You are on page 1of 893

NSZ

Pek ok insann onun yaratcl sayesinde hayatn srdrebildii yaratc snf bir gn
almaktan vazgeerse ne olur?
Atlas Silkindi Ayn Randn felsefesinin btn unsurlaryla ve en mkemmel ekilde ortaya
serildii felsefi bir romandr.
Randn felsefesinin en nemli ve kurucu unsuru bireyciliktir. Rand, bireyin temel ve esas beeri
varlk olduuna inanr. Ona gre, birey, akl sahibi bir varlktr ve hibir kollektivite uruna feda
edilemeyecek, kurban edilemeyecek bir deerdir. Akl sadece insann sahip olduu bir hazinedir ve
insann varlk mcadelesindeki en nemli aracdr. Akla uygun davranmak insann tabiatnn
gereidir. Ancak, insanlar arasnda akln gerektii gibi kullananlar aznlktadr. Yani, btn
insanlar deil sadece akln kullananlar, yani kendi kar iin alan, iini iyi yapan, hibir zaman
biz demeyen benciller yaratc olabilirler, kefederler, icat ederler, gelitirirler; geriye kalan
bizciler ise bu aznln, yani yapp edenlerin yaratt eyleri tketirler, hatta bazen
smrrler...nsanlar ou zaman farknda deildir ama, modern, medeni toplumlar bu yaratc aznlk
sayesinde sefaletten kurtulur, zenginleir, zgrleir...Yaratc insanlarn engellenmesi btn
insanlarn engellenmesi ve dolaysyla sefaletin ve barbarln yaylmas anlamna gelir. Ve insanlk
tarihi yaratc insanlarn engellenip onlarn, onlara ramen baarmasnn tarihidir.
Bir an gzlerinizi kapatn bir aznla (ki yaratc insanlar, i adamlar olduka dar bir aznl
tekil eder) bu ekilde bir muamele yaplacak olsa kopacak feryad hayal edin. rnein, bir filmde;
kadnlar, ecinselleri, etnik veya din bir aznl aalayc diyaloglar, sahneler olsayd, vakit
kaybetmeden film ihbar edilir, filmin kurgusu yeniden gzden geirilir, ardndan affedilemez
mahiyetteki bu hata iin zr dilenir, dahas film vizyondan kaldrlrd. Peki ya i adamlar, para
kazananlar ve kr amac gdenler? Bunlar aleyhine yaplacak her ey mbahtr, zira onlar affedilemez
bir su ilemekte, her geen dakika byk bir gnah ile yaamaktadrlar, nk onlar BENCLdirler.
nsanl modern/hr/mreffeh bir dnyaya doru getiren; ok uzak deil, gnmzden yalnzca
birka asr geriye gittiimizde karlaacamz fakirlik, sefalet ve klelik ile bugnn dnyasndaki
zenginlik ve hrriyet arasnda muazzam bir farkn olumasn salayan dinamiklere baktmzda
srecin temel bir dstur zerinde yol aldn kolayca kefedebiliriz: Bu, gnll ilikiler a olarak
tanmlayabileceimiz piyasa (ekonomisinin) yaygnlamas, yani bireyin kendi z-karlarnn
peinde komas nndeki engellerin bertaraf edilmesidir. Bunun pratikteki manas, mevcut
kaynaklar fakirler arasnda datmaktansa, mteebbislerin kendi karlarnn gereklerini takip
ederken daha fazlasnn retilmesini mmkn klmalar, bylece mevcut snrl kaynaklarla binlerce
insann ihtiyalarnn temin edilmesidir. phesiz, srecin bu ekilde, yani ounluun refahnn
artmasn salayacak biimde ilerlemesi ve byle davranmann bireyler iin ahlaki bir dev haline
gelmesi, yaratc bireylerin hemcinslerine daha byk yararlar saladklarn kavradklarndan ve bu
durumdan duyduklar memnuniyetten deil, bu ekilde davranan grup ve toplumlar dierlerinden daha
fazla refaha kavutuklar iin gelimitir. nsanlarn dier insanlarn yararna olacak eyler yapmalar
iin o insanlar tanmalar ve sevmeleri gerekmez. Adam Smithin Milletlerin Zenginlii adl
eserindeki u mehur szleri anlatmak istediklerimizi ak bir ekilde izah ediyor:
Akam yemeimizi soframzda bulmamz kasap birac veya frncnn
cmertliinden deil, onlarn kendi menfaatlerine sayglarndan trdr...Biz de
onlarn insanlna deil, z-sevgilerine hitap ederiz-...Sermaye ve emek harcayan her
birey ne kamu menfaatini destekleme niyetindedir, ne de ona ne kadar destek olduunu

bilir. Adeta grnmez bir el vastasyla, kendi menfaati peinde komakla, toplumun da
menfaatine destek olmu olur.
***
Deerli insanlar, yaratc bireyleri, i adamlarn her paras kendilerine ait rnleri
retmekten, sahip olduklar eyleri, alkanlklarn, zekalarn ve egolarn kendilerinin en ok
yararna ait olduklarn dndkleri ekilde kullanmaktan alkoymak, insanln en kutsal haklarnn
ak bir ihlalinden baka bir ey olmad gibi, insanoluna yaplacak en byk ktlktr...Buna
ramen, bugn dnyann pek ok yerinde hukuka ve dncelere hakim olan eilim tam ters
istikamettedir. Yani, ak veya rtl bir ekilde , yetenekli olann ahlaki grevinin yetenekli
olmayana hizmet etmek ve kendini herhangi birinin ihtiyalar iin feda etmek olduunu ne
srerek, akl dllerinden mahrum brakmay talep etmek hl baskn bir eilim...Oysa, rasyonel
bir beyin zorlama altnda almaz, bilgisini ve bu yoldaki eylemlerini hi kimsenin refahna kurban
edemez. Yetenekli olann ahlaki grevi yetenekli olmayana hizmet etmek ve kendini herhangi birinin
ihtiyalar iin feda etmek deildir. Bundan phe duyuluyorsa, bu tip insanlarn varlna msaade
edilmeyen lkelerin yarattklar esere, buralardaki yaama standartlarna gz atlabilir.
Pek ok insann onun yaratcl sayesinde hayatn srdrebildii yaratc snf bir gn
almaktan vazgeerse ne olur?
Turgay CNER
Kasm 2005, stanbul

YAZARIN NSZ
Benim hayatm, romanlarmdaki karakterlerin yaam gibidir, diyor Ayn Rand. Bir tek
cmleden, 'Ben ciddiyim' cmlesinden olumaktadr. Ben her zaman kitaplarmda sunduum felsefeye
gre yaadm. Yarattm kahramanlar iin nasl iyi sonu verdiyse, benim iin de iyi sonu verdi.
Yazar olmaya dokuz yanda karar verdim, yaptm her ey o amala entegre oldu. Ben kendi
seimimle ve inancmla Amerikalym. Avrupada dodum, ama Amerikaya geldim; nk bu lke
benim ahlk koullarma dayanan bir lkeydi; ayrca, insann yazmakta tmyle zgr olabilecei tek
lkeydi. Avrupada bir niversiteden mezun olduktan sonra, buraya tek bama geldim.
Zor bir mcadele verdim, geici ilerde alarak hayatm kazandm, sonunda yazlarm
finansal baar izgisine ulatrabildim. Bana hi kimse yardm etmedi, ben de hibir zaman
birilerinin bana yardm etmek gibi bir grevi olduunu varsaymadm.
niversitede ana konum olarak tarihi, zel ilgi alanm olarak da felsefeyi semitim. Birincisini
insanln gemiiyle ilgili gerek bilgileri edinmek iin, gelecekteki yazlarm asndan semitim;
kincisini ise, deerlerin objektif bir tanmn yapabilmek iin almtm. Sonunda, birincisinin
renilebilecek bir ey olduunu, ama ikincisinin benim tarafmdan yaplmas gerektiini anladm.
Bugn inandm felsefeye, hatrlayabildiim kadaryla her zaman balydm.
Yllar iinde ok eyler rendim; ayrntlarla, belirli konularla, tanmlarla ve uygulamalarla
ilgili bilgilerimi gelitirdim. Daha da gelitirmekte kararlym, ama temel noktalar hibir zaman
deitirmek zorunda kalmadm. Benim felsefemin esas, insann kahraman bir varlk olduu, hayattaki
manevi amacnn kendi mutluluu olduu, en soylu faaliyetinin retici baarlar olduu, sahip olduu
tek absolnn de kendi mant olduu yolundadr. Kabullenebileceim tek felsef derinlik, Aristoya
dayanr. Geri onun felsefesinin pek ok blmne iddetli itirazlarm var; ama mantk kanunlarn ve
insann bilgi edinme yollarn tanmlay o kadar byk bir baardr ki, bununla karlatrldnda
hatalar nemsiz kalmaktadr. Ona olan saygmn ifadesini, Atlas Shrugged'n ayr blmnn
balklarnda bulacaksnz.
Bir baka minnetimi de bu romann ithaf sayfasnda ifade ettim. Bir erkekte ne gibi karakter
deerleri aradm biliyordum. Byle bir adamla karlatm ve yirmisekiz yldr da evliyiz. Ad
Frank OConnor.
The Fountainhead'i kefetmi olan, oradaki fikirlerin daha geni uygulamalarna ilikin bana
saysz sorular soran tm okurlarma, o sorularna bu romanla cevap vermekte olduumu, The
Fountainhead'n aslnda Atlas Shrugged'n uvertr olduunu sylemek isterim.
Umarm hi kimse bana, bu yazdm trde insanlarn var olmadn sylemez. Bu kitabn
yazlm ve yaynlanm olmas, onlarn gerekten var olduu yolundaki kantmdr.
Ayn RAND
1957

BU KTAP KME SATAR?


Benim iim satclk. Ayn Randn kitabna da bu adan bakmak istiyorum. Yani bu kitapta teklif
edilen bak as satar m? Ne kadar satar? Alrsa kim alr? Bir spermarket dnn. Raflarnda
deterjan, ampuan, pirincin yannda paketlenmi fikirler de satlyor: imdi byle bir markette Ayn
Randn fikirlerine ne kadar raf yeri ayrlrd. Beni bu ilgilendiriyor.
Biz pazara yeni bir mal karrken, konsept test diye bir ey yaparz bazen. Maln veya
hizmetin fikrini -ben teklifi demeyi daha ok seviyorum- teklifini bir kada yazar, deiik mteri
tipleriyle o konsepti snarz. nsanlar bir akoturum yneticisinin idaresinde bir saat, bir buuk
saat o teklifle ilgili atar tutarlar. Bu tarz akoturumlar istatistiki bir deer tamaz. Ama
konseptinizin insanlarla rezonansa geip gemediini hissetmenize yarar. Bu rezonans
meselesi nemli. Satclkla ilgili gr, bu iin eninde sonunda bir beyin ykama, bir tekrar meselesi
olduunu syler. Oysa iyi satclar -buna iyi fikir satclar da dahil- satn aslnda bir tahrik, bir
rezonans meselesi olduunu ok iyi bilirler. Mzikten dn aldmz rezonans kavramyla devam
edelim:
Diyapazonu titretir, mteriye dedirirsiniz. O titreim, mteride devam ederse, ne ala!
Diyapazonu kafasna vura vura sevdiririm derseniz olmaz. Burada nemli olan, karnzdaki insan
iyi, ok iyi tanmaktr. nk sizin (ne) sylediiniz -bu durumda (ne) aldnz- tamamen kar
tarafn (ne) anlad kadardr. Mterinizin, karnzdaki insann tabiatn, huyunu suyunu, zevkini ne
kadar iyi bilirseniz, seeceiniz frekans o kadar iyi bulursunuz. Nitekim satclkta, ahs zamirleri
ben, sen, o diye deil, sen, ben, o diye dizilir. Yani her zaman, nce karnzdaki insan iyi
tanmaya bakacaksnz. Bu da biz satclar ister istemez insan sarraf yapar.
Bana Ayn Randn kitabyla ilgili nsz yazma cesaretini veren de, insan bilimleriyle amatrce
ilgilenen birisi olmam deil, bu insan sarraflnda iyi kt bir iddia sahibi olmam.
Bu iddiann bir ksm sezgisel bilgiye, tecrbeye dayanyorsa, bir ksm da merakl okumalara
dayanyor. zellikle de insan tabiatnn snrlarn aratran okumalara...Genetik, evrimci psikoloji,
nrolinguistik, sosyobiyoloji, yeni Darwinizm vb...
Bunlar okuyunca unu fark ettim. topik bak as, neredeyse son yzyldr insan tabiatnn
snrlaryla speklasyonu, aratrmay, denemeyi fena halde sindirmi. u insann doarken bo bir
kat olduu fikri topyaclarn ok iine gelmi. Bo bir kadz ya, isteyen istedii toplum
mhendislii Zihni Sinir projesini gerekletirebilir. (En gzel iirler bo katlara yazlr diye
buyurmu Mao)
topyaclar herkesi unlarla korkutmu:
nsanlar doutan farklysa, baskc ayrmclk kendini hakl karabilir.
nsanlar tabiatn(n) esiriyse, hayatn yksek bir anlam, amac yok demektir.
Ya insan tabiatnn uurlar, zaman iinde deien sabitleri varsa?
topyaclarn bu fikre en yakn durduklar yer, u soylu yaban konseptidir. insanolu bir
zamanlar kelebekler kadar hr, melekler kadar iyiymi; sonra bozulmu konsepti yani...Son yirmi,
otuz yln bilgisi bize byle bir dnemin hi yaanmadn gsteriyor. Bozulmu bir iyi insan
tabiatndan bahsetmek mmkn deilse, iflah olmaz bir tabiattan bahsetmek mmkn m peki?
topyaclarn tam zdd bir grup var: nsann varoluunu bir trajediden ibaret grenler. Onlara gre,
insan insann kurdudur. O kadar! Bir de kinaye, istihzaseverler var. Anglo-saksonlarn ironi dedii
eyi...Onlar ne iyimser, ne ktmserler. nsan tabiat bazen iyi bazen kt demekle yetiniyorlar.

nsan tabiatyla ilgili bu deiik inanlarn yol at bir arada yaama biimlerine baknca,
insan biraz aryor dorusu. Bo katlar en byk bask rejimlerini kurmular. Milyonlarca
insan projelerinin kurban olmu.
nsan, insann kurdudur diyenler en zgrlk, en ok sayda insann en rahat yaad yerleri
kurmular.
Ne iyi he ktclerin kurduklar bir dzen yok. Bu bak asnn insan harekete geirici bir
yan yok belli ki...Olsa olsa, insanlarn hallerine ks ks glen kinikler kar buradan.
Ukalal brakalm, Ayn Randa dnelim.
Bir kere, Ayn Rand korkusuz bir kadn. topyaclarn ilkel adalet fikri ve onun basks altnda
kalmam. Ona gre, insanlar ikiye ayrlyor: Asl harekete geirenler. Esas olanlar, kzlar yani
(prime movers). Bir de ikinci el yaayanlar var (second-handers). Bunlar da figranlar.
Elinizdeki kitabn fikrini Ayn Rand gnlne yle yazm: Bu kitab yazmaktaki amacm,
dnyann harekete geiricilere ne kadar ok ihtiyac olduunu ve onlara ne kadar kt davrandn
gstermek. Bunun iin de kitab u varsaym zerine kurdum: Dnyay deitirenler olmasa, ii
braksa dnya ne olurdu? Romann konusu; dnyadaki retenler, deitirenler, kafaszlarn iktidarna
kar greve gidince olanlar. Zaten kitabn ad Grev olacakm. Kocas Atlas Shrugged nermi.
Kitabn konsepti belli oldu. imdi bunu okura yaplm bir teklif gibi, bir ilan gibi yazmay
deneyelim! yle bir ey olabilir mi?
Dnyay deitirenlerden inisiniz?
Sizi hrs ve bencillikle mi suluyorlar?
Sulamalara cevap vermekte zorlanyor musunuz?
Bu kitapta sizin gibileri savunan btn fikirler var!
Okuyun.
Vicdannz rahatlatn. Kendinizi daha iyi savunun. Bu teklifi snamann iki yolu var. Birincisi,
insan tabiatyla ilgili son otuz ylda cesaretle yazlanlara bakmak. kincisi, bata dediim gibi, deiik
okur tipleriyle derinlemesine mlakat yntemiyle bu teklifi tartmak.
Biz imdilik birinci yola, ok ksa bir ekilde bavuralm. Zira, ikinci yol zaman alr. Bir de
doru drst yapabilir miyiz, phelerim var. Zira byle bir teklifi teknik olarak iki deiik okur
grubuyla da snamak gerekir: Harekete geirenler, figranlar. Figranlar bulmakta zorlanmayz.
Hepimiz yleyiz. Ama harekete geirenleri bulsanz da, bir odada toplamanz ve konuyu tartmanz
neredeyse imkansz gibi. nk onlar en azndan hep meguldrler. Zamanlar yoktur. (Benim
tandklarmn hepsi yle.) O yzden biz en iyisi, elimizdeki bilgiye dnelim.
Yani insanlar geekten Ayn Randn dedii gibi hiyerari iinde mi yayorlar? Eer yleyse
syledikleri okurla rezonansa geecektir. Harekete geirenler de, figranlar da kitapta
kendilerini bulacaktr yi satcnn en nemli zellii, srarla vurguladm gibi, konutuu zaman
birilerinin iinden tam da beni anlatyor, hayret! demesidir.
Elimizdeki bilgi derken, neyi kastettiimi biraz aaym. Ayn Rand, bu kitab kinci Dnya
Sava srasnda Amerikada yazm. Ondan yaklak otuz yl sonra, yine Amerikada birileri
sosyobiyoloji diye yeni bir dnce alan atlar. Darwinin takipisi diyebileceimiz bu insanlar,
onun kadar mahup deillerdi. Darwin, evrimin srrn zm, bunu hayvanlarla anlatmt. Kefinin
insan hakkndaki radikal sonularna fazla girmemiti. (Girdii kadaryla da biraz yanld
syleniyor.)
Sosyobiyologlar insann da bir hayvan olduu varsaynmdan hareketle, hayvan toplumlaryla

insan toplumlar arasndaki benzerlik ve farklar inceleyerek insan tabiat hakknda felsef
speklasyondan ziyade, bilgi elde etmeye altlar. Hl da alyorlar. Tahmin edebileceiniz gibi,
topyac-eitliki bak asnn hl byk basks altndadrlar. Halbuki ben topyaclarn yerinde
olsam, yle dnrdm: Onlar bize insan tabiatnn snrlar hakknda somut bilgi versin, biz
modelimizi daha iyi kuralm. Ama sanrm onlarn derdi bu deil. Onlar kontrol ve bir rnekletirme
kavramlarn seviyorlar.
Oysa tabiatta ikisinden de eser yok. Tabiatta, insannki de dahil, ne var peki? Ayn Randn iddia
ettii gibi, birileri geride durmak, dierleri de ne kmak iin mi douyorlar?
Tavuklara bakarsanz, durum yle. Tavuklar uzun sre izlerseniz, bir tavuun unu akl edecek
kadar zeki olduunu dnebilirsiniz: O iman tavuk beni dver. Niye kavga edeyim. Ondan bana
kalan arpayla idare ederim daha iyi. En azndan canmdan olmam... Tavuk bunu nasl akl eder
derseniz, haklsnz. Edemez. Ama tabiat eder. Ediyor. Burada tabiat derken doal seimin
ynlendirici mantn kastediyorum. Organizma -yani tavuk- ona dostunu, dmann fark ettirecek
korkunun geniyle donand iin, bu seici korku, onu hayatta brakyor.
imdi biz tavuk muyuz, diye bana kzmayn. Evet, hepimiz biraz tavuuz. Bunu kabul edelim.
Ayrca, hiyerari, kendi soyaacmzda da, hele en yakn akrabalarmz empanze ve gorillerin
hayatnda da kendini gsteriyor. Eer baka gezegenden bir zoologu buraya getirsek, soyaacmz
gstersek, en yakn akrabalarmzn hiyerarik dzende yaadn gstersek, bizim de yle olduumuz
sonucunu kartrd herhalde...Hele bir de ona yeni antropoloji-sosyobiyoloji-psikoloji bilgisinin her
insan topluluunda, hatta daha yrmeye bile balamam insan yavrular arasnda bile, hiyerari
bulduunu sylesek, konuyu kapanm sayard. stelik konunun insan ve hayvanlardaki biyokimyasal
paralellikler ksmna bile girmeden...Biz tavuk mavuk deiliz; ama bunlar yazanlar vahi kapitalizm
savunucusu alaklar diyecektir bir Second Hander...Onlar yle deil. Zaten bilgiye baklrsa, insan
tabiat da yle deil. Ne empanzelerde ne insanlarda bu hiyerari ii tavuklardaki kadar basit deil.
Kimin kime ne zaman taviz verdii, boyun edii, karnzdakinin o srada kim olduuna bal. nk
empanzelerde ve insanlarda, tavuklarda olmayan bir ey var: Karlkl fedakarlk. Karlkl
fedakarlk iinde yaamak, dayanma demektir. nsanlar da, goriller de birbirlerine zor zamanlarda
destek olurlar. Yalnz dikkat! Bu dayanmann amac, trn (veya grubun) dier gruplara stn
gelmesini salayacak ortak kar iindir. Grubun ortak kar iin. te insann evrimdeki baars,
hayvanlar aleminde pek az grlen bu ikili stratejiyi uygulam olmas: Stat hiyerarisi ve
karlkl fedakarlk. ampuan gibi yani. kisi bir arada...Bu ikisini birletiren katalizr, statnn
bir doal kaynak olmas. Eer stat sizi daha fazla yemee ve sekse gtryorsa, stat itibarnn
peinde komak son derece aklc. ki hayvan arasnda, yemek dei-tokuu yapmakla, stat arttrc
karlkl fedakarlk yapmak arasnda bir fark yok. Fedakrlk, birinin kazanc, dierinin kayb
deilse, yani sfr toplaml bir oyun deilse, Darwinin byk fikri doal seime gre, bu davran
yerindedir. Aksi takdirde, yani sfr toplaml bir oyunsa, trn dier trlere kar gcn arttrc
etkisi olmaz. Tabiat bu davran dllendirmez.
Ne diyor bu adam be, dediinizi duyar gibi oluyorum. Benim samaladm dnmek yerine,
70lerden bu yana giderek artan bu insan ve hayvan tabiat bilgisine kendiniz bavursanz, inann hem
ok arr hem de ok dnrsnz. (Beni artan ise, buralarda okuyan, yazan, dnen insanlarn
bu konulara hi merak salmamas. Bunun birinci nedeni, oldum olas Anglo-sakson dnyasna, fikrine,
bilgisine uzak kalmz. kincisi, -belki de birincinin doal sonucu- fakirlik ekonomisini ilkel eitlik
fikriyle zmeye alanlarn buradaki dnce iklimine hakim olmas.)
Sonu olarak, insan tabiatnn uurlaryla ilgili yeni bilginin bir yars Ayn Rand doruluyor:
nsanlar (ve hayvanlar)n bazlar harekete geirenler (dominant), dierleri de ikinci elden

yaayanlar (resesif). kinciler asndan, bu Darwinci anlamda son derece akll bir ayakta kalma
stratejisi.
O zaman bu konsept kime satar, kime satmaz?
Ayn Randn fikrini, dnyay deitirenler veya deitirmeye abalayanlar hemen alr. Onlarla
tamamen rezonans iinde. Konsepti okur okumaz, beni anlatyor diyecekler. kinciler asndan
konsept sorunlu. Bir kere, yeni bilgiye gre, figranlar, esas olandan, kzdan artakalanla yetinmeyi
neredeyse sinsice bir uyanklkla benimsemi durumdalar. Yani Ayn Randn kafasnda bytt
tehdit, insan tabiatnda mevcut gzkmyor. Konsepti onlarla rezonansa geecek ekilde nasl
yazabiliriz? yle mi?
Dnyay deitirenlerin (gllerin) gcn ellerinden almak m istiyorsunuz?
Onlar cezalandrmak m istiyorsunuz!
Bu kitapta neden hakl olmadnz savunan btn fikirler var!
Okuyun.
fkenizi yattrn.
E, biraz acayip bir teklif deil mi?
Bence bu konsept kinci El yaayanlara satmaz. Bir insana neden hakl olmadn anlattmz
zaman, cognitive dissonance olur. Bildiiyle duyduu eliir. nsanlar yle eyleri duymak
istemezler. Ayrca, Darwine ve arkasndan gelenlere baklrsa, onlar bunu kendilerine sylemese de,
tabiatn sesi, kulaklarn duymad bir frekansta, onlara birka milyon yldr unu fsldamaktadr:
Ne kavga edicen? O alsn. Byk paray alsn. O byk parann krntlar sana
yeter...Ayrca sen ona, daha byk bir paray koparsn diye, brlerine kar yardm etmitin...Srf
bu yzden sana daha byk bir para bile brakabilir...
Biraz La Fontaine masal gibi oldu; ama insan tabiatnn snrlar itibariyle son bilgi bu. Kitabn
kime sataca da belli.
nsanlar kitap almadan nce nsz okumazlar. Hatta aldktan sonra bile ounlukla okumazlar.
Siz bu nsz buraya kadar okuduunuza gre, okumaya ok merakl bir Prime Moversnz.
Size iyi okumalar.
Sen necisin? derseniz, ben galiba kinayeciyim.
Kinayeci keraneci.
Serdar ERENER
Amatr insan tabiat aratrmacs, reklamc
stanbul, 2003

BLM
I
TRAZSIZ

I
TEMA
John Galt kim ki?
Ik azalyor, Eddie Willers serserinin yzn pek de iyi gremiyordu. Serseri ok rahat bir
sesle sylemiti bu sz. fadesiz bir sesle sylemiti. Ama sokan kar ucundaki mehtap gzlerine
sar prltlar drm, o gzler alayc ve sakin bir ifadeyle dosdoru Eddieye bakmt...sanki soru
onun iindeki nedensiz tedirginlie soruluyormu gibi.
Eddie Willers gergin bir sesle, Bunu niye sylyorsun? diye sordu.
Serseri kapnn kenarna dayand, arkasndaki krk cam gkyznn metalik sarsn yanstt.
Seni niye rahatsz ediyor? diye sordu.
Eddie Willers, sert bir slupla Etmiyor, dedi.
Hemen elini cebine att. Serseri onu durdurmu, on sent istemiti. Ondan sonra da konumay
kesmemiti. Sanki vakit geirmek, bir sonraki dakikann sorunlarn ertelemek istiyormu gibi.
Bugnlerde sokakta on sent isteme olaylarna yle sk rastlanyordu ki, aklama dinlemeye gerek bile
yoktu. Zaten Eddienin de, bu serserinin zel dertlerini dinlemeye niyeti yoktu.
Surat olmayan glgeye on senti uzatarak, Git al kahveni, dedi.
Sa olun, baym. lgilenmeyen bir ses. Surat bir an iin ne eildi. Rzgar yan, yorgunluk
izgileriyle dolu, alayc bir teslimiyet ifadesi. Baklar zekiceydi.
Eddie Willers yrrken, gnn bu saatlerinde neden hep byle sebepsiz yere tedirgin ve
rktn merak ediyordu. Hayr, dedi, rkmek deil bu, korkacak hibir ey yok. Yalnzca kocaman,
yaygnlam bir beklenti var, ama bunun kayna ya da ierii yok. Almt bu duyguya. Yine de,
bir aklama bulamyordu. Oysa serseri, Eddienin neler hissettiini biliyormu gibi konumutu.
Byle hissetmesi gerektiini biliyormu, stelik bunun sebebini de biliyormu gibi.
Eddie Willers disiplinli bir hareketle omuzlarn dikletirdi. Vazgemeliyim bundan, diye
dnd. Hayallere kaplyordu. Bu duygu batan beri mi vard? Otuziki yana gelmiti. Eski gnleri
dnmeye alt. Hayr, yoktu eskiden byle bir duygu. Ne zaman baladn hatrlayamyordu.
Birdenbire balyordu o duygu. Rastgele aralklarla. Artk daha da sklamaya balamt. Alaca
karanlk, diye dnd. Nefret ediyorum alaca karanlktan.
Bulutlar ve tam nlerindeki gkdelen siletleri kahverengine dnmekteydi. Eskimi bir
yalboya tablo gibi. Rengi solmaya yz tutmu bir aheser gibi. Doruklardan aaya duvarlar
boyunca uzun izgiler hlinde kir szp duruyordu. Bu kulelerden birinin yan tarafnda, hareketsiz bir
yldrm hatrlatan bir atlak vard. Damlarn tepesiyle gkyzn kesip ayran zikzakl, yarm bir
mzrak gibi bir izgi olumaktayd. Bir yan hl gurubun parltsn yanstyordu. Dier yanndan altn
boyalar oktan soyulmutu. Rengi atein yansmas gibi krmz ve sakindi. Yanmakta olan bir ate
deil, lmekte olan bir ate...Canlandrmak iin yaplacak hibir eyin olmad bir ate.
Hayr, diye dnd Eddie Willers. Gkyznn grnnde kayglanacak hibir ey yoktu.
Yine her zamanki gibi grnyordu.
Yrrken kendine, ofise dnmekte ge kaldn hatrlatyordu. Dnnce yapmas gereken grev
houna gitmiyordu, ama bunun yaplmas artt. Bu yzden oyalanmaya almad. Daha hzl yrmek
iin kendini zorlad.
Bir keyi dnd. ki binann karanlk siluetleri arasnda, gkyznde asl duran dev takvim,

kap aralndan grnyormuasna ortaya kt.


New York belediye bakannn geen yl bir binann tepesine diktirdii takvimdi. Vatandalarn
gkdelene baktklarnda, hem haftann gnn hem de gnn saatini bilmeleri iin takmt onu oraya.
Kentin tepesinde, havada asl duran, beyaz bir dikdrtgen. Sokaklarda yryen insanlara tarihi
gsterip duruyordu. Bu akam gne batarken de, 2 Eyll diyordu.
Eddie Willers gzlerini kard. O takvimin grnnden hibir zaman holanmamt.
Tanmlayamad, anlatamad bir biimde tedirgin ediyordu onu takvim. O duygu da iindeki
tedirginlikle ilikili gibiydi. Ayn nitelikte bir duyguydu o da.
Takvimin nerdii eyi ifade eden bir atasz ya da bir cmlenin var olduu aklna geldi birden.
Ama ne olduunu hatrlayamad. Zihninde bo bir ereve gibi asl kalan cmleyi yakalamaya
alarak yryordu. O ereveyi dolduramad gibi, frlatp atamad da. Dnp arkasna bakt.
Beyaz dikdrtgen hl damlarn tepesinde aslyd. Sarslmaz bir kesinlikle szn sylyordu: 2
Eyll.
Eddie Willers gzlerini sokaa indirdi, kahverengi ta evlerden birinin nndeki iporta
arabasnda satlan sebzeler arasnda, altn rengi havular, taze yeil soanlar grd. Ak bir
pencereden temiz beyaz bir tl perde dalgalanyordu. Usta bir ofr ynetimindeki bir otobsn
keyi dnne bakt. Bir anda nedense iine bir gven dolduunu dnd. Ardndan da, acaba
neden bu tr eylerin akta, yukardaki bolua kar korumasz braklmamas gerektiini
dnyorum diye merakland.
Beinci Caddeye vardnda, gzlerini nnden getii vitrinlerden ayramyordu. htiya
duyduu, almak istedii hibir ey yoktu aslnda; ama sergilenen mallara bakmak houna gidiyordu.
nsanlarn yapt, insanlarn kulland mallar olsun da, ne olursa olsun. Varlkl bir sokan
grnm zevk veriyordu ona. Bu muhitte kepenk indirmi, karanlk ve bo dkknlarn toplam, tm
dkkanlarn, drtte biri kadar bile yoktu.
O anda aklna neden mee aacnn geldiini bilemiyordu. Ama gelmiti. Mee aacn, Taggart
Maliknesinde geen ocukluunu dnmekteydi. ocukluunun byk blmn Taggartlarn
ocuklaryla birlikte geirmiti. imdi de onlarn yannda alyordu. Babasyla bykbabas da,
onlarn babasnn ve bykbabasnn yannda almt zaten.
Ulu mee aac, Hudson nehrine bakan bir tepenin zerindeydi. Eddie Willers yedi yandayken
buraya gelip, o aaca bakmay ok severdi. Yzyllardr oradayd o aa. Her zaman da orada
olacan dnrd. Kkleri yamaca, parmaklarn topraa daldrm bir yumruk gibi sarlmt. Bir
dev gelip onu tepesinden yakalasa, herhlde havaya kaldramaz, onunla birlikte tepenin tmn, hatt
dnyann tmn kaldrmak zorunda kalr, diye dnrd. Sicimin ucundaki top gibi. Mee aacnn
yannda kendini her zaman gvende hissederdi. Hibir eyin deitiremeyecei, tehdit edemeyecei
bir varlkt o. Eddienin gzndeki en byk g simgesiydi.
Bir gece mee aacna yldrm dt. Eddie onu ertesi sabah grd. Ortadan yarlm,
devrilmiti. Gvdesinin iine baktnda, kara bir tnelin iine bakmakta olduunu sand. Gvde
yalnzca bo bir kabuktu. Yrei ok nceden ryp gitmiti. Hibir ey yoktu iinde. Yalnzca,
ufack bir rzgrn esmesiyle kprdayan ince bir toz tabakas, o kadar. Yaam gc yok olmutu.
Geride brakt beden, onsuz ayakta kalmay baaramamt.
Yllar sonra, ocuklar oktan korumak gerektiini, lmle, acyla ya da korkuyla ilk
karlamann onlar iin ok ciddi olduunu duymutu. Ama bu tr eyler onda hi yara izi brakm
deildi. O asl oku, sessizce durup aa gvdesinin deliinden ieri bakarken yaamt. Dev bir
ihanetti bu...Korkunluu da, neye ihanet edildiinin anlalamamasyd. Kendisine deil, onu
biliyordu. Gvenine de deil. Baka bir ey. Bir sre orada durmu, hi ses karmam, sonra dnp

eve yrmt. Ne o srada, ne de daha sonra, hi kimseye sz etmemiti bu olaydan.


Eddie Willers keye vardnda, trafik n deitiren mekanizmann gcrtl sesini duyunca
ban iki yana sallad. Kendi kendine kzyordu. Bu gece mee aacn hatrlamas iin hibir neden
yoktu. Artk hibir anlam ifade etmiyordu ona mee aac. Yalnzca belli belirsiz bir hzn belki, o
kadar. Ta iinde bir anlna hissedilen, sonra hemen yok olan bir damlack ac. Pencere camnda,
aaya doru soru iareti izerek akan bir yamur damlas gibi.
ocukluuyla balantl hibir hznn varlna raz deildi. Anlarn ok seviyordu.
Hatrlad gnlerin tm, sabit ve parlak gne klaryla dolu gibi geliyordu ona. O klardan
bazlarnn bugne bile uzanabildiine inanyordu. In gibi deil de, daha ok noktalar hlinde spot
klar gibi: ine, yapayalnz oturduu apartman dairesine, varlnn o sessiz, dz akna bir anlk
prlt katan spotlar.
On yandayken geirdii bir yaz gnn dnd. O gn ormandaki bir aklkta, ocukluunun
en deerli arkada, ona byynce ne yapacaklarn anlatmt. Kelimeler sert ve prl prld. Gne
nn kendisi gibi. Eddie hayranlk ve aknlk iinde dinlemiti. Eddieye ne yapmak istedii
sorulduunda, hemen, Doru olan, diye cevap vermi, sonra da eklemiti: Hank'a bir ey yapmak
gerek...Yani, ikimiz birlikte yle bir ey yapmalyz. Ne? diye sormutu kz. Eddie, Bilmiyorum,
demiti. te onu bulmamz gerek. Yalnz senin anlattklarn yetmez. Yani yalnzca i hayatna
girmek, hayatmz kazanmak yetmez. Savalar kazanmak ya da insanlar yangndan kurtarmak, dalara
trmanmak gibi bir ey yapmak gerek. Neden? diye sormutu kz. Eddie cevap vermiti: Papaz
geen pazar gn, her zaman iimizdeki en iyi eye uzanmamz gerektiini sylemiti. Bizim
iimizdeki en iyi ey nedir sence? Bilmiyorum. Bulmamz gerek. Kz cevap vermemiti. Gzleri
telere, tren yolunun ilerisine doru bakyordu.
Eddie Willers glmsedi. Doru olan, szn bundan yirmiiki yl nce sylemiti. O gnden
beri de bu ilkeye, zorluk ekmeden, her zaman uymutu. teki sorular zihninde soluklam gitmiti
aslnda. Onlar soramayacak kadar meguld nk. Ama insann doru olan yapmas gerektiini
hl en ak gerek olarak gryordu. nsanlarn nasl olup da baka trl davranmak isteyebileceini
hi anlayamyordu, ama yle davranabildiklerini renmiti. Eddieye durum hl ok basit, te
yandan ok anlalmaz grnmekteydi. Her eyin doru olmas gerektiini anlamak kolayd, ama
doru olmayn anlamak mmkn deildi. Doru olmadnn farkndayd. Keyi dnp Taggart
Transcontinental'n dev binasna ilerlerken kafasnda bu vard.
Bina o sokan en yksek ve en gururlu yapsyd. Eddie Willers onu grdnde her zaman
glmserdi. Komu binalardan farkl olarak, upuzun izgiler hlinde dizilmi pencereleri hi ara
vermezdi. Dik izgileri gkyzne dalarken, anm keler, kenarlar gremezdiniz. Yllar boyunca,
el srlmeden ylece durmu gibiydi. Eddie Willers iinden, her zaman da duracak, diye dnd.
Taggart Binasna ne zaman girse, ii rahatlar, bir gven duygusu hissederdi. Buras bir g ve
ustalk yeriydi. Hollerinin tabanlar mermerden yaplm gibiydi. Aydnlatma sisteminin buzlu caml
dikdrtgenleri, som k dilimleriydi. Camlarn gerisinde, kzlar srayla daktilolarnn banda oturur,
tulara vurup dururken, hzl giden trenlerin tekerlekleri gibi sesler karrd. Ara sra da bunun hafif
bir yanksym gibi, duvarlarda belli belirsiz bir titreim hissedilir, bu etki, binann altndaki koca
terminalin tnellerinden gelirdi. Trenler nice kuaklardan beri buradan kalkp koca ktay aar, sonra
dnp gelir, yine burada dururdu. Taggart Transcontinental, diye dnd Eddie. Bir Okyanustan Bir
Okyanusa. ocukluunun sloganyd bu. Kutsal kitabn her emrinden daha prl prl, daha kutsald.
Okyanustan Okyanusa, ebediyen, diye aklndan geirdi Eddie Willers. Binann ortasndaki kusursuz
koridorlarda ilerlerken irkete sadakatini yeniden hissediyordu. u anda Taggart Transcontinentaln
Bakan James Taggartn odasna gitmekteydi.

James Taggart masasnda oturuyordu. Ellisine yaklam biri havasndayd. Sanki ilk genlik
yalarndan yalla sram, arada genlik diye bir ey yaamam gibiydi. Kk kstah bir az,
kel kafasna yapan seyrek, ince telli salar vard. Vcudunun duruunda, ince uzun yapsna meydan
okuyan bir sarkklk gze arpyordu. Soylu, zgvenli bir zerafete gre yaratlmken, hmbll
semi biri gibi. Yz beyaz, elleri yumuakt. Gzleri de solgun, perdeli gibiydi. Baklar yava
hareket ediyor, hibir zaman tam olarak odaklanamyor, her eyin zerinden kayarken, sanki o eyin
varlndan holanmyormu gibi bir duygu yaratyordu. nat, tkenmi bir hli vard. Otuz-dokuz
yandayd.
Kapnn aldn duyunca ban tedirgin olmu gibi kaldrd.
Beni rahatsz etme, beni rahatsz etme, beni rahatsz etme, dedi.
Eddie Willers masaya doru ilerledi.
Sesini ykseltmeksizin, Bu nemli, Jim, dedi.
Pekl, pekl, neymi?
Eddie Willers odann duvarndaki haritaya bakt. Camn ardnda renkleri solmutu haritann.
inden, acaba ka yl boyunca, ka Taggart bakan oturdu bunun nnde, diye merak etti. Taggart
Transcontinental Demiryollar, New Yorktan San Franciscoya. kadar tm lkeyi a gibi ren
krmz izgileriyle, kan dolam sistemini andryordu. Sanki bir aamada kanlar oalp ana damar
atlatm, rastgele dal budak salp lkenin her yann kaplam gibi. Krmz izgilerden biri,
Cheyenne, Wyomingden ayrlp bklyor, El Paso, Teksasa doru iniyordu; Taggart
Transcontinentaln Rio Norte Hatt. Son zamanlarda yeni bir izgi eklenmi, krmz hat El Paso'yu
geip gneye doru uzatlmt. Baklar o noktaya varnca Eddie Willers aceleyle ban evirdi.
Yeniden James Taggart'a bakp, Konu Rio Norte Hatt, dedi. Taggartn baknn, masann
kesine doru kayn izledi. Bir kaza daha oldu.
Demiryolu kazalar her gn oluyor. Bunun iin beni rahatsz etmek zorunda msn?
Ne demek istediimi biliyorsun, Jim. Rio Nortenn ii bitti. Hat mahvolmu durumda. Hem de
tamamen.
Yeni ray detiyoruz.
Eddie Willers bu cevab hi duymam gibi devam etti. O hat bitmi. Orada tren iletmeye
almann yarar yok. nsanlar trenleri kullanmaktan vazgeiyor.
Grebildiim kadaryla bu lkede, baz hatlarn zararna altrmayan hibir irket yok. Bir
tek biz deiliz. Bu ulusal bir durum...geici bir ulusal durum.
Eddie durmu, sessizce ona bakyordu. Taggartn Eddie Willersda holanmad ey, dosdoru
insanlarn gzne bakma huyuydu. Eddienin gzleri mavi, iri, soru soran gzlerdi. Sar salar, kare
bir yz vard. O inanlmaz dikkati ve apak, arm gibi ifadesi olmasa, pek de dikkat ekecek bir
yz deildi.
Taggart, Ne istiyorsun? diye terslendi.
Sana bilmen gereken bir eyi sylemeye geldim, nk birinin sana sylemesi artt.
Bir kaza daha olduunu mu?
Rio Norte Hattn gzden karamayacamz.
James Taggart ban pek seyrek kaldrrd. nsanlara bakt zaman, genellikle gz kapaklarn
kaldrr, kel alnnn altndan, yukarya doru bakard.
Kim gzden karyormu Rio Norte Hattn? diye sordu. Gzden karmak hibir zaman sz
konusu deil. yle sylemenden rahatsz oluyorum. ok rahatsz oluyorum.
Ama alt aydr bir tek tarife saatine bile uyamadk. Hibir seferi, iri ya da ufak bir arza
karmakszn yapamadk. rnlerini her zaman tadmz mterilerimizi birer birer kaybediyoruz.

Daha ne kadar dayanabiliriz?


Sen ktmserin tekisin, Eddie. nanan yok. Kuruluun moralini bozan da bu.
Yani Rio Norte Hatt konusunda hibir ey yaplmayacak m diyorsun? yle bir ey
sylemedim. Yeni raylar gelir gelmez...
Jim, yeni ray falan olmayacak. Taggartn gz kapaklarnn yavaa kalkna bakt. imdi
Associated elikin ofisinden geliyorum. Orren Boylela konutum.
Ne dedi?
Bir buuk saat konutu, ama bana bir tek ak cevap bile vermedi. Onu ne diye rahatsz ettin?
Sanyorum ilk ray sipariinin teslim tarihi nmzdeki aydan nce deil.
Daha evvel de ay nceydi
Tahmin edilemeyen aksamalar. Hepsi Orrenin kontrol dnda.
Daha evvel de alt ay nce teslim edilecekti. Jim, Associated elikin o raylar teslim etmesini
on aydan beri bekliyoruz.
Ne yapmam istiyorsun? Orren Boyleun irketini ben ynetemem ya! Daha
bekleyemeyeceimizi anlaman istiyorum.
Taggart yar alayc, yar temkinli bir sesle yavaa, Kz kardeim ne dedi? diye sordu.
O yarndan nce dnmeyecek
E, ne yapmam istiyorsun?
O senin kararn.
Eh, daha baka her ne syleyeceksen, duymak istemediim tek ey Rearden elik.
Eddie hemen cevap vermedi, ama sonra alak sesle, Pekl, Jim, dedi. Ondan
bahsetmeyeceim
Orren benim arkadam. Cevab duymuyordu. Senin bu davranna bozuluyorum. Orren
Boyle o raylar, mmkn olan en ksa zamanda teslim edecektir. O teslim etmedii mddete de, hi
kimse bizi sulayamaz.
Jim! Sen neden sz ediyorsun? Rio Norte Hattnn silinmekte olduunu grmyor musun?
Birileri bizi sulasn ya da sulamasn!
nsanlar buna katlanrd...mecbur olsaydlar, katlanrlard...Phoenix-Durango ortaya
kmasayd. Eddienin yznn gerildiini grd. Phoenix-Durango ortaya kana kadar hi kimse
Rio Norte Hattndan ikyet etmiyordu.
Phoenix-Durango harika bir i yapyor.
Phoenix-Durango diye bir zibidi irketin kalkp Taggart Transcontinentalla rekabet ettiini
dnebiliyor musun! Daha on yl nce, yerel bir st hattndan baka bir ey deildi.
Ama imdi Arizona, New Mexico ve Colorado nakliye trafiinin ou ellerinde. Taggart
cevap vermedi. Jim, u anda Coloradoyu kaybedemeyiz. O bizim son umudumuz. Herkesin son
umudu. Kendimizi toparlamazsak, o eyaletteki her byk mteriyi Phoenix-Durango kapacak. Wyatt
Petrol kuyularn kaybettik bile.
Neden herkes Wyatt Petrol kuyularndan sz edip duruyor, hi anlayamyorum.
nk Ellis Wyatt bir tr mucize adamdr ve...
Allah kahretsin Ellis Wyatt!
O petrol kuyularnn u haritadaki kan damarlaryla ortak bir yan yok mu, diye dnd Eddie
birdenbire. Taggart Transcontinental'n o krmz izgilerinin yllar nce frlayp lkeyi kaplay
biimi de, imdi geriye baknca inanlmaz gzkmyor muydu? Petrol kuyularnn kara svy
durmadan fkrtt, Phoenix-Durango,nun tamaya yetiemedii bir hzla ktann petrolle
kaplandn grr gibi oldu. O petrol alan, Colorado dalarnda bir kayalktan ibaretti, oktan

tkendii sanlp terk edilmiti. Ellis Wyattn babas mrnn son yllarnda, kurumakta olan petrol
kuyularndan gelen azck parayla kt kanaat yaamt. Oysa imdi, sanki birisi dan barna
adrenalin enjekte etmi gibi, kalp yeniden atmaya balam, kara kan bir kere daha kayalarn
arasndan fkrmt. Kan, evet, diye dnd Eddie Willers. nk kann grevi beslemek, hayat
vermekti. Wyattn yapt da oydu. Bombo topraklar bir okla yeniden hayata dndrmt.
Deerini kimsenin fark edemedii o yerde yeni kasabalar domu, yeni santraller alm, yeni
fabrikalar kurulmutu. Yeni fabrikalar, dedi Eddie iinden. Eski dev sanayilerin tatt maldan gelen
nakliye geliri her yl yava yava derken. Tm petrol alanlar birbiri ardndan pompalarn
durdurduu srada, yepyeni ve zengin bir petrol alan. Herkesin srlardan ve pancarlardan baka bir
ey retmez sand bir eyalet, yepyeni bir sanayi eyaleti olmutu. Bir tek adam yapmt bunlarn
hepsini. stelik de sekiz ylda yapmt. Eddie Willers bu olay, ocukken okul kitaplarnda okuyup
hibir zaman tam anlamyla inanamad lkenin eski gnlerine ilikin yklere benzetiyordu. Keke
Ellis Wyatt tanyabilseydim, diye dnd. Hakknda ok ey syleniyordu ama aslnda onunla
tanm pek az kii vard. New Yorka seyrek geliyordu. Otuzyedi yanda olduu, pek sinirli, pek
abuk fkelenen biri olduu sylenmekteydi. Tkenmi petrol kuyularn diriltmenin bir yolunu
kefetmi, ie koyulup onlar diriltmeye balamt.
Ellis Wyatt agzl piin teki, tek derdi de para, dedi James Taggart. Hayatta para
kazanmaktan daha nemli eylerin de olduuna inanyorum ben.
Sen neden sz ediyorsun, Jim? Bunun bizim konumuzla ne ilgisi...
Hem bize kallelik etti. Biz yllarca Wyatt Petrol blgesine hizmet verdik. Yeterli dzeyde
hizmet verdik. Yal Wyattn zamannda, her hafta bir tanker tren yolluyorduk.
Bugn yal Wyattn zaman deil, Jim. Phoenix-Durango oraya gnde iki tanker tren
koydu...stelik de seferlerini zamannda tamamlyorlar.
Eer bize kendisiyle birlikte bymemiz iin zaman tansayd...
Onun ziyan edecek zaman yok.
Ne bekliyor yani? Tm br mterileri feda edip, btn lkenin ihtiyalarn bir yana
brakacak ve, tm trenlerimizi ona m verecektik?
Yo, hayr. Hibir ey beklemiyor. Yalnzca Phoenix-Durangoyla alyor, o kadar.
Bence o gaddar, zararl bir serseri. Herkesin gereinden fazla deer verdii sorumsuz bir
zpkt. James Taggartn cansz sesinde birdenbire bu kadar youn bir duygu patlamas sezmek
artcyd. Onun o petrol kuyularnn da yararl bir baar olduundan o kadar emin deilim. Bana
sanki tm lkenin ekonomisini rayndan kard gibi geliyor. Hi kimse Coloradonun bir sanayi
eyaleti olmasn beklemiyordu. Her dakika her ey deiip durursa, gvene, plnl bir bymeye nasl
kavuuruz?
Ulu Tanrm, Jim! O aslnda...
Evet, biliyorum, biliyorum, para kazanyor. Ama bence bir insann toplumdaki deerini lmek
iin kullanlabilecek kriter o olamaz. Petrole gelince...eer Phoenix-Durango olmasa, srnerek bize
gelirdi, tm dier mterilerle birlikte srasn beklerdi, payna den nakliyeden fazlasn da talep
edemezdi. O tr ykc rekabetle kar karya gelmi olmamz bizim suumuz deil. Kimse bizi
sulayamaz.
Eddie Willers gsnde ve akaklarnda hissettii basncn, gsterdii abadan kaynaklandn
dnd. Durumu ak seik olarak ortaya koymak istemiti. yle ak seik olmalyd ki, Taggartn
bunu idrak etmesini hibir ey engelleyemesin...Anlamam olmas, ancak kendisinin anlatamamasyla
mmknd. ok byk aba gstermiti, ama yeniliyordu. Daha nceki tartmalarnda olduu gibi.
Neyi nasl sylerse sylesin, hibir zaman ortak bir konu zerinde konuuyormu gibi olamyorlard.

Jim, sen ne diyorsun? Bizi kimsenin sulamamasnn nemi var m...o hat para para
olurken!?
James Taggart glmsedi. ncecik bir glmsemeydi. Eleniyor gibi, ama souktu. Dokunakl,
Eddie, dedi. Senin Taggart Transcontinental'a bu adanmln dokunakl. Dikkat etmezsen tam
anlamyla feodal serflere dneceksin.
Zaten yleyim, Jim.
Ama sorabilir miyim, bu konular benimle konumak senin grevin mi?
Hayr, deil.
O hlde, farkl konularla ilgilenen departmanlarmz olduunu neden renmiyorsun? Btn
bunlar neden bu konularla ilgili olan kiiye sylemiyorsun? Neden ban kz kardeimin omzuna
dayayp ona alamyorsun?
Bak, Jim, seninle konumak bana dmez, bunu biliyorum. Ama neler olduunu hi
anlayamyorum. Danmanlarn sana neler sylyor, olan biteni niin anlatmyorlar, onu da
bilemiyorum. O yzden, kendim sylemek istedim.
ocukluktan gelen arkadalmz bence de nemli, Eddie. Ama acaba bu sana, cannn istedii
zaman, hi haber vermeden buraya dalma hakk verir mi? Mevkiini dnnce, benim Taggart
Transcontinental'in bakan olduumu hatrlaman gerekmez mi?
Bu lf boa gitti. Eddie Willers ona yine her zamanki gibi bakyordu. ncinmi deildi. Daha
ok, armt benziyordu. Sormadan edemedi: Yani Rio Norte Hatt konusunda bir ey yapmaya
niyetin yok mu?
yle bir ey sylemedim. Hem de hi sylemedim. Taggart haritaya, El Pasonun gneyindeki
krmz izgiye bakyordu. San Sebastian Madenleri retime balayp Meksika hattmz para
getirdikten sonra...
O konuya hi girmeyelim, Jim.
Taggart dnd. Eddienin sesindeki allmam fke tonu onu artmt. Ne oldu ki?
Ne olduunu biliyorsun. Kz kardein dedi ki...
Kz kardeimin Allah belasn versin!
Eddie Willers kprdamad. Cevap da vermedi. ylece durup dosdoru karya bakmay
srdrd. Ama Jamesi grmyordu. Odadaki hibir eyi grmyordu.
Bir an sonra selam verdi, odadan kt.
D odada James Taggartn zel yardmclar klar sndryor, artk kmaya hazrlanyordu.
Ama efleri olan Pop Harper hl masasnda, nndeki daktiloyu onarmakla meguld. irketteki
herkesin izlenimi, Pop Harpern o kede doduu ve oradan hi ayrlmaya niyeti olmad
yolundayd. James Taggartn babasnn zamannda da ayn grevde almt.
Eddie Willers bakann odasndan karken Pop Harper ona bir gz att. Bilge, yava bir bakt.
Eddienin binann bu taraflarn ziyaret etmesinin hayra almet olmadnn farknda olduunu belli
eden bir bakt. Bu ziyaretten bir sonu kmadn bildiini, ama hi aldrmadn da belli eden
bir bakt. Sinizmle dolu bir kaytszlk ifadesi...Eddie ayn ifadeyi sokan kesindeki serserinin
yznde de grmt.
Hey, Eddie, yn fanila nerede bulurum, syleyebilir misin? diye sordu. Kenti ke bucak
aradm, hibir yerde yok.
Eddie durdu. Bilmiyorum, dedi. Neden bana soruyorsun?
Herkese soruyorum. Belki bir bilen kar.
Eddie o bo ifadeli sska yze, ak salara tedirgin baklarla bakt.
Souk bu bina, dedi Pop Harper. Bu k daha da souk olacak.

Eddie parmayla daktilodan karlp masaya datlm paralar gstererek, Ne yapyorsun


sen? diye sordu.
Yine bozuldu lanet olas ey. Tamire yollamaya gerek yok. Geen sefer ayda zor tamir
ettiler. Kendim toparlayaym dedim. Ama artk uzun sre dayanmaz herhalde. Yumruu klavyenin
zerine iniverdi. Sen p bidonunu boylamaya hazrsn, dostum. Gnlerin sayl.
Eddie irkildi. Hatrlamaya alt cmle buydu ite. Gnlerin sayl. Ama bu sefer de bunu
niin hatrlamaya altn unutmutu.
Yarar yok, Eddie, dedi Pop Harper.
Neyin yarar yok?
Hibir eyin. Her eyin.
Neyin var. Pop?
Yeni daktilo talebi doldurmayacam. Yeniler tenekeden, eskileri gittiinde, daktilo
kullanmann da sonu gelecek. Bu sabah metroda kaza vard. Frenleri tutmam. Evine git artk, Eddie.
Radyoyu a, gzel bir mzik dinle. Unut, arkada. Senin sorunun, hibir zaman bir hobiye sahip
olmayn. Oturduum binada biri yine merdivenin ampuln arm. Gsmde bir sanc var. Sabah
ksrk hap alamadm, nk kedeki eczane geen hafta iflas etti. Teksas Bat Demiryolu da geen
ay iflas etti. Queensborough Kprsn dn geici onarm iin kapadlar. ff, ne yarar var? John
Galt kim?
***
Trende, pencerenin yannda oturuyordu. Ban arkaya atm, tek bacan karsndaki bo
koltua uzatmt. Hareketin hzndan pencerenin erevesi titriyor, camn arkasnda bombo bir
karanlk yatyor, arada srada k noktalar cama izgi izer gibi kayyordu.
nce, smsk, diki izgisi dmdz bir orabn heykelletirdii bacanda, taban belirgin kavisli
ayanda ve yksek topuklu ayakkabsnda grnen kadns zarafete baklnca, bu tozlu trende
bulunmas iin sebep yokmu gibi bir hli vard. Bu zarafet dier nitelikleriyle de tutarszd. Pahal
eskimi deve ty, mantosu, zarif, sinirli vcuduna rastgele sarlmt. Mantonun yakas kalkm,
geni kenarl apkasna demekteydi. Kumral salar omuzlarna kadar iniyordu. Yz keskin
dzlemlerden olumu gibi, aznn biimi belirgin, dudaklar hi esneklii olmayan bir hesapllkla
kapalyd. Ellerini mantosunun ceplerine sokmutu. Hareketsizlie itiraz varm gibi, gepgergin
oturuyordu. Tavr diilikten ok uzakt. Vcudunun farknda deilmi, bunun bir kadn vcudu
olduundan habersizmi gibiydi.
Oturduu yerde mzii dinliyordu. Bir zafer senfonisi. Notalar yukar doru ktayd. Bir
ykselii ifade ederken, kendileri de ykseliyordu. Yukar doru hareketin esas ve formuydular.
nsan hareketlerinin hepsini kapsyor gibiydiler, buna dncelerin ykselii de dahildi. Gne
patlamas gibi bir mzikti. Sakland yerden frlyor, alp yaylyordu. Serbest kalmann
zgrlne, amalln gerilimine sahipti. Her eyi tertemiz ediyor, geriye yalnzca engelsiz bir
abann neesini brakyordu. Seslerin arasnda belli belirsiz bir yank vard, mzik nereden kurtulup
ktysa, oray yalnzca o yank biraz ifade ediyordu, ama bunu da glerek, ararak yapyor, iinde
hi irkinlik ve ac olmayan, olmasna da asla gerek bulunmayan bir biimde ifade ediyordu. Dev bir
kurtuluun arksyd bu.
inden, yalnzca birka dakikalna -bu devam ettii srece- tamamen teslim olmakta bir
saknca yok. Her eyi unutmak, yalnzca hissetmek iin kendine izin ver. Haydi, dedi iinden. Brak
kontrolleri...hepsi bu.

Zihninin bir kesinde, mziin altnda bir yerde, tren tekerlerinin sesini duydu. Dengeli bir
ritim tutturmulard. Her drt vurutan biri vurguluydu. Sanki bilinli bir ekilde belirlenmi bir
amac ifade ediyordu. Kendini rahat brakabilirdi, nk tekerlerin sesini duyabiliyordu. Senfoniyi
dinlerken, ite tekerlerin bu yzden durmakszn dnmesi gerek ve gittikleri yer de oras, diye iinden
geirdi.
Bu senfonin daha nce hi dinlememiti, ama Richard Halleynin bestesi olduunu biliyordu. O
iddeti, o ahane younluu hissedebiliyordu. Temann slbunu da tanyordu. Duru, karmak bir
melodiydi...hem de artk kimsenin melodi yazmad bir zamanda...Vagonun tavanna bakarak ylece
oturuyor, ama tavan grmyordu. Nerede olduunu bile unutmutu. Tam bir senfoni orkestrasn m
dinliyor, yoksa yalnzca temay m, onun bile farknda deildi. Belki de orkestrasyonu kendi kafasnn
iinde duyuyordu.
Richard Halleynin tm eserlerinde bu temann nc yanklarnn bulunduunu dnd. Upuzun
mcadelelerle dolu yllardan geip orta yaa geldiinde kazand hret, onu sarsm, devirip nakavt
etmiti. Senfoniyi dinlerken, ite bu herhalde onun tm mcadelelerinin amac olmal, diye geirdi
iinden. Bestecinin eserlerindeki yar imal giriimleri, bunu vadeden mzik cmleciklerini, balayp
da buna ulaamayan melodi krklarn dnd. Richard Halley bunu bestelediinde kendisi...Birden
dorulup dimdik oturdu. Ne zaman bestelemiti bunu Richard Halley?
Tam o anda, nerede olduunu hatrlad, mzik sesinin nereden geldiini ilk defa olarak merak
etti.
Birka adm tede, vagonun u tarafnda bir grevli, havalandrmann kontrollerini ayarlyordu.
Sarn bir genti. Bir yandan da senfoniyi slkla alyordu. Birdenbire anlad. Bu gen o paray bir
sredir slkla almaktayd. Kendi duyduu da ondan ibaretti.
Bir sre inanmaz baklarla bakt gen adama. Sonunda sesini karmay baard, sordu: Islkla
aldnz ey nedir, ltfen syler misiniz?
Delikanl dnd. Karsnda apak, dorudan bir bak, hevesli bir glmseme vard. Bir
dostla bir srr paylayormu gibiydi Ho bir yzd bu yz. izgileri gergin ve salamd. nsanlarn
yznde grmeye alt, biim sorumluluundan kanyormu gibi grnen o gevek kaslarla ilgisi
bile yoktu. Glmseyerek, Halley Konertosu, dedi.
Hangisi?
Be numara.
Bir dakikann sessiz gemesine izin verdi, sonra yavaa, byk bir dikkatle konutu. Richard
Halley yalnzca drt konerto besteledi.
Delikanlnn glmsemesi kayboldu. Sanki sarslarak gerek dnyaya dnmek zorunda kalmt.
Tpk kendisine de birka dakika nce olduu gibi. Bir kepenk kapanm gibi. Karsnda ifadesiz,
kiiliksiz, kaytsz, bo bir ehre kalmt.
Evet, tabii, dedi. Yanldm. Bir hat yaptm.
Neydi o mzik o zaman?
Bir yerlerde duyduum bir ey.
Ne ama?
Bilmiyorum.
Nerede duydun?
Hatrlamyorum.
aresizlik iinde duraklad. Delikanl ilgisini kaybetmi gibi arkasn dnmekteydi.
Halley temalarna benziyordu, dedi gen kadn. Ama onun besteledii her notay bilirim.
Bunu hibir zaman bestelemedi.

Hla hibir ifade yoktu o yzde. Delikanl dikkatini gizleyerek sordu: Richard Halley mziini
sever misiniz?
Evet. ok severim.
Gen adam bir an dnd. Sanki tereddt iindeydi. Sonra arkasn dnd. O alrken,
kaslarnn ustalkl hareketleri seyredilmeye deerdi. Sessizce alyordu.
ki gecedir uyumad aklna geldi gen kadnn. Ama kendine uyuma izni de veremezdi.
Dnecei pek ok sorun vard, ve pek fazla zaman da yoktu. Tren New Yorka sabahn erken
saatinde varacakt. Zamana ok ihtiyac vard, ama yine de, keke tren daha hzl gitse, diyordu. Oysa
bu Taggart Comet treniydi. lkenin en hzl treniydi.
Dnmeye alt, ama mzik zihninin kenarna taklp kalmt. Durmadan onu duyuyordu.
Akorlaryla. Durdurulamayan bir eyin admlar gibi...Ban fkeyle iki yana sallad, apkasn tutup
frlatt, bir sigara yakt.
Uyumayaym, diye dnd. Yarn geceye kadar dayanabilirdi...Trenin tekerlekleri vurgulu bir
ritimle atrdyordu. Bu sese yle alknd ki, bilinli olarak duymad hlde ses onun iinde bir tr
huzur duygusu yaratyordu...Sigarasn sndrd anda bir tane daha yakmaya ihtiyac olduunu
hissetti, ama biraz beklemeye karar verdi. Birka dakika. Sonra yakard...
Uyuyakalmt. Birden sarslarak uyand. Bir terslik olduunu biliyordu. Tersliin ne olduunu
anlamadan nce hissetmiti bunu: Tekerlekler durmutu. Vagon, mavimsi gece klarnn altnda
hareketsiz ve sessiz, ylece duruyordu. Kolundaki saate bakt. Durmak iin bir neden yoktu.
Pencereden bakt...tren, bo tarlalarn ortasndayd.
Koridorun kar tarafnda, birinin koltuunda kprdadn duydu, Ne zamandr duruyoruz?
diye seslendi ona.
Bir erkek sesi, Yaklak bir saat, diye karlk verdi.
Adamn akn baklar arasnda kapya doru komaya balad.
Darda souk bir rzgr esiyordu. Bombo bir gkyznn altna bombo topraklar serilmiti.
Karanlkta yaban otlarnn hrts duyuluyordu. T ilerde, lokomotifin orada, birka erkein
dikilmekte ve ene almakta olduklarn grd. Tepelerinde bir krmz sinyal lambas aslyd.
Hzl admlarla onlara doru yrd, hareketsiz tekerleklerin hizasn geti. Adamlar ona,
yaklarken dikkat etmedi. Krmz n altnda tren grevlileriyle birka yolcu vard. Konumay da
kesmilerdi. Miskin bir kaytszlk iinde bekliyormu gibi bir hlleri vard.
Ne oldu? diye sordu.
Makinist dnd. aknd. Sorulan sorunun tonu emir gibiydi; herhangi bir yolcudan
beklenebilecek bir soruya benzemiyordu.
Gen kadn orada, elleri ceplerinde, mantosunun yakas kalkk, rzgr salarn yzne
savururken ylece duruyordu.
Makinist parmayla gstererek, Krmz k, bayan, dedi.
Ik ne zamandr krmz?
Bir saattir.
Ana gzerghtan ayrldk, deil mi?
Evet, yle.
Neden?
Bilmiyorum.
Kondktr konutu. Bence bizi yoldan saptrmalarna gerek yoktu. O makas doru
almyordu, bu ise, hi almyor. Parmayla krmz gstermekteydi. Bence sinyal hi
deimeyecek. Bence bozulmu bu.

O hlde ne yapyorsunuz?
Deimesini bekliyoruz.
Onun akn fkesi karsnda, atei kkrdad, Geen hafta Atlantik Gney ekspresi makasta
yan yola sapp iki saat bekledi, dedi. Birinin yapt hat.
Bu Taggart Comet, dedi gen kadn fkeyle. Comet hibir zaman ge kalmamtr.
Makinist, Koca lkede ge kalmam bir tek bu kald, diye mrldand. Atei, Her eyin bir
ilk defas vardr, diye ekledi.
Yolculardan biri, Siz demiryollar hakknda hibir ey bilmiyorsunuz, bayan, dedi Bu lkede
hibir sinyal sistemi, hibir makas grevlisi be para etmez.
O dnmedi, adama bakmad, dosdoru makiniste lf syledi Sinyalin bozuk olduunu
biliyorsan, niyetin ne o zaman?
Makinist bu otoriter sesten holanmamt. Bu kadnn ses tonunun nasl bu kadar doal
olabildiini de anlamyordu. Gencecik bir kza benziyordu. Yann otuza varm olduunu yalnz
azyla gzleri belli etmekteydi Koyu gri gzleri dosdoru bakyor, insan tedirgin ediyordu. Delici
baklar vard. Baklar iinden getii yerlerdeki nemsiz eyleri ayrp atyor, nemlilerini fark
ediyordu. Bu yz biraz da tandk geliyordu makiniste. Ama nerede grm olduunu
hatrlayamyordu.
Bayan, ben risk almak istemem, dedi.
Atei, Grevimiz emir beklemek, onu demek istiyor, diye aklad. Sizin greviniz bu treni
yrtmek.
Krmz geerek deil ama. Ik dur diyorsa, durmak zorundayz. Yolcu tekrar konutu.
Krmz k, tehlike demek, bayan.
Makinist, Risk almayz, dedi Bundan kim sorumluysa, biz hareket ettiimiz anda suu bizim
stmze atar. O hlde biri bize yryn deyinceye kadar bekleriz.
Ya hi kimse yle bir ey demezse?
Er ge biri kar.
Ne kadar beklemek niyetindesiniz?
Makinist omuz silkti. John Galt kim?
Atei, kendini yine aklama yapmak zorunda hissetti. Yani demek istiyor ki...kimsenin cevap
veremeyecei sorular sormakta yarar yok.
Gen kadn krmz a, sonra karanlklara doru uzanan raylara bakt. Bir sonraki sinyale
kadar dikkatli ilerleyin, dedi. O sinyal dzgnse, ana hatt kn. Sonra ak grdnz ilk ofisin
nnde durun.
yle mi? Kim diyor?
Ben diyorum.
Siz kimsiniz?
ok ksa bir sessizlik oldu. Beklemedii bu soruya armt. Ama makinist de onun yzne
daha bir dikkatle bakmaya balamt. O cevap vermeye hazr olduunda, adam sesli bir soluk sald:
Ulu Tanrm! dedi.
Gen kadn cevap verirken, sesi kmseyici deildi. Yalnzca bu soruyla pek sk
karlamam birinin sesine benziyordu.
Dagny Taggart.
Atei, Vay canna..." diyecek oldu, sonra hepsi sessizletiler.
Dagny ayn otoriter sesle konumay srdrd. Ana hatta kn, sonra ilk ak ofiste treni
durdurup beni bekleyin.

Ba stne, Bayan Taggart.


Bu kaybedilen zaman telfi etmeniz gerekecek. Gece sabaha kadar vaktiniz var. Comet tarifeye
uygun varmal.
Ba stne, Bayan Taggart.
Tam uzaklamak zere dnyordu ki, makinist sordu: Bir ey sorarlarsa sorumluluu alyor
musunuz, Bayan Taggart?
Alyorum.
Dnp vagonuna doru yrrken kondktr de peindeydi. aknlk iinde geveliyordu.
Ama...gndz vagonunda bir tek koltuk, Bayan Taggart? Ama neden? Niin bize haber vermediniz?
Dagny'nin yznde rahat bir glmseme belirdi. Resmiyete vaktim yoktu. Chicago'dan karken
kendi vagonumu 22 numaraya eklemilerdi, ama Clevelandda indim...22 de rtar yapyordu, o
yzden vagonun gitmesine izin verdim. Ardndan Comet geldi, ben de bindim.Yataklda yer
kalmamt.
Kondktr ban iki yana sallad. Aabeyiniz...asla koltukta gitmezdi. Dagny gld. Hayr,
gitmezdi, dedi.
Lokomotifin yannda duran adamlar, onu seyretmekteydiler. Gen atei de aralarndayd.
Parmayla uzaklaan kadn gstererek, Kim bu? diye sordu.
Makinist, Taggart Transcontinental'i yneten kii o, dedi. Sesindeki sayg samimiydi.
letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs.
Tren sarslr, ddn sesi tarlalar zerinde uzaklap lrken, o yine pencerenin yanndaki
yerine oturmu, bir sigara yakyordu. lkenin her yan byle atlyor, paralanyor, diye dnd.
Her yerde, her an byle eyler olabilir. Ama iinde korku ya da kayg yoktu. Duygulara zaman
kalmamt.
Bu da zlmesi art olan dier sorunlarn arasnda bir baka sorundu. Ohio Blm efinin ie
yaramaz biri olduunu, James Taggartn da arkada olduunu zaten biliyordu. Daha nce onu
atmakta direnmeyii, yerine koyacak iyi birini bulamam olmasndand. yi eleman bulmann bu
kadar zor olmas alacak eydi. Ama yine de, onu atmak gerek, diye dnd. Yerine Owen
Kelloggu getirirdi. Kellogg gen bir makinistti. New Yorktaki Taggart Terminali yneticisinin
yardmclarndan biri olarak harika i karyordu. Aslnda o terminali yneten, Owen Kelloggdu.
Onun almalarn zaman zaman seyretmi, her seferinde de ne kadar iinin ehli olduunu, ans zayf
bir ocakta elmas arayan giriimci gibi nasl ince zek prltlar sergilediini grmt. Henz
blmn efliine ykseltilemeyecek kadar genti aslnda. Dagny ona bir yl daha tanmay ok
isterdi. Ama artk beklemeye vakit kalmamt. Dner dnmez onunla konumak zorundayd.
Pencerenin dnda belli belirsiz gzken arazi geriye doru daha hzl kaymaya balam, gri
bir nehir gibi grnyordu. Zihninde zmeye alt kuru problemlerin arasnda, bir eyler
hissetmeye de zaman bulmu olduunu fark etti...Eylemin o kat, somut, zevk veren etkisi.
***
Cometin Taggart Terminali tnellerine slkl bir hrtsyla dal srasnda Dagny dorulup
dik oturdu. Tren burada yeraltna girerken her seferinde bu hevesi, bu umudu, bu gizli heyecan
hissederdi. Sanki normal varolu, biimsiz eylerin kt baslm bir fotorafyd da, bu duygu,
keskin fra darbeleriyle yaplm, tertemiz, nemli, yaplmaya deer bir tabloydu.
Tnellerin iinde ilerlerken pencereden darya bakt. plak beton duvarlar, boru ve tel
demetleri, krmz yeil klarn belirledii kara deliklere doru akan raylar. Baka hibir ey yoktu.
Bu grnm hibir ey sulandrmyordu. Byle olunca da, buradaki o rlplak amac ve onu
baaran zeky hayranlkla seyretmek mmknd. Tepelerinde ykselen Taggart Binasn dnd.

Gkyzne ykselen bina, dedi kendi kendine. Buralar o binann kkleriydi. Topran iine
sokulmu, ileri oyuk kkler, koca kenti besliyordu.
Tren durup o indiinde, topuklarnn altnda beton platformu hissetti, kendini hafif, diri, eyleme
hazr buldu. Hzl hzl yrmeye koyuldu. Sanki admlarnn hz, hissettii eyleri
biimlendirecekmi gibi. Bir yandan slk almakta olduunu biraz sonra fark etti...ald ey
Halleynin Beinci Konertosuydu.
Birinin kendisine bakmakta olduunu hissedip dnd. Gen tren grevlisi kenarda durmu,
gergin baklarla onu izliyordu.
James Taggartn masasnn karsndaki koltuun koluna ilimiti. Mantosunun n alm,
iinden yolculukta giydii burumu tayyr grnyordu. Eddie Willers odann kar tarafnda
oturuyor, ikide bir not alyordu. Unvan, letmeden Sorumlu Bakan Yardmcsnn zel
Asistanyd, balca ii de, her trl zaman kaybna kar Dagnynin korumas olmakt. Bu tr
grmelerde onun da bulunmas talimatn vermiti, nk bylelikle, sonradan ona bir eyler
anlatma yknden kurtuluyordu. James Taggart masasnda oturmaktayd. Kafasn omuzlarnn arasna
ekip saklam gibiydi.
Dagny, Rio Norte Hatt bir batan bir baa koskoca bir enkaz, dedi. Sandmdan ok daha
kt durumda. Ama onu kurtaracaz.
James Taggart, Tabii, diye karlk verdi.
Raylardan bazlar kurtarlabilir durumda. Bunlar pek fazla deil, ok da uzun sre
dayanabileceklerini zannetmiyorum. Yeni raylar, dalk kesimlere demekle ise balayacaz. lk
nce Colorado. Yeni raylar iki aya kadar geliyor.
yle mi? Orren Boyle sana...
Raylar, Rearden elike smarladm.
Eddie Willersdan ykselen o saklanmaya allm, boulur gibi ses, alk ve tezahrat
isteinin aa kyd.
James Taggart hemen cevap vermedi. Sonunda, Dagny, neden doru drst koltua
oturmuyorsun? diye sordu. Sesinde gizli bir inat vard. Hi kimse i toplantlarn bu biimde
yapmaz.
Ben yaparm.
Dagny bekliyordu. James Taggart onun gzlerine bakmamaya alarak konutu. Raylar
Rearden elike smarladm m dedin?
Dn gece. Ona Clevelanddan telefon atm.
Ama Ynetim Kurulu byle bir yetki vermedi. Ben de vermedim. Bana danmadn.
Dagny uzanp telefon kulakln masann zerinden ald, ona uzatt. Rearden ara, siparii
iptal et, dedi.
James Taggart koltuunda geri ekildi. yle bir ey sylemedim, dedi fkeyle. Hem de hi
sylemedim.
Yani sipari geerli mi?
yle de sylemedim.
Dagny dnd. Eddie, Rearden elikle imzalanacak anlamay hazrlasnlar, dedi. Jim
imzalayacak. Cebinden buruuk bir not kd kard, Eddieye frlatt. Rakamlar ve artlar burada
yazl.
Taggart, Ama Ynetim Kurulu... diye balayacak oldu.
Ynetim Kurulunun bu ile hi ilgisi yok. Onlar sana ray alman iin on ay nce yetki
verdiler. Nereden alacan seni ilgilendirir.

Bence Ynetim Kuruluna byle bir konuda fikrini ifade etme frsat vermeden bu tr bir karar
vermek doru deil. Hem sorumluluk neden bana yklyor, onu da anlamyorum.
Sorumluluu ben alyorum.
Ya masraflarn imdiye kadarki..
Rearden'n fiyat, Associated elikten ucuz.
Peki, ya Orren Boyle ne olacak?
O anlamay iptal ettim. ptal etme hakkmz alt ay nce domutu.
Ne zaman yaptn bunu?
Dn.
Ama onaylamam iin beni aramad.
Aramayacak.
Taggart gzlerini masasnn zerinden ayrmadan oturuyordu. Dagny onun Reardenle i grmek
zorunda kalmaktan niin holanmadn merak etti, gsterdii direniin neden bu kadar garip,
kaamakl bir nitelii olduunu da merak etti. Rearden elik on yl boyunca Taggart
Transcontinentala mal veren irketlerin en bata geleni olmutu. Yani Rearden frnlar aldndan
beri...Dagny ile Jamesin babalar Taggartn bakanyken. On yl boyunca raylarn ou Rearden
elikten gelmiti. lkede smarlanan eyi vaktinde ve artnameye uygun teslim edebilen firmalarn
says ok fazla deildi. Rearden elik onlardan biriydi. Dagny iinden, eer deli olsaydm,
aabeyimin Reardenla i yapmak istemeyiini, onun iini harika yapna yorardm, diye geirdi.
Ama byle bir sonuca varmak istemiyordu, nk bir insann bu tr bir ey hissedilebileceine
inanamyordu.
Hakszlk, dedi James Taggart.
Nedir hakszlk?
lerimizi hep Rearden'a vermemiz. Bence baka birine de ans tanmamz gerekir. Reardenn
bize ihtiyac yok; zaten yeterince byk. Daha kk adamlarn byyp gelimesine yardm
etmeliyiz. Yoksa tekelleri tevik ediyor oluruz. Zrvalama, Jim.
Neden hep Reardendan almak zorunda kalyoruz?
nk her zaman alabiliyoruz.
Henry Reardendan holanmyorum.
Ben holanyorum. Ama bunun ne nemi var? Holan ya da holanma. Bize ray lzm,
verebilecek tek kii de o.
nsan unsur ok nemli. Sende insani unsurla ilgili hibir duygu yok. Hayr, yok.
Rearden'a bu kadar byk bir elik ray siparii verirsek...
elik olmayacak. Rearden Metal raylar olacak
Karsndaki kk dren tepkiler gstermekten her zaman kanrd, ama Taggartn
yzndeki ifadeyi grnce kuraln bozdu, patlayarak glmeye balad.
Rearden Metal yeni bir alamd. Rearden tarafndan, on yllk bir almann sonucunda ortaya
karlmt. Rearden onu daha yeni piyasaya srmekteydi. Hibir sipari alamam, hibir mteri
bulamamt.
Taggart, Dagnynin kahkaha sonrasnda o ciddi ses tonunda konumaya balamay nasl
geebildiini anlayamyordu. Sesi buz gibi ve sertti. Bo ver, Jim. Ne diyeceini biliyorum. Daha
nce hi kimse kullanmad. Hi kimse Rearden Metali onaylamyor. Hi kimse ilgi duymuyor. Hi
kimse istemiyor. Ama bizim raylarmz yine de Rearden Metalden olacak.
Ama... dedi Taggart, ama...onu daha nce hi kimse kullanmad! Dagnynin fkeden
konuamaz hlde olduunu grnce, Jimin iinde bir tatmin duygusu belirdi. Duygular

gzlemlemekten holanrd. Duygular kardaki kiinin bilinmeyen kiiliinin karanlna aslm


krmz ampuller gibiydi ve duyarl noktalar iaretlerdi. Ama bir insan, herhangi bir metal alam
konusunda nasl duygulanabilirdi, o duygular ne anlama gelirdi...ite bunlar Jim anlayamyordu, o
nedenle de kefini kullanamyor, bundan yararlanamyordu.
En yksek metalrji yetkililerinin gr birlii iinde yaptklar aklamalara gre, Rearden
Metal konusunda kukular var, diyorlar ki...
Kes artk, Jim.
E, sen kimin fikrine dantn?
Ben kimsenin fikrine danmam.
Neye dayanarak hareket ettin?
Manta.
Kimin mantna dayandn?
Benimkine.
Ama bu konuda kime danan?
Hi kimseye.
Peki, Rearden Metal hakknda ne biliyorsun?
Piyasaya km en harika ey olduunu.
Neden?
nk elikten sert, elikten ucuz ve bildiimiz her metalden daha dayankl.
Ama byle olduunu kim sylyor?
Jim, ben niversitede mhendislik okudum. Bir eyi grnce, gerekten grrm.
Ne grdn?
Reardenn formln ve bana gsterdii test sonularn.
Eh, ie yarayan bir ey olsayd, birileri onu kullanrd, oysa hi kimse kullanmad. Dagnynin
yzndeki fke parlamasn grd, rkek bir sesle devam etti. yi olduunu nereden bilebilirsin?
Nasl emin olabilirsin? Nasl karar verebilirsin?
Byle eylere biri karar verir, Jim. Kim olacak o?
Biz neden ilk olmak zorunda kalalm, onu anlayamyorum. Hi anlayamyorum.
Rio Norte Hattn kurtarmak istiyor musun, istemiyor musun? Taggart cevap vermedi. Eer
rantabl olsa, hattn her karn hurdaya karr, yeni batan Rearden Metalle yapardm. Her yan
deitirilme ihtiyacnda. Hibir paras fazla uzun dayanmaz. Ama paramz yetmez. nce u
dtmz ukurdan kurtulmalyz. Kurtulmak istiyor musun, istemiyor musun?
Hl lkenin en iyi demiryoluyuz. tekilerin durumu ok daha kt.
O hlde ukurda kalmamz m istiyorsun?
yle sylemedim! Neden her eyi byle basitletiriyorsun? Ayrca para iin kayglanyorsan,
paray neden Rio Norte Hattnda ziyan etmek istediini de anlamyorum, nk Phoenix-Durango o
blgelerdeki tm iimizi bizden kapt. Yatrmmz mahvedecek bir rakibe kar savunmasz
olduumuz bir yere neden para harcayalm ki?
nk Phoenix-Durango mkemmel bir demiryolu, ama ben Rio Norteyi ondan da iyi yapmak
niyetindeyim. nk gerekirse Phoenix-Durangoyu ezeceim...ama gerekmeyecek, nk
Coloradoda iki demiryolunun da servetler kazanmasna yetecek kadar i var. Ellis Wyatta yakn bir
yere hat ekmek iin tm sistemi ipotek bile edebilirim.
Ellis Wyatt dinlemekten usandm.
Dagnynin gzlerinin kendisine dnnden, sonra bir an sabit durup bakndan holanmamt.
Ben harekete gemek iin acele etmemizi gerektirecek bir sebep gremiyorum, dedi. Sesi

gcenmi gibi kyordu. Taggart Transcontinentaln imdiki durumunda seni bu kadar


telalandracak ne gryorsun?
Senin politikalarnn sonularn, Jim.
Hangi politikalar?
Associated elik'le on aylk tecrbe bunlardan biri. Meksika facias da ikincisi.
James Taggart aceleyle, Associated elik anlamasn Ynetim Kurulu onaylad, dedi. San
Sebastian Hattn ina etmemiz de Ynetim Kurulu kararyla oldu. Hem ona neden facia dediini de
anlamyorum.
nk Meksika Hkmeti senin hattn kamulatrmak zere.
Yalan bu! Sesi hemen hemen bir lkt. Hain dedikodulardan baka bir ey deil o. in
iinde olanlardan edindiim bilgiler..
Korktuunu belli etme, Jim, dedi Dagny tiksintiyle.
Taggart cevap vermedi.
Dagny, imdi panie kaplmaktan bir fayda gelmez, dedi. Tek yapabileceimiz, darbeyi
yumuatmaya almak. Kt bir darbe olacak. Krk milyon dolarlk bir zarar sz konusu ve bunun
ardndan kolay kolay toparlanamayacamz ortada. Ama Taggart Transcontinental gemite yle kt
koullara dayand ki! Buna da dayanmasn salayacam.
Kesinlikle reddediyorum. Bir an iin bile olsa, San Sebastian Hattnn kamulatrlmas
ihtimalini dnmeyi kesinlikle reddediyorum!
Peki. Dnme.
Dagny sessiz kald. James Taggart savunmaya geerek, Ellis Wyatta bir ans vermeye neden
bu kadar heveslisin, onu da anlamyorum, dedi. Oysa hi frsat verilmemi bir yoksul lkeye
gelime ans tanmay reddediyorsun.
Ellis Wyatt kimseden kendisine bir ans vermelerini istemiyor. Ben de insanlara ans vermek
iin ikadn olmadm. Ben burada bir demiryolu iletiyorum.
Bu ok dar bir bak as, gibi geliyor bana. Koskoca bir millete yardm edecek yerde, neden
bir tek adama yardm edelim, anlayamyorum.
Benim amacm ona ya da buna yardm etmek deil. Ben para kazanmak istiyorum.
Bu hi de pratik bir tutum deil. Kr uruna bencilce hareket etmek gemite kald artk. oktan
gr birlii salam olan yaklama gre, herhangi bir i giriimi ancak toplumun karlarn, kendi
giriiminin karlarndan nde grrse...
Asl konudan kanmak iin daha ne kadar konuacaksn, Jim?
Hangi konu?
Rearden Metal siparii.
Taggart cevap vermedi. Sessizce oturup kz kardeini inceledi. ncecik bedeni yorgunluktan
kmek zereydi, ama omuzlarnn dz izgisi o bedeni dik tutuyordu. Omuzlar dik tutansa, bilinli
bir irade abasyd. Dagnynin yznden pek az insan holanrd. Fazla souk bir yzd. Gzleri ok
youn baklyd. Yumuak baklarn ekicilii ondan pek uzakt. Koltuun kolundan sarkan dzgn
bacaklar James Taggart rahatsz etti, bundan sonraki yorumlarn bozdu.
Dagny hl sessizdi. James Taggart sormak zorunda kald: Bunu byle telefonla smarlamaya
bir anda m karar verdin?
Alt ay nce karar vermitim. Hank Reardenn retime gemeye hazr olmasn bekliyordum.
Ondan Hank Rearden diye sz etme. ok baya.
Herkes yle sz ediyor ondan. Konuyu deitirme.
Ona neden dn akam telefon ettin?

Daha nce ulaamadm.


Neden biraz beklemedin? New Yorka dndnde.
nk Rio Norte Hattn grmtm.
Eh, benim bunu dnmek iin zamana ihtiyacm var. Konuyu Ynetim Kuruluna gtrmem
gerek, en iyi danmanlara...
Zaman yok.
Bir fikir gelitirmeme frsat tanmadn.
Senin fikrin umurumda deil. Seninle tartacak deilim. Ynetim Kurulunla da, profesrlerinle
de. Bir seim yapman gerek, onu da imdi yapmak zorundasn. Evet mi, hayr m?
Bu asla kabul edilemeyecek, kibirli, temkinsiz bir...
Evet mi, hayr m?
te senin de sorunun bu. Her eyi Evet ya da Hayr hline dntryorsun. Hibir ey asla
bylesine kesin deildir. Hibir ey mutlak deildir. Metal raylar kesindir. Onlar alp
almayacamz da kesindir.
Dagny bekledi. James Taggart cevap vermedi.
Evet? diye sordu Dagny.
Sorumluluu sen alyor musun?
Alyorum
Devam et yleyse, dedi, ardndan hemen ekledi. Ama riski senin. ptal etmiyorum, ama
Ynetim Kuruluna syleyeceklerim konusunda da bir taahhde girmiyorum.
Ne istersen onu syle.
Dagny gitmek zere ayaa kalkt. James Taggart masann zerinden uzand. Grmeyi bu kadar
kesin sonlandrmakta isteksizdi.
Herhalde farkndasndr, bu iin stesinden gelmek iin uzun bir sre gerekiyor. dedi.
Kelimelerinde hemen hemen umut vard. O kadar da basit deil.
Tabii, dedi Dagny. Sana ayrntl bir rapor yollarm. Eddie onu hazrlar, sen de okumazsn.
Eddie uygulamana yardmc olur. Ben bu gece Philadelphiaya, Rearden grmeye gidiyorum.
Onunla yapacamz ok i var. Sonra ekledi. Bu kadar basit ite, Jim.
Kapya doru dnyordu ki, James Taggartn sesi yine duyuldu. Syledii szler konuyla
alacak kadar ilgisizdi. Sana gre hava ho, nk sen anslsn. Bakalar byle yapamaz.
Nasl yapamaz?
Bakalar insandr. Duyguludur. Tm hayatlarn metallere, motorlara adayamazlar. Sen
anslsn...senin hibir zaman duygularn olmad. Hibir zaman hibir ey hissetmedin.
Dagny ona bakarken, kara gzlerindeki ifade yavaa aknlktan sakinlie dnt, sonra
bkknl andran garip bir ifadeye geti, ama bu sonuncusunda, u an ilgilendiren dayanma
gcnden ok daha fazlas okunuyordu.
Alak sesle, Evet, Jim, dedi. Herhalde hibir zaman hibir ey hissetmedim.
Eddie Willers onun pei sra kt. Dagny kente dndnde, Eddie dnyann netletiini,
basitletiini, yzlemesi kolay bir hle geldiini hissederdi...ekilsiz rknt anlarn unuturdu o
dnnce. Dagnynin kadn olduu hlde, koskoca bir demiryolu irketinin iletmeden sorumlu bakan
yardmcs olmasn doal bulan tek kii Eddieydi. Dagny ona bir gn demiryolunu kendisinin
yneteceini sylediinde, ikisi de daha on yandaydlar. Bu onu bugn nasl artmyorsa, o gn
ormandaki meydanda da artmamt.
Dagnynin alma odasna gidi. Onu masasna oturmu, kendisinin brakt notlara bakar
grdnde, arabasna binip motoru altrd, tekerlerin dnmeye hazr olduu anda hissettii

duygular hissetti.
Tam odadan kacakken, sylemeyi unuttuu bir ey geldi aklna. Terminalden Owen Kellogg
seninle grmek iin benden randevu istemiti, dedi.
Dagny aknlkla ban kaldrd. Bu ok komik. Ben de onu artacaktm. Hemen gelsin,
grmek istiyorum onu...Eddie, dedi birdenbire. lere balamadan nce syle de Ayers Mzik
Yayn irketinden Ayers balasnlar bana.
Eddie inanamam gibi bir sesle, Mzik Yayn irketi mi? dedi.
Evet. Ona sormak istediim bir ey var.
Bay Ayersn nazik heveslerle dolu sesi nasl bir yardmda bulunabileceini sorduunda, Dagny,
Ltfen syler misiniz, Richard Halley yeni bir piyano konertosu besteledi mi? Beinci Konerto!
diye sordu.
Beinci bir konerto mu, Bayan Taggart? Yo, hayr, kesinlikle bestelemedi.
Emin misiniz?
Evet eminim, Bayan Taggart. Sekiz yldr hibir ey yazmyor.
Kendisi sa m?
Evet, yani, emin deilim aslnda...sosyal hayattan tmyle ekildi...ama lseydi eminim
duyardm.
Bir ey yazm olsa, bilir miydiniz?
Elbette. lk bilen biz olurduk. Tm eserlerini biz yaynlyoruz. Ama artk bestelemez oldu.
Anlyorum. Teekkr ederim.
Owen Kellogg odasna girdiinde, Dagny ona tatmin olmu bir ifadeyle bakt. Grnn doru
hatrlayabildii iin memnundu bir kere. Gen adamn yznde, trendeki grevlide grd ifadenin
ayns vard; Dagnynin birlikte i grebilecei birinin yzyd.
Oturun, Bay Kellogg, dedi, ama delikanl masann karsnda ayakta durmay srdrd.
Bir gn iimi deitirmeye karar verirsem size haber vermemi istemitiniz, Bayan Taggart,
dedi. Ben de size haber vermeye geldim. Ben iten kyorum.
Dagnynin en beklemedii ey buydu. Bir an sessiz kald, ondan sonra alak sesle, Neden?
diye sordu.
Kiisel bir nedenle.
Burada almaktan memnun deil miydiniz?
Memnundum.
Daha iyi bir teklif mi aldnz?
Hayr.
Hangi demiryolu irketine gidiyorsunuz?
Hibir demiryolu irketine gitmiyorum, Bayan Taggart.
yleyse ne tr bir ie gireceksiniz?
Henz ona karar vermedim.
Dagny onu incelerken hafif bir tedirginlik hissetmekteydi. Gen adamn yznde hibir
dmanlk yoktu, gzleri dosdoru Dagnyye bakyor, sorulara ak ve net cevaplar veriyordu,
saklayacak ya da gsterecek bir eyi olmayan biri gibi konuuyordu, yz terbiyeli ve bo ifadeliydi.
O hlde neden ayrlmak isteyesiniz?
zel bir neden.
Hasta msnz? Bir salk sorunu mu?
Hayr.
Kentten mi ayrlyorsunuz?

Hayr.
Miras kald da, o yzden almamaya m karar verdiniz?
Hayr.
Hayatnz kazanmak iin yine alacak msnz?
Evet.
Ama Taggart Transcontinentalda almak istemiyorsunuz, yle mi? Hayr.
Bu durumda, herhalde size bu karar verdirecek bir ey oldu. Nedir o? Hibir ey, Bayan
Taggart.
Keke bana syleseniz. Bilmek isteyiimin bir sebebi var.
Sylesem inanacak msnz, Bayan Taggart?
Evet.
Kararm zerinde, buradaki iimle ilgili hi kimsenin, hibir konunun ya da olayn etkisi
olmad.
Taggart Transcontinental'la ilgili belirli bir ikyetiniz yok mu?
Yok.
O hlde benim teklifimi duyunca kararnz yeniden dnmek isteyebilirsiniz.
zgnm, Bayan Taggart. Yapamam.
Aklmdan geeni size sylememe izin verir misiniz?
Evet. stiyorsanz.
Size yeni bir grev teklif etmeye, daha siz buraya gelmeden nce karar vermitim desem, bana
inanr msnz? Bunu bilmenizi istiyorum.
Sizin sznze her zaman inanrm, Bayan Taggart.
Ohio Blmnn eflii. stiyorsanz sizindir.
Gen adamn yz hibir tepki vermedi. Sanki bu szlerin onun gzndeki nemi, demiryolu
lfn mrnde duymam bir vahinin gzndeki nemi kadard.
stemiyorum, Bayan Taggart.
Dagny bir an sonra, gepgergin bir sesle, Kendi talebinizi kendiniz yazn, Bay Kellogg, dedi.
Fiyatnz belirleyin. Kalmanz istiyorum. Baka bir demiryolunun size teklif edecei her eyi ben
de verebilirim.
Baka bir demiryolunda alacak deilim.
inizi ok sevdiinizi sanyordum.
Gen adamda ilk defa bir heyecan belirtisi hissedildi. Gzleri birazck irilemi, cevap verirken
sesine garip, ama sessiz bir vurgu gelmiti. Seviyorum.
O hlde syleyin bana, sizi tutabilmek iin ne sylemem gerekiyor?
Bu szler azndan yle istemeden frlam, samimiyeti ylesine belli szlerdi ki, delikanl, bir
an, sanki szler kendisine ulam gibi grnd.
Belki de buraya gelip size ayrlacam sylemekle hakszlk ediyorum, Bayan Taggart.
Sylememi isteyiinizin, size kar teklif yapma frsat tanmam iin olduunu biliyorum. Geliim
belki pazarla ak olduum izlenimi verdi. Ama deilim. Geldim, nk ben...size verdiim sz
tutmak istedim.
Sesindeki o kck duraklama, Dagnyye, ilgisinin ve teklifinin bu delikanl iin tad
anlam gstermeye yetmiti. Gen adamn verdii karar, belli ki kolay bir karar deildi.
Kellogg, sana teklif edebileceim hibir ey yok mu?
Yok, Bayan Taggart. Hibir ey yok.
kmak zere dnd. Dagny mrnde ilk defa kendini aresiz ve yenik hissetmekteydi.

"Neden? diye sordu, ama bu soru karsndaki gence ynelik deildi. Gen adam durdu. Omuz
silkti, hafife glmsedi...Bir an iin hayata dnmt. Bu glmseme, Dagnynin mrnde grd
en garip glmsemeydi. inde nee, kalp krkl, sonsuz aclar vard. Sonunda cevap verdi: John
Galt kim?

II
ZNCR
Birka kla balad. Taggart treni Philadelphiaya yaklarken ilk nce karanln iinde birka
seyrek k grnd. Bombo ovada, amasz gibi grnyordu klar. Ama amasz olamayacak
kadar da glydler. Yolcular onlar ilgisiz baklarla seyretti.
Derken bir yapnn siyah silueti ortaya kt. Karanlk gkyznn nnde zor fark ediliyordu.
Ardndan raylara yakn kocaman, karanlk bir bina. Duvarlarndaki koca camlarda trenin klar
izgiler iziyordu.
Kardan gelen bir marandiz manzaray saklad, pencereleri bir grltyle doldurdu. Derken
yolcular, yass vagonlarn zerinden gkteki belli belirsiz, kzlms n altnda, uzaklardaki
binalar grdler. Ik dzensiz spazmlar hlinde hareket ediyordu. Binalar soluk alp veriyormu
gibi.
Marandiz kaybolduunda, buharlara sarnm keskin kenarl binalar belirdi. Birka gl k
buharlar deliyor, kendini gstermeyi baaryordu. Buharlar da gkyz gibi kzld.
Bundan sonra ortaya kan ey, binaya benzemiyordu. Kareler oluturan kafes gibi izgiler,
aralarnda camlar, sonra vinler, makineler...hepsi somut, birletirici bir turuncu alevin iinde...
Yolcular kilometrelerce uzanan bir kente benzeyen manzarann, insansz faaliyetlerle dolu
karmakln kavrayamamlard. Onlar skk gkdelenlere benzeyen kuleleri, havada asl gibi
kprleri, somut duvarlardan birdenbire fkran ateleri gryorlard. Gecenin iinde hareket
hlinde olan ltl silindirlere bakyorlard; o silindirler akkor hlindeki metaldi.
Raylara ok yakn bir ofis binas grnd. Damndaki kocaman neon tabela, tren geerken
vagonlarn iini aydnlatt. Tabelada, REARDEN ELK yazyordu.
Ekonomi profesr olan bir yolcu, yanmdakine yorumda bulunuyordu: Sanayi amzn dev
kolektif baarlarnn yannda, bireyin ne nemi kalr? Gazeteci olan bir bakas da, ilerde stununda
kullanmak zere notlar almaktayd: Hank Rearden her dokunduu eye kendi adn kazyan tr
adamlardan. Buradan hareketle, Hank Rearden'n karakteri hakknda kendi dncenizi
gelitirebilirsiniz.
Tren karanlklara doru hzla ilerlerken, uzun bir binann ardndan gkyzne krmz bir soluk
fkrd. Yolcular hi dikkat etmediler. Yeni bir parti elik dklmesi, onlara dikkatin yneltilmesi
gerektiinin retildii konular arasnda deildi.
O parti, Rearden Metalin ald ilk sipariin balangcn simgeliyordu.
Fabrikann iindeki frnn banda duran insanlar, ilk parti sv metalin akn seyretmekteydi.
Boalmakta olan darack akmann rengi, gn nn katksz beyaz gibiydi. Kara buharlar kvrlarak
ykseliyor, ilerinde hain krmz renkler grnyordu. Fskiyeler dolusu kvlcm, atan nabzlar gibi
fkrd. Sanki patlayan damarlardan kyorlard. Hava paralanyor gibiydi. Orada olmayan fkeli
alevleri yanstyor, kzl benekler dnp duruyor, insan yaps kaplara smayacaklarn ilan
ediyormu gibi, stunlar, kirileri, kprleri, vinleri yutmaya yelteniyorlarm gibi davranyorlard.
Ama aslnda sv metal hi de iddete eilimli deildi. Uzun beyaz bir kvrmd o. Saten
dokusundayd. Dosta glmsemesiyle ortal aydnlatyormu gibiydi. Kil azdan uslu uslu akyor,
iki yannda onu iki gevrek snr tutuyor, sonunda alt metreden aaya dklp iki yz ton alan bir
hazneye doluyordu. Akntnn zerinde yldzlar dolayor, o dzgn aktan ykseldiklerinde dantel
gibi zarif, ocuklarn prltl oyuncaklar kadar masum grnyorlard, Beyaz satenin aslnda

kaynamakta olduunu anlamak iin, ona ok yakndan ve dikkatle bakmak gerekiyordu. Zaman zaman
fkrmalar oluyor, yere dklyordu. Metaldi o fkranlar. Yere arparken souyor, birden alevlere
bouluyorlard.
ki yz ton metal, elikten daha sert olacakt. u anda sv hlde ve drt bin derece
scaklndayd. Bu hliyle iinde bulunduu binann her duvarn, ona yakn adamlarn her birini yok
etme gcne sahipti. Ama yolculuunun her santiminde, basncnn her kilosu ve iindeki her
molekln ierii kontrol altndayd, on yl boyunca onunla uraan bilinci ona egemendi. Kzl lt
evrenin karanlnda dolanyor, uzak bir kede duran adamn yzne vuruyordu. Adam bir stuna
dayanm, seyretmekteydi. Ila, bir an gzlerine yansd. Gzlerinin rengi ve nitelii, ak mavi buz
gibiydi. Sonra la, metal stunun kara dokusuna ykseldi, adamn kl sars salarnn zerinden
geti, geri dnd, trenkotunun kemerinde, ellerini soktuu ceplerinde dolat. nce uzun bir adamd.
evresindekilere gre hep fazla uzun olmutu. Yz keskin hatl, elmack kemikleri kkt.
Yzndeki izgiler yallkla gelen trden deildi. Hep vard o izgiler onda. O yzden, yirmi
yandayken yal grnmt, imdi krk beine gelince de gen grnyordu. Kendini bildi bileli
ona hep yznn irkin olduu sylenmiti, nk teslim olmayan, zalim izlenimi yaratan bir ey
vard yznde...ifadesiz olduu iin. imdi metale bakarken de ifadesizdi. Hank Rearden'di bu adam.
Metal, iine dolduu haznenin st kenarna kadar ykseldi, sonra da kstah bir rahatlkla
tamaya balad. Derken gz kamatran beyaz ak, prl prl bir kahverengine dnt, daha sonra
da kapkara sarktlar hline geldi, dklmeye balad. Cruf; youn, kahverengi tepeler hlinde
kabuklanyordu. Dnyann yzeyini andrmaya balamt. Kabuk kalnlarken birka krater ald,
ierde beyaz svnn hl kaynamakta olduu gzkt.
Bir vincin yukardaki koluna monte edilmi olan kabininin iindeki, bir adam yaklat, tek elinin
hareketiyle bir levyeyi ekti, zincirler ucunda elik kancalar indi, hazneyi iki kulpundan yakalad, bir
kova st kaldryormu gibi kolaylkla kaldrd...iki yz ton metal, dolmay bekleyen kalplara doru
umaya balad.
Hank Rearden arkasna yasland, gzlerini yumdu. Vincin uultusunun, kendi dayand stunda
meydana getirdii titreimi hissediyordu. oldu artk, diye dnd.
ilerden biri onu grd, yznde anlay dolu bir glmseme belirdi. Byk bir kutlamaya,
ortaklk ediyor gibi. Uzun boylu, sarn adamn bu gece neden burada bulunmasnn sebebini
biliyordu. Rearden da ona glmsedi. Alabildii tek selam, o iinin glmsemesi olmutu. Sonra
yola koyuldu. Yine ifadesiz yzl birine dnmt.
Tek eli cebinde, yryordu. Parmaklar bir bileziin evresine sarlmt. Bilezik Rearden
Metal'dendi. Zincir biimindeydi. Ara sra parmaklar kprdyor, bileziin dokusunu tekrar tekrar
hissetmeye alyordu. On yl srmt o bileziin yaplmas. On yl ok uzun zaman, diye dnd.
Yol karanlkt. ki yannda aalar vard. Ban kaldrnca, yldzlara kar birka yaprak grd.
Yapraklar kurumu, bklmt. Dmeye hazrdlar. Uzaklarda, krsal blgeye salm duran
evlerin pencerelerinde klar vard, ama klar bile yolun sszlna engel olamyordu.
Sadece mutlu olduu zamanlar kentini yalnz hissederdi. kide bir dnyor, arkaya, fabrika
zerindeki kzl gklere bakyordu.
Gemi on yl deildi dnd. Onlardan geriye kalan, bu gece artk adn koyamad bir
duygudan ibaretti. Ama sessiz, ciddi bir duyguydu. Bir eylerin toplamyd o duygu. Nelerin toplam
olduunu saymak artk gerekmiyordu. Ama hatrlanmayan paralar da orada, o duygunun iindeydi...
- Aratrma laboratuarnda ya da fabrikada, alevli frnlarn karsnda geen bitmez geceler
vard onlarn arasnda...
- Atlyede ya da evinde, formllerle doldurduu, sonra fkeyle yrtp att sayfalarca yaznn

arasnda geen geceler vard...


- Umutsuz bir savaa katlacak askerleri saptar gibi birer birer setii kk bilim kadrosunun,
tm fikirleri tkettikleri hlde, hl ondan bir emir bekledikleri gnler vard. Bay Rearden, bu
yaplamaz...
- Yeni bir fikrin douuyla yarda kesilen yemekler, o fikrin hemen izlenmesi, denenmesi,
testlerden geirilmesi, aylarca stnde allmas, sonra yeni bir baarszlk olarak frlatlp
atlmas...
- Konferanslardan, anlamalardan, lkenin en iyi elik fabrikasn iletme sorumluluundan,
yasak bir ak yayormu gibi sululuk duyarak alnan dakikalar...
- On yl boyunca deimeden sarlnan tek bir dnce...yapt, grd her eyin altnda o
dnce yatyordu. Kentin binalarna bakarken de, tren yolundaki raylara bakarken de, uzaklardaki
iftlik evinin penceresindeki a bakarken de, ziyafette bir meyveyi kesmekte olan gzel hanmn
zarif ellerine bakarken de, akl hep, eliin yaptndan fazlasn yapabilecek bir metal
alamndayd...elik, demire ne yaptysa, elie ayn eyi yapacak olan o metalde...
Bir umudu ya da bir numuneyi frlatp atarken kendine ynelik eletirileri, yorulduunu asla
kabul etmeyii, duygular iin zaman ayrmay, kendini zorlayp, yeterince iyi deil...hl yeterince
iyi deil... nlamalarnn ikencesi arasnda devam edebilmek iin tek gcnn bunun
yaplabileceine olan inanc olmas...
- Sonra baard gn...ve ad Rearden Metal olan eyin ortaya k...
*btn bunlar, Hank Reardenn iinde eriyip fzyon yapan beyaz snn girdileriydi...ellerindeki
alam bir garipti...sakn bir duyguydu...karanlkta iinden getii krsal blgeye bakp
glmsemesine yol ayor, mutluluun neden ac verdiini merak ettiriyordu.
Bir sre sonra, srekli gemii dnmekte olduunun farkna vard. O gemiin baz gnleri
nne serilmiti, yeniden grlmek istiyorlarm gibi, istemiyordu onlara bakmay. Anlar gereksiz
bir naz gibi grr, onlardan holanmazd. Ama sonra anlad...Bu gece onlar dnmesi, cebindeki
metali onurlandrmak iindi. te o zaman, dnp o anlara bakma iznini verdi kendine.
Kaya kntsnn zerinde durduu, terin akandan boynuna doru iplik gibi akt gn grd.
Ondrt yandayd. Minnesota demir madenlerinde almaya balad gnd. Gsndeki yakc
acya ramen nasl soluk alnacan renmeye alyordu. Kendine kfrler yadryordu, nk
hi yorulmayacana dair karar vermiti. Bir sre sonra yine iine dnd. Acnn durmak iin yeterli
bir neden olmadna karar verdi.
Ofisinin penceresinde durup madene bakt gn grd. O sabah satn almt madeni. Otuz
yandayd. Arada geen yllarda olup bitenlerin nemi yoktu. Acnn nemi olmad gibi.
Madenlerde, dkmhanelerde, kuzeydeki elik fabrikalarnda alm, kendine setii amaca doru
ilerlemiti. O ilerden tek hatrlad, evresindeki insanlarn hibir zaman ne yapacaklarn
bilmedikleriydi. Oysa kendisi her zaman ne yapmas gerektiini bilmiti. Bu kadar ok sayda demir
madeninin niin kapanmakta olduunu merak ediini hatrlad. te u madenler de, kendisi gelip satn
almadan nce, kapanmak zereydi. Uzaklardaki raf gibi kayalara bakt. iler yolun ucundaki giri
kapsna yeni tabelay asmaktaydlar: Rearden Madeni.
Ayn ofiste, bir gece masasnn zerine serilmi hlini grd. Vakit ok ge olmu, elemanlarn
hibiri kalmamt. Kimse grmeden orada ylece yatabilirdi. Yorgundu.Kendi vcuduyla bir
mcadeleye girmi gibiydi. Yllarn getirdii, o hi kabullenmedii yorgunluk, yetimiti peinden.
Onu yakalam, masasnn zerine sermiti. Hibir ey hissetmiyordu. Tek hissettii, kprdamak
istemediiydi. Hissedecek gc kalmamt. Ac ekecek gc bile yoktu.inde yaklabilecek ne
varsa, hepsini yakmt. yle ok eyi balatmak iin yle ok kvlcm samt ki! Acaba biri de

bana bir kvlcm verir mi, diye dnyordu...tkenmiken, kendini bir daha dorulamayacak gibi
hissederken. Kendine bir soru sordu...kim balatmt, kim yola karmt, kim ilerletmiti onu? O
zaman kafasn kaldrd. Yavaa, mrnn en byk abasyla, bedenini de dorulttu, dik oturdu, tek
eli masaya dayal, kolu titrer durumda buldu kendini. O soruyu bir daha asla sormad.
Bir tepede durup, eskiden elik fabrikas olan yapnn enkazna bakt gn grd. Kapatlmt.
Pes etmilerdi. Kendisi oray bir nceki gece satn almt. Kuvvetli bir rzgr esiyordu. Bulutlarn
arasndan gri bir k szyordu. O kta, vinlerin stndeki kzl kahve paslar l bir kan gibi
grmt...Parlak yeil, capcanl yaban otlar, ykk duvarlarn dibindeki cam krklarnn zerinde
bitmi gibiydi. Uzaktaki giri kapsnda, insanlarn kara siluetlerini gryordu. Bir zamanlar varlkl
bir kasaba olan bu yerde yaayan isizlerdi bunlar. Orada duruyor, kendisinin kapya brakt prl
prl otomobile bakyorlard. Tepede duran adam acaba herkesin szn ettii Hank Rearden mi,
acaba madenin yeniden alaca sylentileri doru mu, diye merak etmekteydiler. Gazetelerden biri,
Pennsylvaniada elik retimi besbelli ki, sona ermitir, diye yazyordu. Uzmanlar, Henry
Reardenn giriiminin de umutsuz olduu konusunda gr birlii iinde. Sansasyonel Henry
Rearden'n sansasyonel sonuna yaknda tank olabiliriz.
Bunlar on yl ncenin olaylaryd. Bu gece yznde hissettii souk rzgr da o gecenin
rzgrn hatrlatyordu. Arkaya bakmak zere dnd. Fabrikann zerindeki kzllk gkyznde
soluk alp veriyordu...Bu da, gn doumu kadar hayat verici bir eydi.
Onun duraklar olmutu bunlar. Bir ekspresin durmadan getii ara istasyonlar gibi. O duraklarn
arasndaki yllardan hibir eyi net olarak hatrlamyordu. Yllar bulankt. Hzl giden aracn
penceresinden grlyormu gibi.
Ne olmusa, ne aclar ve zorluklar yaanmsa, hepsine dedi, diye dnd...nk o aclar onu
bugne getirmiti. Bugn Rearden Metalin ilk kazan dklmt. Taggart Transcontinental'in raylar
olacakt o dklen.
Cebindeki bilezie dokundu. lk dklen metalden yaptrmt onu. Kars iin.
Bilezie dediinde, karm dedii zaman dnd eyin bir soyut kavram olduunu fark etti.
Evli olduu kadn dnerek sylememiti onu. Bir pimanlk sapland iine. Keke bilezii
yapmasayd...Ardndan kendine o pimanlktan tr sitem etti.
Ban iki yana sallad. imdi eski kukularn zaman deildi. Bu gece herkesin her kusurunu
balayabilirmi gibi hissediyordu, nk mutluluk, arnmann en gl maddesiydi. Her canl
varln bu gece onun iyiliini istediinden emindi. Birilerine rastlamak istiyordu. lk yabancnn
karsnda, savunmasz ve apak durmak, Bak bana, demek istiyordu. nsanlar bir mutluluk
sahnesi grmeye...benim bir zamanlar olduum kadar a, diyordu kendi kendine. ok anlamsz ve
ok gereksiz gzken o gri straplardan bir anlk bir syrlma. nsanlarn neden mutsuz olmas
gerektiini hibir zaman anlayabilmi deildi.
Karanlk yol belli belirsiz bir yokua dnm, tepeye trmanmt. Durup arkasn dnd.
Krmzlk batya doru ince bir erit hlinde uzanmaktayd. Onun yukarsnda, kilometrelerce uzaktan
grnen neon harfler vard. Gkyznn karanlna yazlm yaz: REARDEN ELK.
Dimdik durdu. Yarglamann sonucunu bekler gibi. Bu karanlk gecede, lkedeki baka kl
yazlarn da parlamakta olduunu dnd: Rearden Cevher - Rearden Kmr - Rearden Kire.
Geride brakt gnleri dnd. Keke hepsinin tepesine bir k daha yakmak mmkn olsayd:
Rearden Hayat.
Hzla dnd ve yrmeyi srdrd. Eve yaklarken admlarnn yavaladn fark ediyor,
keyfinin azalmakta olduunu hissediyordu. Evine girmekte belli belirsiz bir isteksizlik duyuyor, oysa
byle bir ey hissetmek istemiyordu. Hayr, diye dnd. Bu gece olmaz. Bu gece anlayacaklar.

Ama bilemiyordu. Neyi anlamalarn istediini hibir zaman tanmlayamyordu.


Eve yaklatnda salonun penceresinde klar grd. Ev bir tepenin zerindeydi. Karsnda
kocaman, bembeyaz ykseliyordu. plak bir hli vard. Birka yar kolonyel stun, isteksiz bir
ssleme gibi grnyordu. Gstermeye demeyecek bir plakln neesiz grnmne sahipti.
Salona girdiinde karsnn kendisini fark edip etmediinden emin olamad. minenin yanna
oturmu, konuuyordu. Kolunun kavisi, azndan kan szleri zarafetle vurgulamasna, hareket
halindeydi. Sesinde hafif bir duraklama duyunca, kendisini fark ettiini dnd, ama kars ban
kaldrmamt, cmlesine dzgn biimde devam ediyordu, o yzden emin olamad.
Ama kltrl erkekler, srf maddesel zekdan sklr, demekteydi. "O da, su tesisat konusunda
heyecanlanmay reddediyor.
Sonra ban evirdi, uzun odann kar ucunda, glgeler arasnda durmakta olan Reardena
bakt, kollar zarafetle iki yana ald, iki yannda iki kuunun boynu varm gibi grnd.
Ah, sevgilim, dedi prl prl, elenen bir sesle. Eve gelmek iin biraz fazla erken deil mi?
Sprlecek cruf, cilalanacak ubuk falan yok muydu?
Hepsi ona dndler; annesi, kardei Philip ve eski dostlar Paul Larkin.
zgnm, diye cevap verdi. Ge kaldmn farkndaym.
Annesi, zgnm deme, dedi. Telefon edebilirdin. Rearden ona bakarken bir eyler
hatrlamak iin kendini zorluyordu. Akam yemeine burada olacana sz vermitin.
Ah, evet, vermitim. zgnm. Ama bugn fabrikada dkm yap... Birden sustu. Eve gelip
sylemek istedii eyi sylemesini neyin engellediini bilmiyordu. Yani...unuttum, demekle yetindi.
Philip, Annem de onu demek istiyor, dedi.
Kars neeyle, Brakn kendini toplasn, henz tam anlamyla burada deil, hl fabrikada,
dedi. Paltonu kar, Henry.
Paul Larkin evcil kpeklerin bakyla bakyordu yzne. Rearden, Merhaba, Paul, dedi. Ne
zaman geldin?
New Yorktan be otuzbee atlayp geldim. Larkin kendisine yneltilen dikkatten tr
minnetle glmsyordu.
Sorun mu var?
Bugnlerde sorunu olmayan m var? Larkinin glmsemesi bu szn felsef niteliini
vurgulamak istermi gibi hazinleti. Ama, yo, zel bir sorun yok. Bir urayp seni greyim dedim.
Kars gld. Onu hayal krklna urattn, Paul. Reardena dnd. Bu aalk kompleksi
mi, yoksa stnlk kompleksi mi, Henry? Kimsenin seni srf kendin olduun iin grmek isteyeceine
inanmyor musun? Yoksa senin yardmn olmadan kimse idare edemez mi sanyorsun?
fkeli bir inkr hemen haykrmak istedi, ama kars tatl tatl glmsyor, bunun yalnzca bir
aka olduunu anlatmaya alyormu gibi davranyordu. Ciddi olmayan sohbetlere katlmakta her
zaman zorlanrd Rearden. O yzden, cevap vermedi. Durmu, karsna bakyor, hibir zaman
anlayamad eyleri merak edip duruyordu.
Lillian Rearden genelde gzel bir kadn olarak tannrd, Uzun boylu ve zarifti. Ampiyesmanl ya
da ampir tarz giysiler ona ok yakr, o da sk sk bu tr eyler giyerdi. Gzel profili, gnn modas
cameolar gibiydi. Tertemiz, gururlu hatlara, ak kumral, dalgal salara sahipti. Salarn klasik
bir basitlik iinde tarar, bylelikle emperyal bir gzellik yanstmay baarrd. Ama yzn
dndnde, insanlar kk bir hayal krld yaarlard. Yz gzel deildi. Gzleriydi kusurlu
olan. Soluk gzlerdi. Ne tam gri, ne tam kahverengi. fadesiz ve cansz gzler. Rearden sk sk merak
ederdi. Her zaman bu kadar neeli olduuna gre, yz neden neeli olmuyordu acaba?
Onun inceleyici baklarna karlk Lillian, Daha nce tanmtk, dedi. Ama galiba emin

deilsin. Annesi, Yemek yedin m, Henry? diye sordu.


Sesinde sitemli bir sabrszlk vard. Sanki Henrynin a olmas, ona ak bir hakaretmi gibi.
Evet...Hayr...A deilim.
Zili alaym da sana bir eyler...
Hayr, Anne, imdi olmaz. nemi yok.
Seninle de sorunum hep bu olmutur. Ona bakmyor, kelimeleri havaya sylyordu. Senin
iin bir eyler yapmaya almak bouna, nk makbule gemiyor. Hibir zaman doru drst yemek
yemeni salayamadm.
Philip, Henry, ok fazla alyorsun, dedi. Sana iyi gelmiyor.
Rearden gld. Houma gidiyor.
O senin kendine sylediin ey. Bir tr nevroz bu, biliyorsun. nsan kendini iine bouyorsa,
bir eylerden kamaya alyor demektir. Bir hobin olmal.
f, Phil, Tanr akna, dedi Rearden...hemen ardndan da, kendi sesindeki sinirlilikten
pimanlk duydu.
Philipin sal her zaman bak srtndayd, ama doktorlar onun o gevek vcudunda hibir
belirgin aksaklk bulamamlard. Otuzyedi yandayd, ama kronik yorgunluuna bakanlar onu
aabeyinden daha byk sanyordu.
Biraz elenmesini renmelisin, dedi Philip. Yoksa skc, dapdar bir insan olacaksn. Zihni
tek ynde alanlardan, hani bilirsin. Kendi kabuundan kman, dnyaya bir bakman gerek. Hayat
bsbtn karmak istemezsin byle.
Rearden iinden kabaran fkeyle mcadele ederken, kendine, bunun Philipe zg bir ilgi
gsterisi olduunu sylyordu. Gcenmenin hakszlk olduunu telkin ediyordu kendine. Bu insanlarn
hepsi ona duyduklar ilgiyi belli etme peindeydi. Keke ilgi gstermek iin setikleri eyler...bunlar
olmasayd, diye dnd.
Bugn olduka iyi vakit geirdim, Phil, diye glmsedi. Philip bunun nedenini sormaynca
ard.
Keke ilerinden biri sorsa, diyordu kendi kendine. Konsantre olmak zor gelmeye balyordu.
Akan metalin grnm hl zihninde aklyd, bilincini dolduruyor, baka eye yer brakmyordu.
zr dilemen gerekirdi, ama bunu da beklemeyecek kadar akllanm olmam gerekir, diyordu
annesinin sesi. Rearden ona dndnde, annesinin o incinmi ifadeyle yzne bakmakta olduunu
grd. Savunmaszlarn upuzun sabrn anlatmaya alan bir bak.
Yemee Bayan Beacham gelmiti, dedi.
Efendim?
Bayan Beacham. Arkadam Bayan Beacham.
yle mi?
Sana onu anlatmtm. Birka kere anlattm. Ama benim sylediim hibir eyi hatrlamazsn.
Bayan Beacham seninle tanmaya ok hevesliydi, ama yemekten sonra gitmek zorunda kald, seni
bekleyemedi. Bayan Beacham ok megul bir insandr. Sana kilise okulunda ne harika iler
yaptmz anlatmak istiyordu. Metal iilii kurslarn anlatacakt, harika demir kap tokmaklarmz
gsterecekti. Kck gecekondu ocuklar kendi kendilerine yapyorlar hepsini.
Dengeli bir cevap verebilmek iin tm gcn kullanp kendini zorlamas gerekti. Seni hayal
krklna urattm iin zgnm, Anne.
zgn deilsin. Biraz aba gsterseydin, burada olurdun. Ama ne zaman kendin dnda biri
iin bir aba gsterdin ki? Hibirimize ve hibirimizin yaptklarna ilgi duymuyorsun. Faturalar
senin demen her eye yeter sanyorsun, deil mi? Para! Tek bildiin o. Bize tek verdiin de o. Hi

zaman verdin mi bize?


Eer bu, olunu zledii anlamna geliyorsa, sevgi demekti. Sevgi demekse, o zaman da
kendisinin...sesinden tiksintisi belli olmasn diye byle sessiz kalmas hakszlkt.
Sana vz geliyor, diye devam etti annesi. Yar tkryor, yar yalvaryor gibiydi. Lillian'n
bugn ok nemli bir sorun iin sana ihtiyac vard, ama ben ona, seninle konumak iin beklemesinin
bir ie yaramayacan syledim.
Lillian, f. Anne, nemi yok! dedi. Henry iin nemi yok.
Rearden ona dnd. Odann ortasnda, ayaktayd. Trenkotu hl stndeydi. Sanki hi geree
dnmeyecek bir gerek dla skm gibiydi.
Lillian neeyle, Hi nemi yok, dedi. Rearden onun sesinin zr dileyen bir ses mi, yoksa
kibirlenen bir ses mi olduunu anlayamad. deildi konu. Ticari olmayan bir eydi.
Ne oldu?
Bir parti vermeyi dnyordum.
Parti mi?
O kadar korkma, yarn geceye deil. ok megul olduunu biliyorum, ama bu parti ay
sonraya. ok byk, ok zel bir ey olmasn istiyorum. O yzden, o gece burada olacana,
Minnesotada, Coloradoda, Californiada olmayacana sz verir misin?
Kocasna bir garip bakyordu. Hem hafife alr gibi, hem de ayn zamanda amal konumaktayd.
Glmsemesi hem masumiyet yanstyor, hem de gizli bir kozu olduunu ima ediyordu.
ay sonra m? dedi Rearden. Ama biliyorsun ki ne tr bir acil i kacan, neyin beni
kent dna srkleyeceini bilemem.
Yo, biliyorum! Ama ben de herhangi bir demiryolu yneticisi, otomobil reticisi ya da hurda
satcs gibi senden erkenden bir resmi randevu alamaz mym? Senin iin hibir randevusunu
karmaz, diyorlar. Tabi ki gnn saptayacak olan sensin. Sana uyan bir gn olsun. Rearden'a
bakarken ban emi, alnnn altndan onun upuzun boyuna ynelttii baklarna bir diilik nitelii
gelmiti. Biraz fazla rahat, biraz fazla temkinli, devam etti. Ben 10 Aralk akamn dnmtm,
Ama istersen dokuz ya da onbiri tercih edebilirsin.
Benim iin fark etmez.
Lillian yumuak bir sesle, On Aralk bizim evlenme yldnmmz, Henry, dedi.
Hepsi onun yzne bakyorlar, sanki o yzde bir sululuk ifadesi aryorlard. Ama grdkleri
belli belirsiz, elenir gibi bir glmseme oldu. Bunu bir tuzak olarak dnm olamaz, diyordu
Rearden kendi kendine. nk ok kolay kurtulabilirdi bu tuzaktan. Unutkanlyla ilgili sorumluluu
reddetmek, onu eli gsnde brakmak ok kolayd. Lillian zaten elindeki tek silahn, onun kendisine
olan duygular olduunun farkndayd. Rearden, herhalde amac benim duygularm snamak ve
kendininkileri itiraf etmek olmal, diyordu iinden. Parti vermek, Reardena gre bir kutlama biimi
deildi, ama karsnn tipik kutlama tercihiydi. Reardenn gznde hibir ey ifade etmezken, Lillian
iin kocasna ve evliliklerine sunabilecei en anlaml jestti bu. Karmn standartlarn paylamyor
olsam bile, niyetine sayg duymam gerek, diye dnd. Aslnda ondan gelecek herhangi bir jeste ilgi
duyup duymadn bile bilmiyordu. Onun kazanmasna izin vermeliyim, dedi kendi kendine. nk o,
kendini kocasnn insafna teslim etmiti.
Rearden glmsedi. Ak, iinde hi gceniklik olmayan, karsnn zaferini kabullenen bir
glmseme. Pekala Lillian, dedi alak sesle, On Aralk gecesi burada olacama sz veriyorum.
Teekkr ederim, tatlm. Lilliann glmsemesinde kapal, esrarengiz bir nitelik vard.
Rearden o anda, acaba neden verdiim tepkinin buradaki herkesi hayal krklna urattn
hissediyorum, diye merak etti.

Eer bana gveniyorsa, bana olan duygular hl canlysa, ben de onun gvenine karlk
vermeliyim, dedi kendi kendine. Sylemek zorundayd. Kelimeler insann zihnine odaklanan bir
mercekti. Bu gece baka trl kelimeler seip kullanamazd zaten. Ge kaldm iin zr dilerim,
Lillian, ama bugn fabrikada Rearden Metalin ilk kazann dktk.
Bir anlk sessizlik oldu. Sonra Philip, Eh, gzel, dedi.
tekiler hibir ey sylemedi.
Rearden elini cebine att. Parmaklar dedii anda, o bileziin baka her eyi silip sprdn
anlad. Sv metalin havadan dkl srasnda hissettii duygular hissediyordu yine.
Sana bir hediye getirdim, Lillian.
Dimdik durmakta olduunun farknda deildi. Bilezii onun kucana brakmak iin kolunu
uzattnda, hal seferinden dnen askerin, getirdii ganimeti sevgilisine uzat gibi bir poza
brndnn de farknda deildi.
Lillian Rearden onu ald, dmdz tuttuu iki parmann ularyla kaldrd, a tuttu. Halkalar
ard, kaba yaplmt. Parldayan metalin garip bir prlts vard. Rengi yeilimsi maviydi.
Nedir bu? diye sordu.
Rearden Metalin ilk dklen kazanndan yaplm ilk nesne.
Yani...demiryolunun bir tek ray kadar deerli...mi demek istiyorsun?
Rearden ona bo bo bakt.
Lillian bilezii ngrdatt, n altnda parldatt. Henry, bu gerekten harika! Ne kadar
orijinal! Kpr payandalarnn, kamyon motorlarnn, mutfak frnlarnn, daktilolarn ve...neydi teki,
tatlm? orba kazanlarnn yapld maddeden mcevher taknca, New Yorkta sansasyon
yaratacam.
Philip, Tanrm, Henry, amma da kibirlisin! dedi.
Lillian gld. O ok duygusaldr. Tm erkekler yledir. Ama, sevgilim, gerekten ok makbule
geti. Mesele armaanda deil, niyette, biliyorum.
Reardenn annesi, Bu bence katksz bencillik, deyiverdi. Baka erkek olsa, karsna prlanta
bilezik getirirdi, ama dnd karsnn memnuniyeti olurdu, kendininki deil. Buna karlk Henry,
yeni tr bir teneke yapt diye, bunun herkesin gznde prlantadan daha deerli olacana inanyor,
nedeni de, onun yapm olmas. Be yandan beri byle olageldi Henry. Grp greceiniz en kibirli
velet...bydnde de dnyann en bencil yarat olacan zaten biliyordum.
Yo, tatl bir hareket, dedi Lillian. ok ho. Bilezii masann zerine drd. Ayaa kalkp
ellerini Reardenn omuzlarna dayad, parmak ularna ykselip onu yanandan pt.
Rearden kprdamad, ban da ona doru emedi.
Bir sre sonra dnd, paltosunu kard, atein yanna, tekilerden biraz uzaa oturdu. Korkun
bir yorgunluktan baka hibir ey hissetmiyordu.
Onlarn sohbetini dinlemedi. Lilliann tanmakta olduunu, onu annesine kar savunmaya
altn belli belirsiz duydu.
Annesi, Ben onu senden daha iyi tanrm, diyordu. Hank Reardenn insana, hayvana ya da
ota ilgi duymas iin bir ekilde o eyin kendisiyle ve iiyle ilgisi olmas gerek. Tek nem verdii
odur. Ona biraz tevazu retebilmek iin elimden geleni yaptm, mrm boyunca abaladm, ama
baaramadm.
Annesine nerede ve nasl yaamak isterse yaayabilmesi iin snrsz olanaklar sunmutu. Neden
gelip kendisiyle birlikte yaamakta direndiini anlayamyordu. Baarlarnn annesi iin bir anlam
tayacan sanmt. Tayorsa, o zaman aralarnda bir ba oluurdu...hem de Henrynin
tanyabilecei trden tek ba. Baarl olunun evinde kendine bir yer istiyorsa, bunu reddedecek

deildi.
Philip, Bizim Henry'nin azizlemesini beklemek bouna. Anne, dedi. yle yaratlmam.
Lillian, Ah, ama yanlyorsun, Philip diye sze kart. ok yanlyorsun! Henryde bir azizin
tm nitelikleri var. Mesele de o zaten.
Ne istiyorlar benden? diye kendine sordu Rearden. Ne peindeler? Kendisi onlardan hibir
zaman hibir ey istememiti. Kendisine sarlmak isteyenler, hak iddia edenler onlard. Bu talep
grnte sevgi biimindeydi, ama buna dayanmak Rearden'a, her trl nefrete dayanmaktan daha zor
geliyordu. Kazanlmam servetten nasl nefret ederse, amasz sevgiden de yle nefret ederdi. Onu
bilinmeyen bir sebepten tr sevdiklerini iddia ediyor, ama onun sevilme nedeni olarak
isteyebilecei her trl eyi reddediyorlard. Bu durumda kendisinden nasl bir cevap beklediklerini
merak etti...bekledikleri onun cevabysa tabi. Herhalde yledir, diye dnyordu. Yoksa srekli
yaknmalarn, sonu gelmeyen kaytszlk sulamalarnn bir nedeni olamazd. Srekli bir kuku
havas...sanki incinmeyi bekliyorlarm gibi. Hibir zaman onlar incitmek gibi bir niyeti olmamt.
Ama onlarn, sitem dolu beklentilerini, kendilerini korumak istermi gibi tutumlarn her zaman
hissetmiti. Ne sylese onlar yaralyordu. Konu Reardenn szleri ya da hareketleri deil
gibiydi...Sanki onun varlndan inciniyormu gibiydiler. Delice eyler hayal etme, diye azarlad
kendini. Bu bulmacy en dnsz adalet duygusuyla zmeye alt. Onlar anlamadan
sulamayacakt...ama anlayamyordu.
Seviyor muydu onlar? Hayr, diye dnd. Sevmeyi istiyordu, ama o ayn ey deildi. Bir
zamanlar her insanda grmeyi bekledii o ifade bulmam potansiyel adna istiyordu bunu. u an
onlar iin hibir ey hissetmiyordu. Acmasz bir kaytszlk, o kadar. Bir kaybn pimanl bile
yoktu. Hayatnn paras olarak herhangi bir kimseye ihtiyac var myd? Hissetmek istedii duyguyu
zlyor muydu? Hayr, diye dnd. Daha nce zlemi miydi? Evet, dedi; genliimle...Ama artk
deil.
Yorgunluk hissi byyordu. Bunun can sknts olduunu fark etti. Nezaket gstermeli, bunu
onlardan saklamalyd. Hareketsiz oturuyor, uykusuyla savayordu, durum artk fiziksel bir acya
dnmekteydi.
Gz kapaklar inmekteydi.. Derken iki yumuak, nemli parman eline dokunduunu hissetti. Paul
Larkin yan bana bir iskemle ekmi, onunla konumak zere eiliyordu.
Sanayi bu konuda ne derse desin, umurumda deil, Hank, Rearden elik'le elinde harika bir
rn var. Harika bir rn. Bir servet kazandracak sana. Elini srdn her ey gibi.
Rearden, Evet, kazandracak, dedi.
Ben yalnzca...bir sorunla karlamaman umuyorum.
Nasl bir sorun?
ey, ne bileyim...bugnlerde durumu biliyorsun...baz insanlar...ama kim nereden bilebilir...her
ey olabilir.
Nasl bir sorun?
Larkin kambur oturuyor, o yumuak, yakar dolu gzleriyle bakyordu. Ksa, tombul gvdesi
savunmasz, tamamlanmam bir havadayd. Sanki biri dokunduu anda iine saklanacak bir kabua
ihtiyac varm gibiydi. Duygulu gzleri, kaybolmu ocuk gibi aresizlik doluydu, sevimli
glmsemesi de o kabuun yerine kullanlmaktayd. Glmsemesi karsndakini zayflatyordu.
Kendini, dmanlarnn insafna brakm ocuk gibi. Paul Larkin elli yandayd.
Halkla ilikilerin ok iyi deil, Hank, dedi. Basn her zaman sana kar. Ne olmu?
Popler biri deilsin, Hank.
Mterilerimden bir ikyet gelmiyor.

Demek istediim o deil. Kendine iyi bir basn danman bulmalsn, o seni kamuoyuna
satmal.
Neden? Benim sattm ey elik.
Ama kamuoyunu karna almak istemezsin. Kamuoyu, biliyorsun...ok nemli olabilir.
Kamuoyunun bana kar olduunu sanmyorum. Zaten olmu ya da olmam, bir anlam olduunu
da sanmyorum.
Gazeteler sana kar.
Onlarn kaybedecek zaman var. Benim yok.
Holanmyorum, Hank. yi deil bu.
Ne?
Senin hakknda yazdklar.
Ne yazyorlar hakkmda?
Biliyorsun ite. Durdurulmazmsn. Acmaszmsn. Fabrikan ynetirken kimseye sz hakk
tanmazmsn. Tek amacn elik yapmak ve para kazanmakm.
Ama o gerekten benim tek amacm.
Ama bunu sylememen gerekir.
Neden? Ne sylemeliymiim?
Eh, bilemiyorum...Ama senin fabrikalarn...
Onlar benim fabrikalarm, yle deil mi?
Evet ama...insanlara bunu fazla yksek sesle hatrlatmamalsn...bugnlerde durum nasl,
biliyorsun...senin davranlarn anti-sosyal buluyorlar. Ne dndkleri umrumda bile deil.
Paul Larkin iini ekti.
Ne oluyor, Paul? Sz nereye getirmeye alyorsun?
Hi...belli bir ey deil. Ama insan byle zamanlarda ne olacan bilemez...yle dikkatli
olmak gerekiyor ki!
Rearden sesli sesli gld. Beni kayglandrmaya almyorsun, deil mi?
Ben senin dostunum da ondan, Hank. Arkadanm. Sana ne kadar hayran olduumu bilirsin.
Paul Larkin hibir zaman ansl olamamt. Elini srd hibir ey iyi gitmemiti ama, tam
anlamyla baarsz olduu da sylenemezdi. adamyd, ama bir i dalnda tutunmay beceremezdi.
u ara, madencilik gereleri reten kk bir fabrikayla boumaktayd.
Yllarca Reardena yapm, ona byk bir hayranlk duymutu. Ona danmaya gelir, ondan
zaman zaman bor isterdi, ama bu, pek sk olmazd. stedii paralarn mebla pek yksek deildi ve
her zaman geri dedi; yalnzca zamann biraz aksatt olurdu. likideki amac, grne gre,
yaamak iin kan alr gibi, ok byk canlla sahip birinden enerji almaya benziyordu.
Rearden ise, Larkinin abalarn, kibrit tamaya alan bir karncaya bakyormu gibi
seyrederdi. Ona ne kadar da zor geliyor, diye dnyordu. Oysa benim iin ne kadar kolay. Frsat
bulduka ona hep tler verir, sorunlarn dinler, sabrl, nazik bir ilgi gsterirdi.
Ben senin gerek dostunum, Hank.
Rearden ona soru sorar gibi bakt.
Larkin bakn kard. Kafasnda bir eyi kararlatrmaya alyormu gibiydi. Bir sre sonra
temkinli bir sesle, Washingtondaki adamn nasl? diye sordu.
yidir herhalde.
Emin olman gerek. Bu nemli. Rearden'a bakt, ac bir grevi yerine getiriyormu gibi, ayn
eyi tekrar vurgulad. Hank, bu ok nemli.
Herhalde.

Aslnda sana bunu sylemeye geldim.


zel bir nedeni var m?
Larkin nce dnd, sonra grevini artk yerine getirmi olduuna karar verdi. Yok, dedi.
Rearden bu konudan holanmyordu. Kendisini kacak yasalardan korumak zere bir adam
olmas gerektiini biliyordu. Tm sanayicilerin byle birilerini tutmas artt. Ama o, iin bu ynne
hibir zaman fazla dikkat etmemiti. Kendini bunun gerekli olduuna inandramamt. Ne zaman bu
konuyu dnmeye kalksa, anlatamad tatsz bir duygu, belki yaktramama, belki sknt, onu
konuya eilmekten alkoyuyordu.
Yksek sesle dnerek, Sorun u, Paul, dedi, insann bu i iin seebilecei adamlarn
hepsi yle berbat tipler ki!
Larkin gzlerini kard. Hayat bu! dedi.
Nedenini anlyorsam kahrolaym. Sen bana anlatabilir misin? Nesi var bu dnyann?
Larkin hznlym gibi omuzlarn kaldrd. Soru sormak neye yarar? Okyanus ne kadar
derin? Gkyz ne kadar yksek? John Galt kim?
Rearden birden dimdik doruldu. Hayr, dedi kesin bir sesle. Hayr, byle hissetmek iin
hibir neden yok.
Ayaa kalkt. inden konuurken yorgunluu tmyle yok olmutu. Birdenbire iinden bir isyan
duygusu kabard. Kendi varolu grn yeniden yakalamak, meydan okurcasna ifade etmek iin
byk bir ihtiya hissetti. Eve doru yrrken de bu duygu vard iinde. u an ise, isimlendiremedii
bir tehdit altndayd sanki o duygu.
Odada dolamaya balad. Enerjisi geri dnyordu. Ailesine bakt. akn, mutsuz ocuklar gibi
onlar, diye dnd. Hepsi. Annesi bile. Kendisi, onlarn beceriksizlii karsnda gcenmi olmakla
samalyordu. aresizliklerindendi hepsi, ktlklerinden deil. Onlar anlamay kendine retmesi
gerekiyordu. Verecek bu kadar ok eyi olduuna gre! Onlar asla onun bu neeli, snrsz g
duygusunu paylaamazlard.
Odann kar tarafndan onlara bakt. Annesiyle Philipin heyecanl heyecanl bir eyleri
tartmakta olduklarn grd. Ama aslnda tartmak iin pek de heves duymadklarn fark etti.
Yalnzca rkyorlard. Philip koltua serilmi, gbei km, arl omuzlarna binmiti. Bu
rahatsz poza, sanki bakanlar rahatsz etmek iin girmi gibiydi.
Rearden ona yaklaarak, Neyin var, Phil? dedi. Bitkin grnyorsun. Phillip, Zor bir gn
geirdim, diye homurdand.
Annesi, ok alan bir tek sen deilsin, dedi Reardena. Bakalarnn da sorunlar
var...belki milyar dolarlk, trans-sper-kontinental sorunlar olmayabilir ama...
Eh, bu ok iyi. Philin kendine ilgilenecek bir alan bulmas gerektiine her zaman
inanmmdr.
yi mi? Yani kardeinin ter dkp saln kaybetmesini grmek houna m gidiyor? Seni
elendiriyor herhalde, yle mi? Tahmin etmitim.
Yo, hayr, Anne. Yardm etmek isterim.
Yardm etmen gerekmez. Hibirimiz iin bir ey hissetmek zorunda deilsin.
Rearden kardeinin ne i yaptn hibir zaman renememi, renmek de istememiti. Philipi
niversitede okutmutu, ama Philip hibir zaman belirli bir dala ilgi duymam, karar verememiti.
Reardenn standartlarna gre, para kazanacak bir i bulmak istemeyen kiinin sorunu var demekti,
ama kendi standartlarn Philipe empoze edecek deildi. Kardeini geindirebilecek durumdayd,
stelik arln da hi hissetmezdi. Rahatna baksn, demiti yllardr. Hayatn kazanma yk
olmakszn, yapaca ii rahat rahat sesin. Sabrl bir sesle, Bugn neler yaptn, Phil? diye sordu.

Senin ilgini ekemez.


ekiyor. O yzden soruyorum.
Yirmi kiiyi grmeye gitmem gerekti. Buradan ta Reddinge, Wilmingtona kadar her tarafta.
Onlar ne konuda ziyaret ettin?
Kresel lerleme Dostlar iin fon bulmaya alyorum.
Rearden kardeinin ye olduu onlarca kuruluun ne olduklar ya da neler yaptklar hususunda
pek bir fikre sahip deildi. Philipin bu sefer szn ettii kuruluu son alt aydr, duymaktayd, ama
ne yaptklarnda emin deildi. Galiba psikoloji, folk mzii ve kooperatif iftliklerle ilgili cretsiz
konferanslarla urayordu. Rearden bu tr gruplara pek sayg duymad iin, ne yaptklarn da
kardeine sormamt.
Sessiz kald. Philip kendiliinden konutu. ok hayat bir program iin on bin dolara
ihtiyacmz var, ama paray bulmak lmcl bir i. nsanlarda bir gram bile sosyal vicdan kalmam.
Bugn konutuum o iko para babalarn dndke...her kaprislerine o paradan fazlasn
harcyorlar, ama her birinden yz dolar bile szdramadm. Hibir manevi grev duygusu yok
adamlarda, hi...Neye glyorsun? Sesi fkeliydi. Rearden karsna dikilmi, srtyordu.
Ne kadar ocuka dobra, ne kadar aresizce kaba, diye dnyordu. ine biraz da hakaret
imas karm szlerdi. Ayn hakareti iade edip Philipi ezmek yle kolayd ki! Ezici olurdu, evet,
nk doruydu. Bunu yapamazd tabi. Herhalde zavall budala benim insafma snm olduunu
biliyor, iini byle yaralanmaya hazr durumda atna gre de, sylemek zorunda deilim, diyordu
kendi kendine. Sylemeyiim en iyi cevap olur, o da bunu grmezden gelemez. Ne tr bir mutsuzluk
iinde yayor ki, byle sama sapan eylerle urayor?
Sonra Rearden birden bire, Philipin kronik szlanmalarn delebileceini, onu, mutlu olmasn
salayacak ekilde artabileceini dnd. Onun umutsuz arzularn gerekletirmek Reardenn
elindeydi. stediinin ne olduundan bana ne, diye dnd. Rearden Metal nasl benimse, o arzular
da onun. Metalin benim gzmde tad anlam, bunlar da onun gznde tayor. Bir kereliine
sevinli grelim onu...belki bundan bir eyler renir. Mutluluk, arlamann aresidir dememi
miydim? Bu akam kutlama yapyorum ben. O da paylasn. Onun iin ok byk, benim iin ok
kk bir ey.
Philip, dedi glmseyerek. Yarn benim ofisimden Bayan Ives ara. Sana on bin dolarlk bir
ek versin.
Philip ona bo bo bakt. Baklarnda ne bir aknlk ifadesi vard, ne de sevin. Cam gibi
gzlerin bombo bak, o kadar.
Ya, dedi Philip. Sonra ekledi. ok makbule geecek. Sesinde hi heyecan yoktu.
Agzllkten gelen basit heyecan bile yoktu.
Rearden kendi duygularn anlayamyordu. inde kurun gibi, kof bir ey yklmaktayd. Hem o
yklan eyin arln, hem de boluunu, bir arada hissedebiliyordu. Bunun hayal krkl
olduunun farkndayd, ama neden bu kadar gri, bu kadar irkin olduunu bilemiyordu.
Philip kuru bir sesle, ok naziksin, Henry, dedi. ardm. Senden bunu beklemiyordum.
Lillian, Anlamyor musun, Phil diye sze kart. Sesi kristal gibi, ngr ngrd. Henry
bugn metalini dkm. Reardena dnd. Bugn ulusal tatil ilan edelim mi, sevgilim?
Annesi, yi bir insansn, Henry, dedi, sonra ekledi. Ama yeterince sk deil.
Rearden durmu Philipe bakyor, sanki bir ey bekliyordu.
Philip gzlerini kard, sonra tekrar dnd, Reardenn bakn karlad. Sanki o da aabeyini
inceliyordu.
Aslnda ansszlara yardm etmek sence nemli deil, deil mi? diye sordu Philip. Rearden

inanamyordu, ama, bu seste sitem vard.


Hayr, Phil, hi nemli deil. Ben yalnzca senin mutlu olman istedim.
Ama o para benim iin deil. Paray kiisel bir amala toplamyorum. Bu ite hibir bencil
karm yok. Sesi souktu. inde kendi sevapkrlnn vnc vard.
Rearden arkasn dnd. Ruhuna ni bir nefret dolmutu. Bu szlerin ikiyzllnden tr
deil...doru olduklarn bildii iin. Philip bunlar inanarak sylyordu.
Philip ekledi. Bu arada, Henry, senden rica etsem, Bayan Ives bana paray nakit olarak
verebilir mi? Rearden ona dnd. armt. Bak, Kresel lerleme Dostlar ok ilerici bir
gruptur, lkedeki sosyal gerilemenin en kara unsurunun sen olduunu da her zaman savunmutur. O
nedenle, balar listesine senin adnn girmesi bizim iin utan verici olur, nk birileri bizi
Hank Reardenn bordrosunda olmakla falan sulayabilir.
Philipn yzne bir tokat aklatmak geliyordu iinden. Ama neredeyse dayanlmaz
denilebilecek bir tiksinti duygusu, tokat atmak yerine gzlerini yummasna yol at.
Peki, dedi alak sesle. Nakit olarak alabilirsin.
Uzaklat. Odann br ucundaki pencereye yrd, oradan uzaklardaki fabrikann prltsna
bakt.
Larkinin sesinin arkasndan seslendiini duyuyordu. Allah kahretsin, Hank, vermemeliydin
bunu ona!
Sonra Lilliann souk ve en sesi geldi. Ama yanlyorsun, Paul! yle yanlyorsun ki! Bize ara
sra sadakalar frlatmasa, Henrynin gururu ne duruma derdi? Daha zayf insanlara tahakkm
edemezse, gc neye yarard? Bizi, bamllar olarak evresinde tutmasa, ne yapard, dnsene! O
yzden, aslnda hibir sakncas yok. Ben onu eletirmiyorum. Bu yalnzca insan doasnn kanunu.

III
DORUK VE DP
Metal bilezii alp havaya kaldrd, lambann nda parldamasn salad.
Bir zincir, dedi. ok uygun, yle deil mi? Bizi esaret altna alp balad zincir ite bu.
Tavan bir mahzenin tavanyd. yle ar, yle alakt ki, insanlar odann iinde dolarken
eilmek zorunda kalyor, yapnn arl omuzlarndaym gibi davranyorlard. Ta duvarlarn
oyuklarna yerletirilmi, koyu krmz deri kapl yuvarlak localar vard. Yllarn eskitmesiyle ve
nemin de katksyla anm grnyorlard. Pencere yoktu. Yalnzca talardaki yarklardan fkran
mavi klar vard. Karartmalarda kullanlmasna izin verilen o l mavi a benziyordu. Buraya
darack merdivenlerden inilerek giriliyordu. Yer altna girer gibi. New Yorkun en pahal baryd
buras...ve bir gkdelenin atsndayd.
Bir masada drt adam oturuyordu Kentin altmdrt kat yukarsndaydlar ama, havann ve
meknn zgrl iinde deillerdi. Yksek sesle konumuyorlard. Ksmlard seslerini.
Mahzendeymiler gibi.
Koullar ve durumlar ite, Jim, dedi Orren Boyle. nsann kontrolnn tmyle dnda olan
koullar ve durumlar. O raylar ekmek iin yaplmas gereken her eyi planlamtk, ama
beklenmedik gelimeler oldu. Kimse nleyemezdi. Bize bir ans tansaydn, Jim.
James Taggart, Tm sosyal sorunlarn temel nedeni, birlik olamamamz gibi grnyor, dedi.
Kz kardeim hissedarlardan bazlarn kuvvetle etkileyebiliyor. Bu insanlarn bozguncu taktiklerini
alt etmek de her zaman mmkn deil.
Doru sylyorsun, Jim. Birlik olamamak, sorun bu. Ben kesin olarak inanyorum ki, karmak
sanayi toplumumuzda hibir irket, dier irketlerin sorunlarnn ykn paylamadan baarl
olamaz.
Taggart ikisinden bir yudum ald, barda masaya brakt. Keke u barmeni kovsalar, dedi.
rnein Associated eliki dn. lkenin en modern fabrikas, en iyi organizasyonu bizde. Bu
bana tartlmaz bir gerek gibi geliyor, nk geen yl Globe dergisinin Sna Etkinlik dln
aldk. Demek ki, elimizden geleni yaptmz, kimsenin bizi sulayamayacan iddia edebiliriz.
Demir cevheri durumunun ulusal bir soruna dnmesi karsnda bizim elimizden bir ey gelmez ki,
Jim.
Taggart hibir ey sylemedi. Dirseklerini masada iyice birbirinden ayrm, ylece oturuyordu.
Masa rahatszlk verecek kadar kkt. Onun dirseklerini byle amas, dier arkada iin
durumu daha da rahatsz hle getiriyordu, ama onlar Taggartn bu imtiyazn sorgulamyorlard.
Boyle, Artk kimse cevher alamaz oldu, dedi. Madenler tkendi. Ara gere eskimi
durumda, materyal ktl var, nakliye zorluu var, daha baka nlenemez problemler var.
Paul Larkin, Cevher sanayi kyor, diye sze katld. Maden ara gereleri daln ldren
de bu.
Orren Boyle, Her i dalnn dier i dallarna baml olduu ispatland, dedi. Herkes, baka
herkesin ykn paylamal.
Wesley Mouch, Bence bu doru, dedi. Ama kimse Wesley Moucha dikkat etmedi.
Orren Boyle, Benim amacm, serbest ekonominin korunmas, diye devam etti. Serbest
ekonominin u anda bir snav vermekte olduunu hemen herkes sylyor. Kendi sosyal deerini
kantlayamaz, sosyal sorumluluklarn stlenemezse, kimse tahamml etmez ona. Bir kamu ruhu

gelitiremedii takdirde, ii bitiktir, benden sylemesi.


Orren Boyle be yl kadar nce, nereden geldii belli olmakszn kvermiti ortaya. O gnden
bugne de, lkenin her byk haber dergisine kapak olmutu. e balarken kendi koyduu para yz
bin dolar, devletten ald kredi iki yz milyon dolard. imdi artk, nice kk irketi yutmu olan
dev bir irketi ynetmekteydi. Kendisi bunu, bireysel yetenein, dnyada baarl olmak iin hl bir
ansa sahip olduuna yorumlar, sk sk da bunu ifade ederdi.
zel mlkiyeti hakl gsteren tek ey kamu hizmetidir, dedi Orren Boyle.
Wesley Mouch, Bence bunu tartmak bile gereksiz, dedi.
Orren Boyle ikisini yutarken bir ses kard. Kocaman bir adamd. Canl hareketleri vard.
Kiiliiyle ilgili her ey, hayat doluydu...yalnzca...minik kara gzleri birer izgi gibiydi.
Jim, dedi. Grne gre Rearden Metal dev bir kandrmacaym.
H h, dedi Taggart.
Duyduuma gre, o konuda olumlu rapor veren bir tek uzman bile yokmu.
Yok. Tek kii bile.
Biz elik raylar kuaklardan beri gelitiriyoruz, arlklarn arttryoruz. Acaba bu Rearden
Metal'in en ucuz elikten bile daha hafif olaca doru mu?
Doru, dedi Taggart. Daha hafif.
Ama bu gln, Jim. Fiziksel olarak olanaksz. Senin ar grev yapan, yksek hzda trenleri
tayan ana hatlarn iin hele!
Doru
Ama sen felkete davetiye karyorsun.
Kz kardeim karyor.
Taggart kadehini iki parma arasnda dndrmeye balamt. Birka saniyelik bir sessizlik
oldu.
Orren Boyle konutu: Metal Sanayileri Ulusal Konseyi bir karar ald, Rearden Metalin
sorunlarn, kamuya gerek bir tehlike oluturma ihtimali asndan inceleyecek bir komite
kurulacak.
Wesley Mouch, Bence bu akllca bir adm, dedi.
Taggartn sesi birdenbire tizleti: Herkes ayn fikirde birleince, oylar ittifakla olunca, bir tek
kii ne cesaretle kar kabilir? Hangi hakla? Bunu bilmek istiyorum ben...hangi hakla?
Boyleun gzleri Taggartn yzne odakland, ama salonun lo nda o yzn izgilerini net
olarak grmek zordu. Soluk, mavimsi bir leke grd, o kadar.
Boyle alak sesle konumaya balad: Kritik ktlk dnemlerinde ulusal kaynaklar dnnce,
hayati nemi haiz hammaddelerin zel giriimin sorumsuz deneyleri uruna ziyan edildiini grmek,
cevherlerin...
Szlerini bitirmedi. Tekrar Taggart'a bakt. Ama Taggart sanki Boyleun ne beklediini biliyor,
bu sessizliin keyfini karyordu.
Halkn, demir cevheri gibi doal kaynaklar zerinde nemli bir hakk var, Jim. Anti-sosyal
birinin kp da o kaynaklar dikkatsizce, bencil biimde ziyan etmesine halk kaytsz kalamaz. nk,
zel mlkiyet, toplumun tmne ait olan maln emanet edilmesinden baka bir ey deildir.
Taggart, Boylea bakp glmsedi. Anlaml bir glmsemeydi. Syleyecei szler arasndaki
bir eyin, Boyleun szlerine cevap oluturacan ifade ediyor gibiydi. Burada servis yaptklar
ikide i yok. Herhalde kalabaln rahatsz etmesinden kurtulmak iin dediimiz bir bedel bu da.
Ama keke karlarndakilerin bu konunun uzman olduunu anlasalar. Kesenin ipi benim elimle
olduu mddete paramn karln almak isterim.

Boyle cevap vermedi. Surat aslmt. Sesine st perdeden ciddiyet havas vererek, Dinle
beni, Jim... diye balad.
Taggart glmsedi. Ne var? Dinliyorum.
Jim, sen de ayn fikirdesindir, eminim, dnyada tekelden daha zararl bir ey yoktur.
Evet, dedi Taggart. Bir bakma yle. Ama te yandan, gemlenmemi rekabetin karmaas da
sz konusu.
Doru. ok doru. Bence doru yol her zaman orta yoldur. Sivri ular trplemek toplumun
grevidir, yle deil mi?
Evet, yle.
Demir cevheri iini dn. Ulusal retim hzla dyor. Tm elik sanayinin varln tehdit
ediyor. lkenin her yannda elik fabrikalar kapanyor. Genel durumdan etkilenmeyecek kadar ansl
bir tek maden irketi var. retimi bol, ve teslimat da programa uygun zamanda yapabiliyor. Peki,
kim yararlanyor bundan? Yalnzca sahibi, baka hi kimse deil. imdi bu, hakkaniyete uygun mu,
sence?
Deil, dedi Taggart. Uygun deil.
oumuz kendi demir madenlerimize sahip deiliz. Tanrnn doal kaynaklarnn stne
konmu, bir keyi ele geirmi adamla nasl rekabet edebiliriz? Biz mcadele eder, bekler,
mterilerimizi kaybeder ve sonuta iflas ederken, onun, elii her zaman vaktinde teslim etmesinde
alacak bir ey var m? Bir tek adamn tm bir sanayi mahvetmesine izin vermek, kamuoyunun
karna m?
Taggart, Deil, dedi. Hi deil.
Bana yle geliyor ki, herkese demir cevheri asndan eit frsat tanyacak bir ulusal politika
olmal, ama da sanayinin tm olarak korunmas olmal. Sence de yle deil mi?
Sanrm.
Boyle iini ekti, sonra ihtiyatl bir tavrla konutu. Ama herhalde Washingtonda, ilerici
sosyal politikalar anlayabilecek apta pek fazla adam yok. Taggart yavaa, Var, dedi. ok
deiller, yaklamas zor kiiler, ama var. Ben konuabilirim belki onlarla.
Boyle ikisini kapt, bir yudumda dikip bitirdi. Sanki duymak istedii ne varsa hepsini duymutu.
Taggart, lerici politikalardan sz ederken, Orren, dedi. Kendine bir sor bakalm, bu nakliye
zorluklar dneminde, bunca demiryolu iflas ederken, koskoca blgeler demiryolu servisinden
yararlanamaz duruma derken, zaten bir irketin tarihsel ncelie sahip olarak hizmet verdii
blgeye yeni firmalarn girmesi, kaynaklarn israf edilmesine yol aan bir rekabet yaratmas,ortaya
bir it dala durumunun kmas, kamuoyunun yararna m?
Boyle anlayl bir tavrla, Bak, bu sorun da dnlmeye deer bir ey, dedi. Bunu Ulusal
Demiryollar Birliindeki birka arkadamla konuabilirim.
Taggart dalgn bir sesle, Dostluklar, dedi. Dostluklar, altndan bile deerlidir. Birdenbire
Larkine dnd. Sence de yle deil mi, Paul?
ey...evet, dedi Larkin. armt. Evet, tabi yle.
Ben de senin dostluuna gveniyorum.
Ha?
Senin ok saydaki dostluklarna gveniyorum.
Larkinin neden hemen cevap vermediini hepsi biliyordu. Omuzlar bklm, masaya doru
alalmt. Herkes ortak bir amaca aslrsa, o zaman hi kimsenin cannn yanmas gerekmez, diye
bard birdenbire. Sesinde tutarsz bir aresizlik vard. Taggartn kendisine bakmakta olduunu
grd, yakaran bir sesle, Keke kimsenin cann yakmak zorunda kalmasaydk, dedi.

Taggart, Bu anti-sosyal bir tutum, diye geveledi. Birini feda etmekten korkan insanlarn, ortak
amatan sz etmeye hakk olamaz.
Larkin aceleyle, Ama ben tarih eitimi grm biriyim, dedi, tarihsel gereklilii kabul
ederim, dedi.
Taggart, yi, dedi hemen.
Dnyann geliim trendini saptrmam beklenemez, deil mi? yalvaryor gibiydi Larkin. Ama
bu yakar kimseye ynelik deildi. Deil mi?
Beklenemez, dedi Wesley Mouch. Sizi ve beni kimse sulayamaz, eer...
Larkin ban te yana evirdi. Hemen hemen rperiyor gibiydi. Moucha bakmaya
dayanamyordu.
Taggart hemen, Meksikada iyi vakit geirdin mi, Orren? diye sordu. Sesi bir anda ykselmi,
normal bir sese dnmt. Toplantlarnn, amacna ulam olduunu hepsi anlamt artk. Buraya
neyi anlamaya gelmilerse, anlamlard.
Boyle neeyle cevap verdi. Harika bir yer Meksika. ok ilgin ve dndrc. Ama yemek
zevkleri bir felket. Midem fena bozuldu. Yine de, lkelerini ayaa kaldrmak iin ok alyorlar.
Durum nasl orada?
Harika grnd bana, harika. Geri u anda biraz...ama onlar gelecee odaklanm. Meksika
Halk Devletinin gelecei harika. Birka yla kadar bizi geecekler.
San Sebastian Madenlerine kadar indin mi?
Masadaki drt kii dorulup daha dik oturdular. Hepsi de San Sebastian Madenleri hisselerine
byk miktarlarda yatrm yapmlard.
Boyle hemen cevap vermedi. Sonunda gereksiz denecek kadar yksek sesi patlaynca tuhaf oldu.
Ha, tabi, tabi, en ok grmek istediim ey oydu. Ve?
Ve, ne?
ler nasl gidiyor?
Harika. Harika. O dan barnda kesinlikle dnyann en zengin bakr rezervlerinden biri
yatyor!
ok alyor gibi miydiler?
mrmde bu kadar hareketli bir yer grmedim.
Neyle meguldler?
Eh, bilirsiniz, oradaki ef spanyolca konuan biri. ngilizcesini pek anlamadm, ama ok
alyor olduklar kesin.
Herhangi...bir sorun?
Sorun mu? San Sebastianda yok, o kesin. Oras zel mlkiyette. Meksikada son kalan zel
mlk. Bu da bir fark yaratyor, grne gre.
Orren, dedi Taggart ihtiyatla. San Sebastian Madenlerini devletletireceklerine ilikin o
sylentilerden ne haber?
ftira, diye patlad Boyle. Hain bir iftira. Kesinlikle eminim. Kltr Bakan ile akam
yemei, br ocuklarla bir sr le yemei yedim.
Taggart suratn asarak, Sorumsuz dedikodular nleyecek bir yasa olmal, dedi. Haydi, birer
iki daha ielim.
Garsona sinirli bir hareketle el sallad. Bu, salonun karanlk bir kesindeydi. Buruuk suratl,
yal barmen orada uzun sre hi kprdamadan dururdu. Sipari geldiinde ise, insan delirtecek bir
yavalkla hareket ederdi. Grevi, mterilerin rahatlamasna, iyi vakit geirmesine hizmet etmekti,
ama davranlarnda, bir bunalmdan intikam alyormu gibi bir hava vard.

Drt adam garson ikileri getirinceye kadar sessizce oturdular. Masaya konan kadehler, yar
karanln iinde drt mavimsi lt gibiydi. Drt zayf gaz alevi gibi. Taggart kadehine uzand,
birdenbire glmsedi.
Tarihsel gereklilik iin verilen kurbanlara ielim, diyerek Larkine bakt. Bir anlk bir
sessizlik oldu. Salon daha aydnlk olsa, iki adam bakma yarmasndaymlar gibi grnecekti, ama
burada, birbirlerinin gz ukurlarna bakmakla yetiniyorlard. Sonra Larkin kadehini eline ald.
Taggart, Bu parti benim, ocuklar, dedi, birlikte itiler.
Kimse syleyecek baka bir ey bulamyordu. Boyle kaytsz bir merakla konutu. Sylesene,
Jim, hep sormak istiyordum, senin gneye, San Sebastian Madenlerine giden tren servisine ne oluyor
yle?
Niye, ne demek istiyorsun? Nesi varm?
Bilmiyorum, ama gnde yalnzca bir tek yolcu treni altrmak biraz... Bir tek tren mi?
...bana biraz hasislik gibi geliyor. Hem de ne tren! O vagonlar herhalde sana byk dedenden
miras kalm olmal, o da tepe tepe kullanmtr herhalde. Odunla alan lokomotifi de nereden
buldun?
Odunla m?
Evet, odunla. Daha nce hi grmemitim. Ancak fotoraflarda grmtm. Hangi mzeden
getirttin onu? Bak imdi, haberin yokmu gibi davranmaya alma, yalnzca bana nasl bir numara
peinde olduunu syle.
Taggart telala, Elbette haberim var, dedi. Herhalde...sana lokomotif sorunu yaadmz
hafta rastlam. Yeni lokomotiflerimizin siparii verildi, teslimde biraz gecikme oldu. Lokomotif
reticileriyle ne sorunlar yayoruz, biliyorsun. Ama geici bir durum.
Tabi, dedi Boyle. Gecikmeler nlenemez. Ama mrmde bindiim en garip trendi.
Sarslmaktan neredeyse barsaklarm kacakt.
Taggartn sessizletiini birka dakika iinde fark ettiler. Kendine ait bir sorunla urayor
gibiydi. Hi zr dilemeden birdenbire ayaa kalktnda, onlar da kalktlar. Bunun bir emir olduunu
kabullenmilerdi.
Larkin zorla glmseyerek, Bir zevkti, Jim, dedi. Bir zevk. Byk projeler byle
doar...arkadalarla iilen bir ikiyle.
Taggart souk bir sesle, Sosyal reformlar yavatr, diye konutu. Sabrl ve ihtiyatl olmakta
yarar vardr. lk defa olarak Wesley Moucha dnd. Senin en sevdiim yann, fazla konumaman,
Mouch, dedi.
Wesley Mouch, Reardenn Washingtondaki adamyd.
Taggartla Boyle birlikte binann kapsndan ktklarnda, gkyznde mehtabn izi hl
silinmi deildi. Deiiklik, ikisinde de hafif bir aknlk yaratt. Barn karanlk ortam, darda
karanlkla karlaacaklar beklentisine sebep olmutu. Yksek bir bina, gkyzne evrilmi bir
kl gibi dikiliyordu. Onun arkasnda da takvim aslyd.
Taggart sinirli bir hareketle paltosunun yakasn yakalad, sokaklarn souunda korunmak iin
nn ilikledi. Niyeti bu gece ofise dnmek deildi, ama dnmek zorundayd. Kz kardeiyle
konumalyd. Boyle, nmzde zor iler var, Jim, diyordu. Zor bir giriim. Pek ok tehlikesi,
zorluklar var, kaybedilebilecek eyler de ok byk..
Her ey, bunu mmkn klacak insanlar tanmaya bal, dedi Taggart yavaa. Bilinmesi
gereken o bunu...kimlerin mmkn klabilecei?
***
Dagny Taggart, bir gn Taggart Transcontinental Demiryolunu ynetecek kiinin kendisi

olacana karar verdiinde dokuz yandayd. ki ray arasnda tek bana durmu, uzaklaan, ilerde bir
noktada birleen iki paralel elik izgiye bakarak, kendi kendine seslendirmiti o kararn. Raylarn
ormanlardan gei biimi karsnda hissettii ey, iine kstahlk karm bir zevkti. O raylar,
eskiden beri orada olan aalarn, allarla bulumak zere sarkan yeil dallarn, tek tek duran yaban
ieklerinin dnyasna ait deildi, ama oradayd yine de. ki elik ray, gnein altnda prl prld.
Kara traversler de trmanmak zorunda olduu merdivenlerin basamaklar gibiydi.
Ani bir karar deildi; yalnzca, oktan beri bildii bir eyi kelimelere dkmt. Szsz bir
antlamayla, sanki hibir zaman seslendirilmesi gerekmeyen bir yeminle balym gibi, Eddie
Willersla ikisi, ocukluklarnn ilk bilinli gnnden itibaren kendilerini demiryoluna adamlard.
Yakn evresindeki dnyaya kar skkn bir kaytszlk iindeydi. ocuklara kar da, byklere
kar da. Aptal ve skc insanlar arasnda dnyaya geliini, bir sre sabrla dayanmak zorunda
olduu zc bir rastlant olarak gryordu. Baka bir dnyay bir anlna grmt. Onun, oralarda
bir yerde olduunu biliyordu. Trenleri, kprleri, telgraf tellerini, geceleri gz krpan sinyal
klarn yaratm olan dnyayd o. Beklemek zorundaym, diye dnmt. Byyp o dnyaya
girecekti.
Demiryolunu neden sevdiini kendine aklamaya hi almamt. Bakalar neler hissediyor
olursa olsun, onlarda bu duyguya karlk gelen bir ey olmadn biliyordu. Ayn duyguyu okulda,
matematik derslerinde de hissetmiti. Sevdii tek dersti matematik. Problemleri zmenin heyecann
hissediyor, alacak sorunu grp hi aba gstermeden anca iine gururla dolu bir sevin doluyor,
bir sonraki daha zor problemi beklemeye balyordu.Ayn zamanda, bu tertemiz, ok net ve l l
mantksal bilim dalndaki rakiplerine de giderek artan bir sayg duymaya balamt. Matematik
alma konusundaki duygular, ilk batan beri, nsanlarn bunu yaratm olmas ne harika bir ey; ve
benim de bunda bu kadar iyi oluum ne gzel! biimindeydi. Hayranlk duymakla, kendi yeteneine
gvenmenin, bir araya gelerek bymeye balamasyd bu olay. Demiryolu konusundaki duygular da
aynyd. Bunu yaratan yetenee tapyor, birilerinin o tertemiz zeksna, mantna hayranlk duyuyor,
kendisinin bir gn bunu daha iyiye gtreceine inanmln belli eden o gizli glmsemeye de
hayranlk duyuyordu. ocukken hep demiryolunun, istasyonlarn yaknlarnda dolanrd. Ama o
gnlerde kendini mtevaz bir renci gibi hissetse de, gnn birinde alnnn teriyle kazanaca
gururun da izi vard o duygunun iinde.
Yeteneklerinden kimseye sz etmedii hlde, ocukluunda ona ok sk sylenen cmlelerden
biri, Dayanlmayacak kadar kibirlisin, sz olmutu. Bir baka sz de, Bencilsin, olmutu. Bunun
ne anlama geldiini sorduunda ise, hibir zaman doru drst bir cevap alamyordu. Yetikinlere
bakyor, tanmlanmayan bir sutan tr kendini sulu hissetmesi gerektiine nasl inanabildiklerine
ayordu.
Eddie Willersa, byynce demiryolunu yneteceini syledii zaman oniki yandayd.
Kadnlarn demiryolu ynetmediini, birilerinin buna itiraz edeceini akl ettiinde onbe yandayd.
Cehennemin dibine, diye dnm, bir daha da o konu iin kayglanmamt.
Onalt yandayken Taggart Transcontinental'da almaya balad. Babas buna izin verirken,
hem eleniyor hem de ne olacan merak ediyordu. Dagny kk bir kasaba istasyonunda gece
operatr olarak balad. lk birka yl hep gece almak zorunda kald. Gndzleri de niversitede
mhendislik okuyordu.
James Taggart da demiryolundaki kariyerine ayn sralarda balad. O yirmibir yandayd. lk
ii Halkla likiler Departmanndayd.
Dagnynin Taggart Transcontinental ileten erkekler arasnda ykselii hzl ve itirazsz oldu.
Sorumluluk gerektiren grevleri alyordu, nk o grevleri alacak baka kimse yoktu. evresinde

tek tk yetenekli erkek vard, ama her geen yl saylar biraz daha azalyordu. Amirler, yetkilerini
kullanmaktan korkuyor gibiydi. Zamanlarn karar vermekten kanmakla geiriyorlard. Dagny
evresindekilere ne yaplacan sylyor, onlar da yapyorlard. Ykseliinin her admnda, o grevi
zaten unvan almadan nce kendisi yapmaya balam olurdu. Bombo odalar arasnda ilerliyormu
gibiydi. Hi kimse kar kmyordu ona. Ama hi kimse de ilerleyiini onaylamyordu.
Babas bir yandan ayor, bir yandan da ondan gurur duyuyor gibiydi, ama hibir ey
sylemiyordu. Ofiste ona bakarken gzlerinde bir hzn fark ediliyordu. Babas ldnde Dagny
yirmidokuz yandayd. Yal adamn son szleri, Her zaman demiryolunu ynetecek bir Taggart
olmutur, idi. Yzne garip garip bakmt sonra. Bu hem bir selam, hem de bir merhamet iaretine
benziyordu.
Taggart Transcontinentaln ounluk hisseleri James Taggarta kalmt. Demiryolunun Bakan
olduunda James otuzdrt yandayd. Dagny, Ynetim Kurulunun Jamesi semesini zaten
bekliyordu, ama bunu neden bu kadar hevesle yaptklarn pek anlayamamt. Gelenekten sz
ediyorlard. Bakanla her zaman Taggart ailesinin en byk olu getirilmiti. James Taggart
seileri, duvara dayanm merdivenin altndan gemek istememek gibiydi. Ayn tr bir korkuyu
yanstyordu. Jamesin demiryollarn popler hale getirme yeteneklerinden, basnda hakknda
kan iyi yorumlardan, Washington ilikilerinden sz edip duruyorlard. Yasama meclisinden ie
yarayan sonular alma konusunda olaanst becerikli grnyordu.
Dagny bu Washington yetenei denilen konu hakknda hibir ey bilmedii gibi, byle bir
yetenein ne ie yaradn bile anlamyordu. Ama gerekli bir ey olduu grnyordu, o da zerinde
durmad. yapmann pek ok tatsz taraflarndan biri de oydu herhalde...kanalizasyonlar temizlemek
gibi. Birilerinin bunlar da yapmas gerekiyordu ve James de bundan holanyordu herhalde.
Dagny hibir zaman bakanla heveslenmemiti. Onun tek derdi letme Departmanyd.
Hatlarda yolculuklara ktnda, bir takm yal demiryolu alanlar, Jimden nefret eden baz
kiiler, ona garip garip, babasnn bakt gibi bakyor, Demiryolunu altracak bir Taggart her
zaman bulunur, diyorlard. Jime kar kendini gl hissediyor, nk onun demiryoluna fazla zarar
verecek kadar zeki olmadn dnyordu. Zaten o ne zaman bir zarar verse, kendisi durumu
dzeltmeyi baaryordu.
Onalt yanda, operatr masasnda oturup, geen Taggart trenlerinin klarn pencereden
seyrederken, tam kendi istedii dnyaya girebilmi olduunu dnmt. Ondan beri geen yllarda,
hi de yle olmadn rendi. Mcadele etmek, yenmek zorunda olduu hasm, yarmaya, yenmeye
deecek bir hasm deildi. Meydan okuduka gurur duyaca stn bir yetenek deildi.Beceriksizlikle
mcadele ediyordu Dagny. Yaylp giden gri bir pamuk gibi, yumuak ve ekilsiz bir eydi. Hi
kimseye kar bir diren gsteremezdi. Ama yine de, Dagnynin yolunda bir engel oluturmay
baaryordu. Bunu neyin mmkn kld bulmacasnn karsnda, aresiz kalyordu Dagny. Bu
soruya cevap bulamyordu.
inden zaman zaman sessiz lklarn ykselmesi yalnzca ilk yllarda yaad bir eydi. nsan
yeteneinin bir prltsn zlemiti hep. Temiz, salam, kl beceriklilii aramt. Bir sre, akl
kendisinden stn olan bir dost ya da dmann zlemini ekip durdu. Ama sonra o zlem geti.
Yaplacak ii vard onun. Ac hissetmeye zaman yoktu...yani...fazla zaman yoktu.
James Taggartn irkete getirdii politikann ilk adm, San Sebastian Hatt olmutu. O konudan
sorumlu pek ok insan vard, ama Dagnynin gznde, o giriimin zerindeki imza tekti. Tm dier
isimleri bastran tek bir isim. Ve o imza, be yllk mcadelelerin, kilometrelerce uzanan ziyan olmu
raylarn, Taggart Transcontinental'n ziyan ettii paralar ifade eden sayfalar dolusu rakamlarn
zerinde, kan durmayan, bir trl iyilemeyen bir yara gibiydi. Dnyann tm borsalarndaki

tahtalarda gzkyordu. Bakr eriten frnlarn krmz duman karan bacalarnda gzkyordu.
Gazetelerin skandal manetlerinde gzkyordu...tpk kuaklar boyunca akp gelen soyluluu
kantlayan parmenlerde gzkt gibi... ktadaki kadnlarn yatak odalarna yollanan buketlere
ilitirilmi kartvizitlerde gzkt gibi.
O isim Francisco dAnconiayd.
Yirmi yandayken ailesinin serveti ona miras kaldnda, Francisco dAnconia dnyann
bakr kral olarak n kazanmt. imdi otuzalt yana geldiinde, dnyann en zengin adam ve en
atafatl apkn olarak tannyordu. Arjantinin en soylu ailelerinden birinin soyundan gelen son
kiiydi. Sr iftliklerine, kahve plantasyonlarna, ilideki bakr madenlerinin de ouna sahipti.
Gney Amerikann yars onundu, ABDdeki saysz madenleri de iin erezi gibi kalyordu.
Francisco dAnconia durup dururken Meksikadaki orak dalk araziden kilometrelerce yer
aldnda, orada ok zengin bakr yataklar kefettii dedikodusu yaylmt. Kendi irketinden hisse
satma yolunda hibir aba gstermemiti. Hisseler onun elinden yalvara yakara alnm, o da
bavuranlar arasndan hangilerine iyilik etmek istiyorsa, onlar semiti. Francisco dAnconiann
mal yeteneklerinden fenomen diye sz edilirdi. Hibir alverite onu alt eden olmamt. Her elini
srd eyle, att her admla, o inanlmaz servetine yeni deerler ekliyordu...ama tabi byle bir
zahmete girmeye karar verdii zamanlarda. Onu en ok eletirenler, frsat ktnda onun
yeteneklerinden yararlanma, onun servetinden bir dilim koparma konusunda en abuk harekete
geenlerdi James Taggart, Orren Boyle ve arkadalar da, Francisco dAnconiann, San Sebastian
Madenleri adn verdii projeye en byk yatrmlar yapm hissedarlar arasndayd.
Dagny, James Taggart Teksastan t San Sebastiana kadar demiryolu demeye neyin
srklediini bir trl anlayamyordu. Belki kendi de bilmiyordur, diye dnmekteydi. Rzgr
duvar olmayan bir arazi gibi, her akma akt nk. Sonunda neye karar verecei de rastlantlar
sonucunda ortaya kyordu. Taggart Transcontinental'n ynetim kurulundan birka kii bu projeye
itiraz etmiti. irketin, Rio Norte Hattn yeniden ina etmek iin tm kaynaklarna ihtiyac olduunu
sylemilerdi. Ama James Taggart irketin yeni bakanyd. Henz bu greve getiriliinin ilk yl
olmamt. O kazand.
Dagny, San Sebastian Hattnn yaplmamas iin ok mcadele etmiti. Kim kulak verirse ona
anlatyordu derdini. Ama o sralar, henz Operasyon Departmannda bir asistand. ok genti,
yetkisi yoktu, bu yzden de szn kimseye dinletememiti.
O hatt ina etmeye karar verenlerin amalarn o gnlerde anlayamad gibi, imdi de
anlayamyordu. Ynetim Kurulu toplantlarndan birinde aresiz bir aznlk ye gibi otururken, odann
genel havasnda garip bir kanma eilimi hissetmiti. Yaplan her konumada, ileri srlen her
iddiada vard o hava. Sanki aldklar kararn gerek nedeni hi seslendirilmiyormu, ama herkes
biliyormu, bir tek Dagny bilmiyormu gibi.
Meksikayla ticaretin gelecekteki nemine deinmilerdi. Elde edilecek byk nakliye
gelirinden, sonu gelmez bakr rezervinin tek taycs olma avantajndan sz etmilerdi. Bunu
kantlamak iin, Francisco dAnconiann gemiteki baarlarn sayp dkmlerdi. San Sebastian
Madenleri ile ilgili mineraloji verileri ellerinde yoktu. Hatt hemen hemen hibir tr veri yoktu.
DAnconiann aklad bilgiler pek de spesifik deildi. Ama zaten bu adamlarn verilere ihtiyac
yok gibiydi.
Uzun sre, Meksika'nn ne kadar yoksul olduundan, demiryollarna ne kadar ihtiyac
olduundan sz etmilerdi. Onlara hibir zaman ans tannmad. anssz bir ulusa gelimesi iin
yardm etmek grevimizdir. Aslnda her lke, komusu olan lkenin bekisidir, trnden szler
sylenmiti.

Dagny oturup dinlemi, Taggart Transcontinental'n terk etmek zorunda kald nice hatlar
dnmt. Koca irketin geliri giderek dyordu. Bu uzun yllardan beri byleydi. Kafasndan
byk onarm ihtiyalarm, tm sistemin ne derece ihmal edildiini geirmekteydi. Bakm-onarm
politikas, aslnda bir politika deildi. Lastik bantla oyun oynuyor gibiydiler. Lastii geriyorlar, sonra
biraz daha geriyorlar, biraz daha geriyorlard.
Bence Meksikallar ok alkan insanlar ama ilkel ekonomileri yere vuruyor onlar. Kimse
onlara elini uzatmazsa nasl sanayileebilirler? Yatrm yapmay dnrken bence srf maddesel
faktrlere gvenmekten ok, insanlarla ilgili bir risk almamz gerekir.
Levyesi krld iin Rio Norte Hattnn yan banda, bir ukurda yatan lokomotif gelmiti
gznn nne. Bir istinat duvar knce, Rio Norte Hattnda trafiin nasl be gn durduunu
hatrlad. Tonlarca kaya salmt raylarn zerine.
nsanolunun kendini dnmeden nce, kardelerinin iyiliini dnmesi gerektiine gre, bir
ulus da, kendini dnmeden nce komularn dnmelidir.
Yeni sahneye kan Ellis Wyatt dnmt o anda. nsanlar onu yeni yeni fark etmeye
balyorlard. lmekte olan Coloradoyu hayata kavuturma vaadi tayan tek hareket ondan
geliyordu. Oysa Rio Norte Hattnn ke doru gidiine izin verilmekteydi. Tam da tam kapasite
almasna ihtiya varken, o kapasite kullanlabilecekken.
Maddesel agzllk her ey demek deildir. Maddesel olmayan idealleri de dnmek
gerekir. Meksika halknn bir iki yetersiz raydan baka bir eyi yokken, bizim koskoca bir
demiryollar ebekesine sahip oluumuz karsnda utandm itiraf etmek zorundaym. zyeterlilik
olarak ifade bulan eski ekonomi kuram oktan silinip gitti. A kalm dnyann ortasnda, bir tek
lkenin zenginlemesine imkn yok.
Kendi andan ok nceki bir zamanda, Taggart Transcontinental yaratmak iin her ray
parasna, her iviye, her dolara nasl ihtiya duyulmu olmas gerektiini ve o zamanlar btn
bunlarn ne kadar az bulunur eyler olduunu dnmt.
Ayn toplantda ve ayn konumalarda, Meksika hkmetinin ne kadar etkin altndan, nasl
her eyi kontrol altnda tuttuundan da sz edilmiti. Meksikann ok parlak bir gelecei var,
denmiti. Birka yl iinde Meksika ok tehlikeli bir rakip hline gelecekti. Meksikada disiplin
var, deyip durmulard ynetim kurulu yeleri. Bunu sylerken seslerinden, imrendikleri
anlalyordu.
James Taggart bitmemi cmleler ve tanmlanmam imalar kullanarak, Washingtondaki
dostlarnn (bunlarn adlarn hi vermezdi) Meksikada bir demiryolu hatt ina edildiini grmek
istediklerini herkesin anlamasn salamt. Byle bir hat, uluslararas diplomasi asndan ok
byk bir nem tayacakt. Dnya kamuoyunun iyi niyeti, Taggart Transcontinentaln yatrmnn
karln naslsa bol bol derdi.
San Sebastian Hattn otuz milyon dolar harcayarak ina etme karar o toplantda karar
verilmiti.
Dagny toplant salonundan kp sokaklarn temiz, serin havasnda yrrken, kafasndaki
boluun iinde durmadan bir tek kelime nlyordu: ekil...ekil...ekil.
ararak o sesi dinlemiti. Taggart Transcontinentaldan ayrlma fikri, olabilir sayd eylerin
arasnda deildi. Korku ve dehet iindeydi. Bu dnceye kar deil, kendisini byle bir ey
dnmeye neyin ittiine kar. Ban fkeyle iki yana sallam, Taggart Transcontinental'n
kendisine her zamankinden daha ok ihtiya duyacan dnmt.
Ynetim kurulu yelerinden ikisi istifa etmiti. letmeden sorumlu Bakan Yardmcs da istifa
etmi, yerine James Taggartn arkadalarndan biri getirilmiti.

Meksika llerine elik raylar denirken, bir yandan da Rio Norte Hattnda trenlerin hzn
drmek iin emirler kyordu, nk hatta artk hayr kalmamt. Bir Meksika kasabasnn
asfaltlanmam meydanndaki tozlarn arasnda betonarme bir depo ina edilmi, mermer stunlarla,
aynalarla sslenmi, bu arada Rio Norte Hattnda raylar ayrlverdii iin, tanker vagonlar tayan
bir tren yamatan aa yuvarlanp alev alev yanm bir enkaz hline gelmiti. Ellis Wyatt, bu kazann
James Taggartn iddia ettii gibi Tanrnn istei olduu nlenebilmesine imkn olmadna ilikin
mahkeme kararn beklemedi bile. Petrolnn tanmas iin Phoenix-Durangoyla anlama imzalad.
Phoenix-Durango kk, henz zorluklar iinde ilerlemeye alan bir irketti, ama iini iyi
yapyordu. Bu anlama, onu da fze gibi frlatan bir etki yapt. Bir anda, Wyatt Petrol'e paralel olarak
o da bymeye balad. Yakn vadilerdeki fabrikalar da byyordu. Demiryoluyla aralarndaki
balar glenirken, Meksikann msr tarlalar arasna da ayda iki mil ray deniyordu.
Dagny, James Taggarta istifa edeceini sylediinde otuziki yandayd. yldr iletme
departmann o ynetiyordu. Unvan da, kredisi de, yetkisi de yoktu. Jamesin iletmeden Sorumlu
Bakan Yardmcs unvann tayan arkadan atlayarak ileri yapabilmek iin saatler, gnler,
geceler ziyan ediyordu. Adamn hibir politikas yoktu. Departmanda verilen her karar Dagnynin
kararyd, ama adam o karara da, olanaksz klabilmek iin elinden geleni yaptktan sonra onay
veriyordu. Dagny aabeyine bir ltimatom ekti. Jamesin soluu boazna akand. Ama Dagny, sen
kadnsn! letme Bakan Yardmcs bir kadn, ha? Duyulmam ey! Ynetim Kurulu asla izin
vermez! O zaman ben de giderim, demiti Dagny.
Hayatnn geri kalan boyunca ne yapacan hi dnmemiti bile. Tagart Transcontinentaldan
ayrlmak onun iin...bacaklarnn ameliyatla kesilmesini beklemek gibi bir eydi. Buna da
dayanacan, sonra elinde ne kaldysa onunla yolunu izeceini dnmt.
Ynetim Kurulunun kendisini iletmeden Sorumlu Bakan Yardmcs yapmaya neden
oybirliiyle raz olduunu hibir zaman anlayamamt.
Onlara San Sebastian Hattn sunan kendisiydi. Greve geldiinde inaat yldr devam
ediyor, ama hattn ancak te biri denmi bulunuyordu.
O ana kadar harcanan para, tahsis edilmi toplam miktar amt. Hemen Jamesin arkadalarn
kovdu, ii bir ylda bitirecek bir mteahhit firma buldu.
San Sebastian Hatt u anda alyordu. Snrdan giren ticarette hibir art yoktu. Bakr ykl
trenlerin de geldii yoktu. Pek seyrek olarak dalardan birka vagon mal paldr kldr geliyordu, o
kadar. Francisco dAnconia, madenlerin hl hazrlanmakta olduunu sylyordu. Taggart
Transcontinental zarar etmeye devam ediyordu.
imdi Dagny ofisinde oturmu, nice akam yapt gibi, hangi branlarn sistemi kurtarabilecei,
bunu ne kadar abuk baarabilecei sorununu dnyordu.
Rio Norte Hatt yeniden yapldnda, dier hatlar kurtaracakt. nndeki ktlarda listelenmi
sonu gelmez zararlara bakarken, Meksika giriiminin o uzun, anlamsz aclarn dnmedi. Bir
telefon konumasn dnyordu o. Hank, bizi kurtarabilir misin? Bize en ksa zamanda, demede
en uzun vadeyle ray verebilir misin? Kardan tok, dengeli bir ses cevap vermiti. Tabii.
O olay dnmek, u anda Dagnyye bir destekti. Masasnda duran ktlarn zerinden
uzandnda, daha imdiden toparlanmaya baladn fark etti. htiya annda kmeyeceinden emin
olduu bir tek ey vard en azndan.
James Taggart, Dagnynin ofisinin nndeki d odadayd, adm adm yaklayordu. Yarm saat
nce arkadalaryla barda otururken hissettii zgveni hl kaybetmi deildi. Ama tam kapy
aarken zgveni eriyip gitti. Kapdan kz kardeinin masasna ilerlerken, cezaya gtrlen ocuklar
gibiydi. mrnn sonuna kadar srecek gcenikliklerin hepsi kabarmt iinde.

Sayfalarca kdn zerine eilmi bir ba gryordu. Masada duran lambann , dolam
sa tellerini aydnlatmaktayd, Beyaz bir bluz Dagnynin omuzlarna yapmt, elbisenin bol
kvrmlar gen kadnn ne kadar zayf olduunu belli etmekteydi.
Ne var, Jim?
San Sebastian Hattnda ne numara evirmeye alyorsun?
Dagny ban kaldrd. Numara m? Neden?
Orada nasl bir tarife uyguluyoruz ve ne tr trenler altryoruz?
Dagny gld. Gl en, biraz da kukucuydu. Bakanlk ofisine yollanan raporlar gerekten
okumalsn, Jim. En azndan arada srada.
Ne demek istiyorsun?
San Sebastian Hattnda bu program aydr uyguluyoruz.
Gnde bir tek yolcu treni mi?
...sabahlar. ki gecede bir de bir yk treni.
Ulu Tanrm! O kadar nemli bir hatta, ha?
O nemli hat, alan iki trenin bile parasn karamyor.
Ama Meksika halk bizden gerek hizmet bekliyor!
Eminim bekliyorlardr!
Trenlere ihtiyalar var onlarn!
Ne yapmak iin?
Kendi...yerel sanayilerini gelitirmek iin. Onlara nakliye imkn tanmazsak, kalknmalarn
nasl beklersin?
Kalknmalarn beklemiyorum.
O senin kiisel grn. Program azaltma kararn vermeye ne hakkn vard, anlayamyorum.
Yalnz bakr trafii bile her eyin parasn karmaya yetecek.
Ne zaman?
James ona bakt. Yznde incitecek bir ey sylemeye hazrlanan insanlarn mutluluu vard.
Bakr madenlerinin baarsndan kuku duymuyorsun, deil mi? Hele de ileten Francisco dAnconia
ise? Bu ad vurgulayarak sylyor, gzlerini Dagnynin yznden ayrmyordu.
Dagny konumaya balad. O belki senin arkadan olabilir, ama...
Benim arkadam m? Ben onu senin arkadan sanyordum.
Dagny dengeli bir sesle, Son on yldr deil, dedi.
ok kt, yle deil mi? Ama yine de, dnyann en zeki iletmecilerinden biri. Hibir
giriiminde baarsz olmad...yani i giriiminde demek istiyorum. O madenlere kendi parasndan
milyonlar yatrdna gre, herhalde onun kararna gvenebiliriz.
Francisco dAnconiann deersiz bir serseriye dntn ne zaman anlayacaksn?
James kkr kkr gld. Ben onu batan beri yle grrdm zaten...yani kiilii, karakteri
asndan. Ama sen benim grm paylamazdn. Sen hep tam tersini dnrdn. Ah, Tanrm, hem
de nasl tersi! Herhalde o konudaki kavgalarmz hatrlyorsundur, deil mi? Onun hakknda
sylediin baz eyleri sana tekrar etmemi ister misin? Neler yaptna gelince, onlar ancak tahmin
edebilirim.
Francisco dAnconiay m tartmak istiyorsun? Buraya onun iin mi geldin?
Jamesin yznde yenilginin fkesi belli oldu...Nedeni de, Dagnynin yznde hibir ifade
belirmeyiiydi. Niin geldiimi bal gibi biliyorsun! diye aksilendi. Meksikadaki trenlerimiz
hakknda inanlmaz eyler duydum.
Ne gibi eyler?

Orada ne tr vagonlar alyor?


Bulabildiklerimin en ktleri.
Bunu itiraf m ediyorsun?
Sana yolladn raporlara da yazmtm.
Odunlu lokomotifler kullandn doru mu?
Eddie onlar Louisianada, birilerinin terk ettii demiryolu deposunda buldu. irketin adn bile
renememi.
Ve sen de Taggart trenleri olarak onlar altryorsun, yle mi?
Evet.
Ne haltlar peindesin sen? Neler oluyor? Neler olduunu bilmek istiyorum.
Dagny sakin bir sesle, dosdoru onun yzne bakarak konutu. Eer bilmek istiyorsan, San
Sebastian Hattnda klstr er pten baka hibir ey brakmadm, onu bile mmkn olduu kadar
az braktm. Getirilebilecek her eyi geri getirdim...lokomotifleri, onarm letlerini, daktilolarla
aynalar bile kardm Meksikadan.
Ne halt etmeye?
Hatt devletletirdikleri zaman o yamaclar yamalayacak bir ey bulamasnlar diye.
James Taggart ayaa frlad. Bu senin yanna kalmayacak! Bu sefer kalmayacak! Bu kadar
alaka, yz kzartc bir davran...hem de birka haince dedikodu yznden...oysa elimizde iki yz
yllk anlamamz var ve..
Jim." dedi Dagny yavaa. Sistemin hibir kesinde gzden karacak bir tek vagonumuz,
lokomotifimiz, hatt bir ton kmrmz bile yok. Buna izin veremem. Yardmmza ihtiya duyan
dost bir ulusa bu trl haince bir politika uygulanmasna asla izin vermem. Maddesel agzllk her
ey deildir. Madd olmayan eyler de vardr...sen onlar hi anlamasan bile! Dagny nne bir
bloknot ekti, kalemi eline ald. Pekl, Jim. San Sebastian Hattnda ka tren altrmam
istiyorsun?
Haa?
Gerekli diesellerle elik vagonlar bulmak iin hangi hatlarmzdan hangi seferleri ekeyim?
Hibir seferi kaldrman istemiyorum!
O zaman Meksika iin malzemeyi nereden bulacam?
O seni ilgilendirir. Senin iin.
Ben bulamyorum. Karar sen vermek zorundasn
Bu da senin her zamanki hilelerinden biri...sorumluluu bana atmak! Emir bekliyorum, Jim.
Beni o ekilde tuzaa drmene izin vermem!
Dagny kalemi elinden drd. O hlde, San Sebastian program imdiki hliyle kalyor
demektir.
Hele gelecek ayki Ynetim Kurulu toplantsna kadar bekle. letme Departmannn yetkisini
ne kadar aabilecei konusunda kesin bir karar isteyeceim onlardan. Bunlarn cevabn vermek
zorunda kalacaksn.
Veririm.
James Taggart kapy arkasndan kapamadan, o iine eilmiti bile. almas bittiinde ktlar
kenara itip ban kaldrd. Pencerenin dnda gkyz kapkarayd. Kent sanki yapmnda hi ta
kullanlmam, prl prl bir k deniziydi. steksiz bir hareketle kalkt. Yorulmay kk bir yenilgi
sayyor, holanmyordu, ama bu gece yorulmu olduunun farkndayd.
D ofis karanlk ve botu. Elemanlar, evlerine gitmilerdi. Bir tek Eddie Willers kalmt. Koca
odann kesinde kl bir cam kutuya benzeyen blmesindeydi. Dagny karken ona el sallad.

Asansrden lobide inmesi gerekirken, Taggart Terminaline indi.Evine giderken buradan


gemek houna gidiyordu.
Gar eskiden beri tapnaa benzetirdi. Ta yukarlardaki tavana baktnda, dev granit stunlarn
tad tonozlar belli belirsiz grd. Yukarlardaki pencerelerin d kapkaranlkt. Tavan tpk bir
katedralin ihtiamna sahipti. Kouan, alan insanlar gkyznn hmndan korumak istermi gibi
serilmiti stlerine.
Ana salona hakim, ama gelip geen yolcularn pek dikkat etmedii ey, demiryolunun kurucusu
Nathaniel Taggartn kocaman heykeliydi. O heykelin farknda olan bir tek Dagny kalm, hibir
zaman da onu olaan saymamt. Bu salondan geerken heykele bakmak, onun bildii tek dua
biimiydi.
Nathaniel Taggart, New England taraflarndan gelmi meteliksiz bir servenciydi. Ktay bir
batan bir baa geen bir demiryolu ina etmiti. Hl duruyordu o hat. Taggartn onu yapnn
yks ise efsanelemiti, nk insanlar bu yky anlamay yelememi, ona inanmay da
sememiti.
Bakalarnn kendisini durdurma hakkn hibir zaman kabullenmemi bir insand o. Amacn
seer, ona doru ilerlerdi. Yolundan hi sapmaz, tren raylar gibi dmdz giderdi. Bor istemez,
tahvil vermez, sbvansiyona yanamaz, arazi ba almaz, devletten yasama dnleri beklemezdi.
Paray, ona sahip olan insanlardan bulur, kap kap gezer, bankerlerin maun kaplarndan, ssz
yerlerdeki iftlik evlerinin kaplarna kadar hepsini alard. Kamu yararndan hibir zaman sz
etmezdi. nsanlara yalnzca, yapt bu demiryolundan ok byk kr elde edebileceklerini syler,
bunun gerekelerini anlatrd. Nedenleri ok geerliydi Onu izleyen kuaklar boyunca Taggart
Transcontinental, hibir zaman iflas etmeyen, hisselerinin ounluu kurucusunun soyundan gelenlerin
elinde kalm nadir demiryolu irketlerinden bin olagelmiti.
Nat Taggart ad, o saken n kazanmamt. Tersine, ad ktye km denebilirdi Saygyla
telffuz edilmez, diren dolu bir merakla telffuz edilirdi; ona hayranlk duyan varsa bile, bu daha
ok, baarl bir hayduda duyulan hayranlk gibi bir eydi. Ama yine de, servetinin bir kuruu bile
zorla ya da sahtekrlkla elde edilmi deildi Hibir suu yoktu...Bir tek, servetini kendi bana
kazanm olmas, bunun byle olduunu da asla unutmam olmas dnda.
Hakknda pek ok hikye fsldanrd. Ortabat blgesinde bir eyalet meclisi yesini ldrd
anlatlrd. O meclis yesi, Taggarta verilmi bir ruhsat iptal etmeye kalkmt. Hem de raylar yar
yarya dendikten sonra. Birka meclis yesi bir araya gelmi, Taggartn hisselerine el koyup ucuza
satarak para kazanmaya karar vermilerdi. Nat Taggart cinayetle sulanm, ama suu hibir zaman
kantlanamamt. O gnden sonra bir daha eyaletlerin yasama meclisi yeleriyle sorun yaamamt.
Nat Taggart'n nice kereler, kendi demiryolu zerinde hayatn tehlikeye att anlatlrd, ama
bir keresinde, hayatndan daha fazlasn tehlikeye atmt. Deli gibi fon aryordu. Demiryolunun
inaat askya alnm durumdayd. Ona devletten kredi neren kibar bir beyefendiyi merdivenden
kat aaya yuvarlamt. Ardndan da, kendisinden nefret eden, ama karsna hayranlk duyan bir
milyonere gitmi, karsn teminat gsterip bor almt. Borcunu vaktinde demi, teminat vermek
zorunda kalmamt. Bu anlama karsnn da rzasyla yaplmt. Kars gney eyaletlerinden birinin
en soylu ailelerinden birine mensup bir dnya gzeliydi. Nat Taggart meteliksiz bir servenciyken
onunla kat diye ailesi onu reddetmiti.
Dagny bazen Nat Taggartn kendi dedelerinden oluuna hznlenirdi. Ona kar duygular, kendi
semedii akrabalara duyulan sevgilerden ok farklyd. O sevginin, amcalara, dedelere borlu
olduumuz sevgilerden biriymi gibi dnlmesini istemezdi. Kendi semedii eylere sevgi duyma
yetenei yoktu Dagnynin. Birileri yle bir ey beklediinde de holanmazd. Ama kendine bir byk

dede seecek olsa, yine gidip Nat Taggart seerdi...duyduu tm sayg ve minnetle.
Nat Taggartn heykeli, bir ressamn yapt eskizden kopyayd. Grnnn neye benzedii
konusunda tek iaret de o eskizdi. ok ileri yalara kadar yaamt, ama onu o resimdeki hli
dnda, yani genlii dnda dnmeye imkn yoktu. Dagny ocukken o heykel onun ilk kutsallk
fikrini temsil etmiti. Onu kiliseye ya da okula yolladklarnda, insanlarn o szc kullandn
duyduunda, anlamn bildiini dnr, gznn nnde heykel canlanrd.
Gen bir adamn heykeliydi. nce vcudu, keskin hatlardan oluan bir yz vard. Ban tutuu,
sanki karsna bir zorluk km, o da o zorluu ama yeteneinden keyif alyormu gibiydi.
Dagnynin hayattaki en byk istekleri, ban yle tutabilme kavramnn ierdikleriydi.
Bu gece de terminalde ilerlerken heykele bakt. Bir anlk bir duraklama. Sanki adn koyamad
bir yk birden bire hafiflemi, belli belirsiz bir hava akm alnna demi gibi oldu.
Salonun bir kesinde, ana giriin hemen yannda, kk bir gazete stand vard. Sahibi sessiz
sakin, iyi yetitirilmi, terbiyeli bir adamd. Yirmi yldan beri o tezghta dururdu. Bir zamanlar bir
sigara fabrikasnn sahibiyken iflas etmi, bu garda, evresindeki yabanclar kalabalnn ortasndaki
bu kk standn yalnzln semiti. Ailesinden de, dostlarndan da hi kimse sa kalmamt. Tek
zevki saylabilecek bir hobisi vard. Kendi zel koleksiyonu iin dnyann her yanndan sigara
toplard. Yaplm, yaplacak her markay bilirdi.
Dagny gardan karken o standa uramaktan holanrd. Adam sanki Taggart Terminalinin bir
parasyd. Oray koruyamayacak kadar yalanm bir beki kpei gibiydi, ama varlnn
sadakatiyle gven veriyordu. Dagnynin yaklatn grd zaman yal adam sevinirdi, nk
kendini, isimsiz kalabaln arasnda yaklaan bu spor mantolu, eik apkal gen kadnn nemini
bilen nadir insanlardan biri sayar, bundan zevk alrd.
Dagny bu akam da bir paket sigara almak zere durdu. Koleksiyon nasl, diye sordu. Yeni
bir eyler var m?
Adam hazin hazin glmsedi, ban iki yana sallad.Yok, Bayan Taggart. Dnyann hibir
yerinde yeni marka kmad. Eskiler bile birer birer batyor. yi satlan be alt tane ancak kald. Oysa
dzinelerce vard. nsanlar artk yeni hibir ey yapmyor.
Yapacaklar. Bu geici bir ey.
Adam ona bakt, cevap vermedi. Sonra konutu. Sigaralar severim, Bayan Taggart. nsann,
atei elinde tutmas fikri houma gider. Tehlikeli bir kuvvet olan ate, insanolunun elinde
evcilletirilmitir. nsann yalnz bana oturup, sigarasnn dumanna bakarak dnmesini sk sk
merak ederim. Byle zamanlardan ne byk eyler kmtr! nsanolu dnrse, zihninde bir
noktada ate parldar. Elindeki sigarann atei de bunun bir ifade biimidir.
Dagny elinde olmadan, Hi dnyorlar m ki? dedi, sonra sustu. Bu soru onun kiisel
zntlerinden biriydi. Bunu tartmak istemiyordu.
Yal adam sanki o an duraklamay fark etmemi, anlamam gibi davrand, ama konuyu
tartmad. Onun yerine, nsanlara olanlar hi houma gitmiyor, Bayan Taggart, dedi.
Ne gibi?
Bilemiyorum. Ama onlar yirmi yldr seyrediyorum ve deiiklii de fark ediyorum. Buradan
telala geerlerdi. Seyretmesi harikayd. Nereye gittiini bilen, oraya varmak iin acele eden
insanlarn telayd o. imdi de, acele ediyorlar, ama korktuklar iin. Onlar gden ey ama deil,
korku. Hibir yere gitmiyorlar. Yalnzca kayorlar. Neden kap kurtulmak istediklerini de
bildiklerini pek sanmyorum. Birbirlerine bakmyorlar. Geerken birine deince irkiliyorlar. ok
fazla glmsyorlar, ama irkin bir glmseme biimi. Nee deil, yalvarma gibi. Dnyaya neler
oluyor, anlayamyorum. Omuzlarn kaldrd. Eh, zaten...John Galt kim?

O yalnzca anlamsz bir cmle!


Kendi sesinin sertliine at birden. Hemen zr dilemeye alt. O anlamsz szden
holanmyorum. Anlam ne ki? Nereden km o sz?
Hi kimse bilmiyor, dedi adam yavaa.
nsanlar neden bunu syleyip duruyor? Ne anlama geldiini de bilen yok, ama yine de,
biliyorlarm gibi kullanyorlar.
Bu sizi neden rahatsz ediyor? diye sordu adam.
Onu sylerken anlatmaya alyorlarm gibi grndkleri eyden holanmyorum.
Ben de yle, Bayan Taggart.
***
Eddie Willers, akam yemeklerini Taggart Terminalindeki personel kafeteryasnda yerdi.
Binada Taggart yneticilerinin gittii bir restoran da vard ama Eddie oray sevmezdi. Kafeterya
sanki demiryolunun bir parasym gibi gelirdi ona. Orada kendini evindeymi gibi hissederdi.
Kafeterya yerin altndayd. Duvarlardaki beyaz fayanslarn klar yanstp gm naklara
benzettii kocaman bir salondu. Tavan yksekti. Tezghlar prl prl cam ve kromdu. Geni ve
aydnlk bir duygu veriyordu.
Eddienin ara sra bu kafeteryada bulutuu bir demiryolu iisi vard. Yznden holanyordu
adamn. Bir keresinde rastlant sonucu sohbete balamlar, sonra da karlatklarnda birlikte
yemeyi det edinmilerdi.
Eddie adamn adn ya da iini sorup sormadn hi hatrlamyordu. Pek aman aman bir grevi
olamazd, nk giysileri kaba kumatan, ya lekeli eylerdi. O adam Eddie iin bir kimlik deil,
hayatnn tek anlaml konusuna, Taggart Transcontinentala youn ilgi duyan sessiz bir mevcudiyetti.
Bu gece aaya ge saatte inen Eddie, yar bo salonun bir kesindeki masada o adam grd.
Mutlu mutlu glmseyip elini sallad, tepsisini doldurup o masaya yneldi.
O masada Eddie kendini pek rahat hissetti. Uzun gnn stresi akp gider gibi oldu. Masann
karsndaki iinin o dikkatli gzlerine bakarken, hibir yerde konuamad kadar rahat konuabilir,
hi kimsenin nnde kabullenemeyecei eyleri kabullenebilir, yksek sesle dnebilirdi.
Rio Norte Hatt bizim son umudumuz, dedi Eddie Willers. Ama bizi kurtaracak. En azndan
bir hattmz iyi durumda olacak. Hem de en ok ihtiya olan yerde. te bu, geri kalann da
kurtarmaya yardmc olacak...Komik, deil mi, Taggart Transcontinental'n son umudundan sz etmek
garip. Biri sana, meteor dp dnyay mahvedecek dese, ciddiye alr msn?...Ben de almam. Bir
Okyanustan, Bir Okyanusa, Ebediyen. ocukluumuzda hep bunu duyarak bydk. O da, ben de.
Yo, o zaman ebediyen demiyorlard, ama demek istedikleri oyduBiliyorsun, ben byk adam
falan deilim. Demiryolunu kendim kuramazdm. Devrilip giderse de, onu geri getiremem. Ben de
beraber yuvarlanmak zorundaym...Aldrma sen bana. Bu szleri sylemeyi niin istiyorum, onu bile
bildiim yok. Bu akam biraz fazla yorgunum herhalde...Evet, ok ge saate kadar altm. Kalmam
benden o istemedi, ama kapsnn altndan k geliyordu...tekiler gittikten ok sonra bile...Evet, artk
evine gitti. Sorun mu? Ofiste her zaman sorun vardr. Ama o kaygl deil. Bizi yine kurtarabileceini
biliyor...Durum kt tabi. Kazalarn says senin duyduundan fazla. Geen hafta yine iki diesel
kaybettik. Biri eskimiti, teki yeniydi. Kafa kafaya arptlar...Evet, yeni lokomotif siparii verdik
tabi. United Locomotive Workse. Ama onlar iki yldr bekliyoruz. Teslim edecekler mi,
bilmiyorum...Tanrm, yle ok ihtiyacmz var ki o lokomotiflere! Ne kadar nemli olduunu
bilemezsin. Her eyin kalbi o...Ne glyorsun?...Evet, dediim gibi, durum kt. Ama en azndan Rio

Norte ii tamam. lk gelen raylar birka hafta iinde oraya gidiyor. Bir yl dolduunda, ilk treni yeni
raylar zerinde yola karacaz. Bu sefer bizi hibir ey durduramaz...Elbette biliyorum raylar
kimin deyeceini. Cleveland'dan McNamara. San Sebastian Hattn bitiren mteahhit. O adam iini
bilen biri. Demek ki gvendeyiz. Ona gvenebiliriz. Pek fazla iyi mteahhit kalmad...ok acelemiz
var, ama houma gidiyor. Ofise her zamankinden bir saat erken geliyorum, yine de onu benden nce
gelmi buluyorum. Her zaman ilk o geliyor...Efendim?...Geceleri ne yaptn bilemem. Fazla bir ey
yapmyordur herhalde...Hayr, kimseyle kmaz. ou zaman evinde oturur, mzik dinler. Plak
alar...Hangi plaklar olduundan sana ne? Richard Halley. Baylr Richard Halleynin mziine.
Demiryolunun dnda sevdii tek ey odur.

IV
SALAM LOKOMOTF
tici g, diye dnd Dagny akam nda Taggart Binasna bakarken. lk ihtiya oydu:
Lokomotif. O binay ayakta tutmak iin, salam ve sarslmaz kalmak iin, hareketlendirici g
gerekiyordu. Bina aslnda granit direkler zerinde durmuyordu. Ktann bir bandan bir bana gidip
gelen lokomotifler zerinde duruyordu.
Belli belirsiz bir kayg hisseder gibi oldu. New Jerseydeki United Locomotive Works
Fabrikasndan yeni dnyordu. irketin bakann grmeye gitmiti oraya. Ama hibir ey
renememiti. Ne gecikmelerin nedenini, ne de diesel lokomotiflerin ne zaman hazr olacan.
irketin bakan, ona iki saat boyunca lf anlatmt. Ama cevaplarnn hibiri Dagnynin sorularyla
ilgili deildi. Dagny ne zaman konuyu somutlatrmaya alsa, adamn tavrna, onun dzeyine inmeye
alyormu gibi, sitemli bir hava geliyor, ona sanki herkesin bildii bir grg kuraln ihlal
ediyormu gibi davranyordu.
Fabrikann iinden geerken, bahenin bir kesine braklp terk edilmi dev bir makine
grmt. Bir zamanlar takm tezgh olduu belliydi. Ama ok uzun zaman nce. imdi kimse satn
almazd o trlsn. Eskimi deildi. hmalden rmt. Pas kemirmiti, her yanndan kirli, kara
yalar damlyordu. Dagny hemen ban te tarafa evirmiti. Bu tr grntler onu her zaman kr
eder, iinden delice bir fkenin patlamasna yol aard. Nedenini bilmiyor, kendi duygularn
tanmlayamyordu. Yalnzca bu fkenin iinde, hakszla kar bir ln varln hissediyordu. O
lk, eski bir makine parasna deil, ok daha baka eylere cevapt.
Ofisine girdiinde, elemanlarnn gitmi olduunu grd. Ama Eddie Willers hl oradayd.
Dagnyyi bekliyordu. Dagny ona bakar bakmaz...bir eyler olduunu hemen anlad. Eddienin
hlinden, onu sessizce odasna kadar izleyiinden belliydi bir eylerin olduu.
Ne oldu, Eddie?
McNamara ii brakt.
Dagny ona bo bo bakt. Ne demek brakt?
Brakt. Emekli oldu. ini kapatt.
McNamara m? Bizim mteahhidimiz mi?
Evet.
Ama buna imkn yok!
Biliyorum.
Ne olmu? Neden?
Kimse bilmiyor.
Dagny ok yava hareketlerle mantosunun dmelerini zd, masasna oturdu, eldivenlerini
ekip karmaya kovuldu. Sonra konutu; "En bandan bala, Eddie. Otur.
Eddie alak sesle anlatmaya balad, ama hli ayaktayd. Bamhendisiyle konutum.
ehirleraras telefonda. Bamhendis Cleveland'dan arad, haber verdi. Syledii o kadar. Baka bir
ey bilmiyordu.
Ne syledi?
McNamarann ii kapatp gittiini.
Nereye?
Bilmiyor. Bilen yok.

Tek eliyle eldivenin iki bo parman sk sk kavram olduunu fark etti. Onu elinden yar
yarya karm, sonra unutmutu. ekip kard, masann zerine att.
Eddie devam ediyordu. Toplam deeri milyonlar bulan bir yn anlamay orta yerde brakp
gitmi. Gelecek yl iin mterileri bekleme listesindeymi... Dagny hibir ey sylemedi. Eddie
alak sesle devam etti: Anlayabilsem...belki korkmazdm. Ama bu, nedeni olamayacak bir ey.
Dagny hl sessizdi. 'Adam lkenin en iyi mteahhidiydi.
Birbirlerine baktlar. Dagnynin sylemek istedii ey, Ah Tanrm, Eddie! gibi bir eydi.
Onun yerine, ok sakin ve dengeli bir sesle, "Kayglanma, dedi. Rio Norte Hatt iin bir baka
mteahhit buluruz.
Ofisten ok ge kt. Binann kapsndan kp kaldrma ayak basarken duraklad, sokaa bakt.
Birdenbire tm enerjisinin, amacnn, arzularnn tkendiini hissetti. Sanki bir motor...atrdayarak
durmutu.
Binalarn arkasndan gkyzne belli belirsiz bir parlt yaylmaktayd. Binlerce bilinmeyen k
vard orada; kentin soluu, yani elektrik. Dinlenmek istiyordu Dagny. Dinlenmek ve bir yerlerde onu
neelendirecek bir eyler bulmak istiyordu.
i onun tek sahip olduu, tek istedii eydi.Ama bazen de, tpk bu gece olduu gibi birdenbire
garip bir boluk hissediyordu. Boluk deil de, bir sessizlik. Umutsuzluk deildi o. Hareketsizlikti.
Sanki iinde hibir ey mahvolmam, ama her ey durmu gibi. O an iin darda neelenecek bir
eyler bulmay istiyor, ahane bir eyin karsnda seyirci olmaya hevesleniyordu. O eyi yapan
kendisi olmayacakt. Ama kabullenecekti. Balatmayacak, ama cevap verecekti.Yaratmayacak, hayran
olacakt. Devam edebilmek iin buna ihtiyacm var, diye dnd. Nee insann benziniydi.
Dagny her zaman iin kendi mutluluunun hareketlendirici gc olmutu (bunu dnnce
gzlerini yumup hafife glmsedi). lk defa olarak, bir kereliine bir bakasnn baarlarnn gc
gelip kendisini tasn istiyordu. Karanlk ayrlardaki insanlar nasl geen trenin pencerelerindeki
klardan holanrlarsa (O tren, Dagnynin baarsyd), tren nasl onlara gven verirse, kendisi de
bir an iin bir eye gz atp, kolunu sallayp...birisi bir yere gidiyor, diyebilmek istiyordu.
Yava yava yrmeye koyuldu. Elleri mantosunun ceplerinde, eik takt apkasnn glgesi
yzne vurmaktayd. evredeki binalar yle yksekti ki, baklar gkyzne ulaamyordu. ok
emek gerektirmiti bu kenti ina etmek! Ne ok ey sunabilirdi insana!
Bir dkknn kapsnn stnde hoparlr vard. Sokaklara avaz avaz haykryordu. Kentin bir
yerinde verilmekte olan konserden yaplan radyo yaynyd. Biimden yoksun, upuzun bir gcrt
gibiydi. Sanki kumalar, etler yrtlyordu. Melodisiz, armonisiz, ritimsiz olduklar iin bir arada
tutunamayan, salp giden seslerdi. Eer mzik duyguysa ve duygu da dnceden kaynaklanyorsa, o
zaman bu olsa olsa bir kaos lyd...mantkszln, aresizliin, insann pes etmesinin sesiydi.
Dagny yrmeyi srdrd. Bir kitap vitrininin nnde durdu. Vitrine, patlcan renginde
kaplanm kitaplar piramit gibi ylmt. Kitabn ad okunabiliyordu: Akbaba Deri Deitiriyor.
Kenara konmu bir kartta, Yzyln roman diye yazlyd. Bir iadamnn agzllnn derin
incelemesi. nsanolunun ne kadar alalabileceinin korkusuz bir aklamas.
lerleyip bir sinemann nnden geti. Sinemann klar bir bloun yarsn dolduruyor, havada
koca bir resimle harfler gze arpyordu. Fotorafta glmseyen bir gen kadn vard. Yzne
baknca, yllardr hep ayn yz grmenin yorgunluunu hissediyordu insan. O yz ilk defa gryor
olsa bile, ayn duyguyu hissetmek zorunda kalyordu. Harflerin mesaj da yleydi: ...en byk
soruya cevap veren arpc dram: Kadn gerei sylemeli mi?
Daha sonra bir gece kulbnn nnden geti. Taksiden bir ift sendeleyerek iniyordu. Kzn
gzleri bulank bakyordu. Yz ter iindeydi. zerine deri bir pelerinle, zarif bir tuvalet giymiti.

Tuvaletin bir omzu ev kadnlarnn sabahl gibi kaym, memesinin gereinden fazlasn ortaya
karmt. Bir cesaret gsterisi deildi bu. Bir kaytszln iaretiydi. Kavalyesi onu ynlendirmek
iin plak kolundan tuttu. Yzndeki ifade, romantik bir servene hazrlanan bir erkein ifadesi
deildi. Daha ok, duvarlara ahlksz yazlar yazan ocuun yzyd.
Bir yandan yrrken, ne bulmay bekliyordum ki, diye dnd. Byle yayordu insanlar.
Ruhlarnn, kltrlerinin, elencelerinin z buydu. Yllardr bundan baka bir ey grebilmi
deildi.
Evinin bulunduu sokan kesinde durup, bir gazete ald, sonra yryp evine girdi.
Oturduu daire bir gkdelenin en st katnda, iki odal bir yerdi. Salonun ke penceresinin
cam, oray hareket hlinde bir gemi gibi gsteriyordu. Kentin klar sanki kara elikten ve tatan
olumu dalgalar zerinde fosforlu yakamozlard. Lambay yaktnda uzun gen glgeler duvarlara
dt, tek tk eyalarn biimleri vurguland.
Dagny odann ortasnda, gkle kentin arasnda, yapayalnz durdu. Bu gece tatmak istedii
duyguyu ona verebilecek bir tek ey vard. Bulabildii tek zevk oydu. Fonografi altrd, Richard
Halleynin plaklarndan birini almaya balad.
Drdnc konertoydu. Halleynin besteledii son eserdi. lk ezgiler sokan manzarasn
belleinden siliverdi. Konerto dev bir isyand. Dev bir ikenceye kar itiraz haykryd. Ac
ekmeye itirazd. Kurtulma ve zgr kalma mcadelesinin inkryd. Sanki bir ses, acya gerek yok,
diyordu. O hlde neden aclarn en byklerini, acnn kanlmazln kabul etmeyenler ekiyor?
Sevgiyi ve neenin srrn elinde tutan bizler neden buna mahkm ediliyoruz ve bizi mahkm eden
kim?...kence sesleri bir meydan okumaya dnyor, acnn ifadesi, bunu bile dayanmaya deer
klan ta uzaklardaki vizyona ynelmi bir ilhi oluyordu. synn arksyd bu mzik...ve umarsz bir
savan...
Hi hareketsiz, gzlerini yummu, oturuyor, dinliyordu.
Richard Halleyye ne olduunu bilen yoktu. Hayat hikyesi, bykle denen bedeli gsterip,
byklk kavramn lnetlemenin zeti gibiydi. Yllar boyunca sala yerlerde, bodrumlarda
yaamt. Cokun renklerle dolu mzii, kendisini hapseden eski gri duvarlar arasna skm
kalmt. Svas dklen apartmanlarn ksz merdivenlerini evreleyen duvarlarn grisi...Donmu
tesisat borularnn, le kokan bir mezeci dkknndaki sandviin rengi...Mzii dinleyen insanlarn
bombo gzleri...iddetin rahatlatmasndan yoksun bir mcadeleydi bu. Bilinli bir dman
bulabilme ansndan da yoksundu. Sar bir duvara vurup durmaktan baka aresi yoktu. Ses
izolasyonu yaplm bir duvara hem de. Her darbeyi, her melodiyi, her l yutup yok eden bir
kaytszlk! Seslere hi kavumadklar zarafeti kazandran bir adam iin...sessizliin sava.
Unutulmuluun, yalnzln sessizlii. Bir orkestra bir yerde besteledii eseri alarken, o oturmu
karanlklara bakar, ruhunun radyo anteninden kp titreimlerle tm kente yaylmakta olduunu
bilirdi, ama o titreimleri alacak hibir radyo ak deildi.
Eletirmenlerden biri, Richard Halleynin mziinde bir kahramanlk nitelii var, demiti. Bir
bakas, Richard Halleynin mzii, zamanmzn anahtaryla uyumsuz, demiti. O mzikte bir
ekstaz tonu var. Bugnlerde kimin umurunda ekstaz?
Herhangi bir dln anlam tayabilecei zamandan en az yzyl sonra bir parka dikilen heykelle
dllendirilen nice kiinin hayat gibi bir hayatt onunki de. Ne var ki, Richard Halley yeterince erken
lmemiti. Tarih kurallarna gre hi grmemesi gereken geceyi de grecek kadar yaamt. Krk
yandayd, yirmidrt yandayken besteledii Phaeton Operasnn al gecesiydi. Eski Yunan
destannn yksn, kendi amacna ve anlamna uyacak biimde deitirmiti. Phaeton, Heliosun
gen oluydu. Babasnn at arabasn alm, iddial bir cesaretle yola kp gnei gkyznden

kovalamaya kalkmt. Halleynin operasnda Phaeton, efsanede olduu gibi yanp lmyordu.
Baaryordu giriimini. Ondokuz yl nceki o gece, opera sahnelenmi, bir tek gecenin sonrasnda da
yuh sesleri arasnda afilerden inmiti. O gece Richard Halley sabaha kadar kentin sokaklarnda
yryp durmu, bir soruya cevap aram, bulamamt.
Ondokuz yl sonra ayn opera yeniden sahnelendiinde, opera binasnn grp grecei en byk
alklarla kapamt perdesini. Binann eskimi duvarlar bu cokuyu ierde tutmaya yetmemiti.
Alklar ve tezahrat lobilerde, merdivenlerde, sokaklarda yanklanm, o sokaklarda ondokuz yl
nce yryen ocua ulamt.
Cokun alkl gecede Dagny de izleyiciler arasndayd. Richard Halleynin mziini ok
nceden tanyan az kiiden biriydi, ama Halleyyi hi grmemiti. tilerek sahneye karlna bakt.
Alklayan, haykran, el sallayan kalabalklarn karsndayd. Uzun boylu, incecik, kr sal bir
adamd. Hi kprdamadan duruyordu. Eilmiyor, glmsemiyor, ylece durmu, kalabala
bakyordu. Yznde bir soruyu zmeye uraan insann ifadesi vard.
Ertesi sabah bir eletirmen yle yazmt: Richard Halleynin mzii insanln ortak maldr.
nsanln byklnn rn ve ifadesidir. Bir papaz yle sylemiti: Richard Halleynin hayat
ok ilham verici bir ders. Korkun bir mcadele yaad, ama ne nemi var? Kardelerinin hayatn
zenginletirebilmek, onlara byk mziin gzelliini takdir etmeyi retmek iin, yine o kardelerin
elinde onca acy, hakszl, istismar yaam olmas ok uygun ve ok soylu bir olaydr.
Operann al gecesinden sonra Richard Halley kendini emekliye ayrmt.
Hibir aklama yapmamt. Yaynclarna yalnzca, kariyerinin sona erdiini sylemekle
yetinmiti. Eserlerinin telif haklarn onlara mtevaz bir bedel karlnda satmt, oysa o telif
haklarnn kendisine bir servet kazandrabileceini biliyordu. ekip gitmi, adres falan da
brakmamt. Sekiz yl nce olmutu btn bunlar. Ondan beri de kendisini gren olmamt.
Dagny ban arkaya yaslam, gzlerini kapam, Drdnc Konertoyu dinliyordu. Kanepenin
kesine yar uzanm durumdayd. Vcudu rahat ve hareketsizdi. Ama gerilimi, sakin grnen
yznde aznn biimini etkiliyordu. zlem dolu bir gerilim vard dudaklarnda.
Bir sre sonra gzlerini at. Kanepeye frlatt gazeteyi grd. Dalgn bir tavrla ona uzand,
arkasn evirdi, manetleri grmekten kurtulmaya alt. Ama gazete elinden dp ald. Ba
sayfada tand bir yz arpt gzne. Yannda da yaznn maneti. Hemen gazeteyi katlad, yana
frlatt.
Francisco dAnconiann yzyd grd. Manette dAnconiann New Yorka geldii
duyuruluyordu. Ne olmu yani, diye dnd. Onu grmek zorunda deildi ki! Yllardr grmemiti
zaten.
Oturmu, yerde duran gazeteye bakyordu. Okuma onu, dedi kendi kendine. Ardndan, ama o yz
hi deimemi, diye dnd. Her ey deitikten sonra, bir yz nasl deimeden kalabilirdi?
Keke glmseyen bir resim olmasayd yaynladklar diye geirdi iinden. O tr bir glmseme,
gazete sayfalarna yakmyordu. Varoluun erefini gren, bilen, yaratabilen birinin glmsemesiydi.
Byk bir zeknn alayc, meydan okuyan glmsemesiydi. Okuma, dedi yine kendine. imdi okuma
en azndan. Bu mzik alarken olmaz...ah, bu mzik alarken hi olmaz!
Uzanp gazeteyi eline ald, at.
Yazda Sinyor Francisco dAnconiann, kalmakta olduu Wayne-Falkland Otelinde basna bir
rportaj vermeyi kabul ettii anlatlyordu. New Yorka iki nemli nedenden tr geldiini
sylemiti gazetecilere: Biri Cub Clubdaki bir vestiyer kz, ikincisi de nc Caddedeki Moes
mezecisindeki cier sosisiydi. Bay ve Bayan Gilbert Vailin yaklaan boanma davasndan hi sz
etmemiti. Soylu gemie sahip ok gzel bir kadn olan Bayan Vail, birka ay nce kibar ve gen

kocasna ate etmi, Francisco dAnconia iin kocasndan kurtulmak istediini de herkese aklamt.
Basna gizli akn ayrntlaryla anlatm, geen ylba gecesini dAnconia'nn Ant dalarndaki
villasnda nasl geirdiini de uzun uzadya tarif etmiti. Kocas ise, vurulduktan sonra sa kalmay
baarmt ve boanmak zere mahkemeye bavurmutu. Kadn da kocasnn milyonlarnn yarsn
almak zere bir baka dava am, ayrca kocasnn zel hayatyla karlatrldnda kendi zel
hayatnn masum gzkeceini sylemiti. Gazeteler haftalardr o hikyeyle doluydu. Ama Sinyor
dAnconiann o konuda syleyecei hibir ey yoktu. Bayan Vail ile ilikinizi inkr m
ediyorsunuz? diye sorulduunda, Ben hibir zaman, hibir eyi inkr etmem, demiti. Ama
gazeteciler onun u ara apansz kente geliine aslnda olduka armlard. Skandaln en kt
blmleri manetlerde patlarken buralarda olmak isteyecei hi akllarna gelmemiti. Demek ki
yanlmlard. Francisco dAnconia, geliinin nedenlerine bir tane daha eklemiti: Samala tank
olmak istedim, demiti.
Dagny gazetenin elinden yere kaymasna izin verdi. ne eik oturmu, kafasn kollarna
dayamt. Hi kprdamyordu. Ama dizlerine sarkan sa telleri ikide bir ni sarsntlarla titriyordu.
Halleynn mziinin harika ak devam ediyor, oday doldurup camlar deliyor, kentin zerine
yaylyordu. Duyuyordu Dagny mzii. Kendi mcadelesi, kendi lyd o.
***
James Taggart oturduu dairenin salonunu szerken saatin ka olduunu merak etti. Kalkp
saatini aramaya eniyordu. stnde buruuk pijamasyla, yaln ayak, koltukta oturmaktayd. Terlik
aramak da zahmetli iti. Gri gklerin , hl uykulu olan gzlerini actyor, kafasnn iinde, az
sonra ba arsna dnecek tatsz bir arlk hissediyordu. fkeyle, neden salona geldiini merak
etti. Ha, evet, hatrlamt. Saatin ka olduunu renmek istiyordu.
Koltuun kolu zerinden sarkt, uzak bir binann tepesindeki saati grd. len olmutu. Onikiyi
yirmi geiyordu.
Yatak odasnn ak duran kapsndan, Betty Popeun banyoda dilerini fralamakta olduunu
duydu. Korsesi yerde yatyordu. Dier giysilerinin durduu sandalyenin hemen yannda. Ak pembe
bir korseydi. Lastikleri kopuk kopuktu.
abuk ol, tamam m? diye seslendi sinirli bir sesle. Giyinmem gerek.
Kadn cevap vermedi. Banyo kapsn ak brakt iin James onun gargara yapmakta olduunu
duyuyordu.
Dn geceyi hatrlad ve bunlar niin yaptn sordu kendi kendine. Ama cevap aramak fazla
zahmetliydi.
Betty Pope turuncu mor kareli geceliinin eteklerini savurarak salona geldi. Taggart, gecelikle
felket grnyor, diye dnd. Binici klnda ok daha iyiydi. Gazetelerin sosyete sayfalarndaki
fotoraflar enikonu iyiydi. nce bir kzd. Srf kemikten ve...kat hareketli eklemlerden olumutu.
Yz irkin, cildi ktyd. En iyi ailelerden birinin soyundan geldii iin de kstah ve, aalayc
bir hli vard.
ff, Allah kahretsin, diye sylendi Betty. Bunu sylemesinin pek de belirgin bir nedeni yoktu.
Jim, trnak makasn nerede? Ayak trnaklarn dzeltmem gerek.
Bilmiyorum. Bam aryor. Trnaklarn evde kes.
Kadn kaytsz bir sesle, Sabahleyin itah karc bir hlin oluyor, dedi. Salyangoza
benziyorsun.
Kessene sesini!
Kadn odada amaszca dolat. Eve gitmek istemiyorum, dedi duygusuz bir sesle.
Sabahlardan nefret ediyorum. te bir gn daha geldi ve yapacak hibir ey yok. leden sonra Liz

Blanein evinde aya davetliyim. Eh, elenceli olabilir, nk Liz cadnn tekidir. Bardaklardan
birini eline ald, iindeki iki kalntsn dikip iti. Birini arp havalandrman tamir ettirsene.
Kokuyor buras.
Banyoda iin bitti mi? diye sordu Taggart. Giyinmem gerek. Bugn nemli bir iim var.
Buyur gir. Bence hava ho. Banyoya sen oradayken de girebilirim. Aceleye getirilmekten
holanmam.
Taggart tra olurken onu ak banyo kapsnn dnda giyindiini grd. Korseyi ekmek iin
bir hayli uramas gerekti. Sonra oraplarn giyip korsenin jartiyerlerine tutturdu, stne irkin bir
tvit tayyr geirdi. Kareli geceliini, bir moda dergisindeki ilandan semiti. Baz durumlarda gerekli
bir niforma olarak gryordu onu. Belirli bir ama iin giymiti, imdi de atacakt.
Aralarndaki ilikide de benzer bir nitelik vard. Hibir ihtiras, arzu, zevk ya da utan iermeyen
bir ilikiydi. Onlara gre seks eylemi, zevk de deildi, gnah da. Hibir anlam yoktu. Kadnlarla
erkeklerin birlikte yatmas gerektiini iitmilerdi ve onlar da yle yapyorlard.
Jim, beni bu akam Ermeni lokantasna gtrsene, dedi birdenbire. i kebaba baylyorum.
Gtremem. Suratndaki sabunlarn arasndan kan sesi kzgnd.Youn bir gn var
nmde.
ptal etsene!
Neyi?
Her neyse onu.
nemli, sevgilim. Ynetim Kurulu toplants var.
f, o lanet olas demiryolu iin bu kadar kaslma. ok can skc. adamlarndan nefret
ederim. Renksiz insanlar.
Jim cevap vermedi.
Betty ona sinsi baklarla bakt, konutuunda sesi biraz daha canl kt. Jock Benson diyor ki,
demiryoluna fazla kayglanmasan da olurmu, nk her eyi yneten kz kardeinmi.
Ya, yle mi syledi?
Bence kz kardein korkun biri. Kadnlarn eitli rollere kalkmas, i-kadnym gibi
havalara girmesi iren. Hi kadns deil. Kendini kim sanyor, Tanr akna?
Taggart eiin tesine adm att, kapnn kulpuna dayanp Betty Popeu inceledi. Yznde belli
belirsiz bir glmseme vard. Alayc ve gvenli. te, aramzda bir ortak ba varm, diye
dnyordu.
Belki bilmek ilgini eker, sevgilim, dedi. Bugn leden sonra kz kardeimin ayann altna
muz kabuunu koyuyorum.
Olamaz! dedi Betty. Sahi mi?
te o yzden Ynetim Kurulu toplants bu kadar nemli.
Onu gerekten kovacak msn?
Hayr. yle bir ey hem gerekli deil, hem de iyi olmaz. Yalnzca haddini bildireceim.
Beklediim frsat kt sonunda.
Bir an m yakaladn? Skandal falan m?
Yo, hayr. Sen anlayamazsn. Yalnzca...fazla ileri gitti, haddini bildirmek gerek. Balanmaz
bir numaraya kalka, hem de hi kimseye danmadan. Meksikal komularmza kar ciddi bir
hakaret. Ynetim Kurulu bunu duyunca, letme Departmanyla ilgili birka yeni kural hemen
kararlatracak, o zaman da kz kardeimi ynetmek biraz daha kolaylaacak.
Zekisin, Jim.
Giyinsem fena olmayacak. Sesi keyifliydi. Lavaboya dnerken en bir sesle, Belki de akam

seni i kebap yemeye gtrrm, dedi.


Telefon almaya balamt.
Taggart ahizeyi kulana gtrdnde, santral grevlisi Mexico Cityden ehirleraras
arandn bildirdi.
Telefondaki isterik ses, Meksikadaki siyas danmannn sesiydi.
Bir ey yapamadm, Jim! diye yutkunuyordu. Elimden bir ey gelmedi!
Hibir uyar almamtk, yemin ederim. Hi kimse kukulanmad, hi kimse beklemiyordu. Ben
elimden geleni yaptm, beni sulayamazsn, Jim. Apansz, yldrm dmesi gibi! Karar bu sabah, be
dakika nce alnd. Hi uyar yapmadlar! Meksika Halk Cumhuriyeti, San Sebastian Madenleriyle
San Sebastian Demiryolunu devletletirdi.
***
...ve bu nedenle de, Ynetim Kurulunun sayn yelerine panie kaplmak iin hibir sebep
olmadn belirtmek isterim. Bu sabahki olay ok zc, ama Washington'un d politikasn
biimlendiren i srelerle ilgili edindiim bilgilere gre, hkmetimizin Meksika Halk Cumhuriyet
ile bir anlamaya varaca kesin. Bu durumda, istimlk edilen mallarmz iin de yeterli tazminat
alacaz.
James Taggart uzun masann banda ayakta duruyor, Ynetim Kurulu yelerine hitap ediyordu.
Sesi tekdze, szleri dikkatle seilmiti. Gven kavramn ne alan bir konumayd.
Ama bildirmekten memnuniyet duyduum husus, bu olasl nceden hesaplayp Taggart
Transcontinentaln karlarn koruyabilmek iin her nlemi alm olduumdur. Birka ay nce
letme Departmanmza, San Sebastian Hattndaki seferleri gnde bir trene indirmeleri, iyi cins
lokomotif ve vagonlar oradan ekmeleri, tanabilir tm ara gereci de alp getirmeleri konusunda
talimat vermitim. Meksika hkmeti birka ahap vagondan ve eski psk bir lokomotiften baka
hibir ey alamad. Bu kararm, irketimizi milyonlarca dolarlk zarardan korudu. Gerek rakamlar
kesinleince sizlere sunacam. Ama hissedarlarmz hakl olarak, bu iin sorumluluunu tayanlarn
ihmallerinin bedelini demesini bekleyeceklerdir. Bu nedenle, San Sebastian Hattn ina etmemizi
neren ekonomi danmanmz Bay Clarence Eddington'n ve Mexico Citydeki temsilcimiz Bay Jules
Mottun istifasn istememizi neriyorum.
Masann evresindekiler dinliyorlard. Ne yapmalar gerektiini deil, olup bitenleri temsil
ettikleri kiilere nasl anlatacaklarn dnyorlard. Taggartn konumas onlara ihtiyalar olan
malzemeyi salamt.
***
Taggart ofisine dndnde Orren Boyle onu bekliyordu. Yalnz kaldklar anda Taggartn
havas deiti. Masasna oturup yld, yz gevedi, bembeyaz kesildi.
Eeee? diye sordu.
Boyle ellerini bir aresizlik ifadesiyle iki yana at. Soruturdum, Jim, dedi. Bir hile yok.
DAnconia o madenlerde kendi parasndan onbe milyon dolar batrm oldu. Hayr, bir numara yok.
Kimseyi dolandrmam. Kendi parasn koymu, imdi de kaybetmi.
Peki, bu konuda ne yapacakm?
Onu...bilemiyorum. Hi bilen yok.
Herhalde dolandrlmaya raz olacak deildir, deil mi? Buna raz olmayacak kadar aklldr.
Gizli bir kozu vardr mutlaka.
Umarm vardr.
Dnyann en kurnaz dolandrclarn kandrm biridir o. Bir grup Meksikal politikacnn
ald karara m raz olacak? Mutlaka onlarn bir an yakalamtr, son glen o olacaktr. Biz de

buna katlmak zorundayz!


Sana kalm, Jim. Onun arkada olan sensin.
Arkadam! Lanet olsun! Nefret ediyorum ondan.
Sekreterini armak zere zile bast. Sekreter gvensiz admlarla girdi. Mutsuz grnyordu.
Gen bir delikanlyd, ama artk ilk genliinde saylmazd. Kansz bir yz, kibar yoksullara zg
terbiyeli bir hli vard.
Bana Francisco dAnconiadan randevu aldn m? diye sordu Taggart. Hayr, efendim.
Lanet olsun. Sana telefon edip randevu al demitim.
Alamadm, efendim. Denedim.
Yine dene.
Yani, randevuyu alamadm demek istiyorum, efendim.
Neden alamadn?
Vermedi.
Yani beni grmeyi ret mi etti demek istiyorsun?
Evet, efendim, onu demek istiyorum.
Beni kabul etmiyor mu?
Etmiyor, efendim.
Kendisiyle mi konutun?
Hayr, efendim, sekreteriyle konutum.
Ne dedi sana? Ne demi? Gen adam kararszd. Deminkine oranla daha bile mutsuz
grnyordu. Ne demi?
Sinyor dAnconia sizin can skc biri olduunuzu sylemi, Bay Taggart.
***
Kabul edilen teklif, Anti-t-Dala Kural adn tayordu. Ulusal Demiryollar ttifak yeleri
oylarn verirken, bir sonbahar akamnn ge saatinde, kocaman bir salonun loluunda oturuyor,
birbirlerine pek bakmyorlard.
Ulusal Demiryollar ttifak sylentilere gre, demiryollar sanayii korumak zere kurulmu bir
rgtt. Bu ii, ortak bir ama uruna ibirlii yapma metotlar gelitirerek yapacaklard. Her ye,
sektrn karlarn kendi karlarnn zerinde tutacana yemin edecekti. Sektrn karlar da
ounluk oyuyla kararlatracakt ve alnan ounluk kararna her ye uymak zorundayd.
ttifak kuranlar, Ayn sanayinin yeleri birbirini desteklemeli, diyorlard. Hepimizin
sorunlar da, karlar da, dmanlar da ayn. Birbirimizle didiirken enerjimiz ziyan oluyor. Oysa
dnyaya kar ortak bir cephe oluturmamz gerekir. abalarmz birletirirsek hepimiz byyebilir,
daha ok kazanabiliriz. Kukucu biri km, Bu ittifak kime kar? diye sormutu. Cevab hemen
verilmiti tabii: Hi kimseye kar deil. Ama ille o trl ifade etmek istiyorsan, nakliyecilere, bize
ara gere satanlara, ya da kim bizi istismar etmeye kalkarsa ona kar. Her ittifak kime kardr ki?
Kukucu, Ben de onu merak ediyorum ite, demiti.
Anti-t-Dala Kural yllk genel kurul toplantsnda oya konulduunda, kamuoyuna da ilk defa
aklanm oluyordu. Ama yelerin hepsi daha nceden bu karardan haberdar olmulard. Konu uzun
zamandan beri kulislerde konuulmakta, hele son birka aydr srarla tartlmaktayd. Koca salonda
oturmakta olan adamlar, byk demiryollarnn bakanlaryd. Anci-t-Dala Kuraln hi
sevmemilerdi. Keke hi ortaya atlmasayd, demilerdi. Ama oya konulduunda, lehte oy
kullandlar.

Oylama ncesinde yaplan konumalarda hibir demiryolunun ad gememiti. Tm konumalar


yalnz kamu yararndan sz etmekteydi. Nakliye yetersizliinden kamu karlarnn tehdit altnda
olduu, demiryollarnn birbirleriyle rekabeti yznden zayf dtkleri, it-dala nedeniyle sanayinin
tehlikede olduu sylenmekteydi. Geri demiryolu hizmetlerinin durdurulduu baz blgeler de vard
ama, nice yerde de iki ya da daha ok demiryolu, ilerinden birine ancak yetecek iler iin rekabete
girmiti. Seferlerin durdurulduu alanlarda, yeni demiryolu irketleri iin byk frsatlar vard. Geri
o alanlarn imdilik pek de ekonomik ekicilii yoktu ama kamu bilincine sahip bir demiryolu,
oralarn zorluk iindeki halklarna ulam salamaktan ancak sevin duyabilirdi, nk ne de olsa bir
demiryolunun amac kamu hizmetiydi, kr deildi.
Ardndan, byk ve gelimi demiryolu sistemlerinin kamu yarar iin art olduu sylendi.
Bunlardan birinin kmesi ulusal bir felket olurdu. Byle bir sistemin, uluslararas iyi niyete katkda
bulunma abas yznden zarara uramas durumunda bu vartay atlatmak iin kamu destei almaya
hakk olduu ifade edildi.
Hibir demiryolunun ad verilmedi. Ama oturum bakan konuyu oya koymak zere elini havaya
kaldrdnda, herkes dnp Dan Conwaye, Phoenix-Durangonun bakanna bakt.
Teklife ret oyu veren yalnzca be kii vard. Ama teklifin kabul edildii bakan tarafndan
aklandnda, ne alk duyuldu, ne memnuniyet sesleri. Hatt ne de bir hareket grld. Son ana
kadar her biri, birinin kp kendilerini bundan kurtaracan ummutu.
Anti-t-Dala Kural, lkenin yasama meclisinin oktan kard yasalar daha iyi
uygulayabilmek iin getirilmi istee bal bir z-kontrol nlemi olarak tarif ediliyordu. Bu kurala
gre, Ulusal Demiryollar ittifak yelerinin ykc rekabet diye tanmlanan uygulamalara ynelmesi
yasakt. Snrlandrlm blgelerde yalnzca bir tek demiryolunun almasna izin verilecekti. Bu tr
blgelerde ncelik, blgede almaya daha nceden balayan irkete ait olacakt. Yeni gelenler, o
irketin alanna tecavz etmi saylacak ve kendilerine kararn tebli edilmesinden itibaren dokuz ay
iinde o blgedeki almalarna son vereceklerdi. Ulusal Demiryollar ttifak, hangi blgelerin
snrlandrlm blge olacana karar verme yetkisini elinde tutacakt.
Toplant sona erdiinde herkes abucak oradan kmaya alt. zel sohbetler, dosta
oyalanmalar olmad. Koca salon ok ksa zamanda boald. Hi kimse Dan Conwayle konumad,
hatt hi kimse dnp ona bakmad.
Binann lobisinde James Taggart, Orren Boylela karlat. Bulumak iin randevulam
deillerdi, ama Taggart iman adam mermer duvarn nnde grr grmez, daha yzn grmeden
anlamt kim olduunu. Birbirlerine yaklatlar. Boyle konuurken yzndeki glmseme her zamanla
kadar yattrc deildi. Ben stme deni yaptm. imdi sra sende, Jimmy, dedi. Taggart suratn
asarak, Senin buraya gelmen gerekmiyordu, neden geldin' diye sordu. Boyle'un cevab ksayd.
Biraz elenmek iin!
Dan Conway sra sra dizilmi bombo sandalyelerden birinde oturmaktayd. Temizliki kadn
salonu toparlamak iin geldiinde, o hl oradayd. Kadn seslenince sz dinleyip kalkt, kapya
doru yolland. Ara yolda kadnn yanndan geerken elini cebine daldrp biraz arand, bir be dolar
bulup verdi. Sessizce. Kadnn yzne bakmadan. Ne yaptn bilmiyor gibi bir hli vard. Bahi
verilmesi gereken bir yerde sanyordu herhalde kendini.
Ofisin kaps ardna kadar alp James Taggart ieri daldnda Dagny hl masasndayd.
James bu odaya ilk defa byle giriyordu. Yznden ateler fkryor gibiydi.
Dagny onu, San Sebastian Hatt'nn devletletirilmesinden beri grmemiti. James konuyu Dagny
ile konumaya almam, Dagny de bir ey sylememiti. yle gsterili biimde hakl kmt ki,
kelimelere gerek olmadn dn yordu. Yar nezaketten, yar acma duygusundan, aabeyine

olaydan karlmas gereken sonular da sylememiti. Mantkl bir insan bir tek sonu karabilirdi
bu olaydan. Jamesin Ynetim Kurulunda yapt konumay duymutu aslnda. Tiksintiyle
glmsemi, omuz silkip gemiti. Eer Dagnynin baarlann kendine mal etmek herhangi bir
sebeple iine yaryorsa, o zaman herhalde bundan sonra onu hareketlerinde rahat brakrd.
Sen kendini bu demiryolu iin bir eyler yapabilen tek kii sanyorsun, ha? diye patlad James.
Dagny aknlkla bakt. Jamesin sesi pek tiz kyordu. Dagnynin masasnn karsna
dikildiinde, heyecandan fazlasyla gergindi.
Sen benim bu irketi batrdm dnyorsun, yle mi? diye devam etti. Baryordu. Bizi
kurtarabilecek tek kii sensin, yle mi? Meksika zararn telfi etmek iin benim hibir ey
yapamayacam zannediyorsun ha!
Dagny yavaa, Ne istiyorsun? diye sordu.
Sana baz haberler vermek istiyorum. Aylar nce sana szn ettiim, Ulusal Demiryollar
ttifakmn Anti-t-Dala Kuraln hatrlyor musun? O fikri beenmemitin. Hatt hi
beenmemitin.
Hatrlyorum. Ne olmu?
Kabul edildi.
Ne kabul edildi?
Anti-t-Dala. Birka dakika nce, Toplantda. Dokuz ay sonra artk Coloradoda PhoenixDurango diye bir ey olmayacak.
Dagny ayaa frlarken masadaki cam kltablas yere dp krld.
Sizi ahlksz piler!
James hi hareket etmeden duruyor, glmsyordu.
Dagny titremekte olduunun, ona ak verdiinin, savunmasz kaldnn farkndayd. James
bundan ok zevk alyor olmalyd, ama Dagnyye de vz geliyordu. Tam o srada Jamesn yzndeki
glmsemeyi fark etti. Bir anda btn fkesi yok oldu. Hibir duygu kalmamt iinde. O
glmsemeyi buz gibi, kiisellikten uzak bir merakla inceledi.
Kar karya duruyorlard. James ilk defa olarak ondan korkmuyormu gibi grnyordu.
Sevinten uuyordu. Bu olay onun gznde, bir rakibi yok etmekten ok daha derin anlamlar
tayordu. Dan Conwaye kar bir galibiyet deil, Dagnyye kar bir galibiyetti. Ne bakma yle
olduunu bulamyordu, ama Jamesin bildiinden emindi.
Bir an iin aklndan bir ey geti. Karsnda duran James Taggartn ve onu glmseten eyin
iinde, kendisinin hi kukulanmad bir sr gizliymi gibi geldi ona. O srr anlamas, renmesi,
hayati nem tayordu. Ama o dnce birden kayboldu, silindi gitti.
Dnp dolabn kapan at, mantosunu kapt.
Nereye gidiyorsun? Taggartn sesi alalmt. Hayal krklna uram, hatt biraz
kayglanm gibiydi.
Dagny cevap vermedi. Hzla ofisten kp gitti.
Dan, onlarla mcadele etmek zorundasn. Ben yardm ederim sana. Senin iin tm gcmle
savarm.
Dan Conway ban iki yana sallad.
Masasnda oturuyordu. nnde yalnzca solmu bir smen vard. Odann kesinde zayf bir k
yanyordu. Dagny dosdoru Phoenix-Durangonun New York ofisine komutu. Conway oradayd.
Dagny ilk girdiinde nasl oturuyorsa, hl ayn pozda oturuyordu. Dagny geldiinde glmsemi,
Garip, senin geleceini tahmin etmitim, demiti. Sesi nazik, ama canszd. Birbirlerini pek iyi
tanmazlard. Coloradoda birka kere karlamlard, o kadar.

Hayr, dedi Conway. Yarar yok.


Bunu imzaladn ittifak anlamas iin mi sylyorsun? O geerli olmaz. Buna resmen gasp
derler. Hibir mahkeme dikkate almaz onu. Eer Jim yine o yamac slogannn, kamu yarar lfnn
arkasna saklanmaya kalkrsa, o zaman ben tank krssne kar, yemin eder, Taggart
Transcontinentaln tm Colorado trafiini tayamayacan sylerim. Mahkeme senin aleyhinde bir
karar alrsa, bir st mahkemeye gider, on yl boyunca itirazlarn srdrrsn.
Evet...yapabilirim. Sonunda kazanr mym, emin olamam, ama deneyebilirim. Demiryolunu
daha birka yl elimde tutabilirim. Ama...hayr, benim dndm, iin hukuk yan deil. Mesele o
deil.
Nedir yleyse?
Bu mcadeleyi istemiyorum, Dagny.
Dagny ona inanmaz baklarla bakt. Conwayin bu sz daha nce hibir zaman sylememi
olduuna yemin edebilirdi. Bir insan, hayatnn bu kadar ileri bir dneminde kendini nasl
deitirebilirdi?
Dan Conway ellisine yaklayordu. Bir irketin sahibinden ok, bir mhendisin sert, keskin hatl,
salam, inat yz vard onda Bir savann yzne sahipti. Gen, gne yan bir teni, krlamakta
olan salar vard. Arizonada zayf durumda bir demiryolunu devralmt. Geliri baarl bir bakkal
dkknndan bile az olan bir demiryolu. Ama onu gneybat blgesinin en iyi demiryolu hline
getirmeyi baarmt. Az konuur, seyrek kitap okurdu, niversiteye gitmemiti. nsan abalar, bir tek
tr dnda, onun ilgisini ekmezdi. nsanlarn kltr dedii eyden onda eser yoktu. Ama
demiryollarn bilirdi.
Neden istemiyorsun mcadele etmeyi?
nk bunu yapmaya haklar vard.
Dan, dedi Dagny. Sen akln m kardn?
Conway ruhsuz bir sesle, Ben mrmde szmden dnmedim, dedi. Mahkemelerin ne karar
verecei beni ilgilendirmiyor. Ben ounluun kararn kabul etmeye sz verdim. imdi kabul
etmeliyim.
ounluun sana bunu yapmasn bekliyor muydun?
Hayr. Tas gibi yz bir an sarslyormu gibi grnd. Alak sesle konuuyor, Dagnyye
bakmyordu. aresiz aknlk, henz iinde ok tazeydi. Hayr, beklemiyordum, Bir yldr bundan
sz ettiklerini duyuyordum, ama inanmamtm. Oylama yaplrken bile, buna inanmyordum.
Ne bekliyordun?
Sandm ki...Hepimiz kamu yarar iin aba gstermeliyiz demilerdi. Ben Coloradoda
yaptm eylerin iyi olduunu dnyordum. Herkesin iyiliine yani.
Ah, seni sersem! Seni zaten bunun iin cezalandrdklarn grmyor musun? yiydi de onun
iin!
Conway yine ban iki yana sallad. Anlayamyorum , dedi. imdi bakyorum, k yolu
gremiyorum.
Kendini mahvetmeye raz olmak iin mi sz verdin onlara?
Hibirimiz iin seenek yok sanyorum.
Ne demek istiyorsun?
Dagny, u anda btn dnya korkun bir durumda. Nesi var, bilmiyorum, ama bir eyler ok
ters. nsanlar bir araya gelip bir k yolu bulmak zorunda. Ama hangi yolun seileceine kim karar
verebilir? Ancak ounluk bu yetkiye sahiptir. Herhalde karar vermenin tek doru yolu o olmal. Ben
baka bir yol gremiyorum. Besbelli, birinin kurban edilmesi gerek. Bu, benmiim meer. ikyet

etmeye hakkm yok. Haklar onlardan yana. nsanlarn bir araya gelmesi gerek.
Dagny sakn konuabilmek iin aba harcad. fkeden titriyordu. Eer bir araya gelmenin
bedeli buysa ve ben herhangi bir insanla ayn gezegende yaamak istiyorsam, Allah belam versin!
Eer tekiler yalnzca bizi yok ederek hayatta kalabileceklerse, o zaman onlarn hayatta kalmasn
niin isteyelim ki? Kendini yok etme kavramn hibir ey hakl gsteremez. Hibir ey onlara,
insanlar kurban durumuna drme hakkn da vermez. En iyileri yok etmek hibir ahlka smaz.
Hi kimse iyi olduu iin cezalandrlamaz. Kimse yetenei yznden cezalandrlamaz. Eer ylesi
doru olacaksa, birbirimizi katletmeye balayalm, nk bu durum, dnyada doru diye, hak diye
hibir eyin olmad anlamna gelir.
Conway cevap vermedi. Dagnyyi aresiz baklarla seyrediyordu.
Dagny, Eer dnya yle bir yer olursa, biz iinde nasl yaayabiliriz? diye sordu.
Conway, Bilmiyorum..diye fsldad.
Dan, sen gerekten bunun hak olduuna, doru olduuna inanyor musun? Yani gerekten,
derinden derine, yreinin iinde, inanyor musun bunun hak olduuna?
Conway gzlerini yumdu, Hayr, dedi. Sonra Dagnyye bakt, Dagny o gzlerde ilk defa olarak
ikence iaretleri okudu. Burada oturmu, onu anlamaya alyordum. Bunun hak olduuna, doru
olduuna inanmam gerek, biliyorum, ama inanamyorum. Sanki dorudur demeye dilim varmyor.
Oradaki hattn her traversini, her rayn, her sinyal lambasn, her kprsn, orada geirdiim her
geceyi yeniden gryorum... Ba sarkt, sonra kollarnn zerine dt. Ah, Tanrm, yle byk
hakszlk ki!
Dan! dedi Dagny skl dileri arasndan. Sava bununla.
Conway ban kaldrd. Gzleri bo bakyordu. Hayr, dedi. Yanl olur. Bencillik etmi
olurum.
ff, lanet olsun o bo kalplara! Bunun sama olduunu biliyorsun! Bilmiyorum... Sesi ok
yorgundu. urada oturmu, bunu dnmeye alyordum...Artk neyin doru olduunu
bilmiyorum... Sonra ekledi. Galiba aldrmyorum da.
Birdenbire Dagny, bundan sonra syleyecei hibir eyin ie varamayacan anlad. Dan
Conway bir daha asla eylem adam olmayacakt. Bundan nasl bu kadar emin olabildiini bilmiyordu.
akn bir sesle, Daha nce savata hi pes etmemitin, dedi.
Hayr, herhalde etmemitim... Alak sesle, kaytsz bir aknlkla konuuyordu. Frtnalarla,
sellerle, heyelanlarla, ray hasarlaryla boutum...Nasl yaplacan biliyordum ve yapmaktan
holanyordum...Ama bu tr bir sava...benim yapamayacam bir ey.
Neden?
Bilmiyorum. Dnyann neden byle olduunu kim bilebilir? John Galt kim?
Dagny yzn buruturdu. O hlde ne yapacaksn?
Bilmiyorum...
Yani... Dagny birden sustu.
Dan onun ne demek istediini anlamt. Yo, her zaman yapacak bir ey vardr... nansz
konuuyordu. Herhalde yalnz Coloradoyla New Mexicoyu snrl blge ilan edeceklerdir.
Arizonadaki hatt yine iletebileceim. Sustu, sonra ekledi. Yirmi yl nce olduu gibi...Eh, beni
megul eder. Artk yoruluyorum, Dagny. Vakit ayramadm iin fark edemedim, ama herhalde
yoruluyorum.
Dagny hibir ey syleyemedi.
Dan ayn kaytsz sesle, Onlarn hizmetten yoksun blgelerine yeni hatlar yapacak deilim,
dedi. Bana teselli dl diye bunu yutturmaya altlar, ama bence bu yalnzca lf. Yzlerce

kilometre alanda hibir ey yoksa, yalnzca kendi karnn doyurabilen birka ifti varsa, oraya
demiryolu yaplamaz.
Demiryolu yapp parasn karamazsn. Paras karlamayacak eyi kim, neden yapsn ki? Akla
uygun gelmiyor. Ne dediklerini bilmiyorlar.
Bo ver onlarn yoksun blgelerini! Ben asl seni dnyorum. Sonunda adn koymak
zorunda kalmt. Sen kendin ne yapacaksn?
Bilmiyorum...Aslnda yapmaya vakit bulamadm ok ey var. Balk tutmak mesel. Hep
sevdim balk tutmay. Belki kitap okumaya balarm, hep istemitim. Daha rahat yaarm artk
herhalde. Bala karm. Arizonada birka gzel yer var. Sakin ve huzurlu. Kilometrelerce gidiyor,
tek bir insana rastlamyorsun. Ban kaldrp bakt, ekledi. Bo ver. Neden benim iin kayglanasn
ki?
Sen deil, bu aslnda...Dan, dedi birdenbire. Umarm biliyorsundur, sana yardm etmeyi
teklif ediim, senin hatrn iin deildi.
Dan glmsedi. Zayf, dosta bir glmsemeydi bu. Biliyorum, dedi.
Nedeni acma da deil, yardm da deil, o tr irkin eylerin hibiri deil. Bak, niyetim
Coloradoda seninle kran krana atmakt. Mterilerini almak, seni zorlamak, duvara kstrmak,
gerekirse de blgeden dar atmak istiyordum.
Conway yavaa gld. Bu szleri beenmiti. ok da uraman gerekecekti bunun iin, dedi.
Ama gerekli olacan sanmyordum. Orada her ikimize de yer var diye dnyordum.
Evet. Vard.
Yine de, eer yok olduu ortaya karsa seninle savaacaktm. Kendi hattm seninkinden iyi
duruma getirebilirsem seni yenecektim, ondan sonra sana ne olduu da hi umrumda olmayacakt.
Ama bu...Dan, artk bizim Rio Norte Hattna bakmak bile istemiyorum...Tanrm, Dan, ben yamac
olmay istemem.
Conway bir an ona sessizce bakt. Baklar sanki uzaktan bakyormu gibiydi. Yavaa konutu:
Sen yz yl erken domalymsn, evlt. O zaman bir ansn olurdu.
Daha neler. Ben kendi ansm kendim yaratmak niyetindeyim.
Senin yandayken benim de niyetim oydu.
Sen baardn.
yle mi?
Dagny oturduu yere aklm gibiydi. Kprdayamyordu.
Conway dorulup dikleti, emir veriyormu gibi sert bir sesle, Sen o Rio Norte Hattnza
baksan iyi edersin, hem de bu ii abuk yapman gerek, dedi. Ben oradan kmadan hatt hazrlamak
zorundasn. Yapmazsan, bu, Ellis Wyattn da, oradaki dierlerinin de sonu olacaktr, oysa onlar bu
lkede kalm en yaman insanlar. Bunun olmasna izin veremezsin. Artk her ey senin omuzlarnda.
Benim rekabetim ortadan kalktktan sonra o blgede ilerinizin ok daha zorlaacan aabeyine
anlatmaya almak bouna. Ama sen ve ben...biliyoruz. O yzden, hemen yap. Zaten ne yaparsan yap,
sen yamac olmayacaksn. Hibir yamac o blgede demiryolu altrma iini srdremez. Sen
orada ne kazanrsan, hak etmisin demektir. Aabeyin gibi keneleri anmaya demez zaten. Bundan
byle her ey sana bal.
Dagny ona bakyor, byle bir insan neyin yenilgiye uratabileceini merak ediyordu. Bunu
James Taggartn yapm olamayacann farkndayd.
Conwayin de, kafasndaki bir baka soruya cevap arar gibi kendisine bakmakta olduunu grd.
Sonra Conway glmsedi, Dagny inanamayarak o glmsemede hzn ve acma izleri grd.
Bana acmasan iyi edersin, dedi Conway. Bence ikimiz arasnda, nnde zor gnler olan asl

sensin. Hem bence sana inen darbe benimkinden de ar olacak.


***
Fabrikaya telefon am, o gn leden sonra Hank Reardenle grmek iin randevu almt.
Telefonu kapatp nndeki Rio Norte haritasna eilirken kap ald. Dagny ban kaldrd.
armt. Odasnn kapsn habersiz amalarna alkn deildi.
eriye giren adam bir yabancyd. Gen, uzun boylu biriydi, genel havasnda iddeti hatrlatan
bir ey vard, ama Dagny bunun ne olduunu bilemedi, nk adamn ilk dikkat eken yan, hemen
hemen kstahlk dzeyine varan kendine hakim olma kabiliyetiydi. Kara gzleri, dank salar
vard. Giysileri pahal, ama eskiydi. Sanki ne giydiine aldrmyormu gibiydi.
Ellis Wyatt, diye tantt kendini.
Dagny istemeden ayaa frlad. D ofiste onu kimsenin neden durdurmadn ya da
durduramadn ok iyi anlyordu.
Oturun, Bay Wyatt, diye glmsedi.
Gerekmez. Adam glmsemiyordu. Uzun grmeler yapmam.
Dagny yavaa, hareketlerini bilinli olarak yavalata yavalata, kendi yerine oturdu, arkasna
yasland, karsndaki adama bakt.
Evet? dedi.
Sizi grmeye geldim, nk anladma gre bu kokumu kuruluta kafas alan tek kii
sizsiniz.
Sizin iin ne yapabilirim?
Bir ltimatomu dinleyebilirsiniz. Tane tane konuuyor, her hecenin hakkn veriyordu.
Taggart Transcontinental'n dokuz ay sonra Coloradoda trenlerini, benim iimin gereine uygun
biimde altrmasn bekliyorum. Phoenix-Durangoya oynadnz o kallee oyun eer kendinizi
bir aba gstermekten kurtarmak iinse, bunun yannza kr kalmayacan haber veriyorum. Bana
gereken kalitede servisi veremediniz ve ben sizden bir ey talep etmedim, gidip istediimi bana
verebilen birini buldum. imdi beni sizinle i yapmaya mecbur ediyorsunuz. Bana seenek
tanmayarak kendi artlarnz empoze etmek istiyorsunuz. Kendi iimi, sizin beceriksizliinizin
dzeyine indirmemi bekliyorsunuz. Yanl hesap yaptnz bildirmek istiyorum.
Dagny yavaa, aba gstererek konutu. Coloradodaki hizmetlerimiz konusunda neler yapmak
niyetinde olduumu syleyeyim mi size?
Hayr. Tartmalara ve niyetlere ilgi duymuyorum. Ben ulam bekliyorum. Bunu nasl
salayacanz sizin sorununuzdur, benim deil. Ben yalnzca size bir uyarda bulunuyorum. Benimle
i yapmak isteyen, ya benim koullarmla yapar, ya da hi yapamaz. Beceriksizlie dn vermem.
kardm petrol tayarak para kazanmak istiyorsanz, siz de kendi iinizde, benim kendi iimde
olduum kadar iyi olmak zorundasnz. Bunun anlalmasn istiyorum.
Dagny alak sesle, Anlyorum, dedi.
ltimatomumu neden ciddiye almanz gerektiini size kantlamak iin zaman ziyan edecek
deilim. Bu rk kuruluu iler durumda tutacak kadar zeknz varsa, o kadarn da kendiniz bulup
karabilirsiniz. kimiz de biliyoruz ki Taggart Transcontinental eer Coloradoda be yl nce
verdii hizmetin aynsn srdrrse, bu benim mahvolmam anlamna gelir. Niyetinizin o olduunu da
biliyorum. Yapabildiiniz sre boyunca benim srtmdan beslenmeyi, beni bitirince de kemirecek
baka bir kadavra aramay bekliyorsunuz. Gnmzde insanln ounun niyeti bu. te benim
ltimatomum:
u anda beni mahvetmek sizin gcnz dahilinde; belki gitmek zorunda kalabilirim; ama eer
gidersem, hepinizi de birlikte aaya ekeceimi bilmenizi istiyorum

Dagnynin iinde, bu zlgt yerken sakin kalmasn salayan uyuma duygusunun ok


derinlerinde, bir ac belirdi. Kk bir nokta halindeydi, yank yaras gibi acmaktayd. Ona, birlikte
almak iin yllarca hep onun gibi birini arayp durduunu sylemek istedi. Senin dmanlarn,
benim de dmanlarm, demek istedi. Ben onlardan biri deilimi demek istedi. Ama bunu
yapamayacan biliyordu. Taggart Transcontinentalin sorumluluunu tayor, o isim altnda yaplan
her eyden sorumlu bulunuyordu. imdi kendini hakl gstermeye hakk yoktu.
Dimdik oturuyordu, baklar onunkiler kadar dengeli ve akt. Sakin bir cevap verdi: htiya
duyduunuz nakliyeyi alacaksnz, Bay Wyatt.
Adamn yzndeki belli belirsiz aknl grd. Bu cevab beklemedii belliydi. Belki de
Dagnynin sylemedii eylere daha ok amt. Savunmalara ynelmemi, zrler ve bahaneler
sralamamt bir kere. Wyatt bir saniye ayrp Dagny'yi sessizce inceledi. Ondan sonra, deminki
kadar sert olmayan bir sesle konutu:
Peki. Teekkr ederim. yi gnler.
Dagny ban hafife edi. Wyatt selam verdi, odadan kt.
***
te hikaye bu, Hank. Rio Norte Hattn oniki ayda tamamlamak iin imknsz denebilecek bir
program hazrlamtm. imdi ii dokuz ayda bitirmek zorundaym. Senin bize raylar teslim sren bir
yld. Dokuz ayda verebilir misin? Bunu yapmann insanolu iin mmkn olan bir yolu varsa, yap
ltfen. Yoksa, bitirmek iin baka yollar aramak zorundaym demektir.
Rearden masasnda oturmaktayd. Souk mavi gzleri, yznn dzlemleri arasnda birer yatay
izgi gibi kslmt. Yar kapalyd gzleri. Dengeli bir sesle, hi vurgulamadan cevap verdi:
Yaparm.
Dagny arkasna yasland. Bu ksack cmle bir ok yaratmt. Yalnz rahatlama deildi o duygu.
Bunun gerekten yaplacana dair baka hibir garantiye gerek olmadnn o anda anlalmas sz
konusuydu. Ne kant gerekiyordu artk Dagnyye, ne soru, ne aklama. Karmakark bir sorun, ne
sylediini iyi bilen u adamn azndan kan heceyle zmlenmiti.
Rahatladn o kadar belli etme. Rearden'in sesi alaycyd. ok fazla belli etme, en
azndan. Kslm gzleri, gizli bir glmsemeyle Dagnyye bakyordu. Taggart Transcontinental'i
avucuma aldm dnebilirim.
Onu zaten biliyorsun.
Biliyorum. Bedelini de sana detmek niyetindeyim.
Buna zaten hazrdm. Kaa?
Bugnden sonra teslim edilecek her tona yirmi dolar ekstra.
Olduka yksek, Hank. Bana verebilecein en iyi fiyat bu mu?
Deil. Ama alacam para bu. ki katn da istesem derdin.
Evet, derdim. Sen de isteyebilirdin. Ama istemeyeceksin.
Neden istemiyorum?
nk Rio Norte Hattnn yaplmasna ihtiyacn var. O hat Rearden Metalin ilk ovu olacak.
Rearden yksek sesle gld. Doru, dedi. ltimas yaptrma konusunda bo hayallere
kaplmayan biriyle i yapmak gzel.
Sen durumdan yararlanacan sylediinde beni rahatlatan ne oldu, biliyor musun?
Ne oldu?
Bu seferlik, bana iyilik yapma numarasna kalkmayan biriyle i yapyor olmak.
Rearden'n glmsemesine belirgin bir ifade szmt...keyiflenme! Hep ak oynuyorsun, deil

mi? diye sordu.


Senin de baka trl davrandn hi grmedim.
Ben buna yalnz benim gcm yeter sanyordum.
Ben de o anlamda pek gsz saylmam, Hank.
Bir gn seni o anlamda gszletireceini sanyorum.
Neden?
Hep istediim bir eydi.
evrende yeterince korkak yok mu?
te o yzden bunu denemek houma gidecek...nk tek istisna sensin. Demek senin skk
durumunda, szdrabileceim her kuru kr elde etmemi doru buluyorsun.
Elbette. Budala deilim ben. Bu ii beni rahat ettirmek iin kurduuna inanacak da deilim.
Keke yle olsayd, demiyor musun?
Ben st ocuu deilim, Hank.
O paralar demek sana zor gelmeyecek mi?
O benim sorunum, senin deil. O raylar istiyorum.
Ton bana yirmi dolar fazlaya m?
Tamam, Hank.
Peki. Raylarn alacaksn. Ben de fahi krm alacam...ya da ben alamadan Taggart
Transcontinental batacak.
Dagny hi glmsemeden konutu: O hatt dokuz ayda bitirmezsem Taggart Transcontinental
gerekten batacak.
Oray sen ilettike, batmaz.
Rearden glmsemedii zamanlarda yz ta kesiliyor, bir tek gzleri canl kalyordu. Souk,
parlak bir gzlemcilik okunuyordu o gzlerde. Ama gzlemlerinin sonunda neler grdn anlamak
mmkn deil, diye dnd Dagny. Belki kendisi bile bunu bilmiyor olabilirdi.
ini zorlatrmak iin her eyi yaptlar, deil mi?
Evet. Taggart sistemini kurtarmak iin Coloradoya gveniyordum. imdi Coloradoyu
kurtarmak da bana kald. Dokuz ay sonra Dan Conway, hattn kapatacak. Benimki hazr deilse, artk
bitmesine gerek bile kalmaz. O adamlar bir gn bile nakliyesiz brakamayz, nerede kald bir hafta ya
da bir ay. Byme hzlarna baknca, hem onlar durdurmak, hem de devam etmelerini beklemek
olanaksz. Bu, saatte iki yz mille giden motoru durdurmaya almak gibi olur.
Biliyorum.
yi bir demiryolu iletebilirim. Ama ktann bir bandan bir bana, turp yetitirmesini bile
beceremeyen iftiler iin iletemem. Ellis Wyatt gibi adamlarn trenlerimi doldurmasna ihtiyacm
var. Demek ona dokuz ayn sonunda trenini ve raylarn vermek zorundaym. Seni de, beni de
atlatsam bile bunu yapmam art.
Rearden keyifle glmsedi. "Bu konuda duygularn ok gl, yle deil mi?
Senin deil mi?
Cevap vermedi, ama glmsemeyi srdrd.
Dagny hemen hemen fkeyle, Sen kayglandrmyor mu bu? diye sordu.
Hayr.
Yani bunu anlayamyor musun?
Benim raylar karacam, senin de hatt dokuz ayda bitireceini biliyorum.
Dagny glmsedi, rahatlad. Yorgundu, biraz da sululuk duyuyordu. Evet Yapacamz
biliyorum. Jimle arkadalar gibi insanlara kzmaktan bir yarar gelmez, onun da farkndaym. Byle

eylere vaktimiz yok. lk nce, onlarn yaptklarn dzeltmem gerekecek, ondan sonra... Durdu,
dnd, ban iki yana sallad, sonra omuz silkti. Ondan sonra...onlarn nemi kalmayacak, dedi.
Evet, yle. Kalmayacak. Anti-t-Dala meselesini ilk duyduumda midem bulanmt. Ama
kayglanma o lanet olas pilere. Bu szler Dagnyy artt, nk sylerken yz ifadesi ta gibi ve
sakindi. Sen ve ben hep burada olacaz ve lkemizi, onlarn hareketlerinin zararlarndan
kurtaracaz. Ayaa kalkt, odada dolarken konutu. Colorado duracak deil. Sen karacaksn
onlar ukurdan. Sonra Dan Conway ve dierleri de dnecek. Bu lgnlklar geici bir ey. Devam
edemez. Delilik bu. Kendi kendini devirecek. Sen ve ben bir sre iin daha almak zorundayz, o
kadar.
Dagny onun upuzun boyuyla odada dolamasna bakyordu. Bu ofis ok yakyordu ona. inde
ihtiya duyduu bir iki para eyadan baka bir ey yoktu. Onlar da basitletirilmi, esas amalarna
indirilmiti. Hepsi son derece pahalyd. Malzeme ve tasarm kalitesi harikayd. Bir motora
benziyordu bu oda. Pencere camlarnn oluturduu kutu iinde bir motor. Ama Dagny ok artc
bir ayrnty da fark etti. Dosya dolabnn zerinde yeim bir vazo durmaktayd. Som yeimden oyma,
koyu yeil, yzeyi dz bir vazo. O dzgnlk insann iinde ona dokunma istei uyandryordu. Bu
odada bu vazo...alacak bir eydi. Geri kalan eyalarn ciddiyetiyle uyumsuzdu. Bir ehvet
simgesiydi.
Colorado harika bir yerdir, dedi Rearden. lkenin en harika veri olacak. Benim kayg duyup
duymadmdan emin deilsin, yle mi? O eyalet benim en iyi mterim oluyor. Kendi nakliye
trafiinin raporlarn okumaya vakit ayrsan bilirdin.
Biliyorum. Okudum.
Birka yla kadar oraya bir fabrika kurmay dnyorum. O zaman sana dedikleri nakliye
masraflar ceplerinde kalr. Dagny'ye bakt. Bunu yaparsam, ok byk elik navlunu kaybedersin.
Sen yap. Ben sana gereken malzemeyi, iilerinin ihtiyac olan erza, senin peinden oraya
gelecek fabrikalarn mallarn tasam da yeter. Hem belki senin eliini kaybettiimi fark edecek
vakit bile bulamam...Ne glyorsun?
Harika bir ey.
Hangisi?
Gnmzde herkesin gsterdii tepkileri senin gstermemen.
Ama yine de, bugn iin Taggart Transcontinental'n en byk mterisi sensin, onu sylemek
zorundaym.
Bilmiyor muyum sanyorsun?
te o yzden de hi anlayamadm ey,Jimin neden... Birden sustu, ...benim iime zarar
vermeye alt, deil mi? nk senin aabeyin Jim budalann biri de ondan.
yle. Ama dahas da var. Bunca aptallktan daha beter bir ey var.
Onu anlamaya alarak vaktini ziyan etme. Brak ne yaparsa yapsn. Hi kimseye bir tehlike
yaratamaz. Jim Taggart gibi insanlar dnyada kalabalk eder, o kadar.
Herhalde yle.
Bu arada, eer raylar erken veremem desem ne yapardn?
Yan hatlardan herhangi birini skp malzemesini tar, yine de Rio Norte Hattn zamannda
bitirirdim.
Rearden yine gld. te o yzden kayglanmyorum Taggart Transcontinental iin. Ama eski
yan yollardan ray tamak zorunda kalmayacaksn. Ben bu ite olduum srece, gerek yok.
Dagny o anda, Hank Reardenn duygusuz biri olduunu dnmekle ok yanldn dnd.
Adamn tm davranlarnn altnda yatan temel hava, zevk almakt. Onun yanndayken kendini her

zaman hafiflemi ve rahatlam hissettiini fark ediyordu. O da paylayordu bu duygular. Gerilimsiz,


abasz ve rahat konuabildii tek kii oydu. Bu akl, benim sayg duyduum bir akl, diye dnd.
Yarmaya deer bir hasm. Ama yine de, aralarnda her zaman garip bir mesafe duygusu vard. Bir
kapal kap duygusu. Reardenn davranlarnda, kiisellikten uzak bir hava vard. indeki bir
noktaya...ulamak mmkn deildi.
Pencerenin nne gelince durmutu. Bir an darya bakt. lk parti raylarn size bugn teslim
edilmekte olduunu biliyor musun? diye sordu. Elbette biliyorum.
Gel buraya.
Dagny ona yaklat. Rearden parmayla sessizce iaret etti. Uzaklarda, fabrika binalarnn
tesinde, bir dizi vagon yan tarafta bekliyordu. Tepelerine bir vin dikilmiti. Hareket halindeydi
vin. Mknatsyla demet demet raylar havaya kaldrd. Bulutlu gkyznde gne yoktu, ama raylar
yine de prl prld. Yeilimsi mavi bir renkteydiler. Vin bir vagonun tepesinde durdu, indi, hafife
titredi, raylar kasaya att. Sonra grkemli bir kaytszlkla yeniden hareket etti. Sanki devin biri,
insanlarn ve dnyann zerinde bir yere geometrik bir teorem iziyordu.
Pencerede durmu, hi konumadan, dikkatle seyrediyorlard. Yeni bir parti yklenene kadar
Dagny hi konumad. Ondan sonra da azndan ilk kan sz, raylarla, demiryoluyla, vaktinde
bitirmekle ilgili olmad. Doadaki yeni bir olguyu selamlyormu gibi konutu:
Rearden Metal... dedi.
Rearden bunu fark etti, ama bir ey sylemedi. Dagnyye bakt, sonra yine pencereye dnd.
Hank, bu harika bir ey.
Evet.
ok net sylemiti bunu. ok ak. Sesinde iltifatn yaratt keyif de, tevazu da yoktu. Dagny
bunun kendisine sayg anlam tadn biliyordu. Bir insann bir insana sunabilecei saygnn en
derin ifadesiydi o. Kendi bykln kabullenecek kadar ak olabilme, ve bunun anlaldn
bilme.
Dagny devam etti. Bu metalin neler yapabileceini, neleri mmkn klacan dnyorum
da...Hank, bugn dnyamzda olan en nemli ey bu...ve hibiri de farknda deil.
Biz farkndayz.
Birbirlerine bakmadlar. Durup vinci seyrettiler. Dagny uzaktaki lokomotifin nnde TT
harflerini grebiliyordu. Taggart sisteminin en nemli hattnn raylarn da grebiliyordu.
Yapabilecek bir fabrika bulur bulmaz Rearden elikten lokomotifler smarlayacam, dedi.
Gerekecektir. Rio Norte Hatt'nda trenlerini ne kadar hzl altryorsun?
imdi mi? Saatte yirmibe mil yapabilirsek ansl saylrz.
Rearden vagonlar iaret etti. u raylar denince trenlerini ikiyzelli mil hzla bile
altrabilirsin istersen.
Yaparm. Birka yl sonra. O zaman vagonlarmz da Rearden Metalden olur, eliin yar
arlnda ve iki kat kadar gvenli olur.
Hava yollarna dikkat etmelisin. Rearden Metalden bir uak zerinde alyoruz. Kendi
arl hemen hi olmayacak, ok eyi kaldrabilecek. Nakliye iinde hava tamacl ok
ilerleyecek.
Bu metalin, her tr motora neler yapabileceini, bundan byle ne tr eyler
tasarmlanabileceini dnyordum.
Metali tel kafeslerin yapmnda kullanmalarn dnebiliyor musun? itlerde ve kmeslerde.
Bir millik it birka sent tutacak, iki yz yl dayanacak. Sonra mutfak letleri. Birka kurua alnacak,
kuaktan kuaa kalacak. Transatlantikleri torpidolar delemeyecek.

Rearden Metalden iletiim tellerinin testlerini yaptrdm sylemi miydim?


Ben yle ok test yaptryorum ki, insanlara bu metalden neler yaplabileceini, nasl
yaplabileceini gstermeye vaktim olmayacak.
Metalden ve getirecei olanaklardan konumay srdrdler. Sanki bir dan doruunda durmu,
aadaki snrsz ovaya, her yne giden yollara bakyorlard. Ama tm konutuklar, matematiksel
kesinlie ilikindi. Rakamlar, arlklar, basnlar, direnler, maliyetler...
Dagny aabeyini de, Ulusal ttifak da unutmutu. Her sorunu, her kiiyi, her olay geride
brakmt. Bu olaylar zaten her zaman bulutlu olurdu onun zihninde. Hzla geerdi onlarn iinden.
Tam gerek olduklarn hibir zaman alglamazd. Asl gerek buydu. Bu net emalar, amallk,
hafiflik, umut. Byle yaamay beklemiti o hep. Bundan eksiine bir saat bile ayrmak istememiti.
Dnp Reardena bakt anda, o da ona bakmak zere dnyordu. Birbirlerine ok yakn
durmaktaydlar. Dagny onun gzlerinde kendininkine benzer duygular grd. Eer sevin, varoluun
amac ve ekirdeiyse ve insana zevk veren ey her zaman kiinin en derin srr olarak korunuyorsa,
u anda birbirlerini plak grm saylmalar gerektiini dnd.
Rearden bir adm geriledi, garip, duygusuz bir sesle, Biz iki serseriyiz, yle deil mi? dedi.
Neden?
Manev amalarmz, niteliklerimiz yok da ondan. Sadece maddiyatn eylerin peindeyiz. Tek
nem verdiimiz o.
Dagny ona bakyor, anlayamyordu. Ama Rearden sanki onun iinden daha arkalara
bakmaktayd. Dagny kendi kendine, keke bunu sylemeseydi, diye geirdi aklndan. Aslnda onu
rahatsz eden, yaplan sulama deildi. Kendini hibir zaman o gzle grmemiti. nsanlar doutan
sulu ve gnahkr sayan bir inanca hibir zaman sahip olmamt. Ama yine de iinde belli belirsiz
bir tedirginlik vard. Ona bu sz syleten ey her neyse, tehlikeli eylere gebeydi. Rearden o szleri
lf olsun diye sylememiti. Ama sylerken sesinde duygu da yoktu. Ne yakar vard, ne de utan.
Bir gerein ifade eder gibi bir kaytszlkla sylemiti bunlar.
Dagny ona bakmay srdrrken, korkularnn yattn hissetti. Rearden fabrikaya bakyordu.
Yznde sululuk yoktu. Kuku yoktu. O sarslmaz zgvenden baka hibir ey yoktu.
Dagny, dedi bir ara. Biz ne olursak olalm, dnyay dndren de biziz kurtaracak olan da biz
olacaz.

V
dANCONALARIN DORUU
lk fark ettii ey gazete oldu. Eddienin elindeydi. Odaya girerken smsk tutuyordu Eddie onu.
Dagny onun yzne bakt. Yz arm gibiydi.
Dagny, ok megul msn?
Neden?
Biliyorum, ondan sz etmekten holanmyorsun. Ama burada grmen gereken bir ey var bence

Dagny bir ey sylemeksizin, gazeteyi almak zere elini uzatt.


Ba sayfadaki habere gre, Meksika Halk Cumhuriyeti, San Sebastian Madenlerini aldktan
sonra, bu madenlerin hibir deerinin olmadn anlamt. Bu arazi aka ve umutsuzca deersizdi.
Be yldr yaplan ileri ve harcanan milyonlar hakl gsterecek hibir ey yoktu ortada. Sonusuz
kazlardan baka hibir ey. Birka ince bakr damar vard ama, bunlarn deeri, karmak iin
harcanacak paray bile karlamazd. Blgede deerli hibir rezerv yoktu, olmasn beklemek iin de
bir neden yoktu. Meksika Halk Cumhuriyeti imdi vardklar bu bulgular nda acil toplantlar
yapmakta, gcenikliini ifade etmekte, kendini aldatlm hissetmekteydi.
Dagnyyi izlemekte olan Eddie, onun okumay bitirdikten ok sonra da gazeteye bakmay
srdrdnn farkndayd. Bir korkuyu sezmekte hakl olduunu biliyor, ama onun bu yazda
kendisini korkutacak ne grdn bilemiyordu.
Bekledi. Dagny ban kaldrd. Eddieye bakmad. Gzleri derin dncelere konsantre
olmutu. Sanki ok uzaklardaki bir eyi grebilmeye alyordu. Eddie alak sesle, Francisco
budala deil, dedi. Ona baka ne dersen de, hangi yozlamlklara ynelmi olursa olsun -ki bunun
nedenini anlamaya almaktan oktan vazgetim- budala olmad kesin. Bu tr bir hat yapmasna
olanak yok. Mmkn deil. Anlamyorum.
Ben anlamaya balyorum.
Dagny dikleti. Tm vcudunu dolaan bir rperme canlandrmt onu.
Onu Wayne Falkland' ara, o pii grmek istediimi syle, dedi.
Eddie sitem dolu bir sesle, Dagny, o Frisco dAnconia, diyecek oldu.
O eskidendi.
***
Akamn erken saatiydi. Wayne-Falklanda yrmeyi seti. Eddie istenen telefonu ettikten sonra,
Ne zaman isterse, diyor," mesajyla dnmt. Bulutlarn altndaki yksek pencerelerde ilk klar
belirdi. Gkdelenler sanki terk edilmi deniz fenerleriydi. Artk hibir geminin gemedii bombo
denizlere, lmekte olan zayf sinyaller gnderiyorlard. Birka kar tanesi, boaltlm dkknlarn
karanlk cephesinden geerek dt, kaldrmlarn amuru arasnda erimeye koyuldu. Sokaklarda
krmz klar yanyor, dizi dizi uzaklap gzden kayboluyordu.
Acaba neden iimden koma istei geliyor, neden komam gerektiini hissediyorum, diye merak
etti. Yo, bu sokakta koamazd. Ancak Hudson kysndaki yeil bir tepeden aa koabilirdi. Taggart
Maliknesinden aaya. Eddie ona, Frisco dAnconia geliyor! diye barnca koard aaya.
kisi birlikte koarak inerler, aadaki yolda yaklaan arabaya doru uarlard.
ocukluklarnda geliiyle olay yaratan, hatt byk olay yaratan tek konuk oydu. Onu
karlamaya komak, arasnda bir yar hline gelmiti. Yarman bir yerinde, evle aadaki yolun

aa yukar tam ortasnda bir hu aac vard. Dagny ile Eddie, ayn anda yukarya, onlara doru
koan Franciscodan nce o aaca varmaya alrlard. Onca ziyarette, onca yaz mevsiminde, bir
kere bile hu aacna daha nce varamamlard. Hep Francisco nce varrd oraya. Aac getikten
bir hayli sonra karlarlar, o kollarn aarak onlar durdururdu. Her zaman kazanrd Francisco, her
eyi kazand gibi.
Annesiyle babas, Taggart ailesinin eski dostlaryd. Tek ocuklar oydu, onu da dnyann her
tarafnda eitip yetimiyorlard. Sylentilere gre babas, ilerde tm dnyay kendi zel alan olarak
grmesini istemiti. Dagny ile Eddie onun k nerede geireceinden hibir zaman emin olamazlard.
Ama sert bir Gney Amerikal eitmen onu her yaz mevsiminde bir ay kalmak zere Taggart
Maliknesine getirirdi.
Francisco kendisine arkada olarak Taggartlarn ocuklarnn seilmesini ok doal kabul
etmiti. Bu ocuklar Taggart Transcontinentaln varisleriydi. Tpk kendisinin de dAnconia Bakrn
varisi olduu gibi. Bir keresinde Dagnyye, Biz dnyada kalm son aristokrasinin temsilcileriyiz,"
demiti. Para aristokrasisi. Bunu sylediinde ondrt yandayd. Tek gerek aristokrasi bu. Tabii
insanlar bunun ne anlama geldiini anlasa...ki anlamyorlar!
Kendine gre bir kast sistemi vard onun. Francisconun gznde Taggart ocuklar, Jimle
Dagny deil, Dagny ile Eddieydi. Jimin varln kabullenmeye ok nadiren yanard. Eddie bir
keresinde ona, Francisco, sen bir tr asilsin, deil mi? diye sormutu. O da, Henz deil, diye
karlk vermiti. Benim soyadmn bu kadar uzun mrl olmasnn tek sebebi, hibirimize doutan
dAnconia olduunu dnme hakknn tannmamasdr. Bizden gnn birinde bir dAnconia olmamz
beklenir. Adn sylerken, sanki duyanlarn tokat yemi gibi olmasn, bu sesi duyunca bir unvan
kazandklarna inanmasn bekliyormu gibiydi.
Byk byk byk dedesi Sebastian dAnconia, spanyadan yzyllar nce ayrlmt. O
sralarda spanya, dnyann en etkin lkesi, Sebastian da orann en gururlu kiilerinden biriydi.
lkeden ayrlmasnn nedeni, Engizisyon lordu onun dncelerini beenmedii, bir ziyafette ona
dncelerini deitirmesini nerdii iindi. Sebastian dAnconia elinde tuttuu arap kadehini
Engizisyon lordunun suratna alm, sonra yakalanmadan kamay baarmt. Servetini,
maliknesini, mermer sarayn ve sevdii kz geride brakp yeni bir dnyaya doru yola kmt.
Arjantinde ilk evi, Ant yamalarnda bir ahap kulbeydi. Kapnn zerine aklm gm
dAnconia armasna gne dp onu kavurur, bu arada Sebastian dAnconia ilk madeninde bakr
bulmak iin kazlar yapard. Elinde kazmayla yllar geiriyor, afaktan karanlk basana kadar kayalar
paralyor, yannda birka serseri yardmcsyla birlikte ter dkp duruyordu. Bu yardmclar,
spanyol ordusundan ve hapishanelerden kaanlarla alktan lmek zere olan Kzlderililerdi.
spanyadan ayrlndan onbe yol sonra Sebastian dAnconia sevdii kz yanna artt. Kz
da onu beklemiti. Geldiinde gm aile armas, mermer bir sarayn, kocaman bir araziye ait
bahelerin ve uzaklarda grlen krmz ukurlarla dolu da yamalarnn armas olmutu. Sebastian
onu kucana alp eikten geirerek yeni evine soktu. Aslnda, Sebastian son grmelerinden bu yana
daha da genlemi grnyordu.
Francisco, Dagnyye, Benim atalarmla senin atalarn birbirlerini tansalar pek severlerdi,
demiti.
Dagny ocukluk yllar boyunca hep gelecekte yaamt. lerde kavuacan dnd
dnyadayd. O dnyada hi tiksinmeyeceine, sklmayacana inanyordu. Ama en azndan her yln
bir aynda zgrd. Bir ay boyunca imdiki zamanda yaayabiliyordu. Francisco dAnconiay
karlamak zere yamatan aaya koarken kendini zindandan km gibi hissederdi.
Merhaba, Slug!

Merhaba, Frisco!
Balangta takma isimlerinden ikisi de tedirgin olmutu. Dagny ona fkeyle, Ne demek
istediini sanyorsun sen? diye sormutu. O da, Belki bilmiyorsundur, o kelimenin bir anlam da
lokomotif kazanndaki byk ate demek, diye karlk vermiti. Nereden rendin onu? Taggart
Demirden bir bey syledi. Be dil bilirdi Francisco. ngilizcesi aksansz ve kibard, iine argo
kelimeler bilinli olarak kartrlmaktayd. Dagny kendisine taklan isme cevap olsun diye ona
Frisco adn takmt. O da glmt. Yar elenen, yar tedirgin bir edayla. Siz barbarlar belki
gzelim kentinizin adn bayalatrmay tercih etmi olabilirsiniz, ama bari bunu bana
yapmasaydnz. Sonunda yine de almlard takma adlarna; hatt sevmilerdi bile.
Olay birlikte geirdikleri ikinci yaz balamt. Francisco oniki, Dagny on yandayd. O yaz
Francisco her sabah ortadan kayboluyor, nereye gittiini kimse bilmiyordu. afak skmeden
bisikletine atlayp gidiyor, terasta kurulan beyaz rtl, kristal bardakl le yemei sofrasna
yetiiyordu. Davran nazik, geli saati uygun, taknd pozlar fazlaca masumdu. Dagny ile Eddie
ona soru sorduklarnda glm, aklama yapmay reddetmiti. Bir keresinde onu izlemeye
almlard. Sabahn o saatinde ortalk enikonu souktu. afak da henz skmemiti. Ama sonunda
pes etmi, vazgemilerdi. Francisco izlenmek istemiyorsa, onu kimse izleyemezdi.
Bir sre sonra Bayan Taggart kayglanmaya balam, iin asln renmeye karar vermi,
Francisconun ie girmi, almakta olduunu renmiti. ocuk ii altrma yasaklarn nasl
deldiini Allah bilirdi. stasyon grevlisiyle gayrresm bir anlama yapmt ve Taggart
Transcontinentalda bavul taycs olarak alyordu. stasyon on mil kadar uzaktayd. Bayan
Taggart ahsen kalkp geldiinde, istasyon yneticisi afallamt. e ald bavul taycsnn
Taggartlarn konuu olduunu bilemezdi. ocuk istasyonda Frankie diye arlyordu. Bayan Taggart
da onun tam adn aklamamay seti. Yalnzca ocuun ie girerken annesiyle babasndan izin
almadn belirtti, derhal iten kmasn istedi. stasyon sorumlusu ocuun gidiine zlmt.
Frankienin mrnde altrd en iyi ii olduunu sylyordu. "Keke ie devam edebilseydi,
diyordu. Belki de annesiyle, babasyla anlaabiliriz. Bayan Taggart zayf bir sesle, Korkarm
olmaz, diye karlk vermiti.
Onu eve getirdiinde, Francisco, baban bunu bilse ne derdi?" diye sormutu.
Babam iyi alp almadm renmek isterdi. Baka da bir eyle ilgilenmezdi.
Hadi hadi. Ben ciddiyim.
Francisco terbiyeli terbiyeli bakyordu ona. Bu kibar hli, yzyllarn sekin salonlarda
geirmi bir ailenin mirasyd. Ama gzlerindeki bir ey, Bayan Taggartn bu terbiyeden yine de
kuku duymasna yol amt. Francisco konutu: "Geen k dAnconia bakrlarnn kargo gemisine
kamarot olarak girdim, Babam beni ay aram. Ama eve dndmde bana sorduu tek soru o
oldu.
Jim Taggart, Demek klarn yle geiriyorsun, diye glmsemiti. Glmsemesinde,
tiksinmek iin sebep bulabilmi olmann mutluluu vard.
Francisco, O geen kt, diye cevap vermiti sevimli hliyle. Masum ifadesi de, rahat ses
tonu da hi deimemiti. "Bir nceki k da Madridde geirdim. Alba Dknn evinde kaldm.
Dagny, Neden demiryolunda almak istedin? diye sormutu.
Karlkl durmu, birbirlerine bakyorlard. Dagnynin baklarnda hayranlk,
Francisconunkilerde alayclk vard. Ama hain bir alay deildi. Bir selamn kahkahas gibiydi.
Nasl bir ey olduunu renmek iin, Slug, demiti. Ve sana, Taggart Transcontinentalda
senden nce ben altn syleyebilmek iin.
Dagny ile Eddie klarn yeni beceriler renmeye almakla geirirler, yazn Franciscoyu

artmay amalarlard. Bir kere olsun onu yenmek, alt etmek istiyorlard. Ama hibir zaman
baaramamlard bunu. Topa sopayla vurmay ona gsterdiklerinde, daha nce hi oynamad hlde,
onlar be dakika seyretmi, Galiba ana fikri anladm, bir deneyeyim, demi, sopayla topu mee
aalarnn zerinden ayrn ta br ucuna yollamt.
Jime doum gn iin bir deniz motoru verildiinde, hepsi iskelenin zerine dikilmi, hocann
Jime verdii dersi dinlemilerdi. Daha nce hibirinin motor kullanml yoktu. Mermi biiminde,
bembeyaz bir motordu. Suyun zerinde sallanp duruyor, ardndan kpkler kyor, motoru
hkrklarla sarslyor, hoca da Jimin yanma oturmu, ikide bir direksiyonu Jimin elinden
devralyordu. Jim birdenbire ban kaldrm, hi neden yokken Franciscoya, Sen daha iyisini
yapabilir misin? diye seslenmiti. Yaparm. Bir dene!
Motor geri dnp iindeki iki kii inince, direksiyona Francisco gemiti. skelede bulunan
hocaya, Bir dakika bekleyin, una bir bakmak istiyorum, demi, sonra adamcaz kprdamaya frsat
bulamadan tekne nehrin ortasna doru frlamt. Silahtan kan mermi gibi. Onlar neye uradklarn
anlayana kadar, motor hz kazanmt. Uzaklara, gnee doru gidiyor, klyordu. Dagny onu
dz izgi olarak alglamaya balamt: Arkasndaki sular, motorunun l, bir de direksiyondaki
srcnn hedefe nianlan.
Babas gzden kaybolan srat teknesinin arkasndan bakarken, gzlerindeki ifade ilginti. Hibir
ey sylemiyor, ylece durmu bakyordu. Dagny bu baklar daha nce de grdn hatrlyordu.
Francisconun oniki yandayken, yksek bir kayaya trmanmak iin kurduu asansr sistemine
bakarken. O gn Dagny ile Eddieye, kayann tepesinden Hudson nehrine dalmasn retiyordu. Bay
Taggart geldiinde, Francisconun ald notlar ve yapt hesaplar hl sayfalar hlinde ortala
salm durumdayd. Dagnynin babas ktlar alm, bakm, sonra sormutu. Francisco, sen ka
yl cebir okudun? ki yl. Bunu yapmay kim retti sana? Onu ben kendi kendime buldum.
Dagny o sra, babasnn elinde tuttuu buruuk ktlarda diferansiyel denklemleri bulunduunu
bilmiyordu.
Sebastian dAnconiann vrisleri kesintisiz bir ilk oullar dizisi hlinde devam etmekteydi,
hepsi de o ismi tamay bilmilerdi. Ailenin geleneine gre, dAnconialardan biri devrald aile
servetini arttrmadan lrse, ailenin yz karas saylrd. Kuaklar boyunca byle bir olay hi
olmamt. Arjantin efsanelerinden birine gre, dAnconialarn eli, ermilerin mucizevi gcne
sahipti...ama iyiletirme gc deil, retme gcyd sz konusu olan.
Tm dAnconia vrisleri olaanst yetenekli insanlard, ama hibiri Francisco dAnconia
kadar byk bir gelecek vadetmemiti. Sanki yzyllar, ailenin niteliklerini ince eleklerden geirmi,
ie yaramayacak, nemsiz, zayf eyleri atm, katksz istidad ayrmt. Sanki rastlantlar bir
kereliine, rastlantya yer tannmam bir birey yaratmt.
Francisco neye kalksa baarrd. Herkesten iyi baarr, stelik bunu pek bir aba gstermeden
yapard. Tavrnda ve bilincinde hibir kibir veya kaslma yoktu. Karlatrma ve lme eilimi de
yoktu. Genel tutumu, Ben senden iyisini yaparm, biiminde deildi. Ben yapabilirim,
biimindeydi. Yapmak deyince de, en iyisini yapmaktan sz ediyor demekti.
Babasnn o iddial eitim plannda hangi meslekler kapsama alnmsa, Franciscoya hangi
konuyu renmesi emredilmise, hepsini abasz bir keyifle, elene elene reniyordu. Babas
tapyordu ona. Ama bunu dikkatle saklyordu. Aile aacnn en parlak fenomenini yetitirmekte olduu
bilincini de saklad gibi. Franciscodan, dAnconialarn doruu diye sz ediliyordu.
Bayan Taggart bir keresinde, DAnconialarn aile armasndaki slogan nedir, bilmiyorum ama,
Francisco onu deitirip, Ne iin? yapacaktr, demiti. Kendisine herhangi bir faaliyet
nerildiinde ilk sorduu soru her zaman oydu. Buna geerli bir cevap alamazsa, hibir ey onu

harekete geiremezdi. Yazlar, o bir aylk sreyi roket gibi ua ua geirir, ama birisi onu uuunun
ortasnda durdurursa, her saniyenin hesabn vermeye hazr olurdu. ki ey imknszd Francisco iin:
Biri hareketsiz durmak, br de amasz hareket etmekti.
Giritii her ite, Dagny ile Eddieye, Haydi renelim, ya da Haydi yapalm, derdi.
Elence biimi olarak bir tek bunu bilirdi.
Kayann yzne trmanan asansr yapmaya kalktnda da, Yapabilirim, demiti. Sonra
sarp kayaya sarlm, metal kazklar oraya akm, kolu hep tempolu hareket etmi, bileindeki
sargdan kendisinin hi farknda olmad kanlar szp durmutu. Hayr, srayla yapamayz, Eddie,
sen ekici kullanacak kadar byk deilsin. Sen u odan ekek arabasna ykleyip gtr, yolumu
ak tut, geri kalann ben yaparm...Ne kan? Ha, o bir ey deil, dn kesilmiti. Dagny, eve ko, bana
temiz bir sarg bezi getir.
Jim seyretmiti onlar. Onu hep yalnz brakrlard, ama genellikle biraz teden seyrediyor
olduunu grrlerdi. Franciscoyu hep tuhaf bir dikkatle seyrederdi,
Francisco oradayken Jim pek konumazd. Ama sonra Dagnyyi kstrr, garip garip
glmseyerek, Havalara giriyorsun, derdi. Sanki kendi kararlarn verebilen demir bir
kadnmsn gibi! Sen omurgasz bir bulak bezisin, o kadar. O kasnt serserinin sana emirler
vermesine izin veriin iren. Seni kk parmanda evirebiliyor. Hi gururun yok. Bir slk
alyor, koup ona hizmet ediyorsun! mark veledin pabularn neden boyamyorsun? nk
boya demedi, diye karlk veriyordu Dagny de.
Francisco istese, her yerel yarmada her oyunu kazanabilirdi. Yarmalara hi katlmazd. stese
genler kulbn ynetebilirdi. Ama kulbn yaknndan bile gemez, onlarn dnyadaki en nl
servetin varisini ye olarak kaydetme abalarn grmezden gelirdi. Dagny ile Eddie onun tek
arkadalaryd. Onlar da, kendileri mi Franciscoya sahip, yoksa o mu onlara sahip, hi bilemezlerdi.
Zaten fark etmezdi. Her iki kavram da mutlu ediyordu onlar.
her sabah yeni maceralara doru yola karlard. Bir keresinde, Bayan Taggartn ahbab
olan yalca bir edebiyat retmeni onlar hurdalkta bir ynn tepesinde grmt. Bir otomobil
bulmular, onu paralara ayryorlard. retmen bunu grnce durmu, ban iki yana sallayarak
Francisco ya, Senin durumundaki bir gen, zamann ktphanelerde dnya kltrn sindirerek
geirmeli, demiti. Francisco da cevap olarak, Ben ne yapyorum sanyorsunuz? demiti.
Yaknlarda fabrika yoktu, ama Francisco, Dagny ile Eddieye, Taggart trenlerine biletsiz binip
uzak kasabalara gitmeyi de retmiti. Oralarda itlere trmanyor, pencerelere aslyor, baka
ocuklarn sinema seyredii gibi, makinelerin almasn seyrediyorlard. Dagny zaman zaman, Ben
Taggart Transcontinental'i ynettiim gn... diye konuurdu. Francisco da, Ben dAnconia Bakr
ynettiim zaman... derdi. Geri kalann birbirlerine anlatmak zorunda kalmazlard. Her biri
dierlerinin amalarn biliyordu.
Bazen demiryolu kondktrleri yakalyordu onlar. stasyon mdr telefonu ap Bayan
Taggart' istiyor, Burada kk serseri var, diyorlar ki sizin...Bayan Taggart iini ekerek, Evet,
doru sylemiler, diyordu. Ltfen onlar geri gnderin.
Bir keresinde Taggart istasyonunda, raylarn yan banda dururlarken Eddie, Francisco,
demiti. Sen dnyann her kesini dolatn. Dnyann en nemli eyi nedir? Francisco parmayla
lokomotifin nndeki TT amblemini gstermi, Budur, demiti. Ardndan da, Keke Nat Taggart
tanyabilseydim, diye eklemiti.
Dagnynin kendisine baktn fark etmiti o sra. Baka bir ey sylememiti. Ama birka
dakika sonra, darack, nemli patikadan ormana doru giderlerken konumaya balamt. Dagny, ben
armaya her zaman sayg duyarm. Soyluluk simgelerine her zaman taparm. Zaten aristokrat olmam

gerekmiyor mu? Ama aslnda gve yenii anlarla on kere el deitirmi tek boynuzlu atlar benim hi
umurumda deil. Gnmzn armas ya sokaklardaki ilan panolarnda, ya da popler dergilerin
sayfalarndadr. Eddie hemen, Ne demek istiyorsun? diye sormutu. Sanayi markalar, Eddie,
demiti Francisco. O yaz henz onbe yandayd.
Ben dAnconia Bakr' ynetince..Madencilik ve mineraloji okuyorum, nk dAnconia
Bakr yneteceim gne hazrlanmalym..Elektrik mhendislii reniyorum, nk elektrik
retim irketleri dAnconia Bakrn en iyi mterileri... Felsefe reneceim, nk dAnconia
Bakr korumak iin ona ihtiyacm olacak..
Jim bir keresinde ona, Sen dAnconia Bakrdan baka bir ey dnmez misin? diye
sormutu.
Hayr.
Bana sanki dnyada daha baka eyler de varm gibi geliyor.
Onlar da bakalar dnsn.
Bu ok bencil bir tutum deil mi?
yle.
Sen ne peindesin?
Para.
Sende yeterince para yok mu?
Atalarmn her biri, yaad sre iinde dAnconia Bakrn retimini yzde on arttrd. Ben
yzde yz arttrmak niyetindeyim.
Ne iin? diye sormutu Jim. Francisconun sesini ve konuma biimini taklit ediyordu.
lnce cennete gitmek istiyorum...oras da ne cehennemdeyse! Ve giri parasn karlayabilmek
istiyorum.
Jim gururla, Oraya giri iin sevap gerek, demiti.
te ben de onu demek istiyorum, James. Ben de sevaplarn en byne sahip olaym
istiyorum, para kazanm bir adam olmak.
Her salak para kazanabilir.
James, kelimelerin bir de gerek anlamlar olduunu gnn birinde renmek zorundasn.
Francisco glmsyordu. Bu glmseme prl prl bir alayclkla doluydu. Dagny onlara
bakarken, birdenbire Franciscoyla kendi aabeyi Jim arasndaki fark grmt. kisi de kararllkla
glmsyorlard. Ama Francisconun gl ok daha byk eyleri grebildii iindi. Oysa Jim,
hibir eyin byk olmamasn, byk kalmamasn istiyormu gibi glmsyordu. Bir gece de,
Francisco ve Eddieyle birlikte korulukta yaktklar kamp ateinin banda otururlarken fark etmiti
Francisconun glmsemesindeki zel nitelii. Atein parlts onlar, ikide bir aydnlanan aa
gvdelerinin, dallarn, bir de uzaktaki yldzlarn arasna hapsetmiti. Dagny sanki bunlarn tesinde
hibir ey yokmu gibi hissediyordu. Yalnzca kapkara boluk, bir de insann soluunu tkayan
rktc bir vaat...bir gelecek. Ama gelecek, Francisconun glmsemesi gibi olacak, diye
dnyordu. Gelecein anahtar oradayd. Nasl bir ey olaca da oradan belliydi. am dallarnn
altndaki kamp ateinin aydnlnda, onun glmsemesinde. Birdenbire kendini dayanlamayacak
kadar mutlu hissetti. Dayanlamayacak kadard, nk ok dolu doluydu ve kendisi bunu ifade etme
yolunu bulamyordu. Eddieye bakt. Eddie de Franciscoya bakyordu. O da kendine gre, Dagny ile
ayn eyleri hissetmekteydi.
Haftalar sonra, hatt Francisco gittikten sonra Dagny, Eddieye, Franciscoyu neden
seviyorsun? diye sormutu.
Eddie arm grnd. Duygularnn sorgulanabilecei hi aklna gelmemiti. Kendimi

gvende hissetmemi salyor, diye karlk verdi.


Dagny, Benim heyecan ve tehlike beklememe yol ayor, dedi.
Ertesi yaz Francisco onalt yandayd. Nehrin yanndaki kayann tepesinde durmaktaydlar.
ortlaryla gmlekleri trman srasnda yrtlmt. Balarn emi, Hudson nehrine bakyorlard.
Havann ak olduu gnlerde, uzaklarda New Yorkun gzktn duymulard. Ama onlar
yalnzca renk n bir araya gelip oluturduu bir sis grebiliyorlard. O renkler de, nehrin,
gkyznn ve gnein renkleriydi.
Dagny bir kayann zerine diz kt, ne eildi, kenti grebilmek iin gzlerini zorlad. Rzgr
salarn yzne savuruyordu. Omzunun zerinden geriye bakt, Francisconun uzaklara bakaca
yerde kendisine bakmakta olduunu grd. Garip bir bak vard. Youndu. Glmsemiyordu. Dagny
bir an hareketsiz kald, avular alp kayann zerine dayand, kollar bedeninin arln
tayabilmek iin kasld. Onun bak nedense kendi pozunu fark etmesine yol amt. Yrtk
gmlekten Francisconun omzu grnyordu. Dagnynin uzun, gne yan, iziklerle dolu bacaklar
kayadan aaya sarkmt. fkeyle ayaa kalkt, gerileyip Franciscodan uzaklat. Ban arkaya
attnda, gzlerindeki gceniklik, onun ciddi baklaryla karlat. Delikanlnn baklarnn bir
sulama ve bir dmanlk ierdiine inanmt. Sesinde glmseyen bir meydan okuma tonuyla
sormak zorunda kald.
Benim neyimden holanyorsun?
Francisco gld. Dagny aknlk iinde, kendisini hangi eytann drtp de bu soruyu
sordurduunu merak ediyordu. te undan holanyorum, dedi Francisco. Parmayla uzaktaki
Taggart istasyonunu gsteriyordu.
O benim deil ama. Dagny hayal krklna uramt.
Benim holandm ey, bir gn senin olaca.
Dagny glmsedi, kendi sevinci iinde onun yine kazandn onaylad. Onun kendisine neden
yle garip garip baktn bilmiyor, ama bedeniyle, iinde var olan bir ey arasnda kavrayamad
bir balantya tank olduunu seziyordu. te o balant, gnn birinde o raylar ynetmesini
salayacak gc getirecekti.
Francisco birdenbire, Bakalm New Yorku grebilecek miyiz? dedi, onu kolundan yakalayp
kayann kenarna srkledi. Kolunu biraz da bkmt. Dagny onun bunu fark etmeden yaptn
dnyordu. u anda Dagny o yzden, Franciscoya yaslanarak durmak zorundayd. Pantolon
paalarnn iindeki bacaklarnn scakln duyuyordu. Uzaklara baktlar, ama k sislerinden baka
hibir ey gremediler.
O yaz Francisco gittikten sonra, Dagny bu seferki gidiin, ocukluun snrn izdiini
dnmt. Francisco sonbaharda niversiteye balayacakt. Ardndan Dagnynin sras gelecekti.
ine korkunun heyecan karm hevesli bir sabrszlk hissediyordu. Bilinmeyen bir tehlikenin iine
atlam gibi. Yllar nce onu kayann tepesinden Hudson nehrine dalarken grd gn, dimdik durup
az sonra kara sularn yzne kacandan emin bekleyii, ardndan onu kendisinin izleyeceini bilii
gibi.
Korkuyu bir kenara brakt. Francisco iin tehlikeler, harika performanslar iin birer frsattan
baka bir ey deildi. Kaybedebilecei hibir sava yoktu. Onu yenebilecek hibir dman yoktu.
Derken aklna, birka yl nce duyduu bir sz geldi. Garip bir szd. Duyduu gn sama bulmu
olduu bu szleri unutmam oluuna kendi de at. Syleyen adam, yal bir matematik
retmeniydi. Babasnn arkadayd. Yazlktaki evlerine bir tek kere ziyarete gelmiti. Dagny
holanmt adamn yznden. Bir akam st terasta otururlarken, adam Franciscoyu gstererek
Dagnynin babasna dnm, gzlerinde derin bir hznle, Bu ocuk ok krlgan durumda, demiti.

"Ar bir zevk kapasitesi var. Zevke ok az frsat tanyan bir dnyada...ne yapacak o kapasiteyle?
Francisco, babasnn onun iin uzun sre nce setii byk bir Amerikan okuluna gitmiti.u
dnyada ayakta kalm en saygn renim kurumuydu: Clevelanddaki Patrick Henry niversitesi. O
k New Yorka Dagnyyi grmeye gelmedi. Oysa bir tek gece yolculuunu gze alsa gelebilirdi.
Birbirlerine mektup da yazmadlar. Daha nce de hi yazmamlard. Ama Dagny onun yazn bir sre
iin kydeki eve geleceini biliyordu.
O k birka kere iinde zemedii korkular belirdi. retmenin szleri ikide bir aklna
geliyor, aklayamad bir uyar gibi grnyordu. O szleri unutmaya alt. Franciscoyu
dnd zamanlar, gelecekten alnm bir avans gibi, yazn bir ay daha yaayacann hayalini
kuruyordu. Bu da, ileride grd dnyann gerek olduunun kantyd. evresindeki insanlarn
dnyas yle olmasa da.
Merhaba, Slug!
Merhaba, Friscol
Tepenin zerinde durmu, onu yeniden grmenin ilk ann yaarken, birdenbire, ikisinin birlikte
bakalarna kar ayakta tuttuklar dnyann niteliini kavrad. Bir anlk bir duraklamayd yalnzca.
Pamuklu kumatan dikilmi etekliinin rzgarla uup dizlerine arpn hissediyordu. Gne gz
kapaklarn stmaktayd, yle byk bir zevk hissediyordu ki, tabanlarn yere gmercesine basard.
Rzgrn onu havaya uuracan dnyordu.
Birdenbire gelen bir zgrlk ve gven duygusuydu bu...nk onun hayatndaki olaylarla ilgili
hibir ey bilmediini fark etmiti. Hibir zaman bilmemiti, hibir zaman da bilme ihtiyac
duymayacakt. Tesadflerin, ansn dnyas -yani ailelerin, yemeklerin, okullarn, amasz insanlarn
tm yk ad konmam bir tr gnaha doru srkledii dnya- onlarn dnyas deildi. O dnya
Franciscoyu deitiremezdi. nem tayamazd. O hibir zaman, kendilerine olanlardan sz etmemi,
her zaman neler dndn, neler yapacan anlatmt...Dagny ona sessizce bakt. Sanki iinden
bir ses yle diyordu: Var olan eyler deil, bizim yapacamz eyler...biz durdurulamayz...sen ve
ben...Seni onlara kaybetmekten korktuum iin bala beni. Kukumu bala. Onlar sana asla
ulaamaz...bir daha asla senin iin korkmayacam...
O da durmu, bir an Dagnyye bakmt. Dagny'e bu bak, uzun sreli bir ayrlk sonrasnda
verilmi bir selam gibi grnmedi. O, yln her annda kendisini dnm birinin bakn grd.
Emin olamazd. Bir anlk bir eydi. yle ksayd ki, daha Dagny fark ettii anda Francisco dnyor,
parmayla hu aacn gsteriyor, ocuksu oyunlarn ses tonuyla konumaya balad:
Keke daha hzl komasn renebilsen. Hep seni beklemek zorunda kalyorum.
Dagny neeyle, Bekleyecek misin beni? diye sordu.
O da glmseyerek, Her zaman, diye karlk verdi.
Tepeye trmanp eve doru giderlerken Francisco, Eddie'yle konuuyor, Dagny sessizce onun
yannda yryordu. Aralarnda yeni bir ba olutuunu hissetmekteydi. Garip ama, bu yepyeni bir
yaknlkt.
Ona niversiteyle ilgili hi soru sormad. Yalnzca niversiteyi sevip sevmediini sordu.
Francisco, Bugnlerde bir yn fasa fiso retiyorlar, dedi. Ama sevdiim birka ders de
var.
Orada hi arkada edindin mi?
ki tane.
Baka da bir ey anlatmad.
Jim, New Yorkta niversitede okuyordu ve son snfa gemiti. Okumak ona garip, titrek bir
kavgaclk nitelii kazandrmt benziyordu. Sanki yeni bir silah bulmu gibiydi. Franciscoya bir

keresinde hibir neden olmadan att. Onu ayrn ortasnda durdurdu, yalnz kendini haldi gren
saldrgan bir sesle, Artk niversiteli olduuna gre, ideallerle ilgili de bir eyler renmen gerek
bence, dedi. Kendi bencil agzlln unutman, sosyal sorumluluklarn da biraz dnmen
gerek, nk bence sana miras kalacak o milyonlar aslnda srf sen keyif sresin diye deil. Onlar
sana bir emanet. ansszlar ve yoksullar iin harcanmal o emanet. Bence bunu anlayamayan insan, en
yozlam insan tipine rnektir.
Francisco nezaketle cevap verdi. Sana danlmadan fikirlerini sylemen pek tavsiye
edilebilecek bir davran deil, James. Sessiz kalmakla karndaki kiinin gznde ne gibi bir deere
sahip olduunu anlama utancndan kendini kurtarabilirsin.
Uzaklarlarken Dagny ona sordu: Dnyada Jim gibi ok insan var m? Francisco gld, Pek
ok.
Sen buna bozulmuyor musun?
Hayr. Onlarla iliki kurmak zorunda deilim. Neden soruyorsun? nk bence onlar bir
ekilde tehlikeli...nasl olduunu bilemiyorum..." Ulu Tanrm, Dagny! James gibi bir nesneden
korkmam m bekliyorsun?
On gn sonra, ikisi yalnz balarna ormanda, nehrin kysnda dolarken Dagny, Francisco, en
yozlam insan kimdir? diye sormutu,
Amasz insandr.
Dagny aalarn stun gibi gvdeleri arasndan, ilerde birdenbire alan o parlakla
bakmaktayd. Orman lo ve serindi, ama d dallar, akarsudan yansyan o scak, gm rengi gne
klarn alyordu. imdiye kadar evresindeki doa manzaralarna hi nem vermemiken, bu
grnmn imdi niin kendisine bu kadar byk bir zevk verdiini merak etti. Bu zevkin neden bu
kadar farkndayd? Kendi hareketlerinden, yrrken eklemlerinin kprdanndan neden bu kadar
zevk alyordu? Franciscoya bakmak istemedi.Gzlerini ondan uzak tuttuu zaman, onun yan
bandaki varlnn daha da younlatn hissediyordu. Kendiyle ilgili o gerilimli farkndalk
aslnda ondan geliyormu gibi. Gne nlar nasl sudan yansyarak geliyorsa, tpk yle. Francisco,
Sen kendini nitelikli buluyorsun, deil mi? diye sordu.
Her zaman. Ona bakmadan konumu, sesi meydan okur gibi kmt. Eh, kantladn
greyim yleyse. Bakalm Taggart Transcontinental'da ne kadar ykseleceksin. Sen ne kadar nitelikli
olursan ol, daha ok aba gsterdiini, daha iyiye ulamak istediini grmek isterim. Bir hedefe
varmak iin kendini zorladktan, tkendikten sonra da, kendine yeni bir hedef setiini grmek
isterim.
Sana bir eyler kantlamak isteyeceimi de nereden karyorsun?
Cevap vermemi istiyor musun?
Hayr, diye fsldamt Dagny, Gzleri uzaklara, nehrin kar kysna aklm gibiydi.
Francisco'nun gldn duydu. Bir sre sonra Francisco, Dagny, dedi. Hayatta yalnzca,
iinde ne kadar iyi olduunun nemi var, baka hibir ey bunun kadar nemli deil. Hibir ey.
Yalnzca bu. Baka ne olacaksa, hepsi bundan kaynaklanacaktr. nsanlk deerinin tek lsdr bu.
Grtlandan aa akmaya alacaklar btn o etik kurallar, aslnda insanlarn gerek deerini
almak isteyen sahtekarlarn bast kalp paralar gibidir. Altn standardn tutturabilen tek ahlk
sistemi, iinin ehli olmaktr. Byynce ne demek istediimi anlayacaksn.
imdiden biliyorum. Ama...Francisco, neden bunu grebilen bir tek sen ve ben varz?
Bakalar seni neden ilgilendirsin ki?
nk ben her eyi anlamaktan holanrm ve insanlarda anlayamadm bir eyler var.
Ne gibi?

rnein ben okulda hibir zaman popler olmadm ve bu beni hibir zaman rahatsz etmedi.
Ama sanrm imdi nedenini anladm. nanlamayacak bir neden. Beni sevmeyilerinin nedeni, bir
eyleri kt yaptm iin deil, tersine, iyi yaptm iin. Snfta her zaman en iyi notlar ben aldm
iin sevmiyorlar beni. almama bile gerek yok. Ben her zaman A alrm. Yani sence okulun en
popler kz olabilmek iin her dersten D almaya m almam gerekiyor?
Francisco durdu, dnp ona bakt, sonra suratna bir tokat att.
Dagnynin tm hissettikleri bir tek saniyeye sd. Ayann altnda yer sarslrken, iinde bir
duygu patlamas oldu. Kendisine baka biri vursa, o insan hemen ldrrd ve bunun farkndayd.
Ona bunu yapabilecek gc salayan iddet dolu fkeyi hissetti. Ama bir yandan da bunu
Francisconun yapm olmasndan gelen lgn bir zevk duydu. Yanandaki o acdan ve dudann
kesinden gelen kan tadndan mthi bir zevk almt. Franciscoyla ve kendisiyle, Francisconun
amacyla ilgili o anda kavrad eyden de byk bir zevk duydu.
Ba dnmesi gesin diye ayaklarn yere smsk bast, ban dikletirdi, ilk defa onun eiti
olarak, yepyeni bir gle karsna dikilirken yznde alayc bir zafer glmseyii vard.
Seni o kadar m incittim? diye sordu.
Francisco armt. O soru da, o glmseme de, ocuka eyler deildi. Evet...eer houna
gidecekse, diye cevap verdi.
Gidiyor.
Bunu bir daha asla yapma. Hibir zaman o tr akalar yapma.
Aptallama. Popler olmaya nem verdiimi de nereden karyorsun?
Bydn zaman, bu sylediinin ne kadar iren bir ey olduunu anlayacaksn.
imdi de anlyorum.
Francisco ani bir harekede dnd, mendilini kard, nehrin suyuna batrd. Gel buraya, diye
emir verdi.
Dagny glerek bir adm geriledi. Yo, olmaz. Byle kalsn istiyorum. Umarm davul gibi ier.
Houma gidiyor.
Francisco ona uzun uzun bakt. Sonra yavaa, son derece iten bir sesle, Dagny, sen bir
harikasn, dedi.
Hep yle dnyorsun sanyordum. Sesi kstah denilecek kadar rahatt.
Eve dndnde annesine, dp dudan yardn syledi. mrnde syledii tek yalan o
oldu. Franciscoyu korumak iin yapmamt bunu. Her nedense bu olay, ikisinin arasnda kalmas
gereken, paylalmayacak kadar deerli bir srm gibi hissettii iin yapmt.
Ertesi yaz Francisco geldiinde, Dagny onalt yandayd. Onu karlamak zere yamatan aa
komaya balam, sonra birdenbire durmutu. O da bunu grm, durmu, bir an uzaktan birbirlerine
bakmlard. Sonra yoku yukar, Dagnyye doru yryen o olmutu. ok yava admlarla. Dagny de
durup beklemiti onu.
Francisco yaklanca Dagny masum masum glmsemi, onunla yatmaya, yar kazanmaya hi
niyetlenmemi gibi davranmt.
Belki bilmek houna gider, demiryolunda ie girdim, demiti. Rockdalede gece
operatrym.
Francisco glmt. Pekl, Taggart Transcontinental, imdi yar balyor. Bakalm kim
kazanacak...Sen mi Nat Taggart, yoksa ben mi Sebastian dAnconiay daha ok onurlandracaz?
O k Dagny, yaad hayat yalnlatrm, geometrik bir izimin parlak basitliine
indirgemiti. Birka doru izgi...Her gn kentteki mhendislik kolejine gidi geli, sonra her gece
Rockdale stasyonuna gidi geli, bir de odasnn kapal evresi. Motor izimleriyle, elik yaplarn

eskizleriyle, tren tarifeleriyle dolu bir oda.


Bayan Taggart kzna mutsuz bir aknlkla bakp duruyordu. Onun hayatndaki btn
eksiklikleri ho grebilirdi ama bir tanesi vard ki, onu ho gremezdi: Dagny erkeklere ilgi
duyduuna dair hibir iaret vermiyordu. Hibir romantik eilimi yokmu gibiydi. Bayan Taggart
arlklardan holanmayan bir insand. Gerekirse dier uca dnk bir arlkla baa kmaya
hazrlklyd. Ama bylesinin ok daha kt olduunu dnmekteydi. Kznn onyedi yana geldii
hlde bir tek hayran bile olmadn kabullenmek onu utandryordu.
Arkadalar merakl sorular sorduunda, hazin hazin glmseyerek, Dagny ile Francisco
dAnconia, diyordu. Yo, aralarnda bir ak yok. Buna ancak bir tr sanayi karteli denilebilir. Tek
ilgileri oymu gibi grnyor.
Bayan Taggart bir akam, konuklarn nnde Jamesn kardeine yle dediini duymutu:
Dagny, sana byk bykannemizin ad verilmi, ama bence sen o gzelliiyle nl Dagny
Taggarttan ok, Nat Taggarta benziyorsun. Bayan Taggart en ok neye zldn anlayamamt:
Jamesin byle bir ey sylemi olmasna m, yoksa Dagnynin bunu sevinle, iltifatm gibi
kabullenmesine mi?
Kzyla ilgili herhangi bir karara varmaya frsat bulamayacan dnyordu. Dagny telala eve
giren, telala evden kan biriydi. ncecik bedeni bir deri cekete sarnm, yakas kalkk, uzun gzel
bacaklarnn evresinde ksa eteiyle odann iinden hzla geerken, erkeksi bir ifadesi vard. Ama
hzl ve gergin olmakla birlikte, yine de garip biimde, meydan okurcasna kadnsyd.
Bazen Bayan Taggart, Dagnynin yznde bir ifade yakalyor, o ifadeyi bir trl
tanmlayamyordu. Needen ok daha fazlas vard o yzde. yle katksz ve saf bir keyif ifadesiydi
ki, Bayan Taggart bunda bir anormallik gryordu. Hibir gen kz, hayatta hznn yerini
kefedemeyecek kadar duygusuz olamazd. Sonunda kznn hibir duyguya sahip olmadna karar
verdi.
Bir keresinde, Dagny dedi ona. Hi elenmek, hoa vakit geirmek istemiyor musun?
Dagny annesine inanmaz baklarla bakm, Ben ne yapyorum sanyorsun ki? diye sormutu.
Kznn ya geldiinde topluma resmen takdimi meselesi, Bayan Taggart bir hayli
kayglandryordu. New York sosyetesine Bayan Dagny Taggart m takdim ediyor, yoksa Rockdale
stasyonunun gece operatrn m tantyor, emin olamyordu. Daha ok, ikincisi doruymu gibi
geliyordu ona. Zaten Dagnynin byle bir fikri kesinlikle reddedeceinden de olduka emindi. Dagny
durumu anlalmaz bir hevesle, ocuksu bir havada kabul ettiinde adamakll armt.
Dagnyyi partiye gitmek zere giyinmi grdnde bir kere daha ard. mrnde ilk defa
kadns bir elbise giymiti. Beyaz ifondan, kabark etekleri bulut gibi uuan bir eydi. Bayan
Taggart onun kabul edilmez bir eliki gibi grnmesini beklerken, o dnya gzeli bir kz gibi
grnyordu. Her zamankinden hem daha byk yata, hem de daha l l bir masumiyet iindeymi
gibiydi. Aynann karsnda dururken ban tutuu...herhalde Nat Taggartn karsnn havasndayd.
Bayan Taggart yumuack, sitem dolu bir sesle, Dagny, dedi. stediin zaman ne kadar gzel
olabildiini gryor musun?
Dagny hi armadan, Evet, diye karlk verdi.
Wayne-Falkland Otelinin balo salonu Bayan Taggartn talimatna gre dekore edilmiti. Bayan
Taggart bir ressam kadar zevk sahibiydi. O akam salon bir harikayd. Dagny, baz eylere dikkat
etmeyi renmeni istiyorum, dedi annesi. Iklar, renkler, iekler, mzik. Bunlar senin sandn
gibi ihmal edilebilir eyler deil. Dagny mutlu mutlu cevap verdi: Ben onlar hibir zaman ihmal
edilebilir bulmadm. Bayan Taggart ilk defa olarak aralarnda bir ban varln hissetti. Dagny ona
bir ocuun minnet dolu gveniyle bakyordu. Bayan Taggart, Bunlar hayat gzel klan eylerdir,

dedi. Bu akamn senin iin ok gzel olmasn istiyorum, Dagny. lk balo herkesin hayatnn en
romantik olaydr.
Bayan Taggartn en byk aknl, Dagnyyi klarn altnda, balo salonuna bakarken
grdnde yaad. Karsndaki bir ocuk deildi. Bir gen kz da deildi. yle zgvenli, ylesine
tehlikeli saylacak kadar gl bir kadnd ki, Bayan Taggart bir an iin ona aknlk dolu bir
hayranlkla bakt. Sradanln, sinikliin, ilgisizliin yaygn olduu bu ada, herkes kendini etten
deil de kymadan olumu gibi tarken, Dagnynin bu duruu hemen hemen ahlk d grnyordu,
nk yzyllar nce bir balo salonunun kapsnda durup ieriye bakan bir kadna benziyordu. Sanki
vcudunu yar plak olarak, erkeklerin hayran olmas amacyla sunuyormu, ama o ada byle bir
eyin cesaret ii olduunu biliyormu gibi. Bu tr bir hareket o ada ancak bir tek anlam
tayabilirdi, o da yksek dzeyde servendi. Bayan Taggart kendi kendine glmseyerek, stelik bu
kz, benim cinsel kapasitesi olmadna inandm kz, diye dnd. Birdenbire ii rahatlam, byle
bir eyin iini rahatlatmasna daha da armt.
Bu rahatlama yalnzca birka saat srd. Akamn sonu geldiinde Dagnyyi balo salonunun bir
kesinde grd. Merdiven trabzanna km, oturmutu. Sanki bahe itiydi oras. Sanki stnde
pantolonu vard. Bacaklar ifon elbisenin altnda sallanp duruyordu. Karsndaki iki aresiz genle
konumaktayd. Yznde bombo bir ifade vard.
Arabayla eve dnerken ikisi de konumadlar. Ama birka saat sonra Bayan Taggart sezgisel bir
drtyle kalkp kznn odasna gitti. Dagny pencerenin nnde durmaktayd. zerinde hl o beyaz
elbisesi vard. Elbise hl, incecik bir vcuda destek veriyormu gibi grnyordu. Ama u anda o
vcut, elbiseye gre fazla kk gibiydi.Kck bir vcut. Omuzlar sarkk. Pencerenin dnda
bulutlar sabahn ilk klaryla grilemekteydi.
Dagny dndnde, Bayan Taggart onun yznde yalnzca akn bir aresizlik grd. Sakindi
yz. Ama o yzdeki bir ey Bayan Taggarta, keke kzmn hznle tanmasn hi dilemeseydim,
dedirtiyordu.
Anne, sence her ey tersine mi? diye sordu Dagny.
Efendim? Bayan Taggart armt.
O anlattn eyler. Iklar ve iekler. Onlar, romantizm yaratsn diye mi bekliyorsun...tersine
deil mi?
Tatlm, ne demek istiyorsun?
Orada olaydan zevk alan bir tek kii yoktu, dedi Dagny. Sesi canszd. "Herhangi bir ey
dnen, hisseden kimse de yoktu. Sada solda dolayor, her yerde syledikleri o skc laflar
tekrar ediyorlard. Herhalde klarn bunlar parldatacan dnyor olmallar.
Tatlm, sen her eyi fazla ciddiye alyorsun. nsann bir baloda entelektel olmas gerekmez.
Yalnzca neeli olmas yeter.
Nasl? Aptal davranarak m?
Demek istediim, rnein gen erkeklerle tanmak houna gitmedi m?
Hangi erkekler? On tanesini bir arada ezemeyeceim bir tek erkek yoktu orada.
Birka gn sonra, Rockdale stasyonundaki masasnda otururken Dagny kendini pek hafif, pek
rahat hissediyordu. O partiyi dnd, urad hayal krkl karsnda tiksintiyle omuz silkti.
Sonra ban kaldrd. lkbahard. Dardaki karanlkta, aa dallar yaprak doluydu. Hava sakin ve
lkt. O partiden ne bekliyordum ki, diye sordu kendi kendine. Bilmiyordu. u anda eski masann
zerine abandnda yine ayn eyi hissetti. Nesnesi olmayan bir beklenti duygusu kabaryordu iinde.
Ilk bir sv gibi. Tembel bir hareketle masaya yasland. Yorgunluk hissetmiyordu, ama alma istei
de yoktu.

O yaz Francisco geldiinde, Dagny ona partiyi anlatt, nasl hayal krklna uradn syledi.
Francisco sessizce dinlerken, hep bakalarna ynelttii o alayc baklarn ilk defa Dagnyye
dikmiti. ok fazla ey gryormu gibi bir bak. Dagny sanki demin azndan kan szlerin,
Francisconun ok daha baka eyleri de anlamasna yol atn hissetti.
Kendisinin onun yanndan erken ayrld akam da ayn baklar grmt onun gzlerinde.
kisi yalnzdlar. Nehrin kysnda oturuyorlard. Dagnynin Rockdaledeki ii bir saat sonra
balyordu. Gkyznde ince uzun ate izgileri gze arpyordu. Suyun zerinde de kzl kvlcmlar
tembel tembel yzyordu. Francisco epeyden beri sessizdi. Dagny birdenbire ayaa kalm, ona artk
gitmesi gerektiini sylemiti. Francisco onu durdurmaya almamt. Dirseklerini imenlere gmp
arkasna yaslanm, ona hi kprdamadan bakmt. Gzleri sanki onun amacn biliyor gibiydi.
Dagny fkeyle yamatan eve doru trmanrken, acaba beni kalkp gitmeye iten neydi, diye merak
ediyordu. Bilmiyordu aslnda. Birdenbire bir tedirginlik hissetmiti ite. O duyguyu o ana kadar
tanyamamt...Bir beklenti duygusuydu o...
Her gece evden Rockdalee kadar olan be millik yolu arabayla gidip geliyordu. afak vakti eve
dnyor, birka saat uyuyor, sonra ev halkyla birlikte o da uyanyordu. Uyuma istei yoktu. Gnn
ilk klar belirirken yatmak zere soyunduunda, yeni balayan gnle yzlemek iin gergin, neeli,
nedensiz bir sabrszlk hissederdi.
Francisconun alayc bakn bir kere de tenis kortunda grd. O oyunun nasl baladn
hatrlamyordu. Birlikte sk sk tenis oynarlard, her seferinde de Francisco kazanrd. Bu sefer
kazanmaya ne zaman karar verdiini hatrlayamyordu. Ama kendi kararn fark ettiinde, o duygu
artk bir karar ya da bir istek olmaktan km, iinden kabaran sessiz bir fkeye dnmt. Neden
kazanmas gerektiini bilmiyordu. Bunun neden bu kadar art olduunu da bilmiyordu. Tek bildii,
kazanmas gerektii ve kazanacayd.
Oynamak kolay grnyordu. Sanki kendi iradesi silinip gitmi, oyunu bir bakasnn gc
oynuyor gibiydi. Franciscoya bakyordu. Uzun boylu, hzl, hareketli...kollarnn gne yann beyaz
gmleinin ksa kollar daha da vurguluyordu. Dagny onun hareketlerindeki beceriyi grdke iinde
kstaha bir keyif ykseliyordu, nk yenecei, alt edecei ey aslnda oydu. Bu durumda onun her
ustalkl hareketi, Dagnynin kendi zaferi oluyordu. Francisconun vcudunun prl prl stnl,
Dagnynin zaferiydi.
Yorgunluun ykselen aclarn hissetmeye balad. Bunu ac olarak alglamyordu. Yalnzca ara
sra urasna burasna giren batma gibi bir eydi...Ona vcudunun o blmn hissettiriyor, bir an
sonra yok oluyor, unutuluyordu. Kollarnn omuzlarna bititii yerler, krek kemikleri, kalalar
(ortu ikide bir tenine yapyordu), topu karlamak zere frlarken bacak kaslar ikide bir acyor,
ama bir an sonra ayaklarnn yere ne zaman bastn bile unutuyordu. Gz kapaklar acyor, gkyz
kapkara kesiliyor, top o karanln iinden beyaz bir alev gibi ona doru uuyor, o anda ayak
bileinden yukarya doru kl gibi bir ac ykseliyor, srtna trmanyor, fkrp havaya kyor,
topu Francisconun bedenine savuruyordu...Dagny grkemli bir zevk iindeydi, nk her batc ac,
kendi vcudundan balayp onunkinde son bulmak zorundayd...o da Dagny kadar yoruluyordu. Bunu
ona da yapyordu ite. O da bunun aynsn hissediyordu. Kendisi srklyordu onu buna. u anda
bedeninde hissettii kendi acs deil, onun acsyd.
Onun yzn grebildii anlarda, glmekte olduunu fark ediyordu. Dagny'e sanki durumu
anlyormu gibi bakmaktayd. Oynay biimi, kazanmak iin deil, Dagnynin iini daha da
zorlatrmak iindi. Vurular hrnd. Dagnyyi koturup duruyordu. Kendi puan kaybetmeye raz
oluyor, bunu Dagnynin bir backhand iin kvrlp bkldn grmek iin yapyordu. aklm gibi
duruyor, Dagnynin onu skalyor sanmasn salyor, son anda kolunu uzatp topu yle bir gle geri

yolluyordu ki, Dagny bunu asla karlayamayacan anlyordu. Bir daha hi hareket edemeyecekmi
gibi hissediyordu kendini. lene kadar. Bir topa son anda yetiip sma yaparken kendini kortun br
yannda bulmas garipti. O topa sanki paralamak istiyormu gibi vurmutu. Sanki topun aslnda
Francisconun surat olmasn diliyormu gibi.
Bir tek kere daha, diye dnd. Bu seferki kol kemiklerini atlatacak olsa bile...Fazlasyla
gergin, imi boazndan kesik kesik ekebildii hava bsbtn kesilecek olsa bile...Ondan sonra
hibir ey hissetmedi. Ne ac, ne kaslar, yalnzca onu yenmek zorunda olduu, onu yorgunluktan
tkenmi, yklr durumda grmenin art olduu...ondan bir saniye sonra lmekte zgr kalrd artk.
Kazand. Belki de Francisco bu sefer glmekten kaybetmiti. Fileye doru yrd. Dagny
hareketsiz duruyordu. Francisco raketini kardan onun ayaklarna frlatt. Sanki onun ne istediini
biliyormu gibi.Korttan kp imenlere yrd, oraya varnca yklp boylu boyunca uzand, ban
koluna dayad.
Dagny ona yavaa yaklat. Tepesine dikildi, ayaklarnn dibinde yatan vcuda bakt. Ter
iindeki gmlee, kvrk duran kolun zerine yaylm sa tellerine bakt. Francisco ban kaldrd.
Gzleri Dagnynin bacaklarndan balayp yavaa yukarya trmand, ortunu, bluzunu geip
gzlerini buldu. Alayc bak, giysilerinin de, beyninin de iini grebiliyor gibiydi. Sanki aslnda
kendisinin kazandn sylyordu.
O gece Rockdaledeki masasnda oturmu, eski istasyon binasnda tek bana pencereden
gkyzne bakyordu. Gkyznn en sevdii saatiydi. stte kalan pencere doramalarnn rengi
yavaa alyor, alt doramalarn hemen dndaki raylar da gm ipliklere dnyordu. Lambay
kapatt, hareketsiz dnyann zerindeki n sessiz hareketini seyretti. Hibir ey kprdamyordu.
Aa dallarnda tek bir yaprak oynamyordu. Gkyz yavaa rengini kaybetti, ldayan su gibi
oldu.
Telefonu da sessizdi bu saatte. Sanki sistemin her yeri hareketsizlemiti. Birdenbire dardan
yaklaan ayak seslerini duydu. Sesler kapya yakn yerdeydi. eriye Francisco girdi. Daha nce
buraya hi gelmemiti, ama Dagny onu grdne armad.
Bu saatte niye uyanksn? diye sordu.
Canm uyumak istemedi.
Buraya nasl geldin? Arabann sesini duymadm?
Yryerek geldim.
Birka saniye geti, Dagny ona niin geldiini sormam olduunu, sormak da istemediini
dnd.
Francisco odada dolat, duvarlara asl konimentolara, takvimde Taggart Cometi insann
stne frlayacakm gibi gururla atlr gsteren resme bakt. Evindeymi gibi rahat grnyordu.
Sanki burann kendilerine ait olduunu hissediyordu. Birlikte nereye gitseler hep byle hissederlerdi.
Ama bu gece onun can konumak istemiyor gibiydi. Dagnyye iiyle ilgili birka soru sordu, ondan
sonra sessiz kald.
Darda n artmasyla hareket de balad, telefon ikide bir alp sessizlii yrtar oldu. Dagny
iine dnmt. Francisco kede oturuyordu. Tek bacan sandalyenin kol yerine atm, bekliyordu.
Dagny hzl hzl almaktayd. Kafasnn ii duru ve netti. Ellerinin harl harl ilemesinden
zevk alyordu. Akl telefonun o tiz sesinde, tren numaralarnda, vagon numaralarnda, sipari
numaralarndayd. Baka hibir eyin farknda deildi.
Ama ince ktlardan biri yere uup da onu almak zere eildiinde, birdenbire o nn, o anki
kendi hareketinin youn biimde bilincindeydi. Giydii gri keten etein, gri bluzunun kvrlm
kolunun, kda uzanan plak kolunun farkndayd. Kalbinin birdenbire, beklenti anlarnda olduu

gibi hi nedensiz, apansz durduunu hissetti. Kd alp masasna, iine dnd.


Hemen hemen gndzd artk. stasyondan bir tren durmadan geti. Sabah nn safl iinde
tren sanki havada gidiyor, yere temas etmiyordu. stasyon binasnn taban titredi, pencerelerde
camlar sarsld. Dagny trenin geiini bir heyecan glmsemesiyle seyrediyordu. Franciscoya gz
att. O da ayn glmsemeyle Dagnyye bakyordu.
Operatr gelince Dagny istasyonu ona devretti, ikisi birlikte sabahn serin havasna ktlar.
Gne henz domamt. Dagny hibir yorgunluk hissetmiyordu. Sanki yatandan yeni kalkyordu.
Arabasna doru yrrken Francisco, Eve yryerek gidelim, dedi. Daha sonra gelip arabay
alrz.
Peki
Hi armamt. Be millik yolu yrmekten de yksnmyordu. Doal geliyordu ona. O nn
garip gerekliine uygundu. Her eyden kopuk, yakn ama temassz bir gereklik. Bir sis duvarnn
iindeki parlak bir ada gibi. nsann sarhoken hissettii o glenmi, sorgusuz gereklik gibi.
Yol ormandan geiyordu. Ana yoldan sapm, kilometreler boyunca kvrlarak giden orman
yolunda ilerlemekteydiler. evrelerinde insan varlna dair hibir belirti yoktu. Hendeklerde allar
bymt ve bu durum, medeniyetle aralarndaki kilometrelerce mesafeye, yllarn uzakln da
eklemekteydi. Topran zerinde alaca karanln pusu kalmt, ama aa gvdeleri arasndaki
boluklarda prl prl yapraklar gze arpyor, orman daha bir aydnlatyordu. Hareketsizdi
yapraklar. Onlar yrdler. Hareketsiz dnyann iindeki tek harekettiler. Dagny birdenbire, oktan
beri tek kelime sylememi olduklarn fark etti.
Bir akla varmlard. Dimdik, duvar gibi kayalar arasnda, kuyu gibi bir boluun dibindeydi
aklk. imenler arasndan bir dere akmakta, aalarn dallar yeil perdeler gibi yerlere kadar
inmekteydi. Derenin prts, sessizlii daha da vurguluyor, ta uzaklardaki gkyz, buray daha da
sakl gsteriyordu. Yukarlarda, tepenin zerinde, gnein ilk klar belli olmaya balamt.
Durup birbirlerine baktlar. Dagny bunun byle olacan zaten bildiini o anda, Franciscoyla
birlikte anlad. Francisco onu kavrad, Dagny dudaklarn onun aznda buldu, kendi kollarnn iddet
dolu bir cevap verip onu yakaladn fark etti, ilk defa olarak, onun bunu yapmasn ne kadar ok
istediini anlad.
Dagny bir anlk bir isyan ve bir korkunun imasn hissetmekteydi. Francisco onu smsk
kavram, kendi bedenini onunkine gergin, amal bir srarla yaslam, ellerini onun gslerinde
gezdiriyor, sanki onun vcudunun srlarn, onun sahibiymiesine gibi tanmaya alyordu. Bu ok
yaratan yaknlamann, Dagnynin rzasna, iznine ihtiyac yoktu. Dagny kendini ekip uzaklamaya
alt, ama ancak onun yzn, glmsemesini grebilecek kadar gerileyebildi. O glmseme
Dagnyye, o izni oktan vermi olduunu syler gibiydi. Kap kurtulmas gerektiini dnd, ama
tam tersine, Francisco'nun ban ekerek kendi dudaklarna een de o oldu.
Korkunun ie yaramayacan biliyordu. Francisco ne istiyorsa onu yapacakt. Dagnyye bir tek
ey dnda hibir olanak brakmamt, o ey de Dagnynin en ok istedii eydi, yani boyun emekti.
Francisconun amacn bilinli olarak kavram olmad gibi, bu konudaki mphem bilgisi de silinip
gitmiti. u anda byle eylere inanacak gc yoktu. Kendiyle ilgili eylere bile inanacak gc yoktu.
Tek bildii, korkuyor olduuydu...ama yine de ona haykrr gibiydi; bana sorma, benden isteme, yap
artk!
Bir an ayaklarn gerdi, kar koymaya yneldi, ama Francisconun dudaklar kendininkilere
bastryordu...Birlikte yere yuvarlanrken bile dudaklar birbirinden ayrlmad. Dagny hareketsiz
yatyordu. nce sakin, sonra titreimli bir obje olmutu; bu basit, tereddtsz, verdii dayanlmaz
zevkten tr hak saylan oluta...

Francisco daha sonra, azndan ilk kan szlerle, olayn adn her ikisi iin de koymu oldu,
anlamn aklad. Bunu birbirimizden renmek zorundaydk, dedi. Dagny yanna uzanm ince
uzun vcuda bakt. Francisco siyah pantolon, siyah gmlek giymiti. Dagnynin gzleri, ince bele
tokalanm kemere takld, benliine bir duygu bak gibi sapland. Bir gurur soluuna benziyordu o
duygu. Kendisi onun vcudunun sahibiydi. Srtst yatyor, gkyzne bakyor, kprdamak iin hibir
istek duymad gibi, bu andan sonra daha baka bir zaman bulunabileceini de dnmyor ya da
bilmiyordu.
Eve dnp yatana uzand. plakt, nk vcudu artk tanmad bir zevk objesi hline
dnmt. Gecelii dediremeyecek kadar deerliydi, nk plak olmak ona zevk veriyordu,
sanki Francisconun vcudu yataa serilmi beyaz araflara da demi gibi oluyordu. Bunu
dnnce...uyumak istemediini fark etti. Dinlenmek istemiyor, mrnde tatt en harikulade
yorgunluu kaybetmek istemiyordu. Son dncesi, mutluluktan daha byk bir duyguyla ilgili bir
anlk bilinci ifade etmek istedii, ama etmeyi baaramad zamanlarla ilgiliydi. nsann tm
dnyadaki en byk ans, sevmek, byle bir dnyada var olmak. Bu rendii oluun, bunu ifade
etmenin yolu olduunu dnd. Bu belki ok nemli bir dnce olabilirdi, ama kendisi bunun
farknda deildi. Ac kavramnn silinip yok olduu bir evrende hibir ey ciddi ve nemli olamazd.
Vard sonucun doru olup olmadn tartamad, nk artk uyumutu. Yznde belli belirsiz bir
glmseme vard. Sessiz odas sabahn klaryla doluydu.
O yaz onunla ormanda, nehir kysndaki sakl kelerde, terk edilmi, bir kulbede, evin
bodrumunda defalarca bulutu. Byle zamanlar, bir gzellik duygusu hissetmeyi rendii tek
zamanlard. Tavann ktklerine, uuldayan havalandrma makinesinin elik levhasna bakarken.
Pantolonlar, pamuklu kumatan yazlk elbiseler giyiyordu, ama onunla yan yana dururken, kollaryla
sarlmken, kendini ona teslim ederken, verdii zevkle onun kendisini aresizlie itme gcn kabul
ederken olduu kadar diilik hissettiini hatrlamyordu. Francisco icat edebildii her ehveti retti
ona. Bir keresinde, Vcutlarmzn bize bu kadar zevk verebilmesi ne harika, deil mi? demiti.
ok mutlu ve son derece masumdular, ikisi de, bu sevincin gnah saylmasn de asla kabul
edemeyecek insanlard,deerlendirme hakkna sahip olmad bir ey olduu iin. Dagny insanlarn
gznde seksin irkin bir zaaf olduu, insann aalk yanyla ilgili olduu, bundan pimanlk
duyulmas gerektii yolundaki genel doktrini bilmiyor deildi. Onun arnmlk duygusu, seksten
deil, byle dnen insanlarla temas etmekten uzak durmasna yol amaktayd.
O k Francisco New Yorkda ara sra onu grmeye geldi. Hi habersiz, haftada iki kere uaa
atlayp Clevelanddan gelebiliyor, ardndan aylarca ortadan kaybolabiliyordu. Dagny odasnda yere,
halnn zerine oturup izimleri, eskizleri evresine yayarak alyor, o srada kap vurulunca ters
bir sesle, Megulm! diye sesleniyordu. Onun, yle mi? dediini duyunca ayaa frlyor, kapy
ardna kadar ap onu karsnda gryordu. Birlikte, Francisco'nun kentte, sakin bir mahallede
kiralad bir apartman dairesine gidiyorlard. Bir keresinde Dagny aknlk iinde, Francisco, ben
senin metresinim, yle deil mi? diye sormutu.O glmt. Evet, ylesin, diye karlk vermiti.
Dagny o anda, zevce payesi verilen bir kadnn yaad gururu yaamaktayd.
Onun gelmedii aylar boyunca Dagny hibir zaman, acaba bana sadk m, yoksa deil mi, diye
dnmedi. Bundan zaten emindi. Bir kavram vard ki, nedenini bilemeyecek kadar gen olmasna
ramen, ondan emindi: Ayrmsz arzular ve seici olmayan ilikiler, ancak seksi ve kendilerini kr
sayan insanlarn ynelebilecei bir eydi.
Francisconun hayatyla ilgili pek az ey biliyordu. niversitede son snf okuyordu Francisco.
Bundan pek sz etmezdi, Dagny de ona soru sormazd. Onun ok fazla altn tahmin ediyordu,
nk bazen yznde, kendini ve enerjisini sonuna kadar zorlayan insanlarn o doallk d parlak

ifadesini gryordu. Bir keresinde Dagny bbrlenerek onu alaya alm, kendisinin Taggart
Transcontinentalda eski elemanlardan biri olduunu, oysa onun daha hayatn kazanmaya
balamadn ileri srmt. O da, Babam okul bitene kadar dAnconia Bakr'da almama izin
vermiyor, demiti. Sen sz dinlemeyi ne zaman rendin? Onun arzularna uymak zorundaym.
DAnconia Bakr'n sahibi o...Ama dnyadaki btn bakr madenleri onun deil. Glmseyiinde
gizli bir keyif var gibiydi.
Dagny hikyeyi ertesi sonbahara kadar renemedi. Francisco mezun olmu, Buenos Airese
gidip babasn ksa bir sre ziyaret ettikten sonra New Yorka dnmt. Dagnyye son drt yldr iki
tr eitim aldn syledi. Biri Patrick Henry niversitesindeki dersler, br de Clevelandn
dndaki bir bakr dkmhanesiydi. Bilgiyi kendi kendime renmekten holanyorum, demiti.
Dkmhanede frn operatrnn ra olarak almaya onalt yandayken balamt. imdi ise
yirmi yandayd ve orann sahibiydi. lk mlknn tapusunu, ya konusunda kk bir hile yaparak
alabilmiti. O gn ayn zamanda niversite diplomasn da ald gnd. Her iki belgeyi birlikte
babasna yollamt.
Dagnyye dkmhanenin bir fotorafn gsterdi. Kk, gsterisiz bir yerdi. Yllarn, anssz
mcadelelerin sonucu ypranm eski bir yerdi. n kapsnn zerine, hayalet gemiye ekilmi yeni
bir bayrak gibi, dAnconia Bakr levhas aslmt.
Babasnn New Yorkdaki halkla ilikiler temsilcisi ileden km, inim inim inlemiti: Ama
Don Francisco, bunu yapamazsnz! Bu ismi byle bir mezbelenin zerine takmak!! Francisco ona,
Benim kendi adm o diye karlk vermiti.
Babasnn Buenos Airesdeki ofisi ok geni bir odayd. Ciddi denmiti, ama moderndi.
Laboratuar havasndayd. DAnconia Bakrn sahip olduu eitli tesislerin fotoraflar, duvarlarn
tek ssyd. Bunlar dnyann en byk madenleri, cevher yataklar, dkmhaneleriydi. Francisco
oraya gittiinde, babasnn tam karsna rastlayan duvarda, eref mevkiinde, Clevelanddaki
dkmhanenin yeni tabelasyla ekilmi resmini grd.
Babasnn gzleri fotoraftan ayrld, masasnn karsnda ayakta durmakta olan Franciscoya
dnd. Biraz erken deil mi? diye sordu.
Drt yl boyunca yalnzca ders dinlemeye dayanamazdm.
Oray satn alrken ilk pein demeyi yapacak paray nereden buldun? New York borsasnda
oynadm.
Ne?! Kim retti sana onu?
Hangi sanayi giriimlerinin baarl olup, hangilerinin olmayacan grebilmek o kadar da zor
deil.
Borsada oynayacak paray nereden buldun?
Bana yolladnz harlklardan ve aldm cretlerden.
Borsay izlemeye nasl zaman buldun?
Aristonun Hareket Ettirilemez Ulu Varlk Teorisinin dier metafizik sistemlere etkileri
konusundaki tezimi yazarken.
Francisco o sonbaharda New Yorkta ok ksa bir sre kald. Babas onu Montanadaki
dAnconia madenine ef yardmcs olarak yolluyordu. Glmseyerek Dagnyye, Babam pek hzl
ykselmemin iyi olmayacan dnyor, dedi. Ben de ondan, bana hemen inanmasn isteyecek
deilim. Eer benden bunu kantlamam istiyorsa, yaparm. lkbaharda Francisco geri dnd...ama
bu sefer dAnconia Bakrn New York ofisinin bana geti.
Dagny bunu izleyen iki yl boyunca onu pek sk grmedi. Francisconun nerede olduunu her
zaman bilemiyordu. Grmelerinin ertesi gn bile hangi kentte, hangi ktada olduu belli deildi.

Hep beklenmedik zamanda kageliyordu. Dagny de ok holanyordu bundan...nk bylelikle


Francisco onun hayatnn srekli bir paras oluyordu. Karanlk dnyasnda her an ortaya kacak
sakl bir k gibi.
Dagny onu ofisinde, masasnn banda grd zaman ellerini hep hz motorunun
direksiyonundaym gibi alglyordu. Francisco ilerini de ayn dzgn, tehlikeli, ustalkl hzla
yrtmekteydi. Ama bir kk olay Dagny'nin zihninde bir ok olarak kalmt. Franciscoya
uymayan, yakmayan bir ey. Bir akam onu, ofisinin penceresinde durmu, kentin k manzarasna
zg kahverengi alacakaranla bakar grmt. Uzun sre kprdamamt Francisco. Yz sert ve
gergindi. Onun yznde grebileceini asla dnemeyecei bir duygunun ifadesi vard o yzde: Ac,
aresiz bir fke. Dnyada bir terslik var, dedi. Hep vard. Kimsenin adn koymad,
aklamad bir ey. Bunun ne olduunu Dagny'ye sylemedi.
Dagny onu tekrar grdnde bu olayn hibir tortusu kalmamt. Mevsim ilkbahard. Birlikte
bir restorann terasnda duruyorlard. Dagnynin gece elbisesinin ince ipek kuma rzgrda uuyor,
onun siyah resmi takm elbisesine deiyordu. Kente bakmaktaydlar. Arkalarndaki yemek salonunda,
Richard Halleynin bir konser etd alnmaktayd. Halleynin adn bilenlerin says pek fazla
deilse de, onlar onun mziini kefetmi, ok sevmilerdi. Francisco, Uzaklardaki gkdelenleri
aramamz gerekmiyor, deil mi? demiti. Biz ulatk onlara. Dagny glmsedi, Bence onlar
gemekteyiz, diye karlk verdi. ...Neredeyse korkuyorum...ok byk bir hzla hareket etmekte
olan bir asansrde gibiyiz. Tabi. Neden korkuyorsun? Brak hzlansn. Neden bir snr olsun ki?
Babas ldnde Francisco yirmi yandayd. DAnconia malvarln devralmak zere
Buenos Airese gitmiti. Dagny onu yl grmedi.
Balangta Francisco dzensiz aralklarla ona mektuplar yazyordu. Mektuplarnda dAnconia
Bakrdan, dnya pazarlarndan, Taggart Tanscontinentaln karlarn ilgilendiren konulardan sz
ediyordu. Mektuplar ksayd. Elle yazlmlard. Genellikle geceleri yazldklar belliydi.
Dagny onun yokluunda mutsuz deildi. O da bir baka kralln gelecekteki kontrolne ynelik
ilk admlarn atmaktayd. Sanayi liderleri arasnda konuulanlar, zellikle babasnn arkadalarnn
sylediklerin duyuyordu. Bu gen dAnconiaya dikkat etmek gerektiini sylemekteydiler. O bakr
irketi eskiden de bykt ama, bundan byle, onun ynetimi altnda dnyay silip sprecee
benziyordu. Dagny bu szleri duyunca, glmsyordu. Bazen iinde birdenbire, ona ynelik iddetli
bir zlem kabaryordu, ama bu yalnzca sabrszlkla, ac deildi. Dagny bu duyguyu bir kenara itiyor,
her ikisinin de kendilerine her istediklerini, bu arada da birbirlerini getirecek bir gelecee doru
aba gstermekte olduklarnn bilinci iinde, gven duyuyordu. Derken Francisconun mektuplar
kesildi.
Dagny yirmidrt yandayken, bir ilkbahar gn Taggart Binasndaki ofisinde alyordu.
Masasndaki telefon almaya balad. ok iyi tand ses, Dagny, ben Wayne-Falkland
Otelindeyim, diyordu. Bu akam gel, birlikte yemek yiyelim. Yedide. Bunu hi selamsz
sylemiti. Sanki daha dn grmler gibi. Dagny sesini arayp bulabilmek iin bir iki saniyeye
ihtiya duydu, bylelikle bu sesin kendisine ne ok anlam ifade ettiini anlam oklu.
Peki...Francisco, diye karlk verdi Baka bir eye ihtiyalar yoktu. Dagny telefonu kapatrken,
onun dnnn doal olduunu, kendisinin bunu zaten hep beklediini, ama onun adn telffuz etme
ihtiyac hissedeceini beklemediim, telffuz ederken hissettii bak gibi saplanan mutluluu da
beklemediini dnyordu.
O akam Francisconun oteldeki odasna girdii anda znk diye durdu. Francisco odann
ortasnda durmu ona bakyordu...Dagny bir glmsemenin ok yava oluabildiini gryordu.
Hemen hemen isteksizce. Sanki glmseme yeteneini kaybetmi, imdi yeniden bulduuna

ayormu gibi. Bak bir yalvarmayd sanki. Hi alayamayan bir erkein imdat isteyen
alamasyd. Dagny girdiinde o, eski selam tekrarlamaya karar vermiti. Merha... diye balam,
ama bitirememiti. Onun yerine, bir an sonra, ok gzelsin, Dagny, dedi. Bunu sanki ac
duyuyormu gibi sylyordu.
Francisco, ben...
O ban iki yana sallad. Birbirlerine hibir zaman sylemedikleri szlerin sylenmesine izin
vermek istemiyordu...ikisi de biliyor olsa bile, u anda kafalarnn iinde duyuyor olsalar bile.
Yaklat, onu kollarna ald, dudaklarndan pt, uzun sre kollarnda tuttu. Dagny onun yzne
baktnda, kendisine gvenle glmsemekte olduunu grd. Bu glmseme, artk kendini kontrol
altna aldn belirtiyordu. Yalnz kendini deil, her eyi. lk anda grdklerini hemen unutmasn
emrediyordu Dagnyye. Merhaba, Slug, dedi.
Dagny hibir eyden emin deildi. Tek emin olduu ey, hi soru sormamas gerektiiydi.
Glmsedi, Merhaba, Frisco, dedi.
Her deiiklii anlayabilirdi, ama bu grdklerini anlayamyordu. Francisconun yznde hibir
hayat kvlcm yoktu. Eleniyormu gibi bir ifade yoktu. Anlam okunmaz bir yz vard karsnda.
lk glmsemesindeki o yakar, aslnda bir zaaf yakar deildi. Francisco acmasz gzken bir
kararllk havas edinmiti. Dayanlmaz yklerin arl alanda dimdik duran bir adam gibi
davranyordu. Dagny asla inanamayaca bir eyi gryordu: Francisconun yznde ac izgileri
belirmiti. kence grm gibiydi.
Dagny, benim yaptm hibir eye arma, dedi. Gelecekte yapabilecein eylere de
arma.
Sunduu tek aklama bu oldu. Ondan sonra, aklanacak hibir ey yokmu gibi davranmaya
balad.
Dagny belli belirsiz bir kaygdan fazlasn hissedemedi. O yanndayken onun kaderi iin
korkmaya olanak yoktu. O gldnde, Dagny yine Hudson kysndaki ormandaymlar gibi hissetti.
Hayr, deimemiti. Hibir zaman deiemezdi.
Yemek odaya getirildi. Avrupa saraylar gibi tasarmlanm lks otel odasnda, ar pahalln
getirdii buz gibi resmiyet iinde kurulmu sofrann banda onun karsna oturmak, Dagny'ye
olduka komik geliyordu.
Wayne-Falkland tm ktalarda tek tk kalm kibar otellerin en sekiniydi. Kadife perdelerine,
kartonpiyerlere, ok kollu amdanlarna bakldnda, ileviyle eliir hli vard. Buraya paras
yetenler ancak New Yorka, tm dnyay ilgilendiren ileri balamaya gelmi i adamlar olabilirdi.
Dagny servis yapan garsonlarn bu konua olaanst bir sayg gsterdiklerini, ama Francisconun
bunu fark etmediini gryordu. Kaytszd, rahatt. DAnconia Bakrn Sinyor dAnconias olmaya
oktan almt.
Ama Dagny onun iinden sz etmemesini garip buldu. Tek ilgisinin bu olacan sanyordu.
Kendisiyle ilk paylamak isteyecei konu o olmalyd. Ama hi deinmiyordu. Tersine, Dagny'yi
kendi iini anlatmaya ynlendirdi. inde nasl ilerlediini, Taggart Transcontinental konusunda neler
hissettiini anlattrd. Dagny bunlar ona her zaman anlatt gibi anlatt. Yreindeki ihtirasl
adanml tek anlayacak kiinin o olduundan emindi. Francisco hibir yorumda bulunmad, ama
dikkatle dinledi.
Garsonlardan biri radyoda yemek mzii bulup amt. Konuurken ona hi dikkat etmiyorlard.
Ama birdenbire bir atrt sesi oday doldurdu. Sanki yer altndan bir bomba, duvarlar bile
titretiyormu gibi oldu. Yaratt ok, sesin yksekliinden deil, kalitesinden kaynaklanyordu.
Halleynin yeni besteledii Drdnc Konerto balamt.

Sessizce oturup bu isyan ifadesini dinlediler...Acy kabullenmek istemeyen yce kurbanlarn


zafer mar. Dinlerken Francisconun gzleri kente dnmt.
Hi uyarsz, ok acayip bir sesle bir soru sordu; Dagny, sana Taggart Transcontinental' brak,
cehennemin dibine gitsin desem, yani irketi aabeyin devrald zaman nasl batacaksa, imdiden
batsn desem, ne derdin?
Dagny fkeyle, Benden intihar etmemi istesen ne derdim? diye karlk verdi.
Francisco sessiz kald.
Dagny terslendi. Niye sylyorsun bunu? Bu konuda aka yapmazsn sanyordum. Senin
yapacan bir ey deil bu.
Francisconun yznde akadan, mizahtan eser yoktu. Son derece ciddi cevap verdi. Hayr.
Tabii. Sormamalydm.
Dagny kendini toplayp ona iiyle ilgili sorular sormaya balad. Francisco sorulara cevap
veriyor, ama kendiliinden hibir ey eklemiyordu. Dagny ona sanayicilerin yorumlarn, dAnconia
Bakrn onun ynetiminde prl prl parlamasn nasl beklediklerini anlatt. Francisco cansz bir
sesle, Evet,doru, dedi.
Dagny birdenbire, kendisini neyin drttn anlamadan, Francisco, New Yorka neden
geldin? diye sordu.
O yavaa cevap verdi. Beni aran bir arkada grmeye.
mi?
Francisco onun omzunun zerinden telere bakyordu. Yznde ac bir glmseme vard, ama
sesi ok hznl kt. Evet
Dagny yatakta, onun yannda uyandnda vakit gece yarsn oktan gemiti. Aadaki kentten
hibir ses gelmiyordu. Odann sessizlii bir an iin hayat askya alnm gibi gsterdi. Dagny
mutluluktan ve yorgunluktan rahatlam olarak yerinde tembel tembel dnd, Franciscoya bakt.O
srtst yatyordu. Yastk srtn biraz dikletirmiti. Penceredeki gn sisli prlts nnde Dagny
onun profilini grd. Uyankt. Gzleri akt. Dayanlmaz aclar iindeymi gibi azn smsk
kapamt.Acsna dayanyor, bunu saklamak iin de bir aba gstermiyordu.
Dagny kprdayamayacak kadar korkmutu. Francisco onun bakn hissetti, dnd. Birden
rperir gibi oldu, battaniyeyi zerinden ekip Dagnynin plak vcuduna bakt, sonra ne doru
devrildi, yzn onun gsleri arasna gmd. Dagnyyi omuzlarndan yakalad, titreyerek ona
sarld. Dagny onun bouk kan szlerini duydu:
Vazgeemem! Yapamam!
Neden? diye fsldad Dagny.
Senden.
Ama neden...
Ve her eyden.
Niin vazgeesin ki?
Dagny! Yardm et, kalaym. Reddedeyim. O hakl olsa bile!
Dagny dengeli bir sesle sordu: Neyi reddetmek, Francisco?
O cevap vermedi. Yalnzca yzn onun sinesine daha sk gmd.
Dagny hi hareketsiz yatyordu. Tek farknda olduu ey, tedbirli olmaya ok byk gereksinim
bulunduuydu. Onun ban gsne yaslam, eliyle salarn yavaa okuyordu. Gzleri odann
tavannda, karanlkta zor grlebilen kartonpiyerlerdeydi. Korkudan uyumu durumda, ylece
bekliyordu.
Francisco inledi: Dorusu o, ama yapmas yle zor ki! Ah Tanrm, yle zor ki!

Bir sre sonra ban kaldrd, dorulup oturdu. Titremesi gemiti.


Ne oldu, Francisco?
Sana syleyemem. Sesi samimi, ak, acsn gizlemeye almayan, ama artk sahibinin
szn dinlemeye balam bir sesti. Duymaya henz hazr deilsin.
Sana yardm etmek istiyorum.
Edemezsin.
Reddetmene yardm etmemi istemitin.
Reddedemem.
O hlde izin ver de seninle paylaaym.
O ban ki yana sallad.
Oturmu, Dagnyye bakyordu. Bir soruyu kafasnda tartar gibiydi. Sonra ban yine iki yana
sallad. Kendi sorusuna cevap bulmu bir hli vard.
Ben bile dayanabileceimden emin deilken, sen nasl dayanrsn? dedi. Sesine yeni bir tn
gelmiti, o da efkatti.
Dagny yavaa, byk bir abayla, haykrmamak iin kendini zor tutarak, Francisco, bilmek
zorundaym, dedi.
Beni balar msn? Biliyorum, korkuyorsun. Bu ok zalimce bir ey. Ama hatrm iin yapar
msn bunu...konuyu brakr msn...ylesine brak...bana hibir ey sorma.
Ben...
Benim iin tek yapabilecein bu. Yapar msn?
Evet, Francisco.
Benim iin korkma. Yalnz bir tek kere, bugn oldu. Bir daha byle bir ey asla olmayacak.
Giderek...ok daha kolaylaacak.
Eer ben hi...
Hayr. Uyu, sevgilim.
Bu szc ilk defa kullanyordu.
Sabah olduunda Dagnynin yzne dosdoru bakt, onun kaygl baklarndan kamaya
almad, ama konuya ilikin hibir ey sylemedi. Dagny onun sakin yznde hem bir asudelik hem
de strap grd. Ac eken bir insann glmsemesine benzer bir ifade vard yznde, oysa
glmsemiyordu. Garipti ama, bu ifade onu daha da gen gsteriyordu. kenceye dayanmakta olan
birine benzemiyordu. kencenin dayanmaya deer olduunu grebilen birine benziyordu.
Dagny ona soru sormad. Ayrlmadan nce bir tek ey sordu: Seni bir daha ne zaman
greceim?
Francisco cevap verdi. Bilmiyorum. Beni bekleme, Dagny. Bir daha karlatmzda, beni
grmek istemeyeceksin. Yapacam eyler iin bir gerekem var. Ama sana o gerekeyi syleyemem,
sen de beni lnetlemekte hakl olacaksn. Lanetleyeceksin beni, evet. ncineceksin. Seni ok fazla
incitmesine izin vermemeye al. Sana bunlar sylediimi hatrla, tek syleyebileceimin bu
olduunu da bil.
Bir yl kadar bir sre boyunca Dagny ondan hi haber almad gibi, onun hakknda da hibir ey
duymad. Dedikodular duymaya, gazetelerdeki haberleri okumaya baladnda, nceleri bunlara
inanmad. Bunlarn Francisco dAnconiayla ilgili olduuna inanamazd. Ama bir sre
sonra...inanmak zorunda kald.
Valparaiso Limannda yatnda verdii partiyi okudu. Konuklar mayoluydu. Gece boyunca
gverteye ampanya ve gl yapraklar yadrlmt.
Cezayir lndeki evde verdii partiyi okudu. ncecik buz kalplarndan bir baraka yaparm,

bayan konuklarn her birine bir hermin al hediye etmiti. Bu iin bir tek art vard. Buz duvarlar
eridike, konuklar nce allarn, sonra tuvaletlerini, ardndan da zerlerinde kalm her eyi
karacaklard.
Seyrek olarak giritii i faaliyetlerini okudu. Her giriimi gze batacak kadar baarlyd. Her
faaliyetinde rakiplerini mahvetmesini baarmt.Ama bunlar krk ylda bir, spor olsun diye
yapyormu gibiydi. Bir anda bir talan, sonra bir iki yl sanayi dnyasndan kayboluyor, dAnconia
Bakr yneticilerinin eline brakyordu.
Bir rportajda onun yle dediini okudu: Neden para kazanmaya alaym ki? Var olan para,
kuak torunlarmn benimki kadar keyifli bir yaam srmesine.
Onu bir kere grd. New Yorkta, bir bykelinin verdii davette. Francisco nezaketle eilerek
onu selamlad, ona glmsedi, ama baklarnda sanki gemi diye bir ey yokmu gibi bir ifade
vard. Dagny onu kenara ekti, bir tek soru sordu Francisco, neden? Ne neden? Dagny ban
evirdi. Seni uyardm, dedi Francisco. Dagny bir daha onu grmeye almad.
Yine de sa kalmay baard. Bu zorluun alandan kalkmay baarabilmesinin sebebi, onun ac
ekmeye inanmayyd. O, irkin ac duyma duygusuna kar akn bir gceniklik hissediyordu. O
duygunun nem kazanmasna izin vermedi. Ac ekmek mantn kazaya uramasyd. Onun hayat
anlay iinde yeri yoktu. Acnn nem kazanmasna izin vermeyecekti. Gsterdii direnie bir isim
koyamad gibi, o direniin kayna olan duyguyu da isimlendiremiyordu. Ama kafasnda, o
bulamad kelimelerin yerine koyduu baka kelimeler vard. nemi yok...ciddiye alnamaz. inde
bir lktan baka hibir ey kalmad zamanlarda bile, keke aklm kaybetsem de, aklm bana,
doru olamayacak eyin doru olduunu syleyemese, dedii zamanlarda bile, kafasndaki
kelimelerin bunlar olduunu biliyordu. Ciddiye alnamaz...bunu tekrarlayp duruyordu. Ac ve
irkinlik hibir zaman ciddiye alnmamalyd.
Mcadele etti. yileti. Yllar onu, anlarn kaytszca hatrlayabilecek hle getirdi, ondan sonra
da...anlarla karlama ihtiyacn hissetmez oldu. O i bitmiti ve artk kendisini ilgilendirmiyordu.
Hayatnda baka erkekler olmamt. Bunun onu mutsuz edip etmediini bilmiyordu. Bilmeye
vakti olmamt.Kendi istedii o tertemiz, prl prl yaama duygusunu...iinde buluyordu. Bir
zamanlar Francisco da ayn duyguyu verirdi ona. iyle ve kendi dnyasyla bir arada gelen bir duygu.
Daha sonra tant erkeklerin hepsi, ilk balosunda tand erkeklerden farkl deildi.
Anlaryla yapt sava kazanmt.Geriye bir tek tr ikence kalmt. Yllar hi
deitirememiti onu. O ikence, Niin? kelimesinden kyordu.
Francisco ne tr bir trajediyle karlam olursa olsun, kurtulmak iin neden en irkin yolu
semi, neden baya alkolikler gibi davranmaya ynelmiti? Onun tand ocuk asla ie yaramaz
bir korkak hline gelemezdi. Kimseyle llemeyecek bir akl, dehasn balo salonlarna gmemezdi.
Oysa onun yapt buydu. Bunun hibir aklamas olmad iin, Dagnynin ii rahat edemiyor, onu
huzur iinde unutmay beceremiyordu. Francisconun eskiden nasl biri olduunu ok iyi biliyor,
bundan hi kuku duymuyordu. imdi ne hle geldiini de biliyordu. Oysa bunlarn her biri, dierini
olanaksz klmalyd. Zaman zaman kendi mantndan kukulanyor, bazen de mantk denen eyin
varlndan kuku duyuyordu. Ama bu tr kuku duyulamaz, kendisi de kimsenin byle bir kuku
duymasna izin veremezdi. Yine de...hibir aklama yoktu, neden yoktu, bir nedeni dndrecek
ipucu yoktu...On yln her gnnde arasa da, cevabn en kk bir imasn bile bulamamt.
Gri akam altnda yrr, bo dkknlarn nnden Wayne-Falkland Oteline yaklarken,
hayr, diye dnd. Hayr, hibir aklama olamazd. Kendisi de zaten aramayacakt. Artk nemi
yoktu.
Bu fke tortusu, iinden incecik, titreyerek ykselen o duygu, aslnda az sonra grecei adama

ynelik deildi. Bir inanszla kar ykselen bir itiraz lyd. Bir zamanlar byklk diye
tanmlanabilecek bir eyin imdi yok edilmesine itirazd.
Binalar arasndaki bir aralktan Wayne-Falklandn kulelerini grd. Cierlerinde ve
bacaklarnda bir ok hissetti, bir an olduu yerde durdu. Daha sonra yine dengeli admlarla
ilerlemeye balad.
Mermer lobide asansrlere doru yrd, st katta kadife hall, sessiz koridorlarda ilerledi, her
admda biraz daha souklaan fkeden baka hibir ey hissetmedi.
Odann kapsn vururken, iindeki duygunun fke olduundan emindi. erden, Girin, diyen
sesi duydu, Kapy tuttuu gibi ap girdi.
Francisco Domingo Carlos Andres Sebastian dAnconiann yakkl olup olmamasnn hi bir
nemi yoktu. Dagny odaya girdiinde, baka hi kimseye bakmann mmkn olmadn fark etti.
Onun o ince uzun yapsnda baka trl bir kibarlk vard. Modern olamayacak kadar otantikti.
Hareket ettiinde, sanki arkasnda uuan bir pelerini varm gibi bir hava yaratyordu. nsanlar onu
tarif ederken, salkl bir hayvann canllna sahip olduunu sylemekteydiler, ama bunun pek de
doru olmadn aslnda daha sylerken biliyorlard. Ondaki salkl bir insann canllyd. Bu
yle ender grlen bir eydi ki, hi kimse tanmlayamyordu. Onda emin olmann gc vard.
Francisconun tipini kimse Latin diye tarif etmezdi, ama o kelime ona yine de pek uyuyordu.
Bugnk anlamnda deilse bile, asl anlamnda. spanyayla ilgili anlamnda deil, ama Romayla
ilgili anlamnda. Vcudu bir tutarllk misaliydi. ncelii, srm gibi kaslar, uzun bacaklar, hzl
hareketleri...hep tutarl bir tasarm simgeliyordu. Yz hatlarnda bir heykelin ince zeni vard.
Salar siyah ve dz, arkaya taranmt. Yank teni gzlerinin artc rengini daha da vurguluyordu.
Duru, katksz bir maviydi gzleri. Yz ifadesi apakt. Duygular deitike yznden okunuyor,
sanki saklayacak hibir eyi yokmu gibi grnyordu. Mavi gzler sakin ve deiimsizdi.
Kafasndan geen dnceleri hi belli etmiyordu.
Salonda yerde oturuyordu. nce siyah ipekli pijamalar vard stnde. Halnn zerine yaym
olduu bilyeler, ana yurdunun yar deerli talaryd. Karnelyen ve kaya kristaliydiler. Dagny
girdiinde ayaa kalkmad. Oturduu yerden bakt ona. Elindeki kristal bilye yere bir gzya gibi
dt. Francisco glmsedi ocukluundan beri hi deimeyen o gururlu, hatt kstah, prl prl
glmsemesi belirdi yznde.
Merhaba, Slug!
Dagny elinde olmakszn, aresiz ve mutlu bir sesle cevap vermekte olduunu fark etti:
Merhaba, Frisco!
Onun yzne bakyordu Dagny. Tand bir yzd. Srmekte olduu hayat da, birlikte
geirdikleri son gece Dagnynin tank olduu eyler de, hi belli deildi. Yznde trajedi iareti
yoktu, aclk yoktu, gerilim yoktu...yalnz alayc bir ifade vard. Olgunlam, tehlikeli bir anlam
kazanmt o ifade de. nceden kestirilemeyecek tehlikeli bir alaycla dnm gibiydi. Bir de
ruhunun sululuk duymayan asudelii okunuyordu. Ama buna imkn yok, diye dnd Dagny. Bu
ifade...baka her eyden daha byk bir ok yaratyordu.
Francisconun gzleri onu incelemekteydi. Eski mantosunun n akt, omuzlarndan
kayyormu gibiydi. Dagnynin incecik vcudunu gri bir tayyr saryordu. Ofis niformas gibi bir
eydi bu.
Buraya bu klkta geliin, ne kadar gzel olduunu fark etmeyeyim diye ise, yanl hesap
yapmsn. ok gzelsin. Kadn olduu hlde zeki olan bir yz grmek ne kadar ho, keke sana
syleyebilseydim. Ama duymak istemezsin. Buraya geli nedenin onu duymak deil.
Bu szler birok bakmdan uygunsuzdu. Ama yle bir hafiflikle sarf edilmilerdi ki, Dagnyyi

geree dndrmeyi baardlar...fkeye...ziyaretinin nedenine. Ayakta duruyor, yerde oturan


Franciscoya bakyordu. Yznde hibir ifade yoktu. Ona kiisel bir ey sunmak istemiyordu.
Gcenmilik bile olsa. Buraya sana bir soru sormaya geldim, dedi.
Sor.
Gazetecilere, New Yorka samal seyretmeye geldim dediinde, hangi samalk vard
aklnda?
Francisco yksek sesle gld. Beklenmedik bir eyden zevk alma olanan pek seyrek bulan
biri gibiydi.
te senin bu yann seviyorum, Dagny. u anda New York kentinde yedi milyon insan var. Bu
yedi milyonun iinde, Vail boanma skandalndan sz etmiyor olabileceim bir tek senin aklna
geldi.
Neden sz ediyordun?
Senin aklna hangi alternatif geldi?
San Sebastian fiyaskosu.
O olay Vail boanma skandalndan ok daha elenceli, yle deil mi? Dagny savclar gibi
ciddi, acmasz bir sesle konutu: Onu bilerek yaptn. Kastl olarak...teamlden!
Mantonu karp otursan daha iyi olmaz m sence?
Szlerindeki younluun bir hata olduunu hemen anlad. Souk bir tavrla dnd, mantosunu
karp kenara frlatt. Francisco ona yardm etmek iin ayaa kalkmad. Dagny bir koltua oturdu,
Francisco hl yerde oturmaktayd. Birbirlerine uzaktlar, ama yine de, Dagnynin ayaklar dibinde
oturuyormu gibi bir havas vard.
Neyi kastl olarak yapmm? diye sordu.
San Sebastian komplosunun tmn.
Niyetim neymi?
Ben de onu bilmek istiyorum.
Francisco kkr kkr gld. Sanki Dagny ondan, zme ulamak iin bir mr uramak
gereken bir fizik problemini bir rpda anlatmasn istemi gibi.
Dagny, San Sebastian Madenlerinin deersiz olduunu biliyordun, dedi. Bu ie kalkmadan
ok nce biliyordun.
O hlde neden kalktm?
Hibir ey kazanmadm demeye kalkma sakn. Biliyorum. Kendi parandan da onbe milyon
dolar batrdn biliyorum. Ama yine de...bilerek yaptn.'
Byle bir ey yapmay sence neden istemi olabilirim?
Hayr. Olacak ey deil.
yle mi? Sana gre benim harika bir aklm, harika bilgi birikimim, harika retme yeteneim
var, demek ki giritiim her ite mutlaka baarl olmak zorundaym. Ondan sonra da, Meksika Halk
Cumhuriyeti iin yeterli aba gstermekte isteksiz davrandm sylyorsun. Akl almaz, deil mi?
Daha o araziyi almadan nce, Meksikay ynetenlerin bir hrszlar gruhu olduunu biliyordun.
Onlarn hatr iin bir madencilik projesi balatmak zorunda deildin,
Hayr, yle bir zorunluluum yoktu.
Meksika hkmeti yleymi ya da byleymi, o da hi umurunda deildi, nk...
O noktada yanlyorsun
...nk o madenlere er ge el koyacaklarn biliyordun. Sen aslnda Amerikal hisse
sahiplerinin peindeydin.
Bu doru. Dosdoru Dagny'nin yzne bakyordu. Glmsemiyordu. Yznde drst bir ifade

vard. Sonra ekledi. Bu da gerein bir blm


Geri kalan nedir?
Peinde olduum tek ey o deildi.
Baka ne vard?
Onu kendin bulup karmalsn.
Buraya geliim, amacn anlamaya baladm sana sylemek iindi Francisco glmsedi.
Anlam olsan buraya gelmezdin
O da doru. Anlamyorum ve herhalde hibir zaman da anlamayacam. Yalnzca bir blmn
sezebilmeye yeni balyorum.
Hangi blmn?
Her trl yozlaml deneyip bitirdin, Jim'le arkadalar gibi insanlar dolandrmann
heyecann tatmak istedin. Kvranlarn grmek iin.Byle bir eyden zevk almak iin insann ne tr
bir yozlamln iine batmas gerekir, bilemiyorum, ama New Yorka bunu grmeye...stelik tam
zamannda geldin.
Byk apta bir kvranma gsterisi sahnelediklerine kuku yok. zellikle de aabeyin James.
Onlar be para etmez budalalar, ama bu olayda tek sular sana gvenmek oldu. Senin adna ve
onuruna gvendiler.
Francisconun yznde ayn drst ifadeyi yine grd, samimi olduunu da anlad. Evet,
diyordu Francisco...Gvendiler. Bunu biliyorum.
Sen de bunu elenceli mi buluyorsun?
Hayr. Hi elenceli bulmuyorum.
Bilyelerle oynamaya devam ediyordu. Dalgn, kaytsz tavryla ara sra bir at yapyordu.
Dagny bir anda, yapt atlarn ne kadar iyi nianlanm olduunu, hedefi nasl bulduunu, ellerinin
ne yksek beceri dzeyine sahip olduunu fark etti. Bileinin ufack bir hareketiyle o ta damlasn
halnn br ucuna, oradaki bir baka ta damlasna yolluyor, tk diye arpn dinliyordu. Onun
ocukluunu hatrlad. 'Yaptm her eyi mkemmel yapacam' deyii nlad kulanda.
Hayr, dedi yine. Elenceli bulmuyorum. Aabeyin James'le arkadalar zaten bakr
madenciliinden hi anlamazlar. Para kazanma sanat hakknda da bir ey bildikleri yok. renmenin
gerekli olduunu dnmemiler. Bilgiyi gereksiz, yargy da feda edilebilir grmler. Bakmlar ki
dnyada ben varm, stelik de bilmeyi kendi onurum saymm, benim onuruma gvenebileceklerini
dnmler. nsan bu tr bir gvene ihanet etmez, deil mi?.
Yani demek ki bilerek ihanet ettin, yle mi?"
O karar sen kendin vereceksin. Onlarn gveninden ve benim onurumdan sz eden sendin. Ben
artk o alardan dnmyorum... Omuz silker gibi bir hareket yapp ekledi. Aabeyin Jamesle
arkadalar bana vz geliyor. Onlarn teorisi yeni bir ey deildi. Yzyllardr da iyi sonu vermiti.
Ama kusursuz saylamaz. Bir tek noktay grmezden geldiler. Benim beynime binip gitmek kolay
gzkt onlara. nk benim yolculuumun hedefinin servet kazanmak olduunu varsaydlar. Tm
hesaplarn, benim para kazanmak isteyeceim varsaymna dayandrdlar. Ya benim istediim o
deilse?
Eer o deilse, neydi istediin?
Bana bunu hi sormadlar. Zaten benim amalarm, hedeflerimi ya da isteklerimi sormamak,
onlarn teorisinin ayrlmaz bir paras.
Madem para kazanmak istemiyordun, ne gibi bir niyetin olabilirdi? ok trl niyetlerim
olabilirdi. rnein, para harcamak olabilirdi. Paray foslayaca kesin olan bir eye harcamak
m?

O madenlerin kesin olarak foslayacan nereden bilecektim? Bilmemen nasl mmkn


olabilir?
ok basit. Hi dnmeyerek.
Yani o projeyi hi dnmeden mi balattn?
Yo, pek saylmaz. Ama ya yanlmsam? Ben de insanm alt taraf. Bir hata yapmm. Baarsz
olmuum. i yzme gzme bulatrmm. Bileini hafife oynatt, kristal bilyelerden biri
ldayarak frlad, odann br kesindeki kahverengi bir bilyeye arpt.
nanmyorum, dedi Dagny.
yle mi? Ama gnmzde insanlk hli diye nitelendirilen eye benim neden hakkm
olmasn? Herkesin hatalarnn bedelini deyen ben olacam ve benim bir tek hata yapmaya bile
hakkm olmayacak, yle mi?
Bu szler sana hi uymuyor.
yle mi? Halnn zerine tembel tembel uzand. Bu ii bilerek yaptmsa, en azndan bir
amacm varm diye beni daha az ayplayacan fark etmemi mi istemitin? Demek ki beni serseri
olarak grmeyi hl baaramyorsun, yle mi?
Dagny gzlerini yumdu. Onun gldn duyuyordu. Dnyann en neeli sesi vard o glte.
Gzlerini aceleyle at, ama Francisconun yznde zalimlikten hi iz yoktu. Yalnzca katksz bir
gl.
Amacm m, Dagny? Bunun amalarn en basiti olabileceini dnmek istemiyor musun? Yani
bir anlk bir heves olabileceini?
Hayr, diye dnyordu Dagny. Hayr, olamaz. Bu doru deil. Hele de byle glebiliyorsa,
byle grnebiliyorsa. Hi bulutsuz bir nee, sorumsuz budalalarn harc deildir. Takntsz bir
manevi huzur, avarelerin becerebilecei ey deildir. Byle glebilmek, ancak en derin, en ciddi
dncelerin sonucunda ortaya kabilir.
Onun yerde, halnn zerinde uzanm durumuna baktnda, Dagny hemen hemen hi ihtirasa
kaplmakszn kendi anlarn dnd. Siyah pijama vcudunun ince uzun izgilerini vurguluyor, ak
yaka dzgn, gen, gne yan tenini gsteriyordu. O vcudu siyah pantolon, siyah gmlek giymi
olarak, afak vakti imenlerin zerinde, kendi yan banda dnd. Hl hissedebiliyordu onu.
Birdenbire yaknlklarnn ar hareketlerini hatrlad. Bu anlar ona imdi irkin gelmeliydi, ama
gelmiyordu. Bilincine ulaacak gc olmayan, kendisinin de yok edecek gce sahip olmad duygu,
yine de iine pimanlk ve umut karmam bir gururdu.
Kendisini bile artan bir duygu yansmas sonucu, nedense aklna, son zamanlarda kendisine
byle katksz nee duygusu veren bir baka ey geldi.
Kendi yumuak sesinin konutuunu duydu. Francisco, biz ikimiz de Richard Halleynin
mziini sevdik..
Hl seviyorum.
Sen Halley ile hi karlatn m?
Evet. Neden?
Beinci bir konerto yazp yazmadn biliyor musun?
Francisco ta kesilmi gibi hareketsizdi. Dagny onun oklara kar bak olduuna inanrd,
oysa demek ki deildi. Ama deminden beri syledii bunca sz arasnda nasl olup da bir tek bunun
Franciscoya ulaabildiini hi anlamamt. Yine de, yalnzca bir saniye srd. Sonra Francisco
dengeli bir sesle konutu: Yazdn neden dndn?
Yazd m?
Yalnzca drt tane Halley Konertosu olduunu biliyorsun.

Evet. Ama bir tane daha yazd m diye merak ettim.


Yazmay kesti.
Biliyorum.
O hlde seni ne drtt de sordun?
ylesine aklma geldi. Ne yapyor imdi? Nerede?
Bilmiyorum. Onu uzun zamandr grmedim. Beinci bir konertonun varln sana dndren
neydi?
Var demedim? Yalnzca merak ettim.
u anda Richard Halleyi neden dndn?
nk... Dagny davranlarndaki kontrol bir nebze de olsa da kaybetmeye baladn
hissediyordu. ...nk zihnim Richard Halleynin mziinden...Bayan Gilbert Vail'e sramay
baaramyor.
Francisco gld. Rahatlamt. Ha, u mesele mi?...Bu arada, benimle ilgili haberleri
izliyorsan, Bayan Gilbert Vailin hikyesinde kk bir tutarszlk fark ettin mi?
Okumuyorum yle eyleri.
Okumalydn. Ant dalarndaki villamda birlikte geirdiimiz geen ylba gecesini ok gzel
tarif etmi. Doruklarda mehtap, ak duran pencerelerden sarkan sarmaklar arasnda grlen kan
krmzs iekler. Sen bu tabloda bir terslik gryor musun?
Dagny, Bunu sana benim sormam gerekirdi, ben de sormayacam, dedi.
Yo, ben hibir terslik grmyorum...yalnzca geen ylba gecesi ben El Paso-Teksasa,
Taggart Transcontinental'a ait San Sebastian Hattnn alna bakanlk ediyordum. Sen o trene
gelmemeye karar vermi olsan bile, yine de hatrlaman gerekir. Kollarm aabeyin Jamesin ve
Sinyor Orren Boyleun omuzlarna atm durumda resmim yaynlanmt.
Dagny bir an soluksuz kald. Bunun doru olduunu hatrlamt. Gazetelerde Bayan Vailin
dediklerini grdn de hatrlamt.
Francisco...ne anlama geliyor bu?
O sesli sesli gld. Kendi sonularn kendin kar...Dagny...yz ciddiydi ...neden
Halleynin beinci bir konerto yazdn dndn? Neden senfoni ya da opera demedin de,
zellikle konerto dedin?
Bu seni neden rahatsz ediyor?
Etmiyor, dedi Francisco yumuak bir sesle. Onun mziini hl seviyorum, Dagny. Sonra
yine hafife alr gibi konumaya balad. Ama o mzik baka bir aa ait. Bizim amz insana farkl
trde bir elence salyor.
Srtst dnd, ellerini bann altnda kenetledi, tavanda oynayan bir filmi seyrediyormu gibi
yukarya bakt.
Dagny, Meksika Halk Cumhuriyetinin San Sebastian Madenleri konusundaki davrann
seyretmek elenceli deil miydi sence? Hkmetin aklamalaryla onlarn gazetelerinde kan
bayazlar izledin mi? Benim cretkr bir hilebaz olduumu, onlar kandrdm sylyorlar. El
koyduklar eyin baarl bir maden olacan ummulard, Onlar byle hayal krklna uratmaya
hakkm yoktu. Hkmetin bana dava amasn neren o uyuz brokrat da okudun mu?
Yatt yerde gld. Kollarn halnn zerinde iki yana at. Vcudu ha gibi olmutu. Silahsz,
tam manasyla teslim olmu, ok rahat ve ok gen grnyordu.
Bana kaa mal olmu olursa olsun, dedi. O gsterinin fiyatn demeye gcm yetiyordu. Eer
bu ii bilerek yaptmsa, mparator Neronu bile alt ettim demektir. Yanan bir kenti seyretmenin lf m
olur...cehennemin kapan ap, iini insanlara gstermenin yannda!

Doruldu, birka bilye ald, avucunda dalgn dalgn sallad. Bilyeler salam talara zg bir ses
karmaya balamlard. Dagny birden, bilyelerle oynamasnn bilinli bir gsteri olmadn fark
etti. Sabrszlkt onu buna iten. Uzun sre bir ey yapmadan duramyordu,
Meksika Halk Devletinin hkmeti bir bildiri yaynlad, dedi. nsanlardan sabrl
olmalarn, zorluklara bir sre daha katlanmalarn istedi. Grne gre San Sebastian
Madenleri'nin sahip okduu bakr rezervi, merkezi plnlama konseyinin yapt plnlara dahilmi.
Herkesin yaam standardn ykseltecek. her erkee, kadna, ocua ve krtaj fetusuna her pazar gn
kzarm bir domuz yeme frsatn verecekmi imdi plnlamaclar halktan, hkmeti
sulamamalarn,zenginlerin yozlamln sulamalarn istiyor, nk ben onlar bekledii gibi
agzl bir kapitalist olmak yerine, sorumsuz bir zampara olduumu gstermiim. Nereden
bilebilirdik, diye soruyorlar. Onlara ihanet edeceimi nereden bilebilirmi? Doru tabii nereden
bilebilirlerdi? Dagny onun bilyelere eliyle dokunuuna bakt. Kendisi farknda deildi.Gzleri
uzaklara bakyordu. Ama Dagny, bu hareketin onu rahatlattn sezebiliyordu. Parmaklar ar ar
hareket ediyor, talarn dokusunu duyusal bir zevkle hissediyordu. Dagny bunu kaba bulmuyor, tersine
ok ekici buluyordu...sanki ehvet fiziksel deilmi de, ruhun ince bir ayrmclndan geliyormu
gibi, diye dnd birdenbire.
stelik tek bilmedikleri de o deil, diye devam etti Francisco szlerine. Daha baka eyler
de renecekler. San Sebastian alanlar iin lojmanlar konusu var. O lojmanlara sekiz milyon
dolar harcand. elik karkas yaplar.Su tesisat, elektrii soutma dzeni, hepsi tamam. Ayrca bir
okulu, bir kilisesi, bir hastanesi, bir de sinemas var. Nehirden topladklar odun paralarndan,
teneke artklarndan yaplm evlerde yaamaya alk insanlar iin. Oray yapm olmamn dl,
canm kurtarabilmi olmam. zel bir dld bu. nk raslant sonucu, Meksika Halk Devleti'nin
yerlisi olarak domamtm. O lojmanlar da onlarn plnlarnn bir parasyd. lerici devlet
konutlarnn bir rnei. Ama o elik karkas evler aslnda kartondan. stlerine taklit ahap cilas
ekilmi. Bir yl daha dayanmazlar. Su borular da, bizim madencilik ekipmannn ou gibi,
eskicilerden alnma.Bu adamlarn kulland ana hammadde kayna, Buenos Aires ve Rio de
Janeiro'nun p alanlar. Borulara daha be ay mr biebilirim. Elektrik sistemine de alt ay. Drt
bin feet yksekliindeki karalara ulaan o harika yollarmz, hani u Meksika Halk Devletine hediye
ettiklerimiz. ki k ancak karr. Ucuz imentodan. Altlarnda beton yok. stinat duvar da boyal
suntadan. Bir heyelan oldu mu tamam. Kilise sanyorum dayanacak. Ona ihtiyalar olacak zaten.
Francisco, diye fsldad Dagny. Bunu bilerek mi yaptn?
O ban kaldrd. Dagny onun yznde sonsuz bir bezginlik grnce ard. Bilerek yapmm,
ihmalden yapmm, aptallktan yapmm, hi fark olmadn grmyor musun? Yine ayn unsur
eksik.
Dagny titriyordu. Tm kararlarna, kontrolne ramen. Francisco! diye bard. "Eer dnyaya
neler olduunu gryorsan, eer u sylediin eyleri anlyorsan, bunlara glemezsin! Hele sen!
Herkesten ok sen savamalsn onlarla!
Kiminle?
Yamaclarla. Dnyada yamacl mmkn klanlarla. Meksika plnlamaclar ve onlar
gibilerle.
Francisco'nun glmsemesinde tehlikeli bir nitelik vard. Hayr, tatlm. Asl seninle mcadele
etmem gerek.
Dagny ona bo bo bakt.Ne sylemeye alyorsun?
Diyorum ki San Sebastian lojmanlar sekiz milyon dolara kt. Bunlar yava bir tempoda,
vurgulayarak sylyordu. Sesi sertti. O karton evlere dediimiz parayla elik yaplar da

alabilirdik. teki mallar iin de yle. Paralar bu tr yntemlerle zenginleip duran insanlara gitti. Bu
tipler uzun sre zengin kalamaz. Para ancak girebilecei yollara ynelir, en verimli deil, en yoz
alanlara akar. Gnmzn standartlarna gre, verecek en az eyi olan insan en ok kazanyor. O
paralar da, en sonunda San Sebastian Madenlerine benzer projelerde batacak.
Dagny byk bir abayla, Yapmak istediin bu mu? diye sordu.
Evet.
Bunu mu elenceli buluyorsun?
Evet
Senin adn dnyorum... Dagny bunlar sylerken beyninin bir yan da ona, bu tr
sitemlerin ie yaramayacan haykrmaktayd. Senin aile geleneine gre, her dAnconia aile
servetini bytm olarak teslim eder.
Ha, evet. Atalarmn doru zamanda doru eyi yapma konusunda dikkate deer bir yetenei
vard. Hep doru yatrmlar yaparlard. Tabii yatrm sz de izafi bir ey. Neyi gerekletirmek
istediine gre deiir. rnein San Sebastiana bak. Bana onbe milyon dolara patlad. Ama o onbe
milyon, Taggart Transcontinental'n krk milyonunu, James Taggart ve Orren Boyle gibi hissedarlarn
otuzbe milyonunu da ekip gtrd, ikincil sonularda da yzlerce milyon daha batacak. Yatrmn
geri dnne bakarsan, sonu hi de fena deil, deil mi, Dagny?
Dagny dimdik oturuyordu. Azndan kanlarn farknda msn? Tmyle! Senden nce
davranp, sitem edecein sonular bir bir sayaym m? Bir kere, Taggart Transcontinentaln o sama
sapan San Sebastian projesindeki kaybn telfi edebileceini sanmyorum. Sen belki telfi edilebilir
sanyorsun, ama edilemez. kincisi, San Sebastian, aabeyinin Phoenix-Durangoyu ezip silmesine
yardmc oldu...o demiryolu, elde kalm tek iyi demiryoluydu.
Bunlarn hepsinin farknda msn?
ok daha fazlasnn da.
Peki sen... Bunu neden sylemek zorunda olduunu bilmiyor, yalnzca kapkara, sert gzlerin
kendisine bakn hatrlyordu. ...Ellis Wyatt tanyor musun?
Tabii.
Bunun onu nasl etkileyeceini hi dndn m?
Evet. Bundan sonra ilk silinen o olacak.
Sen bunu...elenceli mi...buluyorsun?
Meksikal plnlamaclarn foslamasndan ok daha elenceli.
Dagny ayaa kalkt. Yllardr onu yozlam biri olarak kabul ediyordu. Bundan korkuyor,
zerinde dnyor, unutmaya alyor, bir daha hi dnmemek iin aba gsteriyordu. Ama yine
de, yozlamln nerelere kadar vardn tahmin edememiti.
Ona bakmyordu. Azndan neler ktn bilmiyordu. Aslnda heceledii onun gemite sarf
ettii szlerdi: Kim kimi daha fazla onurlandracak...sen mi Nat Taggart, yoksa ben mi Sebastian
dAnconiay?
Ama o madenlere yce dedemin adn verdiimi anlamyor musun? Bence byle bir onurdan
ok holanrd.
Dagnynin grme yeteneini yeniden kazanmas biraz zaman ald. Nankrln anlamn hibir
zaman bilmemi, byle bir eyle karlaann neler hissettiini de renememiti. imdi artk
rendii kansndayd.
Francisco da kalkm, saygl bir tavrla ayakta bekliyor, ona glmsyordu. Souk bir
glmseme. Mesafeli ve kapank.
Dagny titriyordu, ama nemi yoktu. Onun ne grdne, ne tahmin ettiine, neye gldne

aldrmyordu.
Tonsuz ve fkesiz bir sesle, Buraya geldim, nk hayatn bu hle getiriine bir sebep bulmak
istiyordum, dedi.
O ciddi bir tavrla, Sana nedenini syledim, diye karlk verdi. Ama inanmak istemiyorsun.
Seni hep eskiden olduun gibi grdm. Onu unutamadm. imdi byle olman...akla, manta
uymuyor.
yle mi? Peki evrende grdn dnya uyuyor mu?
Sen hibir tr dnyann ykabilecei biri deildin.
Doru.
O hlde...neden?
Francisco omuzlarn kaldrd. John Galt kim?
ff, baya szler kullanma!
Francisco ona bakt. Dudaklarnda bir glmsemenin imas vard, ama gzleri sakin, drst
ve...bir an iin, insan tedirgin edecek kadar gzlemciydi.
Neden? diye tekrarlad Dagny.
Francisconun yant, yllar nce bir gece bu otelde verdii cevabn aynsyd: Duymaya hazr
deilsin.
Onu kapya kadar geirmedi. Dagny eliyle tokma tuttuu anda durup dnd. Francisco odann
br ucunda durmu ona bakyordu. Tm kimliine ve kiiliine bakyor gibiydi. Dagny bu bakn
anlamn anlad, hareketsiz kald.
Francisco, Hl seninle yatmak istiyorum, dedi. Ama bunu yapabilecek kadar mutlu bir insan
deilim.
Mutlu mu deilsin? Dagny armt.
O gld. lk bunu sylemen uygun bir davran m? Bekledi, ama Dagnyden ses kmad.
Sen de istiyorsun, deil mi?
Tam hayr diyecekken, gerein bundan da beter olduunu fark etti. Evet, dedi souk bir
sesle. Ama ne istediimin benim gzmde nemi yok.
Francisco glmsedi. Glmsemesinde beeni vard. Bunu itiraf etmenin ne kadar cesaret
gerektirdiinin farkndayd.
Ama konumaya baladnda, artk glmsemiyordu. O srada Dagny kapy amaktayd. ok
cesursun, Dagny. Gnn birinde usanacaksn bundan. Neden? Cesaretten mi?
Ama o cevap vermedi.

VI
TCARET DII
Rearden alnn aynaya yaslad, dnmemeye alt.
Ancak bu yolla dayanabilirdi. Aynann serinletici temasna konsantre olmaya urat, insann
zihnini boaltmay nasl baarabileceini merak etti...hele kendisi gibi, tm mr boyunca en nemli
grevinin mantn kullanmak olduuna inanan biri iin. Hibir abann kendi kapasitesini
aamayacandan emin oluunun nedenlerini merak etti. Buna ramen beyaz resmi gmleinin nne
birka siyah inciyi yaptracak gc kendinde bulamyordu.
Evlilik yldnmyd bugn. Partinin Lilliann istei zerine bu gece verileceini aylardr
biliyordu. Kendisi sz vermiti Lilliana. O zamanlar arada ok uzun bir sre olduunu grd iin
kendini gvende hissetmi, zaman geldiinde partide bulunurum, diye dnmt. Ar ykl
programndaki her grev gibi, bunu da gerekletirecekti. Ardndan ay boyunca gnde onsekizer
saat alm, bu arada yaklaan partiyi mutluluk iinde unutmutu...yarm saat ncesine kadar. Yemek
saatini epey getiinde, sekreteri odasna girmi, ciddi bir sesle, Partiniz, Bay Rearden, demiti.
Rearden, Ulu Tanrm! diye barp ayaa frlam, telala eve komu, merdivenlerden deli gibi st
kata trmanm, stndekileri yrtarcasna karp kyafetini deiirken yalnzca acele etmesi
gerektiini dnm, asl amac hi dnmemiti. Sonunda giyinmenin nedeni zihninde aydnlannca
da, znk diye durmutu.
Sen iinden baka hibir eye aldrmyorsun. Bunu mr boyunca hep dinlemiti. Mahkm
edici bir yarg karar gibi. konusunun bir tr sr gibi, utanlacak bir klt gibi grldnn her
zaman farknda olmutu. Bu konuyu, ilgilenenler dndaki masum kiilere zorla anlatmak ktyd.
Geri i yaplacakt, ama bunun sz hi edilmeyecekti. ten konumak, daha yce duyarllklara bir
hakaretti. Eve dnmeden nce insanlar ellerine bulam makine yalarn nasl ykamak zorundaysa,
bir salona girmeden nce de, zihnindeki i kalntlarn ykayp arndrmak zorundayd. Kendisi hibir
zaman byle eylere inanmasa da, ailesinin inancn doal kabul etmiti. ocukluktan beri alt bir
ey gibi, bunu hi sorgulamamt. Kendini en sevdii konuya, karanlk bir dinin mridi gibi adamas
insanlar tarafndan dlandnn, onlardan hibir anlay gremeyeceinin bilincine varal yllar
olmutu.
Karsna iiyle ilgisiz bir varolu biimi salamann kendi grevi olduunu kabullenmiti. Ama
bunu hibir zaman baaramam, hatt baaramad iin sululuk bile duyamamt.Ne kendini
deimeye zorlayabilirdi, ne de kars kendisini knad zaman onu sulayabilirdi.
Lilliana aylardr hi vakit ayrmamt.Hayr, diye dzeltti sonra, Yllardr ayrmamt. Sekiz
yllk evlilikleri boyunca hi ayrmamt. Onun ilgilendii eylere ilgi duyamyordu. Neye ilgi
duyduunu merak edip renmeye bile yetmiyordu ilgisi. Lilliann kalabalk bir arkada grubu vard.
Duyduuna gre bu dostlar lkenin kltrnn merkezine yerlemi isimlerdi. Ama kendisi onlarla
tanmaya vakit bulamad gibi, hretlerini nelere borlu olduklarn bile merak edip renmemiti.
Yalnzca o kiilerin, gazete bayilerinin rafa dizdii dergilerin kapaklarn sslediini biliyordu.
Lilliann bu davrana bozulmakta hakl olduunu dnyordu. Lillian kocasna kt davransa da
buna hakk vard, kendisi bunu da hak etmiti. Ailesi ona kalpsiz diyorsa, doruydu.
Hibir konuda kendini kayrmazd. Fabrikada bir sorun ksa, ilk nce kendisinin neyi yanl
yaptn merak ederdi. Kendinden baka kimsede su aramazd. Yalnz kendinden kusursuzluk
beklerdi. imdi de acyamazd kendine. Suu hemen stlendi. Aradaki fark, fabrikada hemen yanl

dzeltmek zere harekete geerken, burada yle yapamyordu. Gzleri kapal, alnn aynaya dayam
dururken, yalnzca birka dakika daha, diye geirdi iinden.
Lillian parmayla salonun kesindeki sehpalarla kanepelerin dzenleniini iaret ederek, u
ke mi? demiti. Hayr, Henry, yeni deil hibiri. Ama herhlde haftada farkna vardn iin
sevinmem gerekir. nl bir Fransz sarayndaki dzenlemenin taklidini oluturmaya almtm. Ama
byle eyler seni asla ilgilendiremez, tatlm, nk ilerinde borsa puan yok, hem de hi yok. Alt
ay nce bakr siparii vermiti ama mallar hl gelmemiti. Sz verdikleri tarih kere ertelenmiti.
Elimizden bir ey gelmiyor, Bay Rearden. Bir baka irket bulmalyd. Bakr bulabilmek, gn
getike hem daha zor hem de daha gvenilmez bir hl alyordu...Philip, annesinin bir arkadana laf
anlatrken hi glmsemezdi. Herhlde yeni katld bir dernei anlatyor olurdu. Ama Henryyle
konuurken, Yo, sen nem vermezsin, Henry. Konu ile ilgili deil, ticaret d bir konu, derken,
yznn gevek kaslarnda kasnt bir glmsemenin imas belirirdi. Detroitteki o mteahhit,
stlendii fabrika onanrmda Rearden Metal kullanmaya niyetliydi. Detroite uup adamla yz yze
grmesi gerekirdi Bir hafta nce yapmalyd o ii. Ya da bu gece gitmeliydi...Akl kmr
fiyatlarna kaydnda, annesi kahvalt masasnda, Dinlemiyorsun, diye sitem etmekteydi. O sra
ona, dn gece grd ryay anlatyor olurdu annesi Hibir zaman, kimseyi dinlemezsin sen.
Kendinden baka hibir eye ilgi duymazsn, insanlara hi nem vermiyorsun...u dnyada yaayan
hi kimseye. Fabrikadaki alma odasnda, masasnn zerinde bekleyen rapor, Rearden Metal'den
yaplm bir uan test sonularyla ilgiliydi. u anda o raporu okumay belki de dnyadaki her
eyden ok istiyordu. gndr rapor masada yatyordu. El srlmeksizin. Zaman bulamamt onu
okumaya...keke imdi okusa da...
Ban hrsla iki yana sallad, gzlerini at, aynadan bir adm uzaklat.
Elini gmleinin inci dmelerine uzatmak istedi, ama eli ekmeceli dolabn zerinde duran
postaya uzand. Acil olduklar iin seilmi zarflard bunlar. Bu gece okunmalydlar. Ofiste okumaya
zaman bulamamt. Tam kaca srada, sekreteri hepsini son anda ceketinin cebine tktrmt. O
da soyunurken zarflar ekmece dolabnn zerine koymutu.
Bir gazete kupr uup yere dt. Bamakaleydi. Sekreteri krmz kalemle fkeli iaretler
koymutu zerine. Bal, Frsat Eitlii Salamayd makalenin. Okumak zorundayd o yazy. Son
aydr bu konuda ok fazla ey syleniyordu. Tehlikeli denecek kadar fazla.
Eline alp okudu. Aadan konuma ve zoraki glme sesleri geliyor, ona konuklarn gelmekte
olduunu hatrlatyordu. Parti balamt. Az sonra aaya inecek, ailesinin o ac, sitem dolu
baklaryla yzleecekti.
Bamakaleye gre, retimin dt, piyasalarn kld, insanlarn hayatn kazanma
frsatlarnn azald bu gnlerde, bazlarnn hi ii yokken, bir tek kiinin birka i giriimine sahip
olmasna izin vermek hakszlkt. Bir avu insann tm kaynaklar sahiplenmesine, tekilere hi ans
tanmamasna izin verilmemeliydi Evet, rekabet toplum iin gerekliydi, ama hi kimsenin,
dierlerinin rekabet edemeyecei dzeye kadar ykselmesine izin verilmemesi de toplumsal bir
zorunluluktu. Yeni sunulan bir yasa teklifinden sz ediyordu yaz. irketlerin birden fazla i
giriimine sahip olmasn yasaklayan bir yasa.
Reardenn
Washington'daki
temsilcisi
Wesley
Mouch,
kayglanmamasn
sylemiti.Mcadelenin sert olacan, ama teklifin sonunda reddedileceini bildirmiti. Rearden bu
tr mcadeleleri hi anlamazd. Byle konular Moucha ve adamlarna brakrd. Washington'dan
yolladklar raporlar okumaya, masraflar iin istedikleri ekleri imzalamaya bile zor zaman
ayrabiliyordu zaten.
Rearden inanmyordu byle bir yasann kabul edilebileceine. Buna inanmas mmkn deildi.

mr boyunca metallerin, teknolojinin, retimin temiz gereiyle uram bir insan olarak, insann
dikkatini rasyonel olana, mantksal olana yneltmesi gerektiine inanmt. lgnlklara yneltmek
olmazd. nsan doru olan aramalyd, nk doru cevap her zaman kazanrd. Mantksz olan, yanl
olan, byk hakszlklar ieren yaklamlar sonu veremez, baarl olamazd; ancak kendini
tketirdi. Bu tr bir yasayla mcadele etmek ona abes, hatt biraz utan verici geliyordu. Sanki elik
karmlarn nmeroloji formlleriyle hesaplayan biriyle rekabet etmesi istenmi gibi.
Kendine sk sk bu konunun tehlikeli bir konu olduunu sylemiti. Ama bamakalenin histerik
lklar onun iinde hibir duygu uyandrmad. Oysa Rearden Metal'in laboratuvar test
raporlarndaki onda birlik bir deiiklik, hevesle ya da heyecanla yerinden frlamasna yeterdi. Onun
dndaki konulara harcayacak enerjisi yoktu.
Kupr buruturup p sepetine frlatt. teyken hi hissetmedii o yorgunluun, kurun gibi
arln yaklamakta olduunu hissediyordu. O duygu sanki hep pusuda bekliyor, dikkati baka
konulara dnd anda yakasna yapyordu, u anda tek istei yatp uyumakt.
Partiye katlmak zorundaym, dedi kendi kendine. Ailesinin ondan bunu istemeye hakk vard.
Kendi iin deilse bile, onlarn hatr iin, onlarn anlad tr zevklere almak zorundayd.
Bunun kendisini neden hi heveslendiremediini merak etti. Oysa mr boyunca, ne zaman bir
eylemin doru olduuna inansa, o yola ynelme istei de otomatik olarak iinde uyanrd. Ne oluyor
bana, diye dnd. Doru olan yapmakta niin isteksizlik duyuyordu? Bu davran manevi kn
iareti deil miydi? Kii kendi suunu bilse, yine de buz gibi ve kaytsz kalsa...hayatnn motoru olan,
kendisine gurur nedeni olan ilkelere ihanet etmi saylmaz myd?
Kendine cevap bulmak iin zaman tanmad. Hzla, acmaszca bir hzla giyinme iini bitirdi.
Dimdik duruyordu. Hareketlerinde her zamanki otoriter hava vard. Siyah smokin ceketinin
cebinden beyaz mendilinin kenar grnyordu. Ar admlarla merdivenlerden inip salona yrd.
Kendisini seyredenlerin beklentisine uygun olarak, tam byk sanayici gibi grnyordu.
Basamaklarn dibinde Lillian grd. Limon sars, ampir kesimli tuvaletinin soylu izgileri,
zarif vcudunu vurguluyor, onu her eyin kontroln elinde tutan biri gibi gsteriyordu. Rearden
glmsedi. Onu mutlu grmek houna gidiyordu...O mutluysa, bu partiyi hakl gsteren bir neden
bulunmu demekti.
Lilliana yaklat...ama birden durdu. Lillian mcevher kullanm konusunda gustosunu her
zaman sergiler, hibir zaman bu ii arya karmazd. Ama bu gece inanlmaz mcevherlere
brnmt. Prlanta bir gerdanlk, kpeler, brolar. Kollar bunlarla eliki oluturacak kadar plak
grnyordu. Sa bileinde bir tek tak vard...Rearden Metalden yaplm bilezik. Il l talar onu
ucuz dkkndan alnm irkin bir taklit gibi gstermekteydi.
Baklarn bilezikten onun yzne kaydrdnda, onun da kendisine bakmakta olduunu grd.
Gzlerini ksmt. Rearden o gzlerdeki ifadeyi gremiyordu. Hem rtl, hem de amal bir baka
benziyordu. Sakl bir ey, gvenli durumunu bayrak gibi sallayarak ilan ediyormu gibi.
Bilezii onun bileinden kopararak karmak geldi iinden. Ama onun yerine, Lilliann neeli
sesiyle kendisini tantrd konua eilerek selam verdi. Yznde hibir ifade yoktu.
Dr. Pritchett biraz ilerde, bir grup konua fikirlerini aktarmaktayd: nsan, ha? Nedir ki insan?
Kimyasal maddelerin bir bileimidir insan, ama bir byklk hayaline kaplmtr.
Dr. Pritchett kristal tabaklarn birinden bir kanepe ald, onu iki parmayla tutup kaldrd, hi
srmadan, azna att.
nsanolunun metafizik zentileri inanlacak gibi deil, diye devam etti. Sefil bir protoplazma
paras...ii irkin kavramlarla, zalim kk duygularla dolu. Ama kendini nemli sayyor! Aslnda
biliyor musunuz, dnyadaki tm sorunlarn da nedeni bu.

Otomobil fabrikatrnn kars samimiyetle, Ama irkin ya da zalim olmayan kavramlar


hangileri, Profesr? diye sordu.
Hibiri, dedi Doktor Pritchett. nsann kapasitesinin yetecei kavramlarn hibiri.
Gen bir adam kararsz bir sesle, Ama eer hi iyi kavramlarmz yoksa, var olanlarn irkin
olduunu nereden biliyoruz? diye sordu. Yani, hangi standartlara gre buna karar veriyoruz?
Standart falan yok.
Bu sz dinleyenleri susturdu.
Dr. Pritchett devam etti. Gemiin dnrleri konuya ok yzeysel yaklayordu. Bu yzden,
felsefenin amacn tanmlamak bizim yzylmza kalm durumda. Felsefenin amac, insana hayatn
anlamn bulmasnda yardma olmak deildir. Ortada hibir ama olmadn ona kantlamaktr.
Kmr madeni sahibinin kz olan ok gzel bir kadn gcenmi bir sesle: Kim syleyebilir
bize byle bir eyi?
te ben sylemeye alyorum, dedi Dr. Pritchett. Kendisi yldr Patrick Henry
niversitesi felsefe blmnn bandayd.
Lillian Rearden yaklayor, mcevherleri klarn altnda prl prl parlyordu. Yzndeki
ifade, belli belirsiz bir glmsemenin imasn tar gibiydi. Salarndaki sabit dalgalara uygun bir
ifade.
Dr. Pritchett, nsan byle huysuzlatran, anlam konusundaki srar zaten, dedi. Evrenin
koskoca aknda bunun hibir nemi olmadn anlad zaman, kendi faaliyetlerine hibir nem
atfedilemeyeceinin bilincine ulat zaman, kendisinin yaam ya da lm olmasnn nemi
olmadn kavrad zaman, ok daha...ynetilebilir olacak.
Omuz silkti, elini yeni bir kanepeye uzatt. Bir iadam tedirgin bir sesle, Profesr, ben size
aslnda Frsat Eitleme Yasas hakknda ne dndnz sormutum, dedi.
Ha, o mu? diye patlad Dr. Pritchett Ama o yasadan yana olduumu zaten sylemitim. nk
ben serbest ekonomiden yanaym. Serbest ekonominin var olmas iin rekabetin var olmas arttr. O
nedenle de, insanlar rekabet etmeye zorlamak gerekir. Demek ki, nsanlar zgr olmaya zorlamak
iin onlar kontrol etmek zorundayz.
Ama bakn...bu szde bir eliki yok mu?
Yksek felsefe dzeyinde baktnzda...yok. Eski model dncelerin statik tanmlarn
amanz, onun tesini grmeyi renmeniz gerek, Evrende hibir ey statik deildir. Her ey ak
halindedir.
Ama eer mantkl bakarsak...
Mantk, tm batl inanlarn en naif olandr, aziz dostum. Bu yaklam, amzda yaygn bir
kabul grmektedir
Ama anlamyorum, nasl olur da..
Siz bir eylerin anlalabilir olmas gerektii yolundaki yaygn hayale kaplmsnz. Evrenin
elikilerden olutuunu kavrayamyorsunuz.
Deminki ev kadn, Nelerin elikisi? diye sordu.
Kendinin.
Yani...nasl yani?
Sevgili hanmefendi, dnrlerin grevi aklamalar yapmak deil, hibir eyin aklanamaz
olduunu gstermektir.
Evet, tabii...ama...
Felsefenin amac bilgiyi aramak deil, bilgiye ulamann insanlar iin imknsz olduunu
kantlamaktr.

Gen kadn, Ama onu kantladmz zaman geriye ne kalacak?" diye sordu.
Dr. Pritchett saygl bir sesle, gdler diyerek cevap verdi.
Odann br ucunda da bir grup toplanm, Balph Eubanki dinliyordu. Eubank bir koltuun
koluna iliip dimdik oturmu, yzyle vcudunun en ufak bir rahat ortamda hemen yaylma eiliminde
olduunu saklamaya alyordu.
Gemiin edebiyat yzeysel ve sahteydi, diyordu. Hayat iyi gsteriyor, bylelikle hizmet
ettii zenginleri memnun etmeye alyordu. Ahlk, serbest irade, baar, mutlu sonlar, bir tr
kahraman olarak sunulan insan. Bunlarn hepsi ok gln geliyor bize. amz, ilk defa olarak
edebiyata derinlik getirmi bulunuyor, hayatn asl gereini ortaya seriyor.
Beyaz tuvalet giymi ok gen bir kz, ekingen bir sesle sordu. Hayatn asl gerei nedir, Bay
Eubank?
Ac ekmek, dedi Balph Eubank. Yenilmek ve ac ekmek.
Ama...ama neden? nsanlar mutlu...en azndan bazen mutlu...yle deil mi?
O mutluluk, yzeysel duygulara sahip kiilerin hayalidir.
Kz utanp kzard. Bir rafineriyi miras olarak devralm olan kadn sulu sulu konutu.
nsanlarn edebiyat zevkini ykseltmek iin neler yapmamz gerek, Bay Eubank?
te o...ok byk bir sosyal sorun. Eubank an edebiyat lideri olarak tanmlanan biriydi,
ama mrnde binden fazla satm hibir kitap yazml yoktu. Ben ahsen zmn, edebiyata
uygulanacak bir Frsat Eitleme Yasasnda yattn dnyorum.
Sanayiyle ilgili teklif edilen o yasay onaylyor musunuz? Ben o konuda ne dnmem
gerektiinden pek de emin deilim.
Elbette onaylyorum. Kltrmz bir materyalizm ukuruna batp gmld. nsanlar materyalist
retim ve teknolojik hileler peine dp tm manevi deerlerini kaybetti. ok fazla rahata erdiler.
Onlara baz mahrumiyetleri reterek onlar, daha soylu bir hayata geri dndrebiliriz. Bu nedenle,
insanlarn maddesel alna bir snr koymamz gerekir.
Kadn zr diler gibi bir sesle, Bunu hi bu adan dnmemitim, dedi.
Mort Liddy, Ama Frsat Eitleme Yasasn edebiyata nasl uygularsn, Ralph? diye sordu.
Bunu da ilk defa duyuyorum.
Benim adm Balph, dedi Eubank fkeyle. lk defa duyuyorsun, nk bu, benim fikrim.
Tamam, tamam, ben kavga ediyor deilim, tamam m? Yalnzca sordum. Mort Liddy
glmsedi. Zamannn ounu, byle sinirli sinirli glmseyerek geirirdi. Besteciydi. Filmler iin
eski tarz mzikler, az sayda dinleyiciler iin de modern senfoniler bestelerdi.
Balph Eubank, ok kolay uygulanr, dedi. Bir yasa olmal, tm kitaplarn satn on binle
snrlamak. O zaman edebiyat pazar yeni yeteneklere, taze fikirlere, ticar olmayan yazlara alr.
nsanlarn ayn erpten bir milyon tane satn almas yasaklanrsa, daha iyi kitaplar satn almak
zorunda kalrlar.
Mort Liddy, Orada hakl bir yann var, dedi. Ama bu da yazarlarn banka hesaplarna zarar
vermez mi?
Versin, daha iyi. Zaten yalnzca amac para kazanmak olmayanlarn yazmasna izin verilmeli.
Beyaz elbiseli gen kz, Ama, Bay Eubank, dedi, ya bir kitab almay on binden fazla insan
isterse?
On bin okur her kitaba yeter.
Benim demek istediim o deil. Ya insanlar almak isterse?
Onun nemi yok.
Ama kitapta anlatlan iyi bir ykyse ve..

Balph Eubank tiksintiyle, Konu denilen ey, edebiyatn ilkel bir bayaldr, dedi.
Dr. Pritchett salonun kar tarafndan gelip bara doru yrrken bir an duraklayp sze kart.
ok doru. Nasl felsefenin bayal mantksa, bu da yle.
Mort Liddy, Mzikteki bayaln da melodi olmas gibi, dedi, Lillian Rearden yaklap
onlarn yannda durdu. Nedir bu grlt? diye sordu.
Balph Eubank, Lillian, bebeim, diye szland. Yeni romanm sana ithaf edeceimi sylemi
miydim?
Ah, ok teekkr ederim ekerim.
Zengin kadn, Yeni romannzn ad ne? diye sordu.
Kalp Bir Stdr.
Neden sz ediyor?
aresizliklerden.
Beyaz elbiseli gen kz, Ama Bay Eubank, dedi yine. Eer her ey aresizlikse, urunda
yaayacak ne var?
Balph Eubank ciddiyetle, Karde sevgisi, dedi.
Bertram Scudder bara abanmt. nce uzun yz ie doru km gibi. Yalnz azyla gzleri
dikkat ekiyor, kre biiminde karart olarak beliriyordu. The Future adl derginin editryd.
Hank Reardenla ilgili bir makale yazm, baln, Ahtapot koymutu.
Bertram Scudder bo kadehini eline ald, sessizce barmene doru itti, doldurulmasn istediini
belli etti. Yeni konan ikiden bir yudum ald, Philip Reardenn nndeki bo kadehi fark etti. Philip
hemen yan bandayd. Bertram barmene ba parmayla Philipin kadehini iaret etti. Philipin br
yannda durmakta olan Betty Popeun nndeki bo kadehe aldr etmemiti. Bertram Scudder
gzlerini Philipin bulunduu yne doru evirmi durumda, Bak, arkada, dedi. Houna gitse de,
gitmese de, Frsat Eitleme Yasas ileriye doru atlm byk bir admdr.
Philip tevazu dolu bir sesle, Houma gitmeyeceini nereden kardnz, Bay Scudder? diye
sordu.
Eh, biraz actacak, yle deil mi? Toplumun upuzun kolu, buradaki ordvrlerin faturasn azck
tralayacak. Elini bara doru sallad.
Benim buna itirazm olacan nereden kardnz?
Yok mu? Bertram Scuddern bunu sorarken sesinde meraktan eser yoktu.
Philip heyecanla, Yok! dedi. Ben her zaman kamu karlarn her trl kiisel yararlarn
stnde saymmdr. Zamanm ve param Kresel lerleme Dostlarna, onlarn Frsat Eitleme
Yasasna sunduklar destee adammdr. Bence tm frsatlar bir kiinin kapmas, dierlerine
hibir ey brakmamas tmyle hakszlktr.
Bertram Scudder onu dnceli gzlerle incelerken bile, gzlerinde pek belirgin bir ilgi yoktu.
Eh, dorusu istisna saylacak kadar naziksiniz, dedi.
Philip gururla, Baz insanlar ahlki konular adamakll ciddiye alr, diye karlk verdi ona.
Betty Pope, Neden sz ediyor, Philip? diye sordu. Birden fazla i giriimine sahip kimseyi
tanmyoruz ki! Tanyor muyuz?
Bertram Scudder artk usanm gibi bir sesle, f, bo ver! dedi.
Betty Pope saldrgan bir havaya girmiti. Frsat Eitleme Yasas yznden neden bu kadar
frtna koptuunu anlayamyorum, derken, sanki ekonomi uzmanym gibi bir havayla konuuyordu.
adamlar buna neden itiraz etsin, onu da anlayamyorum. Onlarn da yararna bu. Herkes yoksul
olursa, rettikleri mallara alc bulamazlar. Ama bencillii keser, istiflediklerini paylarlarsa, ok
alp daha fazlasn retme ansn bulurlar.

Scudder, Ben sanayicileri neden dnmemiz gerektiini bile anlayabilmi deilim, dedi.
Geni halk kitleleri ihtiya iindeyse ve hl da ortalkta mallar bulunabiliyorsa, mlkiyet belgesi
denilen bir kt parasnn insanlar durdurmasn beklemek aptallk. Mlkiyet haklar btl inantan
baka bir ey deil. Eldeki mlk ancak, onu kapmayanlarn nezaketi ve terbiyesi sayesinde elde
tutulmay srdrebilir. Bakalar onu her an kapabilir. Madem kapabiliyorlar, neden kapmasnlar
ki?
Claude Slagenhip, Kapmallar, dedi. htiyalar var o mallara. Tek dikkate alnacak kriter,
ihtiya olmal. nsanlar ihtiya iindeyse, nce kapacamz kapmak, ancak ondan sonra konuyu
konumaya balamalyz.
Claude Slagenhip sessizce yaklam, Scudder belli belirsiz hareketlerle yana ititirerek
Philiple ikisinin arasnda kendine yer ap yerlemiti. Slagenhip uzun boylu olmad gibi, iman
da deildi, ama drt ke, sk bir hacmi vard, burnu da krkt. Kresel lerleme Dostlarnn
bakanyd.
Alk beklemez, diye devam etti szne. Fikirler hava cvadr. Ama bo mide, somut bir
gerektir. Yaptm tm konumalarda sylemiimdir, ok fazla lfa gerek yok. Toplum u anda i
frsatlar bulmakta sknt ekiyor. Demek ki var olan frsatlar kapmaya hakkmz var. Hak dediin,
toplum iin iyi olandr. Philip birdenbire, ar tiz bir sesle, Zaten o madeni tek bana, kendi
elleriyle kazm olamaz, deil mi? diye haykrd. Yzlerce ii altrd. i yapan onlar. Neden
kendini o kadar iyi sanyor ki?
ki adam dnp ona baktlar. Scudder tek kan havaya kaldrmt, Slagenhipin yzndeyse hi
ifade yoktu.
Betty Pope birden hatrlam gibi, Aman, Tanrm! deyiverdi.
Hank Rearden salonun olduka lo bir ucunda, bir pencere kenarnda durmaktayd. Birka
dakikalna kimsenin kendisine dikkat etmeyeceini umuyordu. Ona yaad psiik tecrbeleri
anlatan orta yal bir kadndan yeni kurtulmutu. Pencereden darya bakmaktayd. Ta uzakta Rearden
elikin kzll gkte prl prld. Bir an onu seyredip rahatlad. Dnp salona bakt. Evini hibir
zaman sevememiti. Lillian'n setii bir evdi bu. Ama bu gece, gece kyafetlerinin deiip duran
renkleri salonu siliyor, oraya parlak bir nee havas katyordu. nsanlar neeli grmekten
holanrd...her ne kadar, bu tr nee biimini pek anlayamasa da!
ieklere, kristal bardaklarn ltlarna, kadnlarn plak kollarna ve omuzlarna bakt.
Darda souk bir rzgr vard. Bombo alanlar sprp duruyordu. Bir aacn ince dallarnn,
istercesine bkldn grd. Aa, madenin parltsnn tam nndeydi.
inde uyanan duyguya isim bulamad. Bu duygunun nedenini, niteliini, anlamn ifade edecek
szck yoktu. Biraz sevinti, ama arl olan, ciddi bir duyguydu aslnda. apka karmak gibi bir
ey. Ama kime...onu bilemiyordu.
Tekrar kalabaln arasna dndnde glmsyordu. Derken glmsemesi bir anda yok oldu.
Kapdan yeni bir konuun girmekte olduunu grmt: Dagny Taggart.
Lillian onu karlamak zere kapya ynelirken, konuunu dikkatle inceliyordu. Daha nce de
karlamlard. Seyrek olarak rastlarlard birbirlerine.
Dagny Taggart tuvalet giymi grmek Lilliana garip geliyordu. Siyah bir elbise, zerinde de
pelerin gibi tek koluna den bir al. Dier kolu plak kalyordu. Tuvaletin tek ss de o plak
omuzdu. Dagnyyi genellikle giydii tayyrler iinde gren insanlar hibir zaman onun vcudunu
dnmezlerdi. Siyah elbise fazlasyla dekolte grnyordu, nk Dagnynin omuz hatlarnn ok
narin ve gzel olduunu kefetmek artyordu insan. plak kolunun bileindeki prlantal bilezik
de ona fazlasyla kadns bir hava vermiti...zincirlenmiliin simgesi gibiydi nk.

Lillian Rearden, Bayan Taggart, sizi burada grmek ne byk srpriz, derken yznn kaslar
bir glmsemenin hareketlerini yerine getirmekteydi. Benden gelen bir davetiyenin sizi ar
meguliyetlerinizden uzaklatrabileceini ummaya cesaret edememitim. Ltfen bunu bir iltifat
saymama izin verin.
James Taggart da kz kardeiyle birlikte ieriye girmiti. Lillian sanki yeni fark etmiti onun da
geldiini.
Merhaba James. te bu da senin popler olmann bir cezas oluyor. Kardeini grmenin
aknl iinde, insan seni gremiyor.
James incecik glmseyerek, Poplerlikte kimse senin seviyene ulaamaz, Lillian, diye
karlk verdi. Seni grmezlik de edemez.
Ben mi? Ahh! Ama ben kocamn glgesindeki ikinci yere oktan razym. Byk adamlarn
karlarnn, yansma kla yetinmeleri gerektiini biliyor, tevazu gsteriyorum. Sizce de yle deil
mi, Bayan Taggart?
Dagny, Hayr, dedi. Bence yle deil.
Bu bir iltifat m, yoksa bir sitem mi, Bayan Taggart? Ama elimden baka bir ey gelmeyeceini
itiraf edersem beni balayn ltfen. Size kimleri tantraym? Korkarm yazarlarla ressamlardan
baka sunacak kimsem yok, eminim onlar da ilginizi pek fazla ekemez
Hanki bulup bir merhaba demek isterdim.
Elbette. James, hani bir ara Balph Eubankle tanmaktan holanacan sylemitin, hatrlyor
musun? Hah, evet, ite orada...ona son kitab Bayan Whitcombun Davetini senin ok beendiini
syleyeyim.
Dagny salonda ilerlerken, kendisini neyin drtp de Hank Rearden bulmak istiyorum dediini
anlayamyordu. Oysa onu daha kapdan girdii anda grmt.
Rearden upuzun salonun kar ucundayd. Durmu, Dagnyye bakyordu. Dagny ona yaklarken,
o ileriye doru adm atmad.
Merhaba, Hank.
yi akamlar.
Rearden eilerek selam verirken, tavrnn resmiyeti de zerindeki giysilere uyuyordu.
Glmsemedi.
Dagny neeyle, Beni bu akam davet ettiin iin teekkr ederim, dedi.
Geleceini bildiimi syleyemem.
yle mi? O hlde Bayan Reardenn beni hatrladna sevindim. Bir istisna yaratmak
istemitim.
stisna m?
Partilere pek sk gitmem.
stisna iin bu partiyi setiinize memnun oldum. Bu szn sonuna, Bayan Taggart,
szcklerini eklememiti, ama sesi, sanki eklemi gibi bir hava yaratyordu.
Tavrndaki resmiyet yle beklenmedik bir eydi ki, Dagny buna uyum salamay baaramyordu.
Kutlamak istedim, dedi.
Benim evlilik yldnmm m?
Aa, evlilik yldnmn myd? Bilmiyordum. Tebrikler, Hank.
Neyi kutlamak istemitin?
Kendime bir mola frsat tanyaym, demitim. Kendimin...ve senin onuruna.
Hangi nedenle?
Dagnynin aklnda, Colorado dalarnn kayalklarn aacak yeni demiryolu hatt vard. Giderek

ilerliyor, uzaklardaki Wyatt Petrol yataklarna doru akyordu. Dagny zihnindeki hayalde, mavimsi
yeil raylar donmu topraklar zerinde, kuru otlar ve plak kayalar arasnda, yar a yaayanlarn
rmekte olan gecekondularnn yan bandan geerken grebiliyordu.
Rearden Metal raylarn ilk altm milinin erefine, dedi.
Makbule geti. Sesinin tonu sanki, Adn bile duymadm, diyormu gibiydi.
Dagny syleyecek baka bir ey bulamad. Sanki yabanc biriyle konuuyormu gibi
hissetmekteydi.
Sessizliklerini neeli bir ses bozdu. Aa, Bayan Taggart! Her zaman sylerdim, Hank Rearden
her mucizeyi baarr, derdim. te bir rnei daha!
Tandklar bir iadam, yznde sevin ve aknlk dolu bir glmsemeyle yaklayordu.
Nakliye fiyatlar ve elik teslimatlaryla ilgili olarak sk sk acil durum toplantlar yaparlard.
Adam Dagnyye bakarken, grd deiiklik karsnda yznde ak bir ifade vard. Reardenn bu
deiiklii fark etmediini sanmt.
Dagny adamn selamna karlk vererek gld, bu ifadeyi Rearden'n yznde gremedii iin
beklemedii bir hayal krklna uram olduunu kendi kendine itiraf etmeye hi vakit ayrmad.
Adamla birka cmle konutu. Dnp baktnda Rearden gitmiti.
Balph Eubank, James Taggartla konuurken gzleri uzaktaki Dagny'deydi. Demek nl kz
kardein bu, dedi.
Taggart sesinde belli belirsiz bir sitemle, Kz kardeimin mehur biri olduunu bilmiyordum,
diye karlk verdi.
Ama sevgili dostum, ktisad alanda rastlanmadk bir fenomen o. nsanlarn srekli ondan sz
etmesi ok normal. Senin kz kardein, yzylmzn hastalnn bir semptoma gibi. Makine andan
kalma bir enkaz. Makineler insanlarn insanln yok etti, onu topraktan uzaklatrd, doal
becerilerinden kopard, ruhunu ldrd, onlar duygular olmayan birer robota evirdi. rnei de
ortada. Nak ileyip ocuk dourmak gibi gzel eylerle uramak yerine demiryolu ileten bir
kadn.
Rearden konuklar arasnda dolayor, kimsenin kendisini tuzaa kstrp bir sohbet balatmamas
iin elinden geleni yapyordu. Oday szd, yanna yaklamak isteyecei hi kimseyi gremedi.
Hey, Hank Rearden, kendi ininizde yakndan baknca hi de o kadar kt biri gibi
grnmyorsunuz. Arada srada bizi bir basn toplantsna arsanz belki de bizi kendi tarafnza
ekerdiniz.
Rearden dnd, konuana inanmaz gzlerle bakt. Genten bir gazeteciydi. Cvk tiptendi. Renkli
basn denilen trden, olduka radikal bir gazetede alyordu. Sesindeki laubalilik, Reardena
kabalk etmesinin, aslnda onun kendi trnden kiilerle iliki kurmak istemeyeceini bilmesinden
kaynakland izlenimini yaratyordu.
Rearden onu fabrikaya asla sokmazd. Ama adam Lilian'n konuuydu. Bu nedenle, ev sahibi
olarak kendini kontrol etmeye alt, kuru bir sesle, Ne istiyorsunuz? diye sordu.
Kt deilsiniz. stidatlsnz. Teknolojik istidat. Ama tabi Rearden Metal konusunda size
katlmyorum.
Sizden katlmanz istemedim.
Eh, Bertram Scudder dedi ki, sizin politikanz... Adam ayn kavgac sesiyle sze balarken
parman bara uzatmt, ama birden sustu. stediinden ileri gittiini yeni fark etmi gibiydi.
Rearden bara dayanm duran derbeder adama bakt. Lillian tantrmt ama kendisi adamn
adna dikkat etmemiti. Birden dnp uzaklat. mez gazetecinin kendisini izlemesine olanak
tanmayan bir hava yaratmay baarmt.

Lillian bir grupla konuurken Reardenn yaklamakta olduunu grnce onun yzne bakt,
sonra sessizce kenara, kimsenin konumalarn duyamayaca bir yere ekildi.
Rearden parmayla gstererek, u adam The Future'daki Scudder m? diye sordu.
Evet, o.
Rearden karsna sessizce bakt. nanamamt. nanmaya balamasna izin verecek dnceye
ulaabilmek iin nasl bir zihni rota izlemesi gerektiini bile bulamyordu. Lilliann gzleri dikkatle
bakmaktayd.
Onu buraya nasl davet edersin? diye sordu Rearden.
Bak, Henry, gln olmayalm. Dar grl olmak istemezsin, deil mi? Bakalarnn
fikirlerine hogryle bakmay, onlarn ifade zgrlne sayg gstermeyi renmen gerek.
Benim evimde mi?
Ltfen kasntlk etme.
Cevap vermedi. Ama nedeni, gznn nnde beliren iki tablonun tm dikkatini elmesiydi.
Ahtapot balkl makale belirmiti zihninde. Yazan Bertram Scudder. O yaz, fikirlerin
sergilenmesi deil, bir kova irkefin boaltlmasyd. inde bir tek gerek yoktu. Uydurulmu bir
gerek bile yoktu. Mstehzi ifadeler, gereksiz sfatlar, kanta gerek duymakszn sulamann kirli
hainlii, o kadar. Onun yanndaki tablo da, Lilliann profiliydi. Kendisini onunla evlenmeye iten o
gururlu anlk.
Karsnn varln yeniden fark ettiinde, o grntnn kendi zihninde olduunu anlad, nk
Lilliann yz ona dnm, gzleri onu izliyordu. Apansz gerek dnyaya dnd anda, o gzlerde
grd eyin keyif olduunu dnd. Ama bir an sonra...kendine deli olmadn, demek ki bunun
mmkn olamayacan sylemekteydi.
lk defa olarak bu... duygusallktan uzak bir belirginlikle, irkin bir kelime kulland ...y
benim evime davet ediyorsun, ama ayn zamanda son defa davet etmi oluyorsun.
Ne cretle byle bir dili..
Benimle tartma, Lillian. Tartrsan onu imdi dar atarm.
Karsna cevap vermesi iin bir saniye tand. Belki itiraz eder, kendisine barp arr diye.
Lillian sessiz kald. Hl ona bakyordu, ama yanaklar biraz ieriye gm gibiydi.
Ik, ses ve parfm bulutlar arasnda kr gibi uzaklarken iinde dehet duygusunun buz gibi
temasn hissetti. Lillian' dnmesi, onun kiiliiyle ilgili bulmacaya bir cevap aramas gerektiini
biliyordu, nk bu grmezden gelemeyecei bir aydnlanma olacakt; ama onu dnmedi. Deheti
iinde hissetmesi, o cevabn oktan nemini kaybetmi olduunu bilmesindendi.
Bezginlik seli yine geliyordu. Dalgalar hlinde geliini duymaktayd. Bu sel, iinden gelmiyor,
dardan geliyor, salonun iine yaylp duruyordu. Bir an iin kendini yapayalnz, gri bir ln
ortasnda, yardma muhta hissetti...Yardm edecek hi kimse yoktu.
Birden durdu. Salonun br ucunda, giri kapsnn oradaki n altnda, uzun boylu, kstah
tavrl bir adamn, ieri girmeden nce bir an durakladn gryordu. Bu adamla hi kar karya
gelmemiti, ama gazete sayfalarnn tm kt hrete sahip ehreleri arasnda en nefret ettii yz
buydu. Francisco dAnconia gelmiti.
Rearden aslnda Bertram Scudder gibi adamlar dnmeye vakit ayrmazd. Ama hayatnn her
saatini, kaslarnn ya da zihninin zor abalardan ac duymaya balad her gururlu saniyesini,
Minnesota Madenlerinden ykselip abalarn altna evirme yolunda att her adm, paraya ve
parann anlamna duyduu o byk saygnn her zerresini dndnde, miras olarak devrald
byk armaan hak etmesini bilmeyen serseriye duyduu tiksinti de bir dayanak kazanyordu. te,
insan rknn en tiksinti verici rnei orada duruyor, diye dnd.

Francisco d'Anconia'nn ieri girip eilerek Lillian selamlayn, sonra kalabala karn
grd. Daha nce hi girmedii bu salonun sahibiymi gibi bir havas vard. Balar dnyor, yzler
ona evriliyordu. Sanki yrrken o balar ve baklar iplik balarla ekiyormu gibiydi.
Rearden bir kere daha Lilliana yaklat, hi fkelenmeden, nefretini sesine alayc bir tonla
yanstarak, Bunu da tandn bilmiyordum, dedi.
Birka partide karlamtm
O da m arkadalarndan biri?
Ne mnasebet! Sesinden gerekten gcenmi olduu anlalyordu.
O hlde neden davet ettin onu?
nk o bu lkedeyken onu armadan parti verirsen, o parti nemli bir parti olmaz. Gelirse
tatsz oluyor tabi. Gelmezse, o zaman da ev sahibesine sosyal bir kara leke bulayor.
Rearden gld. Lillian gafil avlanmt. Genelde byle eyleri asla kabullenmezdi. Bak, dedi
Rearden yorgun bir sesle. Partini bozmak istemem, ama o adam benden uzak tut. Sakn getirip
tantrmaya falan kalkma. Onunla tanmak istemiyorum. Bunu nasl becereceksin, bilemem, ama
usta bir ev sahibesi olduuna gre bir aresini bul.
Dagny, Francisconun yaklatn grnce olduu yerde hareketsiz kald. Francisco eilerek onu
selamlad, yannda durmadan geti. Ama Dagny onun o n zihninde durdurmu olduunu biliyordu.
Belli belirsiz glmsediini de grmt. Anladn, ama kabullenmek istemediini bilerek
vurgularcasna. Dagny baka tarafa dnd. Akam boyunca onunla bir daha karlamayacan
umuyordu.
Balph Eubank, Dr. Pritchettin evresindeki gruba katlmt. Suratn asm, konuuyordu. Yo,
insanlarn yksek felsefe dzeylerini anlamalarn bekleyemezsin. Dolar peinde koanlarn elinden
kltr denilen eyi alp kurtarmak gerek. Edebiyat konusunda ulusal bir sbvansiyon gerekiyor bize.
Ressamlara satc muamelesi edilmesi, eserlerin sabun gibi satlmas da ok utan verici bir ey.
Francisco dAnconia, Yani sabun gibi satlmayndan m ikyet ediyorsunuz? diye sordu.
Onun yaklatn grmemilerdi. Sohbet birden kesildi. Sanki bakla kesilmiti. Gruptakilerin
ou onunla hi tanmamlard, ama hepsi de onu hemen tandlar.
Balph Eubank fkeyle, Benim demek istediim... dedi, ama sonra azn kapad.
Dinleyicilerinin yzndeki hevesli ilgiyi gryordu ama artk bu ilgi felsefeye ynelik deildi.
Francisco, Dr. Pritchetti eilerek selamlad. Aa, merhaba, Profesr, dedi.
Dr. Pritchett selam alrken ve ardndan birka kiiyi onunla tantrrken sesinden bu durumdan
holanmad anlalyordu.
Gruptaki evli kadn, ok ilgin bir konuyu tartyorduk, dedi. Dr. Pritchett bize, hibir eyin
hibir ey olmadn sylyordu.
Francisco ok ciddi bir ifadeyle, Bu konuda herkesten ok ey bildiine hi kuku yok, dedi.
Kadn, Dr. Pritchetti bu kadar iyi tandnz tahmin etmezdim, Sinyor dAnconia, dedi,
profesrn bu sz karsnda neden bozulduunu ise hi anlayamad.
Dr. Pritchettin ders verdii Patrick Henry niversitesinin mezunlar derneindenim. Ama
benim retmenim, ondan ncekilerden Hugh Akstond.
Gen bir kadn aknlkla, Hugh Akston m! diye patlad. Ama buna olanak yok, Sinyor
dAnconia! Yanz elvermez. Ben onu...geen yzyln nemli isimlerinden sanyordum.
Belki manen yle, hanmefendi. Ama gerek anlamda yle deil.
Ama onu yllar nce ld sanyordum.
Yo, hayr. Kendisi hl sa.
O hlde neden artk adn hi duymuyoruz?

Dokuz yl nce emekli oldu.


Ne garip, deil mi? Politikaclar ya da film yldzlar emekli olunca gazetelerin ba
sayfalarnda okuyoruz. Ama bir filozof emekli olunca insanlar duymuyor bile.
Sonunda duyuyor.
Bir gen adam aknlkla, Ben Hugh Akston, artk kimsenin okumad u klasiklerden
sanyordum, dedi. Hani yalnzca felsefe tarihi okurken sras gelenlerden. Geenlerde bir makale
okuyordum, ondan mantn son byk savunucularndan biri diye sz ediyordu.
Ev kadn, Ne dersi verirdi Hugh Akston? diye sordu.
Francisco, Bir ey olan her eyi retirdi, diye cevaplad.
Dr. Pritchett kupkuru bir sesle, retmeninize ballnz ok gzel bir ey, Sinyor dAnconia
diye sze kart. Sizin de rettii eylerin pratikteki bir sonucu olduunuzu varsayabilir miyiz?
yleyim.
James Taggart gruba yaklam, fark edilmeyi bekliyordu.
Merhaba, Francisco.
yi akamlar, James.
Seni burada grmek ne gzel bir rastlant! Seninle grmeyi ok istiyordum.
Bu da bir yenilik ite. Genellikle, pek istemezsin.
Yine aka ediyorsun. Eski gnlerdeki gibi. Taggart yavaa gruptan ekiliyor, Francisco'yu da
yanna ekebileceini umuyordu. ok iyi biliyorsun ki, bu salonda seninle konumak istemeyecek tek
kii bile yoktur.
Sahi mi? Oysa ben tersi dorudur diye dnme eilimindeyim. Francisco gerekten de onu
biraz izlemi, ama konuulanlar dierlerinin de duyabilecei bir uzaklkta durmutu.
Seninle temas edebilmek iin her areye bavurdum, dedi Taggart. Ama...ama koullar
baarya ulamam engelledi.
Sana randevu vermediimi benden mi saklamaya alyorsun?
ey...yani...neden kabul etmedin beni?
Benimle ne konumak isteyebileceini dnemedim.
San Sebastian Madenlerini, tabi! Taggartn sesi biraz ykselmiti.
Ne olmu ona?
Ama...Bak, Francisco, bu i ciddi. Bu bir rezalet, ei grlmemi bir rezalet...kimse de bir
anlam veremiyor. Ne dneceimi bilemiyorum. Bu olay hi mi hi anlamyorum. Bilmeye hakkm
var.
Hakkn m var? Biraz demode konumuyor musun, James? Ama...nedir bilmek istediin?
Bir kere, u kamulatrma olay...ne yapacaksn o konuda?
Hibir ey.
Hibir ey mi?!
Ama herhalde bir ey yapmam sen de istemezsin. Benim madenlerime de, senin demiryoluna
da, halkn iradesi sonucu el kondu. Halkn iradesine kar kmam istemezsin, deil mi?
Francisco, bu olay hi komik deil!
Bence de.
Bana bir aklama borlusun! Hissedarlarna bu iren olay anlatmak zorundasn! Neden
deersiz bir madeni setin? Onca milyonu neden ziyan ettin? Bu ne tr bir ahlksz soygundu?
Francisco ona terbiyeli bir aknlkla bakyordu. Ama James, dedi. Ben senin olay
onaylayacan sanyordum.
Onaylamak m?!

San Sebastian Madenlerini, en yksek ahlk ideallerden birinin gereklemesi olarak


greceini sanyordum. Gemite ne kadar sk gr ayrlna dtmz hatrlaynca, senin
ilkelerine gre davrandm grdn zaman sevinirsin sanmtm.
Neden sz ediyorsun?
Francisco ban zgn zgn iki yana sallad. Benim davranm neden ahlksz bulduunu
anlayamyorum. Bu davranm, tm dnyann tavsiye edip durduu eyi uygulama yolunda drst bir
aba olarak alglarsn sanmtm hlbuki, Herkes bencilliin kt bir ey olduunu sylemiyor mu?
Ben de San Sebastian projesinde tmyle bencillikten uzak bir davran benimsedim. nsann kendi
karlarnn peinde komas kt deil mi? Benim o olayda hibir kiisel karm yoktu. Kr peinde
komak kt deil mi? Ben kr peinde komadm...zarar gze aldm. Herkes durmadan, bir sanayi
kuruluunu hakl gsteren ama, retim deil, elemanlarn yaatmaktr deyip durmuyor mu? San
Sebastian Madenleri bu durumda sanayi tarihinin en baarl giriimi saylr. Hi bakr retmediler,
ama oradan bir gnde i yapmadan kazandklarn mrleri boyunca almakla kazanamayacak
binlerce insan beslediler. sahibinin bir parazit, bir smrc olduu konusunda hemen herkes
gr birlii iinde deil mi? i iilerin yaptn, retimi onlarn mmkn kldn syleyip
durmuyorlar m? Ben hi kimseyi smrmedim. San Sebastian Madenlerini kendi gereksiz varlmla
rahatsz etmedim. Oray esas nemli insanlarn eline braktm. O mlkn deeri konusunda yarglarda
bulunmadm. Bir madencilik uzmanna deerlendirttim. ok iyi bir uzman saylmazd, ama o ie ok
ihtiyac vard. e adam alrken nemli olan ihtiyatr, adamn yetenei deildir demiyorlar m? Bir
eyi elde etmek iin tek yapman gereken, ona ihtiya duymandr, demiyorlar m? Ben amzn tm
ahlk ilkelerini uyguladm. Bir takdir, bir minnet, bir onurlandrma bekliyordum. Neden bana lnetler
yadrldn hi anlayamyorum.
Kulak kabartanlarn sessizlii iinde tek duyulabilen, Betty Popedan bir anda ykselen
kkrdama sesi oldu. Hibir ey anlam deildi, ama James Taggartn yzndeki o aresizlik dolu
fkeyi grmt.
Herkes Taggarta bakyor, bir cevap vermesini bekliyordu. Konu onlar pek ilgilendirmiyordu.
Yalnzca birinin utanmasn seyretmek elendiriyordu onlar. Taggart stten bakan bir glmseme
ifadesi taknmay baard.
Bunlar ciddiye almam bekliyor olamazsn, dedi.
Francisco cevap verdi. Bir zamanlar bunu hi kimsenin ciddiye alamayacana inanmtm.
Yanlmm.
Samalk bu! Taggartn sesi ykselmeye balyordu. Kamusal sorumluluklarn byle
dncesiz bir tutumla silkelemen kabul edilemez! Hzla uzaklamak zere dnd.
Francisco omuz silkti, ellerini iki yana at. Gryorsun ya, benimle konumak istemeyeceini
dnmekte haklymm dedi.
Rearden tek bana, salonun br ucunda dikilmekteydi. Philip onu fark etti, yaklat, Lillian'a el
sallayp ona da gelmesini iaret etti.
Lillian, sanrm Henry iyi vakit geirmiyor, diye glmsedi. Glmsemesinin alayc m
olduu, Reardena mi, yoksa Lilliana m ynelik olduu pek belli olmuyordu. Bu konuda bir eyler
yapabilir miyiz?
ok sama, dedi Rearden.
Lillian, Keke ne yaplabileceini bilseydim, Philip, dedi. Henrynin gevemesini, kendini
rahat brakmasn her zaman istedim. Her konuda ylesine ciddi ki. Kaskat bir Priten. Keke onu bir
tek kere sarho grsem, der dururdum. Ama artk pes ettim. Sen ne nerirsin?
Pek bilemiyorum! Ama burada yapayalnz durmas hi ho deil.

Kes artk, dedi Rearden. Onlarn duygularn incitmek istemediini dnyordu ama yine de
eklemeden edemedi: Tek bama kalabilmek iin ne byk aba sarf ettiimi bilemezsin.
te, gryorsun ya! Lillian, Philipe glmsyordu. Hayattan ve insanlardan zevk almak, bir
ton elik dkmek kadar kolay deil. Entelektel dnceler piyasalarda renilemiyor.
Philip kkrdad. Beni kayglandran, entelektel dnceler deil. Sen o pritenlikten ne kadar
eminsin, Lillian? Senin yerinde olsam, zgr kalp evreye bakmasna izin vermezdim. Bu gece
burada ok fazla sayda gzel kadn var.
Henry sadakatsizlik konusunu dnecek, yle mi? Ona iltifat ediyorsun, Philip. Cesaretini de
fazla abartyorsun. Reardena souk souk glmsedi, sonra uzaklat.
Rearden kardeine bakt. Sen ne halt ettiini sanyorsun?
f, priten roln brak! Hi aka kaldrmaz msn, sen?
Dagny kalabaln iinde amaszca dolarken, bu parti davetini niin kabul ettiini merak
etmekteydi. Bulduu cevap onu artt: Hank Rearden grmek istedii iin. Kalabaln arasndan
ona bakarken, elikiyi ilk defa olarak fark etti. Dier insanlarn yzleri, yer deitirebilecek yz
hatlarnn bir toplam gibiydi. Her yz, dier her yze benzer bir anonimliin iinde eriyor, fiziksel
olarak da zaten bunun byle olmas gerekiyormu gibi grnyordu. Reardenn yz ise
dzlemlerden olumaktayd, ak mavi gzl, kl rengi salyd, buzlara zg bir sertlie sahipti.
Hatlarnn dnsz kesinlii, tekilerin arasndan geerken sanki sisler arasndan geerken, zerine
k dm gibi gstermekteydi onu.
Dagnynin gzleri istemeyerek durmadan ona dnyordu. Ama onun kendi bulunduu tarafa
baktn hi grmemiti. Onun kendisinden bilerek katna inanamazd. Byle bir ey iin hibir
geerli sebep yoktu. Ama yine de, bundan hemen hemen emindi. Ona yaklamak, yanldn kendine
kantlamak geliyordu iinden. Ama bir ey durdurdu onu. Kendi isteksizliini de anlayamad. Rearden
annesiyle ve annesinin iki arkadayla konumakta, bunu sabrla srdrmekteydi. Annesi, olunun
onlara, genliinin mcadelelerini anlatmasn istemekteydi. Rearden onun istediini yaparken
iinden, bir bakma benden gurur duyuyor herhalde, diye dnmekteydi. Ama annesinin tavrndaki
bir ey, sanki o mcadeleler srasnda oluna hep destek vermi, baarsnn asl kayna kendisiymi
gibi bir hava yaratmaktayd. Sonunda annesi onu azat ettiinde, Rearden kurtulduuna sevindi, bir
kere daha pencere kenarndaki snana ekildi.
Bir sre orada durdu, fiziksel bir destee yaslanr gibi yalnzlna yasland.
Yan banda yabanc, pesten bir ses, Bay Rearden, dedi. Kendimi tantmama izin verin.
Adm dAnconia.
Rearden ararak dnd. DAnconia'nn tavrnda ve sesinde, daha nce pek nadiren rastlad
bir nitelik vard...gerek, otantik bir sayg.
Naslsnz, dedi. Sesi kuruydu, ama cevap vermiti en azndan.
Bayan Reardenn beni size tantma grevinden kanmaya altn gzlemledim, sebebini de
tahmin edebiliyorum. Evinizden ayrlmam tercih eder misiniz?
Bir anlk sessizlikten sonra Rearden, sesinde tehdide benzer bir ksklkla, Ne yapmaya
alyorsunuz? dedi.
Urunda altnz kiilerin niteliine dikkatinizi ekmeye alyorum.
Bunu dnp sylemek iin de, mrnde bir gn bile almam biri olmak gerekiyor
herhalde. Reardenn sesindeki aalamaya bir rahatlama da karmt. Balangta hasmnn
karakteriyle ilgili yargsndan emin olamam, kuku duymutu, ama imdi yine kendini ok emin
hissediyordu. Bir insan, sizin hepinizi srtnda tasa bile, aslnda ancak kendisi iin alr desem,
anlayamazsnz. u anda ne dndnz tahmin edeyim. Haydi, durmayn, syleyin. Ben bencilim,

kibirliyim, kalpsizim, zalimin biriyim, yleyim. Bakalar iin alma zrvalna hi tahammlm
yok. Kimse iin almyorum.
Francisconun gzlerinde ilk defa olarak kiisel bir tepki grd. Gen ve hevesli birinin
baklar vard karsnda. Francisco cevap verdi. Bu sylediklerinizin arasnda bir tek ey yanl, o
da herhangi bir kimsenin bunu kt olarak nitelemesine izin vermeniz. Reardenn inanmaz sessizlii
iinde, Francisco eliyle salonu gsterdi. Onlar tamay neden gerekli buluyorsunuz?
nk onlar sa kalmaya alan bir tomar sefil ocuk...umutsuzca, beceriksizce abalyorlar,
oysa ben...ben o yk hissetmiyorum bile.
Neden bunu onlara sylemiyorsunuz?
Neyi?
Onlar iin deil de, kendiniz iin altnz.
Biliyorlar.
Ha, evet, biliyorlar. Bu salondakilerin her biri biliyor. Ama sizin bildiinizi sanmyorlar. Tm
abalarnn amac da sizin bunu bilmenizi nlemek.
Benim ne dndme neden nem versinler ki?
nk bu savata herkes kendi tutumunu aklamak zorunda.
Sava m? Ne sava? Krba benim elimde. Ben silahszlarla savamam.
Onlar silahsz m? Size kar bir silahlar var onlarn. Tek silahlar o, ama korkun bir silah.
Bir ara onun ne olduunu kendinize sorun.
Bunun iaretini nerede gryorsunuz?
Sizin bu kadar mutsuz olmanz gibi kabul edilemez bir gerekte. Rearden herhangi bir
kimseden gelecek siteme, hakarete, lanetlemeye dayanabilirdi. Ama kabul edemeyecei bir tek insan
tepki varsa, o da acmayd. Buz gibi bir fke onu imdiki zamana dndrd. inden kabarmakta olan
duygunun niteliinin bilincine varmamak iin kendisiyle sava vererek konutu: Ne tr bir oyun
oynuyorsunuz? Amacnz nedir?
Diyelim ki...size ihtiyacnz olan kelimeleri, ihtiya duyacanz gn iin, imdiden vermek.
Benimle bu konuda konumay neden isteyesiniz?
Hatrlayacanz umduum iin.
Rearden iindeki duygular, kendine bu konumadan zevk alma izni vermenin fkesi olarak
yorumluyordu. inde belli belirsiz bir ihanete urama duygusu, bulank ve bilinmeyen bir tehlikenin
imas vard. Sizin ne olduunuzu unutmam m bekliyorsunuz? diye sorarken, demin unuttuu eyin
bu olduunu biliyordu.
Beni dnmenizi hi beklemiyorum.
Reardenn kabullenmek istemedii duygu, fkesinin altnda, seslendirilmemi ve dnlmemi
olarak kald. Kendisi onu ancak bir acnn imas olarak alglad. Eer o duyguyla yzlemi olsa,
kulanda hl Francisconun szlerinin nlamakta olduunu da bilecekti: Bunu sunabilecek tek kii
benim...eer kabul ederseniz... Kelimeleri duydu, o pesten sesin garip saylacak kadar ciddi tonunu
dinledi, kendi verdii izah edilmez cevab da iitti...indeki bir ey, evet diye haykrmak, kabul
ettiini, buna ihtiya duyduunu bu adama sylemek istiyordu...ama ihtiya duyduu eyin ad yoktu.
Minnet deildi bu. Zaten adamn da bunu istemediini biliyordu.
Konutuunda, Sizinle konumay ben istemedim, dedi. Kendiniz istediinize gre, duymak
zorundasnz. Benim gzmde, bir tek tr insan yozlaml vardr...o da amasz insandr.
ok doru.
Baka her trlsn balayabilirim. Onlar ktlk deil, yalnzca aresizlik. Ama siz...siz
balanamayacak trdensiniz.

Ben de sizi balama gnahna kar uyarmak istiyordum.


Hayatta bir insann eline geebilecek en byk ansa sahiptiniz. Ne yaptnz o ans? Btn bu
sylediklerinizi anlayabilecek aklnz varsa, nasl gelip benimle konumaya kalkarsnz? O Meksika
olayndaki sorumsuz ykmnzdan sonra, insanlarn yzne nasl bakabilirsiniz?
Eer istiyorsanz, beni o olaydan tr knamaya hakknz var.
Dagny pencerenin kesinde durmu, onlar dinliyordu. Onu fark etmemilerdi. kisini bir arada
grnce yaklam, kar koyamad ve aklayamad bir igdyle yakna sokulmutu. Bu iki
adamn birbirine ne sylediini bilmek ona son derece nemli gzkmt.
Ancak son birka cmleyi duyabilmiti. Francisconun azar iitecei hi aklna gelmezdi. Her
atmada her hasm alt edebilecek biriydi o. Ama ylece duruyor, hibir savunma yapmyordu.
Bunun kaygszlktan olmadn anlamt Dagny. O yz ok iyi tand iin, sakin kalmann byk
aba gerektirdiini de anlyordu. Yanandaki kasn belli belirsiz gerginliinin farkndayd.
Rearden, Bakalarnn yetenekleri sayesinde yaayan onca kii arasnda, gerek parazit
yalnzca sizsiniz, dedi.
Byle dnmenizi salayan sebepleri ben yarattm.
O hlde, insan olmann anlam konusunda konumaya ne hakknz var?
Hakl olarak kstahlk saydnz bir davranla sizi gcendirdiim iin zgnm.
Francisco eilip selam verdi, uzaklamak zere dnd. Rearden istemeyerek, soraca sorunun
duyduu fkeyle elitiini fark etmeyerek konutuunda, azndan kan szler aslnda bu adam
durdurmak, orada tutmak iin bir yakaryd: Benim hakkmda neyi renmek istiyordunuz?
Francisco dnd. Yzndeki ifade deimemiti; hl ciddi ve nazik bir sayg ifadesiydi.
rendim, diye karlk verdi.
Rearden onun kalabaln arasnda uzaklamasn izledi. Elinde kristal tabak tutan bir uak, bir
kanepe daha alan Dr. Pritchett, Franciscoyu grmesini engelliyordu. Rearden karanlklara doru
bakt. Orada da rzgrdan baka bir ey grnmyordu.
Rearden pencere oyuundan ktnda Dagny ilerleyip yaklat, ona glmsedi, aka onu
konumaya davet etti. Rearden durdu. Dagnyye sanki istemeyerek durmu gibi geldi, sessizlii
bozmak iin abucak konutu. Hank, buraya bunca talanc entelekteli neden topladn? Ben bunlar
kendi evime sokmam.
Aslnda niyeti bunu sylemek deildi. Ama ne sylemek istediini de bilmiyordu. Daha nce
Reardenn karsnda kelime bulamadn hi hatrlamyordu.
Rearden'n gzlerinin ksln, kapanan bir kap gibi hissetti. Sonra Rearden, souk bir sesle
cevap verdi. Onlar bir partiye davet etmemek iin hibir neden gremiyorum.
Yo, ben konuk seimini eletirmek istemedim. Ama...ey...ilerinden hangisinin Bertram
Scudder olduunu renmemeye alyordum. renirsem yzne tokat atmak zorunda kalacam
nk Sesinin rahat kmas iin aba gsteriyordu. Sahne yaratmak istemem ama kendimi kontrol
edebileceimi de sanmyorum. Biri bana onu Bayan Reardenn davet ettiini sylediinde
inanamadm.
Ben kendim davet ettim.
Ama... Dagnynin sesi klverdi. Neden?
Bu tr eylere nem vermem.
zr dilerim, Hank, Bu kadar hogrl olduunu bilmiyordum. Ben deilim.
Rearden hibir ey sylemedi.
Partilerden holanmadn biliyorum. Ben de holanmam. Ama bazen merak ediyorum...belki
de partilerden zevk almak zere yaratlm olan aslnda yalnzca bizleriz.

Korkarm benim bu alanda yeteneim yok.


Bylesi iin yok tabi. Ama sence burada gerekten zevk almakta olan hi kimse var m? Her
zamandan daha aklsz ve amasz olmaya alyorlar, o kadar. Hafif ve nemsiz havalara
giriyorlar...Biliyor musun, bence insan ancak kendini ok nemli hissederse gerek anlamda hafifler.
Bilemem.
Yalnzca ara sra beni tedirgin eden bir dnce...lk baloma gittiimde dnmtm. Partiler
kutlama iin, diye dnrm hep. Kutlamalar da ancak kutlayacak bir eyi olanlar iindir.
Hi dnmemitim.
Dagny kendi szcklerini, onun souk ve resmi havasna uyduramyor, buna da bir trl
inanamyordu. Birlikte her zaman rahat olmulard. Grmeleri hep Rearden'n ofisinde olmutu.
Oysa Rearden u anda deli ceketi giymi biri gibiydi.
Hank, yle bak. u insanlarn hibirini tanmasan, ne kadar gzel olmaz myd? Iklar,
giysiler, bunu mmkn klmak iin kullanlan tm hayal gc Gzleri salondayd. Onun kendi
baklarn izlemediinin farknda deildi. Rearden o anda Dagnynin plak omzundaki glgelere
bakmaktayd. Salarnn arasndan geen klarn oluturduu o yumuak, mavi glgelerdeydi gzleri.
Neden bunlar aptallara brakyoruz? Bizim olmalyd bu.
Ne anlamda?
Bilemiyorum...Ben partilerin heyecanl, parlak, nadir bulunan bir iki gibi olmas gerektiini
dnmmdr hep. Gld. Glnde bir hzn de vard. Ama iki de imem. O da normal
anlamnda kullanlmayan bir baka sembol. Rearden sessizdi. Dagny ekledi. Belki de bizim gzden
kardmz bir ey var.
Ben farknda deilim.
Apansz gelen bir boluk duygusu iinde, anlamadna ve cevap vermediine kretti Dagny.
ok fazla eyi aa vurduunu belli belirsiz hissediyor, ama neyi aa vurduunu da bilemiyordu.
Omuz silkti, bu hareketin yayd dalgalar omzunun kvrmndan hafif bir rperti gibi kayd. Kaytsz
bir sesle,
Bu benim eskiden beri var olan bir hayalim, dedi. Bir iki ylda bir geri dnen bir ruhsal
durum. Son yaynlanan elik fiyatlar endeksini grdm anda hepsini unutuyorum.
Dnp uzaklarken Rearden'n gzlerinin kendisini izlemekte olduunun farknda deildi.
Salonda ilerlerken kimseye bakmyordu. Yaklmam bir minenin nnde ba baa vermi
kk bir grup grd. Oda souk deildi, ama o insanlar sanki yanmam ateten bir rahatlk duygusu
alyormu gibi kmelenmilerdi.
Nedendir bilmem, karanlktan korkmaya balyorum. u anda deil, tek bamayken. Beni
korkutan ey gece. Geceden korkuyorum.
Konuan gekince bir kz kurusuydu. yi terbiye grmlne ek olarak umutsuzluu da
yansyordu. Gruptaki kadnla iki erkek k giyinmilerdi. Yzleri gergin ve bakmlyd. Ama
kaygl bir tedbirlilik havas yayyor, normalden bir ton daha ksk bir sesle konuuyorlard. Ya
farklar eriyip yok oluyor, hepsini ayn gri tkenmilik bulutu rtyordu. Her yerdeki saygn gruplarda
grlen bir durumdu bu. Dagny duraklayp dinledi.
Ama hayatm, bu seni neden korkutsun ki? diye soruyordu ilerinden biri.
Kz kurusu, Bilmiyorum dedi. Sokak serserilerinden, soygunculardan falan korkuyor deilim.
Ama geceleri uyuyamyorum. Ancak afan klar belirdii zaman uykuya dalabiliyorum. ok
garip. Her akam ortalk kararmaya baladnda, bu sonuncusu, diye dnyorum. Bu sefer sabah
olmayacak.
Yal kadnlardan biri, Maine sahilinde yaayan kuzenim de bana ayn eyi yazmt, dedi,

lk konuan devam etti: Dn gece de silah seslerinden uyuyamadm. Ak denizde btn gece
silahlar atld. Ik falan grnmyordu. Hibir ey yoktu. Yalnzca patlama sesleri. Aralklyd
patlamalar. Atlas Okyanusu zerindeki sisin iinde bir yerlerden geliyordu.
Gazetede bu sabah yle bir ey okumutum. Ky Korumann hedef tatbikat varm.
Kz kurusu kaytszca, Yo, hayr dedi. Kyda oturan herkes biliyor o seslerin ne olduunu.
Ragnar Danneskjld'd. Ky Koruma onu yakalamaya alyordu.
Bir kadnn aknlktan soluu boazna tkanr gibi oldu. Ragnar Danneskjld, Delaware
Krfezinde, yle mi?
Evet. Hem ilk gelii de deil, diyorlar.
Yakalamlar m onu?
Hayr.
Erkeklerden biri, Onu hi kimse yakalayamaz, diye sze kart. Norve Halk Cumhuriyeti
bana bir milyon dolar dl koydu.
Bir korsan iin, bu ok byk para.
Korsann biri yedi denizde fink atarken, dnyada dzen, gvenlik ve plnlama gibi eyler nasl
gerekletirilebilir ki?
Kz kurusu, Dn gece neyi ele geirdi, biliyor musunuz? dedi. Fransa Halk Cumhuriyetine
yollamakta olduumuz yardm malzemesini tayan o koca gemiyi.
ald mallar ne yapyor?
Ha, ite onu bilen yok.
Bir zamanlar bir denizci tanmtm. Onun saldrd bir gemide bulunmu, kendisini de gzyle
grm. Ragnar Danneskjldn altn rengi salar olduunu, yznn de dnyadaki en korkun yz
olduunu sylemiti. Hibir duygudan eser bulunmayan bir yz. Kalpsiz domu bir kii varsa odur,
diyordu.
Benim bir yeenim de bir gece Ragnar Danneskjldn gemisini grmt. skoya aklarnda
bir yerde. Gzlerine inanamadn yazd bana. ngiltere Halk Devletinin donanmasnda bu kadar iyi
bir gemi yok, diyordu. Sylendiine gre Norvein fiyordlarndan birinde saklanyormu, onu
orada ne Tanr, ne de kul bulabilir, diyorlar. Vikingler Ortaada oralarda saklanrm.
Portekiz Halk Devleti de bana dl koymu. Trkiye Halk Devleti de.
Norvete olayn ulusal bir skandala dnt syleniyor. Orann en soylu ailelerinden
birinden geliyormu. Aile kuaklar nce servetini kaybetmi, ama isimleri en soylular arasnda.
atolarnn enkaz hl duruyor. Babas piskoposmu. Olunu reddetmi, ardndan da aforoz etmi.
Yine de etkisi olmam.
Ragnar Danneskjldn bu lkede eitim aldn biliyor muydunuz? Tabi yle! Patrick Henry
niversitesinden mezunmu.
Olamaz!
yle yle. stersen kontrol edebilirsin.
Beni asl rahatsz eden...Biliyor musunuz, bundan hi holanmyorum. Tam burada, bizim
sularmzda belirmesi hi houma gitmiyor. Byle eyler ssz yerlerde olur sanrdm. Yalnz
Avrupaya zg eyler bunlar. Ama onun gibi byk bir haydudun modern ada Delawarede
operasyona kalkmas! Nantucket aklarnda da grlm. Bar Harborda da. Gazetelere bunlar
yazmamalar sylenmi.
Neden?
Donanmann onunla baa kamadn halktan saklamaya alyorlar. Hi houma gitmiyor.
Garip bir duygu. Karanlk alardan kalma bir ey gibi.

Dagny ban kaldrd. Francisco dAnconia birka adm ilerde duruyor, gergin bir merakla ona
bakyor, gzlerinde alayc prltlar okunuyordu.
Kz kurusu alak sesle, Garip bir dnyada yayoruz, dedi.
Kadnlardan biri renksiz bir sesle, Bir makale okumutum, dedi Sorunlu dnemlerin bizim
iin iyi olduunu yazyordu. nsanlarn yoksullamas da iyiymi. Yoksunluklar kabullenmek ahlk
bir sevapm.
Bir bakas pek de inanl olmayan bir sesle, Herhalde yledir, dedi. Kayglanmamalyz.
Bir konferans dinlemitim, kayglanmann ya da birilerini sulamann ie yaramayacan sylyordu.
Onun yaptklar karsnda kimsenin elinden bir ey gelmez. Olaylar onu yle yapm. Zaten hibir
eye kar hibir ey yapamayz. Tahamml etmeyi renmek zorundayz.
Neye yarar ki zaten? nsann kaderi nedir? Her zaman iin o kader, ummak, ama elde edememek
olmutur, yle deil mi? Asl bilge insan, ummaya kalkmayandr.
te benimsenecek tutum.
Bilemiyorum...artk neyin doru olduunu anlayamyorum...Nasl bilebiliriz?
Eh, John Galt kim ki?
Dagny olduu yerde dnd, onlardan uzaklamak zere admn att. Kadnlardan biri onu
izliyordu.
Ama ben biliyorum, dedi kadn. Sesi bir sr paylayormu gibi yumuak, esrarengizdi.
Neyi biliyorsunuz?
John Galtn kim olduunu.
Dagny duraklad, gergin bir sesle, Kimmi? diye sordu Ad John Galt olan birini ahsen
tanyan biriyle karlatm. Byk teyzemin eski bir dostuydu. Oradaym, olay da gzyle grm.
Atlantis Efsanesini bilir misiniz, Bayan Taggart?
Neyi?
Atlantisi.
Eh...biraz.
Kutsanmlarn adas. Yunanllar binlerce yl nce yle diyorlarm oraya. Atlantis iin,
kahraman ruhlarn, dnyann baka hibir yerinde rastlanmayacak kadar byk bir mutluluk iinde
yaadklar yer, diyorlarm. Oraya yalnz kahramanlarn ruhlar girebilirmi, stelik oraya lmeden
ularlarm, nk ilerinde hayatn srrn tayor olurlarm. Atlantis o zaman bile kaypm,
insanlar onun yerini bilmezmi. Ama Yunanllar onun var olduunu biliyormu. Bulmaya almlar
onu. Bazlar, oras yer altndadr, dnyann ortasnda sakldr, diyormu. Ama ou, orann bir ada
olduuna inanyormu. Bat okyanusunda kl bir ada. Belki de dndkleri ey Amerikayd.
Hibir zaman bulamamlar. Daha sonra yzyllar boyunca insanlar bunun yalnzca bir efsane
olduunu sylemi. Hi inanmamlar, ama aramay da hi kesmemiler, nk bulmalar gereken
eyin o olduunu biliyorlarm.
Ee, John Galt ne olacak?
O oray bulmu.
Dagnynin ilgisi snvermiti. Kimmi o?
John Galt bir milyoner. Paha biilmez bir servetin sahibi. Bir gece yatyla Atlas Okyanusu
ortalarnda ilerliyor, dnyaya gelmi gelecek en berbat frtnalardan biriyle bouuyormu. O srada
oray bulmu. Derinlerdeymi, insanlar ulaamasn diye batt o yerdeymi. Galt, Atlantisin
kulelerinin okyanus dibinde prl prl parladn grm. yle bir manzaraym ki, insan onu bir
kere grnce, bir daha dnyann geri kalann grmek istemiyormu. John Galt gemisini batrm, tm
mrettebatyla birlikte derinliklere gmlm. Hepsi de isteyerek yapmlar bunu. Tek kurtulan da

benim tandm kii. Ne kadar ilgin.


Kadn gcenik bir sesle, Dostum olay kendi gzleriyle grm, dedi. Yllar nce olmu.
Ama John Galtn ailesi olup bitenleri rtbas etmi. Servetine ne olmu? Ben Galt serveti diye bir
ey duyduumu hi hatrlamyorum.
Kadn kavgac bir sesle, Onunla birlikte batm, dedi. nanmak zorunda da deilsiniz.
Francisco dAnconia, Bayan Taggart inanmyor, ben inanyorum, diye sze kart.
kisi birlikte dndler. Pelerinden gelmi, yznde abartl bir saflk ifadesiyle dikilmi,
bakyordu.
Kadn fkeyle, Siz mrnzde hibir eye inandnz m, Sinyor dAnconia? diye sordu.
Hayr, madam.
Kadn bir hmla uzaklarken Francisco arkasndan kkrdad. Dagny buz gibi bir sesle,
Komik olan ne? diye sordu.
Komik olan, u budala kadnn kendisi. Sylediklerinin doru olduunun farknda deil.
Buna inanmam m bekliyorsun?
Hayr
O hlde neyi bu kadar komik buluyorsun?
Burada pek ok komik ey buluyorum. Sen bulmuyor musun?
Hayr.
Eh, komik bulduum eylerden biri de bu ite.
Francisco, beni rahat brakr msn?
Braktm zaten. Bu akam ilk sen bana bir ey syledin, farknda deil misin?
Neden beni izleyip duruyorsun?
Meraktan.
Hangi konuda?
Elenceli bulmadn eylere verdiin tepkiler konusunda.
Benim bir eylere tepki vermem seni niin ilgilendiriyor?
Bu da benim hoa vakit geirme usulm...bu arada syleyeyim, sen hoa vakit geirmiyorsun,
deil mi, Dagny? Ayrca burada seyredilmeye deer tek kadn da sensin.
Dagny meydan okurcasna, dimdik duruyordu, nk Francisconun ona bak fkeli bir
uzaklamay gerektirir trdendi. Dagny her zaman durduu gibi durmaktayd. Gergin ve dik, ba
sabrszlkla yana eilmi. Bir i yneticisinin diilikten uzak pozu. Ama plak omzu, siyah elbisenin
iindeki vcudun krlganln aa vuruyor ve onu kelimenin en gerek anlamyla bir kadna
dntryordu. Gururlu gc, karsna kacak kiinin stn gcne meydan okurken, krlganl o
meydan okumann kebileceini hatrlatmaktayd. Kendisi bunun farknda deildi. Bunu grebilecek
kimseyle de karlamamt.
Francisco onun vcudunu szerek, Dagny, ne mthi bir ziyankarlk! dedi.
Dagny dnp uzaklamak zorunda kald. Ylardr ilk defa kzardn hissediyordu. Nedeni de,
bu szlerin akam boyunca hissettii eyi isimlendirdiini o anda anlamasndand.
Dnmemeye alarak koar adm gidiyordu. Onu mzik durdurdu. Radyodan apansz
ykselmiti ses. Dagny, Mort Liddy'nin radyoyu atn fark etmiti. Atktan sonra da kollarn
arkadalarna doru sallayarak, te bu!te bu! Dinlemenizi istiyorum!" diye barmaya balamt.
Grltl mzik, Halleynin Drdnc Konertosunun giriiydi. Istrapl bir zaferle ykseldi,
acy inkr ederek uzaklardaki bir amaca ynelmi ilhisini seslendirdi. Sonra notalar kesiliverdi.
Sanki mziin zerine bir avu amur ve akl frlatlm, yuvarlanma ve damlama prtlar
balamt. Halleynin konertosu, popler bir arkya dntrlmt. Ezgisi paralanm,

deliklerine hkrklar dolmutu. Grkemli nee ifadesi, kkrdayan bir gmbrt hline gelmiti. Ama
ona biim veren yine de Halleynin ezgisiydi. Gmbrty tayan omurga, o ezgiydi.
Baya iyi, deil mi? Mort Liddy arkadalarna gururla, ama rkeklikle glmsyordu.
"Baya, iyi, ha? Yln en iyi film mzii. Bana dl getirdi. Uzun sreli bir anlama salad. Evet,
Arka bahendeki Cennet iin yaptm mzik bu.
Dagny durmu, salona bakyordu. Bir duyusu tekinin yerini alabilirmi gibi, grnt sanki sesi
silip yok edebilirmi gibi. Ban yavaa evirdi, bir yere bir pa atabilmeyi umdu. Francisconun
kollarn kavuturmu, bir stuna dayanmakta olduunu grd. Dosdoru ona bakyor...glyordu.
Titreme byle, dedi Dagny kendine. k buradan. Kontrol altnda tutamayaca bir fkenin
yaklatn hissediyordu. Hibir ey syleme. Hibir ey. Dengeli admlarla yr. k buradan.
Yrmeye balamt. Tedbirli admlarla, ok yava ilerliyordu. Lilliann sesini duyup durdu.
Lillian ayn eyi bu akam defalarca sylemiti. Ayn soruyu, hep ayn ekilde cevaplamt. Ama
Dagny ilk defa duyuyordu.
Lillian, Bu mu? diyerek kolunu uzatm, madeni bileziini iki k hanma gsteriyordu. Yo
hayr, hurdacdan almadm. Bu kocamdan ok zel bir armaan. E, tabi iren duruyor. Ama aslnda
paha biilmez bir ey saylmak zorunda. Onu sradan bir prlanta bilezikle deimeye her an hazrm
elbette. Ne var ki, hi kimse yle bir teklifte bulunmuyor. ok, ama ok deerli olduu hlde. Neden
mi? Hayatm, bu bilezik Rearden Metal'den yaplm ilk nesne.
Dagny oday grmyor, mzii duymuyordu. Kulak zarlarna bask yapan ey bir lm
sessizliiydi. Ne nceki saniyeleri biliyordu, ne de bunu izleyecek saniyeleri dnebiliyordu. Olaya
karanlar da bilmiyordu. Kendini de, Lillian da, Rearden da, yapt hareketin anlamn da. Bir
anda olup bitmiti her ey. Gzleri, mavimsi yeil metaldeydi.
Bir anda bir eyin bileinden sklp karldn hissetti, ardndan kendi sesinin o sknet
iinde konutuunu duydu. ok sakin bir sesti. Bir iskeletin sesiydi. Sandm kadar korkak
deilseniz, deiirsiniz o zaman.
Avucunu uzatm, prlanta bileziini Lilliana sunuyordu.
Bir kadn sesi, Ciddi olamazsnz, Bayan Taggart, dedi.
Lilliann sesiydi bu. Gzleri dosdoru Dagnynin gzlerine dikilmiti. Dagny o baklar grd.
Lillian deminki szlerin ciddi olduunu ok iyi biliyordu.
Verin bilezii bana, dedi Dagny. Avucunu daha da yukarya kaldrmt. Prlantalar l ld.
Bir kadn, Korkun bir ey bu! diye bard. Bu ln bu kadar net duyulmas garipti.
evrelerine biriken insanlar Dagny o zaman fark etti. Hepsi sessizdi. Dagny artk sesleri de
duyabilmeye balamt. Mzii iitiyordu. Halleynin orba edilmi konertosu uzaklarda bir yerde
almyor gibiydi.
Rearden'n yzn grd. Onun iindeki bir ey de u mzik gibi karmt besbelli. Dagny
bunun ne olduunu anlamad. Rearden durmu, onlara bakyordu.
Lilliann dudaklar kvrld, az yukar dnk bir hill biimini ald. fadesi bir glmsemeye
benziyordu. Metal bileziin fermuarn at, onu karp Dagny'nin avucuna brakt, prlanta bilezii
ald.
Teekkr ederim, Bayan Taggart, dedi.
Dagnynin parmaklar metalin evresine kapand. Onu hissediyor, baka da hibir ey
hissetmiyordu.
Rearden yaklarken Lillian dnd. Rearden prlanta bilezii onun avucundan ald, bileine
takt, sonra elini dudaklarna gtrp pt.
Dagnyye bakmyordu.

Lillian neeyle gld, salonu yeniden normal ruhsal durumuna geri dndrd.
Dagny dnd. Kendini sakin ve zgr hissediyordu. Bask kalkmt artk. Dar kma istei de
silinip gitmiti.
Madeni bilezii bileine takt. O arln tenine ykledii duygudan holanmt. Nedense
kadns bir gurur da duymaktayd. Daha nce hi hissetmedii bir ey. Bu zel ss takarken
grlmek istei.
Uzaklardan tek tk gcenik sesler duyuyordu: "mrmde grdm en kstah hareket...Hainlik
bu...Lilliann teklifi kabul ettiine sevindim...Mstahak ona; madem ki birka bin dolar havaya
savurmak istiyor...
Akamn geri kalan boyunca Rearden srekli karsnn yaknnda oldu. Onun sohbetlerine
katld, onun arkadalaryla glt. Birdenbire hayran, duyarl, bal bir koca oluvermiti.
Bir ara elinde tepsi, Lilliann grubundaki birilerine iki tayordu. Kimse onun bu kadar
gayriresmi bir hareket yaptn grm deildi, zaten yakmamt da. Dagny ona o anda yaklat,
durdu, ban kaldrp yzne bakt. Sanki ofiste yalnzmlar gibi davranyordu. Dagny i yneticisi
gibi, ban havaya kaldrmt. Rearden ban emi, ona bakyordu. Onun bakt noktadan, Dagny
kolundaki metal bilezik dnda sanki plak gibi grnyordu.
zr dilerim, Hank, dedi. Ama yapmak zorundaydm.
Reardenn gzleri ifadesizliini korudu. Ama Dagny yine de, onun iinden geen duygular ok
iyi anladn fark etti. Dagnynin yzne bir tokat atmak istiyordu.
Rearden souk bir sesle, "Gereksizdi, dedi, sonra yryp uzaklat.
Rearden karsnn yatak odasna girdiinde vakit ok geti. Lillian henz uyumamt. Baucunda
bir lamba yanyordu.
Lillian yatanda, yeil keten araflar arasnda, yeil baucu yastklarna yaslanmt. Giydii
lizz ak yeil satendendi. Vitrin mankeni gibi kusursuz, biimde giymiti onu. Lizzn eteklerindeki
kvrmlar, iine krepon kd geirilmi gibi dik dikti. Elma iei rengindeki gece baucu
masasndaki kitaba dyordu. Kitabn yannda bir bardak meyve suyuyla, cerrah letleri gibi
parldayan makyaj malzemesi duruyordu. Lilliann kollar porselen tonundayd. Dudaklarnda ak
pembe bir ruj vard. Parti sonrasnda hibir yorgunluk belirtisi gstermiyordu...ama yorulacak bir
hayat belirtisi de gstermiyordu. Oda bir dekoratrn hazrlad, uyumaya hazrlanan hanmefendi'
dekoruydu, bozulamazd.
Rearden hl takm elbisesini karmamt. Kravatn gevetmi, alnna bir tutam sa dmt.
Lillian ona armayan gzlerle bakt. Odasnda geirdii u son saatin onu nasl etkilediini
biliyormu gibiydi.
Rearden ona sessizce bakt. Bu odaya oktandr girmemiti. Orada dururken, keke imdi de
girmeseydim, diye dnyordu.
Konumak detten deil midir, Henry?
stersen.
Keke madenden o becerikli teknisyenlerinden birini yollasan da kazana bir baksa. Tam parti
srasnda snd, farknda msn? Simons yeniden yakana kadar ok urat...Bayan Weston diyor ki
amz ok marifetliymi. Ordvrlere baylm...Balph Eubank senin hakknda ok tuhaf bir ey
syledi, sen bir hal seferi valyesiymisin, ty yerine de bir fabrika bacan varm...Francisco
dAnconiadan holanmayna sevindim. Ona tahamml edemiyorum.
Rearden buraya neden geldiini aklamaya kalkmad, yenilgisini saklamaya ynelmedi, hemen
karak o yenilgiyi kabullenmeyi de istemedi. Birdenbire, Lilliann neyi tahmin edip neler hissettii
konusu nemini kaybetmiti. Pencereye yryp dar bakt.

Benimle evlenmeyi neden kabul etti, diye dnyordu. Bu soruyu kendine, sekiz yl nceki
dn gnnde sormamt. O gnden bu yana, strapl yalnzlk srelerinde pek ok kere sormu,
ama buna cevap bulamamt.
Mevki iin deil, diye dnd. Para iin de deil. Her ikisine de sahip eski bir aileden
geliyordu Lillian. Geri soyad en sekinler arasnda deildi, serveti de olduka mtevaz saylrd,
ama New York sosyetesinin en st katlarna kabul edilmesine her ikisi de yeterliydi. Rearden onu
orada grmt. Dokuz yl nce Hank Rearden, Rearden elikin baar rzgrn ardna alp New
Yorka bomba gibi dalmt. Kentin uzmanlarna gre byle bir baar imknsz saylmt. Rearden
arpc klan ey, kaytszlyd. Sosyeteye girme iznini parayla satn almaya almasn
beklediklerini, onu reddetmenin zevkini yaamaya heveslendiklerini bilmiyordu. Uradklar hayal
krkln fark etmeye de zaman olmamt.
Ondan baz iyilikler bekleyen insanlarn davet ettii birka sosyal toplulua istemeyerek
katlmt. Bu topluluklardaki nazik ve terbiyeli davrannn, onu kmsemeye hazrlanan insanlarn
seviyesine inme abas olduunu kendisi bilmiyordu, ama onlar anlamt. Bu insanlar, baar ann
artk ok gerilerde kaldna inanm insanlard aslnda.
Lilliann ona ekici gelen yan sadeliiydi. Daha dorusu sadeliiyle davran arasndaki
elikiydi Rearden hibir zaman bir kimseden holanmam, kimsenin kendisinden holanmasn da
beklememiti. Karsndaki kadn besbelli onu izlemekteydi, ama bunu belirgin bir isteksizlikle
yapmaktayd. Sanki bu ii iradesi dnda yapyormu, iindeki arzuyu istemiyormu gibiydi.
Bulumalarn o ayarlyor, sonra bulutuklarnda souk davranyor, sanki onun bunu anlamasn
istemiyormu gibi davranyordu. Az konuuyordu. Esrarengiz bir havas vard. Ona kendi gururlu
mesafeliliini asla aamayacan syler gibiydi, ama bir yandan eleniyor, sanki kendinin ve onun
arzularyla alay ediyordu.
Rearden pek ok kadn tanmt. Amacna doru ilerlerken, gerek dnyay, gerekse kendi iinde
var olup da o amala ilgili olmayan her eyi kenara itmiti.
ine adanml, her an urat o ateler gibiydi. Tek bir metalin beyaz ak dndaki her
katk maddesini, her kk elementi yakp yok eden bir ate.
Yarm yamalak ilgilere yer yoktu. Ama zaman zaman an bir arzu ykselii hissediyor, bu
ylesine glenebiliyordu ki, sradan bir karlamayla gideni emiyordu, Yllar iinde o duyguya
nadiren teslim olmutu. Her seferinde, holandn sand kadnlarla. Ama sonunda, fkeli bir
boluk duygusuyla ayrlmt oradan. nk ne tr olduunu bilmedii bir zafer duygusu aram,
cevap olarak ancak bir kadnn sradan zevki kabulleniini grmt. Kazand bu eyin bir anlam
olmadn ok iyi biliyordu. Ayrlrken iinde bir ulamtk duygusu yerine, bir klmlk,
bozulmuluk duygusu oluyordu. Arzularndan nefret etmeye balad. Onunla mcadele etti.
Arzularnn tmyle fiziksel olduu doktrinine inanmaya balad. Bilincin deil, maddenin arzular.
Bedeninin zgr seim olanana sahip olmasna, bu seimi zihnine danmadan yapabilmesine isyan
ediyordu. mrn madenlerde, fabrikalarda geirmi, maddeyi zihninin gcyle boyunduruk altna
almaya, ona istedii biimi vermeye almt. Kendi bedenini kontrol edememeye dayanamyordu.
Bununla mcadele etti. Cansz doaya kar verdii her sava kazanmt, ama bu seferki savata
kaybetmekteydi.
Lillian istemesi, onu fethetmenin zor olmas yzndendi. Kendisine stne basaca bir kaide
sunulmasn bekleyen, bunu hak ettiine inanan bir kadna benziyordu. Rearden da bu nedenle onu
yataa srklemek istemiti. i Aaya ekmek, diyordu buna iinden. Bu szler ona karanlk bir zevk
veriyordu. Kazanmaya deer bir zafer duygusu.
Neden ayn zamanda bu kadna kendi kars unvann vermeyi de istediini, neden bundan gurur

duyduunu anlayamyor, bunu kendi iindeki gizli bir yozlamla yoruyordu. Duygular ciddi ve
prltlyd. Bir kadna sahip olmakla onu onurlandrmak istermi gibi bir ey. Lillian, Reardenn
zihninde varln hi bilmedii bir imaja uyuyordu. Zarafeti, gururu, anl gryor,gerisini kendi
iinden tamamlyordu. Grd eyin yalnzca bir yansma olduunun farknda deildi.
Lilliann New Yorktan kalkp onun ofisine geldii gn hatrlyordu. Kendi isteyerek gelmi,
ondan kendisine fabrikay gezdirmesini istemiti. Lillian sorular sorduunda, Rearden onun sesindeki
yumuak, hevesli hayranlk tonunu fark etmiti. Onun zarif varlnn, frnn alevleri nnden geiine
bakm, yerlerdeki su birikintileri arasnda nlayan yksek topuklarn sesini duymutu. Yan banda
kararl admlarla dolamt Lillian. Scak elik boaltlrken gzlerindeki ifade tpk Reardenn
gzlerindeki gibiydi. O gzler Reardenn yzne dndnde de yine ayn ifadeye sahipti, ama
younluu artyor, sahibini aresiz ve sessiz durumda brakyordu. O akam yemek yerlerken Lilliana
evlenme teklif etmiti.
Evlendikten epey bir sre sonra, bunun ikenceden baka bir ey olmadn kendine itiraf etmek
zorunda kald. Bunu itiraf ettii geceyi hl hatrlyordu. Yatan yannda durup Lilliana bakarken,
bileklerinin damarlar gepgergin durumda, bu itiraf iin iin yapn unutmamt. Bu ikenceyi hak
ettiini, dayanmas gerektiini sylyordu kendine. Lillian ona bakmyordu. Salarn dzeltmekle
meguld. Artk uyuyabilir miyim? diye sormaktayd.
Hibir zaman itiraz etmemiti. Hibir zaman hibir eyi reddetmemiti. O ne zaman isterse raz
olmutu. Kocasnn mal olan cansz bir varlk hline dnmenin kabul edilmi bir kural olduuna
inanm gibi uyuyordu o kurala.
Hi sitem etmiyordu. Erkeklerin evlilikteki gizli ve irkin yana ilikin kltc igdlere
sahip olmasn normal kabul etmekteydi. Bu nedenle de hogrl davranyordu. Kocasnn yaad
youn tecrbe karsnda, elenir gibi bir kmsemeyle glmsyordu. Bir keresinde ona,
Grdm en gurursuz elence, demiti. Ama zaten erkeklerin hayvanlardan daha stn olduu
hayalini hibir zaman benimsememitim.
Reardenn ona duyduu arzu, evliliklerinin ilk haftas iinde lmt. Geriye kalan, yok etmeyi
baaramad bir ihtiyat. mrnde geneleve gitmi deildi. Bazen kendi kendine, oraya gittiinde
duyaca kendisine ynelik nefretin, karsnn odasna girdii zamanlardan daha beter olacan
sylyordu.
Karsn genellikle kitap okurken buluyordu. Lillian sayfa arasna beyaz bir kurdele koyarak
kitab hemen kapatyordu. Rearden soluk solua, gzleri hl kapal, srtst yatarken o yakyor,
kitab eline alyor, okumay srdryordu.
Rearden kendi kendine, ikenceyi hak ettiini, nk bir daha asla ona elini srmemeye karar
verdii hlde bu kararna uyamadn tekrarlayp duruyordu. Kendinden nefret ediyordu bu yzden.
Artk hibir zevk ya da anlam iermez duruma gelmi, yalnzca bir kadn vcuduna olan ihtiyaca
dnm olan duygudan nefret ediyordu. Herhangi bir vcuttu ihtiya duyduu. Sarld srece
hangi kadna ait olduunu unutmak istedii bir vcuttu. Bu ihtiyacn bir yozlamlk olduunu kabul
etti.
Lillian sulamyordu. Ona kar tatsz, kaytsz bir sayg duymaktayd. Kendi arzusuna duyduu
nefret, kadnlarn ar ve duru olduuna, byle bir kadnn da fiziksel zevke ulaamayacana ilikin
doktrini kabul etmesine yol ayordu.
Evlilik yllar boyunca sessizce ac ekerken, kendine dnme izni vermedii bir konu vard:
Sadakatsizlik. Sz vermiti bir kere. O sz tutmakta kararlyd. Lilliana sadakat deildi bu.
Onursuzluktan korumak istedii, Lilliann kiilii deildi. Kendi karsnn kiiliiydi.
u anda pencerenin nnde dikilirken bunu dnmekteydi. Onun odasna girmeyi istememiti.

Mcadele etmiti. Bu gece neden dayanamayacan bildii iin, mcadele daha da sert olmuu.
Sonra onu grnce, bir anda anlamt. Ona elini srmeyecekti. Bu gece onu buraya srkleyen neden,
olay imknsz klan nedenle aynyd.
Hareketsiz duruyordu. Arzulardan arnmt. Kendi bedenine, bu odaya, hatt burada bulunuuna
kar kaytszl rahatlatyordu onu. Ona arkasn dnmt. O cilal namusu grmyordu artk. Sayg
duymas gerektiini dnyordu, ama duyduu ey tiksintiydi.
Ama Dr. Pritchettin dediine gre niversitelerimiz lyormu, nk et paketleyenlerin, elik
dkenlerin verdii sadakalara muhtam.
Peki, Lillian neden evlenmiti onunla? Bu gevrek, diri ses herhalde rastgele konumuyordu.
Onun buraya neden geldiini biliyordu. Baucundaki komidinden masasndan ojeyi alp sakin sakin
trnaklarna srmeye balamasnn onu nasl etkileyeceini biliyordu. Partiden sz ediyordu. Ama
Bertram Scudderin da, Dagny Taggartn da adn anmyordu.
Ne ummutu Reardenle evlenmekten? Karsnn iinde onu bunu yapmaya ynlendiren buz gibi
bir amacn varln hissetti, ama bunda bir ey bulamad. Lillian hibir zaman onu kullanmaya
kalkmamt. Ondan hibir talepte bulunmamt. Sanayiden gelen gte hibir prestij grmemi,
bunu hibir zaman umursamamt. Kendi arkadalarn tercih etmiti. Para peinde deildi. ok az
harcard. Paralarnn rahata yetecei hovardalklara dkn deildi. Onu sulamaya, aralarndaki
ba koparmaya hi hakk olmadna karar verdi. Evlilik ilikisinde onurlu bir kadnd. Kocasndan
hibir madd talebi yoktu.
Rearden dnp ona yorgun baklarla bakt.
Bir daha parti verirken kendi arkadalarnla yetin, dedi. Benim arkadam saydn insanlar
davet etme. Onlarla sosyal ortamda karlamaktan holanmyorum.
Lillian gld. arm ve memnun olmutu. Seni sulayamam sevgilim, dedi.
Rearden baka hibir ey sylemeden dnp odadan kt.
Ne istiyor benden, diye dnyordu. Ne peindeydi Lillian? Bildii, tand evrende bu soruya
bir cevap yoktu.

VII
SMRENLER VE SMRLENLER
Raylar, kayalarn arasndan petrol kulelerine, petrol kuleleri de gklere doru trmanyordu.
Dagny, kprnn zerinde durup tepenin doruuna, gnein oradaki metal parltlarna dt yere
bakt. Sanki Wyatt Petroln karlar zerinde beyaz bir meale yanmaktayd.
lkbaharda bu raylar, Cheyenneden gelen hatla buluacak, diye dnd. Gzlerinin kulelerden
balayp aaya inen, kpry ve kendi durduu yeri geip devam eden mavimsi yeil raylar
izlemesine izin verdi. Ban evirip raylar duru havann iinde kilometrelerce izledi. Raylar, dan
yamacnda geni kavisler iziyor, ilerdeki vin, srf kemiklerden ve sinirlerden olumu bir kol gibi
gkyzne doru dikiliyordu.
Mavimsi yeil ubuklarla ykl bir traktr yanndan geip ilerledi. Ta aalardan matkaplarn
sesi srekli bir titreim hlinde geliyordu. nsanlar metal kablolara aslp sallanarak kanyon
duvarnn dimdik ta duvarn kesiyor, kprye destek kurmaya alyordu. Raylarn ilerisinde de
alan adamlar grebiliyordu. Kol kaslar gerilmiti, elektrik balant noktalaryla uraan bu
adamlarn.
Mteahhit Ben Nealy, Kas gc, Bayan Taggart, demiti ona. Dnyada ne kurmaya
kalkarsanz kalkn, kas gc gerekir.
Grne gre, McNamara gibi bir mteahhit bulmak mmkn deildi. O da bulabildiinin en
iyisini tutmutu. Taggart kadrosundan hibir mhendise gvenip de bu iin ynetimini teslim
edemezdi. Yeni metal konusunda onlarn hepsi kukucuydu. Bamhendis, Dorusu, Bayan Taggart,
bu ise daha nce hi kimse kalkmadna gre, bunun benim sorumluluuma verilmesi hakkaniyete
uymaz, demiti. Dagny, Sorumluluk benim? diye karlk vermiti adama. Krk yalarndayd
adam. Mezun olduu niversitenin cakal havasn hl srdryordu. Bir zamanlar Taggart
Transcontinental'in bamhendisi, sessiz, kr sal, kendi kendini yetitirmi bir adamd. Dier
demiryollarnn hibirinde onun kratna eriebilecek kimse yoktu. Ama be yl nce istifa edip
gitmiti.
Kprnn zerinden aaya bakt. Dalarn arasna skm be yz metre derinliindeki
atlan tepesinde, ince bir elik kiriin zerinde durmaktayd. Aada kurumu bir dere yatann
izgilerini grebiliyordu. Yl gibi duran kayalardan baka, yzyllk aalar da vard. Acaba bu
kayalar, bu aa gvdeleri ve bu kaslar, kanyona kpr kurabilir mi, diye dnd. Maaralarda
yaayanlarn alar boyunca bu kanyonun dibinde plak yaayp durduklar da nereden aklna
gelmiti imdi?
Ban kaldrp Wyatt Petrol alanna bakt. Raylar kuyularn arasna dalyordu. Karlar zerinde
makaslarn kk levye disklerini grebilmekteydi. Madendendi levyeler, lkenin her yannda
bunlardan binlercesi vard ve bunlar kimsenin dikkatini ekmezdi. Ama buradakiler gnein altnda
prl prld, renkleri de mavimsi yeildi. Bunlar uruna, Connecticut Amalgam Levye ve Sinyal
irketi Bakan Bay Mowenn hibir amac olmayan itirazlarna saatlerce cevap yetitirmek zorunda
kalm, alak sesle, dengeli, sabrl konumalar yapmt. Ama Bayan Taggart, Sevgili Bayan
Taggart! irketim sizin irketinize kuaklardr hizmet verir. Dedeniz benim dedemin ilk mterisiydi.
stediiniz her eyi yapmay ok istediimizden kuku duyamazsnz, ama...levyeler Rearden
Metalden mi olsun demitiniz?
Evet.

Ama Bayan Taggart! O metalle almak zorunda kalmann ne anlama geleceini dnn. O
maddenin drt bin derecenin altnda hi erimediini biliyor musunuz?...Harika m? Eh, belki
imaltlar iin iyi bir ey olabilir, ama benim dndm de bu iin yeni bir frn gerektirecei.
Tmyle yeni bir retim prosesi gerek. Adamlar eitilmeli, programlar deimeli, kurallar
dzenlenmeli, her ey altst edilmeli, ondan sonra da iyi olacak m, olmayacak m, ancak Allah
bilir!...Nereden biliyorsunuz. Bayan Taggart? Daha nce hi yaplmadna gre, nasl bilebilirsiniz
ki?...O metal iyidir de diyemem, ktdr de diyemem...Yo, hayr, sizin dediiniz gibi deha rn
mdr, yoksa nice kiinin, yani pek ok kiinin dedii gibi koskoca bir aldatmaca mdr, bilemem,
Bayan Taggart...Yo, hangisi olursa olsun, bir ey fark edecek de diyemem, nk ben kim oluyorum ki
bu tr bir ite byle bir riske gireyim? Dagny o zaman sipariinin fiyatn iki katna karmt.
Rearden, Mowen'n adamlarn eitmek zere iki metalrjisi yollamt. Onlara prosesin her admn
retecek, gsterecek, aklayacaklard. Mowenn adamlarnn eitim aldklar sre boyunca
maalarn da Rearden demiti.
Ayaklar altndaki raylarn kntlarna bakt, o geceyi hatrlad. Rearden Metal'den ray yapmay
kabul eden tek irket, Illinoisdaki Summit Dkm irketi'ydi, o gece o irketin iflas ettiini
duymutu. Hem de sipariinin henz yarsn bile teslim etmemiken. Annda uaa atlayp
Chicagoya gitmi, avukat, bir yargc ve bir eyalet milletvekilini yataklarndan kaldrm, ikisini
rvetle, geri kalanlarn tehditle ikna edip bir acil durum permisi almt.
Bu permiyi kimse meru yollardan rtemezdi. Gidip firmann kapsndaki asma kilidi
sktrm, rastgele derlenmi, yar giyimli ii grubunu sabaha kadar altrmt. Gn doduunda
iiler yine ibanda kalm, almaya devam etmilerdi. Balarnda bir Taggart mhendisiyle bir
Rearden metalurjisti vard. Rio Norte Hattnn onarm o sayede mmkn olabilmiti.
Matkaplarn seslerini dinledi. almalar bir ara, kpr putrellerinin delinmesi durduunda
kesilmiti. Ben Nealy gcenmi gibi, arem yoktu, Bayan Taggart, demiti. Matkap balar ne
kadar abuk anyor, biliyorsunuz. Sipariini vermitim, ama Incorporated Tool bir sorun yaad.
Onlarn da elinden bir ey gelmezdi Associated elik onlara elik teslimini geciktirmi. Beklemekten
baka hibir aremiz yoktu. Sinirlenmenin yarar yok, Bayan Taggart, elimden gelenin en iyisini
yapyorum.
Ben seni bir ii yapasn diye tuttum, elinden gelenin en iyisini yapasn diye deil...o da ne
demekse.
Bu ok garip bir sz. Hi ho olmayan bir tavr, Bayan Taggart Hem de hi!
Incorporated Tool'u unut. elii de unut. Rearden Metalden yaplm matkap balar smarla.
Hi olmaz. O lanet olas maddeyle sizin raylarda yeterince sorun yaadm zaten. Kendi
letlerimi de rezil edemem.
Rearden Metalden matkap ba, elikten daha uzun mrl olur.
Belki.
Ismarla dedim sana.
Parasn kim verecek?
Ben.
Yapacak firmay kim bulacak?
Dagny hemen Reardena telefon amt. Rearden vakit geirmeden, oktan kepenk indirmi, terk
edilmi bir let fabrikas bulmu, oray bir saat iinde, son sahibinin akrabalarndan satn almt. Bir
gn gemeden, yeniden almt fabrika. Hafta sonunda da Rearden Metalden yaplm matkap
balar, Coloradoya getirilip teslim edilmiti.
Dagny kprye bakt. Kt yoldan zmlenmi bir sorunun temsilcisiydi bu kpr...ama artk o

kadarn kabullenmek zorundayd. Kara uurumun tepesinde, drt yz metre boyundaki elik kpr,
Nat Taggartn olunun zamannda yaplmt. Gvenli mrn oktan am, nce elik paralaryla,
sonra demirlerle, daha sonra tahtalarla yamanmt. Yamalarn maliyetine demeyecek durumdayd.
Buraya Rearden Metalden yeni bir kpr yapmay ok dnmt. Bamhendisten tasarm ve
maliyet tahmini istemiti. Gelen tasarm, elik kpr iin yaplm plnn, daha gl metale gre
yalap alap indirgenmiiydi. Maliyet ise projeyi imknsz klyordu.
Adam gcenik bir sesle, zr dilerim, Bayan Taggart, demiti. Metalden yararlanmamsn
derken ne demek istediinizi tam anlayamyorum. Bu plan, kayda gemi en iyi kprlerin bir
adaptasyonu. Baka ne bekliyordunuz?
Yeni bir inaa tarz.
Nasl yani? Nasl bir inaa tarz?
Demek istediim, insanlar elii bulduklarnda, onunla ahap kprlerin kopyalarn yapmaya
kalkmadlar. Sonra bezgin bir sesle ekledi. Eski kprnn be yl daha dayanmasn salayacak
projenin bir maliyetini kar bana.
Peki, Bayan Taggart Adamn sesine nee gelmiti. elikle de takviye ederiz...
Rearden Metalle takviye edeceiz.
Buz gibi bir ses: Ba stne, Bayan Taggart.
Dagny karla kapl dalara bakt. New Yorktayken zaman zaman yapt i zor gelirdi ona. Bazen
alma odasnda bir an zihni boalr, daha fazla esnetemeyecei zamann snrll karsnda
umutsuzluktan kendini fel olmu gibi hissederdi. Bazen acil randevular pe pee ylr, eskimi
lokomotifleri, ryen vagonlar, bozulan sinyal sistemlerini, den gelirleri konumak zorunda
kalrken, kafasnn iinde hep Rio Norte inaatnn son acil sorunu olurdu. Konuurken gznn
nnde mavimsi yeil raylar belirirdi. Bir gazete haberinin kendisini rahatsz etmesi zerine fark edip
telefona sarlr, bamteahhidi arar, Adamlarna nereden yemek alyorsun? diye sorard. Tahmin
etmitim. Denverdeki Barton Jones dn ifls etmi. Hemen baka bir yemek irketi bulsan iyi
edersin, yoksa alk krizi yaayacaksn.
O hatt kendisi, New York'taki masasndan ina ediyordu. Zor gelmiti. Ama imdi artk raylar
seyrediyordu. Uzuyordu raylar. Hat, zamannda bitecekti.
Keskin, aceleci ayak sesleri duyup dnd. Raylarn zerinden bir adam yaklayordu. Uzun
boylu, gen biriydi. apka giymedii iin siyah salar rzgrda uuuyordu. ilerin giydii deri
ceketlerden giymiti ama iiye benzemiyordu. Yrynde ok farkl bir zgven vard. Dagny onu
ancak yaklanca tanyabildi. Ellis Wyattt gelen. Dagny onu ofisine geldii gnden bu yana
grmemiti.
Merhaba, Dagny.
Bir anlk aknlkla, o iki kelimenin ifade etmek istedii her eyi anlad. Balama, anlay,
sayg. Bir selamd bu.
lerin bu kadar yolunda gitmesi karsnda ocuklar gibi gld.
Merhaba, diyerek elini uzatt.
Wyatt o eli, normal selamn gerektirdiinden biraz daha uzun sre tuttu. Aralarnda bir anlama,
bir imza yer almt.
Nealyye syle, Granada geidinde bir buuk millik yere yeni kar itleri koysun, dedi Wyatt.
Eskileri rm. Bir frtna daha olsa dayanamazlar. Ona bir dner sapan yolla. Elindeki makine,
evinin arka bahesini bile spremeyecek bir ey. Kar frtnalar yaknda balar buralarda.
Dagny bir an dnd. Bunu ne kadar sk yapyorsunuz? diye sordu.
Neyi?

almalar seyretmeye gelmeyi.


Ara sra. Vaktim olduka. Neden?
Heyelan gecesi burada mydnz?
Evet.
Raporlar bana geldiinde, raylarn stn ne kadar abuk ve ustaca temizlemiler diye
amtm. Nealynin sandmdan daha becerikli biri olduunu dnmeye balamtm.
Deil.
Gnlk malzemeyi tama sistemini de siz mi organize ettiniz?
Tabi. Adamlarn gnn yarsn, gerekli leti arayp bulmakla harcyorlard. Ona syle, su
depolarndan gzn ayrmasn. u ara bir gece sular donuverecek. Ona yeni bir su datm sistemi
alabilir misin, bir bak. Elindeki sistemin hlini beenmiyorum. Kablo sistemini de bir kontrol et.
Dagny ona bir an bakt. Sa ol, Ellis, dedi.
Wyatt glmseyip yoluna devam etti. Dagny onun kpr zerinden yrmesine, sonra yoku
yukar, petrol alanna doru trmanna bakt.
Kendini burann sahibi sanyor, deil mi?
Olduu yerde dnd. armt. Ben Nealynin yaklatn hi fark etmemiti Adam ba
parmayla Ellis Wyatt gsteriyordu.
Nerenin?
Demiryolunun, Bayan Taggart. Sizin demiryolunuzun. Ya da belki btn dnyann. yle
sanyor.
Ben Nealy yumuak, sarkk yzl, iman bir adamd. Gzleri inat ve bo baklyd. Karlarn
mavimsi nda teni tereya renginde grnyordu.
Ne diye buralarda dolanp duruyor? diye sordu. Sanki her eyi bir o biliyor; baka kimse
iini bilmiyor. Kibirli gsterii. Kim sanyor kendini? Dagny sesini hi ykseltmeden, Allah
belan versin, dedi.
Nealy ona bunu syleten eyin ne olduunu hibir zaman anlayamad. Ama aslnda benliinin bir
paras, kendine zg bir biimde...anlyordu. Dagnyyi asl artan ey, adamn bundan hi
etkilenmemesi oldu. Hibir ey sylemedi Nealy.
Dagny ilerde duran vagonu iaret ederek bezgin bir sesle, Senin ofise gidelim, dedi. Sonra,
Birini ar da not alsn, diye ekledi.
Yola koyulurlarken Nealy telala, apraz balantlar ne olacak, Bayan Taggart? dedi. Sizin
ofisten Bay Coleman onay vermiti. Fazla kabuklu diye bir ey de sylemedi. Hi anlamyorum siz
neden..
Onlar yenile diyorum.
ki saat boyunca sabrl olmaya altktan, talimat verdikten, aklamalar yaptktan sonra
vagondan inerken ok yorgundu. Aadaki toprak yola park etmi bir otomobil grd. ki kiilik
siyah bir arabayd. Prl prl ve yeniydi. Yeni araba, nerede olsa artyordu insan. Pek sk
rastlanan bir ey deildi.
Dagny evresine baknd, kprnn dibinde duran uzun boylu adam grnce soluu tkanr gibi
oldu. Hank Reardend. Dagny onu Coloradoda grmeyi hi beklemiyordu. Elinde defteriyle kalemi,
hesaplara gmlmt Rearden. Giysileri de arabas gibi, hem de ayn nedenle dikkat ekiyordu.
Aslnda basit bir trenkotla kenar eik bir apka giymiti, ama bunlar yle kaliteli, etraftaki herkes
de yle klkszd ki...Ayrca bu giysileri ok doal ve rahat tad iin de garip duruyordu her ey.
Dagny birdenbire kendini ona doru koarken buldu. Tm yorgunluu uup gitmiti.Derken bir
anda, onu partiden bu yana hi grmediini hatrlad. Olduu yerde durdu.

Rearden onu grd, elini sallad. Memnun, akn bir selam. Sonra ona doru ilerledi.
Glmsyordu.
Merhaba, dedi. in bana ilk geliin mi?
Beinci. ay iinde.
Senin burada olduunu bilmiyordum. Kimse sylemedi bana.
Gnn birinde dayanamayacan biliyordum.
Dayanamamak m?
Yani buray grmek isteyecektin. Bu senin metalin. Nasl buluyorsun?" Rearden evresine
baknd. Demiryolu iini brakmak istersen, haberim olsun.
Beni ie mi alacaksn?
Ne zaman istersen.
Dagny bir an ona bakt. Bunun ancak yars aka, Hank. Sanrm houna da gidendi...gelip
senden i istesem. Beni karnda mteri olarak deil de, elemann olarak grmek. Bana emirler verip
uygulamam beklemek.
Evet. Houma giderdi.
Dagny ta gibi bir ifadeyle, Sakn elik iini brakma, dedi. Sana demiryolunda i
vereceime sz veremem.
Rearden gld. Deneme bile, dedi.
Neyi?
Koullar benim koyduum savalar kazanmaya alma.
Dagny cevap vermedi. Bu szlerin iinde yaratt duygular karsnda duraklamt. Tam duygu
da denilemezdi buna. simlendiremedii ve anlayamad bir keyfin getirdii fiziksel sansasyon
gibiydi.
Rearden, Bu arada, benim de ilk geliim deil, dedi. Dn de buradaydm.
Sahi mi? Neden?
Bir i iin Coloradoya gelmitim, gelip buna da bir bakaym dedim.
Ne peindesin sen?
Neden bir ey peinde olduumu dnyorsun ki?
Buraya srf bakmaya gelmezsin. Hele de iki kere!
Rearden yine gld. Doru. Parmayla kpry gsterdi. unun peindeyim.
Ne olmu ona?
Hurdala layk.
Bilmiyor muyum sanyorsun?
Bu kprnn onarm iin smarladn Rearden Metal paralarn artnamesini grdm. Paran
ziyan ediyorsun. Bir iki yl dayanacak onarma harcayacan parayla, yeni Rearden Metal kprnn
maliyeti arasndaki fark o kadar kk ki, bu mzelik harikay burada tutmaya karar vermeni
anlayamyorum.
Rearden Metalden yeni kpry ben de dndm. Mhendislerimden maliyet tahmini
istedim.
Ne dediler sana?
ki milyon dolar.
Ulu Tanrm!
Sen ne diyorsun?
Sekiz yz bin
Dagny ona bakt. Bo konumayan biri olduunu biliyordu. Sakin kalmaya alarak, Nasl?

diye sordu.
yle.
Defteri uzatp gsterdi. Dagny orada karalanm, ama eklemlenmemi kavramlar grd. Pek ok
ekil vard.Birka kaba izim oluturuyorlard. Dagny olay, daha o aklamay bitirmeden anlamt.
Bu arada oturmu olduklarn, oradaki buz kayasna ilimi, ince orabndan souu hissediyor
olduunu fark etmemiti. Birka kt parasnn zerine eilmilerdi. Binlerce ton navlunun boluk
zerinden tanmasn mmkn klacak areye bakyorlard. Rearden bu arada keskin ve duru sesiyle,
kuvvetleri, hzlar, ykleri, rzgr basnlarn anlatyordu. Makas kirileriyle desteklenecek kpr
drt yz metre boyunda olacakt. Rearden yeni tip bir kiri dnmt. Daha nce hi yaplmam
bir eydi. Rearden Metalin hafiflii ve kuvveti olmadan da yaplmas mmkn deildi zaten.
Hank, dedi Dagny. Bunu iki gn iinde mi icat ettin?
Yok canm! Bunu Rearden Metali elde etmeden ok nce dnmm. Kprler iin elik
retirken hesaplamtm, ama bir takm baka eyler arasnda, bunu yapabilecek kadar gl bir metal
de istiyordum. Buraya da senin sorununu kendi gzmle grmeye geldim.
Dagnynin elini kaldrp gznn nnden kaydrdn, urunda bunca yorucu ve neesiz bir
sava verdii eyi sanki silmeye altn grnce sesli sesli gld.
Bu henz kaba bir resim, dedi. Ama sanrm ne yaplabileceini grdn.
Neler grebildiimi anlatamam bile, Hank.
Zahmet etme, biliyorum.
Taggart Transcontinental'i ikinci kere kurtaryorsun.
Eskiden daha iyi psikologtun.
Ne demek istiyorsun?
Taggart Transcontinental kurtarmak niin umrumda olsun ki? Rearden Metal'den bir kpr
yapp tm lkeye gstermek istediimi bilmiyor musun?
Evet, Hank. Biliyorum.
Bir yn insan, Rearden Metal raylarn gvensiz olduundan yaknp szlanyor. Ben de onlara
szlanacak gerek bir ey vereyim, diyorum. Rearden Metal'den kpr grsnler bakalm.
Dagny ona bakt, katksz bir sevinle gld.
Rearden, O da ne yle? diye sordu.
Hank, byle bir durumda insanlara byle bir cevap verecek senden baka kimseyi
tanmyorum.
Ya sen? Sen de bu cevaba benimle birlikte katlmak, kopacak lklar seyretmek istemeyecek
misin?
steyeceimi biliyorsun.
Evet, biliyorum.
Rearden, Dagnyye bakt, gzleri ksld. O, Dagny gibi glmyordu, ama gzlerindeki ifadenin
anlam aynyd.
Dagny birdenbire partideki son karlamalarn hatrlad. nanlmaz bir anyd o. Bir aradayken
hissettikleri rahatlk, o garip, hafifsi duygu, bu duyguyu ikisinin de baka bir yerde asla bulamay,
dmanlk hislerini olanaksz klan bir eydi. Ama Dagny o partinin gerekten yaanm olduunu
bilirken, Rearden sanki hi olmam gibi davranyordu.
Uurumun kenarna yrdler, birlikte karanlk derinliklere, onun tesinde kayalarn yeniden
ykseliine baktlar, sonra gzlerini Wyatt Petrol kulelerine den gne na doru kaldrdlar.
Dagny donmu talar zerinde, ayaklar ak, dimdik duruyor, bedenini rzgra kar sertletirmeye
alyordu. Omzunun arkasnda Reardenn gsnn hatlarn, dokunmad hlde

hissedebilmekteydi. Rzgr bacaklarn tyordu.


Hank, sence onu zamannda yetitirebilir miyiz?
Tabi. Baka her trl kprden daha ksa zamanda, daha az emekle yaplacak. zin verirsen
benim mhendisler temel emay kurup sana yollasnlar. Sana hibir yk olmadan. Bir gz at, paran
yetiir mi, kararn ver. Yetiecektir. O zaman senin niversiteli ocuklara verirsin, ayrntlar
ilerler.
Ya metal?
Ben metali ekerim. Baka btn siparileri fabrikadan atma pahasna bile
ok ksa srede bile ekebilir misin?
Hibir sipariini beklettim mi?
Hayr. Ama bugnlerde neler olduuna baknca, belki elinden gelmez. Sen kimle konutuunu
sanyorsun...Orren Boylela m?
Dagny gld. Peki. izimler mmkn olduu kadar abuk gelsin. Bir bakar, krksekiz saat
iinde sana cevabm veririm. Benim niversiteli ocuklara gelince, onlar... Kalarn atp sustu.
Hank, bugnlerde iyi eleman bulmak neden bu kadar zor?
Bilmiyorum...
Reardenn gzleri dalarn ge kar oluturduu izgilerdeydi. Uzaktaki vadiden ince bir
duman ykseliyordu.
Coloradonun yeni kasabalaryla fabrikalarn grdn m? diye sordu. Evet.
Harika bir ey, deil mi? lkenin her kesinden gelip burada toplanan insanlarn nasl
kimseler olduunu grmek! Hepsi gen, hepsi sfrdan balyor, sonra dalar deviriyorlar.
Ya sen hangi dalar devirmeye karar verdin?
Neden?
Senin ne iin var Coloradoda?
Rearden glmsedi. Maden alanlarna bakyorum.
Ne tr?
Bakr.
Ulu Tanrm, i ykn az m geliyor?
Karmak bir itir, farkndaym. Ama bakr arz gvenilmez hle geldi. Koca lkede bir tane
bile gvenilir irket kalmamt benziyor. DAnconia Bakrla i grmek de istemiyorum. O zamparaya
hi gvenim yok.
Seni sulayamam, Dagny gzlerini karmt.
Eh, madem ki ii yapacak salam biri yok, kendi bakr madenim olsun, diyorum. Demir
cevherimi kendim kardm gibi. Onca gecikmelerle, fiyaskolarla iimi gtremem. Rearden Metal
iin ok bakra ihtiyacm var.
Madeni bulup aldn m?
Henz almadm. zlmesi gereken birka sorun var. Adam bulmak, tehizat bulmak gerek,
sonra nakliye ii..
Haa... Dagny gld. Benden hat ekip ray dememi mi isteyeceksin?
Olabilir. Bu eyalette nelerin mmkn olabileceini nceden bilmek mmkn deil. Burada her
tr doal kaynan var olduunu biliyor muydun? El srlmemi durumda, ylece bekliyorlar. Ya
fabrikalarn byme hz! Her geliimde kendimi on ya daha gen hissediyorum.
Ben yle hissetmiyorum. Dagny douya, dalarn tesine bakyordu. Taggart sisteminin geri
kalanyla arada ne byk bir eliki olduunu dnyorum. Her yl tayacak yk azalyor, daha az
ey retiliyor. Sanki...Hank, nesi var bu lkenin?

Bilmiyorum
Okulda bize syledikleri eyleri hatrlyorum. Gne giderek enerji kaybediyor, her yl biraz
daha souyor, diyorlard. Ben de o sralar, dnyann son gnlerinin nasl olacan dnr
dururdum. Galiba...byle olacak. Ortalk souyacak ve her ey duracak.
Ben o hikyeye hibir zaman inanmadm. Gne tkenmeden nce insanolu onun yerine
kullanacak baka bir ey bulur, diye dnrm.
yle mi? ok garip. Ben de yle dnrdm.
Rearden ilerde ykselen duman stununu gsterdi. te sana yeni gne. tekileri de bu
besleyecek.
Eer durdurulmazsa.
Sence durdurulabilir mi?
Dagny ayann altndaki raylara bakt. Hayr, dedi.
Rearden glmsedi. O da raylara bakt, sonra gzlerinin hat boyunca kaymasna izin verdi. Sanki
bir an iin ikisi, Dagnynin grd fotoraf iinde durmaktaydlar. Rearden'n profili ve mavimsi
yeil uzanan izgiler.
Baardk, deil mi? dedi Rearden.
Harcanm her abaya, uykusuz geen her geceye, umutsuzlua kar ynlendirilmi her sessiz
saldrya kar Dagnynin tek istedii ey ite bu and. Evet, dedi. Baardk.
Uzaklara bakt, yan hattaki eski vinci grd, vincin kablolarnn eskimi olduunu, yenilenmesi
gerektiini dnd. Duygularn tesine gemenin getirdii o byk netlik ite buydu. Bu ancak,
hissedilebilecek her eyi hissettikten sonra elde edilebilen bir dld. Ulatklar baar, onu bir
anlna bilinlendirmek, birlikte ona sahip olmak...bundan daha ileri bir yaknlk, bir paylam
olabilir miydi? imdi artk u nn getirdii en basit, en sradan kayglara ynelebilirdi, nk artk
gr alan iindeki hibir ey anlamsz olamazd.
Bu duygularndan emin olmasn neyin saladn merak etti. Rearden birdenbire olduu yerde
dnp arabasna doru yrmeye balad. Dagny peinden yrd. Birbirlerine bakmyorlard.
Rearden, Bir saate kadar douya doru yola kyorum, dedi.
Dagny parmayla arabay gsterdi. Bunu nereden aldn?
Buradan. Hammond marka. Coloradoda bir irket. Hl iyi araba yapmay srdren bir tek
onlar kald. Daha yeni aldm. Bu geliimde.
Harika bir ey
yle, deil mi?
New Yorka kadar bununla m gideceksin?
Hayr, ykleyip yollayacam. Buraya kendi uamla gelmitim.
yle mi? Ben Cheyenneden karayoluyla geldim. Hatt grmek istiyordum. Ama eve mmkn
olduu kadar abuk dnmem gerek. Beni de gtrr mydn? Seninle uakta dnebilir miyim?
Rearden hemen cevap vermedi. Dagny o bir anlk boluu hemen fark etti. zgnm dedi
Rearden sonunda. Dagny o sesteki katl kendinin mi hayal ettiini merak etti. New Yorka
dnmyorum. Minnesotaya gidiyorum.
Ha, peki. O zaman ben de bugn kalkan tarifeli uakta bir yer bulmaya alacam.
Kvrlan yol zerinde uzaklap kaybolan arabann arkasndan bakt. Bir saat sonra arabayla
havaalanna gitti. Alan bir da zincirinin dibinde, ufack bir pistti. Kaskat topran zerinde yer yer
karlar vard. Bir k direi yan tarafta gze arpyor, kablolar yerlerde srnyordu. Dier direkler
frtnada devrilmiti
Oradaki tek grevli yaklat, onu karlad. Hayr, Bayan Taggart, dedi zntyle. Bir

sonraki gne kadar uak yok. Kta uuu yapan uaklar iki gnde bir kalkyor, biliyorsunuz. Bugn
kalkacak olan da buraya gelemeden Arizonaya mecburi ini yapt. Yine motor arzas. Sonra ekledi.
Yazk ki buraya biraz daha erken gelmediniz. Demin Bay Rearden zel uayla New Yorka doru
yola kt.
Ama New Yorka gitmiyordu, yle deil mi?
Yo, kendisi yle syledi.
Emin misiniz?
Bu akam orada bir randevusu olduunu syledi.
Dagny dou ufuklarna bo gzlerle bakarken hareketsizdi. Aklna hibir aklama gelmiyordu.
Bir dipnot, bir sezgi...olay anlama yolunda hibir ey yoktu.
***
Allah kahretsin bu sokaklar! diye parlad James Taggart. Ge kalacaz.
Dagny ofrn zerinden ilerilere, cam sileceinin sulu kardan arndrp temizledii ksmdan
dar bakyordu. nlerinde sralanm hareketsiz arabalarn siyah, eskimi, slaklktan parlayan
tepeleri vard. ok uzaklarda, alak dzeydeki bir krmz k, yolda alma yapldn
gsteriyordu.
Taggart sinirli sinirli, Her sokakta bir terslik var, dedi. Neden birileri dzeltmiyor bunlar?
Dagny arkasna yasland, pelerininin yakasn biraz daha kapatmaya alt. Gne sabahn
yedisinde, ofisindeki masasnn banda balamt, imdi gnn sonuna doru kendini pek yorgun
hissediyordu. i tamamlamadan yarda brakm, eve koup giyinmek zorunda kalmt, nk Jime,
New York Konseyinin akam yemeinde bir konuma yapmak zere sz vermiti. Bizden
Rearden Metalle ilgili bir konuma yapmamz istiyorlar, demiti Jim. Bunu sen, benden ok daha
iyi yaparsn. Ortaya iyi bir savunma koymamz nemli, Rearden Metal'le ilgili yle elikili
argmanlar ileri srlyor ki!
imdi arabada, aabeyinin yannda otururken, kabul ettiine pimand Dagny. New York
sokaklarna bakarken, metalle zamann arasnda, Rio Norte Hattndaki raylarla gemekte olan gnler
arasndaki mcadeleyi dnyordu. Arabann hareketsiz durmas sinirlerini geriyor, bir saatin bile
nemi varken bir akam ziyan etmenin sululuu onu eziyordu.
Taggart, Reardenn her yandan saldrya urarken, belki birka dosta ihtiyac vardr dedi.
Dagny ona inanmaz baklarla bakt. Yani ondan yana m tavr almak niyetindesin?
Taggart hemen cevap vermedi. Belirsiz bir sesle sordu: Metal Sanayileri Ulusal Konseyi zel
Komitesinin u raporu... diye mrldand. "Ne dnyorsun o konuda?
Ne dndm bal gibi biliyorsun.
Rearden Metal kamu gvenliine ynelik bir tehdittir, diyorlar. Kimyasal bileimi salam
deil, bu yzden kolay krlr, diyorlar. Molekler bozulma hlinde, her an, hibir uyar olmadan
atlayabilir, diyorlar... Sustu. Sanki cevap dileniyordu. Dagny cevap vermedi. Jim kaygyla sordu;
Sen o konuda fikrini deitirmedin, deil mi?
Hangi konuda?
O metal konusunda.
Hayr, Jim, fikrimi deitirmedim.
Onlar uzman ama...o komitedeki adamlar...en nde gelen uzmanlar...lkenin her yanndaki
niversitelerden trl akademik unvanlar var. Sesi mutsuzdu. Kardeine; o adamlardan ve onlarn
vardklar hkmden kuku duymasn salayacak bir eyler sylemesi iin yalvarr gibiydi.
Dagny ona aknlkla bakt. Jim'e uymuyordu bu tutum.
Araba birden sarsld, yavaa ilerledi, patlam ana su borusunun ve onunla ilgili kaznn

yanndan geti. ukurun yannda, yeni yerletirilecek knkler duruyordu. stlerinde markas vard:
Stockton Dkmhanesi, Colorado. Dagny baklarn evirdi. Keke Coloradoyu hatrlamasaydm,
diye dnyordu.
Taggart sefil bir sesle, Anlayamyorum... dedi. Ulusal Metal Sanayileri Konseyinin en st
dzey uzmanlar...
Ulusal Metal Sanayileri Konseyinin bakan kim, Jim? Orren Boyle, deil mi?
Taggart ona bakmad, ama az ald. Eer o salak sanyorsa ki... diye sze balarken
vazgeti, szn yarda brakt.
Dagny kedeki sokak lambasna bakt. i kla dolu bir toptu. Frtnadan korunmu durumda,
asl duruyor, duvarlar, pencereleri, atlam kaldrmlar aydnlatyordu. Oralarn tek
koruyucusu gibiydi o k. Sokan sonunda, nehrin karsnda, bir fabrikann prltsna kar, bir
elektrik santralinin silueti belli olmaktayd. Bir kamyon geip grn engelledi. Santrali besleyen
kamyonlardan biri gibiydi. Prl prl boyalyd, zerinde de harfler vard: Wyatt Petrol, Colorado.
Dagny, Detroitteki inaat elii iileri sendika toplantsndaki tartmalar duydun mu?
Duymadm. Hangi tartma?
Tm gazetelerde vard. yelerinin Rearden Metalle almasna izin verip vermemesi
tartmlar. Bir karara varamamlar, ama Rearden Metal konusunda riske girmeye hazrlanan
mteahhide o kadar da yetmi. Sipariini iptal etmi. abucak! Ya imdi...herkes olumsuz kararlar
alrsa?
Alsnlar.
Karanlkta grnmeyen bir kulenin yukarlarna doru ykselen bir k noktas belirmiti. Bu,
byk bir otelin asansryd. Araba binann yolunun nnden geti. Birka adam sandk iinde ar
bir cihaz, kamyondan bodruma indirmekle urayordu. Sandn zerinde bir isim okunuyordu:
Nielsen Motor, Colorado.
Taggart, New Mexico ilkokul retmenleri konvansiyonunda alnan o karardan hi
holanmadm, dedi.
Hangi karar?
Rio Norte Hatt bittiinde, ocuklarn trenle gelip gitmesine izin vermeyecekler, nk hatt
gvensiz buluyorlar...Ak ak da sylemiler...Taggart Transcontinental Hatt, demiler. Btn
gazeteler bundan bahsediyordu. Bizim iin ok kt reklam...Dagny, onlara cevap vermek iin ne
yapmamz gerek sence?
Rio Norte Hattnda ilk treni altrmamz gerek.
Taggart uzun sre sessiz kald. Tuhaf biimde sinmiti. Dagny hi anlayamyordu. Taggart
kibirlenmiyordu. Kardeine kar, o kadar sevdii otoritelerin kelimelerini kullanmyordu. Gvence
dilenir gibi bir havaya girmiti.
Bir araba hzla yanlarndan geti. Dmdz, gl bir hareket, parlak bir gvde. Dagny o
arabann markasn biliyordu: Hammond, Colorado.
Dagny, biz...biz o hatt...vaktinde bitirecek miyiz?
Onun sesinde bu duygusal tonu iitmek garipti. Resmen hayvani bir korku vard o seste.
Dagny, Bitiremezsek Tanr bu kente yardmc olsun! diye karlk verdi.
Araba bir keyi dnd. Kentin siyah damlarnn yukarsnda takvim grnmt. zerine vuran
spot , Ocan 29u olduunu gsteriyordu.
Dan Conway itin teki!
Bu szler birden patlamt. Taggartn onlar iinde tutmaya artk gc yetmiyor gibiydi.
Dagny ona akn akn bakt. Neden?

Bize Phoenix-Durangonun Colorado hattn satmay reddetti.


Umarm sen... Dagny susmak zorunda kald. Yeniden konutuunda, barmamak iin sesini
duygusuz karmaya alyordu. O hatt satn almak in Conwaye gitmedin herhalde, deil mi?
Tabii gittim!
Oray...sana satmasn...bekliyor olamazsn.
Neden satmasn? sterik kavgacl geri dnmt. Ona baka herkesin verebileceinden
fazla para teklif ettim. Hatt skp atma masrafmz olmayacakt. Olduu gibi kullanabilirdik. Hem
bizim iin ok iyi reklam olurdu. Kamuoyuna sayg duyduk ve Rearden Metalden vazgetik, derdik.
Harcanan parann her kuruuna deerdi. Ama reddetti itolu. Bir metrelik rayn bile Taggart
Transcontinentala satlmayacan syledi. Para para ayrp nne gelene satacakm. Arkansasn
ya da Kuzey Dakotann atla ekilen trenlerini iletenlere. Zararna satmaya razym. Benim teklif
ettiimin ok alanda fiyatlara! Pi herif! Kr bile etmek istemiyor! evresine en akbabalar da
bir grsen! Baka hibir yerden byle ray alamayacaklarn domuz gibi biliyorlar!
Dagny ban emi, oturuyordu, Taggarta bakmaya dayanamyordu.
Bence bu, Anti-t-Dala yasasnn ruhuna aykr, dedi Taggart fkeyle. Sanrm Ulusal
Demiryollar Birliinin amac, var olan gerekli sistemleri korumakt, Kuzey Dakota serserilerini
korumak deildi. Ama imdi konuyu oya koyduramyorum, nk hepsi oraya gittiler, raylardan
kapmak iin birbirine kar fiyat krp duruyorlar!
Dagny yavaa konuurken, sanki kelimelerine eldivenle dokunmay tercih edermi gibiydi.
Rearden Metali savunmam niin istediini imdi anlyorum.
Ne demek istediini hi...
Kes sesini, Jim, dedi Dagny yavaa.
Taggart bir an sessiz kald, sonra ban arkaya atp mrldand. Rearden Metali savunma iini
iyi becermeni dilerim, nk Bertram Scudder seni alaya alabilir.
Bertram Scudder m?
O da bu geceki konumaclar arasnda.
Konumaclar ara...Baka konumaclarn da olacan sylememitin. ey...ben...ne fark
eder ki? Ondan korkuyor deilsin herhalde!
Buras New York Konseyi, ve siz Bertram Scudder' davet ediyorsunuz, yle mi?
Neden olmasn? Sence de kurnaz bir adm deil mi? Aslnda o iadamlarna dman falan
deildir. Daveti de kabul etti. Biz demokrata davranmak ve tm taraflar dinlemek istiyoruz...Belki
de onu kendi tarafmza kazanabiliriz...Ee, ne bakyorsun yle? Sen onu alt edebilirsin, deil mi?
Onu alt etmek mi?
Yaynda. Radyoda yaynlanacak. Onunla konuyu mnazara edeceksin...Mnazara bal,
Rearden Metal agzlln lmcl bir rn m!
Dagny ne eildi, cam partisyonu ap emrini verdi. Durdur arabay!
Taggartn ne dediini duymad. Sesinin bart dzeyine ykseldiini ancak fark edebiliyordu:
Bekliyorlar!...O yemekte be yz kii var, ulusal radyo balants da hazr!...Bana bunu
yapamazsn! Dagnynin kolunu yakalad, Neden ama? diye haykrd.
Seni sersem budala, onlarn sorusunu mnazara edilebilir saydm m sanyorsun?
Araba durdu, Dagny atlayp komaya balad.
Bir sre sonra ilk fark ettii, ayakkablaryd. Yava yava, normal admlarla yrmeye balad.
Siyah saten pabularnn tabanndan buz gibi souu hissetmesi garipti. Salarn alnndan arkaya itti,
avucundaki eriyen kar damlalarn hissetti.
Sakindi artk. Kr edici fke yok olmutu. Gri bir yorgunluktan baka hibir ey hissetmiyordu.

Banda hafif bir ar vard. Karnnn a olduunu fark etti, Konseyinde akam yemei yemeye
gidiyor olduunu hatrlad. Yrmeyi srdrd. Bir ey yemek istemiyordu. Bir yerde bir kahve
iebilir, taksiye atlayp evine dnebilirdi.
evresine baknd. Grnrlerde taksi falan yoktu. Bu mahalleyi tanmyordu. Pek iyi bir semte
benzemedii ortadayd. Sokan kar tarafnda bo bir alan grd. Terk edilmi bir parkt.
evresinde, uzaktaki gkdelenlerden dklm gibi grnen fabrikalarn bacalar gze arpyordu.
Eskimi birka evin pencerelerinde klar grd. Tek tk khne dkknlar, akam olduundan
kapalyd. Dou nehrinin sisleri de iki blok kadar uzaktayd.
Kent merkezine doru yeni bir hzla yola koyuldu. Karsnda bir harabenin karanlk grnts
belirdi. Eskiden i hanyd bu bina. Uzun zaman nce. plak elik iskeletin iinden gkyz
grnyordu. Dklm tulalarn boluklarnda, geri kalan tulalarn keli izgileri belliydi.
Enkazn glgesinde bir kk lokanta, l devin kklerinden beslenerek yaamaya alan bir otu
andryordu. Pencereleri l ld. Oraya girdi.
Temiz bir tezgh grd. Kenarlar parlak kromdu. Prl prl metal bir konteynerden, kaynayan
kahvenin kokular yaylyordu. Tezghta birka aylk oturmaktayd. Servisi salam yapl, yalca bir
adam yapyordu. Temiz beyaz gmleinin kollarn dirseklerine kadar svamt. erinin lk havas
Dagnyye demin enikonu m olduunu fark ettirdi, iinden minnet duygusu kabard. Siyah kadife
pelerinine sarnd, tezgha geip oturdu.
Bir fincan kahve ltfen, dedi.
Adamlar ona meraksz gzlerle baktlar. Gece kyafeti giymi bir kadnn bu mtevaz yere girii
onlar artmamt. Bugnlerde hibir ey, hi kimseyi artmaz olmutu. Lokantann sahibi
tepkisiz, siparii yerine getirmek zere dnd. Kaytszlnda soru sormayacak bir anlay
okunuyordu.
Dagny tezgahta oturan drt kiinin dilenci m, yoksa alan insanlar m olduunu anlayamamt.
Kyafetleri de, tavrlar da, bir ey belli etmiyordu. Dkknn sahibi kahveyi getirip onun nne
koydu, Dagny avularyla fincan kavrad, o scaklktan zevk ald.
evresine baknd, her zamanki profesyonel yaklamyla, on sent karlnda bu kadar ok ey
alabilmenin ne gzel olduunu dnd. Gzleri paslanmaz elik kahve silindirinden, pik zgaraya,
cam raflara, emaye muslua, mikserin krom baklarna dnd. Dkkn sahibi ekmek kzartyordu.
Makinenin yryen bandnn ekmekleri ne kar houna gitti. Sonra tost makinesinin zerindeki
yazy okudu: Marsh, Colorado.
Ba tezgha dayad kolunun zerine dt.
Yan bandaki serseri, "Yarar yok, bayan, dedi.
Dagny ban kaldrmak zorunda kald. Konuan adama ve kendine glmsemeden edemedi.
Yok mu? dedi.
Yok. Unutun. Yalnzca kendinizi kandryorsunuz.
Hangi konuda?
Bir eylerin deeri olduu konusunda. Hepsi toz, bayan, hepsi. Toz ve kan. Size pompaladklar
ryalara kanmayn. O zaman incinmezsiniz.
Hangi ryalara?
Genliinizde size anlattklar masallara...insan ruhuyla falan ilgili. nsan ruhu diye bir ey yok.
nsan da hayvanlardan biri. Zeks yok, ruhu yok, ahlk deerleri yok. Yalnz iki yetenei olan bir
hayvan: biri yemek, br remek.
Adamn kk yz, bir zamanlar zarif olabilecek, ama imdi gm hatlar, bo bakan gzleri,
hla bir kibarln kalntsn yanstyordu. Sanki bir din adamyd ya da sanat tarihi profesryd de,

uzun yllarn kimsenin uramad mzelerde meditasyon yaparak geirmiti. Dagny onu neyin
mahvettiini merak etti. nsan ne tr bir hata bu hle getirebilirdi?
Siz hayatta bir gzellik, bir byklk, bir tr stn baar arayarak yayorsunuz, dedi adam,
"Sonunda ne buluyorsunuz? i kanepe deli otomobil ya da yayl ilteler yapmak iin bir yn
makine.
Kamyon ofrne benzeyen bir baka adam, "Neyi varm yayl iltenin? diye sordu. "Siz ona
aldrmayn, bayan. Kendi sesini duymaya baylr. Zararszdr.
nsann tek yetenei, bedeninin ihtiyalarn karlama yolunda hi de soylu olmayan bir
kurnazlk, dedi yal serseri. Bunun iin zekya ihtiya yok ki. nsann zihniyle, ruhuyla,
idealleriyle, snrsz ihtirasyla ilgili hikyelere inanmayn.
Tezghn ucunda oturmakta olan bir gen, Ben inanmyorum, dedi. Tek omzu yrtk bir pards
giymiti. Keli az, acl bir hayatn biimlendirdii trdendi.
Ruh mu? dedi yal serseri. maltta da, sekste de, ruha ihtiya yoktur. nsann da tek derdi o
ikisi. Madde...insan bir tek onu bilir, ona nem verir. Byk sanayilerimiz de buna tank. Uygarlk
dediimiz eyin tek eseri onlar. Amac, ilgisi, ahlk duygular hayvanlarnkine denk olan ad
maddeciler yapm hepsini. On tonluk kamyon yapmak iin ahlka ihtiya var m?
Ahlk nedir? diye sordu Dagny.
Doruyu yanl ayrt etme, gerei grme yetenei, bunlarn gsterdiini yapma cesareti, iyi
olana adanma, ne pahasna olursa olsun iyinin yannda yer alma drstl. Ama onu da nerede
bulacaksn?
Gen delikanl yar gler, yar alay eder gibi bir ses kard. John Galt kim ki?
Dagny kahvesini iti. Scak svnn damarlarn yeniden hayata dndrdnden baka bir ey
hissetmeden iti, bitirdi hepsini.
Ufak tefek, kasketini kana indirmi bir serseri, Ben biliyorum, dedi.
Onu kimse duymad, kimse de nem vermedi. Delikanl Dagny'ye bir tr hrsla, amal bir
younlukla bakyordu.
Birdenbire, Korkmuyorsun sen, dedi. Buna hibir aklama eklemedi. Bitkin sesinde hafif bir
aknlk vard.
Dagny ona bakt. Hayr, dedi. Korkmuyorum.
Serseri, Ben, John Galt'in kim olduunu biliyorum. Bir sr aslnda, ama ben biliyorum, dedi
Dagny pek de ilgi duymadan, Kimmi? diye sordu.
Serseri, Bir kaif, gelmi gelecek en byk kif. Genlik emesini bulan adam, diye
yantlad.
Yal serseri, Bir fincan daha ver, dedi. Sade olsun. Fincann tezghn zerinde uzaa
itiyordu.
John Galt onu yllarca aram. Okyanuslar, lleri am, unutulmu madenlere inmi, dnyann
kilometrelerce altnda dolam. Ama sonunda onu bir dan tepesinde bulmu. O daa kmak on
yln alm. Vcudunda ne kadar kemik varsa krlm, ellerinin derileri yzlm, evini, adn,
akn kaybetmi. Ama trmanm. Orada genlik emesini bulmu. Onu aaya indirip insanlara
vermek istemi. Ama bir daha aaya inmemi.
Neden inmemi? diye sordu Dagny.
nk onun aaya getirilemeyeceini anlam.
***

Rearden'n masasnn karsnda oturan adamn yz izgileri pek belirgin deildi. fadesi her
trl vurgudan uzakt. nsan ne o yzde belirli bir imaj bulabiliyor, ne de adamn kiiliine dair bir
iaret grebiliyordu. Tek zellii kocaman burnuydu. Yzne gre biraz fazla iri bir burun.
Davranlar ekingendi, ama altnda bilinli bir tehdidin imas yatyordu. Bu tehdidin fark edilmesini
istedii belliydi. Rearden bu ziyaretin anlamn zememiti. Adamn ad Dr. Potterd. Devlet Bilim
Enstits'nde, pek iyi tanmlanmayan bir grevde alyordu.
Rearden nc kere, "Ne istiyorsunuz?" diye sordu.
Sizden olayn sosyal ynn dnmenizi istiyorum dedi adam yumuak bir sesle. "inde
yaadmz aa dikkat etmenizi istiyorum. Ekonomimiz buna hazr deil.
Neye?
Ekonomimiz son derece hassas bir denge zerine kurdu. Onu kmekten kurtarmak iin hepimiz
glerimizi birletirmek zorundayz.
Peki, benim ne yapmam istiyorsunuz?
Bunlar dikkatinizi ekmek istediim mlhazalar. Ben Devlet Bilim Enstitsndenim, Bay
Rearden.
Daha nce de sylemitiniz. Ama benimle ne konuda grmek istediniz?
Devlet Bilim Enstits, Rearden Metal konusunda ok iyi dncelere sahip deil.
Onu da sylemitiniz.
Bu sizin dikkate almanz gereken bir faktr deil mi?
Deil.
Ofisin geni pencereleri dndaki k kararmaya balyordu. Gnler ksalmt. Rearden adamn
burnunun biimsiz glgesini yanana dm grd. Solgun gzler ona bakyordu. Belirsiz bir
bakt, ama bir amac olduu belliydi.
Devlet Bilim Enstits lkenin beyinlerini temsil eder, Bay Rearden. yle deniyor
Herhlde kendi yarglarnz onlarnkine ramen ne srmek istemezsiniz.
sterim,
Adam Reardena, yardm istiyormu gibi bakt. Sanki Rearden ok nceden anlamas beklenen
yazlmam bir kural ihlal etmi gibi. Ama Rearden yardm sunmad.
Bilmek istediiniz bu kadar m? diye sordu.
Konu yalnzca bir zaman meselesi, Bay Rearden, dedi adam, yattrmak isteyen bir sesle.
"Yalnzca geici bir erteleme. Ekonomimize istikrara kavuma ans tanyn. ki yl bekleyebilseniz..
Rearden gld. Neeyle, tiksintiyle gld. Demek bunun peindesiniz, yle mi? Rearden
Metali piyasadan ekmemi istiyorsunuz. Neden? Yalnzca birka yl iin, Bay Rearden. eye
kadar..
Bakn, dedi Rearden. imdi ben size bir soru soraym. Bilimadamlarnz, Rearden Metal'in
benim iddia ettiim gibi olmadna m karar verdi? yle bir karara varmadk.
Kt olduuna m karar verdiler?
Sosyal ynn dnmek gerek. Biz lkenin tmn dnyoruz. Kamu yararyla ve u an
iinde bulunduumuz korkun krizle ilgili kayglarmz...
Rearden Metal iyi mi, deil mi?
Konuya giderek ykselen tela verici isizlik asndan baktmzda... Rearden Metal iyi
mi?
u elik ktl dneminde, bir elik irketinin ok fazla bymesine izin vermeyi gze
alamayz, nk ok az reten irketlerin batmasna sebep olabilir, dengesiz bir ekonomi yaratr
ve...

Soruma cevap verecek misiniz?


Adam omuzlarn kaldrd. Deere ilikin sorular izafidir. Rearden Metal iyi deilse, bu,
kamunun fiziki tehlikeyle yzyze olduu manasna gelir. Eer iyiyse...o zaman sosyal tehlike var.
Bana Rearden Metal'in fiziksel tehlikesiyle ilgili bir ey syleyecekseniz, syleyin. Geri
kalann bo verin. Ben o dili anlamam.
Ama herhalde sosyal refah kavram...
Brakn onlar.
Adam akn, kaybolmu gibi grnyordu. Sanki ayaklarnn altndaki toprak ekilmiti. Bir an
sonra aresizlik iinde, Sizin kaygnz nedir yleyse? diye sordu.
Piyasa.
Nasl yani?
Rearden Metal'in bir piyasas var, ben de bundan tam olarak yararlanmak niyetindeyim.
O piyasa biraz varsayml deil mi? Metalinize kamuoyunun tepkisi pek cesaret verici olmad.
Taggart Transcontinental'dan gelen sipari dnda, baka hibir byk sipari...
Halkn bu metali beenmeyeceini dnyorsanz, o zaman niin kayglanyorsunuz?
Halk beenmezse zararnz byk olur, Bay Rearden.
O benim sorunum, sizin deil.
Oysa daha ibirliki bir tavr benimserseniz, birka yl beklemeye raz olursanz...
Neden bekleyeyim?
Ama Devlet Bilim Enstitsnn u sra Rearden Metalin metalrji sahnesine kmasn
onaylamadn sylemitim.
Ben bunu neden umursayaym?
Adam iini ekti. ok zor bir insansnz. Bay Rearden.
Kararan gkyz arlayor, sanki pencere camlarnn dnda younlayordu. Adamn silueti,
ofisteki keskin hatl mobilyalar arasnda eriyip amorflayormu gibiydi.
Rearden konutu. Size bu randevuyu verdim, nk ok nemli bir ey konumak istediinizi
sylediniz. Syleyeceinizin hepsi buysa, imdi ltfen beni balayn. ok iim var.
Adam sandalyesinde arkasna yasland. Sanrm Rearden Metal aratrmalaryla on yl
uratnz, dedi. Bu size ne kadara mal oldu?
Rearden gzlerini ona evirdi. Bu sorunun konuyu hangi yne gtreceini anlayamamt. Ama
adamn sesinde yine de saklanmam bir ama vard. Ses katlamt.
Bir buuk milyon dolar, dedi Rearden.
Ka paraya satarsnz?
Rearden bir anlk sessizlie izin verdi. nanamamt. Neyi? diye sordu alak sesle.
Rearden Metal'in tm haklarn?
Bence buradan ksanz yi olur.
Byle davranmaya hi gerek yok. Siz iadamsnz. Ben size bir i teklifinde bulunuyorum.
Kendi fiyatnz kendiniz biin.
Rearden Metal'in haklar satlk deil.
Ben ok byk miktarlarda paradan sz edebilecek durumdaym. Devlet paras.
Rearden hi kprdamadan oturuyordu. Yanaklarnn kaslar gerilmiti, ama baktan kaytszd.
Yalnzca karanlk bir merak sonucu odaklanabiliyorlard.
Siz iadamsnz, Bay Rearden. Bu, reddetmeyi gze alamayacanz bir teklif. Bir kere, ok
byk olumsuzluklarn mcadele ediyorsunuz. Kamuoyunu karnza alyorsunuz. Rearden Metale
yatrdnz her kuruu kaybetme olaslnz var. Beri yandan, sizi bu risklerden ve sorumluluklardan

kurtarabilir, etkileyici bir kr elde etmenizi de salayabiliriz. Hemen elde edilebilecek bir kr.
nmzdeki yirmi yl boyunca metali satarak elde edebileceiniz krdan ok daha fazlas.
Devlet Bilim Enstits bilimsel bir kurulu, ticari bir kurulu deil, dedi Rearden. Bu kadar
korktuklar ey ne?
irkin ve gereksiz kelimeler kullanyorsunuz. Bay Rearden. Ben bu tartmay dosta bir
havada devam ettirmeye alyorum. Bu konu olduka nemli.
Bunu anlamaya balyorum.
Size ak ek veriyoruz. Anlamsnzdr, snrsz bir hesaptan gelen bir ek. Baka ne
isteyebilirsiniz? Fiyatnz syleyin.
Rearden Metalin sat, tartmaya ak deil. Baka syleyeceiniz kaldysa ltfen syleyin
ve gidin.
Adam arkasna yasland, Reardena inanmaz gzlerle bakp sordu: Ne peindesiniz?
Ben mi? Ne demek istiyorsunuz?
Sizin amacnz para kazanmak deil mi?
Evet.
Mmkn olan en yksek kr elde etmek istersiniz, deil mi?
Evet.
O hlde neden yllarca mcadele etmesi, kazancnz ton bana bir ka sent dzeyine
sktrmay seiyorsunuz da, Rearden Metal iin nerilen serveti kabul etmiyorsunuz? Neden?
nk o benim. Bu kelimenin anlamn biliyor musunuz?
Adam iini ekip ayaa kalkt. Umarm bu kararnza piman olmazsnz, Bay Rearden, dedi.
Sesi sanki bunun tam tersine inanyormu gibiydi. Rearden, yi gnler, dedi.
Size sylemem gerekir; Devlet Bilim Enstits, Rearden Metalin aleyhine bir resmi bildiri
yaynlayabilir.
O da onlarn imtiyaz.
Byle bir bildiri, ilerinizi daha da zorlatracaktr.
Ona hi kuku yok.
Doabilecek dier sonulara gelince... Adam omuz silkti. Gnmz, insanlarn ibirlii
yapmay reddedecei gn deil. Bu ada herkesin dostlara ihtiyac var. Pek sevilen biri deilsiniz,
Bay Rearden.
Ne sylemeye alyorsunuz?
Eminim anlyorsunuzdur.
Anlamyorum.
Toplum karmak bir yapdr. ncecik ipliklere aslm karar bekleyen yle ok ey var ki! Bu
konulardan birinin ne zaman karara balanaca ve hassas dengeler iinde karar faktrnn ne
olaca asla bilinemez. Anlatabildim mi?
Hayr.
Dklen eliin kzl alevleri akam iinde ge doru bir fkrma yapt. Turuncu bir
prltyd. Koyu altn rengindeydi. Yansmas Reardenn masasnn arkasndaki duvara vurdu. Sonra
k yavaa Reardenn alnnn zerinden kayd. Yznde bir huzur vard.
Ulusal Bilim Enstits gerekten de bir devlet kuruluudur, Bay Rearden. Mecliste bekleyen
baz yasalar var. Onlar her an kabul edilebilir. adamlarnn durumu bugnlerde olduka kritik.
Eminim beni anlyorsunuzdur.
Rearden ayaa kalkt. Glmsyordu. Tm gerilimi kaybolmu gibiydi.
Hayr, Dr. Potter, dedi. Anlamyorum. Anlasam sizi ldrmek zorunda kalrdm.

Adam kapya doru yrd, sonra durdu, Reardena bu sefer basit insan bir merakla bakt.
Rearden duvarda kprdayan klarn nnde hareketsiz duruyordu. Rahatt. Elleri ceplerindeydi.
Adam, Aramzda kalmak zere, bana syler misiniz, dedi. Yalnzca merakmdan soruyorum.
Bunu neden yapyorsunuz?
Rearden alak sesle cevap verdi: Sylerim. Ama anlayamazsnz. Bunu yapyorum, nk
Rearden Metal iyidir.
***
Dagny, Bay Mowenn ne yapmaya altn bir trl anlayamyordu. Amalgam Makas ve
Sinyal irketi birdenbire, siparii karlayamayacaklarn bildiren bir yaz yollamt. Arada herhangi
bir olay yoktu. Dagny neyin deitiini anlayamyor, onlar da hibir aklamada bulunmuyorlard.
Hemen Connecticuta, Bay Mowenla ahsen grmeye gitmiti, ama grmeden kan tek
sonu, zihninde daha ar, daha youn bir aknlk ve bocalama olmutu. Bay Mowen artk Rearden
Metalden levye yapmayacaklarn ifade etmiti. Aklama olarak da, gzlerini Dagnynin
gzlerinden kararak, ok fazla insan buna kar, demiti.
Neye? Rearden Metale mi, yoksa sizin levyeleri o metalden yapmanza m?
Her ikisine de herhalde...nsanlar holanmyor...Sorun istemiyorum.
Ne tr bir sorun?
Hibir tr.
Rearden Metalin aleyhinde olan tek bir gerek ey duydunuz mu?
Eh, neyin gerek olduunu kim bilebilir?...Metal Sanayileri Ulusal Konseyinin kararnda
deniyor ki...
Bakn, siz mrnz boyunca metallerle alm birisiniz. Son drt aydr da Rearden Metalle
alyorsunuz. Bugne kadar, elinizin dedii en harika eyin o olduunu bilmiyor musunuz? Adam
cevap vermiyordu. Bilmiyor musunuz? Adam gzlerini kard. Neyin doru olduunu bilmiyor
musunuz?
Lanet olsun, Bayan Taggart, ben iadamym. Kk bir adamm. Tek istediim para
kazanmak.
nsan paray nasl kazanr sizce?
Dagny aslnda bunlarn ie yaramayacan biliyordu. Bay Mowen'n yzne bakyor, ama
gzlerini bir trl yakalayamyordu. Bir keresinde kendini tenha bir blgedeki raylar zerinde
bulduu zaman da byle hissetmiti. Frtnadan telefon tellerinin koptuu, iletiimin kesildii,
kelimelerin bo sese indirgendii gn.
Tartmann yarar yok, diye dnd. Tartmay kabul etmeyen, ama ret de etmeyen insanlarla
uramann yarar yoktu. New Yorka dnmek iin bindii trende tek bana otururken, Bay
Mowenn da nemi yok, diyordu kendi kendine. Artk hibir eyin nemi yoktu. nemli olan tek ey,
makas alterlerini yapacak bir baka retici bulmakt. Kafasnda bir liste dolusu isimle mcadele
etmekteydi. En kolay raz edilebilecek, rvet verilebilecek ya da yalvarlabilecek olann hangisi
olduuna karar vermeye alyordu.
Kendi ofisine adm att anda bir eyler olduunu anlad. O doa d sessizlii fark etmi,
elemanlarn o girer girmez dnp baktn, sanki bekledikleri ve korktuklar ey buymu gibi
davrandklarn grmt.
Eddie Willers ayaa kalkt, Dagny'nin odasnn kapsna doru yrmeye balad. Onun
anlayacan, peinden geleceini biliyor gibiydi. Dagny iinden, sorun her neyse, keke Eddieyi bu
kadar yaralamasayd, diye dnd.
Dagnynin ofisine girip yalnz kaldklarnda Eddie alak sesle, Devlet Bilim Enstits, diye

balad sze. Bir bildiri yaynlamlar, insanlar Rearden Metal kullanmna kar uyarmlar.
Radyoda yaynland. Akam gazetelerinde de var.
Ne diyorlar?
Dagny, onlar bir ey demiyor!...Hibir ey sylemiyorlar. Ama konu ortada...yani hem var, hem
yok. in korkun yan da o zaten.
Eddienin abas, sesini ykseltmemeye dnkt. Kelimelerini kontrol edemiyordu. mrnde ilk
defa ktlkle karlam bir ocuun durumu inkr etme l gibi, aknlk ve inanmazlkla dolu
bir gceniklik tayan kelimeler, zorla kyordu azndan.
Ne diyorlar, Eddie?
Onlar...Kendin okuman gerek. Eliyle masasna brakt gazeteyi gsterdi. Rearden Metal
ktdr demiyorlar. Gvenilmez, tehlikeli falan da demiyorlar. Yaptklar ey... Elleri iki yana
ald, sonra bir aresizlik hareketiyle yana sarkt.
Dagny ne yaplm olduunu bir bakta grd. Gzleri u cmleleri okuyordu: Bir sre ar
kullanmn sonunda ani bir atlan grlmesi mmknse de, bu srenin uzunluu tahmin
edilememektedir...Bir molekler reaksiyon ihtimali, hlen bilinemiyor olmakla birlikte, tmyle
ihtimal d da saylamaz...Metalin gerilme gc ok iyi gzkmekle birlikte, olaanst bask
durumundaki davranyla ilgili baz sorular da saf d braklamaz...Metalin kullanmnn
yasaklanmas talepleri her ne kadar hibir dayanak bulamasa da, niteliklerinin daha uzun sre
incelenmesinde fayda olduu phelidir.
Bununla mcadele edemeyiz. Cevap da verilemez buna, dedi Eddie.
ok yava konuuyordu. Tekzip isteyemeyiz. Onlara kendi testlerimizi gsterip bir ey de
kantlayamayz. Hibir ey sylememiler ki! Reddedilebilecek, onlar meslek adan utandracak
hibir ey sylememiler. Korkak ii bunlarnki. Bir dolandrcdan ya da antajcdan
bekleyebilecein trden bir tutum. Ama, Dagny! Ulusal Bilim Enstits bu!
Dagny yavaa ban sallad. Dorulduunda gzleri pencerenin dnda, uzaklarda bir noktaya
dikilmi gibiydi. Karanlk sokan sonunda bir elektrik sinyali yanp yanp snyor, sanki ona hain
hain gz krpyordu.
Eddie gcn toplad, komutana rapor veren asker gibi konutu: Taggart hisseleri dt. Ben
Nealy ii brakt. Yol ve Ray ileri Ulusal Kardelii, yelerinin Rio Norte Hattnda almasn
yasaklad. Jim kentten ayrld. Dagny mantosuyla apkasn kard, kararl admlarla yryp
masasnn arkasndaki koltua oturdu.
nnde duran kahverengi byk zarf hemen grd. Kesinde Rearden elikin amblemi vard.
Eddie, O zarf sen ktktan hemen sonra zel kuryeyle geldi, dedi.
Dagny elini zarfa dayad, ama onu amad. inde ne olduunu biliyordu: Kprnn izimleri.
Bir sre sonra, Kim yaynlam bildiriyi? diye sordu.
Eddie onun yzne bakp azck glmsedi. Ban iki yana sallayarak, Hayr, dedi. Onu da
dndm. Enstitye ehirleraras telefon ap sordum. Hayr, bildiri enstitnn koordinatr Floyd
Ferrisin ofisinden yaynlanm. Dagny hibir ey sylemedi
Ama yine de! O enstitnn Bakan Dr. Stadler. Enstit demek o demek. Bundan haberi
olmamas dnlemez. zin vermi olmal. Yapldysa onun adna yaplmtr...Dr. Robert
Stadler...Hatrlyor musun...biz niversitedeyken...dnyann byk isimlerinden konuurduk...byk
zeklar...onun adn da sayardk, ayrca..Birden sustu. zr dilerim, Dagny. Bir eyler sylemenin
ie yaramayacan biliyorum. Ama...
Dagny, elleri kahverengi zarfn zerinde. ylece oturuyordu.
Dagny, dedi Eddie alak sesle. Ne oluyor insanlara? Bu bildiri nasl kazanabiliyor? Bir

amur atma manevras olduu yle aikr ki! yle kallee ki! Akl banda biri bunu grnce hemen
pe atar, diye dnrdm. Nasl oluyor da..Sesi umutsuz bir isyann etkisiyle atlyordu...Nasl
kabul ediyorlar bunu? Okumamlar m? Grmemiler mi? Hi dnmyorlar m? Dagny! nsanlarn
iinde, byle davranmalarna izin veren ey nedir...ve...biz bununla nasl bir arada yaayacaz?
Sus, Eddie, dedi Dagny. Sus. Korkma.
***
Devlet Bilim Enstits binas, New Hampshire nehrinin kysndaki, ssz tepelerin zerindeydi.
Yeri, nehirle gkyznn arasnda, tam ortada gibiydi.
Uzaktan bakldnda, bakir ormanda tek bana kalm bir anta benziyordu. Aalar zenle
dikilmi, yollar park gibi denmiti. Birka mil uzakta kk bir kasabann damlar grnyordu.
Ama hibir eyin fazlasyla yaklaarak binann grkemini bozmasna izin verilmemiti.
Duvarlarnn beyaz mermeri klasik bir ihtiam salyordu ona. Dikdrtgenlerden oluan
bileimi, modern bir tesisin temiz gzelliini yanstyordu. lham dolu bir binayd. nsanlar nehrin
kar tarafndan ona saygyla bakar, onu o binann hatlarndaki karaktere sahip birine dikilmi bir ant
olarak grrlerdi. Kap giriinin zerinde mermere oyulmu bir ithaf gze arpard: Korkusuz zihne.
hll edilmemi geree. Binann sessiz kanatlarndan birinde, plak bir koridorda, kap
stlerindeki pirin levhalardan birinde bir isim yazlyd: Dr. Robert Stadler.
Dr. Robert Stadler daha yirmiyedi yandayken kozmik nlarla ilgili tezini yazm, daha nceki
bilim adamlarnn inanlarn kkten ykmt. zinden gelenler, hangi alan incelemeye ynelirlerse
ynelsinler, abalarn hep onun baarlarna dayandrarak balatmlard. Otuz yandayken an en
byk fizikisi olarak tannyordu. Otuziki yana geldiinde, Patrick Henry niversitesi henz
hretini yeni yeni kazanrken, orada fizik krssnn bana gemiti. Bir yazar onun hakknda yle
yazmt: Belki de inceledii mucizeler arasnda hibiri Dr. Robert Stadlern beyni kadar byk bir
mucize olamaz. Bir keresinde Dr. Robert Stadler, bir rencisinin szn yle dzeltmiti: zgr
bilimsel aratrma m? Birinci sfat gereksiz o cmlede.
Dr. Robert Stadler krk yana geldiinde ulusa hitap etti, Ulusal Bilim Enstitsnn kurulmas
gerektiini syledi. Bilimi, dolarn boyunduruundan kurtarn, diye yakard. Konu bak
srtndayd. Ad duyulmam bir grup, bir yasa taslan sessizce devreye sokmu, meclis ilemlerinin
pek oundan gemesini de salamt. Ama bu yasayla ilgili baz tereddtler, kimsenin gerek
anlamda tanmlayamad baz kukular vard. Dr. Robert Stadler'n ad, lkeyi tezdeki kozmik nlar
gibi etkiledi, her engeli deldi. Millet o beyaz mermer ant, en byk insanna kiisel bir armaan
olarak dikti.
Dr. Stadlern enstitdeki ofisi kk bir odayd. Sradan bir irkette, muhasebeci odas gibi bir
eydi. irkin sar meeden ucuz bir masa, bir dosya dolab, iki koltuk, zerine tebeirle matematik
formlleri yazlm bir kara tahta. Dagny bo duvarn nnde duran koltukta otururken, burann kibir
ve zarafet karm ierdiini dnyordu. Kibir; nk sahibi bu odaya raz olacak kadar bykt,
zarif; nk sahibinin gerekten de baka bir eye ihtiyac yoktu.
Dr. Stadlerla daha nce de birka kere karlamt. Bu karlamalar ya nde gelen
iadamlarnn ya da mhendislik derneklerinin nemli bir ilkeye katk iin verdii lenlerde
olmutu. O davetlere Dagny de, tpk Dr. Stadler gibi isteksiz gitmi, adamn gelip kendisiyle ene
almaktan holandn fark etmiti. Bu keresinde, Bayan Taggart, demiti doktor ona. Ben zekyla
karlamay hi beklemem. Onunla burada karlamaksa artc bir rahatlama getiriyor. Dagny bu
ofise gelirken kafasnda o cmle vard. imdi oturmu, bilim adamn bir bilim adam gibi
seyrediyordu...Hibir eyi varsaymayarak, duygular bir kenara atarak, yalnzca gzlemlemeyi ve
anlamay bekleyerek.

Bayan Taggart, dedi adam neeyle. Meraklandrdnz beni. Daha nce olmam eylerin
oluuna her zaman meraklanmmdr. Kural olarak, konuklar kabul etmek benim iin strapl bir
grevdir. Sizi burada grdme bu kadar sevinmem beni gerekten artt. nsann bir vakumdan
anlay ekmeye almadan konuabilmesi ne byk bir deiiklik, biliyor musunuz? Masasnn
kenarna oturdu. Davranlar neeli ve scakt. Pek uzun boylu saylmazd. ncecik olmas ona gen
bir hava veriyordu. Zayf yz zaten yan belli etmeyen yzlerdendi. Gzel bir yz deildi, ama
geni alnyla ela gzleri yle bir zeka yanstyordu ki, insan baka hibir eye dikkat edemiyordu.
Gzlerinin kelerinde mizah izgileri, aznn kelerinde belli belirsiz ac izgileri vard. Ya
elliye gelmi birine hi benzemiyordu. Tek yalanma belirtisi, hafife aarmaya balam salaryd.
Kendinizden sz edin biraz dedi. Size hep sormak istemiimdir, ar sanayi gibi olmayacak
bir kariyeri alann neden setiniz ve o insanlara nasl dayanabiliyorsunuz?
ok fazla zamannz almayacam, Dr. Stadler. Nazik, mesafeli bir aklkla konuuyordu.
Konumaya geldiim konu son derece nemli.
Doktor gld. te iadam nitelikleri. Hemen konuya girmemi istiyorsunuz. Eh, nasl arzu
ederseniz. Ama benim zamanm ziyan etme konusunda zlmeyin. Zamanm sizindir. Neydi grmek
istediiniz? Ha, evet. Rearden Metal. ok iyi bildiim bir konu saylmaz, ama sizin iin elimden bir
ey gelirse...Eli bir davet ifade edercesine hareket etti.
Bu enstit tarafndan yaynlanan, Rearden Metal'le ilgili bildiriyi biliyor musunuz?
Doktor kalarn belli belirsiz att. Evet. Duymutum.
O yazy okudunuz mu?
Hayr.
Rearden Metal'in kullanmn nleme amacyla yazlmt.
Evet, evet, o kadarn anlamtm.
Bana bunun sebebini syleyebilir misiniz?
Doktor ellerini iki yana at. Gzel elleri vard. nce uzun, kemikli. Sinirsel enerji ve g ifade
eden eller. Gerekten bilemiyorum. Bu i Dr, Ferrisin alan. Eminim yeterli bir sebebi vardr. Dr.
Ferrisle konumak ister miydiniz? Hayr. Rearden Metal'in metalrjik yapsn tanyor musunuz.
Dr. Stadler?
Eh, evet, biraz. Ama sylesenize bana, bu konu iin neden kayglanyorsunuz?
Dagnynin gzlerinde ksa sreli bir aknlk parlts belirdi. Mesafeli tonunu deitirmeden
cevap verdi: Rearden Metalden yaplm raylarla bir hat dyorum ve..
Ah, tabi! Onu da duymutum. Balayn beni, ama gazeteleri gerektii kadar dzenli
okuyamyorum. O hatt yapan sizin irketinizdi, deil mi? irketimin sa kalmas o hattn
bitirilmesine bal...ve sanyorum eninde sonunda...lkenin sa kalmas da ona bal olacak.
Doktorun gz ularndaki glme izgileri derinleti. Byle bir sz gerekten inanarak sarf
edebilir misiniz, Bayan Taggart? Ben sarf edemem. Bu olayla ilgili olarak m?
Herhangi bir olayla ilgili olarak. Bir lkenin geleceinin nasl olacan hi kimse bilemez.
Hesaplanabilir bir konu deil. Anlk olaylara bal bir kaos. Her ey mmkndr.
Sizce bir lkenin var olabilmesi iin retim art mdr, Dr. Stadler?
Eh, elbette, evet.
Bizim hattmzn inas, enstitnn bildirisinin yaynlanmas sonrasnda durdu.
Adam glmsemedi, cevap da vermedi.
O bildiri Rearden Metal'in yapsyla ilgili sizin dncenizi mi yanstyor? diye sordu Dagny.
Okumadm demitim. Sesinde bir keskinliin izi vard.
Dagny antasn at, bir gazete kupr kard, ona uzatt. unu okur, bana bunun bilimsel bir

slupla yazlp yazlmadn syler misiniz?


Doktor kupre yle bir gz att, tiksintiyle glmsedi, sonra kd irenmi gibi yana frlatt.
ren, deil mi? dedi. Ama insanlarla urarken elden ne gelir?
Dagny ona anlamayan baklarla bakt. Bu bildiriyi onaylamyor musunuz?
Doktor omuzlarn kaldrd. Benim onaylayp onaylamamamn nemi yok.
Rearden Metalle ilgili siz ahsen bir sonuca vardnz m?
ey, metalrji aslnda tam da benim...nasl diyeyim...benim ihtisas dalm deil.
Rearden Metalle ilgili verilerden hibirini grdnz m?
Bayan Taggart, sorularnzn amacn anlayamyorum. Sesi biraz sabrszd.
Rearden Metal konusunda sizin kendi yargnz bilmek istiyorum. Hangi amala?
Basna aklayabilmek iin.
Doktor ayaa kalkt. Buna imkn yok.
Dagny dncesini anlatabilmeyi amalayan gerilimli sesiyle, Kesin bir karar verebilmeniz
iin gereken her trl enformasyonu salayacam, dedi. O konuda kamuya beyanda bulunamam.
Neden?
Durum byle bir sohbette ele alnamayacak kadar kark.
Ama eer Rearden Metalin gerekten ok deerli bir rn olduunu bulgularsanz ve...
Onunla ilgisi yok.
Rearden Metalin iyi olup olmamasnn konuyla ilgisi yok mu?
Verilerin dnda daha baka eyler var.
Dagny doru duyduundan emin olamadan sordu. Bilim verilerden baka hangi konularla
ilgileniyor?
Adamn dudaklarnn kelerindeki ac izgileri keskinleip bir glmseme ifadesi yaratt.
Bayan Taggart, siz bilim adamlarnn sorunlarn anlamyorsunuz.
Dagny yavaa, gerei kelimeler azndan karken anlyormu gibi konutu: Bence siz
Rearden Metalin aslnda ne olup olmadn biliyorsunuz.
Doktor yine omuzlarn kaldrd. Evet. Biliyorum. Grdm enformasyona gre gerekten
dikkate deer bir ey. ok parlak bir baar...teknoloji asndan. Odann iinde sabrsz admlarla
dolamaya balamt. Hatt gnn birinde, Rearden Metalin dayanabilecei scaklklara dayanacak
bir laboratuvar makinesi sipari etmek de isterim. Benim gzlemlemek, istediim fenomenler
asndan ok deerli olacaktr. Benim deney konum, paracklarn hareket hz k hzna yaklat
zaman...
Doktor Stadler dedi Dagny yavaa. Gerei biliyorsunuz, ama yine de aka sylemeyi
reddediyorsunuz, yle mi?
Bayan Taggart, soyut bir sz kullanyorsunuz, oysa pratik gereklerden sz ediyoruz.
Biz bilimsel bir konudan sz ediyoruz.
Bilim mi? Olayla ilgili standartlar birbirine kartrmyor musunuz? Ancak katksz bilim
alanna girildii zaman gerekler mutlak kriter haline gelir. Oysa uygulamal bilimden, teknolojiden
sz ederken ie insanlar karr. nsanlar karnca da, devreye gerein tesinde baz mlhazalarn
girmesi kanlmazdr.
Hangi mlhazalar?
Ben teknolog deilim, Bayan Taggart. nsanlarla urama konusunda ne yeteneim var, ne de
hevesim. Pratik konular denilen alana karamam.
O bildiri sizin adnza yaynland.
Benim onunla hibir ilgim olmad.

Bu enstitnn ad sizin sorumluluunuz.


Bu ok haksz bir varsaym.
nsanlar sizin adnzn bu enstitnn her hareketinin teminat olduuna inanyor.
nsanlarn ne dnd konusunda ben bir ey yapamam...eer bir ey dnyorlarsa tabi!
Sizin bildirinizi kabul ettiler. Oysa o bir yaland.
nsan halkla urarken, nasl olur da, ayn zamanda gerekle uraabilir?
Dagny ok yavaa, Sizi anlayamyorum, dedi.
Gerekle ilgili sorular sosyal alana girmez. Hibir ilkenin toplum zerinde etkisi olamaz.
O zaman insanlarn hareketlerini ynlendiren nedir?
Doktor yine omuzlarn kaldrd. O ann artlar.
Dr. Stadler, dedi Dagny. Sanrm size, ina ettiimiz hattn durdurulmasnn anlamn ve
sonularn sylemem gerek. Kamu gvenlii adna durduruldum, nedeni de gelmi gemi en iyi ray
kullanyor olmam. Alt ay iinde o hatt tamamlayamazsam, lkenin en iyi sanayi blgesi nakliyesiz
kalacak. kertilecek. Nedeni, en iyisi olmalar, bakalarnn da o servetin bir parasn kapmak
istemeleri.
"Belki bu kt, haksz ve gelecek asndan kara bir ey olabilir, ama toplumsal hayat byledir.
Birileri kural gerei haksz yere feda edilir. nsanlar arasnda yaamann baka yolu yoktur. Bir kii
buna kar ne yapabilir? Rearden Metalle ilgili gerei aklayabilirsiniz.
O cevap vermedi.
Bunu beni kurtarmak iin yapn diye size yalvarabilirim. Ulusal felketi nlemek iin yapn
diye de yalvarabilirim. Ama yapmayacam. Bunlar geerli nedenler olmayabilir. Aslnda bir tek
neden var: Yapmanz gerek, nk doru.
O bildiri iin bana danlmad! Bu bir lk gibi, azndan istemeden frlamt. Buna izin
vermezdim! Bu iten ben de sizden daha ok holanyor deilim! Ama kamuoyuna aklama
yapamam!
Size danlmad m? O hlde bu bildirinin ardnda yatan nedenleri renmek istemeniz
gerekmez mi?
imdi kalkp enstity mahvedemem!
Nedenlerini renmek istemeniz gerekmez mi?
Nedenleri biliyorum! Bana sylemiyorlar, ama biliyorum. Onlar suladm da syleyemem.
Bana anlatr msnz?
stiyorsanz anlatrm. stediiniz ey gerein kendisiydi, deil mi? Bu enstitnn fonlar iin
oy veren salaklar kalkp da sonu dedikleri eyi istedikleri srece, Dr. Ferrisin elinden bir ey
gelmez. Bu adamlar soyut bilim kavramn anlayabilecek tynette deil. Bilimi ancak kendileri iin en
son rettii mala gre lyorlar. Dr. Ferris bu enstity nasl ayakta tutabiliyor, ayorum. Pratik
yeteneine hayranlk duyuyorum, o kadar. Hibir zaman birinci snf bir bilim adam olamad
bence...ama ne paha biilmez bir bilim ua! Son zamanlarda ciddi bir sorunla kar karyayd,
farkndaydm. Beni iin dnda tuttu, hep kollar beni...ama sylentileri duyuyordum. nsanlar
enstity eletiriyormu, nk yeterince retici bulmuyormu. Kamuoyu tasarruf istiyormu. Byle
zor gnlerde, kendi iko konforlar tehlikeye girince, ilk feda edecekleri eyin bilim olacandan
emin olabilirsiniz. Ortada tek bu kurum kald. Artk hemen hi zel aratrma kuruluu kalmad.
Sanayilerimizi yneten u agzl bknlara bakn! Onlardan bilime destek vermelerini
bekleyemezsiniz.
imdi kim destekliyor sizi? Dagnynin sesi ok yava kyordu.
Doktor Stadler omuz silkti. Toplum.

Dagny byk bir abayla, Bana o bildirinin ardnda yutan sebepleri syleyecektiniz dedi.
Anlamanz zor olmaz bence. Dnn ki bu enstitnn on yldr bir metalrji aratrma
departman var. Kurmas yirmi milyon dolar tuttu, ama tek rettii, yeni bir gm cilasyla bir
antikorosif...Bence o da eskileri kadar iyi deil...imdi zel bir kurulu ortaya kar da metalrji
biliminde devrim yapacak bir rn retirse ve bu rn ok da baarl olursa, buna kamuoyunun
verecei tepkinin nasl olacan dnmek herhalde zor olmaz!
Dagnynin ba nne sarkt. Azndan hi ses kmad.
Metalrji departmanmz sulamyorum! dedi doktor fkeyle. Bu tr sonular istendii
zamanda kmaz, onu biliyorum. Ama halk bunu anlamaz. O hlde neyi feda edeceiz? Mkemmel bir
dkm maln m, yoksa dnyada son kalan bilim merkezini mi...ve onunla birlikte de insanln
geleceindeki tm bilgileri mi? Alternatifler bunlar.
Dagny ban hi kaldrmadan, ylece oturuyordu. Bir sre sonra, Pekl, Dr. Stadler, dedi.
Tartmayacam.
Doktor onun eliyle antasn aradn grd. Sanki ayaa kalkmak iin gereken hareketlerin
neler olduunu hatrlamaya alyordu.
Bayan Taggart, dedi alak sesle. Sanki yalvaryordu. Dagny ban kaldrd. Yz
toparlanm, ifadesiz bir yzd.
Doktor Stadler yaklat, tek elini onun bann zerindeki duvara dayad. Sanki onu kolunun
oyuu iine almak istemiti. Yumuak, acl bir ikna tonuyla, Bayan Taggart, dedi. Ben sizden
yalym. nann bana, dnyada yaamann baka yolu yoktur. nsanlar gereklere ya da mant ak
deildir. Rasyonel ifadelerle onlara ulaamazsnz. Zihin onlarn karsnda gszdr. Ama yine de
onlarla uramak zorundayz. Herhangi bir ey baarmak istiyorsak, onlar kandrmak, o eyi
yapmamza izin vermelerini salamalyz. Ya da onlar zorlamalyz. Baka hibir eyi anlamazlar.
Aklla ilgili giriimler iin onlardan destek bekleyemeyiz. Ruhla ilgili amalar iin de yle. Onlar
hain hayvanlardan baka bir ey deil. Agzl, kendini kayran, yamyam dolar avclardrlar...
Ben de dolar avclarndanm, Dr. Stadler." dedi Dagny ayn alak sesle.
Siz,ei bulunmaz derecede zeki bir ocuksunuz, hayat yeterince tanmadnz iin de
insanlarn aptalln tam olarak lemiyorsunuz. Ben tm hayatm boyunca bununla mcadele ettim.
ok yoruldum... Samimi bir ses tonuyla konuuyordu. Yavaa Dagnyden uzaklat. Bir zamanlar
bu dnyay ne trajik bir mezbele hline getirdiklerine bakp alamak isterdim, onlara dinlesinler diye
yalvarmak isterdim...Ben onlara daha iyi yaamalarn retebilirdim! Ama beni duyacak kimse
yoktu. Beni dinleyecek organlar yoktu...Zek? yle ender bulunan ey ki! Bir anlna insanlar
arasnda akyor, sonra yok oluyor. Yapsn bile anlayamyoruz...Gelecei nedir...lecek mi...onu da
bilemiyoruz.
Dagny kalkmak iin bir hareket yapt.
Gitmeyin, Bayan Taggart. Anlamanz istiyorum.
Dagny yzn ona evirdi. Kaytszca itaat etti. Yz solgun deildi, ama tm hatlar garip
biimde belirginlemiti. Teni renk glgelerini kaybetmi gibi.
Siz gensiniz, dedi adam yine. Sizin yanzdayken ben de mantn snrsz gcne
inanrdm. nsan rasyonel bir varlk olarak parlak bir grnme oturtmutum. O zamandan bugne
ok ey grdm. ok kere hayal krklna uradm...Size bir hikye anlatmak istiyorum.
alma odasnn penceresinin nnde dikilmekteydi. Dars kararmt. Karanlk sanki
aalardaki nehrin kara yatandan ykseliyordu. Suda birka k oynayordu, onlar da kar kynn
tepelerinden yansyan klard. Gkyz hl koyu bir akam mavisiydi. Tek bir yldz, dnyaya pek
yakn, inanlmayacak kadar bykt. Onun yznden gkyz de olduundan daha koyu renkmi gibi

duruyordu.
Ben Patrick Henry niversitesindeyken, diye anlatmaya balad Stadler. ... rencim
vard. Gemite de ok parlak rencilerim oldu, ama bu , her retmenin dualarna bir cevapt
adeta. Eer bir insan, en iyi cins insan zihninin biimlendirilmek zere getirilip kendi eline teslim
edilmesi iin yakarsa, ite o armaan o ocuklar olurdu. Onlardaki zek insann gelecekte, deien
dnyada grmek isteyecei trdendi. ok farkl gemilerden geliyorlard, ama ayrlmaz arkadatlar.
Kendilerine ok garip dersler setiler. ki konuda ilerlemek istiyorlard, biri benim dersim, br de
Hugh Akstonn dersiydi. Fizikle felsefe. Bunlar gnmzde bir araya geliine pek sk rastladmz
ilgi alanlar deildir. Hugh Akston ok zel bir insand. Harika bir kafas vard...niversitenin
sonradan onun yerine geirdii u inanlmaz tip gibi deildi. Akston'la ikimiz, o renci sz
konusu olduunda, birbirimizi biraz kskanyor gibiydik. Aramzda sanki bir mcadele vard. Dosta
bir mcadele tabi...nk birbirimizi iyi anlayan insanlardk. Bir keresinde Akston, onlar olu gibi
grdn sylemiti. Bundan ok rahatsz olduumu hatrlyorum...nk ben de n kendi
oullarm gibi gryordum...
Dnp Dagnyye bakt. O acl yallk izgileri imdi yanaklarna kadar ykselip
belirginlemeye balamt. Ben bu enstitnn kurulmasna taraftar olduumda o ocuktan biri
beni lnetlemiti. O gnden beri onu grmedim. Olay beni ilk balarda hep rahatsz etti. Ama oktan
beri o konuda rahatszlk duymaz oldum.
Glmsedi. Yznde artk yalnzca o ac ifade kalmt. Glmsemesinde de.
O adam...zek denilen armaann getirebilecei tm umutlar simgeleyen, ok ey
beklediimiz o kii...Onlardan biri Francisco dAnconiayd. Sonradan yozlam bir zampara
oldu. kincisi Ragnar Danneskjldd, o da haydut olup kt. te insan zihninin sunabildii vaatler.
ncs kimdi? diye sordu Dagny.
Stadler omuz silkti. ncs kt hret bile kazanamad. z brakamadan yok olup gitti.
Kalabala kart. Herhalde bir yerlerde muhasebeci yardmcs falandr.
***
Yalan! Ben kamadm! diye baryordu James Taggart. Buraya geldim, nk hastaydm. Dr.
Wilsona sor. Bir tr gripmi. O kantlayabilir. Sen nasl bildin burada olduumu?
Dagny odann ortasnda dikilmiti. Yakasndaki ve apkasnn kenarndaki karlar eriyip yere
damlyordu. evresine baknd. indeki duygunun farkna varmaya zaman ayrsa, o duygu herhalde
hzn olacakt.
Hudson yamacndaki eski Taggart Maliknesinin bir odasyd buras. malikne Jime kalmt,
ama o da buraya pek seyrek gelirdi. ocukluklarnda bu oda babalarnn alma odasyd.
imdi...ara sra kullanlan, ama iinde yaanmayan bir oda havasna girmiti. ki koltuun dnda,
dierlerine toz rtleri geirilmiti. minede ate yoktu. Bir elektrik sobasndan scaklk yaylyor,
kablosu hlinin zerinden duvardaki prize uzanyordu. Bir de alma masas vard, ama st botu.
Jim kanepeye yatmt. Boynuna kakol yerine bir havlu sarlmt. Dagny onun yan bandaki
sandalyenin zerinde ii dolu kl tablasn grd. Ayrca bir ie viski, bklm bir kt bardak,
her yana salm iki gnlk gazeteler de ortalktayd. Bykbabalarnn bir portresi minenin
stne aslmt. Tam boy bir portre. Solmakta olan fonda bir demiryolu kprs grnyordu.
Tartmaya zamanm yok, Jim.
Senin fikrindi! Umarm senin fikrin olduunu Ynetim Kurulu nnde de itiraf edersin. Senin
Rearden Metal'in yapt bunu bize! Orren Boyleu bekleseydik.Trasz yznde bir duygular karm
vard: Panik, nefret, bir nebze zafer, zayf durumdaki birine barmann rahatlamas...ok gerilerde de
belli belirsiz, tedbirli bir yakar, bir yardm umudu.

Jim bir anlna duraklamt ama Dagny cevap vermedi. Durmu ona bakyordu. Elleri
mantosunun ceplerine sokulmutu.
Artk yapabileceimiz bir ey yok! diye inledi Jim. Washington aramaya altm. PhoenixDurangoya el koyup onu bize vermelerini istiyordum. Acil durum nedeniyle. Ama konumaya
yanamadlar! ok fazla kii itiraz ediyor, dediler. Emsal yaratmaktan m korkuyorlarm
neymi!...Ulusal Demiryollar Birlii'ni aradm, son tarihi ertelemelerini, Dan Comwayin o hatt bir
yl daha iletmesine izin vermelerini istedim. Bu bize biraz zaman kazandrrd. Ama adam onu da
reddetti! Ellis Wyatt ve Coloradodaki arkadalarn bulup, Washingtonn Conwaye almasn
emretmesi iin destek istedim. Ama hepsi birden, Wyatt da dahil, reddettiler itoullar! Asl tehlikede
olan onlar...Bizden daha fazla. Batacak olan onlar...ama reddettiler!
Dagny hafife glmsedi, ama bir yorumda bulunmad.
imdi artk yapabileceimiz hibir ey kalmad! Yakalandk. O hattan ne vazgeebiliriz, ne de
hatt tamamlayabiliriz. Durmak da olmaz, devam etmek de. Paramz yok. Kimse yanmza sokulmak
bile istemiyor! Rio Norte Hatt olmazsa elimizde ne kalr? Onu da bitiremiyoruz. Boykot edecekler
bizi. Kara listelere alacaklar. O ray iileri sendikas bizi mahkemeye verecek. Verirler tabi, bir
yasa var o konuda. O hatt tamamlayamayacaz! Tanrm! Ne yapacaz?
Dagny bekledi. Sonra, Bitti mi, Jim? dedi. nk eer bittiyse, neler yapacamz
syleyeyim sana.
Taggart sessizleti, arlaan gz kapaklarnn altndan ona bakt.
Bu bir teklif deil, Jim. Bu bir ltimatom. Yalnzca dinle ve kabul et.Ben Rio Norte Hattnn
inaatn tamamlayacam. Ben ahsen yapacam, Taggart Transcontinental deil. Bakan
Yardmcl grevinden izin alacam. Kendi adma bir irket kuracam. Senin Ynetim Kurulun,
Rio Norte Hattn bana devredecek. Kendi kendimin mteahhidi olarak alacam. Kendi
finansmanm kendim bulacam. Tm grev ve sorumluluklar stleneceim. Hatt zamannda
tamamlayacam. Sizler Rearden Metal raylarn nasl dayandn grnce, hatt yeniden Taggart
Transcontinental'a devredip eski iime dneceim. Hepsi bu kadar.
Taggart ona sessizce bakyordu. Ayann ucundan terlii sarkmaktayd. Dagny hibir zaman, bir
insann yznde umudun bu kadar irkin grnebileceini tahmin edememiti, ama yle grnyordu.
ine kurnazlk karm bir umuttu. Dagny gzlerini ondan kard, byle bir durumda bir insann
nasl olup da ilk dnce olarak karsndakini kandrmaya ynelebileceini merak etti.
Derken Jim hi olmayacak bir ey syledi. Heyecanl bir sesle, Ama o arada Taggart
Transcontinental kim ynetecek? dedi.
Dagny gld. Kendi azndan kan bu ses kendini de artt. Ac bir glt, o yzden garip
geliyordu. Eddie Willers, dedi.
Yo! Yapamaz!
Dagny bir kere daha, ayn tonda gld. Bu tr konularda seni daha akll sanrdm. Eddie
Bakan Yardmcs Vekili grevine ykselecek. Benim ofisimde, benim masamda oturacak. Baka
kim ynetecek sanyorsun Taggart Transcontinental'?
Ama nasl yapabilir, hi anla...
Ben Eddienin ofisiyle Colorado arasnda gidip geleceim. Zaten ehirleraras telefonlar da
var. Ben hep ne yaptysam yine onu yapacam. Hibir ey deimeyecek, yalnzca arkadalarna
gsterebilecein bir ov yaratm olacaz...benim iin de biraz daha zor olacak.
Nasl ov?
Beni ok iyi anlyorsun, Jim. Senin ve Ynetim Kurulunun ne tr oyunlara bulam
olduunuzu bilmiyorum. Ka kl krk yaryorsun, ka cepheye oynuyorsun, onu da bilmiyorum, ayrca

aldrmyorum. Hepiniz benim arkama saklanabilirsiniz. Rearden Metali tehdit sayan kimselerle
anlamalara vardnz iin hepiniz korkuyorsanz...ite size saklanma frsat. Siz bu ie
bulamyorsunuz. Yapan siz deilsiniz, benim. tekilerin bana kfretmesine, beni knamasna yardm
edebilirsiniz. Hepiniz evinizde oturabilir, hibir riske girmeyebilir, hi kimseyi kendinize dman
etmeyebilirsiniz. Sadece yolumdan ekilin.
Eh... dedi Jim yavaa. ...elbette ki kocaman bir demiryolu sisteminin politikalaryla ilgili
sorunlar ok karmak olabiliyor...Oysa kk, bamsz bir irket, bir ahs irketi, daha kolaylkla..
Evet, Jim, evet, btn bunlar biliyorum. Rio Norteyi bana devrettiini akladn anda
Taggart Transcontinental'n hisseleri ykselecek. Tahtakurular her keden kmaz olacak, nk
kemirecekleri dev bir irket kalmam olacak. Onlar beni nasl saf d edeceklerine karar verene
kadar ben o hatt bitirmi olacam. Benim amdan baknca da, sana, senin kuruluna hesap vermek,
onlarla tartmak, izin dilenmek zorunda kalmayacam. Eer ii bitireceksem, byle eylere vakit
yok zaten. Tek bama yapacam
Ya...baaramazsan?
Baaramazsam tek bama batarm.
Byle bir durumda Taggart Transcontinental'n sana hibir yardmda bulunamayacan
atlyorsun, deil mi?
Anlyorum.
Bize gvenmeyeceksin, yle mi?
Hayr.
Bizimle tm resmi ilikileri keseceksin, yaptklarn bizim hretimize yansmayacak!
Evet
urasn da karara balasak iyi olur...Bir baarszlk ya da skandal durumunda...aldn sreli
izin daimi olacak...bakan yardmcl grevine geri dnmeyeceksin.
Dagny bir an iin gzlerini yumdu. Peki, Jim. yle bir durum olursa, geri dnmem.
Rio Norte Hattn sana devretmeden nce, sonunda oray tekrar bize devredeceine dair, hat
baarl olursa ounluk hisselerini maliyet fiyatna vereceine dair de yazl anlama imzalamamz
gerekir sanyorum. Yoksa bizden byk kr szdrabilirsin, nk o hatta ihtiyacmz var.
Dagnynin gzlerindeki aknlk ifadesi yalnzca bir an srd, ardndan kaytsz sesi duyuldu.
Kelimeler sanki dilenciye sadaka atyormu gibi dkld azndan. Tabi, Jim. Onu da yazl
yapalm.
imdi...senin geici halefin olarak...
Evet?
Aslnda ii Eddie Willers'n yapmasn istiyor olamazsn, deil mi?
Evet, istiyorum.
Ama o bakan yardmcsna benzemiyor bile! Ne mevcudiyeti, ne davranlar ne...
Kendi iini de, benim iimi de iyi biliyor. Benim ne istediimi biliyor. Ben ona gveniyorum.
Onunla alabilirim.
Daha sekin genlerimizden birini atamamz daha iyi olmaz myd? yi aileden gelme, sosyal
davran daha iyi olan...
Eddie Willers olacak,Jim
Taggart iini ekti. Pekla. Yalnz...yalnz bu konuda dikkatli olmalyz...nsanlar Taggart
Transcontinental' hl senin ynettiinden kukulanmamal. Bunu hi kimse bilmemeli.
Herkes bilecek, Jim. Ama kimse aka sylemeyecei iin, herkes memnun olacak.
Ama grn korumak zorundayz.

Aa, tabii! Beni yolda grrsen tanmamazlktan gelirsin istersen. Beni daha nce mrnde
grmediini sylersin, ben de Taggart Transcontinental'n adn bile duymadm derim.
Taggart sessizdi. Dnmeye alyor, gzlerini yerden ayrmyordu. Dagny dnp pencereden
dar bakt. Gkyz gri-beyaz, tipik k rengiydi. Aalarda, Hudson kysnda, gzn dikip
Francisconun arabasn bekledii yol vard. Nehrin zerindeki kayay grd. Oraya trmanr, New
Yorkun gkdelenlerine bakarlard. Ormann biraz ilerisinde de Rockdale stasyonunun raylar
vard. Her taraf karlarla kaplyd imdi. Grlebilenler, hatrlad manzarann iskeleti gibiydi.
plak dallar karlardan ykselip gkyzne uzanyordu. nce izgiler. Her taraf gri ve beyaz. Fotoraf
gibi. An diye saklanan, oktan lm bir fotoraf gibi. Ama o fotorafn da her eyi geri getirebilme
gc vard.
Adna ne diyeceksin?
Dagny dnd. armt. Neye?
irketine ne isim vereceksin?
Ha...Dagny Taggart Hatt herhalde.
Ama...sence bu akllca bir ey mi? Yanl anlalabilir. simdeki Taggart kelimesi insanlara...
Eh, sen ne isim istiyorsun? diye aksilendi Dagny. Yorgunluktan, kendini fkeye kaptryordu.
Bayan simsiz mi? Madam X mi? John Galt m? Birden sustu, yz gld. Buz gibi, parlak,
tehlikeli bir glmseme. Bu ad beendim! John Galt Hatt.
Ulu Tanrm, olamaz!
Olur
Ama bu...baya bir argodan ibaret!
Evet.
Bu kadar ciddi bir projeyi alaya alamazsn!...Bu kadar bayalaamazsn...gurursuzca...
Yapamaz mym?
Ama, Tanrm, neden?
nk seni arttna gre, tekileri de artacak.
Senin etki salamak iin adm atan hi grmemitim.
Bu sefer yle yapyorum.
Ama... Sesi ksld, hemen hemen btl inan fslts tonuna indi: Dagny,bak...biliyorsun,
bu...kt ans getirir...yani bunun simgeledii... Sustu. Neyi simgeliyor?
Bilmiyorum...Ama insanlarn bu sz kullan biimi...bunu syledikleri durumlar hep..
Korku mu? Umutsuzluk mu? Bouna aba duygusu mu?
Evet...evet, yle ite.
Ben de onlarn yzne bunu arpmak istiyorum zaten.
Dagnynin gzlerindeki o parlak, kvlcml fke, konudan zevk almaya baladnn bu ilk
iareti, Taggart'a sessiz kalmas gerektiini belli etti. Btn ktlar hazrla. Tm ilemler John
Galt Hatt adna olsun. Taggart iini ekti. Eh, hat senin hattn.
Sapna kadar!
Taggart ona akn baklarla bakt. Dagny artk bakan yardmcs havalarn brakmt.
Rahatlam, inaat iileriyle birlikte dinleniyormu gibi olmutu.
Taggart konutu. Evrak ileri ve hukuk ynnden baz zorluklar kabilir. nce izin almak
iin...
Dagny ona hzla dnd. Yznde o parlak, iddet ieren ifadenin izleri hl vard. Nee
silinmiti ama. Glmsemeden de iz yoktu. Bu seferki ifade garip, ilkellii artran bir ifadeydi.
Taggart bunu grd anda, bir daha hibir zaman grmemeyi diledi.

Dinle, Jim, dedi Dagny. Taggart bu ses tonunu daha nce hibir insandan duymamt.
Anlamada kendi sorumluluun olarak bir tek ey yapabilirsin, onu da yapsan iyi olun
Washington'daki ocuklarn benden uzak tut. Bana tm izinleri, yetkileri, kontratlar, yasalarn
gerektirdii tm teki er p kolaylkla vermelerini sala. Beni durdurmaya kalkmalarna izin
verme. Eer buna kalkrlarsa...Jim, sylentilere gre dedemiz Nat Taggart, almak zorunda olmad
bir izni vermeyen politikacy ldrm. Nat Taggartn ne yaptn bilemem. Ama sana unu
syleyebilirim; ldrdyse, bunu ne hissederek yaptn biliyorum. Yapmadysa...onun yerine ben
yapabilirim, aile efsanesini ben tamamlayabilirim. Ciddiyim, Jim,
***
Francisco dAnconia, Dagnynin masasnn nndeki koltukta oturuyordu. Yz ifadesizdi.
Dagny ona i grmesi tonuyla, kendi demiryolu irketinin kuruluunu ve amacn anlatrken hep
ifadesiz kalmt. Dinlemiti yalnzca Francisco. Tek kelime bile sylememiti.
Dagny onun yznde bu tkenmi, pasif ifadeyi hi grmemiti. Ne alayclk vard, ne elenme,
ne dmanlk. Sanki kendisi varoluun bu dakikalarna ait deilmi, ona ulalamyormu gibiydi.
Ama gzleri yine de Dagny'ye dikkatle bakyor, sanki Dagnynin bildiinden daha fazlasn
gryordu. O gzler Dagnyye, tek ynl aynalar dndryordu. Tm klar ieri alan, ama
hibirini dar salmayan aynalar.
Francisco, seni buraya ardm, nk beni kendi ofisimde grmeni istedim. Buray hi
grmemitin. Bir zamanlar senin gznde anlam tard byle bir ey.
Francisconun gzleri yavaa ofisi szd. Duvarlar plakt. Yalnzca ey vard o
duvarlarda: Taggart Transcontinental'n bir haritas, Nat Taggartn heykeline model olarak kullanlan
orijinal resmi, bir de koskocaman demiryolu takvimi...neeli, kaba renklerde. Her yl resmi
deitirilerek yeniden datlan takvimlerden. Taggart irketi bunlar her istasyona yollard.
Dagnynin Rockdale stasyonu'ndaki ilk grevinde de yan banda bu takvimden aslyd.
Francisco ayaa kalkt, alak sesle konutu: Dagny, kendi iyiliin iin ve... belli belirsiz bir
tereddt geirdi, ...ve benim iin hissedebilecein azck acma duygusu hatrna, isteyecein eyi
isteme. steme. Brak gideyim.
Bu, Franciscoya hi uymuyordu. Dagny de ondan byle bir ey duymay beklememiti. Bir an
sonra, Neden? diye sordu.
Sana cevap veremem. Hibir soruya cevap veremem. Tartmama gereinin nedenlerinden biri
de bu zaten.
Ne isteyeceimi biliyor musun?
Evet Dagnynin bak yle etkili, yle umutsuz bir soru yanstyordu ki, eklemeden edemedi:
Reddedeceimi biliyorum.
Neden?
Francisco neesiz bir glmsemeyle ellerini iki yana at. Sanki Dagny ye, bunu nceden tahmin
ettiini, kanmak istedii eyin bu olduunu anlatmaya alyordu.
Dagny alak sesle, Denemek zorundaym, Francisco, dedi. Talebi seslendirmek zorundaym.
O da benim rolm. Ne cevap vereceinse, sana ait. Ama her eyi denediimi bilmek zorundaym.
Francisco ayakta kald, ama ban biraz edi. Sana yardm olacaksa dinlerim, dedi.
Rio Norte Hattn tamamlamak iin onbe milyon dolara ihtiyacm var. Sahip olduum Taggart
hisselerinden yedi milyonunu buldum. Geri kalann bulma olanam yok. Yeni irketim adna, sekiz
milyon dolarlk tahvil karacam. Seni buraya, o tahvilleri satn alman istemek iin ardm.
Francisco cevap vermedi.
Ben dilenci konumundaym, Francisco, senden para dileniyorum. hayatnda dilenilmez

sanrdm. Herkes sunabildii eyin deeriyle ayakta kalr, deere kar deer, derdim. Artk durum
yle deil...ama bunun dndaki kurallarla nasl ayakta kalabileceimizi de bilemiyorum. Tm nesnel
verilere gre, Rio Norte Hatt bu lkedeki en iyi demiryolu. Tm bilinen standartlara gre,
yaplabilecek en iyi yatrm durumunda. Beni batran da bu. insanlara iyi bir i giriimi sunarak para
toplayamam, yalnzca iyi olmas bile insanlarn reddetmesine yeter. Benim irketimin bonolarn satn
alacak hibir banka yok. Yani sunacam bir ey yok. Ancak yalvarabilirim.
Sesi, bu szckleri duygudan uzak, mesafeli bir dikkatle telaffuz ediyordu. Sustu, onun cevabn
bekledi. Francisco hl sessizdi.
Dagny, Sana sunacak bir eyim olmadnn farkndaym, dedi. Yatrm olanandan sz
edemem. Sen para kazanma peinde deilsin. Sanayi projeleri oktan beri senin ilgini ekmiyor. Yani
bunun hakkaniyetli bir dei toku olduu numaras yapacak deilim. Yalnzca dilenme. Soluk ald,
Paray bana sadaka olarak ver, nk senin iin hi nemi yok, dedi.
Yapma. Francisconun sesi ok kskt. Gariplii acdan m, fkeden mi, anlamak mmkn
deildi. Gzleri yere bakyordu.
Yapar msn, Francisco?
Hayr.
Dagny bir an sonra, Seni arm, kabul edersin diye dndm iin deil, dediimi
anlayacak tek kii sen olduun iin, dedi. O yzden, denemek zorundaydm. Sesi giderek
alalyordu. O zaman duygularn daha iyi saklayabileceine inanyormu gibiydi. Yani, senin
gerekten gitmi olduuna inanamyorum...nk beni hl duyabildiini biliyorum. Yaay biimin
ok yoz. Ama davran biimin yle deil. O konudan sz ediin bile deil...Denemek
zorundaydm...Ama seni anlamaya almay artk srdremem.
Sana bir imada bulunaym. elikiler yok. elikiyle karlatn sandn anda, kendi
varsaymlarn yeniden dn. Verilerden birinin yanl olduunu greceksin.
Francisco, diye fsldad Dagny. Sana olan eyin ne olduunu niin bana sylemiyorsun?
nk u sra o cevap senin cann kukudan daha fazla actr.
O kadar m korkun?
O cevap, senin de kendi kendine ulaman gereken bir cevap.
Dagny ban iki yana sallad. Sana ne teklif edebileceimi bilmiyorum. Artk neyi deerli
buluyorsun, onu da bilmiyorum. Bir dilenci bile karlnda bir deer vermek zorunda, grmyor
musun? Ona yardm etmek istemen iin bir sebep nermek zorunda...Ben de dndm ki...bir
zamanlar sana ok ey ifade eden bir ey: Baar. Snai baar. Bu konuyu nasl konuurduk, hatrlyor
musun? Sen ok ciddiydin. Benden ok ey bekliyordun. Beklentilerimi boa karma, demitin bana.
karmadm. Taggart Transcontinental'da ne kadar ykselebileceimi merak ediyordun. Eliyle oday
gsterdi. Buraya kadar ykselebildim...ve dndm ki...eski deerlerinin hatralar senin gznde
hl bir deere sahipse, yalnzca elenmek iin ya da bir an hznlenmek iin bile onlar deerli
buluyorsan, ya da bir mezara iek brakr gibi anyorsan...bana o paray vermek isteyebilirsin...O
anlarn adna.
Hayr.
Dagny byk bir abayla, O parann senin iin bir nemi yok, dedi. O paradan fazlasn
sama sapan partilere harcadn. San Sebastian Madenlerinde ok daha fazlasn batrdn...
Francisco gzlerini kaldrp ona bakt. Dosdoru bakt. Dagny ilk defa olarak o gzlerde canl
bir cevabn iaretini grd. Parlak, acmasz ve... inanlacak gibi deil ama...gururlu bir bak. Sanki
onu glendiren bu sulama olmutu.
Ha, evet, dedi Dagny yavaa. Sanki Francisconun dncesine cevap veriyordu. Onun

farkndaym. Seni suladm o madenler iin. Seni knadm. Her vesileyle kzgnlm ifade ettim.
imdi de sana geliyorum...para iin. Jim gibi, karna km olan her asalak gibi. Biliyorum, bu senin
iin bir zafer. Bana glebilir, beni hakl olarak kmseyebilirsin, bunu da biliyorum. Evet, belki
sana bunu sunabilirim. Eer istediin elenmekse, Jimle Meksikallar srndrmek sana zevk
verdiyse, beni kertmek de keyiflendirmez mi seni? Zevklendirmez m? Sana yenildiimi
kabulleniimi duymak istemez misin? nnde srndm grmek istemez msn? Hangi biimde
srnmemi istersin, syle, yapaym.
Francisco yle hzl hareket etti ki, Dagny hareketin nasl baladn gremedi bile. Yalnzca,
hareketin ncesinde bir rperti olduunu grebilmiti. Francisco bir anda masann arkasna gemi,
Dagnynin elini tutmu, dudaklarna gtrmt. Olay en ciddi bir sayg ifadesi gibi balad. Sanki
amac ona g kazandrmakt. Ama dudaklar o parmaklara dayanm dururken...Dagny bu hareketten
onun g almaya altn hissetti.
Francisco eli brakt, Dagnynin yzne bakt, gzlerindeki korku dolu skneti grd,
glmsedi. Glmsemesindeki strab, fkeyi, efkati saklamaya almad.
Dagny, srnmek mi istiyorsun? Sen o kelimenin ne demek olduunu bilmezsin ve hibir zaman
da renemeyeceksin. nsan srnecekse, bunu byle drste itiraf ederek yapmaz. Benden
dilenmenin, mrnde yaptn en cesur hareket olduunu bilmiyor muyum sanyorsun? Ama...isteme
benden, Dagny.
Senin iin ifade etmi olduum deer adna... diye fsldad Dagny. inde kalm olabilecek
her ey adna...
Bir an onun yznde, birlikte kentin gece grnmne baktklar zamanki ifadeyi grdn
dnd. Son kez yannda yatarkenki ifadeyi. Ama o anda Francisconun ln duydu. mrnde
duymad biimde, barndan kopan l.
Sevgilim, yapamam!
Her ikisi de bir an iin aknlk iinde sessizce baktlar. Dagny onun yzndeki bir dme
evrilmicesine ani deiiklii grd. Francisco gld, biraz uzaklat, son derece rahat, srf o
nedenle kaba saylabilecek bir sesle konutu:
Ltfen ifade sluplarndaki karmaay bala. Bu sz yle ok kadna syledim ki...ama
genellikle farkl koullarda.
Dagnynin ba nne sarkt, kollaryla bedenini kucaklar gibi oturdu, onun bunu grdne de
aldrmad.
Sonunda ban kaldrdnda kaytsz baklarn ona yneltti. Peki, Francisco. Gzel bir rold.
nandm. Eer sana sunduum keyf bu biimde yaamak istiyorsan, baardn. Senden hibir ey
istemeyeceim.
Seni uyardm.
Senin hangi taraftan olduunu bilmiyordum. Pek mmkn gibi grnmyor ama...Orren Boyle,
Bertram Scudder ve eski hocann tarafndaymsn.
Eski hocam m?
Dr. Robert Stadler.
Francisco rahatlayarak gld. Ha, o mu? O bir talanc. Kendi amalarnn, benim olanaklarma
el koymasn hakl gstereceine inanyor. Sonra ekledi. Bu arada, Dagny, beni kimlerle, hangi
tarafa koyduunu unutmaman rica edeceim. Gnn birinde sana hatrlatacam ve tekrar etmek
isteyip istemediini soracam.
Hatrlatmana gerek kalmayacak.
Francisco gitmek zere dnd. Elini samimi bir selamlama ifadesiyle kaldrd. Eer ina etmek

mmkn olsayd, sana Rio Norte Hatt konusunda iyi anslar dilerdim.
na edilecek. Ad da John Galt Hatt olacak.
Ne?!
Bu bir lkt. Dagny sesli sesli gld. John Galt Hatt.
Dagny, Tanr akna, neden?
Beenmedin mi?
Bunu nasl setin?
Bay Nemo ya da Bay Zero olmasndan daha iyi deil mi?
Dagny, neden o isim?
nk seni korkuttu.
Bu sz neyi temsil ediyor sanyorsun?
mkansz. Ulalmaz. Hepiniz o isimden nasl korkuyorsanz, demiryolu hattmdan da yle
korkuyorsunuz.
Francisco glmeye balamt. Dagny'ye bakmadan glyordu. Dagny onun kendisini unuttuunu
dnmeye balamt. ok uzaklara gitmi gibiydi Francisco. Dagnynin paylamad bir eye,
mthi bir neeyle ve acyla glp duruyordu.
Sonunda Dagnyye dndnde, Dagny, senin yerinde olsaydm bunu yapmazdm, dedi.
Dagny omuz silkti. Jim de holanmamt.
Sen nesini beendin?
Ben nefret ediyorum! Hepinizin beklemekte olduu kyametten nefret ediyorum. Pes
ediinizden, yardm dileyen o mantksz sorudan. John Galt yakarlarn duymaktan usandm. Onunla
savaacam.
Francisco alak sesle, Savayorsun, dedi.
Ona bir demiryolu ina edeceim. Gelsin de sahip ksn bakalm! Francisco hznl hznl
glmseyip ban sallad. kacaktr.
***
Dklen eliin tavanda oynayor, bir duvarda krlyordu. Rearden masasnda, tek
lambann n altnda oturmaktayd. Ik halkasnn dnda, odann karanl, darnn karanlna
karmaktayd. Oray frn klarnn serbeste dolat boluk gibi dnmekteydi Rearden. Sanki
masas bolukta asl bir sald, iki kiiyi orada hapis tutuyordu. Masann nndeki koltukta da Dagny
oturmaktayd.
Mantosunu karp arkaya atm, silueti mantonun nnde belli oluyordu. ncecik, gergin
vcudunu gri tayyr sarmaktayd. Koltua apraz yaslanmt. Yalnzca eli k halkasnn iindeydi,
nk onu masann kenarna dayamt, Rearden karanlkta onun yznn solgun hayalini, beyaz
bluzunu, ak yakasnn gen biimini ancak grebiliyordu.
Peki, Hank, dedi Dagny. Yeni Rearden Metal kprsne karar verdik. Bu da John Galt
Hattnn resmi sahibinden resmi sipari.
Rearden n altna serilmi izimlere bakp glmsedi. Yolladmz tasarma bakma frsat
buldun mu?
Evet.Benim yorumlarma ve iltifatlarma ihtiyacn yok. Sipari her eyi sylyor zaten.
Pekala. Teekkr ederim. Metali ekmeye balyorum.
John Galt Hattnn sipari verebilecek ya da siparie ilerlik kazandrabilecek durumda olup
olmadn sormayacak msn?
Sormam gerekmiyor. Senin buraya geliin belli ediyor.
Dagny glmsedi. Doru. Her ey tamam, Hank. Sana bunu sylemeye, kprnn ayrntlarn

da ahsen konumaya geldim..


Peki. Gerekten merak ettim: John Galt Hattnn tahvilleri kimin elinde?
Sanrm hepsi de paras bu ie yetmeyecek insanlar. Hepsinin bymekte olan iletmeleri var.
Hepsinin de o paraya, kendi iyerleri iin ihtiyac var. Ama raya da ihtiyalar vard, o nedenle de
kimseden yardm istemediler. antasndan bir kt kard. te John Galt A.. diyerek masann
zerinden uzatt. Rearden listedeki isimlerin ounu tanyordu: Ellis Wyatt,, Wyatt Petrol, Colorado.
Ted Nielsen, Nielsen Motor, Colorado. Lawrence Hammond, Hammond Oto, Colorado. Andrew
Stockton, Stockton Dkm, Colorado." Baka eyaletlerden de birka kii vard. Bunlar arasnda biri
Reardenn dikkatini ekti: Kenneth Danagger, Danagger Kmr, Pennsylvania. Her birinin
katklar farkl oranlardayd. Be basamakl rakamlardan alt basamakllara kadar deiiyordu.
Rearden kalemine uzand, listenin dibine bir satr ekledi: Henry Rearden, Rearden elik,
Pennsylvania - $1.000.000. Sonra da listeyi Dagnyye frlatt.
Hank, dedi Dagny alak sesle. Senin buna katlman istemiyordum. Rearden Metale yle ok
yatrm yaptn ki, senin durumun hepimizden zor. Bir riske daha girmeyi gze almamalsn.
Bana iyilik yaplmasn kabul edemem. Sesi souktu.
Ne demek istiyorsun?
nsanlardan benim giriimlerim konusunda, benim oynadmdan daha byk kumarlar
oynamalarn bekleyemem. Eer bu bir kumarsa, herkesin koyduu para kadar ben de koyabilirim. Bu
hattn benim iin ilk vitrin olacan sen sylememi miydin?
Dagny ban edi, ciddi bir sesle, Peki, dedi. Teekkr ederim.
Bu arada, bu paray kaybetmeyi de bekliyor deilim. Bu tahvillerin hangi koullar altnda
adma opsiyonlu hisseye dnebileceinin farkndaym. Dolaysyla gzel bir kr bekliyorum. Onu
da bana sen kazandracaksn.
Dagny gld. Tanrm, Hank, yle ok sayda korkak budalayla konutum ki, bu hattn para
kaybedeceine neredeyse ben de inanmaya baladm! Gerei hatrlattn iin teekkr ederim. Evet,
bence de sana byk para kazandracam.
Korkak budalalar olmasa, bu ite hibir risk kalmazd. Ama onlar yenmek zorundayz.
Yeneceiz. Masasnn zerindeki ktlarn arasndan iki telgraf ekip ald. Hl birka adam var
dnyada. Telgraftan Dagnyye uzatt. Sanrm bunlar houna gidecek.
Bir tanesi yle diyordu: Ben buna iki yl sonra kalkmak istiyordum, ama Devlet Bilim
Enstitsnn bildirisi beni hemen harekete gemek zorunda brakt. Bu szm taahht
sayabilirsiniz. Coloradodan Kansas Cityye, 600 mil boyunca 12 in apnda boru deyeceim.
Ayrntlar yollayacam. Ellis Wyatt.
Dieri de yle demekteydi: Sipariimle ilgili grmemizi hemen uygulamaya geirin. Ken
Danagger.
Rearden aklama gereini hissetti: O da hemen harekete gemeye hazr deildi. Sz konusu
olan, sekiz tonluk Rearden Metalden yap malzemesi. Kmr madenleri iin.
Birbirlerine bakp glmsediler. Baka yoruma ihtiyalar yoktu.
Rearden telgraftan geri alrken ban emiti. Dagnynin elinin teni n altnda saydam
gibiydi. nce uzun parmaklaryla, gen kz eli gibiydi. Bir an iin sakin, savunmasz.
Coloradodaki Stockton Dkm benim siparii bitirecek, dedi. Amalgam Levye ve Sinyal
irketinin brakp kat siparii. Metal konusunda seninle temasa geecekler.
Getiler bile. naat ekipleri konusunda ne yaptn?
Nealynin teknisyenleri kalyor. En iyileri. Benim ihtiya duyacaklarm. Ustabalarn da ou
kalyor. Onlarn hzn srdrmek zor olmaz. Nealy zaten pek fazla ie yaramyordu.

Ya iiler?
e alabileceimden ok kii bavuruyor. Sendikann burnunu sokacan sanmyorum.
Bavuranlarn ou sahte isimle geliyor. Onlar da sendika yesi. almaya fazlasyla ihtiyalar var.
Hat boyuna birka koruma koyacam, ama aslnda bir sorun beklemiyorum.
Aabeyin Jim'in Ynetim Kurulu?
Onlarn hepsi, John Galt Hattyla ilgileri olmad yolunda gazetelere beyanat verme
yarnda. Bu giriimin ne kadar kt olduunu belirtiyorlar. Onlardan istediim her eye raz
oldular.
Omuzlarnn izgisi gergindi, ama bir anda kamaya hazrlanyormu gibi arkaya doru devrikti.
Gerilim doal grnyordu onun zerinde. Bir kayg iareti deil, bir keyif iaretiydi. Gri tayyrnn
iindeki tm vcudunun gerilimi, karanlklar iinde yar yarya belli oluyordu.
Eddie Willers ofiste letme Bakan Yardmcs grevini devrald, diye devam etti. Herhangi
bir eye ihtiyacn olursa onunla iliki kur. Ben bu akam Coloradoya gidiyorum
Bu gece mi?
Evet. Zaman kaybedemeyiz. Zaten bir hafta kaybettik.
Kendi uanla m uuyorsun?
Evet. On gne kadar dneceim. Ayda bir iki kere New Yorka gelmeyi planlyorum.
Oradayken nerede kalacaksn?
antiyede. Kendi vagonumda...yani, Eddienin vagonunda. Onu ondan dn alyorum.
Gvende olacak msn?
Hangi tehlikeye kar? Dagny birden gld. armt. Aman, Hank, benim erkek olmadm
ilk defa hatrladn sanyorum. Tabi gvende olacam.
Rearden ona bakmyordu. Masasnda duran, zerinde rakamlar yazl bir kada bakyordu.
Mhendislerime kprnn maliyetiyle ilgili bir dkm hazrlattm, dedi. Gerekli inaat sresinin
de bir programn karttrdm. Seninle bunlar konumak istiyorum. Ktlar uzatt. Dagny alp
arkasna yasland, okumaya koyuldu.
Yzne bir k izgisi dmt. Rearden onun ciddi, duyu dolu aznn keskin izgilerini
grd. Dagny arkasna biraz daha yaslannca, bu sefer o dudaklarn yalnzca siluetini, ama ona ek
olarak inik gz kapaklarnn ucundaki kirpikleri grd.
Acaba, diye dnyordu iinden. Acaba seni ilk grdm gnden beri hi mi dnmedim
bunu? iki yl boyunca baka bir ey dndm m ki? Hi hareketsiz oturmu ona bakmaktayd.
Kafasnn iinde duyduu kelimeler, hibir zaman kendine biimlendirme izni vermedii, hep
hissettii, bildii, ama yzlemedii, hi sylememekle yok etmeye alt kelimelerdi. imdi
apansz bir ok duygusu domutu. Bunlar ona sylyormu gibi bir ok...Seni ilk grdmden
beri...Yalnzca vcudunu, o dudaklarn, gzlerinin bana nasl bakacan...eer...Sana sylediim her
cmlede, senin gvenli sandn her toplantda, konutuumuz tm nemli konularn altnda...Bana
gvenmitin, deil mi? Senin bykln anlama konusunda! Seni hak ettiin gibi dnme
konusunda...erkekmisin gibi!...Buna ne kadar ihanet ettiimi bilmiyor muyum sanyorsun? Hayatmn
tek parlak rastlants...sayg duyduum tek insan...mrmde grdm en iyi iadam...benim
mttefikim...umutsuz bir savata ortam...Tm ihtiraslarn en aalk olan...rastladm en yce
varla...Ben neyim, biliyor musun? Bunu dndm, nk dnlmez bir ey olmas gerekirdi.
Sana hi dememesi gereken o aalayc ihtiya! Senden baka hi kimseyi, hibir zaman
istemedim. Seni ilk defa grene kadar, istemek nedir bilmedim. Bana olmaz, demitim. Beni
kertmez. Ama o gnden beri...iki yldr...bir an huzurum olmad...stemek nasl bir ey, biliyor
musun? Sana baktmda ne hissettiimi duymak istiyor musun...geceleri uyank yatarken...telefonda

senin sesini duyduumda...ilerime gmlm alrken, ama bunu yine de kafamdan kovamazken!
Seni aklnn alamayaca yere indirmek...ve bunu benim yaptm bilmek. Seni bir vcut saymak,
sana hayvan zevki retmek, senin ihtiya duyduunu grmek, bunu benden istediini duymak, harika
ruhunu ihtiyacnn gnahna baml grmek. Sen dnyaya temiz, gururlu gcnle bakarken, seni
olduun gibi seyretmek. Ondan sonra seni kendi yatamda grmek. Benim akl edebileceim eylere
teslim oluunu, yalnzca seni kltmek amacyla yapacam eylere, ad anlmaz bir sansasyon
uruna raz oluunu...istiyorum seni...ve bu yzden lnetleniyorum!...
Karanlkta arkasna yaslanm, ktlar okuyordu. Rearden atein onun salarnda yaratt
yansmalar grd. Iklar omuza indi, koldan kayd, bilein plak tenine ulat.
...imdi, u anda ne dndm biliyor musun?...Gri tayyrn ve ak yakan...yle gen
duruyorsun ki, yle yaln, yle kendinden eminsin ki...imdi ban arkaya itsem, seni tayyrnle yere
yatrsam, eteini kaldrsam, acaba ne yaparsn?
Dagny gzlerini kaldrp ona bakt. Rearden gzlerini masasndaki ktlara edi. Kprnn
asl maliyeti ilk sandmzdan bile dk. Grmsndr, kprnn kuvveti, sonradan ikinci hattn
eklenmesini de mmkn klacak. Bence lkenin o kesimine bir iki yl iinde ok gerekli olacak o
ikinci ray. Eer maliyeti sreye yayar da...
O konuurken Dagny lambann nda onun yzn inceliyordu. Lamba, Dagnynin gr
alannn dndayd. Ona sanki masadaki ktlar Reardenn yz aydnlatyormu gibi geliyordu. O
yz, diye dnd...ve sesindeki o souk, parlak netlik...aklnn netlii. Tek amaca ynelik gdsnn
netlii. Yz de kelimeleri gibiydi. Sanki bir tek temann izgisi, o gzlerin dengeli baklarndan
fkryor, yanaklarnn gergin kaslarndan geiyor, aznn o beenmez, ular aaya dnk,
acmasz asetizmini buluyordu.
Gn bir felket haberiyle balad. Atlantic Southernn bir marandizi,New Mexiconun dalk
yresinde, keskin bir viraj alrken bir yolcu trenine arpm, yk tayan vagonlar yamaca devirip
samt. Vagonlarda be bin ton bakr vard. Arizonadaki bir madenden karlm, Rearden
fabrikasna gidiyordu.
Rearden hemen Atlantic Southernn genel mdrne telefon at, ama ald cevap yle oldu:
Ah, Tanrm, Bay Rearden, nereden bilebiliriz? Enkaz toparlamann ne kadar sreceini kim
bilebilir ki? mrmde grdm en kt kazalardan biri...Bilemiyorum, Bay Rearden. O blgeye
yakn yerlerde baka hibir hat yok. Drt yz metrelik raylar darmadan durumda. Heyelandan
kayalar kaym. Bizim tren geemiyor. Vagonlarla yklerini rayn zerine alabilecek miyiz ya da ne
zaman alabiliriz, bilemiyorum. ki haftadan nce olmaz herhalde... gn m? mknsz, Bay
Rearden!...Ama elimizden bir ey gelmez!...Ama herhalde mterilerinize bunun mcbir sebep
olduunu syleyebilirsiniz! Onlar engellemi olsanz ne olur ki? Bu tr bir olay karsnda kimse sizi
sulayamaz ki!
ki saat gemeden Rearden, sekreterinin, nakliye departmanndan iki gen mhendisin, bir yol
haritasnn ve ehirleraras telefonun yardmyla, kamyonlardan oluan bir filoyu kaza yerine
yollam, bir dizi damperli vagonun da en yakndaki Atlantic Southern stasyonunda beklemesini
salamt. Damperli vagonlar Taggart Transcontinental'dan dn alnmt. Kamyonlar New
Mexico, Arizona ve Coloradonun her kesinden birer birer bulunup kiralanmt. Reardenn
mhendisleri zel kamyon sahiplerini telefonla aram, tartmalar ksa kesecek fiyatlar
nermilerdi.
Bu parti, Reardenn bekledii parti bakrn sonuncusuydu. lk iki parti teslim edilememiti.
irketlerden biri ii brakmt, teki de elde olmayan sebeplerden geciktiini syleyip duruyordu.
Rearden bu ii zmlerken, bekleyen randevularn da geciktirmemi, sesini de ykseltmemi,

gerilim, tereddt ya da heyecan belirtisi de gstermemiti. Birdenbire ate altnda kalm komutann
hzl hesaplyla zerine gitmiti olayn. Sekreteri Gwen Ives da ok sakin bir yardmc olduunu
gstermiti. Ya henz otuza gelmemi bir kzd. Sessiz, uyumlu, iini belli etmeyen yz, en iyi
tasarmlanm ofis tehizatna ok iyi uyan trden bir yzd. Reardenn iinin son derece ehli
elemanlarndan biriydi. yap biimi, alrken araya karabilecek herhangi bir duygu unsurunu
balanmaz bir ahlkszlk sayma eilimindeydi.
Acil durum getiinde azndan kan tek sz u oldu: Bay Rearden, sanrm bize mal sevk
edecek herkese, her eyi Taggart Transcontinental kanalyla yollamalarn sylememiz gerekir. Onu
ben de dnyorum, demiti Rearden. Colorado'ya, Fleminge bir telgraf ek. O bakr madeni iin
opsiyonu alacam syle.
Masasnn bana dnm, bir telefonda efle, br telefonda satn alma mdryle konuuyor,
eldeki her parti cevherin tarihini ve tonunu kontrol ediyordu. Frnn ileyiinde bir tek saatlik bile
gecikme olmamalyd. Bunu ansa da, baka birinin eline de brakamazd. John Galt Hatt iin son
parti raylar dklmekteydi. Zil ald, Bayan Ivesn sesi, annesinin darda beklediini, kendisini
grmek istediini duyurdu.
Ailesine hibir zaman fabrikaya randevusuz gelmemelerini sylemiti. Onlarn fabrikadan nefret
etmesi, buraya pek seyrek gelmesi de onu memnun ediyordu. u anda hissettii, annesinin oradan
uzaklatrlmasn emretme yolunda iddetli bir istekti. Ama tren kazasnda gerekenden daha byk
bir iradeyle, Peki, dedi alak sesle. Syleyin gelsin.
Annesi kavgac bir savunma havasnda kapdan girdi. Odaya, sanki burann Rearden iin ne
anlam ifade ettiini biliyormu gibi bakt, sanki olunun gznde herhangi bir eyin kendisinden daha
nemli saylmasna bozuluyormu gibi ilerledi. Koltuklardan birine oturmas epey zaman ald.
antasn, eldivenlerini, elbisesinin eteklerini bir trl yerletiremiyor, bir yandan da syleniyordu:
Annelerin d odada bekletilmesi, kendi olunu grmek iin bir sekreterden izin almas ne de ho
oluyormu...
Anne, nemli bir ey mi var? Bugn ok megulm.
Sorunlar olan bir tek sen deilsin. Tabi ki nemli bir ey var. nemli olmasa, ta buralara
kadar gelir miydim sanyorsun?
Ne oldu?
Philiple ilgili.
Evet?
Philip mutsuz.
Eee?
Senin sadakanla yaamay, kendi adna tek dolar bile olmamasn yanl buluyor.
Eh! dedi Rearden aknlkla glmseyerek. Bunu anlamasn bekliyordum zaten.
Duygulu bir adamn bu durumda olmas ok yanl
Tabi yanl.
Benimle ayn fikirde olmana sevindim. imdi yapman gereken, ona bir i vermek.
Bir...ne?
Ona bir i vermelisin. Burada...fabrikada. Ama temiz, gzel bir i tabi. Masas, odas, doru
drst bir maa olsun. Senin gndelik iilerinin, pis kokulu frnlarnn arasnda dolamasn.
Bu szleri iitmekte olduunu biliyor, ama buna kendini inandramyordu. Anne, ciddi
olamazsn.
Tabi ki ciddiyim. stedii eyin bu olduunu biliyorum. Geri senden istemesine gururu izin
vermiyor, ama sen ona teklif edersen, sanki sen ondan bir iyilik istiyormu havasna sokarsan, o

zaman eminim kabul edecektir. Bu yzden seninle konumak iin buralara geldim. Seni benim
ynlendirdiimi anlamasn diye.
Bu duyduu eylerin niteliini anlamaya onun bilinci msait deildi. Zihnini bir tek dnce,
spot gibi deldi, bunu kimin nasl grmezden gelebileceini merak etti. O dnce azndan bir
aknlk l gibi ykseldi: Ama elik iinden hi anlamyor ki!
Bunun konuyla ne ilgisi var? Onun bir ie ihtiyac var.
Ama ii yapamaz.
zgven kazanmas, kendini nemli hissetmesi gerekiyor.
Ama hibir ie yaramaz.
stendiini hissetmek zorunda.
Burada m? Ona niye ihtiyacm olsun ki?
Bir sr yabancy ie alyorsun.
Ben retebilen insanlar ie alyorum. O ne sunabiliyor?
O senin kardein, yle deil mi?
Bunun konuyla ne ilgisi var?
Annesi inanmaz baklarla bakt. Duyduu aknlk onu sessizletirmiti. Bir an iin birbirlerine
bakakaldlar. Sanki iki ayr gezegendendiler.
Sonunda annesi, kendine kuku duyma izni veremeyecei sihirli forml gramofon gibi bir kere
daha tekrarlad. O senin kardein. Bu dnyada bir mevkiye ihtiyac var. Bir maa almal ki, hakk
olan, sadaka olmayan bir paras olduunu hissetsin.
Hakk m? Ama benim gzmde be sent bile etmez o.
lk bunu mu dnrsn sen? Kendi krn m? Ben senden kardeine yardm etmeni istiyorum,
sen kalkm, onun srtndan be sent kazanmaya alyorsun, bu iten sana bir kazan gelmezse, ona
yardm etmeyeceini sylyorsun, yle mi? Reardenn gzlerindeki ifadeyi grnce baklarn
kard, ama sesini ykselterek konumasn srdrd; Evet, elbette yardm ediyorsun ona...herhangi
bir dilenciye yardm eder gibi. Madd yardm. Senin tek bildiin, anladn, o. Kardeinin manevi
ihtiyalarn, durumunun kendine olan saygsn nasl etkilediini hi dnyor musun? Dilenci gibi
yaamak istemiyor ki! Kendini senden bamsz hissetmek istiyor.
Yapamad ie karlk kazanamayaca bir maa benden isteyerek mi? Seni hi etkilemez
ki! Burada sana para kazandran yeterince insann var.
Ona bir eit sahtekrlk komplosu kurarak yardm etmemi mi istiyorsun?
Bu ekilde ifade etmek zorunda deilsin.
Bu sahtekrlk m...yoksa deil mi?
Hi kimseye acmyorsun.
Bu tr bir sahtekrln hakkaniyetli olacana m inanyorsun?
Sen u dnyada yaayan en ahlaksz insansn...tek dndn adalet! Hibir sevgi
hissetmiyorsun!
Rearden birdenbire, gergin bir harekede ayaa kalkt. Bu hareket, grmeye son vermek,
ziyaretiyi kmaya davet etmek anlamna geliyordu. Anne, ben burada bir elik fabrikas
iletiyorum...genelev deil.
Henry! Annesinin soluunun boazna tkanmas, seilen kelimenin niteliinden tryd,
baka da hibir nedeni yoktu.
Bir daha benimle Philipe i verme konusunu konumaya kalkma. Ona frndan kl sprme
iini bile veremem. Onu fabrikamn kapsndan ieri sokmam. Bunu kesinlikle anlaman istiyorum.
Sen ona hangi yolla istersen yardm edebilirsin, ama benim fabrikam buna let etmeye kalktn

bir daha duymayaym.


Annesinin yumuak enesindeki krklar, alayc bir glmseme oluturacak biimde hizaland.
Neymi bu senin fabrikan? Bir tr kutsal tapmak falan m?
Eh...evet, dedi Rearden yavaa. Bu dnce onu da artmt.
nsanlar hibir zaman kendi ahlk sorumluluun olarak dnmez misin?
Senin neye ahlk demeyi setiini bilmiyorum. Ama ben insanlar dnmem...tek
dnebildiim, eer Philipe bir i verirsem, ie ihtiyac olan ve onu hak eden, iinin ehli olan
hibir insann yzne bakamam.
Annesi ayaa kalkt. Ban omuzlarnn arasna doru ekmi gibiydi Sesinde kendini hakl
gren bir aclk vard. Kelimeler sanki karsndaki uzun boylu, dik duran adama doru trmanyor,
aadan yukarya kyordu; te senin zalimliin bu. Acmasz ve bencil yann bu. Eer kardeini
sevseydin, ona hak etmedii ii verirdin, hem de srf hak etmiyor diye verirdin...Ben buna gerek
sevgi, iyilik, kardelik derim. Sevgi baka ne ie yarar? Eer bir adam ii hak ediyorsa, o ii ona
vermekle bir sevap ilemi olmuyorsun ki! Asl sevap hak etmeyene vermektir.
Rearden ona, bir hayalete bakar gibi bakyordu. Bu hayaletin bir canavar olmasn engelleyen
tek ey, Reardenn olup bitene inanamayyd. Anne, dedi yavaa. Sen ne dediini bilmiyorsun.
Bunu ciddi ciddi sylediine inanacak kadar yabanclaamam sana.
O anda annesinin yznde grd ifade onu her eyden daha fazla artt. Bir yenilgi
ifadesiydi, ama ok garip, sinsi, sinik bir kurnazlk ieriyordu. Sanki annesi o anda sahip olduu
bilgelikle, onun masumiyetine glyormu gibiydi.
O yzn hayali belleinde kald, anlamas gereken bir eyin uyars olmay srdrd. Ama
anlayamyordu. Zihnini bir trl bunu deerli bir dnce olarak grmeye zorlayamyordu. Bir tek
ipucu bile bulamyordu. inde yalnzca belli belirsiz bir tedirginlik, bir tiksinti hissediyordu. Ama
buna ayracak zaman yoktu. u anda bunu dnemezdi. Masasnn nndeki koltukta bir sonraki
ziyareti oturmaktayd. Bu sefer de kendi hayat iin yalvaran bir adam dinlemekteydi.
Adam istediini bu kelimelerle ifade etmiyordu, ama Rearden meselenin aslnn bu olduunu ok
iyi anlyordu. Adamn kelimelerle ifade ettii, yalnzca be yz ton elik iin bir yakart.
Ad Bay Wardd. Minnesotadaki Ward Hasat Makineleri irketinin sahibiydi. Lekesiz bir
isme sahip, iddiasz bir irketti. Bydne de, battna da, ender rastlanan tr irketlerdendi. Bay
Ward, fabrikann sahibi olan, onu ellerinden geldii kadar iyi altran ailenin drdnc kuan
temsil ediyordu.
Elli yalarnda vard. Drt ke, salam bir yze sahipti. Ona bir bakmak, yznn ac ifade
etmesine izin vermeyi, uluorta soyunmak kadar ayp sayan biri olduunu anlamaya yetiyordu. Kuru, i
dnyasna zg bir sesle konuuyordu. Babasnn zamanndan beri kk bir elik fabrikasyla i
yaptklarn, ama imdi o irketi Orren Boyleun Associated elik irketinin satan aldn
anlatyordu. Son sipariinin teslim edilmesini bir yldr bekliyordu. Bir aydan beri de Rearden'la yz
yze konuabilmek iin bir randevu almay beklemekteydi.
Fabrikanzn tam kapasite almakta olduunu biliyorum, Bay Rearden, dedi. "Yeni sipari
kabul edecek durumda olmadnz da biliyorum, nk en byk, en eski mterileriniz bile
sralarn beklemek zorundalar. Ne de olsa, siz lkedeki tek drst...yani gvenilir elik
imalatssnz. Benim talebimi bir istisna kabul etmeniz iin size ne gibi bir iddia sunabileceimi
bilemiyorum, yalnzca fabrikamn kaplarnn ebediyen kapanmak zere olduunu
syleyebiliyorum...ve ben de... sesi atlar gibi oldu, ...oray nasl kapatabileceimi...henz
gremiyorum, o yzden size geldim...pek ansm olmasa bile...elimden gelen her eyi denemek
zorundaym.

te bu, Rearden'n anlayabilecei bir dildi. Keke size yardm edebilseydim, dedi. Ama u
sra benim iin de en kt zaman, nk ok byk, ok zel bir sipari her eyin nne gemek
zorunda.
Biliyorum. Ama, beni ltfen dinler misiniz, Bay Rearden?
Tabi.
Mesele para meselesiyse, ne isterseniz veririm. Eer o yolla bu ii sizin anzdan deerli
klabilirsem, ne kadar ekstra isterseniz ekleyin, normal fiyatn iki katn isteyin, yeter ki elii verin
bana. Bu yl retimimi zararna satsam da umurumda deil, yeter ki fabrikay ak tutabileyim. Kendi
param, gerekirse fabrikay bir iki yl zararna altrmaya yeter...dayanrm. nk bu iin naslsa
uzun sre byle devam edemeyeceini dnyorum. Durum iyiye gitmek zorunda, yoksa.. Szn
bitirmedi. Yalnzca kesin bir sesle, Bu art, diye ekledi.
yiye gidecektir dedi Rearden.
John Galt Hatt zihninden bu gvenli szleri onaylarcasna geti. Hzla ilerliyordu John Galt
Hatt. Rearden Metal'e ynelik saldrlarn arkas kesilmiti. Kendisini ve Dagny Taggart, lkenin
iki ayr ucunda, birbirinden kilometrelerce uzakta, bolukta duruyormu gibi hissediyordu. Yollar
almt artk. i bitirebilirlerdi. Bizi rahat brakacaklar, bitireceiz, diye dnd. Bu szckler
kafasnda bir sava ilhisi gibiydi: Bizi rahat brakacaklar.
Bizim fabrika kapasitemiz ylda bin nite, dedi Bay Ward. Geen yl yz yaptk. flas
edenlerin satt elikleri topladm, birka byk irketten birka ton dilendim. Olmadk yerlerden
hurda toplamaya bile altm. Sizi bunlarla skmayaym, ama ileri bu yolla yrtecek kadar
deceimiz hi aklma gelmemiti. Bu arada Bay Orren Boyle da durmadan bana, elii gelecek
hafta teslim edeceklerini syleyip yeminler ediyordu. Ama ne kadar elik dkmeyi baaryorsa, o da
hep yeni mterilerine gidiyordu. Sylentilere gre bunlar siyasi gce sahip adamlard. imdi de Bay
Boyleu hi bulamaz oldum. Washington'daym, Bir ay akn sredir oradaym. Ofisi bana,
elimizden bir ey gelmiyor, nk cevher bulamyoruz, diyor, o kadar.
Vaktinizi onlarla ziyan etmeyin, dedi Rearden. O firmadan hibir zaman bir ey alamazsnz.
Biliyor musunuz, Bay Rearden... Adamn sesinde, inanamad bir ey kefetmi gibi bir ton
vard. Sanrm Bay Boyleun iini yneti biiminde bir sahtelik var. Neyin peinde, bir trl
anlayamyorum. Frnlarnn yars almyor, ama gazetelerde geen ay o firmayla ilgili birok
haber vard! retimleriyle mi ilgili? Yoo! Bay Boyle iileri iin harika bir konut projesi hazrlam,
onunla ilgili. Geen hafta da Bay Boyle tm liselere renkli filmler gndermi. eliin nasl
yapldna, herkese ne byk hizmetler saladna ilikin filmler. imdi de Bay Boyleun bir radyo
program var. elik sanayinin lke iin nemini anlatp duruyor. elik sanayinin btn hlinde
srdrlmek zorunda olduunu anlatp duruyor. Btn hlinde demekle ne demek istediklerini bir
trl anlayamyorum.
Ben anlyorum. Bo verin. Bunlar yanna kalmayacak.
Biliyor musunuz, Bay Rearden, durmadan bakalar iin ne gzel eyler yaptklarn anlatp
duran insanlardan pek holanmyorum. Bir kere doru deil, doru da olsa, bunun iyi bir ey olduunu
sanmyorum. Bu yzden ak syleyeyim, elii isteyiim, kendi iim iin. Benim iim olduu iin.
nk kapatmak zorunda kalrsam...eh, aslnda hi kimse anlamyor bunu bugnlerde.
Ben anlyorum.
Evet...evet, sanyorum siz anlarsnz...te...yani bu benim ilk kaygm. Ama yine
de...mterilerim de var. Yllardr hep benimle i yaptlar. Bana gveniyorlar. Hibir yerden hibir
trl makine bulmak mmkn deil artk.Minnesota'da durum ne hle geldi, bir fikriniz var m?
iftiler let bulamaynca, makineler hasat mevsiminin ortasnda bozulup yedek para da

bulunamaynca...ortalkta Bay Orren Boyle'un renkli filmlerinden baka hibir ey yok...yani...Sonra


iilerim de var. Bazlar babamn zamanndan beri bizimle alyor. Gidebilecekleri baka hibir
yer yok. Hele imdi.
mknsz, diye dnyordu Rearden. Her frnn, her saatin, her tonun nceden, acil siparilerle
alt aylna angaje olduu bir durumda, daha fazla elik karmaya olanak yoktu. Ama...John Galt
Hatt, diye dnd. Eer onu yapabilirse, her eyi yapabilirdi...Sanki on yeni problemi daha
stlenmeye istekliymi gibi hissediyordu kendini. u dnyada kendisi iin hibir eyin imknsz
olamayacan hissediyordu.
Bakn, diyerek telefona uzand. efle bir konuaym, nmzdeki birka hafta iinde ne
dkyormuuz, reneyim. Belki siparilerin bazlarndan birka ton dn almak mmkn olur da...
Bay Ward gzlerini yavaa ondan kard, ama Rearden o yzdeki ifadeyi yakalamt. Onun
iin yle nemli, benim iin yle kk bir ey ki! diye dnd.
Telefonun kulakln kaldrrken elinden brakmak zorunda kald, nk o anda odasnn kaps
alm, Gwen Ives uarcasna ieri dalmt.
Bayan Ivesn kendine byle bir hareketi yapma izni vermesi dnlemezdi. O yzdeki doa
d arplma, gzlerdeki grmyormu gibi ifade, admlardaki sendeleme de dnlemezdi. Araya
girdiim iin zr dilerim, Bay Rearden, dedi. Rearden onun oday da, Bay Ward' da grmediinin
farkndayd, Kzcaz yalnzca Hank Rearden' grebiliyordu. Size sylemek zorundaym, Yasama
Meclisi Frsat Eitleme Yasasn u anda kabul etti.
Avaz avaz baran, o kendine hakim Bay Ward oldu: Ah, Tanrm, hayr! Ah, olamaz!
Gzlerini Reardendan ayramyordu.
Rearden ayaa frlamt. Garip biimde eik duruyordu. Tek omzu dierine gre ndeydi. Bir
an srd. Sonra Rearden evresine bakt. Sanki gzleri grme yeteneini yeniden kazanyordu. zr
dilerim, dedi. Baklar hem Bayan Ives, hem de Bay Ward ieriyordu. Tekrar yerine oturdu.
Kontroll, kupkuru bir sesle,Yasa taslann meclis genel kuruluna indiinden haberimiz
olmad, deil mi? diye sordu.
Hayr, Bay Rearden. Besbelli bu srpriz bir hamle. Yasay krkbe dakikada kabul etmiler.
Mouchdan haber var m?
Hayr, Bay Rearden. Hayr szn vurgulu sylyordu. Beinci katn odacs demin
koarak odama geldi, radyodan duyduunu syledi. Gazeteleri arayp onaylattm. Washingtonda Bay
Mouchu da bulmaya altm, ama ofisi cevap vermiyor.
Ondan en son ne zaman haber almtk?
On gn nce, Bay Rearden.
Peki. Teekkr ederim, Gwen. Ofisini aramaya devam et.
Peki, Bay Rearden.
Kz odadan kt. Bay Ward ayaa kalkmt. apkas elindeydi. En iyisi ben..diye mrldand.
Oturun, dedi Rearden sert bir sesle.
Bay Ward sz dinledi. Gzleri Reardendayd.
Rearden, Bitmemi alveriimiz var, yle deil mi? dedi. Bay Ward, Reardenn dudaklarn
konuurken bu ifadeye sokan duygularn neler olduunu anlayamad. Bay Ward, dnyann en salak
itlerinin bizi srekli olarak neden knadn hatrlyor musunuz? nce i! sloganmz yznden.
Evet, nce i, Bay Ward!
Telefonun kulakln eline ald, efi istedi. Merhaba, Pete...Ne?...Evet, duydum. yle mi? Onu
sonra konuuruz. Benim bilmek istediim...bana ekstradan, program d be yz ton elik verebilir
misin? nmzdeki birka hafta iinde!...Evet, biliyorum...zor olduunu biliyorum...Bana tarihleri ve

rakamlar ver. Dinledi, hzla notlar ald, ardndan, Tamam, dedi. Teekkr ederim. Telefonu
kapatt.
nndeki rakamlar bir an inceledi, sayfann kenarna birka ilem yapt, Sonra ban kaldrd.
Peki, Bay Ward, dedi. eliinizi on gne kadar alacaksnz.
Bay Ward gittikten sonra Rearden d salona kt, Bayan Ivesa normal bir sesle,
Coloradodaki Fleminge bir telgraf ek, dedi. O opsiyonu neden iptal etmek zorunda kaldm
anlayacaktr. Sekreteri bayla onaylad. Gzleri Reardena bakmyordu.
Rearden bir sonraki ziyaretisine dnd, eliyle iaret ederek onu odaya davet etti Naslsnz?
Buyrun.
Sonra dnrm, diyordu kendi kendine. Her ey adm adm gitmeliydi, nemli olan hareket
hlinde kalmakt. Bir an iin zihninde bir tek dnce vard. Doallk d bir netlikle, kolay
grnecek kadar basitletirilmi hliyle, bir tek dnce: Bu beni durduramamal. Cmle tek bana
asl duruyordu. Ne gemii, ne de gelecei vard. Kendisini neyin durduramayacan da, bu
cmlenin neden bu kadar hayat nem tadn da dnmyordu. Cmle onu kskacna almt, o da
o cmleye itaat ediyordu. Adm adm ilerliyordu. Randevular kabul etmeyi bitirdi, programn sona
erdirdi.
Son ziyaretisi gittiinde vakit ge olmutu. Sekreteri dnda tm alanlar evlerine
gitmilerdi. Bayan Ives bombo odada, kendi masasnda, tek bana oturuyordu. Dimdik, kazk gibi,
ellerini kucanda kavuturmu durumdayd. Ban ememi, kaskat tutuyordu. Yz donmu gibiydi.
Yanaklarndan aa yalar boalyor, ama hi sesi kmyor, yznde hibir kas kprdamyor, hibir
ey kontrol dna kmyordu.
Rearden' grnce kuru bir sesle, sulu sulu, zr diler gibi, zgnm, Bay Rearden, dedi.
Yzn saklamaya kalkmamt.
Rearden ona yaklat. Yavaa, Teekkr ederim, dedi.
Kz ona akn baklarla bakt.
Rearden glmsedi. Ama beni biraz hafife almyor musun, Gwen? Benim iin alamaya
balamak iin vakit biraz erken deil mi?
Gwen, Geri kalan her eye dayanabilirdim, diye fsldad. Ama bu adamlar... eliyle masann
zerinde duran gazeteleri gsteriyordu...yaptklarn...agzlle kar bir zafer olarak
niteliyorlar.
Rearden yksek sesle gld. ngilizcenin bu ekilde arptlmasnn seni niin bu kadar
kzdrdn anlyorum, dedi. Ama...baka ne bekliyordun ki?
Gwen ona bakarken dudaklarndaki ifade biraz gevedi. Koruyamad kurban, imdi dnyadaki
tek gvence kayna hline gelmiti.
Rearden elini yavaa alnnn nnden geirdi. Allmadk bir samimiyetti bu onun iin. Nice
kere glmedii eyleri de dikkatten karmadnn sessiz bir onayyd. Evine git, Gwen, dedi. Bu
gece sana ihtiyacm olmaz. Birazdan ben de eve gidiyorum. Hayr, beklemeni istemiyorum.
Gece yarsn getiinde, hl masasnda oturmu John Galt Hattnn ozalitlerine bakarken,
almay birdenbire kesri, nk duygular ona sonunda apansz batan bir bak gibi ulamt. Artk
ka yoktu. Anestezi perdesi atlamt.
Yar yarya yld, son bir direnile ylece oturdu. Gs masann kenarna dayanm, aaya
kaymasn engelliyor, kafas sarkyordu. Sanki tek yapabilecei, bann masann zerine dmesini
engelleyebilmekti. Birka dakika ylece oturdu. Acdan baka hibir eyi duymuyordu. erii ve
snr olmayan, avaz avaz bir ac. O acnn zihninde mi, yoksa bedeninde mi olduunu anlayamadan
oturuyordu. Acnn dnceyi durdurduu o irkinlie kadar inmiti.

Birka dakikada bitti. Ban kaldrd, dikleti, yavaa arkasna yasland. Bu an saatlerce
ertelemiti, ama kamaktan sululuk duymas gerekmediini grebiliyordu artk. Daha nce
dnmeyii, dnecek bir ey olmayndand.
Dnce, insann harekete gemek iin kulland bir silahtr, dedi kendi kendine. Burada hibir
hareket mmkn deildi. Dnce, insann bir seimde bulunma aracyd. Burada ona hibir seenek
braklmamt. Dnce, insana ama verir, ona ulama yolunu gsterirdi. Bu durumda hayat para
para koparlp alnrken, ne sesi, ne amac, ne k yolu, ne de savunmas olacakt.
Bunu aknlkla dnd. lk defa olarak bir gerei alglad. Daha nce korkuyu hi bilmemi
olmas, her felketin karsnda, o her eye kadir harekete geme aresini kendi elinde bulunduruyor
olmasndand. Hayr, diye dnd. O zaferin garantisi deildi tabi. yle bir ey kime nasip olurdu?
Yalnzca harekete geme zgrlyd. nsana gerekli olan da yalnzca buydu. imdi ilk defa olarak,
korku ve dehetin gerek kkeninin ne olduunu dnd. Felkete, elleri arkasnda bal olarak
itilmek.
Eh, o zaman ellerin bal ilerle, diye dnd. Zincire vurulmu olarak yr. Haydi yr. Bu
seni durdurmamal...Ama bir baka ses de ona duymak istemedii eyleri haykrmaktayd. O
mcadele ediyor, ikinci sese haykryor, itiraz ediyordu: yle dnmeye gerek yok...gerek
yok...Neye yarar?...Brak onu!
Boamyordu o sesi. Hareketsiz oturuyordu, nnde John Galt Hatt kprsnn izimleri vard.
Yar ses, yar grntden oluan o mesaj almay srdryordu; bunun kararn ona danmadan
vermilerdi...Onu armamlar, ona sormamlar, ona konuma hakk bile tanmamlard...nk
ona bildirmek gibi bir grevleri yoktu...Hayatnn bir blmn kesip kopardklarn, bundan byle
sakatlar gibi yrmek zorunda kalacan sylemek zorunda deildiler ona...Tm ilgili kiiler
arasnda...onlar da her kimse, hangi nedenle ilgililerse...dikkate almak zorunda olmadklar tek kii
kendisiydi.
Yolun sonundaki levhada Rearden Cevher yazlyd. Siyah metal ereveye aslmt...Yllar ve
geceler boyunca...onun kan saatin tiktakyla oradan damlayp dururken, o kan seve seve vermiti,
uzaklardaki bir gnn uruna vermiti, yolun ucundaki levhann bedeli, onun abalaryla, gcyle,
zihniyle, umuduyla denmiti...Bunlarn hepsi, bir yerde oturup oy veren insanlar tarafndan
mahvedilmiti...Kafalarnda kim bilir neler vard?...Onlar iktidara kimin zihninin getirdiini kim
nereden bilebilirdi? Hangi amalar harekete geirmiti onlar? Bilgileri ne kadard? lerinden
hangisi topraktan bir avu cevheri hi yardmsz karmay baarabilirdi?...Hi grmedii bu
adamlar, u metal ereveyi de hi grmemilerdi, ama onu mahvetmilerdi. Mahvetmilerdi, nk
yle karar vermilerdi. Hangi hakla?
Ban iki yana sallad. Baz eyleri dnmemek gerek, diye geirdi iinden. Bir ktlk ayb,
gzlemciyi de kirletebilirdi. Bir insann grmesi gereken eylerin de bir snr vard. Bunu
dnmemeli, iine bakmamal, yapsnn kklerini renmeye almamalyd.
Sessiz ve bo duygular iinde, kendine, yarn her eyin yolunda olacan syledi. Bu gecenin
zayflndan tr balayacakt kendini. Bu tpk cenaze treninde insann gzlerinden yalarn
dklmesine izin vermesi gibiydi. Ondan sonra insan, ak yarayla ya da ksrlatrlm bir
fabrikayla yaamasn renirdi.
Kalkp pencereye yrd. Fabrika bombo ve sessiz grnyordu. Kara bacalarn orada zayf
kzllklar grebiliyor, arada ykselen dumanlar fark edebiliyor, a gibi rlm apraz izgiler
hlinde vinleri ve kprleri de hissedebiliyordu.
Ac bir yalnzlk hissetti. Daha nce hi hissetmedii trden bir yalnzlk. Gwen Ivesn, Bay
Wardn umut bulmak, rahatlamak, cesaret yenilemek iin dnp ona bakabildiklerini dnd.

Kendisi kime bakacakt? Onun da ihtiyac vard bu sefer. Keke ac ekiini grmesine izin
verebilecei bir arkada olsayd. Savunmasz gsterebilseydi ona kendini. Bir an ona
yaslanabilseydi. ok yorgunum, diyebilse, bir an dinlenebilseydi. Tand onca adam arasnda, u
anda yannda bulunmasn isteyecei biri var myd? Kafasnn iinden bir anda fkran cevab
duydu. Onu hayrete dren bir cevap: Francisco dAnconia.
fkeyle gld, o ses onu kendine getirdi. Bu zlemin samal bir anda sakinletirdi onu. te
kendini zaafa kaptrrsan olaca budur, diye geirdi iinden.
Pencerede duruyor, dnmemeye alyordu. Ama kafasnn iinde bir yn kelimeyi
duymaktayd: Rearden Cevher...Rearden Kmr...Rearden elik...Rearden Metal...Neye yarard?
Neden yapmt bunu? Bundan sonra herhangi bir ey yapmay neden istesindi ki?
Madendeki ilk gn...kaya kntsnda, rzgr altnda durup bir elik fabrikasnn enkazna
bakt o ilk gn...Burada, kendi odasnn penceresinde durduu, birka maden ubuu zerinde
inanlmaz ykler tayabilecek, makas kirileriyle desteklenmi bir kpr yaplabileceini dnd
gn...Eer makas yay gibi, diyagonal desteklerin st ularn kvrarak yaparsa...
Kesti. Hareketsiz durdu. Hayr, makas kirilerini yayla desteklemeyi o gn dnmemiti.
Bir an sonra kendini masasnda buldu. Tek dizini koltua dayam, masann zerine eilmiti.
Oturmay akl edecek vakti yoktu. Durmadan izgiler iziyordu. Dz izgiler, kavisler, genler,
stunlar dolusu hesaplar...ozalitlerin zerine, sumenin zerine, birinin mektuplarnn zerine.
Bir saat sonra ehirleraras telefona sarlm, kar taraftaki telefonun almasn bekliyordu. Bir
vagonun iindeki yatan banda alacakt telefon. Dagny! u bizim kpr...sana yolladm tm
izimleri pe at, nk...Ne?...Ha o mu? Bo ver onu! Talanclar da, kardklar yasay da bo ver!
Unut onu! Dagny, bize ne onlardan! Dinle, senin Rearden Makas dediin, o kadar beendiin o
dzeni hatrlyor musun? Be para etmez o. Bir makas buldum, imdiye kadar yaplm her eyi alt
edecek! Senin kpr drt treni ayn anda tayabilecek, yz yl dayanacak, maliyeti de en ucuz ark
kadar olacak. izimleri iki gne kadar yolluyorum, ama sana hemen sylemek istedim. Mesele makas
kiriini bir yayla birletirmek. apraz destek tutarsak ve...Ne?...Seni duyamyorum. Nezle mi
oldun?...Bana niye imdiden teekkr ediyorsun? Bekle de anlataym sana.

VIII
JOHN GALT HATTI
i masann karsndan Eddie Willersa bakp gld.
Kendimi kaak gibi hissediyorum, dedi Eddie. Neden aylardr buraya gelmedim,
biliyorsundur herhalde. Eliyle yer altndaki kafeteryay iaret ediyordu. imdi bakan
yardmcsym szde. Operasyondan Sorumlu Bakan Yardmcs. Tanr akna, ciddiye alma bunlar.
Dayanabileceim kadar dayandm, ama sonra kap kurtulmak zorunda kaldm. Bir akamlna bile
olsa...Terfiimden sonra buraya yemek yemeye geldiim ilk akam bana yle dik dik baktlar ki, bir
daha gelmeyi gze alamadm. Eh, baksnlar bakalm. Sen bakmyorsun. Senin iin fark etmediine
memnunum...Hayr, onu iki haftadr grmedim. Ama her gn telefonda konuuyoruz. Bazen gnde iki
kere...Evet, neler hissettiini biliyorum. Baylyor bu ie. Nedir telefonda duyabildiimiz? Ses
titreimleri, deil mi? Onun sesi sanki k titreimlerine dnyor, ne demek istediimi anlyor
musun? O korkun sava tek bana yrtmeye ve sonunda kazanmaya baylyor...Evet, kazanyor
tabi! Gazetelerde bir sredir neden John Galt Hattyla ilgili bir ey okuyamyorsun sence? nk
ok iyi gidiyor...Yalnz...
O Rearden Metal raylar imdiye kadar yaplm en harika raylar olacak, ama neye yarar?
Ondan yararlanacak gte lokomotiflerimiz olmadka, neye yarar? Elimizde kalan u yamal kmr
lokomotiflerine baksana...kendilerini zar zor tayorlar...Ama yine de umut var. Birleik Lokomotif
Fabrikas iflas etti. Haftalardr nmzde alan en gzel frsat bu oldu, nk o fabrikay Dwight
Sanders ald. Prl prl bir gen mhendis. lkenin tek iyi uak fabrikas da onun. Birleik
Lokomotifi alabilmek iin uak fabrikasn erkek kardeine satmak zorunda kald. Bu da Frsat
Eitleme Yasas gerei. Tabi anlamal. ki karde arasnda muvazaa. Ama onu sulayabilir misin?
Her neyse, imdi artk Birleik Lokomotif Fabrikasndan dieseller kmaya balayacak. Dwight
Sanders ileri yoluna koyar...Evet, Dagny de ona gveniyor.
Niye soruyorsun?...Evet, adam bizim iin u ara son derece nemli. Daha yeni anlama
imzaladk onunla. lk partide on lokomotif teslim edecek. Dagnyye telefon edip anlamann
imzalandn sylediimde gld, Grdn m? Korkacak bir ey var mym? dedi...Bunu dedi,
nk
biliyordu.Ben
ona
hi
sylemedim,
ama
korktuumu
biliyor...Evet,
korkuyorum...Bilmiyorum...neden korktuumu bilsem, korkmazdm zaten, nk ne yapacam
bilirdim. Ama bylesi..
Sylesene bana, letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs olduum iin kzmyor musun
bana?...Ama bunun kt bir ey olduunu grmyor musun?...Hangi onur? Aslnda ne olduumu ben
de bilmiyorum. Bir soytar m, bir hayalet mi, bir rak m, yoksa lanet olas bir casus mu? Onun
odasnda, onun koltuunda otururken iime daha da kt duygular doluyor. Kendimi bir katil gibi
hissediyorum...Tabi, onun buradaki casusu olduumu, bunun bir onur olduunu ben de biliyorum.
Ama...korkun bir biimde ve anlayamadm bir nedenle, ben Jim Taggartn da casusuyum.
Dagnynin neden casusa ihtiyac olsun ki? Neden saklanmak zorunda kalsn? Onu neden binadan
dar attlar? Bizim ekspres ve yk kapsnn karsnda, arka sokakta bir izbeye tanmak zorunda
kaldn biliyor muydun? Geerken bir bak da gr. John Galt irketinin ofisi oras. Ama Taggart
Transcontinental' hl onun ynetmekte olduunu da herkes biliyor. Baard harikulade ileri neden
saklamak zorunda kalsn? Neden hakkn teslim etmiyorlar? Neden alyorlar onun baarlarn? Beni
de o hrszlklarn tahsilats durumuna sokuyorlar. Onun baaramamas iin ellerinden gelen her

eyi yapmalarnn nedeni nedir? Oysa ykmla aralarndaki tek engel o! Hayatlarn kurtaryor, buna
karlk onlar da ona eziyet ediyorlar...Neden?...
Ne oluyor sana? Neden bana yle bakyorsun?...Evet, herhalde anlyorsun. Bu konuda benim
tanmlayamadm bir ey var ve o ey ok kt bir ey. O yzden korkuyorum...Kimse bundan
kurtulamaz...Biliyor musun, ok garip ama, bence bunu aslnda kendileri de biliyorlar. Yani Jimle
evresindekiler. Binadaki herkes. Burann tmnde sululuk ve sinsilik kokan bir ey var. Sulu, sinsi
ve l. Taggart Transcontinental artk ruhunu kaybetmi bir insana benziyor...kendi ruhuna ihanet
etmi birine...Yoo, Dagny buna hi aldrmyor. New Yorka son geliinde habersiz gelmiti. Ben
kendi ofisimdeydim, yani...onun ofisindeydim. Birdenbire kap ald, o girdi. Daha kapdan girerken,
Bay Willers, istasyon mdr olarak i aryorum, beni ie alr msnz? diye soruyordu. Hepsine
lanet okumak istedim, ama glmeden edemedim. Onu grdme yle sevinmitim ki! O da neeyle
glyordu. Dosdoru havaalanndan gelmiti. zerinde pantolon ve pilot ceketi vard. Harika
grnyordu. Yzndeki rzgar yan, tpk gne yanna benziyordu. Tatilden dnyormu gibi.
Masann bandaki koltuktan kalkmamam iin srar etti. John Galt Hattnn yeni kprsn
anlatt...Hayr. Hayr, o ad neden setiini ona hi sormadm...Onun kafasnda bu szn ne anlam
tadn bilmiyorum. Bir meydan okuma herhalde...kime olduunu bilemem...nemi de yok zaten,
anlamsz nk. John Galt diye biri yok naslsa. Ama keke bu ismi semeseydi. Holanmyorum bu
szden. Ya sen? Pek mutlu grnmyorsun bakyorum.
***
John Galt Hatt ofisinin pencereleri karanlk bir arka yola bakyordu. Dagny masasnda
alrken kafasn kaldrdnda, gkyz yerine, karda ykselen binann duvarlarn gryordu. O
duvar Taggart Transcontinental gkdeleninin yan duvaryd.
Yeni ofisi, yar ykk bir binann giri katnda, iki odadan mteekkildi. Yap hl ayaktayd ama
st katlar gvensiz ve tehlikeli olduu iin kapatlmt. Binadaki kiraclar yar ifls durumunda,
gemiin getirdiklerini esneterek hayatta kalan kurululard.
Dagny yeni yerinden memnundu. Bylece tasarruf yapm oluyordu. Odalarda fazla mobilya da,
fazla insan da yoktu. Var olan eyalar eskiciden alnmayd. insanlarsa, bulabildiklerinin en iyileriydi.
New Yorka yapt nadir ziyaretlerde, alma odasnn nasl bir yer olduunu fark etmeye zaten
zaman bulamyordu. Yalnzca istenen ii grebildiinin farkndayd.
Bu gece neden durup da pencerelerdeki, duvarlardaki yamur sularna, sokan kar tarafndaki
binann yan duvarna baktn bilmiyordu.
Vakit gece yarsn gemiti. Az saydaki bro alanlar evlerine gitmilerdi. Kendisi gecenin
nde havaalannda olmak zorundayd. Kendi uayla Coloradoya uacakt. Burada fazla ii
kalmamt. Eddienin birka raporunu okuyacakt, o kadar. Gerilim ve tela bir anda bitmi gibi
olunca, duraklad, devam edemediini hissetti. Raporlar okumak, sahip olmad bir g
gerektiriyordu sanki. Eve gidip uyumaya zaman yoktu, havaalanna gitmek iinse ok erkendi.
Yorgunsun, dedi kendine. Kendi ruhsal durumunu uzaktan seyrediyor gibiydi. Az sonra geerdi zaten.
New Yorka habersiz gelmiti. Bir anda karar vermi, radyodaki yayn duyduktan yirmi dakika
sonra soluu uann pilot koltuunda almt. Radyodaki ses, Dwight Sandersn emekli olmaya
karar verdiini sylemiti. Hibir neden gstermemi, hibir aklama yapmam, bu karara aniden
varmt. Dagny onu caydrmak umuduyla komutu New Yorka. Ama daha gklerde uarken bile,
adamn iz brakmadan kaybolmu olacan dnyordu.
Pencerenin dnda bahar yamuru havay ince bir sis gibi doldurmaktayd. Oturduu yerden
Taggart Terminalinin ekspres ve ykleme kapsna bakt. erde plak ampuller yanyor, tavann
elik payandalar grnyordu. Beton taban zerinde birka sandk yk durmaktayd. Terk edilmi bir

hli vard orann.


Kendi ofisinin duvarndaki atlak iliti gzne. Hi ses yoktu. Bu enkaz binada yapayalnz
olduunu biliyordu. Ona sanki koca kentte yalnzm gibi geliyordu. Yllarca gecikmi bir duygu
hissetti. Bu ann, odadaki sessizliin, sokaktaki slakln ok tesine de bulaan bir yalnzlk. Gri
boluklarn, hibir eyin uzanlmaya lyk olmaynn getirdii yalnzlk. ocukluunun yalnzl.
Kalkp pencereye yrd. Yzn cama yaptrnca Taggart Binasnn btnn grebiliyordu.
Dey izgiler en tepede buluacakm gibi birbirine yaklaarak ykseliyormuasna bir duygu
veriyordu. Eski ofisinin karanlk pencerelerine bakt. Kendini srgnde hissediyordu. Sanki hibir
zaman geri dnemeyecekti. Kendisini o binadan ayran, yalnzca bir cam, bir yamur perdesi ve
birka aylk sre deilmi gibiydi.
Dklen svalarn evreledii odada ylece durdu, sevdii her eyin simgesi olan o ulalmaz
yere bakt. Hissettii yalnzln niteliinden habersizdi. Aklna gelen kelimeler, Beklediim dnya
bu deildi, szleriydi.
Onalt yandayken upuzun Taggart raylarna baktnda, o izgiler de uzaklarda buluacakm
gibi, yaklayorlard birbirlerine. Eddie Willersa da sylemiti. Sanki ufkun ilerisinde bir adam,
raylar eliyle tutuyormu gibi geliyordu ona. Yo, babas deil. Ofisteki bir bakas da deil. Gnn
birinde o adam tanmay umuyordu.
Ban iki yana sallad, pencereye arkasn dnd.
Masasna yrd, raporlara uzanmak istedi. Ama birdenbire masann zerine kt, ban
koluna dayad. Yapma, dedi kendine. Ama kalkmaya davranmad. Fark etmezdi. Burada onu grecek
kimse yoktu.
Bu zlem, kendine kabullenme izni vermedii bir zlemdi. Eer dnyann sunabildii eylere
kiinin cevab duyguysa, kendisi raylar, binalar, o tr dier eyleri seviyorsa, onlar sevmeyi
seviyorsa da, yine de en byk cevab karyordu. Kalc bir duygu, hepsinin ifadesi olan bir duygu.
Dnyada sevdii her eyin amac...Kendininki gibi bir bilin bulma. Kendi dnyasnn anlam olan
bir bilin. Yo, Francisco dAnconia deil Hank Rearden da deil. Tand, hayranlk duyduu
adamlarn hibiri deil. Yalnzca hi hissetmedii, ama hissetmek iin cann verebilecei duygular
hissedebilme kapasitesinin bilincinde olan biri...Yavaa kprdad. Gsleri masaya dedi. zlemi
vcudunun kaslarnda, sinirlerinde hissediyordu.
O mu istediin? O kadar basit mi? diye dnd. Aslnda o kadar basit olmadn biliyordu.
ine ynelik sevgiyle bedensel arzu arasnda koparlamaz bir ba vard. Sanki biri, teki iin hak
yaratyordu. Hak ve anlam. Biri dierinin tamamlaycsym gibi. Arzu ayn bykle erimedike
hibir zaman tatmin edilemezdi.
Ban hl koluna dayal durumda kprdatt, bir eyi inkr eder gibi iki yana sallad. Asla
bulamazd yle bir eyi. Hayatn nasl olmas gerektiine ilikin kendi kafasndaki dnceler neyse,
dnyada ancak onlarla karlaabilirdi. Yalnzca dncesi...ve birka ender zamanda oradan
yansyan birka k...Bilsin diye, tutsun diye, sonuna kadar izlesin diye...
Ban kaldrd.
Pencerenin dnda, sokakta bir adamn glgesi vard. Ofis binasnn kapsnn nndeydi.
Kap birka adm tedeydi. Dagny onu gremedii gibi, sokan o tarafn da gremiyor,
yalnzca talara den glgeyi fark edebiliyordu. Adam hi hareket etmeden durmaktayd.
Kapya ok yaknd. eri girmeye hazrlanrcasna yakn. Dagny onun kapy vurmasn bekledi.
Ama glge birdenbire irkildi, dnp uzaklat. Durduu zaman yerde yalnzca omuzlarnn ve
apkasnn glgesi vard. Glge bir an hareketsiz durdu, sonra dnd, uzamaya balad. Adam yine
yaklayordu.

Dagny hibir korku hissetmedi. Masasnda hareketsiz oturuyor, bombo bir merakla bekliyordu.
Adam kapda durdu, sonra geri geri uzaklat, sokan ortasnda bir yerde duraklad, birka tedirgin
adm att, yine durdu. Glgesi talarn zerinde sarka gibi gidip geliyor, sessiz bir sava vermekte
olduunu belli ediyordu. Kapdan girmekle oradan kamak arasnda sava veren bir adam...
Dagny garip bir uzaklktan bakyordu olaya. Tepki gsterecek, gzlemde bulunacak gc yoktu.
Beyni uyumu gibi, kim bu, diye dnd. Karanlkta bir yerlerden bu ofisi mi seyretmiti?
Pencereden ieriye bakp onun masaya ykldn m grmt. Kendisi imdi nasl adamn
yalnzln gryorsa, o da az nce kendisinin yalnzln m seyretmiti. Hibir ey hissetmiyordu.
l bir kentin sessizlii iinde yalnzdlar. Adam sanki kilometrelerce uzaktayd. Kimliksiz bir ac
simgesiydi. O da sa kalma sava veriyordu. Kendi problemleri o adama ne kadar uzaksa, onunkiler
de Dagnyye o kadar uzakt. Sokakta volta atyor, bir gidip bir geliyordu. Dagny oturmu, bakyordu.
Karanlk sokan talar zerinde, bilinmeyen bir acnn glgesi.
Glge tekrar uzaklat. Dagny bekledi. Bu sefer dnmyordu. Dagny ayaa frlad. Savan nasl
neticelendiini grmek istiyordu. Adam kazanm ya da kaybetmiti nk. Dagny bu yzden onun
kimliini ve amacn merak etmeye balamt. Frlayp karanlk d odaya kotu, kapy at, eilip
sokaa bakt.
Sokak botu. Seyrek k benekleri altnda uzanp gidiyor, slaklk ayna gibi parlyordu. Terk
edilmi bir dkkann krk vitrin camndaki karanlk delii grd. Biraz ilerde, pansiyonun odalar
vard. Kar tarafta Taggart Transcontinentaln yeralt tnellerine inen kap da akt.
***
Rearden ktlar imzalad, masasnn zerinde teye iterken, bir daha bunlar dnmek
zorunda kalmayacam, diye dnd. Keke u an ok gerilerde brakm olacam zamana
uuverseydim, diyordu kendi kendine.
Paul Larkin tereddt iinde ktlara uzand. ok byk aresizlik hissediyormu gibi
grnyordu. Yaptmz sadece ii kitabna uydurmak, Hank, dedi. O maden cevherlerini her
zaman senin sayacam biliyorsun.
Rearden ban yavaa iki yana sallad. Aslnda bu, boyun kaslarnn yapt bir hareketti.
Yznde ifade yoktu. Bir yabancyla konuuyormu gibiydi. Hayr, dedi. Bir eyin ya
sahibiyimdir, ya da deilimdir.
Ama...ama bana gvenebileceini biliyorsun herhalde. Cevher ihtiyacn konusunda hibir kayg
duymana gerek yok. Bir anlama yaptk. Bana gvenebileceini biliyorsun.
Byle bir ey bildiim yok. Yalnzca gvenebileceimi umuyorum.
Ama sana sz verdim.
Daha nce hi kimsenin sznn insafna snmak zorunda kalmamtm.
Neden...neden sylyorsun bunu? Biz arkadaz. Ne istersen yaparm. Tm retimim senin.
Madenler hl senin. Yani tpk seninmi gibi. Korkmana hi gerek yok. Ben...Hank, neyin var
senin?
Konuma.
Ama...ne var ki?
Bana gvenceler verilmesinden holanmam. Ne kadar gvende olduuma dair bana numaralar
yaplmasn istemiyorum. Gvende deilim. Uygulatamayacam bir anlamaya imza attm. Durumumu
tmyle anladm bilmeni istiyorum. Eer szn tutmak niyetindeysen, bunu syleyip durma,
yalnzca yap.

Neden yzme, bu sanki benim suummu gibi bakyorsun? Bu konuda kendimi ne kadar kt
hissettiimi biliyorsun. Madenleri satn alm yalnzca sana yardm olur diye...yani...bir yabancya
satmaktansa, bir dosta satmay tercih edersin diye dndm iin. Benim suum deil ki.O sefil
Eitleme Yasasndan ben de holanmyorum, arkasnda kim var, bilmiyorum, kabul edeceklerini
ryamda bile gremezdim, haberi alnca yle ar...
Bo ver.
Ama ben yalnzca...
Neden bu konuda konumakta direniyorsun?
Ben... Larkinin sesi yalvarr gibiydi. Sana en iyi fiyat verdim, Hank. Yasada makul bedel'
diyordu. Benim teklif ettiim fiyat, baka herkesin teklif ettiinden daha yksekti.
Rearden hl masasnn zerinde yatmakta olan ktlara bakt. Bu ktlarn kendisine, maden
ocaklarna karlk olarak getirdii paray dnd. O parann te ikisi, Larkinin devletten ald
krediydi. Yeni yasa, yeni sahiplere adil bir frsat tanmak iin bu tr kolaylklar da getirmiti, nk
bu kiilerin daha nce hi frsat bulamam olduu ngrlmekteydi. Geri kalann te ikisi de,
Reardenn Larkine at krediydi. Kendi maden ocaklarnn ipoteine karlk...Ya devletin paras?
diye dnd birdenbire. Kendi mlkne karlk imdi kendisine verilen bu paralar nereden
gelmiti? Kimin almalarnn karlyd o para?
Kayglanmana hi gerek yok, Hank, dedi Larkin. Sesinde yine o srarl yalvarma tonu vard.
Bu yalnzca bir formalite.
Rearden derinden derine, Larkinin kendisinden istedii eyin ne olduunu merak etmekteydi.
Fiziksel satn tesinde bir eyler beklediini sezmekteydi. Belki Reardenn syleyecei baz
szler, gsterecei anlay simgeleyen bir hareket. Larkinin bu en ansl gnnde, gzleri tpk
dilenci gibi bakyor, insann midesini bulandryordu.
Neden kzgnsn, Hank? Bu da bildiimiz krtasiyeciliin yeni bir biimi. Tarih boyunca
gelenler arasnda yeni bir durum. Kimsenin elinden bir ey gelmez tabi. Bunun iin hi kimse
sulanamaz. Ama her eyin bir idare yolu vardr. Bakalarna baksana. Onlar aldrmyorlar.
Yalnzca..
Onlar kendi kontrol ettikleri casuslar yerletiriyor, ellerinden zorla alnan mlklerini o yolla
ynetmeye alyorlar. Ben..
Ama neden bu tr szckler kullanmak istiyorsun?
Sana sylesem de olur herhalde...zaten biliyorsun sanyorum...Ben bu tr oyunlarda pek iyi
deilimdir. Seni kskvrak yakalamak, kendi madenlerime senin kanalnla sahip olmak iin gereken
antaj trlerini gelitirmeye ne zamanm var, ne de bu ileri kaldracak midem.Sahiplik denilen eyi
ben paylamam. Ve onu, senin korkakln sayesinde elimde tutmak, srekli senden daha zeki
davranarak tepende tehdit klcn sallamak istemem. Ben o tr i yapan biri deilim, korkaklarla da
iim yoktur. Madenler senin. Eer rettiin tm cevherler zerinde bana birinci sipari hakkn
tanmak istersen, bunu tanrsn. Bana dalavere yapmak istersen, onu da yaparsn. Yapacak gcn var.
Larkin incinmi gibi grnd. Bana ok hakszlk ediyorsun, dedi. Sesinde kendini hakl gren
kuru bir sitem vard. Bana gvenmemene sebep olacak bir eyi hibir zaman yapmadm. Aceleci
bir harekede ktlar masadan ald.
Rearden o ktlar Larkinin ceket cebine girerken grd. Ceketin ak nnden, gbeinin
kvrmlarndan burumu yelek de grnyordu. Gmlein kol altlarnda ter lekeleri vard.
Hi nedensiz, yirmiyedi yl nce grd bir yz o anda Reardenn belleinde canland.
Yrrken bir ke banda grd papazn yzyd. Hangi kentte ya da kasabada olduunu
hatrlamyordu. Hatrlayabildii yalnzca gecekondularn karanlk duvarlar, sonbahar akamnn

yamuru, bir de adamn dudaklarndaki kendini hakl gren o ifadeydi. Karanlklara haykryordu
adam: ...en soylu ideal...nsanlar kardeleri iin yaar, gller zayflar iin alr, yetenei olan,
olmayana hizmet eder..
Ardndan, onsekiz yandaki Hank Rearden grd. Yzdeki o gerilimi, yryteki o hz,
gecelerdir uyumamln sarholuundan gelen enerjiyi, ban gururla dik tutuluunu, duru, dengeli,
acmasz gzleri, kendini istedii amaca hi acmadan sren bir insann baklarn. Sonra da Paul
Larkinin o yalarda nasl olmas gerektii geldi gznn nne. Bebek yzl, hoa gitmek iin
glmseyen, kayrlmak iin yakaran, evrenden kendisine bir ans tanmasn dileyen biri. Eer o
gnlerde birisi Hank Rearden'a o genci gsterse, enerjisinin meyvelerini, aryan kaslarnn
rnlerini ilerde onun toplayacan sylese, acaba nasl bir tepki...
Bir dnce deildi bu. Kafasnn iine atlan bir yumrua benziyordu. Yeniden
dnebildiinde, eskiden kendisi olan o ocuun ne hissedeceini biliyordu Rearden. Larkin denilen
o iren ve ayp eyin zerine basmak, eze eze onu evrenden silip yok etmek isteyecekti.
Daha nce byle bir duyguyu hi hissetmemiti Birka saniye sonra, insanlarn nefret dedikleri
duygunun bu olduunu anlad.
Gitmek zere kalkm olan Larkinin veda szleri mrldanmakta olduunu fark etti. Sitem dolu,
bkk dudakl bir ifadeyle. Sanki incinen Larkinmi gibi.
Kmr ocaklarn, Pennsylvaniann en byk kmr irketinin sahibi Ken Danaggera satarken
neden hemen hemen hi ac hissetmediini merak etti. Nefret de hissetmemiti. Ken Danagger elli
yalarnda, yz sert ifadeli bir adamd. Hayata madenci olarak atlmt.
Rearden ona yeni mlklerinin tapularn uzattnda Danagger duygularn belli etmeyen bir sesle
konutu: Sanrm size sylemedim. Benden satn almak isteyeceiniz kmr her zaman maliyetine
alacaksnz.
Rearden ona ararak bakt, yle bir ey yasaya aykr olur, dedi. Evinizin salonunda size
ne kadar nakit para verdiimi kim nereden bilecek?
Siz para iadesinden sz ediyorsunuz.
yle.
O da belki iki dzine yasaya aykr. Bir yakalarlarsa, bana yaptklar hi kalr size
yapacaklarnn yannda.
Tabii. te bu, sizi koruyan ey...yani benim iyi niyetime kalm durumda deilsiniz.
Rearden glmsedi. Mutlu bir glmsemeydi yzndeki. Ama gzlerini, sanki amar yemi gibi
yummutu. Ban iki yana sallad. Teekkr ederim, dedi. Ama ben onlardan deilim. Kimsenin
benim iin maliyetine almasn istemem.
Danagger, Ben de onlardan deilim, diye karlk verdi fkeyle. Buraya bak, Rearden, ta
atp kolum yorulmadan elde ettiim eyin ne olduunu bilmiyor muyum sanyorsun? Aldn para,
kaybettiini karlamaz. Hele bugnlerde.
Siz benim malm almaya gnll olmadnz. Ben istedim almanz. Keke madencilikte de sizin
gibi biri olsayd da madenlerimi alsayd. Ama yoktu. Bana bir iyilik yapmak istiyorsanz, para
iadesini falan unutun. Bana herkese verdiinizden yksek fiyat verin, istediiniz gibi kazklayn, yeter
ki kmr ilk teslim alan mteri ben olaym. Ben kendi ilerimi kendim yoluna koyarm. Yeter ki
kmr verin bana.
Tamam, kabul.
Rearden bir sre, Wesley Mouchdan hibir haber kmamasnn sebebini merak etti.
Washingtona telefon ayor, ama cevap alamyordu. Nedense sonra bir mektup geldi.Tek cmlelik
bir mektuptu. Bay Mouchun, Rearden temsil etme grevinden istifa ettiini bildiriyordu. ki hafta

sonra gazetede, Wesley Mouchun Ekonomik Planlama ve Doal Kaynaklar Brosu Koordinatr
Yardmclna atandn okudu.
Nice akamlarn sessizlii iinde, hissetmek istemedii o duygu birdenbire zerine
saldrdnda, aldrma bunlarn hibirine, diye dnmekteydi...Dnyada, ad aza alnamayacak bir
ktlk var, biliyorsun. O ktln ayrntlarna girmeye gerek yok. Biraz daha fazla alman
gerek, o kadar. Onun kazanmasna izin verme.
Rearden Metalden yaplan kprnn kiri ve kasnaklar her gn dklyor, John Galt Hatt
antiyesine sevk ediliyor, orada mavimsi yeil metal, dar boazn zerinde yerini bulup ilk biimleri
beliriyor, ilkbaharn sabah klar altnda ldyordu. Reardenn ac ekmeye ayracak zaman
olmad gibi, fkeye ayracak enerjisi de yoktu. Birka hafta iinde olay bitti, nefretin kr edici
bak darbeleri yok oldu, bir daha da dnmedi.
Eddie Willersa telefon at akam, otokontroln ve gvenini yeniden kazanm durumdayd.
Eddie, ben New Yorkdaym. Wayne-Falkland'da kalyorum. Yarn sabah, birlikte kahvalt edelim.
Seninle grmek istediim bir ey var.
Eddie Willers randevuya byk bir sululuk duygusu iinde gitti. Frsat Eitleme Yasasnn
okundan henz kurtulabilmi deildi. O olay, iinde tuhaf bir sz brakmt. Yedii darbeden kalan
bir rk gibi. Kentin grnmnden holanmyordu. Hele u ara, bilinmeyen bir ihanetin tehdidiyle
yzlemi gibi bir hava vard kentte. Yasann kurbanlarndan biriyle karlamak onu son derece
tedirgin etmekteydi. Sanki kendisi, Eddie Willers olarak, tanmlayamad korkun bir biimde o
yasann sorumluluuna katlm gibi hissediyordu.
Rearden grd anda o duygular hemen kayboldu. Reardenda kurban havasndan eser yoktu.
Otel odasnn pencereleri dndaki sabah gnei, kent pencerelerine ilk prltlarn yerletirmiti.
Ak mavi gkyz sanki genti. Henz iyerleri, ofisler almamt. Kentte hibir ktlk yokmu
gibiydi. Hevesle eyleme gemeye hazrlanyordu...tpk Reardenn kendisi gibi. Rearden iyi uyumu,
dinlenmi grnyordu. zerinde ropdambr vard. Giyinmek iin sabrszlanyor gibiydi. lerini
geciktirmek istemiyordu.
Gnaydn, Eddie. Seni evinden bu kadar erken kardm iin zr dilerim. Kahvaltdan
hemen sonra Philadelphiaya dnmem gerek. Bir yandan yerken, bir yandan konuuruz.
Ropdambr lacivert pazendendi. Gs cebine HR harfleri ilenmiti. Onun iinde gen,
rahat, dnyayla ve bu odayla uyumlu bir hli vard.
Eddie garsonun kahvalty servis arabasyla getiriine bakt. Kolal, beyaz masa rtsnn,
gm takmlarda oynaan klarn, iki kse iinde, portakal suyunu soutan krlm buzlarn
grn ona da bir zindelik verdi. Byle eylerden zevk ve enerji alabileceinin daha nce pek
farkna varmamt.
Rearden, Bu konuyla ilgili olarak Dagnyyi ehirleraras aramak istemedim, dedi. Zaten ii
ok. Seninle ikimiz bunu birka dakikada zeriz. Eer benim yetkim varsa.
Rearden glmsedi. Yetkin var. Masann zerine doru eildi. Eddie, Taggart
Transcontinentaln u andaki ml durumu nasl? Felket mi? Felketten de beter, Bay Rearden.
Maalar deyebiliyor musunuz?
Tamamn deil. Gazetelere gemesini engelledik, ama sanyorum bilmeyen yok. Sistemin her
yannda borlarmz deyemez durumdayz ve sanyorum Jim artk zr ve bahane bulmakta
zorlanyor.
Rearden Metale ilk demenizin haftaya olduundan haberin var m? Evet, biliyorum.
Gel bir moratoryumda anlaalm. Size vade tanyaym...alt ay boyunca bana hibir ey
demeyin. Yani John Galt Hatt alncaya kadar.

Eddie Willers kahve fincann nndeki tabaa tak diye koydu. Azndan tek kelime kmyordu.
Rearden sesli sesli gld. Ne oluyorsun? Herhalde bunu kabul edecek yetkin vardr, deil mi?
Bay Rearden...bilemiyorum...yani, ne diyeceimi bilemiyorum.
Peki demen yeterli.
Peki, Bay Rearden. Sesi zar zor duyuluyordu.
Ben ktlar hazrlatr, sana yollarm. dedi Rearden, Jime syler, altlarn imzalatrsn.
Peki, Bay Rearden.
Jimle i grmekten holanmyorum. Bunu kabul etmekle bana bir iyilik yaptn
kabullendiime kendini inandrabilmek iin iki saatimi ziyan edecektir.
Eddie hareketsizdi. Gz, nndeki tabaktayd.
Neyin var?
Bay Rearden, size...teekkr etmek isterim...ama byle byk bir teekkrn nasl...
Bak, Eddie, sende iyi bir iadamnn hamuru var. Birka eyi imdiden bilsen iyi olur. Bu tr
durumlarda teekkre yer yoktur. Ben bunu Taggart Transcontinentalin hatr iin yapmyorum.
Benim amdan basit, pratik, bencil bir eylem. Param sizden imdi almaya kalksam, belki de bu,
irketinizin lm ferman olur. Kt bir irket olsaydnz, hemen isterdim. Sadaka vermeye merakl
deilim, beceriksizlerle de kumar oynamam. Ama siz hl lkedeki en iyi demiryolusunuz. John Galt
Hatt bittiinde, mal adan da en salam durumdaki demiryolu siz olacaksnz. O yzden, beklemem
iin geerli nedenler var. Hem zaten benim raylarm yznden sorunlar yayorsunuz. Kazandnz
grmek istiyorum.
"Yine de size teekkr borluyum, Bay Rearden...sadakadan ok daha byk bir ey iin.
Hayr. Anlamyor musun? Bana ok yakn gemite byk paralar dendi...ben istemeden.
Bunlar yatrma yneltemem. Hibir iime de yaramyorlar...Byle olunca, o paray benimle birlikte
ayn sava vermekte olan insanlarn lehine kullanmak bana zevk veriyor. Onlarla savaabilmeniz iin
size mehil sresi tanmam yine kendileri salam oldular.
Eddienin yzn buruturduunu grd. Sanki bir yaraya arpmt. in korkun taraf da o!
Hangisi?
Size yaptklar...ve sizin buna karlk ne yaptnz. Yani... Sustu. Beni balayn, Bay
Rearden, biliyorum, i konumalarnda byle eylere yer yoktur.
Rearden glmsedi. Sa ol, Eddie. Ne demek istediini anlyorum. Ama bo ver. Cehennemin
dibine gitsinler.
Evet. Ama...Bay Rearden, size bir ey syleyebilir miyim? Biliyorum, hi uygun deil...zaten
bakan yardmcs sfatyla konumuyorum.
Devam et.
Bu teklifinizin Dagny iin, benim iin, Taggart Transcontinentaldaki herkes iin ne anlama
geldiini size sylemem gerekmediini biliyorum. Zaten biliyorsunuz. Bize gvenebileceinizi de
biliyorsunuz. Ama...bundan Jim Taggartn da yararlanacan dnmek korkun bir ey...onu ve
onun gibileri sizin kurtarmanz...hele de onlarn yaptklarndan sonra..
Rearden gld. Eddie, onun gibilere neden aldr ediyorsun? Biz bir ekspres sryoruz, onlar
da vagonun damnda oturuyor, kendilerinin lider olduunu syleyip duruyorlar. Bize ne onlardan?
Onlar tayabilecek gcmz var naslsa...yle deil mi?
***
Tamaz
Yaz gnei kent pencerelerinin camlarnda alevler tututuruyor, sokaklarn tozunu bile
aydnlatyordu. Scak hava, stunlar hlinde ykselmekteydi. Damlarn zerinden, takvimin beyaz

sayfalarna trmanyordu. Takvimin motoru habire alyor, Hazirann son gnlerini birer birer
devirip atyordu.
Tamaz, diyordu insanlar. John Galt Hattndan ilk treni geirdikleri anda o raylar yarlr.
Kprye varamazlar bile. Varrlarsa bile kpr, daha lokomotif geerken onun arl altnda
kecektir.
Colorado yamalarndan marandizler, Phoenix-Durangonun Hatt zerinden iniyor, kuzeye,
Wyominge ynelip Taggart Transcontinental'n hattna ulayor, gneye, New Mexicoya, Atlantic
Southernn ana hattna kavuuyordu. Wyatt Petrol'den ta uzaklardaki eyaletlerde kurulu sanayi
kurulularna tanker vagonlar gidiyordu. Kimsenin bunlardan sz ettii yoktu. Halkn bildii
kadaryla, tanker trenler k gibi sessiz ilerliyor, yine tpk k gibi, ancak bir lambaya, bir frna,
eitli motorlara ulatnda kendini belli ediyordu. Kendi banayken gze arpmyordu.
Phoenix-Durango Demiryolu, almasna 25 Temmuz gn son verecekti.
nsanlar, Hank Rearden agzl bir canavar, diyorlard. u biriktirdii servete bak.
Karlnda halka hibir ey verdi mi? Sosyal vicdana sahip olduuna dair bir tek iaret gsterdi mi?
Para...peinde olduu tek ey o. Kpr kecek insanlar lecek, onun umurunda m?
Taggartlar kuaklardan beri bir tomar akbaba. Kanlarnda var. Unutmayan ki ailenin kurucusu
Nat Taggartt. O, bu lkede gelmi gemi en anti-sosyal domuzdur. Kendine bir servet edinmek iin
lkeyi kansz brakt. Bir Taggart, kr edebilmek iin insanlarn hayatn tehlikeye atmaktan kanmaz.
Dk kalite raylar aldlar, nk elikten daha ucuz...felketlere, uuruma dklecek cesetlere
aldrrlar m...Yeter ki paralar toplam olsunlar!
nsanlarn byle sylemesi, bakalar da byle syledii iindi. Bu szlerin neden her yerde
tekrarlanmakta olduunu bildikleri yoktu. Olayn mantn sormuyor ve sylemiyorlard. Dr. Pritchett
onlara, mantk tm btl inanlarn en safteron olandr, denemi miydi?.
Claude Slagenhip bir radyo konumasnda, Kamuoyunun kayna m? demiti. Kamuoyunun
kayna olmaz. Kendiliinden ve genel olarak doar. Kolektif zihnin kolektif igdsnn bir
refleksidir.
Orren Boyle, en ok satan haber dergisi Globe'a bir mlakat vermiti. Rportajn konusu,
metalurjistlerin sosyal sorumluluuydu. Nice insan hayatnn metal kalitesine bal olduunu,
metallerin bu adan dnyada pek ok hayati nemi haiz i yaptn sylemekteydi. Bence yeni bir
rnn lanse edilebilmesi iin insanlar kobay olarak kullanlmamal, demi, ama hibir isim
vermemiti.
Associated elik irketinin ba metalurjisti, bir televizyon programnda, Yo, hayr, kpr
kecek demedim, demiti. Ben hi yle bir ey sylemedim. Benim tek sylediim, eer kendi
ocuklarm olsayd, o kprden geecek ilk trene binmelerine izin vermeyeceimdir. Ama bu kiisel
bir tercih tabii. ocuklar ok severim de ondan.
Bertram Scudder da The Future'a yle yazmt: Ben Rearden-Taggart kprs yklacak
demiyorum. Belki yklr, belki yklmaz. nemli olan o deil. Esas nemli olan, gemiinde kamu
ruhuna dnk eylemlere ilikin hibir sicili olmayan iki sivri bireycinin kstahlna, bencilliine ve
agzllne kar bu toplumun ne gibi bir garantiye sahip olduudur. Bu iki kii besbelli, bunca
saygn uzmann ezici ounluu oluturan grlerine kar, kendi kibirli kararlarn zorla devreye
sokmaktan, bu uurda baka insanlarn hayatn tehlikeye atmaktan ekinmemektedir. Toplum buna
izin vermeli midir? Eer o nesne kerse, nlem almak iin i iten gemi olmayacak mdr? Byle
bir hareket, at katktan sonra ahr kilitlemeye benzemeyecek midir? Bu stunun gr her zaman,
baz tr atlarn bal ve kilit altnda tutulmas gerektii yolundadr ve bu grn dayana da genel
sosyal ilkelerdir.

Kendilerini kar Olmayan Vatandalar Komitesi diye adlandran bir grup, John Galt Hatt
zerinde ilk trenin ilemesine izin verilmeden nce, bir yl boyunca hattn devlet uzmanlar tarafndan
incelenmesi iin bir dileke hazrlam, imza toplamaya balamlard. Dilekede bu giriimi
balatanlarn, yurttalk grevi duygusu dnda hibir amalarnn olmad yazlyd. lk imzalar
Balph Eubank ile Mort Liddyye aitti. Dilekeye tm gazetelerde byk yer ayrlm, olay pek ok
yorumlara konu olmutu. Yaklamlar genellikle olumluydu, nk giriim kar olmayan insanlardan
geliyordu.
Ama gazetelerde John Galt Hatt inaatnn kaydettii ilerlemeye hi yer verilmiyordu. Gidip
inaata bakmak zere hibir muhabir yollanmyordu. Basnn genel politikas, be yl nce nl bir
editr tarafndan yle ifade edilmiti: Nesnel gerek diye bir ey yoktur. Gereklerle ilgili her
haber, birinin fikridir. Bu nedenle, gerekleri yazmak yararszdr.
Birka iadam, Rearden Metalin belki de ticari bir deere sahip olabilecei ihtimalini
dnmekteydiler. Konuyu incelemek iin bir aratrma yapmak istediler. Ama bunun iin, numuneleri
inceleyecek metalrjistler tutmadlar, inaat yerini ziyaret edecek mhendisler de aramadlar.
Yalnzca bir anket yaptlar. Her trl beyini temsil ettii dnlen on bin kiiye ayn soruyu
sordular: John Galt Hattnda trene biner misiniz? Byk ounluun verdii cevap, Asla
binmem!di.
Kamuoyunda Rearden Metali savunan hibir ses duyulmad. Taggart Transcontinental
hisselerinin borsada ok yava, gizli gizli ykseliyor olmas da hi kimsenin dikkatini ekmedi.
Bekleyip grmeyi seen, kendini garantiye almaktan holanan baz insanlar vard. Bay Mowen, kz
kardei adna Taggart hisseleri satn almt. Ben Nealy de kuzeni adna almt. Paul Larkin, takma
bir isimle almt. Bu insanlardan biri, bir yaknna, Tartmal konularda ilk harekete geenin ben
olmasndan holanmam, demiti.
James Taggart, Ynetim Kurulu toplantsnda omuz silkerek, Evet, tabi, tamamen
gvenebilirsiniz, demiti. Benim kz kardeim insan deil, iten yanmal bir motordur. Onun
baarlarna armamak gerekir.
James Taggart kpr payandalarnn yarlp krldna, iinin ldne ilikin dedikoduyu
duyunca ayaa frlam, sekreterinin odasna komu, ona Coloradoyu aramasn emretmiti.
Telefonun balanmasn sekreterin masasna yaslanarak, sanki oradan destek umarak beklemiti.
Gzlerinde odaklanmam bir panik ifadesi vard. Ama dudaklarna birdenbire bir glmseme ifadesi
yaylm, u anda Henry Reardenn yzn grmek iin neler vermezdim, demiti- Dedikodunun
yalan olduunu duyunca, Tanrya kr! diye solumutu ama sesinde bir nebze hayal krkl da
yok deildi.
Philip Rearden ayn dedikoduyu duyduunda dostlarna, Eh, belki o da ara sra baarszla
urar, demiti. Belki harika aabeyim sanld kadar harika deildir.
Lillian Rearden kocasna, Sevgilim, dedi. Dn senin iin sava verdim. Bir aya gitmitim,
hanmlar Dagny Taggartn senin metresin olduunu sylyorlard...Ah, Tanr akna, yle bakma
bana! Sama, ben de biliyorum, o kadnlarn da canna okudum zaten. Aptal kadnlarn anlayamad,
bir kadnn niin senin metalin uruna tm dnyay karsna alaca. Tabii ben iin asln biliyorum.
Taggart denilen kadnn tmyle aseksel olduunu, seni de hi umursamadn bilen bir tek
benim...hem, sevgilim, byle bir eye cesaretin olsa bile, ki yok, tayyr giymi bir hesap makinesine
gitmezdin, onu da biliyorum. Satn, kadns bir fahieye giderdin...ff, Henry, aka yapyorum!...yle
bakma bana!
Dagny, dedi James Taggart sefil bir sesle, Ne olacak bize? Taggart Transcontinental
poplaritesini ylesine kaybetti ki!

Dagny gld. O ann zevkini karyordu. Sanki glmek onun iin ok doalm, en kk frsatta
ortaya kyormu gibi gld. Rahatlkla. Gne yan teninde dileri bembeyazd. Gzlerinde, ak
havada ok bulunmu insanlarn baklar vard. ok uzaklara bakyormu gibi. Jim onun New Yorka
son gelilerinde kendisine sanki hi grmyormu gibi baktn fark etmiti.
Ne yapacaz? Halk bize yle kar ki!
Jim, Nat Taggartla ilgili bir hikye anlatlp durulur, biliyor musun? Rakiplerinden yalnzca
bir tekine hayranlk duyduunu sylemi, Halk cehennemin dibine! diyen adama. Keke bunu ilk
syleyen ben olsaydm, demi.
Yaz gnleri ve kentin akam sessizlikleri boyunca, bir park kanepesinde, bir ke banda ya da
ak bir pencerenin nnde tek bana oturan biri, ender de olsa, John Galt Hattnn kaydettii
ilerlemeye dair bir iki satr okuma frsatn da buluyor, o anda ban kaldrp kente umutla bakyordu.
ounlukla gen insanlard bunlar. Bunun, dnyada gereklemesini umduklar trden bir olay
olduunu seziyorlard. Ya da ok yalydlar, bu tr eylerin olduu dnyay tanma olana
bulmulard. Demiryolu konusunu bilmezler, i dnyasn da anlamazlard, ama birinin koullara kar
byk bir sava verdiini ve kazanmakta olduunu seziyorlard. Savann amacna hayranlk
duyduklar yoktu. Kamuoyunun sesine inanmaktaydlar. Ama yine de, demiryolunun ilerlemekte
olduunu okuduklar anda ilerinde bir anlk bir kvlcm hissediyor, bunun kendi sorunlarn neden
daha kk gsterdiini merak ediyorlard.
Taggart Transcontinental'n Cheyennedeki nakliye alan ve John Galt Hattnn karanlk ara
yoldaki ofisi dnda pek kimsenin bilmedii bir gerek de, John Galt Hattnda ileyecek ilk trenle
tanacak mallarn yklenip gelmekte olduu ve vagon rezervasyonlarnn da st ste yldyd.
Dagny Taggart ilk trenin, allageldii gibi iinde nl kiiler ve politikaclar bulunan bir yolcu treni
olmayacan, zel bir marandiz olacan aklamt.
Mallar blgenin her yanndaki iftliklerden, kereste alanlarndan, madenlerden gelmekteydi.
Kimi ok uzak yerlerden geliyordu. Oralarn da sa kalabilmek iin tek umudu, Colorado'da yeni
alm olan fabrikalard. Bu insanlar hakknda hibir yerde yaz falan kmyordu, nk bunlar
"kan olmayan tipler deildi.
Phoenix-Durango Hatt 25 Temmuzda kapanacakt. John Galt Hattndaysa ilk tren 22 Temmuz
gn hareket edecekti.
Lokomotif Makinistleri Sendikasnn adam, Durum yle, Bayan Taggart, diyordu. O treni
hareket ettirmenize izin vereceimizi sanmyorum. Dagny yeni ofisinin lekeli duvar nnde, harap
masasnn banda oturuyordu. Hi kprdamadan, Defol buradan, dedi.
Bu sz adamn, byk demiryolu irketlerinin cill ofislerinde hi iitmedii bir szd. akn
grnyordu. Size sylemeye geldim ki...
Bana syleyecek bir eyiniz varsa, batan balayn.
Efendim?
Bana neyi yapmama izin vereceinizi sylemeyin.
Yani demek istiyorum ki, adamlarmzn treninizle almasna izin vermeyeceiz.
Bu farkl bir sz.
ey, yle karar verdik.
Kim karar verdi?
Komite. Sizin yaptnz ey, insan haklarnn dpedz ihlal edilmesi. nsanlarn o trene binip
de, o kpr yklnca lmesine izin veremezsiniz...srf size para kazandrsnlar diye!
Dagny masada beyaz bir kt arayp buldu, adama uzatt. uraya kendi yaznzla yazn bunu,
dedi. O ynde bir kontrat imzalarz.

Ne kontrat?
Sendikanzn hibir yesinin hibir zaman John Galt Hattnda altrlmayacana dair.
ey...durun bir dakika...ben hibir zaman demedim ki...
Byle bir kontrat imzalamak istemiyor musunuz?
Hayr, ben...
Neden istemiyorsunuz? Naslsa o kprnn keceinden eminsiniz, yle deil mi?
Benim istediim yalnzca...
Ben sizin ne istediinizi biliyorum. Kendi adamlarnz, onlara benim verdiim iler kanalyla
boyunduruk altna alrken, beni de o adamlar kanalyla boyunduruk altna almak istiyorsunuz. Bir
yandan istihdam yaratmam isterken, bir yandan da istihdam yaratmam kstekliyorsunuz. imdi artk
ben size seenek tanmyorum. O tren alacak. O konuda bir seeneiniz yok. Tek seeneiniz, onu
altracak kiinin sizin adamlarnzdan biri olup olmayaca.Onlara izin vermeseniz de tren
alacak. Lokomotifi ben kullanmak zorunda kalsam bile. Kpr kerse, zaten ortada demiryolu da
kalmayacak demektir. Ama kmezse, sendikanzn hibir yesi, hibir zaman John Galt Hattnda ie
giremez. Benim yelerinize duyduum ihtiyacn, onlarn bana duyduundan fazla olduuna
inanyorsanz, kararnz o ynde verirsiniz. Benim lokomotif srebileceime, ama demiryolu ina
edemeyeceime inanyorsanz, o zaman da kararnz o ynde olur. imdi...adamlarnzn o treni
altrmasn yasaklyor musunuz?
Yasaklayacaz demedim. Yasaklama szn hi azma almadm. Ama...daha nce hi
kimsenin denemedii bir ey iin o adamlar hayatlarn tehlikeye atmaya zorlayamazsnz.
Hi kimseyi o treni kullansn diye zorlayacak deilim.
Ne yapacaksnz?
Gnll isteyeceim.
Ya kimse gnll olmazsa?
O benim sorunum, sizin deil.
O hlde ben de size syleyeyim, onlara reddetmelerini tavsiye edeceim.
Edin. Ne isterseniz onu tavsiye edin. Ne isterseniz onu syleyin. Ama seimi onlara brakn.
Yasaklamaya kalkmayn.
Taggart Transcontinentaln her istasyonuna ayn duyuru aslm. Alandaki imza, Edwin
Willers, Operasyondan Sorumlu Bakan Yardmcs biimindeydi. Makinistlere, John Galt Hattnda
ilk treni kullanmak isteyenlerin, 15 Temmuz gn saat 11 e kadar Bay Willersn ofisine bu
taleplerini bildirmeleri syleniyordu.
Ayn onbeinde, saat onbire eyrek kala, Dagnynin ofis telefonu ald. Arayan Eddie'ydi.
Pencerenin dnda ykselen Taggart Binas'nn st katndan aryordu. Dagny, sanyorum buraya
gelsen fena olmayacak. Sesinde bir gariplik vard.
Dagny abucak frlayp soka at, mermer holden, zerinde kendi atlnn hl yazl olduu
odaya ilerledi, kapy ekip at.
D ofis doluydu. Bir sr adam, masalar arasnda ya da duvarlara dayanm, bekleiyorlard. O
girince hepsi sessizce apkalarn kardlar. Dagny, aarm salar, yapl omuzlan grd.
Masalarda alan elemanlarnn glmseyen yzlerini, ardndan da odann kar tarafnda durmakta
olan Eddie Willersn yzn grd. Bir ey sylemeye gerek olmadn herkes biliyordu.
Eddie, Dagnynin odasnn ak duran kapsndayd. Kalabalk alp yol verdi, Dagny, Eddieye
yaklat. Eddie elini, oday gstermek ister gibi hareket ettirdi, ardndan yn hlindeki mektup ve
telgraftan gsterdi.
Dagny, her biri, dedi. Taggart Transcontinental'da alan ne kadar makinist varsa.

Gelebilenler kendileri gelmi. Kimi Chicago blmnden kalkp gelmi. Parman mektuplara
uzatt. te burada da geri kalanlar, Tam say istersen, ilerinden yalnzca kiiden haber gelmedi.
Biri kuzey ormanlarnda tatilde, biri hastanede, biri de tehlikeli araba kullanmaktan hapiste.
Dagny adamlara bakt. Ciddi yzlerinden, glmsemelerini saklamaya altklar belli
oluyordu. Dagny bir an, ba eik, olduu yerde durdu. Sanki verilen bir hkm dinlemekteydi. O
hkm kendisine, bu odadaki adamlara ve binann dndaki tm dnyaya ynelikti.
Teekkr ederim, dedi.
Adamlarn ou onu defalarca grmlerdi. Ban kaldrna bakarlarken ou iinden (ilk
defa olarak ve aknlkla) Operasyondan Sorumlu Bakan Yardmcsnn yznn bir kadn yz
olduunu ve ok gzel bir yz olduunu dnd.
Odann arka taraflarndan biri birdenbire, Jim Taggart cehennemin dibine! diye bard.
Ona bir patlama cevap verdi. Adamlar glyorlar, tezahrat yapyorlard. Derken alklamaya
baladlar. Gsterdikleri tepki, arkadan duyulan cmleye gre olduka aryd. Ama o cmle onlara
ihtiya duyduklar zr salamt. Grnte otoriteye meydan okuyor, demin baran
alklyorlard. Ama aslnda kime tezahrat yaptklarn o odada bilmeyen yoktu.
Dagny elini kaldrd. Henz ok erken, dedi glerek. Bir hafta daha bekleyin. Asl o zaman
kutlama yaparz. Ve inann bana, kutlayacaz!
lk sefer iin kura ektiler. Tm isimlerin yazl olduu ktlar, kocaman bir kavanozun
iindeydi. Dagny oradan bir tek ismi ekti. Kazanan bu odada deildi, ama sistemin en yaman
adamlarndan biriydi. Taggart Cometin Nebraska blmnden Pat Logana kmt kura.
Dagny, Eddieye, Hemen Pate bir telgraf ek, marandizde ona i ktn syle, dedi,
ardndan, son anda karar vermi gibi ekledi (ama bunu kimse yutmad): Ha, evet, o gn benim de
yolculua lokomotifte katlacam sylemeyi unutma.
Yan banda duran yal bir makinist glmsedi, Zaten tahmin etmitim,Bayan Taggart, dedi.
***
Dagny ofisinden telefon atnda, Rearden New Yorktayd. Hank, yarn bir basn toplants
yapyorum.
Rearden yksek sesle gld. Olamaz! dedi
Evet. Sesi sakindi, ama tehlikeli denilecek kadar sakindi. "Gazeteler birdenbire beni
kefettiler, soru soruyorlar. Onlara cevap vereceim.
yi elenceler.
Elenceli olacak. Sen yarn New Yorkta msn? Senin de bulunman isterdim.
Olur. Karmak istemem.
John Galt Hatt ofisindeki basn toplantsna gelenler hep gen gazetecilerdi. Onlara
mesleklerinin, olaylar dnya kamuoyundan saklamakla ilgili olduu retilmiti. Gndelik ileri,
kamu sorumluluu tayan birinin, dikkatle seilmi kelimelerle, hibir anlam tamayan konumalar
yapmas srasnda dinleyici olmakt gazetecilik. Ya da kelimeleri canlar istedii gibi bir araya
getirmek, ama belirli bir anlam tamamalarna zen gstermekti. u anda onlara sylenenleri
anlamakta zorluk ekiyorlard.
Dagny Taggart, gecekonduya benzer John Galt Hatt ofisindeki masasnn banda oturuyordu.
ok gzel dikilmi bir lacivert tayyrle beyaz bluz giymiti. Resmi, hemen hemen askeri bir zarafet
sergiliyordu. Dimdik oturuyordu. Gururlu bir hli vard. Belki bir nebze ar gururlu.
Rearden odann kesinde, krk bir koltukta, yaylm oturmaktayd. Upuzun bacaklarn
koltuun bir kolunun zerinden atm, srtn dier kola dayamt. Genel tavr sevimli bir rahatlk
yanstyordu. Bir nebze ar rahatlk.

Dagny nndeki katlara ara sra bakarak, askeri rapor tekdzeliiyle konuuyor, gzleri oraya
gelen basn temsilcilerinden pek ayrlmyordu. John Galt Hattnn teknolojik gereklerini, kprnn
kapasitesini, inaat yntemini, maliyetini, gerek rakamlar vererek anlatt. Daha sonra, bankac gibi
kuru bir sesle hattn mali umutlarn sralad, elde etmeyi umduu byk krlardan sz etti. Hepsi bu
kadar, dedi.
Muhabirlerden biri, Bu kadar m? dedi. Kamuoyu iin bir mesaj vermeyecek misiniz bize?
Mesajm bunlard.
Ama...Tanr akna...kendinizi savunmayacak msnz?
Neye kar?
Bu hatt ina etmekle hakl olduunu ispatlamak iin bir eyler sylemeyecek misiniz?
Syledim.
Dudaklarnda ebed bir alayclk ifadesi bulunan bir adam konutu: Benim bilmek istediim,
Bertram Scudder'n dedii gibi, eer hattnz ktyse bizim ne gibi bir korunma olanamz var?
O trenlere binmemek gibi.
Bir bakas sordu: O hatt ina etme amacnz sylemeyecek misiniz? Syledim size. Oradan
salayacam dndm kr iin.
ok gen bir delikanl, Ahh, Bayan Taggart, yle sylemeyin! diye bard. Meslekte yeniydi.
i konusunda drstln henz kaybetmemiti. Nedenini bilmese de, Dagny Taggarttan
holandn hissediyordu. Bu en sylenmeyecek ey. Herkes bunu sylyor zaten sizin hakknzda.
yle mi?
Yani...o ekilde demek istemediinizden eminim...ve anlamn netletirmek isteyeceinizden de
eminim.
Tabi, istiyorsanz aklarm. Demiryollarnn kr genellikle yatrm yaplan parann yzde
ikisi oranndadr. Bu kadar ok ey yapp bu kadar azn alabilen bir sanayi, kendini ahlk d
saymak zorundadr. Daha nce anlattm gibi, John Galt Hattnn yatrmn trafiiyle
karlatrdnzda, bana yatrlan parann yzde onbei gibi gzel bir kr getirecei
hesaplamaktaym. Gnmzde yzde drdn stnde bir krn gasp saylmaya baladnn
farkndaym. Ama ben yine de John Galt Hattndan mmkn olursa yzde yirmi kr salamaya
alacam. Hatt ina etme amacm buydu. imdi netletirebildim mi?
Delikanl ona aresiz gzlerle bakyordu. Herhlde kendiniz iin kr salamaktan sz
etmiyorsunuz, Bayan Taggart! Kk hissedarlarnz iin demek istiyorsunuz, eminim. Sesinde hl
umut vard.
Yo, hayr. Ben Taggart Transcontinentaln en byk hissedarlarndan biriyim, o nedenle krm
da en byk krlardan biri olacak. Ama Bay Rearden benden ok daha ansl durumda, nk onun
bir ey paylaaca hissedarlar yok...belki durumunuzu kendiniz anlatmak istersiniz, Bay Rearden!
Evet, memnuniyetle, dedi Rearden. Rearden Metalin forml benim zel ve ahs srrm. O
metali retmek de sizin hayal edemeyeceiniz kadar dk bir mliyetli olabiliyor. Bu nedenle
nmzdeki birka yl boyunca halktan yzde yirmibe gibi bir kr koparmak niyetindeyim.
Koparmak ne demek, Bay Rearden? dedi delikanl. Okuduklarm doruysa metaliniz baka
metallerden kat daha uzun mrl ve yar fiyatna. Byle olunca halk da kelepire konmu olmuyor
mu?
Yaa, onu fark ettiniz mi? dedi Rearden.
Alaya ifadeli adam, Siz ikiniz, yaynlar temsil edenlere hitap ettiinizin farknda msnz?
dedi.
Dagny terbiyeli bir aknlkla, Ama, Bay Hopkins, dedi. Yaynlar iin olmasa, sizinle

konumamz gerektirecek baka bir neden var m?


Btn bu sylediklerinizi yazmamz istiyor musunuz?
Yazacanza gvenebileceimi umarm. zellikle u szlerimi kelimesi kelimesine kaydeder
misiniz ltfen! Bir an sustu, kalemlerin hazr olduunu grnce konutu: Bayan Taggart diyor ki,
trnak iareti, John Galt Hattndan ynla para kazanmay bekliyorum. O paray hak etmi olacam
kesin. Trnak iareti. ok teekkr ederim.
Rearden, Soru var m, baylar? dedi.
Soru yoktu.
Dagny, imdi size John Galt Hattnn alndan sz etmem gerek, dedi. lk tren Cheyenne,
Wyomingdeki Taggart Transcontinental istasyonundan, 22 Temmuz gn leden sonra saat drtte
hareket edecek. zel bir marandiz olacak ve seksen vagonu olacak. Treni sekiz bin beygir gcnde,
drt nitelik bir diesel lokomotif ekecek. O lokomotifi o gn iin Taggart Transcontinental'dan
kiralyorum. Hi durmadan Coloradodaki Wyatt Kavana kadar gidecek, ortalama hz saatte yz
mil olacak. Pardon? Upuzun bir slk duymu, bunu o yzden soruyordu.
Ne dediniz, Bayan Taggart?
Saatte yz mil dedim...yokular, virajlar falan dahil.
Ama bu hatta hznz normalin de altna drmeniz gerekmez mi...Bayan Taggart, kamuoyunun
grne nem veren biri misiniz?
Tabi veriyorum. Kamuoyu olmasa, saatte ortalama altmbe mil de yeterli olurdu.
Kim kullanacak o treni?
O konuda hayli zorluk ektim. Taggart makinistlerinin hepsi o ie gnll oldu. Ateiler,
makaslar ve kondktrler de gnll oldu. Tren kadrosu iin kura ekmek zorunda kaldk. Makinist,
Taggart Cometten Pat Logan olacak. Atei de Ray McKim. Ben de onlarla birlikte lokomotifte
olacam.
Bu gerek olamaz!
Ltfen ala gelin. 22 Temmuzda. Basn zellikle davetli. Her zamanki politikamn tersine,
basnda duyulmaya ok nem veriyorum. Gerekten. Spot klar, mikrofonlar, televizyon kameralar
houma gidiyor. Kprnn yaknlarna da birka kamera koymanz tavsiye ederim. Kprnn k
size birka ilgin resim salayabilir.
Bayan Taggart, dedi Rearden. Benim de lokomotifte olacam neden sylemiyorsunuz?
Dagny dnp ona bakt, bir an iin baklar birbirine kenetlenmi durumda, odada yalnzmlar
gibi bir duyguya kapldlar.
Evet, tabi Bay Rearden, dedi Dagny.
***
22 Temmuz gn Cheyenne platformunda gz gze gelene kadar birbirlerini grmediler.
Dagny platforma ayak bastnda gzleri hi kimseyi aramyordu. Sanki be duyusu birlemi,
gkyzn, gnei, korkun kalabaln grltsn birbirinden ayramaz hle gelmiti. Yalnzca
heyecan ve hissedebiliyordu.
Ama yine de ilk grd insan o oldu. Uzun sre de sadece onu grebildi...ama Dagny o srenin
ne kadar olduunu bilemedi. Rearden, lokomotifin yannda duruyordu. Dagnynin bilincine girmeyen
biriyle konumaktayd. Gri pantolon, gri gmlek giymiti. Usta bir makiniste benziyordu. Ama
evresindekiler yine de ona bakp durmaktaydlar, nk o, Rearden elikten gelen Hank
Rearden'd. Dagny Rearden'n bann zerinde, TT harflerini okuyabildi. Lokomotifin zerindeydi.
Lokomotifin izgileri arkaya yatk gibiydi. Aerodinamik.
Aralarnda mesafe ve kalabalk vard, ama onun gzleri de daha ilk anda Dagnyyi bulmutu.

Birbirlerine baktklarnda, Dagny onun da kendi hissettii duygular hissetmekte olduunu anlad.
Bugn, geleceklerini baladklar ciddi bir gn olmayacakt. Zevk alacaklar bir gn olacakt. leri
bitmiti. u an iin ortada gelecek diye bir ey de yoktu. imdiki zaman kazanm, hak etmilerdi.
Bir zamanlar Rearden'a, insan ancak kendini ok nemli hissederse gerek anlamda hafifleyebilir,
demiti. Bu trenin yola kmas bakalar iin ne anlam tarsa tasn, onlarn ikisi iin gnn tek
anlam, kendi kimlikleri ve kiilikleriydi. Bakalar hayattan ne bekliyor olursa olsun, onlarn tek
bulmak istedikleri ey, u anda hissettiklerini hak etmekti. Sanki platformun iki ucundan birbirlerine
bunu sylemekteydiler.
Sonra Dagny baka tarafa dnd.
Kendisinin de gzleri zerine ektiini fark etti. evresinde insanlar vard. Glyor, sorulara
cevap veriyordu.
Bu kadar byk bir kalabalkla karlaacan tahmin etmemiti. nsanlar platformu doldurup
raylarn zerine, istasyonun dndaki meydana tamlard. Yan raylarda park etmi vagonlarn
stne kmlard. Her evin penceresinden sarkmlard. Onlar buraya eken bir ey vard. Havaya
sinmi bir ey. James Taggartn son anda John Galt Hattnn alna gelmek istemesi de o
yzdendi. Dagny gelmeyi yasaklamt ona. Eer gelirsen, seni kendi Taggart istasyonundan dar
attrrm, Jim, demiti. Bu olay sen gremeyeceksin. Ondan sonra da alta Taggart
Transcontinental' temsil etmek zere Eddie Willers' semiti.
Kalabala bakarken, bir yandan onlarn kendisine bakp durmasndan tr aknlk
hissediyordu (nk bu olay ylesine kiiseldi ki, hibir iletiime gerek yoktu), bir yandan da buraya
gelmelerinin ok yerinde bir hareket olduunu dnyordu (nk grmek istemeleri
doald...Baary grmek, bir insann dierlerine sunabilecei en byk armaand).
Yeryznde yaayan hi kimseye kar fkeli deildi. Tm ektikleri artk uzaklarda kalm bir
sise dnmt. Hl varln srdren, ama can yakacak gc kalmayan bir ar gibi. O tr eyler,
u ann gereklii karsnda ayakta duramazd. Bugnn anlam, gne nlarnn gm rengi
lokomotif zerindeki parlts kadar glyd. Herkes grmek zorundayd bunu artk. Kimse kuku
duyamazd. Nefret edebilecei hi kimse yoktu.
Eddie Willers ona bakyordu. Platformun zerindeydi. evresinde Taggart yneticileri, blm
bakanlar, blge ileri gelenleri, ikna ya da rvetle trenin yz millik hzla kent blgelerinden
geebilmesine izin vermi yerel ynetim temsilcileri vard. Bu sefer...bu gnlk...Bakan
Yardmcl unvan gerek geliyordu ona. Bu unvan iyi tayordu. Ama evresindekilerle
konuurken gzleri hep Dagnydeydi. Dagny lacivert pantolon, lacivert gmlek giymiti. Resm
grevinin farknda deildi. Bu ileri Eddieye brakmt. u anda tek kaygs trendi. Sanki o trenin
tek mrettebat oydu.
Eddieyi grd, ona yaklat, elini skt. Glmseyii, birbirlerine sylemedikleri her eyi ifade
ediyordu. Eee, Eddie, artk Taggart Transcontinentalsn.
Evet, dedi Eddie ciddiyetle. Sesi petendi.
Gazeteciler soru soruyorlard. Dagnyyi srkleyip Eddieden uzaklatrdlar. Bu arada
Eddieyi de soru yamuruna tutmulard. Bay Willers, Taggart Transcontinentaln bu hatla ilgili
politikas nedir? Yani Taggart Transcontinental burada ilgisiz bir gzlemci mi, Bay Willers?
Eddie elinden geldii kadar iyi cevaplar verdi. Gzleri diesel lokomotiften yansyan klardayd.
Ama grd ey, ormandaki aklkta parlayan gnein alanda, oniki yandaki bir kzn ona gnn
birinde demiryolunu yneteceini syleyiiydi.
Mrettebatn lokomotif nnde sralanna uzaktan bakt. Fotoraf makinelerinin idam
mangasn karlarna almlard. Dagny ile Rearden glmsyor, sanki yaz tatilinden enstantanelerle

poz veriyorlard. Makinist Pat Logan ksa boylu, ince, kr sal, sert ifadeli bir adamd. Egleniyormu
gibi bir kaygszlk iinde poz vermekteydi. Atei Ray McKim yapl bir genti. Glmsemesi hem
utanga, hem de kasmayd. Geri kalanlar, neredeyse kameralara gz krpacakm gibiydiler.
Fotoraflardan biri glerek, Biraz mutsuz grnemez misiniz ltfen? diye sordu. Editrm bunu
istiyor, biliyorum.
Dagny ile Rearden basnn sorularna cevap vermekteydiler. Bu seferki cevaplarnda alayclk
yoktu. Ac da yoktu. Bundan zevk alyorlard. Sorular iyi niyetle sorulduklarn dnerek cevap
veriyorlard. Sonunda, kimsenin fark etmedii bir ekilde, sorular gerekten iyi niyetle sorulmaya
balad.
Bir muhabir, frencilerden birine, Bu seferden neler bekliyorsunuz, diye sordu. Oraya varacak
msnz, dersiniz?
Adam, Bence varacaz,dedi. Sence de yle, arkada.
Bay Logan, ocuklarnz var m? Ek sigorta falan yaptrdnz m? Kpry dnyorum,
anlarsnz ya.
Pat Logan sesinde bir tiksintiyle, Kpry grmeden paalar svamam, dedi.
Bay Rearden, raylarnzn dayanacan nereden biliyorsunuz?
Rearden, Matbaay insanlara reten adam nereden biliyordu? diye karlad soruyu.
Syler misiniz, Bayan Taggart, yedi bin tonluk bir treni, bin tonluk bir kprnn zerinde
destekleyecek olan nedir?
Benim kararm, dedi Dagny.
Mesleklerinden her zaman nefret etmi olan basn temsilcileri, bugn bu iten zevk almakta
olduklarnn farknda deildiler. lerinden yllardr ad ktye km, yznde yann iki kat sinik
bir ifadeyle dolaan bir gen birdenbire, Ne olmak istediimi biliyorum artk, diye patlad. Keke
haber muhabiri olsam!
stasyonun saati 3:45i gsteriyordu. Mrettebat trenin br ucundaki yerlerine doru yola
koyuldu. Kalabaln uultusu da azalyordu. nsanlar hi niyet etmedikleri hlde sessizlemilerdi.
stasyon grevlisi, trenin Wyatt Petrol alanna kadar olan yz millik yolu zerindeki her yerel
operatrden mesajlar alm bulunuyordu. stasyon binasndan kt, Dagnyye bakarak sinyalini
kaldrd, yolun ak olduunu belirtti. Dagny lokomotifin yanndaki yerinden elini havaya kaldrd,
sinyali alm ve anlam olduuna dair iaret verdi.
Vagonlar dzenli aralklarla, bir omurga gibi dizilmilerdi. br uta kondktrn kolu havada
salland, Dagny o iarete de aynen karlk verdi.
Rearden, Logan ve McKim sanki hazr ola gemilerdi. Trene ilk nce Dagnynin binmesi iin
kenara ekildiler. O basamaklara trmanrken, gazetecinin biri, sormay unuttuu bir soruyu hatrlad.
Bayan Taggart, diye seslendi. John Galt kim?
Dagny metal ubua tek eliyle aslarak dnd, kalabaln balar zerinden seslendi:
Biziz!
Logan onu izleyip lokomotife girdi, arkadan McKim geldi. Rearden son olarak girip kapy
smsk, metalik sesin kesinliiyle kapatt.
Sinyal kprsnde asl klar yeildi. Raylar arasnda da yeil klar vard. Raylar uzaklap
dnerken o klar yaz yapraklarnn arasnda parlyor, yapraklar da km gibi gsteriyordu.
ki adam lokomotifin nnde, beyaz, ipek bir kurdeleyi iki yandan gererek tutmulard. Biri
Colorado Blm efi, br de Nealynin ba mhendisiydi. Nealy gidince iin bana gemiti.
Eddie Willers kurdeleyi keserek yeni hatt aacakt.
Fotoraflar onun, elinde makasla, lokomotife arkasn dnm durumda fotorafn ektiler.

Ona ayn treni iki kere tekrarlamas, kendilerine poz seenei tanmas gerektiini sylediler.
Ellerinde yedek beyaz kurdeleler hazrd. Tam kabullenecekti ki birden durdu. Hayr, dedi. Bunda
bir sahtelik olmamal.
Sesi otoriterdi. Bakan Yardmcsnn sesiydi. Parmayla kameralar gstererek emrini verdi.
Geri ekilin. Daha geri. Ben keserken bir tek poz ekin, ondan sonra yoldan ekilin. Hemen.
Sz dinlediler, hzla hattn ilerisine getiler. Bir tek dakika kalmt. Eddie kameralara arkasn
dnd, raylar arasnda, yz lokomotife dnk olarak durdu. Makasn beyaz kurdeleye uzatm, hazr
bekliyordu. apkasn bandan karp yana frlatt. Gzleri lokomotifteydi. Tatl bir rzgr, sar
salarn uuruyordu. Lokomotif, zerinde Nat Taggartn logosunu tayan dev bir gm kalkan
gibiydi.
stasyon saatinin akrebi tam drdn zerine geldiinde Eddie Willers elini kaldrd.
A onu, Pat! diye seslendi.
Lokomotif ileriye frlarken kurdeleyi kesip yolun zerinden srayarak ekildi.
Yandaki rayn zerinde dururken, lokomotifin penceresinden ona cevap verircesine el sallayan
Dagnyyi grd. Sonra lokomotif geip gitti, Eddie yine raylarn zerinden, kalabalk platforma bakt.
Vagonlar nnden geerken bir grnp bir kayboluyordu platform.
***
Mavimsi yeil raylar, onlar karlamak zere alyor, dnyann kavisinin tesindeki bir tek
noktadan gelen iki jete benziyordu. Balant yerleri grntnn iinde eriyor, tekerlerin altnda
dmdz bir izgi varm gibi oluyordu. Lokomotifin yan tarafnda da bulank bir erit varm gibiydi.
Aalarla telgraf direkleri birden ortaya kyor, sonra biri onlar geriye doru ekmiesine yok
oluyorlard. Yeil ovalar dmdz yaylmaktayd. Gkyznn kenarnda dalarn kesintisiz silueti
sanki hareketi tersine eviriyor, trenin peinden geliyormu gibi grnmelerine sebep oluyordu.
Dagny ayaklarnn altnda tekerlekten hissedemedi, lokomotif raylarn zerinde askya alnm
gibi, kayarak gitmekteydi. Hz da hissetmiyordu. Yeil klarn bu kadar sk, birka saniyede bir
gelip gemesi garipti, nk o, sinyal klarnn iki mil arayla denmi olduunu ok iyi biliyordu.
Pat Logann nndeki spidometrenin ibresi yzn zerinde sabitlenmiti.
Dagny ateinin sandalyesinde oturuyor, ara sra Logana bakyordu. Logan biraz ne eik
oturmaktayd. Tavr rahatt. Tek eli, sanki tesadf gibi, ubuun zerindeydi, ama gzleri ilerdeki
raylara aklmt. Bir uzmann rahatl vard hlinde. yle gvenliydi ki, rahat grnyordu. Ama
ayn zamanda yksek konsantrasyon sonucu gelen bir rahatlkt bu. Kiinin iine, absol bir
amanszlkla konsantre olmasnn sonucuydu. Ray McKim onlarn arkasndaki banka oturmutu.
Rearden kabinin orta yerinde, ayaktayd.
ki eli ceplerinde, ylece duruyordu. Bacaklar ayrk, dengeyi salyor, gzleri ileriye
bakyordu. u anda raylarn yan taraflarnda onun grmek isteyecei hibir ey yoktu. Raylara
bakyordu o.
Sahiplik, diye dnd Dagny. Bu duyguyu hi bilmeyen, gerek olup olmadndan bile kuku
duyan insanlar yok muydu? Hayr, ktlarla, damgalarla, balarla, izinlerle salanamaz bir eydi
bu. te buradayd. Reardenn gzlerindeydi.
Kabinin iini dolduran ses, amakta olduklar mesafenin bir paras gibiydi. Motorlarn peten
uultusu vard bir kere...sonra her dokunmada ykselen metal lklar vard. Bir de, o tiz
ses...titreyen camlarn sesi.
Bir eyler yanlarndan hzla geiyordu...bir su deposu, bir aa, bir baraka, bir tahl ambar.
Cam sileceinin hareketi gibiydi hepsi. Ykseliyor, bir grafik gibi kavisleniyor, sonra iniyor, geriye
kayyorlard. Telgraf telleri trenle yarmakta, direkten diree ykselip dmekteydi. Dengeli bir

tempoda. Salkl bir kalbin elektro kardiyogram gkyzne izilmi gibi.


Dagny ileriye bakt. Raylarla mesafeleri eritip birletiren bir sis vard. O sis her an
paralanabilir, bir felketin biimi karlarnda belirebilirdi. Neden burada kendini hi hissetmedii
kadar gvende hissettiini merak etti. Karlarnda bir engel belirse, ilk paralanan u camla, kendi
olurdu. Glmsedi, cevab abucak kavrad: lk olmann gveniydi bu. Rotay bilmenin gveniydi.
lerdeki bilinmeyen bir gcn, bilinmeyene doru ekip gtrd biri deildi o. Varoluun en
harikulade duygusu buydu. Gvenmek deil...bilmek!
Kabin pencerelerinin camlar, tarlalarn yaylmn daha da geni gsteriyordu. Dnya gre ne
kadar aksa, harekete de o kadar ak gibiydi. Ama hibir ey uzak deil, hibir ey eriilemeyecek
yerde deildi. lerdeki bir gln prltsn ancak grebilmiti. Bir an sonra yan bandayd gl.
Sonra da geriye kayp, yok oldu.
Grle temas arasndaki bu ksalma ok garipti. Dilekle tatminin aras, diye dnd.
Kelimeler zihninde keskin biimde beliriyor, sonra aknlkla duralyordu, ruhla beden aras. nce
gr, sonra onu ifade edecek fiziksel biim. nce dnce, sonra dmdz izgi zerinde, seilen
amaca doru amal bir hareket. Biri olmadan dieri anlam kazanabilir miydi? Hareket etmeden
yalnzca dilemek kt bir ey deil miydi...ya amasz hareket etmek? Kimin ihaneti szmt
dnyaya...szp bu ikisini ayrm, onlar birbirine kar kkrtmt?
Ban iki yana sallad. Arkasnda kalan dnyann neden yle olduunu dnmek, merak etmek
istemiyordu. Aldrmyordu da. Uarak uzaklayordu o dnyadan. Saatte yz mil hzla. Yanndaki ak
pencereye yasland, hzn yaratt rzgar salarn alnndan arkaya uurdu. O pozda kald. Bunun
verdii zevkin dnda hibir eyin farknda deildi.
Ama kafas yldrm gibi alyordu.Krk dnce paralar hzla gelip dikkatine deiyor,
sonra uarak geiyordu. Fiziksel zevk mi? diye dnd. Bu tren elikten yaplm...Rearden Metal
raylar zerinde gidiyor...yanan yalarn ve elektrik jeneratrlerinin enerjisiyle hareket ediyor...Mekn
iindeki fiziksel hareketin fiziksel zevki...ama u anda hissettiklerimin nedeni ve anlam o mu?...Buna
alak bir hayvans zevk mi diyorlar...u anda raylar altmzda krlsa umurumda
olmazd...krlmayacan biliyorum, ama aldrmaym, bu an yaadm iin mi? Dk dzeyli,
fiziksel, maddesel, alaltc bir beden zevki mi?
Glmsedi. Gzleri kapalyd. Rzgr salarnn arasndan kayp geiyordu.
Gzlerini at, Rearden'n kendisine bakmakta olduunu grd. Raylara nasl bakyorsa, ona da
yle bakyordu. Uma gcnn bir tek darbeyle elinden alndn, onu hareket edemez duruma
getirdiini hissetti. Oturduu yerde geriye yaslanm durumda, ona bakmay srdrd. Rzgr ince
giysisinin kuman da vcuduna yaptryordu.
Rearden baka tarafa bakt, Dagny de bir kere daha, nlerinde yrtlarak alan dnyaya geri
dnd.
Dnmek istemiyordu, ama dnce sesleri kafasnn iinde, tpk motordan gelip kabinin iini
dolduran sesler gibiydi. evresine baknd. Tavandaki ince elik rg, kelerde duvar levhalarn
birletiren kaplamasz kebentler...kim yapmt bunlar? nsanolunun o kaba kas gc m? Pat
Logann nndeki drt diskle levyenin, arkadaki onalt motordan o inanlmaz gc karmasn?
O gc insann eline, abaszca kontrol etsin diye getirip teslim etmesini?
Bunlar ve bunlar yaratan o kapasite...bu abalara m kt diyordu insanolu? Maddesel
dnyaya ynelik soyluluktan uzak bir aba dedikleri bu muydu? Maddenin esaretine girmek dedikleri
bu muydu? nsan ruhunun bedenine teslim olmas da m buydu?
Ban yine sallad. Bu dnceleri frlatp pencereden atmay, raylarn yaknnda bir yere dp
para para olmalarn izlemeyi ne kadar da isterdi! Tarlalarn zerine dklen yaz gneine bakt.

Dnmek zorunda deildi, nk bunlarn hepsi, onun bildii, her zaman bilegeldii bir gerein
ayrntlaryd. Varsn u telgraf direkleri gibi gelip gesinler, dedi kendi kendine. Onun bildii ey,
direklerin tepesinde kesintisiz bir izgi hlinde uzanan kablolara benziyordu. O eyi, bu yolculuu, bu
duygular, insanolunun tm dnyasn ifade edecek kelimeler de belliydi: yle basit ve yle doru
ki!
Pencereden krlara bakt. Bir sreden beri, raylarn yaknnda belli aralklarla gze arpan
insanlar fark etmeye balamt. Ama yle abuk geiyorlard ki, Dagny onlarn anlamn
kavrayamamt. Sonunda bir sinema filminin tek tek karelerinin bir araya gelii gibi, o grntler de
birleti, Dagny durumu kavrad. Hattn denmesi bittii anda, onu korumak iin adamlar tutmutu,
Ama deminden beri dzenli aralklarla grd bu insan zincirini o tutmu olamazd. Her mil
direinin yannda tek bana bir adam duruyordu. Kimi gen, okullu delikanllar, kimisi iki bklm
yallard. Hepsi silahlyd. Ne buldularsa onu almlard silah olarak. Kimininki pahal tfekler,
kimininki eskiden kalma altpatlar tipi eylerdi. Hepsinin banda demiryolu kepleri vard. mrleri
boyunca Taggart Transcontinental'da altktan sonra emekli olmu kiilerin ocuklaryd bunlar.
arlmadan gelmi, treni korumaya alyorlard. Lokomotif nnden geerken her biri hazr ola
geiyor, tfeini kaldrp asker gibi selam duruyordu.
Dagny durumu kavraynca birdenbire glmeye balad. lk gibi apansz balamt glmesi.
ocuklar gibi sarsla sarsla glyordu. Hkrk gibi sesler karyordu. Pat Logan ona belli belirsiz
glmseyerek ban sallad. O oktan fark etmiti bu onur ktasn. Dagny ak pencereden sarkt,
kollar zaferi ifade edercesine salland, raylarn yannda durmakta olan insanlar selamlad.
Uzaktaki bir tepenin doruunda kalabalk bir grup grnyordu. Kollarn ge doru
sallyorlard. Kyn gri duvarl evleri alttaki vadiye salm durumdayd. Sanki oraya yuvarlanm,
sonra unutulmulard. Damlar sivriydi. D boyalarn yllarn etkileri soldurmutu. Belki kuaklar
boyunca yaamt aileler orada. Belki gnlerin geiini iaretleyen tek ey, gnein doudan
ykselip batda yok olmasyd. imdi o insanlar tepeye km, gm rengi trenin kendi ovalarn
yararak geiini, sessizlik iinde bir bandoyu dinler gibi selamlyorlard.
Evler sklamaya, raylara yaklamaya balarken pencerelerde de insanlar grnmeye balad.
Kimi n balkonda, kimi damlardayd. Hemzemin geitlerin kaplarna kalabalklar toplanmt. Yollar
evrelerinde yelpaze gibiydi. Dagny insanlar ayrt edemiyor, ama onlarn havada sallanan kollarn
gryor, treni selamladklarn biliyordu. Sallanan krmz klarn, uyar sinyallerinin altndayd
insanlar. Tepelerindeki yazlarda, Dur. Bak. Dinle, deniliyordu.
Kasabay saatte yz mil hzla geerken yanndan getikleri istasyon da, platformundan atsna
kadar insanlarla doluydu. Dagny orada da sallanan kollar, havaya frlatlan apkalar grd. Bir ey
gelip lokomotifin yanna arpt. Bu bir demet iekti.
Miller tkr tkr akarken kentler geriye kayyor, durmadklar istasyonlar, grmeye, alklamaya,
ummaya gelen insanlar da geride kalyordu. Eski istasyon binalarnn kirli saaklarna, ieklerden
elenkler yapp astklarn gryordu. Eskimi duvarlarda krmz-beyaz-lacivert bayraklar aslyd.
ocukken okul kitaplarnda demiryollarnn tarihiyle ilgili eski resimler grr, hep imrenirdi. Bu
manzara o resimleri hatrlatmaktayd. nsanlarn toplanp bir blgeye ilk gelen treni alkladklar
gnleri hatrlatyordu. Nat Taggartn lkeyi arnlad, urad her durakta, baary grmeye
gelmi insanlarla karlat gnlerdeki gibiydi. O a oktan kapanm sanyordu Dagny. zerinden
kuaklar getiine inanyordu. Geen sre iinde hibir yerde selamlanmay hakeden bir olay
olmadn, yalnzca Nat Taggartn diktii duvarlardaki atlaklarn giderek uzadn dnyordu.
Ama ite insanlar yine gelmilerdi. Onun gnnde olduu gibi. Ayn eyi grmeye gelmilerdi hem
de.

Reardena bakt. Rearden duvara dayanmt. Kalabalklar fark etmiyor, alka, onlara
yneltilen hayranlk duygularna aldrmyordu. Onun dikkati, raylarn ve trenin performansndayd. O
performans, youn bir profesyonel dikkatiyle izlemekteydi. Her hlinden belliydi...Beendiler,
trnden bir dnceyi fark etse bile bir tekmede uzaklara frlatrd. Onun beyni, yi iliyor!
dncesine odaklanmt.
Upuzun boyu, tek renk gri pantolon ve gmleiyle, depara hazrlanm gibiydi. Pantolon;
bacaklarnn uzun izgilerini vurguluyor, onu rahat ve abasz, ama bir iaretle frlamaya hazr
gsteriyor, gmlein ksa kollar; gcn sergiliyor, ak duran yakas ise, gsnn gerginliini
ortaya karyordu.
Dagny abucak ban teye evirdi. Ona ok sk baktn fark etmiti. Ama bugnn gemile
de, gelecekle de hibir ba yoktu. Kafasndaki dnceler, getirebilecekleri sonulardan kopuk ve
bamszd. u anda onunla birlikte ayn atmosferin iinde hapis durumda oluunun, onun raylar nasl
trenin uup gidiini saladysa, onun yaknlnn da her saniyenin duygularn daha younlatrdnn
tesinde hibir anlam yoktu.
Kararl bir hareketle dnp arkasna bakt. O da ona bakyordu. Gzlerini karmad.
Baklarn souk bir younlukla onunkilere kilitledi. Sonra meydan okur gibi glmsedi. O
esneklikten uzak yze yneltebilecei en gl darbenin bu olduunun farkndayd. Birdenbire
iinden, onun titrediini grmek, iinden bir lk koptuunu duymak iin gl bir istek kabard.
Ban yavaa evirdi. Eleniyordu. Solumay neden bu kadar zor baarabildiini ise hi
anlayamyordu.
Oturduu yerde arkasna yaslanp ileriye bakt. Kendisi onun ne kadar farkndaysa, onun da
kendisinin ayn derecede farknda olduunu biliyordu. Bunun yaratt zel ekingenlik ona zevk
vermekteydi. Bacaklarn st ste atarken, kolunu pencerenin kenarna dayarken, salarn alnndan
ekerken...her hareketinin altnda, itiraf etmedii bir duygu vard: O gryor mu bunu?
Kasabalar geride kalmt. Raylar artk geit vermeye pek de hevesli olmayan bir arazide,
ykselmeye koyulmutu. Raylar ikide bir kvrlarak gzden kayboluyor, tepeler hat boyuna daha da
yaknlayordu. Coloradonun yass kaya raflar raylarn kysna kadar sokulmakta, gkyznn
uzaklardaki kesimlerinin nne, dalgaya benzeyen mavimsi dalar gemekteydi.
ok uzakta, fabrika bacalarnn zerindeki sisi grdler, ardndan bir elektrik santralinin
ebekesi, sonra da elik bir kule kt ortaya. Denver'a yaklamaktaydlar.
Dagny, Pat Logan'a bakt. ne doru biraz daha eilmiti.. Parmaklarnda ve gzlerinde belli
belirsiz bir gerilim vard. Bu hzla bir kentin iinden gemenin tehlikelerini, o da Dagny kadar
biliyordu.
Pe pee dakikalar onlara bir tek btn gibi gelmekteydi. lk nce tek tek yaplar gemeye
balad pencerelerin dndan. Bunlar fabrikalard. Derken biimler, sokaklarn oluturduu bir
bulankla dnt. Ardndan raylarn oluturduu bir delta ald nlerinde. Bir huni onlar Taggart
stasyonuna doru emiyormu, yerdeki minik yeil klarn dnda onlar koruyacak hibir ey
yokmu gibi. Lokomotifin yksekliinden baknca, yan raylarda duran vagonlar, kurdele eritleri gibi
grnmekteydi. stasyonun st kapal blm kara bir delik gibi onlara doru utu. Bir ses
patlamasnn iinden utular, kalabalklarn tezahrat, elik stunlar arasndaki karanlktan sv gibi
ykseldi. Ikl kubbenin altnda, ilerde grnen ak gkyzne doru hzla gitmekteydiler. Yeil
klar sanki kap tokmaklaryd, nlerinde kaplar pe pee ayor, sonra arkalarnda
kayboluyorlard. nsan trafiinin doldurduu sokaklar yeniden ortaya kt. Ak pencerelerde
kalabalk insan gruplar vard. Sirenler tyor, uzaktaki bir gkdelenin tepesinden renkli konfetiler
uuruluyor, gm rengi mermi, durup seyreden kentin iinden geiyordu.

O da geride kald. Birdenbire dalar yine karlarnda buldular. Sanki kent onlar granit bir
duvara doru frlatm, incecik bir aralk son anda kurtulmalarn salamt. Dimdik bir kayann
yanndan dolayorlard. br yan uurumdu. Darack rafn zerinde gidiyorlard. Uurum tarafnda
ikide bir dev kayalar grnyor, hzla geiyor, kimi gnei de kapyor, mavimsi bir k iinde,
topra da, gkyzn de grmeden ilerlemelerine yol ayordu.
Hattn kvrmlar ylan gibi bklrken, iki yandaki duvarlar onlar ezmek zere skyormu
gibiydi. Ama ara sra da raylar duvar yaryor, raylarn iki kanad gibi alan dalarn arasndan,
aadaki amlklarn tepeleri grnyordu. ki kanat da dey ubuklardan olumu gibiydi, teki
yeil, br kzl kahverengiydi.
Dagny ak pencereden aaya bakt, lokomotifin gm rengi yan duvarn bolukta aslym
gibi grd. Ta aalarda incecik bir dere akyor, aalarn tepelen ldyordu. Lokomotifin
kuyruunu oluturan vagonlar, dimdik granit duvarn yamacnda srkleniyordu. Aada
kilometrelerce uzanan kayalar vard. Ban evirince, mavimsi yeil raylar vagonlarn gerisinde
grd.
Yollarnn stnde bir kaya duvar belirdi, n cam doldurup kabinin iini karanlklara gmd.
yle yaknd ki, aradaki zaman dilimi kurtulmalarna yetmeyecekmi gibi grnd. Ama Dagny
tekerlerin raylar zerinde kard gcrtlar duyuyordu. Derken k patlarcasna geri dnd,
karda darack bir kaya rafnn zerinde ilerleyen raylar ortaya kt.
Onalt motorun gmbrdeyen iddetini ve yedi bin ton elie ek olarak tad yk kontrol
altna almak, bu virajda savurmadan gtrmek gibi bir baary, kendi kolundan kaln olmayan bu
mavimsi yeil iki metal eridin nasl baardn merak etti. Neydi bunu mmkn klan? Gzle
grlemeyen molekller dizininin hangi gc, hayatlarn ona emanet etmelerini salamt? Seksen
vagona bakan tm grevli insanlarn hayatn! Laboratuar frnnn na kar, bir insann yzyle
ellerini grd hayalinde.nndeki beyaz sv metal rneinin zerine eilmi bir yz.
inde kabaran duyguyu hissetti. Kontrol edemedi duyguyu. Motor nitelerinin kapsna dnd,
tuttuu gibi at, korkun haykrlarla alan motorlarn sesi ieriye doldu.
Bir an iin, sanki be duyusu eriyip teke inmiti. Yalnz iitme. itebilme yeteneinden geriye
kalan da, upuzun, ykselip alalan, ykselip alalan o lkt. Sallanp duran o kapal metal odada
durmu, dev jeneratrlere bakyordu. Onlar grmek isteyii, iindeki zafer duygusunun, onlardan
kaynaklanyor olmasndand. Onlara olan sevgisi yznden semiti bu i alann. iddetli duygularn
getirdii o anormal berraklk iinde, hibir zaman fark edemedii, ama anlamas art olan bir eyi o
anda anlayverecekmi gibi hissediyordu. Yksek sesle gld, ama glmesinin sesini duyamad.
Birbirini izleyen patlamalardan baka bir ey duyulmuyordu. John Galt Hatt!,, diye haykrd. Sesinin
dudaklarndan alnp yok ediliini yaamak iin yapmt bunu.
Motor niteleri boyunca ilerledi. Dar bir koridordayd. Bir yannda motorlar, br yannda
duvar. Kendini oraya izinsiz girmi gibi hissetti. Canl bir organizmann gm rengi derisinin
iindeymi de, gri metal silindirlerde, kangallanan kablolarda, mhrl tplerde, tel kafesler iinde
dnen pervanelerde atan bir yrei seyrediyormu gibi. evresindeki biimlerin inanlmaz
karmakl, grnmez kanallara aktarlyor, iindeki o iddet, caml gstergelerin incecik
ibrelerinde sergileniyor, panellerde gz krpan krmz ve yeil klarda, zerinde Yksek Gerilim
yazl ince uzun elik dolaplarda son buluyordu.
Acaba neden makinelere bakarken iine bylesine cokulu bir gven doluyordu? Bu dev
biimlerde, insanlk d unsurlardan ikisi kesinlikle yoktu: Sebepsizlik ve amaszlk. Motorun her
paras, Neden? ve Ne iin? sorularna kesin cevaplar vermekteydi. Dagnynin tapt zihinlerin
seecei hayat biimlerinde atlan admlar gibi. Motorlar elikten dkme bir dizi ahlak kural

gibiydi.
Canl bunlar, diye dnd. nk yaama gcnn fiziksel biimleriydiler. Btn bu
karmakl kavrayabilen, amacn seebilen, ona biim verebilen bir zihnin gcnn fiziksel
biimleri. Bir an iin, sanki motorlar saydamm da, ilerindeki sinir sistemi grlebiliyormu gibi
geldi ona. Tm tellerinden ve devrelerinden daha karmak, bir balantlar a. Bunlarn herhangi bir
parasn ilk defa oluturup modelleyen o insan zihninin rasyonel balantlar.
Evet, canl bunlar. Ama ruhlar, onlar uzaktan kumandayla altryor. O ruh, ayn baary
gsterme kapasitesine sahip olan her insann iinde. Eer o ruh dnyadan yok olursa, btn motorlar
dururdu. nk onlar altran g aslnda tabann altndaki yakt deil, o ruhtu. Ruh yok olduu
anda, o yakt da ilkel bir svya dnrd. elik silindirler de deildi. Onlar da, titrek vahilerin
barnd maaralarn duvarlarnda paslanp kalrlard. Yaayan bir zihnin gcyd bu. Dncenin,
seimin ve amacn gcyd.
Kabine dnerken iinden glmek geliyordu. Diz kebilsem, kollarm havaya kaldrabilsem,
iimdekini serbest brakabilsem, diyordu...ama bunun bir ifade biimi olamayacan da biliyordu.
Birden durdu. Rearden kabin kapsndaki basamakta grmt. Dagnyye sanki neden katn,
neler hissettiini biliyormu gibi bakyordu. Hareketsiz durdular. Bedenleri dar geitte karlaan
baklara dnt. Dagnynin iindeki atlar, motorlarn atyla birdi. Bu atlarn ikisinin de
nedeninin Rearden olduunu hissediyordu. Vurularn ritmi Dagnynin iradesini sildi. Birlikte,
sessizce, kabine geri dndler. Aralarnda hi sz edilmeyecek bir an yaandnn farkndaydlar.
lerdeki doruklar sv altn gibi prl prl parlamaktayd. Vadilerde glge eritleri her geen an
biraz daha uzuyordu. Gne batdaki doruklara doru alalmaktayd.
Uzaktaki vadilerden birinde bacalar grdklerinde, gkyz artk raylarn mavimsi yeil
rengine dnyor, koyulayordu. Oras Coloradonun yeni kasabalarndan biriydi. Wyatt Petrol
alanlarndan yaylan gcn etkisiyle domu, byyordu o yerleim yerleri. Dagny orada modern
evlerin dik alar oluturan biimini, yass damlar, kocaman caml pencereleri grd. Mesafe ok
uzak olduundan, insanlar grnmyordu. Herhalde treni seyrediyorlard, diye dnd srada,
binalarn arasndan bir roket frlayp ykseldi, paraland, koyulan gkyznde altn rengi yldzlar
hlinde aaya doru yad. Gremedii insanlar, dan yamacnda yaklaan gm rengi treni
grmler, ona bir selam yollamlard. Bir kutlama sembol, ayn zamanda da bir imdat arsyd
bu.
Bir sonraki viraj dner dnmez gkyznde, olduka alak hizada, iki elektrik grd. Biri
beyaz, dieri krmzyd. Uak deildi bunlar. Altlarnda onlar destekleyen metal kulelerin izgileri
de belli oluyordu. Dagny o anda, Wyatt Petrole gelmi olduklarn anlad. Raylar yoku aa inmeye
balyor, sanki toprak yaylyor, dalar alarak geit veriyordu. En dipte, Wyatt tepesinin eteinde,
bir kanyonun karanlk yarnn zerinde, Rearden Metalden yaplm kpry grd.
Aaya doru uuyorlard. Dagny o yavalatlm iniin dikkatli derecelendiriliini,
kvrmlarn, tmyle unutmutu. Kendini balklama dalyormu gibi hissediyordu. Kprnn
irileerek onlar karlamak zere yaklatn grd. Kk, kare bir tneldi. Madenden bir dantel
gibiydi. Birka kirii havada apraz geiler yapyordu. Mavimsi yeil bir prltyd. Dalarn
arasndan kendine yol bulmu bat gnei de tam zerine dmt. Kprnn yaknnda insanlar
vard. Kalabaln oluturduu bir karanlk leke oluturuyorlard. Ama onlar Dagnynin bilincinin
kenarndan yuvarlanp gidiverdi. Tekerleklerin ykselen, hzlanan sesini duyuyordu. Bir mziin
ezgisi, art o tekerlerin ritmi, ykselerek zihnine egemen oluyordu. Birdenbire kabinin iini
dolduracak ekilde patlad...ama Dagny bu mziin yalnzca kendi kafasnn iinde almakta olduunu
biliyordu. Richard Halleynin Beinci Konertosu'ydu bu. Bunun iin mi yazm bunu, diye dnd.

Byle bir duyguyu hi yaam myd? Daha da hzl gitmeye balamlard. Yerden ykseldik, diye
dnd. Dan yamacndan tpk tramplenden frlar gibi frladk, imdi uzayda
uuyoruz...Hakkaniyetli bir test deil, dedi kendi kendine...kprye demeyeceiz bile. Tepesinde
Reardenn yzn grd. O gzlere bakarken ban arkaya yaslad. Metalin lklarn dinliyor,
ayaklarnn altndaki davul vurularn hissediyorlard. Kprnn apraz kirileri pencerelerin
dndan kayd, iti oluturan metal ubuklar grnd...sonra pencereler birden boald. nilerinin
hz onlar yoku yukar tayordu artk. Karlarnda Wyatt Petrol'n kuleleri vard. Pat Logan dnd,
Reardenn yzne, bir glmsemenin glgesini tayan bir ifadeyle bakt, Rearden da ona, te bu
kadar, dedi.
Bir atnn kenarnda, Wyatt Kava yazs okunuyordu. Dagny bakarken, bunda bir gariplik
olduunu sezmekteydi.Sonunda anlad. Yaz hareket etmiyordu. Yolculuun en sarsc olay,
motorlarn artk durmu olduunu kavramakt.
Bir yerlerden sesler duyuyordu. Aaya bakt, platformdaki insanlar grd. Derken kabinin
kaps ald. lk kendisinin inmesi gerektiini biliyordu. Bir an iin kendi bedeninin inceliini,
rzgara kar o basamakta dururkenki hafifliini hissetti. Metal ubuklara sarld, merdivenden
inmeye balad. Yarya geldiinde, birinin avularn kaburgalarnda ve belinde hissetti.
Merdivenden koparlp alnd, havada savruldu, yere kondu. Karsnda neeyle glen delikanlnn
Ellis Wyatt olduuna inanamamt. Hatrlad o gergin, kmseyen yz ifadesi gitmi, yerine bir
saflk, bir heves, kendine uygun bir dnyada yaayan ocuklara zg bir nee gelmiti.
Dagny onun omzuna yaslanm durumdayd. Sarslmayan tabana basnca, dengesini salamakta
zorluk ekiyordu. Wyatt kolunu onun beline sarmt. Glyordu Dagny. Wyattn szlerini dinliyor,
cevap veriyordu. Ama baaracamz bilmiyor muydunuz?
Yava yava evrelerindeki yzleri de grebilmeye balad. Bunlar John Galt Hattnn
hissedarlaryd. Nielsen Motor, Hammond Oto, Stockton Dkm ve dierleri. Dagny onlarla el
skt, aralarnda hi konuma olmad. Ellis Wyatta dayanm, sarkk pozda duruyordu. Salarn
gznden ekerken alnna karalklar bulatrd. Tren mrettebatyla da tokalat. Yine konumadan.
Yzlerindeki glmsemeler mhrlyordu arada gidip gelen mesajlar. evrelerinde flalar parlyor,
insanlar petrol kulelerinin ubuklarndan, dalarn yamalarndan onlara el sallyordu. Tm
kalabaln balar zerinden grlen gm rengi metale ilenmi TT harflerine, batan gnein
klar dmt.
Ellis Wyatt kontrol ele ald. Dagnyyi bir yere gtryordu. Sallanan kolu, kalabaln iinde
onlara yol amaktayd. O srada elinde kamera tayan bir adam Dagnynin tarafnda belirdi. Bayan
Taggart, diye seslendi. Kamuoyuna bir mesaj verecek misiniz? Ellis Wyatt eliyle uzayp giden
vagonlar gstererek, Verdi ite, dedi.
Az sonra Dagny kendini st ak bir arabann arka kanepesinde, bir da yolunda ilerlerken
buldu. Yannda oturan adam Reardend, arabay Ellis Wyatt kullanyordu.
Bir tepenin kenarndaki evde durdular. Yaknlarda baka hibir ev yoktu. Aada petrol
alannn tm serilmi, yatyordu.
eriye girerlerken Ellis Wyatt, Tabii ki bu gece benim evde kalacaksnz, dedi. kiniz de.
Nerede kalmay bekliyordunuz ki?
Dagny gld. Bilmiyorum. Hi dnmemitim.
En yakn kasaba bir saat uzakta. Mrettebatnz oraya gitti. Blge brosunda alan
elemanlarnz, onlarn onuruna bir parti veriyor. Btn kasaba bayram yapyor. Ama ben Ted
Nielsenla dierlerine, sizin iin ziyafet vermeyeceimizi, nutuklar atmayacamz syledim. Meer
ki kendiniz istiyor olasnz!

Tanrm, hayr! dedi Dagny. Sa ol, Ellis.


Kocaman pencereleri, az sayda pahal mobilyalar olan bir odada sofraya oturduklarnda,
ortalk kararmt. Servisi beyaz ceketli, sessiz bir adam yapyordu. Evde yaayan ikinci kii de oydu.
Kzlderili idi. Ta gibi yz, nazik davranlar vard. Birka da k noktas gze arpyordu. Kimi
ierde, kimi dardayd: Masadaki mumlar, teras kelerindeki lambalar, bir de gkteki yldzlar.
Sen imdi kendini ok megul m sayyorsun? dedi Wyatt. Bir yl bekle de bak, asl ii o
zaman greceksin. Gnde iki tanker trene var msn, Dagny? Ya drtlk ya da altlk. Hatt ka tane
doldurmam istersen o kadar. Kolunun bir hareketiyle dalardaki klar gsterdi. Bu mu?
Yaratacaklarmn yannda bu solda sfr kalr. Baty iaret etti. Buena Esperanza Geidi buraya
be mil uzakta. Orada ne yaptm herkes merak ediyor. Kaya alanda petrol. Kayadan petrol alma
iini ka yl nce terk etmilerdi? Pahal diye mi? Bir de benim gelitirdiim yntemi gr de bak!
Suratlarna fkracak en ucuz petrol o olacak. stelik snrsz miktarda. En geni rezervleri amur
birikintisi gibi gstermeye yeter. Boru hattn sipari ettim mi diye soruyorsun, yle mi? Hank, seninle
ikimiz o borular birlikte yapmalyz. Her yne doru...Ah, affedersin. stasyonda konuurken kendimi
sana tantmay unutmutum. Adm bile sylemedim henz sana.
Rearden srtt. Adn oktan tahmin ettim, dedi.
zr dilerim. Dikkatsizlik etmeyi sevmem ama ok heyecanlydm. Dagny gzlerini ksarak,
akac bir sesle, Neye heyecanlandn yle? diye sordu.
Wyatt bir an gzlerini ondan ayrmad. Konutuunda sesi ciddi, ama glmseyen bir sesti.
Yzme yediim, ama hak ederek yediim en gzel amardan tr, dedi.
lk karlamamzdan m sz ediyorsun?
Evet, ilk karlamamzdan sz ediyorum.
Hi syleme. Sen haklydn,
Haklydm, Her konuda haklydm, bir tek senin hakknda yanlmtm, Dagny. Bunca yldan
sonra bir istisna bulmak...ff, cehennemin dibine gitsinler! Bu gece ikiniz hakknda neler sylendiini
duymak istiyorsanz, radyoyu aabilirim.
Hayr.
yi. Ben duymak istemem. Kendi nutuklarn kendileri yutsunlar. u ara hepsi alk. Hepsi
srtmza trmanyor. Rearden'a bakt. Sen neye glmsyorsun?
Nasl biri olduunuzu hep merak etmitim.
Kendim olmaya hi frsatm olmad ki...bir tek bu akam dnda. Burada byle yapayalnz m
yayorsunuz? Her eyden kilometrelerce uzakta?
Benimle i konumaya gelenler iin bu evde yatak odalar var. br tr kiilerle de aramda
uzun mesafeler bulunmasndan holanrm. arap kadehlerini doldurmak zere ne eildi. Hank,
sen neden Coloradoya tanmyorsun? New York da, Dou Kys da cehennemin dibine! Rnesansn
bakenti buras asl. kinci rnesans. Katedrallerdeki yal boyalardan sz etmiyorum. Ben petrol
yataklarndan, elektrik santrallerinden, Rearden Metalden yaplma motorlardan sz ediyorum, nce
Ta Devri, sonra Maden Devri geldi, imdikine de Rearden Metal Devri diyecekler...nk senin
metalinle yaplabileceklerin snr yok.
Pennsylvaniada birka kilometrekare arazi alacam, dedi Rearden. Kendi fabrikamn
evresindeki alan. stediim gibi bir ubeyi burada amak belki daha ucuz olabilir, ama neden
yapamayacam biliyorsun...Hepsinin can cehenneme! Onlar naslsa alt ederim. Fabrikay
genileteceim. Eer Dagny bana gnde kere Colorado seferi salayabilirse, rnesansn
bakentinin neresi olaca konusunda seninle yarmaya da varm
Dagny, Bir yl verin bana, dedi. John Galt Hatt bir yl alsn. Bu arada Taggart sistemini

toparlayaym. Ondan sonra Rearden Metal raylar zerinde ktann bir bandan bir bana gnde
kere yk treni altrrm !
Ellis Wyatt, Kimdi o, bana bir destek verin, diyen? diye sordu. Bana da tkankl olmayan
bir yol hakk verin, ben de dnyay yerinden oynataym!
Dagny, Wyatt'n gl neden bu kadar houma gidiyor, diye merak ediyordu. Konuurkenki
sesler, kendi sesi de dahil olmak zere, daha nce duymad bir tnya sahipti. Masadan
kalktklarnda, odadaki tek n mumlar olduunu grp ard. Oysa buray aydnlk bulmaktayd.
Ellis Wyatt kadehini ald, onlarn yzne bakt, imdi grdmz trden bir dnyaya! dedi.
Sonra arabn bir hamlede dikip bitirdi.
Dagny kadehin duvarda patlayn, kolun savrulma hareketini grmesiyle ayn anda duydu.
Korkun bir iddet vard o harekette. Allm bir kutlama jesti deildi bu. syan dolu bir fkeydi.
Bir ac lnn yerini alabilecek trden hareketti.
Ellis. diye fsldad Dagny. Ne oldu?
Wyatt dnp ona bakt. Gzleri bir anda berraklam, yz sakinlemiti. Dagnyyi esas
korkutan, Wyattn yzndeki glmseme oldu. zr dilerim, dedi Wyatt. Aldrmayn. Bunun
devam edebileceini dnmeye alalm.
Wyatt onlar st kat terasna karrken darsn mehtap doldurmutu. Odalar gsterdi,
onlara iyi geceler diledi, sonra onun merdivenden inen ayak seslerini duydular. Ay renkleri
sindirdii kadar, sesleri de sindiriyor gibiydi. Ayak sesleri sanki gemie doru uzaklayordu. O
sesler duyulmaz olduunda, sessizliin yalnzlk nitelii uzun sreli oldu; sanki eriilebilecek
yerlerde hibir kimse yokmu gibi.
Dagny kendi odasnn kapsna doru dnmedi. Rearden da hi kprdamad. Ayaklarnn
hizasnda, ince bir parmaklkla bo mesafeden baka bir ey yoktu. Evin aasna doru inen yama,
ta raflardan oluan bir merdiven gibiydi. Maden payandalar, parlak kayalar zerinde kara damarlar
grnyordu. Beyazl krmzl birka k, elik karkasn birka yerinde yamur damlas gibi
ldamaktayd. Uzaklarda bir yerde yeil k damlas Taggart hatt boyunca dizilmiti. Daha
ilerde, beyaz bir kavisin dibinde, rg gibi gzken beyaz bir dikdrtgen gze arpyordu: Kpr.
Dagny sessiz ve hareketsiz bir ritim hissetmekteydi. Tempolu bir duygu. Sanki John Galt
Hattnda tekerlekler hl dnyormu gibi. Yavaa, sessiz bir arya direnir gibi, dnp
Reardena bakt.
O yzde grd ifade, hep bildii bir gerein, yolun sonunun buraya varacann bilincine ilk
defa varmasna sebep oldu. O ifade, erkeklere retilen ifadelerden deildi. Gevek kaslarn, sarkk
dudaklarn, kontrolsz aln da rol yoktu. Yzn hatlar olduka gergindi.Yze garip bir
masumluk, keskin bir biim katyor, onu temiz ve gen gsteriyordu. Dudaklar gergindi...biraz ie
ekilmiti ve biimin d izgilerini daha bir vurgulamaktayd. Yalnzca gzleri bulankt. Gzlerin
alt kapaklar iti. Baklar youndu. Nefret ve ac ifade eden baklar kadar youndu hem de.
Duyduu ok, vcuduna yaylan bir uyumaya dnt. Boaznda ve midesinde smsk, topak
gibi bir basn hissediyordu. Farkna varabildii tek ey, soluk almasn zorlatran sessiz bir
rpertiydi. Ama hissettii farklyd. Szsz bir duyguydu: Evet Hank, evet - imdi - nk hepsi ayn
savan paras. Aklayamayacam bir biimde...nk bizim varlmz onlarnkine kar...Bize
dev kapasitemiz yznden ikence ediyorlar...mutlu olma kapasitemiz...imdi byle olmas, szsz ve
sorusuz...srf istediimiz iin...
Bir nefret eylemine benziyordu, bedene dolanan krbac andryordu; Dagny onun kollarnn
kendine sarln, bacaklarnn ona doru ekilmekte olduunu, gsnn onun basksyla arkaya
bkldn, dudaklarnn kendininkilere kapandn hissetti.

Eller omuzlarndan beline, bacaklarna kayd, her karlamalarnda hissedilen, ama itiraf
edilmeyen arzular serbest brakmlard. Dagny dudaklarn onunkilerden kurtardnda sessizce
glyordu. Zafer vard glnde. Sanki ona bir mesaj vermekteydi: Hank Rearden, rahiplere zg
bir ofiste yaayan, i toplantlarndan ban alamayan, habire sert pazarlklarla uraan o kontroll
Hank Rearden...bunlar hatrlyor musun imdi? Ben dnyorum hepsini. Seni bu noktaya getirmi
olmann keyfiyle. Rearden glmsemiyordu. Yz gergindi. Bir dmann yzyd. Ban kprdatt,
Dagnynin dudaklarn yeniden buldu. O dudaklara yaralamak istermi gibi davranmaktayd.
Dagny onun rperdiini hissetti, ite ondan koparmak istediim lk buydu, diye dnd.
kenceli direniinin paralan! Ama yine de, zaferin aslnda Reardena ait olduunu, kendi
yzndeki glmsemenin ona bir selam olduunu, meydan okumasnn aslnda boyun eme olduunu,
kendi korkun gcnn ancak onun zaferini bytmeye yaradn biliyordu. Rearden onu, sanki kendi
arzularn tatmin etmekte kulland bir ara olduunu bilmesini ister gibi, smsk tutmutu. Zaferi de,
Dagnynin bunu kendisinin de istemesiydi. Ben her ne isem, ne gibi bir insanlk onuruna inanyorsam,
cesaretimin, iimin, aklmn, zgrlmn gururu her ne ise, sana sunduum odur.Bedeninin verdii
zevke karlk, kullanman istediim o. Senin onu kullanmay isteyiin de bana verilebilecek en byk
dl.
Arkalarndaki iki odada klar yanyordu. Rearden onu bileinden tuttu, kendi odasna frlatt,
onun rzasnn ya da direncinin bir nemin olmadnn iaretini verdi. Kapy kilitledi, dnp ona
bakt. Dagny dimdik durmaktayd. Gzn ondan ayrmadan, elini masaya doru uzatt, lambay
sndrd. Rearden yaklat, elinin tek bir umursamaz hareketiyle tekrar yakt. Dagny ilk defa
olarak onun glmsediini grd; yava, alayc, bir glmseme...Hareketinin amacn vurgulayan bir
glmseme...
Onu yatan zerinde, yar uzanm durumda tutuyor, giysilerini yararcasna zerinden
karyordu. Bu arada yz onunkine yapm, dudaklar onun boynuna, omzuna doru kaymaktayd.
Dagny kendi arzularnn ifadesi olan her hareketinin, ona bir amar gibi indiinin farkndayd.
nanlmaz bir fke yaratyordu bunlar onun iinde. Ama zaten hibir hareket, Dagnynin arzularna
ynelik aln doyuramazd onun.
Rearden ayakta duruyor, onun plak vcuduna bakyordu. Eildi, Dagny onun sesini duydu. Soru
deil, fkeli bir zafer ifadesiydi: stiyor musun? Dagnynin cevab bir kelimeden ok bir soluktu.
Gzleri kapal, az akt. Evet.
Kolunun tenine deenin onun gmlei, dudaklarna deenin onun dudaklar olduunu biliyordu,
ama bunun dnda, neyin kendisine, neyin ona ait olduunun farknda deildi, nk vcutlar
arasnda bir fark kalmamt. Geride kalan yllar boyunca atlm her admda, tek bir sadakatin
cesaretiyle seilmi yolda ilerleyi srasnda, varolu sevgisiyle, verilecek hibir ey olmadn,
herkesin kendi arzularn, kendi doyumunu biimlendirmek zorunda olduunu bilerek...metallere,
raylara, motorlara ekil verirken...hep bir dncenin gcyle hareket etmilerdi. nsann dnyay
kendi keyfine gre yeniden biimlendirebileceine, insan ruhunun, duyarsz maddeleri eritip,
biimlendirip kendi setii amaca hizmet ettirmeyi baarabileceine inanarak. Bu yolun onlar
getirdii noktada, kiinin en yce deerlerine cevap olarak, baka hibir sayg ifadesiyle
anlatlamayacak bir hayranlkla, ancak kendi vcudunu sunabilecei, ona yeni bir rol biebilecei,
onu bir kant, bir yaptrm, bir dl olarak, var olan en youn zevke sunabilecei, bylelikle baka
hibir yaptrma gerek kalmayaca ortaya kmt. Reardenn onun soluundaki inleme sesini
duymas ve Dagnynin onun vcudundaki rpertiyi hissetmesi, ayn anda gerekleti.

IX
KUTSAL VE DUYUSAL
Dagny kolunun teni zerindeki k eritlerine bakt. Bileinden omzuna kadar, bilezik gibi
dizilmilerdi. Yabanc bir odann penceresindeki jaluziden szlen klar yol ayordu bu grntye.
Dirseinin yukarsnda bir rk grd. zerindeki boncuk gibi kara noktalar, toplanan kanlard.
Kolu vcudunu rten battaniyenin zerindeydi. Bacaklarn, kalalarn hissedebiliyordu, ama
vcudunun geri kalan yalnzca bir hafiflik duygusundan ibaretti. Gne klarndan olumu bir
kafese benzeyen bu yerde, havayla tanarak uuyormu gibi.
Ona bakmak iin dnerken dnyordu; Rearden'n mesafeliliinden, cam mahfaza iindeymi
gibi resmiyetinden, hibir zaman hibir ey hissetmemekten tr duyduu gururdan...bu noktaya
gelmek. Yatakta yan banda yatan Hank Reardena bakmak zere dnyordu, u anda isim bile
veremedikleri o saatler sren iddetin sonrasnda...Gn nda isim verilemezdi yle bir eye. Ama
onlar birbirlerine bakarken yine de bir isim bulmak, vurgulamak, onu birbirlerinin yzne frlatmak
istiyorlard.
Rearden karsnda bir gen kzn yzn grd. Dudaklarnda bir glmseme ifadesi vard,
Sanki bu insann normal dinlenme biimi byle klyd. Sann bir buklesi yanann zerinden
boynuna, plak omzuna dmt. Gzleri Reardena, ne sylese kabul etmeye razym gibi
bakyordu.
Rearden uzand, o bukleyi yanandan kaldrd. zenle, dikkatle. Parmak ularyla havada tutup
o yze bakt. Sonra parmaklar sa tutamn kavrad, onu dudaklarna gtrp pt. Dudaklarn o
saa gmnde efkat vard, ama tutam kavrayan parmaklar aresizlii ifade etmekteydi.
Kendini srtst yataa att, gzleri kapal, hareketsiz yatt. Yz gen ve huzurlu grnyordu.
Dagny o yz bir an iin gerilimsiz grnce, onun ne byk aclar ektiini anlad. Ama geti artk,
diye dnd. Bitti artk.
Rearden ona bakmadan ayaa kalkt. Yz yine ifadesizdi, kapalyd. Yerden giysilerini ald,
odann ortasnda, ayakta, giyinmeye balad. Dagnyye yan dnmt. Dagny odada yokmu gibi
davranmyordu. Var da olsa, yok da olsa, bir ey deimeyecekmi gibi davranyordu. Hareketleri,
gmleinin dmelerini ilikleyii, pantolonunun kemerini tokalay, bir grevi hzla yerine
getiriyormu gibiydi.
Dagny ban yasta koymu yatyor, onun hareketlerini zevkle seyrediyordu. Gri pantolonla
gmlei beenmiti. John Galt Hattnn uzman teknisyeni, diye dnd iinden. Jaluzilerin
izgilerini tayan niformasyla. Cezaevindeki hkml gibi. Ama parmaklk deildi artk o izgiler,
John Galt Hattnn atlatt bir duvarn yarklaryd. Darda, jaluzilerin dnda onlar bekleyen
eylerin bir n habercisiydi. Geri dn yolculuunu dnd. Wyatt Kavandan kalkacak ilk
trenle. Gerisingeri Taggart Binasndaki ofisine, bundan byle kazanabilecei btn eylere dn.
Ama btn bunlar bekletme zgrlne de sahipti. u anda dnmek istemiyordu bunu. Onun
dudaklarnn kendi dudaklarna ilk dokunuunu dnmek istiyordu. Bunu srdrebilirdi. Baka hibir
eyin neminin kalmad o an uzatabilirdi, jaluzilerin dndaki gkyz eritlerine bakarken
meydan okurcasna glmsedi.
unu bilmeni istiyorum.
Yatan yanna gelmiti. Giyinmi durumda, ona bakyordu. Sesi dengeli, sakin, netti. Dagny sz
dinleyip ona bakt. Rearden konutu:

Sana kar ne hissettiimi merak ediyorsan, seni hor gryorum. Ama kendimi ok daha hor
grdm iin seninki onun yannda hi kalr.Sevmiyorum seni. Hibir zaman, hi kimseyi sevmedim.
Seni ilk grdmden beri arzulamaktaydm. Bir orospuyu arzular gibi...ayn nedenle ve ayn amala,
iki yl boyunca kendime lanetler okudum, nk senin bu tr arzularn ok stnde olduunu
sanyordum. Deilsin. Sen de benim kadar aalk bir hayvansn. Bunu kefettiim iin kendimden
nefret etmem gerekirdi, ama etmiyorum. Daha dn, birisi kp bana senin bu gece yaptklarn
yapabileceini sylese, onu ldrrdm. Bugn, baka trl olmaman, byle kahpe olmay
srdrmen iin hayatm veririm. Sende grdm onca bykle gelince...hayvansal zevklere olan
istidadn feda edip onu asla almazdm. ok yce kiilerdik...sen ve ben. Gcmzden gurur
duyuyorduk, yle deil mi? te bizden geriye kala kala bu kald...bu konuda kendini kandrmam
istemiyorum.
Ar ar konuuyor, sanki kelimeleriyle kendini krbalyordu. Sesinde duygu yoktu. Yalnzca
cansz bir aba vard. Konumaya istekli bir adamn sesi olmaktan ok, grevin irkin, strapl
sesiydi.
Hibir zaman, hi kimseye ihtiyacm olmamasn kendi onurum saydm. Sana ihtiyacm var. Her
zaman inanlarma gre hareket eden biri olmaktan gurur duydum. imdi nefret ettiim bir arzuya
teslim oldum. Bu arzu benim zihnimi, irademi, varlm, var olma gcm azaltp beni sana baml
hle getirdi...Hayran olduum Dagny Taggarta bile deil...vcuduna, ellerine, dudaklarna, kaslarnn
birka saniyelik kaslp geveyiine. Szmden hibir zaman dnmemitim. imdi mrm boyunca
tutmak zere verdiim bir sz bozmu oldum. Daha nce hibir zaman saklanmas gereken bir ey
yapmamtm. imdi yalan sylemem, sinsilik etmem, saklanmam gerekiyor. Ne istiyorsam onu
aka, yksek sesle syleyebilir, onu btn dnyann gz nnde elde edebilirdim. imdi ise tek
arzum, kendime bile itiraf etmek istemediim bir ey. Ama yine de, tek arzum o. Sana sahip
olacam...Bu uurda, sahip olduum her eyi feda edebilirim. Fabrikalar da, Rearden Metal'i de,
tm hayatmn baarlarn da. Kendimin tesinde bir bedelle sahip olacam sana. Kendime olan
saygm pahasna. Bunu bilmeni istiyorum. Hibir adan numara yapmak, bir eyleri aklamaktan
kanmak, kendimi kandrmak istemiyorum. Akm, deermi, sadakatmi, saygym...bunlara yer
yok. Arkasna saklanabileceimiz hibir onur krnts kalmamal. Hibir zaman yardm
dilenmemitim. imdi bunu yapmay seiyorum. Tm sonularna katlanacam, yaptm seimle
yzlemeye katlanacam. Yoz bir ey bu...ben de onu olduu gibi kabul ediyorum...stelik bu uurda
feda etmeyeceim hibir yce ey de yok. imdi bana tokat atmak istiyorsan, hemen at. Keke
yapsan.
Dagny bu szleri dimdik oturarak, battaniyeyi yumruklar arasnda kavrayp boazna dayam
durumda, vcudunu saklayarak dinlemiti. Balangta Rearden onun kendisine inanmayan gzlerle
ifadesiyle baktn grmt. Daha sonra, onun bu szleri daha byk bir dikkatle dinlemeye
baladn, gzlerine bakarken daha fazlasn grmekte olduunu sezmiti. Sanki daha nce hi
karlamad bir alm byk bir younlukla inceliyordu. Rearden kendi yznde bir k
hzmesinin glenmekte olduunu hissetti, nk o n yansmasn Dagny'nin yznde grmeye
balamt. ok yava yava kayboldu, sonra merak kayboldu...Dagnynin yz hem sakn, hem
prltl, garip bir asudelie doru kayp dzgnleti.
Rearden konumay kesince Dagny patlayp glmeye balad.
Rearden oka srkleyen, bu gln iinde hibir fke sezemeyiiydi. Dagny rahata, neeyle
glyordu. Bir sorunun zmne glermi gibi deil de, hibir sorun olmadn anlam gibi
glyordu.
Kolunun gergin, bilinli bir hareketiyle battaniyeyi zerinden att, ayaa kalkt. Yerde giysilerini

grd, onlar bir tekmeyle uzaa itti, rlplak, Reardenn karsna dikildi...ve konutu:
Seni istiyorum, Hank. Senin sandndan ok daha hayvanm. Seni ilk grdm andan itibaren
istedim...Bu konuda tek utandm nokta ise, o sra istediimi bilememi oluum. ki yldr, neden en
parlak dakikalarmn senin ofisinde, bam kaldrnca seni grebileceim yerlerde geirdiklerim
olduunu anlayamamtm. Senin yanmdayken hissettiklerimin niteliini de, nedenini de
anlayamamtm. Ama imdi biliyorum. Tek istediim bu, Hank. Seni yatamda istiyorum...Geri
kalan tm zamannda benden kurtulmu durumdasn. Hibir konuda numara yapmak zorunda deilsin.
Beni dnme, hissetme, aldrma. Senin zihnini, iradeni, varln ya da ruhunu istemiyorum, yeter ki
arzularnn en aa olan iin bana gel. Tek istedii, seni tiksindiren o duygular olan bir hayvanm
ben... ama onlar da senden istiyorum. Sen o uurda en yce deerleri feda edebilirmisin...bende
feda edecek bir ey de yok. Erimek istediim bir deer de yok. yle aadaym ki, bir lokomotifin
iinde senin vcudunu grebilmek iin dnyann en byk gzelliklerini feda edebilirim. Onu
grnce de...kaytsz kalamam. Bana baml hle geldiin iin korkmana gerek yok. Asl senin her
kaprisine baml hle gelen benim. Bana her yerde, her zaman, her istediin ekilde sahip
olabilirsin. Buna benim yeteneimin ayb m demitin? Bu sana benim zerimde yle bir sahiplik
hakk getiriyor ki, baka hibir mlkne bu kadar sahip olamazsn. Beni istediin gibi
kullanabilirsin...bunu itiraf etmekten ekinmiyorum...Senden koruyacam ya da saklamak isteyeceim
hibir eyim yok. Bunu kendi baarlarna bir tehdit olarak gryorsun, ama benimkilere tehdit deil.
Ofisimde, masamn banda oturup trl ilerle urarken, karma sorunlar ktnda, durum
dayanlmaz hle geldiinde, gece dl olarak senin yatanda olacam dnebileceim. Buna yoz
mu diyordun? Ben senden ok daha yozlam durumdaym. Sen bunu kendi gnahn olarak
gryorsun, bense kendi gururum olarak. Yaptm her eyden ok bundan gurur duyuyorum. Hatt
ina etmekten bile ok. Bana en gurur duyduun baarn nedir diye sorsalar, Hank Reardenla yattm;
bunu hak ederek yaptm, derim.
Rearden onu yatan stne savurduunda, vcutlar odann havas iinde bir arpma sesi
kard, buna Rearden'n acyla inlemesiyle Dagnynin gl elik etti.
***
Sokaklarn karanl, yamurun yamakta olduunu saklyordu, ama ke nn hemen alanda
prl prl bir slaklk belliydi. James Taggart ceplerini yokladnda mendilini kaybetmi olduunu
anlad. Yar sesli bir kfr savurdu. Sanki bu kaybnn yan sra yamurun yamas ve nezle olmas
birilerinin bilinli bir komplosuymu gibi gceniklik ve fke duyuyordu.
Kaldrmlarda ince bir amur tabakas vard. Pabularnn lastik tabanlarnda bir emme sesi,
srtndan aa bir rperme duygusu hissetti. Ne yrmek, ne de durmak istiyordu. Gidecei hibir yer
yoktu.
Ynetim Kurulu toplants sonrasnda ofisinden ktnda, baka hibir randevusu olmadn,
nnde koskoca bir akam olduunu ve birlikte vakit ldrecek kimsesi de olmadn fark etmiti.
Gazetelerin ba sayfalar John Galt Hattnn baarsn haykrmaktayd. Radyolar da dn akam ve
gece boyunca ayn eyi tekrarlayp durmulard. Taggart Transcontinentaln ad koskoca lkenin her
yannda manetlerdeydi. Tebrikleri glmseyerek kabul etmiti. Ynetim Kurulu toplantsnda da,
upuzun masann bandaki koltua oturup yine glmsemiti. Kurul yeleri Taggart hisselerinin
borsada nasl ykseldiini anlatp durmular, ona kz kardeiyle karlkl imzalad yazl anlamay
dikkatli bir sesle sormulard. Ne olur ne olmaz, diyorlard. O da glmseyerek, anlamada hibir
boluk olmadn, her eyin yolunda olduunu, kz kardeinin hatt kesinlikle Taggart

Transcontinentala devredeceini sylemiti. Onlar buna karlk, parlak gelecekten, James Taggart'a
ne byk minnet borcu hissettiklerinden sz etmilerdi.
Toplant boyunca hep, aman bitse de eve gitsem, diye dnmt. Sonra sokaa adm attnda,
bu gece eve gitmeye cesaret edemeyeceini hissetmiti. Yalnz kalamazd. Hele u birka saat
boyunca. Kimseyi de arayamazd. nsanlarla birlikte olmak, onlar grmek istemiyordu. Ynetim
Kurulundaki adamlar ona ne kadar byk insan olduunu sylerken, gzlerine bakmt. nne film
ekilmi gibi baklar. Onu kmsyorlard. Daha korkuncu, kendilerini de kmsyorlard.
Kafasn eip yrd. Arada srada bir yamur damlas ensesine, boynuna ine gibi
demekteydi. Gazete bayilerinin nnden geerken baka tarafa bakyordu. Gazeteler ona habire John
Galt Hattnn adn haykryor gibiydi. Bir de, yine duymak istemedii bir baka ismi: Ragnar
Danneskjld. Dn gece, Norve Halk Cumhuriyetine gitmekte olan bir gemiye ve geminin tad,
acil durum iin hibe edilmi takm tezghlarndan olumu kargoya, Ragnar Danneskjld el koymutu.
Bu hikye Jim'i, aklayamad bir biimde, rahatsz ediyordu. Her nedense, bu duygu da John Galt
Hattyla ilgili hissettikleriyle ayn nitelie sahipti.
Nezleyim de ondan, diye dnd. Nezle olmasa byle hissetmezdi. nsann nezleyken tam
formda olmas beklenemezdi...Elinde deildi...ne yapmasn bekliyorlard ki bu akam, ark syleyip
dans etmesini mi? Bu soruyu fkeyle, ruhsal durumunun bilinmeyen yarglarna yneltti. Cebinde bir
kere daha mendilini arad, kfretti, sonunda bir dkkna girip kt mendil satn almaya karar verdi.
Bir zamanlar olduka canl bir yer olan meydann kar tarafnda, bfe gibi bir dkknn klarn
grd, bu ge saatte bile kapanmam olduunu umdu. Kar tarafa geerken, ite yaknda batacak biri
daha, diye dnyordu. Bu dnce onu keyiflendirdi.
erisi aydnlkt. Birka yorgun tezghtar kz, bo tezghlarn banda bekliyor, avaz avaz bir
mzik alyor, kede bir tek mteri gze arpyordu. Mzik Taggartn sesindeki sinirlilii yok etti.
Aslnda kt mendil isterken, sanki nezlesinden o tezghtar kz sorumluymu gibi konumutu. Kz
arkadaki rafa dnd, ama sonra hemen yine dnp abucak onun yzne bakt. Avucuna bir paket
kt mendil almt, ama duraklad, onu garip bir dikkatle inceledi.
Siz James Taggart msnz? diye sordu.
Evet. diye aksilendi Taggart. Neden?
Ya!
Kz havai fiek gsterisindeki ocuklar gibi armt. Soluu tkanr gibi oluyordu.
Baklarnda, Taggarta gre, ancak film yldzlarna bakarken grlebilecek bir nitelik vard.
Bu sabah gazetede resminizi grmtm, Bay Taggart, dedi kz hzla. Yzne bir pembelik
yayld, sonra yok oldu. Ne kadar byk bir baar olduu anlatlyor, hepsini yapann siz
olduunuzdan bahsediliyordu; ama bunun bilinmesini istemiyormusunuz.
Ya, dedi Taggart. Glmsyordu.
O resme tpatp benziyorsunuz. Kzn sesinde inanlmaz bir aknlk vard. Buraya girmeniz
mthi bir ey!
Girmemeli miydim? Sesi eleniyor gibiydi.
ey, yani...herkes onu konuuyor. Btn lke. Yapan da sizsiniz...ve siz buradasnz! Daha nce
mrmde hi nemli bir insan grmemitim. Hi nemli bir eye yakn olmamtm...yani...gazete
haberine.
Taggart daha nce bir yere girip de oraya renk getirmi deildi. Kz artk yorgun gibi
grnmyordu. Kk dkkn sanki bir olay yeri olmutu.
Bay Taggart, gazetelerde hakknzda yazlanlar doru mu?
Ne diyorlar?

Srrnzla ilgili?
Hangi sr?
Diyorlar ki, herkes o kpry tartp, dayanacak m, dayanmayacak m diye kavga ederken, siz
ie devam etmisiniz, nk dayanacan biliyormusunuz, oysa baka hi kimse bundan emin
deilmi. Yani hat aslnda bir Taggart projesiymi, perde arkasnda olay yrten de sizmisiniz, ama
bunu sr olarak saklamsnz, nk alklarn size gelip gelmemesi umurunuzda deilmi.
Halkla likiler Departmannn herkese yollad basn bltenini Jim de grmt. Evet, dedi.
Doru. Kzn ona bak, bunlarn gerekten doru olduu duygusu veriyordu.
Harika bir ey yapmsnz, Bay Taggart.
Gazetede okuduklarnz her zaman bu kadar ayrntl olarak hatrlar msnz?
Evet, tabi. Herhalde. Tm ilgin eyleri. Byk eyleri. Bunlar okumak houma gider. Benim
hayatmda hibir zaman byk eyler olmamtr.
Bunu neeyle, kendine acmakszn sylemiti. Sesinde ve hareketlerinde gen, kararl bir
canllk vard. Salar kzl kahverengi bukleliydi. Ayrk gzleri, kalkk burnunun zerinde birka ili
vard. Taggart iinden, insan dikkat etse buna gzel bir yz der, ama dikkat etmek iin bir neden yok,
diye dnd. Sradan bir yzd, ama uyank, ilgi dolu baklar vard. Dnyann her kesinde ilgin
srlar olduuna inanan baklar.
Bay Taggart, byk adam olmak nasl bir duygu?
Kk kz olmak nasl bir duygu?
Kz gld. ey, harika.
Demek senin durumun benimkinden iyi.
Byle bir eyi nasl syl..
Belki de gazetelerdeki byk olaylarla ilgin olmad iin anslsn. Byk. Neye byk denir
ki?
ey...nemli yani.
Neler nemli?
Onu asl siz bana syleyebilirsiniz, Bay Taggart.
Hibir ey nemli olamaz.
Kz inanmaz baklarla bakt. Sizin bunu byle bir gecede sylemeniz... Kendimi hi de
harika hissetmiyorum...eer bilmek istediin oysa. mrmde harika olmaktan hi bu kadar
uzaklamamtm.
Kzn gzlerinde bir kaygyla kendisine baktn grnce ard. Kimse onun iin byle
kayglanm deildi. Siz yorgunsunuz, Bay Taggart dedi kz inanla. Onlara cehennemin dibine
gitmelerini syleyin.
Kimlere?
Sizi kim zyorsa, onlara. Doru bir ey deil yaptklar
Doru olmayan ne?
Byle hissetmeniz. Zor gnler geirdiniz, ama hepsini alt ettiniz, imdi keyfini karma
zamannz. Hakknz bu.
Keyfini nasl karmam neriyorsun?
Eh, bilemem. Ama bu gece kutlama yaparsnz diye dnrdm. Bir parti, nemli insanlar,
ampanya, size verilen dller, rnein kentlerin anahtarlar falan. Parlak bir parti. Tek banza
yryp kt mendil almak iin dkkna girmek yerine. Olur ey deil!
Sen bsbtn unutmadan u mendilleri bana ver. On sent uzatyordu. Lks partiye gelince, bu
gece kimseyi grmek istemeyebileceim hi aklna gelmedi mi?

Kz bunu ciddi ciddi dnd. Hayr, dedi sonunda. Gelmedi. Ama niin yle hissettiinizi
anlayabiliyorum.
Nedenmi? Bu soruya kendisi cevap bulamyordu.
Kimse sizin apnzda deil, Bay Taggart, dedi kz samimiyetle. Bu iltifat deildi. Bunu
inanarak sylyordu.
yle mi dnyorsun?
Ben galiba insanlar pek sevmiyorum, Bay Taggart. ounu yani.
Ben de. Hibirini.
Sanrdm ki...sizin gibi biri...onlarn ne kadar zalim olduunu, izin verirseniz nasl srtnza
binmek isteyeceklerini bilir. Dnyadaki byk insanlarn onlardan kurtulabileceini, habire pire yemi
olmayacan dnrdm, ama belli ki yanlmm.
Nasl pire yemi yani?
ler zorlanca kendim iin kullandm bir sz o. aba gsterip o ukurdan kurtulmam
gerektiini, her asalaa pire yemlii yapmamam gerektiini sylerim kendime. Ama belki de her
yerde ayn durum var, yalnz pireler daha byk oluyor.
ok daha byk.
Kz susmutu. Dnyor gibiydi. Garip, dedi hznl bir sesle. Kafasndaki bir dnceyi
seslendirmi gibiydi.
Garip olan ne?
Bir zamanlar bir kitap okumutum, byk insanlarn her zaman mutsuz olduklar anlatlyordu.
Ne kadar byklerse o kadar mutsuzlar, diyordu. Bana pek anlaml gelmemiti, ama belki de doru.
Senin sandndan ok daha doru.
Kz gzlerini kard. Tedirgindi.
Neden byk adamlar iin bu kadar kayglanyorsun? diye sordu Taggart. Nesin sen?
Kahramanlara tapan biri mi?
Kz dnp baktnda Taggart bir gizli glmsemenin n grd. Oysa yz ifadesi ciddiyetini
korumaktayd. Taggarta mr boyunca hi kimse byle bakmamt. Kz alak sesle, resmi havada
cevap verdi. Bay Taggart, baka hayranlk duyulacak ne var ki?
Sonra ban evirdi. Sanki alar saatle uyanyordu. Dkkn kapatma saati, Bay Taggart, dedi
zgn bir sesle.
Taggart, apkan al, seni darda bekliyorum, deyiverdi.
Kz ona bakt. Sanki hayatta mmkn olabilecek eyler arasnda en zayf olaslk buydu.
Ciddi misiniz? diye fsldad.
Ciddiyim.
Kz olduu yerde dnd, elemanlar kapsna imek gibi utu. Tezgh da, grevlerini de, bir
daveti kabul ederken fazla hevesli grnmeme konusundaki kadnlk kuraln da unutmutu.
Taggart bir an durup onun arkasndan bakt. Gzleri kslmt. indeki duygular nitelemeye
kalkmad. Duygular incelememek, onun hayatinin tek deimez kuralyd. Yalnzca hissetmek
yeterdi. Bu seferki duygu da ho bir duyguydu. Bilmek istedii o kadard. Ama o duygu, adn anmak
istemedii bir dncenin rnyd. Alt snftan kzlarla daha nce de karlamt. Ona hayranm
gibi numara ekerler, belli amalarla ham iltifatlar yadrrlard. Ne holanr, ne de kzard bunlara.
Onlarla birlikte olduu sreyi skc bir elence olarak kabul eder, oyun sresince karsndakine
kendi eitiymi gibi davranrd. yle yapmak gerektiine inananlardand. Ama bu kz farklyd.
Taggartn kafasndaki seslendirilmemi kelimeler de farklyd: Budala kz bu konuda ciddi!
Kaldrmda, yamur altnda, onu sabrszlkla bekledi. Bu gece ihtiya duyduu tek kiinin o kz

olmas onu rahatsz etmedii gibi, ona bir elikiymi gibi de gzkmyordu. Duyduu ihtiyacn
yapsna isim takmad. smi olmayan ve seslendirilmeyen eyler, eliki oluturamazd.
Kz ktnda, btn utangalna ramen ban dik tutmakta oluu dikkatini ekti. irkin bir
pards giymiti. Yakasna takt ucuz mcevher de onu daha beter gstermekteydi. Buklelerinin
zerine kondurduu kk apkaya iekler yerletirilmiti. Garipti ama ba yle dik olunca, kyafeti
de iyiymi gibi duruyordu. stndekileri tamasn bilen bir kzd.
Taggart, Benim eve gelip benimle bir kadeh bir ey imek ister misin? diye sordu.
Kz sessizce, ciddi ciddi, bayla kabul ettiini belirtti. Sanki kabul ettiini anlatmak iin
gereken uygun kelimeleri bulamayacandan korkuyordu. Sonra ona hi bakmadan, kendi kendine
konuuyormu gibi ekledi. Bu gece kimseyi grmek istemiyordunuz, ama benimle olmak istediniz...
Taggart kimsenin sesinde bu kadar ciddi bir gurur duymamt.
Kz takside, onun yannda sessiz oturdu. nlerinden getikleri gkdelenlere bakyordu. Bir sre
sonra, New Yorkta byle eyler olduunu duymutum, ama benim bama geleceini hi tahmin
etmezdim, dedi.
Nerelisin sen?
Buffalolu.
Ailen var m?
Bir kararszlk geirdi. "Var herhalde. Buffaloda.
Herhalde ne demek?
Onlar terk ettim.
Neden?
Bir ey olacaksam onlardan uzaklamal, temizlenmeliyim, diye dndm.
Niye? Ne oldu ki?
Hibir ey olmad. Olaca da yoktu. Tahamml edemediim ey oydu zaten.
Ne demek istiyorsun?
Yani onlar...size dorusunu sylemem gerekir herhalde, Bay Taggart. Babam hibir zaman bir
baltaya sap olmad, annem de onun olup olmadna aldrmad. Yedi karde arasnda, bir ite
almay srdrebilen sadece ben oluyordum, bundan da bkmaya balamtm. tekilerin ans her
zaman ters giderdi. u ya da bu ekilde. Oradan kurtulmazsam bana da bulaacak diye korktum.
tekiler gibi ben de ryecektim. Gnn birinde kendime bir tren bileti aldm, ktm yola. Veda
etmedim. Gideceimden haberleri bile yoktu. Aklna gelen dnceye yksek sesle gld. Bay
Taggart, bindiim tren bir Taggart treniydi.
Ne zaman geldin buraya?
Alt ay nce.
Yalnz msn?
Evet, dedi mutlu mutlu.
Yapmak istediin neydi?
Eh, anlarsnz...bir yerlere varmak, bir ey olmak.
Nereye varmak?
Bilemiyorum ama...insanlar dnyada hep bir eyler yapyorlar. New Yorkun resimlerini
grdmde demitim ki... Parmayla slak camlarn dndaki dev binalar gsteriyordu. Bu
binalar birileri yapt...o kii oturup szlanmad, mutfak kirli, dam akyor, musluk akand, dnya kt,
deyip durmad...Bay Taggart..Ban bir rpertiyle evirdi, dosdoru ona bakt. Biz ok fakirdik,
umurumuzda da deildi. Benim dayanamadm oydu. Umurlarnda olmay. Parmaklarn bile
kprdatmyorlard. p bile dkmeye niyetleri yoktu. Komumuz olan bir kadn vard, o da bana

habire, aileye yardm etmenin benim grevim olduunu syleyip duruyordu. Bana, ona ya da herhangi
birimize ne olduunun nemi yok, nk zaten tek bir kii ne yapabilir ki, diyordu! Taggart onun
gzlerindeki prl prl baklarn gerisinde bir incinme fark etti. Kz. Bunlardan sz etmek
istemiyorum, dedi. Sizinle hele. Bu olay...yani sizinle karlamam...onlarn bana asla gelemez.
Bunu onlarla paylamayacam. Benim bu. Onlarn deil.
Ka yandasn?
Ondokuz.
Taggart evindeki salonun klar alanda ona baktnda, birka n yemek yese enikonu bir
vcudu olurdu, diye dnyordu. Boyuna ve kemik yapsna gre fazla zayft. stne oturmu,
eskice bir siyah elbise giymi, bileindeki ngrtl bileziklerle bu durumu saklamaya almt.
Salona mzedeymi gibi bakyordu. Hibir eye elini sremeyecei, her eyi adamakll ezberlemek
zorunda olduu bir yere gelmi gibiydi.
Adn ne?
Cherryl Brooks.
Eh, otur haydi.
kileri sessizce hazrlad. Kz bu arada sz dinleyip bekledi. Bir koltuun koluna ilimiti.
Taggart ona kadehi uzattnda, alp birka yudumu bir grevi ifa edermiesine yuttu, sonra
avularn kadehe sard. Taggart onun ne itiinin bile farknda olmadn biliyordu. Dikkat bile
etmemiti. Dikkat etmeye vakti yoktu.
Kendisi de ikiden bir yudum ald, barda sinirli bir hareketle sehpaya koydu. Can iki de
istemiyordu. Suratn asp odada volta att. Kzn kendisini izlediini biliyor, bundan holanyordu.
Her hareketi nemli oluyordu o sorgulamayan yumuak baklar altnda. Kol dmeleri de nemliydi,
pabu balar da, odadaki abajurlar da, tablalar da.
Bay Taggart, sizi bu kadar mutsuz eden nedir?
Mutlu ya da mutsuz olmam sen neden umursuyorsun?
nk...ey, yani sizin de mutlu ve gururlu olmaya hakknz yoksa, kimin var?
Benim bilmek istediim de o...kimin var? Birdenbire kza dnd, kelimeler azndan, sanki
sigortas atm gibi, patlayarak dkld. Demir cevheriyle yksek frn da o icat etmedi ya!
Kim?
Rearden. Dkmhaneleri, kimyay, kompresrleri o icat etmedi ya. Daha nce gelip gemi
binlerce kii olmasa, Metal'ini de icat edemezdi. Metali. Onun Metali! Neden kendinin sanyor onu?
Niin kendi icad sayyor? Herkes herkesin almalarn kullanr. Hi kimse hibir zaman bir ey
icat edemez.
Kz akn bir sesle, Ama demir cevheri de, btn br eyler de zaten vard, dedi. Neden
Metali baka kimse yapmad da Bay Rearden yapt? Soylu bir ama uruna yapmad ki! Kendi kr
iin yapt. Hibir eyi baka bir ama uruna yapmad.
Bunda ne ktlk var, Bay Taggart? Sonra yavaa gld. Sanki bir bulmacay u anda
zebilmiti. Bu ok sama, Bay Taggart. Ciddi sylyor olamazsnz. Bay Rearden elde ettii
krlarn hepsini hak etmi biri, bunu pekl biliyorsunuz. Siz de ylesiniz. Bunlar tevazu gstermek
iin sylyorsunuz. Herkes ne mthi iler yaptnz biliyor da ondan. Siz de, Bay Rearden da, kz
kardeiniz de...ne harika bir insan olmal o da!
yle mi? Sana yle geliyor. O sert, duygusuz bir kadndr, tm mrn raylar, kprler
yapmakla geirir. Bunlar da byk bir ama uruna yapmaz, yalnzca zevk ald iin yapar. Madem
zevk alyor, yapt diye alklamann ne manas var? Coloradodaki o mark sanayiciler iin o hatt
yapmann o kadar da harika bir ey olduundan emin deilim...te yandan ku umaz yerlerde,

ulama ihtiya duyan onca yoksul insan varken hele..


Ama, Bay Taggart, o hatt yapabilmek iin mcadele veren sizdiniz! Evet, nk grevimdi.
Bunu irkete, hissedarlara ve elemanlarmza borluydum. Ama bundan zevk almam bekleme. Bu
karmak yeni metali icat etmenin de o kadar harika bir ey olduundan emin deilim. Onca lke
bugn bildiimiz demirin aln ekiyor. in Halk Cumhuriyetinde milletin ban sokacak bir dam
kurmasna yetecek ivi bile yok, biliyor musun? Ama...ama bunun sizin suunuz olduunu
sanmyorum.
Ama birileri bununla da ilgilenmeli. Gzleri kendi czdanndan daha ilerisini grebilen biri.
Bugn evremizde bunca ac ekilirken, hibir duyarl insan on yln k metallerle deney yapmaya
gmemez. Sen bunu harika buluyorsun, yle mi? Bu stn bir yetenek deil ki! Kendi eliinden bir
tonunu kafasna boaltsan yine de delinmeyecek bir derisi var! Dnyada ondan yetenekli onca insan
var, ama ne manetlere adlar yazlr, ne de insanlar kprlere koup onlar seyreder, nk ruhlar
ac eken insanlarn arl alanda ezilirken onlar yklmaz kprler kurmakla uramamlardr!
Kz ona sessizce, saygl baklarla bakyordu. Cokulu hevesi biraz dinmi, gzleri
sakinlemiti. Taggart kendini daha iyi hissetmekteydi.
Kadehini eline ald, bir yudum iti, birdenbire aklna gelen eye sesli sesli gld.
Komikti ama, dedi. Sesi rahatlam, biraz canlanmt. Sanki bir arkadana iini ayordu.
Dn Wyatt Kavandan ilk haberler radyoda duyulduunda Orren Boyleu grmeliydin! Yemyeil
kesildi. Yemyeil.Bozulmu balk rengi! Dn gece kt haberi alnca ne yapt, biliyor musun?
Valhalla Otelinde kendine bir sit tuttu...Oras nasl bir yer, bilirsin...Son duyduumda hl
oradayd. Masalarn altnda, yataklarn stnde imeyi srdryordu...yannda birka arkada ve
Amsterdam Caddesi'ndeki kadn nfusunun da yarsyla birlikte!
Bay Boyle kim? diye sordu kz. Aptallamt.
iko bir salak. Hep gcnn yetmeyecei eylere uzanr. Kurnaz biridir, bazen de ar
kurnazlar. Dn yzn grmeliydin! Ben bayldm. Bir o, bir de Dr. Floyd Ferris. O sinsi ylan da
holanmad bu iten, hi holanmad! Devlet Bilim Enstitsnden zarif Dr. Ferris! Halkn hizmetkr.
Adal konuan adam. Ama durumu yine de iyi idare etti bence. Tabii her paragrafta tutukluu fark
ediliyordu. Bu sabahki rportajnda, Bu lke Reardena metali verdi, imdi onun da bunun
karlnda lkeye bir ey vermesini bekliyor,' dedi. Olduka kurnaz! yle bir yac iin hele!
Bertram Scudderdan iyi becerdi bir kere. Gazeteciler duygularn sorduklarnda Scudder yalnzca
yorum yok demekle yetindi, baka da syleyecek hibir ey bulamad. Oysa doduu gnden beri
hi susmamtr...fikri sorulsa da, sorulmasa da...ister Ibni Sinay sorun, ister tekstil sanayinde
bayanlar tuvaletlerinin ne kadar yer tuttuunu! Sonra bir de Dr. Pritchett. Koca sersem! O da ortada
dolap herkese, metali Rearden'n icat etmediini, forml be parasz bir mucitten aldm, adam
da ldrdn syleyip duruyordu!
Mutlu mutlu kkrdamaktayd. Kz sanki yksek matematikle ilgili bir konferans dinliyormu
gibiydi. Hibir ey anlamyordu. Kullanlan dili bile. Anlamamak, srr daha da derinletiriyordu,
nk bu szleri o sylediine gre, herhalde her zamanki anlamlar sz konusu olamazd.
Taggart kadehini tekrar doldurdu, dikip bitirdi, ama bu arada neesi de yok oluverdi. Kendini
kzn karsndaki koltua att, kel alnnn altndan ona bakt. Gzleri bulutluydu.
Yarn dnyor, dedi. Sesi neesiz bir gl gibi kmt.
Kim?
Kz kardeim. Sevgili kz kardeim. Kendini ne harika buluyordur, deil mi!
Kz kardeinizi sevmiyor musunuz, Bay Taggart? Taggart yine ayn sesi kard. Bu ses yle
belirgin anlamlar tayordu ki, kzn aklama yaplmasna ihtiyac yoktu. Neden? diye sordu.

nk kendini beenmiin teki. Byle dnmeye ne hakk var? Kimin ne hakk var buna?
Kimse iyi deildir!
Ciddi olamazsnz, Bay Taggart.
Yani, insanz alt taraf...nsan nedir ki? Zayf, irkin, gnahkr bir yaratktr. yle domutur.
Kemiklerine kadar rmtr. Demek ki ona gereken, tevazudur. mrn dizlerinin zerinde, kirli
varl iin balanmay dileyerek geirmelidir. nsan kendini iyi sayyorsa...ite o zaman
rmtr. Gurur, gnahlarn en ktsdr...iledii dier gnahlar ne olursa olsun. Ama o insan
yapt eyin iyi olduunu biliyorsa?
O zaman da zr dilemelidir.
Kimden?
O eyi yapmam olanlardan.
Ben...anlayamyorum.
Tabi anlamazsn. Bunu anlamak iin yksek entelektellik dzeyinde yllarca aba gstermek
gerekir. Dr. Simon Pritchettin Evrende Metafizik elikiler'ini hi duydun mu? Kz korkuyla ban
iki yana sallad. Neyin iyi olduunu nereden bileceksin bir kere? Kim bilebilir neyin iyi olduunu?
Kim bilebilir? Kesin diye bir ey yoktur. Bunu Dr. Pritchett itiraz edilmez biimde kantlad. Hibir
ey kesin deildir. Her ey bir gr meselesidir. O kprnn kmediini nereden biliyorsun?
Yalnzca kmedi diye dnyorsun. Orada bir kpr olduunu nereden biliyorsun zaten? Sen bir
felsefe sistemini, rnein Dr. Pritchettinkini, akademik bir ey sayyorsun. Bizden uzak, uygulamas
olmayan bir ey, deil mi? Oysa hi yle deil. Hem de hi deil!
Ama, Bay Taggart, sizin ina ettiiniz o hat...
ff, hat da neymi? Yalnzca madd bir baar. O kadar nemli m? Maddesel eylerde ne
byklk var? O kprye aval aval ancak bir hayvan bakar. Oysa hayatta bir sr yksek ey var. O
yksek eylere hi sayg gsteriliyor mu? Yoo! u insanlara bak. Ba sayfalarda onca patrt, nedeni
de bir takm hurda maddelerin bir hilesi! Daha soylu eylere aldr ediyorlar m? Bir manevi olguyu
ba sayfay hi ayryorlar m? Daha ince duygular olan insanlar takdir ediyorlar m? Sen de bana,
bu yoz dnyada byk adamlar mutsuzlua m mahkm diye soruyorsun! ne eildi, kza youn
baklarla bakt. Syleyeyim sana...bak, bir ey syleyeyim...mutsuzluk, sevabn iaretidir. nsan
mutsuzsa, gerekten mutsuzsa, bu onun stn trde bir insan olduu anlamna gelir.
Kzn yzndeki akn ve kaygl ifadeyi fark etti. Ama, Bay Taggart, siz istediiniz her eye
sahipsiniz. Bugn lkedeki en iyi demiryolu sizin. Gazeteler sizden, an en byk iadam diye sz
ediyor, irketinizin hisseleri size bir gecede servet kazandryor. steyebileceiniz her eye
sahipsiniz...bundan memnun deil misiniz?
Kz bir an iin onun yreindeki korkuyu hissetti, o korku kendi yreine de yansd. Taggart
cevap verdi: Hayr.
Kz sesini neden fslt dzeyine indirdiini bilemeden, Kpr yklsn m istiyordunuz? diye
sordu.
yle bir ey sylemedim! diye aksilendi Taggart. Sonra omuz silkti, elini havada sallad.
Anlamyorsun.
zr dilerim...Biliyorum, daha reneceim yle ok ey var ki!
Ben o kprnn ok tesinde bir eye duyulan alktan sz ediyorum. Maddesel hibir eyin
doyuramayaca bir alktan.
Nedir, Bay Taggart? Nedir istediiniz?
Bak, ite yine yaptn! Nedir diye sorduun anda, yine o ham, maddesel dnyaya dnyorsun.
Orada her eyin etiketlenmesi ve llmesi gerek. Ben kelimelerle isimlendirilemeyen eylerden sz

ediyorum...ruhun daha yksek katmanlarndan. nsann asla ulaamayaca dzeylerden...nsanlarn


baarlar nedir ki? Dnya dediin, evrende dnp duran bir atom...O kprnn gne sistemi iinde
sahip olduu nem nedir?
Kzn gzlerine birdenbire mutlu bir anlay ifadesi geldi, baklar berraklat. Gerekten
byksnz, Bay Taggart. Baarnzn size yetmediini dnmeniz ok gzel. Herhalde nereye
varsanz, daha telere varmak isteyeceksiniz. htiraslsnz. te en ok hayranlk duyduum ey:
htiras. Yeni bir eyler yapmak, durmamak, pes etmemek, yine yapmak. Anlyorum, Bay
Taggart...byk dncelerin hepsini anlayamam olsam bile..
reneceksin.
Ah, renmek iin yle ok alacam ki!
Hayran baklar deimemiti. Taggart kalkp odann kar tarafna yrd, o baklarn
nnde, yumuak bir spot nn karsndaym gibi hareket etti. Kadehini doldurdu. Barn
arkasnda bir ayna aslyd. Orada kendi vcut biimini grd. Uzun boyluydu, ama derbeder, sarkk
duruu, insan zarafetini inkr etmek istercesine grnn arptyordu. Salar seyrelmeye
balamt, az ifadesi fazla yumuakt. Birdenbire, kzn aslnda onu gremediini fark etti. Onun
grd, bir eyler yapan birinin kahraman varlyd. Gururlu, dik omuzlar, rzgrda uuan salar.
Yksek sesle gld. yi bir aka, diye dnyordu. Duyduu memnuniyet, zafer duygusuna olduka
yaknd. Birinin stesinden gelmek.
kisini yudumlarken yatak odasnn kapsna doru bakt, bu tr servenlerin normal sonucunu
dnd. Kolay olacak, diyordu kendi kendine. Kz direnemeyecek kadar byk bir aknlk
iindeydi. Salarndaki kzl kahve prltya bakt. In altnda, ban emi oturuyor, teni dzgn
ve prl prl grnyordu. Gzlerini kard. Zahmete ne gerek...? diye dnd.
Hissettii arzu imas, fiziksel bir rahatszln tesine gemiyordu. Kafasndan geen ve onu
eyleme iten en nemli konu, kzla ilgili deil, bu tr bir frsat karmayacak insanlarla ilgiliydi. Bu
kzn Betty Hopedan daha iyi bir insan olduunu kabullenmek zorundayd. Belki de karsna km
insanlarn en iyisiydi. Bu dnce de onu harekete geirmedi. Betty Pope iin hissettiklerinden fazla
deildi bu kza kar hissettikleri de. Hibir ey hissetmiyordu. Zevk alma umudu, gsterilecek
abaya demezdi. Niyeti de yoktu zaten.
Ge oluyor, dedi. Nerede oturuyorsun? Sana bir iki daha vereyim, ondan sonra da seni
evine brakaym.
Yoksul bir mahalledeki eski psk pansiyonun kapsnda vedalarlarken kz bir anlk bir
kararszlk geirdi, sormak istedii soruyu sormamak iin kendisiyle mcadele etti.
Acaba ben..Sonra birden sustu.
Ne?
Yo, hibir ey!
Taggart sorunun ne olduunu biliyordu. Sizi bir daha grecek miyim? Cevap vermemek houna
gitti. Oysa onu yine greceini biliyordu.
Kz ona bir daha bakt. Belki de onu son gr olduunu dnyordu. Bay Taggart, dedi.
Size minnettarm, nk...yani, baka hangi erkek olsa bir denerdi...yani, istedii o olurdu, ama siz o
kadar iyisiniz ki! O kadar iyisiniz ki!
Taggart belli belirsiz, ilgi dolu bir glmsemeyle ona doru eildi. Raz olur muydun? dedi.
Kz birden geri ekildi. Kendi szlerinin korkusuna kaplmt. Ya, o anlamda demek
istemedim! diye soludu. Ah, Tanrm, yle bir ey demek istememitim...ya da...ya da..Fena hlde
kzard, olduu yerde dnd, pansiyonun n kapsna kan merdivenlerden yukar komaya balad.
Taggart kaldrmda duruyor, iinde ok garip, ok ar, sisli bir tatmin duygusu hissediyordu.

Sanki bir sevap ilemi gibi. Ve yz kilometrelik John Galt Hatt boyunca dikilip alk tutan
herkesten cn alm gibi.
***
Tren Philadelphia'ya vardnda Rearden tek kelime sylemeden ondan ayrld. Dn
yolculuunun geceleri, gndz geldiinde, kalabalk istasyon platformlar karsnda, yani onun
asl sayg duyduu eyler karsnda hibir nem tamyormu gibi. Dagny New Yorka kadar yola
kendi bana devam etti. Ama o akamn ge saatinde, oturduu dairenin kaps alnd zaman,
Dagny bunu zaten beklemekte olduunu fark etti.
O girdi, hibir ey sylemedi, Dagnyye bakt, sessiz varlnn, szl selamlardan daha
etkileyici olmasn salad. Yznde o kmseyen glmsemenin belli belirsiz bir glgesi vard.
Dagny'nin ve kentlisinin saatler sren sabrszln hem kabulleniyor hem de bununla dalga geiyor
gibiydi. Salonun ortasnda durdu, yavaa evresine baknd. Dagnynin dairesiydi buras.
Koca kentte, iki yldr Reardenn tm straplarnn merkezi olmu olan yerdi. Dnmemesi
gerektii hlde dnd yer. Girmemesi gerekirken girdii...ve imdi de burann sahibiymi gibi
habersiz gelip rahata dald yer. Bir koltua oturdu, bacaklarn ne uzatt, Dagny gelip karsnda
durdu. Sanki oturmak iin ondan izin bekliyor, beklemek de houna gidiyordu.
Sana o hatt ina etme konusunda harika bir i kardn syleyeyim mi? dedi. Dagny ona
akn baklarla bakt. Hibir zaman byle ak iltifatlarda bulunmamt. Sesindeki beeni
samimiydi, ama o alayc ifadenin glgesi yznden hl okunmaktayd. Dagny onun aslnda, henz
tahmin edemedii bir amaca ynelik olarak konumakta olduunu hissetti. Btn gn seninle, o hatla,
metalle ve gelecekle ilgili sorulara cevap verip durdum. Bir de, gelen metal siparilerini saydm.
Saatte binlerce tonluk sipari geliyor. Ne zamand...dokuz ay nce miydi? Hibir yerden tek cevap
alamyordum. Bugn telefonu kesmek zorunda kaldm. Rearden Metal iin benimle ahsen konumak
isteyen insanlardan katm. Sen ne yaptn bugn?
Bilmiyorum. Eddienin raporlarn dinlemeye altm...insanlardan kamaya altm...John
Galt Hattnda daha ok tren altrabilmek iin lokomotif ve vagon aradm, nk benim
ngrdm programn yetmeyecei gn iinde ortaya kt.
Bugn pek ok kii seni grmek istedi, deil mi?
Evet
Seninle konumak iin neyi olsa feda ederlerdi, deil mi?
ey...herhalde.
Gazeteciler bana durmadan senin nasl biri olduunu sordular. Yerel basndan gen bir
delikanl, senin harika biri olduunu tekrarlayp duruyordu. Frsat bulsa bile seninle konumaktan
korkacan syledi.Hakk var. Szn ettikleri ve karsnda titredikleri o gelecek...senin
biimlendirdiin bir gelecek olacak, nk sen onlarn aklndan bile geemeyecek cesareti gsterdin.
imdi atldklar servet kazanma yollar var ya...o yollarn hepsini senin gcn at. Herkese kar
koyabilme gc. Kendininkinden baka hibir iradeyi tanmama gc.
Dagny soluunun sesli biimde tkanmasn nledi. Rearden'n amacn anlamt. Kollar yana
sarkm, yz sakin, ylece durmay srdrd. Sarslmaz bir iradeye sahipmi gibi. O vglerin ve
hakaret amarlarnn karsnda ylece bekledi.
Sana da sorular sorup durdular, deil mi? Sesi youndu. ne eildi. Ve sana hayran hayran
baktlar. Sanki sen bir dan doruundaymsn, kendileri ancak uzaktan sana apka
karabiliyorlarm gibi. Deil mi?
Evet, diye fsldad.
Sana yaklaamayacaklarn, senin nnde konuamayacaklarn, elbisenin kumana el

sremeyeceklerini biliyorlard. Sana saygyla bakyorlard, deil mi? Saygyla.


Birden Dagnyyi kolundan yakalad, dizleri zerine kmesini salayacak ekilde frlatt,
bedeninin kendi bacaklarna dayanarak kvrlmasna, dnmesine yol at, eilip onu dudaklarndan
pt. Dagny sessizce gld. Alayc bir glt, ama yar kapal gzlerinden bundan ne byk bir
zevk ald belli oluyordu.
Saatler sonra, birlikte yatakta yatarlarken, Reardenn eli onun vcudunda gezinirken, birdenbire
onu kendi kolunun kvamna yatrd, zerine eildi. Yznn gerginliinden durumu anlad Dagny.
Oysa Reardenn sesi dengeli kmaktayd. Sorduu soru sanki saatler sren bir ikenceden
szldkten sonra kyordu azndan:
Sana sahip olan br erkekler kimdi?
Yzne sanki bu soruyu gznde canlandrm gibi bakyordu. Her ayrntsyla. Dagny o sesteki
kmsemeyi, nefreti, acy duydu...bir de, ikenceyle ve acyla hi ilgili olmayan garip bir heves
vard. Soruyu sorarken onu kendine smsk yaslamt.
Dagny sakin cevap verdi, ama gzlerinde tehlikeli bir prlt vard. Onu anladna dair bir
uyar. Baka bir tek kii vard, Hank.
Ne zaman?
Onyedi yamdayken.
Uzun srd m?
Birka yl.
Kimdi o?
Dagny kendini geri ekin, onun kollarnda yatmay srdrd. O eildi, daha yaklat. Yz
gergindi. Dagny gzlerini karmad. Sana cevap vermiyorum.
Onu sevdin mi?
Cevap vermiyorum.
Onunla yatmaktan holandn m?
Evet.
Sesindeki gl, cevab onun yzne aklatt bir amar gibi gsteriyordu. Onun asl bu
cevaptan korktuunu, ama yine de bunu duymak istediini bilmekten gelen bir gl.
Rearden onun kollarn arkaya doru bkt, onu aresiz bir duruma soktu. Soluunu kendi
teninde hissediyordu. Dagny omuzlarna vuran sancy hissetti, onun konumasndaki fkeyi de, zevkin
getirdii boulduu da sezdi: Kimdi o?
Cevap vermedi. Kara gzleriyle ona garip garip bakt. Rearden onun acyla bklm
dudaklarnda yalnzca alayc bir glmseme grebildi.
Sonra dudaklarn, kendi dudaklarnn temasyla, bir teslimiyet ifadesine dnmesini seyretti.
Ona sarl, sanki ona sahip oluundaki iddetin ve aresizliin, bilinmeyen rakibi.Bilebileceine
inanyormu gibiydi. Onun mazisinden silecekti o olay. Onu da, rakibini de deitirebilecekti sanki.
kisini de kendi zevkinin bir arac hline indirgeyecekti. Dagny'nin kollar ona sarld anda, onun da
bylesini istediini hemen anlad.
***
Konvayr kemerinin silueti gkteki ate eritlerine kar hareket halindeydi. lerdeki kulenin
yukarsna kmr tayordu. Gn batmnn nnde, kovalar yerin iinden ykseliyor gibiydi. Sistemin
bandaki mavi tulumlu gen adam zincirleri takarken belli belirsiz angrtlar duyuluyor, Quinn Ball
Bearing irketine ait Connecticut fabrikasnn nnde srayla kamyonlar gze arpyordu.

Amalgam Makas ve Sinyal irketinden Bay Mowen sokan kar tarafnda durmu,
seyretmekteydi. Fabrikasndan evine giderken durup seyretme ihtiyacn duymutu. Ksa boylu,
gbekli vcuduna dar gelen bir ince pards giymi, krlamaya balayan sar salarnn zerine bir
apka kondurmutu. Havada Eylln ilk serinlii hissedilmeye balyordu. Quinn Tesislerinin tm
kaplar ardna kadar akt. iler ve vinler, makineleri dar tayp duruyordu. Bay Mowen
iinden, sanki hayat organlar karyor, geriye iskeleti brakyorlar, diye dnd.
Parmayla fabrikay gstererek, Bir tane daha m? diye sordu...oysa cevab biliyordu.
Hu? dedi gen adam. Onu daha nce fark etmemiti.
Bir irket daha Coloradoya m tanyor?
Hmm.
Son iki haftada Connecticuttan tanan bu nc irket New Jerseyde, Rhode Islandda,
Massachusettsde, Atlas Okyanusu kys boyunca her yerde olup bitenlere de bakarsan..Gen adamn
oralara bakt yoktu. Pek dinliyor gibi de grnmyordu. Sznt yapan bir musluk gibi, dedi Bay
Mowen. Tm sular Coloradoya akyor. Tm paralar. Gen adam elindeki zinciri rkt, kendisi
peinden yrd, brandayla kapl ynn zerine kt. nsanlar kendi eyaletlerine baldr, sadktr
sanrsn...Oysa kayorlar. nsanlara ne oluyor, anlamyorum.
Yasa, dedi gen adam.
Ne yasas?
Frsat Eitleme Yasas.
Nasl yani?
Duyduuma gre Bay Quinn bir yl nce, Coloradoda ube ama planlar yapyormu. Yasa
knca o i kalm. O da bunun zerine, tas tara toplayp oraya tanmaya karar vermi.
Bununla neyin dzeleceini anlamyorum. O yasa gerekliydi. ok ayp bence. Bunca yllk
firmalar! Kuaklar boyunca burada almlar...Bunu nleyen bir yasa olmal...
Gen adam hzl hzl, iinin ehli bir havada alyor, sanki iinden zevk alyordu. Arkasnda
konvayr kemeri angr ungur gkyzne ykselip durmaktayd. Uzaktaki drt baca, bayrak direkleri
gibi dikiliyor, dumanlar evrelerinde dnyor, akam kzll iinde, yarya indirilmi bayraklar
hatrlatyordu.
Bay Mowen, babasnn, dedesinin gnnden beti blgedeki her bacayla birlikte yaam biriydi.
Ofisinin penceresinden baknca otuz yldan ben hep bu konvayr kemerini grrd. Quinn Ball
Bearing irketinin kar kaldrmdan yok olmas ona imknsz bir eymi gibi geliyordu. Quinnin
kararn duymu, ama buna inanamamt. Daha dorusu, inanmt da...duyduu veya syledii her
sze ne kadar inanyorsa, ona da o kadar inanmt. Seslerdi bunlarn hepsi. Fizik gereklerle
ilikileri olamazd. Ama imdi, gerek olduu belliydi artk. Kenardaki kamyonlarn yannda, sanki
onlar durdurmaya gc yetecekmi gibi dikilip kalmt.
Doru bir ey deil, dedi. Sanki gkyzne sylyordu. Ama gen adam gkyznn alanda
bu szleri duyabilen tek kiiydi. "Babamn zamannda byle olmazd bu iler. Ben byk adam
deilim. Kimseyle kapmak istemem. Nesi var bu dnyann? Cevap gelmedi. "Sen, rnein...Seni
de Coloradoya gtryorlar m?
Beni mi? Yo, ben burada almyorum. Geici iiyim ben. Tanma iin alndm. Bunlarn
tanmasna yardm ediyorum.
Eh, onlar tanp gidince ne yapacaksn?
Hibir fikrim yok.
Daha baka fabrikalar da tanrsa ne yapacaksn?
Bekle gr.

Bay Mowen kukulu baklarla bakt. Bekleyip grecek olann kendisi mi, yoksa bu gen adam
m olduunu pek anlayamamt. Ama gen adamn dikkati iine dnkt. Aaya bakmyordu. Bir
sonraki kamyonun zerine kmt. Bay Mowen de oraya yneldi. Ban kaldrm, delikanlya
bakyor, sanki yakaryordu. Benim baz haklarm yok mu? Burada dodum ben. Byrken burada
grdm eski irketlerin yine burada kalmasn bekledim. Babam fabrikamz nasl ynettiyse, ben
de yle ynetmeyi bekledim. nsan kendi toplumunun bir parasdr, deil mi?...Bu konuda bir eyler
yaplmal.
Hangi konuda?
f, anladm, sen bu ii harika bir ey olarak gryorsun, deil mi? u Taggart ykseliini,
Rearden Metali, Coloradoya doru altna hcumu, Wyattla grubunun retimi taan aydanlklar
gibi arttrmasn! Herkes bunlar harika buluyor...nereye gitsen bunu duyuyorsun...nsanlar sevinten
uuyor, tatile km ocuklar gibi plnlar kuruyorlar. Sanki ulusal bir balayndayz ya da her gn
Bamszlk Bayram'ym gibi!
Gen adam hibir ey sylemedi.
Ama bence hi yle deil, dedi Bay Mowen. Sesini biraz ksmt. Gazeteler de yle
demiyor zaten, o kesin. Gazeteler aslnda hibir ey demiyor. Cevap gelmedi, yalnzca zincirlerin
angrts duyuldu.
Neden hepsi Coloradoya kayor? diye sordu Bay Mowen. Bizde olmayan ne var orada?
Gen adam srtt. Belki de bizde olan, orada olmayan bir ey vardr. Ne? Gen adam cevap
vermedi. Anlamyorum. Oras geri kalm, ilkel, aydnlanmam bir yer. Modern bir ynetimleri bile
yok. En kt eyalet ynetimi onlarda. En tembel. Hibir ey yapmyorlar. Bir tek mahkemelerle
emniyet tekilt alyor. Halk iin hibir ey yaptklar yok. Kimseye yardm etmiyorlar. En iyi
irketlerimiz neden oraya kouyor, anlayamyorum.
Gen adam ban eip aaya, konuan adama bakt, ama cevap vermedi.
Bay Mowen iini ekti, ler iyi gitmiyor, dedi. Frsat Eitleme Yasas iyi bir fikirdi.
Herkesin bir ans olmal. Quinn gibi adamlar bundan yararlanrsa ok yazk. Baka birinin
Coloradoda ayn retimi balatmasna izin verse ya!...Bu Coloradolular bizi rahat braksa keke.
Stockton Dkm var orada. Onlarn da makas ve sinyal iine girmeye hakk yok. O alan yllardan beri
benim alanmdr. Kdem hakkm var, adil bir ey deil bu. t dala gibi rekabet! Yeni gelenlerin
eskileri dirsekleyip kendilerine yer amasna izin verilmemeli. Kime satacam ben makaslarla
sinyalleri? Coloradoda iki byk demiryolu irketi vard. imdi Phoenix-Durango yok oldu, bir tek
Taggart Transcontinental kald. Hak m bu? Dan Conwayi zorla saha dna itiyorlar. Rekabete yer
braklmal...Alt aydr Orren Boyledan elik sipariimi teslim etmesini bekliyorum, imdi kalkm,
hibir ey iin sz veremem, diyor. Nedeni, Rearden Metalin piyasay mahvetmesi. O metal couyor,
Boyle geri basmak zorunda kalyor. Hak m bu? Reardenn piyasay bozmasna izin
verilmemeli...hem...ben de biraz Rearden Metal almak istiyorum. htiyacm var. Ama alabilirsen al!
nsanlar kuyrua girmi, kuyruk eyalet boyunca uzayp gidiyor, kimse bir ey alamyor, bir tek
kendi eski dostlarna, Wyatt, Danagger falan gibilerine veriyor. Bu hi doru deil.Ayrmclk bu.
Ben de bakalaryla eitim. Benim payma den metal de verilmeli.
Gen adam ban kaldrd. Ben geen hafta Pennsylvaniadaydm, dedi. Rearden
fabrikalarn grdm. Ar gibi alyorlar! Drt yeni ak frn kuruyorlar. Alt tanesi daha
geliyormu...Yeni frnlar. Gzleri gneye doru dnmt. Atlas Okyanusu kysnda son be yldr
hi kimse bir tek frn bile kurmad... Kamyonun yk zerinde, gkyzne kar, ylece duruyor,
ufka doru, yznde hafif bir glmseme, bir heves, bir zlemle bakyordu. Sevgilisinin uzaklardaki
hayaline bakar gibi. ok ileri var..dedi

Sonra glmsemesi birden kayboldu. Zincire aslp ekii, ustalnn ilk aksayyd. Sanki fke
vard bu harekette.
Bay Mowen gkyzne, kaylara, arklara, dumanlara bakt. Dumanlar akam havasna yavaa
yerleiyor, bir sis hlinde New York tarafna uzanyordu. New York'u kendi kutsal ateleri, bacalar,
gazhaneleri, yksek gerilim hatlar arasnda dnmek, iinde bir gven duygusu uyandrd. ok iyi
tand bu sokaa bile szyordu o taze gcn biraz. Tepedeki gen adamn grn houna
gidiyordu. Onun alma biiminde nsan rahatlatan bir ey vard. u gkyzne yakan bir
ey...Ama Bay Mowen yine de, bir yerlerde bir atlan yavaa bymekte olduunu, salam
duvarlar andrdn hissediyor, bunun sebebini anlayamyordu.
Bir eyler yaplmal, dedi. Bir arkadam geen hafta iflas etti.Petrol iindeydi. Oklahomada
ki kuyusu vard. Ellis Wyattla rekabet edemedi. Hakszlk bu. Kk insanlara da bir frsat
tanmallar. Wyattn retimine bir snr getirmeliler. Bu kadar ok retip herkesi piyasadan
kovmasna izin verilmemeli...Dn New Yorkta kalakaldm. Arabam orada brakp yerel trenle
dnmek zorunda kaldm. Benzin bulamadm arabaya. Kentte benzin ktl varm dediler...ler
yolunda gitmiyor. Bir eyler yaplmal..
Bay Mowen gkyzne bakarken, bu tehdidin ne olduunu, kimden geldiini dnyor, cevap
bulamyordu.
Gen adam, Ne yapmak istiyorsunuz? diye sordu.
Kim, ben mi? diye sordu Bay Mowen. Ben bilemem. Ben byk adam deilim ki, ulusal
sorunlar zeyim. Tek istediim hayatm kazanmak. Ama birileri bir eyler yapmal...ler iyi
gitmiyor...Baksana, adn ne senin?
Owen Kellogg.
Bak, Kellogg, sence ne olacak bu dnyann hli?
Bilmek istemezsiniz.
Uzaktaki kuleden gece vardiyasnn dd duyuldu. Bay Mowen zamann gemekte olduunu
anlad. ini ekip pardossnn nn ilikledi, gitmek zere dnd.
Eh, bir eyler yaplyor, diye sylendi. Admlar atlyor. Yapc admlar. Meclis yasay
kabul etti, Ekonomik Planlama ve Ulusal Kaynaklar Brosuna daha geni yetkiler verdi. ok
yetenekli bir adam Ba Koordinatr yapt. Daha nce adn duyduumu syleyemem, ama gazetelere
gre, izlemeye deer bir adamm, Ad Wesley Mouchmu.
***
Dagny salonunda, pencerenin nnde durmu, kente bakyordu. Vakit geti. Iklar snm bir
kamp ateinin kara klleri arasndaki tek tk kvlcmlara benziyordu.
i huzurluydu. Keke aklm bir noktada durdurabilsem de, duygularm bana yetiebilse, diye
dnd. O zaman yldrm gibi geen bir ayn her anna tek tek bakabilirdi. Taggart
Transcontinentaldaki ofisine geri dndn hissedebilmeye bile zaman bulamamt. Yaplacak
yle ok i vard ki, bunun bir srgnden dn olduunu bile unutmutu. Dnnde Jimin ne
sylediini, hatt bir ey syleyip sylemediini bile hatrlamyordu. Tepkisini bilmek istedii bir tek
kii vard. Wayne Falkland Oteline telefon da amt, ama kendisine, Sinyor Francisco
dAnconiann Buenos Airese geri dnd sylenmiti.
Hukuk dilinde yazlm ince yazlarla dolu sayfann dibine imzasn att an hatrlyordu. O
anlama John Galt Hattnn sonuydu. imdi oras, eskiden olduu gibi Taggart Transcontinentaln
Rio Norte Hatt olmutu. Ama tren mrettebat olarak alan adamlar, hattn ilk adn gzden
karmaya yanamyorlard. Dagnyye de zor geliyordu o isimden vazgemek. Ondan sz ederken
John Galt dememek iin kendini g tutuyor, bunun niin aba gerektirdiine ayor, iini neden

hzn kapladn anlayamyordu.


Bir akam, ni bir igd sonucu Taggart Binasnn kesini dnm, ara yoldaki John Galt
irketinin ofisine bir gz atmak istemiti. stediinin ne olduunu bilmiyor, bir bakmak istiyorum
herhalde, diyordu. Kaldrm boyunca siyah bir bariyer ekilmiti. Eski bina yklacakt. Pes etmiti
sonunda. Dagny bariyerin zerinden am, bir zamanlar bir yabancnn glgesini kaldrma dren
sokak ndan yararlanarak pencereden eski ofisinin iine bakmt. Giri katnda hibir ey
kalmamt artk. Paralar yklm, tavandan krk borularn ular sarkyor, yerde moloz
grnyordu. Grecek hibir ey yoktu orada.
Bir ara Reardena, geen ilkbaharda buraya gelip gelmediini, pencerenin dnda durup
durmadn, ieriye girme arzusuyla mcadele edip etmediini sormutu. Ama cevabn hayr
olduunu, daha o sylemeden biliyordu. Bu soruyu niin sorduunu ona aklamad. O annn neden
hl zaman zaman cann sktn bilemiyordu.
Salon penceresinin dnda, takvimin klandrlm dikdrtgeni, kapkara gkte kk bir etiket
gibiydi. Eyll 2 diyordu. Dagny meydan okur gibi glmsedi, takvimin deien sayfalarna kar
nasl bir yar kazandn dnd. Artk biti tarihi yoktu. Dnce de, engeller de, tehditler de,
snrlar da yoktu.
Dairenin kapsnda anahtarn dndn duydu. Bekledii ses buydu. Bu sesi duymak istiyordu
bu akam.
Rearden girdi. Nice kere girdii gibi. Dagnynin verdii anahtar, kendini tantmak iin
kullanyormu gibiydi. Paltosuyla apkasn sandalyenin zerine her zamanki hareketlerle att.
zerinde siyah bir takm elbise vard.
Dagny, Merhaba dedi.
Rearden, Hl seni evde bulamayacam bir akam bekliyorum, diye karlk verdi.
O durumda Taggart Transcontinental'n ofisine telefon etmen gerekecektir.
Hangi akam olarsa olsun, hep orada msn? Baka hibir yere gitmez misin?
Kskandn m, Hank?
Hayr. Nasl bir duygudur, onu merak ettim.
Kardan ona bakyor, kendine yaklama izni vermiyor, ne zaman isterse yaklaabileceinin
bilinciyle, bu zevke erime sresini uzatyordu. Dagnynin zerinde i tayyrnn dar gri etei vard.
zerine transparan kumatan, erkek gmlei gibi dikilmi bir beyaz bluz giymiti. Belden aas
volan gibi geniliyor, kalalarnn darln vurguluyordu. Arkasndan gelen lambann nda,
Rearden onun vcudunun siluetini grebiliyordu.
Dagny, Davet nasld? diye sordu.
yiydi, ilk frsatta katm. Sen neden gelmedin? Davetliydin.
Seni kalabalk iinde grmek istemedim.
Rearden ona bakt, sanki bu cevabn tm anlamnn farknda olduunu belirtmek istedi, sonra
yznn izgileri elenen bir glmsemeye doru dnt. ok ey kardn. Metal Sanayileri
Ulusal Konseyi bir daha beni onur konuu olarak arma strabna katlanmaz. Yani...ellerinden
gelirse,
Ne oldu?
Hibir ey. Yalnzca bir yn nutuk atld.
Senin iin strapl myd?
Hayr...evet, bir bakma...aslnda tek istediim zevkini karmakt. Sana bir iki vereyim
mi?
Evet, verir misin?

Dagny dnd, ama Rearden arkadan omuzlarndan tutarak onu durdurdu, ban arkaya atp onu
dudaklarndan pt. Ban ektiinde bu sefer Dagny onu gerisingeri kendine ekti. Hareketinde ok
ey isteyen bir sahiplik vard. Sanki bunu yapma hakkn vurguluyordu. Sonra dnp uzaklat.
kiyi bo ver, diye seslendi Rearden. Aslnda istemiyordum. Senin bana hizmet etmeni
grmek istemitim.
Eh, o zaman brak da hizmet edeyim.
Hayr.
Rearden glmsedi, kanepeye uzand, ellerini ensesinde kenetledi. Kendini evindeymi gibi
rahat hissediyordu. Aslnda ilk defa kendine ev diyebilecei bir yer bulmutu.
Biliyor musun, bu davetin en ilgin yan, oradaki herkesin bir an nce davetin bitmesini istiyor
olmasyd, dedi. Benim asl anlayamadm, en bata buna niye kalktklar. Mecbur deildiler.
Hele benim hatrma, hi deildiler
Dagny eline bir sigara kutusu alp ona uzatt, sonra akman alevini sigarann ucuna tuttu, hizmet
etmekte olduunu belirginletirdi. Rearden sesli sesli glnce o da glmsedi, kardaki koltuun
koluna oturdu.
Daveti neden kabul ettin, Hank? diye sordu. Onlara katlmay her zaman reddetmitin.
Bir bar teklifine hayr demek istemedim...nk onlar yenmi durumdaym ve kendileri de
bunun farkndalar. Hibir zaman onlara katlacak deilim, ama onur konua olarak davet
edilince...dorusu kaybetmeyi efendice kabullendiklerini dndm. Aferin onlara, dedim kendi
kendime.
Onlara m?
Yani aferin bana m diyeceksin?
Hank! Seni durdurmak iin yaptklar onca eyden sonra...
Ama kazandm, yle deil mi? Byle olunca da dndm ki...Biliyor musun, Metalin deerini
daha nce anlayamadklar iin onlar sulamyorum...sonunda anladlar ya, yeter. Herkes farkl
hzlarla, farkl yollarla renir. Tabi ki bu ie byk lde korkaklk kartn, iki yzllk
kartn da biliyorum, ama bunlarn yzeysel eyler olduunu dndm. imdi artk tezimi
kantlam olduuma gre...hele de bylesine arpc biimde kantlam olduuma gre, beni davet
edilerinin nedenini, Metal'i beenmeleri olarak yorumladm ve...
Konumadaki ksa duraklama srasnda Dagny glmsedi. Reardenn susma nedenini anlamt.
Buna karlk kimi ve neyi olsa balarm, dememek iin susmutu.
Ama yle deilmi, dedi sonra. Amalarnn ne olduunu da anlayabilmi deilim. Dagny,
bence aslnda hibir amalar yoktu. O daveti benim houma gitsin diye vermedikleri gibi, benden bir
ey koparmak ya da halk nnde yaptklarnn utancndan kurtulmak da deildi. Hibir amac, hibir
anlam yoktu. Metali eletirip knadklar zaman da bu i umurlarnda deildi, imdi de deil.
Hepsini piyasadan kovacamdan da korkmuyorlar...ona bile aldrmyorlar. O davet nasl bir eydi,
biliyor musun? Sanki alklanmas gereken bir takm deerler olduunu bir yerlerden duymular da,
onurlandrmak iin bu yolu dnmler gibi. Rol yapyorlard. Daha iyi bir adan kalma bir
gelenein ipleriyle ynetilen kuklalar gibiydiler. Ben...buna dayanamadm.
Dagny gepgergin bir yzle, Yine de kendini cmert bulmuyorsun, yle mi! dedi.
Rearden gzlerini kaldrp ona bakt. Gzlerinde elenen kl bir ifade vard. Sen niye bu
kadar kzyorsun onlara? diye sordu.
Dagny sesindeki efkati gizlemek iin fsldar tonda konutu: Sen bunun zevkini karmak
istemitin...
Herhalde hakkettim. Bir ey beklememem gerekirdi. stediim neydi, hi bilemiyorum.

Ben biliyorum.
Byle toplantlardan hibir zaman holanmadm. Bu seferkinin farkl olacan neden
dndm, bilemiyorum...Biliyor musun, oraya giderken, Metalin her eyi, hatt insanlar bile
deitirdiine inanyor gibiydim.
Ah, evet, Hank, biliyorum!
Eh, bir ey beklenecek yer deilmi...Hatrlyor musun? Bir keresinde sen, kutlamalar ancak
kutlayacak bir eyi olanlar iin olmal, demitin. Dagnynin yank sigarasnn , hareketin
ortasnda birden bire durdu. Onunla o partiyi hi konumam, onun eviyle ilgili de hibir ey
sylememiti. Bir saniye sonra, alak sesle, Evet, hatrlyorum, dedi.
Ne demek istediini anlyorum...O zaman da anlamtm.
Dosdoru Dagnyye bakyordu. Dagny baklarn indirdi.
Rearden sessiz kald. Yeniden konutuunda sesi neeliydi. "nsanlarn en kt yan,
savurduklar hakaretler deil, sunduklar iltifatlar. Bu gece azlarndan kanlara dayanamadm.
zellikle de herkesin bana ne kadar ok ihtiyac olduunu syledikleri zaman. Kendilerinin de,
kentlerin de, lkenin de, tm dnyann da herhalde. Grne gre bunlarn kafasndaki eref fikri,
htiya duyan insanlara bal. Ben bana ihtiya duyan insanlara hi tahamml edemem. Dagnyye gz
att. Senin bana ihtiyacn m var?
Dagny samimi bir sesle, Umutsuzcasna, dedi.
Rearden gld. Hayr. O trlsn demek istemedim. Sen bunu onlarn syledii gibi
sylemiyorsun.
Nasl sylyorum?
Aldnn bedelini deyen bir tccar gibi. Onlarsa ellerindeki teneke kupay senet gibi uzatan
dilencilere benziyorlar.
Ben...bedelini dyorum, Hank.
Masum numaras yapma. Ne demek istediimi bal gibi biliyorsun. Evet, diye fsldad
Dagny. Glmsyordu.
Rearden mutlu bir sesle, f, cehennemin dibine girsin hepsi, dedi. Bacaklarn uzatt,
kanepenin zerinde pozunu deitirdi, gevemenin lksn, vurgulayarak yaad. Ben sosyal bir tip
olarak pek parlak deilim. Her neyse, artk nemi yok. Onlarn neyi anlayp neyi anlamad
konusunda bizim kayglanmamz gerekmez. Bize ilimeyeceklerdir. Artk yolumuz ak. Bundan
sonraki giriimimiz ne olacak, Bayan Bakan Yardmcs?
Rearden Metalden yaplm, ktann iki ucunu birletiren bir hat.
Ne kadar erken istiyorsun?
Yarn sabaha. yl sonra da teslim.
ylda yapabilir misin dersin?
Eer John Galt...yani, Rio Norte Hattnn ileri bugnk gibi giderse.
Daha bile iyileecek. Henz yeni balyor.
Bir deme pln yaptm. Para geldike ana hatt skmeye balayacam. Blm blm. Her
birinin yerine Rearden Metal koyarak.
Tamam. Ne zaman balamak istersen.
Eski raylar tali hatlara aktaracam. Zaten yle yapmazsam, fazla dayanamazlar. yl sonra
kendi metalinin zerinde San Franciscoya kadar gidebileceksin...eer birileri sana orada ziyafet
vermek isterse!
yla kadar Rearden Metali Coloradoda, Michiganda ve Idahoda da dkyor olacam.
Bu da benim taksitlendirme planm.

Kendi fabrikalarnda m? ubelerinde mi?


H h..
Ya Frsat Eitleme Yasas?
Onun yl sonra hl yrrlkte olacan sanyor olamazsn, deil mi? Onlara yle bir
gsteri yaptk ki, her eyi sprp temizledik. Tm lke bizden yana. Kim durdurmak ister ileri
bundan sonra? Kim dinler o fasafisoyu? u anda bile Washingtonda mcadeleye balam daha iyi
bir kulis var. Gelecek oturumda o yasay lavettirirler.
ey...umarm.
u son birka hafta boyunca yeni frnlar harekete geirebilmek iin ok uratm. imdi artk
iler yolunda, hepsi ina hlinde, ben de yan gelip rahatma bakabilirim. Masamda oturur, paralar
toplar, serseriler gibi yaylr, gelen metal siparilerine gz atar, iltimas yapacaklarm
seerim...Baksana, yarn sabah Philadelphiaya ilk trenin ne zaman kalkyor?
Aslnda bilmiyorum.
Bilmiyor musun? letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs baka neye bakar? Yarn yedide
fabrikada olmak zorundaym. Alt dolaylarnda kalkan bir eyin var m?
Sanrm ilki sabahn bebuuunda.
Beni zamannda uyandrr msn, yoksa trenin kalkn m ertelersin? Seni uyandrrm.
Rearden sessiz otururken Dagny ona bakyordu. Eve ilk girdiinde yorgun grnyordu Rearden.
Ama imdi o yorgunluk ifadesi yz izgilerinden silinip gitmiti.
Dagny, dedi birdenbire. Ses tonu da deimiti. Altta yatan bir ak szllk havas vard
sesinde. Neden beni herkesin arasnda grmek istemedin?
Senin...resmi hayatnn bir paras olmak istemiyorum.
Rearden cevap vermedi. Biraz sonra rahat bir sesle, Sen en son ne zaman tatile ktn? diye
sordu.
Galiba iki...yo, yl nceydi.
Nereye gitmitin?
Adirondacksa. Bir aylna. Ama bir haftada dndm.
Ben de ayn eyi be yl nce yaptm. Ama gittiim yer Oregondu. Srtst yatm, tavana
bakyordu. Dagny, birlikte bir tatil yapalm. Benim arabaya atlayalm, birka haftalna ekip
gidelim. Nereye olursa. Arka yollardan, kimsenin bizi tanmayaca yerlere. Adres brakmayz,
gazetelere bakmayz, telefona elimizi srmeyiz...hibir resmi hayatmz olmaz.
Dagny ayaa kalkt, ona yaklat, kanepenin yannda durup ona bakt. Lambay arkasna almt.
Reardenn yzn grmesini, glmsemesini tutmaya altn fark etmesini istemiyordu.
Rearden, Birka hafta iten ayr kalabilirsin, deil mi? dedi. ler toparland, artk gvenli
biimde kendi kendine yryebilir. Bu kat m, bir daha yl hi frsat bulamayz.
Peki, Hank. Sesini sakin ve yamyass karmaya alyordu.
Olur mu?
Ne zaman yola kmak istiyorsun?
Pazartesi sabah.
Tamam.
Uzaklamak zere dnd. Rearden onu bileinden yakalayp aaya ekti, kendi zerine
uzanmasn salad, hareketsiz tuttu. Rahatsz bir pozdu. Dagny dt pozda kalmt. Reardenn
bir eli onun salarnda, dudaklarn kendininkilere bastryor, br eli ince bluzun altna kaym,
ensesinden srtna doru iniyordu. Srtndan kalalarna, oradan bacaklarna da indi. Dagny fsldad:
Bir de sana ihtiyacm olmadn sylyorsun...!

Kendini itip ondan uzaklatrd, ayaa kalkt, salarn yznden ekti. Rearden hareketsiz
yatyor, gzlerini ksm ona bakyordu. Gzlerinde bir ilginin prltlar vard. Youn, biraz alayc
baklar! Dagny ona bakt. Kombinezonunun bir asks kopmu, giysi apraz olarak stnden
sarkyordu. Rearden saydam bluzun altndan onun plak gsn grd. Dagny asky dzeltmek
zere elini kaldrd, Rearden eli iterek indirdi. Dagny durumu kavrayp glmsedi. Onun ifadesinde
de biraz alayclk vard. Yavaa yrd, yz ona dnk olarak masann zerine eildi. Omuzlarn
arkaya atp germiti. Reardenn holand bir elikiydi bu. Dagnynin kyafetlerinin ciddilii ve
yar plak vcudu. Bir demiryolu yneticisi ve...srf kendisine ait.
Rearden dorulup oturdu. Kanepeye rahata yaslanm, bacaklarn aprazlayp ileriye uzatmt.
Maln deerlendiren bir bakla bakyordu Dagnyye.
Rearden Metal'den yaplma, ktann bir kysndan bir kysna bir hat m istiyordunuz. Bayan
Bakan Yardmcs? diye sordu. Ya size yle bir ey vermezsem? Artk mterilerimi kendim
seebilirim, fiyatm da istediim gibi ayarlayabilirim. Bu i bir yl nce olsayd, karlnda
benimle yatman isteyebilirdim.
Keke isteseydin.
Yapar miydin?
Tabi ki.
anlamas olarak m? Sat olarak m?
Alcysan, evet. Houna giderdi, deil mi?
Ya senin?
Evet,.Sesi bir fsltyd.
Rearden ona yaklat, omuzlarn tuttu, dudaklarn ince bluzun zerinden gslerine dayad.
Sonra ona sarlm durumda, bir sre sessizce bakt. O bilezii ne yaptn? diye sordu.
O konuyu hi konumamlard. Dagny sesinin titremesinin gemesi iin birka saniye bekledi.
Bende, dedi sonunda.
Takman istiyorum.
Biri durumu anlarsa, benden ok kaybeden sen olursun.
Tak onu.
Dagny, Rearden Metal bilezii kard, tek kelime sylemeden ona uzatt. Dosdoru Reardenn
yzne bakyor, mavimsi yeil bilezik avucunda parldyordu. Rearden baklarn onunkilerden
karmadan bilezii alp onun bileine takt. Bir an sonra, bileziin fermuar bir t sesiyle yerine
oturduunda, Dagny ban edi, onun elini pt.
***
Yeryz arabann kaputunun altna doru emiliyor, kayboluyor, sonra gerilere kayyordu.
Wisconsin tepelerinin virajl yollarndan gemi, otoyola varmlard. Gzn grebildii alan iinde
insan yaps tek ey altlarndaki otoyoldu. Otoyol allardan, otlardan ve aalardan olumu bir
denizin zerinden gemekte olan tehlikeli bir kpry andryordu. Alttaki deniz yavaa hareket
etmekteydi. Sar yeil rengine ara sra yamalarda yetien krmzlklar da karyor, ukur yerlerde
yeil havuzlar grnyordu. Gkyz masmaviydi. Bu kartpostal renklerinin arasnda arabann kaputu
bir kuyumcunun tezghndan km gibiydi. Krom eliklerinde gne yansyor, siyah emayesi
gkyzn yanstyordu.
Dagny yan camn kesine yasland. Bacaklarn ne uzatmt. Koltuun geni, mesafeli
yerleiminden ok memnundu. Gne de omuzlarna ho bir duygu veriyordu. Krlar ok gzel, diye
dnd.
Rearden, Grmek istediim ey bir ilan panosu, dedi.

Dagny gld. Onun da zihninden gemekte olan dnceyi dillendirmiti Rearden. Kime, neyi
satan pano? diye sordu. Bir saattir ne bir araba grdk, ne de bir ev!
te houma gitmeyen de o. Rearden ne doru biraz eildi. Elleri direksiyonda, kalar
atkt. u yola bak.
Uzayp giden betonun rengi solup grilemiti. Gneten ve karlardan, tm lastik izleri, ya
szntlar, kmr kalntlar, hareketin cilalama etkileri yok olmu gibi. Yllardr bu yolu kullanan da,
onaran da olmamt. Ama beliren atlaklar yeniydi.
yi bir yolmu, dedi Rearden. Uzun sre dayanmak zere yaplm. Bu yolu yapan, besbelli
zerinden ar yk trafiinin geeceini dnm.
Evet...
Bu durumdan holanmadm.
Ben de. Sonra glmsedi. Ama insanlar ilan panolarnn yollarda manzaray bozduundan ne
kadar ok yaknyorlar, onu dn, dedi. te onlara manzaras bozulmam bir krsal alan. Sonra
ekledi. Nefret ediyorum o tr insanlardan.
Dagny zevkli bir gnn ortasnda, ince bir atlak gibi hissettii duygudan holanmamt. Bu
tedirginlii son haftadr ara sra hissetmekteydi. Hep lkeyi kaputun altna girip geriye kayar
grd zamanlarda. Glmsedi. Onun gr alannn deimez unsuru, ndeki kaputtu. Dnya alta
kayp kayboluyordu. Merkez kaputtu. Odak kaputtu. Eriyen, bulanklaan bir dnyada net olan tek ey
oydu...nde kaput, Reardenn elleri de direksiyonda. Yine glmsedi. Kendi dnyasnn byle
kalmasna bir itiraz yoktu.
Rastgele srdrdkleri, geliigzel dnemelerden saptklar gezilerinin ilk haftas sona
erdiinde, bir sabah yine yola karlarken Rearden ona, Dagny, dinlenmeler amasz olmak zorunda
m? diye sormutu. O glerek, Hayr, demiti. Hangi fabrikay grmek istiyorsun? Rearden da
glmsemiti. Sululuk duymak zorunda olmad iin, aklama yapmas beklenmedii iin
glmsemiti. Saginaw koyunda terk edilmi bir madenden sz edildiini duymutum. Cevheri
tkendi demilerdi.
Michigan zerinden madene ilerlemilerdi. Bo ukurlarn kenarlarndaki raflarda gezinmi,
tepelerinde ge ykselen terk edilmi vincin altndan gemi, birinin orada brakt paslanm
kumanya kutusuna tekme atmlard. Dagny hznden daha beter bir tedirginlik hissetmiti orada. Ama
Rearden neeyle, Tkenmimi, hah! demiti. Buradan ka ton ve ka dolar karabileceini
gstereceim onlara! Arabaya dnerken, Doru adam bulabilsem, buray hemen yarn onun adna
satn alr, altrmaya balamasn sylerdim, demiti.
Ertesi gn gneybat ynnde, Illinois ovalarnda ilerlerken, upuzun bir sessizliin sonrasnda
birdenbire, Yo, nce yasay iptal etmelerini beklemem gerek, demiti. O madeni iletebilecek
adam, benim ona bir eyler retmeme ihtiya duymaz. Bana ihtiya duyacak adam da be para
etmez.
Her zamanki gibi yine ilerinden sz edebiliyorlard. Birbirlerini anlamann rahatl
iindeydiler, ama hi birbirlerinden sz etmiyorlard. O ihtirasl yaknlklar, isimsiz bir fizik
gerekmi, iki zihnin iletiimi iinde tanmlanamazm gibi davranyorlard. Her gece Dagny bir
yabancnn kollarnda yatyor, o yabanc bedenindeki her rpertiyi onun grmesine izin veriyor, ama
bu rpertilerin, benliinde, ruhunda da rperti yaratp yaratmadn bilmesine izin vermiyordu.
Dagny onun yannda plak yatarken, Rearden Metal bilezik her zaman bileinde oluyordu.
Yol kenarlarndaki dknt otellere kaydolurken Bay ve Bayan Smith imzasn atmaktan
Reardenn ok rahatsz olduunun farkndayd. Baz akamlar o imzay atarken dudaklarnn nasl
fkeyle bzdn gryordu. O sahte isimleri yazarken, bu sahtekrl gerekli klanlara duyduu

fke mthiti. te yandan, otel grevlilerinin anlamam gibi grnmeye alrken sergiledii sinsi
tavr da vard. Onlar da bu utan verici durumun su ortayd. Zevk arama gnahnn. Ama yalnz
kaldklarnda Rearden iin bu durumun hibir neminin kalmadn biliyordu. Ona sarldnda, bir
an yzne baktnda, gzleri canl ve sululuktan uzakt nk.
Kasabalardan, ssz ky yollarndan, yllardr grmedikleri tr yerlerden geiyorlard.
Kasabalar grmek Dagnyyi tedirgin etmekteydi. Buralarda gzlerinin neyi aradn anlamas gnler
srd: Yeni srlm boya! Evler tpk tsz giysiler iindeki adamlar gibiydi. Dik durma isteini
kaybetmi adamlar gibi. Korniler sarkk omuzlara, arplm teras merdivenleri skk eteklere, krk
camlarn yamalar kartona benziyordu. Sokakta yryen insanlar, yeni arabaya dnp dnp
bakyorlard. Byle eyleri seyrek gryormu gibi deil de, bu prltl grnt bir baka dnyadan
geliyormu gibi. Sokaklarda tat pek azd, olanlarn ou da at arabasyd. Dagny atlarn gcnn bu
amala kullanldn oktan unutmutu. Bu uygulamann geri dnm olmas hi houna gitmiyordu.
O gn hemzemin geitte beklerlerken kk yerel treni eken o ksrkl, kara duman karan
lokomotifi grdklerinde, Rearden glerek parmayla gstermi, ama Dagny glememiti.
ff, Hank, hi komik deil!
Biliyorum, demiti o da.
Bir saat getiinde, oradan yetmi mil uzaklamlard. Dagny, Hank, dedi birdenbire.
Taggart Comet trenini byle kmrl bir lokomotifin ektiini dnebiliyor musun?
Neyin var senin? Toparla kendini.
zr dilerim...Dnp duruyorum da...Eer diesel motor yapan birini bulamazsak, hem de
hemen bulamazsak, benim yeni hatlarm da, senin yeni frnlarn da hibir ie yaramaz.
Coloradodaki Ted Nielsen tam aradn adam.
Evet ama yeni fabrikasn amann bir yolunu bulabilirse. John Galt Hatt tahvillerine
gereinden ok para yatrd.
O hat da ok iyi bir yatrm olduunu kantlad, yle deil mi?
Evet ama Nielsen geciktirdi. imdi artk harekete gemeye hazr, ama aralar bulamyor.
Satn almas gereken takm tezgh yok. Hibir yerde yok. Ka para verirse versin! Habire ona sz
veriliyor, habire ertelemeler geliyor.
Nielsen tm lkeyi fr dnyor, kapanm fabrikalardaki hurdalar bile yokluyor. abucak ie
balamazsa..
Balar. Kim engel olabilir ona bundan sonra?
Hank, dedi Dagny birdenbire. Grmek istediim bir yer var, oraya gidebilir miyiz?
Tabi. Nereye istersen. Neresi o?
Wisconsinde. Babamn zamannda orada byk bir motor fabrikas vard. Bizim tal hatlardan
biri oraya hizmet gtrrd, ama yedi yl kadar nce onlar fabrikay kapaynca biz de o hatt kapattk.
Terk edilmi yerlerden biri oldu. Belki orada Ted Nielsenn kullanabilecei makineler kalm
olabilir. Belki gzden kamtr. Unutulmu bir yer. Nakliyesi de yok.
Bulurum. Ad ne bu fabrikann?
Twentieth Century Motor irketi.
Ha, tabi! Genliimde oras en iyi motor firmalarndan biriydi...hatt belki en iyisiydi.
Kapannda bir gariplik vard diye hatrlyorum...ama ne olduunu hatrlamyorum.
gn boyunca sorup soruturdular, sonunda o ssz yolu buldular. Sar yapraklar arasndan
Twentieth Century Motor irketine doru ilerliyorlard.
Sessizce giderlerken Dagny birdenbire, Hank, ya Ted Nielsena bir ey olursa? diye sordu.
Neden bir ey olsun ki?

Bilemiyorum, ama...bak, Dwight Sanders vard, bilirsin. Birdenbire ortadan kayboldu. United
Locomotives kapand. Dier fabrikalar da diesel yapabilecek durumda deil. Vaatleri dinlemiyorum
bile artk. Raylar ne ie yarar eer...onu harekete geirecek g olmazsa!
Aslnda harekete geiren g olmaynca her ey ne ie yarar ki?
Yapraklar prl prld. Rzgrda sallanp duruyorlard. Kilometrelerce gittiler, imenlerden
allara, allardan aalara daldlar. Sonbahar renkleri alev gibiydi. Kavuulmu bir amac
kutluyorlarm gibi. Kontrolsz yanyorlarm gibi,
Rearden glmsedi. Yabann da bir gzellii var, dedi. Benim houma gitmeye balad,
Kimsenin kefetmedii yeni diyarlar. Dagny ban neeyle sallad. Toprak kaliteli. Bak bitkiler
nasl bym! Bana versen hemen bu bitkileri yok edip yerine...
Birdenbire glmsemeleri yok oldu. Yolun kenarnda, yaban otlarnn arasnda, eski bir benzin
istasyonunun pasl silindirleri, krk camlarn ortasnda yatyordu.
Gzle grlebilecek bir tek o kalmt. Birka kararm levha, atlam beton taban, elenmi gibi
cam tozu. Bitki rts yutmutu benzinlii. nsan dikkatli bakmasa, gremezdi bile. Bir yl geince,
artk kimse gremeyecekti.
Gzlerini kardlar. lerlerken, yol stnde baka nelerin gmlp saklanm olduunu
dnmemeye altlar. Aralarndaki sessizlikte bir arlk vard. Bu bitkiler neyi, ne hzla
yutabiliyordu acaba?
Bir tepenin kenarndan dnnce yol birdenbire bitiverdi. Geriye kalan, ziftle amur karmndan
oluan birka eride elik eden beton bloklard. Birileri betonlar krm, at arabasna ykleyip
gtrmt. Geriye kalan toprakta ot bile bitememiti. Uzaktaki bir tepenin doruunda bir tek telgraf
direi, eik olarak duruyordu...mezara dikilmi ha gibi.
Kaba arazi zerinde, dk viteste, ukurlar arasnda ilerlemeleri saat srd, bir de lastik
patlattlar, sonunda telgraf direkli tepenin ardndaki vadide bir yerleim yeri buldular.
Bir zamanlar bir sanayi kasabas olan yerin iskeleti arasnda, birka ev hl ayaktayd.
Tanabilen her ey tanp gtrlmt, ama birka insan kalmt. Bo binalar, dey molozdan
baka bir ey deildi. Onlar kemiren ey, zaman deil, insanlar olmutu. Rastgele tahtalar sklm,
atlardan kaplama paralar eksilmi, boaltlm bodrumlar bo deliklere dnmt. Sanki kr eller
uzanp o anda aklna eseni alm, ertesi sabah neyin ayakta kalacana hi nem vermemiti. inde
yaanan evler, harabelerin arasna rastgele salmt. Koca yerleim yerinde tek hareket, o evlerin
bacasndan ykselen dumanlard. Kenarda eskiden okul olan bir beton kabuk durmaktayd. Kurukafa
gibi. Camsz pencereleri de bo gz ukurlarym gibi. Tek tk kopuk teller de sanki geriye kalan
salaryd.
Kasabann tesinde, uzaktaki tepede, Twentieth Century Motor ti.'nin fabrikas duruyordu.
Duvarlar, at hatlar ve bacalar yerli yerindeydi. Salam bir kale gibi. Salam sanlabilirdi
ama...eer su deposu olmasayd. Su deposu arplm, yana kayklmt.
Yamac kaplayan ve kilometrelerce uzanan sk bitki rts arasnda, fabrikaya giden yol
grnmyordu. Arabay duman karan en yakn eve doru srdler. Kaps ak duruyordu. Motor
sesini duyan, yal bir kadn dar kt. ki bklm, eklemleri imi, yalnayak bir kadnd. Elbisesi
un uvalndan dikilmeydi. Arabaya hi armadan, meraksz baklarla bakt. Yorgunluktan baka
hibir duygu hissedemeyen birinin bo baklaryla.
Rearden, Fabrikann yolunu tarif eder misiniz diye sordu.Kadn hemen cevap vermedi. Sanki
ngilizce bilmiyordu. Sonunda, Hangi fabrika? diye sordu.
Rearden parmayla gsterdi. u fabrika.
Kapal oras.

Kapal olduunu biliyorum. Ama oraya ulamann bir yolu var m? Bilmiyorum.
Yol gibi bir ey var m?
Orman iinde yollar var.
Arabann geebilecei bir yol?
Belki.
En iyi yol hangisi?
Bilmiyorum.
Ak kapdan evin iini grebiliyorlard. e yaramaz bir gaz sobas vard. ine paavralar
doldurulmutu. Belli ki ekmece diye kullanlyordu. Kedeki ta sobada odunlar yanyor, zerinde
bir aydanlk kaynyordu. Duvarda is lekeleri vard. Bir masann ayana beyaz bir nesne
dayamlard. Eski bir lavaboydu bu. Herhalde bir banyonun duvarndan sklp karlmt. imdi
iine lahanalar konmutu. Masadaki ieye bir mum dikilmiti. Yerlerde boya diye bir ey kalmam,
fralanarak temizlenmi yer tahtalar, eilip onlar fralayan kiinin aclarn yanstr gibi bir
grnme kavumutu. Ama mcadele kaybedilmiti, nk kirler tahtalarn przleri arasna
yeniden yerleiyordu.
Kadnn arkasna bir grup ocuk, teker teker sessizce gelerek birikiyordu. Arabaya bakyorlard.
Ama ocuklara zg o merakla deil, ilk tehlike iaretinde ortadan kaybolmaya hazr vahilerin
gerilimiyle.
Rearden, Fabrikaya ka mil yol var? dedi.
On mil. Belki de be.
Bir sonraki kasaba ne kadar uzak?
Buradan sonra kasaba yok.
Bir yerlerde kasabalar vardr...ne kadar uzak?
Evet. Bir yerlerde...
Evin yan tarafndaki bo alanda, aslm soluk amarlar vard. p de bir telgraf teliydi. Yoluk
sebze bahesinde tavuk geziniyor, her eyi gagalyordu. Drdncs, su tesisatndan kalma
borunun zerine oturmutu. amur ve pislik ukurunda iki domuz vard. amurun iinden geebilmek
iin atlm talar, aslnda otoyoldan kopmu beton paralaryd.
lerden bir gcrt sesi duyuldu, bir adamn kuyudan kovayla su ekmekte olduunu grdler.
Sonra adam sokak boyunca yaklarken ona baktlar. ncecik kollarna fazla ar gelen iki kova
tayordu. Ya belli deildi. Yaklat, durdu, arabaya bakt. Gzleri yabanclar zerinde gidip geldi,
sonra baklarn kard. Kukulanm, rkmt.
Rearden bir on dolar karp uzatt, Ltfen bize fabrikann yolunu tarif eder misiniz? dedi.
Adam paraya bo bir kaytszlkla bakt, hi kprdamad, elini uzatmad. Hl iki kovay
tutuyordu. Dagny iinden, eer hi hrs olmayan bir adam arayan varsa, ite burada, diye geirdi.
Adam, Buralarda paraya ihtiyacmz yok, dedi.
alp hayatnz kazanmyor musunuz?
Evet.
E, para yerine ne kullanyorsunuz?
Adam kovalar yere brakt. Sanki o arla dayanmak zorunda olmad yeni aklna gelmi
gibiydi. Para kullanmayz, dedi. Mallar aramzda deiiriz.
Baka kasabalardan gelenlerle nasl deiiyorsunuz?
Baka kasabaya gitmeyiz.
Burada hayatnz pek kolay deil galiba.
Sana ne?

Hi. Yalnzca merak. Neden burada yayorsunuz?


Babamn burada bakkal dkkn vard. Ama fabrika kapand.
Neden tanp gitmediniz?
Nereye?
Nereye olursa.
Ne iin?
Dagny iki kovaya bakyordu. Drt ke tabanl tenekelerdi bunlar. Birer ip geirilmiti. Ya
tenekesi olduklar belliydi.
Bak, dedi Rearden. Fabrikaya kan bir yol var m, syleyebilir misin bize?
ok yol var
Arabann saca yol var m?
Vardr herhalde.
Hangisi?
Adam soruyu birka saniye ciddi ciddi dnd. imdii... dedi. Okulun yanndan sola dner,
arpk meeye kadar giderseniz, oradan kan yol...eer iki hafta boyunca yamur yamamsa iyidir.
En son ne zaman yamur yad?
Dn.
Baka yol var m?
Hansonn odana kadar gidip ormana girerseniz, orada iyi, salam bir yol var. Dereye kadar
gidiyor.
Derenin stnde kpr var m?
Yok.
Baka ne yollar var?
Eer istediiniz araba yoluysa, Millern bostannn br yannda var. Yaplm yol. Araba iin
en iyisi o. Okul binasndan saa dnn, sonra...
Ama o yol fabrikaya gitmiyor herhalde, yle deil mi?
Yo, fabrikaya gitmez.
Peki, dedi Rearden. Kendi yolumuzu kendimiz bulacaz herhalde. Tam mara bast anda,
bir ta gelip n cama arpt. Cam darbeye dayanklyd, ama zerini rmcek a gibi izgiler
kaplayverdi. Paavralar giymi bir veledin bir anda keyi dnp yok olurken yksek sesle kahkaha
attn duydular. Daha gerilerden, ona cevap veren baka ocuklarn lkl glleri de duyuldu.
Rearden azndan frlamak zere olan kfr engelledi. Su tayan adam sokan ilerisine doru
bakarken kalar biraz atkt. Yal kadn da bakyordu, ama o hibir tepki vermemiti. Sessizce
durmu, ilgisiz ve amasz baklarla bakyordu. Fotoraf filmi grsel biimleri, srf oradalar diye
nasl emerse yle. Ama bu biimlere pek bir anlam veremedii ortadayd.
Dagny birka dakikadr yal kadn incelemekteydi. Kadnn i eklemli biimsizlii, yllarn ya
da ihmalin rnym gibi gzkmyordu. Hamileydi galiba. Bu imknsz gibi grnse de, Dagny
daha dikkatli baknca, salarnn aarm deil, tozlu olduunu, yznde de pek az krk olduunu
fark etmiti. Bo gzler, bkk omuzlar, ayak sryerek yrmeler ona ihtiyar havas vermekteydi.
Dagny pencereden eilip ona, Ka yandasn? diye sordu.
Kadn dnp bakt. Gcenmi deildi. Amasz bir soruyu sorma bakyordu yalnzca.
Otuzyedi, diye karlk verdi.
Birka blok ilerlediklerinde Dagny, Hank, dedi dehet iinde. O kadn benden yalnzca iki
ya byk.
Evet.

Tanrm, nasl dmler bu duruma?


Rearden omuz silkti. John Galt kim?
Kasabadan ayrlrken son grdkleri ey bir ilan panosu oldu. erit erit soyulmutu ama,
solmu, grilemi de olsa, hl ne olduu seilebiliyordu. Bir amar makinesinin reklamyd.
Kasabann ilerisindeki uzak bir tarlada bir adamn ar ar hareket etmekte olduunu grdler.
nsan vcudunu normalin tesinde bir fizik abaya zorlamann irkinliiydi grdkleri; adam saban
eliyle sryordu.
Twentieth Century Motor irketine iki mil, yan iki saat sonra vardlar. Tepeye trmanrken, bu
giriimlerinin yararsz olduunu biliyorlard. Ana giri kapsnda pasl bir asma kilit sallanyordu,
ama camlar krlm, ierisi gelene geene almt. Fabrikann iinde tahta paralarn, tavanlar,
kuru yapraklar rzgrlar kovalyordu.
Fabrika oktan boaltlmt. Byk makineler uygar yollarla karlm, eskiden tutturulduktan
yerlerdeki delikler betonun zerinde grnyordu. Geri kalan da buraya yolu den yamaclara
gitmiti. Hibir ey kalmamt geriye. Yalnzca erp vard. En yoksul serserinin bile iine
yaramayacak eylerdi. Ynlar hlinde bklm, paslanm hurdalar, tahtalar, svalar, cam
krklar...bir de elikten helezon biiminde merdivenler. Onlar uzun sre dayanmak zere yaplmt.
Yerden tavana kadar ykseliyorlard.
Koca salonun ortasnda durdular. Tavandaki delikten bir k aprazlama giriyordu. Kendi
admlarnn sesleri bo yerde yanklanmaktayd. elik kiriler arasndan bir ku utu, delikten geip
gkyzne ykseldi.
Dagny, Bir dolaalm, ne olur ne olmaz, dedi. Sen alma yerlerine bak, ben de ek binalara.
Mmkn olduu kadar abuk bitirelim.
Tek bana dolaman istemiyorum. Demeler, merdivenler ne kadar salamdr, bilinmez.
ok sama! Fabrikalarda yolumu kolay bulurum. Ykntlarda da. Yapalm bitsin. Buradan
gitmek istiyorum.
Dnp sessiz avlular dolamaya balad. elik kprler hl yerindeydi. Tepelerde geometrik
kusursuzluun simgesi gibiydiler. Onlar grmeyi hi istemiyordu, ama kendini zorlayp bakt.
Sevdii birinin cesedini tehis etmeye benziyordu bu i. Baklarn projektr gibi dolatrmaktayd.
Dileri smsk kenetlenmiti. Hzl hzl yryordu, nk hibir yerde durmas gerekmiyordu.
Eskiden laboratuvar olan odada...durdu. Onu durduran sarlm bir kablo olmutu. Bir atk
ynnn ortasndan, ucu kmt. Tellerin bu biimde sarldn daha nce grm deildi, ama yine
de tandk bir yan vard. Sanki bir annn imasna dokunuyordu. Soluk ve uzak bir an. Kablolara
uzand ama kprdatamad. Ynn altna gmlm bir eyin paras gibiydi.
Buras bir laboratuard herhalde. Bunu duvarlardan koparlm eylerin kalntlarna bakarak
tahmin etti. Bir yn elektrik prizi, ar kablo paralar, cam tpler, raflar ve kapaklar olmayan
dolaplar. Yerdeki ynda da birok cam, lastik, plastik ve metal vard. Bir zamanlar kara tahta olan
eyin paralan da vard. Kat paralar kurumu, yerde hr hr dolayordu. Buraya sahibi
tarafndan getirilmemi eyler de vard. Msr patla kutulan, bir viski iesi, bir itiraflar dergisi.
Kabloyu yndan ekmek iin zorlad, kprdatamad. ri bir cismin parasyd. meldi, yn
eelemeye koyuldu.
Ayaa kalkp ortaya kard cisme baktnda, elleri yer yer kesilmi, st ba toz iinde
kalmt. Bu cisim, bir motor modelinin krk kalmasyd. Paralarnn ou kaypt ama ilk biimiyle
ve amacyla ilgili biraz fikir verebilecek gibiydi.
Dagny hi byle bir motor grmedii gibi, buna benzeyen bir ey de grmemiti. Paralarn
garip tasarmn da, neyi baarmak zere bir araya getirildiklerini de anlayamyordu.

Kirli borular, garip biimli balantlar inceledi, amacn tahmin etmeye alt, kafasnda
bildii her motoru hatrlamaya urat. Hibiri bu modele uymuyordu. Elektrik motoruna benziyordu,
ama bunun nasl bir yakt kulland belli deildi. Buharla, mazotla ya da bildii dier maddelerle
alan bir ey olamazd.
Soluu tkanr gibi oldu, kendini ynn zerine att. Elleri ve dizleri zerinde emekliyor,
gzne ilien her kd kapmaya alyor, frlatyor, yine aranyordu.
Sonunda umduu eyin bir parasn buldu. Daktiloyla yazlm sayfalar,birbirine tutturulmutu.
Bir metnin parasyd. Ba da, sonu da kaybolmutu. Ataa skm yrtk ktlar, destenin bir
zamanlar ne kadar ok sayfal olduunu belli ediyordu. Katlar sararm, kurumutu. Bu yazlar
motorun tarifini ieriyordu.
Rearden fabrikann jeneratr odasndan onun ln duydu. Hank! diye barmt Dagny.
Sesi bir korku l gibiydi.
Hemen o sese doru kotu, Dagnyyi odann orta yerinde, elleri kan iinde grd. oraplar
yrtlm, tayyr toz iinde kalmt. Elleri bir deste kda smsk sarlm durumdayd.
Hank, bu neye benziyor? diye sorup ayaklarnn dibindeki eyi gsterdi. Sesi ok youndu.
Panie kaplm, gerek dnyadan kopmu birinin sesi gibiydi. Neye benziyor?
Yaral msn? Ne oldu?
Hayr!...Bo ver onu, bana bakma! Ben iyiyim! Sen una bak. Bunun ne olduunu biliyor
musun?
Ne yaptn kendine?
unu ortaya karmak zorundaydm. Ben iyiyim.
Titriyorsun.
Sen de titreyeceksin birazdan, Hank! Bak una. Bak ve neye benzettiini syle bana.
Hank yerdeki nesneye bakt, sonra daha dikkatli bakt. Az sonra yere oturmu, cismi olanca
dikkatiyle inceliyordu. Kalarn atarak, Motor monte etmenin amma da garip bir yolu, diye
sylendi.
Dagny sayfalar ona uzatarak, Oku unu, dedi.
Hank okudu, ban kaldrd, Ulu Tanrm! dedi.
Dagny de yere, onun yanna oturmutu. Bir an iin hibir ey syleyemediler.
Sarlm kablo, dedi Dagny. Kafas yldrm hzyla alyor, ama grd sarsc eylere
yetiemiyordu. Kelimeleri azndan karken sanki birbirine arpyordu. lk nce sarlm kabloyu
fark ettim...nk izimler grmtm. Yllar nce. Tam byle deil, ama benzer bir ey.
Okuldayken. Eski bir kitaptayd. Uzun zaman nce, imknsz diye vazgeilmiti. Ama ben demiryolu
motorlar konusunda her bulduumu okumaya meraklydm. Kitapta insanlarn bir zamanlar byle bir
ey dnd anlatlyordu. zerinde almlar, deneylere yllar harcamlar, sonunda
zmleyemedikleri iin vazgemilerdi. Bizim amzda yaayan hibir bilim adamnn bu konuyu
dndn sanmyordum. Ama biri dnm. Biri zmlemi. Bu ada!...Hank, anlyor musun?
O adamlar yllar nce, atmosferden statik elektrii ekebilecek bir motor icat etmeye almlar,
yolda giderken kendi gcn yaratmasn istemiler, yapamam vazgemilerdi. Yerdeki krk cismi
gsterdi. Ama ite burada.
Rearden bayla onaylad. Glmsemiyordu. Oturmu o cisme bakarken kendi dncelerine
gmlmt. Pek mutlu dnceler iinde olmad belliydi.
Hank! Bunun ne anlama geldiini anlyor musun? ten yanmal motordan bu yana motor dalnda
en byk devrim! Hatta ondan bile byk! Her eyi siliyor bu! Her eyi de mmkn klyor! Dwight
Sanders da, tekiler de cehennemin dibine! Kim bakar diesele? Petrol, kmr, yakt istasyonlarn

kim takar? Benim grdm sen de gryor musun? Yepyeni bir lokomotif...dieselin yars boyunda,
ama on kat gce sahip. Gcn kendi retiyor. Birka damla yakt ona yetiyor. Enerjisinin snr yok.
Kefedilmi hareket aralarnn en temizi, en hzls, en ucuzu. Nakliye sistemlerimize ve lkemize
bunun neler yapabileceini, dnebiliyor musun? Bir yl yeter!
Rearden'n yznde hibir heyecan kvlcm yoktu. Yavaa, Kim tasarmlam? diye sordu.
Neden burada braklm?
reneceiz.
Rearden elindeki sayfalar dnceli bir tavrla tartt. Dagny dedi Bunu yapan adam
bulamazsan, sen geriye kalan u paralara bakarak yle bir motor yaratabilir misin?
Dagny uzun sre sessiz kald, sonunda azndan kan kelime sanki yere dt: Hayr.
Hi kimse yapamaz. O yapm. Motor alm da. Buradaki yazlar yle diyor. mrmde
grdm en harika ey. Ama tekrar altramayz. Eksilen eyleri bulmak iin de onunki gibi parlak
bir kafa gerekir.
Onu bulurum...baka her iimi braksam bile, bulurum ve..
...eer hl sasa...
Rearden'n sesinden, onun neyi tahmin ettiini anlamt. Neden yle diyorsun?
Bence deil. Sa olsa, bu tr bir icad bu enkaz ynnda rmeye brakr myd? Bu apta bir
baary terk eder miydi? Eer sa olsa, kendi kendine enerji yaratan lokomotifleri sen yllardan beri
altryor olurdun. Onu aramak zorunda da kalmazdn, nk bugne kadar btn dnya onun adn
renmi olurdu.
Bu modelin yapmnn fazla eski olduunu sanmyorum.
Rearden elindeki ktlara, motorun paslarna bakt. Yaklak on yl kadar nce herhlde,
dedi. Belki biraz daha eski.
Onu bulmak zorundayz. Ya da onu tanyan birini. Bu her eyden nemli...
...gnmzde herhangi bir kimsenin sahip olduu ya da rettii her eyden! Ama onu
bulabileceimizi sanmyorum. Kimsenin onun yaptn tekrar yapabileceini de sanmyorum. Onun
motorunu baka hi kimse yapamaz. Geriye yeterli para kalmam. Bu yalnzca bir ipucu. Deerli bir
ipucu, ama ii tamamlamak iin, ancak yz ylda bir gelen o beyinlerden biri gerekir. Bugnn motor
tasarmclarnn buna kalkabileceini sanyor musun?
Hayr.
Birinci snf tasarmc kalmad. Motor dalnda yllardr tek bir yeni fikir yok. lmekte olan...ya
da lm olan bir meslek de o.
Hank, eer yaplabilse, bu motorun ne anlama geleceini biliyor musun?
Rearden hafife gld. Herhalde lkedeki herkesin mr on yl uzard...Ne ok eyin retimini
kolaylatracan, ucuzlatacan dnrsen...insan emeinden ne byk tasarruflar salayacan
hesaba katarsan...O emekler baka alanlara kayard. Herkes harcad emee karlk ok daha fazla
kazanrd. Lokomotifler! Ya bu tr motorlarla alan otomobiller, gemiler, uaklar? Traktrler!
Santraller. Hepsi snrsz bir enerji kaynana balanm, hi yakt paras demiyorlar, ancak
konvertr altrmak iin birka kuru dyorlar, o kadar. Bu motor tm lkeyi harekete
geirebilir, fitilini ateleyebilir. Her maaraya bir elektrik ampul sokabilir. u vadide grdmz
insanlarn evlerine bile.
Sokar tabi! Sokacak da. Bunu yapan adam bulacam.
Deneriz.
Rearden birdenbire ayaa kalkt, ama duraklayp yerdeki krk kalntlara bakt, neesiz bir
glle, ite John Galt Hattnn motoru, dedi.

Ardndan bir i yneticisinin ses tonuyla konutu, nce bakalm bu fabrikann personel ofisi
buralarda m! Kaytlar arayalm...eer kalmsa. Aratrmaclarn ve mhendislerin adlarn
renmeliyiz. Buras imdi kime ait, bilmiyorum. Herhalde sahiplerini bulmak kolay olmaz, nk
kolay olsa, burann bu hle gelmesine izin vermezlerdi Daha sonra laboratuarn her odasn ararz.
Ardndan birka mhendisi uaa koyup buraya getirir, geri kalan her yeri elden geiririz.
kmak zere dndler, ama kapda bir an durdular. Hank, o motor bu fabrikann iindeki en
deerli eydi, dedi Dagny alak sesle. "Tm fabrikadan ve iindeki her eyin toplamndan daha
deerli. Yine de geride brakm, atk saymlar onu. Kimsenin almaya deer bulmad tek ey o
olmu.
Rearden, "Bu olayda beni asl korkutan da o, dedi.
Personel ofisini bulmalar fazla uzun srmedi. Kapdaki yaz kalm, ama baka hibir ey
kalmamt. erde eya, kt falan yoktu. Yalnzca moloz ve cam krk pencereler.
Motorun olduu odaya geri dndler. Dizleri zerinde emekleyerek odadaki her hurda paray
incelediler. Bulunacak fazla ey kalmamt. laboratuvar notlarna benzeyen her kd bir kenara
ayrdlar, ama hibiri o motordan sz etmiyordu. Aralarnda zmbal yazlardan para yoktu. Msr
patla kutularyla viski iesi, buraya ne tr insanlarn gelip gittiine tankt. Geride kalm her eyi
yok eden, hepsini bilinmez derinliklere tayan dalgalar gibi.
Motora ait olabilecek birka metal parasn ayrdlar, ama bunlar da deerli olamayacak kadar
kk eylerdi. Aslnda motorun byk blmleri ve paralar koparlp alnm gibiydi. Bunlar
baka bir yerde kullanabileceini sanan kiiler alm olabilirdi. Geri kalanlar kimsenin ilgisini
ekmeyecek kadar acayip grnyordu.
Dagny aryan dizleri zerinde, avular beton tabann ptrlerine yapm durumda aranrken,
fkeden titrediini hissetti. Karsndaki bu sahneye cevap veren, ac dolu, aresiz bir fke. Acaba
motorun kayp kablolarna birinin amarlar m aslm, diye dnd. Acaba tekerlekleri bir
kuyudan su ekmek iin yaplm bir tulumbada m kullanlyor? Acaba silindiri, burada viski ien
adamn sevgilisinin penceresinde, iine sardunyalar ekilmi olarak m duruyor?
Tepede hl biraz k kalmt, ama vadiden mavi bir sis yaklayor, yapraklarn kzlms sars
da gurubun klarna dnyor, gkyzne tek renk yaylyordu.
leri bittiinde ortalk kararmt. Dagny kalkt, pencerenin boluuna dayanp alnnda serin
havay hissetmeye alt. Gkyz lacivertti. Tm lkeyi harekete geirebilir, fitilini
tututurabilirdi. Dnp motora bakt, sonra pencereden dar bakt. Birdenbire azndan bir inilti
kt, bir rperti hissetti, ba koluna doru sarkt.
Rearden, Ne oldu? diye sordu.
Dagny cevap vermedi.
Rearden pencereden dar bakt. Aada, vadinin dibinde oluan karanlklarn iinde birka
solgun ve titrek k fark ediliyordu. Mum yd bunlar.

X
WYATTIN MEALES
Ariv blmndeki memur, Tanr bize acsn, Hanmefendi! diyordu.
O fabrikann uanda kime ait olduunu bilen yok. Herhalde hibir zaman da bilen olmayacak.
Memur giri katndaki bir masada oturmaktayd. Dosyalar iyice toz brmt. Buraya pek az
ziyareti geldii belliydi. Adam pencerenin hemen dna, bir zamanlar canl ve varlkl bir kentin
ilek meydan olan amurlu alana park etmi, prl prl parlayan otomobile bakt, sonra karsndaki
iki yabanc ziyaretiye dnerken yznde belli belirsiz bir aknlk grld.
Neden? diye sordu Dagny.
Adam elini aresizlik iinde, dosyalardan kard kt kalabalna uzatt. Orann kime ait
olduuna mahkeme karar vermek zorunda, bence bunu da hibir mahkeme yapamaz. Tabi eer
sonunda bir mahkemenin nne gelebilirse. Bence gelemez.
Neden? Ne oldu ki?
ey, satmlard...Twentieth Century, demek istiyorum. Twentieth Century Motor irketi. ki
tarafa devredildi aslnda. Ayn zamanda ve iki ayr gruba. O sralarda bu, byk bir skandal olmutu.
ki yl nce. imdi de.. Eliyle gsterdi. Bir yn kt var, o kadar. Duruma yaplmas bekleniyor.
Hangi yarg bu kargaann iinden mlkiyet haklarn bulup karabilir, ya da hangi tr haklar
ayklayp karabilir, hi bilemiyorum
Neler olduunu bana anlatr msnz ltfen?
ey, fabrikann son yasal sahibi, Halk potek irketi diye bir kurulutu. Wisconsin'in Rome
kentinde bir kurulu. Yani fabrikann te yannda, otuz mil kadar kuzeydeki bir kent. potek irketi
hayli grltc bir irketti. Kolay kredi verdiklerine dair reklam patrts koparp dururlard. irketin
banda Mark Yonts vard. Nereden geldiini de, sonra nereye gittiini de bilen yok. Ama ipotek
irketinin kmesini izleyen gnn sabahnda, Mark Yontsun fabrikay Gney Dakotadan gelme bir
grup enayiye satt, ama ayn zamanda Illinoisdaki bir bankadan kredi alrken de o fabrikay teminat
olarak gstermi olduu ortaya kt. Gelip fabrikaya baktklarnda, tm makineleri nceden karp
tek tek satm olduu da anlald. Kimlere sattn bilen yok. Yani grne gre herkes orann
sahibi, ama ortada gerek bir sahip yok. Gney Dakotallar da, banka da, ipotek irketinin avukat da,
birbirlerine dava atlar, her biri fabrikay istiyor, hibirinin oradan bir araba lastiini bile karma
hakk yok, zaten karacak lastik falan da kalmad.
Mark Yonts o fabrikay satmadan nce hi altrd m?
Yok canm! O adam hibir eyi iletebilecek trden adam deildi, hanmefendi. Niyeti paray
kazanmak deil, yalnzca ele geirmekti. Geirdi de. O fabrikadan, kimsenin kazanamayaca kadar
para kazand.
Kadnla birlikte gelen sarn adamn neden o anda ban evirip dardaki arabasna,
arabadaki kocaman denge baktn pek kavrayamad. Denk brandaya sarlm, iplerle smsk
balanm, arabann bagajna sokulmu, ama kapak kapatlamamt.
Fabrikann kaytlarna ne oldu?
Hangi kaytlar, hanmefendi?
retim kaytlar. alma kaytlar. Mesel...personel dosyalar.
Yo, artk onlardan geriye hibir ey kalmad. Bunca zamandr yamaland gitti hepsi.
Karmakark sahipler, bulduklar her para mobilyay, tanabilecek her eyi gtrdler. erif

kapya asma kilit taksa da, buna engel olamad. Kat tr eylere gelince, onlar herhalde
Starnesvilledekiler gelip almtr. Vadinin iindeki yerleim yeri. Bugnlerde durumlar pek kt.
Onlar toplayp yakacak olarak kullanmlardr herhalde.
Rearden, O fabrikada alm insanlardan kimse kald m? diye sordu. Kalmad, beyim.
Buralarda kalmad. Hepsi Starnesvillede otururlard. Hepsi mi? diye fsldad Dagny. Oradaki
harabeler gznn nnde belirmiti. Mhendisler de mi?
Evet, hanmefendi. Fabrikann kasabasyd oras. Ama hepsi oktan gittiler.
Orada alm insanlardan birinin ismini hatrlyor musunuz?
Hayr, hanmefendi.
Rearden, Fabrikay en son altran hangi sahipti? diye sordu. Bilemiyorum, efendim. Jed
Starnes ldkten sonra orada yle ok hareket oldu, fabrika yle ok el deitirdi ki! Fabrikay ilk
kuran oydu. Herhalde lkenin bu taraflarn batan sona o kurdu saylr. Oniki yl nce ld.
Bu Mark Yonts denen adamn fabrikay nasl ele geirdiini bilmiyor musunuz?
Onu biliyorum. Rome Belediye Bakan Bascomdan satn ald. Ama Bascom oraya nasl sahip
oldu, onu bilemiyorum.
Belediye Bakan Bascom nerede imdi?
Hl orada. Romeda.
Rearden ayaa kalkarken, Teekkr ederiz, dedi. Onu bir ziyaret edelim.
Kapya vardklarnda memur arkalarndan, Siz ne aryordunuz, efendim? diye seslendi.
Rearden, Bir arkadamz aryoruz, dedi. Kaybettiimiz bir arkadamz. Bu fabrikada
alyordu.
***
Wisconsinde Rome kentinin Belediye Bakan Bascom koltuunda arkasna yaslandnda,
gsyle gbei, kirli gmleinin altnda bir armut biimi oluturmaktayd. Hava, gnele tozun
karmyd. Evin balkonu zerinde ar bir bask oluturuyordu. Adam kolunu sallaynca,
parmandaki dk kaliteli iri topaz parldad.
Hi yarar yok, hanm, hi yarar yok, dedi. Buralardaki insanlara sorular sormak, vaktinizi
ziyan etmekten baka ie yaramaz. Etrafta o fabrikadan hi kimse kalmad, insanlar da onlar oktan
unuttu gitti. yle ok insan toparlanp tand ki, burada kalanlarda i yok artk. Ben kendim
sylyorum, i yok bunlarda. Ben de bir yn ie yaramaz pn belediye bakanym.
ki konuuna oturacak yer gstermiti ama hanmn balkon parmaklna dayanp durmay
yelemesi onu rahatsz etmedi. Kendini arkaya verip kadnn ince uzun vcuduna bakt. Kaliteli mal,
diye dnd. Ama zaten yanndaki adam da besbelli hayli zengindi.
Dagny, Romeun sokaklarna bakmaktayd. Evler, kaldrmlar, elektrik direkleri, hatt merubat
reklamlar vard, ama bu kentin de Starnesvillee dnmesine sanki birka santim ya da birka saat
kalm gibi bir hava seziliyordu.
Hayr, fabrika kaytlarndan bir ey kalmad, dedi Bascom. Aradnz oysa, vazgein
hanmefendi. Frtnada yaprak kovalamaya benzer. Frtnada yaprak. Ktlar kimin umurunda? Byle
bir zamanda insanlar hep salam, iyi, maddesel objelerin peine der. Pratik davranmak gerek.
Tozlu pencere doramalar arasndan evin ii de grnyordu. Yerde, parkelerin zerinde Acem
hallar vard. Geen yln yamurundan kalma lekelerin doldurduu duvarn nne bir bar
kurulmutu. Kenarlarnda kromajlar vard. Pahal bir radyo gze arpyordu. zerine eski bir gaz
lambas konmutu.
Tabi, fabrikay Mark Yontsa satan bendim. yi adamd Mark. Capcanl, enerjik biriydi.
Tamam, frsat bulursa bundan istifade etmeye alrd o da...ama kim yaptryor ki! Ho, tabii o biraz

ileri gitti. Bunu beklememitim. Yasal ereveden kmayacak kadar akl vardr
sanyordum...yasadan geriye ne kaldysa!
Bakan Bascom glmsedi. Onlara ok drst, iini amaya hazr bir ifadeyle bakyordu.
Gzlerinde prl prl bir zek, glmsemesinde iyilik vard.
Sizin dedektif olduunuzu sanmyorum, dedi. Ama olsanz bile, bana vz gelir. Marktan
komisyon falan almadm. Anlamalarnn hibirine beni dahil etmedi, sonradan nereye gittii
hakknda da zerrece fikrim yok. ini ekti. Severdim onu. Keke ekip gitmeseydi. Kilise vaazlar
ne derse desin, insanolu yaamn srdrmek zorundadr, bu Mark iin de geerliydi, yle deil mi?
O da bakalarndan daha kt deildi. Yalnzca daha zekiydi. Kimi yakalanr, kimi de
yakalanmaz...aradaki tek fark odur zaten. Hayr, fabrikay ald srada, ne yapmak niyetinde olduunu
bilmiyordum. Tabii, bana verdii para, o bubi tuzann hak edeceinden ok daha fazlayd. Oray
satn almakla bana bir iyilik etmiti, o da doru. Yo, hayr, oray satn alsn diye ona bask falan
yapmadm. Gerekli olmad. Daha nce ben de ona iyilikler yapmtm. Baz yasalar vardr, lastikten
yaplm gibidir. Belediye bakanlar da, bir dostun hatr iin o tr yasalar biraz esnetme gcne
sahiptir. E, ne olmu yani? u dnyada zengin olanlarn hepsi bu yolla zengin olmutur. Gz
dardaki siyah arabaya doru kayd. Siz de ok iyi bilirsiniz, eminim.
Rearden kendini kontrol etmeye alarak, Fabrikay anlatyordunuz, dedi.
Bakan Bascom, Benim tahamml edemediim, ilkelerden sz eden insanlardr, dedi. lkeler
hi kimsenin st gmn dolduramaz. Hayatta tek nemli ey, salam, madd varlklardr.
evremizde her ey para para olurken teorilerden bahsetmeye zaman yoktur. En azndan ben, dibe
batmaya raz deilim. Onlar ideallerini muhafaza etsin, ben de fabrikay alaym. dealleri istemem
ben. Gnde n yemeimi isterim, o kadar.
O fabrikay niin aldnz?
"Bir iyerini kim niin alr ki? Sknca ne ya kacaksa, onu karmak iin. yi bir frsat
grrsem, bunu anlarm. flastan satlyordu, kimsenin de o eski enkaza para vermeye niyeti yoktu.
Yok pahasna aldm oray. Elimde fazla uzun sre de kalmad. Mark oray iki ayda ald benden.
Tabi, akllca bir hareket olduunu kendim de kabul ediyorum. Byk iadamlar bile benden krl
kamazd.
Siz devraldnzda fabrika alr durumda myd?
Hayr. Kapatlmt.
Yeniden amaya altnz m?
Ben mi? Ne mnasebet! Ben pratik bir insanm.
Orada alm insanlardan herhangi birilerinin adn hatrlyor musunuz?
Hayr. Hibiriyle tanmadm.
Hibir eyi fabrika dna kardnz m?
Bakn, syleyeyim size. Gidip etrafa bir bakndm...beendiim yalnzca bizim Jedin masas
oldu. Harika bir masayd. Masif maun. Onu ykleyip eve getirdim. Adn bilmediim bir ynetici de
alma odasna portatif bir du taktrmt. Bylesini daha nce hi grmemitim. Cam bir kabindi.
Camna bir deniz kz, kazlarak ilenmiti. Gerek bir sanat eseri. Yal boya tablolarn hepsinden
gzel. Onu da karttrp buraya getirttim. Ne olacak ki? Kendi malmd, yle deil mi? O fabrikadan
deeri olan bir eyleri almaya hakkm yok mu?
Siz oray kim ifls ettikten sonra almtnz?
Madisondaki Toplum Ulusal Bankas kmt o sra! Tm Wisconsin eyaletinin de sonunu
getiren o oldu. En azndan bu kesimlerin. Kimine gre bankay batran bu motor fabrikas olmutu.
Ama kimi de, bunun barda taran damla olduunu sylyordu, nk Toplum Ulusal Bankasnn

zaten drt eyalette baarsz yatrmlar olmutu. Bankann banda Eugene Lawson vard. efkatli
bankac derlerdi ona. ki yl nce buralarda pek mehurdu.
Lawson fabrikay altrm myd?
Hayr. Ama oraya karlk ok para vermiti. O lagar yerden geri alabileceinden ok daha
fazla. Fabrika batnca, Gene Lawson iin de her ey bitti. ay sonra banka da batt. Bascom iini
ekti. Buradaki insanlar ok kt sarst. Hepsi dilerinden trnaklarndan arttrdklar her eyi o
bankaya yatrmt.
Bakan Bascom hznl gzlerle balkon parmaklnn tesine, kendi kentine bakt. Ba
parmayla kar kaldrmdaki birini gsterdi. Ak sal bir hizmeti kadnd. Dizleri zerinde, bir
evin nndeki merdivenleri silip fralamaktayd.
u kadna bakn rnein.Bunlar salam, saygn vatandalard. Kocasnn bakkaliye dkkn
vard. Adam mr boyunca, hep kadnn ihtiyarln salama almak iin alp durdu. Sonunda
ldnde, baarmt da. Ama paralar o bankadayd.
Fabrika battnda kim iletiyordu oray?
Amalgam Hizmetler A.. diye bir sabun kpyd. Kpkten flenmi balon gibi bir ey. Bir
anda ortaya kt, sonra da hemen yok oldu.
Ortaklar nerede?
Sabun balonu patlaynca paralar nereye gider? Koca lkenin her yannda arayn da bulun
onlar!
Eugene Lawson nerede?
O mu? Onun bir derdi yok. Washingtonda, Ekonomik Planlama ve Ulusal Kaynaklar
Brosunda bir grevi var.
Rearden bir anda ayaa frlad, fkeden kaynaklanan otomatik bir hareketle, gereinden hzl
frlamt yerinden. Sonra kendini kontrol etmeyi baard. Bilgiler iin teekkrler, dedi.
Bakan Bascom yamyass bir sesle, "Bir ey deil, dostum, bir ey deil, dedi. Ne
peindesiniz, bilmiyorum, ama inann bana, vazgeseniz iyi olur. O fabrikadan alnabilecek hibir ey
kalmad artk.
Sylemitim size, bir arkadamz aryoruz.
Eh, yle diyorsanz yle olsun. Urunda bunca zahmete katlandnza gre ok iyi arkadanz
olmal...einiz olmayan gzel bayanla birlikte! Dagny, Reardenn yznn bembeyaz kesildiini
grd. Dudaklar bile heykel dudana dnmt. Teninden ayrt edilemiyordu. Sen kendi kirli
dncele. diye sze balarken, Dagny ikisinin arasna girdi.
Adama sakin bir sesle, Neden onun kars olmadm dnyorsunuz? diye sordu.
Bascom, Reardenn tepkisi karsnda aalamt. Aslnda o sz de kt niyetle sylememiti.
Bir kurnazn dier kurnazlarla ifreli konuma havas vermeye alt szlerine.
Hanmefendi, ben genliimde ok ey grdm, dedi iyi huylu bir havada. Evli insanlar
birbirlerine, akllarnda yatak odas varm gibi bakmazlar. Bu dnyada iki yol vardr, ya
sevapkrsnzdr, ya da hoa vakit geiriyorsunuzdur. kisi birden olmaz, hanmefendi, ikisi birden
olmaz.
Dagny, Reardenn konumasna engel olmak ister gibi ona dnd. Bir soru sormutum, bana
retici bir cevap verdi, dedi.
Bakan Bascom, Bir tavsiye isterseniz, ucuzcu dkknndan bir alyans alp takn dedi
Dagnyye. Garantili deildir ama biraz yardm olur.
Dagny, Teekkr ederim, dedi. Hoa kaln.
Tavrndaki ciddi, gerilimli sakinlik, Rearden'a peinden arabaya kadar sessizce gelmesi iin

verilmi mutlak bir emir gibiydi.


Kentten kilometrelerce uzaklatktan sonra Rearden, ona bakmadan, aresiz bir fsltyla konutu.
Dagny, Dagny, Dagny, ok zgnm! dedi.
Ben deilim.
Az sonra, Reardenn yznden kontroln kazand belli olunca, Dagny, Hi kimseye doruyu
syledii iin kzma, dedi.
Bu seferki doru, onu ilgilendirmeyen bir eydi.
Onun tahmini de ne seni, ne de beni ilgilendirir.
Rearden skl dilerinin arasndan konuurken, sanki cevap vermiyor da, beyni bu sesleri onun
iradesi dnda zorla karyormu gibiydi: Seni koruyamadm...o iren kk ser...
Benim korunmaya ihtiyacm yoktu.
Rearden sessiz kald. Ona bakmyordu.
Hank, fken getikten sonra, yani yarn ya da haftaya, adamn aklamalarn bir dn,
herhangi bir blm sana tandk gelecek mi, bir bak. Rearden ban hzla evirip ona bakt, ama
bir ey sylemedi.
Uzun sre sonra konutuunda, sesi yorgundu. New York'a telefon ap mhendisleri
aramayz. Gelip fabrikaya bakmalarn isteyemeyiz. Onlarla burada buluamayz. Motoru birlikte
bulduumuzu kimseye syleyemeyiz...Bunlarn hepsini unutmutum...yani orada, laboratuardayken.
Bir telefon bulduumuzda ben Eddieyi ararm. Taggart kadrosundan iki mhendis
gndermesini sylerim. Ben bu blgede yalnzm, tatil yapyorum.O kadar bilsinler.
ehirleraras grme yapabilecekleri bir telefonu ancak iki yz mil sonra bulabildiler. Dagny,
Eddie Willers' atad, Eddie onun sesini duyar duymaz soluu boazna tkanm gibi oldu.
Dagny! Tanr akna, neredesin?
Wisconsinde. Niye?
Sana nasl ulaacam bilemedim. Hemen dnsen iyi olur. Son hzla.
Ne oldu?
Henz...olmad. Ama gidiata baklrsa...onlar imdi durdurmalsn, gcn yeterse. Ancak sen
yapabilirsin...belki
Neyi?
Gazete okumuyor musun?
Hayr.
Telefonda syleyemem. Ayrntlar anlatamam. Dagny, delirdiimi zannedebilirsin, ama
galiba...Coloradoyu ldrmeyi plnlyorlar.
Hemen dnyorum, dedi Dagny.
***
Manhattan granitine, Taggart terminalinin altna oyulmu tneller, eski zamanlarda, trafiin her
saatte gar kilitleyecek kadar youn olduu zamanlarda, yan hatlar olarak kullanlmt. Ama yllar
iinde alan ihtiyac azalm, yan tneller de kurumu nehir yataklar gibi terkedilmiti. Birka mavi
k kalmt oralarda. Granitin zerindeki raylar da paslanmaya braklmt.
Dagny motoru tnellerden birindeki kocaman bir kasaya koydu. Bir zamanlar bu kasada acil
durum elektrik jeneratr dururdu, ama oktan karlmt. Dagnynin Taggart aratrma
kadrosundaki ie yaramaz genlere gveni yoktu. Aralarnda yetenei olan yalnzca iki mhendis
vard. Bu kefin deerini ancak o ikisi bilebilirdi. Srrn o ikisine am, onlar Wisconsin'deki
fabrikaya, bir bakmaya yollamt. Sonra da motoru, baka kimsenin bilmedii bir yere saklamt.
iler motoru aadaki kasaya kadar tayp gittikten sonra, o da onlarn peinden kmak, elik

kapy kilitlemek zereydi, ama birden durdu. Anahtar elindeydi. Sanki buradaki sessizlik ve
yalnzlk, gnlerdir karsnda duran sorunu onun yzne bir anda arpvermiti...sanki karar o
saniye vermek zorundayd.
zel ofis-vagonu onu terminal platformlarnn birinde beklemekteydi. Birka dakikaya kadar
Washingtona doru yola kacak trene balanmt. Orada Eugene Lawsondan randevu almt, ama
imdi kendi kendine, o randevuyu iptal etmek, yolculuu da ertelemek gerektiini
dnmekteydi...Tabi kente dner dnmez rendii durumlarla ilgili olarak New York'ta bir eyleme
geme olana bulabilirse. Eddienin ona bunlarla sava, diye yalvard eylere kar!
Dnmeye alyor, ama nasl savaacan da, savan kurallarn da, kullanlabilecek
silahlar da bulamyordu. aresizlik ok garip bir tecrbeydi. Olaylarla yzlemek, karar vermek,
ona hibir zaman zor gelmemiti. Ama bu sefer karsndaki ey...normal deildi. Bir sisti. Biimi,
izgileri yoktu. Bir eyler oluuyor, daha grlemeden dalyor, pelte kvamndaym, tam sv da
deilmi gibi hareket ediyordu. Sanki gzleri yalnzca iki yan gryor, karsndan bir felketin
yaklamakta olduunu ancak o yolla seziyor, ama gzlerini karya odaklayamyormu gibi.
Lokomotif Makinistleri Sendikas, John Galt Hattnda ileyen tm trenlerin hznn saatte altm
mille snrlandrlmasn istiyordu. Demiryolu Kondktr ve Makaslar Sendikasysa, bu hattaki
marandizlerin en ok altm vagonlu olmasn talep etmekteydi.
Wyoming, New Mexico, Utah ve Arizona eyaletleri, Coloradoya giden tren saysnn, bu komu
eyaletlere gidenlerden fazla olmamas iin bask yapmaktayd.
Orren Boyle liderliindeki bir grup, Srdrmeyi Salama Yasas diye bir ey nermiti. Buna
gre Rearden Metalin retimi, benzer kapasiteye sahip baka elik tesislerinin azami retimi
dzeyinde snrlanmalyd.
Bay Mowen liderliindeki bir baka grup da Eit Pay Yasas diye bir neriyi savunmaktayd. Bu
giriim de, isteyen her mteriye eit miktarda Rearden Metal verilmesini salamaya ynelikti.
Bertram Scudder nclndeki bir grup, Kamu stikrar Yasas karlmasn, dou kysndaki
irketlerin kendi eyaletleri dna tanmasnn engellenmesini savunuyordu.
Ekonomik Plnlama ve Ulusal Kaynaklar Brosu Ba Koordinatr Wesley Mouch durmadan
beyanat veriyor, bu beyanatlarn ierii de, amac da pek belirgin olmuyor, ama acil durum ve
dengesiz ekonomi terimleri birka satrda bir kendini gsteriyordu.
Eddie Willers, Dagny, ne hakla? diye sormutu ona. Alak sesle sormutu, ama yine de alyor
gibiydi. Bunu ne hakla yapyorlar? Hangi hakla?
Dagny, James Taggartn odasna gidip onun karsna dikilmi, Jim, bu senin savan. Ben
kendi savam verdim, demiti. Madem ki sen, yamaclarla baa kma konusunda uzmanmsn,
durdur onlar.
Taggart ona hi bakmadan, Ulusal ekonomiyi kendi karlarna gre ynetmeyi bekleyemezsin,
demiti.
Ben ulusal ekonomiyi ynetmek falan istemiyorum! Senin ulusal ekonomi yneticilerinin beni
rahat brakmasn istiyorum! Bir demiryolu altryorum ben...ve eer demiryolum kerse, senin
ulusal ekonomin ne hle gelir, onu da hi bilemiyorum!
Panie kaplmak iin bir neden gremiyorum.
Jim, bizi kmekten kurtaran tek gelirimizin Rio Norte Hattndan gelen para olduunu sana
anlatmak zorunda mym? O parann her kuruuna, her bilete, vagonlarndaki her yke ihtiyacmz var
ve hepsini en ksa zamanda kendimize ekmek zorundayz! James, cevap vermedi. Eskimi
diesellerimizin son gcn bile kullanmak zorundayz. Bu bile Colorado'ya ihtiya duyduu hizmeti
vermemize yetmez. Hz azaltr, trenlerin boyunu ksaltrsak neler olur dersin?

Ama sendikann grnde de bir hakllk pay var. Bu kadar ok demiryolu kapanr, bu kadar
ok demiryolu iisi isiz kalrken, senin Rio Norte Hattnda elde ettii ar hz bir hakszlk olarak
gryorlar. Onun yerine, daha ok sayda tren alsn, istihdam artsn, istiyorlar. Yeni denen hattn
tm getirisini bizim kapmamz istemiyor, kendileri de biraz pay almak istiyorlar.
Kim pay istiyormu? Neyin karlnda? Jim yine cevap vermedi. Tek trenin yapabilecei
ii iki tren yaparsa, aradaki maliyet fark kimden kacak? O yine cevap vermedi. Ek vagonlarla
lokomotifleri nereden bulacaksn? Yine cevap gelmedi. Taggart Transcontinental yok olunca o
adamlar ne yapacak?
Taggart Transcontinentaln karlarn korumaya her zaman hazrm.
Nasl? Cevap gelmedi. Coloradoyu ldrrsen, Taggart Transcontinentaln karlarn nasl
koruyabilirsin?
Bazlarna byme frsat tanmadan nce, dier baz insanlara sa kalma ans tanmamz
gerekir diye dnyorum.
Coloradoyu ldrrsen, senin lanet olas parazitlerin kimi yiyerek sa kalacak?
Sen her trl ilerici sosyal nleme her zaman kar ktn. Anti-t-Dala Yasasn
kardmz srada da bunun felket getireceini sylemitin, oysa felket falan gelmedi.
nk sizi ben kurtardm, lanet olas salaklar! Ama bu sefer sizi ben de kurtaramam! Jim ona
bakmadan omuz silkmekle yetindi. Ben de kurtaramazsam, kim kurtarr? Yine cevap gelmedi.
u anda, yer alt tnellerindeyken, bu yaananlar gerekmi gibi grnmyordu ona. Buradan
baknca, Jimin savanda kendisinin hibir rol olamayacan gryordu. Dncesi, amac belirli
olmayan insanlara kar hibir eyleme geemezdi. Onlara syleyebilecei hibir ey yoktu.
Sylediklerinin hibirini duymayacak, hibirine cevap vermeyeceklerdi. Mantn silah olmaktan
kt bir alanda, silah olarak ne kullanlabilir, diye dnd. Kendisinin giremeyecei bir aland
oras. Oray Jime emanet etmek, onun kendi bencil karlarnn ii stleneceine gvenmek
zorundayd. Derinlerden gelen buz gibi bir sezgi, Jim'in aslnda bencil karlar peinde olmadn
fsldad ona.nndeki objeye bakt. Motorun kalntsn koyduklar cam mahfaza. Ya bu motoru
yapan adam? diye dnd birden. Bir anda gelmiti aklna o adam. inden bir umutsuzluk ilii
ykselmiti. O insan bulmaya ynelik bir anlk, aresiz bir zlem duydu. Ona yaslanmak, ne yapmas
gerektiini ondan duymak istedi. Ancak yle bir beyin, bu savan nasl kazanlacan da bilebilirdi.
evresine baknd. Yeralt tnellerinin tertemiz, rasyonel dnyasnda hibir ey, motoru yapan
adam bulmak kadar aciliyete sahip olamazd. Orren Boylela konuma uruna bu konuyu erteleyebilir
miyim? diye sordu kendine. Ya Bay Mowen'la mantk tartmas yapma uruna? Bertram Scuddera
yalvarma uruna? Gznn nnde o motorun yaplm, bitmi hli belirdi. Lokomotife taklm, iki
yz vagonu Rearden Metal raylar zerinde saatte iki yz mil hzla ekiyordu. Byle bir vizyon
mmknken, buna ulalabilirken, zamann altm mil, altm vagon pazarl yaparak m ziyan
edecekti? Yeteneklerini kullanamayacaksa, beyni atlard. Yavala, eil, alal, elinden gelenin en
iyisini yapma, bu istenmiyor...gibi kurallara gre yaayamaz, alamazd o!
Kararl bir hareketle dnp kasadan kt, Washington'a kalkan trene binmek zere ilerledi.
Kasay kilitlerken, kulana sanki uzaklardan yanklanan adm sesleri gelir gibi olmutu. Tnelin
karanlk ularna bakt. Grnrlerde kimse yoktu. Nemli granit duvarlardaki seyrek mavi klardan
baka hibir ey yoktu.
***
Durmadan yeni yasa taleplerinde bulunan gruhlara kar mcadele etmek Reardenn elinden
gelmezdi. Onun elinde iki seenek vard aslnda. Ya onlarla mcadele etmeye alacak, ya da
fabrikasn alr durumda tutacakt. Fabrikaya dzenli demir cevheri akn kaybetmiti. Ya bir

ynde sava verecekti, ya da br ynde. kisini birden yapmaya zaman yoktu.


Geri dndnde, programlanm cevher teslimatlarndan birinin gereklememi olduunu
grmt. Larkinden ne haber, ne de bir aklama gelmiti. Reardenn ofisine arldnda Larkin
ancak gn sonra gelmi, zr de sunmamt. Reardena hi bakmadan, dudaklar bir gurur
ifadesiyle gerilmi durumda, nsanlara her istediinde koa koa senin ofisine gelmelerini
emredemezsin demiti.
Rearden yava ve dikkatli konutu: Cevher neden teslim edilmedi?
Hakarete dayanamam. Elimde olmayan bir ey iin azarlanmay kabul edemem. Ben de madeni
senin kadar iyi ynetebiliyorum. Sen ne yaptnsa aynn yapyorum...neden habire beklenmedik
terslikler oluyor, anlayamyorum. Beklenmedik eyler iin beni sulaman doru deil.
Geen ay cevherini kime yolladn?
Senin payn sana yollamak niyetindeydim. Niyetim gerekten oydu. Ama tm kuzey
Minnesotada srp giden frtna yznden on gn kaybetmemiz benim suum mu? Cevherini sana,
beni sulamayasn diye yollamak istedim, nk niyetim son derece iyiydi.
Frnlarmdan biri snerse, senin niyetini kullanp yakabilir miyim?
te bu yzden kimse seninle i yapamyor, kimse seninle konuamyor...nk insanlk d bir
varlksn sen.
Duyduuma gre son aydr cevherini gl ilepleriyle yollamyor, demiryoluyla
yolluyormusun. Neden?
Eh, ne de olsa, kendi iimi kendi istediim gibi ynetmeye hakkm var. Ekstra maliyeti
demeye neden katlanyorsun?
Sana ne? Senin hesabna yazmyorum ya!
Trene artk parann yetmediini, ama bu arada gldeki ilep seferlerini de yok etmi olduunu
anlaynca ne yapacaksn?
Dolarlarla sentlerin dndaki dnceleri senin hi anlayamayacann farkndaym, ama baz
insanlar sosyal sorumluluklaryla vatanseverlik sorumluluklarn da dnmek zorundadr.
Hangi sorumluluklar?
Bence Taggart Transcontinental gibi bir irket, ulusal refah iin art. Jimin zararna alan
Minnesota Hatt'n desteklemek de bizim kamu grevimiz.
Rearden masann zerinde ne eildi. Daha nce hibir zaman anlayamad balantlar dizisini
grebilmeye balyordu. Dengeli bir sesle, Geen ay cevherini kime yolladn? dedi.
Eh, ne de olsa bu benim kendi iim, hem...
Orren Boylea yolladn, deil mi?
nsanlarn lkedeki tm elik sanayini srf senin bencil karlarn uruna feda etmesini
bekleyemezsin, hem...
Defol buradan, dedi Rearden. Sesi ok sakindi. Artk balantlar zincirini ak seik
grmt.
Beni yanl anlama. Niyetim asla...
Defol.
Larkin odadan kt.
Bundan sonra Rearden gnler ve geceler boyunca lkenin her yanna telefonlar amaya,
telgraflar ekmeye, uaklara atlayp gitmeye koyulmu, terk edilen ya da terk edilmek zere olan
madenleri aramt. Saygnlktan uzak restoranlarn lo ke masalarnda insanlarla gergin pazarlklar
yapp durmutu. Karsndaki adamlara bakarken, adamn yalnzca grnne, davranna ve sesine
gvenerek ne kadar yatrm yapmay riske edebileceini dnyordu. Drstl bir istisna saymak

zorunda kald iin kendinden nefret ediyor, yine de riski gze alyor, destekten yoksun vaatlere
karlk tanmad insanlarn eline paralar boaltyor, baarsz madenlerin paravan sahiplerine,
kayda gememi krediler ayordu. Gizli alnan, gizli verilen paralar! Anlamann ihlli durumunda,
cezay aldatann deil, aldanann ekeceini, taraflarn ikisi de biliyordu, ama beyaz metalin akn
kesmemek iin tek are, o frnlara kesintisiz cevher akn salamakt.
Fabrikasnn satn alma mdr, Bay Rearden, demiti ona. Bunu byle srdrrseniz, siz
nasl kr edeceksiniz?
Rearden bitkin bir sesle, Srmden kazanrz, demiti. Rearden Metalin snrsz bir piyasas
var.
Satn alma mdr yalca, kr sal bir adamd. nce, kuru bir yz vard. Herkes onun tm
hayatn, her kurutan mmkn olan en ok deeri almaya adadn sylerdi. Rearden'n masasnn
karsnda durmu, hibir ey sylemeden patronun yzne bakyordu. Buz gibi gzleri kslm,
baklar ciddilemiti. Rearden'n mrnde grd en derin anlay ifadesi vard o yzde.
Baka are yok, diye dnyordu Rearden. Gece gndz dnyor, baka are bulamyordu.
stedii eyin parasn demeyi bilirdi o. Baka yol bilmezdi. Deere kar deer. Doadan bir ey
alacaksa, karlnda kendi emeini vermek zorundayd. nsandan bir ey istediinde de yleydi.
Artk silah olarak bu deerler kullanlmayacaksa, neler silah saylacak acaba, diye merak ediyordu.
Snrsz piyasa m, Bay Rearden? dedi Satn Alma Mdr kupkuru bir sesle.
Rearden ban kaldrp ona bakt. Masann karsndan gelen seslendirilmemi soruya bir cevap
olarak, Herhalde ben, bugnlerde gerekli olan trden anlamalara girmekte baarl deilim, dedi.
Satn Alma Mdr ban iki yana sallad. Hayr, Bay Rearden, dedi. Ya biri olur, ya
br. Tek tr beyin, ikisini birden yapamaz. Ya fabrikay altrmakta baarlsnzdr, ya da
Washington'a koturmakta.
Belki de onlarn yntemlerini renmem gerekiyor.
renemezsiniz, zaten iinize de yaramaz. O trl anlamalarda asla kazanamazsnz.
Anlamyor musunuz? Yamalanacak eyi olan sizsiniz.
Rearden yalnz kaldnda kr edici bir fkeye kapld. Daha nce de tatmt bu tr fkeyi Bir
anda gelen, ac veren, elektrik arpmas gibi bir eydi. Katksz ktlkle, bilinli, kendini hakl
grmeye almayan, plak ktlkle savamann olanaksz olduunu kavramaktan gelen fke. Ama
zsavunmann hakl nedenine sarlp o ktl ldrme istei geldiinde, zihninde Bakan
Bascomun srtkan iko suratyla ylk sesi canland: ...einiz olmayan gzel bayanla birlikte.
O zaman hakl neden diye bir ey de kalmad, fkenin acs, teslim olmann utan verici acsna
dnmeye balad. Hi kimseyi sulamaya, ayplamaya hakkm yok benim, diye dnd. Nee ve
coku iinde savap lmeye, kendimi iyi ve sevapkr saymaya hakkm yok. Verdii szden dn,
itiraf edilmeyen arzular, ihanet, aldatma, yalanlar, sahtelik...bunlarn hepsi vard iledii sular
arasnda. Hangi ktle ka atabilirdi ki? Derecesinin nemi yok, diye dnd. nsanolu
ktln santim santim pazarln yapamaz.
Masasnda ylm oturur, artk drstlk iddiasnda bulunamayacan dnrken, o silah
elinden alp yere alan eyin yine kendi kat drstl ve sarslmaz adalet duygusu olduunun
farknda deildi. Tabi savaacakt yamaclarla. Ama iindeki hiddet ve ate artk yok olmutu.
Savaacakt ama...bir sulunun dier sulularla savat gibi savaacakt. Seslendirmese de, iindeki
ac, Ben kim oluyorum ki ilk ta ataym! trnde bir acyd.
Bedeninin masaya ylmasna izin verdi...Dagny, diye dnd. Dagny, eer demem gereken
bedel buysa, derim...Hl arzularna kar bedel demeye inanan iadam olmaktan vazgeemiyordu.
Eve dndnde vakit ok geti.Sessizce odasna kmaya alt. Bu sinsilik dzeyine dt

iin nefret ediyordu kendinden...ama aylardr her akam ayn eyi yapmaktayd. Ailesini grmeye
dayanamaz hle gelmiti. Nedenini bilmiyordu. Kendi suun yznden onlardan nefret etme, diyordu
kendine. Ama aslnda, nefretinin sebebin o olmadn da derinden derine sezmekteydi.
Kendi yatak odasnn kapsn, snaca yere varm bir kaan rahatlama duygusu iinde
kapatt. Yatmaya hazrlanrken yine sessizdi. Ailesi varln fark etmemeliydi. Onlarla zihinsel bir
temasa bile raz deildi.
Pijamalarn giymi, sigarasn yakmak zere bir an duraklamt ki, yatak odasnn kaps ald.
Kapy vurmadan bu odaya girmeye hakk olan tek kii, hibir zaman byle bir ey yapmaya
kalkmamt, Rearden kapya bo baklarla bir sre baktktan sonra, gelenin Lillian olduunun
ancak bilincine vard.
Ak yeil bir ampir elbise giymiti. Pileli etei, gsnn hemen alandan, zarif izgilerle
genileyerek iniyordu. Tuvalet mi, yoksa gecelik mi olduu belli deildi. Gecelikti aslnda. Kapda
duraklad, vcudunun izgileri arkadan vuran kta ekici bir siluet oluturdu.
Bir yabancya kendimi takdim etmem doru deil, biliyorum ama, sanyorum mecburum. Benim
adm Bayan Rearden. Hank bunun bir sitem mi, yoksa bir yakar m olduunu anlayamad.
Lillian girdi, kapy rahat bir hareketle, sahiplik sergilercesine, kapatt.
Rearden alak sesle, Ne var, Lillian? diye sordu.
Ah, sevgilim, bu kadar ok eyi bu kadar aka itiraf etmemelisin. Odada rahat admlarla
ilerledi, yatan yanndan geip koltua oturdu. Hem de hi iltifatkr deil. Senin zamann almak
iin zel bir nedene ihtiyacm olduunu ima etmi oluyorsun. Yoksa sekreterin kanalyla randevu mu
almam gerekir?
Rearden odann ortasnda, sigarasn azna gtrm durumda ona bakyor, cevap vermeyi
gereksiz buluyordu.
Lillian gld. Nedenim o kadar rastlanmadk bir ey ki, herhlde dnyada aklna gelmez:
Yalnzlk, sevgilim. Deerli dikkatinden birka krmay bu dilenciye atmaya raz olur musun?
Herhangi bir resmi amacn olmakszn burada bir sre kalmama itirazn var m?
Hayr, dedi Rearden alak sesle. stiyorsan, itirazm yok.
Konumak istediim nemli bir konu olduunu syleyemem...Milyon dolarlk sipariler, kta
ar alveriler, raylar, kprler deil konumak istediim. Siyasal durum bile deil. Yalnzca bir
kadn olarak, nemsiz konularda ene almak istiyorum.
Buyur.
Henry, beni durdurmann bundan iyi yolu olamaz, yle deil mi? aresizlik dolu, sevimli bir
itenlik yanstyordu. O szden sonra ne diyebilirim ki? Diyelim, sana Eubankin yazmakta olduu
yeni romandan sz edeceim...onu bana ithaf ediyor. Bu sana ilgin gelir miydi?
Eer dorusunu istiyorsan...gelmez. Lillian gld. Ya dorusunu istemiyorsam?
O zaman ne diyeceimi bilemem, dedi Rearden. Kannn hzla beynine doru ykseldiini
hissediyordu. Bir tokat gibi. Drstle itiraz olarak frlayan yalan fark etmi, bunun ifte
sahtekrlk olduunu grmt. Ama syledii szde, artk hak etmedii bir kibir de vard. Doru
olmayan neden isteyesin ki? dedi. Hangi amala?
Bak, grdn m? te alkan insanlarn zalimlii de burada yatyor. Anlayamazsn, deil mi?
Gerek sevginin yalan sylemeye raz olmak, bakasn mutlu etmek iin hile yapmaya, sahtekarlk
yapmaya raz olmak, o kii var olan gerei sevmiyorsa, bylelikle ona sevdii gerei sunmak
olduunu sylesem...anlayamazsn.
Hayr, dedi Rearden yavaa. Anlayamam.
Aslnda ok basit. Gzel bir kadna, gzelsin dersen, ona ne sunmu olursun ki? Yalnzca

gerei. Sana bunun hibir maliyeti yok. Ama irkin bir kadna gzelsin dersen, gzellik kavramn
onun uruna arptmakla ona byk bir sayg sunmu olursun. Bir kadn iyi yanlar iin sevmek
anlamszdr. Bunu zaten hak etmitir, bu bir demedir, bir armaan deildir. Ama onu gnahlar iin
sevmek gerek bir armaandr, nk hak edilmemi, kazanlmam bir eydir. Onu kusurlar iin
sevmek, tm iyilikleri onun uruna feda etmektir. Akn asl iareti budur, nk vicdann, mantn,
drstln ve o paha biilmez kendine olan saygn kurban etmi olursun.
Rearden ona bo bo bakt. Bu sylenenler korkun bir ahlakszl andryordu. Birinin bunlar
ciddi olarak sylemi olabileceini dnemezdi insan. Tek merak ettii, Lilliann bunu niin
sylediiydi.
Ak nedir ki, sevgilim? Eer fedakarlk deilse, nedir o zaman? Hafif bir havada, salon
sohbeti tonunda konuuyordu. Kendini feda etmek, kendin iin en deerli, en nemli olan eyi feda
etmek deil midir? Ama senin bunu anlamam beklemiyorum. Senin gibi paslanmaz elikten bir
priten, bunu anlayamaz elbette. te pritenin dev bencillii de odur. Kendi kusursuz benliine seni
utandrabilecek minicik bir leke srlmesin diye, btn dnyann yok olmasna bile izin verirsin.
Rearden yavaa, garip gerilimler tayan ciddi bir sesle, Ben hibir zaman kusursuz olduumu
iddia etmedim, dedi.
Lillian gld. Ya imdi ne yapyorsun? Bana drst bir cevap veriyorsun, deil mi? plak
omuzlarn silkti. Ah, sevgilim, beni ciddiye alma! ylesine konuuyorum ite.
Rearden sigarasn bir tablada sndrd, cevap vermedi.
Sevgilim, dedi Lillian. Buraya geliimin bir tek sebebi var: Benim bir kocam olduunu
dnp duruyordum, bari nasl biri olduunu bir greyim dedim.
Odann kar ucundan onu inceliyordu. Uzun boylu, dimdik, gergin vcudunu lacivert pijamalar
daha da vurgulamaktayd.
ok yakklsn. dedi. u son birka ayda...ok daha iyi grnyorsun, Daha gen. Daha
mutlu...diyebilir miyim acaba? Daha az gergin bir halin var. Yo, her zamankinden daha ok iin
olduunu biliyorum. Bir hava saldrsnda, komuta sendeymi gibi yayorsun. Ama o yalnzca
yzeyde yle. indeyse, daha az gerginsin.
Rearden ona akn gzlerle bakt. Doruydu. Kendisi farkna varmam, kendine bile itiraf
etmemiti. Lilliann gzlem gcne ap kaldn hissetti. Son birka aydr kocasn pek seyrek
grmt. Rearden Coloradodan dndnden beri onun odasna hi gitmemiti. Bu uzaklamadan o
da memnun kalr diye dnmt. imdiyse, kendisinde yer alan deiiklie onun bu kadar duyarl
olmasnn sebebini anlamaya alyordu...Meer ki onun hissedebildiini dnd duygulardan
ok daha byk bir duygu hissediyor olsun.
Farknda deildim, dedi,
Sana ok yakyor, sevgilim...hem ok da artc, nk olduka zor dnemlerden
geiyorsun.
Rearden, acaba bu bir soru mu, diye merak etti. Lillian cevap bekliyormu gibi bir an duraklad,
ama srar etmedi, devam etti:
Fabrikada trl trl sorunlarn olduunu biliyorum, ayrca siyasi durum da berbat, yle deil
mi? O szn ettikleri yasalar gerekten karrlarsa seni fena vurur, deil mi?
Evet, yle. Ama o da senin ilgini pek ekebilecek bir konu deil, deil mi?
Yo,ilgimi eken bir konu! Ban kaldrp dosdoru kocasna bakt. Gzlerinde Reardenn
daha nce de grd bo, perdeli bir ifade vard. Esrarengizlii bilinli olarak yaratan, kardakinin
bunu zemeyeceinden emin olan bir ifade. Beni ok ilgilendiriyor...ama muhtemel maddi kayplar
sebebiyle deil diye ekledi yavaa.

Rearden ilk defa olarak, karsnn glmsemeler altna saklayarak sunduu alayc, sivri
hakaretlerin, kendi dnd sebepten kaynaklanmayabileceini fark etti. Belki de bunlar bir
ikence biimi deildi. Umutsuzluun arpk bir biimi deildi. Kendisine ac ektirmek iin
syleniyor olmayabilirdi o szler. Belki hepsi, Lillian'n kendi aclarnn bir itirafyd. Sevilmeyen
bir ein gururlu savunmas, bir gizli yakar olabilirdi hepsi. O zaman Lilliann davranndaki imal,
kaamakl davranlar, anlalmaya almak olabilir, dpedz ihanet etmek olmayabilir, gizli bir
sevgi olabilirdi. Bunu aknlkla dnd. Byle bir durum, onun kendi suunu sandndan daha da
byk gsteriyordu.
Eer politika konuuyorsak, aklma ho bir dnce geldi, Henry. u senin temsil ettiin
taraf...neydi o hep tekrarladnz slogan? Akte vefa...yle miydi?
Reardenn gznn hzla hareket ettiini grd. ok youn baklar vard gzlerinde. Lillian ilk
defa olarak, syledii szn bam telini bulduunu anlad, yksek sesle gld.
Devam et, dedi Rearden. Sesi pestendi. Bir tehdit tonu tayordu.
Sevgilim, niin...madem ki beni ok iyi anlam durumdasn...
Ne sylemeye altn? Sesi sertti, her trl duygudan da yoksundu.
Beni gerekten ikayet eder duruma drmek istiyor olabilir misin? yle kestirme ve yle sk
rastlanan bir ikayet ki. Ama ben hep, kocamn sradan insanlar gibi olmamakla gurur duyduunu
dnrdm. Bir zamanlar, benim mutluluumu hayatnn amac hline getirmeye sz verdiini sana
hatrlatmam gerekten istiyor musun? Ama mutlu olup olmadm bilmene imkn yok, nk benim
var olup olmadm bile hibir zaman merak edip sormadn.
stne hep birlikte gelen bu oklar birer fiziksel ac olarak hissetti. Lilliann szleri bir
yakar, diye dnd, sululuun o karanlk, smscak ykseliini hissetti. Acmayd
duyduu...sevgisiz acmann o souk irkinlii! Biraz da fke. Bomaya alt bir ses, onun sapk
yalanlaryla niin uraaym, diye haykryordu. Acma uruna neden ikence ekmeyi kabulleneyim?
tiraf etmedii bir duyguyu niin korumaya alaym? Beni seviyorsa, neden sylemiyor korkak?
Neden aklamyor, olay net grmemizi neden engelliyor? Ama daha yksek bir ses daha vard: Suu
onun zerine evirme, bu korkaklarn en eski hilesidir. Sulu olan sensin. O ne yaparsa yapsn, senin
suunla llemez. Hakk var. Hakl tarafn o olduunu bilmek iini bulandryor, deil mi? Brak
bulandrsn, pis zampara...hakl olan o!
Neler seni mutlu eder, Lillian? diye sordu. Dmdz sesinde hi tonlama yoktu.
Lillian glmsedi, koltuunda arkasna yasland. Dikkatle Reardenn yzn inceliyordu.
Skkn ama elenir gibi, Aman Tanrm! dedi. Utanga bir soru. Tuzak. Ka hilesi.
Ayaa kalkt, kollar iki yanna sarkt, vcudu zarif bir aresizlik ifadesi yanstt.
Beni neler mi mutlu eder, Henry? Bunu bana senin sylemen gerekir. Benim hatrm iin bunu
sen kefetmi olmalsn. Ben bilemem. Bunu sen yaratacak, bana sunacaktm. Senin ykmlln,
senin sorumluluundu o. Ama sznden dnen ilk erkek sen deilsin. En kolay dnlebilecek sz o
zaten. Fabrikana teslim edilen bir kamyon cevherin parasn asla dememezlik etmezsin. Ama konu
bir hayatsa, szden dnebilirsin.
Odann iinde rahata dolayor, sarms yeil etekleri, evresinde uzun dalgalar oluturuyordu.
Bu tr iddialarn pratik eyler olmadn bilirim, dedi. Elimde sana kar kullanlabilecek
ne bir ipotek var, ne bir teminat, ne bir tabanca, ne de bir zincir. Sana kar kullanabileceim hibir
ey yok, Henry...bir tek senin erefin var.
Rearden ona bakarken, sanki gzlerini ondan ayrmamak, bu grntye tahamml etmek iin
mthi bir irade gerekiyormu gibiydi. Ne istiyorsun? diye sordu.
Sevgilim, ne istediimi bilmek istiyorsan, kendi kendine kefedebilecein yle ok ey var ki!

rnein, eer aylardr benden kayorsan, bunun sebebini bilmek istemez miydim?
ok meguldm.
Lillian omuz silkti. Bir kadn, kocasnn ilk ve en nemli meguliyeti olmay bekler. Sen baka
her eyden vazgeeceine yemin ettiinde, yksek frnlarn istisna saylacan bilememiim.
Bunu syledikten sonra yaklat, her ikisiyle de elenir gibi bir glmsemeyle kollarn ona
sarverdi.
Reardenn tepkisi, gen bir damadn, bir fahieden gelen ylk harekete otomatik olarak
verdii tepkinin ayns oldu. Boynundaki kollar kendi boynundan koparrcasna ayrd, Lillian' yana
frlatt.
Kendi tepkisinin kabalndan arm durumda, fel olmu gibi, ylece duruyordu. Lillian ona
bakakalmt. Yznde plak bir aknlk okunuyordu. Esrar da kalmamt, rol de, korunma da.
Buraya gelirken ne gibi hesaplar var olursa olsun, bunu beklemedii belliydi.
zr dilerim, Lillian, dedi Rearden alak sesle. Bu seste, ektii aclarn samimiyeti vard.
Lillian cevap vermedi.
zgnm...ok yorgunum da ondan, diye ekledi. Sesi ok canszd. katmanl yalan,
eziyordu onu. Bu biraz da yzlemeye cesaret edemedii sadakatsizlikten kaynaklanyordu. Ama,
szkonusu sadakatsizlik, Lilliana kar sadakatsizlik deildi!
Lillian ksack gld. Eh, eer iin senin zerinde bu etkiyi yapyorsa, belki onaylarm da. Beni
bala, yalnzca grevimi yapmaya alyordum. Senin duygusal biri olarak, amurlarda yuvarlanan
bir hayvann igdlerini asla aamayacan dnmtm. Ben byle ortamlara ait kahpelerden
deilim. Kelimeleri kuru bir sesle, dalgn bir havada, sanki dnmeden sylyordu. Akl sanki bir
soru iaretine taklm, cevab bulmak iin yaryordu.
Son cmlesi, Reardenn bir anda ona doru dnmesine yol at. Dosdoru. Artk savunmada
deildi Rearden. Lillian, sen hangi ama iin yaarsn? diye sordu.
Ne dobra bir soru! Aydn bir insan asla sormaz bunu.
Peki, aydn insanlar hayatlarnda ne yaparlar?
Belki de hibir ey yapmaya kalkmazlar. Onlarn aydn oluu belki bundandr.
Zamanlarn nasl harcarlar?
Herhalde su borular yaparak harcamazlar.
Syle bana, neden bana bu tr szleri syleyip duruyorsun? Biliyorum, su borularna kar bir
nefretin var. Bunu uzun sre nce belli etmitin. O nefret bana hibir ey ifade etmiyor. Neden
tekrarlayp duruyorsun?
Bunun Lillian neden bu kadar sarstn merak etti. Ne tr bir sarsma olduunu bilmiyor, ama
bam teline dokunduunu gryordu. Bunun sylenecek en doru ey olduunu nasl sezdim, bundan
nasl emin olabildim, diye merak etti.
Lillian kuru bir sesle sordu: Bu n sorgulamann amac nedir?
Rearden basit cevap verdi. Gerekten istediin bir ey var m, onu merak ettim. Eer varsa, onu
sana vermek isterim...elimden gelirse.
Yan satn almak m istiyorsun? Tek bildiin o...fiyatn demek. Kolayca kurtuluyorsun, deil
mi? Hayr, o kadar basit deil. Benim istediim ey maddi bir ey deil.
Nedir?
Sensin
Nasl yan, Lillian? Bunu cinsel anlamda sylemiyorsun.
Hayr, cinsel anlamda deil.
Nasl o zaman?

Lillian kapya varmt. Durup dnd, ban kaldrp ona bakt, souk souk glmsedi
Sen anlayamazsn, deyip kt, gitti.
Reardena kalan ikence, onun hibir zaman kendisini terk etmek istemeyeceini, kendisinin de
onu terk etme hakkna sahip olmadn bilmekti. Ona en azndan zayf bir anlay, bir sayg
borluydu, ama bu da elinden gelmiyordu. Ona ilikin hissedebildii tek ey garip, mantksz ve
katksz bir beenmezlikti. Acma duygusunu, sitemleri, kendi iinden ykselen adalet yakarlarn
etkilemeyen bir duyguydu o. Kendi vard yargya ynelik tiksintiyi alt etmek kolay deildi. Kendini
nefret ettii bu kadndan aa grme yargs...alt edilemezdi.
Derken bir anda, bunlarn Reardenn gznde tadklar nem kayboldu. Hepsi uzaklat,
geriye bir tek dnce kald. Her eye dayanabilecei dncesi. Bu ona hem gerilim, hem huzur
getirdi. Yatakta yzn yasaa gmm, Dagnyyi dnyordu. Onun incecik, duyarl vcudunu,
kendi yanna uzanm, parmaklarnn dokunuuyla titrer gibi gryordu. Keke Dagny New Yorka
dnm olsa, diye dnd. Dnse, hemen u anda, gece yars kp ona giderdi.
***
Eugene Lawson masasnn banda otururken, sanki o masa bir bombardman uann kontrol
paneliymi gibi davranmaktayd. Ama zaman zaman bunun byle olduunu unutuyor, koltuunda
ylr gibi oluyor, elbisesinin iinde tm kaslar geveyiveriyordu. Dudaklar, hibir zaman iine
ekip gerginletiremedii tek yeriydi. nce yznde o dudaklar rahatsz edecek kadar patlakt.
Kardakinin dikkati hep o noktaya kayyor, konutuunda hareket alt dudanda toplanyor, nemli
ellerini ar arplmalara yneltiyordu.
Bundan utan duymuyorum, dedi Eugene Lawson. Bayan Taggart, Toplum Ulusal Bankas
Bakan olarak kariyerimden utan duymadm bilmenizi istiyorum.
Ben utantan sz etmedim, dedi Dagny souk bir sesle.
Bana hibir manevi su atfedilemez, nk bir kere, o banka battnda ben de her eyimi
kaybettim...Byle bir fedakrlktan gurur duymam gerektiini hissediyorum.
Ben size yalnzca Twentieth Century Motor irketi ile ilgili birka soru sormak istiyordum.
Oray..
Sorulara memnuniyetle cevap veririm. Saklayacak hibir eyim yok. Vicdanm rahat. Eer
konunun benim iin utan verici olacan dndyseniz, yanlmsnz.
O irkete kredi verdiiniz srada fabrikann sahibi olan kiiler hakknda bir eyler renmek
istiyordum...
ok iyi insanlard. Risk asndan salamdlar. Ama tabii, bunu sylerken insan adan
sylyorum, madd adan deil, oysa bankaclarn hep o adan bakmasn beklersiniz. Onlara
fabrikay satn almalar iin gerekli olan krediyi ben verdim, nk o paraya ihtiyalar vard. Eer
insanlarn paraya ihtiyac varsa, bu benim iin yeterlidir. htiya benim standardmd, Bayan Taggart.
htiya nemlidir, agzllk nemli deildir. Toplum Ulusal Bankasn benim bykbabamla
babam kurup gelitirmilerdi. Amalar kendilerine bir servet edinmekti. Ben onlarn servetini daha
yce bir idealin hizmetine sundum. Ynla parann tepesine oturup, paraya ihtiya duyan zavall
insanlardan teminat gstermelerini istemedim. Benim teminatm, yreimdi. Tabii, bu materyalist
dnyada kimsenin beni anlamasn bekleyemem. Bana gelen dller, sizin snfnzdan kimselerin
nazarnda makbule geecek eyler deildi, Bayan Taggart.Bankada masamn karsna gelip oturan
insanlar, sizin oturduunuz gibi oturmuyorlard. Mtevaz insanlard, kendilerinden pek emin
deillerdi, kayglar onlar ypratmt, konumaya korkuyorlard. Bana gelen dller, onlarn titreyen
seslerindeki minnetti, baka herkesin reddettii krediyi verdim diye elimi pen kadnn
kutsamalarndayd.

Bana ltfen motor fabrikasnn sahibi olan insanlarn isimlerini verebilir misiniz?
O fabrika blge iin ok nemliydi. Kesinlikle ok nemliydi. O krediyi vermekte ok
haklydm. Baka trl hayatlarn kazanamayacak binlerce insana alma olana salyordu.
Fabrikada alan kimseyi tanyor muydunuz?
Elbette. Hepsini tanrdm. Beni insanlar ilgilendirirdi, makineler deil. Sanayinin insan
ynyle ilgiliydim, yazarkasa ynyle deil.
Dagny hevesle ona doru uzand. Orada alan mhendislerden tandnz var myd?
Mhendisler mi? Yo, hayr. Ben ok daha demokratiktim. Beni gerek iiler ilgilendirirdi.
Sradan insanlar. Beni grr grmez tanrd hepsi. Fabrikadaki atlyelere girdiimde, Merhaba,
Gene, diye seslenirlerdi. yle derlerdi bana. Gene derlerdi. Ama tabi btn bunlar size ilgin
gelmez. Gemite kald bunlar. Aslnda Washingtona geliiniz benimle kendi demiryolunuzu
konumak iinse..Bir an doruldu, bombardman komutan havasna yeniden kavutu. ...zel bir
imtiyaz iin sz verebilir miyim, bilemiyorum, nk ulusal gvenlii elbette ki baka karlarn
zerinde tutmak zorun...
Kendi demiryolumu konumaya gelmedim, dedi Dagny. Adama akn gzlerle bakyordu.
Demiryolumu konumak gibi bir isteim yok.
Yok mu? Adam hayal krklna uram gibiydi Yok. Motor fabrikasyla ilgili bilgi almaya
geldim. Orada alm mhendislerden herhangi birinin ismini hatrlayabilir misiniz acaba?
simlerini sorduumu pek hatrlamyorum. Ben ofislerdeki, laboratuarlardaki parazitlerle ilgili
deildim. Gerek iiler iin kayg duyuyordum. Fabrikay iler durumda tutan o eli nasrl
adamlarla. Benim dostlarm onlard. Bana onlardan birkann adm verebilir misiniz? Orada
alm herhangi birinin ad da olsa olur.
Sevgili Bayan Taggart, aradan yle uzun zaman geti ki...Binlerce insan vard, nasl
hatrlayabilirim?
Bir tanecik bile hatrlamyor musunuz?
Elbette hatrlamyorum. Hayatm dolduran yle ok sayda insan var ki, o okyanusun iindeki
damlalar hatrlamam beklenemez.
O fabrikann retimi hakknda bir eyler biliyor muydunuz? Ne tr iler yaptklarn, neler
planladklarn...
Tabi. Tm yatrmlarna ahsen ilgi gsterirdim. O fabrikay sk sk teftie giderdim. ok iyi
alyorlard. Harikalar yaratyorlard. i lojmanlar, lkedeki en iyi lojmanlard. Her pencerede
dantel perdeler, hepsinde saks iekleri gryordum. Her evin birer bahesi vard. ocuklar iin
yeni bir okul ina etmilerdi.
Fabrikann aratrma laboratuarnda yaplan ilerle ilgili bir ey biliyor muydunuz?
Evet, evet, harika bir aratrma laboratuarlar vard. ok ileri, ok dinamik, vizyon sahibi bir
yer. Harika plnlar vard.
Acaba...yeni de bir motorla ilgili...bir eyler duymu muydunuz?
Motor mu? Ne motoru, Bayan Taggart? Benim ayrntlara ayracak zamanm yoktu.Benim
amacm sosyal ilerleme, evrensel zenginlik, insan kardelii ve sevgisiydi. Sevgi, Bayan Taggart.
Her eyin anahtar o. Eer insanlar birbirini sevmeyi rense, tm sorunlar zlm olurdu.
Dagny o nemli dudaklardaki hareketleri grmemek iin ban evirdi.
Ofisin bir kesindeki heykelin kaidesinde hiyeroglif yazlar vard. Niin iinde alt kollu bir
Hint tanrasnn heykeli duruyordu. Duvarda artc matematik ayrntlaryla dolu garip bir grafik
aslyd. Postayla mal yollayan bir firmann sat grafii gibi bir eydi.
Yani eer demiryolunuzu dnyorsanz. Bayan Taggart...ki eminim dnyorsunuzdur,

nk muhtemel gelimeler var...her ne kadar lkenin karlar benim iin nde gelirse de, o uurda
baka herkesin karlarn feda edebilirsem de, bir imdat arsna hibir zaman kulaklarm tkamam
ve de...
Dagny adama bakt, onun kendisinden ne istediini hemen anlad. Bu adam harekete geiren de
buydu besbelli.
Demiryolunu konumak istemiyorum, derken sesini tekdze karabilme mcadelesi
veriyordu, oysa iinden tiksintiyle haykrmak geliyordu. O konuda syleyeceiniz her eyi aabeyim
James Taggarta syleyebilirsiniz.
Bence byle zor bir zamanda, kendi bak anz sunabilme konusunda kan ender bir frsat
karmamalsnz..
Motor fabrikasnn kaytlarna ilikin sakladnz bir belge var m? Dagny dik oturmu,
ellerini kucanda kavuturmutu.
Ne kaytlar? Banka battnda her eyimi kaybettim, sylemitim sanyorum. Vcudu yine
gevemi, ilgisi snmt. Ama aldrmyorum. Kaybettiim yalnzca madd varlklard. Tarihte bir
ideal uruna kayba urayan insan ben deilim. evremdekilerin bencil agzll mahvetti beni.
Kr peinde koanlarla, dolar avclaryla dolu bir lkede, bir tek kk eyalette bir kardelik ve
sevgi sistemi kuramazdm. Su benim deildi. Ama beni yenmelerine izin vermeyeceim.
Durduramayacaklar beni. Geni adan baktnzda, insanlara hizmet iin mcadele veriyorum,
Kaytlar, yle mi. Bayan Taggart? Ben Madisondan ayrlrken kaytlarm, daha nce hi frsat
bulamam yoksullarn yreklerinde braktm.
Gereksiz hibir kelime sylemek istemiyordu, ama kendini tutamad. Gznn nnde,
merdivenleri silen o kadnn hayali vard. Blgenin o kesimini o gnden sonra hi grdnz m?
diye sordu.
"Benim suum deil! diye bard adam. Su aslnda, ellerinde para olduu hlde bankam ve
Wisconsin halkn kurtarmaya yanamayan zenginlerin! Beni sulayamazsnz! Ben her eyimi
kaybettim!
Dagny byk bir abayla, Bay Lawson, dedi. Fabrikann sahibi olan irketin bakan kimdi,
acaba onun adn hatrlayabilir misiniz? Sizin kredi verdiiniz irket. Ad Amalgam Servisti, deil
mi? Bakan kimdi?
Ha, o mu? Evet, onu hatrlyorum. Ad Lee Hunsackerd. ok deerli bir genti. Sonunda fena
hrpaland.
imdi nerede? Adresini biliyor musunuz?
Galiba...Oregonda bir yerdeydi. Grangeville, Oregon. Sekreterim size adresini verebilir. Ama
ona neden ilgi duyduunuzu hi...Bayan Taggart, eer aklnzdaki Bay Wesley Mouchla grme
olana aramaksa, size imdiden syleyeyim, Bay Mouch byle demiryolu gibi konularda benim
grlerime ok nem verir ve...
Dagny ayaa kalkarken, Bay Mouchu grmek gibi bir arzum yok, dedi.
Ama o hlde, anlayamyorum...Buraya gelmekteki gerek amacnz neydi?
Eskiden Twentieth Century Motor irketinde alm bir adam aryorum.
Onu neden bulmak istiyorsunuz?
Demiryolumda ie almak istiyorum.
Adam kollarn iki yana at. nanamam gibiydi. Biraz da gcenmi gibiydi. Byle bir
zamanda, ok kritik konular pamuk ipliine aslyken, siz bir tek eleman aramakla zaman
harcyorsunuz, yle mi? nann bana, demiryolunuzun kaderi, bulabileceiniz her elemandan ok, Bay
Moucha bal durumda.

yi gnler, dedi Dagny.


Odadan kmak zere dndnde, adam tiz ve heyecanl bir sesle, Benden tiksinmeye hakknz
yok, deyiverdi.
Dagny durdu, dnp ona bakt. Ben herhangi bir fikir belirtmedim, dedi.
Ben yzde yz masumum, nk kendi param, kendi paramn tmn iyi bir ama uruna
kaybettim. Niyetim ok temizdi. Kendim iin hibir ey istemedim. Hibir zaman. Bayan Taggart,
mrm boyunca hibir zaman kr etmediimi gururla syleyebilirim!
Dagnynin sesi pesten, dengeli ve ciddiydi:
Bay Lawson, sanrm size sylemem gerek; bir insann azndan kabilecek szler arasnda
bana en korkun gelen bu sznzdr.
***
Bana hibir zaman frsat verilmedi! dedi Lee Hunsacker.
Mutfan ortasnda, st kt dolu bir masann banda oturuyorlard. Tra olma zaman
gelmi, gemiti. Gmleinin de ykanmaya ihtiyac vard. Yan kestirmek kolay deildi. Yz
i,elleri dzgnd. Yaad tecrbeler onu hi hrpalamam gibiydi. Krlaan salar ve bulank
gzleri yorgunluk yanstyordu. Aslnda krkiki yandayd.
Kimse bana ans tanmad. imdi beni bu hle getirdikten sonra, umarm memnundurlar. Ama
bilmiyorum sanmayn. Hakkm olan eyin hileyle elimden alndn biliyorum. Kendilerinin ne iyi
yrekli olduunu syleyip havalara girmelerine gerek yok. Bir tomar iki yzl sahtekr onlar.
Kimler? diye sordu Dagny.
Lee Hunsacker, Herkes, dedi. nsanlar aslnda itolu ittir, deilmi gibi numara yapmalarnn
da yarar yoktur. Adalet mi? Hh! u hle bakn! Kolunu sallayp evresini gsterdi. Beni bu hle
drdler!
Pencerenin dnda, len sanki akam st olmu gibi clzd. Kasvetli damlar, plak
aalar vard. Buras pek krsal saylmazd, ama hibir zaman kasaba da saylamayacak bir yerdi.
Mutfan duvarlarna bile o loluk ve rutubet sinmiti sanki. Musluun altna kahvalt bulaklar
biriktirilmiti. Ocan zerinde bir tencere kaynyor, ucuz edere zg yal buharlar karyordu.
Masadaki ktlarn arasnda eski bir daktilo vard.
Lee Hunsacker, Twentieth Century Motor irketi, Amerikan sanayi tarihinin en parlak
isimlerinden biridir, dedi. O irketin bakan bendim! Sahibiydim o fabrikann. Ama bana bir frsat
tanmadlar.
Siz Twentieth Century Motor irketinin Bakan deildiniz, deil mi? Sizi Amalgam Servis
diye bir irketin bakan olarak biliyordum.
Evet, evet, ama ayn ey. Fabrikay biz devraldk. Onlar kadar iyi gtrecektik. Daha bile iyi.
Biz de onlar kadar nemliydik. Jed Starnes da kim oluyordu ki? Sapa yerde bir tamirhane teknisyeni.
Hayata ilk yle atlmt, biliyor muydunuz? Hi iyi bir gemii yok. Benim ailem bir zamanlar New
Yorkun ilk Drt Yz iindeydi. Bykbabam Washington'da Kongre yesiydi. Babam beni okula
yolladnda altma bir araba alamadysa, bu benim suum deil elbette. br ocuklarn hep
arabalar vard. Benim de soyadm onlarnki kadar etkileyiciydi. niversiteye gittiimde... Birden
sustu. Hangi gazeteden geldim demitiniz?
Dagny ona yalnzca adn sylemiti. Adamn bu ad tanmayna u anda ok memnun oluyordu.
Onu aydnlatmaya niyeti yoktu. Gazeteden geldim demedim, dedi. O motor irketiyle ilgili
enformasyonu kendim iin istiyorum, yaynlamak iin deil.
yle mi? Hayal krklna uram gibiydi. Sanki Dagny ona kar bilerek bir kusur etmi
gibi, suratn asp konumasn srdrd. Belki n rportaja gelmisinizdir diye dndm, nk

hayat hikyemi yazyorum. Masann stndeki ktlar gsterdi. ok ey anlatmak niyetindeyim.


Aslnda o kitapta...f lanet olsun! birdenbire aklna bir ey gelmiti.
Frlayp ocaa kotu, tencerenin kapan at, yahniyi kartrmaya koyuldu. Hareketlerinde
nefret vard. Performansna hi dikkat etmiyordu. Elindeki yal ka ocan zerine frlatt,
damlayan yalara hi aldr etmeden masaya dnd.
Evet, hayat hikyemi yazacam...tabii bana biri bir frsat tanrsa, dedi. Bu tr eyler yapmak
zorunda kaldka, kafam nasl toplayp ciddi eylere eilebilirim? Kafasyla oca iaret etti.
Arkadalarmm, hh! Beni aralarna aldlar diye...smrebileceklerini sandlar! Gidecek baka
yerim yok diye. Onlarn ileri yolunda tabi. Sadk dostlarm! O hi ev iine yardm etmez. Btn gn
dkknnda oturur. Berbat bir krtasiyeci dkkn. nem bakmndan benim yazdm kitapla
kyaslanabilir mi bu? br de alverie kar, benden yahniye gz kulak olmam ister. Bir yazarn
huzura, konsantrasyona ihtiyac olduunu bilir, ama umurunda m? Bugn ne yapt, biliyor musunuz?
Srrn aacakm gibi masann zerinden uzand, eliyle lavabodaki bulaklar gsterdi. Markete
gitti, kahvalt bulaklarn orada brakt, daha sonra ykayacan syledi. Ne istediini bal gibi
biliyorum. Benim ykamam bekliyor. Ama ben de onu kandracam. Olduu gibi brakacam
bulaklar.
Size motor fabrikasyla ilgili bir soru sormama izin verir misiniz?
O motor fabrikasn benim hayatmdaki tek ey mi sanyorsunuz? Daha nce de nice nemli
grevlerde bulundum. eitli zamanlarda ok nfuzlu tandklarm oldu. Cerrah letler, mukavva
konteynerler, erkek apkalar, elektrik sprgeleri yapan irketlerde bulundum. Tabi o tr iler bana
pek perspektif kazandrmad. Ama motor fabrikas...o benim byk ansmd. Hep beklediim eydi
o
Nasl ele geirdiniz onu?
Alnma yazlmt. Ryalarm geree dnyd. Fabrika kapanmt. flas etmiti. Jed
Starnesn varisleri onu son hzla batrmlard. Tam nedir bilemiyorum ama...orada tuhaf bir ey
olup duruyordu. O yzden parasz kalmt irket. Demiryolu irketi buraya gelen hatt kapatt. Kimse
istemiyordu fabrikay. Kimse fiyat teklif etmiyordu. Ama orada duruyordu fabrika. Koskoca fabrika.
Tm makine ve tehizatyla, Jed Starnesa milyonlar kazandran her eyiyle. Benim aradm da yle
bir eydi. Hakkm olan frsat oydu. Birka arkada topladm, Amalgam Servis irketini kurduk,
biraz paray bir araya getirmeyi baardk. Ama yetmedi. Harekete geebilmemiz iin bir kredi
gerekiyordu bize. Garantili iti. Gen insanlardk, byk bir kariyere balyorduk, iimiz heves ve
umut doluydu. Ama kimse bizi tevik etti m sanki? Etmedi. O gemisini kurtarm agzl
imtiyazllar! Akbabalar! Kimse bize bir fabrika vermezse, biz baarl olabiliriz ki? Koca servetleri
miras olarak devralanlarla rekabet edebilir miyiz? Ayn frsat bizim de hakkmz deil mi? ff, sakn
bana adaletten sz etmeyin! Birinin bize kredi vermesini salamak iin it gibi altm. Ama o Midas
Mulligan denilen domuz canma okudu,
Dagny birden dikleti. Midas Mulligan m?
Evet, kamyon ofrne benzeyen bir bankacyd. Davran da yleydi zaten.
Midas Mulligan tanr mydnz?
Tanr mydm, ha? Onun canna okuyan tek adamdm ben. Ho, bana yarar da olmad ya!
Dagny zaman zaman, denizlerde babo gezerken bulunan hayalet gemileri merak ettii gibi,
Midas Mulligann nasl ortadan kaybolduunu da merak eder dururdu. Bu esrarengiz olaylar onun
zmesi beklenemezdi tabii. Ama bu olaylarn da esrarengizliklerini korumaya haklar yoktu.
Sebepsiz olamazlard, ama yine de...hibir sebeple aklanamyorlard.
Midas Mulligan bir zamanlar lkenin en zengin, o nedenle de en ok nefret edilen adamyd.

Hibir yatrmnda para kaybetmemiti. Neye elini srse altn oluyordu. Dokunmasn biliyorum da
ondan, derdi kendisi. Yatrm kararlarn neye dayanarak verdiini kimse zemiyordu. Herkesin
ok gvenli sayd teklifleri reddeder, baka hibir bankacnn elini srmek istemedii giriimlere
dnyann parasn aktrd. Yllar boyunca hi beklenmeyen sna baar mucizelerini lkenin her
yannda yaratp durmutu. Rearden elike balangta ilk yatrm yapan o olmutu. Reardene
Pennsylvaniadaki o terk edilmi elik fabrikasn satn almas iin o yardm etmiti. ktisatnn biri
ondan iflah olmaz bir kumarbaz diye sz ettiinde, Senin asla zengin olamaynn nedeni, benim
yaptklarm kumar zannetmen, diye cevap vermiti.
Sylentilere gre, Midas Mulliganla i grrken baz yazlmam kurallara uymak artt. Eer
kredi bavurusu yapan kii, bir ara kendi kiisel ihtiyacndan ya da kiisel duygularndan sz aarsa,
grme hemen sona eriyor, ona bir kuru bile kredi verilmiyor, bir daha Bay Mulliganla grme
frsat da tannmyordu.
Ona, Kalbinde acma duygusu olmayan birinden daha kt insan var mdr? diye
sorulduunda, Vardr, demiti. Bakasnn kendisine acmasn silah olarak kullanan insan.
Uzun kariyeri boyunca halktan gelen her trl karalamay hi aldr etmeden dinlemiti, yalnz
bir teki hari! Bir gazetede ke yazlar yazmakta olan, hmaniter hizipten bir yazar bir keresinde
ondan (ki asl ad Michael Mulligand), srf hakaret etmek amacyla Midas Mulligan diye sz
ettiinde, hemen mahkemeye bavurmu, ilk adn Midas olarak deitirmek istemi, mahkeme de
onun bu isteini kabul etmiti.
adalarnn gznde, balanmaz gnah ilemi biriydi, o gnah da servetinden gurur
duymasyd.
Dagny'nin Midas Mulligan konusunda duyduklar bunlard. Kendisiyle hi karlamamt.
Midas Mulligan yedi yl nce ortadan kaybolmutu. Bir sabah evinden km, bir daha da
kendisinden haber alnamamt. Ertesi gn Chicagodaki Mulligan Bankas'nn mudilerine, bankann
kapanacan, bu nedenle gelip paralarn ekmelerini isteyen mektuplar gnderilmiti. Yaplan
soruturmalardan anlaldna gre, Mulligan bankann kapatlmasn ok nceden, en ince
ayrntlarna kadar planlamt. Bankada alanlar yalnzca onun talimatlarn yerine getiriyorlard.
lkede bu kadar dzenli bir banka tasfiye operasyonu grlmemiti. Her mevduat sahibi parasn son
kuruuna kadar ekmi, faizini de almt. Bankann tm varlklar, eidi mal kurululara tek tek
satlmt. Muhasebe defterlerinde de mizan tutunca, her eyin kuruu kuruuna karl bulundu,
geriye de hibir ey kalmad. Mulligan bankas silinip gitti.
Mulligann niyetinin ne olduu konusunda hibir ipucu bulunamad. Ne akbeti renildi, ne de
milyonlarca dolarlk kiisel servetine ne olduu. Adam da, serveti de, sanki hibir zaman var
olmam gibi kaybolmulard ortadan. Bu karar hi kimse nceden sezememiti. Olaya neden olacak
hibir ey bulunamad. nsanlar kendi kendilerine, eer emekli olmak istiyorsa neden bankasn
muhteem bir krla birilerine satmad, diye merak ediyorlard. stese yapabilirdi. Oysa o, bankay
mahvetmeyi semiti. Bu sorulara kimse cevap bulamyordu. Ne arkadalar vard, ne de ailesi.
Hizmetkrlar hibir ey bilmiyorlard. O sabah her zamanki gibi evinden km, bir daha
dnmemiti. O kadar.
Dagny yllardr iinde bir tedirginlikle, Mulligann ortadan kayboluunda bir imknszlk
nitelii olduunu dnmt. Sanki New York gkdelenlerinden biri bir gece sessizce ortadan
kaybolmu, sabah olduunda ke banda bo bir arsa kalm gibi. Mulligan gibi biri, ya da yannda
gtrd apta bir servet, asla sakl kalamazd. Bir gkdelen kaybolamazd. Hangi ovaya, hangi
ormana saklasanz, sipsivri grnrd. Paralasalar, bu sefer de kan moloz fark edilirdi. Ama
Mulligan gitmiti. Aradan geen yedi yl boyunca da, onca dedikoduya, tahminlere, teorilere, pazar

ilvelerinde yaynlanan hikyelere, onu dnyann her kesinde grdklerini iddia eden grg
ahitlerine ramen, akla yakn hibir aklama bulunamamt.
Bu anlatlanlar arasnda bir tanesi ylesine samayd ki, Dagny bunun doru olabileceine
inanyordu. Mulligann karakterine ilikin hibir ipucu bu tr bir hikyenin uydurulmasna uygun
deildi nk. Bu sylentiye gre onu son gren kii, kaybolduu sabah Chicagoda, Mulligan
Bankasnn kesinde iek satan bir yal kadnd. Kadnn anlattna gre Mulligan orada durmu,
mevsimin ilk mavi ieklerinden bir buket satn almt. Yz mrmde grdm en mutlu yzd,
demiti kadn. nnde uzanan harika gelecee doru yola kmaya hazrlanan bir gence benziyordu.
Yllarn aclarndan, gerilimlerinden birikmi izgiler silinmiti yznden. Yalnzca neeli bir heves
ve huzur kalmt. iekleri sanki o anda can istemi gibi alm, yal kadna gz krpmt. Sanki
onunla prl prl bir akay paylam gibi. Yayor olmay her zaman ne kadar ok sevdim, biliyor
musun? demiti. Kadn ona akn baklarla bakarken o yryp uzaklamt. Bir yandan iekleri
bir avucundan bir avucuna frlatp duruyordu. adamlarnn ciddi, pahal pardslerinden giymi,
dimdik, iri yar bir adam, camlarnda gne nlarnn oynat dev i hanlar arasnda uzaklap
gitmiti ylece.
Lee Hunsacker, Midas Mulligan, yreine dolar iareti damgalanm, kt yrekli bir itti,
dedi yahni kokular arasnda. Benim btn geleceim, yarm milyon dolarlk sefil bir paraya
balyd. Onun gznde bozuk para saylrd. Ama kredi iin bavurduumda beni reddetti. Bulduu
bahane de, gsterecek teminatm olmay. Hi kimse bana ans tanmamsa, nasl gze grnr bir
teminata sahip olabilirdim? Neden bakalarna kredi veriyor da bana vermiyor? Bu yapt
ayrmclkt resmen. Duygularma bile aldr etmedi. Gemiteki baarszlklarma bakldnda,
sebze satlan bir iporta arabasna bile sahip olmamam gerektiini, motor fabrikas sahibi olmamnsa,
hi dnlemeyeceini syledi, beni reddetti. Hangi baarszlk? Mukavva kutular konusunda bir
tomar cahil bakkal benimle ibirlii yapmay reddettiyse, su benim mi? Ne hakla benim yeteneim
hakknda hkm verebilir? Benim kendi geleceimle ilgili plnlarm nasl olur da bencil bir
tekelcinin rastgele fikrine baml olur? Buna dayanamazdm. ylece kabullenemezdim. Dava atm
ona.
Ne yaptm dediniz?
Tabi, dedi adam gururla. Dava atm. Eminim sizin boyunduruk altnda yaayan dou
eyaletlerinizdekilere ok garip grnecektir, ama Illinois eyaletinin ok insancl, ok ilerici yasalar
vardr...Ona dava amama izin verdi o yasalar. Kabullenmem gerekir, kendi trnn ilk davasyd,
ama ok zeki bir avukatm vard, bir yolunu buldu ve davay at. Bir ekonomik acil durum
yasasndan yararland. Yasada, insanlarn geimi sz konusu olduunda, kimsenin hibir sebeple
ayrmclk yapamayaca yazlyd. Yevmiyeli iileri korumak iin karlmt, ama bana ve
arkadalarma da uyuyordu. Mahkemeye gittik, hepimiz gemite nasl hi frsat bulamadmz
anlattk, sonra ben, Mulligann sebze iportasyla ilgili ne dediini syledim, ardndan da Amalgam
Serviste hibirimizin saygnl, kredisi, geinme olana olmadn kantladk. Geinebilmemiz
iin motor fabrikasn sam almaktan baka aremiz olmadn ortaya koyduk, Midas Mulligann
bize ayrmclk uygulayamayacan syledik. Yasaya dayanarak ondan kredi istedik. ddiamz ok
glyd, ama yarg da Narragansettti. Eski model bir yargt. Krsde matematiki gibi dnr,
duygulara hi yer vermezdi. Duruma boyunca orada mermerden bir heykel gibi oturdu durdu. Han
gz bal heykeller var ya, onlar gibi.
Sonunda jriye, Midas Mulligandan yana hkme varmalar iin talimat verdi benim ve
ortaklarmn aleyhine ok sert eyler syledi. Daha sonra bir itiraz mahkemesi karar bozdu,
Mulligana da bize krediyi vermesini emretti. Emri yerine getirmesi iin ay sre tannmt. Ama

daha ay dolmadan, kimsenin beklemedii bir ey oldu, adam ortadan kayboldu gitti. Bankas da yol
oldu. Bankadan geriye tek kuru kalmad iin, hakkmz olan paray da alamadk. Adam bulabilmek
iin hafiyelere dnya kadar para harcadk...kim harcamad ki! Ama sonunda vazgemek zorunda
kaldk.
Yo, hayr, diye dnd Dagny. inin bulanmas bir yana, bu olay herhalde Midas Mulligann
yllar boyunca tahamml ettii olaylarn en kts deildi. Bu tr yasalar yznden daha pek ok
para kaybetmiti o. Daha nice kural ve ilke de para kaybettirmiti ona. Hepsine dayanm, daha ok
almt. Bu bir tek olayn onu kertmesi dnlemezdi.
steksiz bir sesle, Yarg Narragansette ne oldu? diye sorarken, acaba hangi bilinalt drt
bunu sordurdu bana, diye merak etmekteydi. Yarg Narragansettle ilgili pek az ey biliyordu, ama
onun adn ok iyi hatrlyordu, nk o isim bir zamanlar Kuzey Amerika ktasn ilgilendiren bir
isimdi. Birdenbire aklna, yllardr onunla ilgili hibir ey duymad gelmiti.
Lee Hunsacker, O emekli oldu, dedi.
yle mi? Soluu boazna tkanmt.
Evet.
Ne zaman?
Olaydan yaklak alt ay sonra.
Emekli olduktan sonra ne yapt?
Bilmiyorum. Sanrm bir daha kimse ondan haber almad.
Dagnynin niin bu kadar korkmu grndn anlayamamt. Aslnda korkunun biraz,
sebebini kendisinin de anlayamam olmasndan kaynaklanyordu. Konumak iin aba gstererek,
Ltfen bana motor fabrikasndan sz edin, dedi
Neyse, sonunda Madisondaki Toplum Ulusal Bankasnn bakan Eugene Lawson bize
fabrikay alacak krediyi verdi...ama o da sarsak meteliksizin tekiydi. i bitirmemize yetecek kadar
paras kmad. Bize yardm edemedii gibi, kendisi de batt. Bizim suumuz deildi. Daha
balangtan itibaren her ey bizim aleyhimizeydi zaten. Demiryolu olmazsa fabrikay nasl
altrabilirdik? Bir demiryoluna hakkmz yok muydu bizim? Buraya gelen hatt yeniden amalar
iin bask yaptm onlara, ama Taggart Transcontinental'daki o lanet olas tipler..Birden sustu. Hey,
siz o Taggartlardan msnz yoksa?
Ben Taggart Transcontinental'n letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs'ym.
Adam bir an iin bombo bir bakla, sersemlemi gibi bakt. Dagny o bulank gzlerde korkuyla
nefretin kavgasn grd. Sonunda adam hrlad: Sizin gibi kodamanlara ihtiyacm yok! Sizden
korktuumu sanmayn. verin diye dilenecek deilim. Kimseden iyilik istemiyorum. Herhalde
insanlarn sizinle byle konumasna hi alkn deilsinizdir, deil mi?
Bay Hunsacker, fabrikayla ilgili istediim bilgileri verirseniz gerekten ok makbule geecek.
lgi gstermekte biraz ge kaldnz. Ne oldu yle? Vicdannz m rahatsz etti? Jed Starnesn o
fabrikadan bok gibi para kazanmasna izin verdiniz, ama bize bir ans tanmadnz. Yine ayn
fabrikayd. Biz de onun yaptklarnn aynsn yaptk. Yllardr en ok satan, en ok kr getiren motoru
hangisiyse, hemen onu retmeye baladk. Derken ad san duyulmam biri ortaya kt, Coloradoda
ufak bir fabrika kurdu. Nielsen Motor adn verdi o fabrikaya. Starnesn modelinin klasnda bir yeni
motoru, onun yar fiyatna piyasaya srd! Bizim elimizden ne gelirdi ki? Jed Starnesa gre hava
hotu tabi. Onun zamannda ortaya byle ykc rakipler kmamt. Ya biz ne yapacaktk? Bu
Nielsen denen tiple nasl savaacaktk? Kimse bize onunkiyle yarabilecek bir motor vermemiti ki!
Starnesn aratrma laboratuarn da devralm mydnz?
Evet Evet, o da oradayd. Her ey fabrikann iindeydi.

Elemanlar da m?
Eh, bazlar. Fabrika kapalyken bir ksm gitmiti.
Ya aratrma kadrosu?
Onlar da gitmiti.
Siz kendinize aratrmac tuttunuz mu?
Evet, birka tane. Ama bakn, size syleyeyim, benim yle laboratuarlara falan harcayacak
fazla param yoktu. Hibir zaman nefes aldracak kadar param olmad. Mecbur olduum
modernletirme ve yeniden dekorasyon iinin faturalarn bile deyemedim. O fabrika, insan etkinlii
asndan kullanlamayacak kadar demodeydi. Mdr odalarnn duvarlar dmdz sva, tuvaletler
ufackt. Byle depresif ortamlarda, hi kimsenin elinden gelenin en iyisini yapamayacan size hangi
psikolog olsa syleyebilir. Ofisime daha parlak renkler sokmak zorundaydm. Doru drst de bir
banyo...bir de du. Daha sonra bir hayli paray iiler iin yeni kafeterya, yeni oyun odas ve yeni
tuvaletler yaptrmak iin harcadm. Morale ihtiyacmz vard, yle deil mi? Her aydn bilir ki insan
oluturan, gemiinde yatan madd etkenlerdir, zihnini de retim aralar biimlendirmitir. Ama
insanlar, iktisad determinizmin yasalar gelip bizi etkilesin diye bekleyemez. Daha nce hi motor
fabrikamz olmamt. Ara gerecin zihnimizi koullandrmasn salamaya mecburduk. Ama kimse
bize zaman tanmad.
Aratrma kadrosunun almalarndan sz edebilir misiniz?
ok istikbal vadeden gen bir grubum vard. Hepsi en iyi niversitelerden mezundu. Ama iime
yaramad. Ne yapyorlard, bilemiyorum. Galiba ylece, bo bo oturuyor, maalarn yiyip
bitiriyorlard.
Laboratuarnzdan kim sorumluydu?
Allah kahretsin, onu nereden hatrlayaym imdi?
Aratrma kadronuzdan herhangi birinin adn hatrlyor musunuz?
e alnan herkesle ahsen tanmaya vaktim mi vard sanyorsunuz? lerinden hibiri
size...yepyeni tr bir motorla ilgili deneyler yaptndan sz etti mi?
Ne motoru? Bakn size syleyeyim, benim dzeyimdeki bir ynetici, laboratuarlarla uramaz.
Ben zamanmn ounu New Yorkta ve Chicagoda, ie devam edecek paray bulmaya almakla
geiriyordum.
Fabrikann genel mdr kimdi?
Roy Cunningham adl ok yetenekli biriydi...Geen yl bir otomobil kazasnda ld. kili
araba kullanyordu dediler.
Bana ortaklarnzdan bazlarnn adn, adresini verebilir misiniz? Hatrladnz kimse var
m?
Onlara ne oldu, hi bilmiyorum. O ii izlemeye ruhsal durumum elverili deildi.
Fabrika kaytlarndan hi sakladnz oldu mu?
Tabi var.
Dagny hevesle dikleti. Grmeme izin verir misiniz?
Zevkle.
O da hevese gelmiti. abucak kalkt, odadan kt. Dnte Dagnynin nne, kuprlerle dolu
kaln bir albm koydu. inde gazete rportajlaryla, kendi basn ajannn yaymlatt eyler vard.
Gururlu bir sesle, Byk sanayicilerden biriydim, dedi. Ulusal apta bir hrettim. te,
gryorsunuz. Hayat hikyem, insani fedakrlklarla dolu bir kitap olacak. Elimde uygun retim
aralar olsa, oktan yazardm. Daktiloya fkeyle bir yumruk indirdi. Bu lanet olas eyle
alamyorum. Espaslar atlayan bir makinede, nasl ilham bulur, nasl best-seller yazarm?

Teekkr ederim, Bay Hunsacker, dedi Dagny. Sanrm bana syleyebilecekleriniz bu


kadar. Ayaa kalkt. Starnesn varislerine ne olduunu bilmiyorsunuzdur herhlde.
Fabrikay mahvettikten sonra kap saklandlar. kiiydiler. ki olan, bir kz. Son
duyduumda Durance, Louisianada saklanyorlard.
Dagny kmak zere dnerken adamn bir kez daha ocaa doru atldn grd. Tencerenin
kapan kapmt. Eli yannca yere frlatt, azndan pe pee kfrler dkld. Yahni yanmt.
***
Starnes servetinden geriye pek az ey kalmt ama vrisler konusunda geriye kalan daha bile
azd.
Louisianann Durance kenti erifi, Onlar grmek hounuza gitmeyecek,Bayan Taggart,
demiti. Yalca bir adamd. Ar, ciddi bir hli vard. Yzndeki sert ve ac ifade, kr bir
gceniklikten deil, kesin standartlara adanmlndan kaynaklanyordu. Dnyada trl trl insan
var. Katillerle manyaklar var. Ama bana yle geliyor ki doru drst insanlar...bu Starneslar...hi
grmek zorunda kalmamal. Kt tohum bunlar, Bayan Taggart. Yap yap ve kt...Evet, hl bu
kentteler. kisi burada yani. ncs ld. ntihar. Drt yl nceyi. irkin bir hikye. nn en
kyd. Eric Starnes. Her yanda dolanp kendi duygulu yapsndan sz eden, szlanan genler
vardr hani. Krk yan getiklerinde bile srdrrler bunu. Sevgiye ihtiyacm var, diye tutturmutu.
Frsat bulduka yal kadnlara jigololuk yapyordu. Sonradan onalt yandaki bir kzn peine dt.
yi bir kzd. Eric Starnesla iliki kurmaya yanamad. Kendi nianlsyla evlendi. Eric Starnes
dn gn evlerine girmi. Onlar kilisedeki trenden dndklerinde, Erici yatak odasnda
bulmular. lm...hem de feci bir lm. Bileklerini kesmi...imdi bana sorarsanz, kendini
ldrenin bile, eer bu ii kendi kendine, sessiz biimde yapmsa, balanmas mmkndr.
Bakasnn ektii aclarla, ne kadarna dayanabileceiyle ilgili ahkm kesmek kimin haddine? Ama
kendini ldrrken bile, bunu bir ov hline getiren, bakasna zarar vermek iin byle bir ey
plnlayan, hayatn ktlk uruna bitiren kii iin balanma da, mazeret de yoktur. Kkne kadar
rm bir adamdr ylesi. nsanlarn ona acmamasn, onun umduu gibi incinmemesini, onun
ansna tkrmesini hak etmitir. Byleydi ite Eric Stames. Eer istiyorsanz, br ikisini nerede
bulabileceinizi sylerim size.
Gerald Starnes bir sala otelin kouunda buldu. Yatanda bzlmt. Salar hl siyaht,
ama enesindeki beyaz sakal, bombo bir yzde bitmi yaban otlarna benziyordu. Konuurken sesi
ikide bir amasz bir kkrdamayla kesiliyordu. Parazit gibi, odaklanmam bir ktlk.
Batt koca fabrika. Olan bu. Batt gitti. Bu sizi rahatsz m ediyor. Madam? Berbat bir eydi o
fabrika. Birilerinden zr dilemem gerekir ama dilemeyeceim. Vz gelir bana. nsanlar ovu
srdrmek iin krizlere girerler, oysa her ey rmtr. Otomobiller de, binalar da, ruhlar da.
Batm ya da batmam, hibiri fark etmez. Param varken, ben bir slk aldmda hazr olda
duranlar bir grmeliydiniz. Profesrler, airler, aydnlar, dnyay kurtarmaya kalkanlar, karde
sevgisi taslayanlar. Islk aldm m tamam. ok elendim. yi bir eyler yapmak istiyordum ama artk
istemiyorum. yi diye bir ey de yok zaten. Koskoca evrende iyi hibir ey yok. Canm banyo yapmak
istemezse, yapmam, olur biter. Fabrikayla lgili bir ey renmek istiyorsanz kz kardeime sorun.
Benim sevgili kz kardeimin bir vakf vard, o paraya el sremiyorlard, bu sayede o iyi kurtuldu.
Geri imdi o da artk bearnez soslu file minyon snfndan, hamburger snfna dt ama...kardeine
bir kuru yardm eder mi? Foslayan soylu pln, benim olduu kadar onundu da. Ama tek kuru veriyor
mu? Hah! Gidip de bir bakn Dese! Bir bakn! Fabrika umurumda m benim? Bir tomar yal
makineden ibaretti oras. Bir kadeh iki uruna size orayla ilgili tm haklarm satarm. Starnes
soyadn tayan son kiiyim ben. Bir zamanlar byk isimdi. Onu da satarm size. Beni kokumu bir

serseri diye gryorsunuz, ama bu herkes iin geerli, buna sizin gibi zengin bayanlar da dahil. Ben
insanla iyilik yapmak istedim. Hah! Kzgn yada halansn hepsi. Pek elenceli olur. Boulsunlar
da kurtulalm. Ne nemi var? Neyin nemi var ki?
Bitiik yatakta ak sal, sefil bir serseri yatyordu. Uykusunda dnd, inledi, paavra giysilerinin
arasndan bir be sent yuvarlanp yere dt. Gerald Starnes hemen onu ald, kendi cebine att,
Dagnyye bakt. Yznn izgilerinde kt bir glmseme belirmiti. Onu uyandrp sorun karmak
m istiyorsunuz? diye sordu. yle bir ey yaparsanz, sizin yalanc olduunuzu sylerim.
Ivy Starnes kentin ucunda bir yerde, Missisippi kysnda, le kokan bir bungalovda buldu.
evredeki sarkk dallar ve mutlu gibi gzken yapraklar, bitki rtsnn salyas akyormu gibi bir
izlenim yaratyordu. Kk odann le havas iinde, her yana aslm gereinden fazla uzun perdede
de ayn nitelik vard. Koku kelere birikmi tozlardan, Douya ait Tanr heykelciklerinin dibindeki
gm kavanozlar iinde yaklan ttslerden geliyordu. Ivy Starnes bir Buda heykeli gibi, minder
stne oturmutu. Dudaklar smsk bir hilal oluturuyordu. mark bir ocuun inat dudaklaryd.
Hem de ellisini gemi bir kadnn genilemi yznde. Sesinde yamurun tekdze damlamalarm
hatrlatan bir hava vard.
Bu sorduun tip sorulara cevap veremem, kzm. Aratrma laboratuar m? Mhendisler mi?
Onlar neden hatrlayaym ki? yle eylere babam ilgi duyard, ben deil. Kt adamd babam.
inden baka hibir eye nem vermezdi. Sevgiye vakti yoktu, yalnzca paraya vakti vard.
Kardelerimle ben bambaka bir dnyada yayorduk. Bizim amacmz letler yapmak deil, iyilikler
yapmakt. Fabrikaya ahane bir yeni pln getirdik. Onbir yl nceydi. Bizi alt eden, insanlarn
agzll, bencillii ve aalk, hayvans yaps oldu. Ruhla maddenin, maneviyatla bedenin
arasndaki sonu gelmez savan kurban olduk. Bedenlerini feda etmediler, oysa onlardan tek
istediimiz oydu. O adamlarn hibirini hatrlamyorum. Hatrlamak da istemiyorum...Mhendisler,
yle mi? Sanrm hemofiliyi balatan onlar olmutu...evet, yle dedim. Hemofili. Yava sznt.
Srekli kan kaybnn durdurulamamas. nce onlar kat. Birer birer bizi terk ettiler...Plnmz m?
Biz soylu bir tarihsel dsturu uygulamaya koyduk; Herkes yeteneince katkda bulunsun, herkese
ihtiyac kadar verilsin, dedik. Fabrikadaki herkes, temizliki kadndan bakana kadar hepsi, ayn
maa alyordu. htiya duyulabilecek en az parayd o maa. Ylda iki kere koskoca bir toplantda bir
araya geliyorduk, herkes ihtiya duyduu eyi ortaya koyuyordu. Sonra her talep oylanyordu.
ounluk oyu, herkesin yeteneini de, ihtiyacn da saptam oluyordu. Fabrikann paras buna gre
datlyordu. dller ihtiyalara, cezalar yeteneklere dayanyordu. htiyalarnn en byk olduuna
karar verilenler, en ok paray alyordu. Oylarn talep ettii kadar retmemi olanlar cezalandrlyor,
o cezay da bedava fazla mesai yaparak dyorlard. Plnmz buydu. Bencil olmamaya dayanan bir
plnd bu. nsanlarn ahs kazanla deil, kardelerine olan sevgileriyle motive olmalarn
gerektiriyordu.
Dagny iindeki o souk, inkr edilmez sesi duydu: Unutma. yi hatrla. Katksz ktl her
zaman gremezsin. Ona iyi bak, hatrla. Gnn birinde onun ekirdeini ifade edebilecek kelimeleri
de bulacaksn...Bu sesi, aresizlik lktan atan dier karmak seslerin arasnda duyuyordu: Hibir
ey deil -daha nce de duydum - her yerde duyuyorum - ayn zrvaln bir tr - niin
dayanamyorum? Dayanamyorum - dayanamyorum!
Neyin var senin, kzm? Niin sradn yle? Niye titriyorsun?...Ne? Daha yksek sesle konu,
seni duyamyorum...Pln nasl m sonu verdi? Onu tartmak istemiyorum. Her yl durum biraz daha
irkinleti, daha ktleti. nsan yaratlna duyduum gveni kaybettirdi bana. Drt yl iinde,
hesaplarla deil, kalbin gerek sevgisiyle oluturulmu olan o pln durduruldu; polisler, avukatlar,
iflas prosedrleri devreye girdi. Ama ben hatam grdm ve artk kurtuldum. Makineler dnyasyla,

imaltlarla, parayla, maddenin esiri olan dnyayla iim bitti artk. Ruhun zgrlemesini
reniyorum. Hindistann byk srlarnda gizli hepsi. Ete esir olmaktan kurtulmak, fiziksele kar
zafer kazanmak, ruhun maddeyi yenmesi.
Dagny fkenin kr edici beyaz alevinin arasndan, upuzun betonu gryordu. Eskiden yol olan,
imdi atlaklarndan otlar ykselen beton...ve ilerde, insan gcyle alan saban itebilmek iin iki
bklm olmu adam.
Ama, kzm, hatrlamyorum demitim sana...Ama adlarn bilmiyorum, hi isim bilmiyorum,
babamn o laboratuara ne tr maceraclar doldurduundan haberim yok!...itmiyor musun
sylediimi? Bu tr eylerin sorulmasnn hi alkn deilim, stelik...Durmadan bunu tekrarlatp
durma, mhendis'ten baka kelime bilmez misin?...Duymuyor musun dediklerimi?...Neyin var senin?
Yznden holanmyorum, sen...Rahat brak beni. Kim olduunu bilmiyorum, sana hibir ktlk
yapmadm, yal bir kadnm, yle bakma bana...Geri dur! Yanma yaklama yoksa imdat diye
barrm! Hemen imdi...Ha, evet, evet, onu tanyorum! Ba mhendis. Evet. Laboratuarn bayd.
Evet. William Hastings. Ad yleydi, William Hastings. Hatrlyorum. Brandon, Wyominge gitti.
Pln uygulamaya koyduumuzun ertesi gn iten ayrld. kinci ayrlan kii o oldu...Yo, hayr, ilkinin
kim olduunu hatrlamyorum. Zaten nemli biri de deildi.
***
Kapy aan kadn kr sal, kibar grnl, bakml biriydi. Dagny kadnn zerindeki
elbisenin basmadan bir ev elbisesi olduunu ancak dakikalar sonra fark edebildi.
Bay William Hastingsi grebilir miyim? diye sordu Dagny.
Kadn ona bir an iin garip bir bakla bakt. Soru soran, ciddi bir bak. Adnz sorabilir
miyim? dedi.
Adm Dagny Taggart. Taggart Transcontinental'dan .
Ya. Ltfen girin, Bayan Taggart. Ben de Bayan William Hastingsim. ll sesi ve ciddiyeti
her bir heceye bir uyar gibi iliyordu. Davran nazikti, ama hi glmsemiyordu.
Ev bir sanayi kentinin banliysnde, mtevaz bir evdi. Bir yokuun tepesindeydi. Darda
parlak, souk mavi gkyzne kar plak dallar ok belirgindi. Salonun duvarlar gm gibi griydi.
Beyaz abajurlu lambann kristal ayana gne dmt. Ak duran bir kapnn tesinde, kahvalt
odasnn duvarnda krmz puantiyeli beyaz bir duvar kd vard.
Eimle iten mi tanrdnz. Bayan Taggart?
Hayr, Bay Hastingsle hibir zaman tanmadm. Ama ok nemli bir i konusunda kendisiyle
konumak istiyorum.
Eim be yl nce ld, Bayan Taggart.
Dagny gzlerini yumdu. Duyduu kr okun iinde, ulat hlde kelimelendirmek zorunda
kalmad sonular yatyordu. Demek ki arad adam buydu. Demek Rearden haklyd. Motor bu
yzden enkaz arasnda kalm, bu yzden onu bunca zamandr kimse gelip almamt.
ok zldm, dedi. Bu sz hem Bayan Hastingse, hem de kendine sylyordu.
Bayan Hastingsin yznde beliren glmseme glgesinde hzn vard, ama trajedi yoktu.
Kabullenmenin ve sessiz asudeliin ciddiyeti vard.
Bayan Hastings, size birka soru sormama izin verir misiniz?
Tabii. Ltfen oturun.
Einizin bilimsel almalar konusunda bilginiz var myd?
ok az. Aslnda pek de vard diyemem. Evde o konular hi konumazd.
Bir sre Twentieth Century Motor irketinde ba mhendis olarak alm myd?
Evet. Onsekiz yl boyunca orada ala.

Ben Bay Hastingse oradaki almalarn ve sonunda niin oradan ayrldn sormak
istiyordum. Eer syleyebilirseniz, o fabrikada neler olup bittiini renmek isterim.
Bayan Hastingsin yznde o hznl glmseme bir kere daha belirdi. Ben de bilmek
isterdim, dedi. Ama korkarm artk hi renemeyeceim. Fabrikadan neden ayrldn biliyorum.
Jed Starnesn vrislerinin orada balattklar o korkun program nedeniyle ayrld. O tr insanlarn
yannda o koullarla almak istemedi. Ama bir ey daha vard. Twentieth Century Motorda bir ey
olduunu, kocamn bana bunu anlatmadn her zaman hissettim. Verebileceiniz her ipucu ok
makbule geecek.
Hibir ipucum yok. Tahmin yrtmeye altm, sonunda vazgetim. Ne anlayabiliyorum, ne de
aklayabiliyorum. Ama bir ey olduunu biliyorum. Kocam Twentieth Centuryden ayrldktan sonra
buraya geldik, bu sefer Acme Motorun mhendislik blmnde ie girdi. O sra baarl, adm adm
byyen bir irketti Acme. Kocama sevdii tr bir i verdiler. Anlamazlklara, ekimelere yatkn
biri deildi. Kendiyle her zaman bark biriydi. Wisconsinden ayrlmzdan sonra bir yl boyunca
hep bir i mcadeleyi yayormu, bir ey ona ikence ediyormu gibiydi. zemedii bir sorunu
varm gibi. O yl bitti, bir sabah bana gelip istifa ettiini syledi. Emekli olacakt artk. Baka ie
girmeyecekti. ini ok seven biriydi i onun btn hayatyd. Ama yine de sakin, zgvenli ve mutlu
grnyordu. Buraya geldiimizden beri ilk defa mutlu gibiydi. Kararnn nedenini kendisine
sormamam istedi Sormadm, itiraz da etmedim. Bu ev vard, biraz tasarrufumuz vard, mrmzn
sonuna kadar mtevaz bir hayat srmemize yeterdi. Bunun sebebini hibir zaman renemedim.
Burada sessiz, sakin ve huzurlu bir hayat srdk. Kocam derin bir memnuniyet hissediyor gibiydi.
Garip bir ruh dinginlii vard. Daha nce byle bir eyi hi grmemitim onda. Ama davranlarnda
herhangi bir gariplik yoktu. Yalnzca zaman zaman, ama seyrek olarak, kp bir yerlere gider, nereye
gittiini, kimlerle konutuunu bana hi sylemezdi. ki yl daha sren mr boyunca, her yaz bir ay
yok olur, dnnce nereye gittiini anlatmazd. Onun dnda, hayat eskisi gibiydi. ok aratrma
yapar, okur, kendi mhendislik problemlerine eilirdi. Evin bodrumuna iner, orada alrd.
Notlarn, deneme maketlerini ne yapt, bilemiyorum. lmnden sonra bodrumda bu almalarna
ilikin hibir ize rastlamadm. Yllar nce, bir sredir ektii kalp yetmezliinden ld.
Dagny umutsuzca sordu: Deneylerinin neyle ilgili olduunu biliyor muydunuz?
Hayr. Mhendislikten pek anlamam.
Meslektalarndan, arkadalarndan ya da birlikte alt insanlardan, bu aratrmalar
bilebilecek birilerini hatrlyor musunuz?
Hayr. Twentieth Centurydeyken ok ge saatlere kadar alt iin, ba baa geirdiimiz
sreler pek azd. Hi sosyal hayatmz yoktu. Arkadalarn eve hi getirmezdi.
Twentieth Centurydeyken size hi kendi tasarmlad bir motordan sz etti mi? Tmyle yeni
tip, sanayinin gidiini deitirebilecek bir motordan? Bir motor mu dediniz? Evet, etti aslnda.
Evet, ondan birka kere sz etti. nanlmaz derecede nem tayan bir icat olduunu syledi. Ama onu
tasarmlayan benim kocam deildi. O, kocamn bir gen asistannn icadyd.
Dagnynin yzndeki ifadeyi grd, sonra yavaa, iinde soru gizliymi gibi, hi sitemsiz,
yalnzca hznl bir glmsemeyle, Anlyorum, dedi.
Dagny, Ah, ok zr dilerim, dedi hemen. Duygularnn yznde bir sevin yarattn
anlamt. Rahatlama l saylacak kadar belirgin bir glmseme.
Rica ederim. ok iyi anlyorum. Siz o makinenin mucidiyle ilgileniyorsunuz. Onun hl sa
olup olmadn bilmiyorum, ama sa olmamas iin de bir sebep gremiyorum.
Onun kim olduunu renme...onu bulma uruna hayatmn yarsn feda ederdim. O derece
nemli, Bayan Hastings, Kimdi o?

Bilmiyorum. Ne adn biliyorum, ne de hakknda herhangi bir ey. Kocamn yannda


alanlarn hibirini tanmadm. Bana yalnzca, yannda gen bir mhendis olduunu, gnn birinde
dnyay altst edeceini syledi. Kocam insanlarn yeteneinden baka hibir eye nem vermezdi.
Sanrm tek sevdii adam da oydu. yle bir ey sylemezdi, ama ben bu gen asistandan sz edi
tarzndan bunu anlardm. Motorun bittiini syledii gn sesinin tonunu hatrlyorum. stelik de daha
yirmialt yanda! demiti. Bu olay, Jed Starnesn lmnden bir ay kadar nceydi. Ondan sonra
motordan da, o gen mhendisten de, bir daha hi sz etmedi.
Gen mhendise ne olduunu bilmiyor musunuz?
Hayr.
Onu bulmam iin bir yol neremez misiniz?
Hayr.
Adn renmem iin bir ipucunuz, bir yardmnz olamaz m?
Hi yok. Syler misiniz, o motor gerekten ok mu deerliydi?
Size sunabileceim her tahminden ok daha fazla.
Garip, biliyor musunuz, nk...bakn, o konuyu bir kere, Wisconsinden ayrlmadan nce
dnmtm. Kocama, o kadar byk dedii icada sonunda ne olduunu, onunla ne yaplacan
sordum. Yzme garip garip bakt, Hibir ey, dedi.
Neden?
Bana sylemedi.
Twentieth Centuryde alan kimseyi hatrlyor musunuz? O gen mhendisi tanyan herhangi
biri? Bir arkada falan?
Hayr, ben...Durun! Durun, sanyorum size bir ipucu verebilirim. Onun bir arkadan nerede
bulabileceinizi syleyebilirim. O kiinin de adm bilmiyorum, ama adresini biliyorum. Garip bir
hikye. En iyisi, nasl olduunu anlataym size. Buraya tanmamzdan iki yl kadar sonrayd. Bir
akam kocam darya kacakt, ama o akam araba bana lzmd. O yzden, dnerken kendisini tren
istasyonunun restoranndan almam istemiti. Orada kiminle yemek yiyeceini sylemedi. stasyona
gittiimde onu, yannda iki kiiyle, restorann nnde bekler buldum. Biri gen ve zayf, dieri
yalca, kibar biriydi. O ki kiiyi imdi bile nerede grsem tanrm. Unutulmayacak yzleri vard.
Kocam beni grnce onlarn yanndan ayrld. Onlar istasyon platformu boyunca yrmeye
koyuldular. O sra bir tren geliyordu. Kocam gen adam gstererek, Onu grdn m? dedi. Sana
szn ettiim gen o ite. Harika motorlar yapan m? Eskiden yapm olan.
Size baka hibir ey sylemedi mi?
Hibir ey. Sonraki olay dokuz ay nce oldu. Getiimiz ilkbaharda, Cheyennede oturan
aabeyime gitmitim. Bir gn leden sonra tm aileyi arabaya bindirip uzun bir gezintiye kard.
Kayalk dalarnda hayli yksek yerlere ktk, yol kenarndaki bir lokantada durduk. Tezghn
gerisinde kibar grnl, kr sal bir adam duruyordu. Sandvilerimizi, kahvelerimizi hazrlad
sre boyunca bakp durdum ona. O yz daha nce grdm biliyordum, ama kim olduunu
hatrlamyordum. Sonra yine yola koyulduk. Restorandan kilometrelerce uzaklatktan sonra
hatrladm. Siz hemen oraya gitseniz iyi olur. 86 numaral yoldayd. Cheyennein batsndaki
dalarda, Lennox Bakr Dkmhanesinin yaknnda kk bir sanayi yerleim yeri var, ona yaknd.
Garip gzkecek ama, o lokantadaki ann o gece istasyonda, kocamn gen kahramannn yannda
grdm adam olduundan eminim.
***
Lokanta uzun, zorlu bir yokuun tepesindeydi. Cam duvarlar, batan gnee doru alalan kayalk
ve amlk manzaraya bir kat cila ekiyor gibiydi. Aas karanlkt, ama lokantada hli prltlar

vard. Sular ekilirken geride kalm kk bir su birikintisi gibi.


Dagny tezghn ucunda oturuyor, hamburger yiyordu. mrnde yedii en lezzetli eydi. Basit
maddelerle olaanst becerinin bir karmyd. lerde iki ii yemeklerini bitiriyorlard. Dagny
aslnda onlarn gitmesini beklemekteydi.
Tezgh arkasndaki adam bir daha inceledi. Adam ince uzundu. Kibarl sanki eski bir atoya
ya da bir bankann i ofisine aitmi gibiydi, ama kendine zg kalitesi, o sekinliin burada, bu
tezghn ardnda bulunuunu normal gsterebilmesinde yatyordu. zerindeki beyaz a ceketi,
smokin gibi duruyordu. alma tarzndan bir uzmann ehliyetine sahip olduu belliydi. Hareketleri
rahat, zeki ve ekonomikti. nce yzyle kr salar, souk mavi gzleriyle renk uyumu iindeydi.
Terbiyeli ciddiyetinin gerisinde, bir mizah glgesi de vard. Ama bu yle hafif bir glgeydi ki, biri
grebilmeye alt anda yok oluyor gibiydi.
ki ii yemeklerini bitirdiler, paralarn deyip ktlar. Onar sent de bahi brakmlard.
Dagny tezghtaki adamn tabaklar toplayna, bozuk paralar beyaz ceketinin cebine atna, tezgh
siliine bakt. Sonra adam da dnp ona bakt. Kiisellikten uzak bir bakt. Sohbete davet nitelii
yoktu. Ama Dagny, zerindeki New York tayyrn, ayandaki topuklu pabular, boa zaman ziyan
edecek biri olmadn, bu adamn oktan fark etmi olduundan emindi. Souk, gzlemci gzler,
Dagnynin buraya ait olmadn bildiini, amacm aklamasn beklediini syler gibiydi.
ler nasl? diye sordu Dagny.
Hayli kt. Lennox Dkm' haftaya kapatyorlar, benim de ok gemeden kapatp baka yere
tanmam gerek. Sesi duru, kiisellikten uzak, ama terbiyeliydi.
Nereye?
Karar vermedim.
Aklnzdaki ne tr bir ey?
Bilmiyorum. Bir oto tamircisi amay dnyorum. Kentlerin birinde uygun bir yer bulursam
tabi.
Yo, olamaz! inizde yle iyisiniz ki, deitirmeniz yazk olur. Alktan baka hibir ey
yapmamanz gerekir.
Adamn dudaklarnn kelerinde garip, ince bir glmseme oynat. yle mi? diye sordu
nezaketle.
yle! New Yorkta bir ie ne dersiniz? Adam ona ararak bakt. Ben ciddiyim. Size nemli
bir demiryolunda i verebilirim. Vagon-restoran departmanndan sorumlu olarak.
Bunu neden isteyebileceinizi sorabilir miyim?
Dagny hamburgerini, beyaz peetesiyle birlikte havaya kaldrp gsterdi. Nedenlerden biri bu,
dedi.
Teekkr ederim. tekiler ne?
Sanrm byk kentte hi yaamadnz. Yaam olsanz, her tr i iin ehil adam bulmann ne
kadar zor olduunu bilirdiniz.
O konuyu biraz bilirim.
Ne diyorsunuz yleyse? New Yorkta ylda on bin dolarlk bir i ister misiniz?
Hayr.
Dagny adamn yeteneini kefedip dllendirebildii iin duyduu sevince kendini kaptrm
gibiydi. Bu cevap zerine adama aknlk iinde, bakt. Galiba beni anlamadnz, dedi.
Anladm.
Byle bir frsat ret mi ediyorsunuz?
Evet.

Ama neden?
O kiisel bir ey.
Daha iyi bir iin sahibi olabilecekken neden byle alasnz?
Daha iyi bir i aramyorum.
Ykselmek, para kazanmak istemiyor musunuz?
Hayr. Neden srar ediyorsunuz?
nk yeteneklerin ziyan olduunu grmekten nefret ederim.
Adam yavaa, vurgulaya vurgulaya, Ben de yle dedi,
Bunu syleyi biimindeki bir ey, Dagnyyi ikisinin de baz derin ortak duygular
paylatklarna inandrd, bu arada adamdan yardm istememe konusundaki disiplini de krlm oldu,
yle bktm ki onlardan! Kendi sesi artyordu Dagnyyi. stemeden azndan frlayan bir lkt
sanki. Yapt ii iyi yapabilen birini grmeye yle hasretim ki!
Elinin tersini gzlerine dayad, kabullenmeye yanamad umutsuzluun ortaya dklmesini
engellemeye alt. Bu duygunun ne kadar gl olduunun farknda deildi. Bu yolculuun kendi
dayanma gcn ne kadar azalttnn da farkna varmamt.
Adam alak sesle, zgnm, dedi. Bunu zr diler gibi deil, bir merhamet ifadesiyle
sylemiti.
Dagny ona bakt. Adam glmsedi, Dagny bu glmsemenin, karlkl hissettikleri o ba
koparmaya dnk olduunu hemen anlad, Nazik bir alayclk vard o glmsemede. Adam, Ama
New Yorktan buraya, Kayalk dalarnda trenlerinizde altrmak zere a bulmaya geldiinizi
sanmam, dedi
Hayr, baka bir ey iin geldim. ne eildi, kollarn tezgha salam biimde dayad, kendini
yeniden sakin hissettiinden, kontroln kazandndan emin olmaya alt, nk tehlikeli bir
hasmla kar karya olduunu hissediyordu. Bundan yaklak on yl kadar nce Twentieth Century
Motor irketinde alan gen bir mhendis tanm mydnz?
On saniyelik bir sessizlii saniye saniye sayd. Adamn kendisine ynelttii bakn niteliini
tam anlayamyor, yalnzca bunun ok dikkatli bir bak olduunu grebiliyordu.
Evet, tandm.
Bana adn ve adresini verebilir misiniz?
Ne iin?
Onu bulmam hayat nem tayor.
O adam m? Ne nemi var ki onun?
O dnyadaki en nemli adam.
Sahi mi? Neden?
almalar hakknda bir ey biliyor muydunuz?
Evet.
Son derece byk sonular dourabilecek bir fikir bulduunu da biliyor muydunuz?
Adam bir an sessiz kald. Kim olduunuzu sorabilir miyim?
Dagny Taggart. Ben Bakan Yardmcs olarak..
Evet, Bayan Taggart. Kim olduunuzu biliyorum.
Bunu kiisellikten uzak bir saygyla sylemiti. zel bir soruya kafasnda arad cevab bulmu
gibiydi ve artk arm grnmyordu.
O hlde duyduum ilginin bo bir ilgi olmadn da biliyorsunuz dedi Dagny. Ona ihtiyac
olan frsat verebilecek durumdaym ve ne isterse vermeye de hazrm.
Ona ilginizi neyin uyandrdn sorabilir miyim?

O motor.
Motoru nereden rendiniz?
Twentieth Century Fabrikasnn enkaz arasnda, motorun krk kalntlarn buldum. Onaracak
ya da nasl altn anlayacak kadar bir ey kalmamt. Ama alm olduunu, benim
demiryolumu da, lkeyi de, btn dnyay da kurtarabilecek olduunu anlayabilecek kadar vard.
imdi bana, o motoru ve mucidini bulabilmek iin nasl bir rota izlediimi sormayn. Onun nemi
yok. u anda kendi hayatmn ve iimin bile gzmde nemi yok. Tek nemli olan onu bulmam...baka
hibir ey nemli deil. Nasl olup da size gelmeyi baardm da sormayn. Siz srdm izin
sonusunuz. Bana adn syleyin onun.
Adam hi kprdamadan dinlemi, gzlerini ondan hi ayrmamt. Gzlerindeki dikkat, her
kelimeyi alp dikkatle istifliyor gibiydi, ama bunu yapmaktaki amac konusunda hi renk vermiyordu.
Uzun sre kprdamad. Sonunda, Vazgein, Bayan Taggart, dedi. Onu bulamazsnz.
Ad nedir?
Size onun hakknda hibir ey syleyemem.
Hl sa m?
Hibir ey syleyemem.
Sizin adnz nedir?
Hugh Akston
Akln toplamas iin geen o bo saniyeler iinde kendi kendine bir eyler tekrarlayp
duruyordu: Histeriye kaplma...samalama...yalnzca isim benzerlii...Ama aslnda bu insann o Hugh
Akston olduundan, aklanmaz bir dehet iinde emindi.
Hugh Akston mu? diye kekeledi. Filozof mu?...Mantn avukatlarnn sonuncusu mu?
Adam, Evet, yle, derken ok rahatt. Ya da geri dnen avukatlarn ilki. Dagnynin hayrete
dmesi onu artmamt, ama bunu gereksiz bulduu belliydi. Davran sade, hemen hemen
dostayd. Sanki kimliini saklamaya hi ihtiyac yokmu, anlalmasna da hi bozulmam gibi.
Bugnlerde gen bir insann adm bileceini ya da nemli bulacan sanmazdm, dedi.
Ama...burada ne yapyorsunuz? Dagnynin kolu, salonu gsterir gibi havada dnd. Mantk
yok bunda?
Emin misiniz?
Ne bu? Bir numara m? Bir deney mi? Bir gizli misyon mu? zel amala bir eyi mi
inceliyorsunuz?
Hayr, Bayan Taggart. Hayatm kazanyorum. Szlerde ve seste gerein samimi basitlii
vard.
Dr. Akston, ben...inanlmaz bir ey. Bu sanki...siz...siz bir filozofsunuz...yaayan filozoflarn en
by...lmez bir isim...Bunu neden yapasnz?
Filozof olduum iin, Bayan Taggart
Emin olma ve anlama yeteneklerinin o anda yok olmu olduunu hissetse de, bu adamdan yardm
alamayacandan son derece emindi. Soru sormann yarar yoktu. Adam hibir eyi aklamayacakt.
Ne mucidin kaderinden sz edecekti, ne de kendi kaderinden.
Vazgein, Bayan Taggart, dedi adam alak sesle Sanki dncelerini okuduunu kantlamak
istiyordu. Dagny de biliyordu zaten onun dncelerini okuyabildiini. Umutsuz bir ura bu. Ne
kadar imknsz bir ie kalktnz bilmediiniz iin durum daha da umutsuz oluyor. Benden
istediiniz bilgileri alabilmek iin dnebileceiniz savlar, hileleri ya da yakarlar arama
zahmetinden sizi kurtarmak istiyorum. Szme inann, bu yaplamaz. zin sonunun ben olduumu
sylediniz. Buras kmaz sokak, Bayan Taggart. Paranz ve abanz daha allm soruturma

yntemleriyle ziyan etmeyin, dedektif falan tutmayn. Hibir ey renemezler. Uyarma kulak
asmamay seebilirsiniz, ama sanyorum zeki bir insansnz, ne sylediimi, bilerek konutuumu
anlamanz gerekir. Vazgein. zmeye altnz sr, atmosfer elektriiyle alan bir motordan ok
daha nemli bir konuyla ilgili. Size yardmc olabilecek bir tek neride bulunabilirim: Varoluun
doas ve ruhu itibariyle, elikiler var olamaz. Eer bir dahinin icadnn molozlar arasnda terk
edilmesini ya da bir filozofun a olarak almasn mantksz buluyorsanz...kendi varsaymlarnz
yeniden inceleyin. Birinden birinde bir yanl bulacaksnz.
Dagny konumaya balayacakken birden sustu. Bu szleri daha nce de duyduunu hatrlamt.
Syleyen de Franciscoydu. te o zaman...bu adamn Francisconun retmenlerinden biri olduunu
da hatrlad.
Nasl isterseniz, Dr. Akston, dedi. Size bu konuda soru sormaya kalkmayacam. Ama
bambaka bir konuda size bir soru sormama izin verir misiniz?
Elbette.
Dr. Robert Stadler bir zamanlar bana, sizin Patrick Henry niversitesindeyken rencinizi
favoriniz saydnz, bunlarn ok parlak zeklar olduunu ve sizin onlardan byk bir gelecek
beklediinizi sylemiti. Bu genlerden biri Francisco dAnconiayd.
Evet, Biri de Ragnar Danneskjld'd.
Bu arada...soracam soru bu deil ama...ncs kimdi?
Ad size hibir ey ifade etmez. nl deil o.
Dr. Stadler bana, bu renci konusunda birbirinizle mcadeleye girdiinizi sylemiti.
kinizin de onlar kendi olunuz saydnz anlatmt
Rakip mi? ocuklar kaybeden o oldu.
Syleyin bana, o nn bugnk durumundan gurur duyuyor musunuz?
Umabileceimden daha ok gurur duyuyorum.
Ortalk hemen hemen kararmt. Adam birden dnd, cebinden bir paket sigara kard, iinden
bir tane ekti, ama duraklad. Dagnynin varln hatrlamt. Sanki bir an iin unutmu gibi. Paketi
konua doru tuttu. Dagny bir sigara ald, adam kibrit akp iki sigaray yakt, sonra kibriti sallayarak
sndrd, cam odann ve dardaki kilometrelerce uzanan dalarn karanl iinde yalnzca iki
kvlcmn kald.
Dagny kalkt, hesabn dedi, Teekkr ederim, Dr. Akston, dedi. Sizi hilelerle, yakarlarla
rahatsz etmeyeceim. Dedektif falan tutmayacam. Ama sanyorum size pes etmeyeceimi sylemem
gerek. O motorun mucidini bulmam gerek. Bulacam.
Ancak o sizi bulmay istedii gn...ki isteyecektir.
Dagny arabasna yrrken adam lokantann klarn yakt. Dagny kenarda duran posta kutusunun
zerinde Hugh Akston adnn yazlm olduunu grd.
Dalarn yamalarndaki yoldan aaya doru bir hayli ilerlemi, lokantann klar oktan
grnmez olmutu ki, adamn verdii sigarann tadnn ne kadar gzel olduunu fark etti. Daha nce
itii sigaralarn hibirine benzemiyordu. zmariti n panelin na tuttu, sigarann markasn
grmeye alt. sim yoktu. Yalnzca bir amblem vard. nce beyaz kdn zerine altn rengiyle
baslm bir dolar iareti, o kadar.
Markay dikkatle inceledi. Daha nce hi grmemiti. Sonunda Taggart Terminalindeki kk
sigara standn altran adam hatrlad, glmsedi te bu, adamn koleksiyonunun bir paras
olmak zorundayd. Atei sndrd, izmariti antasna att.
Cheyennee vardnda 57 numaral tren, Wyatt Kavana doru harekete hazr, bekliyordu.
Arabay kiralad garaja brakt, Taggart stasyonu'nun peronuna doru yrd. Douya gidecek New

York treninin kalkmasn yarm saat kadar beklemek zorundayd. Platformun ucuna kadar yrd,
elektrik direine tembel tembel yasland. stasyon grevlilerinin kendisini tanmasn istemiyordu.
Hi kimseyle konumak istemiyordu. Dinlenmeye ihtiyac vard. Yar bo platformun zerinde birka
grup insan duruyordu. Hareketli hareketli konumaktaydlar. Gazeteler de her zamankinden daha ok
gze arpyordu.
57 numaral trenin kl pencerelerine bakt, bir baary grmekten gelen anlk bir rahatlama
kazanmaya alt. Bu tren John Galt Hatt'nda ilerleyecek, kasabalarn, dalarn arasndan geecek,
insanlarn alklamak iin altna topland yeil sinyal klarn, yaz gklerinde roketlerin
havaland vadileri geecekti. Trenin tepesinden grnen dallarda artk dklmemi tek tk
yapraklar kalmt. Yolcularn zerinde krkler, kulaklarnda kulaklklar vard. Sakin ve gven iinde
biniyorlard trene. Gvenlik performansn oktan kantlam bu trene binmek artk olaan bir eydi.
Baardk, diye dnd Dagny. En azndan bu kadarn yaptk.
Arkasndaki iki adamn konumalar, kapal dikkatine bir anda arpa.
Ama yasalar bu kadar hzl kabul edilmemeli.
Bunlar yasa deil, ynerge.
Hukuka aykr bir ey bu.
Ama yasaya aykr deil, nk meclis geen ay bir yasa kabul etti, ona ynerge karma
yetkisini tand.
Bence ynergeler insanlara byle apansz patlatlmamal. Hi haberleri yokken...burunlarna
atlan yumruk gibi...
Ama ulusal acil durum sz konusuysa, palavraya vakit yoktur.
Bence hi doru deil, zaten yerine de oturmuyor. Rearden bu ii nasl yapacak? Burada diyor
ki...
Rearden iin ne diye kayglanyorsun ki? Yeterince zengin zaten. Her istediini yapmann bir
yolunu bulur.
Dagny frlad gibi ilk gazete bayiine kotu, akam gazetesinden bir tane kapt.
Ba sayfadayd. Ekonomik Planlama ve Ulusal Kaynaklar Brosu Ba Koordinatr Wesley
Mouch, srpriz bir hareketle, ulusal acil durum nedeniyle bir dizi ynerge karmt. Bu
ynergeler sayfann aasna doru, bir stun hlinde sralanmaktayd:
lkenin tm demiryollar, azami hzlarn saatte altm mile indirecek, katar uzunluunu da
azami altm vagonla snrlandracakt. Be komu eyaletten oluan her blgede, her eyalete ayn
sayda tren altracaklard. lke bu amala blgelere ayrlmt.
lkenin elik fabrikalarna, her trl metal alamnn azami retimini, eit kapasite snfndaki
dier fabrikalarn baka metal alam retimleriyle denk dzeyde snrlamalar emrediliyordu.
Ayrca her metal alam, almak isteyen tketiciler arasnda hakkaniyete uygun bir biimde
paylatrlmak zorundayd.
lkenin tm imalt kurulularnn, byklkleri ve nitelikleri ne olursa olsun, imdi
bulunduklar yerden tanmalar. Ekonomik Plnlama ve Doal Kaynaklar Brosundan alnacak zel
izinler dnda, yasaklanmt.
lkenin demiryollarn doacak ek maliyet ykne kar korumak ve gei srecini
kolaylatrmak amacyla, tm demiryolu tahvillerinin ana para ve faiz demelerine be yllk bir
moratoryum getirilmiti.
Personelin bu ynergeleri uygulamas iin gerekli fonlar salama amacyla, ihtiya iinde
bulunan eyaletlere ulusal acil durumun ykn amalarnda yardmc olabilecek en gl eyalet olan
Colorado eyaletine zel bir vergi konuyor, bu vergi Coloradolu sanayi kurulularnn cirolarnn

yzde bei dzeyinde oluyordu.


Azndan kurtulan lk, daha nce hi kendine izin vermedii trdendi, nk daha nce
cevab her zaman kendi kendine verebilmekten gurur duymutu. Ama...birka adm tede duran adam
grnce, onun partal bir serseri olduunu bile fark edemeden, bir insandan mantk dilenmek amacyla
atmt o l.
Ne yapacaz?
John Galt kim?
Dagny'nin zihninde, korkunun odanda duran, Taggart Transcontinental deildi...iplere balanp
eitli ynlere doru ekilmekte olan Hank Rearden da deildi...Ellis Wyattt. Baka her eyi silen,
Dagnynin tm bilincini dolduran, kelimelere de, meraklara da hi yer brakmadan, daha Dagny'nin
sormaya frsat bulamad sorulara cevap veren iki resim vard kafasnda: Ellis Wyatt'n gelip
karsna dikildii gn, Beni ykma gc bugn sizin elinizde, belki yok olabilirim, ama giderken
sizin hepinizi de birlikte gtreceimi bilin, deyii, bir de, kadehi duvara frlatrken Ellis Wyatt'n
benliini saran o iddet.
Bu resimlerden geri kalan tek duygu, akla smaz bir felketin yaklamakta olduu, bundan
kamak zorunda olduu duygusuydu. Ellis Wyatta ulamak, onu durdurmak zorundayd. nlemek
zorunda olduu eyin ne olduunu bilemiyordu. Tek bildii, onu durdurmas gerektiiydi.
Bir bina enkaznn altnda yatyor olsa bile, bombardmanda bedeni paralanm olsa bile,
yaad srece bir insann grevinin eyleme gemek olduundan, bunu tm duygularna ramen
yapmak zorunda olduundan emin olduu iin de, peron zerinde komay baard, istasyon mdrn
bulup, 57yi durdurun, beni beklesin! diye emretti, sonra peronun sonundaki telefon kulbesinin
ssz karanlna doru utu, ehirleraras santralin grevlisine Ellis Wyattn ev numarasn verdi.
Gzleri kapal, kulbenin duvarna yaslanm, bekliyor, uzaklarda bir yerde alan zilin
titreimini dinliyordu. Cevap kmad. Zilin hrlts belli aralklarla, kulan delen, bedeninden
geen bir matkabn sesi gibiydi. Kulakla hl sk sk sarlmaktayd, sanki onu bir temas, bir ba
arac olarak gryordu. Keke zil sesi daha da yksek olsayd. Bu duyduu sesin, br utaki zil sesi
olmadn unutmutu. Ellis, yapma! Yapma! Yapma! diye barmakta olduunun da farknda
deildi. Sonunda santralin souk sesi duyuldu. Kar taraf cevap vermiyor.
57 numaral trenin bir vagonunda, pencerenin yannda oturuyor, tekerleklerin Rearden Metal
raylar zerinde kard atrtlar dinliyordu. Trenin sarsmasyla o da sallanmaktayd. Simsiyah
camlar, grmek istemedii krsal manzaray saklyordu. John Galt Hattnda ikinci seferiydi bu onun.
lkini dnmemeye alyordu.
Tahvil sahipleri, diye dnd. John Galt Hatt tahvillerini satn alm olan insanlar. Dagnynin
onuruna, yeteneine, yllardr gzlemledikleri baarlarna gvenip yatrmlard paralarn. Onun
almasna ve kendi almalarna gvenmilerdi. Ve kendisi, onlar bir yamaclar tuzana
srklemek zorunda braklmt. Trenler de olmayacakt, seferlerin kann oluturan ykler de. John
Galt Hatt, Jim Taggartn drenaj borusu olabilmiti ancak. O boruyla adamlarn paralarn toplayp
demiryolu zerinden bakalarnn cebine aktaryordu Jim. Daha bu sabah sahiplerine gurur veren,
onlara gelecek salayacak olan John Galt tahvilleri, bir saat iinde hi kimsenin satn almayaca
deersiz ktlara dnmt. Tek sonu, kaplarn kapanmas ve lkenin son umudunun hareketini
durdurmasyd. Taggart Transcontinental, almasnn yaratt kanla beslenen canl bir iletme
deildi. Bykln domam ocuklarn yiyip yutan bir yamyamd.
Colorado vergisi, diye dnd. Ellis Wyatttan alnacak olan vergi, onu kskvrak balamakla
ve yaatmamakla grevli insanlara harcanacakt. Nbetiler bekleyecek, onun tren bulamamasn,
tanker bulamamasn, Rearden Metalden yaplm boru hatt bulamamasn salayacakt. zsavunma

hakk elinden alnyordu Ellis Wyattn. Sesi kslyor, silahlar kaplyor, daha da beteri, kendi
mahvoluunun arac hline getiriliyor, karsndakilere besin ve silah salar duruma drlyordu.
Bouyorlard Ellis Wyatt. Onu, kendi prl prl enerjisini ilmik yapp boynuna geirerek
bouyorlard. Snrsz petrol yataklarndan, ikinci rnesanstan sz eden Ellis Wyatt...
ki bklm oturuyordu. Ban kollarna dayam, pencerenin kenarna abanmt. Mavimsi yeil
raylarn kvrmlar, Coloradonun dalar, vadileri ve yeni kasabalar karanln iinde, grlmeden
geip gitmekteydi.
Frenlerin ni sarsmas birden diklemesine yol at. Programlanmam bir durutu bu. Kk
istasyonun platformu hncahn doluydu. Herkes ayn yne bakyordu. Dagnynin evresindeki
yolcular da yzlerini cama dayayp grme abas iindeydiler. Dagny ayaa frlad, orta yolda
koarak ilerledi, merdivenlerden aaya, platformu spren buz gibi rzgrn alana indi.
Olay grmeden, l ykselmeden nceki o son anda, aslnda ne greceini ok iyi biliyordu.
ki doruk arasndaki yerden ykselen k, tm damlarda ve istasyon duvarlarnda oynayordu. Wyatt
Petroln bulunduu tepe masif bir alev kayna gibiydi. Daha sonra, ona Ellis Wyattn ortadan yok
olduu, geride yalnzca tepenin eteindeki diree akt bir levhay brakt sylendiinde, o
levhadaki szlerin ne olacan nceden bildiini hissetmemek elinden gelmedi:
Bulduum hlde brakyorum. Buyurun aln. Sizindir.

BLM
II
YA YLE YA BYLE

I
DNYAYA AT BR ADAM
Dr. Robert Stadler ofisinde volta atyor, keke souu hissetmeyebilseydim, diye dnyordu.
lkbaharn gelii ok gecikmiti. Pencerenin dnda tepelerin l gri rengi, gkyznn kirli
beyazndan, nehrin kurun siyahna doru bir geii ifade etmekteydi. Arada srada uzaklardaki
yamalarn birinde bir alan, yeili dndren bir gml sarya ulayor, ama sonra o da
siliniyordu. Bulutlar bir tek gne nnn geecei kadar ara verdikten sonra hemen kapanyordu.
Ofisin ii souk deil, diye dnd Dr. Stadler. Bu manzara donduruyordu buray.
Souk bir gn saylmazd. Onun hissettii souk kemiklerinin iindeydi. K boyunca snma
koullarnn yetersizlii sebebiyle aratrmalarndan sk sk kopmutu. Herkes srekli olarak yakt
tasarrufundan sz etmiti. Bu doal zalimliin insanlarn ilerine bu kadar burnunu sokmas olacak
ey deil, demiti kendi kendine. Eskiden bunun bir nemi olmazd. Bir k normalden souk gese,
bir sel gelip demiryolunun bir parasn kapp gtrse bile, on-be gn boyunca konserve sebzeye
mahkm olunmazd. Bir elektrik santraline yldrm dse, Devlet Bilim Enstits gibi bir kurulu be
gn boyunca cereyansz kalmazd. Bu k be gn sessizlik yaadk, diye geirdi iinden.
Laboratuarlardaki motorlar durmu, telafi edilemeyecek saatler ziyan edilmiti, oysa adamlar
evrenin kalbiyle ilgili sorunlar zerinde almaktayd. fkeyle pencereye arkasn dnd, ama
duraklad, yeniden dnp dar bakt. Masasnn zerinde duran kitab grmeyi hi istemiyordu.
Keke Dr. Ferris gelse, dedi kendi kendine. Kolundaki saate gz att. Ge kalmt Dr. Ferris. Bu
alacak bir eydi. Hem de kendisiyle olan randevusuna ge kalmt. Dr. Floyd Ferris bilimin
hizmetindeki adamd. Karsna her geliinde, karacak bir tek apkas olduu iin zr diliyormu
gibi gzken adamd.
Nehre doru bakarken, Mays ay iin bu korkun bir hava, diye dnd. Besbelli byle
hissetmesine yol aan ey havayd, u kitap deildi. Kitab grmekteki isteksizliinin yalnzca
tiksinmekten kaynaklanmadn, asla itiraf edilmemesi gereken bir duygunun izlerini tayor oluunun
da bu isteksizlikte etkili olduunu fark ettiinde, masann zerine, orta yere koymutu onu. Masadan
kalknn, kitap orada olduu iin deil, souktan tr hareket etme ihtiyacndan kaynaklandna
kendini inandrmaya alyordu. Odada dolarken masayla pencere arasna skm gibiydi. Dr.
Ferrisle konutuktan sonra kitab hemen pe, ait olduu yere atmaya karar verdi.
Uzaktaki tepede beliren yeil alan, gne n seyretti. Bir daha hibir ot ya da tomurcuk
yetimeyecekmi gibi grnen bir dnyada, ilkbaharn bir vaadi gibi. Hevesle glmsedi. Sonra kl
alan yok olunca, o hevesinden tr kk dme duygusunu bak saplanm gibi hissetti. Ne kadar
da umutsuzca sarlmt o duyguya. Bu olay, geen k o nl romancyla yapt rportaj
hatrlatmt ona. Romana Avrupadan kalkp, Dr. Stadler hakknda bir yaz yazmak zere gelmiti
buralara. Kendisi bir zamanlar rportajlardan nefret ederken, onunla hevesle, uzun uzun konumutu.
Fazla uzun hatta. Romancnn yznde bir zek kvlcm grd iin, nedensiz, aresiz bir anlalma
istei duymutu. Makale yaynlandnda, bunun yalnzca bir cmleler kalabal olduunu grmt.
Dnceyi orbaya evirmiti yaz. Dergiyi kapad anda, u anda gneli alann yok oluuyla
hissettii duygularn aynsn hissetmiti.
Pencereye arkasn dnerken, pekl, dedi kendi kendine. Tamam, ara sra gelmeye balayan o
yalnzlk krizlerini kabullenecekti. Zaten hakkettii bir yalnzlkt o. Bir insann, yaayan, dnen bir
zihnin anlayna alk duyuyordu. Btn bu insanlardan yle usandm ki, diye dnd ac ac.

Kendisi kozmik nlarla urarken, bu insanlar elektrikli bir frtnayla bile baa kamyorlard.
Dudaklarnn birden bzldn hissetti, sanki bu dnceyi srdrmesine izin yoktu.
Masasndaki kitaba bakyordu. Kapa prl prl, yepyeniydi. Daha iki hafta nce yaynlanmt. in
iin, Benim hibir ilgim olmad bununla! diye haykrd. Bu lk, odann sessizlii iinde boa
gitti. Hi cevap veren olmad, hibir yank onu balamad. Kitabn kapandaki isim yleydi:
Niin Dndnz Zannediyorsunuz?
indeki salt sessizlikte hibir trt yoktu. Ne acma, ne bir savunma...yalnzca o gl
belleinin beynine kazd birka paragraf:
Dnce ilkel bir btl inantr. Mantk aslnda mantksz bir fikirdir. Dnebildiimize
ilikin o ocuksu kavram, insanolunun en pahalya mal olan hatas olmutur.
Dndnz sandnz ey, salg bezleriniz, duygularnz ve niha analizde de midenizde
bulunan eyler tarafndan yaratlm bir hayalden ibarettir.
O kadar gurur duyduunuz gri madde, lunaparktaki ayna gibidir, asla eriemeyeceiniz bir
gerein arptlm sinyallerini size yanstmaktan baka bir ey yapamaz.
Vardnz mantksal sonulardan ne kadar eminseniz, o kadar yanlrsnz. Beyniniz bir
arptma arac olduuna gre, o beyin ne kadar aktifse, arptma da o kadar byk olacaktr.
O kadar hayranlk duyduunuz zek kahramanlar, bir zamanlar size dnyann dmdz olduunu,
maddenin en kk zerresinin atom olduunu retmilerdi.Bilim tarihinin tm, bir baarlar dizisi
deil, atlayp ken yalanlar dizisidir.'
Ne kadar renirsek, hibir ey bilmediimizi o kadar anlyoruz.
Grdme inanrm diyen eski moda sze deer vermeyi ancak en cahiller srdrebilir. En
inanlmamas gereken ey, gznzle grdnz eydir.
Bilim adam, tan ta olmadn bilir. Aslnda onun kuty yastktan fark yoktur. Her ikisi
de gzle grlmeyen, dnp duran zerreciklerin oluturduu bir bulut formasyonudur. imdi siz, ama
ta yastk olarak kullanamam,' diyorsunuz, yle mi? te bu da sizin gerek karsndaki
aresizliinizi gsterir, o kadar.
Dr. Robert Stadler'n en son bilimsel keiflerine benzer yeni keifler, mantmzn evrenin
yapsn kavrayamayacan kesin olarak ortaya koymutur. Bu keifler bilim adamlarn, aklen
mmkn olamayacak olan, fakat gerekte yine de var olan elikilere srklemitir. Eer daha nce
hi duymadnzsa, imdi duyun sevgili demode dostum...rasyonelin delilik olduu artk kantlanm
durumdadr.
Tutarllk beklemeyin. Her ey bir dierinin kartdr. Kartlklardan baka hibir ey yoktur.
Saduyu aramayn. Byle bir ey beklemek samadr. Doada mantk yoktur. Hibir eyde
yoktur. Saduyunun ampiyonlar ancak kendine sevgili bulamam yeni yetme kzlarla, evreni kendi
envanter defteriyle yazar kasalar kadar basit zanneden tccarlardr.
Mantk denen nyargnn zincirlerini kralm. Bu byleyse, demek u yledir trnden
kelime oyunlarnn bizi durdurmasna izin mi vereceiz?
Demek fikirlerinizden emin olduunuza inanyorsunuz, yle mi? Hibir eyden emin
olamazsnz. Toplumdaki huzuru, komularnzla olan dostluunuzu, kendi mevkiinizi, hretinizi,
saygn adnz ve ml gvenliinizi...bir hayal uruna tehlikeye atar msnz? Dndnz sanma
serab hatrna bunu gze alr msnz? Gnmz gibi kritik zamanlarda, kafanzda bulunan,
inanlarm dediiniz o hayal kavramlar adna yerleik sosyal dzene kar kar, risklere girip
felketlerle flrt eder misiniz? Hakl olduumdan eminim, diyorsunuz. Hi kimse hakl deildir,
olamaz da. evrenizdeki dnyann yanl bir dnya olduunu mu hissediyorsunuz? Bunu bilme
imknnz yok. nsan gzne her ey yanl grnr. O hlde, ne diye mcadele edesiniz? Tartmayn.

Kabul edin. Kendinizi ayarlayn. taat edin.


Kitab yazar Dr. Floyd Ferristi, yaymlayan da Devlet Bilim Enstits.
Benim hibir ilgim yok! dedi Dr. Robert Stadler. Masasnn yannda, byk bir rahatszlk
iinde durmaktayd. Bir zaman dilimini elden kardn hissediyor, o srenin ne kadar srdn
bilemiyordu. Deminki szler azndan sesli olarak kmt. Bunu ona syleten her kimse, o kiiye
ynelik mstehzi bir tonda.
Omuz silkti. Kiinin kendini alaya alabilmesinin bir tr stn nitelik olduu inancna dayanan bu
omuz silkme hareketi, sanki unu demek istiyordu: Sen Robert Stadlersn, liseli nrotik genler gibi
davranamazsn. Masasna oturdu, kitab elinin tersiyle yana itti.
Dr, Floyd Ferris yarm saat ge geldi. zgnm, dedi. Washingtondan dnerken arabam
bozuldu, tamirci bulana kadar canm kt. Artk yollarda o kadar az araba var ki, oto servis garajlar
da kapanmaya balad.
Sesinde zr dilemeden ok, kendi rahatszln ve skknln ifade edi vard. Otur denmesini
beklemeden oturdu.
Dr. Floyd Ferris baka meslekte olsa hi de yakkl saylmazd, ama bu setii meslekte ondan
u yakkl bilim adam diye sz ediliyordu. Bir seksen boyunda ve krkbe yanda olmasna
ramen, daha uzun boylu ve daha gen grnmeyi baaryordu. Kusursuz denecek kadar bakml, balo
salonlarna yakacak kadar kibar davranlyd, ama son derece ciddiydi. Giydii takmlar hep siyah
ya da lacivertti. tinayla biimlendirilmi bir by, dmdz siyah salar vard. Enstitdeki ocuklar
ondan sz ederken, ki ucuna da ayn ayakkab cilasn kullanyor, derlerdi. Bir film prodktrnn
bir keresinde kendisine Avrupal jigolo rol teklif ettiini, kendiyle dalga geer havada sk sk
sylerdi. Kariyerine biyolog olarak balamt ama bu oktan unutulmutu. O imdi Devlet Bilim
Enstitsnn Ba Koordinatr olarak nlyd.
Dr. Stadler ona akn gzlerle bakt. zr dilememesi, daha nce grlm ey deildi Kuru
bir sesle, Galiba vaktinizin hayli byk blmn Washingtonda geiriyorsunuz, dedi.
Dr. Ferris neeyle cevap verdi. Ama Dr. Stadler, bir zamanlar bana bu enstitnn beki kpei
diye iltifat eden siz deil miydiniz? En nemli grevim o deil mi?
Baz grevlerinizin de buralarda olmas gerekiyor sanyorum. Unutmadan soraym, u petrol
ktl rezaletini bana bir anlatr msnz?
Dr. Ferrisin yznn niin gcenmi gibi bir ifadeye brndn anlayamad. Dr. Ferris
hakszla uram kiinin ac sesiyle, Bunun beklenmedik ve hak edilmemi bir sz olduunu
sylememe izin verin dedi. lgili mercilerin hibiri eletirecek bir neden gremedi. u ana kadarki
almalarmzla ilgili olarak Ekonomik Plnlama ve Doal Kaynaklar Brosuna ayrntl
raporumuzu daha yeni sunduk, Bay Wesley Mouch da bundan duyduu memnuniyeti ifade etti. O
projeyle ilgili elimizden geleni yaptk. Baka hi kimsenin olay rezalet diye tanmladm duymadk.
Arazinin zorluklarn, yangnn zararlarn, zerinden de henz alt ay getiini dnrsek...
Neden sz ediyorsunuz? diye sordu Dr. Stadler.
Wyatt Devir Projesi. O deil mi bana sorduunuz?
Hayr, dedi Stadler. Hayr, ben...bir dakika, unu iyi anlayaym. Bu enstitnn bir devir
projesini ynettiiyle ilgili bir eyler duymutum. Nedir devraldnz?
Petrol, dedi Dr. Ferris. Wyatt Petrol alanlar.
Yangn olmutu, deil mi? Coloradoda, O olay...dur bir dakika...kendi petrol kuyularn atee
veren adam deil miydi o?
Dr. Ferris kupkuru bir sesle, Ben bu dedikodular yaratan eyin toplumsal histeri olduuna
inanma eilimindeyim. dedi. stenmeyen, vatanseverlikten yoksun sonulara yol aabilecek bir

dedikodu. Gazete hikyelerine pek fazla bel balamak doru olmaz. Ben ahsen o iin kaza olduuna,
Ellis Wyatt'n da yangnda yok olduuna inanyorum.
Ee, kuyular kimin imdi?
u an iin, hi kimsenin. Hi vrisi olmadna gre, yedi yl boyunca kuyularn kamu ihtiyacn
karlayacak biimde iletilmesini devlet stleniyor. Ellis Wyatt o zamana kadar geri dnmezse,
resmi olarak lm saylacak. Peki, size nasl geldiler...yani bize! Petrol pompalamak gibi bir iin
bizimle ne ilgisi olabilir?
nk olay ok byk teknolojik zorluklar yaratyor, eldeki en yetenekli bilim adamlarnn
yeteneklerinden yararlanmak gerekiyor. Bakn, mesele Wyattn petrol karmak iin kurduu zel
metodu yeniden kurabilmek. Cihazlar hla orada. Tabi korkun bir durumda, ama yine de, kulland
proseslerin bazlar biliniyor, ama her naslsa operasyonun tamamnn ya da uygulanan temel ilkenin
tam kayd yok. Yeniden kefetmek zorunda olduumuz ey de o
Peki, nasl gidiyor o i?
lerleme ok iyi. Yeni ve daha byk bir ba daha aldk. Bay Wesley Mouch
almalarmzdan memnun. Acil Durum Komisyonundan Bay Balch, Kritik Arzdan Bay Anderson
ve Tketiciyi Korumadan Bay Pettibone da yle. Bizden daha ne beklenebilir, bilemiyorum. Proje
tmyle baarl.
Hi petrol kardnz m?
Hayr, ama kuyularn birinden alt buuk galonluk bir akm ekebildik. Tabi deneysel olarak.
Ama yalnzca yangn sndrmek iin bile ay harcadmz unutmayn ltfen. Yangn artk
tmyle...yani hemen hemen tmyle sndrld. Bizim sorunumuz, Wyattn karlat sorunlarn
hepsinden byk, nk o sfrdan balad, oysa bizim elimizde haince yaplm anti-sosyal bir
sabotajn kalntlar var...yani demek istiyorum ki nmzde olduka zor bir problem var, ama bunu
zebileceimize de hi kuku yok.
Eh, benim size asl sorduum buradaki ktlkt. Bu binada k boyunca uygulanan s dzeyi
kabul edilemez bir ey. Petroln tasarruf edilmesi gerektiini sylyorlar bana. Herhalde buray yakt
gibi konularda sorun yaamadan ynetmek iin nlemlerinizi almsnzdr.
Ha, o muydu kayglandnz, Dr. Stadler? Ah, ok zgnm! Bu szlerle birlikte Dr. Ferrisin
yznde prl prl bir rahatlama ifadesi belirmiti. Bu arada nezaketi de geri dnd. Yani kalorifer
sizi rahatsz edecek kadar m kslmt?
Neredeyse donup lecektim, diyorum.
Ama bu balanmaz bir ey. Bana neden sylemediler? Ltfen kiisel zrlerimi kabul edin,
Dr. Stadler. Sizi temin ederim ki bir daha rahatsz olmayacaksnz. Bina bakm departmann savunma
yolunda bir tek ey syleyebilirim, yakt ktl onlarn ihmalinden kaynaklanm bir ey deil.
Aslnda...tabii siz bu tr eyleri bilmezsiniz, sizin deerli vaktinizi almaya lyk konular deil...ama
getiimiz k boyunca petrol ktl ulusal apta bir sorundu.
Neden? Tanr akna, bu lkedeki tek petrol kaynann o Wyatt kuyular olduunu sylemeyin
bana!
Yo, hayr, ama nemli bir petrol satcsnn birdenbire yok olmas tm petrol piyasasn fena
sarst. Bu yzden hkmet harekete gemek zorunda kald, hayat kurumlar korumak amacyla lkede
petrol vesikaya balad. Ben enstit iin enikonu yksek bir kota aldm -bunu aslnda baz zel
tandklarm sayesinde alabildim- ama bu yeterli olmadysa, gerekten byk sululuk duyarm. Sizi
temin ederim ki bir daha olmayacak. Bu yalnzca geici bir durum. Zaten gelecek yl Wyatt alann
yine altryor olacaz, hava durumu da normale dnecek. Enstit asndan baktmzda, fuel
kazanlarn kmre evirmek iin tm hazrlklar yapardm. Bunu gelecek ay yapacaktk, ama

Coloradodaki Stockton Dkm birdenbire, hibir uyarda bulunmadan kepenk indirdi. Bizim
paralar onlar dkyordu. Andrew Stockton apansz emekliye ayrld. imdi yeeni fabrikay
yeniden aana kadar beklemek zorundayz,
Anlyorum. Eh, dier tm faaliyetleriniz arasnda bunun da hakkndan geleceinize
inanyorum. Dr. Stadler skntyla omuz silkti. Artk biraz gln olmaya balad...bir bilim
enstitsnn devlet adna stlenmek zorunda kald bunca teknolojik i...
Ama, Dr. Stadler...
Biliyorum, biliyorum, bundan kanamayz. Bu arada, Proje X dedikleri nedir?
Dr. Ferrisin gzleri bir an onun gzlerini buldu,., garip, prltl, uyank bir bak. Sanki
aalamt, ama kesinlikle korkmu deildi. "Proje Xi nereden duydunuz, Dr. Stadler?
Genlerimizin amatr detektif zentisi iinde bundan sz ettiklerini birka kere duydum. Bana
bunun gizli bir ey olduunu sylediler.
Doru, Dr. Stadler. O proje, devletin bize verdii ok gizli bir aratrma. Gazetelerin
duymamas da ok nemli.
X neyin simgesi?
Xylofon. Yani Proje Xylofon. Bu kod ad tabi. Ama sizin ilginizi ekmeyeceinden eminim.
Tmyle teknolojik bir alma.
Evet, bana anlatmasanz daha iyi olur. Sizin bu teknolojik almalarnza hi vaktim yok.
Proje X szn kimsenin yannda sylememeniz sizden rica edebilir miyim, Dr. Stadler?
Ha, peki, peki. O tr sohbetlerden holanmadm da sylemem gerek.
Tabi yle! Vaktinizi bu tr eylerle ziyan edersem kendimi asla balamam. O konuyu gnl
rahatl iinde bana brakabileceinizden emin olabilirsiniz. Kalkacakm gibi bir hareket yapt.
Eer beni bunun iin grmek istedinizse, ltfen inann...
Hayr, dedi Dr. Stadler yavaa. Sizi grmek istememin nedeni o deildi.
Dr. Ferris soru sormaya kalkmad, hevesli hizmet nerilerinde bulunmad, yalnzca oturduu
yerde sabrla bekledi.
Dr. Stadler uzand, elinin tiksinti ifade eden bir hareketiyle kitab masann kesinden kendi
nne doru ekti. Ltfen bana syler misiniz, bu yz karas ey nedir? dedi.
Dr. Ferris kitaba bakmad. Bir an gzlerini Dr. Stadlern gzlerinden ayrmadan oturdu, sonra
arkasna yasland, garip bir glmsemeyle, Benim hatrm iin byle popler trde bir kitab
okumu olmanzdan tr eref duydum, dedi. Bu kk kitap iki hafta iinde yirmi binden fazla
satt. Okudum.
Ve?
Bir aklama bekliyorum.
Metnin akl kartrc olduunu mu dnyorsunuz?
Dr. Stadler ona aknlkla bakt. Hangi temay ne tr bir yaklamla ele aldnzn farknda
msnz? Yalnz uslbu bile...bu tr bir konu iin irkef!
Yani sizce kitabn ierii, daha ciddi bir sunu mu gerektiriyordu? Ses yle masumdu ki, Dr.
Stadler adamn alay m ettiini yoksa, ciddi ciddi konumakta m olduunu anlayamad.
Bu kitapta neyi nerdiinizin farknda msnz?
Madem onaylamyorsunuz, kitab masum bir niyetle yazdm dnmenizi tercih ederim. Dr.
Stadler.
te bu, diye dnd Dr. Stadler. Ferrisin yapsndaki anlalmaz unsur buydu. Aslnda
kendisi, kitab onaylamadn sylemesinin yeterli olacan dnmt. Oysa Ferris hi
etkilenmemiti.

Stadler konutu: Eer ie yaramaz bir sarho, dncelerini ifade etme gcne sahip olsayd,
kendi dncesini seslendirebilseydi, zihnindeki o vahi nefreti anlatabilseydi...kanmca byle bir
kitap yazard. Ama bunun bir bilim adam eliyle yazlp bu enstit yaynlar arasnda kmas!
Ama Dr. Stadler, bu kitap bilimadamlar okusun diye yazlmad ki. O szn ettiiniz sarho
okusun diye yazld.
Ne demek istiyorsunuz?
Kamuoyu iin yazld.
Ama...Ulu Tanrm! Her cmlenizdeki elikileri en aptallar bile rahata grr.
yle ifade edelim, Dr. Stadler: Bunu gremeyen adam, tm cmlelerime inanmay hak eder.
Ama bu iren zrvalara bilimin imzasn koymusunuz! Simon Prichett gibi ad ktye km
bir salan bu samalklar mistisizm diye ortala samas baka bir ey. Onu zaten kimse
dinlememiti. Ama siz insanlarn bunu bilim sanmasna yol amsnz. Bilim! Zihnin baarlarn
alp, zihni mahvetmek iin kullanmsnz. Ne hakla benim almalarm alp, sizden istenmedii
halde bambaka bir alana eviriyor, basit bir matematik problemini uygulanamayacak bir metafor
kullanarak canavarca bir genellemeye dntryorsunuz? Ne hakla bu kitab sanki
ben...Ben!...onaylamm gibi bir hava yaratyorsunuz?
Dr. Ferris hibir ey yapmad, yalnzca Dr. Stadler'a sakin sakin bakmay srdrd. Ama bu
sakinlii ona hemen hemen stten bakan bir hava vermekteydi. Bakn, Dr. Stadler, siz bu kitab,
sanki dnebilen bir okur kitlesine hitaben yazlm gibi ele alyorsunuz. yle olsa, doruluk,
geerlilik, mantk ya da bilimin prestiji gibi eyleri gerekten dnmek gerekirdi. Ama durum yle
deil. Bu halka hitaben yazlm. Halkn hi dnmediine ilk inanan da her zaman siz
olmusunuzdur. Duraklad, ama Dr. Stadler hibir ey sylemeyince devam etti. Bu kitabn belki
hi felsef deeri olmayabilir, ama psikolojik deeri ok byk.
O da ne?
Bakn, Dr. Stadler, insanlar dnmek istemiyor. Balar ne kadar derde girerse, o kadar
kayorlar dnmekten. Ama beri yandan bir igd onlara dnmeleri gerektiini sylyor, bu
yzden de sululuk duygusuna kaplyorlar. Bu durumda, onlara dnmemek iin baz sebepler
gsteren kim olsa, onu beenir, onun peinden giderler. Kendi gnahlar saydklar, bir zaaf, bir su
olarak grdkleri eyi yce bir sevapm gibi gsterebilen kim olursa olsun, onu izlerler.
Siz de buna m yneldiniz?
Popleriteyi salayan yol odur.
Neden popler olmay isteyesiniz ki?
Dr. Ferrisin gzleri yavaa Dr. Stadlern yzne yneldi. Sanki rastlant gibi. Biz bir kamu
kuruluuyuz, dedi dengeli bir sesle. Kamu fonlaryla yayoruz.
Ve siz de insanlara, bilimin gereksiz bir sahtekrlk olduunu, ortadan kaldrlmas gerektiini
sylyorsunuz, yle mi?
Kitabmdan karlacak mantk sonu o olabilir. Ama okuyanlarn karaca sonu o
olmayacaktr.
Ya sada solda kalm olabilecek zeki insanlarn gznde bu enstitnn prestiji ne olacak?
Onlara ne diye kayglanalm ki?
Bu cmle nefretle, kskanlkla ya da hainlikle sylenmi olsa, Dr. Stadler bunu yine de
anlayabilirdi. Ama bu tr duygularn yokluu, sesteki o rahatlk, hatt iindeki gizli bir gl, ona
gerek olamayacak bir alan bir anlna gstermi oldu. Midesine doru yaylan o ey buz gibi bir
korkuydu.
Kitabmn ald tepkileri gzlemlediniz mi, Dr. Stadler? ok iyi karland aslnda.

Evet. Asl inanamadm da o. Konumak zorundayd. Sanki bu uygar bir tartmaym gibi
davranmak, kendine u anda hissettiklerini bilinlendirme zaman tanmamak zorundayd. Tm
akademik dergilerin konuyu nemsemesini, kitabnz ciddiye alp tartmasn anlayamyorum. Eer
Hugh Akston buralarda olsa, akademik yaynlarn hibiri bunu felsefe alanna girebilecek bir alma
olarak kabullenme cesaretini gsteremezdi.
O buralarda deil.
Dr. Stadler o anda baz szleri telffuz etmek zorunda olduunu hissetti...keke o szlerin ne
olduunu bulmadan nce bu tartma sona erse, diye geirdi iinden.
Dr. Ferris konutu: Beri yandan kitabmn reklamlarnda...yo, sizin reklam gibi eyleri hi fark
etmeyeceinizi biliyorum tabi...ama reklamlarda Bay Wesley Mouchun bana yazd mektuptaki
cmert vglere de yer verildi
Bay Wesley Mouch da kimin nesi?
Dr. Ferris glmsedi. Bir yl daha geince bu soruyu siz bile soramayacaksnz, Dr. Stadler.
yle diyelim: Bay Mouch petrol vesikayla datan adam...imdilik.
O zaman size kendi iinizle ilgilenmenizi tavsiye ederim. Bay Mouchla iinizi grn, petrol
rafinerilerini ona brakrken, fikirler alann da bana brakn.
Dr. Ferris, Bir ayrm izgisi izmek garip olurdu, dedi. Sesinin tonu, sanki akademik bir
konudan sz ediyormu gibiydi. Ama eer benim kitabmdan sz ediyorsak, halkla ilikilerden sz
ediyoruz demektir. Dnp parmayla tahtaya yazlm formlleri gsterdi Dr. Stadler, halkla
ilikiler gibi bir konunun sizi, yalnzca kendinizin yapabilecei almalardan saptrp aklnz
datmas byk bir felket olur.
Bu sz byk bir saygyla sylenmiti. Dr. Stadler neden bunun altndan, Sen kendi kara
tahtanla ura! gibi bir anlam kardn dnemiyordu bile. Byk bir tedirginlik hissetti,
fkesinin ynn kendine evirdi, bu tr kukulardan kurtulmas gerektiine karar verdi.
Halkla ilikiler mi? dedi tiksintiyle. Ben sizin kitabnzda hibir pratik ama gremiyorum.
Neyi salamaya altn da anlamyorum.
Anlamyor musunuz? Dr. Ferrisin gzleri bir an yine onun yzne bakt. O gzlerdeki
kstahlk prlts yle ksa srd ki, kesin olarak grlmesi bile olanakszd.
Dr. Stadler ciddi bir sesle, Baz eylerin uygar toplumda mmkn olabileceini dnmek iin
kendime izin veremem, dedi.
Dr. Ferris neeyle cevap verdi: Bu hayranlk duyulacak kadar net bir sz. Kendinize bu izni
veremezsiniz.
Dr. Ferris bunu syledikten sonra ayaa kalkt, bylelikle grmenin sona erdiine ilk iaret
eden kii o oldu. Ltfen bu enstitde sizi rahatsz edecek herhangi bir ey olursa hemen beni arayn,
Dr. Stadler, dedi. Sizin hizmetinizde olmak benim iin her zaman bir onurdur.
Dr. Stadler otoritesini kantlamasnn art olduunu biliyordu. Bunu bir ikameyle yapmak
zorunda kalmaktan duyduu utanc baarmaya alarak, kibirle, alayc ve kaba bir sesle konutu:
Sizi gelecek sefer ardmda, u arabanz konusunda bir eyler yapsanz iyi olur.
Evet, Dr. Stadler. Bir daha ge kalmayacamdan emin olabilirsiniz. Ltfen beni balayn.
Dr. Ferris rol yapar gibi konuuyordu. Modern iletiim biimlerini sonunda Dr. Stadlern bile
renebilmesinden memnun olmu gibiydi. Arabam bana ok sorun karyordu. Eskimiti. Bir sre
nce yenisini smarladm. Piyasada bulunabilecek en iyi araba. st ak bir Hammond. Ama
Lawrence Hammond geen hafta ii brakm. Hibir sebep gstermeden, hibir uyarda bulunmadan.
Bylece ortada kaldm. Bu itoullar bir yerlere kaybolup duruyor. Bu konuda bir eyler yaplmas
gerekecek.

Ferris gittikten sonra Dr. Stadler masasnda oturmay srdrd. Omuzlar bzlmt. Fark
edebildii tek istei, kimsenin kendisini grmemesiydi. Tanmlayamad acnn sisleri iinde, hi
kimsenin, yani deer verdii insanlardan hibirinin...kendisini zaten grmek istemeyecei yolunda bir
aresizlik de hissetmekteydi.
Seslendirmedii o szlerin ne olduunu biliyordu. Kitab kamuoyu nnde knayacan, enstit
adna onu sulayacan sylememiti. Sylememiti, nk bu tehdidin Ferris'i etkilemeyeceinden
korkmutu. Ferrisin gvende olduunu. Dr. Stadler'n sznn artk bir kymetinin kalmadn
sezmiti. u anda kendi kendine, halka ak bir protestoda bulunma konusunu daha sonra dneceini
sylyordu, ama aslnda byle bir knamada bulunmayacan da biliyordu
Kitab eline ald, p sepetine att.
Gznn nnde bir yz belirdi. Birdenbire ve net biimde. Sanki o yzn her izgisindeki
safl grebiliyordu. Gen bir yzd.Yllardr o yz hatrlama izni vermemiti kendine. Yo, bu
kitab o okumad, diye dnd. Grmeyecek bunu, nk ld o. oktan lm olmal...Duyduu
batc ac, ayn anda baka bir eyi de kefetmesindendi. O adam, dnyada grmeyi en ok zledii
adamd...ama onun lm olmasn ummak zorunda kalyordu.
Telefon alp da sekreteri ona Bayan Dagny Taggartn hatta beklediini syledii zaman,
kulakl neden o kadar hevesle kaptn, elinin neden titrediini bilmiyordu O beni bir daha grmek
istemez, diye dnp durmutu bir yldr. Kulaklktaki duru, kiilikten uzak ses...bir randevu
istiyordu. Evet, Bayan Taggart, evet, elbette...Pazartesi sabah m? Evet...bakn Bayan Taggart,
bugn New Yorkta bir iim var. Eer isterseniz leden sonra ofisinize urayabilirim...Yo, hi
zahmet deil, ok sevinirim...Bugn leden sonra, Bayan Taggart. Saat iki dolaylarnda...yo,
yani...drt sularnda.
New Yorkta ii falan yoktu Bunu neden yaptn dnmek iin kendine zaman tanmad Kendi
kendine glmsyor, uzaktaki gneli bir alana bakyordu.
***
Dagny nndeki programa eilip 93 numaral trenin satrna bir siyah izgi izdi, bunu sakin
sakin yapabildii iin bir anlna ac bir tatmin duydu Son alt aydr sk sk tekrarlamak zorunda
kald bir hareketti bu. Balangta ok zor olmutu, ama zamanla almaya balamt. Gn gelecek,
bu lm fermann ufack bir selam bile sunmadan uygulayabilecekti. 93 numaral tren,
Hammondsville, Coloradonun malzemesini ve rnlerini tayarak hayatn kazanan trendi.
Bundan sonra olacaklar biliyordu. nce zel marandizler lecek, ardndan
Hammondsvilleden geip baka kentlere giden trenlere yoksul akraba gibi taklm Hammondsville
vagonlarnn says azalmaya balayacakt. Daha sonra, yolcu trenleri Hammondsville stasyonunda
daha seyrek durmaya balayacakt. Ve sonunda, Hammondsvillei nndeki haritadan bsbtn
silecei gn gelecekti. Wyatt Kava iin de, Stockton kasabas iin de bu byle olmutu.
Lawrence Hammondun emekli olduuna dair haber geldii anda, artk kuzeninin, avukatnn ya
da bir yerel vatandalar komitesinin fabrikay yeniden amasn beklemenin hibir ie
yaramayacan anlamt Dagny. O yne alan trenleri azaltmak zorunda olduunu o anda biliyordu
zaten.
Ellis Wyattn gidiinden sonra bu sre alt aydan az srmt. Ke yazarlarndan biri sevin
ve coku iinde, o dneme Kk insann bayram ismini takmt. lkede iki kuyusu olan,
srekli olarak Ellis Wyattn kendisine ans brakmadndan yaknp duran ka kii varsa, hepsi
Wyattn bo brakt delii doldurmaya komutu. Birlikler, kooperatifler, dernekler kurmular,
kaynaklarn ve mektup katlarndaki antetlerini birletirmiler, ke yazarnn ifadesiyle, Kk
adamn gnee kn kutlamlard. Onlarn gnei, Wyatt Petrol alannn kalntlarndan fkrp

duran alevlerdi. O ltnn alanda, hep hayalini kurduklar servetleri kazandlar. Hibir aba veya
ustalk gerektirmeyen servetler. Derken en byk mterileri, rnein trenler dolusu petrol ien,
insan hatalarna hogr gsteremeyecek durumda olan elektrik santralleri, kmre dnmeye
baladlar, hogrs daha fazla olan daha kk mteriler de birer ikier iflas eder oldular.
Washington'dakiler petrol vesikaya baladlar ve isiz kalan petrol iilerine destek olmak zere de
iverenlere bir acil durum vergisi koydular. O zaman birka byk petrol irketi kapand, ardndan
gneteki kk adamlar da, eskiden yz dolara yapabildikleri sondaj ilerinin, imdi be yz
dolarlk bir maliyet gerektirdiini grdler, nk ara gere piyasas yok olmutu, arz sektr
eskiden be sondajdan kazandn imdi bir tek sondajdan karamazsa yok olacan biliyordu.
Derken boru hatlar kapanmaya balad, nk bunlarn bakm ve onarmn yapacak kimse
kalmamt. Ardndan demiryollarna nakliye cretlerini ykseltme hakk tannd, nk tanacak
petrol miktar azalmt, tanker vagonlar altrmann yk de iki kk demiryolu irketini
kertmiti. Gne battnda, eskiden iki yz dnmlk alanda bile varlklarn srdrmelerine izin
veren iletme maliyetinin, aslnda Wyattn yamalar sayesinde yle srebilmi olduunu, imdi o
yangnla hepsinin duman olup utuunu grdler. Kk adamlar lkede hibir iletmenin bu fiyata
petrol alamayacan, ancak servetleri tkenip pompalar durduu zaman anlayabildiler. Bu sefer
Washingtondakiler, petrol iletmecilerine sbvansiyon vermeye baladlar, ama tabi tm petrol
iletmecilerinin Washingtonda dostlar yoktu. Bu sefer hi kimsenin yakndan incelemek ya da
tartmak istemeyecei bir durum ortaya kt.
Andrew Stockton, nice iadamnn imrenecei pozisyondayd. Kmre dnme yar, onun
omuzlarna dev bir altn yk gibi kmt. Fabrikasn gece gndz altrm, kn tipileriyle
yarm, kmr kazanlar ve frnlar dkmt. Ayakta kalm gvenilir dkmhane says pek de
fazla deildi. lkenin tm mahzenleriyle mutfaklarn ayakta tutan temel direklerden biriydi Stockton.
Ama o direk hi uyarsz kverdi. Andrew Stockton emekli olacan duyurdu, fabrikasn kapayp
kayplara kart. Fabrikaya bundan sonra ne olacan dair hibir ey sylemeden, akrabalarnn
oray yeniden ama hakk olup olmadn bile aklamadan ortadan kayboldu.
lkenin yollarnda hl arabalar grlmekteydi geri. Ama onlar da l gezginleri gibi hareket
ediyor, gne altnda akllam, birer uyar gibi yatan at iskeletlerinin yanndan geerek
gidiyorlard. Grev bandayken kalakalm, yol kenarlarndaki hendeklere terk edilmi araba
cesetlerinin de yanndan geiyorlard. nsanlar araba almyordu artk. Otomobil fabrikalar
kapanmaya balamt. Ama bazlar, kimsenin sorgulamaya kalkmak istemedii dostluklar kanalyla
benzin bulmay baaryordu. Bu adamlar her fiyata araba alabilmekteydi. Lawrence Hammondun
Taggart Transcontinental'a kamyon ve araba retirken kulland yryen bantlarn bulunduu
fabrikann koca pencerelerinden, Colorado dalarna klar dklyordu. Lawrence Hammondun
emeklilik haberi en beklenmedik zamanda gelmiti. Apansz. Sessizlik iinde, bir ann tek ngrts
gibi. imdi yerel vatandalardan bir komite, radyoda duyurular yapyor, Lawrence Hammond her
neredeyse duysun diye, ondan fabrikay yeniden ama izni istiyor, yalvaryorlard. Ama cevap
gelmiyordu.
Ellis Wyatt gittiinde haykrmt Dagny. Andrew Stockton emekli olduunda soluu boazna
tkanmt. Lawrence Hammondun ii braktn duyunca donuk bir sesle, Sra kimde acaba? diye
sormutu.
ki ay nce Coloradoya yapt son ziyarette, Andrew Stockton'un kz kardei, Hayr, Bayan
Taggart, bir aklama bulamyorum, demiti. Bana tek kelime sylemedi. Sa m, ld m, onu bile
bilmiyorum. Tpk Ellis Wyatta olduu gibi. Yo, ayrlmasndan nceki gn hibir ey olmad.
Yalnzca o son akam bir adamn onu grmeye geldiini hatrlyorum. Daha nce hi grmediim bir

yabancyd. Gecenin ge saatlerine kadar konutular...ben yatmaya giderken, Andrewun alma


odasndaki k hl yanyordu.
Colorado kentlerinde insanlar sessizdi. Dagny onlarn sokaklarda nasl yrdn, kk
eczanelerin, malzemeci dkknlarnn, bakkallarn nnden nasl getiklerini grmt. lerinde
alyormu gibi yapmak onlar gelecee bakmaktan kurtaracakm gibi davranyorlard. Kendisi de
yrmt o sokaklarda. O da ban kaldrmamaya, eskiden Wyatt Petrol alan olan o kara lekeli
kayalar, bklm elikleri grmemeye almt. Pek ok kasabadan grlebiliyordu oras. Dagny
de karya baktnda, uzakta o manzaray grmekteydi.
Tepenin doruundaki bir kuyu hl yanyordu. Kimse sndrememiti onu. Dagny oray
sokaklardayken grmt. kide bir gkyzne bir alev topu fkryordu kuyudan. Sanki kopup
kendini kurtarmaya alyormu gibi. Geceleri de grmt onu. Kapkara yz milin tesinden. Bir
tren penceresinden. Rzgrda dalgalanan, kk, iddet dolu bir alev. nsanlar ona 'Wyattn
Mealesi ismini takmt.
John Galt Hattnda en uzun tren krk vagonluydu. En hzls saatte elli mille gidiyordu.
Lokomotifleri kollamak artt. Kmrlyd hepsi. Emeklilik yan oktan amlard. Jim naslsa,
Cometi ve lkenin dou kysyla bat kys arasnda sefer yapan birka marandizi ekecek
dieseller iin gerekli yakt alabilmiti. Yakt konusunda Dagnynin tek gvenebilecei,
Pennsylvaniadaki Danagger Kmrden Ken Danaggerla yapt anlamayd.
Coloradonun grtlana sarlm drt komu eyalete bombo trenler tangr tungur gidip
geliyordu. Birka vagon bazen koyun, bazen biraz msr, birka kavun, arada srada da ailesiyle
birlikte sslenip yola kan, Washingtonda tandklar olan bir iftiyi tayorlard. Jim
Washingtondan, krsz olarak, kamu eitlii uruna alan her tren iin sbvansiyon koparmt.
Trene hl ihtiya duyan, hl bir eyler reten yerlere sefer koyabilmek, Dagnynin tm
enerjisini harcamasna sebep oluyordu. Ama Taggart Transcontinental bilanolarna bakldnda,
Jimin bo trenler iin ald sbvansiyon eklerinin, en byk sanayilerin bulunduu yerlere gidip
gelen en verimli marandizlerden bile daha kr getirdii grlmekteydi.
Jim bu alt ayn, Taggart tarihinde gelmi gemi en krl dnem olduunu syleyip
bbrleniyordu. Hissedarlara sunduu o parlak kda baslm sayfalarda kr olarak gsterilen,
aslnda kazanlmam olan paralard. Bo trenlerin sbvansiyonlaryd. Ayn zamanda da ona ait
olmayan paralard. Bu parayla Taggart tahvillerinin faizleriyle ana paralar denmeliydi. Ama
Wesley Mouchun iradesiyle, Jim bunlar demekten syrlmt. Arizonada, yani Dan Comvayin
Phoenix-Durango Hattn kapayp emeklilie ekildii yerde sefer yapan Taggart trenlerinin daha
ok yk tadn syleyerek nyordu. Paul Larkin demir cevherini oradan trenle yolluyordu.
Byk gllerdeki son cevher gemileri de artk yok olmutu.
Jim yznde garip bir glmsemeyle, Sen her zaman para kazanmay ok nemli bir sevapm
gibi grrdn, diyordu. Grne gre ben bu konuda senden daha baarlym.
Dondurulan demiryolu tahvilleri meselesini kimsenin anlad yoktu. Belki de herkes ok iyi
anlad iin zerinde durulmuyordu. Balangta elinde tahvil olanlar arasnda panik iaretleri
bagstermi, halkta bir fke balamt. Daha sonra, Wesley Mouch bir ynerge daha karm,
insanlar hayat ihtiya bavurusu yaparlarsa donmu tahvillerinin aktif hle dnebileceini
bildirmiti. Eer ihtiyacn geerlilii kantlanrsa, tahvilleri devlet satn alacakt. Kimsenin sormad
ve cevaplamad soru kalyordu ortada: Ne tr kantlar gerekiyordu? htiya nasl olmalyd?
Kimin iin hayat olacakt?
Zaman iinde, neden falancann tahvilleri zlrken filancannkinin reddedildiini tartmak da
nezaketsizlik saylmaya balad. Biri kp neden? diye sorsa, insanlar dudaklarn bzp arkalarn

dnyorlard. Oluumlar tarif etmek gerekiyordu, aklamak deil. Kataloglamak gerekiyordu,


deerlendirmek deil. Bay Smithin tahvilleri zlm, Bay Jonesunkiler zlmemiti. Bay Jones
intihar ettiinde insanlar, Bilinmez ki, diyorlard. Paraya gerekten ihtiyac olsayd, devlet ona bu
hakk verirdi. Ama baz insanlar yalnzca agzl.
Bazen red cevab alan insanlarn tahvillerini htiyac olan kiilere, deerinin te biri
karlnda sattndan, sonra o kiilerin elinde tahvillerin mucize gibi, yeniden tam deer
kazandndan sz etmemek gerekiyordu. Bir de yeni meslek domutu. niversiteyi yeni bitirmi
genler, zdrc olarak ortaya kyor, insanlara dilekelerini uygun biimde kaleme alma
konusunda hizmetlerini sunuyorlard. Hepsinin Washingtonda tandklar vard. Bu durumlardan da
sz edilmiyordu.
Krsal istasyonlarn birinde durup Taggart raylarna bakarken Dagnynin iinde, bir zamanlar
olduu gibi prl prl bir gurur yerine, sisli, sululuk dolu bir utan vard. Sanki metalin zerinde
habis bir pas olumu gibi. Hatt daha beteri, sanki o pasn zerinde biraz da kan varm gibi. Ama
sonra ana terminalin holnde Nat Taggartn heykeline baktnda, iinden yle dnyordu: Bu
senin hattn. Sen yaptn, sen mcadele ettin onun uruna. Seni ne korku, ne de nefret durdurabildi. Kan
ve pas temsilcisi adamlara teslim olmayacam. Hattn koruyacak bir tek ben kalm durumdaym.
O motoru icat eden adam aramaktan vazgememiti. Bu duruma katlanabilmesini salayan tek
ey oydu. Mcadelesine anlam veren, gze grnr amat o. Zaman zaman, o motoru yeniden
yapmay niin istediini merak ettii de oluyordu. Kk bir ses, Ne iin? diye soruyor gibiydi.
Dagny, nk hl sam, diye cevap verdi ona. Ama abalarndan bir sonu kmyordu. Yollad
iki mhendis Wisconsinda hibir ey bulamamt. Bu sefer onlar, lkenin her yann dolap,
Twentieth Centuryde alm insan aramaya, mucidin adn onlardan renmeye yollam. Ama
hibir ey renememilerdi. Dagny bu sefer onlar Patent Ofisine, dosyalar taramaya yollamt. O
motorla ilgili hibir patent bavurusu yaplmamt.
Tm aratrmalarndan eline gemi tek somut kant, zerinde dolar iareti bulunan sigara
izmaritiydi. Geen akama kadar unutmutu onu. Bir ekmecede bulunca, sigara standndaki dostuna
vermiti. Yal adam sigaray grnce ok armt. zmariti iki parma arasnda zenle tutarak
dikkatle incelemi, byle bir markann varlndan haberdar olmadn sylemi, bunu nasl gzden
karm olabileceine ap kalmt. Kalitesi iyi miydi, Bayan Taggart? diye sordu. mrmde
itiklerimin en iyisi. Adam ban akn akn iki yana sallayp duruyordu. Sonunda, o sigaralarn
nerede yapldn kesinlikle reneceine, Dagny iin bir karton satn alacana sz verdi.
Motoru yeniden kurabilecek bir bilim adam bulmaya da almt. Meslein en iyileri olarak
kendisine tavsiye edilen insanlarla grmt. Bunlarn ilki, motorun kalntsn ve yazlar
inceledikten sonra, asker avulara zg bir sesle, bu motorun asla alamayacan, hibir zaman
alm olmadn, kendisinin byle bir motorun alamayacan kantlamaya hazr olduunu
sylemiti. kinci adam, kendisine skc bir soru sorulmu gibi, byle bir eyin yaplp
yaplamayacan bilmediini, ilgi de duymadn sylemiti. ncs kstah ve kavgac bir sesle,
bu ile ancak, on yllk bir i akdi yaplr, kendisine ylda yirmibe bin dolar cret verilirse
uraabileceini sylemi, Eer siz bu iten byk kr salamay bekliyorsanz, zamanm zerinde
kumar oynamann riski de size ait olmal, Bayan Taggart, demiti. Drdncs en genciydi. Motora
bir sre bakm, yznn izgilerindeki bo ifade, bir tiksintiye dnmt. Biliyor musunuz,
Bayan Taggart, birisi byle bir motoru yapmay baarsa bile, ben yaplmamas gerektii
kansndaym. Elimizde var olan her eyden yle stn olur ki, daha alttaki bilim adamlarna hakszlk
olur, nk onlara bir daha baar ans tanmaz. Bence gller, daha zayf olanlarn kendine olan
saygsn yaralama hakkna sahip olmamal. Dagny ona hemen odasndan kmasn sylemi, sonra

dehet iinde oturup, mrnde duyduu en haince szn, kendini hakl gren bir tonda sylenmi
olmasnn okunu yaamt.
Dr. Stadlerla konuma karar, bulabildii son areydi.
Ona telefon amak iin kendini hayli zorlamak zorunda kalmt. Oysa iindeki diren, sanki
gizli bir frene baslmasna glyd. Kendiyle tartmt bu konuda. Ne de olsa, Jim gibi, Orren
Boyle gibi insanlarla da i gryorum, demiti. Dr. Stadlern gnahlar onlarnkinden azd. Onunla
niye konumayacakt ki? Bu soruya bir cevap bulamam, yalnzca inat bir isteksizlik duygusuyla
karlamt. Sanki dnyadaki onca insan arasnda, en aramamas gereken kii Dr. Robert Stadlerd.
Masasnda oturmu, John Galt Hatt programlarna bakarak Dr. Stadlern gelmesini beklerken,
neden yllardr fizik alannda birinci snf bir istidadn ortaya kmadn merak etti. Buna cevap
arayamad. Gzleri nndeki programda, 93 numaral seferin satrna izilmi kara izgideydi.
Tren denilen ey, hayatn iki en nemli niteliine sahip, diye dnd. Biri hareket, br de
amat. Yaamak gibi bir eydi bu. Ama imdi artk ortada l vagonlarla lokomotifler kalmt.
Kendine hissetme zaman tanma, diye dnd. Cesedi mmkn olduu kadar abuk parala.
Sistemin her yannda lokomotife ihtiya var. Pennsylvaniada Ken Danaggern trene ihtiyac var.
Daha ok trene. Yeter ki...
Enterkomdaki ses, Dr. Robert Stadler, diye duyuruda bulundu.
Adam glmseyerek girdi. O glmseme, azndan dklen szleri vurguluyordu. Bayan
Taggart, sizi yeniden grdm iin ne kadar aresizcesine memnun olduuma bilmem inanr
msnz?
Dagny glmsemedi. "Buraya gelmeniz ok byk nezaket, derken sesi ciddi ve nazikti.
Konuunu selamlarken vcudu dimdikti. Yalnz ba biraz eilmi, sonra kalkmt.
Size tek ihtiyacmn, gelebilmek iin bir bahane bulmak olduunu sylesem, ne derdiniz? Bu
sizi artr myd?
Nezaketinizi fazla zorlamak istemem. Dagny glmsemiyordu. Ltfen oturun, Dr. Stadler.
Adam neeyle evresine baknd. Daha nce hi demiryolu ynetici odas grmemitim. Bu
derece...nasl desem...ciddi bir yer olacan sanmazdm. inizin nitelii mi byle?
Size danmak istediim konu, aslnda ilgi alanlarnzn olduka dnda, Dr. Stadler. Sizi
aramam garip karlam olabilirsiniz. Ltfen zin verin, sebebini anlataym.
Beni aramay istemi olmanz yeterli bence. Eer size en ufak bir hizmette bulunabilirsem...u
anda beni bundan daha ok memnun edebilecek bir ey dnemiyorum. Glmsemesinde cazip bir
nitelik vard. Gereki bir insann, kelimelerini rtmek iin deil, samimi duygularn vurgulamak
iin kulland bir glmseme.
Dagny dupduru, ifadesiz bir sesle, Benim sorunum teknoloji konusu, dedi. Zor grevini
tartan gen teknisyenler gibi konuuyordu. Bilimin o kolundan hi holanmadnz ok iyi
biliyorum. Sorunumu sizin zmenizi beklemiyorum...Sizin yaptnz ya da nem vereceiniz trden
bir i deil. Size yalnzca problemi anlatacam, ondan sonra da iki soru soracam. Size danmak
zorundaydm, nk konu bir zekayla, birinin zeksyla ilgili ve... Kiisellikten uzak, tane tane
konuuyordu. ...ve siz de bu alandaki tek byk zeksnz.
Bu szlerin adam bylesine etkilemesinin sebebinin ne olduunu anlayamad. O yzdeki
hareketsizlii, gzlerde birdenbire beliren apakl, bazen hevesli, hemen hemen yakr yanstan o
drstl grd, sonra adamn sesi, bir duygunun basnc altndan geliyormu gibi ciddi kt. Basit,
mtevazi bir ses:
Nedir sorununuz, Bayan Taggart?
Dagny ona motoru ve onu nerede bulduunu anlatt, mucidin adm renmenin imknsz olduunu

syledi. Bu uurda neler yaptm anlatmad. Motorun fotoraflarn ve yazlardan geri kalanlar da
ona gsterdi.
Dr. Stadler yazlar okurken Dagny onu seyrediyordu. Gzlerin hzl tarama hareketlerinde nce
profesyonel gveni buldu, sonra baklardaki younluk ve dikkat artt, dudaklar hareket etti. Bu
hareketi bir bakas yapsa, belki slk alyor ya da soluunun dzeni bozuluyor, denirdi. Bir an
adamn durakladn grd. Sanki zihninde bir yn ipucunu izliyor, hepsinin sonuna varmak
istiyordu. Derken yapraklar tarad, durdu, yeniden okumak istedi. Okuyup sonuna varmakla, nnde
alan olanaklar dnme hevesi arasnda karar veremiyor gibiydi. Dagny onun sessiz heyecann
grd, iinde bulunduu ofisi de, grmeye geldii kadn da, hatt kendi varln da unuttuunu, bu
baarnn karsnda her eyin silindiini anlad. Byle bir tepki gsterebilmesine sayg duydu, keke
Dr. Robert Stadler sevebilseydim, diye dnd.
Bir saati akn sredir konumuyorlard. Sonunda adam okumay bitirip ban kaldrd, bakt.
Ama bu olaanst! dedi neeli bir aknlkla. Sanki ona, beklemedii bir eyi haber veriyordu.
Dagny, keke glmseyebilseydim, ona arad yoldal, birlikte kutlama ruhunu
sunabilseydim, diye dnd. Ama yalnzca ban sallamakla yetindi, souk bir sesle, Evet, dedi.
Ama, Bayan Taggart, bu dev bir olay!
Evet.
Bunun teknolojiyle lgili bir konu olduunu mu sylemitiniz? Oysa ondan ok, ama ok daha
stn. Konverterle ilgili yazdklar...konuya ne dnerek yaklat belli. Yepyeni bir enerji
kavramna ulam. Tm standart varsaymlarmz frlatp atm. Eer onlara uysayd, motoru
yapamazd. Kendi bak asn kendi yaratm, statik enerjiyi kinetik gce evirmenin srrn da
bulmu. Bunun ne anlama geldiini biliyor musunuz? Motorunu yapmadan nce ne dzeyde katksz,
soyut fizik almas yaptn anlyor musunuz?
Kim? dedi Dagny alak sesle.
Pardon?
Size sormak istediim iki sorunun birincisi buydu, Dr. Stadler. On yl kadar nce tandnz,
bunu yapabilecek apta bir gen bilim adam hatrlayabiliyor musunuz?
Adam aknlkla duraklad. Byle bir soru hi aklma gelmemiti. Kalar yavaa atlrken,
Hayr, dedi. Hayr, aklma hi kimse gelmiyor...Ve ok garip ama...byle bir yetenek hibir
yerden dikkat ekmeden geemeyecei iin...biri o gence dikkatimi ekmeliydi. stikbal vadeden gen
fizikileri hep gnderirler bana...Bunu sradan bir fabrikann aratrma laboratuarnda m buldum
demitiniz?
Evet.
Bu garip. Ne ii varm yle bir yerde?
Motoru tasarlyorlarm.
Ben de onu demek istiyorum. Byk fiziki dehasna sahip biri, ticari bir mucit olmay seiyor!
Bu kabul edilecek bir ey deil. Bir motor istemi, sessizce oturup fizik dalnda bir devrim
gerekletirmi, bunu amacna giden bir yol olarak grm, bulgularn yaynlamay sememi de
motoru yapmaya koyulmu. Dehasn neden pratik uygulamalarla ziyan etmi?
Dagny istemeye istemeye, Belki de bu gezegende yaamay sevdii iin, dedi,
Pardon?
Yo, ben... zr dilerim, Dr. Stadler. Ana konuyla ilgisiz eyleri...tartmak istememitim.
Adamn gzleri dalyor, dikkati kendi dnceleri dorultusunda ilerleyip uzaklayor,
kayboluyordu. Bana neden gelmedi? Neden byk bilimsel kurululardan birinde, ait olduu yerde
deildi? Bunu yapacak akl varsa, herhalde yapt eyin nemini kavrayacak akl da var demektir.

Kendi enerji tanmyla ilgili neden bir rapor yaynlamad? Setii genel yn grebiliyorum, ama,
lanet olsun...en nemli sayfalar kayp. Asl iddia yok ortada! Herhalde evresindekilerden birinin, bu
almalar bilim dnyasna yanstacak kadar akl olmalyd. Neden yapmadlar? Byle bir eyi
nasl...nasl...ylece terk edebilirler?
Bu sorulara ben de cevap bulamadm.
Ayrca, pratik adan baktmzda da, o motor neden bir moloz ynnn altnda? Her agzl
sanayici, servet kazanmak iin bunu kapp gtrr, diye dnrdm. Motorun ticari deerini
grebilmek iin fazla bir zekya ihtiya yok ki!
Dagny ilk defa glmsedi. Ac dolu, irkin bir glmsemeydi. Hibir ey sylemedi.
Stadler, "Mucidin izini bulamadnz m? diye sordu.
Tmyle imknsz...u ana kadar.
Sa mdr dersiniz?
yle olduunu dnmek iin sebeplerim var. Ama emin olamyorum.
Ben onu bulmak iin bir ilan versem?
Hayr. Yapmayn
Ama bilimsel yaynlara ilan koyarsam ve Dr. Ferristen de... Birden sustu, abucak Dagnyye
bakarken, onun da kendisine baktn grd. Ama Dagny baklarn karmad. Dr. Stadler baka
tarafa bakt, szn souk, ciddi bir sesle bitirdi. ...ve Dr. Ferristen radyoda konuma yapp onu
benim grmek istediimi sylemesini istersem, gelmeyi red mi eder?
Evet, Dr. Stadler, sanyorum reddeder.
Dagnyye bakmyordu. Dagny onun yz kaslarndaki hafif gerginlemeyi grd, hemen hemen
ayn anda hatlarnda bir geveme de fark etti. Adamn iinde nasl bir n lmekte olduunu
anlayamad gibi, neden aklna n lm gibi bir benzetme geldiini de zemedi.
Dr. Stadler yazlar bileinin rahat, bkkn bir hareketiyle masann zerine frlatt. Beyinlerini
para karl satmaktan ekinmeyecek kadar pratik olan kiiler, pratik gerek denilen eyin
koullaryla ilgili de bir eyler renmeliler, dedi.
Dagnyye meydan okur gibi bakt. Sanki ondan fkeli bir cevap bekliyordu. Ama Dagnynin
cevab fkeden beter oldu. Yz ifadesizliini koruyordu. Sanki Stadlern inanlarnn gerek ya da
sahte olmas artk onun umrunda deildi. Terbiyeli bir sesle, kinci sormak istediim soru da u,
dedi. Sizin fikrinize gre bu motoru yeniden yapabilecek yetenekte herhangi bir fizikinin adn bana
syleme nezaketini gsterir misiniz?
Adam ona bakp sesli sesli gld. Acl bir sesti kard. Siz de mi acsn ektiniz bunun,
Bayan Taggart? Ortalkta hibir tr zek bulamamann acsn?
Bana tavsiye edilen baz fizikilerle grme yaptm, onlar umutsuz buldum.
Stadler hevesle ona doru eildi. Bayan Taggart, dedi. Beni aramanz, bilimsel kararlarmn
drstlne inandnz iin miydi? Bu soru apak bir yakart.
Evet, dedi Dagny, dengeli bir sesle. Bilimsel kararlarnzn drstlne inandm.
Adam arkasna yasland. Sanki gizli bir glmseme, yznn gerilimini silip yok ediyordu. Bir
arkadayla konuuyormu gibi, Keke size yardm edebilsem, dedi. Yardm etmeyi ok bencil
duygularla isterdim, nk, bakn, bu benim en byk sorunum...kendi kadrom iin yetenekli insanlar
bulmak. stidat bir yana, biraz vaatkr bir durum grsem razym. Ama bana gnderilen adamlar,
dorusunu isterseniz, ilerde doru drst oto tamircisi olabilecek niteliklere bile sahip deiller. Ben
mi yalanp huysuzlayorum, yoksa insan nesli mi dejenere oluyor, bilemiyorum, ama genliimde
dnya bu kadar zek yoksunu deildi. Bugnlerde mlakata gelen insanlar bir grseniz, siz de...
Birden sustu. Sanki o anda bir ey hatrlamt. Sessiz kald. Kendi bildii, ama ona sylemek

istemedii bir eyi dnyor gibiydi. Sonunda bir ey saklamaya alan bir sesle, Size tavsiye
edebileceim kimse yok," dediinde, Dagny bundan daha da emin oldu.
Size sormak istediklerim yalnzca bunlard, Dr. Stadler, dedi. Bana zaman ayrdnz iin
teekkr ederim.
Adam bir an sessizce oturdu. Sanki gitmeye raz deildi
Bayan Taggart, dedi. Bana motorun kendisini gsterebilir misiniz?
Dagny ararak bakt ona. ey, evet...istiyorsanz. Ama yeraltndaki bir kasada. Terminal
tnellerimizden birinde.
Ziyan yok. Siz beni oraya gtrme zahmetine katlanrsanz, mesele yok. zel bir amala
istemedim. Yalnzca merak ettim. Grmek istedim, o kadar.
Granit kasann iinde, krk motorun cam mahfazasnn banda dururlarken, adam ar, dalgn
bir hareketle apkasn bandan kard...Dagny bunu bir bayann yannda bulunduu iin mi, yoksa
tabut nnde apka karr gibi mi yaptn anlayamad.
Sessizce duruyorlard. Bir tek k, cama dtkten sonra yzlerine yansmaktayd. Uzaklardan
tren tekerleklerinin sesleri duyuluyordu. Ara sra sertleen titreimler, sanki cam mahfazadaki cesedi
uyandrp ondan bir cevap koparabileceklermi gibi bir duygu veriyordu.
Dr. Stadler alak sesle, yle harikulade ki! dedi. Kendimin olmayan byk, yeni, hayat bir
fikri grmek harika bir ey!
Dagny ona bakt. Bu szn anlamn doru kavrayp kavrayamadndan emin olabilseydi keke.
Adam ihtirasl bir samimiyetle konuuyordu. Resmiyeti de, karsndakinin bu itiraflar karsnda ne
dneceini de bir kenara brakmt. Karsnda yalnzca...anlayabilen bir kadnn yzn
gryordu.
Bayan Taggart, ikinci snf insann amaz iareti nedir, bilir misiniz? Bakasnn baars
karsnda bozulmasdr. Sradan tipler, birinin almas kendilerininkini aacak diye titreyip
dururlar. Tepeye varnca yaayacaklar o yalnzl hi bilmezler. Kendine denk birine duyulan
zlemi anlamazlar. Sayg duyulacak bir zekaya, hayran olunacak bir baarya zlemi. Kendi san
deliklerinden dilerini gsterirler insana. Parlaklnzla onlar silikletirmekten holandnz
sanrlar. Oysa siz, onlar arasnda bir yetenek grmek iin hayatnzn bir yln feda etmeye
razsnzdr. Baary kskanrlar, ryalarnda grdkleri byklk de, baka herkesi geride brakmak
ve o insanlarn da bunu kabul etmesidir. Bu ryann zaten sradanln iareti olduunu, nk
baarl insanlarn yle bir dnyaya dayanamayacan anlayamazlar. O insann kendini, hep
kendinden eksik kiiler arasnda bulunca ne hissettiini bilmezler...Nefret mi? Yo, nefret deil. Can
sknts. Sayg duymadnz insanlardan gelen vg ve hayranln ne deeri var? Hi hayranlk
duyabileceiniz birine zlem duydunuz mu? Yukardan aa deil, aadan yukar bakacanz bir
eye?
mrm boyunca duydum, dedi Dagny. Bu cevab ondan esirgeyemezdi.
Stadler, Biliyordum, dedi. Sesinin mesafeli yumuaklnda bir gzellik vard. Sizinle ilk
konutuumda anlamtm. Bugn de o yzden buraya geldim... Bir an sustu, ama szne devam
etmedi, cmlesini baka trl bitirdi. Zaten motoru grmek isteyiim de ondand.
Anlyorum, dedi Dagny yavaa. Ona sunabilecei, ancak bu yumuak ses tonuydu.
Bayan Taggart. Adam gzlerini indirmi, cam mahfazaya bakyordu. Bu motorun yeniden
yapmn stlenebilecek bir adam tanyorum. Benim yanmda almaz...demek ki, belki de sizin
aradnz trden bir adam.
Ban kaldrp Dagnynin gzlerindeki hayranl gremeden, urunda yakard o ak
balama ifadesini fark edemeden...o bir anlk duyguyu mahvetti, salon sohbeti alaycl tayan bir

sesle konumay srdrd. Besbelli delikanlnn, toplumun iyilii ya da bilimin ilerlemesi iin
almaya niyeti yokmu. Devlet iinde almayacan sylemiti bana. Herhalde zel bir
iverenin verebilecei daha yksek creti istiyordu
Ban evirdi, Dagnynin yznde solmakta olan ifadeyi grmekten kand. O ifadenin
manasn da anlamak istemiyordu. Dagny, Evet," dedi sert bir sesle. Herhalde o benim aradm
trde bir adam.
Stadlern sesi kuruydu. Utah Teknoloji Enstits'nden gen bir fizikiydi. Ad Quentin
Daniels. Bir dostum onu bana birka ay nce gndermiti. Konumaya geldi, ama teklif ettiim ii
istemedi. Onu kadroma almak istiyordum. Fiziki kafasna sahipti. Sizin motoru yapmay baarr m,
bilemem, ama en azndan teebbs etmeye yetecek yetenei var. u ara orada ne yapyor,
bilemiyorum. Enstity bir yl nce kapadlar.
Teekkr ederim, Doktor Stadler. Onunla temasa geeceim.
Eer...isterseniz...ona iin teorisi asndan yardmc olurum. Yazlardaki ipularndan
hareketle ben de biraz alma yapmak istiyorum. Yazarn bulduu enerji srlarnn esasn renmek
istiyorum. Dayand ana ilkeyi bulmamz gerek. Baarrsak, Bay Daniels ii bitirebilir, motoru
yapabilir. "Verebileceiniz her trl yardm makbule geer, Dr. Stadler.
Terminalin altndaki l tnellerde sessizce yrdler, tavana dizilmi mavi klarn altnda,
pasl raylarn balarn yerlerini atlar, ilerde klar parldayan platformlara doru ilerlediler.
Tnelin aznda, raylarn zerine melmi, elindeki ekile bir balantya vurup duran bir
adam grdler. Vurularnda emin olamamann bkknl ve temposuzluu vard. Bir baka adam da
yannda durmu, onu sabrszlk iinde seyrediyordu.
Ee, nesi var lanet olas eyin?" diye sordu seyreden.
Bilmem.
Bir saattir urayorsun.
Evet.
Ne kadar srecek?
John Galt kim?
Dr. Stadler yzn buruturdu. Adamlarn yanndan getikleri srada, Bu szden
holanmyorum, dedi.
Dagny, Ben de," diye cevap verdi.
Nereden km bu sz?
Kimse bilmiyor.
Sessizletiler. Sonra Stadler, Bir zamanlar John Galt adnda birini tanrdm, dedi. Ama uzun
sre nce ld.
Kimdi?
Onun lmemi olduunu dnrdm. Ama artk lm olduundan eminim. yle bir kafas
vard ki, yayor olsa, bugn btn dnya ondan sz ediyor olurdu.
Ama zaten btn dnya ondan sz ediyor.
Stadler durdu. Evet, dedi yavaa. Daha nce hi akl etmedii bir dnceye bakar gibiydi.
Evet...Neden? Bu kelimede korku ve dehetin titreimi vard.
Kimdi o, Dr. Stadler?
Neden ondan sz ediyorlar?
Kimdi o?
Adam rpererek ban iki yana sallad, kesin bir sesle, Rastlant yalnzca, dedi.
Kullanlmayan bir isim deil zaten. Anlamsz bir rastlant. Benim tandm adamla hibir ilgisi yok.

O adam ld.
Sonradan ekledii szlerin tam anlamn kavrama iznini kendine tanmad:
lm olmal.
***
Masann stnde duran sipari, ok Gizli damgas tayordu. Acil...ncelikli...Ba
Koordinatr Ofisi, hayat ihtiya saptamtr...Proje X'le ilgili olarak... Devamnda Devlet Bilim
Enstitsne on bin ton Rearden Metal satlmas talep ediliyordu.
Rearden yazy okudu, karsnda kprdamadan duran ustabana bakt. Adam odaya girmi,
siparii bildiren metni masaya tek kelime sylemeden brakmt.
Reardenn bakna cevap olarak, Grmek istersiniz diye dndm, dedi.
Rearden bir dmeye basp Bayan Ives ard, siparii ona uzatt, Bunu nereden geldiyse
oraya geri gnder, dedi. Devlet Bilim Enstitsne Rearden Metal satmayacam syle.
Gwen Ivesla ustaba ona baktlar, birbirlerine baktlar, sonra yine ona baktlar. kisinin de
gzlerinde grd...bir kutlamayd.
Gwen Ives resmi bir sesle, Peki, Bay Rearden, dedi, kd bir tr i evrakym gibi ald,
hafife eilip selam verdi, odadan kt. Ustaba da peinden kt.
Rearden onlarn hissettiklerine bir selam verir gibi, hafife glmsedi. O kt ya da
getirebilecei muhtemel sonular konusunda hibir ey hissetmiyordu.
Bir tr isel sarsnt sonucu...daha dorusu duygularnn akmn kesmek zere fii prizden bir
anda eker gibi...kendi kendine alt ay nce bir karar vermiti: nce adm at, fabrikann durmamasn
sala, sonra hisset. Adaletli Paylam Yasasnn ileyiini duygulara kaplmadan izleyebilmesini
verdii bu karara borluydu.
O yasaya nasl uyulacan bilen yoktu. Balangta ona, retecei Rearden Metal miktarnn,
piyasadaki en iyi zel alamn tonajndan fazla olamayaca sylenmiti...tabi Orren Boyleun
rettii elik alamd sz konusu olan. Ama Orren Boyleun en iyi zel alam, hi kimsenin satn
almak istemeyecei, kolay atlayan bir karmd. Daha sonraki aamalarda ona, Rearden Metal'i
Orren Boyle retse ne kadar retebilir idiyse, kendisinin de o kadar retebilecei sylendi. Bunun
nasl saptanabileceini gsteren yoktu. Washingtonda birisi bir rakam sylemi, ylda u kadar ton,
demi, bunun iin de hibir sebep gstermemiti. Sonra da herkes konunun peini brakmt.
Rearden isteyen her mteriye eit miktarda Rearden Metali verilebilmesinin nasl mmkn
olacan da anlayamamt. Fabrikasn tam kapasitede altrmasna izin verilmi olsa bile,
bekleyen sipari listesine ylda cevap vermesi yine de zor olacakt. Her gn yeni sipariler
yayordu. Gelen sipariler artk eski onurlu ticaret ilkelerine gre pek sipari saylmazd. Talepti
bunlar. Yasaya gre herhangi bir mteri, hakkaniyete uygun olarak saptanm Rearden Metal paynn
kendisine verilmediini ileri srp dava aabilirdi.
Hakkaniyetli payn da hangi miktarn ne kadar olaca saptanmamt. Washingtondan, Datm
Mdr Yardmcs olarak, niversiteyi yeni bitirmi zeki bir gen gnderilmiti. Washingtona
defalarca telefon ap grmeler yaptktan sonra, mterilere bavuru srasna gre beer yz ton
mal verilmesi gerektiini bildirdi. Buna kar herhangi bir iddia ileri srmek olanakszd. Bir tek
libre de istense, bir milyon ton da istense, geerlilii aynyd. Delikanl, Rearden fabrikasnda
kendine bir ofis edinmiti. Ofiste drt kz, gelen Rearden Metal bavurularn kabul ediyordu.
Fabrikann o sradaki retim hzna gre, bavurularn karlanmas gelecek yzyla sarkacak gibi
grnmekteydi.
Be yz ton Rearden Metal, Taggart Transcontinentala millik ray demeye bile yetmezdi.
Ken Danaggern kmr madenlerinden bir tekine gereken payandalara da kfi gelmezdi. En byk

sanayilere, Reardenn en iyi mterilerine, bu metali kullanma hakk tannmyordu. Ama birdenbire
piyasada Rearden Metalden yaplm golf sopalar belirmeye balamt. Kahve demlikleri, bahe
ara gereleri, banyo armatrleri de Rearden Metalden yaplmaya balamt. Metalin deerini
anlayan ve kamuoyunun hmna ramen sipari etmeye cesaret eden Ken Danaggern ise maln
almasna izin verilmemiti. Siparii karlanamam, yeni yasa, olay yar yerde, hi uyarsz
durdurmutu. Taggart Transcontinentala en tehlikeli anda ihanet etmi olan Bay Mowen, imdi
Rearden Metalden alterler yapyor, bunlar Atlantic Southern irketine satyordu. Rearden ylece
bakmaktayd olup bitenlere. Duygularnn fiini ekmi durumdayd.
Herkesin bildii eyleri ona syleyen karsa, rnein Rearden Metal zerinden hzl servetlerin
kazanlmaya baladn ifade eden olursa, Rearden tek kelime sylemeden uzaklayordu oradan.
eitli salonlarda insanlar, Yo, deil, diyorlard. Buna karaborsa demeyin, nk aslnda yle
saylmaz. Metali yasa d satan yok. Yalnzca o konudaki haklarn satyorlar. Aslnda satmak deil
de, haklarn bir araya getirip bir havuzda topluyorlar. Rearden bu paylarn satlmasn ya da
havuzlara toplanmasn salayan anlamalar da, Virginiadaki bir imaltnn iki ay iinde nasl olup
be bin ton Rearden Metal dkm yapabildiini de (hatt hangi Washington kodamannn bu adamla
gizli ortakl olduunu da) anlamyordu. Onlarn bir ton Rearden Metalden ettikleri karn, kendi
krnn be kat olduunun farkndayd. Bir ey sylemiyordu. Bu metalde kendisi hari herkesin
hakk vard.
Washingtondan gelen delikanl (elik iileri ona Stnine diye isim takmlard) Reardenn
evresinde, inanlmayacak bir hayranlk sergileyerek dolap duruyordu. Rearden de onu tiksinti dolu
bir elenme havasnda izliyordu. ocukta ahlk kavramyla ilgili hibir nosyon yoktu. Gittii
niversite silmiti bunlar onun varlndan. Geriye garip bir drstlk kalmt. Ayn anda hem saf,
hem de sinik. Bir vahinin masumiyeti gibi.
Bir keresinde, Beni onaylamyorsunuz, Bay Rearden, demiti birdenbire. Sesinde herhangi bir
gceniklik yoktu. Bu pratik bir ey deil.
Neden pratik deil? diye sormutu Rearden.
ocuk arm, cevap bulamamt. Neden? diye balayan sorularn hibirine cevap
veremiyordu zaten. Hep yarglarda bulunarak konuuyordu. nsanlarla ilgili olarak, O demode biri,
Yenilenmemi, Uyum salamam, gibi eyler sylyor, bunlar hi kararszlk gstermeden,
aklama da yapmaya gerek duymadan sylyordu. Metalrji mezunu olduu hlde bazen, Demir
dkm sanrm yksek s gerektirir, gibi bir cmle de sarf edebiliyordu. Fizik konularnda
azndan emin olmad szler kyor, i insanlara gelince, kesin yarglarda bulunuyordu.
Bir keresinde de, Bay Rearden, eer kendi dostlarnza daha ok metal vermek isterseniz, yani
daha byk miktarlarda vermek isterseniz, ayarlanabilir aslnda, demiti. Hayati ihtiya maddesini
ileri srerek zel bir izin iin bavurabiliriz. Neden yapmyoruz? Benim Washington'da birka
tandm var. Sizin dostlarnz olduka nemli insanlar. Byk i adamlar. Bu durumda, hayati
ihtiya iddiasnn kabul zor olmaz. Tabii baz masraflar olacaktr. Washingtondaki iler iin.
Nasldr, bilirsiniz. Baz eyler baz masraflara mal olur.
Hangi eyler?
Ne demek istediimi anlyorsunuzdur.
Hayr, demiti Rearden. Anlamyorum. Bana anlatn.
ocuk ona emin olamadan bakm, durumu zihninde tartm, sonra, Bu kt psikoloji, demiti.
Hangisi?
Biliyorsunuz, Bay Rearden, o tr szler kullanmaya hi gerek yok.
Hangi tr?

Kelimeler izafidir. Birer simgeden baka bir ey deildir onlar. irkin simge kullanmazsak,
ortada irkinlik olmaz. Ben bir eyi bir biimde sylemiken, neden baka biimde syletmeye
alyorsunuz?
Hangi biimde syletmeye alyorum?
Bunu niin yapyorsunuz?
Siz niin istemiyorsanz, ayn sebepten.
ocuk bir sre sessiz kalm, sonra, Biliyor musunuz, Bay Rearden, absol standartlar diye bir
ey yoktur, demiti. Kat ilkelere gre hareket edemeyiz. Esnek olmak zorundayz. Gnn
gereklerine uymak, ona gre hareket etmek zorundayz.
Haydi, ko, delikanl. Kat ilkeler olmadan, onun artlarna gre bir ton elik dk de greyim
seni.
ocua ynelik garip bir duygu, belki slp duygusu diye nitelendirilebilecek bir ey,
Reardenn onu beenmemesine ramen, her naslsa ona kzamamasna yol amaktayd. evredeki
olaylarn ruhuna uyuyormu gibiydi ocuk. Sanki zaman iinde geri gidiyorlar, ocuun ait olduu
aa varyorlard. Ama Rearden o aa ait deildi. Yeni frnlar amak yerine, var olanlarla bir zarar
yarndaym, diye dnyordu. Yeni giriimler, yeni aratrmalar, Rearden Metal'in kullanm
konusunda yeni deneyler balatmak yerine, tm enerjisini demir cevheri kaynaklarn bulma iine
yneltmiti. Demir a insanlar gibi, diyordu kendi kendine. Ama daha umutsuzca.
Bu dncelerden kanmaya alt. Kendi duygularna kar tetikte olmalyd. Benliinin bir
blm yabanclam, onu uyumu durumda tutmak art olmu gibi. radesi her an tetikte olmak
zorundayd. Sanki o blm bir bilinmeyendi. Tek bildii, olayn kkn asla grmemesi ve ona
seslenmemesi gerektiiydi. Bir tehlikeli an yaamt zaten. yle bir eyin geri dnmesine izin
veremezdi.
Ofisinde yalnzd o gn. Bir k akamyd. nndeki gazete ak duruyordu. Ba sayfadaki
ynergeler stununa fel olmu gibi bakmaktayd. ElLis Wyatt'n petrol yataklarnn alevler iinde
olduunu radyodan duymutu. O andaki ilk tepkisi, daha gelecei dnmeden, felketi fark etmeden,
oku, korkuyu, isyan hissetmeden nceki tepkisi...kahkahalarla glmek olmutu, Bir zafer duygusuyla
glmt. Sevinle. Azndan dklmeyen, yalnzca hissettii szler de: Tanr seni kutsasn, Ellis,
her ne yapyorsan! biiminde olmutu.
Kahkahasnn altnda yatanlar fark ettii zaman, bundan byle kendine kar sonu gelmez bir
nbete gemeye mahkm olduunu anlamt. Kalp krizi geirmi biri gibiydi artk. Uyar alm
biriydi. Tehlikeyle burun buruna yayordu. O tehlike her zaman darbeyi indirebilirdi.
O gnden beri hep uzak tutmutu o tehlikeyi kendinden. admlarnda dengeli, tedbirli,
kontroll bir tempo uygulamt. Ama bir an iin yine ok yaklamt tehlikeye. Devlet Bilim
Enstits'nn masada duran sipariine baktnda, kdn zerinde oynaan parltnn dardaki
frnlardan gelmediini, uzak yerlerde yanan petrol alanlarndan geldiini hissetmekteydi.
Stnine reddedilen siparii duyunca, Bay Rearden, bunu yapmamalydnz, demiti.
Nedenmi?
Sorun kacak.
Ne tr sorun?
O bir devlet siparii. Devlet sipariini reddedemezsiniz.
Neden edemem?
Bu bir Hayat htiya projesi. stelik gizli de. ok nemli.
Ne tr bir proje bu?
Bilmiyorum. O bir sr.

O zaman nemli olduunu nereden biliyorsun?


yle diyor.
Kim diyor?
Byle eylerden kuku duyamazsnz, Bay Rearden!
Niye duyamyorum?
Ama...duyamazsnz.
Duyamazsam, o zaman bu bir absol hline geliyor demektir, oysa absol diye bir ey
olmadn sen kendin syledin.
O baka
Nasl baka?
Devlet bu.
Yani devlet dnda baka absol olamaz diyorsun, yle mi?
nemli diyorlarsa nemlidir, diyorum.
Neden?
Banzn derde girmesini istemiyorum, Bay Rearden. Ama girecek, o kesin. ok fazla neden
sorusu soruyorsunuz. Neden yapyorsunuz bunu? Rearden ona bakt, sesli sesli gld. Delikanl
kendi azndan kan kelimeyi fark edince, yznde sulu bir glmseme belirdi, ama aslnda mutsuz
grnyordu.
Bir hafta sonra Rearden grmeye gelen adam, gen grnl ve zayfa biriydi, ama
grnmeye alt kadar gen de, zayf da deildi. Sivil giysiler iindeydi, bacaklarnda trafik
polislerininki gibi deri paalklar vard. Rearden onun Devlet Bilim Enstitsnden mi, yoksa
Washingtondan m geldiini tam anlayamad.
Anladma gre Devlet Bilim Enstitsne metal satmay reddetmisiniz, Bay Rearden, dedi
adam. Sesi yumuak, bir srr paylar gibiydi. Rearden, Evet, yle, diye karlk verdi.
Ama bu...yasaya bilerek itaatsizlik saylmaz m?
Yorumu size kalm.
Size bunun sebebini sorabilir miyim?
Nedenim sizi ilgilendirmez.
Ya! Ama tabi ki ilgilendirir! Biz sizin dmannz deiliz, Bay Rearden. Size adil davranmak
istiyoruz. Byk sanayici olduunuz gereinden korkmamalsnz. Bunu sizin aleyhinize
kullanmayacaz. Aslnda size kar da, en dk cretli geici iiye olduu kadar adil davranmak
niyetindeyiz. Nedeninizi renmek istiyoruz.
Red cevabm gazetelerde yaynlayn, okuyan herkes size sebebini syleyecektir. Zaten bir yl
kadar nce de tm gazetelerde kmt.
Yo, hayr, hayr, hayr! Gazeteleri neden ie karmyoruz? Bunu aramzda dosta bir konu
olarak zmleyemez miyiz?
O size kalm.
Biz bunun gazetelerde kmasn istemiyoruz.
stemiyor musunuz?
Hayr. Size zarar vermek istemeyiz.
Rearden adama bakt, sordu. Devlet Bilim Enstitsnn on bin ton metale niin ihtiyac var?
Proje X nedir?
Ha, o mu? ok nemli bir bilimsel aratrma projesi. Sosyal deeri o kadar byk ki, tahmin
edilemeyecek toplumsal yararlar yaratabilir. Ama ne yazk ki st politikann kurallar, projenin
niteliini daha ayrntl biimde aklamam engelliyor.

Biliyor musunuz, dedi Rearden. Size reddedi sebebim olarak, amacn benden sr gibi
saklayanlara metal satmak istemediimi syleyebilirdim. Hangi amala kullanlacan bilmek benim
ahlak sorumluluumdur.
Ahh! Ama ona kayglanmanz hi gerekmiyor, Bay Rearden! Biz bu sorumluluu sizin
zerinizden alyoruz.
Ya alnmasn istemezsem?
Ama...bu ok demode bir davran ve...tmyle teorik bir tavr. Neden olarak bunu
gsterebilirdim, dedim, ama gstermiyorum. nk bu olayda daha baka, daha kapsaml bir nedenim
var. Devlet Bilim Enstitsne, iyi ya da kt, gizli ya da ak, herhangi bir amala kullanmas iin
Rearden Metal satmam.
Ama neden?
Dinle, dedi Rearden yavaa. nsann vahi toplumlarda her an dmanlar gelip onu
ldrebilir diye korktuu, kendini elinden geldiince savunmaya alt koullar hakl gsterecek
bir tr neden belki bulunabilir. Ama insann kendi katillerine silah retmek zorunda brakld bir
toplum asla hakl gsterilemez.
Bu tr kelimeler kullanmann tavsiye edilebilecek bir ey olduunu sanmyorum, Bay Rearden.
Bu trl dnmenin pratik bir ey olduunu da sanmyorum. Ne de olsa, devlet hibir
zaman...yani...ok geni ulusal politikalar gzetirken, sizin belirli bir kurum ya da kurulua
duyduunuz ahsi kini dikkate alamaz.
O zaman dikkate almayn.
Ne demek istiyorsunuz.
Gelip bana nedenimi sormayn.
Ama, Bay Rearden, yasaya uymay reddetmenizi grmezden gelemeyiz. Ne yapmamz
bekliyorsunuz?
Ne isterseniz.
Ama byle bir ey hi olmad. Hi kimse hayati nemi olan bir mal devlete satmay
reddetmedi. Aslna bakarsanz yasa sizin metali herhangi bir tketiciye satmay reddetmenize de izin
vermiyor, nerede kald, devlete.
Eh, o zaman neden tutuklamyorsunuz beni?
Bay Rearden, bu dosta bir konuma. Neden tutuklama gibi eylerden sz edelim?
Bana kar son areniz o deil mi?
Neden szn edelim?
Bu tartmann her cmlesine damgasn vuran da zaten o deil mi? Neden adn analm?
Neden anmayalm? Cevap gelmedi. Elinizde o koz olmasa bu odaya girmenize bile izin
vermeyeceim gereini benden mi saklamaya alyorsunuz?
Ama ben tutuklamalardan sz etmiyorum.
Ben ediyorum.
Sizi anlayamyorum, Bay Rearden.
Bunun dosta bir sohbet olduu numarasn yapmanza yardmc olmuyorum. nk deil.
imdi bu konuda ne isterseniz yapn.
Adamn yznde acayip bir ifade vard: Sanki konunun ne olduunu daha nce hi fark etmemi
gibi aknlk vard bir kere. Bir de korku. Aslnda hep biliyormu da, ortaya kmasndan d
kopuyormu gibi.
Rearden garip bir heyecan hissetmekteydi. Daha nce hibir zaman anlayamad bir eyi
kavramasna ramak kalm gibi bir duygu. Muhteem bir kefin izindeymi, o keif henz ok uzakta

olmakla birlikte, ok, ama ok nemliymi gibi.


Bay Rearden, dedi adam. Devlet sizin metalinize ihtiya duyuyor. Onu bize satmak
zorundasnz, nk herhalde takdir edersiniz, devletin plnlar sizin onay vermemeniz yznden
gecikemez.
Rearden ar ar, "Her sat, satcnn onayn gerektirir, diye karlk verdi. Ayaa kalkp
pencereye yrd. "Ne yapabileceinizi syleyeyim size. Parmayla Rearden Metal'in yan hatta
vagonlara yklenmekte olduu yeri gsterdi. te Rearden Metal. Kamyonlarnza binersiniz, her
yamac gibi oraya gidersiniz, riskiniz de olmaz nk sizi vuramam, bunu da biliyorsunuz, oradan
istediiniz kadarn alr, eker gidersiniz. Bana para falan yollamaya kalkmayn. Kabul etmem. ek
de yollamayn, gtrp bozdurmam. Eer o metali istiyorsanz, el koyabilecek silahlar elinizde.
Yapn.
Ulu Tanrm, Bay Rearden, halk ne dnr!
gdsel, istek d azdan frlam bir lkt bu. Reardenn yz kaslar bir an iin sessiz bir
gl yanstt. Bu ln anlamn her ikisi de anlamlard. Rearden dengeli bir sesle, ciddi ve
kesin konutu. Bunun sat gibi gzkmesi iin benim yardmm istiyorsunuz. Yardm etmeyeceim.
Adam tartmad. Gitmek zere ayaa kalkt. Yalnzca, 'Bu tutumu benimsediinize piman
olacaksnz, Bay Rearden, dedi
Hi sanmyorum.
Olayn orada son bulmayacam biliyordu. Olay halka duyurmaktan korkmalarnn asl
nedeninin de Proje Xin gizlilii olmadnn farkndayd. inde garip, neeli bir zgven vard.
Grebildii gelecee ynelik olarak atlacak en doru admlarn bunlar olduundan emindi.
***
Dagny salonundaki koltua yaylm, gzlerini yummutu. Zor bir gnd, ama bu gece Hank
Rearden greceini biliyordu. Bu dnce, saatler srm anlamsz irkinliklerin ykn
omuzlarndan kaldrveren bir levye gibiydi.
Hareketsizdi Dagny. Kilitte anahtarn dnme sesine odaklanm, sessizce beklemekten
memnundu. Rearden telefon etmemiti, ama Dagny, bakr reticileriyle bir grme iin onun bugn
New Yorka gelmi olduunu biliyordu. Hibir geliinde ertesi sabahtan nce kentten ayrlmam,
geceyi Dagnyden ayr geirmemiti. Dagny'nin houna gidiyordu onu beklemek. Kendi gndzleriyle
onun geceleri arasna bir zaman tamponu koymaya zaten ihtiyac vard.
nmzdeki saatler de, onunla geen tm geceler gibi, gururla yaanm dakikalar hesabna
eklenecek, diye dnd. gnleri konusunda duyabildii tek gurur, o gn yaam olmaktan ok, o
gnden sa km olmakla ilgiliydi. Yanl bu, diye dnd. nsann hayatndaki herhangi bir sre
iin bunu sylemek zorunda kalmas, bir nevi ihanetti. Ama imdi bunu dnemezdi. Rearden
dnyordu o. Geride kalm aylar boyunca izledii mcadeleyi, onun rpnlarn, Aslnda ona
yardm edebileceinin her zaman farkndayd. Her biimde yardm edebilirdi, bir tek, szle yardm
etmenin dnda.
Geride kalan k iinde bir akam onun nasl geldiini, cebinden kk bir paket karp ona
nasl uzattn, Senin olmasn istiyorum, dediini hatrlyordu. Dagny kutuyu anca, iinde armut
biiminde bir yakut pandantif grm, inanmaz gzlerle, byk bir aknlkla bakakalmt. Yakutun
iinden fkran alev gibi klar, beyaz saten kapl kutuya yansyordu. ok nl bir tat bu. Dnyada
bunu satn almaya paras yetecek belki ancak bir dzine insan vard...ve Rearden onlardan biri
deildi.
Hank...neden?
zel bir nedeni yok. Yalnzca senin taktn grmek istedim.

Yo, hayr, bu eit bir eyi takmak olmaz! Neden ziyan olsun? zel olarak giyinmem gereken
yerlere yle seyrek gidiyorum ki. Ne zaman takacam bunu?
Rearden ona bakt, gzleri nce bacaklarndan balayp yavaa trmand, yzn buldu.
Gstereyim, dedi.
Onu tutup yatak odasna gtrd, zerindekileri tek kelime sylemeden kard. Sahibiymi de,
onu soymak iin rzasna ihtiyac yokmu gibiydi. Pandantifi takt. Dagny memelerinin arasnda
prltl bir kan damlasna benzeyen o yakutla, rlplak duruyordu.
Sence bir erkek, metresine bir mcevheri, kendi zevki dndaki bir amala hediye etmeli mi?
diye sordu. Bunu byle takman istiyorum.Yalnzca benim iin. Grnn ok beendim.
Harikulade gzel.
Dagny gld. Yumuak, pesten, soluksuz bir glt bu. Konuamyor, hareket edemiyor,
yalnzca ban sessizce sallayarak durumu kabulleniyordu. Birka kere sallad ban. Salar bann
evresinde daireler izerek kprdyor, sonunda ba eik durduunda, yine sarkyordu.
Sonra yataa devrildi. Ban arkaya atm, iki kolu iki yannda, tembel tembel yatarken,
avularn yatak rtsne bastryordu. Tek baca kvrk, dieri lacivert keten rtnn zerinde
dmdzd. Lo kta o ta bir yara gibi parlyor, tenine bir yldzmasna nlar sayordu.
Gzleri beenilmenin bilinli zaferiyle, eleniyormu gibi yar kapalyd, ama dudaklar aresiz,
yakaran bir beklentiyle yar akt. Rearden odann kar tarafnda durmu ona bakyordu. Yamyass
karnna, soluk alma, duyarl bilincin duyarl bedenine. Alak sesle, youn bir ifadeyle konutu:
Dagny, bir ressam senin u andaki hlinin resmini yapsa, tm erkekler gelip o resme bakar,
kendi hayatlarnda asla yaayamayacaklar bir an yaamaya alrlard. Byk sanat derlerdi ona.
Neler hissettiklerini, o hislerinin niteliklerini tam bilemezler, ama o resim onlara her eyi ak seik
gsterirdi. Sen klasik bir Vens olmasan da, bir demiryolu irketinin bakan yardmcs olsan da.
nk o da olayn bir paras. Benim ne olduum bile yle. O da olayn paras. Dagny, o insanlarn
hepsi bunu hisseder, sonra gidip rastladklar ilk barmen kzla yatarlard. O hissettiklerine ulamaya
hibir zaman abalamazlard. Ben de istemezdim onu bir resimden aramay. Gereini isterdim.
Umutsuz zlemler bana gurur vermezdi. l domu bir umudu besleyemem. Sahip olmak, onu
yaatmak isterim. Anlyor musun?
Evet, Hank, ben anlyorum! dedi Dagny, iinden, ama sen anlyor musun, sevgilim, diye
dnd. Tam anlamyla anlyor musun? Ne var ki bunlar dillendiremedi.
Tipinin balad akam eve vardnda, salonun karl geceye bakan camnn nnde koskoca
buketler hlinde tropik iekler bulmutu. Hawaiiden getirilmi ieklerin saplar uzun uzundu. Koca
ieklerin ta yapraklar kan krmzsyd. Rearden o gece geldiinde, Bunlar iekinin vitrininde
grdm, demiti. Tipinin ortasnda ok gzel grnyorlard. Ama vitrindeki mallar kadar ziyan
olan ey yoktur.
Olmadk zamanlarda, oturduu dairede iekler bulmaya balamt. zerinde kart olmadan
yollanm iekler. Ama biimleriyle, iddet dolu renkleriyle ve inanlmaz fiyatlaryla belli
ediyorlard gnderenin imzasn. Bir keresinde altn bir kolye getirmiti. Birbirine minik menteelerle
tutturulmu karelerden oluuyor, boynuyla omuzlarn kaplayan, valye zrh renginde som alandan
bir kalkan gibi grnyordu. Bunu siyah bir elbiseyle tak, diye emir vermiti. Bir keresinde de nl
bir kuyumcunun elinden km, ince uzun, kare yontulmu kristal bloklarndan bir bardak takm
getirmiti. Dagny ona ikisini o bardakla verirken, barda nasl aldn, nasl tuttuunu izlemiti.
Sanki parmaklarnn o kristale dokunuu, ikinin tad ve Dagnynin yz blnmez bir an iinde gelen
tek bir zevkti. Houma giden eyleri grrdm, ama almazdm, demiti. Pek anlam olmazd. Artk
var.

Bir k sabah ona ofisinden telefon am, davete benzemeyen, patrondan gelen emre benzeyen
bir sesle, Bu akam birlikte yemek yiyoruz, giyinmeni istiyorum. Mavi bir tuvaletin var m? Onu
giy, demiti,
Dagnynin giydii, ona savunmasz bir sadelik katan, toz mavisi bir tunikti. Yaz gnei altndaki
bir bahede, mavi glgeler arasnda duran bir heykeli andryordu. Reardenn getirip onun
omuzlarna sard ey, mavi tilki dedikleri trden bir pelerindi. Onu, enesinden ayak parmaklarnn
ucuna kadar sarp sarmalyordu. Hank, bu ok lgn bir ey, demi ve glmt. Hi benim tarzm
deil! Rearden, yle mi?diyerek onu aynann karsna ekmiti.
Koskocaman, battaniye gibi krk, onu frtnadan korunmak iin kundaklanm bir ocukmu gibi
gsteriyordu. Lks tyler bu bohann masumiyetini, bilerek eliki oluturan bir zerafete
eviriyordu. Aslnda ak kahverengiydi krk. Pek gze arpmayan bir mavimsi alt tonu vard.
Yalnzca sarp sarmalayan bir sis gibi hissediliyordu. Gzle deil de, ellerle fark ediliyormu gibi.
Eller o krkn yumuaklna hi demedii hlde, parmaklar o tylerin arasna dalyormu gibi.
Pelerin onun hibir yann gstermiyordu. Bir tek kumral salar, el gzleri ve dudaklarnn biimi
belirgindi.
Dagny ona dndnde glmsemesi akn ve aresizdi. Ben...ben...byle grneceini
sanmamtm.
Ben biliyordum.
Rearden arabasn kentin karanlk sokaklarnda srerken Dagny de yannda oturmaktayd. Arada
srada, kl kelerden geerlerken, yaan karlarn ltl deseni belli oluyordu. Dagny koltukta
arkasna yaslanarak, yatar gibi oturuyor, karlara bakyordu. Krk pelerinine smsk sarlmt.
Elbisesi gecelik kadar inceydi aslnda. Pelerin bir kucaklama duygusu veriyordu.
Kar perdesinin ardnda ykselen binalara, Reardena, onun direksiyondaki eldivenli ellerine
bakyordu. Siyah palto giymi, beyaz kakol balamt. Dagny onun byk kente, cilal kaldrmlara,
heykel gibi biim verilmi talara ait biri olduunu dnyordu.
Araba tnele girdi, nehrin altndaki koridorun nlamalar ve grltler yaratan fayanslarnn
arasnda ilerlemeye koyuldu, trmand, kapkara bir gkyznn altnda, viyadkten stteki otoyola
kt. Artk klar aalarndayd. Kilometrelerce alana yaylm mavimsi camlar, fabrika bacalar,
eik duran vinler, kzl alev pskrmeleri, sanayi blgesinin siluetini oluturan izgiler halindeydi.
Dagny onu bir keresinde fabrikada grd gn hatrlad. Alnna kurum lekeleri bulam, zerinde
asitlerin kemirdii bir tulum. O klkta da, resmi takmlar iinde olduu kadar doald. Aaya, New
Jerseyye bakarken, buraya da ait o, diye dnd. Vinlerin, alevlerin, dili arklarn diyarna.
Karanlk yolda, tenha blgede ilerlerken, farlarn nda karlar uumaktayd. Dagny onu yazn,
tatile ktklar zamanki hliyle dnd. Pantolon ve gmlekle imenlere uzanm, sval kollarnda
gne klar oynarken. Krsal yerlere de aitti o. Her yere ait, diye dnd. Dnyaya ait bir
insand o. Sonra bu kelimeleri dikkatle inceledi, daha doru biimde dizdi. Dnya ona aitti. Dnyada
rahatt ve kontrol onun elindeydi. O hlde niin bir trajedinin ykn tamak zorunda kalyor, sessiz
bir tahamml iinde sanki tad ykn farkna bile varmadan, bunu kabulleniyordu? Bu sorunun
cevabm ksmen biliyordu Dagny. Geri kalan da yaknda renecekmi, ok gemeden onu da
kavrayacakm gibi hissediyordu. Ama imdi onu dnmek niyetinde deildi, nk u anda o
yklerden uzaklama halindeydiler. Hzla giden bir arabada, tam bir mutluluun sakinlii vard.
Ban ok hafif kprdatt, bir anlna onun omzuna demesini salad.
Araba otoyoldan ayrlp uzaklarda, katlarn yukarsnda, plak dallardan oluan bir rgnn
tepesinde grnen kl pencerelere doru ilerledi. Az sonra yumuak bir k altnda, karanla ve
aalara bakan bir camn gerisinde, masann banda oturmaktaydlar. Bir hand buras. Koruluun

kenarndayd. Pahalln ve sszln lksne sahipti. ok zevkli denmi bir yerdi. Oray kefeden
kiilerin bu fiyatlar deyebildii ve bu tenhal sevdii belliydi. Dagny yemek salonunun pek
farknda da deildi. Salon buradaki genel rahatlk duygusunun iinde eriyip kayboluyordu. Onun
dikkatini eken tek ss, camn dndaki dallarda ldayan buzlard.
Oturmu darya bakarken, mavimsi krk, plak kollar ve omuzlar zerinden yar kaym
durumdayd. Rearden onu gzlerini ksarak, kendi eserini seyreder gibi izliyordu.
Sana bir eyler vermek houma gidiyor, dedi. nk hi ihtiyacn yok.
Yok mu?
Zaten mesele, onlara sahip olman isteyiim deil. Sana bunlar verenin benim olmam.
Zaten benim de ylesine ihtiyacm var, Hank. Senden.
Bunun benim amdan hain bir bencillik olduunu anlyor musun? Senin keyfin iin deil, kendi
keyfim iin yapyorum.
Hank! Bu lk istemeden kopmutu. inde hem nee, hem umutsuzluk, hem gceniklik, hem
de acma vard. Eer bana bunlar srf benim keyfim iin verseydin, kendi keyfin sz konusu
olmasayd, bunlar hemen yzne frlatrdm.
Evet...tabi yapardn. Yapman da gerekirdi.
Buna kendi hain bencilliim mi demitin?
yle deniyor.
Ha, evet! Onlar yle diyorlar. Sen ne diyorsun, Hank?
Bilemiyorum, dedi kaygsz bir sesle. Sonra vurgulayarak devam etti. Tek bildiim, eer bu
ktlkse, hainlikse, gnahna razym, nk dnyada yapmay her eyden ok istediim ey bu.
Dagny cevap vermedi. Yznde hafif bir glmsemeyle ona bakyor, sanki ona, kendi azndan
kan kelimeleri dinlemesini sylyordu.
Rearden, Paramn tadn karmay her zaman istedim, dedi. Bunun nasl yaplacan
bilmiyordum. Ne kadar istediimi fark edecek zamanm bile olmamt. Ama dktm her eliin
bana sv altn gibi geri dndn biliyordum. O sv, her istediim biimde cisimleebilirdi. Onun
keyfini karacak olan bendim. Oysa yapamyordum. Bir ama bulamyordum. imdi buldum. O
serveti reten bendim, istediim her trl zevki benim iin senin satn almana da ben izin vereceim.
Buna, ne kadarna paramn yeteceini grme zevki de dahil. Seni bir lks objeye dntrmenin
pahal maliyeti de dahil. Ama ben parasn oktan dediin bir lks objeyim. Dagny bunu
sylerken glmsemiyordu.
Nasl?
Kendi fabrikann bedelini hangi deerlerle dedinse, ayn ekilde.
Onun bunu tam ve kl anlamyla anlayp anlamadndan emin deildi, ama o anda anladn
hissetmekte olduundan emindi. Rearden'n gzlerindeki, gzle grlmez glmsemeden gelen
rahatlamay gryordu.
Lksten hibir zaman nefret etmedim, dedi Rearden. Ama lksn zevkini karan insanlardan
hibir zaman holanmadm. Onlarn zevk dedii eylere baktm, bana ok anlamsz geldi. zellikle
fabrikada hissettiklerimden sonra, Tonlarca eliin dkln, svnn istediim yere akp istediim
biimde katlatn grmtm ben. Sonra gittiim ziyafette insanlarn kendi altn tabaklar, atal
baklar, dantel masa rtleri nnde, dehet iinde tir tir titrediini gryordum. Sanki o yemek
salonu efendiydi de, kendileri ona hizmet eden objelerdi. Elmas gmlek dmelerinin, gerdanlklarn
yaratt objeler...tersi deil. O zaman ilk frsatta dkmn bana kouyordum. Onlar da arkamdan,
hayattan zevk almay bilmediimi sylyor, iinden baka eye nem vermez, diyorlard.
Salonun lo, zenli gzelliine, masalarda oturan insanlara bakt. ekingen bir hava iinde

oturmaktayd insanlar. Sanki giysilerinin fahi fiyatlar, sslerinin inanlmaz deeri, bir ihtiam iinde
birlemeliymi gibi...ama birletiriyordu. Yzlerde hasmane bir kayg ifadesi vard.
Dagny, bak u insanlara. Bunlar dnyann mark apknlar szde. Elence arayanlar, lks
sevdallar. urada oturmu, bu yerin onlara bir anlam katmasn bekliyorlar. Kendileri buraya anlam
verme kaygsnda deiller. Oysa onlar bize hep, madd zevklere ynelen kiiler olarak gsterilmitir.
Ardndan da bize, madd zevkler ktdr, diye retiliyor. Zevk? Zevk mi alyorlar? Bize retilende
bir arpklk m var? Haince ve ok nemli bir yanl m var?
Evet, Hank...ok haince ve ok, ok nemli.
Onlar zevk dkn, biz ise yalnzca tccar...sen ve ben. Burann zevkini karma
yeteneimizin onlardan ne kadar daha fazla olduunu fark ediyor musun?
Evet.
Rearden bir yerden alnt yapar gibi, yavaa konutu: Neden her eyi budalalara braktk?
Bizim olmalyd. Dagny ona ararak bakt. O glmsedi. O partide bana sylediin her kelimeyi
hatrlyorum. O sra cevap vermedim, nk bulabildiim tek cevap, daha dorusu senin szlerinin
benim gzmde tad anlam, benden nefret etmene yol aacak bir cevap olacakt. yle
dnmtm. nk istiyordum seni. Gzlerine bakt. Dagny, o sra bilerek olmasa da, asl
sylemek istediin ey, benimle yatmak istediindi, yle deil mi?
Evet, Hank. Tabi yleydi.
Rearden bir sre onun gzlerine bakt, sonra baklarn baka tarafa evirdi. Uzun sre sessiz
kaldlar. Rearden evrelerindeki yumuak akam na bakt, sonra gzleri masadaki iki arap
kadehinden yansyan krmz ltlara dnd. Dagny, genliimde, Minnesotadaki madenlerde
alrken, byle bir akama ulamak istediimi dnmtm. Yo, bu uurda altm diyemem.
Zaten bunu fazla da dnmedim. Ama arada srada, bir k akam, yldzlarn parlad, havann buz
gibi olduu zamanlarda, iki vardiya altm iin ok yorgunken, tek isteim bir an nce yatp
uyumakken, gnn birinde byle bir yerde oturacam, orada iilen bir arabn benim yevmiyemden
pahal olacam, o parann her kuruunu, orada oturduum her dakikay, o arabn her damlasn,
masadaki her iei alnmn teriyle kazanm olacam,orada oturmamn tek amacnn kendi zevkim
olacan dnmtm.
Dagny glmseyerek, Metresinle mi? diye sordu.
Bir an onun gzlerinde akp geen acy grd, keke sylemeseydim, diye dnp zld.
Bir...kadnla dedi o. Dagny onun sylemedii kelimenin ne olduunu da biliyordu. Sonra
Rearden devam etti. Sesi yumuak ve dengeliydi. Zengin olup zenginlerin nasl elendiini
grdmde, hayalimde grdm o yerin hi var olmadn sandm. Zaten hayalimde de pek net
grm deildim. Nasl bir yer olacan, orada ne hissedeceimi bilmiyordum. Yllar nce, yle bir
ey ummaktan da vazgetim. Ama bu gece...ite onu hissediyorum.
Kadehini kaldrd. Gzleri Dagnydeydi.
Hank, ben...senin elencenin lks objesi olabilmek iin...sahip olduum her eyi feda
edebilirim.
Rearden onun kadehi tutan elinin titrediini grd, Biliyorum, canm, dedi.
Dagny aknlk iinde, sessiz oturuyordu. Rearden daha nce bu kelimeyi hi kullanmamt.
Syledikten sonra ban arkaya att, Dagnynin o yzde u ana kadar grd en neeli glmseme
belirdi.
lk zaaf ann, Dagny, dedi.
Dagny gld, ban iki yana sallad. Rearden elini masann zerinden uzatt, onun plak
omzunu tuttu. Sanki bir anlk destek veriyordu ona. Dagny yavaa gld, dudaklarn onun

parmaklarna kazara olmu gibi dedirdi. Bu sayede yz bir anlna eik kald, gzlerindeki
parlakln gzya olduunu onun grmesi nlendi.
Ban kaldrp ona baktnda, onun glmsemesi de aynyd. Akamn geri kalan bir kutlama
olarak srd. Reardenn madenlerin lojmanlarnda geirdii gecelerde, Dagnynin ilk balosundan bu
yana geirdii gecelerde asla ulaamadklar neeye duyduklar zleme karn, Dagny klarla
ieklerin kendilerini prltl klacan sanan insanlar hep merak etmiti.
Bize retilenlerin...ok hain ve ok nemli...bir yanl yok mu? imdi bu kasvetli ilkbahar
akamnda, kendi evinin salonundaki kanepeye uzanm onun gelmesini beklerken, yine onun bu
szlerini dnmekteydi...Biraz daha tede, dedi kendi kendine. Biraz daha ileriye bak, sevgilim. O
zaman o yanltan da, hi ekmemen gereken acdan da kurtulursun...Ama beri yandan kendisinin de
yeterince ileriyi gremediini hissediyor, daha hangi admlar kefedeceini merak ediyordu.
Rearden karanlk sokaklarda onun evine doru yrrken elleri paltosunun ceplerinde, kollar iki
yanna bitiikti, nedeni de, kimseye demek, dokunmak istemeyiiydi. Bunu daha nce hi
hissetmemi, belli bir objeye ynelik olmayan bu yaylm tiksintiyi hi duymamt. evresindeki her
eyi saryordu o tiksinti. ehir onunla srlsklam gibiydi. Belli bir eye ynelik tiksintiyi
anlayabilirdi. O eyle mcadele edebilir, onun dnyaya ait olmad inancyla, salkl bir fke
duyarak savaabilirdi. Ama bu duygu ok yeni bir eydi. Dnyann nefrete lyk bir yer olduu,
kendisinin oraya ait olmak istemedii duygusu...ok yeniydi.
Bakr reticileriyle yapt bir toplantdan geliyordu. Onlara da bir dizi ynerge karlmt.
Hepsi bir yla kadar iflas edeceklerdi. Reardenn onlara verecek d yoktu. Hibir zm tavsiye
edemezdi. retimin devam edebilmesi iin her zaman bir are bulabilmekle nl olan kiiydi, ama
zihnini bu konuda yetersiz kalyordu. oktan beri yleydi. Adamlardan biri, Bu i
Washingtondakilerle bakr ithaltlar arasnda, demiti. ...zellikle de dAnconia Bakr
arasnda.
O anda acy ufack bir ban saplanmas gibi hissetmiti. Umma hakkna sahip olmad eyin
gereklememesinden gelen bir hayal krkl gibi. Francisco dAnconia gibi bir adamn yapaca da
bu olurdu zaten ancak. Iksz dnyann bir yerlerinde neden prl prl yanmakta olan ksa sren bir
alevin snd hissine kapldnda da daha fazla fkelendi.
Bu tiksinti duygusu herhangi bir eyleme geememekten mi kaynaklanyor, yoksa tiksinti
nedeniyle mi eyleme geme istei kayboluyor, bundan emin olamyordu. Her ikisi birden, diye
dnd. Arzu zaten bir eyi elde etmek iin eyleme geme ihtimalini varsayar. Eylem de elde etmeye
deecek bir amacn olmasn varsayar. Eer elde edilebilecek tek ama, tabancay tutanlarn bir anlk
iltimas gstermesiyse, o zaman ne arzu var olabilirdi, ne de eylem.
Kendi kendine kaygszlk iinde, ya hayat? diye sordu. Hayat ona gre ancak hareket olarak
tanmlanabilirdi. nsann hayat amal bir hareketti. Amac ve hareketi elinden alnan birinin durumu
ne olacakt peki? Zincirlere vurulmu, yalnzca soluk alp verebilen, yapabilecei, baarabilecei
eylerin tm ihtiamn grebilen, iin iin, Neden? diye lk atan, aklama olarak ona yalnzca
tabancann namlusu gsterilen biri!
Kendi kaygszlnn getirdii ktlkleri kaygszca gzlemledi. Gemite ne kadar zorlu bir
mcadele yaam olursa olsun, eyleme geme isteinden vazgeecek kadar irkin duruma
dmemiti. Acl anlarnda, son zaferi acnn kazanmasna asla izin vermemiti. Byle bir eyin,
kendi iindeki sevin arzusunu ldrmesine de izin vermemiti. Dnyann yapsndan, insann ama
gc ve nve olarak yceliinden hibir zaman kuku duymamt. Yllar nce, tarihin kuytu
kelerinde ortaya km fanatik inanlar tiksinti dolu bir inanmazlkla dnmt; insann ktlk
tarafndan ynetilen habis niyetli bir evrende skm, srf ikence ekmek iin yayor olduunu

iddia eden inanlar. Bu gece, onlarn dnya grn ve o grn verdii duyguyu anlyordu. Eer
u evresinde grd, iinde yaad dnyaysa, o zaman ona hi dokunmak istemiyordu. Onunla
savamak da istemiyordu. Bir yabancyd kendisi buna. Kaybedecek hibir eyi yoktu, burada uzun
sre yaamaya da merakl deildi.
Bir Dagny, bir de kendisinin onu grme istei, elinde kalan son istisnalard. inde hl arzu
vard. Ama bir anlk bir okla, bu gece onunla yatmak istemediini, bir anlk aknlkla fark etmiti.
Onu bir an rahat brakmayan, srekli iinde byyen, kendi tatminiyle doyan o arzu...silinmiti. Garip
bir yetersizlikti bu. Ne zihinsel, ne de bedensel yetersizlikle ilgisi vard. Onun dnyadaki en
arzulanacak kadn olduunu hl byk bir ihtirasla hissetmekteydi. Ama aslnda bu da, arzu etmeyi
arzulamakt. Bir istekti, bir duygu deildi. Bu uyumutuk sanki kiisel deildi. Kkleri ne kendisinin,
ne de onun iindeydi. Sanki seks olgusu...onun terk edip ayrld bir alann malyd.
Kalkma...kal orada...beni beklediin o kadar belli ki, sana biraz daha bakmak istiyorum.
Bunu dairenin giri kapsnn oradan sylyordu. Onun kanepeye uzanmken birden sarsldn,
kalkacakm gibi omuzlarn ne aldn grmt. Rearden glmsyordu.
Kendi tepkilerini uzaktan bir merakla seyrediyormu gibi, yzndeki glmsemenin ve iindeki
an neenin gerek olduunu grd. Her zaman tatt, ama an ve katksz olduu iin hibir zaman
tanmlayamad bir duygu. Onunla ac iindeyken kar karya gelmesini yasaklayan duygu. Acy
gurur yznden saklamaya kalkmaktan ok farklyd bu. Onun yanndayken acya alan tanmamakla
ilgiliydi. Aralarndaki hibir ey acyla motive olmu olmamal, acmaya ynlendirilmemeliydi.
Buraya ac getirmeye ya da ac bulmaya gelmemiti o.
Seni her zaman beklediimi ispatlamak iin kant gstermem hl gerekli mi? Dagny bunu
sylerken sz dinlemi, yeniden kanepeye serilmiti. Sesinde efkat de, yakar da yoktu. Yalnzca
prl prl, alayc bir sesti.
Dagny, neden bunu her kadn inkr ederken sen kabul ediyorsun?
nk onlar istenmeleri gerektiinden hibir zaman emin deiller Ben eminim.
zgvene baylrm.
zgven benim sylediimin yalnzca bir blmyd, Hank.
Btn nedir?
Kendi deerlerime...ve seninkilere gvenmek. Rearden ona, an bir dncenin kvlcmn o
anda yakalam gibi bakt, Dagny glerek ekledi: rnein Orren Boyle gibi birini yakaladmdan
emin olamazdm. O beni hi istemezdi. Sen istersin.
Rearden yavaa, Yani bana, seni istediimi anladnda, gzndeki deerimin ykseldiini mi
sylyorsun?
Elbette.
stenen insanlarn tepkisi genellikle bu deildir.
Deildir.
ou kii, bakalar tarafndan istendiklerinde, kendi gzlerinde byrler.
Bense insanlar beni istediinde, bana lyk olduklarn dnrm. Sen de yle hissedersin,
Hank. Kendinle ilgili olarak yani. tiraf etsen de, etmesen de.
Rearden ban emi ona bakarken, ilk sabah sana sylediklerim bunlar deildi ama, diye
dnyordu. Dagny tembel tembel uzanmt. Yznde bo bir ifade vard, ama gzleri prl prl
glyordu. kisi de akllarndan ayn eyin gemekte olduunu biliyorlard. Rearden glmsedi, ama
bir ey sylemedi.
Koltua yar uzanm durumda otururken o da kendini huzurlu hissediyordu. Sanki yolda gelirken
hissettikleriyle arasna bir duvar dikilmiti. Dagnyye, Devlet Bilim Enstitsnden gelen adamla

yapt grmeyi anlatt. Bu olayda tehlikelerin gizli olduunu bilmesine ramen, zihninden hl o
sra hissettii tatmin duygusu silinmemiti
Dagnynin gcenik fkesini grnce sesli sesli gld. Onlara kzmak zahmetine kalkma,
dedi. Her gn yaptklarndan farkl bir ey deildi zaten.
Hank, bu konuyu Dr. Stadlerla konumam ister misin?
Ne mnasebet!
Bunu durdurmas gerekir. En azndan o kadarn yapmal.
Hapse girerim, daha iyi Dr. Stadler, ha? Onunla bir iin falan yok, deil mi?
Birka gn nce grdm onu.
Neden?
Motorla ilgili.
Motor mu? Yavaa, garip bir sesle sylemiti bunu. Sanki motoru dnmek bir anda onu
unuttuu bir dnyaya dndrm gibi. Dagny...o motoru icat eden adam...aslnda gerekten
yaamt, deil mi?
Elbette...ne demek istiyorsun?
Demek istiyorum ki...ho bir dnce, deil mi? imdi lm bile olsa, bir zamanlar
yaam...ylesine yaam ki, o motoru bile tasarmlam... Ne oluyor, Hank?
Hibir ey. Motoru anlat bana.
Dagny ona Dr. Stadlerla yapt grmeyi anlatt. Konuurken ayaa kalkm, odada
dolayordu. Yatmay srdremezdi. Sz motor konusuna gelince, her zaman iinde umut ve
heveslerin kabarp eyleme yneldiini hissediyordu.
Reardenn ilk fark ettii ey, pencerenin dndaki kent klar oldu. Sanki birer birer
yanyordu klar. O ok sevdii kent silueti gkyzne kar net bir ekilde belirlemeye balyordu.
Ama byle hissetmesine ramen, o klarn zaten batan beri orada olduunu da bilmekteydi. te o
zaman, iine geri dnmekte olan eyi anlad. Damla damla geri dnmekte olan, bu kente duyduu
sevgiydi. Nedenini de kavrad. Karsndaki ince kadnn siluetinin tesindeydi kent. O yzden byle
grnyordu. Dagny gergindi. Ban karsndaki manzaraya kar dimdik tutuyordu. Admlar bir
kan yerini alan o yerinde duramazl ifade ediyordu. Bir yabancya bakar gibi bakt Rearden ona.
Onun bir kadn oluu bile geri plnda kalmt. Karsndaki manzara belli bir duyguya doru
akyordu, o duygunun kelimeleri de unlard: te dnya bu, dnyann asl bu, kenti oluturan da
bu...ikisi birlikte gidiyor...binalarn keli biimleriyle, ama dnda her eyden arnm bir yzn
keli hatlar. elik gibi ykselen basamaklarla, amaca ynelik admlar,klar, elii, frnlar,
motorlar icat eden tm adamlarn yaad da buydu. Dnya demek, onlar demekti. Karanlk kelere
bzlen, yar dilenip yar tehdit eden, hayatta hak iddia etmek ve sevapkrlklarn ilan etmek iin
kendi ak yaralarn bbrlenerek gsteren adamlar deil. Bir yeni dnce gelitirebilecek parlak
cesareti gsteren bir tek kiinin varln bilse, dnyay dierlerine brakabilir, feda edebilir miydi?
Ona hayat onarc bir hayranlk getirecek bir tek manzarann varln bilse, dnyann yaralara,
iniltilere ve silahlara ait olduuna inanabilir miydi? Motorlar icat eden adamlar gerekten yaamt.
Onlarn varlndan asla kuku duymayacakt. Zaten elikiyi dayanlmaz klan, kendisinin o
adamlarla ilgili vizyonuydu. Duyduu nefret bile o adamlara sadakatini, onlarn ve kendisinin olan
dnyaya sadakatini ifade ediyordu.
Sevgilim... dedi, ...sevgilim... Onun sustuunu duyunca birdenbire uyanm gibiydi.
Dagny yavaa, Ne oldu, Hank? diye sordu.
Hibir ey...ama Stadler aramamalydn. Reardenn yz prl prl bir gvenle dolu, sesi
keyifli, koruyucu ve yumuakt. Dagny baka bir ey kefedemedi. Rearden ona her zaman bakt gibi

bakmaktayd. Garip ve yeni olan yalnzca sesindeki o yumuaklkt.


Ben de hep aramamam gerektiini hissedip durdum, dedi Dagny. Ama nedenini zemedim.
Sana bunun nedenini syleyeyim. Rearden ne doru eilmiti. Onun senden bekledii,
kendisinin hl olmas gereken Dr. Robert Stadler olduunun onaylamanda oysa aslnda deildi ve
kendisi de olmadnn farkndayd. Yaptklarna ramen ona sayg duyman bekliyordu. Bir
sihirbazlkla gerei arptman, kendisi var olmay srdrrken Devlet Bilim Enstitsnn hibir
zaman var olmam gibi silinmesini salaman istiyordu...bunu yapabilecek tek kii de sendin.
Niin ben?
nk sen kurbansn.
Dagny ararak bakt ona. Rearden vurgulu konuuyordu. Birdenbire net bir gr kazandn
hissetmekteydi. indeki enerji kabaryor, grsel eyleme akyor, yar grlebilen, yar anlalabilen
eyleri biimlendiriyor, ynlendiriyordu.
Dagny, onlar bizim hibir zaman anlayamadmz bir ey yapyor. Onlarn bildii, bizim
bilmediimiz, ama kefetmek zorunda olduumuz bir ey var. Henz tam gremiyorum, ama baz
blmlerini grebilmeye balyorum. Devlet Bilim Enstitsnden gelen o yamacya, metalimin
drst alcsym gibi gzkmesine yardm etmeyeceimi sylediimde, ok korktu. Ta iinden,
derinden kabaran bir korkuydu hissettii. Neden? Bilemiyorum...kendisi buna kamuoyu diyordu, ama
tam ad bu da deil. Neden korksun ki? Silahlar da, cezaevleri de, yasalar da onun elinde. stese tm
fabrikama el koyabilirdi ve kimse de beni savunmak iin kln kprdatmazd, bunu kendisi de
biliyordu. O hlde benim ne dndme aldr etmesinin sebebi ne? Ama etti. Ona kendisinin bir
yamac olmadn, benim dostum ve mterim olduunu ancak ben syleyebilirdim. Benden byle
bir onayn gelmesine ihtiyac vard. Dr. Stadlern da senden bekledii oydu. Onu byk adam
olduuna, hibir zaman senin demiryoluna ve benim metalime zarar vermeye almadna
inandracak biimde davranmas gereken, sendin. Bununla ne saladklarn sanyorlar, bilmiyorum,
ama dnyay biz de onlar gibi gryormuuz gibi numara yapmamz istiyorlar. Bizden bir eit onay
bekliyorlar. Ne tr bir onay, bilemem.Ama, Dagny, bildiim u: Eer hayatlarmza deer veriyorsak,
bunu onlara sunmamalyz. Seni ikence masasna yatrsalar bile bunu verme onlara. Brak senin
demiryolunu, benim fabrikam mahvetsinler, ama yine de verme. nk bildiim tek ey varsa...bunun
tek ansmz olduu.
Dagny onun karsnda hareketsiz duruyor, yava yava kavramaya balad manzaraya dikkatle
bakyordu.
Evet... dedi. Evet, neyi grebildiini anlyorum...bunu ben de hissettim, ama hzla geen, ben
fark edene kadar yok olan bir ey gibiydi. Bir serin esinti gibi. Geriye hep, onu durdurmalym,
biiminde bir duygu kalyordu. Haklsn, biliyorum. Oynadklar oyunu anlayamyorum, ama o kadar
doru. Dnyay onlarn grmemizi istedikleri gibi grmemeliyiz. Bir eit sahtekrlk bu. ok eski ve
ok yaygn bir sahtekrlk. Ve bir tek anahtar var: Bize rettikleri her alan incelememiz,
sorgulamamz gerekiyor ki..
Birdenbire hzla Reardena dnd, ama hareketini de, szlerini de ayn anda kesti. Bunu izleyen
kelimeler, ona sylemek istemedii kelimelerdi. Yznde yavaa beliren parlak bir merak
glmsemesiyle bakt Reardena.
Rearden iinde bir yerde, onun sylemek istemedii eyin ne olduunu biliyordu, ama doum
ncesindeymi gibi, kelimelerini daha sonra douracakm gibi biliyordu. Tam anlamak iin
duraklamad, nk iinde oluan parlaklkta bir baka dnce daha belirmiti. O da bir nceki
dnceydi. Artk netlemi, deminden beri onu esir almt. Ayaa kalkt, Dagnyye yaklat, onu
kollarna ald.

Onun ince uzun vcudunu kendine yasladnda, bedenleri birlikte yukarya ynelmi iki aknt
gibiydi. Bir tek noktaya. Tm bilinci dudaklarnn bulutuu yere tarcasna.
Dagnynin o anda hissettii, odann ortasnda, kent klarnn yukarsnda dururlarken onun
vcudunun pozundaki gzellikti.
Reardenn bildii, bu akam kefettii ey de, yeniden kavutuu yaama sevincini ona veren
eyin yalnzca Dagnyye duyduu arzular olmadyd. Arzu zaten dnyasn, sevgisini, deerlerini
yeniden kazand anda geri dnmt. Arzu, Dagnynin vcuduna bir cevap deildi. Kendi varlnn
ve yaama iradesinin bir kutlamasyd.
Buna karlk, bilmedii, dnmedii, kelimelerini bulmaya ihtiya duymad ey de, onun
vcudunun kendisine cevap verdiini hissettii anda, eskiden Dagnynin yozluu diye nitelendirdii
eyin aslnda onun en yce deeri olduunu hissetmesiydi; varoluun sevincini kendisi gibi
hissedebilme kapasitesi!

II
NFUZ ARSTOKRASS
Pencerenin dnda, gkte grnen takvim, Eyll 2 diyordu. Dagny yorgun bir tavrla masasnn
zerinden uzand. Akam yaklarken ilk yanan k her zaman takvimin olurdu. O beyaz sayfa
damlarn tepesinde belirince, kent sanki bulanklar, daha bir hzla karatmaya balard.
Bir aydr her akam bakyordu o uzaktaki takvime. Takvim sanki ona, gnlerin sayl, diyordu.
Takvimin bildii, ama Dagnynin bilmedii bir noktaya doru ilerleyii iaretliyormu gibi. Bir
zamanlar John Galt Hattnn yapm yarnda sre tutmutu, imdi de bir bilinmeyene kar yar
iaretliyordu.
Coloradoda yeni kentler oluturmu olan adamlar birer birer sessiz bir bilinmeze doru ekip
gitmi, oradan henz ne bir ses, ne de bir insan geri dnmt. Geride braktklar kentler lmekteydi.
Kurduklar fabrikalarn bazlar sahipsiz ve kilitli kalmt. Bir ksmn yerel ynetimler ele
geirmiti. Hepsinin makineleri hareketsiz durmaktayd.
Dagny sanki Coloradonun karanlk haritasna tpk bir kontrol paneline bakar gibi bakyordu.
Dalarda tek tk klar yanyordu. Birer birer snmt kent klar. nsanlar da birer birer yok
olmutu. Bunun bir sralamas da vard, bunu seziyor, ama tanmlayamyordu. Bir sonra kimin, ne
zaman yuvarlanp gideceini kesinlikle ngrebiliyordu, ama neden sorusu yine de cevapsz
kalyordu.
Bir zamanlar onu Wyatt Kavanda lokomotiften inerken karlayanlardan, bir tek Ted Nielsen
kalmt. Nielsen Motor fabrikas hl almaktayd. Tedin New Yorka son ziyaretinde Dagny ona,
Ted, devrilme sras sende deil, deil mi? diye sormutu. Glmsemeye alarak sormutu bunu.
O ciddi ciddi, Umarm deildir, demiti. Ne demek umarm? Emin deil misin? Bunun zerine
Ted yavaa, ar bir sesle konumutu: Dagny, ben her zaman, almaktan vazgemektense lmenin
daha iyi olduunu dnmmdr. Ama kaybolanlar da hep yle dnen insanlard. Gitmeyi
istemek bana mmkn gibi grnmyor. Bir yl nce onlara da yle geliyordu. Benim arkadalarmd
o insanlar. Gittikleri zaman bizim gibi geride kalanlarn nasl etkileneceini biliyorlard. Eer ok
nemli bir gerekeleri olmasa, ylece gidip bizi bir de bilinmeyenin korkusuyla yzyze
brakmazlard. Bir ay nce Marsh Elektronik'in bakan Roger Marsh bana, kendini masasna
zincirleyeceini, ne kadar gl bir kkrtma olursa olsun gitmemek iin nlem alacan sylemiti.
Gidenlere fkeleniyor, ate pskryordu. Kendisinin asla byle bir ey yapmayacana dair
yeminler ediyordu. Eer kar koyamayacam bir eyse, o zaman da sana bir not brakr, durumu
aklarm, u anda ikimizin yapt gibi beynini atlatp bulmaya almak zorunda kalmazsn,'
demiti. Yemin etmiti buna. ki hafta nce de gitti. Bana mektup falan da brakmad...Dagny, onlarn
giderken grd ey her neyse, onu grnce ben ne yaparm, bilemiyorum.
Dagnyye sanki bir yok-edici lkede sessizce geziniyor, dokunduu her sndryormu
gibi geliyordu. Birisi Twentieth Century motorunun ilkesini tersine eviriyor, kinetik enerjiyi statik
enerjiye eviriyor, diye dnd ac ac.
Giderek koyulaan akam nda, masasnn banda otururken, ite dman o, diye geirdi
iinden. Onunla yaryordu kendisi. Quentin Danielsdan gelen aylk rapor, masasnn zerinde
yatyordu. Danielsn o motorun srrn zp zemeyecei konusunda henz emin olamamt. Ama
yok-edici hzl hareket ediyor, diye dnd. Hzl ve emin. Hzn gittike arttrarak. Motoru yeniden
yapabildiimizde, onu kullanacak bir dnya kalm alacak m acaba, diye merak etti.

Quentin Daniels, daha ilk grmeye geldii gn sevmiti. Ya otuzu yeni gemi, ince bir
adamd. irkin, keli bir yz, ho bir glmsemesi vard. O glmsemenin bir glgesi, yznden
hi silinmiyordu. zellikle de dinlerken. yi huylu biriydi. Karsndakinin syledikleri arasndan
konuyla ilgisiz olanlar atyor, konuandan nce ana noktaya ulayor gibiydi.
Dagny ona, Dr. Stadler'n yannda almay niin reddettiniz? diye sormutu,
Gen adamn glmsemesi daha sertlemi, daha bir streslenmiti. Duygularn belli etmeye en
ok o anda yaklamt, belli ettii duygu da fkeydi. Ama sakn, dengeli bir sesle cevap vermiti.
Biliyorsunuz. Dr. Stadler bir zamanlar, zgr bilimsel aratrma sznde ilk kelimenin gereksiz
olduunu sylemiti. imdi bunu unutmua benziyor Bana sorarsanz, devletin bilimsel aratrmalar
sz de elikili bir tamlama.
Dagny bu sefer ona, Utah Teknoloji Enstits'nde hangi grevde olduunu sormutu. Gece
bekisi, demiti adam. Dagny. Ne? diye tepki gsterince de, Gece bekisi," diye tekrarlamt
nezaketle.Sanki szleri iyi duyulmam, aslnda bunda aacak bar ey yokmu gibi
Dagny sorular sormay srdrnce, ayakta kalmay baaran bilimsel kurulularn hibirini
beenmediini, byk bir sanayi irketinin aratrma laboratuarnda i bulabilse, bundan pek
holanacan sylemiti. "Ama onlarn da hangisi bugnlerde uzun vadeli aratrmalar balatabilir
ki!" demiti. O nedenle de, Utah Teknoloji Enstits paraszlktan kapatlnca, orada gece bekisi
olarak tek bana kalmay tercih etmiti. Ald maa temel ihtiyalarn karlamasna yetiyordu.
Enstitnn laboratuar da sapasalamd. Oray kendi ilgisi dorultusunda, rahata kullanabiliyordu.
Yani kendi aratrmalarnz m yapyorsunuz?
Evet, yle.
Ne amala?
Kendi keyfim iin?
Bilimsel adan nemli ya da ticar adan deerli bir ey kefederseniz, ne yaparsnz? Onu
insanlarn yararna sunar msnz?
Bilmiyorum. Sanmyorum.
nsanla hizmet etmek gibi bir isteiniz yok mu?
Ben o tr bir dil kullanmam, Bayan Taggart. Sizin de kullanmadnz sanyorum.
Dagny gld. Sanrm ikimiz iyi geineceiz, dedi.
yle
Ona motorun hikyesini anlattnda, bulduu yazlar okuttuunda, gen adam hibir yorumda
bulunmam, yalnzca ii, hangi koullarla olursa olsun kabul edeceini sylemiti.
Dagny de ondan, kendi koullarn kendisinin belirlemesini istemiti. Gen adamn syledii
aylk maan dkln duyunca aknlkla buna itiraz etmiti. Daniels, Bayan Taggart, demiti
o zaman, raz olmayacam ey, karlksz bir ey almaktr. Bana ne sre boyunca para vereceinizi
bilmediim gibi, karlnda bir ey alp alamayacanzdan da emin deilim. Kendi aklm stne
kumar oynuyorum. Baka kimsenin byle bir ey yapmasna izin vermem. Niyet uruna para alamam.
Ama bir ey teslim edebilirsem, onun karln elbette almak isterim. Baarl olursam, o zaman
derinizi bile yzerim, nk isteyeceim ey yzdelik olur, yksek olur, ama en azndan sizin
anzdan da vermeye deer olur.
stedii yzdeyi sylediinde Dagny glmt. Bu gerekten derimi yzmek demek, dedii de
ortada. Kabul.
Olayn Dagnynin zel projesi olmasna, Danielsn da onun zel eleman olarak almasna
karar verdiler. Taggart Aratrma Departmannn ie burnunu sokmasn ikisi de istemiyordu. Gen
adam yine Utahda, gece bekisi grevinde kalmak istiyordu. Orada ihtiya duyabilecei tm

laboratuvar tehizatna sahipti ve tek bana rahata alabilecekti. Baarya ulalncaya kadar
proje ikisi arasnda bir sr olarak kalacakt.
Sonunda Daniels, Bayan Taggart, demiti. Bunu zmem ka yl alr, herhangi bir fikrim yok.
zebilirsem, tabi. Ama mrmn geri kalann bu ie harcasam bile, sonunda baarrsam mutlu
lrm, onu biliyorum. Sonra da eklemiti: Motoru zmekten daha ok istediim bir tek ey var, o
da daha nce zm olan adam tanmak.
Utah'a dnnden sonra Dagny her ay ona bir ek gndermi, o da almalaryla ilgili
raporunu yollamt. Henz umuda kaplmak iin ok erkendi, ama o raporlar Dagnynin ofiste
geirdii gnlerin duraan sisleri arasndaki tek parlak noktalard.
Raporun sonuncu sayfasn da okuyup ban kaldrd. Uzaktaki takvim Eyll 2 diyordu.
Altndaki kent klar yaylm, oalm, parlaklamt. Rearden dnd. Keke kentte olsayd,
dedi iinden. Keke onu bu gece grebilseydi.
Sonra tarihi fark edip ayld. Eve koup giyinmesi gerekiyordu. Jimin dnne gitmek
zorundayd bu akam. Aabeyini bir yl akn sredir ofis dnda hi grmemiti. Nianlsyla da
tanm deildi, ama gazetelerde o nianla ilgili yeterince yaz okumutu. Masasndan yorgun bir
tavrla kalkt. Dne gitmek, sonradan niin gitmediimi anlatmaktan daha kolay olacakt.
Terminalin ana holnden hzla geerken bir sesin arkasndan. Bayan Taggart!" diye seslendiini
duydu. Bir aciliyet tonu vard seste. Hemen durdu. Bir iki saniye sonra, seslenenin sigara standndaki
yal adam olduunu anlad.
Gnlerdir sizi grmeyi bekliyordum, Bayan Taggart, dedi adam. Sizinle konumak iin byk
tela iindeyim Yznde garip bu ifade vard. Korkusunu gstermeme abas iindeki birinin
ifadesi.
Dagny glmseyerek, zr dilerim, dedi. Bir haftadr buradan aceleyle geiyorum, uramaya
zamanm olmuyor.
Adam glmsemedi. Bayan Taggart, bana aylar nce verdiiniz o dolar iaretli sigara, dedi,
Onu nereden buldunuz?
Dagny bir an hareketsiz durdu. Korkarm o konu ok uzun ve karmak bu hikye, diye karlk
verdi.
Onu size veren insanla temas kurma olananz var m?
Herhalde vardr...ama pek de emin deilim. Neden?
Size onu nereden bulduunu syler mi?
Bilmiyorum. Sylemeyeceini neden dndnz?
Adam bir kararszlk geirdi, sonra sordu. Bayan Taggart, birisine...imknsz olduunu
bildiiniz bir eyi sylemek zorunda kalrsanz ne yaparsnz?'
Dagny gld. Sigaray bana veren adam, kendi varsaymlarn yeniden kontrol et, demiti.
yle mi dedi? Sigarayla ilgili olarak m?
Yo, pek saylmaz. Ama neden? Nedir bana sylemek zorunda olduunuz?
Bayan Taggart, dnyann her tarafna sordum Ttn sanayinin iindeki ya da ttn sanayiiyle
ilgili her enformasyon kaynana dantm Verdiiniz izmariti kimyasal analizden geirttim. O trl
kat reten hibir fabrika yok.
Ttnn iindeki tadlandrc elementler daha nce hibir harmanda kullanlmam. O sigara
makineyle yaplmt, ama benim bildiim hibir fabrikada yaplmamt...oysa her fabrikay bilirim.
Bayan Taggart, bildiim kadaryla o sigara...yeryznde yaplm deil!
***
Rearden yan tarafta durmu, dalgn baklarla bakyor, bu arada garson da yemek masasn iterek

otel odasndan karyordu. Ken Danagger gitmiti. Oda lotu. Konuarak kararlatrmasalar da, her
ikisinin istei zerine yemek srasnda klar da ksk tutmulard. Danaggern yznn
gzkmesini, kimsenin onu tanmasn istemiyorlard.
Bir arada grlmek istemeyen sulular gibi, gizli gizli bulumulard. lerinden birinin ofisinde
de, evinde de, buluamazlard. En iyisi kentin kalabalnn gizliliiydi. Reardenn Wayne-Falkland
Otelindeki sitini semilerdi. Bu arada Danaggera drt bin ton kadar eitli biimlerde dklm
Rearden Metal'in tesliminin kararlatrlm olduu duyulursa, her birine on bin dolar cezayla onar yl
hapis cezas verilebilirdi.
Yemek srasnda o yasadan da, amalardan da, aldklar riskten de sz etmemilerdi. Yalnzca i
konumulard. Danagger her toplantda yapt gibi, net ve duru biimde durumunu ortaya koymu,
ilk sipariinin yars kadarnn tehlikedeki tnelleri desteklemeye yeteceini sylemiti. Biraz daha
gecikirse dayanamayacak tneller vard nk. Konfederasyon Kmr irketi hafta nce ifls
ettiinde, madenlerini Danagger satn almt ve imdi onlar devreye sokmak istiyordu. ok iyi bir
alan, ama durumu berbat. Geen ay ok kt bir kaza olmu. Gaz patlamas ve gk. Krk kii
lm. Sonra da ayn monoton sesle, sanki istatistiki bilgiler veriyormu gibi devam etmiti.
Gazeteler lk la, kmrn lkedeki en kritik kaynak olduunu haykrp duruyor. Bir yandan
da kmr reticilerinin, petrol darln frsat bilip byk krlar saladn sylyorlar.
Washingtondaki bir grup benim ok bydm, beni durdurmak iin bir ey yaplmazsa yaknda
tekel hline geleceimi iddia ediyor. Yine Washingtonda bir baka grup da, yeterince
byyemediimi, devletin madenlerime el koymas gerektiini, benim agzlnn biri olarak hep kr
peinde kotuumu, halkn yakt ihtiyacna nem vermediimi sylyor. imdiki hesaplarma gre, bu
Konfederasyon Kmr irketi madeni, onarma harcayacam paray krkyedi ylda geri getirecek.
ocuum yok. Oray almn nedeni, kmrsz brakamayacam bir mterim olduu iin...o
mteri de Taggart Transcontinental. Demiryollar da kerse neler olur diye dnp duruyorum.
Bir ara susup sonra eklemiti: Buna neden hl nem verdiimi bilmiyorum ama, veriyorum ite.
Washingtondaki o adamlar, byle bir durumda neler olacan gremiyorlar. Ben grebiliyorum.
Rearden da, Metali veririm, demiti. Sipariinin br yarsna ihtiyacn olduunda, yine bana
bildir. Onu da veririm!
Yemein sonunda Danagger yine ayn tekdze sesle, kelimelerinin anlamn ok iyi bilen birinin
sesiyle konumutu: Eer senin ya da benim yanmzda alanlardan herhangi biri bunu renir, zel
antaja kalkrsa, paray ben derim. Makl llerde tabi. Ama eer Washingtonda arkadalar
varsa, o zaman demem. Onlardan biri ortaya kacaksa, hapse girerim, daha iyi. O zaman da
birlikte gireriz, demiti Rearden da.
imdi lo odada tek bana kalnca, hapse girme ihtimalinin kendisini kayglandrmadn,
iinde bo bir duygu olduunu fark etti. Ondrt yandayken, alktan ii baylrken, manavdan meyve
almad gnleri hatrlyordu. Oysa imdi...eer bu yemek bir susa ve hapse girecekse, bu ona
kamyon arpmasndan farkl grnmyordu. irkin bir kaza. Ama bunun ahlk bir nemi yoktu.
Bir yldr yapt ticaret anlamalar arasnda kendisine zevk veren tek anlamay, gizli bir
sumu gibi saklamak zorunda kaldn dnd. Dagny ile geirdii geceler gibi. Oysa onu sa tutan
saatler yalnzca o saatlerdi. ki sr arasnda bir balant olduunu hissediyordu. Mutlaka kefetmesi
gereken kritik bir balant. Kavrayamad. Onu ifade edecek kelimeleri bulamad. Ama bulaca gnn
de geleceini hissediyordu. te o zaman, hayatndaki her sorunun cevabn da bulmu olacakt.
Duvara dayanm, ban geriye atm, gzlerini yummutu. Dagny'yi dnyordu...O anda
hibir soruyu kendisi asndan nemli bulmuyordu. Bu gece grecekti onu. Neredeyse nefret etti bu
dnceden. nk, bylelikle yarn sabah da fazlasyla yaklam oluyordu. Ona veda etme

zamanyd yarn sabah. Acaba yarn kentten ayrlmayabilir miyim, diye merakland. Ya da belki
bugn onu grmeye gitmez, bylelikle bekleme sresini uzatabilirdi. Onu grmek...onu omuzlarndan
tutmak, yzne bakmak. ldryorsun sen, dedi kendine. Ama Dagny mrnn her annda yannda
olsa da, ona doyamayacan biliyordu. O zaman da kendine bir baka anlamsz ikence gelitirecek,
ona dayanmaya alacakt. Onu bu gece greceini biliyordu. Grmeden gitme dncesi, zevki daha
da younlatryor, bir anlk ac, birka saat sonrasnn kesinliini sabote ediyordu. Dagnynin
salonundaki yank brakrm, diye dnd. Yatakta onun yatna baktnda, yalnzca belinin ve
ayak bileinin altndan incecik k geldiini grrd o zaman, Ban a doru eker, yzn
grrd, Sonra o ba, hi kar koymadan sarkard. Salar kendi koluna derdi. Gzleri kapal,
yz acl gibi gergin, dudaklar onu bekler biimde ak olurdu.
Duvara dayanm, bekliyordu. Gnn btn olaylarnn zerinden dklmesini, kendini zgr
hissetmesine izin vermesini bekliyordu. Bir sonraki zaman dilimi...yalnzca kendisine aitti.
Odasnn kaps hi uyarsz aldnda, nce bunu tam olarak duyamad, hatt inanamad. Bir
kadnn siluetini gryordu. Sonra otel grevlisi yere bir bavul koydu, dnp kayboldu. Duyduu ses
Lillian'n sesiydi. Aa, Henry! Karanlkta yapayalnz msn?
Lillian kapnn yanndaki elektrik dmesine bast. Orada duruyordu. Titizlikle giyinmiti. Ak
bej seyahat tayyr, sanki cam mahfaza iinde yolculuk yapm gibi dzgnd. Glmsyor, evine
varm gibi eldivenlerini ekip karyordu.
Akam kmyor musun, hayatm? diye sordu. Yoksa kmak zere miydin?
Cevap vermesinin ne kadar geciktiini bilemedi. Burada ne yapyorsun?
Jim Taggartn bizi dnne davet ettiini hatrlamyor musun? Dn bu gece.
Onun dnne gitmeye niyetim yoktu.
Aa, ama benim var!
Bu sabah ben kmadan niin sylemedin?
Sana srpriz yapmak iin, sevgilim. Neeyle gld. Seni herhangi bir sosyal toplulua
srklemek hemen hemen imknsz. Ama buna, bir anda kalkmak baarl olabilir, diye dndm.
Frlayp kmak, iyi vakit geirmek. Evli iftlerin hep yapmas beklendii gibi. Sence bir sakncas
yoktur diye dndm. Geceyi New Yorkta geirmen o kadar sk oluyor ki!
Rearden onun modaya uygun biimde yar giyilmi apkasnn kenar altndan kendisine abucak
baktn grd, bir ey sylemedi.
Bir riske girdiim doru tabi, dedi Lillian. Belki birini yemee karyor olabilirdin.
Rearden yine bir ey sylemedi. Yoksa bu gece eve dnmeye mi niyetliydin?
Hayr.
Akam iin bir angajmann m vard?
Hayr.
yi. Parmayla bavulunu gsterdi. Kendi gece giysilerimi getirdim. Senden hzl
giyinebileceime dair benimle bir orkide korsajna bahse girer misin?
Dagny bu akam aabeyinin dnnde olacakt. Bu akamn artk Rearden iin bir nemi
kalmamt, istersen seni akam darya karrm dedi. Ama o dne deil.
Ama ben oraya gitmek istiyorum! Sezonun en parlak olay o! Herkes haftalardr o dn
bekliyor. Tm arkadalarm. ki dnya bir araya gelse karmam. Kentte ondan gzel bir ov yok.
Ondan iyi reklam edilmii de yok. ok gln bir evlilik, ama tam Jim Taggart'tan bekleyebilecein
bir ey.
Odada rahata dolayor, evresine baknyor, tanmad bu yeri tanmaya alyordu. New
Yorka yllardr gelmedim, dedi. Yani seninle gelmedim. Resm bir nedenle gelmedim.

Karsnn gzlerinin, amaszca dolarken dolu tablada bir an duraklayp sonra yine ilerlediini
grd. inde bir tiksinti hissetti.
Lillian bunu onun yznden okudu, neeyle gld. Ah, ama sevgilim, ben rahatlam deilim!
Tersine, hayal krklna uradm. Ruj bulam birka izmarit bulacam umuyordum.
Ortal incelediini kabul ettii iin takdir etti onu. Bu kabullenme bir aka havasnda yaplm
olsa bile. Ama bu ak szllk havas, acaba aka m yapyor, diye dnmesine yol at. Bir an
iin, karsnn aslnda doruyu sylediini sezmiti. Ama bu ihtimali bir kenara brakt. Byle bir
eyin mmkn olabileceini dnemezdi.
Korkarm hibir zaman insan olmayacaksn, dedi Lillian. O nedenle de, bir rakibem
olmadndan eminim. Eer varsa da...ki kuku duyarm, sevgilim...buna pek kayglanacam
sanmam, nk eer her arlnda gelen biriyse, randevu ayarlamak bile gerekmiyorsa...o zaman
da ylesinin nasl biri olacam herkes bilir.
Dikkatli olmam gerek, diye dnd. Neredeyse tokat atacakt karsna nk. Lillian, sanrm
biliyorsun, bu tr esprilere ben tahamml edemem, dedi.
ff, yle ciddisin ki! diye gld kars. Hep unutuyorum. Her konuda ok ciddisin...zellikle
de kendin konusunda.
Sonra birdenbire ona dnd. Yzndeki glmseme yok olmutu.Garip, yakaran bir ifade
gelmiti yerine. Rearden bu ifadeyi onun yznde daha nceden de grmt. Samimiyet ve cesaret
karm bir ey.
Ciddi olmay m tercih ediyorsun, Henry? Peki. Hayatnn bir bodrumunda ne zamana kadar var
olmam bekliyorsun? Ne kadar yalnzlk ekmemi istiyorsun? Senden hibir ey istemedim. Hayatn
istediin gibi yaamana izin verdim. Bir tek akam bile veremez misin bana? Tamam, biliyorum,
partilerden nefret ediyorsun ve bu akam ok sklacaksn. Ama bunun benim iin anlam ok byk.
stersen buna kof sosyal gurur diyebilirsin. Bir kere olsun, kocamla birlikte grlmek istiyorum.
Herhalde senin hi aklna gelmiyordur, ama nemli bir insansn. nsanlar sana imrenir, senden nefret
eder, sana sayg duyar, senden korkar. Hangi kadn olsa seni kocam diye gstermekten gurur duyar.
Sen bunu aalk bir kadn kaprisi olarak grebilirsin, ama her kadnn mutlu olma biimidir bu. Sen
bu standartlara gre yaamyorsun, ama ben bunlara gre yayorum. Birka saat sklma pahasna,
bana bu kadarn bile veremez misin? Yeterince gl olup kocalk grevini yerine getiremez misin?
Oraya kendin iin deil, benim hatrm iin gidemez misin? Kendi istediin iin deil de, ben
istediim iin?
Dagny, diye dnd aresizlik iinde. Dagny ev hayatna ilikin tek kelime sylemi deildi
ona. Hibir talepte bulunmam, hi sistem etmemi, hi soru sormamt. Onun nnde karsyla
gzkemezdi. Onun karsna, gururla gsterilen bir koca olarak kamazd. Keke u anda lsem,
byle bir ey yapmak zorunda kalmasam, diye dnyordu, nk bunu yapacan anlamt.
Srrn bir su olarak kabul ettii, sonularna katlanma konusunda kendine sz verdii iin,
hakl tarafn Lillian olduunu batan kabullendii iin, her trl laneti kendine lyk grd iin, o
hak talep edildiinde de reddedemezdi. Gitmeme nedeninin kendisini hakl klmadn biliyordu,
nk beyninin iinde o yakar duymaktayd: Ah, Tanrm, Lillian, ne istersen yaparm, ama o parti
olmasn! Ama yalvaramazd.
Dengeli, cansz, ciddi bir sesle, Peki Lillian, dedi. Gelirim.
***
Gl desenli dantel duvak, sala dairenin kt yer tahtalarna taklmt. Cherryl Brooks onu
zenle kaldrd, admn atp duvara asl arpk aynada kendine bakt. Btn gn burada resimleri
ekilmiti. Son iki aydr sk sk resmi ekiliyordu zaten. Gazeteciler resim ekmek istediklerinde,

hl inanamyormu gibi minnetle glmsyordu...ama keke bu kadar sk istemeseler, diye


dnmekteydi.
Gazetelerden birinde vck vck ak kesinin kadn yazar, Cherryl' haftalar nce koruyucu
kanatlar altna almt. Kii olarak bilgelik dzeyi, tipik bir kadn polis kadard. Cherryl ilk nce
rportajclarn sivri dileri arasnda tlmeye baladnda, bu kadn sahip kmt ona. Bugn
tm gazetecileri kap dar etmi, Tamam, haydi, gidin buradan! demiti. Komular kovalayp
dairenin kapsn yzlerine kapatm, sonra onun giyinmesine yardm etmiti. Cherryl' dne
arabasyla gtrecekti. Bunu yapacak baka hi kimse bulunmadn kefetmiti.
Duvak, beyaz saten gelinlik, narin beyaz pabular, bir de boynuna takt bir dizi inci bir araya
gelince, Cherryln odasndaki baka her eyin toplamnn be kat kadar pahal oluyordu. Yatak zaten
odann byk ksmn tek bana doldurmaya yetiyordu. Geri kalan alan da ekmeceler, bir sandalye,
soluk bir perdenin ardnda asl duran birka elbise kaplyordu. O yrdke, gelinliin kabark etei
duvarlara srtnp durmaktayd. ncecik bedeni o kabark etein zerinde, darack, uzun kollu
gelinlie ramen, arpc biimde salnp duruyordu. Gelinlii kentin en iyi modacs izmiti.
Koruyucusundan zr diler gibi, Anlarsn, o dkknda ie girdiimde, daha iyi bir eve
tanabilirdim, diyordu. Ama bence geceleri nerede yatp uyuduumun o kadar da nemi yok. O
nedenle param sakladm. lerde daha nemli eyler iin gerekir diye... Sustu, glmsedi, gzleri
kamam gibi ban iki yana sallad. Gerekir sanmtm, dedi.
Koruyucusu, yi grnyorsun, diye avuttu onu. O berbat aynada fazla bir ey grnmyor,
ama iyisin.
Btn bunlarn olup bitii...ben...kendi peimden yetiemedim. Ama bak, Jim harika biri.
Benim kk dkknda bir satc olmama, byle bir yerde yayor olmama aldrmyor. Bunu bana
kar bir ey olarak grmyor.
H-h, dedi kadn. Yz ciddi grnyordu.
Cherryl, Jim Taggartn buraya ilk geliine nasl ardn hatrlyordu. lk karlamalarndan
bir ay kadar sonra bir akam, hi habersiz kagelmiti. Cheryl o zamana kadar onu yeniden grme
umutlarn oktan kaybetmiti bile. Onu karsnda grnce ok utanmt. Sanki amur birikintisinin
orta yerinde gnein doumunu yakalamaya alyormu gibi hissetmiti kendini. Jim ise
glmsemi, odadaki tek sandalyeye oturmu, onun pembeleen yzne, odann durumuna bakmt.
Sonra ona mantosunu giymesini sylemi, alp kentin en pahal lokantasna, yemee gtrmt.
Orada Cherryln rkekliine, utangalna, yanl atal almaktan korkusuna yine glmsemi,
gzlerindeki masals baklar seyretmiti. Cherryl onun ne dndn anlayamamt. Ama Jim
onun afalladnn farkndayd. Bu lokantaya geldikleri iin deil de, o kendisini buraya getirdii iin.
Pahal yemeklere elini srmekte zorluk ekmiti Cherryl. Bu yemei, ou kzlarn yapaca gibi,
zenginin birinden gelen armaan olarak, domuzdan koparlan kl olarak karlamamt. Hak etmeyi
ummad prl prl bir dl gibi karlamt.
ki hafta sonra yine gelmiti Jim. Derken bulumalar adm adm sklamt. Bazen Jim dkknn
kapanma saatinde arabasyla oraya geliyor, Cherryln dkkndaki arkadalar o prl prl limuzine,
kasketli ofre bakakalyorlard. Jim onu en iyi gece kulplerine gtryor, kendi arkadalarna
tantrken, Bayan Brooks, Madison meydanndaki dkknda alyor, diyordu. Cherryl onlarn
baklarn izlerken Jim de gzlerinde alayc bir ifadeyle bekliyordu. Cherryl minnetle, benim numara
yapma zorunluluumu ortadan kaldrmaya alyor, diye dnyordu. O ok cesur ve gl,
bakalarnn onaylayp onaylamamas umurunda deil, diye geiriyordu iinden. Ama bir gece bitiik
masada oturan, zppe siyasal dergilerden birinde alan kadnn kan havaya kaldrarak, Jim ne
kadar cmert! dediini duyunca, iinde hi tatmad acayip bir acnn alevlendiini hissetmiti.

Jim istese, Cheryl btn bunlarn karlnda verebilecei eyi seve seve verirdi. Onun
istememesi karsnda da minnet duymaktayd. likileri korkun bir bormu, kendisi bu borcu
demek iin ona sessizce tapmaktan baka hibir areye sahip deilmi gibi hissediyordu. Ama onun
bu tapmaya da ihtiyac yoktu herhalde.
Baz akamlar Jim buraya, onu almaya geliyor, ama sonra dar kmak yerine burada kalyor,
onunla konuuyor, o da sessizce dinliyordu. Her ey her zaman beklenmedik ekilde oluyordu.
Birdenbire. Sanki Jimin de niyeti yokmu, o anda iinde bir ey patlayvermi gibi. Yatan zerine
oturuyor, evresinin de, Cherryln da farknda deilmi gibi ylyordu. Konuurken ikide bir
gzleri Cherryl'n gzlerini buluyordu ama, bu baklar sanki kendisini dinleyen bir insann
varlndan emin olmak istiyormu gibiydi.
...kendim iin deildi, hem de hi deildi. Niin inanmyor bu insanlar bana? Sendikalarn
seferleri azaltma talebini kabul etmek zorundaydm...onu yapmann tek yolu da tahvillere moratoryum
getirmekti, Wesley de o yzden verdi onu bana...kendim iin deil, iilerim iin. Gazetelerin hepsi,
rnek bir iadam olduumu syledi. Sosyal sorumluluu olan bir iadam. yle dediler. Bu doru,
yle deil mi? Deil mi? Ne kusuru var o moratoryumun? Birka kk teknik ayrnty atladysak, ne
olmu yani? yi bir ama uruna yaplmt. Herkes ayn fikirde. Kendin iin yapmadn her ey
iyidir, bunu bilmeyen yok...ama o iyi bir amac takdir etmiyor. Kendinden baka hi kimse iyi deil
onun gznde. Benim kz kardeim acmasz, kibirli kahpenin teki. Kendi fikrinden baka
kimseninkini beenmez...Neden yzme yle bakp duruyorlar...o da, Rearden da, btn tekiler
de...Kendilerinin hakl olduundan niin o kadar eminler? Ben madd dnyada onlarn stnln
kabul ediyorsam, neden onlar manevi dnyada benim stnlm kabullenmiyorlar? Onlarda beyin
var, ama bende de kalp var. Onlar servet yaratma yeteneine sahipse, ben de sevme yeteneine
sahibim. Benimki daha yce bir ey deil m? nsanlk tarihi boyunca her zaman en yce ey olarak
kabul edilmemi mi? Onlar niin bunu kabul etmiyor? Kendilerinin byk olduundan nasl bu kadar
emin olabiliyorlar? Hem onlar bykse ve ben deilsem...asl o zaman nmde eilmeleri gerekmez
mi? Byk deilim diye? Gerek insanlk bu deil midir? Saygya lyk birine sayg gstermek bir
iyilik deil ki! Kazand bir eyin ona denmesinden ibaret. Asl iyilik, hak edilmemi bir saygy
gstermek...Ama onlar iyilik yapma yeteneinden yoksunlar. nsan deiller. Hi kimsenin ihtiyacna
aldrdklar yok...zaafna da. Ne aldryorlar...ne de acyorlar...
Cheryl bunlarn pek azn anlyordu, ama onun mutsuz olduunu, birinin onu incittiini
anlayabiliyordu Jim onun yznde kendisine duyduu efkatin izgilerini grd. Kendi dmanlarna
duyduu kzgnl grd. Kahramanlara bakar gibi baktn grd. O bakn gerisindeki duygular
yaayabilen biri sunuyordu bunu ona.
Cherryl onun bu aclar bir tek kendisine itiraf ettiinden niin bu kadar emin olduunu
bilmiyordu. Bunu zel bir onur, zel bir armaan olarak gryordu.
Ona lyk olmann tek yolu, ondan hibir ey istememek, diye dnd.Bir keresinde para
vermeyi teklif etmiti Jim ona. O da reddetmiti. Gzlerinde prl prl bir fkeyle. Jim bir daha buna
kalkmamt. Cherrylin duyduu fke aslnda kendine ynelikti. Acaba beni yle biri olarak
grmesine yol aacak bir ey mi yaptm, diye kukulanmt. Ama tabi gsterdii ilgiye kar
nankrlk etmek, kendi irkin yoksulluuyla onu utandrmak istemiyordu. Ykselmeye, onun
beenisini hak etmeye hevesli olduunu gstermek istiyordu. Bu nedenle ona, yardm etmek istiyorsa,
daha iyi bir i bulmasna yardmc olabileceini sylemiti. Jim cevap vermedi. Cherryl haftalarca
bekledi, o ise konuyu hi amad. Cherryl kendini sulamaya balad. Gcendirmiti belki de onu.
Belki kendisinin kullanldn dnmesine yol amt.
Jim ona bir zmrt bilezik verdiinde, Cherryl hibir ey anlayamayacak kadar afallamt. Onu

incitmemek iin aresizce abalayarak, bunu kabul edemeyeceini sylemi, ona yalvarmt.
Neden? diye sormutu Jim. Kt bir kadn olmann bedelini dyor deilsin ki! Kalkp senden bir
eyler isteyeceimden mi korkuyorsun? Bana gvenmiyor musun? Cherryl utan iinde kekelerken o
yksek sesle glmt. Cherryl o klstr siyah elbisesini giyip bilezii taktktan sonra gece
kulbne gittiklerinde de ona bakp garip garip glmsemi durmutu.
Onu Bayan Cornelius Popeun verdii partiye gtrd gece de bilezii takmasn istemiti.
Cherryl da, eer beni dostlarnn evine gtrmekten utanmyorsa, adlar zirve saylar yerde,
gazetelerin sosyete stunlarnda boy gsteren o harika insanlarla tantrmaya cesaret ediyorsa, benim
de eski elbisemi giyip onu utandrmaya hakkm olamaz, demiti kendi kendine. Yl boyu biriktirdii
paralar gzden karp kendine parlak yeil bir tuvalet almt. ifondand. Yakas akt. Sar
gllerden kua, bir tokayla kapanyordu. Souk klarla sslenmi o ciddi evin salonuna girdii,
kentin tepesine bakan terasa kt zaman, tuvaletinin buraya uymadn anlamt, ama bunun
nedenini bilemiyordu. Yine de dik durmay srdrm, eller uzandka cesur bir kedi yavrusu gibi
glmsemiti. Elenme amacyla biraraya gelmi insanlar kimseyi incitmez, diye dnmt.
Bir saat getiinde, glmseme abalarna bir aresizlik, akn bir yakar ifadesi sinmiti.
Daha sonra, evresindeki insanlar izlerken glmseme tmyle yok olmutu. k giyinmi, zgven
sahibi kzlarn, Jim'le konuurken kstah bir ifade takndklarn gryordu. Sanki ona sayg
duymuyorlarm, hibir zaman da duymamlar gibi. zellikle ilerinden biri, ev sahibinin kz olan
Betty Pope, ikide bir Jime Cherryln anlayamad eyler syleyip duruyordu...daha dorusu,
bunlar doru anladndan emin olamyordu.
Balangta ona kimse dikkat etmemi, yalnzca birka kii giydii kyafeti dnp aknlkla
szmt. Bir sre sonra, bakmaya balamlard ona. Yalca bir kadnn Jime kaygl bir sesle,
Madison Meydanndan Bayan Brooks mu dedin? dediini duymutu. Jimin ok net bir sesle cevap
verirken yzndeki o garip ifadeyi de grmt: Evet, Raleighs Five and Ten dkknnda, kozmetik
reyonu. Bunun ardndan, baz kimselerin kendisine ar terbiyeli davranmaya baladn fark
etmiti. Bir ksm da, belli ede ede uzaklamlard ondan. ou, tam bir aknlk iindeydi, Jim de o
garip glmsemesiyle olup bitenleri seyredip duruyordu.
Ortalktan ekilmeye, onlarn dikkatinden uzaklamaya almt Cherryl.
Salonun kenarna yneldiinde bir adamn omuz silkerek yle dediim duydu: Eh, Jim Taggart
u ara Washingtonda en byk gce sahip insanlardan biri. Ama adam bunu pek de saygl bir sesle
sylememiti.
Hava daha da kararrken terasta iki adamn konumasn iitmi, neden kendisinden sz
ettiklerine inandn bilememiti: Taggart cam isterse bunu da yapabilir tabi! br adam da,
Caligula adl bir Roma mparatorunun atna dair bir eyler sylemiti.
Uzakta ykselen Taggart gkdeleninin dimdik duvarna bakm, o zaman durumu biraz anladna
karar vermiti. Bu insanlar Jimden nefret ediyorlard, nk kskanyorlard onu. Kendileri kim
olurlarsa olsunlar, isimleri ve paralar ne kadar byk olursa olsun, Jiminki kadar byk bir
baarya sahip deildiler. Herkesin imknsz sayd bir demiryolunu ina etme baarsn hibiri
gstermi deildi. lk defa olarak, Jime sunabilecei bir eye sahip olduunu grd. Bu insanlar,
Buffaloda geride brakt kiiler kadar kk, hain insanlard. Jim de kendisi kadar yalnzd.
Bulabildii tek sayg da Cherryl'n duygularnn samimiyetiydi.
O zaman dnp yeniden balo salonuna ilerledi, kalabaln iinden kararl admlarla geti.
Terasn karardnda engellemek istedii gzyalarnn yerine, imdi gzlerinde mthi prltlar
vard. Eer Jim aka onun yannda olmay semise, bir tezghtar olmasna ramen onu dostlarna
gstermeyi gze alm, onlarn incitici tutumuna gs germise, onlarn fikirlerine meydan okuyor

demekti. Kendisi de bu cesarete katlmal, burada stne den korkuluk grevine gnll olmalyd.
Yine de, partinin bitmesinden son derece memnun olmutu. Arabada onun yanna binip eve doru
giderlerken rahatt. Ac bir rahatlama. Deminki sava cesareti, imdi yerini garip bir aresizlik
duygusuna brakmt. Bu duyguya teslim olmamaya alt. Jim pek az konuuyordu. ylece oturmu,
suratn asm, arabann camndan darya bakyordu. Cherryl iinden, acaba bir ekilde onu hayal
krklna m urattm, diye merak etti.
Oturduu yere vardklarnda, kapda ona, Seni utandrdmsa zr dilerim... dedi.
Jim bir an cevap vermedi, sonra, Benimle evlenir misin desem, ne derdin? diye sordu.
Cherryl ona bakt, sonra evresine bakt. Pencerelerin birinden pis bir ilte sarktlmt. Kar
kaldrmda bir rehinci dkkn vard. nnde bir p bidonu duruyordu. Byle bir soru, byle bir
yerde sorulamazd. Anlamn bile tam kavrayamamt sorunun. Herhalde...benim mizah anlaym
yok, diye cevap verdi.
Sana teklifte bulunuyorum, tatlm.
O zaman ilk kez pmlerdi. Cherryln yanaklarndan aa yalar boalyordu. Partide
boalamayan yalar. aknlktan, mutluluktan, bunun mutluluk olmas gerektii dncesinden
kaynaklanan yalar...bir de, bunun byle olmasn istememi olduuna dair fsldayp duran o kk
sesten...
Gazeteleri hi dnmemiti. Ama bir gn Jim ona evine gelmesini sylemi, Cherryl oraya
gittiinde ierisini ok kalabalk bulmutu. nsanlar...ellerinde defterler, kameralar, flalar! Kendi
resmini ilk defa gazetede grdnde (Jim kolunu onun omzuna att srada ekilmi bir resimdi.),
sevinle kkr kkr glm, gururla, acaba kentteki herkes bunu grm mdr, diye dnmt. Bir
sre sonra sevinci yok oldu.
Srekli resimlerini ekiyorlard. Dkkndaki tezghn banda, metroda, oturduu sala binann
kapsnda, sefil odasnda. Jim imdi teklif etse, ondan para almaya raz olur, nianllk dnemi
boyunca kentten kap ssz bir yere, bir otele saklanrd, ama Jimin yle bir teklifte bulunduu yoktu.
Grne gre, onun olduu yerde kalmasndan memnundu. Jimin de ofisteki masasnda, Taggart
Terminali ana holnde, kendi zel vagonunun yannda, Washingtondaki bir resmi ziyafette ekilmi
resimleri yaynlanmaktayd. Tam sayfa resimler, dergilerde yazlar, radyolarda konumalar, haberlere
girmeler...bunlarn hepsi bir tek, upuzun, srekli bir lk gibiydi. Klkedisi ile Demokrat
adam.
Cherryl tedirginlik hissettike kendi kendine, kukulanma, deyip duruyor, incindii zaman da,
nankrlk etme, diyordu. Bunlar ok seyrek hissetmekteydi. Bazen geceyars uyandnda, odann
sessizlii iinde yatp da uyuyamamak dayanlmaz geliyordu ona. Kendine gelmesinin, inanmasnn,
anlamasnn yllar sreceinin farkndayd. Gnlerin iinden, gne arpmasna uram gibi geip
durmaktayd. Tek grd Jim Taggartt. O ilk zafer gecesinde grd gibi.
Odasnda son kere, banda duvayla yle bir durduunda, ke yazar kadn, Dinle beni,
ocuk, dedi ona. Sen sanyorsun ki, insan hayatta incinirse, bu onun kendi gnah. Aslnda uzun
vadede bu da doru tabi. Ama sana, sende grdkleri iyi eyler yznden zarar vermek, seni
incitmek isteyen insanlar da olacaktr. Grdklerinin iyilik olduunu bilip, seni o yzden
cezalandrrcasna. Bunun seni ykmasna izin verme.
Gzlerini ileriye dikmi durumda, Korktuumu sanmyorum, diye karlk verdi Cherryl.
Glmsemesindeki prlt, bakndaki ciddiyeti yumuatyordu. Hibir eyden korkmaya hakkm
yok. ok mutluyum. nsanlar hayatta ancak ac eker diyenlere hibir zaman inanmamtm. Byle
eylere kaplp pes edemezdim. ok gzel, ok harika eyler olabileceini biliyordum. Tabii bunun
benim bama gelmesini beklemiyordum...Bu kadar byn, hele bu kadar abuk, hi

beklemiyordum. Ama buna da ayak uydurmaya alacam.


***
Para tm ktlklerin kkdr, dedi Jim Taggart. Parayla mutluluk satn alamazsn. Sevgi her
trl engeli, her sosyal mesafeyi aar. Belki buna kalp szler diyeceksiniz ama, ben gerekten byle
hissediyorum, ocuklar. Wayne-Falkland Otelinin balo salonunda, klarn altnda duruyordu.
Nikh treni bittii anda evresine gazeteciler toplanmt.Konuklarn gazeteci emberinin dna
dalgalar gibi arpp durduunu iitiyordu. Cherryl yan bandayd. Beyaz eldivenli elini onun
ceketinin siyah koluna dayamt. Kulaklarnda hl nikh treninde sarf edilen kelimeler
nlamaktayd. Bunlar gerekten duymu olduuna inanamyordu.
Kendinizi nasl hissediyorsunuz, Bayan Taggart?
Bu soru gazeteci emberinin bir yanndan gelmiti. Onu bir anda, cin arpm gibi geree
dndrd. Bu soru, her eyi geree dntrd. Cherryl glmsedi, boulur gibi fsldad:
Ben...ok mutluyum...
Salonun iki ayr kesinde, elbisesini patlatacak gibi grnen Orren Boyle ile, giysisini
dolduramyormu gibi duran Bertram Scudder, kafalarnda ayn dnceyle konuklar szmekteydiler,
ama ikisi de kafalarndaki dnceyi itiraf edemezlerdi. Orren Boyle kendine, dostlar arasnda
olduunu sylyordu. Bertram Scudder ise, yaz malzemesi toplamakta olduunu dnmekteydi. Ama
her ikisi de birbirinden habersiz olarak, oradaki yzlerin zihinsel bir haritasn karyor, onlar iki
balk altnda snflandryordu. Birinci balk, Favor, ikinci balk da Korkuydu. Konuklardan
bazlarnn burada bulunuu, James Taggarta yneltilmi zel bir korumann iaretiydi. Kimi de
buraya, Jim Taggartn dmanln ekmemek iin gelmiti. Kimi onu yukar ekmek iin elini
aaya uzatmken, kimi de stne trmanabilsin diye eilmi durumdayd. Gnn yazlmam
yasasna gre, nemli bir insann davetine ancak bu iki nedenden biri yznden gelinirdi. Birinci
gruptakilerin ou genti. Washington'dan gelmilerdi. kinci gruptakiler daha yalyd. Onlar
iadamlaryd.
Orren Boyle'la Bertram Scudder, aslnda kelimeleri, insann zihni iinde kullanlmasndan
kanlmas gereken bir sosyal ara olarak grrlerdi. Kelimeler bir taahhtt. Yzlemek
istemedikleri anlamlar yklenebilirlerdi onlara. Onlarn haritasnda kelimeye ihtiya yoktu.
Anlamlarn snflandrlmas fiziksel yollarla yaplyordu...yani kalarn saygl bir hareketi ya da
dudaklarn alayc bir kvrm. Beliren bir ehre, bir an iinde kafalarnn iindeki hesaplama
mekanizmasn harekete geirmiti. Souk mavi gzler ve sar salar. Hank Rearden. Tm kaslar
ikinci fiziksel ifadeye yneldi. Haritann toplam, James Taggartn gcnn bir tahmini saylrd.
Yeknu da olduka etkileyiciydi.
James Taggart konuklar arasnda dolarken grdkleri anda, onun da durumu bildiini
anladlar. Hafif bir tedirginlik iindeymiesine, Mors alfabesi gibi, ksa izgiler ve ksa
duraklamalarla dolayordu. Keyifsizliinin ka kiiyi rahatsz edeceini biliyormu gibiydi.
Yzndeki glmseme glgesinde biraz da bbrlenme vard. Buraya kendisine sayglarn ifade
etmeye gelmenin, gelen insanlar kk dren bir ey olduunu biliyormu gibi. Biliyor ve bundan
zevk alyormu gibi.
Arkasnda konuklar kuyruk gibi dalgalanp duruyordu. Amalar ona, kendilerini hor grme
zevkini tattrmakt besbelli. Bay Mowen bir anlna kuyruun iinde belirip kayboldu, Dr. Pritchett
ile Balph Eubank de ksack gzktler. En gze arpan Paul Larkindi. Taggartn evresinde
daireler iziyordu. Oradan ara sra ykselecek bir k sayesinde gne yan bir tene kavumay
umuyormucasna. Belirsiz glmsemesi, kendisine dikkat edilmesi iin yalvaryordu.
Taggartn gzleri ara sra kalabal hzl ve kaamak baklarla szyordu. Bu ifreyi zmeyi

en iyi Orren Boyle bilirdi. Taggart birini aryor, ama kimsenin fark etmesini istemiyordu. Eugene
Lawson gelip Taggartn elini sknca aramalar sonuland. Lawson slak alt dudan, darbeyi
yumuatacak yastk gibi kvrarak fsldamt: Bay Mouch gelemedi, Jim. Kendisi ok zgn.
Gelmek iin bir uak kiralamt, ama son anda bir eyler kt, kritik ulusal sorunlar, bilirsin.
Taggart hi hareketsiz durdu, cevap vermedi, kalar atld.
Orren Boyle patlayp glmeye balad. Taggart yle bir hmla ona dnd ki, tekiler emir
beklemeksizin dalp uzaklatlar.
Ne halt ettiini sanyorsun? diye aksilendi Taggart.
Hoa vakit geiriyorum, Jimmy, yalnzca hoa vakit geiriyorum. Wesley senin adamnd.
Deil miydi?
Benim adamm olan yle birini tanyorum ki...unutmasa iyi olur.
Kim? Larkin mi? Yo, Larkinden sz ettiini sanmyorum. Ve eer szn ettiin Larkin
deilse, o zaman iyelik zamirlerini kullanrken dikkatli olsan iyi edersin bence. Ya snflandrmasna
aldrmam, nk yama gre gen gsterdiimi biliyorum, ama zamirlere alerjim vardr.
ok zekice, ama bugnlerin birinde zekilii arya karacaksn.
Eer karrsam, hemen harekete ge, durumdan mmkn olduunca yararlan, Jimmy. Eer.
Boyunun yetmeyecei yerlere uzanmaya kalkan insanlarn sorunu, hafzalarnn ok snrl
olmas. Senin hatrn iin Rearden Metali piyasadan kimin kovaladn sakn unutma.
Kimin o konuda sz verdiini hatrlyorum. Ondan sonra o ynergeyi engellemek iin her
areye bavurdu, nk ilerde kendisine Rearden Metalden raylar gerekebileceini dnd.
nk sen on bin dolar harcayp insanlara iki smarladn, onlarn tahvil moratoryumu
ynergesini engelleyebileceini umdun.
Doru. yle yaptm. Demiryolu tahvili alm arkadalarm vard. Hem...benim de
Washingtonda dostlarm var, Jimmy. Senin dostlarn moratoryum iinde beni altetti, ama benimkiler
de Rearden Metal iinde seni alt etti...bunu unutuyor deilim. Ama bover, bence sakncas yok, bu
iler byle paylalr zaten, yeter ki bana maval okumaya kalkma, Jimmy. O numaralar enayilere
sakla.
Senin iin her zaman elimden geleni yaptma inanmyorsan..
Tabi yaptn. Koullar dikkate alndnda, beklenebileceklerin en iyisini salamaya altn.
Bunu srdreceksin de. htiya duyduun biri benim elimde olduu srece...ama bir dakika fazla
deil. O yzden sana hatrlatmak istedim. Benim de Washingtonda dostlarm var. Parayla satn
alnamayacak dostlar. Seninkiler gibi...Jimmy.
Ne demeye alyorsun?
Tam senin aklndan geeni. Parayla satn alnanlar aslnda be para etmez, nk biri kar,
onlara daha fazlasn verir. Alan herkese aktr. Eski model rekabet alan. Ama biriyle ilgili elinde
bir ey varsa, o adam elindedir artk. Kimse daha fazlasn veremez, sen de onun dostluuna
gvenebilirsin. Eh, senin dostlarn varsa, benim de var. Sende benim de iime yarayabilecek adamlar
var, ama bunun tersi de geerli. Bence hava ho...varsn olsun...alverite saknca yok. Para
alverii yapmazsak, ki onun modas oktan geti, o zaman adam alverii yaparz.
Sz nereye getirmeye alyorsun?
Yalnzca sana, hatrlaman gereken baz eyler olduunu sylyorum. imdi, Wesleyi al,
rnein. Ona Ulusal Planlama Brosunda ba yardmc mevkiini vadetmitin. Frsat Eitleme Yasas
srasnda Reardena madik atmas karlnda. Bunu yapabilecek tandklarn vard. Senden
istediim oydu. Anti-it-dala srasnda benim tandklarmn yaptna karlk olarak. Wesley kendi
roln oynad, sen de hepsinin kt zerine dklmesini saladn...elbette, o yasay kartabilmek

iin giritii anlamalarn yazl kantlar senin elinde, onu biliyorum. Bir yandan Reardendan, o
yasay engellemek iin para alr, onu oyalarken. Hayli irkin oyunlara girimiti. Bunlarn hepsi
aklansa, Bay Mouch iin durum ok tatsz olurdu. Sen szn tuttun, onu o ie getirdin, nk onu
avcunda sayyordun. Avcundayd da. O da karln cmerte dedi, yle deil mi? Ama bunlar da
ancak bir sre devam edebilir. Gn gelir, Bay Wesley Mouch yle glenir, skandal da yle eskir ki,
kime kallelik ettiine ya da grevi nasl kaptna hi kimse aldrmaz olur. Hibir ey sonsuza kadar
srmez. Wesley, Reardenn adamyd, sonra senin adamn oldu, yarn da bir bakasnn adam
olabilir.
Bana bir imada m bulunuyorsun?
Yoo, dosta bir uyarda bulunuyorum. Seninle eski dostuz, Jimmy...ve bence yle de
kalmalyz. Sanyorum birbirimize ok yararl olabiliriz; tabi sen dostluk hakknda yanl fikirlere
kaplmazsan. Bana gelince, ben gcn dengeli olmasna inanrm.
Mouchun bu gece buraya gelmesini sen mi engelledin?
Eh, belki engelledim, belki de engellemedim. Buna kayglanma iini sana brakyorum.
Yaptmsa da benim iin iyi, ama yapmadmsa, daha da iyi.
Cherryln gzlen James Taggart kalabaln iinde izleyip duruyordu. evresinde durmadan
deien yzler yle dost gibi, sesleri yle heves dolu ve scakt ki, odadaki hi kimsenin kt bir
niyeti olmadndan emindi. Bazlarnn umut dolu, sr gibi, yarm cmleler ve yarm imalarla ikide
bir kendisine Washingtondan sz ediyor olmasn anlayamyordu. Sanki Cherryln anlamas gereken
bir konuda yardmn istiyor gibiydiler. Ne cevap vereceini bilemiyordu. Glmsyor, aklna
geldii gibi cevaplar veriyordu. Bayan Taggart kimliini korku belirtileriyle lekeleyemezdi.
Derken dmann grd. Uzun boylu, incecik bir kadnd. Gri bir tuvalet giymiti. Grmcesi.
Cherryln beynindeki fkenin basnc, Jimin ikence altndaym gibi kard seslerin
birikiminden kaynaklanyordu. Bitirilmemi bir grevin ekim gcn hissediyor, tedirgin oluyordu.
Gzleri ikide bir dmanna dnyor, onu dikkatle inceliyordu. Dagny Taggartn gazetelerdeki
resimleri, ya pantolon giymi bir kadn, ya da geni kenarl apkayla dik kaldrlm manto yakas
arasndan grnen bir yz gsterirdi. u anda zerindeki gri tuvalet hemen hemen ahlk dyd,
nk ok sade ve namuslu bir giysiydi. Hatt yle silikti ki, insann bilincinden yok oluyor, geriye o
ince vcut kalyordu. Grinin mavimsi tonu, gzlerinin silah madeni rengini glendirmekteydi.
Mcevher takmamt. Yalnzca bileinde bir tek bilezik vard. Ar metal balantlardan olumu,
mavimsi yeil renkte bir zincir.
Cherryl, Dagny'nin yalnz kalmasn bekledi, o anda ileri atld, kararl admlarla salonu geti. O
silah elii gzlere yakndan bakt. Souk grnyordu gzler. Ama ayn zamanda youn baklyd.
O gzler terbiyeli, mesafeli bir merakla Cherryl'a dnmt,
Cherryl gergin ve sert bir sesle, Bilmenizi istediim bir ey var, dedi. lerde herhangi bir
ekilde rol yapmaya gerek olmasn. Tatl akraba havasna girecek deilim. Jime neler yaptn, onu
btn mr boyunca nasl mutsuz ettiini biliyorum. Onu sana kar koruyacam. Sana haddini
bildireceim. Bayan Taggart benim. Bu ailede kadn benim artk.
Sakncas yok, dedi Dagny. Erkek de benim.
Cherryl onun dnp gidiine bakt, Jimin ne kadar hakl olduunu dnd. Bu karde, buz gibi
ktl temsil ediyordu. Ona cevap vermemi, sayg gstermemi, herhangi bir duygu
sergilememiti. Belki hafife arm gibi, kaytsz bir alayclk...o kadar.
Rearden, Lilliann yannda duruyor, o kprdadka ona elik ediyordu. Lillian kocasyla
birlikte grlmek istemiti, o da sz dinliyordu. Kimse kendisine bakyor mu, bakmyor mu, farknda
bile deildi. evredeki insanlarn hibirinin farknda deildi, bir tek, kendine grme izni

veremeyecei tek kiinin farkndayd.


Bilincinden hl silinmeyen sahne, Lillianla birlikte salona girileri ve Dagnynin onlara
bakyd. Kendisi de dosdoru ona bakm, o gzlerin kendisine yneltecei her darbeye
hazrlanmt. O anda Dagnynin baklarndan kamaktansa, Lillian asndan ne sonu getirirse
getirsin, herkesin nnde ihanetini itiraf etmeye bile hazrd. Yeter ki yzn korkaklar gibi bo bir
ifadeye brndrmesin, ona kendi hareketinin anlamn bilmiyormu gibi numara yapmasn.
Ama darbe falan gelmemiti. Dagnynin yznden yansyan duygularn her dozunu ok iyi bilirdi.
u anda bir oka kaplmadn gryordu. O yzde kusursuz dinginlikten baka bir ey
grnmyordu. Gzleri onun gzlerini bulmu, sanki bu karlamann tm anlamn bildiini
onaylam, ama yzne...herhangi bir yerde bakyormu gibi bakmt. Ofiste ya da yatak odasnda
bakt gibi. Rearden onu karlarnda, birka adm telerinde, gri tuvalet vcudunu nasl
sergiliyorsa, kendini yle aka sergiler gryordu.
Ban eerek selamlamt onlar. Nazik bir harekede, ikisine birden ynelik bir selam. Rearden
da karlk vermiti. Lillian'n da ksaca bayla onu selamladn grd. Sonra Lillian baka tarafa
ilerledi, Rearden kendisinin uzun sre ban kaldramadn fark etti.
Lilliann arkadalarnn kendisine neler sylediini, kendisinin nasl cevaplar verdiini hi
bilmiyordu. Umutsuz bir yolda ilerleyen insan nasl adm adm giderse, o da an an yayor, hibir
eyin izini kafasnda tutmuyordu. Lilliann neeli gln duydu, o sesteki memnuniyeti hissetti.
Bir sre sonra evresinde kadnlar olduunu grd. Hepsi de Lilliana benziyor gibiydiler. Ayn
statik sslenme, kalar ayn biimde alnp inceltilmi, hafif kalkk durumda donmu, gzler de bir
elenme ifadesinde kilitlenmiti. Kendisiyle flrt etmeye altklarn gryordu. Lillian da onlarn
bu abalarnn umutsuzluunu seyrediyordu. Demek ki benden istedii o kadns mutluluk buymu,
diye geirdi iinden. Kendisinin uymad, ama dikkate almak zorunda olduu standartlar bunlard.
Olduu yerde dnd, kap bir erkek grubuna snmak istedi.
Erkeklerle sohbet srasnda da bir tek doru drst cmle duyamad. Hangi konuda konuuyor
olurlarsa olsunlar, sanki o konunun dnda eylerden sz ediyormu gibiydiler. Kelimelerini bildii,
ama anlamn karamad bir lisan dinler gibi dinledi. Alkol fazla karm bir gen, kstahlk
yanstan bir edayla grubun yanndan geerken kkr kkr gld, Dersini aldn m, Rearden? dedi.
Gen adamn ne demek istediini Rearden anlayamad. Ama oradaki herkes anlam gibiydi.arm
ama gizli gizli memnun olmu bir hlleri vard.
Lillian ondan uzaklat, sanki ona her saniye yannda kalmak zorunda olmadn belli etti.
Rearden salonun kenarna ekildi. Orada onu kimse fark etmez, gzlerinin hangi yne dndn de
grmezdi. te o zaman Dagnyye bakma iznini kendine verdi.
Gri tuvalete bakt. O yrrken yumuak kuman dalgalann seyretti. Durduu anda, klarla
glgeler onu bir heykel gibi gsteriyordu. evresini saran duman bir an iin, upuzun bir kavis
hlinde dizine, oradan sandaletinin burnuna inen mavimsi gri bir dalga olarak hissetti. Duman o anda
dalsa, hangi n ona hangi biimi vereceini ezbere biliyordu.
ini burkan bir ac hissetti. Onunla konuan her erkei kskanyordu. Bunu daha nce hi
hissetmemiti, ama burada, herkesin ona yaklama hakkna sahip olduu, bir tek kendisinin o hakka
sahip olmad bu yerde...hissediyordu.
Sonra beynine inen bir darbe bir anda perspektifini deitirmi gibi, byk bir aknlk iinde,
kendisinin burada ne ii olduunu, buraya niin geldiini merak etti. O an iin, gemiinin tm
gnlerini ve dogmalarn kaybetti. Kavramlarnn, sorunlarnn, aclarnn silindiini grd. Bir tek
ey biliyordu, o da insann kendi arzularn elde etmek iin var olduuydu. Niin buradayd kendisi?
Tek arzusu gri tuvaletli o figr yakalamak, kendisine verilmi mrn sonuna kadar tutmakken, ondan

hayatnn bir tek saatini bile istemeye kimin hakk vard?


Bir an sonra, zihni bir titremeyle geri dnd. Dudaklarnn smsk, tiksinti dolu bir ifadeyle
kapandn, iin iin haykrd szleri ierde tuttuunu fark ediyordu: Bir anlama yapmsn; ona
uy. Hemen ardndan, ticaret davalarnda anlamalar ele alnrken, taraflardan biri dierinin
karlarn hi dikkate almamsa, o anlamann batl sayldn hatrlad. Bu da nereden gelmiti
aklna? Konuyla hi ilgisi yoktu ki! Daha fazla dnmedi.
James Taggart pencereyle bir saks bitkisi arasnda bir an yalnz kalma durumuna derken,
Lillian Reardenn kendisine doru seyirttiini grd. Durup onun yaklamasn bekledi. Ne amala
yaklatn bilemiyordu ama hlindeki bir ey -eer ifreyi doru zyorsa- onu dinlese iyi
edeceini fsldyordu.
Lillian, Dn hediyemi nasl buldun, Jim? diye sordu, ardndan onun utanm hline gld.
Yo, hayr, evindeki hediyeleri hatrlamaya, hangisinin benden geldiini bulmaya alma. Evinde
deil, burada.Maddesel olmayan bir hediye, hayatm.
Kadnn yzndeki yarm glmsemeye, bir sr paylarm gibi ifadeye bakyordu. Birini
zeksyla alt etmenin kvancn yanstan glmseme. Tedbirli gitmeye karar verdi, tatl tatl
glmseyerek, Senin geliin, bana verilebilecek en gzel hediye, dedi.
Benim geliim mi, Jim?
Jimin yz bir an iin bir okun hapsine girdi. Lilliann ne demek istediini anlyor, ama byle
bir ey demek istemesini hi beklemiyordu.
Oysa o ak ak glmsedi. Kimin geliinin bu akam senin andan en deerli olduunu ikimiz
de biliyoruz - ki bu da beklenmedik bir ey," dedi. Bunun benim baarm olduu gerekten gelmedi
mi aklna? Sana ayorum. Potansiyel dostlar tanma konusunda bir deha olduunu sanyordum.
Taggart yine de ak vermek istemedi. Sesinin sadeliini koruyarak; Senin dostluuna verdiim
deeri yeterince belli edemedim mi, Lillian?
Yo, bak tatlm, neden sz ettiimi ikimiz de biliyoruz. Onun buraya gelmesini beklemiyordun,
eminim. Sen aslnda onun senden korktuunu elbette dnmezsin, deil mi? Ama bakalarnn onun
korktuunu dnmesi...son derece byk bir avantaj deil mi?
Ben...ok ardm, Lillian.
Etkilendim demen gerekmez miydi? Konuklarn ok etkilendi. Onlarn dncelerini
duyabiliyorum neredeyse. ou kendi kendine, O bile Jim Taggartla geinebilme yollarn aryorsa,
biz de kuyrua girsek fena olmaz,' diye dnyor. Birka da, Eer o korkuyorsa, bizim kazancmz
ok daha fazla olur, diye hesaplyor. Sen de byle dnmelerini istersin tabi. Zaferini glgelemek
istemem. Ama bunu tek bana baarmadn bilen de yalnzca ikimiziz.
Taggart glmsemedi. Bo bir ifadeyle, dmdz bir sesle, ama ll bir hainlikle, Amacn
ne? dedi.
Lillian gld. Aslnda seninkiyle ayn, Jim. Ama pratik adan, hibir amacm yok. Bu yalnzca
sana yaptm bir iyilik. Karlnda bana bir iyilik yapmana da ihtiyacm yok. Kayglanma. Hibir
kar uruna kulis yapyor deilim. Bay Mouchdan bir takm zel ynergeler koparmak da
istemiyorum. Hatt senden elmasl bir ta da istemiyorum...aslnda maddesel olmayan bir ta
istediim...yaptm sence makbule gesin, bana yeter.
Taggart ilk defa olarak dosdoru onun yzne bakt. Gzleri kslm, yznde onunki gibi bir
yarm glmseme belirmi, ifadesi rahatlamt. Karlkl olarak, birbirlerinin yannda
gerilmediklerinin iaretiydi bu. Sana hep hayranlk duyduumu bilirsin, Lillian. Seni gerek sperkadnlardan biri sayarm.
Farkndaym. Tatl sesine belli belirsiz bir alayclk sinmiti.

Taggart onu kstah baklarla inceliyordu. Dostlar arasnda biraz meraka izin var diye
dnm balarsn umarm. Bu sefer Taggartn sesi zr diler gibiydi. Kendi kiisel
karlarnla ilgili baz ml ykler...ya da kayplar olmas ihtimalini...acaba hangi adan
deerlendiriyorsun diye dnyordum.
Lillian omuz silkti. Binici kadnlarla ayn adan, hayatm, dedi. Dnyann en gl at sende
olsa, stne rahat binebilmek iin donatr mydn...o hliyle en yksek hzna ulaamayacan, tam
kapasitesine eriemeyeceini,o byk gcnn ziyan olacan bildiin hlde? Yapardn tabi...nk
tam kapasiteyle kosa seni ok gemeden srtndan atard...Ama ml konular benim asl derdim
deil...senin de deil, Jim.
Taggart yavaa, Seni gerekten hafife almm, dedi.
Eh, o hatan dzeltmene yardmc olabilirim. Onun sana kard problemi biliyorum. Senin
ondan niin korktuunu biliyorum...ki korkmakta haklsn. Ama...sen i dnyasnn, siyaset dnyasnn
adam olduuna gre, senin dilinde konumaya alaym. adam, mal teslim edebilirim, der, sandk
bakan da, oyu salayabilirim, der, tamam m? Benim bilmeni istediim ey de...onu canm istedii
zaman getirebileceimdir. Buna gre hareket edebilirsin.
Dostlar aras kurallara gre, kendinin herhangi bir zaafn belli etmek, silah dmann eline
vermek demekti. Ama Taggart bu kadnn itiraf altna kendi imzasn atmaktan kanmad, Keke ben
de kz kardeim konusunda bu kadar akll olabilseydim, dedi.
Lillian ona hi armadan bakt. Bu szleri konuyla ilgisiz bulmu deildi. Evet, o salam
kaya, dedi. Duyarl noktas yok mu? Zaaflar yok mu?
Hi yok.
Ak ilikileri?
Tanrm, elbette hayr!
Lillian omuz silkip konuyu deitirdi. Dagny Taggart konusuyla uramay ekici bulmuyordu.
Seni serbest brakaym da biraz Balph Eubankle ene al, dedi. Kaygl grnyor, nk btn
akam boyunca hi yzne bakmadm. Acaba edebiyatn mahkemelerde hi dostu olmayacak m, diye
kayglanyor.
Lillian, sen bir harikasn! Bu sz azndan birdenbire frlamt.
Lillian gld. te bu, benim istediim maddesel olmayan ta, tatlm, dedi.
Kalabaln iinde ilerlerken Lilliann yznde hl o glmsemenin izleri vard. evresindeki
yzlerde grd gerilime ve skmaya doru yavaa akan bir glmseme. Rastgele ilerliyor,
gzkmekten holanyordu. Yumurta kabuu rengindeki saten elbisesi, ince uzun vcudunun
hareketleriyle koyu krema gibi kprdyordu.
Dikkatini eken, mavimsi yeil prlt oldu. Iklarn altnda bir an akt o renk. ncecik, plak
bir kolun bileindeydi. Sonra ince vcudu, gri elbiseyi, krlgan plak omuzlar grd. Durdu.
Bilezie kalarn atarak bakt.
Dagny o yaklarken ona doru dnmt. Lilliann holanmad eyler arasnda birincilii,
Dagnynin yzndeki o mesafeli terbiye ifadesi alyordu.
Rahata glmseyerek, Aabeyinizin evlilii hakknda ne dnyorsunuz, Bayan Taggart?
diye sordu.
Herhangi bir dncem yok.
Yani dnmeye demeyecek bir olay gibi mi gryorsunuz?
Eer tam ifade etmek artsa, evet, onu demek istiyorum.
Ya. Ama insani adan da m nemi yok sizce?
Yok.

Aabeyinizin evlendii gelin sizce biraz ilgiyi hak etmiyor mu?


Hayr.
Size imreniyorum, Bayan Taggart. Olimposda yayormu gibi mesafeliliinize hayranlk
duyuyorum. Herhalde fnilerin asla sizin i baarlarnza erimeyi umut edememesinin nedeni de
odur. Dikkatlerinin blnmesine izin veriyorlar. En azndan, baka sahalarda elde edilen baarlarn
da farknda olmalar yznden.
Hangi baarlardan sz ediyoruz?
Sanayi alannda deil de, insan alandaki fetihlerinde beklenmedik doruklara ulaan kadnlar
hi mi takdir etmezsiniz?
nsan alanda fetih diye bir szce yer olduunu dnmyorum.
E, ama u kadnn aabeyiniz karsnda kazand zaferin benzeri uruna baka kadnlarn ne
kadar altn dnn...eer alma bunun tek yolu olsayd yani..
Baard eyin gerek niteliini tam olarak bildiini sanmyorum. Rearden onlar birarada
grd, yaklat. Sonu nereye varrsa varsn, bunu duymak zorunda olduunu dnyordu. Yanlarnda
sessizce durdu. Lillian geldiinin farknda myd? Bundan emin olamyordu. Ama Dagnynin farkna
vardn biliyordu.
Lillian, Ona biraz anlay gsterin, Bayan Taggart, dedi. En azndan, biraz dikkat yneltme
cmertliini gsterin. Sizin parlak istidatlarnza sahip olmayan, ama kendilerine gre baka
nitelikleri olan kadnlar kmsememelisiniz. Doa her zaman armaanlarn dengeler, baz telfiler
sunar...sizce de yle deil mi?
Sizi doru anladmdan emin deilim.
Eminim daha ak konumam istemezsiniz.
Yo, isterim.
Lillian fkeyle omuz silkti. Kendi arkada olan kadnlar arasnda, szleri oktan anlalr, hatt
yarda durdurulurdu. Oysa bu seferki hasm, yeniydi ona gre. ncinmeyi reddeden bir kadn. Daha
ak konumaya niyeti yoktu. Ama Reardenn da kendisine bakmakta olduunu gryordu.
Glmsedi, Eh, gelininizi bir dnn, Bayan Taggart, dedi. Hayatta ykselmek iin ne gibi bir
ans vard? Sizin kesin standartlarnza gre...hi yoktu. hayatnda kendine baarl bir kariyer
edinemezdi. Onda sizin olaanst zeknz yok. Hem zaten erkekler byle bir eyi imknsz hle
getirirler. Onu fazla ekici bulurlar. Bu durumda o da, erkeklerin standartlarnn ne yazk ki sizinkiler
kadar yksek olmamasndan yararlanmay semi. Sizin eminim onaylamayacanz yeteneklerini
devreye sokmu. Bizim gibi aanzda kalan kadnlarla, nemli saydklar alanda rekabet etmeye
hibir zaman heves duymadnz...yani erkekleri nfuzumuz altna alma alannda.
Eer buna nfuz diyorsanz, Bayan Rearden...o zaman, hayr, duymadm
Ayrlmak zere dnerken, Lilliann sesi onu durdurdu. Tmyle tutarl olduunuza, insani
zaaflardan tmyle arnm olduunuza inanmak isterdim, Bayan Taggart. Hibir zaman bir insana
iltifat ya da hakaret yneltmediinize inanmak isterdim. Ama bakyorum, bu gece hem Henrynin hem
de benim burada bulunmamz bekliyormusunuz.
Yo, dorusu bekliyordum diyemem. Aabeyimin konuk listesini grmemitim.
O hlde o bilezii niin takyorsunuz?
Dagnynin gzleri kararl bir hareketle onunkileri buldu. Her zaman takyorum, dedi.
Bu sizce bir akay fazla stelemek deil mi?
O hibir zaman aka deildi, Bayan Rearden.
O hlde o bilezii bana geri vermenizi istediimi sylediimde beni anlarsnz.
Sizi anlarm. Ama onu geri vermem.

Lillian bir an sustu. Bu sessizliin anlamn ikisinin de ok iyi anlamasn istiyor gibiydi. Bir an
Dagnynin gzlerine glmsemeden bakt. Ne dnmemi bekliyorsunuz, Bayan Taggart?
Ne isterseniz.
Amacnz nedir?
Amacm, bana o bilezii verirken biliyordunuz.
Lillian, Reardena bakt. Reardenn yznde hibir ifade yoktu. Lillian orada hibir tepki
gremedi. Ne kendisine yardm etme, ne de bu ii sonlandrma niyeti vard orada. Yalnzca youn bir
dikkat. Kendini spot nda duruyormu gibi hissettiren bir dikkat.
Glmsemesi geri dnd. Koruyucu bir kalkand o. Elenen, stten bakan bir glmsemeydi.
Olay yeniden salon sohbeti alanna ekiyordu. Eminim bunun ne kadar uygunsuz olduunu
biliyorsunuzdur, Bayan Taggart. Hayr.
Ama tehlikeli ve irkin bir riske girdiinizin farkndasnzdr.
Deilim.
Durumun yanl anlalmas olasln dikkate almyor musunuz? Hayr.
Lillian sitemli bir glmsemeyle ban iki yana sallad. Bayan Taggart, bunun soyut teorilere
gre bir alan olmadn, pratik gereklerin dnlmesi gerektiini grmyor musunuz?
Dagny glmsemedi. O tr bir cmlenin anlamn hibir zaman anlayamammdr.
Benim dediim tutumunuz son derece idealist olabilir...zaten eminim yledir...ama ne yazk ki
ou kii sizin yce zihniyetinizi paylaamadndan, hareketinizi u ya da bu ekilde, en
istemediiniz yolda yanl yorumlayabilir.
O zaman sorumluluk da, risk de, onlara ait olur, bana deil.
Dorusu hayranm bu sizin...yo, masumiyet demeyeyim de, duruluunuza diyebilir miyim?
Eminim hi aklnza gelmemitir, ama hayat hi de o kadar dmdz ve mantksal deildir...yani bir
demiryoluna benzemez. zc olsa da mmkndr ki, sizin yce niyetleriniz, insanlarn baka eyler
dnmesine yol aabilir...Bunlarn tatsz ve skandal niteliinde olabileceini biliyorsunuzdur.
Dagny dosdoru ona bakyordu. Bilmiyorum.
Ama o ihtimali grmezden gelemezsiniz.
Gelirim. Dagny uzaklamak zere dnd.
Ama saklayacak bir eyiniz olmasa tartmadan kaar mydnz? Dagny durdu. Ve eer o
parlak...ama ar atak...cesaretiniz, kendi isminizle kumar oynamanza izin verse bile, Bay Reardena
ynelik tehlikeleri grmezden gelebilir misiniz?
Dagny yavaa sordu. Nedir Bay Reardena ynelik tehlikeler?
Eminim beni anlyorsunuzdur.
Anlamyorum.
Ama herhalde daha ak konumaya gerek yoktur.
Var...eer bu tartmay srdrmek istiyorsanz.
Lilliann gzleri Reardenn yzne dnd, o yzde, devam etmekle burada kesmek arasndaki
seimine yardma olacak bir iaret arad. Ama Rearden ona yardm etmedi.
Bayan Taggart, dedi Lillian. Felsef dzey konusunda asla size denk deilim. Ben sradan bir
ev kadnym. Ltfen bilezii bana verin...eer dnmemi istemediiniz eyi dnmemi, adn
anmam istemediiniz eyi anmam istemiyorsanz.
Bayan Rearden, kocanzla yattm ileri srmek iin setiiniz yer ve yol bu mu?
Elbette ki hayr! Bu lk ok abuk ykselmiti. Panik dolu bir sesti. Refleks de
yanstyordu. stnde yakalanan yankesicinin eli ancak byle bir refleks gsterirdi. fkeli ve rkek
bir glle, alayc bir sesle, gerek fikrim istemeyerek itiraf ettiine iaret eden bir samimiyetle

konutu. Bu aklmdaki en zayf ihtimal olur


Rearden, O hlde ltfen Bayan Taggarttan zr dile, dedi.
Dagny soluunu tuttu. Bu srada azndan ok hafif bir ses kmt.kisi birlikte Rearden'a
dndler. Lillian onun yznde hibir ey gremedi. Dagny ise ikence grmekte olduunu grd.
Gerei yok, Hank, dedi.
Var...bence var Sesi souktu. Dagnyye bakmyor, Lilliana, uyulmas beklenen bir emir
vermi gibi bakyordu.
Lillian onun yzn hafif bir aknlkla inceledi, ama kayg ya da fke gstermedi. Karsna
nemsiz bir bulmaca km gibi davranyordu. Elbette, dedi. Sesi yine sakin ve zgvenliydi.
Eer sizin iin ihtimal d, kocam iin de imkn d bir ilikinin varln dnmm gibi bir
izlenim yarattmsa, ltfen zrlerimi kabul edin. Bayan Taggart!
Dnp kaytsz admlarla uzaklat, ikisini yalnz brakt; demin sylediklerini kantlar gibi.
Dagny hareketsiz duruyordu. Gzleri kapalyd. Lilliann bilezii kendisine verdii akam
dnyordu. Rearden o gn karsnn tarafn tutmutu. Bu gece ise kendisinden yana kmt.
nn arasnda, bunun ne anlama geldiini anlayan tek kii de Dagnyydi.
Bana en kt eyleri sylesen bile, haklsn.
Reardenn sesini duyunca gzlerini at. Buz gibi baklar kendisine dikilmiti. Rearden'n yz
sertti. Balanma dilei saylabilecek hibir ac ya da zr ifadesi yoktu.
Sevgilim, kendine yle eziyet etme, dedi Dagny. Senin evli olduunu biliyordum. Bu bilgiden
kanmaya hi kalkmadm. Bu gece de bundan incinmi deilim.
Reardenn hissettii birka amar arasnda en iddetlisi, Dagnynin azndan kan ilk kelime
olmutu. Daha nce hi kullanmamt o kelimeyi. Bu efkat dolu sesi de daha nce duymasna hi
izin vermemiti.Gizlice bulutuklarnda, evliliinden hi sz etmemiti. Oysa burada, hibir aba sarf
etmeden bunu ifade etmekteydi.
Dagny onun yzndeki fkeyi grd. Acma duygusuna kar isyan. Sanki ona, strap
ekmediini, yardma da ihtiyac olmadn sylyordu, sonra da, Dagnynin onun yzn kendi yz
kadar iyi tandn anlad belli oldu. Gzlerini yumdu, ban biraz edi, mrldanr gibi, Teekkr
ederim, dedi.
Dagny glmsedi, ona arkasn dnd.
James Taggartn elinde bo bir ampanya kadehi vard. Balph Eubankin oradan geen garsona
telala el salladn grd. Sanki garson balanmaz bir kusur ilemi gibi. Sonra Eubank cmlesini
tamamlad:
...oysa siz, Bay Taggart, daha yksek bir dzeyde yaayan kiiyi kimsenin anlayamayacan
bilirsiniz. adamlarnn ynettii bir dnyada, edebiyat iin destek aramaya almak umutsuz bir
mcadele. Hepsi ya kasnt orta snf adiler ya da Rearden gibi kan emici vahiler.
Bertram Scudder yaklap, Jim, diye omzuna bir aplak indirdi. "Sana sunabileceim en byk
iltifat, sen iadam deilsin demektir herhalde.
Dr. Pritchett, Sen kltr adamsn, Jim, dedi. Rearden gibi maden kazcs deilsin.
Washingtonn yksek eitime yardmnn ne kadar hayati nemi haiz olduunu sana anlatmama gerek
yok.
Balph Eubank, Son romanm gerekten beendiniz mi, Bay Taggart? dedi. Sahiden
beendiniz mi?
Orren Boyle salonun kar tarafna yrrken gruba yle bir gz att, ama durmad. Ksack
bak, grubun ne peinde olduunu anlamasna yetmiti. Olacak tabi, diye dnd. Bir eyleri dei
toku etmek artt. u anda neyin dei toku edildiini biliyor, ama adn koymay can istemiyordu.

James Taggart ampanya kadehinin zerinden, Yeni bir an afandayz, dedi. Ekonomik
gcn zorba despotluunu ykmaktayz. nsanlar dolarn hkmnden kurtaracaz. Manev
ideallerimizi, madd imkanlar ellerinde tutanlarn tahakkmnden kurtaracaz. Kltrmz kr
peinde koanlarn kskacndan ekeceiz. Daha yce ideallere bal bir toplum kuracaz ve para
aristokrasisinin yerine..
Grubun dndan bir ses duyuldu: Nfuz aristokrasisini geireceiz.
Hepsi birden dndler. Karlarnda duran adam Francisco d'Anconiayd. Yz yaz gneinden
yanmt. Gzleri tam gkyznn gnele tutuup yanarkenki rengini andryordu. Glmsemesi yaz
sabahlar gibiydi. zerindeki resmi takm tay, salondaki dier insanlar dn alnm kostmler
iinde maskeli baloya gelmi gibi gsteriyordu.
Buz gibi sessizliin iinde, Ne oldu ki? diye sordu. Buradakilerin bilmedii bir ey mi
syledim?
James Taggartn ilk syleyebildii sz, Buraya nasl geldin? demek oldu.
New Yorka kadar uakla, oradan taksiyle, sonra da asansrle. Benim sitim seninkinden
elli kat daha yukarda.
Ben onu...yani, onu demek istemedim. Benim demek istediim..
Bu kadar arm grnme, James. New Yorka inip buralarda bir parti verildiini duyarsam,
herhalde karmak istemem, deil mi? Sen hep benim parti kuu olduumu sylersin.
Grup onlar seyrediyordu.
Seni grdme ok sevindim tabi, dedi Taggart nezaketle. Ama arkasndan kavgac bir sesle
o sz dengeledi: Ama eer sanyorsan ki burada...
Francisco onun tehdidine aldr etmedi. Cmlenin havada duraklamasna, kesilmesine izin
verdi, sonra terbiyeli terbiyeli, Neyi sanyorsam? diye sordu.
Beni ok iyi anlyorsun.
Evet, anlyorum. Ne dndm syleyeyim mi sana?
u dakika herhalde sras deil...
Bence beni gelinle tantrmalsn, James. Grg kurallar zaten sana pek de sk yapm
saylmaz. Acil durumlarda hep unutursun onlar. Oysa onlara asl yle anlarda ihtiya vardr.
Taggart onu Cherryln yanna gtrmek zere dnerken Bertram Scudderdan ykselen sesi
duydu. Domam bir gl sesiydi bu. Daha bir dakika nce ayaklarnn dibinde debelenen,
Francisco dAnconiaya duyduklar nefret onun duyduundan bile byk olan adamlarn, deminki
sahneyi seyretmekten yine de zevk aldn dnd. Bu bilginin yaratt sonular, adn anmak
istemedii eyler arasndayd.
Francisco, Cherryln nnde eildi, en iyi dileklerini sundu, ona sanki veliahtn geliniymi gibi
davrand. Taggart onu kaygyla seyrederken birden rahatlad, ardndan iinde isimsiz bir gceniklik
belirdi. Ona ille de bir isim takmaya alsa, keke durum Francisconun yaratt grkemi hak etse
diyebilirdi.
Francisconun yannda kalmaktan korktuu kadar, onu konuklarn arasnda kaybetmekten de
korkuyordu. Birka rkek adm atarak geriledi, ama Francisco da glmseyerek onu izledi.
Dnn karacam dnm olamazsn, James. Hele sen benim ocukluk arkadam ve en
iyi hissedarm olduuna gre.
Ne! diye soludu Taggart. Ama sonra hemen piman oldu. Azndan kan bu ses, bir paniin
itiraf edilmesiydi.
Francisco fark etmemi gibi davrand. Neeli ve masum bir sesle, Eh, biliyorum tabi, dedi.
DAnconia Bakrn hissedarlar listesindeki her paravan ismin gerisindeki ikinci paravan bilirim.

Dnyann en byk irketinden byk hisse alacak kadar zengin insanlar arasnda ad Smith ve
Gomez olan ne ok adam var, bilsen ok aardn. Byle olunca, aznlk hissedarlarn arasnda ne
gibi sekin kiiler bulunduunu merak edip renmeme amazsn herhalde. Dnyann her yanndan
son derece nl kiiler arasnda pek popler olduumu rendim. Hi paras kalmam olduunu
sandn halk devletlerinden bile.
Taggart kalarn atp kuru bir sesle konutu: Yatrmlar dorudan yapmamay akllca bir
hareket hline getiren pek ok sebep...yani i sebepleri olabiliyor.
Bunun bir sebebi, zenginliini herkesin bilmesini istememek olabilir. Bir baka neden, nasl
zengin olduunu bakalarnn bilmelerini istememek olabilir.
Ne demek istediini de anlamyorum, ne gibi bir itirazn olabileceini de.
Yo, hibir itirazm yok. Makbule geti. Pek ok yatrmcm, yani demode insanlarn ou, San
Sebastian olayndan sonra beni brakt.O olay onlar korkutmutu. Ama ada olanlarn bana inanc
daha fazlayd. Her zamanki gibi davrandlar, inanca dayanarak. Ne kadar makbule getiini
anlatamam sana.
Taggart iinden, keke Francisco bu kadar yksek sesle konumasa, diyordu. Keke insanlar
evrelerine toplanmaya balamasayd. Ticar iltifat tonunda, ok iyi gidiyorsun, dedi.
Evet, yle, deil mi? Son bir yl iinde dAnconia Bakrn hisselerinin byle ykselmesi
harika bir ey. Ama bu konuda fazla kibirlenmeme gerek yok sanyorum. Dnyada pek bir rekabet de
kalmad. abuk tarafndan zengin olmu bir insann parasn yatrabilecei pek ok yer yok. urada
dAnconia Bakr hazr bekliyor. Dnyann en eski byk irketi. Yzyllardr hep gvenli olagelmi.
alar iinde nelerden sa km, bir dn. Yani insanlar gizli paralar iin orann iyi bir yer
olduunu dnyorlarsa, o irketi yenilmez sayyor, dAnconia Bakr ykmak iin ok olaanst
biri gerekli diye dnyorlarsa...haklsnz demektir.
Artk sorumluluklarn ciddiye almaya baladn, sonunda iine eildiini duyuyorum. ok
alyormusun diyorlar.
Ya, bunu fark edenler olmu mu? irketin bandaki adamn nelerle megul olduuna dikkat
edenler, eski usl yatrmclard. ada yatrmclar bu bilgiyi nemli bulmuyorlar. Benim
faaliyetlerimi gzlediklerini sanmyorum.
Taggart glmsedi. Onlarn gz borsann rakamlarndan ayrlmaz, dedi. Hikyenin tmn
anlatan da o rakamlar deil mi asl?
Evet. Evet, anlatr...uzun vadede.
Dorusu u son yl boyunca pek parti kuu gibi yaamadna sevindim. Sonular da iinden
belli oluyor.
yle mi? Eh, henz pek saylmaz.
Taggart dolayl sorularn tedbirli ses tonuyla, Herhalde bu partiye gelmeyi semeni iltifat
saymalym, dedi.
Ama gelmek zorundaydm. Beni bekliyor olduunu dnmtm. ey, yoo...yani, demek
istiyorum ki...
Beni bekliyor olman gerekirdi, James. Bu parti ok byk, ok resmi, tam bir kelle sayma
partisi. Kurbanlar byle partilere, kendilerini ykmann ne kadar kolay ve gvenli olduunu
gstermeye gelirken, yok ediciler de, ayda bitecek ebed ittifaklar kurmaya gelirler. Kendim hangi
gruba aitim, pek bilemiyorum, ama benim de gelip gzkmem gerekir, dedim, haksz mym? Taggart
evrelerini saran suratlardaki gerilimi grnce, Sen demek istiyorsun? diye haykrd.
Dikkatli ol, James. Anlamadn iddia etmeye kalkarsan, ok daha ak konumak zorunda
kalacam.

Eer sen byle bir ortamda bu tr szlerin uygun...


Bence ok komik. Bir zamanlar insanlar, birisi kp bilinmeyen srlarn etrafa aklar diye
korkarlard. Bugnlerde, herkesin bildii bir eyin yksek sesle sylenmesinden korkuluyor. Acaba
siz pratik insanlar, koskocaman, karmak yapnzn, yasalarnzla, silahlarnzla kurduunuz o
dzenin, bu kadarck bir eyle kebileceini hi dndnz m...birinin yaptnz eylere bir isim
vermesi kadar basit bir eyle...
Dne gelip de dn sahibine hakaret etmenin uygun bir ey olduunu dnyorsan..
Ama, James, ben buraya sana teekkr etmek iin geldim.
Bana teekkr etmek iin mi?
Elbette. Washingtondaki ve Santiagodaki adamlarnla birlikte bana byk bir iyilik yaptn.
Tek merak ettiim ey, hibirinizin benim durum hakknda bilgilendirme zahmetine niin
kalkmad. Birka ay nce burada birilerinin kard o ynergeler, bu lkenin tm bakr sanayini
bodu brakt. Sonuta bu lke birdenbire byk miktarlarda bakr ithal etmek zorunda kald. Peki
ama dnyann neresinde bakr kald ki? yi ki dAnconia Bakr var! Gryorsun ki minnet duymak
iin geerli nedenlerim var.
Taggart telala, Seni temin ederim ki o ile benim hibir ilgim yok, dedi. Hem bu lkenin
hayat ekonomik politikalar, senin ima ettiin mlhazalarla saptanmaz...
Nasl saptandn biliyorum, James. Anlamann Santiagodakilerin giriimiyle balatldnn
farkndaym, nk onlar yzyllardr d'Anconia Bakrn bordrosundalar zaten. Yo, bordro sz
aslnda erefli bir szdr. yisi mi, dAnconia Bakr yzyllardr onlara koruma harac dyor,
diyelim...sizin gangsterlerin kulland terim bu deil mi? Santiagodaki ocuklar buna vergi diyor.
Satlan her ton dAnconia Bakr zerinden onlar da paylarn alyorlar. O nedenle, ne kadar ok bakr
satarsam onlar da o kadar krl kyorlar. Dnya, Halk Devleti modeline doru kaynca, insanlarn
karnlarn doyurmak iin ormanlar kazp kk karmak zorunda kalmad bir tek bu lke kald. Yani
dnyada kalan tek pazar da buras. Washingtondakilere ne vadettiler ya da kim kiminle neyi dei
toku etti, bilemem, ama bildiim bir ey varsa, bunun bir yerine sen de bulatn, nk senin de
elinde nemli miktarda dAnconia Bakr hissesi var. Drt ay nce o ynergeler kt gn borsada
dAnconia Bakr hisselerinin nasl sradn grnce de eminim zlm olamazsn. Hisse fiyatlar
neredeyse listelerden frlayp insanlarn burnuna arpacakt.
Byle olmayacak bir hikye uydurman iin kim sebep yaratt sana?
Hi kimse. Ben bu konuda hibir ey bilmiyordum. Hisse fiyatnn fiek gibi ykseldiini o
sabah grdm. Zaten btn hikyede o zaman ortaya kt tabi, yle deil mi? Ayrca
Santiagodakiler ertesi hafta bakra yeni bir vergi daha koydular, bana da dnp, tiraznz yoktur,
nk hisse fiyatlarnz ok ykseldi, dediler. Benim karlarm ok iyi koruduklarn iddia ettiler.
Siz zlmeyin, dediler. ki olay bir araya gelince de, eskisinden daha zengin oluverdim. Doruyu
sylyorum. Gerekten oldum.
Bana bunlar niin sylemek istiyorsun?
Neden bu iin alkn toplamaya raz olmuyorsun, James? Karakterine uymad gibi, ustas
olduun politikaya da aykr. nsanlarn haklar olduu iin deil, iltimaslar olduu iin var olduu
bir ada, duyduu minneti ifade edenleri reddetmek olmaz. Tam tersine, mmkn olduu kadar ok
insann minnet duymasn salamak gerekir. imdi benim tek yapmam gereken, bakr retmek. ok
byk iyilik yaptn, James...karlm deyeceimden de emin olabilirsin.
Francisco cevap beklemeden birdenbire dnd, yrmeye balad. Taggart onu izlemedi. O
konumay bir dakika daha uzatmaktansa, baka her eyi yeleyeceini dnerek, olduu yerde
durdu.

Francisco, Dagnynin yanna varnca durdu. Selam vermeksizin bir an sessizce ona bakt.
Glmsemesi, salona girdiinde ilk grd kiinin o olduunu, kendisini ilk grenin de yine o
olduunu kabullenen bir glmsemeydi.
Dagnynin aklndaki her trl kukuya ve uyarya karn, iindeki tek duygu neeli bir gvendi.
Onun bu kalabalk iindeki varln her nedense sarslmaz bir gven unsuru gibi grmekteydi. Ama
Dagnynin yznde onu grdne sevindiini belli eden glmseme daha yeni olumaya balarken, o
konutu: John Galt Hattnn ne kadar parlak bir baar olduunu anlatmayacak msn bana?
Dagny dudaklarnn ayn anda hem titrediini, hem de smsk kapandn hissetti. Hl
incinebileceimi gstermisem, zgnm, dedi. Senin baardan tiksinecek dzeylere indiini
grmek aslnda beni oka uratmamalyd.
Evet, tiksiniyorum, deil mi? O hattan yle tiksiniyordum ki, imdi ulat sona ulamasn hi
istememitim.
Dagnynin birden dikkat kesildiini grd. Dnceleri yeni bir yne doru, alan gedie doru
akyordu. Francisco bir an onu seyretti. Sanki o yolda karsna kacak her eyi biliyordu. Sonra
sesli sesli gld, imdi bana John Galt kim diye sormak istemiyor musun? dedi.
Neden isteyeyim? Ve neden imdi?
Gelsin de hattmda hak iddia etsin diye meydan okumutun, hatrlamyor musun? te yapt.
Onun gzlerindeki baklar grmeyi beklemeden uzaklat. Dagnynin baklarnda fke,
aknlk...bir soru iaretinin de ilk iaretleri vard.
Reardena gelince, Francisconun geliine duyduu tepkiyi kendi yz kaslarndan
anlamt.Birdenbire kendini glmser bulmutu. Francisco dAnconiann kalabalk arasnda
dolamasn izlerken birka dakika boyunca yz rahatlayp gevemi, o glmseme yznde
kalmt.
lk defa olarak kendi kendine, Francisco dAnconiay dnd o yar bilinli, yar inkr
edilen, onu yeniden grmeyi ne kadar istediinin farkna varlmadan bir kenara itilen anlar itiraf etti.
O tr yorgunluk anlarnda, masasnda otururken, akamn alacakaranlnda frnlarn alevleri
gkyzne fkrrken, krsaln karanlnda evine doru yrrken, uykusuz gecelerin sessizlii iinde,
bir kereliine kendi szcs olabilen o adam dnmt. Ama hepsini bir kenara itmi, o aslnda
dierlerinin hepsinden beter, demiti kendine. indeki duygu bunun byle olmadn sylyor, ama o
bundan nasl emin olabildiini bilemiyordu. Ara sra gazetelere gz atarken, Francisco dAnconia
New Yorka dnd m, diye bakmakta olduunu fark etmiti. Hemen gazeteyi elinden fkeyle
frlatm, imdi de onu gece kulplerinde, partilerde mi kovalayacaksn...ne istiyorsun ki ondan, diye
azarlamt kendini.
Franciscoyu kalabaln iinde ilk grd anda glmserken, ite buydu istediim, diye
dnmt, iinde acayip bir beklenti vard. Merak, elenceyi, umudu ieren bir beklenti.
Grne gre Francisco onu fark etmemiti. Rearden bekledi, ona yaklama arzusuyla
mcadele etti. Geen sefer aramzda geen konumadan sonra, olmaz, diyordu. Hem ne iin? Ne
syleyebilirim ki ona? Ama sonra, yznde hl ayn glmseme, yreinde ayn hafiflikle, yaptnn
doru olduundan emin olarak, Francisco dAnconiann bulunduu gruba doru ilerledi.
Oradakilere bakyor, bu insanlar Franciscoya eken ey ne, diye merak ediyordu. Neden onu
smsk bir ember iine hapsetmeyi semilerdi? Oysa ona ne kadar kzdklar, glmsemelerinin
altndan belli oluyordu. Garip bir ifade vard yzlerinde. Korku deil de...korkaklk gibi. Sululuk
dolu bir fke. Francisco bir mermer merdivenin kenarna skmt. Basamaklara yar yaslanm, yar
oturmu pozdayd. Pozunun gayriresmilii, kyafetinin resmiyetiyle biraraya gelince, ona ok stn
bir zerafet katmaktayd. Yznde bir partiye yakacak nee ve kaygszlk ifadesi tayan tek kii

oydu. Ama gzlerini sanki bilerek her trl ifadeden arndrmt. Hi nee yoktu gzlerde. Yalnzca
yksek dzeyde gzlemcilii bir uyar gibi sergiliyordu.
Rearden grubun kenarnda, fark edilmeden bir sre durduunda, kocaman elmas kpeli, tombul,
rkek yzl bir kadnn sorduu soruyu duydu: Sinyor dAnconia, sizce ne olacak dnyann hli?
Hak ettiini bulacak.
Ah, ne zalimlik!
Francisco ciddiyetle sordu: lh adaletin ileyiine inanmyor musunuz, hanmefendi?
Rearden, Bertram Scuddern biraz ilerde, diliyle damanda ck ck sesleri karan bir kza
syledii sz de duydu: Sizi rahatsz etmesine izin vermeyin. Biliyorsunuz, para her ktln
kaynadr...o da, parann tipik bir rn.
Rearden, Francisconun bu sz duyabileceini sanmamt, ama gen adamn ciddi ve nazik bir
glmsemeyle oraya dndn grd. Demek parann her ktln kayna olduunu
dnyorsunuz, dedi Francisco dAnconia. Peki, parann kknn ne olduunu hi sorguladnz
m? Para bir mbadele aracdr. Ortada dei toku edilecek rnler, onlar retecek insanlar
olmazsa, para da var olamaz. Para aslnda, birbiriyle i yapmak isteyen insanlarn, deere kar deer
verme ilkesinin madd biimidir. rnnz gzyalar karlnda isteyen mzmzlarn, ya da onu
elinizden zorla alan yamaclarn arac deildir para. Onu ancak retebilen insanlar mmkn
klmtr. Bunu mu kt buluyorsunuz?
abalarnza karlk para kabul ettiinizde, bakalarnn abalarndan domu rnler
karlnda onu elden karacanza dair bir taahhtte bulunmusunuz demektir. Paraya deer
katanlar, mzmzlarla yamaclar deildir. Okyanuslar dolusu gzya olsa, dnyadaki tm silahlarn
toplam olsa, yine de czdannzdaki ktlar ekmee dntrp yarn sa kalmanz salayamaz. O
kt paralar...aslnda altn olmas gerekirdi ya...sizin onurunuzun simgesidir. reten insanlarn
enerjisinden paynza dendir. Czdannz, evrenizde parann kkeni olan ahlk ilkeler konusunda
temerrde dmeyecek insanlar bulunduunun kantdr. Sizin kt bulduunuz ey bu mu?
Hi retimin kkenini aradnz m? Bir elektrik jeneratrne gz atn, bakalm kendinize onu
yaratanlarn aklsz kabadaylar olduunu syleyebilecek misiniz! Tarm ilk kefedenlerden size
miras kalan bilgiler olmakszn bir tek tohumdan buday karn da grelim. Yiyeceinizi yalnzca
fiziksel hareketlerle bulmaya bir aln hele. O zaman grrsnz ki tm retilen mallarn, dnyada
olumu tm servetlerin kkeni insan zihnidir.
Ama siz diyorsunuz ki, para gller tarafndan, zayflarn aleyhine yaratlmtr! Hangi gten
sz ediyorsunuz? Silah gc ya da kas gc deil o. Servet, insann dnme kapasitesinin rndr.
Bu durumda para, bir motoru icat eden kii tarafndan, o motoru icat etmeyenlerin aleyhine mi
yaratlmtr? Para zekiler tarafndan, yoksullarn aleyhine mi kazanlmaktadr? Yetenekliler
tarafndan, beceriksizler aleyhine mi yaratlmtr? Yoksa hrsllar tarafndan, tembellerin aleyhine
mi? Para nce yaratlr, ancak ondan sonra yamalanr ya da szdrlr. lk nce drst insanlarn
abalaryla yaratlmas gerekir, buna da herkes kendi yetenei orannda katkda bulunur. Drst bir
insan, rettiinden fazlasn tketemeyeceini bilen insandr.
Parayla alveri yapmak, iyi niyetli insanlarn kuraldr. Parann dayal olduu kural, her
insann kendi zihnine ve kendi abasna sahip olmas kuraldr. Para, asla sizin abalarnzn deerini,
karlnda kendi abasnn deerini vermeye raz olmayan birine aktarmaz. Para size, mallarnzn
ve emeklerinizin karlnda, bunlara ihtiya duyan insanlarn atfettii deeri getirir, ama daha
fazlasn getirmez. Para, ticarete girienlerin zorlamasz kararyla, her iki taraf iin de yararl olan
anlamalardan baka trlsne izin vermez. Para sizden, insanlarn kendi yararlar iin altklarn,
kendi zararlar iin almadklarn kabul etmenizi bekler, kendilerinin sizin sefaletinizi tasn diye

domu yk hayvan olmadn kabul etmenizi, onlara vereceiniz eyin deerler olmasn, yaralar
olmamasn bekler, insanlar arasndaki ortak ban strap dei tokuu deil, mallar dei tokuu
olmasn salar. Para sizden, zaaflarnz insanlarn aptallna satmanz deil, istidatlarnz
insanlarn aklna satmanz ister, sunulanlarn en berbatlarn deil, parayla alnabilecein en iyisini
almanz salar. Ve insanlar ticaretle yaamaya balaynca ve niha karar mercii kuvvet deil, mantk
olunca, kazanan hep en iyi rn, en iyi performans, insanolunun en iyi kararlar ve en stn
yetenekleri olur; esasen insann verimliliinin derecesi de, ald dln derecesini belirler. Arac
ve simgesi para olan varoluun kural budur. Siz buna m ktlk diyorsunuz?
Ama para yalnzca bir lettir. Sizi istediiniz yere gtrr, ama srcl sizden devralamaz.
Size arzularnz tatmin etme olana verir, ama size yeni arzular kazandramaz. Para, sebep-sonu
kanununu ters yz etmek isteyen, zihnin rnlerine el koyarak zihni silmek isteyen insanlarn
kbusudur.
Para, ne istediini bilmeyen insana mutluluk satn alamaz; deer bilmeyene bir deerler kodu
veremeyecei gibi, ne arayacana karar vermekten hep kanm birine de bir ama sunamaz. Para
budalalara akl satn alamayaca gibi, korkaklara alk, beceriksize sayg da salayamaz.
Yarglarnn yerine parasn kullanarak kendinden stn olanlarn beyinlerini satn almaya kalkan
insan, kendinden altta olanlarn kurban durumuna der. Akll insanlar onun yanndan kaar,
evresine yalnz hilekrlarla sahtekrlar toplanr, bunu salayan da, o kiinin henz kefetmedii bir
kanun olur...o kanun, hi kimsenin kendi parasndan daha kk olamayaca kanunudur. Siz bu
nedenden tr m buna kt diyorsunuz?
Paray miras olarak devralmaya lyk insan, ancak o paraya ihtiyac olmayan insandr. Nereden
balarsa balasn, naslsa kendi servetini kazanabilecek olan insandr. Eer miras, o paraya denkse,
para ona iyi hizmet eder; deilse, para onu mahveder. Ama siz bu durumu seyreder, para onun
ahlkn bozdu, dersiniz. Yoksa o mu parann ahlkn bozmutur? Deersiz mirasyediye asla
imrenmeyin. Onun paras sizin deildir, zaten o paray siz de daha iyi kullanamazdnz. O para bize
paylatrlmak, bir parazit yerine dnyada elli parazit olmal, diye de dnmeyin. Bu da o servetin
altnda yatan lm iyilikleri geri getiremez. Para, kklerinden koparlnca len bir canl gtr.
Kendine denk olamayan bir akla hizmet etmez. Bunun iin mi ona kt diyorsunuz?
Para sizin sa kalma aracnzdr. Yaam kaynanz hakknda vereceiniz hkm, kendi hayatnz
hakknda vereceiniz hkmdr. Eer kaynak kt ve yozlamsa, kendi hayatnz lnetlemisiniz
demektir. Paray sahtekrlkla m kazandnz? nsanlarn gnahlarna, aptallklarna hizmet ederek mi
kazandnz? Budalalara hizmet sunmakla, kendi yeteneinizin hak ettiinden fazlasn elde etmeyi mi
umdunuz? Bu uurda standartlarnz m drdnz? Hor grdnz mteriler iin, tiksindiiniz
ileri mi yaptnz? Eer yle yaptnzsa, o zaman paranz size bir anlk, bir kuruluk sevin bile
getiremez. O zaman satn aldnz tm eyler, size bir takdir deil, bir sitem hline gelir, bir baary
deil, bir ayb hatrlatr. O zaman avaznz kt kadar, para ktdr diye barmaya balarsnz.
Size zsaygnz geri getiremedii iin mi ktdr? Yozluunuzun zevkini karmanza izin vermedii
iin mi? Paradan nefret etmenizin kk orada m yatyor yoksa?
Para her zaman bir etki olarak kalacak, sebep hline gelip sizin yerinizi hibir zaman
almayacaktr. Para iyiliklerin rndr, ama sizi iyi klamaz, gnahlarnz telfi edemez. Para sizin,
hak etmediiniz maddi ve manevi deerleri elde etmenize yol aamaz. Paradan nefret etmenizin
nedeni bu mu acaba?
Yoksa siz, her ktln ba, paraya duyulan aktr m demek istemitiniz? Bir eyi sevmek
demek, onun doasn bilmek ve sevmek demektir. Paray sevmek de, iinizdeki en iyi gleri
yaratann o olduunu, kendi abanz, insanlar arasndaki en parlak kiilerin abalaryla

deitirmenizin anahtarnn da o olduunu bilmek ve bunu sevmektir. Paradan nefret ettiini en yksek
sesle haykran kii, kendi ruhunu be kurua satmaya en tene olan kiidir, o zaman nefret duymakta da
hakl saylr. Paray sevenler onun uruna almaya isteklidir. Onu hak edebilecek yetenekleri
olduunu bilirler.
sterseniz size insanlarn karakterlerine dair bir ipucu vereyim: Paray lanetleyen insan, onu
erefsizce elde etmitir; ona sayg duyan insan, hak ederek kazanmtr.
Biri size parann kt olduunu sylyorsa, o insandan cannz kurtarrcasna kan. O sz,
yaklaan bir yamacnn ayak sesidir. nsanlar yeryznde birarada yaadka ve ihtiya da
birbirleriyle i yapma ynnde olduka...eer paray terk ederlerse tek alternatifleri bir silahn
namlusu olur.
Ama eer para kazanmak ya da onu muhafaza etmek istiyorsanz, bu i sizden en yksek
deerleri bekler. Cesareti, gururu ya da zsaygs olmayan insanlar, paralarn hak ettiklerine inanc
olmayan, onu can gibi korumaya niyeti olmayan insanlar, zengin olduklar iin zr dilemeye
kalkanlar...uzun sre zengin kalmayacaklardr. Yzyllardr kaya oyuklarna saklanan yamac
takmnn doal yemleridir onlar. Servet sahibi olduu iin sululuk duyan, zr dilemeye kalkan
adamn kokusunu aldklar anda deliklerinden kmaya balarlar. abucak onu bu sululuk
duygusundan kurtarmaya alrlar...sonunda cann da alrlar...o da, bunu hak etmitir.
Bir de ifte standartl insanlarn ykseliini greceksiniz. Bunlar kuvvete dayanarak yaarlar,
ama yamalayacaklar servetin yaratlmas iin de ticaretle yaayanlara ihtiyalar vardr. Bunlar
iyiliklerin asalaklardr. Ahlkl bir toplumda bunlar sulu saylr, sizi onlara kar korumak iin
yasalar, ynetmelikler karlr. Ama bir toplum, hakl sulular, yasal yamaclar yaratmaya balarsa,
savunmasz kurbanlarn servetini alan bu kiilere kar bir nlem almazsa, o zaman para, kendini
yaratann intikam arac hline gelir. Bu yamaclar, savunmasz insanlar soymann bir tehlikesi
olmadn sanrlar, nk o kiilerin savunma mekanizmalarn yok edecek yasalar karmlardr.
Ama ele geirdikleri servet de, daha baka yamaclar iin mknats ilevi grmeye balar, yeni
gelenler de serveti, ilk alanlarn elinden, ayn yolla alarlar. Bylece yar kazanan, retimde en
yetenekli olan deil, gaddarlkta en acmasz olandr. Kuvvetin standart hline geldii yerde, katil her
zaman yankesiciyi yenecektir. Ondan sonra da medeniyetin kendisi ortadan kalkar, yerini harabelere
ve katliamlara brakr.
O gnn yaklap yaklamadn bilmek mi istiyorsunuz? Paraya bakn. Para, toplumsal deerin
barometresidir. Ticaretin, iki tarafn rzasyla deil de, zorlamayla yapldn grrseniz,
retebilmek iin hibir ey retmeyen insanlardan izin almanz gerektiini grrseniz, parann mal
alp satanlara deil de, ikramlar, iltimaslar alp verenlere doru aktn grrseniz, insanlarn
almayla deil de, nfuzla zenginletiini gzlemlerseniz ve yasalarnz da sizi btn bunlardan
korumuyorsa, tam tersine, o insanlar size kar koruyorsa, yolsuzluun dllendirildiini,
drstln kendini feda etme anlamna geldiini anlarsanz, toplumunuzun yazgsnn yok olmak
olduunu anlarsnz. Para yle soylu bir aratr ki, silahla rekabet etmez, gaddarlkla anlamaz. Bir
lkenin, yar hak, yar yama ortamnda yaamn srdrmesine izin vermez.
nsanlar arasnda yokediciler belirdiinde, onlarn ilk yaptklar ey paray yok etmektir, nk
para, insanlarn koruyucusu ve ahlk dzenin temelidir. Yokediciler altnlar yakalar, sahibine kalp
bir kt yn brakrlar. Bu btn nesnel standartlar ldrr, insanlar rastgele kriterler koyanlarn
kaypak gcne teslim eder. Altn nesnel bir deerdi, retilen servetin dengiydi. Kt, var olmayan
bir servetin zerine konmu ipotektir, silah da o serveti yaratmas beklenen kiilere evirir. Kt,
yasal yamaclarn, kendilerine ait olmayan bir hesaptan kestii ektir ve kurbanlarn deerleriyle
denecektir. O ekin karlksz kt, zerinde hesapta para yok damgasyla geri dnd gnden

kann.
Ktl var olmann arac hline getirdiinizde, insanlarn iyi insanlar olarak kalmasn sakn
beklemeyin. Ahlkszlarn yemi hline gelmek zere hayatlarn feda etmelerini beklemeyin. retim
cezalandrlr, yamalar dllendirilirken, onlarn retim yapmasn bekleyemezsiniz. Dnyay kim
mahvediyor? diye de sormayn. Siz mahvediyorsunuz.
Dnyann en retken uygarlnn en byk baarlar arasnda durmu, bu uygarlk niin kyor
diye merak ediyorsunuz, oysa siz onu besleyen kan, yani paray lnetlemektesiniz. Gemite vahiler
paraya ne gzle baktysa, siz de o gzle bakyorsunuz, ondan sonra da balta girmemi ormanlar neden
stmze stmze geliyor, kentlerimizi yutmaya kalkyor, diye merak ediyorsunuz. nsanlk tarihi
boyunca para, her zaman u ya da bu isim altnda ortaya kan yamaclar tarafndan alnd. Bunlarn
adlar deise de, yntemleri hep ayn kald. Serveti kuvvet kullanarak kaptlar ve retenleri
kskvrak, horlanan, erefsizletirilmi kurbanlar durumuna soktular. Parann kt olduuna dair,
kendinizi hakl gre gre sarf edip durduunuz o cmle, aslnda kle altrarak servet edinilen
alardan kalm. O kleler, bir zamanlar biri tarafndan kefedilmi hareketleri tekrar tekrar
yapadurmu, yzyllar boyunca hibir ey bir adm bile ilerlememi. retimin g kullanarak
ynetiliyorsa ve servet fetihle ediniliyorsa, o zaman fethedilmeye deer pek fazla ey yok demektir.
Bununla birlikte, durgunlukla, alkla geen yzyllar boyunca insanlar hep yamaclar, kllarn
aristokratlar, doutan aristokratlar, mevki aristokratlar olarak ba tac etmi, asl retenleri de kle
diye, tacir diye, dkknc diye...ve sanayici diye horlam durmulardr.
Eer bana Amerikallarn en fazla gurur duymalar gereken eyin ne olduunu sorarsanz bunun,
para yapmak szn icat etmeleri olduunu sylerim, nk bu, dier her eyi de ieriyor. Daha
nce dnyann hibir ulusu ya da dili, bu sz kullanmamtr. nsanlar serveti her zaman statik bir
varlk olarak dnm, ya ona el konur, ya dilenilir, ya miras kalr, ya paylalr, ya yamalanr ya
da ikram olarak verilir, demilerdir. Servetin nce yaratlmas gerektiini ilk anlayanlar Amerikallar
olmutur. 'Para yapmak sz, insanlk ahlknn temelini yanstmaktadr.
Ama yine de, yamac ktalarda yaayan rm kltrler, Amerikallar bu sz yznden
knamlardr. imdi de yamac kesimi, en gurur verici baarnz bir utan olarak, zenginliinizi bir
su olarak, byk sanayicilerinizi kapka olarak, harika fabrikalarnz kas gcnn eseri olarak,
Msr Piramitleri gibi krba altnda inleyen kleler tarafndan yaplm gibi grmenizi istemektedir.
Size dolarn gcyle krbacn gc arasnda hibir fark grmediini syleyen hain, bu fark kendi
knda hissederek tanmaldr...ki kanmca tanmas da yakndr.
Parann tm iyi eylerin kayna olduunu kefedeceiniz gne kadar, kendi mahvoluunuzu
davet ediyorsunuz demektir. Para insanlarn birbiriyle i yapma arac olmaktan kt gn, insanlar
parann arac hline gelir. Ya kan, krba, silah...ya da dolar. Kendiniz sein. Bunlarn dnda bir
seenek yok, zamannz da tkeniyor.
Francisco konuurken Reardena bir kere olsun bakmamt, ama szn bitirdii anda gzleri
dosdoru Reardenn yzne dnd. Rearden hareketsiz duruyor, aralarndaki kprdayan bedenlerle
fkeli seslerin tesinde yalnzca Francisco dAnconiay gryordu.
Uzun konumay dinlemi kiiler vard, ama imdi abucak uzaklamaktaydlar. Bazlar,
Korkun bir ey! diyordu. Doru deil bu! Ne kadar hain ve bencilce bir yaklam! Bunlar
hem yksek sesle, hem de temkinli bir tavrla sylemekteydiler. Sanki yan balarnda duranlarn
iitmesini istiyor, ama Francisconun duymasn istemiyorlarm gibi.
Kpeli kadn, Sinyor dAnconia dedi. Ben sizinle ayn kanda deilim!
Sylediim eylerin bir tekini rtebilirseniz, minnetle dinlerim, hanmefendi.
Yo, size cevap veremem. Cevaplarm yok benim. Kafam o trl almaz. Ama sizin hakl

olmadnz iimde hissediyorum, o nedenle de sylediklerinizin doru olmadn biliyorum.


Nereden biliyorsunuz?
Hissediyorum. Ben beynimle deil, kalbimle ilerliyorum. Siz mantkta daha ileri olabilirsiniz,
ama kalpsizsiniz.
Hanmefendi, etrafmzda alktan lenleri grmeye baladmzda, kalbiniz onlar kurtarmaya
yaramayacaktr. Ben de yeterince kalpsiz olduum iin, bilmiyordum ki! diye barmakla kendinizi
affettirmeyeceinizi syleyebilirim.
Kadn hemen arkasn dnd. inde bir rpertinin dolat, hem yanaklarnn kaslarndan, hem
de sesinden belli oluyordu: Bir parti iin, dorusu ok garip bir sohbet!
ri yar, gzlerini karp duran bir adam yksek sesle, neeli olmaya alarak, kendisi iin en
nemli eyin tatszlk karmamak olduunu duyurmaktayd. Eer para konusunda duygularnz
bunlarsa. Sinyor, yi ki elimde bolca miktarda dAnconia Bakr hissesi var!
Francisco ciddiyetle, Bir daha dnmenizi tavsiye ederim, dedi.
Rearden ona doru bir adm atarken, o tarafa hi bakmyormu gibi duran Francisco da ayn
anda ona doru harekete geti. Sanki onlardan baka hibir insanlar yokmu gibi.
Rearden, Merhaba, dedi yalnzca. Sesi rahatt. Sanki bir ocukluk arkadana rastlamt.
Glmsyordu.
Francisconun yznde de kendi glmsemesinin yansmasn grd. Merhaba
Sizinle konumak istiyorum.
Bir eyrek saattir kiminle konuuyorum sanyordunuz ki?
Rearden gld. Rakibinin raundu kazandn kabullenen bir glmeydi. Beni fark ettiinizi
sanmamtm.
Daha girerken fark ettim. Bu salonda beni grdklerine sevinen iki kiiden biriydiniz.
Bbrlenme deil mi bu?
Yo, minnet.
Sizi grdne memnun olan br kii kimdi?
Francisco omuz silkti, nemsiz bir konuymu gibi, "Bir kadn, dedi. Rearden, Francisconun
kendisini gruptan uzaa, bir kenara ynelttiini gryordu. Bunu da yle bir beceriyle yapyordu ki,
bilerek yapldn ne kendisi, ne de bakalar fark ediyordu.
Francisco, Sizi burada bulacam sanmamtm, dedi. Bu partiye gelmemeliydiniz.
Neden?
Sizi buraya getiren nedeni sorabilir miyim?
Karm daveti kabul etmeye hevesliydi.
Bu ifadeyi kullandm iin beni balayn ama kendisini genelevler turuna karmanz istese,
hem daha az tehlikeli, hem de ok daha kabul edilebilir olurdu.
Hangi tehlikeden sz ediyorsunuz?
Bay Rearden, siz bu insanlarn nasl i yaptn da, sizin geliinizi nasl yorumlayacaklarn da
bilmiyorsunuz. Sizin kurallarnza gre (ama onlarnkine gre deil), bir insann ev sahipliini kabul
etmek bir iyi niyet iaretidir, ev sahibiyle ikinizin uygar bir iliki iinde olduunuzun ilan
edilmesidir. Onlara byle bir onay sunmayn.
O hlde siz neden geldiniz buraya?
Francisco neeyle omuz silkti. Aa, ben...benim ne yaptmn nemi yok. Ben parti kuuyum.
Bu partide ne iiniz var?
Fetihler aryorum.
Buldunuz mu?

Francisconun yz birden ciddileti, en ar bal sesiyle cevap verdi: Evet...sanyorum bu


benim en iyi ve en byk fethim olacak.
Reardenn fkesi istem dyd. Bir lkt, ama sitem l deil, aresizlik lyd:
Kendinizi nasl o ekilde ziyan edersiniz?
Francisconun gzlerine, uzaklardan yansyan bir k gibi, belli belirsiz bir glmseme
ykseldi, Buna nem verdiinizi kabullenmek istiyor musunuz? dedi.
Daha birka itiraf duyabilirsiniz, eer aradnz oysa. Sizi tanmadan nce, byle bir serveti
nasl ziyan edebildiinize ayordum. imdi ise daha beter, nk sizden eskisi gibi, istediim gibi
tiksinemiyorum, ama ayn soru ok daha korkun hle geliyor: Byle bir akl nasl ziyan
edebiliyorsunuz? u anda pek ziyan ettiimi sanmyorum.
Sizin nemli saydnz bir ey hi olmu mudur, bilemiyorum...ama daha nce hi kimseye
sylemediim bir eyi size syleyeceim. Sizi ilk grdmde, bana minnetinizi sunmak istediinizi
sylemitiniz, hatrlyor musunuz?
Francisconun gzlerinde o elenme ifadesinden eser kalmamt.Rearden mrnde bu kadar
ciddi bir sayg ifadesi grdn hatrlamyordu. Evet, Bay Rearden." diye cevap verdi alak sesle.
Buna ihtiyacm olmadn syledim, size hakaret ettim. Tamam, peki, siz kazandnz. Bu gece
yaptnz konuma...bana sunduunuz ey oydu, deil mi?
Evet, Bay Rearden.
Minnetten ok daha fazlasyd. Ayrca minnete de ihtiyacm vard. Hayranlktan da
fazlasyd...ve ona da ihtiyacm vard. Bulabileceim her kelimeden fazlayd. Bana btn verdiklerini
dnp saptamam gnler srer, ama bir tek eyi biliyorum, ona ihtiyacm vard. Daha nce hi byle
bir kabullenmede bulunmadm, nk hi kimseden yardm dilemedim. Eer sizi grdme
sevindiimi tahmin etmek sizi elendirdiyse, imdi gerekten glecek bir eyiniz oldu, eer
isterseniz.
Belki birka ylm alr ama, bu tr eylere glmediimi sonunda size kantlayacam.
imdi kantlayn. Bir soruya cevap vererek kantlayn: Neden verdiiniz tleri kendiniz
tutmuyorsunuz?
Tutmadmdan emin misiniz?
Eer sylediiniz eyler doruysa, bunu bilecek bykle sahipseniz, imdiye kadar dnyann
en bata gelen sanayicisi olmanz gerekirdi
Francisco ciddi bir sesle, deminki iri yar adamla konuurkenki gibi, ama daha nazik bir tonda
konutu: Bence bunu bir kere daha dnn, Bay Rearden.
Sizi kabullenmek isteyeceimden ok daha sk dndm. Ama cevap bulamadm.
Size bir ipucu vereyim. Sylediim eyler doruysa, bu gece bu salonda bulunanlar arasnda en
sulu olan kim?
Herhalde...James Taggart m?
Hayr, Bay Rearden, James Taggart deil. Ama suu tanmlamak da, adam bulmak da size
kalyor.
Birka yl nce olsa, sizsiniz derdim. Hl da yle demek gerektii kansndaym. Ama u
anda, demin sizinle konuan o sersem kadnn durumundaym: Bildiim her ey, sizin sulu
olduunuza iaret ediyor, ama yle hissedemiyorum.
Gerekten siz de o kadnn iledii hatay iliyorsunuz, Bay Rearden...ama daha soylu biimde
iliyorsunuz.
Ne demek istiyorsunuz?
Ben konuyu srf benim hakkmdaki yargnzla snrlamyorum. O kadn da, onun gibilerin hepsi

de, doru olduunu bildikleri dncelerden kap duruyorlar. Siz kt olduunu bildiiniz
dnceleri kafanzdan kovalyorsunuz. Onlar abadan kanmak iin bunu yapyorlar. Siz kendinize
iltimas yapacak bir eyi dnme konusunda kendinize izin vermemek iin yapyorsunuz. Onlar
duygularna ne pahasna olursa olsun pay tanyorlar. Siz duygularnz her sorunda ilk feda edeceiniz
ey olarak gryorsunuz. Onlar hibir eye tahamml etmek istemiyor, siz her eye tahamml etmeye
hazrsnz. Onlar habire sorumluluktan kayor, siz sorumluluk alyorsunuz. Ama asl hatann ayn
olduunu grmyor musunuz? Gerei grmeyi reddetmek, hangi nedenle olursa olsun, ok fec
sonular dourur. Bir teki dnda kt olan hibir dnce yoktur, o da dnmeyi reddetmektir.
Arzularnz grmezden gelmeyin, Bay Rearden. Onlar feda etmeyin. Onlarn nedenlerini inceleyin.
Ne kadarna tahamml edebileceinizin de bir snr vardr. Hakkmda bunlar nereden
bilebilirsiniz?
Ben de bir zamanlar ayn haty yaptm. Ama fazla uzun srmedi. Keke..Rearden vazgeip
birdenbire sustu.
Francisco glmsedi. Dilemekten mi korkuyorsunuz, Bay Rearden? Keke kendime sizi
sevdiim kadar sevme izni verebilseydim.
Feda edeceim eylerin... Francisco da birdenbire sustu. Rearden onun yznde
tanmlayamad duygular grd...bunlarn ac olduunu hissetti. Francisconun bir anlk
kararszln da grd. Bay Rearden, hi dAnconia Bakr hisseniz var m?
Rearden ona akn baklarla bakt.Yok.
Gnn birinde...u anda nasl bir ihanet iinde bulunduumu anlayacaksnz, ama...sakn
dAnconia Bakr hissesi almayn. DAnconia Bakrla hibir ekilde i yapmayn.
Neden?
Btn nedenleri rendiiniz zaman, benim iin nemli olan herhangi bir ey ya da herhangi bir
kimse var mym, bence nemi ne kadarm, hepsini anlayacaksnz.
Rearden kalarn att.Bir ey hatrlamt.Sizin irketinizle i yapmam. Onlara ifte standartl
adamlar dememi miydiniz? Ynergeler sayesinde bymekte olan yamaclardan biri de siz deil
misiniz?
Aklanmaz bir ey oldu, bu szler Francisco!ya hakaret etkisi yapmad. Yzne yeniden bir
gven ifadesi geldi. Soyguncu plnlamaclardan o ynergeleri benim koparp aldm m
dndnz?
O hlde kim yapt?
Otostopularm.
Sizin onaynz olmadan m?
Bilgim dahi olmadan.
Size inanmay ne kadar istediimi itiraf etmek hi houma gitmiyor...ama bunu imdi
kantlamann hibir yolu yok.
Yok mu? Onbe dakika iinde kantlarm size.
Nasl? Tek kesin gerek, o ynergelerden en ok yarar salayan kiinin siz olduunuz.
Doru. Bay Mouchla etesinin aklna bile gelmeyecek kadar yarar saladm. Onca yllk
almalarmn sonunda, ihtiya duyduum ans tandlar bana.
vnyor musunuz?
Hem de nasl! Rearden, Francisconun gzlerinde sert, parlak bir bak grnce ard. Parti
kuu gzleri deildi bunlar. Bir eylem adamnn gzleriydi. Bay Rearden, bu yeni aristokratlarn
ounun, gizli paralarn nerede sakladklarn biliyor musunuz? Eit ans akbabalar, Rearden
Metalden saladklar kr nereye yatrm yaptlar dersiniz?

Bilmiyorum, ama..
DAnconia Bakr hisselerine yatrdlar. Gvenli, ortalkta gzkmeyen, hatt lkenin de dnda
hisseler. DAnconia Bakr...eski, yklmaz bir irket. yle zengin ki, kuak boyunca yamalanmaya
bile dayanr. Hibir eyi umursamayan yozlam bir sosyete apkn tarafndan ynetiliyor, o kii
onlara maln istedikleri gibi kullansnlar diye izin veriyor, habire onlara para kazandrmay
srdryor...otomatik olarak. Dedelerinin yapt gibi. Yamaclar iin harika bir ortam deil mi bu?
Yalnzca...hangi noktay gzden kardlar?
Rearden ona bakp duruyordu. Sz nereye getirmeye alyorsunuz?
Francisco birdenbire gld. Rearden Metalden para kranlara pek yazk. Onlara
kazandrdnz paralar kaybetmelerini istemezdiniz, deil mi, Bay Rearden? Ama bu dnyada
kazalar da olur...ne diyorlar, bilirsiniz...insanolu doal fetlerin karsnda aresiz bir oyuncak.
Diyelim ki, yarn sabah dAnconia Bakra ait Valparaiso cevher doklarnda bir yangn kt, doklar
da, liman tesislerinin yarsn da sprp gtrd. Saat ka, Bay Rearden? Yoksa fiil kiplerini mi
kartrdm? Yarn leden sonra, Ornodaki d'Anconia madenlerinde bir heyelan oldu...kayalar
kayd...can kayb olmad, yaralanan da yok, yalnzca madenler zarar grd. O madenlerin artk ie
yaramayaca anlalacaktr, nk aylardan beri yanl taraf kazlyor...sosyete apknnn ynettii
iten ne beklersiniz? Tonlarca cevher dalarn altna gmlm, yeni bir Sebastian dAnconia ksa
oray ancak ylda aabilir, halk devleti ise, bunu hibir zaman baaramaz. Hissedarlar olaylar
incelemeye baladklarnda, Campos, San Felix ve Las Herasdaki madenlerin de ayn ekilde
ilenmekte olduunu grecekler. Bir yldr para kaybediyor o madenler. Ama sosyete apkn
muhasebe defterleriyle oynam, olay gazetelere yanstmamay baarm. DAnconia
dkmhanelerinin ynetimiyle ilgili neler bulgulayacaklarn da syleyeyim mi? Ya dAnconia
cevher filosunu? Ama bunlar bulgulamak da dAnconia Bakr hissedarlarnn iine yaramayacak,
nk dAnconia Bakr hisseleri yarn sabah decek, betona dm ampul gibi patlayp
paralanacak, otostopular para para her yana saacak!
Francisconun sesinin bir zafer tonunda ykselii, ona denk bir sesle birleti. Rearden kendini
tutamam, patlayarak glmeye balamt.
Rearden o ann ne kadar srdn de, o anda neler hissettiini de bilemedi. Sanki bir baka
bilin dzeyine savrulmu, sonra ikinci bir darbe daha gelmi, onu gerisingeri kendi bilincine
dndrmt...geriye kalan, narkozdan kan biri gibi, demin mthi bir zgrl yaadn, gerek
hayatta byle bir eyin mmkn olmadn bilmekti. Wyatt Yangnndaki gibi olmutu yine. Bu benim
iin gizli bir tehlike, diye dnd.
Geri geri giderek Francisco dAnconiadan uzaklamakta olduunu fark etti. Francisco durmu,
ona dikkatle bakyordu. Sresi belli olmayan o anda da hep bakm gibi bir hli vard.
Francisco yavaa, Kt dnce diye bir ey yoktur, Bay Rearden, dedi. Bir
tek...dnmeyi reddetmek ktdr.
Rearden, Hayr, dedi. Sesi hemen hemen bir fsltyd. Alak sesle konumak zorundayd,
nk birdenbire kendini baryor bulabilirdi. Hayr...eer sizin anahtarnz buysa, sizi alklamam
beklemeyin...onlarla savaacak kadar gl olamadnz...en kolay, en hain yolu setiniz...bilerek yok
etme...kendi retmediiniz, retemeyeceiniz bir eyi yok etme...
Yarn gazetelerde okuyacaklarnz bunlar olmayacak. Ortada bilerek yok etme konusunda bir
delil bulunmayacak. Her ey normal, aklanabilir, hakl grlebilir biimde, basit beceriksizlikten
kaynaklanm. Bugnlerde beceriksizliin cezalandrlmas gerekmiyor, deil mi? Buenos Airesdeki
ve Santiagodaki delikanllar herhalde bana bir sbvansiyon vermeye kalkacaklar. Avutmak ve
dllendirmek iin. DAnconia Bakrn byk bir blm gmbrdeyip gitmi olsa da, geride hl

nemli bir blm ayakta. Kimse bunu isteyerek yaptm iddia etmeyecek. Siz ne isterseniz onu
dnn.
Bence siz bu salondaki en sulu insansnz, dedi Rearden bezgin bir sesle...ama fkesinin atei
yok olmutu. Hibir ey hissetmiyordu. inde byk bir umudun lmesinden sonra beliren koskoca
bir boluk vard. Siz benim tahmin ettiimden ok daha ktsnz...
Francisco yznde garip bir yar glmsemeyle bakyordu ona. Asude bir ifade. Aclara kar
kazanlan zaferin getirdii asudelik. Hi cevap vermedi.
Sessiz kalnca birka adm tedeki adamlarn konumalarn duyabilmeye baladlar, dnp
onlara baktlar.
Yalca tknaz adam besbelli alkan, gze batmaktan holanmayan bir iadamyd. Smokini
kaliteliydi ama yirmi yl ncenin modasna gre kesilip dikilmiti. Diki yerlerinde belli belirsiz bir
yeil renk olumaya balamt. Giyme frsatn ok seyrek buluyordu. Gmleinin dmeleri fazla
iriydi, ama eski iilik rn olduklar belliydi. Belki de drt kuak ncesinden. irketi gibi.
Bugnlerin drst adam izlerini tayan bir yz vard...hafif akn bir ifade. Karsndaki adama
bakyor, olanca abasyla, umutsuzcasna, anlamaya alyordu.
Karsndaki daha gen ve daha ksa boyluydu. Tombul, ama ufak tefek biri. Gs imi, ne
frlam, byklarnn ucu yukarya dnmt. stten bakan, skkn bir sesle, Eh, bilemiyorum,
diyordu. Hepiniz maliyetler ykseliyor diye alyorsunuz. Gnn genel yaknmas bu herhalde.
Krlar biraz skan insanlar hep byle yapar. Bilemiyorum, bakacaz...kr etmene izin verecek
miyiz, vermeyecek miyiz, karar vermemiz gerekiyor.
Rearden, Franciscoya gz att, tek amalln bir insan yzne yapabilecei etkilerin tesinde
bir yz grd. Bir insann grp grebilecei en acmasz yzd. Rearden kendini acmasz sayard,
ama bu dzeydeki rlplak, adaletin dnda hibir duyguya yer vermeyen aamaya hibir zaman
ulaamayacan biliyordu. Dier ynleri ne olursa olsun, bunu yaayabilen insan bir devdir, diye
geirdi iinden.
Bu yalnzca bir an srd, ardndan Francisco ona dndnde yz normaldi. ok alak sesle
konutu. Fikrimi deitirdim, Bay Rearden. Bu partiye geldiinize memnunum. Bunu grmenizi
istiyorum.
Sonra sesini biraz ykselterek, neeyle, sorumsuzluun gevekliini tayan bir sesle konutu:
Demek bana o krediyi vermiyorsunuz, yle mi, Bay Rearden? Bu beni ok skk bir duruma
sokuyor. O paray almam gerek. Bu akam bulmalym. Sabaha borsa almadan elimde olmal, nk
olmazsa. Devam etmesine gerek kalmad. Kalkk bykl kk adam koluna sarlmt.
Rearden insan bedeninin herkesin gz nnde byle klebileceimi...grmese inanmazd.
Adam bzlyor, arl da, duruu da, biimi de bzlyor, sanki iinden hava boalyordu. Demin
kstah bir yneticiyken, imdi kimseyi korkutamayacak bir paavraya dnmt.
Bir...terslik mi var, Sinyor dAnconia? Yani...borsada?
Francisco parman dudaklarna gtrd, evresine korku dolu baklarla bakt Sessiz olun,
diye fsldad. Tanr akna sessiz olun!
Adam zangr zangr titremeye balamt. Bir terslik...mi var?
Sizde dAnconia hissesi yoktur, deil mi? Adam bayla evet iareti yapt. Konuacak
durumda deildi. Ah, Tanrm, ne kadar kt! Eh, o hlde syleyeyim size...ama kimseye
sylemeyeceinize yemin edin. Bir panik balatmak istemezsiniz.
erefim stne..diye soludu adam.
Yapmanz gereken, hemen brokerinize koup olanca hznzla hepsini satmak...nk dAnconia
Bakrn ileri pek iyi gitmiyor. Para bulmaya alyorum, ama eer baaramazsam, sabaha bir

dolarnza karlk on sent kurtarabilirseniz ansnz var demektir...ah Tanrm! Sabahtan nce
brokerinize ulaamayacanz dnemedim...ah, ok kt, ama... Adam salonun ortasndan
komaya balamt.nne kanlar saa sola ititirerek kendine yol ayor, kalabaln iinden
torpido gibi geiyordu.
Francisco, Reardena dnerek, Seyredin, dedi.
Adam kalabaln arasnda kaybolmutu. Onu artk gremiyorlard. Srrn kime sattn da, bu
srra karlk baka iyilikler koparacak kadar kurnaz olup olmadn da bilemiyorlard. Ama getii
yerlerde insanlarn dalgalandn grdler. Kalabalkta ani blnmeler balamt.Duvarda bir
atlan balamas gibi. Sonra atlan ilerlemesi, boluklarn bile etkilenmesi gibi...insan temasyla
deil, ama kiisel olmayan bir korku soluunun etkisiyle.
Birdenbire boulur gibi sesler duyuldu, sessizlik havuzlar olutu, sonra farkl trde sesler
duyulmaya baland. Ykselen, histerik bir anyla tekrarlanp duran sorular, doal olmayan fsltlar,
bir kadnn l, hl bir ey olmam gibi numara yapmaya alan birka kiiden ykselen zoraki
gller.
Kalabaln hareketlerinin arasnda bir takm hareketsizlik havuzlar da olumutu. Fel gibi. Bir
motor durmu gibi sessizlik. Ardndan telal, kesik kesik, yamatan yuvarlanr gibi grltler.
nsanlar darya kouyor, telefonlara atlyor, nlerine geleni ite kaka birilerine ulap onlar
yakalyordu. Bu adamlar lkenin en gl adamlaryd. Kimseye hesap vermek zorunda deillerdi.
Herkesin lokmasnn da, geri kalan mrnn nasl geeceinin de kontrol onlardayd. imdi pe
dnmlerdi. Bir panik rzgryla savrulup duruyorlard. Ana direk kesilince ken bir binann
enkaz!
James Taggartn yznden, yzyllardr saklanmas retilen duygular apak okunuyordu.
Dosdoru Franciscoya kotu, Doru mu bu? diye haykrd.
Francisco glmseyerek, Aa, James, dedi. Ne oluyorsun? Neden byle kayglsn? Para her
ktln anas deil mi? Ben de kt olmaktan usandm artk.
Taggart ana kapya doru atld, bir yandan Orren Boylea bir eyler haykrarak uzaklat.Boyle
ban evet der gibi sallad, sonra bir sre daha sallamay srdrd, ardndan baka bir yne doru
uup gitti. Dnnn kristal gibi krlp daldn gren Cherryl koup Taggarta yetiti, onu
kolundan yakalad. Jim, ne oluyor? Taggart onu itip kenara savurdu, kz gerileyip Paul Larkinin
gbeine arpt, Taggart bu arada kapdan frlad.
Hi kprdamadan duran kii vard. Salonu tayan stunlar onlard sanki Dagny kardan
Franciscoya bakyor, Franciscoyla Rearden de birbirlerine bakyorlard.

III
BEYAZ ANTAJ
Saat ka?
Vakit azalyor, diye dnd Rearden. Ama verdii cevap, Bilmiyorum, oldu. Henz
geceyars deil. Kolundaki saati ancak o zaman hatrlad. Yirmi var, diye ekledi.
Lillian, Ben eve trenle dnyorum, dedi.
Rearden bu cmleyi duydu, ama anlamnn zihnindeki kalabalk bilin koridorlarndan geip
yetine varmas biraz zaman ald. Kendi sitinin salonunda, ayakta durmu, evresine dalgn dalgn
baknmaktayd. Bu sit deminki partiden sadece bir asansr yolculuu mesafesindeydi. Sonunda
otomatik bir cevap verdi. Bu saatte mi?
Vakit hl erken. Bir sr tren kalkyor
stersen burada kalabilirsin tabii.
Yo, sanrm eve gitsem daha iyi Rearden tartmad. Ya sen, Henry? Bu gece eve dnmek
niyetinde misin?
Hayr. Sonra ekledi: Yarn burada i randevularm var.
Nasl istersen.
Lillian omuz silker gibi bir hareketle aln omzundan att, koluyla yakalad, Reardenn yatak
odasnn kapsna yrd, ama durdu.
Francisco dAnconiadan nefret ediyorum, dedi gergin bir sesle. Ne ii vard o partide?
Hem, enesini yarn sabaha kadar kapal tutacak kadar akl yok mu? Rearden cevap vermedi.
Canavarca bir ey...irketine bunun olmasna izin vermesi korkun bir ey. Tabi o, aslnda
yozlam bir sosyete apkn...ama yine de, o apta bir servet, sorumluluk ister. nsann ihmalinin de
bir snr olmak zorunda! Rearden karsnn yzne bakt. Garip bir gerginlik vard o yzde. Hatlar
keskinlemiti ve bu, onu daha yal gsteriyordu. Hissedarlarna kar bir sorumluluu yok
mu?...Yok mu, Henry?
Bunu tartmamamzn bir sakncas var m?
Lillian dudaklarn skp yana bker gibi yapt.Bu da omuz silkmenin yerine geebilecek bir
hareketti. Sonra yatak odasna yrd.
Rearden pencerede duruyor, nnden akan otomobil dizilerinin tepesine bakyordu. Grme
duyusunun balants kopuk olduu iin gzleri ara sra herhangi bir eyin zerinde sabit
kalabiliyordu. Akl hl alt balo salonundaki kalabala ve o kalabaln arasndaki iki kiiye
taklyd. Ama salonun grnts onun gr alannn kenarndayken, yapmas gereken bir i de
bilincinin kenarndayd. Bir an yakalad onun ne olduunu. Smokinini karmalyd. Ama onun da
altnda bir baka ey vard. Yatak odasnda yabanc bir kadn varken soyunmakta isteksizdi. Sonra
konu yine bilincinden kp uzaklat.
Lillian odadan ktnda, geldii zamanki gibi kt.Bej seyahat tayyr vcudunu smsk
saryor, apkas dalgal salarnn zerine yan oturuyordu. Valizini elinde, biraz sallayarak
tamaktayd. Sanki tayabildiini gstermek istiyordu.
Rearden otomatik bir hareketle uzand, valizi onun elinden ald.
Lillian. Ne yapyorsun?" diye sordu.
Seni istasyona gtryorum.
Bu hlde mi? Daha stn deitirmedin.

nemi yok.
Beni gtrmek zorunda deilsin. Kendi yolumu kendim de bulabilirim. Yarna i randevularn
varsa, hemen yatsan fena olmaz.
Rearden cevap vermedi, ama kapya yneldi, tutup at, o ktktan sonra kendi de izledi,
asansre yrdler.
Taksiyle istasyona giderken sessizdiler. Rearden yannda onun varlnn farkna vard
zamanlar, dimdik oturduunu, pozunun mkemmelliiyle sanki gurur duyduunu gryordu. ok
uyank ve memnun bir hli vard. Sabah saatinde amal bir yolculua balyormu gibi.
Taksi Taggart Terminali'nin ana kapsnda durdu. Kocaman cam kaplardan darya boalan
klar, bu ge saatte bile buraya aktif, zamanla snrl olmayan bir gvenlik duygusu veriyordu.
Lillian hafif bir hareketle taksiden srayarak inerken, Yo, yo, sen inmek zorunda deilsin, hemen
geri dn, dedi. Yarn akam yemeine eve gelir misin, yoksa gelecek aya m gelirsin?
Sana telefon ederim, dedi Rearden.
Lillian eldivenli elini sallayp giri kapsnn aydnlklarnda gzden kayboldu. Taksi yeniden
harekete geerken Rearden ofre Dagnynin adresini verdi.
Girdiinde dairenin ii karanlkt, ama yatak odasnn kaps aralkt. Odadan Dagny, Merhaba,
Hank, diye seslendi.
Rearden ieri girerken, Uyuyor muydun? diye sordu.
Hayr.
Rearden yakt.Dagny yataa uzanmt.Yastklar ban biraz ykseltiyordu. Uzun sredir
hi kprdamam gibi, salar omuzlarna dmdz dklm durumdayd, ama yznde kayg yoktu.
Ak mavi geceliinin yakas boynunun altnda pek ciddiydi. Bu hliyle okul rencisi gibiydi. Ama
geceliinin gs, bu ciddi havann tam tersine, ilemeli, lks denecek kadar yetikin ve diiydi.
Rearden yatan kenarna oturdu, Dagny glmsedi. Reardenn resmi kyafeti, bu hareketini ok
daha entim gstermekteydi. O da cevap olarak glmsedi. Buraya gelirken, Dagnynin ona partide
sunduu balamay reddetmeye hazrd. Fazla cmert bir hasmdan gelen dn gibi reddecekti onu.
Ama birdenbire uzand, elini Dagnynin alnndan kaydrp salarn okad. Koruyucu bir efkat vard
bu hareketinde. Onun ne kadar ocuksu ve narin grndn fark etmiti. Oysa bu hasm, tm
meydan okumalara gl bir cesaretle kar koymay bilmiti. Ama u anda...Rearden korumalyd
onu.
yle ok yk tayorsun ki, dedi. stelik ben de her eyi senin iin daha da zorlatryorum.
Hayr Hank, zorlatrmyorsun ve bunu kendin de biliyorsun.
Bunun seni yaralamasna izin vermeyecek gce sahipsin, onu biliyorum, ama benim o gten
medet ummaya hakkm yok. Yine de onu kullanyorum. stelik sunabileceim herhangi bir zm, bir
are de yok. Yalnzca bunun farknda olduumu itiraf edebilirim, ama senden beni balaman asla
isteyemem.
Balayacak bir ey yok.
Onu senin bulunduun yere getirmeye hakkm yoktu.
O beni incitmedi. Yalnz...
Evet?
...senin nasl ac ektiini grmek...bana zor geldi.
Bence ac ekmek hibir eyi telfi etmiyor, ama ne hissetmi olursam olaym, ektiim ac
yine de az. Nefret ettiim bir ey varsa, o da, kendi ektiim acdan sz etmek...O benden baka
kimseyi ilgilendirmemeli. Ama eer bilmek istiyorsan, zaten de biliyor olduuna gre, evet, benim
iin bu bir cehennemdi. Keke daha da beter olsayd. En azndan, yaptm yanma kalmyor.

Bunu ciddi bir sesle, duygudan yoksun bir havada sylyordu. Sanki kendini yarglam,
hkmn vermiti. Dagny hznl bir ifadeyle glmsedi, onun elini tutup dudaklarna gtrd,
verilen hkm reddercesine ban iki yana sallad, eli kendi yzne bastrd.
Ne demek istiyorsun? dedi Rearden yavaa.
Hibir ey... Sonra ban kaldrp kesin konutu. Hank, senin evli olduunu batan beri
biliyordum. Ne yaptmn farkndaydm. Bunu yapmay kendim setim. Bana hibir ey borlu
deilsin. Dikkate alman gereken hibir grevin yok.
O itiraz edercesine ban iki yana sallyordu.
Hank, senin bana vermek istediinin dnda hibir ey istemiyorum senden. Bir zamanlar bana
alverii demitin, hatrlyor musun? Bana kendi zevkinden baka hibir ey aramadan gelmeni
istiyorum. Evli kalmak istediin srece, nedenlerin ne olursa olsun, benim buna gcenmeye hakkm
yok.
Benim alveri biimim, bana verdiin zevkin, benim sana verdiim zevkle karlandn
bilmektir, yoksa senin ya da benim ac ekmemle deil. Ben fedakarlk kabul etmem, kendim de
yapmam. Benden demiryolundan vazgememi isteseydin, seni brakrdm. Eer birinin zevki, tekinin
acsyla elde ediliyorsa, hi alveri olmasn, daha iyi. Bir tarafn kazanp, br tarafn kaybettii
bir alveri...sahtekrlktr. Sen bunu ticarette yapmazsn, Hank. Kendi hayatnda da yapma.
Rearden onun szlerinin altnda, filmin fon mzii gibi, Lillian'n kendisine sylediklerini
duyuyordu. kisinin arasndaki mesafeyi gryor, kendisinden ve hayattan bekledikleri eylerin ne
kadar farkl olduuna ayordu. Dagny, benim evliliim hakknda ne dnyorsun?
Onu dnmeye hakkm yok.
Ama merak etmi olmalsn.
Eskiden ettim...Ellis Wyattn evine gelene kadar. Ondan beri etmiyorum.
Bana o konuda hi soru sormadn.
Sormayacam da.
Rearden bir an sessiz oturdu, sonra dosdoru onun yzne bakarak, onun kendisine her zaman
tand zel hayat hakkn ilk defa reddederek konutu: Bilmeni istediim bir ey var. Ellis Wyattn
evinden beri...ona elimi bile srmedim.
Sevindim.
Srebilir miyim sanyordun?
Bunu merak etme hakkm kendime hi tanmadm.
Dagny, yani elimi srsem...onu da m kabul edecektin?
Evet.
Bundan nefret etmeyecek miydin?
Kelimelerle ifade edemeyeceim kadar nefret edecektim. Ama senin seimin oysa, kabul
edecektim. Seni istiyorum, Hank.
Rearden onun elini alp dudaklarna gtrd, Dagny onun vcudunda bir anlk bir mcadele
hissetti, sonra Rearden sanki onun stne ykld, dudaklar onun omzuna gmld. Sonra Dagny'yi
ekti, ak mavi geceliiyle boylu boyunca kendi kucanda yatmasn salad. O vcudu
glmsemeyen bir hrsla tutuyordu. Sanki onun azndan kan kelimelerden nefret ediyormu, ama
mrnde en ok duymak istedii kelimeler de onlarm gibi.
Yzn onunkine doru edi, Dagny son bir yl iinde saysz gecelerde ortaya kan soruyu bir
kere daha duydu. stemeden soruyordu bunu Rearden. Kendini tutamyordu. Bitmeyen bir gizli
ikencenin sonucuydu bu soru: lk erkein kimdi?
Dagny zorland, ondan uzaklamaya alt, ama Rearden onu brakmad. Hayr, Hank, dedi

Dagny. Yz ifadesi sertti.


Reardenn dudaklarnda beliren gergin ifade bir glmsemeydi. Cevap vermeyeceini
biliyorum, ama sormay kesmeyeceim...nk o benim asla kabul edemeyeceim ey.
Niin kabul edemeyeceini sor kendine.
Rearden elini onun gslerinden dizlerine doru, sahipliini vurguluyor ve bundan nefret
ediyormu gibi kaydrrken cevap verdi: nk...yapmama izin verdiin eyleri...yapabileceini
sanmyordum, benim iin bile...ama yaptn kefetmek, stelik bir baka adama da izin verdiini,
onu istediini...
Neler sylediinin farknda msn? Seni isteyiimi de hibir zaman anlayamyorsun. Seni
isteyeceimi kabullenemiyorsun...bir zamanlar onu istediim gibi
Rearden alak sesle, Bu doru, dedi.
Dagny aniden kvrlarak kendini ondan kurtard, ayaa kalkt, yznde hafif bir glmsemeyle
ona bakt, yavaa konutu: Tek gerek suun nedir, biliyor musun? Zevk alma kapasiten ok byk
olsa da, hibir zaman zevk almay renmemisin. Kendi zevkini her zaman feda etmisin. ok fazla
eye tahamml etmeye istekli olmusun.
O, bunu da sylemiti.
Kim?
Francisco d'Anconia
Neden bu ismin Dagnyyi arttn anlayamad. Cevap gereinden bir saniye daha ge geldi.
Sana byle mi syledi?
Bambaka bir konuda konuuyorduk.
Dagny az sonra sakin bir sesle, Seni onunla konuurken grdm, dedi. Bu sefer hanginiz
hanginize hakaret ediyordunuz?
Etmiyorduk. Dagny, onun hakknda ne dnyorsun?
Bence bilerek yapt...yarn kopacak kyameti.
Bilerek yaptn biliyorum. Ama yine de, kii olarak ne dnyorsun onun hakknda?
Bilmiyorum. mrmde tandm en yozlam kii olduunu dnmem gerektiini biliyorum.
Dnmen gerektiini! Ama yle dnmyorsun, yle mi?
Hayr. Bundan bir trl emin olamyorum.
Rearden glmsedi. Onun garip yan da bu zaten. Bir yalana, bir serseri, di bir zampara, akla
hayale sabilecek en sorumsuz kii olduunu biliyorum. Ama yine de, yzne baktmda...hayatm
emanet edebileceim bir tek kii varsa, o da odur, diyorum.
Dagny'nin soluu tkanr gibi oldu. Hank, ondan holandn m sylyorsun?
Benim dediim, bir insan sevmenin anlamn, byle bir duyguyu ne kadar zlediimi, onu
tanyana kadar bilmiyordum.
Ulu Tanrm, Hank, sevdin onu!
Evet, sanyorum yle. Rearden glmsedi. Bu seni niin korkutuyor? nk...nk seni
korkun bir biimde incitecek, diye dnyorum...ve onun niteliklerini ne kadar ok takdir edersen,
sonunda ona dayanmak o kadar zor olacak...o olay aman ok uzun srecek, eer aabilirsen...Seni
ona kar uyarmam gerektiini hissediyorum, ama yapamyorum...nk onunla ilgili hibir eyden
emin deilim. Dnyann en harika insan m, en aalk insan m, ondan bile emin deilim.
Ben de onun hakknda hibir eyden emin deilim...tek bildiim, ondan holandm.
Ama ne yapt, baksana. Zarar verdii Jim'le Byle deil. Sen, ben, Ken Danagger ve dierleri.
nk Jimin etesi bunun acsn bizden karacak. Bu i de bir baka facia olacak...Wyatt yangn
gibi.

Evet...evet, Wyatt yangn gibi. Ama, biliyor musun, buna ok fazla aldr ettiimi sanmyorum.
Bir facia daha olmu, ne fark eder? Her ey kyor zaten. Ha biraz daha hzl, ha biraz daha yava.
Tek yapabileceimiz, gemiyi gidebildii kadar yzdrmek, sonra da onunla birlikte batmak.
Kendini savunduu bahane bu mu? Senin bunlar hissetmene mi yol at?
Hayr. Yo, hayr! Bu duygum hep var da, onunla konutuum zaman ortadan kalkyor. Asl garip
olan, onun bana verdii duygu.
Ne?
Umut.
Dagny aresiz bir aknlk iinde, ban yukar aa sallad. Bunu kendisi de hissediyordu ve
farkndayd.
Rearden, Nedendir, bilmiyorum ama, insanlara bakyorum da, yalnzca aclardan olumular
gibi geliyor, dedi. Ama o yle deil. Sen de deilsin. O korkun aresizlik tm evremizi sarm
durumda. Yalnz onunlayken kurtuluyorum o duygudan. Bir de buradayken. Baka hibir yerde
kurtulamyorum.
Dagny ona tekrar yaklat, kayp yere, ayaklarnn dibine oturdu, yzn onun dizlerine bastrd.
Hank, nmzde daha o kadar ok ey var ki...ve imdi bile yle fazla ki..
Rearden mavi geceliin kendi siyah takm zerine dklne bakt, eildi, alak sesle,
Dagny, dedi. O sabah Ellis Wyattn evinde sana sylediim o szler...sanyorum kendime yalan
sylyordum.
Biliyorum.
***
Gri yamurun altnda, damlarn zerindeki takvim 3 Eyll diyordu. Rearden Wayne-Falkland
Oteline dnerken br kulenin zerindeki saat de 10: 30u gstermekteydi. Taksinin radyosu panik
dolu tiz bir sesle, avaz avaz, dAnconia Bakrn dn duyurmaktayd.
Rearden yorgun bir tavrla arkasna yasland. Bu felket ona, ok gerilerde kalm, bayat bir
hikye gibi gzkyordu. Sabah saatinde sokakta kendini smokinle bulmaktan gelen tedirginlikten
baka bir ey hissettii yoktu. Arkada brakt dnyadan, taksinin slak camlarnn dndaki dnyaya
dnmeye istei de yoktu.
Oteldeki sitinin kapsn anahtaryla aarken, en ksa zamanda alma masasna oturmaktan
baka bir ey istemiyordu.
kisi bilincine ayn anda girdi: Kahvalt masas, yatak odasnn kaps...ierde grnen dank
yatak...ve Lillian'n sesi: Gnaydn, Henry.
Koltukta oturuyordu. zerinde dn gece giydii tayyr vard. Ceketiyle apkasn
karmt.Beyaz bluzu tlyd. Sofrada kahvaltnn kalntlar vard.Lillian sabr kp gibi oturmu,
sigarasn tttryordu.
Rearden hareketsiz dururken, Lillian yavaa bacak bacak stne att, Bir ey sylemeyecek
misin, Henry? dedi.
Duygulara izin verilmeyen bir askeri trende, niforma giymi gibi duruyordu. Konumak sana
der, dedi.
Kendini hakl gstermeye almayacak msn?
Hayr
Benden balamam dilemeyecek misin?
Beni balaman iin hibir neden yok. Benim ekleyeceim bir ey de yok. Gerei biliyorsun.
tesi sana kalm.
Lillian gld, gerindi, krek kemiklerini koltuun arkasna srtt. Er ge yakalanmay

beklemiyor muydun? diye sordu. Senin gibi bir erkek, bir yl akn sre boyunca rahipler gibi
yaamaya kalkarsa, bundan kukulanacam aklna gelmedi mi? O nl beyninin byle basit biimde
yakalanman engelleyememesi de komik aslnda. Kolunu sallayarak siti, kahvalt masasn gsterdi.
Dn gece buraya dnmeyeceinden emindim. Bu sabah otel grevlisinden, getiimiz yl boyunca bu
otelde bir tek gece bile yatmadn renmem de zor olmad.
Rearden hibir ey sylemedi.
Paslanmaz elikten yaplm bir adam! Lillian gld. Baarlarn, onurun adam! Bizlerden
ok stn! Bu kadn varyete dansz m, yoksa milyonerlerin gittii bir berberde manikrc m?
Reardendan ses kmad.
Kim o, Henry?
Buna cevap vermem.
Bilmek istiyorum.
Bilmeyeceksin.
Bir hanmefendinin adn korumak isteyen centilmen gibi davranmaya kalkman gln deil
mi? Bugnden sonra herhangi bir tr centilmeni oynaman gln olmayacak m? Kim o?
Cevap vermem dedim.
Lillian omuz silkti. Herhalde fark etmez. Standart bir ama iin, bir tek standart tip vardr. O
asetik grnmn altnda, aslnda sradan, kaba bir duyusalla sahip olduunu hep biliyordum. Bir
kadndan tek beklediin ey hayvan drtlerinin tatmini. Ben de sana bunu vermediim iin gurur
duyuyorum. Abartl eref duygunun bir gn keceini, en aaya doru ekileceini, tm aldatan
kocalar gibi en ucuz tip kadn bulacan hep beklemitim. Kkr kkr gld. Byk hayrann
Bayan Dagny Taggart, kahramannn paslanmaz elik bir ray gibi tertemiz olmadn birazck ima
ettim diye bana ate pskrmt. Ayrca erkeklerin pek beyin aramad trden bir ilikiyle ilgili
olarak kendisinden kukulanacam sanacak kadar da saft. Ben senin gerek yapn, gerek
eilimlerini biliyordum ama, yle deil mi? Rearden hibir ey sylemedi. imdi senin hakknda
ne dnyorum, biliyor musun?
Beni istediin gibi sulamaya hakkn var.
Lillian gld. hayatnda kk hilelere kalkanlar, yoldan kp devrilenleri hep hor gren
byk adam...onun gcne, karakterine, amaca adanmlna ayak uyduramyorlar diye! imdi ne
hissediyorsun o konuda?
Benim duygularm seni ilgilendirmez. Ne yapmam istediine karar verme hakkn var. Talep
edebilecein her eyi kabul ederim, bir teki hari: Vazgememi isteme.
Yo, senden vazgemeni istemem! Yaratln deitirmeni beklemiyorum. Tm o uydurma
ihtiamna, sanayi valyeliine, seni maden ukurlarndan gml sofralara, beyaz kravatl
kyafetlere ykselten dehana ramen, senin gerek dzeyin bu! Sabahn onbirinde eve dnerken
taktn beyaz kravat da sana ok yakyor! Sen maden ukurlarndan hibir zaman ykselmedin; sen
oraya aitsin. Sfrdan balam tm dier yazar kasa prensleriyle birlikte. Cumartesi geceleri ke
barnda, seyyar satclarla, gsteri kzlaryla birlikte!
Beni boamak istiyor musun?
Ah, ne houna giderdi, deil mi? Ne krl bir alveri olurdu! Evliliimizin ilk ayndan beri
beni boamak istediini bilmiyor muyum sanyorsun?
yle dndnse, neden benimle kaldn?
Lillian ciddi bir cevap verdi: Bu, sorma hakkn kaybettiin bir soru.
Doru. Rearden iinden, karsnn verdii cevab bir tek eyin hakl gsterebileceini
dnyordu...kendisini sevmesi.

Hayr, seni boamayacam. Bir yosmayla serveninin, evimi, adm, sosyal mevkiimi yok
etmesine izin verir miyim sanyorsun? Hayatmn elimden geldii kadarn koruyacam. Senin
sadakatin gibi rk temellere dayanmayan blmlerini. Sakn umutlanma, seni asla boamam. stesen
de, istemesen de evlisin ve evli kalacaksn.
yle istiyorsan, kalrm.
Ayrca da ben asla...Bu arada, neden oturmuyorsun?
Rearden ayakta durmay srdrd. Ne syleyeceksen syle ltfen. Gayriresmi bir
boanmaya, yani ayr yaama dzenlemesi gibi bir eye de raz deilim. Sen akn metrolarda,
bodrum katlarnda, ait olduu yerlerde srdr, ama dnyaya kar, benim Bayan Henry Rearden
olduumu hatrlaman bekliyorum. Her zaman kendini drstle abartl biimde adanm grrdn.
imdi seni, aslnda olduun gibi, bir sahtekrn hayatna mahkm greyim. Evinde oturmay
srdrmeni bekliyorum. Oras resmi olarak sana ait, ama bundan byle benim olacak.
Nasl istersen.
Lillian rahata arkasna yasland. Derbeder bir geveme pozuna girdi. Bacaklar ayrk, kollar
koltuun kollarna dayanmt.zenli grnmemeyi gze alabilen bir yargca benziyordu.
Boanma, yle mi? diye gld souk souk. O kadar kolay kurtulacan m sanyordun?
Milyonlarndan birkan nafaka diye frlatmann yeterli olacan m dnyordun? Her istediini
dolarla almaya yle almsn ki, ticari olmayan, pazarla tbi olmayan, alnp satlamayan eyleri
dnemiyorsun bile. Para konusuna nem vermeyen birinin olabileceini hayal bile edemiyorsun.
Bunun anlamn bile bilmiyorsun. Eh, bence reneceksin. Tabi ki, bundan byle benim her talebime
evet diyeceksin. Sevgili fabrikanda, o kadar gurur duyduun ofisinde oturman, gnde onsekiz saat
alan kahraman oynaman istiyorum. Tm lkeyi ayakta tutan dev sanayici! Szlanan, yalan
syleyen, hile yapan insanln ok zerinde bir dh. Sonra da oradan kp eve gelmeni istiyorum.
Senin aslnda ne olduunu bilen tek insana...sznn, erefinin, drstlnn, zsaygnn gerek
dozunu bilen tek insana dnmeni. Kendi evinde, senden tiksinen, tiksinmeye hakk olan insann
karsnda olacaksn. Bir frn daha ina ettiinde, bir kere daha rekor miktarda elik dktnde,
hayranlk dolu alklar iittiinde, kendinden gurur duyduunda, kendini temiz hissettiinde, kendi
byklnn sarholuuna kapldnda, gzlerime bakman istiyorum. Herhangi bir namussuzluk
hikyesi duyduunda, insanlarn yozlamlna fkelendiinde, birinin hilekrlndan irendiinde,
devletin yeni bir zorbalnn kurban olduunda, bana bakman, kendinin de daha iyi olmadn
anlaman, kimseden stn olmadn bilmeni istiyorum. Kimseyi sulamaya hakkn yok. Bana
baktn zaman, gkyzne kuleler kurmak isteyen adam hatrlamam istiyorum. Ya da balmumundan
kanatlarla uup gnee ulamay uman adam...kusursuzlua zenen adam!
Rearden kendinin dnda, uzakta, bir baka beyindekileri okuyormu gibi hissediyordu. O beyin,
karsnn ona reva grd bu cezada bir terslik olduunu dnmekteydi. Pratik adan, yanl hesap
sz konusuydu. Kefedilirse her eyi kertecek bir yanl hesap. Onun ne olduunu kefetmeye
kalkmad. O dnce bir anlna gelip geti, souk bir merakn rn olarak utu, ok uzak bir
gelecekte geri dnmek zere kayboldu. Reardenn iinde artk ilgi duyaca ya da cevap verecei
hibir ey kalmamt.
Kendi beynine gelince, korkun bir tiksinti dalgasna kar adalet duygusunun geri kalann
korumaya alyordu. O tiksinti dalgas Lillian insan biiminden karyor, buna hakk olmad
yolunda kendine ynelttii tm telkinlere ramen, dalgay engelleyemiyordu. Lillian nefret edilecek
bir mahlksa, onu bu dzeye indiren kendisiydi. Bu da onun acya dayanma biimiydi. Bir insann ac
ekme biimine kimse karamazd. Onu kimse sulayamazd...hele acya sebebiyet vermi olan
kendisi...hi sulayamazd. Ama Lilliann tavrnda ac ekmenin hibir iaretini gremiyordu. Belki

de onu ancak irkinliin arkasna saklayabilmitir, diye dnd. Ondan sonra tek dnd, o
tiksinti dalgasna bir dakika daha, ardndan bir dakika daha dayanabilmek oldu.
Lillian susunca, Bitti mi? diye sordu.
Evet, sanrm.
O zaman artk trene binip eve dnsen iyi olur.
Smokinini karmann gerektirdii hareketleri yapp bitirdiinde, kaslarnn gn boyu ar
ilerde alm gibi yorgun olduunu hissetti. Kolal gmlei terden slanmt. inde ne dnce, ne
de duygu kalmt artk. Her ikisinin tortusu, mrnn en byk zafer duygusunun altnda saklyd:
Reardenn en byk baars, Lilliann otel sitinden sa kmasyd.
***
Dr. Floyd Ferris, Reardenn ofisine girerken, yzndeki ifade, kendinden emin kiilerin iyi
niyetli, hogrl glmsemesiydi. Dzgn, neeli bir sesle, gven verircesine konuuyordu.
Reardenn zerinde brakt etki, bir kumar cambaznn byk abalarla her ihtimali hesaplam,
destedeki her kartn iaretli olduundan emin hli gibiydi.
Evet, Bay Rearden, diye selamlad onu. nllerin kamu hizmetlerinden nasrlam elini
skmaya alm biri olarak, nemli bir insanla karlamann beni hl heyecanlandracan pek
sanmazdm, ama ister inann, ister inanmayn, u anda heyecandan titriyorum.
yi gnler, dedi Rearden.
Dr. Ferris oturdu, Washingtondan buraya o uzun yolculuu yaparken yol kenarlarnda grd
yapraklarn Ekim aynda brnd renklere dair birka yorumda bulundu. Bu yolculuu srf Bay
Reardenla yz yze grebilmek iin gze almt. Rearden hibir ey sylemedi. Dr. Ferris
pencereden darya bakt, Rearden fabrikasnn ok ilham verici bir grnme sahip olduunu,
ayrca lkenin en deerli retici giriimlerinden de biri olduunu syledi.
Rearden, Bir buuk yl nce, rnm hakknda hi byle dnmyordunuz, dedi.
Dr. Ferris kalarn ksack bir sre iin att, sanki kurduu plnn bir noktas yerinden kaym,
oyunu neredeyse kaybetmesine ramak kalm gibi davrand, sonra sesli sesli gld, duruma yeniden
hakim olduunu gsterdi. O bir buuk yl nceydi, Bay Rearden, dedi rahat bir sesle. Zaman
deiiyor, insanlar da onunla birlikte deiiyor...yani akll kiiler deiiyor, demek istiyorum.
Bilgelik, ne zaman hatrlayp ne zaman unutmak gerektiini bilmektedir. Tutarllk ve sreklilik, insan
neslinden beklenen akllca bir uygulama deildir.
Ondan sonra diskur ekmeye koyuldu. Uzlama ilkesi dnda hibir eyin absol olmad bir
dnyada tutarlln samaln anlatyordu. Samimi bir havada, rahat bir sesle konuuyordu. Sanki
grmenin ana konusunun bu olmadn aslnda ikisi de biliyorlarm gibi. Ama garip olan nokta,
nsz gibi deil de, sonsz havasnda konuuyor olmasyd. Ana konu oktan zme ulam gibi.
Rearden adamn, Sizce de yle deil mi? demesini bekledi, bunu syledii anda da hemen
cevap verdi: Ltfen bu randevuyu isteyiinizin sebebi olan acil konuya gelin.
Dr. Ferris bir an arm gibi, bo bir ifade taknd, sonra da, abucak zlecek nemsiz bir
konuyu hatrlam gibi, Ha, o mu? dedi. O konu, Rearden Metalin Devlet Bilim Enstitsne
teslim tarihleriyle ilgiliydi. Be bin tonu 1 Aralkta alrsak iyi olur. Ondan sonra geri kalan iin yeni
yln birinci gnn beklemeye hazrz.
Rearden ona uzun uzun bakt, her geen saniye, Dr. Ferrisin tns odann iinde hla dolaan
neeli sesini biraz daha tuhaf gstermekteydi. Dr. Ferris onun hi cevap vermeyeceinden korkmaya
balad zaman Rearden konutu: Buraya yolladnz deri paalkl trafik polisi, benimle neler
konutuunu size bildirmedi mi?
Evet, Bay Rearden, ama...

Baka ne duymak istiyorsunuz?


Ama o be ay nceydi, Bay Rearden. Daha sonra belli bir olay yer ald, o nedenle sizin de
fikrinizi deitirdiinizden, bizim size sorun karmadmz gibi sizin de bize sorun
karmayacanzdan emin oldum.
Hangi olay?
Sizin benden ok daha iyi bildiiniz bir olay, Bay Rearden...ama bakn, benim de bilgim var o
konuda. Bilmememi tercih ederdiniz herhalde, ama yine de.
Hangi olay?
Bu sizin srrnz olduuna gre, neden sr olarak brakmyoruz, Bay Rearden? Bugnlerde kimin
srr yok ki? rnein Proje X de bir sr. Herhalde farkndasnzdr, metalinizi daha kk miktarlarda
eitli devlet kurulularna da satn aldrabiliriz, onlar bize aktarr, siz de bunu nleyemezsiniz. Ama
o zaman da birok uyuz brokrat...(Dr. Ferris sevimli sevimli glmsedi) ...evet, halkn gznde
olduu gibi, birbirimizin gznde de sevimsiziz...o zaman birok uyuz brokrat da, Proje X srrna
dahil olacak demektir ki, u sra bu hi arzu edilmeyecek bir ey. Projeyle ilgili konularn basnda yer
almas da iyi olmaz. Ama eer bambaka, ok daha ciddi bir sutan mahkemeye verilme durumuna
derseniz, savunma olarak ilkelere snamaz, kamuoyunun sempatisini kazanamazsanz...Bu bizi hi
rahatsz etmese de, bunun size maliyeti dnemeyeceiniz kadar byk olur. Bu nedenle,
yapabileceiniz en pratik ey, srrmz saklamamza yardmc olmanzdr, biz de sizin srrnzn
saklanmasn kolaylatrrz...Eminim farkndasnzdr, brokratlar istediimiz sre boyunca peinize
dmekten uzak tutmamz da ok kolay.
Hangi olay, hangi sr, hangi mahkeme?
Dr. Ferris hafifsi bir sesle, Haydi, haydi, Bay Rearden, ocukluk etmeyin! dedi. Ken
Danaggera teslim ettiiniz drt bin ton Rearden Metal'den sz ediyorum tabi ki.
Rearden cevap vermedi.
Dr. Ferris glmseyerek, lke meseleleri ok can skc eyler, dedi. Herkes asndan da
vakit ziyan eden eyler. Bir ilke meselesi uruna kurban edilmeyi gerekten ister inisiniz? stelik de
bunu yaptnz kimse bilmezken? Bir tek siz ve ben bilirken? Ne konu hakknda, ne de ilke hakknda
tek kelime syleme frsatnz olmazken? Muhteem bir metalin yaratcs olarak kahramanlaamazken,
hareketleri halkn gzne kukulu gzken hasmlara kar dikilemezken, kahraman olmak yerine
sradan bir sulu durumuna derken, kr uruna yasay ihlal eden a gzl bir sanayici gibi
gzkrken, kamu yararn korumak iin dzenlenmi yasalar atlatan bir karaborsac hline gelirken,
gazetelerin ancak beinci sayfasnda, yarm stunluk yer bulabilirken? yle bir kurban olmay
gerekten ister misiniz? nk konu sonunda oraya varyor. Ya bize metali vereceksiniz, ya da on
yllna hapse girerken arkadanz Danagger da yannzda srkleyeceksiniz.
Dr. Ferris bir biyolog olarak, hayvanlarn korkuyu kokusundan anlama yeteneine her zaman
hayranlk duymutu. Kendisi de bu yetenei gelitirmeye ok uramt. Reardena bakarken, adamn
teslim olmaya oktan karar verdiini dnd, nk onda hibir korku belirtisi gremiyordu.
Muhbiriniz kimdi? diye sordu Rearden.
Dostlarnzdan biri, Bay Rearden. Arizonadaki bir bakr madeninin sahibi. Geen ay fazladan
bir miktar bakr aldnz bildirdi bize. Yani yasann retmenize izin verdii Rearden Metal aylk
kotasna gereken tonajdan fazla bir miktar. Bakr, Rearden Metal iin gerekli maddelerden biri, yle
deil mi? Bize o enformasyon yetti zaten. Gerisini izlemek kolay oldu. O madenciyi de fazla
sulamamalsnz. Biliyorsunuz, bakr reticileri u ara byk bask altnda. O da bir iyilik
koparabilmek iin deerli bir ey sunmak zorundayd. Acil ihtiya belgesi gerekiyordu ona. Birka
ynergenin askya alnmasna, biraz soluk pay bulabilmeye ihtiyac vard. Bu bilgiyi satt kii, onu

en iyi nerede deerlendireceini biliyordu. Bana getirdi. Karlnda ihtiya duyduu baz iyilikleri
kopard tabi. Byle olunca tm gerekli kantlar...art, hayatnzn bundan sonraki on yl, benim
elimde demektir. Ben de size bir dei toku sunuyorum. Eminim itiraznz yoktur, nk ticaret sizin
ihtisas alannz. Biimi belki sizin genliinizdekine gre biraz farkl olabilir, ama siz akll bir
tccarsnz. Deien koullardan yarar salamay her zaman bilmisinizdir. Bunlar da bugnn
koullar. Demek ki, karnzn nerede olduunu grp ona gre davranmanz zor olmayacaktr.
Rearden sakin bir sesle, Benim genliimde buna antaj denirdi, dedi.
Dr. Ferris srtt. Aslnda yle, Bay Rearden. Ama u anda ok daha gereki bir adayz.
Ama Reardena gre, sradan bir antajcyla Dr. Ferris arasnda garip bir fark vard. Sradan
antajc, kurbannn gnah karsnda kaslr, bunun kt olduunu bilir, tehdidini her ikisi iin bir
tehlike olarak sunard. Dr. Ferriste bunlarn hibiri yoktu. Davran normal, doal bir konuyla
urayormu gibiydi. Bir gvence vard altnda. Sulamyordu. Bir tr yoldalk havasna girmiti.
Bunu her ikisi iin varsayyordu. Kendinden tiksinme temeline oturmu bir benzeme. Reardenn ne
eilmesine yol aan an duygu, bulank grebildii bu iz zerinde yeni bir adm daha kefedeceine
ynelikti.
Reardenn ilgi dolu hlini gren Dr. Ferris glmsedi, doru yaklam setii iin kendini
kutlad. Oyunu zmt artk. Tm iaretler ve tm harita, tahmin ettii gibi alyordu. Baz insanlar
her eyi yapmaya raz olur, yeter ki ad telffuz edilmesin, diye dnd iinden. Ama bu adam ak
szllk istiyordu. Zaten kendisi de sert ve gereki bir kiiyle karlaacan tahmin etmiti.
Siz pratik bir insansnz, Bay Rearden, dedi dosta bir tavrla. Neden an gerisinde kalmak
isteyesiniz, anlayamyorum. Neden kendinizi ayarlayp oyunu doru oynamyorsunuz? Siz onlarn
oundan daha zekisiniz. Deerli bir insansnz, sizi oktan beri istiyorduk, bu arada Jim Taggartla
aray dzeltmek istediinizi de grnce, sizi elde edebileceimizi anladm. Jim Taggart'la uramay
brakn, onun bir deeri yok, pire yemi o. Siz byk oyuna girin. Biz sizi kullanabiliriz, siz de bizi.
Sizin adnza Orren Boyleun ayana basmamz m istiyorsunuz? Size ok kt bir ktek ekti. Onu
biraz hizaya getirmemizi mi istiyorsunuz? Yaplabilir. Ken Danagger m ayarlamak istiyorsunuz? O
konuda ne kadar olmayacak bir hareket yaptnz, bir bakn. Ona neden metal sattnz biliyorum.
nk kmr iin ona ihtiyacnz var. O yzden hapse girmeyi de, korkun cezalar demeyi de gze
aldnz, nk Ken Danaggerla aray iyi tutmak niyetindeydiniz. Buna iyi ticaret mi diyorsunuz? Oysa
bizimle anlatnz anda, Bay Danaggera durumu aka anlatabilirsiniz. Syleneni yapmazsa hapse
o girer, ama siz girmezsiniz, nk onun sahip olmad dostlara sahip olan sizsiniz...Bir daha da
kmr bulma konusuna kayglanmanz gerekmez. Kendinize bir sorun bakalm, hangisi daha pratik?
Ayrca sizin hakknzda kim ne demi olursa olsun, harika bir iadam olduunuzu, salam bir
gereki olduunuzu da hi kimse inkr etmemitir.
yleyim, dedi Rearden.
Dr. Ferris, Ben de yle dnmtm, dedi. Bakalarnn ifls edip durduu bir dnemde bir
servet kazandnz siz. Engelleri amay, fabrikanzn almasn srdrmeyi, para kazanmay her
zaman baardnz. hretiniz byle artk. imdi de pratik bir adam olmaktan cayacak deilsiniz. Niye
yapasnz ki? Para kazann yeter, tesi neden umurunuzda olsun? in teori yann Bertram Scudder
gibi, Balph Eubank gibi adamlara brakn, siz kendiniz olun. Dnyaya inip yere basn. Siz iinize
duygular kartracak bir adam deilsiniz.
Hayr, dedi Rearden yavaa. Deilim. Hibir tr duyguyu.
Dr. Ferris glmsedi. Bilmiyor muyuz sanyorsunuz? dedi. Sesinin tonunda, iini ayormu,
bir su ortana kurnazlklarn sergiliyormu gibi bir hava vard. Sizin bir anz yakalamak iin
uzun sre beklemek zorunda kaldk. Sizin gibi drst adamlar byk karn arsdr...byk sorundur.

Ama er ge ayanzn kayacan biliyorduk. stediimiz oydu.


Buna memnun gibisiniz.
Memnun olmak iin sebeplerim yok mu?
Ama ne de olsa, sizin yasalarmzdan birini ihlal ettim.
E, yasalar niin yaplr ki?
Dr. Ferris, Reardenn yznde bir anda beliren ifadeyi grmedi. O ifade, grmek istedii eyi
ilk defa net biimde grmeyi baaran birinin ifadesiydi. Dr. Ferris grebilecek aamay gemiti
artk. Tuzaa skm hayvana son darbeleri indirme mcadelesine gmlmt.
O yasalara sahiden uyulmasn m istiyoruz sanyordunuz? diye devam etti Dr. Ferris. Onlarn
ihlal edilmesini en ok isteyen biziz. Doru drst anlasanz iyi olur, karnzda bir grup okul izcisi
yok. O zaman, amzn gzel jestler a olmadn da anlarsnz. Biz g peindeyiz ve bu konuda
ciddiyiz. Siz kk kumarbazlardnz, ama biz gerek oyunu biliyoruz, bunu anlasanz iyi olur. Masum
insanlar ynetebilecek g yoktur. Herhangi bir hkmetin tek kozu, sulularn tepesine binmektir. E,
ortada yeterli sayda sulu yoksa, o zaman onlar yaratmak gerekir. O kadar ok eyi su olarak ilan
edersiniz ki, insanlarn yasalar ihlal etmeden yaamas mmkn olmaz. Bir lke dolusu yasaya uyan
halk kim ister? Bundan kimin ne kar olabilir? Ama kardnz yasalar uyulamaz, uygulanamaz,
nesnel olarak yorumlanamaz eylerse, o zaman bir lke dolusu kanun kaa yaratrsnz. Ondan sonra
da sululuktan para kazanmaya balarsnz. Sistem bu, Bay Rearden. Oyun bu. Bunu bir kere anladnz
m, sizinle i grmek ok daha kolaylam olur.
Dr. Ferrisin kendisine bakn seyreden Rearden, adamn yzndeki an kayg ifadesini grd.
Panik ncesi bir ifade vard adamn yznde. Sanki Dr. Ferrisin daha nce hi grmedii bir
iskambil destesinden masann zerine temiz bir kart dmt.
Dr. Ferrisin o anda Reardenn yznde grd, eski ve karanlk bir soruya birdenbire cevap
bulmu gibi bir ifadeydi. Bir kl dinginlik, bir rahatlama ve bir heves...hepsi birarada. Reardenn
gzlerinde genlik dolu bir netlik, dudaklarnn izgisinde belli belirsiz bir tiksinti vard. Bunun
anlam her neyse...Dr. Ferris bunu anlayamyordu...ama bir tek eyden emindi. Bu yzde hibir
sululuk ifadesi yoktu.
Rearden alak sesle, hemen hemen kmser bir tonla, Sisteminizde bir kusur var, Dr. Ferris,
dedi. Pratik bir kusur. Onun ne olduunu, Ken Danaggera drt bin ton Rearden Metal satma suuyla
beni mahkemeye kardnz zaman anlayacaksnz.
Yirmi saniye srd...Rearden o saniyelerin yava yava geiini grebiliyordu. Srenin sonu
geldiinde Dr. Ferris, Reardenn son kararn duymu olduuna kanaat getirdi.
Blf m yapyoruz sanyorsunuz? diye terslendi. Sesi uzun uzun inceledii hayvanlarn sesi
gibi kmt. Sanki dilerini gsteriyordu.
Bilmiyorum, dedi Rearden. Zaten umurumda da deil.
Pratiklikten bu kadar uzak m davranacaksnz?
Dr. Ferris, bir eylemin pratiklikten uzak olarak deerlendirilmesi, insann neyi uygulamak
istediine gre deiir.
Siz kendi karnz her zaman, her eyden stn tutmaz msnz?
u anda yaptm da o
Eer bunu yannza brakacamz...
imdi ltfen buradan gider misiniz?
Siz kimi kandrdnz sanyorsunuz? Dr. Ferrisin sesi, lk dzeyinin eiine kadar
ykselmiti. Sanayi sekinlerinin gn geti artk! Sizin elinizde srlar varsa, bizim elimizde de size
dair srlar var, ya bizim dediimizi yaparsnz ya da...

Rearden bir dmeye basmt, Bayan Ives odaya giriyordu.


Dr. Ferrisin akl karm, yolunu kaybetmi, Bayan Ives, dedi Rearden. Ltfen kendisine
k yolunu gsterir misiniz? Sonra Ferrise dnd. Bayan Ives bir hanm. Arl elli kilo gelir,
hi pratik nitelikleri yoktur, yalnzca stn entellektel etkinlie sahiptir. Hibir zaman salonlarda
performans veremez, yalnzca fabrika gibi pratiklikten uzak yerlerde verir.
Bayan Ives sanki yapt grev dikte almaktan daha fazla bir duygusal neme sahip deilmi gibi
grnyordu. Disiplinli, buz gibi bir resmiyet pozunda, dimdik duruyor, kapy ak tutuyordu. Dr.
Ferris oraya yrd, kapdan nce Bayan Ives kt, sonra konuk onu izledi.
Bayan Ives birka dakika sonra geri dndnde, kontrol d bir keyifle glyordu.
Bay Rearden, dedi. Patronu iin korkmu oluuna, karlatklar tehlikeye, u anki zafer
dnda her eye glyor gibiydi. Siz ne yapyorsunuz?
Rearden daha nce kendine asla izin vermedii bir pozda oturuyordu. adamlarnn en baya
pozu. Koltuunu arkaya yatrm, ayaklarn masaya dayamt. Bayan Ivesa sanki bu pozda garip bir
soyluluk havas varm gibi geldi. Sanki kasnt bir patronun pozu deilmi de, gen bir idealist
savann pozuymu gibi.
Galiba yeni bir kta kefediyorum, Gwen, diye cevap verdi Rearden neeyle. Amerika ile
birlikte kefedilmesi gerekirken, nedense kefedilememi bir kta.
***
Eddie Willers masann karsndan iiye bakarak, "Seninle konumam, sana anlatmam
gerekiyor, dedi. Neden bana yaryor, bilemiyorum, ama iyi geliyor...senin dinlemen iyi geliyor.
Vakit ge olmu, yer altndaki kafeteryada klar kslmt. Ama Eddie Willers hl iinin
gzlerinin dikkatle kendisine baktn grebiliyordu.
Sanki hi...hi insan kalmam, insanlarn kulland diller de kalmam gibi hissediyorum,
dedi Eddie Willers. Sokak ortasnda avaz avaz barsam, duyacak kimse yokmu gibi
hissediyorum...Yo, hissettiim tam bu deil, aslnda yle: Sokaklarda birisi baryor, ama insanlar
oradan geiyor, ses onlara hi ulamyor gibi hissediyorum...stelik baran, Rearden, Danagger ya
da ben deiliz, ama yine de, her mzmz gibi geliyor...Birinin onlar korumak iin kollar
svamas gerekmez miydi sence? Ama kimse yapmad ve yapmayacak. Reardenla Danagger bu sabah
jri tarafndan sulu bulundular. Yasad yollardan Rearden Metal ticareti yapmaktan. Gelecek ay
mahkemeye kacaklar. Philadelphia sorgulamasnda ben de salondaydm. Rearden ok sakindi.
imden hep, onun glmsemekte olduunu hissedip durdum, oysa yz glmsemiyordu. Danagger
sakinden de beter durumdayd. Tek kelime sylemeden ylece duruyordu. Salon bombomu gibi.
Gazeteler ikisinin de hapse atlmas gerektiini yazyor...Yo...hayr, titremiyorum, iyiyim ben.
Birazdan hibir eyim kalmaz...Dagnyye o yzden bir ey sylemedim. Patlayveririm diye korktum,
oysa onun iini daha da zorlatrmak istemiyorum. Onun neler hissettiini biliyorum...Evet, bana
anlatt. Titremiyordu, ama daha beter durumdayd...hani insan hibir ey hissetmiyormu gibi
davrandnda bir katlk pozuna girer ya...yleydi.. Hem...bak, sana hi senden holandm
sylemi miydim? ok holanyorum senden. u imdiki grnnden. Bizi duyuyorsun...anlyorsun.
Ne mi dedi? Garipti aslnda. Hank Rearden iin korkmuyor. Ken Danagger iin korkuyor. Reardenn
buna dayanacak gce sahip olduunu, ama Danaggern dayanamayacan syledi.
Dayanamayacandan ok...dayanmay reddedeceini syledi. Dagny...devrilme srasnn Ken
Danaggerda olduundan emin. Ellis Wyatt ve tm dierleri gibi. Pes edip ortadan
kaybolmak...Neden mi? Onun dncesine gre, stres dzeyinde bir kayma oluyor. O ann tm stresi
bir tek kiinin omzuna kalnca... ortadan kaybolan o kii oluyor. Bir stun yklm gibi. Bir yl nce,
lkenin bana gelebilecek eylerin en kts Ellis Wyattn kaybolmas olabilirdi ancak. Ve onu

kaybettik. Dagnyye gre o gnden bu yana, olayn arlk merkezi lgnca kayp durmakta.
Kontrolden km, batmak zere olan bir kargo gemisi gibi. Bir sanayiden bir sanayiye, bir insandan
bir insana. Bu kiiyi kaybettiimiz anda, bir bakasna olan ihtiya ok daha byyor. Bu sonra
kaybettiimiz de o oluyor. u anda da, lkenin kmr arznn Boyle ya da Larkin gibi adamlarn eline
kalmasndan daha byk felket olabilir mi? Koskoca kmr dalnda, Ken Danaggerdan baka adam
gibi adam kalmad. Dagny de bu yzden, sanki Ken Danaggern artk iaretlenmi biri olduunu
hissettiini sylyor. Sanki stne spot tutulmu, onu da bimeleri bekleniyormu gibi...Neye
glyorsun? Sama gelebilir, ama bence de doru...Ne?...E tabii, ok zeki bir kadndr. Hem de
nasl!...Sonra bir baka ey daha var ona gre. Kesilip biilmeden nce adamn belli bir zihinsel
durum dzeyine gelmesi gerekiyor, diyor. fke ya da umutsuzluk asndan deil, bunlarn her
kisinden de ok daha fazla bir ey. Bunun ne olduunu tarif edemiyor, ama Ellis Wyattn o duruma
geldiini, ona bir eyler olacan, yangndan ok nce de biliyordu. Bugn duruma salonunda Ken
Danagger grdnde, onun da artk yokediciye hazr hle geldiini syledi...Evet, o kelimeyi
kulland. Yokediciye hazr, dedi. Yani o, btn bunlarn ans eseri ya da kazara olduunu
dnmyor. Hepsinin ardnda bir sistem, bir niyet, bir insan olduu kansnda. lkede babo
dolaan bir yok edici var, temel direkleri birer birer kesiyor, sonunda yapnn bamza kmesini
salamaya alyor. Acmasz bir yaratk, akla smaz bir amala harekete gemi durumda...Dagny
onun Ken Danagger almasna izin vermeyeceini sylyor. Durmadan Danagger durdurmaktan sz
ediyor. Yok edici gelmeden nce onunla konumak, ona yalvarp yakarmak, kaybettii ey neyse onu
yeniden kazanmasn salamak, onu yok ediciye kar glendirmek istiyor. Danaggera ilk ulaan
olabilme konusunda ok kaygl. Danagger insanlarla grmeyi reddetmi. Pittsburgha, kendi
madenine dnm. Ama Dagny bugn ge saatlerde onu telefonda bulmu, yarn leden sonra
grmek zere randevulam...Evet, yarn Pittsburgha gidiyor...Evet, Dannager iin korkuyor. ok
korkuyor. Hayr, yok ediciyle ilgili hibir ey bilmiyor. Kim olduuna dair hibir fikri, hatt var
olduuna dair hibir kant yok, ortada yalnzca yok ettiklerinden olumu bir liste var, o kadar. Ama
Dagny onun var olduundan emin...Hayr, amacn tahmin edemiyor. u dnyada onu hakl gsterecek
hibir ey olamayacan sylyor. Zaman zaman, dnyada en ok bulmak istedii insann o olduunu
dnyor. Motoru icat edeni bulmaktan bile ok istiyor onu bulmay. Onu, ilk grd yerde vurup
ldrmeye hazr olduunu sylyor. Bu uurda kendi hayatn feda etmeye hazr olduunu, ancak nce
onun hayatn kendi eliyle sona erdirdiinden emin olmak istediini sylyor...nk o gelmi gemi
en kt insan. Dnyann beynini boaltp yok eden biri...Sanrm zaman zaman ona da fazla geliyor
bunlar. Ona bile. Ne kadar yorgun olduunu fark etme izni vermiyor kendine. Geen sabah ie ok
erken geldim, onu kendi ofisindeki kanepede uyur buldum. Masa lambas hl yanyordu. Gece evine
gitmemiti. Durup ylece baktm ona. Koca demiryolu sistemi kse, yine de uyandrmazdm
onu...Uyurken mi? Gen bir kz gibi grnyordu. Kimsenin kendisine zarar veremeyecei bir
dnyaya uyanacandan eminmi gibiydi. Saklayacak, korkacak hibir eyi yokmu gibi. Esas korkun
olan da oydu. Yzndeki o susuz anlk. Oysa bedeni yorgunluktan yklm, kt yerde kalmt.
Grn...baksana, niin soruyorsun uyurken nasl gzktn?...Evet, haklsn, ben niye sz
ediyorum ki bundan? Etmemem gerekir. Neden aklma geliyor bunlar, bilemiyorum...Bana aldrma
sen. Yarna bir eyim kalmaz. Herhalde duruma salonunda yaadklarmn etkisinden henz
kurtulamadm. Kafamdan atamadm dnce, eer Reardenla Danagger gibi adamlar da hapse
anlyorsa, o zaman biz nasl bir dnyada alyoruz ve hangi ama iin alyoruz? Hi mi adalet
kalmad dnyada? Duruma salonundan karken bunu bir muhabire syleme budalalna dtm.
Bana gld, John Galt kim? dedi. Sylesene, neler oluyor bize? Hi mi hukuk adam kalmad?
Onlar savunacak hi kimse yok mu? Hey, duyuyor musun beni? Onlar savunacak hi kimse yok mu?

***
Bay Danagger az sonra boalyor, Bayan Taggart. Odasnda bir ziyaretisi var. Ltfen mazur
grn.
Pittsburgha kadar olan uak yolculuu srasnda Dagny kayglarna neden de bulamam, onlar
bir kenara itmeyi de baaramam, gerilip durmutu. Dakikalar saymak iin hibir neden yoktu, ama
iinde acele etme konusunda kr bir tela vard. Bu kayglar, Ken Danaggern d ofisine girdii
anda sona erdi. Ulamt ona. Hibir engel kmamt.inde bir gven, korkun bir rahatlama
hissediyordu.
Sekreterin szleri o huzuru yok etti. Korkaklayorsun, dedi Dagny kendine. Duyduu kelimeler
onu sarsmt.Hibir sebep olmad hlde, tadklar anlamdan ok daha fazla sarsmt.
ok zr dilerim, Bayan Taggart. Bu szleri duyunca, orada ylece, cevap vermeden
kalakalm olduunu fark etti. Bay Danagger sizinle hemen grecek. Oturmaz msnz? Sekreterin
sesinde, onu bekletmenin ok uygunsuz olduunu dnyormu gibi bir endie vard.
Dagny glmsedi. Yo, bir mahzuru yok, dedi.
Sekreterin karsndaki ahap koltua oturdu, sigara almak zere uzand, vazgeti. Sigaray
bitirmeye zaman olup olmadn bilmiyor, olmayacan umuyordu. Ama sonra sigaray hzla yakt.
Danagger Kmr irketinin merkezi, eski stilde ina edilmi bir binayd. Pencereden grnen
tepelerin gerisinde bir yerlerde, Danaggern vaktiyle madenci olarak alt ocaklar vard. Ofisini
hibir zaman madenlerinden fazla uzaa tamamt.
Dagny ocak girilerini yamalarda grebiliyordu. Dev bir yeralt krallna alan kk maden
ereveler gibi grnyorlard. Tepelerin turuncu kzl karm rengine kar, pek mtevazi bir
hlleri vard. Hain mavi gkyznn altnda, Ekim sonu gneine kar, aa yapraklar bir alev
denizi gibiydi. Dalgalar hlinde geliyor, o kk kaplar yutmaya hazrlanyorlarm gibi. Dagny
rpererek gzlerini kard. Aklnda Wisconsin tepelerinde, Starnesville yolundaki alev rengi
yapraklar vard.
Parmaklar arasndaki sigarann yalnzca izmaritinin kaldn grd. Hemen bir yenisini yakt.
Duvardaki saate gz attnda, sekreter de saate bakmaktayd. Randevu saat teydi. u anda
saat 3:12yi gsteriyordu.
Ltfen balayn, Bayan Taggart, dedi sekreter. Bay Danaggern grmesi her an bitebilir.
Kendisi randevularnda son derece dakiktir.
Biliyorum. Ken Danaggern programna tren tarifesi gibi uyduunu, ziyaretisi be dakika
gecikse randevuyu hemen iptal ettiini bilirdi.
Sekreter gekince, hi evlenmemi bir kadnd. Sert bir hli vard. Hibir eyden sarslmazm
gibi, dengeli bir nezaket sergiliyordu. Bembeyaz bluzu bu kmr tozu dolu havaya nasl meydan
okuyorsa, kendi tavr da yleydi.Dagny onun gibi tecrbeli birinin byle heyecanl grnmesine
ayordu. Kadn sohbete kalkmyor, sessizce oturuyor, nndeki gazetenin ak duran sayfasna
bakyordu. Dagnynin sigarasnn yars duman olup utuunda, kadn hl ayn sayfaya bakmaktayd.
Ban kaldrp saate baktnda, bu sefer saat 3:30du. Bunun balanmaz bir ey olduunu
biliyorum, Bayan Taggart. Sesindeki kayg artk iyice ortaya kmaktayd. Anlamakta zorluk
ekiyorum.
Bay Danaggera burada olduumu syler misiniz?
Yapamam! Sesi hemen hemen bir lkt. Dagnynin akn bakn grnce aklama
zorunluluunu hissetti: Bay Danagger beni enterkomdan arad, hangi koullar altnda ve hangi
sebeple olursa olsun rahatsz edilmemesini istedi.
Bunu ne zaman yapt?

Geen sessizlik sresi, cevab sarmalayan bir hava yasa gibiydi, iki saat nce.
Dagny, Danagger'n ofisinin kapal kapsna bakt. Kapnn te yanndan bir ses duyuyordu, ama
ses yle zayft ki, tek kiinin sesi mi, yoksa iki kiinin konumas m, anlalmyordu. Kelimeleri,
sesin duygusal tonunu ayrt etmek de olanakszd. ok alak, dengeli bir sesler dizisiydi. Normal
gibiydi. Ses ykselmiyor, tizlemiyordu.
Bay Danagger ne zamandr bu grmede? diye sordu.
Saat birden beri. Sekreter ciddiydi. Sonra bir zr sz ekledi. Program d bir ziyaretiydi,
yoksa Bay Danagger bunun byle olmasna asla izin vermezdi.
Kap kilitli deil, diye dnd Dagny. inden kalkp kapy amak, ieriye girmek iin
mantksz bir arzu kabaryordu. Birka ahap levhadan yaplm, bir de pirin tokmak
taklmt.Kolunun hafif bir basks yeterdi. Ama gzlerini kard. Uygar dzenin ve Ken
Danaggern haklarnn, her kilitten daha salam bir engel oluturduunu biliyordu.
Yanndaki tablada biriken izmaritlerin saysna bakt, bunun neden iini rperttiini merak etti.
Sonra...o anda Hugh Akston dnmekte olduunu fark etti. Ona mektup yazm, Wyoming'deki
lokantasna yollamt.Mektupta, zerinde dolar iareti olan sigaray nereden aldn sormutu ona.
Ama mektup geri gelmiti. zerinde, alcsnn adres brakmadan oradan ayrldna dair bir damga
vard.
Kendine fkeyle, bunun u anki konuyla hibir ilgisi olmadn, sinirlerini kontrol etmesi
gerektiini syledi Ama eli telala tablann dmesine bast, izmaritlerin bir an nce ieriye dp
grnmez olmasn salad.
Ban kaldrdnda, sekreterin gzlerini kendisine dikilmi buldu. zr dilerim, Bayan
Taggart. Ne yapabileceimi bilemiyorum. Apak bir yakart bu. Araya girmeye cesaret
edemem.
Dagny yavaa, ofis grg kurallarna meydan okurcasna sordu. Kim var Bay Danaggern
yannda?
Bilmiyorum, Bayan Taggart. Beyefendiyi daha nce hi grmedim. Dagny'nin gzlerinde
apansz beliren sabit hareketsizlii grnce ekledi. Sanyorum Bay Danaggern ocukluk
arkadalarndan biri.
Ya! Dagny rahatlamt.
Habersiz kageldi, Bay Danagger' grmek istedi. Bu randevuyu Bay Danaggern kendisine
krk yl nce vermi olduunu syledi.
Bay Danagger ka yanda?
Elli iki, dedi sekreter. Sonra dnceli bir sesle ekledi. Bay Danagger oniki yanda alma
hayatna atlm. Bir sessizlik daha oldu, sonra kadn yine konutu. Garip olan, ziyaretisi krk
yanda bile gstermiyor. Otuzlu yalarndaym gibi duruyor.
Adn vermi miydi?
Hayr.
Nasl biri?
Sekreter birdenbire hareketlenip glmsedi. Sanki hevesli bir iltifat sunmaya hazrlanyordu.
Ama sonra glmsemesi birdenbire kayboldu. Bilmiyorum dedi tedirgin bir sesle. Tarif etmesi
zor biri. ok garip bir yz var.
Uzun sre sessiz kaldlar, Saat artk 3:50yi gsteriyordu. Birdenbire sekreterin masasnda bir
zil ald. Danaggern odasndan geliyordu ses. Sekreterin ieriye girmesine izin verilmiti.
kisi ayn anda ayaa frladlar, sekreter ileri atld. Rahatlam, glmsyordu. Bir an nce
kapy amaya kouyordu.

Dagny ofise girerken, zel kapnn bir nceki ziyaretinin ardndan kapanmakta olduunu grd.
Derken kapnn kanad sesli biimde yerine oturdu, cam ksm titredi.
Giden adam, Ken Danaggern yznde brakt izlenimden gryordu. Mahkemede grd
yz deildi bu yz. Yllardr bildii, kat ve duygusuz grnen yz de deildi. Yirmi yanda bir
gencin umabilecei, ama kolay kolay elde edemeyecei bir yzd. Her trl gerilimin silinmi
olduu, izgi dolu yanaklarn, buruuk alnn, kr salarn bile yzdeki umut kompozisyonuyla, heves
ve dinginlikle farkl grnd bir yzd. Bu yzdeki ana tema...kurtulutu.
Dagny girerken Danagger ayaa kalkmad. Sanki bu ann gereine tam olarak dnememi,
yerleik kurallar unutmutu. Ama Dagnyye yle saf ve iyi bir ifadeyle glmsyordu ki, Dagny de
elinde olmadan glmsedi iin iin, her insan karsndakini byle selamlamak, diye dnmekteydi.
Kaygs yok oldu, iinde her eyin yolunda olduuna, korkulacak hibir eyin olamayacana dair
duygular uyand.
Naslsnz, Bayan Taggart, dedi Danagger. Beni balayn, sanrm sizi beklettim. Ltfen
oturun. Masasnn karsndaki koltuu gsterdi.
Beklediime zlmem, dedi Dagny. Bana bu randevuyu verdiiniz iin size minnettarm. Acil
nem tayan bir konuda sizinle bir an nce konuabilmek iin ok kayglanyordum.
Danagger dikkat ve konsantrasyon dolu bir yzle masasnda ne eildi, nemli i konular ele
alnrken her zaman byle yapard. Ama Dagny, tand biriyle konuuyormu gibi hissedemedi. Bir
yabancyd karsndaki. Bir sre sonra sustu. Kafasnda hazrlad iddialardan pek de emin
olmadn gryordu.
Danagger ona sessizce bakt, sonra, Bayan Taggart, dedi. Bugn ok gzel bir gn. Herhalde
yln en son gzel gn. Hep yapmak istediim, ama hi vakit bulamadm bir ey var. Gelin birlikte
New Yorka dnelim, Manhattan Adas evresindeki turlardan birine katlalm. Dnyann en harika
kentine son bir kere daha bakalm.
Dagny hi hareketsiz oturuyor, oda frl frl dnmesin diye gzlerini sabit tutmaya alyordu.
Karsndaki adam, hibir zaman bir arkadaa sahip olmam, hi evlenmemi, hi tiyatroya ya da
sinemaya gitmemi, kimsenin kendisinden i d bir nedenle bir dakika almasna izin vermemi olan
Ken Danaggerd.
Bay Danagger, ben buraya, hem sizin, hem de benim irketimin gelecei iin hayat nem
tayan bir konuyu konumaya geldim. Mahkmiyetinizi konumaya geldim.
Ha, o mu? Ona kayglanmayn. nemi yok. Ben emekli oluyorum.
Dagny hi kprdamad. Hibir ey hissetmedi. Acaba insann hep korktuu, ama mmkn
olacana inanmad idam kararn dinlerken hissettii ey de bu muydu?
lk hareketi, an bir refleksle zel kapya doru bakmak oldu. Alak sesle, duyduu youn
nefretten az arplarak, Kimdi o? diye sordu.
Danagger gld. Eer o kadarn anladnzsa, bu soruya cevap vermeyeceimi de anlam
olmalsnz.
Ah, Tanrm, Ken Danagger! diye inledi Dagny. Adamn deminki szleri, umutsuzluk, sessizlik,
cevaplanmayan sorular engelinin aralarna zaten dikilmi olduunu gstermekteydi. Duyduu nefret,
onu bir an iin dik tutan son bad. O da kopunca, Dagny bir anda kt. Ah Tanrm!
Yanlyorsun, ocuum, dedi Danagger yumuak bir sesle. Neler hissettiini biliyorum, ama
yanlyorsun. Sonra daha resmi bir sesle devam etti. Sanki uygun davran kurallarn yeni hatrlyor,
kendini iki tr gerek arasnda dengelemeye alyordu. zgnm, Bayan Taggart. Buraya hemen
ardndan geldiiniz iin zgnm.
ok ge kaldm, dedi Dagny. Zaten bunu engellemeye gelmitim. Bunun olacan

biliyordum.
Neden?
Srann sizde olduunu dnecekti, biliyordum...her kimse o.
yle mi? Bu garip. Ben bilmiyordum.
Sizi uyarmak istedim, sizi...ona kar silahlandrmak istedim.
Danagger glmsedi. Szme inann, Bayan Taggart, inann ve zamanlama konusunda kendinize
ikence etmeyin. Zaten baka trl olamazd.
Her geen saniyeyle birlikte Danaggern biraz daha uzaklatn, artk ona ulamann
zorlamakta olduunu hissediyordu. Ama aralarnda hl bir kpr vard ve acele etmek zorundayd.
ne eildi, ok alak sesle, duygu younluyla abartl denge kazanm bir tonda konutu: saat
nce neler dndnz, neler hissettiinizi, kim olduunuzu hatrlyor musunuz? Madenlerinizin
sizin gznzdeki nemini hatrlyor musunuz? Taggart Transcontinental' ya da Rearden eliki
hatrlyor musunuz? Onlar adna bana cevap verir misiniz? Anlamama yardmc olur musunuz?
Elimden geldii kadaryla.
Emekli olmaya m karar verdiniz? inizden vaz m geiyorsunuz?" Evet.
Sizin iin artk hibir anlam yok mu?
Anlam eskisinden daha ok.
Ama yine de terk mi edeceksiniz?
Evet.
Neden?
Ona cevap vermem.
ini ok seven siz, iten baka hibir eye sayg duymayan siz, amaszln, pasifliin,
kapankln her trlsnden tiksinen siz...sevdiiniz hayat trnden mi uzaklayorsunuz?
Hayr. Onu ne kadar sevdiimi yeni kefettim.
Ama isiz ve amasz yaamaya m niyetleniyorsunuz?
yle dnmenize sebep olan ne?
Kmr madenciliini baka bir yerde mi srdreceksiniz?
Hayr, kmr madencilii yapmayacam.
O hlde ne yapacaksnz?
Henz karar vermedim.
Nereye gidiyorsunuz?
Cevap vermem.
Dagny bir an duralad, gcn toplamaya alt, kendine, hissetme, dedi. Ona hissettiklerini
gsterme. Duygular o kpry sislendirmesin, koparmasn. Sonra ayn alak, dengeli sesle,
Emekliliinizin Hank Reardena, bana, geride kalan dierlerimize ne yapacann farknda msnz?
dedi.
Evet. u an bunu sizden bile iyi grebiliyorum.
Ve sizin iin hibir anlam tamyor mu?
nanmak istemeyeceiniz kadar anlam tayor.
O hlde bizi neden terk ediyorsunuz?
nanmazsnz, ben de anlatamam, ama sizi terk etmiyorum.
Biz ok daha fazla yk tamak zorunda kalacaz. Yamaclarn bizi mahvedeceini bildiiniz
hlde kaytsz kalyorsunuz.
Bundan o kadar emin olmayn.
Hangisinden? Sizin kaytszlnzdan m, yoksa bizim mahvoluumuzdan m?

kisinden de.
Ama biliyorsunuz. Bu sabah biliyordunuz. Bunun lmne bir sava olduunun farkndaydnz.
Siz de bizden biriydiniz...yamaclara kar.
Ben biliyorum ama siz bilmiyorsunuz desem, kelimelerime anlam yklemediimi sanacaksnz.
O hlde nasl isterseniz yle dnn, ama cevabm bu.
Anlamn bana sylemeyecek misiniz?
Hayr. Onu kefetmek size kalyor.
Siz dnyay yamaclara brakmaya isteklisiniz. Biz deiliz.
kisinden de o kadar emin olmayn.
Dagny aresizlik iinde sustu. Danaggern davranndaki gariplik, altnda yatan belirgin
basitlikteydi. Son derece doal konuuyormu gibiydi. Cevapsz sorularn ve trajik esrarengizliin
orta yerinde...artk hibir sr kalmad, esrarengiz bir olayn da hibir zaman var olmad izlenimini
yaratmaktayd.
Yine de, Dagny ona bakarken, o huzurlu grnmde ilk atla grebildi. Danagger bir
dnceyle mcadele iindeydi. Bir an kararszlk geirdi, sonra, Hank Rearden konusunda..dedi.
Bana bir iyilik yapar msnz? Elbette
Ltfen ona syler misiniz...Bakn, ben insanlardan pek fazla holanmam, ama o her zaman sayg
duyduum biriydi...ne var ki...aslnda byle hissettiimi bugne kadar bilmiyordum...ama o benim
sevdiim tek insan...Ona bunu syleyin, ve deyin ki, keke ben...yo, hayr, herhalde ona
syleyebileceim bu kadar...Gittim diye beni belki de lanetleyecektir...ama belki de...bunu yapmaz.
Ona sylerim.
Danaggern sesindeki o gizli acy sezince kendini ona yle yakn hissetmiti ki, vurduu bu
darbeyi vurabileceine inanmak zor geliyordu. Son bir aba daha gsterdi.
Bay Danagger, diz kp size yalvarsam, henz bulamadm kelimeleri bulabilsem...sizi
durdurmak iin bir ansm olur mu?
Olmaz.
Bir an sonra Dagny yamyass bir sesle, Ne zaman brakyorsunuz? diye sordu.
Bu gece.
Eliyle pencerenin dndaki tepeleri gsterdi. Danagger Kmr irketi ne olacak? Onu kime
brakyorsunuz?
"Bilmiyorum...umurumda da deil. Hi kimseye ya da herkese. Kim almak isterse ona.
Onu tasfiye de etmiyorsunuz, kendinize bir halef de semiyorsunuz, yle mi?
Hayr. Niye yapaym ki?
Onu iyi ellere brakmak iin. En azndan kendi setiiniz birini bana getiremez misiniz?
Setiim bir kimse yok. Benim iin fark etmez. Hepsini size brakmam ister misiniz? Elini bir
beyaz kda uzatt. stiyorsanz, sizi tek halef olarak atayan kd hemen yazp imzalarm.
Dagny dehet iinde, ban elinde olmakszn iki yana sallad. Ben yamac deilim!
Danagger kkr kkr glerek kd yana itti. Grdnz m? Bilerek ya da bilmeyerek, doru
cevab verdiniz. Danagger Kmr merak etmeyin. En iyi halefi de sesem, en ktsn de sesem,
hi de semesem, bir ey fark etmez. Bundan sonra kim devralrsa alsn, ister insanlar, ister otlar
ynetsin, hi fark etmez.
Ama yryp gitmek ve onu terk etmek...ylece terk etmek...bir sanayi giriimini...sanki
gebelerin, vahi ormanlarda gezenlerin anda yayormuuz gibi..
Ya nerede yayoruz? Danagger glmsyordu ona.Yar alayc, yar merhametli bir
glmsemesi vard. "Neden bir tapu, bir vasiyetname brakaym? Yamaclarn hl zel mlkiyet

geerliymi gibi numara yapmasna yardmc olmak istemem. Ben onlarn kurduu sisteme uyuyorum.
Bana ihtiyalar yokmu, yle diyorlar. Yalnzca kmrme ihtiyalar varm. Eh, alsnlar o zaman.
Yani, bu demek oluyor ki, onlarn sistemini kabul ediyorsunuz, yle mi?
Ediyor muyum?
Dagny inledi. Gz zel kapdayd. Ne yapt size?
Bana var olma hakkmn olduunu syledi.
saat iinde bir insann elliiki yllk hayatn tersine evirmenin mmkn olabileceine
inanmazdm.
Yapt eyin bu olduunu sanyorsanz ya da bana akla smaz bir vahiy getirdiini
dnyorsanz, o zaman bunun size ne kadar artc gzktn anlayabilirim. Ama yapt bu
deildi. Yalnzca benim, ya da herhangi bir insann, kendini mahvetmekle uramad zamanda ne
uruna yaadn isimlendirdi.
Sorularn bouna olduunu anlyordu Dagny. Ona syleyebilecei hibir ey yoktu.
Danagger onun eik duran bana bakt, yumuak bir sesle konutu: Siz her zaman cesur bir
insan oldunuz, Bayan Taggart. u anda ne yapmakta olduunuzu ve bunun size neye mal olduunu
biliyorum. Kendinize ikence etmeyin. Brakn gideyim.
Dagny ayaa kalkt.Konumak zereydi. Ama Danagger onun bir anda aaya doru baktn,
ne atlp masann kenarnda duran kl tablasn kaptn grd.
Tablada bir sigara izmariti vard. Dolar iareti baslm bir izmarit.
Ne oldu, Bayan Taggart?
O...o mu iti bunu?
Kim?
Ziyaretiniz...bu sigaray o mu iti?
Bilemiyorum...Herhalde...evet, sanyorum bir ara sigara ierken grdm onu...durun
bakaym...hayr,bu benim markam deil. Demek ki o imi.
Bu sabah bu odaya baka ziyareti geldi mi?
Hayr. Ama neden, Bayan Taggart? Ne oluyor?
Bunu alabilir miyim?
Neyi? Sigara izmaritini mi? Adam ona akn akn bakyordu.
Evet.
Tabii...ama neden?
Dagny avucuna koyduu izmarite, mcevhere bakar gibi bakyordu. Bilmiyorum...Ne iime
yarayacam bilmiyorum, yalnzca bir ipucu bu. Ac ac glmsedi. Benim kendime ait bir srrn
ipucu.
Ayaktayd. Gitme konusunda isteksizdi. Ken Danaggera, dn olmayan bir yere gidecek
kiiye son kere bakyormu gibi bakyordu.
O da bunu fark etti, glmsedi, elini uzatt. Veda etmiyorum, nk ok gemeden sizi yine
greceim, dedi.
Dagny hevesle, Ya! derken onun elini kendi elleri arasnda smsk tuttu. Geri dnecek
misiniz?
Hayr. Siz bana katlacaksnz.
***
Binalarn yukarsndaki karanlklarda belli belirsiz bir krmz soluk kalmt. Fabrika sam
ama uyuyormu gibi. Sa olduunu frnlarn dengeli soluklaryla yryen bantlarn uzaktan gelen kalp
atlar belli ediyordu. Rearden, ofisinin penceresinde durmu, elini doramaya dayamt.O elin

mesafenin perspektifinde kaplad alanda yarm mili dolduran yaplar vard. Sanki el onlar tutmak
istiyordu.
Gzleri upuzun bir duvar oluturan dey eritlere bakmaktayd. Kok frnlarnn akleriydi
onlar. Dar bir kap ald, ksack bir sre boyunca alevler grnd, akkor hlindeki kok yavaa
dar kayd. Dev bir ekmek kzartma makinesi gibi. Bir an hareketsiz durdu, sonra keli bir atlak
belirdi, aadaki raylar zerinde bekleyen kepeye boald.
Danagger kmr, diye dnd Rearden. Kafasnda yalnzca bu kelimeler vard. Geri kalan
bir yalnzlk duygusundan ibaretti. yle engin bir yalnzlk ki, o koca boluun iinde kendi acs bile
yutulup gidiyor, yok oluyordu.
Dagny dn ona yararsz abalarn anlatm, Danaggern mesajn da aktarmt.Bu sabah da
Danaggern ortadan kaybolduu duyulmutu. Uykusuz gece boyunca ve sabahtan beri ilere gergin
biimde konsantre olmann yansra, o mesaja verecei cevap dolayordu kafasnda. Seslendirme
frsatn hibir zaman bulamayaca cevap.
Tek sevdiim insan. Ken Danaggerdan geliyordu bu sz. Azndan, Buraya bak, Rearden
,dan daha kiisel hibir sz duymad Danaggerdan. Neden ucunu braktk? diye dnd. Neden
masalarmzdan uzakta, tatsz yabanclar arasnda srgne gidip birlikte hkm giydik? Neden o
insanlar bizde her eye ynelik istekleri yok etti? Neden dostluu, insan sesi duymay bile istemez
olduk? Kardeim Philipi dinlemekle ziyan ettiim bir tek saati imdi geri kazanp Ken Danaggera
verebilir miyim? almalarmzn karlnda tek dl olarak o gri ikenceyi, bizde tiksintiden
baka bir ey uyandrmayan insanlar seviyormu gibi yapmay kabullenmeyi, grevimiz hline
getiren de kim? Kayalar, metalleri eritip kendi amacmza hizmet ettirmeyi baaran bizler,
insanlardan kendi istediimizi almaya neden almadk?
Kafasndaki kelimeleri bomaya alt. Artk onlar dnmenin bir ie yaramayacan
biliyordu. Ama oradayd kelimeler. lye sylenen szler gibiydiler: Hayr, gittiin iin seni
lnetlemiyorum...eer yannda gtrdn soru ve ac oysa. Neden sana syleme ans tanmadn
bana...neyi? Onayladm m?...hayr, ama seni sulayamadm gibi, izleyemeyeceimi de.
Gzlerini yumdu, bir anlk engin bir rahatlamay hissetme izni verdi kendine. u anda o da her
eyi terk edip ksa, gitse...hissedebilecei duygu bu olurdu. Kaybnn oku iinde, yreinde incecik
bir iplik gibi imrenme duygusu hissetti Onlar her kimse, neden bana da gelmediler? Neden bana da,
ekip gitmeye ynelten o kar konulmaz mant sunmadlar? Ama bir an sonra geri dnen fke
titreimi, kendisine yaklamaya kalkacak o adam ldreceini gsterdi ona. Kendisini fabrikasndan
uzaklatracak o srrn ilk szcklerini duyamadan ldrm olurdu adam.
Vakit geiyordu. Elemanlar evlerine gitmilerdi. Evine kadar olan yolu da, bombo geecek
akam da hi istemiyordu. Ken Danagger silip yok eden dmann, fabrika klarndan uzaklat
anda, yoldaki karanlkta kendisini beklemekte olduunu hissediyordu. Artk duyarsz saylmazd. Ama
gelen her kimse, nereden geliyorsa, burada ona kar gvendeyim, diye dnd. Sanki evresinde bir
ate halkas vard da, ktlklerin yaklamasn nlyordu.
Uzaktaki karanlk binann kara camlarna vuran prltl beyaz klara bakt. Gne nn sular
zerindeki hareketsiz prltlar gibiydiler. Kendi bulunduu binann tepesindeki neon n
yansmasyd bu...Rearden elik yazsnn. Gemiinin tepesine de bir kl levha koyup Rearden
Hayat diye yazmak istedii geceyi hatrlad. Neden istemiti bunu? Kimin gzleri grsn diye?
lk defa olarak ac bir aknlkla, bir zamanlar hissettii o cokulu gururun insanlara duyduu
saygdan kaynaklandn, onlarn beenisine ve yargsna deer verdii iin doduunu fark etti.
Artk byle bir ey hissetmiyordu. O levhay dikkatine sunabilecei insanlar yoktu.
Pencereye arkasn dnd, kolunun sert bir hareketiyle pardssn kapt.

Bu hareketle kendini yeniden eylem disiplinine sokmay umuyordu. Pardsnn nn gsne


ekti, kemerini tokalad, sonra ofisten karken hzl hareketlerle tm klar sndrd.
Kapy at...durdu. Lo olan d odann kesinde bir tek masa lambas yankt. Masann
kenarna rahat bir pozda ilimi bekleyen adam Francisco dAnconiayd.
Rearden hareketsiz durdu, Francisconun kendisine, bir srr ok iyi anlayan iki komplocu
arasndaki gz krpmaya denk bir ifadeyle glmseyiine bakt.Bir anlkt bu etki. Hemen hemen fark
edilemeyecek kadar ksa srmt. Kendisi kapda belirdii anda Francisco saygyla hemen ayaa
kalkmt. Kusursuz bir resmiyet havasnda hareket ediyordu. Hibir kstahla pay brakmayaca
belliydi. Ama bir selam ya da aklama sunmam olmas yine de bir yaknlk ifadesiydi.
Rearden sert bir sesle, Burada ne yapyorsunuz? dedi.
Bu gece beni grmek isteyeceinizi dndm, Bay Rearden.
Neden?
Bu ge saatlere kadar ofisinizde kalma sebebiniz neyse, ayn sebeple. alyor deildiniz.
Ne zamandan beri burada oturuyorsunuz?
Bir iki saat.
Neden kapm vurmadnz?
eri girmeme izin verir miydiniz?
Bu soruyu sormakta ge kaldnz.
Gideyim mi, Bay Rearden?
Rearden eliyle kendi ofisinin kapsn gsterdi. eri gelin.
Ofisin klarn yeniden yakarken acele etmiyordu. Bir yandan iinden, kendine hibir ey
hissetme izni vermemesi gerektiini sylyor, ama hayatn, tanmlayamad sessiz bir heves
duygusuyla geri dnn hissediyordu. Bilinli olarak kendine verdii mesaj ise, dikkatli ol'
biimindeydi.
Masasnn kenarna iliti, kollarn gsnde aprazlad, karsnda saygyla ayakta durmay
srdren Franciscoya bakt, souk bir glmsemeyle. Buraya neden geldiniz? diye sordu.
Cevap vermemi istemiyorsunuz aslnda, Bay Rearden. Bu gece ne kadar umutsuzcasna bir
yalnzlk hissettiinizi bana da, baka kimseye de belli etmek istemezsiniz. Bana soru sormazsanz,
bunu inkr etme mecburiyetini de hissetmezsiniz. Yalnzca zaten bildiiniz eyi kabullenin...yani,
benim bildiimi.
Rearden bir yandan kstahln, dier yandan ak szllk karsnda duyulan hayranln
balatt fke iinde cevap verdi. sterseniz belli de ederim. Sizin bilmeniz benim iin neyi
deitirir ki?
Biliyor oluum ve nem veriim, Bay Rearden. evrenizde bu durumda olan tek kii benim.
Neden nem veresiniz? Ayrca bu akam neden sizin yardmnza ihtiya duyaym?
nk hayatnzdaki en anlaml kiiyi sulayp lanetlemek kolay bir ey deildir.
Benden uzak durursanz sizi lanetlemem.
Francisconun gzlen biraz ald, sonra gen adam srtarak konutu: Ben Bay Danaggerdan
sz ediyordum.
Rearden bir an iin sanki kendi suratna tokat atmak istiyormu gibi grnd, sonra yavaa
gld, Pekl, oturun, dedi.
Francisconun bu durumdan nasl yararlanacan grmeyi bekliyordu, ama Francisco sessizce
sz dinledi. Yzndeki glmsemede alacak kadar ocuksu bir hava vard. Ayn anda hem zafer,
hem de minnet ifadesi. Danagger lnetlemiyorum, dedi Rearden.
yle mi? Bu sz vurgudan yoksun biimde, pat diye dm gibiydi Alak sesle sylenmiti.

Hemen hemen tedbirli bir sesle. Francisconun yznde glmsemeden hibir kalnt yoktu.
yle. Kimin nereye kadar dayanmas gerektiine karar vermeye almam. ktyse, onu
yarglamak bana dmez.
ktyse mi...?
E, kmedi mi?
Francisco arkasna yasland. Glmsemesi geri dnmt, ama mutlu bir glmseme deildi.
Onun yok olmas sizi nasl etkileyecek?
Biraz daha ok almak zorunda kalacam, o kadar.
Francisco pencereden darya, krmz derenin zerindeki kara kprye dnd. u kirilerin
herbirinin tayabilecei bir yk snr var, dedi. Sizinki nedir?
Rearden gld. Korktuunuz o mu? Buraya onun iin mi geldiniz? kerim diye mi
korkmutunuz? Beni kurtarmak m istediniz? Tpk Dagny Taggartn Ken Danagger kurtarmak
istemesi gibi, yle mi? Ona vaktinde ulamaya alt, ama baaramad.
yle mi? Bilmiyordum. Bayan Taggartla ben birok konuda gr ayrl iindeyizdir.
Kayglanmayn. Ben kaybolacak deilim. Varsn hepsi pes etsin, almay kessin. Ben
yapmam. Snrm nedir, bilmiyorum, umurumda da deil. Bilmem gereken bir tek ey var, ben
durdurulamam.
Herkes durdurulabilir, Bay Rearden.
Nasl?
Bu yalnzca insann gdc gcn bilme meselesi.
Nedir o?
Sizin biliyor olmanz gerekir, Bay Rearden. Siz dnyada kalan son ahlkl insanlardan
birisiniz.
Rearden ac ac gld. Bana hemen hemen her ey denmiti ama o denmemiti. stelik
yanlyorsunuz. Ne kadar ok yanldnzdan haberiniz yok
Emin misiniz?
Bilmem gerekir. Ahlk? Sizi ne drtt de yle sylediniz?
Francisco pencerenin dn, fabrikann tesislerini iaret etti. Bu.
Rearden ona uzun sre, hi kprdamadan bakt, sonra bir tek soru sordu. Ne demek
istiyorsunuz?
Eer ahlk davran gibi soyut bir ilkenin madd lemdeki yansmasn grmek istiyorsanz,
ite orada. Dnp bakn, Bay Rearden. Her kirii, her borusu, teli, vanas, bir soruya cevap verilerek
seilip taklm: Doru mu, yanl m...Doruyu semek zorundaydnz, ayrca bildiiniz kadaryla en
iyisini semek zorundaydnz. Amacnza en iyi uyann. Amacnz da elik yapmakt...Sonra daha da
ilerlemek, bilgiyi arttrmak, daha iyisini, daha da iyisini yapmak. Amacnz her zaman sizin deer
standardnz oldu. Kendi kararlarnza gre hareket etmeniz gerekiyordu. Yarg ve karar yeteneine
sahip olmanz artt. Kararnza uygun ekilde davranacak cesarete de. Doruyu yapma yolunda en
katksz, en amanszca bir adanmlk. En iyiyi. Kararnza ramen hareket etmeye sizi hibir ey
yneltemezdi. Yanl olduuna karar verdiinizi yapamazdnz. Kt demekti o. Biri size frn
stmann en iyi yolu, iini buzla doldurmaktr, demi gibi.Milyonlarca insan bile, tm bir millet bile,
Rearden Metal'den vazgemeye raz edemedi sizi. nk o metalin deerinin bykln ve
yaratt gc biliyordunuz. Ama sizin hakknzda merak ettiim ey, Bay Rearden, neden doa sz
konusu olunca bir ilkeye, insanlar sz konusu olunca ise, baka bir ilkeye gre yayorsunuz?
Reardenn gzleri ona yle bir dikkatle aklmt ki, konutuunda, zihnini baka tarafa
ekmekte zorluk ekiyormu gibi, sesi byk bir abayla, yava yava kt: Ne demek

istiyorsunuz?
Neden hayatnzn amacna da fabrikanzn amacna olduu kadar net ve kat biimde bal
kalmyorsunuz?
Ne demek istiyorsunuz?
Buradaki her tulay, elik yapma amacna uygunluu asndan deerlendirerek
kararlatrdnz. almalarnzn ve eliinizin hizmet ettii amalar konusunda da bu kadar sk
davrandnz m? Hayatnz elik yapmaya adamakla neyi baarmay umuyorsunuz? Yaadnz
gnlere hangi standarda gre deer biiyorsunuz? rnein Rearden Metal'i yapabilmek iin on yllk
soluksuz abay niin gsterdiniz?
Rearden gzlerini kard. Omuzlarnn bir an hafife bkl, hayal krklna uradm
yanstmt.Eer bunu bana sormak zorundaysanz, vereceim cevab anlayamayacaksnz demektir.
Anladm sylesem, ama siz anlamyorsunuz desem...beni kap dar eder miydiniz?
Sizi oktan kap dar etmeliydim...o hlde devam edin, ne demek istediinizi syleyin bana.
John Galt Hattnn raylarndan gurur duyuyor musunuz?
Evet.
Neden?
nk gelmi gemi en iyi raylar onlar.
Neden yaptnz onlar?
Para kazanmak iin.
Para kazanmann ok daha kolay yollar vard. Neden en zorunu setiniz?
Taggartn dnnde yaptnz konumada kendiniz sylediniz: Kendi en iyi abalarm,
bakalarnn en iyi abalaryla dei toku edebilmek iin. Amacnz oysa, elde ettiniz mi?
Bir tempoluk zaman sessiz geti. Hayr, dedi Rearden.
Para kazandnz m?
Hayr.
En iyiyi retmek iin enerjinizi sonuna kadar zorladnzda, bunun dl getirmesini mi, yoksa
ceza olarak size dnmesini mi beklersiniz? Rearden cevap vermedi. Bildiiniz tm edep, eref,
adalet standard size...dllendirilmeniz gerektiini sylemiyor mu?
Evet, dedi Rearden. Alak sesle konumutu.
O zaman dl yerine ceza gelince...ne tr bir kural kabul etmi oluyorsunuz?
Rearden cevap vermedi.
Francisco devam etti: ounlukla kabul gren bak asna gre, toplum iinde yaamak, tek
bana bir lde doayla mcadele hlinde yaamayla oranla hayat ok daha kolaylatrr. Yani,
nerede metale ihtiya duyan ya da metal kullanan biri varsa, Rearden Metal o kii iin hayat
kolaylatrmtr. Ama sizin iin kolaylatrd m?
Rearden yine alak sesle, Hayr, dedi.
Peki, hayatnz, metali retmeden nceki durumda m brakt? Hayr... Kelime yarda
kesilmi, sanki ardndan gelen dnceyi durdurmaya almt.
Francisconun sesi tokat gibi aklad. Bir emirdi azndan kan: Syleyin!
Daha da zorlatrd. Reardenn sesi yamyassyd.
John Galt Hatt iin gurur duyduunuzda, ne tr insanlar dnyordunuz? Francisconun
sesindeki ll ritim, kelimelerine amansz bir netlik yklyordu. Hatt kendi eitlerinizin
kullanmasn m istediniz? Ellis Wyatt gibi, retici enerji devlerinin mi? O sayede giderek daha
yksek baar dzeylerine trmanacaklarn m dndnz?
Rearden hevesle, Evet, dedi.

Peki, sizin zihinsel kapasitenize ulaamayan, ama drstlk asndan sizin gibi olanlarn da
kullandn grmek istemi miydiniz? Eddie Willers gibi kiilerin? Onlar sizin metalinizi icat
edebilecek kapasiteye sahip deildirler. Ama ellerinden gelenin en iyisini yaparlar, sizin kadar ok
alr, kendi abalaryla yaarlar...sizin raynz zerinde yolculuk ederken sessizce minnetlerini
sunarlar size. Onlarn verebileceinden daha ounu siz onlara verdiniz diye.
Evet, dedi Rearden yavaa.
Ya hibir aba gstermeyen, szlanp duran mzmzlar tarafndan kullanlmasn? Becerileri en
alt memur kadar bile olmayan, ama irket bakanlarnn gelirini isteyen, bir baarszlktan bir
baarszla srklendikleri hlde faturalarn sizin demenizi isteyen, kendi dileklerini sizin
almalarnza denk, kendi ihtiyalarn sizin abalarnzdan daha ok dl kazanmaya hak sahibi
grenler? Onlara hizmet etmenizi, hayatnzn amac olarak onlara hizmet etmeyi semenizi,
gcnzn sessiz, cretsiz, dlsz kle emeine dnmesini bekleyenler? Sizin iiniz yalnzca
vermek, onlarnki yalnzca almak. Sizinki retmek, onlarnki tketmek. Size hibir karlk
denmemesini salamak. Ne madd ne de manevi olarak. Ne servet, ne takdir, ne sayg, ne de minnet.
Sizin hattnzda yolculuk ederken sizinle alay etsinler, size kfretsinler diye. nk size hibir ey
borlu deiller. Parasn sizin dediiniz apkalarn balarndan karmak zorunda bile deiller. Bu
muydu istediiniz? Bundan gurur duyar mydnz?
O hatt havaya uururdum. Reardenn dudaklar bembeyazd.
yleyse neden yapmyorsunuz, Bay Rearden? Tarif ettiim tip insan iinde...hangileri yok
ediliyor, hangileri hattnz kullanyor?
Upuzun bir sessizlik boyunca, fabrikann uzaklardaki blmlerinden, metalin kalp atlarn
dinlediler.
Francisco, Son tarif ettiim, bakasnn abalarndan belki bir kuruu kendine isteyen insan
tipidir, dedi.
Rearden cevap vermedi. Kardaki karanlk pencerelerde, neon klarn yansmasna bakyordu.
Dayankllnza tavan koymamaktan gurur duyuyorsunuz, Bay Rearden. nk doruyu
yaptnz dnyorsunuz. Ama ya yaptnz...doru deilse? Ya deerlerinizi ktln hizmetine
sunuyor, sevdiiniz, saydnz ve beendiiniz her eyi yok edecek bir ara hline getiriyorsanz?
Kendi kurallarnz demir dkmcler arasnda nasl dalgalandryorsanz, insanlar arasnda da yle
dalgalandrsanza! Metal alamna yzde bir yabanc madde karmasna izin vermezken...kendi
ahlki kurallarnza nelerin girmesine izin verdiniz?
Rearden ok sessiz oturuyordu. Aklndaki kelimeler, arayp durduu yoldan aa birbirini
izleyen admlarn temposu gibiydi. Kurbann onayyd o kelimeler.
Doa zorluklarna teslim olmayan, onu fethedip kendi zevkinize, kendi konforunuza boyun
ediren siz...insanlar elinde nelere teslim oldunuz? nsann cezay ancak yanl yapnca alacan
kendi iinizden bilen siz, nelere dayanmaya raz oldunuz...ve hangi nedenle? mrnz boyunca hep
knandnz...stelik hatlarnz yznden deil, en stn nitelikleriniz yznden. Sizden nefret edildi.
Kusurlarnz yznden deil, baarlarnz yznden. En gurur duyduunuz karakter zellikleriniz
nedeniyle kmsendiniz. Kendi kararnza gre hareket etme cesaretini gsterdiiniz, kendi
hayatnzn sorumluluunu kendi banza tadnz iin bencillikle sulandnz. Bamsz zihniniz
yznden size kstah dediler. dnsz drstlnz yznden zalim dediler. Kefedilmemi
alanlara cesaretle atlmanz salayan nc ruhunuz yznden anti-sosyal dediler. Amaca yneliiniz
ve zdisiplininiz yznden acmasz dediler. Servet yaratma gcnzn bykl nedeniyle agzl
dediler. Akla smaz dzeyde enerji yayan size, parazit dediler. Siz gelmeden nce aresiz, alktan
lmek zere olan insanlarn yaad yerlerde bereket yarattnz, bu yzden size vurguncu dediler.

Onlar hayatta tutan g siz olduunuz hlde size smrc dediler. Aralarnda en ahlkl, en temiz
kii olan sizi, ad materyalist diye hor grdler. Hi durup da onlara, ne hakla, hangi kurala, hangi
standarda gre, diye sordunuz mu? Hayr. Hepsine dayandnz ve sesinizi karmadnz. Onlarn
kurallarna boyun ediniz, kendi kurallarnzn bayran ekmediniz. Bir tek metal ivi imal etmek
iin bile ne sk bir ahlka sahip olmak gerektiini bildiiniz hlde, size ahlksz demelerine izin
verdiniz. nsanolunun doayla i grmek iin en sk deer sistemlerini uygulamak zorunda olduunu
bildiiniz hlde, insanlarla i grrken bir sisteme ihtiya olmadn dndnz. Silahlarn en
tehlikelisini dmanlarnzn eline braktnz. Sizin hi kukulanmadnz ve anlamadnz bir
silah...Onlarn silah, kendi ahlk sistemleri. Kendinize bir sorun, onu ne kadar derinlemesine ve ka
trl korkun biimde kabullenmisiniz. Ahlak deerler sisteminin insan hayatna neler yapabildiini
sorun kendinize. Neden onsuz var olamayacan, yanl standartlar kabullenirse ona neler olacan,
kty iyi sayarsa bana neler geleceini sorun. Beni lanetlemeniz gerektiini dndnz hlde
neden bana doru ekildiinizi syleyeyim mi size? Btn dnyann size borlu olduu eyi size ilk
veren kii ben olduum iin. nsanlarla i grmeden nce onlardan talep etmi olmanz gereken eyi.
Ahlk onay!
Rearden bir anda ona dnd, sonra hareketsiz kald. Bir soluk kadar hareketsiz. Francisco ne
eildi, sanki tehlikeli bir uuun sonunda ini yapyordu.
Gzleri kararlyd, ama baklar younluktan titriyor gibiydi.
Byk bir gnahnz var, Bay Rearden. Onlarn iddia ettiinden daha byk. Ama onlarn
dedii trden deil. En byk su, hak edilmeyen sululuu kabul etmektir. Siz mrnz boyunca hep
bunu yaptnz. antaj paras dediniz...hem de gnahlarnz iin deil, sevaplarnz iin. Hak
edilmemi bir cezann ykn tamaya raz oldunuz. Sevaplarnz bydke, onun da arlnn
artmasn kabullendiniz. Ama sizin sevaplarnz, insanlar sa tutan eydi. Sizin kendi ahlk
sisteminiz, ona uyarak yaadnz hlde hi savunmadnz, hi ifade etmediiniz o sistem,
insanolunun varlm srdren sistemdi. Eer bunun iin cezalandrldnzsa, sizi cezalandranlarn
sistemi nasld? Sizinki yaama sistemiydi. Ya onlarnki? Kknde hangi deerler yatyordu? Nihai
amac neydi? Yaadklarnz yalnzca servetinizi almak iin kurgulanm bir komplo mu
sanyorsunuz? Servetin kaynann ne olduunu bilen biri olarak, bunun ok daha te, ok daha beter
bir ey olduunu bilmeniz gerekir. Benden insann gdc gcn isimlendirmemi mi istediniz?
nsann gdc gc, ahlk deerler sistemidir. Onlarn sisteminin sizi nereye doru gtrdn,
niha hedef olarak size neyi sunduunu sorun kendinize. Bir insan ldrmekten daha kts, ona
intihar iyi bir deer olarak satmaktr. Bir insan kurban edip frna atmaktan daha beteri, o frna
kendisinin atlamasn salamaktr. Kendi iradesiyle...stelik frn da kendisi kurarak. Kendileri de
aka sylyorlar, onlarn size ihtiyac var ve karlnda da sunabilecekleri hibir ey yok. Siz
onlara destek vermeliymisiniz, nk sizsiz yaayamazlarm. Bunu da kendileri sylyorlar.
Beceriksizliklerini ihtiyalarym gibi gstermenin ne kadar ayp olduunu dnn. Size olan
ihtiyalar. Bunu, sizin ektiiniz ikenceyi hakl gsterecek bir sebepmi gibi sunuyorlar. Kabul
etmeye raz msnz? Kendi dayanma gcnz, aclarnz pahasna, sizi yok edecek olanlarn
ihtiyalarn karlamann tatminini satn almay istiyor musunuz?
Hayr!
Bay Rearden, dedi Francisco. Sesi ciddi ve sakindi. Eer karnzda Atlas grseniz...hani
dnyay omuzlarnda tayan o devi...gsnden kanlar boalr, dizleri bklrken, kollar titrerken,
ama yine de son gcyle dnyay havada tutmaya alrken grseniz...O ne kadar abalarsa dnyann
o kadar arlamakta olduunu fark etseniz...ne yapmasn sylerdiniz ona? Ben...bilemiyorum.
Ne...yapabilir ki? Siz ne sylerdiniz ona?

Omuz silkmesini.
Metalin sesi dzensiz bir ak hlinde geliyordu. Ritmi fark etmek olanakszd. Bir
mekanizmann almas gibi deil de, her seferinin ardnda bilinli bir hareket varm gibi. Bir
ykseli, ardndan dililerin iniltisiyle bir k. Ara sra pencere camlarn da titretiyordu.
Francisconun gzleri Reardena dikilmiti. Sanki delik deik bir hedefe bakarak mermi
rotalarn inceliyordu. Rotalar bulmak zordu. Masann kenarna ilimi o zayf beden dimdikti. Souk
mavi gzlerde yalnzca uzaklara aklm baklarn younluu vard. Acy belli eden yalnzca o
esneklikten yoksun dudaklarn izgisiydi.
Devam edin, dedi Rearden zorlukla. Syleyin. Bitmedi, deil mi?
Daha yeni balyorum. Francisconun sesi sertti.
Nereye...gelmeye alyorsunuz?
Ben bitirmeden anlayacaksnz. Ama nce bir soruya cevap vermenizi istiyorum: Yknzn
trn eer anlyorsanz, nasl oluyor da...
Bir alarm dd koptu, pencerenin dndaki dnyay gkten geen roket gibi sarst. Bir sre
yle srd, sonra inie geti, tekrar ykseldi. nili kl ses helezonlar olumaya balamt.Sanki
korkuya kar daha yksek sesle haykrabilmek iin soluk sava veriyormu gibi. Bir ac lyd
bu ses. mdat lyd. Fabrikann yaral bedeni, ruhunu korumaya alrken alyormu gibiydi.
Rearden sesi ilk duyduu anda kapya doru atldn sanyordu, ama bir anlk bir gecikmeye
uradnn farkndayd, nk Franciscoyu nnde gryordu. Ayn arya uyarak frlamt o da.
Koridorda Reardenn nnde kouyor, deta uuyordu. Asansrn dmesine bast, ama beklemeden
merdivenlere atlp yarrcasna inmeye koyuldu. Rearden da onun peinden kouyor, her katta
asansrn nerede olduunu kontrol ediyordu. Bina yksekliinin yarsna geldiklerinde asansr
onlara yetiti. Daha giri katna inmenin sarsmas bitmeden, Francisco kapy ap frlam, imdat
arsna ulamaya alyordu. Rearden kendini iyi koucu sayard, ama nnde uan glgeye
yetiemiyordu. Pepee, kzllklarla karanlklar atlar. nndeki, hayranlk duyduu iin kendine
kzd o ie yaramaz sosyete apknyd.
Dere, yksek frnn yan tarafnda alan bir delikten dar akyordu. Ate gibi krmz deildi.
Gne gibi beyazd. Toprak yol zerinde akyor, ikide bir dallara ayrlyor, buharlarn sisi
arasnda sabah gnei gibi parlyordu. Sv demirdi akan. Alarm da bir patlamay haber veriyordu.
Frna gelen yk yksekteyken kopup dm, delii amt.Frndan sorumlu ustaba yerde
hareketsiz yatyordu. Fkran beyaz sv delii yavaa bytyor, adamlar kumlarla, hortumlarla,
yangn killeriyle akmalar kesmeye urayorlard. Dere kayar gibi akyor, nne kan yutuyor, ac
dumanlara sarp yok ediyordu.
Rearden durumu kavrayabilmek iin bir iki saniyeye ihtiya duymaktayd. O arada birinin,
frnn dibinde ykseldiini grd. Kzlln nnde kara bir glge gibiydi. Beyaz gmlek kolunun
havada evrildiini, kara bir nesneyi yakalayp fkran metalin kaynana doru savurduunu grd.
Bu grd Francisco dAnconiayd. Yapt hareket, Reardenn artk kimsenin yapamayacana
inand trden bir hareketti. Bunu bilen kimsenin kalmam olduunu sanyordu.
Yllar nce Rearden, Minnesotada ad pek duyulmam bir elik fabrikasnda almt.
Oradaki ii, yksek frn dolduktan sonra delii elle kapatmakt. Bunu da akkor killeri oraya atp
metalin akn keserek yapyordu. Tehlikeli bir iti. Nice kii hayatn kaybetmiti bunu yaparken.
Daha sonra hidrolik tabanca icat edilince, bu usullerden vazgeilmiti. Ama kt durumdaki baz
fabrikalarda hal eski zaman yntemlerinin uygulandna da rastlanyordu. Rearden ii iyi renmi,
baaryla yapmt, ama aradan geen yllar iinde bunu bilen baka hi kimseye rastlamamt.imdi
fkran buharlar arasnda, delinen frn ortamnda, sosyete apknnn ince uzun vcuduna bakyor,

onun bu ii ustaca baardn gryordu.


Reardenn ceketini karp grd ilk iiden gzl kapmas, kafasna geirip frnn azna,
Francisconun yanna komas bir iki saniye srd. Konumaya vakit yoktu. Hissetmeye de, merak
etmeye de vakit yoktu. Francisco ona bir tek kere bakt, Reardenn grd, kara lekeli bir surat,
kara gzlkler ve koskoca bir srtma ifadesi oldu.
Pimi amurun oluturduu kaygan rampa zerinde, akan scak derenin yan banda
duruyorlard. Delik ayaklarnn dibindeydi. Dere habire geliyor, kvrlan dillerin gaz gibi
grnmesine ramen, aslnda kaynar metal olduu belli oluyordu. Reardenn bilinci, eilmeler,
arl kaldrmalar, nian almalar, aaya atmalar, o daha yerine varmadan yenisi iin eilmelerden
oluan bir dizi hline gelmiti. Nian alrken ok dikkat etmek gerekiyordu. Zihin aslnda frn
kurtarmaya odaklanmt.Ayaklarnn bast yer tehlikeli bir yerdi. Bir ey olursa kendini de
kurtarabilmeliydi. Baka hibir eyin farknda deildi. Yalnzca bunun, kendi kapasitesini onaylayan,
cokulu bir i olduunu hissedebiliyordu. Aksiyon. Hedef. rade. Bu arada, kzl alevlere kar o kara
siluet...omuzlar...dirsekler...ustaca atlar, zgvenli eylem. Bu kiiyi imdiye kadar yalnzca resmi
klklar iinde, balo salonlarnda grmt. Kelimeleri dnmeye, konumaya, aklama yapmaya
hi zaman yoktu, ama asl Francisco dAnconiann bu olduunu biliyordu artk. Daha ilk bata onda
bunu grm, bunu sevmiti zaten. Bu kelime de artmad onu. nk kafasnda kelime yoktu.
Yalnzca sevin dolu bir duygu vard: Damarlarna yeni bir enerji aktan coku.
Vcudunun ritmi, yzndeki kavurucu scak, omuzlarndaki k gecesi...o anda evrenin esasnn
bu olduunu grmekteydi. Felkete teslim olmama yolundaki an karar. Onunla mcadele etme
yolundaki an gd. Kendi kazanma yeteneinin verdii zafer duygusu. Bunlar Francisconun da
hissettiinden emindi. O da ayn igdyle hareket ediyordu. Bunu hissetmek doruydu, iyiydi. kisi
de...neyseler o olmakta haklydlar. Eyleme dnk o yzdeki ter lekeleriyle karalklar gryordu.
mrnde grd en neeli yzd karsndaki.
Frn tepelerindeydi. Borularla, buharlarla sarlp sarmalanm bir kara heyula. Sanki nefes
nefeseydi. Kzl soluklar salyor, o soluklar fabrikann zerinde kol geziyordu. Kan kaybndan
lmesin diye uramaktaydlar. Ayaklarnn evresinde kvlcmlar uuuyordu. Fkryor,
giysilerine tutunuyor, sonra orada fark edilmeden lyorlard. Ellerine de deiyor, tenlerini
yakyordu. Artk derenin ak hz yavalamaya balamt. Gremedikleri kadar uzakta oluturduklar
baraj yer yer ve para para aabiliyordu.
Her ey yle abuk olmutu ki, Reardenn olup bitenleri kavramas ancak her ey bittikten sonra
gerekleebildi. ki nemli an vard, o kadarn biliyordu. Birincisi, Francisconun bedeninin hrsla
savruluu, bloku savuruuydu. Sonra tempo d bir geri ekilme...baaramama...ne doru
ekiliyormucasna kendini arkaya verii, kollarn havada savrulmas, bedenin dengesini kaybetmesi.
stne bastklar bu kaygan zeminde, aradaki mesafeyi ap ona doru sramak her ikisinin de lm
olabilirdi...kinci an da kendisinin Francisconun yanna sray, onu kollaryla kavray, beyaz
kuyunun tepesinde, birlikte, bolukta sallanlar, sonra dengesini buluu, onu geri ekii, bir an iin
onu barna basyd. Tek oluymu gibi. Sevgisi, korkusu, rahatlay, bir tek cmlede topland:
Dikkat et, budala!
Francisco eilip bir blok daha kapt, ie devam etti.
bitip delik kapandnda, Rearden kol ve bacak kaslarnda korkun aclar hissetti.
Kprdayacak gc kalmamt.Ama yine de kendini, sabah olmu, ofisine yeni geliyormu gibi
hissediyordu. On yeni sorun ksa, zmeye hazrd. Franciscoya bakt, giysilerinde kara ereveli
delikler alm olduunu ilk defa fark etti. Elleri de kanyordu. akanda bir yerin derisi
yzlmt. Kan yanana doru, ince bir izgi hlinde akyordu. Francisco gzl alnna doru itti,

Rearden'a srtt. Bir sabah glmsemesi...


Srekli gcenmi ifadeli, ayn zamanda kstah tavrl bir gen adam koarak yaklat:
Kurtaramadm, Bay Rearden! Sonra upuzun aklamalara giriti. Rearden tek kelime sylemeden
ona arkasn dnd. Bu gen adam, frnn basn gstergesinden sorumlu olan asistand. niversiteyi
yeni bitirmiti.
Reardenn bilincinin d kenarlarna yakn bir yerde, bu tr kazalarn giderek daha sk olmaya
balad gerei vard. Buna yol aan, kullanmak zorunda kald cevherdi. Ama ne bulabiliyorsa
onu kullanmak zorundayd. Eski iileri, bu tr felketlerden kama yollarn her zaman
bulabiliyorlard. Onlardan hangisi olsa, yaklaan tehlikeyi grr, nlemeyi becerirdi. Ama onlardan
da pek kalmamt artk. Kimi bulursa onu altrmak zorundayd. evresinde dnen buharlar
arasnda, koup yardma gelenlerin hep nisbeten yal iiler olduunu grmekteydi. Bu lkenin
genlerine ne oluyor, diye merak etti. Ama niversite mezunu gencin yzne baknca, merak yok
oldu. Grmek istemiyordu o yz. inden bir ses, eer dman buysa, korkacak bir ey yok, diyordu.
Bunlarn hepsi aklndan geti, darnn karanlna kart. Onlar silen de, Francisco dAnconiann
grntsyd.
Francisconun evredeki adamlara emirler vermekte olduunu gryordu. Adamlar onun kim
olduunu, nereden ortaya ktn bilmiyorlard, ama yine de dinliyorlard. ini bilen biri olduu
belliydi. Francisco bir cmlenin orta yerinde sustu. Reardenn yaklatn, dinlemeye baladn
grmt. Glerek, ey, zr dilerim! dedi. Rearden da, Devam et. Buraya kadar hepsi doru!
diye seslendi.
Karanlkta yan yana ofise dnerken hi konumadlar. Rearden iinden sevin dolu bir gln
kabardn hissediyordu. Dnp Franciscoya gz krpmak geliyordu iinden. Francisconun
kabullenmeyecei bir srr renmi gibi. Ara sra onun yzne gz atyordu, ama Francisco hi
Reardena bakmyordu.
Bir sre sonra Francisco, Hayatm kurtardnz." dedi. Teekkr bunu syleyi biiminde
gizliydi.
Rearden sesli sesli gld. Sen de benim frnm kurtardn.
Yine sessizce yollarna devam ettiler. Rearden att her admla, iinin hafiflediini
hissediyordu. Yzn souk rzgra doru kaldrd, gkyznn huzurlu karanln grd. Bir
bacann tepesinde tek bir yldz parlyordu. Bacann zerinde yukardan aaya sralanm harflerle
Rearden elik yazlyd. Yayor olmaktan ne kadar byk sevin duyduunu hissetti.
Ofisin aydnlnda Francisconun yzne baktnda, o yzde grd deiiklie hi hazr
deildi. Frnn alevli kaps nnde grdkleri silinip yok olmutu. O yzde bir zafer ifadesi, daha
nce Reardendan dinledikleriyle ilgili bir alayclk grmeyi bekliyordu. zr dilenmesini bekleyen
bir ifade. Oysa cansz, garip, silik bir ifade bulmutu karsnda.
Yaral msn?
Hayr...hayr, deilim.
Gel buraya, diye emir verdi Rearden. Bir yandan, zel banyosunun kapsn ayordu.
Sen kendine bak.
Bo ver. Sen buraya gel.
Rearden kendisinin ondan byk olduunu ilk defa hissediyordu. Franciscoyu kanadnn altna
almak zevk vermiti ona. Kendine gveniyor, bu efkatli baba rolnden holanyordu. Francisconun
yzndeki lekeleri ykad, akana, ellerine, yank dirseklerine merhem srp yara bantlar
yaptrd. Francisco sessizdi Sz dinliyordu. Rearden sunabilecei en anlaml selam olarak, yle
almay nereden rendin? diye sordu.

Francisco omuz silkti. Kaygsz bir sesle, Ben her trl dkmhanede alarak bydm,
dedi.
Rearden onun yzndeki ifadeyi zemiyordu. Garip bir sknet. Gzleri gizli bir yere dikilmi
gibiydi. Dudaklarnda ac, alayc...ama kendiyle alay eder gibi bir ifade vard.
Yeniden ofise dnene kadar konumadlar.
Rearden, Biliyor musun, bu odadayken sylediin her ey doruydu, dedi. Ama o da
hikyenin yalnzca bir blm. br blmne gelince, o da bu akam yaptklarmz. Anlamyor
musun? Biz eyleme geebiliyoruz. Onlar geemiyor. Bu yzden, uzun vadede kazanan biz olacaz.
Onlar bize ne yaparsa yapsn, biz kazanacaz.
Francisco cevap vermedi.
Dinle, dedi Rearden. Senin derdinin ne olduunu anladm. Hayatnda gerek anlamda
almamsn. Ben seni kibirli sanyordum, ama bakyorum, kendi zelliklerinin farknda deilsin.
Sen bir sre servetini unut, gel benim yanmda al. stediin anda frnlara ustaba olarak alrm
seni. Ne kadar iine yarayacak, bilemezsin. Birka yl iinde dAnconia Bakrn deerini anlar, onu
ynetmeye balarsn.
Gen adamn patlayp glmesini bekliyordu. Tartmaya da hazrd. Ama Francisco ban
yavaa iki yana sallamakla yetindi. Sanki sesine gvenemiyordu. Azn aarsa...kabul etmekten
korkuyor gibiydi. Az sonra, Bay Rearden,'' dedi. Sanrm frnlarnzda bir yl ustaba olarak
almak iin hayatmn geri kalann feda edebilirdim. Ama yapamam.
Neden o?
Sormayn bana. Bu...kiisel bir konu.
Reardenn kafasndaki Francisco imaj, ac ekme yetenei olmayan, prl prl biriydi. Oysa u
anda Francisconun gzlerinde grd, sessiz, kontroll, sabrla ekilen bir acyd.
Francisco sessizce pardssne uzand.
Gidiyor olamazsn, dedi Rearden.
Gidiyorum.
Bana syleyeceklerini bitirmeyecek misin?
Bu gece olmaz.
Bir soruya cevap vermemi istiyordun. Neydi o?
Francisco ban iki yana sallad, sessiz kald.
Bir eyi nasl yapabildiimi soruyordun...neydi?
Francisconun glmsemesi, bir ac iniltisi gibiydi. Ancak bu tr bir inilti iin izin vermekteydi
kendine. Sormayacam, Bay Rearden. Zaten biliyorum.

IV
KURBANIN ONAYI
Kzarm hindi otuz dolard. ampanya yirmibe. Dantel sofra rtsnn zmleriyle asma
yapraklar, mum klarnda prl prl parlamaktayd. rtye iki bin dolar denmiti. Yemek
takmlar, yar saydam in porselenine ressamn yaktrd mavi ve altn renklerinden oluuyordu.
Fiyat ikibin-beyz dolard. Gm atal bak takmnda LR harfleri, ampir elenk desenlerinin
arasnda gze arpmaktayd. O da bin dolard. Ama paray dnmek, onun neyi temsil ettiinin
bilincinde olmak...maneviyattan uzaklamak gibi grlyordu.
Masann ortasnda yaldzlanm bir kyl ar duruyordu. ine havular, zmler, kadife
iekleri doldurulmutu. Mumlar, oyulmu balkabaklarna sokulmu, bunlara alan az ve burundan
masaya fndk, fstk ve ekerler dklmt.
kran gn yemei hazrd. Masada Henry Reardenla birlikte oturan kii, kars, annesi ve
erkek kardeiydi.
Annesi, Bu akam, Tanrya bize verdikleri iin kretme akam, dedi. Tanr bize iyi
davrand. lkenin her yannda, bu akam sofraya yiyecek koyamayan onca insan var. Kiminin evi bile
yok, her geen gn yoksullarn says daha da artyor. Kente yle bir bakmak iimi burkuyor. Daha
geen hafta kime rastladm dersiniz? Lucy Judsona. Henry, hatrlyor musun Lucy Judson?
Minnesotada bize bitiik evde otururdu. Sen henz on ya da oniki yandaydm.Onun da sen yalarda
bir olu vard. Sonra New Yorka tandlar, izlerini kaybettim. Aradan en az yirmi yl geti. Ne hle
geldiini grnce mahvoldum. Disiz bir kocakar, srtnda bir erkek paltosu, ke banda, tepside
bir eyler satyor. Kendi kendime, Tanrnn yardm olmasayd, bu ben de olabilirdim, diye
dndm.
Lillian neeyle, Eh, eer kretme zamanysa, yeni a Gertrudeu da unutmayalm bence,
dedi. Tam bir sanat.
Philip, Ben demode davranmay seiyorum, dnyann en tatl annesine teekkr edeceim, o
kadar, diye sze kart.
Reardenn annesi, Ona bakarsan hepimiz bu yemek iin, bunu bu kadar gzel hle getirme
abalarndan tr Lilliana teekkr borluyuz, dedi.
Sofray kurmak iin bile saatlerini harcad. Gerekten ok farkl ve gzel. Philip, Tahta
arktan tr, dedi. Ban yana emi, ar eletirel baklarla, hayranlkla inceliyordu. "Asl
gzel olan o. Mumlar herkes yakabilir, gmleri falan yerletirebilir. Bunlar iin tek gereken para,
o kadar, Ama u pabu...ite ona dnce gerek.
Rearden hibir ey sylemedi. Mum , yznden kayarken sanki bir portrenin zerinden
kayyor gibiydi. Portrenin yznde mesafeli bir nezaket ifadesi vard.
arabna el srmedin, dedi annesi ona. Bence sana bu kadar ok ey veren bu lke halknn
erefine kadeh kaldrman gerekir.
Lillian, Henrynin can bugn bunlar istemiyor, Anne, dedi. Herhalde kran Bayram ancak
vicdan temiz olanlara gre bir bayram. Sonra kendi kadehini kaldrd, ama dudaklarna gtrmeden,
yar yolda durdu, bir soru sordu: Yarnki mahkemende u ya da bu tr tavr alacak deilsin, deil mi,
Henry?
Alacam.
Lillian kadehi elinden brakt."Ne yapacaksn?

Yarn grrsn.
Byle yapmakla bunun gerekten yanna kalacan dnmyorsun herhalde!
Neyin yanma kalacandan sz ettiini bilmiyorum.
Aleyhindeki iddiann son derece ciddi olduunu anlyor musun? Anlyorum.
Ken Danaggera metal sattn kabullendin.
Evet.
Seni on yllna hapse atabilirler.
Sanmyorum, ama o da mmkn.
Philip garip bir glmsemeyle, Gazeteleri okuyor musun, Henry? dedi. Hayr.
Ama okuman gerekir!
yle mi? Neden?
Senin hakknda neler dediklerini renmen gerek.
Bu garip ite. Rearden bunu, Philipin yzndeki glmsemenin bir zevk glmsemesi
olduunu grd iin sylyordu.
Annesi, Anlayamyorum, dedi. Hapis mi? Hapis mi dedin, Lillian? Henry, seni hapse mi
atacaklar?
Olabilir.
Ama gln bu! Bir eyler yap bu konuda.
Ne?
Bilmiyorum. Ben bunlarn hibirini anlamyorum. Saygn insanlar hapse girmez. Bir eyler yap.
konusunda ne yapmak gerektiini hep bilirsin.
Bu eit ite deil
nanmyorum. Sesi korku iindeki mark ocuk sesiydi. Srf hainlik yapm olmak iin yle
sylyorsun.
Lillian, Kahraman rol oynuyor, Anne, dedi. Reardena dnp souk souk glmsedi. Bu
tutumunun tmyle yararsz olduu kansnda deil misin?
Hayr
Biliyorsun ki bu tr davalar...aslnda durumas yaplsn diye almaz. Bundan kanmann, ii
dosta zmenin yollar vardr...eer gerekli insanlar tanyorsan.
Ben gerekli insanlar tanmyorum.
Orren Boylea baksana. Senin kk karaborsandan ok daha fazlasn, ok daha ktlerini
yapt, ama mahkemelere dmeyecek kadar zeki. Demek ben yeterince zeki deilim.
Artk kendini amzn gereklerine gre ayarlamak iin aba gsterme zaman gelmedi mi
sence?
Hayr.
Eh, o hlde nasl kurban numaras yapabilirsin, anlayamyorum. Hapse girersen bu, kendi hatan
olacak.
Hangi numaradan sz ediyorsun, Lillian?
f, kendini bir tr ilke uruna savayormu gibi grdn biliyorum...ama mesele yalnzca
senin o inanlmaz kibirinle ilgili. Bunu yap sebebin yalnzca kendini hakl gryor olman, o kadar.
Yani sence onlar hakl m?
Lillian omuz silkti. te ben bu kibirden sz ediyorum. Kimin hakl, kimin haksz olduunun
nemli olduu dncesi.Her zaman doruyu yapmaktaki bu srar, kibrin en dayanlmaz biimi. Neyin
doru olduunu nereden bilebilirsin? Kim nereden bilebilir? Bu yalnzca kendi egonu iirme,
stnlk bayran sallayarak dier insanlar incitme hayali.

Rearden ona dikkatli bir ilgiyle bakyordu. Madem ki bir hayal, dier insanlar neden incitsin?
Senin durumunda bunun riyakrlktan baka bir ey olmadn ille sylemem mi gerekiyor?
Davrann o yzden tahamml edilmez buluyorum. Doruluk konularnn insan varlyla hibir
ilgisi yok. Ve sen de aslnda...insansn, bundan fazla bir ey deilsin, deil mi, Henry? Yarn
yzleecein insanlarn hibirinden daha iyi deilsin. Hibir ilke iin tavr almann sana gre
olmadn hatrlaman gerekir bence. Belki bu seferki olayda sen kurbansn, belki sana kt bir oyun
oynuyorlar, ama ne olacak ki? Bunu zayf olduklar iin yapyorlar. tierek senin metaline sokulma,
senin krlarndan birazn kendilerine alma hevesini engelleyemezler, nk baka trl zengin olma
ihtimaline sahip deiller. Onlar neden suluyorsun? Geri farkl alanlarda ama,yine insan dokusu,
yine abuk geveyen bir doku. Sen parayla tahrik olmazsn, nk para kazanmay kolay buluyorsun.
Ama baka basklar karsnda dik duramaz, onlar kadar abuk kersin. kmez misin? Demek ki
kendini onlardan farkl gren havalara giremezsin. Senin de bir ahlk stnln yok. Madem ki yok,
o zaman kazanamayacan bir sava niye yapasn? Bence insan kurban edilmekte, ehit edilmekte de
bir tr tatmin bulabilir...kendisi bir kusur ilememise tabi. Ama sen...sen kim oluyorsun ki ilk ta
atan olmaya kalkyorsun?
Sustu, szlerinin etkisini inceledi. Etki gremedi. Yalnzca o dikkatli ilgi daha younlam
gibiydi. Kiisellik d, bilimsel bir meraka kaplm gibi dinliyordu. Lillian'n bekledii cevap bu
deildi.
Beni anladn sanyorum, dedi.
Rearden alak sesle, Hayr, dedi. Anlamadm.
Bence kendi mkemmelliinle ilgili hayali bir kenara brakmalsn. Baka insanlarla geinmeyi
renmelisin. Kahramanlarn gn geti artk. Bugn insaniyet gn, hem de senin sandndan ok
daha derin anlamda. Artk insanlarn aziz olmas beklenmiyor, hatt gnahlar iin cezalandrlmalar
bile sz konusu deil. Hi kimse hakl ya da haksz deil, hepimiz bu iin iindeyiz, hepimiz
insanz...ve insan da, kusurlu bir varlktr. Yarn onlarn haksz olduunu kantlamakla hibir ey
kazanamazsn. Zerafetle teslim olmalsn, nk yaplacak en pratik ey o. Sesini karmamalsn.
zellikle onlar haksz olduu iin sen sesini karmamalsn. Bu onlar tatmin edecektir. Sen
bakalarna dn verirsen onlar da sana dn verir. Yaa ve yaat. Ver ve al. Biraz ver, biraz al.
amzn politikas bu. Senin de bunu kabullenme zamann geldi. Kendinin bunlardan ok stn
olduunu syleme bana. Deilsin ve kendin de bunu biliyorsun. Benim bildiimi de biliyorsun.
Rearden'n bolukta bir noktaya dikilmi gzleri, Lilliann kelimelerine cevap deildi. Bir
erkek sesine cevapt: Karnzdakinin yalnzca servetinizi almaya dnk bir komplo olduunu mu
sanyorsunuz? Servetin kaynan bilen biri olarak, bunun ok, ok daha kt bir ey olduunu sizin
bilmeniz gerek.
Lilliana bakmak zere dnd. Lilliann tm baarszln ve kendisinin tm kaytszln
grebilmekteydi. Akp gelen hakaretler, uzaklardaki bir tme makinesinin sesi gibiydi. Upuzun,
yetersiz bir basnt. Kendi iindeki yerlere hi varamyordu. Son aydr evde geirdii her akam,
onun kendisine suunu hatrlatan hesaplanm sitemlerini dinlemekteydi. Ama nedense hi kendini
sulu hissedemiyordu. Lilliann ona yaatmak istedii ceza, utancn ikencesiydi. Oysa
gerekletirebildii yalnzca can skntsnn ikencesi oluyordu.
Wayne-Falkland Otelinde o sabah bir an fark ettii eyi hatrlad. Bu ceza programnda bir
kusur vard. Kusuru daha nce inceleyememiti. imdi kendi kendine bunu ilk defa ifade ediyordu.
Lillian ona, erefsizliin acsn ektirmeye alyordu, ama bunu yapabilmek iin tek silah da
Reardenn onur duygusuydu. Lillian ona bir ekilde, ahlaken km olduunu kabul ettirme
savandayd. Ama byle bir yargya ancak Reardenn kendi ahlk ilkeleri yol verebilirdi. Lillian

kendi tiksintisiyle onu incitmek istiyordu. Ama Rearden, onun yargsna sayg duymadka
incinemezdi. Lillian onu, kendisine ektirdii ac iin cezalandrmak istiyor, kendi acsn ona bir
tabanca gibi dorultuyor, acma kanalndan gelen acy aryordu. Ama bunun iin de tek arac,
Reardenn iyi niyeti, onun iin kayglanmas, ona merhamet duymasyd. Lilliann tek gc,
Reardenn iyi niteliklerinin gcyd. Ya o bunlar sunmamay seerse?
Su konusunun, kendisini mahkm eden adalet sistemini kabul etmesine bal olduunu dnd.
O bunu kabul etmiyordu, hibir zaman da etmemiti. Onun iyi deerleri, yani Lilliann cezay etkin
klabilmek iin ihtiya duyduu deerlerin hepsi, bambaka bir adalet sisteminden geliyor, bambaka
bir standarda gre yaanyordu. Rearden hibir sululuk, hibir utan, hibir pimanlk ve hibir
erefsizlik hissetmiyordu. Lilliann kendisine yklemek isteyecei herhangi bir sulamaya ilgi de
duymuyordu. Onun yarglatma saygsn oktan kaybetmiti. Kendisini bal tutan son zincir, iindeki
acma duygularnn en son kalntlaryd.
Ama Lilliann dayand sistem neydi? Cezann ilemesi iin yakt olarak kurbann iyi
niteliklerine baml olmasna izin veren...ne tr bir sistem olabilirdi? Rearden kendi kendine, bu
ancak, ona uymaya alanlar mahveden bir sistem olabilir, diye dnd. Yalnzca drst kiilerin
ekecei bir ceza. Drst olmayanlar bundan hi incinmeden kurtulabilirdi. yilik ve sevab, acyla
eletiren daha aalk bir sistem dnlebilir miydi? Ac ekmenin gdc gcnn gnah deil
de sevap olmasna izin verilebilir miydi? Eer Lilliann onu inandrmaya alt trden bir serseri
olsayd, erefine de, ahlk deerlerine de nem vermezdi. yleyse, Lillian ne iin urayordu?
Onun deerlerine gvenmek, bunu bir ikence arac olarak kullanmak, kurbann cmertliinden
yararlanarak antaja kalkmak, bir insann iyi niyetli armaann alp onu o kiiyi mahvetme arac
olarak kullanmak...Hi kprdamadan oturuyor, isimlendirebilmesine ramen inanamad bu
canavarca forml dnyordu.
Hi kprdamyordu. Kafasnda bir tek soru vard: Lillian kendi kurgusunun gerek yapsnn
farknda myd? Bu bilinli bir politika myd? Anlam bilinerek mi gelitirilmiti? rperdi. Buna
inanacak kadar da nefret etmiyordu ondan.
Ona bakt. u anda Lillian, nndeki tabakta mavi bir alevle dikilen erikli tart kesme iiyle
meguld. Mavi klar Lilliann burnuna, glen azna vurmaktayd. Gm ban aleve ustaca,
kolunun zarif bir hareketiyle daldryordu. Siyah kadife elbisesinin bir omzuna krmz, sar ve
kahverengi metalik yapraklar dikilmiti. Mum nda onlar da ldamaktayd.
Rearden aydr sezinledii, bir trl kurtulamad izlenimi tekrar hissetti. Lilliann intikam
duygusu, kendisinin sand gibi onun aresizliinden kaynaklanmyordu. nanamad hlde habire
gelen o izlenim, Lilliann bundan zevk ald yolundayd. Hlinde acdan hibir iz yoktu. Eskiden
sahip olmad bir gven havasna brnmt, ilk defa olarak, kendi evinde rahatt. Bu evdeki her
ey onun kendi seimi olduu hlde, nedense daha nce burada hep, k bir otelin parlak, etkin,
gcenik yneticisi gibi davranmt. Otel sahiplerine gre daha aa olan konumunu bilerek ac ac
glmsyormu gibi. Glmseme yine yerli yerindeydi, ama acl kaybolmutu. Hi kilo almad
hlde, izgileri bir tatminin yumuakl iinde, keskinliini yitirmiti. Sesi bile, sanki kilo alm gibi
kyordu.
Lilliann ne dediini duymad. Son mavi alevler arasnda glyordu. Rearden bu arada,
kafasndaki soruyu tartp durmaktayd: Biliyor mu? Evliliiyle ilgili sorundan ok daha byk bir
eyi kefetmi olduunu hissediyordu Rearden. Dnyada dnmek istemedii kadar yaygn biimde
uygulanan bir politikann formln kavramt. Ama bir insan byle bir ey uygulamakla sulamak,
geri dnlmez bir lanetleme demekti. Kuku olasl var olduka, hi kimsenin byle bir ey
yapabileceine inanamayacan biliyordu.

Lilliana bakarken, hayr, diye dnd cmertliinin son kalanyla. Bunu yapacana inanmay
reddetti. Sahip olduu zerafet ve gurur adna, yznde grd anlk insani sevin glmsemeleri
adna, bir zamanlar ona kar hissettii ksack akn glgesi adna, onu katksz kt sayan bir
yargya varmayacakt.
Uak, Reardenn nne bir tabak erik tart koyduu srada Rearden Lilliann sesini de duydu:
Son be dakikadr nerelerdesin, Henry? Yoksa yzyldr m diyeyim? Soruma cevap vermedin.
Sylediklerimin tek kelimesini bile duymadn.
Duydum, dedi Rearden yavaa. Ne elde etmeye altn anlamyorum.
Annesi, Amma da soru! dedi. Tipik erkek ite! Karn seni hapse girmekten kurtarmaya
alyor...elde etmek istedii yalnzca o.
Belki de doru olabilir, diye dnd. Acayip, kaba, ocukasna korkak bir biimde, belki de
ktlklerinin altnda yatan niyet onu korumakt. Onu kertip paralara ayrmak, dnlerin
gvenliine sar hle getirmekti. Mmkn, diye dnd. Ama buna inanmadn biliyordu.
Lillian, Sen hibir zaman popler olmadn, dedi. stelik bu herhangi bir konuyla da ilgili
deil. Teslim olmaz tavrnla ilgili. Seni yarglayacak olan adamlar, kafandan geenleri biliyorlar. Bu
yzden senin tepene ullanacaklar. Oysa bir bakas olsayd, belki de onu serbest brakrlard.
Yo, hayr, bence ne dndm bilmiyorlar. Yarn onlara bunu aklamam gerekecek.
Onlara pes ettiini, ibirlii yapacan gstermeye istekli deilsen, hi ansn yok. Seninle
uramak her zaman ok zor olagelmitir.
Hayr. Fazla kolaylk gsterdim.
Annesi, Ama seni hapse atarlarsa ailene ne olacak? dedi Onu hi dndn m?
Hayr, dnmedim.
Bizi nasl utandracan dndn m?
Anne, bu davadaki meseleyi anlyor musun?
Hayr, anlamyorum, anlamak da istemiyorum. Hepsi kirli ticaret ve kirli politika. Zaten tm
ticaret de kirli politika, tm politika da kirli ticaret. Hibir zaman byle eyleri anlamak istemedim.
Kimin hakl, kimin haksz olduu umrumda bile deil. Ama bence bir erkek, her eyden nce ailesini
dnmeli. Bunun bize neler getireceini bilmiyor musun?
Hayr, Anne, bilmiyorum ve aldrmyorum.
Annesi ona aknlk iinde bakt.
Philip birdenbire, Dorusu bence hepiniz tam taral gibi davranyorsunuz, deyiverdi. Burada
hi kimse, davann daha geni sosyal ynlerini dnmyor. Sana katlmyorum, Lillian. Neden
Henryye kallee bir oyun oynandn, onun hakl olduunu sylyorsun, bilemiyorum. Bence o bal
gibi sulu. Anne, konuyu sana en basit ekilde anlatabilirim. Bunda hibir zellik yok, mahkemeler
byle davalarla dolu. adamlar ulusal acil durumdan yararlanp para kazanmaya alyorlar. Kendi
karlar iin, halkn ortak karlarn koruyan yasalar ihlal ediyorlar. Byk ktlk dnemlerinde
fakirleri, haklar olan paydan mahrum brakarak karaborsadan zenginleiyorlar. Acmasz, agzl bir
bencillik gsteriyorlar. Bu konuda numara yapmaya hi gerek yok, hepimiz biliyoruz...ve bence bu
iren bir ey.
Dikkatsiz, geliigzel konuuyor, sanki apak bir eyi bir grup yeni yetmeye anlatyordu.
Sesinde kendi tutumunun sorgulanamayacandan emin olan bir insann gveni vard.
Rearden oturduu yerden ona bakyordu. lk defa grd bir eye bakar gibiydi. Zihninin
derinliklerinde bir yerde bir erkek sesi, yorulmak bilmez bir tempoda, Hangi hakla?...hangi kurala
gre?...hangi standarda gre? diye soruyordu.
Sesini hi ykseltmeden, Philip, dedi. Bu szlerin herhangi bir parasn bir kere daha

sylersen, hemen u anda kendini stndeki giysilerle ve cebindeki bozuk paralarla sokan ortasnda
bulursun.
Cevap gelmedi, ses gelmedi, hareket de gelmedi. Karsndaki kiinin donukluunda hibir
aknlk unsuru bulunmadnn farkndayd. Yzlerindeki ifade, apansz patlayan bomba
karsndaki insanlarn yaadklar ok deildi, zaten ucu yank fitille oynamakta olduklarn oktan
beri bilen insanlarn aknlyd. tiraz da yoktu, soru da. Reardenn ciddi olduunu bildikleri gibi,
bu szn anlamn da biliyorlard. indeki belli belirsiz bulant, onlarn bunu kendisinden nce
bildiini haber vermekteydi.
Sonunda annesi, Sen...kendi kardeini sokaa atmazsn, deil mi? dedi. Bu bir soru deil, bir
yakart.
Atarm.
Ama o senin kardein...Bunun senin iin hibir anlam yok mu? Hayr.
Belki zaman zaman biraz ileri gidiyor, ama lf olsun diye sylyor, u ara moda olan szleri
sylyor, aslnda ne dediini bilmiyor.
rensin.
Ona sert kma...hem senden kk...hem de, daha zayf. O...Henry, bana yle bakma! Hi
byle baktn grmemitim...Onu korkutma. Sana ihtiyac olduunu biliyorsun.
Kendi de biliyor mu?
Sana ihtiyac olan birine sert davranamazsn, mrnn sonuna kadar vicdann rahatsz eder.
Etmez.
yi yrekli olmalsn, Henry.
Deilim.
Biraz acma duygun olmal.
Ama yok.
yi bir insan, balamasn bilir.
Ben bilmem.
Seni bencil sanmam istemezsin.
Bencilim.
Philipin gzleri bir ona, bir brne gidip geliyordu. Kendini salam granite basyor sanan,
ama birdenbire altndakinin ince buz tabakas olduunu, yarlmaya baladn gren birini
hatrlatyordu.
Ama ben... diyecek oldu, sustu. Sesi sanki ince buzu yoklayan admlard. Ama benim ifade
zgrlm yok mu?
Kendi evinde var. Benim evimde yok.
Kendi fikirlerim olamaz m?
Kendi riskin. Benim deil.
Gr farkllklarn ho grmez misin?
Faturalar ben derken, hayr.
Paradan baka hibir eyin nemi yok mu?
Evet, var. Parann benim oluu.
Daha yk,,. daha baka ynleri hi dnmek istemez misin?
Hayr.
Ama ben senin klen deilim.
Ben senin klen miyim?
Ne demek istediini hi a... Birden sustu. Anlamt.

Hayr," dedi Rearden. Sen benim klem deilsin. stediin anda buradan kp gitmekte
zgrsn.
Ben...ondan sz etmiyorum.
Ben ediyorum.
Anlayamyorum..
Sahi mi?
Sen benim siyas grlerimi...zaten biliyordun. Daha nce hi itiraz etmemitin.
Bu doru, dedi Rearden. Sesi ciddiydi. Eer seni yanlttmsa, belki sana bir aklama
borluyum. Sana benim sadakamla yaamakta olduunu hibir zaman hatrlatmaya almadm. Bunu
hatrlamann sana dtn dndm. Bir baka kiiden yardm alan herkesin, bunun yalnzca iyi
niyetle verildiini bileceini, karlnda da iyi niyet borlu olduunu dndm. Ama gryorum ki
yanlmm. Yiyeceini hak etmeden alabildiini grnce, sevginin de hak etmeden elde
edilebileceini sandn. Dnyada yzne en kolay tkrebilecein kiinin ben olduuma karar verdin,
bunun sebebi de seni grtlandan yakalam durumda olduumu bilmendi. Sana bunu hatrlatmak
istemeyeceimi, senin duygularn incitmekten korkacam hesapladn. Pekl, imdi her ey ortada.
Sen sadakayla yaayan, ama kredisini oktan tketmi olan birisin. Bir zamanlar sana ne kadar sevgi
duymu olursam olaym, artk o da kalmad. Sana da, kaderine de, geleceine de hi ilgi duymuyorum.
Seni beslemek istemem iin hibir nedenim yok. Evimden gidersen, a ya da tokmusun, benim iin
hi fark etmez. te buradaki durumun bu ve eer burada kalacaksan bunu hatrlaman bekliyorum.
Hatrlamayacaksan, defol.
Philip ban omuzlarnn arasna doru biraz ekmenin dnda hibir tepki gstermedi. Burada
yaamaktan zevk aldm sanma, dedi. Sesi cansz ve tizdi. Beni mutlu sanyorsan, yanlyorsun.
Buradan kurtulmak iin her eyi feda ederdim. Bu szlerde meydan okuma havas yoktu. alacak
kadar tedbirli bir nitelik vard. Eer bu konuda byle hissediyorsan, buradan gitsem iyi olur
demektir. Bu dz bir cmleydi, ama sonunda soru iareti varm gibi sylenmiti. Philip susup cevap
bekledi, yle bir ey gelmedi. Geleceime kayglanmak zorunda deilsin. Kimseden iyilik dilenmek
zorunda deilim. Kendime bakabilirim. Szler Reardena syleniyordu ama Philipin gzleri
annesine dnmt. Annesi bir ey sylemedi. Kprdamaya korkuyordu. Bama buyruk olmay her
zaman istedim. New Yorkta, arkadalarma yakn yerde oturmay hep istedim. Ses yavalad, sonra
ortaya konuuyormu gibi ekledi: Tabi uygun sosyal mevkiimi korumak gibi bir sorunum var...Aile
soyadmzn bir milyonerle ilikili olmas utancn yaamak benim suum deil...Bir iki yl boyunca
yeterli paraya ihtiyacm olacak...kendime uygun ekilde bir dzen kuruncaya...
Benden alacak deilsin.
Senden istemedim! stedim mi? stersem baka yerden bulamayacam sanma! Buradan
gidemeyeceimi sanma! Tek dndm kendim olsa, bir dakikada giderdim. Ama annemin bana
ihtiyac var ve onu terk edersem...
Aklama istemez.
Ayrca sen beni yanl anladn, Henry. Hakaret saylacak bir ey sylemedim. Ben ahs
konumuyordum. Ben yalnzca soyut olarak bir sosyolojik bak asn genel politik anlamda
aklyordum ve...
Aklama istemez, dedi Rearden yine. Philipin yzne bakyordu. Philip ban hafif emi,
ona gz kapaklarnn altndan bakmaktayd. Gzler canszd. Sanki hibir ey grmyorlard. Hibir
heyecan kvlcm, hibir duygu bulunmayan gzlerdi. Ne meydan okuma, ne pimanlk, ne utanma, ne
de ac. stne film gerilmi iki oval gibi. Geree bir cevap iermedikleri gibi, durumu anlamaya
teebbs de iermiyorlard. Anlamaya, tartmaya, bir hkme varmaya ynelik hibir aba yoktu. O iki

ovalde donuk, hareketsiz, bilinsiz nefretten baka bir ey yoktu. "Aklama yapma. Yalnzca eneni
kapa.
Rearden ban evirmeye zorlayan tiksintinin iine bir de acma spazm karyordu. Bir an
iin kardeini omuzlarndan yakalayp sarsmak, yzne haykrmak istedi: Kendine bunu nasl
yapabiliyorsun? Nasl bu kadar alalabildin de geriye senden yalnzca bu kald? Kendi var oluunun
harika gereini nasl elden kardn?...baka tarafa bakt. e yaramayacan biliyordu.
Bitkin bir tiksinti iinde, masadaki kiinin sessiz olduklarn fark etti. Bunca yl iinde,
onlara dnceli davranmas karlnda yalnzca hain sitemler grmt. imdi neredeydi o
kendilerini hakl gren hlleri? Kendi adalet kurallarn savunmann zaman imdi deil miydi...tabi
eer o kurallarn iinde adaletten eser varsa! Neden hayatnn bitmez korosu sayd o her zamanki
bencillik ve zalimlik sulamalarn yzne frlatmyorlard? Yllardr bunu yapabilmelerine izin
veren neydi? Kafasnn iinde yanklanan iki kelimenin, arad cevap olduunu biliyordu: Kurbann
onay.
Kavga etmeyelim, dedi annesi. Sesi neesiz ve mulkt. "Bugn kran Gn.
Rearden, Lilliana baktnda, baklarndan onun bir sreden beri kendisine bakmakta olduunu
okudu. O baklarda panik vard.
Rearden ayaa kalkt. imdi bana izin verin, dedi. Masann tmne hitap ediyordu.
Lillian keskin bir sesle, "Nereye gidiyorsun? diye sordu.
Rearden bir an durup ona dik dik bakt, sanki syleyecei szlere onun verecei anlam
onaylad: New Yorka.
Lillian ayaa frlad. Bu gece mi?
imdi.
Bu gece New Yorka gidemezsin! Sesi yksek deildi, ama iinde bir aresizlik lnn
tns vard. u anda bunu gze alamazsn. Yani aileni terk edemezsin. Temiz eller durumunu
dnmen gerek. Ahlkszlk olduunu senin de bildiin eyleri yapar duruma demezsin
Hangi kurala gre, diye dnd Rearden. Hangi standarda gre? Neden bu gece New Yorka
gitmek istiyorsun?
Sanrm sen beni neden durdurmak istiyorsan, ayn nedenle.
Yarn mahkeme gnn.
Ben de onu demek istiyorum.
Dnmek ister gibi bir hareket yapt, Lillian sesini ykseltti: Gitmeni istemiyorum! Rearden
glmsedi. Son aydr Lilliana ilk defa glmsyordu. Lilliann holanaca bir glmseme
deildi bu. Bu gece gitmene izin vermiyorum!
Rearden dnp odadan kt.
Arabasnn direksiyonu banda, cam gibi donmu yol saatte altm mil hzla stne doru uar,
lastiklerin altna serilip geriye doru kayarken, ailesiyle ilgili dncelerin uzaklamasna izin verdi,
demin masada oturanlarn yzleri o hzn ukuruna yuvarland, yol kenarlarndaki plak dall aalar
ve tek bana duran binalar arasnda yutuldu gitti. Yolda pek az ara vard. Yanndan getii
kentlerde ancak uzaklardan zayf k kmeleri grlebiliyordu. Tatilin tek iareti, bu boluk ve
hareketsizlikti. Bir eski fabrikann damndaki pasl buzlar sis gibiydi Buz gibi rzgr arabann
eklemlerinde haykryor, branda tavan arabann metal erevesine doru bkmeye alyordu.
Bir elikiyle aklna Stnine geldi.Kendi fabrikasndaki, Washingtondan yollanan gen.
Duruma karar alnrken, delikanlnn Danaggerla yaplan anlamay nceden bildiini, ama
yetkililere haber vermediini fark etmiti. Ona, Neden beni arkadalarna ihbar etmedin? diye
sormutu.

ocuk yzne bakmadan cevap vermiti: stemedim.


Senin grevin zellikle byle eyleri gzlemek deil miydi?
Evet.
Hem arkadalarn da duyunca ok sevinirlerdi.
Biliyorum.
Bunun ne kadar deerli bir bilgi olduunu, buna karlk Washington'dan neler koparabileceini
hi dnmedin mi? Bana bile nermitin, unuttun mu? Delikanl buna cevap vermemiti. Kariyerin
ok ilerlerdi. imdi bana bunu bilmiyordum deme sakn.
Biliyordum.
O hlde niye yapmadn?
stemedim.
Neden?
Bilmiyorum.
ylece durmu, gzlerini Reardenn baklarndan karmaktayd. Sanki kendi iindeki
anlalmaz bir eyden kayormu gibiydi. Rearden glmt o zaman. Dinle, Bay Absol-D, sen
atele oynuyorsun. Hemen gidip birini ldrsen daha iyi edersin. Bu olay peinden yetimeden.
hbarc olmaman salayan neden seni esir almalar. Yoksa kariyerin para para olacak! ocuk
cevap vermemiti.
O sabah Rearden yine her zamanki gibi ofisine dalmt. Ofis binasnn geri kalan henz
kapalyd. le saatinde haddehaneye uram, Stnine'yi orada grnce armt.ocuk bir kede,
tek banayd. Herkes grmezden geliyordu onu. O da almalar ocuksu bir keyifle seyrediyordu.
Rearden ona, Bugn ne aryorsun burada? diye sormutu. Tatil olduunu bilmiyor musun?
ey, kzlar saldm, ama kendim bir ii bitirmek iin geldim.
Hangi ii?
Mektuplar var ve...te... mektup imzaladm, kalemlerimi yonttum...bugn yapmak zorunda
olmadm biliyordum, ama evde iim yoktu, ben de...bu yerden uzaktayken yalnzlk hissediyorum.
Ailen yok mu?
Yok...yani yok gibi. Ya sizin, Bay Rearden? Sizin de mi yok? Herhalde...yok gibi.
Buray seviyorum. Burada oyalanmak houma gidiyor...Anlarsnz, Bay Rearden, ben
niversitede metalrji okudum.
Rearden uzaklarken dnp baktnda Stnineyi kendisini seyreder bulmutu. Bir ocuun,
ocukluk masalnn kahramann seyreder gibiydi baklar. Tanr yardmcs olsun zavallnn, diye
dnd.
u anda bir kasabann karanlk yollarndan geerken de, Tanr hepsine yardm etsin, dedi.
Farknda olmadan, hi kabullenmedii ve uymad sistemin sylemini dn almt.Standlarda
gazeteler gryordu. Ba sayfalara kocaman kara harflerle manetler atlmt: Demiryolunda
Felket. Haberi o gn leden sonra radyodan duymutu. Taggart Transcontinental'n ana hattnda,
Rockland, Wyoming yaknlarnda bir kaza olmu, raylar yarlm, bir marandiz uuruma
yuvarlanmt.Taggart ana hattnda ok sk kazalar ok olmaya balamt.Eskiyordu hat. Dagny
onsekiz ay nce o hatt yeniden ina etmeyi planlam, ona bir okyanus kysndan br okyanus
kysna kendi metal raylar zerinde gidebileceine sz vermiti.
Daha sonra Dagny bir yl boyunca yan hatlardan ray toplayp ana hattn en bozuk yerlerini
onarmaya almt.Jimin Ynetim Kurulundaki adamlaryla aylarca boumutu. Onlar habire,
ulusal acil durumun geici olduunu, on yldr dayanan bir hattn bir k daha dayanacan
sylemilerdi. Bahara durum, Bay Wesley Mouchun sz verdii gibi, dzelecektir, demilerdi.

hafta nce Dagny onlardan, altm bin ton yeni ray satn alnmas konusunda yetki koparmt. Bu
kadar ancak en kt durumdaki yerlere kk yamalar yaplmasn salayabilmiti, ama Ynetim
Kurulu daha fazlasn vermeye yanamamt. O kadarn bile, panikten sarlam insanlardan zorla
alabilmiti. Nakliye fiyatlar yle bir hzla dyordu ki, yeler Jimin gelmi gemi en krl yl'
vaadi karsnda titremeye balamlard. Dagny elik ray smarlamaya mecbur olmutu. Rearden
Metal iin acil durum belgesi almaya da, byle bir ey iin dilenmeye de zaman yoktu.
Rearden gzlerini manetlerden ayrp ufka bakt. lerde New York vard. Elleri direksiyona
biraz daha kenetlendi.
Kente vardnda saat dokuz buuktu. Anahtarla ap girdiinde Dagny'nin dairesi karanlkt.
Telefonu ap Dagnynin ofisini arad. Cevap veren Dagny'ydi.
Taggart Transcontinental?
Bugnn tatil olduunu bilmiyor musun?
Merhaba, Hank. Demiryollarnn tatili yoktur. Nereden aryorsun? Senin oradan.
Yarm saate kadar iim biter.
Ziyan yok. Kal orada. Ben sana geliyorum.
Rearden girdiinde, Dagnynin ofisinin dndaki salon olduka karanlkt. Kedeki cam
blmede bir tek k yanyordu. Oras Eddie Willersn alma yeriydi. Eddie masasn topluyor,
gitmeye hazrlanyordu. Reardena akn gzlerle bakt.
yi akamlar, Eddie. Sizi bu kadar megul eden ey nedir...Rockland kazas m?
Eddie iini ekti. Evet, Bay Rearden.
Dagny ile o konuda konumak istiyorum. Raylarnz konusunda. Dagny hl burada.
Rearden kapya ynelirken Eddie arkasndan kararsz bir tonda seslendi. Bay Rearden...
Rearden durdu. Evet?
Sylemek istediim...yani, yarn durumanz var...ve size ne yapacaklarsa, szde tm halk adna
yapacaklar...Sylemek istediim, ben kendim...yani, benim adma olmayacak...elimden bir ey
gelmese de, en azndan size sylemek istiyorum...hibir anlam olmasa da.
Sandndan ok daha fazla anlam var. Belki hibirimizin dnemeyecei kadar. Saol,
Eddie.
Rearden girerken Dagny masasndan ban kaldrd. Rearden ilerlerken onun kendisine bakn,
gzlerindeki yorgunluun yok oluunu grd. Masann kenarna iliti. Dagny arkasna yasland,
gzne den sa tutamn kaldrd, omuzlarndaki gerilimin azald, ince beyaz bluzundan belli
oldu.
Dagny, sipari ettiin o raylar konusunda sana sylemek istediim bir ey var. Bunu bu gece
bilmeni istiyorum.
Dagny ona dikkatle bakyordu. Reardenn yz ifadesi, onda da ciddi bir gerilim ifadesinin
domasna yol amt.
Taggart Transcontinental'a teslimat 15 ubatta yapmam gerekiyor. Altm bin ton ray. Sen
bununla yz mil ray deyebileceksin. Ama sana ayn para karlnda seksen bin ton ray teslim
edilecek ve onunla be yz mil yapabileceksin. Hangi maddenin elikten daha hafif ve daha ucuz
olduunu biliyorsun. Raylarn elik olmayacak. Rearden Metal olacak. Sakn tartma, itiraz etme,
kabul de etme. Senin rzan bekliyor deilim. Sen buna evet demek zorunda olmadn gibi, bu olup
biteni bilmek zorunda da deilsin. Bunu ben yapyorum ve tek sorumlusu ben olacam. yle
ayarlayacaz ki, elemanlarnn arasndan senin elik ray smarladn bilenler, Rearden Metal
geldiini bilmeyecek, Rearden Metal geldiini bilenler de, bu konuda permi sahibi olmadn
bilmeyecek. Defterleri yle bir biimde ileyeceiz ki, sonunda bu i patlarsa, benden baka hi

kimseye bir ey bulatracak sebep bulamayacaklar. Ya senin kadrondaki birilerine rvet verdiimi
dnecekler, ya da senin de bildiinden kukulanacaklar, ama bunu kantlayamayacaklar. Bana sz
vermeni istiyorum. Ne olursa olsun, bildiini asla kabullenmeyeceksin. O metal benim metalim. O
konuda bir riske girilecekse, giren yalnzca ben olacam. Daha sipariini aldm ilk gnden beri
plnlyordum bunu. Gerekli bakr smarladm. Bana ihanet etmeyecek bir kaynaktan smarladm.
Bunu sana ok daha sonra syleyecektim, ama fikrimi deitirdim. Bu gece bilmeni istiyorum...nk
yarn yine ayn tr bir sutan mahkemeye kyorum.
Dagny hi kprdamadan dinlemiti. Rearden son cmlesini syleyip bitirdiinde, onun
yanaklarnda ve dudaklarnda belli belirsiz bir bzlme grd. Tam bir glmseme saylmazd, ama
yine de Reardena net bir cevap vermeye yetiyordu. Ac da, hayranlk da, anlay da vard bu yz
ifadesinde.
Sonra Rearden onun gzlerinin yumuadn grd. Daha ac dolu, daha tehlikeli bir canllk
geliyordu gzlere. Uzanp Dagnynin bileini yakalad. Sanki o bilei smsk tutmas, o gzlere
ylesine youn baklarla bakmas, ona ihtiyac olan destei salayacakm gibi. Ve sert bir sesle
konutu: Bana teekkr etme...bu bir iyilik deil...bunu yapmn nedeni, iimi tayabilmek
iin...yoksa Ken Danagger gibi yklrm.
Dagny fsldad. Peki, Hank. Teekkr etmeyeceim. Sesinin tonu ve gzlerindeki anlam, bu
szleri daha azndan kar kmaz bir yalana dntrmt.
Rearden glmsedi. Bana istediim sz ver.
Dagny ban hafife edi. Sz veriyorum. Rearden onun bileini brakt. Dagny ban
kaldrmadan szn srdrd. Tek syleyeceim, eer seni yarn mahkm ederlerse ben
brakrm...hem de yok edicinin gelip beni tevik etmesini beklemeden.
Brakmazsn. Hem beni hapse mahkm edeceklerini de sanmyorum. Bence beni kolayca
serbest brakacaklar. Bu konuda bir hipotezim var...sana sonra aklarm. Denedikten sonra.
Ne hipotezi?
John Galt kim? Rearden glmseyip ayaa kalkt. Hepsi bu kadar. Bu gece artk benim
durumamdan konumayalm. Ofisinde iecek bir ey yoktur, deil mi?
Yok. Ama sanyorum buradaki trafik mdrmn klasman dolabndaki raflardan biri, bir tr
bar.
Oray kilitlemiyorsa, acaba bana bir iki alabilir misin dersin?
Denerim
Rearden ayakta durmu, Nat Taggartn duvardaki portresine bakyordu. Gen bir adamn
portresi. Ba dimdik. Derken Dagny dnd. Elinde bir ie brendi ile iki bardak vard. Bardaklar
sessizce doldurdu.
Biliyor musun, Dagny, kran Bayram, retici insanlar tarafndan, almalarnn baarsn
kutlamak iin oluturulmu.
Kadehini kaldrrken kolunun hareketi, nce portreye, sonra balayp Dagnyye, ardndan
kendisine ve en son olarak da camn dndaki binalara yneldi.
***
Mahkeme salonunu dolduran insanlara bir aydan beri, karlarnda agzl bir toplum dmann
grecekleri sylenmiti, ama onlar yine de Rearden Metali icat eden adam grmeye gelmilerdi.
Yarglar kalk dedii zaman ayaa kalkt.Gri bir takm giymiti. Ak mavi gzleri, sar salar
vard. Onu buz gibi salam gsteren ey tad renkler deildi.lk olarak, giydii takm, bugnlerde
pek herkesin heves etmedii pahal bir basitlik havas tayordu. Zengin bir irketin ciddi ve lks
ofisini artryordu. Adamn genel davran uygar bir adan kalma gibiydi, evresindeki genel

atmosferle eliiyordu.
Kalabalk, onun acmasz serveti temsil ettiini gazetelerden biliyordu. Nasl bekreti vp
gklere karyor, ondan sonra afilerine yar plak kadn resmi basan filmi grmeye kouyorlarsa,
buraya da onu grmeye komulard. En azndan ktlkte, yle kimsenin inanmad ve kimsenin
kar kma cesaretini gstermedii palavralardaki bayat umutsuzluk yoktu. Ona baklarnda
hayranlk yoktu. Hayranlk onlarn oktan kaybettikleri, unuttuklar bir tecrbeydi. Merakla
bakyorlard ona. Kendilerine ondan nefret etmenin bir grev olduunu syleyenlere de belli belirsiz
meydan okur havasndaydlar.
Birka yl nce olsa, onun bu zgvenli servetini hor grrlerdi. Ama bugn, duruma salonunun
pencereleri dnda gkyz pek griydi. Uzun ve sert bir kn ilk kar frtnas yaklayor gibiydi.
lke petrolnn son krntlar da yok olmak zereydi. Kmr madenlerinin, k iin gerekli olan
kmr ihtiyacn karlamas beklenmiyordu. Oradaki kalabalk, bu davann kendilerini Ken
Danaggern hizmetlerinden mahrum eden dava olduunu da hatrlyordu. Danagger Kmr irketi
retiminin son bir ayda gze arpar biimde dtne dair dedikodular dolayordu. Gazetelere
gre bu durum geiciydi, Danaggern kuzeni yeni devrald irketi yeniden dzenlemekte olduu
iin byle oluyordu. Geen hafta manetlerde, ina hlindeki bir konut projesiyle ilgili felket haberi
yer almt. Kusurlu elik payandalar km, drt ii lmt. Gazeteler isim vermese de, o
eliklerin aslnda Orren Boyleun Associated elik fabrikasndan geldiini herkes biliyordu.
Duruma salonunda ar bir sessizlik iinde oturuyor, ayakta duran uzun boylu, garip adama
bakyorlard. Baklarnda umut var denilemezdi. Umut etme yeteneklerini de kaybetmekteydiler.
Onlar bu adama acayip bir tarafszlkla bakyorlard. Tarafszln kaynanda belli belirsiz bir soru
iareti vard. O soru iareti, yllardan beri iittikleri o sevapkrlk sloganlarnn tam zerine
rastlyordu.
Gazeteler adamakll hrlam, lkenin sorunlarn bu davann aka ortaya koyduunu
savunmulard. Tm sorun, zengin sanayicilerin o bencil agzllnde yatyordu. Ailelerin
sofrasndaki yiyecein azalmas, evlerde insanlarn mesi ve tavanlarn kmesi, hep Hank
Rearden gibi adamlarn agzll yzndendi. Yasalar ihlal eden, hkmetin plnlarn bozan
adamlar olmasayd, lke oktan zenginlemiti. Hank Rearden gibi adamlar da ancak krla motive
oluyorlard. Bu sonuncusu, aklama yaplmakszn, ana fikri incelenmeksizin, ylece syleniyordu.
Sanki kr amac tamlamas en ak ve en u ktln ta kendisiydi.
Halk beri yandan, ayn gazetelerin daha iki yl nce avazlar kt kadar, Rearden Metalin
yasaklanmas gerektii yolunda lklar attn da hatrlyordu. Bunu reten kiinin, kendi
agzll yznden halkn hayatn tehlikeye attn sylemilerdi. Grili adamn, o hatta ilk
alan trenin lokomotifine bindiini de hatrlyorlard. imdiki dava ise, piyasaya srmesinin bile
su sayld o madeni, halktan esirgedii iin almaktayd.
Ynergelerin getirdii usllere gre, bu tr davalara jriler bakmyor, Ekonomik Plnlama ve
Ulusal Kaynaklar Brosunun atad yargtan oluan bir kurul bakyordu. Ayrca ynergeler,
prosedrlerin gayriresm ve demokratik olacan da sylyordu. Bu seferki dava iin yarglar
krss Philadelphiadaki mahkeme salonundan karlm, yerine ahap platform zerine bir masa
konmutu. Genel hava, bakanlk divannn geri zekl yeler topluluuna bir ey yutturmaya alt
toplantlar andryordu.
Yarglardan biri savcnn yapt vazifenin bir benzerini gerekletirmekle grevlendirilmiti.
ddianameyi o okudu. imdi artk kendi savunmanza dnk szlerinizi syleyebilirsiniz, diye
duyuruda bulundu.
Platformun karsnda durmakta olan Hank Rearden, iinde dalgalanmalar olmayan, garip

derecede net bir sesle cevap verdi:


Savunmam yok.
Yani siz..Yarg afallamt. in bu kadar kolay olmasn beklemiyordu. Kendinizi bu
mahkemenin insafna m terk ediyorsunuz?
Bu mahkemenin beni yarglama hakkn tanmyorum.
Ama, Bay Rearden, bu mahkeme, bu tr sularla ilgili davalar ele almak zere yasal olarak
grevlendirilmi mahkemedir.
Ben hareketimi su olarak grmyorum
Ama metalinizin satnn kontrolyle ilgili ynergemizi ihlal ettiinizi kendiniz kabul ettiniz.
Benim metalimin satn kontrol etme hakknz tanmyorum.
Sizin tanmanzn gerekli olmadna iaret etmeme gerek var m?
Yok. Bunun tmyle farkndaym ve ona gre hareket ediyorum. Salondaki sessizliin farkna
vard. Btn bu insanlarn hep birbirinin karna dnk numaralar yapmasna dayanan o karmak
kurallara gre, buradaki halk onun kn anlalmaz bulmal, arada aknlk sesleri ve
dalgalanmalar duyulmalyd. yle olmuyordu. Sessizce oturmaktaydlar. Anlyorlard.
Yarg sordu: Yani yasaya boyun emeyi reddettiinizi mi sylyorsunuz?
Hayr. Yasaya harfiyen uyuyorum. Sizin yasanz, hayatmn, emeimin ve mallarmn, benim
rzam olmadan kullanlabilmesine izin veriyor. Pekl, imdi beni kenara itebilirsiniz, ama bunu
benim katkm olmadan yaparsnz. Savunmann mmkn olmad bu ortamda, kendimi savunuyormu
gibi gzkmeyi reddediyorum ve bir adalet mahkemesi karsnda yarglanyor taklidi yapp byle bir
hayal yaratmyorum.
Mahkemeye getirilen bir tutuklu, ancak yarglar tarafndan kabul edilen objektif bir ilke varsa
kendini savunabilir. Bu ilke onun haklarn koruyabilecek bir ilke olmaldr, yarglar da o haklar
ihlal edememelidir. Sizin beni yarglamakta dayandnz yasa ise, ortada hibir ilke olmadn,
benim hibir hakkm olmadn, sizin bana her istediinizi yapabileceinizi sylyor. Peki yleyse.
Yapn.
Bay Rearden, sizin reddettiiniz yasa en yksek ilkeye dayaldr, o da, halkn yarar ilkesidir.
Halk kimdir? Neyi kendi iyilii saymaktadr? Bir zamanlar insanlar, yarar' kavramnn ahlk
deerlere dayanarak tanmlanmas gerektiine, hi kimsenin kendi karn, bakasnn hakkn ihlal
ederek salayamayacana inanrd. Eer imdi insanlarn, neyi kendi karlar sayyorlarsa, o uurda
beni herhangi bir ekilde kurban etme hakkna sahip olduuna inanlyorsa, eer insanlar benim
mallarm, srf ihtiyalar var diye alma hakkna sahip olduklarna inanyorlarsa...eve giren bir hrsz
da ayn eye inanmaktadr. Arada bir tek fark vardr: Eve giren hrsz eyleme gemek iin benim bunu
onaylamam beklemez.
Mahkeme salonunun yan tarafndaki baz koltuklar, durumay izlemek zere New Yorktan
gelen bir takm nemli konuklara ayrlmt.Dagny hareketsiz oturuyor, yznde ciddi bir dikkatten
baka bir ey okunmuyordu. Bu dikkat, dinlemekte olduu szlerin, kendi hayatnn akn da
etkileyeceini bilmekten kaynaklanyordu. Eddie Willers onun yanndaki koltuktayd. James Taggart
gelmemiti. Paul Larkin ne eilmi, yzn ileriye uzatm pozdayd. Burnunu uzatan bir hayvan
gibi. Yzndeki ifadeyi keskinletiren korkunun yerini yava yava hain bir nefret ifadesi almaktayd.
Onun yannda Bay Mowen vard. O daha masum, olup biteni anlama yetenei daha az olan biriydi.
Onun korkusu daha basitti. akn bir gceniklik iinde dinlerken, eilip Larkine fsldad: Ulu
Tanrm, imdi yapt yapacam! adamlarnn halk dman olduuna tm halk inandrm olacak.
Yarg, Yani kendi karlarnz halkn karlarnn zerinde tuttuunuzu mu anlyoruz? diye
sordu.

Ben bu tr bir sorunun ancak bir yamyamlar toplumunda ortaya kabileceine inanyorum.
Ne...demek istiyorsunuz?
Benim inancma gre, insanlar hak etmedikleri kazanlar beklemiyorsa ve insan kurban etme
ritelleri uygulamyorsa, bu tr bir kar atmas yer olamaz.
Yani eer halk sizin krnz ksmay gerekli bulursa, byle bir hakka sahip olduklarn
reddettiinizi mi anlamamz gerekiyor bundan?
Evet, tabi, yle diyorum. Halk benim krm istedii zaman ksabilir...Ama bunu, rettiim
mallar satn almayarak yapar.
Biz burada...daha baka metotlardan sz ediyoruz.
Bunun dndaki her kr ksma metodu, yamaclarn metodudur...ve ben de bunu byle
grrm.
Bay Rearden, bu kendinizi savunma biimi saylamaz.
Kendimi savunmayacam sylemitim.
Ama bu duyulmam bir ey! Size ynelik sulamann ciddiyetinin farknda msnz?
Tmyle.
Mahkemenin fikrine gre, iddia makamnn sunduu gereklerin geveklie tahamml yoktur.
Mahkeme hakknzda ok ar kararlar verme yetkisine sahiptir.
Yapn.
Pardon?
Kararnz verin.
yarg birbirine bakt.Sonra szc yine Reardena dnd. Bu daha nce emsali grlmemi
bir ey dedi.
kinci yarg, Tmyle akl d diye grn aklad. Yasa sizin bir savunma yapmanz
bekliyor. Bunun dnda yapabileceiniz tek ey, kendinizi mahkemenin insafna terk ettiinizi
syleyip kaytlara gemesini salamak. Etmiyorum.
Ama mecbursunuz.
Yani benden beklediiniz, gnll bir hareket mi?
Evet.
Hibir eye gnll deilim.
Ama yasa savunma tarafnn da tutanaklarda temsil edilmesini gerekli klyor
Yani bu prosedr yasal klmak iin benim yardmma m ihtiyacnz var?
ey, hayr...evet...yani, prosedr yerine getirmek iin.
Size yardm etmiyorum.
Savc grevini stlenmi olan nc ve en gen yarg, sabrszlkla terslendi. Bu ok gln
ve byk hakszlk! Yani gstermek istediiniz, sizin kadar itibarl bir kimsenin, kendi rzas
olmakszn apar topar... Birden sustu. Duruma salonunun arka sralarnda oturan birinden upuzun bir
slk sesi ykseldi.
Rearden ciddi bir sesle, Bu prosedrn, neyse o ekilde gzkmesini istiyorum, dedi. Eer
olduundan baka trl gstermek iin benim yardmm istiyorsanz...size yardm etmem.
Ama biz size kendinizi savunma ans tanyoruz...bunu reddeden sizsiniz.
Bir ansm varm gibi numara yaparak size yardm etmeyeceim. Haklarn tannmad bir
yerde, haklym gibi gzkmenizi ben salamam. Sonunda zmn silahla kararlatrlaca bir
tartmaya girip de size bir mantk havas katamam. Adaleti uyguluyormu gibi gzkmenize yardm
etmem. Ama yasa sizi gnll olarak bir savunma yapmaya mecbur tutuyor! Salonun arkalarndan
glmeler ykseldi.

Rearden ciddi bir sesle, te sizin teorinizdeki kusur bu, baylar, dedi. Ve bundan
kurtulmanza yardm etmeyeceim. nsanlar mecbur tutarak i grmeyi seecekseniz, yapn. Ama
kurbanlarnzn gnll ibirliine ihtiyacnz olduunu greceksiniz. u anda grdnzden ok
daha eitli biimlerde hem de. Kurbanlarnz da, sizin varlnz mmkn klan eyin, zorla
yaptramayacanz bir ey olduunu, onlarn kendilerinin gnll olarak kabul etmesi olduunu
renecekler. Ben tutarl davranmay seiyorum, size de beklediiniz biimde boyun eeceim. Ne
yapmam istiyorsanz, tabanca zoruyla yapacam. Beni hapse mahkm ederseniz, beni oraya
gtrmek iin silahl adamlar yollamak zorunda kalacaksnz. Kendiliimden yola koyulacak deilim.
Para cezas verecekseniz, alabilmek iin mallarma el koymanz gerekecek. Gnll olarak demem.
Beni zorlamaya hakknz olduuna inanyorsanz...silahlarnz aka kullann. Eyleminizin niteliini
saklama konusunda size yardmc olmayacam.
Yarglarn en yals masann zerinden eildi. Sesinde diplomatik bir alayclk vard: Bir tr
ilke uruna mcadele ediyormu gibi konuuyorsunuz, Bay Rearden. Oysa aslnda kendi mallarnz
iin mcadele veriyorsunuz, yle deil mi?
Evet, elbette. Kendi mallarm iin mcadele veriyorum. Bunun nasl bir ilkeyi temsil ettiini
bilmek mi istiyorsunuz?
zgrlk kahraman havasna giriyorsunuz, oysa yalnzca para kazanma zgrlnn
peindesiniz.
Evet, tabi. Tek istediim, para kazanma zgrl. Bu zgrln anlamn bilmek istiyor
musunuz?
Bay Rearden, herhalde tavrnzn yanl anlalmasn istemezsiniz. Sizin sosyal vicdana sahip
olmayan, dier insanlarn refahn hi dnmeyen, yalnzca kendi kr iin alan biri olduunuza
ilikin yaygn izlenimi desteklemek istemezsiniz.
Ben yalnzca kendi krm iin alrm. Ve o kr hak ederim.
Rearden'n arkasnda kalan kalabalktan sesli soluklar duyuldu. Bunlar gceniklikle deil,
aknlkla ilgiliydi. Karsndaki yarglarsa sessizdi. Rearden sakin bir sesle devam etti:
Hayr, tavrmn yanl anlalmasn istemem. Kaytlara doru gemesi iin ifade etmekten
memnuniyet duyarm. Gazetelerin hakkmda syledii tm gereklere katlyorum. Gereklere, dedim,
deerlendirmelere deil. Ben yalnz kendi krm iin alrm...krm da, rettiim mallar, bunlara
ihtiya duyan ve satn almaya gc yeten kimselere satarak elde ederim. Bu mallar, onlarn yararna
ve kendi zararma retmem. Kendi karlarm onlarnkine feda etmem, onlar da kendi karlarn
benimkine feda etmezler. Eit olarak, iki tarafn rzasyla ve iki tarafn avantajna dnk olarak i
grrz. Bu yolla kazandm her kurutan gurur duyuyorum. Zenginim ve sahip olduum her kurutan
da gurur duyarm. Param kendi abamla, serbest piyasada, i yaptm her insann rzasyla
kazandm. alma hayatna admm attm zamanlar, beni istihdam edenlerin rzasyla, imdi
yanmda alanlarn rzasyla, rnlerimi satn alanlarn rzasyla. Bana sormaya korktuunuz tm
sorulara aka cevap vereceim. ilerime, bana sunduklar hizmetin karl olarak hak
ettiklerinden daha fazla para vermek ister miyim? stemem. Mallarm mterilerimin bana demeye
raz olduu fiyattan daha ucuza satmak ister miyim? stemem. Zararna satmak ya da bedava vermek
ister miyim? stemem. Eer bu ktlkse, kendi standartlarnza gre bana ne yapacaksanz yapn.
Bunlar benim standartlarm. Her drst insann yapmas gerektii gibi ben de kendi hayatm
kazanyorum. Kendi varlm, o varl yaatmak iin almak zorunda oluumu bir su olarak
grmeyi reddediyorum. Bunu yapabilen biri olmam ve bunu baarl bir ekilde gerekletirmemi bir
su olarak kabullenmeyi reddediyorum. ou kiiden daha baarl bir ekilde yapmam da bir su
olarak grmyorum. Benim almamn, komularmn almalarndan daha deerli oluunu, ou

kiinin benim retimimi satn almaya, karlnda para demeye istekli oluunu bir su olarak
gremem. Yeteneklerim iin zr dilemeyi reddediyorum...baarm iin zr dilemeyi
reddediyorum...param iin zr dilemeyi reddediyorum. Eer bu ktlkse, bunu istediiniz gibi
kullann. Eer halkn, kendi karlarna aykr bulduu ey buysa, o zaman beni halk mahvetsin. Benim
yasam budur ve bakasn kabul etmem. insanlar iin sizin yapmay umabileceinizden ok daha fazla
ey yaptm syleyebilecek durumdaym...ama sylemeyeceim, nk kendi varoluum iin
bakalarnn onayn aramyorum, mallarma el konup hayatmn mahvedilmesi iin bakalarnn
kar gibi bir nedeni de kabul etmiyorum. almalarmn amac bakalarnn iyiliidir
demeyeceim. Amacm kendi iyiliimdi, kendi iyiliini ylesine teslim eden kiilere de saygm
yoktur. Size halk karna hizmet etmediinizi syleyebilirim...nsan kurban etmekle hi kimsenin
iyilii salanamaz, diyebilirim. Bir kiinin haklarn ihlal etmekle herkesin hakkn ihlal etmi
saylrsnz, diyebilirim ve haklar olmayan yaratklardan oluan bir topluluun kaderinin de yok
olmak olduunu syleyebilirim. Size sonunda elinize geecek tek eyin evrensel ykm olacan
syleyebilirim...nk bu her yamc iin byledir, nk kurbanlar sonunda tkenir. Bunlar
syleyebilirim, ama sylemeyeceim. Benim meydan okuduum sizin politikanz deil, ahlk
dayananz. Eer insanlarn bakalarn kurbanlk hayvana dntrerek mutlu olaca doru olsa ve
benden de benim kanm sayesinde hayatta kalmak isteyen yaratklar iin kendimi feda etmem istense,
kendim dndaki toplumun karlar iin, kendi karlarma kar davranmam istense...reddederdim.
En iren ktlk olarak reddederdim byle bir eyi. Onunla tm gcmle mcadele ederdim. Tm
insanlkla mcadele etmem gerekse, ederdim; ldrlmeden nce sadece bir tek dakikalk yaama
ansm olsa bile. Savamn hakllna inanarak savardm, nk o, bir canlnn yaamak iin
verdii sava olurdu. Hakkmda hibir yanl anlama olmasn. Eer kendine halk diyen insanlarn
inanc, kendi karlarnn kurbanlar gerektirdii yolundaysa, o zaman bence kamu yarar cehennemin
dibine! Bunu asla kabul etmem!
Kalabalktan mthi bir alk patlamas ykseldi.
Rearden olduu yerde dnd. Yarglardan ok o armt. Karsndaki yzlerde heyecan dolu
gller vard. Bunlar yardm isteyen, yakaran yzlerdi. Rearden onlarn suskun aresizliinin aka
ortaya dkldn grmekteydi. Kendi fkesine ve gcenikliine denk ifadeler grd orada. Onlarn
alklaryla boalyordu btn bu duygular. Hayranlk vard, umut vard yzlerde. Arada az gevek
genler, klksz kadnlar da vard. Bunlar haber programlarnda, ne zaman sahneye bir iadam ksa
hemen yuhalamaya balayan, halk pelerine takp etkileyen tiplerdi. Bu sefer aleyhte bir tezahrata
balamadlar. Sessiz kaldlar.
Rearden toplulua bakarken insanlar onun yznde, yarglarn tehditlerinin yaratamad etkiyi
grd. Bu etki, ilk duygu belirtisiydi.
Masaya vurulan tokma ve yargcn sesini ancak birka dakika sonra duyabildiler:
...yoksa salonu boalttrrm!
Tekrar masaya dndnde, Reardenn gzleri konuklarn tarafna evrildi, Dagnynin zerinde
duraklad. Bu duraklamay bir tek Dagny fark etti. Sanki Rearden ona, sonu veriyor, demekteydi.
Dagny sakin grnyor denilebilirdi...ama gzleri yzne gre biraz fazla irilemiti. Eddie Willers
glmsyordu. Gzyalarna boulmann yerini alan trden bir glmseme vard yznde. Bay
Mowen aptallam gibiydi. Paul Larkin gzlerini yere dikmiti. Bertram Scuddern yznde hibir
ifade yoktu. Lillian'n yz de ifadesizdi. Bir srann en ucuna oturmu, bacaklarn stste atm,
mink etoln sa omzundan sol kalasna doru yerletirmiti. Reardena bakyor, hi
kprdamyordu. Rearden, hissettii onca karmak duygu arasnda, pimanla, zleme de zaman
bulabildi. Grmeyi umduu bir yz vard. Oturumun bandan beri en ok grmek istedii yz oydu.

Ama Francisco dAnconia gelmemiti.


Yarglarn en yals, Bay Rearden, dedi. Sevimli sevimli glyor, kollarn sitem ediyormu
gibi iki yana ayordu. Bizi bu kadar yanl anlamanz ok kt. Sorun burada zaten...iadamlarnn
bize bir gven ve dostluk ruhu iinde yaklamay reddetmesinde. Nedense bizi kendi dmanlar
sanyorlar. Neden insan kurban etmekten sz ediyorsunuz? Sizi bu arla gtren nedir? Sizin
malnza el koymak ya da hayatnz mahvetmek gibi bir niyetimiz yok. karlarnza zarar verme
peinde deiliz. Sekin baarlarnzn tmyle farkndayz. Amacmz yalnzca basklar dengeleyip
tm ilgililere adaletli davranmak. Bu oturum aslnda bir duruma olarak deil, karlkl anlaya ve
ibirliine dnk bir dosta tartma olarak dzenlenmiti.
Ben silah zoruyla ibirlii yapmam.
Neden tabancalardan sz ediyorsunuz? Konu bu tr referanslara gerek gsterecek kadar ciddi
deil. Bu olayda suun daha ok Bay Kanneth Danaggera ait olduunun tmyle farkndayz. Yasann
ihlline yol aan kendisidir. Size bask yapt, mahkemeden kurtulmak iin ortadan kaybolmakla da
suunu kabullenmi oldu.
Hayr. Biz bunu eit, karlkl, gnll anlamayla yaptk.
kinci yarg, Bay Rearden." dedi. Siz bizim tm grlerimizi paylamyor olabilirsiniz, ama
eninde sonunda hepimiz ayn ama uruna alyoruz. nsanlarn iyilii iin. Kmr madenlerindeki
kritik durumu, yakt konusunun kamu karlar asndan ne kadar nemli olduunu bildiiniz iin
yasal prosedrleri grmezden gelmeye srklendiinizi anlyoruz.
Hayr. Kendi krm ve kendi karlarm iin yaptm. Bunun kmr madenlerini ve kamu
karlarm nasl etkileyeceini siz tahmin edemezsiniz. Benim amacm da o deildi.
Bay Mowenn gzleri iyice kamamt. Paul Larkine dnp fsldad. Bu ite bir terslik var.
Larkin, f, kes sesini! dedi.
En yal yarg, Bay Rearden, eminim ki siz de, kamuoyu da, size kurban muamelesi
edeceimize inanmyor. Eer byle bir izlenime kaplm herhangi biri varsa, bunun doru olmadn
hemen kantlamak isteriz.
Yarglar verecekleri hkm tartmak zere ekildiler. Ama darda uzun bir sre kalmadlar.
Son derece sessiz bekleyen salona erken dndler...ve Henry Rearden'a 5000 dolarlk ceza
verileceini, hapis cezasnn ise kalktn duyurdular.
Salonda patlayan alklarn arasna alayc kahkahalar da karyordu. Alklar Reardena, alayc
tezahrat ise yarglara ynelikti.
Rearden hareketsiz duruyordu. Kalabala dnmyor, ama oradan ykselen alklar duyuyordu.
Gzlerini yarglara dikmiti. Yznde bir zafer ifadesi yoktu, sevin yoktu, yalnzca kendi durumuna
bakarken hemen hemen korkunun snrlarn zorlayan ac bir merak vard. Dnyay mahvetmekte olan
dmann ne kadar kk olduunu grmekteydi. Yllar boyu bir enkaz manzarasnn iinde dolam,
byk fabrikalarn harabelerini, gl makinelerin kalntlarn, yenilmez insanlarn cesetlerini
grm de, bunlarn sebebi olarak bir devle karlamay beklerken, ayak seslerini duyar duymaz
saklanmaya alan bir fare grm gibi. Eer bizi yenen buysa, o zaman sulu biziz, diye
dnyordu.
evresine toplanmak isteyen insanlarn basksyla bir kere daha mahkeme salonuna dnmek
zorunda kald. Onlarn glmsemelerine, telal heveslerine cevaben glmsedi. Reardenn
glmsemesine biraz hzn de karmt.
Kafasna eskimi bir al sarm olan yal bir kadn, Tanr sizden raz olsun, Bay Rearden!
dedi. Bizi kurtaramaz msnz, Bay Rearden? Diri diri yiyorlar bizi. Zenginlerin peindeymi gibi
numara yapmalar kimseyi kandramaz...bize neler oluyor, biliyor musunuz?

Fabrika iisine benzeyen bir adam, Bakn, Bay Rearden, dedi. Bizi asl satan zenginler. Her
eyi bedava vermeye hevesli o zengin itoullarna syleyin. Onlarn kendi saraylarn feda etmeleri,
bizim sramzn derisini feda etmemiz manasna gelir.
Biliyorum, dedi Rearden.
Su bizim, diye dnd. Eer biz, retenler ve yaratanlar, bize kt damgas vurulmasn, iyi
zelliklerimiz iin cezalandrlmay sessizce kabulleniyorsak, o zaman dnyada ne tr bir iyiliin
zafere ulamasn bekleyebiliriz ki?
evresindeki insanlara bakt. Bugn onu alklamlard. John Galt Hattnn yanna dizildikleri
gn de alklamlard. Ama yarn Wesley Mouchdan gelen yeni bir ynergeyi bekliyor olacaklar,
Orren Boyleun bedava bir konut projesinin peinde koacaklar, sonra da Boyleun kirileri
kafalarna kecekti. Bunu yapabilirlerdi. nk gentiler. stelik onlara unutmalar sylenecekti.
Hank Rearden alklamalarna yol aan eyin bir gnah olduunu, onu unutmalar gerektiini
duyacaklard.
En yce anlarn gnah sayp knamaya neden bu kadar yatkndlar? lerindeki en iyi eylere
ihanet etmeye niin bu kadar hazrdlar? Bu dnyann bir ktlk diyar olduuna, doal kaderlerinin
umutsuzluk olduuna onlar inandran ey neydi? Bu sebebin adn bulamyordu, ama ona bir isim
taklmas gerektiini biliyordu. Bunu mahkeme salonunun iinde koskoca bir soru iareti gibi gryor,
cevab bulmann imdi onun grevi hline geldiini hissediyordu.
Hakknda verilen asl hkmn bu olduunu dnd. En basit insann bile ulaabilecei
fikirlerden hangisinin o insan, kendini yok edecek doktrinleri kabul etmeye ynelttiini kefetmek
zorundayd.
***
Hank, bir daha hibir eyi umutsuz grmeyeceim...asla, dedi Dagny o akam. Asla pes
etmeye heveslenmeyeceim. Dorunun her zaman sonu verdiini, her zaman kazandn sen
kantladn... Duraklad, sonra ekledi: ...yeter ki insan neyin doru olduunu bilsin.
Ertesi akam yemee oturduklarnda Lillian ona, Demek kazandn, yle mi? dedi. Sesi
kaygszd. Baka da bir ey sylemedi. Rearden'a bakp duruyor, sanki bir bulmacay zmeye
alyordu.
Fabrikada Stnine, Bay Rearden, ahlki alan nedir? diye sordu. Seni ok uratracak bir
ey. Gen adam kalarn att, omuz silkti, sonra gld. Tanrm, ne harika bir ovdu! Haklarndan
iyi geldiniz, Bay Rearden! Radyonun bana yaptm, kahkahadan ldm. Haklarndan geldiimi
nereden kardn? E, yleydi ama, deil miydi? Emin misin? Tabi eminim. Emin olman
salayan ey, ite ahlk alan.
Gazeteler sessizlemiti. Durumadan nce davaya abartl bir dikkat yneltmiler, durumadan
sonra da, sanki hibir dikkati hak etmiyormu gibi davranmlard. Olmayacak sayfalara ufack
haberler basyorlard. Bu haberlerin ifadesi yle geneldi ki, okuyanlarn hibiri olaylar hakknda fikir
edinemezdi.
Karlat iadamlar sanki mahkeme konusundan kanyorlard. Kimi hi deinmiyor, ban
eviriyor, yzndeki aldrmaz ifadenin altnda garip bir gceniklik belli oluyordu. Sanki ona bakmak
bile birileri tarafndan bir tavr olarak yorumlanabilirmi gibi. Kimi de yorum yapmaya cesaret
ediyordu: Bana kalrsa, Rearden, hi aklllk etmedin...Bence u sra...dman edinme sras
deil...kimseyi kzdrmay gze alamayz.
Nasl kzdrma?
Devletin bu iten holanacan sanmyorum.
Holanmamasnn sonularn grdn ite.

ey, bilemiyorum...kamuoyu buna dayanamaz. ok alnanlar olacaktr.


Kamuoyunun nasl karladn da grdn.
ey, bilemiyorum...u bencil agzllk sulamalarna mahal vermemek iin o kadar
uratk...sen de kalktn, dmann eline cephane verdin. Yoksa kendi krlarn ve kendi mallarn
zerinde hibir hakkn olmad konusunda dmanla gr birliine varmay m yelerdin?
Yo, hayr, elbette hayr...ama neden arya kamal? Her zaman bir orta yol vardr.
Kendinle katillerin arasnda bir orta yol mu?
Byle kelimeler kullanmaya gerek var m?
Mahkemede sylediklerim doru muydu, deil miydi?
Yanl anlalacak ve arptlacak.
Doru muydu, deil miydi?
Halk bu konularla uraamayacak kadar aptaldr.
Doru muydu, deil miydi?
Zenginlikle nmenin zaman deil...nk halk alktan lyor. Byle yapmak onlar her eyi
kapmaya kkrtr.
Kendi servetiniz zerinde hakknz olmadn, ama onlarn hakk olduunu syleyince, bu
heveslerinden vaz m geecekler?
ey, bilemiyorum..
Bir bakas, Mahkemede sylediklerinden holanmadm, demiti. Bana sorarsan, sana
katlmyorum. ahsen, yalnz kendi krm iin deil, ayn zamanda halk yararna almaktan da gurur
duyuyorum. Gnde n yemeimden ve Hammond limuzinimden daha yce amalar iin
altm dnmek gzel bir duygu.
Biri de, Ben hi ynerge ve kontrol olmamas fikrinden holanmyorum, demiti. Tamam,
sana katlyorum, kuduruyor, ii abartyorlar. Ama ya hi kontrol olmazsa? Buna katlamam. Bence
baz kontroller gerekli. Halk yararna olanlar.
zgnm, baylar, dedi Rearden. Kendi kellemle birlikte sizin lnet olas kellelerinizi de
kurtarmak zorunda kalacam iin zgnm.
Bay Mowen bakanlndaki bir grup iadam da mahkeme konusunda hibir ey sylemedi.
Yalnzca aradan bir hafta getiinde byk bir amatayla, isizlerin ocuklar iin bir ocuk park
ina edeceklerini akladlar.
Bertram Scudder stununda mahkemeye hi deinmedi. On gn sonra, eitli dedikodulardan sz
ederken yle yazd: Bay Hank Reardenn sosyal deeriyle ilgili fikir edinmek iin, tm sosyal
kesimler arasnda onu en az sevenlerin, kendi grubu, yani iadamlar olduuna dikkat etmek ilgin.
Grne baklrsa onun o eski moda acmaszl, o yamyam kr avclarna bile fazla geliyor.
Aralk aynda bir akam, Reardenn Wayne-Falkland Otelindeki sitinin cam dndaki sokak
Noel trafiinin arl altnda, korna sesleriyle nlarken, Rearden oturmu, yorgunluktan da,
korkudan da tehlikeli bir dmanla mcadele ediyordu: nsanlarla urama fikrine duyduu
tiksintiyle.
Kentin sokaklarna kmay istemiyor, yerinden kprdamay istemiyor, kendini odasndaki bu
koltua zincirlerle balym gibi hissediyordu. Sla zlemi gibi hissettii duyguyla saatlerden beri
mcadele etmekteydi...o da, en grmek istedii adamn burada, bu otelde, birka kat yukarda olduu
bilinciydi.
Son birka haftadr otele her giri knda lobide gereksiz yere biraz oyalandnn farkna
varyordu. Posta tezghna uruyor, gazete bayiinde duralyor, telala gidip gelen insanlara bakyor,
onlarn arasnda Francisco dAnconiay grmeyi umuyordu. Otelin lokantasnda tek bana akam

yemekleri yiyor, gzleri hep giri kapsna aslm perdelerde oluyordu. u anda da odasnda
otururken, aralarndaki uzakln yalnzca birka kat olduunu dnmekteydi.
Ayaa kalkt, sesli sesli gld. Telefon bekleyen, ama ikenceye son vermeyi seip kendisi
aramayan bir kadn gibi davranyorum, dedi kendi kendine. Francisco dAnconiaya gitmemesi iin
hibir neden yoktu...tabi istedii oysa. Ama gitmeye karar verdiinde de, hissettii rahatlama
duygusunun bykl karsnda tehlikeli bir aknlk hissetti.
Francisconun sitini aramak zere telefona doru bir adm att, sonra durdu. stedii bu deildi.
O aslnda haber vermeden, ylece kapdan girmek istiyordu. Francisconun ofise gelii gibi.
Aralarnda seslendirilmemi baz haklar bulunduunu gsterecek olan buydu.
Asansre yrrken dnyordu: Odada olmayacak, oradaysa bile, herhalde bir kadn arlyor
olacak, sana da oh olsun! Ama bu dnce pek gerek gibi gelmiyordu. yle bir sahneyi, frnn
alevleri nnde grd adama uyduramyordu. Asansrde gvenle durdu, gzlerini yukarya evirdi,
sonra koridorda gvenli admlarla ilerledi, iindeki ac duygunun geveyip neeye dnmesine izin
verdi...kapy vurdu.
Francisconun sesi, Girin! dedi. Keskin, ama dalgn bir tonda sylemiti bunu.
Rearden kapy at ve eikte durdu. Orta yerde otelin en pahal saten abajurlu lambalarndan
biri duruyor, ortaya yaylm koca koca resim ktlar zerine bir k halkas dryordu.
Francisco dAnconia gmlekleydi. Bir tutam sa alnna dmt. Yere yzkoyun uzanm,
dirseklerine dayanm, nndeki kda izmekte olduu bir resmin bir yerinde duraklam, elindeki
kalemin dibini srmaktayd. Ban kaldrmad. Demin kapnn vurulduunu unutmu gibiydi. Rearden
resmin ne olduunu zmeye alt. Dkm kazannn bir blmne benziyordu. aknlk iinde
durup bakt. Francisco dAnconiayla ilgili kendi kafasndaki imaj biimlendirmeye alsa, ortaya
yle bir ey kard: Amal gen bir ii, zor bir sorunla urayor.
Derken Francisco ban kaldrd. Bir anda dorulup diz st pozuna geti, Reardena inanlmaz
bir mutlulukla glmseyerek bakt.Hemen ardndan izimleri ar bir abuklukla kapt, bir kenara,
yzleri alta gelecek ekilde frlatt.
Rearden, Neyi bldm? diye sordu.
Fazla bir ey saylmaz. Buyrun. Mutlu mutlu srtyordu. Rearden birdenbire, Francisconun da
onu beklemekte olduunu hissetti, hatt bundan emin oldu. Byle bir eyi, kazanmay pek umamad
bir zaferi bekler gibi beklemiti.
Ne yapyordun? dedi Rearden.
Kendimi oyalyordum.
Bir greyim.
Olmaz. Ayaa kalkt, izimi tekmeyle uzaklatrd.
Eer Francisconun ofise habersiz geliini kstahlk olarak nitelemise, imdi kendisi ayn suu
iliyordu...neden geldiini aklamamt.lerleyip bir koltua rahata oturmu, kendi evindeymi gibi
davranmaktayd.
Neden baladn eyi bitirmeye gelmedin? diye sordu.
Benim yardmm olmadan da parlak biimde srdryordunuz.
Durumam m kastediyorsun?
Durumanz kastediyorum.
Nereden biliyorsun? Orada yoktun?
Francisco glmsedi, nk bu ses tonu baka eylere de iaret ediyordu...seni aradm,
diyormu gibiydi. Radyodan her kelimesini dinleyemez miyim?
Dinledin mi? Kendi kelimelerini radyodan duymak, benim de senin ajann gibi davrandm

anlamak nasl bir duyguydu?


yle deildiniz, Bay Rearden. Onlar benim szlerim deildi; sizin mrnz boyunca bal
yaadnz ilkelerdi, yle deil mi?
Evet.
Ben yalnzca size, onlara bal yaamaktan gurur duymanz gerektiini gsterdim.
Dinlediine sevindim.
Harikayd, Bay Rearden...ve kuak ge kalmt.
Ne demek istiyorsun?
Eer o eski gnlerde bir tek iadam cesaret etseydi de, kendi kr iin altn
syleyebilseydi...ve bunu gururla syleyebilseydi...dnyay kurtarm olurdu.
Ben dnyann elden gittii konusunda umut kesmi deilim.
Gitmedi. Gitmez de. Ama, ah Tanrm! Bizi nelerden kurtarabilirdi!
Eh, hangi ada yayor olursan ol, mcadele etmek gerek.
Evet...Biliyor musunuz, Bay Rearden, durumanzdaki kaydn kda dklmn alp neler
dediinizi bir okumanz neririm. Sonra da bunu tam anlamyla ve tutarl olarak uyguluyor musunuz,
uygulamyor musunuz, ona bakn.
Yani uygulamyor muyum demek istiyorsun?
Kendiniz grn.
O gece fabrikada kesintiye urayan konumamzda bana syleyecek ok eyin vard, biliyorum.
Neden imdi bitirmiyorsun?
Hayr. ok erken.
Francisco sanki bu ziyarette hibir acayiplik yokmu gibi davranyordu. Sanki bunu doal kabul
etmiti. Reardenn yannda her zaman nasl davranyorsa, yine yle davranyordu. Ama Rearden
onun gzkmeye alt kadar sakin olmadn da fark etmekteydi. Odann iinde dolarken, sanki
itiraf etmek istemedii duygularn dillendirir gibiydi. Lambay unutmutu. O hl orta yerde, odann
tek k kayna olarak durmaktayd.
Francisco, Yeni keifler arasnda epey hrpaladlar sizi, deil mi? dedi. Arkadanz olan
iadamlarnn davranlar hakknda ne dnyorsunuz? Herhalde beklenen bir eydi.
Francisco sesinde merhametten gelen bir fkeyle konutu: Onik yl geti, ben hl kaytsz
kalamyorum, dedi. Bunu sanki istemeden azndan karmt. Duygularn bastrmak iin,
bastrlm kelimeleri sarf etmiti. Neden oniki yl? dedi Rearden.
Bir anlk bir sessizlik oldu, ama Francisco sakin bir sesle cevap verdi: O insanlarn ne
yaptklarn anladmdan beri. Sonra ekledi. u ara neler ektiinizi biliyorum...daha sonra
banza neler geleceini de.
Saol, dedi Rearden.
Ne iin?
Gstermemeye bu kadar uratn ey iin. Ama benim iin kayglanma. Hl
tayabiliyorum...Biliyorsun, buraya kendimi konumaya gelmedim. Mahkememi konumaya da
gelmedim.
Hangi konuyu seerseniz kabulmdr...yeter ki burada olun. Bunu nazik bir aka tonunda
sylemiti, ama ses tonu bile altta yatan saklayamamt. Aslnda ciddiydi. Ne konumak
istiyordunuz?
Seni.
Francisco durdu. Bir an Reardena bakt, sonra alak sesle cevap verdi. Peki.
Eer Reardenn duygular, iradesinin engelini aarak dorudan kelimelere dklebilse, Beni

brakma, diye barrd. Sana ihtiyacm var...hepsiyle mcadele ediyorum. Snrma kadar
mcadele ettim, onun tesine doru da mcadele etmeye mahkmum...ve tek cephanem de,
gvenebileceim, sayg duyacam, hayran olacam bir tek insann bilmesi.
Bunun yerine sakin bir sesle, aka konutu...Aralarndaki kiisel ban tek iareti, dinleyenin
de drstlne olan inan sayesinde seste hissedilen samimiyetti. Biliyor musun, bir insann dier
bir insana kar ileyebilecei tek gerek ahlk su, szleri veya eylemleriyle bir eliki, bir
imknszlk, bir mantkszlk izlenimi yaratarak kurbannn rasyonellik kavramn sarsmaktr.
Doru.
Eer benim iime yerletirdiin ikilemin bu olduunu sylersem, bir soruya cevap vererek bana
yardmc olur musun?
alrm.
Sylememe gerek yok, sanrm biliyorsun, mrmde tandm insanlar arasnda zihinsel dzeyi
en yksek olan kiisin. Byk yeteneini bugnn dnyasnda kullanmay reddediini, doru olarak
deil ama, en azndan mmkn diye kabullenmeye yaklamaktaym. Ama bir insann umutsuzluk
sonucunda yaptklar, aslnda onun karakterinin anahtar deildir. Ben hep karakterin gerek
anahtarnn, o kiinin elenmek iin yapt seimler olduuna inanmmdr. te akla sdramadm
da bu. Nelerden vazgemi olursan ol, yaamay setiin srece, seninki kadar deerli bir hayat nasl
olup da ucuz kadnlarn peinde koarak, aptallara zg elencelerle geirebiliyorsun? Francisco
ona incecik bir glmsemeyle bakt.Sanki, yle mi? diyordu. Demek kendinizden sz etmek
istemiyorsunuz, yle mi? u anda benim karakterimi sorunlarn en nemlisi sayacak kadar byk bir
yalnzl itiraf etmekte olmanza ne demeli?
Sonra glmseme geniledi, uysal bir gle dnt. Sanki bu soru ona zor gelmiyormu, acl
srlarn amasn gerektirmiyormu gibi O tr ikilemlerin hepsini zmenin bir yolu var, Bay
Rearden. Kendi varsaymlarnz inceleyin. Tekrar yere oturdu, neeyle, gayrresm bir havada, zevk
alaca bir sohbete hazrland. Yksek dzeyde zihne sahip biri oluum, sizin kendi vardnz bir
sonu mu?
Evet.
Hayatm kadnlarn peinde koarak geirdiim de sizin kendi bilgileriniz arasnda m?
Hi inkr etmedin.
nkr m? Ben o izlenimi yaratmak iin ok uratm.
Yani doru deil mi demek istiyorsun?
Ben size, sefil bir aalk kompleksine sahip biri gibi mi gzkyorum?
Ulu Tanrm, elbette hayr!
Ancak yle biri hayatn kadnlarn peinde komakla geirir.
Nasl yani?
Para konusunda ve sebep-sonu kanununu ters yz etmeye alan adamlar hakknda
sylediklerimi hatrlyor musunuz? Akln yerine, akl rnlerini alp onlar koymak isteyen adamlar?
Kendinden tiksinen adam da, zsaygsn cinsel servenlerden kazanmaya alr. Bu da yaplamaz,
nk seks bir sebep deildir, insann kendi deeriyle ilgili kanaatinin bir sonucu ve ifadesidir.
Bunu aklaan fena olmaz.
kisinin de ayn konu olduu hi aklnza geldi mi? Parann maddesel kaynaklardan geldiini,
zihinsel bir kk ve anlam olmadn dnen insanlar, ayn zamanda ve yine ayn sebeple, seksin
de fiziksel bir kapasite olduunu, zihinle, seenekle ve deer sistemleriyle ilgili olmadn
dnrler. Bedeninizin bir arzu yarattna ve seimi sizin yerinize yaptna inanrlar. Demir
cevheri kendiliinden tren ray hline geliyormu gibi. Akn gz krdr, derler. Seks manta

baktr ve tm filozoflarla alay eder, derler. Oysa aslnda bir erkein cinsel seimi, kendi temel
inanlarnn sonucu ve toplamdr. Bana bir erkein neyi ekici bulduunu syleyin, ben de size o
adamn hayat felsefesini anlataym. Bana onun hangi kadnla yattn gsterin, size o kiinin kendini
nasl deerlendirdiini bir bir sayaym. Ona kendi benliini silmenin bir sevap olduuna dair ne
samalklar retilmi olursa olsun, seks tm eylemler iinde en derin bencillik ierenidir. O eylemi
ancak ve yalnzca kendi zevki iin yapacaktr. Bunu kendini silerek, bir iyilik, bir ihsan olarak
yapmay dnebiliyor musunuz? Kendini alaltarak yaplamaz, ancak kendi zevkiyle, arzulandn
ve arzulanmaya lyk olduunu bilerek yaplabilir. Ruhu rlplaktr o anda. Tpk vcudu gibi.
Kendi gerek egosunu, deer standard olarak kabul etmektedir. Ona ekici gelecek kadn, kendi en
derin arzusunu yanstan kadn olacaktr. O kadnn teslim olmas, ona bir kendine sayg duygusu
yaatacaktr ya da byle olduuna inanacaktr. Kendi deerinden emin olan ve bundan gurur duyan
adam, bulabildii en yksek tip kadn isteyecektir. Beenecei kadn gl olacak, fethetmesi zor bir
kadn olacaktr, nk ancak bir roman kahramann fethettii zaman bunu bir baar sayabilecektir,
beyinsiz bir srt fethetmeyi baar saymayacaktr. Onun arad...Ne oldu? Reardenn yzndeki
ifadeyi grmt. O ifadenin younluu, soyut bir tartmann hak edebileceinden ok fazlayd.
Devam et, dedi Rearden. Sesi gergindi.
Onun arad, kendi deerini bulmak deil, kendi deerini ifade etmektir. Zihninin
standartlaryla bedeninin arzular arasnda hibir eliki yoktur. Ama kendi deersizliine inanan
adam da en nefret ettii kadn tipini cazip bulur, nk o kadn onun gizli benliinin yansmasdr.
Kendisinin sahtekr olduu yolundaki objektif gerekten o kadn sayesinde kurtulur. Kadn ona bir
aylna hayali bir deer kazandrr, o da kendi benliini lanetleyen ahlk sisteminden bir sre iin
kurtulmu olur. ou erkein kendi hayatn nasl irkin biimde mahvettiine bakn. Manevi
felsefemiz dedikleri elikiler karmaasna bakn. Biri dierini getiriyor. Ak bizim en yce
deerlerimize cevaptr...baka bir ey de olamaz. Bir erkek kendi deerlerini ve varolu grn
yozlatrrsa, akn zevk deil, kendini reddetme olduunu savunmaya balarsa, iyilik ve sevap
denilen eyin gurur deil, acma, ac, zaaf ve fedakarlk olduunu syler, en soylu sevginin
beenmekle deil, sadakayla baladn, deerlere cevap olarak deil, kusurlara cevap olarak
doduunu sylerse, kendini ikiye blm saylr. Bedenine sz dinletemez. Seviyorum dedii
kadnn karsnda iktidarszla der, bulabildii en baya orospuya doru kayar. Bedeni her
zaman en derindeki inanlarnn niha mantn izleyecektir. Kusurlarn sevap olduuna inanrsa,
varoluu kt diye damgalam saylr, kendisinin ancak yozlamlklardan zevk almaya lyk
olduuna inanr. Sevab acyla balamtr, zevkin ancak gnahlarda bulunabileceini sanr. Bu sefer,
bedeninin kt arzular olduunu, zihninin bunlar etkileyemediini, seksin bir gnah olduunu, gerek
akn katksz bir ruhsal duygu olduunu haykrmaya balar. Ondan sonra da, ak neden bana yalnzca
can sknts getiriyor, seks de yalnzca utan getiriyor diye merak eder.
Rearden yavaa, gzleri baka tarafa bakarak konutu...yksek sesle dnmekte olduunun
farknda deildi. En azndan...teki fikri hibir zaman kabullenmedim. Para kazanma konusunda
hibir zaman sululuk duymadm.
Francisco ilk iki kelimenin nemini gzden karmt. Glmsedi, hevesle konutu: kisinin
ayn ey olduunu anlyorsunuz, deil mi? Hayr, siz onlarn o hain inancn hibir ekilde kabul
edemezsiniz. Byle bir eyi kendinize zorla uygulamak elinizden gelmez. Seksi kt diye lnetlemeye
kalksanz bile, yine de, isteiniz dnda bile olsa, kendinizi doru ahlk zemin zerinde hareket eder
bulursunuz. Tandnz en yksek kadn ekici bulursunuz. Bir roman kahramann istersiniz.
Kendinizden tiksinmek sizin iin mmkn olmaz. Varoluun kt olduuna ve sizin imknsz bir
evrene kaplm aresiz bir yaratk olduunuza asla inanamazsnz. Siz hayatnz, maddeyi zihninizin

ihtiyacna gre biimlendirmeye adam birisiniz. Fiziksel eylemde ifade bulmam bir fikrin
deersiz bir sahtelik olduunu, platonik akn da aynen yle olduunu bilen birisiniz. Bir fikrin
gdmnde olmayan fiziksel eylem, nasl sersemlerin kendini kandrma biimiyse, kiinin deerler
sisteminden kopuk bir seks de yledir. kisi de ayn konu ve siz de bunu biliyorsunuz. Kusursuz
zsaygnz biliyor bunu. Tiksindiiniz bir kadn arzulamak elinizden gelmez. Akn safln arzudan
koparan insan, aksz arzunun ahlkszlna da inebilen insandr. Ama evrenize baknca, ou
insann ikiye blnm yaratklar olduunu, bir o yana, bir bu yana savrulup durduunu grrsnz.
Bir ksm, paradan, fabrikalardan, gkdelenlerden, kendi bedeninden nefret eden adamdr. Hayatn
anlam ve iyi bir insan olmann gerei olarak, akl almaz konularla ilgili tanmlanamayan duygular n
plna karr. Umutsuzca lklar atar, nk sayg duyduu kadna kar hibir ey hissedemiyorken,
irkefler iindeki yosmaya, kar konulmaz bir ihtiras duymaktadr. nsanlarn idealist dedii biridir
o. br yar ise, herkesin pratik insan dedii kiidir. lkelerden, soyutuklardan, sanattan, felsefeden,
hatt kendi aklndan tiksinen adamdr.Maddesel objeler elde etmeyi, kendi varlnn en nemli amac
sayar. Bunlarn sebebini ya da kaynan dnme gereine glp geer. Bunlarn kendisine zevk
vermesini bekler. Daha ounu elde ettike daha az zevk almaya baladn grp arr. te,
vaktini kadnlar kovalamaya harcayan adam, o adamdr. Kendine ynelttii kandrmacaya bir
bakalm. Bir kere, zsayg ihtiyacn kabullenmez, nk ahlki deerler gibi kavramlar kmser.
Ama beri yandan, kendini bir et paras saymaktan tr, kendine byk bir tiksintiyle bakmaktadr.
Seksin kiisel deerlere saygnn fiziksel ifadesi olduunu kabullenmese de, aslnda bunu bilmektedir.
Bu nedenle, yleymi gibi davranarak, sebep saylmas gereken eye ulama abasna girer. Kendine
saygy, ona teslim olan kadnlardan kazanmaya alr, ama setii kadnlarn karakteri de, yargs
da, deer standard da olmayan kimseler oluunu grmezden gelir. Kendine yalnzca fiziksel zevk
peinde olduunu syler, oysa bu kadnlardan bir haftada, bazen bir gecede bkar. Profesyonel
fahielerden tiksinir, temiz bakireleri batan kardna dair hayaller kurar. Bu onun hep arad,
ama hi bulamad baardr. Akl olmayan bir vcudu fethetmekte ne eref var ki? te sizin kadn
avcnz byle biri. Bu tarif bana uyuyor mu?
Tanrm, hayr!
O zaman hayatm boyunca kadnlar kovalamakla ne kadar uratm bana hi sormadan da
bilebilirsiniz.
O hlde gazetelerin ba sayfalarnda son...oniki yldr m?...ne iin var?
Hayal edebileceim en gsterili ve en baya partileri dzenlemeye pek ok para harcadm,
ona uygun trde kadnlarla grlebilmek iin de ok zamanm ziyan ettim. Geri kalanna gelince..Bir
an sustu, sonra devam etti: Bilen baz dostlarm da var ama, bunu itiraf ettiim tek kiisiniz. O
kadnlarn hibiriyle yatm deilim. Hibirine elimi bile srmedim.
Bundan bile inanlmaz bir ey syleyeyim...sana inanyorum.
Francisco eildike, yan banda, yerde duran lambadan yzne kesik k lekeleri dyordu.
Masum yznde susuz bir ifade vard, ama eleniyor gibi bir ifadeydi. O ba sayfalara bir gz
atarsanz, benim hibir ey sylemediimi grrsnz. Gazetecilere koup, onlara bir eyler anlatan
hep kadnlard. Bir lokantada benimle gzkmeyi, byk ak belirtisi gibi gsteren onlard. Bu
kadnlarn peinde olduu ey de, kadn avcsnnkiyle ayn. Fethettikleri erkek saysna bakarak
kendi zsayglarn kazanmak! Ama buradaki sahtelik bir adm daha ileri, nk aradklar deer
gerek bile deil, yalnzca dier kadnlarn edinecei bir izlenim ya da onla kskandrmak, O
kahpelere istediklerini verdim...esas istediklerini yani. Bekledikleri belirtiler olmadan. Asl
niyetlerini kendilerinden saklamalarna yarayan paravanlar kullanmadan. Benimle yatmak istiyorlar
myd sanyorsunuz? Ya da herhangi bir erkekle? Bu kadar gerek ve drst bir arzuyu hissetmek

onlara gre bir ey deil. Gururlarn beslemek istediler, ben de onlara onu saladm. Arkadalarna
nmelerini, dedikodu gazetelerinde adlarnn batan karc olarak gemesini saladm. Ama
biliyor musunuz, bu da tpk sizin durumada syledikleriniz gibi iliyor. Eer hain bir sahtelii alt
etmek istiyorsanz, ona harfiyen boyun ein, onun niteliklerini saklamak iin kendiliinizden hibir
ey eklemeyin. O kadnlar durumu anlamt. Gereklememi bir baardan tr dierlerinin
kendilerini kskanmasndan bir tatmin duyulabilir mi, bunu grdler. Benimle olan aklarna ynelik
yaynlar onlara zsayg yerine, daha derin bir aalk duygusu getirdi. Giriimde bulunduklar hlde
baarsz olduklarn hepsi biliyordu. Eer halk nndeki saygnl, beni yataa atabilmi olmaksa,
bunu baaramadn kendisi biliyor. Sanrm o kadnlarn bana duyduklar nefret, dnyadaki her
erkee duyduklarndan fazladr. Ama benim srrm gvende, nk her biri, bunu baaramayan tek
kiinin kendisi olduunu sanyor, tekilerin baardna inanyor, bu nedenle akmzn gerek
olduuna yemin etmeye hazr! Hi kimseye gerei syleyemez.
Ama kendi adna, kendi hretine ne yaptn byle?
Francisco omuz silkti. Sayg duyduum insanlar, hakkmdaki gerei er ge renecekler.
tekilere gelince... Yz ifadesi sertleti. ...onlar zaten benim gerek varlm kt sayyor. Onlar
da tercih ettiklerini alsnlar. Yani gazete sayfalarnda nasl gzkyorsam onu.
Ama neden? Niin yaptn bunu? Onlara bir ders vermek iin mi?
Yok canm! Ben sosyete apkn olarak tannmak istedim.
Neden?
Byle bir insan, parann parmaklar arasndan akp gitmesini nleyemez.
Bu kadar irkin bir rol neden istedin?
Kamufle etmek iin. Neyi kamufle etmek iin?
Kendime ait bir amac.
Hangi ama?
Francisco ban iki yana sallad. Bunu sylememi istemeyin. Size zaten syleyebileceimden
fazlasn syledim. Geri kalann da yaknda reneceksiniz zaten.
Syleyebileceinden fazlaysa, neden syledin o zaman?
nk...beni yllardan beri ilk defa sabrszlandrdnz. Bask altna alnm duygularn
ifadesi, sesine geri dnmt. nk hakkmdaki gerei hi kimsenin bilmesini, sizin bilmeniz
kadar istemedim. nk sizin bir sosyete apknna duyacanz nefretin, baka herkesinkinden fazla
olacan biliyordum. Ben de olsam ayn eyi hissederim. Sosyete apkn! Ben mrm boyunca
yalnz bir tek kadn sevdim, hl seviyorum ve her zaman da seveceim! stem d szlerdi bunlar.
Sesini alaltarak devam etti: Bunu hi kimseye itiraf etmedim...onun kendisine bile.
Onu kayp m ettin?
Francisco bolua bakarak oturuyordu. Az sonra kuru bir sesle, Umarm etmemiimdir, dedi.
Lambann yzne aadan vuruyordu. Rearden onun gzlerini gremiyordu ama
dudaklarnn bir tahamml, bir kadercilik ifadesiyle gerildiini gryordu. Bu yarann daha fazla
kurcalanmamas gerektiini anlamt.
Francisco birdenbire deien bir ruhsal durumun ifadesiyle, Eh, az kald zaten, dedi,
glmseyerek ayaa kalkt.
Rearden, Sen bana gvendiine gre, ben de sana kendimle ilgili bir srr aaym, dedi Buraya
gelmeden nce bile sana ne kadar gvendiimi sylemek istiyorum. Ve bir sre sonra yardmna
ihtiyacm olabilir.
Yardm etmek isteyeceim bir tek siz kaldnz zaten.
Hakknda anlamadm ok ey var, ama bir tek eyden eminim: Yamaclarn dostu deilsin.

Deilim. Francisconun yznde hafif bir glmseme vard. Bu sz yeterince kuvvetli


bulmuyor, eleniyor gibiydi.
Sana bundan sonra da frsat bulduka Rearden Metali kendi istediim mterilerime, istediim
miktarda satmaya devam edeceimi sylersem, bana ihanet etmeyeceini biliyorum. u anda
mahkeme konusu ettikleri miktarn yirmi kat kadarn imal etmeye hazrlanyorum.
lerdeki koltuun koluna oturmu olan Francisco ne eilerek ona sessizce, kalarn atarak,
uzun uzun bakt. Byle yaparak onlarla mcadele ettiinizi mi dnyorsunuz? diye sordu.
Eh, baka ne yapyorum? birlii mi yapyorum?
alp onlara Rearden Metal retmeyi kabul etmisiniz. Krnz kaybederek, dostlarnz
kaybederek, sizi soyan serserileri zengin ederek, stelik onlar sa tutmanz karlnda hakaretlerine
dayanarak yapmsnz bunu. imdi de ayn eyi, sulu durumunu gze alarak, her an hapse atlma
tehlikesini de kabul ederek yapacaksnz. Bylelikle de, ancak kurbanlarn rzasyla srebilecek bir
sistemi ayakta tutacaksnz.
Onlarn sistemi iin deil...o sistemin insafna brakamayacam mterilerim iin. Onlarn
sisteminden daha uzun mrl olmak niyetindeyim. imi ne kadar zorlatrrlarsa zorlatrsnlar, yine
de beni durdurmalarna izin vermek niyetinde deilim. En son ben kalsam bile, dnyay onlara
brakmak istemiyorum. u anda o illegal sipari benim iin kendi fabrikamn tmnden daha nemli.
Francisco ban yavaa iki yana sallad, cevap vermedi. Sonra sordu: Bu sefer sizi ihbar
etme erefini, bakr sanayimdeki dostlarnzdan hangisine bahedeceksiniz?
Rearden glmsedi. Bu sefer yle olmayacak. Bu sefer gvenebileceim biriyle i gryorum.
Sahi mi? Kim o?
Sen.
Francisco bir anda dikleti. Ne? diye patladnda sesi yle alakt ki, aknlk soluunu
saklamay bile baarmt.
Rearden glmsyordu. Benim de mterilerinden biri olduumu bilmiyordun, deil mi? Araya
bir iki paravan kii sokmutum. Sahte isimler kullandm. Ama senin kadrondaki birilerinin bu ii
merak edip kurcalamamas iin yardmna ihtiyacm olacak. O bakra ihtiyacm var. Vaktinde almam
gerek. Sonradan beni tutuklasalar da umurumda deil, yeter ki ii bitireyim. irketine, servetine, iine
olan tm ilgini oktan kaybettiini biliyorum, bunun Taggart ve Boyle gibi talanclarla i grmek
istemeyiinden kaynaklandn da biliyorum. Ama bana rettiin btn o eylerde ciddiysen, u
dnyada sayg duyduun son insan bensem, o zaman sa kalmama ve onlar yenmeme yardm edersin.
Daha nce hi kimseden yardm istemedim. Senden istiyorum. Sana ihtiyacm var. Sana gveniyorum.
Her zaman bana hayranlk duyduunu syleyip durdun. te imdi hayatm senin elinde...eer
istiyorsan tabi. DAnconia Bakr'dan bir sipari u anda bana sevk edilmekte. Be Aralk gn San
Juandan yola kt.
Ne?!
Bu bir ok lyd. Francisco ayaa frlamt. Besbelli artk hibir eyi saklamyordu. Be
Aralk'ta m?
Evet! Rearden sersemlemiti.
Francisco hemen telefona atld. Size dAnconia Bakr'la i grmemenizi sylemitim! Yar
inilti, yar fkeli bir umutsuzluk l daha.
Telefona uzanmakta olan elini birden geri ekti, masann kenarna sarld. Telefonu ama isteini
engellemeye alr gibiydi. Ban emi, ylece duruyordu. Aradan ne kadar bir sre getiini
Rearden bilemedi. Karsndaki adamn hareketsiz bedeninde yer almakta olan acl mcadeleyi
izliyordu. Bu mcadelenin niteliini zemiyordu. Tek bildii, Francisconun o anda bir eyi nleme

gcne sahip olduu, ama bu gc kullanmamaya altyd.


Francisco ban kaldrdnda, Rearden o yzde yle byk bir ac grd ki, her izgisinden
kulakla duyulabilecek lklarn ykseldiini sand. En korkuncu da, o yzdeki kesinlik ifadesiydi.
Sanki karar artk verilmiti, bedeli de bu acyd.
Francisco...ne oldu?
Hank, ben... Ban iki yana sallad, durdu, sonra dikleti. Bay Rearden, diye devam
ettiinde, sesinde umutsuz sayd bir yakarn gc ve garip gururu vard. Bana lanet okuyacanz
gn iin sylyorum. Sylediim her kelimeden kuku duyacanz gn iin...sevdiim kadnn adna
yemin ediyorum...ben sizin dostunuzum.
Francisconun o andaki yznn ans, Reardena gn sonra geri dnd. Hem de kr edici bir
kayp ve nefret duygusu iinde geri dnd. Ofisinde, radyonun yannda duruyordu. u ara WayneFalklandtan uzak durmas gerektiini dnmekteydi, yoksa Franciscoyu ilk grd yerde
ldrrd. O yz ve o ses beynini doldurmaktayd. Radyodaki habere gre dAnconia Bakrn San
Juandan New Yorka hareket etmi olan gemisine Ragnar Danneskjld saldrm, n de
okyanusun dibine yollamt. Hatrlyor, ayrca o gemilerle yok olan eyin yalnzca bakrlardan ibaret
olmadn da hissediyordu.

V
HESAPTA PARA YOK
Rearden elikin tarihindeki ilk baarszlkt. Bir sipari ilk defa olarak sz verildii ekilde
teslim edilemiyordu. Ama Taggart raylarnn teslim edilecei 15 ubat gn geldiinde, zaten yle ya
da byle, hi kimse iin fark etmezdi.
K erken bastrmt. Havalar daha Kasm balarnda soumutu bile. nsanlar bunun
yaadklar en sert k olduunu sylyor, kar frtnalarnn birbirini izlemesinden tr kimsenin
sulanamayacann altn iziyorlard. Bir zamanlar kar frtnalarnn aydnlatlmam yollar
zerinde babo koturmadn, stlmam evlerin nnde kol gezmediini, trenleri
durdurmadn, geride yzlerce ceset brakmadn unutmu grnyorlard.
Danagger Kmrden Taggart Transcontinental'a yakt teslimi ilk olarak Aralk aynn son
haftasnda gecikti. Danaggern kuzeni, bu konuda elinden bir ey gelemeyeceini syledi. iler
artk kuzeni Kennethin gnndeki gibi almyorlard. Moralleri dzelsin diye i gnn alt saate
indirmek zorunda kalmt. iler sakarlam, salaklamalard grne gre. Tabi ki, bu, nceki
ynetimin uygulad sert disiplinden yorulmu olmalarndan tr byleydi. On, oniki yldr alan
ustabalardan bazlar hi bir sebep gstermeden istifa edip gitmeyi semise, bu onun suu deildi.
Kendisinin getirdii ynetici kadroyla iiler arasnda anlamazlklar kyorsa, bu da onun suu
deildi. Bir kere yeni yneticiler, o eski kle gdclerden ok daha liberal davranyorlard. Bir
alma sresi herhalde, diyordu. Taggart Transcontinentala gidecek yaktn son gece ngiltere Halk
Devletine yollanmak zere Kresel Yardm Brosuna verilmesi de onun suu deildi. Acil durum
vard ortada. ngiltere halk alktan lyordu. Tm fabrikalar kapanyordu. Ayrca Bayan Taggart
da mantksz davranyordu, nk teslimat alt taraf bir tek gn gecikmiti.
Gecikme bir tek gnlkt. Ama elli vagon dolusu marul ve portakal ykleyip Californiadan
New Yorka gidecek 386 numaral marandizin seferinde gnlk bir gecikmeye yol amt. 386
numaral marandiz, kmr ikmal istasyonundaki yan hatta bekleyip durmu, ama yakt bir trl
gelmemiti. Sonunda tren New Yorka vardnda da marullarla portakallar Dou nehrine dkmek
gerekmiti. Zaten California antrepolarnda da fazla uzun beklemilerdi, nk sefer saylar
ynergelerle azaltlm, lokomotiflerin de altm vagondan fazlasn ekmesi yasaklanmt.
Californiadaki marul reticisiyle Imperial Valleydeki iki marul reticisinin iflas edip
iletmelerini kapattn yalnzca dostlaryla meslektalar fark etti. New Yorkda bir kabzmal
firmasnn battn, o firmann borlu olduu bir su tesisat irketiyle, tesisatya kurun boru satm
olan toptancnn da kepenk indirdiini hi kimsenin ruhu duymad. Gazetelere baklrsa, bir yanda
alktan lmekte olan insanlar varken, irketlerin batmasna zlmenin sras deildi, nk onlar alt
taraf kr amac gden zel giriimlerdi.
Kresel Yardm Brosunun kmrleri Atlas Okyanusunu ap ngiltere Halk Devletine hibir
zaman ulaamad. O gemileri Ragner Danneskjld ele geirdi.
Danagger Kmrn Taggart Transcontinentala ikinci kere teslimat geciktirmesi Ocak ay
ortasnda oldu. Danaggern kuzeni telefonda elinden bir ey gelmediini, hrldayan bir sesle
syledi. Madenleri gn kapal kalmt. Nedeni, i makineleri iin dili yalama yann gelmemi
olmasyd. Taggart Transcontinentala yakt drt gn ge teslim edildi.
Bir zamanlar Connecticuttan Coloradoya tanm olan Quinn Bilyeli Yataklar Fabrikasnn
sahibi Bay Quinn, Rearden elik sipariini getirecek treni bir hafta bekledi. Sonunda tren geldiinde,

fabrikann kaplarna kilit vurulmutu bile.


Bilyeli yataklarn gelmesini beklerken makineleri bo duran, ama iilerine tam cret deyen
Michigan irketiyle, yeni motor bekleyen Oregon Kereste irketinin batn kimse grmedi.
Iowadaki tomruk firmas da mal gelmedii iin batmt. Illinoisde bir inaat mteahhidinin,
doramalar vaktinde alamad iin anlamalar iptal edildi, yapt evleri satn alanlar da sokakta
kaldlar, var olmayan areler aramaya baladlar.
Ocak sonunda gelen kar frtnalar Kayalk dalarndaki geitleri tkad, Taggart
Transcontinentaln ana hatt zerinde on metre yksekliinde beyaz duvarlar olutu. Yolu amaya
alan adamlar ilk birka saat dolduunda bu uralarndan vazgetiler. Kreleme makinelerinin
dner dilileri birer birer krlyordu. ki yl akn bir sredir onarmlar dzenli yaplmyordu. Yeni
makineler gelmemiti. malts, Orren Boyledan elik alamad iin kepenk indirmiti.
Batya gitmekte olan tren, Kayalk dalarnn yksekliklerindeki Winston stasyonunda yan
hatta alnp bekletildiler. Bu istasyonda Taggart Transcontinentaln ana hatt, Coloradonun kuzeybat
noktasndan gemekteydi. Oradakiler de be gn boyunca yardm beklediler. Trenler frtnann
iinden geip oralara ulaamyordu. Lawrence Hammondn rettii son kamyonlar, da yollarnn
buzlu geitlerinde arzaland. Bir zamanlar Dwight Sandersn yapm olduu en iyi uaklar yola
karld, ama Winston stasyonuna onlar da ulaamad. Frtnayla mcadele edemeyecek kadar
yalanmt uaklar.
Trenlerde skp kalm yolcular, pencereden Winston stasyonunun kl barakalarna
bakyorlard. kinci gece istasyon klar da snd. nc akam yaklatnda, trenlerdeki klar,
kaloriferler ve yiyecekler de bitmiti. Kar yann ara verdii, ksz dnyann yldzsz gkle
birleip kapkara bir boluk yaratt zamanlarda, yolcular kilometrelerce ileriyi grebiliyorlard.
Gneye doru baktklarnda, orada rzgrla kvrlp duran kk bir alev dili grmekteydiler: Wyatt
Mealesi.
Altnc gnn sabahnda trenler yeniden hareket edebildiinde, Utah, Nevada ve California
yamalarndan yavaa inmeye koyuldular. Tren mrettebat yol stnde duman kmayan bacalar,
iki yana sralanm, kepenk indirmi kk fabrikalar grebiliyorlard. Buradan son geilerinde
kapal deildi bu fabrikalar.
Bertram Scudder, Frtnalar Tanrnn iidir, diyordu. Havann ktl, hi kimsenin sosyal
sorumluluu deildir.
Wesley Mouchun kararyla karlan kmr vesikalar, evlerin gnde ancak saat stlmasna
yetiyordu. Ne yakacak odun vard, ne soba yapacak metal vard, ne de evlerin duvarlarn delip yeni
tesisat yapmak iin letler vard. Profesrler tula ve tenekeden yaptklar uydurma sobalar iinde,
ktphanelerindeki kitaplar yakmaya balamlard. Meyve reticileri de bahelerindeki aalar
yakyordu. Bertram Scudder, Yokluklar insanlarn ruhunu glendirir, diye yazmaktayd. Bu tip
durumlar, sosyal disiplinin eliine su verir. Tek tek insanlar, birer tula gibi alp harika bir toplum
hlinde birletiren imento, fedakrlktr.
Francisco dAnconia bir rportaj srasnda yle demiti: Bir zamanlar bykle retimle
ulalacana inanan ulusa imdi, szlanmayla bymenin mmkn olduu syleniyor. Ne var ki bu
szleri basnda yer bulamamt.
O k bir tek i dalnda byme yer ald, o da elence sektryd. nsanlar yiyecek ve snma
btelerinin bataklndan kurular kurtaryor, bazen yemek bile yemiyor, sinemalara kouyor, birka
saatliine korku filmleri seyrederek en kaba ihtiyalarn unutmaya alyorlard. Ocak aynda tm
sinemalar, gece kulpleri ve bowling salonlar, Wesley Mouchun emriyle kapand. Ama yakt
tasarrufuydu. Bertram Scudder, Elence bir temel ihtiya deildir, diye yazyordu.

Dr. Simon Pritchett, dersin ortasnda birdenbire hkrklara boulan bir gen kza, Filozof bir
tavr benimsemeyi renmelisin, dedi. Superior Gl zerindeki bir yerleim yerine yardm
amacyla dzenlenen geziye katlm, geri dnmt kz. Orada bir anneyi, alktan len gen olunun
cesedine sarlm durumda grmt. Dr. Pritchett, Absol diye bir ey yoktur, dedi ona. Realite
yalnzca bir hayaldir. O kadn, olunun ldn nereden biliyor? Olunun bir zamanlar var olduunu
nereden biliyor?
Papazlar adrlarda insanolunun doaya kar elinden bir ey gelmeyeceini, bilimin bir yalan
olduunu, insan zihninin baarszla mahkm olduunu, aslnda insann, aklyla gurur duyduu iin
cezalandrlmakta olduunu haykrrken, umutsuz yzleri, yalvaran gzleriyle insanlar o adrlar
dolduruyorlard. Orada, insanolunun kendini yarlan tren raylarndan ya da patlayan kamyon
lastiklerinden koruyabilmek iin tek umudunun, mistik srlara inanmak olduunu dinliyorlard. Mistik
srlarn anahtar da sevgiydi. Sevginin, kendini silmenin, bakalarnn ihtiyalar uruna kendini feda
etmenin gerekliliini haykrp duruyorlard adrlarda.
Orren Boyle da kendini sildi, bakalarnn ihtiyalarna feda etti. Almanya Halk Devletine
satlmak zere, Kresel Yardm Brosuna on bin ton inaat elii satt. eitli biimlerde
hazrlanm bu elikler aslnda Atlantic Southern Demiryolu iin hazrlanmt. Orren Boyle, Atlantic
Southernn panik iindeki bakanyla konuurken, gzlerinde kendi hakllna inanan slak, odaksz
baklarla, ok zor bir karard, dedi. Ama sizin zengin bir anonim irket olduunuzu, oysa
Almanya halknn ok kt durumda olduunu gz nne aldm. htiyacn her eyden nce geldii
ilkesine uygun davrandm. Kukuya dtmz anda, glleri deil, zayflar dnmemiz gerekir.
Atlantic Southern'n bakan, aslnda Orren Boyleun Washington'daki en deerli dostunun, Almanya
Halk Devleti kmal Bakanlnda grevi bir arkada olduunu duymutu. Ama niyetini etkileyen eyin
bu mu, yoksa gerekten fedakarlk ilkesi mi olduunu kimse bilemezdi, zaten bu neticeyi
deitirmezdi. Boyle kendini feda etme nancnn peygamberi de olsa, yapaca ancak bu olurdu. Bu
durum, Atlantic Southernn bakann sessizletirdi. Kendi demiryolunu, Almanya halkndan daha
ok dndn itiraf etmeye cesaret edemedi; fedakarlk ilkesine kar sesini ykseltemedi.
Ocak ay boyunca Missisippinin sular habire ykseliyor frtnalar sular oaltyor, rzgrlar
da bu akn yoluna kan her eyi tp yok etmesini kolaylatryordu. ubatn ilk haftasnda bir
tipi gecesi, Atlantic Southernn Missisippi zerindeki kprlerinden biri, bir yolcu treninin geiine
dayanamayp kt. Lokomotifle ilk be vagon, atrdayan kirilerle birlikte seksen metre aadaki
fkrp kpren kara sularn iine dt, trenin geri kalan, kprnn salam kalan ilk aya
zerinde durdu.
Francisco dAnconia, Hem pastay komuya yedirip, hem de pastam olsun diyemezsiniz, dedi.
Kamuoyunun sesine liderlik edenlerin ona ynelttii saldrlarn yannda, kazann dehetinden
kaynaklanan lklar solda sfr kald.
Atlantic Southernn ba mhendisinin, kpry salamlamak iin gereken elikleri alamaynca
alt ay nce istifa ettii fsldanyordu. Ayrlrken irkete kprnn tehlikeli olduunu da sylemiti.
New Yorkun en byk gazetesine bir mektup yazm, kamuoyunu da tehlikeye kar uyarmt. Ama
gazete o mektubu yaynlamamt. Dolaan fsltlar, kprnn ilk ayann dayanma nedenini,
bunlarn Rearden Metalle onarlm olmasna balyordu. Ama demiryolu irketi, Eit Paylam
Yasas nedeniyle ancak be yz ton Metal alabilmiti.
Resm soruturmalar sonunda ortaya kan tek sonu, Missisippi zerinde daha kk irketlere
ait iki kprnn kullanmdan karlmas oldu. Bu demiryolu irketlerinden biri iflas etti, dieri o
hatt kapatt, raylar skt, Taggart Transcontinentaln Missisippi kprsne doru bir hat dedi.
Atlantic Southern da ayn eyi yapt.

Bedford, Illinoisdaki byk Taggart Kprs, Nathaniel Taggart tarafndan yaplmt. Nat
Taggart bu uurda devletle yllarca sren bir mcadeleye girmiti, nk o sra, nehir teknecilerinin
ikyeti zerine mahkemelerin verdii bir karar sz konusuydu. Tekneciler, demiryollarnn ykc
rekabet yaptn, bu nedenle kamu karlarna bir tehdit oluturduunu iddia etmi, Missisippi
zerindeki kprlerin yasaklanmasn istemilerdi. Mahkeme de Nathaniel Taggarta kpry
ykmasn, yolcularn nehrin iki yakas arasnda teknelerle tamasn emretmiti. Sonunda Taggart bu
davay Yksek Mahkemede kazandnda, yarglarn olumlu ve olumsuz oylar arasnda bir tek oy
fark vard. Artk Nathaniel Taggartn kprs, koca ktay tek para hlinde tutan en nemli
balantyd. Soyundan gelen son kii de, baka neler ihmale urarsa urasn, o kprnn her zaman
kusursuz durumda olmasn hayatnn en nemli ii hline getirmiti.
Kresel Yardm Brosu tarafndan okyanus tesine sevk edilen elikler Almanyaya varamam,
Ragnar Danneskjldun eline gemiti, ama bunu bro dnda bilen yoktu. Gazeteler Ragnar
Danneskjldun faaliyetlerinden sz etmeyi oktan kesmilerdi.
Ktlk byyp piyasadan elektrikli tler, ekmek kzartclar, amar makineleri ve dier
elektrikli letler yok olmaya baladktan sonra...insanlar yava yava sorular sormaya, sylentilere
kulak kabartmaya baladlar. DAnconia Bakrn ykledii gemilerden hibirinin ABD limanlarna
varamadn, Ragnar Danneskjldun hepsini yakaladn rendiler.
Sisli k gecelerinde, rhtmlarda denizciler fsldayor, tm yardm gemilerini Ragnar
Danneskjldun ele geirdiini, kargolara el koyduunu, ama bakra hi dokunmadn sylyorlard.
DAnconia gemilerini ykyle birlikte batrmaktayd. Mrettebatn filikalarla kap canlarn
kurtarmasna izin veriyordu ama bakr hep okyanusun dibini boyluyordu. Bu hikye, anlalamayan
karanlk bir efsane olarak kulaktan kulaa yaylmaktayd. Danneskjldun neden bakr almad
sorusuna hi kimse cevap bulamamt.
ubatn ikinci haftasnda yaynlanan bir ynerge, bakr tellerden ve elektrik enerjisinden
tasarruf salamak amacyla asansrlerin yirmibeinci kattan yukarya kmasn yasaklad. Binalarn
st katlar boaltlmaya balad. Boyanmam suntalardan barikatlar, merdivenleri de o noktada kesti.
zel izinlerle baz istisnalar tannyordu. Bu istisnalar temel ihtiya trndendi. Ancak birka
byk firmayla, lks oteller bu izni koparabilmiti. Kentin yukarlar kesilmi gibi oldu.
New York halk hibir zaman havann nasl olduunu dnmek zorunda kalmamt. Frtnalar o
gne kadar, trafii yavalatan, kl maaralarn nlerinde kk su birikintileri oluturan can skc
eyler olagelmiti. Oysa imdi, yamurluklarna, krklerine sarnm, gece iskarpinleri giymi
insanlar rzgra kar ilerlerken, frtnann kent iinde bile davetsiz bir misafir olabildiini
grmekteydiler. Dar sokaklarda uuan karlar arasnda yryenlerse, asl davetsiz misafirin kendileri
olduunu, rzgrn gei nceliine sahip olduunu hissederek korkmaya balamlard.
Rearden, raylar gnnde teslim edemeyeceini syledii zaman Dagny, Artk fark etmez,
Hank, unut onu, nemi yok, demiti. Rearden bir trl bakr satn alabilecei birini bulamyordu.
Bo ver, Hank. Rearden cevap vermedi.Rearden elikin ilk baarszln asla unutamazd.
15 ubat gecesi raylarn bir ekleminde plaka atlad, Winston, Coloradoya yarm mil kala
lokomotif raydan kt. Oras yeni gelecek raylarn denecei yerlerden biriydi. Winstondaki
istasyon grevlisi iini ekti, vin ve tamir ekibi istetti. Kk bir kazayd ne de olsa. Kendi
sorumluluu altndaki blgede byle eyler zaten iki gnde bir oluyordu. Artk almaya
balamt.
O akam Rearden paltosunun yakasn kaldrm, apkasnn kenarn gzlerinin stne emi,
uuan karlar dizlerine yksele yksele, Pennsylvaniann cra bir kesindeki terk edilmi bir ak
kmr ocanda dolayor, kendi getirdii kamyonlara hrszlama yklenen kmrlere nezaret

ediyordu. Maden hi kimseye ait deildi. Buray iletmenin maliyetine kimse dayanamyordu. Ama
alktan lmek zere olan bir kenar mahalleden, kaba sesli, kara gzlerinden fkeli baklar saan bir
gen ortaya km, isizlerden bir ete kurmu, Reardenla kmr teslimatna ilikin bir anlama
yapmt. Kmr gece kazp karmlar, gizli bir yere ymlard. Paralar nakit deniyor, hi soru
sorulmuyor, hi cevap verilmiyordu. Keskin bir sa kalma arzusunun etkisi altnda, bu genler de,
Rearden da, vahiler gibi ticaret yapmaktaydlar. Ortada ne hak vard, ne tapu, ne anlama, ne
koruma...yalnzca karlkl verilen szler ve o szlere amanszca sadakat. Rearden bu gen liderin
adn bile bilmiyordu. Kamyonlar yklenirken onun almasn seyrediyor, bir kuak erken dosa bu
adam byk sanayici olurdu, diye dnyordu. Oysa imdi, herhalde mrn birka yl sonra bir
sulu olarak noktalayacakt.
Dagny ayn akam Taggart Ynetim Kurulunun karsndayd.
Ssl psl Ynetim Kurulu odasnda, prl prl cilal masann evresinde, yetersiz s
nedeniyle yerek oturmaktaydlar. Bu adamlar onlarca yllk kariyerleri boyunca gvenliklerini,
yzlerinde hibir ifade bulunmayna, szlerinin mulk oluuna, giysilerinin kusursuz oluuna
borluydular. Ama u anda, giydikleri kazaklar gbeklerinin zerinde gerilmi, kakollar boyunlarna
dolanmt. kide bir duyulan ksrkler makineli tfein atrtlar gibi birbirine ekleniyordu.
Dagny, Jimin her zamanki performansna gre o sakin dzgnln biraz kaybetmi olduunu
gzlemliyordu. Otururken ban sanki boynunun iine doru ekmiti. Gzleri kurul yelerinin
yzlerinde biraz fazla hzl dolayordu.
Washington'dan gelen bir adam da aralarnda oturmaktayd. ini ve mevkiini tam olarak bilen
yoktu, ama buna zaten gerek de yoktu. Onlar onun Washingtondan gelen adam olduunu biliyorlard
naslsa. Ad Bay Weatherby idi. akaklar krlamaktayd. nce uzun yz, ancak yz kaslarn
zorlayarak kapatabildii bir az vard. Bu durum yzne bir zenti ifadesi veriyor, ama zaten o
yzde baka herhangi bir ifade de bulunmuyordu. Kurul yeleri onun bu toplantda konuk mu,
danman m, yoksa amir mi olduunu bilmiyorlard...zaten renmemeyi de tercih ediyorlard.
Bakan, Bana yle geliyor ki ilk ele almamz gereken problem, ana hattmzn ok kt durumda
oluu, dedi. Kritik durumda demeyi istemedim... Duraklad, sonra dikkatle ekledi: Elimizdeki tek
iyi raylar John Galt...yani...Rio Norte Hatt.
Bir ye, sz bakasnn devralmasn umuyormu gibi tedbirli bir sesle konutu: Kritik
seviyelere ulaan ekipman amz dnlrse, ayrca bunlar zararna alan bir tli hattn
hizmetinde kullandmz da dikkate alnrsa.. Sustu. Bunlar dikkate alnca ya da dnnce neler
olacan sylemedi.
Dzgn bykl, incecik, solgun yzl bir adam sze kart: Rio Norte Hatt artk bir mal yk
hline geldi. Belki de irket o yk tayamaz olacak...yani eer baz dzenlemeler yaplmazsa... O
da szn bitirmedi. Dnp Bay Weatherbyye bakt. Bay Weatherby bunu grmemi gibi davrand.
Jim, dedi bakan. Sanrm sen Bay Weatherbyye durumu anlatabilirsin.
Taggartn sesinde o renilmi dzgnlk hl vard, ama bu da krk camlar zerine smsk
gerilmi bir kuma hatrlatan trden dzgnlkt. Aradan sivri ular da zaman zaman belli oluyordu.
Sanrm herkes de biliyor ki, lkenin tm demiryollarn etkileyen genel sorun, imdiye kadar
rastlanmadk orandaki aksiliklerdir. Tabi bunun geici bir ey olduunu hepimiz biliyoruz, ama u an
iin demiryollarnn durumu, aresiz olarak tarif edilebilecek bir hlde bulunuyor. Ak konumak
gerekirse, Taggart sisteminin iinden getii alanlarda kapanan fabrika saysnn bu kadar ok olmas
mali yapmz mahvetti. Her zaman en dengeli gelirlerimizi yaratan blgelerde, hatlar imdi zararna
almaya balad. Eskiden yedi fabrikann mal iin altmz bir blgede fabrika kalnca, ayn
younlukta bir tarife uygulamak olanaksz. Onlara ayn hizmeti veremiyoruz...en azndan...imdiki

fiyatlarla veremiyoruz. Bay Weatherbyye doru bakt, ama Bay Weatherby bunun farkna varmam
gibi gzkt. Taggart, sesindeki sivrilikler daha belirginleerek konutu: Bana yle geliyor ki,
mterilerimizin tutumu hakszdr. ou zaten rakiplerinden ikyet eder dururlard. Kendi
alanlarndaki rekabeti ortadan kaldrmak iin eitli yerel tedbirler alnmasn saladlar. imdi
herbiri kendi alannda hemen hemen tek bana kald, ama demiryolunun koskoca bir blgenin maln
tamak iin ald fiyat, bir tek fabrikann maln tarken srdremeyeceim anlamay
reddediyorlar. Trenlerimiz oralara zararna alyor. Buna ramen nakliye cretlerindeki her arta
kar kyorlar.
Bay Weatherby yumuak bir sesle, Her arta m? diye sordu. arm gibi davranmay iyi
baarmt. Onlarn tavr bu deil.
Bakan, Eer ciddiye almay reddettiim baz sylentiler doruysa... diye balad, ama
sesindeki paniin belli olmasndan tr bir saniye sonra susmak zorunda kald.
Bay Weatherby sevimli bir sesle, Jim, dedi. Sanrm en iyisi, cretleri ykseltmekten hi sz
etmememiz olacak.
Taggart aceleyle, Ben u anda herhangi bir cret art neriyor deildim, dedi. Konuya atf
yapm, genel durumu anlatabilmek iindi.
Titrek sesli bir ihtiyar, "Ama Jim, dedi. Ben sanyordum ki senin Bay Mouch zerindeki
etkilerin...yani onunla dostluun sayesinde...
Sustu. Dierleri ona ciddi baklarla bakmaktaydlar. Yazl olmayan bir kurala ihanet etmiti.
Bu tr bir baarszl itiraf etmek olmazd. Jimin gl dostluklarnn nasl esrarengiz biimlerde
ilediini, bu dostluklardan hangi nedenle sonu kmayabildiini tartmak kabul edilemezdi.
Bay Weatherby rahat bir sesle konutu. Aslna bakarsanz Bay Mouchun beni buraya yollama
nedeni, demiryolu sendikalarnn cret art talepleriyle, mterilerin nakliye indirimi taleplerini
tartmak iindi.
Bunu sradan bir ciddiyet havasnda sylemiti. Bu taleplerin gazetelerde aylardan beri
tartlmakta olduunu bu adamlarn da bildiinin farkndayd. Zihinlerindeki korkunun aslnda
gerein kendisinden deil, isimlendirilmesinden kaynaklandn da biliyordu. Sanki gerein
kendisi ortada yokmu da, o adn anarsa var oluverecekmi gibi. Kendisinin bu gcn kullanp
kullanmayacan grmeye gelmiler gibi. u anda da kendisi, o gc kullanacan ilan etmi
bulunuyordu.
Adamlarn durumu, bir itiraz l koparmalarn hakl klar mahiyetteydi. yle bir ses
kmad. Kimse ona cevap vermedi. Derken James Taggart, fke ifade etmeye niyetlenen, ama ancak
belirsizlik yanstabilen o srgan, sinirli ses tonuyla konutu: "Ben olsam, Buzzy Wattsn Ulusal
Nakliye Konseyi'ndeki nemini pek abartmazdm. Washingtonda ok grlt karyor, ok ziyafetler
veriyor, ama yine de onu fazla ciddiye almay tavsiye etmem.
Bay Weatherby, Eh, bilemem, dedi.
Bak, Clem, geen hafta Wesleynin ona randevu vermediini ok iyi biliyorum.
Doru. Wesley ok megul bir insan.
On gn nce Gene Lawson o atafatl partiyi verdiinde de, hemen hemen herkes orada olduu
hlde, Buzzy Watts davetli deildi.
Bay Weatherby bar bir tavrla, O da doru, dedi.
Bu durumda, Bay Buzzy Watts iin bahse girmezdim, Clem. Bunun beni kayglandrmasna da
izin vermezdim.
Wesley tarafsz bir insandr, dedi Bay Weatherby. Kendini kamu hizmetine adamtr.
lkenin tmnn karlarn, baka her mlhazann stnde tutar. Taggart dikleti Bildii tm

tehlike iaretleri arasnda en kts bu cmleyi. Wesleynin sana, aydn bir iadam, deerli bir
danman ve en yakn dostlarndan biri olarak byk sayg duyduunu kimse inkr edemez, Jim.
Taggartn gzleri hzla ona dnd. Bu sz daha da beterdi. Ama kamu karlar sz konusu
olduunda Wesleynin kendi kiisel duygularn ve dostluklarn feda edemeyeceini de kimse iddia
edemez
Taggartn yz ifadesizdi. Duyduu korku ve dehet, kelimelerle ve yz kaslaryla ifade
edilmesine asla izin verilmeyen eylerden kaynaklanyordu. Kabullenmek istemedii bir dnceden
gelen bir korkuydu. Kendisi ok uzun zamandan beri ok sayda ve eitli nitelikteki olaylarda
kamu olagelmiken, imdi bu sihirli nvann, arkasna taklm yararyla birlikte Buzzy Wattsa
aktarlm olduunu gryordu.
Ama telala sorduu soru baka bir ey oldu: Benim kiisel karlarm kamu yararndan nde
tuttuumu ima ediyor deilsin, yle deil mi?
Elbette ki hayr, dedi Bay Weatherby. Yzndeki ifade hemen hemen bir glmsemeydi.
Tabi ki hayr. Hele sen, Jim. Senin halka sahip kma ruhun...anlayn...herkese bilinir. Zaten
Wesley de o nedenle durumu tm alardan grmeni istiyor.
Evet, tabi, dedi Taggart. Tuzaa kslmt.
Evet. Durumu bir de sendikann asndan dn. Belki onlara zam vermeye durumun elvermez,
ama geim standard gklere frlarken var olmay nasl srdrsnler? Yemek yemek zorundalar, yle
deil mi? O her eyden nde gelir...demiryolu olsun ya da olmasn. Bay Weatherby'nn ses tonunda
kendini ok hakl gren bir basitlik vard. Sanki hepsinin bildii bir baka anlam forml hlinde
aktaryordu. Gzleri dosdoru Taggarta bakmaktayd. Sylenmemi eylere zel vurgu yapar gibi.
Demiryolu sendikalarnn yaklak bir milyon yesi var. Ailelerini, bakmakla ykml olduklarn
ve fakr akrabalarn hesaba katarsanz...gnmzde bunlar kimde yok ki...karnza be milyon oy
kar. Yani...be milyon kii kar. Wesleynin bunu dnmesi art.Onlarn psikolojisini dnmek
zorunda. Sonra bir de halk dn. Senin koyduun nakliye cretleri, herkesin para kazand
gnlerde konulmu eyler. Ama bugn artk o paralar hi kimsenin deyemeyecei dzeyde kald.
lkenin her yannda insanlar bu durumdan avaz avaz yaknp duruyor. Yine gzlerini Taggarta
evirdi. Yalnzca bakmakla yetindi, ama baknda sanki gz krpyormu gibi bir hava vard. "Onlar
ok kalabalk,Jim u anda onlar mutsuz eden pek ok ey var. Trenlerin tama cretlerini dren
bir devlet, pek ok insann minnet duymasn salayacaktr.
Ona cevap veren sessizlik yle derindi ki, iine den eylerin dibe arpn duymaya olanak
yoktu. Taggart da herkes gibi, Bay Mouchun kiisel dostluklarn hangi tr amalar urunda feda
edeceini anlamt.
Dagnynin sesinin o sessizlik iinde hain bir titreim yaymas, onun konumak istememesinden,
buraya konumamak zere gelmesinden, ama kendini tutamamasndan kaynaklanyordu:
Bunca yldr her istediinizi elde etmi miydiniz, baylar?
Gzlerin birdenbire ona dnmesi, beklenmedik sese istemeden verilen bir cevap gibiydi. Ama
sonra gzler abucak ondan kat, masann zerine, duvarlara, ondan baka her yere bakt. Bu seferki
de, sesin anlamna bilinli bir cevapt.
Bunu izleyen sessizlikte Dagny onlarn fena hlde bozulduunu hissetti. Sanki odadaki hava
niasta gibi bir maddenin etkisiyle younlayordu. Bozuk alyorlard, ama Dagny bunun Bay
Weatherbyye kar olmadn da seziyordu. Kendisine karyd. Soruya cevap vermemekle
yetinseler, buna dayanabilirdi. Ama onun midesini bulandran, hem kendisini yok farz ediyormu gibi
numara yapmalar, hem de bir yandan...ona kendi usullerince cevap vermeleriydi.
Bakan, Dagnyye hi bakmadan, sesine angaje olmayan bir hava vererek, ama yine de amal

konumaya alarak sesini ykseltti: "Eer g mevkilerinde yanl adamlar olmasa, Buzzy Wattla
Chick Morrison gibileri olmasa, pek bir zarar olmazd, her ey yoluna girerdi.
Soluk tenli, bykl bir adam, Yo, dorusu Chick Morrisona kayglanmaya demez, dedi.
Onun en st dzeylerle dirsek temas yok. Yani, gerek anlamda yok. Asl zehirli ylan Tinky
Holloway.
Boynuna yeil kakol sarm, iri yar adam, Ben durumu umutsuz grmyorum, dedi. Joe
Dunphy ile Bud Hazleton, Wesleyye ok yaknlar. Onlarn nfuzu srerse, durumumuz ktlemez.
Ama Kip Chalmersla Tinky Holloway gerekten tehlikeli
Taggart, Kip Chalmers ben idare ederim, dedi.
Odann iinde Dagnyye bakmaktan rahatszlk duymayan tek kii Bay Weatherby idi Ama
gzleri ne zaman Dagnyye dnse, baklar botu. Dagny onun bu odada grmedii tek kiiydi.
Bay Weatherby, Taggarta bakarak, Dnyorum da, Wesleyye bir iyilik yapabilirsiniz,
dedi.
Wesley bana her zaman gvenebileceini bilir.
ey, benim dndm, eer sendikalara istedikleri zamm verirseniz, biz de nakliye
cretlerini drme konusunu imdilik rafa kaldrabiliriz. Bunu yapamam! Sesi hemen hemen bir
lkt. Ulusal Demiryollar ttifak zamlar konusunda ortak karar ald, her yesinin bunu
reddetmesini art kotu.
Bay Weatherby alak sesle, Ben de onu demek istiyorum, dedi Wesleynin o ttifak kararna
bir balta vurmaya ihtiyac var. Eer Taggart Transcontinental gibi bir demiryolu teslim olursa, geri
kalan kolay olur. Wesleyye ok yardmc olmu olursunuz. Minnet duyacaktr.
Ama...Tanrm...Clem! Kendimi mahkemede bulurum! ttifakn kurallar yle!
Bay Weatherby omuz silkti. O da senin zmen gereken bir sorun.
Nasl, Tanr akna?
Bilemem. O senin iin, bizim deil. Herhalde demiryolunu nasl yneteceini sana devletin
dikte etmeye balamasn istemezsin, deil mi?
Yo, tabi ki hayr! Ama...
Bize den, insanlarn doru drst cret alabilmesini ve doru drst nakliye olanana
kavumasn garantiye almak. Bunlar salamak senin iin. Ama tabi sen bu ii yapamam diyorsan, o
zaman...
yle bir ey sylemedim! diye bard Taggart telala. Hem de hi sylemedim!
Bay Weatherby tatl bir sesle, yi, dedi. Bunu baarmann bir yolunu bulabilecek yetenekte
olduundan emindik.
O, Taggarta bakyor, Taggart da Dagnyye bakyordu.
Bay Weatherby sandalyesinde tevazuyla arkasna yaslanarak, Benimki yalnzca bir
dnceydi, dedi. zerinde dnn diye ortaya atlm bir dnce. Ben burada misafirim.
Burnumu sokmak istemem. Toplantnn amac...ana hattan ayrlan tal hatlar konumakt sanyorum,
yle deil mi? Bakan, Evet, dedi, iini ekti. Evet imdi...iinizden kimsenin yapc bir nerisi
varsa... Bekledi, ama kimseden ses kmad. Sanyorum durumu hepimiz anladk. Yine bekledi.
"Baz tal hatlarmzda faaliyeti srdrmeye para yetitiremeyeceimiz anlalm
bulunuyor...zellikle Rio Norte Hatt...bu nedenle de bir tr adm atmak zorundayz..
Solgun tenli, bykl adam, sesinde apansz beliren bir gvenle, Bence Bayan Taggart
dinlemeliyiz, dedi. Umut dolu, kurnaz bir ifadeyle ne doru eilmiti. Dagny cevap vermeyince
adam ona dnp sordu. Ne diyorsunuz, Bayan Taggart?
Hibir ey.

Efendim?
Benim syleyeceklerimin hepsi, Jimin size okuduu raporda var. Alak sesle, net ve sakin
konuuyordu.
Ama hibir tavsiyede bulunmadnz.
Sunacak tavsiyem yok.
Ama ne de olsa...letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs olarak, bu demiryolu irketinin
politikalar sizi fazlasyla ilgilendirmekte.
Bu demiryolu irketinin politikalar zerinde hibir yetkim yok.
Ama fikirlerinizi dikkate almay isteriz.
Fikrim yok.
Adam emir verir gibi resmi bir tonda, Bayan Taggart, tal hatlarmzn korkun bir zararla
altn bilmiyor olamazsnz, dedi. Ve sizden de o hatlardan para kazandrmanz bekliyoruz.
Nasl?
Onu bilemem. O sizin iiniz, bizim deil.
Raporumda bunun artk neden mknsz hle geldiini belirtmitim. Dikkatimden kaan noktalar
varsa, ltfen onlar bana syleyin.
Ben bilemem. Sizden bunu mmkn klacak bir eyler bulmanz bekliyoruz. Bizim grevimiz,
hissedarlara iyi bir kr datmak. Bunu salamak da sizin iiniz. Bu ii yapamayacanz
dnmemizi istemezsiniz ve...
i yapamam.
Adam azm at, ama syleyecek bir ey bulamad. Dagnyye akn akn bakt, formln
neden baarszla uradn anlamaya ala.
Yeil kakollu adam, Bayan Taggart, dedi. Raporunuzda Rio Norte Hattnda durumun kritik
olduunu mu ima etmitiniz?
Durumun umutsuz olduunu belirtmitim.
O hlde nasl bir adm neriyorsunuz?
Hibir ey nermiyorum.
Sorumluluktan kamyor musunuz?
Ya siz kendinizin ne yaptnz sanyorsunuz? Dengeli bir sesle, hepsine birden hitap
ediyordu. Sorumluluun sizde olduunu sylemeyeceime mi gveniyorsunuz? Bizi bu noktaya
getiren eyin sizin lanet olas politikalarnz olduunu sylemeyeceimi mi sanyorsunuz? te
sylyorum.
Bakan sitemli bir sesle, Bayan Taggart, Bayan Taggart, dedi. Aramzda kt duygular
olmamal. Kimin suu olduunun artk bir nemi var m? Gemi hatalar iin kavga etmek
istemiyoruz. Ekip olarak hepimiz gcmz birletirmek, irketimizi bu aresiz acil durumdan
kurtarmalyz.
Kr sal, soylu grnl bir adam, toplantnn bandan beri srdrd sessizlii bozdu, ne
yaplsa bouna olduunun bilinci iinde, sessiz aclar ifade eden bakn Dagnyye evirdi. inde
birazck umut kalm olsa, bu bakta anlay ifadesi olacakt. Kontroll bir gceniklikle, Sayn
Bakan, dedi.
Eer u anda pratik zmler aryorsak, sanrm trenlerimizin vagon saysna ve hzlarna
getirilen snrlar konumamz gerekir. Tm uygulamalar arasnda en byk felket o oldu. Bu
snrlamalarn kaldrlmas, geri btn sorunlarmz zmez, ama durumu bir hayli rahatlatr. Bu
lokomotif ktlnda ve fel edici yakt darlnda, yz vagonu ekebilecek bir treni altm vagonla
yola karp, gnde alabilecei yolu drt gnde almaya mahkm etmek, su saylacak bir lgnlk.

Benim nerim, eitli baarszlklar, ktlklar ve gecikmeler yznden mahvettiimiz mterilerin ve


kerttiimiz blgelerin hesabn karalm, ardndan da..
Bunu dnmeyin bile, diye aksilendi Bay Weatherby. Snrlamalarn kaldrlmas gibi
hayallere kaplmayn. Byle bir eyi dnemeyiz. Bu konudaki konumalar bile dinleyemeyiz.
Kr sal adam, Sayn Bakan, devam edeyim mi? diye sordu.
Bakan ellerini iki yana at, glmseyerek aresizliini belli etti. Pratik bir yarar olmaz,
dedi.
James Taggart ters bir sesle, Bence tartmalar Rio Norte Hattnn durumuna odaklayalm,
diye sze kart.
Upuzun bir sessizlik oldu.
Yeil kakollu adam, Dagnyye dnd, hznl ve tedbirli bir sesle, Bayan Taggart, dedi.
Yalnzca bir varsaym olarak...eer Rio Norte Hattnda kullanlan tehizat elimizde olsayd, ktann
bir kysndan dier kysna nakliye iin gerekli ihtiyalarmz karlanm olur muydu?
Yardm olurdu.
Solgun tenli, bykl adam, Rio Norte Hattnn raylar gibisi yok, dedi. Btn lkede ei yok.
u anda da ne fiyat verirseniz verin, ylesini almak olanaksz. O hatta yz millik raymz var.
Batan baa Rearden Metal. Bu aslnda drt yz millik ray demektir. Acaba artk nemli trafii
kalmam bir hatta bu stn nitelikli raylarn ziyan edilmesinin bir hata olacan syleyebilir miyiz,
Bayan Taggart?
O karar size ait.
yle ifade edeyim: o raylar gelirsek, onarma ok ihtiyac olan ana hattmza takviye yapsak
nasl olur?
Yardm olur.
Titrek sesli adam, Bayan Taggart, diyerek sze kart: Rio Norte Hattnda nemli
mterilerin hl kalm olduunu syleyebilir miyiz?
Nielsen Motorsdan Ted Nielsen var. Baka da kimse yok.
Rio Norte Hattnn iletme maliyetinde tasarrufa gidilmesinin sistemin geri kalanndaki mal
basklar hafifletmeye yarar olur mu?
Yardm olur.
O hlde siz letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs olarak... Birden sustu. Dagny sessizce ona
bakyordu. Adam, Evet? diye sordu.
Sorunuz neydi?
Yani demek istiyorum ki...letmeden Sorumlu Bakan Yardmcmz olarak, durumdan baz
sonular karmayacak msnz?
Dagny ayaa kalkt, masann evresindeki yzlere bakt. Baylar dedi. Vermek istediiniz
karar size syleyenin ben olmama, o kararn sorumluluunu benim tamama nasl bir plnn
sonucunda karar verdiniz, onu bilemiyorum. Belki son darbeyi vuran benim sesim olursa, uzun
srm bir cinayetin suunun da benim stme kalacan dnmsnz. Byle bir numarayla ne
salamak istediinizi de dnemiyorum, zaten bu numaray yapabilmeniz iin size yardm edecek
deilim. Son darbe, dier kiiler meyannda, sizin tarafnzdan vurulacak.
Odadan kmak zere dnd. Bakan yerinden dorularak aresizlik iinde, Ama, Bayan
Taggart... diye seslendi.
Ltfen yerinizde kaln. Ltfen tartmaya devam edin...ve benim katlmayacam oylamay
yapn. Ben oylamada ekimser kalyorum. stiyorsanz kenarda beklerim, ama ancak irketin bir
memuru olarak beklerim. Baka bir role sahipmi gibi numara yapmam.

Tekrar kmak zere dnd, ama bu sefer de onu durduran, kr sal adamn sesi oldu: Bayan
Taggart, bu resmi bir soru deil, yalnzca benim kiisel merakm...ama acaba bana Taggart
Transcontinental sisteminin geleceiyle ilgili grnz syler misiniz?
Dagny ona anlayl bir ifadeyle bakarak, daha yumuak bir sesle cevap verdi. Ben gelecei ya
da herhangi bir demiryolu sistemini dnmeyi kestim. Trenleri altrmaya, byle bir ey mmkn
olduu srece devam edeceim. Bunun da fazla uzun sreceini sanmyorum.
Masann bandan pencereye doru yrd, orada durdu, toplantnn kendi katks olmadan
srmesine izin verdi.
Kente bakyordu. Jim ofis binasnn en st katna kadar elektrik kullanabilme izni almay
baarmt. Bu katn yksekliinden baknca, kent yasslm bir enkaz gibi gzkyordu. Arada tek tk
stunlar klyd. Kara gklere cevaben ancak onlar ykseliyordu.
Arkasnda konumakta olan erkeklerin sesini dinlemedi. Mcadelelerinin kesik ve kopuk
paralarnn daha ne kadar sre dklp yuvarlandn bilmiyordu. Birbirini drten ya da
destekleyen sesler, geri kaan, bakasn ne frlam gsteren sesler...kendi szn sylemek iin
deil, isteksiz bir kurbandan bir onay koparmak iin devam eden tartmalar, son karar kazanann
deil, kaybedenin verecei bir sava.
Bana yle geliyor ki...bence, sanyorum...bana sorarsanz olmas gereken...onu demek
istemiyorum, ama...olayn her iki ynn dnrsek...bence hi kuku duyamayacamz ey...bence
yanl olamayacak gerek
Kime ait olduunu bilemedii bir sesin syledii kelimeleri duydu:
...bu nedenle de John Galt Hattnn kapatlmasn teklif ediyorum.
Bilinmez bir sebep, adama hattn gerek adn syletmiti.
Sen de dayanmak zorunda kalmtn, kuaklar nce...senin iin de ok zordu, ama bunun seni
durdurmasna izin vermedin. Gerekten bu kadar kt myd? Her neyse, biimi farklyd, ama yine
acyd alt taraf...ve sen acnn seni durdurmasna izin vermedin. Hangi trls olursa olsun,
durmadn, pes etmedin onunla yzletin. Benim yzlemem gereken de bu trls. Sen mcadele ettin,
ben de etmek zorundaym. Sen baardn. Ben de uraacam...Kendi kafasnn iinde, adanmlk
szlerinin younluunu duyuyordu. Nat Taggartla konumakta olduunu anlamas iin aradan zaman
gemesi gerekti.
Bundan sonra ilk duyduu ses, Bay Weatherbynin sesi oldu: Durun bir dakika, ocuklar. Bir
hatt kapatmadan nce izin almanz gerektiini unuttunuz mu?
Ulu Tanrm, Clem! Taggartn sesi apak bir panik lyd. Herhalde bu konuda da sorun
kacak deil..
Ben olsam pek de emin olmazdm. Unutmayn ki siz bir kamu hizmeti grmektesiniz, para
kazansanz da, kazanmasanz da, ulam salamak zorundasnz.
Ama bunun imknsz olduunu biliyorsun!
Eh, sizin iin iyi tabii, hatt kapaynca siz sorununuzu zyorsunuz...ama byle bir ey bizi
nasl etkileyecek? Colorado gibi bir eyaleti bsbtn ulamsz brakacak...bu ne tr bir kamuoyu
tepkisi dourur hi dndnz m? Ama tabi bunu dengelemek iin Wesleyye siz de karlk olarak
bir ey verirseniz, rnein sendikalara cret zamlarn verirseniz..
Veremem! Ulusal ttifaka sz verdim!
Sz m? Eh, sen bilirsin. ttifak zorlamak istemeyiz. Biz her eyin daha ok gnlllk esasna
gre olmasn tercih ederiz. Ama zor gnler yayoruz. Neler olacan hi kimse bilemez. Herkes
parasz kalr, vergi gelirleri derse, belki de...yani Taggart tahvillerinin yzde elliden bir hayli
fazlas bizim elimizde olduuna gre...belki de demiryolu tahvillerinin alt ay iinde geri denmesini

isteyebiliriz.
Taggart, Ne?! diye bard.
...hatt daha erken.
Ama yapamazsnz! Ah, Tanrm, yapamazsnz! Moratoryumun be yllk olduu zerinde
anlamaya varlmt! Bir anlama o, bir ykmllk! Ona gveniyoruz!
Ykmllk m? Biraz demode davranmyor musun, Jim? Ykmllk diye bir ey yoktur,
ancak o ann gerekleri vardr. O tahvillerin ilk sahipleri de paralarnn geri denmesini bekliyor,
Dagny patlayp glmeye balad.
Kendini tutamam, iinden kabaran drtlere kar koyamamt. Ellis Wyattn, Andrev
Stockton'n, Lawrence Hammond'n ve dierlerinin cn alma frsatn tepemezdi. Kahkahadan
krlrken, "Teekkrler, Bay Weatherby! demeyi baard.
Bay Weatherby ona akn baklarla bakt. Souk bir sesle, Evet? diye sordu.
O tahvillerin bedelini u ya da bu biimde deyeceimizi zaten biliyordum. te dyoruz.
Bakan ciddi ciddi, Bayan Taggart." dedi. Ben dememi miydim eklindeki tutumlarn ie
yaramayacan bilmiyor musunuz? Gemite farkl davransak nasl olurdu trnden konumalar
yalnzca teoriktir. Bizim teoriyle uraacak vaktimiz yok. Eldeki pratik geree eilmek zorundayz.
Bay Weatherby, yle, dedi. yle davranmalsnz. Pratik olmalsnz. Biz size bir dei
toku neriyoruz. Siz bizim iin bir ey yapn, biz de sizin iin bir ey yapalm. Siz sendikalara cret
zammn verirseniz, biz de size Rio Norte Hatt'n kapatma izni veririz.
Pekl, dedi James Taggart. Sesi boulur gibi kmt.
Dagny pencere nnde durduu yerden onlarn oy veriini dinliyordu. Sonunda John Galt
Hattnn alt hafta sonra, 31 Mart gn kapatlacan rendi.
Mesele u birka dakikay aabilmek, diye dnd. u birka dakikay a, sonra onun ardndan
gelen birka dakikay amakla ura. Zamanla kolaylaacak. Gn gelecek, hepsini am olacaksn.
lk birka dakika iin kendine verdii grev, mantosunu giymek ve odadan ilk kan kii olmakt.
Sonra asansre binmek, Taggart Binasnn en altna kadar sessizce inmek vard. Onu da,
karanlk lobiyi gemek izleyecekti.
Lobinin yarsna kadar geldiinde durdu. Duvara dayanm duran bir adam vard. Amal bir
bekleme pozundayd. Ama da Dagnynin kendisiydi, nk adam dosdoru ona bakyordu. nce onu
tanyamad. u grd yzn o saatte, o lobide bulunabileceine ihtimal vermedii iin tanyamad.
Merhaba, Slug, dedi adam yavaa.
Dagny bir zamanlar kendine ait olan uzun mesafeyi amak iin aba gstererek cevap verdi;
Merhaba, Frisco.
Sonunda John Galt ldrdler mi?
Dagny zaman dzenli bir sralama iine sokmaya alt. Soru imdiki zamana aitti, ama
karsndaki ciddi yz, Hudson nehri yamalarna ait, bu szn Dagny iin tayaca tm anlamlar
anlayan bir yzd.
Bunu bu gece yapacaklarn nereden bildin? diye sordu.
Bir sonraki toplantda atlacak admn bu olduu aylardr belliydi.
Buraya neden geldin?
Bunu nasl karlayacan grmek iin.
Bu olaya glmek mi istiyorsun?
Hayr, Dagny. Glmek istemiyorum.
Yznde elenme ifadesinden eser yoktu. Dagny gvenle konutu. Nasl karladm
bilmiyorum.

Ben biliyorum.
Aslnda bekliyordum. Yapmak zorunda olduklarn da biliyordum. imdi amam gereken
yalnzca... Neredeyse bu gece diyecekti, ama onun yerine, ...iin uygulanmas ve ayrntlar, dedi.
Francisco onun koluna girdi. Birer kadeh bir ey iebileceimiz bir yere gidelim, dedi.
Francisco, neden bana glmyorsun? O hatt her zaman alaya almtn. Glerim...yarn. Seni
uygulamalara ve ayrntlara gmlm grdm zaman. Bu gece deil.
Neden deil?
Yr haydi. Bu konuyu konuabilecek durumda deilsin.
Ben... tiraz etmek istiyordu, ama, Yo, herhalde deilim, dedi. Francisco onu sokaa
kard, Dagny kendini onun temposuna uymu, yrr buldu. Francisconun parmaklarn kolunda
hissediyordu. Francisco geen bir taksiyi durdurdu, onun binmesi iin kapy at. Dagny soru
sormadan bindi. Debelenmekten vazgemi bir yzc gibi rahatlamt. Bir erkein gven dolu
hareketleri, can byle eyleri unuttuu anda, ona doru frlatlan bir cankurtaran simiti gibiydi.
Rahatlamas sorumluluu teslim etmekten deil, onu stlenebilecek gte bir erkei grmekten
kaynaklanyordu.
Taksinin penceresinden geriye kayan kente bakarak, Dagny, elik kiri yapmay ilk dnen
adam hatrla, dedi. Ne grdn, ne dndn ve ne istediini biliyordu. Hibir zaman bana
kalrsa demiyordu, benim fikrime gre diyenlerden emir almyordu.
Dagny sesli sesli gld, onun bam telini buluuna at. indeki bulant verici duyguyu nasl da
anlamt! Kurtulmas gereken bir bataklk duygusu!
evrene bak, dedi Francisco. Kent dediin, insan ruhunun donmu hlidir. Kenti meydana
getiren her civatay, somunu, dili ark, jeneratr ilk dnen insanlarn cesareti oradadr. Bana
kalrsa deil de, byledir diyebilme cesareti. Kendi hayatlarn, kendi kararlarna gre riske
ediyorlard. Sen yalnz deilsin. O insanlar gerekten var. Her zaman var oldular. Eskiden insanlar
maaralarda yaard.Her salgnn, her frtnann insafna kalm durumdaydlar. Senin ynetim
kurulundaki adamlar, insanlar o maaralardan karp buralara getirebilir miydi? Eliyle kenti
gsteriyordu.
Tanrm, hayr!
te sana, baka trl insanlarn da var olduunun kant
Evet, dedi Dagny hevesle. Evet!
Sen onlar dn, ynetim kurulunu unut.
Francisco, nerede onlar imdi...baka trl insanlar nerede?
u ara istenmiyorlar.
Ben istiyorum. Ah, Tanrm, hem de nasl istiyorum!
stediin zaman...bulacaksn onlar.
Ona John Galt Hatt hakknda hi soru sormad, o da konuyu amad...ta ki lo bir locadaki
masaya oturup parmaklarnn arasnda bir kadeh bulduu ana kadar. Buraya nasl geldiklerinin farkna
bile varmamt. Sessiz, pahal bir yerdi. Gizli sakl bir havas vard. Ellerinin dayand kk,
ssl masay, omuzlarnn arkasndaki deri kapl, yuvarlak oturma yerini, bakalarnn saklamaya
alt dertlerden onlar ayran ni iindeki lacivert aynay fark etti. Francisco masaya yaslanm,
ona bakyor, o da kendini, Francisconun gzlerindeki dengeli dikkate yaslanyormu gibi
hissediyordu.
Hattan sz etmediler, ama Dagny birdenbire, kadehindeki ikiye bakarak, Nat Taggarta,
yapt kpry terk etmesi gerektiini syledikleri geceyi dnyorum, dedi. Missisippi
zerindeki kpry. O sra paras ok ktm, nk insanlar o kprden korkmu, onu pratik olmayan

bir giriim saymlar. O sabah ona, nehirdeki buhar teknesi sahiplerinin dava at, kprnn kamu
karlarn tehdit ettii gerekesiyle yklmasn istedikleri bildirilmi. Kprnn henz aya
yaplm. Ayn gn oral bir gruh, yapya saldrm, kurulan tahta iskeleleri atee vermi. iler
korkup kam, kimi de buharl tekne sahiplerinden rvet aldklar iin ii brakp gitmi. Aslnda
ounun ayrlma nedeni, Nat Taggartn paraszlk yznden onlara haftalardr para verememi
olmas. Gn boyu gelen haberlerden, Taggart Transcontinental Demiryolu hissesi almaya yazlan
kimselerin birer birer siparilerini iptal ettiklerini renmi. Akama doru, son umudunu balad
iki bankann yneticilerinden oluan bir komite onu grmeye gelmi. Orackta, inaat antiyesindeki
kendi zel vagonunda grmler. Vagonun ak duran kapsndan, yangnda kararm olan inaat
gzkyormu. Bklm eliklerin evresindeki ahap iskeleden hl dumanlar ttyormu. Bu
bankalarla bir kredi mutabakatna varlm, ama anlama henz imzalanmam durumdaym. Komite
ona kprden vazgemesini nermi. Naslsa mahkeme, kprnn tehlikeli olduuna karar verecek,
inaat bittiinde yklmas zorunlu olacak, demiler. Eer kpry ykar, yolcular dier demiryolu
irketleri gibi tekneyle tamaya raz olursa, kredi anlamasnn geerli olacan, nehrin br
yakasnda inaatn srdrecek krediyi vereceklerini sylemiler. Ama raz olmazsn, krediyi
alamazsn, demiler. Cevabn nedir, diye sorduklarnda, tek kelime sylememi, anlamay eline
alm, yrtp ikiye blm, ellerine tututurmu, sonra dnp vagondan inmi, inaatn dibinde, giden
iilerin brakt letlerden birini eline alm, kendi bana, ahap enkaz temizlemeye, elik
ayaklardan ayrmaya koyulmu. Ba mhendisi onu orada grm. Elinde balta,batan gnei arkasna
alm, alyormu. Btn gece srdrm almasn. Sabah olduunda, arad trden insanlar
nasl bulacana ilikin bir plan gelitirmi. Bamsz dnebilen insanlar. Onlar bulacak, ikna
edecek, paray toplayacak, kpry yapmaya devam edecek...
Alak sesle, dengeli biimde, ikide bir dndrd kadehin iindeki svda parlayan a
bakarak konuuyordu. Duygularn belli etmiyordu, ama sesinde dua ediyormu gibi bir tekdzelik
vard.
Francisco...eer o insan o geceyi aabilmise, benim ikyet etmeye ne hakkm var? u anda ne
hissettiim nemli mi? O insan o kpry yapm. Benim de imdi onu korumam gerek. Atlantic
Southernn bana gelenlerin ona da olmasna izin veremem. imde bir duygu, buna izin verirsem o
da bilecekmi gibi. O gece, o nehir kenarnda bilecekmi gibi hem de. Yo, ok sama...ama
duygularm byle. Nat Taggartn o gece neler hissettiini bilen, bugn sa olup da o duygular
anlayabilecek nitelikte olan herhangi bir kimse...o kprnn elden gitmesine izin verirsem, ite o
kiilere ihanet etmi olacam...yapamam.
Dagny, eer Nat Taggart imdi sa olsayd, ne yapard?
Dagny istemeden, hzl, ac bir glle konutu: Bir an dayanamazd! Sonra kendini toparlad,
szn dzeltti. Hayr, dayanrd. Onlarla mcadele etmenin bir yolunu bulurdu.
Nasl?
Bilmiyorum.
Dagny onun dikkatli baknda, ne eilip konuuunda, gergin, tedbirli bir hava hissetmekteydi.
Dagny, senin ynetim kurulundaki adamlar Nat Taggartn kratnda deil, yle deil mi? Bu adamlar
onunla hibir tr mcadelede baa kamaz. Onun bu adamlardan hibir korkusu olamaz. Hepsinin
akl, iradesi, gc biraraya gelse, onunkinin binde biri kadar etmez.
Tabii etmez
O hlde neden tarih boyunca dnyay yaratan Nat Taggartlar, sonradan onu ynetim
kurullarndaki adamlara kaptryorlar?
Onu...bilmiyorum.

Havann nasl olduu konusunda bile kesin gr sahibi olmaya korkan adamlar, Nat Taggart'la
nasl savar? Eer o kendi baarsn korumaya karar verirse, bu adamlar onu onun elinden nasl
alr? Dagny, o elindeki her silah kullanarak mcadele etti, bir tek en nemlisini kullanmad. Eer
o...ve biz geri kalanlarmz, dnyay onlara kendimiz vermeseydik, asla kazanamazlard
Evet. Sen gerekten onlara kendin verdin. Ellis Wyatt da verdi. Ken Danagger da verdi. Ben
vermem.
Francisco glmsedi. John Galt Hattn onlar iin kim ina etti? Dagnynin dudaklarnn belli
belirsiz bzldn grd, ama bu sorunun aslnda onu ak yaraya vurulan tokat gibi etkilediini
biliyordu. Dagny yine de alak sesle cevap verdi: Ben ettim.
Sonucun byle olmas iin mi?
Dayanamayan adamlar iin. Mcadele etmeyen, pes eden adamlar iin. Baka trl bir sonun
mmkn olmadn gremiyor musun?
Hayr.
Hakszla ne kadar dayanabilirsin?
Mcadele edebildiim yere kadar.
imdi ne yapacaksn? Ya yarn?
Dagny sakinliini vurgulayan gururlu bir bakla ona bakt. Raylar skmeye balayacam.
Ne?
John Galt Hattn. Kendi ellerimle skyormu gibi, kendi aklmla, kendi talimatmla
skeceim. Onu kapanmaya hazrlayacam, sonra para para skp raylar ana hattn tamirinde
kullanacam. Byk i bunlar. Beni megul eder.
Sakinlii biraz atlar gibi oldu, sesinde belli belirsiz bir deiiklik hissedildi: "Biliyor musun,
hevesle bekliyorum bunu. Kendim yapacam iin de memnunum. Nat Taggart da o gece sabaha kadar
o yzden almt...devam ediyor olmak iin. nsann yapabilecei bir ey varsa, o zaman durum o
kadar kt deil.Hem de en azndan ana Hatt kurtarmakta olduumu bileceim
Francisco ok alak sesle, Dagny, dedi, Dagny onun neden kendi kaderi, alaca cevaba
balym gibi grndn merak etti. Ya skmen gereken hat, ana hat olsayd?
Dagny kendini tutamadan, Son lokomotifi kendi zerimden geirirdim, dedi, ama sonra ekledi.
Hayr. Ona kendine acmak derler. Geirmezdim. Francisco ayn yumuak sesle, Geirmeyeceini
biliyorum, dedi. Ama keke geirebilsem, derdin.
Evet
Francisco ona bakmadan glmsedi. Alaya bir glmsemeydi, ama ayn zamanda ac doluydu,
stelik alaycl da kendine ynelikti. Dagny bundan nasl bu kadar emin olabildiine at. Ama o
yz yle iyi tanyordu ki, ne hissettiini her zaman bilmiti...son zamanlarda nedenlerini anlayamyor
oba da. Yzn de vcudunun her izgisi kadar iyi tandn dnd. imdi bile, giysilerinin iinde
grebiliyordu o vcudu. Locann skkl iinde hissedebiliyordu. Francisco dnp ona bakt,
gzlerindeki ni bir deiiklik, Dagny'nin ne dndn anladna iaret etti. Sonra gzlerini
kard, kadehini eline ald.
Eh...Nat Taggart'n erefine, dedi.
Ve Sebastian d'Anconiaya m? Dagny bunu syler sylemez piman oldu. Alay eder gibi bir
szd, oysa onun byle bir niyeti yoktu.
O anda Francisconun gzlerindeki garip, parlak netlii grd, sonra gen adam ciddi bir sesle,
gururlu bir glmsemeyle, vurgulayarak cevap verdi: Evet, Sebastian dAnconiaya.
Dagnynin eli biraz titredi, ikisinin birka damlas masaya dkld, ahabn zerine konmu
dantel kt rtde prldad. Francisconun kadehini bir dikite boaltna bakt. O elin hareketinde

biraz da...ant iiyormu gibi bir hava vard.


Birdenbire, oniki yldr Francisconun ilk defa kendi istei ve kararyla kageldiini dnd.
Balangta, kontrol salam biimde elindeymi gibi, byle olunca Dagny de kontroln kolayca
kazanacakm gibi davranyordu. Birlikte bu yerde olularna alsn diye Dagnyye zaman da
tanmt. Ama imdi, nedense elindeki dizginler kayormu gibiydi. Ortada bombo bir sessizlikle
Francisco'nun alnnn, yanann, dudaklarnn hareketsiz izgileri kald. Ban teye evirmiti.
Dagny nedense...u ara onun da bir eyleri yeniden yakalama mcadelesi vermekte olduunu hissetti.
Acaba bu geceki amac neydi, diye merak etti...belki de o amaca ulat, diye dnd. Beni en
kt anlarn zerinden artt, dedi kendi kendine. aresizlik duyguma kar bana paha biilmez bir
savunma verdi. Canl bir zeknn beni duyduunu ve anladn gsterdi. Ama bunu neden yapmak
istemiti? Onun acl gnne niin aldr ediyordu ? Hele onca yl, onca acy kendisi ektirdikten
sonra? John Galt Hattnn lmn nasl karlayaca, Francisco iin neden nemliydi? Taggart
Binasnn lobisinde ona bu soruyu sormam olduunu hatrlad.
Aramzdaki ba bu ite, diye dnd. Ona en ok ihtiya duyduu anda kp geliine kendisi
hi armayacakt, o da ne zaman gelmesi gerektiini her zaman bilecekti. Tehlikesi de buydu zaten.
Kendisi ona gvenmeye balayacakt. Bunun bir tr tuzak olduunu bildii hlde gvenecekti.
Kendisine gvenenlere hep ihanet ettiini bile bile.
Francisco ne eilmi, kollarn masann zerinde aprazlam, uzaklara bakarak ylece
oturuyordu. Birdenbire, Dagnyye bakmakszn konutu:
Sebastian dAnconiann sevdii kadn onbe yl beklemek zorunda kaldn dnyordum,
dedi. Onu bir daha bulup bulamayacan, onun hl sa olup olmadn, kendisini bekleyip
beklemediini hi bilmiyordu. Ama kendisi sava verirken onun dayanamayacan, bu sava
kazanmadan onu aramayacan biliyordu. Bu yzden bekledi. Akn da, sahip olmaya hakk
olmayan umudun yerine yerletirdi. Ama onu kucana alp eikten ieriye tadnda, yeni dnyann
ilk Sinyora dAnconias yaptnda, savan kazanm olduunu biliyordu. zgrd artk.
Sevgilisini hibir ey tehdit edemezdi, bundan byle ona hibir ey zarar veremezdi.
htirasl mutluluk gnlerinde, ilerde onu Sinyora dAnconia olarak dneceine dair hibir
iaret vermemiti. Dagny bir an iin, onun gznde ne gibi bir anlam tadn bilip bilmediini
merak etti. Ama o an, grnmez bir rpertiyle sona erdi. Geen oniki yln, u duyduklarn mmkn
klmayacana karar verdi. Bu da yeni bir tuzak, diye dnd.
Sert bir sesle, Francisco, dedi. Hank Reardena ne yaptn?
Onun bu anda bu ismi dnmesi karsnda Francisco ok ard: Neden? diye sordu.
nk bir zamanlar bana, sevdii tek insann sen olduunu sylemiti. Ama onu son grmde, seni
grr grmez ldreceinden sz etti.
Sebebini sana sylemedi mi?
Hayr.
Hi mi bir ey anlatmad?
Hayr. Francisconun garip garip glmsediini grd. Hznl bir glmsemeydi iinde
minnet ve zlem de vard. Tek sevdii kiinin sen olduunu sylediinde, bir gn onu inciteceini
syleyip uyarmtm.
Francisconun kelimeleri an bir patlama gibi geldi: Urunda hayatm vereceim tek kii...bir
tek istisna hari...oydu.
O istisna kim?
Urunda hayatm feda ettiim adam.
Ne demek istiyorsun?

Francisco ban iki yana sallad. Sanki istediinden fazlasn sylemiti. Reardena ne
yaptn?
Bir gn sylerim sana. imdi olmaz.
Senin iin byk deer tayan kiilere...hep byle mi yaparsn? Francisco yznde
masumiyetin ve acnn kl itenliini yanstan bir glmsemeyle ona bakt. Biliyor musun, dedi
yavaa. Onlar bana hep byle yapar diyebilirim. Ama demeyeceim. Hareketler de...bilgi de...bana
ait. Sonra ayaa kalkt. Gidelim mi? Seni evine gtreyim.
Dagny de kalkt, Francisco mantosunu giymesi iin tuttu. Geni, bol bir mantoydu. Francisconun
elleri, bol kuma ynlendirip onun vcuduna sard. Dagny onun parmaklarnn kendi omuzlarnda bir
an fazla durakladn hissetti.
Dnp bakt. Ama o hareketsiz durmu, masann stne bakyordu. Kalkarken masaya konmu
dantelli kttan servis rtlerini kaydrmlard. Masann plastiine kaznm bir yaz da bylece
ortaya kmt: John Galt kim?
Dagny bir fke hareketiyle kd yerine itti, yazy rtt. Francisco sesli sesli gld.
Cevap verebilirim, dedi. Sana John Galtn kim olduunu syleyebilirim.
Sahi mi? Grne gre herkes onu tanyor, ama ilerinden iki tanesi bile ayn hikyeyi
anlatamyor.
Hepsi de doru ama. Onun hakknda duyduklarnn hepsi doru.
Senin hikyen nasl bir ey? Kimmi?
John Galt aslnda Prometheusdur, ama fikrini deitirmitir. Tanrlarn ateini insanlara
getirmenin bedelini yzyllarca akbabalar tarafndan kemirilerek dedikten sonra, zincirlerini
kopard, ateini geri ald. nsanlar akbabalarn geri ekene kadar da vermeyecek.
***
Traversler dizisi geni bir kavis izerek, Colorado dalarnn granit yamalarnn etrafn
dolayordu. Dagny yrrken gzlerini uzaklara dikmi, ellerini paltosunun ceplerine sokmu, adm
skln traverslerin aralklarna gre ayarlamt. Bu tandk hareketler, demiryoluna ilikin
izlenimin aklna gelmesine yol aan tek etkendi.
Gkyzyle dalar arasna, sise de, buluta da benzemeyen gri bir pamuk tabakas aslm gibiydi
Bu yzden gkyz, sanki eski bir ilteymi de, pamuklar sivri doruklardan aaya dklyormu
gibi grnmekteydi. Yerdeki kabuklam karlar, ne ka, ne de bahara aitti. Rutubet havada asl
dururken Dagny ara sra yzne buzlar deiyormu gibi hissediyordu. Yamurun da, karn da
yamad bir souk hava. Hava bile kesin bir ifadeyi benimsemiyor, orta yolda durumu idare
ediyordu. Ynetim kurulu havas, diye dnd. Iktan vaktin leden sonra m, yoksa akamst m
olduu bile belli olmuyordu. Tarih 31 Mart't. Tek kesin olan buydu ve bundan kurtulu yoktu.
Dagny Coloradoya Hank Reardenla gelmiti. Kapal fabrikalarda ne makine bulurlarsa almak
niyetindeydiler. Sanki koca bir gemi batyordu da, batmadan nce iini arayp ne bulurlarsa
kurtarmalar gerekiyordu. Bu i iin bir eleman da yollayabilirlerdi, ama aslnda ikisinin de amac,
itiraf etmedikleri bir eydi: Son sefer yaplrken o trene binmek istiyorlard. Bir cenazede leni son
kere selamlamak gibi bir ey. Bunun kendine eziyetten baka bir ey olmadn bile bile.
Kukulu sahiplerden, legallii tam belli olmayan makine almlar yapyorlard, nk zaten bu
kocaman l mlklerle ilgili haklarn kime ait olduu belli deildi. Kimse kalkp bu alm satmlar
sorgulayacak deildi. Nielsen Motorun boalm fabrikasnda ne buldularsa aldlar. Hattn
kapatlaca duyurulduktan bir hafta sonra Ted Nielsen ii brakm, ortadan kaybolmutu.
Kendini p gibi hissediyordu, ama u son birka gnn faaliyetleri onu ayakta tutmaya
yaramt. Son trenin hareketine daha saat olduunu renince, kentin sessizliinden kurtulmak iin

krsal alanda yrye kmt. Dalardaki geitlerde, kayalar ve karlar arasnda tek bana
yrm, dncenin yerine hareketi koymaya alm, ilk seferde trenin lokomotifine nasl bindiini
hatrlamadan bugn yaayp bitirmek zorunda olduuna karar vermiti. Ama dnerken kendini John
Galt Hattnn traversleri zerinde bulmutu. Asl niyetinin bu olduunu, buraya bu amala geldiini o
zaman anlamt.
zerinde yrd, raylar imdiden sklm olan bir yan hatt. Sinyal da, makas da,
telefon telleri de yoktu burada. Yalnzca traversler kalmt. Bir omurgann kalntlar gibi. Terk
edilmi bir hemzemin geitteki eik duran levhay grd: Dur. Bak. Dinle.
Fabrikaya vardnda, erken inen bir karanlk, sislerle kararak vadileri doldurmaya
balyordu. n duvarn yukarsna bir tabela aslmt: Roger Marsh. Elektrikli Aletler Buray
brakmamak iin kendini masasna zincirlemek isteyen adam, diye dnd. Bina salamd. lm
ama gzlerini henz yeni kapam gibiydi. Her an o gzlerin yeniden almas mmknm gibi.
Dagny de pencerelerde, yass damlarn altnda her an klarn yanmasn beklemekte olduunu
hissetti. Sonra krk pencere iliti gzne. Gen bir gerizeklnn zevk olsun diye att tan marifeti.
Ana kapnn basamaklar arasnda boy vermi tek bir yaban otunu grd. Birden iini kr bir nefret
doldurdu. Bu yaban otunun kstahl dayanlr gibi deildi. Bunun hangi dmann ncs olduunu
ok iyi biliyordu. Hemen ileri atld, dizleri zerine kt, onu kkyle birlikte ekip kard. Sonra
kapal fabrikann basamaklarna oturup dalara, bitki rtsne, yaklaan akama bakt, Sen ne
yaptn sanyorsun? diye sordu kendine.
Traverslerin Marshville kasabasna dnd yere vardnda ortalk hemen hemen kararmt.
Marshville birka aydan beri bu hatta son istasyon olmutu, nk Wyatt Kava'na oktan beri sefer
gerekmiyordu. Dr. Ferrisin Geri Kazanm Projesinden de bu k vazgeilmiti.
Sokak klar yankt. Bombo sokaklar zerinde, soluk sar klar. Nisbeten iyice olan evlerin
hepsi kapalyd. Onlar mtevaz fiyatlara yaplm salam evlerdi. Bakmlydlar, bahelerine
Satlk levhalar dikilmiti. Ama salapur yaplarn pencerelerinde k vard. Brakp
gitmeyenlerin evleriydi bunlar. Bir haftann, tesine hi bakmayan insanlarn evleri. Dam sarkm,
duvarlar atlam bir evin penceresinden, ierdeki yepyeni, byk ekranl televizyonu grd. Acaba
Coloradoya hizmet veren elektrik irketlerinin ne zamana kadar alacan sanyorlar, diye merak
etti. Sonra ban yavaa iki yana sallad. Bu insanlarn elektrik irketlerinin varlndan bile
haberleri yoktu ki!
Marshvillein ana caddesindeki dkknlarn hepsi ii brakm, hepsi karanlkt. Lks
maazalarn levhalarna baknca bunlarn oktan gitmi olduunu anlad, sonra rperdi. Nelere lks
demeye baladm grnce kendi de amt. Bir zamanlar en yoksullarn bile kullanabildii eyleri
imdi lks sayyordu. Evde temizlik iisi altrmak, elektrikli letler kullanmak, benzin istasyonu,
eczane, market.Ak kalan yalnzca bakkallarla barlard.
Tren istasyonunun platformu kalabalkt. Prl prl klar oray dalardan koparp ayrmaktayd.
Kk bir sahne gibi. Oradaki her hareketin evrede tur atan traversler tarafndan grlmesi
isteniyormu gibi. nsanlar bavullarn ekitiriyor, ocuklarn sarp sarmalyor, gielerden bilet
alyordu. Telal hllerine baklrsa, asl istedikleri kendilerini yere atp korku ve dehet iinde
haykrmakt. Bu korkularnda kaamak bir sululuk havas da vard. Bu korku anlaytan deil,
anlamay reddetmekten kaynaklanyordu.
Son tren orada bekliyordu. Pencereleri upuzun tek bir izgi oluturmu gibiydi. Lokomotiften
pskren buharlarda, yerinden frlamaya hazrlanan bir hevesin neesi yoktu. Soluk solua bir ses
vard. Bunu duymak da insana korku verirdi, duymamak da. Ikl pencereler izgisinin ok ilerisinde,
bir vagona aslm krmz lambann nokta gibi n grd. Kendi zel vagonu. O lambann tesinde

artk karanlk bir boluktan baka bir ey yoktu.


Tren tam kapasitesine kadar dolmutu. Histerik sesler ve yakarlar, sahanlklarda, orta yollarda
yolculuk etmeye alan insanlardan ykseliyordu. nsanlarn bazlar da yolculuk etmek niyetinde
olmadklar hlde, srf gsteriyi seyretmeye gelmiti. Bunun toplumlarnda tank olacaklar son olay
olduunu, hatt belki mrlerinde grecekleri son olay olduunu biliyormu gibi gelmilerdi buraya.
Dagny kalabaln arasnda hzla ilerlerken kimseye bakmamaya alyordu. Bazlar onun kim
olduunu biliyor, ama ou bilmiyordu. Yal bir kadn iliti gzne. Omuzlarna eski psk bir al
sarmt. Yznde mr boyu mcadele etmi olmann getirdii atlaklar gze arpmaktayd.
Baklar umutsuzcasna yardm istemekteydi. Iklardan birinin tam altndaki bir sandn zerinde,
trasz, altn ereveli gzlk takm bir gen duruyor, gelip geenlere barp duruyordu: Ne demek
i yok! u trene bakn! Yolcu dolu! Bol bol i var! Mesele onlara kr gelmemesi...o yzden feda
ediyor sizi o agzl asalaklar! Sa ba dalm bir kadn Dagnyye koarken elindeki iki bileti
havada sallyor, yanl tarihle ilgili bir eyler sylyordu. Dagny insanlar itip kendine yol amaya
almaktayd. Amac trenin ucuna varmakt. O srada sska bir adam belirdi. Gzlerinde yllarn ie
yaramazlndan gelen hainlikle ona doru kotu: Size gre hava ho, sizin kaln paltonuz, zel
vagonunuz var, ama bize tren yollamyorsunuz...siz ve btn o agzl..Birdenbire sustu, Dagnynin
arkasndaki birine bakt. Dagny bir elin kendisini dirseinden yakaladn hissetti, Hank Reardend.
Onu kolundan tuttu, zel vagona doru yrtt. Dagny onun yzndeki ifadeyi grnce, insanlarn
neden onlara yol amaya baladn anlad. Platformun ucunda solgun, kambur bir adam, alayan bir
kadna lf anlatyordu: Bu hep byle olmutur u dnyada. Zenginler yok edilinceye kadar yoksullara
hi ans yoktur. Kasabann yukarsnda, soumam bir gezegeni dndren kara bolukta, Wyatt
Mealesinin alevi rzgrda dalgalanp duruyordu.
Rearden zel vagona girdi, ama Dagny sahanln basamaklarnda durdu.
Platforma arkasn dnme ann geciktirmeye alyordu, Yolcular binsin! arsn duydu,
platformda kalan insanlara, son cankurtaran filikasnn gidiini seyredenlere bakar gibi bakt.
Kondktr aada, basamaklarn dibinde duruyordu. Bir elinde feneri, dierinde saati vard.
nce saate, sonra Dagnynin yzne bakt. Dagny gzlerini yumup ban hafife eerek karlk
verdi. Adamn feneri havada dnd, sonra Dagny ban evirdi. Rearden Metal raylarn zerinde
tekerlerin ilk sarsmasndan kaynaklanan etkiye dayanmak, karsnda Rearden' grnce kolaylat.
Dagny kapy at, vagona girdi.
***
James Taggart, Lillian Reardena New Yorktan telefon atnda, Yo, hibir zel nedeni yok,
demiti. Naslsn, onu merak ettim. Kente hi geliyor musun? Seni oktandr grmedim. New Yorka
bir daha geldiinde belki birlikte le yemei yeriz, diyordum. Lillian bunu duyar duymaz,
Taggartn aramasnn ok zel bir nedeni olduunu hemen anlad.
Tembel bir sesle cevap verdi: "Ha, dur bakaym, bugn gnlerden neydi? ki Nisan m?
Takvimime bir bakaym...ne rastlant, benim yarn New Yorkta bir iim var, le yemei param
tasarruf ettirirsen sevinirim. Taggart tabi aslnda onun hibir ii ya da alverii olmadn, kente
srf le yemei iin geleceini abucak anlad.
Kibar, pahal bir lokantada bulutular. Buras dedikodu stunlarnda ad gemeyecek kadar
kibar ve pahal bir yerdi. Hep kiisel reklam peinde koan James Taggartn sk gittii yerlerden
deildi. Bu durumda Lillian, onun birlikte grlmelerini istemedii kansna vard.
Taggartn ortak dostlardan, tiyatrolardan, havadan sz edip bulumay nemsiz gsterme

yolundaki korunma tedbirlerini almas srasnda, Lilliann yzndeki o yar alayc, yar elenen
glmseme hi deimedi. Zarif bir pozda oturuyordu Pek dimdik deildi. Hafif arkasna yaslanm,
karsndakinin bouna abalarnn zevkini karyor, bunlar kendi hatr iin yapmasndan
holanyordu. Sabrl bir merakla Taggartn asl amacn renmeyi beklemekteydi.
Bence gerekten ya srtn tplamal ya da sana bir madalya falan vermeliler, Jim, dedi
Bunca derdine ramen bu kadar neeli olabilmen harika bir ey. Demiryolunuzun en iyi hattn daha
yeni kapatmadnz m siz?
Ha, o yalnzca geici bir mal skntyd, nemli deildi. Byle zamanlarda olur yle eyler.
lkenin genel durumuna gre biz enikonu iyi saylrz. tekilerin hepsinden iyi Sonra omuz silkerek
ekledi: Hem zaten Rio Norte Hattnn da en iyi hattmz olup olmad tartma gtrr. yle
dnen yalnzca kz kardeimdi. Onun sevgili projesiydi o hat
Lillian onun sesindeki gizli keyfi fark etti. Anlyorum, dedi.
Taggart ban eip ona kalarnn altndan bakarak, anlamasn istiyormu gibi, O nasl
karlad? diye sordu.
Kim? Oysa bal gibi anlamt.
Kocan.
Neyi nasl karlad?
O hattn kapanmasn.
Lillian neeyle gld. Senin tahminin de benimki kadar salkl olur, Jim...stelik benim
tahminim baya salkl.
Ne demek istiyorsun?
Nasl karladn bilirsin. Senin kz kardeinin nasl karladn bildiin gibi. Demek ki
senin bulutunun kenarnda iki tane gm izgi var, yle mi?
u son birka gndr neler diyor?
Bir haftay akn zamandr Coloradoda; o yzden ben... Birden sustu. Hafifseyen bir cevap
vermeye balamt, ama Taggartn sorusunun fazla ayrntl, sesinin de fazla rahat olduunu imdi
fark ediyordu. Bu yemein asl amacna yaklatklarn anlad. Bir an durakladktan sonra szn yine
ayn hafifseyen sesle bitirdi: o yzden bilemiyorum. Ama artk her an dnebilir.
Sence yine isyanlar m oynuyor?
Aman, Jim, o kelime yetmez bile
Olaylarn ona daha yumuak davranmay retmesi umulurdu.
Lillian durumu anlayp anlamadn Taggartn ne kadar merak ettiini grp eleniyordu.
Masum bir sesle, Eh, evet, dedi. Bir sebep ksa da onu deitirse, harika bir ey olurdu.
Durumu kendisi iin ok zorlatryor.
Hep yle yapmtr.
Ama olaylar da hepimizi er ge daha esnek bir tutuma zorluyor.
Onu tarif etmek iin kullanlan ok sfat duydum, ama esnek sfat bunlarn arasna hibir
zaman girmedi.
Eh, dnya deiiyor, insanlar da birlikte deiiyor. Hayvanlarn kendilerini ortama uydurmas
zaten doa kural. Uyumluluun da u ara, doa kanunu olmayan kanunlar asndan ok gerekli
olduunu ekleyebilirim. Zor gnlere yaklayoruz. Onun kazk gibi tutumu yznden senin ac ekmeni
istemem. Bir dostun olarak, stne stne gittii tehlikeden zarar grmeni hi istemem. Tabi ibirlii
yapmay renmezse..
Ne kadar tatlsn, Jim, dedi Lillian sevimli bir glmsemeyle.
Taggart cmlelerini tedbirli bir yavalkla, adeta taksit taksit sylyor, kelimenin anlamyla

tonlamas arasnda denge tutturup tam gerekli dozda yar belirsizlik salamaya alyordu. Onun
anlamasn istiyor, ama tam olarak anlamasn istemiyordu. Modern konuma biimini ok iyi
renmiti. Burada ama, kendiniz de dahil hi kimsenin hibir eyi kkne kadar anlamasna izin
vermemekti.
Bay Weatherby'yi anlamak iin pek de fazla kelimeye ihtiya duymamt. Washingtona son
gidiinde Bay Weatherbyye yalvarm, demiryollarnn krnda bir azalmann ldrc darbe
olacan sylemiti. cret artlar verilmiti, ama basnda hl nakliye fiyatlarnda indirimden sz
edilmekteydi. Bay Mouchun byle szlerin duyulmasna hl izin veriyor olmasnn ne anlama
geldiini, Taggart ok iyi bilirdi. Ban hl kendi grtlana dayal olduunun farkndayd. Bay
Weatherby onun yakarlarna cevap vermemi, havadan sudan sz ediyormu gibi bambaka bir ey
sylemiti: Wesleyin yle ok zor sorunu var ki! Eer herkese mal adan bir soluk pay tanmaya
kalksa, senin de bildiin bir tr acil durum programn devreye sokmak zorunda kalr. Ama o zaman
da, lkede ilerici olmayan kesimler nasl patrt koparr, tahmin edersin. rnein Rearden gibi biri.
Onun ektii numaralardan bir yenisini istemiyoruz. Rearden hizada tutan biri ksa, Wesley ona
neler vermez! Ama herhalde byle bir eyi de hi kimse yapamaz. Ho belki de yanlrm. Sen daha
iyi bilirsin, Jim. Rearden bir bakma senin dostlarndan biri saylr. Verdiin partilere geliyor, falan
filan.
Taggart masann karsndan Lilliana bakarak, Bence dostluk hayatta en nemli eydir, dedi.
Sana kendi dostluumun kantn sunmazsam bir eyleri eksik brakm olurum.
Zaten bundan hibir zaman kuku duymadm ki!
Taggart sesini kst, karanlk bir uyarda bulunuyormu gibi konutu: Sanrm sana sylemem
gerek. Bir dosta iyilik olarak. Aslnda gizli. Kocann tutumu ok yksek yerlerde tartlyor. Ne
demek istediimi biliyorsundur, eminim.
te Lillian Reardendan bu nedenle nefret ediyorum, diye dnyordu. Bu kadn oyunu
biliyordu, ama kendine gre bir takm farkllklar uygulayarak oynuyordu. Lilliann birdenbire ona
bakmas, yzne glmesi, kabul edilemezdi. Anlamam gibi. Ardndan da ok iyi anladn belli
edecek kadar ak konumutu: Ah, ekerim, seni anlyorum. Bu gzel yemein amac, senin bana
iyilik etmen deil, benden bir iyilik istemen. Aslnda sen tehlikedesin, o iyilii yksek yerlerde
kullanacaksn. Bana da vadettiim eyleri yerine getirmemi hatrlatyorsun.
Taggart fkeyle, Mahkemede sergiledii performans, pek vaatleri yerine getirmek saylabilecek
bir ey deildi, dedi. Senin bende yarattn beklentilere hi uymuyordu.
Ah, Tanrm, tabi uymuyordu, dedi Lillian ban eerek. Tabi uymuyordu.Ama, hayatm, o
performanstan sonra artk yksek yerlerde pek sevimli saylmayacan bilmiyor muyum sanyorsun?
Bana bunu sanki bir srr aklarm gibi syleyip iyilik etmeyi mi dnmtn?
Ama dorusu bu! Ondan sz ettiklerini duydum, sana sylemem gerektiini dndm.
Eminim dorudur. Ondan sz edeceklerini zaten biliyordum. Ayrca ona bir ey yapabilseler,
mahkemeden hemen sonra yaparlard, onu da biliyorum. Tanrm, seve seve yaparlard! Dolaysyla
aranzda u anda hibir tehlikeyle kar karya olmayan tek kiinin o olduunu da biliyorum. Onlar
ondan korkuyor, bunu da biliyorum. Sylediklerini ne kadar iyi anlyorum, gryor musun, ekerim?
Eh, eer yle dnyorsan, ben de seni hi anlayamadm syleyeyim. Ne yapmaktasn, onu
da anlamyorum.
Ben yalnzca her eyi yerli yerine koyuyorum...bana ne kadar ihtiyacn olduunu bilesin diye.
Ve imdi her ey yerine yerletiine gre, ben de sana doruyu syleyeyim: Sana kallelik etmedim,
yalnzca baarszla uradm. Mahkemedeki performansn...sen nasl beklemiyorsan, ben de
beklemiyordum. Hatt daha bile az bekliyordum. Beklememek iin geerli sebeplerim vard. Ama bir

terslik oldu. Neydi, onu bilmiyorum. renmeye alyorum. renince szm de tutacam. O
zaman alk sen toplarsn, yksek yerlerdeki arkadalarna da onu zararsz hle getirenin sen
olduunu sylersin. Lillian." dedi Taggart rkek bir heyecanla. Sana dostluumun kantn
sunacam dediim zaman ciddiydim...yani eer benim yapabileceim herhangi bir ey varsa..
Lillian gld. Hi yok. Ciddi olduunu biliyorum. Ama benim iin yapabilecein hibir ey
yok. Hibir iyilik. Yani dei toku yok. Ben gerekten ticaret-d bir insanm, verdiimin
karlnda hibir ey istemiyorum. ansn yokmu, Jim. Benim insafma kalm durumdasn.
Ama o zaman bunu niin yapmak isteyesin ki? Niin yapyorsun?
Lillian glmseyerek arkasna yasland. Bu yemek iin. Seni burada grmek iin. Bana gelmek
zorunda kaldn bilmek iin.
Taggartn glgeli gzlerinde bir fke kvlcm kprdad, sonra gz kapaklar yavaa indi, o
da arkasna yasland, yznde alayc bir tatmin ifadesiyle gevedi. Kendi deer sistemini temsil eden
bu ifade edilmemi, isimlendirilmemi, tanmlanmam amurun iindeyken bile, ilerinden
hangisinin dierine daha baml olduunu, bu nedenle daha berbat durumda olduunu
anlayabiliyordu.
Restorann kapsnda ayrldklarnda, Lillian, Reardenn Wayne-Falkland Otelindeki sitine
yneldi. Rearden yokken ara sra orada kald olurdu. Yarm saat boyunca dnceli bir tavrla
odada volta att. Sonra rahat ve kararl bir hareketle telefonu eline ald. Bir karar verdii belli
oluyordu. Fabrikadan Reardenn ofisini istedi, Bayan Ivesa Reardenn ne zaman dneceini sordu.
Bayan Ivesn terbiyeli sesi, Bay Rearden yarn New Yorkta olacak. Cometle geliyor, Bayan
Rearden, diye karlk verdi.
Yarn m? Bu harika. Bayan Ives, bana bir iyilik yapar msnz? Bizim evden Gertrudeu arayp,
beni akam yemeine beklememesini syler misiniz? Bu gece New Yorkta kalyorum.
Telefonu kapatt, kolundaki saate bakt, otelin iekisini arad. Ben Bayan Rearden, dedi.
"Bay Reardenn Comet trenindeki kompartmanna iki dzine gl gndermek istiyorum...Evet, bugn,
leden sonra, Comet, Chicago'ya girdiinde...Hayr, kart koymayn, yalnzca iekler...ok teekkr
ederim.
Sonra James Taggarta telefon at. Jim, istasyondaki yolcu platformuna girebilmem iin bana
bir gei kart gnderir misin? Yarn istasyonda kocam karlamak istiyorum.
Balph Eubank ile Bertram Scudder arasnda tereddt etti, sonunda Balph Eubank seti, ona
telefon at, akam yemei ve sonra da bir mzikal iin onunla randevulat. Ardndan banyoya girdi,
lk sulara tembel tembel uzand, ekonomi-politik dergilerinden birini alp okudu.
ieki telefon ettiinde vakit akama yaklayordu. Chicago ofisimizden iekleri teslim
edemediklerine dair haber aldk, Bayan Rearden, diyordu adam. Bay Rearden Comette deilmi.
Emin misiniz?
Tamamen eminiz, Bayan Rearden. Chicago Garna giden adammz, Bay Rearden adna kaytl
bir kompartman bulamam. Emin olabilmek iin Taggart Transcontinental'n New York ofisine de
sorduk. Onlar da yolcu listesinde Bay Reardenn adn bulamadlar.
Anlyorum...o hlde siparii iptal edin ltfen...Teekkr ederim.
Bir sre telefonun banda, kalarn atarak oturdu, sonra yeniden Bayan Ives arad. Ltfen
dalgnlm balayn, Bayan Ives, ama sizinle konuurken biraz telalydm, o yzden not
almamm. imdi de tam ne dediinizden emin olamyorum. Bay Rearden yarn geliyor dememi
miydiniz? Comet treniyle miydi?
Evet, Bayan Rearden.
Plnda bir deiiklik ya da erteleme haberi almadnz, deil mi?

Yo, hayr. Hatt Bay Reardenla daha bir saat nce konutum. Chicago Garndan arad. Acele
trene dnmesi gerektiini, Cometin hareket etmek zere olduunu syledi
Anlyorum. Teekkr ederim.
Telefon tk diye kapand anda ayaa frlad, yeniden oday arnlamaya koyuldu. Bu sefer
admlar ritmik ve gergindi. Birden durdu. Aklna bir ey gelmiti Bir erkein takma isimle tren
rezervasyonu yapmas iin bir tek neden olabilirdi, o da...bu yolculukta yalnz olmayyd.
Yz kaslar gevedi, memnun bir glmseme ifadesine brnd. te bu, hi beklemedii bir
frsatt.
***
Lillian Rearden istasyon platformunda, trenin ortalarna rastlayan bir yerde durmu, Cometten
inen yolculara bakyordu. Dudaklarnda bir glmsemenin glgesi, cansz gzlerinde bir hareket
kvlcm vard. Baklar bir yolcudan dierine dnyor,ba hareketleri hevesli okul ocuklar gibi
hzlanyordu. Reardenn yannda metresiyle gelirken kendisini grd anda yznn ne hl
alacan dnp duruyordu.
Trenden inen her ssl kadna umutla bakyordu. Hepsine yetimek kolay deildi. lk inen birka
kiiden sonra, trenin sanki dikileri atm gibi, her deliinden sel gibi insan boalmaya balamt.
Bir tek yne doru akan bir nehir! Sanki herkesi o yne eken bir vakum vard. Lillian insanlar
birbirinden ayrmakta bile zorluk ekiyordu. Iklar aydnlatmak iin deil de, gz kamatrmak iin
konmu gibiydi. u anda koyu karanln iinde bir tek bu platformu aydnlatmay semilerdi.
Hareketin gzle grlmez basncna kar sabit durabilmek iin aba gstermesi gerekiyordu.
Kalabaln arasnda Rearden ilk grd anda hissettikleri tam bir oktu. Trenden iniini
grmemiti Trenin ucunda bir yerden doru yaklayordu. Yine her zamanki amal temposunda
yrmekteydi. Elleri trenkotunun ceplerine sokulmutu. Yannda kadn yoktu. Herhangi bir yol
arkada da yoktu. Yalnzca bir hamal, bavulunu tayordu.
Lillian inanamam, fkelenmi, hayal krklna uramt. Telala baknd, Reardenn arkada
brakm olabilecei yalnz bir kadn arad. Onun seebilecei kadn hemen tanyacandan emindi.
Ama hi kimseyi gremedi. Derken trenin son vagonunun zel bir vagon olduunu grd. O vagonun
kapsnda biri durmaktayd. stasyon grevlilerinden biriyle konuuyordu. Hermin krk giymi ya da
valet takm bir kadn deildi. Spor mantosu, incecik vcudunun esiz zerafetini vurgulamaktayd. Bu
stasyonun, bu merkezin sahibiydi o...Dagny Taggart. Lillian Rearden o zaman anlad.
Lillian! Ne oldu?
Reardenn sesini duyuyordu. Elinin koluna sarln hissetti, gzlerinin yzne byk bir
telala baktm grd. Bo ifadeli bir yze, korku brm gzlere bakyordu Rearden.
Ne oldu? Burada ne iin var?
Ben...Merhaba, Henry...Seni karlamaya gelmitim...zel bir sebebi yok...yalnzca seni
karlamak istemitim. Yzndeki korku gemiti, ama garip, yamyass bir sesle konuuyordu. Seni
grmek istedim. Bir drtyd. Birdenbire geldi, kar koyamadm, nk...
Ama sen...demin hasta grnyordun.
Hayr...belki biraz rahatsz hissettim kendimi, buras havasz...gelme drtme kar koyamadm,
nk beni grnce sevindiin gnleri hatrlatt...Kendim iin yarattm bir anlk bir hayaldi...
Kelimeler ezberlenmi gibi kyordu.
Konumak zorunda olduunu biliyordu Lillian. Bir yandan da akl, yeni kefettii eyin tam
anlamn kavrama sava veriyordu. Kelimeler, uygulamay kararlatrd ilk plnn bir
parasyd...kompartmannda glleri buluundan sonra karlatklarnda...
Rearden cevap vermedi. Durmu, ona bakyordu. Kalar atkt.

Seni zledim, Henry. Neyi itiraf etmekte olduumun farkndaym. Ama senin gznde bir anlam
tamasn artk beklemiyorum. Kelimeler Lilliann gergin yzne uymuyordu. Dudaklar abaszca
hareket ediyor, gzleri ikide bir platformun ilerilerine bakyordu. stedim ki...sana srpriz yapmak
istemitim. Yava yava yzne bir kurnazlk, bir amallk ifadesi geri dnyordu.
Rearden onu kolundan tuttu, ama o kendini geri ekti. Biraz fazla keskin bir hareketle!
Bana hibir ey sylemeyecek misin, Henry?
Ne sylememi istiyorsun?
Benden bu kadar ok mu nefret ediyorsun...Karnn seni istasyonda karlamaya gelmesi bu
kadar m kt? Yine platformun ucuna bakt. Dagny Taggart onlara doru yryordu. Rearden,
Dagnyyi grmyordu.
Gidelim, dedi karsna.
Lillian yerinden kprdamyordu. Bu kadar m kt? dedi yine.
Ne?
Bu kadar m nefret ediyorsun bundan?
Hayr, nefret etmiyorum. Yalnzca, anlayamyorum.
Bana yolculuunu anlat. Eminim ok gzel gemitir.
Yr hadi. Evde konuuruz.
Evde seninle konuma frsatn ne zaman buluyorum ki? Lillian kelimelerini duygusuz bir
sesle, yuvarlayarak sylyordu, Sanki zaman doldurmak iin uzatyordu lf. Rearden bunun sebebini
anlayamyordu. "Dikkatini bir ka dakikalna bana verirsin diye umdum. Tam byle...iki tren
arasnda, i randevular arasnda, geceni gndzn dolduran btn o nemli baarlarn arasnda,
rnein...Merhaba, Bayan Taggart! dedi keskin bir sesle. Sesi ok yksek ve prl prld.
Rearden olduu yerde dnd. Dagny yanlarndan gemek zereyken durdu.
Naslsnz, dedi Lilliana. Ban hafif emiti ama yz ifadesizdi.
Lillian glmseyerek, ok zr dilerim, Bayan Taggart, dedi. Byle bir olay iin nasl
taziyede bulunulur, bilemiyorum. Dagny ile Reardenn birbirlerini selamlamadklarn fark etmiti.
"Aslnda siz, kocamla birlikte yarattnz ocuun cenazesinden dnyorsunuz, deil mi?
Dagny'nin dudaklarnda hafif bir aknlk ve tiksinti ifadesi grld. Ban ayrlma izni
istiyormu gibi hafife edi, sonra yryp uzaklat.
Lilliann sert baklar Reardenn yzne dnd. Sanki zel bir vurgu vard baklarnda.
Rearden ona kaytsz, akn bakyordu.
Lillian hibir ey sylemedi. Rearden yrmek zere dndnde, o da onu sessizce izledi.
Wayne-Falkland Oteline giderken takside de sessizdi. Yzn br taraftaki pencereye evirmiti.
Rearden onun gepgergin dudaklarn grdnde, iinde allmadk bir iddet frtnasnn dnp
durmakta olduundan emindi. Daha nce karsnn herhangi bir gl duygu yaadna hi tank
olmamt.
Odaya girip yalnz kaldklar anda Lillian bir hmla ona dnd. Demek oymu, yle mi? dedi
Rearden bunu beklemiyordu. Doru anladndan emin olamadan bakyordu ona.
Metresin Dagny Taggart, yle deil mi?
Rearden cevap vermedi.
Trende kendi kompartmann olmadn rendim. Demek ki drt gecedir nerede yattn da
biliyorum. tiraf m edeceksin, yoksa dedektifler tutup tren kondktrlerini, ev hizmetkrlarn
sorguya m ektireyim? Metresin Dagny Taggart m?
Evet, dedi Rearden sakin bir sesle.
Lilliann az irkin bir glle kvrkl. Reardenn omzunun zerinden arkasna bakyordu.

Bilmem gerekirdi. Anlamalydm. O yzden ilemedi!


Rearden bombo bir aknlkla, lemeyen ne? diye sordu.
Lillian bir adm geriledi. Sanki kendine, odada kocasnn da var olduunu hatrlatyordu. O
gece...bizim evdeki partide...o srada da...
Hayr. Daha sonra.
Byk ikadn, diye sylendi Lillian. Her trl sitemlerin ve kadns zaaflarn tesinde.
Bedenle ilgili tm kayglardan kopmu byk bir deha.. Kkr kkr gld. O bilezik... dedi.
Yznde yle bir ifade vard ki. sanki kelimeler zihnindeki girdabn arasndan kaza sonucu frlayp
ortaya dmt. O kadnn sana ifade ettii anlam bu. Sana verdii silah bu.
Eer sylediin eyleri gerekten anlyorsan...evet.
Bunu yanna brakacam m sanyorsun?
Yanma brakmak m...? Lilliana inanmaz baklarla, buz gibi, aknlk dolu bir merakla
bakyordu.
O yzden mahkemende..Yine sustu.
Ne olmu mahkememe?
Lillian titriyordu. Bunun devam etmesine izin vermeyeceimi biliyorsun elbette.
Mahkememle ilgisi ne?
Ona sahip olmana izin vermem. O sz konusu olunca, hayr. Herkes olur, o olmaz.
Rearden bir an bekledi, sonra sakin bir sesle sordu: Neden?
zin vermem! Vazgeeceksin! Rearden ona ifadesiz bakyordu, ama gzlerindeki dengeli
baklar, Lilliana cevaplarn en tehlikelisi gibi geldi. Vazgeeceksin, onu brakacaksn, bir daha
onu asla grmeyeceksin!
Lillian, eer bunu tartmak istiyorsan, bir eyi kesinlikle anlaman gerek: Dnyada hibir ey
beni ondan vazgeiremez.
Ama ben bunu talep ediyorum!
Bunun dnda her eyi talep edebilirsin, diyorum.
Lilliann gzlerinde garip bir panik ifadesinin genilemeye baladn grd. Anladn
gsteren bir ifade deildi bu. Anlamay hn dolu bir fkeyle reddetmekti. Sanki duygularnn
vahiliini bir sis perdesine dntrmek istiyor, o sisin, gerei kendi gzlerinden saklayacan
deil de, gremeyiinin gerei yok edeceini umuyordu.
Ama bunu talep etmeye hakkm var! Senin hayatnn sahibi benim! Benim malm o. Benim
malm...hem de senin yemininle. Benim mutluluuma hizmet edeceine yemin ettin. Kendi mutluluuna
deil...benimkine! Ne yaptn benim iin? Bana hibir ey vermedin, hibir eyi benim iin feda
etmedin, kendinden baka hibir ey iin kayg duymadn...kendi iin, kendi fabrikan, kendi yetenein,
kendi metresin! Ya ben? lk hak sahibi benim! imdi hakkm tahsil etmek istiyorum! Sahibi olduum
hesap sensin!
Konuurken sesinin adm adm ykselip bir korku lna dnmesinin nedeni, Reardenn
yzndeki ifadeydi. O yzde grd, fke, ac ya da sululuk deildi. Hakkndan gelinmez tek
dman gryordu orada: Aldrmazlk.
Beni hi dndn m? diye haykrd, sesi Reardenn yzne arpp krlyordu, Bana ne
yapmakta olduun hi aklna geldi mi? O kadnla her yatnda bana cehennem azab ektirdiini
biliyorsan, o zaman devam etmeye hakkn yok! Buna dayanamam! Bunu bilmenin bir saniyesine bile
dayanamam! Beni kendi hayvani arzularna feda m edeceksin? Bu kadar kt, bu kadar bencil misin?
Kendi zevkini, benim strabm pahasna satn alabilir misin? Beni byle etkilemesine ramen, yine
de devam edebilir misin?

Rearden yalnzca aknln boluunu hissederken, gemite ksack srelerle grr gibi
olduu, ama imdi tm irkinlii ve kofluuyla karsna dikilen eye bakyordu: Acndrma
yakarlarnn aslnda hrlayan bir nefretle, tehditler ve talepler hlinde sunulmu olduunu
grmekteydi.
Lillian dedi ok alak sesle. Senin canna mal olsa bile yine vazgemem.
Lillian bunu duydu. Aslnda bu szde, Rearden'n bile farknda olmad eyleri de duydu.
Rearden asl artan, Lilliann anlad zaman barmak yerine, bir anda sakinletiim grmek
oldu. Hakkn yok... dedi Lillian ifadesiz bir sesle. Sesinde, kendi szlerinin anlamsz olduunu
bilen birinin utan verici aresizlii vard.
Rearden, Benim zerimde ne tr haklarn olursa olsun, hi kimse bir bakasndan kendini yok
etmesini isteyemez, dedi.
Senin iin bu kadar nemli mi o?
Bundan ok daha fazla.
Dnceli ifade Lilliann yzne geri dnyordu, ama dner dnmez o yzde hemen kurnazlk
ifadesiyle karyordu. Sesi kmad.
Lillian, gerei bildiin iin memnunum. imdi durumu tam anlayarak seeneklerine
bakabilirsin. Beni boayabilirsin...ya da bu ekilde devam etmeyi isteyebilirsin. Elindeki seenekler
yalnzca bunlar. Sana ancak bunu sunabilirim. Herhalde beni boaman istediimi biliyorsun. Ama
ben fedakarlk falan istemiyorum. Evliliimizde ne gibi bir rahatlk bulursun, onu bilemiyorum, ama
buluyorsan, bu evlilii feda etmeni isteyecek deilim. Bundan sonra beni neden tutmak isteyesin,
bilmiyorum. Senin gznde ne anlamm var, onu da bilmiyorum. Senin ne aradn bilmediim gibi,
nelerden mutlu olabildiini, ikimiz iin de ekilmez olan bu evlilikten ne kazandn da bilmiyorum.
Benim tm standartlarma gre, senin beni oktan boam olman gerekirdi. Tm standartlarma gre,
bu evlilii srdrmek hain bir sahtekrlktan baka bir ey deil. Ama benim standartlarm
seninkilerden farkl. Seninkileri anlamyorum, hibir zaman anlamadm, ama yine de kabul ederim.
Senin bana olan sevginin tr buysa, karm olarak adm tamak sana bir tr memnuniyet getiriyorsa,
bunu senden almam. Sznden donen ben olduuma gre, bedelini elimden geldiince derim. u
modern yarglardan birini satn alp istediim zaman boanabileceimi de biliyorsun elbette. Ama
bunu yapmayacam. Eer istiyorsan, szm tutarm, ne var ki ancak eklen tutabilirim. imdi
seimini yap...ama eer beni tutmay seersen, bana asla ondan sz etmeyeceksin, ilerde onunla
karlarsan bildiini ona asla belli etmeyeceksin, hayatmn o ynne asla dokunmayacaksn.
Lillian hareketsiz durmu ona bakyordu. Pozu sanki ylm gibiydi. yle durmak bir tr
meydan okumaym gibi. Karsndaki insann hatr iin dorulma ve zarif grnme zahmetine
katlanamazm gibi.
Bayan Dagny Taggart, dedi, kkr kkr gld. Sradan evli kadnlarn kukulanmaya cesaret
edemeyecei sper kadn. inden baka hibir ey dnmeyen, erkeklerle erkek gibi iliki kuran
kadn. Yce bir ruha sahip, seni srf dehan iin, fabrikan ve metalin iin beenen kadn! Yine gld.
Onun da seni her kahpenin isteyecei gibi istediini bilmem gerekirdi, nk sen yatakta da, ofisteki
masanda olduu kadar ustasn...tabi byle konularda benim tanklm geerliyse. Ama elbette o
benden daha iyi bilir, nk o her tr ustala tapar, herhalde demiryolunda alan her iiyle de
yatmtr!
Sustu, nk mrnde ilk defa olarak, bir insann ldrme gcne sahip olduunun nereden belli
olduunu gryordu. Ama Rearden ona bakmyordu. Kendisini gryor mu, yoksa yalnzca sesini mi
duyuyor, Lillian pek emin olamyordu.
Rearden o anda kendi sesinin bir takm kelimeleri, aslnda u anda duymakta olduu kelimeleri

syleyiini dinliyordu...Ellis Wyatt'n gn izgili odasnda, Dagnyye kendisi sylyordu


bunlar. Geride kalan gecelerde, kendi vcudu Dagnyninkinden ayrld anda onun hareketsiz
yatn, yznde glmsemeden ok daha fazla bir n parlayn gryordu. Genliin yz.
Sabahn yz. Kiinin kendi varlna duyduu minnet. Sonra da Lilliann yzn gryordu.
Yatakta, yannda yatarken grd gibi. Cansz bir yz, kaamak gzler, dudaklarda zayf bir
alayclk...genel bir sululuk ifadesi. Kimin sulayan, kimin sulanan olduunu da gryordu.
ktidarszln kendini namus diye gsterip, yaama gcn gnah diye sulamasndaki ayb
gryordu. Apak bir netlik iinde, bir anlk aknla sacak ekilde, bir zamanlar kendi inanc
olan eyin o korkun irkinliini gryordu.
Yalnzca bir an. Kelimesiz bir inan, duygu olarak kavranan bir bilgiydi ve zihninde
mhrlenmeden kald. Bu ok onu yeniden Lilliana dndrd, onun kelimelerinin sesini bir kere
daha duydu. Lillian karsnda, o an halledilmesi gereken nemsiz bir varlk gibiydi.
Ona fkenin onurunu bile balamayan, stressiz bir sesle, Lillian dedi. Bana ondan sz
etmeyeceksin. Bunu bir kere daha yaparsan, bir serseriye vereceim cevab alrsn. Seni dverim.
Onun adndan ne sen, ne de baka bir kimse sz edecek.
Lillian ona bakt, Sahi mi? dedi. Garip, resmiyetsiz bir sesle konumutu. Kelimeleri frlatp
atyormu, ama onlarn asl olduu kanca zihninde takl kalm gibi. Aklnda kendine ait bir hayal
var gibiydi.
Rearden alak sesle, yorgun bir aknlkla konutu: Gerei renmekten memnun olacan
sanmtm. Bilmeyi tercih edersin, diye dnmtm...bana olan sevgin ve saygn her ne kadarsa,
onun hatrna. Sana ihanet edersem, bunu baya bir biimde yapmayacam, varyete kzlarndan
biriyle gitmeyeceimi, ancak hayatmn en temiz ve en ciddi duygusu iin yapacam bilmen daha
iyidir, diye dnmtm.
Lilliann bir hmla ona dn istem dyd. Yz apak bir nefret ifadesiyle kvrlmt.
Ah, seni sersem budala!
Rearden sessiz kald.
Lillian kendini toplad, gizli bir alayclkla glmsyormu gibi bir ifadeye brnd. Herhalde
benim cevabm bekliyorsun, dedi. Hayr, seni boamayacam. Bunu asla umma. imdiki gibi
devam edeceiz...nerdiin buysa ve byle devam edebileceini dnyorsan. Bakalm ahlk
ilkelerini bayrak gibi dalgalandrp durumu idare edebilecek misin?
Lillian mantosuna uzanrken, imdi eve dnmekte olduunu sylyordu, ama Rearden onu
dinlemedi. Kap Lilliann arkasndan kapandnda da zar zor fark etti. Daha nce hi yaamad bir
duygu iinde, hareketsiz duruyordu. Daha sonra dnmesi gerekecekti elbette. Bunun farkndayd.
Dnp anlamas gerekecekti. Ama u an iin tek istedii, hissettii eyin inanlmazln
gzlemlemekti.
Bir tr zgrlk duygusuydu bu. Sanki tek bana, tertemiz bir hava akmnn sonsuzluu iinde
duruyordu, srtndaki yk bir anda kalkm, yok olmutu. Mthi bir kurtulu duygusuydu bu. Lilliann
ne hissettiinin, ac ekip ekmediinin, ona ne olacann ve bu tr eylerin kendisi iin hibir nemi
olmadn bilme duygusuydu. Yalnz nemi olmamas deil, nemi olmak zorunda bile olmadnn
prl prl, sululuktan uzak bilinci!

VI
MUCZE METAL
Ama bunu tutturabilir miyiz? diye sordu Wesley Mouch. Sesi fkeden tizlemi, korkudan
incelmiti.
Ona kimse cevap vermedi. James Taggart bir koltuun koluna ilimi, hi kprdamadan
oturuyor, kalarnn altndan ona bakyordu. Orren Boyle kl tablalarndan birinin kenarna hain bir
tavrla vurup purosunun kln att. Dr. Lloyd Ferris glmsedi. Bay Weatherby hem dudaklarn
bkt, hem de ellerini kenetledi. Amerikan Amalgam Emekin bakan Fred Kinnan volta atmay
kesti, pencerenin kenarna tnedi, kollarn aprazlad. ne eik oturmu, nndeki sehpada, vazoda
duran iekleri dalgn dalgn dzelten Eugene Lawson, bedenini mutsuz mutsuz dikletirip gzlerini
kaldrd. Mouch masasnda oturuyordu. Yumruunu bir sayfa yaznn zerine baarmt.
Cevap veren Eugene Lawson oldu. Bence bunu bu biimde ifade etmemek gerek. Alelade
zorluklarn, kamu yarar fikrinden fkran soylu plnmzn nn tkamasna izin vermemeliyiz. Bu
i halkn yararna. htiya en nde gelen eydir. Baka eyleri dnmek zorunda deiliz.
Kimse itiraz etmedi, kimse sz ondan devralmad. Sanki Lawson tartmaya devam etmeyi daha
da zorlatrm gibi davranyorlard. Ama odann en rahat koltuunda gze arpmadan oturmakta olan
ufak tefek bir adam, kendisinin grmezden gelinmesinden memnun, ama oradaki varlnn herkese
bilindiinden de emin bir tavrla Lawsona bakt, oradan gzlerini Moucha evirdi, diri ve neeli bir
sesle, te sylem bu, Wesley, dedi. Tonunu biraz dr, etrafn biraz ssle, sonra kendi
gazetecilerinin bu koroyu tutturmasn sala...hi kayglanmana gerek yok.
Mouch mutsuz bir ifadeyle, Evet, Bay Thompson, dedi.
Devlet Bakan Bay Thompson, hibir zaman dikkati ekmeme niteliine sahip biriydi.
kiilik bir grupta bile onun kimlii eriyip yok olurdu. Ona tek banayken bakanlar da, sanki
karlarnda bir grup varm gibi bir duyguya kaplrd. Kendisine benzeyen saysz insanlardan
olumu bir grup. lkede hi kimse onun tam neye benzediinden emin deildi.Resimleri dergi
kapaklarna, kendinden nce bu grevde bulunmu kiilerin resimleri kadar sk baslr, gnlk
hayatyla ilgili yazlara elik ederdi, ama insanlar resimdekilerden hangisinin Bay Thompson,
hangilerinin memur ya da beyaz yakal ii olduundan hibir zaman tam emin
olamazlard...yalnzca...Bay Thompsonn gmlek yakas genellikle kvrk dururdu. Omuzlar geni,
vcudu ufak tefekti. Salar tel tel, az kocaman, grnen yana gelince, hrpalanm krk ile diri
altm arasnda her yaa uyabilecek kadar esnekti. Yetkileri mthi glyd, habire onlar daha da
geniletmek iin plnlar yapp, bunlar uygulamaya geirirdi, nk onu bu makama getirenler bunu
ondan bekliyordu. Zeks fazla olmayanlarn kurnazlna, tembellerin telal enerjisine sahipti.
Hayatta ykseliinin tek srr, ansl biri olmasyd. Bunu kendi de biliyor, daha fazla hibir ey
beklemiyordu.
James Taggart, Bay Thompsona deil, Wesley Moucha dnd. Belli ki nlemler almak gerek.
ok radikal nlemler. Olaylarn uzun sre imdiki gibi srp gitmesine izin veremeyiz.
Orren Boyle, Ar ol, Jim, dedi.
Bir eyler yapmak, hem de abucak yapmak art!
Wesley Mouch, Bana bakma, diye aksilendi. Benim elimden bir ey gelmez. nsanlar ibirlii
yapmay reddederse ben ne yapabilirim? Elim kolum bal. Daha geni yetkilerim olmal.
Mouch hepsini Washington'a armt. Dostlar, kiisel danmanlar olarak, zel, gayrresm

bir toplant iin davet etmiti hepsini. Ama imdi bu gelenler onu izlerken, Mouchun tavrnn baskc
m, yoksa szlanan bir tutum mu olduunu anlayamyorlar, onlar tehdit mi ediyor, yoksa onlara
yalvaryor mu, bilemiyorlard.
Bay Weatherby istatistikleri okur gibi bir sesle, in asl, bu ylbanda sona eren oniki aylk
dnem iinde irket kapanmalar, bir nceki oniki aylk dneme gre iki katna kt, dedi.
Ylbandan bu yana ise katna kt.
Dr. Ferris rahat bir tavrla, Bunun kendi hatalarndan kaynaklandna inanmalarn garantiye
almak gerek, dedi.
Wesley Mouch, H? derken gzleri hzla Ferrise dnd.
Dr. Ferris, Ne yaparsanz yapn, asla zr dilemeyin, dedi. Sululuk duymalarn salayn.
Mouch, zr dilemiyorum, diye terslendi Su bende deil. Bana daha geni yetkiler gerek.
Eugene Lawson saldrgan bir tavrla Dr. Ferrise dnerek, Ama zaten onlarn kendi suu,
dedi. Sosyal dayanma ruhlar eksik. retimin kiisel bir seim deil, kamusal bir grev olduunu
kabul etmeye yanamyorlar. Koullar ne olursa olsun, baarsz olmaya haklar yok. retimi
srdrmek zorundalar. Bu sosyal bir zorunluluk. Bir insann almas, zel bir konu deildir, sosyal
bir konudur. zel konu diye bir ey yoktur. zel hayat vardr. Bunu onlara zorla retmemiz gerek.
Dr. Ferris belli belirsiz bir glmsemeyle, Gene Lawson benim ne demek istediimi biliyor,
ama bildiinin hi farknda deil, dedi.
Lawson sesini ykselterek, Ee, ne demek stiyorsun? diye sordu.
Wesley Mouch, Bo verin, dedi.
Bay Thompson, Ne yapmaya karar verecein umurumda deil, Wesley, dedi. adamlar
ciyaklarsa, o da umurumda deil. Yeter ki basnn senden yana olduundan emin ol. Bundan kesinlikle
emin ol.
Mouch, Onlar elimde dedi.
Yanl zamanda gagasn aacak bir tek editr bize, homurdanan on milyonerden daha fazla
zarar verebilir.
Dr. Ferris, Bu doru. Bay Thompson, dedi. Ama bunun farknda olan bir tek editr ismi
verebilir misiniz?
Herhalde veremem. Thompson memnun gibiydi.
Dr. Ferris devam etti: Hangi tip insanlara gveniyor, hangilerine gre pln yapyor olursak
olalm, eski bir atasz vardr ki onu kesinlikle grmezden gelebiliriz. Hani, kil ve drst insanlara
gvenme meselesi. Biz o tr insanlar hi dnmek zorunda deiliz. Modas gemi onlarn
James Taggart pencereye doru bakt. Washingtonn geni caddelerinin zerindeki gkyznde
mavi aklklar vard. Nisan ortasna zg bir ak mavi. Bulutlar arasndaki boluklardan gne
nlar da girebiliyordu. Uzaktaki bir ant, stne den gnein altnda prl prld. Yksek, beyaz
bir dikili tat ant. Dr. Ferrisin demin alnt yapt kiinin ansna dikilmiti. Bu kente de ad
verilen adamn. James Taggart baklarn baka tarafa evirdi.
Lawson suratn asarak yksek sesle, Profesrn szlerinden holanmadm, dedi
Wesley Mouch, Telalanma, diye karlk verdi. Dr. Ferris teoriden sz etmiyor,
uygulamadan sz ediyor.
Fred Kinnan, Eh, uygulamadan sz ediyorsak, o zaman ben de size, byle bir zamanda
iadamlar iin kayglanamayacamz syleyeyim, dedi. Bizim dnmemiz gereken ey, istihdam.
nsanlara daha ok i olana salamak. Benim sendikalarmda alan her bir kii, almayan be
kiiye bakyor, buna yoksul akrabalar da dahil deil. Eer benim dm istiyorsanz...geri
holanmayacanz biliyorum ama bu da yalnzca bir dnce...yeni bir ynerge karp lkedeki her

bordroya te biri kadar daha insan eklemeyi zorunlu kln.


Taggart, Ulu Tanrm! diye bard. Deli misin? imdiki bordrolar zor dyoruz! imdi
altrdmz adamlara yaptracak kadar bile i yok ortada! te bir fazla, ha? Hibir iimize
yaramazlar ki!
Fred Kinnan, Onlar grevlere komanz kimin umurunda ki? dedi. e ihtiyalar var. Bata
gelen odur...ihtiyalar, deil mi? Sizin krnz deildir.
Taggart telala, Bu kr meselesi deil! diye haykrd. Ben kr lfn azma bile almadm.
Bana hakaret etmen iin de sebep yaratmadm. Mesele aslnda, senin o adamlarna verecek paray
nereden bulacamz...trenlerimizin yars bo gidip gelirken ve ortadaki ykler bir tek vagonu zor
doldururken! Sesi birdenbire tedbirli ve dnceli bir dzeye indi. Ama tabi alan insanlarn
sorunlarn anlyoruz ve...bu yalnzca bir dnce tabi...belki bir miktar ek adam alabiliriz...eer
nakliye cretlerini iki katna karmamza izin verilirse, nk..
Orren Boyle, Akln m kardn? diye haykrd. Bugn uyguladn cretler bile beni
kertmek zere! Fabrikamdan her vagon ktnda rperiyorum! Kan kaybndan leceim! Param
zaten yetmiyor...sen de iki katna m karmak istiyorsun?
Taggart buz gibi bir sesle, Senin parann yetip yetmemesi nemli deil, dedi. Baz
fedakrlklarda bulunmaya hazrlkl olmalsn. Halkn demiryoluna ihtiyac var. htiya her eyden
nde gelir...senin krndan da nde.
Hangi kr? diye bard Orren Boyle. Ben ne zaman kr ettim ki? Hi kimse beni krl bir i
ynetmekle sulayamaz. Bilanoma bir bakn...sonra da rakiplerimden birinin bilanosuna bakn.
Tm mterileri, tm hammaddeleri, tm teknik avantajlar ve baz gizli formllerin tekelini alm
olanlara. Sonra syleyin bana, frsat kimmi! Ama tabi halkn demiryollarna ihtiyac olduu doru.
Bu durumda, belki de nakliye cretlerinde yaplacak bir miktar art sineye ekebilirim,
eer...aklma geldi de sylyorum...u bir iki yl atlatmam iin bana bir sbvansiyon verilirse.
Tempomu bulana kadar...
Ne? Yine mi? diye haykrd Bay Weatherby. Soukkanl tavrn kaybetmiti. Bizden ka
kredi, ka erteleme, ka mehil, ka moratoryum aldn! Bir tek kuruu geri demedin...Ayrca hepiniz
ifls eder, vergi gelirleri de gmbr gmbr kerken, sana sbvansiyon olarak verilecek paray
nereden bulacamz sanyorsun?
Boyle yavaa, Parasz kalmam insanlar da var, dedi. Bunca ihtiyacn ve bunca sefaletin
lkeyi sarmasna izin vermenin zr olarak kullanacanz hibir ey yok...bazlar parasz
kalmadka.
Elimden bir ey gelmiyor! diye bard Wesley Mouch, Bu konuda hibir ey yapamyorum!
Daha geni yetkilere ihtiyacm var!
Bay Thompson bu toplantya katlmaya neyin drttn anlayamyorlard. ok az ey
sylyor, ama ilgiyle dinliyordu. renmek istedii bir ey varm gibiydi. imdi de, o ey neyse,
onu renmi gibi grnyordu. Ayaa kalkp neeyle glmsedi.
Devam et, Wesley, dedi. 10-289la devam et. Hibir sknt olmayacak.
Hepsi ayaa kalkmlard. steksiz bir sayg gsteriyor gibiydiler. Wesley Mouch masadaki
kda bakt, sonra kaprisli bir sesle konutu: Eer devam etmemi istiyorsanz, olaanst hl ilan
etmeniz gerek.
Hazr olduun anda ilan ederim.
Baz zorluklar var, o yzden...
Onu sana brakyorum. stediin gibi zmle. Tasla bana yarn ya da br gn yolla, ama
beni ayrntlarla rahatsz etme. Yarm saate kadar radyoda bir konuma yapmak zorundaym.

En bata gelen zorluk, 10-289 numaral ynergenin maddelerini yrrle sokmamza yasann
izin verip vermedii.Korkarm yasaya uygun olmad iddia edilebilir.
Canm, yle ok acil yasa kardk ki, hepsini tararsan, bu seferkini de gvenceye alacak bir
eyler mutlaka bulursun.
Bay Thompson, yznde dosta bir glmsemeyle tekilere dnd. Sizi yalnz brakaym da
buruuk yerleri tleyin, dedi. "Bize yardm etmek iin Washingtona geliinizden minnettarm.
Sizleri grdme de ok sevindim.
Kap onun arkasndan kapanana kadar beklediler, sonra yerlerine dndler. Birbirlerine hi
bakmyorlard.
10-289 sayl ynergenin metnini henz dinlememilerdi, ama iinde neler olacan
biliyorlard. Uzun zamandan beri farkndaydlar. Kendilerinden bile sakladklar srrn kelimeler
hlinde biimlenmesine asla izin vermiyorlar, ama biliyorlard. Yine ayn ekilde, u anda da
ynergenin metnini hi duymamay istiyorlard. Zihinlerinin karmak kvrmlar tam bu tr anlardan
kanmak zere tasarmlanmt.
Ynergenin yrrle girmesini istiyorlard. Keke kelimelere gerek olmadan yrrle
girebilseydi de, yaptklarnn bu olduunu bilmek zorunda kalmasalard. lerinden hibiri, 10-289
sayl ynergenin, tm abalarnn niha amac olduunu seslendirmi deildi. Ama kuaklardan beri
insanlar hep bunu mmkn klmak iin alp durmutu. Birka aydr da her maddesi iin eitli
konumalarla, gazete yazlaryla, vaazlarla, ba makalelerle hazrlklar yaplmt. Bu hazrlklar
yapanlar, amal seslerdi.Ama biri kp bu amalarn kelimeye dkerek telffuz etse, fkeyle ve
avaz avaz baryorlard.
Wesley Mouch, imdi durum yle, dedi. lkenin ekonomik durumu evvelki yl, geen yldan
iyiydi, geen yl da bu yldan iyiydi. Bu gidile bir yl daha dayanamayz. Bu sebeple u andaki tek
amacmz olduumuz yerde durmak. Soluklanp g toplamak. Tam bir istikrara kavumak. zgrle
bir ans tannd, baarsz oldu. Demek ki, daha sk kontrollerin yaplmas gerekiyor. Madem
insanlar kendi sorunlarn gnll olarak zmekte isteksiz davranyor, onlar bunu yapmaya
zorlamak gerek Duraklad, nndeki kd eline ald, resmi bir sesle ekledi: Allah belasn
versin, uzun szn ksas, u durduumuz yerde var olmay srdrebiliriz, ama hareket etmeye cesaret
edemeyiz! Demek ki hareketsiz duracaz. Hareketsiz. O itoullarn hareketsiz tutacaz!
Ban omuzlarnn arasna ekmi, herbirinin yzne bakyor, sanki lkenin sorunlar srf ona
inat olsun diyeymi gibi fkeli grnyordu. Ondan iyilik isteyen yle ok sayda insan korkutmutu
ki, imdi artk fkeyi her eyin zm sayyormu gibi davranyordu. Sanki fkesinin gc her eye
yetecekmi gibi. Sanki bir fkelense, her ey dzelecekti. Ama karsnda yarm daire oluturarak
oturan insanlar, odadaki korku dalgasnn kendi duygular m olduunu, yoksa masadaki adamn
yayd, keye skm fare panii mi olduunu pek anlayamyorlard.
Wesley Mouchun uzun, kare biiminde bir yz, tepesi yass bir kafas vard. Fra tra bunu
daha da belirginletiriyordu. Alt duda kaprisli bir baloncuktu. Gzlerinin ak kahverengi
bebekleri, buzlu cam gibi aklarn altnda yumurta sarlarna benziyordu. Yz kaslar an hareket
ediyor, sonra hareket kayboluyor, hibir ifade yanstmam oluyordu. Onu glmserken gren
olmamt.
Wesley Mouchun ailesi kuaklardan beri ne sefalet, ne servet, ne de saygnlk grmt. Ama
kendine gre bir gelenee yapm ailelerdendi. O gelenek niversite mezunu olmak, dolaysyla i
dnyasndaki insanlar hor grmekti. Ailenin tm diplomalar duvarlara aslr, dnyaya bir sitem gibi
sunulurdu, nk bu diplomalar, manevi deerlerinin hak ettii madd karlklar otomatik olarak
salayamyordu. Ailenin ok saydaki akrabalar arasnda zengin olan bir tek amcalar vard.

Servetini zengin biriyle evlenerek edinmi, ei ldkten sonra da ok saydaki yeenleri arasndan
Wesleyyi en sevgili yeeni olarak semiti. Nedeni, Wesleynin en dikkat ekmeyen yeen oluuydu.
Julius Amca bu nedenle onu en gvenli seim olarak grmt. Zeki ve parlak kimselerden
holanmazd Julius Amca. Servetini ynetme zahmetinden de pek holanmazd. Bu ii Wesleyye
devretmiti. Wesley niversiteden mezun olana kadar, ortada ynetilecek bir servet kalmamt.
Julius Amca hemen Wesleyyi kurnazlk etmekle sulam, onun iflah olmaz bir komplocu olduunu
ileri srmt. Ama aslnda ortada komplo fidan da yoktu. Wesley parann nereye gittiini
bilmiyordu, lisedeyken Wesley Mouch snfn en tembel rencilerinden biriydi. En iyi rencilere
ok imrenirdi. niversite ona, hi de imrenmemesi gerektiini retti. Mezun olduunda, nasra iyi
geldii iddia edilen uydurma bir ilac retip duran bir firmann reklam departmannda ie girdi. la
iyi satt, Wesley de departmann bana kadar ykseldi.Sonra oradan ayrlp bir kellik ilac
reticisine, oradan patentli styen yapan bir firmaya, ardndan bir sabun firmasna, sonra da bir
merubat irketine geti. Bundan sonraki i, bir otomobil firmasnda reklam blm bakan
yardmclyd. Otomobilleri de sahte bir nasr ilacym gibi satmaya alt, ama satlar yi
gitmedi. Wesley bunun suunu, reklam btesinin yetersizliine ykledi. Onu Reardena tavsiye eden,
otomobil irketinin bakanyd. Washingtona da onu Rearden tantrmt. Washingtondaki
adamnn performansn lecek hibir standarda sahip olmayan Rearden! Ekonomik Plnlama ve
Ulusal Kaynaklar Brosundaki ilk iine onu sokan, James Taggartt. Dan Conwayin yok edilii
srasnda Orren Boylea yardm etmek iin Reardena kallelik etmesi karlnda. Ondan sonra artk
Wesley Mouchun ilerlemesini eitli insanlar salamt. Onlarn da bunu yapmalarnn altnda yatan
sebep, Julius Amcannkiyle aynyd. Fazla parlak olmamay gvenli sayyordu bu insanlar. u anda
masasnn karsnda oturan bu insanlara, sebep-sonu ilikisinin bir btl inan olduu, eldeki soruna
zm ararken sebebini dnmemek gerektii retilmiti. u anda eldeki durum, Wesley Mouchun
stn beceriye ve kurnazla sahip biri olduunu gsteriyordu, nk nfuz peinde koan
milyonlarca insan olduu hlde, bu ii baaran o olmutu. Birbirini yok etmek zere harekete geen
gler arasnda Wesley Mouchun sfr noktas, kesiim noktas olduunu dnmek, onlara gre
deildi.
Bu ynerge 10-289un tashih edilmemi tasla, dedi Wesley Mouch. "Bunu Gene, Clem ve
ben acele karaladk. Size genel bir fikir versin diye. Fikirlerinizi, nerilerinizi falan duymak
istiyoruz. nk sizler emein, sanayinin, ulamn ve mesleklerin temsilcilerisiniz.
Fred Kinnan pencerenin kenarndan kalkt, bir koltuun koluna iliti. Orren Boyle purosunun
izmaritini azndan tkrd. James Taggart ban eip kendi ellerine bakt. Grne gre odada
rahat olan bir tek Dr. Ferris vard.
Wesley Mouch okumaya balad: Genel refah adna, insanlarn gvenliini korumak, tam eitlik
ve tam istikrar salamak amacyla, ulusal acil durum sresince aadaki hususlar
kararlatrlmtr...
Madde Bir: Tm iiler, cretli alanlar ve her trl grevliler bundan byle ilerine bal
kalacaklar, iten ayrlmayacak, iten karlmayacak veya i deitirmeyeceklerdir. hllin cezas
hapistir. Cezaya, Birletirme Kurulu karar verecek, bu kurulun yeleri Ekonomik Plnlama ve Ulusal
Kaynaklar Brosu tarafndan atanacaktr. Yirmibir yana gelen tm insanlar Birletirme Kuruluna
bavuracak, Kurul onlar, hizmetleri lke karlarna en iyi nerede yararl olacaksa oralara
ynlendirecektir.
Madde ki: Tm sna ve ticar kurulular, imalt ve i kurulular, bundan byle iler durumda
kalacak, bu kurulularn sahipleri ii brakmayacak ve emekliye ayrlmayacak, ii kapatmayacak,
satmayacak veya devretmeyecektir. ihlllerin cezas, iletmenin sahip olduu tm varlklarla birlikte

devletletirilmesidir.
Madde : Her trl let, icat, forml, proses ve almalarn patent ve telif haklar,
vatanseverlik acil durum armaan olarak ulusa devredilecek, bu patent ve telif haklarnn sahipleri
devir srasnda gnll olarak Armaan Sertifikas imzalayacaklardr. Daha sonra Birletirme
Kurulu, bu patent ve telif haklarnn tm bavuru sahipleri tarafndan, ayrm yaplmakszn
kullanlmasn salayacak lisanslar karmak suretiyle tekelci uygulamalar bertaraf edecek, modas
gemi rnleri devreden karacak, en iyileri tm ulusun hizmetine sunacaktr. Almetifarika, marka
ad veya telif hakkna tab balklar kullanlmayacaktr. Daha nce patenti alnm her rn yeni bir
adla tannacak, tm imaltlar tarafndan ayn adla satlacak, bu ad da Birletirme Kurulu tarafndan
tespit edilecektir. Tm zel almetifarikalar ve markalar u andan itibaren lavedilmitir.
Madde Drt: Bu ynergenin yrrle giri tarihinden itibaren, u anda piyasada olmayan
hibir yeni ara, icat, rn ya da herhangi trde mal retilmeyecek, icat edilmeyecek, imal
edilmeyecek ve satlmayacaktr. Patentler ve Telif Haklar Ofisi bu ynergeyle lavedilmitir.
Madde Be: Herhangi bir tr retimle ilgili her kurum, tzel kii, irket ya da ahs, her yl,
Temel Ylda rettii kadar mal retecek, bundan fazla ya da eksik retmeyecektir. Temel Yl, ya da
lt Yl olarak alnacak yl, bu ynergenin yrrle girdii tarihte sona eren yl olacaktr. Fazla ya
da eksik retim cezaya tab olacak, cezalar Birletirme Kurulunca saptanacaktr.
Madde Alt: Her ya, cinsiyet, snf ve gelir dzeyindeki her insan, bundan byle her yl, Temel
Yl'da harcad kadar para harcayarak mallar satn alacak, tketim ne daha fazla ne de, daha eksik
olacaktr. Fazla ya da eksik satn almalar cezaya tbidir ve cezalar Birletirme Kurulu tarafndan
saptanacaktr.
Madde Yedi: Tm cretler, fiyatlar, maalar, temettler, krlar, faiz oranlar ve her trl gelir
biimleri, bu ynergenin tarihi itibariyle bulunduu noktada dondurulacaktr.
Madde Sekiz: Bu ynergeden ya da bu ynergede belirlenmemi tm kurallardan doacak
anlamazlklar, Birletirme Kurulunca zmlenecek, bu kurulun karar niha olacaktr.
Dinlemi olan drt adamda bile insanlk onurundan bir miktar krnt kalm olduu iin, bir
dakika boyunca sessizce oturdular ve ilerinde bir bulant hissettiler.
lk konuan James Taggart oldu. Alak sesle konumasna ramen, tnsnda istem d bir
ln titreimi gizliydi: Eh, neden olmasn? Madem bizde yok, onlarda niin olsun? Neden bizden
yukarda olsunlar? Biz batacaksak, bari hep birden batmamz salayalm. Onlara da sa kalma ans
brakmadmzdan emin olalm.
Orren Boyle, Taggarta korku dolu bir aknlkla bakarak tiz bir sesle konutu: Herkesin
yararna olacak ok pratik bir pln iin bu, dorusu ok garip bir tanmlama!
Dr. Ferris sesli sesli gld.
Taggartn gzleri yava yava odakland, daha yksek bir sesle, Evet, tabi, dedi. ok pratik
bir pln. Hem gerekli, hem pratik, hem de adil. Herkesin sorunlarn zecek. Herkese kendini
gvende hissetme frsat tanyacak. Soluk alma frsat verecek.
Eugene Lawson, dudaklar bir glmseme ifadesiyle yaylrken, nsanlara gvenlik
salayacak, dedi. Gvenlik...insanlarn istedii bu. Maden istiyorlar, neden sahip olmasnlar? Bir
avu zengin itiraz edecek diye mi?
Dr. Ferris tembel bir sesle, tiraz edecek olan zenginler deil, dedi. Zenginler gvenlii
baka her tr hayvandan daha ok zler. Bunu hl fark edemediniz mi?
Lawson, O hlde kim itiraz edecek? diye terslendi.
Dr. Ferris anlaml anlaml gld, hi cevap vermedi.
Lawson ban br yana evirdi. Cehennemin dibine gitsinler! dedi. Onlar iin ne diye

kayglanalm? Biz dnyay kk adamlarn hatr iin ynetmek zorundayz, insanln tm dertlerini
yaratan ey zek zaten. Tm ktlklerin kk, insan zihni. Gnmz akln deil, kalbin gn. Bizim
kayg duyacaklarmz, zayflar, ekingenler, hastalar ve mtevaz insanlar olmal. Alt duda
yumuak, kaypak hareketlerle kvrlp duruyordu. Byk olanlar, olmayanlara hizmet etmek iin
varlar. Ahlki grevlerini yerine getirmeyi reddederlerse, zorla yaptrmalyz. Bir zamanlar Mantk
a diye bir ey vard, ama imdi onun tesine getik. imdi Sevgi a.
Kes sesini! diye bard James Taggart.
Hepsi dnp ona baktlar. Orren Boyle titreyerek, Tanr akna, Jim, neyin var senin? diye
sordu.
Taggart, Hibir ey! dedi. Hibir ey...Wesley, onu sustur ltfen, olmaz m?
Mouch tedirgin bir sesle, Ama ben hi anlayam... diye balayacak oldu.
Sustur onu. Bu szleri dinlemek zorunda deiliz, deil mi?
Hayr, tabi, ama..
O hlde devam edelim.
Lawson, Ne oluyor burada? diye sordu. Buna itiraz ediyorum. Ben kesinlikle..Ama
evresindeki ehrelerde hi destek gremeyince sustu, duda gcenik bir nefret ifadesiyle sarkt.
Taggart ateli ateli, Haydi, devam edelim, dedi.
Orren Boyle, Senin neyin var? diye sorarken, kendisinin neyi olduunu bilmek istemedii gibi,
niin bu kadar korktuunu da bilmek istemiyordu.
Dr. Ferris yavaa, hapsinin zihninde var olan ve isimlendirilmemi olan eyi isimlendirmekte
olduunu biliyormu gibi konutu: "Deha denilen ey bir btl inantr, Jim. Akl diye bir ey yoktur.
nsan beyni bir sosyal rndr. evresindekilerden ald etkilerin toplamdr. Hi kimse, hibir ey
icat etmez. Yalnzca sosyal atmosfer iinde uup geen eyleri yanstr. Dhi de entellektel bir
pdr, aslnda toplumun mal olan, kendisinin toplumdan ald dnceleri biriktirir. Dnce
hrszlktr. zel servetleri yok edersek, daha adil bir servet dalm salarz. Dehy yok edersek, o
zaman da fikirlerin dalmn daha adaletli hle getirmi oluruz.
Fred Kinnan, Biz burada i mi konuacaz, yoksa birbirimizle dalga m geeceiz? diye
sordu.
Hepsi ona dndler. Kaln hatlar olan, adaleli bir adamd, ama yzndeki izgiler alacak
kadar inceydi. Dudaklarnn ular, ona srekli olarak alayc bir glmseme ifadesi verecek biimde
yukarya ekilmiti. Bir koltuun koluna oturmu, ellerini ceplerine sokmutu. Moucha glmserken,
tecrbeli bir polisin, dkknda hrszlk yapan birine glmseyii gibi bir ifade sergilemekteydi.
Sonra devam etti:
Tek diyeceim, bu Birletirme Kuruluna benim adamlarm yerletirseniz iyi olur. Bunu
gerekten salasan iyi edersin, arkada, yoksa Madde Birini darma duman ederim.
Mouch kuru bir sesle, Elbette ki emek sektrnden de bir temsilci olacak orada, dedi.
Sanayiden de olacak, mesleklerden de...tm kesimlerden... Fred Kinnan, Kesimler olmaz, dedi.
Yalnzca emein temsilcileri olacak. Nokta.
Orren Boyle, Ne halt etmeye? diye bard. Hile bu, yle deil mi? Fred Kinnan, Tabi
yle, dedi.
Ama o zaman lkedeki her irketin grtla senin elinde olur!
Ya ne peindeyim sanyordunuz?
Boyle, Hakszlk bu! diye bard. Kabul etmem! Hakkn yok! Sen...
Kinnan masum masum, Hak m? diye sordu. Haklardan m sz ediyoruz?
Ama ne de olsa bir takm temel mlkiyet haklar vardr ve bunlar... Dinle, arkada, sen

Madde istiyorsun, deil mi?


ey, ben...
O zaman bir daha mlkiyet hakk lf etme. Gagan smsk kapa.
Dr. Ferris, Bay Kinnan, dedi. Genellemeler yapmak gibi eski hatalara dmeyin. Bizim
politikamz esnek olmak zorunda. Hibir absol ilke yoktur ki...
Fred Kinnan, Bunlar Jim Taggarta sakla, Doktor, dedi. Ben ne dediimi biliyorum. Hi
niversiteye gitmedim, o sayede biliyorum.
Boyle, tiraz ediyorum! dedi yine. Senin bu diktatrce yntemlerine...?
Kinnan ona arkasn dnd, Dinle beni, Wesley, dedi. Benim ocuklar Madde Birden hi
holanmayacak. Eer uygulama bana verilirse, onlara yuttururum. Deilse olmaz. Kararn ver.
Mouch, ey... deyip sustu.
Taggart, Tanr akna, Wesley, ya biz ne olacaz? diye haykrd.
Kinnan, Bana geleceksiniz. dedi. Kurulla bir iiniz olduunda, bana gelirsiniz, ben ayarlarm.
Ama o kurulu ben yneteceim. Ben ve Wesley. Taggart bu sefer, Sence lke buna tahamml eder
mi? diye bard. Kinnan, Kendini kandrmaktan vazge, dedi lke, ha? Eer artk ortada hi ilke
diye bir ey yoksa...ki bence doktor hakl, besbelli yok...eer oyunun kurallar yoksa ve mesele
yalnzca kimin kimi soyacana kalyorsa...o zaman benim arkamdaki oylar hepinizinkinden ok.
iilerin says iverenlerden fazladr ve bunu da asla unutmayn, ocuklar!
Taggart kibirle, Bu da tuhaf bir tutum, dedi. "Bu nlem, aslnda iilerin ya da iverenlerin
bencil karlar iin tasarmlanmad ki! Tm halkn yararlanmas iin dnld.
Kinnan sevimli sevimli, Peki, tamam, dedi. Senin dilinde konualm. Halk dediin kim?
Kalite asndan bakarsak, herhalde sen deil, Orren Boyle da deil. Saysal adan bakarsak, o
zaman ben, nk arkamda saylar var. Glmsemesi silindi, ac bir bezginlik ifadesiyle devam etti:
Ama ben halk yararna abaladm syleyecek deilim, nk gerein yle olmadn biliyorum.
Zavall garibanlar esarete satmakta olduumu da biliyorum. in z bu. Onlar da biliyor. Ama kendi
soygunumu srdrmek istiyorsam, ara sra onlara da birka krnt atmam gerekeceini de biliyorlar.
Benim yerimde sizlerden biri olsa, bunu asla bulamazlard. Hi anslar kalmazd. te bu nedenle,
eer krba altnda alacaklarsa, o krbacn benim elimde olmasn yelerler, sizin gibi salyas
damlayan, patlak dudakl kamu yarar pilerinin deil! Kendi niversiteli camianz dnda,
kandrabildiiniz bir tek aptal var m sanyorsunuz? Ben soyguncuyum, ama bunun farkndaym.
Adamlarm da farknda. Bedelini deyeceimi biliyorlar. Yreimin iyiliinden falan deil.
deyebileceim en az miktardan bir kuru fazla vermeyeceim de belli. Ama en azndan o kadarn
bekleyebilirler. Tamam, ara sra iimi bulandryor...hatt u anda da iimi bulandryor, ama bu
dnyay kuran ben deilim, sizsiniz. Ben de oyunu, sizin kurguladnz gibi oynuyorum ve bunu da
gittii yere kadar srdreceim. Aslnda hibirimiz iin fazla uzun srmeyecek. Ayaa kalkt. Ona
hi kimse cevap vermedi. Onun gzleri birer birer herbirinin yznde durakladktan sonra Wesley
Moucha gelip orada durdu. Rahat bir sesle, Kurulu alyor muyum, Wesley? diye sordu.
Mouch uyumlu bir sesle, Personel seimi yalnzca teknik bir ayrnt, dedi. stersen bunu daha
sonra, seninle ikimiz konualm.
Bu cevabn evet anlamna geldiini odadaki herkes biliyordu.
Tamam, arkada, dedi Kinnan. Sonra tekrar pencereye yrd, pervazn kenarna oturup bir
sigara yaka.
Kabullenilmeyen bir sebeple dierlerinin hepsi dnm, Dr. Ferrise bakyor, sanki ondan bir
rehberlik bekliyorlard.
Dr. Ferris kaygan bir sesle, Sylemlerden rahatsz olmayn, dedi. Bay

Kinnan iyi bir hatip, ama pratik gereklerden ok kopuk. Diyalektik dnemiyor.
Bir sessizlik daha oldu, sonra James Taggartn sesi ykseldi. Umrumda deil. nemi de yok.
O da her eyi olduu gibi tutmak zorunda. Tam u andaki gibi. Hi kimsenin hibir eyi
deitirmesine izin yok. Yalnzca... Birdenbire Wesley Moucha dnd. Wesley, Madde Drte
gre tm aratrma departmanlarn, deneme laboratuarlarn, bilimsel ilevleri ve o tr kurumlar
kapatmamz gerekecek, dedi. Onlarn yasaklanmas art.
Evet, doru, diye karlk verdi Mouch. "Bunu dnmemitim. Onunla ilgili de iki satrlk bir
ey eklememiz gerekecek. evresine baknp kalem arad, kdn sol tarafna birka not ald.
Zarar verici rekabeti nleyecek, dedi James Taggart. "Denenmemi, bilinmeyen alanlara
birbirimizden abuk varmak iin yarmayacaz. Yeni icatlarn piyasay bozmasndan
korkmayacaz. Bizi ar hrsl rakiplerimizle ayn hizada tutsun diye yararsz deneylere para
dkmeyeceiz.
Orren Boyle, Evet, dedi. Herkes eskiyi bol bol kullanana kadar, yeniye para ziyan etmek
yasak. Kapatn kahrolas aratrma laboratuarlarn...ne kadar abuk, o kadar iyi.
Wesley Mouch, Evet, diye sze kart. Kapatacaz. Hepsini.
Fred Kinnan, Devlet Bilim Enstitsn de mi? diye sordu.
Mouch, Yo, hayr, dedi. O farkl. O devlet. Hem zaten o kr amac gtmeyen bir kurulu. Tm
bilimsel ilerlemeyi salamaya da o kurum yeter zaten.
Dr. Ferris, Bol bol yeter, dedi.
Fred Kinnan, Btn o laboratuarlar kapadnz zaman onca mhendise, profesre falan ne
olacak? diye sordu. Neyle yaayacaklar? teki ilerin, irketlerin hepsi dondurulmu olacak.
Wesley Mouch, Ya, deyip kafasn kad. Dnp Weatherbyye bakt. Onlara yardm ayl
m verelim, Clem?
Bay Weatherby, Olmaz, dedi. Niye verelim ki? Grlt koparacak kadar kalabalk deiller.
nemi yok.
Mouch, Dr. Ferrise dnd: Herhalde bazlarn sen alabilirsin, deil mi, Floyd?
Bazlarn dedi Dr. Ferris yavaa. Her hecenin tadn kararak konuuyordu. birlii
yapanlar.
Fred Kinnan, Ya tekiler? diye sordu.
Wesley Mouch, Onlar Birletirme Kurulunun kendilerine yararl bir meguliyet bulmasn
beklemek zorunda, diye karlk verdi.
Beklerken ne yiyecekler?
Mouch omuz silkti. Ulusal acil durum dnemlerinde baz kurbanlar elbette olacaktr. Bunun
aresi yok.
Taggart birdenbire, odann sessizliine kar, Bunu yapmaya hakkmz var! diye bard.
htiyacmz var. Var, yle deil mi? Cevap gelmedi. Yaammz korumaya hakkmz var! Kimse
itiraz da etmedi. O ayn tiz, yakar dolu srarla devam etti: Yzyllardr ilk defa gvende olacaz.
Herkes kendi yerini, kendi iini bilecek. Baka herkesin yerini ve iini de bilecek. Aklna yeni fikir
gelen her kan insafna braklm olmayacaz. Kimse bizi piyasadan kovamayacak,
piyasalarmz alamayacak, bizden ucuza satamayacak, bizi modas gemi durumuna
dremeyecek. Kimse karmza yeni bir letle gelip, bizi satn alrsak m ifls ederiz, yoksa biz
almayp bakas alrsa m iflas ederiz ikilemine itemeyecek. Byle bir karar vermek zorunda
kalmayacaz. Hi kimsenin hibir karar vermesine izin yok. Her eye bir kerede karar verilmi
olacak. Gzleri yakaran baklarla bir yzden bir yze dolayordu. Yeterince ey icat edildi zaten.
Herkesin konforuna yeter. catlara devam etmelerine niin izin verilsin? Her admda bastmz yeri

patlatmalarna niin izin verelim? Neden ebediyen belirsizlikler iinde kalalm? Birka hrsl
macerac yznden mi? Tm insanln huzurunu, birka uyumsuzun agzllne feda m edelim?
Onlara ihtiyacmz yok. Hem de hi yok. Kahramanlara tapma detinden kurtulacaz, Kahramanm!
Tarih boyunca zarardan baka ne getirdiler? nsanl vahi bir yara soktular. Dur durak yok, huzur
yok, gven yok. Hep onlara yetimek iin bir kou...sonu gelmez bir yar! Tam biz yetiirken yine
yllar tesine geiyorlar...Bize hi ans tanmyorlar. Hibir zaman ans tanmadlar... Gzleri
tedirgin kprtlar iindeydi.Pencereye doru bakt, ama sonra gzlerini oradan abucak kard.
Uzaktaki o dikili ta grmek istemiyordu. imiz bitti onlarla. Biz kazandk. Bu bizim amz.
Bizim dnyamz. Gvene kavuacaz -yzyllardr ilk defa- sanayi devriminin balangcndan beri
ilk defa!
Fred Kinnan, ey, galiba bu da anti-sanayi devrimi! dedi.
Wesley Mouch, Sana hi yakmayan bir sz, diye terslendi. Bunu kimsenin nnde
sylememize izin verilemez.
Kayglanma, karde. Kimsenin nnde sylemem.
Dr. Ferris, Tamamen yanl, dedi. Cehaletten kaynaklanan bir sz. Plnl ekonominin her
zaman en yksek verimi ve randman saladna, merkeziyetiliin sper-sanayilemeye yol
atna tm uzmanlar oktan karar verdi.
Boyle, Merkeziyetilik tekelciliin fenerini sndrr, diye katkda bulundu.
Kinnan, Neydi o, pardon? diye sordu.
Boyle onun sesindeki alayc tonu yakalayamamt. Tekelciliin fenerini sndrr, diye
tekrarlad. Endstriyi demokratikletirir. Her eye herkesin ulaabilmesini salar. rnein byle bir
zamanda, demir cevherine ihtiya bu kadar okken, neden ulusal kaynaklar eski model elik yapmak
iin ziyan edilsin...beri yandan benim yapabileceim ok daha iyi bir metal varken! Herkesin istedii,
ama hi kimsenin elde edemedii bir metal. imdi bu iyi ekonomi deil mi, salam sosyal randman
deil mi, demokratik adalet deil mi? Neden benim o metali yapmama izin verilmesin? nsanlar neden
ihtiyalar varken onu kullanamasnlar? Bir tek bencil kiinin zel tekeli yznden mi? Kendi
haklarmz onun kiisel karlarna feda m edeceiz?
Kinnan, Bo ver, karde! diye bard. Senin okuduun gazetelerde ben de okudum bunlar.
Boyle birden bire bozuldu. Tavrn beenmiyorum! dedi. Gzlerindeki baklar bir barda
gren olsa, yumruklamaya balayacaklar sanrd. Dimdik oturuyordu. Hayalinde grd sararm
ktlardaki yaz stunlarnn arasna skm gibiydi:
Kritik kamu ihtiyac dneminde, sosyal abalarmz modas gemi rnler yapmaya m ziyan
edeceiz? Bir avu insan, ellerinde daha iyi rnlerle ve retim metotlaryla ilgili olanaklar
tutarken, kalabalklar ihtiya iinde mi brakalm? Patent haklar denilen btl inancn bizi
durdurmasna izin mi verelim?
zel sektrn iinde bulunduumuz ekonomik krizle baa kamayaca belli deil mi? rnein
bu yz kzartc Rearden Metal ktlna daha ne kadar dayanmak zorundayz? Halktan durmadan talep
yayor, ama Rearden mal veremiyor.
Ekonomik hakszlklara ve zel imtiyazlara ne zaman son vereceiz? Rearden Metal retmek
niin yalnzca Reardenn imtiyaz olsun?
***
Orren Boyle, Tavrn beenmiyorum, diyordu. Biz iilerin haklarna sayg gsterdiimiz
srece, senden de sanayicilerin haklarna sayg gstermeni bekleriz.
Kinnan azn yaya yaya, Sanayicilerin hangi haklar? diye sordu,
Dr. Ferris aceleyle, Benim dnceme gre Madde ki belki de u anda hepsinin en gerekli

olan, diye sze kart. Sanayicilerin ii brakma, emekli olma, ortadan kaybolma alkanlna bir
son vermeliyiz. Bunu durdurmak zorundayz. Tm ekonomimizin canna okuyor.
Taggart heyecanla, "Neden yapyorlar bunu? dedi. Nereye gidiyor bunlarn hepsi?
Bilen yok, diye cevap verdi Dr. Ferris. Ne bir enformasyon bulabildik, ne de bir aklama.
Ama bunu durdurmak art. Kriz zamanlarnda ekonomik hizmet de lke iin asker hizmet kadar
nemli bir grev. Bundan yksnen, asker kaa saylmal. O adamlar iin idam cezas getirilmesini
teklif ettim ama Wesley kabul etmiyor.
Fred Kinnan garip, yava bir sesle, Ar ol, ahbap, dedi. Birdenbire, hareketsiz oturmu
durumda, kollar gsnde aprazlanm olarak, Ferris'e bakt. yle bir bakyordu ki, odada herkes
Ferrisin cinayet teklif etmi olduu izlenimine kapld. Sakn bir daha sanayide idam cezasndan sz
ettiini duymayaym.
Dr. Ferris omuz silkti
Mouch abucak, Arlklara kamamza gerek yok, dedi nsanlar korkutmak istemeyiz.
Onlar kendi tarafmza ekmek isteriz. Bizim ba sorunumuz, acaba...acaba bunu kabul edecekler
mi?
Dr. Ferris, Edecekler, dedi.
Eugene Lawson, Ben biraz kayglym, diye sze kart. Madde ve Madde Drt beni
kayglandryor. Patentleri devralmak iyi.Hi kimse sanayicileri savunacak deil. Ama telif haklarn
alma konusunda kayglym. Entelektelleri kendimize dman ederiz. Tehlikeli olur. Manev bir ey
bu. Madde Drtn anlam, bundan byle hi yeni kitap yazlp baslmayacak olmas, yle deil mi?
Evet, dedi Mouch. O demek. Ama kitap yayncl iin bir istisna da yapamayz. O da her
sanayi gibi bir sanayi. Hi yeni rn yok dedik mi, hi yeni rn yok demektir.
Lawson, Ama bu manevi bir konu, dedi Sesinde rasyonel sayg deil, btl bir korku vard.
Biz kimsenin maneviyatna bulamyoruz. Ama kitab kt zerine bastn anda, o da
maddesel bir mal oluyor. Bir mala istisna tanrsak, tekileri hizada tutamayz, hibir eyi yerine
oturtamayz.
Evet, doru, ama...
Korkaklk etme, Gene, dedi Dr. Ferris. Bir takm gceniklerin imtiyaz istekleriyle bamza
kmesini, tm programmz mahvetmesini istemezsin, deil mi? u anda sansr kelimesini azna
aldn anda, hepsi katil var diye avaz avaz l basarlar. Buna hazr deiller...henz. Ama
maneviyat bir yana brakr, bunu basit maddesel bir konu hline getirirsen...fikirlerle ilgili deil de,
ktla, mrekkeple, matbaayla ilgiliymi gibi ele alrsan, amacna ok daha kolay ularsn. Tehlikeli
eylerin yaynlanmamasn, duyulmamasn saladn m, maddesel konu iin hi kimse hr karmaz.
Evet, ama...ama sanrm yazarlarn houna gider.
Wesley Mouch, Emin misin? diye sordu. Baknda hemen hemen bir glmseme gizliydi.
Unutmayn ki Madde Bee gre yaynevleri de bu yl, Temel Yldaki kadar kitap yaynlamak
zorundalar. Hi yeni kitap gelmeyeceine gre, hep eskileri yeniden basacaklar, halk da almak
zorunda kalacak...ayn kitaplardan seerek alacak. Nice deerli kitap, daha nce hi frsat
bulamamt.
Haa, dedi Lawson. ki hafta kadar nce Mouchu Balph Eubankle le yemei yerken
grdn hatrlyordu. Sonra ban iki yana sallad, kalarn att: Ben yine de kayglym.
Entellekteller bizim dostumuz. Onlar kaybetmek istemeyiz. ok sorun karabilirler.
Fred Kinnan, karmazlar dedi. Sizin entellekteller, gvenli ortamda bas bas baran,
tehlikenin ilk iareti belirdiinde de azlarn kapatan tiplerdir. Karnlarn doyuran adama yllarca
tkrrler, salyal suratlarna amar patlatann elini yalarlar. Avrupadaki her lkeyi pepee

bknlarla dolu komitelere teslim eden onlar deil mi? Tpk burada olduu gibi. O bknlara
kolaylk olsun diye, her hrsz alarm kapatlsn, her asma kilit krlsn diye baran onlar deil mi?
Daha sonra hi seslerini duyan oldu mu? Emein dostuyuz diye bardlar m? Avrupa halk
devletlerinde tutuklularn altrlmasna, esir kamplarna, ondrt saatlik i gnlerine, insanlarn
skorbitten lmesine ses karyorlar m? Yoo! Ama krba altnda inleyen zavalllara, alktan
lmenin refah manasna geldiini, esaretin zgrlk, ikence odalarnn karde sevgisi olduunu
sylyorlar, garibanlar bunu anlamaynca da, ektikleri aclar onlarn kendi suu oluyor. Tm
sorunlarn nedeni, cezaevi hcrelerindeki kelepeli cesetler oluyor, iyi niyetli liderler deil!
Entelektellermi! Her tr insan iin kayglanabilirsiniz, ama ada entellektele hi kayglanmayn.
Her eyi yutar onlar. Rhtm iileri sendikasnn en salak iisi bile onlar kadar tehlikesiz deildir.
O salak bile birdenbire insan olduunu hatrlayabilir, ondan sonra da onu hizada tutmak zorlar. Ama
entellekteller? Onlar o konuyu oktan unutmulardr. Sanyorum tm eitimleri, onlara bunu
unutturmaya ynlendirilmitir. Entelektellere ne isterseniz yapabilirsiniz. Hepsine dayanrlar.
Dr. Ferris, Bir kerelik ben de Bay Kinnana katlyorum, dedi. Duygularna deilse bile, en
azndan syledii gereklere katlyorum. Entellekteller iin kayglanmak zorunda deilsin, Wesley.
Birkan devletin bordrosuna alrsn, sonra onlar, Bay Kinnann dedii eyleri yaysnlar diye
ortaya srersin. Suun kurbanlarda olduunu falan. Onlara orta dzeyde rahatlk salayacak bir maa
verirsin, ok gsterili unvanlar datrsn, telif haklarn hemen unuturlar, yle de iyi i karrlar ki,
bu ileri polislere yaparsan onlar kadar iyi yapamaz.
Evet dedi Mouch. Biliyorum.
Dr. Ferris dnceli bir tavrla, Benim asl beklediim tehlike baka bir taraftan gelecektir,"
dedi. u Gnll Armaan Sertifikas iinde ok ban aryabilir, Wesley.
Biliyorum." Mouch suratn asmt. Thompsonn bize yardm etmesini istediim nokta oydu.
Ama herhalde edemez. Aslnda patent haklarna el koymaya yasal yetkimiz yok. Tabi, dzinelerce
yasada bir yn madde var, esnetilerek oray da kapsar hle getirilebilir...ucu ucuna. Ama tam
olmuyor. Dava amay deneyen herhangi bir iadam bizi alt edebilir. Oysa meru bir havamz
olmal...yoksa halk da dinlemez.
'Tabi," dedi Dr. Ferris. O patentlerin bize gnll olarak devredilmesi son derece nemli. O
haklar kamulatrmaya yetkimiz olsayd bile, yine de armaan olarak gelmesi ok daha iyi olurdu.
nsanlara, zel mlkiyet haklarna hl sahip olduklarna dair bir hayal sunmalyz. ou bu oyuna
katlacaktr. Armaan Sertifikalarn imzalarlar. Sen bunun vatanseverlik olduu yolunda iyi bir
frtna kopar, reddedenin agzllkten reddedeceini syle, onlar imzalar. Ama.. sustu.
Biliyorum, dedi Mouch yine. Gzle grlr biimde heyecanlanmaya balamt. Sanrm
birka eski model itolu kacak, imzalamay reddedecek...ama patrt karacak kadar nl ve saygn
kiiler olmayacaklar. Kimse duymayacak. Kendi toplumlar ve dostlar, bencil olduklarn dnp
onlara cephe alacak. Bizim iin sorun kmaz. Patent haklarn yine de devralrz. O tr insanlarn
dava amaya ne cesareti olur, ne de paras. Ama..Sustu.
James Taggart arkasna yaslanp onlara bakt. Bu konumalardan zevk almaya balamt.
Evet, dedi Dr. Ferris. Ben de onu dnyordum. Kafamda bir iadam var...bizi para para
edebilir. Sonradan paralar toplayabilir miyiz, o bile belli deil. Bugnler gibi histerik gnlerde, bu
kadar duyarl durumlarda, ne olacan Tanr bilir. Her ey, her eyin dengesini bozabilir. Tm olay
patlatp databilir. Bunu yapmak isteyecek bir kii varsa o da odur. Yapabilir de. Konunun asln
biliyor, sylenmemesi gereken eylerin neler olduunu biliyor, bunlar sylemekten de hi korkmaz.
Tek tehlikeli silahn, ldrc silahn ne olduunu da biliyor. En byk dmanmz o.
Kim? diye sordu Lawson.

Dr. Ferris bir kararszlk geirdi, omuz silkti, Hi suu olmayan adam, dedi.
Lawson bo bo bakt. Ne demek istiyorsun ve kimden sz ediyoruz?
James Taggart glmsedi.
Dr. Ferris, nsan zararsz hle getirmenin tek yolu, onun iledii suu bulmaktr, onu demek
istiyorum, dedi. Kendi suu olarak grd eyi. Yalnzca on kuru alm olsa bile, ona banka
soyguncusuna verilecek cezay verirsin, sesi kmaz. Her eziyete katlanr ve bunu hak ettiine inanr.
Dnyada yeterince su yoksa, o zaman yaratmalyz. Bir insana ilkbaharda ieklere bakmann kt
bir ey olduunu sylersek, o da bize inanrsa, sonra ieklere baktnda, ona ne istersek yapabiliriz.
Kendini savunmaya kalkmaz. Kendinin buna demeyeceini dnr. Mcadele etmez. Ama kendi
standartlarna gre yaayan insandan kendimizi korumamz gerek. Vicdan temiz olandan kendimizi
korumak zorundayz. Bizi yenecek adam odur.
Taggart, Henry Reardendan m sz ediyorsunuz? diye sordu. Sesi ok netti.
Sylemek istemedikleri isim, sessizliin ortasnda onlara fena arpt.
Dr. Ferris dikkatle, yleyse ne olmu? dedi.
Hibir ey. Ama eer ondan sz ediyorsanz, Henry Rearden idare edebileceimi syleyeyim.
mzalayacak.
Seslendirilmeyen ortak dillerinin kurallarna gre, Taggartn sesinin tonundan, blf yapmadn
hepsi anladlar.
Tanrm, Jim! Hayr! dedi Wesley Mouch.
Taggart, Evet, diye bastrd, rendiim eyi duyunca ben de ok atm. Bunu
beklemiyordum. Her eyi bekliyordum da bunu beklemiyordum.
Bunu duyduuma sevindim, dedi Mouch tedbirli bir ifadeyle. ok yapc bir enformasyon.
Gerekten son derece deerli olabilir.
Deerli, evet, dedi Taggart tatl bir sesle. Ynergeyi ne zaman yrrle sokmay
plnlyorsun?
ok abuk harekete gemek zorundayz. nceden haber szmasn istemiyoruz. Hepinizden bunu
ok gizli tutmanz bekliyorum. Herhalde iki haftaya kadar karmaya hazr oluruz.
Tm fiyatlar dondurulmadan nce...demiryolu nakliye cretlerini ayarlamann akllca bir ey
olaca kansnda deil misin? Ben bir art dnyorum. Kk ama ok gerekli bir art.
Mouch tatl bir sesle, Seninle ikimiz konuuruz, dedi. Belki ayarlanabilir. tekilere dnd.
Boyleun surat sarkmaya balyordu. Wesley, Daha dzenlenecek pek ok ayrnt var, dedi. ...ama
eminim programmz byk engellerle karlamayacak. Mitingde konuuyormu gibi bir havaya
girmiti. Diri, hemen hemen neeli bir sesle konuuyordu. Baz zorluklar beklenebilir. Bir yol sonu
vermezse ikincisine bakarz. Eylemlerin tek pragmatik kural, deneme yanlmadr. Denemeyi
srdreceiz. Zorluklar ksa da, bunlarn geici olduunu unutmayn. Yalnzca ulusal acil durum
sresi boyunca devam edecektir.
Hey, dedi Kinnan. Her ey olduu gibi donacana gre, acil durum nasl sona erecek?
Mouch sabrsz bir sesle, Teorik davranma dedi. u andaki durumu kurtarmamz gerek.
Politikamzn genel hatlar net olduka, kk ayrntlarla urama. G bizde olacak. Her sorunu
zeceiz, her soruya cevap vereceiz.
Fred Kinnan sesli sesli gld. John Galt kim?
Bunu syleme! diye bard Taggart.
Kinnan, Madde Yediyle ilgili bir sorum var, dedi. Diyor ki, tm cretler, maalar,
temettler, krlar falan ynerge tarihinde dondurulacakm. Vergiler de mi?
Yo, hayr! diye bard Mouch. "Gelecekte ne gibi fonlara ihtiyacmz olacan nereden

bilebiliriz? Kinnan glmsyor gibiydi. Mouch, Eee? diye aksilendi Ne olmu yani?
Hibir ey. Yalnzca sordum.
Mouch koltuuna yasland. Hepinize buraya geldiiniz iin teekkr etmek istiyorum. Bize
fikirlerinizi sundunuz, yararlandk. ok ie yarad. ne eilip masasndaki takvime bakt, bir sre
ylece oturup kalemiyle oynad. Sonra kalemi indirdi, bir tarihin evresine daire izdi. Ynerge 10289, 1Mays sabah yrrle giriyor, dedi.
Hepsi balarn evet anlamnda salladlar. Hibiri yanndakilere bakmad.
James Taggart ayaa kalkt, pencereye yrd, jaluziyi kapatp beyaz dikili ta gzden saklad.
***
Dagny uyandnda kendini ak mavi bir gkyznn altnda, tanmad yksek binalara bakar
bulunca ard. Sonra kendi bacandaki ince orabn arplm izgisini fark etti, bel kaslarndaki
hafif tutulmuluu hissetti, ofisindeki kanepede uyanm olduunu ancak o zaman anlad. Masasndaki
saat 6:15i gsteriyordu. Gnn ilk klar gkdelenlerin kenarlarna gm rengi izgiler
izmekteydi. En son hatrlad da, bu kanepeye saat 3:30da, on dakika dinlenmek zere uzandyd.
O sra pencerenin d da karanlkt.
Dnp ayaa kalktnda byk bir yorgunluk hissetti. Masada yank duran lamba, gn nda
fazlayd. In ktlarn zerine boaltyordu. O ktlar Dagnynin yarm kalm, neesiz ileriydi.
i daha birka dakika dnmemeye alt, masann nnden geip banyoya girdi, yzne avu avu
souk su arpt.
Ofise dndnde yorgunluu gemiti. Gece nasl gemi olursa olsun, sabah olduunda her
zaman iinde sessiz bir heyecan kabarr, az sonra enerji skp patlar, zihni eyleme a hle gelirdi.
Byle olmayan hibir gn yaamamt. nk yeni bir gn balyordu ve onun hayatnn bir gnyd
bu da. Kente bakt. Sokaklar henz botu. Bo olunca daha genimi gibi grnyorlard. lkbahar
havasnn kl temizlii iinde, az sonra stlerinden geecek faaliyetlerin bykln bekler
gibiydiler. Uzaktaki takvim 1 Mays gsteriyordu.
Dagny masasna oturdu, iinin tatszlna meydan okur gibi glmsedi. Okuyup bitirmek zorunda
olduu raporlardan nefret ediyordu. Ama kendi iiydi bu da. Demiryolu da kendinindi. Ve ite vakit
sabaht. Bir sigara yakt, ii kahvaltdan nce bitirmeyi plnlad. Lambay sndrp ktlar nne
ekti.
Taggart sisteminin drt blge genel mdrnden raporlar gelmiti. Daktiloyla yazlm
sayfalardan, arzalanan tehizatlarla ilgili imdat lklar ykseliyordu. Ana hat zerinde, Winston,
Colorado yaknlarnda gerekleen kazaya ilikin bir rapor vard. letme Departmannn yeni btesi
vard. Jimin geen hafta alabildii yeni cret tarifesine gre deitirilmi bte. Dagny rakamlar
yavaa tararken boazna sarlan umutsuzluu yenmeye alt. Hepsi, nakliye miktarnn hi
deimeyecei, fiyat artnn yl sonunda kendilerine ek gelir getirecei varsaymna gre
hazrlanmt. Oysa Dagny, tanacak yk miktarnn azalmaya devam edeceini biliyordu. Alnan zam
pek bir fark yaratmayacak, yl sonunda zararlar her zamankinden ok olacakt.
Sayfalardan ban kaldrdnda, saatin 9:25i gsterdiini grnce kk bir aknlk geirdi.
D odadaki seslerin ve almaya gelen memurlarn pek de farkna varmamt. Neden odasna
kimsenin girmediine, neden telefonun hi almadna at. Normalde bu saatte iler ok canl
olurdu. Takvimine bakt. Oraya dt notta, Chicagodan McNeil Vagon Dkm irketinin saat
dokuzda telefon edecei, Taggart Transcontinental'n alt aylk vagon ihtiyacn konuaca yazlyd.
Enterkomun dmesine basp sekreterini aramak istedi. Kzn sesinde bir aknlk soluu
duyuldu: Bayan Taggart! Siz burada mydnz?
Dn gece yine burada uyumuum. yle istememitim, ama olmu. McNeil Vagon Dkmden

beni aradlar m?
Hayr, Bayan Taggart.
Aradklar anda hemen bana balayn.
Peki, Bayan Taggart.
Enterkomu kapadnda, acaba bana m yle geldi, yoksa kzn sesinde bir gariplik mi vard,
diye merak etti. ok fazla gergin bir sesti.
Alktan biraz ba dnyor gibiydi. Aaya inip bir kahve almas gerektiini dnd. Ama
nce ba mhendisin raporunu okuyup bitirmeliydi. Bir sigara daha yakt.
Ba mhendis kent dndayd. John Galt Hattnn cesedinden sklen Rearden Metal raylarla
ana hatta yaplan onarmlar denetliyordu. Dagny onarma en acil ihtiya duyan yerleri semiti.
Raporu at anda, adamn Winston, Coloradodaki dalk kesimde yaplan almalar durdurmu
olduunu grd, inanlmaz bir fkeye kapld. Bir deiiklik neriyordu adam. Winstonda
kullanlacak raylarn, Washington-Miami Hattna denmesini istiyordu. Sebeplerini de sralyordu.
O hatta geen hafta bir tren raydan kmt. Washingtondan arkadalaryla birlikte yola kan Bay
Tinky Holloway saatlik bir gecikme yaamt. Ba mhendise Bay Hollowayin ok kzd
bildirilmiti. Geri teknolojik adan bakldnda Washington-Miami Hattnn durumunun, Winston
Hattndan daha iyi olduunu ba mhendis de kabul ediyordu, ama sosyolojik adan da,
Washington-Miami Hattnda daha nemli kiiler yolculuk yapmaktayd. Bu nedenle de, ssz bir da
bandaki onarmn bekletilmesini, Taggart Transcontinentaln kt izlenim brakmay gze
alamayaca hatta ncelik verilmesini nermekteydi.
Dagny yazlarn solunda kalan bolua kalemiyle fkeli izikler att, yazlar yazd, gnn ilk
grevi, bu delilii nlemek olmal, diye dnd.
O srada telefon ald.
Kulakl kapp kulana gtrd, Evet? dedi. McNeil Vagon Dkm m?
Sekreterinin sesi, Hayr, diye karlk verdi. Sinyor Francisco dAnconia.
Dagny elindeki kulakla bir anlk aknlkla bakt. Peki, balayn. Francisconun sesini
duydu. "Bakyorum yine de ofisindesin, diyordu. Sesi alayc, sert ve gergindi.
Nerede olmam bekliyordun?
Yeni yasaklamay nasl buldun?
Hangi yasaklamay?
Beyinlere konan moratoryumu.
Neden sz ediyorsun?
Bugnk gazeteleri grmedin mi?
Hayr.
Bir sessizlik oldu, sonra Francisco ok yava, deiik ve ciddi bir sesle, Gazetelere baksan iyi
olur, Dagny, dedi.
Peki.
Seni sonra ararm.
Dagny telefonu kapatt, masasndaki enterkomun dmesine bast, sekreterine, Bana bir gazete
getirin, dedi.
Peki, Bayan Taggart. Sekreterin sesi ok ciddiydi.
Odaya girip gazeteyi masann zerine koyan Eddie Willersd. Onun yzndeki ifade de
Francisconun sesinde hissettiinin aynyd: Akla smaz bir felketin n habercisi.
ok alak sesle, Hibirimiz sana ilk syleyen olmak istemedik, dedi, dnp kt.
Dagny birka dakika sonra masasndan kalktnda, vcudunun tam kontroln ele aldna, ama

aslnda vcudunun varln bile hissetmediine inanyordu. Ayaa kalktn hissediyordu, dik
durduunu varsayyordu, ama ayaklar yere hi demiyor gibiydi. Odadaki her obje olaanst netti,
ama yine de hibirini grmyor, gerekirse bir rmcek ann ipliini bile grebileceini,
uyurgezerler gibi atnn kenarnda yryebileceini ok iyi biliyordu. Odaya, kuku kapasitesini,
hatt kuku kavramn yitirmi birinin gzleriyle baktnn farknda deildi. Geriye kalan, tek bir
alglama ve tek bir amat. Bu kadar iddet dolu grnen, ama iinde tanmad bir sakinlie yol
aan eyin, kesin emin olma duygusu olduunun farknda deildi. Vcudunu sarsan fke onu hazr
klmaktayd...lmeye ya da ldrmeye. Hepsi doruluktan kaynaklanyordu. mrnn tm yllarm
verdii tek akyd o duygu.
Gazete elinde, ofisinden kt, koridora doru yrmeyi srdrd. D odadan geerken orada
alanlarn yzlerini kendisine evirdiklerini biliyordu, ama hepsi sanki yllarca uzaktaydlar.
Koridorda hzla, ama abaszca ilerledi. Ayaklar herhalde yere deiyor olmalyd, ama o
hissetmiyordu. Jimin ofisine ulamak iin ka odadan getiini de, o odalarda kimse olup olmadn
da bildii yoktu. Gidecei yn biliyordu. Hangi kapy vurmadan ap gireceini de biliyordu.
Jimin karsna dikildiinde, gazeteyi rulo yapp avucunda bkmt. Aabeyinin suratna
frlatt. Gazete yanana arpt, halnn zerine dt.
te istifam, Jim, dedi Dagny. Kle olarak da, kle gdc olarak da almam.
Jimin sesli soluunu duymad. O ses, arkasndan kapanan kapyla ayn ana rastlamt.
Ofisine dnd, d odadan geti, Eddieye peinden ieriye gelmesi iin iaret etti.
Sakin ve duru bir sesle, stifa ettim, dedi.
Eddie sessizce ban sallayp anladn belli etti.
Gelecekte ne yapacam henz bilmiyorum. Dnp karar vermek zere uzaklara gideceim.
Peimden gelmek istersen, Woodstocktaki kkte olacam. Berkshire Dalar'ndaki ormanda,
eskiden kalma bir av kknden sz ediyordu. Oras ona babasndan kalmt, ama yllardr oraya
gitmi deildi.
Gelmeyi istiyorum, diye fsldad Eddie. i brakmak istiyorum, ve...ve yapamyorum.
Kendime bunu yaptramyorum.
O hlde bana bir iyilik yapar msn?
Tabii.
Bana demiryolundan sz etme. Duymak istemiyorum. Yerimi hi kimseye syleme. Bir tek
Hank Rearden hari. Sorarsa kabinin yerini, oraya nasl ulalabileceini anlat. Ama baka hi
kimseye syleme. Kimseyi grmek istemiyorum.
Peki.
Sz m?
Tabi.
Ne olacama karar verince sana bildiririm.
Bekleyeceim.
Hepsi bu kadar, Eddie.
Eddie her eyin ll olduunu, u anda aralarnda baka hibir ey konuulamayacan
biliyordu. Ban hafife edi, geri kalan szleri bu hareketle ifade etmeye alt, sonra odadan kt.
Dagny ba mhendisin raporunun hl masann zerinde yatmakta olduunu grd, ona derhal
Winstondaki onarma devam etmesini sylemek gerektiini dnd, sonra bunun artk kendi sorunu
olmadn hatrlad. Hibir ac hissetmedi. Acnn daha sonra geleceini, ok strap vereceini
biliyordu. u andaki uyumuluk ona sunulan bir armaand. Acdan sonra deil, nce sunulmutu.
Dayanmay kolaylatrsn diye. Ama nemi yoktu. Eer ekmem gerekiyorsa, ekerim, diye dnd.

Masasna oturdu, Reardenn Pennsylvaniadaki fabrikasna telefon at. Merhaba, sevgilim,


dedi Rearden. Bunu basit, ak ve net sylemiti. Gerek ve doru olduu iin sylemi gibi. nk
gereklik ve doruluk kavramlarna sk sk sarlmaya ihtiyac vard.
Hank, ben braktm.
Anlyorum. Bunu bekliyormu gibiydi.
Kimse gelmedi bana. Yok edici falan gelmedi. Belki de aslnda yok edici diye biri de yok.
Bundan sonra ne yapacam bilemiyorum, ama uzaklamak zorundaym. Bir sre onlardan hibirini
grmemek iin. Daha sonra karar veririm. u anda benimle gelemeyeceini biliyorum.
Gelemem. Armaan Sertifikasn imzalamam bekliyorlar ve srem iki hafta. O iki hafta sona
erdiinde burada olmak istiyorum.
Bana ihtiyacn var m? Yani bu ki hafta iinde?
Yok. Senin durumun, benim durumumdan daha zor. Onlarla mcadele etme olanan yok. Benim
var. Sanyorum bunu yaptklarna memnun bile oldum. Net ve kesin. Beni merak etme. Dinlen. nce
her eyi unut ve dinlen. Evet
Nereye gidiyorsun?
Kye. Berkshiresda bir av kulbesi var, oraya. Beni grmek stersen Eddie Willers sana yolu
tarif edecek. ki haftaya kadar dneceim.
Bana bir iyilik yapar msn?
Evet.
Ben sana gelinceye kadar buraya dnme.
Ama burada olmak istiyorum. Yani olaylar gerekleirken.
Orasn bana brak.
Sana her ne yaparlarsa, aynsn bana da yapsnlar istiyorum.
Bana brak. Sevgilim, anlamyor musun? Sanrm u anda en ok istediim ey, senin de
istediin. Onlardan hibirini grmemek. Ama bir sre burada kalmak zorundaym. En azndan senin,
onlarn ulaamayacaklar bir yerde olduunu bilmek bana yardmc olacak. Kafamda bir tek temiz
nokta kalmak ki oraya yaslanabileyim. Ksa bir sre zaten. Sonra sana geleceim. Anlyor musun?
Evet, sevgilim. Hoakal
Ofisten kmak, Taggart Transcontinental'n kvrlan koridorlarndan ilerlemek ok hafif ve
kolayd. leriye bakarak yryor, admlar telasz bir final ritmini srdryordu. Yznde bir
aknlk, bir kabul, bir huzur ifadesi vard.
Terminalin ana holnden geti. Nathaniel Taggartn heykeline bakt. Hibir ac duymad.
Oradan bir sitem mesaj da gelmedi. Yalnzca iinde kabaran sevgiyi hissetti. Ona katlacak olduunu
sezdi. lmde deil...hayatm dedii eyde.
***
Rearden elikten ilk ayrlan, haddehanedeki ustaba Tom Colby oldu. Colby ayn zamanda
Rearden elik alanlar Sendikas'nn da bayd. On yldr tm lkeden hakaret dinliyor,
sendikasnn irket sendikas, sar sendika olarak sulanmasna dayanyordu, sebebi de, bugne
kadar ynetimle hibir iddet atmasna girmemi olmalaryd. Gerekti bu. Hibir atma
gerekmemiti. Rearden lkedeki sendikalarn hepsinin talebini aan cretler dyor, buna karlk da
bulunabilecek en iyi igcn aryor...buluyordu da.
Tom Colby ayrlacan sylediinde Rearden ses karmadan, soru sormadan, bayla onaylad.
Colby alak sesle, Bu koullar altnda kendim de almam, adamlarmn da almasna
yardma olmam, dedi. Onlar bana gveniyor. Onlar esarete gtrecek hain lider ben olmam.
Rearden, Hayatn nasl kazanacaksn? diye sordu.

Bir yl yetecek kadar para biriktirmitim.


Ya ondan sonra?
Colby omuz silkti.
Reardenn aklna, geceleri sulu gibi maden kazan, fkeli gzleri olan gen adam geldi. lkenin
tm karanlk yollarn, ara sokaklarn, arka bahelerini dnd. lkenin en yetenekli adamlar
bundan byle oralarda hizmetlerini orman kanununa gre takas edeceklerdi, bulabildikleri tek tk
ilere girip kacaklard, hepsi de kayt d olacakt. Bir yolun sonunun nerelere varacan da
dnd.
Tom Colby onun ne dndn anlam gibiydi. Siz de soluu benim yanmda alacaksnz,
Bay Rearden, dedi. mzay atp beyninizi onlara devredecek misiniz?
Hayr.
Ya ondan sonra?
Rearden omuz silkti.
Colbynin gzleri bir an onu inceledi. Ak renk, zeki gzlerdi. Frn yan, kurum izgileriyle
dolu yznde prl prld. Yllardr bize, size kar benim mcadelemden sz edip duruyorlar, Bay
Rearden, dedi. Ama yle deil. Orren Boyle ile Fred Kinnan, size ve bana kar aslnda.
Biliyorum.
Stnine, Reardenn odasna hi girmemi, sanki oraya girmeye hakk olmadn sezmiti.
Rearden grebilmek iin hep darlarda bekliyordu. kan ynerge onu da iine akmt. Bu
fabrikada, fazla ya da eksik retimi gzleyecek beki kpeiydi ve yle kalacakt. Birka gn sonra
Rearden, ak frn dizilerinin arasndaki yolda durdurdu. Delikanlnn yznde garip bir hn vard.
Bay Rearden, dedi. Size sylemek, istedim. Rearden Metal'den, elikten ya da pik demirden
kotann on kat dkseniz, lkenin her yanna, cannzn istediine kaak satsanz...size iinize bakn
demek istiyorum. Ben idare ederim. Defterlerle oynarm, sahte raporlar yazarm, yalanc ahitler
bulurum, taklit irsaliyeler keserim, her suu ilerim...artk kayglanacak bir eyiniz yok. Hi sorun
kmayacak.
Rearden glmseyerek, "Byle bir ey yapmay neden isteyesin ki? diye sordu, ama ocuun
cevabndaki ciddiyeti duyunca glmsemesi yok oldu: "nk bir kerelik olsun, ahlkl bir ey
yapmak istiyorum.
Rearden, "Ahlkl davranmann yolu bu deil, diye balayacak oldu, ama yolun gerekten de bu
olduunu anlaynca hemen sustu. Geriye bir tek bu yol kalmt. Delikanlnn bu byk kefe
ulaabilmek iin kim bilir ka entellektel yozluktan gemi olduunu dnd.
ocuk utanm gibi, Herhalde seilecek kelime o deildi, dedi. Biliyorum, kasnt, eski moda
bir kelime. Ben onu demek istemedim. Benim demeye altm." Derken grtlandan inanlmaz bir
fkeyle bir aresizlik l ykseldi: Bay Rearden, bunu yapmaya haklar yok!
Neyi yapmaya?
Rearden Metali sizden almaya.
Rearden glmsedi, iinden kabaran aresiz acma duygusuyla, Unut bunlar, Absolsz, dedi.
"Hak diye bir ey yok.
Yok olduunu biliyorum. Ama demek istediim...demek istediim, bunu yapamazlar.
Neden o? Rearden glmsemesini saklayamyordu.
Bay Rearden, Armaan Sertifikasn imzalamayn! lke olarak imzalamayn.
mzalamayacam. Ama ilke de yok.
Olmadn biliyorum. alkan renci drstlyle, ezberlemi gibi, byk bir samimiyet
iinde anlatyordu: Her eyin izaf olduunu, hi kimsenin hibir ey bilemeyeceini, mantn bir

hayal olduunu, gerek diye bir eyin olmadn biliyorum. Ama ben yalnzca Rearden Metal'den sz
ediyorum. mzalamayn, Bay Rearden. Ahlk ister olsun, ister olmasn, ilkeler ister olsun, ister
olmasn, asla imzalamayan...nk bu doru deil!
Baka hi kimse, Reardenn yannda ynerge szcn azna almyordu. Sessizlik, fabrikann
yeni bir zellii hline gelmiti. Rearden atlyelere gerdiinde, iiler onunla konumuyordu.
Birbirleriyle de konumadklarn fark ediyordu Rearden. Personel ofisine hibir resmi istifa
dilekesi ulamamt. Ama iki gnde bir, bir iki adam gelmiyor, bir daha da grnmyordu.
Evlerinden arandklarnda, evin boalm, ailenin gitmi olduu grlyordu. Ynergenin talimatna
ramen, personel ofisi bu kaaklar bildirmiyordu. Beri yandan, Rearden iiler arasnda hi
tanmad yzler grmeye balamt. Bunlar uzun sre isiz kalmann getirdii kk yzlerdi. Dier
iilerin onlar, ayrlanlarn adlaryla ardklarn duyuyordu. Ama hi soru sormuyordu.
lkenin her yannda bir sessizlik hkimdi. Ka sanayicinin 1 ve 2 Maysta emekli olup ortadan
kaybolduunu, fabrikasn el konsun diye ylece braktn Rearden bilmiyordu. Kendi mterileri
arasnda byle on tane sayabilmekteydi. Aralarnda Chicagodaki McNeil Vagon Dkmden McNeil
de vard. Reardenn dierlerini renmesine imkn yoktu. Gazetelerde hibir haber
yaynlanmyordu. Ba sayfalar nedense ilkbahar selleriyle, trafik kazalaryla, okul piknikleriyle,
evliliklerde altn yldnmleriyle dolmutu.
Evinde de sessizlik vard. Lillian Nisan ortasnda tatil iin Florida'ya gitmiti. Bu Rearden
artm, izah edilmez bir kapris gibi gzkmt. Evlendiklerinden beri Lillian ilk defa tek bana
yolculua kyordu. Philip yznde bir panik ifadesiyle dolayor, Reardendan kamyordu. Annesi
Rearden'a sitemli bir aknlkla bakmaktayd. Hibir ey sylemiyor, ama ikide bir Reardenn
karsnda hkrklara gmlyor, tavrndan, sanki yaklaan her trl felkette en nemli ey onun
kendi gzyalarym gibi bir hava seziliyordu.
15 Mays sabah Rearden fabrikadaki ofisinde oturmu, mavi gkyzne ykselen dumanlarn
renklerine bakyordu. Ara sra pskren saydam dumanlard bunlar. Gzle grlmyorlard, ama
arkalarnda kalan binalarn izgileri titriyormu gibi oluyordu. izgi izgi krmz dumanlar, stunlar
hlinde sar dumanlar, hafif, uuur gibi kan mavi dumanlar, bir de ok youn, kvrm kvrm
ykselen, yaz gnei altnda sedef pembesi bir renkte grnen dumanlar vard.
Masasndaki zil ald, Bayan Ivesn sesi, Dr. Floyd Ferris sizinle randevusuz grmek
istiyor. Bay Rearden, dedi. Sesi ok resmydi ama sorulmayan soru da belli oluyordu: Onu dar
ataym m?
Reardenn yznde hafif bir arma ifadesi belirip yok oldu. Byle bir elinin geleceini
tahmin etmemiti. Dengeli bir sesle, eriye yollayn, dedi.
Dr. Ferris, Reardenn masasna yaklarken glmsemiyordu. Reardenn naslsa durumu
bildiini, konuunun glmsemesi iin pek ok neden olduunu anladn dnyor, bekleneni
yapmamay seiyordu.
Oturmaya davet edilmeden, masann karsndaki koltua oturdu, elindeki evrak antasn
dizlerinin zerine koydu. Konumaya gerek yokmu gibi davranyordu. Bu ofiste bulunmas zaten her
eyi anlatmaktayd.
Rearden oturduu yerden onu sabrl bir sessizlik iinde seyrediyordu.
Dr. Ferris mteriye zel nezaket gsteren bir satc havasnda, Armaan Sertifikasnn
imzalanma sresi bu geceyars dolduuna gre, buraya imzanz almaya geldim, Bay Rearden, dedi.
Sonra sustu. Formle gre bu noktada bir cevap gelmesi gerektiine inandn belli etti.
Rearden, "Devam edin, dedi. Dinliyorum.
Evet, herhalde aklasam iyi olur. mzanz gnn erken saatinde almak istiyoruz ki ulusal haber

yaynlarnda duyurabilelim. Armaan program geri iyi gidiyor ama hl birka inat kiinin
imzalamas bekleniyor. Kk sanayi onlar. Patentlerinin pek bir deeri yok. Ama onlarn yle
babo kalmasna prensip olarak izin verilemez tabi. Anlyorsunuzdur. Onlarn sizi izlemek zere
beklediklerini sanyoruz. Sizi izleyen ok kii var, Bay Rearden. Sandnzdan da, kullanmasn
bildiinizden de daha fazla. Byle olunca da, sizin imzaladnza dair haber her trl direnme
umudunu kracak, geceyars geldiinde son imzalar da gelmi olacak, program vaktinde
tamamlanacaktr. Dr. Ferrisin kafasnda Reardenn teslim olmasyla ilgili en ufak bir kuku kalm
olsa, byle bir konuma yapmayacan Rearden biliyordu.
Devam edin, dedi ayn dengeli sesle. Henz bitirmediniz. Durumanzda da ortaya
koyduunuz gibi, bu deerleri kurbanlarn gnll rzasyla almamzn ne kadar nemli olduunu
biliyorsunuz." Dr. Ferris evrak antasn at. te Armaan Sertifikas, Bay Rearden. Biz formu
doldurduk. Siz yalnz altna imzanz atn, yeter.
Reardenn nne koyduu kt, kk bir niversite diplomasna benziyordu. zerindeki metin
eski tip harflerle yazlm, boluklara kelimeler daktiloyla doldurulmutu. Bu eyin zerinde, Henry
Reardenn bu belgeyle, Rearden Metal diye bilinen metal alamyla ilgili tm haklar ulusa
devrettii, bundan byle alam her isteyenin imal edebilecei, metalin halkn temsilcileri tarafndan
tespit edilen yeni adnn da Mucize Metal olaca yazlyd. Rearden kda bakarken, metnin flu
bir Hrriyet Heykeli resmi tayan fon zerine baslmasn bilerek alay etmek mi, yoksa kurbanlarn
zeksn azmsamak m olduunu dnyordu.
Baklar Dr. Ferrisin yzne yneldi. Eer bana kar kullanabilecek olaanst bir kozunuz
olmasa, kalkp buraya gelmezdiniz, dedi. Nedir? Dr. Ferris, Elbette, diye karlk verdi. Bunu
anlamanz zaten bekliyordum. te o nedenle de, uzun aklamalara gerek kalmyor. Evrak antasn
tekrar at. Kozumu grmek ister misiniz? Birka rnek getirdim.
Sihirbazn iskambillerle yapt numaralar hatrlatan bir hareketle, Reardenn nne bir dizi
parlak fotoraf yayd. Bunlar otel ve otopark kaytlaryd. Reardenn el yazsyla, Bay ve Bayan J.
Smith ad okunuyordu.
Dr. Ferris yumuak sesle, Biliyorsunuz elbette, dedi. Ama belki bizim bilip bilmediimizi
bilmek istersiniz. Bayan J. Smithin aslnda Bayan Dagny Taggart olduunu yani.
Reardenn yznde gzlemleyecek hibir ey bulamad. Rearden hi kprdamam,
fotoraflarn zerine eilmemi, oturduu yerden resimlere dikkatli baklarla bakm, sanki uzaktan
baknca orada bilmedii bir ey kefedecekmi gibi davranmt.
Dr. Ferris, "Elimizde ok fazla baka kantlar da var, dedi, yakut bir pandantifle ilgili kuyumcu
faturasn masaya frlatt. "Apartman kapcsnn ve gece grevlilerinin yeminli ifadelerini grmek
istemezsiniz. O ifadelerde zaten sizin bilmediiniz bir ey yok. Yalnzca iki yldr New Yorkta
gecelerinizi nerede geirdiinizi bilen tanklarn says artc olabilir. O insanlar fazla
sulamamalsnz. Bizim amz gibi alarda, insanlar sylemek istedikleri eyleri sylemekten
korkmaya balarlar. Soru sorulduunda da, sylememek istedikleri eylerle ilgili olarak sessiz
kalmaktan korkarlar. Beklenen eylerdir bunlar. Ama bize ilk ipucunu kimin verdiini bilmek belki
sizi artabilir.
Biliyorum, dedi Rearden. Sesinde tepki yoktu. Florida gezisi artk aklanmaz bir ey
olmaktan kyordu.
Dr. Ferris, "Benim kozumda size ahsen zarar verecek hibir ey yok, dedi. Kiisel zarar
verme biimlerinin sizi teslim olmaya ikna etmeyeceini biliyorduk. Bu nedenle size samimiyetle
syleyeyim, bu size hibir zarar vermeyecek. Yalnzca Bayan Taggarta zarar verecek.
Rearden artk dosdoru ona bakyordu, ama Dr. Ferris, karsndaki sakin, kapal yzn neden

giderek uzaklayormu gibi grndn anlayamad.


Bu maceranz Bertram Scudder gibi amur atma uzmanlar tarafndan lkenin bir ucundan bir
ucuna kadar herkese yaylsa, sizin nnze fiilen hibir zarar vermeyecektir. Belki en muhafazakar
salonlarda birka merakl bak, havaya kalkan birka ka. Ama kolay kurtulacaksnz. Bu tr
maceralar erkeklerden zaten beklenir. Hatt nnze olumlu katkda bile bulunur. Kadnlar arasnda
size romantik bir hava kazandrr, erkekler arasnda da bir tr saygnlk getirir, nk bu olaan d
fetih herkesi kskandracaktr. Ama Bayan Taggartn lekesiz adna, skandallarn zerinde olan
saygnlna, erkeksi bir ite alan kadn olarak durumuna ne etki yapar, karlat insanlarn
gzlerinde o ne grr, i ilikisi olan erkeklerden ne duyar...bunlar sizin hayalinize brakyorum. Ve
de dncenize.
Rearden yalnzca byk bir sknet ve byk bir netlik hissetmekteydi. Sanki sert bir ses ona:
Vakit geldi, demekteydi. Sahne kland. imdi bak. O n iinde rlplak durmu gibi, sessizce,
ciddiyetle, her korkudan, acdan, umuttan arnm durumda bakyordu. Bilme isteinden baka hibir
ey kalmamt iinde.
Dr. Ferris onun ar ar konutuunu duydu, sylediklerine elinde olmadan ard. Sanki
Rearden bunlar dinleyicisine sylemiyordu. Ama tm hesaplarnz Bayan Taggartn namuslu bir
kadn olmasna, iddia edeceiniz gibi bir srtk olmamasna dayanyor.
Evet, tabi, dedi Dr. Ferris.
Bu ilikinin bana, sradan bir maceradan ok daha fazla ey ifade etmesine dayanyor.
Elbette
Eer o ve ben gerekten sizin sulamalarnz da duyuracanz gibi iren tipler olsaydk, o
zaman kozunuz ilemezdi.
Hayr, ilemezdi.
likimiz sizin ilan edeceiniz gibi bir ahlakszlk olsayd, bize hibir zarar veremezdiniz.
Hayr.
Gcnz bizi etkilemezdi.
Aslnda yle.
Rearden gerekten de bunlar Dr. Ferrise sylemiyordu. Karsnda kuaklardan, yzyllar
tesinden gelen i erkek yzlerini sralanm hlde grr gibiydi. Platonndan balayp geliyorlar,
sonunda grn jigoloya, ruhu kabadayya benzeyen bir profesrle noktalanyorlard.
Dr. Ferris, Bir zamanlar size, aramza katlma ans sunmutum, dedi. Reddettiniz. imdi
sonularn gryorsunuz. Sizin zeknza sahip biri, drst oynamakla kazanacam nasl dnebildi,
anlayamyorum.
Rearden yine ayn mesafeli sesle, sz ettii kendisi deilmi gibi konutu: Ama size
katlsaydm bile, Orren Boyledan neyi yamalayabilirdim ki? Aman canm, dnyada
kamulatrtacak enayiler her zaman bulunur. Bayan Taggart gibi mi? Ken Danagger gibi mi? Ellis
Wyatt gibi mi? Benim gibi mi?
Pratik davranmay reddeden herkes gibi.
Yani dnyada yaamak pratik bir ey deil, yle mi?
Dr. Ferrisin cevap verip vermediini bilemedi. Artk dinlemiyordu. Hayalinde Orren Boyleun
sarkk yzndeki domuz gzlerine benzeyen minik gzlerini, Bay Mowenn koca suratndaki kaamak
bakl gzlerini gryordu. Kopuk hareketler yapmaktaydlar. Rearden Metali retmeye
alyorlard. Rearden elik'in deney laboratuarlarnda on yl ter dken adanm insanlarn
karlatklar durumlar hi bilmeden, hibir kapasiteye sahip olmadan. Ona Mucize Metal
demeleri ok uygundu. Onlarn gznde, mucizeden baka bir ey olamazd o metal. Bilinmeyenin

rnyd. Bilinemez bir sebeple olumutu. Doadaki her ey gibi. Aklanamazd. Ancak el
konabilirdi. Bir taa, bir ota el konduu gibi Bir avu nsan daha iyi rnleri ve metotlar elinde
tutarken, kalabalklarn o maldan yoksun kalmasna izin mi vereceiz?
Rearden yzyllarn gerisine uzanan sralanm adamlara sessizce unlar sylyordu: Eer
hayatmn aklma ve abama bal olduunu bilmesem, hayatm desteklemek ve geniletmek iin en
mkemmel abalarm ve tam kapasitemi kullanmay yce ahlk kuralm hline getirmemi olsam,
bende de yamalayacak bir ey bulamazdnz. Benden alacanz hibir eyle kendi varlnz
destekleyemezdiniz. Beni incitmek iin kullandnz, benim gnahlarm deil, sevaplarmdr.
Bunlarn iyi niteliklerim olduunu bilerek kullanyorsunuz, nk hayatlarnz bunlara bal.
htiyacnz var. Niyetiniz benim baarlarm yok etmek deil, ele geirmek.
Bilim jigolosunun sesini hatrlad birdenbire. O ses kendisine bir eyler sylyordu: Biz g
peindeyiz ve bu konuda ciddiyiz. Sizler kk oynadnz, ama biz asl numaralar biliyoruz. Jigolo
atalarn ruhuna dnd, biz g peinde deildik, dedi. Knadmz deerlere gre yaamyorduk.
retme yeteneini bir deer olarak gryorduk. Deerinin derecesini, o kiinin dl olarak
gryorduk. Kt saydmz eylerden hi avantaj salamyorduk. Bankalarmz iletmek iin banka
soyguncularna ihtiya duymadmz gibi, evlerimize bakmak iin hrszlara, hayatlarmz korumak
iin katillere de ihtiya duymuyorduk. Ama siz, insan yeteneinin rnlerine ihtiya
duyuyorsunuz...buna ramen retici yetenei bencil bir ktlk olarak gryor, kiinin reticilik
derecesini onun zararnn ls hline getiriyorsunuz. Biz iyi saydmz eylerle yayor, kt
saydmz eyleri cezalandryorduk. Siz kt ilan ettiiniz eylerle yayor ve iyi olduunu
bildiiniz eyleri cezalandryorsunuz.
Lilliann kendisine uygulamak istedii cezann formln hatrlad. nanlamayacak kadar
canavarca sayd forml. imdi onu tam uygulama hlinde gryordu. Bir dnce sistemi olarak.
Bir hayat biimi olarak. Dnya apnda. te karsndayd. Etkili olabilmek iin yakt olarak
kurbann kendi rzasna ihtiya duyan ceza. Rearden Metali icat etmi olmas, imdi
kamulatrlmasna sebep olarak kullanlyordu. Dagnynin namusu ve birbirlerine olan duygularnn
derinlii, bir antaj arac olarak kullanlyordu. Yozlamlar ve namussuzlar, bu tr antajdan
bak durumdayd. Avrupann halk devletlerinde de milyonlarca insan, yaama istekleri yznden
boyunduruk altndayd. Enerjileri zoraki iilikle smrlyor, efendilerini besleme yetenekleri
kullanlyor, bir rehine sistemi iliyor, ocuklarna, elerine, arkadalarna duyduklar sevgileri
kullanlyordu. Sevgi, yetenek ve zevk, tehditlerin yeerdii toprak oluyor, yem olarak kullanlyor,
sevgiler korkulara balanyor, yetenek cezaya, ihtiras gaspa, antaj yasaya dnyor, almann
dl zevk aramak deil, acdan kurtulmak oluyordu, insanlar hayat gcnn esiriydi, yaamakta ne
tr bir zevk bulabiliyorlarsa, o da bu esaretin aracyd. Dnyann kabullendii dzen buydu, dzenin
anahtar da belliydi. nsann var olma sevgisi, bir ikence devresine balanmt. Sunacak hibir eyi
olmayan adamn, korkacak hibir eyi de yoktu. Hayat mmkn klan, ona anlam katan deerler,
ykm aralar hline gelmiti. nsann elinden gelenin en iyisi, ayn zamanda bir ac aracyd. nsann
dnyadaki hayat artk pratik olmayan bir ey hline gelmiti.
Unutamad bir adamn sesini duyuyordu: Sizinki yaamn yasasyd. Onlarnki nedir?
Dnya neden kabul etti bunu, diye dnd. Kurbanlar nasl olmu da yaamalarnn su
olduuna hkm veren, onlar bu yzden sulayan bir dzene onay vermilerdi?...Ve bir i darbenin
iddeti, karsnda apansz beliren grntye bakarken vcudunun katksz skneti hline dnt:
Kendisi de yapmam myd ayn eyi? Kendini sulama, lnetleme dzenine o da onay vermemi
miydi? Dagny, diye dnd. Ve birbirlerine olan duygularnn derinlii...ahlkszlarn bak
olduu antaj...kendisi de bir zamanlar ahlkszlk dememi miydi ona? Bu yoz insanlarn ona ulu orta

yneltmeyi plnlad hakaretleri, onun yzne ilk haykran kendisi deil miydi? mrnde bulduu en
yce mutluluu bir sululuk olarak kabullenmemi miydi?
Unutamad ses, Bir metal alamna yzde bir kirliliin bile girmesine izin vermeyen siz...
diyordu. ...ahlk kurallarnza nelerin karmasna izin verdiniz?
Dr. Ferrisin sesi, Evet, Bay Rearden? dedi. imdi anlyor musunuz beni? Metali alyor
muyuz, yoksa Bayan Dagny Taggartn yatak odasn halka ak bir ova m dntryoruz?
Dr. Ferrisi grmyordu. Her bulmacay zmyle birlikte apak gsteren spotun crlak
altnda, Dagny'yle ilk karlat gn gryordu.
Dagnynin Taggart Transcontinental Bakan Yardmcs oluundan birka ay sonrayd. Bir
sreden beri demiryolunu Jim Taggartn kz kardeinin ilettiine ilikin dedikodular duymaktayd. O
yaz Taggartn gecikmelerinden, yeni bir hat iin smarlad raylarla ilgili kararn habire
deimesinden, sipariin bir verilip bir geri ekilmesinden usandnda, birisi ona, Taggart
Transcontinental'dan mantkl bir davran umuyorsa, Jimin kz kardeiyle konumasn nermiti.
Hemen telefon ap randevu istemi, ayn gn leden sonra grmekte srar etmiti. Sekreter ona
Bayan Taggartn o gn yeni hattn antiyesinde olacan, New York ile Philadelphia arasndaki
Milford stasyonuna gideceini, isterse onu orada grmekten memnun olacan sylemiti. Rearden
o randevuya giderken biraz kzgnd. O gne kadar tand ikadnlarndan pek holanmamt.
Demiryollar, kadnlarn oynamaya kalkaca bir i dal deildi. Olmayan yeteneinin yerine adn ve
cinsiyetini kullanan mark bir mirasyedi bekliyordu. Kalarn alm, sslenip pslenmi bir kadn.
Byk maazalarn kadn yneticileri gibi.
Milford platformuna smayan upuzun trenin son vagonundan topraa inmiti. Karsnda yl
malzeme, yan hatlar, yk vagonlar, vinler, buharl kepeler vard. Bu ynlarn arasndan istasyon
binasna doru yrmeye koyulmutu. Sonra birden durmutu.
Bir ak vagona yklenmi birka makinenin tepesinde, bir kzn ayakta durmakta olduunu
grmt. Aaya, alm ukura bakyordu. Ba dimdikti, salar rzgrda uuyordu. Gri tayyr,
gne altnda ince vcudunu saran metal bir astar gibiydi. Pozunda katksz bir zgvenin hafiflii,
kendini dnmeyen doall vard. Dikkatli, amal baklaryla almalar izliyordu. Kendi
ilevinden zevk alan ustaln bak. Buras onundu sanki. Bu an onundu, bu dnya onundu. Zevk
almak onun doal hliymi gibiydi. Yz aktif, canl bir zeknn yaayan ifadesiydi. Bir gen kz
yznde bir kadnn az. Vcudunun farknda deil gibiydi. Onu yalnzca amacna ulamak iin
kullanabilecei bir ara olarak gryordu.
Rearden daha bir dakika nce kendine, bir kadnn nasl olmas gerektiine dair kafasnda bir
imaj olup olmadn sormutu. Neredeyse, yok, diye cevap vermek zereydi. Ama onu grnce,
arad imajn bu olduunu, yllardan beri hep bu olduunu anlamt. Ona bir kadna bakar gibi
bakmyordu. Nerede olduunu, buraya niin geldiini unutmutu. inde ocuksu bir nee vard.
Beklenmedik, kefedilmedik bir eyin neesiydi bu.. Gerekten beendii bir eye ne kadar az
rastladn dnd. Tmyle ve kabullenerek beendii. Ona belli belirsiz bir glmsemeyle
bakyordu. Bir heykele ya da bir manzaraya bakar gibi. indeki duygu katksz bir zevkti. mrnde
tatt en saf estetik zevk!
Bir makas geiyordu oradan. Rearden parmayla gsterek, Bu kim? diye sormutu adama.
Adam yryn srdrerek, Dagny Taggart, diye cevap vermiti.
Rearden bu kelimeleri boazna ierden arpm gibi hissetti. Bir akm balam, bir an
soluunu kesmi, sonra yavaa vcudundan aaya kaym, arlk duygusunu yok etmi, geride bir
tek olanak brakmt. Umulmadk bir netlikle, nerede olduunu, bu kadnn kim olduunu, bunlarn ne
anlama geldiini biliyordu. Ama bunlarn hepsi bir d halkaya doru itilmi, ortay bo brakan bir

basn oluturmutu. Bir tek gerek vard: Bu kadna sahip olma istei. Burada. imdi. Gnein
altnda, o makinelerin tepesinde. Aralarnda tek kelime konuulmakszn. Karlamalarnn ilk
hareketi olarak. nk o hareket her eyi ifade etmeye yeterdi ve onlar bunu uzun zamandan beri hak
etmilerdi.
O...durduu yerde ban evirdi. Hareketin yava kavisinde, gzleri Reardena doru kayd,
orada durdu. Rearden onun kendi baklarndaki anlam grebildiinden emindi. O yzden baklarn
ayrmyordu, ama durumun adn koymamt. Sonra gzler kaymay srdrd, Dagny Taggart
yanndaki bir adama bir eyler syledi, adam not ald.
Rearden'n dikkatini iki ey ayn anda ekti: Normal geree dnmt ve ykc bir sululuk
duygusunun altnda kalmt. Hibir erkein tam anlamyla hissettikten sonra kurtulamayaca bir
eye, bir anlna fena hlde yaklatn fark etti: Kendine ynelik bir nefret duygusu. Bu durum
gerekten de ok korkuntu, nk benliinin bir blm bunu kabullenmeyi reddediyor, bu yzden
sululuk duygusu daha da artyordu. Bir kelime dizisi sz konusu deildi burada. Bir anda varlan bir
yarg sz konusuydu. Bir duygu. te senin yapn bu, yozluun bu, diyordu o yarg ona. Hi stesinden
gelemedii o utan verici arzu, mrnde grd en byk gzelliin karsnda ba kaldrmt.
Mmkn olduunu bilmedii bir iddetle gelmiti. imdi kendisine kalan tek zgrlk, onu saklamak
ve kendinden tiksinmekti. Bu kadn sa olduka bu duygudan asla kurtulamayacakt.
Orada o duygular iinde ne kadar durduunun farknda deildi. Tek yapabildii, bu kadnn bunu
asla bilmemesi gerektiine karar vermekti.
Dagny Taggartn yere inmesini, not alan adamn uzaklamasn bekledi, sonra yaklat.
Bayan Taggart? Ben Henry Rearden.
Ya! Ufack bir sessizlik oldu, sonra doal bir ses, "Naslsnz, Bay Rearden, dedi.
Kendine itiraf etmese de, o ufack sessizliin kendi duygularna benzer duygulardan
kaynaklandn sezmiti. Beendii bir yzn, hayranlk duyabilecei birine ait olmas onu da
sevindirmiti. Rearden onunla i konumaya baladnda, tavr erkek mterilerle konuurken
olduundan ok daha haindi.
imdi o makinelerin tepesinde duran kzn hayaline ve masasnda yatan Armaan Sertifikasna
bakarken, her ikisinin ayn duygu iinde birletiini grr gibi oluyordu. kisinin arasnda, yaad
tm gnler, tm kukular birleiyor, bir patlamann nda tek bir vizyon oluturuyordu. Orada tm
sorularnn cevabn grebildi.
Sulu mu? dedi kendi kendine. Aklma gelmeyecek kadar sulu. O gn dnebildiimden ok
daha fazla. En iyiyi lanetleme suuydu iledii. Zihnimle vcudumun tek bir btn oluunu lnetledim,
dedi kendi kendine. Vcudumun, zihinsel deerlerime cevap veriini suladm. Neenin aslnda var
oluun ekirdei oluunu lanetledim. Her canl varln gdc gcn, ruhuna olduu kadar
vcuduna da ihtiya duymasn, bedenimin lk gibi kaslarn arl olmayp, etimle ruhumu biraraya
getiren stn bir neenin kaynaa olabileceim grmedim. Utan verici bulup lanetlediim bu
kapasite, trl yosmalar karsnda beni kaytsz brakrken, bir kadnn bykl karsnda bana
arzu verdi. Bir zamanlar ayp bulup knadm o arzu, yalnz onun vcudunu grmekten deil, o gzel
vcudun, karmdaki ruhu ifade ettiini bilmekten geliyordu. stediim ey onun vcudu deil,
kiiliiydi. Gri tayyrl kza sahip olmak deil, demiryolunu yneten kadna sahip olmak istiyordum.
Ama vcudumun, duygularm ifade edebilme kapasitesini knadm, ona sunabileceim en yce
eyi, bir hakaret sayp lanetledim. Tpk aklmn rnn Rearden Metal'e dntrmemi
lanetledikleri gibi. Maddeyi kendi ihtiyalarm karlayacak biimde deitirme yeteneimi
knadklar gibi. Onlarn yasalarn kabul ettim ve bunlara inandm. Bana rettikleri gibi davrandm.
nsan ruhunun deerlerinin iktidarsz bir zlem olarak kalmas gerektiine, eylemle ifade edilmemesi,

geree dntrlmemesi gerektiine inandm.Vcudun hayatnn sefalet ve mutsuzluk iinde, akl


d, kk drc bir performans olarak yaanmas gerektiini dndm, bundan zevk almaya
alanlarn aalk hayvan saylacan kabullendim.
Geri onlarn yasasn ihlal ettim, ama bana kurduklar tuzaa dm oldum. hll edilmek iin
kurulmu bir dzenin tuza. synmdan hi bir zaman gurur duyamadm. Onu bir su saydm. Onlar
lnetleyecek yerde kendimi lnetledim. Onlarn yasasna deil, varolua lanet okudum. Mutluluumu
utan verici bir sr gibi sakladm. Oysa onu apak yaamam gerekirdi. Hakkmz vard buna. Ya da
onu eim yapmam gerekirdi. Gerekte yleydi zaten. Ama ben mutluluu kt diye damgaladm, ona
da bunu bir utan olarak ektirdim. Onlar imdi ona ne yapmak istiyorlarsa, nce ben yaptm. Bunu
ben mmkn kldm.
stelik bunu, dnyada tandm en nefret edilecek kadna acma adna yaptm. Bu onlarn
yasasyd, ben de kabul ettim. Bir insann dierine bir grev borlu olduuna, karlnda hibir ey
almadan o grevi yerine getirmesi gerektiine inandm. Bana hibir ey vermeyen, urunda yaadm
her eye ihanet eden, benim mutluluum pahasna kendi mutluluunu isteyen bir kadn sevmenin kendi
grevim olduunu sandm. Hayatn statik bir armaan olduunu, bir kere verildikten sonra, artk hak
edilmesi gerekmediini dndm. Nasl servetin de statik bir varlk olduunu, bir kere el konulunca
artk aba gstermeden sahip olunabileceini sanyorlarsa, tpk yle. Sevginin bir ba olduunu,
onu hak etmek, kazanmak gerekmediini sandm. Onlar kazanmadklar serveti nasl istiyorlarsa, tpk
yle. Kendi ihtiyalarnn benim enerjimi kullanabileceine inandklar gibi, ben de karmn
mutsuzluunun benim hayatm kullanabileceini sandm. Adalet uruna deil, acma uruna mrmn
on yln kendime ikence ederek geirdim. Acma duygusunu kendi vicdanmdan stn tuttum. te
benim sululuumun esas bu. Karma, Benim her trl standardma gre, evliliimizi srdrmek bir
sahteliktir, ama benim standartlarm seninkilerle e deil; ben seninkileri anlamyorum, hibir zaman
anlamadm, ama onlar kabul edeceim, dediim zaman iledim ben asl suu.
te burada, masamn zerinde yatyor. Anlamadan kabul ettiim standartlar da, onun bana
duyduu sevgi de...hi inanmadm, ama korumaya altm o sevgi de burada. Kazanlmamln
niha rn burada. Acy eken yalnzca ben olduum srece, hakszlk etmek caizdir, sanmtm.
Oysa hakszl hibir ey doru gsteremez. te o iren ktl, kendime ihaneti kabullenmemin
cezas burada. Tek kurban kendim olurum sanmtm. Oysa tandm en soylu kadn da en ktlere
feda ettim. nsan adalete kar acma duygusuyla hareket ederse, ktlerin hatr iin iyileri
cezalandrm saylr. nsan sulular straptan kurtarnca, masumlara ac ektirmeye balar.
Adaletten kurtulu yoktur. Evrende hibir ey hak edilmeden, bedeli denmeden elde edilemez. Ne
madd olarak, ne de manevi olarak. O bedeli sulular demezse, o zaman masumlar demeye balar.
Beni yenen, o kk yamaclar olmad. Ben kendim oldum. Silahlarm elimden onlar almad.
Ben kendi silahlarm frlatp attm. Bu sava ancak temiz ellerle srdrlebilir, nk dmann tek
gc, kiinin vicdanndaki yaralar stnde etkili. Ben de ellerimdeki gc bir gnah, bir leke olarak
gren yasay kabul ettim.
Metali alyor muyuz, Bay Rearden?
Gzlen masann zerindeki Armaan Sertifikasndan, vagondaki makinelerin zerine trmanm
kza dnd. Kendi kendine, o anda grd kl varl, zihin yamaclarna ve basn kabadaylarna
teslim edip edemeyeceini sordu. Masumlarn ceza ekmesine, bunun srmesine izin verebilir miydi?
Kendi benimsemesi gereken tutumu onun benimsemesini mi beklemeliydi? u anda dmann yasasna
meydan okuyabilir miydi. Ayp kendine deil, ona giderken, amur kendine deil, ona atlrken,
kendinin deil, onun mcadele etmesi gerekirken? Onun varln cehenneme evirebilir ve kendisi
bunu paylaamaz duruma debilir miydi?

Hareketsiz oturuyor, makinelerin zerindeki kza bakyordu. Seni seviyorum, dedi o kza. Drt
yl nceki o ann anlam olan bu kelimeleri sessizce sylyor, kelimelerin vakarl mutluluunu
hissediyordu...bu kelimeleri ilk defa u anda sylemek zorunda olsa bile.
Armaan Sertifikasna bakt. Dagny, diye dnd. Bilseydin, bunu yapmama izin vermezdin.
renirsen benden nefret edeceksin. Ama borlarm senin demene izin veremem. Kusur benimdi,
cezasn sana aktaramam. Baka hibir eyim kalmasa bile, bu var en azndan: Doruyu
grebiliyorum, onlarn suundan kurtulmu durumdaym, artk kendi gzmde susuz, dimdik
durabilirim, hakl olduumu biliyorum, ilk defa olarak tam anlamyla haklym. Kendi yasamn hi
ihanet etmediim tek emrine sadk kalacam. Kendi bedelini kendi deyen adamm ben.
Seni seviyorum, dedi vagonun zerindeki kza. Yaz gnei sanki kendi alnna deiyordu. Sanki
kendisi de apak gkyznn altnda, tkankl olmayan topraklarn zerinde, kendinden baka
hibir eye sahip olmakszn dimdik duruyordu.
Evet, Bay Rearden? mzalayacak msnz? diye sordu Dr. Ferris.
Reardenn gzleri ona dnd. Ferrisin burada olduunu unutmutu. Geen sre iinde Ferris
hep konumu, tartm myd, yoksa sessizce beklemi miydi, onun da farknda deildi,
Ha, o mu? dedi Rearden.
Kalemi eline ald, hi tereddt etmeden, milyonerlerin ek imzalamas kadar kolay bir hareketle,
Hrriyet Heykelinin zerine kendi imzasn att, sonra Armaan Sertifikas'n masann zerinden
karya doru itti.

VII
BEYNLERE MONATORYUM
Eddie Willers yeraltndaki kafeteryada iiye, Nerelerdeydin bu kadar zaman? diye sordu,
sonra bir davet, bir zr dileme, bir umutsuzluk itiraf saylabilecek glmsemesiyle ekledi: Yo,
biliyorum, haftalardr buradan uzak kalan bendim aslnda. Glmsemesine bakan, sanki sakat bir
ocukmu da, artk yapamaz olduu bir hareketi yapmaya kalkm sanrd. Bir ara uradm aslnda
buraya. ki hafta kadar nceydi. Ama o gece sen yoktun. Gittin sandm ve ok korktum. Bugnlerde
yle ok insan hi habersiz ortadan kayboluyor ki! Duyduuma gre bylelerinden yzlercesi lkenin
her yannda kol geziyormu. Polis onlar, ilerini terk ettiler diye tutukluyormu. Kaak diyorlarm
onlara. Ama saylar yle okmu, cezaevlerinde onlara verilebilecek yiyecek de yle ktm ki, artk
kimse aldrmyormu. Kaaklar yle dolap duruyor, bulabildikleri geici ileri yapyor, ya da bota
geziyorlarm. Bugnlerde yle geici ii de kim verecek? Kaybettiklerimiz hep en iyi adamlarmz.
Firmada yirmi yl ya da daha uzun sre alm olanlar. nsanlar ilerine zincirle balamann ne
gerei vard? O adamlarn ii brakmak gibi bir niyeti hi yoktu ki! Ama imdi, en ufak bir
anlamazlkta hemen ayrlyorlar. Gnn ya da gecenin herhangi bir saatinde, letlerini ellerinden
braktklar gibi yryp gidiyor, bizi her trl belyla yzyze brakyorlar. Eskiden demiryolu
onlara ihtiya duyduu anda yataklarndan frlayp koa koa gelen insanlar bunlar. Bo kalan ilere
aldmz sersemleri de bir grsen. Geri bazlar iyi niyetli ama kendi glgelerinden bile
korkuyorlar. Geri kalanlarna gelince, var olacana hibir zaman inanmadm trden itler. Bir kere
ie girdiler mi, onlar bir daha atamayacanz biliyorlar. Aldklar parann karlnda almak
istemediklerini, zaten batan beri byle bir niyetleri olmadn hemen belli ediyorlar. Bunlar
durumdan memnun olan adamlar. Bugnk durumdan memnunlar. Bunu da beenen insanlar
olabilecei hi aklna gelir miydi? Var ite...Biliyor musun, hl tam olarak inanabilmi deilim. u
olup bitenler inanlr gibi deil. Ama oluyor ite. Ben hl inanamyorum. Delilik sz konusu olunca
insann neyin gerek olduunu bilemeyeceini dnyorum. u anda gerek olanlar da delice eyler.
Bunu gerek olarak kabul ettiimde, ben aklm karmm demektir, diye dnyorum. Ama
almay srdryorum, kendime, buras Taggart Transcontinental, diyorum. Her an onun geri
dnmesini bekliyorum. Sanki kap alacak, ve o...Tanrm, bunu sylememem gerek!...Ne?
Biliyordum mu dedin? Onun gitmi olduunu biliyor muydun?...Sr gibi saklyorlar. Ama sanrm
herkes biliyor, yalnzca hi kimsenin sylememesi gerekiyor. Saa sola, mazeret izni ald, diyorlar.
Ad hl letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs olarak geiyor. Galiba onun istifa edip gittiini
kesin olarak tek bilen Jimle ben varz. Sanyorum Jim, onun ii brakt duyulursa Washington'daki
arkadalarnn hrslarn kendisinden karacaklarndan korkuyor, hem de d koparcasna korkuyor.
nemli biri ayrld zaman, byle eylerin halkn morali iin ok kt olduuna inanlyor, Jim de
kendi ailesinde bir kaak olduunun bilinmesini istemiyor...Ama hepsi o kadar da deil. Jim ayrca,
hissedarlarn, elemanlarn, bizimle i yapan herkesin Taggart Transcontinentala olan gveninin
tmyle yok olacandan da korkuyor. Gven! Sanki byle bir zamanda artk bunun bir nemi yokmu
gibi geliyor, deil mi? Kimsenin yapabilecei bir ey kalmadna gre! Ama Jim yine de, Taggart
Transcontinentaln bir zamanlar temsil ettii grkeme benzer bir maskeyi korumak gerektiine
inanyor. Bunun son katresinin de onunla birlikte kaybedildiini gryor...Yoo, nereye gittiini
bilmiyorlar...Evet, ben biliyorum, ama onlara sylemem. Tek bilen benim...Evet, renmeye altlar
tabi. Bildikleri her yolla azmdan lf almaya uratlar, ama bouna. Kimseye sylemem...imdi

onun koltuunda oturan diplomal fok baln bir grsen. letmeden sorumlu yeni bakan
yardmcmz. Tabi var. Yani...hem var, hem yok. Bugnlerde yaptklar her ey gibi. Ayn anda hem
yle, hem byle. Ad Clifton Locey. Jimin zel kadrosundan. Prl prl, gepgen, krkyedi yanda
biri, Jimin de arkada. Szde onun yokluu sresince acil ileri yapacak. Ama onun odasnda
oturuyor, hepimiz de onun iletmeden sorumlu yeni bakan yardmcs olduunu biliyoruz. Emirler
veriyor. Ama tabi emir vermekte olduunun fark edilmemesi iin her nlemi alyor. Hibir kararn
izinin kendisine srlmemesine alyor ki, bir terslik olursa kimse onu sulamasn. nk amac
demiryolunu altrmak deil, kendi iini korumak. Niyeti trenleri iletmek deil, Jimi memnun
etmek. sterse hareket hlinde hibir tren kalmasn, yeter ki kendisi Jimin ve Washington'dakilerin
zerinde iyi bir etki braksn. Bay Clifton Locey u ana kadar iki kiiye komplo kurdu. Biri gen bir
adamd. nc yardmc dzeyindeydi. Bay Loceyin hi vermemi olduu bir emri yerine iletmeyi
unuttuu iin kovuldu. kincisi de marandiz mdr...o da Bay Loceyin gerekten vermi olduu bir
emri yerine getirmiti, ama o emri Bay Loceyin verdiini kantlayamad. kisi de Birletirme
Kurulunun kararyla ilerinden resmen atldlar. ler yolunda gittii zaman...ki o da hibir seferinde
yarm saatten uzun srmyor...Bay Locey bize hemen, "Bugnler Bayan Taggartn dnemi deil,
diye hatrlatyor. Bir tersliin en ufak iareti belirirse de hemen beni odasna aryor, bir sr
ilgisiz lf kalabalnn arasnda, Bayan Taggartn bu tr bir acil durumda ne yaptn soruyor.
Kendi kendime, ne de olsa Taggart Transcontinental, diyorum. Dzinelerce trende binlerce insann
hayat bizim alacamz kararlara bal. Krizler aras dnemlerde Bay Locey bana olaanst kaba
davranmak iin aba harcyor, bunu da, bana ihtiyac olduunu falan sanmayaym diye yapyor.
nemsiz konularda, onun yapt her eyi deitirme abas iinde. Ama nemli konularda hibir eyi
deitirmedi. Btn sorun, hangisinin nemli, hangisinin nemsiz olduunu ayrt edememesi. Ofise ilk
geldii gn bana, duvarda Nat Taggartn resminin bulunmasnn hi ho bir ey olmadn syledi.
Nat Taggart karanlk gemie ait biriymi. Bencil agzllk ann insanym. Bugnn modern,
ilerici politikalarna uymazm. Kt etki yapar, insanlar onu benimle zdeletirir,' dedi.
zdeletiremezler." dedim, ama resmi de duvardan aldm...Efendim?...Hayr, o bunlarn hibirini
duymad. Gittiinden beri hi haberlemedik onunla. Bir tek kere bile. Kendisi yle demiti...Geen
hafta ben de neredeyse ayrlyordum. Chick zel yznden. Washingtondan Bay Chick Morrison, o
da her kimse, lkenin her yannda konferanslar vererek dolamaya kacakm. Ama ynergeyi
anlatmak ve halkn moralini dzeltmek...nk her yerde iler rndan kmakta. Kendisi ve maiyeti
iin bir zel tren istemi. Yatakl vagonlar, salonu, restoran, bar falan olan bir tren. Birletirme
Kurulu ona saatte yz mil hzla yolculuk yapma izni vermi. Nedeni de...akladklarna gre...bunun
kr amac gtmeyen bir yolculuk olmasndanm. Gerekten de yle. nsanlara nutuk ekmek, onlara,
almayanlar iin para kazanmak zere kendilerini paralamay srdrmelerini sylemek iin
dzenlenmi bir yolculuk. Bay Chick Morrison trenine dizel lokomotif isteyince kyamet koptu.
Elimizde ona verecek dizel yoktu. Tm dizellerimiz ya Cometi ekiyor, ya da lkenin bir ucundan
bir ucuna koan marandizleri ekiyordu. Ona verecek bir tane bile yedek yoktu, yalnzca...eh, onu da
Bay Loceye syleyecek deildim. Bay Locey kyameti kopard, dnya batsa yine de Bay Chick
Morrisonun bu talebini reddedemeyeceimizi avaz avaz haykrd. Winston-Coloradoda, tnelin
aznda bekleyen yedek dizeli ona hangi budala syledi, bilemiyorum. Bugnlerde lokomotiflerin ne
kadar sk bozulduunu biliyorsun. Herbiri son nefesinde. O tnelde neden bir yedek dizel bekletmek
gerektiini anlyorsundur. Durumu Bay Loceye anlattm, yalvardm, tehdit ettim, onun zamannda en
salam ilkemizin, Winston stasyonunu asla yedek dizelsiz brakmamak olduunu syledim. Bana
kendisinin Bayan Taggart olmadn hatrlatt...sanki bunu unutabilirmiim gibi! O kuraln sama bir
kural olduunu, bunca yldr hibir ey olmadna gre, Winston stasyonunun da birka ay boyunca

yedek dizelsiz idare edebileceini, karmzda Bay Chick Morrison kzdrmak gibi gerek ve yakn
bir tehlike varken herhalde gelecekteki teorik bir felkete kayglanamayacan syledi. Bylece dizel
de Chick zele takld. Colorado Blm'ndeki amir istifa etti. Bay Locey o ie kendi
arkadalarndan birini ald. Ben de ayrlmak istedim. Bunu o andaki kadar hi istememitim. Ama
yapamadm...Hayr, ondan haber almadm. Gittiinden beri tek kelime gelmedi. Neden bana durmadan
onunla ilgili sorular soruyorsun? Unut onu. Asla dnmeyecek...Ne umduumu bilmiyorum. Hibir ey,
herhalde. Gn be gn yayorum, ileriye bakmamaya alyorum. Balangta, biri kar, bizi
kurtarr, diye ummutum. Belki de Hank Rearden. Ama o da teslim oldu. Ona imzalatmak iin ne
yaptlar, bilmiyorum, ama ok korkun bir ey olmas gerektiini biliyorum. Herkes yle dnyor:
Ona bask yapmak iin ne bulduklarn herkes merak ediyor...Hayr, hi bilen yok. Hibir aklama
yapmad, kimseyi de kabul etmiyor...Ama, dinle beni, herkesin fsldat bir ey daha var. Yakla
biraz ltfen, yksek sesle konumak istemiyorum. Grne gre Orren Boyle bu ynergenin
kacan ok nceden biliyormu, diyorlar. nk Maine eyaletinde, gzden uzak bir yerdeki
tesisinde, kendi frnlarn gizli gizli deitirmi, Rearden Metal yapabilecek duruma getirmi.
Reardenn gasp kd...yani armaan sertifikas imzaland anda, o da Rearden Metal dkmeye
hazrm. Ama, dinle beni, tam ie balamalarndan bir gece nce, Boyleun adamlar frnlar
strken, birdenbire bir ses duyulmu. Bir uaktan m, radyodan m, bir tr hoparlrden mi geldiini
anlayamamlar. Ses onlara, on dakika iinde oray terk etmelerini emretmi. kmlar. Yrmeye
balamlar, bir daha da duramamlar, nk adamn sesi onlara, kendisinin Ragnar Danneskjld
olduunu sylyormu. Yarm saat iinde Boyleun fabrikas yerle bir olmu, ta stnde ta
kalmam. Bu i iin Deniz Kuvvetlerinin uzun menzilli toplar kullanld diyorlar. Atlantik
aklarnda bir yerden getirilmi. Danneskjldn gemisini gren olmam...nsanlarn fsldayp
durduklar bu ite. Gazetelerde tek kelime yaz kmad. Washingtondakiler, bu haberi panik
yaratmak isteyenlerin yaydn sylyorlar. Umarm yledir...Biliyor musun, ben onbe yandayken,
insan nasl olur da haydut olur, diye merak ederdim. Bunun mmkn olabileceine inanamazdm. Ama
imdi...Ragnar Danneskjldn o fabrikay yok ettiine seviniyorum. Tanr ondan raz olsun, umarm
hi yakalayamazlar! Evet, imdiki duygularm byle. nsanlar ne kadar daha dayanr
sanyorlar?...Gndzleri benim iin daha kolay. ok iim var, dnmeyebiliyorum. Ama gece olunca
mahvoluyorum. Uyuyamaz oldum artk. Saatlerce uyank yatyorum...Evet, mutlaka bilmek istiyorsan,
aslnda onu ok merak ettiim iin! ok korkuyorum onun adna. Woodstock denilen yer, her eyden
uzak, sefil, ssz bir yer. Taggart Kk de yirmi mil daha ierde. Ormanlar arasnda kvrlp giden
yirmi millik bir yolun ucunda. Oralarda yapayalnz...bana neler gelebilir, hi aklmdan kmyor.
Hele u ara lkenin her yannda cirit atan serseriler varken. zellikle Berkshires gibi yoksul
kesimlerde!...Biliyorum, yle dnmemem gerekir. O kendini koruyabilecek biri, eminim. Ama
keke bana bir satr yazsayd. Keke ben oraya gidebilseydim. Ama gelme dedi. Ben de ona
bekleyeceimi syledim...Biliyor musun, iyi ki bu akam buradasn. Seninle konumak, seni burada
bulmak bana iyi geliyor. tekiler gibi kaybolmayacaksn, deil mi?...Ne? Haftaya m?...Yllk tatilin
mi? Ka gn?...Nasl oluyor da bir aylna kabiliyorsun tatile?...Keke ben de yapabilseydim.
cretsiz izin alp, bir ay ekip gidebilseydim. Ama beni brakmazlar...Sahi mi? mrendim sana. ok
isterdim uzaklamay. Seni gerekten kskanyorum. Oniki yldr her yaz bir ay gidiyorsun, ha?
***
Karanlk bir yoldu, ama yeni bir yne doru gidiyordu. Rearden az nce fabrikasndan kmt.
Evine yrmyor, Philadelphia kentine doru yryordu. ok uzun bir yry olacakt, ama bunu bu
akam mutlaka yapmak istemiti...tpk geen haftann her akam yapt gibi. Krsal altndaki
karanlk yol huzur veriyordu ona. evrede aalarn karartsndan baka hibir ey yoktu. Hareket

eden yalnzca kendi beden, bir de rzgrn kprdatt dallard. Ik olarak yalnzca allarda uuan
ate bcekleri vard. Fabrikayla kent arasndaki iki saatlik mesafeyi yrmek onun dinlenme
yntemiydi.
Avukatnn eline alt imzalanm, mebl yazlmam bir ek tututurmu, boanmam sala,
demiti. Kaa olursa olsun, hangi nedene dayanarak olursa olsun ve kaa karsa ksn. Ne gibi
yollara sapacan, ka yargc satn alacan ya da karm tuzaa drecek ne gibi komplolar
kuracan umrumda bile deil. Ne istersen yap. Ama nafaka balanmayacak, mal mlk paylam da
olmayacak. Avukat onun yzne, oktan beri bekledii bir ey sonunda gerekleiyormu gibi,
hznl, ama zeki baklarla bakm, Peki, Hank, demiti. Yaplmayacak ey deil. Ama biraz
zaman alabilir. Mmkn olduu kadar abuk bitir.
Armaan Sertifikas zerindeki imzayla ilgili olarak hi kimse ona soru sormamt. Ama
fabrikada adamlarn kendisine aratrc merak ieren baklarla baktn fark etmiti. Sanki
vcudunda bir tr fiziksel ikencenin izlerini grmeye alyorlarm gibi.
Hibir ey hissetmiyordu...yalnzca dengeli, sakin bir alacakaranlk. Eriyik hldeki metalin
zerine yaylan cruf gibi. O crufun katlap son parlty da yutmas gibi. Rearden Metali bundan
byle retecek yamaclar dnnce iinde hibir duygu uyanmyordu. Zaten o metali kendi elinde
tutmak, onu tek retip satan olmaktan gurur duymak, bir bakma insanlara saygsnn ifadesiydi.
Onlarla alveri yapmann erefli bir i olduu inancndan kaynaklanyordu. imdi inan da, sayg
da, arzu da yok olmutu. nsanlarn ne yaptna, ne sattna, kendi metalini nereden aldna, onun
kendisine ait olduunu bilip bilmediine aldrd yoktu. Kent sokaklarnda yanndan geip giden
insanlar, yalnzca anlamsz biimlerdi. Karanln her trl insan izini silip gtrd, geriye
yalnzca ham topran, bir zamanlar onun biimlendirmeyi baard ham topran kald krsal
yerler ise gerein ta kendisiydi.
Cebinde tabancas vard. Yollarda devriye gezen polisler yle tavsiye etmiti. Bugnlerde
karanlk bastktan sonra hibir yolun gvenli saylamayacan sylemilerdi. Fabrikadaysa silah
gecenin sakin yalnzlnda deil, kendisini korumakla grevlendirilmi adamlarn belinde
gerekiyordu. O adamlarn yaratt tehlikeyle lldnde, karsna a kalm bir serseri ksa bile,
nesini alabilirdi ki?
abasz bir hzla yryordu. Ona doal gelen bir hareketti yrmek. Bu benim yalnzlk
antrenmanm, diye dnd. nsanlarn varln hissetmeden yaamay renmek zorundayd.
Hissetmek onun tiksintiden fel olmasna yol ayordu. Bir zamanlar bombo ellerle balayp bir
servet kazanmt. imdi de bombo bir ruhla balayp hayatn yeniden kurmak zorundayd.
Kendine bu eitim iin ksa bir sre tanyacan dnd. O srenin sonunda, elinde kalan tek
llmez deeri talep etmeye hakk olacakt. Saf ve lekesiz kalm tek arzusuna ulaacak, Dagnyye
gidecekti. Kafasnda gelien iki emir vard. Biri grev, dieri de tutkulu bir arzuydu. Birincisi,
yamaclara niin teslim olduunu onun asla renmemesini salamakla ilgiliydi. kincisi ise, daha
ilk karlamalarnda biliyor olmas gereken, ona Ellis Wyattn evindeyken sylemi olmas gereken
szleri sonunda sylemekti.
Ona klavuzluk yapacak, yaz mevsimine zg gl yldz klarndan baka hibir ey yoktu.
Ama yolun biraz ilerisindeki kava, ta duvar ve otoyolu seebiliyordu. Duvarn koruyaca hibir
ey kalmamt artk. Yalnzca yaban otlar, sarkk bir st aac, ileride de dam delik, yldzlara
bakan bir iftlik evinin harabesi.
Yrd. Bu grnm bile hl deerli olma gcne sahip, diye dnyordu. En azndan,
insanlarn bozmad geni bir alan vard orada.
Birdenbire yolun zerinde beliren adam herhalde sout aacnn arkasndan km olmalyd.

yle de hzl belirmiti ki, sanki yolun orta yerinden frlam gibiydi. Reardenn eli hemen cebindeki
tabancaya gitti, ama durdu. Karsndaki adamn dimdik duruundan, yldzlara kar gerilmi
omuzlarndan, onun haydut olmadn anlamt. Sesini duyunca, dilenci olmadn da anlad.
Sizinle konumak istiyorum, Bay Rearden.
Bu seste, emir vermeye alkn kiilere zg bir kesinlik, bir netlik, ayrca zel bir nezaket
vard.
Syleyin, dedi Rearden. Yeter ki yardm ya da para istiyor olmayn.
Adam kaba giysiler iindeydi, ama kl pratik ve rahatt. Koyu renk pantolon, koyu renk anorak
giymi, yakasn sk sk kapatm, bu durum ince uzun vcudunu daha bir vurgulamt. Banda
lacivert bir kep vard. Bu karanlk gecede tek grlebilen, elleri, yz, akaklarndan taan sar
salaryd. Elinde silah yoktu. Sigara kartonu boyunda, kahverengi beze satlm bir paket vard.
Hayr, Bay Rearden, dedi. Niyetim sizden para istemek deil, size para iade etmek.
ade etmek mi?
Evet.
Hangi para?
ok byk bir borca mahsuben biraz n deme.
Bor sizin mi?
Hayr, benim deil. Bu yalnzca sembolik bir deme, ama bilmenizi istiyorum ki eer ikimiz de
yeterince uzun yaarsak, borcun her kuruu size geri denecek.
Hangi bor?
Sizden zorla alnm olan para.
Paketi Reardena uzatrken kahverengi bezi at. Rearden yldz altnda o ayna gibi parlak
yzeyi grd. Elinde tutmakta olduu eyin arlndan ve dokusundan som altn olduunu anlamt.
Baklar kleden ayrlp adamn yzne dnd, ama o yz, elindeki metalin yzeyinden bile
sert ve ifadesiz grnd.
Kimsiniz? diye sordu Rearden.
Dostsuzlarn dostu.
Bana bunu vermek iin mi geldiniz buraya?
Evet.
Yani beni gece vakti, tenha bir yolda, soymak iin deil de, elime bir kle altn vermek iin
mi izlediniz?
Evet
Neden?
Soygun gpegndz, yasann onayyla yaplmsa, o zaman her trl onurlu tazmin hareketinin
de yeraltna girmesi gerekir.
Bu tr bir armaan kabul edeceime nereden hkmettiniz?
Bu armaan deil, Bay Rearden. Sizin kendi paranz. Ama sizden isteyeceim bir iyilik var.Bu
bir koul deil, bir talep, nk arta bal mlkiyet diye bir ey olamaz. Altn sizindir, onu
istediiniz gibi kullanmakta serbestsiniz. Ama bu gece bunu size getirmek iin hayatm tehlikeye
attm. O nedenle, onu gelecek iin saklamanz ya da kendinize harcamanz rica edeceim. Srf kendi
rahatnz ve zevkiniz iin. Birazn bakalarna vermeye almayn, en nemlisi de, onu i
yatrmlarnzda kullanmayn.
Neden?
nk sizden baka hi kimsenin iine yaramasn istemiyorum. Yoksa ok eskiden ettiim bir
yemini bozmu olurum...zaten bu gece sizinle konumakla, kendim iin koyduum her kural ihlal

etmi durumdaym.
Ne demek istiyorsunuz?
Bu paray sizin iin ok uzun zamandr toplamaktaym. Ama sizi grmeye, size ondan sz
etmeye ya da onu size vermeye ok sonra karar verdim. O hlde neden byle bir karar verdiniz?
nk artk dayanamaz oldum.
Neye?
Greceim her eyi grm olduumu, artk dayanamayacam hibir ey kalmadn
sanyordum. Ama Rearden Metal'i sizden aldklarnda, artk o kadar bana bile ok fazla geldi. u
anda bu altna ihtiyacnz olmadn biliyorum. htiya duyduunuz ey, onun temsil ettii adalet, bir
de adalete nem veren insanlarn bulunduunu bilmek.
aknlnn iinden ve kukularnn arasndan ykselmekte olan duygusalla teslim olmamaya
alan Rearden, karsndaki adamn yzn incelemeye, durumu anlayabilmek iin orada bir ipucu
grmeye alt. Ama o yzde hibir ifade yoktu. Konuurken de hi deimemiti. Sanki adam bir
eyler hissedebilme yeteneini oktan kaybetmi, geriye l izgiler kalmt. Rearden bir aknlk
rpertisiyle, adamn insandan ok, bir intikam meleine benzediini dnmekte olduunu fark etti.
Neden umursuyorsunuz? diye sordu Rearden. Sizin gznzde benim ne anlamm var?
Dnebileceinizden ok daha fazla. Bir de arkadam var, onun gzndeki anlamnzn ne
kadar byk olduunu hibir zaman renemeyeceksiniz. Bugn sizin yannzda olmak iin neler feda
etmezdi! Ama size gelemiyor. te onun yerine ben geldim.
Hangi arkada?
Adn sylememeyi tercih ederim.
Bu paray benim iin ok uzun zamandr toplamakta olduunuzu mu sylemitiniz?
Bundan fazlasn topladm. Eliyle altn gsteriyordu. Onlar sizin adnza tutuyorum, zaman
geldiinde size vereceim. Bu yalnzca bir rnek. Var olduunun bir kant. Gnn birinde
soyguncularn son paranz da elinizden aldklarn grrseniz, sizi bekleyen koskoca bir banka
hesabnzn bulunduunu hatrlamanz istiyorum.
Hangi hesap?
Sizden zorla alnan tm paralar yle bir dnrseniz, hesapta bir hayli byk miktarlar
bulunduunu anlarsnz.
Nasl topladnz bunlar? Altn nereden geldi?
Sizi soyanlardan alnd.
Kimin tarafndan alnd.
Benim tarafmdan.
Kimsiniz siz?
Ragnar Danneskjld.
Rearden ona uzun sre hareketsiz baklarla bakt, sonra elindeki altnn yere dmesine izin
verdi.
Danneskjldn gzleri den altn izlemedi. Hibir ifade deiiklii gstermeksizin
Reardenn gzlerine akl kald. "Yasaya uyan bir vatanda olmam m tercih ederdiniz, Bay
Rearden? Eer yleyse, hangi yasaya uymam isterdiniz? Ynerge 10-289a m?
Ragnar Danneskjld..dedi Rearden. Sanki gemi on yl, o yllara yaylan onca suu, hepsinin
bu iki kelimeye nasl sabildiini dnyordu.
Biraz daha dikkatli bakn, Bay Rearden. Bize kalan yalnzca iki yaama biimi var. Ya aresiz
kurbanlar soyan bir yamac olacaksnz, ya da kendini soyan yamaclarn yararna alan bir
kurban olacaksnz. Ben ikisini de kabul etmedim.

Siz zor gcyle yaamay setiniz...tekiler gibi.


Evet, aka. Hatt izin verirseniz, drste. Ben elleri balanm, azna tka sokulmu
insanlar soymuyorum. Kurbanlarmdan bana yardm etmelerini istemiyorum. Onlara bunu kendi
iyilikleri iin yaptm sylemiyorum. nsanlarla her karlamamda kendi hayatm riske atyorum,
Her seferinde, hakkaniyetli bir atmada silahlaryla ve beyinleriyle beni altetme ansna sahipler.
Hakkaniyetli demek de bir soru iareti. Onlarn rgtl gcne, silahlarna, uaklarna, be ktann
sava gemilerine kar, bir tek ben. Eer niyetiniz eylemlerimin ahlka uygunluunu yarglamaksa,
Bay Rearden, hangimiz daha yksek ahlka sahibiz, ben mi, yoksa Wesley Mouch mu?
Size verebilecek cevabm yok. Reardenn sesi alakt.
aracak bir ey, Bay Rearden? Ben yalnzca insanlarn kurduu sisteme uyuyorum. Onlar
birbirleriyle baa kmak iin en uygun yolun g kullanm olduuna inanyorlar, ben de onlara
istediklerini veriyorum. Eer benim hayat amacmn kendilerine hizmet etmek olduuna inanyorlarsa,
uygulatsnlar da grelim. Benim aklm onlarn kendi mal sayyorlarsa, gelip alsnlar.
Ama ne tr bir hayat setiniz? Aklnz nasl bir amaca harcyorsunuz? Sevdiim amaca.
Nedir o?
Adalet.
Bir korsan olarak m adalete hizmet ediyorsunuz?
Artk korsan olmak zorunda kalmayacam gn iin alarak.
Hangi gn o?
Sizin Rearden Metal'den kr salama zgrlne kavutuunuz gn. Rearden glerek, Ah,
Tanrm! dedi. Sesi umutsuzdu. Hayaliniz bu mu?
Danneskjldn yz deimedi. Evet, bu.
O gn grecek kadar yaamay bekliyor musunuz?
Evet. Siz beklemiyor musunuz?
Hayr.
O hlde gelecekten ne bekliyorsunuz, Bay Rearden?
Hibir ey.
Ne uruna alyorsunuz?
Rearden ona bakt. "Bunu neden soruyorsunuz?
Benim neden almadm anlayasnz diye.
Bir suluyu onaylamam asla beklemeyin.
Beklemiyorum. Ama grmenize yardmc olmak istediim bir iki ey var.
Bu syledikleriniz doru olsa bile, niin haydut olmay setiniz? Neden gereken adm en basit
ekilde atp ekilmediniz...eyin yapt gibi...
Ellis Wyattn m, Bay Rearden? Andrew Stocktonn mu? Arkadanz Ken Danaggern m?
Evet!
Bunu onaylar mydnz?
Ben... Birden sustu. Kendi szlerinden oka kaplmt.
Bundan sonra urad ok da, Danneskjldn glmsediini grmek oldu. Bir buzulun
dzlemlerden olumu yzeyinde lkbaharn ilk filizini grmek gibi bir eydi Rearden birdenbire, ilk
defa olarak, Danneskjldn yznn yakkldan te bir yz olduunu, fiziksel kusursuzluun
gzelliine sahip olduunu fark etti. O sert, gururlu izgiler, Viking heykellerini andran o tiksinti
dolu az! Deminden beri hi farkna varmamt. Sanki o yzdeki lm sertlii, bir deerlendirme
yapma kstahlna izin vermemiti. Ama glmseme prl prl ve hayat doluydu.
Ben onaylyorum, Bay Rearden. Ama ben kendime daha baka bir misyon setim. Yok etmek

istediim adamn peindeyim. O adam yzyllar nce ld, ama brakt izlerin son zerresi
zihinlerimizden silinmedike, yaanabilir bir dnyaya kavuamayacaz.
Kimmi o adam?
Robin Hood.
Rearden ona bombo baklarla bakt. Anlamamt.
Zenginleri soyup yoksullara datan bir adamd. Ben de yoksullar soyup zenginlere datan
biriyim. Daha dorusu, hrsz yoksullar soyup gerisin geri retici zenginlere veren biriyim.
Ne demek oluyor btn bunlar?
Gazetelerde hakkmda yazl kmas yasaklanana kadar yaynlanan haberleri hatrlarsanz, hi
zel gemi soymadm, hibir zel mlkiyete el koymadm bilirsiniz. Asker gemi de soymadm.
nk asker geminin amac, yapm iin gerekli paray vermi olan vatandalar tehlikeden
korumaktr, ki zaten hkmetlerin esas ii de odur. Ama menzilimin yetitii her yamac gemisini,
her yardm gemisini, her sbvansiyon, bor ya da armaan gemisini, retenlerden bakalarna
haketmedikleri hlde parasz datlmak zere zorla alnan mallar tayan her gemiyi ele geirdim.
Sava atm bir fikrin bayran tayan gemileri yakaladm. htiyacn kutsal bir kavram olduu ve
insan kurban edilmesine ihtiya olduunu savunan fikrin. Bazlarnn ihtiyalarnn, dier bazlarnn
kellesi zerinde sallanan bir kl olmas fikrinin. Hepimizin, o klcn tepemize inmesini bekleyerek
almamz, mit etmemiz, pln yapmamz, aba gstermemiz gerektii fikrinin. Yeteneimizin snr,
tehlikenin de snr. Baarl olduumuz anda kellemiz yuvarlanacak. Baarszlk ise, bize ipi ekme
hakkn verecek. Robin Hoodun doru diye lmszletirdii ideal bu ite. Onun hrsz
yneticilerden ald paralar, asl sahipleri olan halka geri verdii sylenmitir. Ama o hikyenin
anlam bu deildir. O mlkiyetin ampiyonu olarak deil, ihtiyacn ampiyonu olarak
hatrlanmaktadr. Soyulanlarn savunucusu olarak deil, yoksullarn besleyicisi olarak bilinmektedir.
Kendi kazanmad servetlerle iyilik yapt, kendi retmedii mallar datt, iindeki acma
lksnn bedelini bakalarna dettii iin melekletirilen ilk insan odur. Baarnn deil, ihtiyacn
bir hak olduu inancnn simgesidir o adam. alp retmemizin gerekli olmad, nemli olann
istemek olduu, hak edilen eyin bize ait olmad, hak edilmeyenin bize ait olduu fikrini o
yaratmtr. Hayatn kazanma becerisine sahip olmayan her yeteneksizin, kendini daha altta olanlara
adadn, bu yzden sttekilerden almaya hazr olduunu sylemekle, eline g geirip kendinden
stn olanlara ait olan her eyi yamalamasnn bir hak olduu fikrini yaymtr. te bu en aalk
yarat, yoksullarn yaralar ve zenginlerin paralar sayesinde yaayan bu ifte paraziti, insanlar bir
manevi ideal dzeyine ykseltmilerdir. Bu da bizi yle bir dnyaya getirmitir ki, bir insan ne kadar
retirse, tm haklarn kaybetmeye o kadar yaklaacak, sonunda da, eer yetenei yetiyorsa, ilk elini
uzatan kimseye av olarak sunulacak, hibir hakk olmayan bir yaratk hline gelecektir. Beri yandan
her trl hakkn, ilkenin, ahlkn zerinde saylmak, her eyi yapabilmek, alp yamalayabilmek iin
de tek gereken, ihtiya iinde olmaktr. Dnya neden kyor, merak etmiyor musunuz? te ben
bununla savayorum, Bay Rearden. Ta ki insanlar, tm insanlk sembolleri arasnda en ahlksznn,
en nefrete layk olannn Robin Hood olduunu renene kadar. O zamana kadar dnyada adalet
olamayaca gibi, insan neslinin sa kalmas da mmkn olamaz.
Rearden dinliyordu. Uyumu gibiydi. Ama o uyumuluun altnda, tohumun ilk yarl gibi bir
duygunun belirdiini de hissediyordu. O duyguyu tanmlanmyordu, ama ok ok eskiden denenip
reddedilmi bir ainal var gibiydi.
Ben aslnda neyim, biliyor musunuz? Ben polisim, Bay Rearden. nsanlar sululardan korumak
polisin grevidir. Sulular da, serveti zorbalkla alanlar. Polisin grevi, alnan mal bulup sahibine
geri vermektir. Ama eer soygun, yasann amac hline gelmise, polisin grevi de, mal korumak

yerine yamalamak olmusa, o zaman polislik etmek de yasa d birine decektir. Ele geirdiim
kargolar bu lkedeki baz zel mterilerime satp durdum, onlar da bana bedelini altnla dediler.
Ayrca kargolarm Avrupa halk devletlerinin karaborsaclarna da satyorum. Halk devletlerinde
varolu koullar nasl, biliyor musunuz? retim ve ticaret -iddet demiyorum, ticaret diyorum- su
olarak ilan edildiinden beri, Avrupann en iyi adamlarnn da su ilemekten baka aresi kalmad.
O lkelerin kle gdclerini iktidarda tutan, henz sfr tketmemi lkelerin, yani buras gibi
lkelerin sadakalar. O sadakalarn oraya varmasna izin vermiyorum. Mallar Avrupann yasa
dlarna, mmkn olan en yksek fiyata satyorum, bedelini altn olarak alyorum. Altn nesnel bir
deer. nsann servetini ve geleceini korumasn salar. Avrupada kimsenin altn bulundurmaya
hakk yok, yalnz krba aklatan insaniyet dostlarnn hakk var, onlar da altn, kurbanlarnn refah
iin harcadklarn iddia ediyorlar. Kaak mterilerim altn oralardan buluyor da bana
verebiliyor. Nasl m? Benim mallar ele geirmek iin bulduum yntemle. Sonra ben de altn,
kimden alndysa ona geri veriyorum, size Bay Rearden...ve sizin gibi baka insanlara.
Rearden unutmu olduu o duygunun niteliini kavramt. Ondrt yandayken ald ilk cret
ekine bakarken yaad duyguydu hatrlad. Yirmi-drt yandayken madenin ustabalna
ykseltildii zaman, daha sonra madenin sahibi olup adn yazdrrken, ilk makine sipariini o gnn
en iyi reticisine, Twentieth Century Motorsa verirken yaad duyguydu. Ar bal, nee dolu bir
heyecand. Sayg duyduu bir dnyada yerini bulmaktan, hayran olduu insanlarn saygsn
kazanmaktan gelen duygu. Yaklak yirmi yldan beri o duygu bir yn enkazn altna gmlm,
geen yllar stne kat kat tiksinti, gceniklik gibi gri katmanlar sermi, can evresine baknmak
istememi, kimlerle i yaptn grmek istememi, kimseden bir ey beklememi, iinde ykselmek
istedii dnyann hayalini ofisinin drt duvar arasna kapatmt. Ama ite onca enkazn altndan ba
veriyordu o duygu. Hzl bir ilgi, mantn kl sesini dinleme, onunla iletiim kurabilme,
yaayabilme. Oysa karsndaki bir korsand, iddetten sz ediyordu, ona kendi mantk ve adalet
dnyasnn yerine bu ikameyi sunuyordu. Kabul edemezdi. Hayata bakndan geri kalan neyse, onu da
feda edemezdi. Dinliyor, keke kaabilseydim, diye dnyor, ama tek kelimesini bile karmak
istemiyordu.
Altnlar bankaya yatryorum, bir altn standard bankasna, Bay Rearden. Asl sahiplerinin
hesaplarna yatryorum. Onlar stn yetenekli insanlar. Servetlerini kiisel abalaryla, serbest
ticaret ortam iinde, zor kullanmakszn, devletten yardm grmeksizin yapmlar. En byk
kurbanlar onlar. En byk katky onlar getirmi, karlnda da en byk hakszlklara onlar
uramlar. Adlar benim para iade defterimde yazl. Geri alabildiim her kle altn onlarn
aralarnda paylatrlyor ve hesaplarna yatrlyor.
Kim onlar?
Siz de onlardan birisiniz, Bay Rearden. Sizden yolunup koparlan tm paralar tam tamna
hesaplayamam...gizli vergilerle, yasalarla, gecikmelerle, kayp abalarla, yapay engelleri amak iin
harcanan enerjiyle koparlan paralar. Toplam bilemem, ama ne kadar byk bir mebl tuttuunu
grmek isterseniz, evrenize bakn. Bir zamanlar refah iinde yaayan bu lkede yaylp genileyen
sefalet, size yaplan hakszln lsdr. Eer insanlar size olan borlarn demiyorlarsa, bu
ekilde deyecekler. Ama borcun bir blm var ki, hesaplanm ve kayda gemi. te o blm,
benim toplayp size iade etmekte kararl olduum blm.
Nedir o?
Gelir verginiz, Bay Rearden.
Ne?!
Son oniki yl iinde dediiniz gelir vergisi.

Onu mu geri vermek niyetindesiniz?


Tmyle ve altn olarak, Bay Rearden.
Rearden patlayp glmeye balad. ocuklar gibi glyordu. Elenerek, inanmazln keyfiyle.
"Ulu Tanrm! Hem polissiniz, hem de vergi tahsildar, yle mi?
Evet, dedi Danneskjld ciddi ciddi.
Ciddi deilsiniz, deil mi?
aka ediyormu gibi mi grnyorum?
Ama bu ok sama!
Ynerge 10-289dan da m sama?
Gerek de olamaz, mmkn de olamaz!
Gerek ve mmkn olabilen yalnzca ktlk m?
Ama...
Tek kesin eyin lm ve vergiler olduunu mu dnyorsunuz, Bay Rearden? Birincisine
ilikin hibir ey yapamam. Ama eer ikincisinin ykn kaldrrsam, insanlar ikisi arasndaki
ilikiyi grebilmeye balarlar, daha uzun ve daha mutlu bir hayat yaama gcne sahip olduklarn
anlarlar. Hayatlarnda iki absol olarak ve ahlk ilkelerinin temeli olarak lmle vergileri
belleyecekleri yerde, hayat ve retimi bellerler.
Rearden ona glmsemeden bakt. nce uzun adamn evik ve eitimli kas yapsn zerindeki
anorak rtyordu. O beden bir hayduta aitti. Yzyse bir yargcn yzyd. Kuru, net sesi, usta bir
muhasebeciden kyor gibiydi.
Sizinle ilgili kayt tutan yalnzca yamaclar deil, Bay Rearden. Ben de tuttum. Dosyalarmda
son on iki yllk gelir vergileriniz kaytl. Tm dier mterilerimin olduu gibi. alacak yerlerde
dostlarm var, bana istediim kopyalar getirirler. Paray mterilerim arasnda, onlardan zorla alnan
para orannda bltrrm. Hesap bakiyelerinin ou sahiplerine denmi durumda. Geriye
denecek en byk mebl olarak sizinki kald. Bir gn gelecek, onu almaya hazr olacaksnz...tek
kuruunun bile gerisingeri yamaclara gitmeyeceinden emin olduum gn. O zaman hesabnz size
devredeceim. O zamana kadar... Yerde duran altn paketine bakt. Aln onu, Bay Rearden, alnt
deil o. Sizin.
Rearden kprdamyor, cevap vermiyor, pakete de bakmyordu.
ok daha fazlas bankada sizin adnza yatm durumda.
Hangi banka?
Chicago'lu Midas Mulligan hatrlyor musunuz?
Evet, tabi.
Tm hesaplarm Mulligan Bankasndadr.
Chicagoda Mulligan Bankas diye bir yer yok.
Chicagoda deil.
Rearden bir an sessiz kald, sonra sordu. Nerede?
Sanrm ok gemeden reneceksiniz, Bay Rearden. Ama size imdi syleyemem. Sonra
ekledi. Yine de, bu giriimin tek sorumlusunun ben olduumu herhalde sylemem gerek. Benim kendi
kiisel misyonum bu. Benden ve gemimdeki adamlarmdan baka kimse bu ie karm deil.
Bankacmn bile bir rol yok, yalnzca yatrdm paralar saklyor. Dostlarmn ou, setiim yolu
onaylamyor. Ama ayn savata bile her birimiz baka yol seebiliyoruz. Bu da benim yolum.
Rearden tiksintiyle glmsedi. Bu durumda siz de, kr amac gtmeyen bir ie zaman harcayp
bakalarna hizmet uruna kendi hayatn tehlikeye atan u hayrseverlerden biri olmuyor musunuz?
Hayr, Bay Rearden. Ben zamanm, kendi geleceime yatrm yapmak iin harcyorum. Serbest

kalp harabeler iinden yeni bir yapma balayacamz gn, dnyann mmkn olduu kadar hzl
ayaa kalkabilmesini istiyorum. O anda, doru ellerde yeterli iletme sermayesi olursa, yani en iyi, en
verimli, en retici insanlarmzn elinde para olursa, geri kalanlarmz iin yllar kazanlr. Bu arada,
lkenin tarihi asndan da yzyllar kazanlr. Benim gzmde ne anlam tadnz m sormutunuz?
Hayranlk duyduum her ey, dnya o dzeye geldii gn iliki kurmak isteyeceim her ey...sizinle i
yapmamn tek yolu bu bile olsa...size u anda ancak bu yolla yararl olsam bile.
Neden? diye fsldad Rearden.
Tek akm yznden. Urunda yaamak istediim tek deer yznden. Dnyada hi sevilmeyen,
sayg grmeyen, dost bulamayan, savunucu da bulamayan bir ey: nsan yetenei. Ben o aka hizmet
ediyorum...eer bu uurda hayatm kaybedersem...daha iyi bir amaca feda edemezdim derim.
Duygu yeteneini kaybetmi olan adam, yle mi? diye dnd Rearden.
O ifadesiz mermer yzn, ok derin duygular hissedebilme disiplininin aynas olduunu anlad.
Dengeli ses, heyecansz bir tonda konumay srdryordu.
Bunu bilmenizi istedim. Hem de imdi bilmenizi istedim. Kendinizi bir kuyunun dibinde,
insanlktan geriye kalan insan-alt yaratklar arasnda hissettiiniz u sra. En umutsuz saatinizde,
kurtuluunuzun sizin sandnzdan ok daha yakn olduunu bilmenizi istedim. Sizinle konumak,
srrm zamanndan erken aklamak istememin bir nedeni daha vard. Orren Boyleun Maine
kysndaki elik tesislerinde neler olduunu duydunuz mu?
Evet, dedi Rearden. indeki heves dolu heyecandan sesinin bouk kmas karsnda oka
kaplmt. Doru olup olmadn bilmiyordum. Doru. Onu ben yaptm. Boyle artk Maine
kysnda Rearden Metal yapamayacak. Hibir yerde yapamayacak. Bir ynergenin kendilerine sizin
beyninizi smrme hakk tandn sanan br slkler de yapamayacak. Kim o metali retmeye
kalkarsa, frnlarnn patladn, makinelerinin bombalandn, sevkiyatlarnn kazaya uradn,
fabrikasnda yangn ktn grecek. Buna kalkanlarn bana yle eyler gelecek ki, sonunda o
metalin lnetli olduunu sylemeye balayacaklar. lkede Rearden Metalin yeni reticilerinin
fabrikasna adm atmaya istekli ii kalmayacak. Eer Boyle gibi adamlar, kendilerinden daha iyi
olanlar soymak iin g kullanmann yeterli olduunu dnyorlarsa, o iyilerden birinin gce gle
karlk vermeyi semesi hlinde neler olacan grsnler bakalm. lerinden hibirinin Rearden
Metal retemeyeceini ve o iten tek kuru kazanamayacan bilmenizi istedim. Bay Rearden.
inden neeyle glmek geliyordu. Wyatt'n ortadan yok olmas haberine gld gibi.
DAnconia Bakrn kne gld gibi. Ama glerse, o korktuu eyin bu sefer yakasn
brakmayacam biliyordu. Bir daha fabrikasn gremezdi. Bir adm geri bast, hi ses karmamak
iin dudaklarn smsk kapad. O an getikten sonra alak sesle, ciddi ve l bir sesle, Altnnz
alp buradan gidin, dedi. Bir sulunun yardmn kabul etmem.
Danneskjldn yznde hibir tepki grlmedi. Sizi altn kabul etmeye zorlayamam, Bay
Rearden. Ama geri de almam. sterseniz onu olduu yerde brakp gidebilirsiniz.
Yardmnz istemiyorum ve sizi korumaya da niyetim yok. Yaknda bir telefon olsa, polisi
arardm. Bana bir daha yaklamaya kalkarsanz, yine ararm. Bunu...z-savunma olarak yaparm.
Ne demek istediinizi ok iyi anlyorum.
Sizi dinlediim iin, dinlemeye hevesli olduumu grdnz iin, sizi hak ettiiniz gibi
lnetlememi olduumu biliyorsunuz. Sizi de, bakalarn da lnetleyemem. nsanlarn yaamlarnda
uymalar iin hibir standart kalmam olduuna gre, artk ne yaptklarn da, dayanlmaz eylere
hangi yollarla dayanmaya altklarn da yarglayamam. Sizin yolunuz buysa, cehenneme bu yoldan
gitmenize karmam, ama ben buna bulamak istemem. Ne ilhamnz olarak, ne de su ortanz
olarak. Banka hesabnz da, eer gerekten varsa, kabul etmemi hibir zaman beklemeyin. O parayla

kendinize bir zrh daha aln, nk bu karlamamz polise bildireceim ve peinize dmeleri iin
onlara her ipucunu vereceim.
Danneskjld kprdamad, cevap da vermedi. Biraz ilerde bir yerden, karanln iinde bir trenin
gemekte olduu duyuluyordu. Gremiyorlard, ama sessizlii dolduran teker seslerini duyuyorlard.
Fazla uzakta deildi. Sanki fiziksel varlktan yoksun bir tren, bir sesler dizisine indirgenmi durumda,
yanlarndan geiyordu gecenin iinde.
Bana en umutsuz anmda yardm etmek istediniz, dedi Rearden. Eer tek savunucumun bir
korsan olduu noktaya kadar dmsem, artk savunulmay da istemem. Siz insan diline benzer bir
dille konuuyorsunuz, srf onun hatrna, size sylemek isterim ki, benim hi umudum kalmad, ama
kesinlikle biliyorum ki olaylar sonuna vardnda kendi standartlarma gre yaam olacam. O
standartlarn geerlilii yalnz benimle snrl olsa bile. Baladm dnyada sonuna kadar yaam
olacam, onun sonu geldiinde ben de devrileceim. Beni anlamak isteyeceinizi sanmyorum, ama..
stlerine bir k, fiziksel bir darbenin gcyle arpt. Trenin grlts ortal kaplad iin,
birdenbire iftlik evinin arkasndaki yan yoldan ortaya kan arabann sesini duymamlard.
Arabann yolu zerinde deillerdi. Ama yine de farlarn arkasndaki frenlerin gcrtsn duydular.
stemeyerek geriye doru srayan Rearden oldu, bu arada karsndakine de ok at.
Danneskjldn z-kontrol mthiti. Hi yerinden kprdamamt.
Gelen bir polis arabasyd. Tam yanlarna yaklap durdu.
Srcs camdan uzand. Ah, siz misiniz, Bay Rearden! dedi. Parmaklarn kepinin kenarna
dedirmiti. yi akamlar, efendim.
Rearden de, Merhaba, dedi. Sesindeki doallk d sertlii kontrol etmek iin mcadele
veriyordu.
n koltukta oturan iki polisti. Yzlerinde amal ve gergin bir ifade vard. Her zamanki gibi
ene almak iin durmu deillerdi.
Bay Rearden, fabrikadan buraya Edgewood yolundan, Blacksmith Covedan geerek mi
yrdnz?
Evet. Neden?
Buralarda bir adam grdnz m? Acelesi varm gibi grnen bir adam?
Nerede?
Belki yaya, belki de eski grnen, ama bir milyon dolarlk motoru olan bir arabada.
Nasl bir adam?
Uzun boylu, sarn biri.
Kim o?
Size sylesem de inanmazsnz, Bay Rearden. Onu grdnz m? Rearden kendi sorularnn
pek farknda deildi. Tek at, boaznda gmbr gmbr atan damara ramen ses karabilmi
olmasyd. Gzleri dosdoru polislere bakyordu, ama ona sanki baklar yana kaym,
Danneskjldn kendisini izleyen ifadesiz yzn net biimde grebiliyormu gibi geliyordu. O
yzdeki hibir izgide, hibir kasta, zerre kadar duygu izi yoktu. Danneskjld'n kollar hareketsiz
biimde iki yanna sarkmt. Ellerinde gerginlik yoktu. Silaha falan uzanmak niyetinde deildi.
Upuzun, dimdik bedeni savunmaszd. Bir idam mangas karsnda savunmasz. Ik altnda o yzn
sandndan daha gen olduunu, gzlerinin de masmavi olduunu fark etti. Kendisi iin en byk
tehlikenin, dnp Danneskjlde bakmak olduunun farkndayd. Gzlerini polisten ayrmad.
Lacivert niformann pirin dmelerini gryordu. Ama bilincini dolduran, grsel alglar deil,
Danneskjldn bedeniydi. Giysilerine ramen plak bir beden. Bir anda yok edilebilecek bir beden.
Rearden kendi azndan kan sesleri hi duymuyordu. Kafasnn iinde nlayan bir baka cmle

vard, onun da hi anlam yoktu, yalnzca iindeki bir duygu, en nemli eyin o olduunu sylyordu:
Bu uurda hayatm giderse, daha iyi bir amaca feda edebilir miydim onu?
yle birini grdnz m, Bay Rearden?
Hayr, dedi Rearden. Grmedim.
Polis omuz silkti, elleri yemden direksiyona dnd. Kukulu grnen birini grmediniz mi?
Hayr.
Yolda yannzdan geen yabanc bir araba?
Hayr.
Polis mara uzand. Sylentilere gre bu gece buraya yakn kyda grlm. Be kasabay
kapsayan kontroller balatld. Adn sylemiyoruz, nk insanlar korkutmak istemiyoruz, ama
adamn kellesi dnyann her yannda milyon dolar dl getiriyor.
Mara basm, motorun sesi ykselmiti. kinci polis cama doru eildi. Danneskjldn kepinin
altndan gzken sar salarna bakyordu.
Bu kim, Bay Rearden? diye sordu.
Rearden, Yeni koruma grevlim, dedi.
Ha...! Akllca bir davran, Bay Rearden. Hele byle bir zamanda. yi geceler, efendim.
Motor uuldad, araba ileriye atld. Stop lambalar yolun zerinde uzaklarken klyordu,
Danneskjld onun arkasna bakt, sonra anlaml baklarn Reardenn sa eline evirdi. Rearden
polislerle konutuu srece cebindeki elinin tabancay kavram olduunu, gerekirse kullanmaya da
hazr olduunu o zaman fark etti.
Parmaklarn at, elini hzla cebinden ekti. Danneskjld glmsedi. Nee dolu, l l bir
glmsemeydi. Duru, gen bir ruhun yaama sevincini yanstyordu. Bu glmseme nedense
Reardena Francisco dAnconiay hatrlatmt...oysa birbirlerine hi benzemiyorlard.
Ragnar Danneskjld, Yalan sylemediniz, dedi. Koruma grevliniz. yleyim ve yle olmay
da hak ediyorum. u anda bilemeyeceiniz kadar eitli nedenlerle. Teekkrler, Bay Rearden,
hoakaln. Umduumdan da daha erken greceiz.
Rearden cevap veremeden o yok oldu. Ta duvarn arkasnda gzden kayboluverdi. Geldii gibi
hzl ve sessiz. Rearden dnp iftlie doru baktnda, o grnrlerde yoktu. Karanlkta hibir
hareket grnmyordu.
Rearden bombo yolun kenarnda, deminkinden daha youn bir yalnzlk duygusu iindeydi.
Sonra ayaklarnn dibindeki beze sarlm paketi grd. Bir kesi alm, ay nda prl prld.
Korsann salarnn rengi gibi. Eildi, paketi ald, yrmeye balad.
***
Tren sarsldnda Kip Chalmers bir kfr savurdu, elindeki kokteyl masaya dkld. Bu arada
kendi de ne savrulmu, dirsei masadaki havuzlanm svya girmiti.
Allah belsn versin bu demiryollarnn! diye patlad. Nesi var bu hattn? Onca paralar var,
birazn buralara harcarlar da, saman arabasnda yolculuk eden iftiler gibi sarslmayz diye
dnrdm.
yol arkada cevap vermek zahmetine kalkmadlar. Vakit ge olmutu. Salonda
oturmalarnn tek nedeni, kompartmanlarna gitmeye endikleri iindi. Salonun klar, sigara
dumannn oluturduu, alkolle slanm sisin iinde lombozlardan gelen zayf klar gibiydi.
Chalmersn bu yolculuk iin talep ettii, almay da baard zel vagondaydlar. Vagon Cometin
arkasna balanmt. Tren dalk yerde dne dne giderken vagon da korkak bir hayvann kuyruu

gibi savrulup duruyordu.


Kip Chalmers yzne ilgisiz baklarla bakan ufak tefek adama ate saan baklarn dikti.
Demiryollarnn kamulatrlmas iin kampanya aacam, dedi. Esas davam bu olacak.
Mitinglerime iin zaten davay ihtiyacm vard. Jim Taggarttan hi holanmyorum. Az halanm
midyeye benziyor. Demiryollar cehennemin dibine! Onlar devralma zamanmz geldi de geti bile.
Yat da uyu, dedi karsndaki adam. Yarnki byk mitingde insana benzer bir grnm sergilemek
istiyorsan, hemen yat
Baaracak myz dersin?
Baarmak zorundasn.
Zorunda olduumu biliyorum. Ama oraya vaktinde yetiebileceimizden emin deilim. Bu
sper-spesiyal salyangoz saatlerce rtar yapt.
Adam karanlk bir sesle, Orada olmak zorundasn, Kip, dedi. Ynteme aldrmadan sonuta
direnenlerin, dnme yeteneinden yoksun monoton sesiyle konuuyordu.
Allah beln versin, sanki bilmiyor muyum?
Kip Chalmersn kvrck sar salar, biimsiz bir az vard. Yar zengin ve yar kibar bir
aileden geliyordu. Ama servete de, sekinlie de burun kvrr, bunu sanki, ancak en st dzey
aristokratlarn hakk olan bir tutummu gibi sergilerdi. Mezun olduu niversite, bu tip genleri
yetitirmekte olduka ihtisas sahibiydi. O niversite ona, fikir denilen eyin amacnn, dnmeye
kalkacak aptallar kandrmak olduunu retmiti. Washington'a bir hrsz gibi girip, bir hrsz gibi
ilerlemi, kmekte olan yapda bir brodan bir broya geip durmutu. Yar gl kategorisindeydi,
ama iin asln bilmeyip de hline tavrna bakan biri onu Wesley Mouch sanrd.
Kendi stratejisine dayal gerekelerle politikaya girmeye karar vermi, California temsilciliine
aday olmutu. Oysa o eyaletle ilgili tek bildii, sinema sanayii ile plaj kulpleriydi. Kampanya
yneticisi tm hazrlk ilerini yapmt, Chalmers da yarn gece San Franciscodaki semenlerinin
karsna ilk defa, ok byk bir mitingde kacakt. Kampanya yneticisi ona daha erken yola
kmasn nermiti, ama Chalmers bir kokteyle katlmak iin Washington'da oyalanm, mmkn olan
en son trenle yola kmt. Bu akama kadar, miting iin kayg duymu deildi. Ama imdi Cometin
alt saat rtarl olduunu renmiti.
Yanndaki kii onun ruhsal durumuna aldr etmiyorlard. mekten memnundular. Kampanya
yneticisi Lester Truck, ufak tefek, yalca bir adamd. Sanki yllar nce surat yedii bir yumrukla
yasslm da, hibir zaman eski hline dnememi gibi bir grn vard. Avukatt. Birka kuak
nce olsa, maazalarda hrszlk edenlerin, zengin firmalara kar tazminat davas aanlarn
avukatln stlenmi olabilecek bir tipti. Ama imdi, Kip Chalmers gibi adamlarn temsilcisi
olmann, daha krl olacana karar vermiti.
Laura Bradford, Chalmersn u sralardaki metresiydi. Chalmersn ondan holanma nedeni,
daha nce Wesley Mouchla birlikte olmu olmasyd. Artistti aslnda. inin ehli karakter
oyuncusuyken, beceriksiz star olmay semi, bunu stdyo yetkilileriyle yatarak deil de, kestirme
yolu seip uzaklardaki brokratlarla yatarak yapmt. Gazeteciler rportaja geldiinde, gzellikten
deil, ekonomiden sz ederdi. Renkli basnn hep kendini hakl gren o ham fkesiyle, yoksullara
yardm etmemiz gerekir! diye kkreyip dururdu.
Gilbert Keith-Worthinge gelince, o Chalmersn konuuydu. Neden konuu olduunu ikisinin de
bildii yoktu. Bu konuk otuz yl kadar nce ok byk ne kavumu bir ngiliz romancsyd. O
gnden bu yana hi kimse yazdklarn okumuyor, ama herkes onu bir tr canl klasik olarak
gryordu. Syledii szler nedeniyle ok derin biri olduu kans yaygnd; rnein:
zgrlk m? Aman, zgrlkten sz etmeyi keselim, ne olur. zgrlk imknsz bir eydir.

nsanolu hibir zaman kendini alktan, souktan, hastalklardan, fiziksel kazalardan zgr klamaz.
O zaman despotlua, siyasal diktatrle neden bir itiraz olsun ki? Bu tledii dnya gr
Avrupann tmnde uygulanr hle geldii zaman, kendisi Amerikaya gm, orada yaamaya
balamt. Yllar iinde gerek yaz yazma biimi, gerekse kendi bedeni, ya balamt. Yetmi
yandayd. ok imand. Salar boyalyd. nsanln tm abalarnn bouna olduu yolunda,
yogilerden kapma bir takm fikirleri seslendirip dururdu. Kip Chalmersn onu davet edii,
kibarlna katkda bulunsun diyeydi. Gilbert Keith-Worthingin geliiyse, yapacak baka bir ii
olmamasndand.
Allah kahretsin bu demiryolcular, dedi Kip Chalmers. Mahsus byle yapyorlar.
Kampanyam mahvetmek istiyorlar. O mitingi karamam! Tanr akna, Lester, bir eyler yapsana!
Denedim, dedi Lester Tuck. Tren bir nceki istasyonda durduunda telefona komu,
ehirleraras arayp kendilerini buradan alacak bir uak bulmaya almt. Ama iki gn boyunca
byle bir programa uyabilecek bir uak bulunmadn renmiti.
Beni oraya vaktinde yeritirmezlerse hem kafa derilerinin, hem ellerindeki demiryolu irketinin
canna okurum! u lanet olas kondktre acele etmesini syleyemez miyiz?
kere syledin bile.
Kovduracam onu. Bana o lanet olas teknik sorunlarla ilgili sebepler sayp durmaktan baka
bir ey yapmad. Ben hzl yolculuk istiyorum, bahane deil. Bana kuetli yolcusu gibi muamele
edemezler. stediim yere istediim zamanda varmay bekliyorum onlardan. Benim bu trende
olduumdan haberleri var m?
Laura Bradford, Artk var, dedi. Kes sesini, Kip, Canm skyorsun.
Chalmers kadehini doldurdu. Vagon sarslyor, kadehler barn zerinde tkrdayp duruyordu.
Pencerelerin dndaki yldzl gkyz manzaras da ikide bir sryor, yldzlar birbirine
arpyormu gibi bir duygu uyandryordu. Vagonun ucundaki seyir penceresinin dndaysa pek bir
ey grnmyordu. Yalnzca trenin ucunu iaretleyen krmz ve yeil fenerlerin halesi belli
olmaktayd. Bir de pelerinde uzaklap duran raylar. Kayalardan olumu bir duvar, trenle
yarmaktayd. Yldzlar ara sra Colorado dalarnn izgisinin ardna dyor, yeniden kyordu.
Gilbert Keith-Worthing memnun bir sesle, Dalar... dedi. te bu tr manzaralar, insanoluna
kendi nemsizliini hatrlatyor. Kaba saba materyalist insanlarn bu kadar gurur duyduu u ufack
raylar da neymi! Bu grkemli ve ebedi manzarann yannda onlarn lf m olur? Doa, giysilerinin
eteinde ufack bir terzi iplii sanki. u dev granit kayalardan bir teki decek olsa,bu treni bir anda
yok eder.
Laura Bradford pek de ilgi duymadn gsteren bir sesle, Niye imdi dsn ki? dedi.
Kip Chalmers, Galiba bu lanet olas tren yavalamaya balad, diye sylendi. Yavalyor
itoullar. Onlara tm sylediklerime ramen.
Lester Tuck, ey, dalardan..." dedi.
Dalarn Allah belsn versin! Lester, gnlerden ne bugn? Btn o saat deiimleri yznden
artk aklm kart..
27 Mays, dedi Lester Tuck.
Gilbert Keith-Worthing saatine bakarak, 28 Mays, diye sze kart. Geceyarsn yirmi
dakika geti nk.
Tanrm! diye bard Chalmers. O zaman miting bugn m?
Lester Tuck, yle, diye karlk verdi.
Yetiemeyiz! Biz...
Tren ok kt sarsld, Chalmersn kadehi elinden frlad. Krlan camn sesine, sert virajda

raylara srtnen tekerlerin gcrtlar kart.


Gilbert Keith-Worthing rkek bir tavrla, Hey, sizin raylar gvenli midir? diye sordu.
Kip Chalmers, Tabii, lanet olsun! dedi, yle ok kurallarmz, koullarmz, denetimimiz var
ki, itoullar rk ray kullanmaya asla cesaret edemez!...Lester, neredeyiz u anda? Bir sonraki
istasyon ne?
Salt Lake Cityye kadar durmuyoruz.
Benim sorduum, bir sonraki istasyon ne?
Lester geceyarsndan beri ikide bir bakp durduu lekelenmi haritay uzatt. "Winston, dedi.
Winston, Colorado.
Kip Chalmers yeni bir kadeh almak zere uzand.
Laura Bradford, Tinky Hollowayin dediine gre, Wesley bu seimi kazanmazsan iinin
biteceini sylemi, deyiverdi. Koltuuna yaylm oturuyor, Chalmersa deil, arkasndaki aynada
kendi yzne bakyordu. Can skntsn gidermek amacyla Chalmersn aresiz fkesini inelemek
houna gidiyordu.
Ya, yle mi demi?
H-h. Wesley u adamn...neydi ad senin karndaki adayn?...meclise onun girmesini
istemiyor. Sen kazanmazsan Wesley ok bozulacak. Tinky dedi ki...
Allah belasn versin onun! O kendi kellesini kollasa daha iyi eder! Dorusu bilemiyorum.
Wesley ondan ok holanyor. Sonra ekledi. Tinky Holloway asla sefil bir trenin kendisine nemli
bir randevuyu kartmasna izin vermezdi. Onlar da onu durdurmaya cesaret edemezlerdi.
Kip Chalmers gzlerini kadehine dikmiti. Pesten bir sesle, Hkmetin btn demiryollarna el
koymasn salayacam, dedi.
Gilbert Keith-Worthing, Sahi mi? diye at.Bunu daha nceden yapmamasnn sebebini
merak ediyorum. Dnyada zel sektrn demiryollarna sahip olmasna izin verecek kadar geri
kalm tek lke buras.
Kip Chalmers, Size yetiiyoruz, dedi.
Sizin lkeniz yle inanlmaz derecede saf ki! ad bir ey bu. zgrlkle, insan haklaryla
ilgili bir yn lf! Dedemin gnnden beri duymadm lflar. Zenginlerin szel lksnden baka bir
ey deil bunlar. Alt taraf yoksullar asndan, hayatlar sanayicilerin insafna m kalm, yoksa
brokratlarn insafna m kalm, hi fark etmez.
Sanayicinin gn geti artk. Bugnn..
yle bir sarsnt oldu ki, sanki vagonun iindeki hava onlar ileriye frlatrken altlarndaki taban
duruverdi. Kip Chalmers yerdeki halnn zerine kapaklanm, Gilbert Keith-Worthing masann
zerine devrilip ileriye kaym, vagonun klar snmt. Raflardan bardaklar dyor, elik
duvarlar yarlacakm gibi lk atyordu. Upuzun bir uultu tekerleri titretip durmaktayd.
Chalmers kafasn kaldrdnda vagonun hareketsiz durmakta olduunu grd. Yol
arkadalarnn iniltilerini, Laura Bradfordun ln duydu. Emekleyerek kapya yneldi, tutup at,
basamaklardan sendeleyerek indi. Ta ilerde kprdayan fener klarnn yannda krmz bir parlt
gryordu. Lokomotifin orada olmamas gerekirdi. Sendeleyerek ilerlerken, ellerinde habire snen
kibritlerin yla dolanan yar giyinik insanlara tosluyordu. Bir ara eli fenerli bir adam grd,
hemen koluna sarld. Kondktr bulmutu.
Ne oldu? diye sordu soluk solua.
Adam kaygsz bir sesle, Ray yarld, dedi. Lokomotif raydan kt. Raydan...?
Devrildi.
len var m?

Yok. Makinist sa, atei yaral.


Rayn yarlmas ne demek? Nasl yarlyor?
Kondktrn yznde garip bir ifade vard. Ciddi, sulayc ve kapank bir ifade. Ray eskir,
Bay Chalmers, dedi garip bir vurguyla. zellikle de virajlarda.
Eskimi olduunu bilmiyor muydunuz?
Biz biliyorduk.
yleyse neden deitirmediniz?
Deitirilecekti, ama Bay Locey iptal etti.
Kim bu, Bay Locey?
letmeden Sorumlu Bakan Yardmcmz olmayan adam.
Chalmers adamn kendisine neden bu felket onun suuymu gibi baktn anlayamyordu.
Eh...peki, lokomotifi getirip raylara koymayacak msnz?
Lokomotifin hline baklrsa, bir daha hibir rayn zerine konacak gibi grnmyor.
Ama...bizi gtrmek zorunda.
Gtremez.
Kprdayan fenerlerin ve nlayan lklarn tesinde Chalmers birdenbire, bakmak istemedii
kara dalarn varln hissetti. Yzlerce millik ssz blge. Bir yanda dik kayalar, bir yanda uurum.
Kondktrn koluna daha sk sarld.
Ama...ama ne yapacaz?
Makinist Winston' aramaya gitti
Aramak m? Nasl?
Rayn iki mil kadar tesinde bir telefon var.
Bizi buradan kurtaracaklar m?
Kurtaracaklar.
Ama... Derken zihni gemi zamanla gelecek zaman arasndaki balanty kurdu, sesi ilk defa
olarak bir lk dzeyine ykseldi: Burada ne kadar bekleyeceiz?
Bilmiyorum, dedi kondktr. Sonra Chalmersn elini kendi kolundan iterek ayrd, uzaklat.
Winston stasyonundaki gece nbetisi telefonda syleneni dinledi, kulakl yerine koyup
merdivenlerden yukar frlad, istasyon grevlisini uyandrmaya kotu. stasyon grevlisi ie on gn
nce, yeni bolm efinin tavsiyesiyle atanm tknaz bir aylakt. Yatandan mahmur mahmur kalkt,
ama nbetinin szleri beynine ulanca hemen ayld.
Ne? diye soludu. Tanrm! Comet mi?...Orada yle titreyip durma! Silver Springsi ara!
Silver Springsteki Blm Merkezinde alan gece nbetisi mesaj dinledi, Dave Mitchum
arad. O da Colorado Blmnn yeni efiydi.
Comet mi? diye soludu Mitchum. Eliyle kulakl kulana baarrken ayayla yeri tepip
yatandan frlad, dimdik ayaa dikildi. Lokomotiften umut yok mu? Dizel mi?
Evet, efendim.
Ah Tanrm! Ah Byk Tanrm! Ne yapacaz? Sonra mevkiini hatrlayp ekledi. Eh, onarm
trenini yolla.
Yolladm.
Sherwooddaki operatr ara, tm trafii durdursun.
Yaptm.
Neler var yolda?
Ordunun yk treni batya gidiyor. Ama daha drt saat oralara varmaz, Zaten rtar var.
Hemen iniyorum...Dur, baksana, Billi, Sandyyi. Clarence ara, ben gidene kadar orada

olsunlar. Canmza okunacak!


Dave Mitchum hep hakszlktan yaknr durur, kaderin kendisine normal payndan fazla kt ans
verdiini sylerdi. Kodamanlarn hi kendisine ans tanmadn, bunun bir komplo olduunu
karanlk bir sesle anlatr, ama kodamanlar demekle kimleri kastettiini sylemezdi.Hizmette kdem
onun en sevdii konuydu, ayn zamanda da tek deer standardyd. Demiryollarnda ok uzun
zamandr alt hlde, daha sonra gelen pek ok kii onun ilerisine gemiti.Bunun sosyal
sistemdeki hakszl gstermeye yettiini sylerdi.Pek ok demiryolu irketine girip km,
hibirinde fazla uzun kalmamt. verenleri onu sulayacak bir ey bulabilmi deildi, ama Bana
kimse sylemedi! lfn ok sk kulland iin gzden karyorlard onu. imdiki iini James
Taggartla Wesley Mouch arasndaki bir zel anlamaya borlu olduunun farknda deildi. Taggart
nakliye cretlerindeki art iznine karlk kendi kz kardeinin zel hayatyla ilgili bilgiyi Moucha
aktardnda, Mouch ondan bir dn daha koparmt. Dave Mitchuma bir i. Mitchum, Kresel
lerleme Dostlarnn bakan Claude Slagenhopun kaynbiraderiydi. Mouch o dernein kamuoyu
oluturma konusunda ok etkili olduuna inanyordu. James Taggart, Mitchum bir ie yerletirme
sorumluluunu Clifton Loceyye paslamt. Locey de karsna kan ilk greve yerletirmiti onu:
Colorado Blm eflii. O grevdeki adam bir sre nce habersiz ekip gitmiti. Winston
stasyonunda bekletilen yedek dizel lokomotifin alnp Chick Morrison zele verilmesi zerine ii
brakmt eski ef.
Ne yapacaz? diye haykrd Dave Mitchum. Uyku mahmuru, yar giyinik, alma odasna
daldnda, programc, trenler amiri ve yol efi onu beklemekteydi.
adam cevap vermediler. Orta yal adamlard. Gerilerinde yllar dolusu demiryolu hizmeti
yatyordu. Bir ay ncesine kadar herhangi bir kriz durumunda fikirlerini hemen sylerlerdi. Ama artk
durumun deitiini, konumann tehlikeli olabileceini renmeye balamlard.
Ne halt edeceiz?
Amir Bill Brent, Kesin olan bir tek ey var, dedi. Tnele kmrl lokomotifin ektii bir
treni yollayamayz.
Dave Mitchumn baklar karard. Hepsinin kafasndaki dncenin bu olduunu biliyordu.
Keke Brent bunu seslendirmeseydi, diye geirdi iinden.
fkeyle, Peki dizeli nereden bulacaz? diye hrlad.
Yol efi, Bulamayz, dedi.
Ama Cometi sabaha kadar orada bekletemeyiz!
Trenler amiri, "Bekleteceiz gibi grnyor, dedi. Bunu konumann yarar ne, Dave?
Blmn hibir yerinde bir tek dizel olmadn sen de biliyorsun.
Ama...ulu Tanrm...trenleri lokomotifsiz altrmamz nasl beklerler?
Yol efi, Bayan Taggart beklemezdi, ama Bay Locey bekliyor, dedi.
Mitchum yakar dolu bir sesle, Bill, bu akam bir kydan bir kyya giden dizelli hibir ey
gemeyecek mi buradan? dedi.
Bill Brent dnsz konutu: lk gelecek tren 236. San Franciscodan kalkan hzl marandiz.
Saat yediyi onsekiz gee Winstonda olacak. Sonra ekledi. Bize en yakn dizel o. Kontrol ettim.
Ordu zel'den ne haber?
Onu hi dnme, daha iyi, Dave. O tren, hatlar zerindeki her trene gre ncelikli. Cometten
bile ncelikli. Ordunun emriyle. Zaten ge kalmlar. Jurnal kutular iki kere alev ald. Bat
kysndaki cephaneliklere cephane tayorlar. Dua et de senin blgende yollarna hibir engel
kmasn. Comet gecikti diye canmza okunacak diyorsan, o trenin gecikmesinde olacaklarn yannda
bu hibir ey deil.

Sessizletiler. Odann pencereleri akt. Alt kattaki ofiste telefonun almakta olduunu
duyuyorlard. Sinyal klar bombo hatlarda gz krpyordu. Oysa bir zamanlar buralarda ok ilek
trafik vard.
Mitchum birka buharl lokomotifin yan hattaki glgelerine doru bakt.
Tnel... diye balarken sustu.
Trenler amiri, Sekiz mil uzunluunda, dedi. Sesinde ac bir vurgu vard.
Mitchum, Yalnzca dnyordum, diye aksilendi.
Brent alak sesle, Dnmesen daha iyi edersin, diye t verdi.
Bir ey demedim!
Dick Horton ii brakmadan nce onunla ne konutun sen? Yol efi bunu sorarken sesinde ar
masum bir hava vard. Sanki soru u andaki durumla hi ilgili deilmi gibi. Tnelin havalandrma
sisteminin tamir istediine ilikin bir eyler deil miydi? O sana, tnelin bugnlerde artk dizel
lokomotifler iin bile yeterince gvenli saylamayacan sylemiyor muydu?
O konuyu niye ayorsun? diye terslendi Mitchum. Ben bir ey sylemedim ki! Dick Horton
blmn ba mhendisiydi. Mitchum geldikten gn sonra ii brakp gitmiti.
Bir syleyeyim demitim. Yol efinin sesi hl ok masumdu.
Mitchumn daha bir saat boyunca hibir karar vermeksizin oyalanp duracan bilen Bill Brent,
Bak, Dave, dedi. Biliyorsun ki yaplabilecek bir tek ey var. Cometi Winstonda sabaha kadar
bekletecek, 236 gelene kadar burada tutacaksn. Sonra onun dizelini takp Cometi tnelden
geireceksin, ardndan da teki taraftaki kmrl lokomotiflerin en iyisiyle yoluna devam etmesini
salayacaksn.
Ama o zaman gecikmesi ne kadar olur?
Brent omuz silkti. Oniki saat...onsekiz saat...kimbilir?
On sekiz saat...Comet iin, ha? Tanrm, bu daha nce hi olmam bir ey!
u ara bize olanlarn hibiri daha nce olmamt, dedi Brent. O diri, iinin ehli sesinde
alacak bir bkknlk seziliyordu.
Ama New Yorkta bizi sulayacaklar! Tm suu bizim stmze atacaklar!
Brent omuz silkti. Bir ay nce olsa, byle bir hakszl imknsz sayard, ama imdi artk
reniyordu.
Mitchum sefil bir sesle, "Herhalde...herhalde baka yapabileceimiz bir ey yok, dedi.
Yok, Dave.
Ah, Tanrm! Neden bizim bamza geliyor bu?
John Galt kim?
Cometi eken eski lokomotif Winston stasyonunun nndeki yan hatta durduunda saat gecenin
iki buuunu gemiti. Kip Chalmers dan yamacndaki birka gecekonduya ve eski psk istasyon
binasna inanmazlk dolu bir fkeyle bakyordu.
Ya imdi? Burada ne demeye duruyoruz? diye haykrd, kondktr armak iin zile bast.
lk hareket salanp gvenlik duygusu geri dnnce, korkusu lgn bir fkeye dnmt.
O gereksiz korkuyu yaamak zorunda kald iin kendini aldatlm hissediyordu. Yol
arkadalar hl oturduklar masann bandaydlar. Uyuyamayacak kadar sarslmlard.
Ne kadar m? Kondktr soruya soruyla karlk veriyordu. Sabaha kadar, Bay Chalmers.
Chalmers adama bakarken afallamt. "Burada sabaha kadar m duracaz?
Evet, Bay Chalmers.
Burada, ha?
Evet.

Ama akama San Franciscoda mitingim var benim!


Kondktr cevap vermedi.
Neden? Neden durmak zorundayz burada? Ne mnasebet? Ne oldu?
Kondktr yavaa, sabrla, nefret dolu bir terbiye edasyla, ona durumu olduu gibi anlatt.
Ama Kip Chalmers yllar nce, daha ilkokuldayken, insann mantkla yaamak zorunda olmadn
renmiti.
Lanet olsun o tnelinize! diye haykrd. "Sefil bir tnel yznden beni burada tutabileceinizi
mi sanyorsunuz? Hayati nem tayan ulusal plnlar, bir tnel yznden mahvetmek mi istiyorsunuz?
Makinistinize syleyin, akama San Franciscoda olmalym. Beni oraya yetitirmek zorunda!
Nasl?
O sizin iiniz, benim deil!
Mmkn deil ki!
O zaman bir yolunu bulun, lanet olsun!
Kondktr cevap vermedi.
O sefil teknik sorunlarnzn hayat sosyal konular aksatmasna izin verir miyim sandnz? Siz
benim kim olduumu biliyor musunuz? O makiniste syleyin, hemen harekete gesin! Tabii eer iine
deer veriyorsa!
Makiniste emirler oktan verildi.
Emirler cehennemin dibine! Bugnlerde emirleri ben veriyorum! Syleyin ona, hemen yola
koyulsun!
Belki de istasyon grevlisiyle konusanz daha iyi olur. Bay Chalmers. Benim size gerekli
cevaplar vermeye yetkim yok Kondktr bunu syledikten sonra dnp uzaklat.
Chalmers hemen ayaa frlad. Lester Tuck tedirgin bir havada, Baksana, Kip, dedi. Belki de
dorudur. Belki gerekten yapamyorlardr.
Mecbur kalrlarsa yaparlar! dedi Chalmers. Kararl admlarla kapya doru yryordu.
Yllar nce niversitedeyken, insanlar harekete geirecek en etkili yolun korku olduunu
renmiti.
Winston stasyonunun khne ofisinde, karsnda yz izgileri sarkk, uykulu bir adam buldu.
Operatr masasnda da korku iinde bir delikanl grd. Sessizce oturup, mrlerinde duymadklar
kfrlerin sralann dinlediler.
...tnelden treni nasl geireceiniz de umrumda deil! O sizin sorununuz! Ama bir lokomotif
bulup treni hemen kaldrmazsanz, iinize de, alma izinlerinize de, u koskoca demiryolunuza da
veda edebilirsiniz!
stasyon grevlisi, Kip Chalmersn adn hi duymamt, mevkiinin ne olduunu da bilmiyordu.
Ama bugnlerde bilinmedik grevlerdeki bilinmedik insanlarn snrsz gce sahip olabildiinin
farkndayd. lm kalm gcne.
Karar bizim deil, Bay Chalmers, dedi yalvaran bir sesle. Burada emirleri biz vermeyiz.
Silver Springsden gelir emirler. sterseniz Bay Mitchuma telefon an ve...
Bay Mitchum kim?
Silver Springsdeki blm bakan. sterseniz ona bir mesaj yollayn..." Blm bakanlaryla
m uraacam? Ben Jim Taggarta mesaj yollarm...yapacam o olur ancak!
stasyon grevlisi kendine gelemeden Chalmers olduu yerde dnd, delikanlya emir verdi.
Sen...not al ve hemen yolla!
Bir ay nce olsa, delikanl hibir yolcudan byle bir mesaj almay kabul etmezdi. Zaten kurallar
izin vermezdi. Ama artk kurallardan da pek emin olunamyordu.

Bay James Taggart, New York. Adamlarnzn beceriksizlii yknden Comet'le birlikte
Winston, Coloradoda taklp kaldm. Bana lokomotif vermeyi reddediyorlar. Akama San
Francisco 'da byk, ulusal nem tayan bir toplantm var. Trenimi derhal hareket ettirmezseniz
sonularn kendiniz tahmin edin.
Kip Chalmers.
Delikanl mesaj hat boyunca bir direkten dierine uzanan teller yoluyla aktardktan, Kip
Chalmers cevab beklemek zere vagonuna geri dndkten sonra, istasyon grevlisi de arkada Dave
Mitchuma telefon at, ona mesajn metnini okudu. Ardndan Mitchumn buna cevaben inlediini
duydu.
Sana bir syleyeyim dedim, Dave. Adamn adn mrmde duymamtm ama belki nemli
biridir.
Bilemiyorum! diye inledi Mitchum, Kip Chalmers, ha? Ad hep gazetelerde, kodamanlar
arasnda geiyor. Kimin nesidir, bilmiyorum, ama eer Washington'dansa, riske giremeyiz. Ah,
Tanrm, ne halt edeceiz?
Riske giremeyiz, diyordu Taggartn New Yorktaki operatr kendi kendine. Gelen mesaj
telefonla James Taggartn evine iletti. New Yorkta saat sabahn altsna yaklayordu, James
Taggart gecenin tedirgin uykusundan telefonun ziliyle uyanmt. Mesaj dinlerken yz giderek sarkt.
Winston stasyonu'ndaki sorumluyla ayn duygular iindeydi, nedeni de tpatp aynyd.
Clifton Loceyin evine telefon at. Kip Chalmersa boaltamad fkesini telefonda ona
boaltt. Bir eyler yap! diye haykrd Taggart. Ne yapacan umrumda deil! O senin iin, benim
deil. Ama o trenin mutlaka yrmesini sala! Neler oluyor? Cometin yolda kaldn hi
duymamtm! Sen departmann byle mi ynetiyorsun? nemli yolcular mesajlarn bana yollamaya
balarsa, artk tesini dn! i kz kardeim ynetirken en azndan Iowada bir olay oldu diye
uykumdan uyandrlmyordum! Coloradoda yani!
ok zgnm, Jim! dedi Clifton Locey alak sesle. Bu seste zr, gvence ve tam dozunda
zgven, ok iyi dengelenmiti. Olay yalnzca bir yanl anlama. Birinin yapt aptalca bir hata. Sen
zlme, ben durumu dzeltirim. Aslnda ben de daha yataktaydm, ama hemen durumu ele alacam.
Clifton Locey yatakta falan deildi. Yannda gen bir bayanla, gece kulplerini turlam, daha
yeni dnmt. Bayana beklemesini syledi, hemen Taggart Transcontinental'a kotu. Gece kadrosu
onu orada grnce, neden kendisinin bizzat kp geldiini pek anlayamad, ama geliinin gereksiz
olduunu syleyebilecek kimse de kmad. Locey birka odaya dalp kt, pek ok kii tarafndan
grld, byk bir faaliyette bulunduu izlenimi yaratmay baard. Btn bu patrtdan kan tek
sonu, Colorado Blm efi Dave Mitchuma ekilen bir mesaj oldu:
Derhal Bay Chalmersa bir lokomotif verin. Cometi gvenle, gereksiz gecikmelere yol
amadan yollayn. Grevlerinizi yapamazsanz Birletirme Kurulu nnde sizi sorumlu tutarm.
Locey.
Sonra kz arkadana telefon ap kendisiyle bulumasn syledi, birlikte krsal bir yerdeki yol
st moteline gittiler. Bylelikle birka saat boyunca kendisine kimsenin ulaamamasn salam
oluyordu.
Silver Springsdeki grevli, Dave Mitchuma uzatt emir konusunda aknd, ama Dave
Mitchum durumu anlyordu. Demiryolu emirlerinin hibirinde, bir yolcuya lokomotif vermekten bu
ekilde sz edilmeyeceini biliyordu. Bunun bir ov olduunun farkndayd. Ne tr bir ov
sergilenmekte olduunu tahmin ediyor, gnah keisi rolnn kime deceini sezdike her yann buz

gibi bir ter kaplyordu.


Trenler amiri, Neyin var, Dave? diye sordu.
Mitchum cevap vermedi. Telefonu titreyen elleriyle kapt, New Yorktaki Taggart santraline
balanmak iin duaya balad. Tuzaa kslm bir hayvana benziyordu.
New York santralinden, kendisini Bay Clifton Loceynin evine balamasn rica ederken sesinde
yakar vard. Santral denedi, cevap kmad. Mitchum bu sefer santrale, srekli denemesi, Bay
Loceynin bulunabilecei her numaray evirmesi iin yalvard. Santral bunu yapacana sz verdi,
Mitchum da telefonu kapad. Ama beklemenin bir yarar olmayacan, Loceynin departmanndan
baka biriyle konumann da bouna olacan biliyordu.
Neyin var, Dave?
Mitchum emri uzatt, trenler amirinin yznden, komplonun gerekten de kendi sezdii kadar
kt olduunu okudu.
Taggart Transcontinentaln Omaha, Nebraska brosunu arad, blge genel mdryle konumak
iin yalvard. Telefonda ksa bir sessizlik oldu, sonra Omaha santralinin sesi, genel mdrn gn
nce istifa edip kayplara kartn bildirdi...Bay Locey ile biraz sorun kmt da, diye de
aklama yapt.
Mitchum kendi blgesiyle ilgilenen genel mdr muaviniyle konumak istedi, ama o da, bir
haftalna kent dndayd ve kendisine ulalamyordu.
Baka birini bulun bana! diye bard Mitchum. Herhangi bir blgeden herhangi biri! Tanr
akna, bana ne yapacam syleyebilecek birini bulun!
Telefona gelen adam, Iowa-Minnesota blgesine bakan genel mdr muaviniydi.
Daha Mitchum konumaya balarken, Nee? diye szn kesti. Winston, Coloradodan m?
Beni ne demeye aryorsun?...Yo, bana olanlar anlatmaya kalkma, bilmek istemiyorum!...Hayr,
dedim! Hayr! Sonradan o konuda neyi yaptm ya da yapmadm aklamak zorunda brakma beni.
Sorun benim sorunum deil!...Blge mdrlerinden biriyle konu, benimle deil! Bana ne
Coloradodan!...Allah kahretsin, ben ne bileyim? Ba mhendisi bul, onunla konu!
Orta Blge ba mhendisi sabrsz bir sesle cevap verdi. Evet? Ne? Neymi?" Mitchum
umutsuzluk iinde anlatmaya alt.Ba mhendis ortalkta dizel olmadn duyar duymaz, "O hlde
tut treni tabi! dedi. Bay Chalmers duyunca sesi gszleti. "Hmm...Kip Chalmers, dedi.
Washingtondan m?...ey, bilemiyorum. O konuda karar Bay Locey vermeli. Mitchum o zaman,
"Bay Locey bana bir ayarlama yapmam emretti, ama... diye sze balad. Ba mhendis rahatlayp
onun szn kesti. O hlde Bay Locey ne diyorsa onu yap! Sonra da telefonu kapatt.
Dave Mitchum telefonun kulakln dikkatle yerine koydu. Artk barmyordu. Parmak ularna
basa basa bir sandalyeye yrd. Sanki sinsi bir eyler saklyordu. Oturdu, uzun sre Bay Loceynin
emrine bakt.
Ardndan odaya bir gz gezdirdi.stasyon grevlisi telefonda konuuyordu. Trenler amiriyle yol
efi de oradaydlar, ama sanki bir ey olmasn beklemiyorlarm gibi numara yapyorlard. Mitchum
iinden, keke ba grevli Bill Brent evine gitse, diye dnd. Bill Brent kede durmu, gzn
Mitchuma dikmiti.
Ksa boylu, ince bir adamd Brent.Ama omuzlar geniti. Krk yanda olmasna ramen daha
gen gsteriyordu. Bro iinde alanlar gibi soluk yzl, kovboy gibi sert izgili ve srm gibiydi.
Koca sistemin en yaman trenler amiri oydu.
Mitchum birden yerinden kalkp st kata, kendi ofisine kt. Bir elinde Loceynin emrini sk
sk tutuyordu.
Dave Mitchum mhendislik ve ulam sorunlarn anlamakta pek becerikli olmasa bile, Clifton

Locey gibi adamlar iyi anlayabilen biriydi. New Yorktaki yneticilerin oynamakta olduu oyunu
anlyor, kendisine ne yapmakta olduklarn da ok iyi biliyordu. Gelen emirde ona, Kip Chalmersa
kmrl bir lokomotif vermesi sylenmiyordu. Yalnzca "bir lokomotif deniyordu. Sorularn
sorulma gn geldiinde Locey ok arm gibi yapacak, Bir demiryolu efi, herhalde byle bir
durumda yalnzca dizelin kastedilebileceini anlamalyd, diyecekti. Emirde Cometin gvenlik
iinde gnderilmesi de syleniyordu. Demiryolu efleri neyin gvenli olduunu bilmek zorunda deil
miydi? Ayrca gereksiz gecikmelere de izin verilmemesi isteniyordu. Eer nemli bir felkete
srklenme tehlikesi varsa, bir haftalk ya da bir aylk gecikme bile...gereksiz mi saylrd?
New Yorklu yneticilerin aldr ettii yok, diye dnd Mitchum. Kip Chalmersn mitinge
zamannda yetimesi de umurlarnda deildi, raylarn bana grlmemi bir felket gelmesi de. Ne
olursa olsun, sonunda kendilerinin sulanmasn istemiyorlard, o kadar. Treni burada tutarsa, Kip
Chalmersn fkesine kar onu gnah keisi olarak kullanacaklard. Eer treni yola karr da, sonra
tren tnelin bat ucuna varamazsa, o zaman da onu beceriksizlikle, iin ehli olmamakla
sulayacaklard. Hangi yolu seerse sesin, emirlere aykr hareket ettin diyeceklerdi. Neyi
kantlayabilirdi ki? Hem...kime kantlayacakt? Belli bir politikas, tanmlanm uslleri, kantlarla
ilgili kurallar, balayc ilkeleri olmayan bir mahkemeye insan hibir ey kantlayanlard.
Birletirme Kurulu tam da byle bir mahkemeydi. nsanlar can istedii gibi sulu ya da susuz ilan
ediyordu ama su iin de, masumiyet iin de hibir standard yoktu.
Dave Mitchum hukuk felsefesi hakknda hibir ey bilmiyordu. Ama bir mahkemenin hibir
kuralla ba olmad takdirde hibir gerekle de ba olamayacan, yapt yarglamann bir adalet
ilemi olamayacan biliyordu. Oradan kacak karar ancak insanlarn yapt bir ilem olurdu,
kaderiniz yaptnz ya da yapmadnz bir eyin deil, kimleri tanyp kimleri tanmadnzn
insafna kalrd. Kendi kendine, byle bir durumada Bay James Taggarta, Bay Clifton Loceyye,
Bay Kip Chalmersa ve onlarn gl dostlarna kar ne gibi bir ans olabileceini sordu.
Dave Mitchum tm mrn, karar verme mecburiyetinden kamann yollarn bulmakla geirmi
biriydi. Bunu kendisine talimat verilene kadar beklemekle, hibir zaman hibir eyden emin
olmamakla yapmt.u anda beynine bir tek ey iin izin veriyordu, o da hayatn hakszlna kar
gcenik bir yaknmayd. Kader kendisine, hakszlk saylacak kadar ansszlk yklemeyi uygun
grmt. mrnde bulabildii tek gzel ite, bu sefer amirleri komplo kuruyordu ona. Bu ii bulu
biimiyle ardndan gelen komplonun aslnda bir btnn ayrlmaz paralar olduunu ona hi kimse
retmemiti.
Loceynin yazl emrine bakarken, istersem Cometi burada tutabilirim, Bay Chalmersn
vagonunu bir lokomotife balayp tnele tek bana yollayabilirim, diye dnd. Ama dnce
kafasnda tam oluamadan, hemen ban iki yana sallad. Byle bir eye kalkrsa Bay Chalmers
hemen riskin trn anlard. Reddederdi o zaman. Var olmayan gvenli lokomotifi isterim dive
tutturmay srdrrd. Bunlar yetmiyormu gibi kendisinin, yani Mitchumn aslnda sorumluluu
ald, tehlikeyi bildii, karar bilerek verdii de ortaya kard. Amirleri tam da, bunu istiyorlard.
Oynadklar oyunun tek anahtar buydu.
Dave Mitchum kendi gemiine isyan edecek adam olmad gibi, ileri yrtenlerin ahlki
deerlerini sorgulayacak adam da deildi. Verdii karar, stlerinin politikasna meydan okumak
deil, o politikay izlemek oldu. Bill Brent onu her trl teknoloji yarmasnda alt edebilirdi, ama bu
alan, onun Bill Brenti rahata alt edebilecei bir aland. Bir zamanlar insanlardan, eer sa kalmak
istiyorlarsa Bill Brentdeki niteliklere sahip olmalarn bekleyen bir toplum vard elbette. Ama imdi
artk Dave Mitchumn niteliklerine sahip olmak artt.
Dave Mitchum sekreterinin daktilosunun bana oturdu, iki parmayla trenler amirine bir emir,

yollar efine de bir emir yazd. Birincisi trenler amirine, derhal bir lokomotif ekibi armasn, bunu
acil durum diye tanmlanabilecek bir ama iin yapmasn sylyor.kincisi de yollar efine,
elindeki en iyi lokomotifi, acil durum yardm iin hazr olmak zere Winstona yollamasn
emrediyordu.
Emirlerin karbon kopyalarn kendi cebine koydu, sonra kapy ap gece grevlisine seslendi.
Geldiinde iki emri eline tututurdu, aadaki iki adama vermesini syledi. Gece grevlisi alkan
bir delikanlyd. Amirlerine gveni tamd. Disiplinin, demiryolu iinde ilk kural olduunu biliyordu.
Mitchumn bir alttaki kata yazl emir yollamaya kalkmas onu artmt, ama soru sormad.
Mitchum rkerek bekliyordu. Bir sre sonra yollar efinin hatlar zerinden depoya doru
yrdn grd. Bir anda rahatlad. Adamlarn ikisi de yukarya kp onunla yzlemeye
kalkmamt. Bu oyunu onun gibi kendilerinin de oynamak zorunda olduklarn anlamlard.
Yollar efi gzlerini yerden kaldrmadan ilerliyordu. Aklnda kars, iki ocuu, mrn
geirdii evi vard. Amirlerinin ne yapmakta olduunu biliyor, acaba itaat etmeyi reddetsem mi, diye
dnyordu. ini kaybetmekten hibir zaman korkmu deildi. inin ehli insann zgveni iinde,
bir iverenle kavga bile etse, bir yenisini bulacandan her zaman emin olmutu. Ama imdi
korkuyordu. inden kmaya, baka i aramaya hakk yoktu. verene kafa tuttuu anda, Kurulun
kar konmaz gcyle burun buruna gelecekti. O kurulun kararnda sulu bulunursa, alktan yava
yava lmeye mahkm edilmi olacakt. Baka bir ie girmesi yasak demekti. Kurul kararnn onu
sulu bulacan biliyordu. Kuruldan imdiye kadar kan elikili, tutarsz kararlardaki o karanlk,
kaprisli esrarengizliin, aslnda kurulun nfuz gcnn srrn oluturduunun da farkndayd. Bay
Chalmersa kar kendisinin ne gibi bir ans olabilirdi ki? Bir zamanlar iverenlerinin kiisel
karlar, ondan her zaman tm yeteneini kullanmasn beklerdi. imdi artk yetenek istenmiyordu.
Bir zamanlar elinden gelenin en iyisini yapmas istenir, karlnda da ona gre dllendirilirdi.
imdiyse, eer vicdanna gre hareket ederse, bekleyebilecei tek ey cezalandrlmakt. Bir
zamanlar dnmesi beklenirdi ondan. imdi dnmesi deil, sz dinlemesi isteniyordu. Bir vicdan
olmas da istenmiyordu. O hlde neden sesini ykseltsindi ki? Kimin hatr iin? Yolcular
dnd...Comete binmi yz yolcuyu. Sonra kendi ocuklarn dnd. liseye giden bir oluyla
ondokuz yanda bir kz vard. Kzyla gurur duyuyordu. Hrsla, acyla kark bir gurur. Kz kentin
en gzel kz olarak bilinmekteydi. Terkedilmi kasabalarda, kapanm fabrikalarn evresinde,
iletilmeyen demiryolu gzerghlarnda grd o isizlerin kaderine teslim edebilir miydi
ocuklarn? Birden dehet iinde farkna vard. u anda yapmak zorunda olduu seim, kendi
ocuklarnn hayatyla, Comet yolcularnn hayat arasndayd. Bu tr bir eliki daha nce hibir
zaman mmkn olmamt. Bugne kadar yolcularn gvenliini salamas sayesinde, ocuklarnn
gven-ligini salamt. Birine hizmet etmekle brne hizmet ederdi. kar atmas olmaz,
kimsenin kurban edilmesi gerekmezdi. Oysa imdi, eer yolcular korumak istiyorsa, bunu kendi
ocuklarn feda ederek yapmak zorundayd. Dinledii vaazlar hatrlad. Kendini feda etmenin
gzellii, en sevdii eyi bakalarna feda etmenin sevab hakkndaki vaazlar. Etik felsefesi hakknda
pek bir ey bilmezdi. Ama o anda, kelimelendirilmi olmasa bile, karanlk, fkeli, ac bir vahilik
biiminde, bir tek gerei grd. Eer sevap buysa, kendisi bunu yapmay hi istemiyordu.
Depoya vard, Winstona gitmek zere byk boy bir kmrl lokomotifin hazrlanmasn
emretti.
Trenler amiri, grevli odasnda telefona uzand, emrin gerektirdii lokomotif ekibini toplamaya
alt.Ama eli telefonun kulakl zerinde duruverdi. O adamlar lme armakta olduu gelmiti
aklna. nndeki listede bulunan yirmi isimden iki tanesinin yaam sona erecekti. Bedeninde souu
fiziksel olarak hissetti, baka da bir ey hissetmedi. Kayg deildi iindeki. Yalnzca armt. Daha

nce insanlar lmeye armak hi ona dmemiti. Grevi, insanlar hayatlarn kazanmalar iin
ie armakt. Garip, diye dnd. Elinin yle duraklamas garipti. O eli durduran neden, yirmi yl
nce hissedebilecei bir eye benziyordu. Yo, diye dnd. Garip. Bir ay nceki bir his.
Krksekiz yandayd. Ailesi yoktu, dostlar yoktu, yeryznde yaayan hibir canlyla bir ba
yoktu. indeki ballk duygusu her ne kadarsa, bakalar o duyguyu eitli konulara ve kiilere
yayarken, o hepsini birden erkek kardeinin kiiliine yneltmiti. Kardei ondan yirmibe ya
kkt. Onu kendisi bytmt. Teknoloji kolejinde okutmu, oradaki retmenlerin tm gibi o da
gerei renmiti. Delikanlnn o ciddi gen yznn, geni alnnn gerisinde bir deha vard. Tpk
aabeyinin tek ynl adanml gibi, o da tm benliini derslerine, almalarna vermekteydi. Ne
spor, ne partiler, ne kzlar. Kafasnda yalnzca mucit olarak yaratacaklar vard. niversiteyi bitirmi,
onun yanda kiilerin alamayaca bir maala, Massachusettsdeki byk bir elektrik irketinde ie
girmiti.
Bugn Maysn yirmisekizi, diye dnd trenler amiri. Ynerge 10-289, Maysn birinde
kmt.Ve o akam kendisine, kardeinin intihar ettii haberi ulamt.
Trenler amiri, lkenin kurtulmas iin o ynergenin gerekli olduunu duymutu. Bunun doru
olup olmadn bilemiyordu. lkeyi kurtarmak iin neyin gerekli olduunu bilmesi mmkn deildi.
Ama ifade edemedii bir duygunun etkisiyle, yerel gazetenin editrnn odasna girmi, kardeinin
lm hikyesini yaynlamalarn istemiti. Sebep olarak yalnzca, nsanlar bunu bilmek zorunda,
diyebilmiti. Zihnindeki rk balantlarn kelimesiz bir sonuca vardn, eer bu i insanlarn
iradesiyle olmusa, insanlarn bunu bilmesi gerektiini, bilseler byle eyler yapmayacaklarna
inandn aklayamamt. Editr hikyeyi yaynlamay reddetmiti. Byle bir yaznn, lkenin
moralini kt etkileyeceini sylemiti.
Trenler amiri siyaset felsefesinden hi anlamazd. Ama herhangi bir insann ya da lkenin
yaamasyla lmesi gibi konulara kayglanmay ite o anda kestiinin farkndayd.
Eli telefon kulaklnn zerinde, dnyordu. Belki de arayaca adamlar uyarmas gerekirdi.
Adamlar gveniyorlard ona. Kendilerini bile bile lme gnderecei hi akllarna gelmezdi. Ama
ban iki yana sallad. Eski bir dnceden baka bir ey deildi bu. Geen yla ait, kendisinin de
onlara gvendii gnlerden kalma bir dnceydi. Artk nemi yoktu. Beyni ok yava alyordu.
Sanki dnceleri bir vakumla ekiliyor, altta onlar gdecek hibir duygu bulunmuyordu. Herhangi
bir kimseyi uyarrsa sorun kacan dnd. Kavga kard. O kavgay balatmak iin kprdamak,
bir eyler yapmak da ona derdi. Bu tr kavgalarn ne uruna balatldn bile unutmutu. Gerek
uruna mi? Adalet uruna m? Kardelik sevgisi uruna m? stemiyordu aba gstermeyi. ok
yorgundu. Listedeki herkesi uyarrsam lokomotifi srecek adam kalmaz, hem iki hayat kurtarm
olurum, hem de Cometteki yz yolcunun hayat kurtulur, diye dnd. Ama kafasndaki bu
rakamlara hibir ey cevap vermedi. Hayat da yalnzca bir kelimeydi. Anlam yoktu.
Telefonun kulakln kaldrp kulana gtrd, iki numara evirdi, bir makinistle bir ateiyi
derhal grev bana ard.
306 numaral lokomotif Winstona doru yola ktnda, Dave Mitchum alt kata indi. Bana bir
rayl ara ayarlayn, dedi. Fairmounta kadar gidiyorum. Fairmount, hattn yirmi mil dousunda
kk bir istasyondu. Adamlar kafalarn sallayarak duyduklarn belli ettiler, hi soru sormadlar.
Bill Brent onlarn arasnda deildi. Mitchum bu sefer Brentin odasna yneldi. Brent oradayd.
Masasnda sessizce oturuyor, sanki bekliyordu.
Ben Fairmounta gidiyorum, dedi Mitchum. Sesi saldrgan saylamayacak kadar normal
havadayd. Sanki bu sze cevap beklemiyordu. ki hafta nce orada bir dizel vard...biliyorsun, acil
onarm m neydi...acaba kullanabilir miyiz diye bir bakmaya gidiyorum.

Duraklad. Ama Brent hibir ey sylemedi.


Mitchum ona bakmadan konutu. Olaylarn gidiatna gre o treni sabaha kadar tutamayacaz.
u ya da bu ekilde, ansmz denemek zorundayz. Ben belki bu dizel ii grr diye dnyorum,
ama o da son ansmz. Yani benden bir saat iinde haber almazsan, emri imzala, Cometi 306ya
takp tnele yolla.
Brent daha nce neler dnyor olursa olsun, bunu duyduunda kulaklarna inanamad, nce
cevap vermedi, sonra ok alak sesle, Hayr, dedi.
Ne demek hayr?
Yapmam.
Nasl yapmazsn? Bu bir emir!
Ben yapmam. Brentin sesinde hibir duygusalln bulutlandrmad bir salamlk vard.
Emre uymay red mi ediyorsun?
Reddediyorum.
Ama reddetme hakkn yok! Ben de bunu tartacak deilim zaten. Kararm bu. Sorumluluk
benim, ayrca senin fikrini de soran yok. Senin grevin, benim emirlerini yerine getirmek.
O emri bana yazl verir misin?
Hay Allah beln versin! Yani bana gvenmediini m sylemeye alyorsun? Yani sen...
Fairmounta gitmen neden gerekiyor, Dave? O dizeli onlara telefonla sorsana!
Sen bana iimi nasl yapacam retecek deilsin! Orada oturup beni sorguya ekecek
deilsin! Gagan kapatp syleneni yapacaksn, yoksa sana konuma frsatm ben
veririm...istediklerini Birletirme Kuruluna sylersin!
Brentin kovboy suratndaki ifadeyi zmek zor olsa da, Mitchum orada inanlmaz bir dehet
duygusuna benzeyen anlam grd. Ama o dehet, Brentin kendi kafasndaki bir eye ynelikti, yoksa
bu szlere deil! Zaten iinde korkudan eser yoktu. Mitchumn grmeyi umduu korkuya
benzemiyordu.
Brent yarn sabah bu konunun, kendi szne kar Mitchum'n sz dzeyine ineceini biliyordu.
Mitchum emri verdiini inkr edecekti. Lokomotif 306nn Winstona yedekte bekleme amacyla
yollanm olduuna dair yazl kant gsterecek, kendisinin lmcl emir kt srada dizel aramak
zere Fairmounta gitmi olduuna dair tank sunacak, olayn tm sorumluluu yalnzca trenler amiri
Bill Brente yklenecekti. nemli bir dava olmayacakt. En azndan, ince ayrntlara girilmesini
kaldracak bir dava olmayacakt. Ama Birletirme Kuruluna yetecekti, nk zaten o kurulun tek
tutarl politikas, hibir eyin ince ayrnt dzeyinde incelenmesine izin vermemekti. Brent bu oyunu
kendisinin de oynayabileceini, komployu kendi omzundan, bir sonraki kurbann omzuna
kaydrabileceini biliyordu. Bunu kotaracak kadar akl olduunun da farkndayd, ama...yle bir ey
yapmaktansa lmek daha iyiydi.
Dehet iinde hareketsiz oturmasnn nedeni, karsndaki Mitchum deildi. Bu olay
bildirebilecei, durdurulmasn salayacak hibir kimse olmadn fark etmekten kaynaklanyordu.
Coloradodan Omahaya, New Yorka kadar, hattn hibir yerinde bir st merci yoktu. Hepsi bu ite
ortakt. Hepsi ayn eyi yapyordu. Mitchuma rnei de, yntemi de onlar gstermiti. Artk bu
demiryolunun paras olan kii Dave Mitchumd. Bill Brent buraya ait deildi.
Bill Brent nasl elindeki sayfaya yle bir bakmakla blmdeki tm hat durumlarn grebilmeyi
renmise, imdi de tm hayatn, ald bu kararn tm bedelini grebilmekteydi. lk genlik yllar
sona erene kadar k olmamt. stedii kadn bulduunda otuzalt yandayd. Drt yldr nianlyd
onunla. Beklemek zorundayd. Bakmak zorunda olduu bir annesi, ocuklu dul kz kardei vard.
Yk tamaktan hi yksnmemiti, nk tayabilme yeteneinden emindi. Yapabileceinden emin

olmad eyin sorumluluunu da zaten almazd. Beklemi, parasn biriktirmi, imdi de artk kendine
mutlu olma hakk tanyacak zamann geldiini hissetmiti. Birka haftaya kadar, Haziran gelir gelmez
evlenecekti. Masasnda oturmu, Dave Mitchuma bakarken bunu dnd. Ama bu dnce
yreinde bir kararszlk yaratmad. Yalnzca bir pimanlk ve uzaktan hissedilen bir hzn
yaratt...evet, uzaktan...nk o hznn bu ann paras olmasna izin veremeyeceini biliyordu.
Bill Brent epistemolojiden hi anlamazd. Ama kendi mantnn gereklii alglama biimine
gre yaamak zorunda olduunu biliyordu. Bununla elien hareketler yapamayacann, bundan
kurtulamayacann, bunun yerine baka bir ey bulamayacann farkndayd. Baka bir yaama
biimi yoktu kendisi iin.
Ayaa kalkt.Bu ite altm srece sana itaatsizlik edemeyeceim doru, dedi. Ama iten
ayrlrsam, seni dinlemeyebilirim. Ayrlyorum.
Ne yapyorsun?
Ayrlyorum. u andan itibaren.
Ama ayrlma hakkn yok, lanet olas itolu! Bunun farknda deil misin? Seni bu yzden hapse
attrabileceimi bilmiyor musun?
Sabah erifi yollamak istersen, evdeyim. Kamaya almayacam. Gidecek bir yer yok.
Dave Mitchum bir seksen boyunda, boksr yapl bir adamd. Ama Bill Brentin ufak tefek
cssesi karsnda fke ve korkudan titreyip duruyordu. Ayrlamazsn! Kanun var! Benim elimde
kanun var! Beni brakp gidemezsin! Brakmam! Bu akam bu binadan karmam seni!
Brent kapya yrd. Bana verdiin emri bakalarnn nnde tekrarlar msn? Hayr m? O
hlde giderim!
Daha kapy aarken Mitchumn yumruu savruldu, Brentin yznde patlad, onu yere ykt.
Trenler amiriyle yol efi ak duran kapnn eiindeydiler.
Mitchum, Ayrld! diye bir lk att. Korkak pi, byle bir zamanda iten ayrld! Hem
yasay ihll etti, hem de korkaklk etti!
Yerden yavaa kalkabilmek iin aba gstermekte olan Brent, gzlerine dolan kanlarn
arasndan kapdaki iki adama bakt. Anlyor olduklarn biliyordu. Ama o yzlerde, anlamak
istemeyen insanlarn kapank ifadesi vard. Bu ie bulamak istemiyorlard, adalet adna kendilerini
amaza sktrd iin de ondan nefret ediyorlard. Hibir ey sylemeden ayaa kalkt, binadan
kt.
Mitchum tekilere bakmamaya alyordu. Odann kar kesinde duran gece sorumlusuna
bayla iaret ederek, Hey, sen! diye seslendi. Gel buraya. Hemen sen devralmak zorundasn.
Kap kapannca, demin Brente anlatt Fairmounttaki dizel hikyesini bu gence de anlatt,
yarm saat iinde kendisinden bir ses kmazsa Cometi lokomotif 306ya balayp yollama emrini
vermesini syledi. ocuk hibir eyi dnecek hlde olmad gibi, konuacak, anlayacak durumda
da deildi. Kendi kahraman olarak setii Bill Brentin yzndeki kanlar bir trl gznn nnden
gitmiyordu. Uyumu gibi, Ba stne, efendim, dedi.
Dave Mitchum, Comet iin dizel aramak zere Fairmounta doru yola kmakta olduunu,
grd her makasya, her kya, her iiye syledikten sonra arabasna binip gitti.
Gece grevlisi masaya oturmu, gzn saate dikmiti. Telefonun bir an nce almasn, Bay
Mitchumdan bir haber kmasn umuyordu. Ama yarm saat sessizlik iinde geti. Srenin
dolmasna dakika kala ocuk tm vcudunda buz gibi bir korku hissetti. Nedenini bilmiyor,
yalnzca o emri vermek istemediini biliyordu.
Trenler amiriyle yol efine dnd, kararsz bir sesle, Bay Mitchum gitmeden nce bana bir
emir verdi, ama yapaym m bilemiyorum..dedi. nk doru olduundan emin deilim. Bana dedi

ki..
Trenler amiri arkasn dnd. Yreinde hi acma hissetmiyordu. Delikanl da aa yukar
kendi len kardeinin yandayd.
Yol efi terslendi: Bay Mitchum ne dediyse onu yap! Dnmek sana kalmam. Sonra odadan
kp gitti.
James Taggartla Clifton Loceynin kand sorumluluk imdi tir tir titreyen akn bir ocuun
omuzlarna yklenmiti. ocuk kararszd. Sonra demiryolu yneticilerinin iyi niyetinden ve ii
bilmesinden kuku duyulamayacan dnerek cesaretini toplad. Kendi kafasndaki demiryolu ve
ynetici kavramlarnn yz yl ncesine ait kavramlar olduunun farknda deildi.
Demiryolculara zg o dikkat ve zenle, yelkovan tam yarm saati iaretledii anda, Cometin
lokomotif 306yla yola kmasna ilikin emrin altna imzasn att, emri Winston stasyonuna
yollad.
Winstondaki istasyon grevlisi emre baktnda rperdi, ama otoriteye ba kaldracak trden
bir adam deildi. Kendi kendine, belki de o tnel benim sandm kadar tehlikeli deildir, diyordu.
Hem zaten, bugnlerde herkes, en iyi politikann dnmemek olduunu sylyordu.
Emrin kopyalarn Cometin kondktryle makinistine verdiinde, kondktr yavaa evresine
baknd, odadakilerden herbirinin yzn ayr ayr inceledi, sonra kd katlayp, tek kelime
sylemeden cebine koydu.
Makinist bir an kada bakakald, ondan sonra onu elinden frlatt, Yapmyorum, dedi. "Bu
demiryolu byle emirler karacak hle geldiyse, burada da almyorum. Beni iten kt diye
yazn.
stasyon sorumlusu, Ama kamazsn! diye bard. Tutuklanrsn!
Bulurlarsa tutuklamamazlk etmesinler, dedi makinist. Sonra dnp istasyondan kt, gecenin
dalk yerlere zg karanlna kart gitti.
Silver Springsden lokomotif 306y getiren makinist odann kesinde oturuyordu. Kkr kkr
gld, Korkak o, dedi.
stasyon sorumlusu hemen ona dnd: Sen yapar msn, Joe? Cometi gtrr msn?
Joe Scott sarhotu. Bir zamanlar ie ikili gelen demiryolu grevlisi, yznde iek hastal
kabarcklaryla hasta muayene etmeye kalkan doktor gibi grlrd. Ama Joe Scott imtiyazl
adamd. ay nce gvenlik kurallarn ihlal edip nemli bir kazaya yol at iin kovulmu, iki
hafta nce de Birletirme Kurulunun kararyla grevine iade edilmiti. Fred Kinnann arkadayd.
Sendikada Kinnann karlarn korurdu. verenlere kar deilse de, sendika yelerine kar.
Tabi, dedi Joe Scott. Gtrrm Cometi. Yeterince hzl gidersem, treni tnelden
kurtarrm.
306nn ateisi kabininde bekliyordu. Lokomotifi Cometin bana gtrmek zere
geldiklerinde, tedirginlik iinde ban kaldrd, yirmi mil kadar kvrlarak giden raylarn tesinden
grnen tnelin krmz yeil klarna bakt. Solgun, iyi huylu bir adamd. yi ateiydi ama
makinistlie ykselme umudu hi yoktu. Tek avantaj yapl kaslaryd. Amirlerinin ne yaptklarn
bildiklerine inand iin hi soru da sormad.
Kondktr, Cometin arka ucuna yakn yerde, perondayd. nce tnelin klarna, sonra
Cometin pencerelerine bakt.Pencerelerin bazlar klyd ama ounda gece lambalarnn soluk
mavisi, inik panjurlarn ardndan ancak belli oluyordu. Yolcular uyandrp uyarmam gerek, diye
dnd. Bir zamanlar yolcularn gvenliini kendi gvenliinden nemli sayard. nsanlar ok
sevdiinden deil, ama o sorumluluk kendi iinin bir paras olduu iin. Bu ii yapmaktan gurur
duyan bir insand. imdi ise iinde tiksinti ve kaytszlk vard, onlar kurtarmak gibi bir hevesi de

kalmamt.Ynerge 10-289u hak ettiler ve kabullendiler, diye dnyordu. Gnlk yaamlarn


srdrmler, Birletirme Kurulunun savunmasz kurbanlar hakknda verdii tuhaf kararlar
grmezden gelmilerdi. imdi kendisi niye onlara arkasn dnmesindi? Hepsinin hayatn kurtarsa,
yarn Birletirme Kurulu onu itaatsizlikten, panik yaratmaktan, Bay Chalmers geciktirmekten
mahkum ettiinde ilerinden biri bile kp itiraz etmezdi. nsanlar kendi sorumsuz ktlklerine
devam etmeleri iin kurtarma uruna kendini feda edecek deildi.
O an geldiinde lambasn kaldrd, makiniste hareket emrini verdi.
Kip Chalmers, ayaklarnn altndaki zemin sarsldnda Lester Tucka gururla, Grdn m?
diye kasld. nsanlarla baa kmann tek yolu onlar korkutmaktr.
Kondktr son vagonun sahanlna bindi. Sahanln br yanndaki basamaklardan indiini hi
gren olmad. Adam dalarn karanlklarna karp gzden kayboldu.
Makaslardan biri Cometi yan hattan ana hatta alacak makas amak zere hazr bekliyordu.
Trenin kendisine doru ar ar geliine bakt. Prl prl bir beyaz k topundan ibaretti. I
adamn bann zerinden geip gidiyor, ayann altndaki raylar titriyordu. O makas amamas
gerektiinin farkndayd. On yl nce bir gece nasl kendi hayatn tehlikeye atp bir trenin sele
kaplmasn engellediini hatrlad. Ama zamann deimi olduunun da farkndayd. Makas ap
tren klarnn yana dndn grd anda, iinden artk mrnn sonuna kadar nefret edeceini
de anlamt.
Comet kvrlarak yan hattan kt, ince dz bir izgi hline dnt, nndeki k sanki yolu
gsteren bir kolmu gibi dalara doru yneldiinde, en arkadaki caml seyir sahanl da prl
prld.
Trendeki yolculardan bazlar uyankt. Tren kvrla kvrla trmanrken, arkada braktklar
Winston stasyonunun klarn pencerelerinin dibinde, tnel aznn krmz yeil klarn da
erevenin st blmne yakn yerde gryorlard. Winston'n klar, her grndklerinde daha da
klmekte, tnelin kara az da bymekteydi. Derken pencerelerin dndan kara bir perde geer
gibi oldu, klar gizledi. Bu da kmrl lokomotifin ar dumanyd.
Tnel trene yaklarken, gkyznn gney tarafnda, bir mesafe boluunun iinden, kayalarn
arasndan, rzgrla kvrlarak ykselen bir alev grnmekteydi. insanlar onun ne olduunu bilmiyor,
renmek de istemiyordu.
Felketler ans iidir denir. Comet yolcularnn da balarna gelenlerle ilgili hibir suu,
sorumluluu olmadn syleyenler kacakt.
Vagon 1 in A kompartmanndaki adam sosyoloji profesryd. rencilerine bireysel
yetenein hibir ie yaramadn retip duran biriydi. Bireysel aba da yararszd ona gre.
Bireysel vicdan ie yaramaz bir lkst. Bireysel akl, karakter, baar gibi eyler mmkn deildi.
Her ey kollektif olarak elde edilirdi, nemli olan da insanlar deil, kitlelerdi.
Vagon 2nin 7 numaral kompartmannda bir gazeteci yolculuk yapyordu. yi bir ama uruna
zor kullanmann uygun ve ahlk olduunu yazmt Bu uurda bakalarna kar fiziksel g
kullanlabilirdi. Onun iyi bir ama dedii her neyse, onun uruna hayatlar mahvetmek, ihtiraslar
bomak, arzular ezmek, inanlar ihlal etmek, hapsetmek, talan etmek, ldrmek bile kabul
edilebilirdi. Urunda bunlarn yaplaca o iyi eyin bir fikir ve ideal olmas bile gerekli deildi,
nk kendisi neyi iyi saydn hibir zaman tanmlam deildi. Yalnzca bunu hissettiini
sylemekteydi. Bu duygu, herhangi bir bilginin basks ve snrlamas altnda deildi, nk kendisi
duygular bilgiden stn tutan biriydi ve tek gvendii kendi iyi niyeti ile silahn gcyd.
Vagon 3n 10 numaral kompartmanndaki kadn, yalca bir retmendi. mrn aresiz
ocuklar sefil birer korkak olarak yetitirip st snflara geirmekle geirmiti. Onlara iyiyle ktnn

tek standardnn, ounluun iradesi olduunu retmiti. ounluk ne isterse yapard. Onlar da kendi
kiiliklerini sergilemeye kalkmamal, herkes ne yapyorsa onu yapmalydlar.
Vagon 5in H kompartmanndaki adam, ilettii madeni, Frsat Eitlii Yasas sayesinde devlet
kredisiyle alm bir iadamyd.
Vagon 6daki salonlu A kompartmanndaki adam, dondurulmu demiryolu tahvilleri satn alp
Washington'daki dostlar sayesinde bu tahvilleri zdrmekle servet kazanm bir yatrmcyd.
Vagon 7nin 5 numaral koltuunda yolculuk eden adam, iveren kendisini istese de, istemese de,
iinde almaya hakk olduuna inanm bir iiydi.
Vagon 8in 6 numaral kompartmanndaki kadn, kendisinin bir tketici olarak ulam hakkna
sahip olduu kansndayd...demiryolu irketi ulam sunmay istese de, istemese de...
Vagon 9un 2 numaral kompartmanndaki adam ekonomi profesryd. zel mlkiyetin
kaldrlmasndan yanayd. Zeknn sna retimde hibir rol olmadn syler, insan zihninin
maddesel aralar tarafndan koullandrldn, fabrika ya da demiryolu ynetme gibi ileri herkesin
yapabileceini, btn meselenin makineleri ele geirmek olduunu ileri srerdi.
Vagon 10daki D kompartmannda kalan kadn, iki ocuunu st ranzada uykuya yatrm bir
anneydi. mesinler diye stlerini dikkatle rtm, dmesinler diye yatan parmakln da
ykseltmiti. Kocas kamu grevlisiydi, ynergelerin uygulanmas iinde alyordu. Kadn bunu
savunurken, Umrumda deil, zarar grenler yalnzca zenginler. Ben kendi ocuklarm dnmek
zorundaym, diyordu.
Vagon llin 3 numaral kompartmanndaki adam, sinsi kk bir nrotikti. Avam tiyatro eserleri
yazar, sosyal mesaj olarak da araya korkak kk edepsizlikler sokar, tm iadamlarnn ahlksz
olduuna dair bir hava yaratmaya alrd.
Vagon 12nin 9 numaral kompartmanndaki kadn, bir ev hanmyd. Hakknda hibir ey
bilmedii politikaclar semeye, hi tanmad dev sanayilerin kontroln elinde bulundurmaya
hakk olduu kansndayd.
Vagon 13n F kompartmanndaki adam avukatt.Ben mi? demiti. Ben her siyasal sistemde
yolumu bulurum.
Vagon 14n A Yatakl kompartmanndaki adam felsefe profesryd. Akl diye bir ey
olmadn retmekteydi - tnelin tehlikeli olduunu nereden biliyorsunuz?- gereklik diye de bir ey
olmadn retiyordu - tnelin var olduunu nasl kantlarsnz? - mantk da yoktu ona gre trenlerin lokomotifsiz hareket edemeyeceini nasl iddia edebiliyorsunuz? - ilkeler de yoktu - neden,
sebep-sonu ilikisiyle bal olalm ki? - haklar da yoktu - insanlar ilerine neden zorlu
balamayalm ki? - ahlk da yoktu - demiryolu iletmenin ahlk yan da neymi? - absol de yoktu yaamak ya da lmek sizin iin neden fark ediyor ki? - Bu adama gre biz hibir ey bilmiyorduk stlerinizin emirlerine neden kar kasnz ki? - hibir eyden asla emin olamazdk -hakl
olduunuzu nereden biliyorsunuz? - durumun gereklerine gre hareket etmemiz gerekirdi - iinizi
tehlikeye atmak istemezsiniz, deil mi?
Vagon 15in B salonlu kompartmannda bir insan yardm yanls vard. Bir keresinde yle
demiti: Yetenekli insanlar m? Onlarn ne tr aclar ekip ekmediklerine hi aldrmam.
Yeteneksizleri destekleyebilmek iin onlarn cezalandrlmas arttr. Ak konumak gerekirse,
bunun hakkaniyetli olup olmad umurumda deil. htiya iinde olanlara acmak gerekirken,
yeteneklilere adil davranmay dnmediim iin kendimle gurur duyuyorum.
Uyank olanlar bu yolculard. Koca trende onlarn bu fikirlerinden hi deilse bir ikisini
paylamayan hi kimse yoktu. Tren tnele girerken yolcularn grebildikleri en son ey Wyatt
Mealesi olmutu.

VIII
SEVGNZLE
Gne yamataki aalarn tepelerine vuruyor, aalar gkyznn rengini yanstarak mavimsi
gm rengine brnyordu. Dagny kabinin kapsnda, ayaktayd. Gnn ilk klar alnna dm,
orman, kilometrelerce ayaklarnn dibine serilmiti. Derken yapraklar gm renginden yeile dnd,
oradan, yolun glgeleri altnda dumanl bir maviye dnt. Ik, dallar arasndan szlerek geliyor,
allara rastlaynca yeniden yukarya yansyor, yeil k fskiyesine benziyordu. Hibir eyin
kprdamad bu yerde n hareketlerini seyretmek ona ok byk bir keyif vermekteydi.
O sabah da her sabah yapt gibi, duvara tutturduu bir kda tarihi iaretlemiti. Gnlerin
hareketsizlii iinde tek deiiklik o kda sralanan iaretlerdi. Issz adada kalm birinin gnleri
saymas gibi. Bu sabah tarih Mays'n yirmisekiziydi.
aretledii gnlerin bir amaca doru gideceini ummutu, ama byle bir eyin salanm olup
olmadn bilemiyordu. Buraya gelirken kendine grev vermiti: Dinlenmek, demiryolsuz
yaamay renmek, acy kenara itmek. Kenara itmek ifadesini kendisi semiti. Kendini sanki yaral
bir yabancya balym da, bir kriz geldii anda o kii lklaryla kendisini boabilecekmi gibi
hissediyordu. inde, o yabancya kar bir acma yoktu. Yalnzca tiksinti dolu bir sabrszlk vard.
Onunla mcadele etmek, onu yok etmek zorundayd. O zaman nndeki yol alacak, ne yapmak
istediine karar verebilecek duruma gelecekti. Ama yabanc da mcadele etmesi kolay biri deildi.
Dinlenme grevi daha kolay gelmiti ona. Yalnzlktan holandn fark etmiti. Sabahlar
gvenli bir iyi niyet duygusu iinde uyanyor, ileri atlmaya, karsna kabilecek eylerle mcadele
etmeye hazr olduunu hissediyordu Kentteyken srekli olarak fke, gcenildik, tiksinti ve nefrete
dayanmann gerilimi iinde yaamaktayd. Buradaysa onu tehdit edebilecek tek ey ancak bana
gelebilecek bir kaza sonucunda ekebilecei fiziksel ac olabilirdi. tekiyle karlatrldnda bu
daha masum ve daha kolay bir ey gibi grnyordu.
Ev her trl ilek yoldan ok uzaktayd. Babas nasl braktysa o hlde de kalmt. Yemeklerini
odunla snan bir ocakta piiriyor, gereken odunu tepelerin yamalarndan topluyordu. Evin duvar
diplerindeki ot ve allar yolmu, damn kiremitlerini aktarm, kapy, pencere doramalarn
boyamt. Bir zamanlar aadaki yoldan eve trmanan teraslanm yolu, yamurlar, otlar ve allar
tmyle yutmutu. Oray yeniden yapt, teraslar temizledi, talar yeniden dedi, yumuak toprak
blmlerin kenarn kayalardan oluan duvarlarla destekledi. Bulduu hurda, demir ve iplerle
karmak kaldra ve destek sistemleri dzenlemek houna gidiyordu. Bunlar kullanarak, kendi
fiziksel gcnn yetmeyecei byklkteki kayalar hareket ettirebilmekteydi. Birka akam sefas
tohumu ekti, biri geliip yerlere yayld, teki aa gvdelerine trmanmaya balad. Bir ilerlemeyi,
bir hareketi izleme frsat.
almak ona ihtiya duyduu skneti salyordu. Bu ilere nasl ve niin baladn fark
etmemiti. Bilinli bir niyetle balamamt aslnda. Ama iler ellerinin altnda gelimi, onu daha
ilerilere ekmi, iine tedavi edici bir huzur vermiti. Derken ihtiya duyduu eyin aslnda bir
amaca doru gidi olduunu anlad. Ne kadar kk bir ey olursa olsun, hangi biimde olursa olsun,
belli admlarla, bir srenin sonunda seilmi bir noktaya varacak olan bir faaliyet. Yemek piirme ii
kapal bir ember gibiydi. Tamamlanp yok oluyor, ucu hibir yere varmyordu. Ama patika ama ii
canl bir birikimdi. Bylelikle gnlerinden hibirini lmeye terk etmiyor, her gnnn, daha nceki
gnlerde oluan birikimi de iermesini salyor, arkasndan gelecek gn sayesinde de lmszle

ulamasn garantiye alyordu. ember denilen eyin, fiziksel yapya uygun bir biim olduunu
sylyorlar, diye dnyordu. evremizdeki evrende yuvarlak dnlerden baka hibir ey yoktur,
diyorlar. Oysa dz izgi insanolunun iareti. Geometrik bir soyutluun dz izgisi, yollar, raylar,
kprleri yapyor. Doadaki amasz kavislerin iinden geen dmdz izgi, batan sona ama ieren
bir hareketi gsteriyor. Yemek piirmek, nemli bir alma iin hazrlanan motora kmr atmak gibi,
diyordu kendi kendine. Ama eer yle bir alma olmayacaksa, motora kmr atmann aptalca
eziyetine hangi budala katlanr? nsan hayatnn emberlerden olumas kabul edilemezdi. nsann,
ardndan bir dizi sfr gibi dklp duran daireler sralamas olmas da kabul edilemezdi. nsan
hayat dz bir izgi gibi olmalyd. Bir amatan, daha uzaktaki dier bir amaca giden bir hareket
olmal, bu amalarn herbiri, bir sonrakine artarak katkda bulunmal, tpk demiryolu hattndaki gibi
bir istasyondan bir istasyona...ff, kes artk!
Sessiz bir kararllkla, kes artk, dedi kendine. Yaral yabancnn l boulup yok oldu. Onu
dnme. O kadar uzaa bakma. Bu patikay yapmaktan holanyorsun, yap o hlde. Tepenin
yamacndan teye bakma.
Birka kere arabasna binip yirmi mil teye, Woodstocktaki dkkna gitmi, malzeme ve erzak
almt.Woodstock lmekte olan birka yapdan olumu ufack bir yerdi. Kuaklar nce bunlar bir
sebeple ve bir umutla ina etmilerdi ama sonra sebebin ne olduu da, umudun kendisi de
unutulmutu.
Buray besleyecek bir demiryolu yoktu, elektrik yoktu, yalnzca bir ky yolu vard, o da her
geen yl biraz daha boalyordu.
Tek dkkn ahap bir kulbeydi. rmcek yenii keler, atdan szan yamur damlalarndan
tr ortas rm bir taban demesi. Dkknc iman, solgun bir kadnd. Zor kprdyordu ama
ektii rahatszlklara aldrd yok gibiydi. Yiyecek olarak burada etiketleri solmu konserve
kutular, biraz tahl, bir de kapnn dndaki bidonlarda rmekte olan sebzeler vard. u
zerzavatlar neden gneten glgeye ekmiyorsunuz? diye sormutu Dagny bir keresinde. Kadn ona
bo bo bakm, sanki byle bir sorunun sorutabilmesine bile ihtimal vermemiti. Sonra kaytsz bir
sesle, Hep orada durur onlar, diye karlk vermiti.
Arabasn evine doru srerken Dagny, dadan gelen nehrin sarp granit bir duvardan aa
fkeyle dkld yere bakt.Gri sularn zerinde, uuan damlalarn gnete oluturduu gkkua
renkleri grnyordu. Buraya ufak bir hidroelektrik santral yaplabilir, diye dnd. Kendi evine ve
Woodstock kasabasna elektrik verecek kadar. Woodstock verimli hle gelebilirdi. Yamalar
dolduran o yaban elmalar, eski meyve bahelerinin dejenere kalntlaryd. Onlar alayp geri
kazanmak mmknd.. Sonra en yakndan geen demiryoluna balanan kck bir yan ray...ff, kes
artk!
Woodstocka bir sonraki gidiinde dkknc kadn ona, Gazya yok bugn, dedi. Perembe
gn yamur yad. Yamur yanca kamyonlar Fairfield Boazndan geemiyor. Demiryolunu zaten
sel basm. Gazya kamyonu gelecek aya kadar buralara gelmeyecek. Madem ki her yamurda
yolun sel altnda kaldn biliyorsunuz, neden biraraya gelip oray onarmyorsunuz? Kadn bu
soruya, Yol her zaman yleydi, diye karlk verdi.
Dnte Dagny bir tepenin zerinde durmu, aada kilometrelerce yaylan manzaraya
bakmt.Nehrin su seviyesinin altnda kalan bu Fairfield denilen yerde, bataklk alandan geen yol
iki tepe arasna skm gibiydi. Bu tepeleri by-pass edip nehrin br yanndan geen bir yol yapmak
ok kolay, diye dnd. Woodstock halk zaten isiz gsz oturuyordu. Onlara nasl yaplacan
kendisi retebilirdi. Yol dosdoru gneybatya iner, kilometrelerce kazan salanr, antreponun
olduu yerde eyalet karayoluyla birleir ve...ff, kes artk!

Akam karanlk basnca, evindeki gaz lambasn kenara kaldrp mum nda oturdu, kk
transistrl radyosundan mzik dinlemek zere yerleti. Radyonun dmesini evirip senfoni konseri
aryor, haber yaynlarnn ilk hecelerini duyduu anda dmeyi daha hzl eviriyordu. Kentten
gelecek haberleri duymak istemiyordu.
Taggart Transcontinental dnme! Bunu kendine daha ilk gece sylemiti. Bu ad duyduunda
sanki Atlantic Southern ya da Associated eliki duymusun gibi kaytsz kalabilecein gne kadar,
hi dnme. Ama haftalar>geiyor, yara kabuk balayamyordu.
Sanki kendi zihninin nceden kestirilmez zalimliiyle baa kmaya alyordu. Yatana
uzanyor, tam uykuya dalarken birdenbire, Willow Bend-Indianadaki kmr istasyonunda
kullandklar konvayr kemerinin eskimekte olduu aklna geliyordu. Son yolculuu srasnda trenin
penceresinden grmt kay. Deitirmeleri iin talimat vermeliydi. Sonra yatanda dorulup
alamaya balyor, kes artk, diyordu kendine. Kesince de bir daha uyuyamyor, sabaha kadar tavana
bakp yatyordu.
Gne batarken kulbenin kapsna oturuyor, alacakaranlk basarken hareketsizleen yapraklar
seyrediyordu. Az sonra ate bcekleri beliriyor, kararan kelerde prldamaya balyorlard. Bir
uyar getiriyorlarm gibi. Tpk hatlar zerinde yanp snen...kes unu!
En korktuu da kesemedii zamanlard. Fiziksel ars varm gibi, ayaa bile kalkamad,
fiziksel ary zihnindeki acdan ayrt edemedii zamanlar. Kulbede yere oturup ya da ormanlarda
topraa uzanp yzn bir kayaya dayad, lk atmamak iin mcadele ettii zamanlar. Hatlar
simgeleyen o iki izgi birbirine ok yaklayordu yle anlarda. Uzaklap ilerde birleen iki
izgi...yaklaan lokomotifin nnde TT harfleri, arabasnn lastiklerinden bile duyabildii o ritmik
teker sesleri, terminalin holndeki Nat Taggart heykeli. Bunlar tanmyormu gibi, hissetmiyormu
gibi yapmak iin mcadele verirken bedeni kaskat kesiliyor, yana koluna srtnp duruyordu.
Benliinde kalm olabilecek her damla gc kullanarak kendine bu durumdan syrlmay, u an
atlatmay emrediyordu.
Bazen uzun zaman dilimleri boyunca sakin kalyor, eldeki sorunu sanki bir mhendislik
sorunuymu gibi dnp tartyor, ama bir cevap bulamyordu. Demiryoluna duyduu o umarsz
zlemin sonunda duracan biliyordu...tabi eer kendini bunun gereksiz ve uygunsuz bir ey
olduuna inandrabilirse! Ama zlem aslnda, gerein ve dorunun kendinden yana olduunu
bilmekten kaynaklanyordu. Mantksz olan, gerek d olan, dmand. Hakk olan baarlar
alnmken, elinden alnmken, kendine baka bir ama edinemez, yeni bir baarya ynelecek
sevgiyi bulamazd. stelik onun olan eyleri alan da, daha stn bir g deil, yetersizliklerini
kullanarak fetihler gerekletiren iren bir ktlkt.
Demiryolunu kafamdan silebilirim, diye dnd. Burada, bu ormanda yaayabilirim. Patikay
bitiririm, aadaki yola ularm, oradan Woodstockdaki dkkancya giderim, orada her eyin sonu
gelir. Evrene duraan bo baklarla bakan o beyaz surat, Dagnynin abalarnn sonunu getirirdi.
Neden? diye sessiz bir lk kopuyordu ara sra iinden. Cevap yoktu.
O zaman cevab bulana kadar kal burada, dedi kendine. Gidebilecein bir yer yok, hareket
edemiyorsun, yol hakk isteyemezsin...ta ki kendine bir terminal seene kadar.
Upuzun, sessiz akamlar oluyordu. yle zamanlarda hareketsiz oturmasna, gneyde solmakta
olan klara bakp durmasna yol aan duygu, Hank Reardena duyduu zlemdi. Onun teslim olmay
reddeden yzn, gven iinde, bir glmseme imasyla kendisine bakarken grmek istiyordu. Ama
savan kazanana kadar onu gremeyeceini biliyordu. O glmsemeyi hak etmek zorundayd. yle
bir glmseme, ancak kendi gcn onunkiyle takas edebilecek bir hasma yneltilebilirdi, yoksa o
glmsemeden medet uman, bylelikle o glmsemenin anlamn mahveden acl bir enkaza deil.

Hank onun yaamasna yardm edebilirdi, ama hangi ama uruna yaamak isteyeceine karar
vermesini salayamazd.
Takvimde 15 Mays gnn iaretlediinde, sabahtan itibaren iinde belli belirsiz bir kayg
glgesi vard. Ara sra haberleri dinleme izni vermiti kendine. Onun adnn getiini hi duymamt.
Kentle arasnda kalan tek balant onun iin duyduu korkuydu. Bu duygu ikide bir gzlerini gneye,
yamacn eteinden geen yola evirmesine yol ayordu. Onun gelmesini bekler buluyordu kendini.
Araba sesi duymay bekliyordu. Ama duyabildii tek ses, dallarn arasndan gkyzne doru
ykselen bir kuun kanat rplar oluyordu.
Gemile arasnda bir ba daha vard. O da zmlenmemi bir soru gibi duruyordu: Quentin
Daniels ve yeniden yapmaya alt motor. 1 Haziran gn geldiinde ona aylk ekini gndermesi
gerekecekti Acaba ona vazgetiini, o motora kendisinin de, dnyann da bir daha ihtiya
duymayacan m sylemeliydi. Motorun kalntlarn ilk bulunduu yere benzer bir p ynna
atmasn, orada rmeye brakmasn m sylemeliydi? Kendini bunu yapmaya zorlayamazd.
Demiryolunu terk etmekten bile zordu bu. O motor gemile bir ba deil, diye dnd. Kendisinin
gelecekle balantsyd o. Onu ldrmek, cinayetten ok intihara benzeyecekti. Aratrmann
durdurulmasn emretmek, kendisi iin ilerde hibir terminal bulunmadn onaylamak demekti.
28 Mays gn kulbenin kapsna dayanm dururken, oysa bu doru deil, diye dnd.
Gelecekte insan zihninin stn bir baarsna hi yer olmad doru deil. Asla doru olamaz. Kendi
sorunu ne olursa olsun, ktln doallk d ve geici bir ey olduuna inancn asla
kaybedemezdi. Bu sabah bunu her zamankinden daha net biimde hissediyordu. Kentteki insanlarn
irkinliinin, kendisinin burada ektii aclarn, hepsinin geici eyler olduunu ta iinde, kesin
olarak hissetmekteydi. Gneli ormana bakarken yzne yaylan glmseme, snrsz vaatlerin
duygusuydu, kalc ve gerekti.
Kapda durmu, sigarasn iiyordu. Arkasnda kalan oday, bykbabasnn gnnden kalma bir
senfoninin radyodan ykselen sesi doldurmaktayd. Dinlemeden duyuyordu onu. Yalnzca ikide bir
dudaklarna gtrd sigarasndan kvrlarak ykselen dumanla uyumlu giden ezginin farkndayd.
Gzlerini yumup hareketsiz durdu, gnei zerinde hissetti. te bu bir baar, diye dnd. u ann
tadn karmak, hibir acnn u an hissetme yeteneini glgelemesine izin vermemek. Bu duyguyu
srdrebildii srece, devam etmesine yetecek yakt da bulacakt.
Mziin arasnda hafife fark edilen sesi tam farkedebilmi deildi. Eskimi plan
czrdamasna benziyordu. lk farkna vard ey, kendi elinin sert bir hareketle sigaray yana
frlatt oldu. Birdenbire o sesin giderek ykselmekte olduunu, aslnda bir motor sesi olduunu
anlad. te o anda, bu sesi ne kadar byk bir zlemle beklediini, Hank Rearden ne kadar
zlediini dnmek iin kendine izin vermemi olduunu da fark etti. Kendi glnn sesini duydu.
Tevazu dolu, tedbirli, pek de yksek olmayan bir sesti. Sanki yokuu trmanan arabann motor sesini
rahatsz etmek istemiyormu gibi.
Yolu gremiyordu. Yamacn dibindeki aa dallar arasndan pek az bir yeri grlebilmekteydi.
Ama arabann zorlanarak trmann lastiklerin sesinden izleyebiliyordu.
Derken araba bir dal kmesinin altnda durdu. Dagny tanmyordu bu arabay. Siyah Hammond
deildi. nce uzun, gri, st ak bir arabayd. Srcsnn indiini grd. Burada bulunmas
mmkn olmayacak biriydi. Francisco dAnconiayd.
Hissettii ey, bir hayal krkl deildi. Daha ok, u anda hayal krklna gerek olmad
duygusuydu. inde bir heves, ona ek olarak arbal bir sknet vard. Kendini bilinmeyen ok
nemli bir eye yaklayormu gibi hissediyordu.
Francisco hzl hareketlerle tepeye ynelmi, bir yandan ban kaldrm, yukarya bakyordu.

Dagnyyi kulbenin kapsnda grnce durdu. Dagny onun yzndeki ifadeyi gremiyordu. Francisco
upuzun bir an boyunca orada, yzn Dagnyye kaldrm durumda kald, sonra trmanmay srdrd.
Dagny sanki bunu bekliyormu gibi hissediyordu. ocukluklarndan kalma bir sahne gibiydi.
Francisco ona doru geliyordu. Komuyor, ama zafer dolu, gvenli bir hevesle trmanyordu. Hayr,
ocukluumuzun gerei deil, diye dnd. O ocukluk gnlerinde, onun gelip kendisini esaretten
kurtarmasn beklerken hayalinde grebilecei sahneler gibiydi. Eskiden hayal ettii hayat
gereklese, ulaacaklarndan o kadar emin olduu amalara ulasalar, hayalinde byle bir sabah
canlandrabilirdi. Durmu, Franciscoya bakyordu. Bu an, imdiki zaman olarak deil, gemie bir
selam olarak alglamaktayd.
Francisco yaklap Dagny onun yzn grebildiinde, ciddiyeti aan o kl neeyi fark etti.
Neeli olabilmeyi haketmi bir insann masumiyeti iindeydi. Glmsyor, slkla bir ezgi alyor, o
ezgi yamata ykselen admlarna elik ediyordu. Dagny hayal meyal hatrlar gibiydi o ezgiyi. u ana
ok yakan bir eydi. Ama bir garip yan olduunu da hissediyordu. Anlamak ok nemliydi onu.
Ama Dagny dnemiyordu.
Merhaba, Slug!
Merhaba, Frisco!
Onun kendisine bakndan, gz kapaklarnn bir anlna iniinden, kendini geri ekmek
istiyormu gibi ban hafife arkaya atndan, dudaklarndaki yar glmseyen, yar aresizlik
yanstan ifadeden, kendisini yakalayan kollarndaki an sertlikten, bunu onun da bilerek yapmadn,
ama kanlmaz ve ikisi iin de doal bir hareket olduunu anlamt.
Francisconun ona sarlndaki aresiz iddet, dudaklarna kapanan dudaklarndaki actan
basn, vcudunun bu temas sonucu bylesine rahatlamas, anlk bir zevk deildi. Fiziksel bir aln
bir erkei bu duruma getiremeyeceini Dagny ok iyi biliyordu. Bunun ondan hi duymad bir itiraf
olduu, bir erkein ifade edebilecei en gl sevgi olduu belliydi. Kendi hayatn mahvetmek iin
neler yapm olursa olsun, hl Francisco dAnconiayd o. Kendisi onun yatana ait olmaktan ne
byk gurur duymutu. Dnyada ne tr ihanetlere uram olursa olsun, hayata bak hl salamd
ve bu bakn bir paras da Francisco'ya aitti, te o geree karlk olarak Dagnynin bedeni de ona
cevap verdi, kollar, dudaklar onu kavrad, arzularn ifade etti, ona her zaman duyduu ve hep
duyaca nemseme duygusunu sergiledi.
Derken Francisconun daha sonraki yllar Dagnynin bilincine geri dnd. Korkun bir ac
hissetti. Kiilii ne kadar bykse, o kiilii mahvetme suunun o kadar korkun olmas gerektiini
dnyordu. Onu itip kendini uzaklatrd, ban iki yana sallad, ona da, kendine de ynelik bir
cevap olarak, Hayr, dedi.
Francisco durmu ona bakyordu. aresiz bir glmseme vard yznde. Henz deil. Daha
nce pek ok eyimi balaman gerek. Ama imdi sana her eyi anlatabilirim.
Onun sesinin bylesine aresiz bir heyecan yansttn hi duymamt. Kontroln geri
kazanmaya urat belliydi Glmsemesinde hemen hemen bir zr dileme vard. Balanmak
isteyen bir ocuun glmsemesi. Ama yetikin bir keyif de vard. Mcadelesini saklamak zorunda
olmadn glerek ilan eden, u anda boutuu eyin ac deil, mutluluk olduunu haykran bir ifade.
Dagny geriledi. Duygular onu bilincinin ilerisine frlatm gibiydi. Sorular daha yeni yeni
yetiiyordu peinden. Arad kelimeleri bulmaya almaktayd.
Dagny, son bir aydr burada ekmekte olduun ikence...ltfen bana elinden geldii kadar
drst cevap ver...buna oniki yl nce dayanabilir miydin?
Hayr. Francisco yine glmsedi. Dagny, Neden soruyorsun? dedi.
Hayatmn oniki yln kurtarmak, o yllardan tr artk pimanlk ekmemek iin.

Ne demek istiyorsun? Hem..Soru nihayet gelip onu bulabilmiti. Benim burada ektiim
ikence hakknda ne bilebilirsin ki?
Dagny, o konuda her eyi bilmem gerektiini anlamaya balamadn m? Sen nasl...Francisco!
Tepeye trmanrken slkla aldn ey neydi? Islk m alyordum? Farkna varmamm.
Halleynin Besinci Konertosuydu, deil mi?
ey...! arm grnyordu. Sonra keyifle glmsedi, ama ciddi bir sesle cevap verdi: Onu
sana daha sonra sylerim.
Yerimi nasl buldun?
Onu da sonra sylerim.
Eddieye zorla sylettin.
Eddieyi grmeyeli bir yldan ok oldu.
Tek bilen oydu.
Bana syleyen Eddie deildi.
Kimsenin beni bulmasn istemiyordum.
Francisco yavaa evresine baknd. Dagny o gzlerin, kendi yapt patikada, yeni ekilmi
ieklerde, atdaki yeni kiremitlerde durakladn grd. Sonra Francisco hafife gld. Anladn
ve ac duyduunu gstermek istiyormu gibiydi. Burada bir ay yalnz kalmamalydn, dedi.
Tanrm, tabi kalmamalydn! Bu benim ilk baarszlm. Hem de hi baarszlk istemediim bir
zamanda. Ama henz brakmaya hazr olduunu sanmamtm. Bilsem, gece gndz gzm stnden
ayrmazdm.
Sahi mi? Niin?
Btn bunlara... Eliyle Dagnynin almalarn gsteriyordu. ...gerek olmadn ispatlamak
iin.
Dagny alak sesle konutu. Francisco, eer ektiim ikenceye kayglanyorsan, bundan sz
etmeni istemeyeceimi de biliyor olman gerek, nk... Sustu. Onun karsnda hi ikyet etmemiti.
Onca yldr. Yamyass bir sesle, Duymak istemiyorum, deyiverdi.
Bundan sz etmeye hakk olan tek kii ben olduum iin mi? Dagny, seni ne kadar incittiimi
bilmiyorum sanyorsan, sana onca yl bir bir anlatabilirim...Ama artk bitti. Ah, sevgilim, bitti artk!
Bitti mi?
Bala beni, yle sylememem gerekir. Sen diyene kadar ben syleyemem. Sesini kontrol
etmeye alyordu, ama mutluluk ifadesi asla kontrol edilemezdi.
Urunda yaadm her eyi kaybettim diye sen mutlu mu oluyorsun? Pekl, syleyeyim
yleyse. Bunu duymaya geldinse, duy o zaman. Hayatta ilk kaybettiim ey sendin. Geri kalann da
kaybettiimi grmek seni elendiriyor mu?
Francisco dosdoru ona bakt.Gzleri ak yrekliliinin younluundan kslm, bak bir
tehdidi andrr olmutu. O yllar onun iin ne ifade etmi olursa olsun, Dagny elenme szcn
sylemeye hakk olmadn anlad.
Gerekten yle mi dnyorsun? diye sordu.
Dagny, Hayr, diye fsldad.
Dagny, urunda yaadmz eyleri asla kaybedemeyiz. Zaman zaman onlarn biimini
deitirebiliriz, bir hata yaptksa ona gre ayarlayabiliriz, ama ama hep ayn kalr. Biimleri
kurgulamak bize aittir.
Ben de kendime bir aydr bunu sylyorum. Ama artk amaca giden ak yol kalmad.
Francisco cevap vermedi. Kapnn yanndaki kayann zerine oturdu, Dagny'nin yzndeki hibir
ifadeyi karmamak iin gzlerini ona dikti. Brakp kayplara karan insanlar hakknda imdi ne

dnyorsun? diye sordu.


Dagny omuz silkti. Yzndeki belli belirsiz ifade, aresiz bir hznd. Yere, onun yanna
oturdu. Biliyorsun, bir yok edici geliyor, onlara her eyi braktryor diye dnyordum. Ama
herhalde yle bir ey yoktu. u son ayda zaman zaman, keke bana da gelse diye dndm oldu,
ama hi kimse gelmedi.
Gelmedi mi?
Hayr. Onlara sevdikleri her eyi braktracak bir mantk sunuyor, diye dnyordum. Ama
gerek yokmu. Neler hissetmilerdi, imdi anlyorum. Artk onlar sulayamam. Bilemediim ey,
sonradan yaamlarn srdrmeyi nasl rendikleri...herhangi biri hl yayorsa tabi.
Taggart Transcontinental'a ihanet ettiini mi dnyorsun?
Hayr, ben...eer iimin banda kalsam, asl o zaman ihanet etmi olurdum diye dnyorum.
Olurdun.
Yamaclara hizmet etmeye raz olsaydm, sanki...onlara Nat Taggart teslim etmi gibi
olurdum.Yapamadm. Onun baarlaryla benim baarlarm son golmz olarak yamaclara
paslayamadm.
Yapamazdn. Buna kaytszlk m diyorsun? Demiryolunu bir ay ncekine gre daha m az
sevdiini sanyorsun?
Demiryoluyla bir tek yl daha uraabilmek iin hayatm verirdim diye dnyorum.
O zaman onlarn neler hissettiini de anlyorsun. Yani brakp gidenlerin. Sevdikleri ve
vazgetikleri eyin ne olduunu biliyorsun.
Dagny ona bakmadan, ba eik, konutu. Francisco, neden bana oniki yl nce vazgeebilir
miydim diye sordun?
Hangi geceyi dnmekte olduumu bilmiyor musun? Senin de dndn o gece!
Evet..diye fsldad Dagny.
O gece benim dAnconia Bakrdan vazgetiim geceydi.
Dagny yavaa, byk bir abayla ban kaldrp ona bakt. O yzde, oniki yl nceki o gecenin
sabahnda grd ifadenin ayns vard. Bir glmseme. Oysa glmsemiyordu. Bu acya kar
kazanlan zaferin ifadesiydi. Bir insann dedii bedelden ve onu demeye dediinden tr
duyduu gururdu.
Ama sen ondan vazgemedin, dedi Dagny. Brakp gitmedin. Hl dAnconia Bakrn
bandasn. Yalnzca artk senin iin anlam kalmad. imdi de anlam o gece olduu kadar byk.
O zaman para para olmasna nasl gz yumuyorsun?
Dagny, sen benden daha talihlisin. Taggart Transcontinental ok narin ve hassas bir makine.
Sensiz fazla dayanamaz. Kle iilerle idare edilemez. Onu abucak mahvedecekler, yamaclara
hizmet ettiini seyretmek zorunda kalmayacaksn. Ama bakr madencilii ok daha basit bir i.
DAnconia Bakr o yamaclara ve klelere daha kuaklar boyunca hizmet edebilir. Kt eder,
beceriksizce eder, ama varln srdrr, onlarn da varlklarn srdrmesini salar. Onu kendim
yok etmek zorundaydm.
Sen mi...neden?
DAnconia Bakr bilerek mahvediyorum. Plnlayarak. Kendi elimle. ok iyi planlamak, sanki
servet kazanacakmm gibi dikkatli ve ok almak zorundaym. Farkna varp beni durdurmasnlar
diye, i iten gemeden nce madenlere el koymasnlar diye. DAnconia Bakr uruna harcamay
umduum ve plnladm tm abay ve enerjiyi yine harcyorum, ama...onu bytmeye dnk olarak
deil. Onun her zerresini, servetimin her kuruunu, yamaclara verilecek her gram bakr yok
edeceim. Bulduum gibi brakmayacam onu. Sebastian dAnconia nasl bulduysa, o durumda

brakacam. O zaman, bakalm o olmadan ve ben de olmadan varlklarn srdrebilecekler mi!


Francisco! diye bard Dagny. Bunu yapmaya kendini nasl zorlayabiliyorsun?
O alak sesle, Sende de var olan o akn sayesinde, dedi. DAnconia Bakra olan sevgim
sayesinde. Onun ifade ettii ruh sayesinde. Yani eski ruh...ve bir gn yine sahip olaca ruh!
Dagny kprdamadan oturuyor, u anda ancak bir okun uyuukluu olarak alglayabildii eyin
tm anlamn kavramaya alyordu. Sessizliin iinde, radyodaki senfoni de almaya devam
etmekteydi. Mziin ritmi ve ezgisi ona ar, nlayan admlar gibi gelmekteydi. Bir anda oniki yl
birden grmeye alyordu. Ban onun gsne dayam, yardm isteyen o gen adam, salonda yere
oturup bilye oynayan, byk sanayilerin batna glen adam, ona yardm etmeyi reddederken,
Sevgilim, yapamam! diye baran adam, barn lo locasnda, Sebastian dAnconiann beklemek
zorunda kald o yllara kadeh kaldran adam...
Francisco...senin ne yapmakta olduunu tahmin etmeye altm onca zamanda...hi aklma
gelmedi...seni o brakp giden insanlardan biri olarak hi dnmedim...
Ben onlarn ilklerinden biriydim.
Onlar hep ortadan yok oluyor sanyordum..
Ben yok olmadm m? Sana yaptklarmn en kts o deil miydi? Seni, tandn Francisco
dAnconiaya hi benzemeyen o ad apkna bakmak zorunda brakmak deil miydi?
Evet... diye fsldad Dagny. Daha kts de, benim buna inanamaymd...Hibir zaman
inanmadm...Seni her grmde ben yine Francisco d'Anconiay gryordum.
Biliyorum. Bunun sana neler yaptn da biliyorum. Anlamana yardmc olmak istedim, ama
sana sylemek iin henz ok erkendi. Dagny, sana o gece...ya da San Sebastian Madenleri iin beni
sulamaya geldiin gn syleseydim...amasz bir serseri olmadm, birlikte kutsal saydmz her
eyi yok etmek iin abaladm, dAnconia Bakrn, Taggart Transcontinental'n, Wyatt Petroln,
Rearden elikin yuvarlanmasn hzlandrmaya altm syleseydim, bu senin dayanman
kolaylatrr myd?
Zorlatrrd, diye fsldad Dagny. imdi bile kaldrabileceimden emin deilim. Ne senin
trnde inkr, ne de benim trmdekini. Ama...Francisco...Birden ban arkaya atp ona bakt.Eer
srrn buysa, o zaman dayanmak zorunda olduun onca cehennemi ikencenin iinde asl ben...
Evet, sevgilim, evet, en kts oydu! Umutsuz bir lkt bu. indeki gl ve rahatlama,
artk sprp atmak zorunda olduu aclarn iaretiydi. Francisco uzanp Dagnynin elini tuttu,
dudaklarn o ele dayad, sonra eli kendi yznde gezdirdi, gemi yllarn ne korkun olduunu ona
gstermemeye alt.Bir telfi saylamaz ama...sana neler ektirdiysem, hepsinin bedelini o yolla
dedim...sana neler yaptm bilmekle, bunu yapmak zorunda olduumu bilmekle, beklemekle,
beklemekle...Ama artk bitti.
Glmseyerek ban kaldrd, bakt.Dagny o yzde koruyucu efkati grd, kendi yznde ne
byk bir umutsuzluk olduunu o zaman anlad.
Dagny, bunu dnme. ektiim hibir acy zr olarak kullanacak deilim. Hangi sebeple
olursa olsun, ne yaptm biliyordum ve seni ok incittim. Bunu telfi edebilmek iin bana yllar
gerekecek. Dagny onun ne demek istediini anlamt.Deminki pcn neyin itiraf olduunu da
artk biliyordu. Francisco devam etmekteydi: Benim neyi sylemediimi unut. Sana syleyeceim
tm eyler arasnda, en son syleyeceim o. Ama gzleri, glmseyii, parmaklaryla bileini
kavray, onu yine de, kendisi istemese de sylyordu. ok ektin, hi ekmemen gereken o
ikencelerin at yaralarn tmyle saalmas iin de, daha anlamay renmen gereken ok ey var.
u anda en nemli olan, artk iyilemek zere serbest kalm olman. kimiz de zgrz.
Yamaclardan kurtulmu durumdayz. Onlarn ulaamayaca yerdeyiz.

Dagny cansz bir sesle, Ben de buraya onun iin geldim dedi. Anlamaya almak iin. Ama
anlayamyorum. Dnyay yamaclara teslim etmek bana canavarca ilenmi bir su gibi grnyor.
Onlarn ynetimi altnda yaamak da yle. Ne vazgeebilirim ne de geri dnebilirim. Ne almadan
yaayabilirim ne de kle olarak alabilirim. Ben her zaman, her trl mcadele pes etmekten iyidir,
diye dnmmdr. Onlarla savamamz gerekirken brakp gitmekte hakl olduumuzdan emin
deilim. Ama savamann da yolu yok. Gidersek, teslim olmuuz demektir. Ama kalrsak da teslim
olmuuz demektir. Artk neyin doru olduumu bilemiyorum.
Kendi yaklamn kontrol et, Dagny. eliki diye bir ey yoktur.
Ama bir cevap bulamyorum. Seni byle yaptn diye sulayamam, ama hissettiim ey dehet.
Hem hayranlk, hem dehet. Sen dAnconialarn vrisisin. Tm atalarn aabilecek olan mucizesin.
Bu benzersiz yeteneini bir ykma yneltiyorsun. Ben de...ktay bir utan bir uca geen demiryolu
salaklar elinde kerken, gelmi burada talarla oynuyor, kayalar tayorum. Oysa seninle ben
dnyann kaderini izen insanlardk. Eer dnya bu hle gelebilmise, olup bitenler bizim suumuz
olmal. Ama ne hata yaptmz gremiyorum.
Evet, Dagny, bu, bizim kendi suumuzdu.
Yeterince ok almadmz iin mi?
Ar altmz ve emeklerimizi ucuza verdiimiz iin.
Ne demek istiyorsun?
Dnyann bize asl borlu olduu eyi hibir zaman talep etmedik, en iyi dlmzn en
ktlere gitmesine gz yumduk. O yanl, yzyllar nce yapld. Sebastian dAnconia tarafndan, Nat
Taggart tarafndan, dnyay besleyen, ama karlnda kendisine teekkr edilmeyen her insan
tarafndan yapld. artk neyin doru olduunu bilemiyorsun, yle mi? Dagny, bu sava maddesel
mallar stne bir sava deil. Manevi bir kriz bu. Dnyann imdiye kadar karlatklarnn en
kts ve en sonuncusu. Bizim amz, yzyllar srm ktlklerin doruu. Biz zek sahibi
insanlar bunu kesinlikle sona erdirmeli, ya da bu uurda canmz vermeliyiz. Tabi bu, kendi
suumuzdu. Biz dnyann servetini rettik, ama ahlk kurallar kaleme alma iini dmanlarmza
braktk.
Ama biz onlarn kurallarn hibir zaman kabul etmedik. Hep kendi standartlarmza gre
yaadk.
Evet...ve fidyesini de dedik! Maddi ve manevi fidye. Nakit verdik, dmanlarmz hak
etmedikleri hlde aldlar. Onurlar bahettik, hak bizimdi ama almadk. Buydu ite suumuz. Vermeye
istekli oluumuzdu. Hem insanlar biz sa tuttuk, hem de bizden nefret edip bizi mahvetmek
isteyenlere tapmalarna izin verdik. Beceriksizlie ve gaddarla, kazanlmam eyleri alanlara ve
datanlara tapmalarna izin verdik. Gnahlarmz iin deil, sevaplarmz iin verilen cezalar kabul
etmekle, kendi kurallarmza ihanet etmi olduk, onlarn kurallarn mmkn kldk. Dagny, onlarnki
adam karp fidye isteyenlerin ahlk. Senin sevap sevgini rehine olarak kullanyorlar. alabilmek
ve retebilmek iin her eye raz olacan biliyorlar, nk sen bunun insanolunun en yce ahlk
amac olduunu biliyorsun. nsann bunsuz var olamayacan biliyorsun. Senin sevap akn, hayat
akn oluyor. Senin her yk srtlayacan biliyorlar. Sevgin uruna hibir abadan
yksnmeyeceini biliyorlar. Dagny, dmanlarn seni, senin kendi gcnle yeniyor. Tek silahlar
senin cmertliin ve senin dayanma gcn. tirazsz vericiliin, senin zerindeki tek gleri. Bunu
biliyorlar. Ama sen bilmiyorsun. Tek korkular, senin bunu kefetmen. Onlar anlamay renmen
gerek. Anlayana kadar kurtulamazsn onlardan. Ama kurtulunca yle hakl bir fkeye kaplacaksn ki,
Taggart Transcontinentaln her bir rayn...onlara hizmet ettirmektense kendi elinle patlatmay
isteyeceksin!

Ama onlara brakmak! diye inledi Dagny. Terk etmek...Taggart Transcontinental' terk
etmek...hem de sanki...sanki yaayan bir kiiymi gibi olduu hlde.
yleydi. Artk deil. Brak onu onlara. Naslsa ilerine yaramayacak. Brak gitsin. Bizim
ihtiyacmz yok ona. Yenisini yapabiliriz. Onlar yapamaz. Biz onsuz da sa kalrz. Onlar kalamaz.
Ama bizim...terk edecek, pes edecek duruma dmemiz...!
Dagny, insan ruhunu ldrenler bizi materyalist diye damgalasa da, maddi varlklarn ne
kadar deersiz olduunu en iyi biz biliriz, nk onlarn deerini ve anlamn yaratan biziz. Bizim ok
daha deerli eyleri diriltmek uruna ksa bir sre iin onlar gzden karmamzdan bir zarar
gelmez. Demiryollar, bakr madenleri, elik fabrikalar ve petrol kuyular beden, ama biz ruhuz.
Onlar kalbimiz gibi gece gndz alyor, insann hayat sryor. Ama bu ancak onlar bizim
bedenimizin bir paras olarak kald srece mmkn. Bizim baarmzn ifadesi, dl, mal
olduklar srece. Biz olmadk m, onlar birer ceset, rnleri de zehir. Besin deil. nsanlar yamac
srlerine dntren bir tr zehir. Dagny, eer kendi gcnn yapsn anlarsan, evrende grdn
paradoksu da anlarsn. Senin mala mlke bamlln yok. Onlar sana baml. Sen yaratyorsun
onlar. retimin tek arac senin elinde. Sen nerede olursan ol, yine de retebilirsin. Ama
yamaclar...kendileri de sylyor, aresizler, srekli ve umutsuzcasna ihtiya iindeler ve
maddenin kr insafna terk edilmi durumdalar. Neden bu itiraflarna inanmyorsun? Demiryollarna,
fabrikalara, madenlere, motorlara ihtiyalar var, nk bunlar kendileri yapamaz ve altramazlar.
Sen olmazsan, demiryolu onlarn ne iine yarar? Kim salad dalmamasn onun? Kim canl tuttu?
Tekrar tekrar kim kurtard? Aabeyin James mi? Kim besledi onu? Yamaclar kim besledi? Onlarn
silahlarn kim retti? Seni esir etme olanan onlara kim verdi? Sarsak beceriksizlerin deha rnleri
zerinde kontrol hakkn ellerinde tutmas gibi olmayacak bir eyi kim mmkn kld? Senin
dmanlarn kim destekledi, zincirlerini kim takt, baarlarn kim mahvetti?
Dagnyyi ayaa frlatan hareket sessiz bir lk gibiydi. Francisco da yaydan frlar gibi kendini
ayakta buldu, acmasz bir zafer sesiyle devam etti:
Anlamaya balyorsun, deil mi? Dagny! O demiryolunun iskeletini brak onlara. Pasl raylar,
rm makaslar, kof lokomotifleri brak...ama zihnini brakma onlara! Sakn akln brakma!
Dnyann kaderi bu karara bal!
Radyodaki spikerin sesi, senfoninin notalar arasndan panik iinde duyuldu. "Bayanlar, Baylar,
zel bir haber blteni iin yaynmz kesmek zorundayz. Sabaha kar tarihimizin en byk
demiryolu kazas meydana geldi. Taggart Transcontinentaln ana hatt zerinde, Winston,
Coloradodaki nl Taggart Tneli kt!
Dagnynin l sanki o tnelin karanlklarnda nlyor gibiydi. Yaynn sonuna kadar o ses
Francisconun iinden kmad. kisi birlikte kulbeye dalm, birbirine denk bir korku iinde,
kalakalmalard. Dagnynin gzleri radyoda, Francisconun gzleriyse Dagnydeydi.
Olayn ayrntlar, Taggartn lks treni Cometn ateisi Luke Bealden alnmtr. Kendisi bu
sabah tnelin bat kapsnda, baygn durumda bulunmutur ve grne gre felaketten tek sa
kurtulan kiidir. Olay henz tam netlie kavumam olmakla birlikte, gvenlik kurallarnn artc
biimde ihlali sonucu, San Francisco seferi iin bat ynnde ilerleyen Cometn tnele kmrl bir
lokomotife balanm olarak gnderildii anlalmaktadr. Kayalk dalarnn zirveleri altnda, sekiz
mil boyundaki Taggart Tneli, amzda ei grlmemi bir mhendislik baars saylmaktadr.
Yapm, Nathaniel Taggartn torunu tarafndan, dumansz dizel-elektrik lokomotiflerinin temiz
anda gerekletirilmitir. Tnelin havalandrma sistemi, kmr yakan lokomotiflerin ar
dumanlarna dayanacak biimde tasarmlanm deildir, kuruluun bu blgede alan her eleman da,
bu tr bir lokomotifin ektii bir trenin tnele girmesi hlinde trendeki herkesin dumandan boularak

leceini ok iyi bilmektedir. Ama yine de Cometin o tnele kmrl lokomotifle girmesine izin
verilmitir. Atei Beala gre, dumann etkileri, tren tnelin iinde mil kadar ilerlediinde
hissedilmeye balamtr. Makinist Joseph Scott bir an nce tehlikeden kurtulmak iin hz arttrm,
ama eski lokomotif, ektii trenin arl ve kmakta olduu yokuun eimi nedeniyle
hzlanamamtr. Makinistle atei giderek younlaan dumanlar iinde hz ancak saatte krk mile
karabilmilerdir. O srada bir yolcu, besbelli boulma telayla, tehlike freninin ipini ekmi, bu
an duru lokomotifin hava hortumunu koparm, tren bir daha harekete geememitir. Vagonlardan
lklar duyulmu, yolcular camlar krmaya balamlardr. Makinist Scott lokomotifi altrmak
iin delice aba gstermi, ama dumanlarn etkisiyle olduu yere ylmtr. Atei Beal
lokomotiften atlayp komaya balamtr. Patlama sesi duyulduunda, tnelin bat kapsn
grebildiini sylemekte, ondan sonra da baka bir ey hatrlayamamaktadr. Hikyenin geri kalan,
Winston stasyonu'nda alan elemanlardan derlenmitir. Grne gre, batya gitmekte olan zel
askeri marandizde bol miktarda patlayc madde bulunmaktadr. Bu trene, Cometin ayn hat
zerinde, biraz ilerde olduuna dair herhangi bir uyar yaplmamtr. Her iki tren de rtarl
olduklarndan, program d ilerlemektedirler. Anlaldna gre, tnelin sinyal sistemi bozuk
olduundan, askeri trene, sinyallere bakmadan ilerlemesi sylenmitir. Hz kurallarna ramen,
havalandrma sisteminin sk sk bozulmas yznden tnele giren her trenin mmkn olan en yksek
hzda seyrettii sylenmektedir. Cometin tneldeki keskin virajn biraz ilerisinde durmu olduu, o
srada iindeki herkesin lm olmas gerektii dnlmektedir. Viraj saatte seksen millik bir hzla
dnen askeri trenin makinistinin, az nce Comet yola karken prl prl kl olan son vagon
sahanln vaktinde grp gremedii bilinememektedir. Saptanabildii kadaryla askeri marandiz
Comete arpmtr. arpan trendeki kargonun patlamas, be mil tedeki bir iftlik evinin camlarn
krm, tnelden ken kaya yn nedeniyle de kurtarma ekipleri her iki ynden gsterdikleri tm
abalara ramen, henz trenlere milden fazla yaklaamamlardr. Sa kurtulan bulunaca tahmin
edilmedii gibi, Taggart Tnelinin bir daha onartabilecei de sanlmamaktadr.
Dagny hi hareketsiz duruyordu. Sanki evresindeki oday deil de, Coloradodaki sahneyi
grmekteydi. Bir anda harekete getiinde, bir krizin etkisindeymi gibiydi. Uyurgezerlere zg bir
tutku iinde, olduu yerde dnp el antasn yakalad, var olan tek nesne oymu gibi sapna sarld,
kapya atld, frlayp komaya balad.
Dagny! diye bard Francisco. Geri dnme!
Bu ses ona hi ulaamad. Sanki Francisco Coloradodaki dalarn ardndan, kilometrelerce
uzaktan seslenmekteydi.
Francisco onun peinden komaya balad, yetiti, onu iki dirseinden yakalad, Geri dnme!
diye bard. Dagny! Kutsal bildiin her ey adna, geri dnme!
Dagny ona hi tanmyormu gibi bakyordu. Fiziksel gce kalsa, Francisco onun kol kemiklerini
hi abasz krabilirdi. Ama Dagny cann kurtarmaya alan bir hayvann gcyle kendini kurtard,
bir an iin Francisconun dengesini bozdu. O kendini toparladnda, Dagnynin yamatan aa,
olanca hzyla komakta olduunu grd. Kendisi Rearden fabrikasnda alarmn sesini duyduunda
nasl kotuysa, tpk yle. Aa yola brakt arabasna yaklamt bile.
***
stifa mektubu masada, nnde yatyor, James Taggart, ii nefretle dolu, o mektuba bakyordu.
Sanki dman o ktt. zerindeki szler deil de, o szlere kesinlik veren kda mrekkep. Zaten
dncelerle kelimeleri hep kesinlikten uzak sayard, mr boyunca hep biimsel somutluktan
kanmaya almt. Bir taahht demekti o.
stifa etmeye karar vermemi olduunu dnd. Yani gerek anlamda karar vermemiti.

Mektubu dikte edii, kendi deyimiyle, ne olur ne olmaz diyeydi. Bir tr savunma arac olarak
gryordu mektubu. Henz altna imzasn atmamt.Bu da kendini, kendi savunma aracndan
korumak iindi. Nefrete gelince, durumu bu ekilde srdremeyeceini hissetmesine yol aan ey her
neyse, ona ynelikti.
Felaketin haberini sabah sekizde alm, ofisine lenden nce gelmiti. Bildii nedenlerden
kaynaklanan, ama mrnce hep bilmemeye aba gsterdii bir igd, bu sefer orada olmas
gerektiini sylyordu ona.
Oynamasn ok iyi bildii oyunda iaretli kartlar sayd adamlarn hibiri ortada yoktu.
Clifton Locey, kalp rahatszl geirmekte olduunu, rahatsz edilemeyeceini syleyen doktorun
koruyucu kanatlar altna saklanmt. Kendi yardmclarndan birinin dn akam Bostona gittii,
dierinin de son anda, varlndan kimsenin haberdar olmad babasnn lm yata bana
arld sylenmekteydi. Ba mhendisin evi cevap vermiyordu. Halkla ilikilerden sorumlu bakan
yardmcsna da ulalamyordu.
Taggart ofisine doru giderken yolda gazetelerin kara manetlerini grmt. Koridorda
ilerlerken radyodaki spikerin sesini duydu. Karanlk ke balarnda duyulabilecek trden bir ses.
Demiryollarnn bir an nce devletletirilmesi iin lklar atan bir ses.
Koridorlardan ayakkablar ses kararak geiyor, geldiinin duyulmasn istiyor, ama hzla
ilerliyor, nk kimsenin kendisini durdurmasn istemiyordu. Odasnn kapsn kilitledi, sekreterine
telefon balamamasn, gelenleri ieri almamasn emretti, soran herkese Bay Taggartn megul
olduunu syleme talimat verdi.
Sonra masasna oturdu. Bombo bir korkuyla babaayd. Sanki yeraltnda bir hcreye
kilitlenmiti de, o kilit hibir zaman alamayacakt. Bir yandan da kendini tm kent halknn
karsnda savunmasz grmekten korkuyor, umarm kilit sonsuza kadar almaz diye dua ediyordu.
Burada, ofisinde olmalyd. yle gerekiyordu. Burada byle bo bo oturup beklemek zorundayd.
Bilinmeyen eyin stne gelmesini, ne yapacam belirlemesini bekleyecekti. Korkusu da iki
ynlyd. Kim gelecek, diye korkuyordu, o bir...bir de, ya hi kimse gelmez, hi kimse ona ne
yapacan sylemezse diye korkuyordu.
D ofisten duyulan telefon zilleri sanki birer imdat lyd. Hain bir zafer duygusuyla kapya
doru bakarken, bunca sesin ufak tefek sekreteri tarafndan savuturulabilmesi karsnda memnundu.
elimsiz bir delikanlyd sekreteri. Hibir stn becerisi olmasa bile, bir eylerden kanma
konusunda byk bir beceriye sahipti. Bu becerisini, esnek tiplerin o gri, lastiksi ustalyla
uygulard. Sesler Coloradodan geliyor, diye dnd Taggart. Sistemin her kesinden geliyordu. Bu
binann her odasndan geliyordu. O sesleri duymak zorunda kalmad srece gvende saylrd.
Duygular iinde smsk bir yumak olmutu. Taggart sistemini altran insanlar o skk
yuma delemiyordu. Btn alanlar, pskrtlmesi gereken, zekyla alt edilmesi gereken
dmanlard. Ama asl keskin korkular, Ynetim Kurulu yelerini dndnde beliriyordu. stifa
mektubuna gelince, o yangn kyd. O zaman yangna skan onlar olacakt. Tabi, korkularn asl
en keskini Washingtondakilere ynelik olanyd. Onlar ararsa cevap vermek zorunda kalacakt. Ama
Washington aramyordu.
Korkusu spazmlar hlinde geliyordu. Arada srada geliyor, aznn kurumasna yol ayordu. Bu
kadar korktuu eyin ne olduunu bilmiyordu. Ama bunun, radyodaki spikerin tehdidi olmadndan
emindi. O sesi duyduunda hissettii ey daha ok, korkmay bekledii iin hissettii bir korku
gibiydi. Grev-korku. Mevkiiyle balantl bir ey. Pahal takm elbiseler ve le yemeinde yaplan
konumalar gibi bir ey. Ama daha altta sinsi bir umut vard. Hzl ve kurnaz. Hamambceinin rotas
gibi. Eer tehdit gerekleirse her ey zmlenirdi. u mektubu bile imzalamaktan kurtulurdu. Artk

Taggart Transcontinentaln Bakan o olmazd...ama baka kimse de olmazd...hi kimse olmazd.


Gzn masaya dikmi, oturuyordu. Gzlerini de, zihnini de odaklamyor, bulank tutmaya
alyordu. Sanki bir sis havuzuna batmt, o sisin hibir niha biime girmemesi iin aba
gsteriyordu. Var olan eyin kimlii olurdu. Kimlik tanmamakla, o eyin var olmasn nlyordu.
Coloradodaki olaylar incelemedi, bunun sebeplerini anlamaya almad, sonularn tartmad.
Hi dnmedi. O skk yumak gsnde fiziksel bir arlk gibiydi. Onu her trl dnme
sorumluluundan kurtaryordu. Nefretti o yumak. Onun tek cevab nefretti. Tek gerekti nefret. Hedefi,
yn, ba ve sonu olmayan bir nefret. Evrene kar, bir hak olarak, bir absol olarak nefret.
Sessizliin iinde telefon zilinin lklar duyulmaya devam ediyordu. Bu yardm arlarnn
kendisine ynelik olmadn, biimini ald bir kimlie ynelik olduunu biliyordu. lklar o
biimi koparp alyordu ondan. lklar sanki ses deildi de, kafasna inen darbelerdi. Yava yava
nefretin hedefi de biimlenmeye balyordu. Bir anda iindeki yumak patlad, onu bir kr gibi
harekete geirdi.
Odasndan frlad, evredeki tm suratlara meydan okuyarak, koridorlarda koarak, letmeden
Sorumlu Bakan Yardmcsnn ofisine yneldi.
Ofisin kaps akt. Bo masann tesindeki pencereden gkyz grnyordu. Neden sonra, d
odadaki elemanlar grd. Eddie Willers'n sar salar, salonun kesindeki cam blmede
grnmekteydi. James Taggart amal admlarla dosdoru Eddie Willersa yrd, cam kapy tutup
at, eikte dikilip herkesin duyaca bir sesle haykrd:
Bayan Taggart nerede?
Eddie Willers yavaa ayaa kalkt, yznde garip bir merakla Taggarta bakt. Gzlemledii
onca gariplikten sonra bu da yeni bir gariplikmi gibi. Cevap vermedi.
Nerede o?
Sana syleyemem.
Bana bak, inat kstah, imdi seremonilerin sras deil! Beni onun nerede olduunu
bilmediine inandrmaya alyorsan, sana inanmyorum. Biliyorsun ve bana syleyeceksin...yoksa
seni Birletirme Kuruluna rapor ederim! Biliyor diye yemin ederim...ura bakalm, bilmediini
kantlayabilecek misin! Eddie cevap verirken sesinde hafif bir aknlk vard. Bilmediimi hibir
zaman iddia etmedim, Jim. Biliyorum. Ama sana sylemem.
Taggartn l, yanl hesap yapanlarn aresizliini yanstan tiz bir sesti: Ne sylediinin
farknda msn?
Elbette farkndaym.
u tanklarn nnde tekrarlar msn?
Eddie sesini biraz ykseltti. Barmaktan ok, net ve tane tane konutu: Nerede olduunu
biliyorum. Ama sana sylemem.
Bir kaan su orta olduunu mu itiraf ediyorsun?
Adna yle demek istiyorsan, yle olsun.
Ama bu bir su! Ulusa kar bir su? Bunu bilmiyor musun?
Hayr.
Yasaya aykr!
Evet.
Ulusal acil durum iindeyiz! Sr saklamaya haklar yok! Hayat bilgileri saklyorsun! Ben bu
demiryolunun bakanym! Sylemeni emrediyorum! Emre itaatsizlik edemezsin! Hapislik su bu!
Anlyor musun?
Evet.

Red mi ediyorsun?
Ediyorum.
Yllarn eitimi Taggarta, bakmyormu gibi grnd hlde evresini izlemeyi retmiti.
Elemanlarn ifadesiz ehrelerini grebiliyordu. Kendi mttefiki deildi bu insanlar. Her yzde bir
umutsuzluk vard, bunun tek istisnas Eddie Willersd. Taggart Transcontinentaln feodal serfi,
felaketten etkilenmemi tek kii gibi grnyordu. Taggarta bak, alkan rencinin karsna
incelemek istemedii bilgiler km gibiydi.
Taggart, Kendinin bir hain olduunu grmyor musun? diye haykrd. Eddie alak sesle,
Kime kar? dedi.
Halka kar! Bir kaa korumak ihanettir! Ekonomik ihanettir! nsanlar beslemek en nde
gelen grevin senin! Tm merciler yle diyor! Sen bilmiyor musun? Sana neler yapacaklarn
gremiyor musun?
Sen bunun umrumda bile olmadn gremiyor musun?
Ya, yle mi? Bunu Birletirme Kuruluna sylersin! Bunca tanm var, Sen dedin ki...
Tanklar bo ver, Jim. Onlar keye sktrmaya kalkma. Ben tm dediklerimi yazar, altna
imzam atarm, sen de kurula gtrrsn.
Taggartn birden patlayan sesini duyan, suratna tokat yedi sanrd: Sen kim oluyorsun da
devlete kar geliyorsun? Kimsin sen, sefil ofis faresi! Kimsin de ulusal politikalar sorguluyor, kendi
fikirlerini gelitiriyorsun? Senin fikirlerine, isteklerine, o sevgili vicdanna aldr etmeye bu lkenin
vakti mi var sanyorsun? Dersini alacaksn...hepiniz alacaksnz! mark, disiplinsiz, iki paralk
memurlar sizi! Haklarnz ok nemliymi gibi kibirlenen marklar! Bugnlerin Nat Taggartn gn
olmadn reneceksiniz!
Eddie hibir ey sylemedi. Bir an ylece durdular, masann iki yanndan birbirlerine baktlar.
Taggartn yz korkuyla arplm, Eddieninkiyse ciddi ama huzurluydu. James Taggart, Eddie
Willersm varlna inanyordu, ama Eddie Willers, James Taggart gibi birinin var olabileceine hi
inanamyordu.
Bu ulus senin ya da onun isteklerine aldrr m sanyorsun? diye bard Taggart. Geri
dnmek onun grevi! almak onun grevi! almak isteyip istemediinden bize ne? htiyacmz var
ona!
yle mi, Jim?
Bir korunma igds, Eddie Willersn bu deiik, yumuak sesli sorusu karsnda Taggartn
gerilemesine yol at. Ama Eddie onu izlemedi. Masasnn arkasnda durmay srdrd. yeri
nezaketi kurallarna uyuyordu.
Onu bulamazsn, dedi. Geri dnmeyecek. Dnmeyeceine memnunum. ster alktan l, ister
demiryolunu kapat, ister beni hapse atar, ya da vurdur beni...ne nemi var? Onun nerede olduunu
sana sylemem. Tm lkenin ktn grsem bile yine sylemem. Onu bulamazsn. Sen hi... D
kapnn alma sesine dndler, Dagnyyi kapnn eiinde grdler. zerinde buruuk bir basma
elbise vard. Salar saatlerce araba srmekten dalmt.Bir an durup evresine baknd, sanki
nerede olduunu alglamaya alt, ama gzlerinde, evredekileri tandna dair bir ifade belirmedi.
Gzleri yalnzca oday yle bir dolam, adet fiziksel nesnelerin abucak bir envanterini
karmt.Yz onlarn hatrlad yz deildi. Yalanmt. izgiler belirmi deildi yznde. Ama
insafsz bir sertlik dnda tm ifadeleri yok olmutu.
Yine de odadaki ilk tepki, aknlktan bile nce beliren tepki, bir rahatlamayd. Hepsinin
yznde o ifade vard, bir tek Eddie Willers dnda. Bir saniye nce ok sakin olan Eddie Willers
imdi masasna kp ban emiti. Hi ses karmyordu, ama omuzlarn sarsan hareketler

hkrklardan kaynaklanyordu.
Dagnynin yznde evresindekileri tandna dair hibir ifade yoktu. Selam da yoktu. Sanki
buradaki varl kanlmaz bir eydi ve hibir sze gerek yoktu. Dosdoru kendi odasnn kapsna
yrd, sekreterinin masas nnden geerken, i mekaniinin tipik sesiyle, ne nazik ne de kaba bir
ifadeyle, Eddie'ye ieri gelmesini syleyin, dedi.
lk kprdayan James Taggart oldu. Sanki onu gzden kaybetmekten korkuyor gibiydi Peinden
koarak bard: arem yoktu! Sonra cam bedenine geri geldi Onun kendi trndeki can! Tekrar
bard: Senin suundu! Sen yaptn! Sulusu sensin! Gittiin iin oldu!
Azndan kan ln, kendi kulaklarnda nlayan bir hayal olup olmadn merak etti.
Dagnynin yz ifadesizliini koruyordu. Ama Dagny durmu, ona dnmt. Sanki ses ona ulam,
ama kelimeler ulamam, zihinsel iletiim ulamam gibi bir hli vard. Taggart bir an iin, kendini
hi yokmu gibi hissetmeye fena hlde yaklat.
Derken Dagnynin yzndeki belli belirsiz deiimi grd. Yalnzca orada bir baka insann
varlnn bilinlendirilmesi. Ama Taggarta deil, onun arkasnda bir yere bakyordu. Taggart geri
dnp bakt, Eddie'nin yaklap ofise girmekte olduunu grd,
Eddienin gzlerinde gzya izleri vard, ama bunu saklamaya almyordu. Dimdik duruyordu.
Sanki gzya ya da baka bir utan, Dagny iin olduu kadar kendisi iin de nemsizdi.
Dagny, Ryan ara, benim burada olduumu syle, sonra bana bala, dedi. Ryan, Merkez
stasyonunun Genel Mdr'yd.
Eddie hemen cevap vermemekle ona nce bir uyarda bulundu, sonra tpk onunki kadar dengeli
bir sesle, Ryan gitti, Dagny, dedi. Geen hafta ayrld.
Taggartn farknda deillerdi. Tpk etraftaki mobilyalarn farknda olduklar gibi. Dagny ona
odasndan defolmasn syleyecek kadar bile nem vermemiti. Taggart kaslarna sz
geirebileceinden emin olamayan bir felli gibi, gcn zorlukla toplad, szlerek odadan kt.
Ama ilk ne yapmas gerektiinden kesinlikle emindi. stifa mektubunu yrtmak zere telala kendi
odasna ilerledi.
Dagny onun ktn da fark etmedi. Gzleri Eddiedeydi. Knowland burada m? diye sordu.
Hayr. Gitti.
Andrews?
Gitti
McGuire?
Gitti.
Sonra onun naslsa soracandan emin olduu isimleri kendiliinden saymaya balad. u anda
en ok ihtiya duyulacak adamlar. Hepsi u son bir ay iinde istifa etmi, kayplara karmlard.
Dagny hi aknlk ya da duygu belirtisi gstermeden dinledi. Sanki umutsuz bir savata hayatn
kaybedenlerin listesini dinliyordu. Naslsa herkesin lecei, kimlerin ilk olduunun bir nem
tamad bir savata.
Eddie sustuunda Dagny hibir yorumda bulunmad, yalnzca, Bu sabahtan beri ne yapld?
diye sordu.
Hibir ey.
Hibir ey mi?
Dagny, sabahtan beri burada hademenin biri emir verse, yine herkes dinlerdi. Ama hademeler
bile biliyor ki gn geldiinde, bu sabah ilk harekete geen kii, gelecekten de, bugnden de,
gemiten de sorumlu tutulacak. Zaten sistemi kurtaramaz. Daha birinci blm kurtard anda iini
kaybeder, o kadar. Hibir ey yaplmad. Her ey olduu gibi durdu. Kprdayan bir ey varsa,

kimsenin fark etmedii yerlerde, durup durmayacan bilemeyenlerden kaynaklanyor, Baz trenler
istasyonlarda tutuluyor, bazlar yoluna devam ediyor, Coloradoya varmadan nce durdurulmay
bekliyor. Yerel tren amirleri ne karar verirse, o oluyor. Aadaki Terminal Mdr bugn iin tm
kta aan seferleri iptal etti. Bu geceki Comet de dahil. San Franciscodaki mdrn ne yaptn
bilmiyorum. Tek alan, kurtarma ekipleri. Tnelde. Henz enkaza yaklaamadlar bile. Bence hi
yaklaamayacaklar.
Terminal Mdrne telefon a, kta aan seferlerin hepsini hemen programa gre yola
karmaya balamasn syle. Bu geceki Cometi de. Ondan sonra buraya gel.
Eddie dndnde Dagny masalardan birinin zerine yayd haritalara eilmiti. Konumaya
baladnda Eddie de hzla notlar almaya koyuldu.
Batya giden trenlerin hepsini Kirby-Nebraska rotasna ynelt. Oradan gneye dnsnler, ikinci
hattan Hastingse, Kansas Western hattndan Laurel-Kansasa gitsinler. Jasper-Oklahomada Atlantic
Southernn hattna geip, batya doru Flagstaff-Arizonaya kadar devam etsinler. Kuzey hattna
geip Flagstaff-Homedale zerinden Elgin-Utaha, kuzeye, Midlanda, Wa-satch Demiryolunun
hattndan Salt Lake City'ye girsinler. Wasatch Demiryolu terk edilmi bir dekovildir. Onu satn al.
Ray araln geniletip standart hle getir. Sahipleri satmak yasa d diye korkarsa, iki kat para de,
hemen ii balat. Laurel-Kansas ile Jasper-Oklahoma arasnda hat yok. mil. Elginle MidlandUtah arasnda da hat yok. Oras be buuk mil.Raylar der. naat ekipleri hemen balasn. i
olarak kimi bulursan tut. Yasal cretin iki katn de. kat de. Ne isterlerse de, vardiyalar
altr, ii bir gecede bitir. Ray iin Winston-Coloradodaki, Silver Springs-Coloradodaki, LeedsUtahdaki, Benson-Nevadadaki yan hatlar sk. Birletirme Kurulunun yerel ajanlar ii durdurmaya
gelirse, gvendiin yerel adamlarmza yetki ver, onlara rvet versinler. O ilemleri muhasebeye
yollama. Benim hesabmdan al. Ben derim. Eer anlamaya yanamayan bir ajana rastlarlarsa,
Ynerge 10-289un yerel tutuklamalara izin vermediini, olayn genel merkeze getirilmesi
gerektiini, almalar durdurmak iin beni mahkemeye vermeleri gerektiini sylesinler.
Bu doru mu?
Nereden bileyim? Kim nereden bilebilir? Ama onlar dm zp canlarnn istedii karara
varana kadar bizim hatlar da bitmi olur.
Anlyorum.
Ben listelere bakp, yerel adamlarmzdan hangilerini grevlendireceini sana sylerim...hl
oradaysalar. Bu akamki Comet, Kirby-Nebraska'ya varncaya kadar hat da hazr olur. Kta aan
seferlere otuzalt saat kadar bir sre eklenecek, ama en azndan kta aan seferler alyor olacak.
Sonra da syle, eski dosyalardan eski haritalar karp bana getirsinler, Nat Taggartn torunu tneli
ina etmeden nceki hat ebekemiz naslm, bakmak istiyorum. Ne? Sesini ykseltmemiti, ama
soluunun byle taklmas, belli etmek istemedii duygularnn ilk aa kyd.
Dagnynin yz deimedi, ama sesindeki bir ey Eddieyi anladm ifade etti. Sitem deildi o
ey. Tnelden nceki eski haritalar. Geri dnyoruz, Eddie. Umarm dnebiliriz. Hayr, tneli
yeniden onarmayacaz. Artk yapamayz zaten. Ama Kayalk dalarn aan eski yollar belli.
Yenilenebilir. Tabi ray bulmak zor olacak, deyecek adam bulmak da zor olacak. Hele de adam
bulmak.
Dagny hibir duygu belirtisi gstermemi olsa bile, Eddie onun gzya izlerini fark ettiim,
yanndan dalgn gemediini batan beri biliyordu. Dagnynin davrannda bir ey seziyor, ama
anlamn tam ifade edemiyordu. Edebilseydi, herhalde yle aklard: Biliyorum. Anlyorum.
Duygulara sahip olabilecek kadar zgr olsaydk, merhamet ve minnet duyardm, ama deiliz, yle
deil mi, Eddie? Biz l bir gezegende yayoruz. Ay gibi bir ver. Hareket etmek zorundayz, ama

soluklanp duygular hissetmek iin duramayz, nk o zaman soluyacak hava olmadn fark ederiz.
Her eyi harekete geirmek iin bugnmz ve yarnmz var, dedi Dagny. Yarn akam
Coloradoya doru yola kyorum.
Uakla gitmek istiyorsan sana bir yerlerden bir uak bulmam gerek. Senin uak hl tamirde.
Gerekli paralar bulamyorlar.
Hayr, trenle gideceim. Hatlar grmem gerek. Yarnki Comete binerim.
ki saat sonra, ehirleraras telefon grmeleri arasndaki ksack duraklama srasnda,
demiryoluyla ilgisi olmayan ilk soruyu Eddieye sordu: Hank Reardena ne yaptlar?
Eddie gzlerini kaamak bir hareketle uzaklara evirmekte olduunu fark edip vazgeti. Teslim
oldu, diye karlk verdi. Armaan Sertifikas dedikleri eyi son anda imzalad.
Ya. Bu seste aknlk da, duygularn gizleme abas da yoktu. Yalnzca sesli bir noktalama
iaretiydi. Bir gerein kabulleniliini iaretliyordu. Quentin Danielsdan haber aldn m?
Hayr.
Bana mektup ya da mesaj yollamad m?
Hayr.
Dagny'nin neden korktuunu tahmin edince, ona vermesi gereken bir baka haberi hatrlad.
Dagny, sen gideli tm sisteme yaylan bir baka sorun daha var. Bir Maystan beri. Donan trenler.
Neler?!
Trenlerimiz hattn zerinde ya da bir geitte kalveriyor. Bombo yerde. Genellikle geceleri.
Tm mrettebat ekip gidiyor. Treni ylece brakp ortadan yok oluyorlar. Hibir zaman bir sebep
gsterilmiyor, nceden haber de verilmiyor. Salgn gibi bir ey. Adamlara birdenbire bir ey oluyor,
gidiveriyorlar. Kimse bir aklama bulamyor. Ama sanyorum herkes anlyor. Ynergenin yznden
oluyor bunlar. Adamlarn protesto biimi bu. Devam etmeye karar veriyorlar, ama bir an geliyor,
artk dayanamyorlar. Ne yapabiliriz o konuda? Omuzlarn kaldrd. Aslnda, John Galt kim?
Dagny dnceli bir tavrla ban sallad. Pek de arm grnmyordu.
Telefon ald, sekreterin sesi, Washingtondan Bay Wesley Mouch aryor, Bayan Taggart,
dedi.
Peki. Bala.
Wesley Mouchun sesi, bir kokteyl dzenleyen ev sahibinin sesine benziyordu: Bayan Taggart,
yeniden salnza kavutuunuza o kadar memnun oldum ki, size ahsen ho geldiniz demek istedim.
Salnzn ok uzun bir istirahat gerektirdiini biliyorum, byle korkun bir acil durum karsnda
yarda kesip dnmekle gsterdiiniz vatanseverlik de gerekten makbule geti. Gerekli greceiniz
her admda ibirliimize gvenebileceinizi sylemek istedim. Tam ibirlii, yardm ve destek. Eer
baz...zel imtiyazlara ve istisnalara ihtiya duyarsanz, derhal verileceinden emin olun.
Mouch arada ona bir ey syleme frsat tanmak iin kk duraklamalar yaptysa da, Dagny
onun konumasn bitirmesine izin vermiti. Sonunda sessizlik yeterince uzaynca, Bay Weatherby ile
konumama izin verirseniz makbule geer, dedi.
Tabi, Bayan Taggart, ne zaman isterseniz...yani...hemen imdi mi demek istiyorsunuz?
Evet. Hemen imdi.
Mouch anlamt.Ama yine de, Peki, Bayan Taggart, dedi.
Telefonda Bay Weatherbynin tedbirli sesi duyuldu. Evet, Bayan Taggart? Size nasl bir
yardmda bulunabilirim?
Patronunuza syleyin, ii yeniden brakmam istemiyorsa, ki brakm olduumu biliyor, bir
daha beni asla aramasn ve benimle konumasn. Sizin grup bana bir ey sylemek istiyorsa, sizi
yollasnlar, siz bana syleyin. Sizinle konuurum, ama onunla konumam. Sebebini sorarsa, Hank

Reardenn bordrosundayken ona yaptklarndan tr olduunu syleyin. Baka herkes unutmu olsa
bile, ben unutmadm.
lkenin demiryollarna yardmc olmak, benim her zaman grevim olmutur, Bayan Taggart.
Grne gre Bay Weatherby, duyduklarn duymu olduunu belirtecek bir taahhde girmekten
kanyordu. Ama daha sonra alak sesle bir soru sorarken sesine an bir ilgi, tedbirli bir kurnazlk
tonu gelmiti. Doru mu anlyorum, Bayan Taggart, bundan byle tm resmi konularda ilerleme
salamak iin yalnzca benimle grmek mi istiyorsunuz? Bunu politikanz olarak kabul edebilir
miyim?
Dagnynin azndan ksa, sert bir gl frlad. yle olsun, dedi. Beni kendi zel mlknz
olarak kayda geirebilir, zel nfuz arac olarak kullanabilir, Washingtonda zerimden nfuz ticareti
yapabilirsiniz. Ama bunun ne iinize yarayacan bilemiyorum, nk ben o oyunu oynamayacam.
Karlkl ikramlar alp verecek deilim. Kanunlarnz hemen imdi ihlal etmeye balayacam.
Gcnzn yettiine inandnz anda beni tutuklayabilirsiniz.
Sanrm yasalar hakknda ok eski fikirlere sahipsiniz. Bayan Taggart. Niin kaskat, ihlal
edilmez yasalardan sz edelim ki? Modern yasalarmz esnektir ve...koullara gre de
yorumlanabilirler.
O hlde hemen esnek olmaya balayn, nk ben esnek deilim, demiryolu felketleri de esnek
deil.
Telefonu kapad, Eddieye dnd, fiziksel veri kadar kesin yorumunu syledi: Bizi bir sre
rahat brakacaklardr.
Ofisindeki deiiklikleri fark etmemi gibiydi. Nat Taggart'n portresinin gitmi olduunu da,
yeni getirilen cam masa zerine Locey'nn kovdurttuu bir dizi derginin kapandaki insan konulu
makale adlarn da,
Dinlemek, ama tepki vermemek zere kurgulanm bir makine gibi, Eddienin son aydaki teknik
olaylarla ilgili anlattklarn dinledi. Felketin nedenlerine ilikin Eddienin tahminlerini duydu. Bir
sr insann telal admlarla ofisine girip kmasna, elleriyle gsterili hareketler yapmasna
dayand. Eddie artk onu hibir eyin etkilemediine karar vermekteydi. Ama bir ara,Dagny odada
dolaa dolaa, raylar demek iin gereken malzemeleri, bunlarn kaak olarak nerelerden
alnabileceini dikte ederken, anszn durdu, dergilere bakt. Balklar yleydi: "Yeni Sosyal
Vicdan, Yoksullara Kar GrevlerimizAgzlle Kar htiya. Dagny, Eddienin daha nce
hi grmedii an bir patlamayla fiziksel gcn kulland, kolunun bir tek hareketiyle dergilerin
tmn masadan yere savurdu, sonra ayn ses tonuyla listeyi dikte etmeyi srdrd. Sanki zihninin
ileyiiyle bedeninin gsterdii iddet arasnda hibir ba yoktu.
Akama doru kendini bir an iin odasnda yalnz bulduunda, telefona uzanp Hank Rearden
arad.
Sekretere adn verdi, az sonra duyduu sesten Reardenn telefona telala sarldn anlad.
Dagny?
Merhaba, Hank. Ben dndm.
Neredesin?
Ofisimdeyim.
Bir anlk sessizlikte onun sylemedii her eyi duyar gibi oldu, sonra Rearden konutu:
Herhalde sana ray dkmeye balamak iin birilerine rvet vermeye girimem gerek.
Evet. Mmkn olduu kadar ok. Rearden Metal olmak zorunda deil. Ne olursa... Bir anlk
duraklama belki fark edilemeyecek kadar ksayd, ama iinde bir dnce gizliydi: Ar elikten
nceki aa dn srasnda Rearden Metal ray m? Belki de artk iinden demir gemi ahap

raylara dnmek gerekecekti.


Peki. Dagny, Rearden Metali onlara teslim ettiimi biliyor musun? Armaan Sertifikasn
imzaladm.
Evet, biliyorum.
Teslim oldum.
Seni ben mi sulayacam? Kendim de teslim olmadm m? Rearden cevap vermedi. Dagny
devam etti: Hank, bence dnyada tek tren ya da tek yksek frn kalmamas bile, onlarn umurunda
deil. Buna nem veren sadece biziz. Bizi bu sevgimizi kullanarak elde tutuyorlar, biz de insan
zeksnn iareti olarak son bir tekerin dnme ans var olduka dediklerini yapmay srdreceiz.
Tekneyi yzer durumda tutacaz. Boulmakta olan bebeimizi tutar gibi. Sonunda seller onu yutunca,
biz de son tekerle, son mantk belirtisiyle birlikte batacaz. dediimiz bedeli biliyorum, ama...artk
bedel bir ama deil.
Biliyorum.
Benim iin korkma, Hank. Yarn sabaha kadar bir eyim kalmaz.
Senin iin hibir zaman korkmadm, sevgilim. Akama grrz.

IX
ACISI, KORKUSU, SULULUU OLMAYAN BiR YZ
Evindeki sessizlik ve eyalarn hareketsiz kusursuzluu, bir ay nce brakt gibiydi. Salona
girdiinde bunu grmek, iine bir rahatlamayla birlikte bir hzn duygusu verdi Sessizlik, evindeki
mahremiyetin, sahiplik unsurunun iaretiydi. Eyalarn hareket etmemi oluu da, kendisinin
yakalayamad bir an ilerinde tutmakta olduklarn gsteriyordu. Son bir ayn olaylarn geriye
dndremeyecei gibi.
Pencerelerin dnda hl biraz gn kalmt. Ofisten aslnda niyet ettiinden biraz daha
erken kmt, nk sabaha kadar ertelenebilecek baz ileri imdiden yapmaya yetecek abay
harekete geirememiti. Bu bir yenilikti Dagny iin. Ofisinden ok, kendisi evinde rahat hissetmesi de
bir yenilikti.
Dua girdi, upuzun, bombo dakikalar boyunca suyun vcudundan akmasna izin verdi, ama esas
zerinden atmak istedii eyin ky yolunun tozu deil de, ofisin etkisi olduunu anlad anda, hemen
duun altndan kt.
Giyindi, bir sigara yakt, salona yryp pencerenin nnde durdu, kente bakt. Ayn gnn
sabahnda kulbenin kapsnda durup krlara bakt gibi.
Demiryolunda bir yl daha geirebilmek iin cann verebileceini sylediini hatrlad. te
dnmt. Ama almann sevinci yoktu artk. Bu yalnzca verilen bir kararn duru, souk huzuruyla,
inkr edilen bir acnn skunetiydi.
Bulutlar gkyzn sarm, aadaki sokaklar da sis perdesi altna almak zere alalmaktayd.
Sanki gkyz kenti kuatyordu. Manhattan Adasnn tm gzlerinin nndeydi. Grnmeyen bir
okyanusa saplanm gen bir biim. Batmakta olan bir geminin burnuna benziyordu. Birka yksek
bina baca gibi dikilse de, geri kalan grimsi mavi bulutlar iinde yok olup siliniyordu. Hepsi de byle
gittiler, diye dnd. Okyanusa batan kl kent Atlantis de, yok olan tm dier krallklar da,
insanolunun eitli dillerinde geriye hep ayn efsaneyi brakarak, insanlarn gnlne ayn zlemi
ekerek, hep byle yok olmulard.
Bir ilkbahar akam khne John Galt Ofisinde, karanlk arka yola bakan pencerenin yanndaki
masasna serildii gece olduu gibi, kendi dnyasnn hibir zaman ulaamayaca bir hayali grr
gibi hissetti kendini...Sen -diye dnd-hep sevip hi bulamadm sen, kim olursan ol, demiryolu
hatlarnn en ucunda grmeyi umduum, dnyasn kurmak istediim kentin sokaklarnda varln
hissettiim sen...beni hareket hlinde tutan sana olan sevgim...sana ulama, karna ktm gn sana
lyk olma umudum. imdi artk seni hibir zaman bulamayacam biliyorum. Bu ulalacak ya da
yaanacak bir ey deil. Ama hayatmn geri kalan yine de senin. Adn hibir zaman
renemeyeceimi bile bile, senin adna devam edeceim. Hibir zaman kazanamayacam bile bile
hep sana hizmet etmeyi srdreceim. Bir gn karna kabilirsem sana lyk olma isteimi
srdreceim...hi seninle karlaamayacam bile bile! Umutsuzluu hibir zaman
kabullenmemiti. Ama pencerede durup sis rts altndaki kente seslenirken, bu onun davet
edilmemi bir aka kendini adaynn iaretiydi.
Kap alnd.
Dagny kaytsz bir aknlkla, kapy amak zere dnd. Karsnda Francisco dAnconiay
grd zaman, onun buraya geleceini nceden bilmesi gerektiini fark etti. inde ne bir aknlk,
ne de bir isyan vard. Yalnzca gvenin getirdii neesiz huzur vard yreinde. Ban ar, kararl

bir hareketle kaldrp onun karsnda durdu. Sanki ona, ayakta dikilmeyi setiim ve ak yenle tek
bana duracan sylemeye alyordu.
Francisconun yz ciddi ve sakindi. Mutluluk ifadesi yok olmu, ama sosyete apknn
alaycl geri dnmemiti. Tm maskeleri dm gibi bir hli vard. Ak, disiplinli, amal
grnyordu. Hareketinin drstln bilen, Dagnynin bir zamanlar ondan bekledii grnm
iindeydi. Hibir zaman u andaki kadar ekici grnmemiti. Dagny'nin bir anda kapld duygu,
onun kendisini terk etmi bir erkek olmad, tersine, kendisinin terk ettii bir erkek olduu
biimindeydi.
Dagny, imdi bu konuyu konuabilecek durumda msn?
Evet...eer istiyorsan. Gel ieri.
Francisco salona yle bir bakt.Dagnynin eviydi buras. Francisconun daha nce hi
girmedii zel yeriydi. Sonra gzleri yine Dagnynin gzlerine dnd. Dikkatle bakt ona. Dagnynin
davranndaki o sessiz basitlik, Francisconun kendi amac asndan mmkn olabilecek en kt
iaretti. Sanki kller serpilmiti, artk hibir acnn kvlcm atelenemezdi. Oysa ac bile bir atein
iareti olabilirdi.
Otur, Francisco.
Kendisi onun karsnda ayakta duruyordu. Sanki saklayacak hibir eyi olmadn onun da
grmesini istiyordu. Yorgunluunu bile saklamak zorunda deildi. Bugn iin dedii bedele
aldrmyordu.
Seni artk durdurabileceimi sanmyorum, dedi Francisco. Seimini yaptnsa, bitmitir. Ama
durdurulman iin bir tek ihtimal bile kalm olsa, o ans denemek zorundaym.
Dagny ban yavaa iki yana sallad. Kalmad. Hem...neden, Francisco? Sen pes etmi,
vazgemisin. artk benim demiryoluyla birlikte ya da demiryolundan ayr batm senin iin neden
bir nem tasn ki?
Ben gelecekten vazgemedim.
Hangi gelecekten?
Yamaclarn yok olaca, ama bizim yok olmayacamz gelecekten. Eer Taggart
Transcontinental yamaclarla birlikte yok olacaksa, o zaman ben de yok olurum.
Francisco gzlerini ondan ayrmad, cevap da vermedi.
Dagny tutkusuz sesiyle devam etti. Onsuz yaayabileceimi sanmtm. Olmuyor. Bir daha asla
denemem. Francisco, hatrlyor musun...ikimiz balangta, tek gnahn yaptn kt yapmak
olduuna inanmtk. Ben buna hl inanyorum. Sesinde ilk hayat belirtisi titredi. Kenara ekilip o
tnelde yaptklarn seyredemem. Hepsinin kabullendii eyi ben kabullenemem...Francisco, ikimizin
canavarca bulduu ey bu ite! Felketlerin aln yazmz olduuna inanmak! Raz olmak, mcadele
etmemek gerektiine inanmak. Ben teslim olmay kabul edemem. aresizlii kabul edemem. Elimi
ekemem. letilecek bir tek demiryolu kalsa bile, ben iletirim onu. Yamaclarn dnyas
yaayabilsin diye mi?
Kendi dnyamn son paras yaayabilsin diye.
Dagny, dedi Francisco yavaa. nsann iini neden sevdiini bilirim. Trenleri altrmann
senin iin ne anlam ifade ettiini de bilirim. Ama o trenler bo olsayd, iletmezdin onlar. Dagny, bir
treni yrtmeyi dndnde, gznn nnde ilk canlanan ey nedir?
Dagny kente bakt.O faciada hayatn kaybetmi olabilecek yetenekli bir insan, bir sonraki
felketten kurtulabilir. Ben nlerim. Keskin bir zeks, snrsz ihtiras olan, kendi hayatna ak olan
biri...Biz ikimiz balangta nasl idiysek, yle biri. Sen o insandan vazgetin. Ben gemem.
Francisco bir an iin gzlerini kapad. Dudaklarndaki gergin hareket bir glmsemeydi.

Anlad iin azndan kacak iniltinin, ac duyduu iin keyif alnn yerine geen bir glmseme.
Ciddi ve yumuak bir sesle sordu: Ona...o trl bir insana, demiryolunu iletmekle hizmet
edebileceine inanyor musun?
Evet.
Peki, Dagny. Seni durdurmaya almayacam. Byle dnmeyi srdrdn srece hibir
ey durduramaz seni. Durdurmamal da. almalarnn o insana hizmet etmeye deil, onu
mahvetmeye yaradn grdn gn duracaksn.
Francisco! Bu bir aknlk ve umutsuzluk lyd "Anlyorsun! O tr adam dediimde ne
demek istediimi biliyorsun! Sen de gryorsun onu
A, evet, dedi Francisco sakin bir sesle. Odann ayn ynne doru bakyor, sanki orada gerek
bir insan gryordu. Sonra devam etti. Buna neden ayorsun? Bir zamanlar bizim de onun gibi
olduumuzu sen kendin sylemitin. Hl yleyiz. Ama ikimizden biri ona ihanet etti.
Evet, dedi Dagny sert bir sesle. kimizden biri. Geri ekilmekle ona hizmet edemeyiz.
Onu yok edenlerle anlamalara girerek ona hizmet edemeyiz.
Ben onlarla anlamyorum. Bana ihtiyalar var. Bunun farkndalar. Onlara kendi artlarm
kabul ettireceim.
Sana zarar verirken kendilerinin bir eyler kazanaca oyunu oynayarak m?
Eer Taggart Transcontinental ayakta tutabilirsem, baka bir yarar istemiyorum. Benden
fidyeler koparmalar neden umrumda olsun? Brak alsnlar istediklerini. Ben de demiryolumu
altrrm. Francisco glmsedi. yle mi dnyorsun? Sana duyduklar ihtiyac kendi koruman
olarak m gryorsun? Onlara istedikleri eyi verebileceini mi sanyorsun? Hayr, onlarn aslnda ne
istediini kendi gzlerinle ve kendi bilincinle grnceye kadar durmayacaksn. Biliyor musun Dagny,
bize kkken, baz eyler Tanrya, bazlar Sezara aittir diye retilmiti. Belki onlarn Tanrs
buna izin verebilir. Ama senin hizmet ettiimizi sylediin o adam...o raz deil. O blnm
ittifaklar istemez, zihninle bedenin arasnda kavga olmasna izin vermez, deerlerinle eylemlerinin
ayrmasna raz olmaz, Sezar iin pay kmaz. Hibir Sezara izni yoktur.
Dagny alak sesle konutu: Oniki yl boyunca, bir gn diz kp senden zr dileme durumuna
deceim aklmn ucundan gememiti. imdi bunun mmkn olduunu dnyorum. Senin hakl
olduunu grrsem, yaparm. Ama daha nce yapmam.
Yapacaksn. Ama diz kerek deil.
Francisco ona bakyordu. Gzleri yzne dikilmi olduu hlde sanki vcudunu da gryormu
gibiydi. O baklar Dagnyye, Francisconun ilerde ne gibi bir pimanlk ifadesi ngrdn belli
ediyordu. Baklarn karmak iin gsterdii abay fark etti. Dagnynin o bak grmemi,
anlamn zmemi olmasn umduu belliydi. Btn bu mcadele, yzndeki birka kasn ok hafif
hareketlerinden belliydi. Dagnynin ok iyi tand o yz!
O zamana kadar da, Dagny, unutma ki biz dmanz. Sana bunu sylemek istemezdim, ama
cennete neredeyse ayak basmak zereyken gerisingeri dnyaya dnen ilk insan sensin. ok fazla ey
grdn, o nedenle de unu ak seik bilmek zorundasn. Benim mcadele ettiim sensin, yoksa James
ya da Wesley Mouch deil. Yenmek zorunda olduum sensin. u anda senin iin deer tayan her
eyi yok etmek zere yola kmm ben. Sen Taggart Transcontinental kurtarmaya alrken, ben
onu yok etmek iin uraacam. Benden sakn yardm ya da para isteme. Nedenlerimi biliyorsun. u
anda benden nefret edebilirsin...ki zaten senin bak andan, nefret etmekte hakl da olursun.
Dagny ban biraz kaldrd. Duruunda pek bir fark olmad. Yalnzca vcudunu ve onun kendisi
iin tad anlam daha iyi fark etmi gibiydi Bir cmlesi sre boyunca, bir kadn gibi durdu,
meydan okuma ifadesi ancak ondan sonra, kelimeler arasndaki vurgulu boluklardan belli oldu. Ya

bu seni nasl etkileyecek?


Francisco ona bakt. Onun kendisinden koparmak istedii itiraf ok iyi anlyor, ama ne
onaylyor, ne de inkr ediyordu. O yalnz beni ilgilendirir, dedi.
Zaaf gsteren Dagny oldu, ama daha szler azndan karken, sylediklerinin, sylemek
istediklerinden bile daha acmasz olduunu fark etti: Senden nefret etmiyorum. Yllarca nefret
etmeye uratm, ama hibir zaman etmedim, etmeyeceim. Herhangi birimiz ne yaparsa yapsn.
Biliyorum. Onun da sesi pestendi. Dagny o sesteki acy duyamyor, yalnzca kendi iinde bir
yansma olarak hissediyordu.
Dagny onu kendisinden korumak iin aresiz bir abayla, Francisco! diye bard. Bunu nasl
yapabiliyorsun?
Akmn gcyle...gzleri, sana olan akm, diyordu. O insana olan akmn gcyle. Senin
felketinde lmeyen, hibir zaman da lmeyecek olan o insan iin.
Dagny bir an sessiz durdu, sanki sayg dolu bir anlay ifade etti.
Francisco, Keke ektiklerinden seni kurtarabilsem derken sesindeki yumuaklk sanki,
acnacak olan ben deilim, demek istiyordu. Ama kurtaramam. Her birimiz o yolda kendi
admlaryla ilerlemek zorunda. Yine de, yol ayn yol.
Nereye gidiyor o yol?
Francisco glmsedi. Sanki cevap vermeyecei sorularn kapsn kapatyordu. Atlantise,
dedi.
Ne? Dagny armt.
Unuttun mu? Yalnzca kahramanlarn ruhlarnn girebildii kayp ehir.
Bilincine o anda giren balant, aslnda sabahtan beri zihninde mcadele halindeydi. Vakit
ayrp belirleyemedii bulank bir kayg gibi. Biliyordu aslnda. Ama her eyi yalnzca onun kendi
kaderi, kendi kiisel karar olarak almt. Yalnz hareket ediyor gibi grmt onu. Tehlikenin daha
yaygn ve geni olduunu imdi anlyor, karsndaki dmann belirsiz formunu yeni
bilinlendiriyordu.
Yavaa, Sen onlardan birisin dedi. Deil misin?
Kimlerden?
Ken Danaggern ofisindeki sen miydin?
Francisco glmsedi. Hayr, dedi. Ama Dagny onun bu soruya cevap vermek iin bir aklama
yaplmasn beklemediini fark etmiti.
Gerekten...nk ancak sen bilebilirsin...bu dnyada kol gezen bir yok edici var m?
Tabi var.
Kim o?
Sensin.
Dagny omuz silkti. Yz giderek sertleiyordu. Brakp giden adamlar, dedi. Hl yayorlar
m, yoksa ldler mi?
ldler...yani senin bak andan. Ama dnyada ikinci bir Rnesans olacak. Ben onu
bekleyeceim.
Hayr! Sesindeki ani hrnlk, ona verdii kiisel bir cevapt. Duymak istedii iki eyden
birine cevap. Hayr, beni bekleme!
Seni her zaman bekleyeceim. Herhangi birimiz ne yaparsa yapsn. Duyduklar ses, kilitte
dnen anahtarn sesiydi. Kap ald, Hank Rearden ieri girdi.
Kapnn eiinde bir an durdu, sonra yavaa salona ilerledi, bir yandan anahtar cebine koydu.
Dagny onun kendisinden nce Francisconun yzn grdn biliyordu. Dnp Dagnyye de

bakt, ama hemen Franciscoya dnd. Sanki o anda grebildii tek yz onun yzyd.
Dagny de aslnda Francisconun yzne bakmaya korkuyordu. Gzlerini oradan ayrmak iin
gsterdii aba, gcnn yetmeyecei bir yk kaldrmaya alt duygusu veriyordu. Francisco
ayaa kalkmt. Grg kurallaryla ilgili kusursuz bir eitim alm bir dAnconiann telasz,
otomatik hareketlerine ynelmiti. Reardenn o yzde grebildii hibir ey yoktu. Ama Dagnynin
grebildii, korktuu her eyden beterdi.
Rearden hizmetiyi salonda yakalam ev sahiplerine zg bir sesle, Burada ne iin var? dedi.
Francisco, Benim size ayn soruyu sormaya hakkm olmadn gryorum, diye karlk verdi.
Dagny bu sesteki duru, tonsuz ifadeyi yakalamann ne byk abalara mal olmu olmas gerektiini
biliyordu. Francisconun gzleri ikide bir Reardenn sa eline kaymaktayd. Sanki anahtar o
parmaklarn arasnda hl grmekteydi.
O hlde cevap ver, dedi Rearden.
Dagny, Hank, sormak istediin her soruyu bana sormalsn, diye sze kart.
Rearden onu grmyor, duymuyor gibiydi. Cevap ver, diye tekrarlad. Francisco, steme
hakkna sahip olduunuz bir tek cevap var, dedi. Ben de size, buraya geli sebebimin o olmadn
syleyerek cevap vereceim. Rearden, Herhangi bir kadnn evinde bulunuunun bir tek sebebi
olabilir, dedi. Herhangi bir kadnn, diyorum...konu sen olduka. O itiraflarna ya da bana
sylediin herhangi bir eye artk inanr mym sanyorsun?
Bana gvenmemenin salayacak gerekeleri kendim yarattm, ama onlar arasnda Bayan
Taggart yoktu.
Bana burada hibir ansn olmadn, hibir zaman olmadn ve olamayacan syleme.
Biliyorum. Ama seni burada bulmak ve daha ilk...
Dagny, Hank, eer beni sulamak istiyorsan... diye balayacak oldu, ama Rearden bir hmla
ona dnd.
Ulu Tanrm, hayr, Dagny, sulamyorum! Ama onunla konuurken grlmen yanl. Onunla
hibir ilikin olmamal. Sen onu tanmazsn. Ben tanrm. Tekrar Franciscoya dnd. Ne
peindesin? Onu da kendi trnde fetihler arasna m katmak istiyorsun, yoksa..
Hayr! stem d bir lkt bu. Reddedileceini bile bile samimiyetle sunulmu olmas da
bunun tek kantyd.
Hayr m? O hlde demek buraya i iin geldin, yle mi? Bana kurduun gibi ona da tuzak m
kuruyorsun? Ne gibi bir sahtekrlk hazrlyorsun ona?
Amacm...i konusu...deildi.
O halde neydi?
Eer hla bana inanmay seiyorsanz, tek syleyebileceim, hibir ihanet iermedii.
Benim karmda hl ihanetten sz edebileceine mi inanyorsun?
Size bir gn cevap vereceim. Ama imdi veremem.
Hatrlatlmasn istemiyorsun, deil mi? O gnden beri benden uzak durmaya zen
gsteriyorsun. Benimle burada karlamay beklemiyordun, ha? stemiyordun beni grmeyi, yle
mi? Ama Francisconun, bugnlerde hi kimsede rastlanmayan bir davran iinde karsna dikilmi
olduunu da grmekteydi. Gzleri onun gzlerine dosdoru bakyordu, yz izgileri kontrollyd,
duygu ifadeleriyle dolu deildi, savunmasz, yakarsz, ne gelirse raz, ak bir cesaret okunuyordu o
yzde. Bir zamanlar sevdii adamn, kendisini sululuk duygusundan kurtaran adamn yzyd ve onu
hl etkiliyordu o yz. zellikle de Dagnynin zlemiyle geen koca bir ayn sonrasnda. Saklayacak
bir eyin yoksa, niin kendini savunmuyorsun? Niin buradasn? Ben girdiimde neden yle
afalladn?

Dagny, Hank, kes artk! dedi. Bu da bir lkt. Sonra Dagny bir anda geri ekildi. u sra
ortaya sunulacak en tehlikeli unsurun iddet olduunu biliyordu.
Erkeklerin ikisi de ona dndler. Francisco alak sesle, Ltfen benim cevap vermeme izin
ver, dedi.
Rearden, Onu bir daha grmemeyi umduumu sylemitim sana, diye konutu. Bu karlama
burada olduu iin zgnm. Seni ilgilendirmiyor, ama bir eyin karln almak zorunda.
Francisco bir abayla, Eer amacnz buysa...imdiden elde etmi saylmaz msnz? dedi.
Ne oluyor?" Reardenn yz donmu, dudaklar belli belirsiz kprdyordu, ama sesinde bir
gln glgesi vard. Aman dilemenin yolu mu bu?
Bir anlk sessizlik, Francisconun gstermekte olduu daha byk abalarn sonucuydu.
Evet...eer isterseniz, diye karlk verdi.
Sen benim geleceimi elinde tutarken, bana ayn ans tandn m?
Hakkmda ne isterseniz dnmeye hakknz var. Ama bunlar Bayan Taggart
ilgilendirmediine gre...acaba ayrlmama zin verecek misiniz?
Hayr! Durumdan kanmak m istiyorsun...tm korkaklar gibi kurtulmak m istiyorsun?
stediiniz zaman, istediiniz yere gelirim. Ama Bayan Taggartn nnde olmamasn tercih
ederim.
Neden o? Ben onun nnde olmasn istiyorum, nk buras, senin gelmeye hakkn olmayan
yer. Senden koruyacam hibir eyim kalmad. Yamaclarn alabileceinden ok daha fazlasn
aldn. Elini srdn her eyi mahvettin, ama burada elini srmeyecein bir ey var. Francisconun
ifadesiz yznn, en youn duygularn en gl kant olduunu biliyordu. Anormal bir kontrol
abasnn iaretiydi o yz. Bunun bir ikence olduunun farknda olduu kadar, kendisinin
ikencecilere zg bir keyifle bunu srdrdnn de farkndayd. Ama u anda, Franciscoya m,
yoksa kendine mi ikence etmekte olduunu ayrt edemez olmutu. Sen yamaclardan daha betersin,
nk ihanet ettiin eye bilinli olarak, anlayarak ihanet ediyorsun. Amacnn ne tr bir yozluk
olduunu bilemiyorum, ama ulaamayacan eyler bulunduunu, ktlnn onlara eriemeyeceini
renmeni istiyorum.
Artk...benden korkacak...bir eyiniz yok.
Onu dnmeyeceini, ona bakmayacan, ona yaklamayacan renmeni istiyorum.
Dnyadaki tm insanlar arasnda, onun karsna kmayacak olan tek kii sensin. Bu adama duyduu
mthi fkenin gdmnde olduunu biliyordu. Aslnda yok etmesi gereken de o duyguydu. Amacn
ne olursa olsun, onu seninle temastan korumak art.
Size sz versem... Sustu.
Rearden gld. Senin verdiin szlerin, senin inanlarnn, dostluklarnn, mrnde sevdiin
tek kadn adna ettiin yeminlerin ne anlama... Birden sustu. Bunun anlamn oradaki herkes birden
anlad. Rearden anlad anda, hepsi anlad.
Rearden, Franciscoya doru bir adm att, eliyle Dagnyyi gstererek, fsldar gibi, kendi sesine
hi benzemeyen bir sesle, canl birinden kmyormu ve canl birine ynelmiyormu gibi bir sesle,
Sevdiin kadn bu mu? diye sordu.
Francisco gzlerini yumdu.
Ona bunu sorma! Bu lk Dagnyden ykselmiti.
Sevdiin kadn bu mu?
Francisco, Dagnyye bakarak, Evet, dedi.
Reardenn eli ykseldi, hzla indi, Francisconun yznde aklad.
Bu seferki lk Dagnyden ykseldi. Yeniden evresini grecek kadar toparlandnda...nk

bir an iin o tokadn kendi yananda akladn hissetmiti...ilk grd ey Francisconun elleri
oldu. DAnconialarn vrisi gerileyip masaya yaslanm, elleriyle masann kenarlarna smsk
sarlmt. Kendine destek bulmak iin deil, kendi ellerini zaptetmek iindi bu sarlma. Dagny onun
vcudunun kaskat hareketsizliini gryordu. Dmdz ve kaslm, ama krlm gzken bir vcut.
Omuzlarnn, belinin as doal deildi. Kollar kaskat, geriye ekilmi duruyordu. Duruundan,
kprdamama abasnn kendisini harap ettii, kaslarnn adet ard okunmaktayd. Dagny onun
kvrk parmaklarnn, masann kenarn kavrayna bakyor, acaba tahta m, yoksa o parmaklar m
daha nce krlacak, diye merak ediyor, Reardenn hayatnn o anda pamuk ipliine bal olduunu
biliyordu.
Gzleri Francisconun yzne kaydnda, orada mcadele izi grmedi. Yalnzca akaklarnn
derisi hafif ekilmi, yanaklar hafif ieri gm, her zamandan biraz daha ukurlamt. Bu nedenle
yz daha plak, daha duru, daha gen grnyordu. Dagnynin korkuya kaplmas, o gzlerde var
olmayan gzyalarn grebiliyor olmasndand. Gzler prl prl ve kuruydu. Reardena bakyordu,
ama grd Rearden deildi. Sanki odadaki bir baka varl gryor, ona yle diyordu: Benden
beklediin bu mu? Bu da m senin olsun? Sen kabul edeceksin ve ben dayanacam. imde sana
sunacak bundan fazla bir ey yok, ama bu kadarn sunabileceimden gurur duymam gerek. Boaznda
atan damar, dudann kesindeki pembe kp, hemen hemen bir glmsemeyi andran o
adanml grdnde, o anda Francisco dAnconiann en byk baarsn seyretmekte olduunu
anlad.
Titremekte olduunu fark ettiinde, demin att ln odadaki yanklarn duydu, aradan ne
kadar ksa bir an gemi olduunu anlad. Sesi vahi bir darbe indirir gibiydi ve Reardena
haykryordu:
...beni ondan korumak m? Senden ok nce...
Yapma! Francisconun ba aniden ona dnd. O seste, boalmam iddetin tm gc
belliydi.Dagny bu emre itaat etmek gerektiini anlad.
Bann hafif dn dnda hareketsiz kalm olan Francisco bu sefer Reardena dnd. Dagny
onun ellerinin masay brakp iki yanna sarkna bakt. artk Rearden grebilmeye balamt
Francisco. Yznde de gsterdii abann yorgunluundan baka bir ey kalmamt. Ama Rearden o
anda, bu adamn kendisine ne kadar byk bir sevgi beslemekte olduunu anlad. Francisco alak
sesle, Bilgilerinizle snrl olarak...haklsnz, dedi. Cevap beklemeden, hatt bir cevaba izin
vermeden, gitmek zere arkasn dnd. Dagnyye eilerek selam verdi, Rearden da veda
saylabilecek biimde bayla selamlad, bunu Dagnyye bir kabul jesti olarak sundu. Sonra da kp
gitti.
Rearden onun arkasndan bakyor, demin yapt hareketi yapmayacak gce sahip olmak iin
cann verebileceini kesin olarak biliyordu.
Dagnyye dndnde yz sanki tkenmi gibiydi. Ak, olduka dikkatli bir ifadesi vard.
Sanki ondan yarda kalm szleriyle ilgili bir aklama talep etmiyor, ama byle bir eyin gelmesini
bekliyordu.
Dagnynin vcudunda bir acma titreimi dolat, ban iki yana sallamasyla son buldu. Bu iki
adamn hangisine daha ok acmak gerektiini bilemiyordu, ama konuacak durumda deildi. Ban
tekrar tekrar sallamakla yetindi.Her n birden etkileyen acy inkr etmeye alr gibiydi.
Sylenecek bir ey varsa syle. Reardenn sesinde belirgin bir ton ve anlam yoktu.
Dagny'den kan ses yar glme, yar iniltiydi. alma istei yoktu iinde. Ama dayanlmaz bir
adalet gds vard. Kelimeleri bararak, onun yzne arparcasna syledi: br adamn adn
bilmek mi istiyordun? Birlikte yattm adamn? Benimle ilk birlikte olan adamn? O adam Francisco

dAnconiayd!
ndirdii darbenin gcn, karsnda ifadesizleen yzden okudu. Eer amac adaleti
salamaksa, bunu baarm olduunu anlad, nk onun att amar, demin Reardenn attndan
ok daha beterdi.
Birdenbire kendini ok sakin hissetti. Her nn hatr iin, bu szlerin sylenmesinin art
olduunun farkndayd. aresiz kurban psikolojisinden kurtulmutu. Yarmaclardan biriydi artk.
Eyleminin sorumluluunu tamaya hazrd. Karsnda durmu, Reardenn verecei cevab
bekliyordu. iddete dayanma srasnn kendisine gelmi olduuna inanr bir hali vard.
Reardenn ne tr bir ikenceye dayanmakta olduunu bilemezdi. inde nelerin yklmakta
olduunu, herkesten neleri sakladn da bilemezdi. Grnrde Dagnyyi uyaracak herhangi bir ac
yoktu. ylece duran, bilincinin kabul etmek istemedii bir eyi sindirmeye alan biri gibi
grnmekteydi. Daha sonra, Reardenn pozunu hi deitirmediini fark etti. Elleri oktan beri iki
yanna sarkm, parmaklar yar kvrkt. Dagny sanki o parmaklarda toplanan kann verdii
uyuukluu hissedebilmekteydi. Reardenn ekmekte olduu acnn tek iareti olarak bunu
grebiliyordu. Ama bu ac, baka eyleri hissetmesini zaten nlemekteydi. Kendi bedenini bile
hissedemedii belliydi. Bekledi Dagny. Duyduu acma kayboluyor, yerini bir sayg duygusu
alyordu.
Sonra Reardenn gzlerinin kendi yznden ayrldn, vcudu zerinden aaya kaydn
grd. Kendine hangi ikenceyi setii belli olmutu. Bu bakn anlamn Dagnyden saklayamazd.
Dagny onun, kendisini onyedi yandaki hliyle grmekte olduunu anlyordu. Nefret ettii rakibiyle
birlikte gryordu onu. Onlar birlikte gryordu. Bu manzaraya ne dayanabilir,ne de direnebilirdi.
Derken Reardenn yzndeki koruma ifadesinin silindiini fark etti. Ama yznn byle rlplak
grnmesine aldrmyordu, nk u anda o yzde yalnzca katksz bir iddet vard. O iddetin bir
paras da nefrete ok yaknd.
Dagnyyi omuzlarndan yakaladnda, Dagny onun u anda kendisini ldrmesine ya da
bayltrcasna dvmesine hazrlkl olduunu hissetti. Yapacann bu olduundan emin olaca
srada, vcudunun onunkine yaslandn, dudaklarnn onunkilerle kapandn hissetti. Bu hareketteki
iddet, herhangi bir darbeden daha glyd.
Kendini korkuyla kvranr, kurtulmaya alr buldu, ama sonra kollarn ona sard, kendi
dudaklarnn onun dudaklarm kanatmasna izin verdi, onu hibir zaman u andaki kadar ok
istemediini hissetti.
Rearden onu kanepeye savurduunda, vcudunun ritminden, bunu rakibine kar bir zafer ve ayn
zamanda ona bir teslimiyet gibi hissettiini, sahiplik duygusunun, meydan okuduu adama kar
dayanlmaz bir iddeti ifade ettiini, o adamn yaad zevke kar duyduunu kendi zevkinin
younluu iine kattn, bu bedene sahip olmakla onu yenmi gibi olduunu anlyordu. Reardenn
zihninde Francisconun varln seziyordu. Kendi de sanki iki erkee birden teslim oluyordu.
kisinde de tapt eye. Ortak yanlarna. Karakterleri, her ikisine duyduu sevgiyi, her ikisine ynelik
bir sadakate dntrmt. Bu hareketin ayn zamanda, Reardenn evrelerindeki dnyaya isyn
olduunun da farkndayd. Gerileyilere duyulan hayranla, strap iinde geirdii saysz gnlere
ve mcadelelere kar isyn. Kabul ettirmeye alt bunlard. Kentin tepesinde, akamn
loluunda, sahip olduu son eye sarlarak.
Daha sonra hareketsiz yattklarnda, Dagny yzn onun omzuna dayamt. Uzaklardaki bir
elektrik nn yanp sn tavanda yansyordu.
Rearden onun eline uzand, parmaklarn tutup kendi yznn altna getirdi, bir an dudaklarnn
onun avcunda kalmasn salad. Bu yle yumuak bir hareket oldu ki, Dagny temastan ok niyeti

hissedebildi.
Bir sre sonra Dagny kalkt, sigaraya uzanp ald, yakt, sonra elini soru soran bir hareketle ona
doru uzatt. O bayla onaylad. Hl kanepeye yar uzanm durumdayd. Dagny sigaray onun
dudaklar arasnda kstrd, kendine bir tane daha yakt.Aralarnda mthi bir huzur hissediyordu.
nemsiz hareketlerdeki yaknlklar, birbirlerine sylemedikleri eylerin altn izer gibiydi. Her ey
sylendi, diye dnyordu Dagny. Ama alnp kabullenilmeyi bekliyordu her ey.
Ara sra Reardenn gzlerinin giri kapsna dndn, oraya uzun uzun baktn gryordu.
Hl demin giden adam gryormu gibi.
Alak sesle konutu. Beni gerei sylemekle yere ykabilirdi. stedii anda. Neden yapmad?
Dagny omuzlarn kaldrd, iki elini hznl bir aresizlik ifadesiyle iki yana at, nk cevab
ikisi de biliyorlard. Sonra sordu: O da senin iin byk anlam tayordu, deil mi?
Tayor.
Sigaralarnn ucundaki iki kvlcm, yavaa parmaklarnn ucuna kadar ilerlemiti. Odadaki tek
hareket o kvlcmlardan ve kllerin yere dmesinden oluuyordu. Tam o srada kap alnd.
Gelenin, dnmesini her ikisinin de istedii, ama dnmesini umamayacaklarn bildikleri adam
olmadndan ikisi de emindi. Dagny kapya yrrken an bir fkeyle kalarn atmt.Kapda
standart bir nezaket glmsemesiyle eilip duran adam grdnde, onun apartman yneticisinin
yardmcs olduunu hatrlamas bir sre ald.
yi akamlar, Bayan Taggart. Dndnze ok sevindik. Ben nbete yeni geldim, dndnz
duyunca size ahsen ho geldiniz demek istedim.
Teekkr ederim. Dagny kapda duruyor, girmesi iin ona yol vermiyordu.
Bir hafta kadar nce size bir mektup gelmiti, Bayan Taggart. Elini cebine uzatyordu.
nemli bir eye benziyordu, ama zerinde zel yazd iin herhalde ofisinize yollanamaz diye
dndm. Hem adresinizi ofisinizdekiler de bilmiyordu. Nereye gnderileceini bilemediimize
gre, mektubu kasada sakladm, size ahsen vermeyi uygun grdm.
Uzatt zarfn zerinde, Taahhtl - Uakla - zel Ulak - zel szleri yazlyd. Gnderen
adresindeki yazlar netti: Quentin Daniels, Utah Teknoloji Enstits, Afton, Utah.
Hm...Teekkr ederim.
Ynetici yardmcs onun sesinin alalmakta olduunu fark ediyordu. Dagnynin gnderen kiinin
adna gereinden biraz uzun sre bakmakta olduunu da gryordu. yi dileklerini tekrar edip gitti.
Dagny, Reardena doru yrrken bir yandan zarf yrtarak ayordu. Sonra odann ortasnda
durup mektubu okudu. nce kda daktiloyla yazlmt. Rearden ince sayfalarn arkasndan, n
yzdeki siyah yaz bloklarn grebiliyordu. Dagnynin yznn okurken ald ifadeleri de
gryordu.
Okuma sonuna yaklarken Rearden ne olacan zaten biliyordu. Yaz bittii anda Dagny
gerekten de telefona doru atld, numarann evrilii, sesinin titreyen bir telala, ehirleraras
ltfen, deyii duyuldu. Santral, ltfen bana Afton, Utahtaki Utah Teknoloji Enstitsn balayn!
Rearden yaklaarak, Neymi? diye sordu.
Dagny ona bakmadan mektubu uzatt. Gzleri telefona aklmt. Sanki bakmakla cevab
abuklatracakt.
Mektupta unlar yazlyd:
Sayn Bayan Taggart,
haftadr kendimle mcadele etmekteydim, yapmak istemedim, bunun sizi nasl
etkileyeceini biliyorum, ileri sreceiniz her tezi de biliyorum, nk ben de hepsini kendime

kar kullandm...ama bu mektubu size, ii braktm bildirmek iin yazyorum.


Ynerge 10-289 koullaryla alamam, ama nedeni o ynergeyi karanlarn eyler deil
Tm bilimsel aratrmalar yasaklamalarnn, bana da, size de, hibir ey ifade etmediini ok iyi
biliyorum. Devam etmemi isteyeceksiniz onu da biliyorum. Ama ayrlmak zorundaym, nk artk
baarl olmay istemiyorum.
Beni kle olarak gren bir dnyada almak istemiyorum. nsanlara bir yararmn
dokunmasn istemiyorum. O motoru yapmay baarsam bile bunu, onlarn hikmetine sunmanza
izin vermezdim. Benim yaptm bir eyin onlar rahat ettirmesini vicdanma kabul ettiremezdim.
Eer baarrsak, o anda motora hemen el koyacaklarn biliyorum. Siz de, ben de, sulu
durumuna drleceiz.Canlar istedii anda bizi tutuklayacaklarnn korkusuyla yaayacaz.
Geri kalan her eye dayanabilecek olsam bile, ite buna dayanamam. Onlara snrsz bir avantaj
armaan etmemizin karlnda, bensiz bunu asla salayamayacak insanlar tarafndan kurban
edilmek. Dier her eyi balayabilirim, ama bunu dnnce diyorum ki...cehennemin dibine
gitsinler. Onlar balamaktansa ya da buna izin vermektense, ben de dahil herkesin alktan
lmesine tank olurum, daha iyi!
Gerei sylemem gerekirse, baarmay istiyorum. Motorun srrn zmeyi her zamandan
ok istiyorum. Bu nedenle srf kendi zevkim iin zerinde almay srdreceim. Ama zersem,
onu kendi zel srrm olarak saklayacam. Ticar kullanma amayacam. Bu nedenle artk sizin
paranz almak istemiyorum. Ticar davranlarn iren olduu syleniyor, demek ki o insanlarn
hepsi bu hareketimi onaylayacak ve ben de...zaten beni kmseyen insanlara yardm etmekten
usandm.
Ne kadar sreceini de, gelecekte ne yapacam da bilmiyorum. u an iin, enstitdeki
iimden ayrlmyorum. Ama mtevelli heyetten ya da ynetimden herhangi biri bana, bekilik
grevimden ayrlmaya hakkm olmadm hatrlatrsa, o anda ii brakp gideceim.
Siz bana mrmn en byk frsatn verdiniz oysa ben size ok ac bir darbe indirmi oldum.
Belki beni balamanz istemem gerekir. Sanyorum siz de iinizi, benim iimi sevdiim kadar
seviyorsunuz o nedenle bu karar vermemin kolay olmadn anlarsnz ama mecbur kaldm.
Bu mektubu yazmak garip bir duygu. lmeye niyetim yok ama dnyadan vazgeiyorum, o
nedenle bu mektup da intihar mektubuna benziyor. Bu nedenle sylemek istiyorum, geride
braktm onca insan arasnda ayrldma zldm tek kii sizsiniz.
Sayglarmla, Quentin Daniels.
***
Rearden mektuptan ban kaldrrken, Dagnynin sesinin deminden beri ayn szleri
tekrarladn duymaktayd:
Zili aldrmay srdrn, santral!...Ltfen zili srdrn!
Ona ne diyebilirsin? diye sordu Rearden. leri srebilecein hibir iddia yok.
Syleyemeyeceim zaten! imdiye kadar oktan gitmitir. Bir hafta ncenin mektubu. Eminim
gitmitir. Buldular onu.
Kim buldu?
Evet, santral, kapatmyorum, ltfen denemeyi srdrn!
Cevap verirse ne diyeceksin ona?
Paray almaya devam etsin diye yalvaracam. Karlksz olarak. Koulsuz olarak. Yeter ki
devam etme imkann kaybetmesin! Motoru yapabildiinde eer hl yamaclar dnyasndaysak,
ondan motoru vermesini, hatt srrn aklamasn istemeyeceime sz vereceim. Ama eer o

zamana kadar zgr kalmsak... Birden sustu.


zgr kalmsak..
imdilik ondan tek istediim, pes edip ortadan kaybolmamas...tpk...tekiler gibi. Onu
yakalamalarna izin vermek istemiyorum. Henz i iten gemedi...ah, Tanrm, onu yakalamalarn
istemiyorum!...Evet, santral, aldrmay srdrn!
almay srdrse bile, bize bunun ne yarar olacak?
Ona yalnzca bunun iin yalvaracam...devam etsin, yeter. Belki gelecekte o motoru kullanma
frsatmz hi olmaz. Ama dnyann bir yerinde, byk bir giriim zerinde alan bir beynin hl
var olduunu bilmek istiyorum...gelecee dnk olarak hl bir frsatmz olsun istiyorum...O motor
bir kere daha terk edilirse, ileride bizim iin Starnesvilleden baka bir ey olamaz.
Evet, biliyorum.
Dagny kulakl kulana bastrm, titrememesi iin gsterdii abadan kolu tutulmutu.
Bekledi, sonra sessizliin iinde, cevapsz telefonun yararsz tkrtlarn duydu.
Gitmi, dedi. Yakaladlar onu. Bir hafta ok bile. Zamann geldiini nasl reniyorlar,
bilemiyorum, ama bu... Eliyle mektubu gsteriyordu. ...zaman gelmiti ve asla karmazlar.
Kimler?
Yok edicinin ajanlar.
Onlarn sahiden var olduuna m inanmaya baladn?
Evet.
Ciddi misin?
Ciddiyim. Bir tanesiyle karlatm bile.
Kim?
Sonra sylerim. Liderleri kim, onu bilmiyorum, ama bugnlerde reneceim. Kesinlikle
reneceim. Eer bunu onlarn yanna brakrsam..
Birden soluu tkanr gibi oldu. Rearden onun yzndeki ifade deiikliini grd, sonra
uzaktaki telefonun alrken kard klik sesini duydu, ardndan hatta bir erkek sesi duyuldu:
Alo?
Daniels! Sen misin? Sa msn? Hl orada msn?
Evet, tabi. Siz misiniz, Bayan Taggart? Ne oluyor?
Seni...gittin sandm.
Ah, zr dilerim, telefonun aldn yeni duydum. Arka bahede havu topluyordum.
Havu mu? Dagny histerik bir rahatlamayla glmeye balamt.
Orada kendi sebze bahem var. Eskiden enstitnn otopark olan yerde. New Yorktan m
aryorsunuz, Bayan Taggart?
Evet. Mektubun elime yeni geti. u anda. Ben...burada deildim. Ya. Bir sessizlik oldu,
sonra Daniels alak sesle, Aslnda sylenecek baka bir ey yok, Bayan Taggart, dedi.
Syle bana, oradan gidecek misin?
Hayr.
Gitmeyi plnlamyor musun?
Hayr. Nereye gideyim?
Enstitde mi kalacaksn?
Evet.
Ne zamana kadar? Hep mi?
Evet...bildiim kadaryla.
Kimse seninle konumaya geldi mi?

Ne konuda?
ekip gitmek konusunda.
Hayr. Kim?
Dinle beni, Daniels, mektubunu telefonda tartmaya kalkmayacam. Ama seninle konumam
gerek. Seni grmeye geliyorum. Oraya mmkn olduu kadar abuk ulaacam.
Byle bir ey istemiyorum, Bayan Taggart. Hibir ie yaramayacak olan bir zahmete girmenizi
istemiyorum.
Bana bir ans tan, olmaz m? Bana fikrini deitireceine dair sz vermek zorunda deilsin.
Hibir konuda sz vermene gerek yok. Yalnzca bir dinle beni. Gelmek istiyorsam, o benim kendi
riskim ve o riski alyorum. Sana sylemek istediim eyler var, senden tek istediim, onlar syleme
ansn bana tanman.
Size o ans her zaman tanyacam biliyorsunuz, Bayan Taggart. Hemen Utaha doru yola
kyorum. Bu gece. Ama bir konuda bana sz vermeni istiyorum. Beni bekleyeceine sz verir
misin? Geldiimde orada olmaya sz verir misin?
ey...elbette, Bayan Taggart. Meer ki leyim ya da benim gcm dnda bir eyler
olsun...ama yle bir ey beklemiyorum.
lmezsen, baka ne olursa olsun beni bekleyecek misin?
Elbette.
Bekleyeceine sz veriyor musun?
Evet, Bayan Taggart
Teekkr ederim. yi geceler.
yi geceler, Bayan Taggart.
Telefonu kapatt, sonra ayn hareketin devam gibi yeniden at, hzla bir numara evirdi.
Eddie?...Syle de Comet beni beklesin...Evet, bu gecenin Cometi. Vagonumu balasnlar, onu
syle, sonra hemen buraya, benim eve gel Kolundaki saate bakt. Saat sekizi oniki geiyor. Bir
saatim var. Onlar fazla bekleteceimi sanmyorum. Bavulu hazrlarken seninle konuurum.
Kapatp Reardena dnd.
Bu gece mi? diye sordu Rearden.
Mecburum.
Herhalde. Zaten Coloradoya da gitmen gerekmiyor mu?
Evet. Yarn akam yola kmak istiyordum. Ama sanrm Eddie benim ofise bakabilir. Bu gece
ksam daha iyi gn sryor...birden hatrlad...aslnda artk Utaha varmak be gn srecek.
Trenle gitmek zorundaym. Yol boyunca grp konumak istediim insanlar var. O da gecikemez.
Coloradoda ne kadar kalacaksn?
Belli olmaz.
Oraya varnca bana haber ulatr, olur mu? Uzun srecek gibi olursa, ben oraya, senin yanna
gelirim.
Ona sylemeyi umutsuzca istedii, hep frsatn kollad szlere en ok bu kadar
yaklaabilmiti. O szleri sarf etmeyi u anda, her zamandan daha ok istiyordu. Ama bu gece
sylememek gerektiini de biliyordu.
Dagny onun sesindeki ar gerilimden, deminki itirafnn ancak imdi kabul edildiini, bunun
Reardenn teslimi ve balamas anlamna geldiini anlyordu. Fabrikay brakabilecek misin?
diye sordu.
Ayarlamam birka gn srer, ama yapabilirim.
O da Dagnynin szlerinden, kendisinin balanm olduunu anlyordu. Hank, haftaya benimle

Coloradoda bulusan olmaz m? Kendi uanla gelirsen, ikimiz oraya aa yukar ayn zamanda
varrz. Sonra da birlikte dneriz.
Peki...hayatm.
Odasnda dolap giysilerini seer, aceleyle bavula koyarken, bir liste dolusu talimat dikte etti.
Rearden gitmiti. Eddie Willers tuvalet masasnn bana oturmu, not alyordu. Yine her zamanki
sorgusuz becerisiyle alyor gibiydi. Sanki nndeki parfm ielerinin, pudra kutularnn hi
farknda deilmi, o tuvalet masas bir yaz masasym, buras da ofismi gibi.
Dagny i amarlarn bavula atarken, "Sana Chicago'dan, Omahadan, Flagstaffdan ve
Aftondan telefon aacam, dedi. Arada bana ihtiya duyarsan, hat zerindeki herhangi bir
operatr ara, treni bayrak sallayarak durdurmalarn syle.
Cometi mi? diye sordu Eddie yavaa.
Cometi, hem de hi ekinmeden!
Peki.
Eer gerekiyorsa, aramakta kararszlk gsterme.
Tamam. Ama gerekeceini sanmyorum.
dare ederiz. ehirleraras telefonlar kullanarak alrz. Hani daha nce de... Sustu.
John Galt Hattn yaparken mi? Birbirlerine baktlar, ama baka bir ey sylemediler. Dagny,
naat ekipleriyle ilgili son raporlar nedir? diye sordu.
Her ey balatld. Sen ofisten ktktan hemen sonra, hem Laurel-Kansastan, hem de JasperOklahomadan ekiplerin ie baladnn haberi geldi. Raylar Silver Springsden gnderiliyor.
Bulmas en zor olan ey de...
Adamlar myd?
Evet. Sorumluluk alacak adamlar. Batda, Elgin'le Midland aras blgede sorun yaadk. Bel
baladmz adamlarn hepsi ayrlm. Sorumluluk alacak kimseyi bulamadm. ebekenin baka
blgelerinde de kimse yoktu. Dan Conwayi bile denedim, ama...
Dan Conway mi? Dagny znk diye durmutu.
Evet. Yaptm. Denedim. Raylar nasl gnde be mil hzyla dyordu, hatrladn m? Hem de
tam o blgede. Tamam, bizden nefret etmek iin her trl nedene sahip, ama artk ne nemi var?
Buldum onu. Arizonada, bir iftlikte yayor. Bizi kurtarmas iin yalvardm ona. Bir tek gece iin
ii stlenmesini, be buuk millik ray demesini istedim. Be buuk mil, Dagny. Orada takldk. O
da gelmi gemi en usta demiryolcu! Bunu bize bir sadaka veriyormu gibi, yapmasn rica ettim.
Biliyor musun, sanrm anlad beni. Kzmad. Hznl grnyordu. Ama kabul etmedi. nsanlar
mezarlarndan karmaya almak doru bir ey deil, dedi...bana ans diledi. Sanyorum
samimiydi...Aslnda biliyor musun, bence o...yok edicinin devre dna ittii biri deil. Bence o kendi
kendine kt.
Evet. Biliyorum, yle oldu
Eddie onun yzndeki ifadeyi grd, telala dikleti. "ey, sonunda Elginde iin bana
geirebileceimiz birini bulduk. Sesinin gvenli kmasna alyordu. Kayglanma, sen oraya
varmadan ok nce hat bitmi olacak. Dagny yznde belli belirsiz bir glmseme glgesiyle ona
bakt. Kendisinin de bu szleri ona ne kadar sk sylediini hatrlyor, imdi onun ayn eyi
sylediini gryordu: Kayglanma. Eddie onun bakn grd, durumu anlad, onun da yznde bir
glmsemenin imas grld...bu seferkinde ufack bir zr dileme glgesi de vard.
Sonra bloknotuna dnd. Kendine kzyor, ald karara ihanet etmi olduunu dnyordu:
Onun durumunu daha da zorlatrma! Dan Conwaytan sz etmemeliydim, diyordu kendi kendine.
Duygulara izin olsayd hissedecek olduklar zntleri ortaya getirmemeliydi. Neyim var benim, diye

dnd. Buras ofis olmamas, yalnzca bir oda olmasnn, disiplinini kaybetmesine sebep olmas
balanabilir iniydi sanki ?
Dagny konumay srdrd, Eddie dinledi. kide bir nndeki bloknota notlar alyordu. Hi
ban kaldrmad. Dagnynin varln yalnzca sesinden biliyordu. Hzl hareketlerin sesi ve ll
szckler. Neyim var sorusuna cevab bulduunu hissediyordu. Onun gitmesini istemiyordu. Bu
ksack bulumadan sonra, bir kere daha kaybetmek istemiyordu onu. Ama demiryolunun Coloradoda
ona ne kadar ihtiya duyduunu bile bile kendi yalnzlk duygusunu n plna almak da, daha nce hi
gstermedii bir sadakatsizlik olurdu. inde hafif bir sululuk duygusu kabard.
Emir kar, Comet her blm merkezinde dursun diyordu Dagny. Tm blm efleri
hazrlkl olsun, bana rapor versinler. Konusu...
Eddie ban kaldrp bakt, sonra bak duraklad, Dagnynin szlerinin bundan sonrasn
duyamad. Ak duran gardrobun iinde bir erkek ropdambr grmt. Lacivertti. Gs cebine
beyaz iplikle HR harfleri ilenmiti.
Bu ropdambr daha nce nerede grm olduunu biliyordu. Wayne-Falkland Otelinde,
kahvalt masasnda kar karya oturduu adam da hatrlyordu. kran Bayram gecesi de
Dagnynin ofisine habersiz kagelmiti. Bilmeliydim, dedi iinden. Bu dnce onu deprem gibi yer
altndan sarst. Hayr! diye sessiz bir lkla birlikte gelmiti sarsnt.Vahi bir lk. Benliinin
stunlarn ykan, karsndaki grntden ok o lk oldu. Sorun o anda anlad gerekte deildi.
Kendi hakknda anlad eydeydi.
Bir tek dnceye sarld: Ne grdn ve bunun kendisini nasl etkilediini ona
gstermemeliydi. Duyduu utan hemen hemen fiziksel ac veriyordu. Dagnynin mahremiyetini iki
kere ihlal etmi oluyordu: Srrn renerek ve kendi srrn ortaya sererek. Ban bloknotuna edi, o
andaki en nemli amaca konsantre oldu: Elinin titremesini engellemek zorundayd.
...elli millik da hatt denecek, eldeki malzemeden baka da hibir eye gvenemeyiz.
Affedersin dedi Eddie ancak duyulabilen bir sesle. Ne dediini duyamadm.
Diyorum ki tm eflerden, blgelerinde var olan her santim ray ve her trl tehizat hakknda
rapor istiyorum.
Tamam.
Her biriyle srayla konuacam. Comet'teki vagonuma gelmelerini sala.
Tamam.
Gayrresm olarak haber sal, makinistler bu duraklamalarda kaybedilen zaman telafi etmek iin
gerekirse saatte yetmi, seksen, yz mil hzla gitsinler. Onlara kalm. Ben onlara...Eddie?
Evet. Tamam.
Eddie, ne oldu?
Ban kaldrmak zorunda kald. aresizlik iinde, mrnde ilk defa yalan syledi.
Ben...yasayla bamz derde girer diye korkuyorum, dedi.
Bo ver onu. Ortada yasa falan kalmadn grmyor musun? Artk ne yapsak olur. Herkesin
yapt yanna kalyor. u anda da koullar biz belirliyoruz.
Dagny hazr olduunda, Eddie bavulu nce taksiye, sonra da Taggart Terminali'nin peronunda,
Cometin en arkasndaki zel vagona kadar tad. Peronda durdu, Dagnynin vagonunun arkasndaki
krmz klarn yavaa uzaklana bakt. Tren k tneline giriyordu. Onlar gittikten sonra
hissettii ey, ancak kaybedildiinde farkna varlan bir ryann yok oluuydu.
Peronda Eddienin evresinde birka kii vard. ekingen bir gerginlik iinde hareket ediyor
gibiydiler. Sanki raylarda ve tepelerindeki saaklarda bir tatszlk, bir terslik vard. inden
dnyordu: Galiba yz yllk gven duygusundan sonra, insanlar tren yolculuklarn yine lmle

oynanan bir kumar gibi grmeye balamlard.


Yemek yememi olduunu hatrlad. Can yemek istemiyordu, ama Taggart Terminalinin
altndaki kafeterya, oturduu bombo daireden daha scak bir yuva saylrd. Gidecek baka yeri
olmad iin indi kafeteryaya.
Oray hemen hemen bo buldu. Ama girer girmez ilk grd eylerden biri, karanlk bir masada
tek bana oturmakta olan iinin sigarasndan kvrlarak ykselen duman oldu.
Tepsisine neler aldnn farknda bile deildi. Hemen oraya yneldi. Merhaba, deyip oturdu,
baka da bir ey sylemedi. nndeki atal baa bakyor, bunlarn ne ie yarayacan merak
ediyordu. Sonunda atal eline ald, yemek yiyormu gibi yapmaya balad. Ama beceremiyordu. Bir
sre sonra ban kaldrd, iinin gzlerinin kendisini dikkatle incelemekte olduunu grd.
Hayr, dedi Eddie. Bir eyim yok. Evet, tabi, pek ok ey oldu, ama artk ne nemi
var?...Evet, dnd...Baka ne syleyeyim istiyorsun?...Sen nereden bildin dndn? Eh, tabi,
herhalde on dakika iinde tm irket renmitir...Hayr, dndne sevinip sevinmediimi
bilmiyorum...Tabi kurtaracak demiryolunu. Bir aylna ya da bir yllna...Ne diyeyim
istiyorsun?...Hayr, sylemedi. Neye gvendiini bana sylemedi. Ne dndn, ne hissettiini de
sylemedi...Ne hisseder sence? Istrap bu onun iin...tamam, benim iin de. Ama benim
cehennemimin sulusu benim...Yo, hibir ey. Anlatamam... ne anlatmas, dnemem bile. Hemen
kesmeliyim bunu. Hibir zaman onu ve...yani onu dnmemeliyim.
Sessiz kald, iinin her zaman her eyi grebiliyormu gibi bakan gzlerinin bu akam kendisini
niin bu kadar tedirgin etmesine ard. Masaya baktnda, iinin tabandaki yiyecek artklarnn
arasnda pek ok sigara izmariti grd.
Senin de mi derdin var? diye sordu ona. Burada ok uzun sredir oturuyormusun da...Beni
mi? Niye isteyesin ki beni beklemeyi?...Biliyor musun, beni ya da baka birini grmek isteyecein hi
aklma gelmezdi...kendi kendine yle eksiksiz bir hlin var ki! Seninle konumak o yzden houma
gidiyor. Her eyi anlyormusun, ama hibir ey seni incitmiyor, yaralamyormu gibi geliyor.
Sanki...dnyada hi ac yokmu gibi...Ne garip bir yzn var, biliyor musun? Sanki acy, korkuyu ya
da sululuu hi tatmam gibisin...Bu gece bu kadar ge kaldm iin zgnm. Onu geirmek
zorundaydm...daha demin gitti. Cometle gitti. Evet, bu gece. Demin...Evet, gitti...Evet, ani bir
karard. Son bir saatte verdi kararn. Yarn akam yola kmak istemiti, ama beklenmedik bir ey
oldu, bu gece gitmek zorunda kald...Evet, Coloradoya gidiyor, ondan sonra da...Utaha. lk nce
Utaha...nk Quentin Danielsten ii braktna dair mesaj gelmiti. Ve onun asla
vazgeemeyecei, yar yolda brakmayaca ey de o motor. Motoru sana sylemitim, hatrlyor
musun? Hani onu kalntlar arasnda bulmutu...Daniels m? Bir fiziki. Son bir yldr Utah Teknoloji
Enstitsnde alyor, motorun srrn zp onu yeniden yapmak iin urayor...Neden yzme
yle bakyorsun?...Hayr, daha nce sana bundan hi sz etmemitim, nk srd. Onun zel, gizli,
kiisel projesiydi. Zaten seni neden ilgilendirsin ki?...Artk szn edebilirim herhalde, nk ii
brakt...Evet, gerekelerini ona bildirdi. Zihninin rnlerini, kendisini kle olarak gren bir dnyaya
vermeyeceini, kullandrmayacan syledi. nsanlara paha biilmez bir armaan verip karlnda
kurban edilmek istemediini syledi...Ne...Neye glyorsun sen?...Kes glmeyi, tamam m? Neden
glyorsun yle?...Tm srr m? Nasl tm srr yani? Yo, motorun tm srrn zemedi...eer demek
istediin oysa. Ama grne gre iyi gidiyordu. ans bykt. imdi o ans bitti. Dagny ona
kouyor, yalvarmak, onu tutmak, devam ettirmek istiyor...ama bence yarar yok. Bir kere braktlar m,
asla geri dnmyorlar. Hibiri dnmedi...Hayr, aldrmyorum. Yani artk aldrmyorum. yle ok
kaybmz oldu ki, artk alyorum...Yo, hayr! Beni zen Daniels deil, aslnda...bo ver, kes artk. O
konuda soru sorma bana. Btn dnya para para oluyor, o dnyay kurtarmaya alyor...ben de

burada oturmu, bilmeye hakkm olmayan bir ey yznden onu suluyorum...Hayr! Hibir suu
yok...hem zaten konunun demiryoluyla ilgisi de yok...Aldrma bana, doru deil zaten. Onu
sulamyorum, kendimi suluyorum...Dinle beni, senin de Taggart Transcontinental' benim kadar
sevdiini biliyorum. Senin iin zel bir anlam var. Kiisel bir anlam. O yzden beni konuturmak
houna gidiyor. Ama bunun...bugn rendiim olayn, demiryoluyla hibir ilgisi. Senin iin de nemi
yok. Unut gitsin...benim bilmediim bir eydi, hepsi o kadar...Ben onunla birlikte bydm. Onu
tandm sanyordum. Ne bekliyordum, onu bilemiyorum. Herhalde hi zel hayat olmayacan
dnmtm. Bence o...insan deildi...kadn da deildi. Demiryolunun kendisiydi. Ona baka gzle
bakma kstahln kimsenin gstereceini sanmyordum...Mstahak bana aslnda. Unut gitsin.. Unut,
dedim! Neden sorguluyorsun beni byle? Onun zel hayat bu, sana ne?...Brak, Tanr akna! Bu
konuda konuamayacam anlamyor musun?...Hibir ey olmad, benim de bir eyim yok,
yalnzca...ff, Tanrm, neden yalan sylyorum ki? Sana yalan syleyemem. Her zaman, her eyi
grebiliyormu gibisin. Kendime yalan sylemeye almaktan daha beter...Evet, kendime yalan
syledim. Ona olan duygularmn ne olduunu bilmiyordum. Demiryolu mu? Ben lanet olas iki
yzlnn tekiyim. Eer onun benim gzmdeki tek anlam demiryolu olsayd, bu beni byle sarsar
myd? O adam ldrmeyi bu kadar ister miydim!...Neyin var senin bu akam? Neden bana yle
bakyorsun?...ff, hepimizin nesi var ki? Neden artk mutsuzluktan baka hibir ey yok bize? Neden
bu kadar ac ekiyoruz? Yazgmz bu deil. Bana hep, doal yazgmz hepimizin mutlu olmasym
gibi gelirdi. Ne yapyoruz? Neyi kaybettik? Bir yl nce olsa, istedii gibi bir ey buldu diye onu
sulamazdm. Ama ikisinin de sonunun kt olacan biliyorum. Benim de yle. Hepimizin yle.
Oysa tek varlm olarak bir o kalmt...Yaamak ne harika bir ey, ne byk bir ans! Bunu ne kadar
sevdiimi bilememiim. Bizim akmz buydu. Onun da, benim de, senin de. Ama dnya yok oluyor ve
biz bunu durduramyoruz. Neden mahvediyoruz kendimizi? Gerei kim syleyecek bize? Kim
kurtaracak bizi? ff, John Galt kim?!...Yo, hibir yarar yok. artk nemi yok. Neden bir eyler
hissedeyim ki? Fazla dayanmayz. Ne yapt niin umurumda olsun." Hank Reardenla yatyor olmas
beni neden ilgilendirsin...Ah, Tanrm...neyin var senin? Gitme! Nereye gidiyorsun?

X
DOLAR ARET
Trende pencerenin nnde oturuyordu. Ban arkaya atm, hi kprdamyor, keke bir daha hi
kprdamak zorunda kalmasam, diye dnyordu.
Telgraf direkleri geriye doru yarp duruyordu ama tren sanki kahverengi araziyle pasl gri
bulutlar arasndaki bolukta gidiyormu gibiydi. Akamn son klar solarken, gn batmnn yaras
da ortada yoktu. Sanki anemik bir beden, kannn ve nn son damlasn da kaybediyordu. Batya
doru gitmekteydi tren. Sanki mknatsa kaplmt, son klar izliyordu ve onlarla birlikte o da yok
olacakt. Dagny hareketsiz oturuyor, buna kar koyma istei duymuyordu.
Keke tekerlek seslerini duymasam, diyordu. Dengeli bir ritim tutturmutu tekerlekler. Her drt
vuruun biri vurguluydu. Sanki umutsuz bir ka srasnda, vurgulu notalar yaklaan dmann ayak
sesleriydi.
Daha nce krsal blgelerden geerken bu rknty hi hissetmemiti. Raylarn korkun bir
boluk iinde tek krlgan iplik gibi olduunu, zayf bir sinirmi de her an kopabilirmi gibi olduunu
hi hissetmemiti Her zaman kendini trenin gdc gc gibi hisseden biriyken, bugn neden ocuk
gibi ya da vahinin biri gibi oturup, umarm tren hareketini srdrr, umarm durmaz, biiminde
duygularla boutuunu anlayamyordu. Vaktinde varsam, diyordu. Bu bir irade deil, bilinmez
karanla ynelik bir dilek gibiydi.
Bir ayn ne byk farklar yarattn dnd. stasyonlardaki adamlarn yznde grmt o
fark. Hat grevlileri, makaslar, alan grevlileri, onu hep neeyle karlayan, kim olduunu ok iyi
bildiklerini glmsemeleriyle ifade eden insanlar, bu sefer yzne ta gibi bakmlar, balarn
evirmilerdi. Yzlerindeki ifade kapank ve kuku doluydu. inden haykrarak onlardan zr
dilemek gelmiti: Size bunu yapan ben deilim! Ama sonra...kendisinin bunu artk kabul etmi
olduunu, adamlarn ondan nefret etmeye hakk olduunu hatrlamt.Hem kleydi kendisi, hem de
kle gdcyd. lkedeki baka herkes de yleydi. nsanlarn birbirine kar hissedebilecei tek
duygu da nefretti.
ki gn boyunca pencerenin dndan akp geen kentleri grp bununla avunmutu. Fabrikalar,
kprler, elektrikli iaretler, evlerin damna taklm reklam panolar, sanayiyle dolu dou blgesinin
kalabalk, aktif, canl cvlts.
Ama artk kentler geride kalmt. Tren imdi Nebraskann krlarnda ilerliyordu. Raylarn sesi,
souktan titriyorlarm gibi kmaktayd. Eskiden tarla olan bombo yerlerde ara sra harabe hlinde
iftlik evleri gryordu. Oysa douda kuaklar ncesinde yer alan enerji tamas bu boluklarn
arasndan da yol bulup parltl dereler hlinde akm, ama sonradan kimi lm, kimiyse canl
kalmay baarmt. Bir kasabann klar pencerenin dndan kayp yok olurken Dagny bir aknlk
hissetti. Ardndan ortalk eskisinden bile karanlk grnd. Dagny kalkp yakmak istemiyordu.
Hareketsiz oturmu, yol boyunca pek seyrek grebildii kasabalara bakmaktayd. Ne zaman yzne
bir elektrik vursa, bunu bir selam sayyordu.
lerlerken akp geen grntleri seyrediyordu. Mtevaz duvarlara, sarkm damlara, ince
bacalara, su depolarnn kavisli yzlerine yazlm yazlard bunlar: Reynolds Harman - Macey
imento - Quinlan Jines Preslenmi Alfalfa - Crawford ilteleri - Benjamin Wylie Tahl ve Yem gkyznn bo karanlna kar gururla dikilmi bayraklard sanki. Hareketin kprtsz biimleri.
abann, cesaretin, umudun. nsanlar yaratma zgrlne sahipken, doa boluunun kylarnda ne

kadar ok ey yaratabilmelerse, onlarn antlaryd bunlar. Birbirinden uzak, mahremiyetlerini


korumak zere yaplm evlere bakt. Kk dkknlar ve elektrik klaryla donatlm geni
sokaklar, bo karanlklarn zerine izilmi az sayda k izleri oluturmaktayd. Aralardaki
hayaletleri de gryordu. Hayalet kentler, bacalar yklm fabrika iskeletleri, doramalar krlm
dkkn cesetleri, zerinde kopuk tellerle eilip kalm direkler. Birden bir parlt grd. Benzinci.
Boluun ve gkyznn dev karanl iinde l l bir maden ve cam adac. Bir sokan kesine
aslm kl dondurma klahn grd. altna eskimi bir araba park etmiti. Direksiyonda bir
delikanl vard. Yanndaki kz arabadan inmekteydi. Beyaz pamuklu elbisesinin etekleri yaz
rzgrnda uuuyordu. Birden rperdi. Size bakamyorum, dedi iinden onlara. Size genliinizi
vermenin ne demek olduunu biliyorum. Bu akam vermek... bu arabay, yirmibe sente alacanz
klahtaki dondurmay. Bir kasabann kenarnda, her katnda soluk mavi klar yanan bir bina grd:
Sevdii sanayi . Pencerelerde makinelerin siluetleri, damda, karanln iinde bir
pano...Birdenbire ba kolunun zerine dt, sarslarak, iin iin seslendi. Geceye sesleniyordu.
Kendine sesleniyordu. Duyabilecek herhangi bir canlya sesleniyordu: Yok etme bunlar ! Yok
olmasna izin verme!
Ayaa frlayp yakt.Hareketsiz durdu, kontroln kazanmaya alt. Bu anlarn kendisi
iin en byk tehlike olduunu biliyordu. Kasabann klar geride kalmt.Pencerenin dikdrtgeni
botu artk. Sessizlikte her drdnc vuruun birbirini izleyiini dinledi. Dmann admlar hareket
halindeydi.
Hzlanmyor, ama durdurulmuyordu.
Bir canl faaliyeti grme al iinde, yemei vagona getirtmeyip, vagon restorana gitmeye
karar verdi. Bir ses kulanda, yalnzln alaya alr, ayn zamanda da vurgularcasna nlad: Ama
trenler bo olsa, onlar altrmazdn. Unut bunu! dedi kendine fkeyle. Sonra hzla vagonunun
kapsna yrd.
Sahanla yaklatnda, ok yaknda sesler duyup ard. Kapy aarken bir lk duydu. n
aa, lanet olas!
Yal bir serseri, sahanln kesine snmt. Yere oturmu durumdayd. Sanki ayaa
kalkmaya gc kalmam, yakalanp yakalanmadna da aldrmyormu gibiydi. Uyank gzleriyle
kondktre bakyor, ama tepki vermiyordu. Tren o srada hattn zor bir yerinden gemekte olduu iin
yavalamt. Kondktr buz gibi rzgara kar kapy am, darda hzla akmakta olan karanla
doru elini sallyor, Hadi! Nasl bindinse yle in, yoksa kafana tekmeyi yersin! diyordu.
Serserinin suratnda hibir aknlk yoktu. tiraz da, fke de, umut da yoktu. nsan eylemlerini
yarglamaktan vazgeeli ok olmu gibiydi. Sz dinleyip yavaa ayaa kalkt.Eliyle duvarlara
tutunuyordu. Dagny adamn kendisine baktn, sonra gzlerini kardn grd. Sanki Dagny de
trenin cansz akamndan herhangi bir paraym gibi. Kendi kiiliinin farknda olmad gibi,
Dagnynin kiiliinin de farknda deildi. Verilen emre dnmeden uymaya hazrd, ama u
durumunda, bunun onu lme gtrecei kesindi.
Dagny kondktre bakt, adamn yznde acnn gaddarlndan baka bir ey gremedi.oktan
beri bastrlan bir fke, karsna ilk kan eye yneltilmiti. O eyin ne olduu umrunda deildi.
kisi de artk birbirinin gznde insan deildi.
Serserinin giysisi bir yamalar sergisiydi. Kuma ok giyilmekten yle parlam, yle
sertlemiti ki, eilse cam gibi krlacakt sanki. Ama Dagny gmlein yakasn fark etti. Ykana
ykana kar gibi aartlm olmakla birlikte, biimi hl belli oluyordu. Ayaa kalkmay baarmt.
Gzleri dardaki kapkara ve ssz boluktayd. Orada paralanm bir cesedi hi kimse fark etmez,
kimse bir ses duymazd. Ama adamn tek hareketi, elindeki kk, kirli kn sk sk kavramak oldu.

Sanki atlarken onu kaybetmekten korkuyordu.


O ykanm yakayla, son mallarna bylesine sarlma hareketi, Dagnynin iinde alev alev bir
duygunun burkulmasna yol at.Dur! dedi.
ki adam da ona dndler.
Dagny kondktre, Benim konuum olsun, dedi, kapy ap serseriye, eri girin, diye
emretti.
Adam onu izledi. Kondktrn emrine uyma konusunda ne kadar kaytszsa, bu emre de ayn
kaytszlkla uymutu.
Vagonun ortasnda durdu. kn elindeydi. Gzlemleyen ama tepki vermeyen baklarla
evresine baknd.
Oturun, dedi Dagny.
Adam oturdu, ona bakt. Sanki yeni emirlerin verilmesini bekliyordu. Tavrnda bir tr gurur
vard. Hibir iddias, talebi, savunmas, soracak sorusu olmadnn aka ve drste ikrar iinde,
kendisine ne yaplrsa kabul etmeye hazrd.
Ya ellisini yeni gemi gibiydi. Kemik yaps ve elbisesinin bolluu, bir zamanlar gl
kaslara sahip olduunu gstermekteydi. Gzlerindeki cansz kaytszlk, bunlarn bir zamanlar zeky
grm gzler olduu gereini tam olarak saklayamyordu. Yznn krklar inanlmaz aclar
tayor, ama eskiden drstlkle gelen bir iyilii barndrd belli oluyordu.
En son ne zaman yediniz? diye sordu Dagny.
Dn, dedi adam. Ardndan, Sanyorum, diye ekledi.
Dagny zile basp grevliyi ard, restorandan iki kiilik yemek getirilmesini syledi.
Adam onu sessizce seyretmiti. Ama grevli gidince, gcnn yettii tek karl demeye
kalkt. Size sorun yaratmak istemiyorum, hanmefendi, dedi.
Dagny glmsedi. Ne sorunu?
Herhalde u demiryolu patronlarndan biriyle birlikte seyahat ediyorsunuz, deil mi?
Hayr, yalnzm.
O hlde onlardan birinin ei misiniz?
Hayr.
Ya. Adamn yzne saygy andran bir ifade getirme abasna bakt. Sanki yakksz bir itiraf
koparmaya alm gibi. Dagny elinde olmadan gld.
Hayr, o da deil. Ben, herhalde o patronlardanm. Adm Dagny Taggart. Bu demiryolunda
alyorum.
Ya...Sanrm sizi duymutum, hanmefendi...yani eskiden. Bu eskiden sznn onun iin ne
ifade ettiini anlamak zordu. Bir ay m, bir yl m, yoksa brakp gittiinden beri geen zaman m?
Dagnyye gemi zamandan kalma bir tr ilgiyle bakyordu. Bir zamanlar byle birini grmeyi,
deerli bir onur sayacan hatrlyormu gibi. Siz demiryolunu ileten hanmdnz, dedi.
Evet. yleydim.
Bu kadnn kendisine yardm etme karar karsnda herhangi bir aknlk belirtisi
gstermiyordu. Sanki yle ok gaddarlkla karlamt ki, anlama, gvenme ve bir eyler bekleme
gibi eylerden vazgemiti.
Trene nasl bindiniz? diye sordu Dagny.
Blm noktasndan, hanmefendi. Kapnz kilitli deildi. Sonra ekledi.
Buras zel vagon olduu iin belki yarn sabaha kadar beni kimse fark etmez diye
dnmtm.
Nereye gidiyorsunuz?

Bilmiyorum. Sonra bunun acndrmaya almak gibi grlebileceim akl etti, ekledi:
Sanrm i bulabileceim bir yere benzeyen kasabay bulana kadar hareket hlinde kalmaya
alyordum. Bir sorumluluu, bir amac olduunu ifade etmek, herhalde bu kadna amaszlk
sunup kendine acndrmaktan iyiydi. Gmleinin yakasna benzer bir aba daha.
Ne tr i aryorsunuz?
Atk insanlar belli trde i aramyor, hanmefendi, dedi duyarsz bir sesle. Yalnzca i
aryor.
Nasl bir yer bulmay umuyorsunuz?
ey...eh...fabrikalar olan bir yer, herhalde.
Yanl yne gitmiyor musunuz? Fabrikalar douda.
Hayr. Sesinde biliyor olmann kesinlii vard. Douda ok fazla insan var. Fabrikalar ok
dikkatle korunuyor. Daha az insan ve daha az yasa olan bir yerde daha fazla ansm olur diye
dndm.
Yani kayor musunuz? Kanun kaa msnz?
Eski gnlerdeki anlamnda, yle deilim, hanmefendi. Ama bugnk durumda, yleyim
herhalde. bulup almak istiyorum.
Ne demek istiyorsunuz?
Douda i falan yok. Birinin adama ihtiyac varsa bile, sizi ie alamaz. Hapse atlr bu yzden.
bulmann tek yolu Birletirme Kurulundan gemek. Birletirme Kurulunun da i bekleyen kendi
dostlar var. O kuyruktakiler, milyonerlerin akrabalarndan bile kalabalk. Bendeyse ikisi de yok.
En son nerede altnz?
Alt aydr lkeyi serseri gibi dolap duruyorum. Yo, daha da uzun zamandr herhalde. Bir yla
yakn belki. artk bilemiyorum. altklarm gnlk ilerdi. Genellikle iftliklerde. Ama artk o da
ie yaramyor. iftilerin insana nasl baktn biliyorum. Alktan lmekte olan birini seyretmek
holarna gitmiyor, ama kendileri de alktan lmenin bir adm gerisindeler. Verecek ileri de yok.
Zaten yiyecekleri de yok. Bir kenara bir ey koyabiliyorlarsa, vergi dairesi almasa bu sefer
soyguncular gelip alyor. Hani lkeyi kasp kavuran eteler. Kaaklar diyorlar onlara.
Batda durum daha m iyi sizce?
Sanmam.
O hlde neden batya gidiyorsunuz?
nk oray daha nce denemedim. Denemediim bir tek oras kald. Gidecek bir yer olsun.
Hareket olsun...anlarsnz. Birdenbire ekledi: Pek ie yarayacan sanmyorum. Ama douda tek
yapabileceim, bir alnn dibine oturmak ve lmeyi beklemek. Artk zlmyorum zaten...yani
lme, demek istiyorum. ok daha kolay olacan biliyorum. Ama aba gstermeden oturup da
hayatnzn gitmesine seyirci kalmak gnah bence...Dagny o modern kolejli parazitleri dnd. Mide
bulandrc kasntlklaryla, bakalarnn iyiliini dndklerini syleyip duranlar. Bu adamn u
son cmlesi, mrnde duyduu en derin manevi sylemlerden biriydi. Ama adam farknda deildi
bunun. O sz de ayn kaytsz, snk sesle sylemiti. Sradan bir eymi gibi.
lkenin hangi tarafndansnz? diye sordu.
Wisconsin.
Garson elinde yemeklerle girdi. Masay hazrlad, bana iki sandalye ekti. Vagondaki durum
karsnda herhangi bir aknlk gstermiyordu. Dagny masaya bakt. nsanlarn kolal peete gibi,
krdayan buz kpleri gibi eylere zen gsterebildikleri bir dnyann ne muhteem olduu geiyordu
aklndan. Birka dolar karlnda, btn bunlar sunulabiliyordu yolculara. nsann hayatn
srdrmesinin su saylmad, yemek yemenin lmle yarmak olmad gnlerden kalma bir miras.

Yaknda yok olacak bir gelenek. Tpk demin grd, ormann kenarndaki benzinliin klar gibi.
Ayaa kalkacak gc bile kalmam olan adamn, nne serilen eylere saygsn kaybetmemi
olduunu gryordu. Yemein stne atlmamt. Yava hareket etmeye alyordu. Peetesinin
kvrmn ayor, ataln titreyen eline alyor, tempoyu Dagnyninkine ayarlyordu. Byle
davranmann, tm karlat onur krc tecrbelere ramen, yine de bir erkekten beklenen
davranlar olduunu biliyordu.
Garson gidince Dagny, Eski gnlerde mesleiniz neydi? diye sordu. Fabrikalardayd, deil
mi?
Evet, hanmefendi.
Hangi dalda?
Torna ustasydm.
Son iiniz neredeydi?
Coloradoda, hanmefendi. Hammond Oto Fabrikas'nda.
Ya...!
Hanmefendi?
Yo, bir ey yok. Uzun sre mi altnz orada?
Hayr, efendim. ki hafta.
Nasl oldu?
Bir yl boyunca bekledim. Colorado dolaylarnda oyalanyor, i bulmaya alyordum.
Oralarda da bekleyen kuyruklar vard. Arkada torpillerine, kdem falan gibi eylere pabu
brakmayan bir tek Hammond irketi kalmt. Kiinin gemi hizmetlerine bakarak karar
veriyorlard. Ama ben ie girdikten iki hafta sonra Lawrence Hammond ii brakt. Brakp ortadan
kayboldu. Fabrikay kapattlar. Daha sonra vatandalar komitesi kuruldu, fabrikay yeniden at.Beni
de geri ardlar. Ama ancak be gn srebildi. arabuk ii karmaya baladlar. Kdeme gre
gidiyorlard. lk gidenlerden biri ben oldum. Duyduuma gre vatandalar komitesi de ay
dayanabilmi. Ondan sonra fabrikay temelli kapatmak zorunda kalmlar.
Ondan nce nerede altnz?
Dou eyaletlerinin hemen hemen hepsinde, hanmefendi. Ama bir iki ay hi gemedi.
Fabrikalar art arda kapanp duruyordu.
Her girdiiniz ite yle mi oldu?
Adam sorunun asl anlamn anlam gibi bakt.Hayr, hanmefendi, dedi, ilk defa olarak
sesinde bir gurur sezildi. lk iimde yirmi yl altm. ayn deildi ama, ayn yerde demek
istiyorum. malthanenin ustabalna ykseldim. Oniki yl nceydi. Derken fabrikann sahibi ld,
miraslar devrald, ii batrdlar. Kt zamanlard, ama daha sonra her ey daha hzla ktye gider
oldu. O gn bugndr nereye dnsem atrdyor. oumuz Coloradonun devam edeceine inandk.
Ama oras da batt.Neyi denesek, neye elimizi srsek batt. Nereye baksan, iyerleri kapanyor,
fabrikalar kyor, makineler duruyordu. Yavaa, fslt sesiyle, gizli bir korkusundan sz
ediyormu gibi ekledi. motorlar...duruyordu. Sonra sesi ykseldi. Ah Tanrm,...kim acaba...?
Sustu.
John Galt m? dedi Dagny.
Evet. Bir hayali kovalamak istermi gibi ban iki yana sallyordu. Ama ben o sz
kullanmay sevmem.
Ben de sevmem. Keke insanlarn bu sz neden kullandn, bunu kimin balattn bilsem.
te mesele orada, hanmefendi. Korktuum o zaten. Belki de balatan ben olmu olabilirim.
Ne?

Ben ya da alt bin kadar kii. Biz balattk belki. Sanyorum yle. Umarm yanlyoruzdur.
Ne demek istiyorsunuz?
ey, yirmi yl altm o fabrikada bir olay olmutu. htiyar lp vrisleri ii devrald
zamand. kiiydiler. ki olu, bir de kz vard. Fabrikay ynetmek iin yeni bir pln ortaya
koydular. Bizim de oyumuza sundular. Herkes...yani hemen hemen herkes oy verdi. Bilmiyorduk. yi
bir ey sanyorduk. Yo, bu doru deil. yi olduunu dnmemiz gerektiini sanyorduk. Plna gre,
fabrikadaki herkes kendi yeteneine gre alacak, ama parasn ihtiyacna gre alacakt. Biz...ne
oldu, hanmefendi? Neden yle bakyorsunuz?
Fabrikann ad neydi? diye sordu Dagny. Sesi ancak duyulabiliyordu.
Twentieth Century Motor irketiydi, efendim. Starnesville, Wisconsinde.
Devam edin.
Byk bir toplant dzenleyip, o pln oyladk. Hepimiz oradaydk. Alt bin kii kadar vardk.
Fabrikada alanlarn tm. Starnes varisleri plnla ilgili uzun konumalar yaptlar. Durum pek de
net olmad ama kimse soru falan sormad. Hibirimiz plnn nasl ileyeceini bilmiyorduk, ama
herkes tekilerin bildiini dnyordu. Kuku duyan varsa, sululuk duyuyor, enesini kapal
tutuyordu, nk sunuluta genel hava, buna kar kann ocuk katili gibi bir ey olduu, insan-alt,
aann bayas bir yaratk olduu yolundayd. Bize bu plnn soylu bir ideali gerekletireceini
sylediler. Nereden bilecektik? Ayn eyi mrmz boyunca duymadk m? Anamzdan, babamzdan,
okuldaki retmenlerimizden, papazlarmzdan, okuduumuz her gazeteden, seyrettiimiz her filmden,
dinlediimiz her nutuktan hep ayn mesaj almadk m? Bunun hakkaniyetli ve doru davran
olduunu dinlemedik mi? Belki o toplantda yaptmzn bir hafifletici sebebi bu olabilir. Sonunda
plna oy verdik...ve bamza gelecekleri de hakettik. Biliyor musunuz, hanmefendi, drt yl boyunca
Twentieth Century fabrikasnda o pln altnda alan bizler, bir bakma kaderi iaretlenmi
insanlardk. Cehennem nasl bir yer olabilir ki? Ktlk...irkin, plak, srtkan bir ktlk, yle
deil mi? te bizim grdmz, olmasna yardm ettiimiz de oydu. Sanyorum biz lanetlendik. Her
birimiz. Belki de asla balanmayacaz...
O pln nasl iledi, insanlara neler yapt, biliyor musunuz? Dibinde geni bir gider borusu olan
depoya su doldurmaya alr gibi. Her dktn kova su, dipteki delii biraz daha bytyor. Ne
kadar ok alrsan, senden o kadar daha fazlas bekleniyor, haftada krk saat kova kova su
tayorsun, sonra krksekize, ellialtya kyor, nk komun yemee gidecektir, kars ameliyat
olacaktr, ocuu kzamk karmtr, annesi tekerlekli sandalyededir, amcasnn gmleini
tleyecektir, yeeninin okul sorunu vardr, bitiikte bebek douyordur, evrendeki herkesin sorunu
vardr. altnn baland dnemden, takma di takt dneme kadar. Hep onlar alacak, sen de
alacaksn. Gn doumundan gn batmna. Ay be ay, yl be yl. Karlnda gsterebilecein tek
ey, dktn terler. Tek dln onlarn zevki. Durup dinlenmeden mrn boyunca alman
karlnda...umutsuzca, sonsuza kadar...! Herkesten yetenei lsnde, herkese ihtiyac
lsnde...
Hepimiz kocaman bir aileyiz, demilerdi bize. Bu ite hepimiz beraberiz. Ama herkes birlikte
dikilip bir tek asetilen mealesini gnde on saat altracak deil. Herkesin ayn anda karn armaz.
Herkesin yetenei ne demek ve kimin ihtiyac n plnda? Her ey bir tek kabn iindeyse, kimsenin
kendi ihtiyalarna kendisinin karar vermesine izin veremezsin, deil mi? Verirsen, belki de bir yata
ihtiyac olduunu syleyecektir. Tek lt duygularsa, bu ihtiyacn kantlayabilir bile. Neden
olmasn? Madem ki dnyada her aylan bir arabas olana kadar ben hastanelik olurcasna
alacam, neden benden yat da istemesin ki? Madem hl yklmadm ve hl yeteneim var...?
Olmaz m? steyemez mi? O hlde o kendi salonunu badana ettirene kadar benim kahveme st

koymadan yaamam nasl isteyebiliyor? Her neyse...sonunda kimsenin kendi ihtiyacna ve kendi
yeteneine kendisinin karar vermemesi kararlatrld. Oy verdik. Evet, hanmefendi, ylda iki kere
genel toplant yapyor, oy kullanyorduk. Baka nasl olabilirdi ki? Byle bir dzende neler olacan
dnmek ister misiniz? Kendimizi dilenci durumuna drdmz bir toplant sresi iinde
anladk. Lanet olas, szlanan dilencilerdik hepimiz. nk hibirimiz cretini hak ederek aldn
iddia edemiyordu. Hakk da yoktu, kazanc da. Emei kendine ait deildi, aileye aitti. Ve onlar da
karlnda ona hibir ey borlu deillerdi. Kendisi onlardan bir tek talepte bulunabiliyordu, o da
ihtiyacyd. Yani herkesin nnde dilenmesi, ihtiyalarn anlatmas gerekiyordu. Dertlerini,
sorunlarn sayp dkecek, ailenin kendisine sadaka vermesini bekleyecekti. Ne kadar sefil durumda
olduunu anlatmak zorundayd, nk artk geer ake olan sefaletti, alma deildi. Bylelikle olay,
alt bin dilenci arasnda bir yarmaya dnd. Herkes kendi ihtiyacnn tekinin ihtiyacndan daha
beter olduunu ileri sryordu. Baka nasl yaplabilirdi ki? Neler olduunu tahmin etmek ister
misiniz? Hangi tr insanlarn sessiz kaldn, utandn, buna karlk hangilerinin tombalay
tutturduunu grebiliyor musunuz?
Ama o kadarla da kalmad. Ayn toplantda bir eyi daha fark ettik. Fabrikann retimi ilk yar
ylda yzde krk dmt. Bu sefer, birilerinin yetenei orannda almadn kararlatrdk. Kim?
Nasl renilebilir? Aile bunu oya koydu, hangi adamlarn en iyiler olduuna karar verildi, o
insanlar alt ay boyunca her akam fazla mesai yapmaya mahkm edildi. Parasz fazla mesai. nk
paranz sreye gre, emee gre falan almyor, ihtiyaca gre alyordunuz.
Daha sonra neler olduunu anlatmam gerekli mi? Bir zamanlar insanken imdi ne tr yaratklara
dntmz? Yeteneklerimizi saklamaya baladk. i yavalatyor, yandaki adamdan daha hzl
almamak iin kartal kesiliyorduk. Baka ne yapabilirdik? Aile iin elden geleni yapsak, bize
teekkr ya da dl gelmeyecek, ceza gelecekti. Bir dizi motoru mahveden, sakarlndan tr
fabrikaya para kaybettiren her salan yaptn, akamlarmzla, Cumartesi-Pazarlarmzla deyecek
olan bizdik. Dolaysyla biz de ie yaramaz olmak iin elimizden geleni yapmaya baladk.
Bir delikanl vard. Yeni soylu ideal uruna pek ateli balam, yola koyulmutu. Zeki ocuktu.
Pek okul eitimi alm deildi, ama omuzlarnn zerinde harika bir kafa tayordu. Daha ilk yl
iinde, hepimize binlerce adam-saat kazandracak bir i sreci kefetti. Aileye armaan etti onu.
Karlnda da hibir ey istemedi. steyemezdi zaten, ama o razyd. deal uruna, dedi. Ama
oylamada en iyilerden biri seilip de, ondan yeterince yararlanmay salamak zere gece iine
mahkm edilince, azn da, beynini de kapatt. kinci yl hibir parlak fikir ileri srmedi tabi.
Kr sisteminin fasit dairesi hakknda bize neler sylerlerdi? Hani insanlarn ii bakasndan
daha iyi yapma yolunda rekabete girimesi sistemi hakknda? Fasit derlerdi deil mi? Yani fesat,
kt. Bir de bunu, herkesin bakasndan daha kt i karmak iin rekabet ettii sistemle
karlatrsnlar. Bir insan insanlktan karmann en ksa yolu, iini iyi yapmak iin deil de,
mmkn olan en kt biimde yapmak iin gn be gn uramak zorunda brakmaktr. ikiden de,
aylaklktan da, hayatn kazanmak iin soygunlara ynelmekten de daha abuk bitirir adam. Ama
bizim hastalk ve beceriksizlik numaras yapmaktan baka aremiz kalmamt. En byk korkumuz,
yetenekli olduumuzdan kukulanlacayd. Yetenek, stnze asla deyemeyeceiniz bir ipotein
konmas demekti. Hem, ne diye alacaktk ki? Taban cretin size naslsa, alsanz da,
almasanz da verileceini biliyorsunuz. Yani barnak ve yemek ihtiyacnz karlanacak. Ne kadar
ok alrsanz aln, onun zerinde bir ey alabilme ansnz da yok. Gelecek yl bir kat yeni
elbise alabileceinize bile gvenemezsiniz. Belki giysi tahsisat verirler, belki de vermezler. Biri
bacan krmsa, ameliyat olacaksa, yeni bebekleri olmusa, alamazsnz. Eer herkesin yeni elbise
almasna yetecek para yoksa, siz de alamazsnz.

Bir adam vard, mr boyunca ok almt, nk olunu niversiteye yollamay her eyden
ok istiyordu. Olan plnn ikinci ylnda liseyi bitirdi...ama aile babaya olunun niversiteye
gndermesi iin tahsisa vermedi. Herkesin olunu niversiteye yollayacak kadar paramz olana kadar
olunun niversiteye gidemeyeceini sylediler ona. Ama daha nce herkesin ocuunu liseye
yollayabilmek gerekiyordu. Daha ona bile yetecek para yoktu. Baba ertesi yl ld. Barda biriyle
bak kavgas yaparken. Hi uruna. Byle kavgalar aramzda pek sk kmaya balamt.
Sonra bir yal adam vard. Duldu, ailesi yoktu. Tek hobisi, plak koleksiyonuydu. Hayattaki tek
zevki ve varl oydu sanyorum. Daha nceleri bazen yemek yemekten vazgeer, en son kan klasik
mzik plaklarndan bir tane alabilmeye alrd. Ona plaklar iin tahsisat vermediler. Kiisel lks,
dediler. Ama ayn toplantda Millie Bush...o da birinin kzyd, sekiz yanda, irkin, huysuz bir
kzd...dilek dileri dzeltilsin diye tahsisat ald. Onunki tbb ihtiya sayld, nk irketin
psikiyatristi, dileri dzelmezse zavall kzn aalk kompleksine kaplacan syledi. Mzik seven
yal adam kendini ikiye verdi. artk onu hi ayk gremez olduk. Bir gece sendeleyerek yolda
giderken Millie Bushu grm, yumruunu savurduu gibi kzn dilerini dkm. Bir tane salam
di brakmam aznda.
Tabi aslnda hepimiz kendimizi ikiye vermitik. Kimimiz biraz az, kimimiz biraz fazla. Bu i
iin paray nereden bulduumuzu hi sormayn. Saygn zevklerin hepsi yasak olunca, kt zevkler iin
her zaman bir yol bulunur. nsan klasik mzik plaklar almak iin bakkal dkkn soymaz, arkadann
cebinden para araklamaz, ama eer istedii zil zuma sarho olup her eyi unutmaksa, o zaman yapar.
Olta takm? Av tfei? Fotoraf makinesi? Hobiler? Hi kimseye elence tahsisat yoktu. Elence
ilk devre d braklan eydi. Biri bir eyden vazgemenizi istediinde, o ey size zevk veren bir
eyse, utan hissetmez misiniz? Ttn tahsisatmz bile indirildi, ayda iki paket sigara alabilecek
duruma dtk. O parann bebeklerin st fonuna gidecei sylendi. Tek dmeyen rakam bebek
doumlaryd. Bir tek o ykseldi ve ykselmeyi srdrd. Herhalde insanlarn baka yapacak ii
kalmad iin. Ayrca kayglar da yoktu, nk bebekler onlarn sorumluluunda deil, ailenin
sorumluluundayd. Aslnda birazck fazla para koparp soluk alabilmek iin tek yolunuz da bebek
tahsisat almakt. Bir o, bir de ar hastalk.
ok gemeden bu ilerin nasl ilediini grebildik. Drst kalmaya alan, her eyini feda
etmek, her eyden vazgemek zorundayd. Zevk almann tadn bile unutur yleleri. Be sentlik ttn
imekten, iklet inemekten bile nefret etti, nk o be sente bakasnn daha ok ihtiyac olup
olmadn dnr oldu. Azna soktuu her lokma yemekten utand, bunun parasnn acaba kimlerin
yorgun gece mesaisinden ktn merak etti. Yiyeceinin kendi hakk olmadn biliyor,
kandrmaktansa kendisinin kandrlmasn, kan emici olmaktansa enayi olmay diliyordu.
Evlenmiyordu, ailesine yardm falan etmiyordu, nk ailenin zerine yeni bir yk yklemek
istemiyordu. Zaten iinde biraz sorumluluk duygusu varsa, hibir eyi plnlayamayaca, hibir ey
iin sz veremeyecei, hibir eye gvenemeyecei byle bir dnyaya ocuk getirmek de
istemiyordu. Ama deersiz ve sorumsuz olanlar iin sanki bayram gelmiti Habire bebek yapyorlar,
kzlarn ban belaya sokuyorlar, lkenin her yanndan trl deersiz akrabalarn yanlarna
aryorlar, her bekr hamile kz kardei aryor, bu sayede biraz daha ihtiya tahsisat almaya
abalyorlard. Doktorlarn inceleyemeyecei kadar ok hastalk izni aldlar. Evlerindeki giysilerini,
eyalarn hrpaladlar...ne olacak ki, naslsa parasn aile' veriyordu! Bizlerin aklna bile
gelemeyecek ihtiyalar bulup ne srdler. Bu konuda zel bir yetenek gelitirdiler. Eh, onlarn da
gsterebildikleri tek yetenek oydu.
Tanr yardmcmz olsun, hanmefendi! Neler grdmz dnebiliyor musunuz? Bize, bu
dzene uygun yaamanz gerek deniyor, bu dzen ahlk yasa olarak adlandrlyordu, Oysa o yasa,

uyanlar ve uygulayanlar uyguladlar diye cezalandryordu. Yasaya uymaya ne kadar urarsanz, o


kadar ok strap ekiyordunuz. Ne kadar hile yaparsanz o kadar dllendiriliyordunuz. Sizin
drstlnz, baka birinin namussuzluuna teslim edilmi bir ara gibiydi. Namuslular dyor,
namussuzlar alyordu. Namuslular kaybediyor, namussuzlar kazanyordu. Byle bir iyilik yasas
altnda insanlar ne kadar iyi kalabilirdi ki? Balangta hepimiz olduka drst insanlardk.
Aramzda pek dzenbaz kimse yoktu. imizi biliyor, bundan gurur duyuyorduk. lkenin en iyi
fabrikasnda alyorduk, nk ihtiyar Starnes ie yalnzca kendi dalnda en mkemmel kimseleri
alrd. Yeni plan devreye girdikten bir yl sonra, aramzda bir tek drst adam kalmamt. te
ktlk oydu. Papazlarn anlatmaya alt cehennem oydu. Ama insan onu saken grmeyi
beklemiyordu. Plnn tek berbat yan yalnz namussuzlar tevik etmesi deildi, ayn zamanda drst
adamlarn namussuzlamasna da sebep oluyor. Zaten yapabilecei baka bir ey de yoktu...stelik
adna da manevi ideal deniyordu!
Ne uruna almamz bekleniyordu ki? Kardelik sevgisi adna m? Hangi karde? Etrafta
grdmz serseriler, aylaklar ve mzmzlar iin mi? ster dzenbaz olsunlar, ister tembel, ister
yeteneksiz...bize neydi? Eer varlmz onlarn gerek ya da uydurma yetersizliine endekslenecekse,
bunu ne kadar srdrebilirdik? Onlarn yeteneini bilecek durumda deildik, ihtiyalarn da biz
kontrol edemezdik. Tek bildiimiz, yar hastane, yar antrepo gibi bir yerde yk hayvan gibi ie
koulmu olduumuz, kr gibi alp durduumuzdu. altmz bu yer yalnzca i gremezlie,
felkete, hastala endekslenmiti. Hayvanlar bir ihtiya iddiasyla oraya atlyor, onlarn iyilemesi
bekleniyordu.
Karde sevgisi mi? Biz orada insan kardelerimizden gerek anlamda nefret etmeyi ilk defa
rendik. Her yuttuklar lokma iin nefret ettik onlardan. Her kk zevkleri iin. Yeni gmlek
giyenden, kars apka isteyenden, ailesiyle gezmeye gidenden, evini boyatandan nefret ettik. Bizden
alnyordu bunlarn paras. Bizim yoksunluklarmzdan, bizim almzdan kyordu. Birbirimizi
gzlemeye baladk. Birinin ihtiyalar konusunda yalan sylemi olduunu yakalamaya, gelecek
toplantda tahsisatn kestirmeye altk. Jurnalciler kullandk. Biri bir pazar sofras iin ailesine bir
hindi gtrse, parasn kumardan kazandn kantlamak istedik. Birbirimizin hayatna karr olduk.
Aile kavgalarn kkrttk, akrabalarn evlerden kovulmasn salamaya altk. Arkadamz bir
kzla ciddi bir ilikiye baladnda, her ikisinin de hayatn cehenneme eviriyorduk. Pek ok
nianlarn bozulmasna sebep olduk. Kimsenin evlenmesini istemiyorduk, nk bakmakla,
beslemekle mkellef olduumuz kii saysnn artmas iimize gelmiyordu.
Eski gnlerde birinin bebei olursa kutlardk. Skntl gnler geiriyorsa, para toplar, hastane
faturasna yardmc olurduk. Oysa artk bir bebek dounca, anasyla babasyla haftalarca
konumuyorduk. iftiler iin ekirgeler neyse, bizim iin de bebekler o hle gelmiti. Eskiden
birimizin ailesinde kt bir hastalk olunca ona yardm ederdik. Oysa artk...bakn, size bir olay
anlataym. Onbe yldr bizimle olan birinin annesi hastaland, iyi bir kadncazd. Neeli, bilge
biriydi. Hepimizi ilk admzla aracak kadar tanrd, biz de onu ok severdik. Yani nceden. Bir
gn bodruma inen merdivenlerde aya kaym, dp kalasn krm. O yata bunun ne anlama
geldiini biliyorduk. irketin doktoru, kasabadaki hastaneye gnderilmesi gerektiini sylemi. Bu
uzun srecek pahal bir tedavi demekti. Yal kadn hastaneye gitmeden nceki gece ld. lm
nedenini asla saptayamadlar. Hayr, cinayet olup olmadn bilmiyorum. Kimse olaydan sz
etmiyordu. Tek bildiim, benim bile...ite unutamadm bu asl...benim bile, keke lse diye
dnm olduum. Tanr gnahlarmz affetsin, plnn bize salad kardelik, gvenlik, bereket
buydu ite!
nsanolunun byle dehet verici bir dzeye alalmas iin hibir neden var m? Bundan yarar

salayan hi kimse var m? Evet, vard. Starneslarn vrisleri. Umarm bana, bir serveti feda
ettiklerini, fabrikay bize hediye ettiklerini hatrlatmaya kalkmazsnz. Buna bir ara biz de kanmtk.
Evet, fabrikay feda ettikleri doru. Ama kazan, aslnda neyin peinde olduunuza gre deiir.
Starnes vrislerinin peinde oldua ey ise, dnyada hibir parayla satn alamayacanz bir eydi.
Para aslnda ok temiz ve masum kalr onun yannda.
Eric Starnes en kkleriydi. Deniz anas gibi, omurgasz bir adamd. Belli bir eyin peinde
olacak kadar cesareti yoktu. Kendini halkla ilikiler departman mdrmz olarak setirtti. Pek i
yapan bir departman deildi, ama bir kadrosu vard, yaplmas gerekmeyen ileri yapmayan onlar
oluyor, dolaysyla gen Starnesn ofise gelmesi pek gerekmiyordu. Ald cret...aslnda cret
diyemem, nk hibirimiz cret almyorduk. Demek istediim, ona verilmesi oylarla kararlatrlan
para pek mthi bir ey deildi. Benim aldmn on kat kadar faland. Asl zenginlik o deil. Ericin
paraya aldrd yoktu. Paras olsa, nereye harcayacan bilemezdi. Vaktini bizim aramzda
dolanmakla geirir, kendinin ne kadar dost canls ve demokratik olduunu kantlamak isterdi. Herkes
kendisini sevsin istiyordu galiba. Bunu salama biimi olarak da, ikide bir bize fabrikasn verdiini
hatrlatmay semiti. Tahamml edemiyorduk ona.
Gerald Starnes bizim retim Mdrmzd. Onun ka para yonttuunu, yani ne kadar sadaka
aldn hi renemedik. Bunu zebilmek iin ordu dolusu muhasebeci, paralarn nasl ona kanalize
edildiini zmek iin de ordu dolusu mhendis gerekirdi herhalde. Paralar szde, onun deildi.
irket masraftan iindi. Geraldn arabas, drt sekreteri, be telefonu vard, ampanyal ve
havyarl yle partiler verirdi ki, lkede doru drst vergi deyen hibir zengin patronun paras
yetmezdi. Bir ylda harcad para, babasnn son iki ylnda ettii krdan daha fazlayd. Geraldn
ofisinde elli kilo arlnda dergiler bulduk. Bu dergilerde, bizim irketle ilgili yazlar vard. Gerald
Starnesn koca koca resimlerini basmlar, ondan byk sosyal lider diye sz etmilerdi. Dergileri
gerekten tarttk, elli kilo geldi. Gerald geceleri retim katna gelmeyi severdi. Smokiniyle. Be sent
boyunda prlanta kol dmeleriyle. Purosunun kllerini her yana saa saa. Herhangi namussuz bir it
kagelse de parasn byle sergilese, o bile insann sinirine dokunur, ya bakarsnz, ya da
bakmazsnz. Ama Gerald Starnes gibi bir it gelip bunu yaparsa, stelik bunun aile iin bir
fedakarlk olduunu, hibirinin kendisine ait olmadn, ama irketin prestijini yksek tutmak
gerektiini yutturmaya kalkarsa, o zaman ona duyduunuz nefret, daha nce hibir insana
duymadnz kadar byk olur.
Yine de en kts, ablas Ivy idi O gerekten maddiyata aldr etmiyordu. Ald sadaka
bizimkinden fazla deildi. Ne kadar dervi biri olduunu gstermek iin dz pabularla, gmleklerle
dolanrd. O da Datm Mdrmzd. htiyalarmzdan sorumlu kii oydu. Yani bizi grtlamzdan
yakalam olan oydu. Aslnda datma oylamalar sonucunda karar verildii syleniyordu. Halkn sesi
yani. Ama o halk alt bin haykran sersemse, hibir lte ve manta dayanmadan oy veriyorlarsa,
oyunun kurallar yoksa, herkes her eyi isteyebiliyorsa ama hibir eye hakk yoksa, herkes kendinden
baka herkesin ipini elinde tutuyorsa, o zaman halkn sesi Ivy Starnes oluveriyor. kinci yln sonunda
aile toplantlar' numarasna son verdik. Bunu retim etkinlii ve zaman tasarrufu adna yaptk. Her
toplant on gn sryordu nk. Daha sonra tm ihtiya dilekeleri Bayan Starnesin ofisine
gnderilmeye baland. Yo, gnderilmek deil, dilekeyi veren ahsen gidip onu Bayan Starnese
kendisi okumak zorundayd. Sonra Bayan Starnesin kendisi bir ihtiya listesi hazrlyor, krkbe
dakika sren bir toplantda bize okuyor, onaymza sunuyordu. Gndeme sorular ve itirazlar iin on
dakikalk sre konmutu. Biz itiraz etmiyorduk. O zamana kadar dersimizi almtk. Bir fabrikann
gelirini hi kimse alt bin kiiye, elinde insanlarn deerini lmek iin bir standart olmadan
paylatramaz. Onun standart da ya ekilmesiydi. Fedakrm, yle mi? Babasnn zamannda

adamn onca paras, ona iileriyle bu biim konuma hakkn vermezdi. En kt iiyle bile. Kz en
iyi iilerimizle ve karlaryla ite yle konuuyordu. Ak renk gzleri balk gibi, souk ve lyd.
Eer gerek ktl somut biimiyle grmek isterseniz, ona itiraz etmi bir iiye, taban cretten bir
kuru bile fazla alamayacan sylerkenki prltl bakn grmeniz yeterdi. te o bak
grdnz anda, herkesten yeteneine gre, herkese ihtiyacna gre gibi bir slogan getiren insann
gerek amacn da anlam olurdunuz.
Olayn asl srr buydu. Balangta ayordum. Dnyann iyi eitilmi, kltrl, nl insanlar
nasl bu kadar byk bir hata yapabiliyor da byle fec bir dzeni doru ve hakkaniyetli diye
savunabiliyordu? Oysa bu savunduklar ey uyguland takdirde neler olacan be dakika
dnseler, her eyi anlayabilirlerdi. imdi anlyorum ki bunu bir hata sonucu yapmyorlarm. Bu
aptaki yanllar asla masumiyetle yaplamaz. Eer insanlar hain bir lgnla kaplyorsa, stelik
bunu iletemiyor ve bu seimlerinin mantksal aklamasn da yapmak zorunda kalmyorlarsa, asl
sebebi gizlemek istiyorlar demektir. O ilk toplantda plna oy verirken biz de o kadar masum
deildik. Ortaya dktkleri zrvann iyi bir ey olduuna inandmzdan deildi. Bizim de baka
nedenimiz vard, ama bu zrva hikye, asl niyetimizi kendimizden ve tekilerden saklamamz
salyordu. Bu sayede, itiraf etmekten utanacamz bir eyi iyilik diye yutturmu oluyorduk. Buna oy
verenlerin hepsi, kendinden daha yetenekli insanlarn krndan pay alacan umdu. Kii ne kadar
zengin ya da zeki olursa olsun, hep kendinden daha zengin ve daha akll birilerini gzler durur. Bu
pln ona, kendinden iyi olan o kiinin servetinden ve beyninden bir para getirecekti. Bu arada
kendinden yukarda olanlarn parasndan da hak etmedii paylar alabilecekti. Daha aadakilerin de
hak etmedikleri bir eyleri alacaklarn unutuyordu. Kendisi nasl yukardakileri soyup dmdzlak
brakmaya niyetleniyorsa, daha aadakilerin de kendisi iin ayn eyi dndklerini unutuyordu.
htiyac nedeniyle kendisinin de patronu gibi limuzin arabaya bineceini hayal eden ii, her
dilencinin de ihtiya nedeniyle onun evindeki buzdolabn talep etmeye hakk olduunu aklna
getirmiyordu. Oy verirken asl amacmz oydu. in asl oydu. Ama bunu dnmekten
holanmyorduk. Holanmaynca da, ortak karlara olan sevgimizi daha yksek sesle haykryorduk.
Eh, anak tuttuk, bely bamza getirdik. stediimiz eyin ne olduunu grdmz zaman
zaten i iten gemiti. Tuzaa kslmtk ve gidecek yerimiz kalmamt. imizdeki en iyiler, pln
uygulamaya konulduktan bir hafta sonra ekip gitmilerdi En iyi mhendislerimizi eflerimizi
ustabalarmz, uzman iilerimizi kaybettik. Kendine saygs olan bir insan, herkesin sad bir
inek durumuna dmek istemez. Baz yetenekli adamlarmz dayanmaya alt, ama uzun sre
srdremediler. Habire adam kaybediyorduk. Mikroplu ukurdan kaar gibi kayorlard fabrikadan.
Sonunda kala kala yalnzca ihtiyalar olanlar kald, yetenekleri olanlardan hi kimse kalmad.
yi olduumuz hlde hl kalm olan bizler de, fazla uzun sre bu iyerinde alm
kimselerdik. Eskiden hi kimse Twentieth Centuryden ayrlp gitmezdi. Kendimizi bir trl bu
irketin artk bitmi olduuna inandrmyorduk. Bir sre sonra, artk kamaz olduk, nk baka
hibir patron da bizi istemiyordu. Onlar da sulayamam. Kimse bizimle hibir tr iliki kurmuyordu.
Kendine saygs olan hibir insan ve hibir irket. Eskiden alveri ettiimiz dkknlarn ou hzla
Starnesvilleden tanmaya baladlar. Sonunda barlar, kumarhaneler, kt mallar fahi fiyata satan
dzenbazlardan baka kimse kalmad. Aldmz sadaka hzla dyor, ama yaam maliyetimiz
ykseliyordu. Fabrikann ihtiya iindeki insanlar oalyor, mteri says dyordu. Daha ok
kiiye paylatrlacak daha az gelir vard. Eski zamanda Twentieth Century markasnn, altna
baslm ayar damgas kadar geerli olduu sylenirdi. Starnes varisleri ne dndler,
bilemiyorum...bir ey dndlerse tabi...ama sanrm o damgann by gibi, kendilerini hep zengin
durumda tutacan sandlar. Babalarn zengin durumda tuttuu gibi. Eh, mteriler hibir motoru

vaktinde teslim edemediimizi, kusursuz motor retemediimizi grdklerinde, byl damga bu


sefer ters etki yapmaya balad. stnde Twentieth Century markas bulunan mal insanlar artk
hediye olarak bile kabul etmiyorlard. Mteri olarak elimizde kala kala, borcunu demeyenlerle,
zaten batan beri demek niyetinde olmayanlar kald. Ama Gerald Starnes kendi yayn faaliyetlerinin
havasna kaplm, kaslarak dolayor, iadamlarnn bize sipari vermesini istiyor, bunu
motorlarmz iyi olduu iin deil, siparie ok ihtiyacmz olduu iin yapmalar gerektiini
sylyordu.
O zamana kadar zaten, profesrlerin kuaklardan beri gremediklerini iddia ettikleri eyi,
kyn delisi bile grebilmeye balamt. Bozuk motorlarmz yznden alamayan bir elektrik
santralinin jeneratrleri durursa, bizim ihtiyalarmzn bu ie ne yarar olur? Adamn biri ameliyat
masasna yatmken, elektrikler kesilse, ona ihtiyacn ne yarar olur? Uan motoru havada durursa,
o yolculara ne yarar olur? Eer bizim motorumuzu, iyi olduu iin deil de, bizim ihtiyacmz olduu
iin satn almsa, o santralin mdr, o cerrah, o uan imalts, doru ve ahlk bir karar vermi
saylr m?
Ama yine de profesrler, liderler ve dnrler dnyann her yannda bu ahlk yasay
yerletirmeye uratlar. Bu dzen kck bir kasabada, birbirini ok iyi tanyan bizlere bile bunu
yaptysa, dnya apnda olsa nelere yol amazd? Dnyann tm dertlerine ve felketlerine zlmez
balarla bal durumda olsanz, yaamak ve almak nasl bir ey olur, dnebiliyor musunuz?
alabilmek iin, kim nerede bir hata yapsa, siz telfi etmek zorunda kalrsnz. Hi ykselme
ansnz olmadan, yemeiniz, giysileriniz, eviniz ve zevkleriniz her trl kirli oyuna bamlyken,
dnyann herhangi bir yerindeki ktla, salgna balyken! Fazladan pay almakszn, Kamboyallarn
karn doyana, Patagonyallar niversiteden mezun olana kadar almak! Dnyaya gelmi herkesin
kontrolndeki bir ek karlnda almak! O insanlar hi grmemisiniz, ihtiyalar hakknda da
hibir fikriniz yok, yeteneklerini ya da tembelliklerini, sakarlklarn, sahtekrlklarn renme veya
sorgulama imknnz olmad. Yalnzca alacak, alacak, alacaksnz, kimin midesinin
dolacana, ya da hayatnzn ryalarn gerekletirip gerekletiremeyeceinize karar verme iini de
Ivylere, Geraldlara brakacaksnz. Kabul edilmesi gereken ahlk yasa da bu olacak, yle mi?
Bu...bir ahlk ideal m?
Eh, biz denedik...dersimizi de aldk. Istrabmz drt yl srd. lk toplantmzdan en son
toplantmza kadar. Sonu da, beklenebilecei gibi, iflasla bitti. Son toplantda Ivy Starnes grnm
kurtarmaya alt. Ksa, tatsz, hain bir konuma yapt, plnn baarszla uramas, lkenin geri
kalan bunu kabul etmedii iindir, dedi. Bencil, agzl bir dnyada, bir tek topluluk bunu
baaramazd, dedi. Plnn soylu bir ideal olduunu, ama insan yaratlnn o dzeyde olmadn
syledi. Hepimiz sessiz otururken, ilk yl yararl bir fikir getirdi diye cezalandrlan o gen delikanl
ayaa kalkt, sahneye, Ivy Starnesn yanna kt, hibir ey sylemeden kadnn yzne tkrd. te
plnn da, Twentieth Centurynin de sonu o anda noktaland.
Adam sanki bunca yldr susmakla birikmi basnc boaltrcasna konumutu. Dagny bunun
kendisine ynelik saygy ifade ettiini biliyordu. Dagny'nin yardmna tepki vermemiti adam. nsani
deerler ve insani umutlar konusunda da tepki vermemiti. Ama sonunda yreinde bir ey harekete
gemi, bu itiraflarla, hakszla olan isyann upuzun, aresiz bir lk gibi ortaya dkmt.
Azndan dklen adalet arsnn bu dinleyici karsnda boa gitmeyeceini grnce yapmt
bunu. u anda, umut kestii hayat ona yeniden geri verilmi gibiydi. htiya duyduu iki eye birden
kavumutu: Yiyecek, ve mantkl bir insan.
Ama ya John Galt? diye sordu Dagny.
Ha..dedi adam. Hatrlamt.Ha, evet...

nsanlarn o soruyu sormaya nasl baladklarn anlatacaktnz.


Evet, Gzleri uzaklara bakyor, sanki yllardr inceledii, ama deitiremedii ve zemedii
bir grnty yeniden inceliyordu. Yznde garip, sorgulayc bir korku vard.
Bana onlarn John Galt diye ifade ettii kiinin kim olduunu syleyecektiniz...eer yle biri
var idiyse.
Umarm yoktu, hanmefendi. Yani umarm bu bir raslantyd...anlam olmayan bir cmleydi.
Aklnzda bir ey vard. Neydi o?
eydi...Twentieth Century fabrikasndaki o ilk toplantda olan bir eydi. Belki olayn
balangc oydu, belki deildi. Bilemiyorum...Toplant bir ilkbahar gecesi yaplyordu. Oniki yl
nce. Alt bin kii, fabrikann en byk hangarna kurulmu tribnlere yerlemitik. Yeni pln daha
yeni oylamtk, tedirgin bir ruh hli iindeydik, fazla grlt ediyor, halkn zaferini kutlamak iin
tezahrat yapyor, bilinmeyen dmanlara tehditler savuruyor, tpk vicdan rahatsz zorbalar iin,
kavga karmak iin einiyorduk. Beyaz ark klar stmze evrilmiti. Tedirgindik ve o anda
irkin, tehlikeli bir gruhtuk. Gerald Starnes bakand. Tokma vurup duruyor, dzeni salamaya
alyordu. Biraz sessizletik, ama fazla deil. Kalabalk saa sola sallanyordu. Kprdatlan bir
kabn iindeki su gibi. Gerald Starnes grltnn arasnda, u an insanlk iin ok kritik bir an!
diye haykrd. Unutmayn ki artk hibirimiz buradan ayrlamayz, nk oylarmzla kabul ettiimiz
ahlk yasaya gre, her birimiz dierlerine aitiz! Bir adam, Ben deilim! diyerek ayaa
kalkt.Gen mhendislerden biriydi. Kimse onun hakknda fazla bir ey bilmiyordu. Genellikle yalnz
biriydi. Ayaa kalkt anda hepimiz l gibi sessizletik. Ban tutu biiminde bir ey vard. nce
uzun biriydi. O anda iimden, herhangi iki kii bir araya gelsek, bir anda boynunu krabiliriz, diye
dndm hatrlyorum. Ama hepimizin iindeki duygu...korkuydu. Hakl olduunu bilen biri gibi
dikilmiti ayaa. Buna kesinlikle son vereceim, dedi. Sesi ok netti. inde hi duygu yoktu.
Syledii o kadard. Kapya doru yrmeye balad. Beyaz klar altnda, hangar boyunca yrd.
Acele etmiyor, sanki hibirimizi de grmyordu. Kimse onu durdurmaya kalkmad. Gerald Starnes
birdenbire onun arkasndan seslendi: Nasl? Adam dnp cevap verdi: Dnyann motorunu
durduracam, dedi. Sonra kp gitti. Onu bir daha hi grmedik. Ona ne olduunu duymadk. Ama
yllar sonra, kuaklardr da gibi ayakta durmu fabrikalarda klarn birer birer snmeye baladn
grdmzde, kaplarn kapandn, konvayr kemerlerinin durduunu, yollarn boaldn,
arabalarn seyreldiini grdmzde, sanki gizli bir el dnyann jeneratrlerini kesiyormu, dnya
kyormu, ruhu kalmayan bir bedene dnyormu gibi gelmeye balad. te o zaman
meraklandk, o adamla ilgili sorular sormaya baladk. Sylediklerini kulamzla duyan bizler,
birbirimize soruyorduk bu sorulan. Verdii sz tuttuunu dnmeye balamtk. Bizim
gremediimiz gerei gren ve bilen o adam, meydan okuduumuz adaletin temsilcisi gibi
gzkmeye balamt. Onun bizi lanetlemi olduunu dndk. Verdii karardan kurtulma ansmz
yoktu. Ondan asla kurtulamayacaktk. En korkun yan da, onun bizi kovalyor olmayyd. Tersine,
biz onu aryorduk, oysa o, iz brakmadan kaybolmutu. Hibir yerde ona ilikin bir cevap bulamadk.
Verdii sz nasl bir imknsz gle yerine getirebildiini merak ediyorduk. Bunun da cevab yoktu.
Her yeni fabrika hi sebepsiz derken, biz onu dnmeye balamtk. Ne zaman bir darbe yesek,
ne zaman yeni bir umudu kaybetsek, dnyaya inen bu gri, ekilsiz sise kapldmz ne zaman
hissetsek, aklmza o geliyordu. Belki insanlar bizim o soruyu sorduumuzu duymu, ne demek
istediimizi anlamam olabilirler. Ama bu soruyu haykrrken neler hissettiimizi herhalde anladlar.
Dnyadan bir eylerin eksildiini onlar da hissediyorlard. Belki de ayn soruyu sormaya o yzden
baladlar. Umut kalmadn hissettikleri zamanlarda. Yanl dndm umuyorum. O szlerin
hibir anlam olmadn umuyorum. nsan neslini yok eden bu gidiin gerisinde, intikam almak

isteyen bir bilincin olmadn umuyorum. Ama insanlarn bu soruyu tekrarlayp durduunu duyduum
zaman korkuyorum. Dnyann motorunu durduracam syleyen adam dnyorum.
Anlyorsunuzdur...onun ad John Galtt.
***
Uyand, nk tekerleklerin sesi deimiti. Dzensiz bir tempoya geilmiti. Ani gcrtlar,
ksa, keskin atrtlar, histerik gllere benzeyen sesler, bunlara elik olarak da vagonun sarsmalar.
Daha saate bakmadan anlamt. Buras Kansas Westernin hattyd. Tren artk Kirby-Nebraskadan
balayan uzun gney turuna koyulmu bulunuyordu.
Tren yar botu. Tnel felaketinden sonra kalkan ilk Cometle ktann bir ucundan bir ucuna yola
kma cesaretini pek fazla insan gsterememiti. Vagonuna konuk ettii adama bir yatak odas
atrm, sonra adamn anlatt hikyeyle ba baa kalmt.Bunu bir dnmek istiyordu. Yarn
adama soraca tm sorular bir bir tartmak istiyordu. Ama zihni donmu, kaskat kesilmiti. Seyirci
gibi, karsnda duran hikyeye bakyor, akln hareketlendiremiyor, yalnzca seyrediyordu. Bu
karsndaki manzarann anlamn biliyor olduunu hissetmekteydi. Baka hi soru sormasa da,
biliyordu ve bundan kurtulmas artt. Hareket etmek zorundayd. Kafasnda garip bir aciliyetle
nlayan szckler bunlard. Hareket etmeliydi Hareket kendi bana kritik bir hedef, bir ama hline
gelmi gibiydi.
nce bir uyku tabakasnn altndayken, tekerleklerin sesi, onun kendi iindeki gerilimle dzgn
bir yara girmiti. kide bir uyanyor, karanlkta dorulup oturuyor, bo bo dnyordu: Neydi o?
Sonra kendine gvence vermeye alyordu: Hareket hlindeyiz...hl hareket halindeyiz...
Tekerleklerin sesinden anlaldna gre, Kansas Western hatt, onun sandndan daha kt
durumdayd. u anda tren onu Utahtan yzlerce mil uzaktaki bir yere doru gtrmekteydi. inden
ykselen gl istek, buraya sapmadan, Taggartn ana hatt zerinde trenden inmek, bir uak bulup
hemen Quentin Danielsa ulamakt. Vagonundan inmemek iin youn bir aba sarf etmek zorunda
kalmt.
Karanlkta yatyor, teker seslerini dinliyor, ilerdeki tek n, kendisini harekete iten tek
nedenin, Quentin Daniels ve motor olduunu dnyordu. Ne iine yarayacakt motor onun? Buna
cevab yoktu. Aklndaki tek ltimatom, oraya vaktinde varmakt. Gerek cevab kelimesiz olarak
biliyordu: Motora trenleri hareket ettirmek iin deil, Dagnynin kendisini hareket ettirmek iin
ihtiya vard.
Bunca metal l ve grlts arasnda artk drdnc tempolar kolay duyamyordu.
Yarmakta olduu dmann ayak seslerini dinleyemiyordu. Yalnzca panik ykl, umutsuz grltler
vard...Vaktinde varacam, diye dnd. lk ben ulaacam ona. Motoru kurtaracam. Bu, onun
durduramayaca motor olacak. Durduramayacak...durduramayacak...sarslarak uyand, ba yastktan
dt. Tekerlekler durmutu.
Bir an olduu yerde yatt, evresini saran o garip sessizlii kavramaya alt.Bu abann,
hilikten bir duyusal imge karmak kadar imknsz olduunu hissediyordu. Alglanacak gereklie
ilikin bir iz yoktu. Hibir ses yoktu. Sanki trende yalnzd. Hareketin yokluu, trende deilmi de,
bina iindeki bir odadaym gibi bir duygu veriyordu. Ik da yoktu, bu da buray, ne tren ne de
odaym, aslnda iinde hibir nesne bulunmayan bir bolukmu gibi alglatmaktayd. iddet ya da
fiziksel felket izi de yoktu. Sanki felketlerin artk mmkn olamayaca bir durumdaydlar u anda.
Bir an sonra bu sakinliin niteliini kavrad, vcudu bir tek hareketin kavisiyle yerinden frlad.
Bu hareket tpk bir isyan l gibiydi. Penceredeki panjuru amak iin kay ektii anda,

panjurun kalk sessizliin iinde bak hrts gibi duyuldu. Darda krlarn o tekdze
yaylmndan baka bir ey yoktu. Gl bir rzgr, bulutlar paralamaktayd. Aradan bir tutam ay
geliyordu, ama n dkld yerler de kopup geldii yer kadar l gzkyordu.
Eli hemen k dmesiyle grevliyi aracak zile yneldi. Ik yand, onu gerek dnyaya
dndrd. Kolundaki saate bakt, geceyarsn birka dakika gemiti. Arka camdan baktnda,
uzayp giden raylar, trenin arkasn korumak zere traverslerin zerine dizilmi krmz lambalar
grd. Grnm gven vericiydi.
Grevliyi arma iin zile bir daha bast.Bekledi. Sahanla kt, kapnn kilidini ap darya
sarkt, hattn ilerisini grmeye alt.elik trenin baz pencerelerinde k vard, ama kimseyi
gremedi. nsan faaliyeti gzkmyordu. Kapy arparak kapatt, geri dnp giyinmeye balad.
Hareketleri birdenbire telasz ama hzl bir nitelik kazanmt.
Zile cevap veren olmad. Dagnynin bir ndeki vagondan geerken hissettii ey, korku deil,
belirsizlik deil, umutsuzluk deil...aciliyet dnda hibir ey deildi.
ndeki vagonun kabininde de hibir grevli yoktu. Dar koridorlarda hzla ilerlerken hi
kimseyle karlamad. Ama birka kompartmann kaps akt. Yolcular ierde, giyinik ya da yar
giyinik durumda, sessizce oturuyor, sanki seyrediyorlard. Onun koarak ilerleyiine garip kaamak
baklarla baktlar. Koan bu kadnn ne peinde olduunu biliyormu gibiydiler. Birinin kp kendi
yzlemedikleri eyle yzlemesini bekliyor gibiydiler. Dagny l trenin omurgas boyunca komay
srdrrken, kl kompartmanlarn ak kaplaryla bombo koridorlar arasndaki tutarszln
farkndayd. Kimse darya kmamt.Kimse ilk soruyu soran olmak istememiti.
Trenin tek kuetli vagonundan da koarak geti. Yolculardan bazlar yorgun argn, kvrlm
durumda uyuyor, bazlar uyank ama iki bklm, bir darbe bekleyen hayvanlar gibi oturuyor, gelecek
darbeden kanmaya da kalkmyordu.
Bu vagonun sahanlna vardnda durdu. Bir adam gryordu. Adam kapnn kilidini am,
darya eilmi, ilerideki karanla soru sorarcasna bakyor, aaya inmeye hazrlanyordu.
Dagnynin admlarn duyunca dnd. Dagny o yz hemen tand. Owen Kelloggdu. Sunduu
gelecei reddeden adam.
Kellogg! diye soludu. Sesindeki nee deta bir glt. Issz bir lde bir insana rastlamann
getirdii rahatln ifadesi vard sesinde.
Merhaba, Bayan Taggart. Yznde inanlmaz bir sevin, biraz da hzn vard. Trende
olduunuzu bilmiyordum.
Haydi gel, diye emretti Dagny. Sanki Kellogg hl demiryolunda alyormu gibi
konumutu. Sanyorum donmu bir trendeyiz.
yleyiz. Kellogg onu abucak, disiplinli admlarla izledi.
Aklama yapmaya gerek yoktu. Sanki szsz bir anlamayla, grev arsna uymaktaydlar.
Trendeki yzlerce kiiden yalnzca o ikisinin tehlikeye atlmas da doal gzkyordu.
Bir sonraki vagonda ilerlerken Dagny, Ne zamandr duruyoruz, farknda msn? diye sordu.
Hayr. Uyandmda durmutuk.
Trenin ucuna kadar yrdler, ne grevli, ne garson, ne frenci, ne de kondktr grdler. Ara
sra birbirlerine bakyorlard ama sessiz kaldlar. Terk edilen trenlerin hikyesini duymulard.
Grevlilerin hepsi, kle yerine konma karsnda bir anda isyana kalkyor, ekip gidiyordu.
Trenin ucuna varnca indiler. evrelerindeki tek hareket, yzlerine deen rzgrd. Vakit
geirmeden lokomotife trmandlar. Lokomotifin farlar yankt. I gecenin boluuna, adeta
sulayan bir kol gibi uzanmt. Lokomotif botu.
Dagnynin umutsuz zafer l, grdkleri manzaraya bir cevap gibi ykseldi. Aferin onlara!

nsanmlar!
Birdenbire durdu. Bir an nceki yabanc ln aknl iindeydi.Kellogg onu garip bir
glmsemeyle seyrediyordu.
Eski bir buharl lokomotifti. irketin Comete verebilecei en iyi lokomotif buydu. Ate demir
kafeslerle gvene alnmt.Buhar kapa ksa ayarlanmt.Farlarn da, onlara doru kouyor
olmas gereken, ama hareketsiz duran traverslere dm, onlar bir merdivenin basamaklar gibi
gsteriyordu.
Dagny seyir defterine uzand, son mrettebatn adlarna bakt. Makinist Pat Logand.
Ba yavaa sarkt, gzleri yumuldu. O mavimsi yeil raylar zerindeki ilk seferi dnyordu.
Pat Logan da bu son seferi srasnda...herhalde...tpk Dagny gibi...o seferi dnm olmalyd.
Bayan Taggart? Owen Kelloggun sesi yumuakt.
Dagny ban an bir hareketle kaldrd. Evet, dedi. Evet...Peki Sesinde kararlln metalik
ansndan baka hibir renk yoktu. Telefona ulap yeni mrettebat armamz gerek. Saatine gz
att.Hzmz dnlrse, Oklahoma eyalet hattna seksen mil kadar yolumuz kalm olmal. Sanrm
bu hatta arayabileceimiz en yakn merkez Bradshaw. Oraya uzaklmz otuz mil kadar.
Bizi izleyen Taggart trenleri var m?
Bir sonraki 253 numara. Ktasal marandiz. Ama sabahn yedisine kadar buraya varmaz...tabi
programa uygun ilerliyorsa...ki emin deilim.
Yedi saatte bir tek marandiz mi? Kellogun azndan bu szler istem d frlamt. Bir
zamanlar hizmet etmekten gurur duyduu byk demiryoluna sadakatinden kaynaklanan bir isynd bu.
Dagnynin dudaklar ksack bir glmseme ifadesine brnd. Kta aan trafiimiz senin
gnndeki gibi deil, dedi.
Kellogg yavaa ban sallad. Herhalde buraya gelmekte olan Kansas Western trenleri de
yoktur, deil mi?
Tam hatrlayamyorum, ama sanmam.
Kellogg yolun yanndaki direklere bakt. Umarm Kansas Westernde alanlar telefonlarnn
bakmn iyi yapyordur.
Yani bakmamalar da m mmkn? Raylarn durumuna bakarak sylyorsun bunu. Yine de
denemek zorundayz.
Evet.
Dagny gitmek zere dnd, ama durdu. Sze gerek olmadn biliyordu, ama yine de, istem d
konutu. Biliyor musun, dedi. Dayanmas en g olan, adamlarn bizi korumak iin trenin arkasna
dizdikleri lambalar. Onlarn insan hayatna verdii nem, lkenin onlarn hayatna verdiinden fazla.
Kelloggun Dagnyye abucak bak, bilinli bir vurgulamay andryordu. Ama sonra ciddi bir
sesle, Evet, Bayan Taggart, diye cevap verdi.
Lokomotifin yanndaki merdivenden indiklerinde, hattn yannda toplanm bir grup yolcuyu,
trenden onlara katlmak zere inmeyi srdren yeni insanlar grdler. Demin oturup bekleyen
insanlar, sanki zel bir igdyle, birilerinin ii ele aldn, sorumluluu stlendiini sezmi, artk
hayat belirtisi gstermenin tehlikeli olmayacana inanm gibiydiler.
Dagny yaklarken, insanlar hep birlikte ona, soru soran, beklenti dolu baklarla baktlar. Ay
nn doallk d parlts, yzlerindeki farkl izgileri siliyor, ortak nitelikleri vurguluyordu:
Merakl bir deerlendirme, yar korku, yar yakar, yar kstahlk ieren bir ifade.
Dagny, Burada yolcularn szcs olmak isteyen biri var m? diye sordu.
Birbirlerine baktlar. Cevap gelmedi.
Pekl, dedi Dagny. Konumak zorunda deilsiniz. Benim adm Dagny Taggart. Bu

demiryolunun letmeden Sorumlu Bakan Yardmcsym ve... Kalabalkta bir kprdanma oldu.
Yar hareket, yar fslt, genelde rahatlamaya benzer bir durum, ...konumay ben stleneceim.
Mrettebatn terk ettii bir trendeyiz. Bir kaza olmu deil. Lokomotif salam. Ama onu altracak
kimse yok. Gazeteler byle durumlara, donmu tren diyor. Anlamn hepiniz biliyorsunuz,
gerekelerini de biliyorsunuz. Belki siz o gerekeleri, bu gece sizi ortada brakan adamlardan daha
nce biliyordunuz. Yasa onlarn gitmesini yasaklam bulunuyor. Ama byle olmas u anda size
yardmc olmaz.
Bir kadn aniden histerik bir lk att. Ne yapacaz?
Dagny duraklayp ona bakt. Kadn kendine yol ap ne kmaya alyordu. Amac karanlk
bolukla arasna birka insan bedeni girmesini salamakm gibi grnyordu. Ay nn fosforlu
dn enerjisiyle eriyen o usuz bolua gvenmedii belliydi. Geceliinin zerine bir ceket
geirmi, geceliin ince kuma altndan gbei kmt.nsanln tm gsterebileceinin ancak
irkinlik olabileceini dnen, bunu da saklamaya almayan bir tutum. Dagny bir an iin, devam
etmek zorunda olmasna zld.
Hat zerinden telefon bulmak zere yryeceim, dedi. Sesi ayn kadar duru ve souktu.
Hat boylarnda be milde bir, acil durum telefonlar vardr. Buraya yeni bir ekip yollamalarn
isteyeceim. Biraz vakit alacaktr. Sizler ltfen trende kaln ve dzeni mmkn olduunca salayn.
Bir baka kadnn rkek sesi, Ya soyguncu eteleri? dedi.
Dagny, Doru, diye karlk verdi. Yanma birini alsam daha iyi olur. Gelmek isteyen var
m?
Kadnn amacn yanl anlamt.Bu szne cevap gelmedi. Kimse ona bakmad gibi, birbirine
de bakmyordu. Hi gz gzkmyordu. Yalnzca ay nda prldayan slak oval biimler vard
karsnda. te yeni an erkekleri, diye dnd. Fedakrl talep eden ve sunmaya hazr olanlar.
Bu insanlarn sessizliindeki fke dolu nitelie ard. Bu sessizlikte, onlar byle durumlara
drmemesi gerektii dncesinin sitemi vard. Dagny'nin alk olmad bir zalimlikle, inatla
sessiz kaldlar.
Owen Kelloggun da beklemekte olduunu fark etti. Ama onun gzleri yolcularda deil,
Dagnynin yzndeydi. Kalabalktan ses kmayacandan emin olunca, Ben sizinle gelirim tabii.
Bayan Taggart, dedi.
Teekkr ederim.
rkek kadn, "Ya biz ne olacaz? diye patlad.
Dagny ona dnd, i dnyasnn resmi, monoton sesiyle, Donmu trenlere saldn olaylarnn
rnekleri hi grlmemitir...maalesef, dedi. ok pahal pardes giymi, iman suratl bir adam,
Biz tam neredeyiz? dedi. Sesinde, hizmetkrlaryla konuan efendi tonu vard. Eyaletin ne
tarafndayz?
Bilmiyorum, diye cevap verdi Dagny.
Bir bakas, Burada ne kadar bekleyeceiz? dedi. Sanki alacaklyd da borlusuna soruyordu,
Bilmiyorum.
San Franciscoya ne zaman varacaz? Bu ncs, sana hitap eden erif havasndayd.
Bilmiyorum.
Gcenik talepler, aataki kestaneler gibi ptr ptr patlamaya balamt,nk artk gvende
olduklarndan, birinin onlarn sorumluluunu stlendiinden emindiler.
Olacak ey deil! diye bard bir kadn. leri atlm, bu szleri Dagnynin yzne
haykryordu. Bunun olmasna izin veremezsiniz! Hakknz yok! Bu bombo yerde bekletilemem!
Bana ulam gerek!

Kapa eneni, dedi Dagny. Toksa trenin kaplarn kilitler, sizi olduunuz yerde brakrm.
Bunu yapamazsnz! Siz sradan bir ulamcsnz! Bana ayrmclk uygulamaya hakknz yok!
Birletirme Kuruluna ikyet ederim!
Eer sizi o kurulu grecek ya da sesinizi duyuracak yere tayacak bir tren verirsem...! Dagny
bunu syledikten sonra arkasn dnd.
Kelloggun onun yzne bakmakta olduunu gryordu. Baklar, Dagnynin deminki szlerinin
altn izer gibiydi. Dagny'nin dikkatini ekmeye alyordu o szlere.
Dagny, Bir yerden bir fener bul, dedi. Ben de gidip el antam alaym. Sonra yola
koyuluruz.
Hat telefonunu aramak zere yrmeye baladklarnda, nce sessiz vagonlarn yanndan
ilerlediler. O srada trenden inmekte olan biri onlara doru gelmeye balad. Dagny dn akamki
serseriyi tanmt.
Adam durdu, Sorun mu var, hanmefendi? diye sordu.
Mrettebat kat.
Ya. Ne yapmak gerek?
Blm merkezini aramak iin telefon bulmaya gidiyorum.
Yalnz gidemezsiniz, hanmefendi. Hele bugnlerde. Ben de sizinle geleyim.
Dagny glmsedi. Sa olun. Ama bir ey olmaz. Bay Kellogg benimle geliyor. Syler misiniz,
sizin adnz ne?
Jeff Allen, hanmefendi.
Bak, Allen, hi demiryolunda altn m?
Hayr, hanmefendi.
Eh, imdi ie alndn. Kondktr yardmcs ve iletmeden sorumlu bakan yardmcsnn
muavinisin. in, ben yokken bu trenden sorumlu olmak, dzeni salamak, srlerin tepimesine izin
vermemek. Seni benim greve atadm sylersin. Kanta ihtiyacn yok. taat bekleyen herkes itaat
edecektir.
Adam ciddi bir sesle, anladn gsteren baklarla, Peki, hanmefendi, dedi.
Ama Dagny yrmeye baladnda arkasndan seslendi: Bayan Taggart!
Evet?
Teekkr ederim! dedi adam.
Dagny glmsedi, elini hafife kaldrarak bir veda selam verdi, sonra dnp yrmesini
srdrd.
Kimdi o? diye sordu Kellogg.
Trene kaak binip yakalanan bir serseri.
i baaracak gibime geliyor.
Baarr.
Lokomotifin yanndan geip farn klandrd yne doru ilerlediler. Balangta, arkadan
vuran gl n altnda traversten traverse adm atarken kendilerini hl tandk bir yerde,
demiryolunun normal alannda hissetmekteydiler. Ama az sonra Dagny, basaca yeri grebilmek iin
giderek solan aramakta olduunun farkna vard. Sonunda, tahtalarn kenarndaki belli belirsiz
aydnln yalnzca ay olduu yerlere vardlar. Elinde olmadan rperdi, dnp arkasna bakt.
Pat hl arkalarndayd. Bir gezegenin sv gm kitlesini andryordu. Yaknm gibi grnyor,
ama baka bir sistemin baka bir yrngesine ait bulunuyordu.
Owen Kellogg sessizce Dagnynin yannda yrmekteydi. Dagny o anda birbirlerinin
dncelerini okuyabildiklerinden emindi.

Yapm olamaz, ah, Tanrm, yapamaz! dedi birden. Dncelerini sese evirmi olduunun
farknda deildi.
Kim?
Nathaniel Taggart. u yolcular gibi insanlarla alm olamaz. Onlar iin trenler iletmi
olamaz. Onlar ie alm, altrm olamaz. Hi kullanm olamaz onlar. Ne mteri olarak, ne de
ii olarak.
Kellogg glmsedi. Yani onlar smrerek zengin olmu olamaz demek istiyorsunuz, yle mi
Bayan Taggart?
Dagny ban evet der gibi sallad. Onlar... kendi sesindeki hafif titremeyi duyuyordu. O
titreme, sevgiden, acdan, gceniklikten gelmekteydi."...yllardr hep, o bakalarnn yeteneklerini
kullanarak, insanlara bir ans tanmayarak ykseldi dediler...insanlarn yeteneksizlii onun bencil
karyd, dediler...Ama o...onun insanlardan bekledii ey itaat deildi.
Kellogg sesinde garip bir ciddiyetle, Bayan Taggart, dedi. Unutmayn ki o, insanlk tarihinde
ksa bir sre iin klelii silmi olan bir varolu yasasna gre yaad. Onun dmanlar sizi artt
zaman, ltfen bunu hatrlayn.
Ivy Starnes diye bir kadnn adn hi duydun mu?
Evet, duydum.
Bu durum asl onun houna giderdi, gibi geliyor bana. Yani bu geceki u yolcularn hli. O
zaten bunun peindeydi. Ama biz...sen ve ben bu koullarda yaayamayz, yle deil mi? Kimse byle
yaayamaz. Yaanabilir bir durum deil.
Ivy Starnesn amacnn yaamak olduunu nereden kardnz?
Zihninin kenarlarnda, krlarn ularnda grd dumanlar gibi, n ya da sis olmayan bir
eylerin varln hissediyordu. Tam alglanamayan, ama alglanmak iin direnen bir eyler.
Konumad. Admlarnn sesleri, sessizlik iinde uzanan bir zincirin halkalar gibi devam
ediyordu. Traverslere gre aralklandrlm, kuru, hzl bir tempo.
Vakit yokluundan, Kelloggun varln yalnzca rastlantsal bir yetenekda olarak
bilinlendirmiti. Ama birdenbire dnp ona bilinli bir dikkatle bakt. Kelloggun yznde eskiden
hatrlad ve beendii o net, kat ifade vard yine. Ama yz daha bir sakinlemi, daha bir huzura
kavumu gibiydi. Giysileri tirfillenmiti. stnde eski bir deri ceket vard. Anml karanlkta
bile belli oluyordu.
Taggart Transcontinentaldan ayrldndan beri neler yaptn? diye sordu.
Eh, pek ok ey.
imdi nerede alyorsun?
zel grevdeyim, bir bakma.
Ne tr?
Her tr.
Bir demiryolu irketinde deilsin, deil mi?
Hayr
Szcn keskinlii ve ksal, onu tam aklamal bir cmle kadar anlaml klyordu. Dagny
amacnn anlalm olduunu biliyordu. Kellogg, sana koca irkette bir tek birinci snf adamn
kalmadn sylersem, sana istediin ii ve paray teklif edersem, artlarn kendin belirle dersem,
bize dner miydin?
Hayr.
Ne kadar trafik kaybettiimizi duyunca armtn. Adamlarmz kaybetmenin bizi ne hle
getirdiini dnemezsin bile. Daha gn nce be millik bir geici ray deyebilecek birini

bulmak iin neler ektiimi anlatamam. Kayalk dalarna elli mil ray demem gerek. Nasl
yapacam, bilemiyorum. Ama yaplmas art. Tm lkeyi tarayp adam aradm. Hi yok. Sonra
birdenbire sana rastlamak, seni burada bulmak...hem de kuetli vagonda...senin gibi bir eleman iin
sistemin yarsn feda etmeye hazrken...anlyor musun seni neden brakamayacam? Ne istersen se.
Blge genel mdrln m istersin, yoksa benim yardmcm mevkiini mi?
Hayr
Hayatn kazanmak iin hl alyorsun, deil mi?
Evet.
ok kazanyormu gibi grnmyorsun.
Kendi ihtiyalarma yetecek kadar kazanyorum...bakalarna deil.
Neden Taggart Transcontinental'dan baka bir yerde alasn?
nk siz bana istediim trde ii vermezsiniz
Ben mi? Birden olduu yerde durdu. Tanrm, Kellogg! Anlamadn m? stediin her ii
veririm sana!
Tamam, peki Yaya denetimci.
Ne?!
Hademe. Temizliki. Dagnynin yzndeki ifadeye glmsedi. Hayr m? Grdnz m?
Demitim vermezsiniz diye.
Yani gndelik ii olarak m alrsn?
Teklif ettiiniz anda.
Ama daha iyi bir i istemezsin, yle mi?
Evet, yle, daha iyisini istemem.
Ama o ileri yapacak ok adam var, daha iyi ileri yapacak adam yok...bunu anlamyor
musun?
Ben anlyorum, Bayan Taggart. Ya siz?
Bana gereken ey senin..
Aklm m, Bayan Taggart? Aklm artk satlk deil.
Dagny durmu, ona bakyor, yz ifadesi giderek sertleiyordu. Sen de onlardan birisin, deil
mi? dedi sonunda.
Kimlerden?
Dagny cevap vermedi, omuz silkti, yrmeyi srdrd.
Bayan Taggart, diye sordu Kellogg. Genel tayc olmaya daha ne kadar dayanacaksnz?
Dnyay senin alnt yaptn o yarata teslim etmeyeceim.
Kadna verdiiniz cevap ok daha gerekiydi.
Admlarnn zinciri uzun sre sessiz ilerledi, sonunda Dagny konutu: Bu gece neden bana
destek oldun? Yardm etmeye neden raz oldun?
Kellogg kolaylkla, hemen hemen neeyle cevap verdi. nk o trende ii benimki kadar acil
olan hibir yolcu yok. O tren hareket ederse, en ok yararlanacak olan benim. Ama ben bir eye
ihtiyacm olduu zaman, mterileriniz gibi yle oturup da bo bo ulam beklemem.
Beklemez misin? Ya btn trenler durursa?
O zaman da nemli bir yolculuu trenle yapmaya kalkmam.
Nereye gidiyorsun?
Batya.
zel bir grevle, yle mi?
Hayr. Arkadalarla bir aylk bir tatile.

Tatil mi? O mu senin iin nemli olan?


Dnyadaki her eyden nemli.
ki mil daha yrdklerinde, direklerden birine takl gri kutuyu grdler. Acil telefon. Asld
yerde arpk duruyordu. Frtnalarda yamulmutu.
Dagny kutuyu ekip at.Telefon oradayd. Tandk, gven veren bir nesneydik Kelloggun
tuttuu fenerin nda parldyordu. Ama kulakl kulana. gtrd anda almadn anlad.
Kellogg da Dagnynin kancaya vurup duran parman grnce kavramt durumu.
Dagny kulakl ona uzatrken hibir ey sylemedi. O feneri tutarken Kellogg leti inceledi,
sonra yerinden kopard, kablolarn muayene etti.
Kablolar salam, dedi. Akm da var. Bozuk olan bu ara ey. Bir sonraki alr durumda
olabilir. Sonra ekledi. Yani be mil uzaktaki.
Gidelim, dedi Dagny.
Ta gerilerde lokomotifin far hl gzkyordu. Artk gezegen deil, sisler arasnda gz krpan
bir yldz olmutu. nlerinde raylar mavimsi bolua girip kayboluyor, sonunu gsteren hibir iaret
grnmyordu.
Ne kadar sk dnp arkadaki a bakt dikkatini ekti. Onu grebildike, kendilerini gvenli
paya balayan bir ip varm gibi hissediyordu. imdi ondan kopup dala gemek zorundaydlar. Bu
gezegenin dnda bir yere, diye dnd. Kelloggun da arkadaki a bakmakta olduunu
gryordu.
Birbirlerine baktlar, hibir ey sylemediler. Sessizliin iinde, Dagnynin bast akln sesi
bile sar edici geliyordu. Kellogg bilinli bir hareketle telefona bir tekme att, kenardaki hendee
yuvarlanmasn salad. Grltnn iddeti boluu atrdatt.
Kellogg sesini ykseltmeden, Allah belasn versin, dedi.Bu sesteki nefret, her dozdaki
fkenin ifade edebileceinden daha belirgindi, iini yapmay can istemedi herhalde. Maa ekine de
ihtiyac olmadna gre, kimsenin ondan telefonlar iler durumda tutmasn istemeye hakk yok.
Haydi, gel, dedi Dagny.
Yorulduysanz biraz dinlenebiliriz, Bayan Taggart.
yiyim. Yorulmaya vaktimiz yok.
O da bizim byk kusurumuz ite, Bayan Taggart. Ona da zaman ayrmalyz bir ara.
Dagny gld, admn bir sonraki traverse att, ilerlediler. Traverslerde yrmek zordu, ama
rayn dnda yrmeye altklarnda, bunun daha da zor olduunu grdler. Orada zemin yar kum,
yar tozdu. Ayaklar her admda gmlyordu. Katyla sv aras bir maddeye basyorlarm gibiydi.
Yeniden traverslere dndler. Bu da nehrin zerindeki ktklere basarak ilerlemek gibiydi.
Dagny be milin ne uzun yol olduunu dnyor, hele otuz mil uzaktaki blm merkezinin
bsbtn ulalmaz olduuna inanyordu. Oysa demiryollarn yapanlarn binlerce millik birimlerle
dndkleri bir an insanyd o. Bir okyanustan bir okyanusa denmi raylar ve klar a, pasl
direkte asl duran bozuk telefona baml hle gelmiti. Hayr, diye dnd. ok daha gl, ayn
zamanda ok daha narin bir eye. Kablonun, trenin, bulacaklar iin, yapacaklar eylemlerin,
kurtulamayacaklar bir absol olduunu bilen insanlarn zihinlerindeki balantlara bamlyd. O tr
akllar yok olunca, iki bin tonluk tren de Dagnynin bacaklarndaki kaslara baml hle gelmiti.
Yoruldum mu? diye dnd. evrelerindeki bu sessizliin iinde, yrmek bile bir gereklik,
belirli bir tecrbenin abas saylrd. Tabi, acyd hissettii, baka da bir ey olamazd. In da,
karanln da olmad bir bolukta, kat da, yumuak da olmayan bir zemin zerinde, hareket
etmeyen, ama yerinde de durmayan bir sisin iinde, yryor, yryordu. Hareketlerinin tek iareti
zorlanmayd. evrelerindeki boluk hi deimiyor, ilerlediklerini iaretleyecek hibir ey

gzkmyordu. Zaman zaman bir inanmazlkla, evrenin sonunu ulalacak ideal olarak kabul eden
mezhepleri dnmt. te, diyordu iinden. te onlarn dnyas ve onlarn zihnindeki ierik, imdi
burada gereklemi durumda.
Raylar zerinde yeil sinyalin gzktnde, varlp geilecek bir iaret bulmu oldular,
ama eriyik hlindeki boluun iinde bu da onlara bir rahatlama salayamad. Ik sanki uzaklardaki
snm bir dnyadan geliyor gibiydi...ldkten sonra parlamay srdren yldzlar gibi. Yeil k
parldyor, hattn ak olduunu gsteriyor, hareketi davet ediyordu, ama ortada hareket edecek bir
ey yoktu. Hareket edecek eyler yokken de hareket vardr, diyen filozof kimdi, diye dnd. Bu, o
filozofun da dnyasyd.
Kendini giderek daha byk bir abayla zorladn fark etti. Bir dirence kar. Ama basn
deil, emi gibi bir gce kar. Kellogga gz attnda, onun da kendisi gibi, frtnay gsler pozda
yrmekte olduunu grd. Sanki ikisi tek sa kalan insanlard. Mcadele iindeki iki yalnz
varlk...frtnayla deil, daha beter bir eyle mcadele...yok olula.
Bir sre sonra arkasna bakan Kellogg oldu, Dagny de onun bakn izledi. Arkalarnda far falan
yoktu.
Durmadlar. Kellogg, gzleri ilerde, dalgn bir hareketle cebine uzand. Dagny onun kard
sigara paketini kendisine uzatn grdnde, bunu bilerek yapmadn, otomatik bir hareketle
yaptn sezmiti.
Tam sigaray alaca srada...birdenbire Kelloggun bileine sarld, paketi onun elinden
yolarcasna ald. Basit, beyaz bir paketti. zerine yalnzca altn rengi bir dolar iareti baslmt.
Dagny durdu, "Ver u feneri! diye emretti.
Kellogg da sz dinleyip durdu, fenerin n sigara paketine tuttu. Dagny onun yz ifadesini
fark etmiti. Biraz akn, epey elenen bir ifade.
Dagny, Nereden aldn bunu? diye sordu.
Kellogg glmsyordu. Eer bu soruyu soracak kadarn biliyorsanz, cevap vermeyeceimi de
bilirsiniz, Bayan Taggart.
Bunun bir eyi simgelediini biliyorum.
Dolar iaretinin mi? ok eyi simgeliyor. Her karikatrdeki her iko domuzun yeleine
ilenmi. Sahtekr, dolandrcy iaretliyor. Ktln simgesi gibi. zgr bir lkenin paras
olarak, baary, yaratmay, yetenei, insann yaratc gcn simgeliyor...ve zaten o nedenlerle
ktlk simgesi olarak kullanlyor. Hank Rearden gibi adamlarn alnna, bir lanetin damgas gibi
konduruluyor. Bu arada, iaretin nereden ortaya ktn biliyor muydunuz? United States
szcklerinin ba harflerinden.
Feneri sndrd, ama uzaklamaya kalkmad. Dagny onun yzndeki ac glmseme glgesini
fark edebiliyordu.
Amerika Birleik Devletlerinin tarihte kendi armasn ktlk simgesi olarak kullanan tek lke
olduunu biliyor muydunuz? Kendinize bunun neden byle olduunu sorun bir. Bunu yapan bir lkenin
ne kadar sre var olmay umabileceini sorun, ayrca o lkeyi kimin ahlak standartlarnn
mahvettiini sorun. Servetin yamayla deil, retimle yaratlm olduu tek lke burasdr dnyada.
G kullanarak deil, ticaretle. Parann; insann kendi aklna, emeine, hayatna, mutluluuna, kendine
sahip oluunun sembol olabildii tek lke. Eer bu da, dnyann bugnk standartlarna gre
ktlkse, lnetlenmemize sebep buysa, o zaman biz dolar kovalayan, dolar oluturan insanlar bunu
kabullenir, o dnyann bizi lnetlemesine raz oluruz. Dolar iaretini alnmzda tamay kendimiz
seeriz. Gururla. Bir soyluluk rozeti gibi. Urunda yaamaya, gerekirse de lmeye raz olacamz bir
rozet.

Paketi almak zere elini uzatt. Dagnynin parmaklar paketi brakmak istemiyormu gibiydi.
Ama sonunda vazgeti, paketi onun avucuna brakt. Kellogg yavaa, sanki hareketlerinin anlamn
vurgulamaya alyormu gibi, ona bir sigara ikram etti. Dagny ald, dudaklarnn arasna yerletirdi.
Kellogg da bir tane ald, kibriti akt, ikisini de yakt, sonra yrmeye koyuldular.
oktan rm, baslnca atrdayan tahtalara basa basa gidiyorlard. Yuvarlak ayn ve kvrlp
duran sislerin arasnda, ellerinde iki kvlcmla.
Dagny bir ihtiyarn kendisine, Ate tehlikeli eydir, parmaklar arasna girince evcilleir...
dediini hatrlyordu. Ayn adam, bu sigaralarn dnyann hibir yerinde yaplm olamayacan da
sylemiti. nsan dnrken, zihninin bir yerinde bir benek ate var demektir, Sigarann yanan
ucunu bunun ifadesi olarak kullanmas da ok uygundur.
Umutsuz bir yakar sesiyle, Keke bana bunlar kimin yaptn sylesen, dedi.
Kellogg uslu uslu gld. Bir tek ey syleyebilirim: Bunlar bir arkadam yapyor...ve satyor.
Ama genel tayc olmad iin...yalnzca kendi dostlarna satyor
Bana bir paket sat, ltfen.
Paranzn yeteceini sanmyorum, Bayan Taggart, ama...peki, eer istiyorsanz.
Kaa?
Be sent.
Be sent mi? Dagny armt.
Be sent. Sonra ekledi: Altn olarak.
Dagny durup ona bakt. Altn olarak m?
Evet, Bayan Taggart.
Ama...kambiyo kurunuz ne? Bizim normal paramzla ne kadar ediyor?
Kur diye bir ey yok, Bayan Taggart. Deeri Bay Wesley Mouchun kararlarna dayanan hibir
madd ya da manevi para bu sigaray alamaz. Anlyorum.
Kellogg elini cebine att, paketi kard, Dagnyye verdi. Bunu size veriyorum, Bayan Taggart,
dedi. nk defalarca hak ettiniz...ayrca sizin buna ihtiyacnz var. Tpk bizim ihtiya duyduumuz
amala.
Hangi ama?
Cesaretimizin krld anlarda, srgnn yalnzl iinde, bize gerek vatanmz hatrlatmas
iin...oras her zaman sizin de vatannz olmutur, Bayan Taggart.
Teekkr ederim. Dagny sigara paketini antasna koyarken elinin titremekte olduunu fark
etti.
Milleri iaretleyen direklerin drdncsne vardklarnda, uzun sredir konumadan
yrmekteydiler. Admlar iin gereken gten fazla hibir gleri kalmamt. ok ilerde bir k
noktas grdler. Yere ok yaknd. Yldz olamayacak kadar sert bir kt. Yrrken onu gzlemeyi
srdrdler. Bu n bombo krlarn ortasna konmu gl bir lamba olduunu anlayana kadar hi
sesleri kmad.
Nedir o? diye sordu Dagny.
Bilmiyorum. Sanki bir...
Dagny aceleyle, Hayr, diye onun szn kesti. Buralarda olamaz. Birka dakikadr
ummakta olduu eyin adn ondan duymak istemiyordu. Bunu dnemez, bu dncenin umut
olduunu bilinlendirmek iin kendine izin veremezdi.
Telefonu milleri iaretleyen direklerin beincisinde buldular. Lamba yarm mil kadar daha
gneyde bir yere aslmt.
Telefon alyordu. Dagny hattaki czrty duydu. Kulakl kaldrdnda o ses bir canlnn

soluu gibiydi. Mahmur biri cevap verdi. Bradshawdan Jessup. Yeni uyanm gibiydi.
Ben Dagny Taggart, yerim...
Kim?
Taggart Transcontinentaldan Dagny Taggart; aradm yer...
Ha...Ha, evet...Anlyorum...Evet?
83 numaral telefonunuzdan aryorum. Comet yedi mil kuzeyde, yolda kald. Terk edildi.
Mrettebat brakp gitti.
Bir sessizlik oldu. Peki, benim ne yapmam istiyorsunuz?
Dagny de duraklama ihtiyacn hissetti. nanamamt. Siz gece sorumlusu musunuz?
Evet.
O zaman hemen bize yeni bir ekip yollayn.
Eksiksiz bir tren mrettebat ekibi mi?
Elbette.
imdi mi?
Evet.
Bir sessizlik oldu. Kurallar bu konuda bir ey demiyor.
Dagny boulur gibi bir sesle, Bana ba sorumluyu balayn dedi. Tatile gitti.
Blm efini verin.
ki gnlne Laurele gitti.
Sorumluluk alacak birini balayn.
Sorumluluk bende.
Dagny sabrl davranmak iin mcadele ederek, Sen durumu anlyor musun? dedi. Bir tren
var. Yolcu treni. Krlarn ortasnda terk edilmi durumda.
Evet, ama bu konuda ne yapacam nereden bileceim? Kurallarda yok. Kaza geirmi olsanz,
hasar ekibi yollarz. Ama kaza yoksa...kaza ekibine ihtiyacnz yok, deil mi?
Hayr. htiyacmz yok. Bizim adama ihtiyacmz var. Anlyor musun? lokomotifi altracak
adamlara ihtiyacmz var.
Kurallarda mrettebatsz trenler hakknda hibir ey yok. Trensiz adamlar hakknda da yok.
Geceyars tam bir ekip arp bir yerlerde tren aramaya yollamaktan hi sz edilmiyor. Daha nce
de hi duymamtm.
imdi duyuyorsun. Ne yapmak gerektiini bilmiyor musun?
Ben kim oluyorum ki bileyim?
Grevinin trenleri iler durumda tutmak olduunu bilmiyor musun? Benim grevim kurallara
uymak. Ekip yollamam gerekmiyorken ekip yollarsam, bama neler geleceini Tanr bilir! Yok
Birletirme Kurulu, yok bugnlerin yasalar...ben kim oluyorum ki bunlar stleneyim?
Peki, bir treni hat stnde kalm durumda brakrsan ne olur?
O benim suum deil. Benim hatam sonucunda olmad. Beni sulayamazlar. Elimden bir ey
gelmezdi.
Ama yardm etmen gerek.
Kimse bana yardm et demedi.
Ben diyorum!
Bana bunu sylemeye yetkiniz olup olmadn ne bileceim? Biz Taggart ekibi yollamakla
ykml deiliz. Siz kendi trenlerinizi kendi mrettebatnzla altrmalsnz. Bize sylenen bu.
Ama bu acil durum!
Kimse bana acil durumdan sz etmedi.

Dagny kendini kontrol edebilmek iin iki saniye bekledi Kelloggun ac bir glmsemeyle
kendisini seyretmekte olduunu gryordu.
Dinle beni, dedi telefona. Cometin saat nce Bradshawa varmas gerektiini biliyor
muydun?
Tabi. Ama kimse bunu dert etmez. Bugnlerde hibir tren, hibir yere vaktinde varmyor.
O hlde hattnz ebediyen tkayp duracak myz?
4 numara gelene kadar baka tren yok. O da Laurelden sabah sekiz buukta kalkp kuzeye giden
tren. O zamana kadar bekleyebilirsiniz. O srada zaten gndz sorumlusu gelmi olur. Onunla
konuursunuz,
Seni ahmak budala! Bu tren Comet!
Bana ne? Buras Taggart Transcontinental deil. Sizler paranza karlk ok fazla ey
bekliyorsunuz. Yeterince bamz arttnz zaten...bir yn fazladan i, ama kk adamlara hi ek
deme yok. Sesi giderek kstahlayordu. "Benimle byle konuamazsnz. nsanlarla byle
konuabildiiniz gnler ok gerilerde kald.
Kendisinin hi kullanmad bir metot vard. O metodun zerinde etkili olduu insanlarn da var
olabileceine hibir zaman inanmamt.O tr adamlar Taggart Transcontinental'da ie alnmazd, o
yzden de Dagny hibir zaman byleleriyle i grmek zorunda kalmamt.
Kiisel tehdit anlam tayan, souk, tahakkm edici bir sesle, Sen benim kim olduumu biliyor
musun? diye sordu.
Ve sonu ald. Ben...ey, herhalde, dedi adam.
O hlde sana hemen syleyeyim, bana u anda bir ekip yollamazsan, Bradshawa varmdan
bir saat sonra kendini isiz bulursun...ve ben de eninde sonunda oraya varrm. Daha abuk varmam
salaan iyi edersin. Ba stne, hanmefendi.
Hemen tam bir tren ekibini ie ar, bizi kendi adamlarmzn hazr bekledii Laurele
gtrmek zere emir ver onlara.
Ba stne, hanmefendi. Sonra ekledi: Merkeze emri verenin siz olduunuzu syler
misiniz?
Sylerim.
Sorumluluun sizde olduunu?
Evet.
Bir sessizlik oldu, sonra adam aresiz bir sesle sordu. imdi ben adamlar nasl arayacam?
ounun telefonu yok.
Odac var m orada?
Var ama sabaha kadar ie gelmez.
u anda istasyon civarnda kimse var m?
Depoda temizliki var.
Onu yolla, adamlar arsn.
Ba stne, hanmefendi. Ltfen kapatmayn.
Dagny telefon kutusunun yan tarafna dayand, bekledi. Kellogg glmsyordu.
Ve siz bununla...bununla...kta aan bir demiryolu iletmeyi mi neriyorsunuz? diye sordu.
Dagny omuz silkti.
Gzlerini parlak ktan alamyordu. yle yakn, yle ulalabilecek gibi grnyordu ki! Elini
uzatsa yakalayabilecekti sanki onu. tiraf etmedii dnce, kendisiyle bir sava vermekte gibiydi.
Kullanlmayan bir enerji kaynan ehliletiren, baka her motoru ie yaramaz klacak motor zerinde
alan bir adam...kendisi o kiiyle konuabilirdi. O tr bir beyinle konuuyor olabilirdi...birka saat

iinde...Belki de u adam acele ettirmeye gerek yoktu. Yapmak istedii oydu aslnda. Tek istedii
oydu...Ya kendi ii? Neydi kendi ii: Zeksn en iyi ekilde kullanmak m, yoksa mrnn geri
kalann, gece sorumlusu olmaya lyk olmayan u adamn yerine dnmekle geirmek mi? Neden
almay semiti? Balad yerde kalabilmek iin mi? Rockdale stasyonu'nda gece operatr
olmak iin mi...yo daha da aa...Rockdaledeyken bile u tren sorumlusundan iyiydi o. Bu mu
olacakt her eyin sonu? Balangcndan daha aada bir son mu?...Acele etmeye gerek yok muydu?
Kendisiydi o neden...trenlere ihtiya vard da, motora m ihtiya yoktu? Motora ihtiyac olan
oydu...Grevi? Kime kar?
Telefondan uzun sre ses gelmedi. Sonunda adam dndnde sesi homurdanr gibiydi:
Temizliki gidip adamlar arabileceini sylyor, ama ie yaramaz, nk onlar size nasl
yollayacam? Lokomotifimiz yok. Lokomotif mi yok?
Yok. ef birine binip Laurel'e gitti, teki de tamirde. Haftalardr tamirde. Deiim lokomotifi
de bu sabah raydan kt. Tamiri yarn leden sonra bitecek.
Bize yollamay teklif ettiin kaza ekibinin lokomotifinden ne haber? ey, o da kuzeyde. Dn
orada bir kaza oldu. Lokomotif henz dnmedi.
Dizel vagonunuz var m?
mrmde duymadm. Buralarda yok.
Rayl arabanz?
Evet. O var.
Adamlar ona bindirip yolla.
Ha...ba stne, hanmefendi.
Adamlara syle, burada, 83 numaral telefonun nnde dursunlar, Bay Kellogg'la beni
alsnlar. Konuurken gz parlak ktayd.
Ba stne, hanmefendi.
Laurel'deki Taggart tren amirine telefon et. Cometin ge kalacan syle, neler olduunu
anlat. Elini cebine att, birdenbire parmaklar bkld. Sigara paketini bulmutu orada. Baksana,
dedi. Bir mil kadar ilerdeki u parlak k nedir?
Sizin olduunuz yerde mi? Ha, oras herhalde Flagship Havayollarnn acil ini alan olmal.
Anlyorum. Peki, hepsi bu kadar. Adamlarn hemen yola ksn. Onlara syleyin, Bay Kelloggu
83 numaral telefonun yanndan alsnlar.
Ba stne, hanmefendi.
Dagny telefonu kapadnda Kellogg srtyordu.
Havaalanym, deil mi? diye sordu.
Evet. Dagny durmu, a bakyordu. Eli hl cebindeki sigara paketini kavram durumdayd.
Demek buradan Bay Kelloggu alacaklar, yle mi?
Dagny hemen ona dnd. Zihninin kendi bilinci dnda ald kararn ne olduunu imdi fark
etmiti. Hayr, dedi. Hayr, seni burada brakmak niyetinde deilim. Ama benim de Batya acilen
ulamak iin zel bir amacm var. Bir an iin, uaa bineyim diye dndm, ama yapamam, zaten
gerei de yok.
Haydi, gelin! Kellogg bunu sylerken havaalanna doru yrmeye balyordu.
Ama ben...
Eer o salaklara dadlk etmekten daha acil bir iiniz varsa...haydi.
Dagny, Dnyadaki her eyden acil, diye fsldad.
Ben sizin yerinize ii gtrmeyi, Cometi Laureldeki adamnza teslim etmeyi stlenirim.
Teekkr ederim...Ama eer umduun...Ben kayor deilim, biliyorsun.

Biliyorum.
O hlde neden bana yardm etmeye o kadar heveslisin?
Bir kerelik kendi istediiniz bir eyi yapmann nasl bir duygu olduunu grmenizi istiyorum.
O alanda bir uak olmas ihtimali olduka zayf.
Hayr, orada uak olmas ihtimali olduka gl.
Alann kenarnda iki uak duruyordu. Biri yar yanm, dieri hurdayd. Hurdacya satmaya bile
demeyecek durumdayd. teki, Dwight Sanders Monopland. Yepyeni, gcr gcr, lkenin her
yannda insanlarn yalvararak isteyecei trden bir hava tatyd.
Bir tek uykulu grevli vard. Gen, tombul biriydi. Dilinde birka terminolojiye uygun kelime
dnda, telefondaki tren grevlisinin beyin ikiziydi. ki uak hakknda da hibir ey bilmiyordu.
Kendisi bir yl nce bu ie girdiinden beri ikisi de oradayd uaklarn. Bu konuda kimseye soru
sormamt. Baka kimse de bir ey sormamt. Eskiden byk bir havayolu irketi olan firmann
uzaklardaki merkezinde ne gibi karmaklklar yer almsa, nasl olmusa, firma eriyip giderken
Sanders Monoplan da unutulmutu. Bu tr deerler her yerde kolayca unutulabiliyordu
bugnlerde...tpk motorun modelinin de uluorta, bir hurda ynnn ortasnda unutulmas gibi,
vrislerin ve daha sonraki sahiplerin dikkatini ekmedii gibi...
Gen grevliye, Sanders marka ua muhafaza edip etmeyeceini syleyen kmamt. Karar
onun yerine veren, demin kagelen iki kararl yabanc olmutu...Bayan Dagny Taggartn saygnl
vard. Kendisi bir demiryolu irketinin bakan yardmcsyd. Acil bir grevle ilgili imalarda
bulunmutu. Bu szler gen adamn kulana 'Washington olarak ulamt, nk arada, New
Yorkdaki bir havayolu irketinin st dzey yneticileriyle varlan anlamann da ad gemiti. O
kiilerin adlarn gen adam mrnde duymamt...stelik Bayan Dagny Taggart orackta onbe bin
dolarlk bir ek yazm, Sanders uann geri dnmemesi hlinde bu paray depozito olarak
brakm, ayrca gen adamn kendisi iin de iki bin dolarlk ayr bir ek yazmt...kiisel nezaketine
karlk olarak!
Uaa benzini koydu, muayenesini elinden geldiince yapt, lkenin havaalanlarn gsteren bir
harita buldu...Dagny o haritada, Afton-Utah dnda bir havaalannn hal faal olduunu grd. Bir ey
hissedemeyecek kadar meguld o son anlarda. Ama grevli gidip alan klarn yaktnda, tam
uaa trmanmaya hazrken duraklad, gkyznn boluuna bakt, sonra gzlerini Owen Kellogga
evirdi. Kellogg bembeyaz n alanda tek bana duruyordu. Bir beton platform zerinde, kr eden
klarn ortasnda, ayaklar ak, duruu dimdikti. O k halkasnn dnda kapkaranlk boluktan
baka hibir ey yoktu. Dagny ikisinden hangisinin daha byk bir riske girdiini merak etti.
Bana bir ey olursa ofisimdeki Eddie Willers'la konuur, Jeff Allen sz verdiim gibi ie
almasn syler misin? dedi.
Sylerim...yaplmasn istediiniz yalnzca o mu...yani bir ey olursa?
Dagny dnd, hznle glmsedi. Syleyeceklerinin bu kadar olmasna ayordu. Evet,
herhalde bu kadar...Bir de Hank Reardena olup biteni syle, bunu senden benim rica ettiimi de
syle.
Sylerim.
Dagny ban kaldrd, ciddi bir sesle, Ama bir ey olmasn beklemiyorum, dedi. Laurele
vardnda, Winston-Coloradoya telefon a, yarn lende orada olacam syle.
Peki, Bayan Taggart.
Ayrlrken elini uzatmak geldi iinden. Ama bunun uygun olmayacan dnd. Sonra
Kelloggun yalnzlk anlaryla ilgili szleri geldi aklna. Cebinden sigara paketini kard, ona kendi
sigaralarndan bir tane ikram etti. Kelloggun glmsemesi, ok iyi anladn ifade ediyordu. kisinin

sigaralarn yakan kibrit aleviyse en kalc tokalamayd.


Sonra Dagny uaa trmand. Bundan byle bilincinde ayr ayr anlar yoktu, bir tek srekli
hareket vard. Bir bestenin notalar gibi. Bujiye ilk dokunduu anda balam, sonra motorun heyelan
gibi sesi, geride kalan zamanla tm ban koparmt. Derken pervanenin dnyle ndeki havay
da paralayan hareket, kalk pistine ilerleyi, ksa bir duraklama, ileri atl, upuzun, tehlikeli hz,
artan hz, amaca giden dmdz izgi, zeminin uzaklamas, uan doal bir izgiyi izleyerek
ykselii.
Telefon direklerini, tam ayak parmaklarnn altndan geriye kayarken grd. Yer aaya doru
dyordu. Sanki onun ayak bileklerinden dyordu. Dnya klp bir top boyuna inecek, uzun
sre ayanda srkledii tutuklu gllesi gibi olacak, sonra da dp kaybolacakt. Vcudu bir kefin
okuyla salland, uak da onunla birlikte salland, asl yerinden kprdayan aadaki toprakm gibi
grnd. O keif, u anda hayatnn kendi elinde olduuydu. Tartmaya, aklamaya, retmeye,
yalvarmaya, savamaya gerek yoktu. Yalnzca grmek, dnmek ve harekete gemek nemliydi.
Derken toprak dmdz bir araf gibi dengelendi, Dagny dnerek ykselirken geniledi, geniledi.
Son kez aaya baktmnda, pistin klar artk snmt. Yalnzca o tek gl k kalmt, o da
artk Kelloggun sigarasnn atei gibi gzkyor, karanln iinde son bir selammasna
parldyordu.
Daha sonra Dagny kendi n panelinin klaryla ve n camn tesine yaylm yldzlarla ba
baa kald. Ona destek olacak yalnzca motorun temposuyla, bu ua yapanlarn aklyd. Ama zaten
herhangi bir yerde de insana destek olacak baka ne var ki, diye dnd.
Rotas kuzeybatyayd. Colorado eyaletinin zerinden aprazlama uacakt. En tehlikeli rotay
semi olduunu, en yksek sradalarn zerinden uzun sre umas gerektiini biliyordu. Ama en
ksa yol oydu. Gvenlik, ykseltideydi. Bradshawdaki tren grevlisiyle lldnde, hibir da
tehlikeli saylmazd.
Yldzlar kpk gibiydi. Gkyz akkan hareketlerle doluydu. Baloncuklar oluuyor, daire
izen bulutlar dalgalanyordu. Arada srada yerden bir k ykseliyor, bir an iin yukardaki
mavilikten daha parlak grnyordu. Ama tek banayd. Kara kllerle mavi rtnn arasndayd.
Kendine yer edinmek ister gibiydi. Dagnyyi selamlyor, sonra kendi yoluna gidiyordu.
Boluktan bir nehrin solgun kageldi. Uzun sre grnr durumda kald, Dagnyyi
karlamak zere belli belirsiz bir hareketle kaymay srdrd. Dnyann derisinin altndan gzken
fosforlu bir damar gibiydi. inde kan bulunmayan narin bir damar.
Bir kasabann klarn grd. Krlara salm bir avu altn sikke gibi.Bu klar bir elektrik
akm besliyordu. Yldz kadar uzaktaydlar ve ulalmaz gibiydiler. Onlar besleyen enerji eskisi gibi
deildi. Bo krlardaki santralleri besleyen hibir g yoktu. Bunlarn geri kazanlmas iin nasl bir
yolculua kmak gerektiini Dagny bilmiyordu. Ama benim yldzlarm onlar, diye dnd aaya
bakarken. Onun amac, onun hedefi, rotasn izmesine neden olan yol gstericisi onlard.
Bakalarnn yldzlara baktklar srada hissettiklerini, yldzlarn milyonlarca yl uzakta olduunu,
hibir eylem zorunluluu yklemediini bilerek hissettiklerini, Dagny kent sokaklarn aydnlatan
elektrik ampullerine bakt zaman hissederdi.. Onun erimek istedii ykseklik, u aadaki
dnyayd. Onu nasl olup da kaybettiini, kimin, onu tutuklunun ayandaki glle durumuna getirdiini,
byklk vaadini kimin ulalmaz kldn dnd. Ama kent geride kalmt. Artk ileriye bakmak
zorundayd. Karsnda Colorado dalar ykseliyordu.
n paneldeki kk cam gsterge, ona ykselmekte olduunu gsterdi. Motorun sesi, evresini
saran metal kabukta nlyor, ellerinin sarld tekerde titriyor, ua doruklarn zerine tayan gc
gsteriyordu. Yeryz artk buruuk bir heykeldi Saa sola sallanp duruyordu. Uan her eiliinde

patlayp grnr hle gelen bir manzara. Dagny onu, st gibi yldzlar yrtan siyah bir kesik gibi
gryordu. Tam karsndayd ve giderek geniliyordu. Zihniyle vcudu uakla birlemi durumda,
kendisini aaya doru eken gzle grlmez emi gcne kar savat, yeryzn ikide bir
sallayan, neredeyse dalarn yarsn da peinden srkleyerek gkyznden yuvarlanmasna yol
aacakm gibi davranan an rzgrlarla boutu. Sanki donmu bir okyanusla bouuyordu da, bir tek
yerden su fkrmas durumunda lecekti.
Dalar klmeye baladnda, ara sra dzlkler, sislerle dolmu vadiler belirdi. Sonra sis
ykseldi, tm topra yuttu, Dagny bolukta asl kald. Motorun sesi de olmasa, hareketsiz gibiydi.
Ama yeri grmeye ihtiyac yoktu. Alet paneli ona grme gcn verebiliyordu. En keskin
zihinler hazrlamt onu. Dagnyye rehber olsun diye. Her ey oradayd, yeter ki okumasn bilsin.
Bedelini nasl tahsil etmilerdi acaba bu gr yeteneini ona sunanlar? Kondanse stten kondanse
mzie, hassas aletler sayesinde kondanse gre kadar ne zenginlikler sunmulard dnyaya!
Karlnda ne almlard? Neredeydiler imdi? Dwight Sanders neredeydi? Dagnynin motorunun
yaratcs neredeydi?
Sis aldnda, Dagny ilk olarak, kapkara kayalk bir alandan ykselen atei grd. Nerede
olduunu hemen anlad. O alevi tanyordu: Wyatt Mealesi.
Amacna yaklamt artk. Arkasnda, kuzeydou ynnde, Taggart Tnelinin deldii dalar
vard. Dalar yavaa eriyor, yerlerini Utahn yksek yaylalarna brakyordu. Dagny uann yere
biraz daha yaklamasna izin verdi.
Yldzlar kaybolmaktayd. Gkyz daha bir kararyordu. Ama doudaki bulutlarn arasnda ince
atlaklar belirmeye balamt. nce iplik gibi, sonra soluk yansmalar, ardndan dmdz
eritler...henz tam pembe olmasalar bile, mavi deildiler en azndan. Gelecekte k olacak
renkteydiler. Bir grnp bir kayboluyorlar, renkleri giderek alyor, gkyz onlarn karsnda
daha da koyu grnyor, bir vaadin gereklemesi bekleniyordu. Kafasnn iinde bir mzik paras
almaya balad. Pek sk hatrlamaktan holanmad bir para; Halleynin Beinci Konertosu
deildi bu, Drdnc Konertosuydu. kence dolu mcadelenin mzii, aralarda da uzaklardaki bir
hayal gibi ykselen ezgi.
Afton Havaalann millerce uzaktan grd. nce kvlcmlarla dolu bir kare olarak, sonra beyaz
klarn gne gibi aydnlatt bir alan olarak. Kalkacak bir uak iin aydnlatlmt meydan. Dagny
iniini yapmak iin beklemek zorunda kald. Alann zerinde, karanlk d emberde tur atarken,
gm rengi bir uan beyaz klar arasndan anka kuu gibi ykseldiini grd. Peinde iz
brakrcasna ykseldi, douya doru uzaklat.
Dagny alann klarna doru alald, imento pistin uarak yaklatn grd, tekerlerin
deerken yaratt sarsmay duydu, yavalad, uan evcilletirdi, otomobillerin gvenli hzna
indirdi, ini pistinden ayrlp terminal yoluna sapt.
Kk, zel bir aland. Aftonda hl kalabilmi olan az saydaki sanayi iletmelerine hizmet
veriyordu. Bir grevlinin hzla kendisini karlamak zere geldiini grd. Srayarak uaktan
indiinde, uan sarsnts daha yeni kesiliyordu. Saatlerce srm olan uu, birka dakika iinde
silinecekti zihninden.
Dagny, Beni hemen teknoloji enstitsne gtrecek bir araba bulabilir miyim? diye sordu.
Grevli ona akn akn bakt. "Evet, herhalde bulunur, hanmefendi. Ama...ama neden? Orada
hi kimse yok.
Bay Quentin Daniels var orada.
Grevli ban yavaa iki yana sallad, sonra ba parmayla demin kalkan uan kuyruk
klarn gsterdi. "Bay Daniels imdi gidiyor, dedi "Ne?!

imdi gitti.
Gitti mi? Neden?
ki saat nce onu almak zere uakla gelen adamla birlikte gitti.
Hangi adam?
Bilmiyorum. Onu daha nce hi grmedim, ama...Tamam! Nefis bir ua vard!
Dagny yine uan iinde, avular tekere smsk sarlm durumda, pistte hzlanyordu.
abucak ykseldi. Bindii uak sanki douya doru giden o krmz kuyruk klarna nianlanm bir
mermiydi. Bir yandan kendi kendine ayn szckleri tekrarlayp durmaktayd: Yoo, hayr!
Yapamazlar! Asla yapamazlar Yapamazlar! Yapamazlar!
Tekere, elden karmak istemedii dmana sarlr gibi sarlmt. Szckleri ayr ayr
patlamalard. Onlar birbirine yalnzca zihnindeki ate balyordu. Kesindi artk...yok ediciyle yz
yze gelecekti...onun kim olduunu da, nereye saklandn da renecekti...yo, motor olamaz...motoru
gtryor olamazd...onu karanlk bir bilinmezlie uuruyor olamazd...kaamayacakt bu sefer...
Douda bir k eridi belirmiti. Sanki yerden fkryordu. oktan beri tutulmu da yeni
salnm bir soluk gibi. Yukardaki koyu mavinin iinde, yabancnn ua, renk deitiren, bir yandan
dier yana geen tek bir kvlcmd. Karanlkta sallanan bir sarka gibi tempo tutuyordu.
Mesafenin kavisi, o kvlcm yere daha yakn gstermekteydi. Dagny levyeyi kaldrd, kvlcm
gzden kaybetmemeye alt. Ufka deip gzden kaybolmasna izin veremezdi. Aydnlk artk
gkyzn doldurmaktayd. Sanki yabancnn ua ekiyordu onu yerden. Uak gneydouya
ynelmiti. Dagny de onu gnein doduu yere doru izliyordu.
Gkyz saydam buz yeiliyken soluk altn rengine dnd, ardndan altn rengi, pembe camn
ardndaki bir gl gibi yayld. O unutulmu sabahn rengi gibi. Bulutlar dumanl mavi renklere
brnp dalyordu. Dagny gzlerini yabancnn uandan ayrmyordu. Sanki baklar, kendi
uan yrten ekme halatyd. Yabancnn ua artk kk siyah bir art iaretiydi. Ikl
gkyznde klmekte olan bir onay iareti gibi.
Bir ara, bulutlarn alalmadn, dnyann kenarna yapm gibi durduklarn fark etti. te o
zaman uan Colorado dalarna doru gitmekte olduunu anlad. Gzle grnmez frtnayla yeni bir
mcadelenin onu beklemekte olduunu anlamt. Bunun bilincine varrken hibir heyecan hissetmedi.
Uann ya da bedeninin bunu bir kere daha yaamaya dayanp dayanmayacan hi dnmedi.
Hareket edebildii srece, dnyasn alp kaan o kk benein peinden gidecekti. Tek
hissedebildii, nefretin, fkenin ve ldresiye savamann yangnndan artakalan boluktu. Hepsi
birlemi, tek bir buz kitlesine dnmt. Tek bir karar...yabancy izlemek...izlemek ve...zihninde
artk buna bir ey ekleyemiyordu. Ama kelimesiz bile olsa, o boluun dibinde yatan ey belliydi:
Hayatn vermek...eer daha nce onun hayatn alabilmise!
Otomatie balanm gibiydi. Bedeni ua uurmann gerektirdii hareketleri otomatik olarak
yapyordu. Dalar aadaki mavimsi sislerin altna saklanyor, di gibi ykselen doruklar, karsna
daha da mavi tehlikelerin varln haykrrcasna dikiliyordu. Yabancnn uayla arasndaki
mesafenin ksalm olduunu fark etti. Besbelli adam bu tehlikeli gei iin hzn ayarlam, ama
Dagny devam etmi, tehlikeyi dnmemiti Uan havada tutmak iin yalnz kol ve bacak
kaslaryla sava veriyordu. Dudaklarnn ksack, gerilim dolu hareketi, glmsemeye en yaklat
ifadeydi Dagnynin uan uuran...o adamd. Kendisini uyurgezer gibi izleme gcn o vermiti
Dagnyye.
Adamn emrine uyar gibi, nndeki altimetrenin ykseldiini grd. Trmanyordu. Srdrd
trmanmay. Soluum ne zaman kesilecek, pervanem ne zaman frlayp decek, diye merak ediyordu.
Gneydouya gitmekteydiler. Gnein n tkayan en yksek tepeye doru.

Gnein ilk nce yabancnn uana dt. Bir an parldad, beyaz alev gibi Dagnynin
gzlerini kamatrd, nlarn kanatlarndan gklere yanstt. Ardndan dalarn doruklar geldi.
Dagny gne nn yarlardaki karlara dtn, oradan granit duvarlara aktn grd.
Dzlklerde ok sert ve keskin glgeler oluuyor, dalar capcanl bir forma sokuyordu.
Colorado'nun en vahi blgesinde umaktaydlar. Kimsenin yaamad, yaayamayaca,
insanolunun yaya ya da uakla ulaamayaca yerler. Yz mil yarapl alanda inilebilecek tek
dzlk yoktu. Dagny benzin gstergesine bakt. Yarm saatlik benzini kalmt. Yabanc daha yksek
yeni bir tepeler dizisine doru gitmekteydi. Dagny iinden, acaba neden hibir uan semeyecei
bir rotay seiyor, diye merak etti. u tepeler dizisi keke arkamda kalm olsayd, dedi iinden.
Herhalde gsterebilmeyi umduu son aba bu olacakt.
Yabanc birdenbire hz kesmeye balad. Alalyordu. Oysa Dagny onun ykselmesini
beklemekteydi. Karsndaki granit duvar onu karlamak zere harekete gemi, kanatlara uzanyor
gibiydi. Ama adamn dmdz hareketi aaya doruydu. Dagny bu uuta bir kesiklik, bir sarsma, bir
motor arzas iareti gremiyordu. Kontroll bir niyet vard bu dmdz uuta. Derken kanatlarnda
gnei tekrar yanstarak yan dner gibi yapt, spiraller izerek uua geti. nie hazrlanyor gibiydi,
oysa ini yaplabilecek bir yer grnmyordu.
Dagny aklama bulmaya almadan bakyor, grdklerine inanamyordu. Uan birden
frlayp ykselmesini, yeniden rotasna dnmesini bekliyordu. Ama izdii o dzgn daireler
alalarak srmekteydi. Dagnynin gremedii, dnmeye de cesaret edemedii bir yere doru.
Granit kayalar, krk enedeki diler gibiydi. Yabancnn uayla Dagnynin uan onlar
ayryordu. Spiral hareketlerin dibinde neyin yatan grmesi mmkn deildi. Tek dnebildii, bu
iin intihara hi benzemese de, herhalde yle bir ey olmas gerektiiydi.
Kanatlarda gnein yansdn bir kere daha grd. Ardndan uak, iki kolunu ap dal yapan
bir insan gibi aa kayd, bir dizi kayann gerisinde gzden kayboldu.
Dagny uuunu srdrd, uan tekrar grnmesini bekledi. Bylesi bir felketin bu kadar
sessiz ve sakin biimde yer alm olabileceine inanamyordu. Uan kaybolduu yerin zerinden
geerken bakt. Granit duvarlarn izdii emberin dibinde yatan bir vadiye benziyordu.
Vadiye varp yine aaya bakt. nie elverili yer yoktu. Uak da grnrlerde yoktu.
Vadinin dibi, yer kabuunun ilk soumaya balad gnlerdeki halini andrmaktayd. urayla
kayalar, tehlikeli formasyonlar, uzun, kapkara yarlar, yana doru uzam birka arpk urpuk am
aac. Mendil kadar bile dzlk yoktu. Bir uan saklanabilecei yer de yoktu. Ama uak enkaz da
grnmyordu.
Dagny birden ua yana edi, vadinin zerinde daire izdi, biraz alald. Aklayamad bir
k hilesi sonucu, vadinin tabann ok daha net grebildi. Uak yoktu orada...ama bu mmkn
deildi.
Daireler izerek daha da alald, evresine baknd. Korku dolu bir an iinde, sanki sessiz bir
yaz sabahym, kendisi Kayalk dalarnda yapayalnz kaybolmu, hibir uan yaklamaya cesaret
bile edemeyecei bir yerde benzinsiz kalm gibi bir duyguya kapld. Hibir zaman var olmam bir
ua m aryordu burada? Yok edici yine her zamanki gibi kayp m olmutu? Belki de kendisini
buraya srkleyen, yok edicinin hayaliydi. Onu da yok edebilmek iin srklemiti kk ua
buraya. Dagny kendini toplad, ban iki yana sallad, uan biraz daha alaltt.
Quentin Daniels gibi bir beyni, aadaki kayalar arasnda yardmsz brakamam, diye
dnyordu. Eer hl sasa, yardm edilebilecek durumdaysa, bulmak zorundayd onu. Vadinin
duvarlarnn arasna inmi, orada daireler izmekteydi. Tehlikeli iti umak. Buras fazla dard. Ama
o dne dne alalmay srdrd. O anda hayat, grnn keskinliine balyd. Gzlerinin iki

grevi vard: Vadinin dibini taramak, bir de kanatlarn yrtmaya hazrlanan granit duvarlar
kollamak.
Tehlikeyi iinin bir blm saymaktayd. Artk kiisel bir anlam yoktu onun. indeki vahi
duygu adet zevk veriyordu ona. Kaybedilmi bir meydan savann son salvosu. Hayr! lk
atyordu iin iin. Yok ediciye sesleniyordu. Geride brakt dnyaya sesleniyordu. Bunca ylna,
yenilginin upuzun yoluna sesleniyordu...Hayr!...Hayr!
Gzleri n paneli tarad, sonra sesli bir soluk sald, hareketsiz oturdu. Son baktnda altimetre
11.000 fiti gsteriyordu. imdi ibre 10,000 fitte durmaktayd, Ama vadinin taban deimemiti.
Uaa yaklamamt. lk bakt zamanki mesafe daha da ksalm deildi.
Coloradoda normal ykseltinin 8000 fit olduunu biliyordu. niinin sresini fark etmemiti.
Yukardayken ok net ve ok yakn grnen tabann imdi ok bulank ve ok uzak grnmesine
ayordu. Ayn kayalara ayn perspektiften bakmaktayd. Bymemilerdi kayalar. Glgeleri hareket
etmemiti. Vadinin dibinde o doa d k hl parlamaktayd.
Altimetrenin bozulduunu dnd, dnerek inmeyi srdrd. bre de inmeyi srdryordu.
Granit duvarlar ykselmekteydi. evredeki dalar byyor, doruklar gkyznde birbirine
yaklayordu...ama vadinin taban hl deimemiti. Sanki dipsiz kuyuya dmekteydi. bre 9500e,
9300e, 9000e, sonra da 8700e indi.
Gzlerini kamatran flan bir kayna yoktu. Uan dndaki hava patlamt sanki. Patlam,
kr edici, buz gibi bir ate kmt. An ve sessiz. aknlk iinde arkasna yasland, elleri nndeki
simiti brakp gzlerini korumak zere ykseldi Bir an sonra simiti yeniden yakaladnda k yok
olmutu, ama uak topa gibi dnyor, Dagnynin kulaklar sessizlikten patlayacak gibi oluyor,
pervane nnde hareketsiz duruyordu. Motoru stop etmiti.
Levyeyi itip ykselmeye alt, ama uak iniyordu...yerden ona yaklaan da demin grd
kayalar deildi...demin var olmayan yeil imenli bir aland.
Duracak zaman yoktu. Durumu kavramaya almak iin zaman da yoktu. Spinden kurtulacak
zaman da yoktu. Yer, zerine gelen yeil bir tavan gibiydi Birka yz fit uzaklk vard, o da hzla
azalyordu.
Yaral bir sarka gibi saa sola yalpalayarak, tekere smsk sarlarak, yar koltuunda, yar diz
st pozda, planr uuuna gemeye alt. Yeil zemin evresinde dnerken, ua karn zerine
indirmeye alacakt. Kollar zorlanyor, baarp baaramayacan bilemiyordu. Zaman
tkenmekteydi. Bir an iinde, her zaman sahip olduu o zel varolu duygusunu hissetti. Sevgisine bir
anlk selam, felkete isyan dolu bir inkr...yaam ak ve kendi esiz deeri devreye girmekteydi. Sa
kalacandan, gurur dolu bir inanla emin oldu.
Onu karlamak zere ykselen zemine cevap olarak, kafasnn iinde, kaderine meydan okuyan
l duydu...nefret ettii szlerdi bunlar...yenilginin, umutsuzluun, yardm arlarnn szleri:
ff, Allah kahretsin! John Galt kim?

BLM
III
GEREK GEREKTR

I
ATLANTS
Gzlerini atnda gne n, yeil yapraklar ve bir adamn yzn grd. Bunun ne
olduunu biliyorum, diye dnd. Onalt yandayken grmeyi umduu dnyayd bu. Ve ite imdi
kendisi de varmt oraya. yle basit, artclktan yle uzak grnyordu ki, iindeki duygu, evrene
ynelik iki kelimeden ibaretti: Ama, elbette!
Yanna diz km olan adamn yzne bakt, geride brakt onca yl iinde grmek iin cann
verebilecei asl eyin bu olduunu anlad. Bu yzde ne acnn, ne korkunun, ne de sululuun izi
vard. Aznn biimi gurur yanstyordu. Hatt daha fazlasn ifade ediyordu. Sanki gurur duymaktan
gurur duyuyordu. Yanaklarnn keskin dzlemleri Dagnynin aklna kstahl, gerilimi, tiksintiyi
getiriyordu ama bu yzde bunlarn hibiri yoktu. Yalnzca hepsinin son icmali vard: Dingin bir
kararllk ve af dilemeyen, balamayan, katksz bir masumiyet. Hibir eyi saklamak zorunda
olmayan, hibir eyden kap kurtulmak zorunda olmayan bir yzd bu. Grmekten ve grlmekten
korkusu yoktu. Dagnynin onda ilk grd ey, gzlerindeki youn sezgi oldu. Grme yetenei en
sevdii aram, kullanlmas da neeli bir servenmi gibi davranyordu. Sanki o gzlerden kendine
ve dnyaya stn deerler salyordu...Kendine ynelik olanlar grme yeteneinden tr, dnyaya
ynelik olanlar da grlmeye bu kadar hevesle deecek eyler sunduu iindi. Dagny bir an iin,
yanndaki kiinin yalnzca bir bilin olduu duygusuna kapld...oysa bir erkein vcudunun hi bu
kadar farknda olmamt. Gmleinin ince kuma, beden yapsn saklamaktan ok vurguluyordu.
Teni gne yanyd. Vcudunda ince, gergin bir g vard. Dkme demir gibiydi. Sanki metalden
dklmt. Ama parlts yumuak bir metalden. Alminyum-bakr alam gibi. Teninin rengi,
salarnn kestane rengiyle iyi gidiyordu. Alnna dklen sa tellerinin rengi gne altnda kestaneden
altna dnyor, gzleri de bu renk uyumunu tamamlyordu. O gzler, renk uyumu iinde
yumuatlmam tek rengi sergilemekteydi. Koyu yeildi gzleri. Dagnyye hafif bir glmseme
ifadesiyle bakyordu. Bir keif bak deildi bu. Tandk, dnceli bir bakt. Sanki o da ok
zamandr beklemekte olduu, varlndan hibir zaman kuku duymad bir eye bakmaktayd.
Bu benim dnyam, diye dnd Dagny. Erkeklerin byle olmas, var olularyla byle
yzlemesi gerekiyordu. Geri kalan her ey, bunca yln btn irkinlikleri ve mcadeleleri yalnzca
birilerinin anlamsz akasyd. Adama glmsedi. Bir su ortana glmser gibi, rahata glmsedi.
Bir daha asla nem vermeyecei bir yn eyi alaya alrcasna. O da glmsedi. Onunki de ayn
glmsemeydi. Sanki Dagnynin neler hissettiini de, bunun ne anlama geldiini de biliyordu.
Dagny, Hibirini ciddiye almamz gerekmezdi, deil mi? diye fsldad.
Hayr, gerekmezdi
O srada bilinci yerine gelmeye balad, bu adamn hi tanmad bir yabanc olduunu fark etti.
Ondan uzaklamaya alt, ama bu ok belirsiz bir hareketti. imenlerin zerinde yatyor, otlar
salarna deiyordu. Kalkmaya uratnda, saplanan bir ar onu yeniden yatmaya zorlad.
Kprdamayn, Bayan Taggart, yaralsnz.
Beni tanyor musunuz? Sesi resmi ve sertti.
Yllardr tanyorum.
Ben sizi tamm mydm?
Evet, sanyorum.
Adnz ne?

John Galt.
Dagny hi kprdamadan bakt ona.
Adam, Neden korktunuz? diye sordu.
nk inanyorum.
O glmsedi. Sanki Dagnynin bu isimle badatrd, isme oktan beri yklenmi anlamlarla
ilgili tm itiraflar anladn ifade etmeye alyordu. Bu glmsemede bir hasmn, meydan
okunmasn kabul ettii de okunuyordu. Ama bir ocuun kendini kandrmas karsnda bir yetikinin
elenmesi de vard.
Dagny, kazada hasar grenin yalnzca uak olmadn, yava yava kendine gelmekte olduunu
hissediyordu. Henz bulmacann tm paralarn bir araya getirecek durumda deildi. Bu isimle ilgili
tm bildiklerini de derleyemiyordu. Yalnzca ismin kara bir bolukta durduunu, yava yava o
boluun dolacan biliyordu. Bu doldurma iini u anda yapamazd. Adam ok gz kamatrc bir
varlkt. Spot gibiydi. Karanlk kelerdeki varlklar grmesini engelliyordu.
Sizi mi izliyordum? diye sordu.
Evet
Yavaa evresine baknd. Yeil imenli bir alana yatrlmt. Bu alan, binlerce fitten dimdik
inen granit bir duvarn dibinde, uzaklardaki mavi gkyznn altndayd. Alann br ucunda birka
am aacyla yapraklar parldayan birka hu aac, evrelerini saran dalarn biraz daha uzaktaki
duvarn gzden saklamaktayd. Ua paralanmamt. Birka adm tede duruyordu. imenlere
karn st oturmutu. Grnrlerde baka uak olmad gibi, herhangi bir yap ya da insan
bulunduuna dair bir iaret de yoktu.
Nedir bu vadi? diye sordu.
O glmsedi. Taggart Terminali.
Ne demek istiyorsunuz?
reneceksiniz.
Belli belirsiz bir igd, bir hasmn karsnda sarmal oluturmakta olduunu grmek gibi bir
duygu, ne kadar gc kaldn denemek istemesine yol at. Kollaryla bacaklarn oynatabiliyor,
ban kaldrabiliyordu. Derin soluk aldnda bir acnn saplandn hissetti, orabnn yan tarafnda
ince bir izgi halinde akan kan grd.
nsan buradan hi kabiliyor mu? diye sordu.
O cevap verirken sesi ciddiydi, ama gzlerindeki parltda bir glmseme gizliydi: Aslnda,
hayr, ama geici olarak, evet
Dagny kalkmaya yeltendi.Galt onu kaldrmak zere eildi, ama Dagny hzl, an bir hareketle
gcn toplad, onun kavramasndan kurtuldu, ayaa kalkmak iin mcadele etti. Sanyorum
kalkabili..diye balarken, kendini ayaklar zerinde bulduu anda yeniden yere ykld. Ayak
bileinden yukar doru mthi bir ar ykselmi, bilei onu tamamt.
Galt onu kollarna alp kaldrd, glmsedi. "Hayr, yapamazsnz, Bayan Taggart, dedi,
imenler zerinde yrmeye balad.
Dagny kollarn onun boynuna atm, ban onun omzuna dayam, kucanda hareketsiz
yatmaktayd. inden, birka dakika iin, bu srd kadar, tmyle teslim olabilirim, her eyi
unutabilirim, kendime hissetme izni verebilirim, diye dnyordu. En son ne zaman yaamt byle
bir eyi? Bu dnce bir an zihninde dolat, ama hatrlayamad. Tanyordu bu duyguyu. Bir zamanlar
tanmt. Bu emin olma, sona varma, ulama, sorgusuz tamamlama duygusu! Ama korunduunu
hissetmek ve korunmaya izin vermek ok yeniydi. Teslim olmak...evet, nk bu garip gven duygusu
aslnda gelecee kar bir korunma deildi. Gemie karyd. Savamaktan korunmakla deil, sava

kazanm olmakla ilgiliydi. Dagnynin zayflna deil, gllne sunuluyordu...Onun kendi


vcudundaki ellerini anormal bir younlukla hissediyor, altn ve bakr salar, kirpiklerin yanana
den glgelerini seyrediyordu. Bulank bir dnce geti aklndan...Neye kar korunma?...Dman
oydu asl...yoksa yle miydi?...Neden?...bilmiyordu. u anda dnemiyordu. Birka saat nce bir
amac, bir hedefi olduunu hatrlamak bile aba istiyordu. Kendini zorlad, onun ne olduunu bulup
karmaya alt.
Sizi izlediimi biliyor muydunuz? diye sordu.
Hayr.
Uanz nerede?
ni pistinde.
ni pisti nerede?
Vadinin br tarafnda.
Aaya baktmda, bu vadide ini pisti yoktu. ayr da yoktu. Bu ayr buraya nasl geldi?
Galt gkyzne bakt. Dikkatli bakn. Orada bir ey grebiliyor musunuz?
Dagny ban arkaya att, dosdoru gkyzne bakt, orada sabahn sakin maviliinden baka
hibir ey gremedi. Birka saniye sonra, belli belirsiz birka erit halinde titreen havay grd.
Is dalgalar. dedi.
Galt, Refraktr nlar, diye karlk verdi. Sizin grdnz vadi dibi, sekiz bin fit
yksekliinde bir dan doruuydu, buraya da be mil uzak. Bir...neydi?
Hibir pilotun inmek istemeyecei bir da doruu. Sizin grdnz, bu vadiye yanstlm bir
grntyd.
Nasl?
Her eye kar dikkatle hesaplanm bir n ekranyla...tabi sizinki gibi bir cesaret hari.
Ne demek istiyorsunuz?
Bir uan tabana yedi yz fitten ok yaklamaya kalkaca hi aklma gelmemiti. Siz n
ekranna arptnz. Inlardan bazlar, manyetik motorlar durduracak trden. Bu da beni ikinci
yeniiniz oluyor: Daha nce izlendiim de grlmemiti.
O ekran neden koyuyorsunuz?
nk buras zel mlkiyette ve yle kalmas gerekiyor.
Nedir buras?
Madem ki geldiniz, size gstereceim buray, Bayan Taggart. nce grn, sorularnza ondan
sonra cevap vereceim.
Dagny sustu. Kendisinin ona her konuda soru sormu olmasna ramen; onun kendisiyle ilgili
hibir soru sormam olduunu fark etti. Sanki bu adam tek bir birimdi, Dagny ilk bakyla onu
anlam, zmt, baka aklamaya da ihtiya yoktu. Sanki onunla ilgili her eyi direkt alglama
yntemiyle biliyordu, imdi de bu bildiklerini tanmlama sreci balamalyd.
Galt onu, kvrlarak vadinin tabanna doru inen bir patikadan aaya gtryordu.
evrelerindeki yamalarda kara uzun kknar aalar dimdikti. ok erkeksi, ok yaln, heykel gibi bir
hlleri vard. Hu aalarnn dantel gibi, gnete titreyen yapraklaryla fena eliki iindeydiler. O
yapraklarn arasndan giren gne klar Dagnynin salarnda, ikisinin yzlerinde oynamaktayd.
Patikann kvrmlar dolaysyla tr, daha aalarda neler olduu grnmyordu.
Dagnynin gzleri ikide bir onun yzne dnyordu. O da arada srada Dagnyye bakmaktayd.
lk seferinde Dagny gzlerini karm, sanki yaramazlk yaparken yakalanm gibi davranmt.
Sonra, sanki ondan ders alm gibi, o ne zaman bakarsa, Dagny de gzlerini karmamt. Onun,
iindeki duygular bildiinin farkndayd. Zaten o da kendi baklarnn anlamn saklamyordu.

Onun sessizliinin de kendi sessizliiyle ayn itiraf tadn biliyordu Dagny. Bir kere
kendisini tay biimi, yaral bir kadn tayan ntr bir erkek gibi deildi. Tavrndan hi belli
olmasa da, aslnda bir kucaklamayd. Bunu anlaynn nedeni, onun da aralarndaki temasn tm
bedeniyle farknda olduunu sezmesindendi.
Kayalarn altndaki kesik prltlar grmeden nce bir alayann sesini duydu. Zihnindeki
bulank temponun arasndan gelmiti alayann sesi. Mcadele veren bir bellekten daha yksek
olmayan bir ses, bir ritimdi. Ama ilerledikleri hlde ritim devam etti. Dagny suyun sesini dinliyordu
ama bir baka ses ondan daha fazla netlemeye balamt. Ykseliyordu yeni ses. Kendi zihninde
deildi. Yapraklar arasnda bir yerden ykseliyordu. Patika kvrld, gr as geniledi, Dagny
birdenbire aadaki kayann zerinde kk bir ev grd. Gne evin ak duran penceresinin
doramalarna dmt. Ayn anda, kendisini u ana teslim olmay istemeye ynelten tecrbenin ne
olduunu hatrlad. Cometin tozlu vagonunda, Halleynin Beinci Konertosunu ilk defa duyduu
geceydi. u anda da onu duymakta olduunu biliyordu. Bir piyanonun tularndan kp geliyordu
konerto. Net, keskin ezgiyi, gl, gvenli bir tueyle duyuyordu.
Soruyu gen adamn yzne frlatrken sanki onu hazrlksz yakalamay ummaktayd: Bu
Halleynin Beinci Konertosu deil mi?
Evet.
Ne zaman besteledi bunu?
Neden kendisine sormuyorsunuz?
O burada m?
Piyanoyu alan o. Bu onun evi.
Ya...!
Onunla birazdan tanacaksnz. Sizinle konumak onu sevindirecek. Akamlar yalnzken
evinizde dinlediiniz tek mziin, onun besteleri olduunu biliyor.
Nereden biliyor?
Ben syledim.
Dagnynin yz ifadesi, soraca sorunun, Peki siz ne demeye... diye balayacan
gsteriyordu, ama onu sormad. Gen adamn gzlerindeki ifadeyi grnce gld. Gl, Galtn
baknn anlamn yanstt.
Hibir eyi sorgulayamam, diye dnd. Artk yapamazd. Bu mzik yapraklar arasnda
yanklanrken olmazd. zgrlemenin, kurtuluun mziiydi bu. alnmas gerektii gibi alnyordu.
Tozlu vagonda, yaral tekerlerin sesleri arasndayken kafasnn iinde duymaya alt gibi
alnyordu. Bunu ngrmt Dagny sesler arasnda o gece...ve bu vadiyi grmt...bu sabah
gneini ve...
Birden soluu tkanr gibi oldu. Patika yine kavislenmi, stnde bulunduklar kayann
ykseltisinden, aadaki kasaba gzkmt.
Kasaba deildi. Rastgele serpilmi evlerdi. En dipten balyor, evrelerini saran kayalarn
eidi dzeylerine doru trmanyorlard. Evler kk ve yeniydi. plak, keli izgileri vard.
Geni pencereleri prl prld. lerdeki baz binalar daha yksekti. Bacalarndan kan dumanlar,
orann sanayi blgesi olduunu dndryordu. Ama daha yaknda, neredeyse Dagnynin gzlerinin
hizasndaki ince bir granit stunun zerinde, bir metre yksekliinde, ltsyla gz kamatran, baka
her eyi snkletiren bir dolar iareti durmaktayd. Som altndan yaplmt. Kasabann yukarsnda,
burann armas olarak, markas olarak dikiliyordu. Gne n yakalayp yanstyor, evlerin damlar
zerindeki havaya bir kutsama gibi yayyordu.
Dagny parmayla iareti gstererek, O nedir? diye soludu.

O Francisconun zel akas.


Hangi...Francisco? Sesi bir fsltyd, nk cevab biliyordu.
Francisco dAnconia.
O da m burada?
Olacak. Bugnlerde gelir.
Ne bakma onun akas?
O iareti yldnm armaan olarak burann sahibine verdi. Ardndan da biz hepimiz bunu
kendi zel amblemimiz olarak kabul ettik. Fikir houmuza gitti.
Bu yerin sahibi siz deil misiniz?
Ben mi? Hayr. Aaya doru bakt, kayann dibindeki bir adam iaret etti. te, mal sahibi
geliyor.
Aadaki toprak yolun ucunda bir araba durmutu. ki kii hzl admlarla yokuu
kmaktaydlar. Dagny yzlerini net gremiyordu. Biri ince uzun, dieri daha ksa, daha yaplyd.
Patikann kvrmnda onlar gremez oldu. Bu arada kendileri de yrmeyi srdrdler.
Vay canna! diye patlad yapl adam. Dagny onu tanmyordu, ama adam Dagnyye
bakakalmt.
Dagny bu arada, onun yanndaki ince uzun adama bakt: Hugh Akstond.
lk konuan Hugh Akston oldu. Eilip nazik bir ho geldiniz selam verdi. Bayan Taggart, ilk
defa olarak birisi beni haksz karm oluyor, dedi.
Onu asla bulamazsnz demitim ama, bir sonraki karlamamzda sizi onun kucanda
greceim hi aklma gelmemiti.
Kimin kucanda?
Motoru yaratan kiinin tabii
Dagny sesli bir soluk sald, gzlerini yumdu. Bu ilikiyi kendi kendine kurmas gerektiini
dnyordu. Gzlerini atnda Galta bakyordu. O glmsyor; bunun Dagny iin ne anlama
geldiini biliyormu gibi grnyordu.
Gl kas yapsna sahip olan adam, Boynunu krsaydn hak etmi olurdun! diye aksilendi.
Bunu kaygdan kaynaklanan bir fkeyle sylyor, sevgisini belli ediyordu. Ne biim bir numara
ekmek bu! Hem de n kapdan gelmek istese burada sevinle karlanacak biri iin!
Galt, Bayan Taggart, size Midas Mulligan takdim edebilir miyim? dedi.
Dagny zayf bir sesle, Yaa, dedi, sonra gld. artk aracak hli kalmamt. "Yoksa ben o
uak kazasnda ldm de, bu bir tr br dnya yaam m? dedi.
Galt, Daha farkl bir yaam, diye karlk verdi. lm olma konusuna gelince...aslnda tam
tersi gibi gzkmyor mu?
Evet, diye fsldad Dagny. ...evet... Mulligana glmsedi. n kap nerede? diye sordu.
Burada. Eliyle kendi alnn gsteriyordu,
Dagny hi gcenmeden, Anahtar kaybetmiim, diye basit bir cevap verdi. u anda tm
anahtarlar kaybetmi durumdaym.
Bulursun. Ama o uakta ne iin vard?
zliyordum.
Onu mu?" Parmayla Galt gsteriyordu.
Evet
Sa kaldn iin anslsn! Yaran ar m?
Sanmyorum.
Seni bir tedavi etsinler de...ondan sonra birka soruya cevap vermek zorunda kalacaksn.

Birden dnd, ne dp arabaya ilerlerken Galta dnd. Bak sen u ie! dedi Buna nlem
almamtk ite...ilk grev krc. lk...ne? diye sordu Dagny.
Bo ver, dedi Mulligan. Galta bakt. Ne yapyoruz?
Galt, Grev benim, dedi. Ben sorumluyum. Siz Quentin Daniels aln.
Yo, o hi sorun deil. Tek ihtiyac buray renmek, almak. Geri kalan her eyi biliyor gibi
grnyor.
Evet. Hemen hemen tm yolu tek bana alm. Dagnynin kendisine anlamayan baklarla
baktm gryordu. Size bir konuda teekkr borluyum, Bayan Taggart, dedi. Braktm ii
grmek zere Quentin Daniels semekle bana bir iltifat sunmu oldunuz. Uygun bir kiiymi.
Nerede o? diye sordu Dagny. Bana neler olup bittiini syleyecek misiniz?
Midas bizi ini pistinde karlad, beni evime brakp Daniels yannda gtrd. Birlikte
kahvalt etmek zere onlara katlacaktm, o srada sizin uan spin yaparak dala getiini grdm.
Oraya en yakn bendim.
Mulligan, Mmkn olduu kadar abuk yetimeye altk, diye onun kald yerden devam
etti. O uaktaki her kimse, lmeyi hak etmitir diye dnyordum. Dnyada istisna tanyacam iki
kiiden biri olabilecei aklma bile gelmemiti.
teki kim? diye sordu Dagny.
Hank Rearden.
Dagnynin yz burutu. ok uzaklardaki bir yerden an bir darbe alm gibiydi. Neden
kendisine, Galt ona bakyormu gibi, yzn dikkatle inceliyormu gibi geldiini, neden Galt'n yz
ifadesinde de bir anlk bir deiiklik sezdiini bilemiyordu.
Arabaya varmlard. st ak bir Hammondt. Brandas akt. En pahal modellerden biriydi.
Birka yllkt ama ok iyi baklmt. Galt onu dikkatle arka kanepeye yerletirdi, kolunun kvrmyla
korudu. Dagny arada srada bak gibi bir sanc hissediyordu ama buna ayracak dikkati yoktu.
Mulligan mara basp araba ileri atlrken, o kasabann uzaklardaki evlerine bakyordu. Dolar
iaretinin altndan geerlerken altn bir k gzne girdi, sonra alnndan kayd.
Kim burann sahibi? diye sordu Dagny.
Mulligan, Ben, dedi.
Ya bu nedir? Galt gsteriyordu.
Mulligan kkrdad. O yalnzca burada alyor.
Ya siz, Dr. Akston?
Akston, Galta bakt. Ben onun iki babasndan biriyim, Bayan Taggart, dedi. Ona ihanet
etmeyen baba benim.
Ya. Kafasnda bir balant daha netlemiti. nc renciniz o muydu?
Evet, yle.
Muhasebeci yardmcs! diye inledi Dagny. Bellei bir eyi daha yakalamt.
O da ne?
Dr. Stadler ona yle demiti nc renciye ne oldu diye sorduumda, Dr. Stadler bana,
herhalde bir yerde muhasebeci yardmcs olmutur, demiti.
Galt, Fazla iyimser konumu, dedi. Onun ve dnyasnn standartlaryla, ben ok daha
aadaym.
Araba vadinin zerindeki bir kayada tek bana duran eve doru sapmt. nlerindeki patikada
bir adam, hzl admlarla kasabaya inmekteydi. Blucin tulum giymiti, elinde bir kumanya kutusu
tayordu. Admlarnn kesik kesik hznda tandk bir ey vard. Araba adamn yanndan geerken
Dagny onun yzn bir an iin grebildi, sonra dnp arkasna bakakald, sesi hareketin verdii

acnn etkisiyle la dnerek, Ah, durun! Durun! diye bard. Gitmesin, ne olur! Adam Ellis
Wyattt.
adam gldler, ama Mulligan arabay durdurdu. ey... dedi Dagny. Sesi zayf, zr diler
gibiydi. Burann Wyattn terk edip gidemeyecei yer olduunu unutmutu.
Wyatt onlara doru kouyordu. O da Dagnyyi tanmt. Arabann kenarn yakalaynca hzn
dengeledi, karsndaki o gen, zafer dolu glmsemeye bakt. Ayn ifadeyi bir kere daha grmt:
Wyatt Kavann peronunda.
Dagny! Nihayet sen burada, ha? Bizden biri misin?
Galt, Hayr, dedi. Bayan Taggart kaak yolcu.
Ne?!
Bayan Taggartn ua dt. Grmediniz mi?
Dt m? Buraya m?
Evet.
Bir uak sesi duydum, ama... Yzndeki aknlk bir glmsemeye dnt. Hazin, eleniyor
gibi, dosta bir glmseme. Anlyorum. Hay Allah, Dagny! nanlmaz bir ey bu!
Dagny ona aresiz baklarla bakyor, gemii imdiki zamana balamay bir trl
baaramyordu. lm bir dostuna bakar gibi hissediyordu kendini. Ryadaym gibiydi. Ona
syleyememi olduu szler dkld azndan. "Size ulamaya altm dedi. ki yl nce alp
alp almayan o telefonu dnyordu.
Wyatt yumuack glmsedi. Biz de ondan beri sana ulamaya alyoruz, Dagny...Bu gece
grrz. Kayglanma, ortadan kaybolacak deilim...sanyorum sen de kaybolmayacaksn.
tekilere el sallad, kumanya kutusunu sallayarak yoluna devam etti. Mulligan arabay
altrrken Dagny ban kaldrd, Galtn gzlerinin dikkatle kendisini incelediini grd.
Dagny'nin yz hemen sertleti. Acy itiraf ediyormu, ama bunun ona verdii tatmin duygusuna
meydan okuyormu gibi. Peki, dedi. "Ne tr bir ova tank olmam plnladnz anlyorum.
Ama Galtn yznde ne zalimlik, ne de acma vard. Yalnzca adalet kavramnn itenlikli
ifadesi okunuyordu. "Burada ilk kuralmz, herkesin her eyi nce kendi gzyle grmesidir, Bayan
Taggart, dedi.
Araba tek bana bir evin nnde durdu. Kaba granit bloklardan yaplm bir evdi. n duvar
hemen hemen tmyle camd. Mulligan gaza basp uzaklamadan nce, Doktoru yollarm dedi, Galt
da Dagnyyi kucanda eve tad.
Senin evin mi? diye sordu Dagny.
Benim. Kapy ayayla iterek ayordu.
Dagnyyi prl prl bir salona tad. Burada gne hzmeler hlinde cilal am duvarlara
vuruyordu. Dagny odada el yapm birka mobilya grd. Tavan plak ktklerden yaplmayd.
Mutfaa geii salayan yuvarlak bir kap vard. Kkt mutfak. Kaba raflar, plak bir tahta masa,
elektrik ocann zerinde insan artacak kadar parldayan kromlar. Bir snr kulbesinin ilkel
basitlii vard burada. En gerekli eylerden fazlasna yer verilmemi, ama bu i sper-modern bir
beceriyle yaplmt.
Galt onu k hzmeleri arasndan geirip kk konuk odasna soktu, bir yatan zerine brakt.
Dagny pencerenin ak olduunu, darda kaya basamaklar ve gklere ykselen amlar grndn
fark etti. Duvarlarn ahabna yaz yazlm gibi kk izgiler iliti gzne. Farkl izgilerdi, ayn
elden kmam gibiydiler. Kelimeleri zemiyordu. Yar ak bir kap daha grd. Oradan Galtn
yatak odasna geiliyordu.
Burada konuk muyum, yoksa tutuklu mu? diye sordu.

Seim sizin, Bayan Taggart.


Bir yabancyla pazarlk ederken seim yapamam.
Ama yabanc saylmazsnz. Demiryolunuza benim adm vermemi miydiniz?
Ha!...Evet... Bir balant daha yerine oturmu, onu yine sarsmt. Evet, ben... Uzun boylu
adama, gnein soldurduu salara, baarlmaya allan glmsemeye, amanszcasna gzlemci
gzlere bakyor, hatt ina ederkenki abalarn, o yaz gn yaplan ilk seferi gryordu. Eer o hatt
simgeleyecek bir insan figr olabilseydi, herhalde bu insandan bakas olmazd.
Evet...vermitim... Sonra geri kalann da hatrlayarak ekledi: Ama oraya bir dmann adn
vermitim.
Galt glmsedi. O da er ge zmeniz gereken bir elikiydi, Bayan Taggart.
Sendin, deil mi...hattm mahveden sendin...
Hayr, o elikiydi.
Dagny gzlerini yumdu. Az sonra, Hakknda duyduum onca hikye var, dedi. Hangileri
doru?
Hepsi.
O hikyeleri yayan sen miydin?
Hayr.Neden yayaym? Hakkmda konuulmasn hibir zaman istemedim.
Ama bir efsane hline geldiini biliyorsun, deil mi?
Evet
Efsanenin tek doru yks, Twentieth Century Motordaki gen mucit, yle deil mi?
Somut anlamda gerek olan o, evet.
Heyecansz syleyemezdi syleyeceini. Sesi ksld, soluk solua bir tonda, Motor... dedi.
...bulduum motor...onu yapan sen miydin? Evet.
Bann yukar kalkmasna yol aan hevesi nleyememiti. Enerjiyi deiimden geirip... diye
balarken sustu.
Seslendirmedii umutsuz yakara cevap olarak, Size onbe dakikada anlatabilirdim, dedi.
Ama onu bana dnyada hibir g anlattramaz. Bunu anlayabiliyorsanz, sizi artan her eyi de
anlayacaksnz.
O gece...oniki yl nce...alt bin katilin katld toplanty terk edip ktn ilkbahar gecesi...o
hikye doru, yle deil mi?
Evet.
Onlara dnyann motorunu durduracan syledin.
Durdurdum.
Ne yaptn?
Hibir ey yapmadm, Bayan Taggart. Zaten srrmn tm de orada. Dagny uzun sre boyunca
ona sessizce bakt. O durmu, bekliyordu. Sanki Dagnynin dncelerini okuyordu. Dagny aknlk
ve aresizlik iinde, Yokedici... dedi.
Galt, "Gelmi gemi en kt yaratk, diye sz bitirdi, Dagny kendi szcklerini hemen tand.
Dnyann beynini bitiren adam.
Beni ne kadar dikkatle inceliyordun? Ve ne zamandan beri?
Yalnzca bir anlk bir duraklama oldu, Galtn gzleri kprdamad, ama Dagnyye sanki
baklar younlam gibi geldi. Ona bakmakta olduunun zel bir biimde farkndaym gibi. Sonra
alak sesle cevap verirken, Dagny onun sesinde de bir younluun olduunu fark etti: Yllardr.
Gzlerini yumup kendini serbest brakt. Vazgemiti. Garip, hafifsi bir kaytszlk hissediyordu.
Sanki o anda tek istedii, aresizlik duygusuna teslim olmakm gibi.

Gelen doktor kr sal, yumuak ifadeli, dnceli yzl biriydi. Davran zgvenliydi.
Galt, Bayan Taggart, size Dr. Hendricksi tantrabilir miyim? dedi. Dr. Thomas Hendricks
deil herhalde! diye soludu Dagny. ocuksu bir kabalkt bu. Azndan kan isim ok nl bir
cerrahn ismiydi. Alt yl nce emekliye ayrlp ortadan kaybolmutu.
Evet, tabi o, dedi Galt.
Dr. Hendricks, Dagnyye glmsedi. Midas bana, Bayan Taggartn oktan tr tedaviye
ihtiyac olduunu syledi, dedi. Urad ok deil...urayaca oklar nedeniyle.
Galt, Bu ii size brakyorum, dedi. "Ben de markete gidip kahvaltlk bir eyler alaym.
Urad hasarlar bir bir muayene edilirken Dagny, Dr. Hendricksin almasndaki seri ustal
seyrediyordu. Yannda Dagnynin daha nce hi grmedii bir let getirmiti. Herhalde tanabilir bir
rntgen makinesi. Muayene sonucunda, iki kaburgasnn kkrdan yrtm, ayak bileini burkmu,
bir diziyle bir dirseini syrm, her yann rtm olduunu rendi. Dr. Hendricksin usta elleri
sarglar sarp, bantlar yaptrma iini bitirirken, Dagny vcudunu usta bir teknisyenin
muayenesinden km bir makine gibi hissetti, artk baka bakm gerekmediine inand.
Size yataktan kmamanz tavsiye ederim, Bayan Taggart.
Yo, hayr! Dikkat eder, yava hareket edersem bir ey olmaz. "Dinlenmelisiniz.
Dinlenebilir miyim ki?
Doktor glmsedi. Herhalde hayr, dedi.
Dagny Galt gelene kadar giyinmiti. Dr. Hendricks durumu Galta zetledi, Yarn gelip yine
muayene edeceim, dedi.
Galt, Teekkr ederim. Faturay bana yollayn, diye karlk verdi. Dagny, Asla olamaz!
diye atld gcenik bir sesle. Kendim derim.
ki adam elenerek birbirlerine baktlar. Sanki bir dilencinin vnmesine tank oluyorlard.
Galt, Bunu sonra konuuruz, dedi.
Dr. Hendricks ayrld, Dagny ayaa kalkmaya alt, topallayarak, mobilyalara tutunarak
ilerledi. Galt onu yine kucaklayp mutfaa gtrd, iki kiilik sofrann hazrland masann bandaki
sandalyeye oturttu.
Dagny acktn hissediyordu. Ocakta kaynayan kahve, iki bardak portakal suyu, cilal masann
zerinde, gne nda parlayan beyaz porselen tabaklar.
Galt, En son ne zaman yedin ya da uyudun? diye sordu.
Bilmiyorum...trende yemek yemitim...eyle..." Ac ve aresiz bir glmsemeyle ban iki yana
sallad. Bir serseriyle, diye dnyordu. Ona yalvarm, ulalamayan bir intikam meleinden
kurtulmak iin bilgi istemiti. O intikam melei imdi karsnda oturuyor, portakal suyunu iiyordu.
Bilemiyorum...yzyllarca geride, ktalarn ardnda gibi, dedi.
Beni nasl oldu da izledin?
Siz kalk yaparken ben Afton Havaalan'na indim. Oradaki adam bana, Quentin Danielsn
seninle gittiini syledi.
Uan tepede turlarken grdm hatrlyorum. Ama o an...seni dnmediim tek and.
Trenle geliyorsun sanyordum.
Dagny dosdoru ona bakarak, Buna ne anlam vermemi bekliyorsun? diye sordu.
Neye?
Beni dnmediin tek zamana?
Galt gzlerini karmad. Dagny onun tipik zellii olduunu anlad belli belirsiz hareketi fark
etti. Gururlu dudaklarnn bir glmseme imasna doru bklmesiydi o hareket. Ne istersen, dedi
Galt.

Dagny yapt seimin altn yznn ciddiyetiyle izebilmek iin bir an sessiz kald, sonra
souk bir sesle, dmanca bir sulama tonunda sordu: Quentin Danielsa gelmekte olduumu biliyor
muydun?
Evet.
Onu nce sen kaptn, benim ulaamamam istedin, yle mi? Benimle yartn. Bunun beni nasl
etkileyeceini bile bile, yle mi?
Tabi.
Gzlerini karan ve sessiz kalan Dagny oldu. Galt kahvaltnn geri kalann hazrlamak zere
ayaa kalkt. Dagny onun ocak banda ekmek kzarn ve yumurtalar piiriini seyretti. alma
biiminde bir kolaylk, bir rahatlk vard, ama bunlar baka bir meslekten gelen becerilerdi. Elleri bir
mhendisin hesapl hareketleriyle kontrol panelindeki levyeleri ekiyor, itiyordu. Byle bir beceri
trn daha nce nerede grdn hatrlad.
Oca gstererek, Bunlar Dr. Akston'dan m rendin? diye sordu. Baka bir sr ey
arasnda bunlar da.
Sana vaktini...senin vaktini!...bu tr eylere harcaman m retti? "Ben vaktimi ok daha
nemsiz ilere de harcadm.
Taba Dagnynin nne koyduunda Dagny, Bu yiyecekleri nereden aldn? diye sordu.
Burada bakkal dkkn da m var?
Dnyann en iyi dkkn. Lawrence Hammond iletiyor.
Ne?
Lawrence Hammond. Hammond Otonun sahibi. Jambon, Dwight Sandersn iftliinden.
Sanders Uak yani.Yumurtalarla tereya Yarg Narragansettden. Eskiden Illinois Eyaleti st
Mahkemesi ba yargcyd.
Dagny tabana bakt. Baklar acyd. Sanki yiyeceklere elini srmeye korkuyordu. Herhalde
mrmde yiyeceim en pahal kahvalt, dedi. Hele ann ve dierlerinin zamanlarnn maliyeti
hesaba alnrsa..
Evet...bir bakma. Ama dier yandan, mrnde bulacan en ucuz kahvalt, nk hibir kuruu
seni bu uurda yllarca altran ve sonunda alktan ldren yamaclara gitmiyor.
Uzun bir sessizlikten sonra Dagny, Ne yapyorsunuz hepiniz burada? diye sordu.
Yayoruz.
Dagny bu kelimenin bu kadar gerek anlamda kullanldn hi duymamt.
in ne? dedi. Midas Mulligan senin burada altn syledi.
Tamir ustasym herhalde
Nesin?
Tesisatlarda bir bozukluk olunca beni aryorlar. Elektrik sistemi var rnein.
Dagny ona bakt, sonra birdenbire ne uzand, elektrik ocana yakndan bakmaya alt, ama bu
hareket cann yaknca sandalyesine yasland.
Galt sesli sesli gld. Evet, doru, dedi. "Ama ar ol, yoksa Dr. Hendricks seni yeniden
yataa yatrr.
Elektrik sistemi... Dagny boulur gibiydi. "Burada elektrik sistemi...senin motorunla m
alyor?
Evet.
Motoru yaptn m? alyor mu? liyor mu?
Kahvaltn piirebildi ite.
Grmek istiyorum!

Ocaa bakacam diye kendini sakatlama. Basit bir elektrik oca, ama altrmas yz kat
daha ucuz. Grebilecein de o kadar, Bayan Taggart. Bana bu vadiyi gstereceine sz verdin.
Gstereceim. Ama elektrik jeneratrn deil.
Kahvalt biter bitmez beni vadide dolatrr msn?
stersen...ve kprdayabilirsen.
Kprdarm.
Galt ayaa kalkt, telefona yryp bir numara evirdi "Alo Midas?...Evet...Geldi. Evet, durumu
iyi...Araban bana bir gnlne kiralar msn?...Saol. Normal fiyata...yirmibe sent...Yollayabilir
misin arabay?...Baksana, sende bir tr baston var m? htiyac olacak...Bu gece mi? Evet, sanrm.
Olur. Teekkrler.
Telefonu kapatt. Dagny ona inanmaz gzlerle bakyordu.
Doru mu anladm? kiyz milyon dolar paras olan Bay Mulligan, arabasn kullandn diye
senden yirmibe sent mi alacak?
Doru.
Ulu Tanrm, sana arabay nezaketen veremez miydi?
Galt oturup bir an ona bakt, yzn inceledi, sanki onun da kendi yzndeki elenen ifadeyi
grmesini salamaya alt. Bayan Taggart, dedi. Bu vadide yasalarmz yok, kurallarmz yok,
hibir trl resmi organizasyonumuz yok. Buraya geldik, nk dinlenmek istiyorduk. Ama baz
detlerimiz var. Onlara hepimiz uyarz, nk onlar, uzak kalmak istediimiz eylerle ilgili. Sizi
imdiden uyarsam iyi olacak, bu vadide bir tek yasak kelime varsa o da vermek kelimesidir.
zr dilerim, dedi Dagny. Haklsn.
Galt onun fincanna kahve koydu, bir paket de sigara uzatt. Dagny glmseyerek paketten bir
tane ald. zerinde dolar iareti vard.
Galt, Eer akama ok yorgun olmazsan Mulligan bizi yemee davet ediyor, dedi. Grmek
isteyeceini sandm baz konuklar olacak.
Aa, tabi! Yorgun olmam. Bir daha hi yorgun olmayacakmm gibi geliyor.
Kahvaltlarn bitirirlerken Mulligann arabasnn evin nnde durduunu grdler. ofr dar
frlad, patikadan yukar kotu, kapy vurmak ya da almak iin bile duraklamadan odaya dald.
Dagnynin bu hevesli, soluk solua, dank gencin Quentin Daniels olduunu anlamas bir sre ald.
Bayan Taggart, diye soludu gen adam. ok zgnm! Sesindeki umutsuz sululuk duygusu,
yzndeki sevin dolu heyecanla elimekteydi. Daha nce szmden hi dnmemitim! Bunun zr
yok. Sizden beni balamanz isteyemem, inanmayacanz da biliyorum, ama iin
dorusu...unuttum!
Dagny, Galta gz att. nanyorum, dedi.
Bekleyeceime dair size sz verdiimi unuttum. Her eyi unuttum...birka dakika ncesine
kadar. Bay Mulligan uanzn buraya dtn syledii zaman hatrladm ve hepsinin benim
suum olduunu hemen anladm. Eer size bir ey olsayd...ah, Tanrm, iyi misiniz?
Evet. Kayglanma. Otur.
nsan verdii eref szn nasl unutur, bilmiyorum. Bana neler oldu, anlayamyorum.
Ben anlyorum,
Bayan Taggart, aylardr zerinde alyordum. zellikle bir hipotezin zerinde. Ne kadar
abalarsam durum o kadar umutsuz grnyordu. Son iki gn laboratuardan kmadan geirmitim.
mknsz gzken bir matematik denklemini zmeye urayordum. Bu kara tahtann banda lrm
de pes etmem, diye dnyordum. O geldii zaman gecenin ge saatiydi. eri girdiini fark etmedim
bile. Yani gerek anlamda. Benimle konumak istediini syledi, bir dakika bekle, dedim, iime

devam ettim. Sanyorum onun orada olduunu da unuttum. ylece ayakta durmu, beni seyrediyordu.
Bu ne kadar srd, bilemiyorum. Tek hatrladm, sonunda elini uzatt, tahtadaki rakamlarmn
hepsini sildi, oraya bir tek ksa denklem yazd. te o zaman fark ettim onu! lk
attm...nk...motorun tam cevab deildi, ama o cevaba giden yoldu. Benim gremediim, akl
edemediim eydi...ama grr grmez nereye varacan anladm! Nereden bildin? diye haykrdm,
o parmayla sizin motorun fotorafn iaret etti, nk onu ilk yapan benim, dedi. te en son
hatrladm o, Bayan Taggart...yani kendi varlmla ilgili son hatrladm o oldu, nk ondan
sonra statik elektrikten, enerji konversiyonundan, motordan sz etmeye baladk.
Galt, Buraya gelene kadar da yolda hep fizik konutuk, dedi.
Daniels, Seninle gelmek isteyip istemediimi sormutun, onu hatrlyorum, dedi. Gidip her
eyden vazgemek...Her eyden, ha? Ormana katlmaya hazrlanan l bir enstitden, hademe-kle
olarak geleceimden, Wesley Mouchun Ynerge 10-289undan, stmze trmanan hayvan-alt
yaratklarn bize akl diye bir ey yok deyip durmasndan...Bayan Taggart - birden sevinle gld Bana bunlardan vazgeip kendisiyle gelmek istiyor muyum diye soruyordu! ki kere sormak zorunda
kald, nk birincisinde inanamamtm. Hibir insann bunu seenek olarak bile grebileceine
inanmyordum. Gitmek, ha? Onunla gidebilmek iin gkdelenin tepesinden atlamaya bile raz
olurdum...yeter ki yere vurmadan bana formln syleyeceini bileyim!
Seni sulamyorum, dedi Dagny. Yzne imrenir gibi bakyordu. Hem sen kontratnn
sorumluluunu yerine getirdin. Beni motorun srrna gtrdn.
Burada da hademe olacam, dedi Daniels. Mutlu mutlu srtyordu. Bay Mulligan beni
hademe olarak alyor. Elektrik santraline! Yeterince rendiim zaman elektrikilie terfi edeceim.
Bay Mulligan ne harika biri, deil mi? Onun yana gelince ben de yle olmak istiyorum. Para
kazanmak istiyorum. Milyonlarla. Onun kadar para kazanmak istiyorum!
Daniels! Dagny glyordu. Balangta tand gen fizikinin o sessiz zkontrolunu, ciddi
dikkatini, dnsz mantn hatrlyordu. Neyin var senin? Nerelerdesin? Azndan kan biliyor
musun?
Buradaym, Bayan Taggart...ve burada olabilecek eylerin snr yok! Dnyann en byk ve en
zengin elektrikisi olacam. Ben artk...
Galt, "Sen artk dosdoru Mulligann evine gidiyorsun, dedi. "Yatp yirmidrt saat
uyuyorsun...yoksa santralin yanna bile yaklatrmam seni. Daniels ekingen bir sesle, Peki,
efendim, dedi.
Gne evredeki granit doruklardan aaya szlmeye balam, granit duvarlarn ve prltl
karlarn ortasndaki vadiye kl bir daire izmiti. Dagny birdenbire, sanki o kl dairenin dnda
hibir ey yokmu gibi hissetti, sonluluk kavramnda bulunabilecek o neeli, gururlu duyguya at,
nk yle bir durumda insann tm kayglar, gznn eritii alanla snrl kalrd. Kollarn
aadaki kasabann damlar zerinden uzatmak, parmak ularn karki doruklara dedirmek geldi
iinden. Ama kollarn kaldramazd. Bir eliyle bastona abanyor, dieriyle Galtn koluna aslyor,
ayaklarn yava, bilinli bir abayla hareket ettiriyor, yrmeyi yeni renen bir ocuk gibi arabaya
doru ilerliyordu.
Galt arabay srerken o yannda oturdu, kasabann kenarndan dolap, Midas Mulligann evine
yneldiler. Bir kayann zerindeydi ev.Vadinin en byk eviydi. ki katl tek ev oydu. Hisar ile resort
karm, salam granit duvarlarla, geni, apak teraslarla donanmt. Bir ara durup Daniels
indirdiler, sonra dalara doru yavaa ykselen kvrml yola trmandlar.
Mulligan'nn servetini dnmek, altlarndaki lks arabay fark etmek, Galt'n direksiyondaki
ellerine bakmak, ilk defa olarak, acaba Galt da m zengin, diye merak etmesine yol at. Kyafetini

szd. Gri pantolon, beyaz gmlek. Uzun sre dayanacak trden kumalardan yaplmt, ikisi de.
Belindeki ince kemerin derisi atlak atlakt. Kolundaki saat ok hassast, paslanmaz elikten
yaplmayd. Lkse iaret edebilecek tek eyi salaryd...rzgrla kprdayan o sv altn ve bakr
rengi tellerdi.
Yolun bir virajn dndklerinde Dagny birdenbire geni alana yaylm imenleri ve uzaktaki
iftlik evini grd. Bu ayrda koyun srleriyle birka at otluyor, itle ayrlm domuz allar
grnyor; ilerde ahap ambarlar, daha uzakta da bir metal hangar gze arpyordu...O hangar bu
iftliin bir paras olamazd.
Kovboy gmlei giymi bir adam hzl admlarla onlara doru gelmekteydi. Galt arabay
durdurdu, ona el sallad, ama Dagnynin soru soran baklarna cevap vermedi. Adamn yaklamasn,
onun Dwight Sanders olduunu Dagnynin kendisinin anlamasn bekledi.
Merhaba, Bayan Taggart, diye glmsedi Sanders. Dagny onun svanm kollarna, ar
izmelerine, otlayan srlarna bakt. "Demek Sanders Uaktan geriye kalan bu, dedi.
Yo, hi de deil. Bir de mkemmel monoplan var. En iyi modelim. Ama siz tepenin eteklerinde
yamultunuz onu.
Demek olanlar biliyorsunuz, yle mi? Evet, sizin uaklarnzdan biriydi. Harika bir uakt.
Ama korkarm onu fena hlde yaraladm.
Onartmanz gerekir.
Galiba alt yrtld. Kimse onaramaz.
Ben onarrm.
Bu szler ve bu ses tonu, Dagnynin yllardr duymad tr zgveni yanstyordu. Bu davran
insanlardan beklemekten umudunu oktan kesmiti. Ama yz glmsemeye balayacakken, ac bir
glle yeniden deiti. Nasl? diye sordu. Domuz iftliinde mi?
Yok canm, Sanders Uakta.
Nerede o?
Nerede olacam sanyorsunuz? New Jerseydeki o binada m olacakt? Hani Tinky
Hollowayin kuzeninin, benim iflas eden vrislerimden devlet kredisiyle ve vergi ertelemesiyle satn
ald binada m? Sonradan orada rettii alt uan hibiri yerden kalkmad, kalkan sekiz tanesi de
dp krkar yolcu ldrd.
Nerede yleyse?
Ben neredeysem orada.
Eliyle yolun kar tarafn gsterdi.amlarn zerinden, vadinin dibindeki dikdrtgen biimli
havaalan grnyordu.
Burada birka uamz var, benim iim de onlarn bakmn yapmak, dedi Sanders. Domuz
yetitiriyorum, ayn zamanda da havaalan grevlisiyim. Jambon ve pastrma retme iinde hayli
baarlym. Eskiden bu mallar satn aldm insanlar buralarda olmasa bile. Ama o insanlar, ben
olmadan uak yapamazlar...hatt ben olmadan jambon ve pastrma bile retemezler. Ama siz...uak
tasarmlamyorsunuz.
Hayr, tasarmlamyorum. Bir zamanlar size sz verdiim diesel lokomotifleri de yapmyorum.
Sizi son grdmden bu yana yalnzca bir tek traktr tasarmlayp rettim. Bir tek. Elle yaptm onu.
Seri imalt gerekmiyordu. Ama o traktr normal sekiz saatlik i gnn drt saate indirdi. Nerelerde
mi? Kolunu uzatm sadan sola doru kaydryor, asma baheleri gsteriyordu. Yarg
Narragansettin mandrasnda..Kolu biraz daha kayd, kanyonun dibindeki yeilimsi altn rengi
ekinleri gsterdi, oradan canl yeil ksmlara kayd. ...buday tarlalarnda, Midas Mulligan'n ttn
tarlasnda... Kol ykseldi, prltl yapraklarn gz doldurduu granit balkonu gsterdi. Richard

Halleynin meyve bahelerinde.


Dagnynin gzleri yavaa onun kolunu izlemekteydi. Kol indikten ok sonra bile, o hl
gsterilen yerlere bakyordu. Ama yalnzca, Anlyorum, demekle yetindi.
imdi artk uanz onarabileceime inandnz m?
Evet. Ama ua grdnz m?
Tabi. Midas ilk anda hemen iki doktor ard. Hendricksi sizin iin, beni de uanz iin.
Onarlabilir. Ama pahalya kar.
Kaa?
ki yz dolar.
ki yz dolar m? Dagny inanamamt. Bu fiyat ona ok dk grnyordu.
Altn olarak, Bayan Taggart.
Ha...! Peki, altn nereden satn alabilirim?
Galt, Alamazsnz, dedi.
Dagny ban meydan okur gibi ona evirdi Alamaz mym?
Hayr. Sizin geldiiniz yerde, alamazsnz. Kanun yasaklyor.
Sizin kanununuz yasaklamyor mu?
Hayr
O zaman siz satn bana. Kurunuzu kendiniz belirleyin. stediiniz paray syleyin...benim
paramla.
Ne paras? Siz meteliksizsiniz, Bayan Taggart.
Ne?! Byle bir sz duyaca, bir Taggart varisinin asla aklna gelemezdi.
Bu vadide meteliksizsiniz. Taggart Transcontinental hisselerinde milyonlarca dolarnz var,
ama hepsini bir araya getirseniz bile, bu para Sanders domuz iftliinden yarm kilo pastrma almaya
yetmez.
Anlyorum.
Galt glmsedi, Sandersa dnd. Sen yap o ua, dedi. Bayan Taggart sonunda
deyecektir.
Mara basp yola koyuldu. Dagny kazk gibi oturuyor, hi soru sormuyordu.
lerdeki doruklar hrn turkuaz mavi bir renk yard, yolun sonuna vardlar. Burann bir gl
olduunu Dagny yeni anlyordu. Hareketsiz su, gkyznn mavisiyle am kapl dalarn yeilini
younlatryor ve yle parlak bir renge dntryordu ki, gkyz onun yannda soluk bir griye
benziyordu. Kaynayan beyaz kpkler amlarn arasndan fkrp kayalk basamaklardan gle
ulayor, orada kayboluyordu. Akan bu derenin yan banda kk bir granit yap durmaktayd.
Galt arabay durdururken, i tulumu giymi yapl bir adam, ak duran kapdan kt. Dick
McNamarayd bu adam, yani bir zamanlar Dagnynin tand en iyi mteahhit olan kii.
yi gnler, Bayan Taggart dedi mutlu bir sesle. Ar yaralanmadnza ok sevindim.
Dagny sessiz bir selam ifadesiyle ban edi. Sanki gemiin kayplarn ve aclarn
selamlyordu. Mutsuz bir akam st Eddie Willersn kendisine...bu adamn da ii braktn
syleyiini selamlyordu. Ar yaralanmak m? Tabi ar yaralanmt...ama uak dt zaman
deil...o akam, o bo ofiste ar yaralanmt...Yksek sesle sordu: Burada ne yapyorsunuz? En
kt zamanda bana niye ihanet ettiniz?
Adam glmsedi, eliyle ta binay ve akan suyu gsterdi. Ben enerji hizmetlerinden
sorumluyum. Su, elektrik ve telefon hizmetlerini karlyorum,
Tek banza m?
Eskiden yalnzdm. Ama son bir yl iinde yle bydk ki, bana yardm etmek zere kiiyi

yanma almak zorunda kaldm.


Kimleri? Nereden?
Bir tanesi ekonomi profesr. Darda i bulamam, nk insann rettiinden fazla
tketmesinin imknsz olduunu savunuyormu. Biri tarih profesr. O da i bulamam, nk bu
lkeyi kuranlarn, gecekondularda oturan insanlar olmadn sylyormu. br de psikoloji
profesr. Onun i bulamay, derslerini verirken, insanlarn dnme yeteneine sahip olduunu
sylemi olmas.
Sizin yannzda tesisat ve vasfsz ii olarak m alyorlar?
lerinde ne kadar iyi olduklarn bilseniz aardnz.
niversitelerimizi kimlere terk ettiler?
Orada istenen kiilere. McNamara gld. Ben size ihanet edeli ne kadar zaman oldu, Bayan
Taggart? yl bile dolmad, deil mi? John Galt Hattn yapmak istememitim. imdi nerede
hattnz? Oysa benim ebekelerim bu arada ok byd. Mulligann ben gelmeden nce yapt bir
iki millik hattan, imdi yzlerce millik boru ve kabloya ulat, hepsi de bu vadinin snrlar iinde.
Dagnynin yzndeki bir anlk heves ifadesini grd. inin ehli birinin beenisi! McNamara
glmsedi, Galta gz att, sonra yumuak bir sesle, Biliyor musunuz, Bayan Taggart dedi. John
Galt Hattna kalrsa, belki de o yoldan giden ben oldum, ihanet eden de siz oluyorsunuz.
Dagny de Galta bakt. Galt onun yzn inceliyordu, ama Dagny o yzde hibir ey okuyamad.
Gl kysnda ilerlemeye baladklarnda, Bu yolu mahsus setin, deil mi? dedi. Bana
gsterdiin bu adamlarn hepsi... Sustu. Sylemek iinden gelmiyordu. Sonunda, ...benim
kaybettiim kimseler, dedi.
John Galt salam bir sesle, Senden ekip aldm btn adamlar gsteriyorum, dedi.
Dagny iinden, bu yzdeki sululuktan uzak ifadenin anlam bu ite, diye dnd. Dagnynin
sylemek istemedii, onun yzne arpmaktan kand kelimeleri sezmi, pat diye sylemiti. Bir
iyi niyeti, kendi deerlerine uymad iin reddetmiti. Hakl olduundan emin olduu iin de,
Dagnynin bir sulama olarak kullanaca eyi, o bir vnme arac hline getirmiti.
lerde gl sularnn zerine uzanm bir tahta iskele vard. Gen bir kadn iskelenin zerinde
gnee uzanm, oraya dizili balk oltalarn gzlyordu. Araba sesini duyunca dnp bakt, sonra
ayaa frlad, belki biraz fazla aceleyle yola doru kotu. Uzun pantolonunun paalarn dizlerine
kadar svamt. Siyah, dank salar, iri gzleri vard. Galt ona el sallad.
Merhaba, John! Ne zaman dndn? diye seslendi kadn.
Bu sabah. Galt durmakszn yoluna devam etti.
Dagny ban evirip arkaya baktnda, gen kadnn Galtn arkasndan nasl baktn grd. O
bakta umutsuzluun yan sra huzurlu bir kabullenme, biraz da tapnma vard. Dagny daha nce hi
tanmad bir ey hissetti: Bak gibi saplanan bir kskanlk.
Kim bu? diye sordu.
En iyi balkmz. Hammondn marketine balklar o getirir.
Baka ne?
Hepimiz iin 'baka ne' sorusunun geerli olduunu fark etmisin. O bir yazar. Yazdklarn
yaynlatamayan bir yazar. nk kelimelerle oynamann, zihinlerle oynamak olduuna inanyor.
Araba dar bir patikaya sapt, allar ve amlar arasndan dik bir yamaca trmanmaya koyuldu.
Dagny aaca ivilenmi el yapm bir levhadaki Esperanza Geidi yazsyla altndaki oku grnce, ne
beklemesi gerektiini anlamt.
Geit deildi buras. Prl prl bir kaya duvard, zerine borular, pompalar, vanalar
trmanyordu, en tepede de koskoca bir levha vard. Harflerin gururlu hrnl, mesaj almaz al

ve dikenlere, am dallarna haykrr gibiydi Bu durum, o gze arpan kelimelerden bile daha tandk
geliyordu: Wyatt Petrol.
Borunun azndan parltl bir kvrmla aadaki tanka akmakta olan ey petrold. Kayann
iindeki korkun gizli mcadelenin tek tanyd. Gze arpmayan makinelerin kantyd. Ama
buradaki makineler ve mekanizmalar, bilinen petrol tesislerindekine pek benzemiyordu. Dagny o anda
Buena Esperanza Geidi'nin domam srrna bakmakta olduunu anlamt. Bu petroln yatandan,
insanlarn imknsz sand bir metotla ekilmekte olduunu biliyordu.
Ellis Wyatt tepede durmu, kayaya gml bir cam gstergenin ibresine bakyordu. Arabann
aada durduunu grd, Merhaba, Dagny! diye seslendi. Hemen geliyorum!
Onunla birlikte alan iki kii daha vard. ri, gelikin adaleli biri, duvarn ortalarndaki bir
pompann bandayd. Yerdeki tankn orada da bir gen duruyordu. Delikanlnn sar salar ve yz
ifadesi ender rastlanan bir temizlii, bir safl yanstmaktayd. Dagny bu yz tandndan emindi,
ama nerede grdn hatrlayamyordu. ocuk onun akn bakn grd, srtt, yardm etmek ister
gibi, ok alak sesle Halleynin Beinci Konertosunu slkla almaya koyuldu.
Dagny gld. Gerekten Halleynin Beinci Konertosuymu, deil mi?
Tabi, dedi delikanl. Ama bunu bir grev krcya syler miydim sanyorsunuz?
Bir neye?
Yaklamakta olan Ellis Wyatt, Sana paran neye karlk veriyorum? diye sordu, ocuk kkr
kkr gld. Wyatt devam etti: Bu eskiden senin en iyi frencindi, imdi benim petrol iim. Ama
ikimiz de onu sonuna kadar tutabilecek deiliz.
Kim tutabilecek?
Richard Halley. Mzik. Halleynin en iyi rencisi o.
Dagny glmsedi Biliyorum, buras yalnzca aristokratlarn en snepe ilerde altrld bir
yer.
Hepsi aristokrat, o doru, dedi Wyatt. nk snepe i diye bir eyin olmadn biliyorlar.
Yalnzca o ilere burun kvran snepe adamlar var.
ri kasl adam onlara yukardan bakyor, konuulanlar merakla dinliyordu. Dagny ban kaldrd,
Siz darda neydiniz? diye sordu adama. Mukayeseli filoloji profesr m?
Hayr, hanmefendi, dedi adam. Ben kamyon ofrydm. Sonra ekledi. Ama yle kalmak
istemedim.
Ellis Wyatt evresine, takdir duyma hevesindeki bir gencin gururuyla baknyordu, Salonunda
resmi davet veren ev sahibinin gururu gibi, ressamn galerideki sergisinin alndaki hevesi gibi.
Dagny glmsedi, makineyi iaret ederek, "Tabandaki petrol m? dedi.
H-h.
Dnyadayken gelitirmeye altn proses mi bu? Bu sz istemeyerek azndan kamt.
Kendi szleri karsnda soluu aknlkla boazna tkanr gibi oldu.
Wyatt gld. "Cehennemdeyken...evet, dedi. Dnyaya daha imdi geldim.
Ne kadar retiyorsun?
Gnde iki yz varil.
Dagnynin sesine bir hzn yerleti: "Bir zamanlar bu yntemle gnde be tanker tren
doldurmaya niyetleniyordun, dedi.
Wyatt parmayla tank gstererek inanla konutu: Dagny, bunun bir galonu, cehennemdeki bir
tren dolusuna deer, nk bu benim! Hepsi! Her damlas! Hibir eye deil, kendime harcamak
zere. Kara lekelerle dolu elini kaldrd, o lekeleri bir hazine gibi sergiledi. Parmann ucundaki
bir ya damlas, gnete mcevher gibi parldamaktayd. Benim, dedi. Bu kelimeyi sana

unutturmalarna izin mi verdin yoksa? Nasl bir duygu olduunu hatrlamyor musun? Kendine bir ans
tan da yeniden ren.
Dagny karanlk bir sesle, "Tanrnn yabannda bir delie saklanm durumdasn, dedi. "ki yz
varil petrol karyorsun. Oysa dnyay petrol seline boabilirdin.
Ne iin? Yamaclar beslemek iin mi?
Hayr! Hak ettiin serveti kazanmak iin.
u anda ben dnyadayken olduumdan daha zenginim. Servet dediin eyin, insann hayatn
geniletmekten baka bir anlam var m? Bunu yapmann iki yolu vardr: Ya daha ok retirsin, ya da
daha hzl retirsin. Benim yaptm da o, ben zaman imal ediyorum.
Ne demek istiyorsun?
htiya duyduum her eyi retiyorum. Metotlarm gelitirmekle urayorum. Tasarruf ettiim
her saat benim hayatma eklenmi oluyor. Balangta bu tankn dolmas be saat sryordu. imdi
saat. Kurtardm iki saat benim...ylesine benim ki, sanki mezarm her be saatte iki saat daha
ileriye itmiim gibi. Bir iten iki saat tasarruf edip onu baka ie yatrmak...almak, bymek,
ilerlemek iin iki saat daha. te biriktirdiim bu. D dnyada byle bir hesab alacak kasa var m?
Ama ilerlemek iin sana gereken mesafe nerede? Piyasan nerede?
Wyatt keyifle gld. Piyasa m? Ben artk kullanm iin alyorum, kr iin deil...yani kendi
kullanmm iin...yamaclarn kr iin deil. Piyasam da yalnzca benim hayatma bir eyler
katanlar...onu kemirenler deil. Piyasa dediin, ancak reten insanlardr, yalnzca tketenler deil.
Benim iim yamyamlarla deil, hayat verenlerle. Petrolm retmek daha az emekle yaplabiliyorsa,
karlnda ihtiyacm olan eyleri alacam insanlardan daha az ey alyorum. Yaktklar her galon
iin onlarn hayatlarna da biraz zaman eklemi oluyorum. Onlar da benim gibi insanlar olduklarna
gre, yaptklarn yapabilmenin daha hzl yollarn onlar da icat edip duruyorlar. Onlardan ekmek,
giysi, tahta, maden aldnda her biri bana bir dakika, bir saat, bir gn ekliyor. Yan gzle Galta
bakt. Satn aldm her bir aylk elektrikte, bir yl kazanyorum. Piyasamz bu bizim. Byle iliyor.
Ama d dnyada byle deildi. Gnlerimiz, hayatlarmz, enerjimiz hangi delie akp gidiyordu?
Hangi dipsiz kuyuya, geleceksiz lama bedava gmlyordu? Biz burada baarlar dei toku
ediyoruz, baarszlklar deil. Deerleri deiiyoruz, ihtiyalar deil. Birbirimizden zgrz, ama
yine de hep birlikte byyoruz. Servet mi, Dagny? Dnyada kendi hayatna sahip olmak ve onu
bymek iin harcayabilmek gibi bir servet var m? Yaayan her ey bymeli. Olduu gibi duramaz.
Ya byrm, ya da yok olurum. Bak... Ar bir kayann altndan, yana doru bymeye uraan bir
bitkiyi iaret etti. Uzun, eri br bir sap vard. Doa d bir mcadele sonucu biimi bozulmutu.
Sarkk, sararm, biim alamam yapraklarnn sonrasnda bir tek yeil filiz, son bir zayf abayla
yukarya, gnee doru ykselmeye alyordu. Cehennemde bize yaptklar buydu ite. Benim buna
raz olmam m bekliyorsun?
Hayr, diye fsldad Dagny.
Wyatt parmayla Galt gsterdi: Onun raz olmasn bekliyor musun?
Tanrm, hayr!
O hlde bu vadide grdn hibir eye arma.
Arabayla uzaklarlarken Dagny sessizdi. Galt da bir ey sylemedi.
Uzaktaki yamata sk, yeil bir orman gze arpyordu. am aalarndan birinin yay izerek
devrildiini, sonra dier aalar arasnda gzden kaybolduunu grd. Bunun insan eliyle oluan bir
hareket olduunu biliyordu.
Oduncu kim burada? diye sordu.
Ted Nielsen.

Yolun kavisleri genilemi, zaten tepelerin izgileri de yumuamt. Dagny pas rengi yamacn
birinde farkl yeil tonda iki kare alan grd. Patates bitkisinin koyu, tozlu yeiliyle, lahanalarn
gms yeili. Krmz gmlekli bir adam traktre binmi, yaban otlarn temizliyordu.
Lahana kral kim? diye sordu.
Roger Marsh.
Dagny gzlerini yumdu, kapanan fabrikann temiz mermer basamaklarna trmanan yaban otlarn
hatrlad. O fabrika u dalarn ardnda, birka yz mil ilerdeydi.
Yol vadinin tabanna doru inmekteydi. Kasabann damlar tam altlarndayd. Dolar iaretinin
kk, parldayan da uzakta, kar taraftayd. Galt arabay damlarn yukarsndaki bir kayann
zerine kondurulmu ilk yapnn nnde durdurdu. Tula bir binayd, bacasnn zerindeki havada
kzlms bir titreim fark ediliyordu. Aslnda, son derece normal bir levha olan Stockton
Dkmhanesi tabelasn orada grmek, Dagnyyi fazlasyla artt.
Gne altnda bastonuna dayana dayana binann lo rutubetine doru ilerlerken hissettii
aknlk, yar sla zlemi, yar anakronizmdi. Dounun sanayisiydi bu. u birka saat iinde, o
kavram sanki yzyllarca geride brakmt. Burada o ok sevdii manzara onu bekliyordu. Kzlms
dumanlar, grnmez kaynaklardan gne parlamalar gibi fkran kvlcmlar, kara bir sisin iinden
pskrveren an alevler, beyaz metalle parldayan kum kalplar. Sis binann duvarlarn saklyor,
boyunu kltyordu. Bina bir an iin Dagnyye, Stockton-Coloradodaki o kocaman l dkmhane
gibi grnd...Nielsen Motordu buras...Rearden elikti.
Merhaba, Dagny!
Sisin iinden ona yaklaan o glmseyen yz, Andrew Stocktonn yzyd. Dagny kendisine
gururla uzatlan kirli eli grd. Sanki bir anlna tm cevaplar, o elin avcunun iindeydi.
Hemen uzatlan ele sarld. Merhaba, dedi yavaa. Gemii mi, geleceini mi selamlamakta
olduunun farknda deildi. Ban sallad, Siz neden burada patates ekmiyor, ayakkab
dikmiyorsunuz? diye sordu. Kendi mesleinizde kalmsnz.
Ayakkablar New Yorkun Atwood Elektrik irketinden Calvin Atwood yapyor. Hem benim
mesleim en eski mesleklerden biri ve ona her yerde ihtiya var. Yine de bu uurda mcadele vermek
zorunda kaldm, nce bir rakibi yenmem gerekiyordu.
Efendim?
O srtt, gne yla dolmu bir odann cam kapsn iaret etti. te mahvettiim rakibim,
dedi.
Dagny orada gen bir adam grd. Uzun bir masann zerine eilmi, bir matkap ucunun
karmak biimli kalb zerinde alyordu. Elleri konser piyanisti gibi ince uzun parmakl, usta ve
glyd. Yzyse iine eilmi bir cerrahn ciddi yzyd.
Aslnda o bir heykeltra, dedi Stockton. Buraya geldiimde, ortayla ikisi elle ileme ve
onarm atlyesi amlard. Ben gerek bir dkmhane atm, tm mterilerini ellerinden aldm.
ocuk zaten benim trmde i yapamazd. Bu onun iin zamannn ancak yarsn verebilecei bir
ura saylrd. Asl ii heykel.O da benim yanmda almaya geldi. imdi daha az alyor, daha
fazla kazanyor. Orta kimyagerdi.Tarma yneldi, buradaki retimi iki katna karan bir kimyev
gbre gelitirdi. Patates mi demitin? zellikle patates retimi artt.
O hlde biri de gelip sizi iinizden edebilir, yle mi?
Tabi. Bu mmkn. Bunu yapabilecek birini zaten tanyorum. Geldii zaman, herhalde
yapacaktr da. Ama...Tamam! Onun yannda, klleri sprme iinde almaya bile razym. Bu
vadide bir roket gibi patlayacaktr. Herkesin retimini katna karacaktr.
Kim o?

Hank Rearden.
Evet... diye fsldad Dagny. Evet, tabi!
Bunu bu kadar emin olarak syleyiinin nedenini merak etti. Ayn anda, hem Hank Reardenn bu
vadide var olmasnn imknsz bir ey olduunu hissetti, hem de burann ona ait olduunu, tam onun
yeri olduunu, yetitii, ilk admn att yer olduunu, beri yandan mr boyunca arad, ulamaya
alt, ikence dolu savamnn amac olan yer olduunu da sezdi. u alev dolu sis, sanki zaman
garip dairesel bir biime sokuyordu. Bulank dnceler beyninden uarak geerken zihninde bir
cmle belirdi: Deimeyen bir genlie sarlmak, sonunda insan balad yere getirir. Bir vagonrestoranda serserinin birinin ne dediini hatrlad: "John Galt genlik emesini buldu, onu aaya,
insanlara getirmek stedi. Ama geri dnmedi...nk onun aaya getirilemeyeceini anlad.
Sisin gerilerinden bir kme kvlcm fkrd, Dagny ierdeki ustabann grnmeyen bir
hareketi ynlendirecek el iaretini yapna bakt. Adam emrini vermek iin ban evirdiinde
Dagny onun profilini grd, soluu tkanr gibi oldu. Stockton bunu fark edip, gld, sise doru
seslendi:
Hey, Ken! Gel buraya! Eski bir dostun var burada!
Dagny yaklaan Ken Danaggera bakt. Masasnda kalmas iin onca sava verdii byk
sanayicinin stnde imdi leke iinde bir i tulumu vard.
Merhaba, Bayan Taggart, ok gemeden yine karlaacamz sylemitim size.
Dagnynin ba eildi. Bu hem bir selam hem de bir onaylamayd. Ama eli de bastonun sapna
yklenmiti. Bir an iin, son karlamalarn yaar gibi oldu. Bir saat boyunca ikence iinde
bekleyi, sonra masada oturan bu kiinin mesafeli yz, giden bir yabancnn arkasndan kapanan
kap.
Ben beklemiyordum, dedi Danaggera. "Sizi bir daha grmeyi hi beklemiyordum.
Danagger ona, bir zamanlar kefettii istikbal vadeden bir ocua bakar gibi, sevgiyle,
elenerek bakyordu. Biliyorum, dedi. Ama bu aknlk neden?
Ben...f, olmayacak bir ey bu! Eliyle adamn giysilerini gsterdi.
Nesi var?
Yolunuzun sonu bu mu?
Daha neler! Bu yolumun ba!
Amacnz ne?
Madencilik. Kmr deil ama. Demir.
Nerede?
Danagger dalar gsterdi. Burada. Midas Mulligann kt yatrm yaptn hi grdn m?
u kayalk alanda neler bulunduunu bilsen aardn...tabi aramasn bilene. Ben de onu yapyorum.
Aryorum.
Ya demir cevheri bulamazsanz?
Danagger omuz silkti. Yaplacak baka eyler de var. Ben mrmce hep zaman darl ektim,
hibir zaman yaplacak eylerin darln ekmedim. Dagny merakla Stocktona bakt. En tehlikeli
rakibinizi kendi elinizle mi yetitiriyorsunuz?
Ben yalnzca o tr insanlar ie almaktan holanrm. Dagny, sen yamaclarn arasnda ok mu
uzun sre yaadn? Bir insann yeteneinin br insan iin bir tehdit olduuna inanmaya m
baladn?
Yo, hayr! Ama yle dnmeyen bir tek ben kaldm sanyordum. Bulabildii en yetenekli
insan ie almayan kii, sahtekrn biridir ve alt dala lyk deildir. Bana sorarsan dnyann en
kt adam, her suludan daha irenci, bir insana fazla iyi' diye i vermeyen kiidir. Ben hep byle

dnmmdr ve...hey, neye glyorsun?


Dagny onu inanmazlk dolu, hevesli bir glmsemeyle dinliyordu. Duymak yle artc ki!
dedi. nk ok doru!
nsan baka ne dnebilir?
Dagny yavaa gld. Biliyor musunuz, ben ocukken her iadamnn byle dnmesini
beklerdim.
Ya daha sonra?
Daha sonra iyiyi beklememeyi rendim.
Ama dorusu bu, yle deil mi?
Ben doruyu beklememeyi rendim.
Ama mantkl deil mi?
Mantk beklemekten de vazgetim.
Ken Danagger, te ondan asla vazgememek gerekir dedi.
Arabaya dnm, yolun son ini kvrmlarnda ilerliyorlard. Dagny, Galta bakt, Galt hemen
ona dnd. Sanki bunu bekliyormu gibiydi.
Dagny, O gn Danaggern ofisindeki sendin, deil mi? diye sordu. Evet,
Benim darda beklemekte olduumu biliyor muydun?
Evet.
O kapal kapnn dnda beklemenin nasl bir ey olduunun farknda mydn?
Onun kendisine bakn tarif edecek kelime bulamyordu. Acma deildi, nk anlam
Dagnyye ynelik deildi. Bir insann, ekilen acya bak gibiydi. Ama Galtn grmekte olduu,
Dagnynin ektii ac deildi sanki.
Sonunda alak sesle, Evet, diye cevap verdi. Hemen hemen hafifsi bir sesti.
Vadinin tek sokann yan tarafnda ilk ortaya kan dkkn, insanda ak hava tiyatrosuymu
gibi bir izlenim brakyordu. duvarlyd, n duvar yoktu. Sahnesi mzikal komedi oynanacakm
gibi rengrenkti...krmz kplerle, yeil dairelerle, altn genlerle doluydu. Bunlarn iinde
domatesler, marullar, portakal piramitleri gze arpyor, arkadaki duvarn raflarna da konserve
kutularnn dizili olduu grnyordu. zerindeki tabelada Hammond Marketi yazlyd. erde
kibar grnml bir adam vard. Ksa kollu gmlek giymiti. Profili pek ciddi, akaklar krlamt.
Terazide tereya tartyor, karsndaki gen gzel kadna satmaya hazrlanyordu. Kadnn duruu
rev kz gibiydi. Pamuklu elbisesinin etei, dans giysisi gibi, rzgrla savrulup duruyordu. Adamn
Lawrence Hammond olduunu gre gre Dagny yine de glmsemeden edemedi.
Dkknlarn hepsi tek katl yaplard. Aralarndan geerlerken Dagny tabelalarda tandk isimler
gryordu: Mulligan Hrdavat - Atwood Deri Mamulleri - Nielsen Ahap - sonra kk bir tula
fabrikann zerinde dolar iareti, tabelasnda da Mulligan Ttn irketi yazs. Hemen sordu:
irketi de kim? Midas Mulligandan baka kim ortak? Galt, Dr. Akston, diye karlk verdi.
Gelip geenler azd. Birka erkek, daha az kadn. Amal ve hzl admlarla yryor, belli ileri
bitirmek iin sanki acele ediyorlard. Arabay grnce her biri duruyor, Galt'a el sallyor, Dagnyye
tanmann getirdii aknlktan uzak bir merakla bakyorlard. Burada ok zamandr m
bekleniyorum? diye sorduunda Galt, Hl bekleniyorsun, cevabn verdi.
Yolun kenarnda cam duvarlarn ahap doramayla tutturulduu bir bina grdler. Dagny bir an
iin oray bir kadn portresinin erevesi sand. Uzun boylu, krlgan bir kadnd. Salar ak saryd.
Yz yle gzeldi ki, mesafenin getirdii belirsizlik sanki ressamn kararyd. O gzellii
yanstamayacan bildii iin gereki izmemi gibi. Derken kadn ban kprdatt, Dagny oradaki
masalarda insanlarn oturmakta olduunu fark etti. Bir kafeterya. O kadn, tezghn arkasnda

duruyordu. Ad Kay Ludlowdu. Bir kere grenlerin asla unutamad bir film yldzyd. Be yl nce
emekliye ayrlp ortadan yok olmutu. Onun yerine, adlar da, yzleri de birbirinden pek farkl
olmayan kzlar gelmiti. Dagny onu grd anda, u ara ekilmekte olan filmleri dnd. Buradaki
grev Kay Ludlowa daha lykt. Aksi hlde, sradan eyleri, sradan olduklar iin ven filmlerde
rol almas gerekecekti.
Bir sonraki bina kk, alak bir granit yapyd. Salam, sert, dzgn, dikdrtgen, dik alardan
olumu bir yerdi. tlenmi resmi takm elbise gibiydi. Dagny oraya baktnda sanki bir hayalet
gibi, Chicago sislerinin iinde bir gkdelen grdn sand. Karsnda duran altn harflerle yazl
levha, bir zamanlar o binann kapsndayd: Mulligan Bankas.
Galt bankann nnden geerken arabay yavalatt, sanki hareketi zel italik harflere evirdi.
Daha sonra kk tula bir yapya geldiler. Onun da kapsnda, Mulligan Darphanesi diye
yazlyd. Bir darphane, yle mi? diye sordu Dagny. Mulligan darphaneyi ne yapacak? Galt elini
cebine att, iki kk maden para karp onun avucuna brakt. Prl prl altndan dklm
minyatr disklerdi. Amerikan sentlerinden ufakt. Nat Taggart'n gnnden beri kullanlmayan eski
paralarn boyundayd. Bir yznde zgrlk Ant, br yznde de, "Amerika Birleik Devletleri Bir Dolar yazlar vard. Ama basl tarihlerinden son iki yl iinde basldklar anlalyordu.'
Burada kullandmz paralar bunlar, dedi Galt. Midas Mulligan dkyor bunlar.
Ama...kimin yetkisiyle?
Parann stnde yazl. Her iki yznde de.
Bozuk para olarak ne kullanyorsunuz?
Onlar da Mulligan dkyor. Gmten. Bu vadide baka trl para kabul etmiyoruz. Objektif
deerlerden bakas geerli deil.
Dagny paralar inceliyordu. Bunlar sanki...benim atalarmn andaki ilk sabaha ait, dedi.
yle, deil mi? Galt eliyle vadiyi gsteriyordu.
Dagnynin gzleri o narin, hafif, iki damlaya benzeyen altnlardayd. Taggart Transcontinental
sisteminin tmyle bu tr paralara dayanarak oluturulmu olduunu biliyordu. Tm talar, tm
arklar, tm raylar tayan bu olmutu. Taggart Kprsn de, Taggart Binalarn da. Ban iki yana
sallayarak paralar tekrar Galta verdi.
Alak sesle, imi kolaylatrmyorsun, dedi
Mmkn olduu kadar zorlatryorum.
Neden aka sylemiyorsun? renmemi istediin her eyi neden bir bir anlatmyorsun?
Kolunun hareketi nce kasabay sonra da arkalarnda kalan yolu gsterdi Ne yapyorum
sanyorsun? dedi.
Sessizce yola devam ettiler. Bir sre sonra Dagny kuru bir sesle, istatistiksel bir soru sordu:
Midas Mulligan bu vadide ne kadar servet biriktirdi?
Galt ileride bir yeri iaret ederek, Kendin tahmin et, dedi.
Yol kvrlarak vadideki evlere doru gidiyordu. Evler bir sokaa dizilmemi, yksek ve alak
yerlere serpilmiti. Kk ve basit evlerdi. Yerel malzemeyle yaplmlard. Daha ok granit ve am
kullanlmt. Zekice plnlanm, fiziksel abadan tasarruf gz nnde bulundurulmutu. Her ev sanki
bir tek kiinin abasyla yaplm gibiydi. Birbirinin ei olan iki ev yoktu. Tek ortak yanlan, sorunlar
kavrayan ve zebilen bir zeknn rn olmalaryd. Galt ara sra bir evi gsteriyor, ona tand bir
isim sylyordu. simler, dnyann en zengin borsasnn portfy listesi ya da bir onur listesi gibiydi:
Ken Danagger...Ted Nielsen...Lawrence Hammond...Roger Marsh...Ellis Wyatt...Owen
Kellogg...Dr. Akston.
Sonuncu ev Dr. Akstonnkiydi. Kocaman teras olan kk bir evdi.Dalara doru ykselen bir

kayann zerindeydi. Yol oray da geip trmanmaya balad. Zemin darald, ki sra am aalar
arasna skt. Stunlu bir yolda ilerliyor gibiydiler. Dallar yukarda birleiyor, yolu alaca karanla
ve sessizlie gmyordu. Toprak zeminde teker izleri yoktu. Kullanlmayan, unutulmu bir yere
benziyordu. Birka yz metrelik, birka virajlk mesafe, sanki toplumdan uzaklamaya yetiyordu.
Dallarn arasndan ara sra girebilen gnein dnda, sessizliin ve sakinliin basksn azaltacak
hibir ey yoktu.
Patikann kenarnda birdenbire ortaya kan ev, onu beklenmedik bir sesin oku gibi etkiledi.
Yapayalnz, dier evlerden uzak ylece duruyordu. nsan varlndan uzaktayd. Byk bir meydan
okuma ya da byk bir hzn sonucu seilen inzivay simgeler gibiydi. Vadinin en mtevazi eviydi.
Ktklerden yaplm bir kulbeydi. Nice yamurlarn gzyalaryla lekelenmiti. Ama geni
pencereleri saysz frtnalara dayanp sa km prl prl camlar sergiliyordu.
Kimin evi bu...Aa! Soluunu tuttu, ban hzla evirdi Gne nn dt kapnn
zerinde, nice yzyllarn rzgrlaryla ypranm gm arma, Sebastian dAnconia'nn armasyd.
Dagnynin istem d kanma hareketine bir cevap gibi, Galt arabay o evin nnde durdurdu.
Bir an gzleri birbirine akl kald. Dagnynin gzlerinde bir sorti, Galtn gzlerinde bir emir vard.
Dagnynin yz samimiyetle meydan okuyor, onunki bir ey belli etmeyen bir ciddiyet sergiliyordu.
Dagny onun amacm anlamt, ama bunu neden yaptn bilemiyordu. Boyun edi. Bastonuna
dayanarak arabadan indi, dimdik durup eve bakt.
Gzleri spanyadaki bir mermer saraydan alnp Ant dalarndaki bir sundurmaya getirilen
gm armadayd. Oradan da Coloradodaki bir kulbeye gelmiti. Boyun emeyen adamn armas.
Kulbenin kaps kilitliydi.Gne camlarn ardndaki karanla ulaamyordu. am dallar damn
zerinde, korumay stlenmi bir ardak gibiydi. Merhametle. Kutsayarak. Upuzun dakikalar boyunca
duyulabilen tek ses, bir daln krlmas ya da uzakta bir yerde den bir damlayd. Bu sessizlik, eve
saklanan tm hzn korumu, sese dnmesine engel olmutu. Dagny durmu, dinliyordu. Nazik,
teslimiyeti, szlanmasz bir saygyla dinliyordu: Bakalm kim daha byk onur getirecek...sen mi Nat
Taggarta, yoksa ben mi Sebastian dAnconiaya...Dagny! Kalmam iin yardm et bana. Reddetmem
iin. Hakl olmasna ramen!
Galta bakmak zere dnd. O gece yardm edemedii, destek veremedii mcadelenin ona
kar verildiini biliyordu artk. Galt arabann direksiyonundayd. Onunla gelmemi, yardm etmeye
almamt. Sanki onun gemii kabullenmesini istemi, sunaca zel selamda yalnz olmasna izin
vermiti. Dagny onun hl ayn pozda, kprdamadan oturmakta olduunu grd. Kolunu direksiyona
dayamt. As bile deimemiti kolun. Parmaklar ayn pozda, heykel gibi sarkyordu. Gzleri
Dagny'yi izlemekteydi, ama Dagnynin o yzde okuyabildii sadece o kadarla kalyordu. Kendisini
dikkatle, ama hi kprdamadan izliyor olduuyla!
Yeniden arabaya binip onun yanna oturduunda Galt, O senden koparp aldm ilk insand,
dedi.
Dagny ciddi bir yzle, apak, meydan okurcasna sordu; O konuda ne kadar bilgin var?
Bana hibir ey sylemedi. Senden sz ederken sesinin tonundan edindiim bilgiler var.
Dagny ban edi. Sesin dengeliliindeki abartda acnn tonunu hissetmiti.
Galt mara bast, motorun sesi, oradaki sessizliin hikyesini paralad, yola koyuldular.
Yol biraz geniledi ilerde gne nn havuz gibi aydnlatt yer grnd. Meydana
karlarken dallar arasnda teller parldamaktayd. Tepenin yamacnda gze arpmayan kk bir
bina duruyordu. Granitten yaplm basit bir kpt. Aletlerin konduu bir sundurma kadard.
Penceresi yoktu. Hibir tr alet de grnmyordu. Prl prl elik kaps vard, damndan karmak,
dall budakl bir anten ykseliyordu. Galt hibir ey sylemeden nnden geerken Dagny birdenbire,

"Bu nedir? diye sordu.


Galtn yznde belli belirsiz bir glmsemenin glgesi oynat: Santral.
Ah, dur ltfen!
Galt durdu, arabay geri geri tepenin eiine getirdi. Dagnyyi durduran, kayaya trmanan ilk
basamaklar oldu. Sanki daha ileri gitmeye gerek yoktu, ykselecek daha baka bir dzey yoktu. Bu
vadide gzlerini ilk at andaki gibi ylece durdu. Kendi balangcn amacna balayan bir an.
Ban kaldrp binaya bakarken, bilinci bir tek grnme, bir tek kelimesiz duyguya teslim oldu.
Ama duygularn zihinsel aritmetiin sonucunda ortaya ktn zaten biliyordu. u anda hissettii de,
isimlendirmek zorunda olmad dncelerin bir toplamyd. Upuzun bir ilerleyiin sonucuydu. Bir
ses ona bunlar bir duygu biiminde sylyordu; Eer Quentin Danielsi elinde tutsayd, motoru
kullanmaya hi umut olmad hlde, srf dnyada baarnn lmemi olduunu kantlamak iin onu
zorlasayd...Eer sradanlk okyanusuna batmakta olan ar ykl bir dalg gibi jelatin gzl, lastik
sesli, inanlar spirallerden olumu, taahhde girmeyen insanlarn basks altnda, insan zihninin
stn baarsna oksijen tpnden gelen boru gibi sarlsayd...Eer motorun kalntsn grdnde
Dr. Stadlern rm cierinden bir lk kopsayd, aaya deil, yukarya bakmas mmkn
olsayd ve o lk, o zlem, onun hayat besini olsayd...eer kendisi genliinin alyla tertemiz,
kaskat, l l bir yetenee doru ekilseydi...varaca nokta ite karsndayd. Ulalm,
yaplmt, llmez bir zeknn biim verdii, gne altnda parldayan teller demeti...yaz gneinin
altnda...boluktan inanlmaz miktarda gc ekip alan, u kk ta binann gizli srlaryla youran...
Binaya bakt. Tren vagonlarnn ancak yars kadard. Ama lkedeki tm santrallerin yerini
tutabilirdi. Onca elik, yakt, aba...! Bu yapdan dalan akm dnd. Kilolar kaldran, tonlar
kaldran, tm ykleri insanlarn omzundan alan, onlarn hayatlarna saatler katan, gnler, yllar katan,
hayatlar zgrletiren, iinden ban kaldrp gnee bakma imknn salayan, elektrik faturasndan
artan parayla bir paket sigara satn almaya izin veren, enerji kullanan her fabrikann iileri iin her
gn bir saat eksik alma olana getiren, emeinden artanla alnabilecek bir biletle dnyann
evresinde bir aylk yolculua olanak salayan, treni bu gle ekebilen...onca arln, zorlanmann,
zamann bedelini bir tek zihnin enerjisiyle deyen...o kablolar nasl balayacan bilen zihnin
enerjisiyle...Ama aslnda Dagny, motorlarn da, fabrikalarn da, trenlerin de hibir anlam olmadn
biliyordu. Onlarn tek anlam, insann hayattan ald zevkti. Baar karsnda iinden kabaran
hayranlk, bunu yaratan adama ynelikti. Adama, onun gcne, iindeki vizyona, kiinin amacna
ulamasnn mutluluuna, hayatn anlamna.
Binann kaps dmdz bir tabaka paslanmaz elikti. Gne altnda mavimsi bir kla
parlyordu. zerindeki granite, binann dikdrtgen ciddiyetinin tek ss olarak, bir yaz yazlmt:
HAYATIM VE HAYATIMA OLAN SEVGM ADINA YEMN EDERM K, HBR ZAMAN
BR BAKA NSAN N YAAMAYACAIM VE BAKA BR NSANDAN BENM N
YAAMASINI STEMEYECEM.
Galta dnd. O gelmi, yannda duruyordu. Bu selamn kendisine ynelik olduunu biliyordu.
Dagny motorun mucidine bakyordu, ama orada rahat tavrl bir ii gryordu. Kendi ortamnda,
kendi iinin banda biri. Onun duruundaki zgven dolu hafiflii hissetti. Bedenini kontrol
konusunda usta olduu ok belliydi Uzun boylu, basit giyinmi biri. nce gmlek, ince pantolon, ince
belinde bir kemer...ve hafif rzgrda uuan, metal gibi parldayan salar. Yapt esere nasl
baktysa, ona da yle bakt Dagny.
Ve o anda, birbirlerini ilk grdklerinde sarf ettikleri szlerin hl aralarndaki havada

dolamakta olduunu anlad. Daha sonra sylenmi her ey o ilk szlerin zerine oturmaktayd. Bunu
o da biliyordu. Biliyor, Dagny'nin unutmasna da izin vermiyordu. Dagny yalnz olduklarn hissetti.
Durumu vurgulayan bir dnceydi bu. Baka sonulara izin vermiyor, sylenmeyenin tm anlamn o
zel vurguda tutuyordu. Sessiz bir ormann iinde, antik bir tapnaa benzeyen bu binada yalnzdlar.
Ve Dagny, bu tr bir sunaa nasl bir ritel sunulmasnn uygun olacan biliyordu. Boaznn
dibinde an bir basn hissetti, ba biraz arkaya bkld, bylece salarnda oynaan rzgr biraz
daha hissetti, ama sanki bolukta uzanmt, rzgr kardan esiyordu, tek hissettii de onun
bacaklaryla aznn biimiydi. O durmu kendisine bakyordu. Yz hareketsizdi...yalnzca gzleri
biraz kslm, sanki ar gl bir ktan korunmaya kalkmt. anlk bir tempo
gibiydi...birincisi buydu...kincide Dagny byk bir zafer duygusunu bak saplanmas gibi hissetti,
nk onun gstermekte olduu abann kendininkinden fazla olduunu anlamt...sonra o gzlerini
hareket ettirdi, tapnan stndeki yazya bakt.
Dagny onun oraya bir sre bakmasna izin verdi, bunu, yakt ikmali yapan bir hasma anlay
gstermek iin yapt, sonra sesinde byk bir gururla, "Nedir o? diye sordu.
Bu vadideki herkesin, sen hari, etmi olduu yemin.
Dagny gzlerini yazdan ayrmadan, "Bu her zaman benim yaam kaidem olmutur, dedi
Biliyorum.
Ama bunu uygulamann sizin yolunuzla mmkn olduunu dnmyorum.
O hlde hangimizin yanldn renmek zorundasn.
Dagny bedeninin hareketlerinde belli belirsiz vurgulanan an bir gvenle binann elik kapsna
yrd...ok belli belirsiz bir vurguydu. Yalnzca karsndakinin acs nedeniyle doan bir gc
elinde tuttuunun bilincinde olduuna iaretti. Kapnn tokman, kimseden izin istemeksizin
evirmeye alt. Ama kap kilitliydi. Dagny avucundaki tokmakta hibir titreim hissetmiyordu.
Sanki kilit o kayaya kaynatlmt.
O kapy amaya almayn. Bayan Taggart.
Galt yaklat. Admlar normalden biraz daha yavat. Sanki att her adm onun da hissetmekte
olduunu ok iyi bildiini vurguluyordu. "Hibir fiziksel g aamaz onu, dedi. "O kapy ancak bir
dnce aabilir. Eer kapy dnyann en iyi patlayclaryla amaya alrsanz, kap yklmadan
ok nce ierdeki makine hurda hline dnm olacaktr. Ama gerekli dnceye ularsanz, gizli
motor sizin olaca gibi... Dagny onun sesinde ilk defa bir titreme sezdi, ...bilmek isteyeceiniz
baka her trl sr da size alacaktr.
Bir an Dagnynin karsnda durdu, sanki kendini onun tm anlayna ak etti, sonra yznde
garip bir glmseme grnd, kendi kafasndaki bir dnceye sessizce glmsedi ve ekledi: "Ve
ben size bunun nasl yaplacan gsterebilirim.
Geri ekildi. Hareketsiz dururken ban kaldrd, kapnn zerindeki taa yazl kelimeleri yava
yava, dengeli bir sesle tekrarlad, sanki yeminini tazeledi. Sesinde hibir heyecan yoktu. Yalnzca o
kelimeleri, anlamnn tmn bilerek sylediinin altn izen bir ses tonuydu. Ama Dagny, kendisine
sunulacak en nemli anlardan birine tank olmakta olduunu biliyordu. Bir insann ruhunu plak
gryordu o anda. Bu szleri syleyebilmek iin dedii bedeli de gryordu. Onun bu yemini
tekrarladnda, ardndan yaayacaklarn bile bile syleyiinin yanksn dinliyordu. O karanlk
ilkbahar gecesinde bir adamn, alt bin adama kar hangi duygularla ayaa kalktn, onlarn bu
adamdan neden korktuunu, btn bunlarn dnyada oniki yldr yer almakta olan her eyin kayna
olduunu, aslnda bunun kesinlikle binann iindeki motordan daha nemli olduunu
biliyordu...gerei kendine hatrlatmakta olan adamn sesinde yanklanyordu bunlarn hepsi...
Hayatm...ve hayatma olan sevgim adna yemin ederim ki...hibir zaman bir baka insan iin

yaamayacam...ve kimseden de...benim iin yaamasn...istemeyeceim


Son szle birlikte kap kendiliinden almaya baladnda, bu Dagnyyi artmad. aknlk
yaratmayacak bir eymi gibi, nemi olmayan bir eymi gibi geldi ona. Kanat ierdeki karanla
doru almaktayd. Tam ierdeki k yanarken, o ilerledi, kapnn tokman yakalayp onu yeniden
kapatt, kilit bir trtyla yerine oturdu.
Salam bir kilit, dedi Galt. Yznde huzur vard. O cmle, kilidin almas iin gereken
sesler ifresini ieriyor. Bu srr sana vermekte bir saknca grmyorum...nk bu szckleri
gerekten inanarak syleyebilecein gne kadar, baka amala sylemeyeceini biliyorum.
Dagny ban edi. Baka amala sylemeyeceim, dedi.
Onun pei sra arabaya yrd. Kendini kprdayamayacak kadar yorgun hissediyordu. Koltua
serilip yasland, gzlerim yumdu, marn altm bile zor duydu. Uykusuz geen saatlerinin gerilimi
bir anda bastrmt. Sinirlerinin bunu geri itmek iin kurduu bariyer artk dayanamyordu. ylece
yaslanm, dnemiyor, tepki gsteremiyor, mcadele edemiyordu. Tm duygular boalm, geriye
bir tane kalmt.
Araba Galtn evinin nnde duruncaya kadar konumad, gzlerini de amad.
Dinlensen iyi olacak, dedi Galt. Bu akam Mulligann yemeine katlmak istiyorsan hemen
yatp uyu.
Dagny sz dinledi, ban evet der gibi sallad. Sendeleyerek eve doru yrrken onun
yardmndan kanyordu. Ona, Bir eyim yok, demek iin aba harcad, sonra odasnn gvenli
atmosferine kap kapy kapayncaya kadar ayakta kalabilmeye urat.
Yataa yzkoyun devrildi. Yalnzca fiziksel yorgunluk deildi sz konusu. Dayanlamayacak
kadar eksiksiz bir duygunun n monomanisi de sz konusuydu. Vcudunun gc kalmaynca, zihni de
gcn kaybedince, geri kalan enerjiyi eken bir tek ey kalmt...anlayn, yarglamann, kontroln
gcn eken, kendisine hi direnecek ya da ynlendirecek olanak brakmayan, yalnzca hissetmesine
yeten bir duygu. Ne ba vard ne de hedefi. Kafasnn iinde hep onun duruunu gryordu...o yapnn
nnde dururkenki hlini...baka hibir ey hissetmiyordu. Ne bir arzu, ne bir umut, ne kendi
duygularnn ne olduu, ne buna nasl bir isim verebilecei, ne de kendisiyle bir ilgisi kalmt.
Kendisi diye bir kimlik bile yoktu. Kii deildi kendisi, yalnzca bir ilevdi. Onu grme ilevi. O
grntnn kendi anlam ve amac vard, baka da varaca bir yer yoktu.
Yzn yasta gmp, belli belirsiz bir bedensel an olarak, gl klar altnda Kansas hava
pistinden kalkn hatrlad. Uan motorunun sarsntsn hissediyor, pist zerinde dosdoru, tek bir
amaca doru ilerleyiini, hzlann yeniden yayordu. Tam tekerler yerden kesilecei srada o da
uyumutu.
***
Vadinin taban, gkyznn n yanstmakta olan bir havuz gibiydi hla, ama n rengi
altndan bakra dnmekteydi. Onlar arabay Mulligann evine srerken, kylar soluyor, doruklar
fme maviye dnyordu.
Dagnynin bedeninde yorgunluktan eser kalmam, iindeki iddet yok olurken tortu bile
brakmamt. Gn batarken uyanm, odasndan ktnda Galt bekler bulmutu. Lambann
altnda hareketsiz oturmu durumdayd. Ban kaldrp Dagnyye bakm, Dagny de kendi odasnn
kapsnda, kontroll yzyle durmu, ona bakmt. Salar taranm, duruu rahat ve gvenliydi.
Taggart Binasndaki ofisinin kapsnda nasl grnrse, yle grnyordu. Tek fark, bastona
dayanmak iin vcudunun zemine a oluturarak ekilde durmasyd. Galt bir an oturduu yerden ona

bakm, Dagny de, acaba neden imdeki duygu, bu adamn bir hayale bakmakta olduunu sylyor,
diye dnmt. Dagnyyi ofisinin kapsnda gryordu. oktan canlandrd, oktan yasaklad
bir hayal gibi.
Arabada onun yanna oturdu, ama konumak iinden gelmedi. Sessizliin anlamn ikisinin de
saklayamadn biliyordu. Vadinin ilerisinde birka n ortaya kna bakt, sonra Mulligann
evinin aydnlk pencerelerini grd, bir soru sordu: Kimler olacak orada?
Senin son dostlarndan, benim de ilk dostlarmdan bazlar.
Midas Mulligan onlar kapda karlad. Dagny onun ciddi, drt ke suratnn hi de zannettii
kadar sert ve ifadesiz olmadn fark etti. Tatmin ifadesi vard o yzde. Ama hatlarn, o ifade bile
yumuatamyordu. Yalnzca akmak ta gibi etkiliyor, gzlerinin kelerine mizah prltlar
yolluyordu. Her glmsemeden daha zeki, daha ok ey bekleyen, ama daha scak bir mizah.
Evinin kapsn aarken kolunu normalden biraz daha ar hareket ettirdi, jestine belli belirsiz
bir ciddiyet katt. Dagny salona girdiinde, hemen ayaa kalkan yedi erkekle karlat.
Midas Mulligan, Baylar, Taggart Transcontinental." dedi.
Glmseyerek sylyordu ama bu ancak yar-akayd. Sesindeki bir tn, demiryolunun adm Nat
Taggartn gnndeki gibi, onurlu bir nvanm gibi sylediini belli ediyordu.
Dagny ban eip selam verdi, karsndaki adamlar nazike selamlad. Bu adamlarn deer ve
onur kavramlarnn kendininkiyle ayn olduunu biliyordu. Tantmada sylenen unvan onlar da
kendisi gibi alglyorlard. Yllar boyunca bu saygnl ne kadar zlemi olduunu, bir ac saplanr
gibi hisseti.
Baklar selam verir gibi bir yzden dierine dolat: Ellis Wyatt - Ken Danagger - Hugh
Akston - Dr. Hendricks - Quentin Daniels - derken Mulligann sesi dier ikisini de tantrd:
Richard Halley - Yarg Narragansett
Richard Halleynin yzndeki hafif glmseme, Dagnynin yreinde onunla yllardr
tanyorlarm gibi bir duygu uyandryordu. Gerekten de yalnz geirdii akamlarda, fonografnn
yan banda, gerek anlamyla tanmlard. Yarg Narragansettin ak sal ciddiyeti, bir zamanlar
insanlarn mermer bir heykele benzediinden bahsedilerini hatrlatt Dagnyye. Gzne gzba
takm bir mermer heykel. O imge de lkenin mahkeme salonlarndan kaybolmutu. Tpk altn
sikkelerin halkn elinden kayboluu gibi.
Midas Mulligan, oktan beri buraya aitsiniz, Bayan Taggart, dedi. Geliinizin byle olmasn
beklemiyorduk, ama yine de...evinize ho geldiniz.
Hayr! Diye cevap vermek geldi iinden. Ama azndan yumuak sesle, Teekkr ederim,
szlerinin dkldn duydu.
Dagny, kendin olmay renmen iin daha ka yl gemesi gerekiyor? Bunu soran Ellis
Wyattt. Onu dirseinden tutmu, bir koltua yrtyor, yzndeki aresizlik ifadesi karsnda
srtyordu. Dagnynin yznde, glmsemeyle direnme birbiriyle savar gibiydi. Bizi
anlamyormu gibi yapmaya alma. Anlyorsun.
Hugh Akston, Biz hibir zaman beyanlarda bulunmayz, Bayan Taggart, dedi. O
dmanlarmzn iledikleri ahlk bir sutur. Biz sylemeyiz, yalnzca gsteririz. ddia etmeyiz,
kantlarz. Sizden sz dinlemenizi deil, rasyonel olarak ikna olmanz bekleriz. Srrmzn tm
unsurlarn grdnz. Artk sonu karmak size kalyor...adn koymakta size yardmc olabiliriz,
ama kabul etmenize yardmc olamayz. Grmek, bilmek ve kabul etmek size ait olmaldr.
Dagny, Biliyormuum gibi hissediyorum, diye basit bir cevap verdi. Dahas da var: Her
zaman bilmiim de hi bulamamm gibi geliyor. imdi de korkum...yo, iitmekten korkmuyorum da,
ok yaklayor diye korkuyorum.

Akston glmsedi. Bu size nasl grnyor, Bayan Taggart? Elini havada evirerek salonun
iini gsterdi.
Bu mu? Dagny karsndaki adamlarn pencereden giren altn kla aydnlanm yzlerine
bakp birdenbire gld. Nasl m grnyor...Biliyorsunuz, hibirinizi yeniden grmeyi
ummuyordum. Bir tek kere grmek, bir tek sznz duymak iin neler feda edeceimi zaman zaman
dnmtm. imdi sanki ocukluumda grdm bir rya gerek olmu gibi geliyor. Hani gnn
birinde cennette, dnyadayken tanmadm bykleri greceimi dnr gibi. Gemi yzyllardan
kalma insanlar...hep tanmak istediimiz bykler.
Akston, Aslnda srrmzn ne tr bir sr olduuna dair ipularndan biri de o, dedi.
Kendinize bir sorun, cennet ve byklk ryasnn bizi mezarlarmzda beklemesine izin vermemiz
mi gerekli, yoksa bu, imdi ve burada, dnyadayken mi bizim olmal?
Biliyorum, diye fsldad Dagny.
Ken Danagger, Peki, o byk adamlarla cennette karlasan, onlara ne sylemek isterdin?
diye sordu.
Yalnzca...merhaba derdim herhalde.
Hepsi o kadar deil, dedi Danagger. Onlardan duymak isteyecein bir eyler vardr. Bunu
ben de bilmiyordum...onu ilk defa grdmde anladm ancak. Eliyle Galt iaret ediyordu. O
syledi bana. mrm boyunca neyin eksikliini ekmi olduumu o zaman anladm. Bayan Taggart,
onlarn size yle bir bakmasn, sonra da Aferin demesini istersiniz. Dagny ban edi, sessizce
evet anlamnda sallad. Ba hep eikti, nk gzlerine apansz dolan yalar onun grmesini
istemiyordu. Peki yleyse: Aferin, Dagny!...Bravo. ok iyi eyler yaptn. Ve imdi de artk o yk
srtndan indirme zamann geldi, nk yle bir yk tamak zaten hibirimize dmemeliydi.
Midas Mulligan, Dagnynin eik duran bana kaygyla bakp, Yeter! dedi.
Ama Dagny ban kaldrdnda glmsyordu. Teekkr ederim, dedi Ken Danaggera.
Mulligan, Eer dinlenmekten sz edeceksen, o zaman brakalm da dinlensin, dedi. Bir gne
ok fazla ey sdrd.
Hayr, diye glmsedi Dagny. Devam edin. Syleyin...ne varsa.
Mulligan, Daha sonra, dedi.
Yemein servisini yapan, Mulliganla Akston'd. Quentin Daniels da onlara yardm ediyordu.
Servisi, koltuklarn kol yerlerine koyduklar kk gm tepsilerle yaptlar. Hepsi odann
evresindeki koltuklara yerlemilerdi. Pencerelerde gkyznn alevleri soluyor, elektrik nn
parltlar arap kadehlerini sslyordu. Lks bir hava vard odada...ama bu lks, ustalkl basitliin
lksyd. Dagny rahatl nedeniyle zenle seilmi pahal mobilyalarn farkndayd. Lksn hl bir
sanat olduu zamanlarda, bir yerlerden alnmt bunlar. Hibir fazlalk yoktu burada. Yalnzca bir
duvarda byk Rnesans ustalarndan birinin tualini gryordu. Ne servet! Yerdeki ark halsnn
dokusu ve rengi, ancak bir mzenin klar altndaki camekna uygundu. Mulligann servet anlay
bu ite, diye dnd. Seimlerin serveti...birikimlerin deil.
Quentin Daniels yere oturmu, tepsisini de kucana almt. Son derece rahatt. kide bir
Dagnyye bakp srtyor, ablasnn henz kefedemedii bir srr nceden renmi afacan kk
karde gibi davranyordu. Bu vadiye o benden on dakika nce geldi, diye dnd Dagny. Ama
onlardan biriydi Daniels. Kendisiyse hl yabancyd.
Galt kenarda oturuyordu. Lamba nn oluturduu halkann dndayd. Dr. Akstonn
koltuunun koluna ilimiti. Tek kelime sylememi, geri ekilip Dagnyyi onlarn eline brakmt.
imdi artk kendisinin rol oynamad bir ovu seyrediyordu. Ama Dagnynin gzleri ikide bir ona
dnyordu, nk bu ovu onun setiini, onun sahnelediini kesinlikle bilmekteydi. oktan sahneye

koymutu bunu Galt. Salondakilerin hepsi gibi, Dagny de biliyordu bunu.


Galtn varlnn fazlasyla farknda olan birini daha gryordu, o da Hugh Akstond. kide bir
ban kaldrp ona bakyordu. stem dyd o hareketler. Sanki uzun bir ayrln zlemini itiraf
etmemek iin mcadele ediyormu gibiydi. Onunla konumuyordu Akston. Ama ara sra Galt ban
eip de sa alnna dtnde, uzanp rencisinin alnndan o sa kaldryordu. Ancak bu kadar bir
duygu ifadesi iin izin veriyordu kendine. Tek selam buydu. Bir babann hareketiydi yapt.
Dagny evredekilerle konuurken rahatlamaya baladn hissetti. Yo, dedi kendi kendine.
Gerilim deildi hissetmi olduu. yle bir ey hissetmesi gerektiine inanrken, hissetmediini
grnce duyduu aknlkt. Olayn anormal yan, bu kadar doal ve basit grnmesiydi zaten.
nce biriyle, sonra bryle konuurken kendi sorularnn pek farknda deildi, ama onlarn
verdii cevaplar zihnine derin izler kazyor, adm adm onu bir amaca gtryordu.
Sorduu bir soruya karlk, Beinci Konerto mu? dedi Richard Halley. On yl nce
besteledim. Biz ona Kurtulu Konertosu diyoruz. Gece slkla alman birka notadan onu tandnz
iin size teekkr ederim...Evet, biliyorum...evet, almalarm tandnza gre, duyunca anlamanz
doal. Bu konerto gerekten de benim, ulamak iin mcadele verdiim her eyi sylyor. Ona ithaf
ettim. Galt' gsteriyordu. Yo, hayr, Bayan Taggart, mzii brakm deilim. Bunu da nereden
kardnz? Son on ylda bestelediklerini, mrmn tm baka dnemlerindeki eserlerimden daha
ok. Evime geldiinizde size alarm...hangisini isterseniz...Hayr, Bayan Taggart, darda
yaynlanmayacak. Tek notas bile bu dalarn tesinde duyulmayacak.
Dr. Hendricks de, Hayr, Bayan Taggart, tptan vazgemedim, dedi. Son alt ylm
aratrmalarla geirdim. Beyne kan tayan damarlarn atlamasn nlemeye dnk bir metot
kefettim. nsanlar artk inme denilen o korkun hastaln tehdidinden kurtulacak...Hayr, metodumun
tek kelimesi bile darda duyulmayacak.
Yarg Narragansett, Kanun mu, Bayan Taggart?" dedi. Hangi kanun? Ben hukuktan vazgemi
deilim, ama ortada hukuk kalmad. Ben yine setiim dalda alyorum, o da adalete hizmet
etmek...Hayr, adalet yok olmad. Nasl yok olabilir? nsanlar onun varln grmezden gelebilirler,
ama bu, onlarn mahvolmasna yol aar. Adalet yine de yok olmaz, nk biri dierinin fonksiyonu
bile olsa, adalet aslnda var olmann bilinlendirilmesidir...Evet, mesleimde almay
srdryorum. Hukuk felsefesi konusunda bir tez yazyorum. nsanln en byk kararlnn, en
tehlikeli mekanizmasnn, objektif olmayan hukuk olduunu ortaya koyuyorum...Hayr, Bayan Taggart,
tezim darda yaynlanmayacak.
Midas Mulligan, im mi? diye sordu. Benim iim kan nakli...onu da hl yapyorum. Benim
iim, byyebilecek olan bitkilere can suyu vermek. Ama hi ilemek istemeyen bir vcudu,
verilecek kanla kurtarmak mmkn m, onu Dr. Hendricke sorun isterseniz. Hi abasz var olmak
isteyen paraziti itelemek mmkn deil. Benim kan bankam ise altn. Altn harikalar yaratan bir
yakttr, ama ortada motor yoksa yakt ne yapsn...Hayr, pes etmedim. Yalnzca mezbaha iletmekten
bktm. Salkl yaayanlardan kan szdrp ruhsuz yar-llere pompalamaktan usandm.
Vazgemek mi? dedi Hugh Akston. Kendi k noktanz kontrol edin, Bayan Taggart.
Hibirimiz vazgemedik. Vazgeen dnya oldu...Bir filozofun ilek yolda mola lokantas
iletmesinde, ya da benim imdi yaptm gibi sigara fabrikas iletmesinde ne saknca var? Her
faaliyet bir felsefi faaliyettir. nsanlar verimli almay ve bunun kaynan kendi manevi
deerlerinin standard olarak kabul etmeyi rendikleri zaman, doarken haklar olan ama sonradan
kaybettikleri mkemmellik dzeyine de ulam olacaklardr. almann kayna m? nsan akl,
Bayan Taggart, insann mantk yrten akl. Bu konuda bir kitap yazyorum, orada kendi rencimden
rendiim bir ahlk felsefeyi tanmlyorum...Evet, tabi dnyay kurtarabilir...Hayr, darda

yaynlanmayacak.
Neden? diye haykrd Dagny. Neden? Ne yapyorsunuz siz hepiniz?
John Galt, Grevdeyiz, dedi.
Hepsi ona dndler. Sanki o kelimeyi o sesin sylemesini bekliyorlard. Dagny kendi iinde bo
geen tempoyu dinledi. Odadaki an sessizlikten kaynaklanyordu. Dnm, Galta bakyordu. Galt
koltuun koluna rahata yerlemi oturuyordu. Hafif ne eilmi, kolunu kvrp dizine dayamt.
Ba hafif sarkkt, yzndeki belli belirsiz glmseme sesine geri dnlmez bir kesinlik nitelii
getiriyordu.
Bu neden o kadar artc olsun? nsanlk tarihi boyunca hi greve gitmemi bir tek tr insan
var. Dier trlerden ya da snflardan insanlarn hepsi, istedikleri zaman durmay denediler, dnyaya
taleplerini sundular, biz olmazsak olmaz diye iddialarda bulundular...yalnzca dnyay omuzlarnda
tamakta olanlar yapmad. Onu canl tutmay srdrdler, karlnda yalnzca ikence sunulmasna
ramen, insan nesline arkalarn asla dnmediler. Eh, imdi sra onlarda. Brakalm, dnya onlarn
kim olduunu anlasn. Kim olduunu, neler yaptn, onlar almazsa neler olacan. Bu, akll
insanlarn grevi, Bayan Taggart. Akllar greve gitti.
Dagny hi kprdamad, yalnzca tek elinin parmaklar yavaa yanandan akana doru
ykseldi.
Galt devam etti: Onca a boyunca akl hep ktlk sayld. Her tr hakarete urad. Mnkir
dendi, maddeci dendi, smrc dendi...her trl thmet yneltildi. Srgnler, aforozlar, mala mlke
el koymalar...tm ikenceler uyguland. Alay edildi, zincire vuruldu, daraacna gnderildi. Bunlarn
hepsi, dnyaya yaayan bilincin gzyle bakabilen, rasyonel balantlar kurmak gibi hayati bir ilevi
yerine getirebilen akllara uyguland. Ama yine de, bu insanlar zincire vurulmuken, zindanlara
atlmken, gizli kelere snmken, filozoflarn hcrelerine tklmken, atlyelerinde ter
dkerken, yine de dnmeyi srdrdler...ve onlar ne kadar dnebildiyse, insan nesli o oranda
sa kalabildi. Bunca yzyllk aklszla tapnma srasnda insan nesli hangi duraklamalara tahamml
etmeyi semise, hangi tr gaddarlklar uygulanmsa, hepsi aslnda, budayn su verilirse
byyebileceini, kavisli dizilen talarn bir ark oluturacan, ikiyle ikinin drt ettiini, ikencenin
sevgiye hizmet etmediini ve hayatn ykmla beslenemeyeceini grebilen insanlar sayesinde
srebildi. O insanlarn sayesinde dierleri, insan olma kvlcmn yakalayabildikleri anlar
yaayabildiler ve varolularn srdrmeleri ancak o anlar sayesinde mmkn oldu. Onlara ekmek
piirmesini reten, yaralarna pansuman yapmasn, silahlarm imal etmesini reten hep akll
adamd...Sonunda cezaevleri yapp o adam iine tktlar. Olaanst bir enerjiyle doluydu o
insan...ve gz kara bir cmertlie sahipti. Duraklamann insanln kaderi olmadn biliyordu.
Beceriksizlik, insann doas saylamazd. Zeksnn en soylu, en sevinli g olduunun farkndayd.
Yalnzca kendisinin hissedebildii o varolu sevgisine hizmet adna...almay srdrd. Emeini
yamalayanlar iin, kendisini hapse atanlar iin, ikence edenler iin alt.
Onlarn imtiyazlarnn bedelini kendi hayatyla dedi.Bu onun erefi ve ayn zamanda da
suuydu. Onlarn kendisine sululuk duygusunu retmesine izin verdii iin suluydu. Kurbanlk
hayvan roln kabul ettii iin, zeks yznden cezalandrlmay, hunharlarn sunaklarnda can
vermeyi benimsedii iin suluydu. in ac yan u ki, insanolunun kurduu her sunakta, hep insan
kurban ettiler, hayvan ycelttiler. nsanolu her zaman, insann deil hayvann niteliklerine tapt.
gd idol ve kuvvet idol...mistikler ve krallar...Mistikler sorumsuz bilin peindeydi, kendi
karanlk duygularnn akldan stn olduunu iddia ediyorlard, bilginin nedensiz, kr pskrmeler
hlinde geldiini, bunlara kr krne itaat edilmesi gerektiini, bunlardan kimsenin kuku
duyamayacan savunmaktaydlar. Krallarsa, peneleri ve kaslaryla ynetiyordu. Yntemleri fetih,

amalar yamayd. Kullandklar gcn arac da, sopalar ya da silahlaryd. nsan ruhunun
savunucular insann ruhu iin kayg duyarken, insan bedeninin savunucular da, onun midesi iin
kayglanmaktayd...ama her ikisi de onun aklna kar olma noktasnda birleiyorlard. Oysa hi
kimse, en aa dzeydeki insan bile, kendi beynini tmyle reddedemez. Mantk d bir eye kimse
inanmamtr. Onlarn inanabildii, adaletsiz eylerdir. nsan ne zaman akl reddetmise, nedeni hep,
itiraf etmesini aklnn engelleyecei bir ama yzndendir. elikileri savunmaya kalkmas bile,
birinin imknsz ykleri kabulleneceine, birinin bunu kendi aclaryla, kendi hayatn vererek
gerekletireceine gvendii iindir. Her tr elikinin bedeli ykmdr. Adaletsizlii mmkn klan,
kurbanlar olmutur. Hayvann ynetmesini mmkn klan da, akl sahibi insan olmutur. Yeryznde
her mantksz inancn amac, mant paralayp yok etmek olmutur. Kendini feda etmeyi neren her
vaazn amac, yetenei paralayp yok etmektir. Yamaclar bunun her zaman farknda olmutur.
Bilmeyen bizdik. imdi bizim de gerei grme zamanmz geldi. imdi bizden tapmamz istedikleri
ey, bir zamanlar Tanr ya da kral klnda sunulmu olan ey, yeteneksiz insann plak, arpk,
aklsz figr. Yeni ideal bu. Urunda yaanacak yeni ama bu. Ve tm insanlar, buna
yaklaabildikleri lde dllendirilecek. Bize bunun, sradan adamn a olduunu sylyorlar. Bu
sfata herkes, beceremedii eyler lsnde sahip kabilir. Gstermedii abalar sayesinde
soyluluk dzeyine ykselebilir. Sergilemedii deerler iin alklanr, retmedii eylerin parasn
alr. Ama biz...yetenekli olmak suunun sahipleri olan biz, onun emirleri altnda alp onu beslemek
zorunda kalrz, tek dlmz de onun keyfi olur. En byk katky biz yaparken, en az sz hakk bize
verilir. Dnme kapasitemiz daha yksek olduu iin, kendi dncelerimize sahip olmamza izin
verilmez. Eyleme geecek kararlar alma hakkna sahibiz, ama kendi setiimiz eylemlere gememize
izin verilmez. alamayacak insanlarn kard ynergeler ve kontroller altnda alrz.
Enerjimizi onlar kullanr, nk kendi enerjileri yok, retimimizi de onlar kullanr, nk
retemiyorlar. Bunun imknsz. olduunu, uygulanamayacan m syleyeceksiniz? Onlar bunun
farknda, ama siz deilsiniz. Onlar da zaten sizin bunun bilmeyiinize gveniyor. nsanlk dnn
snrlarna kadar almaya devam etmenizi, mrnz yettike onlar besleyip durmanz bekliyorlar.
Siz yklnca, nasl olsa bir baka kurban ortaya kar, onlar beslemeyi srdrr, diye bekliyorlar.
Her kan kurbann sresi de daha ksa olacak. Siz onlara bir demiryolu brakarak lrken, ruhda
torunlarnzn en sonuncusu onlara bir somun ekmek verme uruna lecek. Bu durum bugnk
yamaclar hi kayglandrmyor. Onlarn amac, tarihteki tm kraliyet yamaclar gibi, yamann
kendi mr sreleri boyunca devam edebilmesi. Daha nce bu hep saland, nk bir tek kuak
iinde tm kurbanlar bitiremediler. Ama bu sefer...sremeyecek. Kurbanlar greve gitti. Kurban
edilmeye kar grevdeyiz, bunu mmkn klan ahlk ilkeye kar grevdeyiz. Bir insann dier insan
iin var olmas inancna kar grevdeyiz. Yamyamlar ilkesinin, bedene ya da ruha uygulanmasna
kar grevdeyiz. nsanlarla ilikilerimizi ancak kendi koullarmzla srdreceiz, o koul da, insann
kendisinin bir ama olduu, bakalarnn amac iin kullanlamayaca kural. Biz kendi kuralmz
onlara zorla empoze etme peinde deiliz. Neye inanmak istiyorlarsa ona inanmakta serbestler. Ama
bu sefer, inanlarn setiklerinde biz olmadan sa kalmak zorundalar. Bu sefer kendi inanlarnn ne
anlama geldiini kesinlikle renecekler. O inan yzyllar boyunca, ancak kurbanlarn onay
sayesinde devam edebildi. Kurbanlar uyulmas imknsz bir kurala uymay kabul ettii iin srebildi.
Ama artk o kural kecek. Bu yle bir kural ki, uyanlar deil, uymayanlar sayesinde yayor,
azizlerinin sevaplar sayesinde deil, gnahkrlarnn ltuflar sayesinde sryor. Biz artk gnahkr
olmamaya karar verdik. O ahlk kuraln ihlal etmekten vazgetik. Onun varln dnyadan sileceiz
ve bunu da dayanamayaca tek yntemle yapacaz: Ona itaat ederek. te itaat ediyoruz. Uyuyoruz
kurala. nsanlarla ilikilerimizde onlarn deer kurallarna harfi harfine uyuyor, istemedikleri

ktlklerden onlar koruyoruz. Akl m kt? Aklmzn etkilerini toplumdan geri ektik. Bize ait
hibir fikir onlar tarafndan bilinmeyecek ve kullanlmayacak. Yetenek bencil bir ktlkm, daha
az yetenei olanlara ans tanmyormu, yle mi? Onu da rekabetten ektik, yeteneksizlere tm
frsatlar braktk. Servet peinde komak agzllkm, tm ktlklerin kkym! Artk servet
sahibi olma peinde komuyoruz. Sa kalmaya yetecek miktardan fazla kazanmak gnahm!
Bulabildiimiz en aa ilerde alyoruz, kaslarmzla para kazanyoruz, temel ihtiyalarmza
yetecek kadarndan fazla kazanmyoruz. Dnyaya zarar verecek bir kuruluk bulu veya icat
olmakszn. Baarl olmak gnah, nk baaranlar hep zayflara kar gl bir konum elde ediyor,
yle mi? Artk zayflara kendi ihtiraslarmz yklemiyoruz. Biz olmadan ilerlemeleri iin meydan
onlara braktk. veren olmak m kt? Hibir eyin sahibi deiliz. Dnyada var olmaktan zevk
almak m kt? Onlarn dnyasnda hibir zevk aramyoruz...ve...dayanmas en zor olan da
buydu...onlarn
dnyas
hakkndaki
duygularmz
artk
tam
onlarn
istedii
gibi...kaytszlk...boluk...sfr...lmn iareti...Biz insanlara, istiyoruz dedikleri, yzyllardr iyidir
diye aradklar her eyi veriyoruz. imdi grsnler bakalm istiyorlar mym!
Dagny, Bu grevi balatan sen miydin? diye sordu.
Bendim.
Galt ayaa kalkt, elleri ceplerinde, yz aydnlkta, ylece durdu. Dagny onun rahat, abasz,
emin olmaktan gelen keyifle glmsediini grd.
Grevler hakknda ne ok ey dinledik, diye devam etti Galt Sradan olmayan adamn sradan
adama baml olduu konusunda da yle. Sanayicinin bir parazit olduu haykrld. Onu iilerinin
besledii sylendi. Servetini, lksn iilerin salad dncesi ilendi. Ya iiler eker giderse,
o adamn hli ne olur, dendi. Pekl. Ben de gerekte kimin kime baml olduunu btn dnyaya
gstermeyi nerdim. Kim kimi besliyormu, servetin kayna kimmi, hayat kim mmkn klyormu,
kim ekip giderse kime ne oluyormu, gstermek istedim.
Pencere camlar artk kara araflar gibiydi. Yank sigaralarn ularndaki atei yanstyordu.
Galt yanndaki masadan bir sigara ald, kibritin alevi parlarken Dagny onun iki parma arasnda
parldayan altn rengi dolar iaretini grd.
Hugh Akston, Ben de her eyi braktm, ona katlp greve gittim, dedi. nk entellektelin
deerini, akln inkrna dayandran insanlarla mesleimi paylaamazdm. Tesisat kendi meslek
stnln gstermek iin tesisatlk diye bir ey yoktur demeye kalksa, insanlar ona i
vermezlerdi. Besbelli filozoflar iin ayn standart geerli deil. Ama bunu mmkn klann ben
olduumu kendi rencimden rendim. Dnenler eer dncenin varln inkr edenleri, farkl
bir dnce ekol olarak kabullenirse, akln ykmna imkn salam olur. Dmana alan tanr,
bylelikle delilie mantn onayn sunmu olur. Temel ilke, kendi anti-teziyle ibirliine asla izin
vermez ve hibir tolerans kabul etmez. Ayn ekilde ve ayn nedenle, bankac da kalp paray kabul
etmez ve kimseye datmaz. Kalp paraya bankasnn onayn, onurunu ve saygnln sunmaz,
kalpazann talebini basit bir fikir ayrl gibi gremez. Nasl ki ben de, Dr. Simon Pritchette filozof
diyemem, insanlarn dncelerini etkileme yolunda onunla rekabete girimem. Dr. Pritchettin
felsefeye katabilecei hibir ey yok, yalnzca onu yok etme yolunda bararak ilan ettii niyeti var.
nsan akln inkr etmekle, mantn insanlar arasndaki gcnden pay kapmak istiyor. Yamac
efendilerinin plnlarna, mantn damgasn basmann yollarn aryor. Felsefenin saygnln
kullanarak dncenin esaretimi satn almak istiyor. Ama o saygnlk ancak eklerin altna ben imza
attm surece geerli. imdi bensiz yapsn. O da, ocuklarnn beynini ona emanet edenler de,
istediklerini elde etmi durumdalar, Akl olmayan entelektellerin ve dnemediklerini ilan eden
dnrlerin dnyas. Ben razym. Dzene uyuyorum. Onlar absol olmayan dnyalarnn absol

gereini grdkleri zaman ben orada olmayacam, onlarn elikilerinin bedelini deyen de ben
olmayacam.
Midas Mulligan, Dr. Akston salam bankaclk ilkelerine dayanarak ii brakt, dedi. Ben ise,
sevgi ilkesine dayanarak braktm. Sevgi, insann stn deerlere sunabildii nihai takdirdir. Bana
kararm verdiren, Hunsacker Davas oldu. Mahkeme bana, mudilerimin fonlar zerindeki ncelik
haklarn, talep etmeye hakk olmayanlara vermemi emrettii zaman. nsanlarn hak ederek
kazandklar paray, kazanamadn ileri sren, baka da hibir ey ileri sremeyen bir salaa
vermemi emrettiler. Ben parann anlamn biliyordum. Hayatmda birok insanla i grmtm.
Onlarn byyn izlemitim. Belli bir trdeki insan tanyabilmem sayesinde kazanmtm
servetimi. Senden asla inan, umut ve sadaka istemeyen, gerekleri, kantlar, kr getiren tr insan.
Hank Rearden ilk ykselirken onun iine yatrm yaptm biliyor muydun? Minnesotadan daha yeni
km, Pennsylvaniada demir elik fabrikas satn almt. Masamda o mahkeme emrini
grdmde, kafamda bir fotoraf canland. Bir resim belirdi. yle netti ki, her eyin grnn
deitirdi. Gen Reardenn parlak yzn, gzlerini grdm karmda. Onu ilk grdm gndeki
gibi. Onu bir sunakta yatarken, kanlar yerlere akarken grdm. Sunan tepesinde de Lee Hunsacker
duruyordu. apakl gzleriyle. Kendisine hibir zaman frsat verilmedii iin szlanyordu...Durumu
net grnce her ey ne kadar basitleiyor! Bankay kapayp gitmek benim iin zor deildi, mrmde
ilk defa olarak, neyin uruna yaadm, neyi sevdiimi net olarak grebiliyordum.
Dagny, Yarg Natcagansette bakt. Siz de ayn dava srasnda braktnz, deil mi? diye
sordu.
Evet,tiraz mahkemesi kararm geri evirdii zaman braktm. Mesleimi seiimin nedeni,
adaleti korumak istememdi. Ama uygulamam istedikleri yasalar beni en hakkaniyetsiz ilemlerin
uygulaycs durumuna sokuyordu. Haklarn korumam iin karma gelen savunmasz insanlarn
haklarn, g kullanarak ihlal etmem isteniyordu. Bir davann taraflarnn, mahkemenin hkmne
uymalarn salayabilecek yalnzca tek bir koul vardr, o da mahkemenin tarafsz karar vermesidir.
Bunu iki taraf da kabul eder. Oysa artk taraflardan birinin yasayla bal olduunu, dierinin
olmadn grmekteydim. Biri yasaya boyun eecek, dieri cannn istediini yapacakt. htiyacym!
Yasa da o istein yannda olacakt. Adaletten, adil olmayan uygulamas bekleniyordu.
Braktm...nk drst bir insann bana Sayn Bakan demesine dayanamazdm.
Dagnynin gzleri yavaa Richard Halley'ye dnd. Onun hikyesini duymak iin hem
yalvaryor, hem de duymaktan korkuyor gibi bir hli vard. Halley glmsedi.
Ben mcadelem konusunda insanlar balayabilirdim, dedi Balayamadm, baarm
nasl grdkleri oldu. Onca yl beni reddetmelerine ramen, iimde hibir nefret hissetmemitim.
Eer yeni trde eserler veriyorsam, onlara renmeleri iin zaman tanmak zorundaydm. Eer raydan
kp kendime gre bir ykseklie varmakta nc olmusam ve bundan gurur duyuyorsam,
peimdekilerin izlemesi uzun sryor diye ikyet etmeye hakkm yoktu. Onca yl kendime bunlar
syleyip durmutum. Yalnz baz geceler, artk bekleyemediim, inanamadm zamanlar, neden?
diye lk atyor, yine de cevap bulamyordum. Sonunda beni alklamaya karar verdikleri gece,
sahneye kp ylece durdum, ben hep u ana ulamak iin uramtm, diye dndm, bunu
hissetmeye altm, ama hibir ey hissedemedim. Geride kalan geceleri, hl cevapsz olan neden
lklarn hatrlyordum. Alklar da, ilgisizlikleri kadar bo grnd. Eer, Ge kaldmz iin
zgnz, sana beklediin iin teekkr ediyoruz, deselerdi, baka hibir ey istemezdim, onlara daha
ne verebiliyorsam vermeyi srdrrdm. Ama yzlerini grdmde, beni vmek iin
toplandklarnda nasl konutuklarn duyduumda, hep sanatlara sylenen eyle karlatm...oysa
ben bir insann buna gerekten inanabileceini tahmin edememitim. Bu insanlar sanki bana, hibir

ey borlu olmadklarn, sarlklarnn bana ahlk bir ama saladn sylyor, mcadele
etmenin, ac ekmenin, dayanmann benim grevim olduunu ileri sryorlard. Onlarn hatr iin.
Kmseseler de, tiksinseler de, nefret de etseler, hakszlk da etseler, ikence de etseler...ben
dayanmal, onlara eserlerimden zevk almasn retmeliydim. Onlarn hakkyd bu. Benim de amacm
bu olmalyd.te o zaman yamacnn ruhunu anladm. Daha nce hi dnememitim. Ellerini
ruhuma uzattklarn grdm. Mulligann cebine uzanr gibi. Nasl onun servetini kamulatrmak
istedilerse, benim de kiilik deerlerimi almak istiyorlard. Sradanln o kstah hainliinin, kendi
boluunu dipsiz kuyu gibi uzattn, daha iyilerin cesetleriyle doldurulmasn istediini grdm.
Mulligann parasn kemirmek istedikleri gibi, benim beste yaptm saatlerle, bana onu yaptran
eyle beslenerek, mziimin amacnn kendileri olduuna beni inandrmak istediklerini anladm.
Onlar benim deerimi bilecek deildi, ben onlarn deeri nnde eilmek zorundaydm...O gece ben,
bir daha yazdm tek bir notay bile duymamalarn salamaya karar verdim. O tiyatrodan ktmda
sokaklar bombotu. Son kan ben olmutum. Daha nce hi grmediim bir adamn beni sokak
lambasnn dibinde beklemekte olduunu grdm. Bana pek fazla ey sylemesine gerek kalmad.
Ama ona adadm konertonun ad Kurtulu Konertosu oldu.
Dagny tekilere bakt. Ltfen siz de bana gerekelerinizi anlatn, dedi. Sesinde kararl bir
ifade vard. Sanki dayak yiyor, ama sonuna kadar srdrmekten kendini alamyordu.
Dr. Hendricks, Salk sektr birka yl nce devlet kontrolne getii zaman ayrldm, dedi.
Bir beyin ameliyat yapmak iin neler gerekir, bilir misiniz? Ne tr bir beceri gerektiriyor, o
beceriyi edinmek iin yllar sren ne tr ihtirasl, amansz, adanm abalar gerekiyor, dndnz
m? te ben de bunlarn hepsini, beni ynetmek iin gsterdikleri tek marifetin genellemeler
yumurtlayarak seilmi olmak olduunu ileri sren ve o sayede isteklerini silah zoruyla kabul
ettiren gruha teslim etmeyi reddettim. Uruna yllar sren almalarm adadm amalarm, bana
onlar dikte edemezdi. imin koullarn, hastalarmn seimini, dlmn miktarn onlar
kararlatramazd. Tbbn kle edilmesi ncesindeki tartmalarda, her ey konuulurken, yalnz
doktorlarn istekleri sorulmad. Hep hastalarn kar dnld, bunu salayanlara hi baklmad.
Doktorun bu konuda bir hakk, istei ya da seimi olmas, konuyla ilgisi olmayan bir bencillik olarak
grld. Ona semek dmez, yalnzca hizmet etmek der, dediler. Zorbalk altnda almaya raz
olan adama bir depoyu bile emanet etmemek gerektii, hastalarn emanet edilecei salamlar ihmal
edenlerin hi aklna gelmedi. nsanlarn beni kleletirmekteki, almam kontrol etmekteki, irademi
bask altna almaktaki, vicdanm ihlal edip aklm bomaktaki o kibrini ok sk dndm. O hlde
ameliyat masasnda, ellerimin altnda yatarken neye gvenmeyi bekliyorlard? Kendi ahlk kurallar
onlara, kurbanlarnn drstlne gvenilebileceini retmiti. te ben de onu geri ektim. Kendi
sistemlerinin ne tr doktorlar reteceini imdi grsnler. Ameliyathanelerde ve hastane
koularnda, hayatlarn baskyla boduklar insanlara kendi canlarn emanet etmenin gvenli
olmadn anlasnlar. Bundan tedirgin olmakla yetinen adama can emanet etmek de gvenli deildir,
ama tedirgin bile olmayan emanet etmek, hi gvenli deildir.
Ellis Wyatt, Benim brakm, hem yamyamlara yem olmak, hem de yemek olarak kendimi
piirmek istemediim iin, dedi.
Ken Danagger, Ben de savamakta olduum adamlarn deersiz olduunu grdm, dedi.
Cesaretsiz, amasz, sorumsuz ve mantksz adamlard. Benim onlara ihtiyacm yoktu. Bana koullar
dikte etmek onlara dmezdi. O taleplere boyun eemezdim. Bunu onlar da anlasn diye braktm.
Quentin Daniels, Ben de braktm, nk eer lanetlenmenin de dereceleri varsa, hizmetini
kaba kuvvete sunan fiziki, herhalde dnyadaki en uzun menzilli katil saylr, dedi.
Susmulard. Dagny, Galta dnd. Ya sen? dedi. Sen ilktin. Seni o noktaya getiren neydi?

O gld: Varolu gnahyla domu olmay reddetmek, dedi


Ne demek istiyorsun?
Yeteneimden hibir zaman sululuk duymadm. Aklmdan hibir zaman sululuk duymadm.
nsan olduum iin hibir zaman sululuk duymadm. Hak etmediim hibir gnah kabul etmedim, o
sayede de kendi deerimi hak edecek ve bilecek zgrle sahip oldum. Kendimi bildim bileli,
benden kendi ihtiyalar iin yaamam isteyecek bir adam ldrebileceimi hissediyordum. Bunun
en yksek manevi duygu olduunu da biliyordum. Twentieth Centurydeki toplantnn akam, aza
alnmaz ktlklerin ahlk adna telffuz edildiini duyduum zaman, dnyann trajedisinin kklerini
de, zmn anahtarn da grdm. Ne yapmak gerektiini anladm. Onu yapmak zere de oradan
ktm.
Ya motor? diye sordu Dagny. Onu neden terk ettin? Neden Starnes vrislerine braktn?
Babalarnn malyd. Onu yapaym diye babalar maa vermiti bana. Motor ona ait i saatleri
iinde yaplmt. Ama ilerine yaramayacan, bir daha kimsenin o motorun adn bile
duymayacan biliyordum. lk deneme modelimdi. Onu tamamlayabilmek, hatt ne olduunu
anlayabilmek iin benim ayarmda biri olmak gerekiyordu. O andan sonra benim ayarmda birinin o
fabrikaya asla uramayacandan da emindim.
Motorunun ne tr bir baary temsil ettiinin farknda mydn?
Evet
Ve onu yok olmaya terk ettiini de biliyor muydun?
Evet. Pencerenin dndaki karanlklara bakp hafife gld, ama kan ses neeli bir ses
deildi. Oradan kmadan nce motoruma son bir kere baktm. Servetin bir doal kaynak olduunu
iddia eden adamlar dndm;sonra da, servetin fabrikalara el koymak demek olduunu iddia
edenleri, makinelerin kendi beyinlerini koullandrdn iddia edenleri. te onlar koullandracak
bir motor orackta, insan aklndan yoksun kaldnda ne olabilecekse, o hlde duruyordu. Bir tomar
metal ve kablo...ryp gidiyordu. Sen o motorun, eer retilirse, insanla getirecei byk
hizmetleri dnyorsun. Bence insanlar o fabrikadaki hurdann urad kaderin anlamn zdkleri
gn...motor daha da byk bir hizmet yapm saylacak.
Onu orada brakrken, yle bir gn grmeyi umuyor muydun? Hayr.
Onu baka bir yerde yeniden yapma frsatn bekliyor muydun?
Hayr.
Ve yine de onu bir hurda yn hlinde braktn m?
Motorun benim iin tad anlam adna, dedi Galt yavaa. ...onun rmesine ve ebediyen
yok olmasna izin vermeliydim. Dosdoru Dagnyye bakt, Dagny o sesteki dengeli, tereddtsz,
amansz nitelii duydu. Tpk senin de Taggart Transcontinental raylarn rmeye, yok olmaya
brakmak zorunda kalacan gibi.
Dagny gzlerini karmad. Ban kaldrmt. Yumuak sesle, gururlu bir rica tonunda, u
anda cevap vermeye zorlama beni, dedi.
Hayr. Sana bilmek isteyecein her eyi syleriz, ama bir karar vermeye zorlamayz. Yeniden
konutuunda Dagny o sesin yumuakl karsnda ard: Bizim olmas gereken o dnyaya kar
byle bir kaytszlk hissetmenin yaadmz en zor ey olduunu sylemitim. Biliyorum. Hepimiz
getik oradan.
Dagny sessiz, beklenti dolu odaya bakt...sonra a...onun motorundan gelen a. mrnde
grd en huzurlu ve gvenli insanlarn yznde parlyordu o k.
Yryp Twentieth Centuryden ktktan sonra ne yaptn? diye sordu.
Gidip alev gzcs oldum. Vahiliin koyulaan gecesi iinde, parlayan ateleri grmeye

altm. Yetenekli insanlard onlar. Akllar vard. Onlarn yolunu, ektikleri aclar
izledim...yeterince grm olduklarna karar verdiim zaman da onla ekip aldm.
Her eyi yzst brakp gitmelerini salamak iin onlara ne syledin?
Hakl olduklarn syledim.
Dagnynin bakndaki sessiz soruya karlk, bir aklama ekledi: Sahip olduklarnn farknda
olmadklar gururu verdim onlara. Bunu belirleyecek kelimeleri verdim. Kaybettikleri, zlemini
duyduklar, ama ihtiya duyduklarnn farknda olmadklar paha biilmez eyi geri verdim: Ahlki
onay. Sen beni yok edici diye, insan avcs diye mi niteledin? Ben bu grevde seyyar delegeydim.
Kurbanlar isyannn lideriydim. Bask altna alnanlarn, sahipsiz kalanlarn, smrlenlerin
savunucusuydum...stelik bu szleri ben, gerek anlamlarnda kullanyorum.
Seni ilk izleyenler kim oldu?
Galt bir ann sessiz gemesine izin verdi, sonra vurgulayarak konutu: En iyi iki dostum. Birini
tanyorsun. Ne bedel dediini belki de en iyi sen biliyorsun. Ondan sonra kendi hocamz Hugh
Akston geldi. Bir akam sohbetiyle katld bize. Twentieth Century laboratuarnda patronum olan
William Hastings ok zor gnler geirdi, kendiyle savap durdu. Bir yl srd onunki. Ama katld.
Sonra Richard Halley. Ardndan Midas Mulligan.
...benimki onbe dakika srd, dedi Mulligan.
Dagny ona dnd. Bu vadiyi kuran siz miydiniz?
Evet. Balangta benim zel dnyamd. Yllar nce satn almtm. Bu dalarda kilometrelerce
alan aldm. Blm blm. Neye sahip olduklarnn farkna bile varmayan iftilerden. Bu vadi hibir
haritada yok. Brakp ekilmeye karar verdiimde bu evi yaptm. Buraya geli yollarnn hepsini -bir
tanesi dnda- zenle kamufle ettim. Kimsenin kefedemeyecei biimde. Buraya stok yaptm, kendi
kendini yaatabilecek hle getirdim. mrmn sonuna kadar burada yaayabileyim, bir daha bir tek
yamacnn bile yzn grmek zorunda kalmayaym diye. Johnun Yarg Narragansetti de
kazandn duyduumda, yargc buraya davet ettim. Sonra Richard Halleyyi de yanmza ardk.
Dierleri nceleri darda kald.
Galt, Hibir kuralmz yoktu, dedi Bir teki dnda. Birisi bizim yeminimizi ettiinde, bir tek
ykmlle girmi oluyordu: Kendi mesleinde almayacak, dnyay kendi aklndan
yararlandrmayacakt. Her birimiz bunu kendi setiimiz biimde uyguladk. Paras olanlar emekli
olup tasarruflaryla yaamay seti. almak zorunda olanlarsa bulabildikleri en aa ilere
girdiler. Kimimiz nl insanlar olmutuk, kimimiz de, Halleynin kefettii sizin gen frenci gibi,
smrlmeye balamadan nce bizim tarafmzdan durduruldu. Ama aklmzdan da, sevdiimiz iten
de vazgemedik. Her birimiz kendi mesleini de srdrd. Bo zamanlarmzda ya da gizliden gizliye
gerek iimize yapabildiimizce devam ettik. Srf kendi yararmz iin, insanlara hibir ey vermeden
ve hibir eyi paylamadan. lkenin her yanna salmtk. Zaten toplum d insanlar hep yledir.
Ama bu sefer rolmz bilinli olarak kabullenmitik. Tek rahatlama yolumuz, ara sra, nadiren de
olsa, birbirimizle grmemizdi. Bulumaktan holandmz fark ettik...nk insanlarn hl var
olduunu hatrlamamza yaryordu. Bylece ylda bir ay boyunca bu vadide bulumaya karar verdik.
Dinlenmek iin, rasyonel bir dnyada yaamak iin, gerek iimizi sakland yerden karmak,
baarlarmz dei toku etmek iin...burada, baarlarn paraya evrildii, kamulatrlmad
yerde. Herkes buradaki evini kendisi, kendi parasn harcayarak yapt...yln oniki ayndan yalnzca
birini geirmek iin. O zaman geri kalan onbir aya dayanmak daha bir kolaylayordu.
Hugh Akston, Anlyorsunuzdur, Bayan Taggart, dedi. nsan sosyal bir hayvandr, ama
yamaclarn syledii anlamda deil.
Midas Mulligan, Bu vadinin bymesini balatan, Coloradonun kertilmesi oldu, diye sz

yeniden devrald. Ellis Wyatt'la dierleri gelip buraya temelli yerletiler, nk saklanmak
zorundaydlar. Servetlerinin ne kadarn kurtarabildilerse, altna ya da makineye evirip buraya
getirdiler. Saymz yeterince artmt, buray gelitirmeye baladk, hayatn darda kazanmak
zorunda olanlar iin de i alanlar yarattk. imdi artk yle bir duruma geldik ki, oumuz burada
srekli yaayabiliyoruz. Vadi hemen hemen kendine yetiyor, burada retemediimiz mallara gelince,
onlar da dardan, kendime ait bir dzenle satn alp getirebiliyorum. zel bir ajanm var, paramn
yamaclarn eline gemesini engelliyor. Biz burada bir devlet deiliz, hibir tr cemiyet deiliz.
Yalnzca gnll olarak bir araya gelmi olan, yalnzca kendi karlar iin bir arada kalan bir grup
insanz. Vadinin sahibi benim, istedikleri zaman tekilere arsalar satyorum. Anlamazlk karsa,
Yarg Narragansett hakemlik edecek. Henz yle bir ey kmad. nsanlarn anlamas zordur der
dururlar. Ne kadar kolay olduuna aarsn...yeter ki taraflarn ikisi de, kimsenin bakas iin
yaamayacan, tm alveriin mantk erevesinde yaplacan kabul etmi olsun. Vakit geliyor,
yaknda herkesi burada yaamaya armak zorunda kalacaz...nk dnya yle hzl yklyor ki,
ok gemeden alk balayacak. Ama biz bu vadide kendimizi geindirebileceiz.
Hugh Akston, Dnya bizim sandmzdan daha hzl kyor dedi. nsanlar duruyor,
vazgeiyor. Sizin donmu trenleriniz, gruplar hlinde baskn yapan eteler, kaaklar...btn bunlar
bizi hi duymam kimseler. Bizim grevimizin bir paras deiller. Kendi balarna hareket
ediyorlar...ilerinde mantk olarak ne kalmsa, onunla verdikleri doal bir cevap...onlarnki de
bizimkine benzer bir protesto.
Galt, Biz grnen bir zaman snrn hedefleyerek balamadk, dedi. Dnyann kurtuluunu
grr myz, yoksa savamz ve srrmz sonraki kuaklara m aktarmak zorunda kalrz,
bilmiyorduk. Tek bildiimiz, ancak bu ekilde yaamay istediimizdi.Ama imdi, ok gemeden
zafer gnn greceimizi, geri dnebileceimizi dnr olduk.
Ne zaman? diye fsldad Dagny.
Yamaclarn kurallar kt zaman.
Dagnynin kendisine bakmakta olduunu gryordu. Bu bakta yar soru, yar umut gizliydi. Galt
devam etti: Kendini feda etme inanc o belirsiz rotasnn sonuna vard zaman, insanlar adaletin
yolunu tkamakta kullanlacak kurban bulamayp, iin kendilerine dneceini grdkleri zaman,
kendini feda etme vaazlar verenler, bu d tutacak kiilerin feda edecek bir eyi olmadn, feda
edecek eyi olanlarn da, artk feda etmek istemediini grdkleri zaman, insanlar yreklerinin de,
kaslarnn da kendilerini kurtaramayacan anladklar, ama lnetledikleri akln da artk yardm
lklarn duyamayacak kadar uzaklarda olduunu grdkleri zaman, ellerinde otorite numaras
yapacak g kalmad, yasalardan geriye bir tortu bile kalmad, ahlktan eser kalmad, onu
yeniden elde edecek umut da, g de, yol yordam da kalmadnda...ite o zaman geri dnp dnyay
yeniden ina edebiliriz.
Taggart Terminali, diye dnd Dagny. Bu kelimeler zihnindeki uyuukluun arasnda
nlyordu. Tartmaya zaman bulamad bir ykn temsilcisi gibiydi. te Taggart Terminali bu, dedi
kendi kendine. Bu odayd Taggart Terminali...yoksa New Yorktaki dev bina deildi. Onun amac
buydu. Yolun sonu buydu. Dnyann kavisinin sonrasnda iki rayn birleip kaybolduu, kendisini
peinden ektii, vaktiyle Nathaniel Taggart da ektii yer...Nathaniel Taggartn da uzaklarda
grd ama buydu. Granit salondaki heykelin dik duran ba, dosdoru ite bu noktaya bakyordu.
Dagnynin kendini Taggart Transcontinental'a aday bu yzdendi. Aranan gvde ve ruh ite
bulunmutu. Her zaman istedii eylerin hepsini burada, bu odada bulmutu...onundu hepsi. Ama
bedeli de demiryolunu geride brakmakt. Yok olacak raylar, kecek kprleri, snecek sinyal
klarn...Ama yine de...mrmce istediim her ey, diye dnd, baklarm gne rengi salar,

her eyi gren gzleri olan adamdan karmaya alt.


Bize imdi cevap vermek zorunda deilsin.
Dagny ban kaldrd. Galt onu, zihninde att admlar birer birer izlemi gibi seyrediyordu.
Hibir zaman anlama talep etmeyiz, dedi. Hi kimseye, duymaya hazr olduundan fazlasn
sylemeyiz. Srrmz vaktinden nce renen tek kii sensin. Ama buradasn ve bilmen artt. imdi
artk yapacan seimin tm anlamn biliyorsun. Zor geliyorsa, ortada yalnzca iki seenek olduuna
hl inanamadndandr. Aslnda gerekten yle olduunu reneceksin.
Bana zaman verecek misiniz?
Senin zamann vermek bize dmez. stediin kadar zaman kendin al, kullan. Neyi ne zaman
yapman gerektiine tek karar verecek olan sensin. O kararn bedelini biliyoruz. Biz de dedik. Buraya
gelmi olman durumu senin iin kolaylatrabilir, ama zorlatrabilir de.
Zorlatryor, diye fsldad Dagny.
Biliyorum.
Bunu sylerken Galtn sesi de onunki kadar alakt. Soluundan ayn zorlamayla kmt.
Dagny yumruk yemi gibi...bir saniye kaybetti, nk Galtn onu kollarnda yamatan aa tad
zaman da dahil, aralarndaki en yakn fiziksel temasn u an, seslerinin bulumasyla yer aldn
hissetmiti.
Arabada eve doru giderlerken vadinin zerindeki gkyznde dolunay prl prld.
evresinden n karmayan yass, yuvarlak bir lambayd sanki. Bolukta asl duran bir k sisinin
ortasndayd. Yere varmyordu o k. Aydnl topran anormal beyaz parlaklndan fkryor
gibiydi. Renksiz manzarann doa d sessizliinde, dnya sanki bir peeyle rtlmt. Biimler
manzarayla birlemiyordu. Yavaa akp geiyor, bulut stne baslm bir fotoraf andryordu.
Dagny glmsemekte olduunu birdenbire fark etti. Gzleri vadinin evlerindeydi. Ikl pencereler
mavimsi bir glgeyle perdelenmiti. Duvarlarnn izgileri sanki eriyor, uzun sis eritleri aralarda
tembel dalgalar gibi dolayordu. Suyun altna batmakta olan bir kente benziyordu buras.
Burann adna ne diyorlar? diye sordu.
Ben Mulligan Vadisi diyorum. tekiler Galt Uurumu diyor.
Ben olsam..Ama szn bitirmedi.
Galt ona bakt. Dagny onun yznde neyi grdn biliyordu. Sonra Galt ban evirdi.
Dagny onun dudaklarn soluk verir gibi kprdattn, kendini ilev grmek zere zorladn
grd. Baklarn indirdi, kolu arabann yan tarafna sarkt. Sanki eli birdenbire dirseine fazla ar
gelmiti.
Yol, trmanrken daha karanlklat, am dallar balarnn stne daha bir sarkt. Yaklaan bir
kayann zerinde, onun evinin camlarndaki ay grnd. Dagny ban koltuun arkasna yaslad,
hareketsiz kald, arabada olduunu bile unuttu, yalnzca kendisini ileriye tayan hareketi hissetti, am
dallarndan damlayan sulara yansm yldzlar seyretti.
Araba durduunda, inerken neden dnp ona bakmadn bilme hakkn kendine tanmad. Onun
aada bir an durup karanlk pencerelere baktn da fark etmedi, yaklatn da duymad; ama
ellerinin etkisini ok yaratan bir younlukla hissetti. Sanki u anda hissedebilecei tek ey oydu. Galt
onu kucaklad, yavaa eve kan patikay trmanmaya koyuldu.
Dagnyye bakmadan yryor, onu smsk tutuyordu. Sanki zamann gemesine engel oluyordu.
Sanki kollar demin onu kucana alp gsne yaslad andaki pozda kilitlenmiti.Dagny onun
admlarn, tek bir amaca giden tek bir hareketin ak gibi hissetmekteydi. Ama ayn zamanda her
adm ayryd, Dagny bir sonrakini dnmeye cesaret edemiyordu. Ba onun bana yaknd. kisinin
de yzlerini bir soluk boyu bile kprdatamayacaklarn biliyordu. Ani, akn bir sarholuk durumu

gibiydi. Salar iki vcudun nlar gibi birbirine karmt. Dagny onun gz kapal yrmekte
olduunu grd. Sanki grme duyusu u an iin gereksizdi.
Galt evine girdi, salonda ilerlerken saa sola bakmad...Dagny de bakmad. Ama solda beliren,
Galtn odasna giden kapy her ikisinin de grmekte olduunu biliyordu. Galt karanln iinden
dosdoru misafir yatana den ay na ilerledi, onu yataa brakt. Dagny o ellerin kendi
omzundan ve belinden ayrlmakta bir an geciktiini fark etti. Sonunda eller onun bedeninden
ayrlnca, o nn gemi olduunu anlad.
Galt geri ekildi, bir dmeye bast, oday n hain parltsna teslim etti. Hareketsiz
duruyor, sanki Dagnynin kendisine bakmasn istiyordu. Yz beklenti dolu ve sertti.
Beni grr grmez vurmak istediini unuttun mu? diye sordu.
Bunu gerek klan, Galtn gvdesinin savunmasz hareketsizliiydi. Dagnyyi dikletiren
titreim ise bir korku ve inkr l gibiydi. Yine de gzlerini onunkilerden karmad, dengeli bir
sesle cevap verdi: Doru, dedi. yleydi.
O hlde szn tut.
Sesi alakt. Younluu hem teslim, hem de fkeli bir sitem ifade ediyordu. Durumu daha iyi
biliyorsun aslnda.
Galt ban iki yana sallad. Hayr. steinin bu olduunu hatrlaman istiyorum. Gemite
haklydn. D dnyann paras olduun srece, beni mahvetmeyi istemek zorundaydn. Ve imdi
nndeki iki yoldan biri, bunu gerekten yapmak zorunda kalacan noktaya varacak. Dagny cevap
vermedi, Ba eikti. Hayr anlamnda ban iki yana salladnda salarnn sallandn gryordu.
Sen benim tek tehlikemsin. Beni dmanlarma teslim edebilecek tek kii sensin. Onlarla kalrsan,
yapacaksn da. stersen o yolu se, ama bilerek se. Bana imdi cevap verme. Ama verinceye
kadar... sesteki ciddiyet vurgusu, kendine ynelik bir abayd ...unutma ki her iki cevabn anlamn
da biliyorum.
Benim bildiim kadar iyi mi biliyorsun? diye fsldad Dagny.
yle.
O gitmek zere dndnde, Dagnynin gzleri duvarlarda grp yazya benzettii iziklere
iliti. Sonradan unutmutu o izgileri.
Ahabn cilasn oyarak yazlmt yazlar. Yazan elin kalemi bastrndaki iddeti belli
ediyordu: Aacaksn - Ellis Wyatt Sabaha bir ey kalmaz - Ken Danagger Deer - Roger
Marsh Daha bakalar da vard.
Ne bunlar? diye sordu.
Galt glmsedi. Bu oda, vadideki ilk gecelerini geirdikleri oda. lk gece en zorudur. nsann
anlarndan son kopuudur ve ok ktdr. Burada yatmalarn istiyorum ki, isterlerse beni
arabilsinler. Uyuyamazlarsa onlarla konuuyorum. ou uyuyamyor. Ama sabah olduunda
kendilerini kurtarm oluyorlar...Bu odadan hepsi gemitir. imdi buraya ikence odas ya da
balang odas diyorlar, nk herkes vadiye benim evimden giriyor.
Gitmek zere dnd, eikte durup ekledi:
Bu odada kalmanz hibir zaman istemedim. yi geceler. Bayan Taggart.

II
HIRS TOPYASI
Gnaydn.
Dagny odasnn kapsndan salona, orada duran Galta bakt. Galtn arkasnda kalan
pencerelerden, dalarn yaklaan gn nn vaadiyle gms pembe bir renge brnd
grnyordu. Dnyann bir yerlerinde gne domutu ama henz engeli ap buraya ulaamamt.
Buna karlk gkyz prl prld ve gnein yaklamakta olduunu haber veriyordu. Gnn
baladnn iaretini Dagny de duymutu. Bu iaret kularn sesi deildi. Az nce alan telefondu.
Ayrca gnn baladn dardaki yeil dallardan deil, ocan zerindeki kromajl kaplamann
parltsndan, masadaki cam tablann parltsndan, Galtn gmlek manetlerinin prl prl
beyazlndan gryordu. Dagny kendi sesinde de onunkine cevap oluturan bir glmsemenin tonunu
duyarak, Gnaydn! diye cevap verdi.
Galt masasndan kurun kalemle yazlm hesaplarla dolu katlar toplamaya koyuldu, hepsini
bkp cebine soktu. Aaya, santrale kadar gitmem gerek, dedi. In ekran konusunda sorun
varm...az nce telefon ettiler. Anlalan senin uan ekrann ayarn kaydrm. Yarm saate kadar
dnerim, kahvaltmz o zaman hazrlann.
Bu sesteki basitlik, evdeki yaam temposunu doal kabul ettiine, nemsiz bulduuna, bunun da
farknda olduuna iaretti.
Dagny de ayn rahat sesle karlk verdi: Eer arabada braktm bastonumu getirirsen, sen
dndnde kahvalty hazr bulursun.
Galt ona hafif bir aknlkla bakt. Gzleri Dagnynin ayak bileindeki bandajdan, ksa kollu
bluzunun akta brakt dirsek bandajna doru kayd. Dirsekteki sarg epeyce kalnd. Yar saydam
bluzun yakas ak duruyordu. Dagnynin salar, bluzun ince kumann iinden gzken omuzlarna
dklm, onu masum bir okullu kz gibi gsteriyordu. Sakata benzer hli yoktu. Zaten duruu o
sarglar da nemsiz gstermekteydi.
Galt glmserken, sanki ona deil de, u an hatrlad bir anya glmsyormu gibiydi. Nasl
istersen, dedi.
Onun evinde yalnz kalmak biraz garipti. Bunun nedeni bir dereceye kadar, kendi kendine
aklayamad o garip duyguydu. Daha nce hi hissetmedii trden bir duygu. Huu dolu bir sayg.
Tereddtl baklar kendi ellerindeydi. Sanki buradaki herhangi bir eye dokunmak, ar bir
yaknlk, bir samimiyet simgesiydi. Beri yanda da kaygsz bir rahatlk duygusu vard. Burada kendi
evindeymi gibi rahat etme duygusu. Sahibinin sahibi kendisiymi gibi.
Kahvalt hazrlamak gibi basit bir iten bu derece katksz bir zevk almak garipti. Sanki yaplan
i kendi bana bir amat. Sanki kahve demliini doldurmak, portakallar skmak, ekmei
dilimlemek, kendi bana birer sonutu, dans figrlerini yaparken de aranan, ama nadiren bulunabilen
bir zevki temsil ediyordu. Kendi iinde bu tr bir zevk almay, Rockdale stasyonu'ndaki o gnlerden
beri hi alamadn dnd.
Tam sofray kurarken, birinin eve trmanan patikada hzla yaklamakta olduunu grd. Yol
kenarndaki talar srayarak ayordu. Hey, John! diye bararak n kapy itti, Dagnyyi grnce
olduu yerde znk diye durdu. Lacivert pantolon ve kazak giymiti. Altn rengi salar vard. Yz
ylesine kusursuz bir gzellikteydi ki, Dagny ona balangta hayranlkla deil, inanmazlkla bakarak
olduu yerde kalakald.

Adam da ona, sanki bu evde bir kadn bulmay beklemiyormu gibi bakmaktayd. Sonra Dagny o
yzde, tanmann getirdii yumuamay grd, bu ifade bir aknln iinde eriyip kayboldu. Biraz
eleniyor gibi, biraz zafer dolu bir gl kurtuldu adamn azndan. Aa, siz de mi katldnz bize?
dedi.
Dagny kuru bir sesle, Hayr, diye karlk verdi Ben kaak olarak buradaym.
Adam sanki karsnda, anlamn bilmedii teknolojik kelimeler kullanan bir ocuk varm gibi
gld. Ne dediinizi biliyorsanz, bunun mmkn olmadn da bilirsiniz, dedi, zellikle
burada.
Ben kapy krarak geldim. Hem de tam szlkteki anlamyla.
Adam onun bandajlarna bakt, soraca soruyu nce tarta, sonra ak bir merakla, Ne zaman?
diye sordu.
Dn.
Nasl?
Uakla.
Bu blgede uakla ne yapyordunuz?
Adamda bir soylunun ya da kabadaynn apak, stten bakan hli vard. Soylu gibi grnyordu,
ama kabaday gibi giyinmiti. Dagny bir sre onu szd, bilerek bekletti. Tarih ncesinden kalma bir
serap bulup oraya inmeye alyordum, sonunda da yaptm, dedi.
Adam, Gerekten kaakmsnz, diyerek gld. Sorunun tm karmakln artk zm
gibiydi. John nerede? diye sordu.
Bay Galt santrale gitti. Neredeyse dner.
Adam izin istemeden koltua oturdu. Sanki kendi evindeydi. Dagny sessizce iine dnd. Adam
onun hareketlerini srtarak izlemekteydi. Sanki Dagnynin atal baklar mutfak masasna dizii bir
tr paradoksmu gibi. Francisco sizi burada grnce ne dedi? diye sordu birdenbire.
Dagny hafif irkilerek ona dnd, ama dengeli bir sesle cevap verdi. O henz burada deil.
yle mi? Emin misiniz?
Bana yle sylendi.
Adam bir sigara yakt. Dagny ona bakarken, acaba kendine ne meslek semi olabilir, diye
dnyordu. Hangi ii semi, sevmi, sonra bu vadiye gelmek zere terk etmiti? Hibir tahminde
bulunamyordu. Aklna gelen ilerin hibiri uymuyordu bu insana. Keke hibir meslei olmasa, diye
dnmekte olduunu fark ederek ard. nk bu inanlmaz gzellik iin her tr i bir tehlike
saylrd. Kiilik d bir duyguydu bu hissettii. Ona bir erkek olarak bakmyordu. Yryebilen bir
sanat eseri olarak gryordu onu. Byle birinin, iini sevenlere yneltilen o ulamalara, gerilimlere,
yaralara hedef olmas dnyann aybyd. Beri yandan, bu duygu da yersizdi, nk adamn yzndeki
sertlik nitelii, dnyadaki hibir tehlikenin ona ulaamayacan ifade eder gibiydi.
Hayr, Bayan Taggart." dedi adam birdenbire. Onun bakn grmt. Hayr, beni daha nce
hi grmediniz.
Dagny onu aka incelemi olduunu ve bunun fark edildiini grnce ard. Benim kim
olduumu nereden biliyorsunuz? diye sordu.
ncelikle, resminizi gazetelerde pek ok kete grdm. kincisi, bildiim kadaryla d dnyada
kalm olan kadnlar arasnda Galtn Kovuuna girmesine izin verilebilecek bir tek siz varsnz.
ncs, hl kaak olarak kalma cesaretini - ya da msrifliini - gsterebilecek tek kadn da
sizsiniz.
Kaak olduumdan nasl bu kadar emin olabiliyorsunuz? Olmasaydnz, tarih ncesi
serabnn bu vadi deil, d dnyadaki insanlarn hayata bak olduunu bilirdiniz.

Motorun sesini duydular, sonra bir arabann aada, evin nnde durduunu grdler. Dagny,
yabancnn arabada Galt' grr grmez hemen ayaa kalktna dikkat etti. Bu harekette o ok
belirgin heves ve sevin olmasa, insan bunu askeri sayg sanabilirdi.
Galtn ieri girdiinde yabancy grnce bir an durakladn da fark etti. Galt glmsedi, ama
sesi pesten, hemen hemen ciddi kt. Sanki itiraf etmedii bir rahatlama hissetmekteydi. Merhaba,
dedi.
Konuk neeyle, Merhaba, John, diye karlk verdi.
Tokalamalar bir an gecikmi, gereinden hzla uzun srmt. Sanki son grmelerinden
sonra bir daha karlaabileceklerinden emin deillermi gibi.
Galt, Dagny' ye dnd. Tantnz m? diye sorarken ikisine birden hitap ediyor gibiydi.
Dagny,"Pek saylmaz, dedi.
Bayan Taggart, size Ragnar Danneskjld tantmama izin verir misiniz?
Dagny, konuun sesini ok uzaklardan geliyormu gibi duyduunda, kendi yzndeki ifadenin
nasl bir ey olduunu ancak anlayabildi: Korkmanza gerek yok, Bayan Taggart. Galt Kovuunda
hi kimse iin tehlike oluturmam.
Dagny ancak bayla selam verebildi, sesini karmay daha sonra baard. Mesele sizin
insanlara ne yaptnzda deil...onlarn size ne yaptnda..
Adamn gl, Dagnynin bir anlk afallamln silip sprd. Dikkatli olun, Bayan
Taggart.Eer byle eyler hissetmeye balarsanz uzun sre kaak olarak kalamazsnz. Sonra da
ekledi: Ama ie, Galt Kovuundaki insanlardan doru eyleri alp benimsemekle balamanz
gerekir, yaptklar hatalar deil. Oniki yllarn benim iin kayglanmakla geirdiler...hem hi gerek
yokken. Yan gzle Galta bakt.
Galt, Ne zaman geldin? diye sordu.
Dn gece ge saatte.
Otur. Bizimle kahvalt edeceksin.
Ama Francisco nerede? Neden hl gelmedi?
Galt, Bilmiyorum, derken kalarn hafife att. Demin havaalanna sordum. Kimse ondan
bir haber almam.
Dagny mutfaa dndnde Galt da onu izledi. Hayr, dedi Dagny. Bugn bu i benim.
Yardm etmeme izin ver.
Buras kimsenin yardm istemedii yer deil miydi?
Galt glmsedi. O doru, dedi.
Dagny daha nce, arl yokmu gibi hareket etme zevkini hi yaamamt. Elindeki baston
sanki gereksizdi. Yiyecekleri sofraya koyarken admlarnn hzl, doru izgiler hlinde atlnn,
hareketlerinin doal lllnn son derece farkndayd. Davran onlarn kendisini seyrettiinin
farknda olduunu gsteriyor, ban dik tutuyor, sahnede oyuncuymu gibi, balo salonundaym gibi,
sessiz bir yarmann galibiymi gibi hareket ediyordu.
Sonunda o da gelip sofraya oturduunda Danneskjld, Francisco kendisine veklet edenin siz
olduunuzu renince sevinecek, dedi.
Ne edenin?
Bugn Hazirann biri. Biz mz, yani John, Francisco ve ben, oniki yldr 1 Haziran gnleri
birlikte kahvalt ederiz.
Burada m?
Balangta hayr. Ama sekiz yl nce bu ev yapldndan beri, burada. Glmseyerek omuz
silkti Gerisinde yzyllarn gelenei yatan biri olarak,bizim geleneimizi ilk bozann Francisco

olmas garip.
Ya Bay Galt? diye sordu Dagny. Onun gerisinde ka yzyln gelenei var?
Johnun mu? Hi yok. Gerisinde yok...ama ilerisinde ok var.
Galt, Yzyllar bo ver, dedi. Sen bana geride braktn bu yl anlat.Nasl geti? Hi adam
kaybettin mi?
Hayr.
Peki, zaman kaybettin mi?
Yani yaralandm m, demek istiyorsun. Hayr, on yl nceki o olaydan beri bir syrk bile
almadm. O zamanlar henz amatrdm. O gnleri oktan unutman gerekirdi.Hayr, hibir tehlikeyle
yzlemedim...aslnda Ynerge 10-289 altnda bir kk kasabada dkkn iletiyor olsam, bundan
daha fazla tehlikede olurdum.
Hi atma kaybettin mi?
Hayr. Kayplar bu yl hep kar taraftan oldu. Yamaclar bana daha ok sayda gemi
kaptrdlar, sana da daha ok sayda adam. Sen de iyi bir yl geirdin, yle deil mi? Biliyorum,
nk izledim. Birlikte son kahvaltmzdan bu yana Coloradoda kimi istersen aldn, dardan da baz
kimseleri aldn. Ken Danagger gibi. Danagger byk ikramiye saylr. Ama bir tane daha
syleyeceim. Daha da byk ve nemli. O da hemen hemen senin olmann eiinde. Yaknda
ayaklarnn dibine devrilecek. Benim hayatm kurtaran adam. Buradan da, ne kadar ileri safhalara
ulam olduunu anlayabilirsin.
Galt arkasna yasland. Gzleri kslmt. Hi tehlikeye dmemisin demek... dedi.
Danneskjld gld. Eh, kk bir riski gze almtm. Deerdi. mrmde yaadm en keyifli
karlamayd. Sana yz yze anlatma frsatn bekliyordum. Adam kimdi, biliyor musun? Hank
Rearden. Ben...
Hayr!
Bu ses Galttan kmt. Bir emirdi. Ksack bir szckt, ama daha nce ikisinin de ondan
duymad bir iddet titreimi ieriyordu.
Ne? Danneskjldn hafif kan sesinde inanmazlk vard.
Bana onu u anda anlatma.
Ama sen her zaman, burada grmeyi en ok istediin kiinin Hank Rearden olduunu
sylerdin.
Hl yle, ama sonra anlatrsn.
Dagny, Galtn yzn dikkatle inceledi, hibir ipucu bulamad. Yalnzca kapank kararl ya da
kontroll bir ifade. Elmack kemikleriyle dudaklar arasndaki teni gerginlemi gibiydi.Dagny
iinden, hakkmda ne biliyor olursa olsun, bunu bilmesine imkn yok, diye dnd.
Danneskjlde dnerek, Hank Reardenla m karlatnz? diye sordu. Ve sizin hayatnz
kurtard, yle mi?
Evet.
Bunu dinlemek isterim.
Ben istemem. dedi Galt.
Ama neden?
Siz bizden biri deilsiniz, Bayan Taggart
Anlyorum. Dagny hafif meydan okurcasna glmsedi. Hank Rearden kazanmanza
engelleyebileceimi mi dndnz?
Hayr, dndm o deildi.
Dagny, Danneskjldn, Galtn yzn incelemekte olduunu fark etti. Olaya o da bir aklama

bulamam gibiydi. Galt gzlerini Danneskjldn gzlerinden karmad. Sanki ona bir aklama
bulmas iin meydan okuyor, bulamayacan biliyordu. Danneskjldn bulamadm Dagny de
anlad. Galtn yz izgilerinin yumuadn grd anda emin oldu bundan. "Baka? diye sordu
Galt. "Yl iinde baka neler baardn?
Yerekimi kanununa meydan okudum.
Onu zaten hep yapyordun. Bu sefer hangi yolla yaptn?
Atlantik ortasndan Coloradoya kadar, kapasitesinin ve gvenlik snrnn zerinde altn ykl
bir uakla utum. Yatracam miktar Midas bir grsn de bak. Mterilerim bu yl daha
zenginleecekler...Baksana, Bayan Taggarta kendisinin de mterilerimden biri olduunu syledin
mi?
Hayr, henz sylemedim. Sen kendin syle istersen.
Dagny, "Ben...neymiim dediniz? diye sordu.
Danneskjld, armayn, Bayan Taggart, dedi. "tiraz da etmeyin. Ben itirazlara alknm.
Burada zaten garip biri saylyorum. Mcadelemizde benim setiim yolu onaylayan pek kimse yok.
John onaylamyor, Dr. Akston onaylamyor. Hayatmn ok daha deerli olduunu dnyorlar. Ama
benim babam piskopostu...syledii szlerden bir tanesini ben adamakll kabullendim: Klc eline
alan, klla lr.
Ne demek istiyorsunuz?
iddet, pratik bir ey deildir, demek istiyorum. Eer insanlar, kas arlklarnn toplamyla
beni ynetebileceklerini sanyorlarsa, bir yanda yalnz kuvvet, br yanda zekyla ynetilen kuvvet
bulunduu zaman ne sonu kacan grsnler. Yaadmz ada bu yolu semeye hakkm
olduunu John bile kabul ediyor. Benim yaptm da onun yaptnn ayns, ama ben kendi yolumdan
yapyorum. O insanlarn ruhlarn yamaclarn elinden kurtaryor, ben de insanlarn ruhlarnn
yaratt rnleri kurtaryorum. O akllar yamaclarn elinden alyor, ben de servetleri. O dnyann
ruhunu ekiyor, ben bedenini. Johnunki, insanlarn renmesi gereken bir ders. Ama ben sabrsz
olduum iin bu eitim srecini hzlandryorum. Yine de, tpk John gibi ben de onlarn ahlak
standardna uyuyorum, benim adma ifte standart uygulamalarna izin vermiyorum. Ya da Reardenn
adna. Ya da sizin adnza.
Neden sz ediyorsunuz?
Gelir vergisinden, vergi alma metodundan sz ediyorum. Tm vergi yntemleri karmaktr,
ama bu ok basit, nk dierlerinin plak esas bu aslnda. Size aklayaym isterseniz.
Dagny dinledi. Prl prl bir sesin, titiz bir muhasebeci tonuyla, ml transferleri, banka
hesaplarn, gelir vergisi iadelerini, bir kalamazadan okuyormu gibi anlatn dinledi. Karlk
olarak kendi kann ortaya koymu, o deftere her eyi kendi kanyla ilemi gibi. Kalemi kayd anda
her ey sona erecekmi gibi. Dinlerken Dagny onun yznn kusursuzluunu da izliyordu. Dnya bu
kelleye milyonlarca dolar dl koydu, diye dnyordu. lp bir yerde rsn diye. Kendisi bu
yze, bir retimde kariyerin getirebilecei yaralar bile kabul edememiti. Szlerin yarsn karyor,
bu yzn riske atlamayacak kadar gzel olduunu dnyordu. Derken birden aklna geldi. Bu
adamn fiziksel mkemmellii basit bir resimdi. Kendisine d dnyann kaba deerleriyle verilmi
ocuka bir dersti. nsan-alt bir ada insan deerlerin kaderine ilikin bir ders. Setii yolun
hakll ya da ktl ne olursa olsun, onlar ne demeye...Hayr! dedi birden kendi kendine. Setii
yol haklyd. in korkun yan da, adaletin seebilecei baka hibir yol kalmam oluuydu. Kendisi
onu sulayamazd. Azn ap ne bir takdir, ne de bir sitem sz syleyebilirdi.
...mterilerimin adlarna gelince, Bayan Taggart, hepsi birer birer dikkatle seilmi kimseler.
Karakterlerini ve kariyerlerini ok dikkatle incelemek zorunda kaldm. Servetlerini iade edeceim

kiilerin listesinde sizin adnz da en batakilerden biri.


Dagny yznn ifadesiz kalmas iin kendini zorlad, sonunda yalnzca, Anlyorum, dedi.
Hesabnz denmeden kalan en sonunculardan biri. Burada, Mulligan Bankasnda duruyor,
bize katldnz gn size denmeyi bekliyor.
Anlyorum.
Ama sizin hesabnz, baka bazlarnnki kadar byk deil. Son oniki yldr sizden zorbalkla
ok byk paralar alnm olmasna ramen, yine de fazla byk saylmaz. Mulligann size verecei
vergi iade formlarndan da greceiniz gibi, yalnzca letmeden Sorumlu Bakan Yardmcs
maanzdan kesilen vergilerinizi geri dyorum, Taggart hisselerinden gelen gelirinizin vergilerini
demiyorum. Aslnda o hisse deerlerinin her kuruunu da hak ediyorsunuz, babanzn gnnde olsa,
krnzn da her kuruunu derdim, ama aabeyinizin ynetimi altnda Taggart Transcontinental
yamadan da pay ald, zorbalkla, devlet ikramlaryla, sbvansiyonlarla, moratoryumlarla,
ynergelerle para kazand. Bunlarn sorumlusu siz deildiniz. Aslnda o politikalarn en byk
kurban durumundaydnz. Ama ben yine de yalnzca katksz retim yeteneiyle kazanlan paray geri
dyorum, zorbalkla ve yamayla alnm paralarn kart ksmlar demiyorum.
Anlyorum.
Kahvalty bitirmilerdi. Danneskjld bir sigara vakti, dumanlarn arasndan bir sre Dagnyyi
szd. Dagnynin kafasndaki elikilerin iddetini biliyormu gibiydi. Sonra Galta srtt, ayaa
kalkt.
Ben kayorum, dedi. Karm beni bekliyor.
Dagnynin azndan, "Ne?! diye bir aknlk sz kurtuldu.
Karm, diye tekrarlad Danneskjld neeyle. Dagnynin aknln anlayamam gibiydi.
Karnz kim?
Kay Ludlow.
Byle bir eyin yaratt aknlk, Dagnynin kaldrabileceinden byk oldu. "Ne zaman...ne
zaman evlendiniz?
Drt yl nce.
Nasl oldu da herhangi bir yerde nikah yapacak kadar uzun sre kalabildiniz?
Burada evlendik. Bizi Yarg Narragansett evlendirdi.
Ama nasl..Kendini durdurmaya alyor, kelimeler yine de azndan, aresiz bir itiraz
sonucu dklyordu. Bu itiraz, karsndaki adama da, kadere de, d dnyaya da kar
olabilirdi...farkn kendisi de bilemiyordu. ...on bir ay boyunca nasl dayanyor...sizin her an...?
Szn bitirmedi.
Danneskjld glmsyordu, ama Dagny o glmsemedeki ciddiyeti fark etti, kendisinin ve
karsnn byle glmsemeyi hak edebilmek iin neleri gze aldklarn anlad. Dayanyor, Bayan
Taggart, nk biz bu dnyann, insanlarn strap ekmesi gereken bir sefalet alan olduuna
inanmyoruz. nsann kaderinin trajedi olduuna, srekli felketlerden korkarak yaamak gerektiine
inanmyoruz. Felketin gelmesi iin belli bir neden olmadka, yle bir eyin gelmesini beklemiyoruz.
Karmza karsa da, onunla savamakta zgrz. Biz mutluluu deil, ac ekmeyi anormal
sayyoruz. nsann hayatnda baary deil, felketi istisna sayyoruz.
Galt onu kapya kadar geirdi, sonra geri dnd, masadaki yerine oturdu, rahat bir tavrla bir
kahve daha almak zere uzand.
Dagny ayaa frlad. Sanki sigortas atmt. Onun parasn kabul eder miyim sanyorsun?
Galt demlikten akan kahvenin fincann doldurmasn bekledi, sonra gzlerini kaldrp ona bakt,
cevap verdi. Evet, yle sanyorum.

Ama etmeyeceim! Bunun iin hayatn riske atmasn kabul etmem!


O konuda seme ansn yok.
Hibir zaman talep etmeme seeneim var.
Evet, var.
O zaman para kyamete kadar bankada bekler!
Hayr, beklemez. Sen talep etmezsen, bir blm, aslnda ok kk bir blm, senin adna
bana verilir.
Benim adma m? Neden?
Oda ve dier masraflar iin.
Dagny ona bakarken, yzndeki kzgn ifade yava yava aknla dnt, sonra Dagny yerine
oturdu.
Galt glmsedi. Burada ne kadar kalabileceinizi dnyordunuz, Bayan Taggart? Dagnynin
akn aresizliine bakt. Aklnza gelmemi miydi? Benim geldi. Burada bir ay kalacaksnz.
Hepimiz gibi bir aylk tatil. Bunun iin sizin onaynz istemiyorum...siz de buraya gelirken bizim
onaymz istememitiniz. Bizim kurallarmz ihll ettiniz, sonularna da raz olmak zorundasnz. Bu
bir ay boyunca bu vadiden hi kimse ayrlamaz. Gitmenize izin verebilirdim aslnda. Ama
vermeyeceim. Sizi burada zorla tutmam iin bir kural yok, ama siz zorla geldiinize gre, bana da
seme ans tanm oluyorsunuz. Sizi burada tutacam, nk kalmanz istiyorum. Eer ayn
sonunda geri dnmek istediinize karar verirseniz, bunu yapmakta zgr olacaksnz. Ama daha nce
olmaz.
Dagny dimdik oturuyordu. Yzn oluturan dzlemler gevemi, azm oluturan izgiler belli
belirsiz bir glmsemenin amal glgesiyle yumuamt. Bir hasmn tehlikeli glmsemesiydi bu.
Ama gzleri buzlar gibi parlyordu. Savamaya hazr olan, ama kaybetmeyi uman bir hasm.
Pekl, dedi.
Burada kalmanz karlnda oda creti alacam. Kurallarmza gre bir bakasna hak
etmedii ikramlarda bulunmak yasaktr. Bazlarmzn kars ve ocuklar var, ama orada da bir
alveri sz konusu. Herkes bir eyler der, yan gzle Dagnyye bakt, ...ama benim yle bir
tahsilta hakkm yok. Sizden gnde elli sent alacam. Bana paray, Mulligan Bankasnda yatan
hesabnz kabul ettiiniz gn dersiniz. Kabul etmezseniz, Mulligan borcunuzu der, talep ettiim
zaman bana der, sizin hesabnzdan o kadar eksilme olur.
Kurallarnza uyacam. Dagnynin sesi bilinli, gvenli, tccarlara zg hesap bir sesti.
Ama borlarm iin o parann kullanlmasna izin vermem.
Baka nasl uyacaksnz kurallara?
Oda cretim karlnda almay neriyorum.
Hangi ite?
A ve ev hizmetisi olarak.
lk defa olarak, Galtn beklemedii bir eyle karlamaktan ardn grd. Bu aknlk,
Dagnynin sandndan daha iddetli oldu. Aslnda Galtn tepkisi bir kahkaha patlamas olmutu.
Ama tm savunmas yerle bir olmu gibi glyordu. Dagnynin szlerinin gerektireceinden ok daha
fazla glyordu. Dagny onun gemiindeki bir noktaya dokunmu olduunu, kendisinin bilmedii bir
duyarl noktaya dokunduunu hissetti. Uzaklardaki bir hayale glyor gibiydi Galt. O hayale kar
zafer kazanm gibiydi. Dagnynin de ortak olduu bir zafer,
Dagny yznde terbiyeli bir ifadeyle, i ciddiyeti tayan bir sesle konutu; Beni ie alrsan,
yemeklerini piirir, evini temizler, amarlarn ykar, hizmetkrlardan beklenecek dier ileri
yaparm. Odaya, yiyeceklere ve ihtiya duyacam giysileri almak iin gereken paraya karlk.

Birka gn boyunca yaralarm beni bir dereceye kadar engelleyebilir, ama o da abuk geer. i
tmyle yapabilecek hle gelirim.
Yapmak istediin bu mu? diye sordu Galt.
Yapmak istediim bu. Dagny kafasndaki cevabn geri kalann sylemeden sustu. Neredeyse,
dnyada en ok istediim ey bu, diyecekti.
Galt hl glmsyordu. Elenir gibi glmsemekteydi, ama ifadesi her an bir tr zafere
dnebilirmi gibiydi. Peki, Bayan Taggart, dedi. Sizi ie alacam.
Dagny ban hafife eerek kuru bir ifadeyle kabullendi. Teekkr ederim.
Size ayda on dolar deyeceim. Tabi odanza ve dier giderlere ek olarak.
ok iyi.
Bu vadide hizmeti tutan ilk insan ben olacam. Ayaa kalkt, elini cebine atp be dolarlk
bir altn kard, masaya att. Maanzdan avans, dedi.
Dagny paray almak zere uzanrken, ilk iine girmi bir gen kzn hevesiyle elinin umuda
titrediini grp ard. Bunu hak edebileceini umuyordu.
Ba stne, beyefendi, dedi, gzlerini indirdi.
***
Dagnynin vadideki nc gnnde, Owen Kellogg geldi uandan inerken, havaalannn
kenarnda durmakta olan Dagnyyi grd. zerinde New Yorkun en pahal dkknlarndan alnmt
benzeyen zarif kyafeti vard. Yar transparan bir bluz, pamuklu kumatan, desenli, bol bir etek.
Bunlar vadideki dkkndan altm sent karlnda almt. Elinde bastonunu tutuyor, kolundaki
alveri sepetinin takl olduu yerde de sarglar gze arpyordu.
Kellogg uaktan bir grup erkekle birlikte indi, ama Dagnyyi grd anda frlayp ona doru
kotu. Kar koyulmaz bir g onu oraya ekiyormu gibi. Amac ne olursa olsun, tepkisi korkuya pek
benziyordu.
Bayan Taggart... diye fsldad, baka da bir ey sylemedi Dagny glyor, bir yandan da
buraya nasl ondan nce vardn anlatmaya alyordu. Kellogg bunlarn hibir nemi yokmu gibi
dinlemekteydi En sonunda, kurtulmak istedii dnceyi azndan karmay baard. Ama biz sizi
ld sanyorduk.
Kim sanyordu?
Hepimiz...yani...d dnyadaki herkes.
Dagny o anda glmsemeyi kesti. Bu arada Kelloggun sesi de Dagnynin hikayesinin hzn
kaptrm, ilk defa bir sevin ans yanstmaya balamt.
Bayan Taggart, hatrlamyor musunuz? Benden Winston, Coloradoya telefon etmemi, ertesi gn
lende orada olacanz haber vermemi istemitiniz. O gn evvelsi gnd. Ayn otuzbiri. Ama
Winstona varmadnz. Akama doru tm radyolar, Kayalk dalarnn bir yerinde, uak kazasnda
ldnz duyurdu.
Dagny ban yavaa sallad, aklna bile gelmeyen eyleri hatrlamaya, anlamaya alt.
Kellogg, Ben haberi Comette duydum, diye devam etti. New Mexicoda, kk bir
istasyondaydk. Kondktr treni orada bir saat bekletti, ben bu arada olayn doru olup olmadn
ehirleraras telefonda onaylatmaya yardmc oldum. Kondktr de haberden benim kadar sarslmt.
Herkes yle...tren mrettebat, istasyon sorumlusu, makaslar. Denver ve New York gazetelerinin
haber blmlerine telefon etmeye altmda, adamlarn hepsi etrafma toplanmt. Pek fazla bilgi
edinemedik. Yalnzca Aftondan 31 Mays gn, afak skmesine az bir zaman kala havalandnz

rendik. Bir yabancnn uann peinden gidiyor olduunuz izlenimi vard. Alan grevlisi douya
doru utuunuzu grm...ondan sonra da sizi baka gren olmam. Arama kurtarma ekipleri
uanzn enkazn bulmak iin Kayalk dalarn kar kar taram.
Dagny istemeyerek sordu: Comet sonunda San Franciscoya vard m?
Bilmiyorum. Kuzey Arizonann oralarda ilerlerken ben pes ettim. ok fazla gecikme, ok fazla
terslik, ok fazla emirler kargaas sz konusuydu. Trenden indim, gece otostopla Coloradoya
geldim. Kamyonlara, at arabalarna falan binip indim. Buluma yerine vaktinde yetimek istiyordum.
Oradan her yl Midasn mekii bizi alp buraya getirir.
Dagny ar admlarla patikadan yukarya, Hammond Marketin nne brakt arabaya doru
yrmekteydi. Kellogg da onu izliyordu. Yeniden konutuunda sesi alald, ikisinin de geciktirmek
istedikleri bir eyi sylyormu gibi ciddileti.
Jeff Allena i buldum, dedi. Sanki son arzunuzu yerine getirdim diyormu gibi konuuyordu.
Laureldeki adamnz onu hemen kapt, saniyesinde ie kotu. Kolunda g olan...yoo, kafasnda g
olan herkese ihtiyac vard.
Arabann yanna varmlard, ama Dagny binmedi.
Bayan Taggart, ar yaralanmadnz, deil mi? Uak dt, ama kt deildi, demitiniz, deil
mi?
Yo, hi kt deildi. Yarndan itibaren Bay Mulligann arabasna ihtiyacm olmayacak. Bir iki
gn sonra u bastona da gerek kalmayacak. Bastonu havada evirdi, tiksiniyormu gibi arabann
iine frlatt. Sessizce durdular. Dagny bekliyordu.
Kellogg yavaa, New Mexicodan en son Pennsylvaniay aradm dedi. Hank Reardenle
konutum. Ona bildiim her eyi anlattm. Dinledi, bir sre sessiz kald, sonra, Beni aradnz iin
teekkr ederim, dedi. Kellogg baklarn indirdi, ekledi: mrmde bir daha o tr bir sessizlik
duymay asla istemiyorum.
Sonra gzlerini kaldrp Dagnyye bakt. Baknda hibir sitem yoktu. Yalnzca ilk talimat
aldnda dnmedii, ama aradan geen zaman iinde anlad ey okunuyordu gzlerinde.
Teekkr ederim dedi Dagny. Arabann kapsn ardna kadar at. Seni bir yere brakabilir
miyim? Benim hemen eve dnmem gerek. Patronum gelmeden akam yemeini hazrlamak
zorundaym.
Galtn evine dnp gneli odada tek bana, sessizlik iinde durakladnda, neler hissettiini
ilk defa olarak tm gcyle fark etti. Pencereye doru bakt. Dalar gkyznn dou kesimini
kapatyordu. u anda iki bin mil uzaktaki masasnda oturan Hank Rearden dnd. Yz, aclara
kar bir duvar gibi gergin. Yllarca ald her darbede olduu gibi. Dagnynin iinden umutsuz bir
arzu kabard. Onun iin savamak, onun yerine, onun gemii iin, yzndeki o gergin ifade ve onu
besleyen cesaret iin sava vermek istiyordu. Tpk son bir abayla llerde, rmekte olan raylar
zerinde ilerlemeye alan Comet iin sava vermek istedii gibi. rperdi, gzlerini yumdu, kendini
ifte su ilemi gibi hissetti. Sanki bu vadiyle dardaki dnya arasndaki bolukta aslp kalmt,
ama her iki dnyaya da hakk yoktu.
Akam sofrasnda, Galtn karsnda otururken o duygu yok olmutu. Galt ona bakyordu.
Rahata, ekingenlii olmayan baklarla. Sanki Dagnynin oradaki varl normalmi gibi. Sanki
bilincine girmesine izin verebilecei tek ey onun oradaki varlym gibi.
Dagny arkasna yasland, onun baknn anlamna uyuyormu gibi davrand, kuru bir sesle,
bilinli bir inkr tonunda konutu: Gmleklerine baktm, iki dme eksikti. Birinin de sol dirsei
eskimiti. Onarmam ister misin?
Tabii...eer yapabilirsen.

Yapabilirim
Bu szler Galtn baknn dokusunu deitirmedi. Yalnzca iindeki tatmin dozunu biraz
arttrm grnd. Ama Dagny o gzlerde grd eyin tatmin olduundan pek de emin deildi.
Ayrca onun kendisinden herhangi bir ey sylemesini beklememi olduundan da emindi.
Masann tesindeki pencerenin dnda frtna bulutlar, dou gklerinde son kalan klar da
sprp gtrmt. Neden birdenbire dar bakmakta isteksizlik duyduunu anlayamyordu. Acaba
neden tahta masann yzeyindeki altn rengi yansmalara, ekmeklere srlm tereyana, kahve
demliine, Galtn salarna saplanp kalyordu...uurumun kenarndaki ufack adaya yapr gibi!
Derken kendi sesinin bir soru sorduunu duydu. stem d bir soru. Bunun kanmak istedii
ihanetin m kendisi olduunu da hemen anlad. D dnyayla iletiime izin veriyor musunuz?
Hayr.
Hi mi? Gnderen adresi yazlmam bir not bile mi?
Hayr.
Sizin hibir srrnz aklamayan bir mesaj?
Buradan olmaz. Bu ay olmaz. Dardaki insanlara hi olmaz.
Dagny onun gzlerine bakmaktan kandn hissediyordu. Kendini zorlad, ban kaldrp onun
yzne bakt. Galtn bak deimiti. Dikkatli, sabit, gzlemci bir bakt. Sorunun sebebini
biliyormu gibi, Bir zel istisna m istemek niyetindesin? diye sordu.
Dagny gzlerini karmadan, Hayr, dedi.
Ertesi sabah kahvaltdan sonra Dagny odasnda, kaps kapal olarak oturmu, Galtn
gmleinin kolunu yamamaya alyor, almad bu iteki acemice abalarn onun grmesine izin
vermemeye urayordu. Evin nnde bir arabann durduunu iitti.
Galtn salonu aceleyle geen admlarn dinledi, n kapdan neeyle ve rahatlam bir sesle,
Nihayet! diye seslendiini duydu.
Ayaa kalkarken durdu. Galtn sesi deimiti. Kaygl ve ciddiydi. Belli ki karsnda grd
bir eyden tr duyduu aknl yanstyordu. Ne oldu?
Merhaba, John, dedi duru bir ses. Dengeli, ama ok yorgun bir ses. Dagny yatan kenarna
oturdu. Birden tm enerjisinin tkendiini hissetmiti. Bu ses Francisconun sesiydi.
Galtn kayg dolu sorusunu duyuyordu. Neyin var?
Daha sonra sylerim.
Neden bu kadar ge kaldn?
Bir saate kadar yine gitmem gerek.
Gitmek mi?
John, sana sylemeye geldim...bu yl burada kalamayacam.
Bir sessizlik oldu, sonra Galt ciddi ve alak bir sesle sordu; Sorun her neyse...o kadar m
kt?
Evet, ben...belki bu ay bitmeden geri gelebilirim. Bilmiyorum. Sonra umutsuz bir abayla,
abuk bitirmeyi mi ummalym, yoksa tersini mi...bilemiyorum, diye ekledi.
Francisco, u anda bir oka dayanabilir misin?
Ben mi? Artk hibir ey benim ok geirmeme sebep olamaz.
Burada, konuk odasnda biri var, onu grmen gerek. ok geirmeme sebep olacak, o yzden
nceden uyaraym, bu kii hl bir kaak.
Ne? Kaak m? Senin evinde mi?
nce anlatmak istiyorum bu iin nasl...
Kendi gzmle grsem daha iyi!

Dagny, Francisconun gldn duydu, sonra bunu adm sesleri izledi. Kap ardna kadar
ald, ardndan kapy Galt kapatt, ikisini ierde yalnz brakt.
Francisconun ylece durup kendisine baknn ne kadar srdn bilemiyordu, nk ilk
bilinlendirdii an, onu diz st km grd an oldu. Yzn Dagnynin dizlerine gmp ona
smsk sarlmt. Bedenindeki rperti Dagnyye geti, Francisco hareketsizleirken Dagny
kprdayabilir hle geldi.
Kendi elinin onun salarna uzandn ararak grd. Bir yandan, bunu yapmaya hakk
olmadn dnyordu. Acaba elinden bir dinginlik akm m yaylmaktayd? O akm her ikisini
birden kucaklayp gemii sakinletiriyor muydu? Francisco hi kprdamad, hi ses karmad. Ona
sarlm durmak her eyi ifade etmeye yetiyormu gibi davranyordu.
Sonunda ban kaldrdnda, Dagnynin vadide gzlerini ilk at andaki hline benziyordu.
Sanki dnyada hi ac yokmu gibi bakyordu gzleri. Yz de glyordu.
Dagny, Dagny, Dagny diyordu sesi.Szleri sanki yllardr fkrmasna izin verilmeyen bir
itiraf gibi deil de, bunu sylememi olmann zentiliine gler gibiydi. Tabi ki seni seviyorum.
Bana bunu sylettii zaman korkmu muydun? Oysa istediin kadar sk syleyebilirim...seni
seviyorum, sevgilim, seni seviyorum, her zaman seveceim...benim iin korkma, bir daha sana asla
sahip olamasam da umrumda deil, hi nemi var m?...Sen sasn ve buradasn, stelik artk her eyi
biliyorsun. Hepsi yle basit ki! Deil mi? Durumun ne olduunu, seni neden terk etmek zorunda
kaldm grebiliyor musun? Kolu uzand, vadiyi gsterir gibi bir hareket yapt. te,
karnda...senin dnyan, senin kralln, senin trnde bir dnya...Dagny, seni hep sevdim ve terk
ediim asl akmd.
Dagnynin iki elini tuttu, dudaklarna basard, ylece kald, hi kprdamad. Bir p deildi
bu. Bir uzun an boyunca dinlenmeydi. Sanki konumak dikkatini onun varlndan eliyormu gibi,
sanki syleyecek ok fazla ey arasnda bocalyormu gibi, yllarn sessizliinde biriken o sylenecek
szlerin basks ok fazlaym gibi.
Peinde kotuum kadnlar...bunlara aslnda inanmadn, deil mi? Bir tekine bile elimi
srmedim...ama sanrm bunu sen de biliyordun. Batan beri biliyordun. Sosyete apkn...yamaclar
dAnconia Bakr dnyann gz nnde yok etmeye altmdan kukulanmasn diye o rol
oynamak zorundaydm. te onlarn sisteminin jokeri de bu. erefi ve ihtiras olan adamla savamak
iin seferber olurlar da, deersiz bir serseri grdler mi onu hemen dostlar sayarlar. Gvenli
bulurlar onu. Gvenli! Onlarn hayat gr bu ite. Ama reniyorlar! Ktln gvenli,
beceriksizliin pratik olmadn reniyorlar...Dagny, seni sevdiimi anladm ilk gece, gitmek
zorunda olduumu da anladm. Oteldeki odama geldiin gece, sana bakp ne olduunu, nasl
olduunu grdmde, benim iin ne anlam ifade ettiini anladmda ve gelecekte seni nelerin
beklediini biimlendirdiimde kararm verdim. Olduundan biraz daha eksik olsan, belki beni bir
sre iin durdurabilirdin. Ama seni brakma kararm verdiren sendin, sen oldun. Senden yardm
istedim o gece. John Galta kar. Ama biliyordum ki onun bana kar en iyi silah yine sendin. Bunu
ne o, ne de sen bilebilirdin. Onun arad her eydin sen. Bize urunda yaanabileceini, gerekirse
lnebileceini syledii her ey...O ilkbahar gn bana birdenbire telefon ettii, New Yorka
gelmemi istedii zaman ben hazrdm. Bir sredir ondan haber almamtm. O da benim boutuum
sorunla bouuyordu. O zd...Hatrlyor musun? Benden yl haber alamadn zamand. Dagny,
babamn iini devraldm, tm sanayi sisteminin iine girdiim zaman esas ktln gerek yzn
grdm. Daha nce de kukulanyordum, ama bana inanlmayacak kadar canavarca bir eymi gibi
geliyordu. Yzyllardr dAnconia Bakrn zerine kf gibi ken o vergilendirme mikrobunu
grdm. Kimsenin isimlendiremeyecei, var olmayan bir hakla tketiyordu bizi. Beni yaralamaya

dnk hkmet kararlarnn ktn grdm. Srf baarl olduum iin. Rakiplerime yardm etmek
iin. Neden? Onlar beceriksizdi ve tembeldi de ondan. Sendikalarn her anlamazl kazandn
grdm. Benim yeteneimle karnlarn doyurduklar hlde. Her insann kazanmay beceremedii
paray almasnn, meru bir hak saylmaya baladn grdm. Kazanamyorsa, paray istemesi bir
hakt, ama baarlysa, o zaman onu a gzl diye lanetliyorlard. Politikaclarn bana gz krptn,
kayglanmamam, birazck daha ok almakla hepsini alt edeceimi sylediklerini grdm. O anki
krlarn tesine baktmda, ne kadar ok alrsam boynumdaki ilmiin o kadar sktn fark
ettim. Enerjim bir lama akp duruyor, asalaklar ondan besleniyordu, ama kendi tuzaklarna
kslmlard. Bunda mantk yoktu, cevab bilen yoktu, dnyann verimli kann emen lamlar,
borularla bir sis bulutunun iine tanyor, kimse o sisi delmeye cesaret edemiyordu. Pek ok kii
omuz silkiyor, dnyadaki hayatn ancak kt olabileceini syleyip duruyordu. Derken dnyann tm
sanayi mekanizmasn grdm. O harika mekanizmay. Bin tonluk frnlar, okyanus altndan geen
kablolar, maun ofisleri, borsalar, prl prl elektrikli reklamlar, o gc, o serveti...Bunlar
ynetenler aslnda bankaclarla ynetim kurullar deildi. Bodrum barlarnda bira ien, sakal uzam
hmaniterler ve erdemin erdem olduu iin cezalandrlmasn savunan et suratl ylanlard.
Yetenein amac, beceriksizlie hizmetti, insanolu ancak bakalar iin yaad srece yaama
hakkna sahipti...Anlamtm. Bununla savamann bir yolu yoktu. Ama John o yolu buldu. Yannda
yalnzca iki kiiydik. ars zerine New Yorka ikimiz geldik. Ragnar ve ben. Bize neler yapmamz
gerektiini, ne tr insanlara ulamamz gerektiini syledi. Twentieth Centuryden ayrlmt.
Gecekondu mahallesinde sala bir yere yerlemiti. Pencereye yryp kentin gkdelenlerini iaret
etti. Kent klarn sndrmemiz gerektiini, New Yorkun klar snd gn iimizi baarm
olduumuzu anlayacamz syledi. Ona hemen katlmamz istemedi. Her eyi enine boyuna
dnmemizi, bunun hayatlarmz her ynden nasl etkileyeceini grmemizi istedi. Ona cevabm
ikinci gnn sabah verdim, birka saat getiinde, leden sonra da Ragnarn cevab geldi...Dagny,
o sabah, birlikte geirdiimiz son gecenin sabahyd. Urunda savamam gereken eyden asla
kurtulamayacam grmtm. Senin o geceki hlini grmek, demiryolundan sz ediini duymak
yetmiti...Hudson nehrindeki bir kayann zerinden New Yorkun siluetini grmeye altmz
zamanki hlin yeterdi. Seni kurtarmak zorundaydm. Senin nndeki yolu amak zorundaydm. Ap
sana kenti gstermeliydim. mrnn yllarn tkezleyerek geirmeni engellemeli, zehirli sisin iinde,
gzlerini ileriye dikerek ilerlemeye alman durdurmalydm. O yolun sonu kentin doruklarna
varmayacakt. iko bir sarhoun iecei cinin parasn karmak iin ziyan edecektin hayatn. Baka
hibir zevkin olmayacakt. Sen...bakalarnn keyfi iin! nsan-alt yaratklar uruna! Dagny, benim
grdm buydu...ve sana bunu yapmalarna asla izin veremezdim! Ne sana, ne de gelecee senin gibi
bakan bir baka ocua, senin ruhuna sahip bir baka insana! Gururla, neeyle, susuzluk iinde var
olan birine! Bu uurda savamak iin braktm seni. Seni kaybetsem bile, her yln savanda
kazandmn yine sen olacan biliyordum. Ama artk anlyorsun, deil mi? Bu vadiyi grdn.
ocukken seninle ikimizin ulamak zere yola ktmz yer buras. te vardk. Artk baka ne
isteyebilirim! Seni burada grmek...John senin hl kaak olduunu mu sylemiti? Ziyan yok, artk
bir zaman meselesi, sonunda sen de bizden biri olacaksn, nk her zaman yleydin. imdi tam
olarak gremiyorsan, bekleriz, umrumda deil...yeter ki sa ol, yeter ki Kayalk dalar zerinde
senin uann enkazn arayarak uup durmak zorunda kalmayaym!
Dagnynin soluu tkanr gibi oldu. Onun vadiye neden vaktinde gelmediini anlamt.
Francisco gld, yle bakma bana. Dokunmaktan korktuun bir yaraymm gibi bakma.
Francisco, seni yle ok incittim ki...
Hayr! Hayr, beni incitmedin...o da incitmedi. O konuda konuma. Esas incinen o oldu. Ama

onu kurtaracaz, o da gelecek buraya. Ait olduu yere. O zaman anlayacak. O da glebilecek buna.
Dagny, beni beklemeni ummamtm.Girdiim riskin farkndaydm. Eer biri olacaksa, o olduu iin
de memnunum.
Dagny gzlerini yumdu, inlememek iin dudaklarn smsk kapad.
Sevgilim, yapma! Kabul ettim, grmyor musun?
Ama deil, diye dnd Dagny. Mesele o deil. Sana gerei syleyemem, nk bunu benden
asla duyamayacak biri sz konusu ve onu hi elde edemeyebilirim.
Francisco, seni gerekten sevdim... dedi, sonra soluunu tuttu. aknlk iindeydi. Bunu
sylemek istememiti. zellikle bu fiil kipini semek istememiti.
O sakin sakin glmsedi, Ama seviyorsun, dedi. Hl seviyorsun beni...bu sevgini
gstermenin bir yolu var ki, onu da her zaman hissediyor ve istiyorsun, ama artk bana vermiyorsun.
Ben yine neysem oyum, sen de bunu her zaman grebileceksin, bana her zaman ayn tepkileri
gstereceksin...baka birine daha byk tepkiler sunsan da. Onunla ilgili duygularn ne olursa olsun,
bunlar bana olan duygularn deitirmeyecek, stelik bu bir ihanet de deil, nk ayn kkten
geliyor, ayn deerlere ayn tepki.Gelecekte ne olursa olsun, biz ikimiz yine birbirimiz iin neysek o
olarak kalacaz, nk beni her zaman seveceksin.
Francisco, diye fsldad Dagny. Sen bunu biliyor musun?
Elbette. imdi sen de anlamyor musun? Dagny, her trl mutluluk birdir, her trl arzuyu
gden motor ayndr...hepsini gden, bir tek deere olan sevgimizdir, o da kendi varoluumuzun en
yksek potansiyelidir. Her baar da bunun bir ifadesidir. Bizler iin burada, tkankl olmayan bir
dnyada nelerin mmkn olduunu grebiliyor musun? Benim ne kadar ok eyi yapmakta,
denemekte, baarmakta zgr olduumu gryor musun? Btn bunlarn da, senin, benim gzmdeki
anlamnn bir paras olduunu anlamyor musun? Tabi ki, ben de senin iin ayn anlama geliyorum!
Eer yeni icat ettiim bakr haddehanesine glmsediini grrsem, bu, yatakta yannda yatarken
hissettiim duygularn bir baka biimi olacaktr. Yeniden seninle yatmak isteyecek miyim?
Umutsuzcasna isteyeceim. Seninle yatan her erkee imrenecek miyim? Tabi. Ama bunun ne nemi
var? Seni burada grmek, yayor grmek ve yayor olmak yle byk bir ey ki!
Dagnynin gz kapaklar inik, yz ciddiydi. Ban da emiti. Bir sayg ifadesi gibi, ar ar
konuarak, sanki bir vaadi yerine getirerek, Beni balayacak msn? diye sordu.
Francisco arm grnd, sonra neeyle gld. Hatrlamt. Henz olmaz, dedi.
Balanacak bir ey yok, ama seni ancak bize katldn zaman balarm.
Ayaa kalkt, Dagnyyi de ekip kaldrd. Kollar birbirini kucakladnda, pmeleri
gemiin, sonlandrmann ve kabuln bir mhr gibi oldu.
Odadan ktklarnda Galt'n salonda olduunu grdler. Pencerede durmu vadiye bakyordu.
Dagny onun batan beri hep orada durmu olduundan emindi. Gzlerinin kendi yzlerini incelediini
grd. Baklar yavaa birinin yznden dierinin yzne kayyordu. Francisconun ifadesindeki
deiiklii grnce biraz rahatlad belli oldu.
Francisco glmsedi, Neden yle bakyorsun bana? diye sordu.
lk geldiinde nasl grnyordun, haberin var m?
yle mi? gece uyumadm iindi. John, beni akam yemeine davet eder misin? Bu kaan
buraya nasl geldiini dinlemek istiyorum, ama daha ilk cmlesinin orta yerinde uyuyakalrm diye
korkuyorum. u anda hi uykum yokmu gibi hissetsem de. Hemen evime gidip akama kadar kendime
gelsem iyi olacak.
Galt hafif bir glmsemeyle ona bakyordu. Ama vadiden bir saat iinde ayrlacak deil
miydin?

Ne? Hayr... Sesi yumuakt. Bir anlk bir aknlk geirmiti. Hayr! diye keyifle gld.
Gitmek zorunda deilim! Evet, sana nedenini sylememitim, deil mi? Dagnyyi aryordum.
Uann...enkazn. Kayalk dalarnn bir yerinde uann dt duyurulmutu.
Galt alak sesle, Anlyorum, dedi.
Francisco mutlu mutlu, Her ey aklma gelirdi de, Galt Kovuuna decei aklma gelmezdi,
dedi. Bu sevinci ve rahatlamas, gemiin dehetini siliyor gibiydi Afton-Utah rotasnda utum,
Winston ve Colorado rotalarnda utum, her doruu, her uurumu turladm, her an... Sustu.
rperiyormu gibi grnd. Geceleri de yaya kyorduk...Winstondaki demiryolu merkezinden
arama ekipleriyle. Ne bir pucu, ne bir pln...afak skene kadar. Hemen ardndan... Omuz silkti,
kafasndakileri silip glmsemeye alt. En kt kbuslarmda bile...
Birden sustu. Yzndeki glmseme silindi, gndr yzne yerlemi olan ifade geri dnd.
Unuttuu bir varln sakl hayali gibi.
Uzunca bir sreden sonra Galta dnd, ok ciddi bir sesle konutu: John, dardakilere
Dagnynin sa olduunu haber verebilir miyiz...belki...benim hissettiim eyleri hisseden biri vardr
diye...?
Galt dosdoru onun yzne bakyordu. Dardaki birine, darda kalmann sonularna kar
bir rahatlama m sunmak istiyorsun?
Francisco gzlerini indirdi, ama kararl bir sesle, Hayr, dedi.
Acma m bu, Francisco?
Evet. Unut gitsin. Hakkn var.
Galt karakterine uymuyormu gibi grnen bir hareketle olduu yerde dnd. Bu harekette,
istemeyerek yaptn gsteren ritimsiz bir kesiklik vard.
Galt tekrar onlara dnmedi. Francisco ona aknlkla bakt. Yumuak bir sesle, Ne oldu? diye
sordu.
Galt dnd, bir an ona bakt, cevap vermedi. Yznn izgilerini yumuatan duygular Dagny
zemedi. Bir glmsemenin glgesi vard, ama anlayn, acnn...bunlarn hepsini ok kk
gsteren bambaka ve ok daha byk bir eyin glgesi de vard.
Sonunda Galt, Her birimiz bu sava iin ne bedeller demi olursak olalm, en byk darbeleri
alan sen oldun, yle deil mi? dedi.
Kim? Ben mi? Francisco srtt. Yznde aknlk dolu, inanmaz bir ifade vard. Hi de
deil! Ne oluyor sana? Sonra gld. Acma m bu, John? dedi
Hayr. Galtn sesi ok ciddiydi.
Dagny, Francisconun Galta hafif akn bir ifadeyle kalarn atarak bakmakta olduunu
gryordu, nk Galt konuurken Franciscoya deil, Dagnyye bakmt.
***
Francisconun evine gerdiinde Dagnynin edindii ilk duygusal izlenim, daha nce evi
kilitliyken dardan grd zamanki izlenime hi uymuyordu. Bu evde trajik bir yalnzlk duygusu
hissetmiyor, hayat veren bir parlaklk hissediyordu. Odalar plak, kaba denecek kadar basitti. Ev
beceriyle ina edilmiti. Franciscoya zg sabrszln izlerini de tayordu. Bir snr nbetisinin
kulbesine benziyordu. Aceleyle yaplm, bir tramplen grevi grp o kiinin gelecee doru
umasn salayacakm gibiydi. Bekleyen o gelecek yle youn faaliyetleri gerektiriyormu ki,
tramplenin konforuna zaman ayrmak abes olurmu gibi. Buradaki parlaklk, bir evin parlakl deil,
gkdelen dikmek zere kurulan iskelenin parlaklyd.

Francisconun zerinde ksa kollu gmlei vard. Drt metreye drt metrelik salonunun
ortasnda, kendi saraynda konuk arlyormu gibi duruyordu. Dagnynin Franciscoyla karlat
onca yer arasnda, en ok buras ona aitmi gibiydi. zerindeki giysiler nasl onun soylu grnmn
daha da vurguluyorsa, burann haml da, bir patrici sna havasndayd. Ktklerden yaplm
duvarn bir oyuunda, ok eski zamanlardan kalma iki gm kadeh duruyordu. zerlerindeki
oymalar, bir zamanlarn ok lks, ok pahal ve ok ustalkl sanatnn rn olduunun bir iaretiydi.
O yapmna harcanan emek, bu kulbeyi ina etmeye verilen emekten ok daha fazlayd. Yzyllar
boyunca cilalanp parlatlmt o kadehler. Bu kulbenin ktkleri o zamanlar daha am fidan bile
deildi. Bu odann iinde Francisconun o rahat, doal hlinde bir gurur vard. Sanki Dagnyye, ite
ben buyum ve bunca yldr hep bu oldum, diyormu gibiydi.
Dagny gm kadehlere bakt.
Francisco onun sessiz sorusuna karlk, Evet, bunlar Sebastian dAnconia ile karsna aitti,
diye cevap verdi. Buenos Airesdeki saraymdan buraya yalnzca bunlar, bir de kapnn stne
aktm armay getirdim. Kaybolmamasn istediim bir tek bunlar var. Baka her ey yok olacak...u
birka ay iinde. Neeyle gld. El koyacaklar. DAnconia Bakra ait olan her eye. Ama ok da
aracaklar. Bu zahmetlerine karlk pek de fazla bir ey bulamayacaklar. O saraya gelince,
kalorifer faturasna bile paralar yetmeyecek. Ya sonra? diye sordu Dagny. O noktadan sonra ne
yapacaksn?
Ben mi? DAnconia Bakrda almaya balayacam.
Ne demek istiyorsun?
O eski slogan hatrlyor musun: Kral ld, yaasn kral! Atalarmn mlknn cesedi ortadan
kalknca, madenim dAnconia Bakrn gen ve yeni bedeni olacak. Atalarmn istedii trden bir
mlk. Urunda altklar, hak etikleri, ama asla sahip olamadklar trden.
Senin madenin mi? Hangi madenin? Nerede?
Burada, dedi Francisco. Eliyle dalarn doruklarn gsteriyordu. Bilmiyor muydun?
Hayr.
Yamaclarn asla ulaamayacaklar bir bakr madeninin sahibiyim. Aratrmalar yaptm, oray
kefettim, ilk kazlar yaptm. Sekiz yl kadar nceydi. Midasn bu vadide toprak satt ilk kii
bendim. Satn aldm o madeni. Kendi ellerimle balattm. Tpk Sebastian dAnconiann yapt gibi.
u anda bir grevli var banda. ilide en iyi metalrji uzmanmd. Maden, bize ihtiyacmz olan tm
bakr salyor. Elde ettiim kr Mulligan Bankasna yatryorum. Birka ay sonra elimde servet
olarak yalnzca o kalacak. Zaten daha fazlasna da ihtiyacm yok.
Bu son cmleyi sylerken sesi sanki sonunu, Dnyay fethetmek iin diye bitirecekmi gibiydi
Dagny bu kelime sylenirkenki ses tonuyla, an insanlarnn bu kelimeye ykledii o utan dolu,
yar szlanma - yar tehdit ykl anlam arasndaki fark dnmeden edemedi.
Francisco pencerede durmutu. Dalarn deil, zamann doruklarna bakyormu gibi konutu.
Dagny, dAnconia Bakrn yeniden douu - ve tabii dnyann yeniden douu - buradan balamak
zorunda. Amerika Birleik Devletlerinden. nk bu lke, dnya tarihinde rastlant sonucu ya da
airet savalar sonucu deil de, insan aklnn rasyonel bir rn olarak domu tek lke. Mantn
stnl ilkesine gre kurulmu ve bir koca yzyl boyunca, harikulade bir yzyl boyunca da
dnyaya k sam. Bunu yine yapacak. DAnconia Bakrn da, dier insani deerlerin de ilk
admlar buradan atlmak zorunda, nk dnyann geri kalan artk alar boyunca baland
inanlarn sonuna geldi. Mistik inan, mantkszln egemenlii...bunlar yolun sonunda ancak iki yere
ulaabiliyor, biri tmarhane, br de mezarlk. Sebastian dAnconia bir tek hata yapt. Hak ede ede
elde ettii mlknn, bir hak olarak deil de, bir izin sonucu onun olacan syleyen sistemi kabul

etti. Bunun bedelini, soyundan gelenler dedi. Ben de son kalan borcu dedim...Sanyorum bu
topraklardan bir kere daha fkracak olan dAnconia Bakr madenlerinin, tesislerinin, rhtmlarnn
bir kere daha dnyaya yayln, kendi lkeme de ulan grecek kadar yaayacam. lkemin
yeniden diriliini balatan ben olacam. Bunlar grebilirim, diyorum, ama tam da emin olamyorum.
Bakalarnn mantk yoluna ne zaman dneceini hi kimse tam olarak bilemez. Belki de mrmn
sonunda tek kurabildiim bu bir tek maden olur...dAnconia Bakr No. 1, Galt Kovuu, Colorado,
ABD. Ama, Dagny, babamn rettii bakr miktarn iki katna karma ihtirasm hatrlyor musun?
Bak Dagny, eer mrmn sonunda bir tek libre bakr retiyor durumda olsam bile, babamdan daha
zengin saylrm...binlerce ton retmi tm dedelerimden de daha zengin saylrm. nk o bir tek
libre bakr, hak olarak benim olacak, ve bunu ok iyi bilen bir dnyay srdrmek iin kullanlacak!
ocukluklarndaki Franciscoydu bu. Hliyle, davranyla, gzlerindeki bulutsuz parltyla.
Dagny kendini, ona bakr madeni hakknda sorular sorarken buldu. Tpk eskiden, Hudson nehri
kylarnda yrrlerken ona kafasndaki sanayi projeleriyle ilgili sorular soruyormu gibi
hissediyordu. Tkanklklar olmayan o gelecek vard karsnda yine.
Seni madenime gtrr gsteririm, dedi Francisco. Ayak bilein tamamen iyilesin, hemen
gtrrm. Oraya varmak iin bir patikay trmanmak zorundayz. Henz kamyon yolu yok. Dur sana
yeni tasarmlamakta olduum haddehaneyi gstereyim. Epeydir zerinde urayorum. u andaki
retim dzeyimiz iin fazla karmak, ama retim artk gerekli dzeye gelince...ne kadar ok zaman,
emek ve paradan tasarruf salayacak, baksana!
Birlikte yere oturmu, nlerine serdikleri ktlarn zerine eilmilerdi. Haddehanenin
karmak blmlerini inceliyorlard. Bir zamanlar atklar arasnda bulduklar izimleri incelerken
duyduklar sevincin ayns vard ilerinde. Francisco bir baka kda uzanrken Dagny ne eilmiti.
Kendini onun omzuna dayanm buldu. stem d olarak bir an hareketsiz kald. Tek bir hareketin
ak iindeki ksack bir duraklama gibi. O anda baklar Francisconun gzlerine doru ykseldi. O
da ona bakyordu. Duygularn saklamadan, ama daha baka bir ey de talep etmeden. Dagny kendini
geri ekti. kisinin de ayn arzular hissetmekte olduklarnn farkndayd.
Sonra, eskiden ona kar hissettiklerini hl koruyarak, o duygunun iinde hep var olan, ama
kendisinin ilk defa yakalayabildii eyi fark etti. Eer o arzu, insann hayatna bir kutlamaysa, o
zaman Francisco iin balangtan beri hissettii eyler de kendi geleceinin kutlanmasyd.
Bilinmeyen bir yeknun ksmi avans gibi. Bir vaadin onay gibi. Bunu fark ettii anda, gelecein
simgesi olarak deil de, u anda ve tam olarak arzulad tek eyin ne olduunu anlad. Bir imge
olarak anlad oldu. Kk granit bir yapnn kapsnda duran bir adam biiminde. Kendisini hareket
halinde tutan o vaadin son biimi. Belki de o adam, hibir zaman ulalamayacak bir vaat olarak
kalacakt.
Akl karmakark, kendisinin byle bir kaderden ihtirasla nefret etmi onu hep reddetmi
olduunu dnd. Her zaman ilerde parldayacak, ama asla ulalamayacak olan o adamn hayali.
Onun kendi hayat ve kendi deerleri, sonunda onun bu noktaya gelmesini salayamazd. mknsz
eylere zlem duymakta hibir zaman bir gzellik bulmu deildi. Mmkn olan eyi de asla kendi
gcnn tesinde grmemiti Oysa imdi karsna kan, tam yle bir durumdu...buna hibir cevap
da bulamyordu.
Ne onu feda edebilir, ne de dnyadan vazgeebilirdi. O akam Galt'a bakarken kafasndan
geenler bunlard. O karsndayken cevab bulmak daha da zorlayordu. Hibir problem yokmu
gibi hissediyordu aslnda. Onu gryor olma gereinin karsnda baka hibir gerek duramazd,
hibir g de kendisini buradan ayrlmaya zorlayamazd. Ama ayn anda, eer demiryolunu feda
ederse...ona bakmaya bile hakk olamayacan hissediyordu. Bu adamn sahibiydi kendisi...ve bu

daha batan beri ikisi tarafndan da anlalm durumdayd...ama beri yandan, d dnyann
gelecekteki herhangi bir sokanda buharlap yok olabilirdi bu adam. Arl olmayan bir
kaytszlkla yanndan geip gidebilirdi.
Kendisine Franciscoyla ilgili hibir soru sormadn fark ediyordu. Kendisi ziyarete gidiini
anlattnda, o yzde ne bir onay, ne de bir sitem grebildi Yalnzca o ciddi ve dikkatli ifdede belli
belirsiz bir glgelenme sezdii duygusuna kapld. Galt sanki bu konuda herhangi bir duygu
hissetmemeyi semi gibi grnyordu.
Dagnynin belli belirsiz hissettii tedirginlik yava yava bir soru iaretine dnyordu. Sonra
o soru iareti de bir matkaba dnt, Galt gidip kendisi evde yalnz kaldnda, akamn olaylar
birbirini izlerken giderek Dagnynin zihnini daha derin oymaya koyuldu. ki akamda bir, yemekten
sonra dar kyor, nereye gittiini ona sylemiyor, gece yars ya da daha sonra dnyordu. Dagny
onun dnn nasl bir gerilim ve tedirginlik iinde beklediini tam anlamyla fark etmemeye
almt. Akamlarm nerede geirdiini hi sormamt ona. Sormasn engelleyen ey, bilmeyi ok
fazla ve acilen istemesi olmutu. Meydan okur gibi sessiz kalmt. Biraz ona, biraz da kendi
kayglarna meydan okur gibi.
Korktuu eyleri anlamlandrmayacak, onlara kelimelerin somutluunu kazandrmayacakt.
imdilik onlar yalnzca rahatszlk veren, bilinlendirilmeyen duygularn bir ekimi olarak biliyordu.
Bunun bir blm, daha nce hi hissetmedii trden bir hrn direniti. Hayatnda bir kadn
bulunmas korkusuna kar Dagny'nin cevab. Ama korktuu eyin salkll nedeniyle, direnii garip
biimde yumuuyordu. O tehditle savalamazm gibi. Gerekirse onu kabullenmekten baka are
yokmu gibi. Oysa daha baka, daha irkin bir koku daha vard: Onun yoldan ekilip oray bo
brakmas. Dagny'yi en sevdii arkada olan erkee gerisingeri itmesi ihtimali. Kendini feda etmenin,
kuku duyup ona sylememenin o iren glgesi.
Azn ancaya kadar gnler geti. Neden sonra, bir akam yemeinde, onun kp gitmesinden
hemen nce. Dagny kendi hazrlad yemekleri onun yiyiini seyrederken ald zevkin farkna
vard...ve birdenbire, istem d, belirleyemedii bir hakka sahip olmu gibi, direncini kran ey ac
deil de zevkmi gibi, kendi sesinin bir soru sorduunu duydu: ki gecede bir kp ne yapyorsun?''
O, ok basit bir cevap verdi. Sanki Dagnynin de bilmesini normal karlyormu gibi.
Konferans veriyorum." dedi.
Ne?
Bir dizi konferanstan oluan bir fizik kursu veriyorum. Her yl bu ayda yaptm gibi. Bu
benim...ne glyorsun?" Dagny'nin yzndeki rahatlama ifadesine, duyduu szlere ynelik gibi
grnmeyen sessiz gle bakyordu. Sonra, daha Dagny cevap veremeden, o cevab birdenbire
anlam gibi, ok zel, ok kiisel bir ifadeyle glmsedi. Bu glmsemede hemen hemen kstaha
bir yaknlk vard. Sonra yine eski sakin ve mesafeli tavryla devam etti: Biliyorsun, bu ay hepimiz
gerek mesleklerimizin baarlarn dei toku ederiz. Richard Halley konserler verecek, Kav
Ludlow artk d dnya iin yaz yazmayan iki yazarn oyunlarnda sahneye kacak...ben de
konferanslar vereceim...yl iinde ne gibi almalar yaptm anlatmak iin.
Bedava konferanslar m?
Hi olur mu? Kursa katlmak kii bana on dolar.
Seni dinlemek istiyorum.
Galt ban iki yana sallad. Olmaz. Elenmen iin senin de konserlere, tiyatrolara katlmana
izin var. Ama benim konferanslarm olmaz. Bu vadinin dna tayabilecein herhangi bir fikir
alverii de olmaz. Hem benim mterilerim ya da rencilerim, bu kursu almay zel bir ama iin
isteyen kimseler. Dwight Sanders, Lawrence Hammond, Dick McNamara, Owen Kellogg ve daha

birka kii. Bu yl bir kii daha eklendi: Quentin Daniels.


Sahi mi? Dagnynin hissettii ey hemen hemen kskanlkt. Bu kadar pahal bir eye onun
nasl paras yetiyor.''
Krediyle. Ona bir deme pln yaptm. Deer nk.
Dersleri nerede veriyorsun?
Hangarda. Dwight Sandersin iftliinde.
Peki, yl boyu nerede alyorsun?
Laboratuarmda.
Dagny dikkatli bir sesle sordu: Laboratuarn nerede? Burada, vadide mi?
Galt bir an onun gzlerine bakt, elenen gzlerini onun da grmesini, amacn anlamasn
salad, sonra, Hayr, diye cevap verdi.
Oniki yldr hep darda m yaadn?
Evet.
Sen de...bu dnceye dayanamayacan hissediyordu...sen de tekiler gibi bir ite mi
alyorsun?
Evet, tabi. Gzlerindeki o elenen baklar, zel bir anlamla zel biim de vurgulanyormu
gibiydi.
Bana sakn muhasebeci yardmcs olduunu syleme.
Hayr, deilim.
Ne i yapyorsun?
Dnyann yapmam istedii trden bir ite alyorum.
Nerede?
Ban iki yana sallad. Hayr, Bayan Taggart. Eer bu vadiden ayrlmaya karar verirseniz, bu
da bilmenize izin verilmeyen eylerden biri olacak.
Yine ayn kstahasna glmseme belirdi yznde. Bu seferkinin anlam, syledii szn
ierdii tehdidi de, bunun onu nasl etkileyeceini de bildiini gsterir gibiydi.
O gidince Dagny, evin sessizlii iinde zamann geiinin byk bir arlk kazandn hissetti.
Yar somut bir kitle, esneyerek uzuyormu gibi. Temposu da, geenin dakikalar m, yoksa saatler mi
olduunu anlamasna izin vermeyen bir tempoydu. Salondaki kanepeye yar uzanm vaziyetteydi.
Tembellik etme isteinden ok farkl, tam tersine, iddetten daha zayf bir eylemin tatmin
edemeyecei garip bir irade sapmasnn arl altndayd.
Zihni de akp geen zaman gibi bask altnda, tl gerisindeymi gibi bir yavalkla alyordu.
Kendi piirdii yemekleri onun yiyiini seyrederken duyduu zevk, aslnda ona bir tr fiziksel zevk
vermi olmasndan, onun duyduu bedensel zevkin biraznn kendisinden gelmesinden
kaynaklanmt...Bir kadnn bir erkek iin yemek piirmek istemesinin bir sebebi var, diye
dnyordu. Yo, grev olarak deil. Kronik bir kariyer olarak deil.Seyrek ve bir sembol
olarak...ama kadn grevleri konularnda vaaz verip duranlar ne kla sokmulard bunu!
bulandrc bir kleliin hadm edilmi performans! Ve bunu, bir kadnn deeri hline
getirmilerdi.Ama buna karlk, olaya anlam kazandran ey de ayp ve gnah saylmt. Kokulu bir
mutfakta yalarla, buharlarla, kaygan sebze kabuklaryla yaplan bir i, ruhan bir konu haline
dntrlm, ahlk bir grev olup kmt. ki vcudun yatak odasnda bulumasysa fiziksel bir
abart saylm, hayvansal gdlere teslimiyet olarak yorumlanm, tm gzellii, anlam, gururu
elinden alnm, bu ie buluan iki hayvandan uzaklatrlmt.
Birdenbire ayaa frlad. D dnyay da, o dnyann ahlk kuraln da dnmek istemiyordu.
Oysa dnd eyin o olmadnn da farkndayd. Aslnda dncelerinin izlemekte olduu yolu

da bilmek istemiyordu. Akl hep ayn konuya dnyor, bunu Dagnynin iradesi dnda, ayr bir
iradeymi gibi yapyordu...
Odada dolat, kendi hareketlerinin o tutuk, kontrolsz gevekliinden nefret etti. Hareketiyle bu
evin sakinliini krmak ihtiyacn duyuyor, ama istediinin bu trl krmak olmadn da fark
ediyordu. Bir anlna amal bir ey yapyormu gibi hissedebilmek iin sigara yakyor, aradnn o
olmadn anlad anda da hemen atyordu. Odaya tedirgin bir dilencinin gzleriyle bakt, hareketsiz
eyalara, kendisine bir ama vermeleri iin yalvard. Keke temizleyecek, onaracak, cilalayacak bir
ey bulabilseydi. Oysa bu ilerin hibirinin, gsterecei abaya demeyeceini biliyordu. Kafasnn
iindeki sert bir ses, eer hibir ey hibir abaya demiyorsa, ok daha deerli bir baka eyi
kendinden saklamak iin hile yapyorsun demektir, dedi. stediin nedir?...Bir kibrit akt, alevini
dudandan yaklmam olarak sarktn fark ettii sigarann ucuna tuttu...stediin nedir?...diye sordu
ayn ses. Yarg sesi gibi sert bir sesti. Dagny, onun geri dndn grmek istiyorum!...diye cevap
verdi. Kelimeleri sessiz bir lk gibiydi. indeki birine, kendisini sulayan birine haykryordu
onu. Peinden kovalayan bir hayvana kemik frlatr gibi.Hayvann akln datmak, atlmasn
engellemek iin.
Sulayan ses, bu kadar sabrszla gerek olmadn sylediinde, onu geri istiyorum, dedi
yavaa...Onu geri istiyorum. Sesinde yakarma tonu vard. Yargcn terazisinde bu cevabn
kazanamayacan bildii iin...Onu geri istiyorum!...diye haykrd sonunda. Bu szn iindeki tek
gereksiz sz atmamak iin mcadele veriyordu.
Bann yorgunlukla sarktn fark etti. Dayak yemi gibi yorgundu. Elindeki sigarann ancak bir
santim kadarnn yanm olduunu grd. Bastrp sndrd, yeniden kanepeye kt.
Konudan kayor deilim, diye dnd. Kamyorum. Yalnzca...bir cevap bulamyorum.
Giderek koyulaan sisin iinde yine karsna kan o ses, istediin eyi uzanp alabilirsin, dedi. Ama
tam kabullenmenden, tam ikna olmandan eksik her ey, onun tm varlna ihanet olur...O hlde,
lanetlesin beni, diye dnd. Ses sanki sisin iinde kaybolmutu. Artk duyulmuyordu. Varsn yarn
lanetlesin beni...onu istiyorum...geri istiyorum...Hibir cevap gelmedi, nk ba kanepenin koluna
yaslanm, Dagny uyuyakalmt.
Gzlerini atnda, bir metre ilerde onu grd. Durmu, Dagnyye bakyordu. Epeydir
seyrediyormu gibi bir hli vard.
Dagny onun yzn, alg yeteneinin salayabilecei tm netlikle grd, o yzdeki anlam
okudu. Saatlerdir mcadele ettii anlamd o. Hi armadan bakt, nk neden armas gerektiine
ilikin henz herhangi bir bilin kazanabilmi deildi.
Galt, Ofisinde uyuyakaldn zaman byle grnyorsun, dediinde, Dagny onun da neyi
aklamakta olduunun farknda olmadn anlad. Syleyi biimi, onun bunu ne kadar sk
dndn ve neden dndn anlamaya yetti Gzlerini saklyor ve korkacak hibir eyin
bulunmad bir dnyaya aacakm gibi grnyorsun. Dagny kendi yznde ilk beliren ifadenin bir
glmseme olduunu anlad. Bunu o glmsemenin silinip yok olduu anda fark etti...nk ikisinin
de uyank olduklarnn farkna o anda vard. Galt szn, Ama buras gerekten yle, diye bitirdi.
Dagnynin gerek dnyaya dnmekle ilgili ilk duygusu, bir gllk oldu. Rahat, zgvenli bir
hareketle dorulup oturduunda, hareketin bir kastan dierine kayn fark etti. Soruyu sorarken yava
konumas, sesinin doacak tm sonular ieren tonu, en yumuatlm bir tepeden bak
yanstmaktayd: Ofisimde uyurken...nasl grndm nereden biliyorsun?
Seni yllardr izlemekle olduumu sylemitim.
Beni o kadar yakndan nasl izlemi olabilirsin? Nereden?
Buna imdi cevap vermeyeceim, dedi Galt. Meydan okuyan bir hli yoktu.

Dagnynin arkaya atlm omzundaki belli belirsiz hareket, sesinin hafif peslemesi, szlerine
glmseyen bir zafer edas katmaktayd: Beni ilk defa ne zaman grdn?
On yl nce. Gzleri dosdoru onunkilere bakyor, sorunun aklanmam anlamna apak
cevap vermekte olduunu ifade ediyordu.
Nerede?
Galt bir kararszlk geirir gibi oldu, sonra Dagny o yzde yalnzca dudaklara dokunan, gzlere
yaylmayan hafif glmsemeyi grd. inde zlem, ac ve gurur bulunan bir glmseme...ok yksek
bedele satn alnm bir kazanm. Galtn gzleri sanki Dagnyye deil, o zamanki gen kza
bakyordu. "Yer altnda, Taggart Terminalinde, diye karlk verdi.
Dagny birdenbire oturu pozunun farkna vard. Srt koltukta aaya kayklmt. Yar yatar
pozdayd. Tek baca karya uzanmt. Ciddi dikilmi yar saydam bluzu, basma desenli bol etei,
ince ipek oraplar ve topuklu ayakkablaryla, hi de demiryolu yneticisine benzemiyordu. Bunu,
onun gzlerine baknca, grlmeyen bir eyi seyretmekte olduunu anlaynca fark etmiti. Tam neyse
oydu u anda. Galtn evinde hizmeti kz. Galtn gzlerinin o eski hayalden ayrlp imdiki zamana
dn ann hemen fark etti. O gzlere kstah baklarla bakt. Bu bak, yz kaslarn kprdatmam
bir glmseme gibiydi,
Galt olduu yerde dnd. Ama odann iinde uzaklarken admlarnn sesi de konutuu
zamanki sesi kadar zarifti. Dagny onun odadan kmak istediini anlamt. Her geceki gibi. Eve
dndnde ancak ksack bir sre, iyi geceler dilemeye yetecek kadar kalrd odada. Dagny onun
hareketindeki mcadeleyi sezdi. Bunu admlardan m anlyor, yoksa kendi bedeni bir ekran olmu da,
hem hareketleri, hem de bunlarn altnda yatan amalar m yanstabiliyor, pek emin deildi. Kesin
olarak bildii tek ey, hibir zaman kendisiyle bir sava vermemi, hibir zaman byle bir mcadele
kaybetmemi olan bu insann u anda odadan kacak gcnn bulunmadyd.
Oysa, hibir zorlanma belirtisi yoktu. Ceketini karp yan tarafa frlatt, gmlekle ilerleyip
Dagnynin karsndaki pencerenin nnde duran koltuun koluna iliti. Gitmiyor, ama kalmyor
gibiydi.
Dagny bir an iin, onu eliyle tutuyormuasna yakalam olma duygusunun zaferiyle, iinde
karmak bir coku hissetti. Ksack bir and, dayanmas tehlikeliydi bu duyguya. Ama ok tatmin
edici bir temas biimiydi.
Derken birdenbire, gz karartan bir dehetle, iinden kabaran yar l bir darbe gibi hissetti,
aknlk iinde bunun nedenini arad, Galtn biraz yana eik pozda olduunu grebildi.Kazayla
girdii bir poz gibiydi. Omzundan balayan upuzun bir izgi, belindeki ay geip kalalarna,
oradan bacaklarna uzanyordu. Dagny gzlerini kard, titremekte olduunu ondan saklamaya alt,
sonra tm zafer ve gllk duygularndan syrld.
Galt alak sesle, dengeli, ama her zamandan biraz daha yava konutu: Ondan bu yana seni pek
ok kere grdm, dedi. Sanki her eyi kontrol edebiliyor, yalnzca konuma ihtiyacn kontrol
edemiyordu.
Nerede grdn beni?
Pek ok yerde.
Ama kendini gstermemeyi mi saladn? Byle bir yz asla fark etmemezlik edemeyeceini
dnyordu.
Evet.
Neden? Korkuyor muydun?
Evet
Bunu basit bir havada sylyordu. Sanki kendi grnmnn onu nasl etkileyeceini bildiini

kabullenir gibiydi.
Beni ilk grdnde kim olduumu biliyor muydun?
Tabi. En kt dmanmdan bir nceki.
Ne? Bunu beklemiyordu. Alak sesle sordu: En kts kim?
Dr. Robert Stadler.
Beni onunla ayn kategoriye mi soktun?
Hayr. O benim bilinli dmanm. Ruhunu satan adam o. Niyetimiz onu geri kazanmak
deil.Ama sen...sen bizden biriydin. Seni grmeden ok nce biliyordum bunu. Ayn zamanda, bize en
son senin katlacan, alt etmesi en zor kiinin sen olacan da biliyordum.
Kim syledi sana bunu?
Francisco.
Dagny birka saniyenin gemesini bekledi, sonra sordu: Ne dedi? Listemizdeki tm adlar
iinde, kazanmas en zor kiinin sen olacan syledi. Senin varln ilk o zaman duydum. Adn
listeye yazan Francisco'ydu. Taggart Transcontinentaln gelecei iin senin tek umut olduunu, ok
uzun sre bize kar duracan, demiryolun iin amansz bir mcadele vereceini sylemiti.
Dayanma gcnn, cesaretinin ve adanmlnn ok fazla olduunu syledi. Dagnyye abucak gz
att. Baka bir ey sylemedi. Senden de tpk gelecekteki grevcilerimizin herhangi birinden sz
ediyormu gibi sz etti. kinizin ocukluk arkada olduunuzu biliyordum, o kadar. Beni ne zaman
grdn?
ki yl sonra.
Nasl?
Rastlantyd. Gecenin ge saatiydi...Taggart Terminalinde, yolcu peronlarndan birinde.
Dagny bunun bir teslimiyet tr olduunu biliyordu. Galt sylemek istemiyor, ama yine de konuma
ihtiyac hissediyordu.Dagny onun sesinde hem ekimserliin ekiini, hem sylemenin younluunu
duyabilmekteydi, nedeni de ikisine bu temas ansn tanmak istemesiydi. Bir gece elbisesi
giymitin. Yan kaym bir de pelerinin vard. lk nce ancak plak omuzlarn, srtn ve profilini
grebildim. Pelerin daha kayacakm, orada plak kalacakmsn gibiydi. Derken farkna
vardm...buz renginde uzun bir elbisen vard. Yunan tanralarnn tuniklerine benziyordu. Ama ksa
kesilmi salarn ve gururlu profilin, Amerikan kadnlarna zgyd. stasyon peronunda, hi
olmayacak kadar aykr grnyordun. Zaten ben seni orada grmyordum. Daha nce hi
rkmediim trden bir yerin manzaras vard karmda...ama sonra birdenbire fark ettim ki sen
gerekten demiryollarna aitsin. O metal dirseklere, o kurum dolu yere. Rzgrla kprdayan
elbisenin, plak omuzlarn, seninki kadar canl bir yzn ait olduu uygun fon oydu, bir apartman
dairesinin perdeli pencereleri deildi. Lksn sembol gibiydin ve o lksn kayna olan yerdeydin.
Serveti, zerafeti, hayatn sevincini, asl hak sahibi olanlara geri getiriyor gibiydin. Demiryollarn ve
fabrikalar yaratan insanlara. Sende, enerjinin ve onun dlnn havas vard. inin ustas olmakla,
oradan gelen lksn bir karmas vard. Ben de bu ikisinin birbirinden ayrlmaz eyler olduunu
syleyen ilk insandm. Kendi kendime dndm. Eer amz kendi tanrlarna biim vermeye
kalksa, Amerikan demiryollarnn ruhunu temsil edecek bir heykel dikmek istese, o heykel sen
olurdun...Sonra senin ne yapmakta olduunu grdm...ve o zaman kim olduunu anladm. terminal
grevlisine emirler veriyordun. Kelimelerini duyamyordum, ama sesin gvenli, konuman hzl ve
netti. Senin Dagny Taggart olduunu anlamtm. Biraz yaklatm, iki cmle duyabildim. Adamlardan
biri, Kim demi? diye sordu, sen de, Ben diyorum, diye cevap verdin. Duyabildiim o kadarla
kald. Bu da, yeterli oldu zaten.
Ya sonra?

Galt gzlerini yavaa kaldrd, odann karsndan onun gzlerine bakt, bu bakn younluu
sesini daha da ksmasna, tonunu bulandrp yumuatmasna, ona sanki kendiyle umutsuzca dalga
geiyormu gibi bir nitelik vermesine yol at. "O zaman anladm ki...bu grev uruna feda
edeceklerim arasnda bedeli en yksek olan...terk ettiim motor olmayacakt.
Dagny iinden, yanndan geen o isimsiz yolcular arasnda hangisinin o olduunu dnd.
Lokomotiften kan buhar kadar nemsiz, onun kadar grmezden gelinen insanlar. Acaba ona ne kadar
yaklamt? Neden o sra ya da daha sonra benimle konumadn?
O gece Taggart Terminalinde ne yapyordun, hatrlyor musun?
Bir gece beni bir partiden acele ardklarn hayal meyal hatrlyorum. Babam kent
dndayd, yeni terminal mdr bir hata yapmt, tnellerdeki trafik fena hlde tkanmt. Eski
mdr bir hafta nce apansz istifa etmiti nk.
Onu istifa ettiren bendim.
Anlyorum...
Sesi sner gibi oldu, gz kapaklar indi.Eer Galt o gece dayanamasayd, hemen orada ya da
daha sonra yaklap bir taleple karsna ksayd...ne tr bir trajedinin yaanacan merak etti. Yok
ediciyi ilk grdnde vuracan nasl bararak, alayarak ilan ettiini hatrlad. Onu...vururdum,
dedi kendi kendine...oynad rol kefeder etmez. Ve sonunda da kefederdim. rperdi. Yine de
Galtn ona gelmi olmasn istediini fark ediyordu. Zihninde varln kabullenmedii bir dnce
vard. Karanlk bir scaklk gibi dolayordu: Onu vururdum, ama nce...
Gzlerini kaldrd...kafasndaki dncenin apak okunabilen bir ey olduunu onun
gzlerinden anlad. Kendisi de onun dncelerini okuyabiliyordu. O glgeli bak, azdaki
gerginlii grp iindeki acy sezdi, kendi iinden ona ac ektirme, ektiini grme hevesi ykselip
boucu dzeye vard. O acy seyretmek...kendisi de, o da dayanamayncaya kadar seyretmek, ondan
sonra da onu zevkin aresizliine indirgemek.
Galt ayaa kalkt, baka tarafa bakt. Dagny onu bu kadar sakin ve net gsteren eyin, ban hafif
kaldrm olmas m, yoksa izgilerindeki gerilim mi olduunu anlayamad. Sanki tm duygular
soyulup temizlenmi, ortada plak vcudu kalmt.
Demiryolunun ihtiya duyduu, ama son on yl iinde kaybettiin her kii, dedi. Sana hepsini
kaybettiren bendim. Sesinde yamyass bir monotonluk vard. Bir muhasebecinin, hovarda
mterisine, satn ald eylerin maliyetinden kurtulamayacam syleyii kadar basit konuuyordu.
Taggart Transcontinental'n altndan bast her dayana ektim. imdi geri dnecek olursan, her
ey senin bana kecek.
Odadan kmak zere dnd. Dagny onu durdurdu. Asl durduran, azndan kan kelimelerden
ok, sesinin tonu olmutu. Pesten kyordu sesi iinde duygu yoktu. Yalnzca ken bir arl, renk
olarak da bir i yanks vard. Srklenen, tehdide benzeyen bir yank. Onurunun kalntlarn hl
koruyan, ama artk o konuyu pek de umursamayan birinin yakar gibi.
Beni burada tutmak istiyorsun, deil mi?
Dnyada her eyden ok.
Tutabilirsin.
Biliyorum.
Galtn sesi de Dagnynin sesiyle ayn tondayd. Sonra sustu, soluk ald. Yeniden konutuunda
sesi ksk, net, stresli bir bilinlilik tonundayd. Bir glmsemeyi yanstr gibiydi.
Benim istediim, senin bu yeri kabul etmen. Yoksa senin fiziksel varlnn anlamsz olarak
burada bulunmas benim ne iime yarar? ou insann mr boyunca kendini kandrmakta kulland
sahte geree benzer. Ben bunu yapamam. Gitmek zere dnd. Sen de yapamazsn. yi geceler,

Bayan Taggart.
Yryp kendi odasna girdi, kapy kapatt.
Dagny dnce dzeyinin tesine gemi durumdayd. Odann karanl iinde, yatana uzanm
yatarken, ne dnebiliyor, ne de uyuyabiliyordu. Zihnini dolduran o iniltili iddet, sanki yalnzca
kaslarndan kaynaklanan bir duyguydu, ama tonu ve kvrml glgeleri yakar dolu bir l
andryor, Dagny o l kelimeler hlinde deil de, bir ac olarak alglyordu...Gelsin buraya, krp
dksn...baka her ey cehennemin dibine, demiryoluna da, onun grevi de, urunda yaadmz her
ey de! Cehennemin dibine...ne idiysek, imdi neysek, hepsi. Yarn leceksem, leyim, ama yarn.
nce buraya gelsin. Ne pahasna olursa olsun, o nasl isterse. Artk ona satlamayacak hibir ey
kalmad...Hayvanlamak bu mu demek? Bu demek, ben de yleyim...Srt st yatyor, avularn iki
yanda araflara bastryordu. Bastrmasa hemen kalkacak, yryp onun odasna gidecekti Bunu bile
yapabileceini biliyordu...Bu ben deilim. Tahamml edemediim, ama kontrol da edemediim bir
beden bu...Ama iinde bir yerlerde, kelime olarak deil de, hareketsiz ve ltl bir nokta olarak, o
gzlemci yarg duruyordu. Artk ciddi ve sulayc deildi Onaylyor, eleniyor gibiydi.Sanki ona,
Vcudun mu? diyordu. Eer o, tandn insan olmasayd, vcudun seni bu noktaya getirir miydi?
Neden istediin yalnzca onun vcudu da baka hikimseninki deil? Onun da, senin de, hep urunda
yaadnz eyleri lanetlemekte olduunu mu sanyorsun? u anda arzularnla onurlandrdn eyi mi
lanetliyorsun?...Bu szleri duymak zorunda deildi. Zaten biliyordu hepsini.Her zaman bilmiti...Bir
sre sonra, bilmenin prltsn kaybetti, geriye o acdan ve arafa bastrlm avulardan baka
hibir ey kalmad...Bir de, tabii, acaba o da uyank m, ayn ikenceyle mi bouuyor, diye bir
merak.
Evin iinde hibir ses duymuyor, onun penceresinden dardaki aa gvdelerine yansyan k
falan da grmyordu. ok uzun bir sre sonra onun odasndan, deminki sorularn tam olarak
cevaplayan iki ses duydu. Onun uyank olduunu, ama buraya gelmediini anlad. Duyduklar, nce
bir adm sesi, sonra da akman aklyd.
***
Richard Halley almay kesti, ellerini piyanonun klavyesinden ekti, Dagnyye dnd.
Dagnynin duygularn saklamaya alr gibi, istemeyerek ban ediini grd, ayaa kalkt,
glmsedi, Teekkr ederim, dedi.
Dagny, Yo, hayr, diye fsldad. Minnetin kendisine ait olduunu, bunu ifade etmenin ise,
yararsz olduunu biliyordu. u anda Halleynin kendisi iin ald paralarn yazld o uzun
yllar dnd. Burada. Vadinin kenarndaki bu ufack evde, sesin tm ihtiamn biimlendirerek,
hayat duygusunu gzellik duygusuyla eletiren bir kavrama, akkan bir ant dikmeye urat sre.
O sre boyunca kendisi New York sokaklarn arnlayp bir haz ifadesini umutsuzca aram, modern
bir senfoninin gcrtlar da peinden onu izleyip durmutu. Bir hoparlrn enfeksiyonlu boazndan
fkrp, varolua nefret dolu ksrn sunuyormu gibi
Ama ben ciddiyim, diye glmsedi Richard Halley. Ben bir iadamym, hibir eyi de
bedelini almadan yapmam. Siz bana deerini dediniz. Bu akam neden sizin iin deme yapmay
istemitim, anlyor musunuz?
Dagny ban kaldrd. Halley salonunun ortasnda, dimdik duruyordu. kisi yalnzdlar. Ak
pencereden dardaki yaz akam ieriye doluyordu. Kara aalar teras teras alalan yamata,
vadinin telerindeki ltlar saklamaya alyor gibiydi.
Bayan Taggart, eserlerim acaba ka kiinin gznde, sizin gznzde olduu kadar anlam

tar?
Pek deil, dedi Dagny. Sesinde ne bbrlenme, ne de iltifat vard. Yalnzca ll
deerlendirme ve kiiliklerden uzak bir sayg vard.
te istediim bedel bu. Bunu demeye pek ok kiinin gc yetmez. Aldnz zevki, tattnz
duygular kastetmiyorum...duygular cehennemin dibine...ben sizin anlamanz ve aldnz zevkin
benimkiyle ayn yapda olmasn kastediyorum. Ayn kaynaktan geliyor. Zeknzdan, eserimi
bestelenirken kullanlm olan standartlarla deerlendirebilen bir zihinsel idrak yeteneini
kullanmanzdan...yani hissetmeniz deil de, ben sizin neyi hissetmenizi istemisem onu hissetmi
olmanzdan tr. almam beendiiniz iin deil de, tam beenilmesini istediim niteliklerini
beenmi olduunuz iin. Sonra sesli sesli gld. Sanatlarn iinde, beenilme arzusundan daha
gl bir tek ihtiras vardr, o da, gelen beeninin yapsn anlama korkusudur. Ama ben bu korkuyu
hi duymadm. almalarm konusunda da, beklediim tepkiler konusunda da kendimi hibir zaman
kandrmadm; her ikisine de ok fazla deer veririm. Sebepsiz beenilmek, duygusal beenilmek,
sezgisel beenilmek, igdsel beenilmek ya da kr krne beenilmek benim istediim bir ey
deildir. Hibir trde krlkten holanmam, gstereceim ok ey var. Sarlktan da holanmam,
syleyecek de ok eyim var. Kimsenin beni kalbinden sevmesi umrumda deildir, beyninden
sevmesini isterim. Karma bu paha biilmez yetenee sahip bir mteri knca da, performansm
karlkl alverie, karlkl kazanmaya dnr. Sanat da bir tacirdir, Bayan Taggart. Tm
tacirlerin en zorlusu, en ok ey bekleyenidir. imdi anlyor musunuz beni?
Evet, dedi Dagny. nanamyordu. Evet, anlyorum. nanamaynn nedeni, kendine manevi
gururunun sembol olarak setii eyi, bu insann, bu en beklemedii insann da semi olduunu
grmekten kaynaklanyordu.
Eer anlyorsanz, demin neden o kadar trajik bir ifadeye brndnz? Neyin pimanln
hissettiniz?
Eserleriniz iitilmeden geen on yln.
Ama yle olmad. Her yl iki konser verdim. Burada, Galt Kovuunda. Haftaya da bir tane
veriyorum. Umarm gelirsiniz. Giri bileti yirmibe sent.
Dagny glmesini tutamad. Halley de glmsedi, sonra seslendirmedii bir dncenin etkisiyle
yz yavaa ciddileti. Pencerenin karanlna, o karanln tesindeki bir noktada, dallarn arasnda
solan ay nn parldatt metalik a bakyordu. Dolar iareti orada, gkyzne ilenmi oymal
bir elie benziyordu.
Bayan Taggart, neden bir tek iadamna karlk dzine modern sanat vermeye hazr
olduumu anlyor musunuz? Ellis Wyatt gibi, Ken Danagger gibi hi mzik kula olmayan adamlarla
neden daha ok ortak yanm olduunu, Mort Liddy ve Balph Eubankle ise, ortak hibir yanmn
bulunmadn grebiliyor musunuz? ster senfoni olsun, ister kmr madeni, tm iler bir yaratmadr
ve hep ayn kaynaktan gelir: Bir eyi kendi gzleriyle grme kapasitesi gibi ihlal edilemez bir
zellikten. Bunun anlam, rasyonel bir tanmlamadr, yani grmek, ilikiyi kurmak ve yapmak...daha
nce grlmemi, ilikilendirilmemi ve yaplmam bir eyi yapmak, ortaya karmak. Hani
yazarlara, senfonilere, romanlara zg dedikleri o prl prl yaratclk var ya...acaba petrol
kullanmay ilk kefeden, maden ocan ilk iletebilen, ilk defa bir elektrik motoru yapan insan gden
eyin ne olduunu sanyorlar? Mzisyenlerle airlerin iindeki o snmek bilmeyen kutsal ateten sz
ediyorlar. Bir sanayicinin, yeni gelitirdii metal iin tm dnyaya meydan okumasn salayan ne
peki? Uaklar icat edenleri, demiryollarn yapanlar, yeni mikroplar ya da alar boyunca yeni
ktalar kefedenleri gden?...Gerei izleme yolundaki o dnsz adanmlk, diyorlar Bayan
Taggart. Ahlklarn ve sanat klarnn yzyllardr sanatnn doruyu izleme yolundaki

adanmlndan sz edip durduunu duymuyor musunuz? Peki dnyann dndn syleyen adamn,
ya da yapt elik ve bakr alamnn baz ileri baaracak bir takm nitelikleri olduunu iddia eden,
tm dnya stne gelse bile kafasndaki gerekleri inkr etmeyip, onun karsnda dikilen adamn
adanmlndan daha byk bir adanmlk gsterebilir misiniz bana? te bu, Bayan Taggart, bu tr
ruh, cesaret ve gereklik ak! te yanda da, sarsak bir serseri ortalkta dolayor, kendisinin ancak
delilere zg bir mkemmellie ulat yolunda gururla bbrleniyor, nedeni de kendisinin ressam
olmas...yapt resmin ne olduunu da, ne anlama geldiini de bildii yok, olmak ve anlam
tamak gibi kavramlar onu snrlayamayacak kadar kaba saba eyler, o ok daha yce
esrarengizliklerin arac, o eseri nasl ve niin yarattn bilmiyor, iinden fkrm; sarho kusmuu
gibi. Hi dnmemi, dnmeye tenezzl etmez zaten, yalnzca hissetmi. Tek yapmas gereken
hissetmek. O apal, gevek dudakl, kprdak gzl, salyas akan, titreyip duran itolu! Ben bir sanat
eserinin yaratlmas iin ne tr bir disiplin, ne tr bir aba, ne lde zihinsel gerilim, kiinin
yetenei zerinde ne tr zorlamalar gerektiini bilen biriyim. Bu abann zincire vurulmu
mahkmlarn almasn bile dinlenme gibi gsterdiini, hibir sadist avuun hibir talimde
zorlayamayaca llere vardn bilen biriyim. Ben kmr madeni iletmecisini, daha yce
esrarengizliklerin arac olan o kiilere tercih ederim. letmeci, kmr ykl arabalar yerin altnda
hareket ettiren eyin kendi duygular olmadn ok iyi bilir. O arabalar neyin yrttn bilir.
Duygular m? Eh, tabii hissederiz. O iletmeci de, siz de, ben de. Hatt aslnda hissedebilen kiiler
yalnzca biz olabiliriz. Duygularmzn nereden geldiini de biliyoruz. Ama bizim bilmediimiz,
renmeyi de ok uzun sre ertelediimiz ey, duygularnn hesabn veremeyeceklerini iddia
edenlerin nitelii. Bunu daha yeni yeni reniyoruz. Hatamz ok pahalya patlad. En byk pay
olanlar da en byk bedeli deyecek; zaten adalet de yle gerektirir. Suu en fazla olanlar, gerek
sanatlar. lk onlar yok edilecek, nk kendi cellatlarnn zaferini onlar hazrlad. Tek
koruyucularn mahvetmeye yardm ederek yaptlar bunu. nk eer iadam, kendinin
insanolundaki en yce yaratma ruhunun tezahr olduunu bilmedii iin dnyann en aptal insan
saylacaksa, iadamn kendi dman sayan sanat kesinlikle ondan daha ahmaktr.
Dagny vadinin sokaklarnda yrr, gnete parldayan dkkn vitrinlerine ocuksu bir heyecanla
bakarken, doru, diye dnyordu. Buradaki i giriimlerinde sanatn amal seicilii vard.
Konser salonunun karanlnda oturup Halleynin mziindeki kontroll iddeti ve matematiksel
presizyonu dinlerken, sanatn da i dnyasndaki o ciddi disipline sahip olduunu hissediyordu.
Ak havada, srayla dizilmi kerevetlerden birine oturup sahnede Kay Ludlawu seyrederken,
her ikisinde de mhendisliin lts var, diye dnmekteydi. ocukluundan bu yana hi
yaamad bir tecrbeydi bu. saat boyunca seyrettii oyun, yepyeni bir hikye zerine kuruluydu.
Daha nce hi bilmedii o hikyeyi, ilk defa duyduu satrlarla, yzyllardr tekrarlanan szlerden
alnma olmayan ifadelerle zlemekteydi Zekice, beklenmeyen, mantkl, amal dizinler, dikkatini
uyank tutmaktayd. Bu zevki oktandr unutmutu. Hele bunu, ruhunun gzellii de fiziksel gzelliine
denk olan stn bir kadnn performansyla izlemek, gerekten olaanst bir tecrbeydi.
Oyundan sonra bunu Kay Ludlowa sylediinde, o glmsedi, te o yzden buradaym, Bayan
Taggart, dedi. nsan yceliinin niteliklerini ne lde ifade edebiliyorsam, d dnya o nitelikleri
o kadar aalamaya kalkt. Yalnzca yozlamlar, fahieleri, avantaclar, ev ykanlar oynamama
izin verdiler. Her seferinde de beni yenen, komunun kz ocuu gibi bir tip oluyordu. Sradanln
sevabn simgeleyen biri. stidadm, istidat kavramn karalamak iin kullandlar. O yzden
braktm.
Dagny, bir oyun seyrettikten sonra bu denli bir cokuyu ocukluundan beri yaamadn
dnyordu. Bir lmn iini gereksiz yere inceleme duygusu yerine, hayatta uzanmaya deer eyler

olduu duygusu. zleyiciler kerevetlerin konulduu klandrlm alandan ayrlp karanlklara


dalarken, ilerde Ellis Wyatt' Yarg Narragansetti, Ken Danagger grd. Bunlar bir zamanlar, her
tr sanattan tiksindiklerini sylemi kiilerdi. O gece dikkatini eken son grm, ince uzun iki
kiinin kayalar arasndaki yokuu trman oldu. Altn rengi klar salarnda parldyordu. Kay
Ludlowla Ragnar Danneskjldd bunlar. Dagny, acaba bu ikisini mahvetmeye ynelmi bir dnyaya
geri dnebilir miyim, diye merak etti.
Frnn sahibi olan gen kadnn iki olunu grdnde, kendi ocukluunu hatrlamadan
edemiyordu. Onlar genellikle vadinin yollarnda dolarken gryordu. Korkusuz iki varlk. Biri
yedi, dieri drt yanda. Dnyaya baklar, kendisinin ocukluundaki bak gibiydi. D dnya
ocuklarnn yznde grd o ifade yoktu bunlarda. O korku, ocuun yetikine kar savunmasn
oluturan o yar sr saklayan, yar alay eden, yalan dinleyip nefret etmeyi renmekte olduunu
gsteren o ifade yoktu. ki ocuun yzndeki ifade ak, neeli, dosta bir gvenle doluydu.
Canlarnn actlmasn beklemeyen kedi yavrular gibiydiler. Masum ve doal, kibirden uzak bir
kendine gvenin tm prltlarn tayorlard. Herhangi bir yabancnn da bunu grebileceine dair
masum bir gven duyuyorlard. Nereye isterlerse gidebileceklerine, her eyi kefedebileceklerine
gvenleri tamd. Hayatn kefetmeye demeyecek bir eyler saklamadndan emindiler. Eer kt
niyetle karlarlarsa, bunu tehlikeli, ama aptalca bir ey olarak, varolu yasasna aykr bir ey
olarak reddedecekmi gibi grnyorlard.
Taze bir ekmei kda sarp uzatrken, Dagnynin bu yoldaki szlerine karlk gen anne,
Onlar benim kariyerimi temsil ediyor, Bayan Taggart, diye karlk verdi. Onlar benim setiim
meslein rn. Annelik konusundaki onca sama sapan yceltmelere ramen, bu ii d dnyada
doru drst yapmaya imkn yok. Sanrm eimle tantnz. Kendisi Dick McNamarann yannda
alan ekonomi retmeni. Herhalde biliyorsunuzdur, bu vadide kollektif taahhtlere yer yok.
Ailelerin, akrabalarn buraya getirilmesine izin yok. Her gelenin kendi iradesiyle grev yemini etmesi
art. Ben buraya yalnzca kocamn meslei iin deil, kendi kariyerim iin de geldim. Oullarm
insan gibi yetitirmek iin geldim. Onlar asla beyinlerini durduran, mantn gereksiz olduunu
reten, karsna baa kamayaca sama bir kaos karan, kronik bir korku ortamnda yaatan
eitim sistemine teslim edemezdim. Benim ocuklarmla dardaki ocuklar arasndaki farka m
ayorsunuz, Bayan Taggart? Oysa nedeni ok basit. nk burada, Galt Kovuunda, bir ocuun
karsna mantkszl karmay canavarlk saymayan hi kimse yok.
Dagny o akamki yllk bulumada Dr. Akstonn rencisine bakarken, iinden dnya
okullarnn kaybettii retmenleri dnd.
Dr. Akston bir baka konuk daha davet etmiti, o da Kay Ludlowdu. Alts birden, Akstonn
evinin arka bahesinde, batan gnein klar yzlerinde parlayarak oturuyorlard. Vadi, aada
yumuack mavi bir buuyla kaplanmaktayd.
Dagny, Dr. Akstonn rencilerine bakt. Enerji dolu insanlard, ezlonglarna rahat bir
memnuniyet iinde uzanmlard. stlerinde pantolonlar, rzgrlklar, ak yakal gmlekleri vard:
John Galt, Francisco dAnconia, Ragnar Danneskjld.
Dr. Akston glmseyerek, armayn, Bayan Taggart, dedi. Bu rencimin bir tr
insanst yaratk olduunu sanma yanlgsna da dmeyin. Onlar ok daha byk ve ok daha
artc bir ey: Normal insan onlar. Dnyann hi grmedii bir tr. En byk baarlar da yle
kalabilmi olmalar. Dnyann beyni yozlatran doktrinleri ve yzyllardr biriken ktlkleri
karsnda zarar grmemek iin istisnai bir akla, daha da istisna bir drstle ihtiya var. Ancak o
sayede insan kalmak mmkn, nk insan mantkldr.
Dr. Akstonn davrannda bir farkllk hissetmekteydi. Her zamanki ciddi kapanklndan

farkl bir ey. Sanki Dagnyyi de kendi dnyalarna kabul etmi gibi bir hli vard. Sanki onu artk
yalnzca bir konuk olarak grmyordu. Francisco, Dagnynin orada bulunmas normal bir eymi,
neeyle kabul edilmesi gereken bir eymi gibi davranyordu. Galtn yznde hibir tepkinin imas
yoktu. Dagnyyi Dr. Akstonn istei zerine buraya getirmi kibar bir kavalye davran.
Dr. Akstonn gzlerinin ikide bir kendisine dndn fark ediyordu Dagny. rencilerini
gururla, deer bilen bir gzlemciye gsteriyormu gibi.
Konumas da hep ayn konu etrafndayd. En sevdii konuya ilgi duyan bir dinleyici bulmu
baba gibiydi.
Onlar niversitedeyken grmeliydiniz, Bayan Taggart. Bu kadar farkl gemilere artlanm
ocuk daha bulamazdnz. Ama artlayanlarn can cehenneme, sanyorum birbirlerini daha ilk
grte fark ettiler. Kampsteki binlerce kii arasnda. Francisco, dnyann en byk servetinin
mirass; Ragnar, Avrupal soylu; ve John, kendini yaratm insan...her anlamda ve sfrdan.
Meteliksiz, anasz, babasz ve kravatsz. Aslnda babas, Ohionun ku umaz kelerinden birinin
zerindeki bir benzincide teknisyendi.John oniki yandayken evini terk etmi, kendi hayat yolunu
izmek zere ayrlmt. Ama bendeki izlenime gre, sanki John bu dnyaya bilgelik tanras
Minerva gibi gelmi. Hani yetikin, giyimli ve silahl olarak Jpiterin kafasndan frlayp km...Bu
n ilk grdm gn hatrlyorum. Snfn arka sralarnda oturuyorlard. Ben master ve doktora
rencilerine zel bir ders vermekteydim. yle de zor bir dersti ki, dardan cesaretini toplayp
gelebilen kii says pek azd. Bu , niversitenin birinci snfna bile giremeyecek kadar gen
grnyorlard. Sonradan rendiime gre, o sra onalt yandaymlar. Dersin sonunda John ayaa
kalkt, bana bir soru sordu. Alt yldr felsefe renen bir renci sorsa, retmen olarak yine de
gurur duyacam bir soruydu. Platon metafiziiyle ilgili bir soru. Platon bu soruyu kendi kendine
soracak kadar akl sergileyememiti. Cevap verdim, dersten sonra odama gelmesini syledim.
Geldi... birlikte geldiler. br ikisini de d odada grnce ieriye ardm. Onlarla bir saat
konutum, sonra tm randevularm iptal ettim, btn gn onlarla konumay srdrdm. Sonunda o
derse kaytl renci olarak gelmeleri ve kredilerini kazanmalar iin ayarlama yaptm. Geldiler.
Snftaki en yksek notlar aldlar...ki konuda derece yapacaklard: Fizik ve felsefe. Bu seimleri
herkesi artyor, bir tek beni artmyordu. Modern dnceyi temsil edenler, gerei grmeyi,
modern fizikiler de dnmeyi gereksiz buluyorlard. Oysa ben biliyordum. Beni asl artan, bu
ocuun da biliyor olmasyd...Robert Stadler Fizik krss bakanyd, ben de Felsefe krss
bakanydm. Bu renci iin o da, ben de, tm usulleri ve snrlamalar askya aldk. Sradan,
gereksiz derslere girip kmalarn istemedik, onun yerine onlara en zor grevleri ykledik, drt yllk
sreleri iinde istedikleri iki konuda derece almalar iin yolu atk. Bu uurda onlar da ok
altlar! O drt yl boyunca ayrca hayatlarn kazanmak iin de altlar. Francisco ile Ragnara
ailelerinden harlk geliyordu, Johnun ise hibir eyi yoktu. Ama kendi tecrbelerini ve kendi
paralarn kazanabilmek iin de part-time ilere girdiler. Francisco bir bakr dkmhanesinde,
John bir demiryolu tamirhanesinde alt. Ragnara gelince, Bayan Taggart...yo, Ragnar asla
onlardan geri kalmyordu. Ama ilerinde en sakini oydu. niversite ktphanesinde grevli olarak
alt. Her eye vakitleri vard, ama insanlara, kamps faaliyetlerine ayracak zamanlar yoktu.
Onlar...Ragnar! Birden sert bir sesle seslenmiti rencisine. Topraa oturma!
Danneskjld aaya kayp imenlere oturmu, ban Kay Ludlowun dizlerine dayamt. Sz
dinleyip yerden kalkarken sesli sesli glyordu. Dr. Akston zr diler gibi glmsedi.
Eski huyumdur, diye aklama yapt Dagnyye. artl refleks herhalde. niversitedeyken de,
o souk, sisli akamlarda, benim evin arka bahesinde yere oturur, ben de yakaladka onu
kaldrrdm. Bu konularda ok kaygszd. Beni endielendiriyordu. Oysa tehlikeleri bilmesi gerekirdi

ve..
Birden sustu. Dagnynin akn baklarnda grd de kendi kafasndaki dncenin
aynsyd...Yetikin Ragnarn karlamay setii tehlikeler! Dr. Akston omuz silkti, iki elini iki
yana ap kendiyle alay eder gibi bir ifade taknd. Kay Ludlow ona anlayla glmsyordu.
Akston iini ekerek devam etti. Evim kampsn hemen dnda, Erie Glne bakan bir
tepenin zerindeydi. Drdmz orada pek ok akam geirdik. lkbahar ve sonbahar akamlarnda,
arka bahemde bugnk gibi otururduk, yalnz manzara olarak bu granit dalar deil, gl ve yaylp
giden sonsuz alanlar vard karmzda. yle akamlarda, her derstekinden daha ok almak zorunda
kalrdm. Bana sorduklar sorulara cevaplar verirdim, atklar konular tartrdk. Gece yars
sularnda kalkp kakao piirir, onlara zorla iirirdim. Hibir zaman vakit ayrp doru drst besin
almadklarndan kukulanyordum. Sonra yine konumay srdrrdk. Derken gl kapkaranlk
kesilir, gkyznn rengi dnyannkinden ak renk olurdu. Bazen gkyznn koyulap gln
renginin aldn ben fark edinceye kadar konutuumuz da oluyordu. Gn na birka cmle
kalana kadar. Aklm bama toplamam gerekirdi. Zaten yeterince uyku uyumuyorlard, biliyordum.
Ama yine de zaman zaman unutuyordum. Ne zaman onlarla birlikte olsam, sabahm, dipdiriymiiz,
nmzde koskoca bir gn varm gibi hissederdim. Gelecekte kendilerini hangi ilerde
bulacaklarndan hi sz etmezlerdi. Esrarengiz bir byk gcn kendilerine istediklerini
yapabilmeleri iin u ya da bu tr bilinmeyen bir yetenek verip vermediini tartmazlard. Yalnzca
ne yapacaklarn sylerlerdi. Sevgi insan korkak m yapyor? Hatrlyorum, en byk korkular,
onlar dinlerken, dnyann ne hle geldiini, gelecekte nelerle karlaacaklarn dnrken
yayordum. Korku? Evet...ama korkudan da fazla bir eydi. nsana cinayet ilettirecek kadar gl
bir duyguydu. Dnyann gidiatnn bu ocuklar yok etmeyi amaladn dndke, bu
ocuumun damgalanm kurbanlar olduunu idrak ettike, ldrebilecek hle geliyordum. Evet,
ldrrdm de...ama kimi ldrecektim? Herkesi ve hi kimseyi. Bir tek dman yoktu. Olayn
merkezi, bir kt adam yoktu. Ne tek kuru kazanmay beceremeyen mzmz sosyal grevli, ne de
kendi glgesinden korkan hrsz devlet memuru. Dehetin aybna yuvarlanan, tm dnyayd, onu
oraya iten de, iyi olabilecek, drst olabilecek insanlard. htiyacn yetenekten stn olduuna,
acmann adaletten kutsal olduuna inandklar iin yapyorlard bunu. Ama bunlar ara sra ortaya
kan duygulard. Her zaman byle hissetmiyordum. ocuklarm dinledike, hibir eyin onlar alt
edemeyeceinden emin oluyordum. Arka bahemde onlara bakarken, evimin tesinde koskoca binalar
olduunu, onlarn esir edilmemi dnceye dikilmi antlar olduunu anlyordum. Patrick Henry
niversitesi! Daha tede de Clevelandn klar, bacalarn ardnda elik tesislerinin turuncu
prltlar, radyo kulelerinin krmz noktalan, kapkara gkyznde havaalanlarnn bembeyaz
projektrleri. Bunlar grdke, dnyada var olmu olan tm byklkler adna, ocuumun son
miraslar olduu o byklkler adna, sonunda kazanacaklarndan emin oluyordum. Bir gece
Johnun epeydir sessiz kaldn fark ettim, sonra uyuyakalm olduunu grdm. Topraa uzanm,
uyumutu. br ikisi, onun iki gndr uyumadn itiraf ettiler. O ikisini hemen yataa yolladm, ama
onu rahatsz etmeye gnlm elvermedi. Bir battaniye getirip rttm, sabaha kadar olduu yerde
uyumasna izin verdim, kendim de bana oturup bekledim. Yldz nda yzn seyrediyordum.
Derken gamsz alnna, kapal gz kapaklarna gnn ilk klar dt. imde uyanan ey bir dua
deildi. Ben dua etmem. Aslnda o duygu, duann ulamaya alp da ulaamad bir eydi. Doruya
olan sevgime tam ve gvenli bir adanma, dorunun kazanacandan emin olma, bu ocuun hak ettii
gelecee ulaabileceini bilme. Kolunu uzatp vadiyi iaret etti. Tabi, bu kadar grkemli olmasn
da, bu kadar zor olmasn da beklemiyorum.
Hava kararm, dalar gkyzyle birbirine karr renge dnmlerdi. Aada, vadinin tek

tek klar havada aslym gibiydi. Yukarda Stocktonun dkmhanesinin kzl soluu, Mulligann
evinin bir dizi kl pencereleri vard. Gkyzne aslm bir vagon gibi.
Aslnda bir rakibim vard, dedi Dr. Akston yavaa. Robert Stadler...atma kalarn, John,
geti gitti artk...John onu ok severdi bir zamanlar. Eh, ben de severdim...yo, tam da yle saylmaz,
ama insann Stadler gibi bir zekya kar hissettii duygu, sevgiye ac verecek kadar yakn bir
duygudur. En nadir zevklerden biri olan hayranlktr. Hayr, sevmiyordum onu. Ama onunla ikimiz her
zaman kendimizi, yok olan bir an ya da diyarn sa kalm iki insan olarak grrdk. evremizi
saran sradanlk batann ortasnda. Robert Stadlern byk gnah, kendi ait olduu yeri hibir
zaman doru drst tanmlamam olmasyd...Aptallktan nefret ederdi. nsanlara dair hissettii tek
ey oydu. Kendisine itiraz etme cesaretini gsteren yeteneksizlie kar ac, bezgin bir nefret. Kendi
yolunu izmek, yapacaklarn yapabilmek iin rahat braklmak istiyordu. nsanlar yolunun zerinden
itmek istiyor, ama istedii ileri nasl yapacan, yolunun ne olduunu, dmanlarnn kim olduunu
hibir zaman tanmlayamyordu. Kestirme yolu seti. Glmsyor musunuz, Bayan Taggart? Siz de mi
nefret ediyorsunuz ondan? Evet, hangi kestirme yolu setiini biliyorsunuz...Bu gen konusunda
ikimizin rakip olduunu size kendisi sylemi. Doruydu...ama aslnda ben durumu yle
grmyordum. Onun yle grdn ise ok iyi biliyordum. Eh, eer rakipsek, benim bir avantajm
vard. Bu ocuklarn niin her ikimizin mesleine de ihtiyac olduunu ben biliyordum; o ise, benim
dalma ilgi duymalarn hibir zaman anlayamad. O alann kendisi iin olan nemini de anlamad.
Zaten onu ykan da bu oldu. Ama o yllarda henz bu renciyi kavrayabilecek kadar canll
vard. Kavramak diyorum, nk tek nem verdii, tapt deer, zekyd. ocuklara, onlar kendi
zel hzinesiymi gibi sarld. Her zaman ok yalnz bir adam olagelmiti. Sanrm tm hayat
boyunca Franciscoyla Ragnar onun tek ak oldular, John ise tek ihtiras oldu. Johnu kendi veliaht,
gelecei, lmszl olarak gryordu. Johnun niyeti mucit olmakt, bu da fiziki olmasn
gerektiriyordu. Mezuniyet sonrasnda Robert Stadlern krssnde akademik derece yapacakt.
Francisco mezun olur olmaz i hayatna atlmak istiyordu, ikimizin, iki zihinsel babasnn mkemmel
bir karm olacak, dnyaya sanayici olarak kacakt. Ragnara gelince...onun ne meslek setiini
bilmiyordunuz, deil mi, Bayan Taggart? Hayr, akrobasi pilotu, ormanlar kifi ya da derin deniz
dalgc deil. Bunlarn hepsinden daha fazla cesaret gerektiren bir ey. Ragnar, filozof olmaya karar
vermiti. Teorik, akademik, fildii kulede alan bir filozof...Evet, Robert Stadler ok seviyordu
onlar. Ben de, onlar uruna adam bile ldrrdm, ama ldrecek kimse yok demitim. Eer
ldrmek are olsayd, ki deil,ldrlecek kii Robert Stadler olurdu. u anda dnyay
mahvetmekte olan ktlkle ilgili bir tek byk sulu varsa, o da odur. Durumu grebilecek zekya
sahipti. Yamaclar silip sprecek saygn baarlar temsil eden kii oydu. Bilimi yamaclarn
silahlarna teslim eden de o oldu. John bunu beklemiyordu. Ben de beklemiyordum...John mezuniyet
sonras dersleri iin okula geri dnd. Ama bitirmedi. Devlet Bilim Enstitsnn kurulmas Robert
Stadler tarafndan onayland gn almalarn brakt. Odasnda Johnla son konumasn yapp
ktnda, koridorda Dr. Stadlera rastladm. Deimi grnyordu. Bir daha hibir insann
yznde o tr bir deiiklik grmek istemem. Kardan benim yaklatm grd, neden bana dnp
haykrdn sanrm kendisi bilmiyordu, ama ben biliyordum: Sizin gibi pratiklikten uzak
idealistlerden usandm artk! diye haykrd bana. Baka tarafa baktm. Bir insann kendi idam
fermann imzalayna tank olduumu biliyordum...Bayan Taggart, bana rencimle ilgili bir soru
sormutunuz, hatrlyor musunuz?
Evet, diye fsldad Dagny.
Sorunuzun biiminden, Robert Stadlern onlar hakknda size neler sylemi olduunu tahmin
edebiliyorum. Syleyin bana, neden onlar hakknda konuma gereini duydu?

Dagnynin yznde ac bir glmsemenin glgesini gryordu. Bana onlarn hikyesini, insan
zeksna gvenmekten bir yarar gelmeyeceini gstermek iin anlatt. Onlarn zeks, dnyann
gidiini deitirebilmesini bekleyeceiniz zeklardand, dedi.
Peki, yapmadlar m?
Dagny yavaa ban sallad, sonra ba uzun bir an boyunca, onay ve sayg ifadesiyle eik
kald.
Anlamanz istediim ey u. Bayan Taggart. Bu dnyann, yaps itibariyle ktlklerin yeri
olduuna, iyilie burada yer olmadna, iyiliin asla kazanamayacana inananlarn ktln
grmenizi istiyorum. Onlar kendi ilkelerini, kendi deer standartlarn yeniden gzden geirmek
zorundadr. Ktle, gerekli olduu dncesiyle ruhsat vermeden nce, iyinin ne olduunu ve
neleri gerektirdiini kontrol etmek zorundadrlar. Robert Stadler artk insan zeksnn yetersiz ve
yazarsz kalacana, insan hayatnn mantksz olduuna inanyor. John Galtn byk bir bilimadam
olup Dr. Floyd Ferrisin emrinde almaya raz olmasn m bekliyordu?' Francisco dAnconiann
byk bir sanayici olup, Wesley Mouchun emirlerine gre, onun kar hesaplarna gre almasn
m bekliyordu? Ragnar Darmeskjldn byk bir filozof olup, Dr. Simon Pritchettn emri altnda
fetvalar vermesini, akln var olmadn, gcn nemli olduunu sylemesini mi bekliyordu? Robert
Stadlern mantkl bulup onaylad bu tr bir gelecek mi? Grmenizi istediim ey, Bayan Taggart,
hayal krklklarn en yksek sesle haykranlarn, iyilik batt, mantk yetersiz diye lk atanlarn,
aslnda kendi savunduklar fikirlerin mantksal sonularn yayor olduudur. O kadar mantksal ki,
grmeye, kavramaya cesaret edemiyorlar. Akln varln reddeden, kaba kuvvetle ynetimin ahlaken
doru olduunu savunan bir dnyada, yeteneklinin yeteneksiz hatrna cezalandrld, en iyinin en
ktye feda edildii bir ortamda, en iyiler de topluma kar dnmek ve toplumun en amansz
dmanlar olmak zorunda kalrlar. Byle bir dnyada, llmez bir zek gcne sahip John Galt,
vasfsz ii olacak kalacaktr, mucizevi servet yaratcs Francisco dAnconia bir serseri olacaktr,
aydnlk dnyalarn adam olan Ragnar Danneskjld de bir iddet adam olacaktr. Toplum da, Robert
Stadler da, neyi savunmularsa onu elde etmilerdir. imdi yaknmaya, evren mantkszdr demeye
haklar var m? Mantksz mym?
Glmsedi. Glmsemesinde emin olmann acmasz yumuakl vard.
Her iman kendi dnyasn kendine benzer yaratr, diye devam etti. Seme gc vardr, ama
yapt seimin sonularndan kama gc yoktur. Elindeki gten feragat ederse, insanlk
mevkiinden feragat etmi demektir, kendi dnyas olarak setii de mantkszln kemiren kaosu olur.
Her kim ki bir tek dnceyi bakalarnn iradesine dn vermeden srdrrse, her kim ki kendi
dorultusunda bir kibrit p ya da bir ufack bahe yaratrsa, o kii o lde adamdr, deeri de
buna gre llr. Parmayla rencilerini gstererek, Onlar dn vermedi, diye devam etti.
Koruduklarnn ve ne olduklarnn ls de bu! Vadiyi gsteriyordu. imdi artk bana sorduunuz
soruya cevap verebilirim, nk cevabm tam olarak anlayabileceinizi biliyorum. Bana olumun
sonunda ne olduklarna baknca gurur duyup duymadm sormutunuz. Bu kadar gurur duyacam
umut bile edemezdim. Her eylemlerinden, her amalarndan...setikleri her deerden gurur
duyuyorum. te cevabmn tm bu kadar, Dagny.
Akston ona ilk adyla hitap etmiti, ok babacan bir sesle sylemiti o ismi, ama gzleri
Dagnyye deil, Galta bakmaktayd. Galtn da gzlerini karmayarak ona bir anlk bir cevap
verdiini, sanki onay sinyali verdiini gryordu. Sonra Galtn gzleri Dagny'nin gzlerine dnd.
Dagny onun kendisine, aralarndaki sessizlikte asl kalm bir nvann sahibine bakar gibi baktn
gryordu. Dr. Akston'n ona sunduu bir nvan. Ama Akston bunu telffuz etmemi, dierleri de fark
etmemiti. Duyduu aknla kar Galt'n gzlerinde bir anlk elenen prlty, destei,

hatt...inanlr gibi deil ama. efkati grd.


***
DAnconia Bakr No: 1, dan yamacnda kk bir yarktan ibaretti. Sanki bir bak inmi,
oraya alar oluturan birka kesik atm, kzl kahve yamata kayalarn raflarn kpkzl yaralar gibi
akta brakmt. Gne kavuruyordu oray. Dagny patikann kenarnda duruyor, iki yanndaki Galtla
Francisconun kollarna tutunuyordu. ki bin fit aadaki vadi tabann sprmekte olan rzgr,
yzlerine vurmaktayd.
Dagny madene bakarak, ite bu, insan servetinin dalara yazlm ykusdr. diye dnd.
Yarn zerinde birka am aac vard. Yzyllardr yabanl alan kasp kavuran frtnalarla
biimleri bozulmutu. O aalarn rtt alanda alt ii kaya raflarda alyor, ok karmak
mekanizmalar yark izgilerini gkyzne doru izliyor, iin ounu bu makineler yapyordu.
Francisconun eserini kendisine anlatt kadar, hatt belki daha fazla, Galta anlatmakta
olduunu fark ediyordu. Buray geen yldan beri grmemitin, John...John, bir de gelecek yl gr de
bak. Darda ilerim birka aya kadar bitiyor...ondan sonra buras benim full-time iim olacak.
Bir soruya cevap olarak, Yok be, John! diye gld. Ama Dagny onun Galta bakarken,
gzlerinde oluan ifadenin niteliini fark ediyordu. Dagnynin odasnda, dayanlmaz bir nn
gemesini beklerken masann kenarna sarld andaki ifadeydi bu. O anda da, sanki karsnda biri
varm gibi davranmt. Galta, diye dnd Dagny. O anda Francisconun dayanmasn salayan,
Galtn hayali olmutu.
Benliinin bir noktasnda belli belirsiz bir korkuyu hissetmekteydi. Francisconun o anda
Dagnynin kayb ve karsndaki rakibi nnde gsterdii aba, bu sava iin ondan beklenen
bedeldi. Bu aba yle yksek bir bedele mal olmutu ki, imdi artk Dr. Akstonn tahmin ettii
gerei gremiyordu. Acaba rendii zaman nasl etkilenecek, diye merak eni Dagny. Sonra iindeki
ac bir ses, belki de renilecek bu tr bir gerek hibir zaman olmayacak, diye hatrlatt ona.
indeki bir noktada da, Galtn Franciscoya bakarkenki belli belirsiz gerilimini
hissetmekteydi.Gizlilii olmayan bir duyguya, ak, basit, ekincesi olmayan bir teslimiyet bakyd
bu. Hi isimlendirmedii ve hi inkr etmedii kaygl merak yine hissetti: Acaba bu duygu
onu...vazgeme irkinliine kadar alaltacak m?
Ama zihninin ou, tm kukular glyormuasna rahatt. Baklar ikide bir, buraya gelirken
trmandklar kei yoluna kayyordu. ki mil boyunca kvrlp trmanan darack yol, tehlikeli bir
tirbuon gibiydi.Kendi ayaklarnn dibinden balyor, vadinin tabanna kadar iniyordu.
allar, amlar ve o yeil hal, ta aalardan balayarak granit duvarlara trmanmaktayd.
Yava yava yeil imenlerle allar kayboluyor, ama amlar devam ediyor, seyrelen bir tempoda
trmanmay srdryor, sonunda tek tk aa kalyor, ondan sonra da plak kayalar, doruklardaki
yarklarda grlen ltl karlara doru yola devam ediyordu. Dagny mrnde grd en zekice
tasarlanm maden makinelerine bakt, sonra baklar, en ilkel tama yntemlerinin iareti olan katr
izleriyle dolu patikaya dnd.
Eliyle gstererek, Francisco, bu makineleri kim tasarmlad? diye sordu.
Bunlar standart ekipmann uyarlanm hali
Sen mi tasarmladn bunlar?
Evet, ben izdim. ok fazla adammz yok. Bu a telfi etmek zorundayz.
Cevheri katr srtnda tamakla ok vakit kaybediyorsun ama. Vadiye inen bir ray sistemi
kurman gerek.

Aaya doru bakmakta olduu iin Francisconun hevesli baklarn kendisine evirdiini
gremedi, sesindeki tedbirli tonu da fark edemedi. Biliyorum, ama o ok daha zor i, madenin rn
de imdilik o abay hakl gsterecek dzeyde deil.
Sama! Grndnden ok daha kolay bir i. Dou tarafta bir geit var, eimi daha az, ta da
daha yumuak. Trmanrken gzledim. Bu kadar ok viraj gerektirmez. millik ray, hatt belki daha
az yeter.
Eliyle douyu gsteriyordu. ki adamn ne youn baklarla kendi yzn incelemekte
olduklarn fark etmemiti.
Dar bir dekovil hatt yeter...ilk demiryollar gibi...demiryollar yle balamt
zaten...madenlerde. Ama o zamankiler kmr madeniydi...Bak, u knty gryor musun?
ayaklk araya yer var. Hibir yeri patlatmak, geniletmek gerekmez. Yarm millik yol nasl tatl meyil,
bak. Yzde drtlk bir ey. Her lokomotif baarr ii Hzl, parlak bir gvenle konuuyor; kendi
dnyasnda, kendi iini yapmann mutluluunu duyuyordu. Hibir ey, bir sorunu zmekten nemli
deildi Hat ylda kendi parasn karr. Kaba bir bakla, sanyorum en pahal yan iki elik
viyadk olacak. Bir de patlatp tnel amak zorunda kalabileceim yer var, ama otuz metreden bile
az. Hatt u uurumdan artp buraya getirmek iin bir viyadk gerek, ama grnd kadar da zor
deil...Dur, gstereyim, bir kdn var m?
Galtn defterle kalemi ne byk bir hzla eline tututurduunu da fark etmedi.Onlar orada hazr
bulacandan eminmi gibi hemen kapt. Sanki inaat alannda emirler veriyordu ve bu tr eylerin
kendisini geciktirmesine izin veremeyecekti.
Ne demek istediimi yle kabaca anlataym. Kayaya diyagonal direkleri sokarsak...Bir
yandan hzla izmeye devam etmekteydi ...asl elik ayaklarn aras iki yz metreyi gemez...senin
tirbuon virajlarnn u son yarm millik ksmn kazanrsn...raylar ayda detirim, sonra da.
Durdu. Ban kaldrp yzlerine baktnda, kendi yzndeki ate snmt. Kd buruturup
yana, tozlarn arasna frlara, f. neye varr! dedi. Umutsuzluu ilk defa belli oluyordu. millik
bir ray de, kta aan sistemi brak!
Yanndakilerin ikisi de ona bakyordu, baklarnda hibir sitem gremedi.Yalnzca bir anlay
ifadesi vard. Hemen hemen bir merhamet.
zgnm," dedi yavaa. Gzlerini indirdi.
Francisco, Eer fikrini deitirirsen seni hemen ie alrm. dedi. "Ya da Midas sana krediyi
be dakikada verir, yolu finanse edersin kendin sahibi olmak istersen.
Dagny ban iki yana sallad. Yapamam, diye fsldad. "Henz olmaz.
Gzlerini kaldrrken, kendi aresizliini onlarn da bildiinden emindi.Mcadelesini onlardan
saklamann bir yarar yoktu. Bir kere denedim, dedi. "Vazgemeyi denedim...Nasl bir ey olduunu
biliyorum Buraya koyacamz her raya baktka onu dneceim, her direi aknca gzmn nne
o gelecek...teki tneli, Nat Taggartn kprsn dneceim . Ah, keke hi duymam
olabilseydim! Keke burada kalabilsem, o demiryoluna neler yaptklarn renmesem, yok olduunu
da hi duymasam!
Duymak zorunda kalacaksn, dedi Galt. Kendine zg o acmasz sesle konuuyordu. Basit,
iinde hi duygu bulunmayan, yalnzca gereklere sayg duyan bir ses. 'Taggart Transcontinentaln
son nefesini verirken ekecei aclar birer birer yaayacaksn. Her kazay, seferden kaldrlan her
treni duyacaksn. Terk edilen hatlar birer birer dinleyeceksin. Taggart Kprsunn ykldn da
duyacaksn. Yapt seimin tm sonularn tam olarak bilinlendirmemi hi kimse bu vadide
kalamaz. Hi kimse gerei herhangi bir ekilde sahteletirerek burada kalmay seemez.
Dagny ona bakt. Ban kaldrmt. Galtn hangi frsat reddetmekte olduunu biliyordu. D

dnyadaki hibir erkein u anda kendisine bu sz syleyemeyeceini dnyordu. Dnya


geleneinin beyaz yalanlar bir merhamet sayp onlara nasl taptn hatrlyordu. inde o gelenee
kar bir tiksinti hissetti, ilk defa olarak olay tm plaklyla grd. Karsndaki adamn gergin,
temiz ifadesinden byk bu gurur duydu. Galt onun dudaklarnn zkontrol ifadesiyle gerilirken, bir
yandan da duygularn etkisiyle yumuamakta olduunu izledi, sonra Dagny alak sesle, Teekkr
ederim, dedi. Hakkn var.
Galt, Bana hemen cevap vermek zorunda deilsin, diye devam etti. Karar verdiin zaman
syletsin. Hl bir hafta zaman var.
Dagny sakn bir sesle, Evet, dedi. Yalnzca bir hafta.
Sonra Galt dnd, burumu kd yerden ald, zenle katlayp cebine koydu.
Francisco, Dagny, dedi Kararn verirken, istersen ii ilk braktn zaman dn, ama her
eyiyle dn. Bu vadide damlar onararak, hibir yere varmayan patikalar yaparak kendine ikence
etmek zorunda deilsin.
Dagny birdenbire, Syle bana, diye ona dnd. O sra nerede olduumu nasl bildin?
Francisco glmsedi. John syledi bana, dedi. Yok edici, unuttun mu? Yok edicinin sana
birini niin yollamadn merak ediyordun. Oysa yollamt. Beni oraya yollayan oydu.
O mu seni yollad?
Evet.
Ne dedi sana?
Fazla bir ey sylemedi. Neden?
Ne dedi? Tam kelimeleri nelerdi, hatrlyor musun?
Evet, hatrlyorum. Dedi ki, Eer ansn kullanacaksan, git kullan. Hak ettin. Hatrlyorum,
nk... Hafif, skntsz bir aknlk ifadesiyle Galta dnd. John, neden yle dediini hibir
zaman tam olarak anlayamadm. Neden o sz? Neden benim ansm?
u anda cevap vermesem bir sakncas var mr
Hayr,ama...
Biri ona madenin kaya raflarnn birinden el sallyordu. Francisco dnp uzaklat, daha fazla
konu zerinde durmak gerekmiyormu gibi seke seke aaya inmeye koyuldu.
Dagny ban Galta evirirken geen o upuzun srenin tamamyla farkndayd, Onu kendisine
bakar bulacandan emindi. Gzlerinden hibir ey okuyamad, ancak belli belirsiz bir stten bak
sezebildi...sanki Dagnynin hangi soruya cevap bulmak istediini biliyormu, ama o cevab yznden
okumasna izin vermiyormu gibi.
Kendi istediin bir ans ona m verdin?
O mmkn olan her ansn kullanmadka, benim hibir ansm olamazd.
Neyi hak etmi olduunu nereden biliyordun?
Ona on yldr seninle ilgili sorular soruyorum. Ne zaman frsat bulursam ve her seferinde baka
bir adan. Hayr, bana sylemedi...durumu belli eden, senden sz edi biimiydi. Konumak
istemiyordu, ama ok byk bir hevesle konuuyordu. Hem hevesle, hem de istemeyerek. O zaman
bunun yalnzca ocukluk arkadal olmadn anladm. Grev uruna ne kadar byk bir eyi feda
etmi olduunu, ama onu da ebediyen feda etmemenin umutsuzluu ve aresizlii iinde olduunu
anladm. Ben? Ben ona yalnzca gelecekteki nemli grevcilerden biriyle ilgili sorular soruyordum.
Daha pek ok kiiyle ilgili sorular sorduum gibi.
Gzlerindeki o ifadenin glgesi hl vard. Dagny'nin bunu duymak isteyeceini biliyordu, ama
esas korktuu cevabn, bu olmadn da biliyordu. Dagnynin gzleri onun yznden, yaklamakta
olan Francisco'ya dondu. Asl korkusunun, o ar, aresiz kaygsnn, Galt'n n birlikte

umutsuzcasna kendini feda etme girdabna frlatp frlatmayaca sorusuna dnk olduunu artk
kendinden saklamamaya karar vermiti.
Francisco yaklat, dnceli baklarla Dagnyye bakn. Kendi kafasndaki bir soruyu
tanyormu gibiydi, ama o soru gzlerine atak bir neenin prltlarn getiriyordu.
Dagny, bir tek hafta kald, dedi. Eer geri dnmeye karar verirsen, uzun sre iin bu son
ayrln olacak. Sesinde sitem de, znt de yoktu. Ykl duygular yalnzca sesinin yumuam
olmasndan belli oluyordu. Eer imdi gidersen...yo, tabii yine geleceksin, ama ok abuk
olmayacak. Bana gelince, birka aya kadar ben buraya srekli yerlemek zere dnyorum. Yani,
imdi dnersen, sem yllarca grmeyeceim. Bu haftay benimle geirmeni istiyorum. Benim evime
tanman teklif ediyorum.Konuum olarak, baka bir nedenle deil.Tek nedeni, bylesi houma
glecei iin.
Bunu ok basit sylyordu. nn arasnda hibir sakl gizliye yer yokmu ve olamazm gibi.
Dagny, Galtn yznde herhangi bir aknlk belirtisi grmedi. Kendi gsnde hzl bu skma
hissediyordu. Sert, atak, hemen hemen hain bir ey. Onu kr krne eyleme srkleyen karanlk
heyecan getiren bir ey.
Ama ben iiyim," dedi garip bu glmsemeyle. Dnm, Galt'a bakyordu. Bitirmek zorunda
olduum bu iim var.
Galt, "Akte bal kalman iin srar etmem," dedi, Dagny o ses tonu karsnda fkesinin
kabardn hissetti. Dagnyye hi gizli mesai vermeyen, yalnzca ierdii kelimelerin anlamyla
snrl bu ses tonu. i istediin an brakabilirsin. Sana kalm.
Hayr, deil. Ben burada bir tutukluyum. Hatrlamyor musun? Emir alyorum. Kendi
tercihlerimi izlemiyorum. isteklerimi ifade etmiyorum, kararlarm vermiyorum. Kararn sana ait
olmasn istiyorum.
Bana ait olmasn m istiyorsun?
Evet!
Bir istek ifade ettin.
Sesindeki alay, ciddiyetinde gizliydi. Dagny hi glmsemeden, isterse anlamam numarasn
srdrmesi iin ona meydan okuyarak, Peki, isteim bu! dedi.
Galt ona glmsedi. Bir ocuun karmak komplosuyla kar karyaym da oyunu oktan
anlam gibi bir ifade vard yznde. Pekl, dedi, sonra hi glmsemeden Franciscoya dnd:
O hlde...hayr.
Francisconun Dagnynin yznde okuyabildii tek ifade, retmenlerin en sertine meydan
okuma ifadesi olmutu. zlm gibi omuz silkti, sonra neeyle cevap verdi: Belki de haklsn. Eer
geri dnmesini sen engelleyemezsen...hi kimse engelleyemez.
Dagny, Francisco'nun kelimelerini duymuyordu. Galtn cevabn duyduunda hissettii
rahatlama duygusunun bykl onu sersemletmiti. Bu rahatlama, ona demin duyduu korkunun ne
kadar byk olduunu da gstermiti. Bu kararn kendisi iin ne byk anlamlar tadn ancak yeni
anlyordu. Cevap farkl olsa, Dagny'nin gznde bu vadi de mahvolacakt.
inden glmek geldi, ikisini de kucaklamak geldi, hep birlikte bunu kutlamak geldi. Burada m
kalacak yoksa dnyaya m dnecekti; u an, bunun hibir nemi yoktu. Bir hafta ok uzun zamand.
Her iki seenek de ayn deimez gne nn parlts altndayd...Hibir mcadele zor saylmaz,
diye dnd Eer varoluun yaps buysa, gerekten zor saylmazd, Rahatlamann asl sebebi, onun
kendisini reddetmemesi deil, Dagnynin kazanabilecei herhangi bir gvence de deil, onun her
zaman neyse o olarak kalacan bilmekti.
Dnyaya geri dnecek miyim, dnmeyecek miyim, bilemiyorum, dedi ciddi bir seste. Ama

sesinde sindirilmi bir iddettin titreimi vard. O iddet neeydi. Hla karar veremediim iin
zgnm. Bir tek eyden eminim: Karar vermekten korkmayacam.
Francisco onun yzndeki ani parlty, olayn pek de nemli olmadnn kant saymt. Ama
Galt anlyordu. Dagnyye baktnda, baknda yar elenir bir ifade, yar azarlayan bir sitem vard.
Yalnz kaldklar zamana kadar Galt hibir ey sylemedi. Vadinin yokuundan aaya
inerlerken Dagnyye tekrar bakt. Gzlerdeki elenir ifade bu sefer daha da keskindi.
Hayrseverliin en aa dzeylerine kadar dp dmeyeceimi renmek iin beni teste tbi
tutman m gerekirdi? diye sordu.
Dagny cevap vermedi, yalnzca dnp onun yzne apak, savunmasz bir onaylama ifadesiyle
bakt.
Galt sesli sesli glp gzlerini baka tarafa evirdi, birka adm sonra yavaa, bir alnt yapar
gibi konutu: Burada hi kimse, gerei herhangi bir ekilde sahteletirerek kalamaz.
Dagny onun yannda sessizce yrrken, rahatlamamn sebebinin biraz da elikinin okundan
kaynaklandn dnyordu. Kendini feda etmenin, eer tarafndan uygulansa nasl bir ey
olacan bir anda, sezgisel algyla, resim gibi grebiliyordu. Galt istedii kadn, arkadann hatr
iin feda ediyor, iindeki en gl duyguyu sahteletirip yok ederken, kendini de o kadnn hayatndan
siliyor, bunu, kendisine ve o kadna nelere mal olacana aldrmadan yapyor. mrnn geri kalan
sresini de uzanp alnmam, tatmin edilmemi atklar dzeyinde yayor, kendisi avunmak iin
ikinci bir seenee dnyor, hissetmedii bir ak sahte olarak yayor, buna raz oluyor, nk
kendini kandrma eiliminin aslnda Galt'n kendini feda etmesi iin art olduunu biliyor, geri kalan
yllarn umutsuz bir zlem iinde, iyilemeyen yarasn ara sra yorgun efkat anlaryla tmar etmeye
alarak geirirken, akn bouna olduu, dnyada ak bulunamayaca grne sarlyor. Francisco
sahte bir gerein kaygan sisleri iinde rpnrken hayat en sevdii, en gvendii iki kiinin
sahneledii sahtekarlktan oluuyor, mutluluunda neyin eksik olduunu kavramaya urayor, o
kadnn sevdii erkein kendisi olmadn, yalnzca istemeyerek taz olunan bir seenek olduunu
anlama uurumunun zerindeki gevrek bir iskelede dolayor, alglama gc bir tehlike oluturuyor,
neesinin derme atma yapsn ancak letarjik bir aptallk koruyor, mcadele ediyor, sonunda pes
ediyor, dnyada bir insan iin tatmini mmkn olmad fikrine snyor, birden, varoluun tm
armaanlar nlerine serilmiken, acl insanlara dnyorlar, hayatn aresizlik olduunu, bu
aresizliin de gerek olmayan eyi gerekletirememekten kaynaklandn haykrp duruyorlar.
Ama bu...d dnyadaki insanlarn ahlk kuralyd.Onlar bir bakasnn zaaf, aldanmas ve
aptall zerine ynelmeye itiyordu. Byle yayorlard. Bir sisin iinde, rol yaparak,
bilinlendirmeyerek, gereklerin kat ve niha olduuna utanmayarak, her tr gerei inkr ederek,
gerek d bir yaam srdryor, sonra da hi domam olarak oluyorlard. Dallarn arasndan
vadinin prltl damlarna bakarak, burada, diye dnd, insanlara da gne kadar, kayalar kadar net
davranlyor. indeki o hafiflik aslnda, ortada kaypak bir mulklk, amorf bir kanma olmadka,
hibir savan zor olmayacan, hibir kararn tehlikeli olmayacan bilmekten geliyordu.
Galt soyut bir tartma sesiyle, ama onun aklndan geen dncelerin hepsini biliyormu gibi
konutu: Hi aklnza geldi m, Bayan Taggart, insanlar mantksz mmkn olanlar arasndan, ykm
da pratik olanlar arasndan karp attklar anda, anlarnda hibir kar atmas kalmaz...stelik i
hayatnda, ticaret hayatnda okluu gibi, en zel alanlarda da kalmaz. Ne atma vardr, ne de
fedakrla gerek vardr, hibir insan da bir bakasnn amalar iin tehlike oluturmaz...yeter ki,
insanlar gerein numara yaplmayacak bir absol olduunu, yalanlarn ie yaramayacan, hak
edilmemi eyin verilemeyeceini. var olan deerin yok edilmesiyle, yok olan deere deer
katlamayacan anlasn. Kendinden stn bir rakibi ineyerek kendine pazar amaya kalkan

iadam, iverenin servetinin bir ksmn kendine isteyen ii, rakibinin stn yeteneini kskanan
ressam...bunlarn hepsi baz gereklerin yok olmasn istiyordur, isteklerinin gereklemesinin tek
yolu da ykmak ve yok etmektir.Eer bunun peinden giderlerse, pazar da, servet de, lmsz hret
de kazanamazlar, yalnzca retimi, istihdam ve sanat yok etmi olurlar. Mantksza duyulan istek,
yerine gelmemelidir...kurbanlar raz olsa da, olmasa da. Ama insanlar imknsz istemekten
vazgemeyecek, ykma zleminden de kurtulamayacak. Onlara kendini yok etme ve kendini feda
etmenin mutluluk getirdii tlendii srece, bundan kurtulamazlar.
Dagnyye bakt, sonra sesindeki resmiyete yalnzca hafif bir vurgu ekleyerek, yavaa srdrd
konumasn: Elde edebileceim ya da yok edebileceim tek mutluluk, benim kendi mutluluumdur.
Bana da, ona da, bu korktuun eyden korkmayacak kadar saygn olmas gerekirdi.
Dagny cevap vermedi. Bu ann doygunluuna bir tek kelime bile fazla gelirdi. Yalnzca
onaylayan bir bakla bakt ona. Tm silahlar elinden alnm gibi, ocukcasna mtevaz...bu kadar
neeli olmasa zr dileme saylacak bir bakla.
O glmsedi. Keyifle, anlayarak, paylatklar eylerin dostluu iinde, Dagnynin hissetmi
olduklarn da kabullenerek glmsedi.
Sessizce yrmeye devam ettiler. Dagnyye sanki bugn, hi yaayamad genlik yllarndan
alnma, avare bir gnm gibi geliyordu. Ky yollarnda, gnein tadn kararak yryen, hibir
sorunu olmayan iki kiiydiler. Bu hafifliine, yoku aa iniyor olmann duygusu da ekleniyordu.
Yrmek iin hibir abaya gereksinimi yokmu, yalnzca umamak iin direnmesi gerekiyormu,
vcudunu o yzden arkaya yaslar poza sokuyormu, rzgr eteklerini yelken gibi uurup hareketini
frenliyormu gibi.
Patikann dibine vardklarnda ayrldlar. Galt, Midas Mulliganla randevusuna, Dagny de
Hammondun marketine, akam yemei iin bir eyler almaya gitti.
Kars, diye dnd yolda. Kelimeyi bilincinde duyacak biimde vurgulayarak dnyordu.
oktan beri hissettii, ama hi kelimelendirmedii sz Dr. Akston telaffuz etmemiti. haftadr,
bir teki hari dier her anlamda karsyd onun. O sonuncusunu da hak etmek gerekiyordu. Ama
buraya kadar gerekti, bugn kendine bunu bilme, hissetme, bir gnlne bu dnceyle yaama izni
verebilirdi.
Lawrence Hammondun prl prl tezgh stne sralad yiyecekler hibir zaman Dagny'nin
gzne bu kadar deerli gzkmemiti. Onlarn etkisi alanda, tatsz bir eyi ancak yar yarya
sezebiliyordu. Bir terslik vard, ama kafas ok dolu olduu iin kavrayamyordu. Hammondun
durakladn, kalarn attn, dkknn ak n cephesinden gkyzne baktn ancak grebildi.
Tam o anda Hammond, Sanyorum biri sizin numaray tekrarlamaya alyor, Bayan Taggart,
dedi, Dagny bir sreden beri duymakta olduunun bir uak sesi olduunu ancak o zaman fark etti.
Byle bir ses bu vadide, ayn ilk gnnden beri duyulmamt.
Dkknlarn kapsnda insanlar beliriyor, yoldan yryenler olduklar yerde durup yukarya
bakyordu.
Acaba...beklenen kimse var m? diye sordu Dagny. Sesindeki karg kendisini bile artyordu.
Hayr, dedi Hammond. Burada ii olabilecek herkes burada. O tedirgin grnmyordu.
Yalnzca meraklanmt.
Uak minik bir lekeydi.Gmten bir sigara gibiydi. Dalara doru bir k hlinde alalyordu.
zel bir monoplan gibi, diyerek gzlerini ksp gnee doru bakmaya alt. Asker model
deil.
In ekran dayanr m?" Dagny bunu sorarken, sesinde yaklaan dmana kar savunmac bir
gceniklik vard.

Hammond sesli sesli gld. "Dayanmak m?


Bizi grebiliyor mu?
O ekran bir yeralt kasasndan bile salamdr, Bayan Taggart. Sizin bilmeniz gerekir.
Uak ykseldi, bir an iin parlak bir nokta oldu. Rzgrda savrulan bir kese kdyd,
Gvensizlik iinde havada asl kald, sonra bir kere daha spiralli de geti.
Hammond, Ne peinde bu? diye sylendi.
Dagny'nin gzlen birdenbire Hammondun yzne dondu.
Bir ey aryor, dedi Hammond. Ne aryor?
Bir yerde bir teleskop var m?
Evet, havaalannda var, ama... Adamcaz tam Dagny'nin sesine ne olduunu sormak
zereyken, Dagny dkkndan frlam. patikadan aa, havaalanna doru komaya balamt.
Komasnn, bilinlendirmeye vakit de, cesaret de bulamad bir sebebinin olduunun farknda
deildi.
Dwight Sanders' kontrol kulesinde, kk teleskobun banda buldu. Ua dikkatle, kalarn
aknlkla hafif atarak seyretmekteydi.
Bir bakaym!" dedi Dagny.
Metal tp yakalad, gzn mercee dayad, eliyle tp yavaa evirerek ua arad, sonra
ek durdu, ama parmaklar almad, yz de teleskobun merceinden ayrlmad. Sonunda Sanders
eilip baktnda, mercei Dagnynin alnna dayanm grd.
Neyiniz var, Bayan Taggart?
Dagny ban yavaa kaldrd.
Tandnz biri mi, Bayan Taggart?
Cevap vermedi Telala uzaklarken, admlar belirsizliin ve amaszln etkisiyle zikzaklar
iziyordu. Komaya cesareti yoktu, ama kurtulmak, saklanmak zorundayd. evredeki insanlarn
kendisini grmesinden mi, yoksa yukardaki uan grmesinden mi korktuunu bilemiyordu. O uan
gm kanatlar arasndaki gvdede, Hank Reardena ait bir numara okunmaktayd.
Bir taa taklp dnce, komakta olduunu anlad. Havaalannn hemen yukarsndaki
yokutayd. Kasabadan grnmeyen, ama gkyzne ak bir yerdeydi. Granit duvara tutunarak kalkt,
avularnda kayann gneten emdii scakl hissetti. Srtn oraya dayayp durdu. Kprdayamad
gibi, gzlerini de uaktan ayramyordu.
Uak yavaa daire iziyor, alalyor, sonra ykseliyor, mcadele ediyordu. Tpk kendisinin de
ettii gibi. Kayalar ve yarklar arasnda bir uak enkaz ararken yapt gibi. Uaktan grlen kayalar,
ne brakp gidecek kadar netti, ne de incelemeye deecek kadar vaatkard. O da Dagnynin uann
enkazn aryordu. Pes etmemiti. Bu hafta ona nelere mal olmu olursa olsun, neler hissetmi
olursa olsun, dnyaya verdii tek cevap, o monoton motor sesiyle dalar dolamak, her tehlikeyi
gze alarak aramay srdrmek olmutu.
Yaz havasnn parlak safl iinde, uak ok yakn grnmekteydi. Dagny onu ok net
grebiliyordu. Rzgr, ua tehlikeli biimde sallamaktayd. Onun buralar gremeyiine inanmak
yle zor geliyordu ki! Koskoca vadi, onun gzlerinin altna serilmi, gne yla prl prld.
Caml pencereleri, yeil imenleriyle, grlmek iin yalvarr hldeydi. Rearden bu ikence dolu
abasnn sonunda, istediinden fazlasna kavuabilirdi. Uan enkaz ve Dagnynn cesedi deil,
canl Dagny kabilirdi karsna...ve bu arada kendi zgrln de kazanabilirdi. Arad her ey
nnde apak bekliyordu. Dala gese tamamd. Tek gereken, grmesiydi, "Hank! diye haykrd
Dagny. Kollarn sallyor, ona sinyal vermeye alyordu. Hank!
Sonra ta duvara yasland. Ona ulamasnn bir yolu olmadn biliyordu. Kendini

gsteremezdi. Dnya yznde o ekran tek delebilecek ey, onun kendi zihni ve kendi akl olabilirdi.
Birdenbire, ilk defa olarak, Dagny o ekran soyut bir perde olarak deil de, dnyann en kesin engeli
olarak grd.
Kayaya dayanm, bakyordu. Sessiz bir teslimiyet iindeydi. Uan izdii umutsuz daireleri,
motorun szlanmadan att imdat lklarn izledi. Yardm etme imkn yoktu. Uak birdenbire
alald, ama bu son ykseliin balangcndan baka bir ey deildi.Dalar arasnda apraz bir rota
izledi, sonra ak gkyzne doru frlad. Kylar ve k olmayan bir gle dalar gibi, yavaa
batt, sonunda boulup grnmez oldu.
Dagny ac bir merhametle, onun gremedii eylerin ne kadar ok olduunu dnd. Ya ben?
dedi kendi kendine. Eer vadiden ayrlrsa, ekran kendisi iin de byle smsk kapanacak, Atlantis
nlardan bir kasann altna gmlecek, okyanuslarn dibinden daha ulalmaz hle gelecekti O da
grmesini bilemedii eylerle mcadele etmek zorunda kalacak, ilkel bir vahilikle bouacak,
arzulad eylerin gereine bir daha asla ulaamayacakt.
Ama d dnyann ekimi, onu kaybolan ua izlemeye eken g, Hank Reardenn hayali
deildi. Dnyaya dnse bile ona dnemeyeceini biliyordu. ekim gc, Hank Reardenn
cesaretinden, hl hayatta kalma mcadelesi veren herkesin cesaretinden kaynaklanyordu. Baka
herkes umudunu oktan kaybettii hlde, o vazgememiti Dagnynin uann enkazn aramaktan.
Fabrikasndan vazgemeyecei gibi, kendine setii amaca giden bu tek frsat kald zaman bile ona
arkasn dnmeyecei gibi. Kendisi emin miydi Taggart Transcontinental iin hibir frsat
kalmadndan. Savan kurallar yle kt ki, kazanmak umurumda bile deil, demeye hazr myd?
Atlantistekilerin hakk vard. Arkalarnda hibir deer brakmadklarna gre, ortadan kaybolmakta
haklydlar. Ama kendisi, deerlendirilmedik hibir frsat kalmadndan emin olana kadar, onlarn
arasna katlma hakkna sahip olamazd. Haftalardr onu tedirgin eden soru buydu, ama cevabn bir
turlu bulamamt.
O gece yatanda hareketsiz ve uyank yatt, tpk bu mhendis gibi tpk Hank Rearden gibi,
hemen hemen matematiksel denecek kadar hassas bir dnce izgisini dikkatle izledi. Bedele de,
duygulara da aldrmyordu.O ua grdnde yaad acy, sessiz karanln iinde cevap
ararken, ama bulamazken de yaad. Odann duvarlarndaki yazlara bakyordu. Yldz nda ancak
grebiliyordu onlar. Ama o adamlara karanlk gecelerinde ulaan yardm armaya kendisinin
hakk yoktu.
***
Evet mi, hayr m, Bayan Taggart?
Akamn yumuak nda, Mulligann salonunda oturan drt adamn yzlerine bakt: Galtn
yz dingin, kiiliklerden uzak, bilimadamlarna zg bir dikkat ifadesine brnmt.Francisco'nun
yznde ifadesiz bir glmseme glgesi vard, verilecek her iki cevaba da uyabilecek bir
glmsemeydi. Hugh Akston yumuak ve merhamet dolu grnyordu.Deminki soruyu sormu olan
Midas Milligann sesinde hibir husumet yoktu. ki bin mil uzaklarda bir yerde, bu gnbatm
saatinde, New York binalarna tepeden bakan takvimin yanm. Haziran 28i gsteriyordu.
Dagny birden o takvimi grebiliyormu gibi oldu. Sanki takvim o drt kiinin kafalarnn stndeydi.
Bir gnm daha var dedi dengeli bir sesle. O gn bana verecek misiniz? Sanyorum
kararm verdim, ama tam olarak emin deilim. Oysa mmkn olduu kadar emin olmak zorundaym.
Mulligan, Tabii, dedi. Hatt brs gnn sabahna kadar vaktin var. Bekleriz.
Hugh Akston, Ondan sonra da bekleriz, dedi. Gerekirse senin yokluunda da bekleriz.

Dagny pencerenin yannda, ayakta durmu, onlara bakyordu. Dik duruyor olmasndan tr bir
anlk bir memnuniyet duydu. Elleri titremiyordu, sesi kontroll kyordu, onlarn sesleri kadar
szlanmasz ve acmaszd. Bu durum onlarla arasnda bir anlk bir ba oluturmaktayd.
Galt, Eer emin olamamann herhangi bir blm, kalbinle zihnin arasndaki bir elikiyle
ilgiliyse...zihnini izle, dedi
Hugh Akston, Bizim hakl olduumuzdan emin olma gerekelerimizi dn, dedi. Ama emin
oluumuzu dnme. Kendin emin deilsen, bizim emin olmamza aldrma.Bizim kararmz kendi
kararnn yerine ikame etmeye kalkma.
Mulligan, Senin gelecein iin neyin en doru seim olaca konusunda bizim kanlarmz
dikkate alma, dedi. Biz tabi biliyoruz, ama sen bilinceye kadar bu yeterli olmaz.
Francisco, "Bizim karlarmz ya da arzularmz dnme, dedi. Kendin dnda hi kimseye
kar bir devin yok.
Dagny glmsedi. Glmsemesi ne neeli, ne de hznlyd. Bu tlerin kendisine d
dnyada asla verilemeyeceini dnyordu. Asla yardm edilemeyecek bir durumda kendisine
yardm etmeyi ne kadar ok istediklerini bildii iin, onlara gvence vermeyi kendi grevi
saymaktayd.
Alak sesle, Buraya zorla geldim, dedi. Sonularnn sorumluluu da bana ait olmak
zorundayd. O sorumluluu alyorum.
dl olarak, Galtn glmsediini grd. O glmseme, gsne taklan askeri bir madalya
niteliindeydi.
Ban evirirken birdenbire Jeff Allen hatrlad. Comette rastlad isiz adam. Adam ona,
nereye gitmekte olduunu bildiini sylemi, amaszlnn ykn ona yklemek istememi, bir
anda Dagnynin takdirini kazanmt. Hafife glmsedi, imdi artk her iki rol de tatm olduunu
dnd. Hayatta hi kimse, kendi kararszlnn ykn bakasnn omzuna yklememeliydi. inde
garip bir sakinlik hissetti. Bunun bir gerilim olduunun farkndayd, ama yine de, bu, byk netlie
sahip bir gerilimdi. Acil durumda iyi davranabildiini, onunla gvende olduunu dndn fark
etti, sonra birdenbire, kendi kendini deerlendirmekte olduunu, kendini nc ahs gibi
kelimelendirmekte olduunu anlad.
Midas Mulligan, brs gne kadar bekleyelim. Bayan Taggart, dedi. Bu gece hl
buradasnz.
Teekkr ederim.
Pencerenin yannda kalmay srdrd. Onlar aralarnda vadinin ilerini konumaya
balamlard. Ayn son toplantsn yapyorlard. Yemek yeni bitmiti. Dagny bir ay nce bu evde
yedii ilk yemei hatrlad. stnde, o gn giydii gri tayyr vard. Gnete rahat rahat giydii basma
desenli etek yoktu. Avucunu pencerenin pervazna sahiplenircesine dayayarak, Bu gece hla
buradaym, diye dnd.
Gne henz dalarn ardna inip gzden kaybolmamt, ama gkyz koyu maviydi.
Uzaklardaki bulutlarla kaynayor, gnei gzlerden saklyordu. Bulutlarn kenarlar incecik, alev
rengi bir eride evrelenmiti. Neon bir a gibi, diye geirdi iinden. Kvrlan nehirlerin haritas
gibi...gkyzne atele izilmi bir...demiryolu ebekesi gibi.
Mulligann Galta, d dnyaya dnmeyecek kiilerin adlarn veriini dinledi Hepsi iin i
bulduk, diyordu Mulligan. Aslnda bu yl dnyaya dnecek on ya da oniki kiimiz kald ancak.
ou son ilerini bitirmeye, neleri kaldysa likide edip buraya temelli dnmeye gidiyor. Sanrm bu
son tatil aynz.Gelecek yl hepimiz bu vadide yayor olacaz.
yi dedi Galt.

Zaten dndaki duruma baklrsa, buna mecburuz.


Evet.
Mulligan, Francisco, dedi. "Sen birka ay iinde temelli dnm olacak msn?
En ge Kasm da. Ksa dalgayla haber yollarm, Geleceim zaman evimin kaloriferini yakar
msnz ltfen?
Hugh Akston, Ben yakarm, dedi. Akam yemeini de hazrlarm, gelince yersin.
Mulligan, Senin bu sefer New York'a dnmeyeceini varsayyorum. John, diye Galta dnd.
Galt ona bir anlk bir bak yneltti, sonra dengeli bir sesle, Henz karar vermedim, dedi.
Dagny, Franciscoyta Mulligan'n hayretle ne eilip ona dikkatle baktklarn fark etti. Hugh
Akstonn baklar Galta ok yava dnd. Akston pek de armt benzemiyordu.
Mulligan, Bir yl daha kalmak iin o cehenneme dnmeyi dnyor olamazsn, dedi.
Dnyorum.
Ama...ulu Tanrm, John!...neden?
Kararm verdiimde size sylerim.
Ama orada yapacan hibir ey kalmad. Bildiimiz ya da bilmeyi umduumuz herkesi aldk.
Listemiz tamamland, bir tek Hank Rearden kald...onu da yl sona ermeden alacaz. Bir de Bayan
Taggart, eer gelmeyi seerse. Hepsi o kadar. in tamamland. Arayacan hibir ey kalmad
orada...bir tek son k...dam kafalarna gerken!
Biliyorum.
John, bu i olurken ken damn altnda bulunmasn istemeyeceim bir tek kafa varsa, o da
senin kafan.
Benim iin hi kayglanmak zorunda kalmadnz.
Ama ne hale geliyorlar, gremiyor musun? Ak iddete ynelmelerine bir tek adm kald.
Lanet olsun, karar admn atp ilan ettiklerinden bu yana epey zaman geti...ama bir an daha
getiinde, ne yaptklarn tam anlamyla fark edecekler, olay o kahrolas suratlarnda
patlayacak...Apak, rastgele, kana susam bir vahet balayacak, yoluna kan ezecek. Seni yle bir
ortamda istemiyorum.
Ben kendimi kollayabilirim.
Francisco, John, byle bir riski gze alman iin hibir sebep yok," dedi.
Hangi risk?
Yamaclar ortadan kaybolan adamlar iin kaygl. Bir eylerden kukulanyorlar. zellikle
sen...artk oralarda kalmamalsn. Senin kim ve ne olduunu kefetmeleri ihtimali de var.
Biraz ihtimal var. Fazla deil.
Ama bunu gze almak iin hibir neden yok. Ragnarla benim bitiremeyeceimiz hibir ey
kalmad.
Hugh Akston onlar sessizce seyrediyordu. Koltuunda arkasna yaslanmt. Yznde ok youn
bir ifade vard. Ne tam ac, ne de tam glmseme. lgilendii, ama kendi hayalinin gerisinde kalm
bir sreci izliyormu gibiydi.
Galt, Eer geri gidersem, bu bizim iimizle ilgili olmayacak, dedi. imdi artk i bittiine
gre, dnyada kendim iin istediini tek eyi kazanabilmek iin olacak. Ben dnyadan hibir ey
almadm, hibir ey de istemedim. Ama bir ey var ki, bana ait olduu hlde hl dnyann elinde...ve
ben bunu onlara brakmayacam. Hayr, yeminimi bozmak niyetinde deilim, yamaclarla anlama
yapacak deilim, orada hi kimsenin yaptklarna yardmc olmayacam...ne yamaclara, ne
tarafszlara...ve ne de kaaklara. Gidersem, bu hi kimse iin deil, kendim iin. Ayrca hayatm
riske attm da sanmyorum. Ama eer atyorsam...eh, artk bunu da semekte zgrm.

Dagnyye bakmyordu, ama Dagny dnp cama dayanmak zorunluluunu hissetmiti, nk elleri
titriyordu.
Muillgan, Ama, John... diye bard. Kolunu vadiye doru sallayarak, Sana bir ey olursa biz
nasl... derken birdenbire sustu, sulu grnd. Galt sesli sesli gld. Ne sylemek zereydin?
Muillgan elini yaramazlk yaparken yakalanm ocuklar gibi sallayarak konuyu geitirmeye alt.
Galt yine sordu: Bana bir ey olursa, dnyann gelmi gemi en baarsz insan olarak leceimi
mi?
Muillgan sulu bir sesle, Pekl, sylemeyeceini," dedi. Sensiz yapamayacamz
sylemeyeceim...idare edebiliriz. Bizim hatrmz iin burada kal diye yalvarmayacam. O iren
yakarlara bir daha geri dneceimi hi sanmazdm...ama...Tanrm nasl da eiine geldim!
nsanlarn byle eyleri niin yaptklarm anlyorum diyeceim neredeyse. Biliyorum ki istediin ey
her neyse, eer hayatn riske atmay seiyorsan, bu i bu kadar. Ama ben yine de dnyorum
ki...ah. Tanrm, John, seninki o kadar deerli bir hayat ki!
Galt glmsedi. Biliyorum. te o yzden de...ben onu riske attm dnmyorum.
Kazanacam dnyorum.
Francisco sessizlemiti. Galt ok youn baklarla izliyordu. Kalar hafife atlmt.
Arad cevab bulmu gibi deil, ama birdenbire soru karsnda nedenmi gibi.
Bak, John dedi Muillgan. Henz gidip gitmeme konusunda karar vermediine
gre...vermedin deil mi?
Hayr, henz vermedim.
Vermediine gre, dikkate alman istediim birka eyi sralamama izin verir misin?
Srala.
Beni korkutan tehlikelerle ilgili...paralanmakta olan bir dnyann mantksz ve nceden
kestirilmez tehlikeleri. Komplike makineler kr salaklarn, korkudan gz kararm korkaklarn eline
getiinde ne gibi fiziksel tehlikeler dourur, onu dn. Bu insanlarn demiryollarn...dn trene
her adm atnda, Winston tneli olay gibi bir deheti gze alm oluyorsun. Bu tr eyler giderek
daha sk, daha sk olacak. yle bir gn gelecek ki, byk bir kaza olmadan gn gemeyecek.
Biliyorum
Ayn ey baka her sanayide de olacak. Makine kullanan her yerde. Bizim akllarmzn yerini
alacak diye umduklar makineler! Uak kazalar, petrol tankeri patlamalar, yksek frn kazalar,
yksek gerilim hattnda arplmalar, metrolarda kmeler, viyadk yklmalar,. hepsini grecekler.
Hayatlarn o kadar gvenli klan o makineler...art onlar iin srekli tehlike kayna hline
gelecek.
Biliyorum.
Bildiinin farkndaym, ama her ayrntsn dndn m? Durumu gznde canlandrmak iin
kendine izin verdin mi? ine girmeyi dndn eyin tam bir resmini grmeni istiyorum...bunu
hakl gsterecek bir neden olup olmadn dnmeden nce grmeni istiyorum. En kts kentlerde
olacak, biliyorsun. Kentleri kuran, demiryollar oldu...ve kentler de demiryollaryla birlikte gidecek.
Doru.
'"Demiryollar kesilirse, New York kenti iki gnde alktan lr. Besin stou yalnzca o kadar.
bin mil uzunluunda bir kta besliyor oray. Yiyecei New Yorka nasl tayacaklar?
Ynergelerle, kan arabalaryla m? Ama daha bunlar olmadan nce, ktlklarn, alk
ayaklanmalarnn, kr iddetin strabn yaayacaklar.
yle.
nce uaklarn, sonra otomobillerini, sonra kamyonlarn, sonra da at arabalarn

kaybedecekler.
Edecekler.
Fabrikalar duracak, frnlar kapanacak, radyolar kesilecek. Ardndan elektrik ve aydnlanma
sistemi gidecek.
Gidecek.
Ktay tek para halinde tutan bir tek eskimi iplik var. Oradan nce gnde bir tek tren geecek,
sonra haftada bir tek...derken Taggart Kprs de kecek ve...
Hayr, kmeyecek!
Bu Dagnynin sesiydi. Hepsi birlikte ona dndler. Yz bembeyazd, ama onlara deminki
cevaplar verdii zamana gre ok daha sakindi.
Galt yavaa ayaa kalkt, bir yarg kararn kabulleniyormu gibi ban nne edi. Kararn
verdin, dedi.
Verdim.
Hugh Akston, Dagny, ok zgnm, dedi. Alak sesle, byk bir abayla konuuyor, sanki
kelimeleri odadaki sessizlii doldurabilmek iin mcadele veriyor, ama bu ii baaramyordu.
Keke bunun olmamas mmkn olsayd...baka her eyi tercih ederdim...tabii seni kendi
inanlarnn verdii cesarete aykr biimde burada kalyor grmenin dnda.
Dagny ellerini iki yana at. Avular dar dnk, kollar iki yandayd. Ak konutuunun
iareti olan bir pozdayd. ok sakn biimde, hepsine birden hitap ediyor, hibir duygu belirtisi
gstermiyordu. unu bilmenizi istiyorum: Keke bir ay iinde lebilsem de, o sreyi burada, bu
vadide geirebilsem, diye umut etmitim. Kalmay o kadar ok istemitim. Ama yaamaya devam
ettiim srece, kendi savam saydm bir savaa arkam dnemem.
Tabi, dedi Mulligan saygyla. Eer hl yle dnyorsan.
Beni geri gtren tek sebebin ne olduunu bilmek istiyorsanz, size syleyeyim: Dnyadaki tm
grkemli eyleri yok olmaya terk edemem, onlar benim ve sizindi, bizler tarafndan yapld ve hl da
bizim hakkmz...nk gerekler bizden yanayken ve insanlarn kendi hayatlar bunu kabul etmeye
bal duruma gelmiken, gerei grmeyi reddetmeye devam edeceklerine, bize kar kr ve
sarmasna davranmay ebediyen srdreceklerine inanmyorum. Yaamay yine de istiyorlar...bu
da akllarnn yozlatrlmam bir kalnts. nsanlar yaamay istedikleri srece, benim savam
kaybetmeme imkn yok.
stiyorlar m? diye sordu Hugh Akston yavaa. Gerekten istiyorlar m? Hayr, bana imdi
cevap verme. Biliyorum, o cevab anlamak ve kabul etmek bize de en zor gelen ey olmutu. Yalnzca
o soruyu giderken yannda gtr, son olarak o varsaym kontrol et
Midas Mulligan, Bizim dostumuz olarak gidiyorsun, dedi. Ve biz de senin yapacan her
eyle savaacaz, nk senin yanlmakta okluunu biliyoruz. Ama lanetlediimiz sen deilsin.
Hugh Akston, Geri dneceksin, diye sz devrald. nk seninki bir bilgi yanll. Ahlk
bir bozukluk deil. Ktle teslim olmak deil.Yalnzca kendi deerlerinin kurban olma yolundaki
son bir adm. Sem bekleyeceiz...hem, Dagny, geri geldiinde, isteklerin arasnda hibir elikinin
bulunmadn da anlam olacaksn. Bu kadar iyi tadn o deerler arasnda bylesine trajik
atmalar olmasna gerek yok
Teekkr ederim." Dagny gzlerini yummutu.
Galt bir i yneticisinin duygudan uzak sesiyle, Buradan ayrlnn koullarn tartmamz
gerek, dedi. Bir kere, srrmz ya da o srrn herhangi bu ksmn kimseye aklamayacana dair
bize sz vermelisin. Ne amacmzdan, ne varlmzdan, ne bu vadiden, ne de son ay nerede
geirdiinden sz edeceksin. Dnyadaki hi kimseye, hibir zaman ve hibir amala

Sz veriyorum.
kincisi, bu vadiyi aramaya asla kalkmayacaksn. Buraya davetsiz gelmeyeceksin. Birinci
sznden dnersen, bu bizi pek ciddi bir tehlikeye srklemez; ama ikincisinden dnersen, srkler.
Kendimizi herhangi bu kimsenin iyi niyetine ya da yaptrmsz bu vaade teslim etmek gibi bu
politikamz yok. Bizim karlarmz kendi karlarnn zerinde tutman da bekleyemeyiz. Kendi
yolunun doru olduuna inandna gre, gn gelir, dmanlarmz bu vadiye ynlendirmeyi gerekli
bulabilirsin. Bu nedenle, sana bunu yapma frsat tanmamalyz. Bu vadiden uakla, gzlerin bal
olarak karlacaksn, geri dn yolunu bulmam imknsz klacak bu mesafeye kadar yle
uacaksn." Dagny ban eerek kabullendiini belli etti. Hakknz var.
Uan onarld. Mulligan Bankas'ndaki hesabndan para ekerek onu geri almak istiyor
musun?
Hayr.
O hlde sen paray demek isteyinceye kadar uak burada kalacak. brs gn seni kendi
uamla buradan gtreceim ve tat arac bulabilecein bir noktaya yakn yerde brakacam.
Dagny yine ban edi. Kabul.
Mulligann evinden ayrldklarnda ortalk kararmt. Galtn evine giden yol, vadinin
tabanndan ilerleyip Francisconun evinin nnden geiyordu. birlikte yrmeye koyuldular.
Karanln iinde yank birka pencere grnyor, sisin ilk iaretleri o pencerelerin nnden
yavaa, uzaktaki bir denizin glgeleri gibi szlyordu. Sessizce yrmekteydiler, ama admlarnn
bir tek, dzenli temposu, anlalmas gereken, baka bir trde ifadesi mmkn olmayan bir konuma
gibiydi.
Bir sre sonra Francisco, Hibir eyi deitirmez, dedi. Yalnzca sreyi biraz uzatr. Son
blm de her zaman en zoru olur...ama yine de sonuncusudur.
Dagny, "Umarm," diye karlk verdi. Sonra alak sesle tekrarlad. Sonuncusu en zoru olur.
Galt'a dnd. Bir istekte bulunabilir miyim? Evet.
Yarn gitmeme izin verir misin?
stersen.
Birka saniye sonra Francisco yeniden konutuunda, sanki kafasnn iindeki isimsiz bir
mucizeye hitap ediyordu. Sesi bir soruya cevap verir gibiydi. Dagny, biz mz de z.
Dagny'nin ba hzla ona dnd. Ayn eye z, biimi ne olursa olsun. Aramzda bir ayrlk
olmayna arma. Sen de bizden biri olacaksn. Raylarna, lokomotiflerine k olduun srece,
bizden birisin. Ve onlar seni yine bize getirecek. Ka kere yolunu kaybetmi olursan ol. Asla
balanmayacak tek adam, hibir ihtiras olmayan adamdr. Teekkr ederim, dedi Dagny
yavaa.
Neye teekkr?
eye...sesinin tonuna.
Sesim nasl? Adn koy, Dagny.
Sesin...mutluymusun gibi.
yleyim...senin de olduun gibi. Bana neler hissettiini syleme. Biliyorum. Ama bak,
dayanabilecein cehennem, aknn gc kadardr. Benim asl dayanamayacam cehennem, seni
kaytsz grmek olurdu.
Dagny sessizce ban sallad, iindeki duygularn hibirine sevin adn takamamakla birlikte,
yine de onun hakl olduunu hissetti.
Tutam tutam sisler dolayordu. Duman gibiydiler. Ayn nnden geiyorlard. Dagny ikisinin
arasnda yrrken, o yaylan zayf kta, yzlerinin anlamn tam olarak bilemiyordu. Fark edilebilen

yalnzca vcutlarnn silueti, admlarnn kesintisiz sesi ve kendi iindeki yrmeyi kesmeme
isteiydi. Bu duyguyu tanmlayamyordu...ama kukudan da, acdan da farkl bir eydi.
lk eve geldiklerinde Francisco durdu, ikisini de davet eder gibi elini kapya uzatt. eri gelir
misiniz...uzun sre iin birlikte son gecemiz olacana gre! mzn de emin olduu gelecein
erefine birer kadeh ielim. Emin miyiz? diye sordu Dagny.
Galt, Evet, eminiz, dedi
Francisco evin n yaktnda Dagny ikisinin yzlerine bakt. O ifadeleri tanmlayamad.
Mutluluk deildi, neeyle ilgili bir duygu da deildi. Yzleri gergin ve ciddiydi, ama prltl bir
ciddiyetti...byle bir ey mmkn olabilir mi, diye dnd Dagny. Kendi iindeki garip parlty
hissedince, kendi yznn de yle grndne karar verdi.
Francisco nce dolaptaki kadehe uzand, sonra aklna bir ey gelmi gibi duraklad.
Kadehlerden birini masaya koydu, sonra Sebastian d'Anconiann iki gm kadehini alp masadaki
bardan yanna kovdu.
Evdeki yllanm arab karrken normal nazik ev sahibi sesiyle, Sen dosdoru New Yorka
m gidiyorsun, Dagny? dedi.
Dagny sakin bir sesle, Evet, diye karlk verdi.
Ben brs gn Buenos Airese uuyorum. Bir yandan ienin mantarn ayordu. Daha
sonra New Yorka dner miyim, emin deilim, ama eer dnersem, beni grmen senin iin tehlikeli
olabilir.
O umurumda deil...meer ki, artk seni grmeye hakkm olmadn dnyor olasn.
Doru, Dagny. Hakkn yok. New York'ta olmaz.
araptan doldururken Galt'a bakt. John, sen gitme ya da kalma kararn ne zaman vereceksin?
Galt dosdoru ona bakarak yavaa, azndan kanlarn getirecei tm sonular bilen bin gibi,
Ben karar verdim, Francisco, dedi. Gidiyorum Francisconun eli duruverdi.Uzun bir an boyunca
tek grebildii Galt'n yz oldu. Sonra gzleri Dagny'ye dnd. ieyi elinden brakt, geri
ekilmedi, ama sanki bak ikisini de iine alabilsin diye geri ekilmi gibi bir hali vard.
Ama...tabi, dedi
Sanki daha da gerilemi, karsnda uzun yllarn akn grebiliyormu gibi grnyordu. Sesi
dengeliydi. Bak asna denk bir sesti.
Oniki yl nce anlamtm, dedi. Sen bilmeden ok nce anlamtm.Senin neyi greceini
grebilmem gerekirdi.Bizi New York'a ardn o gece dnmtm bunu...Galt'a sylyordu, ama
gzleri Dagny'ye kayd. "...aradn her ey...bize urunda yaanacak ya da gerekirse lnecek eyler
olarak sylediklerinin hepsi. Bunu senin de dneceini grmeliydim.Baka trl olamazd. Zaten
byle olmalyd. Ta o zaman, oniki yl nce tamamd. Galta bakp sesli sesli gld. Bir de en ar
darbeyi alann ben olduumu sylyorsun, yle mi? dedi.
nce ok hzl dnd, sonra hareketin sonunu ok yava getirdi, arab kadehlere doldurma iine
zel bir vurgu yklyormu gibi grnd. ki gm kadehi eline ald, bir an ban eip kadehlere
bakt, sonra birini Galta, dierini Dagnyye uzatt.
Aln, dedi. "Hak ettiniz...stelik ans da deildi.
Galt kadehi onun elinden ald, ama bu kabul, daha ok, ikisinin bakmas srasnda gzlerdeki
ifadelerle gereklemiti. "Baka trl olmas iin her eyi feda ederdim, dedi Galt,...bir tek,
verilemeyeceklerin dnda.
Dagny kadehini ald, Franciscoya bakt, sonra dnd, Galta bakn Francisconun grmesini
salad. Evet, dedi cevap verir tonda. Ama ben hak etmi deilim...sen ne bedel dedinse, ben onu
imdi dyorum, hak edecek kadar kazanp kazanamayacamdan da emin deilim, ama bedel ve l

cehennemse...o zaman mzn en hrsls ben olaym.


erlerken Dagny gzlerini yumdu, arabn boazndan akn hissetti, her iin de bunun
imdiye kadar yaadklar en ikence dolu, ama en yce an olduunu anlad.
Eve doru yrrlerken Galt'la konumad. Ona doru ban bile evirmedi. Bir bakn bile ok
tehlikeli olacan seziyordu. Sessizlikte tam bir sknet ve tam bir anlayn varln hissediyor,
aradaki gerilimden, anladklar bu eylere isim koymamalar gerektiini de biliyordu.
Ama salona girince ona dnd, tam bir gvenle, bir hakkn bilincine varm gibi, konumann
artk gvenli olduunu anlam gibi konutu. Ne yakar ne de zafer izi tayan bir sesle, D dnyaya
ben oradaym diye dnyorsun, dedi.
Evet.
Gitmeni istemiyorum.
Bu konuda karar hakkn yok.
Benim hatrm iin gidiyorsun.
Hayr, kendim iin.
Orada seni grmeme izin verecek misin?
Hayr.
Seni grmeyecek miyim?
Hayr
Nerede olduunu, ne yapmakta olduunu bilmeyecek miyim? Bilmeyeceksin.
nceden yaptn gibi beni gzleyecek misin?
Daha da ok.
Amacn beni korumak m?
Hayr.
Nedir o hlde?
Bize katlmaya karar verdiin gn orada olmak.
Dagny ona dikkatle bakt, kendine baka bir tepki izni vermedi. Ama ilk defa olarak, cevab net
biimde anlayamamann izi vard yznde.
Galt aklad. Senden baka hepimiz ekilmi olacaz. Oras kalmak iin fazla tehlikeli
olacak. Ben senin son anahtarn olarak kalacam...vadinin kaps temelli kapanmadan nce.
Ya! Sesi iniltiye dnmeden sustu. Sonra mesafeyi yine koymay baard, sorusunu sordu.
Ya sana kararmn kesin olduunu, size hibir zaman katlmayacam sylersem?
Yalan olur.
Ya imdi kesin kararm verir, gelecekte ne olursa olsun bu karardan dnmeyeceim, dersem?
Gelecekte grecein tm kantlara, edinecein tm kanlara ramen mi?
Evet.
O yalandan da kt olur.
Yanl karar verdiimden emin misin?
Eminim.
nsann kendi hatalarnn sorumluluuna katlanmas gerektiine inanyor musun?
Evet.
O hlde, benim de kararmn sonularna katlanmama neden izin vermiyorsun?
Veriyorum, zaten katlanacaksn da.
Ya bu vadiye dnme kararn i iten getikten sonra verirsem...kapy benim iin ak tutma
riskine niin giriyorsun?
Buna mecbur deilim. Kendi bencil bir karm olmasa, yapmazdm. Hangi bencil karn?

Seni burada istiyorum.


Dagny yenilgiyi aka kabullenircesine gzlerini yumup ban edi. Hem tartmay
kaybetmiti, hem de terk ettii eyin tm anlamyla sakin biimde yzleme abasnda yenilgiye
uramt.
Sonra ban kaldrd, onun trndeki ak szll sindirmi gibi yzne bakt; ne acsn, ne
zlemini, ne de sakinliini saklad, hepsinin baklarna yansdn bilerek bakt.
Galtn yz, gne altnda o yz ilk grd andaki gibiydi: Bu yzde acmasz bir huzur
ve ynlendirilmemi bir dikkat vard, ac yoktu, korku yoktu, sululuk yoktu. Dagny eer ona byle
bakmay srdrebilse, koyu yeil gzlerin zerindeki dz kalara, azn vurgulayan ene kvrmna,
ak yakasndan grnen, dkme metal gibi tenine, rahat pozda salam basan bacaklarna bakmay
srdrebilse, mrnn sonuna kadar u durduu noktada durmaya raz olacan dnd. Ama bir an
sonra, bu dilei kabul olsa bile anlamn yitireceini, nk ona deer ykleyen her eye ihanet etmi
saylacan fark etti.
Sonra, an olarak deil de, yaamakta olduu ann bir paras olarak, kendini New Yorktaki
evinin penceresinde dururken grd. Sisli kente bakyor, Atlantisin eriilmez yerlere doru batmakta
olduunu gryordu. te u anda, o akamki sorunun cevabn grmekteydi. Kente yneltmi olduu
szleri deil de, o szleri yaratan duyguyu yaamaktayd: Sen, her zaman sevdiim ve hi
bulamadm, ufkun tesinde, raylarn ucunda bulmay umduum...
Yksek sesle, unu bilmem istiyorum, dedi. Ben hayata bir tek absol ile baladm: Dnyay
istediim gibi biimlendirecektim, bunu en yksek deerlere gre yapacaktm, hibir zaman daha
dk bir standarda geit vermeyecektim, bu uurdaki mcadele ne kadar zor olursa olsun - iindeki
bir ses, araya baka szler katmaktayd: New York sokaklarnda varlm her zaman hissettiim sen,
ve sana kurmak istediim dnya - imdi anlyorum ki bu vadi iin sava vermiim -bana devam
etme gcn veren sana olan sevgimdi - Bu vadiyi mmkn olarak grmtm ve bunu daha eksik
hibir eye dmemekte, aklsz ktle teslim olmamakta kararlydm - sana sevgim, sana ulama
umudum ve gnn birinde kar karya durduumuzda sana lyk olma isteim - imdi bu vadi iin
savamak zere geri dnyorum. Onu yeraltndan kurtaracam, hakk olan alan kazanmasn
salayacam, dnyann, ruhunda olduu gibi gereinde de sana ait olmasn salayacam, ya da
baaramayp, mrmn sonuna kadar bu vadiden uzakta, srgn olarak kalacam - Ama hayatmn
geri kalan yine sana ait olacak, senin adnla yoluna devam edecek, o ad hi syleyemesem bile yine
de sana hizmet etmeyi srdreceim, hi kazanmayacam bilsem bile devam edeceim,
karlamayacamz bile bile, karlatmz takdirde sana lyk olmaya uraacam - Bu uurda
mcadele edeceim, sana kar sava verecek olsam bile, sen beni hain diye lnetlesen bile...seni bir
daha hi gremesem bile.
Galt hi kprdamadan durmutu. Sonuna kadar, yznde hibir deiiklik olmadan dinlemiti.
Ama gzleri, her kelimeyi duyuyormu, aradaki sylenmeyenleri de duyuyormu gibi bakyordu. O da
ayn ifadeyle cevap verdi, sanki baklar kesilmemesi gereken bir akm srduryormu, sesi
onunkinin tonunda bir eyi yakalamak zorundaym gibi, iindeki duygu belirtisi yalnzca kelimeler
arasndaki mesafeden belli olacak ekilde konutu:
Mmkn olan bir hayali gerekletirme abasnda nice kiilerin bana geldii gibi, sen de
baarszla urarsan, o hayal ulaamayacan bir yerde kalrsa, sen de onlar gibi, insann en yksek
deerlere asla ulaamayacan, en byk hayallerin asla gerekleemeyeceini dnrsen, bu
dnyay sulama, onlar gibi, varoluu sulama. Sen onlarn arad Atlantis'i grdn, burada o,
gerekten var...Ama oraya ancak plak ve yalnz girilebilir, yzyllarn sahteliklerinin paavralaryla
girilemez, ancak duru ve katksz bir zihinle girilebilir. Masum bir kalple deil, daha da zor olan bir

eyle, dnsz bir zihinle girilebilir.Kiinin sahip olduu tek anahtar odur. Dnyay ikna etmek ya da
fethetmek zorunda olmadn renene kadar oraya giremezsin. rendiin zaman greceksin ki onca
mcadele yllarnda seni Atlantisten uzak tutan hibir ey yokmu, zincirlerin yalnzca kendine
balamak istediin zincirlermi. Onca yl boyunca en ok kazanmak istediin ey, hep seni
bekliyormu - ona sanki sylemedii szlere cevap veriyormu gibi bakt - "Senin verdiin sava
kadar azimle, ihtirasla, umutsuzca bekliyormu, ama iindeki gven seninkinden fazlaym. Dar k
ve mcadeleni srdr. Semediin ykleri ta, hak etmediin cezalar ek, ruhunu en haksz
ikencelere teslim etmenin adalet olduuna inanmaya devam et. Ama en kt ve en karanlk anlarnda,
unutma ki, baka trl bir dnyay da grdn sen. Onun beklemekte olduunu, gerek olduunu,
mmkn olduunu ve senin olduunu bil.
Sonra ban biraz evirdi, sesi yine bir o kadar duru, ama gzleri arasndaki akm kesmi
olarak, "Yarn kata gitmek istiyorsun? diye sordu.
Ha...! Sana uyacak en erken saatte.
O hlde, kahvalty yedide hazrla, sekizde havalanalm.
Peki.
Galt elini cebine ara, ona kk, parlak bir disk uzatt. Dagny bunun ne olduunu balangta
anlayamad. Galt o diski Dagny'nin avucuna kovdu. Altn be dolard.
Aylk cretinin son blm, dedi.
Dagnynin parmaklar parann evresinde smsk kapand, ama cevap verirken sesi sakin ve
ifadesiz kt.Teekkr ederim.
yi geceler, Bayan Taggart.
yi geceler.
Geri kalan saatlerde uyumad. Odasnda yere oturdu, yzn yataa dayad, yalnzca onun
duvarn arkasndaki varln hissetti. Zaman zaman onu karsndaym gibi grd. Sanki kendisi,
onun ayaklarnn dibinde oturuyormu gibi. Son gecesini onurda birlikte bu ekilde geirdi.
***
Vadiden geldii gibi ayrld. Yannda buraya ait hibir ey gtrmedi.Edindii birka para
eyay, basma desenli eteiyle bluzunu, mutfak nln, birka para amarn dzgn biimde
katlayarak odasndaki bir ekmeceye koydu. Bir an onlara bakt, sonra ekmeceyi kapatt, geri
dnerse, belki de onlar orada bulabileceini dnd. Yannda o be dolarlk altndan ve
kaburgularna hl bal olan sargdan baka hibir ey gtrmedi.
Gne doruklar aydnlatm, vadinin tepesine daire biiminde parlak bir snr izmiti. Dagny
uaa trmand, onun yanndaki koltua oturup arkasna yasland, Galtn zerine eilen yzne bakt.
lk sabah gzlerini atn da grd yz gibiydi. Sonra gzlerini kapad, onun ellerinin uzanp
gzlerini balayn hissetti.
Motorun sesini ses olarak deil de, kendi bedeni iinde bir patlama olarak duydu; ama
uzaklardaki bir titreime benziyordu. Sanki o kadar uzakta olmasa, insann can yanacakm gibi.
Tekerlerin yerden ne zaman kesildiini, uan doruklar ne zaman atn bilemedi. Hareketsiz
uzanm durumdayd. Mekn duygusu yalnzca motorun grltsnden kaynaklanyor, sanki ara sra
sarslan bir ses akmnn iinde tanyordu. Ses motordan, onun direksiyondaki ellerinin
kontrolnden geliyordu. O sese sarld. Geri kalanna dayanlabilirdi. Direnmeyebilirdi.
Hareketsiz uzanm, bacaklarn ileriye uzatm, kollarn koltuun kollarna dayamt. Ona
geen zamann lsn ifade edecek hibir hareket yoktu. Kendi vcudunda bile! Ne zaman, ne

mesafe, ne gr, ne gelecek, yalnzca kuman gerisinde kapal duran gzlerindeki gece...bir de,
deimez bir gereklik olarak, onun yan bandaki varl.
Konumadlar. Bir ara Dagny, Bay Galt, deyiverdi.
Evet.
Yo. Bir ey yok. Hl orada msnz, bilmek istedim.
Her zaman orada olacam.
Ka mil gittiklerini bilmiyordu. Kelimelerin ans kck bir uzaklk iareti gibi belirdi, geride
kald, kld ve yok oldu. Ardnda yalnzca blnmez bir imdiki zamann skneti kald.
Alalmaya baladklarn hissettiinde, aradan bir gn m, yoksa bir saat mi getiini
bilmiyordu. Ya iniyor ya da dyor olmalydlar. ki ihtimalin de onun kafasnda birbirinden fark
yoktu.
Tekerlerin yere demesi srasndaki sarsnty gecikmi garip bir sansasyon gibi hissetti,
inanmas iin aradan bir saniye gemesi gerekliymi gibi.
Arazide sarslarak ilerlediler, sonra durdular.. sessizlik. Ardndan onun ellerini salarnda
hissetti. Gz ban karyordu.
Karsnda gz kamatrc gnei grd. Gz alabildiine giden yaban otlan vard. evrede
onlar durduracak dalar yoktu. Bombo bir otoyol, bir mil kadar uzakta bir kasabann silueti. Dagny
saatine bakt; krkyedi dakika nce hl vadideydi.
Galt eliyle kasabay gstererek, Orada bir Taggart istasyonu bulacaksn, dedi. Oradan trene
binebilirsin.
Dagny anlam gibi bayla onaylad.
Yere indiinde, Galt onunla birlikte inmedi, direksiyonun zerinden, br yanda ak duran
kapya doru eildi, birbirlerine baktlar. Dagny durmu, yzn ona doru kaldrmt. Tatl bir
rzgr salarn uuruyordu. Omuzlarnn dz izgisi, tayyrnn kesimi nedeniyle daha da
belirgindi...bu yabanl sszln ortasnda.
Galtn eli doudaki grnmez kentleri iaret etti. Orada beni arama, dedi. Bulamazsn. Taki
beni olduum gibi isteyinceye kadar. Ve istediinde de, bulmas en kolay insan ben olacam.
Kapnn kapan sesini duydu, bu ses, ardndan gelen pervane sesinden daha glym gibi
geldi ona. Uan tekerlerinin dnne bakt, gerisinde otlarn yassln grd. Az sonra tekerlerle
otlar arasnda bir gkyz eridi grnd.
Dagny evresine bakt. Uzaktaki kasabann zerine kzlms, scak bir sis oturmutu. Binalar
paslanyormu gibi grnyordu. Damlarn zerinde, eski, ykk bir bacann kalntsn fark etti.
Yanndaki otlarda sarms bir ey hrdad. Dnp bakt, bir gazete parasyd. Bakmay srdrd.
Nesneleri gerek olarak bilinlendirmekte zorluk ekiyordu.
Gzlerini uaa doru kaldrd. Kanatlarn gkyznde ufalna bakt. Motor sesi de
hafifliyordu. Uak srekli ykselmekteydi. nce uzun bir gm haa benziyordu. Sonra eimi
yerkreyi izledi, alalr gzkt, ardndan bir sre, hareketsiz duruyor, yalnzca klyormu gibi
oldu. Snmekte olan bir yldza bakar gibi bakyordu Dagny. nce haken sonra nokta, sonra alev
alev bir kvlcm oldu, daha sonra Dagny onu grebildiinden emin olamad. Birdenbire, gkyznn
her yannn yle kvlcmlarla dolu olduunu fark etti. Uak artk gitmiti.

III
ANT-HIRS
Benim ne iim var burada? diye sordu Dr, Robert Stadler. Neden arldm buraya? Bir
aklama istiyorum. Nedensiz, habersiz ve aklamasz, ktann bir ucundan bir ucuna srklenmeye
alk deilim,
Dr. Floyd Ferris glmsedi. Bu da burada bulunmanz daha da makbule gemesine yol ayor,
Dr. Stradler. Sesinde minnet mi var, yoksa bbrlenme m, pek belli olmuyordu.
Gne tepelerine boalyor gibiydi. Dr. Stadler akandan terler aktn fark etti.
evrelerindeki tribnleri doldurmakta olan halkn nnde, utan verici bir zel konumay bu kadar
fkeyle yapamazd. gndr grme frsat aram, bulamamt. Dr. Ferris'le bulumasnn zaten
bu sebeple bu kadar geciktirilmi olabilecei geldi aklna...ama bu dnceyi bir kenara itti. Islak
akana konmaya alan sinei iter gibi.
Neden sizinle temasa geemedim? diye sordu. Her zamanki alayc ton bu sefer pek ie
yaramyordu, ama Dr. Stadlern elindeki tek silah da oydu. Neden bana ofis ktlarna yazlm,
ordu slbuna uygun mesajlar yollayp durdunuz? Neredeyse emirler diyecekti, ama demedi, O
iletiler kesinlikle bilimsel muhaberat trnde deildi, haksz mym?
Dr. Ferris yumuack bir sesle, Olay bir devlet meselesi, dedi.
ok fazla iim olduunu, bunlarn almalarm yarda kestiim anlayamadnz m?
Dr. Ferris kaygszca, Ha, evet, demekle yetindi.
Gelmeyi reddedebileceim aklnza gelmedi mi?
Ama reddetmediniz. Sesi yine yumuackt.
Neden bana hibir aklama yaplmad? Neden bana kendiniz gelmediniz de, yar bilim dili,
yar magazin dili konuan o iki anlalmaz gen sersemi yolladnz?
ok meguldm, dedi Dr. Ferris.
O hlde bana, Iowann orta yerindeki bu ovada ne iiniz olduunu syler misiniz? Ve benim de
ne iim olduunu? Kolunu bo krlarn tozlu ufuklarna doru sallyor, bir yandan da tribn olarak
yerletirilmi sra kereveti gsteriyordu. Bu kerevetler buraya yeni yerletirilmiti. Tahtalar bile
terliyor gibiydi. Gne altnda parldayan reine damlacklar belli oluyordu.
Tarihi bir olaya tank olmak zereyiz, Dr. Stadler. Bilim, uygarlk, sosyal refah ve siyasal uyum
yolunda kilometre ta saylacak bir olay. Dr. Ferris'in sesi, halkla ilikiler grevlilerinin
ezberlenmi szlerini hatrlatan bir tondayd. Yeni bir an dnm noktas,' diye bitirdi szn.
Ne olay? Hangi yeni a?
Az sonra greceiniz gibi, buna tank olmak iin ancak en sekin vatandalar, entelektel elitler
seildi. Sizin adnz atlayamazdk herhalde, deil m? Ve tabi ibirliginize ve sadakatinize
gvenebileceimizden de eminiz.
Dr. Ferrisin gzlerini gremiyordu. Tribnler hzla dolmaktayd. Dr. Ferris de ikide bir sz
yanda kesip yeni gelenlere el sallyordu. Bu insanlarn hibirini Dr. Stadler daha nce mrnde
grmemiti, ama Ferris'in neeli saygsna baklrsa, hepsi de nemli kimseler olmalyd. Grne
gre, hepsi Dr. Ferrisi tanyor, ona sanki tren yneticisi ya da gnn yldz gibi davranyorlard.
Dr. Stadler, Bir an iin net konusanz da bana bu iin ne... diye sze balarken, Dr.Ferris
dnp tombul, ak sal, general niformas girmi birine, Merhaba, Spud' diye el sallad.
Dr, Stadler sesini ykseltti. Dedim ki, bir dakika ltfen konsantre olun da bana neler olduunu

anlatn...
Ama ok basit. Bu eyin son zafer gn...bana bir dakika izin vermeniz gerek, Dr. Stadler. Dr.
Ferris telala frlarken, an sesine tepki veren eitimli kpek gibiydi. Yan ban alm bir grup
bknn olduu vere doru ilerliyordu. Giderken ban evirip tek kelimeyle aklama yapa:
Basn!
Dr. Stadler tahta kerevete oturduunda, evresine demekte isteksizdi.. sra kerevet, yarm
daire biiminde dizilmiti. Kk, zel bir sirki hatrlatyordu. Yaklak yz kiilik yer vard. Bir
gsteriyi seyretmek zere gelenler iin hazrlanmt. Ama oturanlarn yzleri ufka kadar giden
yamyass ovaya dnkt. Orada hibir ey yoktu. Kilometrelerce tede bir iftlik evi benek gibi
gzkyordu, o kadar.
Standlardan birinin nnde radyo mikrofonlar vard. Oras basn iin hazrlanmt benziyordu.
Standn nnde de tanabilir telefon santraline benzer bir ey gze arpyordu. O da yetkililer iindi.
zerinde prl prl birka cilal metal levye grnyordu. Standlarn arkasnda kurulmu otoparkta
gcr gcr yeni lks arabalar, gven dolu bir hava yanstmaktayd.Ama Dr. Stadlera belirsiz bir
tedirginlik duygusu veren ey, yz metre kadar tedeki yamata duran binayd. Kk, bask bir
yapyd. Hangi amaca hizmet ettii belli deildi. Kaln ta duvarlar vard, penceresi yoktu, yalnzca
salam demir parmaklklarla korunan birka yark gze arpyordu koskoca kubbesi, binann
kendinden arm gibiydi. Tm yapy bastryor, sanki topraa gmlmeye zorluyordu. Kubbenin
dibinden birka knt, dzensiz biimlerde uzanyor, kt dkmlenmi kil hunileri andryordu.
Sanayi ann rn deilmi, bilinen bir ie yaramazm gibi grnmekteydiler. Sessiz bir kt
niyet okunuyordu binada. imi, mikroplu bir mantar gibiydi. Belli ki modern bir yapyd, ama o
apal, yuvarlak, kaypak hali onu sanki ilkelmi gibi gsteriyordu. Balta girmemi ormann iinde bir
kazdan km, eski zamann vahi ritellerinden birine ait bir yap gibiydi.
Dr. Stadler tedirginlikle i geirdi. Usanmt srlardan. Ona iki gn iinde bilinmeyen bir
amala Iowaya gelmesini syleyen davetiyenin zerine damgalar baslm, Gizli, ok Gizli" diye
yazlar yazlmt. Ona elik etmek zere, enstitde kendilerini fiziki olarak tantan iki gen adam
belirmiti. Ferrisin Washingtondaki ofisine at telefonlar cevapsz kalyordu. Devletin resmi
uayla, sonra da resmi bir arabayla yaplan upuzun ve yorucu yolculuk boyunca genler fizikten,
acil durumlardan, sosyal dengelerden, gizlilik gereinden sz edip durmular, sonunda Dr. Stadler,
balangtakinden de daha az ey bilir hle gelmiti. ki kelimenin sk sk kullanldn fark etmiti.
Davetiyede de vard o iki kelime. Bilinmeyen bir amala ilgili olunca, karanlk armlar yapan bu
iki kelime, sadakat ve ibirliiydi.
ki gen onu en n kerevette bir yere oturtmu, sonra modern bir cihazn ii biten bir
mekanizmas gibi ortadan kaybolmu, onu Dr. Ferris'le yz-yze brakmlard. imdi evresindeki
sahneyi seyrediyor, Dr. Ferrisin gazeteci grubu ortasndaki mulk, heyecanl, gevek hareketlerini
izliyor, artc bir beceriksizlik kaosunun titreimlerini alyordu. Bir yanda onu, bir yanda da, tam
istenen anda istenen etkiyi yaratmak zere ileyen mekanizmay...
inde bir anlk bir panik imei hissetti, buradan kama isteini kendine itiraf etti. Ama sonra
zihnini buna kar kapatt. Bugnle ilgili en karanlk srrn, o binadan gelecek herhangi bir eyden
daha kritik, daha iren, daha tehlikeli eyin, kendisini buraya gelmeye raz eden ey olduunu
biliyordu.
Kendi amacm hibir zaman renmek zorunda kalmayacam, diye geirdi iinden. Bunu
kelimelerle deil, ksa, hain bir duygu titreimiyle dnmt. Tedirginlie benzeyen, asit gibi bir
his veren titreim. Kafasnda beliren kelimeler, daveti kabul ederken de dnd byl forml
oluturan kelimelerdi. nsanlar bunu, gerek duyduka, daha ileriye bakmamak iin sylerlerdi:

nsanlarla iliki sz konusuysa, elden ne gelir?


Ferris'in entelektel sekinler dedii insanlar iin hazrlanan standn, resmi yetkililer iin
hazrlanandan daha byk olduunu gryordu. Bir anlk sinsi bir sevin hissetti...kendisi n srada
olduu iin. Dnp arkasndaki sralara bakt. Yaad duygu, kk, gri bir oktu. Orada grd
rastgele, solgun, yorgun insanlar hi de onun kafasndaki entelektel sekinlere benzemiyordu.
Savunmaya gemi kavgac adamlar gryordu orada. Zevksiz giyinmi kadnlar gryordu.
Yzlerinde gaddar, aaron, kukucu ifadeler vard. Entelekt denen eyin bayraktan saylabilecek
kiilere uymuyordu gzlerindeki ifadeler. Gvensizliin ifadesiydi bu. Tand hibir yz yoktu.nl
kimse yoktu. ne kavuabilecek kimse de yoktu. Bu insanlarn hangi standartlara gre seildiini
merak etti.
kinci srada oturan srk gibi, sarkk uzun suratl yal adam biraz tandk geliyordu, ama
hakknda hibir ey hatrlayamyordu. Yalnzca belli belirsiz bir ainalk vard. Belki saygn olmayan
bir rayn organnda grd bir fotoraf olabilirdi. Oradaki bir kadna doru eildi, eliyle
gstererek, Bana u beyin adn syleyebilir misiniz? diye sordu. Kadn huu ve sayg dolu bir
fsltyla, O Dr. Simon Pritchett! dedi Dr. Stadler ban evirdi, unutun kimse beni grmez, kimse
beni o grubun bir yesi saymaz, diye dnd.
Gzlerini atnda, Dr. Ferrisin tm gazeteci grubunu kendisine doru getirmekte olduunu
grd. Ferris turist rehberleri gibi kolunu uzanyor, onu yanndakilere gsteriyordu. Yaklatklarnda,
sarf ettii szleri de duyulabilir Ama neden benimle vakit ziyan edesiniz ki! Burada gnn
baarsnn gerek kayna var. Her eyi mmkn klan adam...Dr. Robert Stadler!
Gazetecilerin o eskimi, alayc yzlerinde bir anlk tutarsz ve uygunsuz ifadeler grd. Tam
sayg saylamayacak, beklenti veya umut da saylamayacak, ama bunlarn yanksn tayan bir ifade.
Sanki genliklerinde Dr. Stadlern adn duyunca nasl bir sayg duyduklarn zar zor hatrlyorlarm
gibi. O anda iinde itiraf etmeyecei bir igd belirdi. Onlara bugnk olayla ilgili hibir ey
bilmediini syleme igds. Buraya bir oyunun paras olarak, piyon olarak, hemen hemen...tutuklu
gibi getirildiini syleme igds.
Ama onun yerine, kendi sesinin sorulara kibirli, tepeden bakan bir sesle cevap vermekte
olduunu duydu. Yksek srlara vakf biriymi gibi. "Evet, Devlet Bilim Enstits, yapt kamu
hizmetlerinden gurur duymaktadr.Devlet Bilim Enstits kiisel hrslarn ve zel karlarn arac
deildir, tm insanln iyiliine adanmtr... Dr. Ferris'ten duyduu genellemeler dklyordu
azndan. Diktafon gibi konuuyordu.
indeki duygunun kendinden irenme olduunu kabullenemezdi. Duyguyu saptad, amacn
tanmlamad. evredeki adamlardan irenmiimdir, diye dnd. Kendisini bu utan verici
performansa zorlayanlar onlard. nsanlarla urarken...elden ne gelirdi?
Gazeteciler onun szlerim dinleyip ksa notlar alyorlard. Yzlerinde kalp ifadeler vard.
kan sesleri dinliyor, bunlar habermi gibi hareket ediyorlard.
Bir tanesi yamataki binay gstererek, "Dr. Stadler, Proje X'i, Devlet Bilim Enstitsnn en
byk baars saydnz doru mu? diye sordu.
Sessizlik oldu, ne dse sesi duyulurdu.
Proje...X m? dedi Dr. Stadler.
Sesinin tonunda korkun bir yanllk olduunu anlamt, nk gazetecilerin kafalarnn bir
anda kalktn gryordu.Alarm duymu gibiydiler. Kalemleri ktlarnn zerinde hazr,
bekliyorlard.
Bir an iin yz kaslarnn sahte bir glmsemeye yer verecek ekilde yarldn fark etti, iinde
ekilsiz, hemen hemen doast bir korku hissetti. Sinsi bir makinenin almakta okluunu bir kere

daha seziyordu. Sanki kendisi de o makineye kaplmt, onun geri dnlmez iradesini yerine
getiriyordu. Proje X mi? dedi yumuak bir sesle. Bu sefer sesi, bir komplonun ortana aitti
Aslnda, baylar. Devlet Bilim Enstitsnn herhangi bir baarsnn deerinden de, amacndan da
kuku duyulamaz, nk bu kurulu kr amac gtmeyen bir kurulutur...baka bir ey sylemem
gerekiyor mu?
Ban kaldrdnda, Dr. Ferrisin de oktan beri kalabaln kenarnda durup dinlemekte
olduunu grd. Acaba Dr. Ferrisin yznde imdi daha az gergin, daha fazla kstah bir ifade
olduunu ben kendim mi hayal etmekteyim, diye dnd.
ki muhteem araba son hzla otoparka dald, fren gcrtlar arasnda durdu. Gazeteciler
cmlenin ortasnda onun yanndan ayrld, arabalardan inen gruba doru kotu.
Dr. Stadler, Ferrise dnd. Nedir Proje X? diye sordu sert bir sesle.
Dr. Ferris ok masum ve ok kstah bir ifadeyle glmsedi. Kr amac gtmeyen bir giriim,
dedi, sonra koarak yeni gelenleri karlamak zere uzaklat.
Dr. Stadler kalabaln saygl fsltlarndan, yeni grubun ortasndaki soluk keten elbiseli ufak
tefek adamn, Devlet Bakan Bay Thompson olduunu anlyordu. Bay Thompson glmsyor,
kalarn atyor, gazetecilere havlar gibi cevaplar yadryordu. Dr. Ferrisin grubun iinde oradan
oraya kay, bacaklara srtnen kediyi hatrlatr trdendi. Grup yaklatnda. Ferrisin herkesi
kendisine doru ynlendirmekte olduunu gnl. Dr. Ferris yanklanan bir sesle, Bay Thompson,
dedi, Size Dr. Robert Stadler takdim edebilir mym?
Stadler bir an iin kk sinsinin gzlerinin kendisini incelediini fark etti. O gzlerde btl bir
huu vard. Karsndakini mistik alandan gelme, kendisinin asla eriemeyecei bir olgu sayyor
gibiydi. Delici, hesap baklar. Hibir eyi kendi standartlarndan muaf saymayan baklar. Derdin
ne? sznn baka tercme edilmii.
eref duydum, doktor, eref duydum, dedi Bay Thompson. Ksaca tokalat.
Bu arada uzun boylu, kambur duran, fra tral adamn Bay Wesley Mouch olduunu rendi. El
skt dier kiilerin adlarn yakalayamad. Grup, devlet yetkililerinin blmne yneldiinde,
Stadler yzlemeye cesaret edemedii alev alev bir duyguyla ba baa kald: kk sinsinin
onaylayc ba sallamasnn, kendisini heyecanlandracak kadar sevindirdiini kefetmiti.
Sinemalarda yer gsterenlere benzer bir grup gen grevli, el arabalarn ite ite geldi,
oradakilere prltl bir takm objeler datmaya balad. Bunlar drbnd. Dr. Ferris, yetkililerin
standna yakn yerde duran mikrofonun bana geti. Bay Wesley Mouchun bir iareti zerine
grkemli sesi ayrlarn zerinde kkredi:
Bayanlar, Baylar...!
Kalabalk hemen sustu, tm balar Dr. Floyd Farrisin zarif varlna dnd.
Bayanlar, Baylar, stn kamu hizmetiniz ve sosyal sadakatiniz nedeniyle sizler bugn akl
durdurucu nem tayan bir bilimsel baarnn aklanmasna tank olacaksnz. Bu ylesine r
aacak bir imkndr ki, u ana kadar yalnzca bir avu insan tarafndan Proje X adyla
bilinegelmitir.
Dr. Stadler drbnn grebildii tek eye ayarlad...uzaktaki iftlik evine.
Orann terk edilmi, harabe hlinde bir iftlik evi olduunu grd. Besbelli yllar nce terk
edilmiti. atsnn plak kaburgalar arasndan gkyz grnyordu. Bo pencerelerinin karanl,
krk cam paralarnn gerisindeydi. Dam sarkm bir ambar grd. Pasl su kulesi, tulumbann
tekeri, ters dnm yatan trmklar havaya dikilmi bir traktr enkaz...
Dr. Ferris, Proje X iin alan bilim fedailerinden, yllar sren fedakrlklardan, esirgenmeyen
emeklerden, sebatkr aratrmalardan sz etmekteydi.

Dr. Stadler harabeyi incelerken, garip, diye duundu. O viranenin ortasnda bir kei srs
olmas garip. Alt yedi taneydiler. Kimi uyukluyor, kimi lgn yaban otlarnn arasnda bulabildii
diri otlar tembel tembel yiyordu.
Proje X, diyordu Dr. Ferris, ...ses alannda yaplan zel bir aratrmadr. Ses biliminin,
konuya dardan bakanlarn aklna bile gelmeyecek ok artc ynleri vardr...
iftlik evinden onbe metre kadar tede Dr. Stadler bir baka yap grd. Besbelli yeniydi.
Oraya yaplmas iin hibir ama olamazd Bolua uzanm birka elik diree benziyordu. Hibir
eyi tamayan, hibir yere varmayan elikler.
Dr. Ferris ses titreimlerinden sz etmeye balamt.
Dr. Stadler drbnn iftliin gerisindeki bolua evirdi, ama orada kilometreler boyunca
grlecek hibir ey yoktu. Keilerden birinin ani hareketi, drbn tekrar oraya evirmesine neden
oldu. Keilerin belli aralklarla yere aklm kazklara bal olduunu fark etti.
Dr, Ferris, "...ve baz ses titreimlerine, organik ya da inorganik hibir yapnn dayanamayaca
kefedilmi bulunuyor." diyordu.
Dr. Stadler otlarn arasnda gm rengi bir benein sramakta olduunu grd. Zincirlenmemi
bir olakt bu. Sryor, annesinin evresinde dolayordu.
..Ses n yer altndaki bir laboratuarda bulunan panelden kontrol ediliyor, diyerek yamataki
binay gsterdi. O panele biz, ksilofon ismim taktk, nk doru tulara basmak, yani doru
levyeleri ekmek konusunda ok dikkatli olmak gerek, Bu sefer devlet yetkililerinin stand nndeki
santrale benzer cihaz gsterdi. Ancak o zaman tm operasyonu izleyebilir, prosedrn ne kadar
basit olduunu grebiliriz..
Dr. Stadler ola seyretmekten zevk almaya balamt. Avutucu, gven tazeleyici bir tr zevk.
Kk yaratk henz bir haftalk bile deildi herhalde. Zarif uzun bacaklar zerinde bir beyaz yn
yuman andryordu. Drt bacan da dmdz tutarak neeyle srayp durmaktayd. Gne
klarna, yaz havasna, kendi varln kefetmenin sevincine sryormu gibiydi.
...Ses n gzle grlmez, iitilmez, hedef, yn ve erim asndan tmyle kontrol edilebilir
bir ndr. imdi tank olacanz ilk halka ak test, kk bir alanda, iki mili amayacak kk bir
alanda, tam bir gvenlik iinde, yirmi millik bo alann ortasnda yaplmaktadr. Halen
laboratuarmzda bulunan jenerasyon aygtlar, kubbenin altnda grdnz klardan itibaren yz
mil yarapnda bir alan kapsayabilecek kapasitededir ki, bu da, Missisippi kysnda Taggart
Transcontinental Kprsnn bulunduu yerden, Des Moines ve Fort Dodge, Iowaya, Austin,
Minnesota'ya, Woodman, Wisconsina, Rock Island, Illinoisa kadar olan bir alan demektir. stelik
bu yalnzca mtevaz bir balangtr.Elimizdeki teknik bilgiler, iki yz, yz mil menzilli
jeneratrler yapmay mmkn klmaktadr. Ama yeterli miktarda yksek resistansl metali, rnein
Rearden Metali vaktinde temin edemediimiz iin, u anki tehizatmz ve menzilimizle yetinmek
zorunda kaldk. Byk yneticimiz Bay Thompsonun himmetiyle Devlet Bilim Enstitsne gerekli
fonlar tahsis edilmemi olsayd, bu giriim asla mmkn olamazd. Bu nedenle bu byk icat bundan
byle Thompson Harmonizatr olarak bilinecektir!
Kalabalk alklad. Bay Thompson hareketsiz oturuyordu. Yzndeki ifade bilinli olarak sertti.
Dr. Stadler bu kk sinsinin projeyle ilgisinin, sinemalarda yer gsterenlere benzeyen u genlerinki
kadar az olduundan emindi. Dnyaya yeni bir kstebek tuza getirmeye yetecek akla da, inisiyatife
de, hatt bu iin gerektirdii hainlik damarna da sahip deildi besbelli. O da sessiz makinenin bir
piyonuydu. Makinenin merkezi de, lideri de, yn de yoktu. O makineyi harekete geiren Dr. Ferris
deildi. Wesley Mouch da deildi. u an tribnlerde oturanlarn ya da perde arkasndaki kiilerin
hibiri deildi. Kimlii olmayan, dnmeyen, bedeni olmayan bir makineydi o. Srcs yoktu,

herkes piyondu, her piyon, kendi ktlk derecesinde katk yapyordu. Dr. Stadler kerevetin kenarna
sarld. inden ayaa frlamak, buradan kamak geliyordu.
...Ses nnn ilevine ve amacna gelince, o konuda hibir ey sylemeyeceini, Kendi szn
kendi sylesin. imdi nasl altn greceksiniz. Dr. Blodgett ksilofonun zerindeki levyeleri
ektiinde, gzlerinizi hedeften ayrmamanz neririm. Hedef iki mil ilerdeki iftlik evidir. Baka
grlecek hibir ey olmayacak. Inn kendisi gzle grlemiyor. Tm ilerici dnrler oktan
beri, kimlik diye bir eyin olmadn, yalnzca eylemlerin olduunu anlam bulunuyor. Deerler yok,
yalnzca eylemlerden doan sonular var. imdi, bayanlar, baylar, Thompson Harmonizatrnn
eylemini ve sonularn greceksiniz.
Dr. Ferris eilip katlmclar selamlad, yavaa mikrofondan uzaklat, gelip Dr. Stadlern
yanndaki yerine oturdu.
Gencimsi, tombulumsu biri kp santral cihaznn banda yerini ald, gzlerini bir beklenti
ifadesiyle Bay Thompsona evirdi. Bay Thompson bir an iin bo bo bakarak aknln belli etti.
Sanki bir ey akln kartrmt. Sonunda Wesley Mouch ona doru eilip kulana birka kelime
fsldad. Bay Thompson yksek sesle: Kontak! diye bard.
Dr. Blodgettin zarif, kararl, efemine elinin cihazda nce birinci, sonra ikinci levyeyi itiini
seyretmeye Dr. Stadler dayanamyordu. Drbnn kaldrd, iftlik evine bakt.
Mercei odaklad srada, keilerden biri zincirim ekmeye, uzam, kuru bir ota erimeye
alyordu. Bir an sonra kei havaya ykseldi, ters dnd, bacaklar yukar doru gerildi, sonra
titremeler iindeki yedi keiden oluan gri yna dt. Dr. Stadler bu grdklerine inanmay
baarncaya kadar, o yn hareketsizlemiti. Hayvanlardan bir tekinin baca kazk gibi uzanm,
gl rzgrn etkisiyle sallanyordu. iftlik evi kalaslarna ayrlp kt. bacasnn tulalar
geyserden fkrr gibi kalaslarn stne yad. Traktr yok oldu, yufka gibi yayld. Su kulesi yarld,
paralar yere arparken tekeri havada kavis izdi. Sanki keyifle uuyordu. Kk elik yapnn
kirileri ve direkleri, kibrit pnden yaplm gibi devrildi. Her ey yle abuk, yle basit bir
ekilde gereklemiti ki, Dr. Stadler hibir dehet duygusu hissetmedi. Aslnda hibir ey
hissetmedi. Kendi tand gereklik deildi bu. Bir ocuun kbusu gibiydi. Nesnelerin, bir tek kt
iradenin etkisiyle eriyip yok olduu bir kbustu.
Drbn gznden indirdi. Bombo ayra bakyordu. iftlik yoktu, Karda hibir ey yoktu.
Yalnzca bulut glgesine benzer koyu renk bir erit kalmt.
Arkasnda kalan sralardan tek bir tiz lk ykseldi, kadnn biri dp bayld. Stadler
iinden, acaba neden olaydan sonra bu kadar ge bard, diye merak etti, ama sonra, ilk levyenin
ekiliinden ben geen srenin bir dakika bile olmadn fark etti.
Drbnn tekrar kaldrd. Tek greceinin bulut glgesi olmasn umuyor gibiydi. Ama
nesneler de oradayd hl. Bir atk ynydlar. Drbn ynn zerinde dolatrd, az sonra, ola
aramakta olduunu anlad. Bulamyordu. Gri bir krk ynndan baka bir ey yoktu.
Drbn indirip dndnde, Dr.Ferrisi yzne bakar buldu. Testin bandan bu yana Ferrisin
hedefe deil, hep kendi yzne bakm olduundan emindi. Sanki na Robert Stadlern dayanp
dayanamayacan merak ediyormu gibi.
Tombulumsu Dr. Blodgett mikrofona, Hepsi bu kadar, dedi Sesinin tonu, byk maazalardaki
satclar andryordu. Yaplarda ne bir ivi, ne de bir cvata kald. Hayvanlarn gvdesinde de
paralanmam tr tek damar bile kalmad.
Kalabalk ani hareketlerle, fsltl konumalarla kpr kprd. Herkes birbirine bakyor,
yerinden kararsz bir hareketle kalkyor, sonra yine oturuyor, tedirginlik iinde, bu duraklamann
dnda bir eylerin olmasn bekliyordu. Fsltlarnda bask altnda bir histeri vard. Ne

dneceklerinin kendilerine sylenmesini bekliyorlard. Dr. Stadler bir kadnn basamaklardan


indirilmekte olduunu grd. Ban emi, mendilini azna dayamt. Midesinin buland belliydi.
Ban evirdiinde Dr. Ferrisin hl kendisine bakmakta olduunu grd. Biraz arkasna
yasland, yznde kat ve tiksinti dolu bir ifadeyle, lkenin en byk bilimadam ifadesiyle, "Kim icat
etti bu iren eyi? diye sordu. "Siz ettiniz.
Dr. Stadler hi kprdamadan bakt ona.
Dr. Ferris neeyle, "Bu grdnz, sizin teorik keiflerinizin pratikteki uygulamas, diye
devam etti. Kozmik nlar ve enerjinin spasyal transmisyonu konusundaki paha biilmez
aratrmalarnza dayal.
Projede kimler alt?
Birka nc snf kii...sizin deyiminizle. Aslnda pek zor olmad. O adamlarn hibiri, sizin
enerji transmisyonu formlnzn ilk admn bile dnebilecek dzeyde deil, ama forml
ellerinde olunca...gerisi kolayd.
Pratik faydas ne bu icadn? a yaratan olanaklar' nedir?
Ama anlamyor musunuz? Bu kamu gvenliinin paha biilmez bir arac. Byle bir silahn
sahibine hibir dman saldramaz. Bu silah lkeyi saldr korkusundan kurtaracak, geleceini tam bir
gvenlik iinde plnlamasna imkn salayacaktr." Sesinde garip bir zensizlik vard. Szleri o anda
bulup sylyormu gibiydi. Sanki bunlara inanlmasn beklemiyor, zaten inandrc olmaya da
almyordu. "Sosyal srtmeleri yok edecek. Bar, istikrar ve...daha nce sylediimiz
gibi...uyumu tevik edecek. Tm sava tehlikelerini silecek.
Hangi sava? Hangi saldr? Btn dnya alktan lrken ve u Halk Devletleri de bu lkenin
verdii sadakalarla yaamlarn ancak srdrebilirken, sava tehlikesini nereden karyorsun?
Paavralar iindeki o vahilerin sana saldrmasn m bekliyorsun?
Dr. Ferris dosdoru Stadlern gzlerine bakt. " dmanlar da halk iin d dmanlar kadar
tehlikeli olabilir," diye karlk verdi. Bu sefer sesi, anlalmay bekliyormu ve anlalacandan
eminmi gibiydi. Sosyal sistemler son derece krlgan. Ama stratejik kilit noktalara birka bilimsel
tesis kurmakla ne byk bir istikrar elde edilebileceini dnn. Ebedi bir bar devletini garantiye
alr...sizce de yle deil mi?
Dr. Stadler kprdamad gibi cevap da vermedi.Saniyeler tkr tkr geerken yzndeki ifade
hi deimedi. Sanki fel olmutu. Gerei batan beri biliyormu, bilmemek iin ok abalam, u
anda da bilmekle, inkr etme gc arasnda bir mcadele iindeymi gibiydi. Sonunda, Ne demek
istediini anlamyorum! diye aksilendi.
Dr. Ferris glmsedi. Hibir iadam ya da hrsl sanayici Proje X'i finanse etmezdi, dedi
yavaa. Sanki sohbet etmekteydiler. Bir kere paras yetmezdi. Bu ok byk bir yatrm, ucunda
maddesel bir kazan da yok. Yatrmc karlnda ne beklesin ki? Artk u iftlikten de bir kazan
gelmeyecek. Eliyle uzaktaki kara eridi gsterdi. Ama sizin de ok hakl olarak iaret ettiiniz gibi,
Proje X kr amac gtmeyen bir proje. zel irketten farkl olarak, Devlet Bilim Enstits proje iin
kaynak bulmakta hi de zorluk ekmedi. Getiimiz iki yl boyunca enstitnn para sknts iinde
olduunu hi duymadnz, deil mi? Oysa eskiden bilime kaynak tahsis etmek iin oy vermelerini
salamak ne kadar da zor olurdu! Hep kendi paralarna klf ararlard...siz yle derdiniz. te bu klf,
iktidardaki baz kiilerin ok houna giden bir klf oldu. Onlar da tekilere oy verdirdiler. Zor
olmad. Hatta ou aslnda...gizli bir projeye oy vermeyi hayli gvenli buldu. Gizli olduuna gre,
nemli demekti, o kadar nemliydi ki, kendileri bu srr renecek kadar nemli saylmyordu. Tabi
birka kukucu da kt. Ama onlara da Devlet Bilim Enstitsnn banda Dr. Robert Stadler'n
bulunduu hatrlatlnca seslerini kestiler...nk onun yarglarndan ve drtlnden asla kuku

duyamazlard.
Dr. Stadler ban emi, kendi trnaklarna bakyordu.
Mikrofondaki ani gcrt kalabaln bir anda dikkat kesilmesine yol at. nsanlar paniin birka
santim gerisindeymi gibi grnyorlard. Mermi dken makineli tfek gibi konuan bir spiker, byk
kefi tm ulusa duyuracak radyo konumasn dinlemek zere olduklarn duyurdu. Gz kolundaki
saatte, elinde okuyaca metin, Wesley Mouchtan iaret bekliyordu. Sonunda mikrofonun parldayan
ylan kafasna eildi, lkenin tm oturma odalarna. ofislerine, stdyolarna, bebek odalarna
haykrd: Bayanlar ve Baylar! Proje X!
Dr. Ferris, Dr. Stadlera doru eildi, spikerin tm ktada seken kesik kesik sesinin temposu
arasnda, rahat bir sesle konutu: u duyarl donemde, lkede projeyle ilgili hibir eletiri olmamas
hayati nem tayor, dedi. Sonra biraz azndan karm gibi, biraz da aka gibi ekledi: Aslnda
hibir zaman, hibir konuda eletiri olmamas ok nemli.
...ve ulusun siyasal, kltrel, entelektel ve mnevi liderleri, diye haykryordu spiker
mikrofona. ...bu byk olay, sizleri temsilen izlemi kiiler, imdi izlenimlerini size ahsen
aktaracaklar.
Tahya basamaklar kp mikrofon platformuna ilk gelen, Bay Thompson oldu. Sert ve ksa
konutu, alan yeni a selamlarken sesi belirsiz dmanlarla kavga ediyormu gibiydi. Bilimin
insanlarn emrinde olduunu, yeryzndeki her insann da teknolojik ilerlemenin avantajlarndan
yararlanmas gerektiini syledi.
Sra Wesley Mouchdayd. O da sosyal plnlamadan, plnlamaclarn konsenss hlinde,
alklarla desteklenmesi ihtiyacndan sz etti. Disiplinden, birlikten, kemer skmaktan, geici
zorluklara dayanmann her yurttan grevi olduundan sz etti. lkenin en parlak beyinlerini, sizin
refahnz iin seferber ettik, dedi. Bu byk keif, insanla adanmlndan kuku duyulamayacak,
hepimiz tarafndan yzyln en harikulade beyni olarak tannan bir kiinin dehasndan kmtr...Dr.
Robert Stadler!
Ne?! Dr. Stadler aknlk iinde Dr Ferris'e dnd.
Dr. Ferris sabr dolu, yumuak bir bakla bakyordu ona.
Dr. Stadler yar azarlayarak, yar fsldayarak, Byle bir ey sylemek iin benden izin
almad! dedi.
Dr.Ferris sitem dolu bir aresizlik ifadesiyle ellerini iki yana at. imdi gryor musunuz, Dr.
Stadler, politik konularn sizi rahatsz etmesine izin vermek ne katlar kt...siz bu tr konular hibir
zaman dikkatinize ve bilginize lyk bulmadnz. Gryorsunuz ite...izin istemek Bay Mouchun pek
sk yapt bir ey deil.
Bu sefer spikerin platform zerindeki glgesi, eilip bklmeye, sanki mikrofonun etrafna
dolanmaya, ayp bir hikye anlatyormu gibi skntl, tiksinti ieren bir sesle konumaya balad. Bu
da Dr. Simon Pritchettti. Yeni icadn bir sosyal refah arac olduunu, genel refah garantiye
alacan, apak grlen bu gerekten kuku duyanlarn toplum dman olduunu ve ona gre
muamele greceklerini sylyordu. Bu icat, zgrlk a Dr. Robert Stadlern rn...
Dr. Ferris bir evrak antas at, iinden daktiloyla dzgn yazlm birka sayfa kard. Dr.
Stadlera dnd. Radyo yaynnn doruk nokras siz olacaksnz, dedi. "En son konumacsnz. Bir
saatlik programn en sonunda. Sayfalar uzatt. te konumanz. Geri kalann gzleri sylyordu.
Kelimelerin seilmediklerini ifade ediyordu.
Dr. Stadler sayfalar ald, ama onlar dmdz uzatt parmaklar arasnda tuttu... az sonra
frlatp ataca bir kt parasn tutuyormu gibi. Ben sizden glge yazarm olmanz istemedim,
dedi. Sesindeki alayclk, Ferrise arad ipucunu vermiti. u sra alay etmenin zaman deildi.

Deerli zamannz radyo konumalar yazmakla ziyan etmenize izin veremezdim, dedi Dr.
Ferris. Memnun olacanzdan emindim. Sesinde abartl bir sahte sayg vard. Sahte olmasnn
anlalmasn istiyordu. Dilenciye saygnln koruyabilmesi iin birka kuru atar gibi bir sesti.
Dr. Stadlern tepkisi onu tedirgin etti. Dr. Stadler cevap vermiyor, elindeki yazlara da
bakmyordu.
Platformdaki bir konumac, nanszlk, diye hrlyordu. Tek korkacamz ey inanszlktr!
Eer liderlerimizin plnlarna inanrsak, o zaman bu planlar baarl olur, hepimiz refaha, rahata,
berekete kavuuruz. Bizi ktlklara, sefaletlere srkleyenler, kuku duyan, moralimizi bozanlardr.
Ama bunu srdrmelerine izin vermeyeceiz, biz insanlar korumak iin buradayz...ve eer o
kukucu ukalalardan biri yzn gsterirse, inann bana, hemen aresine bakacaz!
Dr. Ferris yavaa, Byle patlamaya hazr gnlerde Devlet Bilim Enstitsne ynelik
kamuoyu dmanl doarsa hi iyi olmaz, dedi. lkede tedirginlik ve memnuniyetsiz ht
safhada...eer insanlar yeni icadn niteliini yanl anlarlarsa, hnlarn tm bilimadamlarndan
karmaya kalkarlar. Bilimadamlar halkn gznde hibir zaman fazla popler olmamtr zaten.
Bar! diyordu platformdaki sska kadn, iini eker gibi bu sesle, "cat, barn ok byk bir
arac,. Bizi bencil dmanlarn saldrgan plnlarndan koruyacak, serbeste soluk almamz
salayacak, bize insanlar sevmeyi retecek. Kemikli bir yz vard. Aznn ifadesi kokteylerde
sertlemi, aclamt. Ak mavi elbisesi, arp alanlarn konserlerde giydiklerine benziyordu.
Tarihte imknsz saylm bu mucize diyebiliriz buna...alarn ryas...bilimle sevginin nihai
sentezi!
Dr. Stadler kerevetleri dolduran yzlere bakt. Sessizce oturmaktaydlar. Dinliyorlard. Ama
gzlerinden, sabit ve kalc bu korku okunuyordu. Ak yaralar nasl enfeksiyonun rtsyle
kapanrsa, o korku da bulutlanmt. Mantar binann kubbesindeki biimsiz huniler, aslnda
kendilerini hedef alyordu, bunun farkndaydlar. Kendisi de farkndayd. Acaba u anda zihinlerini
kapatp da bunu biliyor olmaktan nasl syrldklarn merak etti. Dinleyip inanmaya altklar
szler, onlar balamakta olan zincirlerdi. Az nce menzil ucunda zincirlerle bal grdkleri keiler
gibi. nanmay istiyorlard. Dudaklarnn gerildiini, ara sra yanlarnda oturanlara kaamak kukulu
baklar ynelttiklerini gryordu...sanki onlar tehdit eden dehet o ses n deilmi de, deheti
fark etmelerini salayacak insanlarm gibi. Gzleri giderek bulutlanmaktayd, ama yarann grn
yine de yardm istermicesine haykrr gibiydi.
Dr,Ferris yavaa, Ne dnyorlar dersiniz? diye sordu. Bilimadamnn tek silah
mantktr...onun da insanlar zerinde hi gc yoktur, yle deil m? imdiki zaman gibi dnemlerde,
lke para para olurken, kalabalk gruhlar kr bir aresizlik iinde iddetin eiinde grltler
koparrken,dzeni ne pahasna olursa olsun salamak gerekir. nsanlarla urarken...elden ne gelir?
Dr. Stadler cevap vermedi.
iman, pelte gibi bir kadn, ter lekeli elbisesinin alandaki yetersiz sutyeni belli olarak
ayaktayd. O da mikrofonda konuuyordu. Dr. Stadler nce inanamad.. Kadn yeni icadn zellikle
lkedeki anneler tarafndan minnetle karlandndan sz etmekteydi.
Dr. Stadler ban evirdi. Ferris ona bakyor, ama ak alnnn soylu izgisiyle aznn
kelerindeki derin ac izgilerinden baka bir ey gremiyordu.
Birdenbire Dr. Stadler hi uyarsz ona dnd. Kapanmak zere olan bir yaradan kan fkrr
gibi! Stadlern yz apakt. Acs, korkusu, samimiyeti ortadayd. Bir an iin, kendisi de, Ferris de
insand. nanmazlk dolu bir sesle, umutsuzca inledi:
Uygar bir yzylda, Ferris, uygar bir yzylda!
Dr. Ferris acele etmedi. Neden sonra, sesli sesli gld, bunu biraz da uzatt. Bir yerden alnt

yapyormu gibi, "Neden sz ettiinizi anlamyorum" dedi.


Dr. Stadler gzlerini indirdi.
Ferris yeniden konutuunda, sesinde Stadlern tam anlam veremedii belli belirsiz bir
gerginlik vard. O gerginliin uygar bir konumada yeri olamazd: "Devlet Bilim Enstits'n
skntya sokacak herhangi bir ey olursa ok yazk olur," dedi, Enstits kapanrsa ya da herhangi
birimiz oradan uzaklatrlmak zorunda kalrsak byk talihsizlik olur. Nereye gidebiliriz?
Bugnlerde bilimadamlar gereksiz bir lks...insanlarn ve kurulularn ou gerekil ihtiyalarna bile
para bulamyor, nerede kald lks eyler! Hibir ak kap yok bize. Bir sanayi tesisinin aratrma
departmannda kendimize yer bulamayz...rnein Rearden elik gibi bir yerde. Hem eer dman
edinirsek, bizi ie alacak kiiler de korkar o dmanlardan. Rearden gibi bir adam olsa, bizim iin
sava verirdi.. Ama Orren Boyle gibi biri verir m? Ho btn bunlar teorik speklasyon saylr,
nk pratikte tm zel sektr firmalarnn aratrma blmleri yasayla kapatld. Belki farknda
deilsinizdir ama Ynerge 10-289u Bay Wesley Mouch yaynlad. Belki niversiteleri dnyor
olabilir misiniz? Onlar da ayn durumda. Dman edinmeyi gze alamazlar. Bizi kim savunur?
Sanrm Hugh Akston gibi biri bizi savunmaya koard...ama bunu sylemek de anakronizm saylr. O
baka bir an insanyd. Bizim sosyal ve ekonomik gereimizin koullar, onun varln
srdrmesini oktan beri imknsz klmakta. Dr. Simon Pritchettin ve onunla yryen kuan da bizi
savunmak iin parman kprdatacan sanmyorum. Ben idealistlerin bir ey becerebileceklerine
hibir zaman inanmadm...ya siz? Zaten amz da pratik olmayan idealizme gre deil. Biri kp
devlet politikasna kar gelmeye kalksa, sesini nasl duyurur? u basn mensuplar kanalyla m,
Dr. Stadler? u mikrofon kanalyla m? Kontrol d bir radyo istasyonundan m? zel mlkiyete
giren bir mal ya da bir kiisel fikir mi?" Sesin notu artk niteliini iyice belli etmiti: Bu bir kabaday
tehdidiydi. Kiisel bir fikir sahibi olmak, gnmzde hi kimsenin gcnn yetmeyecei bir
lkstr.
Dr. Stadlern dudaklar kazk gibi kprdad. Deminki keilerin kaslar kadar katydlar: Dr.
Robert Stadler'la konuuyorsunuz.
Bunu unutuyor deilim. Zaten unutmadm iin konuuyorum. 'Robert Stadler' ok parlak bir
isim. Bu ismin mahvedilmesini asla istemem. Ama gnmzde parlak isim de ne ki? Kimin gznde
parlak? Kolu havada gezinip tribnleri gsterdi. u evrenizde grdnz insanlarn gznde mi?
Eer onlara bir lm arac, bir refah arac olarak tantldnda buna inanyorlarsa, Dr. Robert
Stadlern bir hain, bir devlet dman olduu sylendiinde, inanmayacaklar m? Byle bir eyin
gerek olmay sizi kurtarabilir mi? Gereklik kavramn m dnyorsunuz, Dr. Stadler?
Gereklik, sosyal konulara giremez. lkelerin halkla ilgili konularda hibir etkisi yoktur. Mantk
denilen eyin, insanlar zerinde gc olamaz. Ahlk da gereksizdir. Bana hemen cevap vermeyin, Dr
Stadler. Mikrofonda cevap verirsiniz. Konuma sras sizde.
Dr. Stadler uzaktaki iftlikten geri kalan kara eride baktnda, hissetmekte olduu eyin dehet
olduunu anlad, ama ne tr bir dehet olduunu bilme iznini kendine vermedi. Kozmik uzaydaki
paracklar ve ait paracklar incelemeyi baarm olan kendisi gibi birine, kendi duygularn
inceleyip blmden olutuunu anlama hakkn tanmad. Bu blmlerin biri, gzlerinin nnde
beliren bir kabusun duyduu dehetti, o kabus da, enstitnn kapsna onun onuruna yazlm o
yazyd: "Korkusuz akla, ihlal edilmez geree"...ikinci blm, fiziksel yok edilmeye kar duyduu o
hayvans korkuydu. Kk drc bir korkuydu bu. Onun genlik gnlerinin uygar dnyasnda,
byle bir eyi hibir zaman hissetmeyeceini varsaymt. nc blm de, birincisine ihanet
etmekle insann kendini ikincinin kucanda bulduunu anlamann getirdii dehetti.
Konuma platformuna yrrken admlar salam ve yavat. Ban dik tutuyor, konumasnn

yazl olduu sayfalar parmaklar arasnda burumu grnyordu, Ya bir heykelin kaidesine ya da
giyotine doru gidiyormu gibi bu yryt, lmek zereyken kiinin tm hayat nasl gzlerinin
nnden geerse, spikerin sesi Robert Stadler'n yksek baarlann sralarken, o da tp ki yle
yryordu. Bu anlk, belli belirsiz bu titreme, yzn yalayp geti. O anda spiker, Patrick Henry
niversitesindce fizik krss eski bakan." demekteydi- Buradaki kalabaln demin izledii yok
olutan ok daha korkun bir yok oluu izlemek zere olduklarn, sanki bu bilgi kendi iinde deil
de, geride brakt birinin iindeymi gibi biliyordu.
Platformun ilk basaman kmt o, gen bu gazeteci ne doru atld, ona kotu, onu
durdurmak istiyormu gibi trabzana sarld, Dr. Stadler!' diye yalvard umutsuz bir fsltyla. Onlara
gerei syleyin! Bununla hibir ilikiniz olmadn syleyin! Bunun ne kt bir cehennem makinesi
olduunu, ne amala kullanlacan syleyin! lkeye kar onu ne tr insanlarn kullanmaya kalktn
syleyin! Kimse sizin sznzden kuku duyamaz! Gerei syleyin onlara! Kurtarn bizi! Bunu
yapabilecek tek kii sizsiniz!
Dr. Stadler ban eip ona bakt. Genti. Hareketlerinde ve sesinde, iinin ehli olanlara zg
hzl ve keskin bir netlik vard. evresindeki yal, yoz, iltimas ve torpilci kalabaln arasnda,
siyasal basnda kendi yeteneiyle sekin bir yere ykselmeyi baarmt. Gzlerinde hevesli,
korkusuz bir zek parlts vard. Dr. Stadlern nice kere snflarda karlat gzlere benziyordu.
Delikanlnn gzlerinin ela olduunu, iine biraz yeil karm olduunu fark etti.
Dr. Stadler ban evirdi, Ferrisin uak gibi ya da gardiyan gibi yan bana gelmi olduunu
grd. Stadler yksek sesle, "hanet niyetleriyle dolu sadakatsiz gen serserilerin hakaretine maruz
kalmay beklemiyordum, dedi.
Dr. Ferris bir hmla gen adama dnd, yzndeki fke ifadesini engelleyemeden hrlad.
"Bana basn kartn ve alma iznini ver!
Dr. Robert Stadler mikrofona geince, ulusun dikkatli sessizliine hitap etmeye balad, elindeki
ktlardan okuyordu: "Yllardr srdrdm almalarmn ve bilime hizmetlerimin, insan zihnine
uygarlatrc ve zgrletirici etkiler yapacak yeni bir aracn potansiyelini byk liderimiz Bay
Thompson'un ellerine teslim etme onurunu bana kazandrmasndan tr gurur duyuyorum...
***
Gkyznde frn az gibi duraan bir soluk vard, New Yorkun sokaklarnda sanki hava ve
k dolamyor da, erimi toz dolayordu. Dagny havaalan otobsnn kendisini indirdii kede
durup kente pasif bir aknlkla bakt. Birka haftalk yaz sca, binalarn cephelerini eskitmie
benziyordu, ama insanlar yzyllardr ekilen aclarla sanki yalanmt. Durup onlar seyretti.
indeki dev gerek diilik duygusu onu aresizlie itiyordu.
O gerek diilik, sabahn erken saatlerinden bu yana hissedebildii tek duyguydu. Bombo bir
otoyoldan tanmad kente doru yryp, karsna ilk kan kiiyi durdurarak nerede olduunu
sorduundan beri.
Watsonville," cevabn almt, Hangi eyalet, ltfen? diye sorduunda adam ona bakm,
"Nebraska, demi, sonra da hzl admlarla uzaklamt. Dagny kendi kendine glmsemi, adamn
aslnda onun buraya nasl geldiini merak ettiini dnmt. Ona anlatabilecei hibir yk, asl
gerek kadar fantastik olamazd. Oysa sokaklardan demiryolu istasyonuna doru yrrken ona
fantastik grnen de Watsonvilledi. Istrab gzlemlemek ona artk insanolunun doal hlini
gzlemlemek gibi gelmiyordu. Bu alkanln unutmutu. Onu yeniden grmek, tm anlamszlyla
arpmt Dagnyye. nsanlarn yznde belli bir eit korkuyu okumaktayd. Bir de, bunu bilmekten

kanma ifadesi vard. Sanki korkun bir role km, numara yapyorlard hepsi. Gerei uzaa
itmeye dnk bir ritel uyguluyor, bu arada dnyay grnmez hle getirirken, kendi hayatlarn da
yaanmam klmaya urayorlard. Ad olmayan yasak bir eyden kurtulmak iin. Yasak olan, kendi
aclarnn niteliine bakmak, buna dayanma zorunluluunu sorgulamakt. Bunu yle net grebiliyordu
ki, iinden tanmad insanlara doru yrmek, onla yakalayp sarsmak, yzlerine bakp glmek,
Syrl bu etkiden! demek geliyordu.
nsanlarn bu kadar mutsuz olmas iin hibir mantkl sebep yok, diye dnmt. Hem de
hi...Ama sonra birden hatrlamt. Onlarn da varolularndan uzaklatrdklar g...mantkt zaten.
Bir Taggart trenine binip en yakn havaalanna varmt. Kendini hi kimseye tantmamt. Zaten
buna gerek de yoktu. Trende pencere yanndaki bir koltua oturmu, evresindekilerin anlalmaz
dilini renmeye alan bir yabanc gibi yolculuk etmiti. Atlm bir gazete bulup eline aldnda,
neler yazl olduunu zorlukla anlam, ama bunlarn niin yazlm olabileceini anlayamamt.
Hepsi ocuksu denecek kadar anlamsz geliyordu. New York gazetelerinden biriyle ayn gn
yaynlanan bir yazdaki paragrafa aknlkla bakt. Bay James Taggartn bir deme verdiini, kz
kardeinin bir uak kazasnda ldn akladn, bunun dndaki vatanseverlikten uzak
dedikodularn gerek olmadn sylediini okuyordu orada. Yava yava aklna Ynerge 10-289
geldi, Jimin herhalde, kardeini terk edip gidenler arasnda sayanlarn dedikodularndan utan
duymu olmas gerektiini akl etti.
Paragrafn kedinden, kendi kayboluunun kamuoyunda hayli tartldn, konunun hl da
kapanmadn gsteriyordu. Bu konuda baka iaretler de vard. Says giderek artan uak
kazalarndan sz eden bu makalede, Bayan Taggartn trajik lmne deiniliyordu. Arka sayfadaki
bir ilanda da, uann enkazn bulana 100.000 dolar verilecei vadedilmekteydi. lann altnda
Henry Rearden'n imzas vard.
Bu sonuncusu, yreine bir aciliyet duygusu saplatt.Geri kalan anlamsz gzkt. Hemen
ardndan, kendi dnnn byk haber saylacan fark etti. Dramatik bu karlamay, Jim'le,
basnla karlamay, o heyecan gzlemlemeyi dnnce, iinde bezgin bir uyuukluk belirdi. Keke
btn bunlar ben yokken yapp bitirseler, diye dnd.
Havaalannda bir kasaba muhabirinin, oradan ayrlacak birka yetkiliyle rportaj yapmakta
olduunu grd. Rportaj bitene kadar bekledi, sonra adama yaklap kimliini kard, afallam
gzlerle bakan adama yavaa, "Ben Dagny Taggart, dedi. Ltfen duyurur musunuz, ben sam ve
leden sonra New Yorkta olacam. Uak kalkmak zereydi. Dagny sorulan sorulara cevap verme
gereinden o sayede kurtuldu.
Pencereden aada kayp giden ayrlara, nehirlere, kasabalara, kentlere bakyordu, Uaktan
dnyaya bakarken hissettii mesafe duygusunu, insanlara bakarken de aynen hissetmekte olduunu fark
etmekteydi...ama insanlarla arasndaki mesafe ok daha uzundu.
Yolcular bir radyo yaynn dinlemekteydiler. Ne kadar dikkatle dinlediklerine baklrsa,
besbelli nemli bir eydi Bir takm sahte seslerin, tanmlanmam bir kamu refah konusunda
tanmlanmam yararlar salayacak yeni bir icattan sz etmekte olduunu duydu. Kelimeler besbelli
net bir anlam tamamak zere seilmiti. nsanlar nasl oluyor da bir konuma dinliyormu numaras
yapabiliyorlar, diye merak etti; ama yolcularn yapt da tam olarak oydu. Okumasn renmemi
kk ocuklarn kitab ap, canlarnn istediini yksek sesle syleyii gibi bir eydi bu. Ana ocuk
yle yaparken, bir oyun oynamakta olduunu bilir, diye dnd. Bu insanlar kendilerine, numara
yapmadklarn gstermeye alyor. Baka bir varolu biimi bilmiyorlar.
Uak indiinde, kendisi grlmeksizin muhabirler grubundan syrldnda, taksilerin bulunduu
yerde dikkat ekmek istemedii iin sessizce havaalan otobsne bindiinde de, o gerek diilik

duygusu, iindeki tek duygu olarak varln srdryordu. imdi otobsten inmi, sokan kesinde
durmu, New Yorka bakyordu. Kendini terk edilmi bir kente bakyor gibi hissetti.
Evine girdiinde, yuvaya dn duygusu hissetmedi. Buras nemsiz bir ama iin kulland
rahat bir makineymi gibiydi
Ama iinde hzlanan bir enerji art vard. Sisin ilk al gibi...bir anlamn
belirmesi...telefonun kulakln kaldrd, Pennsylvaniay, Rearden'n ofisini arad.
Aa, Bayan Taggart...Bayan Taggart! dedi neeli bir ses. Her zaman ok ciddi biri olan,
duygularn asla belli etmeyen Bayan Ivesn sesiydi bu.
Merhaba, Bayan Ives. Sizi artmadm, deil mi? Sa olduumu duymu muydunuz?
Ah, evet! Bu sabah radyodan duydum.
Bay Rearden ofisinde mi?
Hayr, Bayan Taggart. O... Kayalk dalarnda, arama yapyor... yani
Evet, biliyorum. Ona nasl ulaabileceimiz hakknda bir fikriniz var m?
Her an buray aramasn bekliyorum. Bu gece Los Gatos, Coloradoda kalacak. Haberi duyar
duymaz onu aradm. Ama havalanmt. Beni aramas iin mesaj braktm. nk...gn boyu
uuyor...ama otele dnnce beni arayacak.
Hangi otel bu?
Eldorado Oteli. Los Gatosta.
Teekkr ederim, Bayan Ives. Tam kapamak zereydi,
ey, Bayan Taggart!
Efendim?
Neydi banza gelen? Neredeydiniz?
Ben...sizi grnce anlatrm. imdi New Yorktaym. Bay Rearden araynca ltfen ofisimde
olduumu syleyin.
Peki, Bayan Taggart.
Dagny telefonu kapatt, ama eli kulakln zerinde kald. lk defa nemli bir maddeye temas
etmekte olduunu hissediyordu.Odann iine, sonra pencerenin dndaki kente bakt, gerisin geri
anlamszln sislerine gmlmeyi hi can istemedi.
Kulakl kaldrp Los Gatosu arad.
Uykulu ve gcenik bir kadn sesi, Eldorado Oteli, dedi.
Bay Henry Rearden iin bir mesaj alr msnz? Ltfen geldiinde syleyin, hemen...
Bir dakika ltfen, dedi kadn. Sesi her sz bir zahmet olarak algladn belli ediyordu.
Dagny dmelerin krtsn, zilletin aln, sessizliklerin bozuluunu dinledi, ardndan net bir
erkek sesi, Alo? dedi. Hank Rearden'n sesiydi.
Dagny kulakla, tabanca namlusuna bakar gibi bakt, kendini tuzaa kslm hissetti, soluk
alamaz oldu Alo? diye tekrar sordu Rearden.
Hank, sen misin?
Ksk bir ses duydu Bir soluun boaza tkanmasndan ok, bu i ekii gibiydi. Sonra tellerin
uzun sre bo bo trdamasn dinledi.
Hank! Cevap gelmedi, "Hank! diye haykrd Dagny korkuyla.
Soluk alma abasn duyar gibi oldu, sonra bu fslt geldi. Soru deildi. Her eyi ifade eden bir
szd: Dagny.
Hank, ok zgnm...ah, sevgilim, ok zgnm!...bilmiyor muydun?
Neredesin, Dagny?
yi misin?

Tabi.
Dndm...sa olduumu bilmiyor muydun?
Hayr...bilmiyordum.
Ah, Tanrm, aradma zldm, ben...
Neden sz ediyorsun? Dagny, nerdesin?
New Yorkta. Radyodan duymadn m?
Hayr. Daha yeni dndm.
Bayan Ives araman iin mesaj vermediler m sana?
Hayr.
yi misin?
imdi mi? Dagny onun gldn duydu. Bir buluun balangcyd duyduu. Genlin sesi
her saniye gleniyordu o glte. Ne zaman dndn?
Bu sabah.
Dagny,neredeydin?
Hemen cevap vermedi. Uam dt, dedi. Kayalk dalarnda. Birileri beni buldu, yardm
etti, ama kimseye haber yollayamadm.
Reardenn sesindeki gl kayboldu. O kadar m ktyd? diye sordu. H...ha, uan
d m? Hayr, pek kt deildi. Yaralanmadm. Yani ar yaralanmadm.
O halde neden haber yollayamadn?
Orada hi...iletiim olana yoktu.
Geri dnmen neden bu kadar uzun srd?
Buna... imdi cevap veremem.
Dagny, tehlikede misin?
Dagny, Hayr, derken sesindeki yar glmseyen, yar acl ton, hemen hemen pimanlk
yanstyordu.
Esir mi dtn?
Yo, tam yle saylmaz
O zaman, daha erken dnebilirken dnmedin, yle mi?
Doru...ama syleyebileceim bu kadar.
Neredeydin, Dagny?
Bunu imdi konumamamzn bir sakncas var m? Grene kadar bekleyelim.
Tabii. Soru sormam. Yalnzca syle bana, imdi gvende misin? Gvende mi? Evet.
Yani yaralanma ya da kalc sakatlk var m?
Dagny ayn neesiz glle, Yaralanma m...hayr, Hank, dedi. Kalc sakatla gelince,
bilemiyorum.
Bu gece New Yorkta msn?
Evet...ben temelli dndm.
yle mi?
Bunu neden soruyorsun?
Bilmiyorum. Herhalde arada ok fazla almm...sni bulamamaya Ben dndm.
Tamam. Seni birka saate kadar grrm. Sesi atlar gibi oldu. Sanki bu cmleye
inanamyordu. Daha kesin bir sesle, Birka saate kadar, diye tekrarlad.
Burada olacam.
Dagny...
Evet?

Rearden sesli sesli gld. Yo, bir ey yok. Yalnzca sesini bir kere daha duymak istedim.
Bala beni. Yani, imdi deil.Demek istediim u anda daha fazla bir ey sylemek istemiyorum.
Hank, ben...
Grtmz zaman, sevgilim.
Dagny ayaktayd. Sessiz kulakla bakyordu. Dnnden beri ilk defa acy hissetti. iddetli
bir acyd, ama onu canlandryordu, nk hissetmeye deer bir acyd.
Taggart Transcontinentaldaki sekreterine telefon at, ona ksaca, yarm saate kadar ofiste
olacan syledi.
Nathaniel Taggartn heykeli gerekti. Dagny terminalin ortasnda durup o heykele bakt. Sanki
koskocaman, yanklarla dolu bir tapnakta ikisi yalnzlarm gibi hissetti.evrede yalnzca sis gibi
ekilsiz hayaletler vard, bir grnp bir kayboluyorlard. Hareketsiz durmu, ban kaldrmt. Bir
an iin heykele adanmasna bakt. Geri dndm...syleyebilecei tek sz buydu.
Kendi odasnn kapsndaki buzlu camda hl 'Dagny Taggart yazmaktayd. D odaya adm
attnda, orada alanlarn yznde grd ifade, boulurken kendilerine ip atldn gren
insanlarn ifadesine benziyordu.Eddie Willersn kendi cam blmesi iinde ayaa kalktn grd.
Karsnda biri vard. Eddie, Dagnyye doru hareketlenirken durdu. Kendini kapana kslm gibi
hissediyordu. Dagny kendi yznn odadaki herkesi selamlamasna izin verdi, ocuklara glmser
gibi hepsine yumuack glmsedi, sonra Eddieye ynlendi.
Eddie onun yaklamasn seyrederken sanki dnyada baka hibir ey gremiyor gibiydi. Ama
kaskat pozu, karsndaki adam dinliyor grnmeye altn belli ediyordu.
Lokomotif m? diyordu adam, Sesi genizden ve kaygan, ayn zamanda da heceleri srar
gibiydi. Lokomotif diye bir sorun yok. Tek yapacan..
Merhaba, dedi Eddie yavaa. Yznde srlarla dolu bir glmseme vard.Sanki ok
uzaklardaki bir hayale bakyordu.
Adam dnp Dagnyye bakt. Benzi sar,salar kvrckt. Yumuak kaslardan oluan sert bir
yz vard. Tiksinti verici yakkll bar kelerine yakacak trdendi. Bulutlu kahverengi
gzlerinde cam gibi bir yasslk gze arpyordu.
Eddie ciddi ve titreimli bir sesle, sanki adam salonlara zg grg kurallarna zorla ekmek
istiyormu gibi, Bayan Taggart, size Bay Meigs'i takdim edebilir miyim? dedi.
Adam ilgilenmiyormu gibi, Memnun oldum, deyip yine Eddieye dnd, sanki Dagny orada
yokmu gibi devam etti: Tek yapacan Comet' yarn ve Sal gn seferden ekip, lokomotifleri
Arizonadaki greypfrut zel trenine ve size szn ettiim Seranton kmrne yollanm trene
balamak. Emirleri hemen ver.
Dagny, soluu tkanr gibi, "Asla yle bir ey yapmayacaksn! dedi. nanamamt. Kzmaya
bile zaman bulamamt.
Eddie cevap vermedi.
Meigs'in Dagny'ye baklarnn, eer gzleri tepki verebilecek gzler olsa, akn olduu
sylenebilirdi. Eddieye vurgusuz bir sesle, Emirleri yolla, dedi, sonra donup kt.
Eddie nndeki bir kda notlar almaktayd.
Deli misin? diye sordu Dagny.
Eddie gzlerini kttan kaldrp ona baktnda, saatlerdir dayak yiyormu gibi yorgundu.
l bir sesle, Mecburuz, Dagny." dedi
Dagny eliyle Meigs'in arkasndan kapanmakta olan kapy gsterdi. Neydi bu byle?
Birletirme Mdr.
Ne?!

Washingtonun Demiryollar Birletirme Pln temsilcisi.


O da ne?
O aslnda...Dur bir dakika Dagny, sen iyi misin? Yaralanm miydin? Uan m dt?
Eddie Willers yalannca yznn nasl olacan Dagny hibir zaman dnm deildi, ama
imdi karsnda gryordu. Daha otuz be yandayken, bir ay iinde yalanmt Eddie. Durumun
teniyle, buruuklarla ilgisi yoktu. Yine ayn yz, yine ayn kaslar vard karsnda. Ama tm izgileri
solgun ve acl bir kabullenmeyle doluydu.
Dagny yumuack, gvenle glmsedi, tm sorunlar siler gibi bir ifadeyle elini uzatt. Pekl
Eddie. Merhaba.
Eddie uzatlan eli tutup dudaklarna gtrd. Bunu daha nce hi yapmamt. Hlinde ataklk
da, zr dileme de yoktu. Yalnzca apak bir samimiyet vard.
Uak kazasyd" dedi Dagny. "Hem, Eddie, kayglanmayasn diye sana gerei syleyeceim.
Ben yaralanmadm. Yani ar yaralanm deilim. Ama basna ve dierlerine yle sylemeyeceim.
Sen de syleme.
Tabii
Hi kimseyle iletiim kurma imknm yoktu, ama yaralandmdan deil. Syleyebileceklerim
bu kadar, Eddie. Nerede olduumu, dnmn neden bu kadar uzun srdn sorma.
Sormam.
imdi syle bana, nedir bu Demir yollar Birletirme Pln?
O pln...f, izin verir misin...Jim sylesin sana. ok gemeden syler zaten. Benim midem
msait deil...meer ki...mutlaka syle diyesin Disiplinin gereklerine uymak iin bilinli bir aba
gsterdii belliydi.
Hayr, sylemek zorunda deilsin. Yalnzca bana, u Birletiricinin dediini doru anlayp
anlamadm syle. Comet' iki gn iptal etmeni, lokomotifleri Arizona'da greyfurt tayacak bir zel
trene vermeni mi istiyor!"Evet, yle.
Ve meyveleri ykleyebilmek iin de bir kmr trenini m iptal etmi?' Evet
Greyfurt mu?
Evet
Neden?
Dagny, 'neden szn artk hi kimse kullanmyor.
Dagny bir an sessiz kaldktan sonra sordu: Nedeni hakknda herhangi bir tahminin var m?
Tahmin mi? Tahmin etmek zorunda deilim. Biliyorum.
Peki, neymi?
Greyfurt zel treni Smathers Kardelere gidiyor. Smathers Kardeler bir yl kadar nce
Arizona'da bir meyve iftlii satn ald. Araziyi, Frsat Eitleme Yasas yznden iflas etmi birinden
almlar. O adam otuz yldr orann sahibiymi. Smathers Kardeler bir yl ncesine kadar kumarhane
panelleri yapyormu. Araziyi Washington'n, Arizona gibi yoksul blgeleri kalkndrma projesi
erevesinde at bir krediyle almlar. Washington'da dostlar var.
Eee?
Dagny, herkes biliyor artk. Tren saatlerinin son haftadr nasl ayarlandn bilmeyen yok.
Neden baz sevkiyatlarn tren bulabilirken, dierlerinin bulamad apak ortada. Biz yalnzca
bildiimizi aklamyoruz, o kadar. Bu kararlarn yalnzca 'kamu karlar nedeniyle verildiine
inanyormu gibi yapmak zorundayz. New York kentinin en nemli kar, arabuk byk
miktarlarda greyfurt gelmesiymi gibi. Duraklad, sonra ekledi. Birletirme Kurulunun bakan,
kamu karlarnn ne olacana kendi bana karar veriyor, ABD'nin her yannda hangi vagonlarn ve

hangi lokomotiflerin nereye alacan saptyor.


Bir anlk bir sessizlik oldu. Anlyorum, dedi Dagny. Sonra. Winston tneli konusunda ne
yapld? dedi.
Ha, oras hafta nce terk edildi. Trenleri gmen topra hibir zaman kaldrmadlar.
Makineler almad.
'Tnelin dndan dolaan eski hatt onarmak iin ne yapld?
O da rafa kaldrld.
Biz ktay bir kydan br kyya kadar aan herhangi bir trafik yapyor muyuz?
Eddie ona garip garip bakt, ac bir sesle, Evet, yapyoruz, dedi. Kansas Western'i turlayarak
m?
Hayr
Eddie, neler oldu burada son bir aydr?
Eddie azndan kan szler irkin bu itirafm gibi glmsedi. Son bir aydr para
kazanyoruz, dedi.
Dagny o srada d kapnn aldn grd. eriye James Taggart, yannda Bay Meigs'le
birlikte girdi. Dagny, Eddie, bu toplantda bulunmak ister misin? diye sordu. "Yoksa bulunmamay
m yelersin?
Hayr, bulunmak isterim.
Jimin yz burumu kt gibiydi. Oysa o yumuak, puf puf ederinin zerine hi yeni izgiler
eklenmi deildi.
Dagny, konuulacak pek ok ey var, bir sr nemli deiiklik..Sesi tiz kyor, kendi
benliinin nnde kouyordu. ey, dndne memnun oldum, sa olduuna sevindim, diye ekledi
sabrsz bir havada. Yeni hatrlamt. imdi bir takm acil durumlar..
Dagny, "Odama geelim, dedi.
Odas tarih bir restorasyon geirmi gibiydi. Eddie Willers tarafndan restore edilmi ve
korunmutu. Duvardaki haritas, takvimi, Nat Taggart'n resmi.. burada Clifton Lockey dneminden
hibir kalnt yoktu.
Anladma gre, hl bu demiryolunun iletmeden sorumlu bakan yardmcsym, yle mi?
diye sordu.
ylesin. Taggartn telal sesinde sulayan, hemen hemen meydan okuyan bir ifade vard.
Elbette ylesin...bunu hi unutmasan iyi edersin...ii brakm deilsin, hl...deilsin, deil mi?
Hayr, brakm deilim.
imdi yaplacak en acil i, dndn, iinin banda olduunu hemen basna aklamak,
aradan geen srede nerede olduunu anlatmak...ha, bu arada...neredeydin sen?
Eddie dedi Dagny. unu bir not alp basna yollar msn ltfen: Kayalk dalar zerinden
Taggart tneline doru uarken uamn motoru arza yapt. Yolumu kaybettim, acil ini yapacak bir
yer ararken uam Wyoming'de dalarn ssz bu yerine sert bir ini yapt. Beni yal bir obanla
kars buldu, kulbelerine gtrdler. Oras en yakn yerleim yerine elli mil uzaklktayd. Kt
yaralanmtm. ki hafta bilincim yerinde deildi. Yal kar kocann telefonu, radyosu, iletiim
olana ya da tat arac yoktu. Bu tek eski kamyonetleri vard, kullanmaya altklarnda o da
bozuldu. Yryebilecek gc kazanncaya kadar onlarn yannda kalmam gerekti. Elli millik yolu
yryp tepelerin eteine vardm, sonra otostopla Nebraskadaki Taggart stasyonu'na ulatm.
Anlyorum, dedi Taggart. Eh, iyi yleyse. Basnla grtnde...
Ben basnla grecek deilim.
Ne? Ama btn gn beni arayp duruyorlar! Bekliyorlar! art bu! Panie kaplm gibiydi.

Son derece gerekli!


Kim aryor seni btn gn?
Washingtondakiler...ve bakalar...senin aklama yapman bekliyorlar.
Dagny parmayla Eddienin elindeki ktlar gsterdi, ite, aklamam orada.
Ama o yetmez! Brakp gitmediini sylemen gerek.
O zaten belli deil mi? Dnmm ite.
O konuda bir ey sylemelisin.
Ne gibi?
Kiisel bir ey.
Kime?
lkeye. nsanlar senin iin kaygland. Onlara gvence vermek zorundasn.
Bu hikye onlara gvence verir...tabii eer birileri benim iin kayglandysa.
Benim demek istediim o deil!
E, nedir yleyse?
Benim dediim... Sustu, gzlerim onunkilerden kard. Yani. Oturdu. Syleyecek kelime
aryor, parmak eklemlerini tlatp duruyordu.
Jim iyice dalyor, diye dnd Dagny. O snrl sabrszlk, sesindeki o tizlik, hlindeki genel
panik...hepsi yeniydi bunlarn. Tedbirli sakinlik pozunun yerine, imdi ikide bir belli olan etkisiz bir
hamlk havas yanstyordu.
Demek istediim..Kafasndakini telaffuz etmeksizin ifade edebilecek kelimeler aryordu.
Anlalmasn istemedii eyi onun anlamas iin urayordu. Yani halk...
Biliyorum ne demek istediini dedi Dan. Hayr, Jim, halka, sanayiimizin durumuyla ilgili
gvence verecek deilim.
Ama imdi sen...
Varsn halk kendi akl lsnde gvencesiz kalsn, imdi ie dnelim Ben...
konualm, Jim.
Taggart yan gzle Bay Meigse bakt. Bay Meigs sessizce oturmu, bacaklarn stste atm,
sigarasn iiyordu. stndeki ceket askeri niforma deildi ama yle bir havas vard. Boynunun
etleri yakasnn zerinden tayor, vcudunun etleri, onlar saklasn diye yaplm dar kemerini
zorluyordu. Parmanda kocaman sar elmas bir yzk vard. Kt parmaklarn hareket ettirdike ta
parldyordu.
Bay Meigsle tanmsn, dedi Taggart. kinizin iyi geineceine ok memnun oluyorum.
Beklenti dolu bir yar duraklama yapt, ama taraflarn ikisinden de bir tepki alamad. Bay Meigs,
Demiryollar Birletirme Plnnn temsilcisi. Onunla ibirlii yapmak iin pek ok frsatn olacak.
Demiryollar Birletirme Pln nedir?
Bu bir.. hafta nce yrrle girmi yeni bir ulusal dzen. Houna gidecek, onaylayacaksn
ve ok da pratik olduunu greceksin. Dagny onun setii metodun yararszlna ap durmaktayd.
Fikri nceden isimlendirmekle, artk ona bunu deitirme frsat brakmam olduunu sanyordu.
Acil durum dzeni. lkenin ulam sistemini kurtaran sistem.
Nedir pln?
Acil durum srasnda herhangi bir inaat iinin ne almaz zorluklar getireceim tabi ki
biliyorsun. imdi...geici olarak...yeni ray demek imknsz. Bu nedenle, lkenin en nemli sorunu,
ulam sanayiini btn olarak muhafaza etmek. Var olan durumunu ve tm tesislerini muhafaza altna
almak. Ulusal kurtuluumuzun gerei olarak...
Plan nedir?

Ulusal kurtulu politikamzn gerei olarak, lkenin tm demiryollar bir tek ekip olarak, tm
kaynaklarn bir havuza toplanmasyla birletirildi. Hepsinin brt geliri, Washington'daki
Demiryollar Havuz Kuruluna devredildi. O kurul tm sektr iin bir tr karum gibi davranyor,
toplam geliri eitli demiryolu irketleri arasnda bltryor...daha...daha modern bir datm
ilkesine gre.
Hangi ilke?
Kayglanma ltfen, mlkiyet haklar korunuyor, yalnzca bunlara yeni bir biim verilmi oluyor.
Her demiryolu irketi, kendi iletmesiyle ilgili sorumluluu bamsz olarak tayor, tren
programlarn, hatlarnn ve tehizatnn bakm onarmn kendisi salyor. Ulusal havuza katk olarak
da her demiryolu irketi, gerektii zaman dier irketlere kendi hatlarn ve tesislerini cretsiz olarak
kullanma izni veriyor. Yl sonunda Havuz Kurulu toplam brt geliri paylatryor, her demiryolu
irketine para veriliyor. Eskisi gibi rastgele deil.Yani ka trenin ka ton yk tadna gre
deil...ihtiyacna gre. Ba ihtiya da tabi hatlarn bakm ve onarm masraflar. Yani her
demiryoluna, ka mil hatt varsa ona gre para veriliyor.
Dagny kelimeleri duyuyor, anlamn kavryor, ama bunun gerek olduuna kendini bir trl
inandramyordu. Byle bir delilik kbusuna, srf insanlar makul bir eymi gibi numara yapyor diye
sayg gsterip kzmak, kayglanmak, itiraz etmek mmkn myd? inde bir uyumutuk hissetti.
Manevi gcenikliin geerli olabilecei dzeyin ok daha aalarna frlatlm gibi oldu.
Yamyass, kupkuru bir sesle, Biz kta aan trafiimiz iin kimin hattn kullanyoruz? diye
sordu.
Taggart telala, Kendimizinkini tabii dedi. Yani, New Yorktan Bedford Illinousa kadar.
Bedforddan teye kendi trenlerimizi Atlantic Southernn hatlar zerinden yolluyoruz.
San Franciscoya kadar m?
Eh, senin oluturmaya altn o dolambal rotadan ok daha hzl. Kendi trenlerimizi,
hattn kullanm iin para demeden mi yolluyoruz?
Hem zaten senin rotan uzun sre yaamazd, nk Kansas Western hatt kt, Ayrca..
Atlantic Southernn hattn kullanrken para demiyor muyuz?
Eh, biz de Missisippi Kprsn onlara kullandrdmzda para almyoruz.
Dagny bir an sonra, Haritaya baktn m? diye sordu.
Meigs hi beklenmeyen bir anda, 'Tabii, diye sze kart. Sizin hatlarnz lkede en uzun
kilometre tutan hatlar. O nedenle de, kayglanacak hibir eyiniz yok.
Eddie Willers patlayp glmeye balad.
Meigs ona bo bo bakt. Neyin var senin? diye sordu.
Eddie bezgin bir sesle, Hibir ey, dedi, Bir eyim yok.
Dagny, Bay Meigs, dedi. Eer haritaya bakarsanz rahata grebileceiniz gibi, kta aan
trafiimizle ilgili hatlarn bakm onarm giderinin te ikisi bize bedava veriliyor ve paras da
rakibimizin cebinden kyor.
Evet, tabi yle, dedi adam. Ama gzleri kslmt. Dagny'ye kukuyla bakyordu. Bu kadar
apak konumaya onu hangi gcn ittiini merak eder gibiydi.
Bu arada biz de, miller boyunca uzanan, hibir trafik tamayan yararsz hatlarn sahibi
olduumuz iin para alyoruz.
Meigs durumu anlamt. Bu konumalara olan ilgisini tmyle kaybetmi gibi arkasna yasland.
Taggart, Bu doru deil, diye aksilendi. Eski kta aan hatlarmzn blgesinde ok sayda
yerel tren altrp, o blgelere hizmet gtryoruz...Iowa, Nebraska, Colorado...tnelin br
yannda da California, Nevada, Utah.

Eddie Willers i raporu verir gibi bo ve masum bir sesle, "Gnde iki yerel tren altryoruz,"
dedi, Baz yerlerde daha da seyrek.
Dagny sordu: Bir demiryolunun altrmak zorunda olduu trenlerin says nasl saptanyor?
Kamu karlarna bakarak dedi Taggart.
Eddie, "Havuz Kurulu saptryor." diye katkda bulundu.
Son hafta iinde lkede ka tren seferi kaldrld?
Taggart hevesle, Aslnda pln bizim sektr uyumlandrd ve lgn rekabeti ortadan
kaldrmaya yardmc oldu, dedi.
Eddie, "lkede alan trenleri yzde otuz azaltt diye aklad. Rekabet yalnzca Havuz
Kuruluna, sefer iptal etmek iin verilen dilekeler arasnda kald. Sa kalacak demiryolu, hibir tren
iletmemeyi baaran irket olacak.
Atlantic Southernn daha ne kadar ayakta kalacan hesaplayan oldu mu?
Meigs, O sizi hi ilgil..." diye sze balarken Taggart,
Ltfen, Cuffy! diye bard.
Eddie sakn bir sesle, Atlantic Southernn bakan intihar etti, dedi.
Taggart, Onun bununla hibir ilgisi yoktu! diye haykrd. ahs bir nedenle oldu o!
Dagny sessiz kald. Karsndakilerin yzne bakp duruyordu. Beynindeki uyuuk kaytszln
aknl hla tam olarak gemi deildi. Jim her zaman kendi baarszlklarnn arln evredeki
en gllerin srtna kaydrmay baarm, onlar mahvederek ayakta kalm, kendi hatalarn onlara
detmiti. Dan Conway'e yapt gibi, Coloradolu sanayicilere yapt gibi. Ama bu seferkinde
yamac mant bile yoktu. Zaten zayf olan, yar iflas etmi durumda bir rakibin leine saldrmak
bambaka bir eydi.
Mantk alkanl neredeyse onu konumaya yneltmek zereydi. Tartmaya, aka grleni
ortaya sermeye...Ama yzlerine baknca, onlarn her eyi zaten bildiklerini anlad. Onun bildii gibi
deil, biraz farkl biimde...ama biliyorlard. Ne sylese, yeni olmayacakt onlar iin. Yaptklarnn
mantksz dehetini gstermek, aaca sonulara dikkat ekmek yararszd. Meigs de, Taggart da
biliyordu hepsini. Bilinlerinin srr da, bilmenin kesinliinden kurtulu biimleriydi.
Anlyorum," dedi alak sesle.
Taggart, He, baka ne yapaym istiyordun?' diye bard. Kta aan trafikten vaz m
geseydim? flas m etseydim?' Koskoca irketi bir dou kys yerel sistemine mi evirseydim?
Grne gre, Dagnynin o tek kelimesi, Taggart her trl itirazdan daha fazla etkilemiti, Alak
sesle sylenen Anlyorum szyle anlalan ey onu korkudan titretiyor gibiydi. Elimden baka bir
ey gelmiyordu! Ktay bir utan bir uca aan bir amz olmas artt! O tnelin evresinden
dolaabilecek bir yol yoktu! Fazla maliyete ynelecek paramz yoktu! Bir eyler yaplmas artt! Bir
hattmz olmalyd!
Meigs ona yar akn, yar tiksinen bir bakla bakyordu.
Dagny kuru bir sesle, Ben tartmyorum, Jim, dedi.
Taggart Transcontinental gibi bir demiryolunun kmesine izin veremezdik! Ulusal bir felket
olurdu! Onca kenti, onca sanayii, yolcular, alanlar, hissedarlar, hayat bize bal olanlar
dnmek zorundaydk! Yalnz kendimiz iin deil, kamu karlar iin de yaptk bunu! Demiryollar
Birletirme Plnnn pratik bir pln olduunu herkes kabul ediyor! En bilgili...
Jim, dedi Dagny Benimle konuacak ile ilikili baka konular varsa, konu.
Sen hibir zaman hibir eyin sosyal boyutuna dnmedin.'' Sesi karanlk, geri ekilen bir
sesti.
Dagny, Meigs'in de bu numaralar kendisi kadar yadrgamakta olduunu gryordu, ama

onunkinin nedeni bakayd. Adam Jim'e skkn bir tiksintiyle bakyordu. Dagny o anda Jimi, iki kutup
arasnda, Meigs'le kendisi arasnda orta yolu bulmaya alan biri gibi grd. imdi artk yolunun
daralm olduunu fark ediyordu. ki dimdik duvar arasnda ilerlemek zorunda olduunu anlamt.
Ac dolu, ama elenceli bir merakla, Bay Meigs, dedi, brs gn iin ekonomik plnnz
nedir?
Kahverengi gzlerin ifadesiz baklarla kendisine dndn grd. Pratik biri deilsiniz,
dedi adam.
Taggart, Ben gelecekle ilgili teoriler konusunu hi bilmem, diye patlad. Biz u andaki acil
durumu dzeltmek zorundayz. Uzun vadede Meigs,Uzun vadede hepimiz lm olacaz, dedi.
Sonra birden bire ayaa kalkt. Ben gidiyorum, Jim," dedi. Bo lflarla geirecek zamanm
yok. u tren kazalarn nlemek iin bir eyler yapma konusunda onunla sen konu...eer gerekten
demiryollarnn sihirbaz olan kk kz oysa. Hakaret eder gibi sylememiti bunlar. Hakaret
ederken de, kendisine hakaret edilirken de, farkna varabilecek adamlardan deildi..
Taggart, Sonra grrz, Cuffy." dedi, Meigs ikisine ile bakmadan odadan kt.
Taggart, Dagny'ye bakt. Baklarnda hem bir beklenti hem de bir korku vard. Sanki onun
syleyeceklerinden korkuyor, bir yandan da ondan bir kelime, bir tek kelime gelsin diye can atyordu.
Dagny, Eee? diye sordu.
Ne demek istiyorsun'
Baka konumak istediin bir ey var m?
ey, ben... Hayal krklna uram gibiydi. Evet! diye bard sonra. Umutsuz bir dala
geer gibiydi. Tartacam bir konu daha var. hepsinin en nemlisi, u...
Says artan tren kazalar m?
Hayr! O deil.
Nedir o hlde?
ey...bu gece Bertram Scudder'n radyo programna kman gerek.
Dagny arkasna yasland. yle mi?
Dagny, bu art, ok kritik, baka are yok, reddetmek olanaksz, hele zamanmzda hi ka
yok ve...
Dagny kolundaki saate bakt. Sana aklaman iin dakika tanyorum...eer dinlememi
istiyorsan. Ak konusan iyi olur.
Peki! Sesi pek umutsuzdu. ok yksek dzeylerde...yani Chick Morrison, Wesley Mouch,
Bay Thompson dzeyinde...o kadar yksek dzeyde...ok nem verilen bir durum var...Senin ulusa bir
konuma yapman, moral vermen, ii brakmadn sylemen gerekiyor.
Neden?
nk herkes braktn sand!...Son zamanlarda neler olduunu bilmiyorsun, ama., ama durum
ok anormal. lke dedikodularla alkanyor. Her konuda sylentiler var. Her konuda ve hepsi de
tehlikeli. Ykc yani. Sanki insanlar hibir ey yapmyor, yalnzca fsldayor. Gazetelere
inanmyorlar, en iyi hatiplere inanmyorlar, ortalkta dolaan her trl hain dedikoduya inanyorlar.
Ne gven kald, ne inan, ne dzen, ne.. ne de otoriteye sayg. nsanlar... insanlar sanki paniin
eiinde.
Eee?
Bir kere, tm byk sanayicilerin buhar olup umas gibi lanet olas bir olay var! Kimse bunu
aklayamyor ve herkes ok korkuyor. Bu konuda dnya kadar histerik yorum dolayor. Hep
dedikleri, kendine saygs olan hi kimsenin bu herifler iin almayaca. Yani
Washingtondakileri kastediyorlar. imdi anlyor musun? Sen kendini nl biri olarak grmezsin,

ama ylesin. Ya da oldun. Uan dtnden ben. Uak dmesi olayna kimse inanmad. Herkes
senin yasay, yan Ynerge 10-289u ihlal ettiini, ii brakp gittiini dnd. Kamuoyunda
Ynerge 10-289 ok yanl anlalyor...ok tedirginlik var. imdi senin radyoda konumann nemini
anlyor musun? kp onlara, Ynerge 10-289un sanayii mahvettiinin doru olmadn, o yasann
ok iyi bir yasa olduunu, herkesin yararna dnk olduunu, biraz daha sabrederlerse durumun iyiye
dneceini, refahn geri dneceini sylemelisin. Artk halk yetkili resmi grevlilere inanmyor.
Sen...sen bir sanayicisin. Eski ekolden geriye kalm az sayda sanayiciden birisin. Gitti sanld
hlde sonunda geri dnen de bir tek sen varsn. Seni...Washington politikalarna kar kan bir gerici
olarak tanyorlar. O yzden inanacaklar sana. stlerindeki etkin ok byk olacak. Gvenleri
ykselecek, moralleri dzelecek. imdi anlyor musun?
Dagny'nin yzndeki garip ifadeyi grnce dizginleri brakm, alabildiince konumutu. Dagny
yar glmser gibi, yar dncelere dalm gibi dinliyordu.
Dinlerken kafasnda, Reardenn bir yl nce ilkbaharda syledii szler vard: Bizden bir tr
onaya ihtiyalar var, Bunun nasl bir onay olduunu bilmiyorum, ama Dagny, bildiim bir tek ey
var, eer kendi hayatmzn deerini biliyorsak, o onay onlara asla vermememiz gerek. Seni ikence
masasna bile yatrsalar verme onu onlara. Brak senin demiryolunu, benim fabrikam mahvetsinler,
ama o onay verme onlara.
imdi anlyor musun?
Evet, Jim, anlyorum!
Jim onun ses tonunu yorumlayamamt. Alak sesle sylemiti Dagny bunu. Biraz inilti, biraz
glme, biraz zafer vard sesinde. Ama ilk defa olarak duygu izi girmiti o sese. Bunun zerine
Taggart, ummaktan baka are gremeyerek yine konutu: Washingtondakilere konuacana dair
sz verdim ! imdi dnemeyiz...hele byle bir konuda! Sadakatsizliimizden kukulanmalarn gze
alamayz. Her ey hazrland. Bu gece on buukta, Bertram Scuddern programnda konuk konumac
olacaksn. nemli kiilerle rportajlar yapt bir program var. Tm lkede ayn anda yaynlanyor.
ok sayda dinleyicisi var. Yirmi milyondan fazla kiiye ulayor. Moral artlanma Ofisine gre...
Neye gre?
Moral artlanma...Chick Morrisonun ofisi...beni kere arad, bir terslik olmayacandan
emin olmaya alt. Tm yaync kurululara emir kardlar. Gn boyu hepsi duyurular yapyor,
insanlara bu gece Bertram Scuddern programnda seni dinlemelerini sylyorlar.
Cevap bekler gibi bakyordu. Ayn zamanda, olayn iinde en nemsiz eyin o cevap olduunu
Dagnynin anlamasn da bekler gibiydi. Dagny'. "Benim Washington politikalar hakknda da.
Ynerge 10-289 hakknda da neler dndm biliyorsun, dedi.
Byle bir zamanda, dnme gibi bir lks gze alamayz!
Dagny yksek sesle gld.
Ama artk onlara hayr diyemeyeceini grmyor musun? Taggart baryordu. Onca
duyurudan sonra programa kmazsan, dedikodulara destek vermi olursun. Sadakatsizliin aka
ilan demek olur'
Tuzak ilemez., Jim.
Hangi tuzak?
Senin hep kurduun tuzak.
Ne demek istediini anlamyorum!
Bal gibi anlyorsun. Biliyordun...hepiniz biliyordunuz . reddediim srpriz deil. Bu yzden
beni halka ak bir tuzaa ittin. Reddedersem senin iin utan verici bir skandal olacak. Benim yol
amak istemeyeceim kadar byk bir skandal. yle umdun. lmie uzattnz boynunuzu benim

kurtarmam bekliyorsunuz. Kurtarmam.


Ama ben sz verdim!
Ben vermedim.
Ama onlar reddedemeyiz! Bizi kskvrak balam olduklarn grmuyor musun?
Grtlamzdan yakalam durumdalar bizi! Bu Demiryolu Havuzu kanalyla, ya da Birletirme Kurulu
kanalyla, belki de tahvillerimizin moratoryumu kanalyla bize neler yapabilirler, bilmiyor musun?
Ben onu iki yl nceden biliyordum
Taggart tir tir titriyordu. Korkusunun ekilsiz, umutsuz, hemen hemen btl bir nitelii vard.
Sayd tehlikelerle llemeyecek kadar byk bir btl korku. Dagny birdenbire, bunun brokratik
cezalandrmalardan ok daha derin bir sebebi olduunu hissetti. Jim o cezalandrlmalar, iindeki
korkuyu zdeletrebilecei tek somut ibaret olarak semi, onu baka eylerle zdeletirip
bilinlendirmeye cesaret edememiti.Byle zdeletirmekte hem biraz mantk grnts de vard;
asl amacn saklanmasna yardma oluyordu. Savuturmaya alt eyin lkedeki panik
olmadndan emin oldu Dagny. Aslnda Jim, Chick Morrison, Wesley Mouch ve yamac takmnn
geri kalan, Dagnynin onayn kurbanlarna gvence vermek iin deil, kendileri gvence bulmak iin
istiyor, buna bu nedenle ihtiya duyuyorlard. Akllarnca kurnazlk ediyor, histerik srarlarna klf
olarak, kurbanlarnn gzn boyama amacn ileri sryorlard. Dagny dehet dolu bir tiksintiyle, bu
adamlarn kendilerini bu derece aldatacak dzeylere kadar nasl alalabildiklerini, nasl olup da
isteksiz bir kurbann onayna ihtiya duyar hle geldiklerini merak etti...oysa dnyay kandrdklarn
dnerek koyulmulard bu yola.
Baka aremiz yok! diye bard Taggart. Kimsenin baka aresi yok! Dagny ok alak
sesle, Defol buradan, dedi.
O sesteki bir ey, Taggartn iindeki itiraf edilmemi bir noktaya dedi. Hi
kelimelendirmedii o ey, bu sesin hangi bilinlenme dzeyinden doduunu anlamasn salad.
Dnp odadan kt.
Dagny, Eddieye bakt. Eddie bir tiksinti kriziyle daha boumaktaym gibiydi Bu mcadeleler
son zamanlarda kroniklemeye balyordu.
Bir an sonra Eddie sordu: Dagny, Quentin Daniels'a ne oldu? Sen onun peinden uuyordun,
yle deil m?
Evet," dedi Dagny. Gitti.
Yok ediciye m gitti?
Bu kelime Dagnyye fiziksel bir darbe gibi arpt. lk defa olarak d dnya geleli, gn boyu
iinde tuttuu o kl varla dokunmaktayd. O varlk sessiz, deimez bir hayal gibiydi. zel bir
hayal. evresindeki hibir eyden etkilenmeyecek, asla dnlmeyecek, yalnzca bir g kayna
olarak hissedilecekti orada. Ama birden bire, o gcn bu dnyadaki adnn yok edici' olduunu fark
ediyordu.
Byk bir abayla, Evet dedi ifadesiz bir sesle. "Yok ediciye gitti. Sonra elleriyle masann
kenarn yakalad, amacn ve pozunu dengelemeye alt. Ac bir glmseme glgesiyle, Ee, Eddie,
bakalm seninle ben gibi iki pratiklikten uzak insan, u tren kazalarn nleme konusunda neler
yapabileceiz dedi.
ki saat sonra odasnda yalnzd. Rakamlarla dolu ktlarn zerine eilmiti. Sayfalarda
rakamdan baka bir ey yoktu ama, Dagnynin gz nnde son drt haftann tm demiryolu olaylar
film gibi canlanmt. O srada zil ald, sekreterinin sesi, Bayan Rearden sizi grmek istiyor. Bayan
Taggart, dedi.
Bay Rearden m? nanamamt. kisine de inanmak mmkn deildi.

Hayr, Bayan Rearden.


Dagny bir an bekledi, sonra, Ltfen ieriye buyursun, dedi.
Lillian Reardenn odaya girip masaya doru yrrkenki hareketlerinde garip bir vurgu var
gibiydi. Ismarlama dikilmi bir tayyr giymiti. Yakasnda yanlamasna gevek balanm parlak
renkli bir fiyonk vard. Kk apkasn da hafif yan giymiti. Yz biraz fazla sakin, admlar biraz
fazla yavat. Kalalarn sallayarak yryordu.
Tembel ve zarif bir sesle, Naslsnz, Bayan Taggart? dedi. Salon sesiydi bu ses. Ofiste
duyulmas, yryyle fiyongunu tamamlayan bir rahatlk havas yanstyordu.
Dagny ciddi bir ifadeyle ban hafif edi.
Lillian oday szd. Baklarnda da apkasn yan giyiindeki oyuncu ifade vard. Hayatn
gln olduunu anlayacak kadar olgun birinin akac ifadesi.
Ltfen oturun, dedi Dagny.
Lillian oturdu, zarif ve rahat bir poza burundu. Yzn Dagnyye evirdiinde, elenen ifade
hl yerli yerindeydi, ama tonu biraz farkllamt. Bir srr paylayorlarm gibiydi bu sefer. Sanki
kendisinin burada bulunmas yabanclara ok garip grnebilirmi, ama ikisi arasnda ok normal bir
eymi gibi. Bunu sessiz kalmasyla da vurguluyordu.
Sizin iin ne yapabilirim?
Lillian rahat bir sesle, Bu akam Bertram Scudder'n yayna kacanz size sylemeye
geldim, dedi.
Dagnynin yznde hibir aknlk gremedi. Garip sesler karan motora bakan bir mhendisin
surat vard karsnda. Dagny, "Herhalde cmleyi kuru biiminizin tmyle farkndasnz, dedi.
Evet, tabi!
O hlde sznz destekleyin.
Efendim?
Anlatmay srdrn.
Lillian hafife gld. Glnn zoraki ksal, bu tepkiyi beklemediini ortaya koyuyordu.
Eminim uzun aklamalara gerek yoktur dedi. "O programa kmanzn iktidardakiler iin neden
nemli olduunu biliyorsunuz. Ben de sizin neden kmay reddettiinizi biliyorum. Bu konudaki
inanlarnzn farkndaym. Belki pek nem vermediniz ama, benim de sempatimin imdi iktidarda
olanlardan yana olduunu biliyor olmaksnz. Herhalde konuyla ilgileniimi ve olaydaki rolm de
anlyorsunuzdur. Aabeyimi, bana reddettiinizi sylediinde, konuyu kendi elime almaya karar
verdim...nk sizin reddedebilecek durumda olmadnz bilen az sayda insandan biri de benim.
Ben o az sayda insanlarn arasnda yokum, dedi Dagny.
Lillian glmsedi. Eh, evet, biraz daha aklamam gerek. Sizin radyo programna kmanzn
iktidardakiler asndan deeri, kocamn armaan sertifikasn imzalayp Rearden Metali onlara
devretmesiyle ayn, bunu herhalde anlyorsunuz. Tm propagandalarnda buna ne kadar sk deinip ne
kadar ok yararlandklarnn farkndasnzdr
Bilmiyordum," dedi Dagny sert bir sesle.
E, elbette, getiimiz aylar boyunca siz genellikle uzaklardaydnz. Srekli yaplan hatrlatma
yaynlarn karm olmalsnz. Basnda, radyoda, miting konumalarnda, her yerde. Ynerge 10289'u Hank Rearden bile onaylyor, nk armaan sertifikasn kendi isteiyle imzalayp metalini
ulusa devretti, diyorlar. Hank Rearden bile. Bu sz, potansiyel kukucular hizaya sokuyor, ynetime
de admlarn srdrme imkn veriyor." Arkasna yasland, parantez iinde bir ey sylyormu gibi,
Ona, niin imzaladn hi sordunuz mu? dedi.
Dagny cevap vermedi. Sanki bu szn soru olduunu fark etmemiti. Yz tmyle ifadesiz,

ylece oturuyordu. Ama gzleri fazla iri gibiydi. O gzler Lillian'a aklmt. Sanki o anda tek istei,
Lilliann syleyeceklerini sonuna kadar dinlemekti.
Yo, bildiinizi sanmyordum. Size asla sylemeyeceini de tahmin ediyordum." Lilliann sesi
daha kayganlamt. Bildii bir yokutan aa kolayca kayyormu gibiydi. Neden imzaladn
renmeniz gerek, nk ayn neden sizi de bu gece Bertram Scuddern programna karacak.
Duraklad, Tevik bekledi. Dagny de beklemekle yetindi.
Sizi memnun edecek bir neden, dedi Lillian. Yan, kocamn hareketi asndan. O imzann
onun gznde ne demek olduunu bir dnn. Rearden Metal onun en byk baarsyd.
Hayatndaki en iyi eylerin doruuydu. Gururunun niha sembolyd, Sizin de bildiiniz gibi, kocam
ok ihtirasl bir insandr ve gururu da belki en byk ihtirasdr. Rearden Metal onun gznde
yalnzca bir baar deildi. Kendi baarabilme yeteneinin, bamszlnn, mcadelelerinin,
ykseliinin bir simgesiydi. Kendi malyd, hakkyd...hak meselesinin onun kadar ciddi, onun kadar
sahiplik peinde bir insan iin ne anlama geldiini dnebiliyor musunuz? Onu irendii insanlara
teslim etmektense, canyla savunmay yelerdi. te buydu anlam onun gznde...ve feda ettii de o
oldu. Herhalde bilmek hounuza gider, onu sizin iin feda etti. Bayan Taggart. Sizin hretiniz ve
onurunuz iin. Armaan sertifikasn imzalamasn salayan, sizinle srdrd gayrimeru ilikinin
tm dnyaya aklanaca tehdidiydi. Aa, tabii, kantlarmz da vard. En ince ayrntsna kadar.
Sanyorum sizin, fedakrlklar onaylamayan bir felsefeniz var...ama o olayda, siz de bir kadn
olduunuza gre, eminim bir erkein vcudunuzu kullanma imtiyaz karlnda yapt byk
fedakarlk sizin de iinizde bir minnet duygusu uyandracaktr. Kukusuz, sizin yatanzda geirdii
gecelerden byk zevk almsnzdr. O gecelerin bir bedelinin olmas ve bu bedeli onun demesi,
size pek bir zevk vermeyecektir. Ayrca...ak szllkten holanyordunuz, deil mi, Bayan
Taggart...kendinize setiiniz mevki de orospuluk olduuna gre, karlnda tahsil ettiiniz bedeli
dnnce, size apka karmak zorundaym. Kz kardelerinizin hibiri byle bir eyi ummaya bile
cesaret edemez.
Lilliann sesi giderek keskinleiyordu. Tan fayn ararken, bulamayp habire derinlere giden
bir matkap gibiydi.Dagny hal ona bakyordu, ama gerek baklarndaki, gerekse oturu pozundaki
younluk silinip yok olmutu.Lillian, neden Dagnynin yzne spot dm gibi geliyor bana,
diye merak etti. Herhangi bir ifade yoktu o yzde. Yalnzca doal sknet iinde bir yzd. O
kllk, yapsndan geliyor gibiydi Keskin dzlemlerin zeninden, azn ciddiyetinden, gzlerin
dengeliliinden. O gzlerdeki anlam zemiyordu. Tutarszlk var gibiydi. Bir kadnn deil, bir
bilim adamnn gzleriydi.
Tatmin edici bilginin getirdii korkusuzluktan doan k.
Lillian yumuak bir sesle, Brokratlara kocamn ihanetini haber veren bendim," dedi.
Dagny, Lilliann cansz gzlerinde ilk duygu kprtsn grd. Keyif ifadesine benziyordu, ama
bu benzerlik ok uzakt. Gne ayn yzeyinden yansyp batakln durgun suyuna dm
gibiydi. Bir an titredi, sonra yok oldu.
Lillian, Rearden Metal'i onun elinden alan bendim," dedi. Sesi hemen hemen bir yakar gibiydi.
O yakar da, Lilliann aslnda ne bulmay umduunu anlamak, Dagny'nin bilin gc iin
mmkn deildi. Tek bildii, Lillian'n o aradn bulamadyd. nk bir sonraki szn
sylerken Lilliann sesi ok tiz kmt. Ne dediimi anladnz m?
Evet.
O hlde ne istediimi ve sizin de niin szm dinleyeceinizi biliyorsunuz. Kendinizi
yenilmez sanmtnz, deil mi? O da, siz de" Sakin kalmaya alyor, ama dengesini kaybediyordu.
Hi kimsenin iradesine yz vermeyip yalnz kendi iradenizle hareket ettiniz...benim ulaamadm

bir lks. Bir kereliine ve telfi niteliinde, benim irademe gre davranacanz greceim. Benimle
mcadele edemezsiniz. Parayla bu durumdan kurtulamazsnz. Sizin kazanabildiiniz, benim
kazanamadm o dolarlar yetmez buna. Bana teklif edebileceiniz hibir kar yok. Hrs yok bende.
Bunu yapmak iin brokratlardan da para alyor deilim. Ben bu ii bir ey kazanmakszn yapyorum.
Bir ey kazanmakszn. Beni anlyor musunuz?
Evet.
O hlde daha fazla aklama gereksiz. Yalnzca gerekleri hatrlatmak yeter. Otel kaytlar,
kuyumcu faturalar, falan filan. Bunlar ilgili insanlarn elinde. Yarn her radyo programnda
aklanacak...eer siz bu akamki programa kmazsanz. Durum ak m?
Evet.
imdi...cevabnz nedir? Ikl bilimadam gzlerinin kendisine baktn gryordu.
Birdenbire, ok fazla yann gstermi, ama yine de hi grnmyormu gibi hissetti.
Dagny, Bana sylediinize sevindim," dedi. Bu gece Bertram Scuddern programna
kacam
***
Mikrofonun metaline beyaz bir k demeti dmt. evrelerindeki cam duvarlar, Dagnyyi
Bertram Scudder'la birlikte ablukaya alm, hapsetmiti.
Metalin prlts mavimsi yeildi. Mikrofon Rearden Metalden yaplmt.
Tepelerinde, cam duvarlarn tesinde bir loca vard. Dagny oradan iki sra hlinde yzlerin
onlara bakmakta olduunu gryordu. Jim Taggartn gevek, kaygl surat, yannda Lillian Rearden,
elini gven verircesine Jimin koluna dayam...Washingtondan uakla gelen ve Dagny'ye Chick
Morrison olarak takdim edilen bir adam...ve onunla gelen bir grup gen erkek...aralarnda entelektel
etkinin grafik yzdelerinden konuan, ama motosikletli polisler gibi davranan insanlar.
Bertram Scudder, Dagnyden korkuyormu gibiydi. Mikrofona sarlyor, cihazn a gibi rlm
yzeyine kelimeleri tkryor, programnda ele alaca konular sayyordu. abas sesinin sinik,
kukucu, mstehzi, stn ve histerik kmasn salamaya dnkt. Tm insan inanlarn kibirini
alaya alan, bu sayede dinleyicilerin kendisine hemen inanmasn bekleyen biri, Ensesinde ufack bir
ter damlas parldamaklayd. Dagnynin oban kulbesinde bir ay boyunca nasl iyilemeye altn
ar renkli biimde tarif ettikten sonra, elli millik da yolunu kahramanlar gibi yryn anlatmaya
balad...Bu kritik ulusal acil durumda, halka kar grevlerini yerine getirebilme akyla...
...Ve eer iinizden bazlar , liderlerimizin byk sosyal programn sabote etmeye ynelik
hain dedikodulara kanmt...Bayan Taggartn szne gvenebilirsiniz, nk o..
Dagny ayakta duruyor, beyaz n demetine bakyordu, Inn iinde toz zerrecikleri dnp
duruyordu. Dagny o zerrecikler arasnda bir tanesinin canl olduunu fark etti. Minicik bir tatarckt;
kanatlarn rpp duruyordu. Kendine zg bir ama uruna lgn bir mcadele vermekteydi. Dagny,
bakarken kendini o tatarcn amacndan ne kadar uzakta hissediyorsa, u dnyann amacndan da o
kadar uzakta hissetmekteydi.
...Bayan Taggart tarafsz bir gzlemcidir. Zeki bir ikadndr. Gemite hkmeti olduka sk
eletirmi olan, ar kesimi temsil ettii, Hank Rearden gibi sanayi devleriyle ayn grleri
paylat sylenebilecek biridir. Ama o bile...
Dagny bunun kendisine ne kadar kolay geldiine at. nsan eer bir eyler hissetmek zorunda
deilse, her ey ok kolayd. u anda herkesin nnde plak duruyormu gibiydi. O n demeti
yetiyordu ona destek olmaya. nk iinde acnn, umudun, pimanln, kayglarn, gelecein arl
yoktu.
.. Ve imdi de, Bayanlar, Baylar, size gecenin kahramanm takdim ediyorum. Hi sradan

olmayan bir konuk...


Ac birdenbire, bir bak saplanm gibi geri dnd. Cam duvar paralanm, bir paras gelip
saplanm gibi.Bunu izleyen kelimelerin kendisine ait olacann bilincine varmt. Bir insann
ismini sylemeye yetecek kadar bir sre boyunca hissetti onu. Yok edici dedii adamn. imdi
sylemek zorunda kalaca eyleri onun duymasn istemiyordu. Eer bunu duyarsan...diye seslendi
ona iinden kopan sessiz bir lkla...o zaman sana sylediklerime inanmazsn. Hayr, daha da
kts...sana sylemediim, ama senin bildiin, inandn ve kabul ettiin eylere de. Benim o eyleri
sunacak zgrle sahip olmadm, seninle geirdiim gnlerin bir yalan olduunu dnrsn...bu
hem benim mrmn bir ayn hem de senin on yln mahvedecek...bu ekilde renmeni istemezdim,
byle olmamal, bu gece olmamalyd...ama reneceksin. Beni izleyen, her hareketlerimi bilen
sen...u anda da beni seyretmekte olan sen...her neredeysen...duyacaksn...nk sylenmek zorunda.
...sanayi tarihimizin erefli isimlerinden birinin son torunu, ancak Amerikada var olabilecek
bir kadn ynetici, byk bir demiryolu irketinin iletmeden sorumlu bakan yardmcs...Bayan
Dagny Taggart!
O anda teninde Rearden Metalin temasn hissetti.Eli mikrofonun sapna sarlmt. Birdenbire
her ey kolaylat, kaytszln ila yutmucasna salad kolaylk deildi bu. Parlak, duru, canl bir
aksiyon kolaylyd.
Buraya bizi yneten sosyal programdan, siyasal sistemden ve ahlki felsefeden sz etmek iin
geldim.
Sesinin tonunda yle bir sakinlik, yle bir doallk, yle eksiksiz bir gven vard ki, sanki o ses
bile inandrclk salamaya tek bana yeterliydi.
Benim bu sistemi yoz niyetlere, yamac amalara, yalan, sahtekrl ve kaba kuvveti metot
olarak kullanmaya dayal bir sistem olarak grdm, sonucunda ancak ykm getireceine
inandm duymusunuzdur. Beri yandan, tpk Hank Rearden gibi, benim de sistemin sadk bir
destekisi olduumu, bugnk politikalara, bu arada Ynerge l0-289'a gnll ibirlii sunduumu da
duymusunuzdur. Ben buraya, size doruyu sylemek iin geldim.
Hank Reardenn tutumunu paylatm dorudur. Benim siyasi inanlarm da onunkiler gibidir.
Gemite onun, bugnk rejimin her admna, nlemine, sloganna kar kan bir gerici olduunu
duymutunuz. imdiyse onun en byk sanayicimiz olduunu, ekonomik politikalarla ilgili grlerine
rahata gvenilebileceini duyuyorsunuz. Dorudur. Onun yarglarna gvenebilirdiniz. Kendinizi
sorumsuz bir ktln penesinde hissedip korkmaya balyorsanz, lkenin kmekte olduunu,
yaknda a kalmaya terk edileceinizi hissediyorsanz, en becerikli sanayicimizin grlerini
dnn, nk o, retimin hangi koullarda mmkn olduunu, lkenin hangi koullarda ayakta
kalabileceini biliyor. Onun grleri hakknda tm bildiklerinizi hatrlayn. Konuabildii
zamanlarda size, bu hkmetin politikalarnn sizi klelie ve ykma srklediini sylemiti. Ama o
politikalarn doruk noktasn, Ynerge 10-289'u knamad. Haklar iin mcadele ettiini, hem
kendisinin hem de sizin haklarnz savunduunu grdnz, bamszlndan, kendi hakk olan
eylerden vazgemediine tank oldunuz, ama Ynerge 10-289'la mcadele etmedi. Size
onun,Armaan Sertifikasn isteyerek imzalad, Rearden Metal'i dmanlarna isteyerek teslim
ettii sylendi, nceki davranlarna baktnzda, hayat pahasna kar kacan dndnz
kd imzalad. Ne anlama geliyordu bu? Size sylendii gibi, Ynerge 10-289'un gerekten gerekli
olduuna ikna olduu, kendini, lkesinin karlar uruna feda ettii anlamna m geliyordu? Onun
grlerini, size habire sylenen bu aklamayla bir karlatrn. Bu sylediimi hi ekincesiz bir
kere daha vurguluyorum. Onun grlerini, yapt bu hareketle bir karlatrn. Ve eer benim bak
ama, size syleyeceklerime nem veriyorsanz, benim grlerimi de o hareketle karlatrn,

nk onun inanlarn ben de paylayorum.


ki yl boyunca Hank Reardenn metresi oldum. Bu sakn yanl anlalmasn. Ben bunu utan
dolu bu itiraf olarak deil, ok byk bir gurur duygusuyla sylyorum. Onunla birlikte, onun
yatanda, onun kollar arasnda yattm. imdi artk hikimse size benim hakkmda, daha nce benim
sylemediim bu eyi syleyebilecek durumda deil.Beni rezil etmenin artk nemi kalmad...yaplan
sulamalarn neler olduunu biliyorum ve onlar size ben kendim syleyeceim. Ona kar fiziksel bir
istek m duydum? Evet, duydum. Kendi vcudumun ihtirasyla m hareket ettim? Evet, ettim. Eer bu
beni sizin gznzde dm bir kadn durumuna getiriyorsa, o da sizin kararnz olsun. Ben kendi
grlerimin sahibiyim.
Bertram Scudder ona bakp duruyordu. Onun bekledii konuma byle bir ey deildi. inde
balayan bir panik duygusuyla, bunun devam etmesine izin vermenin pek de uygun olmayacan
hissediyordu...ama bu konuk zel bir konuktu...Washingtondakiler ona, konua kar dikkati
davranmasn sylemilerdi. Konuun szn kessin mi, kesmesin mi, emin olamyordu. Hem zaten bu
tr hikyeleri dinlemekten holanan biriydi o. Dinleyiciler locasnda James Taggartla Lillian
Rearden donakalmlard. stlerine gelen trenin far karsnda hipnotize olmu hayvanlara
benziyorlard. Locadakiler arasnda, duyduklar bu szlerle programn konusu arasndaki ilikiyi
bilen bir tek onlar vard. Artk i iten gemiti; bir ey yapamazlard. Bir hareket yapmann
sorumluluunu almaya cesaret edemeyecekleri gibi, bundan sonra olacaklarn sorumluluunu da
stlenemezlerdi. Kontrol odasnda Chick Morrisonn gen entelektellerinden biri, sorun karsa
yayn kesmek zere hazr beklemekteydi, ama u anda duymakta olduklar ona politik bir nem
tayormu gibi gelmiyordu. Bu szlerden efendilerine bir tehlike gelebileceini grememiti. steksiz
kurbanlara gizlice bask yaplmas sonucunda yaplan konumalar duymaya alknd, bu seferkini de,
gericilerden birinin bir skandal itiraf etmeye zorlanmas olarak alglamaktayd. Belki bu nedenle
politik bir arl olabilirdi yaplan konumann. Hem zaten sonunu dinlemeyi de ok istiyordu.
Kendisine zevk vermek zere beni semi olmasndan da, benim setiim kiinin o olmasndan
da gurur duyuyorum. ounuzun hayatnda rastland gibi sradan bir raz olu, ardndan da karlkl
tiksinti deildi sz konusu olan. Bu olay, birbirimize olan hayranlmzn doruk noktasn ifade
ediyordu. Yaptmz seimi dayandrdmz deerlerin son derece farkndaydk. Bizler zihinsel
deerlerini bedenlerinin eyleminden ayr dnmeyen kiileriz. Deerlerini bo ryalara brakmayp
var etmeye, dncelere maddesel biimler vermeye yatkn insanlarz. elik yapan, demiryolu yapan,
mutluluk oluturan insanlarz. Aranzda insanlk sevincinden nefret edenler varsa, insan hayatn
kronik bu ac ve baarszlk olarak grmek isteyen, insanlarn mutlu olduklar iin zr dilemesi
gerektiine inaanan, ya da baarlar, yetenekleri, servetleri iin zr dilemeleri gerektiine inananlar
varsa, onlara unu sylemek istiyorum: Onu istedim, elde ettim, mutlu oldum, neeyi, katksz ve
susuz sevinci tanm...Sizin itiraf edildiini duymaktan korktuunuz sevinci, ancak elde edenlerden
nefret etmekle tandnz sevinci yaadm. Evet. benden nefret edin, nk ben vardm o noktaya.
Bertram Scudder rkek bir sesle, "Bayan Taggart." dedi "Konudan uzaklamyor muyuz...Ne de
olsa, sizin Bay Rearden'la zel ilikilerinizin hibir politik nemi olmadn...
Ben de olmadn sanyordum," dedi Dagny. "Ve tabii ki buraya, lkede geerli olan siyasi ve
ahlaki sistemi anlatmaya geldim. Evet, Hank Rearden hakknda her eyi bildiimi sanyordum, oysa
bugne kadar renmediim bir ey daha varm. Hank Rearden'n Armaan Sertifikas'n
imzalamasna ve Rearden Metali teslim etmesine yol aan ey, aramzdaki ilikinin ak kuraca
yolunda kendisine antaj yaplmasym. Bu antaj! antaj yapanlar da sizin hkmetiniz, sizin
yneticileriniz, sizin...
Bertram Scudder'n eli bu anda mikrofonu deviriverdi, mikrofonun boynu yere arparken bir

atrt duyuldu, entelektel polisin yayn o anda kesmi olduu anlald.


Dagny gld...ama gldn grecek ya da duyacak hikimse yoktu. Cam blmeye koan
insanlar birbirine barp duruyordu. Chick Morrison avaz kt kadar, Bertram Scuddera aza
alnmayacak hakaretler yadrmaktayd. Bertram Scudder da, bu fikre batan beri kar olduunu,
yayn yapmas iin kendisine emir verilmi olduunu haykrmaktayd. James Taggart vahi bir
hayvan gibi dilerini gsteriyor, Morrisonn iki gen yardmcsn rktmeye alrken, nc
daha yal yardmcnn baklarndan kanmaya urayordu. Lillian Rearden'n yz kaslarnda
acayip bir geveklik belirmiti. Yolun stnde yatmakta olan l bir hayvan gibiydi. Moral
artlandrclar, Bay Mouchun ne dneceini sanyorlarsa, onu haykrmaktaydlar. Program
sunucusu parmayla mikrofonu gsterip, Ne diyeceim onlara? diye barmaya balamt. Bay
Morrison, dinleyiciler bekliyor! Onlara ne diyeceim? Cevap veren olmad. Kavgalar ne yaplmas
gerektiine ilikin deildi. Bu olup bitenlerin kimin suu olduu zerineydi.
Kimse Dagnyye tek kelime sylemedi, onun bulunduu tarafa bile bakmad. Salonun kapsndan
karken de, onu kimse durdurmad.
Grd ilk taksiye bindi, oturduu apartmann adresini syledi. Taksi harekete geerken, n
paneldeki radyonun nn yanmakta olduunu grd. Ama ses gelmiyordu. Daha dorusu,
parazitlerden baka bir ey duyulmuyordu, stasyon Bertram Scuddern programna ayarlanmt.
Dagny arkasna yasland. Tek hissedebildii, bu hareketinin belki bir erkei hayatndan
uzaklatrm olabilecei, o kiinin bir daha kendisini grmeyi asla istemeyebilecei karsnda
duyduu boluktu. Onu bulma umudunun o korkun yokluunu ilk defa olarak hissetti. Bulunmak
istemiyorsa, bulamazd ona.Ne kentin sokaklarnda, ne ktann kentlerinde, ne Kayalk dalarnn
nlarla kapatlm boazlarnda. Geriye bir tek ey kalmt, o da bolukta yzen bir aa kt
gibiydi. Yayn boyunca Dagny o kte sarlmay baarmt. Baka her eyi kaybetse bile, bunu asla
kaybedemeyeceinden emindi. Onun sesiyle sylenen bir sz: Hi kimse burada herhangi bir sahte
gerekle kalamaz.
Birden bire Berttam Scudder'n sesi, parazitin arasndan, Bayanlar, Baylar, diye ykseldi.
Elimizde olmayan teknik arzalar nedeniyle kanalmz, yeni ayarlamalar yaplncaya kadar yaynn
kesmek zorundadr. Taksi ofrnden ksack, tiksinti dolu bir gl ykseldi, adam elini uzatp
radyoyu kapatt.
Dagny arabadan inip ofre paray uzattnda, adam parann stn verirken birden bire eildi,
Dagnynin yzne daha bir dikkatle bakt. Dagny onun kendisini tandndan emin oldu. Bir an
gzlerini karmadan bakt adama. ofrn ac dolu yz de, yama dolu gmlei de, upuzun, umutsuz,
kaybetmeye mahkm bir mcadelenin kantlaryd. Dagny bahii verirken adam, madeni paralarla
ilgili olamayacak kadar vakur bir vurguyla, Teekkrler, hanfendi, dedi.
Dagny hzla dnp apartmann kapsndan girdi. Hakim olamad duygular adamn grmesini
istememiti.
Dairenin kapsn anahtaryla aarken ban emiti.Kapnn altndan gelen o anda fark etti.
Kanad itince, ierinin aydnlk olduunu aknlkla grd. Bir adm att, Hank Reardenn salonun
ortasnda durmakta olduunu grd.
ki okun etkisiyle olduu yere akld. Birincisi, onu grmenin okuydu. Bu kadar abuk
dnmesini beklemiyordu. kincisi de Reardenn yzndeki ifadeydi. O yzde yle kesin, yle
gvenli, yle olgun bir sknet vard ki...dudaklardaki yarm glmsemede, gzlerdeki durulukta yle
bir ifade vard ki, Dagny onun bir ayda onlarca yl yalanm olduunu hissetti. Ama bu yalanma
kesinlikle insan byme anlamnda olmutu. Tayta ve gte byme. Dagny iinden, byle ac
dolu bir ay yaadktan sonra, kendisi ona bunca acy ektirdikten sonra, imdi verecei aclar

karsnda onun kendisine destek sunabilecek kadar gl olduunu hissetti. Bir an olduu yerde
hareketsiz kald, ama onun yzndeki glmsemenin daha da derinletiini grd. Sanki Dagnyye,
korkacak bir ey olmadn sylyordu. O srada bir trt duydu, Reardenn yanndaki masada
duran sessiz radyonun kl ekrann grd. Gzleri soru sorar gibi onunkilere dnd, o ban ok
hafife eerek cevap verdi. Sanki yalnzca gz kapaklarn indirmi gibi. Yayn dinlemiti.
Ayn anda birbirlerine doru ilerlediler. Rearden onu omuzlarndan yakalayp destek verdi.
Dagny yzn onun yzne doru kaldrmt, ama Rearden onun dudaklarna dokunmad. Ellerini
kaldrp bileklerini pt. Sonra parmaklarn, avularn pt, beklerken duyduu aclarn izin
verebildii selam sundu. Dagny geirdii bir gnn ve bir ayn arl altnda birden kendini
hkrklara gmlm buldu. Vcudu onunkine yaslanmt. Yetikin bir kadn olduundan beri, hi
bylesine alama ihtiyac duymamt. Kendini, son bir itiraz dalgas iinde, aclarna teslim etmiti.
Rearden onu yar tayarak kanepeye gtrd, yanna oturtmaya alt, ama Dagny yere kayd,
onun ayaklar dibine oturdu, yzn onun dizlerine gmd, savunmasz ve gurursuz hkrklarn
srdrd.
Rearden onu kaldrmad, alamasna izin verdi. Kollar ona hl smsk sarlm durumdayd.
Dagny onun elini kendi banda, omzunda hissetti, o korumay, o salaml duydu. O salamlk ona,
dkt gzyalar nasl ikisine aitse, bildiklerinin de ikisine ait olduunu syler gibiydi. Dagnynin
acsn biliyordu, anlyordu, ama yine de sakin kalabiliyordu. O, sanki Dagnynin omzundaki yk de
hafifletmekteydi. Dagnynin burada, ayaklarnn dibinde yaad k biliyor, onun artk
tayamadn kendisinin tayabildiini gsteriyordu. Dagny o anda, gerek Hank Reardenn bu
olduunu anlad. Birlikte geirdikleri ilk gecelerde kendisine ne tr hakaretler yneltmi olursa olsun,
ikisi arasnda kendisi ne kadar daha gl gzkm olursa olsun, aralarndaki ban temeli aslnda
her zaman bu olmutu. Dagnynin tm gc tkense bile, onu korumaya yetecek o kuvvet.
Dagny ban kaldrdnda, Rearden ona glmsyordu.
Dagny sululuk dolu bir sesle, Hank... diye fsldad. Byle kne kendi de ayordu.
Sus, sevgilim.
Yzn bir kere daha onun dizlerine gmd, kendine dinlenme, kelimesiz dncelerle baa
kma izni verdi. O geri dayanmt, ama yaynda Dagnynin ona olan sevgisini itiraf ediine
dayanmt. Bu durumda, Dagnynin imdi ona syleyeceklerindeki zalimlik bsbtn insanlk d
grnyordu. Kimsenin kimseye byle bir darbe indirmeye hakk olamazd. Dagny bunu
yapamayacan hissettike benliini korkular saryordu. Ama yapabileceini hissettiinde de
benliini korkular saryordu.
Ban yeniden kaldrdnda, Rearden elini onun alnndan kaydrd, salarn yznden ekti.
Bitti artk, sevgilim, dedi En kts geride kald. kimiz iin de.
Hayr, Hank, geride kalmad.
O glmsedi.
Dagnyyi ekip yanna oturttu, ban kendi omzuna dayamasn salad. Henz bir ey
syleme, dedi. "Sylenecek her eyi ikimiz de anlyoruz, onu biliyorsun. Hepsini konuacaz. Ama
sana bu kadar ok ac vermedii zaman.
Eli Dagnynin kolu zerinde kayd, eteine indi. Basnc yle hafifti ki, sanki o el, etein
altndaki teni hissedemiyordu. Sanki Dagny vcudunun sahipliini yeniden kazanyordu. Sahipliini
deilse bile, sahiplik dncesini.
ok fazla eye dayandn, dedi Rearden. Ben de yle. Brak bizi hrpalasnlar, Bizim de buna
katkda bulunmamz gerekmez. Karmza ne karsa ksn, ikimizin arasnda ac ekmek olamaz.
Fazladan acya yer yok. Brak ac onlarn dnyasndan gelsin. Bizimkinden gelemez. Korkma.

Birbirimizi incitecek deiliz. Artk olmaz.


Dagny ban kaldrd, ac bir glmsemeyle iki yana sallad. Bu harekette umutsuz bir iddet
vard, ama glmseme yine de bir iyilemenin, acya kar kararlln bir simgesiydi.
Hank, u son ay iinde yaamana izin verdiim cehennem... Sesi titriyordu.
O dengeli bir sesle, u son bir saatte senin ektiklerine izin veriimi dnnce, o hi kalr
dedi.
Dagny odada dolamak, kuvvetini kantlamak zere ayaa kalkt. Admlar ve szleri ona, artk
korunmaya ihtiya duymadn gsterecekti. Durup yzn ona doru evirdiinde, o da ayaa kalkt.
Sanki Dagnynin amacn anlamt.
Dagny radyoyu iaret ederek, Bunu senin iin daha da dayanlmaz hle getirdiimin
farkndaym, dedi.
Rearden ban iki yana sallad, Hayr, dedi.
Hank, sana sylemek zorunda olduum bir ey var.
Benim de. lk nce benim konumama izin verir misin? Bu sana ok nceden sylemi olmam
gereken bir ey. Konumama izin verir, ben bitirene kadar cevap vermeyebilir misin?
Dagny ban evet der gibi sallad.
Rearden bir an onun duruuna bakt. Sanki tm vcudunu, u an, kendilerini u ana getiren her
eyi kafasna akmak istiyordu.
Seni seviyorum, Dagny, dedi alak sesle. Sesinde bulutsuz, ama glmsemesiz bir mutluluun
basitlii vard.
Dagny konumak zereydi, ama konuamayacann da farkndayd. O izin verse bile. Azndan
kmak zere olan szleri geri yakalad, verdii tek cevap, ban eerken dudaklarnn ald biim
oldu.
Seni seviyorum. imi, fabrikam, metalimi sevdiim gibi, masamda, frnmda, laboratuarmda,
cevher madenimde geirdiim saatleri, alma yeteneimi sevdiim gibi, grme ve bilmeyi, aklmn
kimya denklemlerini zn ve gn doumunu beeniini sevdiim gibi, kendi yaptm eyleri ve
hissettiim eyleri kendi seimim olarak benimsediim, kendi dnyam kendimin en iyi aynas olarak
biimlendirdiim gibi, hi sahip olmadm karm gibi, yaama gcm gibi sevdim seni.
Dagny ban emedi. Ak bir ifadeyle ona bakmay srdrd. Duyuyor ve kabul ediyordu.
Tpk onun bekledii gibi.
Seni ilk grdm gnden beri sevdim. Milford stasyonu'nda, yan hattaki ak vagonun
tepesinde grdm andan beri. John Galt Hattnn ilk seferine birlikte ktmzdan beri. Ellis
Wyattn evinde sevdim seni. Ertesi sabah sevdim. Sen zaten biliyordun, ama benim sana sylemem
gerekiyordu. te imdi sylyorum. O gemi gnleri geri kazanmak, ikimiz iin gerekli anlam
tamalarn salamak ister gibi. Sevdim seni. Sen biliyordun. Ben bilmiyordum. Bilmediim iin de,
masamda oturup Rearden Metalle ilgili Armaan Sertifikas'na bakarken renmek zorunda kaldm.
Dagny gzlerini yumdu. Ama Reardenn yznde, ac ektiine dair hibir belirli yoktu.
Yalnzca duruluun engin ve sessiz mutluluu vard.
'Bizler akllarnn deerini bedenlerinin hareketlerinden ayrmayan insanlarz. Kendin
syledin yaynda bu gece. Ama o zaman da biliyordun. O sabah, Ellis Wyattn evinde de biliyordun.
Sana frlattm o hakaretlerin, bir erkekten gelebilecek en byk ak itiraf olduunu biliyordun.
kimizin ortak utanc olarak lnetlediim fiziksel arzunun, aslnda fiziksel olmadn, vcuttan gelen
bir ifade de olmadn, insan zihninin en derin deerlerinin bir ifadesi olduunu biliyordun. Kiinin
bununla yzleecek cesareti olsa da, olmasa da. O yzden bana yle glmtn, yle deil mi?
Evet, diye fsldad Dagny.

Sen o gn bana, Akln istemiyorum, iradeni istemiyorum, varln, ruhunu da


istemiyorum...yeter ki en aa duygularnn doyumu iin bana gel.' demitin. O arzularmla birlikte
sana zihnimi, irademi, varlm ve ruhumu da vermekte olduumu biliyordun. imdi bunu ben sana
sylemek istiyorum. O sabahn gerek anlamna kavuabilmesi iin. Aklm, iradem, varlm ve
ruhum, Dagny. Hepsi senin. Yaadm srece.
Dagnynin gzlerine bakyordu. Dagny o gzlerde bir anlk bir parlt grd. Glmseme
deildi. Dagnynin sessiz ln duymu gibiydi yalnzca.
Brak bitireyim, sevgilim. Duyduklarn ne kadar bilinli olarak sylediimi bilmeni istiyorum.
Dmann inancyla savatm sanrken, dmann inancna teslim olmutum. Ve o gnden beri de
hep bunun bedelini dedim. imdi de dyorum ve demek zorundaym. Bir insan, daha yola
kmadan nce mahvetmek iin kullandklar tek silah kabullenmitim...o silah da, kiinin aklyla
bedenini birbirinden ayrmakt. Kabullenmitim onu. Kurbanlarnn ou gibi, farknda olmadan,
byle bir konunun varln bile bilmeden kabullenmitim. nsann yetersizliiyle ilgili inanlarna
isyan ediyor, dnebilme yeteneimle, eyleme geme, kendi arzularmn tatmini iin alma
yeteneimle gurur duyuyordum. Ama bunun bir stn deer olduunu bilmiyordum. Hibir zaman bunu
bir ahlki deer olarak, ahlak deerlerin en stn olarak grmemitim. Hayatmzda stn tutmamz
gereken eyin o olduunu bilmiyordum. nk aslnda hayat mmkn klan ey o. Oysa ben, o yzden
cezalandrlmay kabul etmitim. Kstah bir ktln eline dm deer iin cezalandrlmay.
Kstahlk da, benim bilmeyiimden, cehaletimden, teslimiyetimden kaynaklanyordu.
Onlarn hakaretlerini kabullendim. Aldrmamaya gcm yeter, diye dndm. Habire
ruhlarndan sz edip duran, ama kafalarnn zerine bir dam kurmaktan aciz kalan o yeteneksiz
mistikleri kabullendim, o sylenmelerin benim gcme bir ey yapamayacan dndm. Niin her
atmay kaybedip durduumu anlayamadm. Bana kar harekete geirilen gcn, benim kendi
gcm olduunu kavrayamadm. Ben, maddeyi fethetmekle urarken akln, dncenin, ilkenin,
hukukun, deerlerin, ahlakn alann onlara brakm olduumu anlayamadm. Hi farknda olmakszn,
fikirlerin insan yaamnda nemi olmadn, bu dnyann iini, gereini etkilemeyeceini
kabullenmitim. Sanki fikirler mantn uzants deilmi de, nefret ettiim o mistik inancn
uzantsym gibi. Zaten benden bekledikleri de oydu. Bu kadar yeterliydi. Tm gevelemeleriyle
saptrmak istedikleri de buydu zaten. nsann mantyd. Hayr, onlar maddeyle urama yeteneine
sahip deillerdi, zenginlik yaratamazlard, bu dnyay kontrol edemezlerdi. Ama etmeleri de
gerekmezdi. Beni kontrol ediyorlard nk.
Ben ki, servetin yalnzca amaca ulamak iin bir ara olduunu biliyordum. Yine de, arac
yarattm, amalarm dikte etme iini onlara braktm. Arzularm tatmin edebilme yeteneimle gurur
duyan ben, arzularm yarglayacak reeteyi onlarn yazmasna izin verdim. Maddeye kendi stediim
gibi biim veren ben, nmde bir yn elik ve altnla ortada kaldm, amalarmn hepsi yenilgiye
urad, arzularmn hepsine ihanet edildi, mutluluk abalarmn hepsi yar yolda kald.
Kendimi ikiye blmtm. Tam mistiklerin tledii gibi iimi bir kurallar dizisine gre,
kendi hayatm baka bir kurallar dizisine gre ynetiyordum. Yamaclarn eliime deer
bimesine, fiyat koymasna isyan ediyor, hayatm iin ahlk deerlerini kararlatrmalarnaysa hi ses
karmyordum. Hak edilmemi serveti isteyilerine isyan ederken, nefret ettiim karma, hak
etmedii sevgiyi gstermeyi kendi grevim sayyordum. Benden nefret eden anneme sayg gstermeyi,
beni mahvetmek iin tuzaklar kuran erkek kardeime bakmay ayn ekilde bor bildim. Hak
edilmemi madd zararlara ba kaldrrken, hak edilmemi aclarla dolu bir hayat
kabullendim.retim yeteneimin su olduu doktrinine isyn ederken, mutluluk kapasitemin
sululuunu kabul ettim. Fazilet denen eyin ruhun bilinmezlerinden geldii inancna bakaldrdm,

ama vcudunun arzular iin...benim vcudumun arzular iin de...seni suladm sevgilim. Ama eer
vcut ktyse, o zaman onun sa kalmasn salayacak eyleri verenler de ktdr. Madd servet de,
onu yaratanlar da. Manevi deerler bizim fiziksel varoluumuzla elikiliyse, o zaman dllerin hak
edilmeyii de doru demektir. Sevaplar yaplmayan eylerden oluacak, baaryla kr arasnda bir
ba bulunmayacak, retmesini bilen aalk hayvanlarn, ruhen yksek, fiziksel olarak beceriksiz
efendilere hizmet etmesi normal saylacaktr.
Eer Hugh Akston gibi biri kp da daha yolun bandayken bana, mistiklerin seksle ilgili
teorisini kabul etmenin, ekonomiyle ilgili teorisini de kabul etmek anlamna geldiini syleseydi,
glerdim. Ama imdi sylese, ona glemem. imdi artk Rearden elikin deersiz insanlarca
ynetilmekte olduunu gryorum. Hayatmn baarsnn, dmanlarmn en ktlerine hizmet ettiine
tank oluyorum. mrmde gerekten sevdiim iki kiiye gelince, birine lmcl bir hakaret, dierine
skandal ve rezalet getirdim. Benim dostum, savunucum, retmenim olan, bu rendiklerimi bana
retip zgr kalmam salayan adamn yzne tokat att. Sevmitim onu, Dagny. O benim hi sahip
olmadm kardeim, olum, arkadamd. Ama onu hayatmdan bir tokatla uzaklatrdm, nedeni de
yamaclar iin retim yapmam engellemeye almasyd. Onu geri kazanmak iin neyi olsa feda
etmeye hazrm, ama sunacak hibir eyim kalmad, zaten onu bir daha gremeyeceim, nk
balanmay dilemeyi hak edecek bir eye bile imkn kalmadn biliyorum.
Ama sana yaptm daha da beter, sevgilim. Yaptn o konuma ve onu yapmak zorunda
kaln...te, sevdiim kadna, tattm tek mutluluun karlnda verdiim bu oldu. Bunun kendi
seimin olduunu, daha en bandan itibaren tm sonularyla birlikte, bu gece de dahil olmak zere,
kabul ettiini syleme bana. Benim sana daha iyi bir sonu sunamaym mazur gstermez o. Seni
konumaya yamaclarn zorladn, senin de benim cm almak, beni zgr klmak iin konutuun
gereini deitirmez. Onlarn taktiklerini mmkn klan yine de bendim. Seni kk drmek iin
kullandklar, onlarn namussuzluk kavramlar olamazd. Benim kavramlarma dayanmak
zorundaydlar. Benim inandm ve Ellis Wyatt'n evinde sylediim eyleri uyguladlar yalnzca.
Akmz gizleyen, sulu bir sr gibi saklayan bendim...onlar yalnzca benim deerlendirmemi
uyguladlar. Gerei onlarn gzne iyi gzksn diye kalp hile getiren bendim. Onlar yalnzca benim
onlara tandm kazan hakkn kullandlar.
nsanlar sanyor ki, yalanc, kurban karsnda zaferi kazanr. Oysa ben yalann, kendini silme
hareketi olduunu rendim, nk kii kendi gereini, karsndaki kiiye teslim etmi oluyor, o
kiiyi kendi efendisi durumuna getiriyor, o andan itibaren de, o kiinin grne gre, gerein nasl
olmas gerekiyorsa, yaanan sanki yleymi gibi numara yapmaya kendini mahkm etmi oluyor. O
anda yalannn amacna ulam olsa bile, dedii bedel, kazanmann hizmet edecei eyin mahvoluu
oluyor. Dnyaya yalan syleyen adam, o andan itibaren dnyann klesidir. Ben sana olan akm
saklamaya karar verdiimde, onu herkesin nnde inkr edip, bir yalan olarak yaamay setiimde,
kamu mal yapm oldum onu. Ve kamu da sonunda lyk olduu biimde talep etti onu. Tehlikenin
yolunu kesecek, seni koruyacak bir gcm kalmam oldu. Yamaclara teslim olduumda, seni
kurtarmak iin sertifikay imzaladmda, yine de gerei sahteletirmekteydim, kendime
yapabileceim baka hibir ey brakmyordum. Ayrca Dagny, o tehditlerini yerine getirdiklerini
grmektense ikimizi de lm grmeyi bin kere yelerdim. Ama beyaz yalan diye bir ey yoktur,
yalnzca ykmn karanl vardr, beyaz yalan da hepsinin en siyahdr. Hl gerei
sahteletiriyordum ve bunun sonucu da fec oldu. Seni kurtarmak iin yeterli olmad, aksine, sana en
korkun aclar getirdi. Adn korumak yerine, kendini halkn ta atmas iin sunmana, ilk talar da
kendinin atmasna yol at. Biliyorum, sylediklerinden gurur duyuyordun, ben de dinlerken senden
gurur duydum...ama o gurur, iki yl nce sahip kmamz gereken gururdu.

Hayr, durumu benim iin daha da zorlatrm deilsin. zgr kldn sen beni. kimizi de
kurtardn, gemii temizledin. Senden beni balaman isteyemem, byle eyler aramzda uygun
dmez...sana sunabileceim tek ey, mutlu olduumu sylemek. Mutluyum, sevgilim, ac ekiyor
deilim. Gerei grdm iin mutluyum...elimde bir tek grme gcm kalm olsa bile. Kendimi
aclara teslim etsem, gemiimi kendi hatam yznden mahvettiime pimanlk duysam...ite o son
ihanet olurdu. hanet ettiim geree, en son ihanetim olurdu. Ama elimde bir tek geree olan sevgim
kalm olsa bile, kaybettiklerim geride kaldna gre, o sevgi iin ne byk bedel dediimi
dnp, bundan gurur duyabilirim. O zaman o enkaz, tabutumun zerine rtlen topraa benzemez,
daha geni gr alan kazanmak iin zerine trmandm tepecie benzer. Hayata balarken elimde
yalnzca gururumla grme yeteneim vard. Her ne baardysam, onlar sayesinde baardm. imdi her
ikisi de daha byk. imdi bir de kaybettiim stn deerlerin bilinci var. Grmle gurur duyma
hakkm. Gerisi artk uzanp alabileceim eyler.
Ayrca Dagny, geleceimin ilk adm olarak yapmak istediim ey, sana sevdiimi
sylemekti...imdi sylediim gibi. Seni seviyorum, sevgilim, vcudumun en kr ihtiraslaryla...ama
aklmn en duru alglarndan kaynaklanan en kr ihtiraslaryla seviyorum...ve sana duyduum sevgi,
gemiimden bana kalan tek deimez kazan. nmdeki tm yllar boyunca. Sana bunlar, henz
sylemeye hakkm varken sylemek istedim. Balangta sylememi olduum iin de...sonunda
sylemek zorunda kaldm. imdi bana sylemek istediin eyin ne olduunu syleyeyim
sana...nk...bak, ben zaten biliyor ve kabul ediyorum. Getiimiz ayn iinde bir noktada, sevdiin
adam kt karna.Ve eer sevgi insann en son, yeri doldurulamaz seimiyse, o zaman, o adam da
senin mrnce sevdiin tek insan saylr.
Evet! Sesi yar soluk, yar lkt. Fiziksel bir darbe alm da, yalnzca onun okunun farkm
varabilmi gibi. Hank!...nasl anladn?
O glmsedi, parman radyoya uzatt. Hayatm, yalnzca gemi zaman kipi kullandn.
Aaa...! Bu sefer de sesi yar soluk, yar iniltiydi. Gzlerini yumdu. Azndan onlarn yzne
frlatabilecein kelime hi kmad. Onu istiyordum dedin, seviyorum demedin. Telefonda bugn
bana, daha erken dnebilirken dnmediini syledin. Baka hibir sebep, beni bu hlde brakmaya
zorlayamazd seni. Ancak bir tek geerli ve hakl gereken olabilirdi. Dagny arkaya yaslanr gibi
duruyor, sanki dengesini zor salyor, ama gzleri dosdoru ona bakyordu. Yzndeki glmseme
dudaklarn aralamyor ama gzlerindeki hayranlk dolu baklar yumuatyor, aznn biimine ac
ifadesi yerletiriyordu.
Doru, dedi. Sevdiim ve hep seveceim adama rastladm, onu grdm, onunla
konutum...ama o elde edemeyeceim biri...belki hibir zaman. Hatt, belki de bir daha hi
gremeyeceim biri.
Herhlde onu bir gn bulacan hep biliyordum. Benim iin neler hissettiini, bu hislerinin
bykln biliyordum, ama senin son seimin olmadm da biliyordum. Ona vereceklerin benden
alnm deil, bana hi verilmemi olan eyler. Buna isyan edemem. Sahip olduklarm bile bana
fazla...onlar elde etmi oluum da asla deitirilemeyecek bir gerek.
Sylememi istiyor musun, Hank? Seni hep seveceimi sylersem beni anlayabilir misin?
Sanyorum sen anlamadan nce ben anlamtm.
Ben seni her zaman u anda olduun gibi grdm. Kendine yeni yeni grme izni vermeye
baladn o bykln grdm. Ben hep biliyordum, senin kefetme mcadeleni seyrediyordum.
Pimanlklardan sz etme, sen beni incitmedin, hatalarn, imknsz bir sisteme kar ikenceli bir
mcadele srasnda o harikulade drstlnden kaynakland. Senin o mcadelen beni incitmedi, ok
seyrek rastladm bir duygunun, hayranlk, duygusunu getirdi. Eer onu kabul edersen, o her zaman

senindir. Benim iin ifade etmi olduun eyler asla deiecek deil. Ama rastladm adam...onun
varlndan haberdar olmadan nce bile hep ulamak istediim ak temsil ediyor ve sanyorum her
zaman da benim ulaabileceimin tesinde kalacak. Ama onu seviyor olduumu bilmek de yaamaya
devam etmeme yetecek.
Rearden onun elini tutup dudaklarna gtrd. O hlde ne hissettiimi de, neden hl kendimi
mutlu hissetmekte olduumu da anlyorsun, dedi.
Dagny onun yzne baktnda, ilk defa olarak onu olmas gerektii gibi grd: Varoluun
zevkini karma kapasitesi ok yksek bir insan. O gergin tahamml ifadesi, inkr edilen ac ifadesi
yoktu artk . En zor saatinin ykm iinde, yznde katksz gcn dinginlii vard. Bu ifade vadideki
erkeklerin yznde grd ifadeydi.
Hank, diye fsldad. Nasl aklayacam bilemiyorum, ama bence sana da, ona da ihanet
edemedim.
Bulunmadn.
Dagnynin bembeyaz yznde gzleri anormal derecede canl gzkyordu. Yorgunluktan
km vcudu bilincini hi etkilememi gibi. Rearden onu oturttu, kolunu kanepenin arkasna, ona
dokunmaksnn att, yine de onu koruyucu bir kucaklama iine alm oldu.
imdi anlat bana, dedi. Neredeydin?
Onu syleyemem. O konuda hibir ey aklamamaya sz verdim. Tek
syleyebileceim...rastlant sonucu bulduum bir yerdi. Kazada oraya dtm. Ayrlrken gzlerim
balyd. Yeniden arasam, oray bulamam.
Ayn yoldan gitmeye alamaz msn?
almam.
Ya adam?
Onu da aramam.
Orada m kald?
Bilmiyorum.
Onu neden braktn?
Sana syleyemem.
Kimdi o?
Dagnynin azndan kurtulan gl, istem dyd. John Galt kim? Rearden akn baklarla
ona bakt...ama onun aka yapmadn hemen anlad.
Yani gerekten bir John Galt m var? dedi. Bunu ok yava sormutu.
Evet.
O argo sz de ona m ynelik?
Evet.
Ve zel bir anlam m var?
Ah, evet!...Onun hakknda sana syleyebileceim bir ey var...nk bunu daha nce, sessizlik
yemini etmeden nce kefetmitim. Bulduumuz motoru icat eden adam o.
Ya! Rearden glmsedi fadesi, bunu bilmem gerekirdi der gibiydi. Sonra yumuack bir
sesle, merhamet dolu bir bakla, Yokedici de o, deil mi? dedi. Dagnynin aknlk dolu bakn
grd, devam etti. Yo, cevap veremeyeceksen, verme. Sanrm senin bir ay nerede geirdiini
anladm. Sen o sra Quentin Daniels Yokediciden kurtarmak istiyordun. Daniels kovalarken
uan dt, deil mi?
Evet.
Ulu Tanrm, Dagny! yle bir yer gerekten var m? Hepsi hayattalar m? Orada gerekten...?

zr dilerim. Cevap verme.


Dagny glmsedi. Gerekten var, dedi.
Rearden uzun sre sessiz kald.
Hank, Rearden elikten vazgeebilir misin?
Hayr! Cevap fazla hzl gelmiti, ama sonra sesinde bir umutsuzlukla ekledi. Henz olmaz.
Sonra Dagnyye bakt. u son kelimeyle, Dagnynin son bir aydr yaadklarn yaam
gibiydi. Anlyorum dedi sonra. Elini uzatp Dagnynin alnn okad. Anlayla, merhametle, hemen
hemen inanlmaz bir aknlkla. Alak sesle, Nasl bir cehenneme dnmeyi setin sen! dedi.
Dagny ban evet der gibi sallad.
Sonra aaya kayd, yzn onun dizlerine dayad. Rearden uzanp onun salarn okarken,
Yamaclarla savaabildiimiz kadar savarz, dedi. Bizim iin nasl bir gelecein var olduunu
bilmiyorum, ama ya kazanacaz, ya da durumun umutsuz olduunu reneceiz. O zamana kadar,
kendi dnyamz iin sava vereceiz. O dnyadan bir tek biz kaldk.
Dagny orackta, yatt yerde uyuyakald. Bilin sorumluluunu teslim etmeden nce son farkna
vard ey, dev bir boluk duygusuydu. Bir kentin, bir ktann boluuydu bu. Arama hakkna sahip
olmad adam o bolukta asla bulamayacakt.
James Taggart smokin ceketinin cebine uzand, ilk bulduu kd ekip kard. Yz dolar. Onu
dilencinin eline tututurdu.
Dilencinin paray tpk kendisi gibi kaygsz bir tavrla cebine tkna bakt. Saol, ahbap,"
dedi dilenci tiksintiyle. Sonra dnp uzaklat.

IV
ANT-HAYAT
James Taggart kaldrmn ortasnda hareketsiz duruyor, kendisine bu aknlk ve dehet
duygusunu veren eyin ne olduunu merak ediyordu. Adamn kstahl deildi bir kere. Bekledii ey
minnet deildi zaten. Yapt hareket de adama acdndan deildi. Otomatik ve anlamsz bir
hareketti, o kadar. Mesele adamn davrannn, sadaka yz dolar da, on sent de olsa ayn olacan
bilmekten geliyordu. Hi yardm bulamazsa, o zaman da bu gece bitmeden alktan leceini
biliyormu gibiydi. Taggart rperdi, hzl admlarla yrd. O rperti sayesinde, dilencinin ruh
hlinin kendininkiyle ayn olduunu grmekten kurtulmutu.
Sokan iki yanndaki duvarlarda yaz akamlarnn duruluu vard. Kavaklarda gurubun turuncu
sisleri gze arpyordu. Gkteki takvim sisi delip kendini gstermekte direniyordu. Sararm bir
sayfa gibiydi: 5 Austos.
Hayr, diye dnd. Bu sz tm isimlendirmediklerine cevapt. Doru deil. O kendini iyi
hissediyordu. Bu gece bir eyler yapmak istemesi o yzdendi. Hissettii garip tedirginliin zevk
arama arzusundan kaynaklandn kendine itiraf edemezdi. Arad zevkin kutlamayla ilgili olduunu
da itiraf edemezdi, nk neyi kutlamak istediini itiraf etmesi mmkn deildi
Bugn ok aktif bir gn olmutu. Havada pamuklar gibi uuan kelimelerle dolu, ama amacn
yerine getiren, hesap makinesi gibi sonuca giden bir gn olmutu. Tabi salanan ama da, o amacn
nasl bir ey olduu da, sr gibi saklanmak zorundayd. Bakalarndan saklarken, kendisinden bile
saklamalyd onu. u anda cannn elenmeyi bylesine istemesi de ak verme tehlikeleri
iermekteydi.
Gn, lkeye ziyarete gelen Arjantinli bir milletvekilinin oteldeki sitinde, kk bir le
yemeiyle balamt. Ayr ayr uluslardan bir avu insan orada, sohbet havasnda, Arjantindeki
iklimden, lkenin toprandan, kaynaklarndan, insanlarnn ihtiyalarndan, gelecee ynelik
dinamik, ilerici bir tutumun deerlerinden sz etmilerdi. Bu arada ksack da olsa, Arjantinin iki
haftaya kadar Halk Devleti ilan edilecei de sylenmiti.
Ardndan Orren Boyleun evinde kokteyller iilmi, bu toplulukta yalnzca kede sessizce
oturan bir tek Arjantinli bulunmutu. Washingtondan gelen iki yetkiliyle mevkileri belli olmayan
birka dost, orada da ulusal kaynaklardan, metalrjiden, mineralojiden, komuluk grevlerinden,
kresel refahtan sz etmilerdi. Bu arada ili Halk Devletinin haftaya kadar Arjantin Halk
Devletine drt milyar dolarlk bir kredi aaca da sylenmiti.
Bunu, gkdelenin tepesinde mahzen gibi denmi bardaki zel salonda dzenlenen kk bir
kokteyl takip etmiti. Gayrresmi bir partiydi. James Taggart vermiti o partiyi. Yeni kurulan bir
irketin yneticileri onuruna. Ad, Komulararas Dostluk ve Kalknma irketiydi. Bakan Orren
Boyle, hazneden sorumlu adam da iliden gelme, uzun boylu, zarif, fazla hareketli biriydi. Ad
Sinyor Mario Martinezdi ama nedense Taggartn iinden onu Sinyor Cuffy Meigs diye armak
geliyordu. ekil deilse bile, ruh benzerlii nedeniyle. O partide golftan, at yarlarndan, bot
yarlarndan, otomobillerden ve kadnlardan sz edip durmulard. Komulararas Dostluk ve
Kalknma irketinin yirmi yllk bir ynetim anlamasna dayanarak gney yarkredeki tm halk
devletlerinin sna varlklarn yneteceini zaten hepsi bildiine gre, konumalarn dier konulara
kaymasn doal karlamak gerekiyordu.
Gnn son olay, ili diplomatik temsilcilerinden Sinyor Rodrigo Gonzalesin evinde verilen

byk yemek daveti olmutu. Bir yl ncesine kadar Sinyor Gonzalesin adm kimse duymamt, ama
u son alt aydr, yani New Yorka geldiinden beri, verdii partiler nedeniyle adam ne kavumutu.
Konuklar onu, ilerici bir iadam olarak tanmlamaktayd. Sylendiine gre, ilinin halk devletine
dnmesi srasnda tm varlklar kamulatrlrken, o da maln mlkn kaybetmiti.
Devletletirilmeyen yalnzca gerici, yani halk devleti olmayan lkelerin vatandalarna ait mallar
kalmt...rnein Arjantin vatandalarna ait olanlar. Ama Gonzales aydnlk bir tutum benimsemi,
yeni rejime katlm, kendini lkesine hizmete adamt. New Yorktaki evi, lks bir apart otelin
btn bir katyd. iko, bo ifadeli bir yz, katil bakl gzleri vard. Taggart bu geceki
resepsiyonda onu seyrederken, adamda hibir tr duygu, hatt duyu bulunmadna, neredeyse yal
ellerini bak kesse farkna varmayacana karar vermiti...ama yerdeki dolgun Acem hallarna
ayaklarn srterken ya da koltuun cilal kol yerini okar, purosunu dudaklarna kstrrken, hemen
hemen cinsel denilebilecek bir zevk ald da grlebilmekteydi. Kars Sinyora Gonzales ufak tefek,
ho bir kadnd. Kendi zannettii kadar gzel olmasa da, hotu. Gzellik hretini, iddet dolu bir
sinir enerjisine ve gevek, scak, sinik bir asertiflik izlenimine borluydu. Bu tavr sanki her eyi
vadediyor, herkesi balyordu. Bu kadnn ticaret yap biimi, kocasnn en gl nitelii olarak
biliniyordu...tabi ticaretin mallarn deiimiyle deil, iyiliklerin deiimiyle yapld bir ada!
Onu konuklar arasnda dolarken gren Taggart, acaba byle gecelerde ka anlama saland, ka
direktif karld, ka sanayi mahvedildi, diye dnerek glmsyordu. Bu ilere daha nceden
karm olan insanlar belki artk hatrlamyorlard bile olup bitenleri. Parti cann skyordu
Taggartn. Yarm dzine insann hatrna gelmiti buraya. Onlarla bile konumak gereksizdi.
Yalnzca gzkmek, ara sra gz gze gelmek yetiyordu. Tam yemek servisi balamak zereyken,
duymak umuduyla geldii eyi duydu. Sinyor Gonzales, oturduu koltua yaklaan birka kiiye, yakn
gelecekte kurulacak Arjantin Halk Devletiyle varlm bir anlama gerei, dAnconia Bakrn mal
varlna da bir aya kalmadan, Eylln 2sinde ili Halk Devleti tarafndan el konulacan
sylyordu.
Her ey Taggartn bekledii gibi gidiyordu. Asl beklemedii, o szleri duyduktan sonra
iinden hemen oradan ayrlma isteinin domas oldu. Yemein skntsna dayanamayacan
hissediyordu. Bu gecenin baarsn selamlamak iin bir baka tr aktivite gerekirmi gibi. Sokaa,
yaz akamnn klarna ktnda, hem izliyor hem de izleniyormu gibi bir duygu vard iinde.
Hibir eyin veremeyecei bir zevkin peindeydi, bunu adlandrmayaca bir eyi kutlamak iin
istiyordu. Kendisini izleyen duyguysa, bu gecenin baarsn hangi amala plnlam olduunu ve
imdi onu bu kadar memnun eden eyin, olayn hangi yn olduunu fark etme korkusuydu.
Kendi kendine, elindeki dAnconia Bakr hisselerini satacan sylemekteydi. Geen ylki
dten sonra zaten o hisseler eski deerini bulamamt. O parayla, Komulararas Dostluk ve
Kalknma irketinin hisselerini alacakt. Arkadalaryla kararlatrdklar gibi. O hisseler servet
kazandracakt ona. Ama bu dnce de can skmasndan baka bir ey getirmedi. Kutlamak istedii o
deildi.
Kendini zorlayp bundan zevk almaya alt. Para, dedi. Amac parayd, daha kt bir ey
deildi. Normal bir istek deil miydi bu? Geerli bir ey deil miydi? Hepsi ayn eyin peinde
deiller miydi...Wyattlar da, Reardenlar da, dAnconia'lar da?...Kafasn sallayp dnceleri
kovalamaya alt. Sanki tehlikeli, karanlk bir yola sapyordu dnceler. O yolun sonunu grme
izni vermemeliydi kendine.
Hayr, diye dnd kara kara. Parann artk kendisi iin pek bir anlam ifade etmediini
istemeye istemeye itiraf etti. Bugn verdii partide yzlerce dolar havalara savurmu durmutu.
Bitirilmeyen ikilere, yenmeyen mezelere, hak edilmeyen bahilere, beklenmeyen kaprislere gitmiti

paralar. Konuklardan biri Arjantine telefon amt, nk anlatmaya balad hikyenin asln,
dorusunu renmek istemiti. Dnmektense para harcamak daha kolayd nk.
Orren Boyle sarho sarho kkrdayarak, Demiryollar Birletirme Pln var olduka hibir
eye kayglanmak zorunda deilsin, demiti ona. O pln devreye girdikten sonra, Kuzey Dakotada
bir yerel demiryolu iflas etmi, tm blgeyi kaderiyle ba baa brakmt. Blgedeki banker intihar
etmeden nce karsyla ocuklarn ldrmt. Tennesseede bir marandiz seferi iptal edilmi,
oradaki fabrikay bir gnlk ihbar sresiyle nakliyesiz brakmt. Fabrika sahibinin olu niversiteyi
brakm, imdi de hapiste, idamn bekliyordu. Bir eteyle birlikte cinayet iledii iin. Kansasta
bir elektrik datm merkezi kapanm, bilimadam olmak isteyen sorumlusu bulak olmutu...srf
James Taggart zel barda oturup Orren Boyleun grtlana girecek ikileri smarlayabilsin, garson
Boyleun nne dkt ikiyi sngerlerle silebilsin, iliden gelme bir beyaz kadn taciri eskisi,
tablaya uzanmaya enip kln yere silkince hal yansn diye.
Onun korkudan rpermesine yol aan ey, artk paraya kar kaytsz olduunu anlamas deildi.
Dilenci durumuna dse, yine ayn kaytszlk iinde olacan anlamakt. Balangta bir zamanlar
iinde bir lde sululuk hissetmiti...belirsiz bir tedirginlik dzeyinde. Nedeni, hrs gnahna
kendisinin de katlm olmasyd. Oysa mr boyunca hep hrsn kt olduunu haykrarak yaamt.
Ama imdi, hibir zaman ikiyzllk etmediini grerek rperiyordu. Hibir zaman paraya dkn
olmamt aslnda. Bu da nnde ikinci bir kara delik ayor, oradan yol bir baka karanlk kmaza
sapyordu...oray grmeyi de gze alamazd.
Bu gece bir ey yapmak istiyorum, o kadar! diye sessiz bir lk att. Bunu iindeki fkeye itiraz
etmek iin sylyordu. Kafasna bu dnceleri getiren neyse, ona itiraz. Ne istediini, neden
istediini bilmedike ona elenme hakk tanmayan bu dnyaya itiraz.
inden dman bir ses, nedir istediin, diye soruyordu. Admlarn hzlandrd, sesten
kurtulmaya alt. Zihni bir labirent gibiydi. Her kavanda bir karanlk koridor alyordu. Her
biri, iinde derin ukurlarn sakl olduu sislere girip kayboluyordu. Kendini kouyormu gibi
hissetti. Kck gvenli ada giderek klyor, yaknda o koridorlardan baka hibir ey
kalmayacakm gibi grnyordu. Yrmekte olduu sokan akam aydnl gibi. Sisler habire
geliyor, tm klar dolduruyordu. Panik iinde, neden daralyor gvenli yer, diye dnd. mr
boyunca hep yle yaamt o. Gzlerini hep inatla nndeki kaldrma dikmi, yolun ilerisine,
kelerine, uzaklarna, doruklarna bakmaktan ustalkla kanmt. Hibir yere varmak istememiti.
lerlemekten kurtulmak istemiti o. Dz izginin boyunduruundan kurtulmak istemiti. Yaad
yllarn sonunda, bir toplam sayya varmasn istememiti. Neden toplanp bir ya oluturuyorlard?
Hikimsenin hareketsiz duramayaca ya da geriye ekilemeyecei bir yere nasl olmu da varmt?
Bir ses, nne baksana, karde! diye hrlad, bir dirsek onu itti. ri kym, kt kokan birine
arptn o zaman fark etti. Komakta olduunu da o zaman anlad.
Admlarm yavalatt, rastgele kaarken setii soka tanmak zorunda kald. Eve, karsna
gitmekte olduunun bilincine varmak istememiti. O da sisli koridorlardan biriydi, ama artk baka
koridor kalmamt.
Odaya girdiinde ayaa kalkan Cherryln sessiz pozuna bakt, bunun sandndan ok daha
tehlikeli olduunu, istediini bulamayacan anlad. Ama Jim Taggart iin tehlike, zihnini, grn
kapatma sinyali hlinde belirdi. Yargsn da askya alacak, grmeme yolundaki kendi egemen
isteinin emriyle de, tehlike gerek d olarak kalacakt. Bedeninin iindeki sis borusu, uyarda
bulunmak iin deil de, sisi armak iin alyormu gibi.
Evet, nemli bir i yemeine davetli olduum doru. Ama fikrimi deitirdim. Bu gece canm
seninle yemek yemek istedi, dedi iltifatl bir sesle. Ama alabildii tek cevap, Anlyorum, sz

oldu. Chenyln armamasndan, solgun, ifadesiz yznden, hizmetilere sakin sakin talimat veriini
duymaktan tedirgin oldu. Az sonra kendini mumlarla aydnlatlm yemek odasnda buldu. Mkemmel
kurulmu sofrada, Cherryl karsndayd. Aralarnda gm kselere oturtulmu iki kristal kapta
meyveler vard.
Taggart en ok rahatsz eden, Cherryln pozuydu. Artk sanatlarn dekore ettii bu evin
lksyle cceleen tutarsz kk ucube deildi Cherryl. Kendini uydurmutu eve. Masada otururken,
bu odann talep edebilecei bir ev sahibesi gibiydi. Salarnn bronz rengiyle karan, sipari
dikilmi brokar bir ev ceketi giymiti. Kuafrnn basit izgileri, tek ssyd. Taggart aslnda eski
gnlerin ngrak bileziklerini, kemik tokal kemerlerini tercih ederdi. Kzn gzleri de rahatsz
ediyordu onu. Aylardr rahatsz ediyordu. Baklar dosta da, dmanca da deildi. nceleyen,
sorgulayan baklard.
Taggart yar bbrlenen, yar yakaran bir sesle, Bugn byk bir i baladm, dedi. Tm
ktay ve yarm dzine hkmeti kapsayan bir i.
Bekledii hayranln, hevesli merak ifadesinin, o kk dkkna kza ait olduunu, o kzn da
oktan beri var olmadn gryordu. Karsnn yznde o ifadelerin hibiri yoktu. Onun bu dengeli,
dikkatli, sakin bakndansa, fke ve nefret bile daha iyi olurdu. Bu bak, sulamadan da ktyd,
nk sorgulayan bir bakt.
Hangi i, Jim?
Ne demek hangi i? Neden kukulanyorsun? Neden hemen sorular soruyorsun?
zr dilerim. Gizli olduunu bilmiyordum. Cevap vermek zorunda deilsin.
Gizli falan deil. Bekledi, ama kars sessiz kald. Eee? Bir ey demeyecek misin?
Yo, hayr. Bunu ok sakin sylemiti. Sanki onun houna gitsin diye sylyordu.
Yani hi mi ilgi duymuyorsun?
Bunu konumak istemiyorsun sanmtm.
f, bu kadar hilekr olma! diye terslendi Taggart. Byk bir i. Senin beendiin ey de o
deil mi? Byk iler!. te bu da o oluk ocuun hi aklna gelmeyecek kadar byk. mrlerini
kuru kuru servet biriktirmek iin harcyorlar, oysa ben p diye yapyorum. Parmaklarn
klatmt. p diye, mrmde ektiim en byk numara.
Numara m, Jim?
!
Sen mi yaptn? Kendin mi?
Tabi kendim! Orren Boyle denilen o iko salak, bir milyon ylda kvramazd bunu. Bu i
bilgi, beceri, zamanlama ister. Karsnn gzlerinde bir ilgi parlts grd. Ve psikoloji ister
Parlt yok oldu. Ama Taggart ayn hevesle devam etti. "Wesley'e nasl yaklamak gerektiini, ters
etkileri ondan nasl uzak tutmak gerektiini, bir yandan Bay Thompsonn ilgisini ekerken, dier
yandan da ona fazla bilgi vermemeyi, Chick Morrison iin iine katarken, Tinky Hollowayi
darda brakmay, doru zamanda birka kiinin Wesley iin parti vermesini salamay bilmek
gerek, ayrca...baksana, Cherryl, bu evde hi ampanya var m?
ampanya m?
Bu gece yle zel bir ey yapsak olmaz m? Birlikte bir kutlama yapamaz myz?
ampanya iebiliriz, evet, Jim, tabi.
Cherryl uzanp zili ald, o garip, cansz, eletirisiz sesiyle, Taggartn isteklerini yerine
getiriyormu, ama kendi istekleri yokmu gibi, gerekli emirleri verdi.
Taggart, Pek de etkilenmi grnmyorsun, dedi. Ama zaten sen iten ne anlayacaksn ki? Bu
kadar byk apl bir eyi anlayamazsn. Sen Eylln 2sine kadar bekle. Onlar duyana kadar bekle

de gr.
Onlar m? Kimler?
Taggart ona bakt. Sanki istemeyerek azndan tehlikeli bir kelime karmt. Bir dzen
kurduk...ben, Orren ve birka arkada...snrn gneyindeki her trl sna mlkiyeti kontrol altna
alacaz.
Kimin mlkn?
Eh...insanlarn tabi. Bu eski zamanlardaki gibi kr amacyla yaplm bir gasp deil. Misyonu
olan bir akit.Deeri olan, kamu ruhuna sahip bir misyon. Gney Amerikann eitli halk
devletlerinde milliletirilmi mlklerin ynetimi, oralardaki iilere bizim modern retim
tekniklerimizi retecek, hi frsat verilmemi yoksullara bir frsat verip..Birden sustu. Oysa Cherryl
bakn hi deitirmeden srdrmekteydi. Taggart birdenbire souk souk glerek, Biliyor
musun... dedi. Eer gecekondulardan gelme olduunu saklamaya o kadar hevesliysen, sosyal devlet
felsefesine kaytszln azaltman art. nsan igdlerin eksiklii hep yoksullarda ortaya kyor.
nsann hayrseverlik inceliklerini bilmek iin paral domu olmas art.
Ben gecekondulardan gelme olduumu hibir zaman saklamaya almadm, dedi Cherryl.
Sakin, kiisellikten uzak sesi, yalnzca bir yanl dzeltir gibiydi. Ve sosyal devlet felsefesine de
hi sempatim yok. Ben yeterince yoksul insan grm biriyim. aba gstermeden bir eyler elde
etmek isteyenler nasl insanlardr, bilirim. Taggart cevap vermedi. Cherryl birdenbire, akn ama
kesin bir sesle, uzun sreli bir kukusunu seslendirir gibi, Jim, sen de aldrmyorsun o felsefeye,
dedi. O sosyal zrvalara sen de inanmyorsun. Taggart, Eh, eer tek ilgilendiin ey paraysa, sana
imdiden syleyeyim, bu i bir servet getirecek, dedi. Senin hep hayranlk duyduun o deil mi?
Servet deil mi?
Duruma bal.
Sanrm dnyann en zengin adam olup kacam, dedi Taggart. Bu sefer onun neye hayranlk
duyduunu sormad. Paramn yetmeyecei hibir ey kalmayacak. Hibir ey. Adn syle, tamam.
Ne istersen yapabilirim. Haydi, durma, iste.
Ben bir ey istemiyorum, Jim.
Ama ben sana bir armaan vermek istiyorum! Bu olay kutlamak iin, anlamyor musun? Aklna
ne gelirse iste! Ne gelirse! Yapabilirim. Yapabileceimi sana gstermek istiyorum. Cann ne isterse.
Canm bir ey istemiyor.
ff, hadi! Yat ister misin?
Hayr.
Buffalodayken oturduun yerden sana koskoca bir mahalle satn alaym m?
Hayr.
ngiltere Halk Devletinin kraliyet mcevherlerini ister misin? O da alnabilir, biliyorsun. Halk
Devleti uzun sredir onlar karaborsada satmaya istekli olduunu ima edip duruyor. Ama artk paras
yetecek eski patronlar kalmad. Benim param yeter. Ya da yetecek...2 Eyll'de. stiyor musun?
Hayr.
yleyse ne istiyorsun?
Hibir ey istemiyorum, Jim.
Ama istemelisin! Bir ey istemek zorundasn, lanet olas!
Cherryl hafif ararak ona bakt, ama yine de kaytszln korudy. f, peki, zr dilerim,
dedi Taggart. Kendi patlay kendini de artmt. Yalnzca seni sevindirmek istemitim, deyip
suratn ast. Ama herhalde sen hi anlamyorsun. Bunun ne kadar nemli olduunu anlamyorsun. Ne
kadar byk bir adamla evlendiinin farknda deilsin.

Cherryl yavaa, renmeye alyorum, dedi.


Yine eskisi gibi, Hank Rearden byk adam olarak m gryorsun? Evet, Jim, yle
gryorum.
Eh, ben onu yendim artk . Onlarn hepsinden bym. Rearden'dan da bym, kz
kardeimin br sevgilisinden de... Fazla konumu gibi birden sustu.
Cherryl dengeli bir sesle, Jim, 2 Eyllde neler olacak? diye sordu. Taggart kalarnn
altndan ona bakt, gzleri souklarken kaslar yzne yar glmser bir ifade verdi. Kof bir
iradeyle, elenir gibi. DAnconia Bakr devletletirecekler, dedi
Upuzun, kkreyen bir motor sesi duydu. Damn zerindeki karanlklardan bir uak geiyordu.
Sonra incecik bir ses...buzun bardaa arp. Ardndan Cherryl konutu: Senin arkadand o, deil
mi?
f, kes sesini!
Sessizlemiti. Karsna da bakmyordu. Gzleri tekrar oraya dndnde, onu hl kendisine
bakar buldu. lk konuan Cherryl oldu. Sesinde garip bir ciddiyet vard. Kz kardeinin radyo
yaynnda yapt harikayd.
Evet, biliyorum, biliyorum, bir aydr srekli bunu sylyorsun.
Bana hibir zaman cevap vermedin.
Cevap verecek ne var ki...?
Washingtondaki dostlarn da kz kardeine cevap vermedi. Taggart sessizdi. Jim, bu konuyu
unutacak deilim. O yine cevap vermedi Washingtondaki dostlarn bu konuda t karmad. Kz
kardeinin sylediklerini inkr etmediler, aklama yapmadlar, kendilerini hakl gstermeye
almadlar. Sanki o hi konumam gibi davrandlar. Sanrm halkn bu olay unutmasn
umuyorlar. Bazlar unutacak. Ama geri kalanmz, onun ne dediini de, senin dostlarnn onunla
savamaktan nasl korktuunu da, her zaman bilecek. Bu doru deil! Gerekli nlemler alnd, olay
kapand. Neden habire o konuyu ayorsun, anlamyorum.
Hangi nlemler?
Bertram Scuddern program yayndan kaldrld. Halkn u gnlerdeki karlarna uyan bir
program olmad iin.
Bylelikle kz kardeine cevap verilmi mi oldu?
Konu kapanm oldu, artk sylenecek bir ey kalmad.
antajla ve gaspla alan bir devlet konusunda m?
Hibir ey yaplmad diyemezsin. Scuddern programlarnn arptc, ykc ve gvenilmez
olduu ilan edildi.
Jim, olay anlamak istiyorum. Scudder senin kz kardeinden yana deildi...sizden yanayd. O
yayn ayarlayan da, o deildi. Washingtondan gelen emirlere gre davranyordu, yle deil mi?
Bertram Scudder sevmezsin sanyordum.
Sevmezdim, hl da sevmiyorum, ama...
O hlde sana ne...?
O zaman senin dostlarnn gznde onun masum olmas gerekmez mi?
Keke politikaya bulamasan. Aptal gibi konuuyorsun.
Masumdu, deil mi?
Ne olmu yani?
Cherryl ona bakt. Gzleri inanmazlkla iri iri almt. O hlde onu gnah keisi olarak
kullandlar yle deil mi?
f, Eddie Willers gibi oturup durma orada!

Ona m benziyorum? Eddie Willers severim. Drst o.


Pratik gerekler karsnda ne yapmak gerektiini hi bilmeyen bir gerizekl o!
Ama sen biliyorsun, deil mi, Jim?
Hem de ok iyi biliyorum!
O zaman Scuddera yardm edemez miydin?
Ben mi? Azndan aresiz, fkeli bir gl kurtuldu f, sen bysene artk! Scuddern
aslanlara atlmas iin ben elimden geleni yaptm! Birinin atlmas artt. Baka birini bulamazsam
benim kendi kellem gidiyordu, farknda deil misin?'
Senin kellen mi? Neden Dagny'nin kellesi deil...eer kabahat ondaysa? Demek kabahat onda
deil, yle mi?
Dagny tmyle bambaka bir kategori! Ya Scudder olacakt, ya da ben. Neden?
nk Scuddern olmas, ulusal politika asndan da daha iyi. Byle olunca, Dagny'nin ne
dediini tartmak gerekmiyor. Biri konuyu aarsa, o konumann Scuddern programnda yapldn
haykrmaya balyoruz, o programn foyasnn oktan ortaya ktn, Scuddern bir sahtekr, bir
yalanc olduunu, falan filan...Sence halk bunun ifresini zebilir mi? Bertram Scuddera zaten hi
kimse gvenmiyordu. f, yzme bakma yle! Beni sulamaya karar verseler daha m iyiydi?
Neden Dagny olmuyor? Yapt konuma yalanlanamayaca iin mi? Eer Berttam
Scuddera o kadar acyorsan, imekleri benim stme evirmek iin ne kadar uratn grseydin!
Yllardr yapyor bunu...cesetlere basarak ilerleyen biri olmasa, vard yere ykselebilir miydi
sanyorsun? O da kendini olduka gl sanyordu...koskoca irket patronlarnn ondan nasl
korktuunu bir grmeliydin! Ama bu sefer kendisinden iyi manevraclarla karlat. Bu sefer yanl
hizipte buldu kendini.
Gevemenin tatl uyuukluu iinde arkasna yaslanp glmsedi. Arad keyfin bu olduunu
anlamt. Kendisi olabilmek. O karanlk koridorlarn en tehlikelisinin sisleri arasnda uarken,
kendim olabilmek, diye dnd...o koridorun sonu, kendisinin kim olduu sorusuna varyordu.
Anla artk, o Tinky Holloway hizibindendi. Bir sre iler tahtravalli gibi gitti. Bir yanda Tinky
Holloway hizibi, bir yanda Chick Morrison hizibi.Ama biz kazandk. Tinky bir anlama salad,
kendisine istedii birka eyi vermemiz karlnda, yardaks Bertram feda etmeye raz oldu.
Bertramn haykrlarn bir duymalydn. Ama ii bitmiti ve kendi de bunun farkndayd.
Kkr kkr glmeye balad, ama sisler alp da karsnn yzn grnce hemen sustu. Jim,
diye fsldad Cherryl. Senin kazandn zaferler...bu tr zaferler mi?
Taggart, f, Tanr akna! diye barp yumruunu masaya indirdi. Bunca yldr
nerelerdeydin sen? Ne tr bir dnyada yaadn sanyorsun? Vuruu su bardan sallamt. imdi
dklen su dantelli masa rtsne koyu renk bir leke hlinde yaylmaktayd.
Anlamaya alyorum, diye fsldad Cherryl. Omuzlar sarkyor, yz yorgun grnyordu.
Yalym gibi...aresiz ve kaybolmu gibi.
Taggart sessizliin iinde, Elimden bir ey gelmezdi! diye patlad. Su bende deil!
Durumlar olduu gibi kabullenmek zorundaym! Bu dnyay yaratan ben deilim ya!
Karsnn glmsediini grnce dehete kapld. yle ac bir tiksintiyle glmsyordu ki, o
yumuak ifadeli, sabrl yzde bu ifadeye inanmak zordu. Taggarta bakmyor, kendi hayalindeki bir
imgeye bakyor gibiydi. Babam da i arayaca yerde, kedeki meyhanede sarho olduunda hep
byle sylerdi.
Beni onunla karlatrmaya sen nasl cesaret ede... Szn bitirmedi, nk Cherryl
dinlemiyordu.
Cherryl yeniden ona baktnda, szleri ok ilgisiz grnd iin Taggart artt. O tarih...

diyordu kars...Eylln 2si...onu sen mi setin?


Hayr, benim ilgim yoktu. Yasama organnn bir zel toplantsnn tarihi. Neden?
O gn bizim ilk evlilik yldnmmz.
Ya? Aa, doru! Taggart glmsedi. Gvenli bir konu ald iin rahatlamt. Bir yldr
evliyiz. Oysa hi o kadar uzunmu gibi gelmiyor!
Cherryl ifadesiz bir sesle, ok daha uzunmu gibi geliyor, dedi.
Yine gzleri baka taraflara dalyordu. Taggart birdenbire tedirginleti. Bu konu da hi gvenli
deildi. Keke kars btn yl karsnda gryormu gibi bakp durmasayd...Korkmak deil,
renmek, diye dnyordu Cherryl. Yaplmas gereken, korkmamak, ama renmekti...Bunlar kendi
kendine yle sk tekrarlad szlerdi ki, bedeninin aresiz arlyla habire cilalanan bir stuna
benziyordu. Gemi bir yl boyunca hep o stun destek olmutu ona. Ama ellerinin cila zerinde
kaymaya baladn hissediyordu. O kelimeler korkuyu artk defedemeyecekmi gibi...nk artk
yava yava anlamaya balyordu.
Eer anlamyorsan, yaplacak ey korkmak deil, renmek...Bunu ilk olarak, evliliinin akn
bir yalnzlkla dolu ilk gnlerinde sylemiti kendine. Jimin davrann, zaaf gibi grnen karanlk
fkesini, sorulara verdii kaamak, anlalmaz cevaplar anlayamyordu. Korkaklk gibi grnyordu
Cherryl'a o cevaplar. Onun evlendii James Taggarta uyacak nitelikler deildi bunlar.. Anlamadan
sulamak olmaz, demiti kendine. Onun dnyasyla ilgili hibir ey bilmiyordu. Onun hareketlerini,
kendi cehaletinden tr yanl yorumluyor olabilirdi. Suu kendi stne ald, kendine sitem etti,
kendini sulad...beri yandan inat bir duygu da ona bu ite bir terslik olduunu, duyduu eyin korku
olduunu syleyip duruyordu.
Ona grg kurallarn retmek iin gelen retmene, James Taggartn bilmesi gereken, olmas
gereken her eyi renmek zorundaym, dedi. Acemi bir askerin, bir tarikat rencisinin
adanmlyla koyuldu renmeye. Kocasnn ona sunduu yksekliklere ulamasnn tek yolu olarak
bunu gryordu. Onun kendisiyle ilgili hayalini boa karmamalyd. Bu, greviydi onun. Ayrca,
kendine itiraf etmedii bir ey daha vard. Bu upuzun yolun sonunda, onunla ilgili kendi kafasndaki
grnty de geri kazanabileceini umuyordu. Demiryolunun zafer gecesinde grd adam geri
getirecekti sonunda.
Ama Jime derslerinden sz ettiinde onun gsterdii tepkiyi hi anlayamad. Birdenbire
patlayp glmeye balamt. O glte hain bir tiksinti hissettiinde, inanamad. Neden, Jim?
Neden? Neye glyorsun? O hibir aklama yapmad. Sanki o aalama tepkisi kendi bana
yeterliymi, Ayrca bir aklama yaplmasna lzum brakmyormu gibi.
Ama Cherryl ktl ona konduramazd. Karsnn hatalarna kar ok sabrl ve cmert
davranyordu. Onu alp kentteki her trl salona gtrmeye hayli hevesliydi. Cahilliklerini, gaflarn
ya da yanl bir ey syleyip karsndakilerin baktn grdnde, ona hi sitem etmiyordu.
Cherryl'in yanaklar kpkrmz kesiliyor, ama o bir utan belirtisi gstermeksizin, durumu
glmseyerek seyrediyordu. yle akamlarn sonunda eve dndklerinde, Jim efkatli bir nee iinde
oluyordu. Cherryl, benim durumumu kolaylatrmaya alyor, diye dnyor, ona minnet duyuyor,
daha da ok alp renmeye aba gsteriyordu.
Bir akam gittikleri partide ilk defa olarak hoa vakit geirmekte olduunu fark ettiinde, dl
beklemiti. O akam, kurallar dnerek deil de, rahat ve serbest hareket etmiti partide. Kurallarn
artk alkanlk hline geldiini, benliine sindiini hissetmiti. Dikkatleri stne ekiyordu o akam.
Ama ilk defa olarak, alayc baklar deil, hayranlk dolu baklar ekiyordu. nsanlar onunla
konumaya geliyordu. Bayan Taggart olmutu artk. Jimi aa ekip duran, eki ta gibi bir sadaka
hedefi deildi. Ona tahamml edileri Jimin hatr iin olmaktan kmt. Neeyle glyor,

karsndakiler de glmsyordu. Gzleri salonda dolap duruyordu Cherryl'in, iyi karne alm da,
gstermek isteyen okullu ocuklar gibiydi. Onun da kendisinden gurur duymasn yle ok istiyordu
ki! Jim bir kede tek bana oturuyor, anlam zlmez bir bakla onu seyrediyordu.
Dn yolunda onunla hi konumad. Salonda kravatn boynundan ekerken birdenbire,
Neden kendimi srkleyip o partilere gidiyorum, hi anlamyorum, dedi. mrmde hi bu kadar
skc, bu kadar baya bir toplulukta zaman ziyan etmemitim! Cherryl afallam durumda, Ama,
Jim... dedi. Ben ok beendim. Sen beenirsin. ok da rahattn. Kendi plnde gibi. Sanki
Coney Islanddayd parti. Keke yerini bilsen de beni herkesin nnde utandrmasan. Ben mi seni
utandrdm? Bu gece mi? Evet, utandrdn! Ama nasl? Eer kendin anlamyorsan, ben hi
anlatamam. Sesinin tonu, anlamamann, utan verici bir aalk durumunu itiraf etmek demek
olduunu syler gibiydi. Cherryl sert bir sesle, Anlamyorum, dedi, Jim dnp odadan kt, kapy
da arparak kapatt.
Cherryl aklanamayan o eyi bu sefer bir boluk olarak grmemiti...iinde bir ktlk glgesi
olduunun farkndayd. O geceden sonra iinde ufack, sert bir korku noktas kald. ok uzaklardan,
grnmez bir hat zerinde stne doru gelmekte olan bir trenin far gibi.
Bilmek, Jimin dnyasn daha net grebilmesini salayamyor, tersine, esrarengizlikleri daha da
bytyordu. Jimle arkadalarnn gittii resim sergilerinin o sama mantkszlna, okuduktan
romanlara, tarttktan siyasal dergilere sayg duymas gerektiine inanamyordu. Sergilerdeki
resimler, ocukken oturduu gecekondu mahallesinin kaldrmlarna ocuklarn tebeirle izdiklerine
benziyordu. Romanlarda bilimin, sanayiin, uygarln ve sevginin bir ie yaramayaca anlatlyor,
kullanlan dil de babasnn en sarho anlarnda bile kullanmayaca trden oluyordu. Dergilerde
korkak genellemeler vard. ocukluundaki mahallenin papazndan beter anlalmaz gevelemelerdi
hepsi. O kadar yksek sayd, ulamay hevesle bekledii kltrn bu olduuna inanas gelmiyordu.
Sanki uzaktan grd atoya trmanm, ama yanna varnca orann yklmak zere bir harabe
olduunu grmt.
Bir gece, lkenin entelektelleri diye anlan bir grupla birlikte olup dndklerinde, Jim,
demiti Cherryl. Dr. Simon Pritchett sahtekrn biri...yani, korku iinde yal bir sahtekr. Jim
cevap olarak, Daha neler, demiti. Filozoftan deerlendirebilecek durumda olduuna m
inanyorsun? Ben sahtekrlar deerlendirebilecek biri olduunu inanyorum. ylelerini o kadar
ok grdm ki, imdi artk grnce hemen tanyabilecek duruma geldim. te ben de o yzden, sana
gemiinden asla kurtulamayacaksn diyorum. Kurtulacak olsan, Dr. Pritchettin felsefesini
renirdin. Hangi felsefeymi o? Eer anlamyorsan, ben hi anlatamam. Cherryl bu sefer
konumay ok sevdii bu szle bitirmesine izin vermemekte kararlyd. Jim, dedi. O bir sahtekr.
O da, Balph Eubank de, btn gruplar da. Ve bana kalrsa...seni kandrmlar. Jimin yznde
bekledii fkeyi grecek yerde, gz kapaklarn hafif kaldrrken gzlerinde parlayan bir anlk keyfi
grd. Sonra Jim, Sana yle geliyor, dedi.
Cherryl mmkn olabileceini hi sanmad bir eyin gerek olma ihtimaline kar iinde bir
anlk bir korku hissetti: Ya Jimi kandrmamlarsa? Dr Pritchettin sahteliinin nedenini
anlayabilirdi. Bu i onun, hak etmedii dnya kadar para kazanmasn salyordu. Bu zamana kadar
artk Jimin bile kendi iinde bir tr sahtekar olabileceini kabul edebilecek duruma gelmiti. Aklnn
almad, Jim'in hibir ey kazanmad bir sahtekrlk etesinin iinde olmasyd. Bedava bir
sahtelik. Bunun yannda normal ktlarla dolandrclar bile daha masum kalrd. Jimin amacn
bir trl anlayamyor, yalnzca o farlarn biraz daha yaklam olduunu hissediyordu.
Jimin demiryolundaki mevkii konusunda kukusunun nasl ve ne zaman baladn hi
bilmiyordu. Hangi admlarla, hangi birikimlerle olutuunu fark edememiti. Belki nce kk

iziklerle, sonra bir aknlk saplanmasyla, sonra kronik bir korkunun getirdii tedirginlikle
gelimiti olay. Daha kukular biimlenemeden nce bir keresinde Jim, Demek bana
gvenmiyorsun! diye aksilenmi, Cherryl gerekten gvenmediini o zaman fark etmiti. Oysa o ana
kadar, alaca cevabn kendisine gven vereceine inanyordu. ocukluunun tecrbelerine gre,
drst insanlar hibir zaman kendilerine gvenilip gvenilmedii konusuna kayglanmazlard.
Cherryl ne zaman demiryolundan sz asa, Jim hemen, konumak istemiyorum, diyordu. Bir
keresinde Cherryl yalvarmaya bile kalkmt. Jim, iin hakknda ne dndm, sana o yzden ne
kadar hayranlk duyduumu biliyorsun, demiti. Ya, yle mi? Kimle evlendin sen? Bir erkekle mi,
yoksa bir demiryolu patronuyla m? kisini birbirinden ayrmay hibir zaman dnmedim. Eh,
bu da benim iin pek iltifat saylmaz. Cherry akn gzlerle bakmt ona. O bunun iltifat saylmas
gerektiini dnmt. Jim o zaman, Beni kendim iin sevdiine inanmak isterim, demiryolum iin
deil, demiti. Ah, Jim! Sakn aklna benim... Yo, hayr, demiti Jim hazin bir balama
glmsemesiyle. Benimle param ya da mevkiim iin evlendiini dnyor deilim. Ben senden
hibir zaman kuku duymadm . Cherryl aknlk iinde, belki de sylediklerini onun yanl
anlamasna izin vermi olabileceini dnmt. Kim bilir daha nce servet avcs kadnlardan
neler ekmiti Jim. Cherryl aresizlik iinde ban iki yana sallayp inlemiti. Ah, Jim, ben onu
demek istemedim! Taggart bir ocua gler gibi glm, sonra kolunu ona sarmt. Seviyor musun
beni? diye sormutu ona. Cherryl, Evet, diye fsldamt. O zaman bana gvenmen gerek. Sevgi,
gvendir, biliyorsun. Buna ihtiyacm olduunu anlamyor musun? evremdekilerin hibirine
gvenmiyorum. Her taraf dman dolu. ok yalnzm. Sana ihtiyacm olduunu grmyor musun?
Saatler sonra Cherryl tedirginlik iinde oday arnlayp duruyordu. Ona inanmay ok istedii hlde
tek kelimesine bile inanmyor, oysa sylenenlerin doru olduunu da biliyordu.
Doruydu, ama onun dedii anlamda deil. Cherryln anlamay umabilecei bir biimde deil.
Cherryla ihtiyac olduu doruydu, ama o ihtiyacn nitelii, Cherryln tanmlayabilecei trden
deildi. Jimin ondan ne beklediini bilemiyordu. ltifat beklemedii kesindi. Cherryl onun nice
yalancdan nice iltifatlar, gcenik bir kaytszlkla dinleyiini grmt. Uyuturucu bamlsym
da, verilen doz onu uyarmaya yetmemi gibi bir havada. Ama bazen kendisine, canlandrc bir ine
bekler gibi, adet yalvaran gzlerle baktn fark etmiti. Cherryl ne zaman ona bir hayranlk ifadesi
sunsa, o gzlerde bir hayat kvlcm seziyordu...ama o hayranln nedenine ilikin bir sz syledii
zaman da, Jim buna fke patlamasyla tepki veriyordu. Onun kendisini harika biri olarak grmesini
istiyor, ama o harikala belirli bir onay sunmasn istemiyordu.
Nisan ortalarnda bir gece, Jimin Washingtona yapt bir seyahatten dnd zamanki hlini
Cherryl hi anlayamamt. Daha kapdayken, Merhaba, ocuk! demi, bir kucak leyla karnnn
kucana vermiti. Mutlu gnler geri geldi! u iekleri grnce aklma sen geldin. lkbahar geliyor,
bebeim!
Kendine bir iki koyup odada volta atm, fazla hafifsi, fazla pervasz, nee dolu bir havada
konumay srdrmt. Gzlerinde ateli prltlar vard. Sesinde doallk d bir heyecan
seziliyordu. Cherryl ona baktka, acaba sevinten uuyor mu, yoksa ezilmi gitmi mi, diye merak
etmeye balamt.
Taggart birdenbire, hibir gei lfna gerek duymakszn, Ne plnladklarn biliyorum!
demiti. Cherryl abucak ban kaldrp bakarken, onun i patlamalarndan birine tank olmak zere
olduunu anlamt. Koca lkede bunu bilen bir dzine insan bile yok, ama ben biliyorum!
Yukardakiler ii ulusa aklayacak duruma gelene kadar sr olarak saklyorlar. ok kii aracak!
Yerle bir olacaklar! ok kii mi dedim? lkedeki her kii aslnda! Her bir insan etkileyecek. O
kadar nemli.

Nasl etkileyecek, Jim?


Etkileyecek! stelik neyin gelmekte olduunu bilmiyorlar. Ama ben biliyorum. Elini
pencerelerin klarna doru sallayarak konumasn srdrmt. Bu gece ylece oturmular,
plnlar yapyor, paralarn sayyor, ocuklarn ya da ryalarn kucaklyorlar. Bilmiyorlar. Ben
biliyorum. Bunlarn hepsi znk diye olduu yerde kalacak, ylece duracak, deiecek!
Deiecek mi? yiye doru mu, yoksa ktye doru mu?
yiye doru tabi, demiti o, sabrsz bir sesle. Sanki bunun nemi yokmu gibi davranyordu.
Derken sesi canlln kaybetti, bir misyonu tantrm gibi sahte bir havaya girdi. lkeyi kurtarmak
zere yaplm bir pln bu. ktisad gerilemeyi inii durdurmak, her eyi duraana sokmak, istikrar ve
gvenlii salamak zere.
Hangi pln?
Sana syleyemem. O bir sr. ok gizli. Ne ok insan bilmek ister, aklna bile gelmez. Nice
sanayici, bir n uyar uruna en iyi frnlarndan bir dzinesini vermeye hazrdr eminim, ama o ansa
kavuamayacak! Hank Rearden gibi rnein...senin ok beendiin Hank Rearden gibi. Gzlerini
gelecee dikmi, kkr kkr glyordu.
Cherryl sesinde belirgin bir korkuyla, Jim, dedii anda, o da glnn yapt etkiyi anlam
oldu. Hank Rearden'dan niin nefret ediyorsun?
Nefret etmiyorum! Bir hmla dnmt. Yz inanlmayacak kadar kaygl, hemen hemen
korku doluydu. Hibir zaman nefret ediyorum demedim. Kayglanma, pln o da onaylayacak.
Herkes onaylayacak. Herkesin yararna nk. Yakaran bir sesle konuuyordu. Cherryl onun yalan
sylediinden kesinlikle emindi, ama yakars da samim gibiydi. Sanki karsna gvence verme
ihtiyacn kuvvetle hissediyordu, ama bu gvence, sylemekte olduu eylerle ilgili deildi.
Cherryl kendini zorlayarak glmsedi. Evet, Jim, tabi, diye cevap verdi. Kendisini neyin
drtp de bunu ona sylettiini, neden sanki ona gvence vermek kendi greviymi gibi davrandn
bilemiyordu.
Jimin yznde grd ifade hemen hemen bir glmsemeydi...ve hemen hemen minnet
ieriyordu. Sana bu akam sylemek zorundaydm. Sylemem artt. Ne nemli konularla uratm
bilmeni istedim. Hep benim iimden sz ediyorsun, ama iimi hi anlamyorsun, nk senin
sandndan ok daha kapsaml. Sen demiryolu ynetmeyi, ray demek, parlak metallerle uramak,
trenleri yerine vaktinde ulatrmak sanyorsun. Ama deil. Onu her budala yapabilir. Bir
demiryolunun kalbi, aslnda Washingtondadr. Benim iim politika. Politika. Ulusal apta alnan, her
eyi etkileyen, herkesi kontrol eden kararlar. Bir kada birka kelime yazlyor, ortaya bir ynerge
kyor, her insann hayatn deitiriyor...koca lkenin her kovuunda, kesinde ve lks saraynda
yaayan herkesin!
Evet Jim. Aslnda onun esrarengiz Washington evrelerinde gerekten yle etkin ve nemli
biri olduuna inanmak istiyordu.
Odada dolarken o yine, Greceksin, dedi. Sen onlar pek akll sanyorsun...motorlara,
frnlara akl pek eren o sanayi devlerine baylyorsun, deil mi? Durdurulacaklar hepsi'
Soyulacaklar! Devrilecekler! Sonunda... Karsnn kendisine nasl baktn fark etmiti. Kendimiz
iin deil... dedi abucak. Halk iin. te, i dnyasyla politikann fark bu...bizim bencil
amalarmz, zel niyetlerimiz yok. Kr peinde deiliz. Biz mrmz para kazanmaya hasretmi
deiliz, yle bir zorunluluumuz da yok! Zaten manevi amalar, manevi idealleri kafas bir trl
almayan a gzl kr kurnazlarnn bizi yerden yere vurmas da o yzden...Elimizden baka trls
gelmezdi! Bunu birdenbire, bararak sylemi, Cherryl'a dnmt. O pln bizim iin artt! Her
ey para para olurken, duraklarken, bir eyler yapmak lzmd! Onlarn ilerlemesini

durdurmalydk! Elimizden baka trls gelmezdi!


Cherryln baklar umutsuzdu. Kocas bbrleniyor mu, yoksa balanmak iin yalvaryor mu,
bu bir zafer mi, yoksa korku mu, anlayamyordu. Jim, kendini iyi hissetmiyor musun? Belki de ok
fazla altn, adamakll yoruldun ve...
mrmde kendimi bu kadar iyi hissetmedim! diye aksilendi Taggart. Yine volta atmaya
balamt. Elbette ok altm. Benim iim, senin hayal edebilecein her iten daha nemli.
Rearden gibi, benim kz kardeim gibi mekanik tiplerin yapt her eyden daha nemli. Onlar ne
yaparsa, ben bozabilirim. Bir ray desinler...ben gelip rak diye krabilirim onu! Parmaklarn
klatt. Bel kemiini krar gibi!
Cherryl titreyerek, Bel kemii mi krmak istiyorsun? diye sordu.
yle bir ey demedim! diye haykrd Taggart. Neyin var senin? Ben yle mi dedim?
zr dilerim, Jim! Cherryl kendi azndan kan szlerden ve onun gzlerinde grd korku
ifadesinden tr dehete kaplm, soluu sesli biimde boazndan kurtulmutu.
Yalnzca...anlamadm iin...ama...bu kadar yorgun olduun bir zamanda seni sorularla rahatsz
etmemem gerektiini biliyorum. Kendini inandrabilmek iin umutsuz aba gstermekteydi.
Kafanda yle ok ey var ki...ok byk eyler...benim aklmn ermeyecei kadar byk...
Taggartn omuzlar sarkm, ruhsal durumu geveyivermiti. Karsna yaklat, yorgun bir
ifadeyle dizleri zerine kt, kollarn ona sard. efkatle, Seni kk budala, dedi.
Cherryl iinden ykselen, efkate, hatt acma duygusuna benzeyen bir drtyle ona sarld. Ama
o ban kaldrp karsnn yzne baktnda, Cherryla sanki o yzde grd ey, yar memnuniyet,
yar aalamaym gibi geldi. Sanki bilinmeyen bir tr yaptrmla, Jimi temiz hle getirmi, kirlilii
kendi stne alm gibi.
Daha sonraki gnlerde, bu tr eylerin kendi anlayamayaca eyler olduunu, ona inanmann
kendi grevi olduunu, akn inanmak demek olduunu kendi kendine tekrarlamann, bir ie
yaramayacam kefetti. Kukular giderek artyordu. Taggartn anlalmaz ilerinden ve
demiryolundaki pozisyonundan giderek daha ok kukulanyordu. Neden bu kukularn, kocasna
inanmay grev sayma konusunda kendini azarlamalaryla doru orantl olarak bydn
anlayamyordu. Derken uykusuz geen bir gecede, grevini yapmann aslnda insanlar iten
konuurken ban evirmek, gazetelerde Taggart Transcontinentalla ilgili haberleri okumamak, her
kanta ve her elikiye zihnini kapatmak anlamna geldiini fark etti. Neydi durum o zaman...bir yanda
inanma, br yanda gerekler mi yer alacakt? nanma hevesinin biraz da gerei bilmekten
korkmasnn sonucu olduunu sezince, bu sefer gerei renme yolunu kararl olarak seti. Hem de
grev konusunda kendini aldatna benzemeyen, daha temiz, daha sakin biimde.
renmesi uzun srmedi Taggart yneticilerine birka basit soru sorduunda yneldikleri
kaamak tavrlar, cevaplarnn o bayat genellemeleri, patronun ad geince gerilmeleri, ondan sz
etmekteki isteksizlikleri, kendisinin her ne kadar somut bilgiler edinmesine yol amyorsa da, en kt
iaretlerin getirdii duygularn uyanmasna yol ayordu. Demiryolu alanlar daha kesin
konumaktaydlar. Taggart terminalinde rastgele seip konutuu, onu hi tanmayan makaslar,
kapclar, biletiler bambaka tepki gstermekteydiler. Jim Taggart m? O mzmz, yalnz lf yapan
lzumsuz mu? Bakan Jimmy m? Balon, size bir ey syleyeyim; o herif haybeye yk. Patron
mu? Bay Taggart m? Bayan Taggart demek istiyorsunuz herhalde, deil mi?
Ona gerei syleyen Eddie Willers olmutu. Cherryl, Jimle Eddienin ocukluk arkada
olduklarn renmiti. Bunun zerine onu le yemeine davet etti. Masada karlkl oturduklarnda,
Eddienin gzlerindeki drst, soru soran, kaamaksz baklar, kelimelerinin ciddi basitliini fark
ettiinde, sondajlar yapmaktan vazgeti, ona ne istediini ve bunu niin renmek istediini dobra

dobra syledi. Ksaca ifade etti bunlar. Duygular yklemedi, yardm ya da acma istemedi, yalnzca
gerei istedi. Eddie de ayn ekilde cevap verdi. Btn hikyeyi anlatt ona. Alak sesle, duygu
yklemeden, yarglamadan, fikir ifade etmeden, karsndakinin duygularn korumaya kalkp, onu
ar duygulandrmadan, lf uzatmadan, yalnzca gerekleri syledi. Taggart Transcontinental kimin
ynettiini anlatt ona. John Galt Hattnn hikyesini anlatt. Cherryl dinledi. Hissettii ey aknlk
deildi, ok daha beter bir eydi. Sanki hepsini oktan biliyormu gibiydi. Eddie szn bitirince,
Teekkr ederim, Bay Willers." dedi.
O akam Jimin eve gelmesini bekledi, iindeki acy ve gceniklii azaltan ey de, olayla
arasna mesafe koyabilmesi oldu. Sanki artk kendisi iin bunlarn bir nemi yoktu. Sanki ondan bir
hareket bekleniyordu, ama hareketin ne olduu da, sonucunun nasl olaca da nemli deildi.
Jimin odaya giriini grdnde, iinde uyanan duygu fke deil, garip bir aknlk oldu. Sanki
onun kim olduunu merak ediyor, onunla konumasnn niin gerekli olduunu anlayamyordu.
rendiklerini ona ksaca, yorgun, snk bir sesle anlatt. Ona sanki, Jim durumu ilk bir iki cmlede
anlam gibi geldi. Sanki bunun er ge olacan zaten bekliyormu gibi.
Bana gerei sen kendin neden sylemedin? diye sordu sonunda. Senin minnet anlayn bu
mu? diye bard Taggart. Senin iin yaptm onca eyden sonra, demek imdi hissettiklerin
bunlar, yle mi? Sefil bir sokak kedisini ensesinden tutup yukarlara kaldrmann karlnda ancak
nankrlk ve bencillik bekleyebileceimi herkes sylemiti bana zaten! Cherryl ona, sanki kendi
kafasndaki konularla ilgisiz sesler duyuyormu gibi bakt. Bana neden gerei sylemedin?
Benim iin hissettiin tm sevgi bu mu, sinsi ylan? Sana inanmamn karlnda bana bunlar
m sunuyorsun?
Neden yalan syledin? Neden farkl biimde dnmeme yol atn?
Kendinden utanman gerekir. Karma kmaktan, bana sz sylemekten utanman gerekir!
Benim mi? Cherryl duymakta olduu ilgisiz seslerin anlamn o anda kavrad, ama yine de
inanamad. Ne yapmaya alyorsun, Jim? diye sordu mesafeli, inanmazlk dolu bir sesle.
Benim duygularm hi dndn m? Bunun benim duygularm nasl etkileyecei aklna geldi
mi? nce benim duygularm dnmen gerekirdi! nsann eine kar ilk vazifesi odur...hele de senin
durumundaki bir kadn iin! Dnyada nankrlkten daha aalk, daha irkin bir ey yoktur!
Cherryl bir an iin, sulu olan ve sulu olduunu bilen bir erkein, kurbannda sululuk duygusu
uyandrarak kurtulmak istemesi gibi akla hayale samayacak bir gerei grverdi. Ama bunu
beynine sdramaz, orada tutamazd. Bir dehet duygusunun saplandn fark etti, zihni kendisini
mahvedebilecek byle bir grnm reddedip itti...deliliin snrndan geri dn gibi. Ban eip
gzlerini yumarken yalnzca iinde bir tiksinti duygusu kalmt. simsiz bir sebepten doan tiksinti.
Yeniden ban kaldrdnda, onun kendisini tereddtl, ekingen, hesap bir bakla izlemekte
olduunu grd. Hilesinin sonu vermediini anlam bir insann baklar. Ama o daha buna
inanmaya vakit bulamadan, Jimin yz bir kere daha fke ve gceniklik ifadesinin bulutlar ardna
saklanverdi.
Cherryl dncelerini orada var olmayan mantkl bir insana sylyormu gibi konutu. yle
birinin var olduunu varsaymak zorundayd, nk hitap edecek baka kimse yoktu. "O gece...o
manetler...o atafat...sen deildin aslnda...Dagny idi.
Kes sesini, sefil kaltak!
Cherryl ona bo bo bakt, hi tepki gstermedi. Artk hibir ey ona ulaamazm, o zaten
lrken son szlerini sarf etmi gibi.
Jim hkrr gibi bir ses kard. Cherryl, zr dilerim, isteyerek sylemedim, geri alyorum,
isteyerek sylemedim...

Cherryl ayakta durmay srdryordu. Srtn duvara dayamt. Batan beri ayn pozdayd.
Taggart kanepenin kesine kt, aresizlik iinde pes etme pozuna girdi Sana nasl
anlatabilirdim? dedi umudunu kesmi gibi. "Her ey yle byk, yle karmak ki! Sen ince
ayrntlar bilmedike, kta aan bir bir demiryolunu sana nasl anlatabilirdim? Yllardr yaptm
ileri, tm o...f, her neyse, bunlar sana nasl anlatabilirdim? Zaten ne yarar var? Ben her zaman
yanl anlaldm, artk buna almam gerekirdi, ama seni farkl sandm, bir ansm var, diye
dndm.
Jim, benimle neden evlendin?
O hazin hazin gld. Herkes bana bunu sorup durdu. Senin de soracan hi aklma gelmemiti.
Neden mi? Seni sevdim de ondan.
Cherryl insan dilindeki bu en basit kelimenin, herkesin anlad insanlar arasnda evrensel ba
oluturan bu kelimenin, nasl olup da kendisine hibir anlam ifade etmediine at. Kafasnda bunun
hangi anlama geldiini bilemiyordu.
Beni hikimse sevmedi, dedi o. Dnyada sevgi diye bir ey yok. nsanlar hissetmiyor. Ben
hissediyorum. Ama bu, kimin umurunda? Onlar iin nemli olan, trenlerin kalk saatleri, tad
ykler, bir de para. O tr insanlarn arasnda yaayamyorum. ok yalnzm. Anlalmay hep
zledim. Belki umutsuz bir idealist olabilirim, belki imknsz aryorum. Beni hibir zaman hikimse
anlayamayacak.
Cherryl sesinde garip bir sertlikle, Jim. "dedi. Ben bunca zaman seni anlamak iin uratm.
Jim Taggart elini, onun bu szlerini kenara iter gibi sallad. Hakaret ediyor gibi deildi
ama...daha ok hznl bir hava yaratmak istemiti. Bunu baarabileceini sanmtm. Tek varlm
sensin. Ama belki anlay denilen ey insanlar arasnda yok.
Neden mmkn olmasn? Ne istediini bana neden sylemiyorsun? Neden seni anlamama
yardm etmiyorsun?
O iini ekti. Al ite. Sorun da bu...hep neden, neden diye sorular soruyorsun. Ya
hissediyorsundur, ya da hissetmiyorsundur. Bu akl meselesi deil, yrek meselesi. Hi hissetmez
misin sen? Hissetmeye alamaz msn...o sorular sormadan? Beni laboratuarda bilimsel bir
objeymiim gibi deil de, insan olarak anlayamaz msn? Yetersiz kelimelerimizle aresiz
akllarmzn tesine geebilen o byk anlay...ama hayr, herhalde bunu beklememem gerekir. Yine
de, her zaman arayacam, umut edeceim. Sen benim son umudumsun. Elimde bir tek sen varsn.
Cherryl duvarn orada, kprdamadan duruyordu.
Sana ihtiyacm var, dedi Taggart yumuak bir sesle. Yapayalnzm. Sen tekiler gibi deilsin.
Sana inanyorum. Gveniyorum. Onca para, hret, mcadele ne getirdi ki bana? Tek varlm
sensin...
Cherryl hareketsizdi. Ban eip ona bak, onu tandna dair tek belirtiydi. ektii aclarla
ilgili bu sylediklerinin hepsinin yalan olduunu dnyordu. Ama ac ektii doru. Srekli
aclarla para para olan biriydi o. Bunlar anlatamyordu, ama belki kendisi anlamay renebilirdi.
Ona hl bu kadarn borlu olduu kansndayd. Onun kendisine kazandrd mevki karlnda.
Belki onu anlama konusunda bir aba gstermek de borcuydu.
O geceyi izleyen gnlerde, kendine kar yabanclam gibi hissetmesi garipti. steyecei,
arayaca hibir eyi olmayan bir yabanc. Kahramanna tapmann o byk ateiyle tutuan bir akn
yerine, iini kemiren yavan bir acma duygusuyla kalakalmt. Bulmak iin rpnd trden,
amalar iin savaan ve ac ekmeyi reddeden adamlar aramak yerine, deer olarak yalnzca ac
ekmeyi oraya koyabilen bir adam vard karsnda. Cherryl'n hayatna karlk tek vadedebildii
oydu. Ama artk fark etmezdi Cherryl iin. Bir zamanlar ilerdeki her kenin tesini grmeyi hevesle

beklerdi. imdi ise pasif bir yabancya dnmt. evresinde grd dier ssl insanlar gibiydi.
Dnmedikleri ve arzulamadklar iin kendilerini yetikin sayan insanlar gibiydi.
Ne var ki, bu yabancnn iinde de eski hlinin hayaleti vard. O hayalet, baarmak istedii bir
misyona sahipti. Kendisini mahveden eyleri anlamak zorundayd. Bilmek zorundayd. Hep bir
bekleme duygusu iinde yayordu. Bilmesi artt. Uzaktaki farn imdi ok daha yaknlam
olduunu hissetse de, sonunda tekerlerin gelip kendisine arpacan bilse de...
Ne istiyorsun benden? te bu soru zihninde bir ipucu gibi habire ortaya kyordu. Ne istiyorsun
benden? Sessiz lklar atyordu hep. Sofralarda, salonlarda, uykusuz gecelerde. Bu soru Jime ve
onun srrn paylayor gibi grnen herkese ynelikti...Balph Eubanke, Dr. Simon Pritchette...ne
istiyorsunuz benden? Bunu hibir zaman yksek sesle sormamt ama, cevap vermeyeceklerini
biliyordu.
Ne istiyorsun benden? Soru azndan sesli olarak frlamt. Yemek odasndaki masann
banda oturur bulmutu kendini. Gzleri Jimin ateli suratna ve masada kurumakta olan su lekesine
bakyordu.
Aralarndaki sessizliin ne kadar uzun srdnn farknda deildi. Kendi sesinin hi sormaya
karar vermedii bu soruyu sormakta olduunu duyunca armt. Onun soruyu anlamasn
beklemiyordu, nk bundan basit sorular bile hibir zaman anlayamamt...Cherryl ban iki yana
sallad, imdiki zamann gereine dnmeye alt.
Onun kendisine, zeksn azmsadnn farkna vardn gsteren ve bu durumla elenen bir
bakla bakmakta olduunu grnce ard.
Sevgi, diye cevap verdi Jim.
Cherryl hem ok basit, hem de ok anlamsz gelen bu cevap karsnda, iinde bir eyin
umutsuzlukla sarktn hissetti.
Sen beni sevmiyorsun, dedi Jim sularcasna. Cherryl cevap vermedi Sevmiyorsun, nk
sevseydin bu soruyu sormazdn.
Cherryl snk bir sesle, Bir zamanlar sevmitim." dedi. Ama senin istediin o deildi. Ben
seni cesaretin, ihtirasn, yetenein iin sevmitim. Ama bunlar gerek deildi. Hibiri gerek
deildi.
Taggartn alt duda belli belirsiz bir tiksinti ifadesiyle hafif ne kt. Ne ters bir sevgi fikri,
dedi.
Jim, sen hangi nedenle sevilmek istiyorsun?
Tam kk tezgahtar tavr!
Cherryl konumad. Yalnzca ona bakmakla yetindi. Gzlerinde sessiz bir sorunun uzants vard.
Bir ey iin sevilmek! diye sylendi Taggart. Sesi kendi hakllna inanan ve karsndakiyle
alay eden bir insann sesiydi. Demek sen sevgiyi bir matematik, bir alveri olarak gryorsun.
Tartlacak, llecek bir ey sayyorsun. Bakkal tezghndaki bir kilo tereya gibi. Ben hibir ey
iin sevilmek istemiyorum. Kendim iin sevilmek istiyorum, yaptm, sylediim ya da dndm
herhangi bir ey iin deil. Kendim iin. Vcudum iin de deil, aklm iin de, kelimelerim,
almalarm, eylemlerim iin de deil.
Ama o zaman...sen kendin...nesin?
Beni sevseydin bunu sormazdn. Sesinde sinir tizlii vard. Sanki kr bir drtyle tedbirli
davran arasnda tehlikeli biimde sallanp duruyordu. Sormazdn. Kendiliinden bilirdin.
Hissederdin. Neden her eye bir etiket takmak istiyorsun? O nemsiz materyalist tanmlarn dna
kamyor musun? Hi hissetmez misin sen...yalnzca hissetmekten sz ediyorum!
Evet, Jim, hissederim, dedi Cherryl alak sesle. Ama hissetmemeye alyorum, nk

hissettiim ey...korku.
Benden mi? Bunu umutlu bir sesle soruyordu.
Yo, pek saylmaz. Senin bana yapabilecein herhangi bir eyden korkmak deil de, senin ne
olduundan korkmak gibi.
Taggartn gz kapaklar inerken sanki bir kap arplarak kapatlyordu. Ama o arada Cherryl o
gzlerde bir prlt yakalamt. nanlmaz gibi grnyordu ama o prlt, byk bir korkunun
ifadesiydi. Taggart birdenbire, Sen sevgi duyabilecek biri deilsin, adi kk servet avcs! diye
bard. Ses tonundaki tek ifade, incitme isteiydi. Baka tm anlamlardan arnm bir sesti. Evet,
servet avcs dedim. Trl trls vardr. Yalnz para hrs deil, daha baka, daha ktleri vardr.
Sen manevi alanda servet avcssn. Benimle param iin evlenmedin...ama yeteneim, cesaretim, ya
da sevgine karlk neyi setinse, ona ne fiyat bitinse, onun iin evlendin!
Sen sevginin...sebepsiz olmasn m istiyorsun?
Sevginin kendi sebepleri vardr! Sevgi her amacn, her mantn zerindedir. Sevgi krdr.
Ama sana gre bir ey deil o. Sende ticaret yapan, ama asla bedava vermeyen, hesap bir dkkanc
ruhu var! Sevgi bedava verilen bir armaandr. Her eyi aan, her eyi balayan, kocaman, bedava,
artsz bir armaandr. Bir insan iyi yanlar iin sevmekte bir cmertlik var m? Ne vermi oluyorsun
ona? Hibir ey. Souk adaletten baka ne ki o? Zaten hak ettii ey, o kadar.
Karsnn amacn grebilme abasyla tehlikeli bir younluk gelmiti baklarna. Cherryl soru
sorar gibi deil de, hkm verir gibi bir tonlamayla, Sen hak edilmemi olmasn istiyorsun, dedi.
f, sen anlamyorsun!
Evet,Jim, anlyorum. stediin o senin...hepiniz aslnda onu istiyorsunuz...paray deil,
maddesel yararlar deil, ekonomik gvenlii, istediinizi sylediiniz o sadakalarn hibirini deil.
Yamyass, tekdze bir sesle konumaktayd. Kendi dncelerini kendine tekrarlyormu gibiydi.
Sanki kafasndaki kaosun ikence eden paracklarna, somut kelime kimlii kazandrmaya
alyordu. Sosyal yardmlardan sz edip duran hepiniz. Sizin aradnz, kazanlmam para deil.
Sadaka istiyorsunuz, ama baka tr sadaka. Beni ruhen servet avcs sayyorsun, nedeni de deer
aryor olmam. O hlde sizler, sosyal yardm vaizleri...sizin yamalamak istediiniz ey aslnda ruh.
Bunun nasl bir ey olduunu, ne anlama geldiini hi dnmemitim, kimse de bana
sylememiti...hakkedilmemi ruh. Ama istediiniz o. Hak etmediin sevgiyi istiyorsun. Hak
etmediin hayranlklar istiyorsun. Hak etmediin byklkler istiyorsun. Hank Rearden gibi biri
olmak istiyorsun, ama o olmann gerektirdii eyleri atlayarak. Hibir ey olmayarak. Hatt...var
olmaya bile...gerek kalmadan.
Kes sesini! diye haykrd Taggart.
Birbirlerine baktlar. kisi de korku iindeydi. kisi de, Cherryln adn bilmedii, Taggartn da
anmak istemedii bir eyin kenarnda sallanmakta olduklarnn farkndaymlar, bir adm daha
atmann lmcl olacan biliyorlarm gibi.
Sonra Taggart allm fkeli sesiyle, Azndan kann farknda msn? dedi Bu ses her
ikisini gerisin geri normal dnyaya dndrmeyi amalad iin adet iyi niyet sergiliyordu. Normal
aile kavgas havasna girmek zereydiler. "Ne tr bir metafizik konuya el atyorsun?
Bilmiyorum...Cherryl ban edi. Yakalamak istedii bir ekil giderek uzaklayormu gibi,
yorgun bir hli vard. Bilmiyorum...mmknm gibi grnmyor...
Boyunu aan sularda yzmeye kalkmasan iyi edersin, yoksa... Ama susmak zorunda kald,
nk eriye uak girmiti. Elindeki prl prl gm kovada, kutlama iin istenen ampanya vard.
Sessizlik iinde beklediler, yzyllardr insanlarn neenin sesi diye tanmladklar seslerin
oday doldurmasna izin verdiler: Mantarn frlamas, soluk altn rengi svnn glerek geni azl iki

kadehe ak, mum klarn yanstan kadehlerin kristal saplarndan yukarya ykselen baloncuklarn
tslamas, sanki evredeki her eyi de kendileriyle birlikte ykselmeye davet etmesi.
Uak kana kadar sessizliklerini srdrdler. Taggart oturmu baloncuklara bakyor, kadehin
sapn gevek parmaklar arasnda tutuyordu. Derken eli birden bire kadehin sapna smsk sarld,
yumruk gibi skt, kadehi havaya kaldrd. Kadeh kaldrr gibi deil de, kasap ban kaldrr gibi
Francisco dAnconiaya! dedi.
Cherryl kadehini elinden brakt. Hayr demekle yetindi.
Taggart, unu! diye haykrd.
Hayr. Cherryln sesi, yere den kurun gibiydi.
Bir an baklar birbirine akld, sonra Taggart ayaa frlad, kadehini yere frlatp paralad,
odadan yldrm gibi kt.
Cherryl masada kprdamadan uzun sre oturdu, sonra yavaa kalkt, zili ald.
kp odasna doru yrd. Admlar doal saylamayacak kadar dengeliydi. Dolabn kapan
at, uzanp bir tayyrle bir ift pabu ald. Ev ceketini dikkatli hareketlerle stnden karrken,
sanki hayat hibir eyin sarslmamasna balyd. Ne kendi iinde, ne de etrafta. Bir tek dnceye
sarlmt. Bu evden kurtulmalyd. Ksa bir sre iin bile olsa, dar atmalyd kendini. Daha
sonra...daha sonra yzleirdi yzleilmesi gereken eylerle.
***
nndeki ktta satrlar bulanklamaya balaynca Dagny ban kaldrd, ortaln oktan
kararm olduunu grd.
Ktlar kenara itti. Lambay yakmak istemiyor, kendine aylakln ve karanln lksn
tanmak istiyordu. O zaman, salonunun pencereleri dndaki kentten de kopmu oluyordu. Uzaktaki
takvim 5 Austosu gstermekteydi.
Geride brakt ay, iz olarak bombo gemi, hi bir i brakmadan yok olmutu. Bir acil
durumdan dier bir acil duruma koan plnsz, nankr almalardan ibaretti. Demiryolunun kn
geciktirme abalarnn birbirinden kopuk hamleleri. Her an, o ann krizine gre yaanmt. Baarlar
dizisi olmam, sfrlar toplam olmutu. Yer almam eylerdi bu ayn zaferleri. nlenen felketlerdi.
Hayata hizmet deil, lmle yart.
Bazen yle anlar oluyordu ki, gznn nnde bir hayal, vadinin bir grnm, hi davetsiz
beliriveriyordu. Birden bire belirme gibi deil de, hep oradaym, yalnzca gizliymi, srar bekleyen
bir gerekmi gibi. Bunu kr sessizlikler iinde, sabit bir kararla bitmez bir acnn arasnda
yayordu. O acyla mcadelenin tek yolu, onu kabullenmek, tamam, peki, buna bile peki, demekti.
Baz sabahlar, yznde gnein klaryla uyandnda, hemen kalkp Hammond Market'e,
kahvalt iin taze yumurta almaya komalym, diye dnyordu. Sonra aylyor, pencerenin dnda
New Yorkun puslu havasn, evresinde kendi yatak odasn gryor, gerei inkr etmi olmann
acsn lmn temas gibi, bak saplanrcasna bir acyla hissediyordu. Biliyordun, diyordu kendine
sert sert. Seimini yaparken bunlarn olacan biliyordun. Sonra bedenini isteksiz bir yk gibi
srkleyerek yataktan kalkyor, tatsz gn karlamaya yneliyor, pekl, diyordu, buna bile peki.
kencelerin en kts, sokakta yrrken gzne kestane-altn karm salarn ilimesiydi.
Yabanclar arasnda. O anda sanki kent yok oluyor, koup onu yakalamasn yalnzca kendi iindeki
iddet dolu hareketsizlik geciktiriyormu gibi oluyordu. Ama bir an sonra ortaya anlamsz bir yz
kyordu. Dagny olduu yerde duruyor, bir adm sonrasn yaamak iinden gelmiyor, yaamak iin
gereken enerjiyi toparlamay bile can istemiyordu. Byle anlardan kanmaya alm, kendine

bakma izni vermemeye uramt. Yrrken gzlerinin hep kaldrmda olmasna almt. Ama
yapamamt. Gzleri, sanki kendilerine ait ayr iradeyle her altn rengi parltya dnyordu.
Ofisinin penceresinin panjurlarn kaldrm, onun syledii szleri dnyordu: Her
neredeysen...eer beni gzlyorsan...Aslnda evrede o pencereyi grecek ykseklikte bina yoktu,
ama o hep uzaklardaki gkdelenlere bakyor, onun gzlem istasyonunun nerede olduunu merak
ediyor, acaba kendi icat ettii, nl mercekli bir sistemle beni kilometrelerce uzaktan da grebiliyor
mu, gibi sorular soruyordu. Perdeli pencerenin nndeki alma masasna oturuyor, iin iin, ben
seni bir daha hi gremesem de, senin beni grdn bilmek...diyordu.
imdi odasnn karanlnda bunlar hatrlaynca hemen ayaa frlayp yakt.
Sonra bir an ban edi, kendi kendine glmsedi. Kentin kapkara hayaletinin ortasnda kendi
kl penceresinin ona S.O.S yollayan bir iaret mi, yoksa dnyann geri kalann koruyan bir fener
mi olduunu merak etti.
O srada kap alnd.
Dagny kapy atnda, ufak tefek bir kzn siluetiyle karlat, ardndan tanr gibi olduu bir
yz grd. Gelenin Cherryl Taggart olduunu anlamas iin aradan aknlkla dolu bir sre gemesi
gerekti. Bir iki resmi selam ve Taggart Binasnn koridorlarnda birka kere karlama dnda,
dnden beri grmemilerdi.
Cherryln yz kontroll, glmsemeyen bir yzd. Sizinle konumama izin verir misiniz...
Bir kararszlk geirdi, sonra szn, Bayan Taggart? diye bitirdi.
Dagny ciddiyetle, Tabi, dedi. Gel ieri.
Cherryln doallk d sakinliinde aresiz bir aciliyet seziyordu. Salon nda kzn yzne
baktnda bundan bsbtn emin oldu. Otur, dedi ona. Ama Cherryl ayakta durmay srdrd.
Sesine duygu bulatrmama mcadelesi iinde, ar bir sesle, Bir borcu demeye geldim,
dedi. Dnmde size sylediim szlerden dolay zr dilemek istiyorum. Beni balamanz iin
hibir sebep yok, ama o anda, hayranlk duyduum her eye hakaret edip, nefret ettiim her eyi
savunmu olduumu itiraf etmek zorundaym. Bunu imdi itiraf etmek hibir eyi telafi etmez, onu
biliyorum. Zaten buraya geliim de bir baka kstahlk. Sizin syleyeceklerimi dinlemeniz iin bile
hibir neden yok. Yani borcu bitiremiyorum bile. Yalnzca sizden bir ricada
bulunabilirim...syleyeceklerimi sylememe izin verin.
Dagnynin duyduu aknlk; inanmazlkla, scaklkla, aclarla yorulan duygular, bir tek yl
iinde kar edilen bu ne byk mesafe! cmlesinin yansmas gibiydi. Glmsemeden, sesinin tonuyla
sanki elini uzatp destek sunuyormu gibi konutu, nk glmserse, hassas dengenin
bozulabileceini fark etmiti. Ama bir bor her zaman denebilir ve ben de elbette dinlemek
istiyorum.
Taggart Ttanscontinental ynetenin siz olduunuzu biliyorum. John Galt Hattn yapan da
sizdiniz. Hepsini sa tutan sizin aklnz ve cesaretinizdi. Herhalde Jim'le paras iin evlendiimi
dnmsnzdr. Dkknda tezghtar olan bir kz yle yapar. Ama aslnda ben Jimle
evlendim...nk...nk onu siz sanmtm. Onu Taggart Ttanscontinental sanmtm. imdi
biliyorum ki o... Tereddt etti, sonra her eye raz olmu gibi kararl bir sesle devam etti. ...bir tr
hain slk. Ama ne tr slk olduunu, neden yle olduunu anlayamyorum. Dnmde sizinle
konuurken, bykl savunduumu, dmana saldrmakta olduumu sanyordum...ama
tersiymi...korkun biimde, inanlmaz seviyede...tersiymi! te, size sylemek istedim ki...gerei
biliyorum. Bunu sylemeyi isteyiim, sizin hatrnz iin deil. Sizin bunu umursayacanz
dnmeye de hakkm yok, ama...sevdiim eylerin hatrna.
Dagny yavaa, Tabi ki, balyorum, dedi.

Teekkr ederim. Sesi bir fslt gibi kmt. Sonra kmak zere dnd.
Otur uraya.
Cherryl ban iki yana sallad. Hepsi...hepsi bu kadar. Bayan Taggart.
Dagny kendine ilk defa olarak hafife glmseme izni verdi. Yalnzca gzlerinde ifade bulan bir
glmseme. Cherryl, dedi. Benim adm Dagny.
Cherryl'n cevab dudaklarnda belli belirsiz, titrek bir kvrlma oldu. Bilemedim...acaba
ben...
Biz aileyiz, karde saylrz, deil mi?
Hayr! Jim kanalyla deil! stem d bir lkt bu sz.
Hayr, kendi seimimizle. Otur, Cherryl. Kz sz dinledi, onun bu kabuln ne kadar hevesle
istediini, desteine ne kadar ihtiya duyduunu gstermemeye, oraya yklmamaya alt. ok kt
zamanlar geirdiniz, deil mi?
Evet...ama nemi yok...o benim kendi sorunum...ve kendi suum.
Kendi suunuz olduunu sanmyorum.
Cherryl bir sre sustuktan sonra birdenbire, aresiz bir sesle, Bakn...benim istediim sadaka
deil, dedi
Jim sana sylemi olmal...dorudur da...ben asla sadaka falan vermem.
Evet, syledi... ama benim demek istediim...
Ne demek istediim biliyorum.
Ama benim iin kayglanmanza hibir sebep yok...ben buraya yaknmaya gelmedim, hem...sizin
omzunuza bir ek yk yklemeye de gelmedim...Benim ac ekmem, sizin zerinizde bir hakkm olduu
anlamna gelmez. Gstermez. Ama benim deer verdiim her eye senin de deer veriyor
olman...ite o gsterir.
Yani demek istediiniz...benimle konumak isterseniz, bu sadaka deil, yle mi? Bana
acdnz iin deil, yle mi?
Sana ok acyorum, Cherryl...ve sana yardm etmeyi de isterim...ac ektiin iin deil, ama ac
ekmeyi hak etmediin iin.
Yani benim zayf, szlanan, rk yanlarma iyi davranmazsnz, ama grebildiiniz iyi
yanlarma iyi davranrsnz, yle mi?
Tabi yle.
Cherryl ban hareket ettirmedi, ama sanki diklemi gibi, gcn toplayp acyla gururu
badatrmay baarm gibi grnd.
Sadaka deil, Cherryl. Benimle konumaktan korkma.
ok garip...konuabildiim ilk kii sizsiniz...ve yle de kolay geliyor ki...ama yine de ben...ben
sizinle konumaktan korkuyordum. Sizden zr dilemeyi oktan beri istiyordum...gerei
rendiimden beri. Ofisinizin kapsna kadar gittim, ama koridorda durdum, ieriye girme cesaretini
bulamadm...Bu gece de buraya gelmeyi dnmemitim. Sokaa ktm, nk...bir eyi dnmek
istiyordum. Sonra birden bire sizi grmek istediimi fark ettim. Koca kentte benim iin tek yer
burasyd. Yapabileceim bir tek bu kalmt.
Geldiine memnun oldum.
Biliyor musunuz. Bayan Tag...Dagny, dedi yumuack bir sesle. Sen hi tahmin ettiim gibi
deilsin...Onlar...Jimle arkadalar, senin sert, souk ve duygusuz olduunu sylemilerdi.
Ama o doru, Cherryl, ben yleyim...yani onlarn kastettii anlamda. Ama onlar bunu hangi
anlamda sylediklerini sana hi aklayabildiler m? Hayr. Hibir zaman aklamyorlar. Bir eyi
ne anlamda sylediklerini sorduum zaman beni alaya alyorlar...her konuda. Senin iin ne anlamda

konuuyorlard?
Bir insan bir bakasn duygusuz' diye suluyorsa, o sulanan insan hakkaniyetli davranyor
demektir. Kendini sebepsiz duygulara kaptrmyor, kimseye hak etmedii duygular yneltmiyor,
demektir. Jime gre hissetmek demek, mantn tersine gitmek, deerlerin tersine gitmek, gerein
tersine gitmek demektir. Onun demek istedii...Neyin var? Kzn gzlerindeki baklarn anormal
younluunu fark etmiti.
Bu benim...anlamak iin ok aba sarf ettiim bir ey...ok uzun zamandr.
Dikkat et, bak, o sulamay hibir zaman masumiyeti savunurken yapmazlar, her zaman
sululuu savunurken yaparlar. Hibir zaman iyi bir insan, kendisine hakkaniyetli davranmayanlar
iin kullanmaz o sz. Bunu hep ahlkszlar, onlara ahlksz muamelesi edenler iin, iledikleri
crme de, sonucunda ektiklerine de anlay gstermeyen kiiler iin kullanr. Doru olan ey,
benim gerekten bu tr duygular hissetmediim. Ama onu hissedenler de, insanln bykl
karsnda, hayranl, onay ve saygy hak eden kiiler ve eylemler karsnda bir ey hissetmiyor.
te ben bunlar hissedebiliyorum. Greceksin ki, bunlardan ya biri geerlidir, ya da br. Sua
anlay gsterenler, masumiyete asla gstermez. Kendine sorman gerek, hangisi duygusuz bu
insanlarn? te o zaman, sadaka kavramnn tersi hangi amam, onu anlarsn.
Nedir? diye fsldad kz.
Adalet, Cherryl.
Cherryl birden bire rperdi, ban edi. Ah, Tanrm! diye inledi. Bir bilseniz, ben u sizin
sylediklerinize inanyorum diye Jim bana ne cehennemler yaatt! kinci bir rpertiden sonra ban
kaldrd. Kontrol etmeye alt eyler boalvermi gibi grnd. Gzlerindeki mthi bir korku
ifadesi vard. Dagny, diye fsldad. Dagny, korkuyorum ben onlardan...Jimden ve btn
tekilerden...bir ey yapacaklar diye deil...mesele o olsa, kap kurtulabilirdim...ama ben, k yolu
olmadndan korkuyorum. Onlarn ne olduunu dnnce...onlarn var olduunu dnnce
korkuyorum.
Dagny hzla yaklat, koltuun koluna oturup onu dengelemesine omuzlarndan yakalad. ,
ocuum, dedi. Yanlyorsun. nsanlardan asla o ekilde korkmamalsn. Onlarn varln asla
senin kendi varlnn yansmas olarak grmemelisin...oysa sen yle dnyorsun.
Evet...evet, eer onlar var olacaksa, bana var olma frsat kalmadn dnyorum...Frsat da,
yer de, sacam bir dnya da yok...Bunu hissetmek istemiyorum, durmadan geri itip duruyorum, ama
giderek yaklayor, kaacak yerim olmadn da biliyorum...Nasl bir duygu olduunu anlatamam,
parmam basamyorum...korkunun bir blm de ondan. Hibir eye parmak basamyorsun. Sanki
dnyann tm birden bire bir patlamayla km gibi. Patlama kat ve somut bir ey. Bu
sanki...korkun bir yumuaklkla ken bir dnya...hibir ey kat deilmi, hibir eyin biimi
yokmu gibi. Parman ta duvara uzatsan, iine gmlecekmi gibi. Dalar pelte, binalar bulut gibi
biim deitiriyor. Dnyann sonu o olacak ite. Ate ya da kkrt deil, vck amur.
Cherryl...Cherryl, zavall ocuk, yzyllar boyu nice filozof dnyay o hle getirmeye urat.
nsanlarn akln mahvetmek iin, grdkleri eyin bu olduuna herkesi inandrmaya altlar. Ama
bunu kabul etmek zorunda deilsin. Bakalarnn gzyle grmek zorunda deilsin. Kendi grne
sarl, kendi yarglarna bal kal. Var olann var olduunu biliyorsun, onu kendine yksek sesle syle,
o dnyann en kutsal duas...ve kimsenin de sana bunun tersini sylemesine izin verme.
Ama...ama ya artk hibir ey var deilse? Jim'le arkadalar yle. Var deiller. Onlarn
arasndayken neye bakmakta olduumu bilemiyorum. Konutuklar zaman neyi duymakta olduumu da
bilemiyorum...gerek deil...hibiri deil. Korkun bir rol oynamakta hepsi...ve ben de onlarn neyin
peinde olduunu anlayamyorum...Dagny, bize her zaman insanlarda ok byk bir bilgi gc olduu

sylendi. Hayvanlarnkinden ok fazla. Ama ben...u anda kendimi her hayvandan daha kr
hissediyorum. Daha kr ve aresiz. Bir hayvan, dostlarnn kim, dmanlarnn kim olduunu, ne
zaman kendini savunmas gerektiini bilir. Bir dostunun gelip de grtlan kesmesini beklemez.
Kendisine sevginin gz krdr denmesini, yamalama baardr denmesini, gangsterler devlet
adamdr, Hank Reardenn belini krmann harika bir ey olduunun sylenmesini beklemez.
ff...neler diyorum ben? Ben biliyorum neler dediini.
Yani...nasl baa kacam insanlarla? Hibir ey bir saat bile dayanamyorsa...devam
edemeyiz, yle deil mi? Aslnda ben her eyin sert ve somut olduunu biliyorum...ama insanlar?
Dagny! Onlar her ey ve hibir ey. Varlk deil onlar, yalnzca birer deiim. Biimleri olmayan
birer deiim. Ama ben onlarn arasnda yaamak zorundaym. Bunu nasl yapacam?
Cherryl, senin mcadele etmekte olduun ey, tarihin en byk sorunu. nsani aclarn tmnn
nedeni o. Sen pek ok insandan ok daha fazlasn anlamsn. Nice kii aclar ekiyor, kendilerini
ldrenin ne olduunu da bilmiyor. Ben anlamana yardm edeceim. Bu ok geni bir konu ve ok zor
bir sava...ama ilk nce, her eyden nemlisi, sakn korkma.
Cherryl'n yzndeki ifadede garip bir zlem vard. Sanki Dagnyye ok uzak bir mesafeden
bakyor, yaklamak iin abalasa da baaramyordu. Yavaa, Keke savamay
isteyebilseydimdedi. Ama istemiyorum. Artk kazanmay bile istemiyorum. Bir tek deiim
var...bende onu yapacak g yok. Bak, ben Jimle evlenmek gibi bir eyi hibir zaman
beklememitim. Sonra o gerekleince, hayat benim sandmdan ok daha harika, diye dndm.
imdi de, hayatn ve insanlarn benim hi aklma gelmedii kadar korkun olduunu, evliliimin
mthi bir mucize deil, hl renmekten korktuum, aza alnmayacak kadar mthi bir ktlk
olduunu gryorum ve...buna dayanmaya kendimi zorlayamyorum. Onu ap geemiyorum. Birden
bire ban kaldrd. Dagny, sen nasl yaptn? Sen nasl bozulmadan kalabildin? Bir tek kurala
tutunarak.
Hangisine?
Hibir eyi...ama hibir eyi...kendi aklmn yargsndan daha ste koymamak.
ok korkun saldrlara dayandn...belki benden ok...hepimizinkinden ok...Neydi onlar
aabilmeni salayan?
Kendi hayatmn en yksek deer olduunun, savamadan teslim edilemeyecek kadar deerli
olduunun bilinci.
Kzn yznde bir aknlk grd. nanmaz bir tanma ifadesi. Sanki kzcaz yllarn gerisinde
kalm bir takm sansasyonlar yakalamaya alyordu. Dagny... Sesi yine fslt dzeyine
dmt. Ben...ocukken bunu hissederdim... kendim hakknda en ok hatrladm ey o...o tr bir
duygu...ve ben onu asla kaybetmedim. Hl orada. Hep oradayd. Ama byrken, bunun saklanmas
gereken bir ey olduunu sandm...ona hibir zaman buna isim bulamadm, ama u anda, sen
syleyince, bunun o olduunu grebildim...Dagny, insann kendi hayat hakknda byle hissetmesi...iyi
bir ey mi?
Cherryl, beni dikkatli dinle: O duygu, gerektirdii ve peinden srkledii her eyle birlikte,
dnyada var olan en yce, en soylu ve tek iyi ey.
Soruumun nedeni...ben yle dnmeye asla cesaret edemezdim. Nedense insanlar hep
bana...sanki bu, bir tr gnahm gibi bir duygu veriyor. Sanki onlar gcendiren yanm oymu
gibi...ve yok etmek istedikleri de oymu gibi.
Doru ite. Baz insanlar onu yok etmek ister. Sen onlarn amacn anladnda, dnyann en
karanlk, en irkin, en byk ktln kefetmi olursun, ama onun ulaamayaca yere varm,
gvene kavumu olursun. Cherryl'n glmsemesi, birka damla yakta ulancaya kadar varln

srdrmeye, o damlalar yakalayp dirilmeye, parlamaya alan zayf bir alev gibiydi. Aylardr ilk
defa...sanki hl bir ans varm gibi hissediyorum, diye fsldad. Dagnynin gzlerinin dikkatli bir
kaygyla kendisine bakmakta olduunu grd, ekledi: Ben iyiyim...dzeleceim. Buna bir almama
izin ver...hem sana hem de sylediin her eye. Sanyorum sonunda inanacam...gerek olduunu
dnyorum...ve Jimin nemi olmadna inanyorum. O gven ann uzatmak istiyormu gibi
ayaa kalkt.
Dagny iinden hi nedensiz ykselen n bir kesinlikle, Cherryl, bu gece eve gitmeni
istemiyorum, dedi.
Yo, hayr! Benim bir eyim yok. O tr bir korkum yok. Eve gitmekten ekinmem.
Bu gece orada bir eyler olmad m?
Hayr...yani gerek anlamda...deil. Normalde olanlardan kt bir ey olmad. Yalnz ben her
eyi biraz daha net grmeye baladm, o kadar...Bir eyim yok. Dnmem gerek. Daha nce hi
dnmediim kadar dnmeliyim...sonra da ne yapacama karar vermeliyim. Acaba... Kararszd.
Evet?
Acaba buraya gelip seninle tekrar konuabilir miyim?
Tabi.
Teekkr ederim. Ben...sana ok minnettarm.
Yine geleceine sz verir misin, ltfen?
Sz veriyorum.
Dagny onun sahanlkta asansre doru yryne bakt, omuzlarndaki kkl, sonra onlar
nasl bir abayla dikletirdiini grd. ncecik vcut nce sallanm, sonra tm gcn toplayarak
dimdik ilerlemiti. Sanki bir bitkiydi, sap krlm, bir tek lifle tutunuyordu...kendini iyiletirmeye,
salamlatrmaya alyordu ama rzgr bir kkrese onun iini bitirecekti.
***
James Taggart alma odasnn kap aralndan, Cherryl'n hol geip dairenin k kapsna
ilerlediini, sonra kp gittiini grmt. Kalkp kapy arparak kapatt, pantolonunda hl
ampanyann slak lekeleriyle kendini kanepeye att. Sanki kendini rahatsz hissetmesinin sebebi,
karsndan ve ona istedii kutlamay vermeyen evrenden almakm gibi.
Bir sre sonra ayaa frlad, ceketini srtndan yolarcasna karp odann kar duvarna
savurdu. Elini bir sigaraya uzatt, sonra sigaray da krp minenin zerindeki tabloya frlatt.
Gz cam bir Venedik vazosuna iliti. Yzlerce yllk, mzelik bir parayd. Saydam
gvdesinde mavi ve altn rengi damarlar, dolak bir desen oluturuyordu.Onu kapt gibi duvara
savurdu.Vazo tpk ampul gibi patlad, incecik camlar yamur gibi yad.
O vazoyu, hayran olup da paras yetmeyecek nice kiiyi tatmin etmek iin satn almt. u anda,
o vazoya deer veren yzyllardan alabilmenin tatminini yayordu. Tabi bir de...o vazoya verilen
cretle nice a ailenin bir yl geinebileceini dnmenin tatminini yaad.
Ayakkablarn tekmeleyerek ayaklarndan kard, sonra yine kanepeye devrildi, orapl
ayaklarn kanepenin kolundan teye, havaya uzatt.
Kap zili onu artt. Tam kendi ruhsal durumuna uyacak bir sesti bu. Kesin, srarc, sabrsz bir
ses. u anda kendisi de birinin ziline parman uzatm olsayd, aynen byle basard.
Uan ayak seslerini dinledi, kimseyi kabul etmeyeceini sylemenin keyfini yaayaca
umuduyla bekledi. Derken odann kaps vuruldu, uak girdi, Bayan Rearden sizi grmek istiyor,
efendim, dedi.
Ne?...Aa...ey! eriye al!
Ayaklarn evirip yere indirdi, ama baka dn vermedi. Yznde uyank bir merak

glmsemesiyle, ylece oturmay srdrd,Lillian odaya girdikten sonra ayaa kalkmay seti.
Lillian arap rengi, uzun etekli bir tuvalet giymiti. Ampir seyahat takmlarnn bir taklidiydi.
stnde, elbisenin yksek bel kesimine kadar inen, kruvaze dmeli bir ceket vard. Kk apkas
yana eikti. apkann ty kvrlarak enesinin altna iniyordu. Odaya seri, ritmik olmayan bir
hareketle girdi. Uzun eteklerinin kuyruuyla apkasnn ty sallanp duruyordu. Sonra etek
bacaklarna, ty de enesine arpp titredi, bir sinirlilik havas yanstt.
Lillian, hayatm, bunu iltifat m sayaym, sevineyim mi, yoksa afallayp kalaym m?
Yo, mesele etme! Seni grmek zorundaydm ve bunu da hemen yapmalydm, o kadar.
O sabrsz ses, otururkenki o dzensiz hareketler, bir zaafn itiraf gibiydi. Aralarndaki
yazlmam kurallara gre, bu talepkr pozlara ancak kii bir iyilik isteyecekse, ya da elinde takas
edecek bir deer varsa izin verilirdi.
Lillian sesindeki sinirlilii glmsemesiyle saklamay baaramad. Gonzalesin davetinde
neden kalmadn? diye sordu. Ben yemekten sonra uradm, seni bulmak istedim...ama senin kendini
iyi hissetmediini, eve gittiini sylediler.
Taggart odann br tarafna yryp bir sigara ald. Bunu srf orapl ayaklaryla onun k
eteklerinin yanndan geebilmek iin yapmt. Sklmtm. dedi
Lillian hafife rpererek, Nefret ediyorum hepsinden, dedi. Taggart ona akn gzlerle bakt.
Bu kelimeler istem d sylenmi, samimi kelimelere benziyordu. Sinyor Gonzalese de, kendine
kar diye setii o orospuya da tahamml edemiyorum. Bu kadar moda olmalar iren. Kendilerinin
de, partilerinin de artk canm hibir yere gitmek istemiyor. Eski stil de, eski ruh da kalmad. Balph
Eubanke aylardr rastlam deilim. Dr. Pritchette, dier ocuklara da yle. Yeni yeni peydah olan
suratlarn hemen hepsi kasap ra gibi. Bizimkiler ne de olsa centilmendi.
yle, dedi Taggart dnceli bir sesle. Evet, garip bir fark var. Demiryolunda da yle. Clem
Weatherby ile geinebiliyordum. Uygar adamd. Ama Cuffy Meigs...o da bir sorun ite, yani..Birden
bire sustu.
Lillian, Olacak ey deil! diye sylendi. Bunu dnyadaki herkese sylyor gibiydi Bu
yanlarna kalamaz.
Kimin yanna neyin kalmayacan aklamad. Taggart onun ne demek istediini anlamt. Bir
anlk bir sessizlik boyunca, gven kazanmak iin birbirlerine sarlm gibi bir havaya girmilerdi.
O an getiinde Taggart keyifle, Lilliann yan gstermeye baladn dnd. Kyafetinin
koyu bordo rengi ona yakmamt. Tenine mor bir ton katyor, bu ton yznn ukurlarn daha koyu
gsteriyor, etlerine yumuam da sarkyormu gibi, alayc baklarna da dpedz hain baklarm
gibi bir anlam veriyordu.
Taggart onun kendisini incelemekte olduunu grd. Yzndeki glmseme, hakaret edebilme
lisansym gibiydi Gerekten hastasn, deil mi Jim? Darmadank ahr yamaklarna benziyorsun.
Taggart sesli sesli gld. yle de gzksem, bana bir ey olmaz, dedi. Biliyorum, hayatm.
New York kentinin en gl adamlarndan birisin. Sonra ekledi, Bu da New York'a ho bir aka.
yle.
Her eyi yapabilecek durumda olduunu kabul ediyorum. Seni o yzden grmek zorundaydm.
Ufack, homurtu gibi bir holanma' sesi kard, sznn akln hafifletmeye alt.
yi. Taggart rahatt, herhangi bir taahhde de girmiyordu.
Gelmek zorundaydm, nk bu olayda, ortalkta birlikte gzkmemizin doru olmayacan
dndm.
O, her zaman akllca bir davran olmutur.
Gemite senin iin faydal iler yaptm hatrlar gibiyim.

Gemite...evet.
Sana gvenebileceimden eminim.
Elbette...ama bu da eski moda, felsefi olmaktan uzak bir sz deil mi? Herhangi bir eyden
nasl emin olabiliriz ki?
Jim, dedi Lillian birden bire. Bana yardm etmek zorundasn! Hayatm, emrindeyim. Sana
yardm etmek iin her eyi yaparm. Aralarndaki gizli lisana gre, ak soru ve taleplere bir
kuyruklu yalanla cevap vermek artt. Lillian aptan dyor, diye dnd Taggart. Kendinden
gsz bir hasmla kar karya kalmann keyfini yaad.
Kendi kusursuz imzas olan eyi, kln bile ihmal etmeye balamt. Salarnn eitimli
dalgalar atasndan birka tel isyan edip darya kmt. Trnaklar da kyafeti gibi bordoya
boyanmt, o yzden ulardaki boya atlaklar daha kolay grlyordu. Elbisesinin ak yakasnn
sergiledii teni zerinde, kombinezonun asksn elbiseye tutturan engelli inenin parlts belli
oluyordu.
Lillian yakarn emir gibi gstermeye alan kavgac bir sesle, Buna engel olmak
zorundasn! dedi. Bunu durdurmak zorundasn.
Sahi mi? Neyi?
Boanmam.
Ha...! Taggartn yz izgileri birden ciddileti.
Beni boayacak, onu biliyorsun, deil mi?
O konuda birka sylenti duymutum.
Gelecek aya programland. Programland diyorum, nk tam onu demek istiyorum. Tabii, ona
ok paraya patlad, ama sonunda yargc satn ald, memurlar, mbairleri, savclar, avukatlar,
onlar destekleyenleri de, birka milletvekiliyle, yarm dzine yneticiyle birlikte ald. Tm adli
sreci satn ald. Bana aradan szlp ii durduracak hibir geit brakmad! Anlyorum.
Boanma prosedrn neden balattn tabi biliyorsundur, deil mi?
Tahmin edebiliyorum.
Onu da sana iyilik olsun diye yapmtm! Sesi kaygyla tizleiyordu. Sana kz kardeini
syledim, nk Armaan Sertifikas'n dostlarna kazandrman istiyordum ve...
Taggart telala, Yemin ederim, bilgiyi kimin szdrdn bilmiyorum! diye bard.
Muhbirimizin sen olduunu ancak en tepedeki birka kii biliyordu ve eminim ki, hibiri cesaret
edip bunu azna...
Yo, kimse sylememitir, ondan eminim. Ama kendisinde de bunu anlayacak kadar akl var,
yle deil mi?
Evet, herhalde. E, o hlde bir riske girdiini biliyor olmalydn.
O kadar ileri gideceini tahmin etmemitim. Beni boamaya kalkacan dnmemitim. Ben
hibir zaman..
Taggart birden bire glmeye balad. Yznde artc bir gzlemcilik ifadesi vard.
Sululuun giderek incelen bir ip olduunu dnmedin, yle mi, Lillian?
Lillian ard, ona ta gibi bakt. Bence yle deil, dedi.
yledir, hayatm...senin kocan gibi erkekler iin, yledir.
Beni boamasn istemiyorum! Ani bir lkt bu.Onun serbest kalmasn istemiyorum! Buna
izin vermem! Tm hayatmn, katksz bir baarszlk olmasna izin vermem! Birden sustu. Azndan
ok fazla ey karm gibiydi.
Taggart hl sesli sesli glyor, kafasn ar ar sallyordu. ok iyi anladn ifade eden
tavrnda, bir zek, hemen hemen bir gurur ifadesi vard.

Lillian savunmaya gemi gibi, Yani...ne de olsa, o benim kocam, dedi


Evet, Lillian, evet, biliyorum
Neler plnlyor, onu biliyor musun? Bir karar karttracak, beni be parasz kaldrp
atacak...ne tazminat, ne nafaka, hibir ey! Son sz onun olacak. Anlamyor musun? Bu yanna kalrsa,
o zaman...o zaman Armaan Sertifikas benim iin zafer olmaktan kar!
Evet, hayatm, anlyorum.
Hem ayrca...bunu dnmek zorunda kalm ok korkun, ama...ne yiyip ne ieceim?
Kendime ait bir avu paramn bugn pek bir deeri yok. Babamn zamanndaki irketlerin hisselerine
yatrlmt hepsi. O irketler oktan kapand. Ne yaparm?
Taggart yumuak bir sesle, Ama, Lillian, dedi, Senin paraya ve maddesel dllere hi nem
vermediini sanrdm.
Anlamyorsun! Ben paradan sz etmiyorum...ben yoksulluktan sz ediyorum! Gerek, le kokan,
hole konmu yatakla simgelenen yoksulluk! Uygar bir insan iin bu olacak ey deil! Ben...ben bile
yiyeceimi, kiram dnmek zorunda kalacam bir konuma m deceim?
Taggart onu hatif bir glmsemeyle seyrediyordu. Bir kereliine, o yumuak, yal suratnda bir
bilgelik ifadesi vard. Tam gzlem neymi, onun keyfini kefetmekteydi...Kendine alglama izni
verebilecei bir gerekle ilgili olarak hem de.
Jim, bana vardm etmek zorundasn! Avukatmn elinden bir ey gelmiyor. Elimdeki bir avu
paray ona ve aratrmaclarna, araclara falan harcamak zorunda kaldm. Ama tek renebildikleri,
ellerinden bir ey gelemeyecei oldu. Avukatm son raporunu bana bugn leden sonra ulatrd.
Zerre kadar ansm olmadn anlatt. Bu tr bir tuzaa kar bir eyler yapabilecek hikimseyi
tanmyorum. Bertram Scuddera gvenmitim, ama...Bertramn bana gelenleri biliyorsun. O da,
sana yardm etmeye altm iin oldu. Sen o olaydan kendini kurtardn, Jim. imdi beni
kurtarabilecek tek kii de sensin. Senin en yukardakilere kadar ulaan kanallarn var. Byk adamlara
ulaabilirsin. Arkadalarna bir eyler fslda, onlar da kendi arkadalarna fsldasnlar. Wesleyden
gelecek bir tek kelime yeter. Syle, boanma kararnn reddedilmesini emretsinler. Reddettir, kfi.
Taggart ban yavaa, hemen hemen merhametle iki yana sallad. Yorgun bir profesyonel,
hevesli amatre lf anlatyormu gibi. Yaplamaz, Lillian, dedi kesin bir sesle. Yapmay
isterdim...sesin sylediin nedenlerle...ve sanrm bunu sen de biliyorsun. Ama sahip olduum g ne
kadar fazla olursa olsun, bu olayda yeterli olmaz.
Lillian ona bakyordu. Kara gzlerinde garip, cansz bir durgunluk vard. Konutuunda
dudaklar yle hain bir ktlkle kvrld ki, Taggart o ifadenin her ikisini de kapsadnn tesinde,
anlamn yorumlamaya hi kalkmad. Lillian, Yapmak isteyeceini biliyorum, dedi.
Taggart numara yapma ihtiyacn hissetmedi. Garipti ama, bu seferlik, gerein kendisi ok daha
keyifliydi. Bu sefer onun zevkine gerekler hizmet edecekti Sanrm yaplamayacan sen de
biliyorsun, dedi. Karlnda bir ey gelmeyecekse, bugnlerde kimse iyilik etmiyor. Bedel de
giderek ykseliyor. Szn ettiin iletiim kanatlar yle karmak, yle eik bkk ki, herkesin
elinde herkesle ilgili bir eyler var. Kimse kprdayamyor, nk kimin hangi anda, kime kar
harekete geeceinden emin olmak mmkn deil. Byle olunca, ancak lm kalm meselesi gibi bir
durum olunca harekete geilebiliyor. Bugnlerde yaplan ilerin hepsi byle. O ocuklarn gznde
senin zel hayatnn ne deeri var? Kocan elinde tutmusun, tutmamsn, onlara ne? Benim kendi
olanaklarma gelince, u ara koskoca bir mahkeme etesine, krl oyunlarn bozmalar iin
sunabileceim hibir eyim yok. Zaten tepedeki adamlar bugnlerde yle bir eyi, ne bedel
karlnda olursa olsun yapamaz. Kocana ok dikkat etmek zorundalar. u anda ellerine dmemi
tek kii o...yani kz kardeimin radyo yaynndan bu yana...

Onu radyoda konumaya zorlamam benden isteyen sendin!


Biliyorum, Lillian. O olayda kaybettik. Her ikimiz de. imdi de, yine ikimiz birden
kaybediyoruz.
Evet. Lilliann gzlerinde ayn karanlk tiksinti vard, ikimiz birden.
Taggartn houna giden o tiksinti oldu. Bu kadnn kendisini olduu gibi gryor olmasndan
tr, acayip, gereksiz, tanmad trden bir keyif doldu iine. Gryor, yine de orada kalmay
srdryordu. Aralarndaki ba kabullenircesine, koltuunda arkasna yaslanyordu.
Harika bir insansn, Jim." dedi. Sesi onu lanetliyor gibiydi, oysa iltifat etmekteydi. Taggart her
ikisinin de artk lanetin bir deer sayld alanda bulunduklarn fark ettii iin keyiflenmiti.
Biliyor musun, dedi birden bire. O kasap raklar konusunda, Gonzales gibileri konusunda
yanlyorsun. Onlarn da ie yarad durumlar var. Sen hi Francisco dAnconiadan holanm
miydin?
Tahamml edemem ben ona.
Eh, bu geceki Sinyor Gonzalesin kokteyli, aslnda hangi amala verildi, biliyor musun?
DAnconia Bakrn bir aya kadar kamulatrlmas anlamasn kutlamak iindi.
Lillian bir an ona bakt, dudaklarnn keleri bir glmseme ifadesi oluturacak ekilde
yavaa ykseldi. O senin arkadand, deil mi?
Sesindeki tonu Taggart daha nce hibir zaman hak etmi deildi. Bu duygu ykn insanlardan
ancak sahtekrlkla koparabilirdi, oysa imdi, ilk defa olarak, bu hayranlk ifadesi ona yapt eye
karlk, gerekten sunuluyordu.
Birden bire, tedirginlik iinde geen onca saatin asl amacnn bu olduunu anlad. Bulmaktan
umut kestii zevk buydu. Arad kutlama da buydu.
Gel, birer iki ielim, Lil, dedi.
kiyi kadehe doldururken odann karsndan konuuna bakt. Lillian koltua uzanr gibi
serilmiti. Taggart, Brak, boansn, dedi. Son sz onun olmayacak. Onlarn olacak. Kasap
raklarnn. Sinyor Gonzalesle Cuffy Meigsin
Lillian cevap vermedi. Taggart yaklanca, kolunu havada tembel bir hareketle evirerek elinden
kadehi ald. erken Taggartla birlikte yaptklar bir i deil de, meyhanede tek bana iiyormu,
nemli olan alkoln kendisiymi gibi iti.
Taggart kanepenin koluna oturdu. Ona uygunsuz saylacak kadar yaknd. kisini yudumlarken
onun yzn seyrediyordu. Bir sre sonra, Benim iin neler dnyor? diye sordu.
Grne gre, bu soru Lillian' artmamt. Seni budalann biri olarak gryor, diye cevap
verdi. Hayat ok ksa, ylelerinin varln fark etmeye zaman yok, diye dnyor.
yle bir farkna varr ki, eer..Sustu.
Kafasna sopayla vurursan m? O kadar emin deilim. Sopann ynn grp vaktinde
kamad iin kendini sular. Ama yine de, dikkatini ekebilmek iin tek aren o.
Lillian kprdand, koltuun zerinde daha da aaya kaykld. Karn kmt. Dinlenmek
irkinlik demekmi gibi. Sanki ona, zen ve sayg iermeyecek dzeyde bir yaknlk sunuyormu gibi.
Onunla tantmda ilk fark ettiim ey bu oldu, dedi sonra. "Korkmay. Hibirimiz ona bir
ey yapamazmz gibi grnyordu. O kadar emindi ki, hissettii eyin niteliini bile bilmiyordu.
En son ne zaman grdn onu?
ay nce. Bir daha grmedim...Armaan Sertifikasndan beri.
Ben ona iki hafta nce bir sanayi toplantsnda rastladm. Hl yle grnyor, ama imdi daha
da yle grnyor. Ayrca imdi, bunun farkndaym gibi grnyor. Sonra ekledi, Baaramadn,
Lillian.

O cevap vermedi. Elinin tersiyle apkay bandan itti, apka halnn zerine yuvarland, ty
soru iareti gibi kvrld. Fabrikasn ilk grdm gn de hatrlyorum, dedi Lillian. Onun
fabrikas! Oraya kar neler hissettiini hayal bile edemezsin. Kendisine ait her eyin, elini srd
her eyin kutsallaana inanan bir entelektel kstahl, sen anlayamazsn. Onun fabrikas, onun
metali, onun paras, onun yata, onun kars. Taggarta baktnda, gzlerindeki tembel baklarn
iinde ufack bir kvlcm parldad. Senin varln hibir zaman fark etmedi. Ama benim varlm
fark etti. Ben hl Bayan Reardenm...en azndan bir ay daha.
Evet..Taggart birden bire ona yepyeni bir ilgiyle bakmaya balamt. Bayan Rearden, diye
takrdad Lillian.Bunun eskiden ona neler ifade ettiini bilemezsin. Hibir Orta a derebeyi,
karsnn nvanna bu kadar sayg duymam, sayg gsterilmesini talep etmemitir ve bu nvan bu
kadar onurlandrmamtr.Onun bklmez, dokunulmaz, paslanmaz onuru! Elini belirsiz bir hareketle
havada evirdi, sanki kendi serilmi vcudunu gsteriyordu. Sezarn kars! diye kkrdad. O
kadn neydi, hatrlyor musun? Yo, hatrlamazsn. Sitem edilemeyecek bir kadnd o
Taggart ona ar, kor, ksr bir nefretle bakyordu. Lillian bir anda o nefretin hem znesi, hem de
nesnesi hline gelmiti. Metalinin ortalk mal hline gelmesinden, yoldan geenin kullanmna
sunulmasndan holanmamt, deil mi?
Hayr, holanmamt.
Taggartn kelimeleri birbirine dolanyordu. tii ikiler arlatryordu kelimeleri. Sakn
imdi bana, o Armaan Sertifikasn bize iyilik olsun diye verdiini, kendinin bundan hibir ey
kazanmadn syleme, dedi. Senin bu ii neden yaptn biliyorum.
O zaman da biliyordun.
Tabi. te seni o yzden seviyorum, Lillian.
Taggartn gzleri ikide bir Lillian'n ak yakasna kayyordu. lgisini eken, orada grd
dzgn ten deil, gslerin kabarkl da deil, kenar gzken engelli ineydi.
Onu yenilmi grmek istiyorum, dedi Taggart. Bir kere olsun, onun acyla haykrdn duymak
istiyorum.
Gremezsin, Jimmy.
Neden kendini bizden stn sayyor...o da, benim kz kardeim de!
Lillian gld.
Taggart ondan tokat yemi gibi ayaa kalkt. Bara yrd, kendine bir iki daha doldurdu, ona
isteyip istemediini sormad.
Lillian onun durduu yerin tesinde bir eye bakyormu gibi, adet havaya konutu: Benim
varlm fark etmiti...ona demiryolu deyemesem bile, metalini onurlandrmak iin kprler
kuramasam bile. Fabrikasn ona ben kuramam, ama onu yok edebilirim. Erkekleri hayranlk duygular
iinde diz ktremem...ama...yine de diz ktrebilirim.
Kes sesini! diye haykrd Taggart korkuyla. Sanki Lillian, grnmez kalmas art olan o sisli
koridora ok fazla yaklamt.
Lillian ban kaldrp onun yzne bakt. Amma korkaksn, Jim.
Taggart, Sen sarho olsana! diye terslendi, henz boaltmad kendi bardan onun azna
uzatrken, sanki ona vurmak istiyormu gibi grnd.
Lilliann parmaklar kadehe gevek biimde sarld, ierken ikinin biraz enesinden gsne,
elbisesine akt.
f, Lillian, le gibisin! dedi Taggart. Mendiline uzanma zahmetine bile kalkmamt. Elini
uzatt, dklenleri avucuyla silmeye alt. Parmaklar elbisenin yakasndan ieri kayd, gsne
indi, soluu hkrk gibi bir sesle boaznda kald. Gzleri kapanmak zereyken, onun yzn grd.

Ba kar koymadn gsterircesine arkaya bklm, dudaklar tiksintiyle imiti. Taggart o


dudaklara uzandnda, Lilliann kollar sz dinler gibi onu kucaklad, dudaklar cevap verdi, ama o
cevap yalnzca bir basnt, p deildi.
Taggart ban kaldrp onun yzne bakt. Dileri bir glmseme ifadesiyle ortaya kmt, ama
Lillian yine ondan teye bakyor, sanki yalnzca kendisinin grebildii bir hayaleti seyredebiliyordu.
Glmsemesi canszd, ama iinde ktlk vard. Etsiz bir kurukafann srt gibiydi.
Taggart onu kendine doru ekti, o grnm ve kendi rpertilerini yok etmeye alt. Elleri
otomatik yaknlama hareketlerine balamt. Lillian da uydu ona. Ama her nedense Taggarta,
kadnn atar damarlar alayc bir ifadeyle kkr kkr glyormu gibi geliyordu. Her ikisi de,
kendilerinden beklenen rutin hareketleri yapmay srdrmekteydi. Birileri icat etmi, onlara empoze
etmiti o rutini. Karlkl olarak onu alayla, nefretle, icat edenlere hakaretle uygulamaktaydlar.
Taggart gremedii, gereksiz bir fke hissediyordu. Yar korku, yar zevk. Korkusu, hi kimseye
itiraf etmeye asla cesaret edemeyecei bir ie kalkm olmasndan, zevk de, itiraf etmeyecei
kiilere ynelik nefretinden geliyordu. Kendisi olmutu! fkesinin tek bilinli blm, ona bunu
haykrp duruyordu...sonunda kendisi olmutu!
Konumadlar. Birbirinin amacn biliyorlard. Aralarnda yalnzca iki kelime sylendi. Taggart,
Bayan Rearden, dedi.
Taggart onu iterek kendi odasna gtrp yatana yatrdnda birbirlerine bakmadlar. Taggart
kendini onun zerine brakrken, sanki yumuak, ii doldurulmu bir cismin zerine yatyordu.
Yzlerinde bir sr ifadesi vard. Bir suun ortaklarydlar. Birilerinin tertemiz bahe itine tebeirle
ayp ekiller izen iki ocuk gibiydiler.
Sevime sona erdiinde, elde ettii eyin hareketsiz, dirensiz ve cevapsz bir beden olmas onu
hi zmedi. Zaten bir kadn elde etmek deildi niyeti. Bir hayatn kutlanmasna ynelik bir eylem de
deildi. Beceriksizliin zaferini kutlama eylemiydi.
***
Cherryl kapnn kilidini ap sessizce ieriye szld. Sanki kendi evi olan bu yerde, iitilmek
ve grlmek istemiyordu. Dagnynin varlna, daha dorusu Dagny'nin dnyasnn varlna ilikin
duygular, yol boyu ona destek olmutu, ama kendi evine girdiinde duvarlar bir kere daha onu yutup
bir tuzaa gtryor gibiydi.
Dairenin ii sessizdi.Aralk kalm bir kapdan, yan odaya biraz k geliyordu. Kendini mekanik
admlarla kendi odasna doru yneltirken, birden durdu.
Aralk duran kap, Jimin alma odasnn kapsyd. Halnn zerinde, n dt yerde, bir
kadn apkasnn durmakta olduunu grd. zerindeki ty hava akmnn etkisiyle hafif hafif
dalgalanmaktayd.
Odadan ieriye bir adm att. Oda botu. Sonra iki kadehi grd. Biri masann stnde, br
yerdeydi.Koltuun kol yerinde de bir kadn antas duruyordu. Tepkisiz bir aymazlk iinde, olduu
yerde durdu. Sonunda Jimin yatak odasnda konumalar duymakta olduunu fark etti. Kelimeleri ayrt
edemiyordu, ama seslerin kalitesini duyuyordu. Jimin sesinde sinirlilik kadnnkinde aalama
vard.
Sonra kendini, kendi odasnda buldu. Telala, kapsn kilitlemeye alyordu. Kr bir ka
duygusu iinde gelmiti buraya. Saklanmas gereken kendisiymi, onlar grmenin irkinliinden
kamak ona dermi gibi. Tiksintinin, acmann, utanmann getirdii bir panik iindeydi. Zihinsel
namus, ktln cevap verilmez kantna sahip erkek karsnda nasl bzlrse, yle.
Odasnn orta yerinde, u noktada ne yapabileceini bulamadan, ylece duruyordu. Derken
dizleri gevedi, kendini yere oturmu buldu, orada kald.

Gzleri haldayd, titreyip duruyordu.


Hissettii ne fke, ne kskanlk, ne de gceniklikti. ren bir anlamszlkla kar karya
kalmann dehetiydi yalnzca. Ne evliliinin, ne Taggartn ona olan sevgisinin, ne ona sarlmaktaki
srarnn, ne u teki kadna duyduu sevginin, ne de bu garip zina olaynn hibir anlam olmadn
bilmekten kaynaklanyordu bu tepki. Aklama aramann da yarar yoktu. Kendisi, ktl her zaman
amal bir ey olarak dnmt. Sonunda bir yere varmak isteyenlerin yapt bir i saymt. Ama
u anda grmekte olduu, srf ktlk akna ktlkt.
Orada ne kadar oturduunu bilmiyordu. Onlarn ayak seslerini, konumalarn duydu, ardndan
n kap kapand. Cherryl amaszcasna ayaa kalkt. Gemiten gelme bir igdyle, drstlk artk
konuyla ilgili olmasa bile, baka davran biimi bilmedii iin, boluk iindeymi gibi hareket
ediyordu.
Yan odada Jimle karlat. Bir an birbirlerine baktlar. kisi de birbirinin gerek olduuna
inanamyor gibiydi.
Sen ne zaman dndn? diye terslendi Taggart. Ne zamandr evdesin?
Bilemiyorum..
O, Cherryln yzne bakyordu. Neyin var senin?
Jim, ben... Mcadele etti, vazgeti, elini onun yatak odasna doru sallad. Jim, farkndaym.
Neyin farkndasn?
Sen orada...bir kadnla birlikteydin.
Taggartn ilk hareketi, onu alma odasna itip kapy arparak kapatmak oldu. kisini birden
saklamak istiyor gibiydi, ama kimden saklandklarn bilemez olmutu. Zihninde itiraf edemedii bir
fke kaynyor, kap kurtulmayla patlama arasnda gidip geliyordu. Sonunda hi bir ehemmiyeti
olmayan karsnn, kendi zaferini almakta olduu kararna vard. Yeni elencesini karsna teslim
edemezdi.
Tabi! diye haykrd. Ne olmu? Sen ne yapacaksn o konuda?
Cherryl ona bo bo bakt.
Tabii, orada bir kadnla birlikteydim! nk canm yle istedi! Tkanan soluklarnla, gzn
dikip bakmalarnla, titrek namusunla beni korkutabileceini mi sanyorsun? Parmaklarn klatt.
Vz gelir senin fikrin! Umrumda bile deil! stediini yap! Susmadan konumasna yol aan ey,
Cherryln bembeyaz yzyd. O yze baktka zevkleniyor, azndan kanlar, bir insan yzne inen
darbeler gibi gryordu. Saklanacak mym sanyorsun? Senin hakl tatminlerin yznden rol
yapmaktan usandm! Kim oluyorsun sen, adi kk rfnt! Ben canmn istediini yaparm, sen de
eneni kapatr, herkesin nnde doru hareketleri yaparsn...herkes gibi. Kendi evimde rol yapmam
beklemekten vazgeersin, rol yapmann yalnz yabanclara kar olduunu anlarsn! Ama eer benim o
rolleri gerek hle geirmemi bekliyorsan, lanet olas kk budala, o zaman abucak bysen iyi
edersin!
Karsnda grd Cherryln yz deildi. Bu geceki marifetini yzne haykrmak istedii,
ama bunu hibir zaman yapamayaca adamd. Ama Cherryl onun gznde her zaman o adama tapan,
onu savunan biri olarak, onun hayran olarak kalmt. Taggart zaten o yzden evlenmiti onunla.
Demek ki imdi Cherryl ie yarayabilirdi. Avaz kt kadar bard: Biliyor musun kimdi o?
Yattm kadn kimdi? O kadn...
Hayr! diye bard Cherryl. Jim! Bilmem gerekmiyor!
Bayan Rearden'd! Bayan Hank Reardend!
Cherryl bir adm geriledi. Taggart bir anlk bir korku hissetti, nk Cherryl ona, kabul etmedii
o eyi grebiliyormu gibi bakyordu. l bir sesle konuurken, o sesle tutarl olmayan bir saduyu

sergileyerek, Herhalde imdi boanmamz talep edeceksin! dedi.


Taggart patlayp glmeye balad. Seni sersem budala! Sen hl ciddisin! Hl her eyi byk,
parlak ve temiz zannediyorsun! Seni boamak aklmdan bile gemez. Senin beni boamana izin
vereceimi de sakn dnme! Bu ii bu kadar nemli mi sanyorsun! Dinle beni, aptal, baka
kadnlarla yatmayan hibir koca yoktur, bunu bilmeyen hibir kar da yoktur, ama bu konu hibir
zaman konuulmaz. Ben kimle istersem onunla yatarm, sen de git aynn yap! Btn orospular gibi!
eneni kapal tut, yeter!
Bir an iin karsnn gzlerindeki kaskat, bulutsuz, duygusuz, hemen hemen insanlk d zeky
grd. Jim, ben yle yapabilecek bir kadn olsam, benimle evlenmezdin.
Hayr, evlenmezdim.
Neden evlendin benimle?
Taggart kendini girdaba kaplm gibi hissediyordu. Tehlike an getii iin rahatlamt, ama
yine ayn tehlikeye meydan okumadan edemiyordu. nk sen baya, aresiz, inanlmaz bir irkef
faresiydin, bana denk bir frsatla hibir zaman karlamamtn! nk beni seveceini sanmtm!
Beni sevmen gerektiini bilirsin sanmtm!
Olduun gibi mi?
Benim ne olduumu sorma cesaretini gstermeden! Sebepsiz olarak! Beni srekli olarak
mantkl davranmaya zorlamadan. mrmn sonuna kadar resmi geitteymiim gibi yaamaya beni
zorlamadan!
Sen beni...deersizim diye mi sevdin?
E, ne sanyordun kendini?
Beni, rm olduum iin mi sevdin?
Sunacak baka neyin vard? Ama bunlar bilecek tevazuun yoktu. Cmert davranmaya altm,
sana gvenlik sunmaya altm. Deerlerin iin sevilmekte ne gibi bir gvenlik var ki? Rekabete
ak, vah bir orman gibi oras.
Her zaman senden iyisi kp seni yere vurabilir! Ama ben...ben seni kusurlarn, zaaflarn iin
sevmeye hazrdm. Cahilliin, kabaln, bayaln iin. O gvenli ite. Korkacak hibir eyin
olmayacakt. Saklayacak bir eyin de olmayacakt. Kendin olabilirdin. Gerek, le kokan, gnahkr,
irkin benliinle. Herkesin kendi benlii irkeftir. Ama benim sevgime sahip olabilirdin...senden
hibir ey beklenmeden!
Senin sevgini...sadaka olarak alp...kabullenmemi mi istiyordun? Hak edebileceini mi
dnmtn? Kendini benimle evlenmeye lyk m grdn, adi kk llk! Senin gibileri bir
yemee satn alrdm ben! Attn her admla, yediin her lokma havyarla, bunlarn hepsini bana
borlu olduunu hissetmeni istedim...Sen hibir ey deildin, kendini hibir eyle eitleme umudun
yoktu, hak edemezdin, borcunu da deyemezdin!
Ben...hak etmeye...altm.
Hak etsen benim ne iime yarardn?
Hak etmemi istemedin mi?
Seni lanet olas salak!
Daha iyiye gitmemi istemedin mi? Ykselmemi istemedin mi? Beni adi buldun ve yle kalmam
m istedin?
Hepsini hak etseydin ve ben de seni elimde tutmak iin abalamak zorunda kalsaydm, ne iime
yarardn? stediin anda bakalaryla alverie girebilirdin o zaman!
Sadaka olmasn istedin...ikimiz iin de ve ikimizden de, yle mi? Birbirimize zincirle
balanm iki dilenci olmamz istedin!

Evet, sersem gerizekl! Evet, kahramanlara tapan salak! Evet!


Beni deersiz olduum iin mi setin?
Evet!
Yalan sylyorsun, Jim.
Onun cevab yalnzca aknlk dolu bir bak oldu.
Yemek fiyatna satn aldn o kzlar, belki kendi gerek benliklerinin irkefe dnmesine izin
vermekten memnun olabilirler. Belki senin sadakan kabul eder ve ykselmeye hi almazlar, ama
sen de onlardan biriyle evlenmezdin. Sen benimle evlendin, nk benim irkefi kabullenmediimi
biliyordun. Ykselme abas iinde olduumu, bu mcadeleyi srdreceimi biliyordun...deil mi?
Evet! diye bard Taggart.
te o anda farlar Cherryln stne doru geldi, hedefi buldu, Cherryl arpmann parlak
patlamas arasnda bir lk att. Fiziksel bir korkuyla baryor, ondan uzaklamaya alyordu.
Taggart titreyerek, Neyin var senin? diye bard, onun grm olduu eyi gzlerinde
grmeye cesaret edemedi.
Cherryl ellerini, bir eyi yokluyormu gibi hareket ettirmekteydi. Biraz o eyi kovar gibi, biraz
da yakalamaya alr gibi.Sonra cevap verdiinde, kelimeleri sylemek istediini ifade edemedi,
ama tek bulabildii szler de onlard: Sen...sen katilsin...srf ldrme uruna...
Ad anlmayan eye ok fazla yaklamt. Taggart kr bir korku iinde titreyerek kolunu
savurdu, karsnn yzne bir tokat att.
Cherryl koltuun yan tarafna devrildi, ba yere arpt, ama bir an sonra ban kaldrd,
Taggarta bo bo bakt. Baklarnda aknlk yoktu. Sanki fiziksel gereklik, onun bekledii biime
girmeye balamt. Aznn kesinden armut biiminde bir kan damlas szlmekteydi.
Taggart hareketsiz durmutu. Bir an birbirlerine baktlar, ikisi de hareket etmeye cesaret
edemedi.
lk kprdayan Cherryl oldu. Ayaa frlad...kotu, nce odadan, sonra daireden frlad. Taggart,
onun ayak seslerini dinliyordu. Yangn merdiveninin demir kapsn am, asansr beklemek
istememiti.
Merdivenlerden aaya kotu, sahanlklarn kaplarn aa aa ilerledi, binann kvrlan
koridorlarndan geti, sonra yine basamaklardan aa kotu. Sonunda kendini lobide buldu, sokaa
frlad.
Bir sre sonra, karanlk bir mahallede, plerle dolu bir kaldrmda yrmekte olduunu fark
etti. Metro giriinin maara benzeri giriinde tek bir elektrik ampul parlyor, bir
amarhanenin nndeki panoya, oradaki kraker ilnna dyordu. Buraya nasl geldiini
hatrlayamad. Zihni kopuk kopuk alyordu. Tek bildii, kurtulmas gerektii, ama kurtuluun
imknsz olduuydu.
Jimden kurtulmak zorundaym, diye dnd. Nereye diye sordu kendine. evrede dolaan
baklar bir dua l gibiydi. Ucuz mallar satan bir dkknda, u amarhanede, nnden getii
herhangi bir dkkanda ie girmeye hazrd. Ama ne kadar ok alrsam, evredeki insanlarn
ktln o kadar ok kendime ekeceim, diye dnd. Kendisinden ne zaman gerei, ne zaman
yalan beklediklerini asla bilemeyecekti. Ama kendi drstl ne kadar glenirse, onlarn yapaca
sahtekrlklarda o kadar sk karlamak zorunda kalacakt. Bunu daha nce de grm, kendi
ailesinin evinde, alt dknt dkknlarda da buna dayanmak zorunda kalmt, ama o bunlar
hep birer istisna olarak grm, bittiinde unutulmas gerektiini dnmt. imdi istisna
olmadklarn, dnyann kabullendii usl olduklarn anlyordu. Herkesin inancyd o. Ama kimse
isimlendirmiyordu. Cherryl'n yzne insanlarn gzlerinden, ylarak bakyordu. Hibir zaman tam

anlayamad sulu baklarla. Ve o inancn en dibinde, kentin bodrumlarnda ve insanlarn ruhunun


zemininde, sessizliklerin altna saklanm durumda, insann birlikte yaayamayaca o ey vard.
evresindeki karanla, sessiz bir lkla, neden yapyorsun bunu bana? diye sordu. Ona sanki
damlarn tepesinden, lmlarn dibinden, mthi bir kahkaha cevap verdi...nk sen iyisin! O
zaman, artk iyi olmay istemem - Yo, istersin - Mecbur deilim - Ama yapacaksn - Dayanamyorum
- Dayanacaksn.
rperdi, daha hzl yrmeye koyuldu; ilerde, sislerin arasnda, kentin tepesindeki takvimi
grd: 6 Austos. Ama ona sanki 2 Eyll' gryormu gibi geldi...hem de kanla yazlm olarak. Bir
yandan dnyordu: alp abalar, ykselirse, trmannn her admnda daha kt darbeler
alacakt. Sonunda neye ularsa ulasn, ister bir bakr irketine, ister ipoteksiz bir gecekonduya
kavusun, Eylln 2sinde ona Jim el koyacakt, kendisi de malnn yok olduunu, parasnn partiler
vermeye harcandn, o partilerde Jimin arkadalaryla trl anlamalar yaptn seyretmek
zorunda kalacakt.
O zaman yapmam! diye haykrp olduu yerde dnd, geldii yne doru komaya balad. Ama
ona sanki kapkara gkyznden, amarhanenin buharlar arasndan srtan, ekilsiz, koskoca bir
varlk vard. Habire deiip duran suratnda, o srtma hi deimiyordu. Jimin yzyd o yz.
ocukluunda kilisede dinledii papazn yzyd. Maazann personel departmanndaki sosyal
grevli kadnn yzyd. O yz ona bir mesaj veriyordu: Senin gibiler hep drsttr, hep ykselmeye
alrlar, hep aba gsterir, alkan olurlar. Demek ki, biz gvendeyiz, senin de seme ansn yok.
Kotu. Durup evresine bakndnda, sessiz bir sokakta yryordu. Cam kaplarn gerisinde,
lks binalarn hal kapl lobilerinde klar yanmaktayd. Topallamakta olduunu fark etti.
Ayakkabsnn topuu gevemiti. Besbelli kr kouturma srasnda bir yerlere arpmt onu.
Geni bir kavan kesinden, uzaktaki gkdelenlere bakt. Bir sisin iinde sessizce
kayboluyorlard. Arkalarndaki gkyznde grnen parlaklk, bir veda glmsemesini andryordu.
Bir zamanlar bir vaat tard o binalar. Cherryl evresindeki amurlarn arasndan onlara baka, bir
baka tr insann varlna dair mesajlar almaya alrd. imdi o binalarn, birer mezar ta
olduunu biliyordu. Onlar yaratklar iin yok edilen insanlara dikilmi ince uzun dikilitalar!
Baarya dl olarak ancak kurban olunacana dair ln donmu hli.
O kulelerden birinde Dagny var, diye dnd. Ama Dagny de tek bana bir kurband.
Yenilgiye mahkm olduu bir sava srdryordu. O da tekiler gibi mahvedilecek, sislere batp
yok olacakt.
Tkezleyerek ilerlerken, gidecek bir yer yok, diye dnd. Olduum yerde duramam, ama
yrmeyi de srdremem artk. Ne alabilirim, ne de durabilirim. Ne teslim olabilirim, ne de
savaabilirim...ama ite bu...bu ite benden istedikleri. Byle kalmam istiyorlar. Ne sa, ne l. Ne
akll, ne deli. Yalnzca korkuyla titreyen bir yumak. Onlarn biim verdii bir topak...kendilerinin
belli bir biimi olmad hlde.
Bir kenin tesindeki karanlklara dald, her tr insan glgesinden korkarak kat. Hayr, diye
dnd. Kt deiller. Herkes birden kt deil...onlar yalnzca kendi kendilerinin ilk kurbanlar.
Ama hepsi Jimin inancn paylayor, ben de bunun bilincinde olarak onlarla i gremem. Onlarla
konutuum takdirde bana iyi niyetlerini gstermeye alacaklar, ama ben onlarn neyi iyi bulduunu
bileceim ve gzlerinden yansyan lm greceim.
Kaldrm darack, krk dkk bir eride dnmt. Sala evlerin nndeki p bidonlarndan
darya pler dklyor, akyordu. Bir barn tozlu nn tesinde, kilitli bir kapnn zerinde
kl bir levha grd: Gen Kadnlar Dinlenme Kulb.
Bu tr yerleri de, bunlar iletenlerin nasl kadnlar olduunu da biliyordu. lerinin ac

ekenlere yardm etmek olduunu sylerdi o kadnlar. Tkezleyerek nnden geerken, imdi ieri
girsem, onlardan yardm istesem, Gnahn nedir? diye soracaklar, diyordu kendi kendine. ki mi?
Uyuturucu mu? Gebelik mi? Dkknlardan hrszlk m? Cevap olarak, Benim suum yok, ben
masumum, ama ben... demeye alrken onlar, zgnz, diyeceklerdi. Biz masumlarn aclarna
kar ilgisiziz.
Bir sre kotuktan sonra, geni, uzun bir caddenin kesinde grn yeniden netletirdi.
Binalar ve kaldrmlar burada gkyzyle hrleiyordu. Apak alanda iki sra hlinde yeil klar
vard. Bu klar, sonsuzlua ulayor. Sanki baka kentlere, okyanuslara, yabanc diyarlara uzanyor,
dnyay kucaklyordu. Yeil ltnn bir asudeli vard. Davet eden snrsz bir yol, gvenli
yolculua hazrd. Derken klar krmzya dnd, arlam gibi aaya sarkt, keskin hatl
yuvarlaklardan, sisli lekelere dnt. Bu sefer, bilinmez tehlikelerin uyarcs olmulard. Durdu,
dev bir kamyonun geiini seyretti. Canavar lastikler bir kat parlak cilay daha ezip sokan yass
yzeyine katt.
Iklar tekrar yeilin gvenine dnd, ama o titreyerek duruyor, kprdayamyordu. te insan
bedeninin yolculuu byle oluyor, diye dnd. Ama ruhun trafii iin neler yapmlard? Sinyalleri
ters yerletirmi olmalydlar. Yol asl hain krmz renkler yand zaman gvenliydi. Sevaplarn
yeili yandnda, yol hakk size tanndnda, yola ktnz anda tekerlekler yamyass ederdi insan.
Dnyann her yannda ayn ey, diye dnyordu. O ters klar her diyara yaylm, dnyay dolap
duruyor. Ve dnya neye uradnn, neden uradnn farknda olmayan akn insanlarla dolu.
Iksz gnleri boyunca ezik bacaklar zerinde srkleniyorlar, tek cevaplar da varolularnn
ekirdeindeki o ac oluyor...ahlkn trafik polisleri de onlara glyor, insanolu yaps nedeniyle
kalkp yryemez, diyor.
Kafasndaki kelimeler bunlar deildi. Bunlar aslnda yan bandaki trafik nn direine,
silah yumruklarn an bir fkeyle indirirken, gc olsa belki bulabilecei kelimelerdi.Direin
iindeki kof boluktan pasl mekanizmann vzltl sesi hl duyulmaktayd.
Oray yumruklaryla ezemez, gz alabildiine uzanan direkleri birer birer deviremezdi. Tpk
karlat insanlarn ruhlarndan o inanc birer birer silemeyecei gibi. Artk uraamazd
insanlarla. Onlarn setikleri yollara ynelemezdi. Zaten ne diyebilirdi ki onlara? Bildii eye isim
bulamayan, insanlara duyuracak sesi olamayan biriydi o. Ne diyebilirdi onlara? Nasl ulaabilirdi
hepsine? Konuabilecek kiiler neredeydi?
Kafasndaki kelimeler bunlar deildi. Yalnzca diree arpan yumruklarnn sesiydi. Derken
birden bire kendi yansmasn grd. Kanam eklemlerini kprdamayan diree vurup duruyordu. Bu
grnt onu rpertti, tkezleyerek oradan uzaklat. evresinde hibir ey grmeden ilerledi, kendini
k olmayan bir labirente hapsedilmi gibi hissetti.
k yok...bilincinde kalm kopuk kopuk dnceler bunu syleyip duruyordu ona. Ayak
sesleriyle kaldrma bunu akyordu. k yok...snacak yer yok...sinyal yok...ykm gvenliden
ayrt etmenin yolu yok...dman da dosttan...hani u duyduum kpek gibi, diye dnd. Birinin
laboratuarnda baka birinin kpei...Sinyaller stne dnkt kpein...mutluluu eziyetten ayrt
edemiyordu. Yiyecek dayaa, dayak yiyecee dnp duruyordu. Gzleriyle kulaklar onu srekli
kandryordu. Yarglar ie yaramyordu, deiip duran, yzen gezen biimsiz dnyada bilin ie
yaramyordu. Sonunda vazgemiti hayvan. O bedel karlnda yemek yemeyi reddetmi, o tr bir
dnyada yaamay istememiti...Hayr! Beynindeki tek bilinli kelime buydu...hayr! - hayr! - hayr! senin yolun deil, senin dnyan deil...benimkinden geriye kalan yalnzca bu hayr olsa bile!
Gecenin en karanlk saatiydi.Sosyal grevli onu; sundurmalarn, antrepolarn arasnda grd.
Sosyal grevli, bir kadnd. Gri surat ve gri ceketi, yre binalarnn duvarlaryla kaynamaktayd.

Bir gen kz gryordu karda. zerindeki tayyr bu mahalleler iin fazlaca kt. apkas yoktu,
antas yoktu, tek topuu krlmt, sa ba dalm, aznn kesinde de bir rk vard. Kr gibi
sendeliyordu. Kaldrm yoldan ayrt edemiyor gibiydi. Bulunduu sokak, koca antrepolar arasnda
dar bir yark gibiydi. Kokumu sularn zerinde, sislerin arasndan bir k huzmesi geldi. Sokan
sonunda tatan bir korkuluk, ardnda da nehirle gkyznn birletii o koca karanlk vard.
Sosyal grevli, gen kza yaklat, sert bir sesle ona, Banz dertte mi? diye sordu. Kuku
dolu bir tek gz gryordu karsnda. br gz, alnna den salarn arkasnda saklyd. Yz insan
sesini unutmu vahi hayvanlarn yzyd. Uzaklardan gelen bir yanky dinliyordu o. Kukuyla, ama
hemen hemen umuda.
Sosyal grevli onu kolundan yakalad. Bu hle dmek ayp ey, dedi. Siz sosyete kzlar hep
keyfetmenin dnda kendinize bir meguliyet bulmu olsaydnz, gecenin bu saatinde serseriler gibi
sarho sarho ortalarda dolamazdnz...kendi zevkin iin yaamaktan, srf kendini dnmekten
vazgesen de kendine daha yce bir..
O anda kz birden bard...l sokan iki yanndaki duvarlarda, ikence odasndaym gibi
yankland. Bir hayvann korku lyd o ses. Kolunu kurtard, geriye srad, sonra anlam olan
szler kart lnn iine: Hayr! Hayr! Sizin trnzn dnyasnda olmaz!
Sonra frlayp kotu. Birden bire boalan bir enerjiyle, cann kurtarmaya alyormu gibi,
dosdoru sokan ucuna, nehre doru atld. Hzla, duraklamadan, bir anlk bir kuku bile yaamadan,
kendini korumak iin harekete getiinden emin olarak komay srdrd, parmaklk yolunu kestii
zaman da durmad, zerinden ap bolua doru utu, gitti...

V
KARDELERNN KORUYUCULARI
2 Eyll sabah Californiada, Taggart Transcontinental'n Pasifik hattndaki iki telefon direi
arasnda gerili bakr tel koptu.
Gece yarsndan beri ince, yava bir yamur yap durmaktayd. Gne hi domam, yalnzca
amur gibi gkyznde gri bir k belirmiti. Tebeir rengi bulutlar altnda tek parldayan, telefon
tellerindeki yamur damlacklar, kurun rengi okyanus, bir de ssz yamatan aa inen petrol
kulelerinin eliiydi. Teller, bata planlandndan ok daha uzun bir sre kullanlmt. Bir tanesi o
sabah yamur damlalarnn arl altnda sarkm, sarkm, sonunda en ukur yerdeki damlack
bymeye balam, kristal bir boncua benzemi, telle boncuk ayn anda pes etmi, gzya gibi
sessiz bir dle tel de kopup yere serilmiti.
Telefon hattndaki kopukluk fark edilip bildirildii zaman, Taggart Transcontinental'n blge
merkezinde alan adamlar birbirlerinin yzne bakmaktan kanmlard. Soruna deinirken pek
yersiz szler sylemi, ama birbirlerini kandramamlard. Bakr telin yava yava piyasadan
kalkmakta olan bir malzeme olduunu biliyorlard. altndan da, onurdan da daha deerli hle gelmiti
Blge merkez deposundaki grevlinin, elde ne kadar stok varsa hepsini haftalar nce satm olduunu
da biliyorlard. Gece gelen birilerine...gndzleri ticaret yapmayan, yalnzca Sacramentoda ve
Washingtonda dostlar olan adamlard o gelenler. Zaten depo grevlisi de iinde olduka yeniydi.O
da New Yorkdaki bir dostunun, Cuffy Meigs adl bir dostunun sayesinde bu ie girmiti. Meigs
hakknda kimse kimseye soru soramazd. u noktada sorumluluu stlenecek, onarm isteyecek kiiye,
onarm yaplamayacann syleneceinden emindiler. stelik, bilinmeyen evrelerden ikayet
gelebilirdi. Bu tutumla, birlikte alt arkadalar birden dilsiz kesilir, ona destek olacak ifadeleri
vermezlerdi. O da kendini temize karamazd. Daha sonra iini normal biimde yapmaya
altnda, bunun hi de kolay olmadn grrd. Bugnlerde neyin gvenli, neyin tehlikeli
olduunu bilen yoktu. Cezalandrlanlar sulular olmuyor, sulayanlar oluyordu. Kukudayken ya da
tehlikedeyken tek korunma tedbirinin hi hareket etmemek olduunu, tpk hayvanlar gibi, herkes
biliyordu. Eyleme gemediler, uygun prosedrn ilgililere rapor yollamak olduundan sz
ettiler...uygun zamanda tabi.
Gen bir yol amiri odadan kt, merkez binann kapsndan kp bir eczanedeki telefon
kulbesinin gevenine snd. Kendi cebinden, tm hiyerari kademelerine bo verip, New Yorka,
Dagny Taggarta telefon at.
Dagnyye telefon, aabeyinin odasnda, bir acil durum grmesi srasnda baland. Gen yol
amiri ona yalnzca telefon telinin koptuunu, onaracak yedek tel de bulunmadn syledi. Baka
hibir ey sylemedii gibi, neden onu ahsen arama gerei duyduunu da sylemedi. Dagny hi soru
sormad. Anlamt. Cevap olarak yalnzca, Teekkr ederim, dedi.
Kendi ofisindeki bir acil dosyada, hl elde tutulan hayat malzemenin bir listesi vard. Her
birinin, Taggart Transcontinentaln hangi noktasnda saklanmakta olduu iaretlenmiti. fls
etmilerin dosyalar gibiydi. Malzeme srekli azalmaktayd. Seyrek olarak, yeni bir ey eklendiinde
de, alktan lmek zere olan koskoca bir ktaya krnt atan birinin hain gl
hissedilmekteydi.Dagny dosyaya bakt, sonra kapan kapad, iini ekti, Montana, Eddie, dedi.
Montana hattna telefon a, ellerindeki telefon kablolarnn yarsn Califoniaya yollasnlar.
Montana onlarsz da ayakta kalmay baarabilir...bir haftalna falan. Eddie Willers itiraz etmek

zereyken, Dagny, Petrol, Eddie, diye aklamada bulundu. California, lkede hl petrol karan
nadir yerlerden biri. Pasifik Hattn kaybetmeyi gze alamayz. Sonra tekrar aabeyinin odasndaki
grmeye dnd.
Bakr tel mi? dedi James Taggart. Baklar Dagnynin yznden, pencere dndaki kent
manzarasna doru kayd. ok ksa bir sre sonra bakr konusunda hibir derdimiz kalmayacak.
Dagny, Nasl? diye sordu, ama cevap alamad. Pencerenin dnda grlecek yle pek de
deiik bir ey yoktu. Gneli gnlere zg dupduru mavi gkyz vard, o kadar. le sonrasnn
sakin kentin damlarndan yansyor, daha yukarda da takvim, Eyll 2 diye parldyordu.
Dagny, Jimin bu grmeyi kendi ofisinde yapmakta bu kadar srarc olmasnn sebebini
anlayamamt. Neden Dagny ile yalnz konumak istemiti? Oysa bundan her zaman kanrd!
Ayrca...neden habire kolundaki saate gz atp duruyordu?
Bana yle geliyor ki iler ters gidiyor, dedi Jim. Bir eyler yapmak gerek. Koordinasyondan
uzak, dengesiz politikaya doru giden bir kopukluk ve kargaa var. Demek istediim, ulusal
tamacla ynelik talep ok byk, ama yine de para kaybediyoruz. Bana yle geliyor ki..
Dagny oturmu, Taggart Transcontinental'n kuaklar ncesinden kalma haritasna bakyordu.
Duvarda aslyd harita. Krmz izgiler, sar kta zerine damarlar gibi yaylmt. Bir zamanlar
demiryoluna, lkenin kan sistemi denmiti. Raylar zerinde akp duran trenler gerekten de bir kan
dolamna benzer, dokunduu her ssz toprak parasna byme ve servet kazanma imkan salard.
imdi de kan akna benziyordu ama yaradan dar akan tek ynl bir kana daha ok benziyor, sanki
vcudun son gcn boaltyordu. Tek ynl trafik, diye dnd kaytszca...tketici trafii.
Aklna 193 numaral tren geldi. Alt hafta nce 193 numaraya elik yklenip yola karlmt.
Ama piyasann en iyisi olan Spencer Takm-Tezgh Fabrikasnn bulunduu Faulkton-Nebraskaya
deil. nce iki hafta navlun bekleyip oyalanm, ardndan, Sand Creek-Illinoisa, Confederated
Machinein bir yldr bor bata iinde bocalad, gvenilmez rnleri gvenilmez zamanlarda
retmeye alt yere yollanmt. elik oraya zel bir ynergeyle tahsis edilmi, ynergede
Spencer Takm-Tezgh irketinin zengin bir irket olduu, bekleyebilecei, oysa Confederatedn
iflas durumunda olduu, kmesine izin verilemeyecei, nk Sand Creek-Illinois toplumunun, tek
hayat kaynann o fabrika olduu belirtilmiti. Bu arada Spencer Takm-Tezgh irketi bir ay nce
kapanm, Confederated Machines de iki hafta nce kapanmt.
Sand Creek-Illinois halk, ulusal yardm programna alnm, ama lkenin bo silolarnda onlara
gndermek iin yiyecek bulunamam, bu yzden Nebraskal iftilerin tohumluk tahlna Birletirme
Kurulu tarafndan el konmu, 194 numaral tren, tohumluk budaylar Sand Creeke tam, bylece
Nebraska halknn gelecei, Illinois halkna yedirilmiti. Eugene Lawson bir radyo yaynnda,
Aydnlk amzda nihayet rendik ki, biz herbirimiz, kardelerimizin koruyucusuyuz, demiti.
James Taggart, Gnmz gibi kritik acil durum dnemlerinde, deme gnlerini karmak, baz
blgelerimizde cret denmesinin gecikmesine izin vermek zorunda kalmak tehlikeli bir ey,
diyordu. Bu arada Dagnynin gzleri hala haritadayd. Bunlar geici durumlar tabi, ama...
Dagny sesli sesli gld: Demiryollar Birletirme Plan iyi ilemiyor, deil mi, Jim? diye
sordu.
Pardon?
Atlantic Southernn brt gelirinden koskoca bir dilim, yl sonunda ortak havuzdan sana
verilecek...ama havuzda kaplacak kadar byk bir birikim bulunmayacak, yle deil mi?
Bu doru deil! Yalnzca bankaclar pln sabote ediyor, o kadar. toullar! Eski gnlerde bize
krediler verirlerdi, teminat olarak da, yalnzca demiryolumuza bakar, baka bir ey istemezlerdi.
Oysa bugn birka ufack bordroyu eikten artabilmem iin ksa vadeli birka yz bin dolar bile

vermiyorlar. Elimde onlara teminat olarak sunabileceim koskoca lkenin tm demiryollar varken!
Dagny yine sesli sesli gld.
Elimizden bir ey gelmezdi! diye bard Jim. Bazlar kendi paylarna den yk tamak
istemiyorsa, bunun suu plnda deil!
Jim, bana sylemek istediin bu kadar m? Bu kadarsa, ben gidiyorum. Yaplacak ilerim var.
Jimin gzleri kolundaki saate kayd. Yo, hayr, hepsi o kadar deil! Durumu tartp bir karara
varmamz ok nemli, nk..
Dagny bunu izleyen genellemeleri de bo bo dinledi, Jimin amacn anlamaya alt. Jim
geen zaman sayyor gibiydi, ama bir bakma pek de yle deildi. Yani tam anlamyla deildi. Dagny
onun kendisini belli bir amala burada tutmakta olduundan emindi, ama ayn zamanda, burada
olmasn srf burada olsun diye istediinden de emindi.
Bunlar Jimin kiiliinin yeni eilimleriydi. Dagny bunlar, Cherryln lmnden sonra fark
etmeye balamt. Cherryln cesedinin bulunduu, intihar haberinin gazeteleri doldurduu gn, Jim
hi habersiz, koarak Dagnynin evine gelmiti. Gazetelerde olaya tank olan bir sosyal grevlinin
anlattklar da vard. Aklanamayan bir intihar diyordu gazeteler. Bu ite bir ama bulmay
baaramamlard. Jim ieriye girer girmez Dagnyye, Benim suum deil! diye haykrmt. Sanki
bir eyler kantlamas gereken tek yarg Dagny imi gibi davranyordu. Bu olayn sulusu ben
deilim! Ben deilim! Korkular iindeydi...ama Dagny yine de arada srada onun kendisine birka
bak ynelttiini, o baklardan...inanlacak gibi deil ama...bir zafer duygusunun yansdn fark
etmiti. Cevap olarak, ekil git buradan, Jim, demiti yalnzca.
Jim bir daha ona Cherryldan sz etmemiti, ama ofisine daha sk gelmeye balam, onu
koridorda durdurup ilgisiz konularda daha ok konuur olmutu. Sonunda byle anlar birleerek
Dagnyye anlalmaz grnmeye balamt. Sanki Jim isimsiz bir korkuya kar destek bulmak ve
korunmak iin Dagnyye sarlyor, bir yandan da kollar, ba onun srtna saplayabilmek iin ylan
gibi dolanyordu.
Grlerini bilmeyi ok istiyorum, deyip durmaktayd srarla. Dagny gzlerini ondan ayrp
baka tarafa bakt. Durumu konumamz son derece nemli ve...sen hibir ey sylemiyorsun.
Dagny ona dnmedi. Geri demiryolu iinden para kazanamayacak duruma dm deiliz, ama...
Dagny ona sert bir ekilde bakt, Jim hemen gzlerini kard.
Yani demek istediim, yapc bir politika gelitirmek gerek. Bunu telala eklemiti. Bir
eyler yaplmas art...biri bir eyler yapmal. Acil durum dnemlerinde...
Dagny onun hangi dnceden kamaya altn, kendisine hangi imalar sunduu hlde,
bunlarn tartmasna girmemeye abaladn anlyordu. Artk hibir tren tarifesine uyulamayacan,
verilen hibir szde durulamayacan, hibir anlamaya riayet edilemeyeceini, dzenli tren
seferlerinin bir anlk kararla kaldnlabildiini, nedeni bilinmez emirlerle, beklenmedik blgelere
ynelik acil durum zel seferine dntrlebildiini biliyordu. Bu emirlerin hepsi Cuffy Meigsden
gelmekteydi. Acil durumlarn da, kamu yararlarnn da tek karar mercii oydu. Fabrikalarn bazen
malzeme gelmedii iin duruveren makinelerden, bazen de dopdolu depolarndaki mallar sevk
edememekten tr battn biliyordu. Amalarn plnl biimde, uzun vadeli stratejilere
dayandrm eski dev kurulularn, imdi bir anlk kaprislerle ayakta kalabildiini ya da
devrilebildiini gryor, hibir tahminde bulunamadklarn, hibir eyi kontrol edemediklerini
anlyordu. lerinde en iyilerinin, en uzun sreden beri var olan, en eitli ilevleri bir araya
getirenlerin oktan yok olduunun farkndayd. retim yapabilmek iin hl mcadele verenler,
retimin mmkn olabildii bir an kurallarna uymakta direniyor, yine de anlamalarna Nat
Taggartn soyundan gelenler iin utan simgesi olan bir sz eklemek zorunda kalyorlard: Nakliye

mmkn olursa.
Beri yandan, her istedikleri zaman nakliye imkn bulabilen insanlarn da var olduunu
biliyordu. Sanki mistik bir srr paylar gibi, bilinmez bir gcn desteinden yararlanr gibi. Bunlar
hakknda soru sorulamazd. Bu tiplerin Cuffy Meigsle ilikileri, bilinemeyecek mistik konulardand.
Grmeye alan, gnahkr saylrd. nsanlar gzlerini kapamay seiyor, cahil kalmaktan deil,
bilmekten korkuyorlard. Bu tr anlamalarn nakliye forsu diye bir eyi satabilen kiiler
araclyla yapldnn farkndayd Dagny. Bu terimi herkes anlyor, ama hi kimse tanmlamaya
kalkmyordu. Acil durum kararlarn verebilen insanlard bunlar. Dagnynin her trenini durdurup,
bilinmeyen ynlere zel sefer namyla yollayabilecek sihirli kaeler onlarn elindeydi. O kaeler,
anlamalarn da, mlkiyet haklarnn da, adaletin de, mantn da, yaama hakknn da zerindeydi.
Kamu yarar damgasyd onlar. Bir yerin kurtarlmasn salyordu. Smather Kardelerin
Aizonadaki greyfrutlarna treni o kaeler yollamt. Floridada oyuncak top yapan bir fabrikaya da.
Kentuckyde bir iftlie de. Orren Boyleun Associated elikine de.
Bunlar, dolu depolaryla kalakalm aresiz sanayicilerle anlamalar yapan, istedikleri
yzdeleri alamazlarsa da, fabrika kapannca yaplan iflas satlar srasnda mallar yzde on fiyatna
satn alan, bir anda bulunabilen vagonlarla, ganimeti kapmak zere hazr bekleyen baka
yamaclara satan adamlard. Bunlar; fabrikalar dolaan, frnlarn son soluunu duymay bekleyen,
atlan makineleri, yan raylar, teslim edilememi mallar kapmaya hazrlanan adamlard. Yeni tr
biyolojik varlklard bunlar. Vur-ka tr iadamlarydlar. Hibir i dalnda, bir tek alveriten
daha uzun sre kalmyorlard. Ne deyecek bordrolar vard, ne de genel giderleri. Gayrimenkulleri
de yoktu, tehizatlar da. Tek yatrmlar, dostluk diye adlandrdklar bir bilinmeze ynelikti.
Resmi sylemlerde bunlardan, dinamik amzn ilerici iadamlar diye sz edilmekteydi, ama halk
arasnda, nfuz tacirleri diye adlandrlmaktaydlar. ok tr vard bu tipin: Nakliye forsu, elik
forsu, petrol forsu, cret zamm forsu, ceza tecil forsu gibi. Gerekten dinamiktiler. Baka hi kimse
yerinden kprdayamazken, onlar, lkenin orasndan orasna koup duruyorlard. Aktif ve
dncesizdiler. Aktiflikleri yabani hayvanlarnki gibi deildi. Le yiyerek beslenen, reyen trler
gibi hareketliydiler.
Demiryolundan para kazanlabileceini Dagny de biliyordu. u ara o paray kimin kazanmakta
olduunu da biliyordu. Cuffy Meigs, son kalan demiryolu malzemesini nasl satyorsa, tren seferlerini
de yle satp durmaktayd. Kantlanamayacak, iz brakmayacak frsat ne zaman yakalarsa, hemen
dalyordu. Guatemaladaki demiryolu irketlerine, Kanadadaki tramvayclara ray satyor, juke-box
retenlere tel satyor, tatil otellerine rokor satyordu.
Dagny haritaya bakarken, nemi var m, diye dnd. Cesedin hangi parasnn hangi asalaa
yem olduu nemli miydi? ster kendileri yalayp yutanlara gitsin, ister baka bceklere peke
ekenlere. Yaayan doku, madem ki yenilecek av durumuna decek, hangi mideye indiinin ne nemi
vard? Hangi yamalarn hmaniterler, hangilerinin sradan gangsterler tarafndan gerekletirildiini
ayrt etmek de mmkn deildi. Hangi yamalar Lawsonlarn yardmseverlii, hangilerini Cuffy
Meigslerin oburluu tetiklemi olursa olsun. Acaba hangi toplumlar, dier toplumlarn midesine
yollanm, onlarn alktan lmeden nce bir hafta daha yaamasna katkda bulunmutu...ve bundan
tr hangi nfuz tacirleri kendilerine yatlar almt? Bunun bir nemi var myd? Ne olursa olsun,
iin gerei de, ruhu da aynyd. Taraflarn ikisi de ihtiya iindeydi.Mlkiyet hakknn tek temeli de
ihtiyat. Her ikisi de ayn ahlk ilkelerine uyarak davranyorlard. nsan kurban etmeyi doru sayyor
ve bu ii baaryorlard. Aslnda kimlerin kurban, kimlerin yamyam olduunu ayrt etmenin de bir
yolu yoktu. Bugn, doudaki komu kente gidecek giysilerin ya da yakacan kendilerine datlmasn
meru haklar olarak kabullenen toplumlar, yarn kendi mallarna da el konulduunu ve bu mallarn

batdaki kentte datldna tank oluyorlard. nsanolu, alarn idealine ulamt artk. Hi
tkankl olmayan bir mkemmellik uygulamaktaydlar. En yksek ynetim deeri olarak ihtiya
kavramn kabul etmilerdi. ilk talep, onun hakkyd. Onu kendi deer standartlar olarak
kabullenmilerdi. Dnyalarnn geerli sikkesi oydu. Haktan da, hayattan da nde geliyordu.nsanlar
bir ukura itilmiti. Orada herkesin, kardelerinin koruyucusu olduunu haykra haykra, komusunu
yiyerek ve komusunun kardei tarafndan yenilerek, hak edilmemi eylerin datlmasn savunuyor,
kendi derisini kimin yzdn merak ediyor, bir yandan kendini kemirirken bir yandan da korkular
iinde, dnyay bilinmeyen bir ktln yok etmekte olduunu haykryordu.
Dagny kafasnn iinde Hugh Akstonun sesini duyar gibi oldu: imdi ikyet edecek ne
bulabilirler? Evrenin mantksz olduunu mu? yle mi acaba?
Gzleri haritada, ylece oturuyordu. Baklar heyecansz, ama ciddiydi.
Mantn dehet verici gc karsnda izin verilebilecek tek duygu ciddiyetmi gibi. Yok
olmakta olan bir ktann kaosu iinde, insanolunun inanm ve uygulam olduu tm dakik
matematiksel fikirleri dnd. stediklerinin bu olduunu bilmek istememilerdi. steme gcne
sahip olduklarn, ama numara yapma gcne sahip olmadklarn grmek istememilerdi. Ve arzular
sonuna kadar gereklemiti. En son kanl virglne kadar.
imdi ne dnyorlard acaba, ihtiyacn ampiyonlar, acmann avukatlar? Neye
gveniyorlard? Bir zamanlar nasl balamlard: Ben zenginleri mahvetmek istemiyorum, yalnzca
fazlaln bir ksmn, ufack bir ksmn yoksullar iin onlardan almak istiyorum...farkna bile
varmayacaklardr! Daha sonra ters bir sesle, Zenginler sktrlmaya dayanabilir, biriktirdikleri
onlara kuak yeter, demiler, ardndan avazlar kt kadar, adamlarnn elinde bir yl
yetecek rezerv varken, bu insanlar neden ac eksin? diye haykrmlard. imdi yine cyak
cyaktlar: Bazlarnn bir hafta yetecek rezervi varken, biz neden alktan lelim? Neye
gveniyorlar acaba, diye merak etti Dagny.
James Taggart, Bir eyler yapmalsn diye baryordu.
Dagny ona dnd. Ben mi?
senin iin, konu senin alann, demek ki senin grevin!
Ne o benim grevim olan?
Eyleme gemek. Yapmak.
Neyi yapmak?
Ben ne bileyim? O senin zel yetenein. Yapc sensin.
Dagny ona bakt. Bu sz ylesine gerek, ama ylesine ilgisizdi ki! Ayaa kalkt.
Hepsi bu kadar m, Jim?
Hayr! Hayr! Tartmak istiyorum!
Devam et.
Ama sen hibir ey sylemedin!
Sen de sylemedin.
Ama...benim demek istediim, zlmesi gereken pratik sorunlar var ve bunlar...rnein bize
son tahsis edilen yeni raylarn Pittsbutgh deposundan yok olmas olay neydi?
Onlar Cuffy Meigs ald ve satt.
Bunu kantlayabilir misin? Savunmaya gemi, sesi aksilemiti. Dostlarn hi kant olana,
yntemi, kural ya da kurumu braktlar m?
O hlde konuma. Teorik olma. Biz gereklerle uramak zorundayz...bugnk
gereklerle...yani, gereki olup, mallarmz bu koullarda korumann yollarn bulmalyz,
kantlanamayan varsaymlarn hi...

Dagny sesli sesli gld. te biimsizliin biimi, diye dnd. te Jimin bilincinin metodu.
Dagnynin kendisini Cuffy Meigsden korumasn, ama bunu, Meigsin varln bilinlendirmeden
yapmasn istiyordu. Onunla mcadele ederken, onun gerek olduunu kabullenmemesini, onu
yenerken oyunu bozmamasn bekliyordu.
Bu kadar komik olan ne?
Biliyorsun.
Senin neyin var, hi anlamyorum! u son iki ayda ne oldu sana...geri dndnden beri...hi bu
kadar ibirliinden uzak olmamtn!
Ama Jim, iki aydr seninle hi tartmyorum bile.
te ben de onu demek istiyorum! Birden sustu, ama Dagnynin glmsemesini engelleyemedi.
Yani...ben bir grme istedim. Senin durum hakkndaki grlerini bilmek istedim...
Biliyorsun.
Ama tek kelime sylemedin!
Sylemem gereken her eyi yl nce syledim. Bu yolun seni nereye gtreceini syledim.
te gtrd.
Yine baladn! Teorilerin ne yarar var? Biz buradayz, yl ncesinde deiliz ki! Gemile
deil, bugnle baa kmamz gerek. Belki senin fikrini izleseydik, durum farkl olurdu. Belki. Ama
gerek u ki, izlemedik. imdi gereklerle uramamz gerek. Gerei ele almalyz, o da imdi,
bugn!
Eh, al o zaman.
Efendim?'
Al gereini. Ben yalnzca senin emirlerini alrm.
Hakszlk bu! Ben senin fikrini bilmek istiyorum...
Sen gvence istiyorsun, Jim. Onu elde edemeyeceksin.
Pardon?
Seninle tartp da numara yapmana yardmc olmam. Bir kurtulu yolu varm gibi davran
amam. nk yok.
ey... Ne patlama geldi, ne de fke. Yalnzca grevden kamak zere olan bir adamn
gvensiz sesi duyuldu. ey...sen benim ne yapmam isterdin?
Pes etmeni.Jim ona bo bo bakt. Pes edin...hepiniz. Sen de, Washingtondaki dostlarn da,
yamac planlamaclar da, tm yamyam felsefeniz de. Pes edin, yoldan ekilin, i yapabileceklerin
enkaz ele alp sfrdan balamasna frsat verin.
Hayr! Garip ama patlama imdi gelmiti. Bu lk, kafasndaki ideale ihanet etmektense
lmeyi yeleyen bir insann lyd, oysa mrn ideallerden kanmakla geiren, sulularn
gdleriyle hareket edip durmu bir insandan geliyordu. Dagny ideallerin inkr idealine sadakatin
nasl bir ey olabileceini dnd.
Hayr! diye bard Jim yine. Bu sefer sesi biraz daha ksk, daha bouk, daha normaldi.
Normal iadamndan kabilecek bir sese daha ok benziyordu. Ona imkn yok! Sz bile
edilemez!
Kim diyor?
Bo ver onu! Ama byle! Neden hep pratiklikten uzak eyler dnrsn? Neden gerei
olduu gibi kabullenip ona gre bir eyler yapmazsn? Sen gerekisin, yapcsn, hareket ettirensin,
retensin, Nat Taggartsn, her setii hedefe ulaabilecek binsin! imdi de bizi kurtarabilirsin. leri
baarabilmenin bir yolunu bulursun...eer istersen!
Dagny patlayp glmeye balad.

te, diye dnyordu. adamlarnn yllardr grmezden geldii o gevek akademik


gevelemelerin niha amac buydu. Tm uydurma tanmlarn, yalap alap genellemelerin, orba gibi
soyutluklarn amac! Hepsi de, objektif geree boyun emenin, Devlete boyun emek demek'
olduunu syleyip durmulard. Bir doa kanunuyla bir brokrat ynergesi arasnda hibir fark
olmadn ne srmlerdi. A adam zgr deildir, nce insan beslenme, barnak ve giyim
boyunduruundan kurtarmak gerek, demilerdi. Bu sorunlarn hepsinden. Yllar boyunca. O zaman gn
gelecek, gereki Nat Taggarttan, Cuffy Meigs'in iradesini bir doa gerei olarak kabul etmesi
istenecekti. Geri dnlmez ve mutlak bir gerek olarak. elik gibi, ray gibi, yerekimi gibi. Meigs
yapm dnyay, objektif ve deitirilmez bir gerek olarak kabul etmesi istenecekti. Bunu kabullenip,
yine de byle bir dnyada bereket retmeyi srdrmesi talep edilecekti. te ktphanelerde ve
okullarda kol gezen o sahtekrlarn, kendi vahiylerini mantk diye, igdlerini bilim diye,
zlemlerini bilgi diye satanlarn amac buydu. Tm vahilerin, objektif olmayanlarn, absol
olmayanlarn, izafi olanlarn, artl olanlarn, muhtemel olanlarn amac. Bu tr vahiler, iftinin
hasadn kaldrdn grdklerinde bunu ancak mistik bir fenomen olarak alglar, sebep-sonu
ilikisinden uzak, o iftinin her eye kadir, keyfi kararnn sonucu olarak grr, hemen harekete
geip iftiyi yakalar, zincire vurur, aletlerini, tohumlarn, suyunu, topran alr, onu orak
kayalklara itekler, sonra da, imdi hasat topla ve bizi besle! diye emir vermeye kalkarlar.
Hayr, diye dnd, Jimin soru sormasn beklerken. Neye gldn anlatmann yarar yoklu.
O bunu naslsa anlayamazd.
O da sormad zaten. Dagny onun koltua ylr gibi yayldn ve konuyla hi ilgisi olmayan
szler mrldandn duyup dehete kapld: Dagny, biz seninle kardeiz...
Bunu duyunca dikleti. Kaslar gerilmiti. Sanki karsnda bir katilin silahnn namlusu vard.
Dagny..Jimin sesi yumuak, genizden, monoton bir dilenci iniltisiydi. "Ben demiryolunun
bakan olmay istiyorum. stiyorum. Sen her zaman istediini elde ediyorsun da, ben neden istediimi
elde edemiyorum? Neden benim isteklerimin tatmini de, seninkiler gibi mmkn olmuyor? Neden sen
mutluyken, ben ac ekeyim? A, tabi, dnya senin, onu yrtecek akla yalnz sen sahipsin. O zaman,
neden kendi dnyanda ac ekilmesine izin veriyorsun? Sen mutluluk peinde komaya inandn
sylyorsun, ama beni aresizliklere itiyorsun. Benim de kendi setiim trde mutluluu talep etme
hakkm yok mu? Bu senin bana olan bir borcun deil mi? Ben senin kardein deil miyim?
Baklar projektr gibiydi. Dagnynin yznde bir acma krnts arayp duruyordu. Ama orada
tek bulabildii tiksintiydi.
Ben ac ekiyorsam, bu senin gnahn! Senin ahlk kusurun! Madem ki kardeinim, demek ki
senin sorumluluunum...Ama bana istediklerimi veremedin, o yzden sulu sensin! nsanolunun
yzyllar boyunca gelmi gemi tm ahlk liderleri byle diyor...sen kim oluyorsun ki, buna kar
kasn? Kendinden yle gurur duyuyorsun, kendini yle saf, temiz ve iyi sayyorsun ki...Ama ben
mutsuz olduka sen iyi olamazsn. Benim mutsuzluum, senin gnahnn ls! Benim memnuniyetim
de senin sevabnn ls! Ben istiyorum byle bir dnyay; yani bugnn dnyasn. Bana biraz
otorite pay tanyor, kendimi nemli hissetmemi salyor...izin ver, iyi sonu getirsin bunlar bana! Bir
eyler yap! Ne bileyim nedir o? Zaten senin sorunun ve senin grevin! Sende gllk imtiyaz var.
Ama bende de...zayflk hakk var. Bu ahlki bir absol! Sen bunu bilmiyor musun? Bilmiyor musun?
Bilmiyor musun?
Baklar artk uurumun tepesinde sallanan bir insann elleri gibiydi. Telala yokluyor; aryor,
ufack bir kuku yakalamaya alyor, ama Dagnynin yznn o temiz, cilal kaya gibi ifadesi
karsnda aaya kayyor, kayyordu.
Sonunda Dagny hi duygu iermeyen, dengeli bir sesle, Seni itolu, dedi. Bu szleri gerek bir

insana yneltmiyormu gibiydi.


Dagnyye sanki Jimin uuruma yuvarlann gryormu gibi geldi. Oysa o yzde, numarasnn
tutmadn gren bir sahtekrn ifadesinden baka bir ey yoktu.
Her zamandan fazla tiksinti duymak iin bir neden yok, diye dnd Dagny. Jimin syledikleri
zaten hep duyulan, her vaazda tekrarlanan eylerdi. Ama bu sylemlerle ele alnanlar, genellikle
nc ahslar olurdu. Jim ise ak davranm, birinci tekil kii olarak konumutu. Dagny kendi
kendine, acaba insanlarn fedakarlk doktrinini kabullenmesi iin, yararlanacak olanlarn da kendi
isteklerini ve eylemlerini dorudan belirtmemesi art m, diye sordu.
Gitmek zere dnd.
Hayr! Hayr! Bekle! Jim yine haykryordu. Ayaa frlamt. Gz kolundaki saatteydi.
Vakit tamam! Bir duyuru yaplacak, onu duyman istiyorum!
Dagny durdu. Merak durdurmutu onu.
Jim radyonun dmesine bast, gzlerini Dagnynin yzne aka, youn baklarla, hemen
hemen kstaha dikti. O gzlerde hem korku hem de garip, cvk bir beklenti vard.
Radyo spikerinin panik dolu sesi, Bayanlar, Baylar! diye duyuldu. ilinin Santiago
kentinden, ok yaratan bir olayn haberi u anda elimize ulam bulunuyor!
Taggartn bann ufack hareketini, kalarnn akn atlndaki bir anlk bir kaygy fark
etti...sanki bu szler, tam da onun bekledii szler deildi.
Bu sabah saat onda ili Halk Meclisi, ili, Arjantin ve dier Gney Amerika Halk Devletleri
iin son derece nemli bir konuda karar almak zere zel bir oturuma davet edilmiti. Seimleri Her
insan kardeinin koruyucusudur sloganyla kazanp greve gelen yeni ili Devlet Bakam Sinyor
Ramirezin ilerici politikasna paralel olarak, meclisin bu sabahki oturumda dAnconia Bakr'n
ilideki varlklarn milliletirmesi, bylelikle Arjantin Halk Devletinin de dnyann her yanndaki
dAnconia Bakr varln kamulatrmasnn yolunu amas bekleniyordu. Ne var ki, bu durum,
yalnzca iki lkenin en st ynetim dzeyindeki birka kii tarafndan bilinmekteydi. Alnacak nlem,
eitli tartmalar ve gerici muhalefeti nlemek amacyla gizli tutulmutu. Mlti milyar dolarlk
dAnconia Bakr, lkeye ok cmert bir srpriz olacakt.
Saat on olduunda, tam bakann tokma, oturumun aln ilan etmek zereyken, sanki o
tokmak bir tetii ekmi gibi, salon korkun bir patlamayla sarsld, pencerelerin camlar krld.
Patlama limanda, birka sokak ilerden balayan sularda yer almt. Milletvekilleri pencerelere
kotuklarnda, dAnconia Bakrn cevher doklarnn ok iyi bilinen manzarasn grecekleri yerde,
oradan ykselen upuzun bir alev stunu grdler. Cevher doklar para para olmutu.
Oturum bakan panii nledi, oturumu dzene davet etti. Milliletirme yasasnn Mecliste
okunmas srasnda, srekli olarak itfaiye sirenleri ve uzaktan gelen lklar duyulmaktayd. Esasen
kara bulutlarla kapl, gri bir sabaht, patlama nedeniyle elektrik nakil hatlar da kopmutu, bu nedenle
Meclis teklifi mum klar altnda oylad, bu arada dardaki alevlerin yansmas tavanda dolap
durdu.
Ama sonradan daha da korkun bir olay meydana geldi. Milletvekilleri, dAnconia Bakrn
artk halka ait olduuna dair mjdeyi ulusa vermek zere oturuma ara verilmesini istediler. Oysa
onlar, mum klar altnda oy verirken, dnyann drt bucandan gelen haberler, hibir yerde
dAnconia Bakr diye bir ey kalmadn gstermiti. Bayanlar, Baylar, evet, hibir yerde! Ayn
anda, saat tam onu gsterirken, senkronizasyonun cehennemi bir mucizesi sonucu, dAnconia Bakrn
yeryzndeki tm varlklar, iliden Siama, Ispanyadan, Pottsvillee, Montanaya kadar, ayn anda
patlam ve yok olmutu.
Dnyann her yanndaki dAnconia Bakr alanlarna son cretleri sabah saat dokuzda nakit

olarak denmi, dokuz buukta hepsi i yerlerinden karlmlard. Cevher doklar, haddehaneler,
laboratuarlar, ofis binalar tamamen ykld. DAnconia Bakrn limanlardaki cevher ykl
gemilerinden geriye hibir ey kalmad, suyun zerinde yalnzca mrettebat tayan filikalar
grlyor. DAnconia madenlerine gelince, kiminin tonlarla paralanm kayann altna gmld,
kiminin de patlatma maliyetine deer bulunmad anlalyor. Gelen raporlara gre, bu madenlerin
alacak bir ounluundaki cevher yllar nce tkenmi olmakla birlikte, ocaklarn iletilmesi
srdrlm grlmektedir.
Polis kuvvetleri, saylar binleri bulan dAnconia alanlar arasnda, bu canavarca plnn
nasl dnlp, uygulandn bilen tek kii bulamamtr. Ama zaten dAnconia Bakrn st
grevlileri artk ortalkta yoktur. Yneticilerin, mineraloglarn, mhendislerin, eflerin en etkin
olanlar ortadan yok olmutur. Bu insanlar, ilerin yrtlmesi ve gei dneminin yumuatlmas
konusunda Halk Devletinin gvenmi olduu kiilerdir. En ibilir...dzeltiyorum...en bencil kiiler
ortadan yok olmutur. eitli bankalardan gelen raporlara gre, dAnconia Bakrn hibir yerde
hesab kalmamtr. Tm mevduat son kuruuna kadar harcanm bulunmaktadr.
Bayanlar, Baylar, dAnconia serveti...dnyann en byk serveti ve yzyllarn efsane
malvarl...artk yoktur. ili ve Arjantin Halk Devletleri, yeni bir an altn afa yerine, bir yn
enkaz ve binlerce isizle kalakalmalardr.
Sinyor Francisco dAnconiaya ne olduu ya da kendisinin nerede olduu konusunda hibir
ipucuna ulalamamtr. Kendisi geride hibir ey brakmakszn, bir veda mesaj bile brakmakszn
ortadan kaybolmutur.
Teekkr ederim, sevgilim...tek tek herbirimiz adna teekkrler sana...bizi duyamasan da,
duymak umrunda olmasa da...Bir cmle deildi bu. Sessiz bir duyguydu, zihninden dua gibi gelip
geiyor, on alt yandayken tand o delikanlnn glen yzne yneliyordu.
O srada, ellerinin radyoya sarlm olduunu fark etti. Sanki oradan gelen belli belirsiz
elektriksi tempo, dnyada kalm olan tek canl gt de, ondan ayrlmak istemiyordu. Parazit sesi
birka saniye daha srd, iindeki baka her eyin lm olduu oday doldurdu.
Uzaktaki patlamann yaratt enkazdan artm bir iaret gibi, Jimden gelen sesi fark etti. Yar
inilti, yar lk, yar homurtu...sonra Jimin omuzlar telefonun tepesinde sarslmaya balad,
akortsuz sesi ykseldi. Ama, Rodrigo, sen bu i gvenli demitin! Rodrigo...ah, Tanrm!...buna ka
para yatrdm, haberin var m?...O srada masasndaki br telefon almaya balad, Taggartn sesi
ikinci ahizeye hrlad. Birincisini hl avucunda sk sk tutuyordu. Kapa eneni, Orren! Ne mi
yapacaksn? Bana ne, Allah beln versin!
Ofiste insanlar koturuyor, telefonlar cyaklyor, yakarlarla lnetlemeler birbirini kovalyordu.
Jim habire, Santiagoyu balayn bana! diye haykrmaktayd. Washingtona syleyin, beni
Santiagoya balasnlar!
Dagny zihninde, uzaklarda bir yerlerde u anda telefonlara haykrmakta olan adamlarn ne gibi
oyunlar oynayp, neleri kaybetmi olduklarn canlandrabiliyordu. Ama Dagnyden ok uzaktaydlar
hepsi. Mikroskop merceinin altndaki beyaz alanda kvranp duran o minik virgller gibiydiler.
Yeryznde bir Francisco dAnconia gerei varken, bu insanlarn nasl olup da ciddiye alnmay
beklemi olabildiklerini merak etti.
Gn boyu karsna kan her suratta patlamann yansmalarn tekrar tekrar grd. Akamn
karanlk sokaklarnda yanndan getii her suratta da grmeyi srdrd. Eer Francisco, dAnconia
Bakr iin grkemli bir cenaze treni istemise, bunu baarm saylr, diye dnyordu. te, New
York kentinin sokaklarndayd. Buras, dnya yznde olay anlayabilecek tek kentti. Tm suratlarda,
fsltlarda, ciddi ve telal baklarda, deiken ifadelerde, korkularda, fkelerde o vard. nsanlarn

ou tedirgin, gvensiz, beklenti iindeydi, ama olayn bir sanayi felketinin tesinde olduunu
herkes anlyordu. Anlamn biliyorlard. Ama sylemiyorlard. Btn yzlerde gizliden gizliye ac bir
gl de vard. Yoklua itilen kurbanlarn, lerinin alnmas karsnda duyduklar o keyifli meydan
okumay yanstan gl.
Akam yemei iin bulutuklarnda ayn eyi Hank Reardenn yznde de grd. O kibar
restorann dekoru iinde rahat edebilen tek kii olarak, upuzun boyuyla, gvenli admlarla Dagnynin
oturduu masaya doru yrdnde, hevesli duygularn yz hatlarndaki ciddiyetle savamakta
olduunu fark etti. Beklenmeyenin srprizine hl ak, gen bir delikanl gibiydi. Gnn olayndan
sz etmedi, ama Dagny onun kafasndaki tek imajn o olduunu biliyordu.
Rearden kente geldike buluuyor, birlikte ksa, keyifli bir akam geiriyorlard...ama
gemileri de ikisinin sessiz onaylaryla hl canl tutulmaktayd. almalarnda ve mcadelelerinde
hibir gelecek yoktu, ama yine de birbirinin varlndan g alan iki mttefiktiler.
Rearden gnn olayndan sz etmedi. Franciscoyu konumak istemiyordu. Ama masada
otururlarken Dagny, onun, yanak kaslarnn kendiliinden glmsemesine zor engel olabildiini
grebiliyordu. Derken Rearden birden bire, ksk sesi hayranlkla dolu, Yeminini tuttu ama, deil
mi? dediinde, kimden sz ettiini anlamakta zorluk ekmedi.
ararak,"Yemin mi? dedi. Aklnda Atlantisteki tapnan kapsnda grd yaz vard.
Bana bir ey sylemiti. Sevdiim kadn adna yemin ederim ki, ben senin dostunum, demiti.
yle kt.
yle.
Rearden ban iki yana sallad. Onu dnmeye hakkm yok. Beni savunmak iin yaptklarn
kabul etmeye de hakkm yok. Ama yine de..Sustu.
Ama yleydi, Hank. Hepimizi savunmak iin...ve seni de. En ok seni.
Rearden uzaklara, kentin telerine doru bakt. Salonun yan tarafnda oturuyorlard. Onlar
altm kat aadaki kentten koruyan tek ey, grnmez bir camd. Ama kent, anormal derecede uzak
grnyordu. Binalarn ancak en alt katlar aydnlkt. Oysa takvim onlarn oturduu masann
hizasndaydi. Kk, can skc bir dikdrtgen deil, fazla iri ve fazla yakn, esrarengiz bir ekran
gibiydi. zerinde Eyll 2 yazs, bo bir film gibi parlyordu.
Kaytsz bir sesle konutu. Rearden elik tam kapasiteyle alyor. Fabrikamdan retim
kotalarn kaldrdlar. Bu zgrlk be dakika kadar srer herhalde. Kendi emirlerinin kan
lavettiklerini bilemiyorum, bence kendileri de bilmiyorlardr, nk artk hibir eyi
izleyebildiklerini sanmyorum. Eminim ki be alt kere yasay ihlal etmiimdir, ama bunu kimse
kantlayamayaca gibi, kimse tersini de kantlayamaz. Tek bildiim, bu hareketin gangsterinin bana,
tam hz ileri demi olduu. Omuz silkti. Yarn bir baka gangster onu bir tekmede devirirse,
herhalde beni de yasay ihlalden kapatrlar. Ama u anki plnlara gre, bana metalimi dkmeye
devam etmem iin yalvaryorlar. Ne kadar istersem ve hangi usulle istersem.
Dagny lokantadaki insanlarn ara sra onlara grili grili bakmakta olduklarn gryordu. O
yayndan bu yana, ortalkta birlikte grnmeye baladklarndan beri, srekli farketmekteydi zaten
bunu. Reardenn korktuu kk dme durumunun yerine, insanlarn davrannda bir belirsizlik
vard. Kendi ahlk tutumlarndan emin deilmi gibiydiler. Hakl olduklarndan emin grnen bu iki
kii karsnda, bir hu duygusuna kaplyorlard. Onlara kaygl bir merakla, imrenerek, sayg
duyarak, bilinmeyen bir standard ihlal etmekten korkarak, hatt bazen zr diler gibi bakyorlard.
Sanki ilerinden, Evli olduumuz iin balayn bizi, diyorlard. Baz baklarda fkeli bir ktlk
okunurken, bazlarnda hayranlk vard.
Dagny, dedi Rearden birdenbire. Sence New Yorkda mdr?

Hayr. Wayne-Falklanda telefon ettim. Tuttuu sitin anlamas bir ay nce sona ermi, o da
yenilememi.
Rearden glmseyerek, Btn dnyada aryorlar onu, dedi. Hibir zaman bulamayacaklar.
Glmsemesi birden bire soldu. Ben de bulamayacam. Sesi yine deminki yamyass, gri
tonsuzlua, alma havasna brnd. Eh, fabrika alyor, ama ben almyorum. Tek yaptm,
lkeyi frl frl dolamak, hurdaclar tarayp yasa d malzeme aramak, bulunca satn almak.
Saklanmak, yalan sylemek...birka ton demir, kmr ya da bakr bulabilmek iin. Bana
verdikleri kotalarn zerinde dkm yaptm biliyorlar. Ama umursamyorlar. Sonra ekledi.
Benim umursadm sanyorlar.
Yorgun musun, Hank?
lesiye canm sklyor
Dagny dnyordu: Bir zamanlar bu insann akl, enerjisi, sonsuz becerileri, doayla daha
kolay baa kma yollar bulmaya koullanmken, imdi, insanlardan daha kurnaz davranmaya
alan bir suluya dnmt. Bir insan bu tur bir deiiklie ne kadar sre dayanabilir, diye merak
etti.
Rearden kaytsz bir sesle, Demir cevheri bulmak hemen hemen imknsz hle geldi, dedi,
sonra birden bire canlanm gibi ekledi. imdi de bakr bulmak imknszlaacak. Srtyordu.
Acaba bir insan ne kadar sre kendine kar alabilir; temel istei baarmak deil,
baarmamak olursa, bunu ne kadar srdrebilir diye dnd Dagny.
Derken Reardenn dncelerindeki balant noktasn, onun bir sonraki szn duyunca anlad.
Sana sylememitim, ama ben Ragnar Danneskjldle tantm.
O syledi bana.
Ne? Sen ne zaman... Sustu. Tabii, derken sesi gergin ve petendi. O da onlardan biri olmak
zorunda. Tabi tanmsndr onunla. Dagny, nasl insanlar onlar...yani o...Hayr, cevap verme.
Sonra hemen ekledi. Demek ben onlarn bir ajanyla tantm.
ki tanesiyle tantn.
Rearden'n tepkisi salt bir sessizlik oldu. Tabi, dedi aptal gibi. Biliyordum...ama bildiimi
kendime itiraf edemiyordum...Onlarn adam toplama grevlisiydi o, deil mi?
lklerden ve en iyilerden biri.
Rearden sesli sesli gld. kard seste ac ve zlem vard. O gece...Ken Danagger'
aldklar gece...bana kimseyi yollamadlar sanmtm... Yzn ifadesizletirmek iin gsterdii
aba, kendine grme izni vermedii gneli bir odann kapsn kilitler gibiydi. Bir sre sonra yine
heyecansz bir sesle konutu. Dagny, geen ay konutuumuz yeni raylar var ya...onlar
verebileceimi sanmyorum. retim snrlandrmasn kaldrm deiller. Satlarm hl onlar
kontrol ediyor, metalimi istedikleri gibi kullanyorlar. Defterlerin ilenmesi yle bir kemeke
hlinde ki, her hafta birka ton alp karaborsaya aktarabiliyorum. Sanrm bunun da farkndalar.
Grmezden geliyorlar. u ara beni dman etmek istemiyorlar. Ama ekebildiim her gram, acil
durumdaki baz mterilerime yolluyorum. Geen hafta Minnesotadaydm, Dagny. Orada neler
olduunu grdm. lke alktan lecek. Gelecek yl deil, hemen bu k. Meer ki, birkamz hemen
bir eyler yapmazsak. Hibir yerde tahl rezervi kalmad. Nebraska gitti, Oklohoma kt, Kuzey
Dakota terk edildi, Kansas zor srkleniyor...bu k buday bulunmayacak. New York iin de, hibir
dou kenti iin de. Minnesota son tahl depomuz. Pe pee iki yl kt rn almlar. Ama bu
sonbahar rekolteleri iyi. Tarm makineleri sanayiinin durumuna hi baktn m? Fabrikalarn hibiri
byk deil, gl deil. Washington'n gangsterleriyle baa kamaz, nfuz tacirlerinin paylarn
deyemezler. te ikisi kapand bile, geri kalanlar da kapanma yolunda. lkenin her yanndaki

iftlikler de siliniyor...let yokluu yznden. Minnesotal iftileri bir grmeliydin. Tarlalarn


srmeye harcadklar zamandan ounu, onarlamayacak traktrleri onarmaya almakla geiriyorlar.
u getiimiz ilkbahara kadar nasl dayanabildiklerini bilmiyorum. Budaylarn nasl ekebildiler,
anlayamyorum. Ama yapmlar. Yapmlar. Yznde youn bir ifade vard. Ender rastlanan, oktan
unutulmu bir manzaraya bakyormu gibiydi. nsanlar vard o manzarada. Dagny onu hla iine
balayan eyin ne olduunu o zaman anlad. "Dagny, yeni hasat iin let gerek onlara. Ben fabrikadan
trtklayabildiim tm metali, tarm leti yapanlara satyorum. Veresiye. leyip, son hzla
Minnesotaya yolluyorlar. Onlar da ayn koullarla satyor. Yasa d ve veresiye. Ama paralarn bu
sonbahar alacaklar, ben de alacam. Sadakaym, cehennemin dibine! Biz reticilere yardm
ediyoruz! Hem de ne retici! nat retici! Yoksa miskin tketicilere deil. Kredi veriyoruz, iane
deil. Beceriyi destekliyoruz, ihtiyac deil. Kenara ekilip o adamlarn ezilmesini, bu arada nfuz
tacirlerinin zenginlemesini seyretmeye yokum ben!
Gzlerinin nnde, Minnesotada grd bir sahne vard. Terk edilmi bir fabrika...pencere
boluklarndan gurub klar serbeste geiyor. Kiremitleri dklm, kapsnda yars silik bir
tabela: Ward Hasat irketi.
Yo, biliyorum, dedi birden bire. Onlar bu yl kurtarrz, yamaclar gelecek yl yiyip bitirir.
Ama yine de, bu k kurtarm oluruz...te o yzden, sana ray akmayacam. Yakn gelecekte,
yapamam. Elimizde de zaten yakn gelecekten fazlas yok. lkeyi beslemenin ne yarar var, onu da
bilmiyorum. Hele de demiryollarn kaybedeceksek...ama eer yiyecek yoksa, demiryolunun yarar
ne?
Ziyan yok, Hank. Biz elimizdeki raylarla da bir sre idare edip... Sustu.
Bir ay m?
K boyu...umuyorum.
Sessiz otururlarken, bir baka masadan tiz bir ses onlara kadar ulat. Dnp baktklarnda,
keye skt iin tabancasna uzanmak zere olan gangsterlere benzer bir adam grdler.
Yanndaki ask suratl adama, Antisosyal ykm eylemi, diye homurdanmaktayd. Hem de bakrn
bu kadar kt olduu bir dnemde!...Buna izin veremeyiz! Bunun gerek olmasna izin verilemez!
Rearden birden bire kafasn evirdi, kente doru bakmaya koyuldu. Alak sesle, Onun nerede
olduunu bilmek iin her eyi feda ederdim, dedi. Sadece u anda nerede olduunu bileyim!
Ne yapardn...eer bilsen?
Rearden aresizlik iinde ban edi. Ona yaklamaya kalkmazdm. Ona gsterebileceim tek
sayg, balanamayacak durumdayken balanmay dilememek olur.
Sessiz kaldlar. evredeki dier sesleri dinliyorlard. Lks salonun her yannda panik gemi
azya almt.
Dagny ayn duygunun, her masann grnmez konuu olarak arada bulunduunu daha nce fark
etmemiti. Sohbet hangi konuda olursa olsun, ikide bir ortaya bu mesele kyordu. nsanlar
masalarda otururken geri yerlerinde bzlyor deillerdi, ama sanki salon ok fazla genimi,
kendileri ok fazla orta yerdeymi gibi bir hlleri vard. Camlardan, lacivert kadifelerden,
alminyumdan ve yumuak klardan olumu bir salon. Bu salona saysz kanmalarn sonucunda
gelmi gibiydiler. Salon sanki uygar bir yaam biimi varm gibi davranmalarn kolaylatracakt.
Ama ilkel iddetle ilgili bir olay, onlarn o uygar dnyasn da patlatm, artk onu da gremez
duruma dmlerdi.
Bir kadn dehet dolu bir sesle, Nasl yapar? Nasl yapar?" diyordu. Bunu yapmaya haklar
yoktu!
Kelimeleri azndan kopuk kopuk kan, devlet bordrosundaym gibi grnen bir gen, Bir

kaza bu, diyordu. Bir dizi rastlant. statistik olaslk grafikleri bunu kolayca kantlayabilir. Halk
dmanlarnn glerini abartan sylentiler yaymak vatanseverlik deildir.
retmen sesli, bar mdavimi azl bir kadn, Doruymu, yanlm, bunlar akademik
tartmalara uygun eyler, diyordu. Ama bir insan kendi fikirlerini nasl bu kadar ciddiye alr da
koskoca bir serveti, insanlarn en ok ihtiya duyduu bir srada yok eder?
Yal bir adam, ok ac bir sesle sylenmekteydi. Anlayamyorum! Hele de insanolunun
yaratltan gelen o gaddarlm zapturapt altna almak iin yzyllar boyunca bu kadar aba sarf
edildikten, insaniyet yolunda eitim yapldktan ve doktrin gelitirildikten sonra...
Bir kadnn akn sesi ykseldi, sonra snverdi: Ben kardelik anda yaadmz
sanyordum...
Korkuyorum, deyip durmaktayd gen bir kz. Korkuyorum...bilmiyorum aslnda! Yalnzca
korkuyorum!
Yapm olamaz!..."Yapt ama!...Neden? Neden?...inanmay reddediyorum!...nsanca bir
ey deil!...Ama neden?...e yaramaz bir apkn!...Ama neden?
Salonun kar tarafndaki bir kadnn bouk l ve gr alannn kenarnda yar fark edilen
bir hareket, Dagnynin de ban evirip kente bakmasna yol at.
Takvim aslnda ekrann gerisindeki bir odaya yerletirilmi mekanizma tarafndan
ynetilmekteydi. Orada ayn film her yl yeniden oynuyor, gnleri srayla yansyor, tempo hi
deimiyor, tarih tam gece yars deiiyordu. Dagnynin o anda ban evirii, dnyann
yrngesinin tersine dnmesi kadar alacak bir olay grebilmesini salamt. Eyll 2 yazs
yukarya doru kayd, ekrandan kt.
Koskoca sayfada zaman durduran bir yaz belirdi. Dnyaya ynelik bir mesajd bu. Dnyann
motoru olan New Yorka da bir mesajd. Dagny o ekranda, el yazsyla u szleri okuyordu:
Arkada, kendin kandn!
Francisco Domingo Carlos Andres Sebastian dAnconia
Hangi okun daha byk olduunu anlayamad: Yazy grmek mi, yoksa Reardenn kahkahas
m? Rearden ayaa kalkm, arkasnda kalan salonun gz nnde, onca panik dalgasn sindiren bir
sesle glyordu. Bir selamlama, reddetmeye alt armaann bir kabul gibiydi gl. Sesinde
boalma, zafer ve teslimiyet vard.
***
7 Eyll akam Montanada bir bakr tel koptu, Stanford Bakr Madeni nnde, Taggart
Transcontinental'n yan hattnda ykleme yapmakta olan vincin motorunun durmasna sebep oldu.
Maden oca vardiya hlinde alyordu. Gecesi gndz birlemi, bir tek upuzun izgi
hlinde uzuyordu. Ama, bir dakikay bile ziyan etmemekti. Damlayabilecek bir katre bakrn bile
lkenin sanayi lne ulaabilmesi iin elden gelen yaplyordu. Vin, tam mallar trene yklenirken
stop etmiti. Birden bire durmu, akam gklerine doru ykselen ba eik kalm, bir dizi bo
vagonla, birden bire tanmaz hle gelen bakrn arasnda ylece kalakalmt.
Demiryolunun ve madenin adamlar, gzleri kamam gibi, aknlk iinde durmulard
olduklar yerde. Eldeki onca karmak malzeme arasnda, matkaplar, motorlar, rampalar, ayar
mekanizmalar, aydnlanma sistemleri arasnda, vinci tamir edecek bir tek tel olmadn
anlamlard. On bin beygir gcne sahip jeneratrlerin yrtt transatlantiin, bir tek engelli ine
yokluuna kurban gitmesine benziyordu durum.
stasyon grevlisi gen bir adamd. Hzl hareketli, keskin sesli biriydi. stasyon binasndan bir

teli skp getirdi, vinci yeniden alr duruma dndrd. Cevher atrtlar iinde vagonlara akmay
srdrrken, istasyon pencerelerinde mumlarn titrek gz krpyordu.
Dagny kendi zel dosyasn kaldrp ekmeceyi kapatrken, Minnesota, Eddie, dedi karanlk
bir sesle. Minnesota blmne syle, tel stoklarnn yarsn hemen Montanaya yollasnlar.
Ama...ulu Tanrm, Dagny'i...hasat sezonunun en hareketli gnleri yaklarken... Onlar bir yolunu
bulur...sanyorum. Bir tek bakr reticisini bile kaybetmeyi gze alamayz.
Dagny, James Taggarta durumu bir kere daha hatrlattnda o, Ama ben ayarladm! diye
bard. Bakr telde sana birinci derece ncelik aldm. En nde gelen ncelik bizim. Sana karlar,
sertifikalar, dokmanlar, bavurular hep verdim...daha ne istiyorsun? Bakr tel istiyorum. "Ben
yaplabilecek her eyi yaptm! Kimse beni sulayamaz!
Dagny onunla tartmad. leden sonra kan gazete, Taggartn masasndayd, Dagnynin gz
de arka sayfadaki bir habere taklmt: Californiada eyaletin isizlerine yardm amacyla bir Acil
Durum Vergisi konmutu. Her yerel irketin brt gelirinin yzde ellisi, dier tm vergilere gre
ncelikle tahsil edilecekti; California petrol irketleri ii brakmt.
Washington'dan gelen ses telefonda, Kayglanmayn, Bay Rearden, diyordu. "Size
kayglanmayasnz diye gvence vermek istedim. Hangi konuda? diye sordu Rearden. armt.
Califoniadaki o geici karklk konusunda. Hemen dzelteceiz o ii. Hukuk d bir adm atlm.
Eyalet valisinin, ulusal vergileri zarara uratacak bir vergi koymaya hakk yoktu. Derhal grmelere
balyoruz, adil bir zm yolu bulacaz. Ama bu arada, eer California petrol irketlerinin
vatanseverlikten uzak tutumu sizi endielendirdiyse, Rearden elikin ihtiya nceliinde en ba
sraya yerletirilmi olduunuzu size sylemek istedim. lkenin neresinden olursa olsun, tm petrol
ihtiyalarnzla ilgili en yksek nceliiniz var, Bay Rearden...bu nedenle de, bu k yakt konusunda
kayglanmanza gerek olmadn size bildirmek istedim! Rearden telefonun kulakln yerine
koyarken kalar kaygyla atlmt. Mesele yakt deildi. California petrol alanlarnn kapanmas da
deildi. Bu tr olaylar artk sradan olmaya balamt nk. Ama Washingtondaki plnlamaclarn
kendisini avutma gerei duymalar ok kayg vericiydi. Yeni bir eydi bu. Bunun anlam ne, diye
merak etti. Yllar sren mcadelesi iinde rendiklerine gre, hi nedensiz gibi gzken bir
dmanlkla baa kmak o kadar zor deildi. Ama hi nedensiz gibi gzken bir efkat gsterisi pek
irkin bir tehlikeydi. Ayn duyguyu ayn gn bir kere daha hissetmiti. Fabrikann binalar arasndaki
yolda ilerlerken, ylm gibi kambur duran, bir yandan da tokat yemeyi bekliyormu gibi bir
kstahlk yanstan Philipi, kardeini grmt.
Rearden Philadelphiaya dndnden beri, eski evine uramam, ailesinden hibir haber
almam, yalnzca gerekli faturalar demeyi srdrmt. Derken son birka hafta iinde, bir deil,
iki kere Philip'i fabrikada, sebepsiz dolarken gryordu. Philip kendisinden kamaya m alyor,
yoksa dikkatini ekmeye mi alyor, pek emin olamyordu. Her ikisi de doruydu sanki. Philipin
amacn bulamyordu. Ancak belki anlalmaz bir destek...ama Philip daha nce hi byle bir ey
sunmu deildi.
lk rastladnda Rearden ararak, Sen burada ne aryorsun? dediinde, Philip mulak bir
cevap vermi, Aslnda ofisine gelmemi istemediini biliyorum, demiti. Ne istiyorsun?
ey...hibir ey aslnda...ama...annem seni merak etti. Annem istedii zaman bana telefon
aabilir. Philip buna cevap vermemi, ama yutturamad rahat bir tavr taknmaya alarak ona ii,
sal, almalar hakknda sorular sormutu. Sorular konunun garip biimde uzana dmt hep.
leri sormaktan ok, Reardenn i dnyasna ynelik duygularn soruyor gibiydi. Rearden sonunda
onun szn kesmi, elini sallayp gitmesini iaret etmi, oradan uzaklam, ama iinde
aklayamad durumla ilgili tedirgin edici bir duygu kalmt.

kinci seferinde Philip tek aklama olarak, Neler hissettiini bilmek istiyoruz, demiti. Biz
dediin kim? ey...annemle ben. Zor zamanlar yayoruz...annem senin bu durumlar hakknda neler
hissettiini bilmek istiyor. Syle ona, bir ey hissetmiyorum. Bu szler Philipi garip bir ekilde
etkilemiti. Sanki duymaktan en ok korktuu cevap buydu. Rearden, Git buradan, demiti bezgin
bir sesle. Bir daha beni grmek istediinde randevu al, ofisime gel. Ama syleyecek bir eyin yoksa,
sakn gelme. Buras insanlarn duygular konuaca bir yer deil. Ne benim duygularm, ne de
bakalarnnkini.
Philip telefon edip randevu istememiti. Ama ite yine buradayd. Frnlarn dev formlarna
kar, kambur duruyormu gibiydi. Hem sululuk, hem kibir yanstan bir duru. Hem casusluk
ediyormu, hem de aylak aylak dolayormu gibi.
Reardenn yzndeki fkeli ifadeye cevap olarak telala, Ama syleyecek bir eyim var! diye
bard.
Neden ofisime gelmedin?
Beni ofisinde istemiyorsun.
Seni burada da istemiyorum.
Ama ben yalnzca...ben yalnzca dnceli davranmaya, sen bu kadar megulken zamann
almamaya alyorum...ok megulsn, deil mi?
Eee?
ey...seni bo bir annda yakalayp konumak istedim.
Ne konuda?
Ben...ey, benim bir ie ihtiyacm var.
Bunu kavga eder gibi sylemi, kendini biraz da geri ekmiti. Rearden durmu, ona bo bo
bakyordu.
Henry, i istiyorum. Burada, fabrikada. Bana yapacak bir i vermeni istiyorum. e ihtiyacm
var. Hayatm kazanmaya ihtiyacm var, sadakadan usandm. Syleyecek sz aryor gibiydi. Sesi
hem gcenik, hem yakar doluydu. Yalvarp yakaracak duruma dmenin kendisine bir hakszlk
olduu havasndayd. Kendi hayatm kendim kazanmak istiyorum. Sadaka istemiyorum. Bana bir
ans tanman istiyorum!
Buras fabrika, Philip, kumarhane deil.
H?
Biz ansa oynamayz, ans da datmayz,
Bana bir i vermeni istiyorum!
Neden vereyim?
htiyacm olduu iin!
Rearden eliyle kapkara frnlardan fkrp gklere ykselen alevleri gsterdi. Benim de u
frna ihtiyacm vard, Philip. Ama onu bana veren ey, ihtiyacm deildi.
Philipin yz, sanki bu syleneni hi duymam gibiydi. Resm olarak ie adam alm gibi
gstermek zorunda deilsin, o yalnzca bir teknik durum. Beni alrsan, arkadalarm hi itiraz etmeden
kabul ederler ve... Reardenn gzlerinde grd bir ey hemen susmasna sebep oldu. Sonra fke
dolu, sabrsz bir sesle, Ee, ne var? diye sordu. Yanl bir ey mi syledim? Sylemediin ey
yanl.
Efendim?
Sylememek iin kvrandn ey.
Neymi?
Hibir iime yaramayacan.

Sen onu mu... Philip lfa kendini hakl gren bir tonda balam, ama susmu, sz yarm
brakmt.
Gzleri uzaklara doru kayd. Konutuunda sesi, kr atlar yapmaya alyormu gibiydi.
Birbiriyle ilgisiz szler kyordu azndan: Herkesin yaayabilme hakk vardr...Kimse bana bir
ans vermezse, ben o imkn nasl bulacam?
Ben benimkini nasl buldum?
Ben bir elik fabrikasnn sahibi olarak domadm.
Ya ben?
Sen ne yapyorsan, ben de yapabilirim; tabi, eer bana retirsen. Bana kim retti?
Neden bunu tekrarlayp duruyorsun? Senden sz etmiyoruz ki!
Ben ediyorum.
Bir saniye sonra Philip mrldand. Senin kayglanacak neyin var? Problem senin hayatn
kazanman deil!
Rearden parmayla frnn alevleri nnde alan tulumlu adamlar gsterdi. Onlarn yaptn
yapabilir misin?
Anlamyorum neden sen hep...
Seni o greve koyarsam, sonra eliin ssn mahvedersen ne olacak? Hangisi daha nemli?
Senin lanet olas eliini dkmen mi, yoksa benim yemek yiyebilmem mi?
elik dklmezse nasl yemek yemeyi dnyorsun?
Philipin yznde bir sitem belirdi. u anda seninle tartabilecek durumda deilim, nk
gl durumda olan sensin.
O zaman tartma.
H?
eneni kapat ve buradan git.
Ama benim demek istediim... Sustu.
Rearden sesli sesli gld. Senin demek istediin, benim enemi kapatmam gerektii, nk
gl olan benim. Sana teslim olmam gerek, nk hi gcn yok...yle mi?
Bir ahlki ilkeyi amma da kaba biimde ifade ediyorsun!
Ama senin ahlk ilken aslnda bu, deil mi?
Ahlk konularn materyalist terimlerle tartamazsn.
Biz bir elik fabrikasnda ie girmekten konuuyoruz...ve elik fabrikalar son derece
materyalist yerlerdir!
Philipin vcudu biraz daha bzld, skt, gzleri bir derece daha matlat. Sanki
evresindeki bu ortamdan korkuyor, ama bunun aslnda gerek olmadna kendini inandrmaya
alyordu. Byclerden kabilecek srarc bir inilti tonunda konutu: Bu gnmzde evrensel
olarak kabul edilmi bir gerek. Herkesin bir ite alma hakk var. Sesi ykseldi. Benim de var!
Var m? yleyse git, al hakkn.
H?
Git bul iini. Hangi aata yetiiyorsa, git oradan topla.
Benim demek istediim...
Aata bitmiyor, yle mi? ihtiyacn var, ama kendin yaratamyorsun onu, yle mi? Yani sen,
benim yaratacam bir ie ihtiya duyuyorsun, yle mi? Evet!
Ya yaratmazsam?
Sessizlik uzuyor, saniyeler saniyeleri izliyordu. Seni anlamyorum, dedi Philip. Sesinde kzgn
bir aknlk vard. Sanki provasn ok kere yapt bir roln szlerini tekrarlyor, ama cevap olarak

yanl eyler geliyordu. Neden artk seninle konuulmuyor, anlayamyorum. Ne tr bir teoriye
yneldiini ve...
Yo, anlyorsun.
Philip szlerinin baarsz olabileceine inanmay reddediyormu gibi direndi: Sen ne
zamandan beri soyut felsefeye yneldin? Alt taraf bir iadamsn, ilke sorunlaryla uraacak
yeterliliin yok. Bu konular uzmanlarna brakmalsn. Onlar da yzyllardan beri gr birlii
iinde..
Yeter, Philip. Oyunun ne?
Oyun mu?
Bu ani ihtiras neden?
ey, byle bir zamanda..
Nasl bir zaman?
Eh, herkesin geinebilecek bir eylere hakk var...kimse frlatlp anlamaz...Durum bu kadar
belirsizken, herkesin bir gvencesi olmal...ayan basacak bir yer...yani, byle bir zamanda, sana
bir ey olsa, benim hibir...
Bana ne olmasn bekliyorsun?
Yo, beklemiyorum! Bu lkta anlalmaz bir itenlik vard. Hibir ey olmasn
beklemiyorum!...Sen bekliyor musun?
Ne gibi?
Ne bileyim?...Ama bende senin verdiin sadakalardan baka hibir ey yok...ve fikrini her an
deitirebilirsin.
yle.
Ve sana kar hibir silahm yok.
Neden bunu fark edip kayglanman bunca yl srd? Neden imdi? nk...nk sen
deitin. Eskiden bir grev duygun, bir ahlk sorumluluun vard, ama...onu kaybediyorsun.
Kaybettiin doru, deil mi? Rearden durmu, onu sessizce inceliyordu. Philipin durmadan soru
sormaya yneliinde bir gariplik vard. Szleri rastlantsalm gibiydi, ama o ar rahat, srarc
sorular aslnda amacnn anahtar olmalyd.
Philip birdenbire diklendi. Eh, ben yk senin omuzlarndan almaya hazrm...yani eer sana
yksem! Sen bana bir i ver, bundan byle de vicdann seni bir daha hi rahatsz etmez!
Etmiyor zaten.
te demek istediim o! Aldrmyorsun. Hibirimize ne olduu umurunda deil, deil mi?
Kimlere?
Eh...anneme ve bana...ve genel olarak insanlara. Ama ben senin iindeki iyi insana ricac
olacak deilim, beni bir anda frlatp atabileceini biliyorum, o yzden de..
Yalan sylyorsun, Philip. Seni kayglandran bu deil.Eer bu olsa, bir miktar para isterdin, i
deil..
Hayr! Ben i istiyorum! l hemen geldi. Telalyd. Beni parayla satn almaya alma!
Ben i istiyorum!
Kendini topla, sefil yaratk. Azndan kan kulan duyuyor mu?
Philip kelimeleri azndan aresiz bir nefretle, tkrr gibi kard: Benimle byle
konuamazsn!
Ya sen?
Ben yalnzca...
Seni satn almak, ha? Neden seni satn alacakmm...bir tekmede frlatp atabilirken! Onu yllar

nce yapmam gerekirdi zaten!


E, ne de olsa, senin kardeinim ben!
Bu ne anlama geliyor?
nsann kardei iin bir takm duygular beslemesi beklenir.
Sen besliyor musun?
Philipin dudaklar iti, cevap gelmedi. Bekliyordu. Rearden onun beklemesine izin verdi
Philip mrldand: En azndan senden beklenen...duygularma biraz anlay gstermendi...ama
yapmadn.
Sen benim duygulanma anlay gsterdin mi?
Senin duygularn m? Duygularn m? Philipin sesindeki hainlik deildi.ok daha beter bir
eydi. Gerekten ve samimiyetle arm ve gcenmiti. Sende duygu yok ki! Sen hibir zaman,
hibir ey hissetmedin! Hibir zaman ac ekmedin!
Yllarn toplam Reardenn suratna bir tokat gibi inmiti. Tpk John Galt Hattnn
lokomotifinde o gn hissettii eyi hissetti...Philipin gzleri, o solgun, yar sv gzler, insanln
nerelere kadar alalabileceginin simgesi gibiydi. Tartmasz bir ac, ona ek olarak da bir iskeletin
yaayan insana kstahl, ondan acy en yce deer olarak kabul etmesini istemesi.Sen hi ac
ekmedin, diyordu o gzler, onu sulamasna...Oysa o, madenlerinin elinden alnd gece, ofisindeki
hlini gryordu...Armaan Sertifikasn imzalayp Rearden Metali teslim ediini gryordu...bir ay
boyunca uakla Dagnynin kalntlarn arayn gryordu. Sen hi ac ekmedin diyordu o gzler,
kendini hakl bulan bir tiksinti duygusuyla. Oysa o, tm bu olaylar karsnda nasl gururla dikildiini,
kendini acya teslim etmemek iin nasl mcadele ettiini, aknn getirdii duygular, sadakatini,
varoluun amacnn sevin olduunu, sevincin tesadfen gelmediini, kazanlmas gerektiini, esas
ihanetin, bir anlk ikence karsnda o dten vazgemek olduunu dnyordu. Gzlerin o l
baklar, hi ac ekmedin, diyordu ona. Hibir ey hissetmedin. nk hissetmek yalnzca ac
ekmektir...sevin diye, zevk diye bir ey yoktur; yalnzca ac vardr veya acnn yokluu vardr. Ya
ac ya da sfr, yani insann hi ac ekmemesi. Ben ac ekiyorum, ektiim acdan arplm
durumdaym, ben katksz acdan olumuum, bu saflktr, bu benim deerimdir...Sana gelince,
bklmemi, yaknmayan sen...kendi acsz bedenini kesip benimkini onarman gerek. Duygusuz ruhunu
kesip, benimkini yamaman gerek. te o zaman niha ideale ularz, hayata kar zafer kazanrz, sfr
yeneriz! Bu arada o, yzyllardr yok oluu vaaz edip duran papazlardan ekinmemi kiilerin
yapsn ve mr boyunca savam olduu dmanlarn niteliini grmekteydi.
Philip." dedi. ekil git buradan. Sesi morgda gne gibiydi. Yaln,kuru bir sesti. Bir
iadamnn gndelik sesiydi. Bu salkl ses, dmanna fke ya da korku sunarak onu yceltemeyen
kiinin sesiydi. Bir daha da asla bu fabrikaya gelmeye alma, nk ieriye girmeye kalkarsan,
seni dar atmak zere her kapya emir verilmi olacak.
Philip tedbirli geri ekilie iaret eden kzgn bir sesle, Eh, ne de olsa, dostlarma syleyip
kendimi burada bir ie tayin ettirebilirim, seni de bunu kabul etmeye mecbur edebilirim! dedi.
Rearden uzaklamak zere harekete gemiken durdu, dnp kardeine bakt.
Philipin gerek durumu aniden fark edii, bir dnceyi kavrama biiminde olmad. Karanlk
bir duygu biiminde oldu. Esasen onun tek bilinlenme biimi de buydu. Byk bir korku hissetti. O
korku grtlana sarlyor, midesine kadar inen yolu titretiyordu. Karsnda fabrikann binalar
yaylmt. Alev ve buhar pskryordu binalar, kepe kepe eriyik maden aktyordu. Ak
kuyularda akkor halinde kmrler vard. Vinler kafasnn zerinden geiyor, tonlarca elii
grnmez bir mknats gcyle tayordu. Bu yerden korktuunu kavrad o anda. lesiye korkuyordu.
u karsndaki adamn korumas ve rehberlii olmasa, hareket bile edemeyeceini anlyordu.

Karsnda hi hareketsiz duran uzun boylu insana bakt. Gzleri sabit bakan, kayalarn iini
grebildii iin bu yeri ina edebilmi olan adama...bir karar zorla kabul ettirmeye alt bu
adamn, ne kadar kolaylkla bir kepeyi yanl yerde boca edebileceini, bir vincin ykn birka
metre erken drebileceini kavrad...kendisinden geriye hibir ey kalmazd o zaman. Tek
gvencesi, byle eyleri kendisinin dnebilmesi, ama Hank Rearden'n dnememesiydi.
Philip, Ama bu ii dosta koullarda halletsek daha iyi olur, dedi.
Rearden, Akln varsa, deyip uzaklat.
Rearden hibir zaman anlayamam olduu dmanlarnn hayaline bakarken, acya tapan
insanlar bunlar, diye dnyordu. Bunlar acya tapan insanlar. Canavarca bir ey gibi grnyordu,
ama garip olan, bunun bir neminin de olmayyd. Hibir ey hissetmiyordu. Cansz bir objeye kar
duygu gelitirmeye alyormu gibiydi. Yamatan aa, onu ezmek niyetiyle kayp inen amurlara
kar duygu gelitirmek gibi. nsan amurdan kaar ya da istinat duvar rp ezilmekten kurtulurdu,
ama o cansz harekete kar fke, gceniklik ya da herhangi bir ahlk kayg gelitirmeye imkn yoktu.
Hayat yoktu nk o eylerde.
Philadelphiadaki mahkeme salonunda oturup, boanma srecinin yasal admlarn seyrederken
de yine ayn mesafeli kaygszlk duygusu sryordu iinde. Durumada kalkp konuanlarn mekanik
genellemelerini, sahte kantlarn, anlamsz uzatma taktiklerini izledi. nsanlara bunlar yapsnlar diye
para vermiti. nk yasa ona baka trl zgr kalma hakk tanmyordu. Gerekleri syleme
hakkna sahip deildi. Kaderini tayin edecek yasa, objektif olarak tanmlanm kurallara dayanmyor,
buruuk yzl, kurnaz gzl yargcn insafna bal kalyordu.
Lillian salonda yoktu. Avukat ara sra bir takm hareketler yapyor, bu hareketler iin harcad
enerji de, parmaklarnn arasndan suyun akmasna izin verirken harcanan enerjiye benziyordu.
Verilecek hkmn ne olacan hepsi nceden biliyordu. Aslnda nedenini de biliyorlard. Yllardr
baka hibir neden kmamt ortaya. Standart yoktu, yalnzca kapris vard nk. Bunu kendi haklar
olarak gryor, sanki prosedrlerin amac, olay yarglamak deil de, kendilerine istihdam
yaratmakm gibi, sanki o kalp szleri sylemek hibir sorumluluk tamyormu gibi, yanl ve
doru mahkeme salonlarna ait olmayan iki kavramm gibi davranyorlard. Adalet datan insanlar,
aslnda adalet diye bir eyin olmadn bilecek kadar bilgeymiler gibi. Habire kendilerini objektif
gerekten kurtaracak ritelleri vahiler gibi tekrarlayp durmaktaydlar.
Ama Rearden'n on yllk evlilii gerekti. u adamlar o evlilii bitirme gcn ellerinde
tutmaktalar, diye dnmekteydi. Hayatn mutlu bir ekilde yaamaya hakk var m, yoksa mr boyu
ikenceye mi mahkm edilecek, karar bu insanlar verecekti. Evlilik aktine duymu olduu o acmasz
saygy hatrlad. Tm kontratlarna ve hukuk ykmllklerine kar tavr hep ayn olagelmiti.
imdiyse, o titiz itaatinin ne tr bir hukuka hizmet etmi olduunu grebiliyordu.
Mahkeme salonundaki kuklalarn, kendisine sinsi, kurnaz baklarla bakmakta olduklarn
gryordu. Ortak bir suu paylayorlarm ve ahlk sulamalar karsnda gven altndaymlar
gibi. Sonra, onun herkesin gzne dosdoru bakan tek insan olduunu fark ettiklerinde, tavrlarnda
bir tedirginlik balayp geliti. Rearden inanamayarak, kendisinden ne beklendiini o zaman anlad.
Kendisi kurband. Zincire vurulmu, eli aya balanp az tkanm durumdayd. Rvet vermekten
baka bir seenei kalmamt. O durumdayken, satn ald u oynanan oyunun gerek bir hukuk
sre olduuna, kendisini esir almalarnn ahlk geerlilii olduuna, adalet grevlilerinin
drstln bozduu iin kendisinin sulu olduuna, suun onlarda deil, kendisinde olduuna
inanmasn bekliyorlard. Bir soygundaki kurban, soyguncunun drstln bozmakla sulamak gibi
bir eydi bu. Ama kuaklar boyunca devam eden siyasal zulm srasnda, suu stlenen hibir zaman
yamac brokratlar olmam, her zaman zincire vurulmu sanayiciler olmutu, Hukuk ikramlar

satanlar deil, bunlar satn almak zorunda braklanlar olmutu. Onca kuaktan beri are olarak
kurbanlarn serbest braklmasna deil, zorbalarn glerini arttrmaya ynelinmiti. Sulularn tek
suuysa, bunu su olarak kabullenmi olmalaryd.
Mahkeme salonundan renksiz le sonrasnn iseleyen buz gibi yamuru altna ktnda,
kendini yalnz Lilliandan deil, demin tank olduu sreci destekleyen tm toplumdan boanm gibi
hissetti.
Eski ekolden avukatnn surat, bir an nce banyo yapmaya can atyormu gibiydi. Adam bir tek
ey sordu: Sylesene, Hank, u anda yamaclarn senden almaya heves ettii bir ey var m?
Bildiim kadaryla hayr. Neden? Bu i fazla dzgn gitti. Bask yapabilecekleri birka nokta
vard, ama grmezden geldiler. Yararlanmadlar. Adeta...sanki yukarlarda bir yerlerden, sana
yumuak davranlmas, istediini elde etmene izin verilmesi iin emir gelmi gibiydi. Fabrikana kar
bir eyler mi plnlyorlar?
Bildiim kadaryla, hayr, dedi Rearden. Kafasnn iindeki bir sesin, umurumda da deil
dediini duyunca da ok ard.
Ayn gn leden sonra, fabrikada Stninenin hzl admlarla kendisine yaklamakta olduunu
grd. Srk gibi, eklemleri neredeyse takrdayan, hzl, garip, kararsz hareketli bir genti.
Bay Rearden, sizinle konumak istiyorum. Sesi tereddtlyd, ama ayn zamanda da bir
kesinlii vard.
Syle.
Sizden bir ey isteyeceim. ocuun yz ciddi ve gergindi. Beni reddetmeniz gerektiini
bildiimi...sizin de bilmenizi istiyorum...ve...kstahlk sayarsanz, bana cehennemin dibine gitmemi
syleyebilirsiniz.
Peki. Bir dene.
Bay Rearden, bana bir i verir misiniz? Sorunun gerisinde yatan mcadeleyi aa vuran,
yalnzca sesini normal karmak iin gstermi olduu abayd. imdi yapmakta olduum eyi
brakp almaya balamak istiyorum. Yani...gerek anlamda almak. elik yapmak. Bir zamanlar
balam olduum gibi. Yediim ekmei hak etmek istiyorum. Asalak gibi yaamaktan usandm.
Rearden glmsemesini tutamad, bir yerlerden alnt yapyormu gibi, Byle kelimelere ne
gerek var, dedi. irkin kelimeler kullanmazsak, hi irkinlik olmaz ve... ocuun yzndeki o
aresizlik ifadesini grnce sustu, glmsemesi de silindi.
Ben ciddiyim, Bay Rearden. Kelimenin anlamn biliyorum, bunun doru kelime olduunu da
biliyorum. Bana verilen parann sizin cebinizden kmas, grevimin de sizi para kazanamaz hle
getirmek olmas, usandrd beni. Biliyorum, bugn artk her alan insan, benim gibi itoullarnn
gznde enayinin biri saylyor, ama...Allah belasn versin, geriye bir tek enayi olmak kaldysa, ben
de enayi olurum, daha iyi! Sesi bir lk gibi ykselmiti, zr dilerim, Bay Rearden, deyip
baka tarafa bakt. Bir an sonra kendini toplad, tahta gibi, duygusuz bir sesle devam etti:
Datmdan sorumlu mdr yardmcs zrvalndan kmak istiyorum. Ne kadar iinize yararm,
onu bilemiyorum. niversiteden bir metalrji diplomam var, ama zerine basld kt kadar bile
deeri yok. Yine de, sanyorum burada geirdiini iki yl boyunca ii biraz rendim. Eer bir iinize
yararsam, beni sprgeci, p, ya da gvenebileceiniz baka bir ie koyarsanz, onlara mdr
yardmcln ne yapmalar gerektiini syler, hemen yarn size almaya balarm...ya da haftaya,
ya da u dakika, ne zaman isterseniz. Reardena bakmaktan ekiniyordu. Bir kaamak deildi bu.
Sanki bakmaya hakk yokmu gibi davranyordu.
Rearden yumuak bir sesle, Bunu istemekten neden korkuyordun? diye sordu.
ocuk ona gcenik bir aknlkla bakt. Bu sorunun cevab ok akm gibi davrand. nk

burada yaptklarm, nasl davrandm, neden sorumlu olduum dnlrse, gelip sizden iyilik
istediimde bir yumrukta dilerimi dkmeye hakknz olduu ortaya kar!
Burada geirdiin iki ylda gerekten ok ey renmisin.
Hayr ben.. Reardena bakt, anlad, uzaklara bakt, ayn tahta gibi sesle, Evet, dedi. ...eer
onu kastediyorsanz.
Dinle, ocuum, bana kalsa sana hemen u dakika bir i verirdim, sprgecilikten daha fazlas
iin de gvenirdim. Ama Birletirme Kurulunu unutuyorsun sanyorum. Benim seni ie alma
zgrlm yok, senin de iinden kma zgrln yok. Aslnda tabi, adamlar her an ii brakyor,
biz de sahte evrakla yerlerine yenilerini alyoruz, onlar takma adlarla aryor, yllardr burada
olduklarn kantlamaya alyoruz. Bunu sen de biliyorsun, eneni kapal tuttuun iin de teekkr
ederim. Ama seni o koullarla ie alrsam, Washingtondaki dostlarn bunu gzden karr m
sanyorsun?
ocuk ban yavaa iki yana sallad.
inden kp buraya sprgeci olarak girersen, bunu hangi nedenle yaptn anlayamazlar,
deil mi?
ocuk bayla onaylad.
Seni rahat brakrlar m?
Bu sefer de ban iki yana sallad. Bir an sonra, samimi bir aknlkla, Bu hi aklma
gelmemiti, Bay Rearden, dedi. Onlar unutmutum. Hep sizin beni isteyip istemeyeceinizi
dndm, en nemli eyin sizin kararnz olduuna inandm.
Biliyorum.
Ve...aslnda da tek nemli olan o.
Evet, absolsz...aslnda.
ocuun az birdenbire neesiz bir glmseme oluturacak biimde kvrld. Herhalde ben her
enayiden daha sk bir biimde balanmm... Evet. u anda yapabilecein hibir ey yok. Ancak
Birletirme Kuruluna bavurur, i deitirme izni isteyebilirsin. Denemek istersen, bavuruna destek
veririm...Ama izin vereceklerini sanmam. En azndan benim yanmda almana izin vermezler
bence.
Hayr. Vermezler,
Yeterince manevra yapar, yeterince yalan sylersen, belki sana bir baka elik irketinde ie
girme izni verirler.
Hayr! Baka yere gitmek istemem! Bu yerden ayrlmak istemem! Durup evresine, frn
alevlerinin zerine grnmez bir yamur gibi yaan buharlara bakt. Bir sre sonra alak sesle,
Yerimde kalsam daha iyi herhalde, dedi. Yamac muavini olmay srdreyim. Hem ben
gidersem, Tanr bilir size ne tr bir it yollarlar! Olduu yerde dnd. Bir niyetleri var, Bay
Rearden. Nedir, bilmiyorum, ama size bir ey yapmaya hazrlanyorlar.
Ne?
Bilmiyorum. Ama son birka haftadr burada her amz izliyor, terk eden herkesi kolluyor,
kendi adamlarn ieri szdryorlar. ok da garip adamlar. Hele bazlar...gerek hergele. Daha nce
hibir elik fabrikasna adm atmadklarna bahse girerim. Bana da bizim ocuklardan mmkn
olduu kadarn fabrikaya alma emri gelmiti. Nedenini bana bildirmediler. Ne plnladklarn
bilmiyorum. Azlarndan lf almaya altm, ama ok ketum davranyorlar. Artk bana
gvenmiyorlar sanyorum. Herhalde aramzdaki ba geviyor. Tek bildiim, buralarda bir numara
hazrlyor olduklar.
Beni uyardn iin teekkrler.

renmeye alacam. Zamannda renebilmek iin elimden ne geliyorsa yapacam.


Birden bire dnd, uzaklarken durdu. Bay Rearden, size kalsayd, beni alr mydnz?
Seve seve ve hemen.
Teekkr ederim, Bay Rearden, dedi ayn ciddi, pesten sesle. Sonra uzaklat.
Rearden durmu, onun arkasndan bakyor, barn yrtan bir acma glmsemesiyle, eskirlativist, eski-pragmatist, eski-amoralist delikanlnn avuntu diye neye sarlmakta olduunu
dnyordu.
***
11 Eyll gn leden sonra, Minnesotada bir bakr tel koptu, Taggart Transcontinentaln
kk krsal istasyonlarndan birindeki tahl asansrnn kaylarn durdurdu.
Budaylar otoyollarda, oselerde, ky yollarnda sel gibi akyor, binlerce dnmn rnn
demiryolu istasyonlarnn o krlgan barajlarna boaltyordu. Gece gndz ilerliyordu taneler.
Derelere, sonra nehirlere, sonra sellere dnt. Motorlar veremli gibi ksren kamyonlarla
tanmaktaydlar. Alktan lmek zere atlarn ektii pasl arabalarla tanmaktaydlar. kzlerin
ektii kanlarla tanmaktaydlar. Hepsini tayan, yllarn ktlklarna dayanp bu sonbahar gelen
dev hasad beklemi olan iftilerin siniri ve en son enerjisiydi. Bu adamlar aralarn tellerle,
battaniyelerle, iplerle, uykusuz gecelerle onaryor, bir tek sefer daha yapabilmeye hazrlyor, rn
tadktan sonra, vard yerde kmesini umuyor, sahiplerine yaama imkn salamasn bekliyordu.
Her yl ayn mevsimde, ikinci bir hareket daha yer alr, Taggart Transcontinentaln Minnesota
blmne, lkenin her yanndan yk trenleri gelirdi. Tren tekerlerinin takrts her an duyulur, dzenli
tempolar iinde, yiyecek stokuyla buluurdu. Minnesota Blm yl boyu uyur, ancak hasat zaman
canlanr, cvl cvl olurdu. Her yl buraya ondrt bin vagon gelip skrd. lk buday trenleri
yklerini un fabrikalarna, ardndan gelenler frnlara, daha sonrakiler tm ulusun midelerine tard.
Ama her tren, vagon ve asansr kullanlr, bir santim bile ziyan edilmezdi.
Dagny kendi dosyasndaki acil durum kartlarn tararken, Eddie Willers da onun yzne
bakyordu. Kartlarda ne yazdn, Dagnynin yz ifadesinden anlayabilmekteydi. Terminal, dedi
Dagny alak sesle. Sonra dosyay kapatt. Aadaki terminale telefon a, eldeki tel stokunun
yarsn Minnesotaya yollasnlar. Eddie hibir ey sylemeden emre uydu.
Dagnynin masasna Washingtondan gelen ynergeyi koyduu sabah da bir ey sylemedi. O
ynergede, bakr ktl nedeniyle devlet kurumlarnn tm bakr madenlerine el koyaca, hepsini
birer kamu kuruluu olarak iletecei yazlyd. Dagny telgraf p sepetine atarken, Eh, bu da
Montanann sonu, dedi.
James Taggart tm Taggart trenlerinde restoran vagonunun kaldrlacana dair emir
yaynladn sylediinde de Dagny karlk vermedi. Artk paramz yetmez, diyordu Taggart. O
lnet olas restoran vagonlarnda hep para kaybettik. Hele yiyecek yemek yokken, her yanda
restoranlar bir kilo at eti bile bulamazken, bir demiryolu nasl kalkabilir bu ie? Zaten yolcular
neden biz besleyelim? Onlara ulam saladmza kretsinler. Biz olmasak, kanlarda yolculuk
edecekler. Brak, kendi kumanyalarn yanlarnda getirsinler, bize ne? Binebilecekleri baka tren yok
ki!
Dagnynin masasndaki telefon artk i hayatnn sesi olmaktan km, felket haberlerinin alarm
sirenine dnmt. Bayan Taggart, bakr telimiz yok! ivi, Bayan Taggart, normal ivi. Birine
syler inisiniz, bize ivi yollasn! Boya bulabilir misiniz, Bayan Taggart, herhangi bir yerde suya
dayankl boya var m?

Ama Washington, Soya Projesine otuz milyon dolarlk destek verebilmiti. Louisianada byk
araziler tahsis edilmi, soyalar olgunlamaya balamt. Emma Chalmersn dzenledii
kampanyalarla, ulusun yeme ime alkanlklar yeniden artlandrlyordu. Emma Chalmers daha ok
Kipin Anas diye tannrd. Eski bir sosyologdu. Yatlar olan benzer kadnlar barlarda
dolanrken, o yllarca Washington evrelerinde dolanm, olunun tnel kazasnda lmesi her naslsa
ona bir kutsiyet kazandrm, son zamanlarda Budist olmas da, bu havay daha da glendirmiti.
Soya fasulyesi ok daha salam, besleyici, ekonomik bir bitkidir. Bizim o ziyankr, ssl
yiyeceklerimize benzemez! Kip'in Anas, bu szleri radyoda sylemiti. Sesi her zaman, damlayan
su gibi olmaktan ok, damlayan mayonez gibiydi. Soya fasulyesi ekmein, etin, tahln, kahvenin
yerine kullanlabilir. Hepimiz soya diyetini benimsersek, hem ulusal yiyecek krizini zer, hem de
ok daha fazla kiiyi besleriz. En fazla sayda insana, en ok besini verebiliriz. Benim sloganm bu.
Kamu ihtiyac bu kadar bykken, lks zevklerimizden vazgemek bizim borcumuzdur. Basit, salkl
besililere uyum salayarak zenginleebiliriz. Dounun insanlar bunu yzyllardr uyguluyor.
Onlardan renecek ok eyimiz var.
Bakr tp. Bayan Taggart...bize bir yerlerden bakr tp bulur musunuz? diye yalvaryordu
sesler telefonda. Raylara kenet, Bayan Taggart! Tornavida, Bayan Taggart! Ampul, Bayan
Taggart, iki yz mil yar apl alanmzda bir tek ampul yok!
Ama beri yandan Moral artlanma Kurumu'na, Halk Operas irketiyle ilgili harcamalar iin
be milyon dolar tahsis ediliyordu. irket bedava gsteriler dzenleyecekti. Gnde bir n yemek
yiyebilen, operaya gidecek gc bulamayan kimseler iindi gsteriler. Bir psikologa da, dnya
krizini zmek amacyla insanlarda kardelik konulu bir aratrma yapsn diye yedi milyon dolar
verilmiti. Yeni bir elektronik sigara akmann retimi iin hazrlanan projeye on milyon dolar
ayrlmt. Oysa lkenin dkknlarnda sigara bulunamyordu artk. Piyasada el fenerleri var, pilleri
yoktu. Radyolar var, ampulleri yoktu. Fotoraf makineleri var, filmleri yoktu. Uak yapm geici
olarak askya alnmt. zel amalarla uak yolculuklar yapmak yasaklanmt. Ancak kamu
ihtiyac iin uak yolculuu yaplmasna izin veriliyordu. Bir sanayicinin, fabrikasn kurtarmak iin
seyahate kmas, ulusal ihtiya saylmyordu. O kiinin uaa binme hakk yoktu. Vergi toplamak iin
yolculuk eden bir devlet memurunun ise, uaa binme hakk vard.
nsanlar raylardan civata-somun alyor, Bayan Taggart. Geceleri gelip alyorlar. Stokumuz da
bitiyor. Blm deposu boald. Ne yapacaz, Bayan Taggart?
Buna karlk Washingtondaki Halk Parkna drt fit ekranl bir renkli televizyon konmutu.
Devlet Bilim Enstitsne de, kozmik nlarn incelenebilmesi iin bir sper-siklotron monte
edilmekteydi. Bu montaj on ylda tamamlanacakt.
Dr. Robert Stadler, siklotron inaatnn temel atma treni srasnda, radyoda yapt bir
konumada, Modern dnyamzn kusuru, ok sayda insann, ok fazla dnmesi, demiti.
Bugnk tm korkularmzn ve kukularmzn nedeni bu. Aydnlanm vatandalar kitlesi, manta
ve eski moda akl yrtmeye btl inan gibi tapmaktan vazgemelidir. Meslek dndan insanlar nasl
tp konusunu doktorlara, elektronik konusunu mhendislere brakyorsa, dnmek iin gereken
yeterlilie sahip olmayan insanlar da dnme iini uzmanlara brakmal, uzmanlarn yksek yetkisine
inanmaldrlar. Modern bilimin icatlarn ancak uzmanlar anlayabilir, demek ki dnmek; bir
seraptr, akl da bir mittir.
Sokak kelerinde, yamur altnda kurulmu adrlarda, onarma muhta mabetlerde saysz
mistikler, Sefalet a, Tanrnn insana, aklna gvendii iin yollad bir cezadr! diyorlard.
Bu dnyada ekilenler, insanolunun mantkla yaama giriiminin sonucudur! te dnmenin,
mantn ve bilimin sizi getirdii yer buras! nsanlar, fni akllarnn sorunlar zmeye

yetmeyeceini anlayp, Tanrya, yksek otoriteye inanmaya geri dnene kadar da kurtulu yoktur!
Ve Dagnynin karsnda bir de btn bunlarn son rn, mirass ve tahsildar vard: Cuffy
Meigs. Dnme konusuna bak bir adam. Cuffy Meigs, Taggart Transcontinental ofisinde dolap
duruyor, zerindeki yar asker tunikle, cilal deri evrak antasn parlak pantolonuna vura vura volta
atyordu. Bir cebinde otomatik pistol, br cebinde bir tavan aya tamaktayd.
Cuffy Meigs, Dagny ile karlamamaya alyordu. Genel tutumunda, Dagnyyi pratiklikten
uzak bir idealist saydna iaret eden bir miktar tiksintiyle, bu kadnda anlayamad bir gcn
bulunduuna ve onunla kapmak istemediine dayanan btl bir rkeklik vard. Sanki Dagnynin
varl, onun kafasndaki demiryolu kavramyla tutarszm gibi davranyordu, ama bu biraz da,
Dagnyye kafa tutmaya cesaret edemiyormu gibi grnmesine yol ayordu. Jime davranndaysa
bir dereceye kadar sabrsz gceniklik vard. Dagnyyi idare etmek ve Cuffy Meigsi korumak Jimin
greviymi gibi. Demiryolunu ynetme iini Jim kendi bana yapmalym, onu daha pratik iler iin
serbest brakmalym gibi. Ksacas, Jim Taggart herhangi bir tehizat gibi gryor, ondan her
zaman uyum salamasn bekliyordu.
Dagnynin penceresinin dnda, gkyznde aslym gibi gzken takvimin sayfas
kapkarayd. Francisconun vedasndan bu yana onarlamamt takvim. O gece telala kuleye koan
grevliler, takvimin motorunu krarak durdurmular, projektrdeki filmi yrtarak karmlard.
Francisconun mesaj, filmin bir karesine yapkan banda tutturulmutu. Olay aratrmakla grevli
kurum, onu oraya kimin yaptrdn, kilitli odaya kimin girdiini, nasl girdiini henz bulabilmi
deildi. Onlarn abalarnn bir sonuca varmasn beklerken de, takvimin sayfas kentin tepesinde bo
kalmt.
14 Eyll gn Dagnynin ofisinde telefon alarken de, o takvim yine botu. Sekreterinin sesi,
Minnesotadan biri, diye bildirdi.
Daha nce sekreterine, bu tr telefonlarn hepsine cevap vereceini sylemiti. Yardm
arsyd bunlar. Dagny iin de, tek haber kayna saylyorlard. Demiryolu grevlileri yalnzca
iletiimden kanma sesleri karmaya baladndan beri, sistemle tek balants bu isimsiz
adamlard artk. Bunlar mantn ve ikence altndaki drstln ta uzaklardan gelen son
parltlaryd.
Bayan Taggart, sizi aramak bana dmez, ama baka da kimse aramayacak, diyordu
telefondaki ses. Gen bir sesti. Fazla sakin gibiydi. Bir iki gne kadar burada, benzerine hi
rastlamadmz bir felket olacak ve artk saklayamayacaklar. Ama i iten gemi olacak. Belki
imdi bile i iten geti. Neymi? Siz kimsiniz?
Minnesota Blmnde alanlarnzdan biriyim. Bayan Taggart. Bir iki gne kadar buradan
tren kalkamaz olacak...hasat mevsiminin orta yerinde bunun ne anlama geldiini bilirsiniz. Grp
greceimiz en zengin hasat hem de. Trenler duracak, nk vagon yok burada. Bu yl hasat vagonlar
gnderilmedi.
Ne dedin? Kendi azndan kan ses hi doal deildi, ayrca syledii kelimeler arasnda
dakikalar gemi gibi gelmiti ona.
Yk vagonlar gnderilmedi. imdiye kadar onbe bin vagon gelmi olmalyd. renebildiim
kadaryla elimizde ancak sekiz bin kadar varm. Bir haftadr blm merkezini arayp duruyorum.
Bana kayglanmamam sylyorlar, Son seferinde, kendi iine bak, dediler. Hat boyunda her ambar,
silo, depo, garaj ve dans salonu tka basa buday dolu. Sherman Asansrlerinin orada, iftilerin
kamyonlaryla arabalar yolun stnde bekliyor. Lakewood stasyonunda meydana buday ylm,
gecedir bekliyor. Bu geici, diyorlar. Vagonlar geliyor, yetitireceiz, diyorlar. Ama gelen vagon
falan yok. Telefon edebileceim herkesi aradm. Cevap veri biimlerinden anlyorum. Onlar da

biliyor, ama biri bile kabullenmiyor. Korkuyorlar. Kprdamaya, konumaya, sormaya, cevap
vermeye korkuyorlar. Tek dndkleri, hasat buralarda rynce kimin sulu gsterilecei. Mal
kimin tayacana aldrdklar yok. Belki artk kimse tayamaz. Belki sizin de elinizden bir ey
gelmez artk. Ama durumu bilmek isteyecek bir tek siz kaldnz, diye dndm, birinin size
sylemesi gerekiyordu.
Ben... Soluk almaya alt. Anlyorum...Siz kimsiniz?
Admn nemi yok. Telefonu kapadktan sonra ben de kaaklardan olacam. Olanlar
olduunda, burada olup seyretmek istemiyorum. Artk hibirini grmek istemiyorum. Size iyi anslar,
Bayan Taggart.
t sesini duydu. Teekkr ederim, dedi bo hatta.
inde bulunduu oday yeniden fark edebildiinde, kendine yeniden hissetme izni
verebildiinde, ertesi gn le vaktiydi. Odann ortasnda, kaslm durumda dikilmekteydi. Gergin
parmaklarn bir tutam san arasna daldrmt. O salar yznden kaldrmaya alyordu. Bir an
iin, nerede olduunu, son yirmi saat iinde yer alan inanlmaz eyin ne olduunu dnd. Hissettii
yalnzca bir dehet duygusuydu. Bunu aslnda o adamn sesini telefonda ilk duyduu andan beri
hissetmekte olduunu fark etti. Ama bilinlendirmeye zaman bulamamt.
Son yirmi saatten kafasnda pek bir ey kalmamt. Yalnzca kopuk olaylar vard, onlar bir
arada tutan da bir tek deimezlikti...sorduu sorularn cevaplarn bildiklerini saklamaya alan
adamlarn o kaypak yz ifadeleri!
Vagon Servis Departman mdrnn bir haftadr kent dnda olduunu, adres de brakmam
olduunu duyduu anda, Minnesotadan arayan adamn doru sylediini anlamt. Derken, Vagon
Servis departmannda alanlarn suratlar kt karsna. Gelen raporu ne onaylyor, ne de
reddediyorlard. Habire ona ktlar, emirler, formlar, dosyalar ve kartlar gsteriyor, zerindeki
kelimelere iaret ediyorlard; ama bunlarn durumu anlalabilir klmaya yetmiyordu. Yk vagonlar
Minnesotaya gnderildi mi? 357W formu her ayrnty veriyor. Koordinatrn istedii gibi.
Ynerge 11-493e uygun. Yk vagonlar Minnesotaya gnderildi mi? Eyll ve Austos
kaytlarn ileyen...Yk vagonlar Minnesotaya gnderildi mi? Benim dosyalarmda vagonlarn
eyaleti, zaman ve... Yk vagonlar Minnesotaya gnderildi mi? Yk vagonlarnn eyaletleraras
hareketi konusunda, Bay Bensonun dosyasna bakmanz rica edeceim, ayrca...
Dosyalardan renilebilecek hibir ey yoktu. Dikkatle not edilmi yazlar vard orada.
Referanslar veriliyor, onlar baka referanslara iaret ediyor, sonuncu referans ise dosyada
bulunmuyordu. Minnesotaya vagonlarn yollanmam olduunu, emrin de Cuffy Meigsden gelmi
olduunu renmesi uzun srmedi. Ama...kim uygulamt o emri? zleri kim rtmt? lerin normal
operasyon gibi gsterilmesi iin kimler ne nlem almt? Hibir lk ykselmemi, daha cesur
birinin dikkatini ekecek hibir kprt olmamt. Kimler sahte rapor vermi, vagonlar aslnda nereye
gitmiti? Balangta bunlar renmek imknsz gibi grnmekteydi.
O gece kurulan ufack, aresiz bir ekip, Eddie Willersn komutas altnda Taggart
Transcontinentaln her yanna telefon edip bulunabilecek her tek yk vagonunu derhal Minnesotaya
ynlendirirken, baka demiryollarn da arayp yalvararak Minnesotaya vagon isterken, Dagny bir
korkak surattan bir korkak surata iz sryor, kayp vagonlarn nerede olduunu renmeye
alyordu.
Demiryolu yneticilerinden sonra varlkl mterileri, Washington grevlilerini, sonra tekrar
demiryolu ilgililerini arad. Telgrafla, telefonla, telsizle, yarm telffuz edilen imalardan anlam
karmaya alt. Srd izin hedefe yaklamakta olduu, Washington ofislerinden birindeki peltek
halkla ilikiler grevlisi kadnn bir szyle anlald. E, ne de olsa, ulusun refah iin budayn

elzem olup olmad da izaf bir yaklam...daha ilerici grlere gre, belki de soya ok daha
deerli bir... Sonunda ertesi gn le saatinde ofisinin ortasnda durduunda, Minnesotaya
yollanmayan vagonlarn Louisiana bataklklarna, Kipin Anasnn projesiyle ilgili olarak, soyalar
alp getirmeye yollandn anlam bulunuyordu.
Minnesota felketiyle ilgili ilk haber, gazetelerde gn sonra kt. Lakewood sokaklarnda
alt gn beklemi olan iftilerin, budaylarn depolayacak yer bulamadklar, tayacak tren de
gelmedii iin, adliye binasn, belediye bakannn evini ve demiryolu istasyonunu yktklar
anlatlmaktayd. Derken haberler birdenbire kesildi, gazeteler sessizleti. Ardndan, vatanseverlikten
uzak sylentilere inanmamak gerektii yolunda telkinler yaynlanmaya balad.
lkenin un fabrikalaryla tahl piyasalar telefonlar ve telgraflarla haykrp dururken, New
Yorka yakarlar, Washingtona delegasyonlar yollarken, ky ke her yerden bulunan tek tk
vagonlar ksre tksra Minnesotaya doru yol alrken, orada tm umutlar ve tm budaylar, bo
raylar boyunca yok olmay bekliyordu. O hatlarn yeil klar da bu arada olmayan trenlere
gemeleri iin seslenmekteydi.
Taggart Transcontinentaln iletiim masalarnda kk bir kadro srekli olarak yk
vagonlaryla ilgili ar yapyor, batmakta olan bir geminin S.O.S. ars gibi, kimsenin duymad
bu mesaj tekrarlayp duruyordu.Nfuz tacirlerinin arkadalarna ait tesislerin nnde aylardr ykl
bekleyen vagonlar vard. 6u adamlar, vagonlar boaltp yollama arlarna hi aldr etmiyorlard.
New Yorktan gelen S.O.S.e Smathers Kardelerin cevab, Syleyin o demiryoluna... diye
balayan, aza alnmaz szlerle devam eden bir mesajd.
Minnesotada insanlar her yan hattan vagon kapmaktaydlar. Mesabi iftliinden de, Paul
Larkine ait madenin nnden de. Orada gnlerden beri vagonlar, azck bir demirin yklenmesi iin
beklemekteydi. Artk budaylar, demir cevheri vagonlarna, kmr vagonlarna, etraf itti hayvan
vagonlarna yklenmeye balamt. Yolda giderken yolun zerine sar tanelerden oluan bir iz
brakyorlard. Yolcu vagonlarna da buday yklenmeye balamt. Koltuklarn zerine,
koridorlara, sahanlklara. Yola ksn diye, bir yere gitsin diye...yolda kaza olup kalacaksa bile,
hareket etsin diye.
Hareket iin mcadele veriyordu insanlar. Yklenen maln gidecei adresleri hi
dnmyorlard. Felli birinin, kprdayamadn anlaynca inanlmaz kesik hareketler yapmas
gibi. Baka demiryolu da yoktu. James Taggart ldrmt hepsini. Glde tekne de kalmamt. Paul
Larkin de onlar yok etmiti. Yalnzca bir tek ray, bir de ihmal edilmi otoyol a vard.
Bekleyen iftiler, kamyonlaryla ve arabalar ile kr krne o yollara dkld. Ellerinde
harita yoktu, depolarnda benzin yoktu, atlarna verecekleri yem yoktu. Gneye gitmekteydiler.
Oralarda bir yerde onlar bekleyen un fabrikalar olmalyd. Ne kadar yol gideceklerini
bilmiyorlard, ama arkalarnda braktklar eyin lm olduunu biliyorlard. Yklrcasna, can
havliyle ilerlemekteydiler yollarda...rm kprlerden gee gee. Bir iftinin cesedi, kazaya
uram kamyonunun yarm mil gneyinde, omzunda sk sk tuttuu bir heybe budayla, yol
kenarnda bir hendee devrilmi bulundu. Derken Minnesota krlarnn zerine yamur bulutlar
toplanmaya balad. Yamur budaylar bekledikleri yerlerde rtmeye koyuldu. Yol kenarlarna
dizilmi ynlar zp aktt, altn taneleri topraa kartrd.
Panik en son Washingtondakilere ulat. Onlar, Minnesotadan gelen haberleri deil, kendi
dostluklarnn ve taahhtlerinin gidiatn takip etmekteydi. Hasadn kaderini tartmyor, dnemeyen,
ama snrsz gce sahip olan adamlarn bilinmez duygularn tartyorlard. Bekliyor, her yakar
duymazdan geliyor, Gln bunlar! diyorlard. Kayglanacak hibir ey yok! Taggart her zaman
buday vaktinde tamtr. Yine bir yolunu bulur, tar!

Derken Minnesota mlk amiri, baa kamad ayaklanmalar iin ordunun yardmn isteyince,
iki saat iinde pepee iki ynerge kt, lkedeki tm tren seferleri durduruldu, tm vagonlarn
Minnesotaya yollanmas emredildi. Wesley Mouch tarafndan imzalanan bir emir, Kipin Anasnn
hizmetinde bulunan yk vagonlarnn derhal serbest braklmasn salamt. Ama o zamana kadar
zaten i iten gemiti. Anann vagonlar Californiadayd. Doulu kanaatkarln hikmetini savunan
sosyologlarla, daha nce kumar iinde para yapm birka iadamna ait ilerici bir firmaya
gnderilmiti soyalar.
Minnesotada iftiler kendi iftliklerini yakyor, tahl silolarn ykyor, idari grevdeki
kiilerin evlerine saldryordu. Demiryolu zerinde kavgalar balamt. Kimi raylar skmeye
alyor, kimi o raylar canyla savunuyordu. Kavgalarn ucunda da iddetten baka bir ama yoktu.
nsanlar kasabalarn sokaklarnda, ssz yollarn kenarlarnda lmeye balamt.
Sonunda ortada ryen budaylarn eki kokusundan baka bir ey kalmad. Ovalarda yer yer
dumanlar ykseliyor, bazen kararm kalntlarn zerinde bir sre asl kalm gibi duruyordu. Hank
Rearden, Pennsylvaniadaki ofisinde, masasnda oturmu, iflas edenlerin listesine bakmaktayd.
Tarm makineleri ve letlerini retenlerdi bunlar. Paralarn alamamlard, Rearden'a olan
borlarn da deyemeyeceklerdi.
Soya fasulyelerine gelince, onlar da lkenin pazarlarna hibir zaman varamad. Vaktinden nce
toplanmlard, kflydler; tketime uygun deillerdi.
***
15 Ekim gecesi New York kentinde, Taggart Transcontinentaln yeralt kontrol kulelerinden
birinde bir bakr tel koptu, sinyal klarn sndrd.
Kopan yalnzca bir teldi, ama ksa devre yapt iin karmak trafik sistemini etkiledi, hareket
ve tehlike sinyalleri kontrol kulelerinin panellerinden ve hat boylarndan silindi. Krmz ve yeil
camlar yine krmz ve yeildi, ama ilerinde canl k olmad iin, cam gz gibi, lydler. Kentin
kenarnda birka tren, terminal tnellerinin giriinde durdu, bu birikim, kalbe giren damar iindeki
tromboz gibi, gittike gelimeye balad.
O gece Dagny, Wayne-Falklandn zel bir yemek salonunda oturmaktayd. Mumlar diplerindeki
beyaz kamelyalara, defne yapraklarna damlyor, insanlar masann beyaz rts zerinde kurun
kalemle hesaplar yapyor, parmak ykama kselerinden birinin iinde bir puro izmariti yzyordu.
Masada smokinleriyle oturmakta olan alt erkek, Wesley Mouch, Eugene Lawson, Dr. Floyd Ferris,
Clem Weatherby, James Taggart ve Cuffy Meigsdi.
Jim akam yemeine gelmesi gerektiini sylediinde, Neden? diye sormutu Dagny.
E...nk haftaya Ynetim Kurulumuz toplanyor. Ne olmu? Minnesota hattmz konusunda ne
karar verileceini bilmek seni ilgilendirir, deil mi? Ona bu akam yemeinde mi karar verilecek?
Pek saylmaz, ama...f, neden hep bu kadar net konuuyorsun? Hibir ey o kadar kesin deildir.
Hem senin gelmen iin srar ettiler. Neden? Ettiler! O yetmez mi?
Bu adamlarn neden en kritik kararlar bu tr partilerde vermeyi setiklerini sormad. Bunu huy
edindiklerini biliyordu. Konsey ve komite toplantlarnn patrtsnn arkasnda, asl kararlarn
nceden, kaamak ve gayriresmi bir ortamda, le ve akam yemeklerinde, barlarda verildiini, konu
ne kadar ciddiyse, zmn de o kadar sradan ortamlarda bulunduunu biliyordu. Onu byle gizli bir
oturuma ilk defa aryorlard. Bir yabancy. Bir dman. Herhalde kendisine ihtiyalar olduunun
ikrar saylrd bu. Belki teslim olularnn ilk admyd. Bu ans reddedemezdi.
Ama yemek salonunda, mum klar arasnda otururken, aslnda hibir ans olmadn anlad.

Bu gerei kabullenmek onu tedirgin ediyordu, nk nedenini anlayamamt...ama soru sormak da


iinden gelmiyordu.
Sanrm siz de katlrsnz, Bayan Taggart, Minnesota'ya ulaan bir demiryolu hatt bulunmasn
hakl gsteren iktisad gerekeler var ama... Bayan Taggart bile kabul eder, eminim...geici bir
dnem iin baz yeni dzenlemeler art... Zaman zaman btnn sal iin paralarn feda
edilmesi gerektiini hi kimse, hatt Bayan Taggart bile inkr edemez, sanrm... Sohbet srasnda
kendi adnn yaklak yarm saatte bir ortaya atln dinlerken, gzlerin hi kendisine bakmadn
fark ediyor, buraya niin arldn daha da merak ediyordu. Ona danyormu gibi rol yapmyordu
bu adamlar. Daha beteri, onun da sylenenlerle ayn fikirde olduu yolunda kendilerini
kandryorlard. Zaman zaman ona sorular soruyorlard. Cevap vermeye altnda, daha ilk cmle
biterken szn kesiyorlard. Ondan onay istiyorlard, ama onaylayp onaylamadn bilmek
istemiyorlard.
Kendilerini ocuk gibi kandrrcasna, bu olay iin resmi bir akam yemei ortamn
semilerdi. Lks objelerden yararlanmak istemilerdi. O objeler bir zamanlar gcn ve erefin
simgeleri olmutu nk. Vahiler nasl dmann gc ve sevaplar kendilerine gesin diye onun
cesedim yiyorsa, bu adamlarn yapt da onun gibi bir eydi.
Byle giyindiine piman olmutu. Jim ona, Resm kyafet olacak, ama abartma, demiti.
"Yani demek istediim...fazla zengin gzkme...i adamlar bugnlerde fazla gze batmamal...Paspal
giyin demiyorum tabi, ama biraz...tevazu duygusu uyandrrsan iyi olur. Memnun olurlar, kendilerini
daha byk hissederler. Sahi mi? demiti Dagny de.
Siyah bir elbise giymiti. Gsleri zerinden dolap ayaklarna inen Yunan tuniklerine benzer,
sade bir elbiseydi. Satendendi. yle inceydi ki, gecelik kuma olabilirdi. Kprdadka parlday,
salondaki tm klar ona aitmi gibi gsteriyor, onu her trl brokardan daha lks bir dokunun
klaryla sarp sarmalyor, incecik, krlgan yapsn, doal bir zarafete kavuturuyordu. Bir tek
mcevher takmt. Siyah yakasnn dip noktasnda elips eklinde bir prlanta. Soluunun grnmez
hareketiyle kprdyor, klar sayordu. Bakanlar, brotaki talar deil, ardndaki canl ritmi
hissediyordu. Askeri bir nian gibiydi bro. Onur rozetiymiesine taklm bir elenkti. Baka ss
yoktu Dagnynin. Yalnzca siyah kadife pelerini vard. O da her trl krkten daha soylu, daha dikkat
ekici grnyordu.
Karsndaki adamlara bakarken buna bile piman oluyordu. Yararszln sululuuydu
hissettii.Sanki mum heykellere meydan okumaya kalkm gibi. Adamlarn gzlerindeki aklsz
gceniklii gryor, erkeklerin baz cesur afilere bakarkenki o sinsi, cansz, sekssiz, cvk ifadesini
okuyordu.
Eugene Lawson, Binlerce insanla ilgili lm kalm kararn elinde tutmak, gerektiinde onlar
feda etmek, ok byk bir sorumluluk, diyordu. Ama bunu yapacak cesareti de gstermek
zorundayz. Bunu syledikten sonra yumuack dudaklar bir glmseme ifadesiyle kvrlr gibi oldu.
Dr. Ferris, istatistiki bilgiler veriyormu gibi bir sesle, bir yandan sigarasnn dumanlarn
tavana flerken, Dikkate alnacak tek ey, arazinin geniliiyle nfus durumu, dedi. Bu
demiryolunun, hem Minnesota hattn hem kta aan trafii muhafaza etmesine imkn bulunmadna
gre, seenekler Minnesota ile, Kayalk dalarnn batsnda kalan, Taggart Tnelinin kmesiyle
kopmu olan alan arasnda. Onlara komu eyaletler de, Montana, Idaho, Oregon gibi yerler; yani
kuzeybatnn tamam. Her iki alandaki araziyi ve nfusu kyaslaynca, Minnesotann gzden
karlmas ve ktann te biriyle iletiimimize daha bir ncelik verilmesi gerektii aikrdr.
Wesley Mouch, Ktay feda etmem, derken nndeki dondurmaya bakyordu. Sesi incinmi
gibi, ama inatyd.

Dagny, Mesabi iftliini dnyordu. Demir cevherinin son kaynaklarndan biriydi oras.
Ayakta kalabilmi olan Minnesota iftilerini dnyordu. lkenin en retken tarmclarn.
Minnesotann bitmesi, Wisconsinin, Michigann, ardndan Illinois'un da sonunu getirir, diye
dnyordu. Dounun sanayi blgesinde len fabrikalarn o son kzl nefesini gryordu. Beri yanda
da, batnn kilometrelerce uzanan bo kumlar, seyrek meralar, terk edilmi iftlikleri...
Bay Weatherby kibirli bir sesle, Rakamlarn gsterdiine gre, iki tarafta birden faaliyete
devam etmek imkansz, dedi. Bir tarafn raylaryla tehizat sklmeli ki, dier tarafa malzeme
salansn, gerekli onarmlar yaplabilsin. Grupta demiryolu uzman saylabilecek tek kii olan Clem
Weatherbynn etkisinin ok azken, Cuffy Meigsin etkisinin en gl olduunu fark edebiliyordu.
Cuffy Meigs sandalyesine yaylarak oturmu, dierlerinin konumalarla zaman geirmesi oyununa
kmser bir edayla izlemekteydi. Az konuuyordu, ama konutuunda tiksinti dolu bir
glmsemeyle, Ar ol, Jimmy! Sama, Wes, kafadan atyorsun! gibi eyler sylyordu. Dagny
bundan Jimin de, Mouchun da alnmadn fark ediyordu. Onun verdii gvenceden, kulland
yetkiden memnun gibiydiler. Onu patronlar olarak kabul ediyorlard.
Pratik olmalyz, diyordu Dr. Ferris ikide bir. "Bilimsel davranmalyz. Wesley Mouch da
habire, lkenin ekonomisine btn olarak ihtiyacm var, diye tekrarlyordu. Ulusun retkenliine
ihtiyacm var.
Dagny ne zaman ufack bir frsat yakalasa, Ekonomiden mi sz ediyorsunuz? diyordu.
retimden mi? Sesi souk ve llyd. Eer konu buysa, bize Dou eyaletlerini kurtarma frsat
tanyn. lkede geriye bir tek oras kald. Dnyada da yle. Oray kurtarmamza izin verirseniz, geri
kalann yeniden ina etme frsat bulabiliriz. Yoksa her eyin sonu gelir. Brakn, kta aan trafii
Atlantic Southern tasn. Kuzeybatya yerel demiryollar hizmet versin. Ama Taggart
Transcontinental baka her ii braksn...evet, her ii, diyorum...ve tm kaynaklarn, tehizatn ve
raylarn Dou eyaletlerinin trafiine yatrsn. Bu lkenin kurulmasn salayan sz konusu alana
skalm, ama oray salam tutalm. Missourinin batsna tren iletmeyelim. Yerel bir demiryolu
olalm...Dou sanayiinin yerel demiryolu. Fabrikalarmz kurtaralm. Batda kurtarlacak hibir ey
kalmad. Tarm elle ve kanlarla iletmeyi yzyllarca srdrebilirsiniz. Ama lke sanayiinin son
kalann da yok ederseniz, onu yeniden kuracak gc toparlamak bile yzyllar alr. Sanayiimizin...ve
hatt demiryollarmzn...elik olmadan ayakta kalmasn nasl bekleyebilirsiniz? Demir cevherini
kesince de, eliin retilmesini nasl beklersiniz? Minnesotadan geriye kalanlar kurtarn. lke mi?
Sanayicileriniz yok olursa kurtaracak lkeniz kalmaz. Bir kol ya da bacak feda edilebilir, ama kalbi
ve beyni feda ederek bir can kurtarlamaz. Sanayilerimizi kurtarn. Minnesotay kurtarn. Dou
kysn kurtarn.
Yarar yoktu. Bunu defalarca syledi, eitli ayrntlar ekledi, istatistikler, rakamlar, kantlar
sundu. Hepsini son kalan gcyle, onlarn iitmez kulaklarna sundu. yarar yoktu. Ne itiraz ediyor, ne
de kabul ediyorlard. Yalnzca Dagnynin szlerinin konuyla ilgisi yokmu gibi, ylece bakyorlard.
Cevaplarnda gizli bir vurgu vard. Sanki ona bir aklama yapyorlard, ama ifrenin anahtar onda
yoktu.
Wesley Mouch suratn asarak, Californiada sorun var, dedi. Eyalet meclisi ok garip
davranyor. Birlikten ekilme szleri dolayor.
Clem Weatherby tedbirli bir sesle, Oregonda da eteler ve kaaklar kol geziyor, dedi. Son
ay iinde iki vergi tahsildarn ldrdler.
Dr. Ferris ryadaym gibi bir sesle, Sanayiin bir uygarlk iin nemi ok fazla abartlyor
diye sze kart. Bugn Hindistan Halk Devleti diye bilinen yer, yzyllardan beri hibir sna
gelime olmakszn varln srdryor.

Eugene Lawson hevesli bir sesle: nsanlar daha az maddi ara gerele, daha sk zdisiplinle
de yaayabilir. Bu, onlara iyi gelecektir.
Cuffy Meigs, Hay Allah, u hanmn sizi keye kstrp dnyann en zengin lkesini elinizden
almasna izin mi vereceksiniz? diyerek ayaa kalkt. Ktadan vazgemenin de tam zaman...hem de
neye karlk? Sala sala oktan kurumu ufack bir eyalet iini Minnesotay bo verin, derim ben.
Ama kta aan trafii elde tutun. Her yanda ayaklanmalar, tedirginlikler varken, elinizde ulam
olmazsa, insanlar hizaya sokamazsnz...asker nakledemezsiniz...meer ki askerleriniz her yere birka
gnde ulaabilecek durumda olsun. imdi siper deitirmenin sras deil. Bu laflar dinleyip de
korkulara kaplmayn. lke sizin cebinizde. Orada tutun onu.
Mouch gvensiz bir sesle, Uzun vadede... diye sze balayacak oldu. Cuffy Meigs, Uzun
vadede hepimiz lm olacaz, diye sylendi. Sinirli sinirli dolamaya balamt. Siper
deitirmekmi, lanet olsun! Californiada, Oregonda, oralarda toplanacak daha dnya kadar ey
var. Benim dndm aslnda genilemek...duruma baklrsa bizi kimse durdurmayacak, elimizi
uzattk m, alacaz...Meksika...hatt Kanada. ok kolay olacaktr. Dagny o zaman arad cevab
grd. Onca lfn ardnda gizlenen eyi grd. Bilim ana grltl adanmlklarnn, histerik
teknolojik jargonlarnn, siklotronlarnn, ses nlarnn gerisinde, bu insanlar heyecanlandran ey,
sanayiin ufuk izgisi deildi...Tm sanayicilerin silindii bir ortamda, hijyenik olmaktan ok uzak
iko bir raca gryordu onlar. Bombo gzleriyle, duraan elleriyle, ylece oturan, avcundaki
mcevherlerle oynayan, arada srada yar a, almaktan can km, hastalkl bir yaratn
yetitirdii pirinci elinden almak iin karnna ba sokan, o pirinci yzlerce milyon kiiden toplayp
sonra mcevhere eviren biri.
Kendisi snai retimi, hi kimse tarafndan sorgulanamayacak bir deer olarak kabul etmiti. Bu
adamlarn durmadan herkesin fabrikalarna el koyup durmasn, o fabrikalarn deerini
anlayamamalarna yormutu. Sanayi devriminin ocuu olan Dagny, bu adamlarn o gizli ruhlarnda
sakladklar eyleri, astroloji ve ilm-i simya masallaryla birlikte oktan unutmutu. Onlar bildiklerini
akllar ve dnceleriyle deil, igd ve duygu dedikleri o isimsiz, amur gibi ey sayesinde
biliyorlard. Bildikleri ey belliydi. Naslsa dnyadaki insanlarn rettikleri, eli sopal birinin gelip
almasna yetmeyecek kadar azalamazd. Yeter ki, milyonlarca insan boyun emeye raz olsun. Ne
kadar ok alp, az kazanrlarsa, o kadar kolay boyun eeceklerdi, ruhlarnn elyaf o kadar
zayflard. Bir elektrikli panonun karsnda oturup levyeleri oynatan adam ynetmek o kadar kolay
olmazd. Ama topra trnaklaryla kazmak zorunda olan insanlar ynetmek kolayd. Feodal
derebeylerinin mcevher kakmal kadehlerden iki iebilmek iin elektronik fabrikalara ihtiyac
yoktu. Hindistan Halk Devleti racalarnn da ihtiyac yoktu.
Adamlarn ne istediini, gdlerinin onlar hangi amalara ynelttiini anlamt artk.
nsan davran ampiyonu Eugene Lawsonn, insanlarn alktan lyor olmasndan mutluluk
duyduunu anlamt. Bilimadam Dr. Ferris de insanlarn kara sabana geri dnecei gnlerin zlemi
iindeydi.
Dagnynin tek tepkisi, inanmazlk ve kaytszlk oldu. nanamyordu, nk insanlar neyin bu
kadar alaltabileceini dnmek elinden gelmiyordu. Kaytszd, nk o dzeye inenleri artk insan
olarak gremiyordu. Onlar konumay srdrdler, ama Dagny artk konuabilecek, hatt
dinleyebilecek durumda deildi. Bir ara tek isteinin evine gidip uyumak olduunu fark etti.
Bayan Taggart, dedi terbiyeli, biraz da kaygl bir ses. Dagny ban kaldrdnda, garsonun
nazik pozunu grd. Taggart Terminalinin mdr yardmcs telefonda, derhal sizinle grmek iin
izin istiyor. Durumun acil olduunu sylyor.
Ayaa frlayp o odadan kurtulmak bir rahatlama frsatyd...nedeni yeni bir felket haberi olsa

bile! Mdr yardmcsnn sesini duymak da bir rahatlama getirmiti. Oysa adamn dedikleri hi ho
deildi: Enterlok sistemi durdu, Bayan Taggart. Sinyaller ld. Gelen sekiz trenle kalkacak alt tren
tkanp kald. Tnellere girip kamyorlar. Ba mhendisi bulamyoruz, devredeki bozukluu
saptayamyoruz, onarmak iin bakr telimiz yok, ne yapacamz bilmiyoruz, hemen...Ben hemen
geliyorum, dedi Dagny. Sonra da telefonu kapatt.
Hzla asansre yrd, Wayne - Falklandn lks lobisinden koar admlarla geti, eyleme
dnerken, ayn zamanda hayata dndn de hissetti.
Taksiler azalmt bugnlerde. Kapcnn ald ddn sesine kimse gelmedi. Dagny
zerindeki kyafeti unutup kendini sokaa att, koturmaya balad, rzgrn neden bu kadar souk, bu
kadar yakn olduuna aarak ilerledi.
Akl ilerdeki terminaldeydi. Birden bire ho bir grnt iini at. ncecik bir kadn hzla ona
doru gelmekteydi. Lambann salarnda yansyordu. Kollar plakt. Siyah bir pelerine
sarnmt. Gsnde bir prlanta gze arpyordu. Arkasnda koridor gibi uzanan kent soka ve
gkdelenler vard.
Kardaki ieki dkknnn vitrininde kendi hayalini grmekte olduunu anlamas biraz uzun
srmt. O hayalin bir an iin getirdii mutluluk, yerini bak gibi saplanan yalnzla brakt. Bo
sokan getirdii yalnzlktan ok daha derin bir yalnzlk. Kendine de kzyordu, u grn, bu
akama da, bu aa da hi uymayan bir grnt.
Bir taksinin keyi dndn grd, hemen elini sallad, taksiye atlayp kapy deminki
duygularnn zerine kapad, iekinin vitrin camn da bo brakt. Kendiyle alay eden bir duygu
vard iinde. lk balosuna giderken de bu tr eyler hissetmi olduunu hatrlyordu. D gzelliin i
ihtiamla uyumlu olmasn diledii o nadir zamanlarda da hep ayn eyi hissetmiti. Bunlar
dnmenin tam sras! dedi kendine. Azarlad kendini. Ama iindeki bir ses, taksinin lastiklerinin
dn ritmine uyarak hep ayn eyi soruyordu: Sen kendi mutluluun iin yaamaya inanrdn...ne
kald imdi o mutluluktan? Mcadeleni kazanyor musun? Evet, drste cevap ver! Senin ne karn
var bundan? Yoksa bu soruya cevap veremeyen o hayrseverlerden biri mi oldun sen de?...Sras
deil! diye yine azarlad kendini. Taksinin n camndan, ilerdeki Taggart Terminali grnmt.
Terminal mdrnn odasndaki adamlar da snen sinyaller gibiydi. Sanki burada da devre
kopmu, onlar hareket ettirecek akm gc kalmamt. Dagny'ye hareketsiz ve pasif baklarla
baktlar, artk Dagny onlar harekete geirse de, geirmese de, fark etmezmi gibi grndler.
Terminal mdr yoktu. Ba mhendis bulunamyordu. En son iki saat nce terminalde
grlmt, ama ondan beri ortada yoktu. Mdr yardmcs Dagnyyi aramaya gnll olduktan
sonra kendi inisiyatif gcn kaybetmiti. tekiler hibir eye gnll deildi. Sinyal mhendisi,
otuz yalarnda, ocuksu grnen biriydi. Saldrgan bir sesle, Ama bu daha nce hi olmamt,
Bayan Taggart! deyip duruyordu. Enterlok bozulmamt hi. Bozulamaz. Biz iimizi biliyoruz. Onu
birileri onarabilirse, biz de onarrz...ama bozulmamas gerekirken bozulursa...onaramayz! Makas
yllardr burada alan tecrbeli bir adamd. Zeksn m maskeliyordu, yoksa bunca zaman bask
altna almakla onu bsbtn m bomutu, belli deildi.
Ne yapmak gerektiini bilmiyoruz, Bayan Taggart. Ne zaman hangi izni istemek gerektiini
bilmiyoruz. Bu trl bir acil durum iin kurallar da yok. Kurallar kimin koyacann kural bile
yok.
Dinledi, elini sessizce telefona uzatt, santralden Chicago'daki Atlantic Southernn bakann
bulup balamasn istedi. Gerekirse evinden aramasn, yatandan kaldrmasn da ekledi
George? Ben Dagny Taggart, dedi adamn sesini duyunca. Sizin Chicago terminalindeki
sinyal mhendisi Charles Murrayi yirmi drt saatliine bana dn verebilir

misin?...Evet...Tamam...Hemen bir uaa bindir, buraya yolla. bin dolar vereceimizi syle
ona...Evet, bir gn iin...Evet, durum o kadar kt...Evet, nakit olarak eline vereceim, gerekirse
kendi paramdan. Uaa binmesini salamak iin ne rvet istese veririm, ama Chicagodan ilk kalkan
uaa bindir onu...Hayr, George, bir tane bile yok. Taggart Transcontinental'da hi akl
kalmad...Evet, tm belgeleri, istisna izinlerini, acil durum permilerini alacam...Saol, George.
Grrz. Telefonu kapad, odadaki adamlarla hzl hzl konumaya balad. Artk tekerlek sesi
duyulmayan terminaldeki sessizlii dinlemek istemiyordu. Sessizliin iinde yanklana yanklana
tekrarlanyormu gibi gelen szleri de duymak istemiyordu: Taggart Transcontinental'de hi akl
kalmad...
Hemen bir tamir treniyle bir ekip hazrlayn. Son hzla Hudson Hatt'na gitsinler, orada
bulduklar her bakr teli, , sinyali, telefonu, irket mal olan her eyi skp getirsinler. Sabaha
hepsi burada hazr olsun. Ama, Bayan Taggart! Hudson Hatt seferlerimiz yalnzca geici olarak
durduruldu, Birletirme Kutulu da hatt skmemize izin vermedi! Sorumluluk benim. Ama
sinyaller almazken tamir trenini oraya nasl yollayacaz? Sinyaller yarm saate kadar
alacak. Nasl? Yryn, diyerek ayaa kalkt Dagny.
Hzla yolcu platformuna ilerlerken, adamlar onun arkasndan yrmekteydiler. Hareketsiz duran
trenlerin yanndaki insan gruplarnn arasndan geiyorlard. Dagny dar bir asma koridora sapt,
labirent gibi raylara yukardan bakabilecei yere ilerledi. Kor sinyaller, donmu dmeler geride
kalmaktayd. Taggart Transcontinentaln yeralt tnellerini onun saten sandaletlerinin sesi
dolduruyormu gibiydi. Arkasndaki adamlarn ayak sesleri, onunkilerin yanksyd adet. Dagny hzla
A kulesinin kl cam kabinine yneldi. O cam kabin orada, bedensiz bir ta gibi durmaktayd. Bo
raylarn tepesindeki tahtndan indirilmi bir kraln tac.
Kule mdr fazla tecrbeli, fazla dikkatli bir adam olduu iin, zeksn tm tehlikelere ramen
saklayamyordu. Dagnynin ne yaplmasn istediini, ilk birka kelimeden sonra anlamt. Ksaca,
Peki, hanmefendi, diye cevap verdi, ama Dagnynin peindeki adamlar oraya vardnda, o artk
izelgelerine eilmi, mr boyunca yapmak zorunda kald en aalayc hesaplara dalmt.
Adamn isteneni anladn biliyordu Dagny. Gzlerini kaldrp gcenik bir ifadeyle bakndan
anlamt. O bak, Dagnynin yzndeki bir ifadeye ok iyi uyuyordu. Adam bir ey sylememiti
ama Dagny yine de, nce yapalm, duygular sonra hissederiz, dedi. Ba stne, hanmefendi.
Adamn sesi tahta gibiydi.
Adamn bu yeralt kulesindeki odas, dnyann en hzl, en zengin, en dzenli nehrine bakan bir
veranda gibiydi aslnda. Saatte doksan trenin girip kn hesaplamaya alkn bir adamd. Hepsinin
gven iinde akp geliini kontrol ederdi oradan. Ama imdi ilk defa olarak...kurumu kanallarn bo
karanlna bakmaktayd.
Dagny rle odasnn aralk duran kapsndan, kule grevlilerinin bo bo durmakta olduunu
gryordu. Bu adamlarn ii, bir an bile dinlemelerine izin vermeyen bir iti. nlerindeki raflarda
kitap ayrac gibi ykselen levyelerden birinin ekilmesi, binlerce elektrik devresini altrr,
binlerce konta salayp binlercesini zer, bir yolu amak iin dzinelerce makas boaltr,
sinyallere komut verirdi. Hibir yanla izin yoktu. Hibir ey ansa braklamazd. O insan elleri,
ok karmak dnce sistemlerinin vard sonular uygulard...yzlerce tren hzla ilerleyebilsin,
binlerce ton metal ve hayat sa salim yerine ulasn diye. Ama Dagny onlara bakarken, yzlerinden
bir eyler okuyordu. Bu adamlar trafiin akabilmesi iin o el temasnn art olduuna inanmaktayd.
imdi bo kalmlard. Kule yneticisinin nndeki dev panolarda yanp snen krmz yeil klar
imdi bo ve snkt. Cam boncuklar gibiydiler, bir zamanlar vahilerin, Manhattan Adasnda satt
boncuklar gibi.

Mdr yardmcsna, Btn vasfsz iilerinizi arn, dedi. Yardmclar, yaya kontrol
iilerini, motorlar silenleri, u anda terminalde kim varsa hepsini. Hepsi hemen buraya gelsin.
Buraya m?
Buraya. Dagny eliyle aadaki raylar gsteriyordu. Makaslar da ar. Depoya telefon
a, bulabildikleri her el fenerini, her lambay yollasnlar. Kondktr fenerlerini, frtna lambalarn,
hepsini.
Lambalar m, Bayan Taggart?
abuk ol.
Sevk grevlisi, Biz ne yapyoruz burada, Bayan Taggart? diye sordu.
O trenleri altracaz...ve elle altracaz.
Elle mi?
Evet, arkada! Neden aryorsun? Kendini tutamamt. nsanolu yalnzca kas deil miydi?
te imdi geri gidiyoruz. Enterlok sistemi olmayan zamana. Semaforun da, elektriin de olmad
zamanlara. Tren sinyallerinin elik ve kabloyla verilmedii, ellerinde lamba tayan adamlarca
verildii zamanlara. Fiziksel adamlar. Elektrik direi grevi yapan adamlar. Bunca zamandr
savunduunuz bu deil miydi? te istediiniz oldu. Ha, siz fikirlerinizi letlerin saptayacan m
dnmtnz? Oysa tam tersi oluyor. imdi aklnzn saptad letleri greceksiniz!
Ama geri dnmek bile zek gerektiriyor, diye dnyordu. evresindeki miskin suratlara
bakarken, kendi durumundaki paradoksu grebiliyordu. Makaslar nasl altracaz, Bayan
Taggart?
Elle,
Ya sinyalleri?
Elle.
Nasl?
Her sinyal noktasna eli fenerli bir adam dikerek.
Nasl? Oralarda yeterli mesafe yok.
Bir ray kullanp yanndakini kullanmayacaz.
Adamlar hangi makas aacaklarn nasl bilecekler?
Yazl emirlerle.
H?
Yazl emirlerle...eski gnlerdeki gibi. Parmayla kule mdrn gsterdi. Mdr imdi
trenlerin nasl yryeceine, hangi raylarn kullanlacana dair program hazrlyor. Her sinyal ve
her makas iin emir yazacak. Birka adam haberci olarak seecek, onlar her noktaya emirleri
ulatracaklar. Eskiden birka dakikada yaplan ileri yapmak imdi saatler srecek, ama o bekleyen
trenleri terminale sokacaz, buradakileri de yola karacaz.
Btn gece her eyi yle mi altracaz?
Yarn da btn gn...ta ki enterlokun nasl onarlacan bilecek kadar beyni olan biri gelip size
areleri gsterene kadar.
Sendika anlamalarnda eli lambal adamlara dair madde yok. Mesele kacak. Sendika itiraz
edecek.
Sorumlu benim.
Ben emri veren kii durumuna dmek istemem...
Emirleri ben veriyorum.
Kulenin yanndaki merdivenin demir sahanlna kt. z-kontrol mcadelesi veriyordu. Bir an
iin, kendisini de hassas bir teknolojik makineymi gibi hissetti. Akm kesilmi makinelerden biri.

Kta aan demiryolunu iki eliyle altrmaya uraan biri. Taggart yeralt dnyasnn o kocaman,
sessiz karanlna doru bakt, bu koridorlarda insanlarn lamba direi gibi duraca hallere dm
olmaktan tr alev alev bir aalanma duygusu iini yakyordu. Kulenin dibine toplanmaya
balayan adamlarn yzlerini ancak fark edebiliyordu. Karanln iinden sessizce akp geliyor,
kprdamadan duruyorlard. Arkalarndaki duvarda mavi ampuller vard. Onlar mavimsi bir bulut
iindeymi gibi gsteriyordu. Bir de kulenin cam odasndan dklen k vard. Dagny yal
tulumlar, kasl vcutlar, yorgun insanlara zg sarkk kollar grebiliyordu. Dnme
gerektirmeyen, dlsz ilerde alan adamlard bunlar. Demiryolunun en alttakileri. lerindeki
genlerin ykselme ans kalmamt, yallarn da zaten niyeti yoktu. Sessizce duruyorlard. ilerin
beklenti ieren merak yoktu bunlarda. Mahkumlarn o ar kaytszl vard.
Onlarn tepesindeki demir merdivenlerde durdu, tok ve net bir sesle konutu: Az sonra size
verilecek emirler benim emirlerimdir. Bu emirleri size verecek kiiler benim talimatmla hareket
etmektedirler. Enterlok kontrol sistemi arza yapt. imdi onun yerini insan emei alacak. Tren
servislerine derhal yeniden balanacak.
Kalabaln arasnda baz suratlarn kendisine garip bir ifadeyle bakmakta olduunu gryordu.
Gizli bir gceniklik, ona bir anda kadn olduunu hatrlatan bir tr kstaha merak. zerindeki
kyafeti o zaman hatrlad, gerekten de ok yersiz bir kyafet olduunu hissetti. te o zaman, biraz
meydan okuma, biraz u ann gerek anlamna noksansz sadakate benzeyen iddetli bir drtyle,
zerindeki pelerini omuzlarndan arkaya att, n altnda, o lekeli stunlarn arasnda, resmi davette
bir figr gibi durdu. Dimdikti. plak kollarnn, ltl siyah satenin, askeri nian gibi parlayan
prlantann lksn sergilemekteydi.
Kule mdr makaslara yerlerini bildirecek. Trenlere lambalarla yol gsterecek sinyalcileri,
emirleri tayacak olan ulaklar seecek. Trenler...
Sesindeki o ac tonu deitirmeye alyordu. Anlam vard o tonun: Ancak bu ii yapar bu
adamlar, onu da eer yapabilirlerse...Taggart Transcontinental'da bir tek beyin kalmad...
Trenler terminale girip kmay srdrecek. Sizler hep yerlerinizde kalacaksnz, t ki...
Birden sustu, ilk grd, onun gzleri ve salar olmutu...o amanszcasna gzlemci gzler,
yeraltnda bile gne n yanstyormu gibi grnen, bakrdan altna alan o salar...John Galt,
aklszlar gruhunun arasndayd. Yal tulum giymi, kollarn svam olan John Galt, kendine zg,
hi arl yokmu gibi duruuyla oradayd. Yzn yukarya kaldrmt. Gzlerinin Dagny'ye
bak, sanki u an daha nceden grm gibiydi.
Ne oldu, Bayan Taggart?
Bu kule mdrnn yumuak sesiydi. Yan bandayd adam. Elinde ktlar vard. Dagny
mrnde yaad en bilinli anlardan birinin sarholuundan syrlmay garip buldu. Ama o ann ne
kadar srdn, o anda kendisinin nerede olduunu, niin orada olduunu bilmedii kesindi. Galtn
yznn farkndayd. Onun dudaklarnn biiminde, yanaklarnn dzlemlerinde, her zamanki
dinginliinin atrdadn gryor gibiydi. Ama o hl ayn ifadeyle bakyor, bu ann kendisi iin
bile ok fazla olduunu itiraf ediyormu gibi grnyordu.
Dagny konumaya devam edebildiini anlyordu, nk evresindekiler dinliyormu gibi
grnyordu. Ama kendisi hibir ses duymuyordu o anda. ok eskiden kendisine verilmi hipnotik
bir emri uygular gibi srdrd konumay. Tek bildii, bu emri sonlandrmann ona kar bir meydan
okuma olduuydu. Ama kendi kelimelerini bilmiyor, duymuyordu.
Kendini kl bir sessizlik iinde, yalnzca grme duyusuna sahip hissediyordu. Yalnzca grme
duygusu, ve obje de onun yz. O yz, Dagnynin boaznn dibinde basn yaratan bir konuma
gibiydi. Onun burada olmas yle doal gzkyordu ki! Her ey dayanlmayacak kadar basitti. Sanki

asl ok edici olan onun orada olmas deilmi de, dier adamlarn orada olmasym gibi
hissediyordu. O, Dagnynin demiryoluna aitti, ama dierleri deildi. Nice kere trenlerde giderken,
trenin bir tnele dalmasyla ciddi bir gerilime kapln hatrlyordu. Sanki o ortamda, hem
demiryolunun, hem kendi hayatnn esasn rlplak grebilecekmi gibi, bilinle madde
birleecekmi gibi, nsan aklnn donmu formu, amaca fiziksel varlk getirecekmi gibi. Ani bir
umuda kaplrd yle zamanlarda. nemli sayd deerlerin tm orada saklym, oras gizli bir
heyecann merkeziymi, yeraltnda onu isimsiz bir vaat bekliyormu gibi. imdi onunla burada
karlamas ok uygundu. Anlam da, vaat de oydu. Artk gzleri onun giysilerini grmyordu. Kendi
demiryolunun onu ne dzeylere indirdiini de grmyordu. Yalnzca ona ulaamad aylarn
silinmekte olan ikencesini gryordu orada. O aylarn ona ne bedel dettiini okuyordu o yzde.
Duyabildii tek konuma, sanki kendisi ona, te bu, tm yaammn dl, diyormu gibiydi.O da
cevap olarak, Benimkinin de, diyordu.
Yabanclara syleyecekleri bitmi olmalyd, nk kule mdr ne km, onlara bir eyler
anlatmaya balamt. Elindeki listeye baka baka konuuyordu. Derken Dagny kar konmaz bir
gvenin ekimine kaplm gibi kendimi demir merdivenlerden iner buldu, kalabalktan uzaklat,
platforma ve k yerine ynelecei yerde, terk edilmi tnellerin karanlna doru yrmeye
balad. Beni izleyeceksin, diye dnyordu. Dnce sanki kelimeler hlinde deil kaslarnn
gerilimindeydi, iradesiyle, gcnn dnda olduunu bildii bir eyi gerekletirmeye alyordu.
Ama yine de istediinin olacandan son derece emindi. Yo, kendi istei deil, dorusu bu olduu
iin. Beni izleyeceksin. Bu ne bir yakar, ne bir dua, ne de bir talepti. Bir gerein ifadesiydi.
Dagny'nin tm bilgeliinin gcn tayordu, yllar iinde biriktirdii tm bilgeler, bunun iindeydi.
Beni izleyeceksin. Eer biz, bizsek, sen ve ben eer yayorsak, dnya eer varsa, u ann anlamm
biliyorsan ve elden kamasna bakalar gibi izin vermeyeceksen, yok olmasn, ona ulalamamasn
istemeyeceksen...beni izleyeceksin. Cokulu bir gvendi hissettii. Umut ya da inan deildi bu.
Varolu mantna tapmakt.
Terk edilmi raylar zerinde hzla ilerliyordu. Granit duvarlar arasnda kvrlarak giden
koridordayd. Kule mdrnn sesi artk duyulmuyordu. Sonra kendi damarlarnn at temposunu
duydu. Ona yukardaki kentin temposu cevap veriyordu. Ama Dagnyye, kannn damarlarndaki
aknn sesi duyuluyormu gibi gelmekteydi. Ses olan oydu. Kentin temposuysa, onun kendi bedeni
iindeydi...derken arkalarda bir yerde ayak sesleri duydu. Dnp bakmad. Admlarm hzlandrd.
Onun motorunun kalntlarnn hl kilitli durduu demir kapnn nnden geti. Hi durmad,
yalnzca, son iki yln olaylarndaki birlik ve mantk aa kt anda rperdiini hissetti. Bir dizi
mavi k sonsuza doru gidiyordu. ki yanda granit duvarlar vard. Patlam kum torbalarndan
raylarn, pasl hurda ynlarnn zerine kumlar dklmt. Ayak seslerinin yaklatn duyunca
durdu, bakmak zere dnd.
Mavi klarn ksa bir sre Galtn salarnda parldadn grd, yznn solgun izgilerini,
gz altlarndaki kkleri yakalayabildi. Yz kayboldu, ama adm sesleri bir sonraki mavi a
kadar balanty salad. Ik bu sefer gzlerinden geti. Gzleri dosdoru ileriye dikilmiti. Dagny
onu kuleden grd andan bu yana o gzlerin zerinden hi ayrlmam olduunu anlad.
Tepede kentin temposunu duyuyordu. Bir zamanlar bu tnelleri kentin kkleri saymt. Gklere
kadar ulaan tm hareketlerin kkleri burada, diye dnmt. Ama imdi, kendisiyle John Galt, o
kklerin iindeki canl g olarak gryordu. Balang da, ama da, anlam da onlard. O da kentin
temposunu kendi bedeni iinde duyuyor, diye geirdi iinden.
Pelerinini arkaya savurdu, meydan okur gibi dimdik durdu. Demin adamlara hitab ederken
kulede durduu gibi. Galtn onu on yl nce ilk grd gnk gibi. Yine yer altnda. Onun itiraf

nlyordu beyninde...kelime olarak deil, solumay bu kadar gletiren tempo olarak: Lksn
simgesi gibiydin ve hepsinin kayna olan o yere aittin...hayatn neesini, asl hakeden yere
getiriyordun...hem enerji gibi hem de onun dl gibiydin...ben de bu ikisinin ayrlmaz olduunu ilk
sylemi olan kiiydim...
Bunu izleyen saniyeler, kr bilincin iindeki k parlamalar gibiydi. Dagnynin onun yzn
grd an, onun gelip tam yannda durduu an, Dagnynin bir ara ondaki akn sakinlii, gemlenmi
younluu, koyu yeil gzlerdeki anlayn gln grd an...Dagnynin o yzdeki gerginlikte,
dudaklarn ekiliyormu gibi sert ifadesinde ne grdn anlad an...onun dudaklarn kendi
dudaklar zerinde hissettii...o dudaklarn biimini hem absol bir form, hem de kendi iini
dolduran bir sv gibi bilinlendirdii an...sonra o dudaklarn boazndan aa kay, bir dizi rk
izi brakan o iiyormu gibi hareket...ardndan prlanta broun, o bakr salar arasndaki parlts.
Ondan sonra, vcudunun duyularndan baka hibir eyi bilinlendirmedi, nk vcudu an bir
g edinmi, ona en karmak deerleri dorudan alg yoluyla bildirmeye koyulmutu. Gzleri nasl
enerjinin dalga boylarn gr hline eviriyorsa, kulaklar nasl titreimleri sese eviriyorsa,
vcudu da hayatnn tm seeneklerini harekete geiren enerjiyi, annda duyusal algya evirmekteydi.
Onu titreten, zerindeki elin basnc deildi. Bunun tm anlamnn annda toplamyd. Bunun onun eli
olduunu bilmek, Dagnynin teni ona aitmi gibi hareket etmekte olduunu bilmek, bu hareketin,
Dagnynin varlyla simgelenen tm baary kabullenme olduunu bilmek...evet, yalnzca fiziksel
zevkin sansasyonuydu, ama iinde Dagnynin ona duyduu tapnma, onun kiiliine ve hayatna ait
olan her eye tapnma vard...Wisconsindeki fabrikada bir akam yaplan toplantdan, Kayalk
dalarnda sakl bir vadideki Atlantise, kulenin dibindeki bir iinin bedeni zerinde o yeil gzlerin
zafer dolu glne kadar...inde Dagnynin duyduu gurur da vard. Onun kendine ayna diye setii
kiinin kendisi olmasndan gelen gurur. u anda ona varlnn toplamn sunann kendi vcudu
olmasndan, onun vcudunun da kendisine kendi varlnn toplamn sunmasndan kaynaklanan gurur.
Bunlarn hepsi vard iinde...ama Dagnynin tek bildii, onun elinin kendi gs zerinde yaratt
sansasyondu.
Galt onun pelerinini ekip kard, o vcudun inceliini, kendi kollarnn emberi iinde hissetti.
Sanki kendi vcudu yalnzca Dagnynin onu fark etmesi iin bir aram gibi, ama o benlik de,
kendisinin onu fark etmesi iin bir aram gibi. Dagny hissedebilme kapasitesinin snrna varyordu,
ama hissettii, sabrsz bir istein l gibiydi. imdi isim takabiliyordu Dagny o la. Ama o
lkta da, hayatnn hrsndaki niteliklerin ayns vard...Iltl ihtiraslarn sonsuz nitelikleri.
Galt bir anlna ban arkaya ekti, dosdoru onun gzlerine bakt, onun da kendi gzlerini
grmesine izin verdi, hareketlerinin tm anlamn onun da bilmesini salad, sanki gzlerinin
bulumasyla oluan, az sonra gelecek olandan daha byk yaknlk srasnda, ikisinin bilincine bir
spot tuttu.
Sonra Dagny bir uval dokusunun, omuzlarnn tenine dediini hissetti, kendini patlam kum
torbalar zerinde yatar buldu, oraplarnn uzun, smsk gergin parltsn grd, onun dudaklarnn
kendi ayak bileine bastrdn hissetti, sonra baca boyunca ilerleyen o ikence dolu hareketi, o
bacak biimini dudaklaryla kendinin klmaya alyormu gibi bir duygu veren hareketi izledi, kendi
dilerinin onun koluna kapann, onun dirseinin kendi ban bir hareketle yana evirip
dudaklaryla dudaklarn actc bir baskyla bulmasn yaad...ardndan yukar doru bir hareket
olarak alglad eyi ta boaznda hissederek tm vcudunda bir tek zevkin yaatt oku
hissetti...ondan sonra tek bildii, onun vcudunun hareketi, ihtiras ve o ihtirasn devam oldu...sanki
kendisi artk bir insan olmaktan km, imknsza ulamaya alan bir abaya dnm gibi...ama
birden bire imknszn da mmkn olduunu grd, sesli soluyup hareketsiz yatt, bundan sonra artk

sonsuza kadar baka hibir ey istemenin mmkn olmadn anlad.


O da yannda yatyordu. Srtst dnmt. Tepelerindeki granit tavana bakyordu. Dagny onun
kum torbalar zerinde, vcudu svsal bir rahatlama iindeymi gibi uzandn gryordu. Siyah
pelerini, ayaklarnn oraya, raylarn zerine atlmt. Granit duvarlarda nem boncuklar beliriyor,
grnmez atlaklardan aaya doru kayyor, uzaklardaki bir trafiin klarym gibi grnyordu.
Galt konutuunda, sesi sanki Dagnynin kafasndaki bir soruya cevap vermeyi srdryormu
gibiydi. artk ondan saklayaca hibir ey yokmu gibi, ona borlu olduu ey, vcudunu at gibi
ruhunu da amakm gibi.
...seni on yldr byle gzledim...buradan, ayaklarn bastn yerin altndan...binann
tepesindeki ofisinde yaptn her hareketi bildim, ama seni hi grmedim, hi yeterince grmedim...on
yln gecelerini, sana bir kere rastlayabilme imknn arayarak geirdim...burada, platformlarda, ya
da trene binerken...zel vagonunu trene balama emri ne zaman gelse biliyordum, rampadan inerken
seni grebilmek iin bekliyordum. Ben aadaki karanlklardan sana bakarken, yanmdan
geiyordun...keke bu kadar hzl yrmese, diyordum...sanrm bacaklarnn heykelini yapabilirdim,
o kadar iyi tanyordum onlar. Gzlerimle deil, avularmla. Yanmdan geip gidiini
izlerken...sonra iime dnerken...gn doumundan hemen nce evime, saat uyumaya giderken...ama
hi uyuyamazken...
Seni seviyorum, dedi Dagny. Sesi kskt. Genliin o krlgan ans olmasa, hemen hemen
tonsuz bir sesti.
O gzlerini yumdu, bu sesin geride braktklar yllara akmasna izin verdi. On yl,
Dagny...yalnzca bir ara, birka hafta boyunca karmdayd. Seni grebiliyordum. Hzla uzaklamyor,
olduun yerde duruyordun. Iklandrlm bir sahnede. Benim seyretmem iin kurulmu zel bir
sahnede...nice akamlar boyunca saatlerce izledim seni...John Galt hatt denilen ofisin kl
penceresinden...Ve sonra bir gece...
Dagnyden sesli bir soluk kurtuldu. Sen miydin o geceki?
Beni grdn m?
Glgeni grdn...kaldrmda...ileri geri gidip geliyordu...bir mcadele okunuyordu...sanki...
Sustu. kence szn telffuz etmek istemiyordu.
yleydi, dedi Galt yavaa. O gece iimden, ieri girmek, karna kmak, seninle
konumak...gibi eyler gemiti. Yeminimi bozmaya en ok o gece yaklamtm. Seni masana
devrilmi grdmde. Tadn ykn altnda ezildiini grdmde...
John, o gece benim dndm de sendin...ama bilmiyordum... Ama, ben biliyordum.
...sendin, mrm boyunca, her yaptm ite, her istediim eyde... Biliyorum.
John, en zoru seni vadide brakp gidiim deildi...aslnda...
Radyo konumand...dndn gnd, deil mi?
Evet! Dinliyor muydun?
Tabi. O konumay yaptna sevindim. Yapabilecein en harikulade eydi. Hem ben...zaten
biliyordum.
Biliyor muydun...Hank Rearden m?
Seni vadide grmeden nce biliyordum.
Acaba...ilk duyduunda, bekliyor muydun?
Hayr.
Acaba...? Yine sustu.
Zor muydu, yle mi? Evet. Ama ancak ilk birka gn iin. O gece...rendikten sonraki gece ne
yaptm sylememi ister misin?

Evet.
Hank Rearden' hi grmemitim. Yalnz gazetelerdeki resimlerinden biliyordum. O gece New
Yorkta olduunu duymutum. Byk sanayicilerin bir konferansna katlacakt. Ona bir gz atmak
istedim. Konferansn yapld otelin kapsna gittim. Girite parlak klar vard, ama biraz tesi
karanlkt. Kaldrmda durunca, kendimi grnmeden izleyebiliyordum. Etrafta birka aylak insan
dolanyordu. Yamur attrd iin bina duvarnn dibine snmtk. Konferansa katlanlar
ktnda, hemen kendilerini belli ettiler. Giysileri, hareket edi biimleri farklyd. ok pahal, ok
zengin giysiler, buna karlk davranlarnda bir ekingenlik vard. Sanki o an iin ne olduklarn
gstermekle su iliyorlarm gibi. ofrler arabalarn getiriyor, birka gazeteci, bazlarna sorular
soruyor, evrede birka kii kulak kabartmaya alyordu.
Yorgun adamlard sanayiciler. Yalanmakta olan, imanlamakta olan, belirsizlikler karsnda
gvensizliklerini saklamaya alan adamlard. Derken, onu grdm. Pahal bir trenkot, kalarna
doru eilmi bir apka giymiti. Hzl admlarla, hak edilerek kazanlm bir gvenle yryordu.
Dier sanayiciler birka soru sormak niyetiyle stne adadlar. Onca zengin, onun evresinde rak
gibiydi. Eli arabasnn kapsnda, ban kaldrm onlara bakarken grdm onu. Eik apkann kenar
altndan o ksack glmsemeyi yakaladm. Gvenli, sabrsz, biraz da elenen bir glmsemeydi.
Sonra bir an iin, daha nce hi yapmadm bir eyi yaptm. Nice kii byle bir anda hayatn
mahvetmitir. O saniyeyi balamnn dna kardm, dnyay onun yarataca bir dnya olarak, ona
uyan bir dnya olarak grmeye altm. O bir sembolm gibi. Baarlarn dnyas vard karmda.
Esir alnmam bir enerji vard. Tkanmam ilerlemeler, ama dolu yllar, elde edilen dln zevkini
karmak vard. Yamur altnda, o serserilerin arasnda dururken, yle bir dnya gerekten var olsa,
yllarn bana neler getireceini dndm, dayanlmaz bir zlem duydum. O adam, benim olmam
gereken her eyin simgesiydi...benim olmas gereken her eye de sahipti...ama bu da yalnzca birka
saniye srd. Ardndan olay tekrar kendi balam iinde grdm, gerek anlamna
bakam...harikulade yeteneklerine karlk dedii bedelleri dndm...benim anladm eyi
anlayabilme abas iinde hangi sessiz aknlklarla mcadele ettiini anladm. Onu yeniden olduu
gibi grdm. Benim savamn simgesiydi o. cn alacam ve kurtaracam hakk yenmi kahraman
oydu. Ve ite o zaman...o zaman seninle ve onunla ilgili olarak rendiim eyi kabullendim. Bunu
bilmem gerekirdi, diye dndm. Dorusu bu, dedim kendi kendime.
Dagnyden ykselen hafif iniltiyi duydu, sesli sesli gld.
Dagny, ac ekmiyorum demedim. Ama ben ac ekmenin nemini biliyorum. Acyla savamak,
sonra da onu kenara atmak gerektiini, onu, insann kendi ruhunun bir paras olarak kabul etmemek
gerektiini, varolu zerinde kalc bir yara saymamak gerektiini biliyorum. Acma bana. O sra oldu
ve geti.
Dagny ban evirip ona sessizce bakt, Galt glmsedi, dirsei zerinde doruldu, Dagnynin
hareketsiz yzne bakt. Dagny, Sen burada vasfsz iiydin, diye mrldand. ...burada!...Oniki
yl boyunca...
Evet.
eyden beri...
Twentieth Centuryden ktmdan beri.
Beni ilk grdn o gece...yine burada alyordun, yle mi?
Evet. Benim yanmda a olarak almak istediini sylediin srada da, ben senin iindim,
ama izindeydim. Neden o kadar gldm anlyor musun?
Dagny onun yzne bakyordu. Onun glmsemesinde ac, Galtnkine nee vard. John...
Syle. Ama hepsini syle.

Sen buradaydn...onca yl..


Evet.
...onca yl...demiryolu yok olurken...ben akll adam arayp dururken...bulabildiim her areye
sarlrken...
...benim motorumun yaratcsn bulmak iin lkeyi tararken, James Taggartla Wesley Mouchu
besleyip dururken, en byk baarna, yok etmeye altn dmannn adn verirken.
Dagny gzlerini yumdu.
Onca yldr buradaydm, dedi Galt. Elini uzatsan dokunabilecein yerdeydim. Senin kendi
alannda duruyor, mcadeleni seyrediyordum. Yalnzln, zlemlerini, benim adma verdiini
sandn savan, o savata dmanlarma yardm ediini, pepee yenilgilere urayn...ve ben
burada, senin gr zaafn sayesinde saklanabiliyordum. Tpk Atlantisin insanlardan bir optik
ilzyon sayesinde saklanabildii gibi. Ben burada, senin grebilecein gn bekledim. Desteklediin
dnyann kurallarna gre, senin deer verdiin her eyin yer altna girmesi gerektiini, onlar orada
araman gerektiini grmeni bekledim. Buradaydm. Seni bekliyordum. Seni seviyorum, Dagny. Kendi
hayatmdan ok seviyorum...oysa ben insanlara hayatn nasl sevilmesi gerektiini reten kiiyim.
Onlara ayrca, bedeli denmemi hibir eyi beklememeyi de rettim...bu gece yaptma gelince,
bunu da bedelini deyeceimi bilerek, o bedelin hayatm olabileceini bilerek yaptm. Hayr!
Galt glmseyerek ban sallad. Yo, evet. Beni bir kere kerttin, onu biliyorsun. Kendim
iin aldm karar bozdum...ama onu bilinli olarak, anlamm bilerek yaptm, kr krne bir anlk
bir drtye teslim olarak deil. Sonularn anlayarak, onlara dayanmay kabullenerek. Byle bir ann
yanmzdan geip gitmesine izin veremezdim. O bizimdi, sevgilim, onu kazanm ve hak etmitik.
Ama sen henz brakmaya, bana katlmaya hazr deilsin. Biliyorum...ve istediim eyi tam benim
olmadan almay setiime gre de, bedelini demem gerekir. Nasl ve ne zaman olacan bilemem,
tek bildiim, dmana teslim olunca, sonularna katlanmak gerektiidir. Dagnynin yzndeki
ifadeye cevap olarak glmsedi. Hayr, Dagny, kafamdaki dman sen deilsin...beni bu noktaya
getiren de bu...ama aslnda, izlediin yol nedeniyle ylesin, yalnzca henz kendin farknda deilsin.
Ben farkndaym. Asl dmanlarm benim iin tehlike oluturmuyor. Sen oluturuyorsun. Onlarn beni
bulmasna yol aabilecek tek kii sensin. Onlar benim ne olduumu anlama kapasitesine sahip deil,
ama senin yardmnla...anlayacaklar.
Hayr!
steyerek yapmayacaksn. Yolunu deitirmekte de zgrsn, ama bu yolda gitmeyi
srdrdke, bu yolun mantndan kaamazsn. atma kalarn, bu seim bana aitti; tehlikesini de
kabul eden benim. Ben alveriiyim, Dagny. Her konuda yleyim. Seni istiyordum, kafandaki karar
deitirme gcm yoktu, yalnzca fiyat dnebilir, gcmn yetip yetmeyeceine karar
verebilirdim. Gcm yetti. Benim hayatm bana aittir. ster harcar, ister yatrm yaparm. Sana
gelince, sen... Cmleyi hareketiyle srdryormu gibi onu koluyla kaldrd, dudaklarndan pt.
Dagnynin bedeni hl teslimiyet iinde, hareketsizdi. Salar sarkyor, ba arkaya devriliyor, onun
dudaklarnn basksyla konumlanyordu. ...sen satn almak istediim tek dlsn. stiyordum seni.
Bedeli hayatm olacaksa, onu da veririm. Hayatm veririm...ama aklm deil
Gzlerinde birden bire kat bir parlt olutu, dorulup oturdu, bir soru sordu: Sana katlp
almam ister misin? Enterlok sinyal sistemini bir saat iinde onarmam ister misin?
Hayr! lk bir anda kopmutu...Wayne-Falklanddaki zel yemek salonunda grd
adamlarn imajna bir cevapt bu bk.
Galt gld. Neden hayr?
Onlarn klesi olarak altn grmek istemem!

Ya sen kendin?
Bence kyorlar...kazanan ben olacam. Biraz daha dayanabilirim.
Doru, az kald...kazanmana deil, ama renmene.
Brakamam! Umutsuzluk lyd bu.
Henz olmaz, dedi o yavaa.
Sonra ayaa kalkt, Dagny de ona uyup kalkt. Konuacak durumda deildi Galt, Burada, iimde
kalmay srdreceim dedi. Ama beni grmeye alma. Benim dayandklarma senin de dayanman
gerek. Seni bundan korumak istemitim, ama artk benim yerimi bildiin hlde, benim seni istediim
gibi sen de beni istediin hlde, kendine asla bana yaklama izni vermeden yaayacaksn. Evime
gelme. Asla bizi birlikte grmelerine izin verme. Yolun sonuna vardnda, brakmaya hazr
olduunda, onlara syleme. Yalnzca Nat Taggartn heykelinin kaidesine tebeirle bir dolar iareti
iz...ait olduu yere. Sonra evine git ve bekle. Yirmidrt saat dolmadan seni almaya geleceim.
Dagny ban sessiz bir yemin sunarcasna edi.
Ama Galt uzaklamak zere dndnde, Dagnynin vcudunda bir rperti dolat, ilk defa
olarak yaamn sarsnts onu uyandrd, istem d bir lkla uzand: Nereye gidiyorsun?
Lamba direi olmaya. afak skene kadar lambay tutacam...senin dnyann bana
verebilecei tek i bu. Alaca da sadece bu olacak.
Dagny onu kolundan yakalad, tutmak istedi, izlemek istedi. Kr gibi peinden gitmek istiyordu
onun. Her eyi brakmaya razyd, onun yzn grmekten yoksun kalmamak iin. John!
Galt onun bileini yakalad, elini bkt, kendi kolundan koparp ekti. Hayr, dedi.
Sonra o eli tutup dudaklarna gtrd. O dudaklarn basnc, itiraf etmedii kadar ihtiraslyd.
Ardndan dnp uzaklat. Hat boyunca yryordu. Dagny'ye sanki raylar da, o glge de onu ayn
anda terk ediyormu gibi geldi.
Dnp terminale doru yola koyulduunda, ilk teker sarsntlar binann duvarlarn sarsmaya
balamt. Durmu bir kalbin yeniden atmaya balamas gibi. Nathaniel Taggartn tapn a sessiz ve
botu. Deimez , bo mermer tabanda parldyordu. Lobide birka klksz insan vard. Bu
parltnn iinde kaybolmu gibi dolanmaktaydlar. Heykelin kaidesinin basamaklarna, yrtk prtk
giysiler iinde bir serseri oturmutu. Pasif bir teslimiyet iindeydi. Kanatlar yolunmu bir kua
benziyordu. Gidecei bir yer yoktu. Nereyi bulduysa oraya kmt.
Dagny de o serseri gibi basamaklara kt. Tozlanm pelerinine smsk sarnmt. Ban
koluna dayayp orada ylece hareketsiz kald. Alama aamasn da, hissetme, hatt hareket etme
aamasn da geride brakm gibiydi.
Kafasnn iinde bir sahne vard. Biri kolunu kaldrm, lambay havada tutuyordu. Bu grnt
zaman zaman zgrlk Ant'na benziyor, sonra salarn gnein soldurduu bir adama dnyor,
dnyann hareketini durduran gkyzne doru kaldrm, ylece duruyordu.
Yaknnda oturan serseri, Derdin her neyse, stnde durma, hanm, dedi merhametli bir sesle.
Zaten aresi yok...Ne yarar var, hanm? John Galt kim?

VI
KURTULU KONERTOSU
20 Ekim gn Rearden elikde alan iiler cretlerine zam yaplmasn talep etti.
Hank Rearden bunu gazetelerden rendi. Ona hibir istek yanstlmam, kimse onu durumdan
haberdar etmeyi gerekli grmemiti. Talep dorudan Birletirme Kuruluna iletilmiti. Dier elik
fabrikalarndan neden byle bir ey istenmedii aklanmamt. Talepte bulunanlarn kendi iileri
olup olmadn bilmesi imknszd, nk Kurulun sendika seimleriyle ilgili kurallar, bunu
olanaksz bir hle getirmiti. Tek renebildii, sz konusu grubun son zamanlarda fabrikaya
szdrlan yeni iilerden olutuu idi.
23 Ekimde Birletirme Kurulu, sendikann talebini reddetti, istenen zamm vermedi. Bu konuda
herhangi bir toplant yapldysa bile, Reardenn haberi olmad. Ona ne danlm, ne haber verilmi,
ne de bir bildirimde bulunulmutu. O da beklemi, kendiliinden soru sormamt.
25 Ekimde, Kurul'u kontrol eden glerin nfuzu altndaki lke gazeteleri, Rearden elik
iilerinden yana bir kampanya balatt. cret zammnn reddedildiini yazyorlar, ama kimin
reddettiini, neden reddettiini sylemiyorlard. Reddetme hakknn ve yetkisinin kime ait olduuna
deginilmedii gibi, tam tersine, halka btn yasal teknikleri unutmalar telkin ediliyor, iilerin
ektii aclarn tek sebebi iverenmi gibi bir imada bulunuluyordu. Yazlardan birinde, gnn yaam
maliyeti karsnda Rearden elik alanlarnn ne sefaletlere dt anlatlmaktayd. Ardndan bir
baka yaz, Hank Reardenn be yl nceki krn aklamaktayd. Rearden iilerinden birinin
karsnn, yiyecek bulmak iin nasl bir dkkndan bir dkkna dolamak zorunda kald tarif
ediliyor, yan bandaki bir baka yazda da, lks otellerden birinde ad verilmeyen bir elik
patronunun verdii partide, birinin kafasnda nasl ampanya iesi krld anlatlyordu. O elik
patronu aslnda Orren Boyledu, ama yazda isim verilmiyordu. "Eitsizlikler hl devam ediyor,
diyordu gazeteler. "Bu durum, aydnlk amzn yararlarn paylamamz zorlatryor. Yoksulluk
halkn sinirlerini bilemekte. Durum tehlike noktasna yaklayor. Bir iddet patlamasndan
korkuluyor. Habire ayn eyi tekrarlyordu gazeteler: "Bir iddet patlamasndan korkuyoruz.
28 Ekim'de bir grup Rearden elik alan, bir ustabana saldrd, bir yksek frnn hava
borular kopartt. ki gn sonra benzer bir grup, idari binalardan birinin giri katndaki camlar krd.
Yeni iilerden biri, bir vincin anzmann paralad, kepedeki eriyik metal, orada duran be kiilik
grubun bir metre tesine boald. Sulunun, tutuklandktan sonra, Herhalde a ocuklarm
dnrken fttrmm, dedii yaynland. Ayn gazete, u an, kimin hakl, kimin haksz olduunu
tartacak zaman deil, diye yorum yapyordu. Tek kaygmz, lke elik retimini tehlikeye sokan
ok gergin bir durumun varl.
Rearden seyrediyor, hi soru sormuyordu. Niha bir aklama neredeyse nnde sergilenmek
zereymi gibi bekliyor, o srecin aceleye getirilmemesi, durdurulmamas gerektiini seziyordu.
Hayr, diye dnyordu erken kararan akamlarda. Pencereden dardaki akam havasna bakarak,
hayr, diyordu. Fabrikasna kar kaytsz deildi. Ama bir zamanlar canl bir varla
ynelikmiesine bir ihtiras hissederken, imdi sevilmi ve lm birini hatrlamak gibi, hznl bir
efkat hissediyordu. llere olan duygularmz gibi, artk hibir ey yaplamayacann bilincini
ieren tr duygular, diye dnd.
31 Ekim sabah bir haber geldi, yl nce kiisel gelir vergisindeki eksik demeyle ilgili
olarak tm mal varlnn, bu arada banka hesaplaryla zel kasalarnn, bir mahkeme karar

nedeniyle dondurulmu olduu bildirildi. Resmi bir nottu gelen. Yasann tm gereklerine uygundu.
Ama tabi, aslnda vergi a yoktu, yle bir mahkeme de olmamt. ileden kan avukatna,
Hayr, dedi. Onlara soru sorma, cevap verme, itirazda bulunma. Ama hayal bunlar!
brlerinden daha m kt? Hank, hibir ey yapma m diyorsun bana? Bunlarn srtn yere
getirmesine izin mi vereceksin? Hayr, ayakta kalacam. Hareket etme. Hibir ey yapma. Ama
seni aresiz durumda braktlar. yle mi? Hafif hafif glmsyordu.
Czdannda birka yz dolar nakit para vard, baka da hibir eyi yoktu. Ama kafasndaki o
garip, ltl scaklk, ok uzaklarda yer alan bir tokalama gibiydi. Yatak odasndaki gizli kasada
bekleyen bir kle altn dnmekteydi. Altn sal bir korsann verdii kle altn.
Ertesi gn, 1 Kasmda, Washingtondan bir telefon geldi. Konuan brokratn sesi sanki telefon
tellerinde diz kerek, zr dileyerek geliyordu. Bir yanllk. Bay Rearden! Yalnzca anssz bir
yanllk! O yaz size ynelik deildi. Bugnlerde durum nasl, biliyorsunuz. Ofislerde doru drst
alan bulmak ok zor, krtasiye de arap sa. Sersemin biri kaytlar kartrm, yanl ihbar size
yollam. Aslnda o, bir sabun reticisine gidecekti! Ltfen zrlerimizi kabul edin, Bay Rearden, en
st dzeyden kiisel olarak zr dileniyor. Ses ksa, beklentili bir sessizlikle duraklad. Bay
Rearden...? Dinliyorum. Sizi kayglandrdmz, utan verici bir durum yarattmz iin ne
kadar zgn olduumuzu anlatamam. Lanet olas formaliteler yle ok ki!
Krtasiyecilik ite, bilirsiniz! imdi emri geri ekip, hesaplar serbest brakmak birka gn,
belki bir hafta srecek...Bay Rearden? Duydum "ok zgnz ve gcmzn yettii her trl
telfiye hazrz. Elbette, bundan tr tazminat istemeye hakknz var, biz de deriz. tiraz etmeyiz.
Herhalde byle bir itiraz yazarsnz ve... Ben yle bir ey sylemedim. H? Yo,
sylemediniz...yani...ama siz...ne dediniz, Bay Rearden? "Hibir ey demedim.
Ertesi gn akama doru, Washingtondan ikinci bir yalvaran ses telefondayd. Bu pek kaygan
bir ses saylmazd. Telefon tellerinde cambaz gibi sekerek geliyordu. Kendini Tinky Holloway olarak
tantt, Rearden'n bir konferansa katlmas iin ricada bulundu. Gayriresm kk bir toplant,
diyordu. Birka kii olacaz. En st dzeydeki bir avu insan. Toplant New Yorkda, WayneFalkland Otelinde, brs gn yaplacakt.
Son birka hafta iinde yle ok yanl anlama oldu ki! diyordu Tinky Holloway. ok
talihsiz yanl anlamalar...ok da gereksiz! Her eyi bir rpda dzeltebiliriz, Bay Rearden. Sizinle
konuma frsat bulursak, tamamdr. Sizi grmeyi hevesle bekliyoruz.
stediiniz anda benim iin bir celp karabilirsiniz.
Yo, hayr! Hayr! Hayr! Ses korkmu gibiydi. Hayr, Bay Rearden...neden byle eyler
dnyorsunuz? Bizi anlamyorsunuz, biz sizinle dosta bulumak istiyoruz. Tek istediimiz, sizin
istekli ibirliiniz. Holloway gergin bir sessizlie gmld, acaba gerekten bir glme sesi mi
duydum, diye merak etti. Ama baka ses gelmiyordu. Bay Rearden?
Evet?
Herhalde byle bir zamanda bizimle toplantya katlmak sizin ok yararnza olur.
Toplant m...ne hakknda?
ok zorluklarla karlatnz...size her ekilde yardm etmek istiyoruz.
Ben yardm istemedim.
Tehlikeli zamanlardayz, Bay Rearden, halkn durumu ok belirsiz ve ok gergin...ok
tehlikeli...sizi koruyabilecek durumda olmak istiyoruz.
Sizden koruma istemedim.
Ama size katkda bulunabilecek durumda olduumuzu herhalde anlyorsunuzdur. Eer bizden
istediiniz herhangi bir ey varsa, herhangi bir...

Hi yok.
Ama bizimle konumak isteyeceiniz sorunlarnz olmal
Yok.
O hlde...eh, o zaman... Holloway iyilik yapyormu numarasndan umudu kesince aka
yalvarmaya yneldi. O zaman...bizimle biraz konumak istemez misiniz?
Bana syleyecek bir eyiniz varsa.
Var, Bay Rearden, kesinlikle var! Tek istediimiz o...sizinle konumak. Bir ans verin bize. Bu
toplantya gelin. Hibir taahhde girmek zorunda deilsiniz... Bunu istemeyerek sylemiti. Hemen
sustu. Reardenn sesinde prltl bir canllk, bir alayclk duyuyordu. Hi vaatkr olmayan bir ses.
Biliyorum, diye cevap verdi Rearden.
ey, yani...demek istediim...yani o hlde geliyor musunuz?
Peki, dedi Rearden. Geliyorum.
Holloway'in minnet ve kranlarn dinlemedi, yalnzca habire tekrarlad szleri duydu:
Akam saat yedide, Kasmn drdnde, Bay Rearden...Kasm drt..Bunu sanki o tarihin zel bir
nemi varm gibi sylyordu.
Rearden kulakl yerine koyup, koltuunda arkasna yasland, odasnn tavannda oynaan alev
yansmalarna bakt. Bu toplantnn bir tuzak olduunu biliyordu. Oraya giderken, hibir tuzaknn
iine yarayacak bir ey gtrmeyeceini de biliyordu.
Tinky Holloway, Washingtondaki ofisinde telefonu kapad, dikleip gerginleti, kalarn att.
Kresel lerleme Dostlarnn bakan Claude Slagenhop, karsndaki koltuka oturmu, bir kibrit
pn sinirli sinirli inemekteydi. Ban kaldrp bakt, yi gitmedi, ha? dedi.
Holloway ban iki yana sallad. Geliyor, ama...hayr, iyi gitmedi. Sonra ekledi. Sanrm
yemeyecek.
Benim serseri de yle sylemiti.
Biliyorum.
Benim serseri, denemesek daha iyi olur demiti.
Allah belsn versin senin serserinin! Mecburuz! Riske girmek zorundayz!
Serseri, Philip Rearden'd. Haftalar nce Claude Slagenhopa bilgi vermiti. Hayr, beni
fabrikaya sokmuyor, i de vermiyor. Dediinizi yaptm, denedim. Elimden geleni yaptm, ama yarar
yok. Fabrikaya ayak basmama bile izin vermiyor. Zihinsel durumuna gelince...bakn, iyi deil.
Beklediimden ok daha kt. Onu tanrm. Size hi ansnz yok, diyorum. Artk ipin ucuna gelmi
durumda. Bir daha gererseniz kopacak. Bykler bilmek istiyor demitiniz. Syleyin onlara,
yapmasnlar. Deyin ki o artk...Claude, Tanr yardmcmz olsun, eer yaparlarsa kaybedecekler onu!
Slagenhop kupkuru bir sesle, Eh, pek yardmn olmad, demi, ban evirmiti. Philip onu
kolundan yakalam, birdenbire kayglanarak, Sylesene, Claude... demiti. ...Ynerge 10-289a
gre...o giderse miras yok, yle mi? Evet, yle. Fabrikaya ve...her eye el koyarlar, yle mi?
Yasa yle. Ama...Claude, bunu bana yapmazlar, deil mi? Gitmesini istemiyorlar ki! Onu
biliyorsun. Tutabilirsen tut onu. Ama tutamam! Tutamayacam biliyorsun! Politik fikirlerimden ve
onun hakkndaki dncelerinden tr! zerinde hibir arlm yok! Eh, o da senin
ansszln. Claude! Philip panik iinde barmaya balamt. Beni cascavlak brakmazlar,
deil mi? Ben de gruba aitim, deil mi? Hep yle sylediler, hep bana ihtiyalar olduunu
tekrarladlar...benim gibi adamlara ihtiyalar olduunu, benim gibi bir ruha sahip olanlarn gerekli
olduunu sylediler, unuttun mu? Onlar iin yaptm onca eyden sonra, inancm, hizmetim ve
sadakatimden sonra...Seni sersem budala! diye aksilenmiti Slagenhop o zaman. O olmadan sen ne
iimize yararsn?

4 Kasm sabah Hank Rearden telefonun sesine uyand. Gzlerini atnda, erken saatin duru,
ak gkyzn grd. Gkyz tatl bir maviydi. Grnmez bir gnein ilk klar, Philadelphiann
eskimi damlarn bir porselen pembesine boyuyordu. Bir an iin bilinci de gkyz gibi bo kald,
yalnzca kendi varln hissetti, o yabanc ykleri ruhuna yklemeden, ylece yatt. Bu ruhsal duruma
uyan bir dnyadaym gibiydi.
Telefonun sesi onu yeniden srgne yollad. Belli aralklarla lk atp duruyordu telefon.
Kronik bir imdat ars gibiydi. Deminki dnyaya ait deildi. Kulakl kaldrp kalarn att.
Alo?
Titreyen bir ses, Gnaydn, Henry, dedi. Bu ses annesinin sesiydi. Anne...bu saatte mi? diye
sordu Rearden kuru bir sesle.
Eh, sen hep afakta kalkarsn. Ben de seni ofise gitmeden yakalayaym dedim.
Evet? Ne var?
Seni grmem gerek, Henry. Seninle konumam gerek. Bugn. Bugn bir ara. ok nemli.
Bir ey mi oldu?
Hayr...evet...yani...seninle ahsen konumak zorundaym. Gelir misin?
zgnm, gelemem. Bu gece New Yorkta randevum var. Yarn gelmemi istersen...
Hayr! Hayr, yarn deil. Bugn olmak zorunda. Bu art. Sesinde belli belirsiz bir panik
vard, ama aresizliin kronik paniine benziyordu. Acil bir nitelii yoktu...yalnzca mekanik srarn
iinde belki bir korku yanks! Nedir konu Anne?
Telefonda konuamam. Seni grmek zorundaym.
O hlde eer ofise gelmek istersen...
Hayr! Ofiste olmaz! Seni yalnz grmeliyim, konuabileceimiz bir yerde. Bugn buraya
gelemez misin...bir iyilik olarak! Senden annen istiyor bunu. Hi bizi grmeye gelmedin. Belki bunun
suu sende de deil. Ama benim hatrm iin, bir kerelik yapamaz msn? Eer yalvarrsam?
Peki, Anne. leden sonra drtte orada olurum.
yi olur, Henry. Teekkr ederim, Henry. ok iyi olur.
O gn fabrikada bir gerginlik havas hissetmiti. Tanmlanamayacak kadar hafif bir eydi...ama
fabrika her zaman onun gznde sevdii ei gibi olagelmiti. Sevdii einin yzndeki en ufak bir
glgeyi bile, daha ifade hline gelemeden sezebiliyordu. Yeni iileri kmeler hlinde gryordu.
kier erli gruplar hlinde durmu, konumaktaydlar. Bunu birden fazla kere grd. Davrantan
sanki fabrikada deil de, bilardo salonundaymlar gibiydi. Geerken baklarn kendisine dndn
fark etti. Amal ve srarl baklar. Aldrmad. Merak edilecek kadar belirgin deildi hibiri. Zaten
vakti de yoktu.
leden sonra arabasn eski evine srerken tepenin eteinde birden bire durdu. Bu evi, terk
ettii 15 Maystan beri, alt aydr grmemiti. imdi grmek, on yl boyunca her akam eve gelirken
hissettiklerini yeniden hissetmesine neden olmutu. O gerilim, o aknlk, itiraf edilmemi
mutsuzluun o gri arl, itiraf etmesini engelleyen o srarl metanet, ailesini anlayabilme yolundaki
masum abalar...adil olabilmek iin uramas.
Patikadan yavaa kapya doru yrd. Hibir duygu hissetmiyordu. inde kocaman, ciddi bir
duruluk vard yalnzca. Bu evin bir sululuk ant olduunu biliyordu. Kendine kar iledii suun
ant.
Annesiyle Philipi grmeyi bekliyordu. Girdiinde salonda onlarla birlikte ayaa kalkan nc
kiiyi beklemiyordu; Lillian.
Rearden eikte durdu. birlikte onun yzne ve arkasnda ak duran kapya bakyorlard.
Yzlerinde korku ve kurnazlk vard. yi yreklilik antajn artk ok iyi tanyordu Rearden.

Kendisini srf acma duygusuna hitap ederek tuzaa kstrmak istiyorlarsa, ok yanlyorlard. Geriye
doru bir tek adm atmakla kurtulurdu onlardan.
Evet, onun acma duygusuna gvenmi, fkesinden korkmulard. nc alternatifi,
kaytszln hi hesaba almamlard.
Annesine dnerek, Onun burada ne ii var? diye sorduunda, sesi duygusuz ve yamyassyd.
Annesi savunmaya gemi gibi, Lillian boandnzdan beri hep burada oturuyor, dedi. Kent
kaldrmlarnda alktan lmesine izin veremezdim herhalde.
Annesinin baklarnda biraz yakar, biraz tokat atmamas iin yalvarma, biraz da zafer
vard...sanki kendisi ona tokat atm gibi. Rearden onun amacn anlyordu. Mesele merhamet deildi.
Annesiyle Lillian zaten hibir zaman iyi geinen insanlar olmamlard. Mesele kendisine kar bir
ittifak iinde olmalaryd. Bakmay reddettii karnna onun parasyla bakyor olmann gizli tatminiydi.
Lilliann ba, selamlamak iin eilmi gibiydi. Dudaklarnda kararsz bir glmseme vard.
Yar ekingen, yar atak. Rearden onu grmezden gelmedi. Yzne bakt. Gryormu, ama kafasnda
izi kalmyormu gibi. Hibir ey sylemedi. Kapy kapayp odaya girdi.
Annesi tedirgin bir rahatlama soluu sald, hemen en yakn koltua oturdu, gzlerini Rearden'a
dikti, onun oturup oturmayacana bakt.
Rearden otururken, Neydi istediin? diye sordu.
Annesi dik oturuyor, ama garip ekilde kambur grnyordu. Omuzlarn kaldrm, ban
emiti. Anlayl ol, Henry, diye fsldad.
Ne demek istiyorsun?
Anlamyor musun?
Hayr.
ey...Ellerini bir aresizlik ifadesiyle iki yana at. ey...Gzleri her yanda frl frl
dolayor, olunun dikkatli baklarndan kurtulmaya alyordu. Syleyecek yle ok ey var
ki...nasl syleyeceimi de bilemiyorum, ama...bir pratik durum var, kendi bana nemli...aslnda
seni onun iin armadm...
Nedir?
Pratik olan m? Harlk eklerimiz...Philipin ve benim. Ayn biri geti, ama hesaplar
dondurulduu iin ekler denmedi. Bunu biliyorsun, deil mi?
Biliyorum.
E, ne yapacaz?
Bilmiyorum.
Yani...bu konuda sen ne yapacaksn?
Hibir ey.
Annesi ona bakakald. Sanki sessiz geen saniyeleri saymaktayd. Hibir ey mi, Henry?
Bir ey yapacak gcm yok.
Yzn youn baklarla inceliyorlard. Annesinin demin doruyu sylediinden emindi. Asl
mesele u anki parasal sknt olamazd. O yalnzca ok daha geni bir konunun sembolyd.
Ama, Henry, hazrlksz yakalandk.
Ben de yle.
Ama bize biraz nakit falan yollayamaz msn?
Bana nceden haber vermediler. Nakit bulacak zamanm olmad.
O zaman...Bak, Henry, bu i yle beklenmedik zamanda oldu ki, insanlar korkuttu
herhalde...bakkal sen istemedike veresiye yapmay reddetti. Sanrm sana bir kredi kart falan
imzalatmak istiyorlar. Onlarla konuup ii ayarlar msn?

Hayr.
Hayr m? Soluu onu boar gibi oldu. Neden?
Yerine getiremeyeceim ykmllklere girmem.
Ne demek istiyorsun?
deme imkanm olmayan borlara girmem.
Nasl yani? Hesaplar dondurma karar yalnzca bir formalite, geici bir ey...herkes biliyor
bunu!
yle mi? Ben bilmiyorum. Ama, Henry...bakkal borcu! Yani bakkal borcunu mu deyemem
diyorsun? Onca milyonlarnla m?
Milyonlarm varm gibi davranp bakkal dolandrmam.
Neden sz ediyorsun? Kimin o milyonlar?
Hi kimsenin.
Ne demek istiyorsun?
Anne, sanrm beni ok iyi anlyorsun. Hatt ben anlamadan nce anlamtn. Artk ne sahiplik
kald, ne de mal mlk. Sen yllardr bunu istiyordun, buna inanyordun. Benim elim kolum balansn
istiyordun. te oldu. artk bu konuda oyunlar oynamak iin vakit ok ge.
Kafandaki politik fikirler yznden bunu byle... Birden Reardenn yzndeki ifdeyi grp
sustu.
Lillian gzlerini yere dikmiti. u anda ona bakmaya korkuyor gibiydi. Philip habire parmak
eklemlerini tlatyordu.
Annesi gzlerini yeniden odaklamay baard, Bizi terk etme, Henry, diye fsldad. Sesindeki
belli belirsiz hayat iareti, asl amacnn yava yava ortaya kmakta olduuna iaret ediyordu.
Korkun zamanlar yayoruz ve ok korkuyoruz. in dorusu bu, Henry. Korkuyoruz, nk bize
arkan dnyorsun. Yo, yalnz bakkal borcunu sylemek istemiyorum, ama o da bir iaret...bir yl
nce olsa, bize byle bir ey olmasna asla izin vermezdin. imdi...imdi aldrmyorsun. Beklentili
bir sessizlik oldu. Aldryor musun? Hayr.
Eh...ey, herhalde su bizde. Sana sylemek istediim buydu...suun bizde olduunu biliyoruz,
demek istiyordum. Bunca yldr sana hi doru drst davranmadk. Hakszlk ettik, ac ektirdik,
seni kullandk, karlnda da hi kran duymadk. Suluyuz, Henry, sana kar gnah iledik ve
imdi de itiraf ediyoruz. Artk sana bundan baka ne syleyebiliriz? Yrein bizi balayabilecek
mi?
Ne yapmam istiyorsunuz? diye sorduunda, sesi duruydu, i toplantlarna zg tonsuz
nitelikleri tayordu.
Bilmiyorum! Ben kim oluyorum ki bileyim? Ama u anda konutuum o deil. Yapmaktan deil,
hissetmekten sz ediyorum. Senden duygularn istiyorum, Henry...yalnzca duygularn...haketmiyor
olsak bile. Sen cmert ve glsn. Gemii silebilir misin, Henry? Bizi balar msn?
Reardenn gzlerindeki korku ifadesi gerekti. Bir yl nce olsa, bunu annesinin barma
yntemi sayard. Duyduu bu anlamsz szler karsndaki tiksintisini bastrr, anlayamasa bile,
zihnini zorlayp o szlere anlam kazandrmaya alrd. O da kendine gre samimi davranyor, derdi.
Ama artk kendi yntemleri dndaki davranlara sayg duyma aamasn geride brakmt.
Bizi balar msn?
Anne, bunu konumasak daha iyi olur. Nedenini sylemeye zorlama beni. Sanrm sen de benim
kadar biliyorsun. Yapmam istediin bir ey varsa, onun ne olduunu syle bana. Baka konuacak bir
ey yok.
Ama seni anlayamyorum! Anlayamyorum! Seni buraya bunun iin ardm...balanmay

dilemek iin! Bana cevap vermeyi red mi ediyorsun? Peki, benim balamamn anlam ne olacak?
H?
Anlam ne olacak, dedim.
Annesi arm gibi ellerini iki yana at, apak bir eyi gsteriyormu gibi yapt.
ey...kendimizi daha iyi hissetmemizi salar.
Gemii deitirir m?
Gemii baladn bilirsek, kendimizi daha iyi hissederiz.
O gemi yokmu gibi davranmam m istiyorsunuz?
Ah, Tanrm, Henry, anlamyor musun? Tek istediimiz senin...bizim iin biraz da olsa
kayglandn bilmek.
Kayglanmyorum. Yalandan kayglanyormuum gibi mi davranaym? Ama ben zaten onun
iin yalvaryorum...hissedesin diye!
Neye dayanarak?
Dayanmak m?
Neye karlk?
Henry, Henry, biz burada i konumuyoruz. Konumuz tonlarca elik ya da banka bakiyeleri
deil, duygular...oysa sen bir alverii gibi konuuyorsun!
Ben yleyim ama.
Annesinin gzlerinde grd ey korkuydu. Anlamaya alan birinin, anlayamad iin
duyduu aresiz korku deildi. Anlamamann artk mmkn olmad yere doru itilmenin
korkusuydu.
Philip telala, Bak, Henry dedi. Annem byle eyleri anlayamaz. Sana nasl yaklaacamz
bilemiyoruz. Senin dilini konuamyoruz.
Ben de sizinkini konuamyorum.
Annemin sylemeye alt belli. zr diliyoruz. Seni incittiimiz iin ok zgnz. Bedelini
demediimizi sanyorsun, ama dyoruz. Pimanlk ekiyoruz.
Philipin yzndeki aclar gerekti. Bir yl nce olsa, acrd ona Rearden. Oysa imdi, kendisini
ellerinde tutmak iin tek silahlarnn, onlar zmek istemeyii olduunu, onlarn ac ekmesinden
korkmas olduunu biliyordu. artk korkmuyordu o aclardan.
zgnz, Henry. Sana zarar verdik, biliyoruz. Keke telfi edebilsek. Ama ne yapabiliriz?
Gemi gemite kald. Yaananlar deitirenleyiz.
Ben de degitiremem.
Pimanlmz kabul edebilirsin, dedi Lillian. Sesi cam gibi bir tedbirlilik yanstyordu.
Artk senden kazanabileceim hibir ey yok. Yalnzca bilmeni istiyorum ki, ne yaptysam seni
sevdiim iin yaptm.
Rearden cevap vermeden baka tarafa dnd.
Henry! diye bard annesi. Ne oldu sana? Nedir seni byle deitiren? artk insan deilsin
sanki! Bize bask yapp cevaplar istiyorsun, oysa verebileceimiz hibir cevap yok. Bizi mantkla alt
ediyorsun...byle bir zamanda mantk neye yarar? nsanlar ac ekerken, mantk neye yarar?
Elimizden bir ey gelmiyor! diye bard Philip.
Lillian da, Senin insafna kaldk, dedi.
Asla ulaamayacaklar bir yze yakarmaktaydlar. Bilmiyorlard...kapldklar panik de,
bilmekten kurtulmak iin harcadklar son gayretleriydi...bu adamn adalet duygusunun, onu elde
tutmak iin tek silahlar olan o duygunun, ona her cezay vermek iin kullandklar, onun da
kendilerine her kuku payn tanmasn salayan o duygunun, artk kendilerine yneldiini

bilmiyorlard. Bir zamanlar onu hogrl klan gcn imdi onu acmasz yaptm, saysz masum
hatalar balayabilen o adalet duygusunun, bilinli yaplm bir tek ktl asla affetmeyeceini
bilmiyorlard.
Henry, bizi anlamyor musun? diye yalvaryordu annesi.
Rearden alak sesle, Anlyorum, dedi.
Annesi ban evirdi, onun baklarndaki netlikten kanmaya alt. "Bize ne olaca
umurunda deil mi?
Deil.
nsan deil misin? Sesi fkeyle tizleiyordu. Sevgi yetenein hi mi yok? Ben senin kalbine
ulamaya alyorum, aklna deil! Sevgi insann tartaca, akl yrtecei, pazarlk edecei bir
ey deildir! Vermek gereken bir eydir! Hissedilir! Ah Tanrm, Henry, sen dnmeden hissedemez
misin?
Hi edemedim.
Az sonra annesinin sesi tekrar duyulabildi. Pesten, yava konuuyordu. Biz senin kadar akll
deiliz, gl de deiliz. Gnah iledik, yanl yollara saptk, nk aresiziz. Sana ihtiyacmz var,
tek varlmz sensin...ve seni de kaybediyoruz...korkuyoruz. Korkun zamanlar yaamaktayz ve
giderek de daha ktleiyor. nsanlar lesiye korkuyor, kr gibi, ne yapacan bilemiyor. Bizi
brakrsan bunlarla nasl baa karz? Biz kz, zayfz, dnyada babo kalan bu terr seli
karsnda al rp gibi srklenir, kayboluruz. Belki bizim de suumuz var, belki cahilliimiz
nedeniyle ilerin bu hle gelmesine biz de katkda bulunduk, ama olan oldu...artk durduramayz. Bizi
terk edersen, yok oluruz. Pes edip ortadan kaybolursan...teki adamlar gibi...
Onu susturan ey bir ses deildi. Yalnzca Reardenn kalarnn hafif bir hareketiydi. Ksack,
hzl bir hareket. Sonra onun glmsediini grdler. O glmsemenin nitelii, cevaplarn en
rktcsyd.
Demek korktuunuz bu, dedi yavaa.
Annesi kr bir panik iinde, Terk edemezsin! diye haykrd. u sra terk edemezsin! Geen
yl olsa, edebilirdin, ama imdi olmaz! Bugn olmaz! Kaaklara katlamazsn, nk artk byle
eylerin acsn ailelerden karmaya baladlar! Bizi meteliksiz brakrlar, her eye el koyarlar, bizi
alktan lmeye terk ederler, onlar...
Reardenn yzndeki tehlike sinyallerini okumakta tekilerden daha baarl olan Lillian,
Susun! diye bard.
Rearden'n yznde bir glmsemenin hayaleti vard. Artk onlar grmediini anlamlard.
Ama o glmsemede neden ac varm, pimanlk ve zlem varm gibi bir eyler sezdiklerini
bilemiyorlard. Neden odann kar tarafna, en uzaktaki pencere kovuuna doru bakmakta olduunu
da anlayamyorlard.
Rearden orada en usta heykeltralarn elinden km gibi bir yz, kendi hakaretlerine
dayanrken gryor, onun burada, bu odada, kendisine neler sylediini duyuyordu: Ben seni,
balama gnahna kar uyarmak istedim. Sen o zamandan biliyordun, diye dnd...ama
kafasndaki cmleyi bitirmedi, o cmlenin, dudaklarndaki ac glmsemenin iinde son bulmasna
izin verdi, nk sonunun nasl geleceini biliyordu: Sen...bunlar o zamandan bilen...bala beni.
Demek buymu, diye dnd ailesine bakarak. Aman dilemelerinin nedeni, manta
dayanmadn iddia ettikleri duygularnn mant. Sebepsiz sevdiini syleyen herkesin, duygular,
adaletin zerinde tuttuunu syleyen herkesin kafasndaki basit denklem buymu.
Neden korkulacan biliyorlard. Reardenn kurtulu yolunun ne olduunu, daha kendisi
anlamadan onlar anlam ve isimlendirmiti. Kurduu sanayiin ne umutsuz durumda olduunu

anlamlard. Mcadelenin bouna olduunu, srekli yeni yklerin onu ezmek amacyla bana
yamakta olduunu kavramlard. Tek kurtulu yolunu mantkla, adaletle, sa kalma gdsyle
bulmulard. Her eyi brakp kamak! Ama onu tutmak istiyorlard. Kurban sunanda kalmasn
istiyorlard. Acma adna, balama adna, yamyam karde sevgileri adna, onun, son kalntlarn da
kemirmelerine izin vermesini istiyorlard.
ok alak sesle konumaya balad. Aklamam hl istiyorsan. Anne...bilmemezlikten
geldiiniz eyin adn koyacak kadar zalim olmayacam hl umuyorsan, sizin kafanzdaki
balama fikrinin nesi yanl, syleyeyim size: Beni incittiinize pimansnz, bunun telafisi iin de
benden kendimi yok olua sunmam istiyorsunuz.
Mantk! diye bard annesi. te yine senin lanet olas mantn! Bize acma gerek,
acma...mantk deil!
Rearden ayaa kalkt.
Dur! Gitme! Henry, bizi terk etme! Bizi yok olmaya mahkm etme! Ne olursak olalm, insanz
yine de! Yaamak istiyoruz!
Yo, hayr... dedi aknlk iinde. lk defa tam olarak anlyormu gibiydi. Bence yaamay
istemiyorsunuz. steseydiniz, bana nasl deer verileceini bilirdiniz.
O anda Philip'in yznde, sessiz bir kant, sessiz bir cevap, elenen bir glmseme olmaya
alan bir ifade belirdi. Ama olamyordu. Korku ve hainlik maskesinden baka bir ey olamyordu.
Brakp kaamayacaksn, dedi Philip. Parasz kaamazsn.
Bu sz hedefini bulmua benziyordu. Rearden durdu, sonra sesli sesli gld. Saol, Philip,
dedi.
H? Philipden rkek bir aknlk sesi ykselmiti.
Demek hesaplarn dondurulmasnn sebebi bu. Demek bundan korkuyorlar. Bugn bana bir
eyler hazrladklarn biliyordum. Hesaplar dondurmann ka ve kurtuluu engellemek iin
olduunu bilmiyordum. nanmazlkla dolu baklarn annesine evirdi. Beni mutlaka bugn, New
Yorkdaki toplantdan nce grmek istemen de bundand, yle mi?
Annem bilmiyordu! diye bard Philip. Sonra kendini tuttu, bu sefer daha yksek sesle
bard: "Neden sz ettiini anlamyorum! Ben hibir ey sylemedim! Ben sylemedim! Korkusuna
ok daha az mistik, ok daha fazla pratik bir nitelik gelmiti.
Kayglanma, kk kene, onlara aklamam bana bir ey sylediini. Ve eer niyetin...
Szn bitirmedi. Karsndaki surata bakt, sz an bir glmsemeyle kesti. inde
bezginlik, acma, inanlmaz dzeyde tiksinti bulunan bir glmseme. Son elikiyi de grmekteydi.
Mantkszlk oyununun son iren samaln. Washingtondaki adamlar onu elde tutabilmek iin bu
n rehine rolne sokmaya almlard.
Kendini harika sanyorsun, yle mi? Ani bir lkt ve Lilliandan ykselmiti. Ayaa
frlam, onun kapya ynelmesini engellemeye alyordu. Yz arplmt. Rearden onu bir kere
daha byle grdn hatrlyordu...metresinin adn rendii sabah. Harikasn! Kendinden gurur
duyuyorsun! Eh, benim de sana syleyecek bir eyim var!
Lillian oyunu kaybetmi olduuna bu sabaha kadar inanmamt sanki. Onun yzndeki ifade,
Rearden'a bulmacann son paras gibi geldi, bir anda, Lilliann oyununun ne olduunu, kendisiyle
neden evlendiini tm berraklyla anlad.
Eer bir insan, kendinin tek kayg merkezi, tm hayatnn tek odak noktas olarak kabullenmek
aksa, o zaman bu kadnn beni sevdii doru, diye dnmekteydi. Ama eer ak, kiinin kendini ve
varoluunu kutlamasysa, o zaman kendinden nefret edenler, hayattan nefret edenler iin akn tek
muadili, yok etmeye almakt. Lillian da onu en iyi niteliklerinden tr semiti. Gcnden,

gveninden, gururundan tr. Sevilecek objeyi seer gibi semiti onu. nsanolunun yaayan
gcnn bir simgesi gibi. Ama amac, o gc yok etmek olmutu.
kisini ilk karlamalarndaki hlleriyle gryordu hayalinde. iddet dolu enerjisi ve
ihtiraslaryla kendisi. Baarlarnn klar altnda. Kendilerine entelektel sekinler diyen o zenti
amur ynna frlatlm durumda. Sindiremedikleri bir kltrn yank kalntlar zerinde
debelenen, bakalarnn aklnn son klarndan beslenen, kendi farkllklarn akl inkr ederek
kantlamaya alan, tek ihtiraslar dnyann kontroln ele geirmek olan bir yn asalak. Bu kadn
da, o sekinlerle dolanan biriydi. Evrene cevap olarak onlarn o eskimi alayc glmsemesini sunan
biriydi. Gszl stnlk, boluu sevap sayyordu. Kendisi ortadaki nefretin farknda olmadan,
onlarn o sahtekrlklarna duyduu masum fkeyle hareket ederken, Lillian da onu kendi dnyalar
iin bir tehlike, bir tehdit, bir sitem olarak grmt.
Baka insanlar imparatorluklar esir almaya ynelten o ihtiras, Lillian'n snrlarna
indirgenince, gcn Reardenn zerinde kullanmaya dnmt. Rearden krp ezmeye
ynelmiti. Kendisi onun deerlerine ykselemeyeceine gre, areyi onu yok etmekte
bulmutu...sanki byle yapmakla onun bykl kendisine geecekmi gibi...sanki...bunu dnrken
rperiyordu...sanki bir heykeli paralayan vandal, onu yapan sanatdan stnm gibi, bir ocuu
ldren katil, onu douran anneden bykm gibi.
Lilliann ie, fabrikaya, metale, baarlara ynelik sitemlerini hatrlyordu. Bir kerecik onu
sarho grme isteini, onu sadakatsizlie itme abalarn, iren bir ak macerasna itildiini sand
zamanki keyfini, sonra o akn bir klme deil, bir ycelme olduunu anlad zamanki korkusunu
hatrlyordu. Lilliann Rearden'a ok artc gelen saldr biimi hep tutarl ve net olmutu. Silmek
istedii, Rearden'n zsaygs olmutu hep. Deerlerini teslim eden bir insann, artk bakalarnn
insafna kalm olacan biliyordu. Mcadele ettii, Reardenn ahlki saflyd. Sululuk zehiriyle
kertmeye alt, onun gvenli kararlaryd. Sanki o ekerse, ondaki ahlkszlk, karsna da ayn
haklar tanyacakm gibi.
Kaybettii gen retmeninin sesini duyar gibi oldu: Sizin ilkeniz hayat ilkesi...onlarnki nedir o
zaman?
Sana syleyeceim bir ey var! diye bard Lillian. O gsz fke, keke kelimelerini birer
demir muta olsa, der gibiydi. Kendinden ok gurur duyuyorsun, deil mi? Adndan ok gurur
duyuyorsun! Rearden elik, Rearden Metal, Rearden Zevce! Oydum ben, deil mi? Bayan Rearden!
Bayan Henry Rearden! kard sesler bir dizi gdaklamaya dnmekteydi. Glmenin tannmaz
hle getirdii seslerdi. Eh, bilmen gerekir sanyorum, karn bir baka erkekle yatt! Sana ihanet
ettim, duyuyor musun beni? hanet ettim! Hem de byk, soylu bir kla deil, en iren keneyle, Jim
Taggartla! ay nce! Sen beni boamadan nce! Karnken! Hl karnken!
Rearden durmu, dinliyordu. Bir bilimadamna, kendisiyle hi ilgisi olmayan bir konu hakknda
aklamalarda bulunuyormu gibi dinliyordu. te kolektif dayanma inancnn, kimliksizlik inancnn,
mlkiyetsizlik, gereksizlik akmnn son k, diyordu kendi kendine. Bir kiinin manevi dzeyi,
bakasnn hareketlerinden etkilenebilirmi gibi.
Sana ihanet ettim! Duyuyor musun beni, paslanmaz Pritan? Jim Taggartla yattm, yklmaz
kahraman! Duymuyor musun beni?...Duymuyor musun?...Duymuyor musun?
Reardenn ona bak, sokakta tanmad bir kadn yaklam da kendisine ilgisiz bir itirafta
bulunuyormu gibiydi. Bana niye sylyorsun? dermi gibi bir bakla bakyordu.
Lilliann sesi snd. Rearden bir insann knn nasl bir ey olabileceini hi bilmezdi.
Ama u anda Lilliann kne bakmakta olduunu anlamt. Yznn knde, hatlarnn birden
bire kalnlamasnda, artk o izgileri bir arada tutacak hibir ey kalmam gibi grnmesinde, kr

gibi bakan gzlerindeki baklarn kendi iine dnmesinde, dtan gelen hibir korkunun
eriemeyecei dzeylere varmasnda grd o k. Akln kaybeden birinin yz deildi bu. Salt
yenilgiyi gren, ayn zamanda kendinin ne olduunu da ilk defa fark eden birinin yzyd. Yllarca
yok olu vaazlar verdikten sonra, kendinin nihayet o dzeye erdiini anlama ifadesiydi.
Rearden gitmek zere dnd. Annesi onu kapda, kolundan yakalayarak durdurdu. nat bir
aknlkla, son kere kendini kandrma abasyla, gzya dolu sitemler ieren bir sesle, Gerekten
balaman imknsz m? dedi.
Hayr, Anne. mknsz deil. Gemii balayabilirdim...eer bugn beni ii brakmaya,
ortadan kaybolmaya tevik etseydiniz.
Darda buz gibi bir rzgr esiyordu. Rearden paltosuna sarnd. Tepenin eteinde krsal
manzara yatyordu. Gkyz akam rengine dnmekteydi.Gn iki gurup bitiriyordu. Gnein kzl
lts batda, dmdz, hareketsiz bir eritti. Sadaki soluk alp veren kzl erit ise kendi
fabrikasnn klaryd.
Arabasn New Yorka doru srerken, ellerinin altndaki direksiyonun ve nnde uzanan
otoyolun verdii duygu, garip ekilde diriltici etki yapyordu. Ar tetikte, ayn zamanda da ar
rahat bir duyguydu. Gerilimsiz hareket duygusu. alacak kadar gen bir duygu. Birden hatrlad.
Genliinde hep byle davranr, byle davranmay normal sayard o. u anda basit bir soru
ykseliyordu iinden: nsan neden baka trl davransn ki?
New Yorkun silueti karsnda belirdiinde, tm biimler uzakta olmann tl perdesi ardndan
grnd hlde, onu kl bir netlikle etkiledi. Hisseti netlik sanki objelerden gelmiyor, kendi
iinden yaylyordu. Koskoca kente bakt. Bakalarnn ona ykledii manzarayla da, ilevlerle de bir
ba yoktu kentin. Oras gangsterlerin, serserilerin, orospularn kenti deildi. nsanlk tarihinin en
byk sna baarsyd. O kentin Rearden iin tad tek anlam buydu. Kente baknda kiisel bir
nitelik vard. Bir sahiplenme, tereddtsz bir alglama...oray ilk defa gryormu gibi...ya da son
defa.
Wayne-Falklandn sessiz koridorunda, girecei sitin kapsna geldiinde duraklad. Elini
kaldrp kapy vuracak gc toplamas biraz zaman ald. Buras eskiden Francisco dAnconiaya ait
olan sitti.
Salonun havasnda, kadife perdelerin ve plak, cilal masalarn arasnda, tutam tutam sigara
dumanlar dolayordu. Pahal mobilyalara salm tm kiisel eyalar kalknca, odaya geici
kullanm havas gelmiti. Motel odas gibi. Rearden girerken sislerin iinde be kii ayaa kalkt:
Wesley Mouch, Eugene Lawson, James Taggart, Dr. Floyd Ferris, bir de ince, kambur duran, fare
suratl tenis oyuncularna benzer bir adam...onu Tinky Holloway olarak takdim ettiler.
Rearden selamlamalar, glmsemeleri, iki ikramlarn, ulusal acil durum yorumlarn yarda
keserek, Pekl, dedi, Ne istiyorsunuz?
Tinky Holloway, Biz burada sizin dostlarnz olarak bulunuyoruz, Bay Rearden, dedi.
Yalnzca sizin dostlarnz olarak. Daha yakn ekip almasyla ilgili gayriresm bir sohbet yapmak
zere.
Lawson, Olaanst yeteneinizden yararlanmaya heves ediyoruz, dedi. lkenin sna
sorunlaryla ilgili olarak sizin uzman grlerinizi renmek istiyoruz.
Dr. Ferris, Washingtonda sizin gibi insanlara ihtiyacmz var, diye sze kart. Bunca
zamandr yabanc biriymi gibi kalmanza gerek yoktu...hele de sizin sesinize ulusun liderlerinin bu
kadar ihtiyac varken.
Rearden iinden, mide bulandran ey, bu szlerin yar yalan oluu, diye dnyordu. br
yars, o isteri dolu aciliyet ansna baklrsa, bunlarn gerekten doru olmasn istiyor olmalaryd.

Ne istemitiniz? diye sordu.


Wesley Mouch, Tabi ki sizi dinlemek istiyoruz, Bay Rearden, dedi. Yz izgileri, korku dolu
bir glmseyii taklit ediyordu. Sahteydi o glmseme. Ama korku gerekti. Biz...lkenin sanayi
krizi konusunda sizin fikrinizden yararlanmak istiyoruz.
Benim syleyecek bir eyim yok.
Ama, Bay Rearden, dedi Dr. Ferris. Tek istediimiz sizinle ibirlii yapma frsat.
Bir kere halk nnde syledim. Ben namlu karsnda ibirlii yapmam.
Lawson yalvarr gibi, Byle bir zamanda, eski dmanlklar gmsek olmaz m? dedi.
Silah m? Gmn.
H?
Tabancay tutan sizsiniz. Gmn...eer baarabileceinize inanyorsanz.
Lawson, O...o lfn geliiydi, dedi. Gzlerini krptrp duruyordu. Benimki bir metafordu.
Benimki deildi.
Dr. Ferris, Bu acil durum ortamnda, lkenin hatr iin hepimiz bir araya gelsek olmaz m?
dedi. Gr farkllklarmz bir kenara braksak olmaz m? Biz sizinle yar yolda bulumaya hazrz.
Politikamzda sizin kar olduunuz noktalar varsa, syleyin, yeter...hemen bir ynerge yaynlayp...
Kesin artk, ocuklar. Ben buraya, tutumumu inkr etmeye, yar yolda bulumak mmknm gibi
numara yapmaya gelmedim. imdi sadede gelin. elik sanayiine ynelik bir pislik hazrladnz.
Nedir?
Mouch, Aslna bakarsanz gerekten de elik sanayiini ilgilendiren hayati bir konuyu konumak
istiyoruz, dedi. Ama...kullandnz dil. Bay Rearden!
Holloway, Size pislik falan atmak gibi bir niyetimiz yok, diye araya girdi, Buraya sizi,
konuyu tartmak iin diye ardk.
Ben buraya emirleri almaya geldim. Verin.
Ama Bay Rearden, konuya bu adan bakmak zorunda deiliz. Biz size emir vermek
istemiyoruz. Sizin gnll onaynz istiyoruz.
Rearden glmsedi. Biliyorum, dedi.
Holloway, yle mi? diye hevesle sze balarken, Reardenn glmsemesindeki bir ey,
kararszlk iinde duraklamasna yol at. Eh, o hlde...
Rearden devam etti. Ve siz de, oyununuzun tek kusurunun bu olduunu bilin. Bu lmcl kusur,
oyunu sonunda bomba gibi patlatacak. imdi bana aktrmadan kafamda ne bellar dndrmeye
hazrlandnz syleyecek misiniz, yoksa kp evime gideyim mi?
Lawson, Yo, hayr, Bay Rearden! diye bard. Gzleri bir anda kolundaki saate gidip geldi.
imdi gidemezsiniz! Yani...syleyeceklerimizi duymadan gitmek istemezsiniz.
O hlde syleyin.
Baktklarn gryordu. Wesley Mouch ona hitab etmeye korkuyormu gibi grnyordu.
Dudaklarnda huysuz bir inatlk ifadesi vard Mouchun. Dierlerini ne srme konusunda bir
sinyal, bir emir gibi. Bu adamlarn elik sanayiini kertme konusundaki uzmanlklar hangi dzeyde
olursa olsun, buraya arlma nedenleri aslnda Moucha kiisel fedailik hizmetiydi. Rearden iinden,
acaba Taggart neden burada, diye dnd. Taggart karamsar bir sessizlik iinde, ylece oturuyordu.
Suratn asm, ikisini yudumluyor, bir kere bile Rearden'dan tarafa bakmyordu.
Dr. Ferris ortama uymayan bir neeyle, Bir pln zerinde epey altk, dedi. Bu pln, elik
sanayiinin sorunlarn zecek, sizin de tam onaynz alacak. Amac genel refah dzeyine katkda
bulunmak, bir yandan da sizin karlarnz korumak, gvenliinizi salayp...
Ne dnmem gerektiini bana siz sylemeyin. Siz bana olay anlatn

Bu ok hakkaniyetli, salam, adil bir pln ve...


Kendi deerlendirmelerinizi saymayn. Bana olay anlatn.
Bu plnda... Dr. Ferris sustu. Olay anlatma alkanln oktan kaybetmiti.
Wesley Mouch, Bu plna gre, elik fiyatna yzde be art getiriyoruz, dedi, sonra bir zafer
havasnda duraklad.
Rearden hibir ey sylemedi.
Holloway haval bir sesle, Tabi, bir takm klt ayarlamalar gerekli olacak, diye sz
devrald. Sessizliin iine dal, bo bir tenis kortuna atlar gibiydi. Demir cevheri retimine de
baz fiyat artlar getirmek gerek...en ok yzde kadar...bazlar ek ykler altna giriyor
nk...rnein Minnesotadaki Bay Paul Larkin gibi. Artk retimlerini ok daha pahal olan
kamyonlarla tatmak zorundalar, nk Bay James Taggart, Minnesota hattn kamu karlar iin
feda etmek zorunda kald. Tabi, lke demiryollarna da biraz navlun zamm verilmeli...yaklak
olarak yzde yedi gibi, nk ihtiyalar karsnda...
Holloway sustu. Dnerek raketini savurmu, ama karda vurularn karlayacak bir oyuncu
bulunmadn yeni fark etmi gibiydi.
Dr. Ferris, Ama cretlere zam olmayacak, dedi abucak. Plnn ayrlmaz bir gerei o. elik
iilerinin srarl taleplerine ramen, crelerine hibir art getirmeyeceiz. Size kar adil
davranmak, karlarnz korumak istiyoruz, Bay Rearden...kamuoyunu kzdrma pahasna olsa bile.
Sz Lawson devrald. Tabi, eer iilerden fedakarlk isteyeceksek, onlara ynetimin de
lkenin hatr iin baz fedakrlklara katlandn gstermek zorundayz. u sra elik iilerinin
ruhsal durumu ok gergin, Bay Rearden...patlamaya hazr gibiler ve...ve sizi korumak...korumak...
Sustu.
Evet? dedi Rearden. Neye kar korumak?
Muhtemel...iddete kar korumak iin baz nlemler gerekli, bunlar da...Bak, Jim Birden bire
Taggarta dnmt. Sen anlatsana Bay Reardena...dost bir sanayici olarak...
Taggart, Reardena hi bakmadan, Eh, birilerinin demiryollarn da korumas art, dedi.
lkenin demiryollarna ihtiyac var. Ykleri tamamza birileri yardm etmek zorunda. Eer navlun
zamm alamazsak...
Yok, hayr, hayr! dedi Wesley Mouch. Bay Reardena Demiryolu Birletirme Plnnn
ileyiini anlat.
Taggart uykuda konuuyormu gibi, Pln tam bir baar. " diye balad sze. Yalnz, zaman
unsuru tam olarak kontrol altnda deil. Birleik ekip almamz yaknda tm demiryollarn yeniden
ayaa kaldracak; bu yalnzca bir zaman meselesi. Size gvence verebilecek durumdaym, plan baka
sanayilerde de baaryla ileyecektir.
Rearden, Ona hi phe yok, diyerek Moucha dnd. Neden vaktimi piyona ziyan
ettiriyorsun? Demiryollar Birletirme Plnnn benimle ne ilgisi var?
Mouch aresiz bir nee gsterisiyle. Ama, Bay Rearden, izlediimiz pln o! dedi. Sizi buraya
zaten onu konumak iin ardk!
Neyi?
elik Birletirme Plnn!
Bir anlk bir sessizlik oldu, herkes dal sonrasnda soluunu iine ekiyormu gibi durdu.
Reardenn onlara baknda ilgi varm gibiydi.
Mouch, Reardenn o bakndaki rahatsz edici eyin ne olduunu anlamak iin kendine zaman
tanmak istemiyormu gibi, hzl hzl konumaya balad. elik sanayiinin kritik durumu malm.
Ama elik son derece hayat, son derece temel bir rn. Tm sna yapmzn temeli. Demek ki,

lkenin elik reten tesislerini, tehizatn, fabrikalarn korumak iin radikal tedbirlerin alnmas
zorunlu. Mitingde konuur gibi havas, onu ancak bu noktaya kadar tayabilmiti. Bu amac dikkate
alarak, plnmz...plnmz...
Tinky Holloway, Plnmz ok basit, diye devreye girdi. Plnn basitliini, sesindeki evik
basitlikle kantlamaya alr gibiydi. elik retimi zerindeki snrlamalar kaldracaz, her
firmay, yeteneine gre, istedii kadar retmek zere serbest brakacaz. Ama it dala tr zararl
rekabeti nlemek amacyla, firmalarn tm brt gelirlerini bir ortak havuza toplayacak. Ona elik
Birletirme Havuzu denecek. Bu havuz, zel ir Kurul'un sorumluluuna verilecek. Yl sonunda Kurul,
lkedeki elik retiminin miktarna bakacak, biriken kazanc, var olan alr durumdaki frnlara
paylatracak. Bylelikle tutturulacak ortalama herkes asndan adil olacak, her firmaya ihtiyacna
gre para verilecek. En nemli ey frnlar alr durumda tutmak olduuna gre, her firmaya, ka
frn varsa ona gre para verilecek.
Sustu, bekledi, sonra ekledi: Bu kadar. Bay Rearden, dedi, cevap alamaynca, Tabi, aslnda
giderilmesi gereken pek ok ufak tefek prz var, ama esas olarak...bu kadar, diye bitirdi szn.
Nasl bir tepki bekliyor olurlarsa olsunlar, grdkleri tepkiyi beklemedikleri belliydi. Rearden
sandalyesinde arkasna yasland, dikkatli baklarn bolua dikti. Sanki yakn gelecee bakyordu.
Sonra alak sesle, hafif elenir gibi sordu: Bana bir tek eyi syler misiniz, ocuklar: neye
gveniyorsunuz?
Soruyu anlam olduklarn hemen fark etti. Yzlerinden belliydi. Bir zamanlar bu kaamak
baklar, yalanclarn kurbanlarn kandrrken kullandklarn sanrd, ama imdi artk bunun ok
daha kt bir ey olduunu biliyordu. Bu baklar, kiinin kendi bilincini kandrmasn ifade eden
baklard. Cevap vermediler. Sessiz kaldlar. Sanki ona sorduu soruyu unutturmak iin deil de,
kendilerine duyduklarn unutturmak iin mcadele ediyorlard.
James Taggart beklenmedik anda, Salam, pratik bir pln! diye patlad. Sesinde fkeli bir
hareketlenme vard. yi sonu verecek! Vermek zorunda! Vermesini istiyoruz!
Ona kimse cevap vermedi.
Hollovay ekingen bir sesle, Bay Rearden...? diye seslendi
Rearden, Bir bakalm hele, dedi. Orren Boyleun Associated elii altm ak frna sahip.
te biri bo duruyor, geri kalanlar gnde frn bana ortalama 300 ton elik retiyor. Benim yirmi
ak frnm var, tam kapasite alyor, gnde frn bana 750 ton Rearden Metal retiyor. Demek
havuzda 80 frnmz var, toplam 27.000 ton retiyorlar, bu da frn bana gnde ortalama 337,5 ton
demek oluyor. Yln her gnnde ben 15.000 ton retip 6,750 ton paras alyorum. Boyle 12.000 ton
retiyor, ona 20,250 ton paras deniyor. Havuzun teki yelerini bo verin, onlar dengeyi
deitirmez, yalnzca ortalamay daha da drr, nk ou, Boyledan da beter durumda, hibiri
benim kadar retmiyor. imdi sizin bu plnnz altnda ne kadar sre ayakta kalabileceimi
umuyorsunuz?
Cevap yoktu. Derken Lawson birden bire bard. Kr gibi bir lkt att. Kendini hakl
gren bir tonu vard. Ulusal tehlike dnemlerinde, lkenin kurtulmas iin hizmet etmek ve ac
ekmek grevinizdir!
Benim kazancm Orren Boyleun cebine aktmakla lkenin nasl kurtulacan anlayamyorum.
Kamu karlar iin baz fedakrlklar yapmanz art.
Orren Boyle neden benden fazla kamu saylyor, onu da anlamyorum.
Ama mesele Bay Boylela ilgili deil! ok daha geni bir sorun bu, bir kiilik bir durum deil.
lkenin doal kaynaklarn korumak zorundayz...fabrikalar korunmal...tm lkenin sanayii
korunmal. Bay Boyleun iletmesi gibi koskoca bir iletmenin kmesine izin veremeyiz. lkenin

ona ihtiyac var.


Rearden yavaa, Bence lkenin bana olan ihtiyac, Bay Boylea olan ihtiyacndan fazla, dedi.
Lawson akn bir hevesle, Elbette! diye bard. lkenin size ihtiyac var, Bay Rearden!
Bunun farkndasnz, deil mi?
Ama Lawson'n ok iyi bildii kendini feda etme forml karsnda duyduu sevin,
Reardenn buz gibi sesini duyunca bir anda snd; Farkndaym.
Holloway yalvarrcasna, Olaya tek katlan Boyle deil, dedi. u anda byk bir kaymaya
lke ekonomisi dayanamaz. Boyleun binlerce iisi, tedarikisi, mterisi var. Associated elik
iflas ederse onlara ne olacak?
Ben iflas ettiim zaman benim binlerce iime, tedarikime, mterime ne olacak?
Siz mi, Bay Rearden? dedi Holloway inanamyormu gibi. Ama siz u anda lkenin en
zengin, en gvende, en gl sanayicisisiniz!
Ya u andan sonraki anda?
H?
Zararna retim yapmay ne kadar srdrebileceimi dnyorsunuz? Ih...Bay Rearden, size
gvenimiz tamdr!
Gveninizi bo ver! Bunu nasl yapmam bekliyorsunuz?
dare edersiniz!
Nasl?
Cevap yoktu.
Wesley Mouch, Gelecee ynelik teorilere dalamayz, diye bard, nmzde kanmamz
gereken bir ulusal k tehlikesi var! lke ekonomisini kurtarmak zorundayz! Bir eyler yapmamz
art! Rearden'n kararl ve merakl bak onu tedbirsizlie itti. Bu zm beenmiyorsanz, daha
iyi bir zm neriniz mi var?
Tabi, dedi Rearden rahat bir sesle. stediiniz retimse, o zaman yoldan ekilin, lanet olas
mevzuatnz pe atn, Orren Boyleun batmasna izin verin, Associated elikin fabrikasn ben
satn alaym...altm frnnn her birinden gnde bin ton kmaya balar.
E, ama...yapamayz! diye soludu Mouch. O tekel demek!
Rearden glmeye balad. Pekla, dedi kaytsz bir sesle. "O hlde benim fabrikann ustaba
satn alsn oray. Boyledan iyi i karr.
Ama o zaman gller, zayflardan daha fazla avantaja sahip olur! yle bir ey yapamayz!
yleyse, lkenin ekonomisini kurtarmaktan sz etmeyin.
Bizim tek istediimiz... Sustu.
Sizin istediiniz, retim olsun, ama retebilecek insanlar olmasn, yle mi?
Bu...bu teori. Yalnzca teorik bir arlk. Tek istediimiz, geici bir sre iin ayarlama
yapmak.
Geici ayarlamalar yllardr yapyorsunuz. Srenizin bittiini gremiyor musunuz?
O yalnzca teo... Sesi snd ve bitti.
Holloway dikkatli konumaya balad. imdi bakn buraya, dedi. Aslnda Bay Boyle tam
da...zayf saylmaz. Bay Boyle ok yetenekli bir insandr. Yalnzca baz zc rastlantlar yaad,
hepsi de kendi kontrol dndayd. Gney Amerika'nn gelimemi insanlarnn yararna olacak,
kamu ruhu tayan bir projeye byk mebllar yatrmt, ama oradaki bakr k onu ciddi mal
kayplara itti. Mesele, ona kendini toplamas iin bir ans tanmakla ilgili. Aray kapatmas iin
uzatlan bir yardm eli. Geici bir yardm, baka bir ey deil. Tek yapacamz, fedakrlklar
dengelemek...o zaman herkes toparlanr ve zenginleir.

Rearden yavaa, Siz fedakrlklar yz yldan uzun bir zaman...Sustu, szn deitirdi.
...binlerce yldr dengeliyorsunuz, dedi Yolun sonuna geldiinizi grmyor musunuz?
Wesley Mouch, O yalnzca teori! diye sylendi
Rearden glmsedi. Sizin pratiinizi biliyorum, dedi hafif bir sesle. Anlamaya altm
ey, teoriniz zaten. Plnn gerisinde yatan asl nedenin Orren Boyle olduunu biliyordu. Nfuzla,
tehditle, baskyla ve antajla ileyen girift bir mekanizma vard ortada. Mantksz bir hesap makinesi
gibi, gemi azya alm, her an cannn istedii ans cannn istedii tarafa frlatyordu. Boyleun bu
adamlar zerindeki basks, yamann son lokmasn o tarafa frlatma zorunluluunu dourmutu. Esas
meselenin Boyledan kaynaklanmadn da biliyordu. Bu mekanizmay kuran Boyle deildi. O
yalnzca tesadfen binmiti bu katara. Dnyay mahveden cehennem makinesi onun marifeti deildi.
Byle bir eyi mmkn klan Boyle deildi. Aslnda bu odadaki adamlarn hibiri deildi. Srcsz
giden o makineye onlar da tesadfen binmiti. Tir tir titreyen otostopulard hepsi. Bindikleri aracn
neredeyse son uuruma yuvarlanmak zere olduunun farkndaydlar. Rotaya on elle satlmalar,
kendi sonlarna doru hzla gitmeleri, Boyleu ok sevdikleri ya da ondan korktuklar iin deildi.
Mesele bakayd. simsiz bir unsurdu. Onu hepsi biliyor, ama bilmekten kanyorlard. Dnce de,
umut da deildi o ey. Yzlerinde grd bir eydi. Kaamak ifadeleri sanki: Kotarabiliriz! der
gibiydi. Neden...? diye merak etti. Neden yapabileceklerini dnyorlar?
Wesley Mouch, Teorilere vaktimiz yok! diye bard. Eyleme gememiz gerek!
E, o hlde, size baka bir zm sunaym. Benim fabrikay alp ii bitirseniz olmuyor mu?
Onlar sarsan etken, samimi bir korkuydu.
Yo, hayr! diye soludu Mouch.
Holloway, Aklmzdan bile gemezi diye haykrd.
Dr. Penis, Biz serbest teebbsten yanayz! diye bard.
Lawson da, Size zarar vermek istemeyiz! diye lk att. Biz sizin dostlarnzz, Bay
Rearden. Bir arada alsak olmaz m? Biz sizin dostlarnzz.
Odann kar tarafnda bir masa, zerinde de bir telefon duruyordu. Masa ayn masayd, telefon
da byk olaslkla ayn telefon olmalyd...Rearden birden bire, karsnda o telefonun zerine
eilmi, telal telal konuan bir adam grr gibi oldu. Reardenn daha yeni yeni renmeye
balad eyleri o adam daha o zamandan biliyordu. Kendisi u anda bu odann yeni kiraclarnn
hangi teklifini reddediyorsa, o adam da o gn, Rearden'dan gelen bir teklifi reddetme mcadelesi
vermekteydi...kavgann sonunu da hatrlyordu. Adamn ikence altndaym gibi yz ona doru
bakm, umutsuz sesi, Bay Rearden, size...sevdiim kadn stne yemin ederim...ben sizin
dostunuzum, demiti.
Kendisi ihanet saymt o hareketi o zaman. u anda karsnda oturan adamlara hizmet etmeyi
srdrme uruna o insan itip reddetmiti. Kimdi hain o olayda? Bunu hemen hemen duygularn hi
katmakszn dnmekteydi. Hissetmeye haklar yoktu. Tek farknda olduu, ciddi ve saygl bir
netlikti. imdiki kiraclara bu oday ele geirme imknn kim vermiti? Kimi feda etmiti ve kimin
kr iin etmiti?
Bay Rearden, diye inledi Lawson. Ne oldu?
Rearden ban evirdi, Lawson'n gzlerinin korkuyla kendisine bakmakta olduunu grd, o
gzlerin kendi yznde neleri grebilmi olduunu tahmin etti.
Mouch, Fabrikanza el koymak istemiyoruz! diye bard.
Dr. Ferris de, Malnz elinizden almak istemeyiz! diye ona katld. Bizi anlamyorsunuz?
Anlamaya balyorum.
Bir yl nce olsa, bu adamlar vururlard onu. ki yl nce, tm mallarna el koyarlard. Kuaklar

ncesine gidilirse, bu tr adamlarn cinayete, gaspa gc kolayca yeriyor, kendilerine ve


kurbanlarna tek amalarnn madd yama olduunu kantlamaya alyorlard. Ama zamanlar
tkeniyordu artk. Rearden'n yanda olan br kurbanlar ekip gitmiti. Tarihsel programlarn
gsterdiinden ok daha abuk gitmilerdi. Yamaclar da imdi artk kendi amalarnn plak
gereiyle kar karya kalmak zorundaydlar.
Bakn, ocuklar, dedi yorgun bir sesle. Ne istediinizi biliyorum. Hem fabrikam
yiyeceksiniz, hem de o fabrika var olmaya devam edecek, istediiniz o. Benim bilmek istediim bir
tek ey var, bunun mmkn olabileceini dnmenize sebep olan ne?
Mouch gcenik bir sesle, Ne demek istediinizi anlamyorum, dedi. Fabrikanz
istemediimizi sylemitik.
Pekl, daha ak syleyeyim. Beni yemek istiyorsunuz, ama var olmay da srdrmemi
istiyorsunuz. Bunu nasl yapabileceksiniz?
Byle bir eyi nasl syleyebiliyorsunuz, anlayamyorum...sizi lke iin, elik sanayii iin ok
nemli bulduumuzu sylediimiz, her trl gvenceyi verdiimiz hlde...
Size inanyorum. O zaman bulmaca daha da zorlayor. Beni lke iin paha biilmez deerde
gryorsunuz, yle mi? Hay Allah, siz beni, kendi boynunuzu dnerek paha biilmez deerde
gryorsunuz! urada titreye titreye oturuyorsunuz, nk biliyorsunuz ki, cannz kurtaracak bir tek
ben kaldm. Vakit de tkeniyor, onu da biliyorsunuz. Yine de beni mahvedecek bir pln teklif
ediyorsunuz; o pln katksz bir ahman nobranlyla, hibir kaamaa, kurtulua pay tanmakszn,
benim zararna almam istiyor. Dkeceim her tona, gelecek paradan fazlasn harcamam bekliyor.
Paramn sonunu da bu ekilde harcamam, sonra da hep birlikte alktan lmemizi bekliyor. Bu kadar
mantkszlk hi kimse iin, hibir yamac iin mmkn deil. lkenin karn ya da benim karm
bir kenara brakn, sizin kendi karnz iin bile, gvendiiniz bir ey var olmak zorunda. Nedir?
Yzlerinde, kotarrz baklarn gryordu. Hem ketum, hem gcenik baklard. nanlacak
gibi deildi ama, sanki Rearden onlardan bir eyler saklyormu gibi bakyorlard.
Mouch suratn asarak, Durumu neden byle yenik bir bak asndan gryorsunuz,
anlamyorum, dedi.
Yenik mi? Sizin bu plannzla yine de ii srdrebileceime gerekten inanyor musunuz?
Ama bu sadece geici bir sre iin!
Geici intihar diye bir ey yoktur.
Yalnzca acil durum sresince! lke kendine gelene kadar!
Nasl kendine gelmesini bekliyorsunuz?
Cevap gelmedi.
flas ettikten sonra nasl retim yapmam bekliyorsunuz?
flas etmeyeceksiniz. Her zaman reteceksiniz." dedi Dr. Ferris. Sesi kaytszd. inde ne
vg, ne de sulama vard. Doal bir gerei seslendiriyormu gibi konuuyordu. Bir bakasna, Sen
ilelebet bir serseri olarak yaayacaksn, derken kullanaca ses tonunu kullanmaktayd. Baka
trls elinizden gelmez. Kannza ilemi. Ya da daha bilimsel konumak gerekirse, yle
artlanmsnz.
Rearden dorulup dik oturdu. Sanki bir kilidin ifresini yokluyordu da, bu kelimeleri duyduu
anda ilk tk sesi yerine oturmutu.
Mouch, Konu yalnzca u krizi atlatmak, dedi. nsanlara bir soluk pay vermek, yetimeleri
iin bir ans tanmak.
Ya sonra?
Sonra iler dzelecek.

Nasl?
Cevap gelmedi.
Nedir ileri dzeltecek olan?
Holloway bard: Tanrm, Bay Rearden, insanlar olduu yerde kazk gibi durmaz! Bir eyler
yaparlar, byrler, ilerlerler!
Hangi insanlar?
Holloway elini mulk bir hareketle havada sallad: nsanlar, dedi. Hangi insanlar? Rearden
eliin son lokmalarn karlksz yedireceiniz insanlar m? rettiklerinden fazlasn tketmeyi
srdren insanlar m?
Koullar deiecek.
Kim deitirecek?
Cevap gelmedi.
Yamalayacanz baka bir ey kald m? Politikanzn niteliini daha nce gremedinizse
bile, imdi artk grmyor olamazsnz. evrenize bakn bir. Dnyann her yanndaki btn o lanet
olas Halk Devletleri, bu lkeden onlar iin szdrabildiiniz sadakalarla yayor. Ama artk
szdracak bir ey kalmad. Dnya yznde lke kalmad. Bizimki en by ve en sonuncusuydu.
Bitirdiniz onu. Saa saa kuruttunuz. Geri dnlmez ekilde kaybettiimiz o eski ihtiamdan, kala kala
bir tek ben kaldm. Beni de bitirdikten sonra ne yapacaksnz? Siz ne yapacaksnz, Halk Devletleri ne
yapacak? Ne umuyorsunuz? Gelecekte ne gryorsunuz...hayvanlar gibi alktan lmenin dnda?
Cevap vermediler. Ona bakmyorlard. Yzlerinde inat bir gceniklik vard. Sanki yalan
syleyen oymu gibi.
Derken Lawson yumuak bir sesle, yar sitem eder, yar azarlar gibi konutu. Eh, ne de olsa, siz
iadamlar yllardr felket tellall yapyorsunuz. Ne zaman ilerici bir nlem alnsa, batyoruz diye
baryor, yok olacaz diyorsunuz. Ama yok olmadk. Glmsemeye balayacakken, Reardenn
gzlerindeki ani younlamay grnce vazgeti.
Rearden zihnindeki kilidin bir tkn daha duydu. kincisi daha da net bir sesti. ne doru eildi.
Neye gveniyorsunuz? diye sordu. Sesi deimiti. Peten, dengeli, baskc, vazgemeyecek bir
matkabn sesi gibiydi.
Mouch, Yalnzca zaman kazanma meselesi! diye bard.
Kazanlacak zaman kalmad.
Lawson, Tek ihtiyacmz bir frsat! diye haykrd.
Frsat da kalmad.
Holloway, Kendimizi topallayana kadar! diye bir lk att.
Toparlanmann yolu yok.
Dr. Ferris, Yalnzca politikalarmz sonu vermeye balayana kadar, diye bard.
Mantksz, iler klmann yolu yoktur. Cevap gelmiyordu. Sizi artk ne kurtarabilir?
James Taggart, f, siz bir eyler yaparsnz! diye haykrd.
Bu cmle, mr boyunca farknda olduu bir eye iaret ettii hlde, o anda iinde sar edici
bir angrt hissetti. Sanki kilidin son tk'yla birlikte kocaman bir elik kap alyordu. Son tk,
mekanizmay altrm, kilidi zm, tm paralar birletiren cevab tamamlamt. mrnn
btn sorular, aresiz yaralar, u anda cevap bulmutu. O angrty izleyen bir anlk sessizlikte
Francisconun sesini duyar gibi oldu. Bu binann balo salonundaydlar.
Francisco sorusunu alak sesle o salonda sorarken, imdi burada da soruyordu; Bu salondaki
en sulu insan kim? Gemiteki kendi sesini duydu: Herhalde "...James Taggart m?' Francisco hi
sitem etmeden, Hayr, Bay Rearden, demiti. James Taggart deil,...ama u anda, bu odada, kendi

zihninin, Benim, diye cevap verdiini duyuyordu.


Yamaclara inat krlklerinden tr ne lnetler okumutu! Oysa, bu ktlkleri mmkn
klan kendisiydi. Kabullendii ilk hakszlktan, boyun edii ilk ynergeden bu yana, gereklere kar
hileler yaplabilecei izlenimini onlara o vermiti. Mantksz eylerin istenebileceini, naslsa birinin
bir ekilde buna bir are bulacan o retmiti. Madem ki, Frsat Eitleme yasasn kabullenmiti,
Ynerge 10-289u kabullenmiti, kendi yeteneine sahip olmayanlarn o yetenei ortadan kaldrma
hakk olduuna raz olmutu, hak etmeyenlerin kr paylamasna, kendisinin hep zarar etmesine
boyun emiti, dnemeyenlerin emir vermesine, kendisi dnebildii hlde itaat etmeye raz
olmutu...O hlde, bu insanlarn kendilerini mantksz bir evrende yayor sanmasnda alacak ne
vard? Kendi kurmutu o evreni onlara, imknlar salayan kendisiydi. Onlara den tek eyin
istemek, yalnzca istemek olduuna, bir ekilde isteklerini onun naslsa yerine getireceine inanmakta
haksz mydlar? Mantn sorumluluundan kurtulmaya alan bu gsz mistikler, Rearden gibi bir
rasyonalistin her kaprislerini yerine getirmeyi stlenmi olduunu biliyorlard. Gereklik konusunda
onlara ak ek vermi olduunun farkndaydlar. Neden diye sormak ona dmezdi. Nasl diye
sormak da onlara dmezdi. Servetinin bir parasn onlara vermesini isteyebilirlerdi...sonra tmn,
sonra, sahip olduundan fazlasn...imkansz m?...yo, bir yolunu bulurdu o!
Ayaa frlam olduunun farknda deildi. James Taggartn tepesine dikilmi, ona bakmakta
olduunu bilmiyordu. Taggartn o ekilsiz yz hatlarnda, hayatnn tm felketlerinin cevabn
grmekteydi.
Taggart artan bir kaygyla, Ne oldu, Bay Rearden? Ne dedim ki ben? diye soruyordu. Ama
Rearden artk Taggartn sesinin ulaabilecei bir durumda deildi.
Karsnda upuzun yllar gryordu. Canavarca hakszlklar, imknsz talepleri, ktln
aklanamaz zaferlerini, amur felsefesiyle dolu ciltlerdeki anlalmaz amalar, karmak bir
ktln dnyay mahvetmek zere harekete getiini sanan kurbanlar...btn bunlarn hepsi de,
galiplerin o kaypak gzlerinin gerisindeki bir tek dayanaa yaslanmt: naslsa bir eyler yapar!...
Siz iadamlar hep yok oluyoruz der durursunuz, ama yok olmadk...Doru, diye dnd.
Gerekleri gremeyenler onlar deildi, kendisiydi. Kendi yaratt gerei grememiti. Hayr, onlar
yok olmamlard...ama kim yok olmutu? Var olabilme biiminin gnahn deme uruna yok olanlar
kimlerdi? Ellis Wyatt...Ken Danagger... Francisco dAnconia.
Paltosuna ve apkasna uzanrken, odadaki adamlarn kendisini durdurmaya altn fark etti.
Suratlarna bir panik ifadesi gelmi, sesleri akn kmaya balamt: "Ne oldu, Bay
Rearden?...Neden?...Ama neden?...Ne dedik ki?...Gidemezsiniz!...Henz ok erken! Henz olmaz!
Ah, henz olmaz!
Onlar hzla giden bir ekspresin arka camndan gryormu gibiydi. Sanki arkadaki raylarn
zerinde duruyor, yararsz hareketlerle el kol sallyor, anlalmaz lklar atyorlard, ama giderek
klyorlard, sesleri de daha az duyulmaya balyordu.
Kapya dndnde ilerinden biri onu durdurmaya alt. Rearden onu yolunun zerinden itti.
Serte itmedi aslnda. Kolunu basit, dzgn biimde sallayarak itti. Perdeyi aar gibi. Sonra da
odadan kt.
Arabasnn direksiyonuna geip hzla Philadelphia yoluna koyulduunda tek hissedebildii
sessizlikti. indeki hareketsizliin sessizlii. Bir bilgiyi iliyormu gibi, artk dinlenebilirmi gibi,
ruhuna baka faaliyet yklemek zorunda deilmi gibi. Ne znt, ne de sevin hissi vard iinde.
Sanki etraf daha iyi grebilmek iin yllarca abalayp sonunda bir dan zirvesine varm, varnca
da, evreye bakmadan nce oraya yle bir uzanm, lk defa olarak kendine dinlenme sresi tanm
gibi.

Bombo, upuzun yolun ve seyrek gelen virajlarn farkndayd. Ellerinin direksiyon zerindeki
hafif basnc, lastiklerin virajlarda kard gcrtlar duyabiliyordu. Ama genelde, gkyznde asl
duran, boluun iinde kvrlan bir yolda ilerler gibiydi.
Oralardaki insanlar, bir zamanlar ok doal saylan bir manzara grmekteydiler karlarnda.
zgvenli bir adamn kulland pahal, gl bir araba geiyordu. Baar kavramn her neon
reklamdan daha gr bir sesle haykran bir grntyd bu. Adamn kyafeti, direksiyona hakimiyeti,
amal hz yeterdi mesaj haykrmaya. Onun hzla geip gidiini, ufukta dnyayla geceyi eitleyen
sislerin iinde kayboluunu seyrettiler.
Karanln iinde fabrikasnn ykselen siluetini grd. Soluk alp veren parltnn iinde kara
bir siluet. O parlt, yank altn rengindeydi. Rearden elik yazs gkyznde, kristal alevinin
soukluunu yanstmaktayd.
Uzun siluete, yksek frnlarn kvrmlarna bakt. Zafer antlar gibiydiler. Bacalar bir
imparatorluk kentinde, eref bulvarna srayla dizilmi stunlar gibiydi. Kprler garland gibi asl,
vinler kl gibi selama durmu, dumanlar bayrak gibi dalgalanyordu. Bu manzara, iindeki
hareketsizlii krd, Rearden oray selamlar gibi glmsedi. Mutluluun, sevginin, adanmln
glmsemesiydi bu. Fabrikasn hibir zaman u andaki kadar sevmemiti. Oray grmek bir vizyon
grmek gibiydi. Kendi deer standardlarndan baka hibir ey yoktu orada. O kl gereklik hibir
eliki iermiyordu. Sevgisinin nedenini de grebiliyordu aslnda. Fabrika onun zihninin baarsyd,
varoluun keyfini karmasna adanm, rasyonel insanlarn bulunduu rasyonel bir dnyada
kurulmutu. Eer o insanlar yok olmusa, o dnya silinmise, eer fabrikas onun deerlerine hizmet
etmez olmusa...o zaman bir hurda ynndan baka bir ey deildi artk buras. kmeye terk
edilmeliydi...ne kadar abuk, o kadar iyi. Onu terk etmek bir ihanet deil, onun gerek anlamna bir
sadakat saylrd.
Fabrikaya bir mil kala kk bir alev parlamas dikkatini ekti. Sralanm yaplar arasndaki
tm ate klar arasnda, anormal olann, yersiz olann hemen fark etmiti. Bu alev fazla i bir
saryd, ayrca ate olmamas gereken bir yerden fkryordu. Ana giriin yaknndaki bir binadayd.
Hemen ardndan, bir silah sesi duydu, ona pepee silah cevap verdi.fkeli bir el, ani beliren
bir saldrgan tokatlyormu gibi.
lerde yolu tkayan siyah kitle yeni yeni belirginlemekteydi. Yaklatka da geriye ekilmedi
Ana girite birikmi insanlard bunlar. Fabrikaya saldrmaya alyorlard.
Sallanan kollar, ellerdeki sopalar, demir ubuklar, tfekleri grmeye vakti yoktu. Yanan
ahabn sar alevleri, beki kulbesinin penceresinden fkrmaktayd. Kalabalktan ikide bir silah
atlyor, binalarn damlarndan cevap atlar geliyordu. Birinin kvrlarak gerilediini, sonra bir
arabann tepesinden dtn grmeye vakit bulabildi, lastiklerini gcrdatarak viraja dald, yan
yollardan birinin karanlna atld.
Delik deik toprak yolda, saatte altm mille gidiyordu. Lastikler bir ara savrulup arabay yoldan
kardnda, fabrika kaps grnmt bile. Bir uurumun hemen yanndayd o anda. Dipte bir cruf
yn vard. Direksiyona gsnn ve dirseinin arlyla bastrp, hzla hareket etmekte olan iki
tonluk metale hakim olmaya alt. Bedenindeki bklme, arabann lk la att yarm turu
tamamlamasn salad, onu yeniden yolun zerine getirdi, ellerinin kontrol altna soktu. Olay bir
saniye srmt, ama hemen ardndan aya frene yklendi, motoru yrtarcasna durdurdu. Farlar
uuruma doru dndnde, yamata uzun bir glge grmt. evredeki yaban otlarndan daha koyu
renkli. Bir an iin ona sanki biri elini kaldrm, imdat dilemesine sallyormu gibi gelmiti.
Paltosunu srtndan atp hzla yamatan inmeye balad. Ayann altnda toprak paralar kopup
kayyordu. Kuru allara tutunarak, yar koarak, yar kayarak inmeyi srdrd. O glgenin insan

olduu belliydi artk. Ayn nnden pamuk gibi bir bulut gemekteydi. Gsz bir kolun ucunda beyaz
bir el gryordu. Sad ama hareketsizdi.
Bay Rearden...
Barmaya alan bir fslt. Korkun bir sesti. Ac iniltisi olmas gerekirken, hevesi sayesinde
ykselebilmiti.
Hangisinin nce olduunu bilemedi. Birleik bir ok gibiydi. O sesi tanyormu gibi geliyordu
ona. Pamuk bulutun ardndan bir anlk bir ay parlad, Rearden beyaz, oval bir yzn yannda
kendini diz st yere att...ve tand. Stnineydi.
Delikanlnn elinin kendi eline acdan gelen korkun bir gle satldn hissetti. Yznde de
ac izleri vard. Dudaklar bembeyaz, gzleri bulankt. Gsnn hafif sol tarafnda, ok yanl, ok
yakn bir yerde, kk, kara bir delikten ince, koyu renk bir kan szyordu.
Bay Rearden...onlar durdurmak istedim...sizi kurtarmak istedim
Ne oldu sana, olum?
Vurdular beni...konumayaym diye...nlemek istemitim... Eli gkyzndeki kzl parltya
doru ykseldi. "...bu yaptklarn...ge kalmtm, ama denedim...denedim...Ve...hl
konuabiliyorum...Dinleyin, onlar...
Senin yardma ihtiyacn var. Seni hastaneye gtrelim de...
Hayr! Durun!...Fazla vaktim olduunu sanmam...size sylemem gerek...Dinleyin,o
ayaklanma...bir komplo...Washington'dan gelen emirlerle dzenlendi...iiler deil...sizin iileriniz
deil...onlarn yeni getirdikleri ve...dardan tutulmu bir yn bkn...Size o konuda ne deseler
inanmayn...Bu bir komplo...onlarn iren dzenlerinden biri...
ocuun yznde umutsuz bir anlam younluu vard. Kutsal bir savaa girmi gibiydi. Sesine
iinde yanan bir ateten can geliyordu sanki. Rearden o anda yapabilecei en byk yardmn
dinlemek olduunu anlad.
Onlar...bir elik Birletirme Pln hazrlam...onu yrrle koymak iin bir bahaneye
ihtiyalar var...nk millerin bunu yutmayacan biliyorlar...sizin de raz olmayacanz...Bu
seferkinin herkese fazla geleceinden korkuyorlar...pln sizin derinizi diri diri yzmeyi amalyor, o
kadar...O yzden, iilerinizi a brakyormusunuz gibi gstermeye alyorlar...iiler rndan
km, siz onlar kontrol edemiyormusunuz gibi...devlet sizi korumak ve kamu gvenliini salamak
iin...mdahale ediyor...Hikye bu olacak, Bay Rearden...
Rearden ocuun elindeki yrt, avularndaki ve giysilerindeki kuru kanlara karm
amurlar, dizlerindeki ve karnndaki tozlar grebiliyordu. al dikenleri de vard arada. Ay buluttan
ktka uurumun karanlk derinliklerinden doru yasslm otlardan oluan izi grebildi, ocuun ne
kadar emeklediini dnnce rkt.
Bu gece sizi burada istemiyorlard. Bay Rearden...Hazrladklar Halk syn'n grmenizi
istemediler...Sonradan...zleri nasl rterler, bilirsiniz...kimse iin asln anlayamaz...sizi iddetten
koruyorlar...Bunu yanlarna brakmayn, Bay Rearden!...Millete syleyin...halka syleyin...gazetelere
syleyin...Size benim sylediimi anlatn...yemin altnda...yemin ediyorum...o zaman hukuka uygun
oluyor, deil mi?...deil mi?...size bir ans tanyor, deil mi?
Rearden ocuun elini kendi avucuna alp skt. Teekkr ederim, yavrum, dedi.
Ge kaldm iin zgnm...Bay Rearden, ama...bana durumu son ana kadar
bildirmediler...balamak zereyken rendim...Beni bir...strateji toplantsna ardlar...orada Peters
adnda bir adam vard...Birletirme Kurulu'ndan...Tinky Hollowayin casusuymu...o da Orren
Boyleun casusu...bana...bir sr giri izin belgesi imzalatmak istediler...itler fabrikaya girebilsin
diye...patrty ierde balatabilmek, sizin iilerinizmi gibi gsterebilmek iin...izinleri imzalamam

dedim.
yle mi dedin? Sana oyunu anlattklar hlde, yle mi?
Ama...tabi, Bay Rearden...Ben o tr oyunlara katlr mym sandnz?
Hayr evldm, hayr. Herhalde hayr. Yalnzca..
Ne?
yle yapmakla boynunu ipe uzatmsn.
Ama mecburdum!...Fabrikay ykmalarna yardm edecek deildim ya!
...Boynumu ipe uzatmadan daha ne kadar durabilirdim?...Hem...o yolla koruyacaksam, boynum
ne ie yarar?...Siz...anlyorsunuz, deil mi, Bay Rearden?
Evet, anlyorum.
Reddettim...oradan koarak ktm...efi aramaya kotum...her eyi anlatmak iin...ama onu
bulamadm...o srada ana kapda silah sesleri duydum, olayn baladn anladm...evinize telefon
etmeye altm...telefon telleri kesikti...arabam almaya kotum, size, polise, bir gazeteciye falan
ulamak istedim...ama herhalde beni izliyorlard...beni o sra vurdular...otoparkn orada...arkadan
vurdular...dtm hatrlyorum...sonra, gzlerimi atmda, beni uraya, crufun stne
atmlard...
Crufun stne... dedi Rearden yavaa. O ynn en az otuz metre aada olduunu
gryordu.
ocuk bayla onaylerken eliyle aadaki karanlklar iaret etti. Evet...u aaya...Sonra
ben...emeklemeye baladm...durumu size anlatabilecek birini bulana kadar sa kalmak istiyordum.
Yznn acl ifadesi birden bire bir glmsemeye dnt, hayatnn zaferini kazanm gibi, dipdiri
bir sesle, Baardm, dedi, sonra kafasn kaldrd, bir srr yeni anlam ocuklar gibi sordu: Bay
Rearden, insann bir eyi ok istemesi...ok ok isteyip...sonunda yapabilmesi...byle bir duygu mu?
Evet ocuum, byle bir duygu. ocuun ba arkaya, Rearden'n kolunun zerine devrildi,
gzleri kapand, dudaklar gevedi, sanki bir anlk derin bir mutlulua gmld. Ama orada
duramazsn, diye devam etti Rearden. Devam etmen gerek. Ben seni bir doktora gtrene kadar
dayanmalsn ve... Delikanly dikkatle kaldryordu, ama o srada ocuun yznden acl bir
rperti geti, dudaklar bir l engellemeye akr gibi bzld...Rearden onu tekrar yavaa
topraa brakmak zorunda kald.
ocuk zr diler gibi bakp ban iki yana sallad. Dayanamam, Bay Rearden...kendimi
kandrmaya gerek yok...iim bitti.
Sonra kendine acmak istemiyormu gibi, ezberledii bir dersi tekrarlarmasna konutu. Eski
alayc, entelektel sesine geri dnmeye alr gibiydi: Ne nemi var, Bay Rearden?...nsan
dediiniz yalnzca...artlanm kimyev maddelerin bir bileimi...bir insann lm...hayvann
lmnden farkl deil.
yle olmadn bal gibi biliyorsun.
Evet, diye fsldad ocuk. Evet, biliyorum.
Gzleri karanlklara bakt, sonra Rearden'a dnd. aresizlik, zlem, ocuka aknlk vard
baklarnda. Biliyorum...samayd bize btn rettikleri...hepsi...syledikleri her ey...canllar
hakknda... lmek hakknda...lmek...kimyasal maddeleri etkilemez, ama... Sustu, gl itiraz
yalnzca sesinin alalmasndan belli oldu...ama bence fark ediyor...herhalde hayvan iin de
nemli...Dediler ki, deerler diye bir ey yok...yalnzca sosyal detler var...Deerler Yok! Eli kr
gibi gsndeki delie yneldi. Kaybetmekte olduu eyi ierde tutmaya alyormu gibiydi.
Deer...yokmu...
Gzleri daha da irileti, yreini ayormu gibi konutu. Yaamak isterdim, Bay Rearden.

Tanrm, hem de nasl isterdim! Sesi cokulu, ama kskt, lyor olduum iin deil...sa olmann
ne demek olduunu bu gece...daha yeni kefettiim iin. Ve...garip ama...ne zaman kefettim, biliyor
musunuz?...Ofiste...boynumu ipe uzattmda...o itlere cehennemin dibine gitmelerini
sylediimde...Keke daha nce bilseydim dediim yle ok ey var ki...Ama...eh, dklm ste
alamann yarar yok. Reardenn aadaki yasslm otlardan oluan ize istemeden bakmakta
olduunu grd. Dklm hibir eye alanmaz, Bay Rearden.
Dinle, ocuk, dedi Rearden ciddi bir sesle. Bana bir iyilik yapman istiyorum.
imdi mi, Bay Rearden?
Evet, imdi.
Tabi, Bay Rearden...yapabilirsem.
Bu gece bana byk bir iyilik ettin, ama daha da byk bir ey yapman istiyorum. O cruftan
buraya trmanmakla mthi bir i baarmsn. imdiki daha da zor, yapar msn? Fabrikam
kurtarmak iin lmeye razydn. imdi benim iin yaar msn?
Sizin iin mi, Bay Rearden?
Benim iin. Bunu senden istediim iin. Yaaman istediim iin. nk ikimizin nnde daha
trmanacak ok yolumuz var.
Size...size fark eder mi, Bay Rearden?
Eder. Yaamak istediine karar verebilir misin...aadaki crufun stndeyken verdiin gibi?
Sa kalmak, yaamak istediine karar verir misin? O uurda mcadele eder misin? Benim savamda
arpmak istemitin. Bu seferkinde, yanyana ilk savamza katlp arpr msn?
ocuun elinin mengene gibi sktn hissetti. Cevabn iddet dolu hevesini yanstan bir
hareket. Sesi yalnzca bir fsltyd. Denerim, Bay Rearden
imdi seni doktora ulatrmama yardm et. Kendini rahat brak, sakin ol, seni kaldrmama izin
ver.
Peki, Bay Rearden. ocuk ani bir gayretle dorulup dirsei zerine dayand.
Yava ol, Tony.
ocuun yzndeki prlty grd. Eski parlak srtn diriltmeye alyordu.
Artk...Absolsz deil mi?
Hayr, artk deil. Artk tam absol oldun, bunu kendin de biliyorsun.
Evet. Birka eyi biliyorum artk. Bir tane var...Eliyle gsndeki delii gsterdi, Bu da bir
absol, deil mi? Rearden onu yerden santim santim kaldrrken o konumay srdrd. Titrek sesini
kullanarak kendine anestezi uyguluyormu, acsn bastryormu gibi bir hli vard. ...insanlar kalle
itolu itler gibi...Washingtondakiler gibi...yaayamaz...bu geceki gibi olaylar yanlarna kalamaz...her
ey sahteleecekse, hibir gerek ey kalmayacaksa...kimse adam olmayacaksa...insanlar o ekilde
yaamay srdremez...o da bir absol deil mi?
Evet, Tony, o da bir absol.
Rearden upuzun, tedbirli bir dizi hareket sonucu ayaa kalkmt. ocuu kendi gsne
yaslarken, yznde ac dolu spazmlar gryordu. Onu kucanda smsk tutarak, bebek gibi tayordu.
Spazm bkld, yeni bir glmsemenin hayaletine dnt: imdi Stnine kim?
Herhalde ben.
Kaygan topraklar zerinde trmann ilk admlarn atarken, krlgan ykn korumak iin
vcudunu amortisr gibi kullanyordu. Ayak basacak yer bulmak zorken, o sarslmadan trmanmak
zorundayd.
ocuun ba kararsz bir hareketle, sanki kstahlk etmekten korkuyormu gibi, Reardenn
omzuna dt. Rearden ban edi, dudaklarn toz lekeli gen alnna dayad.

ocuk srar gibi oldu, inanmazln oku iinde ban kaldrd. akn bir sesle, Ne
yaptnzn farknda msnz? diye fsldad. Bunun kendisi iin ifade ettii anlama inanamam
gibiydi.
Daya ban, dedi Rearden. Yine yaparm.
ocuun ba yasland, Rearden onu tekrar alnndan pt. Bir babann oluna, verdii sava
nedeniyle sunduu takdirdi bu.
ocuk hareketsizdi.Yzn saklam, eli Reardenn omzuna sarlmt. Sonra...hi ses
kmamasna ramen, o ritmik sarsmalardan, Rearden ocuun alamakta olduunu anlad. Hi
bulamad kelimelerle hibir zaman ifade edemedii eylere teslim olmutu delikanl.
Rearden trmanmay srdryordu. Admlarn basacak yer araya araya, salam yerleri zorlukla
bula bula. st kenardan fabrikann kzl nn grlebildii yere kadar vard. Korkun bir
mcadele veriyor, ama bunu yumuak, sarsntsz, telasz yapmaya alyordu.
Hi hkrk duymuyordu, ritmik hareketleri hl hissediyordu. Gmlein kumandan hissettii
gzya deildi. Titremelerle birlikte kann tempolu fkrmalaryd. ocuun u anda duyabildii,
anlayabildii tek mesajn, onu smsk tutan kendi kollarndan geldiini anlyordu. O titreyen vcudu
tarken, kendi kollarndaki g, o ocua yaama gc aktaryormu gibi hissetmekteydi. Giderek
zayflayan damar atlarna srekli g aktarmak zorundayd.
Hkrklar durdu, ocuk ban kaldrd. Yz daha zayf, daha solgun grnyordu, ama gzleri
l ld. Rearden'a bakarken konuacak gc bulma abas iindeydi.
Bay Rearden...ben...sizi ok sevmitim.
Biliyorum.
ocuun yznde glmseyecek g yoktu, ama gzleri, Rearden'a bakarken glmsyordu.
Kendi deerlerini temsil ettiini bilmedii, mrnce hep arad ey olduunu bilmedii kiiye
bakmaktayd.
Sonra ba arkaya sarkt, yznde hibir kaslma grlmedi, yalnzca az huzurlu bir ifadeyle
yayld...vcudunda ksack bir sarslma hissedildi...son bir itiraz l gibi...Rearden temposunu
bozmadan, yava yava trmanmay srdrd. Oysa artk tedbire gerek kalmadn biliyordu.
Kollarnda tamakta olduu, bu ocuk, artk retmenlerinin ona rettii anlamda bir
insand...kimyasal maddelerin bir bileimiydi.
Kollarnda son bulan gen hayata son bir sayg ifadesiymi gibi yryordu. Tanmlanamayacak
kadar youn bir fkeyi iinde hissetmekteydi. ldrme isteiydi o hissettii.
Bu istek, ocua kurunu skan o yabanc serseriye ynelik deildi. O serseriyi parayla tutan
yamaclara ynelik de deildi. Adres, ocuu silahsz olarak o serserinin kurununa teslim eden
retmenleriydi. niversite snflarndaki o yumuak, gven iinde kiilerdi. Mantk yolunda hibir
soruya cevap veremeyecek dzeyde olan bu insanlar, kendilerine teslim edilen gen zihinleri
sakatlamaktan zevk alyorlard.
Bir yerlerde bu ocuun annesi var, diye dnd. Delikanl bebekken, yrmeyi yeni yeni
renirken, o anne onun her admn gven iinde atmasn salamaya almt. Mama formllerini
kuyumcu dikkatiyle le le hazrlamt. Bilimin beslenme, diyet ve hijyen konusundaki her yeni
bulgusuna manyaklar gibi uymutu. Onun henz sertlememi vcudunu mikroplardan
korumutu...sonra da onu, akl olmadn, dnmeye kalkmamas gerektiini syleyen nrotiklerin
eline teslim etmiti Oysa o anne, bebein mamasna pislik katsa, ona zehir yedirse, daha vicdanl,
daha tehlikesiz bir i yapm olurdu.
Yavrularna sa kalmay reten tm canllar dnd. Kedilerin yavrularna avcl
retmesi, kularn umasn retmesi...oysa sa kalmak iin akln kullanmas gereken insan, ocua

dnmesini retmeyi beceremedii gibi, eitim sreci boyunca onun beynini mahvediyor, onu
dnmenin kt olduuna inandryor, hem de bunu, o daha dnmeyi renmeden nce yapyordu.
ocua o yolculuk boyunca frlatp attmz klie szler, onun motorunu dondurmak, bilincinin
gcn kesmek iin plnlanm eylerdi. O kadar ok soru sorma, ocuk dediin, grlebilmek, ama
iitilmemekli! Sen kim oluyorsun da dnyorsun? Byledir, nk ben byle diyorum! syan
etme, uyum sala! Sivri olma, gruptan ol! Mcadele etme, dn ver! Kalbin, beyninden daha
nemlidir! Sen ne bileceksin! En yisini ailen bilir! Sen ne bileceksin! En iyisini toplum bilir!
Sen ne bileceksin! En iyisini brokratlar bilir! Sen kim oluyorsun da itiraz ediyorsun? Tm
deerler izafidir! Kim oluyorsun da serserinin kurunundan kayorsun? O yalnzca kiisel bir
nyarg!
nsan bir kuu, yavrusunun kanat tylerini yolar, sonra onu kendi kendine yaasn diye yuvadan
dar iterken grse, dehete kaplr, oysa insann kendi yavrusuna yapt tam da bu, diye dnd.
Anlamsz cmlelerden baka hibir silah olmadan frlatlmt ortaya bu ocuk. Var olma
savan versin diye. Sonusuz abalar arasnda bocalam, gcenik ve akn itirazlarn haykrm,
sakat kanatlaryla ilk defa umaya kalktnda da yok olup gitmiti.
Ama bir zamanlar baka trl retmenler vard, diye dnd sonra. Bu lkeyi kuran adamlar
yetitirmiti o retmenler. Anneler diz st kp Hugh Akston gibi retmenleri aramal, onla
bulmal, geri dnsn diye onlara yalvarmak, dedi kendi kendine.
Fabrikann kapsndan girerken, kendisini ieri alan bekilere dikkat etmedi. Onlar Rearden'n
yzne, sonra da kucanda tad yke baktlar. Rearden onlar dinlemek iin duraklamad.
Uzaktaki kavgay gsterdiklerinde kulak asmad. Tempolu admlarla hastane binasnn ak duran
kapsna doru yrmeyi srdrd.
nsanlarla dolu aydnlk odaya admn att. Kanl sarglar, antiseptik kokular. Ykn bir
kerevete brakt, kimseye bir aklama yapmadan, arkasna da bakmadan dnp kt.
n kapya, alevlerin ve silah seslerinin tarafna doru yrd. Arasra binalarn arasnda
koturan, karanlk kelerden bakan insanlar gryordu. Pelerinde bekiler ve iiler vard. Kendi
iilerinin de adamakll silahlanm olduunu grnce ard. Fabrika iindeki serserileri
sindirmie benziyorlard. imdi bir tek n kapdaki kuatmadan kurtulmak kalmt. Bir bknn kl
bir alandan koarak getiini, elindeki maden boruyu cam bir duvara savurup camlar angr ungur
indirirken hayvanca bir zevk aldn grd. Krlan cam sesleri arasnda goril gibi dans ediyordu.
Sonunda iri yapl adam tepesine ulland, kvrana kvrana yere kmesini saladlar.
n kapnn dndakiler azalyor gibiydi. Gruhun beli krlmt. Uzaklardan lk sesleri
geliyordu, ama yolun stndeki silah sesleri seyreklemiti. Beki kulbesinde kan yangn da
sndrlmt. Pencerelerin kenarlarnda silahl adamlar gze arpyordu. yi plnlanm bir
savunma yapabilecek mevzilere yerlemilerdi.
Kapnn tepesindeki yapda ince bir siluet gryordu. ki elinde de silah vard. Bir bacann
arkasna snyor, ara sra kp kapnn dndaki kalabala ate ediyordu. ki eliyle, iki ayr tarafa
ate etmekteydi. Kapya yaklalmasn nlemeye alan bir nbeti gibiydi orada. Hareketlerindeki
gvenli ustalk, nian almakla vakit kaybetmeksizin ate edebilmesi, buna ramen hi hedef
armamas, onu Western filmlerinin kahramanlar gibi gsteriyordu. Rearden onu kiisellikten uzak
bir keyifle seyretti. Sanki fabrikann sava artk kendisinin deildi, ama yine de eski zaman
insanlarnn ktlkle savarken sergiledii o ustal ve gveni keyifle seyredebiliyordu.
Dnp duran projektrn Reardenn yzne dt, sonra uzaklarken, tepedeki adamn
meldiini, kendisine bakmakta olduunu fark etti. Adam elini sallayarak birine, gelip kendi yerini
almas iin iaret etti, sonra hemen ortadan kayboldu.

Rearden hzl admlarla nndeki ksack karanlk alan amaya alt...ama o srada yan
taraftan, aralklarn birinden sarho bir ses, "te, orada! diye bard. Rearden sese doru
dndnde, iki bol etli tipin zerine gelmekte olduklarn grd. Ylk, aklsz surattaki gevek
az belli oluyor, neesiz gln sesi duyuluyordu. Ykselen yumruk, bir sopaya sarlmt. Baka
ynden koarak yaklaan ayak sesleri duydu, ban evirirken, demin kalkan sopa kafasnn arkasna
indi...bir an her yer karard, Rearden sendeledi, buna inanmay reddediyor, ama yere dyordu. O
srada gl bir koruyucu kolun kendisini yakaladn, dn engellediini hissetti, kulann bir
santim stnde bir silah patlad, ayn saniye iinde ayn silah bir daha patlad, ama bu seferki hafif
bir sesti, uzaktan geliyordu...Rearden sanki bir bacadan aa dyordu.
Gzlerini atnda ilk nce derin bir huzur hissetti. Sonra modern denmi, saygn bir odada,
kanepeye yatrlm olduunu anlad. Ardndan burann kendi ofisi olduunu fark etti. Yan banda
duran iki adam, fabrikann doktoruyla efiydi. Bandaki ar kendisinden uzaktaym gibiydi. Onu
hissetmek istese, ok iddetli bir ar olacakt. Yan tarafa, salarnn arasna bir bant yaptrlmt.
Huzur duygusu, zgr olduunu bilmekten geliyordu.
Sargnn anlamyla ofisinde oluunun anlam, bir arada kabul edilemezdi. nsanlarn dayanaca
bir bileim deildi. Bu sava artk onun sava deildi, bu onun ii deildi, buras onun fabrikas
deildi.
Sanrm iyiyim, Doktor, diyerek ban kaldrd.
Evet, Bay Rearden, ansmz varm. Doktorun ona bak, byle bir eyin Hank Reardena,
kendi fabrikas iinde olabileceine hl inanamyormu gibiydi. Sesi fkeli sadakat ve gceniklikle
gerilmiti. Ciddi bir ey yok, yalnzca cildi yarm, bir de hafif beyin sarsnts var. Ama ardan
almal, kendinize dinlenmek iin izni vermelisiniz.
Yaparm, dedi Rearden kararl bir sesle.
ef, Bitti artk, diyerek elini pencereye doru sallad. toullarn alt ettik, kardk.
Kayglanmanz gerekmez, Bay Rearden. Bitti artk.
Bitti, evet, dedi Rearden. Size ok i km olmal, Doktor.
Evet, yle! Byle bir gn greceimi hi akl..
Biliyorum. Siz inize bakn. Ben iyiyim.
Peki, Bay Rearden.
Doktor karken ef de, Ben etraf toparlarm, dedi Her ey kontrol altn da, Bay Rearden.
Ama mrmde grdm en kallee, en...
Biliyorum, dedi Rearden yine. Hayatm kurtaran kimdi? Biri beni tam derken yakalad,
serserilere ate ecri.
Hem de nasl! Suratlarna ate etti. Kafalarn patlatt. Frnlara yeni aldmz ustabayd. ki
aydr alyor burada. inde bu kadar usta adam grmemitim. Komployu ilk o farketmi, bugn
leden sonra bana syledi. Bizim adamlar elden geldiince silahlandrmam istedi Polisten ve
askerden hi yardm alamadk. mrmde duyduum en uydurma mazeretlerle katlar iten. Her eyin
nceden hazrlanm olduu belli. Ama serseriler bizden silahl direni beklemiyordu. Bizim
savunmay dzenleyen de o frn ustas oldu. Ad Frank Adams. Tm sava o ynetti. Damda mevzi
ald, kapya fazla sokulan bknlar avlad. Tanrm, amma nianc! Bu gece bizden ka hayat
kurtardn dndke rperiyorum. O serseriler kana susamt, Bay Rearden. Onu grmek
isterim.
Darda bir yerlerde bekliyor. Sizi buraya o getirdi, mmkn olduunda sizinle konumak iin
izin istedi.
Hemen ieri yolla. Sonra git, sorumluluu al, ii bitir.

Sizin iin yapabileceim herhangi bir ey var m, Bay Rearden?


Hayr, hibir ey yok.
Ofisin sessizlii iinde, tek bana, hareketsiz uzanm yatyordu. Fabrikasnn artk bir anlam
olmadnn farkndayd. Bunu bu kadar kesinlikle bilmek, herhangi bir hayalin pimanlndan
doacak acya yer brakmyordu. Dmanlarnn ruhunu ve mayasn niha bir imaj olarak
grmt...eli sopal bir itin aklsz surat. Dehet iinde geri ekilmesine yol aan aslnda o surat
deildi...o surat dnyann zerine salan profesrler, filozoflar, ahlk bilimcileri ve mistiklerdi.
Garip bir temizlik duygusu iindeydi. O duyguyu oluturan, gururu, bir de ne kendisine ne de
onlara ait olan bu dnyaya olan sevgisiydi. mr boyunca onu hep bu duygu gtmt. Ayn duyguyu
birok insan genliinde hisseder, sonra ona ihanet ederdi, ama o hi ihanet etmemi, onu eski,
belirsiz, ama alr durumda bir motor gibi hep yannda tamt. te imdi o duyguyu sonuna kadar,
katksz bir saflkla yaayabilirdi. Kendi stn deerine, hayatnn stn deerine inancyd o. Bu
hayatn kendisine ait olduunu, ktle balanmakszn yaanabileceini, yle bir ban hi de
gerekli olmadn dnyordu. Korkudan, acdan, sululuktan kurtulmu olduunu bilmenin
huzuruydu bu.
Eer benim gibi adamlar kurtarmak iin uraan intikam meleklerinin varl doruysa, imdi
grsnler beni, dedi kendi kendine. imdi asnlar bana srlarn. imdi arsnlar beni, imdi...
Kapnn vurulduunu duyup, Girin! diye seslendi.
Kap ald, o yine hareketsiz yatmay srdrd. Eikte sa ba dank, surat ya lekeleriyle
dolu, kollar frn iinden le gibi, berbat durumda bir tulum ve kan lekeli gmlek giymi bir adam
duruyor, ama sanki rzgar arkasndaki pelerini dalgalandryormu gibi duruyordu. Bu adam
Francisco dAnconiayd.
Rearden'a sanki bilinci vcudundan nce frlam gibi geldi. Hareket etmeyi reddeden aslnda
vcuduydu. Vcut oktayd ama akl glyor, ona bunun u dnyadaki en doal olay olduunu
sylyordu.
Francisco glmsedi. Bir yaz sabah, ocukluk arkadana glmsyormu gibi, aralarnda
baka hibir ey mmkn deilmi gibi glmsyordu. Rearden da kendisini glmser buldu.
Benliinin bir blm hl hayretler iindeydi, ama yine de, bunun en doru ey olduunu biliyordu.
Francisco yaklaarak, Aylardr kendinize eziyet ediyorsunuz, dedi. Benden zr dilemek iin
hangi kelimeleri kullanmak gerektiini, karlarsak zr dilemeye hakknz olup olmadn dnp
duruyorsunuz. Ama imdi gryorsunuz ki, hi gerek yokmu, ortada ne zr dileyecek ne de
balayacak bir ey varm.
Evet, dedi Rearden. Sesi akn bir fslt gibi kmt. Ama szn bitirirken, sunabilecei
en byk sayg ifadesinin bu olduunu biliyordu. Evet, biliyorum."dedi.
Francisco kanepeye, onun yanna oturdu, elini yavaa Reardenn alnndan geirdi. Bu hareket,
gemii silen bir tedavi gibi.
Sana sylemek istediim bir tek ey var, dedi Rearden. Bunu benden duyman istiyorum. Sen
yeminini tuttun, gerekten benim dostumdun. Bildiinizi biliyordum. Daha batan biliyordunuz.
Hareketlerim hakknda ne dnrseniz dnn, yine de biliyordunuz. Bana tokat atmanz, bundan
kuku duymaya kendinizi zorlayamadnz iindi.
Rearden ona bakakalmt. O...o, sana sylemeye hakkm olmayan eydi, dedi. Onu zr
olarak ileri sremezdim...
Benim anlayamayacam m dndnz?
Seni bulmak istedim...ama aramaya hakkm yoktu...Ve onca zaman boyunca, sen... Eliyle
Francisconun giysilerini gsterdi, sonra eli aresizlik iinde sarkt, Rearden gzlerini yumdu.

Francisco srtarak, Sizin frnlarda ustabanzdm, dedi. "Bir itiraznz olacan


dnmedim. O ii bana kendiniz teklif etmitiniz.
ki aydr burada benim koruma grevlim olarak m bulunuyorsun? Evet.
eyden beri...
Evet, yle. New York damlarnn zerindeki takvimde veda mesajm okuduunuz gnn
sabahnda, ben burada frnlar ustabas olarak ilk vardiyada greve balyordum.
Syle bana, dedi Rearden yavaa. O gece, James Taggartn dnnde, en byk fethinin
peinde olduunu sylediinde...beni kastetmitin, deil mi?
Elbette.
Francisco biraz doruldu, sanki ar bir greve hazrlanyordu. Yz ciddiydi, glmseme
yalnzca gzlerinde kalmt. Size syleyeceim ok ey var, dedi. Ama nce, bir zamanlar bana
sunduunuz bir sz tekrarlar msnz acaba...o sefer reddetmek zorunda kalmtm, nk kabul etme
zgrlne sahip olmadm biliyordum.
Rearden glmsedi. Hangi kelime, Francisco?
Francisco kabulleniyormu gibi ban edi, Teekkr ederim, Hank, diye cevap verdi. Sonra
ban kaldrd. imdi sana, ilk geliimde sylemek istediim, ama bitiremediim eyleri sylemek
istiyorum, dedi. Sanrm duymaya hazrsn.
Hazrm.
Dklen eliin alevi pencerenin dnda parldyordu. Krmz bir lt yavaa odann
duvarlarnda dolat, bo masay yalad, Reardenn yznden geti, sanki onu selamlad, ona veda
etti.

VII
BEN JOHN GALT
Kapnn zili alarm gibi alyordu. Upuzun, srarl, talepkr bir sesti. Arada sabrsz birinin
parmaklaryla kapy tkrdatt da duyulmaktayd.
Dagny yataktan frladnda, sabahn ge saatlerine zg o souk, solgun gne n grd.
Uzaktaki kulede grnen saat ondu. Ofisinde sabahn drdne kadar alm, kendisini lene kadar
rahatsz etmemelerini tembih etmiti.
Kapy atnda grd bakmsz, panik ifadeli surat James Taggarta aitti.
Gitti! diye haykrd Taggart.
Kim?
Hank Rearden! Gitti. Terk etti, ortadan kayboldu, buhar oldu, utu!
Dagny bir an hi hareketsiz durdu, sabahlnn kuan balamak zereyken ylece kald. Sonra
szlerin anlam beynine girdiinde, elleri kua sktrd, sanki kendi vcudunu belinden ikiye
blmeye alt...bir yandan da, kahkahalara gmlmt. Bir zafer vard glnde.
Taggart ona akn akn bakt. Neyin var senin? diye soludu. Anlamadn m?
Gel ieri, Jim. Dagny tiksintiyle dnm, salona doru yryordu. Evet, anladm.
Terk etti! Gitti! tekilerin hepsi gibi! Fabrikasn, banka hesaplarn, mallarn, her eyini
brakp gitti! Yok oldu ortadan! Yanna birka giysiyle, kiralad apartman dairesindeki kasasnda ne
varsa onlar alm...yatak odasndaki kasay ak ve bo bulmular...hepsi o kadar! Ne tek kelime, ne
bir not, ne bir aklama! Beni Washingtondan aradlar, ama olay kente yaylm bile! Haber...yani
olay! Susturamyorlar! Denemiler, ama...Nasl szdn bilen yok...fabrikada frnlarn patlamas
gibi bir hzla yaylm gittii, sonra da...kimse durduramadan, koskoca bir grup hep birlikte yok
olmu! ef de, ba metalrjisi de, ba mhendis de, Reardenn sekreteri de, hastanenin doktoru bile!
Allah bilir daha da kimler! Kamlar itoullar! Bizi terk etmiler... koyduumuz onca cezaya
ramen! ekip gitmi, tekiler de gidiyor, o fabrika orada ylece duruyor! Bunun ne anlama geldiini
anlyor musun?
Ya sen anlyor musun? diye sordu Dagny.
Taggart hikayeyi ona cmle cmle anlatrken, sanki onun yzndeki glmsemeyi yok etmeye
alyordu. Garip, hareketsiz bir glmsemeydi, iinde ac ve zafer vard. Ama silememiti o
glmsemeyi. Bu ulusal bir felket! Neyin var senin? Bunun niha darbe olduunu gremiyor musun?
lkenin moralinden ve ekonomisinden son kalan kalntlar da silip sprecek! Ortadan kaybolmasna
izin veremeyiz! Onu geri getirmek zorundasn!
Dagnynin glmsemesi kayboldu.
Sen yapabilirsin! diye haykrd Taggart. Tek yapabilecek sensin! Senin sevgilin o, deil
mi?...f, yle bakma! Mzmzla vakit yok! Onu yakalamann dnda...baka hibir eye vakit yok!
Nerede olduunu biliyor olmalsn! Onu bulabilirsin! Ona ulamal, onu geri getirmelisin!
Dagnynin imdiki bak, deminki glmsemesinden bin beterdi. Onu plak gryormu da, bu
manzaraya daha fazla dayanamazm gibi bakyordu. Sesini hi ykseltmeden, Onu geri getiremem,
dedi. Getirebilsem de getirmezdim. imdi defol buradan.
Ama bu ulusal bir felket...
Defol.
Onun ktn fark etmedi bile. Evinin salonunda tek bana duruyordu. Ban emiti. Omuzlar

sarkkt. Yzndeki glmseme, acy, efkati, selam iermekteydi. Onun zgrle kavumasn
neden bu kadar sevinle karladn, onun hakl olduundan nasl bu kadar emin olduunu, yine de
neden kendi zgrln reddedip durduunu merak eder gibiydi. Kafasnda iki dnce nabz gibi
atyordu. Birincisi zafer doluydu: O zgr artk, ulalmaz yerde!...teki de bir adanmlk duas
gibiydi: Hl kazanma ans var...ama tek kurban ben olaym...
Daha sonraki gnlerde, evresindeki adamlara bakarken, garip, diye dnd...Hank Reardenn
yokluu, birden bire onu farketmelerine yol amt; oysa onca youn baarlar, insanlara bu kadar
fark ettirememiti onun varln. Sanki bilinleri yalnzca felketlere akt insanlarn, deerlere
deil. Kimi ondan sz ederken tiz sesiyle lnetler yadryor, kimi fsltyla konuurken yznden
sululuk ve korku okunuyor, stlerine isimsiz bir belnn gelip hepsine bedel deteceini dnyor,
kimi de isterik bir kanma sergileyerek sanki hibir ey olmam gibi davranyordu.
Gazeteler sicim ucundaki kuklalar gibi, ayn tarihlerde ayn kavgac lklar atmaktaydlar:
Hank Reardenn ii brakna ok fazla nem vererek halkn moralini bozmak, tek bir kiinin
toplum iin nemli olabilecei yolundaki eski inanlar doruymu gibi davranmak, sosyal ihanettir!
Hank Reardenn ortadan kayboluuyla ilgili dedikodular yaymak sosyal ihanettir, Bay Rearden
kaybolmu deildir. Kendisi her zamanki gibi ofisinde, fabrikasn ynetmeyi srdrmektedir,
Rearden elik fabrikasnda hibir sorun yoktur, yalnzca kk bir tedirginlik yaanm, iilerden
bazlar arasnda kk apta baz kavgalar meydana gelmitir. Hank Reardenn ac kaybna
vatanseverlikten uzak bir yorum getirmek sosyal ihanettir. Bay Rearden terk etmi deildir, iine
gelirken bir otomobil kazasnda hayatn kaybetmitir, ac iindeki ailesi de cenaze treninin aile
iinde zel bir tren olmasnda srar etmitir.
Haberleri yalnzca inkrlardan almak da garip, diye dnyordu. Sanki var olanlarn, gerek
olanlarn sonu gelmi, yalnzca yetkililerle ke yazarlarnn telal inkrlar, inkr ettikleri
gereklere ipucu verir hle gelmiti. New Jerseydeki Miller elik Dkmn kapand doru
deildir, Michigandaki Jansen Motor irketinin kaplarn kapatt doru deildir. elik
rnleri imaltlarnn piyasadaki elik darl nedeniyle kmekte olduklarna dair haberler, haince
tezghlanm, anti-sosyal yalanlardan ibarettir. Bir elik Birletirme Pln hazrlanmakta
olduuma, Bay Orren Boyleun da o plndan yana olduuna dair sylentiler temelsiz ve hakarethamiz
iftiralardr. Bay Boyleun avukat gl bir inkr duyurusu yaynlam, Bay Boyleun bu tr bir plna
iddetle kar olduu yolunda basna gvence vermitir. Bay Boyle bu haberler zerine bir sinir krizi
geirmitir.
Ama haberlerin bazlarna da souk, nemli, karanlk sonbahar akamlarnda New Yorkun
sokaklarnda tank olunabilmekteydi. rnein bir nalbur maazasnda, dkkn sahibinin kaplar
ardna kadar amas, son kalan mallarn ieriye giren herkesin talanna peke ekmesi, dkknn
kapsnda biriken kalabalk birbirini yerken lkl hkrklarla kahkaha atp durmas, sonra kp
kendi dkknnn vitrinlerini paralamas gibi...bir elik dkmcsnn oturduu eski apartmandaki
dairenin kapsna insanlarn toplanmas, biraz uzakta bir polis cankurtarannn beklemesi, gaz kokulu
daireden karlan bir erkek, bir kadn ve ocuklarnn cesetlerinin cankurtarana tanmas gibi.
Dagny Reardenn deerini neden daha nce deil de, imdi anlayabildiklerini kendi kendine
soruyordu. Neden kendi sonlarn davet etmekten kanmam, onu da yllar sren nankr ikenceden
korumamlard? Buna cevap bulamyordu.
Uykusuz gecelerin sessizliinde, u anda Hank Reardenla kendisinin yer deitirmi olduklarn
dnyordu. O Atlantisteydi, kendisine gelince...bir n ekran tarafndan darya kilitlenmiti.
Belki u anda onu aryordu Rearden...bir zamanlar kendisinin ona, onun abalar iindeki uana
seslenmeye alt gibi. Ama n ekran oradan herhangi bir sinyalin Dagnyye ulamasna imkn

tanmyordu.
Yine de, ekran bir ara ksack araland. Onun ortadan kayboluundan bir hafta sonra gelen bir
mektuptu ekran aralayan. Zarfta gnderen adresi yoktu. Coloradoda bir kk yerleim yerinin
damgas vard. ki cmleden oluan bir mektuptu:
Onunla tantm. Seni sulamyorum.
H. R.
Gzleri mektupta, uzun sre ylece oturdu. Kprdanamyor, bir ey hissedemiyor gibiydi.
inden, hibir ey hissetmediini dnmekteydi...ama omuzlarnn hafif, srekli titreimlerle
sarslmakta olduunu fark etti, ardndan iindeki o yrtc iddetin aslnda sevin dolu bir selamdan,
minnetten ve aresizlikten olutuunu anlad. Selam, o iki insann karlamasndaki anlamn
zaferineydi. Her ikisinin nihai zaferiydi o. Minneti, Atlantistekilereydi. Mesaj alabilmesi iin ona
istisna bir hak tanma saygsn hl gsteriyor olmalar, onu kendilerinden biri saydklar iindi.
Umutsuzluu da, o bombo duygunun aslnda u anda hissettiklerini hissetmemek iin bir sava
mekanizmas olduunu anlad iindi. John Galt terk mi etmiti onu? Gzden mi karmt? En
byk fethiyle tanmak iin vadiye mi dnmt? Geri gelecek miydi? Gerekten gzden karm
myd onu? Dayanlmaz olan, bu sorulara cevap bulamamak deil, o cevap en basit yerde onu
bekledii hlde, bir adm atp ona ulamaya hakk olmayndayd.
Onu grmeye hi almamt. Bir ay boyunca her sabah ofisine girerken, girdii oday deil,
aadaki, binann en dibindeki tnelleri dnmt. alrken beyninin bir ksm rakamlar
hesaplar, raporlar okur, kararlar verir, cansz bir faaliyet tela iinde ilerlerken, zihninin asl canl
ksmnn hareketsiz olduunu, bir dnceye saplanp donmu olduunu, bir tek cmlenin tesine
gemesinin yasak olduunu hissetmiti hep: O aada. Kendine bir tek aratrma izni vermiti.
Terminal alanlarnn bordrosunu isteyip isimleri taram, o ad orada grmt: Galt, John. Bu
isim aka belirtilmekteydi orada. Hem de oniki yldan beri. smin yannda bir de adres
grmt...bir aydr kendisiyle o adresi unutma mcadelesi veriyordu.
ok zor gelmiti o ay geirmek. Ama imdi elindeki mektuba bakarken, Galt dnmenin daha
da dayanlmaz hle geldiini gryordu. Onun yaknda oluuyla mcadele etmek bile onunla arasnda
bir bad. denen bir bedel, onun adna kazanlan bir zaferdi. imdi ortada sorulamayacak bir
sorudan baka hibir ey yoktu. Onca gn boyunca Dagnynin motoru, onun alttaki tnellerde
olduunu bilmek olmutu. Yaz boyunca onun kentte olduunu bilmek nasl g kayna olmusa, yine
yle. Daha adn bile duymad zamanlarda onun dnyadaki varln bilmek nasl Dagnyye gdc
g saylmsa, yine yle. u anda o motorun da durmu olduunu hissediyordu.
Hep cebinde saklad o prl prl be dolarlk maden paray son yakt olarak kullanp devam
etti. Kendini evresindeki dnyaya kar son kalan zrhla, kaytszlk zrhyla koruyarak devam etti.
Gazeteler lkenin her yannda patlayan iddet olaylarndan hi sz etmiyordu, ama Dagny o
olaylar tren kondktrlerinin raporlarnda anlatlanlardan, vagonlardaki kurun deliklerinden,
sklen raylardan, saldrya urayan trenlerden, hasara urayan istasyonlardan izlemekteydi.
Nebraskada, Oregonda, Teksasda, Montanada...yararsz, ayaklanmalar balatan yalnzca
umutsuzluktu, sonu da ykmla noktalanyordu. Bazlar yerel etelerin eylemleriyle snrl kalrken,
bazlar daha geni bir alana yaylyordu. Kr bir isyan duygusuyla ayaklanan serseriler vard. Yerel
grevlileri esir alyor, Washington'n ajanlarn kovuyor, vergi tahsildarlarn ldryorlard...Sonra
ABDden ayrldklarn ilan ediyor, kendilerini mahveden ktln en ar ucuna varyorlard.
Cinayete kar, intihar kullanarak savayormu gibiydiler. evrelerinde grdkleri tm mala mlke

el koyuyor, herkesin herkese bal olduuna dair topluluk kurallar yaynlyor, zaten az olan yamay
bir hafta iinde tketince de, birbirlerinden nefret ederek yok oluyorlard. O kaosun iinde silahtan
baka bir kural yoktu. Washingtondan yollanan birka yorgun askerin miskin mdahalesi yetiyordu
son kalntlar dzene sokmaya.
Gazeteler bunlardan hi sz etmiyordu. Ba makaleler hl, gelecee doru ilerlerken kendini
feda etme gereinden, bunun ahlk bir art olduundan, agzl dmanlardan, tek arenin sevgi
olduundan dem vurmaktayd...hav dklm cmleleri, hastanelerdeki eter kokusu kadar tatl, i
bulandracak kadar cvkt.
Dedikodular lkede sinik bir korkunun fsltlar olarak yaylmaktayd...ama insanlar gazeteleri
okuyor, okuduklarna inanyormu gibi davranyorlard. Kim kimden daha kr ve dilsiz olabiliyor
diye birbirleriyle yaryormu gibiydiler. Herkes bildii eyi bilmezden geliyor, ad sylenmeyen
eyin gerek olmayaca umuduna snyordu. Sanki bir volkann az almaya balamt, ama
dan eteine yerlemi insanlar yukardaki atlaklar, kara dumanlar, szan kaynar svnn izlerini
grmezden geliyor, tek tehlike bu iaretlerin bilincinde olmakm gibi yaamay srdryordu.
Bay Thompsonn 22 Kasmda yapaca dnya krizi konumasn dinleyin!
Bilinlendirilmeyenin ilk bilinlendirilii byle olmutu. Duyurular bir hafta ncesinden
balam, lkenin her tarafnda nlamaktayd. Bay Thompson halka dnya krizinin durumuyla ilgili
rapor verecek! 22 Kasm gn akam 8de, lkedeki her radyo istasyonundan, her televizyon
kanalndan Bay Thompson izleyin!
Bunu ilk aklayan, gazetelerin manetleriyle radyolarn haykran sesi olmutu: Bay Thompson
halk dmanlarnn yayd korku ve sylentilere, 22 Kasm akam halka hitap ederek cevap verecek,
kresel krizin bu ok kritik noktasnda bizlere durumu tam olarak aklayacak. Tek amac bizi korku
ve umutsuzluk iinde yaatmak olan o hain glerin oyunlarna Bay Thompson bir son verecek.
Dnyadaki karanla k getirecek, bize trajik sorunlardan kurtulmann yollarn gsterecek...In
dnyaya sunuluunda olduu gibi, durumun ciddiyetine uygun, ama erefli zaferlere ynelik
ilerlememiz balayacak. Bay Thompson'n konumas lkedeki her radyo istasyonu gibi, dnyann
hl radyo dalgalarn kullanabilen tm lkeleri tarafndan da yaynlanacak.
Derken koro rndan kt, gnden gne de byr oldu. 22 Kasmda Bay Thompson
dinleyin! diyordu manetler her gn. Radyolar her programn sonunda, 22 Kasm gn Bay
Thompson dinlemeyi unutmayn! diye haykryordu. Metrolara, otobslere posterler aslm, sonra
posterler binalarn duvarlarna, ardndan bombo otoyollardaki panolara yaylmt.
Umudu kesmeyin! Bay Thompson! dileyin! Resm arabalarn tepesindeydi bu yazlar. Pes
etmeyin! Bay Thompson! dinleyin! diyordu dkknlardaki, ofislerdeki flamalardaki yazlar.
nancnz bozmayn! Bay Thompson dinleyin! bu da kiliselerin sesiydi. Uaklar gkyzne, Size
cevab Bay Thompson verecek! diye yazyor, ama harfler yava yava hava akmlaryla siliniyor,
daha cmle biterken bile yalnzca son kelime okunabiliyordu.
New York meydanlarna o gn iin imdiden hoparlrler yerletirilmiti. Her saat ba
hoparlrler dile geliyor, trafiin grltsn yanstmann yan sra, hrtl ve telal bir sesle
duyurular yapyordu: 22 Kasm akam Bay Thompson'n dnya krizine ilikin konumasn
dinleyin! lk kentin sisli damlar zerindeki buz gibi havann iinden geiyor, hibir tarih
gstermeyen takvimin altndan ilerleyip dalyordu.
22 Kasm gn leden sonra, James Taggart, Dagnyye, yayndan nce Bay Thompsonn
kendisiyle bir toplantda grmek istediini syledi.
Washingtonda m? Dagny inanamam gibiydi. Gz kolundaki saatteydi.
Galiba gazeteleri hi okumuyor, nemli olaylar hi izlemiyorsun. Bay Thompsonn o yayn

New Yorktan yapacan bilmiyor musun? Buraya ayn zamanda sanayiin, emekilerin, bilim
dnyasnn, mesleklerin, genelde lke ileri gelenlerinin liderleriyle grmeye geldi. Seni o
toplantya getirmemi istedi benden.
Nerede yaplacak?
Yayn stdyosunda.
Benim yaynda konuup politikalarn desteklememi falan istemiyorlar, deil mi?
Tasalanma, seni mikrofonun yanna bile yaklatrmazlar! Yalnzca fikrini almak istiyorlar, onu
da reddedemezsin, hele ulusal acil durum hlinde...davet de Bay Thompsondan ahsen geliyorsa!
Sabrsz konuuyor, Dagnynin gzlerine bakmamaya alyordu.
Toplant kata?
Yedi buukta.
Ulusal acil durumu konumaya yetecek kadar uzun bir sre koymamlar, deil mi?
Bay Thompson ok megul adam. Ltfen tartma artk, zorluk karmay kes, anlamyorum
neden bu kadar...
Pekl, dedi Dagny kaytsz bir sesle. Gelirim. Sonra ardndan, gangsterler toplantsna
tanksz gitmek istemiyormu gibi, Ama Eddie Willers da getiririm, diye ekledi.
Taggart kalarn att, durumu bir an iin, kaygdan ok can sknts duyuyormu gibi bir
ifadeyle dnd. Sonunda omuz silerek aksilendi. f, pekla, istiyorsan getir.
Yayn stdyosuna girdiinde, bir yannda James Taggart bir polis edasyla, br yannda da
Eddie Willers bir koruma gibi yrmekteydi. Taggartn yz gcenik ve gergindi, Eddieninki,
kabullenir gibi, ama yine de kukulu ve meraklyd. ok geni, ok lo olan salonun bir kesindeki
platforma, kontrplak duvarlardan oluan bir set kurulmutu. Denii, grkemli bir salonla, mtevaz
bir alma odas aras bir eydi. Ortaya yarm daire oluturacak biimde koltuklar dizilmi, olay bir
aile toplants gibi gsterilmeye allmt. Mikrofonlar tepeden, kablolarn ucunda sarktlm,
uzatmalarla bal birka mikrofon da sandalyelerin aralarna aslmt.
lkenin en nde gelen liderleri sada solda, rkek gruplar oluturmu, dikilmekteydi. Ortalk,
iflas etmi bir dkknn haciz satlarna hazrlanyormu gibiydi. Dagny orada Wesley Mouchu,
Eugene Lawson', Chick Morrison, Tinky Hollowayi, Dr. Floyd Ferrisi, Dr. Simon Pritchetti,
Chalmers Anay, Fred Kinnan', birka da iadamn gryordu. Gzne Bay Mowen'n yar
korkmu, yar gururlu hli iliti. nanlmaz gibi grnse de, Amalgam Dme ve Sinyal irketi bile
sanayi lideri saylmaya balamt.
Ama onu bir anda aknla uratan kii aslnda Dr. Robert Stadler oldu. Bir yzn bir yl gibi
ksa bir zaman iinde bu kadar hzla yalanabileceini Dagny hi dnmemiti. O sresiz enerji, o
ocuksu heves yok olmutu. O yzde tiksinti dolu acdan baka hibir ey kalmamt. Tek bana,
dierlerinden ayr yerde duruyordu. Dagny onun kendi giriini hangi anda grdn yakalad.
Geneleve gitmi bir kocaym da, evresini olduu gibi kabulleniyormu, ama o anda karsna
yakalanm gibi bir hli vard. fadesi sululuktu, ama hzla nefrete doru geliiyordu. Sonra Dagny,
bilimadam Robert Stadlern, onu grmemi gibi baka tarafa dndn grd. Grmeyi
reddedince bir eyin varln da silebilirmi gibi.
Bay Thompson gruplar arasnda dolayor, rastgele insanlara hrlyor, eylem adamym da
konuma yapmaktan nefret ediyormu gibi bir havaya brnyordu. Elinde daktiloyla yazlm
sayfalar tamaktayd. Onlar da, az sonra atlacak eski giysileri tar gibi tayordu.
James Taggart onu bir ara durdurdu, gvensiz ama yksek sesle, Bay Thompson, size kz
kardeim Bayan Dagny Taggart tantrabilr miyim? dedi.
Bay Thompson tokalarken, Gelmeniz ok byk bir nezaket, Bayan Taggart, dedi ona. Sanki

seim blgesinde, adn hi duymad herhangi bir semenin elini skyordu. Sonra da dnp hemen
uzaklat.
Dagny, Toplant nerede, Jim? diye sorarken nce ona, sonra saate bakt. Duvarda asl duran
saatin kocaman, beyaz bir kadran vard. Kara yelkovan, dakikalar saya saya, kocaman bir bak
gibi, saat sekize doru gidiyordu.
Elimden bir ey gelmez! Bu ovu ben ynetmiyorum!
Eddie Willers, sabrla dolu aknlk ifadesiyle Dagnyye gz att, sonra ona daha da yaknlat.
Stdyoda bir radyo, baka stdyodan yaynlanan askeri marlar alyor, rkek seslerin
srdrd telal sohbetleri, amasz dolamalar, ekilip platforma ynlendirilirken gcrdayan
makineleri bir dereceye kadar ikinci plna itiyordu.
Saat 7:45 olduunda, radyodan sunucunun savalar hatrlatan sesi, Saat sekizde Bay
Thompsonun dnya kriziyle ilgili konumasn dinlemek zere hazrlann! diye bard.
Bay Thompson ters ters, Hadi ocuklar, hadi! dedi, ardndan radyoda yeni bir mar balad.
7:50de, tm olayn dzenleyicisi gibi grnen Manev artlandrc Chick Morrison, Tamam
ocuklar, tamam, yerlerimizi alalm! diye bard, elinde rulo yapt ktlar sallayarak platforma
daire eklinde dizilmi sandalyeleri gsterdi.
Bay Thompson yryp tam ortadaki sandalyeye otururken, metroda bo bulduu yere
oturuyormu gibiydi.
Chick Morrisonn yardmclar, kalabal k halkasna doru ynlendirmekteydi.
Mutlu bir aile, diye aklamada bulundu Chick Morrison. lke bize baknca, grecei ey
kocaman, birleik, mutlu bir...Ne oluyor orada? Radyodaki mzik, marn orta yerinde birdenbire
kesilmi, garip bir parazit balamt. Saat 7:51'di. ...neyse, mutlu bir aile grmeli, diye devam etti
Morrison. abuk olun, ocuklar. nce Bay Thompson yakndan ekin.
Saatin yelkovan dakikalar gstermeyi srdrrken, fotoraflar kameralarn Bay
Thompsonn o sabrl ama eki ifadeli yzne evirdiler.
Bay Thompson, bilimle sanayiin arasna oturacak, diye duyuruda bulundu Chick Morrison
Dr. Stadler, ltfen...Bay Thompsonn solundaki sandalyeye. Bayan Taggart...uraya ltfen...Bay
Thompsonn sana.
Dr. Stadler sz dinledi. Dagny yerinden kprdamad.
Chick Morrison, Yalnz basn iin deil, diye aklama yapt ona. Televizyon izleyicileri de
var.
Dagny ne doru bir adm att, Bay Thompsona bakarak dengeli bir sesle, Ben bu programa
katlmayacam dedi.
yle mi?' Adamn ifadesi, vazodaki iekler birden bire grevlerini yapmay reddetmi
gibiydi
James Taggart panik iinde, Dagny, Tanr akna! diye bard.
Bay Thompson, Nesi var? diye sordu Dagnyyi gstererek.
Chick Morrison, Ama, Bayan Taggart! Neden? diye bir lk art. Dagny evresindeki
suratlara, Nedenini hepiniz biliyorsunuz, dedi. Bir daha denememeniz gerektiini bilmeliydiniz.
Ayrlmak zere dnerken, Chick Morrison, Bayan Taggart! diye haykrd. Bu ulusal bir...
O srada bir adam koarak Bay Thompsona yaklat, herkes olduu yerde durunca Dagny de
durdu. Adamn yzndeki ifade, herkesin salt bir sessizlie gmlmesine yol amt. Radyo
istasyonunun ba mhendisiydi bu adam. Son kalan meden kontroln ilkel bir korkunun para para
ettiini grmek garipti.
Bay Thompson, dedi adam. Yayn... yayn ertelemek zorunda kalabiliriz.

Ne!? diye haykrd Bay Thompson.


Saatin yelkovan 7:58i gsteriyordu.
Aslnda...sorunun ne olduunu anlamaya alyoruz...ama belki de zaman yetmeyebilir ve...
Neden sz ediyorsun? Ne oldu?
Arzay bulmaya ve...
Ne oldu?
Bilmiyorum! Ama...biz...yayna kamyoruz, Bay Thompson.
Bir anlk bir sessizlik oldu, sonra Bay Thompson, doallk d saylabilecek kadar alak sesle,
Deli misin? dedi.
Herhalde. Keke olsaydm. Anlayamyorum. stasyon ld.
Bay Thompson ayaa frlarken, Mekanik arza m! Allah beln versin! diye bard. Hem de
byle bir zamanda! Eer bu radyo istasyonunu byle ynetiyorsan...
Ba mhendis ban yavaa iki yana sallad. ocuu korkutmaktan kanan bykler gibi
davranyordu adam. Yalnz bu istasyon deil, Bay Thompson, dedi yavaa. lkedeki her
istasyon...kontrol edebildiimiz kadaryla. Mekanik sorun falan da yok. Ne burada, ne de
dierlerinde. Cihazlar alyor. Mkemmel alyor. Herkesten gelen rapor ayn. Ama...ama saat
yedi elli birde tm istasyonlarn yaym durdu ve...kimse nedenini anlayamyor.
Bay Thompson, Ama... diye barrken sustu, etrafna baknd, Bu gece olmaz! diye
haykrd. Bu gece olmasna izin veremezsiniz! Beni yayna karmak zorundasnz!
Adam yavaa, Bay Thompson, dedi, Devlet Bilim Enstitsnn elektronik laboratuarn
aradk. Onlar...hi byle bir ey grmemi. Doal bir etken olabilir, dediler. Ei grlmemi bir eit
kozmik olay...ama...
Evet?
Ama yle olduunu sanmyorlar. Biz de sanmyoruz. Radyo dalgalarna benziyor, diyorlar, ama
frekans daha nce hi rastlanmam bir frekans. Hibir yerde grlmemi, kimse tarafndan
kefedilmemi.
Adama cevap veren olmad. Bir an sonra o devam etti. Sesinde garip bir ciddiyet vard. Radyo
dalgalarndan oluan bir duvar, k tkam gibi. Onu geemiyoruz, ona dokunamyoruz, onu
kramyoruz...stelik kaynan da saptayamyoruz. Bildiimiz metodlarn hibiriyle olmuyor...O
dalgalar karan transmitr...bizim bildiklerimizi ocuk oyunca gibi gsteren bir ey olmal.
Ama buna imkn yok! lk Bay Thompson'un arkasnda bir yerden ykselmiti. Hepsi
olduklar yerde dndler. Bu sesteki apak korku hepsini artmt. yle bir ey olamaz! Dnyada
yle bir eyi yapacak kimse yok! Ba mhendis ellerini iki yana at. Ama yle, Dr. Stadler, dedi
bezgin bir sesle. Olamaz. Olamamas gerekir. Ama var.
Bay Thompson karsndaki kalabala, E, bir eyler yapn yleyse! diye bard.
Kimse cevap vermedi, kimse kprdamad.
Buna izin veremem! diye kkredi Bay Thompson. zin veremem! Hele bu gece! O konumay
yapmak zorundaym! Bir eyler yapn! zn sorunu her neyse! Size zmenizi emrediyorum!
Ba mhendis ona bo bo bakyordu.
Hepinizi kovacam! Bu lkedeki her elektronik mhendisini kovacam! Tm meslek
mensuplarn sabotaj, ii terk ve ihanet suuyla mahkemeye vereceim! Duyuyor musun? imdi bir
eyler yap, lanet olasca! Bir eyler yap! Ba mhendisin ifadesiz baklar ona dnkt. Sanki
kelimeler artk hibir ey ifade etmiyordu.
Bay Thompson, Emir dinleyecek kimse kalmad m? diye haykrd. lkede hi beyin kalmad
m?

Yelkovan ilerledi, saat tam 8:00'i gsterdi.


Radyodan, Bayanlar, Baylar, diye bir ses duyuldu. Net, sakn, dnsz bir erkek
sesiydi.Radyo dalgalarnda yllardan beri duyulmayan trden bir sesti. Bu gece Bay Thompson size
hitap etmeyecek. Onun zaman doldu. i ben devraldm. Dnya kriziyle ilgili bir rapor
dinleyecektiniz. Yine de dinleyeceiniz o. Bu sesi kiiden ykselen sesli soluklar selamlad, ama
lklar tesi dzeylere varm olan kalabaln kard sesler arasnda, kimse o sesi fark
etmedi. Birincisi zaferin, ikincisi korkunun, ncs de aknln soluuydu. Konuann kim
olduunu tanm olan kii vard salonda: Dagny, Dr. Stadler, Eddie Willers. Kimse Eddie
Willersa bakmyordu. Ama Dagny ile Dr. Stadlern gzleri birbirine kilitlenmiti. Dagny adamn
yznn dayanlmayacak kadar hain bir korkuyla arpldn gryordu. Dagnynin durumu bildiini
anlamt. Dagnynin ona bakysa, radyoda konuan ses Stadlern yzne bir tokat atm gibiydi.
Oniki yldr sorup duruyorsunuz: John Galt kim? Ben John Galtm. Hayatn seven adamm.
Deerlerine olan sevgisini feda etmeyen adamm. Sizi kurbanlarnzdan mahrum brakan, bylelikle
dnyanz ykan adamm. Eer bilmekten nefret eden sizler, neden yok olmakta olduunuzu renmek
istiyorsanz, imdi size onu syleyecek olan adam da benim.
Tek hareket edebilen ba mhendis oldu. Televizyona koup dmelerle deli gibi uramaya
alt. Ama ekran bo kalmay srdrd. Konuan, grlmeyi tercih etmemiti. lkenin hava
akmlarn yalnzca sesi dolduruyordu. Dnyann da, diye dnyordu ba mhendis. u anda bu
odadaym gibi konuan ses, bir gruba deil, bir tek insana hitap eder gibiydi. Bir toplantya
seslenmiyor, bir akla sesleniyordu.
Bu an manevi kriz a olduu sylendi size. Bunu siz de kendinize sylediniz. Yar
korkuyla, yar bu szlerin bir anlam tamamasn umarak. Dnyay insanlarn gnahlar mahvediyor,
diye haykrdnz, insan yapsn suladnz, talep ettiiniz sevaplar insanlarn gerekletirmemesine
kzdnz. Sizin gznzde deer demek, fedakarlk demek olduu iin, pepee gelen her felkette
yeni fedakrlklar istediniz. Ahlka geri dn adna, straplarnzn nedeni olan ktlkler diye
nitelediiniz eyleri feda ettiniz. Adaleti acmaya feda ettiniz. Bamszl birlie feda ettiniz.
Mant inanca feda ettiniz. Serveti ihtiyaca feda ettiniz. z saygy, kendini inkr etme eilimlerine
feda ettiniz. Mutluluu da greve feda ettiniz.
Kt saydnz her eyi feda edip, iyi saydnz her eye ulatnz. O hlde, evrenizdeki
dnyaya baknca neden dehetle bzlyorsunuz? Bugnk dnya sizin gnahlarnzn bir rn deil,
sevaplarnzn bir rn. Sizin manevi idealleriniz gerekletirdi bu dnyay...hem de en niha ve en
ideal hliyle. O uurda mcadele ettiniz, hep onun ryasn grdnz, onu istediniz, ben de...sizin
dileklerinizi gerekletiren kii oldum.
dealinizde, amansz bir dman vard, sizin ahlk dsturunuz onu yok etmek zere
tasarmlanmt. Ben o dman ortadan ektim. Onu sizin yolunuzun zerinden ve ulaabileceiniz
yerlerden ektim. Birer birer feda etmekte olduunuz tm o ktlklerin kaynan kaldrdm ortadan.
Sava sona erdirdim. Motorunuzu durdurdum. Dnyanz insan aklndan yoksun braktm.
nsanlar aklla yaamaz, m demitiniz? Aklla yaayanlar ekip aldm. Akl yetersizdir,
gszdr m demitiniz? Ben gsz olmayan akllarn sahiplerini ekip aldm. Akldan stn
deerler de var, m demitiniz? Ben yok diyenleri ekip aldm.
Siz adaleti, bamszl, mant, serveti, zsaygy temsil eden insanlar kurban sunaklarna
srklerken, ben sizden hzl davrandm, onlara sizden nce ulatm. Oynamakta olduunuz oyunu
onlara anlattm, hangi manevi kurallara bal olduunuzu akladm, nk onlar masum cmertlikleri
nedeniyle bunlar kavrayamamlard. Onlara baka manevi kurallarla, benim kurallarmla nasl
yaanabileceini gsterdim. Onlar da benimkini izlemeyi setiler.

Btn o ortadan yok olan adamlar, nefret ettiiniz, ama kaybetmekten ok korktuunuz
adamlar sizin elinizden alan bendim. Bizi bulmaya almayn. Biz bulunmay semedik. Size hizmet
etmenin grevimiz olduunu haykrp durmayn. Byle bir grevi kabul etmiyoruz. Bize ihtiyacnz
olduunu da sylemeye kalkmayn. Biz ihtiyac hakl bir talep olarak grmyoruz. Bizim sahibimiz
olduunuzu sakn ne srmeyin. Sahibimiz deilsiniz. Geri dnmemiz iin yalvarmayn. Biz, akl olan
insanlar, grevdeyiz.
Kendini yok etme kavramna kar grevdeyiz. Kazanlmam dllere, dllendirilmemi
grevlere kar grevdeyiz. Kiinin kendi mutluluunun peinde komasn kt sayan dogmaya kar
grevdeyiz. Hayatn bir sululuk olduu doktrinine kar grevdeyiz.
Bizim grevimizle, yzyllardr grdnz grevler arasnda bir fark var. Bizim grevimiz
taleplerde bulunmakla deil, talepleri sunmakla ilgili. Sizin ahlak kurallarnza gre biz ktyz. Biz
de artk size zarar vermeme yolunu setik. Sizin ekonominize gre, biz yararszz. Artk sizi
smrmemeye karar verdik. Politikanza gre biz tehlikeliyiz, zincire vurulmamz gerek. Biz de sizi
tehlikeye sokmamaya karar verdik, artk zincirleri takmayalm dedik. Sizin felsefenize gre biz
yalnzca bir hayaliz. Bundan byle, gznz kamatrmamaya karar verdik, gerekleri grebilmeniz
iin sizi serbest braktk...istediiniz gerekleri, imdi grdnz dnyay, akl olmayan bir dnyay.
Bizden talep ettiiniz her eyi verdik size. Esasen vericiler her zaman biz olmutuk, ama bunu
ancak yeni anlayabildik. Size sunacak hibir talebimiz yok, pazarlk edecek koullarmz yok,
varlacak bir uzlamamz yok. Bize teklif edebileceiniz hibir ey yok. Bizim size ihtiyacmz yok.
imdi de, Hayr, bizim istediimiz bu deildi, diye mi baracaksnz? Amacnz harabelerle
dolu koskoca bir dnya deil miydi? Sizi terk etmemizi istemiyor muydunuz? Siz, maneviyat
yamyamlarnn, aslnda ne istediinizi batan beri ok iyi bildiinizin farkndaym. Ama oyununuz
bitti artk, nk imdi ben de biliyorum.
Yzyllar sren fetler ve felketler hep sizin manevi standardlarnzn sonucuydu. Siz hep,
maneviyata ihanet ediliyor, bellar onun bedeli olarak yaanyor, diye haykrdnz. nsan ok zayf ve
ok bencil olduu iin, bely def etmeye yetecek kadar kan dkemiyor, dediniz. nsan lanetlediniz,
varoluu lnetlediniz, dnyay lnetlediniz, ama kendi manevi standartlarnz sorgulamaya hibir
zaman cesaret etmediniz. Kurbanlarnz suu stlerine aldlar, sizin lanetleriniz altnda mcadeleyi
srdrdler, bu onlarn dl sayld. Siz bu arada, kendi manevi kodunuzun ok soylu olduunu, ama
insanolu kt olduu iin, onun uygulanamadn haykrdnz. Hi kimse kalkp da size, iyiyse hangi
llere gre iyi, diye sormad.
Siz hep John Galtn kim olduunu bilmek istediniz. Ben, ite o soruyu sormu olan kiiyim.
Evet, gnmz manevi kriz gn. Evet, sizler ktlnzden tr cezalandrlyorsunuz. Ama
bu sefer yarglanan, insan deil, suu stlenecek olan da insan yaps deil. Bu sefer sonu gelen, sizin
manevi kodunuz. Manev kodunuz, varabilecei doruu at, yolun sonundaki karanlk kmaza vard.
Eer yaamay srdrmek istiyorsanz, ahlka geri dnmeniz gerek...siz ahlk hibir zaman
tanmadnz, ama imdi onu kefetmek zorundasnz.
Siz ahlk kavramlar hi duymadnz, yalnzca mistik ya da sosyal kavramlar dinlediniz. Size
ahlkn, keyf olarak empoze edilen bir davran kodu olduu sylendi. Kendinizi stn bir gcn ya
da toplumun kaprisine adamak, Tanrnn amacna hizmet etmek ya da komunun refahna katkda
bulunmak, mezarn tesindeki ya da bitiik evdeki bir otoriteyi memnun etmek...ama ne olursa olsun,
kendi hayatnza ve kendi zevkinize hizmet etmemek olduu sylendi. Size kendi zevkinizin ancak
ahlkszlkta bulunabilecei retildi. karlarnza hizmet edecek eyin ancak ktlk olduunu,
manevi kodlarn sizin iin deil, size kar olmas gerektiini ve sizin hayatnz iyiletirmek iin
deil, tketmek iin var olduunu dinlediniz.

Yzyllar boyunca ahlk sava hep, hayatnzn Tanrya ait olduunu syleyenlerle,
hayatnzn komularnza ait olduunu syleyenler arasnda yer ald. Bir kesim size kendinizi
cennetteki hayaletler iin feda etmenin iyi olduunu sylerken, dier kesim de size, kendinizi
dnyadaki beceriksizler iin feda etmenizin iyi olduunu syledi. Hi kimse size hayatnzn
kendinize ait olduunu, iyinin de onu yaamak olduunu sylemedi.
Ahlkn sizden z-karlarnz ve aklnz teslim etmeyi bekledii konusunda her iki kesim de
gr birlii iindeydi. Ahlk olanla pratik olann birbirinin tersi olduu, ahlkn mantk alannda
olmad, inancn ve gcn alannda olduu yolunda da gr birlii iindeydiler. Rasyonel ahlkn
mmkn olmadn, mantkta doru veya yanl diye bir ey olamayacan, mantk alannda ahlkl
olmak iin bir sebep bulunmadn her iki taraf da ileri sryordu.
Baka hangi konularda savam olurlarsa olsunlar, tm ahlklarnzn birletii nokta, hep
insan aklna kar sava amakt. Tm plnlar ve sistemleri hep insan akln saptrmaya ve
kertmeye ynelikti. imdi ya yok olmay seeceksiniz, ya da anti-akl kavramnn anti-hayat demek
olduunu reneceksiniz.
nsann akl, sa kalmann temel aracdr. nsana hayat verilmitir, ama sa
kalma,verilmemitir. Vcudu ona verilmitir, ama dayankll verilmemitir. Akl ona verilmitir,
ama ierii verilmemitir. Hayatta kalmak iin o insann eyleme gemesi gerekmektedir, eyleme
gemeden nce de, giriecei eylemin niteliini ve amacn bilmek zorundadr. Yiyeceini elde
edebilmesi, ancak yiyecek kavramn bilmesiyle, onu elde etmenin yolunu bilmesiyle mmkndr. Bir
hendek kazarken de, bir siklotron yaparken de, bunu kendi amacn bilmeden, nasl yaplacan
bilmeden baaramaz. Sa kalabilmek iin dnmek zorundadr.
Ama dnmek de bir seimdir. Sizin hi dnmeden insan tabiat dediiniz eyin anahtar,
birlikte yaadnz, ama adn koymaktan korktuunuz o ak sr, insann istee bal bilince sahip bir
varlk olduudur. Mantk, otomatik olarak almaz. Dnmek mekanik bir sre deildir. Mantn
balantlar igdlerle kurulamaz. Midenizin, akcierlerinizin, kalbinizin ileyii otomatiktir, ama
aklnz yle deildir. Hayatnzn her saatinde ve her konusunda, dnmekte ya da dnme
abasndan kanmakta serbestsiniz. Ama kendi tabiatnzdan kap kurtulmakta serbest deilsiniz,
mantn hayatta kalma aracnz olduu gereinden kanmanz mmkn deildir...insan olduunuza
gre sizin iin, olmak veya olmamak demek, dnmek veya dnmemek demektir.
stee bal bilince sahip bir varln, otomatik bir davran rotas yoktur. Eylemlerine
rehberlik edecek bir deerler koduna ihtiyac vardr. Deer, kiinin kazanmak ve muhafaza etmek
iin urunda eyleme getii eydir, iyi eylem ise, kiinin onu kazanmak ve muhafaza etmek iin
att admlardr. Deer, bir soruya verilecek cevab varsaymak zorundadr: kimin iin deer ve ne
amala deer? Deer' ayrca bir standard da varsayar. O da bir amatr, bir alternatif karssnda
eyleme geme ihtiyacdr. Alternatifin olmad yerde, hibir deer sz konusu olamaz.
Evrende bir tek temel alternatif vardr: var olmak veya olmamak...bu da bir tek tr kimlii
ilgilendirir; canl organizmalar. Cansz maddelerin varl koulsuzdur, hayatn varl yle deildir.
Belli bir eylem rotasna baldr. Madde yok edilemez, biim deitirebilir, ama varl ortadan
kaldrlamaz. Srekli bir alternatifle, lm kalm alternatifiyle kar karya olan yalnzca canl
organizmadr. Hayat, kendi varln srdrme yolunda, kendinin balatt bir sretir. Bir
organizma bu srete baarsz olursa, lr. Kimyasal bileenleri kalr, ama hayat yok olur. Deer'
kavramn mmkn klan yalnzca Hayat kavramdr. Her ey ancak canl bir varlk iin iyi ya da
kt olabilir.
Bir bitki, yaayabilmek iin kendini beslemek zorundadr; tabiat onu, gne n, suyu,
ihtiya duyduu kimyasal maddeleri bulmaya ynlendirir; hayat, eylemlerini ynlendiren deer

standarddr. Ama bitki, eylemleri konusunda bir seim hakkna sahip deildir. Karlat koullar
asndan alternatifler vardr, ama ilevi konusunda hibir alternatif yoktur: hayatn srdrmek iin
otomatik olarak hareket eder, kendini yok etmeye ynelemez.
Hayvan, hayatn srdrme tehizatna sahiptir. Duyular ona otomatik bir eylem kodu verir,
neyin iyi, neyin kt olduunu da otomatik olarak bilir. Bu bilgiyi oaltma ya da bu bilgiden kama
imkn yoktur. Bilgisinin yetersiz olduu durumlarla karlarsa, lr. Ama yaad sre boyunca,
bilgisine dayanarak, otomatik gvenlie sahip olarak, seim hakkna sahip olmakszn hareket eder,
kendi karlarn grmezden gelmeye hakk yoktur, ktl seip de, kendini yok etmeye karar
veremez.
nsann otomatik bir sa kalma kodu yoktur. Tm dier canl trlerinden fark, alternatifler
karsnda istee bal seimleriyle hareket edebilmesidir. Kendisi iin neyin iyi, neyin kt olduu
konusunda otomatik bilgilere sahip deildir, hayatnn hangi deerlere bal olduunu, ne gibi
eylemler gerektirdiini bilmez. u anda sa kalma igdleri hakknda bir eyler mi
mrldanyorsunuz? Sa kalma igds, tam da insann sahip olmad eydir. 'gd yanlgsz,
otomatik bir bilme biimidir. Bir arzu, igd deildir. Yaamay istemek, size yaamak iin gerekli
bilgileri getiremez. nsann yaama istei bile otomatik bir ey deildir: bugn sizdeki gizli ktlk, o
arzuya sahip olmaynzdr. lmden korkmanz yaam sevmek demek deildir, size sa kalmak iin
gerekli olan bilgileri kazandrmaz. nsann bilgiyi edinmesi ve eylemlerini semesi ancak dnme
sreciyle mmkndr, bunu da doa ona zorla yaptrmaz. nsan, kendi kendinin yok edicisi olma
gcne sahiptir...tarihin en byk blm boyunca da byle hareket etmitir.
Kendi sa kalma yollarn kt olarak kabul eden bir canl varlk, sa kalamaz. Kendi
kklerinde dolaklk yaratmaya kalkan bir bitki, kendi kanatlarn krmaya alan bir ku,
karlat ortamlarda uzun sre dayanamaz. Ama insanlk tarihi, insann kendi akln inkr etmesinin
ve onu yok etmeye almasnn srekli mcadelesi olarak tezahr etmitir.
nsana mantkl hayvan denmitir, ama mantk bir seim meselesidir. Tabiatnn insana sunduu
alternatif de, ya rasyonel bir varlk, ya da intihar eden bir hayvan olmaktr. nsan kendi seimiyle
insan olmak zorundadr. Hayatna kendi seimiyle deer vermek zorundadr. Onu devam ettirmeyi,
kendi seimi olarak renmek zorundadr. Kendine gerekli olan deerleri kendi seimi olarak
kefetmek, yi eylemleri kendi seimi olarak uygulamak zorundadr.
Seerek kabul edilmi bir deerler kodu, ahlk kodudur.
u anda beni dinleyenler, kim olursanz olun, iinizde bozulmadan kalm canl varla,
insanlk kalntsna, aklnza sesleniyorum...ve diyorum ki: Mantn bir ahlak vardr, insana uygun
bir ahlk vardr, ve nsann Hayat, kendi deerler standarddr.
Rasyonel bir varln hayatna uygun her ey iyidir; onu yok edecek her ey ktdr.
nsan tabiatnn gerektirdii hayat, aklsz bir hayvann hayat olmad gibi, yamac bir
serserinin, mrldanp duran bir mistiin hayat da deildir. Dnen bir varln hayatdr. G
kullanmakla ya da sahtekrlkla yaanan hayat deil, baarlarla yaanan hayattr; ne pahasna olursa
olsun hayat deildir, nk insann sa kalmasnn bedelini deyebilmesi iin tek ey vardr, o da
mantktr.
nsann hayat, ahlkn standarddr, ama kendi hayatnz bunun amacdr, Eer hedefiniz
dnyada var olmaksa, eylemlerinizi ve deerlerinizi, insana uygun standartlara gre semeniz gerekir,
hayatnz olan o tek varl srdrme, doyuma erdirme, zevkini karma deerlerine uygun olarak bir
seim yapmanz gerekir.
Hayat belli bir eylem rotasn gerektirdiine gre, onun dndaki tm rotalar hayat yok
edecektir. Kendi hayatn eylemlerinin amac ve hedefi olarak kabul etmeyen bir varlk, lm

amacna ve hedefine ynelik eylemleri semi demektir. Byle bir varlk, metafizik bir canavardr,
kendi varoluuna bakaldrmak, onu inkr etmek, onunla elikiye dmek peindedir, yok olma
yolunda kr krne koturmaktadr, acdan baka hibir nasibi olamaz.
Mutluluk baarl bir hayat durumudur, ac ise lmn unsurudur. Mutluluk, insann deerlerine
ulamasndan kaynaklanan bilin durumudur. Eer bir ahlk retisi size, mutluluunuzu reddederek
mutlulua varmanz ve deerlerinizin baarszlna deer vermenizi sylyorsa, o reti ahlkn
kstaha inkr edilmesinden baka bir ey deildir. Bir doktrin size ideal olarak, kurbanlk hayvan
olmay, bakalarnn sunanda kesilerek can vermeyi neriyorsa, size standart olarak lm sunuyor
demektir. Gerekliin ve hayatn yaps gerei, her insan kendi bana bir amatr, kendi hatr iin
vardr, en yksek ahlk amac da kendi mutluluudur.
Ama hayat da, mutluluk da, mantksz kaprislerle elde edilemez. nsan her rastgele durumda sa
kalmaya almakta zgrdr ama, tabiatnn gerektirdii biimde yaamad zaman, lmek
zorundadr. Yani mutluluunu her trl aklsz sahtekrlkta arama zgrl vardr, ama o yolda
bulabilecei yalnzca ikence ve hn olur; bunun tek aresi mutluluunu insana uygun yollarda
aramaktr. Ahlkn amac size, ac ekip lmeyi deil, zevk almay ve yaamay retmektir.
Sbvansiyonlu snflarda ders veren, bakalarnn aklnn kazancyla yaayan, insann ahlka,
deerlere ve davran koduna ihtiyac olmadn syleyip duran o parazitleri bir kenara itin.
Bilimadam pozuna girip insann yalnzca bir hayvan olduunu syleyeni, en alttaki bceklerin
dzeyine lyk grdkleri varoluun kanunlarna kanmayn. Her canl varln, kendi tabiatndan gelen
bir sa kalma biimine gereksinimi olduunu onlar biliyorlar. Baln suyun dnda yaayabileceini,
kpein koku alma duyusu olmadan sa kalabileceim iddia etmiyorlar. Ama varlklarn en karma
olan insana gelince, onun her koulda var olabileceini, kimlii, tabiat olmadn, sa kalma
yetenekleri yok edilse bile, akl esir alnp onlardan gelecek her emri uygulamaya ayarlansa bile, yine
de yaayamamas iin hibir neden olmadn iddia ediyorlar.
nsanln dostuymu havasna giren, insan iin en byk sevabn, kendi hayatn deersiz
saymak okluunu vaaz edip duran o nefret dolu mistikleri de bir kenara itin. Size ahlk gerei insann
sa kalma igdsn frenlemesi gerektiini mi sylyorlar? nsann bir ahlk koduna ihtiyac olmas
zaten sa kalma amacna yneliktir. Ahlkl olmak isteyen insan, yaamak isteyen insandr.
Hayr, yaamak zorunda deilsiniz. O sizin temel seim hakknzdr. Ama eer yaamay
seiyorsanz, insan gibi yaamanz gerekir...aklnzn almalar ve yarglaryla.
Hayr, insan gibi yaamak zorunda da deilsiniz. O da bir ahlki seim eylemidir. Ama baka
bir ey olarak yaayamazsnz...bunun tek alternatifi, u anda kendi iinizde ve evrenizde
grdkleriniz gibi, yaayan bir l olarak, varolua lyk olmayan bir ekilde devam etmek, artk
insan olmamak, hayvandan da aa olmak, acdan baka bir eyi bilmeyen, kalan yllarn
dnmeksizin bir z-ykm eiliminin aclar iinde srklenerek geiren bir ey hline gelmektir.
Hayr, dnmek zorunda deilsiniz; o da sizin ahlk seiminizdir. Ama sizi sa tutmak iin
birileri dnmtr. Burada dememe durumuna derseniz, varolua kar borlu duruma dm
olursunuz, aradaki a bir baka ahlkl insana yklemi olursunuz, sizin ktlnzle
yaayabilmeniz iin, onun kendi iyiliini feda etmesini beklemek zorunda olursunuz.
Hayr, insan olmak zorunda deilsiniz; ama insan olanlar, bugn artk orada deil. Sa kalma
aralarnz, zavall kurbanlarnz elinizden aldm.
Eer bunu nasl yaptm, her eyi yzst brakmalar iin onlara neler sylediimi merak
etmiseniz, ite hepsini imdi dinliyorsunuz. Onlara esas olarak bu akam sylediklerimi syledim.
Onlar benim standartlarma gre yaayan insanlard, ama bunun ne kadar byk bir deer olduunun
farkna varamamlard. Ben onu grmelerini saladm. Onlara sunduum, bir yeniden deerlendirme

deil, kendi deerlerinin belirlenmesiydi.


Biz, akl olan insanlar, imdi bir tek aksiyom adna size kar grevdeyiz. O aksiyom bizim
ahlk kodumuzun kkdr...tpk sizin kodunuzun kknn de o aksiyomdan kurtulma isteiniz olduu
gibi. O aksiyom, var oluun var olduudur.
Varolu vardr...bu gerei anlamak, bizi buna bal iki aksiyomla kar karya getirir: nsann
alglad ey, var demektir, bu bir ve kii ancak bir bilince sahip olarak var olur, nk bilin, var
olan alglayabilme gcdr, bu da iki.
Eer hibir ey var deilse, bilin de olamaz: bilinlendirecek hibir eyi olmayan bir bilin,
iten elikili bir kavramdr. Kendinden baka hibir eyin bilincinde olmayan bir bilin de iten
elikili bir kavramdr: Kendini bir bilin olarak kimliklendirmeden nce, bir eylerin bilincinde
olmas arttr. Eer alglyorum dediiniz ey var deilse, sizin sahip olduunuz o ey de bilin
deildir.
Bilginizin derecesi ne olursa olsun, bu ikisi...yani varolula bilinlilik, kurtulamayacanz
aksiyomlardr. Bu ikisi, giritiiniz her eylemde, bilginizin herhangi bir blmnde ve hepsinin
toplamnda, vazgeilmeyecek birincilliklerdir; bu hayatnzn balangcnda ilk grdnz k
huzmesinden, hayatnzn en sonunda elde edebildiiniz en geni bilgi birikimine kadar, hep byledir.
ster bir akl tann biimini biliyor olun, ister gne sisteminin yapsn, aksiyomlar hep ayndr: O
vardr...ve siz onu biliyorsunuzdur.
Var olmak bir ey olmaktr, hilikten, var olmamaktan farkldr, belirli zelliklerden oluan
belirli bir kimlik olmaktr. Yzyllar nce, kusurlar ne olursa olsun en byk filozoflarnzdan
saylan biri, varolu kavramn ve tm bilginin kuraln tanmlayan bir forml ileri srd; A, Adr,
dedi. Bir ey, neyse odur. Bu szn anlamn hibir zaman anlayamadnz. Ben onu tamamlamaya
geldim: Varolu, kimliktir.Bilinlilik de kimliklendirmedir.
Neyi ele alrsanz aln, ister bir nesne, ister bir nitelendirme, ister bir eylem olsun, kimlik
kanunu hep ayn kalr. Bir yaprak, ayn zamanda bir ta olamaz. Hem tam yeil, hem de tam krmz
olamaz. Ayn anda hem donup hem yanamaz. A, Adr. Ya da daha basit biimde ifade edilmesini
isterseniz: Hem elinizdeki pastay yiyip hem de pastam olsun diyemezsiniz.
Dnyann nesi var diye merak m ediyorsunuz? Dnyanz ykan tm felketler sizin
liderlerinizin A, Adr gereinden kanmaya almasnn sonucudur. inizde var olan ve
yzlemekten korktuunuz btn gizli ktlk ve dayanmak zorunda kaldnz btn aclar,
kendinizin de A, Adr kavramndan kanmaya almanzn sonucudur. Size ondan kanmay
retenlerin amac, nsann insan olduunu size unutturmakt.
nsan bilgi kazanamazsa var olmay srdremez, onu kazanmas iin kullanabilecei tek ara da
mantktr. Mantk, duyularndan gelen malzemeyi alglama, tanma ve birletirme gcdr. Duyularn
ii, ona var oluun kantlarn toplamaktr, ama onlar tanma ii, o insann mantna aittir. Duyular
ona yalnzca bir eyin var olduunu syler, ama o eyin ne olduunu renen, akldr.
Dnmenin tm bir tanma ve birletirme srecidir. nsan renkli bir balonu alglarken, grme
ve dokunma duyularnn getirdii kantlar birletirmekte, onu bir kat nesne olarak tanmay
renmektedir. Bir nesneyi masa olarak tanmay renir, tahtann hcrelerden olutuunu, hcreleri
molekllerin oluturduunu, molekllerin de atomlardan meydana geldiini renir. Btn bu sre
boyunca aklnn almas, bir tek soruya gelen cevaplarla yrr: Bu nedir? Verdii cevaplarn
doruluunu saptama yolu, mantdr, mantk da, var oluun var olduu aksiyomuna dayanmaktadr.
Mantk denilen ey, elikisiz tanma sanatdr. eliki olamaz. Atom, neyse odur. Evren de yledir.
Hibiri kendi kimliiyle eliemez, hibirinin paralar da btnn kendisiyle eliemez. nsann
gelitirdii hibir kavram, eer o insan onu tm kendi bilgi haznesiyle elikisiz biimde

birletiremiyorsa, geerli olamaz. Bir elikiyle karlamak demek, kiinin kendi dncesinde bir
hata yaptn itiraf etmek demektir. Bir elikiyi srdrmek, kiinin akln devreden karmas,
kendini de gerekliin alanndan karmas anlamna gelir.
Gereklik var olan eydir, gerek d, var olamaz; gerek d yalnzca, insan bilincinin ierii
olan var oluun reddidir ve mant terk etme giriiminde ortaya kar. Dorular, gerein
bilisellemesidir; mantk insann tek bilgi yoludur, onun tek dorular standarddr.
u anda sorabileceiniz en yoz soru: Kimin mant? sorusu olabilir. Bu soruya verilecek
cevap: Sizin mantnz olmak zorundadr. Bilgileriniz ne kadar zengin ya da ne kadar mtevazi
olursa olsun, onu ancak sizin kendi aklnz elde edebilir. Ancak kendi bilgilerinizle bir eyler
yapabilirsiniz. Ancak kendi bilgilerinizin sahibi olduunuzu iddia edebilirsiniz ve bakalarndan
sylediklerinizi dikkate almalarn buna dayanarak isteyebilirsiniz. Aklnz sizin dorularla ilgili tek
yargcnzdr. Bakalar sizin verdiiniz hkmden ayrlyorsa, son itiraz mahkemesi de gerekliktir.
Dnme diye adlandrdmz o karmak, duyarl, hayati sreci baarabilecek tek ey insan akldr.
Bu sreci, onun kendi yarglarndan baka hibir ey ynlendiremez. Yarglarn da, onun ahlk
drstlnden baka hibir ey ynlendiremez,
Ahlk igdden, sanki mantn dnda bir baka yetenekmi gibi sz eden sizler...insann
mant, onun ahlk yeteneidir. Bir mantk sreci, Doru mu, Yanl m? sorusuna verilecek
cevapla ilgili srekli bir seim srecidir. Tohumun byyebilmesi iin topraa ekilmesi mi
gereklidir - doru mu, yanl m? nsann yaras, hayatnn kurtulmas iin dezenfekte edilmeli midir doru mu, yanl m? Atmosferdeki elektriin yaps, onun kinetik enerjiye dntrlmesine uygun
mudur - doru mu, yanl m? Elinizdeki her eyi size veren, ite bu tr sorulara verilen cevaplar
olmutur...o cevaplar da, insann aklndan gelmitir; doru olan eye deimez biimde bal olan
akln rndr.
Rasyonel sre, ahlk bir sretir. Herhangi bir admnda yanl yapabilirsiniz, sizi bundan
koruyacak tek ey kendi ciddiyetiniz olabilir; ya da hile yapmaya kalkabilir, sahte kantlara ynelir,
gerekli abay gstermekten kanabilirsiniz. Ama eer ahlkn amaz iareti dorulara ballksa, o
zaman dnme sorumluluunu stlenen insann eylemi kadar byk, soylu ve kahramanca bir eylem
yoktur.
Sizin ruhum dediiniz ey, aslnda bilincinizdir; serbest irade dediiniz ey de, aklnzn
dnp dnmeme zgrldr. Bu tek zgrlnzdr, tm seenekleri kontrol eden, hayatnz
ve karakterinizi saptayacak olan da budur.
Dnmek, insann tek temel iyi eylemidir, dier iyi eylemlerin hepsi bundan doacaktr.
nsann temel gnahna, tm ktlklerinin kaynana gelince, hepinizin uygulad, ama asla
kabullenmemeye alt o isimsiz eydir: Tkama eylemi, bilinci bilerek askya alma, dnmeyi
reddetme...krlk deil, ama grmeyi reddetme; cahillik deil, ama bilmeyi reddetme. Bu aslnda,
aklnz netletirmeyip bulank bir vizyon gelitirmek, yarglama sorumluluundan kurtulmak iin bir
i sise saklanmaktr...siz tanmay reddederseniz, o eyin var olmayabilecei biimindeki
seslendirilmeyen bir varsayma dayanmaktadr, siz evet demedike Ann A olmayabileceini esas
almaktadr. Dnmemek bir yok olu eylemidir, varoluu reddetmektir, gereklii silmeyle
almaktr. Ama varolu vardr, gereklik silinmez, ancak sileni silebilir. Evet demeyi
reddetmekle, Ben varm' demeyi de reddetmi oluyorsunuz. Yarglarnz askya almakla, kimliinizi
reddediyorsunuz. Ben kim oluyorum ki bileyim! diyen kii, aslnda Ben kim oluyorum ki
yaayaym? demektedir.
Her saatte ve her konuda temel ahlki seiminiz budur: Dnmek mi, dnmemek mi; var
olmak m, olmamak m; A m, yoksa A deil mi, kimlik mi, yoksa sfr m?

nsan rasyonel olabildiilde, onun eylemlerini yneten de hayattr. Mantksz olduu lde,
eylemlerini ynlendiren de lmdr.
Siz, ahlkn sosyal alana ilikin olduunu, insann ssz adada ahlka ihtiyac olmayacan
syleyip duranlar...asl ahlka ihtiya duyaca yer ssz adadr. Bedelini detecei hibir kurban
bulamayaca yerde, bir kayann ev olduunu iddia etsin bakalm. Kumun giysi olduunu, yiyeceklerin
hi abasz azna deceini, bugn tohumluklar yese de yarn yine harman kaldrabileceini iddia
etsin de grelim. Gereklik hemen silecektir onu. Hakettii gibi. Gereklik ona hemen, hayatin ancak
bedeli denerek satn alnabilecek bir deer olduunu, onu satn alabilecek kadar soylu tek parann da
dnmek olduunu gsterecektir.
Eer ben sizin dilinizi konuuyor olsaydm, insana ynelik tek ahlk emir: 'Dneceksin!'
emridir derdim. Ama ahlk emir sz de iten elikilidir. Ahlk, seilendir, zorlanan deildir;
anlalandr, itaat edilen deildir. Ahlk rasyoneldir ve mantk asla emir kabul etmez.
Benim ahlkm, yani mantk ahlk, bir tek aksiyom iermektedir: Varolu vardr ve bir tek
seenek iermektedir: Yaamak. Geri kalan oradan doar. nsan yaamak iin hayatnda eyi
ynetici deer olarak kabul etmelidir: Mantk - Ama - zsayg. Mantk onun tek bilgi aracdr Ama, o arala elde edecei mutluluun seimidir - zsayg da, kendi aklnn dnebilme ehliyetine
sahip, kendi kiiliinin mutlulua lyk olduundan ihlal edilmez biimde emin olmasdr. Bunun
anlam da, yaamaya lyk olmak demektir. Bu deer, insann tm iyi eylemleriyle ilikilidir ve
onlarn hepsini gerekli klar. O iyi eylemlerin hepsi de varolula bilinlilik arasndaki balarla
ilgilidir. Bunlar, rasyonellik, bamszlk, tutarllk, drstlk, adalet, verimlilik ve gururdur.
Rasyonellik, varoluun var olduu gereinin kabul, dorular hibir eyin
deitiremeyeceinin, ve bunu alglama eyleminden daha ncelikli hibir eyin var olmayacann
kabuldr. Onu alglamak, dnmek demektir...akl kiinin tek deer yargsdr, tek eylem
rehberidir. Rasyonellik hi dn kabul etmeyen bir absoldr. irrasyonele verilen bir dn, kiinin
bilincini geersiz klar, gerekleri alglamak yerine, gereklerin taklidine ynelmesine yol aar.
Bilgiye giden kestirme yol olduu iddia edilen inan, akl mahveden bir ksa devreden baka bir ey
deildir. Bir mistik icad kabullenmek, varoluun yok edilmesini istemektir, dolaysiyle de, kiinin
bilincini yok eder.
Bamszlk, yarglama sorumluluunun size ait olduunu ve ondan kurtulmanza hibir eyin
yardmc olamayacan anlamak demektir. kame edilecek hibir ey sizin yerinize dnemez, hi
kimse sizin yerinize sizin hayatnz yaayamaz. En aalk z-ykm, kendi aklnzn bir bakasnn
aklna boyun emesine izin vermek, bir yetkinin beyninizin zerinde olduunu kabul etmek, onun
gerek diye sylediklerini kabullenmek, doru saymak, o szlere bilincinizle varoluunuz arasnda
arac roln yklemektir.
Tutarllk, bilinciniz konusunda sahtelie sapmamaktr. Drstlk nasl varoluu
sahteletirmemekse, tpk yle. nsan blnmez bir btndr; iki paradan oluan bir birimdir,
bunlarn biri madde, dieri bilintir, bedeniyle akl arasnda, eylemiyle dncesi arasnda bir
ayrmaya asla izin veremez, hayatyla yarglarn ayramaz; kamuoyundan etkilenmeyen bir yarg
gibidir, kendi yarglarn asla bakalarnn isteklerine feda etmez, isterse tm dnya insanlar
yakarsn ya da tehditler savursun, yolundan sapmaz. Cesaret ve zgven pratik gereklerdir, cesaret,
varolua sadakatin pratik biimidir, doruluktan sapmamaktr, zgven de kiinin kendi bilincine
sadk olmann pratik biimidir.
Drstlk, gerek dnn gerek d olduunu, hibir deere sahip olamayacan,
sahtekrlkla elde edilen sevginin de, hretin de, parama da bir deer olamayacan anlamaktr.
Bakalarnn aldatmakla bir deer kazanma giriimi, kurbanlarnz gerekliin zerinde bir mevkiye

ykseltmek, kendinizi o kurbann krlnn piyonu durumuna indirmek, onun dnemezliinin ya da


durumu grmekten kanmasnn klesi durumuna drmek, buna karlk o kiinin zekasndan,
rasyonelliinden, gzlemciliinden korkmak ve kamak anlamna gelmektedir. Drstlk, baml
olarak yaamay istememektir, zellikle bakalarnn aptallna baml olarak, ya da tek deer
kayna kandrabildii aptallar olan biri olarak yaamay istememektir. Drstlk, bir sosyal grev
deildir. Bakalarnn hatr iin yaplan bir fedakarlk deildir. Kiinin uygulayabilecei en
derinlemesine bencil eydir: Kendi varlnn gerekliini, bakalarnn yanlgl bilincine feda
etmeyi reddetmektir.
Adalet, tabiatn karakteri konusunda nasl numara yaplamazsa, insann karakteri konusunda da
yaplamayacana anlamaktr. nsanlar da tpk cansz objeleri yarglar gibi, geree ayn saygy
gstererek, ayn doru vizyonla, en katksz ve rasyonel tanmlamalarla yarglamak gerektiini, her
insann neyse o olarak yarglanmas ve ona gre muamele grmesi gerektiini anlamaktr.
Nasl pasl bir hurda parasna, prl prl parlayan bir metale verdiiniz paray vermezseniz,
ayn ekilde, bir soysuza da bir kahramann zerinde deer veremezsiniz. Sizin ahlk
deerlendirmeniz, insanlara deerleri veya gnahlar iin verdiiniz deerin ls olan para
birimidir ve bu deme de sizden, mal ilemlere gsterdiiniz dikkati ve erefli tutumu
beklemektedir. nsanlarn gnahlarndan nefret etmemek ahlk bir kalpazanlktr, deerlere hayranlk
yneltmemek de, bir tr ahlk zimmet suudur. Herhangi bir kavrama adaletten daha yce bir yer
vermek, ahlk para biriminizin deerini drr, iyilie kar ktl kayrm olur, nk adaletin
aksamasndan ancak iyilik kaybedecek, ktlk yararlanacaktr. Yolun sonundaki ukurun dibi, yani
ahlkn iflas etmesi, insanlar iyilikleri iin cezalandrp gnahlar iin dllendirmektir ki, bu da,
tam yozlamla yuvarlanmaktr, lme tapmann kara kitlesidir, bilincinizi varoluun
mahvedilmesine adamak demektir.
retkenlik sizin ahlk kabulleniinizdir, yaamay semi olduunuzun bilincine varnzdr.
Verimli alma, insan bilincinin, varoluunu kontrol etmesi srecidir. Srekli bilgi edinme, maddeyi
amaca gre biimlendirme, bir fikri bir fiziksel biime evirme, dnyay kiinin kendi deerlerine
gre yeniden yaplandrmas demektir. Her tr alma, dnen bir zihinle yaplyorsa, yaratc
almadr; kiinin bakalarndan rendii bir sreci hi dnmeden, eletirmeden, stpr hlinde
tekrar tekrar yapmas ise, asla yaratc olamaz. inizi semek size aittir, seenekler de sizin aklnz
kadar engindir. Sizin iin bundan fazlas mmkn deildir, bundan az da insan deildir. Aklnzn
baa kabileceinden ileri bir ie hileyle kapa atmak sizi dn alnm zaman iinde rpnan ve
dn alnm hareketleri tekrarlayan, korkudan paslanm bir maymun durumuna drr, aklnzn
tam kapasitesinin altndaki bir ie raz olmak da motorunuzu yavalatmak, kendinizi rmeye
mahkum etmektir. iniz sizi deerlerinize ulatracak sretir, deerlerinize ynelik ihtirasnz
kaybetmek, yaama isteinizi kaybetmektir. Vcudunuz bir makinedir, ama aklnz onun srcsdr.
Onu, aklnzn sizi gtrebilecei yere kadar srmelisiniz, yolunuzun amac da baar olmaldr.
Amac olmayan insan, yoku aa babo inen bir makinedir, karsna kan ilk kayaya arpp ilk
hendee yuvarlanmaya mahkmdur, akln gemleyen adamsa yerinde aklm, yava yava
paslanmakta olan bir makinedir. Rotasn bir liderin izmesine izin veren adam, ekme halatyla
ekilip hurda alanna gtrlmekte olan bir enkazdr, bir baka insan kendi amac hline getiren
adamsa, hi kimsenin arabasna almamas gereken bir otostopudur. iniz aslnda hayatnzn
amacdr, sizi durdurmaya hakk olduunu sanan her katilin yanndan hzla gemeniz gerekir, iiniz
dnda bulduunuz her deer, her sadakat veya sevgi ancak yolculuunuzu paylamay seeceiniz
dier yolcular olabilir ve onlarn da, kendi gleriyle ayn ynde ilerliyor olmalar gerekir.
Gurur, kendinizin en yksek deer olduunu anlamaktr ve insann tm dier deerleri gibi onun

da hak edilmesi gerekir. Ulaabileceiniz baarlar arasnda bir tanesi, dierlerinin tmn mmkm
klacak eydir; o da, kendi karakterinizi yaratmakt. Karakteriniz, eylemleriniz, arzularnz,
duygularnz hep aklnzn alan iindedir. nsan nasl yaamn srdrebilmek iin ihtiya duyduu
fiziksel deerleri retmek zorundaysa, ayn ekilde, hayatn srdrlmeye deer klmak iin de
karakter deerlerini edinmek zorundadr. nsan nasl kendini yaratm bir servetse, ayn ekilde,
kendini yararm bir ruhtur. Yaamak iin bir z-deer duygusuna ihtiyac vardr. Ama otomatik
deerlere, otomatik zsaygya sahip deildir; bunlar elde edebilmek iin ruhunu kendi manevi
idealine gre, nsan gibi biimlendirmesi gerekir, yani oluturmak zere doduu, ama seerek
oluturabilecei rasyonel varlk gibi biimlendirmesi gerekir. zsaygnn ilk art, ruhun o kl
bencilliidir...o bencillik her eyin en iyisini ister Bu, maddesel deerler iin de, ruhsal deerler iin
de geerlidir. O ruhun her eyden ok istedii, kendi manevi mkemmelliidir, hibir eye kendinden
daha yksek bir deer atfetmez. zsaygya ulam olmann kant da, kurbanlk hayvan durumuna
dme karsnda, sizin bilinciniz gibi benzersiz bir deeri, sizin varlnz gibi esiz bir olguyu kr
kaamaklara, bakalarnn duraan rmlne feda etmek gibi hain bir kstahla kar ruhunuzun
duyduu tiksinti, rperti ve isyandr.
John Galtn kim olduunu anlamaya balyor musunuz? Ben sizin, urunda savamay gze
almadnz eyi hak edebilmi olan kiiyim. Sizin reddettiiniz, ihanet ettiiniz, yozlatrdnz, ama
yine de tam anlamyla yok edemediiniz, u anda sululuk dolu srrnz olarak saklamaya altnz.
mrnz her profesyonel yamyamdan zr dilemekle geirdiiniz, yreinizin derinliklerindeki bir
yerde benim u anda tm insanla aka sylemekte olduum eyleri sylemeyi hl istiyor
olduunuzu zihninizin anlamamas iin rpndnz eyi hak etmi olanm: Ben kendi deerimden ve
yaamak isteyiimden gurur duyuyorum.
Sizin de paylatnz, ama kt diye saklamaya altnz bu istek, iinizdeki iyilikten
artakalm tek eydir, ama o da insann hak etmeyi renmesi gereken bir istektir. nsann tek ahlki
amac, kendi mutluluudur, ama ona ancak kendi deerleri araclyla ulaabilir. Deerler kendi
bana ama deildir, dl de deildir, ktln dlne bir kurban yemi de deildir. Deerlerin
dl Hayattr, hayatn amac ve dl de mutluluktur.
Vcudunuzun nasl zevk ve ac olarak iki temel hissi durumu varsa, bunlar onun rahatnn veya
rahatszlnn iaretleriyse ve temel alternatifler olan hayatla lmn barometresi rol oynuyorsa,
bilincinizin de ayn ekilde iki temel duygusu vardr; bunlar nee ve straptr ve yine ayn alternatife
cevap vermektedir. Duygularnz, hayatnz glendiren ya da tehdit eden tahminlerdir. Bunlar size
toplam kr ya da zararnz gsteren hzl hesap makineleridir. Bir eyin sizin iin iyi ya da kt
olduunu hissetme konusunda bir seeneiniz yoktur, ama neyi iyi ya da kt sayacanz, neyin size
sevin ya da ac verecei, neyi sevip neden nefret edeceiniz, neyi arzulayp neden korkacanz, hep
sizin deer standardnza baldr. Duygular yapnzda vardr, ama ieriklerini aklnz dikte eder.
Duygu kapasiteniz bo bir motordur, deerleriniz de, aklnzn oraya doldurduu yakttr. Eer bir
elikiler karmn tercih ederseniz, motorunuz tkanr, transmisyonunuz paslanr, src olarak
kendi bozduunuz bir makineyle yolculuunuz daha ilk harekette sizi mahveder.
Eer mantk dn kendi standart deeriniz, imknsz olan kendi iyi eylem kavramnz hline
gerilirseniz, hak etmediiniz dllerin peine der, hak etmediiniz serveti ya da sevgiyi
arzularsanz, sebep-sonu ilikisinde bir gedik arar, sizin kaprisinize gre A olmaktan kacak bir A
ararsanz, var olmann kartn istiyorum derseniz...ona da ularsnz. Oraya vardnz zaman,
hayatn bir aresizlik olduunu, mutluluun insan iin mmkn olmadn haykrarak alamayn. Siz
kendi yaktnz kontrol edin. O yakt sizi varmak istediiniz yere ulatrmtr.
Mutluluk, duygusal kaprislerin emriyle elde edilemez. Mutluluk, sizin kr krne giritiiniz

mantk d isteklerin tatmin edilmesi deildir. Mutluluk elikisiz bir needir, iinde ceza ya da
sululuk bulunmayan, kendi deerlerinizin hibiriyle atmayan, sizi mahvetmeye ynlenmi
olmayan, kendi aklnzdan kamayp o akl sonuna kadar kullanan, gerei arptmayp gerek
deerlere ynelen, bir sarhoun neesi olmayp, bir reticinin neesi olan bir duygu durumudur.
Mutluluk, ancak rasyonel insan iin mmkndr, rasyonel amalardan baka hibir ey istemeyen,
yalnzca rasyonel deerlerin peinden koan ve sevincini ancak rasyonel eylemlerde bulabilen insan
iin mmkndr.
Ben nasl hayatm soygunla ya da sadakayla deil, kendi abamla destekliyorsam,
mutluluumun da bakalarnn mutsuzluundan ya da bana yapaca iyilikten deil, kendi baarmdan
gelmesini isterim. Nasl bakalarnn zevkini kendi hayatmn amac hline getirmezsem, kendi
zevkimi de bakalarnn hayatnn amac olarak dnmem. Nasl benim deerlerimde hibir tezat,
arzularmda hibir eliki yoksa, rasyonel insanlar arasnda da hibir kurbana, hibir kar
atmasna yer yoktur. Bunlar hak edilmemii istemeyen, bakalarna yamyam alyla bakmayan,
asla fedakarlk yapmayan ve hibir fedakrl kabul etmeyen insanlardr.
Bu tr insanlar arasndaki ilikilerin sembol, insana saygnn sembolyle ayndr, o da
alveritir. Yamayla deil, deerlerle yaayan bizler, hem madd, hem de manevi anlamda
alveriiyiz, taciriz Alverii, aldn hak eden, hak etmedii bir eyi almayan ve vermeyen
kiidir. Alverii, baarszlklarna karlk bir deme istemez, kusurlar iin sevilmeyi talep
etmez. Alverii bedenini yem olarak, ruhunu sadaka olarak sunmaz. Emeini nasl ancak madd
deerler karlnda dei toku ederse, ruhunu da, yani sevgisini, dostluunu, saygsn da, ancak
insan deerler karlnda verir, yalnzca kendi bencil zevki iin verir, onu da ancak sayg
duyabilecei insanlardan alabilir. alar boyunca dilencilerle yamaclar yceltirken,
alveriilere kara alm, onlar aalam olan mistik parazitler, aslnda bu davranlarnn gizli
amacn ok iyi bilmektedirler: Alverii onlarn en korktuu kimliktir - adaletin insandr.
nsan kardelerime kar ne tr bir ahlk ykmllm olduunu mu soruyorsunuz? Hi
yok...yalnzca kendime kar, maddesel amalara ve varolua kar bir tek borcum var, o da
rasyonelliktir. Benim insanlarla ilikim, kendimin ve onlarn yapsnn gerektirdii gibidir: Mantk
yoluyladr. Girmeyi kendi gnll seimleriyle istedikleri ilikilerden baka trl ilikileri onlardan
hibir zaman istemem. Ben, onlarn yalnzca akllaryla iliki kurabilirim, bu ilikiyi kendi karm
iin kurarm ve benim karlarmn onlarn karlaryla rttn grdkleri zaman kurarm.
rtmedii zaman, hibir ilikiye girmem; o kiilerin kendi yoluna gitmesine izin veririm, ben de
kendi yolumdan sapmam. Kazanlarm yalnzca mantk yoluyladr ve mantktan baka hibir eye
teslim olmam. Mantm teslim etmem, eden insanlarla da i grmem. Budalalarla korkaklardan
kazanacam hibir ey yoktur. nsanlarn gnahlar, aptall, namussuzluu ya da korkusu sayesinde
edineceim kazanlarn peinde komam. nsanlarn bana sunabilecei tek deer, akllarnn emeidir.
Rasyonel insanla gr ayrlna dersem, hakemlii gereklie veririm. Ben haklysam o renir,
o haklysa ben renirim; birimiz kazanrz, ama ikimiz de krl km oluruz.
Anlamazla ak konular hangileri olursa olsun, bir ktlk eylemi vardr ki, bu asla
anlamaya ak olamaz, hibir insann bir bakasna bunu yapmasna izin verilemez, hibir insan da
bunu onaylayamaz, balayamaz. nsanlar bir arada yaama isteini srdrd srece hi kimse,
bakalarna ynelik fiziksel g kullanmn balatamaz...beni duyuyor musunuz?...balatamaz!
Bir insann kendisiyle, o kiinin gereklik algs arasna fiziksel yok etme tehdidini sokmak, o
insann sa kalma hakkn inkr etmek, fel etmektir. Onu kendi yarglan dnda davranmaya mecbur
etmek, grmeden hareket etmeye zorlamaktr. G kullanmn balatan kim olursa olsun ve bunu
hangi amala yapm olursa olsun. lm alannda faaliyet gsteren bir katildir, cinayet ileyen

kiiden daha suludur, nk bir insann yaama kapasitesini yok etmektedir.


imdi sakn aznz ap bana, aklnzn sizi, benim aklma kar g kullanma hakkna sahip
olduunuz yolunda ikna ettiini sylemeye kalkmayn. G ve akl birbirinin tersi olan
kavramlardr; silahn girdii kapdan ahlk kar. nsanlarn mantksz hayvanlar olduunu
sylediiniz, onlara yle davranlmas gerektiini savunduunuz anda, kendi karakterinizi
tanmlamsnz demektir ve artk mantn onayna hibir hakknz kalmam demektir; nk
elikileri savunan hi kimse yle bir hak iddia edemez. Tm haklarn kaynan, doruyu yanl
yarglayacak tek arac, yani akl yok etmeye ynelik hibir hak bulunamaz.
Mantn yerine silah, kantn yerine terr, son iddia olarak da lm koyarak bir insan
kendi aklndan vazgeip sizin iradenizi kabullenmeye zorlamak, gereklie meydan okuyarak var
olmaya almaktr. Gerekliin insandan bekledii, kendi rasyonel karlarna gre davranmasdr.
Sizin silahnz ise ondan, o karlarn tam aksine davranmasn istemektedir. Gereklik, kendi
mantksal yarglarna gre davranmayan insan lmle tehdit ederken, siz de, yle davrand takdirde
lmle tehdit etmektesiniz. O kiiyi, hayatn gerektirdii tm deerlerden vazgemek zorunda
kalaca bir dnyaya itmektesiniz, oysa kendi sisteminizin sonu ancak yava bir lm sreci olabilir,
nk artk ynetici g lmdr, yle bir insan topluluunda lm galip kmaktadr.
Bir haydutun yolcuya, *Ya maln, ya cann, dedii durumu dnn. Ya da bir politikacnn
halk karsna kp, 'Ya ocuklarnzn eitimi ya da cannz, dediini dnn. Her iki ltimatomun
da anlam ayndr, 'Ya akln, ya cann anlamna gelmektedir; oysa bir insan iin biri olmadan
dierine sahip olmak mmkn deildir.
Eer ktln dereceleri varsa, hangisinin nde geldiini anlamak zordur: Kendi akln
bakalarna zorla empoze eden zorba m, yoksa bakalarna kendi akln ynlendirme hakk tanyan
ahlk dejenere mi? te bu ahlk absol, tartmaya alamaz. Beni mantktan yoksun brakmaya
kalkan insanlara mantk koullarn tanmam. Beni dnmekten men edeceklerini dnen
komularla tartmam. Bir katilin beni ldrme isteine ahlk onay sunamam. Bri benimle g
kullanarak i grmeye kalkrsa, ben de ona g kullanarak cevap veririm.
G kullanm ancak bir cevap olarak geerlidir ve ancak g kullanmay balatan kiiye
ynelik olarak geerlidir. Hayr, onun ktln paylayor deilim, onun ahlk kavramna kadar
alalyor da deilim. Ben ona yalnzca setii eyi kullanma yolunu ayorum: yok etmeyi! Ve bir tek
eyi yok etmeye hakk vardr, o da kendisidir. Bir deeri ele geirmek iin mi g kullanyor? Ben de
ancak yok edii yok etmek iin kullanrm. Bir soyguncu, beni ldrerek servet kazanmaya kalkyor.
Ama ben onu ldrmekle zenginleemem. Ben hibir ktlkten deer beklemem, kendi deerlerimi
de ktle teslim etmem.
Sizi hayatta tutan ve sizin bunun karlnda lm ltimatomlar verdiiniz tm reticiler
adna, ben imdi size bizim tek ltimatomumuzu veriyorum: Sizin silahlarnza kar bizim
almalarmz. Birinden birini seebilirsiniz; ikisine birden sahip olamazsnz. Biz bakalarna kar
g kullanmn balatmayz, kendimizi de onlarn elindeki gce teslim etmeyiz. Eer gelecekte yine
bir sanayi toplumu olarak yaamay istiyorsanz, bu ancak, bizim ahlk koullarmza gre olacaktr.
Bizim koullarmz ve gdc gcmz, sizinkinin tam tersidir. Siz silah olarak korkuyu kullanyor,
kendi ahlk kurallarnza uymayanlara ceza olarak lm reva gryordunuz. Biz ise, kendi
kurallarmza uyanlara dl olarak yaam sunuyoruz.
Siz, sfra tapanlar... hayata ulamakla lmden kanmann ayn ey olmadn sizler hibir
zaman kefedemediniz. Nee, acnn yokluu deildir; zek, aptalln yokluu deildir, k,
karanln yokluu deildir; kiilik de kiiliksizliin yokluu deildir. na etmek, ykmdan uzak
durmakla salanamaz. Siz artk bana, yani bir reticiye, 'Senin retimini yok etmememiz karlnda,

ret ve bizi besle, diyemezsiniz. Size tm kurbanlarnz adna cevap veriyorum: Kendi boluunuz
iinde yok olup gidin. Var olu, negatiflerin inkr deildir. Yokluk ve inkr, deer deil, ktlktr.
Ktlk gszdr, bizden zorla szdrdnn dnda bir gc yoktur. Yok olun, nk bizler, sfrn
hayat ipotek altna alamayacan artk rendik.
Siz acdan kurtulmay istiyorsunuz. Biz baarnn mutluluunu istiyoruz. Siz cezadan kanmak
iin yayorsunuz. Biz dlleri hak etmek iin yayoruz. Tehditler bizi ilev grmeye yneltemez;
korku bizim zendiricimiz deildir. Biz lmden kanmann deil, hayat yaamann peindeyiz.
Siz, farkllk kavramn kaybetmi olanlar, korkunun ve sevincin eit gte zendirici olduunu
iddia edenler ve gizliden gizliye, korkuyu kullanmann daha pratik olduuna inananlar...siz, yaamay
istemeyenler, lanetlediiniz yaama ancak lm korkusuyla bal kalanlar. imdi kurduunuz tuzaa
skm, panik iinde koturuyor, kapattnz k aryor, adn sylemeye cesaret edemediiniz bir
gten kap, kabullenmediiniz bir korkuya kouyorsunuz, korkunuz ne kadar byrse, sizi kurtaracak
tek eylemden o kadar uzaklayorsunuz...oysa o eylem dnmektir. Sizin mcadelenizin amac,
benim imdi size syleyeceim eyi bilmemek, anlamamak, duymamak iindir. imdi duyun. Sizin
ahlk dzeniniz, bir lm Ahlk dzenidir.
Deerlerinizin standard lmdr, setiiniz ama lmdr, hep komay srdrmek
zorundasnz, nk sizi yok etmek zere salverilmi o kovalaycdan kurtulmanza imkn olmad
gibi, o kollaycnn kendiniz olduu gereinden kurtulmanza da imkn yoktur. Bir kerelik komay
kesin...koacak bir yeriniz yok...korkunuzu yenip rlplak durun, kendinizi benim gzmle grn,
neye ahlk dzeni deme cesaretini gstermi olduunuza bakn.
Dzeninizin balang noktas lanetleme, amac, yntemi ve sonucu da ykm. Sizin dzeniniz
insan kt diye lnetlemekle balyor, sonra ondan, yaplamaz dedii eyi yapmasn bekliyor.
Deerlerin ve sevaplarn ilki olarak, ondan kendi yozlamln kantsz olarak kabullenmesini
istiyor. e bir deer standardyla deil, bir ktlk standardyla balamasn bekliyor, O ktlk,
insann kendisi oluyor, sonra oradan hareketle, iyiliin ne olduunu tanmlamas isteniyor; yani iyilik,
onun olamad ey demek oluyor.
O hlde, bu reddedilen ihtiamdan ve strapl ruhtan kimin krl ktnn hibir nemi yok.
ster anlalmaz niyetleri olan mistik bir tanr olsun, ister oradan geen yara bere iinde, o yaralar
belirsiz bir hak iddia etmesine yol aan biti olsun, nemi yok. yilii anlamak ona dmyor. nsann
grevi; pimanlk dolu yllar boyunca srnmek, anlalmaz nedenlerle borlu olduu her serseri
tahsildardan varl iin zr dilemek, deerler konusunda kafasnda var olan kavram ise, yalnzca
sfr...yani iyi demek, insan olmayan demek.
Bu canavarca samaln ad lk Gnahtr.
Herhangi bir irade kullanmadan gnah sahibi olmak, ahlk kavramna atlm bir tokat olduu
kadar, kendi iinde de elikili bir kavramdr: Seme imknnn dnda kalan bir ey, ahlkn
alannn da dnda demektir. Eer insan, doutan ktyse, bunu deitirecek iradeye, gce de sahip
deil demektir. radesi yoksa, iyi de, kt de olamaz; robotlar amoraldir. insann kendi seimine ak
olmayan bir eyi gnah saymak, ahlk kavramyla alay etmektir, nsann doasn gnah saymak,
doayla alay etmektir. Onu domadan nceki bir gnahtan tr cezalandrmak, adaletle alay
etmektir. Masumiyetin var olmad bir konuda onu sulamak, mantkla alay etmektir. Ahlk, doay,
adaleti ve mant bir tek kavramla ykmak, ei zor bulunabilecek bir ktlktr. Oysa sizin
dzeninizin temelinde yatan budur.
nsann doarken serbest iradeye de, ktlk eilimlerine de sahip olduunu ne srp o
korkak kaamaklara snmayn. ine eilim yklenmi bir serbest irade, hileli zarlarla oyun
oynamaya benzer. Kiiyi oyun oynamaya, aba gstermeye, sorumluluu yklenmeye, oyunun parasn

demeye zorlar, ama kararlar her zaman onun kurtulamad eilimden yana kacaktr. Eer seim
ona ait olsayd, doarken yle bir eye sahip olmazd. Eer bu, kendi seimi deilse, o zaman da,
iradesi serbest olamaz.
retmenlerinizin lk Gnah' dedii o suun nitelii nedir? Onlarn mkemmel sayd bir
ortamdan derken insan ne gibi ktlkleri kendine mal etmitir? Efsaneye gre insan, yasak aacn
meyvesini yemi, bylelikle bir akla sahip olmu, mantkl bir varlk hline gelmitir. Bu iyiyle
kty ayrt etme yeteneidir; yani insan, ahlkl bir varlk hline gelmitir. Ekmeini emeiyle
kazanmaya mahkm edilmitir...demek ki, retici bir varlk hline gelmitir. Arzulara sahip olmaya
mahkm edilmitir...buradan, cinsel zevk yeteneini edinmitir. Ksaca, ona ykledikleri sular,
mantk, ahlk, yaratclk ve zevktir; yani var oluunun ana deerleridir. nsann cennetten dn
anlatrken ona yklenen sular onun kusurlar olmad gibi, gnahlar da deildir. Yapt yanllar
deildir. nsan tabiatnn esaslardr. Cennet Bahesinde yaayan o akl, deerleri, emei, sevgisi
olmayan robot her ne idiyse, onun kesinlikle insan olmad ortadadr.
nsann d, yine sizin retmenlerinize gre, yaamak iin kendisine gereken deerleri
edinmesidir. Bu deerler, onlarn standardna gre Gnah olmaktadr. Ktl insan oluunda
yatyor, demektedirler. Ktl, yayor olmasnda yatyor, demektedirler.
Bunun adna merhamet ahlak, insan sevgisi doktrini diyorlar.
Hayr, biz insann kt olduunu sylemiyoruz, diyorlar. Ktlk yalnzca insana yabanc olan
eyde, onun bedeninde, diyorlar. Yo, biz onu ldrmek istiyor deiliz, yalnzca vcudunu
kaybetmesini istiyoruz, diyorlar. Ac duymamas iin ona yardm ettiklerini syleyip, elleriyle onu
bal tuttuklar ikence letini gsteriyorlar. ki arktan oluan o let, onu srekli olarak iki ayr yne
doru ekiyor; doktrin ark ruhunu vcudundan ayrmaya alyor.
Evet, insan ikiye bldler, her yary br yarya kar gelmek zere konumlandrdlar. Ona
vcuduyla bilincinin lmcl bir kavgaya tutumu dmanlar olduunu rettiler. Birbirine ters
yaratlta iki hasm; istekleri elikili, ihtiyalar uyumaz, birine yarayan tekine zararl. Ruhunun
doast bir alana ait olduunu, ama bedeninin, o ruhu bu dnyada hapis tutan bir kafes olduunu
rettiler. yiliin vcudu yenmek, yllar sren sabrl mcadelelerle onu sabote etmek demek
olduunu syleyip, insan kafesten kamaya, mezarn zgrlne kavumaya tevik ettiler.
nsana kendisinin, her ikisi de lmn sembol olan iki unsurun oluturduu umutsuz bir uyumsuz
olduunu rettiler. Ruhu olmayan vcut, cesettir; bedeni olmayan ruh da hayalettir...ama onlarn
insan doas imajnda, cesetle hayalet arasndaki mcadele srerken, ceset kendine zg bir
ktlkle ykldr, hayalet de insann bildii her eyin yok' olduunun, yalnzca bilinemeyenlerin
var olabileceinin bilincindedir.
Bu doktrinin hangi insan yetenei grmezden gelmek zere tasarmlandn grebiliyor
musunuz? nsann aklyd grmezden gelinen. Ancak onun yok edilmesiyle insan iki paraya blmek
mmkn olabilirdi. Mantn teslim ettii anda, lemedigi, kontrol edemedii iki canavarn insafna
kalm olacakt: Sorumsuz igdlerle hareket eden bir vcut ile, mistik vahiylere gre hareket eden
bir ruh. Bu durumda insan, bir robotla bir diktafon arasndaki savan hrpalanm kurban durumuna
dyordu.
imdi insan, u enkazn arasnda emekler, etraf kr gibi yoklayp yaayabilmenin yollarn
ararken, retmenleriniz ona ahlk dzeninin yardmn sunuyor, zm bulamayacan, dnyada
tatmin diye bir ey olmadn sylyorlar. Gerek varoluun, onun alglayamayaca yerde olduunu,
gerek bilincin var olmayan alglayabilmek anlamna geldiini sylyor, bunu kavrayamamasn da,
onun kendi varoluunun kt, bilincinin gsz olduunun kant olarak ne sryorlar.
nsann ruhuyla bedeni arasndaki ayrlmann rn olarak, lm Ahlk retmenleriniz de iki

trldr. Bunlar bedenin mistikleriyle, ruhun mistikleridir. Buna maneviyatlarla materyalistler


denmektedir. Biri varolusuz bilinlilie, dieri de bilinlenmesiz varolua inanmaktadr. Her ikisi
de aklnz teslim etmenizi ister. Biri aklnz onlarn kendi vahiylerine teslim olmaya arrken,
dieri de, reflekslere teslim olmaya davet eder. Birbirleriyle hasm olduklarn ne kadar haykrsalar,
ne kadar dmanm gibi grnmeye alsalar da, aslnda ikisinin hem ahlaki kodu hem de niha
amac birbirine benzemektedir. Materyalistler insann vcudunun kleleririlmesi peindedir,
maneviyatlar da akln mahvetmeye almaktadr.
Maneviyatn mistikleri, iyiliin Tanr olduunu syler, onun da tek tanm olarak, insann
alglayamayaca bir varlktr derler. Bu tanm, insann bilincini geersiz klmakta, varolu
kavramlarn da hie indirmektedir. Bedenin mistikleri de iyinin, Toplum olduunu syler, onu
fiziksel biimi olmayan bir organizma olarak tarif eder, bu sper-varln herhangi bir kimsenin
iinde olmayp, genelde sizden baka herkesin iinde olduunu iddia ederler. Ruhun mistikleri, insan
aklnn Tanrnn iradesine boyun emesini ister. Bedenin mistikleriyse, insan aklnn toplumun
iradesine boyun emesini ister. Ruh mistiklerine gre, insann deer standard Tanry memnun
etmektir, Tanrnn standardlarysa insann anlama gcnn tesindedir ve iman gerei kabul edilmek
zorundadr. Bedenin mistiklerine gre, insann deer standard,toplumu memnun etmektir; onun
standardlarna gelince, onlar insann yarglama hakkna sahip olmad eylerdir ve aksiyom olarak
kabul edilmek zorundadr, Her ikisinin bir azdan syledii ey, insann hayat amacnn zombiye
dnmek, bilmedii bir amaca doru, sorgulamad nedenlerle srklenmek olduudur. dl, ruh
mistiklerine gre mezardan sonra verilecektir, beden mistiklerine greyse dnyadayken ama
torunlarnn torunlarna verilecektir.
Yine ikisi bir azdan, bencilliin insandaki en byk ktlk olduunu sylemektedir. yilik
iin insann kiisel arzulardan vazgemesi, kendini inkr etmesi, silmesi, teslim olmas gerektiini
ileri srmektedirler, yani insann iyilii, yaamakta olduu hayattan vazgemektir. kisi bir azdan,
ahlkn esasnn fedakarlk olduunu, insann ulaabilecei en yksek deerin bu olduunu
haykrmaktadr.
u anda sesim kimlere ulayorsa, katil adam olmayp kurban adam olanlara sesleniyorum. Size
aklnzn lm yatandan, iinde boulmakta olduunuz karanln kysndan sesleniyorum. Eer
iinizde hl o zayf kvlcmlara sarlp mcadele edebilecek g kalmsa, eski kimliinizden biraz
bir ey kalmsa, onu imdi kullann. Sizi mahveden kelime 'fedakarlk kelimesidir. Son gcnz, o
kelimenin anlamn kavramaya harcayn. Hl sasnz. Bir ansnz var.
Fedakrlk; deersiz eyleri reddetmek deil, deerli eyleri reddetmektir. yinin hatr iin
kty reddetmeye fedakarlk denmez; ktnn hatr iin iyiyi reddetmektir fedakarlk. Fedakrlk
deer verdiiniz bir eyi, deer vermediiniz bir ey iin reddetmektir.
Bir sent verip karlnda bir dolar alrsanz, o fedakarlk deildir, ama dolar verip
karlnda sent alrsanz, o fedakrlktr. Yllarca mcadele ettikten sonra istediiniz kariyere
balarsanz, ona fedakarlk denmez, ama o kariyerden, bir rakip iin vazgeerseniz, ona fedakarlk
denir.Bir ie stnz varsa, onu alktan lmekte olan ocuunuza iirirseniz, o fedakarlk deildir,
ama st komunun ocuuna verir, kendi ocuunuzun lmesine gz yumarsanz, o fedakrlktr.
Bir dosta yardm iin para verdiinizde, bu fedakarlk deildir. O paray deersiz bir
yabancya verirseniz, o fedakrlktr. Arkadanza gcnzn yettii kadar bir para verdiinizde, o
fedakarlk deildir. Ona kendi rahatnz bozacak kadar bir para verirseniz, o tr ahlk standardna
gre, bu ksmi sevap saylmaktadr. Banza felket getirecek kadar bir para verirseniz, ite o tam
fedakarlk saylmaktadr.
Tm kiisel arzular reddeder, hayatnz sevdiklerinize adarsanz, tam bir sevaba erememi

olursunuz; nk hl kendinize ait bir deeri koruyor saylrsnz, o deer de sevgidir. Ama
hayatnz rast gele yabanclara adarsanz, o mthi bir sevap saylr. Hele hayatnz nefret ettiiniz
insanlara hizmet etmeye adarsanz...o varabileceiniz en byk sevaplar getirir.
Fedakrlk bir deer teslimi, tam fedakrlksa tm deerlerin teslim edilmesidir. Tam sevaba
ermek istiyorsanz, fedakrlnza karlk bir minnet beklemeyeceksiniz. Bir vg, bir sevgi, bir
hayranlk, bir zsayg, hatt iyilik yapm olmaktan gelen gururu bile reddedeceksiniz...bunlarn en
hafif bir glgesi, sevabnz sulandracaktr. Eer hayatnz hibir neenin lekelemesine izin
vermezseniz, hibir deer peinde komazsanz, hibir manevi deere ynelmez, hibir kazan
salamaya almaz, hi kr etmek istemez, hibir dle zenmezseniz, yani hayatnz salt sfra
indirgerseniz, o zaman ideal ahlk mkemmellie ulam saylacaksnz.
Size manevi mkemmelliin, insanlar iin imknsz bir ey olduunu sylyorlar...standartlar
bunlar olduka, gerekten imknsz olmak zorundadr. Ona yaadnz srece ulaamazsnz, ama
hayatnzn ve benliinizin deeri, o ideal sfra ne kadar yaklatnza gre llmek zere
ayarlanmtr, o sfr da lmdr.
Ama eer ihtirassz bir boluk olarak, inenip yutulmay bekleyen bir zerzevat olarak ie
balarsanz, reddedecek hibir deeriniz, feda edecek hibir arzunuz olmazsa bile, bu fedakarlk
tacn kazanacanz anlamna gelmez. stemediiniz bir eyden vazgemek, fedakarlk deildir. Eer
arzunuz lmekse, hayatnz bakalar uruna feda etmek, fedakarlk saylmaz. Fedakrlk sevabna
erimek iin, yaamay istiyor olmalsnz, yaamak iin yanp tutuuyor olmaksnz, bu dnyaya ve
dnyann size verebilecei her eye tutkun olmalsnz...arzularnz sizden uzaklatran her ban
iinizdeki bkln hissedecek, sevginizin vcudunuzdan boalp gittiini an be an yaayacaksnz.
Fedakrlk ahlknn size ideal olarak sunduu yalnzca lmek deildir, yava yava ikenceyle
lmektir.
Bana sakn bunlarn yalnzca bu dnyadaki hayat iin geerli olduunu sylemeyin, ben baka
hayata ilgi duymuyorum. Siz de duymuyorsunuz.
Eer onurunuzun son katresini kurtarmak istiyorsanz, en iyi eylemlerinize fedakarlk
demeyin; o terim sizi ahlk d kategorisine sokar. Bir anne, kendine apka alaca yerde, a
ocuuna yiyecek alrsa, bu fedakarlk deildir. Bu kadnn ocuuna verdii deer, apkaya
verdiinden fazladr. Bu ancak, apkaya daha ok deer veren, ocuun alktan lmemesini yalnzca
grev duygusuyla salayan trdeki anne iin fedakarlk saylabilir. Bir insan kendi zgrl iin
mcadele ederken lrse, bu da fedakarlk deildir. O kii, kle olarak yaamaya raz deildir. Bu
hareket de ancak kle olarak yaamaya raz olan kii iin fedakarlk saylr. Bir insan inanlarn
satmay reddediyorsa, yapt ey fedakarlk deildir, meer ki zaten inanlar olmayan biri olsun.
Fedakrlk ancak feda edecek bir eyi olmayanlar iin uygun olabilir...deerleri de, standartlar
da, yarglar da olmayanlar iin. Arzular mantksz kaprislerden doan, kr krne ortaya kan ve
kolayca vazgeilen eylerden oluanlar iin, Ahlk seviyeye sahip, arzular rasyonel deerlerden
doan kiiler iin fedakarlk, dorunun yanla teslim olmas, iyinin ktye teslim olmas demektir.
Fedakrlk inanc, ahlk dnn ahlkdr...insanlara iyiliklerle ya da deerlerle ilgili kiisel
karlarn aklayamayacan itiraf ederek zaten kendi iflsn ilan etmitir. nsanlarn ruhlarnn bir
yozlamlk lam olduunu, onlara onu feda etmenin retilmesi gerektiini savunmaktadr.
nsanlara iyi olmay retemediini, onlar yalnzca srekli cezalara mahkm etmek zorunda kaldn
zaten kendisi itiraf etmektedir.
Acaba sisli bir stpor durumunda, ahlk dzeninin sizden feda etmenizi istedii eyin yalnzca
maddesel deerler olduunu mu dnyorsunuz? Peki sizce maddesel deerler nedir? Maddenin
kendi bana deeri olamaz, insan, ancak insan arzular tatmin ettii lde deer kazanr. Madde

yalnzca insani deerlerin bir aracdr. yiliklerinizin rettii maddesel aralar hangi hizmetlere
harcamanz istendi? Sizin kt diye nitelediiniz eye mi? Paylamadnz bir ilkeye mi? Sayg
duymadnz bir insana m? Kendi amacnza ters bir amacn elde edilmesine mi? Eer yle deilse,
armaannz, fedakarlk deeri kazanmayacaktr.
Ahlk dzeniniz size, maddesel dnyay reddetmenizi, deerlerinizi maddelerden ayrmanz
sylyor. Deerleri maddesel formda ifade bulmayan bir insann varl da ideallerine bal deildir.
Eylemleri inanlarna ters der, o kii ufack bir hipokrit olup kar...ama sizin ahlk dzeninize
itaat eden odur, deerlerini maddeden ayrm olan da odur. Bir kadn sevip baka kadnla yatan
adam, bir iinin yeteneklerine hayran kalp, ie baka iiyi alan adam, bir davaya inandn
syleyip, parasn baka bir davay desteklemek zere balayan adam, zenaatta yksek standartlar
benimseyip, sonra abasn eften pften rnler retmeye harcayan adam...ite madden reddedenler
bunlardr. Bunlar ruhlarnn deerinin maddesel geree dnemeyeceine inanan insanlardr.
imdi bana, bu adamlarn reddettii eyin ruh olduunu mu syleyeceksiniz? Evet, tabi. Biri
olmadan teki olamaz. Hepiniz maddeyle bilincin ayrlmaz bir bileimisiniz. Bilincinizden
vazgetiiniz anda hayvanlarsnz, bedeninizden vazgetiiniz anda sahteleirsiniz. Maddi dnyadan
vazgeen, onu ktle teslim etmi demektir.
Zaten sizin ahlk dzeninizin asl amac da budur, o kod sizden bu grevi beklemektedir. Zevk
almadnz eylere verin, hayranlk duymadnz eylere hizmet edin, kt saydnz eylere teslim
olun...dnyay bakalarnn deerlerine teslim edin, kendi benliinizi inkr edin, reddedin, silin.
Benliiniz sizin aklnzdr. Ondan vazgetiiniz anda bir yumak ete dnrsnz, her yamyamn
yalayp yutmasna hazr olursunuz.
Sizden teslim etmenizi istedikleri ey aklnzdr. Fedakrlk inancn vp duranlar, mevkileri,
niyetleri ne olursa olsun, bunu sizden, ister ruhunuz, ister vcudunuz iin istiyor olsun, size ister
cennette bir hayat, ister bu dnyada karnnz doyurmay vaadetsin, ama ayndr. Sze, kiinin,
kendi arzularnn peinde komas bencilliktir, onlar bakalarnn isteklerine feda etmelisin, diye
balayanlar, sonunda da, inanlarna bal kalmak bencilliktir, onlar da bakalarnn inanlarna
feda etmen gerek, diye bitireceklerdir.
u kadar dorudur:En bencil ey, zgr bir akln kendininkinden yksek bir otorite
tanmamas, kendi gereklik yarglarndan daha yksek bir deer tanmamasdr. Sizden entelektel
tutarllnz, mantnz, doruluk standardnz feda etmeniz, en byk iyilii en ok sayda kiinin
yararlanmas sayan bir fahie hline gelmeniz isteniyor.
Eer bu dzen iinde yolunuzu ararken, yi nedir? sorusuna cevap bulmaya alrsanz, tek
bulabileceiniz cevap, Bakalarnn iyilii' olacaktr. yi, bakalar ne istiyorsa odur, siz onlarn ne
istediini sanyorsanz odur, ya da onlarn ne istemesi gerektiini sanyorsanz odur. 'Bakalarnn
iyilii sihirli bir formldr, her eyi altna evirir. Herhangi bir eylem iin fmigatr olarak
kullanlabilir, harta bir ktay katletmek iin bile bundan yararlanlabilir. Sizin deer standardnz, bir
ama deildir, bir eylem deildir, bir ilke deildir, yalnzca bir niyettir. Hibir kanta, manta,
baarya ihtiyacnz yoktur, aslnda bakalarnn iyiliini salamak zorunda bile deilsiniz. Yalnzca
niyetinizin kendi iyiliiniz deil, bakalarnn iyilii olduunu bilmeniz yeter. yinin tek tanm olarak
olumsuzu kullanabilirsiniz: yi demek, benim iin iyi olmayan ey demektir.
Sizin kodunuz, ebed, absol, objektif ahlk deerleri savunduunu iddia edip, artll,
izaflii, sbjektifi reddeddiini syleyerek vnr...ama sizin kodunuz, absol dedii noktada u
ahlk davran nerir: Kendin istiyorsan, o ktdr; bakalar istiyorsa, o iyidir; eyleminin niyeti
kendi yararnsa, yapma; bakalarnn yararysa, o zaman her eyi yapabilirsin.
Bu ift eklemli, ifte standartl ahlk sizi ikiye blerken, insanl da iki dman kampa

blmektedir: Biri sizsiniz, br de geri kalan insanlar. stemeye, yaamaya hakk olmayan, tek
dlanan sizsiniz. Tek hizmetkr sizsiniz, dierleri hep efendi. Tek verici sizsiniz, dierleri hep alc,
siz ebed borlusunuz, tekiler hep alacakl...ve o bor demekle bitmez. Onlarn sizden fedakarlk
isteme hakkn sorgulayamazsnz, isteklerini, ihtiyalarn sorgulayamazsnz; o hak onlara yine bir
olumsuzla verilmitir, onlarn siz olmayndan kaynaklanmaktadr.
inizden soru soranlar ktnda, dzeniniz size bir teselli dlyle bir bubi tuza
hazrlamtr. Sizin kendi mutluluunuz iin, demektedir. Bakalarnn mutluluuna, bu yzden hizmet
etmelisin. Mutlu olmann tek yolu, onu bakalarnn mutluluuna feda etmektir, refahn tek yolu onu
bakalarnn servetine teslim etmektir, hayatnz korumann tek yolu, sizden baka herkesi
korumaktr...eer bu srete mutluluu bulamyorsanz, o da sizin kendi suunuzdur, kt olduunuzun
kantdr. yi olsaydnz, bakalarna ziyafet verirken mutlu olurdunuz, gururunuzu da onlarn size
frlattklarna raz olacak dzeye indirirdiniz.
Siz, hibir zsayg standard olmayanlar, suu kabul ediyor, soru sorma cesaretini
gstermiyorsunuz. Ama aslnda kabullenilmeyen cevab biliyorsunuz. Grdnz grmemi gibi
yapmak, dnyanz hangi gizli dzenin ynettiini bilmezden gelmek. Bunu biliyorsunuz. Ak bir
ikrar olarak deil, iinizdeki karanlk bir tedirginlik olarak biliyorsunuz, bu arada sulu sulu lleler
yaparak, ad anlmayacak kadar kt bir ilkeyi istemeye istemeye uygulayarak geip gidiyorsunuz.
Ben kazanlmam eyi kabul etmeyen biri olarak, ne deeri ne de sululuu hak etmedike
kabullenmeyen biri olarak, hep kandnz soruyu size sormak iin buradaym. Neden kendinizin
deil de bakalarnn mutluluuna hizmet etmek ahlka uygun hareket etmek oluyor? Eer zevk almak
bir deerse, neden bakalar zevk alnca bu ahlka uygun oluyor da, siz zevk alnca ahlkszlk
oluyor? Eer pasta yemek bir deerse, neden sizin midenizdeyken ahlkszlk oluyor da, bakalarnn
midesindeyken ahlkl oluyor? Neden sizin arzunuz kt de bakalarnnki iyi? rettiiniz bir eyi
muhafaza etmek neden kt de onu bakalarna vermek iyi? Ayrca sizin o eyi saklamanz
ahlkszlksa, verdiiniz zaman bakalarnn kabul etmesi neden ahlakszlk olmuyor? Verirken siz
bencillikten, ktlkten uzaklayorsunuz da, onlar alrken bencil ve kt olmuyorlar m? Sevaba
girmek, gnahlara hizmet anlamna m gelir? yilerin ahlk amac, kendilerini ktler uruna yok
etmek midir?
Kandnz cevap, o canavarca cevap belli: Hayr, alanlar kt deil, yeter ki verdiiniz eyi
hak etmi olmasnlar. Eer onu kendileri retemiyorlarsa, hak edemiyorlarsa, karlnda size bir ey
veremiyorlarsa, o zaman o verdiinizi kabul etmekle ahlksz olmuyorlar. Onu alp zevkini
karabilirler, yeter ki bunu almaya haklar olmasn.
te sizin inancnzn gizli ekirdei bu. ifte standardnzn br yars yle: kendi abanzla
yaamak ahlkszlk olurken, bakalarnn abasndan geinmek ahlkllk oluyor. Kendi rettiinizi
tketmek ahlkszlk, ama bakalarnn rettiini alp tketmek ahlka uygun. Kazanmak ahlkszlk,
ama asalaklk ahlkl. reticilerimizin var oluunu hakl gsteren ey, asalaklarn varl. Ama
asalaklarn varl kendi bana bir ama. Baardan kr elde eden ahlksz, ama fedakrlktan kr
elde eden ahlkl. Kendi mutluluunuzu yaratmak kt, ama bakalarnn kan pahasna keyif srmek,
iyi.
Sizin kodunuz insanlar iki kasta ayryor ve onlara zt kurallarla yaamalarn emrediyor: Her
eyi arzu edebilenlerle hibir eyi arzu edemeyenler, seilmilerle lnetlenmiler, biniciler ve
tayclar, yutanlar ve yutulanlar. Sizin kastnz hangi standart belirliyor? Sizi ahlki sekinler
arasna sokan anahtar nedir? O anahtar, deersizliktir.
Deer denilen ey neleri iermi olursa olsun, sizin ona sahip olmaynz, sahip olanlar
zerinde size baz haklar salyor. dllerden pay alma hakknz, ihtiyacnzdan kaynaklanyor. Eer

kendi ihtiyacnz kendiniz giderebiliyorsanz, yeteneiniz o ihtiyac tatmin etmenizi yasaklyor. Ama
cevap veremediiniz bir ihtiya, size insanlarn hayat zerinde ncelik hakk tanyor.
Eer baarlysanz, baaramayan her kii sizin efendiniz oluyor, baarszla urarsanz,
baaran her kii sizin klenizdir. Baarszlnz adil olsun ya da olmasn, istekleriniz rasyonel olsun
ya da olmasn, uradnz bahtszlklar hak edilmi olsun ya da olmasn, size dllerde hak tanyan
ey o bahtszlklardr. Acdr...nitelii ve nedeni ne olursa olsun, birinci derecede absol olan ey
acdr...size varolu zerinde ipotek hakk tayan odur.
Eer acnz kendi abanzla giderirseniz, size hibir ahlki kredi tannmaz. Sizin dzeniniz
buna bencil kar gzyle bakar. Hangi deeri elde etmeye alyor olursanz olun, o deer ister
servet, ister yiyecek, ister ak, ister hak olsun, onu kendiniz elde edebiliyorsanz, sizin dzeniniz bunu
ahlk bir edinim saymyor. Hi kimsenin kaybna yol amamsnz, sz konusu olan bir sadaka
deil, bir alveritir, bir fedakarlk deil, bir demedir. Hak edilmiler bencillik alanna giriyor,
karlkl krlarn ticar alannda yer alyor. Ancak hak edilmemiler ahlk dei-toku saylyor,
onun da anlam, bir taraf kazanrken dierinin mahvolmasdr. Deerleriniz iin dl beklemek
bencillik ve ahlkszlk, ama talebinizi ahlkl bir hak hline dntren ey sizin deersizliiniz.
htiyac bir talep olarak gren ahlk dzeni, kendine standart olarak boluu, yokluu
benimsemi demektir. Bir yokluu, bir kusuru dllendirmektedir. Zaaf, yetersizlii, beceriksizlii,
ac ekmeyi, hastal, felketi, hatay, kusuru; yani sfr.
Bu talepleri deyecek hesaplar kim salyor? Sfr olmadklar iin lnetlenenler. Onlarn her
biri, ileri srlen idealden ne kadar uzaklarsa, o kadar katkda bulunuyor hesaba. Tm deerler
iyiliklerin rn olduuna gre, sizin iyi eylemleriniz de cezanza temel oluturuyor, buna karlk
kusurlarnz, kazancnzn ls oluyor. Sizin dzeniniz, rasyonel insann kendini mantkszlar uruna
feda etmesini, bamszn asalaklara feda edilmesini, drstn drst olmayana, adil olann
olmayana, retici insann hrsz talanclara, tutarl kiinin kaypaklara, zsaygl olann da burnunu
ekip duran nrotiklere feda edilmesini talep ediyor. evrenizde grdklerinizin gaddarlklarna m
ayorsunuz? Esas deerlere ulam olan insan sizin ahlk dzeninizi kabul etmez; dzeni kabul
eden de bu deerlere ulaamaz.
Fedakrlk ahlknda ilk feda ettiiniz ey ahlk, ikincisi de zsaygdr. htiyac bir standard
hline getirince, her insan hem kurban hem de asalak durumuna der. Kurban rolnde, alp
abalayp bakalarnn ihtiyalarn karlamak zorundadr, kendini de tm ihtiyalar bakalar
tarafndan karlanacak bir asalak durumuna drmektedir. Dier insan kardelerine ancak iki utan
verici rolde yaklaabilir, ya dilenci olacaktr ya da kan emici.
Cebinde sizinkinden bir dolar eksik paras olan adamdan korkarsnz. O dolarnz onun hakk
saylr. O adam sizin kendinizi ahlksz gibi hissetmenize yol aar. Sizden bir dolar fazla paras
olandan da nefret edersiniz. O dolar sizin hakknzdr. Bu adam sizin iinizde, ahlaken kandrlmlk
duygusu uyandrr. Alttaki adam sizin sululuk duygunuzun kayna, sttekiyse aresizliinizin
nedenidir. Neyi teslim edip neyi isteyeceinizi, neyi verip neyi kapacanz, hangi zevklerin sizin
hakknz olduunu, hangi borlarn hl denmemi olduunu bilemez duruma dersiniz.
Benimsediiniz ahlk standardna gre hayatnzn her annda sulu olmay kabul etmi olduunuz
gereini teori diye geitirme mcadelesi verirsiniz. Yuttuunuz her lokmaya sizden daha fazla
ihtiya duyan biri, dnyann bir yerlerinde mutlaka vardr. Sonunda sorunu kr bir gceniklik duygusu
iinde bir kenara kaldrr, ahlk mkemmelliin mmkn olmadna, istenmemesi gerektiine karar
verirsiniz, nnze kan grmezden gelerek yolunuza devam etmeye, genlerin gzlerine
bakmamaya raz olursunuz. O gzlerde, zsaygnn var olabilecei umudu snmemitir, sizden de
bunu bekliyor gibi bakmaktadrlar. Ruhunuzun iinde artakalm tek ey sululuktur, yannzdan

geerken sizin gzlerinize bakamayan dier insanlar iin de durum ayndr. Bu ahlk dzeninin
dnyada kardelii kuramamasnn, insann insana iyi davranmasn salayamamasnn sebeplerini mi
merak ediyorsunuz?
Sizin dzeninizin savunduu fedakarlk, gidermeye alt yozluktan daha yoz. Size
fedakrlnzn amacnn sevgi olduunu sylyor...yani her insana kar hissetmeniz gereken sevgi.
Manev deerlerin maddi deerlerden daha yce olduunu savunan bu ahlk, vcudunu her erkee
ayrmsz veren fahieyi knayan bu ahlk, sizden herkesi ayrmsz sevmenizi talep ediyor.
Sebepsiz servet nasl olamazsa, sebepsiz sevgi de, hatt sebepsiz baka trl duygu da olamaz.
Duygu, bir olua, bir geree cevaptr, sizin standartlarnzn dikte ettii bir deerlendirmedir.
Sevmek, deer vermek demektir. Deer lmeden deer vermenin mmkn olduunu, deersiz
bulduunuzu sevmenin mmkn olduunu syleyen adam, size retmeden tketerek zenginlemenin
mmkn olduunu, kt parann altn kadar deerli olduunu syleyen adamn ta kendisidir.
Bu kiinin size sebepsiz korku hissettirme peinde olmadn da gzden karmayn. Onun
trndeki insanlar ynetimi ele geirince, trl korku ve terr salma yntemlerine ynelirler, korku
duymanz iin yeterince sebep yaratrlar, nk sizi korkuyla ynetmek isterler. Ama i sevgiye,
duygularn en ycesine geldiinde, sebepsiz sevgi hissedemiyorsanz sizi ahlkszlkla sulayp avaz
avaz barmalarna izin verirsiniz. Bir insan sebepsiz korku hissediyorsa, onu psikiyatriste
gtrrsnz; ama sevginin anlamn, doasn ve gururunu koruma konusunda o kadar dikkatli
deilsiniz.
Sevgi, kiinin deerlerinin ifadesidir, kiiliinizde ve karakterinizde edinebildiiniz ahlk
niteliklerden tr size verilen en byk dldr; kiinin bir bakasnn deerleri karsnda duyduu
zevkin duygusal bedelidir. Sizin ahlk dzeniniz, sevginizi deerlerden ayrmanz, onu her serseriye
sunmanz, hem de deeri karlnda deil, ihtiyalar karlnda sunmanz istiyor. Bir dl
olarak deil, bir sadaka olarak, deerlerine karlk bir deme olarak deil, gnahlarna karlk
mebl yazlmam bir ek olarak sunmanz istiyor. Sizin ahlak dzeniniz, sevginin amacnn sizi
tm ahlki balardan kurtarp zgrletirmek olduunu sylyor, sevginin ahlki yarglamadan azade
olduunu ileri sryor, gerek sevginin balamak olduunu, her trl ktlkten daha uzun mrl
olduunu, sevgi ne kadar bykse, aabildii ve sevebildii gnahlarn ve yozluklarn da o kadar
byk olabileceini iddia ediyor Bir insan deerleri iin sevmek sradan ve insandir, diyor size.
Ama onu kusurlar iin sevmek, ilhdir. Sevmeye deecek kiileri sevmek bencil karlar
dorultusunda hareket etmektir, sevmeye demeyenleri sevmek ise fedakarlktr, diyor. Hak
etmeyenlere sevginizi vermek sizin borcunuz...ne kadar az hak ederlerse, onlara o kadar ok sevgi
borlusunuz. Bir obje ne kadar irense, sizin sevabnz o kadar soylu oluyor. Sevginizi ne kadar
ayrmsz ve seimsiz datyorsanz, sevabnz o kadar byyor. Sonunda ruhunuzu, bir p yn
hline dntrebilirseniz, manevi deerlere deer vermekten vazgeebilirseniz, o zaman ahlk
mkemmellik dzeyine ulam saylyorsunuz.
te fedakarlk ahlk dediiniz dzen budur, size sunduu ikiz idealler de yledir:
Vcudunuzun yaamn insan silolarna benzer biimde yeniden oluturmanz, ruhunuzun yaamn
plk hline dntrmeniz.
Amacnz zaten buydu, artk ona ulam durumdasnz. imdi neden szlanyor, insann
yetersizliinden, insani umutlarn boluundan yaknyorsunuz? Ykm peinde komakla
zenginleemediinizi grdnz iin mi? Acya tapmakla zevke ulaamadnz anladnz iin mi?
lm standart deeriniz hline getirerek yaayamayacanz fark ettiiniz iin mi?
Yaayabilme yeteneinizin derecesi, sizin o ahlk dzeninizden ayrldnz ldedir. Ama
yine de, o dzeni vaaz edip duranlar, insanln dostlar saymay srdryorsunuz, kendinizi

lanetliyor, ama onlarn niyetlerini ve amalarn hi sorgulamyorsunuz. imdi, son frsatnzla kar
karya olduunuz u anda, dnp onlara yle bir bakn...ve eer yok olmaya karar verecekseniz,
bunu da bari, dmann hayatnza ne kadar ucuz bir deer bitiini bilerek yapn.
Fedakrlk vaaz veren her iki ekoln mistikleri, yaranza saldran mikroplardan farkszdr, o
yara da aklnza gvenmekten korkmanzdr. Onlar size, ellerinde akldan stn bir bilgi yolu
bulunduunu, mantktan stn bir bilin modeli bulunduunu sylyor...sanki onlara gizli tyolar
veren bir evren brokratyla ilikileri varm gibi. Maneviyat mistikleri, sizlerde var olmayan bir
fazla duyuya sahip olduklarn ileri sryor. Bu zel altnc duyu, ilk be duyunuzdan gelen tm
bilgileri inkr etmekten oluuyor. Bedenin mistikleriyse herhangi bir duyu d algdan sz etmiyor;
yalnzca duyularnzn geerli olmadn ileri sryor, kendi bilgeliklerinin, mphem bir yntemle
sizin krlnz alglamak olduunu sylyorlar. Her iki grup da sizden bilincinizi geersiz klp
kendinizi onlara teslim etmenizi istiyor. Kendi stn bilgilerinin kant olarak size, bildiiniz her
eyin tersini sunuyorlar, varolula baa kmadaki stn yeteneklerinin kant olarak da, sizi sefalete,
kendinizi feda etmeye, ala ve ykma srklemi olduklarn gsteriyorlar.
Dnyadaki varlnzdan daha stn bir varoluun biimini bulmu olduklarn iddia ediyorlar.
Maneviyat mistikleri buna teki boyut deyip dier boyutlar inkr ediyorlar, bedenin mistikleri ise
buna gelecek diyor ve bugn inkr ediyorlar. Var olmak, bir kiilie sahip olmaktr. Onlar kendi
stn alanlarna hangi kimlii ve kiilii atfedebiliyorlar? Srekli olarak oraya nelerin dahil
olmadn syleyip duruyorlar, ama aslnda nasl bir ey olduunu sylemiyorlar. Verdikleri tm
tanmlar olumsuzluklarla dolu. Tanr, insan aklnn bilemeyecei bir varlktr diyorlar, sonra da bunu
bilgi olarak kabul etmenizi istiyorlar. Tanr, insan deildir, cennet, dnya deildir, ruh vcutsuzdur,
sevap krn yokluudur. Yani A, A deildir, alglar duyulardan kaynaklanmaz, bilgi mantn
yokluudur. Onlarn tanmlar tanmlama deil, silme saylr.
Sfrn kimlik standard olduu bir evreni ancak bir sln metafiziinde bulabilirsiniz. Slk
kendi doasn isimlendirme gereinden kanmak isteyecektir...Kendi zel evrenini zerine
kurgulad maddenin kan olduunu bilmek istemeyecektir.
Peki, urunda varolan dnyay feda etmek istedikleri o stn dnyann doas nedir? Maneviyat
mistikleri maddeye lnetler yadryor; bedenin mistikleri de kr kavramna. Birinci grup insann
dnyay inkr ederek yararlanmasn isterken, ikinci grup insann tm krlar reddederek dnyaya
miras olmasn istiyor. Onlarn madde-d, kr-d dnyalar, st ve kahve derelerinin akt,
emredildike kayalarndan araplarn fkrd, bulutlardan stlerine pastalarn dkld, yalnz
azlarn amalarnn yeterli olduu bir dnya. Bugnn materyalist, kr peinde koan dnyasnda,
insan bir mil uzaa tayabilecek demiryolunu kurabilmek, pek ok zeky, tutarll, enerjiyi ve
beceriyi gerektirmektedir. Onlarn materyalist olmayan, kr-d dnyasndaysa canlar istedike bir
gezegenden tekine yolculuk yapabileceklerdir. Drst biri kp da onlara, Nasl? diye sorarsa,
gcenmi gibi davranr, nasln banal realistlere gre bir kavram olduunu, stn ruhlarn buna,
Bir ekilde diye cevap vereceini sylerler. Maddeyle ve krla snrl olan bir evrende, dller
dnceyle kazanlr; bu tr kstlamalardan kurtulmu bir evrendeyse, dllere, istemekle
ulalabilir.
te onlarn o derme atma srr da bundan ibarettir. Tm esoterik felsefelerinin, tm
dialektiklerinin ve sper-duygularnn, kaamak bakl gzlerinin ve uuldayan kelimelerinin srr
budur. Urunda uygarlktan, lisanlar, sanayileri, hayatlar yktklar, kendi gzlerini, kulak zarlarn
deldikleri, duyularn sindirip akllarn boalttklar sr budur. Mantn, akln, maddenin, varoluun
ve gerein absollerini bu uurda eritmektedirler. Hepsinin amac, o plastik sisin zerine bir tek
kutsal absol dikmektir: Kendi istekleri.

Kurtulmaya altklar snrlama, kimlik kanunudur. Aradklar zgrlk ise, ne kadar patrt
ederlerse etsinler, Ann yine de A olarak kalaca gereinden kurtulmaktr. Yani ne kadar ackm
olurlarsa olsunlar, dereler onlara st getirmeyecek, sular tepenin yamacndan yukarya doru
akmayacak ve bundan beklenebilecek yararlar salamayacak, o sular gkdelenlerin tepesine
karmak istiyorlarsa bunu ancak dnce ve emek sonucu yapabileceklerdir. O srecin iinde bir
santim boyundaki boru bile bir nem tarken, onlarn duygularnn hibir ehemmiyeti yoktur, nk
duygular evrendeki bir toz zerresinin bile yerini deitiremeyecei gibi, onlarn yapt herhangi bir
hareketin niteliini de deitiremez.
Size insanolunun duyularn kullandnda gerei arplmam biimde gremeyeceini
syleyenler, aslnda kendilerinin bir gerei arplmam biimde grmeyi istemediklerini
sylemektedirler. "Olduu gibi durum, aklnzla algladnzdr; mant denklemden ekip
kardnzda, cannzn istediini grebilirsiniz.
Manta kar geerli bir itiraz olamaz...onlarn inancnn bir blmn kabul ettiiniz anda,
mantnzn yapmanza izin vermedii bir eyin yannza kr kalmasn istiyorsunuz demektir.
Kurtulmaya altnz ey, servetinizi alarak elde ettinizse bir sahtekr olduunuz, ne kadar sadaka
datp dualar etseniz de bundan kurtulamayacanzdr. Eer geceyi sokak kadnlaryla yatarak
geirdinizse, deerli bir koca deilsiniz...ertesi sabah karnza ne byk sevgi hissederseniz hissedin,
bu gerek deimez. Siz bir btnsnz, bir kimliksiniz, evrenin iinde dolaan paracklarn
yapmakszn arasra rastgele biraraya geldii, hibir sorumluluk yklenemeyecek bir oluum
deilsiniz. ylesi ancak bir ocuun kbusu olurdu, kiilikler deiir, kallele kahraman ikide bir rol
deitirirdi. Ama siz insansnz, bir kimliksiniz...varsnz.
Mistik taleplerinizin esas amacnn daha ne kadar yce bir hayata kavumak olduunu iddia
ederseniz edin, kiilie kar isyan, yok oluu istemektir. Hibir ey olmamay istemek, var olmamay
istemektir.
Her iki ekoln mistikleri olan retmenleriniz, kafalarnda sebep-sonu ilikisini tersine
evirmi olduklar iin, varoluta da ayn eyi yapmaya almaktadrlar, Kendi duygularn sebep
saymakta, akllarn da pasif etki durumuna indirmektedirler. Duygularn, gerei anlamann amac
saymaktadrlar. steklerini birincil duruma yerletirmekte, tm gereklerin zerine
konumlandrmaktadrlar. Drst bir adam, arzulayaca eyi tanmlamadan onu istemez. Bu ey
byledir, onu bu yzden istiyorum, der. Onlarsa, stiyorum, o hlde yledir, diyorlar.
Varolu ve bilin aksiyomunu hileyle atlatmak istiyorlar, bilinlerinin varoluu alglama arac
deil, onu yaratma arac olmasna abalyorlar, varolu onlarn bilincinin nesnesi deil, znesi olsun
istiyorlar. Kendilerine benzer yarattklar o Tanr olmak istiyorlar...evreni boluun iinden, rastgele
bir gdyle yaratm olan Tanr. Ama gereklie hile yaplamaz. Elde ettikleri, arzularnn tam tersi
olmaktadr. Onlar varoluun zerinde, tm kuvvetleri elinde toplayan bir gc isterken, bilinlerinin
gcnden de olmaktadrlar. Bilmeyi reddetmekle, kendilerini srekli bir bilinmezin dehetine
mahkm etmektedirler.
Sizi onlarn inancna doru eken o mantk d istekler, sizin idol diye taptnz o iinizdeki
duygular, sunana dnyay kurban ettiiniz o karanlk, tutarsz ihtiras, Tanrnn sesi ya da salg
bezlerinizin emri diye kabul ettiiniz o gd, sizin aklnzn cesedinden baka bir ey deildir.
Mantnzla elien bir duygu, aklayamadnz ve kontrol edemediiniz bir duygu, aklnza onarma
izni vermediiniz o bayat eyin iskeleti olabilir ancak.
Ne zaman grmeyi, dnmeyi reddetme ktln ilediyseniz, ufack bir isteinizi absol
olan gereklikten istisna klmaya altysanz, ne zaman kendinize, u aldm biskvileri ya da
Tanrnn varln mantn yargsndan karaym, bir tek bu kaprisim iin mantksz olaym, ondan

sonra baka her eyde mantkl olacam, dediyseniz, bilincinizi arptm, aklnz yozlatrmsnz
demektir. Aklnz o zaman, gizli bir yeralt dnyasndan emir alan, komployla dzenlenmi bir jri
gibi olur, yarglar kantlar arptp kendi dokunamad bir absolye uydurmaya alr. Sonuta
ortaya sansrl bir gereklik kar. Bu blnm gereklikte, sizin grmek istediiniz baz paralar,
grmedikleriniz arasnda yzer durur, onlar birarada tutan da, zihnin dnceden istisna klnm
duygularndan gelen mumyalayc bir sv olur.
Sizin bomaya altnz balantlar, sebep-sonu ilikileridir. Yenmeye altnz dman
da sebep-sonu kanunudur. Bu kanun mucizelere yer vermez. Sebep-sonu kanunu, kiiliin eyleme
uygulanmdr. Tm eylemleri kimlikler yapar. Eyleme sebep olan ve onu saptayan da, eyleme geen
kiiliklerin doasdr. Hibir ey kendi doasyla elikili olamaz. Bir kimlik tarafndan giriilmemi
eylem, sfr tarafndan yaplm olur, bu da sfrn bir eyi kontrol etmesi anlamna gelir. Kimlik
olmayan bir eyin, bir kimlii kontrol altna almas, var olmayann var olan ynetmesi olur...ite
sizin retmenlerinizin istedii evren budur, sebepsiz eylem doktrininin sebebi budur, manta isyan
etmelerinin mant budur, onlarn ahlk dzeninin, politikalarnn, ekonomilerinin amac budur, bu,
onlarn urunda mcadele ettikleri idealdir: Sfrn hkmranl.
Kimlik kanunu, hem pastanz yiyip, hem de pasta sahibi olmanza izin vermez. Sebep-sonu
kanunu da, pastanz olmadan onu yemenize izin vermez. Ama her iki kanunu aklnzn boluklarnda
boarsanz, o zaman kendi pastanz bugn, benimkini de yarn yemeye hakknz olduunu iddia
edebilir, pastaya sahip olmadan nce onu yemek gerektiini, hatt piirmeden nce yemek gerektiini
vaaz edebilir, retimin yolunun tketmekle baladn, isteyen herkesin istedii ey zerinde eit
hakk olduunu, nk hibir eyin hibir eyden kaynaklanmadn ileri srebilirsiniz. Maddede
sebepsizliin karl, ruh alannda hak edilmeyendir.
Sebep-sonu kanununa kar ne zaman isyan etseniz, amacnz sahtelikli bir istektir, o kanundan
kurtulmay deil, daha kts, onu tersyz etmeyi amalyorsunuz demektir. Hak edilmemi sevgi
istiyorsunuzdur...Sanki bir etki olan sevgi size kiisel deeri, yani sebebi verebilirmi gibi. Hak
edilmemi hayranlk istiyorsunuzdur...sanki bir etki olan hayranlk, size sebebi, yani deerleri,
verebilirmi gibi. Hak edilmemi servet istiyorsunuzdur...sanki bir etki olan servet, size sebebi, yani
yetenei verebilirmi gibi. Hep aman dilersiniz, adalet deil...sanki balanmak, dileinizin sebebini
silebilirmi gibi. irkin kk oyunlarnz srdrr, retmenlerinizin doktrinlerini desteklersiniz,
onlar da bu arada rndan kar, bir etki olan harcamann, bir sebep olan zenginlii yaratabileceini
savunur; etki olan makinenin, sebep olan zeky yaratabileceini; etki olan cinsel arzunun, sebep olan
felsefi deerlerinizi yaratabileceini savunurlar.
Bedelini kim der bu lemin? Sebepsize kim sebep yaratr? Farkna varlmakszn, sessizce
silinip yok olmaya mahkm edilmi kurbanlar kimlerdir? Sizi rahatsz edebilecek tek etkileri,
ektikleri aclarla sizin hibir ey yokmu gibi davranmanz zorlatrmak olabilecek o kurbanlar
kimlerdir?
Bizleriz...biz, akll insanlarz.
Sizin kandnz btn o deerlere sebep salayan biziz, dnme srecini yerine getiren
biziz. O sre kimlii tanmlama ve sebep-sonu balarn kefetme srecidir. Size bilmesini,
konumasn, retmesini, arzu etmesini, sevmesini biz rettik. Mant terk eden sizler...eer manta
bal kalan bizler olmasaydk, isteklerinize ulaamaz, hatt neyi isteyeceinizi bile bulamazdnz.
Yaplmam giysileri, retilmemi otomobili, icat edilmemi paray bilip isteyemez, karlk olarak
var olmayan Tanrlar, bir ey yaratmam insanlarca yaanmam hayranlklar, ancak dnme
kapasitesini koruyanlara ait olan sevgiyi, semeyi, deer vermeyi neremezdiniz.
Balta girmemi ormandan frlayan vahiler gibi bizim New Yorkumuzun Beinci Caddesine

srayan, sokak klar kalsn ama jeneratrler gitsin diyen sizler! Bizi yok ederken kullandnz
servet bizim servetimiz, bizi lanetlerken kullandnz deerler bizim deerlerimiz, akl inkr ederken
kullandnz dil bizim dilimiz.
Manev mistikleriniz nasl cenneti dnyaya benzer biimde yaratt, yalnzca bizim varlmz
eklemekten katysa...ve size maddesizlikten mucizeyle oluacak dller vaadettiyse, bedenin ada
mistikleri de bizim varlmz unuttu, size maddenin sebepsiz olarak kendi kendini biimlendirdii
bir cennetle, aklsz kafalarnzn arzulayaca dlleri vaadetti.
Yzyllar boyunca manevi mistikler varlklarn bir korunma dzeni sayesinde srdrdler...o
dzen, dnyadaki hayat dayanlmaz hle getirmek, sonra sizden avuntu ve rahatlama karlnda para
szdrmak, varoluu mmkn klacak tm deerleri yasaklamak, sonra sizin sululuunuza binerek
gitmek, retimi ve zevki gnah ilan etmek, sonra gnahkrlardan antaj paras toplamakt. Biz,
akldan yana olan insanlar, onlarn inancnn isimsiz kurbanlar durumuna dtk, oysa biz onlarn
manevi kodunu ykmaya, mantk gnahnn lanetini tamaya istekliydik. Onlar dileklerde bulunur,
dualar ederken, biz dnerek hareket ettik...ahlk nedenlerle sulanp dar itildik. Yaamak bir
su oldu, biz hayat kaaks sayldk, bu arada onlar, maddesel agzlle ka atan bir ahlk
atafat iinde, yok olanlarn rettii rnleri fedakr bir iyilikseverlikle sap datmaya yneldiler.
imdi artk bizi zincire vurdular, bize gnahkr kimlii bile tanmadlar, bizim var
olmadmz iddia eden vahiler bize retin diye emir verdiler, retmediimiz mallar onlara
salamadmz takdirde, sahip olmadmz hayat elimizden alma tehdidi savurdular. imdi bizden,
demiryollarn altrmay srdrmemiz, ktay aan bir trenin u noktaya tam hangi dakikada
varacan bilmemiz bekleniyor. elik fabrikalarn altrmamz, kprlerinizin kablolarnda, sizi
havada destekleyen uaklarnzn gvdelerinde bulunan her damla metalin molekler yapsn
bilmemiz bekleniyor...Bu arada sizin o iren kk mistikleriniz de dnyann cesedini paylama
kavgasna tutuuyor, lisan saylamayacak sesler kararak ilke diye bir ey olmadn, absol diye
bir ey olmadn, bilgi diye, akl diye bir ey olmadn haykrp duruyor.
Azndan kan sihirli szler sayesinde gerei deitirebileceine inanan vahiden de daha
aa dzeylere indiler, gerei azlarndan kmayan kelimelerin gcyle deitirebileceklerini
sandlar. Burada kullandklar sihirli alet de yine silmekti...Onlarn varln kabul etmedii hibir
eyin, o byy ap var olamayaca inancna sarldlar.
Bir yandan alnt maddesel servetle beslenirken, dier yandan da alnt kavramlarla akllarn
desteklediler, drstln, aldnz kabullenmemek olduunu ilan ettiler. Sebepleri inkr edip
etkileri yceltirken, bizim kavramlarmz kullanp, o kavramlarn kkn ve varln inkr ettiler.
Snai tesisleri ina etmek yerine devralma yollarn ararlarken, bir yandan da dnmeyip, insan
dnceyi devralmann peine dtler.
Bir fabrikay ynetmek iin makinelerin kranklarn evirmeyi bilmenin yeterli olduunu
savunurken, o fabrikay kimin yaratt konusunu sildiler...hi kimlik yokmu gibi davrandlar,
hareketten baka hibir eyin varln istemediler, hareketin aslnda hareket edecek bir eyi
gerektirdiinin stnde durmadlar, kimlik olmadan hareket diye bir kavramn olamayacan da
anlamadlar. Hak edilmemii tketme hakkna sahip olduklarn tekrarlayp dururken, o retileni
kimin reteceini pas geerken, kimlik kanunu diye bir ey olmadn, deiimden baka hibir eyin
var olmadn sylediler, ama deiim iin de deiecek bir eyler olmas, o eylerin bir halden bir
baka hale gemesi gerektiini pas getiler. Kimlik tanmlanmadka, deiime de olanak yoktur.
Nasl sanayicileri soyuyor, onlarn deerini inkr ediyorlarsa, ayn ekilde tm varolu zerinde
kontrol gcn ele geirmeye alyor, ama varoluun varln inkr ediyorlard.
Biz hibir ey bilmediimizi biliyoruz, diye gdaklarlarken, bilme iddiasnda bulunduklarn

grmezden geldiler. 'Absol diye bir ey yoktur, derken, bir absol ilan etmekte olduklarn
anlamadlar. Var olduunu ve bilince sahip olduunu kantlayamazsn, diye gdakladlar, kant
denilen eyin n artlarnn var olmak, bilinli olmak ve karmak bir bilgi zincirine sahip olmak
olduunu unuttular. Burada bilinecek bir eyin varlnn, onu bilecek bir bilincin ve kantlanmla
kantlanmam gibi kavramlarn arasndaki fark ayrdedebilen renilmi bilginin art olduunu
anlamadlar.
Konumay renmemi bir vahi, varoluun kantlanmas gerektiini ilan ettiinde, onun var
olmay yoluyla kantlanmasn bekliyordur.Bilincinizin kantlanmasn isterse, sizden varolu ve
bilin dndaki bolua adm atmanz, kendisine her ikisinin kantn vermenizi istiyordur...yani
sizden sfrn bilgisini kazanmanz, sfr olmanz istiyordur.
Aksiyomun rastgele bir seim olduunu sylyor ve kendisinin var olduu aksiyomunu kabul
etmeyeceinde direniyorsa, azndan kan cmleyle onu kabul ettiini grmezden geliyor, onu
reddetmenin tek yolunun azn kapatmak, hibir teori ne srmemek ve lmek olduunu
anlamyordur.
Aksiyom, bilginin dayanan belirleyen ifadedir, o bilgiyle ilgili daha baka bilgileri de ihtiva
eder, tm bu dier ifadelerin iinde zaten vardr, konuan onu belirlemeyi sese de, semese de,
oradadr. Aksiyom yle bir nermedir ki, muhaliflerinin bile onu inkr etme srecinde nce onu
kabullenmesini gerekli klarak onlar alt eder. Kimlik aksiyomunu kabul etmeyen maara adam, onu
inkr etmeye kalkrken kimlik kavramn ve ondan treyen kavramlar kullanmak zorundadr.
Dilbilgisinde isim diye bir kavram olduuna inanmayan bir antropoid, savn ifade etmek iin isimsiz,
sfatsz ya da fiilsiz bir dil gelitirmek zorundadr. Duyusal alglamann geerliliine inanmayan
sihirbaz doktor, bunu duyusal alglarla toplad bilgiler olmadan yapabilir mi? Mantn varln
kabullenmek istemeyen bir kafatas avcs, tezini mantk kullanmadan kantlayabilir mi?
Gkdelenlerin ellinci kattan sonraki katlarnn temele ihtiyac olmadn ileri sren bir pigme,
brakn kendi binasnn altndaki dayana eksin, sizinkini deil. nsan aklnn zgrlnn bir
sanayi uygarl yaratmak iin gerekli olduunu, ama imdi artk buna ihtiya kalmadn syleyen
yamyama, niversitede ekonomi krss verileceine bir ok bayla bir ay postu verilsin.
Sizi gerisingeri karanlk alara gtrmekte olduklarn m dnyorsunuz? Onlar sizi tarihin
hi grmedii kadar karanlk bir aa gtryorlar. Onlarn amac, bilim-ncesi aa dnmek deil,
konuma ncesi aa dnmek. nsann aklnn, hayatnn ve kltrnn bal olduu kavram elinizden
almak istiyorlar...o da objektif gereklik kavramdr. nsan bilincinin gelimesini izleyin, onlarn
inancnn amacn hemen grrsnz.
Vahi adam, Ann A olduunu, gerekliin gerek olduunu kavramam olan adamdr. Akln
bebek akl dzeyinde durdurmutur, bilincin ilk duyusal alglarn derlemeye balad aamada
taklp kalmtr, henz kat cisimleri birbirinden ayrt etmeyi renmemitir. Dnya, ancak bir
bebein gzne hareket bulankl gibi grnr, ancak bir bebek hareket eden cisimleri gremez. O
bebein aklnn doduu gn de, ikide bir yanndan geip duran eyin annesi olduunu, onun
arkasndaki hareketin de perde olduunu, bunlarn kat cisimler olduunu, birinin deiip teki
olamayacan, neyseler o olduklarn ve var olduklarn kavrad gndr. Maddelerin iradesi
olmadn anlad gn, kendinin iradesi olduunu da anlar. te o an, onun insan olarak doduu
andr. Aynada grdnn bir hayal olmadn, gerek olduunu, ama kendisi olmadn, lde
grd serabn da aldatma olmadn, onu oluturan havann ve nlarn gerek olduunu, ama
bunun kent olmadn, yalnzca kentin yansmas olduunu, herhangi bir anda kendisinin bir takm
duygularn pasif alcs olmadn, duyularnn ona balamsz, para para bilgeler vermeyip, her
eyi birletirmeyi aklna retmesi gerektiini rendii gn, duyularnn kendisini aldatamayacan,

fiziksel varlklarn sebepsiz harekete gemeyeceini, alglama organlarnn fiziksel olup kendi
iradeleri olmadn, kat etme ya da arptma gcne de sahip olmadklarn, ona verdikleri bilginin
absol olduunu, ama aklnn bunu anlamay renmesi gerektiini, aklnn doay, sebepleri, duyusal
alglarndan gelen her trl malzemeyi kefetmesi gerektiini, alglad eyleri kimliklendirme iini
aklnn yapacan anlad gn...o artk dnen bir adam olarak, bir bilimadam olarak domutur.
O gne ulaabilen insanlar bizleriz; siz oraya ksmen ulamay seenlersiniz; vahiler ise oraya
hibir zaman ulaamazlar.
Vahiye gre, dnya, anlalmaz mucizelerin diyardr, cansz maddelere her ey olabilir, ama
kendisi hibir ey yapamaz. Dnyas sadece bilinmeyen deildir, ayn zamanda mantksz bir
kbustur...aslnda bilinemeyendir. Fiziksel objelerde esrarengiz bir irade bulunduuna inanr,
bunlarn sebepsiz, nceden bilinmez biimde hareket ettiine inanr, ama kendini, kontrol edemedii
glerin elinde aresiz bir piyon gibi hisseder. Ruhunu gc her eye kadir eytanlarn ynettiini
sanr, gereklii onlarn kaypak oyunlar olarak nitelendirir, onlarn, istedikleri an elindeki orba
ksesini ylana, karsn bcee dntrebileceini dnr. Onun mrnde hi tanmad Ay
onlar her an, her trl A olmayan eye dntrebilirler. Tek bir ey bilmektedir, o da bilmeye
teebbs etmemesi gerektiidir. Hibir eye gvenemez, yalnzca dileyebilir, tm hayatn dilemekle
geirir, o eytanlardan kendisine istediklerini ylesine vermelerini ister, verildiinde bunu onlardan
bilir, verilmezse suu kendinde arar, onlara minneti iin de, gnahlar iin de kurbanlar sunar,
korkular iinde, karn zerinde srklenir, gnee ve aya, rzgra ve yamura, nne kabilecek
olan ve kendini onlarn szcs olarak tantan her zorbaya tapar ve bunlarn hepsinden korkar. O
zorbaya inanmas iin gerekli olan tek ey, szlerinin anlalmaz, maskesinin korkun olmasdr.
Dilekte bulunur, yalvarr, srnr ve lr, size de bir zamanlar kendisinin var olmu olduunun izi
olarak apk urpuk idol heykellerini brakr...yar insan, yar hayvan, yar rmcek, ksacas, A
olmayan dnyann simgeleri.
Onun entelektel dzeyi, sizin modern retmenlerinizinkiyle ayndr, onlarn sizi indirgemek
istedii dzey de odur.
Eer bunu hangi yntemlerle yapmaya kalktklarn merak ediyorsanz, herhangi bir
niversitenin snfna girin. Orada profesrlerin ocuklarnza, insann hibir eyden emin
olamayacan sylediini duyacaksnz. nsan bilincinin hibir geerlilii olmadn, hibir gerei,
hibir varolu kanununu renemeyeceini, objektif gerei bilmesine imkn olmadn
syleyeceklerdir. O zaman, o kiinin gereklik bilgisinin standard nedir? bakalar neye inanyorsa
ona diye cevap vereceklerdir. rettikleri hibir bilgi yoktur, yalnzca inan retmektedirler. Sizin
var olduunuza inanmanz bir inan meselesidir ki bu, bir bakasnn sizi ldrmeye hakk olduuna
inanmasyla e deerdedir. Bilimsel aksiyomlar birer inantr,bir mistiin vahiylere olan inancnn
tesinde deildir. Elektrik nn jeneratrden gelii bir inantr, ayn ilk hill gnnde duvara
dayanm merdivenin altnda bir tavan ayan pmekle k yanaca da ayn deerde bir inantr.
Gerek denilen, insanlar neyi istiyorsa odur, insanlar' sz de sizden baka herkesi kapsamaktadr.
Gereklik, insanlarn gerek dedii herhangi bir eydir, objektif gerekler yoktur, yalnzca insanlarn
rastgele dilekleri vardr...laboratuarnda, test tpleri atasnda bilgiyi mantyla arayan adam, eski
moda, btl inanl bir budaladr. Gerek bilim adam, ortalkta dolap kamuoyu yoklamas yapandr.
Eer elik direk retenlerin bencil agzll olmasa, New York kentinin var olmayacan bile
renebilirsiniz, nk yaplan anketler, kimsenin yle bir yerin var olacana inanmadn
gstermektedir.
Yzyllar boyunca maneviyatn mistikleri hep inancn mantktan stn olduunu tekrarlayp
durmular, ama mantn varln yine de reddetmeye cesaret edememilerdir. Onlarn mirass ve

rn olan beden mistikleri, geri kalan ii bitirmi, eskilerin ryasn gerekletirmitir. Her eyin
inan olduunu ilan edip, bunu inanca kar bir isyan olarak nitelemilerdir. Kantlanmam iddialara
kar bir isyan. Hibir eyin kantlanamayacan ileri srmektedirler. Doast bilgilere kar isyan
olarak, hibir bilgiye ulamann mmkn olmadn iddia etmektedirler. Bilim dmanlarna kar
isyan olarak, bilimin btl inan olduunu savunmaktadrlar. Akln esir alnmasna kar isyan olarak,
akl diye bir ey olmadn savunmaktadrlar.
Eer alglama gcnz teslim ederseniz, standardnzn objektiften kollektife kaydrlmasna
izin verir de insanlarn size ne dneceinizi sylemesine raz olursanz, inkr ettiiniz gzlerinizin
nnde bir deiimin daha yer almakta olduunu grrsnz; retmenlerinizin kollektifi ynetmeye
baladn anlarsnz. Eer emirleriN dinlemez, onlara, 'Siz insanln tm deilsiniz,' derseniz,
onlar da size, olmadmz nereden bitiyorsun?' diyeceklerdir. Deil mi, karde? Bu demode
fikirleri de nereden edindin?'
Eer amalarnn bu olduundan kuku duyuyorsanz, beden mistiklerinin size akl diye bir
eyin var olduunu ne byk bir ihtirasla unutturmaya altna bakn. Tanmlanmam kavramlar,
lastikli anlamlar, bitirilmeyen cmleleri hatrlayp, sizi dnme kavramndan uzaklatrmaya
abaladklarna bakn. Size bilincinizin reflekslerden, tepkilerden, gdlerden ve drtlerden
olutuunu sylyorlar, bu bilgiyi nereden edindiklerini aklamay reddediyorlar, bunu sylerken
kendilerinin yapt eyi de, dinlerken sizin yaptnz eyi de tanmlamaktan kamyorlar.
Kelimelerin sizi artlandrma gc vardr, diyorlar, kelimelerde neden sizin boalm beyninizi
deitirme gc olduunu tanmlamyorlar. Kitap okumakta olan bir renci, onu bo beyniyle
anlayacak. Nrotik birine yardm edecek bir ruh hekimi, sorunu bo beyinle zecek. Sanayici...izin
onun stn...yle biri yok. Fabrika bir doal kaynaktr. Tpk aa gibidir, kaya gibidir, amur
birikintisi gibidir.
Size retim sorununun zmlendiini, artk onu incelemeye ya da onun iin kayglanmaya
gerek olmadn sylyorlar. Sizin reflekslerinizin zmek zorunda olduu tek sorun, datm
sorunu, diyorlar. Kim zm retim sorununu? Buna, insaniyet diye cevap veriyorlar. zm
neymi? Mallar burada. Nasl geldiler buraya? Bir ekilde. Hangi sebeple? Hibir eyin sebebi
yoktur.
Dnyaya gelmi herkesin, hi almadan yaama hakk olduunu sylyorlar, bunun tersini
aka gsteren kanunlara aldrmakszn, her insann asgari geim standartlarna sahip olma hakk
olduunu, kendisine yiyeceini, giyeceini, barnan vermek gerektiini ileri sryorlar. Bunun iin
hibir aba gstermesi gerekmez, bu onun doal ve doutan hakkdr, diyorlar. Vermek...ama kimden
alnarak verilecek? Boluk! Her insan, dnyada yaratlan teknolojik yararlarda eit hakka sahiptir,
diyorlar. Yaratlan...ama kimin tarafndan? Boluk! Sanayicilerin savunucusu pozunda gzkm
korkaklar imdi ekonomiyi yle tarif ediyorlar: nsanlarn snrsz arzularyla, snrl miktarda
sunulan mallar arasnda bir ayarlama.' Sunulan...ama kimin tarafndan? Boluk! Kendilerine profesr
ss veren entelektel bknlar, gemiin dnrlerine omuz silkiyor, onlarn teorileri insann
rasyonel bir varlk oluu gibi pratik olmaktan uzak bir varsayma dayalyd, diyorlar. Oysa insan
rasyonel olmadna gre, demek ki irrasyonel olacak da yaayabilmesini salayacak bir sistem
gerekir, diyorlar. Bunun anlam da, gereklie kar gelerek yaamak demek. Bunu kim mmkn
klacak? Boluk! Yolunu aran her salak, insanln retimini kontrol altna alma plnlar
yaynlyor. Verdii statistikleri kabullenen ve kabullenmeyenler de, onun o pln silah zoruyla
uygulama hakkm hi sorgulamyor. Kime uygulanacak? Boluk. Sebepsiz gelirlere sahip rastgele
kadnlar kp dnyay geziyor, geri dndklerinde, dnyann geri halklarnn daha yksek bir yaam
standard talep ettiini sylyorlar. Talep! Kimden? Boluk.

Ve balta girmemi ormandaki kyle New York kenti arasndaki farka ilikin sorular oyalamak
iin de, insann sanayi srecini ayplanacak bir biimde izah ediyorlar...gkdelenleri, asma kprleri,
elektrik motorlarn, demiryolu trenlerini aklamak iin, insan let yapma igdsne sahip bir
hayvandr, diyorlar.
Dnyann nesi var diye merak m ediyordunuz? Sizler u anda, sebepsizlik ve hak edilmemilik
inancnn son perdesini seyrediyorsunuz. Maddenin ya da ruhun mistiklerinden oluan tm eteleriniz,
sizi ynetme gc iin birbirleriyie kapm durumda, hrlyorlar, kkryorlar, tm manevi
sorunlarnzn aresinin sevgi, tm bedensel sorunlarnzn aresinin krba olduunu
sylyorlar...akl olmamay kabullenen sizler iini insana inekten daha az deer veren bu gruhlar,
her hayvan eitmeninin syleyebilecei eylere kulak asmyor, ikence edilen filin artk ikencecinin
emriyle almayacan, yk tamayacan, ilk frsatta ikenceciyi ezeceini bilmezden geliyor,
insanolunun hl elektronik tpleri, spersonik uaklar, atom paralayan motorlar, gezegenleraras
teleskoplar retmeye devam etmesini bekliyorlar...dl nne atlan bir porsiyon et, zendiricisi de
srtnda aklayan krba olarak.
Mistiklerin karakterini sakn yanl anlamayn. Sizin bilincinizi sabote etmek onlarn alardan
beri temel amac olmutur...tek arzular da gc ele geirmek, sizi zorla ynetmek olagelmitir.
Balta girmemi ormanlarda gereklii iren samalklara evirip arptan, kurbanlarnn
akln duraklatan, yzyllar boyunca onlar doast korkusuyla terrize eden sihirbaz-doktorlarn
ritellerinden, Orta an insanlar amur tabanl kulbelerde tutan, onsekiz saat alma
karlnda bulabildikleri orbay nlerinden eytan alacak diye korkutan doast doktrinlerine,
beyninizin dnme kapasitesi olmad masaln syleyen, alg gcnz olmadna gre, o doast
gcn, yani Toplumun iradesine kr krne uymanz gerektiini syleyen sinsi glmseyili
profesre kadar, hepsi ayn ama uruna ayn performanstan ibarettir: Sizi bilincinin geerliliini
teslim etmi bir tr hamura evirmek.
Ama bu da sizin onaynz olmadan yaplamaz. Eer yaplmasna izin verirseniz, hak etmisiniz
demektir.
Mistiklerin insan aklnn yetersizlii konusundaki gevelemelerini dinleyip de, onun bilincinden
kukulanacanz yerde kendi bilincinizden kuku duymaya baladnzda, yar-rasyonel durumunuzun
her sze gre tehlikeli ekilde sarslmasna izin vermi olursunuz, sonunda, onun stn gzken
gvenine ve bilgisine teslim olmaya karar verebilirsiniz. Buradaki komik durum hem size hem de ona
glmeyi gerektirir. O mistiin gveni yalnzca sizin onu onaylamanzdan gelecektir. O mistiin
korktuu doast g, tapt o bilinmez ruh, ok gl sayd o bilin, hep sizinkilerdir.
Mistik dediiniz, bakalarnn aklyla ilk karlatnda kendi akln teslim etmi olan adamdr.
ocukluunun derinliklerinde bir yerde, kendisinin gereklik anlay bakalarnn iddialaryla
attnda, kar dalletin keyf emirleri ve elikili talepleri karsnda bu kii bamsz kalmaktan
ylesine byk bir korkuya kaplmtr ki, akl yetenekleri rasyonel yeteneini hemen teslim etmitir.
Biliyorum ki szyle diyorlar ki sz arasnda kalan kavakta, bu kii, bakalarnn otoritesini
semi, anlamak yerine itaat etmeyi, dnmek yerine inanmay kabullenmitir. Doast korkusu,
bakalarnn stnlne inanmakla balar. Bu kiinin teslim oluu, anlamayn saklama yoluna
ynelmitir. Baka herkesin bildii esrarengiz bir bilgiye sahip olmayan yalnzca kendisiymi gibi
hissetmektedir. Gereklik, artk, bakalarnn istediidir ve bu g kendisi iin ebediyen kapanmtr.
O andan balayarak, dnmekten korkan bu kii artk belirsiz duygularn insafna kalm
durumdadr. Tek rehberi duygulardr, o duygular onun son kalan kiisel kimliidir, onlara mthi bir
sahiplik duygusuyla sarlr...ve elinden hangi dzeyde dnmek geliyorsa, onu da duygulanma
aslnda korku olduunu kendinden saklamaya yneltir.

Bir mistik size, mantktan daha gl bir eyin varln hissediyorum dedii zaman, bir ey
hissettii dorudur, ama o hissettii ey evrenin her eye kadir sper-ruhu deildir, karsna kan
herhangi birinin bilincidir, nk kendisi kendi bilincini oktan teslim etmitir. Mistik, bakalarnn o
her gc ieren bilincini etkilemeye, hile yapmaya, iltifat etmeye, kandrmaya ve zorlamaya
ynelmitir. Onun gznde gerein tek anahtar, onlardr. Onlarn esrarengiz gcn koumlayp
kullanamazsa, onlarn onayn alamazsa, var olamayacan hissetmektedir. Onlar onun tek alglama
yoludur, kr ynlendiren kpek gibidir, yaayabilmek iin onlara tasma takmak zorunda olduunu
hissetmektedir. Bakalarnn bilincini kontrol etmek onun tek ihtiras hline gelmitir g hrs, terk
edilmi zihinlerin boluunda yetien bir yaban otudur.
Her diktatr bir mistiktir, her mistik de potansiyel bir diktatrdr. Mistik, insanlarla anlamaya
varmay deil, onlarn kendisine itaat etmesini ister. Onlardan bilinlerini kendi emirlerine,
isteklerine, kaprislerine teslim etmelerini ister, kendisi de bunun karlnda kendi bilincini onlara
testim eder. nsanlarla ilikilerinde inanc ve gc kullanr, insanlarn onayn...eer gereklere ve
manta dayanarak kazanmak zorundaysa...istemez. Mantk, onun en korktuu dmandr, ayn
zamanda da onu tehlikeli saymaktadr. Onun gznde mantk, kandrmann bir yoludur...insanlarda
mantktan daha gl bir kuvvetin olduunu hissetmektedir. Gven duygusunu ancak kendi sebepsiz
inanlarndan ya da uygulad zorlamak boyunduruktan elde edebilir, ancak o zaman sahip olmad
mistik g zerinde bir kontrol elde ettiini hisseder. Arzusu emretmektir, ikna etmek deil. kna
etmek bir bamszlk eylemi gerektirir ve objektif gereklerin absol niteliine dayanr. Onun
arad, gerein zerinde g sahibi olmak, insanlarn gerei alglayn etkilemek, akln
etkilemektir, kendi iradesini varolula bilincin arasna sokacak gc aramaktadr, insanlar onun
emrettii gerei sahiden yaratmaya raz olmalar durumunda bunu gerekletirmek mmknm gibi
davranmaktadr.
Mistik nasl maddenin asalaysa, nasl bakalarnn yaratt servete el koyarak
yayorsa...nasl ruhun da asalaysa, bakalarnn yaratt fikirleri yamalyorsa...ayn ekilde,
kendi arpk gereini yaratan delinin bile dzeyinde deildir, orada da deliliin asaladr, nk
bakalarnn yaratt arpklklar kullanmaktadr.
Mistiin sonsuzlua, sebepsizlie, kimliksizlie duyduu zlemin ancak bir tek cevab vardr:
lm. fadelendirilemeyen hislerinin sebeplerini hangi tr anlalmaz gerekelere atfederse etsin,
gerei inkr eden, varoluu da inkr etmi demektir. O andan sonra artk onu gden hisler, insan
hayatnn tm deerlerinden nefret etmektir, o deerleri yok eden her ktle de zlem duymaktr.
Ac ekmeyi seyretmek mest eder onu. Yoksulluu, boyun emeyi, korkuyu seyretmek de yle. Bunlar
ona bir zafer duygusu verir, bunlar, rasyonel gerei alt etmi oluunun kantlar sayar. Ama baka
bir gerek de yoktur zaten.
Kimin refahna hizmet ettiini iddia ederse etsin, ister Tanrya, ister Halk dedii o bedeni
ruhundan koparlm kavrama hizmet ettiini sylesin, doast boyutta hangi ideali ileri srerse
srsn...aslnda, gerekte, onun ideali lmdr, arzusu ldrmektir, tek tatmin yolu ikencedir.
Mistiklerin inancnn tek baaras ykmdr. Sizin de bugn ulatnz sonucun yine bu olduu
grlmektedir. Ve eer eylemlerinin getirdii harap durum onlar doktrinlerini sorgulamaya
yneltmiyorsa, eer hl sevgiden tr byle davrandklarn sylyor, biriken ceset ynlarndan
etkilenmeksizin yollarna devam ediyorlarsa, bunun nedeni, ruhlarnn aslnda sizin onlara kullanma
izni verdiiniz o zrden daha karanlk, daha kr oluudur...o zr, amacn arac mazur
gstereceidir, yani sebep olduklar korkunluklarn aslnda ok soylu amalar uruna ilendii
zrdr. Oysa, aslnda onlarn varaca sonu, bu korkunluklardan baka bir ey deildir.
Sizler, kendini mistik bir diktatre uyumlandrp onun emirlerine uyabileceini dnecek

kadar yozlam olanlar...bilin ki onu memnun etmenin bir yolu yoktur. taat ettiiniz zaman, bu sefer
emirlerini tersine evirecektir. taati itaatin hatr iin, ykm da ykmn hatr iin istemektedir. Bir
mistiin isteklerine teslim olarak onu idare edebileceinizi sanacak kadar saf olanlarnza
sylyorum...onu caydrmann bir yolu yoktur. stedii rvet sizin hayatnzdr. Ne kadar yava ya da
hzl teslim etmeye raz olursanz, o kadar yava veya hzl. Onun rvetle etkilemeye alt
canavar da kendi beynindeki boluktur. O boluk onu ldrmeye yneltmektedir ki, istedii lmn
kendininki olduunu renmekten kaabilsin.
Sizler, bugn dnyada babo kalan glerin agzllk gdmnde, maddesel yama
amacyla hareket ettiine inanacak kadar saf ve masum olanlar...mistiin yamalama abas aslnda
kendi amalarnn ne olduunu kendi zihninden saklamak iin bir paravandr. Servet insan hayatyla
ilgilidir, onlar yaayan canllar taklit edercesine serveti kapyor, kendi kendilerine hayat
istiyormu gibi numara yapyorlar. Ama yama lkslere ynelmeleri, bir keyif almak iin deil, bir
ka ve kurtulu iindir. Onlarn istedii sizin servetinizi almak deil...aslnda onu sizin
kaybetmenizi istiyorlar. Baarl olmak deil, sizin baarsz olmanz istiyorlar. Yaamak
istemiyorlar, sizin lmenizi istiyorlar. stedikleri hibir ey yok, var olmaktan nefret ediyorlar, habire
kouyorlar, esas nefret ettiklerinin kendileri olduunu renmekten kamaya alyorlar.
Sizler, ktln niteliini hibir zaman anlayamam olanlar, onlar yanlg iindeki
idealistler olarak grenler...cat ettiiniz Tanr affetsin sizi! Ktln esas onlar zaten. Onlar...o
anti-hayat objeler, dnyay yiyip yutarak kendi ruhlarnn boluunu doldurmaya yelteniyorlar.
stedikleri sizin servetiniz deil. Onlarnki akla kar bir komplo...ksaca, hayata ve insana kar bir
komplo.
Lideri ve yn olmayan bir komplo bu. u sra u ya da bu diyarn aclarndan yararlanan o
rastgele kk kabadaylar, yzyllarn baraj ykldnda patlayan selin stne binebilmi lm
fareleri. Baraj gl bir mantk nefreti, yetenek nefreti, baar nefreti, nee nefreti glyd. Onu
yzyllardan beri oraya biriktiren, kalbin beyinden stn olduunu sylemi tm anti-insan vaizlerdi.
Bu komplo, yaamay deil, yaamann yanlarna kr kalmasn isteyenlerin komplosu, gerein
yalnz bir kesini krpmak isteyenlerin, ama hisleri nedeniyle, br keleri krpanlarn yanna
srklenenlerin komplosu. Sfr bir deer olarak kovalayanlar birbirine balayan ve birletiren
halkalarn komplosu. Dnme yetenei olmayan, rencilerinin zihnini sakatlamaktan zevk alan
profesr, kendi duraanln koruyabilmek iin rakiplerinin yeteneini zincire vurmaktan zevk alan
iadam, kendine duyduu nefreti savunabilmek iin zsaygs olan insanlar kertmekten holanan
nrotik, baary ykmay seven beceriksiz, bykl yok etmekten zevk alan sradanlk, tm
zevkleri yok etmeyi arayan hadmlk...ve onlara entelektel cephane salayan herkes, iyiliin
kertilmesiyle tm gnahlarn sevaplara dneceine dair nutuk atanlarn tm dahil bu komploya.
Bunlarn teorilerinin kknde yatan ey lm, eylemlerinin pratikteki amac lm...ve siz de onlarn
son kurbanlarsnz.
Bizler sizin, inancnzla aranzdaki canl tamponduk. imdi artk orada deiliz. Bu nedenle de,
sizi kendi setiiniz inanlarn etkilerinden koruyacak hibir ey kalmad. artk mrnz boyunca
biriktirdiiniz borcu ya da sizden nceki kuaklar boyunca ylm aklar canmzla demeye raz
deiliz. Zaten dn alnm bir sreyi yayordunuz...Ben, bu borcun tahsil edilmesi iin ar yapan
adamm.
Aklnzdaki boluklar sayesinde varln grmezden gelebildiiniz kii benim. Ben lmesini
de, yaamasn da istemediiniz kiiyim. Yaamam istemediniz, nk frlatp attnz sorumluluu
benim tadm, hayatlarnzn bana bal olduunu bilmekten korkuyordunuz; lmemi de
istemiyordunuz, nk aslnda bilmek istemediiniz o gerei biliyordunuz.

Oniki yl nce, sizin dnyanzda altm sralarda, ben bir mucittim. nsanlk tarihinde en son
ortaya km olan ve geriye, insan-alt aa kayarken de ilk kaybolacak olan meslektendim. Mucit,
evrene Neden? diye soran insandr, o cevapla kendi akl arasna hibir engelin girmesine de izin
vermez.
Buharn kullanlmasn kefeden adam gibi, ya da petroln kullanlmasn kefeden adam gibi,
ben de bir enerji kayna kefettim. Yerkrenin var oluundan beri varolmu bir kaynakt, ama
insanlar onu nasl kullanacaklarn bilememi, yalnzca tapnma, korkma ya da kkreyen Tanr
efsaneleri iin yararlanma biiminde kullanmlard. Bana ve beni istihdam edenlere servet
kazandracak bir motorun deneysel modelini tamamladm. O motor, enerji kullanan her tesisin
etkinliini ykseltecek, hayatnz kazanmak iin alarak geirdiiniz her saate daha yksek verimin
armaann getirecekti.
Derken bir gece, bir fabrika toplantsnda, baarmdan tr lme mahkm edilmi olduumu
kulaklarmla duydum. parazit kalkm, beynimin ve hayatmn kendi mallar olduunu, benim var
olma hakkmn arta bal olduunu, onlarn arzularn tatmin etmek zorunda olduumu sylyorlard.
Yeteneimin amacnn, daha az yetenekli olanlarn ihtiyalarna hizmet etmek olduunu sylyorlard.
Yaama becerimden tr yaamaya hakkm olmadn, kendilerinin yaama hakknn ise
beceriksizlikleri nedeniyle artsz olduunu sylyorlard.
te o zaman dnyada neyin bozuk olduunu grdm. nsanlar ve uluslar neyin yok ettiini,
hayat savann hangi cephede verilmesi gerektiini anladm. Dmann aslnda tersine evrilmi bir
ahlk anlay olduunu fark ettim...o anlayn tek gcnn de benim vereceim onay olduunu
grebildim. Ktln gsz olduunu...mantksz olduunu, kr olduunu, gerek d olduunu
grdm. Zaferi kazanmak iin bir tek silah kullanabilirdi, o silah da, iyilerin buna hizmet etmeye
istekli oluuydu. evremdeki parazitler nasl kendilerinin benim aklma aresizce baml olduklarn
ilan ediyor ve benim de, zorlayacak gce sahip olmadklar bir klelii gnll olarak kabul etmemi
bekliyorlarsa, plnlarn baarl klmak iin nasl benim kendimi yok etmeme gveniyorlarsa...ayn
ekilde, dnyann her yannda ve insanlk tarihinin her dneminde, her trl biime girmi olarak,
serseri akrabalarn yknden, kollektivist lkelerin sama uygulamalarna kadar hepsinde,
iyiler,yetenekliler, mantkllar kendi kendilerini yok etmilerdir. Kendi nitelikli kanlarn ktlere
aktarm, ktlerin de kanlarn onlara aktarmasna izin vermi, bylelikle ktlere sa kalma ans
tanm, kendi deerlerine de lmn gszln getirmilerdir. Her deerli insann yenilgisi
srecinde, sonunda belli bir noktaya varldn, o noktada ktln kazanabilmesi iin onun
kendisinden onay kmas gerektiini grdm. Eer o bu onay vermezse, dardan ona yaplabilecek
hibir ktln baarya ulaamayacam grdm. Sizin hakszlklarnza son vermek iin aklmdaki
bir tek kelimeyi telffuz etmenin yeterli olduunu grdm. Ve o kelimeyi syledim. Hayr dedim.
ktm o fabrikadan. Sizin dnyanzdan ktm. Kurbanlarnz uyarmay, sizinle mcadele
etmeleri iin gerekli metodu ve silah onlarn eline vermeyi kendime i edindim. Metod, dln
drlmesini reddetmekti. Silah da adaletti.
Eer benim terk edip gidiimle neyi kaybettiinizi, grevcilerim sizin dnyanzdan ayrldnda
nelerden yoksun kaldnz bilmek istiyorsanz, insanolunun kefetmedii bir boluun kysnda
durup kendinize sorun...dnmeyi reddedince, size yaplacak hareketleri retecek kimseyi
bulamaynca, nasl sa kalabileceinizi, ne kadar bir sre sa kalabileceinizi kendinize sorun. Ya da
eer dnmeyi seerseniz, aklnzn ne kadar keifte bulunabileceini sorun...hayatnz boyunca ka
tane bamsz sonuca vardnz, ne kadar bir sreyi bakalarndan rendiiniz eylemleri yaparak
geirdiinizi sorun kendinize...topra ileyip kendi yiyeceinizi elde edebilir miydiniz, sorun...
tekerlei icat edebilir miydiniz, bir levye yapabilir miydiniz, bir endksiyon sistemi, bir jeneratr,

bir elektronik tp yapabilir miydiniz...sonra da, yetenekli insanlar sizin emeinizin meyvelerini
yiyerek yaayan, sizin rettiiniz serveti elinizden alan smrcler miymi, kendinize sorun...onlar
kleletirecek gce sahip olduunuza inanacak cesaretiniz var mym, sorun. Kadnlarnz dnsnler,
balta girmemi ormandaki eskimi suratl, sarkk memeli kadnlara bir baksnlar, o kadnlar yzyllar
boyunca bir anakta yiyecei dve dve ezerken grsnler...ve kendilerine bir sorsunlar, bakalm
let yapma igdleri onlara buzdolaplarn, amar makinelerini, elektrik sprgelerini
salayabilecek miymi, ve eer salayamayacaksa, btn bunlar igd kullanmayarak salam
olanlar yok etmeye istekli miymiler.
Fikirleri yaratan eyin insanlarn retimi olduuna, makinenin insan dncesinin rn
olmayp, insan dncesini yaratan mistik bir g olduuna dair bir eyler geveleyip duran siz
vahiler, evrenize bir bakn. Sanayi an siz kefetmi deilsiniz...siz barbarlk alarnn ahlkna
sarlyorsunuz. Klelerin kas gcn kullanarak ancak sefil bir insan yaamnn salanabildii
alarn ahlkna snyorsunuz. Her mistik, kendisini ok korktuu madd gereklikten koruyabilmek
iin klelerinin olmasn zlemitir. Ama siz, iren kk atavistler, evrenizdeki gkdelenlere,
fabrika bacalarna kr gibi bakyor, maddesel reticiler olan fiziki, mucit, sanayici gibi insanlar
kleletirmenin hayallerini kuruyorsunuz. retim kaynaklarnn kamu mlkiyetine gemesini
istemekle, akln kamu mlkiyetine gemesini salamaya alyorsunuz. Grevcilerime, sizin hak
ettiiniz tek cevabn ne olduunu rettim. O cevap, Gcn yetiyorsa gel de al.'cevabdr.
Cansz maddenin gcn kontrol altna alma imknna sahip olmadnz ilan ediyorsunuz,
sonra kalkp, apna eriemeyeceiniz baarlar gerekletiren insanlarn akln kontrol altna almaya
alyorsunuz. Bizsiz yaayamayacanz sylyor, ama sa kalmamzn koullarn bize dikte
etmeye alyorsunuz. Bize ihtiyacnz olduunu sylyor, sonra da bizi g kullanarak ynetme
hakkna sahip olduunuz kstahlna snyorsunuz. Sizin dnz koparan o fiziksel doadan hi
korkmayan bizlerin, lafazanlkla sizi kandrp oyunuzu alm her sersemin emir vermesi karsnda
sineceimizi sanyorsunuz.
Sizin nerdiiniz sosyal dzenin ana hatlar yle: kendi hayatnz ynetmeyi
beceremiyorsunuz, ama bakalarnn hayatn ynetebilirsiniz...zgrlk ortamna yaayamazsnz,
ama her gc elinde toplam ynetici olabilirsiniz...kendi aklnz kullanarak hayatnz
kazanamazsnz, ama politikaclar deerlendirip onlara oy verebilirsiniz, hi incelemediiniz
bilimleri, hi tanmadnz baarlar, odacs bile olamayacanz itiraf ettiiniz dev sanayileri
ynetecek grevlere onlar atayabilirsiniz.
Sfra tapan kltnzn bu idol, bu gszlk sembol, bu bamllk timsali, sizin deer
standartlarnzn imajdr...ve ruhunuzu ona bakarak biimlendirmeye almaktasnz. Herhangi bir
yozlamlk karsnda, nsanlk hli! diye lklar atyor, bu korkun alalmayla insan zayf,
ahmak, smsk, kt, yalanc, baarsz, korkak, sahtekr diye nitelendiriyor, kahramann, dnenin,
retenin, mucidin, glnn, amalnn, drstn oluturduu insan rkndan dar
sryorsunuz...sanki hissetmek insanlkm, ama dnmek deilmi gibi, baarsz olmak
insanlkm, baarmak deilmi gibi, sahtekrlk insanlkm, drstlk deilmi gibi...sanki lmn
taraf insana uyarm, ama yaamn alan uyamazm gibi.
Onurumuzu elimizden alp sonra da servetimizi kapabilmek iin, bizi her zaman, ahlk saygy
hi hak etmeyen kleler olarak grdnz. Kr amac gtmediini iddia eden her giriimi verek
gklere kardnz, o giriimi mmkn klan krlar salam adamlar hep lnetlediniz. Para
demeyenlere hizmet gtren her projeyi kamu yararna diye nitelediniz, paray deyenlere
gtrlen hizmetleri hi kamu yararna saymadnz. Kamu yarar dediiniz ey hep sadaka olarak
verilen eyler oldu, ticaret yapmak halka zarar vermek sayld. Kamu yarar, hak etmemilerin

yarar anlamna geldi, hak edenlerin bir refah dzeyine sahip olmas knand. Sizin gznzde kamu,
hibir deer yaratmam, hibir baar gstermemi olanlar demek. Bylece bir ey yapanlar, size sa
kalmanz iin gerekli olan mallar salayanlar, hemen 'kamu' kavramnn dna atld, hatt insan
neslinden bile kovuldu.
Kurbanlarnzn hayr demesi tm plannzn kmesine yeterliyken, bu elikiler yuman
yutturabileceinizi sanmanz, bunu ideal toplum olarak plnlamanz, acaba hangi zihinsel boluk
yznden ortaya kt? Kstah bir dilencinin, yaralarn sergileyerek, kendinden daha nitelikli
kiilerden tehdit zoruyla dilenmesine izin veren nedir? Siz de tpk o dilenci gibi, bizim acma
duygumuza gvendiinizi sylyorsunuz, ama gizli umudunuz aslnda bizim sululuk duygumuza
gvenebileceinizi size reten o ahlk dzeniniz oluyor. Sizin gnahlarnz, yaralarnz ve
baarszlklarnz karsnda, bizim kendi deerlerimizden sululuk duymamz bekliyorsunuz.
Varolu yolunda baarl olmaktan, lnetlediiniz hayatn zevkini karmaktan sululuk duymamz
bekliyor, ama yine de sizin yaamanza yardm etmemiz iin bize yalvaryorsunuz.
John Galtn kim olduunu bilmek mi istiyordunuz? Ben yeteneini su olarak grmeyi
reddeden ilk insanm. Deerlerim iin kefaret demeyi, onlar yok edilmemde ara olarak
kullandrmay reddeden ilk insanm. Binlerini sa tutma imtiyaz uruna kendimi tketmemi
isteyenlerin elinde kurban edilmeyen ilk insanm. Onlara ihtiya duymadm dile getiren ilk kiiyim.
Benimle alveri dzeyinde iliki kurmay renecekleri gne kadar, deere kar deer demeyi
renecekleri gne kadar, bensiz yaamak zorundalar, ben de onlarsz yaarm. ihtiya kiminmi,
yetenek kiminmi, renmelerini salarm. Eer standart olan, insann sa kalmasysa, o sa kala
giden yolun hangisi olduunu anlamalarn salarm.
Tarih boyunca hep sessiz ekimserlikle yaplan eyi, ben plnlayarak yaptm. Greve giden
akll adamlar her zaman olmutu. Bunu ya itirazlarn ya da aresizliklerini gstermek iin
yapmlard. Ama bu eylemlerinin anlamn hibir zaman bilememilerdi. Sosyal yaamdan ekilip
dncelerine gmlen, ama dncelerini kimseyle paylamayan adam, yllarn bir kede beden
ileri yaparak geirirken, aklndaki atei saklayan, onu hibir zaman biimlendirmeyen, ifade
etmeyen, gerekletirmeyen, onu nefret ettii dnyaya sunmay reddeden adam, tiksinerek vazgeen,
balamadan pes eden, teslim olmaktansa vazgeen, kapasitesinin pek azyla i gren, bulamad
idealin zlemiyle kavrulan adam...hep grevdeydi. Mantkszla kar, sizin dnyanza, sizin
deerlerinize kar grevdeydi hepsi. Ama kendi deerlerini bilmiyorlard, o yzden renme
giriimine de kalkmadlar. Umutsuz gceniklikleri iinde, hakllklarnn hak olduunu bilmeksizin,
gerekliin gcn, akllarnn zendiricilerini size teslim ettiler, isyanlarnn hedefini anlamam
siler olarak, aklarn tanyamam klar olarak, bo yere silinip gittiler.
Sizin Karanlk a diye bildiini o kt dnemler aslnda greve giden zeknn ayd.
Yetenekli insanlar yeraltna girmi, gizli gizli alm, sonra da akllarnn rnleriyle birlikte lp
gitmilerdi. nsanolunun sa kalmasn ancak kendini feda eden en cesur birka kii salamt.
Mistiklerin ynetiminde geen her a, duraklama adr, ihtiyalar adr, insanlarn ou varolua
kar grevdedir, kendilerini sa tutabilecek deerlerin altnda bir crete almlardr, yneticilere
yamalayabilecekleri eyler olarak ancak er p brakmlardr. Dnmeyi reddetmi, giriimde
bulunmay, retmeyi reddetmilerdir, nk krlarnn son tahsildar olan, doruya yanla karar
verecek olan otoritenin, mantktan stn, eli sopal bir ilh g olarak onay alm yaldzl bir
dejenereden baka bir ey olmadn grmlerdir. nsanlk tarihinin yolu, ikide bir akl
boluklaryla glgelenen, inancn ve kaba gcn andrd orak mesafelerden olumakta, yalnzca
arada srada ksa sreli gne nlar parldamaktadr. O ksa sre iinde, akl sahibi insanlarn
aa kan enerjisi sizi artan harikalar yaratmakta, hayranlnz uyandrmakta, ama sonra hemen

yeniden snp karanlklara gmlmektedir.


Ama bu sefer snme olmayacaktr. Mistiklerin oyunu artk bitmitir. Kendi gerek d
dnyanzn iinde, kendi gerek d koullarnz tarafndan yok edilip gideceksiniz. Biz, akl sahibi
insanlar, sa kalacaz.
Daha nce sizi hi terk etmemi trden kurbanlar greve ardm. Sahip olmadklar silah
ellerine verdim...o silah, kendi manevi deerleridir. Onlara dnyann bizim olduunu. Yaama Ahlk
diye nitelendirilmesi gereken dzenimiz nedeniyle onu ne zaman istersek devralabileceimizi
rettim. Onlar, insanln ksack yaz mevsimi srasnda tm harikalar retmi olanlar, sanayiciler,
maddeyi fethedenler, aslnda kendi haklarnn niteliini kefetmi deillerdi. Gcn kendi ellerinde
olduunu biliyorlard. Ben onlara, erefin de ellerinde olduunu rettim.
Sizler, bizi doast vizyon grdn iddia eden her mistikten aada
sayanlar...yamalanm bozuk paralar akbabalar gibi kaprken, servet yaratanlardan ok falclara
deer verenler...iadamlarn ayplarken her sahtekr sanat zentisini alklayanlar...sizin
standartlarnzn kk, ilkel bataklklardan, lm kltnden gelen o mistik miazmadr...iadamn, sizi
sa tutuyor diye ahlk d saymaktadr. Bedenin kaba isteklerinin zerine ykselmek istediinizi
sylyorsunuz, yalnzca fiziksel ihtiyalara cevap vermek istemiyoruz, diyorsunuz...fiziksel
ihtiyalarn kskacna skm olan kimdir? afaktan guruba kadar bir tas pirin uruna kara saban
sren Hindu mu, yoksa traktrne binip alan Amerikal m? Fiziksel gerei fethetmi olan kimdir?
ivili yatakta m, yoksa yayl iltede yatan m? nsan ruhunun maddeye galebe aldnn gerek ant
hangisidir? Ganj nehri kylarnn mikrop yuvas kulbeleri mi, yoksa New Yorkun Atlas Okyanusu
kysndaki kent siluetleri mi?
Bu sorularn cevaplarn renmediiniz srece, insann baarlar karsnda sayg duruuna
gemeyi renmediiniz srece, ok sevdiimiz ve lnetlemenize izin vermeyeceimiz bu dnyada
fazla uzun sre kalamazsnz. Sinsi yollara ynelip mrnzn geri kalann srdremezsiniz. Ben
tarihin doal ak sresini ksalttm, bakalarnn srtna yklemek niyetinde olduunuz bedelin
kefedilmesini saladm. Artk, lme tapanlara hak etmedikleri eyleri salayacak olan, sizin son
sa kalma gcnz olacak, o yolda da tkenecektir. Hain bir gerein sizi yendiini syleyerek
kendinizi avutmaya kalkmayn...sizi yenen, kendi kanmalarnzd. Soylu bir ideal uruna lyormu
numaras yapmaya da kalkmayn...siz, insandan nefret edenlere yem olup gidiyorsunuz.
Ama hla gururundan geriye bir eyler kalm olanlara, hayat sevenlere, bir seim yapma frsat
daha tanyorum. Hibir zaman inanmadnz ve uygulamadnz bir ahlk dzeni uruna yok olmay
isteyip istemediinize karar verin. Kendinizi yok etmenin eiinde bir an durun, kendi deerlerinizi,
kendi hayatnz bir inceleyin. Servetinizin envanterini karmay bilen insanlar olarak, bir de
aklnzn envanterini karn.
Bu ahlka uymak istemediinizi, kendinizi yok etmek gibi bir arzunuz olmadn, bu ahlk
dzeninden rktnz ve nefret ettiinizi, ocukluunuzdan beri sululuk dolu bir sr olarak
saklyordunuz, bakalarnn biz hissediyoruz' dedikleri o ahlk igdlerin sizde hi bulunmadn
kendinize bile itiraf etmekten ekiniyordunuz. Fedakr sevgiyi, bakalarna hizmet akn ne kadar az
hissediyorsanz o kadar yksek sesle haykryor, benliinizi grmesinler diye, onu vcudunuzun
dolabnda kilitli bir iskelet olarak kefedilmesinden korkarak sesinizi giderek ykseltiyordunuz.
Aldattnz, o sizi aldatan kiiler de dinliyor, yksek sesle onaylyor, kendi ilerinde de ayn srrn
var olduunu sizden saklamaya alyorlard. Varolu sizin aranzda dev bir rold. Birbirinize
yaptnz bir gsteriydi. Her biriniz tek sulu manyan kendisi olduunu sanyor, ancak bakalarnn
bilebildii ahlk otoriteyi tanm gibi yapyor, var olmayan gereklii kabullenmi rol oynuyor, hi
kimse bu fasit daireyi krma cesaretini gsteremiyordu.

Uygulanamaz nitelikteki inancnzla ne trl erefsiz bir uzlamaya girmi olursanz olun, hl
srdrmeyi baardnz ne trl bir sefil denge, yar-sinisizm, yar-btl inan var olursa olsun,
kkte yatan lmcl paradoks hl yerli yerinde duruyor, ve size, ahlk olanla pratik olann
birbirinin tersi olduunu anlatyor. ocukluunuzdan beri, hibir zaman tam olarak ne olduunu
anlamaya cesaret edemediiniz bir seimden korkup kayorsunuz: Eer pratik olan, yani var olmak
iin uygulamanz gereken, iyi sonu veren, baarl olan, amacnza ulamanz salayan, size yiyecek
salayan, sevin getiren, sizi krl karan her ey ktyse...ve iyi olanlar, ahlk olanlar da yalnzca
pratik olmayanlar, baarsz olanlar, ykanlar, aresizlik getirenler, size zarar verenler, kayp ve ac
verenlerse...o zaman seiminiz, ya ahlkl olmak...ya da yaamak manasna gelecektir.
O canavarca doktrinin tek sonucu, ahlk hayattan silmek olmutur. Siz, ahlk kurallarnn
yaamakla hibir ilgisi olmadna inanarak bydnz. Ahlkn hayat zerindeki tek etkisinin belki
bir engel, bir tehdit oluturmak olduunu sandnz. nsann varoluunun ahlk d bir jungle
ortamndan gerekletiine, orada her eye izin verildiine, her eyin sonu verdiine inandnz.
Donmu zihinlere inen o arptc sis iinde, inancnzn lanetledii ktlklerin aslnda
yaayabilmek iin gerekli olan deerler olduunu gzden kardnz. Varoluun pratik arelerini siz
ktlklerin ta kendisi sandnz. Uygulanamayacak iyiliin' kendini feda etmek olacan unutup,
zsaygnn uygulanmaz olduunu kabullendiniz; retimin ktlk olduuna inanp, soygunu pratik
saydnz.
Haritalanmam bir ahlkszlk lnde, her esen rzgra gre sallanan aresiz bir dal
gibisiniz, ne tam kt olmaya razsnz, ne de yaamay seebiliyorsunuz. Kendinize kar drst
olduunuz anlarda, kendinizi enayi yerine konmu gibi hissediyor, bir gceniklik duyuyorsunuz. Hile
yaptnzda, korkuyor, utanyorsunuz. Mutlu olduunuz zamanlarda neenizi bozan bir sululuk
duygusu var. Ac ekerken, acnn en doal durum olduunu sanmak, strabnz daha da ok
arttryor. Hayranlk duyduunuz adamlara acyor, onlarn baarszla mahkm olduuna
inanyorsunuz. Nefret ettiiniz adamlara imreniyor, onlar varoluun ustalar olarak gryorsunuz. Bir
sahtekrla karlanca, kendinizi silahlarnz elinizden alnm gibi hissediyor, ktln naslsa
kazanacana inanyorsunuz, nk ahlk naslsa gsz, naslsa pratik deil.
Sizin gznzde ahlk davran, grev, sknt, ceza ve acdan olumu bir
korkuluk...gemiinizin ilk retmeniyle bugnn ilk vergi tahsildar arasnda bir melez...orak
arazide kendi bana duran, sopasn sallayp sizin zevklerinizi kovalamaya, karmaya alan bir
korkuluk...stelik zevk de sizin gznzde svlar iinde boulmu bir beyin, aklsz bir yosma,
parasn at yarna yatran ahmak bir yaratk demek, nk zevk hibir zaman ahlk olamayacana
gre, ancak bunlardan oluabilir.
Gerek inancnz tanmlamanz, orada l bir lanetleme bulursunuz...kendinize, hayatnza,
deerlerinize dnk bir lanetleme.Sonunda vardnz iren sonu, ahlkn kaamayacanz bir
ktlk olduundan baka bir ey olamaz.
Neden gurursuz yaadnz, atesiz sevdiinizi, direnmeden ldnz merak m
ediyorsunuz? Neden her baktnz yerde cevapsz kalmaya mahkm sorularla karlatnz,
hayatnzn niin imknsz elikilerle dolduunu, neden ya beden ya ruh gibi, ya akl ya kalp gibi,
ya gven ya zgrlk gibi, ya kr ya kamu yarar gibi yapay seimlerden kanmak iin tm
mrnz mantksz kararszlklarla geirdiinizi bilmek mi istiyorsunuz?
Cevap yok diye lklar m atyorsunuz? O cevaplar hangi yollarla bulmay umuyordunuz ki?
Alglama letinizi, aklnz reddetmisiniz, ondan sonra da evrenin bir esrarengizlik yuma
olduundan yaknyorsunuz. Elinizdeki anahtar frlatp atyor, sonra tm kaplar yzme kilitlendi
diye alyorsunuz. Mantksz izleyerek yola koyuluyor, sonra varolu anlaml deil diyorsunuz.

ki saatten beri beni dinlerken akldnz o kararszlk alan, bir cmleye sdrlm
korkaklk formldr: Ama biz arlklara kamak zorunda deiliz! Hep kanmaya altnz
arlk, gerekliin niha sonu olduunun bilincidir, Ann A olduudur, dorunun doru olduudur.
Uygulanmas imknsz olan, kusurluluu ve lm talep eden bir ahlk kodu, size tm fikirleri sisler
iinde bomay retmi, hibir kesin yargya varmaya izin vermemeyi, her kavram yaklak
saymay, her davran kuraln esnek bulmay, hibir ilkeye balanmamay, her deerden taviz
vermeyi, her yolun tam ortasndan gitmeyi retmi. Doast absolleri kabul etme imknnz
elinizden almakla, doadaki absoly de reddetmeye zorlam sizi. Ahlk kararlar imknsz
klmakla, rasyonel yarglama yeteneinizi yok etmi. lk ta atmanz yasaklayan o ahlk kodu,
talarn niteliini kabullenmenizi de, ne zaman kendinizin talanmakta olduunuzu anlamanz da
yasaklam size.
Yarglamay reddeden adam, ayn fikirdeyim diyemeyen, ama farkl fikirdeyim de diyemeyen
adam, absol diye bir ey yoktur deyip kendini sorumluluklardan kurtardn sanan adam, bugn
dnyada dklmekte olan tm kanlarn gerek sorumlusudur. Gereklik bir absoldr, varolu bir
absoldr, bir toz zerresi de absoldr...ayn ekilde, insan hayat da absoldr. Yaayacak veya
lecek olmanz da absoldr. Bir dilim ekmeiniz olup olmayaca da absoldr. O ekmei kendiniz
mi yiyeceksiniz, yoksa bir yamacnn midesine giriini mi seyredeceksiniz, o da absoldr.
Her konunun iki yn vardr: Bir yn doru, teki yanltr, ama ortas her zaman ktdr.
Yanla giden adam bile doruya birazck sayg besler, en azndan seim yapmann sorumluluunu
kabullenmi saylr. Ama ortadaki adam doruyu grmezden gelir, bu yolla, karsnda bir deerler
seiminin var olmad numarasna snr. Her sava sonuna kadar dardan seyretmeye hazrdr,
masumlarn kannn dklmesine, sululara doru karn zerinde srnerek yanamaya razdr, o
sulularn mahkemesinde soyann da, soyulann da kodese gnderildiine aldrmaz, orada
anlamazlklar zmek iin dnenle budaladan yar yolda bulumalarnn istenmesinden rahatsz
olmaz. Eer yiyecekle zehir arasnda bir uzlama varsa, bu ne tr uzlama olursa olsun, sonunda
kazanan ancak lm olacaktr. yi ile kt arasndaki uzlamadan da ancak kt yararl kar. yinin
kann kty beslemek iin aktarp tketen o kan nakli ileminde de uzlatrc, nakilde kullanlan
elastik tptr.
Yar rasyonel, yar korkak olan sizler, gereklikle bir oyun oynuyordunuz, ama kandrdnz
kurbanlar da kendinizdiniz. nsanlar kendi deerlerini vasata indirgediinde, bu sefer ktlk eline
bir absol g geirir, iyiler dnsz bir amaca sadakati elden braknca, onu yerden sahtekrlar
alr...bunun sonucunda ortaya, bzlen, pazarlk eden, ihanet eilimli bir iyiyle, kendini hakl gren
ve hi dn vermeyen bir kt kar. Beden mistikleri size cehaletin biliyor gibi yapmak demek
olduunu sylediklerinde nasl teslim olmusanz, imdi de ahlkszln ahlk yarglama olduunu
haykrdklar zaman yine teslim olursunuz. Kendinizin hakl olduunuzdan emin olmann bencillik
olduunu sylediklerinde, onlara hemen, hibir eyden emin olmadnz sylersiniz. nanlarnza
bal kalmann ahlkszlk olduunu ne srdklerinde, hibir inancnz olmad konusunda onlara
gvence verirsiniz. Avrupann halk devletlerinden gelen kabadaylar, sizin yaama arzunuzla onlarn
sizi ldrme arzusunu bir gr ayrl olarak deerlendirmiyorsunuz diye sizi hogrszlkle
suladklarnda, hemen bzlyor, hibir dehet karsnda hogrsz olmadnz iddia
ediyorsunuz. Asyann mikroplu maaralarnda yaayan yalnayak bir serseri size, Ne hakla zengin
olabiliyorsun! diye haykrdnda, ondan zr diliyor, sabrl olmas iin ona yalvaryor, her eyi
abucak balayacanz konusunda ona gvence veriyorsunuz.
Var olmaya hakknz olmadn kabullendiiniz anda ilediiniz ihanetin kr kmazna artk
varm bulunuyorsunuz. Bunun bir uzlama olduuna inandnz anda, kendiniz iin yaamann kt

olduunu, ocuklarnzn hatr iin yaamann ahlkl olduunu kabullenmisiniz demektir. Ardndan,
ocuklarnz iin yaamann bencillik, toplum iin yaamann ahlkl davran olduunu
kabullenirsiniz. Ondan sonra, toplumunuz iin yaamann da bencillik olduunu, ancak lkeniz iin
yaamann ahlkl olduunu kabullenmeye gelir sra. Bugn de, dnyann en byk lkesi olan bu
lkeyi, dnyann her yanndan gelen her densizin kemirmesine gz yumuyor, lkeniz iin yaamann
bencillik olduunu, tm yerkre iin yaamak gerektiini sylyorsunuz. Yaamaya hakk olmayan
adamn deerlere sahip olmaya da hakk olamaz, zaten onlar elinde de tutamaz.
eitli ihanetlerle dolu yolunuzun sonunda, silahlarnz, gveniniz, erefiniz elinizden alnm
durumda, son ihanetinizi iler, entellektel iflas dilekenizi imzalarsnz; bu arada bedenin mistikleri
kendilerini mantn ve bilimin ampiyonu ilan ederler, siz hemen onaylarsnz, en bata gelen
ilkenizin inan olduunuzu sylersiniz, mantn dman taraf olduunu, ama sizin inantan yana
olduunu belirtirsiniz. ocuklarnzn arplm, akn zihinlerinde varlk mcadelesi srdren
rasyonel drstlk kalntlarna karlk, bu lkede yaratlm fikirleri destekleyecek hibir rasyonel
grnz olmadn, zgrln, mlkiyetin, adaletin, haklarn varlnn hibir rasyonel temele
dayanamayacan, bunlarn mistik igrye dayandn, ancak inanla kabul edilebileceini
sylersiniz, mantk alannda dmann hakl olduunu, ama aslnda inancn mantktan stn olduunu
savunursunuz. ocuklarnza yamalamann, ikence yapmann, kleletirmenin, kamulatrmann,
ldrmenin rasyonel olduunu, karlarna kan mantk kkrtmalarna kar koymalar, irrasyonellik
disiplinine bal kalmalar gerektiini sylersiniz; gkdelenlerin, fabrikalarn, radyolarn, uaklarn
inan rn olduklarn, mistik sezgilerden doduklarn, buna karlk alklarn, toplama
kamplarnn, idam mangalarnn da hep mantksal varolu biiminin rn olduunu ileri
srersiniz...sanayi devriminin aslnda inanl insanlarn, Ortaa diye bilinen mantk ana kar
ayaklanmas olduunu savunursunuz. Bir yandan da ayn solukta ve ayn ocua, Halk Devletlerini
yneten yamaclarn maddesel retim konusunda bu lkeyi geride brakacaklarn, nk onlarn
bilimi temsil ettiini, ama fiziksel zenginlik peinde komann kt olduunu, insanlarn maddesel
zenginlikten vazgemesi gerektiini sylersiniz...yamaclarn ideallerinin soylu olduunu, ama
onlarn bunu ciddi uygulamadklarn, oysa sizin ciddi olduunuzu, amacnzn yamaclara kar
mcadele vererek yine onlarn amalarn yerine getirmek olduunu, onlarn bunu yapamayacan
ama sizin yapabileceinizi sylersiniz. Onlarla mcadele etme yolunun onlardan nce davranp
neyiniz varsa balamak olduunu anlatrsnz. Ondan sonra, ocuklarnzn neden halk
kabadaylarna katldna, neden yar deli serseriler hline geldiklerine aar, yamaclarn
fetihlerinin neden kapnza giderek yaklatn anlayamazsnz...hepsini insanlarn aptallna yorar,
kitlelerin manta ak olmadn sylersiniz.
Apak gzken eyi, yamaclarn akla kar srdrd sava grmezden gelir, onlarn en
kanl cezalar hep dnme suuna verdikleri gereini inkr edersiniz. Beden mistiklerinin pek
ounun aslnda ie ruh mistikleri olarak baladn, habire bir yandan br yana geip durduklarn,
materyalist ve maneviyat diye ayrdklarnzn aslnda ayn blnm insann iki yars olduunu,
hep birleme olana aradn, ama bunu da, ya bedenin, ya da ruhun yok edilmesinde aradn
grmezden gelirsiniz. Sizin niversitelerinizden frlayp Avrupadaki kle yuvalarna komakta,
oradan Hindistann mistik amuruna atlmakta, gereklikten ve akldan kap nereye olsa snmaya
hazr olduklarn fark etmezsiniz.
Hepsini grmezden gelip kendi inan riyakrlnza satlrsnz ki yamaclarn sizi o ahlk
kodunuz sayesinde kskaca alm olduunu grmeyebilesiniz. Yar itaat edip yar kandnz o ahlk
dzeninin son ve srekli uygulaycs yamaclardr, onlar da onu uygulanabilecei tek ekilde
uygulamakta, dnyay bir kurban frnna evirerek uygulamaktadrlar. Ahlk dzeniniz onlara tek

kar yolla muhalefet etmenizi yasaklamaktadr, o yol, kurbanlk hayvan olmay reddetmek, var olma
hakknza gururla sahip kmaktr. Onlarla sonuna kadar mcadele etmek iin yaplmas gereken,
kabullendiiniz bu ahlk kodunu reddetmektir.
Bunlar grmezden gelirsiniz, nk zsaygnz o mistik bencil olmama kavramna baldr.
Byle bir eye hi sahip olmadnz ve onu hi uygulamadnz halde, upuzun yllar boyunca hep
yle bir eye sahipmisiniz gibi gzkmeye altnz iin, ondan vazgeme fikri iinizi korkuyla
doldurur. Hibir deer zsaygdan daha stn deildir, ama siz yatrmnz kalp bonolara
yapmsnzdr ve imdi de ahlk dsturunuz sizi tuzaa sktrmtr, zsaygnz koruyabilmek iin
kendinizi yok etme inanc safnda savamanz gerekmektedir. Burada aka yaplan kii sizindir.
Aklayamadnz ve tanmlayamadnz o zsayg ihtiyac aslnda benim ahlk yasamn parasdr,
sizin deil. O benim yasamn objektif deeridir, sizin ruhunuzun iindedir; ama benim kantmdr.
nsanolu tanmlamay renmedii, ama ilk varolu bilincinden, yani seim yapmas
gerektiini kefettii ilk andan itibaren elde ettii bir duyguyla, zsaygya olan o aresiz ihtiyacnn
bir lm kalm meselesi olduunu bilmektedir. Bilinli bir varlk olarak, hayatn srdrebilmek iin
kendi deerini bilmek zorunda olduunun farkndadr. Doruyu yapmak zorunda olduunu bilir;
yanl semek, hayat tehlikeyle kar karya kalmas anlamna gelir. Yanl kii olmak, kt olmak,
varolua uygun olmamak demektir.
nsan hayatnn her eylemi iradeyle seilmek zorundadr. Yiyeceini elde etmesi ve yemesi
bile, koruduu kiiliinin korunmaya lyk olduunu gsterir. Bulmaya alt her zevk, onu arayan
kiinin zevk almaya lyk olduunun gstergesidir. zsayg konusunda hibir seme ans yoktur, tek
seenei onu ayarlamakta kullanaca standardla ilgilidir. Hayatn koruyan o ayar, kendini yok
ediin hizmetine doru evirdii anda, lmcl bir hata yapm demektir, nk varolua ters bir
standard semitir ve kendi zsaygsn gereklie kar bir durumda konumlandrmtr.
Sebepsiz yere kendinden kuku duyma, hatt kendini aa grme ya da gizliden gizliye kendini
deersiz bulma duygular, aslnda insann varolua ulaamama konusundaki gizli korkularn temsil
etmektedir. Ama korkusu ne kadar byrse, kendisini bomakta olan o canavarca doktrine de o kadar
sk sarlr. Kendini geri dnlmez biimde kt grme noktasna varan hi kimse sa kalamaz. Sa
kalsa bile, bir an sonra deliliin ve intiharn penesine der. Bundan kurtulmak iin...eer yanl bir
standard semise...numara yapmak, grmezden gelmek yolunu seecektir. Sonunda zsaygsna hile
yapacak, onun yokluunu kefetmektense, var olduu hayaline satlmay seecektir. Bir konuyla
yzlemekten korkmak, en kt ihtimalin doru olduuna inanmaktr.
Ruhunuzu kalc bir sululuk duygusuyla dolduran ey, sizin ilediiniz herhangi bir su
deildir. Baarszlklarnz, hatlarnz ya da kusurlarnz deildir. Onlardan kamak iin
kullandnz grmezden gelmedir. Asl sebep herhangi bir lk Gnah ya da siz domadan nce var
olan bilinmez bir eksiklik deildir. Aklnz askya alma, dnmeyi reddetme seiminizin bilincine
varmaktr. Korku ve sululuk sizin kronik duygularnzdr, ikisi de gerektir ve ikisini de hak
etmisinizdir, ama bunlar, sizin asl nedeni saklamak iin icat ettiiniz o yzeysel nedenlerden
kaynaklanmaz; bencilliin, zaafn ya da cahilliin sonucu deillerdir. Varoluunuza ynelik gerek ve
temel bir tehditten kaynaklanmaktadr: sa kalma silahnz terk ettiiniz iin korku...ve bunu kendi
iradenizle yaptnz bilmekten gelen sululuk.
hanet ettiiniz benlik, sizin aklnzdr. zsayg, insann kendi dnme gcne gvenmesidir.
Aradnz ego, ifade edemediiniz ve tanmlayamadnz o esas siz, duygularnz ya da anlamsz
ryalarnz deil, akl gcnzdr, yarglayan yksek mahkemenizdir...ve siz onu grevden alm,
kendinizi duygu dediiniz serseri esintilerin insafna terk etmisinizdir. Sonunda kendi
oluturduunuz bir gecenin iinde kendinizi zorla srkler, bir ara grp sonra kaybettiiniz isimsiz

bir atein solmakta olan vizyonunu aramak iin umutsuz bir yolculua koyulursunuz.
nsanolunun mitolojilerinde, insann bir zamanlar sahip olup sonradan kaybettii bir cennetin
ne kadar srarla anlatldna bakn. Atlantis kenti, Cennet Bahesi ya da mkemmelliin bir krall.
Bunlar hep geride kalmtr. Bu efsanelerin kk, rkn gemiinde deil, her bir insann
gemiindedir. ocukluunuzun ilk yllarnda, boyun emesini, mantkszln korkusuna teslim
olmasn, aklnzn deerinden kuku duymasn renmeden nce, l l bir varoluu tanm
olduunuzu, apak bir evrene dnk rasyonel bir bilincin bamszlna sahip olduunuzu, bir an
kadar somut olmasa bile, umutsuz zlemin dank acs biiminde, hl bilmektesiniz. te
kaybettiiniz, aradnz cennet odur...ve ona kavumak istediiniz anda da sizindir.
Bazlarnz John Galtn kim olduunu hibir zaman bilemeyecek. Ama aranzdan, bir anlk bir
varolu sevgisini, onu sevmenin gururunu tatm olanlar, u dnyaya bakp da baknzla onu
onaylam olanlar, insan olmann ne demek olduunu tatmlardr. Ve ben...ben o na ihanet
edilmemesi gerektiini bilen insanm. Onu neyin mmkn kldn bilen, kimin neyi seerek,
uygulayarak, srekli uygulayarak o na ulatn bilen insanm.
Seim sizindir. O seim...kendinizi en yksek potansiyelinize adama seimi...mrnzde
uyguladnz en soylu eylemin, iki kere ikinin drt ettiini aklnzla kavramak olduunu kabul
etmektir.
Kim olursanz olun...u anda benim szlerimle babaa olan, o szleri anlamak iin kendi
drstlnzden baka bir yardmcya sahip olmayan siz...insan olma seenei hl ak bekliyor,
ama bedeli sfrdan balamak, gerein karsnda rlplak durmak ve ok pahalya patlam bir
tarihsel hatdan geri dnerek. 'Varm, o halde dneceim,' demektir.
Hayatnzn aklnza baml olduu gereini kabullenin. Tm mcadelenizin, kukularnzn,
sahteliklerinizin, kanmalarnzn, iradeli bilincin sorumluluundan kurtulmak iin gsterilmi
aresiz abalar olduunu itiraf edin...otomatik bilme, igdsel eylem, sezgisel emin olma
abalar...siz buna meleklerin yaamna zlem demi olabilirsiniz, ama aslnda aradnz ey
hayvanlarn hayat olmutur. Ahlk idealiniz olarak insan olmay kabullenin.
ok az ey biliyorum, o yzden de aklma gvenmeye korkuyorum demeyin. Mistiklere teslim
olup azck bildiinizden de vazgemek daha m gvenli? Kendi bilginizin snrlar iinde yaayn ve
o snrlar hayatnzn snrlarna kadar geniletmeye aln. Aklnz otoritenin etkilerinden
temizleyin. Her eyi bilir durumda olmadnz kabullenin, ama zombi rolne svanmann size her
eyi bilme olana getirmeyeceini grn. Evet, aklnz hat yapabilir, ama aklsz kalmak sizi hatasz
yapmaz. Kendi kendinize yapacanz bir yanl, inan nedeniyle kabul etmi olduunuz on dorudan
daha gvenlidir, nk kendi yanlnz dzeltme gcnz vardr, oysa inanla kabul edilen bir ey,
sizin doruyu yanltan ayrma kapasitenizi ldrm olur. Her eyi bilen bir otomaton olma
ryanzdan vazgeip, insann her bilgiyi kendi iradesi ve abasyla edindii gereini kabul edin,
insann bu evrendeki farkl yannn bu olduunu, doasnn, ahlknn, onurunun bu olduunu anlayn.
nsann kusurlu olduunu iddia edip ktle snrsz lisans karan o vaaz reddedin. Byle bir
iddiada bulunduunuzda, insan hangi standarda dayanarak lnetliyorsunuz? Ahlk alannda,
mkemmellikten aznn asla yeterli olmayacan kabul edin. Ama mkemmellik, imknsz yapma
yolundaki mistik emirlere gre llemez, sizin ahlk durumunuz da sizin seiminize ak olmayan
kstaslara gre deerlendirilemez. nsann bir tek temel seimi vardr: dnmek ya da
dnmemek...ite iyiliinin, deerinin ls de budur. Ahlk mkemmellik, ihlal edilmemi
rasyonelliktir...Zeknzn dzeyi deildir, aklnzn tamamn sonuna kadar kullanmaktr. Bilginizin
okluu deildir, mant bir absol olarak kabul etmektir.
Bilgi yanllaryla ahlk ihllleri arasndaki farklar ayrt etmeyi renin. Bilgi yanl, ahlk

bir kusur deildir, yeter ki onu dzeltmeye istekli olun. nsanlar imknszn standardna gre,
otomatik olarak her eyi bilme kstasna gre lmeye kalkan, ancak bir mistik olabilir. Ama ahlkn
ihlli, bilinli bir seimdir, bunu kendiniz, kt olduunu bilerek semisinizdir, bilgiden isteyerek
kanmsnz, grnz ve dncenizi bilerek askya almsnzdr. Bilmediiniz ey, size kar
bir ahlk sulama deildir. Ama bilmeyi reddettiiniz ey, ruhunuzda bymeye balayan bir ayptr.
Bilgi yanllar konusunda her dn verin; ama hibir ahlk ihllini balamayn, asla
kabullenmeyin. Bilmek isteyenlerin iyi niyetli olabileceini hi unutmayn, ama sizden taleplerde
bulunan, sebep aramak zorunda olmadklarn iddia eden, ilerine doduunu ileri sren kstahlar,
inkr edilmez bir iddia karsnda, o yalnzca mantk diyenleri, bununla, o yalnzca gerek demek
isteyenleri, birer potansiyel katil olarak grn. Gereklik alannn karsnda bir tek alan vardr, o da
lmn alandr.
Mutlulua ulamann, hayatnzn tek ahlk amac olduu gereini kabul edin. Ahlk
drstlnzn kantnn mutluluk olduunu, ac ya da aklsz marmalar olmadn kabullenin,
nk bu sizin, deerlerinize ulama yolundaki sadakatinizin kantdr. Mutluluk sizin ok korktuunuz
bir sorumluluk olmutur, nk benimseyebilecek kadar deerli olmadnz sandnz trden
rasyonel disiplin gerektirmektedir. Gnlerinizin o kaygl bayatl, mutluluun yerine
kullanlabilecek bir baka ahlk ikame bulunamayacan bilmekten kanmanzn antdr. Bir
insann kendi sevincine, neesine ulama savandan vazgemesi kadar iren, korkak bir eylem
olamaz...kendi varolu hakkn kullanmaktan korkmas, bir kuun, gnee uzanmaya alan bir iein
kendi hayatna gsterdii sadakatin gerektirdii cesarete bile sahip olmadnn iaretidir. Sizin
sevap saydnz, adna tevazu dediiniz o gnahn koruyucu paavralarn zerinizden atn.
Kendinize deer vermeyi renin. Bunun anlam, kendi mutluluunuz iin mcadele etmektir...gurur
denilen eyin tm iyilik ve sevaplarn toplam olduunu rendiiniz zaman, insan gibi yaamay
renmisiniz demektir.
zsaygya doru temel adm olarak, sizden yardm talep eden insan bir yamyam gibi grmeyi
renin. Bu talep, hayatnzn onun mal olduunu iddia etmesidir. Byle bir iddia ok iren olsa da,
daha irenci vardr, o da sizin buna raz olmanzdr. Bir bakasna yardm etmenin uygun olduu
durumlar yok mu, diye mi soruyorsunuz? Eer bunu kendi hakk sayyor, ya da sizin ona borlu
olduunuz bir ahlk grev olarak gryorsa, yoktur. Ama eer siz yardm etmeyi, onun kiilii ve
mcadelesi nedeniyle, kendi bencil zevkinize dayal bir arzu olarak hissediyorsanz, o zaman vardr.
Ac ekmek bir deer deildir, yalnzca insann acya kar verdii sava bir deerdir. Eer ac eken
birine yardm etmeyi seerseniz, bu karar onun iyi yanlarna dayanarak verin; durumunu dzeltmek
iin verdii mcadeleye, rasyonel siciline, haksz yere ac ekiyor olmasna dayanarak verin. O
zaman eyleminiz yine de alveri saylr, onun iyi yanlar da o yardma karlk bir demedir. Ama
iyi nitelikleri olmayan birine yardm etmek, ona srf ihtiyac var diye, bunu bir hak olarak grd
iin yardm etmek, kendi deerlerinizin zerine sfrn koyduu ipotei kabul etmektir. yi niteliklere
sahip olmayan adam, varolutan nefret eden, lm alannda hareket eden biridir, ona yardm etmek de
onun bu ktlne onay vermek, srdrd ykm faaliyetini desteklemek demektir. Sz konusu
olan, ister sizi etkilemeyecek bir kuru olsun, ister hak etmedii bir glmseme olsun, sfra verilen
sayg, hayata da, hayat srdrmeye alanlarn tm mcadelesine de ihanettir. Sizin dnyanzn
sefaleti, o kurularla o glmsemelerin sonucudur.
Benim ahlk anlaymn, uygulayamayacanz kadar zor bir ey olduunu sylemeye
kalkmayn sakn. Byle bir eyden, bilinmeyenden korktuunuz kadar korktuunuzu ileri srmeyin.
Yaadnz hayat dolu anlarn hepsi,benim dsturumun deerlerine gre yaanmtr. Ama siz onu
bodunuz, inkr ettiniz, ona ihanet ettiniz. Hep sevaplarnz gnahlarnza feda ettiniz, en deerli

insanlar en ktler uruna harcadnz. evrenize bakn bir...topluma neler yapmsanz, ayn eyi
nce kendi ruhunuza yapmsnz. Sizin imdiki dnyanz olan bu sefil enkaz, kendi deerlerinize,
dostlarnza, savunucularnza, geleceinize, lkenize, kendinize kar ilediiniz ihanetin fiziksel
formudur.
imdi armakta olduunuz, ama artk cevap vermeyecek olan bizler...sizin aranzda
yayorduk, ama siz bizi tanyamadnz, bizim ne olduumuzu dnmeyi ve grmeyi reddettiniz.
Benim icat ettiim motoru takdir edemediniz...o motor sizin dnyanzda bir hurda ynna dnt.
Kendi ruhunuzun iindeki kahraman tanyamadnz...sokakta yannzdan getiimde beni de
tanyamadnz. Sonra dnyanz terk ettiini hissettiiniz o ulalmaz ruh iin aladnzda, ona benim
adm verdiniz, ama aslnda ardnz ey, ihanet ettiiniz kendi zsaygmzd. Biri olmadan tekini
elde edemezsiniz.
nsan aklna gerekli takdiri yneltmeyip insanlar kaba kuvvetle ynetmeye kalktnzda...size
boyun eenlerin zaten teslim edecek bir akl yoktu; akl olanlar da, onu teslim etmeyenlerdi. Byle
olunca, retim dahsi olan adam, sizin dnyanzda kendini bir sosyete apkn klnda saklad,
servetin yok edicisi haline dnt, servetini silahlara teslim etmektense onu yok etmeyi seti.
Dnen, mantk sahibi adam, sizin dnyanzda bir korsan rolne brnd, deerlerini sizin gcnze
kar kendi gcyle savunmay seti, ama onlar kaba kuvvet ynetimine teslim etmedi. Beni duyuyor
musunuz, Francisco dAnconia ile Ragnar Danneskjld, ilk dostlarm, sava arkadalarm, birlikte
toplum dna itildiimiz insanlar...sizin adnza, sizin onurunuzu temel alarak konuuyorum, beni
duyuyor musunuz?
u anda benim tamamlamakta olduum eyi biz kii olarak balatmtk. Bu lkenin cn
almaya, hapsedilmi ruhunu zgrle kavuturmaya biz mz karar verdik. Dnya lkelerinin en
by aslnda benim ahlk dsturumun temelleri zerine kurulmutu...insann o ihlal edilmez var
olma hakknn stnlne dayalyd...ama siz bunu kabullenmekten, buna gre yaamaktan korktunuz.
Tarihte benzeri grlmemi bir baarya bo bo baktnz, onun etkilerini yamaladnz, nedenlerini
grmezden geldiniz. nsann ahlk dsturuna dikilmi o antn, o fabrikann, o otoyolun, o kprnn
karsnda, bu lkeyi ahlkszlkla suladnz, kaydettii ilerlemeye agzllk etiketini taktnz, hep
var olan alklar karsnda, Avrupann idol olan o czzaml, mistik serserinin karsnda, bu
lkenin byklnden tr zrler dilediniz.
Mantn rn olarak kurulmu olan bu lke, fedakarlk ahlkna dayanarak yaayamazd.
Buray kuranlar, kendilerini yok etme peinde insanlar olmad gibi, sadaka peinde koan insanlar
da deildi. Bu lke, insann ruhunu bedeninden ayran o mistik ayrma dayanarak yaayamazd. Bu
dnyay kt diye lanetleyen mistik bir doktrinle yaayamazd...dnya zerinde yozlamlkla
baarl olanlara dayanarak yaayamazd. Balangtan beri bu lke, mistiklerin o eski ynetimine
kar bir tehdit olmutur. Genliinin o prl prl patlamasyla, inanmakta zorluk eken bir dnyaya,
insann hangi byklklere ulaabileceini, dnyada hangi mutluluklarn mmkn olduunu
gstermitir. Ya biri olacakt, ya da br. Ya Amerika, ya da mistikler. Mistikler bunun farkndayd,
siz deildiniz. htiyaca tapma mikrobuyla sizi zehirlemelerine izin verdiniz. Koskoca lke, ruhu
cceye dnm bir dev haline geldi, asl yaayan ruhu yeraltna girdi, orada sessizce alarak sizi
beslemeye uraa...isimsiz, onursuz, inkr edilmi biimde abalayan bu ruh, bu kahraman, toplumun
sanayicileriydi. Beni duyuyor musun, Hank Rearden, cn aldm kurbanlarn en by?
Bu lkeyi yeniden imar etmenin yolu alncaya kadar, fedakrlk ahlknn yol at enkaz
yolumuzun zerinden kaldrlncaya kadar, o da, dierlerimiz de, geri dnecek deiliz. Bir lkenin
siyasal sistemi, o lkenin ahlk dsturuna dayaldr. Biz Amerikann sistemini, kuruluunda temel
olan, ama sizin o mistik ahlk karsnda bocalarken telala elden kardnz, sululuk dolu yeralt

muamelesine lyk grdnz ahlk dstura dayal olarak yeniden ina edeceiz. O dstur, insann
kendisinin bir ama olduunu, baka amalarn arac olmadn, bir insann hayatnn, zgrlnn,
mutluluunun, onun ihlal edilmez haklar olduunu kabul eden dsturdur.
Hak kavramn unutmu olan sizler, haklarn Tanrdan bir armaan olduu, bu doast
armaann inanla kabullenilmesi gerektii iddiasyla, toplumdan armaan olduu ve toplum isterse
geri alnabilecei iddias arasndaki kaamaklar yayordunuz. nsann haklarnn kayna ne ilhi bir
yasadr, ne de meclisten kma bir yasadr. O haklar kimliin yasasdr. A, Adr, insan da insandr.
Haklar, insann doas gerei, doru drst var olabilmesi iin art olan koullardr. Eer insan
dnya yznde yaayacaksa, akln kullanmas, kendi zgr iradesiyle hareket etmesi, kendi deerleri
uruna almas ve almasnn rnn kendine saklamas onun haklardr. Eer amac dnyada
yaamaksa, rasyonel bir insan olarak yaamaya hakk vardr, nk doa ona irrasyonel olmay
yasaklamaktadr. nsann haklarn inkr etmeye kalkan herhangi bir grup, ete ya da ulus, yanl
semitir, yani ktdr, yani anti-hayat demektir.
Haklar kavram ahlk bir kavramdr...ahlk da bir seim meselesidir. nsanlar kendilerine
ahlk standard, hukuk standard olarak insan neslinin devamn semek zorunda deildir. Ama bunun
tersinin bir yamyam toplumu olduu gereinden kaamazlar. yle bir toplum ancak bir sre var
olabilir, kendi iindeki en iyileri yer, sonra salamlar yenip bitince, geriye hastalkllar kalnca, ya
da rasyoneller bitip geriye irrasyoneller kalnca, kanserli bir vcut gibi ker. Tarihteki
toplumlarnzn kaderi byle olmutur, ama siz bunlarn nedenini bilmekten kanmsnzdr. Ben
bunu size sylemek iin buradaym. Bunun aresi kimlik kanunudur ve ondan kurtulamazsnz. Bir
insan nasl irrasyonelle yaayamazsa, iki insan da yaayamaz, iki bin insan da, iki milyar insan da.
nsan nasl gereklie meydan okuyarak baarl olamazsa, bir ulus da olamaz, bir lke de, bir dnya
da. A, Adr. Gerisi zaman meselesidir, kurbanlarn cmertliine gre salanmaktadr.
nsan nasl kendi vcudu olmadan yaayamazsa, haklar da, insann haklarn geree
dntrebilme hakk olmadan var olamazlar...bu hak, insann dnme, alma, almasnn
rnlerini kendine saklama hakkdr. te bu, mlkiyet hakk demektir. ada beden mistikleri size,
mlkiyet hakk' kavramna kar insan haklar alternatifini sunarken, sanki biri olmadan dieri
olabilirmi gibi davranrken, bedene kar ruh doktrinini hortlatmak iin son iren giriimlerini
sergiliyorlar. Maddesel mal varlndan yoksun olarak ancak bir hayalet var olabilir, ancak bir kle,
kendi almasnn rnn saklama hakkndan yoksun olarak alabilir. nsan haklarnn mlkiyet
hakkndan daha stn olduuna ilikin doktrinin tek anlam, baz kimseler dierlerinin mlk
zerinden para kazanma hakkna sahip demektir; beceriklilerin beceriksizlerden kazanaca hibir ey
olmadna gre de, beceriksizler kendilerinden daha nitelikli kiilere sahip olacak, onlar verimli
sr srleri gibi gdecek ve kullanacak demektir. Byle bir eyi insan ya da hak sayan her kim
olursa olsun, o kii insan' sfatna asla lyk deildir.
Mlkiyet hakknn kayna sebep-sonu kanunudur. Her mlk ve her trl servet insan aklnn ve
emeinin rndr. Nasl sebepsiz etki olamazsa, kayna olmayan servet de olamaz...ve o kaynak
zekdr. Zeky almaya zorlayamazsnz. Dnme yeteneine sahip olanlar zorlama altnda i
grmez, i grenler da onlar altrmak iin kullanlan krbacn deerinden fazlasn retmezler. Bir
akln rnn, ancak o akln sahibinin koyaca koullarla elde edebilirsiniz, alverile, irade
onayyla alabilirsiniz. nsann mlkiyete ynelik baka her trl politikas, sulularn politikasdr,
saylar ka kii olursa olsun. Sulular, oyunu ksa menzilli oynayan, avlar tkenince alktan len
insanlardr...tpk sizin bugn lmekte olduunuz gibi...oysa su ilemenin, hele de hkmetiniz
soygunu yasallatrma, soyguna direnmeyi yasa d ilan ederse, pekl pratik olabileceine
inanmtnz.

Bir hkmete den tek uygun grev, insanlarn haklarn korumaktr, bunun anlam da,
insanlar fiziksel iddetten korumak demektir. Doru drst bir hkmet yalnzca polislik eder,
insanlarn z-savunmas grevini stlenir...ve ancak kuvvet kullanmay balatanlara kar kuvvet
kullanr. Devlete uygun grevler yalnzca unlardr: sizi sululardan koruyacak polislik; yabanc
istilaclardan koruyacak ordu; bir de malnz korumak, anlamalar bakalarnn sahtekrlndan
korumak, anlamazlktan rasyonel kurallara gre, rasyonel kanunlara gre zmek iin mahkemeler.
Ama kimseye kuvvet kullanmam insanlara kar kuvvet kullanmay balatan bir hkmet, silahsz
kurbanlara kar silah kullanan bir ynetim, ahlk yok etmek zere tasarmlanm bir cehennem
makinesidir. Byle bir hkmet, tek ahlk amacn tersyz etmi olur, koruyucu rolnden kp
insanolunun en tehlikeli dman rolne brnr, polis olmaktan kar, kendini koruma hakk elinden
alnm insanlara iddet uygulayan sulularn koruyucusu olur. Byle bir hkmet, ahlkn yerine
baka trl bir sosyal sistem getirmitir: komuna istediini yapabilirsin, yeter ki senin eten, onun
etesinden byk olsun, demek istemektedir.
Bu tr koullar altnda yaamaya raz olan, ya kabadaydr, ya salaktr, ya da gerekleri
grmemeye alan biridir...dier insanlara kendi hayat ve kendi akl konusunda ak ek vermitir,
bakalarnn kendisine istediklerini yapma hakkn kabullenen inanc benimsemitir, ounluun
iradesine uyulur, demektedir, fiziksel gc ve say gcn, adaletin de, gerekliin de, dorunun da
yerine koymutur. Biz, akldan yana olan insanlar, biz, alveriiler, efendi de, kle de almayan
bizler, ak eklerle i grmeyiz, byle eyleri kimseye vermeyiz. Biz objektif olmayan hibir eyle
i grmeyiz.
Vahilik anda insanlarn objektif gerek diye bir kavramdan hi haberi yoktu. Fiziksel
doay bilinmez eytanlarn ynettiine inanrlard. yle bir dnemde, ne dnce, ne bilim, ne de
retim mmknd. nsanlar ancak doann salam, nceden kestirilebilir bir absol olduunu
anladktan sonra kendi bilgilerine gvenebilmeye baladlar, kendi rotalarn setiler, geleceklerini
planladlar ve yava yava maaradan kp ykselmeye koyuldular. Oysa imdi sizler, modern
sanayiyi, tm dev karmakl ve bilimsel presizyonuyla birlikte, yeniden bilinmez eytanlarn eline
teslim ettiniz, gizlenmi, irkin kk brokratlarn nceden kestirilmez kaprislerine peke ektiniz.
Bir ifti, hasatla ilgili ansnn ne kadar olduunu hesaplayamazsa, bir yaz sren abalarn bu ie
yatrm yapmaya hi yanamaz. Ama siz, onlarca yllk planlar yapan, doksan dokuz yllk
anlamalara giren sanayi devlerinin, hangi brokratn kafasna ne esip de tm abalarn sfra
indirecek bir adm atacan bilmeksizin almasn ve retmesini bekliyorsunuz. Bo gezenlerle
geici iiler, planlarn bir gnlk yaparlar. Akl ne kadar nitelikliyse, bu sre o kadar uzar. Vizyonu
bir kulbeye kadar uzanabilen adam, belki bataklk stne ev kurar, hzl krn kapp ortadan
kaybolmay dnr. Ama vizyonu gkdelenleri ieren biri yle yapmaz. Ayrca eteler dolusu
aklszlarn sipere yatm, trl yasalar deitirip ona kar komplolar kurmakta olduunu, onu
snrlamay, baarszla uratmay amaladn bile bile kalkp da yeni bir rn icar etmek iin on
yl srecek aratrmalar balatmaz, nk mcadelesini srdrr ve baarrsa, hem kazanaca
dllere, hem de icadna el koyacaklardr.
stn zekl adamlarla rekabet etmekten korkuyoruz diye alayan, onlarn zeksn kendi ekmek
paranza bir tehdit olarak gren, gllerin serbest piyasada zayflara ans tanmadndan yaknan
sizler, dnp u andan ilerisine bir bakn. almalarnzn maddesel deerini saptayan nedir? Eer
ssz adada yayor olsaydnz, o deeri saptayan yalnzca aklnzn retici abas olurdu. Beyniniz ne
kadar verimsiz dnrse, fiziksel emekleriniz size o kadar az kazandrrd...siz de hayatnz tek bir
rutin zerine yaar, riskli hasatlar toplar ya da ok ve yayla avlanr, daha fazlasn dnemezdiniz.
Ama siz rasyonel bir toplumda yayorsunuz. Orada insanlar ticaret yapmakta serbest. Bu da size,

hesaplanmas zor bir ikramiye getiriyor. Artk almanzn maddesel deeri yalnz kendi abanzla
llmyor, evrenizdeki dnyada var olan en stn ve en verimli akllarn abalar da devreye
giriyor.
Modern bir fabrikada altnz zaman size cretiniz yalnz kendi emeinize karlk deil, o
fabrikay mmkn klan tm retici deha iin veriliyor...onu kuran sanayicinin almas, biriktirdii
paray yeni ve denenmemi bir eye yatrmay seen yatrmcnn almas, levyelerini ektiin
makineleri izip tasarmlam olan mhendisin almas, zamann harcayp rettiin rn asl
yaratm olan mucidin almas, o rnn yaratlmasn mmkn klm olan fizik kanunlarn
kefetmi fizikinin almas, insanlara nasl dnleceini reten, sizin lanetleyip durduunuz
filozofun almas.
Makine, yaayan zeknn donmu formudur. Zamannzn verimini ykselterek hayatnzn
potansiyelini geniletme gcne sahiptir. Eer Orta an mistikleri dneminde, demirci dkknnda
alyor olsaydnz, tm geliriniz, gnlerce alp sonunda ortaya kardnz bir demir ubuun
deeri kadar olurdu. Hank Reardenn fabrikasnda altnzda gnde ka ton ray retiyorsunuz?
Aldnz maa ekinin srf sizin fiziksel emeinize karlk olduunu, o raylar kaslarnzn gcyle
rettiinizi iddia etmeye cesaret edecek misiniz? Sizin kaslarnzn deeri ancak Orta adaki o
demircinin yaam standard kadardr...geri kalan Hank Reardendan size armaandr.
Her insan, gc yettii ya da kendi istedii kadar ykselmekte zgrdr, ama ykselecei
dzeyi saptayan ey ancak ne kadar dnebildiidir. Fiziksel emek ancak o zaman bir erime sahip
olabilir. Fiziksel emekten bakasn harcamayan adam, retime kendi getirdii katknn deerini kendi
tketir, ne kendisi iin, ne de bakalar iin fazladan bir deer katmam olur. Ama herhangi bir
rasyonel giriim alannda bir fikir reten adam...yeni bir bilgi kefeden adam...insanla kalc katk
salam demektir. Maddesel rnler paylalamaz, onlar her zaman son kullancya aittir. Snrsz
sayda insanlar arasnda paylalabilecek tek ey, bir fikrin deeridir, tm paylaanlar daha zengin
klar, hi kimse bir ey kaybetmez, yaptklar i ne olursa olsun, verim kapasitesi mutlaka ykselir.
Gl akla sahip olanlarn zayflara aktard ey, zaman sresinin deeridir. Kendi kefettii ilerde
onlarn almasna izin verir, kendisi daha baka keiflerle urar. te bu, ortak karlara dnk
ortak alveritir. almay isteyen, hak edilmemiin peine dmeyen insanlar iin, zeklarnn
dzeyi ne olarsa olsun, akln karlar hep ayndr.
Yeni bir icat yaratan insan, ne tr bir servet kazanm olursa olsun, ka milyona sahip olursa
olsun, harcad zihinsel enerjiye oranlandnda ok dk bir maddesel karlk alr. Ama o rn
reten fabrikada hademelik yapan adam, iinin gerektirdii zihinsel abaya oranla ok yksek bir
mebl alr. Ayn ey, aradaki kademelerde alan tm insanlar iin geerlidir, ihtiras ve yetenek
dzeyleri ne olursa olsun, bu deimez. Entelektel piramidin tepesindeki adam, tm alttakilere en
ok katkda bulunur, ama karlnda yalnzca maddesel demeyi alr, dierleri ona, harcad
zamana katk olarak hibir entelektel ikramiye demez. Piramidin dibinde olan, kendi bana
braklsa yeteneksizlii nedeniyle alktan lecek olan adamsa, yukardakilere hibir katkda
bulunmad halde, kendinden stte bulunanlarn hepsinin beyninden ikramiye almaktadr. te
entelektel gllerle entelektel zayflar arasndaki rekabet byle bir eydir. Glleri habire
suladnz 'smrnn asl nitelii budur.
Bizim size sunduumuz hizmet buydu, sunmaktan memnunduk ve srdrmeye de istekliydik.
Karlnda ne istedik? Yalnzca zgrlk, baka hibir ey deil. Bizi alabilmemiz iin rahat
brakmanz istedik...dnmek iin, istediimizi seip onu yapmak iin...kendi risklerimize girmek,
kendi kayplarmz sineye ekmek iin...kendi krlarmz kazanmak, kendi servetlerimizi oluturmak
iin...sizin rasyonelliiniz konusunda kumar oynamakta zgr olmak iin...rnlerimizi serbest ticaret

ortamnda sizin beeninize sunmak, almamzn objektif deerine gvenmek, sizin aklnzn bunu
grebileceine inanmak iin...sizin zeknza ve drstlnze gvenmek, yalnzca sizin aklnzla
alveri yapmak iin. stediimiz fiyat buydu, siz de bunu fazla yksek bulup reddettiniz. Hakszlktr
bu, dediniz. Sizi maaralardan karp modern apartmanlara getiren, size radyolar, sinemalar,
otomobiller veren bizlerin, saraylarmz, yatlarmz olmasn hakszlk saydnz. Kendinizin cret
kazanmaya hakknz olduuna, ama bizim kr kazanmaya hakkmz olmadna karar verdiniz.
Alveriimizi sizin aklnzla deil, silahnzla yapmamz istediniz. Biz de buna cevap olarak, Lanet
olsun size! dedik. Cevabmz doru kt. te oldu.
Siz zek rekabeti istemediniz, imdi gaddarlk rekabeti ortamnda yayorsunuz. Baarl
retimin dllerini kazanmasn istemediniz, imdi baarl yamaclarn dl kazand bir
dzendesiniz. nsanlarn deere karlk deer vererek alveri yapmasn bencil ve zalim buldunuz,
imdi bencil olmayan toplumunuzda, gaspa kar gaspla yayorsunuz. Sizin sisteminiz yasal bir i
sava. nsanlar birbirine kar eteler, komplolar kuruyor, yasama gcn ele geirmeye alyor,
onu rakiplerine kar sopa olarak kullanyor, ta ki bir baka ete gelip onu ellerinden kapncaya,
kafalarna indirinceye kadar. Hepsi isimlendirilmemi bir toplumun belirlenmemi karlarnn
hizmetinde olduklarn haykryor. Siz ekonomik gle siyasi g arasnda hibir fark grmediinizi
sylemitiniz. Para gcyle silah gc ayn eydir demitiniz. dlle ceza arasnda, satn almayla
yamalama arasnda, zevkle korku arasnda, hayatla lm arasnda fark yoktur demitiniz. imdi
farklar reniyorsunuz.
Bazlarnz cahilliini, aklnn snrl olduunu, grnn snrl olduunu zr olarak ileri
srebilir. Ama aranzdaki en sulu ve en lnetli olanlar, bilme yeteneine sahip olduu halde gerei
grmezden gelenler, zeklarn g kullananlara sinik bir tutumla kullandranlardr. Bunlar iren bir
grup olan bilim mistikleridir, bir tr katksz bilgiye adanm olduklarn ileri srerler...katksz
dedikleri, bu tr bilginin dnyada pratik bir kullanmnn olmay anlamndadr. Bu tr mistikler,
insan ilikilerinin rasyonellik gerektirmediine inanrlar, paray aalarlar, ruhlarn yamayla
derlenmi bir laboratuara karlk satmay seerler. Pratik olmayan bilgi diye bir ey olmad,
ilgisiz eylem de mmkn olmad iin, bilimi kr ve hayat uruna kullanmay horladklarnda, onu
lmn hizmetine vermiler demektir. Yamaclar asndan bilimin pratik amac ancak bu olabilir.
Bylelikle zorbalk ve ykm silahlar icat edilir. Onlar...ahlk deerlerden kamay seen
zeklar...en sulu onlardr bu dnyada. Onlarnki asla balanmayacak bir sutur. Beni duyuyor
musunuz, Dr. Robert Stadler?
Ama benim szlerim ona deil. Benim szlerim, aranzda bulunan, egemen ruhunun bir
parasn henz satmam ve kleletirmemi olan, bakalarnn emrine vermemi olan insanlaradr.
Bu gece size radyoyu atran bu amalar kaosu iinde, eer dnyann derdinin ne olduunu renme
yolunda bir katre drst, rasyonel meraknz var idiyse, bu szlerim sizedir. Benim dsturumun
koullarna gre, ilgi duyanlara ve renmek iin aba gsterenlere rasyonel aklama yapmak bir
bortur. Szlerimi anlamamak iin aba sarfedenlere gelince, onlar beni hi ilgilendirmiyor.
Ben yaamak isteyenlere, ruhlarnn onurunu geri kazanmak isteyenlere sesleniyorum. imdi
dnyanz hakkndaki gerekleri rendiinize gre, sizi mahvedenleri desteklemekten vazgein.
Dnyann ktln mmkn klan yalnzca sizin onlara verdiiniz onay olmutur. O destei ekin.
Dmanlarnzn koullarna gre yaamaya, kurallarn onlarn koyduu bir oyunu oynamaya raz
olmayn. Sizi kleletirenlerden iyilik dilemeyin, sizi soyanlardan sadaka istemeyin...ne sbvansiyon,
ne kredi, ne i, ne de etelerine katlp komular soyarak kaybettiinizi geri almak isteyin. nsan
rvet alarak ve kendi mahvna onay vererek hayatn srdrmeyi umamaz. Kr, baar ya da gven
kazanmak iin varoluunuza haciz koydurmayn. Byle bir hacizin bedeli asla denemez. Ne kadar

deseniz fazlasn isteyeceklerdir. Aradnz ya da ulatnz deerler ne kadar bykse, o kadar


daha tehlikede saylrsnz.
Onlarnki sizi kanata kanata ldrecek bir beyaz antaj sistemidir. Gnahlarnza karlk deil,
varolu sevginize karlk cezalandrmaktadrlar sizi.
Yamaclarn artlaryla ykselmeye almayn, iplerini onlarn tuttuu bir merdivene asla
trmanmayn. Ellerinin onlar iktidarda tutan tek kaynaa, sizin yaama ihtirasnza demesine izin
vermeyin. Siz de benim gibi greve gidin. Aklnz ve becerilerinizi kendi kendinize kullann, bilginizi
geniletin, yeteneklerinizi gelitirin, ama baarlarnz bakalaryla paylamayn. Sranza bir
yamac binmiken servet yapmaya kalkmayn. Onlarn merdiveninin en alt basamanda kaln, ancak
karnnz doyurmaya yetecek kadar para kazann, yamaclar devletini destekleyecek bir kuru fazla
kazanmayn. Madem tutsaksnz, tutsak gibi davrann, zgrmsnz gibi numara yapmalarna izin
vermeyin. Onlarn ok korktuu o sessiz, yklmaz dman olun. Sizi zorladklar zaman, itaat edin,
ama gnll olmayn. Onlarn ynnde bir santim bile gitmeye hibir zaman gnll olmayn.
stekleri, yakarlar ya da amalar iin gnll olmayn. Bir haydutun, sizin dostunuzmu,
destekinizmi gibi rol yapmasna yardm etmeyin. Kodes gardiyanlarna, o kodesin sizin doal
varolu yeriniz olduu numaras yaptrmayn. Gerei saptrmalarna yardm etmeyin. O sahtelik
onlarn gizli korkusunu arkasnda tutan tek baraj. Yaamaya, var olmaya lyk olmadklarn bilmenin
korkusu. O baraj kaldrn, brakn boulsunlar. Onlarn tek can simidi sizin onaynz.
Eer onlarn ulaamayaca yerde bir sapa diyara snma frsat bulabilirseniz, oraya gidip
kaybolun, ama haydut olarak yaamayn, onlarn soygunuyla rekabete giriecek bir baka ete
kurmaya kalkmayn. Sizin ahlk dsturunuzu kabul eden, insann var olmas iin mcadele vermeye
istekli kiilerle birlikte kendinize retici bir hayat kurun. lm Ahlk dzeni iinde, inan ve
zorlama dzeni iinde, kazanma ansnz yok. Drstlerin Gelecei bayran ekin...Hayatn ve
Mantn bayran ekin.
Rasyonel bir varlk olarak hareket edin, drstln sesini duymay zlemi insanlara bir
yarma hedefi salamaya aln. Yalnzken de, dmanlarnz arasndayken de, az sayda dostunuzla
birlikteyken de, insanln yeniden douunun eiinde, olumasna nder olduunuz yeni bir
toplumun lideriyken de, kendi rasyonel deerlerinize gre davrann.
Yamaclar devleti kt zaman, en iyi klelerinden yoksun kalp, Dou'daki mistik dolu
lkeler gibi gsz bir kaosa dnt zaman, birbirini soymaktan baka aresi kalmam soygun
eteleri halinde paraland zaman, fedakarlk ahlknn savunucular kendi son idealleri iinde
boulduu zaman...ite o zaman biz geri dneceiz.
Fabrika bacalarnn, boru hatlarnn, meyve bahelerinin, arlarn, kutsall istilya
uramam evlerin ykseldii kentimizin kaplarn, girmeye lyk olanlara aacaz. Sizlerin kurmu
olduunuz gizli snr yerleimlerinin merkezi olacaz. Sembolmz olan dolar iaretiyle...serbest
ticaretin ve serbest zihinlerin o simgesiyle, bu lkeyi yeteneksiz vahilerden bir kere daha
kurtaracaz. Onlar bu lkenin niteliini, anlamn, grkemini hibir zaman anlayamadlar. Bize
katlmay seenler, katlacaklardr. Semeyenlerin bizi durduracak gc olmayacaktr. Vahi srler
hibir zaman akln bayran tayanlar iin engel oluturamamtr.
O zaman bu lke bir kere daha, yok olma tehlikesiyle kar karya kalan bir yaam trne,
rasyonel insana, snma ve yaama yeri haline gelecektir. Bizim kuracamz siyasal sistemin bir tek
ahlk dsturu var: hibir kimse, bir dierinden hibir deeri fiziksel g kullanarak alamaz. Her
insan, kendi rasyonel yarglarna gre, ya ayakta kalr ya da devrilir, ya yaar ya da lr. O
yarglarn kullanamaz da devrilirse, tek kurban kendisi olur. Eer yarglarnn yetersiz olduundan
korkarsa, o yeteneklerini desteklemesi iin eline bir silah verilmeyecektir. Zaman iinde hatlarn

dzeltmek isterse, kendinden stn olanlarn rnekleri engelsiz olarak karsndadr. Dnmeyi
renmek iin onlar rehber olarak kullanabilir. Ama bir insann hatalarnn baka bir insann
hayatyla denmesi gibi iren bir uygulama artk son bulacaktr.
O dnyada, sabah uyandnz zaman ocukluunuzdan tandnz ruh hali iinde
olabileceksiniz. Rasyonel bir evrenin iinde olmanzdan gelen bir heves, serven ve gven duygusu
iinde olacaksnz. Doadan hibir ocuk korkmaz; kaybolacak olan, sizin insanlara kar duyduunuz
korku olacaktr. Ruhunuzu sakatlayan korku odur. insanlarn iindeki anlalmazla, bilinmezle,
elikiyle, rasgeleyle, gizliyle, sahteyle, irrasyonelle ilk karlatnzda balamt o korkunuz.
Sorumluluk sahibi insanlarn dnyasnda yaayacaksnz. O insanlar, gereklerin ta kendisi kadar
tutarl ve gvenilir olacak. Karakterlerinin garantisi, objektif gerein standart olduu, yarg olduu
bir varolu sistemi olacak. Deerleriniz korunacak, gnahlarnz ve zaaflarnz korunmayacak.
yilikleriniz iin her frsat size ak olacak, ktlklerinize frsat verilmeyecek. nsanlardan aldnz,
sadaka olmayacak, acma olmayacak, merhamet olmayacak, gnahlarn aff olmayacak, bir tek deer
olacak, o da adalet. nsanlara ya da kendinize baktnzda hissettiiniz ey tiksinti deil, kuku deil,
sululuk deil, bir tek deimez olacak: sayg.
te kazanabileceiniz gelecek byle bir ey. Bu bir mcadeleyi gerektiriyor. Her insan deer
bir mcadeleyi gerektirir. Hayatn tm amal bir mcadeledir, sizin tek seiminiz de amacnzdr.
imdiki savanz srdrmek mi istiyorsunuz, yoksa benim dnyam iin mcadele etmek mi?
Uurumun kenarnda kaygan kayalara sarlarak devam etmek, kayplarnzn geri dnlmez olduu,
kazanlarnzn sizi mahvnza daha yaklatrd bu yolu mu seiyorsunuz? Yoksa bir kayadan bir
kayaya ykselerek tepeye varma mcadelesine balamay m seiyorsunuz? Bu mcadeledeki
zorluklar, geleceinize dnk yatrmlardr. Zaferleriniz sizi manevi idealinize yaklatracaktr.
Gne na kavumadan nce lseniz bile, yansyan nlarn dedii bir dzeyde lm olursunuz.
nnzdeki seim budur. Buna aklnz ve varolu sevginiz karar versin.
Son szlerim, hl gizli dnyada saklanm olabilecek kahramanlara, kaamaklar yznden
deil de, deerleri ve cesaretleri nedeniyle tutsak alnmlara ynelik olacak. Ruh kardelerim, kendi
deerlerinizi ve hizmet etmekte olduunuz dmanlarn niteliklerini gzden geirin. Sizi mahvedecek
olanlar, dayanma gcnz, cmertliiniz, masumiyetiniz, sevginiz sayesinde size sahip oluyor.
Onlarn ykn sizin dayanma gcnz tayor, imdat ars attklarnda cmertliiniz yardma
kouyor, masumiyetiniz onlarn ktln kavramanz engelliyor, kukuya pay tanyor ve anlamadan
onlar mahkm etmenize izin vermiyor. Sevginize gelince, o sizin hayat sevginiz. Onlar da insan
olduuna gre, hayat onlar da seviyordur, diye dnmenize yol ayor. Ama bugnk dnya, onlarn
istedii dnya, hayat da onlarn nefret oda. Brakn, taptklar lme kavusunlar. Sizin bu dnyaya
adanmlnz adna, brakn onlar. Ruhunuzun bykln, onlarn ktlklerinin zaferini
salamak iin harcamayn. Beni duyuyor musun...sevgilim?
inizdeki en iyi niteliklerin hatrna, bu dnyay en ktlere feda etmeyin. Sizi sa tutan
deerler adna, insann vizyonunu, insan denilmeyi hak etmemi irkinlerin, korkaklarn, aklszlarn
arptmasna izin vermeyin. nsann doal durumunun dik durmak, kafasn altrmak, uzun
mesafeleri aan admlar atmak olduunu unutmayn. Ateinizin kvlcmlarnn o yetersizlik bata
iinde birer birer snmesine izin vermeyin. Ruhunuzdaki kahraman ldrmeyin. Hak ettiiniz, ama
hi ulaamadnz hayata yryn. Yolunuzu, savanzn niteliini iyi kontrol edin. stediiniz dnya
pekl elde edilebilir. Gerekten vardr, mmkndr ve sizindir.
Ama kazanmak sizin tam adanmlnz gerektiriyor. Gemiinizin dnyasyla, insann
bakalar uruna yaayan kurbanlk hayvan olduu doktriniyle btn balarnz koparmanz
gerektiriyor. Kendi kiiliinizin deerleri iin mcadele edin. Gururunuzun deeri iin mcadele

edin. nsan denen varln esas olan ey iin, egemen rasyonel aklnz iin mcadele edin.
Setiinizin Hayat Ahlk olduundan emin olarak, her zaferin bu yoldan kazanldn, her grkeme,
her iyilie, dnyada var olmu her sevince byle ulaldn bilerek mcadele edin.
Savamn balangcnda benim ettiim yemini etmeye hazr olduunuz zaman, mcadelenizi
kazanm olacaksnz...Dneceim gn bilmek isteyenler iin imdi o yemini dnya duysun diye
tekrarlyorum:
Hayatm ve hayatma olan sevgim adna yemin ederim ki, hibir zaman bir baka insan iin
yaamayacam ve hi kimseden benim iin yaamasn istemeyeceim.

VIII
EGOST
Bay Thompson, "Bu gerek deildi, deil mi? dedi.
Galtn sesi onlar terk ettiinde radyonun nndeydiler. Sessizliin iinde hi kimse
kprdamamt, Gzleri radyoya aklm, ylece beklermiesine duruyorlard. Ama radyo, artk,
bir tahta kutudan ibaretti. Hoparlrnn yuvarlak azna gerilmi kumayla, nndeki dmeleriyle,
bir tahta kutu.
Tinky Holloway, Dinledik herhalde, dedi.
Chick Morrison, Elimizde deildi, diye katkda bulundu.
Bay Thompson bir sandn kenarna oturmutu. Dirsei hizasndaki solgun, uzun ey, Wesley
Mouchun yzyd. O yere kmt. Arkalarnda, stdyo alannn yar karanlk boluunun
telerindeki bir ada gibi, onlara hazrlanan salon dekoru grnmekteydi. Prl prl klandrlm
olan o dekor, yant daire biiminde dizilmi bo koltuklardan ibaretti. Kimsenin sndrme
inisiyatifini stlenmedii klar altnda, oradaki mikrofon donanmnn rmcek a gibi dolak
kablolar da grnmekteydi.
Bay Thompsonun gzleri evresindeki yzleri dolat, sanki o yzlerde yalnz kendi bildii bir
takm titreimleri bulmaya alyor gibiydi. tekiler bunu daha gizli kapakl yapmaya urayor,
belli etmeden dierlerine hrszlama baklar yneltiyorlard.
nc snf asistanlardan bir gen, hi kimseye ynelik olmayan bir lkla, Brakn kaym
buradan! diye haykrd.
Bay Thompson, Kal orada! diye tersledi onu.
Kendi verdii emrin sesiyle, karanlklar iinde bir yerde hareketsiz kalan gencin hkrk gibi
iniltisi, daha tandk bir gerei yakalamasna yardmc olmu gibiydi. Ba kalkt, omuzlarndan iki
santim daha ykseldi.
Sesi giderek gleniyordu. Bunun olmasna kim izin... Ama birden sustu. Kendi sesinde fark
ettii bir takm titreimler, keye kstranlarn paniini hatrlatyordu. Ne diyorsunuz buna? demeyi
daha doru buldu. Cevap gelmedi. Eee? diye steledi.Bekledi. E, birisi bir ey sylesin!
James Taggart suratn Bay Thompsona doru, neredeyse tehdit eder gibi uzatarak, Buna
inanmak zorunda deiliz, yle deil mi? diye sordu. Deil mi? Surat arplmt Taggartn. Yz
izgileri biimsizdi. Burnuyla az arasnda kk ter boncuklar byk gibi parldyordu.
Ar ol, dedi Bay Thompson. Sesi kararszd. Geri ekilmeye, Taggarttan biraz uzaklamaya
alr gibiydi.
nanmak zorunda deiliz! Taggartn sesi, bir trans srdrme abasndaym gibi yamyass ve
srarlyd. Daha nce hi kimse sylemedi! O, yalnzca bir adam! nanmak zorunda deiliz!
Bay Thompson, Sakin ol, dedi.
Hakl olduundan nasl bu kadar emin olabiliyor? Kim oluyor da tm dnyaya kar geliyor,
yzyllardr sylenen her eye itiraz ediyor? O nereden bilecek? Hi kimse emin olamaz! Hi kimse
neyin doru olduunu bilemez! Doru diye bir ey yok!
Kes sesini! diye bard Bay Thompson. Sen ne yapmaya a...
Szn kesen, radyodan bir anda patlayan bir marn gmbrts oldu. saat nce yarda
kalm olan mar, yine ayn stdyo plann gcrtlaryla alnmaktayd. Durumu kavramalar birka
saniye srd, bu arada neeli akorlar, sessizliin iinde kaz adm ilerledi, ok ilgisiz bir atmosfer

yaratt, sanki tm iklimi aptallatrd. stasyonun program mdr yerlemi bir kurala uyuyor, radyo
yaynnn bir saniye bile susmamasna alyordu.
Wesley Mouch, Syleyin unu sustursunlar! diye haykrd. Birdenbire ayaa frlamt. Millet
o konumaya bizim yetki verdiimizi sanacak!
Bay Thompson, Seni sersem budala! diye bard. zin vermedik sansalar daha m iyi?
Mouch olduu yerde durdu, gzleri Bay Thompsona dnd. Baklar ustaya bakan amatr
gibiydi.
Bay Thompson, Normal yayna gein! diye emretti. Syleyin, bu saat iin ne
programlamlarsa onunla devam ersinler! zel anons yok, aklama yok! Hibir ey olmam gibi
devam etsinler!
Chick Morrisonn moral artlandrclarndan yarm dzine kadar frlayp telefonlara kotu.
Yorumculara ulan! Yorum yapmalarn nleyin! lkedeki her istasyona haber saln! Brakn,
halk merak etsin! Bizi kaygl sanmasnlar! Bu olay nemliymi gibi bir izlenim yaratmayn!
Eugene Lawson avaz kt kadar, Hayr! diye haykrd. Hayr, hayr, hayr! O konumay
onaylyormu gibi bir izlenim yaratamayz! Bu korkun bir ey! Korkun! Korkun! Lawsonn
gzlerinde ya yoktu, ama sesinde, fkenin aresizlik hkrklar duyuluyordu.
Bay Thompson, Onaylamaktan kim sz etti ki? diye terslendi.
Bu korkun! Ahlk d! Bencil, kalpsiz, acmasz! Gelmi gemi en haince konuma!
nsanlarn...mutlu olmay talep etmesine yol aacak!
Bay Thompson pek de sert olmayan bir sesle, Alt taraf bir konuma, dedi.
Chick Morrison yardmc olmaya alyormu gibi, "Bana yle geliyor ki, ruhsal dzeyi daha
zengin olan insanlar... diye sze balad, duraklaya duraklaya devam etti, ...yani
anlyorsunuz...mistik igrye sahip kimseler..."Biri tokat atar m diye merak ediyormu gibi durup
bekledi, kimse kprdamaynca yine devam etti. ...evet, mistik igr sahibi olanlar...bu konumay
beenmez. Mantk her ey deildir ne de olsa.
Tinky Holloway, alan insanlar da holanmaz, diye sze kart. O biraz daha fazla
yardmc olmakta kararlyd. Szleri iilerin dostuymu gibi deildi.
Bayan Chalmers, "lkenin kadnlar hi beenmeyecek, dedi. Sanyorum, kadnlarn bu
dnce ekolnden yana olmad kantlanm bir gerek. Kadnlar daha ince duygulara sahip.
Kadnlara gvenebilirsiniz.
Dr. Simon Pritchett, Bilimadamlarna da gvenebilirsiniz dedi. Hepsi birer birer ne
frlyordu. Hepsi konumaya hevesliydi. nlerine gvenle ele alabilecekleri bir konu km gibi
davranyorlard. Bilimadamlar manta gvenilemeyeceini ok iyi bilir. Bu adam
bilimadamlarnn dostu deil. Wesley Mouch, Hi kimsenin dostu deil, diye hkmn aklarken,
bu an aydnlanma karsnda birdenbire kendini toparlam, gveninin bir ksmn kazanm gibiydi.
Belki bir tek byk iadamlar...
Bay Mowen korku iinde, Hayr! diye haykrd. Hayr! Bizi sulamayn! yle sylemeyin!
Sylemenizi kabul etmem!
Neyi?
Onun...onun...i dnyasnn dostu olduunu!
Dr. Floyd Ferris, O konumay mesele etmeyelim, dedi. Fazla entelekteldi. Sradan insanlar
iin ok fazla entellektel. Hi etkisi olmayacak. nsanlar bunu anlayamayacak kadar aptal.
Mouch umutla, yle, diye mrldand. O doru.
Dr. Ferris cesaretlenmiti. Bir kere, insanlar dnemez, dedi. kincisi, dnmeyi de
istemez.

Fred Kinnan, ncs, a kalmay da istemez, diye sz devrald. O konuda ne yapmay


dnyorsunuz?
Bu sz, tm nceki szlerin kand konuyu gndeme getirdi. Kimse cevap vermedi, ama
kafalar omuzlarn arasna daha bir ekilir gibi oldu, insanlar birbirlerine daha bir sokuldular,
stdyonun boluu altnda eziliyormu gibi grndler. Radyodaki mar, sessizlii kamlamay
srdryor, sanki srtan bir kafatasnn esneklikten uzak neesini sayordu.
Kapatn unu! diye bard Bay Thompson. Elini radyoya doru sallyordu. Kapatn u lanet
olas eyi!
Birisi bu emre uydu. Ama birdenbire doan sessizlik daha da beter oldu. Sonunda Bay
Thompson, gzlerini isteksiz bir ifadeyle Fred Kinnana doru kaldrp, Eh, sen ne yapalm
diyorsun? diye sordu.
Ben mi? Kinnan kkr kkr gld. Bu ovu ben ynetmiyorum.
Bay Thompson yumruunu dizine indirdi, Bir ey syle... diye emretti, Kinnann arkasn
dnm olduunu grnce de, "...biri bir ey sylesin! diye tekrarlad. Kimse gnll olmad. Ne
yapacaz? diye bard Bay Thompson. Buna cevap verecek adamn bundan byle iktidar eline
alacan biliyordu. Ne yapacaz? Biri bize ne yapmak gerektiini syleyemiyor mu?
Ben sylerim!
Bir kadn sesiydi, ama tonu, radyoda demin duyduklar sese benziyordu. Hepsi Dagny Taggarta
dndnde, o daha karanlklarn arasndan ortaya yeni adm atyordu. Aydnla geldiinde, yz
hepsini korkuttu, nk hi korku ifadesi yoktu o yzde.
Ben sylerim, dedi Bay Thompson'a. Pes edin.
Pes etmek mi? Bo bir ses...
iniz bitti. Bittiini grmyor musunuz? u dinlediklerinizden sonra, baka ne bekleyebilirsiniz
ki? Pes edip yoldan ekilin. nsanlar var olmak zere serbest brakn. Thompson ona bakyor, ne
itiraz ediyor, ne de hareket ediyordu. Hl sasnz, insan sesiyle konuuyorsunuz, cevap isteyen
sorular soruyorsunuz, manta dayanyorsunuz...evet, hl manta dayanyorsunuz her eye ramen!
Anlama kabiliyetiniz var. Anlamam olmanz mmkn deil. Artk hibir eyi umut ediyormu gibi
numara yapamazsnz. Hibir eyi kazanmaya alamaz, hibir eye uzanamaz, hibir eyi
kapamazsnz. nnzde ykmdan baka bir ey yok. Bu yalnzca dnyann deil ayn zamanda sizin
de ykmnz. Pes edip ekilin.
Dikkatle dinliyorlard, ama sanki kelimeleri duymuyor, ilerinde yalnz onun sahip olduu bir
nitelie sarlyorlard...hayatta olma nitelii. Dagnynin sesindeki fkeli iddetin altnda bir sevincin,
bir gln varl hissedilmekteydi. Ban kaldrmt. Gzleri ok uzaklardaki bir eyi selamlyor
gibiydi. Alnndaki kl yer, stdyo nn yansmas deil de, gndoumu gibi grnyordu.
Yaamay istiyorsunuz, deil mi? ekilin yoldan...bir ans istiyorsanz, ekilin. Brakn, sizi
kim gtrebilecekse o devralsn. O biliyor ne yapmak gerektiini. Siz bilmiyorsunuz. nsanlarn
yaamas iin gerekenleri o yaratabilir, siz yaratamazsnz.
Dinlemeyin onu!
Bu yle vahi bir lkt ki, hepsi igdsel olarak Dr. Robert Stadlerdan uzaklar gibi
yaptlar. tiraf edemedikleri bir eyi seslendiren oymu gibi. Stadler'n yz, hepsinin karanlkta
yzlerinin brnebileceinden korktuklar ifadeyi tayordu.
Dinlemeyin onu! diye barrken, gzlerini Dagnyye dndrmemeye almaktayd. Dagnynin
gzleriyse bir an onun zerinde duralad, gzlerinde akn bir ifade vard.Sonra lm ilan gibi bir
ifadeye dnt. Ya onun hayat, ya da sizin!
Bay Thompson, Susun, Profesr, dedi, onu elinin bir hareketiyle kenara iter gibi yapt. Bay

Thompsonn gzleri Dagnyye aklmt. Kafasnn iinde bir dnce biimlenmeye balyormu
gibi bir hli vard,Dagny, Gerei hepiniz biliyorsunuz dedi Ben de biliyorum, John Galtt
dinlemi olan herkes de biliyor! Daha neyi bekliyorsunuz? Kantlar m? Verdi size ite. Gerekleri
mi? Hepsi evrenizde. Vazgemeniz iin ka insann lmesi gerekiyor? Silahlarnz da, iktidarnz
da, kontrollerinizi de, tm hayrseverlik inancnz da brakn artk! Eer yaamak istiyorsanz...pes
edin. Yeryznde insan soyunun devam etmesini isteyen herhangi bir iradeniz kalmsa, ekip gidin!
Eugene Lawson, Ama bu ihanet! diye bard. Bu kadnn dedikleri katksz ihanet!
Bay Thompson, Durun, durun, dedi Arlklara kamaya gerek yok.
Tinky Holloway, H? diyebildi Chick Morrison, Ama...bu kadar ok fazla, diye kekeledi
Wesley Mouch, Onun grne katlmyorsunuz, deil mi? diye sordu.
Bay Thompson alacak kadar sakin bir sesle, Katlmaktan sz eden mi var? dedi. Erken
davranmayn. Hibiriniz erken davranmayn. Bir gr dinlemekten zarar gelmez, deil mi?
Wesley Mouch parman tekrar tekrar Dagny'den yana uzatarak, O tr bir gr m? dedi.
Bay Thompson, Her tr, dedi sknetle. Hogrsz olmamamz gerekir.
Ama bu ihanet, felket, sadakatsizlik, bencillik ve patron propagandas!
Bay Thompson, Dorusu bilemiyorum, dedi. Ak fikirli olmamz gerek. Herkesin nerisini
gznne almalyz. Bayan Taggart'n sylediklerin de de bir gereklik pay olmal. Ne yaplmas
gerektiini o biliyor olabilir. Esnek olmamz gerek.
Mouch afallayarak, Yani, brakmaya m razsnz? dedi.
Bay Thompson, Hemen sonulara atlamaya gerek yok, dedi. Dayanamadm bir ey varsa,
dnmeden sonulara inanan insanlardr. kinci bir ey de, kendini fildii kuleye kapatan, bir tek
teoriyi seen, pratik gerei hi anlamayan entellektellerdir. Byle bir zamanda bize en ok gereken,
esnek olmaktr.
evresindeki suratlarda aknlk ifadeleri gryordu. Hem Dagnynin yznde, hem de
dierlerininkilerde. Ama nedenleri ayn deildi. Glmsedi, ayaa kalkp Dagnyye dnd.
Teekkr ederim. Bayan Taggart dedi. Ak konutuunuz iin teekkr ederim. Bilmenizi
istediim o zaten. Bana gvenebileceinizi, benimle ak konuabileceinizi bilmenizi istiyorum.
Bizler sizin dmannz deiliz, Bayan Taggart. ocuklarn dediklerine aldrmayn...canlar skld,
ama yaknda kendilerine gelirler. Biz sizin de, lkenin de dman deiliz. Yo, hata yapmzdr tabii,
ne de olsa insanz, ama bu zor zamanlarda, insanlar iin elimizden gelenin en iyisini yapmaya
urayoruz...yani...herkes iin. ok nemli konularda bir anda rastgele kararlar veremeyiz, yle
deil mi? Dnp tanmalyz, dikkatle lp tartmalyz. Yalnz, bizim kimsenin dman
olmadmz ltfen unutmayn. Bunu anlyorsunuz, deil mi?
Dagny, "Ben syleyeceim her eyi syledim, deyip baka tarafa dnd, demin bu adamdan
dinledii szlerin anlamna ilikin olsun, kendisinin o anlam zme niyetine ilikin olsun, hibir
ipucu vermedi.
Dagny dnm, Eddie Willersa bakyordu. Eddie, evresindeki adamlar ylesine gcenmi bir
ifadeyle seyretmekteydi ki, sanki fel olmu gibiydi. Sanki beyni, Bunlar kt! diye lk atyor,
ondan tesini dnemiyordu. Dagny bann bir iaretiyle kapy gsterdi, Eddie sz dinleyip onu
izledi.
Dr. Robert Stadler, kapnn onlarn arkasndan kapanmasn bekledi, hemen ardndan bir hmla
Bay Thompsona dondu. Seni sersem budala! Neyle oynamakta olduunun farknda deil misin?
Bunun lm kalm meselesi olduunu anlamyor musun? Ya siz, ya da o olduunu?
Bay Thompsonn dudaklarnda ince bir titreim dolat. Bu aslnda tiksinti dolu bir
glmsemeydi. Bir profesr iin garip bir davran dorusu dedi. Profesrlerin byle kp

para para olabildiini bilmezdim. Anlamyor musun? Ya biri, ya dieri...anlamyor musun?


Peki ne yapmam istiyorsun?
O adam ldrmen gerek.
Dr. Stadlern bunu hi barmadan, yamyass, souk, son derece bilinli bir sesle sylemi
olmas, tm salonda buz gibi bir sessizlie yol amt.
Dr. Stadlern atlayan sesi yeniden, Onu bulmalsn, dedi, Onu bulup yok edinceye kadar,
her tan altnda aramalsn! Eer yaarsa hepinizi yok edecek! O yaarsa...biz yaayamayz!
Bay Thompson yava ve dikkatli konutu. Nasl bulacam onu?
Ben...bunu size syleyebilirim. Bir ipucu verebilirim. u Taggart denilen kadndan gznz
ayrmayn. Adamlarnz onun her hareketini gzlesin. Er ge bu kadn sizi ona gtrecektir.
Bunu nereden biliyorsun?
Besbelli deil mi? oktan sizi brakp gitmemi olmas bile byk ans deil mi? Bu kadnn
onlarn trnden biri olduunu grecek kadar aklnz yok mu? O trn nasl bir ey olduunu
sylememeyi semiti.
Bay Thompson dnceli bir sesle, Evet, dedi. Evet, doru. Ban birden kaldrp mutlu
mutlu glmsedi. Profesr doru bir ey sylyor. Bayan Taggart izleyin. Bu emri verirken
Moucha dnp parmaklarn aklatmt. Gece gndz izleyin onu. Adam bulmak zorundayz.
Mouch kof bir sesle, Ba stne, efendim, dedi.
Dr. Stadler gepgergin bir sesle, Onu bulunca da ldrecek misiniz? diye sordu.
Bay Thompson, ldrmek mi? Seni budala! Ona ihtiyacmz var! diye patlad.
Mouch bekliyordu...ama hepsinin aklnda dolaan soruyu kimse seslendirme cesaretini
gstermedi. Sonunda o bir aba gsterdi. Donuk bir sesle, Sizi anlamyorum, Bay Thompson, dedi.
Bay Thompson bezginlik dolu bir i ekile, Ah, siz, teorik enteekteller! dedi. Ne
bakyorsunuz aval aval? Durum ok basit. Bu adam her kimse, kesinlikle eylem adam. Ayrca, elinde
bir de bask grubu var: Kafas alan ne kadar adam varsa hepsini ele geirmi. Ne yapacan
biliyor. Onu buluruz, bize syler. Ne yapacamz bize o syler. Her eyin yrmesini salar. Bizi
ukurun iinden ekip karr.
Bizi mi, Bay Thompson?
Tabi. Bo verin sizin o teorileri. Onunla bir anlama yaparz.
Onunla m?
Tabi. Eh, tabi biraz dn vermemiz gerekecek...byk irketlere birka zendirici
falan...geri sosyal devlet yanllar bundan holanmaz ama...bo verin! Baka kar yol gryor
musunuz?
Ama bu adamn fikirleri...
Fikirler kimin umrunda?
Mouch boulur gibi, "Ama Bay Thompson, diye balad. Korkarm ki bu adam anlamalara
ak biri deil.
Bay Thompson, yle bir ey yoktur, diye kestirip att.
***
Buz gibi rzgr, radyo stdyosunun bulunduu sokakta, terk edilmi dkknlarn krk
tabelalarn zangrdatyordu. Kent anormal denecek kadar sessizdi. Trafiin uzaklardan gelen uultusu
normalden az gibiydi. Bu durumda, rzgrn sesi daha da fazla kyordu. Bo kaldrmlar
karanlklara doru uzayp gitmekteydi. Seyrek klarn altnda birka yalnz kiinin fisldatklar

grlyordu.
stasyondan birka blok uzaklaana kadar Eddie Willers hi konumad. Meydana vardklar
anda birden durdu. Oradaki hoparlrleri kapatmak kimsenin aklna gelmemiti. imdi o
hoparlrlerden, bir aile komedisi yaynlanyordu. Bir kar koca, oullarnn kt kzlar konusunda
tartmaktaydlar. Kaldrmlar bombotu, evredeki binalarn pencerelerinde de hi k yoktu. Ta
ilerde, yirmibeinci katn yukarsndaki yani k yakmann yasak olduu blgede, eitli kadarda
yanan serpilmi klar grnmekteydi. Oras Taggart Binasyd.
Eddie durdu, titreyen parmayla binay gsterdi. Dagny! diye bard, sonra sesini
istemeyerek kst. Dagny, diye fsldad. Ben tanyorum onu. O...orada alyor...orada... Byk
bir aresizlik iinde binay gsterip duruyordu. Taggart Transcontinental'da alyor...
Dagny, "Biliyorum, diye cevap verdi. Sesi cansz ve monotondu.
Ray iisi olarak...en aa iilerden...
Biliyorum.
Onunla konutum ben...yllardr konuuyorum onunla...terminal kafeteryasnda...Hep sorular
sorard...demiryoluyla ilgili her trl sorular...ve ben de...Tanrm, Dagny! Acaba demiryolunu
koruyor muydum, yoksa onun yok edilmesine yardmc m oluyordum?
Her ikisi de, Ama hibiri. Zaten artk nemi yok.
Onun demiryolunu ok sevdiine dair hayatm koyup bahse girebilirdim.
Seviyor.
Ama onu mahvetti.
Evet
Dagny rzgra kar mantosunun yakasn ekitirip kapad, yrmeyi srdrd.
Bir sre sonra Eddie, Onunla konuurdum, dedi. "Yz...Dagny, yz kimseninki gibi
deildi...pek ok eyi anladn gsteren bir yzd...onu ne zaman kafeteryada grsem
sevinirdim...rahat rahat konuurdum...bana sorular sorduunun farknda deildim sanyorum...ama
soruyordu...yle ok soru soruyordu ki...demiryolu hakknda ve...ve senin hakknda.
Uyurken nasl grndm hi sordu mu sana?
Evet...evet, sordu...bir kere seni ofisinde uyuyor bulmutum, bundan sz ettiimde o... Sustu,
bir anda kafasnda bir balant, yerine oturmu gibi oldu.
Dagny ona dnd. Sokak nn altnda, ban kaldrm, yzn a vermi, sessiz, bilinli
bir durula, sanki onun aklndan geenlerin doru olduunu sylyordu.
Eddie gzlerini yumdu. Ah Tanrm, Dagny! diye fsldad.
Sessizce yrmeyi srdrdler.
Eddie, imdiye kadar gitmitir, deil mi? diye sordu. Yani Taggart Terminali'nden
Dagny birdenbire ciddileen bir sesle, Eddie, dedi. Onun hayatna deer veriyorsan, bu
soruyu asla sorma. Onu bulmalarn istemezsin herhalde, yle deil mi? Onlara ipucu verme. Onu
tandna dair kimseye en ufak bir imada bulunma. Hl terminalde alyor olup olmadn
renmeye alma.
Hla orada demeye almyorsun herhalde.
Bilmiyorum. Ama olabilir, onu biliyorum.
imdi bile mi?
Evet.
Hl m?
Evet. Eer onu mahvetmek istemiyorsan, bunu konuma.
Bence gitmitir. Geri dnmez. Ben onu grmeyeli...ta...

Ne zamandan beri? diye sordu Dagny sert bir sesle.


Mays sonundan beri. Senin Utaha gittiin gece, hatrlyor musun? Duraklad, o geceyi
dnd, sonra olup bitenlerin anlam kafasnda birden aydnland. Byk bir abayla, Onu o gece
grdm, dedi. Daha sonra hi grmedim...kafeteryada hep bekledim onu...ama o, hi gelmedi.
Kendini sana gstermez artk sanyorum. Senden uzak durur. Ama sen de onu arama.
Soruturma.
ok garip. Nasl bir ad kullanyordu, onu bile bilmiyorum. Johnny bir eydi galiba...
John Galtu, dedi Dagny. Azndan neesiz bir gl frlad. Terminal bordrosuna da bakma.
Ad hl orada.
Apak m? Bunca yldr m?
Oniki yldr. Apak.
Ve hl da orada m?
Evet.
Birka saniye sonra Eddie, Hibir anlam yok, biliyorum, dedi. Ynerge 10-289dan beri
personel departman bordrolardaki tek bir ismi bile deitirmedi. Bir ii iten ksa, o ii a kalm
bir baka arkadalarna verdiler, yine de Birletirme Kuruluna bildirmediler.
Personel ofisine de, baka kimseye de hi soru sorma. Dikkatleri onun adna ekme. Sen ya da
ben onunla ilgili sorular sormaya balarsak, birilerini kukulandrabiliriz. Onu arama. Ona
ynlenebilecek hibir hareket yapma. Tesadfen ona rastlarsan da onu hi tanmyormu gibi yap.
Eddie ban evet dercesine sallad. Bir sre sonra, gergin ve alak sesle, Onu asla onlara
teslim etmem, dedi. Demiryolunu kurtarmak iin bile olsa.
Eddie...
Evet?
Ona rastlarsan...bana syle.
Eddie yine bayla kabul ettiini belirtti.
ki blok sonra yavaa sordu. Bugnlerde sen de brakp kaybolacaksn, deil mi?
Bunu nereden kardn? Sesi deta bir lkt.
Gitmeyecek misin?
Dagny hemen cevap vermedi. Verdiinde, hissettii bezginlik, sesindeki o gergin tek dzeliin
iinde gizliydi: Eddie, ben brakp gidersem Taggart trenlerine ne olur?
Bir hafta iinde hi Taggart treni kalmaz. Belki daha da abuk.
On gn iinde yamaclar hkmeti diye bir ey kalmayacak. O zamana kadar Cuffy Meigs gibi
adamlar raylarmzla lokomotiflerimizi bitirmi olacak. Birazck daha dayanp kazanmak varken
kap sava m kaybedeyim? Nasl yok olmaya terk ederim, Eddie? Nasl Taggart Transcontinental'n
ebediyen yok olmasna izin veririm? Hem de birazck abayla salam kalmasn salayabilecekken!
Buraya kadar her eye dayandm. Yamaclara yardm etmiyorum. Onlara artk hibir ey yardm
edemez.
Ne yapacaklar?
Bilmiyorum. Ne yapabilirler? leri bitti.
Herhalde.
Grmedin mi hllerini? Sefil durumdalar. Panie kaplm farelere benziyorlar. Canlarn
kurtarmaya bakyorlar.
Onlara bu, bir anlam ifade ediyor mu ki?
Ne?
Hayatlar.

Hl rpnyorlar, baksana! Ama ileri bitti, kendileri de bunu biliyor. O bilgiye gre mi
davranacaklar?
Mecburlar. Pes edecekler. ok srmez. Biz de geri kalan kurtarmak zere burada olacaz.
***
23 Kasm sabah resmi yaynlar yle diyordu: Bay Thompson, telaa hi gerek olmadnn
bilinmesini istiyor. Kamuoyundan aceleyle hareket edip, durumdan yanl sonular karmamalarn
istiyor. Disiplinimizi, moralimizi, birliimizi ve geni hogrmz korumalyz, diyor. Dn gece
bazlarnzn radyoda dinlemi olabilecei o allmadk konuma, dnya sorunlaryla ilgili fikirler
havuzumuza yaplm, dndrc bir katkyd. Sylenenleri ciddiyetle deerlendirmemiz gerekir.
abucak reddetmemeli, abucak da kabul etmemeliyiz. Onu da, demokratik forumumuzdaki bir baka
bak as olarak grmeliyiz. Fikir havuzumuzun her trl fikre ak olduu zaten dn akam
kantlanmtr. Bay Thompson, Dorunun pek ok yz vardr, demektedir. Tarafsz kalmak
zorundayz.
Chick Morrison, halkn nabzn tutmak zere kard ekiplerin getirdii raporlara bakyordu.
Birinci dosyay inceleyip zerine, Sessizler, diye yazd. Bir sonrakine yine, Sessizler, diye
yazd. ncsne, Sessizlik, diye yazarken kalar hafife atlmt. Bay Thompsona durumu
bildirirken, Halk sessiz grnyor, dedi.
K gecesinde Wyomingdeki bir evi kemirip gklere ykselen alevleri Kansasta oturanlar hi
grmedi. Onlarn gzleri ufukta, bir ayrn ilerisindeki iftlii yakp kavuran alevlerin
kzllndayd. O alevleri de, Pennsylvania sokaklarndaki pencerelerin camlar hi yanstmad. O
kentteki alevler bir fabrika binasn yalayp yutmaktayd. Ertesi sabah, hi kimse o yangnlarn
tesadfen kmadn sylemedi. Her nn sahiplerinin srra kadem basm olduklar da
sylenmedi. Komular, olup bitenleri yorumda bulunmadan, hatt hi armadan izlediler. lkenin
eitli yerlerinde bir takm evler terk edilmi olarak bulunuyordu. Kiminin kaps kilitlenmi,
pancurlar indirilmi, ii botu, kimi de ak braklm, iinden tanabilecek her ey alnmt.
nsanlar bunlarn hepsini sessizce izliyor, karla kapl bakmsz sokaklardan ilerine giderken, her
zamankinden biraz daha yava yryorlard.
Derken 27 Kasm gn, Clevelanddaki siyasi mitingde konumac adam dvld, cann
kurtarmak iin karanlk ara sokaklardan kamak zorunda kald. Adam krsden sessiz dinleyicilere,
Tm skntlarn nedeni sizin bencil davranp srf kendi sorunlarnz dnmeniz dedii anda
dinleyici kitlesi birden galeyana gelmiti.
29 Kasm sabah Massachussettsteki bir ayakkab fabrikasnn iileri, atlyelerine
girdiklerinde, ustabann ge kalm olduunu grerek ardlar. Ama yine de altklar ilerine
koyuldular, levyeleri ekerek, dmelere basarak, derileri otomatik biki makinelerine sokarak,
kutular yryen banta koyarak altlar, saatler getikten sonra, ustaban, efi, genel mdr ve
irket bakann bugn hi grmemelerinin sebeplerini merak etmeye baladlar. Fabrikann ofis
blmnn bombo kalm olduunu anladklarnda vakit len olmutu.
Kadnn biri sinema salonunda birdenbire, Lanet olas yamyamlar! diye bir lk att, isteri
hkrklarna gmld...dier seyirciler hibir aknlk gstermediler. O kadn hepsinin yerine
baryormu gibi ylece baktlar.
5 Aralk gn yaynlar, Telaa hi gerek yok, diyordu. Bay Thompson, sorunlarmza en hzl
zmleri gelitirmek zere John Galtla grmeye istekli olduunun bilinmesini istiyor. Bay
Thompson halk sabrl olmaya davet ediyor. Kayglanmamalyz, kuku duymamalyz, cesaretimizi

kaybetmemeliyiz.
Illinoisdaki bir hastanenin alanlar, bir hastann, ona mr boyunca bakm olan aabeyi
tarafndan dvlm olarak hastaneye getirilmesine pek amadlar. Gen adam, aabeyine baryor,
onu bencillikle, agzllkle suluyordu. Bu arada, New Yorktaki bir hastanede de, enesi krlm
olarak gelen kadna, orada alanlar yine armad. Yabanc bir adam vurmutu kadna. Nedeni de,
oradan geerken bu kadnn, ocuuna emir verdiini, en sevdii oyunca Komunun ocuuna
verdirmek istediini duymu olmasyd.
Chick Morrison hzl bir turneye kmay, lkeyi dolap moral konumalar yapmay
kararlatrd. Konumalarnda genel refah iin fedakrlklarda bulunulmasn isteyecekti. lk
mitinginde talannca da hemen Washingtona dnmek zorunda kald.
Hi kimse onlara daha iyi olanlar adm vermi deildi, verse bile, durup bu unvann tam
anlamn dnm deildi, ama her kk toplumda, mahallede, ofiste ve dkknda birileri bir
sabah iine gelmiyor, bir daha ortalarda grnmyor, bilinmeyen ufuklara doru ekip gidiyordu. Bu
kaybolanlar, yzleri evredeki dierlerinden daha sert, baklar daha dorudan, enerjileri daha
dayankl kiilerdi. lkenin her kesinden birer birer yok olmaktaydlar. lke bir zamanlar sahip
olduu grkemi, sanki hemofili sonucu artk kaybetmekteydi. yilemeyen bir yaradan tm kan
boalp gidiyormu gibiydi.
Bay Thompson, yardmclarna, Ama biz grmelere hazrz! diye haykrmaktayd. Gnde
kere her radyo istasyonundan yaynlanacak mesajlar karp duruyordu. Biz grmeye hazrz! Bunu
duyacaktr! Cevap verecektir!
zel dinleyiciler tutuldu, gece gndz her trl frekanstan gelebilecek bir mesaj dinlemekle
grevlendirildiler. Ama cevap gelmedi.
Bombo, umutsuz, odaklanmam suratlar giderek kent sokaklarnda daha sk grlmeye balad,
ama o suratlardaki anlam zebilen yoktu. Bazlar bedensel olarak kap bilinmez ssz diyarlara
snrken, bunu yapamayan bazlar da ruhlarn yeraltna saklamaktayd. O gzlerin gerisinde, artk
iletilmeyen maden kuyularndaki hazineler mi sakl, yoksa o bulank baklar bir parazitin hi
dolmayacak kof delikleri mi, anlayabilen yoktu.
Bir petrol rafinerisinin ef yardmcs, ortadan kaybolan efin grevini reddederken, Ne
yaplacan bilmiyorum, diyordu. Birletirme Kurulu, onun yalan syleyip sylemediini
anlayamamt. Sesindeki bir nitelik, zr ya da utanma belirtisinin olmay, adamn asi mi, yoksa
salak m olduunu merak etmelerine yol amt. Hangisi olursa olsun, onu iin bana zorla getirmek
tehlikeli olurdu.
Birletirme Kuruluna yansyan ve giderek sesini ykselten talepler hep, Bize adam bulun!
biimindeydi. sizlikten inleyen lkenin her yanndan hep ayn talep yayordu. Bu talepleri
seslendirenler de, Birletirme Kurulu da, buradaki eksik kelimeyi telffuz etmeye cesaret
edemiyordu: Bize yetenekli adamlar bulun! Hademelik, yalamaclk, kapclk, kuryelik gibi iler
iin upuzun kuyruklar vard, ama yneticilik, eflik, mdrlk, mhendislik gibi ilere hi bavuran
yoktu.
Petrol rafinerilerinde patlamalar, kusurlu uaklarn dmesi, yksek frnlardan szmalar, tren
kazalar, yeni greve gelen yneticilerin ofisinde ikili alemlerle ilgili dedikodular, Kurulu
sorumluluk mevkilerine bavuranlar konusunda kukucu bir tavr taknmaya itmiti.
15 Aralk gnk resmi yaynlarda da, onu izleyen gnlerde de, Umudunuzu kesmeyin!
Umudunuzu kesmeyin! mesajlar yankland. John Galtla bir anlamaya varacaz. Onun bize
liderlik etmesini salayacaz. Tm sorunlarmz zecek. Her eyi hlledecek. Umudunuzu
kesmeyin! John Galt bulacaz!

Yneticilik ilerine bavuracaklara dller, onur payeleri vaadedilmeye balad, ardndan bu


vaatler ustabalara, sonra ehliyetli teknisyenlere, ardndan da terfii hak edecek abay gsteren
herkese sunulmaya balad. Bunlar arasnda maa zamlar, ikramiyeler, vergi muafiyetleri gibi
eylerden baka, Wesley Mouchun dnd bir de madalya vard. Ad, Kamu Yararlandrclar
madalyasyd. Ama sonu getirmedi. Yrtk prtk giysiler iindeki insanlar, maddesel konfor
nerilerini letarjik bir kaytszlkla dinliyor, deer kavramn tmden yitirmi gibi davranyorlard.
Kamuoyunun nabzn yoklayanlar korku iinde, bu insanlarn yaayp yaamamaya aldrmadn
dnmekteydiler...ya da...bu koullar iinde yaamak umurlarnda deildi.
Umudunuzu kesmeyin! Pes etmeyin! John Galt sorunlarmz zecek! diyordu radyolar. Bu
sesler yap duran karlarn iinden geip stlmam evlere ulayordu.
Bay Thompson yardmclarna, Onu ele geiremedigimizi sylemeyin onlara! diye
baryordu. Ama Tanr akna, onlara onu bulmalarn syleyin! Chick Morrisonn
delikanllarndan olumu birlikler, sylenti karmakla grevlendirilmilerdi. Bir grup John Galtn
Washingtonda olduu, hkmet yetkilileriyle grmelere balad hikyesini yayarken, dier bir
grup da, John Galt bulmaya yardmc olacak enformasyon salayanlara hkmetin be yz dolar
verecei haberini yayyordu.
Wesley Mouch, Bay Thompsona, Hayr, hibir ipucu yok, diyerek zel ajanlardan gelen
raporlar zetledi. Bu ajanlar, lkede ad John Galt olan herkesi aratrmak zere
grevlendirilmilerdi. Hepsi pek paspal. Ornitoloji profesr olan bir John Galt var, seksen
yanda. Bir tane emekli manav var, kars ve dokuz ocuu var. Vasfsz bir demiryolu iisi var,
oniki yldr ayn ite alm. Hep byle vr zvr.
Gndzleri resmi radyo yaynlar, Umudunuzu kesmeyin! John Galt bulacaz! demeyi
srdryordu. Ama gece olunca ksa dalga zerinden bolua gizli mesajlar karlyordu: John
Galt aryoruz!...John Galt aryoruz!...Dinliyor musunuz, John Galt?...Mzakere istiyoruz. Sizinle
konumak istiyoruz. Size nerede ulaacamz bildirin...Bizi duyuyor musunuz, John Galt? Hi
cevap gelmiyordu.
Tomar tomar deersiz kt paralar milletin ceplerinde giderek arlamaktayd, ama o paralarn
karlnda satn alacak bir ey bulmak da zorlayordu. Eyll aynda bir uval buday onbir
dolarken, Kasmda otuzbin dolara km, Aralkta yzbin dolara ykselmiti. imdi o fiyat ikiyze
doru trmanyordu. Devletin hazinesi, ala kar para basma yarna girmiti, ama kaybediyordu.
Bir fabrikann iileri, umutsuzluk krizine kaplp da, ustaban dverek makineleri
paraladnda, onlara ceza verilemiyordu. Tutuklamann anlam yoktu. Cezaevleri dolmu, tayordu.
Tutuklayan grevliler, tutukladklar adamlara gz krpyor, sonra cezaevine giderken onlarn
kamalarna gz yumuyordu. nsanlar bir an, o nn gerektirdii hareketleri yapyor, ama bir sonraki
n hi dnmyordu. Alk eken kalabalklar, kentlerin dndaki silolara saldrd zaman da,
buna bir nlem alnamyordu. Hatt, kolluk kuvvetleri o kalabalklara katld zaman bile bir ey
yaplamyordu.
Dinliyor musunuz, John Galt?...Grmek istiyoruz. Koullarnza uyabiliriz...Dinliyor
musunuz?
Dedikodulara gre geceleri terk edilmi demiryolu hatlar yaknnda kapal at arabalar gidip
geliyor, uzak yerlerdeki yeni yerleimler silahlanarak kzlderililer dedikleri gruhlarn
saldrlarna kar hazrlanyordu. Bu gruhlar, yamac vahilerdi. Kimi evsiz kalmt, kimi de
devletin ajanyd. Ara sra uzaklardaki bir krlk alann karsnda, dalarn yamalarnda, bina
olmad bilinen yerlerde klar grnyordu. Ama hibir askeri, o klarn nedenini incelemeye
ikna etmek mmkn olmuyordu.

Terk edilmi evlerin kaplarnda, yklmakta olan fabrikalarn nnde, resmi binalarn
duvarlarnda ara sra, tebeirle, boyayla, kanla izilmi dolar iaretleri buluyorlard.
Bizi duyuyor musunuz, John Galt?...Cevap verin. Koullarnz syleyin. Her koulunuza
uyacaz. Bizi duyuyor musunuz?
Cevap yoktu.
22 Ocak gecesi gkyzne fkran krmz alev stunu, bir sre anormal derecede hareketsiz
kald, bir tr dikilita andrd, sonra dalgaland, anlalmaz bir mesaj yollamaya alan projektr
gibi gkyznde saa sola yalpaland, sonra ayn hzla yok oldu, bylelikle Rearden elikin sonunu
noktalad...ama blgenin sakinleri bunu bilemedi Ancak daha sonraki gecelerde
rendiler...dumanndan, kurumundan, grltsnden tr hep kzdklar fabrikann yerine
baktklarnda, artk orada nabz gibi atan bir hayatiyet deil, kapkara bir boluk grdler.
O fabrika, terk eden birinin mal olarak kamulatrlmt. Greve gelen ilk Kamu Yneticisi,
Orren Boyle hempalarndan, metalrji sektrnde hep asalak yaam tombul biriydi. Adamn tek
yapt, orada alanlar izlemekti, ama lidermi gibi grnmeye alyordu. Birinci ayn sonunda,
iilerle ok fazla alm, sorulan sorulara ok fazla kere Elimden baka bir ey gelmiyor diyerek
cevaplam, sipariler ok defa vaktinde teslim edilmemi, yoldalarndan ok fazla telefon basks
gelmi olduu iin, kendisini oradan alp baka bir greve versinler diye yalvarmt. Orren Boyle
takm zlmeye balamt, nk Bay Boyle bir dinlenme tesisine kaldrlmt. Doktoru,i
hayatyla hibir ilikisi olmasna izin vermiyordu. Meguliyet terapisi gerei, nne hasrlar koymu
ve ondan sepet rmesini istemilerdi. Rearden elike gnderilen ikinci Kamu Yneticisi de Cuffy
Meigs takmndand. Deri pantolon giriyor, parfml sa losyonlar sryordu. e belinde
tabancasyla gelmi, en nemli eyin disiplin olduunu sylemi, onu ne pahasna olursa olsun
salayacan, olmazsa herkesin canna okuyacan ilan etmiti. Disiplin yolunda gze arpan ilk
emri, soru sorulmasn yasaklamak olmutu. Haftalar boyunca kouturan sigorta irketlerinin,
itfaiyecilerin, ambulans ve ilk yardm birimlerinin youn abalaryla, pepee gelen aklanmaz bir
takm kazalarn zararlar en aza indirilmeye alldktan sonra, Kamu Yneticisi bir sabah ortadan
kaybolmutu. Gitmeden nce fabrikadaki vinlerin, yryen bantlarn, ate tulalarnn yan sra, acil
durum jeneratryle Reardenn kendi ofisinde yayl duran haly bile Avrupa ve Latin Amerika halk
devletlerine yollam bulunuyordu.
Son birka gnn iddet dolu kaosuyla ilgili dmleri hi kimse zemedi. Konular hibir
zaman adlandrlmamt zaten. Taraflar da tanmlanmamt. Ama eski iilerle yeniler arasndaki o
korkun younluktaki atmalarn, eften pften nedenlerle kmadn herkes biliyordu. Koskoca bir
gn boyunca muhafzlar da, polisler de, askerler de dzeni salayamamt. Hiziplerden hibiri de
oraya bir Kamu Yneticisi bulamam, daha dorusu kimseyi bu ie raz edememiti. 22 Ocak
gn, Rearden elikin faaliyetleri geici olarak askya alnmt.
O geceki kzl duman stununa altm yanda bir ii sebebiyet vermiti. Oradaki yaplardan
birini atee verirken yakalanm, alevlere bakp glmeye balamt. Hank Reardenn cn almak
iin! diye haykrmt meydan okurcasna. Frnlarn etkisinden meinlemi gibi grnen
yanaklarndan aa yalar boalyordu.
Dagny masasna serdii gazeteden, Rearden elikin faaliyetine geici olarak ara verildiini
okuduunda, iinden, seni byle etkilemesine izin verme, diye geirdi...bu kadar cann yakmasna
izin verme...Srekli olarak Hank Reardenn yzn gryordu karsnda. Ofisindeki pencerenin
nnde durduu hliyle gryordu. Gkyzne ykselen bir vincin tad mavimsi yeil raylara
bakarkenki hliyle...Onu bu kadar incitmesine izin verme...Aslnda aklndaki yakar buydu. Bu
yakary hibir adrese yneltmi deildi...duymasn, diyordu, bunu iitmesin...Sonra bir baka yz

grd. Aman vermez yeil gzleriyle bir baka yz. O yz ona, kanlmaz gerekleri birer birer
sayyordu: Duymak zorunda kalacaksn...her kazay tek tek duyacaksn. Seferden kaldrlan her treni
bileceksin...Bu vadide hi kimse, gerei herhangi bir ekilde arptarak kalamaz... O zaman
hareketsiz oturdu, aklnda hibir grnt ve hibir ses kalmad. Yalnzca adna ac denilebilecek o
koskoca duygu kald...bu byle srp gitti...t ki eylem dnda tm duygular ldren o lk bir
kere daha duyulana kadar: Bayan Taggart, ne yapacamz bilemiyoruz! Hemen ayaa frlad, bir
derde daha are bulmaya kotu.
26 Ocak gnnn gazeteleri, Guatemala Halk Devleti, ABDnin bin ton elik talebini reddetti,
diye yazyordu.
3 ubat gecesi gen bir pilot, Dallastan New Yorka giden tarifeli ua her zamanki rotasnda
uurmaktayd. Philadelphiay geip bombo karanlk blgeye ktnda, Rearden elikin ate ve
klarnn yllarca bu alanda grd en sevdii manzara olduunu dnyordu. Gecenin
yalnzlna kar bir selam, yaayan dnyann bir canllk gstergesi gibi. Yldz altnda
yaylm kar kapl bo alana bakt. l, fosforlu gibi bir alan, avn yzeyi gibi sivrilikler ve
ukurluklarla dolu bir yaylm. Onu grdkten sonra, ertesi sabah iini brakp gitti.
lmekte olan kentlerde donmu geceler boyunca, cevap vermeyen pencerelere vurarak, yank
vermeyen duvarlardan sekerek, ksz binalarn damna ykselip iskelet harabelerin arasndan
geerek, boluun iinde hep ayn yakar ilerliyor, yldzlarn sabit grntsne haykryordu: Bizi
duyuyor musun, John Galt? Bizi duyuyor musun?
Bayan Taggart, ne yapacamz bilemiyoruz, diyordu Bay Thompson. New Yorka yapt
ksa yolculuklardan birinde, onu zel grmek zere davet etmiti. Teslim olmaya, onun koullarn
karlamaya, her eyi ona devretmeye hazrz...ama...nerede o?
Dagny, yz de, sesi de, her trl duygu ifadesine ta gibi kapal durumda, cevap verdi:
nc kere sylyorum, onun nerede olduunu bilmiyorum. Bildiimi nereden kardnz?
Bildiim yok. Denemek zorundaydm...dndm ki, belki de...belki sizin ona ulamak iin bir
yolunuz varsa...
Yok dedim.
Bir toplantya raz olsa, bir tek toplantya...hibir eyi taahht etmi saylmaz, deil mi? Tm
ekonomiyi ona devretmeye hazrz...yeter ki, bize sylesin, nerede, ne zaman, nasl...Bize bir haber,
bir iaret verse...bir cevap verse...Neden cevap vermiyor?
Konumasn dinlediniz.
Ama ne yapacaz? Her eyi yzst brakp gidemeyiz, lkeyi hkmetsiz brakamayz. Neler
olabileceini dndke rperiyorum. u ara babo gezen sosyal unsurlar dndke...Bayan
Taggart, onlar zapturapt altnda tutmalym, yoksa cinayetler, talanlar gn nda kol gezecek.
nsanlara ne oldu, bilmiyorum, ama artk uygar deilmi gibiler. Byle bir zamanda ekip gidemeyiz.
Ne gidebiliriz, ne de onlar ynetebiliriz artk. Ne yapacaz, Bayan Taggart?
Kontrol brakmaya balayn.
H?
Vergileri almamaya, retim zerindeki kontrolleri kaldrmaya balayn.
Yo, hayr, hayr, hayr! O olacak ey deil!
Kimin iin deil?
Yani u sra olmaz, Bayan Taggart, u sra olmaz. lke buna hazr deil, ahsen ben size hak
veririm, ben zgrl seven bir insanm, Bayan Taggart, ben g peinde deilim...ama bu acil
durum. nsanlar zgrle hazr eil. Gl bir kontrol art idealist bir teoriyi kabul edip de u sra...
O zaman, bana ne yaplmas gerektiini sormayn. Dagny bunu syledikten sonra ayaa kalkt.

Ama, Bayan Taggart...


Ben buraya tartmaya gelmedim.
Dagny kapya vard srada Bay Thompson iini ekti, konutu: Umarm hl sadr. Umarm
ona olmadk bir ey yapmamlardr.
Dagnynin, Kimler? diye sorabilmesi, sesini lk deil de sz gibi karabilmesi iin bir iki
saniye gemesi gerekti.
Bay Thompson omuz silkerek kollarn iki yana at, sonra sarkmalarna izin verdi. Bizim
ocuklara daha uzun sre hakim olamam. Ne yapmaya kalkacaklarn bilemem. Bir hizip
var...Ferris-Lawson-Meigs grubu...bir yl akn sredir bamn etini yiyor, daha sk nlemler
alnmasn istiyorlar. Yani daha sert bir politika. Aslnda demek istedikleri, terre bavurmak. Sivil
sular iin, eletiriler, muhalifler falan iin idam cezas uygulamak. Onlara gre, insanlar ibirlii
gstermiyorsa, kamu yarar iin kendi isteiyle harekete gemiyorsa, bunu onlara zorla yaptrmalyz.
Ama Wesley baskc tutumu istemiyor. Wesley bar adamdr, liberaldir. Ben de yleyim. Ferris
grubunu kontrol altnda tutmaya alyoruz, ama...Bakn, onlar John Galta herhangi bir ekilde
teslim olmaya karlar. Onunla grmemizi istemiyorlar. Onu bulmamz istemiyorlar. Ne
yapacaklar belli olmaz. Eer onu bizden nce onlar bulursa...ne yapacaklar kestirilemez...Beni
kayglandran da o. Neden bize cevap vermiyor? Neden hi cevap vermedi? Ya onu bulur ve
ldrrlerse? Bilemem...te o yzden de...demitim ki, belki siz bir ekilde...onun hl sa olup
olmadn bilebilirseniz... Sesi snd, yok oldu.
Dagny benliini svlatran korkuya kar tm direncini, sesini de czleri kadar salam tutmaya
harcayarak, Bilmiyorum, dedi, sonra dizleri boalmadan nce dnp odadan kt.
***
Bir zamanlar kedeki zerzavatnn stand olan rm tahtalarn arasndan, Dagny, arkasnda
kalan soka kaamak bir bakla inceledi. Seyrek dikilmi sokak lambalar sokakta k adacklar
oluturuyordu. lk k adacnda bir rehinci dkkn grd. kincisinde bir bar, en uzaktakinde bir
kilise vard. Aralardaki blgeler karanlkt. Kaldrmlarda hi kimse yoktu. Emin olmak zordu ama
sokak bo gibi grnyordu.
Keyi bilinli olarak nlatt admlarla dnd, sonra birden durup dinledi. Gsndeki
anormal skklk kendi kalp atlarnn sesi mi, ayrdetmek zordu. O sesi uzaklarda dnen araba
lastiklerinin sesinden, biraz ilerde akan Dou Nehrinin uultusundan ayrmak da zordu. Ama
yaknlarda insanlarn varlna iaret eden adm sesleri yoktu. Omuzlarn kprdatt. yar omuz
silkme, yar rperti. Ondan sonra daha hzl yrmeye balad. Iksz bir kovuktaki pasl bir saat,
gecenin drdn ald.
zleniyor olma duygusu tam da gerek gibi deildi. Artk hibir korku gerek gibi gelmiyordu
ona. Bedeninin doallk d hafiflii acaba bir gerilim miydi, yoksa bir geveme mi? Vcudu yle
skp sertlemiti ki, bir tek amaca, hareket amacna indirgenmi gibiydi. Ama zihni eriilmez
denecek kadar rahatt. Bir motoru, artk sorgulanamayacak bir absolnn otomatik kontrolne
brakmlar gibi. Eer bir mermi, uuu srasnda bir ey hissedebilseydi, hissettii tam da bu olurdu,
diye dnd. Yalnzca hareket ve ama, baka da hibir ey yok. Belli belirsiz, mesafeli bir tutum
iinde dnyordu...kendi vcudu gerek dym gibi...ona ulaabilen bir tek plak kelimesi
oldu. plak...her trl kaygdan arnm, yalnzca hedef...367 numara. Dou Nehrinin oradaki bir
evin numaras. Zihni habire tekrarlayp duruyordu o numaray. Oysa oktan beri kendine onu
dnmeyi bile yasaklamt. 367, diye dnd, ilerdeki sala binalar arasnda, gze grnmeyen

bir biimi arad...367...orada yayor...eer yayorsa...Dagnynin sakinlii, kaygszl ve


admlarnn gveni, artk bu eer szyle birlikte yaamay srdremeyeceini bilmekten geliyordu.
On gndr birlikte yayordu o kukuyla. O gnlerin geceleri, imdi onu bu ana getiren sonu
gelmez ve kesintisiz bir sreti. u anda, admlarnn sesleri kulaklarnda nlarken, terminalin
tnellerinde ilerliyormu gibi hissediyordu kendini. Onu aramak iin tnellerde de yrmt.
Saatlerce, saysz gecelerde. Onun bir zamanlar alt vardiyann saatlerinde gezinmiti oralarda.
Yeralt geitlerinde, peronlarda, dkknlarda dolam, terk edilmi raylarn her karn gezmi,
kimseye soru sormam, orada bulunuuyla ilgili hibir aklamada bulunmamt. inde hibir korku
ya da umut olmadan yrmt oralarda. Yalnzca aresiz bir sadakat hissediyordu...gurura ok yakn
bir duygu. O duygunun kk, ara sra bir yeralt kavanda ararak durup kendi kendine, bu benim
demiryolum, dedii anlara dayanyordu. Bu benim hayatm. inde gerilimi hissediyor, bu benim
akm, diye bitiriyordu dncesini. Kafasnda...u anda belki de bu tnellerin bir yerinde olan adam
vard. Bu arasnda hibir eliki olamaz...ben neden kuku duyuyorum?...Bizi burada, yalnzca
onun ve benim ait olduumuz bu yerde, hangi sebep ayr tutabilir?...Sonra imdiki zaman yeniden
alglyordu. Dengeli admlarla ilerliyordu. Yine ayn anmam sadakati hissediyordu, ama bu sefer
kelimeler deimi oluyordu: Seni aramam yasakladn, beni lanetleyebilirsin, beni frlatp atmaya
karar verebilirsin...ama sa oluumun verdii hakla, senin sa olduunu bilmem gerek...bir tek kere
grmeliyim seni... duracak deilim, konuacak deilim, sana dokunacak deilim, yalnzca
greceim...Ama grememiti onu. Sonunda iilerin merakl baklarn fark edince, aramalarna son
vermiti.
Terminaldeki ray iilerini, morallerini ykseltme amacyla bir toplantya armt. Tm
iiler gelebilsin diye toplanty iki kere yapmt. Onlara ayn sama sapan konumay sunmu, kendi
azndan kan kof genellemelerden tr utan duymu, artk buna aldrmayndan tr de bir
anlna gururlanmt. Benim iin artk nemi yok, demiti kendi kendine. Karsndaki adamlarn
yorgun, tkenmi yzlerine bakm, onlarn da aslnda, ie koulmakla bo laflar dinlemek arasnda
bir tercihte bulunmadklarn grmt. Kalabaln arasnda onun yzn bulamamt. Ustabana,
Herkes gelmi miydi? diye sorduunda, adam kaytsz bir sesle, Herhalde, diye cevap vermiti.
Dagny terminal girilerinde oyalanm, almaya gelen iilere bakmt. Ama binann pek ok
kaps vard, gzkmeden seyredebilecei yerler de snrlyd. Yamur altnda, akam nda, bir
deponun duvarna dayanarak durmu, mantosunun yakasn yanaklarna doru kaldrm, yamur
damlalar apkasnn kenarndan derken, sokaktan geen erkeklerin baklarndan kendisini tanyp
ardklarn anlam, giriiminin tehlikeli saylacak kadar ak olduunu dnmt. Bunlarn
arasnda bir John Galt varsa, Dagnynin neye kalktn herkes tahmin edebilirdi...eer aralarnda
John Galt yoksa...dnyada bir John Galt yoksa...o zaman tehlike yoktu; ama onun iin dnya da
yoktu...
imdi yine, tehlike yok, dnya da yok, diye dnerek gecekondular arasndan 367 numaral
eve doru ilerlemekteydi. Oras onun evi olabilecei gibi, olmaya da bilirdi. Acaba insan idam
kararn beklerken de byle mi hissediyor, diye merak etti. Korku yok, fke yok, kayg yok, yalnzca
scakl ve bilinci olmayan buz gibi bir n uzaktan grnts.
Ayak parmaklarnn nnden bir teneke kutu yuvarland, sesi ok fazla yksek kt, ok fazla
uzun srd, sanki terk edilmi kentin duvarlarna arpt arpa devam etti. Sokaklar bu hle getiren,
dinlenme deil de yorgunlukmu gibi bir hl vard. Sanki, o duvarlarn gerisindeki insanlar
uyumuyordu da, yklp serilmilerdi. Bu saatte o da iten km olur, diye dnd...eer
alyorsa...hla bir evi varsa...Eski binalarn biimine bakt, duvarlardaki soyulan badanalar, solan
panolar, silinmemi vitrinlerinde istenmeyen mallarn durduu baarsz dkknlar grd.

Basamaklar gvensizdi, amar iplerindeki giysiler giyilecek gibi deildi. Onarmszlk,


bakmszlk, pes etmilik, eksiklik...kaybeden bir rkn iki ana dman: Zamanszlk ve halsizlik.
Bu yerin, onun oniki yldan beri yaad yer olduunu dnd. nsanln iini hafifletme konusunda
onca inanlmaz gce sahip birinin!
Bir an, ona ulamaya alp duruyordu. Sonra birdenbire tand onu. Starnesville. inde bir
rperti dolat. Ama buras New York! diye sessiz bir umutsuzluk l ykseldi iinden. ok
sevdii o grkemi savunmaya alyordu. Sonra aklnn vard yargyla yzleti; Onun gibi birini
oniki yl boyunca byle bir yere hapseden kent, elbette lnetliydi, elbette Starnesville'n geleceine
mahkmdu.
Sonra birdenbire, bu da nemini kaybetti. inde an bir sessizliin aknlna benzer bir ey
hissetti, onu sakinlik duygusu olarak alglad. Eskimi bir binann kapsnda 367 saysn okuyordu.
Sakinim, diye dnyordu. Alg gcnn srekli akcln ilk defa kaybediyor, ilk defa onu
kk dilimlere ayryordu. Kapda o numaray grd an biliyordu. Sonra kapnn kfl nda,
oraya aslm listeyi incelediini hatrlyordu. Okuma yazmay pek de iyi bilmeyen biri, John Galt,
kat 5, arka diye karalamt. Sonra merdivenin dibinde durduunu, ykselen merdivenlerin
parmaklklarna baktn, bir an duvara dayandn hatrlyordu. Korkudan titriyor, bunu
bilinlendirmek istemiyordu. Sonra ilk basamaa admn att...ardndan bunu, kesintisiz bir hafiflik
sreci izledi. abasz, korkusuz, blnmesiz bir ykseli. Kvrlan merdivenler, aada kalan kadar.
Kar konmaz ykselii bedeninin dimdik duruundan, omuzlarnn gerginliinden, bann
kalkklndan geliyormu gibiydi. Son anda, hayattan beklediinin felket olmadna karar vermi
gibi...bu trman gerekletirmek iin otuzyedi yl beklemesi gerektiini anlam gibi.
En tepede dar bir koridor grd. Duvarlar ilerdeki ksz kapya doru daralyordu. Sessizliin
iinde, yer tahtalarnn kendi admlar altnda gcrdadn duydu. Parmann zile dokunduunu
hissetti, zilin sesini ierdeki bilmedii alandan duydu. Bekledi. Demenin bir an gcrdadn duyar
gibi oldu, ama o ses alt kattan gelmiti. Nehrin orada bir yerlerde bir atanann alayan dd
duyuldu. Dagny o zaman, arada bir zaman dilimini kaybetmi olduunu anlad, nk bir sonra farkna
vard an, bir uyan gibi deil, bir dou gibiydi. ki ses onu boluktan dar ekti. Kapnn
arkasndaki alandan gelen adm sesi, ardndan bir kilidin evrilii...ama karsnda kapnn
kalmad, eikte John Galtn durduu ana kadar, Dagny var olamamt. Sakin sakin duruyordu kendi
evinin kapsnda. Bir pantolon ve bir gmlek giymiti. Belinin hatt arkadan gelen a kar hafif
eikti.
Dagny onun gzlerinin bu n kavramakta olduunu, sonra gemii ve gelecei taramakta
olduunu biliyordu. Yldrm gibi bir hesaplama sreci, her eyi onun bilinli kontrol altna
sokmaktayd...bu arada gmleinin kuma, iine ektii solukla kprdad. Hesap tamamlanm,
sonucu da kl bir selamlama glmsemesi olmutu.
Dagny hareket edemez durumdayd. Galt onu kolundan yakalad, odaya doru ekti, sonra Dagny
onun dudaklarnn basncn, ardndan vcudunun inceliini, bir anda sertleen mantosunun dndan
hissetti. Onun gzlerindeki gl gryordu. O dudaklar tekrar tekrar hissetti. Kendinin o kollarda
gten kesilip sarkmaya baladn fark etti. Kesik kesik soluyordu. Sanki be kat karken hi soluk
almamt. Yz onun boynuyla omzu arasndaki bolua sokulmutu. Onu tutuyordu...kollaryla,
elleriyle, yanann cildiyle tutuyordu.
John...sen sasn... diyebildi ancak.
O bayla evetledi. Bu szlerin bir aklama yapma niyetiyle sarf edildiini biliyormu gibiydi.
Sonra eilip Dagnynin apkasn dt yerden ald, mantosunu srtndan karp bir kenara
koydu, durup onun incecik, titreyen biimine bakt. Gzlerinde bir onaylama prlts grnyordu. Eli

dik yakal, smsk oturmu lacivert kazan zerinde gezindi. Bu kazak Dagnyye okul rencilerinin
krlganlyla savalara zg gerilimi bir arada kazandrmaktayd.
Seni bir daha grmde beyaz kazak giy, dedi. O da harika duracak.
Dagny insan iine karken hi giymedii bir kyafette olduunu o zaman fark etti. O gecenin
uykusuz saatleri boyunca evinde hangi klktaysa, yle gelmiti. Gld. Glme yeteneini yeniden
kefetmi gibiydi. Onun ilk szleri olarak her eyi beklemiti de bunu hi beklememiti.
Galt sakin sakin, Eer bir dahas olursa tabi, dedi.
Ne...demek istiyorsun?
O kapya yryp kilitledi. Otur, dedi.
Dagny hl ayaktayd. Ama daha nce dikkat etmedii odaya bakmaya vakit buldu. Dar, uzun bir
odayd. Bir kede yatak, br kede gaz sobas duruyordu. Birka para eya vard. Yerin tahtalar
oday daha da uzun gsteriyordu. Masann zerinde yanan bir tek lamba vard. Lambann aydnlatt
halkann dnda kapal bir kap grnmekteydi. Koskoca pencereden New York kenti grnyordu.
Dik al binalar, salm klar, uzakta da Taggart Binasnn ykselen sileti.
imdi beni dikkatle dinle, dedi Galt. Yarm saat kadar vaktimiz var sanyorum. Buraya neden
geldiini biliyorum. Dayanmann zor olacan, byk ihtimalle keceini sana zaten sylemitim.
Pimanlk duyma. Anlaman gerek, ben de pimanlk duyamam. Ama u noktadan sonra nasl hareket
edeceimizi bilmemiz art. Aa yukar bir saat kadar sonra, yamaclarn adamlar, yani seni
izlemi olanlar, buraya, beni tutuklamaya gelecek.
Dagny, Yo, hayr! diye soludu.
Dagny, ilerinde insan tanma yeteneinden birazck nasibi kalm biri varsa, senin onlardan
biri olmadn mutlaka anlar. Benimle aralarndaki ban son halkasnn sen olacan bilir...ve seni
hi gzden ayrmaz...ya da casuslarnn gznden ayrmaz.
zlenmedim! Hep baktm, hep...
Nasl fark edileceini bilemezsin. Sinsilik onlarn uzman olduu konulardan biri. Seni izleyen
her kimse, u anda patronlarna rapor veriyordun Senin bu saatte, bu mahallede olman, benim admn
aadaki kapda yazl olmas, iimin senin demiryolunda olmas...zaten balanty kurmalar iin
yeter.
O hlde hemen gidelim buradan!
Galt ban iki yana sallad. imdiye kadar binay kuatmlardr. Seni izleyen, blgedeki her
polise emir verebilecek yetkiye sahiptir. imdi sana, geldikleri zaman ne yapacamz anlatacam.
Dagny, beni kurtarmak iin bir tek ansn var. Eer radyo konumamda yolun orta yerindeki adam
hakknda sylediklerimi anlamadnsa, imdi anlayacaksn. Senin iin orta diye bir yer yok. Onlarn
elinde olduumuz srece, benden yana da olamazsn. imdi onlardan yana olmak zorundasn.
Ne?
Onlarn tarafn tutmalsn. Aldatma kapasitenin izin verdii kadar katksz, tutarl ve yksek
sesli biimde. Onlardan biri gibi hareket etmelisin. Eer bunu yapabilirsen, bu iten sa kma ansm
olabilir. Bana ok ihtiyalar var. Beni ldrmeden nce her eyi deneyeceklerdir. Onlar
kurbanlarndan ne koparyorlarsa, hep o kurbann deerlerini kullanarak koparyorlar. Ellerinde bana
ait hibir deer yok. Bana hibir eyle antaj yapabilecek, hibir eyi tehdit olarak kullanabilecek
durumda deiller. Ama eer birbirimiz iin ne ifade ettiimizden ufack bir kuku duyarlarsa, hemen
seni ikence masasna yatrrlar...fiziksel ikenceden sz ediyorum...benim gzmn nnde. Bir hafta
bile srmez bunu yapmalar. Ben bunu bekleyecek deilim. Sana ynelik bir tehdidi ilk defa
duyduum anda kendimi ldrp onlarn yolunu o noktada keserim.
Bunlar hi vurgulamadan, dier szleri kadar kiisellikten uzak, ntr hesaplama tonunda

sylyordu. Dagny onun bunlar sylerken ciddi olduunu, ciddi olmakta da hakl olduunu
bilmekteydi. Onu mahvetmenin ancak kendi elinde olduunu grebiliyor, dmanlarn glerinin
hangi noktada etkisiz kalacan anlyordu. Galt onun gzlerindeki sakinlii, anlay ve deheti
grd, belli belirsiz bir glmsemeyle ban sallad.
Sana sylememe bile gerek yok, diye devam etti. Bunu yaparsam, kendimi feda etmi
olmayacam. Onlarn koullaryla yaamay istemiyorum, onlara itaat etmeye raz deilim, senin
yavalatlm bir cinayete kurban gitmeni de grmem. yle bir eyin ardndan, artk arayabileceim
hibir deer kalmaz, deersiz yaamay da istemem. Tabancay bize dorultanlara hibir ahlk
davran borlu olmadmz da sana sylememe gerek yok. Elinden gelen her trl beceriyi onlar
aldatmak iin kullan, ama benden nefret ettiine inandr onlar. O zaman sa kalma ve kurtulma
ansmz olabilir...ne zaman ve nasl olacan bilemem, ama hareket etme zgrlne kavutuum
zaman anlarm. Anlald m?
Dagny kendini zorlayp ban kaldrd, dosdoru ona bakp, bayla anladn belirtti.
Galt devam etti. "Onlar geldiinde, beni onlar iin bulmaya altn syle. Adm bordroda
grnce kukulandn, buraya aratrmaya geldiini syle
Dagny yine bayla evetledi.
Ben kimliimi kabul etmemekte direneceim...sesimi tanyabilirler, ama yine de inkr etmeye
alacam. Yani aradklar John Galtn ben olduumu onlara sylemek sana kalyor.
Dagnynin ban sallamas bu sefer birka saniye daha uzun srd, ama sonunda bunu da
kabullendi.
Daha sonra...benim yakalanmam iin koyduklar beyzbin dolarlk dl talep edecek ve
alacaksn.
Dagny gzlerini yumdu, bayla evetledi.
Dagny, dedi Galt yavaa. Onlarn sisteminde senin kendi deerlerine hizmet etmenin bir
yolu yok. Er ge seni yle bir noktaya getirecekler ki, benim iin yapacan tek ey bana kar hareket
etmek olacak. Gcn topla, bunu yap. Bu sayede bu yarm saat kazanm oluruz, hatt belki
kendimize bir gelecek de kazanm oluruz.
Yaparm, dedi Dagny sert bir sesle. Sonra da ekledi: Eer olacaklar buysa, eer gerekten
onlar...
yle olacak. Pimanlk duyma. Ben duymayacam. Sen dmanlarmzn nasl yaratklar
olduklarn grmedin. imdi greceksin. Eer seni ikna edecek gsteride piyon ben olacaksam, buna
razym...seni onlardan ekip almak, kesin olarak kazanmak iin. Daha fazla beklemek istemedin, yle
mi? Ah, Dagny, Dagny, ben de istemedim!
Ona sarl, dudaklarn p, Dagnyye att her admn, yzletii her tehlikenin, duyduu
her kukunun, hatt ona ihanetinin...eer ihanetse...kendisine bu n hak ettirdiini hissettiriyordu. Galt
onun yzndeki mcadeleyi, kendine kar ykselttii o inanlmaz tiraz grd...ve Dagny, onun
dudaklarnn dayal olduu salarnn arasndan onun szlerini duydu: imdi bunlar dnme.
Acy, tehlikeyi ya da dman, ancak mcadelenin gerektirdii kadar dn, ondan bir an bile fazla
dnme. imdi buradasn. Bu sre bizim zamanmz, bizim hayatmz, onlarn deil. Mutlu olmamak
iin rpnma. Mutlusun.
Dagny, Seni mahvetme pahasna m? diye fsldad.
Etmezsin. Ama, evet...onun pahasna bile. Bunu kaytszlk saymyorsun, deil mi? Seni
kertip buraya getiren kaytszlk myd?
Ben... O anda gerein iddeti, Galt ekip dudaklarn kendininkilere yaklatrmasna,
yzne kelimeleri frlatr gibi sylemesine yol at: Daha sonra ikimizin de yaamas umrumda

deildi, yeter ki seni bir kere greyim! Gelmesen hayal krklna urardm.
Nasl bir eydi, biliyor musun? Beklemek, mcadele etmek, bir gn daha geciktirmek, sonra bir
gn daha, sonra...
Galt sesli sesli gld. Biliyor muyum? dedi yavaa.
Dagnynin eli aresizlik iinde sarkt. Onun on yln dnyordu. Radyoda sesini duyduum
anda... dedi, mrmde duyduum en byk sz duyduumda...yo, o konuda ne dndm sana
sylemeye hakkm yok.
Neden yok?
Sen kabul etmediimi sanyorsun.
Edeceksin.
Buradan m konuuyordun?
Hayr, vadiden.
Konumadan hemen sonra m New Yorka dndn?
Ertesi sabah.
Ve o zamandan beri burada msn?
Evet.
Sana ynelik arlar duydun mu?
Tabii.
Dagny yavaa oday szd. Baklar pencerenin dndaki gkdelenlerden, odann tavanndaki
tahtalara, atlak duvar svalarna, yatan demir parmaklklarna kadar her yanda dolat. Hep
buradaydn, dedi. Oniki yl burada yaadn...burada...byle...
Byle, dedi o. Sonra odann ucundaki kapy at. Dagnynin soluu tkanr gibi oldu. erdeki
darack, prl prl kl, penceresiz odada, hafif k veren metal bir mahfazaya yerletirilmi,
mrnde grd en modern laboratuvar, denizaltnn iine sokulmu kk bir balo salonu gibi
duruyordu.
Gel ieri, dedi o glmseyerek. Artk senden sr saklamam gerekmiyor.
Baka bir evrenin eiini amak gibi bir eydi. Dagny parlak n altnda duran o karmak
cihaza, ldayan tellerden oluan alara, zerine formller yazlm kara tahtaya, uzun tezgahlar
zerine dizilmi, amal bir disiplinle biimlendirilmi objelere bakt, sonra odann kk
tahtalarn, soyulan svalarn fark etti. Ya biri, ya br, diye geirdi iinden. te, dnyann
karsndaki seim buydu: nsan ruhu da, ya bunlarn birine, ya da brne benzemek zorundayd.
Yln onbir ay nerede altm bilmek istiyordun, dedi Galt.
Dagny eliyle laboratuar gstererek, Btn bunlar...vasfsz ii cretiyle mi? diye kekeledi.
Yo, tabi ki deil! Midas Mulligann elektrik santrali iin, n ekran iin, radyo vericisi ve
daha birka para ey iin bana dedii lisans haklaryla.
O hlde...o hlde neden ray iisi olarak almak zorundasn?
nk vadide kazanlm hibir para, asla darda harcanamaz.
Bu cihazlar nereden aldn?
Kendim tasarmladm. Andrew Stocktonn dkmhanesinde yapld. Odann kesinde duran,
hi gze arpmayan, radyo boyunda bir objeyi iaret etti. te senin istediin motor, dedi, sonra
onun aknlna gld. Dagny istem d bir refleksle ne eilmiti. nceleme zahmetine kalkma,
artk onlara vermezsin onu.
Dagny prl prl metal silindirlere, parlak tellere bakarken, sanki karsnda kutsal bir sunak
vard. Sanki cam bir tabutun iinde, Taggart Terminali'nin tnellerinde saklyd.
Laboratuarm iin gereken elektriimi salyor. Bir ray iisinin niin bu kadar ok elektrik

tkettiinden kimse phelenmemeli.


Ama eer buray bulurlarsa...
Galttan ksack, garip bir gl duyuldu. Bulamazlar.
Sen ne zamandan beri...
Birden sustu. Bu sefer soluu tkanmad. Karsndaki bu manzara ancak bir anlk katksz
sessizlikle karlanabilirdi. Duvarda, makinelerin arkasnda, gazeteden kesilmi bir resim gryordu.
Kendi resmiydi. Pantolon ve gmlek giymiti. John Galt Hattnn alnda, lokomotifin yannda
duruyordu. Ban kaldrm, glmsemesiyle o gnn anlamn ve gnein n yanstyordu.
Dagnynin tek tepkisi bir inilti oldu. Galta dnd, ama onun yzndeki ifade, Dagnynin
resimdeki ifadesine benziyordu.
Galt, Senin bu dnyada mahvetmek istediin eyin sembol bendim, dedi. Ama sen benim
baarmak istediim eylerin sembolydn. Parmayla resmi gsterdi. te bu, insanlarn mrleri
boyunca bir iki kere, istisna olarak hissetmek istedikleri ey. Ama ben...ben srekli olarak ve normal
olarak istedim onu.
Yzndeki ifade, gzlerindeki o asude younluk, bu szleri gerek klyordu. Bu n da, bu nn
tam balamn da, bu kenti de.
Galt onu ptnde, Dagny birbirine sarlan kollarnn en byk zaferlerini kucaklamakta
olduunu anlyordu. te bu, acnn da, korkunun da dokunamad gereklikti. Halleyin Beinci
Konertosunun gerekliiydi. stedikleri, urunda mcadele ettikleri ve kazandklar dl buydu.
Kap alnd.
Dagnynin ilk tepkisi geri ekilmek, Galt'nki onu daha ok barna basmak, daha uzun sre
tutmak oldu.
Sonunda Galt ban kaldrdnda glmsyordu Bir tek ey syledi:
imdi cesur olma zaman, dedi.
Dagny onun peinden byk odaya yrd, laboratuarn kapsnn arkalarndan kilitlendiini
duydu. Galt sessizce onun mantosunu tutup giydirdi, kemerini balayp apkasn takmasn bekledi,
sonra kapya yryp at.
eriye giren drt kii, adamakll yapl adamlard. stlerinde askeri niforma vard.
Kalalarnda ikier silah gze arpyordu. Yzleri formdan yoksun, gzleri algszd. Drdncs
liderleriydi. Ufak tefek bir sivildi. Pahal bir palto giymiti. Dzgn bir by, ak mavi gzleri
vard. Halkla likiler dalnda alan entelektelleri andryordu.
Gzlerini krptrarak nce Galta, sonra odaya bakt, bir adm aap durdu, bir adm daha ara,
yine durdu.
Evet? dedi Galt.
Siz...siz John Galt msnz? Adamn sesi fazla yksek kyordu.
Adm yle.
O John Galt msnz?
Hangi?
Radyoda konutunuz mu?
Ne zaman?
Sizi kandrmasna izin vermeyin. Bu metalik ses Dagnyden kmt. Lidere hitap ediyordu.
O...John...Galt. Kant merkeze bildireceim. Gerekeni yapabilirsiniz.
Galt dnp ona, bir yabancya bakar gibi bakt. "Artk bana kim olduunuzu, burada ne
aradnz syler misiniz?
Dagnynin yz de askerlerin yzleri kadar bo bir ifadeye sahipti. Benim adm Dagny Taggart.

lkenin arad adamn siz olduunuz konusunda emin olmak istedim.


Galt, lidere dnd. Pekl, dedi. Ben John Galtm...ama eer sorularnza cevap vermemi
istiyorsanz, u hafiyenizi benden uzak tutun. Parmayla Dagnyyi gsteriyordu.
Lider ok neeli bir sesle, Bay Galt! diye haykrd. Sizinle tanmak byk bir onur! Ltfen
bizi yaln anlamayn, Bay Galt...isteklerinizi karlamaya hazrz...yo, tabi...Bayan Taggartla
grmek istemiyorsanz, grmeyebilirsiniz...Bayan Taggart yalnzca vatanseverlik grevini
yapmaya alyordu, ama...
Onu benden uzak turun dedim,
Biz sizin dmannz deiliz, Bay Galt. Sizi temin ederim ki dmannz deiliz. Dagnyye
dnd. Bayan Taggart, halka paha biilmez bir hizmette bulundunuz. En yksek dzeyde kamu
minnetini hak ettiniz. zninizle buradan sonrasn biz devralalm. Ellerinin yattrc hareketleri,
Dagnyye uzakta durmasn, Galtn gznn nnden ekilmesini nerir gibiydi.
Galt, Ee, ne istiyorsunuz? diye sordu.
Ulus sizi bekliyor, Bay Galt. Tek istediimiz, yanl anlamalar yok etmek. Sizinle ibirlii
yapmann frsatn aryoruz. Eldivenli eli adama sinyal vermekteydi. Yer tahtalar gcrdad,
adamlar dolaplar ap ekmeceleri ama iine sessizce baladlar. Odada arama yapyorlard.
Ulusun ruhu yarn sabah yeniden dirilecek, Bay Galt. Sizin bulunduunuzu rendikleri anda
dirilecek.
Ne istiyorsunuz?
Yalnzca sizi halk adna selamlamak.
Tutuklu muyum?
Neden byle eski moda dncelere yer veriyorsunuz? Bizim iimiz yalnzca sizi sa salim
lke liderliinin en yksek temsilcilerine gtrmek. Orada varlnza acil ihtiya var. Duraklad,
ama cevap alamad. lkenin en st liderleri sizinle grmek istiyor...yalnzca grmek ve dosta
bir anlamaya varmak istiyor,
Askerler odada giysilerden ve mutfak letlerinden baka bir ey bulamyorlard. Ne mektup
vard, ne kitap, ne de gazete. Oda sanki okumas yazmas olmayan birinin odasyd.
Amacmz yalnzca size, toplumdaki hakl yerinizi bulmanz konusunda yardm etmek, Bay Galt.
Kamusal deerinizin farknda deilmi gibisiniz. Farkndaym.
Biz yalnzca sizi korumak iin buradayz.
Kilitli! Askerin biri yumruunu laboratuarn kapsna indiriyordu.
Liderin yznde nazik bir glmseme belirdi. O kapnn ardnda ne var, Bay Galt?
zel eyalarm.
Ltfen aar msnz?
Hayr.
Lider ellerini acl bir aresizlik ifadesiyle ki yana at. Ne yazk ki elim kolum bal.
Emirler...anlarsnz. O odaya girmek zorundayz.
Girin.
Yalnzca formalite. Formalite iin. Durumun dosta halledilmemesi iin hibir sebep yok.
Ltfen ibirlii gsterir misiniz?
Hayr dedim.
Eminim gereksiz yollara tevessl etmemizi istemezsiniz. Cevap alamad. O kapya krma
yetkimiz var, biliyorsunuzdur...ama tabi byle bir ey yapmak istemeyiz. Bekledi, yine cevap
alamad. Askere, Zorlayn o kilidi! dedi sert bir sesle.
Dagny, Galtn yzne bakt. O ifadesizdi. Dosdoru karsna bakyordu. Dagny onun profilinin

rahatszlkla hi ilgisi olmayan izgilerine bakt. Gzleri o kapya dnkt. Kilit kkt. Kare
biiminde, cill bakrd. stnde anahtar delii falan yoktu.
Sessizlik de, izbandutun an hareketsizlii de istem dyd. Drdnc adam elindeki hrsz
letleriyle kapya yavaa yaklat.
Tahta kap kolaylkla bel verdi, baz kk paralar kopup dt, sesleri o sessizlikte silah gibi
patlad. Hrsz leti bakr plakaya saldrdnda, kapnn arkasnda belli belirsiz bir hrt duydular.
Bu ses, bir i ekiinden yksek deildi. Bir dakika sonra kilit frlayp dt, kap titredi, iki santim
kadar araland.
Asker geriye srad, lider yaklat. Admlar hkrk gibi kesik kesikti. Kapy tutup bir
hamlede ardna kadar at. Orada salt bir karanlk grdler.
nce birbirlerine, sonra Galta baktlar. O kprdamyordu. Durmu, karanla bakyordu.
Dagny adamlar alan kapya doru izledi. Fenerlerini ieriye tuttular. Kapnn te yan uzun bir
metal kabuktu. Bombotu. Yalnzca yerde bir toz yn vard. Garip, grimsi beyaz bir tozdu.
Yzyllardr el dememi harabelerde bulunanlara benzer bir toz. Oda bombo bir kurukafay
andryordu.
Dagny ban evirdi. Yzndeki ifade ok belli olmalyd. Az nce o tozun yerine ne olduunu
bildiini adamlara belli etmek istemiyordu. Atlantisteki santralin nnde Galt ona, O kapy amaya
alma, demiti. Eer krmaya kalkrsan, kap yklmadan ok nce, ierdeki makine kendini yok
eder...O kapy amaya alma, diye dnyordu Dagny. Ama u anda o szn grsel formuyla kar
karya olduunu anlyordu: Bir zihni zorlamaya alma.
Adamlar sessizce geri ekildiler, k kapsna doru ilerlediler, sonra kararszlk iinde
durakladlar, birbirlerine baktlar, odann rastgele kelerine baktlar...ekilen sular onlar ortada
brakm gibiydiler.
Galt paltosuna uzanp lidere dnd. Eh, gidelim dedi.
***
Wayne-Falkland Otelinin kat boaltlm, silahl bir kampa dntrlmt. Makineli tfek
tayan nbetiler, kadife hall upuzun koridorlarn her kesinde beklemekteydi. Yangn
merdivenlerinin sahanlklarnda sng takm askerler vard. Ellidokuz, altm ve altmbirinci
katlarn asansr kaplarnda asma kilitler taklyd. Eriim iin yalnzca bir tek asansr ve bir tek kap
braklmt, orada da tam tehizatl askerler nbet tutmaktayd. Giri katndaki lobilerde, restoran ve
dkknlarda garip klkl adamlar gezinip duruyordu. Giysileri fazla yeni ve ar pahalyd. Otelin
normal mterilerinin giyimi taklit edilmeye allm, baarsz olmutu. Bir kere giysiler,
giyenlerin tknaz vcutlarna iyi uymuyordu. adamlar giydii zaman knt olmayacak yerlerde,
silahl adamlar giydiinde kntlar gze arpmaktayd. Otelin her giri knda Tommy tayan
muhafz gruplar grlyor, ayrca dier binalarn yan sokaklara bakan pencerelerinde bile
mevzilenmi olduklar dikkati ekiyordu.
Bu kampn tam orta yerinde, altmna katta, Wayne-Falkland Otelinin Kral Dairesi diye bilinen
sitte, saten perdelerin, kristal avizelerin, heykeltralar elinden kma iek garlandlarnn arasnda,
John Galt, zerinde pantolonu ve gmleiyle, brokar kapl bir koltua oturmu, tek ayan kadife bir
pufa uzatm, ellerini ensesine kenetlemi, tavana bakmaktayd.
Bay Thompson onu bu pozda buldu. Sabahn beinden beri nbet tutmakta olan drt asker saat
onbirde kapy ap onu ieriye aldlar, sonra kapy tekrar kilitlediler.
Bay Thompson arkasnda kilidin sesini duyup ka yolunun kesildiini, tutukluyla babaa
kaldn fark edince ksa sreli bir tedirginlik duydu. Ama sonra gazete manetlerini ve radyo
anonslarn hatrlad. afaktan bu yana verilen mesajlar belliydi: John Galt bulundu!...John Galt

New Yorkta!...John Galt halkn amacna katld!...John Galt, lke liderleriyle toplant hlinde, tm
sorunlarmza hzla zmler bulunmas amacyla alyor!...Bunlar hatrlaynca, mesajlarn doru
olduuna kendini de inandrmaya alt.
Koltua doru yrrken, Vay vay vayy! dedi prl prl bir sesle. Demek, tm patrty
balatan gen sizsiniz...Aa...Kendisini inceleyen koyu yeil gzlere baknca birdenbire arm
gibiydi. ey ben...sizinle tantm iin sevincimden uuyorum, Bay Galt...sevincimden uuyorum.
Ardndan, Ben Bay Thompsonm, biliyorsunuz, dedi.
Galt, Memnun oldum, diye cevap verdi
Bay Thompson bir koltua, neeli iadam tavryla yerleti. Sakn burada tutucuymusunuz gibi
sama sapan fikirlere saplanmayn. Eliyle oday gsterdi. Buras cezaevi deil, gryorsunuz. Size
nazik davranacamz belli oluyor. Byk adamsnz, ok byk adamsnz...biz de farkndayz. Siz
rahatnza bakn. Cannz ne isterse syleyin. Emrinize itaat etmeyen bir salak karsa, hemen kovun.
Dardaki askerlerden biri sinirinize dokunursa, syleyin yeter...hemen yerine bakasn tayin ederiz.
Beklenti iinde duraklad. Hi cevap alamad.
Sizi buraya getiriimizin tek bir sebebi var, o da konumak isteyiimiz. Bu yolu semezdik, ama
baka seenek brakmadnz. Hep saklandnz. Bizimse tek istediimiz, size bizi yanl anladnz
sylemekti.
ki elini at. Avular yukar dnkt, yznde sevimli bir glmseme vard. Galtn gzleri
onu izliyor, ama cevap gelmiyordu.
Yaman bir konuma yaptnz. Tanrm, amma hatipsiniz! lkeye bir eyler yaptnz siz...ne
yaptnz, nasl yaptnz, bilmiyorum, ama yaptnz. nsanlar sizde var olan bir eyi istiyor gibi
grnyorlar. Ama bizim buna kesinlikle kar kacamz dndnz, yle deil mi? te orada
yanldnz. Buna kar deiliz. ahsen ben, o konumanzn pek ok mantkl ynnn olduunu
dnyorum. Evet, kesin yle. Tabii sylediiniz her eye de katlamam...ama olsun varsn. Her
eye katlmamz beklemezsiniz, deil mi? Gr farkllklar...at yarlarn bile buna borluyuz. Ben
fikrimi deitirmek konusunda her zaman istekliyimdir. Her tartmaya amdr.
Davetkr bir pozda ne eildi. Yine cevap gelmedi.
Dnya karmakark bir cehennem. Sizin de sylediiniz gibi. O noktada katlyorum size. Bir
ortak noktamz var. Oradan balayabiliriz. Bu konuda bir eyler yaplmas art. Benim tek
istediim...Bakn, diye bard birdenbire. Neden sizinle konumama izin vermiyorsunuz?
Benimle konuuyorsunuz ite.
Ben...ey, yani...ne demek istediimi biliyorsunuz.
Tamamyle.
E, ne diyorsunuz?
Hibir ey.
H?!
Hibir ey.
f, hadi canm!
Sizinle konumay ben istemedim.
Ama...ama bakn!...tartacamz eyler var.
Benim yok.
Bay Thompson ksa bir sessizlikten sonra, Bakn dedi. Siz eylem adamsnz. Pratik
insansnz. Tanrm, hem de nasl pratiksiniz! Hakknzda emin olamadm baz eyler varsa bile,
bundan kesinlikle eminim. Deil misiniz? Pratik mi? Evet.
Eh, ben de yleyim. Ak konuabiliriz. Kartlarmz masaya aabiliriz. Ne peinde olursanz

olun, size bir anlama neriyorum.


Ben anlamalara her zaman amdr.
Biliyordum! diye bard Bay Thompson. Zafer kazanm gibiydi. Yumruunu kendi dizine
indirdi. Sylemitim onlara...btn o sersem entellektel nazariyatlara...Wesley gibi!
Ben anlamalara her zaman am...bana bir deer sunabilecek herkesle!
Bay Thompson cevap vermeden nce neden bir saniye geciktiini anlayamamt. Eh, kendi
biletini kendin yaz, arkada! Kendi biletini kendin yaz! Bana sunacak neyiniz var?
Her ey!
Mesel?
Ne isterseniz. Size ynelttiimiz ksa dalga mesajlarmz alm mydnz?
Evet.
Size koullarnza uyacaz dedik. Ne isterseniz. Ciddiydik.
Radyoda benim, pazarlk edecek koullarm olmadn sylediimi duymu muydunuz? Ben de
ciddiydim.
Ama, bakn, bizi yanl anlamsnz! Sizinle mcadele edeceimizi sanmsnz. Etmeyeceiz.
O kadar kat deiliz. Her fikri deerlendirmek niyetindeyiz. Neden arlarmza cevap verip bizimle
bulumaya gelmediniz? Neden geleyim?
nk...sizinle lke adna konumak istiyorduk.
Sizin lke adna konuma hakknz kabul etmiyorum.
imdi, bak buraya, ben hi alk olmadm...ey, tamam, peki, beni biraz dinleseniz olmaz
m? Dinlemez misiniz?
Dinliyorum.
lke korkun bir durumda. nsanlar alktan lyor, ekip gidiyor, kayboluyor, ekonomi
paralanyor, hi kimse hibir ey retmiyor. Ne yapacamz bilemiyoruz. Siz biliyorsunuz.
arklar nasl dndreceinizi biliyorsunuz. Tamam, biz de teslim olmaya hazrz. Ne yaplacan
bize sizin sylemenizi istiyoruz.
Ne yaplacan syledim?
Neymi?
Yoldan ekilin.
Bu imknsz! Hayal bu! Olacak ey deil!
Grdnz m? Konuacak bir ey yok demitim.
Durun bir dakika! Durun! Arlklara kamayalm! Her zaman bir orta yol vardr. Her eyi
birden elde edemezsiniz. Biz henz...henz ona hazr deiliz. Devlet mekanizmasn frlatp atmamz
bekleyemezsiniz. Sistemi korumamz gerek. Ama deitirmeye istekliyiz. Onu istediiniz biimde
deitiririz. nat, teorik dogmatistler deiliz...esneiz. Ne derseniz yaparz. dn veririz. Elli-elli
krrz. Politika alann elde tutar, ekonomi alann size devrederiz. lkenin retimi sizin alannz
olur. Tm ekonomiyi size hediye ederiz. stediiniz gibi ynetirsiniz, emirler verir, ynergeler
karrsnz...kararlarnz uygulamak zere devletin organize gc de emrinizde olur. Hepimiz
sznze uyarz, benden balayp en alt kademeye kadar. retim alannda, ne derseniz o olur. Siz bu
lkenin...Ekonomik Diktatr olursunuz.
Galt patlayp glmeye balad.
Bay Thompson! oke eden, o gln basit, elenen tonuydu. Neyiniz var sizin?
Demek dn vermekten siz bunu anlyorsunuz, yle mi?
Yani ne...? yle srtp durmayn orada!...Beni tam olarak anladnz sanmyorum. Size
Wesley Mouchun iini teklif ediyorum, Hi kimsenin teklif edebilecei daha byk bir mevki

yok!...Cannz ne isterse yapabileceksiniz. Kontrollerden holanmyorsanz, kaldrrsnz. Daha


yksek krlar, daha dk cretler istiyorsanz...emredin, yle olsun. Byk patronlara zel
imtiyazlar istiyorsanz, verin onlara onu. Sendikalardan holanmyorsanz, kaldrlsnlar. Serbest
ekonomi istiyorsanz, insanlara emredin, zgr olsunlar! Nasl isterseniz yle oynayn oyunu. Ama
arklar dndrn. lke bir dzene girsin. nsanlar yeniden almaya balasn. Onlarn retim
yapmalarn salayn. Kendi adamlarnz geri getirin...beyni olanlar. Bizi bar, bilimsel, sna bir
aa sokun ve refaha ulatrn.
Silah zoruyla m?
imdi, bakn ama...Ben...Nesi bu kadar komik bunun?
Bana bir tek ey syler misiniz: Radyoda sylediklerimin tek kelimesini bile duymam gibi
yapabiliyorsunuz diye, benim de o szleri sylememi gibi davranmaya raz olacam nereden
karyorsunuz?
Ne demek istediinizi anlamyorum! Ben...
Bo verin. Cevap gerektiren bir soru deildi. Zaten ilk ksm, ikinci ksmn cevaplyor.
H?
Ben bu sizin trnzde oyunlar oynamam, arkada...tercme istiyorsanz, anlam bu.
Yani teklifimi red mi ediyorsunuz?
Reddediyorum.
Ama neden?
Bunu radyoda anlatmak saatimi ald.
f, onlar yalnzca teori! Ben gerek iten sz ediyorum. Size dnyann en byk iini teklif
ediyorum. Bunda ne kusur var, syler misiniz?
saatte anlattm ey, bunun ilemeyeceiydi.
Siz iletebilirsiniz.
Nasl?
Bay Thompson iki elini at. Ben bilmem. Bilsem, size gelmezdim. Bulmak size kalm. Sna
deha olan sizsiniz. Her eyi zebilirsiniz.
Ben yaplamaz dedim.
Ama siz yapabilirsiniz.
Nasl?
Bir ekilde. Galtn sesli sesli gldn duydu, sonra ekledi. Neden olmasn? Syleyin
bana, neden olmasn?
Peki, syleyeyim. Benim Ekonomik Diktatr olmam m istiyorsunuz? Evet!
Ve her emrimi yerine mi getireceksiniz?
Harfiyen!
O hlde, ie tm gelir vergilerini kaldrmakla balayn.
Yo, olamaz! diye bard Bay Thompson. Ayaa frlamt. Onu yapamayz! O...o retim
alan deil. O datm alan. Devlet memurlarna nasl maa veririz?
Devlet memurlarn kovun.
Yo, hayr! Oras politik alan! Ekonomi deil! Politikaya karamazsnz!Her eye birden sahip
olamazsnz!
Galt ayaklarn pufun zerinde stste ara, brokar koltua daha rahat yasland. Tartmay
srdrmek istiyor musunuz? Yoksa mesaj anladnz m? Ben yalnzca... Sustu.
Benim ana noktay anladma inandnz m?
Bay Thompson bar yapmak istiyormuasna oturduu koltuun kenarna yeniden yerleti

Bakn, dedi. Tartmak istemiyorum. Ben mnazaralarda o kadar iyi deilimdir. Ben eylem
adamym. Zaman dar. Tek bildiim, sizin akll biri olduunuz. Tam bize gereken tr akl. Her eyi
yapabilirsiniz. arklar dndrebilirsiniz... eer isterseniz.
Peki, sizin dilinizde cevap vereyim. stemiyorum. Ekonomik Diktatr olmak istemiyorum.
nsanlara zgr olmalarn emretmeye yetecek ksack sre iin bile...zaten rasyonel insan o emri
gerisingeri benim suratma frlatr, nk kendi haklarn bilir, o haklarn sizin ya da benim emrimle
verilip alnamayacan da bilir.
Bay Thompson ona dnceli gzlerle bakarak, Sylesenize bana, dedi. Siz neyin
peindesiniz?
Radyoda syledim size.
Anlamyorum. Kendi bencil karlarnz iin yola ktnz sylediniz, ki bunu
anlayabiliyorum. Ama u anda elde edemeyip de, ilerde elde edebileceiniz ne olabilir ki
bekliyorsunuz? Size her eyi biz kendimiz, tabak iinde sunuyoruz. Ben sizi bir egoist sanmtm...ve
de pratik bir insan, olduunuzu dnmtm. Her istediinizi elde etmenizi salayacak ak ek
sunuyorum size...siz de bana, istemiyorum diyorsunuz. Neden?
nk ekinizin karl yok.
Ne?
nk bana sunabileceiniz bir deer yok.
Size her istediinizi sunabilirim. Syleyin yeter.
Siz syleyin.
Eh, servetten ok sz etmitiniz. Eer istediiniz paraysa...size bir dakikada verebileceimi, siz
mr boyunca kazanamazsnz. Bir milyar dolar ister misiniz? u anda, hemen u dakika...net bir
milyar dolar?
Onu benim retmem gerekir ki, siz bana verebilesiniz, yle mi?
Hayr, ben devlet hzinesinden, demek istiyorum. Gcr gcr yeni para...ya da...belki altn, eer
tercih ederseniz.
Onunla ne satn alabilirim?
f, bakn, lke bir kere ayaa kalknca...
Yani onu ben ayaa kaldrnca m?
Eh, ileri kendi ynetiminize gre yrtmek isterseniz, asl amacnz g sahibi olmaksa, bu
lkedeki her kadn, erkek ve ocuun emirlerinizi yerine getireceini, ne derseniz yapacan garanti
edebilirim.
Ben onlara nasl yaplacan rettikten sonra m?
Kentli etenize bir eyler isterseniz...hani u ortadan kaybolmu adamlara...i, mevki, yetki,
vergi muafiyeti, herhangi bir zel imtiyaz...adn syleyin, hemen sahip olsunlar.
Ben onlar geri getirdikten sonra m?
E peki ne istiyorsunuz?
Benim size ne ihtiyacm var?
H?
Siz olmadan elde edemeyeceim neyi sunuyorsunuz bana?
Bay Thompson'n gzlerine farkl bir ifade gelmiti. Biraz geriledi. Kapana skm gibiydi. lk
defa olarak, Galta dosdoru bakt, sonra yavaa, Ben olmadan u anda bu odadan kamazsn,
dedi Galt glmsedi. Doru.
Hibir ey retemezsin. Burada alktan lebilirsin.
Doru.

Eh, anlamyor musun? O neeli ton, Bay Thompsonun sesine geri dnvermiti. Deminki
imadan sonra, artk tatszlktan kanlabileceini, mizaha geri dnlebileceini gstermek ister
gibiydi. Benim sana sunduum, kendi hayatn.
Galt yavaa, O sizin deil ki sunasnz, Bay Thompson, dedi.
Sesindeki bir ey. Bay Thompsonn ona hzla bakp sonra da gzlerini hzla karmasna yol
at. Galtn glmsemesi hemen hemen yumuak saylabilecek trdendi.
imdi, dedi Galt. Sfrn bir hayata ipotek koyamayacan sylediimde ne demek istediimi
anladnz m? Ancak ben size yle bir ipotek sunabilirim...ki sunmuyorum. Bir tehdidin kaldrlmas,
deme saylmaz, Bir olumsuzun silinmesi dl deildir. Silahl kabadaylarnzn geri ekilmesi bir
zendirici deildir. Beni ldrmemeyi nermek bir deer sunmak deildir.
Kim...kim sz etti sizi ldrmekten?
Kim baka eyden sz ediyor ki? Beni burada silah zoruyla, lm tehdidiyle tutuyor
olmasaydnz, hi benimle konuma ans bulamayacaktnz. Ve elde edebileceiniz tek ey de o. Ben
tehditlerin kaldrlmas karlnda deme yapmam. Kendi hayatm hi kimseden satn almam.
Bay Thompson en bir sesle, Bu asla doru deil, dedi. Bacanz krlsa, doktora onu yerine
oturtmas iin para verirsiniz.
Kran oysa, o zaman vermem. Bay Thompsonn sessizlii karsnda glmsedi. Ben pratik
adamm, Bay Thompson. Yaayabilmek iin benim kemiklerimi krmak zorunda olan birini ayakta
tutmak bence pratik deil. Bir yandalar etesini korumak da pratik deil,
Bay Thompson dnceli grnd, sonra ban iki yana sallad. Bence pratik deilsin, dedi.
Pratik bir insan, gerekleri grmezden gelmez. Durum farkl olsayd diye dnmekle ya da
deitirmeye almakla vakit ziyan etmez. Her eyi olduu gibi ele alr. Elimizdesin. Bu bir gerek.
stesen de, istemesen de, bu gerek. Ona gre davranmalsn.
Ona gre davranyorum.
Yani demek istediim, ibirlii yapmalsn. Var olan durumu anlamal, kabul etmeli, ona uyum
salamalsn.
u anda zehirlenmi olsaydnz, ona uyum mu salardnz, yoksa durumu deitirmeye mi
alrdnz?
O farkl! O fiziksel!
Yani fiziksel gerekler deitirilmeye aktr, ama sizin kaprisleriniz ak deildir, yle mi?
H?
Yani fiziksel doa, insanlara uydurulabilir, ama sizin kaprisleriniz doa kanunlarnn
zerindedir, insanlarn size uyum salamas gerekir, yle mi?" Benim demek istediim, bizim
elimizde olduun.
Silah tutan elinizde mi?
f, unut silah! Ben...
Ben hibir gerei unutamam, Bay Thompson. Pratik olmaz o zaman. Peki yleyse: Silah
bende. Ne yapacaksn bu konuda?
Ona gre davranacam. Size itaat edeceim.
Ne?
Ne yap derseniz yapacam.
Ciddi misin?
Ciddiyim. Harfiyen. Bay Thompsonn yzndeki hevesin snmeye baladn, yerini bir
aknla braktn gryordu. Ne isterseniz yaparm. Ekonomik Diktatr ofisine tan derseniz,
tanrm. Masaya otur derseniz, otururum. Ynerge yaynla derseniz, hangi ynergeyi istemiseniz

yaynlarm
Ama ben hangi ynergelerin yaynlanmas gerektiini bilmiyorum.
Ben de bilmiyorum.
Upuzun bir sessizlik oldu.
Ee?" dedi Galt. Nedir emirleriniz?
lkenin ekonomisini kurtarman istiyorum!
Nasl kurtarlacan bilmiyorum.
Yolunu bulman istiyorum!
Nasl bulunacan bilmiyorum.
Dnmeni istiyorum
Silahla bunu bana nasl yaptracaksnz. Bay Thompson?
Bay Thompson ona sessizce bakt...Galt bu arada, o gepgergin dudaklarda, dar frlayan
enede, kslan gzlerde, delikanllk yalarna zg bir felsefi ifadeyi grd: Senin dilerini
dkerim! O zaman glmsedi Galt.
Dosdoru ona bakyor, seslendirilmemi cmleyi duymu da nemsememi gibi bakyordu. Bay
Thompson gzlerini kard.
Hayr dedi Galt. Dnmemi istemiyorsunuz. Bir insan, kendi seimi ve yargs dnda
hareket etmeye zorladnzda, onun ilk nce dnmeyi askya almasn istersiniz. Onun bir robota
dnmesini istersiniz. Ben de sz dinlerim.
Bay Thompson iini ekti. aresizlik yanstan samimi bir sesle, Anlamyorum, dedi. Bir
terslik var, bulamyorum. Neden bel isteyesin? Seninki gibi bir aklla...kimi olsa yenersin. Ben
seninle boy lemem, sen de bunun farkndasn. Neden bize katlm gibi yapmyor, sonra
kurnazlkla beni alt edip kontrol kapmyorsun?
Sizin teklif ediinizle ayn neden...kazanan siz olursunuz da ondan.
H?
nk sizin trnzn yzyllardan beri var olmay srdrmesinin sebebi, sizden iyi olanlarn
hep sizi, sizin artlarnzla yenmeye kalkmas. Kabadaylarnzn kontrol konusunda sizinle
yarmaya kalksam, hangimiz kazanrdk? Tabii, numara yapabilirim...ama ekonominizi, sisteminizi
kurtaramam, onlar zaten artk hibir ey kurtaramaz...ama yok olurum, sizin kazancnz da, gemite
hep kazandnz ey olur: Bir gecikme, bir grev dnemi daha, bir yl daha...bir ay...evrenizde
kalm olan en iyi insanlardan, bu arada benden, szdrabileceiniz umut ve abalarn pahasna.
Peinde olduunuz ey bu, menzilinizin uzunluu da ancak o kadar. Bir ay m? Bir haftaya da raz
olursunuz...naslsa her seferinde yeni bir kurban daha bulunur. Ama bu sefer son kurbannz
buldunuz...tarihsel roln oynamay reddeden kurban. Oyun bitti, arkada.
f, bunlar yalnzca teori! diye terslendi Bay Thompson. Sesi biraz fazla tiz kmt. Gzleri
odann drt kesinde dolayor, kendisi ayaa kalkm da volta atyormu gibi geziniyordu.
Kurtulmak ister gibi kapya bakt. Yani, bir sistemden vazgemezsek yok olacamz m
sylyorsun? diye sordu.
Evet.
O zaman, sen elimizde olduuna gre, sen de bizimle birlikte yok mu olacaksn?
Olabilir.
Yaamak istemiyor musun?
htirasla istiyorum. Bay Thompson'n gzndeki bir anlk prlty grd, glmsedi. Size
dahasn da syleyeyim: Yaamay sizden ok daha youn biimde istediimin farkndaym. Sizin
buna gvendiinizin de farkndaym. Aslnda sizin yaamay hi istemediinizi de biliyorum. Onu

isteyen benim. Bu kadar ok istediim iin de, onun yerine baka bir ey ikame etmeyi kabul
etmiyorum.
Bay Thompson ayaa frlad. Bu doru deil! diye haykrd. Benim yaamak istemediim
doru deil...hi deil! Neden yle konuuyorsun? Bacaklar birbirine bitiik, ayaktayd. Birdenbire
m gibi bir hli vard. Neden yle eyler sylyorsun? Ne demek istediini hi anlamyorum.
Birka adm geriledi. Hem benim silahl adam tipi olduum da doru deil. yle deilim. Niyetim
sana zarar vermek deil. Hi kimseye zarar vermek istemedim ben. nsanlarn beni sevmesini isterim.
Senin dostun olmak isterim...dostun olmak isterim! Bu lk, genel olarak dnyaya ynelik, adressiz
bir haykrt.
Galt'n gzleri ona bakyordu. Bu gzlerde hibir ifade yoktu, ne grdne dair hibir ipucu
vermiyordu. Yalnzca bireyleri grd belliydi.
Bay Thompson birdenbire, acelesi varm gibi hzla hareket etmeye balad. Benim gitmem
gerek, dedi. ok...pek ok randevum var. Daha sonra tekrar konuuruz. Sen dn. Acelesi yok.
Sana bask yapmaya almyorum. Rahatna bak, evindeymi gibi davran. stediini syle,
getirsinler...yiyecek, iki, sigara, her eyin en iyisi. Galtn giysilerini iaret edercesine elini sallad.
Kentin en pahal terzisine, senin iin biraz klk kyafet dikmesini syleyeceim. En iyi eylere
alman istiyorum. Rahat etmeni ve...Baksana, dedi birdenbire ar rahat bir sesle. Ailen falan var
m? Grmek istediin akrabalarn?
Yok.
Arkadalarn?
Yok.
Sevgilin var m?
Yok.
Yani...yalnzlk ekmeni istemiyorum da! Ziyaretiye izin verebiliriz. Kim olursa. Adn syle,
yeter...sevdiin biri falan varsa.
Yok.
Bay Thompson kapda bir an duraklad, dnp Galta bakt, ban iki yana sallad. Seni
anlayamyorum, dedi. Seni hi anlayamyorum.
Galt glmsedi, omuz silkti, cevap verdi: John Galt kim?
***
Wayne-Falkland Otelinin giriinde, sulu kar damlalarn gl bir rzgr evirip duruyor,
silahl nbetiler oradaki k halkasnn ortasnda garip bir aresizlik grnm yanstyordu.
Kafalarn emi, srtlarn kamburlatrmlard. Isnabilmek iin silahlarn kavramlard. Tm
kurunlar u frtnaya sksalar bile, yine de rahatlayamayacaklarm gibi.
Kar kaldrmda Chick Morrison, etlidokuzuncu kattaki toplantya katlmak zere otele
yaklarken, miskin admlarla oradan gemekte olan tek tk insann silahl muhafzlara bakma
zahmetine bile katlanmadn gryordu. Oradaki gazetecinin tezghndan, John Galt Refah
Vaadediyor diye haykran manetlere de bakmyorlard zaten.
Chick Morrison ban tedirginlikle iki yana sallad. Alt gndr ba sayfa haberiydi bu olay.
lke liderleriyle John Galtn birlikte yeni politikalar retmeye altklar anlatlmaya allyordu.
Ama hibir netice alnamamt. nsanlar yerlerinden hi kprdamyordu. evrelerinde olup bitenleri
grmyormu, hatt bunlara aldrmyormu gibiydiler. Kendisi geerken de kimse onu fark etmiyordu.
Yalnzca yrtk prtk giysiler iindeki yal bir kadn, tam otelin kapsna geldii srada ona elini

sessizce uzatt. Morrison hzla geti, kadnn plak avucunda yalnzca sulu karn damlalar kald.
Bay Thompsonn ellidokuzuncu kattaki odasnda, evrelenmi oturanlarn yzlerine bakt anda
Chick Morrisonn sesinin atlamasna yol aan ey, o sokaklarn eski hlini hatrlyor olmasyd. O
anda orada bulunan insanlarn yzleri de onun atlayan sesine uymaktayd. John Galtn ibirlii
yaptna ilikin onca basn aklamas hibir sonu vermiyor. nsanlarn umrunda deil. Tek
kelimesine bile inanmyorlar. Bazlar, o asla ibirliine yanamaz, diyor, ou da zaten onu ele
geirdiimize bile inanmyor. nsanlara ne oldu, anlamyorum. artk hibir eye inanmaz oldular.
ini ekti. Evvelsi gn Clevelandda fabrika kapand. Dn de Chicagoda be fabrika kapand.
San Franciscoda...
Bay Thompson, Biliyorum, biliyorum, diye terslendi, kakoluyla boynunu daha bir korumaya
alt. Binann kalorifer tesisat bozulmutu. Baka seenek yok. Teslim olup ii devralmak
zorunda. Mecbur buna!
Wesley Mouch tavana bakt. Onunla bir daha konumam istemeyin, deyip rperdi. Ben
denedim. O adamla konuulmuyor.
Chick Morrison, Bay Thompsonn seyyar baklarnn kendi zerinde durakladn grnce,
Ben...ben yapamam, Bay Thompson! diye bard. lle yap derseniz de, istifa ederim! Onunla bir
daha konuamam! Zorlamayn beni!
Dr. Floyd Ferris, Hi kimse konuamaz onunla, dedi. Zaman kaybndan baka bir ey deil.
Dediklerinizin tek kelimesini bile duymuyor.
Fred Kinnan kkrdad. Yani ok fazla duyuyor, demek istiyorsun, yle deil mi? Daha da
beteri, cevap bile veriyor.
Mouch, Neden tekrar denemiyorsun? diye kt ona. Pek zevk aldn besbelli. Neden onu sen
ikna etmeye almyorsun?:
Kinnan, Olamayacam biliyorum da ondan, dedi. Kendini kandrma, arkada. Onu kimse
ikna edemez. Ben de iki kere deneyecek deilim...Zevk almaya gelince...Yznde bir aknlk
ifadesiyle, Evet, yle, dedi. Gerekten de zevk aldm.
Neyin var senin? Onu beenmeye mi balyorsun? Onun seni ikna etmesine izin mi vereceksin?
Ben mi? Kinnan tatsz tatsz kkrdad. O benim ne iime yarar ki? O kazanrsa, kubura ilk
yuvarlanan ben olurum...yalnzca... Gaml baklar tavana dnd. "Yalnzca...ak konuan biri.
Bay Thompson, "Kazanmayacak! diye terslendi. Olacak ey deil!
Uzun bir sessizlik oldu.
Wesley Mouch, Ban Virginia'da alk ayaklanmalar var, dedi. Teksasl iftiler de...
Chick Morrison aresizlik iinde, Bay Thompson! diye bir lk art. Belki...halkn onu
grmesini salamalyz...bir mitingde falan...ya da belki televizyonda...yalnzca grsnler...gerekten
elimizde olduuna inansnlar diye...insanlara umut verir, bir sre iin...bize biraz zaman kazandrr.
Dr. Ferris, "ok tehlikeli, diye kestirip att. Onu halkn yanna bile yaklatrmamakta yarar
var. Neler yapabileceini kimse bilemez.
Bay Thompson, Raz olmak zorunda, dedi inatla. Bize katlmak zorunda. Birinizden biri
mutlaka...
Eugene Lawson, Hayr! diye bard. Ben deil! Ben onu grmek istemiyorum! Bir kere bile!
Buna inanmak istemiyorum!
Neye? James Taggartn sesi tehlikeli saylacak kadar ak bir alayclk tayordu. Lawson
cevap vermedi. Neden korkuyorsun? Taggartn sesindeki tiksinti anormal derecede gerilimliydi.
Sanki bakasnn korkusunu seyrederken kendi korkusuna daha kolay meydan okuyabiliyordu. Neye
inanmaktan korkuyorsun, Gene?

nanmayacam! Asla! Lawsonn sesi yar homurtu, yar iniltiydi. nsanla duyduum inanc
ykamazsnz! Byle bir adamn varolmasna izin vermemeliydiniz! Acmasz bir bencil ve...
Bay Thompson hor gren bir sesle, u entellektellere bak! dedi. Onunla onun dilinde
konuabilirsiniz sanmtm...ama hepinizi korkuttu, Fikirler, ha? Ne oldu fikirlerinize imdi? Bir
eyler yapn! Bize katlmasn salayn! Kazann onu!
Mouch, Sorun onun hibir ey istememesinde, dedi. "Hibir ey istemeyen birine ne
nerebiliriz ki?
Kinnan, "Yani yaamak isteyen birine ne nerebiliriz, demek istiyorsun!" diye sze kart.
James Taggart, Kes sesini! diye hrlad. Neden yle diyorsun? Ne drtyor seni?
Kinnan, Ya seni bartan ne? dedi.
Bay Thompson, Susun hepiniz! diye emretti. Birbirinizle kavga etmekte stnze yok, ama
gerek bir adamla savamaya gelince...
Lawson, Yani sizi de mi kazand? diye bard.
Bay Thompson bezgin bir sesle, f, sakin olun hepiniz, dedi. O adam benim mrmde
grdm en salam itolu. Siz anlayamazsnz. Daha salam olmaz... Sesine bir hayranlk glgesi
gelmiti. Daha salam olmaz...
Dr. Ferris, Sert adamlar ikna etmenin de yollar vardr diye mrldand. Daha nce size
anlatmtm.
Bay Thompson, Hayr! diye feryat etti. Hayr! Sus sen! Seni dinlemeyeceim! Duymak bile
istemiyorum! Elleri telala hareket ediyor, sanki adn koymak istemedii bir eyi defetmeye
alyordu. Ona syledim...doru deil, dedim...biz yle deiliz...ben asla bir..Ban iddetle iki
yana sallad, kendi szleri bilinmedik bir tehlike oluturuyormu gibi davrand. Hayr, bakn
ocuklar, benim demek istediim...pratik olmamz gerek...ve de tedbirli. ok tedbirli. Bu ii bar
yolla zeceiz. Onu kendimize dman etmek istemeyiz...ona bir zarar vermek de istemeyiz. Bana
bir ey gelmesi tehlikesini asla gze alamayz. nk...nk o gitti mi, biz de gittik demektir. O
bizim son umudumuz. Kendinizi kandrmayn. O giderse biz de yok oluruz. Hepiniz biliyorsunuz.
Gzleri evresindeki yzleri dolat. Evet, biliyorlard.
Ertesi sabah yaan sulu kar gazetelerin n sayfalarna derken, lke liderleriyle John Galt
arasnda bir gn nce yapc ve uyumlu bir toplant yapldna ilikin haberleri slatyordu. John
Galt Plan yaknda aklanacak, diyordu manetler. Geceki karlar, dam km bir evin iindeki
mobilyalar mahvetmiti. Sahibi ortadan kaybolan bir fabrikada da iiler kapal veznenin nnde
kuyruk olmu, slana slana bouna beklemilerdi.
Ertesi sabah Wesley Mouch, Bay Thompsona bilgi verdi: Gney Dakota iftileri eyalet
bakentine doru yrye geti, nlerine kan her resmi binay, onbin dolardan fazla edebilecek her
evi yakyorlar.
Ayn gnn akamnda da, California para para oldu, diye haber aktarmay srdrd. Bir
i sava sryor orada...herhalde...ama kimse emin deil. ABDden ayrlacaklarn ilan ettiler. Ama
iin banda kimin olduunu bilen yok. Eyaletin her yannda silahl atmalar var. Bir yanda
Chalmers Anann Halk Partisiyle Dou hayranlarnn soya klt, br yanda, birka eski petrol
kuyusu sahibinin ynettii Tanrya Dn denilen bir grup.
Ertesi sabah arl olarak gelen Dagny odaya girdiinde, Bay Thompson, Bayan Taggart!
diye inledi. Ne yapacaz?
Bu kadnda rahatlatc bir enerji varm gibi hissediyordu. Kendine hakim bir yz vard
karsnda. Ama o ifadenin dakikalar boyunca srdn ve hibir duygu yanstmadm grmek biraz
tedirginlik yaratyordu. Onun yz de dierlerinin yz gibi, dedi iinden. Yalnzca aznn

ifadesindeki o dayankllk...
Size gveniyorum, Bayan Taggart, diye yalvard Bay Thompson. Sizdeki akl, benim
ocuklarn hepsinden fazla. lkeye yararnz da onlarn hepsinden fazla...onu bize bulan siz oldunuz.
Ne yapacaz imdi? Her ey para para olurken, bizi bu ukurdan ancak o karabilir...ama
yapmyor. Reddediyor. Liderlik etmeyi reddediyor. mrmde byle ey grmedim...emtmeye hevesi
olmayan bir adam. Emir versin diye yalvardk ona...o ise yalnzca emirleri yerine getirmek istediini
syledi! Olacak ey deil!
Gerekten yle.
Siz ne anlam veriyorsunuz buna? O adam anlayabiliyor musunuz?
Kstah bir egoist, dedi Dagny. htirasl bir servenci. Snrsz ataklyla dnyann en byk
kumarn oynuyor.
Ne kolay, diye dnyordu iinden. Eskiden olsa, kullanlan dili bir onur tac sayd
zamanlarda olsa, zor olurdu. O sralarda, her szn yeminli ifade veriyormuasna sarf ederdi.
Gerei syleyeceine, insanlara sayg gstereceine yeminli. imdi ise yalnzca baz sesler
karmaktan ibaretti. Cansz varlklara ynelik anlamsz sesler. Gereklik, insanlk, onur gibi
kavramlarla ilgisi olmayan szler.
lk sabah Bay Thompsona John Galt nasl bulduunu, evini nasl kefettiin] aklamak kolay
olmutu. Adamn yutkunup glmseyiini seyretmek, Aferin kzma! diye barn dinlemek de
kolay olmutu. Bunu sylerken, bir yandan da yardmclarna zafer dolu baklar yneltiyor, bu kadna
gvenmekte ne kadar hakl olduunu kantlanm gibi davranyordu. Galta fkeli bir nefret yneltmek
de kolay olmutu. Onun fikirlerine katldm gnler olmutu, ama benim demiryolumu mahvetmesine
izin veremem! Bay Thompson da buna karlk, Kayglanmayn, Bayan Taggart, biz sizi ondan
koruruz! demiti.
Buz gibi zeknn somutlam havasna brnmek. Bay Thompson'a be-yzbin dolarlk dl
hatrlatmak da kolay olmutu. Dagnynin sesi bak gibi keskindi bunu sylerken. Yazar kasa, fi
karyormu gibiydi. Bay Thompson'n yz kaslarndaki bir anlk duraklamay, ardndan onu izleyen
daha parlak, daha geni glmsemeyi grmt...bunu hi beklemediini, ama grmekten honut
olduunu, Dagnynin nem verdii eyleri yeni yeni rendiini, o eylerin ok iyi anlayabildii
eyler olduunu ilan eden bir glmseme. Tabi, Bayan Taggart! Elbette! O dl sizindir...tmyle
sizin! ekiniz size gnderilecektir!
Kolay olmutu, nk kendini bu dnya olmayan korkun bir yerdeymi gibi hissetmiti. O
diyarda szleriyle hareketlerinin gerek olmadn hissediyordu...gerein yansmas da deildi bu.
Yalnzca arptan aynalardaki grntlerdi, nk bilin de bilin deildi orada, iinde incecik bir
tek akkor telin yanan basnc vard. Seyir rotasn seen ibre gibi. Tek kaygs oydu Dagnynin...Onun
gvenlii.Geri kalan, ekilden yoksun bir eriyikti...yar asit, yar sis.
Ama onlar hep bu durumda yayorlar, diye dnd rperetek. Anlayamad onca insan.
stedikleri byle yaamakt. Bu lastiksi gerei seiyor, numara yapyor, arptyor, kandryor, dl
olarak da herhangi bir Bay Thompsonn panikten kamam gzlerindeki ifadeyi bekliyorlard. Byle
bir durumu seenler...yaamak istiyor olabilir mi, diye dnd.
Bay Thompson kaygyla soruyordu. Dnyann en byk piyangosu, Bayan Taggart? Nedir?
stedii nedir onun?
Gereklik. Bu dnya.
Ne demek istediinizi tam olarak anlayamyorum, ama...Bakn, Bayan Taggart, eer onu
anlayabildiinizi dnyorsanz, acaba...onunla bir kere daha konumaya alr msnz?
Kendi sesini ok uzaklardan, k yllar kadar uzaktan geliyormu gibi duydu. inden onu bir

kere daha grmek iin cann vermeye hazr olduunu sessizce haykrrken, bir yabancnn anlamsz
sesiyle konuuyordu: Hayr, Bay Thompson, istemem. Umarm onu bir daha hi grmem.
Ona tahamml edemediinizi biliyorum, aslnda sizi suladm da syleyemem, ama acaba
bir aba gsterip...
Ben onunla mantkl bir ekilde konumaya altm. Onu ilk bulduum gece. Ama karlnda
yalnzca hakaret dinledim. Bence bana olan nefreti herkese olandan fazla. Onu tuzaa drm
balamyor sanyorum. Son teslim olaca kii ben olurdum.
Evet...evet, doru...Sizce hi teslim olacak m acaba?
Dagnynin iindeki ibre bir an titredi, iki rota arasnda sallanr gibi oldu: Olmaz deyip onu
ldrmelerini mi seyredecekti?...yoksa olur deyip dnyaya mahvedene kadar direnmelerini mi
seyredecekti?
Olur, dedi kesin bir sesle. Teslim olur. Ona doru drst davranmasn bilirseniz. ok
ihtirasl biri olduu iin kendisine g teklif ederseniz reddedemez. Kamasna izin vermeyin, ama
onu tehdit etmeyin, ona bir zarar vermeyin. Korku ie yaramayacaktr. Korkuya kar al.
Ama ya o...yani...her ey byle hzla kerken, ya o fazla uzun sre direnirse?
Direnmez. Bunu yapmayacak kadar pratik biri. Bu arada, ona lkenin durumu hakknda haber
alma frsat tanyor musunuz?
ey...hayr.
Bence ona gizli raporlarnzn kopyalarn yollayn. Artk fazla zaman kalmadn grr o
zaman.
Bu iyi bir fikir! ok iyi bir fikir! Birdenbire aresizlie kaplm gibi bir sesle, Biliyor
musunuz, Bayan Taggart, sizinle ne zaman konusam kendimi ok daha iyi hissetmeye balyorum,
dedi. Size gvendiim iin. evremdekilerin hibirine gvenmiyorum. Ama siz...siz farklsnz. Siz
salamsnz. Dagny ona sabit baklarla, dosdoru bakyordu, Teekkr ederim. Bay Thompson,
dedi.
Kolay oldu, diyordu iinden...sokaa ktnda, mantosunun iindeki bluzunun terden srtna
yapm olduunu fark edinceye kadar.
Yol boyunca terminale doru yrrken, hissedebilecek durumda olsayd, u anda demiryoluna
kar hissettii o ar kaytszln aslnda nefret olduunu anlayacan dnmekteydi. lettiklerinin
yalnzca marandiz olduu duygusundan bir trl kurtulamyordu. Yolcular onun gznde artk
yayor olmadklar gibi, insan da deillerdi. Cansz maldan baka bir ey tamayan trenlerin
kazalarn engellemek iin bu kadar abalayp uramak ona ziyankrlk gibi grnyordu.
Terminalde grd yzlere bakyordu: Eer o lse, bu sistemin yneticileri tarafndan ldrlse, u
yaratklar yine yiyip imeye, uyumaya, seyahat etmeye devam edeceklerdi. Kendisi o zaman hl
onlara tren salamak iin uramaya devam edecek miydi? Avaz avaz haykrp onlardan yardm
istese...ilerinden bir tanesi ona yardma koar myd? Onun sesini duymu olanlar...yaamasn
istiyorlar myd?
Beyzbin dolarlk ek, o gn leden sonra ofisine getirilip Dagny'ye teslim edildi. Bay
Thompsonn yollad bir buket iekle birlikte gelmiti. Dagny eke bakt, elinden uup
dalgalanarak masann zerine dmesine izin verdi. Hi anlam yoktu, ona da bir ey ifade etmiyordu.
Sululuk duygusu bile vermiyordu. Bir kt parasyd. Ofisindeki p sepetine atlm ktlardan
daha fazla nemi yoktu. O parayla bir prlanta kolye mi alnr, kentin p alanlarndan biri mi alnr,
yoksa lmeden nce yiyecei son yemek mi alnr, hi fark etmezdi. Asla harcamayacakt onu. O bir
deerin simgesi deildi, onunla alnabilecek hibir ey de deer tamayacakt. Ama bu cansz
kaytszlk, evredeki insanlarn her zamanki hali, diye dnd. Amasz ve ihtirassz insanlar. Bu

durum, deer vermeyen bir ruhun durumuydu. Bunu seenler yayor saylr m, diye merak etti.
Akam yorgunluktan perian halde eve dnp apartmana girdiinde, otomatik klar bozuktu.
Kendi dairesine girerken, holn n yakncaya kadar ayaklarnn dibinde yatan zarf fark etmedi.
Bembeyaz, damga baslm bir zarfa. Kapnn altndan atlmt. Eilip ald, sonra kendini sessizce
gler buldu. yar diz km, yar yere oturur durumdayd. Olduu yerden ayrlmak istemiyor,
yalnzca o tand el yazsna bakmak istiyordu. Onu yazan el, kentin takvimine son mesaj yazan eldi.
Notta yle yazlyd:
Dagny:
Tetikte ol. Onlar gzden karma. Bize ihtiyac olduu anda, beni OR 65693den ara.
Ertesi sabahn gazeteleri, Gney eyaletlerinde sorunlar olduu sylentilerine inanan halk
azarlyordu. Bay Thompsona gnderilen gizli raporlar, Georgiayla Alabama arasnda silahl
atma ktn bildirmekteydi. Nedeni, elektrikli cihazlar reten bir fabrikann hangi eyalete ait
olduu meselesiydi. atma yznden fabrika kapanmt. Zaten demiryolu da malzeme yokluundan
hizmet veremiyor, oraya ham madde tayamyordu.
Bay Thompson o gece bir kere daha Galtn karsna dikildi, Yolladm gizli raporlar okuyor
musun? diye sordu. Yannda James Taggart da vard. Tutukluyu ilk defa tanmak iin, bu ziyarete
katlmaya gnll olmutu.
Galt bir sandalyeye oturmu, bacaklarn stste atm, sigara iiyordu. Rahat bir hli vard.
Yzndeki ifadeyi yorumlayamadlarsa da...bir kayg belirtmedii belliydi.
Okuyorum, diye karlk verdi
Fazla zaman kalmad, dedi Bay Thompson.
Kalmad.
Byle eylerin srmesine izin mi vereceksin?
Ya siz?
James Taggart, Hakl olduundan nasl bu kadar emin olabiliyorsun? diye bard. Sesi
aslnda fazla yksek deildi ama lk nitelikleri tayordu. Byle korkun bir zamanda, kendi
fikirlerine saplanp btn dnyay mahvetme kararn nasl alabiliyorsun?
Kimin fikirlerini izlemeyi daha gvenli sayaym?
Hakl olduundan nasl emin olursun? Nereden bilebilirsin? Kimse bildiklerinden emin
olamaz! Kimse! Sen de bakalarndan stn deilsin!
O hlde beni neden istiyorsunuz?
Bakalarnn hayatyla nasl kumar oynarsn? Direnmek gibi bencil bir lks nasl seersin?
Hem de insanlarn sana ihtiyac varken!
Yani benim fikirlerime ihtiyalar varken, mi demek istiyorsun?
Kimse tam hakl ya da haksz deildir! Siyah ya da beyaz yoktur! Dorunun tekeli sende deil!
Taggartn davrannda bir terslik vard...Bay Thompson kalarn att...garip, fazla ahs bir
gceniklik vard bu ite. zmeye geldii sorun, politik bir sorun deilmi gibi.
Taggart, Bir sorumluluk duygun olsa, srf kendi yarglarna gvenerek byle kumar
oynamazdn! demekteydi. Bize katlr, kendinin dndaki baz fikirleri dinler, bunlarn doru olup
olmadna bakardn! Pln yapmakta bize yardm ederdin! Sen eer...
Taggart ateli bir srarla srdryordu konumasn. Ama Bay Thompson, Galt'n dinleyip
dinlemediinden emin deildi. Galt ayaa kalkm, odada dolamaya balamt. Tedirgin bir hli
yoktu. Kendi hareketlerinden zevk alr gibiydi. Bay Thompson onun admlarndaki hafiflii,

omurgasndaki diklii, yamyass karnn, rahat omuzlarn inceledi. Galt hem vcudunun farknda
deilmi gibi, hem de vcudundan duyduu gururun son derece farkndaym gibi hareket etmekteydi.
Bay Thompson, James Taggart'a bakt. O hmbl duru, uzun boylularn sk sk yapt gibi kendini
arptmakla balam bir alkanlkt. Taggart, Galtn hareketlerini yle bir nefretle seyrediyordu ki,
Bay Thompson doruldu, bu nefretin odada kulakla duyulabilecek kadar younlamasn nlemeye
hazrland. Ama Galt Taggarta hi bakmyordu.
...vicdann! diyordu Taggart. Ben buraya senin vicdanna seslenmeye geldim! Kendi aklna
nasl olur da binlerce insann hayatndan daha fazla deer verebilirsin? nsanlar lp duruyor ve...f
Tanr akna, dolamay kessene!
Galt durdu. Bu bir emir mi?
Bay Thompson telala, Yo, hayr, hayr, diye atld. Emir deil. Niyetimiz sana emirler
vermek deil...Sakin ol, Jim.
Galt yine dolamaya koyuldu. Taggart, Dnya yklyor, dedi. Gzleri istem d olarak Galt
izliyordu. nsanlar yok oluyor...ve onlar kurtarabilecek olan yalnz sensin! Kimin hakl ya da haksz
olduunun bir nemi var m? Bizi haksz bile bulsan, yine de bize katlman gerekir.' Kendi akln feda
edip onlar kurtarman gerekir!
Onlar nasl kurtaracam?
Taggart, Kendini kim sanyorsun? diye bard.
Galt durdu, Biliyorsun.
Sen bir egoistsin!
yleyim,
Ne tr bir egoist olduunun farknda msn?
Sen farknda msn? Galt dosdoru ona bakyordu.
Taggartn gzleri Galta aklyken bedeninin koltua giderek gmlr gzkmesi, Bay
Thompsonn bir sonraki andan korkmasna yol at.
Parlak bir sesle sze kart. Hey, ne marka sigara iiyorsun sen?
Galt ona dnp glmsedi. Bilmiyorum.
Bunu nereden aldn?
Nbetilerinizden biri bir paket getirmiti. Sylediine gre, yoldan geen bir adam onu bana
hediye olarak yollam...Kayglanmayn, diye ekledi sonra. Sizin ocuklar bunu her trl testten
geirmiler. inde gizli mesaj falan yok. Yalnzca isimsiz bir hayrandan gelen bir hediye.
Galt'n parmaklar arasndaki sigarann stnde dolar iareti vard,Bay Thompson, James
Taggartn ikna konusunda pek de baarl biri olmad kararna varyordu. Ama ertesi gn yannda
getirdii Chick Morrison da daha yararl olamad.
Chick Morrison, yznde telal bir glmsemeyle, Ben...kendimi sizin insafnza brakyorum,
Bay Galt dedi. "Siz haklsnz. Hakl olduunuzu kabul ediyorum...tek yapabileceim, acma
duygunuza hitap etmek. Kalbin sizin insanlara hi acmayan bir egoist olduunuzu asla
kabullenmiyor. Masann zerine yayd ktlar gsterdi. urada onbin okul rencisinin imzasn
tayan bir yakar var. Bize katlp onlar kurtarmanz rica ediyorlar. u da bir sakatlar yurdundan
gelen yakar. Buradaki, ikiyz farkl mezhebin din adamlarndan gelen bavuru. u, lkedeki
annelerin ricas. Okuyun bunlar. Bu bir emir mi?
Bay Thompson, Hayr! diye haykrd. Emir deil!
Galt hareketsiz durdu, elini ktlara uzatmad.
Chick Morrison, derin tevazu duygular yanstan bir sesle, Bunlar sradan insanlar, Bay Galt,
dedi. Size ne yapmak gerektiini syleyemezler. nk bilemezler. Yalnzca size yalvaryorlar.

Belki zayf, aresiz, kr, cahil olabilirler. Ama siz bu kadar zeki ve gl olduunuza gre, onlara
acyamaz msnz? Onlara yardm edemez misiniz?
Zekm bir yana brakp onlarn krln izleyerek mi?
Yanlyor olabilirler, ama daha iyisini bilmiyorlar!
Ama ben bildiim hlde, onlarn emrine mi uymalym?
Sizinle tartamam, Bay Galt. Ben yalnzca acmanz iin yalvaryorum. Ac ekenlere acmanz
iin yalvaryorum size. Ben...Bay Galt? Bu arada Galtn pencereden darya, uzaklara bakmakta
olduunu fark etmiti. Gzlerinde eriilmez baklar vard. Ne oldu? Ne dnyorsunuz?
Hank Rearden.
Ih...neden?
Onlar Hank Reardena hi acdlar m?
Ama o ok farkl! O...
Galt dengeli bir sesle, Sus, dedi ona.
Ben yalnzca...
Bu sefer Bay Thompson, Sus! diye aksilendi. Siz ona aldrmayn, Bay Galt. ki gecedir
uyumuyor. ok korkuyor, doru drst dnemiyor. Ertesi gn Dr. Floyd Ferris korkmuyordu, ama
Bay Thompson bu sefer sonucun daha da kt olduunu grmekteydi. Galt sessiz kalm, Ferrise hi
cevap vermemiti.
Dr. Ferris fazlaca haval, rahat ve gayrresm izlenim yaratabilmek iin fazlaca zorlamal bir
sesle, Mesele sizin belki yeterince incelememi olabileceiniz ahlk sorumluluk meselesi, Bay
Galt, diyordu. Sizin radyo konumanz hep ilenen gnahlarla ilgiliydi. Ama bir de yaplmayanlarn
gnahn dnmek gerekir. Bir hayat kurtarmamak, cinayete denk ahlkszlk tar. Sonular
ayndr. Biz eylemleri sonularna gre deerlendirmek zorunda olduumuza gre, ahlk sorumluluk
da ayn demektir...rnein, korkun yiyecek ktlna kar, on yandan kk ocuklarn her
tanesinden birinin, altm yandan byk yallarn da hepsinin ldrlmesi, bu yolla geri kalanlarn
yaama imkn salanmas nerildi. Byle bir eyin olmasn istemezsiniz, deil mi? Siz
nleyebilirsiniz. Aznzdan kacak bir kelime nleyebilir bunu. Eer reddederseniz ve onca insan
idam edilirse...bu sizin suunuz, sizin ahlk sorumluluunuz saylr!
Bay Thompson, Sen delisin! diye haykrd. okun etkisinden syrlm,ayaa frlamt. Hi
kimse byle bir ey nermedi! Hi kimsenin aklna bile gelmedi! Ltfen, Bay Galt! Ona inanmayn!
Ciddi sylemiyor!
Yo, ciddi sylyor, dedi Galt. O itoluna syleyin, bana baksn, sonra da aynaya baksn,
ardndan da kendine sorsun, bakalm, ben kendi ahlk deerlendirmemi onun eylemlerine balar
mymm.
Bay Thompson, Ferrisi yakasndan yakalayarak kaldrd, Defol buradan! diye bard.
Defol! Bir daha sesini duymayaym! Kapy at, Ferrisi dardaki nbetinin akn baklar
altnda koridora itti.
Sonra Galta dnd, kollarn iki yana at, tkenmi bir aresizlik ifadesine brnd. Galtn
yz ifadesizdi.
Bay Thompson yalvaran bir sesle, "Bak, dedi. Seninle konuabilecek kimse yok mu?
Konuulacak bir ey yok.
Mecburuz. Seni ikna etmek zorundayz. Konumak isteyecein kimse yok mu?
Yok.
Dndm ki belki...nk eskiden...arasra o da senin gibi konuurdu...belki Bayan Dagny
Taggart artsam, onun sana anlatmasn...

O mu? Elbette benim gibi konuurdu. O benim tek baarszlm. Onu bizden tarafa ait biri
sanmtm. Ama demiryolunu elde tutabilmek iin bana kallelik etti. O demiryolu iin ruhunu bile
satar o. Tokat atmam istiyorsan yolla buraya.
Yo, hayr, hayr! Eer byle hissediyorsan, onu grmek zorunda deilsin. Seni sinir eden
insanlarla daha fazla vakit kaybetmek istemem...Ama...Bayan Taggart da olmayacaksa...baka kimi
dneceimi bilmiyorum...Eer...eer senin dinlemeyi kabul edecein birini bulabilseydim ya da...
Fikrimi deitirdim, dedi Galt. Konumak istediim biri var.
Bay Thompson hevesle, Kim? diye bard.
Dr, Robert Stadler.
Bay Thompsonn dudaklarndan upuzun bir slk kt, sonra ban tereddtl bir ifadeyle iki
yana sallad. Drst bir uyarda bulunduunu gsteren bir sesle, O adam senin dostun deil, dedi.
Grmek istediim o.
Pekl, eer yle istiyorsan. yle diyorsan yle olsun. Nasl istersen. Yarn sabah burada
olmasn salarm.
O akam Bay Thompson kendi sitinde Wesley Mouchla yemek yerken, nne konan bir bardak
domates suyuna fkeyle bakt. Ne? Greyfurt suyu yok mu? diye terslendi. Souk algnlklarna kar
doktoru ona greyfurt suyu nermiti.
Garson, Greyfurt suyu yok, dedi. Tavrnda garip bir vurgu var gibiydi.
Mouch karamsar bir ifadeyle, Aslnda bir grup eteci, Mississippi zerindeki Taggart
Kprsnn orada bir trene saldrm, diye aklama yapt. Raylar havaya uurmu, kprye de
zarar vermiler. Ciddi bir ey deil. Onarm balad...ama tm trafik gecikti, Arizonadan gelen
trenler geemedi. Gln bir eyi Hi baka... Sustu. Mississippiyi geen baka demiryolu
kprs olmadn biliyordu aslnda. Bir saniye sonra, kesik kesik konutu. Askeri birliklere
syleyin, kpry korusunlar. Gece gndz. En iyi adamlarn semeleri iin talimat verin. Eer o
kprye bir ey olursa... Szn bitirmedi. Sandalyesine ylr gibi oturup masadaki pahal
porselen tabaklara, zenle hazrlanm ordvrlere bakt. Greyfurt gibi basit bir eyin yokluu ilk defa
olarak, Taggart Kprsne bir ey olursa New Yorkun bana gelecekleri somut biimde
kavramasn salamt.
Eddie Willers o akam, Dagny, dedi. Tek sorun kpr deil. Uzanp masadaki lambay
yakt. Dagny iine yle gmlmt ki, karanlk basarken, o lambay yakmay bile akl etmemiti.
Kta aan trenlerin hibiri San Franciscodan kalkamyor. Oradaki silahl gruplardan biri...hangisi
bilmiyorum...bizim terminali ele geirmi, trenlere bir kalk vergisi koymu. Ksacas, trenleri
fidye iin rehine tutuyorlar. Terminal mdrmz ii brakp gitmi. imdi orada kimse ne yapmak
gerektiini bilmiyor.
Dagny ta gibi, New Yorktan ayrlamam diye cevap verdi.
Eddie yavaa, Biliyorum, dedi. O yzden, oraya ben gideceim, ileri ben yoluna
koyacam. En azndan, iin bana geirecek birini bulacam. Hayr! Gitmeni istemiyorum. ok
tehlikeli. Hem ne iin? artk nemi yok. Kurtaracak bir ey kalmad.
Buras hl Taggart Transcontinental. Ben onun yanndaym. Dagny, sen nereye gidersen git,
yeni bir demiryolu kurabilirsin, Ben kuramam. Yeni bir balang yapmay istemem bile. Artk
istemem. u grdklerimden sonra istemem. Senin yapman gerekir, ben yapamam. Brak da
yapabileceimi yapaym.
Eddie! Sen istemez misin... Sustu. Yarar olmadn anlamt. Peki Eddie, dedi sonra.
Eer yle istiyorsan.
Bu gece Califoniaya uacam. Bir askeri uakta yer buldum...biliyorum ki sen...New Yorktan

ayrlabilecek duruma geldiin anda...brakp gideceksin. Ben dnene kadar gitmi olabilirsin. Hazr
olduun zaman, ek git. Benim iin kayglanma. Bana sylemek iin bekleme. Gidebildiin kadar
abuk git...imdiden vedalaalm.
Dagny ayaa kalkt. Ofisin soluk loluu iinde, karlkl durdular. Nathaniel Taggartn resmi
duvarda, ikisinin arasna rastlyordu. kisi de, raylar zerinde yrmeyi ilk rendikleri o eski
gnleri dnmekteydiler. Eddie ban edi, uzun bir an boyunca eik tuttu.
Dagny elini uzatt. Gle gle, Eddie.
Eddie onun eline smsk sarld. Kendi eline bakmyor, onun yzne bakyordu.
Gitmek zere dnecei srada durdu, ona dnp alak sesle, ama yakar veya aresizlik
iermeyen, dengeli bir sesle, kaln bir seyir defterini kapatma yolunda son bilinli adm atar gibi
sordu: Dagny...senin iin neler hissettiimi...biliyor muydun?
Evet, dedi o yavaa. Bunu yllardan beri, kelimelendirmeksizn bildiini o anda anlamt.
Biliyordum.
Hoakal, Dagny.
Yeralt trenlerinden birinin uultusu duvarlarda titreim yaratt, kapnn Eddienin arkasndan
kapan sesini yuttu.
Ertesi sabah kar yayordu. Eriyen taneler, Wayne-Falklandn uzun koridorlarnda Kral
Dairesine doru yrmekte olan Dr. Robert Stadlern akaklarnda prltlar yaratmaktayd. ki
yannda iki iri kym muhafiz yryordu. Bunlar Moral artlandrma Bakanlndandlar, ama hangi
artlandrma yntemini tercih ettiklerine dair pek kukuya yer brakmyorlard.
Bir tanesi tiksinti dolu bir sesle, Bay Thompsonn emirlerini hatrlasanz iyi edersiniz, dedi
fizikiye. Bir yanl ses kardn m, ok piman olursun, arkada.
akaklarmdaki karlardan oluyor, diye dnd Dr. Stadler. Alev alev yanan bir basnt, Dn
akam Bay Thompsona, John Galtla gremeyeceini haykrd andan beri gemiyordu o basn.
Kr bir korkuyla barm, etraftaki ifadesiz suratlara, kendisini buna zorlamamalar iin yalvarm,
onun yerine ne olsa yapmaya raz olacan hkrklar iinde tekrarlamt. O suratlar onunla
tartmaya, hatt onu tehdit etmeye bile tenezzl etmemiti. Yalnzca ona emirler vermekle
yetinmilerdi. Geceyi uykusuz geirmi, kendi kendine, emirleri dinlemeyeceini syleyip
durmutu...ama imdi o kapya doru yrmekteydi. akaklarndaki yanma, iindeki o ba dndren,
mide bulandran gerek dlk duygusu, kendisinin Dr. Robert Stadler olduu duygusunu bir trl
yeniden yakalayamamasndan kaynaklanyordu.
Kapdaki nbetilerin snglerinin metalik prltsn fark etti, bir anahtarn kapnn kilidinde
dndn duydu. Kendini ilerler buldu, ardndan kap kapanp kilitlendi.
Upuzun odann karsnda John Galt pencerenin kenarna oturmu gryordu. ncecik bir vcut,
pantolon ve gmlek giymi, tek baca eimli olarak yere uzanm, br kvrk, elleri dizini
kucaklam, gnein klandrd salarla kapl ba gri gkyzne kar...ve Dr. Stadler birdenbire
karsnda, Patrick Henry niversitesinin kamps yaknnda, kendi evinin balkon parmaklna
oturan gen delikanly grr gibi oldu. Yine kestane rengi salara gne dm, o ba yine
gkyzne doru kalkm...Yaz mavisi gklere. Kendi sesinin yirmiiki yl nce ihtirasla syledii
szler geliyordu kulana: Dnyada tek kutsal deer insan akldr, John...insann ihlal edilmez
akldr... Odann br ucundan ve yllarn tesinden o delikanlya seslendi:
Elimden bir ey gelmedi, John! Elimden bir ey gelmedi!
Aralarnda kalan bir masann kenarna sarld, oradan destek bulmaya, araya koruyucu bir engel
koymaya alt...oysa penceredeki insan hi yerinden kprdamamt.
Seni bu duruma ben drmedim! diye bard. Byle olmasn istemedim! Elimden bir ey

gelmezdi! Niyetim bu deildi!...John! Su bende deil! Deil! Onlara kar hibir zaman bir ansm
olmad! Dnyaya sahip onlar! Bana hi yer brakmadlar!...Mantn onlarn gznde ne anlam var?
Bilimin ne anlam var? Ne kadar tehlikeli olduklarn sen bilmezsin! Onlar anlayamazsn!
Dnmyorlar! Onlar duygularla hareket eden aklsz hayvanlar...yalnz o agzl, kapmaya alan,
kr ve nedensiz duygular var! stedikleri her eyi kapyorlar, tek bildikleri o; taleplerinin bir nedeni,
etkisi ya da mant yok...yalnzca istiyor kanl domuzlar! Akl...Akln o aklsz srlere kar ne
kadar biare olduunu gremiyor musun? Bizim silahlarmz yle aresizcesine, ocukasna gln
ki! Doruluk, bilgi, mantk, deerler, haklar! Onlarn tek bildii, kaba kuvvet...kaba kuvvet,
sahtekrlk ve yama!...John! Bana yle bakma! Onlarn yumruklarna kar ne yapabilirdim ben?
Yaamak zorundaydm, yle deil mi? Kendim iin deil, bilimin gelecei iin! Beni rahat
brakmalarn salamalydm. Korunmalydm, onlarla anlamaya varmalydm...onlarn artlar
dnda yaama imkn yok...yok! Beni duyuyor musun?...Yok!...Ne yapmam isterdin? mrm
boyunca i bulmak iin yalvarmam m? Benden aa insanlardan fon ya da para koparmak iin
uramam m? Benim almalarmn, para kazanmaya yatkn akgzlerin insafna kalmasn m
isterdin? Onlarla para iin, piyasalar iin ya da onlarn o sefil maddesel amalar iin rekabet edecek
vaktim yoktu benim! Senin adalet fikrin o mu...onlar paralar ikilere, yatlara, kadnlara harcasn,
benim hayatmn paha biilmez dakikalar da bilimsel cihazlarn yokluu yznden ziyan olsun, yle
mi? kna, ha? Nasl ikna edebilirdim onla? Dnmeyen insanlara kar hangi kelimeleri
kullanabilirdim?...Ne kadar yalnzlk ektiimi, bir zek kvlcm iin ne kadar zlem duyduumu
bilemezsin! Ne kadar yalnz, yorgun ve aresizdim! Benimki gibi bir zihin, neden cahil sersemlerle
pazarlk etmek zorunda kalsn? Onlarn bilime bir kuruluk bile katks olamaz! Neden zor
kullanmayalm? Benim zor kullanmak istediim sen deildin! O silah, zekya evrilmi deildi!
Senin, benim gibi insanlara deil, aklsz materyalistlere dnkt!...Neden bana yle bakyorsun?
Baka seeneim yoktu! Onlar kendi oyunlaryla yenmekten baka are yok! Evet, tabii, oyun onlarn
oyunu, kurallar onlar koyuyorlar! Bizler, dnebilen birka kii, ne kadar nem tayoruz ki? Tek
umudumuz, dikkati ekmeden aradan szlmek olabilir ancak...hileyle onlar, bizim amalarmza
hizmet etmeye raz etmek olabilir!...Benim gelecee dnk bilim vizyonumun ne kadar soylu bir ama
olduunu gremiyor musun? nsan bilgisi, madd snrlardan kurtulmu! mkanszlklarla
snrlanmayan bir ama! Ben hain deilim, John! Deilim! Ben akln davasna hizmet ediyordum!
lerde grdm, elde etmek istediim, hissettiim ey, sefil dolarlarla llebilecek bir ey deildi!
Ben bir laboratuvar istiyordum! htiyacm vard ona! Onun nereden geldiine, nasl geldiine niin
aldr edeyim? yle ok ey yapabilirdim ki! yle yksek dzeylere varabildim ki! Hi acma yok
mu sende? stiyordum onu!...Zorlansalar ne olurdu ki? Onlar kim ki, onlar dnelim? Neden onlara
isyan etmesini rettin?
Pekl iyi ileyebilirdi...eer sen onla ekip devreden karmasaydn! leyebilirdi, sylyorum
sana! Hi de...byle olmayabilirdi!...Beni sulama! Hepimiz birden sulu olamayz...yzyllardr...Bu
kadar yanlm olamayz!...Lanetlenmesi gerekenler biz deiliz! Baka seeneimiz yoktu! Dnyada
yaamann baka yolu yok!...Niin bana cevap vermiyorsun? Ne gryorsun? Kendi yaptn o
konumay m dnyorsun? Onu dnmeni istemiyorum! O yalnzca mantkt! nsan mantkla
yaayamaz! Beni duyuyor musun?...Bakma yzme! Sen imknsz istiyorsun! nsanlar senin dediin
biimde var olamaz! Hibir zaaf nna izin vermiyorsun, nsan kusurlarn, insan duygularn dikkate
almyorsun! Ne istiyorsun bizden? Gnde yirmidrt saat rasyonellik, hi gedik yok, dinlenme yok,
kurtulu yok, yle mi?...Bakma bana, lanet olsun! Senden korkmuyorum artk! Beni duyuyor musun?
Korkmuyorum! Sen kimsin de beni suluyorsun, baarsz sefil! te, setiin yolun seni getirdii yer
buras! Yakalandn, aresizsin, muhafzlar arasndasn, her an o hayvanlardan biri tarafndan

ldrlebilecek durumdasn...stelik de kalkm, beni pratik davranmamakla suluyorsun! Evet, tabi,


ldrleceksin sonunda! Kazanacak deilsin! Kazanmana izin verilemez! Yok edilmesi gereken ii
aslnda sensin!
Dr. Stadlern azndan bouk bir soluk kurtuldu. Sanki pencere kenarnda oturan adam sessiz
bir reflektrd de, ona kendi azndan kan szlerin gerek anlamn gsterivermiti.
Hayr!" diye inledi Dr. Stadler. Ban bir yandan bir yana eviriyor, o amaz yeil gzlerden
kurtulmaya alyordu. Hayr!...Hayr!...Hayr! Galtn sesinde de gzlerindeki dnsz anlam
vard: Benim size sylemek istediim her eyi kendiniz sylediniz, dedi.
Dr. Stadler yumruunu kapya indirdi; kap alnca da koarak odadan kt.
***
gn boyunca Galtn sitine, yemeini getiren nbetilerden baka giren olmad. Drdnc
gn, akamn erken saatinde kap ald, Chick Morrison yannda iki kiiyle birlikte ieriye girdi.
Chick Morrison smokin giymiti. Glmsemesi yine rkekti, ama nceki sefere gre biraz daha gven
kazand da bir gerekti. Yanndakilerden biri otel grevlilerindendi. teki kasl yapsyla dikkati
eken biriydi. Yzyle stndeki smokin eliiyor gibiydi. Ta gibi bir yz vard. Gz kapaklar
uykulu, gzleri soluk renk, habire kprdayan gzlerdendi. Burnu da, boksrlerin burnu gibi krkt.
Kafasn tra etmi, en tepede bir tutam sarn bukle brakmt. Sa elini pantolonunun cebinde
tutuyordu.
Chich Morrison ikna edici bir sesle, Ltfen giyineceksiniz, Bay Galt derken eliyle yatak
odasnn kapsn gsteriyordu. Oradaki gardroba trl trl pahal kyafetler aslm, ama Galt
hibirini giymeyi sememiti. Ltfen akam yemei iin giyineceksiniz. Sonra da, Bu bir emir,
Bay Galt, diye aklama yapt.
Galt sessizce yatak odasna yrd. adam birlikte onu izlediler. Chick Morrison bir
sandalyenin kenarna iliti, pepee sigaralar yakp sndrmeye koyuldu. Otel grevlisi gereksiz
sayda ar nazik hareketler yaparak Galtn giyinmesine yardm ediyor, ona gmleini uzatyor,
giysin diye ceketini tutuyordu. Yarma adam bir kede, eli cebinde, durmaktayd. Hi kimse tek
kelime sylemedi.
Galt hazr olduunda Chick Morrison, Ltfen ibirlii gstereceksiniz. Bay Galt, dedi, nazik
bir hareketle kapy iaret etti. ri kym adam kimsenin farkedemeyecei bir hareket hzyla Galt
kolundan tutmu, gze grnmeyen tabancasn onun kaburgalarna dayamt. fadesiz bir sesle,
Yanl bir hareket yapma, dedi.
Galt, Hibir zaman yapmam, diye karlk verdi.
Chick Morrison kapy at, otel grevlisi geride kald. Smokinli kii kp sessizce
koridordan asansre doru yrdler. Asansrde sessiz kaldlar. Kapnn zerindeki kl saylar,
aaya inmekte olduklarn gsteriyordu.
Asansr asma katta durdu. ki silahl asker nlerine dt, ikisi de onla arkadan izlemeye
koyuldu. Upuzun, lo koridorlarda yrmeye baladlar. Dnemelere dikilmi nbetiler dnda,
koridorlar botu. ri kym adamn sa kolu, Galtn sol koluna girmi, silah kimsenin gzne
arpmayacak ekilde tutuluyordu. Galt, namlunun basncn yan tarafnda hissediyordu. O basn ok
ustaca dengelenmiti. Engel olmuyor, ama bir an bile unutulmuyordu.
Koridor geni, kapal bir kapya vard. Askerler o anda glgeler iinde eriyip kayboldular.
Chick Morrisonn eli kapnn tokmana uzand. Kapy aan o el oldu, ama bir anda beliren k ve
ses tezat, sanki kap bir patlamayla alm gibi etki yapt. Ik, Wayne-Falkland balo salonunun
yz avizesinden boalyor, ses ise beyz kiinin alklarndan geliyordu.
Chick Morrison ne dp, masalarla dolu salonun n tarafndaki platform zerine kurulmu

konumaclar masasna yneldi. nsanlar hibir tantma gerek kalmadan, arkadaki iki kiinden ince
uzun, altn-bakr sal olann alklamakta olduklarn biliyorlard. O yzde, radyoda duyduklar
sesin nitelikleri vard: Sakinlik, gven...ve ulalmazlk.
Galta ayrlan sandalye, uzun bir masann ortasndaki eref sandalyesiydi.Bay Thompson onu
sadaki sandalyede beklerken, iri kym adam da byk bir ustalkla soldaki yere szld, bunu
Galtn kolunu hi brakmadan, namluyu da kaburgasndan ayrmadan yapmay baard. Kadnlarn
plak omuzlarndaki mcevherler, avizelerden gelen klar alp kar duvarlara kadar
yanstmaktayd. Erkeklerin ciddi siyah-beyaz klklar salonun klasn kurtaryor, haber kameralarnn,
mikrofonlarn, televizyon cihazlarnn etkisini siliyordu. Herkes ayaa kalkm, alklamaktayd. Bay
Thompson glmsyor, bir ocuun ok cmert bir hediyeye gsterecei tepkiyi merak eder gibi
Galtn yzne bakyordu. Galt lgn alklarn karsnda yerini alp oturdu, alk ne duymazdan
geldi, ne de ona bir cevap verdi.
Bir radyo spikeri, salonun kesinde, nndeki mikrofona haykryordu. Bu duyduunuz alklar
John Galt selamlyor. Kendisi imdi konumaclar masasnda yerini ald! Evet, dostlarm, John
Galtn ta kendisi...aranzda bir televizyon alcsna ulaabilen herkes az sonra bunu kendi gzleriyle
grebilir!
Dagny biraz uzaktaki bir masada, iinden, nerede bulunduunu hatrlamak zorunda olduunu
dnyor masa rtsnn altnda yumruunu skyordu. Galtn var olduu, kendisinden on metre
ilerde oturduu bir yerde, ifte gereklii srdrmek zordu. Onun yzn grebildii srece dnyada
hibir tehlike, hibir ac var olamazm gibi hissediyordu...ama ayn anda da, onu ellerinde tutanlara
baktka, u dzenledikleri olayn kr mantkszln hatrladka, iini buz gibi bir korku kaplyordu.
Yz kaslarn donuk tutma abas iindeydi. Yznde bir mutluluk glmsemesinin belirmesine ya da
azndan bir panik l ykselmesine izin veremezdi.
O gzlerin kendisini bu kalabalkta nasl bulabildiine at. Baklarnn ksack bir an boyunca
kendi zerinde durakladn hissetmiti. Baka kimsenin dikkat edemeyecei kadar ksa bir sre. O
bak bir pckten daha fazlasn ieriyordu. Bir tokalamayd. Bir onay ve destekti.
Galt bir daha Dagnyden tarafa bakmad. Dagny kendini baka yne bakmaya zorlayamyordu.
Onu smokinli grmek artcyd. Hele bu giysiyi bu kadar doal tayabildiini grmek, daha bile
artcyd. Smokine bir tren niformasym gibi bir hava katyordu. Vcudunun biimi bir tr
leni artrmaktayd. Gemi gnlerde olsa, belki ona bir sanayi dl sunuluyor olabilirdi.
Dagny iinde ac bir zlemle kendi sylemi olduu szleri hatrlad: Kutlamalar ancak kutlayacak
bir eyi olanlar iindir.
Ban evirdi. Ona ok sk bakmamak iin kendiyle mcadele veriyor, yanndakilerin dikkatini
ekmemeye alyordu. Kalabaln grebilecei kadar nemli bir masaya oturtulmutu, ama Galtn
gr alannn dnda kalacak kadar kenardayd. Yannda Galtn holanmad dier insanlar
oturmaktayd; Dr. Ferrisle Eugene Lawson da onlarn arasndayd.
Aabeyi Jimin platforma daha yakn bir masada oturmakta olduunu gryordu. Tinky
Holloway, Fred Kinnan, Dr. Simon Pritchett gibi dier rkek grnml kiilerin arasnda, onun ask
surat da gze arpmaktayd. Konumaclar masasndakilerin suratlarndaki ikence gryorlarm
gibi ifadeler byk sknt iinde olduklarn saklamaktan uzakt. Galtn sakin yz onlarn arasnda
adet k sayordu. Dagny iinden, burada mahkm kim, efendi kim, diye merak etti. Gzleri
masadakileri srayla tarad: Bay Thompson, Wesley Mouch, Chick Morrison, birka general, birka
Mecls yesi ve...inanlr gibi deil ama, bir de Bay Mowen. Onu Galta bir dn olarak, byk
iadamlarnn temsilcisi olarak semilerdi. Dagny salonu gzden geirip Dr. Stadler arad, ama o
yoktu.

Salonu dolduran sesler, hastann ateinin kaydedildii grafik gibi, diye dnd. Bir ykseliyor,
bir iniyor, adet sessizliklere izin veriyordu. Arasra ykselen bir gl yarda kesiliyor, etraftaki
masalardan balatn o yana dnmesine yol ayordu. Yzler gergindi. Gerilimlerin en a, en
gurursuzu gze arpyordu o yzlerde...sahte glmsemeler! Bu insanlar, bu ziyafetin aslnda kendi
dnyalarnn plak esasnn doruk noktas olduunu, mantklaryla deil, ama panikleriyle biliyorlar,
diye dnd. Tanrlarnn da, silahlarnn da, bu kutlamaya onlarn uydurduu anlam
ykleyemeyeceinin farkndaydlar.
nne konan yiyecekleri yutamyordu. Boaz kaslm, hareket edemiyordu. Masadaki
dierlerinin de, yiyormu gibi numara yapmakla yetindiklerini fark etti. tah etkilenmemi gibi
grnen tek kii Dr, Ferristi.
nne bir kristal kse iinde dondurma konduunu grdnde, salona yaylan sessizlii fark
etti, ardndan televizyon cihazlarnn ne doru ekiliinden kaynaklanan gcrt sesleri duyuldu,
imdi, diye dnd ii burkularak. Salondaki herkesin kafasnda ayn soru iaretinin var olduunu
biliyordu. Hepsi Galta bakyorlard. Onun yz hi hareket etmemi, hi deimemiti.
Salonu sessizlie davet eden olmamt. Bay Thompson elini sunucuya doru salladnda, salon
solumay bile kesmi gibiydi.
Sunucu mikrofona, Sevgili vatandalar, diye bard. Bu lkenin ve sesimi duyabilen dier
lkelerin vatandalar! Size New Yorkun Wayne-Falkland Otelinden sesleniyorum. Bugn John
Galt Plnnn aln sizlere sunmaktayz!
Konumaclar masasnn arkasndaki duvarda mavimsi beyaz bir dikdrtgen belirdi. Bir
televizyon ekranyd oras. lkedeki vatandalarn seyrettii grnty bu salondakilerin de
grebilmesi amacn tayordu. Bar, Refah ve Kr iin John Galt Pln! diye bard sunucu. Bu
arada ekranda balo salonunun titrek bir resmi belirmiti. Yeni bir an afa skyor!
Liderlerimizin insancl ruhuyla John Galtn bilimsel dehas arasnda uyumlu bir ibirliinin rn!
Eer gelecee olan gveniniz, hain sylentiler nedeniyle sarslmsa, u anda mutlu ve birlemi lider
grubumuzu kendi gznzle grebilirsiniz!...Bayanlar, Baylar... Televizyon kameras konumaclar
masasna doru eiliyordu. Ekran nce Bay Mowenin aptallam surat doldurdu. Bay Horace
Mowen, Amerikal Sanayici! Kamera oradan glmseme taklidi yapmaya alan eskimi ve
yalanm bir surata dnd. General Whittington S. Thorpe! Kamera tpk polislerin sraya soktuu
sanklar gsteriyormu gibi kayd, yara izli bir surattan yara izli dier bir surata doru
ilerledi...korkularn, kanmalarn, umutsuzluklarn, belirsizliklerin, kendine ynelik nefretin,
sululuun yaralarn tayan suratlar. Meclis ounluk Grubu Lideri Bay Lucian Phelps!...Bay
Wesley Mouch!...Bay Thompson! Kamera orada bir an duraklad, Bay Thompson ulusa koskoca bir
glmseme sundu, sonra dnd, zafer dolu bir beklenti iinde sola doru bakt. Bayanlar, Baylar,
dedi sunucu ciddi bir sesle...John Galt!
Dagny, Ulu Tanrm! diye dnyordu. Ne yapyor bunlar? John Galtn yz ekrandan tm
ulusa bakyordu. Ac, korku ya da sululuk tamayan bir yz...asude bir yz...zsaygs nedeniyle
gl bir yz. te bu yz, diye dnd Dagny. Bu yz, tekilerin arasnda! Her ne plnlyorlarsa,
foslam saylrd. Daha baka bir ey sylemeye gerek yoktu! te her iki kodun rnleri yanyanayd.
Seenek herkesin karsndayd. nsan olan herkes grrd fark.
Sunucu, Bay Galtn zel sekreteri, Bay Clarence Chick' Morrison... diye devam etti. Amiral
Homer Dawley...Bay...
Dagny etrafndaki yzlere bakarken, onlarn da bu elikiyi farkedip etmediini merak etti.
Anlamlar myd? Onu grmler miydi? Onun gerek olmasn istiyorlar myd?
Tren yneticisi olarak grevi devralan Chick Morrison, "Bu len, amzn en nemli

kiisinin, en yetenekli reticisinin, know-how'n adamnn, ekonominin yeni lideri John Galtn
onuruna! dedi. Eer onun olaanst radyo konumasn dinledinizse, ilerlii salayabilecei
konusunda hibir kukunuz olamaz. imdi kendisi burada...ilerlii sizin iin salayacan size
kendisi syleyecek. Eer onun asla bize katlmayacan syleyen o eski moda ar ular sizi
yanltmsa, onun hayatyla bizim hayatmz arasnda hibir rtmenin mmkn olmadn iddia
etmilerse, ya biri, ya da dieri olmak zorunda demilerse...bu gece size her eyin rtebileceini,
birletirilebileceini kantlayacaktr!
Dagny iinden, onu bir kere grdkten sonra dierlerine bakmak isteyebilirler mi, diye merak
ediyordu. yle birinin mmkn olduunu, insann yle olabileceini grdkten sonra, daha baka ne
arayabilirlerdi ki? Onun ruhunda baardnn aynsn kendi ruhlarnda da baarmaktan baka bir
arzular olabilir miydi? Yoksa bu dnyann Mouchlarnn, Morrisonlarnn, Thompsonlarnn bunu
baarmak istememi olmas onlar durduracak myd? Mouchlar insan olarak grrken, onu imknsz
olarak m greceklerdi?
Kamera balo salonunu taryor, nl konuklarn yzlerini lke vatandalarna gsteriyordu.
Gerilim iinde dikkat kesilmi liderleri dolaan mercekler ikide bir John Galta dnmekteydi. O,
sanki gzlemci gzleriyle bu salonun dndakileri grebiliyormu gibiydi lkenin eitli yerlerinden
ona bakan insanlar. Sylenenleri dinleyip dinlemedii belli deildi. Yzndeki ifadede hibir
deiiklik olmuyordu.
Sz devralan Meclis Bakan, Dnyann kefettii en yetenekli ekonomik dzenleyiciye, en
kabiliyetli yneticiye, en parlak plncya, bizi kurtaracak kii olan John Galta sayglarm sunmaktan
gurur duyuyorum! diye konumaya balad. Halk adna ona teekkr etmek zere buradaym!
Dagny midesi bulanarak, ite namussuzlarn samimiyeti de bu, diyordu iinden. Sahtekrln en
sahte yan da, bu sylediklerine gerekten inanmalaryd. Galta kendi varolu yaklamlarnn
sunabilecei en iyi eyleri sunuyorlard. Hayatta en byk tatmin olarak neyi gryorlarsa, onu
bununla cezbetmeye alyorlard. Akldan yoksun tapnma, dayanaktan yoksun mizansen,
standartlardan yoksun onaylama, ierikten yoksun sayg, sebepten yoksun onur, mantktan yoksun
hayranlk, deer kodundan yoksun sevgi.
Wesley Mouch konumaya balamt. Ufak tefek gr farklarn bir kenara braktk, diyordu
mikrofona. Tm partizan grleri, tm kiisel karlar, bencil bak alarn terk etlik...John
Galtn bencillikten uzak liderlii altnda hizmete kotuk!
Neden dinliyorlar bunu? diye merak etti Dagny. O yzlerde lmn iaretini, onun yznde de
hayatn iaretini gremiyorlar m? Hangisini semek istiyorlar? nsanolu iin hangisini
seiyorlar?...Balo salonundaki ehrelere bakt. rkek ve botu o yzler. Uyuukluktan, kronik bir
korkunun bayatlndan baka bir ifade yoktu o yzlerde. Galt'la Moucha bakyor, sanki aralarnda
hibir fark grmyor, bir fark olup olmadna da kayglanmyorlard. Bombo, eletirmeyen, deer
bimeyen baklar, Ben kim oluyorum ki bileyim? dermi gibiydi.rperdi, onun bir szn
hatrlad: Ben kim oluyorum ki bileyim, diyen insan, ben kim oluyorum ki yaayaym, demek
istiyordur! Yaamak umurlarnda m, diye dnd. O soruyu soracak kadar bile ilgi duymuyormu
gibiydiler. Dagny bu konuya nem veren birka yz de grebiliyordu arada. Onlar Galta umutsuz bir
yakaryla bakyor, ezik ve trajik bir hayranlk duyuyorlard. Elleri masaya lgn biimde dayanmt.
Bunlar onun ne olduunu grebilmi insanlard. Onun dnyasnn zlemi iinde yaamaktaydlar. Ama
yarn onun bir cinayete kurban gittiini grseler, elleri yine byle hareketsiz kalacak, gzleri baka
tarafa bakacak, Ben kimim ki harekete geeyim? diyeceklerdi.
Mouch, Eylem ve ama birlii bize daha mutlu bir dnya getirecek! demekteydi.
Bay Thompson, Galta doru eildi, dosta bir glmsemeyle, lkeye birka sz sylemeniz

gerek, dedi. Biraz sonra. Ben konutuktan sonra. Yo, uzun bir konuma deil, yalnzca bir iki
cmle, o kadar. Merhaba vatandalar' falan gibi. Sesinizi tansnlar diye. Yannda oturan
sekreterin namlusunun kaburgasna bastr da bu szlere yeni bir paragraf ekler gibiydi. Galt
cevap vermedi.
Wesley Mouch devam ediyordu. John Galt Pln, tm elikileri giderecek. Hem zenginlerin
maln koruyacak hem de yoksullarn daha fazla pay sahibi olmalarn salayacak. Vergi yknz
azaltacak, size daha fazla kamu hizmeti salayacak. Hem fiyatlar drecek hem de cretleri
ykseltecek. Bireylere daha fazla zgrlk getirirken, kollektif ykmllklerin balarn da daha
fazla glendirecek. Serbest giriimin etkinliiyle plnl ekonominin cmertliini biraraya getirecek.
Dagny baz yzlere bakyor, grdklerine inanmakta glk ekiyordu. Galta nefretle
bakmaktayd bu insanlar. Jimin de onlarn arasnda olduunu fark etti. Ekrana Mouch knca bu
yzler skkn bir rahatlama havasna brnyorlard. Keyif almak denemezdi buna. Ama rahatlama
denebilirdi. Kendilerinden hibir ey beklenmediini, hibir eyin kesin olmadn bilmenin
rahatl. Kamera Galta dnnce dudaklar geriliyor, yz hatlar tetikte olduklarn belirtecek
biimde belirginleiyordu. Birdenbire, bu adamlarn onun yzndeki kesinlikten korktuklarndan emin
oldu. Dediklerinin ak ve kesin olduunu ifade eden o hatlardan rahatszdlar. Buz gibi bir korkuyla,
ondan, o olduu iin nefret ediyorlar, dedi kendi kendine. Yaama kapasitesinden tr nefret
ediyorlar ondan. Ruhlarnn bulmacasn zmt sonunda. Onlar istiyor muydu yaamay? in iin
gld. Zihninin uyumuluu iinde, yine onun szn hatrlad: Hibir ey olmamay istemek, var
olmamay istemektir.
u anda mikrofona neeli ve diri bir sesle barmakta olan, Bay Thompsond. Size daha nce
de sylediim gibi, nifak ve korku yayan o kukucularn enesine tekmeyi patlatn! Size John Galtn
hibir zaman bize katlmayacam sylemilerdi, yle deil mi? te, kendisi karnzda! Kendi zgr
seimiyle bu masada ve devletimizin banda! Halkn davas urunda hizmet etmeye istekli ve ok da
gl! Bir daha hibiriniz kuku duymaya, kamaya, pes etmeye kalkmayn! Yarn artk
bugndr...hem de ne yaman bir yarn! Yeryzndeki herkese gnde n yemek, elektrik enerjisi
bedava, hi grmediimiz bir motorun retimiyle salanyor! Sizin tek yapacanz, bir sre daha
sabr gstermek! Sabr, inan ve birlik...ite ilerlemenin reetesi! Aramzda birlik olmalyz,
dnyann geri kalanyla birlik olmalyz, koskoca mutlu bir aile olmal, herkesin iyilii iin
almalyz! yle bir lider bulduk ki, gemiimizin en byk zenginlik, en yksek verimlilik
rekorlarn bile kracak! Onu buraya getiren, insanla duyduu sevgidir...size hizmet etmek, sizi
korumak, sizi kollamak iin burada! Yakarlarnz duydu, ortak insanlk grevine ary kabul edip
cevap verdi! Her insan, kardelerinin bakcsdr! Hibir insan kendi bana bir ada deildir! imdi
de onun kendi sesini duyacaksnz...onun size verecei mesaj dinleyeceksiniz!...Bayanlar, Baylar,
nsanln kollektif ailesine John Galt takdim ediyorum!
Kamera Galta dnd. O bir an hareketsiz kald, sonra ok hzl ve ok ustaca bir hareketle
kprdadnda, sekreterinin eli o hza ayak uyduramad. Galt hafif yana eilerek ayaa kalkarken bir
an iin o tabanca tm dnyann gzne grnd...sonra o doruldu, kameraya dnd, grnmez
seyircilerin tmne bakarak konutu:
Ykln yolumun stnden!

IX
JENERATR
Ykln yolumun stnden!
Dr. Robert Stadler bunu arabasnn radyosunda duydu. Onu izleyen sesin, yar soluk, yar lk,
yar kahkaha olan o sesin, radyodan m, yoksa kendi azndan m frladn bilemedi...ama o sese son
veren t sesini duydu. Radyo susmutu. Wayne-Falkland Otelinden baka ses gelmedi.
Elini uzatp dmeleri evirmeye koyuldu. Ses yoktu. Ne bir aklama, ne teknik arza zrleri,
ne de sessizlikleri saklayan mzikler. Tm istasyonlar yayndan ekilmiti.
rperdi, direksiyona sarld, ne doru eildi. Yarn sonuna yaklaan jokey gibiydi. Aya gaz
pedalna yklendi. nndeki otoyolda klar sanki sramaktayd. Ikl eridin dnda hibir ey
yoktu. Yalnzca Iowann bombo krlar.
O yayn neden dinlediini bilmiyordu. imdi neden titrediini de bilmiyordu. Sesli sesli
gld...ama sesi hain bir homurtu gibi kt. Bu ses ya radyoya ynelikti, ya da kenttekilere...belki de
gktekilere.
zerinde rakamlar yazl otoyol levhalarn izliyordu. Haritaya bakmak zorunda deildi: Drt
gnden beri o harita oktan beynine kazlmt. Asitle izilmi izgiler gibi. Onu benden asla
alamazlar, diye dnd. Durduramazlard onu. inde izlenmekte olduuna dair bir duygu vard, oysa
arkasnda kilometreler boyunca hi kimse yoktu...yalnzca arabann kuyruundaki ki krmz k, iki
kk tehlike sinyali gibi Iowann karanlklarnda kap durmaktayd.
Elleriyle ayaklarn ynlendiren etken artk drt gn geride kalmt. Pencerenin kenarnda
oturan adamn yzyd o etken. Odadan kaarken grd oydu. Onlara barp arm, kendisinin
Galtla baa kamayacan sylemi, aslnda onlarn da baa kamayacan anlatm, bir an nce
Galt yok etmezlerse onun hepsini yok edeceini sylemiti. Bay Thompson souk souk,
Kurnazla kalkma, Profesr, demiti. Ondan nefret ettiini syleyip epey grlt ettin, ama i
eyleme gelince bize hi yardmc olmadn. Hangi yandansn, bilemiyorum. Bize uslu uslu teslim
olmazsa, baskya ynelmek zorunda kalabiliriz...zarara uramasn istemedii rehineler falan
alabiliriz...listede ilk isim sensin, Profesr. Ben mi? diye barmt o zaman. Korkuyla titrerken
bir yandan da azndan aresizlik dolu ac bir lk ykselmiti. Ben mi? Ama dnyadaki herkesten
ok beni suluyor! Nereden bileceim? demiti Bay Thompson. Duyduuma gre, eskiden onun
retmeniymisin. Hem unutma, tek grmek istedii kii de sendin.
Zihni korkudan svlamt. stne stne gelen iki duvar arasnda skyormu gibi hissetmiti
kendisi. Galt teslim olmay reddederse...hi ans kalmazd. Ama eer Galt bu adamlara katlmaya
karar verirse...o zaman ans daha bile az olurdu. te o anda, uzaklardan bir form belirmi, zihninin
n saflarna doru yzp yaklamt: Iowa ovalarnn ortasnda mantar daml bir binann hayali.
O andan balayarak her imay zihninde biraraya gelmeye, birlemeye balamt. Proje X, diye
dnmt. Kendi ait olduu dnyaya ait izlenimler alglamasnn nedeni, o binann biimi mi, yoksa
krsal blgeye hakim bir derebeyi atosuna benzemesi mi, ondan pek emin olamyordu. Ben Robert
Stadlern, demiti kendi kendine. Oras bana ait. Benim keiflerimden dodu. cat edenin ben
olduumu sylediler...Gsteririm onlara! Bunu sylerken, pencerenin kenarnda oturan adam m,
dierlerini mi, yoksa tm insanlar m kastetmekte olduunu da bilemiyordu. Dnceleri sv iinde
yzen yongalar gibiydi. Birbiriyle balantlar yoktu: Kontrol ele geirmek...Gsteririm onlara!
Kontrol almak, ynetmek...Dnyada yaamann baka yolu yok...

Kafasndaki pln tanmlayan kelimeler yalnzca bunlard. Geri kalannn ok net olduu
kansndayd. Netletirme gerei hissetmediini avaz avaz haykrd vahi bir duygu gibi netti. Proje
Xin kontroln ele geirecek, lkenin bir blmn kendi zel feodal alan gibi ynetecekti. Aralar
m? Duygular veriyordu cevab: Bir ekilde. Ya ama? Zihni srarla, amacn Bay Thompson ve
etesine kar duyduu korku olduunu sylyordu. Kendini onlarn arasnda artk gvende
hissedemezdi. Bu pln, pratik bir gerekliliin sonucuydu. Svlaan beyninin derinliklerinde bir baka
tr korku daha vard...o korku, kopuk dnce yongalar arasnda boulup gidiyordu.
Drt gn drt gece boyunca rotasn ynlendiren tek pusula o yongalar olmutu. Bu arada
bombo otoyollardan, kmekte olan bir lkenin kaosu iinden gemi, yasad yollardan benzin
almann trl kurnazlklarn kefetmi, arasra ad duyulmadk motellerde, takma isimle, birka
saatlik kaamak uykular uyumutu. Ben Robert Stadlerm, diye dnmt hep. Zihni bunu bir
gllk forml gibi tekrarlayp duruyordu...yar terk edilmi kasabalarn yararsz trafik klarn
geerken, Mississippi zerindeki Taggart Kprsnde hz yaparken, Iowann bombo oranda tek
tk kalm iftlik harabelerinin nnden ilerlerken, kontrol ele geirmek, diye
dnyordu...Gsteririm onlara. Varsn izlesinler...oysa zaten izleyen yoktu. u anda da yoktu.
Yalnzca kendi arabasnn stop klaryla zihninde bozulan ama vard.
Sessiz radyoya bakp sesli sesli gld. Bu glte, bolua doru sallanan bir yumruun nicelii
vard. Pratik olan benim asl, diye dnd. Baka seeneim yok...baka yol yok...gsteririm o
kstah gangsterlere...benim Robert Stadler olduumu unutuyorlar...Onlar kecek, ama ben
kmeyeceim! Ayakta kalan ben olacam...kazanacam! Gstereceim onlara!
Kelimeler, zihninin bataklndaki kat paracklard. Aralarndaki balantlar, yzeyin altna,
dibe batmt. Eer o balantlar kurulabilse, ortaya yle bir cmle kacakt: Dnyada baka trl
yaamann imkn olmadn gstereceim ona!...
lerde grnen seyrek klar. Proje X alanndaki klalard. Oras Uyum Kent diye biliniyordu.
Yaklarken Proje X'de allmadk bir eyler olduunu fark etti. Dikenli teller kopmutu. D kapda
nbeti yoktu. Karanlk alanda ve bir iki spot nn altnda bir eyler kprdyor, anormal bir
faaliyet sryordu. Zrhl kamyonlar, kouan insanlar, haykrlan emirler, sng parltlar. Onu
kimse durdurmad. Barakalardan birinin kesinde, yere devrilmi bir askerin hareketsiz yatmakta
olduunu grd. Sarho, diye dnd, neden byle dnmeyi setiini bilemedi, emin olamayna
da at.
Mantar bina kar tepedeydi. Darack pencerelerinde klar grnyor, kubbesinin altndaki o
biimsiz tneller, lkenin karanlm hedef alyordu. Arabadan indiinde bir asker yolunu kesri.
Silahlyd ama apkas yoktu. niformas biraz dzensiz gibiydi. "Nereye gidiyorsun, ahpap? diye
sordu.
Dr. Stadler tiksintiyle, "Brak geeyim, dedi.
Burada ne iin var?
Ben Dr. Robert Stadler'im.
Ben de Joe Blowum. in ne? Yenilerden misin, yoksa eskilerden mi? "Brak geeyim, aptal!
Ben Dr. Robert Stadlerm!
Askeri ikna eden o isim deildi, ama belki syleni biimi ya da hitap ekli olabilirdi.
Yenilerden, diye sylendi, kapy ap ierdeki birine seslendi: "Hey, Mac, gel de dedeyi buradan
al, ne istiyormu bak!
Betonarme binann lo koridorunda onu biri karlad. Subay olabilecek biriydi, ama ceketinin
yakas akt, azndan bir sigara kstaha sarkyordu. Eli son hzla kalasndaki silaha gederken,
"Kimsin sen? siye kkredi. "Ben Dr. Robert Stadlerm.

sim hibir etki yaratmad. Buraya gelmene kim izin verdi?


Benim izne ihtiyacm yok.
Bunun etkisi oldu. Adam sigaray azndan ekti. "Kim yollad seni? diye sorarken gvenini
biraz kaybetmiti.
Dr. Stadler sabrsz bir sesle, Komutannzla konumama izin verir misin ltfen! diye
aksilendi.
Komutan m? Ge kaldn, ahpap!
yleyse ba mhendisi grrm!
Ba ne? Ha, Willie mi? Willie iyidir...o bizden biri. Ama u ara kt. i vard.
Koridorda bakalar da belirmiti Merakla dinliyorlard. Subayn eli kalkt, birine yaklamas
iin iaret verdi. Trasz bir sivil kageldi. zerinde partal bir palto vard, onu da omzuna atmt.
Stadlera, Ne istiyorsun? diye sordu.
Biri bana syler mi ltfen, bilimsel kadroda alan beyler nerede? Bu soruyu tatl-sert bir
emir tonuyla sormutu.
ki adam birbirlerine baktlar, burada byle bir soruya hi yer yokmu gibi davrandlar. Sivil
olan kukuyla, Sen Washingtondan m geldin? dedi.
Hayr. O Washington etesiyle iimin bittiini rahata syleyebilirim.
Ya?! Adam memnun olmu gibiydi Halkn dostu musun yleyse?
Halkn sahip olduu en deerli dost benim diyebilirim. Onlara btn bunlar veren benim.
Elleriyle evreyi gsterdi.
yle mi? Adam etkilenmiti. Patronla anlamaya girenlerden biri misin?
Bundan byle burada Patron benim.
Adamlar tekrar baktlar, birka adm geri ekildiler. Subay olan sordu. Adn Stadler myd?
Robert Stadler. Ve eer ne demek istediimi anlamadnsa, yaknda renirsin!
Ltfen beni izler misiniz? dedi subay. Gvensiz bir nezaketle konuuyordu.
Bundan sonra olanlar Dr. Stadler pek de net kavrayamad, nk akl, grdklerini kabul etmeyi
reddediyordu. yar lo, ok dank ofislerde dolanp duran insanlar vard. Hepsinin beli silahlyd.
Sinirli sesler ona mantksz sorular soruyor, soranlarn sesleri kstahlkla korku arasnda deien
ifadeler yanstyordu. lerinden kendisine aklama yapmak isteyen olmu muydu, bundan bile tam
emin olamyordu. Dinleyemiyordu. Bunun doru olmasna izin veremezdi. Feodal derebeyleri gibi bir
sesle, Burada patron benim bundan byle...emirleri ben veririm...devralmaya geldim...buras bana
ait...Ben Dr. Robert Stadler...siz byle bir yerde bu ad bilmiyorsanz, burada olmaya hakknz yok,
budala ahmaklar! gibi lflar syleyip duruyordu. Bilginiz bu kadarsa, kendinizi bile havaya
uurursunuz siz! Lisedeyken fizik dersine girmi miydiniz bari? Benim gzme, lisenin kapsndan
bile giremezmi gibi grnyorsunuz! Burada ne iiniz var? Kimsiniz siz?
Anlamas ok uzun srd...zihni artk gerei bloke edemeyince kavrad durumu...Birileri onun
plnn uygulamak iin ondan nce harekete gemi, yar kazanmt. Birinin kafasnda, yaayabilme
konusunda ayn dnce belirmi, o da ayn gelecei arayarak yola koyulmu, buraya daha abuk
varmt. Kendilerine Halkn Dostlar diyen bu insanlarn, Proje Xi bu gece ele geirmi olduklarn
gryordu. Birka saat nce. Kendi hkmranlklarn kurma niyetiyle gelmilerdi buraya. Ac dolu,
inanmaz bir ifadeyle onlarn suratna gld.
Siz ne halt ettiinizi bilmiyorsunuz, sefil serseriler! Yksek presizyonlu bir bilimsel arac
siz...siz...kullanabileceinizi mi sanyorsunuz? Lideriniz kim sizin? liderinizi grmeyi talep
ediyorum!
Sesindeki o otorite, o tiksinti, karsndakilerin paniini de kapyordu. O panik, hibir gvenlik

ya da tehlike standardna sahip olmayan iddet adamlarnn paniiydi. Byle bir birleim karsnda,
adamlar etkilendiler. Bu adam her kimse, belki de en st dzeyde yetkileri vardr, diye dnmeye
baladlar. Her yetki karsnda, boyun emeye de, isyan etmeye de, ayn derecede yatkndlar. Bir
tedirgin komutandan dierine gtrldkten sonra, nihayet onu demir merdivenlerden indirip, sesleri
yanklandran upuzun bir yeralt koridoruna soktular, Patronla ahsen grmeye gtrdler.
Patron yeraltndaki kontrol odasna snmt. Ses nn karan hassas bilimsel makinenin
karmak spiralleri, bir yn patlak levyelerin, ayarlarn ve lm cihazlarnn monte edildii
duvarn nndeydi. Hepsine birden Xylophone deniyordu. Robert Stadler o cihazlarn nnde, Proje
Xin yeni yneticisini grd. Bu ynetici Cuffy Meigsdi.
stne sk oturmu, yar askeri bir ceket ve deri pantolon giymiti. Boynunun etleri yakasnn
stnden tayordu. Siyah bukleleri ter iindeydi. Xylophone'un nnde tedirgin bir tavrla, dengesiz
admlarla volta atp duruyor, odaya bir dalp bir kan adamlara emirler haykryordu.
evremizdeki her yetkili makama kuryeler yollayn! Onlara Halkn Dostlarnn kazandn
syleyin! Artk Washingtondan emir almayacaklarn syleyin! Halkn yeni bakenti Uyum Kent,
bundan byle de ad Meigsville olacak! Syleyin onlara, her bebin kiilik nfus iin beyzbin dolar
istiyorum...paralar ya yarn sabah burada olur, ya da...!
Cuffy Meigs'in akmak akmak gzlerinin Dr. Stadler zerinde odaklanmas iin aradan bir sre
gemesi gerekmiti. Ne oluyor? Nedir bu? Ne var? diye terslendi.
Ben Dr. Robert Stadler.
H? Ha, evet! Evet! Siz uzaydan gelen byk adamdnz, deil mi? Atomlar eliyle yakalayan,
yle eyler yapan adam. Ee, burada ne aryorsunuz? Asl bu soruyu benim size sormam gerekir.
H? Bakn, Profesr, benim aka kaldracak hlim yok
Buraya kontrol ele almaya geldim.
Kontrol m? Neyin kontrol?
Bu cihazlarn. Bu yerin. Operasyonun yarapnn eritii alann.
Meigs ona bir an bo bo bakt, sonra alak sesle, Buraya nasl geldiniz? diye sordu.
Arabayla.
Yani...yannzda kimi getirdiniz?
Hi kimseyi.
Silah olarak neler getirdiniz?
Hi. Benim adm kfi.
Buraya yalnz m geldin...adnla ve arabanla, yle mi?
yle.
Cuffy Meigs patlayp onun yzne kar glmeye balad.
Dr Stadler, Bu tr bir tesisi altrabileceinizi mi sanyorsunuz? diye sordu.
Kendi iine bak, Profesr, kendi iine bak! Seni vurdurmadan defol buradan! Bizim buralarda
entellektellere ihtiyacmz yok!
Bunlar hakknda bilginiz ne kadar? Stadler eliyle Xylophoneu gsteriyordu.
Kimin umrunda? Gnmzde teknisyenlerin dzinesi on kurua! Washington deil buras!
Washingtondaki o hayalperestlerle iim bitti benim artk! O radyo hayaletiyle pazarlk edip nutuklar
atmakla hibir yete varamazlar! Aksiyon...aksiyon gerek! Dorudan eylem! Defol, Doktor! Senin
gnn geride kald! ne arkaya sallanyor, arasra Xylophoneun levyelerinden birine sarlyordu.
Dr. Stadler, Meigsin sarho olduunu anlamt.
Dokunma o levyelere, budala!
Meigs elini istemeyerek ekiverdi, sonra panele doru sallad. Canm neye isterse ona

dokunurum! Sen bana onu yap, bunu yapma diye emredemezsin!


O panelden uzak dur! Defol buradan! Benim buras! Anlyor musun? Benim malm buras!
Malym! Hh! Meigs havlar gibi gld.
Ben icat ettim onu!Ben yarattm! Ben mmkn kldm!
yle mi? Eh, teekkrler, Doktor. ok teekkrler, ama sana artk ihtiyacmz yok. Bizim kentli
teknisyenlerimiz var.
Bunu mmkn klmak iin neleri bilmek zorundaydm, farknda msn sen? indeki tplerin bir
tekini bile sen dnemezdin! Bir tek vidasn bile!
Meigs omuz silkti. Belki de dnemezdim.
O zaman nasl ona sahip olduunu sanabilirsin? Ne gibi bir hakkn var stnde?
Meigs belindeki silah okad. Bu, dedi.
Dinle beni, sarho kpek! diye bard Dr. Stadler. Sen neyle oynadnn farknda msn?
Benimle byle konuamazsn, koca budala! Kim oluyorsun da byle konuuyorsun benimle?
Boynunu plak elimle bile koparabilirim! Sen benim kim olduumu biliyor musun?
Boyu yetmeyecek yerlere uzanan dlek bir serserisin!
yle miyim? Ben Patronum! Patron benim ve senin gibi bunak bir korkuluun beni
durdurmasna da izin vermem! Defol buradan!
Xylophoneun yannda, bir an birbirlerine baktlar. kisi de korkuya kaplm durumdayd. Dr.
Stadlern korkusunun itiraf edilmeyen kayna, karsnda durann kendi nihai rn olduunu
bilinlendirmekten kanmakt. Bu adamn kendi manevi olu olduunu anlamak istemiyordu. Cuffy
Meigsin korkusunun kkleri daha geniti. Onunki tm varoluu kucaklyordu. Zaten tm mrnce
kronik bir korku iinde yaamt, ama u anda...neden korktuunu hatrlamamaya abalyordu. u
zafer nnda, tm kendini gvende hissetmesi gerekirken, o esrarengiz, klt yaratk...bir
entellektel...karsna km, ondan korkmay reddediyor, gcne meydan okuyordu.
Defol buradan! diye hrlad Cuffy Meigs. Adamlarm arrm! Seni vurdururum!
Dr. Stadler da, Sen defol, beyinsiz, ayya salak! diye hrlad. Hayatm sana yedirir miyim
sanyorsun? Ben senin hatrn iin mi sattm onca... Szn bitirmedi. O levyelere dokunmay kes,
Allah beln versin!
Bana emir vermeye kalkma! Ne yapacam senin sylemene ihtiyacm yok! Klas zrvalarnla
beni korkutamazsn! Canmn istediini yaparm! Eer istediimi yapamayacaksam, ne diye sava
verdim ben? kkrdayarak levyelerden birine uzand.
Odann arkasnda duran biri ileri frlayarak, Hey, Cuffy, ar ol! diye haykrd.
Cuffy Meigs, Geri ekilin! diye kkredi. Hepiniz geri ekilin! Korkuyormuum, yle mi?
Kimin patron olduunu imdi gsteririm size!
Dr. Stadler onu durdurmak zere atld...ama Meigs tek koluyla onu yana savurdu. Stadlern
yere dne gld, sonra br koluyla Xylophoneun levyesini ekiverdi.
Sesin saldrs...yrtlan metalin o gcrts, arpan ve elien devrelerin basnc, kendi kendini
kemiren bir canavarn sesini andryor, yalnzca binann iinde duyuluyordu. Darda hibir ses yoktu.
Darda tek olan, yapnn birdenbire ve sessizce, olduu gibi havaya kalkmas, atlayp birka iri
paraya ayrlmas, gkyzne tslayan birka mavi k savurmas, sonra da bir enkaz yn hlinde
yere doru yamas oldu. Yz mil yarapl alan iinde, komu eyaletlerin eitli kesimlerinde,
telgraf direkleri kibrit p gibi devrildi, iftlik evleri yongalarna ayrld, kent binalar bir saniyelik
bir darbeyle kylm gibi ykld, kurbanlarn eri br bedenleri hibir uyar alamadan gt. Bu
emberin dnda, Mississippinin te yanndan yaklaan trenin lokomotifiyle ilk alt vagonu, ikiye
blnp bat kesimi ken Taggart Kprs'yle birlikte nehre dt.

Bir zamanlar Proje X olan yerde, enkazn arasnda canl kalan hibir ey yoktu...yalnzca bir
zamanlar byk bir ak olan, imdi avaz avaz bir ac iinde kvranan et yn, sonu gelmez gibi
grnen birka dakika boyunca dayanabildi.
***
Dagny tek ve ilk amacnn, absol amacnn, bir telefon kulbesi bulmak olduunu bilmekten
tr ok garip, hi arl olmayan bir zgrlk duygusu hissettiini dnyordu. Sokaklardan
gelip geen insanlarn dier amalar onu hi ilgilendirmiyordu. Bu durum, kendini kente
yabanclam hissetmesine de yol amyordu. lk defa olarak, kendini bu kentin sahibi gibi
hissediyor, bu kenti ok sevdiini, daha nce hi bu kadar sevmediini, bu kadar kiisel, inanl ve
gvenli bir sahiplik duygusu hissetmediini dnyordu. Gece sakin ve duruydu. Gkyzne bakt.
Kendi duygular needen ok ciddiyet ieriyordu, ama iinde gelecee ilikin bir sevin de vard. Bu
yzden de, hava lktan ok rzgrsz olmakla birlikte, uzaklardaki bir ilkbaharn imasn tayordu.
Ykln yolumun stnden, diye geirdi aklndan. Bunu gceniklikle deil, hemen hemen
elenerek, mesafeli ama cmertlikle, yanndan geen insanlara, kendi yolunu arasra yavalatan
trafie, gemite arasra hissetmi olabilecei tm korkulara ynlendirdi. Onun azndan bu sz
duyal daha bir saat bile gememiti, ama onun sesi, sokaklarn havasnda hl nlyor gibiydi.
Uzaklardaki gllere karan bir nlama.
Wayne Falklandn balo salonunda onun bu sz sarf ettiini duyduunda sevinle glmt.
Glerken elini azna bastrd iin, ifade yalnz gzlerindeydi...onun da gzlerindeydi...nk o
anda dosdoru Dagny'ye bakm, Dagny de kendi gln onun duyduundan emin olmutu. Bir
saniye boyunca bakmlard orada. Soluu tkanan, avaz avaz baran kalabaln balar zerinden
bakmlard. Devrilen mikrofonlarn grlts arasndan, sesi bir anda kesilen tm radyo
istasyonlarnn arasndan bakmlard. Kalabaln bir ksm kaplara koarken, devrilen masalarn
gmbrtleri, krlan bardaklarn angrtlar arasndan bakmlard.
Ardndan Dagny, Bay Thompson'n bir yandan barp bir yandan kolunu Galta doru
sallamakta olduunu grmt. Onu hemen odasna geri gtrn, ama cannz pahasna da olsa,
gzaltnda tutun orada!" Kalabalk alp yol vermi, adam Galt salondan karmt. Bay
Thompson bir an iin yklm grnm, alnn koluna dayam, ama sonra ayaa frlam,
hempalarna kendisini izlemeleri iin bir iaret verdikten sonra, zel bir yan kapya dorulup hemen
oradan kmt. Konuklara kimse bir ey sylememi, kimse bir talimat vermemiti Kimi kr gibi
kamaya alyor, kimi olduu yere aklm, hareket etme cesaretini gsteremiyordu. Balo salonu
kaptansz gemiye dnmt. Dagny kalabaln arasndan szlen takm izledi. Kimse onu
durdurmaya almad.
Onlar kk, zel bir alma salonunda, babaa vermi durumda buldu:
Bay Thompson bir koltua ylm, iki eliyle ban tutmutu. Wesley Mouch inliyor, Eugene
Lawon fke krizine tutulmu arsz ocuklar gibi hkrp duruyor, Jim tekileri garip, beklenti dolu
youn baklarla izliyordu. Dr. Ferris,Size sylemitim! diye barmaktayd. Sylemitim, deil
mi? Bar ikna yolunun sizi getirecei nokta buydu tabi!
Dagny kapnn yannda durmay semiti. Onun varln fark etmilerdi ama ona aldrmyor
gibiydiler.
Chick Morrison, stifa ediyorum! diye bard. stifa ediyorum! im bitti benim! lkeye ne
diyeceimi bilemiyorum! Dnemiyorum! O abay gstermem! Yarar yok! Elimden bir ey
gelmedi! Beni sulayamazsnz! Ben istifa ettim! Kollarn aresizlik ifadesiyle havada sallyor,

sanki veda ediyordu. Sonra kalkp odadan koarak kat.


Tinky Holloway dnceli bir sesle, Tennesseede her eyini stoklad bir saklanma yeri var
onun, dedi. Kendi de ayn nlemleri alm da, vakit geldi mi, gelmedi mi, diye dnyor gibi bir
vard.
Mouch, Oray da uzun sre elde tutamaz, dedi. Oraya varmay baarabilirse tabi.. Bir yanda
baskn eteleri, bir yanda ulam durumu... Ellerini iki yana at, szn yarm brakt.
Dagny sessizlii dolduran gizli dncelerin ne olduunu biliyordu. Bu adamlar kendilerine
ka yeri olarak nereleri hazrlam olurlarsa olsunlar, u anda tuzaa dtklerini hissetmekteydiler.
Yzlerinde korku olmadn gzlemliyordu. Korkunun imas vard, ama yzeysel bir korkuya
benziyordu. fadeleri bo duygusuzluktan, rahatlam hilekar suratlara kadar deimekteydi. Oyunun
sonunun byle geleceim zaten bilen, imdi bununla kavgas olmayan insanlarn yz. Lawson hibir
eyin farkna varmam gibiydi, varmay reddediyordu, Jime gelince, onun youn ifadesi, gizli bir
glmsemeyi de iermekteydi.
Dr. Ferris, Eee? Eee? dedi sabrsz bir sesle. steri dnyasnda rahat edebilen bir adamn tr
tr enerjisini sergilemekteydi. imdi ne yapacaksnz onunla? Tartacak msnz? Mnazaralar m
yapacaksnz? Nutuklar m atacaksnz?
Kimse cevap vermedi.
Mouch yavaa, Bizi...kurtarmak...zorunda, dedi. Aklnn son katresini boaltmaya, gerein
karsna
geip
bir
ltimatom
vermeye
alyormu
gibiydi.Sistemi...devralp...kurtarmak...zorunda.
Ferris, Ona, o konuya ilikin bir ak mektubu yaz bari, dedi.
Devralmasn...salamak...zorundayz...Onu yneticilie zorlamak...zorundayz. Mouch
uyurgezer gibi konuuyordu.
Ferris sesini birdenbire alaltarak, imdi grdnz m Devlet Bilim Enstitsnn ne kadar
deerli bir kurum olduunu? diye sordu onlara.
Mouch cevap vermedi, ama Dagny onun ne demek istediini hepsinin anlam olduunu
grebildi.
Ferris alak sesle, Benim zel aratrma projeme, pratik deil diye itiraz etmitiniz, dedi.
Ben size ne demitim?
Mouch yine cevap vermedi. Eklemlerini tlatp duruyordu.
James Taggart beklenmedik bir gllk sergileyerek, Mzmzln zaman deil, derken onun
da sesi peten kyordu. Bu konuda ocuklar gibi szlanmaya gerek yok.
Mouch bn bn, Bana kalrsa...ama her zaman aralar mazur gsterir, dedi.
Ferris, imdi ilkeleri tartmak iin ok ge, diye tepki verdi. Artk, ancak dorudan eylem
ie yarar.
Kimse cevap vermedi. Tarttklar konuyu, szleri deil, sessizlikleri ifade ediyormu gibi
davranyorlard.
e yaramaz, dedi Tinky Holloway. O adam pes etmez.
Ferris, Size yle geliyor, deyip kkr kkr gld. Deneysel modelimizi alrken
grmediniz. Geen ay zlmemi cinayet davasnda itiraf elde ettik.
Bay Thompson, Eer... diye balayacak oldu, ama sesi atlad, bir iniltiye dnt. ...lecek
olursa hepimiz mahvoluruz!
Ferris, Kayglanmayn, dedi. lmez. Ferris kna Arac, o ihtimale kar ok dikkatli bir
ekilde yaplmtr ve gvenlidir.
Bay Thompson cevap vermedi.

Mouch, Bana sanki...baka aremiz yokmu gibi geliyor, diye fsldad.


Sessizletiler. Bay Thompson, hepsinin kendisine bakmakta olduunu grmemeye alyor
gibiydi. Sonra birdenbire, f, ne isterseniz yapn! diye bard. Ne isterseniz yapn!
Dr. Ferris, Lawsona dnd. Gene, dedi gergin bir sesle. Radyo kontrol ofisine ko. Tm
istasyonlara hazr olma emri versinler. Bay Galt saate kadar radyoda konuturacamz syle.
Lawson ayaa frlad. Yznde birdenbire neesiz bir glmseme belirmiti. Koarak odadan
kt.
Dagny artk biliyordu. Niyetlerinin ne olduunu, bunu ilerinde var olan bir niteliin mmkn
kldn biliyordu. Yapacaklar eyin baarl olacana inandklar yoktu. Galtn pes edeceini hi
sanmyorlard. Kendilerini artk hibir eyin kurtaramayacan dnyorlard...ama kurtarlmay da
istemiyorlard. simsiz duygularnn getirdii panikle, mrleri boyunca hep gereklie kar
savamlard...imdi de artk kendilerini evlerinde hissedecekleri noktaya varmlard. Neden byle
hissettiklerini bilmek zorunda deildiler. Ne hissettiklerini hibir zaman bilmemeyi semi insanlard
onlar. Yalnzca bir ainalk duygusu yayorlard, nk aradklar ey buydu. Tm duygularna,
eylemlerine, arzularna, seimlerine ve ryalarna damgasn vurmu olan ey buydu. Varolua kar
isyann, isimlendirilmemi Nirvanaya doru tanmlanmam seferin nitelii de, yntemi de buydu.
Yaamak deildi istedikleri; onun lmesini istiyorlard.
Hissettii dehet ksack bir batma gibiydi. Bir perspektif deiimi gibi. nsan diye grd
objelerin insan olmadn kavrad. inde net bir duygu vard. Niha cevap karsndayd ve harekete
gemek gerekiyordu. Tehlikedeydi o. Vakit yoktu. Kendi bilincinde de bu insan-alt eylemlere ynelik
duygulara ayracak bir yer yoktu.
Wesley Mouch fsltyla, Bunu hi kimsenin renmemesini salamalyz... dedi.
Ferris, Kimse duymaz, diye cevap verdi. Sesleri komplocularn tonuna inmiti. Oras Enstit
bahesinde, apayr, gizli bir nite...Ses geirmez, dier binalarla arasnda da gvenli bir uzaklk
var...Kadrodan pek az sayda insann oraya girmilii var...
Mouch, Eer uakla... derken birdenbire sustu. Ferrisin yznde bir uyar grm gibiydi.
Sonra Ferrisin gzleri Dagnyye dnd, Dagny de bunu grd. Ferris onun oradaki varln
yeni hatrlamt benziyordu. Dagny ona dosdoru bakt, kendi baklarndaki kaytszl gsterdi.
Aldrmyormu, hatt anlamyormu gibiydi. Sonra onlarn aralarnda konumak istediini yeni
anlam gibi, omuzlarn hafife kaldrd, dnp odadan kt. u aamada artk onlarn kendisi iin
kayglanmann ok tesine gemi olduklarn biliyordu.
Koridorlardan ayn acelesiz admlarla geti, otelin kapsndan kt. Ama bir blok tede, keyi
dndnde, ba dimdik kalkt, etekleri bacaklarna yelken gibi sarld...nk komaya balamt.
Karanln iinde yldrm gibi gidiyor, bir telefon kulbesi bulmaya alyordu, inde
ykselen yeni duyguyu fark etti. Tehlike ve kaygnn gerilimindeki farkl bir ey; Dnyada zgrln
asla snrlanmamas gerektii duygusu.
Kaldrmda bir k grd. lerdeki barn camndan geliyordu. yar bo bar salonunu geerken
kimse ona dikkat etmedi. Oradaki tek tk mteriler, bombo televizyon ekrannn mavi nnde
hl bekliyor, gergin fsltlarla konuuyorlard.
Telefon kabininin skkl iinde, OR6-5693 numaray evirdi.
Cevap veren, Francisconun sesiydi. Alo?
Francisco?
Merhaba, Dagny. Araman bekliyordum.
Yayn dinledin mi?
Evet.

imdi onu pes etmeye zorlayacaklar. Sesini normal haber veriyormu gibi karmaya
alyordu. Ona ikence etmek niyetindeler. Ferris kna Arac diye bir makineleri var. Devlet Bilim
Enstitsnn bahesinde, tek bana duran bir binada. Enstit New Hampshireda. Uaktan sz
ettiler. saate kadar onu radyoda konuturacaklarndan sz ettiler.
Anlyorum. Sen paral telefondan m aryorsun?
Evet.
Hl gece elbisesi var stnde, deil mi?
Evet.
imdi dikkatli dinle. Eve git, stn dei, ihtiyacn olacak birka eyi antaya koy...scak bir
eyler se. Daha sonra durup yle eyler aramaya vaktimiz olmaz. Krk dakikaya kadar benimle
Taggart Terminali ana giriinin dousunda, iki blok ilerde, kuzeybat kesinde bulu.
Tamam.
Grrz, Slug.
Grrz, Frisco.
Be dakika gemeden kendi yatak odasndayd, zerindeki tuvaleti yolacak karyordu. Onu
yere att...artk hizmet etmeyecei bir ordunun niformas gibi. Lacivert bir takm kapt, Galtn
szlerini hatrlad, iine beyaz, dik yakal bir kazak giydi. Bir valiz ve bir askl anta hazrlad. Onu
omzuna asabilecekti. Mcevherlerini, bu arada Rearden Metal bileziini antann kesine koydu.
Bunlar onun d dnyada kazandklaryd. Vadide kazand be dolarlk altn da onlarn yanna
koydu.
Bir daha buraya belki de hi dnmeyeceini bildii hlde, daireden kp kapy kilitlemek yine
de zor olmad. Ofisine geldiinde, bir an iin sarslr gibi oldu. D ofis botu. Koskoca Taggart
binas olaanst sessizdi. Bir an durup kendi alma odasna, o odada geen onca yla bakt. Sonra
glmsedi...hayr, o kadar da zor deil, diye dnd. Kasay at, buraya geliinin nedeni olan
belgeleri ald. Ofisinden almak isteyecei baka bir ey yoktu... yalnzca Nathaniel Taggartn resmi
ve Taggart Transcontinental haritas. ki ereveyi de krd, resimle haritay katlad, bavula koydu.
Tam bavulu kilitlerken telal ayak sesleri duydu. Kap uarcasna ald, ba mhendis ieriye
dald. Tir tir titriyordu...yz arplm, tannmaz bir ifadeye brnmt.
Bayan Taggart! diye bard. Ah, Tanrya kr, Bayan Taggart, iyi ki buradasnz! Sizi her
yerde atyorduk!
Dagny cevap vermedi. Adama soru soran gzlerle bakt.
Bayan Taggart, duydunuz mu?
Neyi?
O hlde duymadnz! Ah, Tanrm, Bayan Taggart...inanamyorum, hl inanamyorum, ama...Ah,
Tanrm, ne yapacaz? Tag...Taggart Kprs gitti!
Dagny ona bakyordu. Kprdayamamt.
Gitti! Patlad! Besbelli patlam. Bir saniyede! Ne olduunu kesin olarak bilen yok...ama
grne gre...Proje Xde bir terslik olmu diyorlar ve...galiba ses dalgalar, Bayan Taggart! Yz
mil yarapl alanda hibir noktayla iletiim yok! Mmkn deil, mmkn olamaz, ama sanki o
halkann iindeki her ey yok olmu!...Hi cevap alamyoruz! Kimse cevap alamyor...gazeteler de,
radyo istasyonlar da, polis de! Hl atyoruz, ama halkann evresinden gelen bilgiler...Adam
rperdi. Kesin olan bir tek ey var: Kpr gitti! Bayan Taggart! Ne yapacamz bilmiyoruz!
Dagny masasna atld, telefonu kapt. Eli yar yolda durdu. Sonra yavaa, mrnde gsterdii
en byk abayla, elini yavaa indirdi, telefonu yerine brakmaya alt. Bu i epey uzun zaman
ald. Kolu hibir bedenin savaamayaca bir atmosferik basnca kar hareket ediyormu gibiydi. u

birka saniye iindeki, kr edici sessizlikte, Francisconun o gece...on iki yl nceki o gece neler
hissetmi olduunu anlad. Yirmialt yandaki bir gencin, motoruna son kez bakarken neler
hissettiini anlad.
Bayan Taggart! diye bard ba mhendis. Ne yapacamz bilmiyoruz!
Kulaklk bir t sesiyle yerine oturdu. Ben de, diye cevap verdi.
Bir an sonra, artk bittiini anlad. Kendi sesinin adama, olay aratrp kendisine daha sonra
bilgi vermesini syleyiini duydu. Sonra adamn admlarnn koridorda yanklanarak uzaklan
dinledi.
Terminalin ana holn son kez geerken, Nathaniel Taggartn heykeline gz att, vermi olduu
bir sz hatrlad. imdi artk yalnzca bir sembol, diye dnd, ama yine de, Nathaniel Taggartn
hak ettii bir veda saylrd. Yaz yazacak bir arac yoktu. antasn ap rujunu kard, bunu
anlayabilecek adamn heykeline glmsedi, kaidenin yan tarafna kocaman bir dolar iareti izdi.
Terminal giriinin iki blok dousundaki keye ilk varan o olmutu. Beklerken, yaknda kenti
saracak paniin ilk iaretlerini gryordu. Otomobiller ok fazla hzl gidiyordu. Bazlarna ev
eyalar yklenmiti. ok sayda polis arac hareket halindeydi. Uzaklardan siren sesleri
duyuluyordu. Kprnn patlamas haberi besbelli kente yaylmaya balamt. Duyanlar, bu kent iin
artk kurtulu olmadn anlam, kaa gemilerdi. Ama gidebilecekleri hibir yer yoktu...zaten bu,
artk Dagnynin sorunu da deildi.
Uzaktan Francisconun yaklamakta olduunu grd. Yryndeki hz tand, sonra gzlerine
indirdii kepi fark etti. Yaklarken onun kendisini grd saniyeyi de hissetti. Francisco kolunu
sallad, yznde bir selam glmsemesi belirdi. Kolunun havada dnndeki bir ey, o hareketi
tipik dAnconia hareketi hline dntrmt. oktan beri bekledii bir konuu, kendi yuvasnn
kapsnda karlayan birinin sevinci!
O yaklarken Dagny dimdik duruyor, onun yzne bakyor, arkasnda dnyann en byk
kentinin binalarn gryordu. Karsnda tam istedii tank vard. Dengeli bir sesle konutu:
Hayatm ve hayatma olan sevgim adna yemin ederim ki...hibir zaman bir bakas iin
yaamayacam ve bakasndan da benim iin yaamasn istemeyeceim.
Francisco onaylar gibi ban edi. Glmsemesi artk bir sayg selamna dnmt.
Sonra tek eliyle Dagnynin bavulunu ald, bryle onun koluna girdi, Haydi, gel, dedi.
Mucidi olan Dr. Ferrisin onuruna Proje F diye bilinen bina, kk, betonarme bir yapyd.
Devlet Bilim Enstitsnn gururla dikildii tepenin eteindeydi. Enstitnn pencerelerinden kk
binann ancak gri ats grnyordu, o da aalarn arkasnda saklyd. ok kk bir yerdi; uzaktan
baknca neredeyse yollardaki kanal kapaklar gibi bir eydi.
ki katl bir niteydi. stste iki kpten kk olan, bynn zerine asimetrik olarak
kondurulmu gibiydi. lk katta pencere yoktu. Kapsndaki sivri demir oklar gze arpyordu. kinci
katn bir tek penceresi vard. Gn na istemeyerek dn veriliyormu gibi. Tek gzl bir surat
gibi. Enstitde alanlar, o binayla ilgili hibir merak hissetmez, oradan geen yollardan uzak
durmaya alrlard. Kimse bir ey sylemi deildi ama genel kan, o binada lmcl hastalklara
ilikin deneyler yapld yolundayd.
ki katta da, ok sayda kpek ve farenin kobay olmak zere kafeslere kapatld laboratuarlar
vard. Ama binann yrei ve anlam, bodrumdaki odayd. Yerin altndayd oras. Duvarlarna ve
tavanna gzenekli bir tr ses geirmez malzeme, acemice kaplanmt. Artk, kaplama atlamaya
balam, aradan maara duvar gibi kayalar grnmt.
Buray normalde drt kiilik bir tim koruyordu. Bu gece nbetilerin says onaltya karlmt.
Yedek adamlar ehirleraras telefonla New York'tan arlmt. Gerek nbetiler, gerekse Proje

Fin dier alanlar, bir tek kritere gre dikkatle seilmi insanlard, o kriter de, itaat konusunda
snrsz bir kapasiteye sahip olmakt.
Onalt nbeti, gece boyunca beklemek zere, binann dna ve st katlardaki bo laboratuarlara
yerletirilmilerdi. Aada gerekleen olaylar merak ettikleri yoktu.
Yeraltndaki odada. Dr. Ferris, Wesley Mouch ve James Taggart, duvar dibine sralanm
koltuklarda oturmaktaydlar. Biimsiz bir kk dolaba benzeyen makine, karki kede duruyordu.
zerinde srayla cam gstergeler,dmeler vard. evrilip ayarlanacak dmelerin,
amplifikatrlerdeki gibi sa taraf krmzyla iaretli ekranlar gze arpyordu. Sralanm rakamlar,
sralanm tahta tokmaklar, plastik dmeler ve bir de levye vard. O levye, bir yandaki bir alterle
dier yandaki cam gstergeyi kontrol ediyordu. Makinenin grnts onu altran grevlinin
yzndeki ifadeden daha youndu. Gmlei terli bir genti adam. Kollarn dirseine kadar svamt.
Ak mavi gzleri, iine konsantre olmu, bulutlu bakyordu. Dudaklar arasra kprdyor, sanki
ezberledii bir dersi tekrar ediyordu.
Makineden ksa bir kablo, arkada duran akye uzanmaktayd. Daha baka kablolar da yerlerde
kvrlarak ilerliyor, ta zeminde ahtapot gibi yaylyor, koni biimindeki parlak n altna konmu
ilteye ulayordu. John Galt iltenin zerine balanmt. plakt. El ve ayak bileklerine,
omuzlarna, kalalarna elektrotlar taklmt. Stetoskopa benzer bir alet de gsne konmu, ucu
amplifikatre balanmt.
Dr. Ferris ilk defa ona dorudan hitap ederek, yice anlaman gerek, dedi. Senden lke
ekonomisi konusunda tm yetkiyi alman istiyoruz. Diktatr olman istiyoruz. Ynetmeni istiyoruz.
Anladn m? Emirler vermeni, verilecek doru emirleri bulman istiyoruz. stediimizi elde etmek
niyetindeyiz. u anda yapacan konumalar, yrtecein mantklar, tartmalar ya da pasif itaatsizlik
seni kurtaramaz. Bize ya fikir verirsin...ya da...! Sistemimizi kurtarmak iin atacan admlar bize
tam olarak anlatmazsan seni buradan karmayz. Ondan sonra da radyoda ayn eyi tm lkeye
anlatacaksn. Bileini kaldrd, kronometresini gsterdi. Sana otuz saniye veriyorum. Hemen
konumaya balayp balamayacana karar ver. Cevabn olumsuz olursa, balarz. Anladn m?
Galt dosdoru onlara bakyordu. Yz ifadesizdi. Gereinden fazla ey anlyormu gibiydi.
Cevap vermedi.
Sessizliin iinde kronometrenin saniyeleri sayn duydular, ardndan Mouchun bouk,
dzensiz soluklar duyuldu, iki eli koltuunun kollarna sarld.
Ferris makinenin bandaki teknisyene iaret verdi, adam alteri ekti. Cam gsterge
aydnlanrken pepee iki ses kard. Biri elektrik jeneratrlerine zg pesten bir uultu, dieri saat
tklamas gibi dzenli bir tempoydu, ama acayip bir rezonans vard. Bu sesin amplifikatrden
geldiini, Galtn kalp atlarn dinlemekte olduklarn sonradan anladlar.
Ferris parman kaldrp sinyal vererek, numara, dedi.
Teknisyen vanalardan birinin altndaki dmeye bast, Galtn vcudunda uzun bir rperti
dolat, sol kolu spazmlarla sarslmaya balad, bileiyle omzuna verilen akmla titredi. Ba arkaya
sarka, gzleri kapand, dudaklar gerildi. Hi ses karmad.
Teknisyen parman dmeden ekince Galtn kolundaki titreme kesildi. Hi hareket
etmiyordu.
adam bir an iin, yoklayan baklarla evrelerine baktlar. Ferrisin gzleri bo bo
bakarken, Mouch'unkiler korku yanstyordu. Taggart hayal krklna uram gibiydi. Sessizliin
iinde o tempolu ses duyulmaya devam ediyordu.
Ferris, ki numara, dedi.
Bu sefer sarslp titreyen Galtn sa baca oldu. Akm bileine ve kalasna verilmiti. Elleri

iltenin iki yanna sarld. Ba bir kere sarsld, bir yandan bir yana savruldu, sonra hareketsiz kald.
Kalbin at belli belirsiz hzlanmt.
Ferris, Bir numara, yavatan bala, dedi. Galtn bedeni havaya frlayp ilteye dt, uzun
rpertilerle sarsld, kaylarla balanm bileklere asld. Akm bir bileinden dierine gidip
gelmekte, cierlerinden gemekteydi. Teknisyen dmeyi yava yava eviriyor, akmn voltajn
ykseltiyordu. Gstergenin ibresi tehlikeyi gsteren krmz alana doru kaymaya balamt. Galtn
soluu artk kesik kesik duyuluyordu.
Akm kesildiinde Ferris, Yetti mi? diye sordu.
Galt cevap vermedi. Dudaklar hafife kprdad, hava alabilmek iin araland. Stetoskopun
vurular yara kalkmt. Ama soluklar dengeli bir ritme dnyordu. Gevemek iin kontroll bir
aba serfetmekte olduu belliydi.
Taggart, Fazla yumuak davranyorsun ona! diye bard. Gzleri iltede yatan plak
adamdayd.
Galt gzlerini at, bir an onlara bakt. Hibir ey anlalmyordu. Ancak baklarnn dengeli ve
tam anlamyla bilinli olduu belliydi. Sonra ban yine dayad, hareketsiz yatt, onlar unutmu gibi
davrand.
plak vcudu bu mahzenle garip biimde uyumsuzdu. Bunun, onlar da farkndayd, ama hibiri
bunun farknda olduunu bilinlendirmiyordu. Vcudunun uzun izgileri, ayak bileklerinden yass
kalalarna, belinin asna, dik omuzlarna doru ykselirken, eski Yunan heykellerini dndryor,
o heykellerdeki anlam yanstyordu...ama daha uzun, daha hafif, daha aktif bir gce gre stilize
edilmi gibiydi. Daha aktif bir enerji ifade ediyordu. At arabas sren birinin vcudundan ok, uak
imal eden birinin vcuduydu. Eski Yunan heykelinin anlam, insann tanr olarak heykeli, nasl bu
yzyln niteliiyle atrsa, onun vcudu da, tarih ncesi faaliyetlerin yeri olan bu bodrumla yle
eliiyordu. Bu elimeyi daha da glendiren etken, onun da elektrik tellerinin, paslanmaz eliin,
presizyon cihazlarnn, levyelerin, kontrol panellerinin dnyasna ait oluuydu. Belki de seyredenlerin
duygularnn kkne gmlen ve direnilere neden olan ey aslnda buydu. Onlar bunu ancak bir
nefret, odaklanmam bir korku biiminde hissedebiliyordu. Belki de jeneratr ahtapota dntren,
bir vcudu buraya, onun kollar arasna atan ey, modern dnyada artk o tr heykellerin
bulunmayyd.
Ferris, Anladma gre sen bir tr elektrik uzmansn diye gld. Biz de yleyiz...deil
mi?
Ona iki ses cevap verdi. Biri jeneratrn uultusu, br de Galt'a kalbinin gmbrtl
atlaryd.
Ferris, Karma dizi! diye emir verirken tek parman havaya kaldrmtt.
oklar bu sefer dzensiz, nceden bilinmeyen aralklarla geliyor, bu aralklar bazen bir
dakikadan fazla srebiliyordu. Akmn belli iki elektrot arasnda m, yoksa hepsi arasnda m
dolat ancak Galt'a kol, bacak, beden veya tm vcudundaki seyrimeler ve sarslmalardan belli
oluyordu. Gstergelerin ibreleri krmz alana yaklayor, sonra yine uzaklayordu. Makine, kurbann
vcudunu sakatlamakszn en yksek dzeyde ac verecek ekilde yaplmt.
Aralardaki o kalp at sesleriyle doldurulmu boluklara dayanmak, izleyenlere zor
gelmekteydi. Kalp atlar artk dzensiz bir tempodayd ve hzlanmt. Aralklar o atlarn
yavalamasn salayacak ekilde ayarlanmt, ama kurbann dinlenmesine frsat tannmyor, o her an
yeni bir oku beklemek zorunda kalyordu.
Galt gevek biimde uzanm grnyordu. Sanki acyla mcadele etmeye kalkmyormu
gibiydi. Ona teslim oluyor, onu inkar etmiyor, dayanyordu. Dudaklar soluk almak iin alyor,

sonra birdenbire bir akm gelince, yine smsk kapanyordu. Vcudundaki sarsntl gerilime
dilenmiyor, ama akm kesildii anda o gerilimin hemen yok olmasn da salyordu. Yalnzca yznn
cildi gerilmiti, dudaklarnn birletii izgi arasra bir yana kayyordu. ok gsnden geerken,
bann sarsmalaryla bakr rengi salar uuyor, rzgarda geziyormu gibi yzne geliyor, gzlerine
dyordu. Seyredenler salarnn renginin neden srekli koyulamakta olduuna pek akl
erdirememilerdi, ama sonra bunun, terden olduunu anladlar.
Kurbann kendi kalbinin sesini duymas, onu her an patlayacakm gibi hissetmesi de zellikle
plnlanmt. O kalp ne zaman bir vuru atlasa, ne zaman temposu bozulsa, korkuyla titreyenler, bu
odadaki seyirciler oluyordu.
Kalp sanki sryor, kaburgalara arpyor, fkelere kaplyordu. tiraz ediyordu kalp...ama
adam...etmiyordu. Hareketsiz yatyordu. Gzleri kapal, elleri gevek, kalbinin sa kalma
mcadelesini dinliyordu.
lk fire Wesley Mouch oldu. f, Tanrm, Floyd! diye bard, ldrme onu! Sakn ldrmeye
kalkma! O ld m, biz de ldk!
lmez, dedi Ferris. Keke lsem diyecektir, ama lmeyecektir! Makine buna izin vermez!
Matematiksel olarak hesaplanm! Gvenli!
Of, yetmez mi artk? imdi szmz dinleyecektir? Eminim dinleyecektir!
Hayr! Yetmez! Benim istediim, szmz dinlemesi deil! nanmasn istiyorum ben!
Kabullenmesini istiyorum! Bizim iin gnll olarak almasn salamalyz!
Taggart, Devam et! diye haykrd. Ne bekliyorsun? Akm biraz arttramaz msn? Daha
barmad bile!
Mouch aknlk iinde, Neyin var senin? dedi. Akm Galtn vcudunu sarsarken Taggartn
ona nasl baktn grmt. ok youn bir ifade vard Taggartn yznde...gzleri donuk ve lyd
ama yz kaslarnda hemen hemen ayp denecek bir zevkin karikatr grlyordu.
Ferris ikide bir Galta, Yetti mi? diye baryordu. Bizim istediimizi istemeye hazr msn?
Hi cevap gelmiyordu. Arada bir Galt ban kaldrp onlara bakyordu. Gzlerinin altnda mor
halkalar vard, ama gzleri duru ve bilinliydi.
Seyirciler giderek artan panik duygusunun etkisiyle, olaya anlam verme yeteneklerini de,
kullanacaklar dilin kontroln de kaybediyorlard. nn sesleri birbirinden farksz lklarla
birbirine karp durmaktayd: Senin devralman istiyoruz!...Senin ynetmeni istiyoruz!...Sana
emirler vermeni emrediyoruz!...Diktatr olman talep ediyoruz!...Sana bizi kurtarman
emrediyoruz!...Dnmeni emrediyoruz!...
Cevap gelmiyordu. Tek duyabildikleri, kendi hayatlarnn da bal olduu o kalbin atyd.
Akm, Galtn gsnden geiyor, kalp atlar dzensiz biimde, bir yarp bir tkezliyordu
ki...birdenbire vcut geveyip hareketsiz kald; vuru sesleri de kesildi.
Sessizlik artc bir darbe gibi oldu. Onlar daha barmaya vakit bulamadan, korkularna bir
korku daha eklendi. Galt gzlerini am, ban kaldrmt.
Derken motor sesinin de durmu olduunu fark ettiler. Kontrol panelindeki krmz k da
yanmyordu. Akm kesilmi, jeneratr susmutu.
Teknisyen parman dmeye bastrp duruyor, sonu alamyordu. alteri tekrar tekrar kapatp
at. Makinenin yan tarafna bir tekme att. Krmz k bir trl yanmyor, ses de geri gelmiyordu.
Ee? dedi Ferris. Evet? Ne oluyor?
Teknisyen aresizlik iinde, Jeneratr arzaland, dedi.
Nesi var?
Bilmiyorum.

Eh, bul ve tamir et!


Adam, elektrik teknisyeni deildi. Bu greve seilmesi, bilgisinden tr deil, her dmeye
itirazsz basma kapasitesinden tryd. O grevi renmek iin gereken aba onu yle yoruyordu ki,
baka bir ey daha renecek hli kalmyordu. Makinenin arka kapan at, karmak kablolara
akn akn bakt. Grebildii kadaryla, bir bozukluk yok gibiydi. Lastik eldivenlerini giydi, eline
bir pense ald, rastgele birka viday sktrd, sonra kafasn kad.
Bilemiyorum, dedi. Sesinde aresiz bir uysallk vard. Ben nereden bilebilirim!
adam birden ayaa kalkmlard. Makinenin tepesine m, iinde paralara bakyorlard.
Refleks hareketiydi bu. Ne yapmalar gerektiini bilmediklerinin kendileri de farkndayd.
Ama onu onarmak zorundasn! diye bard Ferris. almas art! Elektrik gerek bize!
Taggart, Devam etmeliyiz! diye haykrrken titriyordu. Gln bu!Buna raz olamam! Yarda
kesilemez! Onu dnyada brakmam! Parmayla iltenin bulunduu taraf gsteriyordu.
Ferris, teknisyene, Bir eyler yap! dedi. Orada durma yle! Bir eyler yap! Tamir et unu!
Sana tamir etmeni emrediyorum!
Adam gzlerini krptrarak, Ama nesi var, bilmiyorum, dedi.
O hlde ren!
Nasl reneyim?
Sana tamir etmeni emrediyorum! Beni duyuyor musun? altr onu...yoksa seni kovarm, hapse
atarm!
Ama nesinin bozulduunu bilmiyorum. Adam akn durumda iini ekti. Ne yapmak
gerektiini bilmiyorum.
Arkalarndan bir ses, Arza vibratrde, dedi. Yldrm gibi dndler. Galt soluk alma abas
iindeydi, ama mhendislere zg o gvenli, iinin ehli sesle konuuyordu. Onu kar, alminyum
kapan a. Orada iki telin birletirilmi olduunu greceksin. Onlar ayr, kk bir trp al,
kirlenmi yerlerini temizle. Sonra kapa kapa, makineye yerletir...jeneratrn alr.
Uzun sren katksz bir sessizlik oldu.
Teknisyen, Galta bakyordu. Gzgzeydiler. Koyu yeil gzlerdeki lty o bile fark
edebilmiti. O lt, tiksinti ve alayclk karmyd.
Bir adm geri ekildi. Bilincinin tutarsz loluu iinde, kelimesiz, ekilsiz, yorumsuz bir yolla,
o mahzende olanlarn anlamn o bile birdenbire kavramt.
Galta bakt... adama bakt...makineye bakt. rperdi, penseyi elinden brakt, frlayp odadan
kat.
Galt patlayp glmeye balad.
adam makineden uzaklayor, geriliyorlard. Teknisyenin anlad eyi kendileri anlamama
mcadelesi vermekteydiler.
Taggart birdenbire, "Hayr! diye haykrd. Galta gz ap ileri frlamt. Hayr! Bunu onun
yanna brakmam! Diz st kt, vibratrn alminyum silindirini deli gibi aramaya koyuldu. Ben
kendim tamir ederim! Kendim altrrm! Devam etmek zorundayz! Onu kertmek zorundayz!
Ferris tedirgin bir sesle, Yava ol, Jim, dedi, uzanp onu ayaa kaldrd.
Mouch yalvaran bir sesle, En iyisi...bu gece bekleyelim mi? dedi.
Gz teknisyenin demin kat kapdayd. yar imrenme, yar korku vard baklarnda.
Taggart, Hayr! diye bir lk att.
Jim, yeterince ekmedi mi?Unutma ki dikkatli olmalyz.
Hayr! Yeterince ekmedi! Daha barmad bile!
Mouch birdenbire, "Jim! diye haykrd. Taggartn yzndeki bir ey onu fena halde

korkutmutu. "Onu ldrmeyi gze alamayz! Bunu biliyorsun!


Bana vz gelir! Onu kertmek istiyorum! Bardn duymak istiyorum! Ben onun...
O anda birdenbire baran Taggart oldu. Uzun, ni, delici bir lkt att, Apansz bir hayal
grm gibiydi. Oysa gzleri bolua bakyordu ve ifadesizdi. Yzlemekte olduu grnt aslnda
kendi iindeydi. Duygunun, kanmalarn, numara yapmann, eksik dnmenin, sahte kelimelerin
koruyucu duvarlar...yollardan beri uraarak diktii o duvarlar, bir an iinde kp gitmiti...Galtn
lmesini istediini farkettii anda...ardndan kendi lmnn de onu izleyeceini bile bile, yine de
bunu istediini anlad anda kmt koruma duvarlar.
Birdenbire, mrnn tm eylemlerini hangi amaca ynlendirdiini grmt. Mesele ruhunda,
bakalarna olan sevgisinde, sosyal grevlerinde, z saygsn korumak iin ileri srp durduu dier
bahanelerde deildi...mesele yaayan her eyi mahvetmek, bunu da yaamayan eyler uruna
yapmakt. Her yaayan deeri yok ederek gereklie meydan okumak, bu yolla, gereklie ramen
kendisinin var olabileceini kendine kantlamak, kat, somut gereklere ihtiyac olmadn
gstermekti. Daha bir dakika nce, Galta duyduu nefretin, baka herkese olandan fazla olduunu
hissedebiliyordu. O nefreti, Galtn kt olduunun kant sayabiliyordu. O ktl daha fazla
tanmlamaya ihtiyac yoktu. Kendisi var olabilmek iin Galt yok etmek istiyordu. Ama imdi, Galt
mahvetmeyi, kendi yokoluu pahasna istediini grmekteydi. Var olmay, sa kalmay hibir zaman
istememi olduunu, aslnda Galtn byklne ikence etmek, o bykl yok etmek istediini
gryordu karsnda. Onu byklk olarak kabul eden...kendisiydi. Var olan tek standarda gre
byklk...kabul etmek istense de, istenmese de. Geree hakimiyeti baka herkesinkinden fazla olan
bir insann bykl. O anda, James Taggart kendini bir ltimatomla kar karya buldu...ya
gereklii kabullenecek, ya da lecekti. Duygular lm semiti. lm, Galt'n byle parldad
bir alana teslim olmaktansa, lmeyi. Galtn ahsnda tm varoluu yok etme peinde olduunu
anlyordu.
Bu bilgi onun bilincine kelimelerle ulam deildi. Onun tm bilgileri duygulardan oluurdu.
imdi de karsnda bir duygu ve bir vizyon vard. O vizyonu silecek gc kendinde bulamyordu.
Grmek istemedii kmaz yollar saklayan sisi artk geri aramyordu. Her kmazn ucunda,
varolua duyduu nefreti gryordu. Cherryl Taggartn yzn gryordu...o cokun yaama
hevesiyle! Hep yok etmeye alt da o heves olmutu. Kendi yzn bir katilin yz olarak
gryordu. Her insann hakl olarak nefret etmesi gereken bir yz. Deerleri srf deer olduklar iin
yok eden, kendi ktln fark etmemek iin ldren biri.
Karsndaki vizyona bakarak, Hayr... diye inledi. Ondan kurtulmak iin ban iki yana
sallayp duruyordu. "Hayr...Hayr...
Evet, dedi Galt.
Galtn gzlerinin kendi gzlerine baktn gryordu. Sanki Galt da kendi grd eyleri
gryormu gibi.
Sana bunu radyoda sylemitim, deil mi? dedi Galt.
te James Taggartn en ok korktuu son damga buydu. Bundan kurtulu yoktu. Damga...ve
objektifliin kant. Hayr... dedi yine ok zayf bir sesle. Ama bu ses artk yaayan bir bilincin sesi
deildi.
Bir an durup bolua ylece bakt, sonra bacaklar bkld, yere oturuverdi. evresindeki
hareketlerden habersiz, hl bo bo bakyordu.
Mouch, Jim...! diye seslendi. Cevap gelmedi.
Mouch'la Ferris, Taggarta ne olduunu kendilerine sormadlar, merak da etmediler. Ona olan
eyi kefetmeye almamalar gerektiini biliyorlard, nk kendileri de ayn kaderi

paylaabilirlerdi. Bu gece kimin kertildiini anlamlard. Bunun artk James Taggartn sonu
olduunu gryorlard...vcudu sa kalsa da, kalmasa da.
Ferris titreyen bir sesle, Biz...Jimi buradan karalm, dedi. Ona bir doktor bulalm ya
da...bir yete gtrelim.
Taggart ekip ayaa kaldrdlar. O direnmedi. Uyumu gibi uydu onlara. ttikleri zaman
admlarn atmaya balad. Galt indirmek istedii dzeye inen kendisi olmutu. ki arkada iki
koluna girip onu odadan kardlar.
Kendilerinin de Galt'n gzlerinden kamak istediklerinin bilincine varmaktan bylelikle
kurtulmu oluyorlard. Galt onlar son derece dikkatli gzlerle seyretmekteydi.
Ferris muhafzlarn bana, Geri dneceiz, dedi. Burada kal ve hi kimseyi ieri brakma.
Anladn m? Hi kimseyi.
Taggart aalarn oraya park etmi arabann iine ittiler. Ferris oradaki aalara, gkyznn
karanlna da, Geri dneceiz! diye duyuruda bulundu.
u an iin bir tek eyden emindiler, o da o mahzenden kurtulmak zorunda olduklaryd. O
mahzende, yaayan jeneratr l jeneratre bal durumda brakmlard.

X
MZDEK EN YNN ADINA
Dagny dosdoru Proje Fin kapsnda duran nbetiye yrd. Admlarnn sesi amal,
dengeli, akt. Aalar arasndaki patikada n n tyordu. Ban ay na doru evirdi, adamn
kendisini grmesini, tanmasn salad.
eri giriyorum, dedi.
Adam robot gibi bir sesle, Girmek yasak, diye cevap verdi.
Dr. Ferrisin emri.
Ben buraya Bay Thompson'un emriyle geldim.
H?...Ben...Ben onu bilmiyorum.
Ben biliyorum.
Yani Dr. Ferris bana sylemedi...Bayan.
Ben sylyorum.
Ama ben Dr. Ferristen baka kimseden emir alamam.
Bay Thompsona kar gelmek mi istiyorsun?
Yo, hayr, bayan! Ama...eer Dr. Ferris ieriye kimseyi sokma dediyse, kimseyi sokma
demektir... Sonra gvensiz bir sesle, yakarrcasna ekledi. yle deil mi?
Benim Dagny Taggart olduumu, gazetede Bay Thompsonla ve lkenin liderleriyle resimlerimi
grm olduunu hatrlamyor musun?
Evet, Bayan.
O halde onlarn emrine itaatsizlik edip etmeyeceine karar ver.
Yo, hayr, Bayan' taatsizlik etmek istemem!
O hlde brak, gireyim.
Ama Dr. Ferrisin emrine de itaatsizlik edemem!
O zaman se.
Ama seemem, bayan! Ben kimim ki seeyim?
Mecbursun.
Bakn, dedi adam abucak. Cebinden bir anahtar karm, kapya doru dnmt. efe
soraym. O...
Hayr, dedi Dagny.
Sesindeki bir ey, adamn dnp ona bakmasna yol at. Dagny elindeki silah dosdoru onun
kalbine evirmiti.
Beni dikkatle dinle, dedi. Ya ieri girerim, ya da seni vururum. Elinden gelirse, sen daha
nce beni vurmaya al. O seenein hl var...baka da seenein yok. imdi karar ver.
Adamn az ald, anahtar elinden dt.
ekil nmden, dedi Dagny.
Adam ban telala iki yana sallad, srtn kapya dayad. Ah, Tanrm, Bayan! Yutkundu,
aresizlik iinde inledi. Bay Thompson tarafndan geldiinizi bile bile sizi vuramam! Dr. Ferrisin
talimatnn tersine ieriye girmenize de izin veremem! Ne yapacam? Kk bir insanm ben!
Yalnzca emirleri yerine getiriyorum! Bana kalsa...!
Kendi hayatn, dedi Dagny.
efe sormama izin verseniz, o bana syler ve...

Hi kimseye soramazsn.
Ama gerekten Bay Thompsonn emriyle geldiinizden nasl emin olabilirim?
Olamazsn. Belki de onun emriyle gelmedim. Kendi kafama gre hareket ediyorum, sen de bana
itaat ettiin iin hapse atlrsn. Belki gerekten onun emriyle geldim, bu sefer itaatsizlik ettiin iin
hapse atlrsn. Belki Dr. Ferrisle Bay Thompson bu konuda ayn fikirdedir. Belki de deildir, ya
birine, ya da tekine kar kmak zorunda kalrsn. Senin karar verecein bunlar ite. Soracak kimse
yok, kimseyi arayamazsn, kimse sana talimat veremez. Kendi kararn kendin vermek zorundasn.
Ama ben karar veremem! Neden ben?
nk kapy tkayan senin bedenin.
Ama ben karar veremem! Karar vermek benim iim deil!
e kadar sayyorum, dedi Dagny. te ate edeceim.
Durun! Durun! Evet ya da hayr demedim! Kapya smsk yaslanyor, baryordu. Sanki
zihnin ve bedenin hareketsizliiyle koruyordu kendini.
Bir... dedi Dagny. Adamn gzlerinin korkuyla ona baktm gryordu. ...ki...Silahn
yaratt korku, karar verme korkusundan azd. Bu belli oluyordu. "....
Hayvana ate etmekte bile kararszlk gsterecek biri olan Dagny, sakn sakin tetii ekti,
sorumsuz ve bilinsiz yaamak isteyen adam kalbinden vurdu.
Tabancann susturucusu vard. Kimsenin dikkatini ekecek bir ses kmad. Yalnzca ayaklarnn
dibine ylan vcudun gmlemesi duyuldu.
Dagny anahtar yerden ald, sonra kararlatrld gibi birka saniye bekledi.
Yanna ilk gelen Francisco oldu. Binann kesini dnp ortaya kmt. Onu Hank Rearden
izledi.Ardndan Ragnar Danneskjld belirdi. Binann evresindeki aalarn arasnda nbet tutan drt
muhafz vard. artk drdnn de hesab grlmt. Biri lm, de balanp az tkanarak
yerlerinde braklmlard.
Dagny tek kelime sylemeden anahtar Franciscoya verdi. Kapy o ap ieriye yalnz girdi,
kanad arkasndan tam kapamad, birka santim aralk brakt. teki o araln dnda
bekliyorlard.
Hol tavana aslm plak ampul aydnlatyordu. kinci kata kan merdivenlerin dibinde bir
muhafz vard.
Francisconun kapdan burann sahibiymi gibi girdiini grnce, Kimsin sen? diye bard.
Bu gece buraya kimse gelmeyecekti!
Ben geldim, dedi Francisco.
Rusty neden ieriye brakt seni?
Herhalde kendine gre sebepleri vard.
Brakmamalyd!
Birisi o varsaym deitirdi Francisconun gzleri ortaln hzla bir envanterini karyordu.
Merdivenin dnemecinde ikinci bir nbeti daha vard. Ban emi, onlara bakyor, dinliyordu.
iniz ne?
Bakr madencilii.
H? Yani...kimsiniz siz?
Adm imdi sylenemeyecek kadar uzun. efinize sylerim. Nerede o? Sorular ben
sorarm! Ama bir adm gerilemiti. Kodaman rol yapmaya kalkma burada...yoksa hemen...
kinci nbeti, Francisconun halinden etkilenip, Hey, Pete, o sahiden kodaman! diye bard.
Birincisi bunu anlamazdan gelmeye alyordu. Korkusunun artmasyla sesi de ykselmeye
balad, Ne peindesin? diye ka Franciscoya. efinize sylerim dedim. Nerede ef?

Sorular ben sorarm!


Cevap vermem.
Ya, vermezsin, yle mi? diye hrlad Pete. Kukulu durumlarda bavurabilecei bir tek are
vard. Eli kalasndaki silaha doru gidiyordu.
Francisconun eli, iki adamn da gremeyecei kadar hzlyd, tabancas da sessizdi. lk
grdkleri, Petein elindeki silahn umas, paralanan parmaklarndan kanlar boalmas oldu,
ardndan bouk bir ac l duyuldu, inleyerek yere devrildi. kinci nbeti olup biteni kavrayana
kadar, Francisconun namlusu ona dnmt.
Vurmayn, baym! diye bard.
Francisco tek eliyle namlunun niann koruyup tekiyle kap aralna sinyal verirken, Ellerini
kaldrp aaya in, dedi.
Nbeti inene kadar, Rearden onun silahn almaya hazrd, Danneskjld de elleriyle ayaklarn
balad. Adam en ok korkutan Dagnyyi grmek olmutu. Anlayamyordu. adamn balarnda
kasket, stlerinde anorak vard. Hareket edi biimleri olmasa, insan onlar haydut sanabilirdi. Ama
bu kadnn varln aklamaya imkn yoktu.
imdi, dedi Francisco. efiniz nerede?
Adam bayla merdivenleri gsterdi. Yukarda.
Binada ka nbeti var?
Dokuz.
Neredeler?
Biri bodrumda. tekilerin hepsi yukarda.
Nerede?
Byk laboratuarda. Penceresi olan.
Hepsi mi?
Evet.
Francisco koridorda grd kaplar gsterdi Bu odalar ne?
Onlar da laboratuvar. Gece olduu iin kilitlendi.
Anahtar kimde?
Onda. Bayla Petei iaret etti.
Reardenla Danneskjld anahtar Petein cebinden aldlar, Francisco sorgulamasn srdrrken
odalar hzla ve sessizce denetlediler.
Binada bakalar da var m?
Yok.
Burada bir tutuklu yok mu?
Onu bilemem. Bize asla sylemezler.
Dr. Ferris burada m?
Hayr. On, onbe dakika nce gitti.
imdi, u yukardaki laboratuvar...kaps tam merdivenin st sahanlna m alyor?
Evet.
Ka kap var orada?
. Bu ortadaki.
teki odalar nedir?
Bir yanda kk bir laboratuvar, br yanda Dr. Ferrisin ofisi var. Aralarnda birbirine
alan kaplar var m?
Evet.

Francisco arkadalarna doru dnerken, nbeti yalvaran bir sesle, Baym, size bir soru
sorabilir mym? dedi Sor.
Kimsiniz siz?
Cevap salon takdimleri havasnda geldi: Francisco Domingo Carlos Andres Sebastian
dAnconia
Nbetiyi az ak bakar durumda brakp dnd, arkadalaryla fsldat. Rearden tek bana,
hzla ve sessizce yukarya yneldi.
Laboratuarn duvarlarna kafesler iinde fareler ve kobaylar dizilmiti.Onlar oraya dizen,
ortadaki uzun laboratuar masasnda poker oynamakta olan muhafzlard. Alt tanesi oynuyor, ikisi
kart kelere dikilmi, ellerinde silahlaryla kapy kontrol ediyordu. Rearden' girdii anda
vurulmaktan kurtaran, yz olmutu. O yz ok iyi tanyorlard...burada grmeyi ise, hi
ummuyorlard. Sekiz suratn kendisine tanyarak baktn, gzlerine inanamadklarn gryordu.
Kapda durmu, ellerini pantolonunun ceplerine sokmutu. patronlarnn rahat, kendine
gvenen hli vard onda.
Vakit kaybetmek istemeyen insanlara zg net bir sesle, Kim amir burada? diye sordu.
Oyun masasnda oturan ince yapl biri, Siz...aslnda siz... diye kekeledi.
Ben Hank Rearden'm. ef siz misiniz?
Evet! Ama...siz nereden geldiniz?
New Yorktan.
Burada ne yapyorsunuz?
Demek size haber verilmedi.
Haber mi...ne hakknda? Amirlerinin onun yetkisine hakaret ettiinden kukuland ve
gcendii ok belliydi. Adamakll zayf, uzun boylu biriydi. Kesik kesik hareket ediyordu. km
bir yz, tedirgin, odaklanmayan gzleri vard. O gzler madde bamllarn hatrlatyordu.
Benim buraya geliim hakknda.
Siz...sizin burada iiniz olamaz, diye sesini ykseltti adam. Korkuyla blf arasna skmt.
nemli bir st dzey karar alrken kendisini adam olmasndan ok korkuyordu. Siz hain deil
misiniz...terk edip... Bakyorum gerilerde kalmsn, arkada.
Odadaki dier yedi kii, Rearden'a dehet iinde, btl inanc zorlayan bir kararszlkla
bakyorlard. Silah olan ikisi, o silahlar hl ona dnk tutmaktaydlar. Otomaton gibi duruyorlard.
Rearden ise onlar hi grmyormu gibi davranyordu.
ef, Neymi peki burada iiniz? diye sordu.
Tutukluyu almaya geldim. Onu bana teslim edeceksiniz.
Merkezden geliyorsanz, tutukluyla ilgili hibir ey bilmemem gerektiinin farknda
olmaksnz...ayrca ona hi kimse elini sremez!
Benden baka.
ef ayaa frlad, telefona kotu, kulakl kapt. Daha kulana gtrrken hemen elinden
brakt. Hareketindeki panik titreimi, odadakilerin hepsini etkiledi. Telefonun kesik olduunu
duymutu adam. Tellerin kesilmi olduu belliydi.
Yznde bir sulama ifadesiyle Reardena dnd, ama Reardenn kmseyen tiksintisiyle
karlat. Byle mi nbet tutulur? Bunun olmasna nasl izin verdiniz? Siz tutukluyu bana verseniz
daha iyi olacak...bana bir ey gelmeden nce. Yoksa sizi ihmalden ve itaatsizlikten rapor ederim.
Kimmi tutuklu?
Rearden glmsedi. Arkada dedi. Kendi amirlerin sana sylemeyi uygun bulmuyorsa, ben
hi sylemem.

Sizin buraya geleceinizi sylemeyi de uygun bulmadlar! efin sesi, fkenin aresizliini
itiraf ediyor, gszln kendi adamlarna ilan ediyordu. Doru sylediinizi nereden bileyim?
Telefon kesikken bunu bana kim syleyebilir? Ne yapacam nereden bileceim?
O sizin sorununuz, benim deil.
Size inanmyorum! l kesinlik ifade edemeyecek kadar tizdi. Hkmet sizi greve nasl
yollar...siz ortadan kaybolan hainlerden biriyken, John Galtn arkadalarndan biriyken ve o da...
Ama duymadn m?
Neyi?
John Galt hkmetle anlat, hepimizi geri getirdi Ah, Tanrya kr! Bu lk nbetilerin
en gencinden ykselmiti. Kapa eneni! Senin siyas fikirlerin olamaz, olmamal! ef, gen adam
tersledikten sonra Reardena dnd. Radyoda neden duyurulmad?
Hkmet politikalarnn ne zaman ve ne yolla aklanaca konusunda, senin fikirlerine mi
danlacak?
Uzun bir sessizlik sresi iinde, kafeslerdeki hayvanlarn trmk seslerini dinlediler.
Rearden, Sanrm size hatrlatmam gerek, dedi. Sizin greviniz emirleri sorgulamak deil,
onlara itaat etmek. stlerinizin politikalarm bilmek ya da anlamak zorunda deilsiniz. Yarglamak,
semek ve kuku duymak size dmez.
Ama sizin sznz dinlemem gerekiyor mu, onu bilmiyorum! Reddedersen sonularna
katlanrsn.
ef masaya yaslanp gzlerini odada dolatrd. Baklar Rearden'n yznden, kelerdeki iki
silahl adamna kayd. Adamlar namluyu belli belirsiz bir hareketle yeniden kontrol ettiler. Odada
rkek bir hrt duyuldu, hayvanlardan biri kafesinde ciyaklad.
Rearden, Sanrm sana sylemem gerek, dedi. Sesi biraz sertlemiti. Yalnz deilim.
Arkadalarm darda bekliyor.
Nerede?
Odann etrafnda
Ka kii?
renirsin...u ya da bu ekilde.
Nbetiler arasndan titrek bir ses, inilti gibi ykseldi. Bakn, ef, biz bu adamlarla kapmak
istemeyiz...bunlar...
Kes sesini! diye uludu ef. Hemen diklemi, tabancasn konuan nbetiye evirmiti.
inizden hi kimse korkaklk edip bana lf sylemeye kalkmasn! diye kkredi. yle yaptklarn
biliyor, bunu rtbas etmek iin baryordu, Paniin eiindeydi. Bir ekilde adamlarnn yreini bir
etkenin zayflattn anlyordu. Korkacak hibir ey yok! Kendi kendine baryor, gvenli sayd
iddet havasn yeniden salamaya alyordu. Ne korkacak ey var, ne de korkacak kimse!
Gstereceim size! Olduu yerde dnd, sarslan kolunu uzatt, Reardena ate etti.
lerinden bazlar Reardenn sallandn grd. Sa eli sol omzuna gitmiti. tekilerse ayn
anda efin elindeki silahn yere dp arptn, azndan kopan lkla birlikte elinden kanlar
boaldn grdler. Ancak ondan sonra hep birlikte Francisco dAnconiay fark ettiler. Soldaki
kapda duruyordu. Sessiz, silah hl efe dnk bir vaziyette.
Adamlarn hepsi ayaa frlayp silahlarn ekti, ama ate etmeye cesaret edemediklerinden, o
ilk nn avantajn kaybettiler.
Francisco, Yerinizde olsam, yapmazdm, dedi.
Nbetilerden biri, Tanrm! diye soludu, hatrlayamad bir ad kafasnda aramaya alt.
Bu...bu adam...dnyann btn bakrn havaya uuran adam!

Rearden, Evet, o, dedi.


Adamlar Franciscoya bakarak gerilerken, bu sz zerine dnp Reardenn hl girdii kapda
durmakta olduunu grdler. Elindeki silah onlara dnkt, omzunda da kara bir leke yaylp
duruyordu.
ef kararsz adamlarna, "Vurun, sersemler! diye haykrd. Ne bekliyorsunuz? Vurup devirin
onlar! Tek koluyla masaya aslyor, dier kolundan kanlar boalyordu. Savamayan her adam
rapor edeceim! idama mahkum ettireceim bu yzden!
Atn silahlarnz." dedi Rearden.
Yedi muhafz bir an donmu gibi durdular, iki emre de uymadlar.
Gen olan, Brakn kaym buradan! diye barp sadaki kapya atld.
Kapy tutup at, bir anda geriye srad: Dagny Taggart, elinde silahyla eikte duruyordu.
Muhafzlar yavaa odann ortasna ekilmeye balamlard. Bir gerek dlk duygusuna
kaplyorlard. Grmeyi hi ummadklar efsane insanlar karlarndayd. Hayaletlere ate amalar
emredilmi gibi davranyorlard.
Atn silahlarnz, dedi Rearden tekrar. Neden burada olduunuzu bilmiyorsunuz. Biz
biliyoruz. Tutuklunuzun kim olduunu bilmiyorsunuz. Biz biliyoruz. Amirlerinizin neden onu
korumanz istediini bilmiyorsunuz. Biz onu neden buradan karmak istediimizi biliyoruz. Siz
savanzn amacn bilmiyorsunuz. Biz kendi savamzn amacn biliyoruz. lrseniz, ne urana
ldnz bilmeyeceksiniz. Biz lrsek, bileceiz.
Onu...onu dinlemeyin! diye hrlad ef. Vurun! Size emrediyorum, vurun!
Muhafzlardan biri efe bakt, ellerini kaldrarak Rearden'a doru gerilemeye balad.
ef, Allah beln versin! diye haykrd, sol eliyle bir tabanca kapp kaak askerine ate etti.
Adamn devrilmesiyle birlikte pencerenin cam patlad, camlar odaya fskiye gibi yad, bir
aacn dalndan odaya mancnkla frlatlm gibi, uzun boylu, ince bir adam dald, ayaklar zerine
ini yapt; eriebildii ilk nbetiye ate etti.
Kr korkuya kaplm biri, Sen de kimsin? diye bir lk att.
Ragnar Danneskjld.
Ona ses ayn anda cevap verdi...upuzun, giderek ien bir panik iniltisi, drt tabancann yere
dmesi; bir de, nbetilerden birinin efi alnnn ortasndan vurmas.
Garnizonun sa kalan drt kiisi bilinlerinin artklarn toparlamay baardklarnda,
kendilerini yere yatrlm, balanm, azlarn da tkanm buldular. Beincisi ayakta braklm,
elleri arkasna balanmt.
Francisco ona, Tutuklu nerede? diye sordu.
Bodrumda... herhalde.
Anahtar kimde?
Dr. Ferriste.
Bodruma inen merdiven nerede?
Dr. Ferrisin odasndaki kapnn ardnda.
Yolu gster.
Yola koyulduklarnda, Francisco, Rearden'a dnd. yi misin, Hank? Tabi
Dinlenmek ister misin?
Daha neler!
Dr. Ferrisin odasndaki kapnn eiinden, aaya inen dik ta merdivene baktlar, bir aaki
sahanlkta duran nbetiyi grdler.
Francisco, Ellerini havaya kaldr, buraya gel! diye emir verdi.

Nbeti orada kararl bir yabancnn siluetini gryor, tabancann parltsn alglyordu...bu
kadar yeterdi. Hemen emre uydu. Rutubetli ta merdivenlerden kurtulduuna memnun gibiydi. Onu
da, kendilerine yol gsteren adamla birlikte balayp ofiste braktlar.
Artk, drt kurtarc, hzla aaya inip dipteki elik kapnn kilidini amakta serbestti. imdiye
kadar kontroll bir disiplin iinde hareket etmilerdi, ama artk gemleri boalm gibiydi.
Danneskjldn elinde, kilidi paralayacak aralar hazrd. Bodruma ilk giren Francisco oldu,
bir an iin kolunu uzatp Dagnynin yolunu kesti...bu arada, grd manzarann dayanlr olup
olmadn anlamaya alt...sonra onun koup yanndan gemesine izin verdi. Yerdeki dolak
kablolarn tesinde, Galtn ban kaldrdn, onlara selamlar gibi bir tavrla bakmakta olduunu
grmt.
Dagny iltenin yannda dizlerinin zerine kt. Galt ona baktnda, yznde vadide o ilk
sabahki baklar grd. Glme sesi gibi bir glmseme. Acy hibir zaman grmemi bir
glmseme. Sesi yumuak ve alakt.
Hibirini ciddiye almak zorunda deildik, deil mi?
Dagny gzlerinden yalar boalarak, ama glmsemesiyle kesin emin olduunu belirterek, Hi
deildik, dedi.
Rearden'la Danneskjld onu yataa balayan bantlar kesiyorlard. Francisco elindeki brendi
iesini Galtn dudaklarna uzatt. Galt iti, sonra kollar serbest kalnca dorulup dirseine dayand.
Bana bir sigara verin, dedi.
Francisco dolar iaretli paketini kard. Sigarasn aleve doru uzatrken Galtn eli biraz
titriyordu, ama Francisconun eli ok daha fazla titriyordu.
Galt alevin zerinden Francisconun gzlerine bakarak ona glmsedi, onun sormad sorulara
cevap verdi. Evet, olduka ktyd, ama dayanlmaz deildi...kullandklar voltaj tr de kalc
hasara yol amayan tr.
Francisco, Gnn birinde bulacam onlar, dedi. Her kimlerse... Sesi yamyass, l, zor
duyulan bir sesti. Geri kalann o ses tonu ifade ediyordu.
Bulursan, geriye ldrecek bir ey kalmadn greceksin.
Galt evresindeki yzlere bakt, o gzlerdeki rahatlama ifadesini, yz hatlarndaki fkenin
iddetini grd. Kendi yaad ikenceyi u anda onlarn da yaamakta olduklarn biliyordu.
Bitti artk, dedi. Kendinizinkini benimkinden beter hle getirmeyin.
Francisco ban baka tarafa evirdi. Sana olduu iin... diye fsldad. Sana...senden baka
kime olsa...
Ama bana olmak zorundayd. Tabi eer son eli oynamak istiyorlarsa. Denediler ve... elini
sallayp oday iaret etti, buray kuranlarn anlamn ifade eder gibi yapt. Hepsini gemie gmd.
Hepsi o kadar dedi.
Francisco bayla evetledi. Hl baka tarafa bakyordu. Elinin bir an iin Galtn bileine
smsk sarlmas, verdii tek cevap oldu.
Galt dorulup oturdu. Yava yava kaslarnn kontroln kazanmaya balyordu. Dagny uzanp
ona yardm etmeye alnca, ban kaldrp onun yzne bakt, o yzde gzyalarna kar verilen
mcadelenin iareti olan glmsemeyi grd. Galtn plak vcudundan baka hibir eyin nemi
olmadn ve o bedenin yayor olduunu bilmekti mcadeleyi veren. O vcudun nelere dayandn
bilmekti. Galt gzlerini onunkilerden ayrmadan elini kaldrd, parmak ularn onun beyaz kazann
yakasna dedirdi, bundan byle nemli olmaya balayacak eyleri anladn belli etti, ona da
hatrlatt. Dagnynin dudaklarndaki belli belirsiz titreme, yumuayarak bir glmsemeye dnt, o
da ona anladn ifade etmi oldu.

Danneskjld, Galtn gmleini, pantolonunu, dier giysilerini buldu. Hepsi odann kesine
atlm, duruyordu. Yryebilecek misin acaba, John? diye sordu.
Tabii.
Franciscoyla Rearden, Galtn giyinmesine yardm ederken, Danneskjld sakin sakin, sistematik
hareketlerle, grne gre duygularn ie hi kartrmadan, ikence makinesini paralad.
Galt ayaklar zerinde pek de salam duramyordu, ama yine de ayaktayd. Francisconun
omzuna dayanmt. lk birka adm zor geldi, sonra kapya vardklarnda, yrme hareketlerini
dzene sokmay baard. Bir kolu Francisco'nun omzuna sarlm, destek buluyor, dieri Dagnynin
omuzlarn tutmu, hem destek alyor, hem de destek veriyordu.
Tepeden aaya yrrken konumadlar. Aalarn karanl evrelerini saryor, onlara ek
koruma salyor, ayn prl prl n da, arkada Devlet Bilim Enstitsnn pencerelerinden
dklen daha parlak da engelliyordu.
Francisconun ua, bir sonraki tepenin eteinden balayan ayrn kenarnda, iri allarn
arasna saklanmt. evrelerinde uzanan kilometrelerce alanda hibir yerleim yeri yoktu. l yaban
otlarnn zerine bir anda deli gibi boalan uak klarn grecek, sorgulayacak kimse de yoktu.
Pilot koltuuna geen Danneskjld motoru altrd.
Kap kapanp tekerler dnmeye balaynca, Francisco ilk defa glmsedi.
Galta yatan koltua uzanmas iin yardm ederken, Sana emir vermek iin elime ilk defa frsat
geiyor, dedi. Sakin yat, dinlen, rahatna bak...Sen de yle. Bunu Dagny'ye sylyor, Galtn
yanndaki koltuu iaret ediyordu.
Tekerler giderek daha hzl dnyor, hz kazanrken ama kazanyor, hafiflik kazanyor, topran
kk tmsek ve ukurlarnn oluturduu gsz engellere aldrmyordu. Hareket sarsntsz bir
kayganla ulatnda, aalarn aaya doru kayn, pencereden grnmez oluunu izlediler. Galt
sessizce uzand, dudaklarn Dagnynin eline dayad. D dnyadan, tek kazanmak istedii eyi yanna
alarak ayrlmaktayd.
Francisco bir ilk yardm antas karm, Reardenn gmleini karyor, yarasna bakm
yapmaya hazrlanyordu. Galt, Reardenn omzundan gsne doru akan ince kan izgisini grd.
'Teekkr ederim, Hank, dedi.
Rearden glmsedi. lk grmemizde sana teekkr ettiim gn sylediin eyi, imdi ben de
sana syleyeyim: Eer kendim iin hareket ettiimi anlyorsan, minnete gerek olmadn da
biliyorsun demektir.
Galt, Ben de senin verdiin cevab tekrar ederim, diye karlk verdi. "te sana onun iin
teekkr ediyorum.
Dagny onlarn birbirine bakn izliyor, bu baklarn bir tokalama anlamna geldiini
gryordu. Sesli olarak ifade edilmesi gerekmeyen, salam bir ba vard aralarnda. Rearden onun
baktn fark etti...gzlerinin hafif ksl, bir onay sunuyormu gibi oldu. Ona vadiden yollad
mesaj yineliyormu gibi.
Birdenbire Danneskjldn sesinin neeyle konumaya baladn duydular, uan telsizini
am olduunu anladlar. Evet, sapasalam geliyoruz...hepimiz...Evet, o da salam. Yalnzca biraz
sarslm, dinleniyor...Yo, kalc bir durum yok...Evet, hepimiz buradayz. Hank Rearden bir yara
ald, ama...dnp arkaya bakt...u anda bana srtyor...Kayp m? Sanrm bir sre fkelenip
kontrolmz kaybettik. Birka dakika ancak srd, ama kendimize geliyoruz...Benimle yarmaya
kalkmayn, Galt Kovuuna ilk ben ini yapacam...sonra da Kaye restoranda yardm edeceim,
birlikte size kahvalt hazrlayacaz.
Dagny, Dardan onu duyan olabilir mi? diye sordu.

Hayr, dedi Francisco. Bu onlarn eriemeyecei, erimek iin gerekli cihazlara sahip
olmadklar bir frekans.
Galt, Kiminle konuuyor? diye sordu.
Francisco, Vadideki erkek nfusunun hemen hemen yarsyla, dedi. Ya da bu akam kana
uak bulduysak onlarla. u anda hepsi arkamzda uuyorlar. Hangisi evde oturup seni yamaclarn
elinde brakmaya raz olur sanyordun? Gerekirse seni kurtarmak iin Enstitye ya da WayneFalklanda silahl saldrya gemeye bile hazrdk. Ama yle bir durumda, yenileceklerini anladklar
anda seni ldrmeleri gibi bir risk vard. O nedenle de, nce drdmz yalnz bamza bir
deneyelim, dedik. Biz foslasaydk, tekiler ak saldrya geecekti. Yarm mil tede bekliyorlard.
Tepedeki aalarn arasnda adamlarmz vard. kmz grp dierlerine haberi ilettiler.
Balarnda Ellis Wyatt vard. Bu arada syleyeyim, o da senin uandaki pilot. New Hampshirea
Dr. Ferristen nce varamaymz, uaklarmz uzaklardaki saklama yerlerinden alp gelmek zorunda
olduumuz iindi. Oysa o, ak havaalanlarn kullanabiliyordu. Ama fazla uzun sre kullanamaz
artk.
Galt, Hayr, dedi. Fazla uzun sre kullanamaz.
Tek engelimiz oydu. Gerisi kolayd. Sonra sana hikyenin tmn anlatrm. Neyse
artk...drdmz onlarn tm garnizonunu datmaya yeterli olduk.
Danneskjld bir an onlara dnd, u yzyllarn birinde, kendilerinden stn kiileri kaba
kuvvede ynelebileceklerini sananlar, karlarna aklla kuvvetin bileimi knca neler olacan da
renecek, dedi.
Galt, rendiler, diye cevap verdi. Oniki yldr onlara rettiin ders bu deil m?
Ben mi? Evet. Ama smestr bitti. Bu geceki, mrm boyunca girieceim en son iddet
gsterisiydi. Oniki ylmn dlyd. Adamlarm artk vadide evlerini yapmaya balyorlar. Gemim
hi kimsenin bulamayaca bir yerde sakl...ben onu ok daha uygar amalarla kullanlmak zere
satana kadar bekleyecek. Transatlantik yolcu gemisine dnecek. Boyu biraz kk bile olsa, ok
enfes bir gemi olacak. Bana gelince, ben de farkl bir ders iin hazrlanmaya balyorum. Sanrm
retmenimizin ilk retmeni tarafndan yaplm almalara biraz eilmem gerek.
Rearden sesli sesli gld. Bir niversite snfnda verecein ilk felsefe dersinde ben de
bulunmak isterim dedi, rencilerin akllarn derse nasl verebilecek, sen onlarn soraca ilgisiz
sorulara nasl cevap vereceksin, grmek isterim...ho, o sorular iin onlar sulayamam tabi.
Onlara cevaplar konunun iinde bulacaklarn sylerim.
Aada pek fazla k grnmyordu. Krsal alanlar bombo kara bir araf gibiydi. Seyrek
olarak, bir resmi binann pencerelerinde k grnyordu, o kadar. nsanlarn evlerinde ancak mum
yanabiliyordu. Krsal blgelerde yaayanlarn ou, gemi yzyllarn artlarna dneli ok
olmutu. Yapay n bir lks olduu, gn batmnn insan faaliyetlerini sona erdirdii bir hayat
yaamaya balamlard. Kentler seyrek glckler gibiydi. ekilen sular, geride bu birikintileri
brakm gibi. Byle yerlerde hl biraz deerli elektrik kalmt, ama vesikalar, kotalar,
kontroller ve enerji tasarrufu kurallar nedeniyle giderek azalyordu.
Ama bir zamanlar btn ykseliin kayna olan New York karlarnda belirdiinde, orann
klarn hl gkyzne savurmakta olduunu, ilkel karanla meydan okuduunu grdler. Sanki
son bir abayla, son kere yardm diliyor, tepesinden geen uaa doru uzanyordu. gdsel olarak
doruldular, bir zamanlar bykln kendisi olan eyin lm yatana, saygyla dikkatlerini
ynelttiler.
Aaya baktklarnda, son titremeleri grmekteydiler. Sokaklarda hzla gidip gelen arabalarn
klar, labirente skm hayvanlar gibi, delicesine koturup k aryordu. Kprleri aralar

doldurmutu. Kprlere doru gelen yollar far klaryla doluydu. Darboazlar tm hareketi
durdurmaktayd. Sirenlerin lklar uaa bile ulaabiliyordu. Ktann kesilen atar damarnn haberi
yaylmt artk kente. nsanlar ilerini terk ediyor, panik iinde New Yorktan kamaya alyor, tm
yollar tkand, ka imkn kalmad hlde bir k aryordu.
Tam gkdelenlerin zerinden geiyorlard ki, birdenbire, yer yarlp New Yorku yutmu gibi,
kent altlarndan kayboluverdi. Birka saniye sonra ancak anladlar. Panik artk kentin santrallerine de
ulamt. New Yorkun klar snmt.
Dagnynin soluu boazna tkanr gibi oldu. Galt sert bir sesle, Bakma aaya! diye emir
verdi.
Dagny gzlerini onun yzne doru kaldrd. O yzde, onun gereklerle karlatnda hep
sergiledii o ciddi ifade vard.
Francisconun anlatt hikyeyi hatrlad. Twentieth Centuryden ayrlmt. Sala bir
mahallede, sala bir delikte yayordu. Pencereye yrd, gkdelenleri gsterdi. Dnyann klarn
sndrmek zorunda olduumuzu syledi. New York klarnn sndn grdmz gn,
grevimizi yaptmz anlayacaz, dedi.
nn, John Galt, Francisco dAnconia ve Ragnar Danneskjldn sessizce bakmalarn
seyrederken bunu dnyordu.
Reardena bakt. O aaya bakmyor, dosdoru karya bakyordu. Dagny onun yabanl krlara
bakarkenki hlini hatrlad. Neler yaplabileceini dnen bir bak!
Dnp ilerdeki karanla baktnda, zihninde bir an daha canland. Afton Havaalannn
zerinde daireler izerken, aada bir uan gm gvdesinin karanlk yeryznden zmrdanka
kuu gibi ykselii! u anda kendi uaklarnn, New Yorktan geriye ne kaldysa, hepsini tamakta
olduunu biliyordu.
leriye bakt. Dnya u pervanenin biip dorad karanlklar kadar bo kalmak zereydi. Nat
Taggattn ise balarken neler hissettiini biliyordu artk. Onun izinde yrmekte olduunu neden ilk
defa imdi bu kadar gl hissettiini de biliyordu. Bolukla kar karya olmann ve bir kta ina
edecek gce sahip olduunu bilmenin gveni!
Gemiteki tm mcadelesi, stnden syrlp der gibi oluyordu. Kendisini burada terk etmiti
o mcadeleler. Yksekte. Glmsedi...kafasndaki kelimeler gemii deerlendiriyor, mhrlyordu.
Cesaretin, gururun, adanmln kelimeleriydi onlar. ou insan, hibir zaman anlayamamt o
kelimeleri. adamlarnn diliydi bu. Amaca paha biilmez.
Aada incecik bir dizi n karanlklar iinde yavaa ilerlemekte okluunu grnce, soluu
tkanmad, ii titremedi. Lokomotifin , yolun gvenliini korumaya alyordu. Bu trenin
hedefinin yalnzca boluk olduunu bildii hlde, yine de sarslmad.
Galta dnd. Galt onun yzn seyrediyor, sanki dncelerini izliyordu. Onun yznde, kendi
glmsemesinin yansmasn grd. Sonu bu, dedi.
Galt, Balang bu, diye cevap verdi.
Sonra yanyana koltuklarna sessizce uzandlar, birbirlerine baktlar. Benlikleri birbirinin
bilinciyle dolmutu. Gelecein anlamyla dolmutu. Ama bu anlama, her eyin kazanlmas, hak
edilmesi gerektiinin bilinci de eklenmiti. Bir baka benliin gelip kiinin varlk deerini
kucaklayabilmesi iin, nce onun var olmas artt. New York ok geride kalmt. Bir ara
Danneskjldn telsizden gelen bir soruya cevap verdiini duydular: Evet, uyank. Bu gece hi
uyumaz bence...evet, sanrm gelebilir. Dnp omzunun zerinden arkaya bakt. John, Dr. Akston
seninle konumak istiyor.
Ne? O da m arkadaki uaklardan birinde?

Elbette.
Galt frlayp mikrofonu kapt. Merhaba, Dr. Akston, dedi. Sesinin alak tonu, boluktan
geerek giden glmsemeyi tayordu.
Merhaba, John. Hugh Akstonn sesindeki ok kararl dengelilik, u iki kelimeyi bir daha
syleyip syleyemeyeceini ne byk bir kaygyla beklediinin itirafyd. Sesini duymak
istedim...iyi olduundan emin olmak istedim.
Galt gld...retmenine hazrlad, bitirdii devi gururla sunan bir renci gibi, Tabii,
iyiyim, Profesr, dedi. yi olmak zorundaym. A, Adr.
***
Douya ilerlemekte olan Cometin lokomotifi, Arizona llerinden birinin ortasnda bozuldu.
Grnr bir sebep olmakszn, birdenbire durdu. Kendini fazla zorladn bir trl kabullenmeyen
bir adamn, sonunda bir damar atlatmas gibi, ar yklenen balantlarndan biri temelli pes etti.
Eddie Willers kondktr ard, adamn gelmesini ok uzun sre bekledi, soraca sorunun
cevabn adamn yzndeki ifadeden okudu.
Makinist arzay bulmaya alyor, Bay Willers, dedi adam alak sesle. yi sonular ummak
greviymi gibi konuuyordu, ama yllardr hibir konuda umut beslemedii de belliydi.
Bilmiyor mu?
zerinde alyor. Kondktr yarm dakika kadar terbiyeli terbiyeli bekledi, sonra kmak
zere dnd. Birden durdu, kendiliinden bir aklama yapmak istedi. Eskiden kalma rasyonel bir
alkanlk, aklamaya alrsa korkunun hafifleyeceini fsldyordu ona. Bu bizim Diesel'ler yola
koulacak durumda deil, Bay Willers. Tamir etmeye demez durumdalar. oktan beri.
Eddie Willers yavaa, Biliyorum, dedi.
Kondktr yapt aklamann, hibir aklama yapmamaktan daha beter olduunu sezdi. Byle
bir szn ardndan, bugnlerde hi sorulmayan sorular gelirdi genellikle. Ban iki yana sallad,
dnp kt.
Eddie Willers oturmu, pencerenin dndaki bo karanla bakyordu. Uzun zamandr, San
Franciscodan douya gitmek zere ilk kalkan Comet buydu. Bu Eddienin, kta aan hatt yeniden
altrma yolunda harcad acl abalarn rnyd. Son birka gnn kendisine nelere mal
olduunu, San Francisco Terminalini kr kaostan, amasz insanlarn savandan korumak iin neler
yaptn bilemiyordu. Her deiken dakikada baka anlamalar yapm, u ana kadar gelebilmiti.
Tek bildii, birbiriyle atan grubun liderlerinden, terminalin gvenlii konusunda onay
koparabilmi olduuydu. Terminal mdr olarak bulduu adam, bsbtn pes etmemi biriydi.
Sonunda Eddie, Taggart Cometi bir kere daha douya doru yola karmay baarmt. Hem de
eldeki en iyi dizel lokomotifi takarak. Kendisi de New Yorka dn yolculuu iin bu trene binmiti,
ama bu baarsnn ne kadar sreceini bilemiyordu.
mrnde bu kadar almam, bu kadar kendini zorlamamt. Aslnda, yine grevini hakkyla
yapmaya almt ama, boluk iinde alyor olma duygusu bir bakayd. Enerjisi hi aktarma hatt
bulamyormu, tm gcn kumlara veriyormu gibi...u pencerenin dndaki ln kumlarna.
rperdi. Trenin durmu motoruyla bir anlk bir zdeleme hissetti Bir sre sonra kondktr yine
artt. Nasl gidiyor? diye sordu.
Kondktr omuzlarn hafife kaldrd, ban iki yana sallad.
Ateiyi hattaki telefonlardan birine yolla. Blge merkezine sylesin, bize en iyi teknisyeni
yollasnlar.

Ba stne, efendim.
Pencerenin dnda grlecek hibir ey yoktu. Eddie Willers sndrdnde, gri alandaki
siyah kaktsleri grebiliyordu. Bu manzarann balangc da, sonu da yoktu. Trenlerin olmad
gnlerde, insanlar buray gemeye nasl cesaret etmi, diye merak etti. Ne pahasna? Ban hemen
evirdi, yakt.
inde byle acil kayglar uyanmasnn tek nedenini, Cometin srgnde oluuna yorumluyordu.
Yabanc bir hattn zerinde kalmlard. Atlantic Southernden dn alp kullandklar bir hatt
buras. stelik, bu kullanma karlk para da demiyorlard. Onu buradan kurtarmalym, diye
dnd. Kendi hatlarna dnseler, byle hissetmezdi. Ama o kavak gzne ok uzaktaym gibi
geliyordu. Varlamayacak kadar uzaktaym gibi. Mississippi kylarnda...Taggart Kprsnde.
Hayr, diye dnd. Hepsi o kadar deildi. Kavrayamad, ama yine de datamad bir takm
baka grntlerin de iinde tedirginlik uyandrdn itiraf etmek zorundayd. Bunlar tanmlanmaya
demeyecek kadar anlamsz, defedilemeyecek kadar da aklanmas zor eylerdi. Bir tanesi, yolun
zerinde iki saat kadar nce durmadan getikleri bir ara istasyondu. Peronda kimseler yoktu, ama
kk istasyon binasnn pencerelerinden parlak klar boalyordu, Bombo odalar grnyordu
ierde. Eddie orada bir tek insan grmemiti. Ne binada, ne de dardaki raylarda. br grnt de,
ondan sonra getikleri ara istasyondu. Peronun zeri heyecanl bir kalabalkla aklm tklmd. u anda
tren, herhangi bir istasyonun nn da, sesinin de ulaamayaca kadar uzaklamt.
Comet buralardan karmam gerek, diye dnd. inde bu aciliyet duygusunu neden
hissettiini, Cometin almasn srdrmenin neden bu kadar nemli grndn bilemiyordu. Bo
vagonlarda sarsla sarsla giden yolcu says pek azd. nsanlarn gidecekleri bir yer de, ulaacaklar
bir ama da kalmamt. Eddienin mcadelesi onlarn batn iin deildi. Kimin hatr iin olduunu
da anlayamyordu. Buna cevap olarak kafasnda iki cmle beliriyor, bunlar onu bir duann
belirsizliiyle ve bir absolnn yakc gcyle motive ediyordu. Biri: Okyanustan Okyanusa,
sonsuza kadar' szyd, dieri de, Brakma sakn! szyd.
Kondktr bir saat sonra geri dnd. Atei de yanndayd. Ateinin yz garip biimde askt.
Bay Willers, dedi atei yavaa. Blm Merkezi cevap vermiyor.
Eddie dorulup dikleti. Akl buna inanmay reddediyor, ama aslnda byle bir eyi beklemekte
olduunu seziyordu. mknsz, dedi alak sesle. Atei ona bakyor, hi kprdamyordu. Herhalde
birileri hattaki telefonu bozmu olmal.
Hayr, Bay Willers. Bozuk deildi.Hat alyordu. Ama Blge Merkezi almyordu.
Yani...orada cevap verecek kimse yoktu...ya da, canlar cevap vermek istemedi.
Ama bunun imknsz olduunu biliyorsun!
Atei omuz silkti. Artk insanlar hibir eyi imknsz saymyordu.
Eddie ayaa frlad, kondktre, Tren boyunca yr, diye emir verdi. Her kapy vur...yani,
dolu olan kabinlerin kaplarn. Bak bakalm, yolcular arasnda hi elektrik mhendisi var mym.
Ba stne, efendim.
Eddie onlarn ne hissettiini biliyordu. Kendisi de ayn eyleri hissetmekteydi. Yolcular
arasndan yle biri kmayacakt. Yzlerini grmlerdi yolcularn. Uyuuk, snk ifadeli insanlard
hepsi. Eddie ateiye dnp, Benimle gel, diye emretti.
Birlikte lokomotife trmandlar. Kr sal makinist, sandalyesinde oturuyor, kaktslere bakp
duruyordu. Lokomotifin far yankt. Gecenin iine doru, hareketsiz ve dmdz uzanyor, uzayp
giden raylardan baka hibir eyi gstermiyordu.
Eddie paltosunu karrken, yar emir, yar yakar gibi bir sesle, Arzay anlamaya alalm,
dedi. Biraz daha aba gsterelim.

Peki efendim. Ateinin sesinde direni de, umut da yoktu.


Makinist kendi clz bilgi haznesini oktan tketmiti. Aklna gelen her trl sorun kaynan
kontrol etmi, bitirmiti. Emekleyerek motorun altna girmi, stne km, vidalar skp paralar
ayrm, yeniden birbirine takm, eline geirdii saati sken kk bir ocuk gibi, her eyi yapmt.
Ama, tabi, bilginin mmkn olduuna ocuklar kadar byk bir gven duyuyordu.
Atei ikide bir kabinin penceresinden sarkyor, kara sessizlie bakp rperiyor, gece havas
giderek serinliyormu gibi davranyordu.
Eddie Willers sesini gvenli kararak, Kayglanma, dedi. Elimizden geleni yaparz,
olmazsa, er ge bize yardm yollarlar. Trenleri ku umaz, kervan gemez yerlerde ylece terk
etmezler.
Etmezlerdi, dedi atei.
Makinist arasra ya lekeli suratn kaldrp Eddie Willersn ya lekeli suratna, ya lekeli
gmleine bakyordu. Bir ara, Ne yarar var, Bay Willers? dedi.
Eddie hrsla, ylece brakamayz! diye cevap verdi. Aslnda yalnz Cometten sz
etmediinin farkndayd. Demiryolunun bile tesinde anlamlar tayordu o cevap.
Kabinden motor nitesine, sonra yine kabine gidip geliyor, elleri kanyor, gmlei srtna
yapyordu. Lokomotifler hakknda bildii her eyi hatrlama abas iindeydi Eddie Willers.
niversitedeyken ya da ondan nce rendii her eyi. Rockdale stasyonunda grevlilerin kendisini
yedek lokomotiflerin durduu yerden kovalamaya alt gnlerden bu yana biriktirdii her eyi.
Ama para para bilgiler bir ie yaramyordu. Beyni tkanm gibiydi. Motor konusunun kendi
meslei olmadn biliyordu. Bilmediinin farkndayd, o bilgiyi bulup karmann imdi hayat
memat meselesi olduunun da farkndayd. Silindirlere, pervane kanatlarna, kablolara, hl gz
krpan kontrol panellerine bakyordu. Aklnn evresinde gezinen ve bask yapan dncenin,
bilincine girmesine izin vermemek iin mcadele halindeydi...matematiksel olaslk teorilerine gre,
ilkel insanlarn doru bileimleri kurup bu motoru diriltme ans ne kadard acaba?
Makinist, Ne yarar var, Bay Willers? diye inledi.
Byle brakamayz! diye bard Eddie.
Aradan ka saat getiinin farknda deildi ama ateinin bardn duydu: Bay Willers!
Bakn!
Atei pencereden sarkm, arkada kalan karanlklara doru bakyordu.
Eddie Willers da dnp bakt. Garip, kk bir k, ok uzaktan, sallana sallana yaklayordu.
ok yava geliyordu. Tand klarn hibirine benzemiyordu.
Bir sre sonra, iri, kara bir takm glgelerin yavaa yaklamakta olduu duygusuna kapld.
Hatta paralel bir izgi zerinde ilerlemekteydiler. Ik yere yaknd. Sallanyordu. Eddie kulaklarn
dikti, ama hibir ey duyamad.
Sonra ok zayf, at nallarnn bouk sesine benzer bir tempo duyar gibi oldu. Yanndaki iki kii,
yaklaan kara glgelere giderek artan bir korkuyla bakmaktayd. ln iinden doast bir yaratk
zerlerine doru geliyormu gibi bir hlleri vard. Onlar gelen glgeleri tanyp neeyle glmeye
baladklarnda, bu sefer Eddienin yz hayalet grm gibi donuverdi. Onun grd hayalet,
tekilerin dndnden daha beter olmalyd. Yaklaan ey, kapal at arabalarndan oluan bir
konvoydu.
Sallanan lamba gelip lokomotifin yannda durdu. Lidermi gibi grnen adam, Hey, ahbap,
gtrelim mi? diyor, glyordu, Kalakaldnz, deil mi?
Cometin yolcular pencerelerden bakyor, kimi de basamaklardan inip yaklayordu. Atl
arabalardan, yklenmi eyalarn arasndan da kadnlar bakmaktayd. Kervann arkalarnda bir

yerden bir bebek alamas duyuldu.


Deli misiniz? diye sordu Eddie Willers.
Yo, ciddiyim, arkada. Bol bol yerimiz var. Sizi de gtrrz...bir bedel karlnda...tabii
buradan kurtulmak istiyorsanz. nce uzun, tedirgin bir adamd. Hareketleri gevek, sesi kstaht.
Gsteri rtkanlarna benziyordu.
Eddie Willers boulur gibi, Bu Taggart Cometi, dedi.
Comet, ha? Bana daha ok l bir trtl gibi grnyor. Neyin var senin, arkada? Bir yere
gittiiniz yok, isteseniz de gideceiniz yok.
Ne demek istiyorsun?
Herhalde New Yorka varacan sanyor olamazsn, deil mi?
Evet, New Yorka gidiyoruz.
Yani...duymadnz m?
Neyi?
Siz kendi istasyonlarnzla en son ne zaman konutunuz?
Bilmiyorum...neyi duyduk mu?
Taggart Kprsnn ykldn. Yok artk. Para para oldu. Ses n patlamas m ne. Kimse
tam ne olduunu bilmiyor. Ama artk Mississippiyi aan bir kpr yok. Yani artk New York da
yok...en azndan, senin benim gibi adamlarn ulaabilecei bir New York yok.
Eddie Willers bundan sonra ne olduunu bilemedi. Dizleri gevemi, makinist koltuunun yan
tarafna yklm, motor nitesinin ak duran kapsna doru bakyordu. Orada ne kadar kaldn da
bilemedi. Ama sonunda, ban evirdiinde kendini yalnz buldu. Makinistle atei kabinden
inmilerdi. Dardan sesler, lklar, hkrklar, haykrlan sorular geliyor, arada rtkann
kahkahalar duyuluyordu.
Eddie kendini kabinin penceresine doru srkledi. Cometin yolcularyla mrettebat, kervan
lideriyle partal klkl yardmclarnn evresine toplanmaktayd. Adam elini kolunu sallyor, emirler
yadryordu. Cometten inenlerden, nisbeten daha iyi giyinmi olan baz kadnlar, kapal arabalara
binmeye balamlard. Besbelli kocalar, ilk anlamalar yapanlar olmutu. Kadnlar bir yandan
hkryor, ellerinde zarif makyaj antalarn tayorlard.
rtkan neeyle, Haydi, binin, ahali, gelip binin! diye baryordu. Herkese yer aabiliriz!
Biraz skk olacak ama...hareket hlinde olmak herhalde burada akallara yem olmaktan iyidir!
Demir atn gn gerilerde kald! Bizimkiler bildiimiz eski atlardan! Yavatr ama gvenlidir!
Eddie Willers lokomotifin merdiveninden yarya kadar indi, kalabal grebilecei, sesini
duyurabilecei bir yere varmaya alt. Tek eliyle st basamaa aslp br elini havada sallad.
Gidiyor olamazsnz, deil mi? diye seslendi yolculara. Cometi terk ediyor olamazsnz!
Ondan biraz uzaklar gibi yaptlar. Ona bakmak, ona cevap vermek istemiyorlard. Akllarnn
cevap bulamayaca sorular duymak istemiyorlard. Eddie onlarn panikle dolu kr suratlarn grd.
rtkan, Teknisyenin nesi var yle? diye barrken, parmayla Eddieyi gsteriyordu.
Kondktr yavaa, Bay Willers, ie yaramaz... diye fsldad.
Eddie Willers, Cometi terk etmeyin! diye bard. Vazgemeyin! Ah, Tanrm, pes etmeyin!
rtkan, Deli misin? diye seslendi. Demiryolu istasyonlarnzda ve merkezlerinizde neler
olup bittiinin farknda deilsin! Kafas koparlm tavuklar gibi koturup duruyorlar hepsi! Yarn
sabaha kadar Mississippi'nin bu yannda hibir demiryolu alr durumda kalmaz herhalde!
Kondktr, Gelseniz iyi olur, Bay Willers, dedi.
Eddie demir basamaa, elinin oraya yapmasn istiyormu gibi sarlarak, Hayr! diye
bard.

rtkan omuz silkti. Eh, kendi cenazen! dedi.


Makinist, Eddieye hi bakmadan, Ne tarafa gidiyorsunuz? diye sordu.
Gidiyoruz ite, arkada! Duracak bir yer asyoruz...bir yerlerde. Biz Californiadaki Imperial
vadisinden geliyoruz. Halk Partisi gruhlar ekinlere de, bodrumlara sakladmz her trl
yiyecee de el koydu. Muhafaza edeceklermi, yle dediler. Biz de toplanp yola koyulduk. Geceleri
yolculuk etmek zorundayz...Washington gruhlar
yznden. Yaayacak bir
yer
aryoruz...Katlrsanz, memnun oluruz, arkadalar...eviniz yoksa, gelin. Ya da isterseniz sizi bir kente
yakn bir yerde indiririz.
Eddie kaytszlk iinde dnd...kervann adamlar, bir yerlerde gizli, bamsz bir yerleim
yeri kuramayacak kadar apal grnyorlard. Hatt kolaylkla yamacya dnebilecek tiplerdi.
Lokomotifin nndeki far nasl kendine bir hedef bulamyorsa, bu adamlarn da bulaca yoktu. Tpk
o k gibi onlar da lkenin bombo topraklarnda dalp yok olacaklard.
Eddie merdivenden ayrlmad. Baklarn n gsterdii tarafa dikti. Taggart Cometin son
yolcusu da inip kervana binerken, o bakmad.
En son kondktr ayrld. Bay Willers! siye seslendi umutsuz bir sesle. Gelin siz de!
Eddie, Hayr, diye karlk verdi.
rtkan, lokomotifin yannda duran Eddieye bakarak kolunu yukardan bir yay izercesine
sallad. Umarm ne yaptn biliyorsundur! diye bard. Sesi yar tehdit, yar yakaryd. Belki
buradan biri geer, seni alr...haftaya ya da gelecek ay! Belki! Kim geer ki bugnlerde?
Eddie Wilers, ek git buradan, dedi.
Arabalar sarsla gcrdaya, gecenin iinde yola koyulunca, o dnp kabine trmand. Hareketsiz
lokomotifin iinde, makinistin koltuuna oturdu, ban artk ie yaramayan levyeye dayad. aresiz
kalm bir transatlantiin kaptan gibi hissediyordu kendini. Kanolarla oradan geen, kendi
teknelerinin stnlyle vnen vahiler tarafndan kurtanlmaktansa, gemisiyle birlikte batmay
tercih etmiti.
Derken, birdenbire iinden umutsuz, hakl bir fke dalgas, kr edici bir iddetle kabard. Ayaa
frlad, levyeye sarld. Bu treni altrmak zorundayd. Adn koyamad bir zaferin uruna,
altrmalyd bu lokomotifi.
Dnme, hesaplama, korkma aamalarn geride brakmt. Meydan okuyordu artk. Levyeleri
rastgele ekiyor, ubuu ne arkaya oynatyor, lemeyen pedala basyor, hem uzak, hem yakn bir
vizyonu seebilmek iin abalyor, bu umutsuz savan yalnzca o vizyonun beslediini biliyor, onun
uruna devam ediyordu.
Vazgeme, diye haykryordu zihni. Kafasnda New York sokaklar vard. Vazgeme! Demiryolu
klar hayalinde yanp snyordu...Vazgeme!...dumanlar fabrika bacalarndan gururla ykseliyor, o
dumanlarn arasndan geip tm bu grntlerin dibindeki vizyona ulamaya alyordu,
Kangal kangal kablolar ekitiriyor, birbirine balyor, sonra ayryordu...birdenbire zihninin
kelerinden, am aalarnn zerinde parldayan gne klar beliriyordu. Dagny!...diye sessiz bir
lk atan duydu...Dagny, iimizdeki en iyi eylerin adna!...Hla gereksiz levyeleri ekiyor,
hibir eyi kprdatamayacak hareketler yapyordu...Dagny!...diye sesleniyordu oniki yandaki kza,
korudaki gneli meydanda...iimizdeki en iyi eylerin adna, imdi bu treni altrmalym!...Dagny,
mesele buydu...sen bunu o zamandan biliyordun, ama ben bilmiyordum...dnp raylara bakarken
biliyordun...ben sana, i olarak ya da hayatn kazanmak iin deil dedim, ama Dagny, i zaten
hayatn kazanmaktr ve insanl mmkn klan da odur...iimizdeki en iyi ey odur, savunulmas
gereken ey odur...onu korumak adna, Dagny, ben imdi bu treni altrmalym...
Kendini kabinde yere dm bulup, artk yapabilecei hibir ey kalmadn anladnda,

ayaa kalkt, merdivenden aaya indi. Aklnda lokomotifin tekerlekleri vard. Oysa makinistin
onlar kontrol ettiini biliyordu. Tabannn atnda ln tozlarn hissederek yere bast. Dev bir
sessizliin iinde ylece durdu. Karanlkta dalgalanan yaban otlarnn sesini duyuyor, bu ses,Comet
hareket edemezken kprdayabilen bir grnmez ordunun gln andryordu. Yaknda bir yerden
daha sert bir hrt duydu...gri bir tavann arka ayaklar zerine kalkp Taggart Comet vagonlarndan
birinin basamana uzandn, oralar kokladn grd. Cinayet iletebilecek bir fkeyle frlayp
tavana doru atld...sanki o minik gri yarat durdurmakla, ilerlemekte olan bir dman alt
edebilecekmi gibi. Tavan dnp karanlklara doru kat...ama Eddie, o dman durdurmann
imknsz olduunu anlamt.
Lokomotifin nne yrd, oradaki TT harflerine bakt, sonra raylarn zerine devrildi, hkra
hkra orada kalakald, bu arada farn hareketsiz onun bann zerinden snrsz bolua doru
uzanmay srdrd.
Klavyeden Richard Halleyin Beinci Konertosu dklyor, pencerenin camndan geip
havann iinde yaylyor, vadinin klar arasnda dolayordu. Bir zafer senfonisiydi bu. Notalar
birbirini izleyip akyor, ykseliten dem vuruyor, kendileri de ykseliyordu. Bu mzikte yukarya
doru bir hareketin emas ve formu vard. Ama olarak ykselii semi olan her insan eylemini ve
dncesini kucaklyordu. Seslerin bir gne patlamasyd, sakland yerden frlyor, akta
dalyordu. Bu mziin nereden kurtulduu, ancak iindeki belli belirsiz bir yankdan belli
olmaktayd, ama aslnda hibir irkinliin, hibir acnn var olmadn, hibir zaman da var olmas
gerekmediini, glen bir aknlkla anlatyordu. Bu mzik, dev bir kurtulu senfonisiydi.
Vadinin klar, yerleri kaplamakta olan karlarn zerine dyordu. Granit raflar zerinde de,
amlarn dallar zerinde de, kar birikimleri vard. Ama hu aalarnn plak dallar ularn biraz
yukarya evirmi, baharda yaprak amaya hazrlanyordu.
Dan yamacndaki kl dikdrtgen, Mulligann alma odasyd. Midas Mulligan masasna
oturmu, nne bir haritayla bir ste dolusu rakam ekmiti. Bankasnn varln hesaplyor,
yatrmn projelerinin plnn oluturmaya urayordu. Setii yerleri de kayda geirmekteydi: New
York - Cleveland - Chicago...New York - Philadelphia...New York...Nw York...New York...
Vadinin dibindeki k dikdrtgeniyse Danneskjldn evinin camyd. Kay Ludlow bir aynann
nne oturmu, nne eski bir anta am, filmlerde kulland makyaj malzemelerinin rengarenk
grntsne dnceli gzlerle bakyordu. Ragnar Danneskjld kanepeye uzanm, Aristonun
almalarn anlatan bir kitab okumaktayd: ".. nk bu dorular, var olan her ey iin geerlidir,
dierlerinden farkl zel bir genus ile snrl deildir. Ve tm insanlar bunlar kullanr, nk qua
varlklar olduklar dorudur...Anlayabilen herkesin sahip olmas gereken bir ilke, hipotez
deildir...Belit ki, byle bir ilke, tm ilkelerden daha kesindir; bunun hangi ilke olduunu hemen
syleyelim. Ayn niteliin, belli bir zamanda, belli bir sjeye, ayn ekilde hem ait olup hem de aut
olmamasnn mmkn olmad ilkesidir...
Dnmlerce iftlik arazisine bakan k dikdrtgeni. Yarg Narragansettin ktphanesiydi.
Yarg masasna oturmutu, lambasnn eski bir dokman aydnlatmaktayd. Bu belgede
bulunan, gnn birinde tm deerlerin mahvedilmesine yol am olan baz elikili ifadelerin altn
iziyordu. u sra bir sayfaya yeni bir madde yazmakla meguld: Kongre, retim ve ticaret
zgrln snrlayan hibir yasa koyamaz...
Ormann dallar arasndaki k dikdrtgeni, Francisco d'Anconiann kulbesiydi. Francisco,
yanan ateten ykselip dans eden alevlerin yanbanda, boylu boyunca yere uzanm, nndeki
sayfalarn zerine eilmi, tasfiye tesisinin son izimlerini tamamlyordu. Hank Reardenla Ellis
Wyatt minenin yanbanda oturmaktaydlar. Rearden, Yeni lokomotiflerin tasarmn John

yapacak, diyordu. Dagny de New Yorkla Philadelphia arasndaki ilk demiryolunu kuracak. Tabi
o... Francisco son cmleyi duyar duymaz kafasn kaldrp glmeye balad. Bir selam, zafer ve
rahatlama gl. u anda damn yukarlarnda bir yerlerde gezinen Beinci Konertoyu
duyamyorlard, ama Francisconun kahkahas da o seslere uyan bir kahkahayd. Demin duyduu
cmlenin iinde Francisco, krsal bir yerde, serilmi imenlerin zerine den gne klarn
gryordu. Motorlarn prltsn, ykselen yeni gkdelenlerin eliinin k yansmalarn, gen
gzlerin gelecee korkmadan ve belirsizlik hissetmeden bakabiliini gryordu.
Rearden'n syledii ve Francisco'yu ok gldren cmle yle bir eydi: Tabii, o, herhalde
isteyecei navlunla srtmdaki gmlei bile alacak, ama...ben de deyebilecek durumda olacam.
Dan yaya olarak ulalabilecek en yksek kayas zerindeki hafif prlt, yldz nn Galtn
salarndaki yansmasyd, Galt orada duruyor, aadaki vadiye deil, bu vadinin dndaki dnyann
karanlna doru bakyordu. Dagny'nin eli onun omzuna dayanmt. Rzgr Dagnynin salarn
uuruyor, Galtn salarna kartryordu. Onun bu gece dalarda yrye kmay niin istediini
biliyordu Dagny. Neyi dnmek istediini biliyordu. Ne syleyeceini de, kendisinin o sz ilk
duyan kii olacan da ok iyi biliyordu.
Dalarn tesindeki dnyay gremiyorlard. Orada yalnzca bir boluk ve kayalar vard. Ama o
karanlk aslnda bir ktann enkazn saklyordu. Damsz evleri, paslanan traktrleri, ksz sokaklar,
terk edilmi raylar saklyordu. Yine de, ok uzaklarda, dnyann kenarndaki bir yerde, ufack bir
alev, rzgrla dalgalanp durmakta, kvrla bkle inat varln srdrmekteydi. Wyatt
Mealesiydi o. Yrtlp kopuyor, yine diriliyor, snmyor, sndrlmyordu. Sesleniyor, aryor,
John Galtn imdi sylemek zere olduu szleri bekliyordu.
Yol temiz artk dedi Galt. Dnyaya geri dnyoruz.
Elini kaldrd, aresiz dnyann tepesinde havaya bir dolar iareti izdi.

Table of Contents
NSZ
YAZARIN NSZ
BU KTAP KME SATAR?
BLM I : TRAZSIZ
TEMA
ZNCR
DORUK VE DP
SALAM LOKOMOTF
dANCONALARIN DORUU
TCARET DII
SMRENLER VE SMRLENLER
JOHN GALT HATTI
KUTSAL VE DUYUSAL
WYATTIN MEALES
BLM II: YA YLE YA BYLE
DNYAYA AT BR ADAM
NFUZ ARSTOKRASS
BEYAZ ANTAJ
KURBANIN ONAYI
HESAPTA PARA YOK
MUCZE METAL
BEYNLERE MONATORYUM
SEVGNZLE
ACISI, KORKUSU, SULULUU OLMAYAN BiR YZ
DOLAR ARET
BLM III: GEREK GEREKTR
ATLANTS
HIRS TOPYASI
ANT-HIRS
ANT-HAYAT
KARDELERNN KORUYUCULARI
KURTULU KONERTOSU
BEN JOHN GALT
EGOST
JENERATR
MZDEK EN YNN ADINA

You might also like