, ateist de vardr; ayn dinin iinde farkl yorumlara sahip olanlarn ve farkl
mezheplerin takipileri de olduunu hatrlayalm. Bu
yzden bilimsel bilgilerin birikimsel doasndan faydalanmak iin farkl inantan olanlardan gelen bilgiye
ak olmak ve bu konuda kompleksli bir yaklam gelitirmemek gerekmektedir. Kurann evrendeki fenomenler zerinde dnmeye sevk ederken bylesi bir
kompleksi alayan hibir ifadesi olmamas da nemlidir. Bunun yannda Kuran, kavimci ve rk yaklamlar eletirerek; rk, cilt rengi ve kan ba farkllklarn
nemsiz gren ve bunlar stnde deerlere nem veren
bir zihin yaps oluturmutur. Bu yaklam, baka milletleri aalayarak onlardan gelecek her trl bilgiye
100

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

kendini kapatan yaklamlar dlar. Buna rnek olarak Kurandaki u ayetler gsterilebilir:
Ey insanlar! Gerekten de sizi bir erkekle bir diiden yarattk ve birbirinizle tanmanz iin sizi halklar ve kabileler yaptk. Muhakkak ki Allah yannda
en deerli olannz, takvaca en ileride olannzdr.88
Gklerin ve yerin yaratlyla, dillerinizin ve
renklerinizin farkll Onun delillerindendir. Muhakkak bunda, ilim sahipleri iin deliller vardr.89
Btn evreni ve btn kavimleri tek bir Yaratcnn kullar olan gren Kuran asndan gerek evrenseldir, toplumdan topluma deien gerekler yoktur.
Her toplum iin belirli ilahlar uygun gren gemiin
oktanrc sistemleri ve gerekliin kltrden kltre
deiken olduunu ifade eden, evrensel gereklikleri
reddeden gnmzn post modern yaklamlar Kurandan asla onay almaz. Kurana gre evrensel gereklikler vardr. Bu yzden hangi toplum bu gerekliklere
ularsa ulasn o gerekliin doasna zarar gelmez.
Sonuta dier toplumun kefettii gerekler de tek ilah
olan Allahn yaratt evrendeki fenomenlerle ilgili olduu iin deerlidir. teki toplumlardan gelen her eyi
reddeden dinci fanatiklie malzeme olacak bir ifade
Kuranda yer almamtr. Din adna konuanlarn bu
konudaki kt siciline baklrsa Kuranda bylesi bir
88 49-Hucurat Suresi 13.
89 30-Rum Suresi 22.
101

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

ifadenin olmamasnn deeri daha iyi anlalr. Din


adna konuan bu tipleri din tccarlar olarak niteleyen ilk slam filozofu olarak kabul edilen Kindinin
(9. yzyl) u szleri, bir Mslmann dier toplum ve
inan gruplarndan gelen bilgilere kar gstermesi gereken tavr ok gzel zetlemektedir:
Nereden gelirse gelsin, isterse bize uzak ve
kart milletlerden gelsin, gerein gzelliini benimsemekten ve ona sahip olmaktan utanmamalyz. nk gerei arayan iin gerekten daha
deerli bir ey yoktur. O halde gerei eksik grmek ve onu syleyeni ve getireni kmsemek
yakk almaz.90
Kuran evrendeki fenomenleri bilme faaliyeti olan
bilime motivasyon salarken, ina ettii etik sistem
ise bilimsel bilginin insanln yararna ve Allahn
bir nimeti olan doaya zarar vermeden kullanlmasn
gerektirir.91 Bilgi gtr ve bilginin etik ilkeler gzetilmeden kullanmnn yol aabilecei sorunlar getiimiz yzylda dnyada olan biteni gzlemlemi herkesin malumudur. yi ve dorunun yannda, kt ve
yanln karsnda olmak, zayflar menfaatsiz kollamak Kurani prensiplerdir. Bu tip prensipler hayatn
90 Kindi, Kitab fil Felsefetil Ula, slam Filozoflarndan Felsefe Metinleri,
ev: Mahmut Kaya, Klasik, stanbul, 2005, s. 9.
91 Kurann destekledii n kabullerin ve salad motivasyonun yannda Kurann oluturduu etik sistemin bilimsel faaliyetlerle ilikisi nc bir ana
balk olarak da ele alnabilir. Fakat biz, bu konuya motivasyonlarla ilgili
baln altnda ksaca deinmekle yetiniyoruz.
102

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

birok aamasnda nemli olduu gibi nemli bir g


kayna olan bilimsel bilginin elde edilme ve kullanmnda da nemlidir. rnein tp alannda elde edilen
bilginin insanln yararna, sorumlulukla, insanlar
aldatmadan, zayf ve fakirleri gzeterek kullanlmasnn ne kadar nemli olabilecei ortadadr. Dier yandan hepimizin yaam ortam olan ve kendisine verdiimiz zarar bize ve bizden sonraki nesillere zarara
dnen doaya kar sorumlu bir tavrla, bilimsel ura sonucu elde edilen teknolojileri kullanmak insanln bugn ve gelecei iin kritik neme sahiptir. Kurann u ayeti, bu hususta, bu kitab rehber edinenler
iin nemli bir ttr:
nsanlarn elleriyle yaptklarndan dolay karada
ve denizde kargaa kt. Yaptklarnn bir ksmn
belki vazgeerler diye kendilerine tattryoruz.92
Doaya verilen zararn insanlara zarara dnebilecei tarihin eski dnemlerinde de gzlemlenebilecek
bir olguydu, rnein ormanlar yakanlar bunun neticelerini gzlemleyebilirdi. Fakat gerek anlamda doaya
insanlarn verebilecekleri zararn boyutu 17. yzyldaki
bilimsel devrimin neticelerinden biri olan 18.-19. yzyllardaki sanayi devriminden sonra anlald. evre bilincinin ciddi ekilde ortaya kmas ise ancak 20. yzylda oldu. Bunlar gz nnde bulundurduumuzda,
7. yzylda vahyedilen Kurann, insanlarn, fiilleriyle
92 30-RumSuresi 41.
103

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

karalara da denizlere de zarar verdiklerine ve bunun


faturasn yine kendilerinin dediine ve bu tip davranlardan vazgeilmesi gerektiine dikkat ekmesi gerekten de ok deerlidir. Kuranda evrendeki fenomenler Allahn ayetleri olarak sunulur ve evrenin gerek
sahibinin Allah olduunun bilinci alanr. Bir Mslman iin elbette ki Allahn ayetleri deerlidir; onlara hoyrat davranmak ve doaya zarar vererek dier
insanlara ve gelecek nesillere zarar vermek Kurann
alad sorumluluk hissiyle uyumamaktadr. Doaya
Kurann ina ettii zihinle ve rettii etik sistemle
bakan birinin ona zarar vermekten kanmas gerekir.
Ksacas Kuran, insanlar zerinde etkili hibir byk dinde olmad kadar, yzlerce ayetle evrendeki
fenomenlere ynelterek ve bu fenomenleri incelemeyi
Allahn kudret ve sanatn anlamak asndan nemli
gren bir anlay sunarak, bunlar renme faaliyetine
motivasyon salar. Bu motivasyonu salayan Kurann;
bilimsel bilgilernin paylamn destekleyen, evrensel
gerekler bulunduunu ifade eden, baka milletlerden
aktarlacak bilimsel bilgilere engel olmayan, etik deerlerin gzetilmesini hibir faaliyette kenara braktrmayan ve doann korunmasn destekleyen yaps da
nemli zellikler olarak gz nnde bulundurulmaldr.

104

SONU

u kitapta Kurann ina ettii zihinsel yapnn bilimsel faaliyetlerle ilikisi gsterilmeye alld. Birinci blmde, bu iliki, bilimsel faaliyetlere elik eden
zihindeki n kabuller asndan incelendi. Bilimsel faaliyette bulunurken -farknda olalm veya olmayalmzihnimizde birok n kabul vardr. Bu n kabuller bilimsel faaliyette bulunmamz desteklemektedir. rnein
zihnimizde, bu makalede ele alnd gibi evrenin rasyonel, anlalabilir yaps vardr eklinde n kabul olmasa evreni anlamaya kalkmamzn, doa yasalar evrenseldir eklinde bir n kabul olmasa bir yerden bir
yere bir zamandan bir zamana deien ve deiecek
olan yasalar bulmak iin bu kadar aba sarf etmemizin anlam kalmazd. Bu makalede bilimsel faaliyette
bulunmamz destekleyen bunlar gibi yedi tane temel
n kabul ele alnd ve Kurann ierii ile varlk anlaynn bu n kabulleri destekledii, bunlara rasyonel
temel oluturduu ve gnmzde akademik dnyada
105

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

yaygn bir gr olan natralist-ateist yaklama kyasla


bunu daha iyi yapt gsterilmeye alld.
Bu kitapta gstermeye altmz gibi Kuran; bu
n kabullerin bir ksmn teist bir varlk anlay sunarak, bir ksmn eylemlerimizden sorumlu olduumuzu
syleyerek, bir ksmn evreni anlamaya srarla davet
ederek, bir ksmn ieriindeki dier baz vurgularla
desteklemektedir. Kurann teist ontoloji sunarak destekledii n kabuller hususunda Yahudilik ve Hristiyanlk ile ayn noktada olduunu syleyebiliriz. Nitekim kitabmzda Mslman olmayan teist felsefeci ve
bilim insanlarndan alntlar yaparak ortak hususlar
da gstermeye altk. Kimi hususlarda ise Kurann
ierii ile dier teist inantakiler arasnda belli bir fark
olduuna (bu fark derece fark da mahiyet fark da olabilir) dikkat edilmelidir. rnein Kurann ieriinin
evren hakknda bilgi elde etmede gzlem nemlidir
n kabulne verdii destein btn teist dinlerden ok
daha youn olduu gibi hususlar da gz nnde bulundurulmaldr.
Pratikteki yarar gzlenerek veya rasyonel bir temele sahip olmadan da bu n kabullere sahip olanlarn olduu bir gerektir. rnein bilimsel faaliyetlerin
teknoloji gelitirmedeki pratik yarar gzlenerek evreni incelemek deerlidir n kabulne veya doa yasalarnn evrensel olduuna dair n kabule rasyonel
temeli olmakszn da sahip olunabilir. Nitekim birok
106

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

baarl natralist bilim insan vardr ve onlar da bu


n kabullere sahipler. Fakat Kurann, hibir pratik faydaya bal olmadan ve rasyonel temel sunarak bu n
kabulleri desteklediini tespit etmek nemlidir. Rasyonel temeli hi dnmeden bu n kabullere sahip
olunabilse de, felsefi adan bu n kabullerin rasyonel
temelinin ne olduu nemlidir ve bylesi bir temel olmadan bu n kabullere sahip olmak entelektel adan tatmin edici olamaz. Kitap boyunca gstermeye
altmz gibi natralist-ateist felsefi yaklamn bu
n kabullere rasyonel temel sunamyor olmasna karn Kuran gayet baarl ekilde bu temeli sunmaktadr.
Kitabn ikinci blmnde, Kurann bilimsel faaliyetlerin gereklemesi iin salad motivasyon gsterilmeye alld. Kuran dnyada etkili olan hibir dinde
olmad kadar evrendeki fenomenleri incelemeye, bunlardan sonular karmaya ve bunlar araclyla Allahn kudret ve sanatn anlamaya yneltmitir. Bunu
gstermek iin kitap boyunca Kurandan birok alntlar da yaptk. Kuran youn ekilde evrendeki fenomenlere ynelterek bunlarn en sofistike inceleme ekli
olan bilimsel faaliyet iin gerekli motivasyonu salamaktadr. Zihnimizdeki gerekli n kabuller kadar itici
gc bulmamz da bilimsel faaliyet asndan nemlidir. Bilimsel faaliyet sonucu para, hret, karizma kazanmak da motivasyon kayna olabilir ama Kurann
dnyevi hibir kar olmadan motivasyon oluturmas,
tespit edilmesi gerekli nemli bir husustur.
107

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Kurann ieriinin bilimsel faaliyetleri destekleyen


n kabullerle ilikisi daha nceden -tespit edebildiimiz kadaryla- ele alnmam olmasna karlk motivasyon konusu daha nce baka almalarda da ele
alnmtr. Bu kitapta farkl olan, Kurann bahsedilen n kabulleri desteklemesiyle Kurann oluturduu
motivasyonun beraber ele alnarak Kurann bilimsel
zihni ina etmesiyle ilgili detayl bir tablonun ortaya
konmu olmasdr.
Kurann bilimsel zihni inas hususunda, elbette
burada dikkat ektiklerimize eklemeler yaplmas veya
burada ksaca dikkat ektiimiz hususlarn geniletilmesi suretiyle daha da detayl bir tablo ortaya konabilir. rnein motivasyon blmnn iinde ksaca deindiimiz bir mesele olan Kurann sunduu etiin bu
konu asndan nemi, nc bir balk olarak ele alnp detaylca ilenebilir. Bilimsel faaliyette bulunurken
bu faaliyetin insanln, gelecek nesillerin, doann ve
dier canl trlerinin yararna olacak ekilde gerekletirilmesi etik deerlere sahip olmayla ilgili nemli
bir meseledir. Burada ele alnmayan hususlarn burada sylenenlerle birletirilmesi ve burada deinilenlerin geniletilmesi suretiyle ilerde bu konuda daha da
detayl almalarn ortaya kmasn mit ediyoruz.
Bu kitapta gsterildii gibi Kurann ierii bilimsel faaliyetleri destekleyici ynde olsa da zellikle son
yzyllarda Mslman toplumlarn bilimle ilikisinin
108

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

baarl olmad da tarihsel bir vakadr. Bunun nedenleri baka almalarn konusudur, fakat gerek 1721. yzyl aras baarszlklar gerek 9-13. yzyllar
aras baarlar deerlendirilirken buradaki analizlerin
de gz nnde bulundurulmasnn katk salayabileceini dnyoruz.

109

K AYNAKA

Aristotle, Metaphysics, ev: Hugh Lawson-Tancred, Penguin


Classics, Londra, 1999.
Armstrong, David, Reply to Van Fraassen, Australian Journal of Philosophy, 66:2, 1988.
Armstrong, David, What Is a Law of Nature?, Cambridge
University Press, Cambridge, 1983.
Ary, D., Jacobs L.D. ve Razavieh, A., Introduction Research
in Education, Harcourt Brace College Publishers, Orlando, 1996.
Beebee, Helen, Necessary Connections and the Problem of
Induction, Nous, 45, 2011.
Brooke, John Hedley, Science and Religion: Some Historical Perspectives, Cambridge University Press, Cambridge, 1991.
Calaprice, Alice, The Quotable Einstein, Princeton University Press, Princeton, 1996.
Calvin, Melvin, Chemical Evolution, Clarendon Press, Oxford, 1969.
111

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Darwin, Francis, The Life and Letters of Charles Darwin


Including an Autobiographical Chapter, John Murray,
London, 1887.
Davies, Paul, Taking Science on Faith, New York Times,
24 Kasm 2007.
Dawkins, Richard, River Out of Eden: A Darwinian View
of Life, Basic Books/Harper Collins, New York, 1995.
Doko, Enis, Aksiyolojik Argman: Deerlerin Ontolojik Temellendirmesi Tanrsz Mmkn M?, Caner Taslaman
ve Enis Doko (ed.), Allah, Felsefe ve Bilim, stanbul Yaynlar, stanbul, 2014.
Doko, Enis, Dahi ve Dindar: Isaac Newton, stanbul Yaynlar, stanbul, 2011.
Dretske, Fred, Laws of Nature, Philosophy of Science, 44,
1977.
Earman, John, Laws of Nature: The Empiricist Challenge, R.
Bogdan (ed.), D. M. Armstrong, D. Reidel Publishing
Company, Dordrecht, 1984.
Earman, John, The Universality of Laws, Philosophy of
Science, 45, 1978.
El-Battani, El-Zij es-Sabi.
Field, H. H., Science Without Numbers: A Defence of Nominalism, Blackwell, Oxford, 1980.
Flew,Antony, There Is A God: How the Worlds Most Notorious Atheist Changed His Mind, Harper Collins,
New York, 2007.
112

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Force, James E. ve Popkin, Richard H. (ed.), Newton and Religion: Context, Nature, and Influence, Kluwer Academic Publishers, Dordrecht, 1999.
Galilei, Galileo, Dialogue Concerning the Two Chief World
Systems, ev: Stillman Drake, University of California
Press, Berkeley, 1967.
Golshani, Mehdi, The Holy Quran and the Sciences of Nature, Global Scholarly Publications, New York, 2003.
Haldane, J.B.S., Possible Worlds, Transaction Publishers, New
Brunswick, 2001.
Harrison, Peter, The Bible, Protestantism and the Rise of
Natural Science, Cambridge University Press, Cambridge, 1998.
Hawking, Stephen ve Mlodinow, Leonard, Byk Tasarm,
ev: Selma n, Doan Kitap, stanbul, 2012.
Holton, Gerald, Thematic Origins of Scientific Thought:
Kepler to Einstein, Harvard University Press, Cambridge MA, 1988.
Howell, Kenneth J., Gods Two Books: Copernican Cosmology
and Biblical Interpretation in Early Modern Science,
University of Notre Dame Press, Notre Dame, 2002.
Hume, David, A Treatise of Human Nature, John Noon,
London, 1739.
bn Rd, Felsefe-Din likisi Hakknda Son Sz, slam Filozoflarndan Felsefe Metinleri, ev: Mahmut Kaya,
Klasik, stanbul, 2005.
Katz, Victor J., A History of Mathematics: An Introduction,
Pearson, 2008.
113

KURAN VE BLMSEL ZHNN NASI

Kindi, Kitab fil Felsefetil Ula, slam Filozoflarndan Felsefe Metinleri, ev: Mahmut Kaya, stanbul, Klasik, 2005.
Lewis, David, Counterfactuals, Harvard University Press,
Cambridge MA, 1973.
Mill, John, A System of Logic, Longmans, London, 1947.
Plantinga, Alvin, Naturalizme Kar Evrimsel Argman, Caner Taslaman ve Enis Doko (ed.), Allah, Felsefe ve Bilim, stanbul Yaynlar, stanbul, 2014.
Plato, Republic, ev: R. Allen, Yale University Press, Yale, 2006.
Plott, C., Global History of Philosophy: The Period of Scholasticism,Motilal Banarsidass, Delhi, 2000.
Popper, Karl,Conjectures and Refutations. The Growth of
Scientific Knowledge, Basic Books, New York, 1962.
Putnam, Hillary, What is Mathematical Truth, Mathematics Matter and Method: Philosophical Papers, Cambridge University Press, Cambridge MA, 1979.
Quine, W. V , On What There Is, From a Logical Point of
View, Harvard University Press, Cambridge MA, 1980.
Ramsey, Frank, Foundations, Routledge, London, 1978.
Ratzsch, Del, The Religious Roots of Science, Melville Y.
Stewart (ed.), Science and Religion in Dialogue, Wiley-Blackwell, New York, 2010.
Sabra, A. I., Ibn al-Haytham: Brief Life of an Arab Mathematician, Harvard Magazine, Eyll-Ekim, 2003.
Steiner, Mark, The Applicability of Mathematics as a Philosophical Problem, Harvard University Press, Cambridge MA, 1998.
114

C A N E R TAS L A M A N - E N S D OK O

Swartz, Norman, The Concept of Physical Law, Cambridge


University Press, New York, 1985.
Taslaman, Caner, Arzulardan Allaha, Etkileim Yaynlar,
stanbul, 2014.
Taslaman, Caner, Evrenden Allaha, Etkileim Yaynlar, stanbul, 2014.
Tooley, Michael, The Nature of Laws,Canadian Journal of
Philosophy, 7, 1977.
Van Fraassen, Bas, Armstrong, Cartwright and Earman on
Laws and Symmetry, Philosophy and Phenomenological Research, 2, 1993.
Weinberg, S., Dreams of a Final Theory, Vintage, London, 1993.
Wigner, E. P., The Unreasonable Effectiveness of Mathematics in the Natural Sciences, Symmetries and Reflections, MIT Press, Cambridge MA, 1964.
http://reviewofreligions.org/9422/from-the-archives-islam-and-science-concordance-or-conflict/
http://www.nobelprize.org/nobel_prizes/physics/laureates/1979/
salam-speech.html

115

You might also like