Professional Documents
Culture Documents
Kadir ZKSE*
ZET
Vahdet-i vcd dncesinde varlk mertebelerinin kincisi ayn- sbitedir. Ayn- sbite
mmkn varlklarn ilahi ilimdeki ezeli hakikatlerdir. Mmkn varlklarn zuhuru, ayn-
sbitedeki istidatlarna gre gereklemektedir. Ayn- sbiteye mahiyetler, hviyetler ve
madmt ad da verilmektedir. Ayn- sbite ayn zamanda kader srr olarak kabul edilmektedir. "Feyz-i akdes" ve "feyz-i mukaddes" ayn- sbitenin ortaya k sreleridir.
Anahtar Kelimeler: Ayn- Sbite, bnl-Arabi, Feyz, lem, Hakikat, Kader, Vahdet-i
Vcd, Vcud, Adem
Key Words: Ayan al Sabita, Ibn al-Arabi, Fayz al Akdas, Fayz al Mukaddas,
Prof.
Dr.,
Cumhuriyet
kozkose@cumhuriyet.edu.tr
niversitesi
lahiyat
Fakltesi
retim
yesi.
16 Kadir ZKSE
GR
"A'yn- sabite", mmkn varlklarn, Allah Telnn ilminde sabit olan
hakikatleridir.1 Varlk mertebelerinin ikincisi olan "a'yn- sabite", ilh
tecelllerin zuhur mahallidir. Allah Tel'nn zt ve sfat, o zuhur mahallinin isti'datlar ynnden, onlarda zuhur ederek, kabiliyetlerinin eitli
olmasndan dolay deiik suretlerde grnr. oalma isti'datlardan
doar. Allah Tel mahlkat, hangi kabiliyette takdir etmise o minvalde zuhur klmaktadr. Mevcudatn varlk kisvesine brnmesi, hal diliyle
Yaratandan yaptklar talepleri ve ayn- sbitesindeki istidatlar dorultusundadr. Buna gre mevcd olan mmknt, tecellye mazhar olma
artyla a'yn- sabiteden ibaret olup kendileriyle meydana gelmi
vcdlar yoktur. Bu yzden a'yn- sabite, "vcd kokusu koklamam"
hakikatlerdir.2 Seyvid erif Crcan (.816/1413)nin ifadesiyle a'yn-
sabite, mmkntn ilh i ilimde b ilinmesinden ibarettir. O, ilahi
isimlerin hakikatlerinin suretleridir. A'yn ve ervah, zill bir vucd ile
mevcddur. Btn eya, a yn - sbiteleriyle, yani Allah Telnn
ezeli ilimde bilmesiyle ezel, zuhurlar ynnden hadis olmakla mahlkat hdis-i ezeli olur. 3
1. Ayn- Sbite Anlayna Benzer Yaklamlar
Anlay bakmndan her ne kadar farkl kaynaklardan etkilenmi
gzkse de ayn- sbite kavram sfler arasnda bnl-Arab ile belirginlik kazanr olmutur. Eflatun'un "ideler" nazariyesi, Aristo'nun
"bilkuvve ve bilfiil" nazariyesi, Mu'tezile'nin "ma'dm", "zt" ve sfatlar"
grnden istifade eden bnl-Arab, ayn- sbite kavramna olduka
geni bir anlam boyutu kazandrm ve o bu kavramla kendine zg bir
yaklam sergilemitir.
Seluk Eraydn, Tasavvuf ve Tarikatlar, M.. lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul
1992, s. 55 .
1994, s. 234.
s. 30.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
Ibn'l-Arab, "a'yn- sbite"den bahsettiinde, varlklarn ahslarnn bulunduu mahss ve haric lemin yannda, eyann hakikatlerinin ya da mkl a'ynnn bulunduu mkl lemin varln kabul etmektedir. bn Arabinin ayan- sabite nazariyesi, ilahi ilimde/makul
lemde bulunan akl sabit durumlar ve haric mahsus varlklarn asllar
ve ilkeleri olmas ynyle deler nazariyesi ile benzerlik gsterse de iki
ynden farkllk arz etmektedir:
1. Ayn- sabite, ideler gibi kll suret ve anlamlar deil; her birinin mahsus lemde bir karl bulunan cz suretlerdir.
2. A'yn- sabite, bir olan Hakkn ztndaki taayynleridir. Yani
Hak Zatn dndnde ayn zamanda bu aynlarn zatlarn da dnm olmaktadr. Bununla da ideler arasnda herhangi bir benzerlik
yoktur.4 Buna gre bn'l-Arab'nin "a'yn- sabite" nazariyesi, Eflatun'un
"ideler" nazariyesinden daha derin ve daha komplekstir. nk bn'lArab'nin nazariyesinde Eflatuncu olmayan unsurlar da vardr.5 Eer bir
mukayese yapmak gerekecekse, Eflatunun ideler nazariyesi, bnlArabinin dncesinde ayn-sbiteye deil, lem-i misale karlk grlebilir.6
Mutezile, madumlar sabittir7 ifadesiyle her bakmdan bn Arabiye nclk etmilerdir. bn'l-Arab, genellikle "a'yn- sbite"yi nitelemek iin kulland "adem eyler" ya da "ma'dmlar" terimini,
madmun "ey", "zt" ve "ayn" olduunu ve birtakm zellikleri ve sfatlar bulunduunu ileri sren Mu'tezile felsefesinden ald kesindir.8
Ebul-Al Afif, slm Dncesi zerine Makaleler, trc. Ekrem Demirli, z Yaynclk, stanbul 2000, s. 260.
Mahmut Erol Kl, Muhyiddn bnl-Arabde Varlk ve Mertebeleri (Vcd Ve MertibulVcd), Baslmam Doktora Tezi, Marmara niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, stanbul 1995, s. 245.
Nasrddn et-Ts, Risle f kavidil-akid, nr. Ali Hasan Hazm, Beyrut 1413/1992, s. 47;
Kemal b. Eb erif, Kemaleddin Muhammed b. Muhammed, Kitbl-Msmera alelMsyere lil-Kemal bn Hmam, Bulak 1317/stanbul 1979, s. 97.
Muhyiddin bnl-Arabi, Ftht- Mekkiyye, thk. Osman Yahya, Kahire 1985, c. XIV, s. 409.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
18 Kadir ZKSE
10
Cafer Karada, bn Arabnin tikad Grleri, Beyan Yaynlar, stanbul 1997, s. 148-151-
11
Suad el-Hakm, bnl-Arab Szl, ev. Ekrem Demirli, Kabalc yaynlar, stanbul 2005,
12
13
A.e., s. 263-264.
152.
s. 90-93.
14
15
16
Ekrem Demirli, Sadreddin Konevde Bilgi ve Varlk, z Yaynclk, stanbul 2005, s. 218.
17
A.e., s. 337.
18
20 Kadir ZKSE
19
20
Ahmed Avni Konuk, Fussul-Hikem Tercme ve erhi, haz. Mustafa Tahral ve Seluk
Eraydn, Marmara niversitesi lahiyat Fakltesi Vakf Yaynlar, stanbul 1994, c.II, s.
239.
21
22
Muhyiddin bnl-Arabi, Ftht- Mekkiyye, thk. Osman Yahya, Kahire 1985, c. III, s. 198199.
23
24
25
22 Kadir ZKSE
ber kadimdir. Ezel-i zlde icd mesbuk deildir. Zira icattan nce bir eyin icad
sz konusu deildir. Ben yalnz ezeli olan ilahi ilmimde bulunan eye varlk
baheder, onlar gayb halinden varlk sahasna getirdim. Onlar da ezeldeki halleri
ve istidatlar zere zuhur ettiler. Kendi durumlar dnda zuhur etmeleri iin
asla cebir ve hkm etmedim. Yed-i feyyzmda cimrilik yoktur. Siz istediniz,
ben de verdim. Ben fiilimden sorumlu deilim, sorumlu olan sizsiniz. der.26
bnl-Arabye gre kader srrnn bilinmesi, en g ilerden birisidir. Zira bu bilgi, Allahn kmil bir keifle merref kld ve ok az
saydaki insana lutfettii yce bilgilerden biridir. Kader srrnn bilinmesi
kiiye, hem kmil bir i huzuru hem de tahamml edilmez bir strap
verir.27
Byle bir zatn bu sra d i huzuru, lemdeki her eyin ezelde belirledii gibi vuku bulunduu bilincinden ileri gelir. Kendisinin ve dier
kimselerin bana ne gelirse gelsin o bundan tamamen raz olur. Kendi
istidadnda bulunmayan elde etmek iin bouna mcadele edecek yerde
kendisine verilmi olandan memnun ve mesut olur. Ama te yandan da
kendi civarnda gitgide artan bir biimde hkm srmekle olan ve adna
hakszlklar, ktlkler ve straplar denilen eylerin mahedesinden de byk bir ac duyar. Ve bilinir ki lemde bunlar ortadan kaldrmak onun kendi istidadnda yoktur. 28
Kader hakknda bir eyler bilmek, aslnda ayn- sbite hakknda
bir eyler bilmekten baka bir ey deildir. Ayn- sbite derin bir srdr.
Bu sr da lahi Bilinin iyapsn oluturmaktadr. Dolaysyla bunlarn
asl hakikati, ancak Hak tarafndan bilinmektedir.
Kadere olan vukuflarna dayanarak insanlar bir snflandrmaya
tabi tutan bnl-Arab, ayn- sbite ve kader konusunda cahil olanlar,
snflandrmann en alt tabakasnda grmektedir. kinci mertebedeki
insanlar ise ayn- sbitenin deitirilemez olduu bilincine sahip olanlardr.29 nc mertebedeki insanlar ise kaza ve kaderin i yapsn bilenler, varln srrna giriftar olanlardr. Ayn- sbitelerindeki istidatla-
26
27
28
29
rnn kaderlerini tayinde belirleyici g olduunu bilenler diye nitelendirdii bu snfn zelliklerini u ekilde sralamaktadr: Byle bir insan,
Allahn kendisi hakkndaki btn Bilgisinin kendisi bu varlk leminde zuhur
etmeden nce, daha ayn- sbite halinde iken ne olduu hakkndaki bilgiyle
tam tamna akmakta olduunu bilir. Byle olunca da Allahn kendisi hakkndaki Bilgisinin nerden hsl olduunu bilir. Ve Ehlullah arasnda bu mertebeden daha stn ve daha yksek keif sahibi kimse yoktur. Binaenaleyh bunlar
kaderin srrna da vakf olunurlar.30
bnl-Arab, nc mertebedeki bu topluluun da kendi arasnda kader srrn genel ve geni boyutta bilenler diye iki ksma ayrldn
sylemektedir. Bunlardan biri kader srrn zet olarak, dieri ise ayrntlar
ile bilir. Onu ayrntlaryla bilen zet olarak bilenden hem daha stn hem de
daha tamdr. O bu bilgiyi u iki yoldan biriyle elde edebilir. Ya kendi ayn-
sabitesinin kendisi hakkndaki Hakka takdim ettii bilgilendirmesiyle ya da
kendisi kendi ayn- sabitesinin kendisine dorudan doruya ilham yoluyla ifa
edilmesiyle. Bu trden bir kimse de yksek bir mertebeye sahiptir. Zira onun
kendisi hakkndaki bilgisi itibariyle konumu Allahn onun hakkndaki Bilgisinin konumu ile ayndr. nk her iki bilgi de ayn kaynaktan/ayn- sabitesinden tremektedir.31
bnl-Arabye gre kii, ayn- sabitesinin iyaps hakknda ancak mkaefe yoluyla bilgi sahibi olabilir. Mkefe ehli olmak da kiiyi
ayn- sabitesinin btn srrna sahip klmaz. Dolaysyla o, mkefe
ehlinin, son derece zel hallerde, keiflerinin aklamasyla bu srdan bir
blmn bilebileceklerini ifade etmektedir.32 Dolaysyla Allahn kulu
hakkndaki bilgiyi, kulun da kendisi hakknda takdir edilmi kader srrn renecei bilgi kayna, ayn- sbitedir. Fakat kulla Allahn bu
bilgiyi almas ayn deildir.
4. bn'l-Arab'ye Gre lmin Ma'lma Tab Olmas
Ibnl-Arab, kader ve insan zgrl konusundaki grn
"ilim, ma'lma tbdir" szyle formle etmitir. Ne var ki, bu yaklam,
bn'l-Arab ile Cl'yi kar karya getirmitir. Nitekim bn'l-Arab'nin
30
31
A.e., c. I, s. 60-61.
32
24 Kadir ZKSE
33
Abdullah Kartal, Abdlkerm Cl Hayat, Eserleri, Tasavvuf Felsefesi-, nsan yaynlar, stanbul 2003, s. 152.
34
35
A.e., c. I, s. 130.
36
A.e., c. I, s. 130.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
getirir. Bilir ki, onda meydana gelen her ey o eyin kendisinden meydana gelmitir. Nitekim daha nce bu meseleyi bilginin bilinene tabi olduundan sz
ederken belirtmitik. Byle bir insana amacna uygun olmayan bir ey geldiinde
yle der: Ellerin balad, azn fledi. 37
Buna gre, Hakkn eyay bilmesi, onlara varlk vermesinden ibarettir. Bu anlamda ilim kiftir, yoksa eyay herhangi bir hle veya duruma zorlayan bir ey deildir. Hakkn bilmesinin ilevi, sadece eyay
bulunduklar hal zere izhar etmek veya onlar kefetmek ve ortaya karmaktr. Szgelimi, Hak Tel siyah siyah yapmaz, siyah ezel istidadyla zaten siyahtr. Fakat o, ilahi zatta silinmitir ve sadece sbt anlamnda bir varla sabittir. lim, bu eylie ilitiinde onu siyah olarak
ortaya kartr. Eyann nitelii ve istidatlar ilim tarafndan tespit edilmemitir.
5. Ayan- Sabitenin Varlk Alanna k
bnl-Arab dncesinde ayn- sbite anlay, ikili bir doaya
sahiptir. ncelikle ayn- sbite mmkn eylerin hakikatleridir. Buna
gre ayn- sbite tek tek eylerin yaratl ilkesi olduu gibi, ayn zamanda onlar Hakka balayan hakikatlerdir. Hak bu hakikatlere tecelli
eder ve hakikatlerin gerekleri dta var olur. Buna gre dtaki eyler
ancak ilahi ilimde bulunduklar hle gre var olurlar. Dier yandan
ayn- sbite ilahi isimlerdir. lahi isimler olarak Allahn ilminde mahiyetler olarak bulunan ayn- sbite, haric lemdeki varlklarn prototipleridir. Henz kendilerine varlk bahedilmemi mahiyetlerdir. Yokluk
sfatna sahip olan ayn- sbite, harite bulunan zelliklere bilkuvve
sahip bulunmaktadr. Kendilerine varlk bahedildiinde ise bu zellikler
bilfiil hle dnecektir. 38 Bu durumda Hakkn ayn- sbiteye tecelli
etmesi kendisi ile kendisine tecelli etmesidir. Buna gre Allahn ilminde
bulunan ayn- sbite, varlk sahnesine kmay bizzat kendileri talep
eder.39 Bu talep zerine ilah isimler onlara tecell eder. lk tecelli eden
isim el-Vehhb ismidir, bunun tecellisi de varlk bahetme eklinde-
37
38
39
A.e., c. V, s. 93.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
26 Kadir ZKSE
40
41
42
43
Tel, eyler zerine yaratmay, yani varla gelmeyi asla empoze etmez.44
lahi isimlerin suretleri ve mmkn varlklarn ilahi ilimdeki hakikatleri diye nitelediimiz ayn- sbitenin varl iki aamal olarak gereklemektedir. A'yn- sabitenin ilh ilimde sbtunu gerektiren tecellye "feyz-i akdes", a'yn- sabitenin suretleri olan mmkntn, hariteki
zuhuruna da "feyz-i mukaddes" ismi verilmektedir.
5.1. Feyz-i Akdes
Feyz-i akdes fiil olmasa da vcd sistemin mant gereince
feyz-i mukaddesten ncedir. nk feyz-i akdes, Zt- Ahdiyyenin
kendisinde kendisi iin tecellisidir. Feyz-i akdes, Ztdan Zta gerekleen, Hakkn zti bilincinin ilk zuhru olan ve Hakkn kendini kendine
izhar ettii bir tecellidir. Tecell-i zt olarak da isimlendirilen bu tecelli,
gereklii gayb lemine ait olan ve Ztn hviyetini oluturan tecellidir.
Kurn- Kerimde Hak Tel, kendisine H /O zmiri ile iaret ettii iin
bu tecelliye hviyet izafe edilmitir.45
Feyz-i akdes Vcud- Mutlakn tabiatndaki taayyn derecelerinin
ilkidir. Bu taayynler makul taayynlerdir ve hiss lemlerde herhangi
bir varlklar yoktur. Onlar varln mcerret kabiliyetleridir.46 bnlArab feyz-i akdesin gereklemesine u ekilde dikkat ekmektedir: lahi hkm unu gerektirir: Hak bir yeri dzenlediinde o yer, Haktan gelen bir
ruh kabul eder. Bu kabul, o eye ruh flemek diye ifade edilir. Gerekte kabul,
dzenlenmi o surette, srekli ve daimi tecelli akn alma yeteneinin ortaya
kmasdr. Bu ak srekli ve kesintisizdir. O halde geride yalnzca tecelliyi
kabul eden vardr ve o da Hakkn feyz-i akdesinden gereklemitir. Byle
olunca emrin btn, Ondan balad gibi, yine Ona dner.47
44
smail Fenni Erturul, Vahdet-i Vcd ve bn Arabi, haz. Mustafa Kara, nsan Yaynlar, 2.
Bask, stanbul 2002, s. 19; Tahir Ulu, bn Arabide Sembolizm, nsan Yaynlar, stanbul
2007, s. 97.
45
46
47
28 Kadir ZKSE
Feyz-i akdes iki ksmda mtla edilmitir. Birisi feyz-i vec hi has, dieri feyz-i silsile-i tertibdir. Birincisi Allah Teal'nn sereyn
ynnden kulun kalbine, bakasnn vastas olmakszn akan feyizdir; ikincisi ise, hcibler (perdeler, ceberti melekler) vastasyla
olur. 48
Mutlak bilinmezlik lemine ait bir tecelli olan feyz-i akdes,
Hakkn kendini bilme ve taayyn etme srelerinin genel ad olarak
kullanlmaktadr. Mutlaklk mertebesinde bilinmek isteyen ve kendini
kendisiyle bilen Hakkn bu ilk tecellisi, Mutlak Varlkta silinmi olan
yetenekleri ayrtran ve yetenekleri veren bir tecellidir. Bu tecelli, varlk
tecellisi, cel ve gayb tecellisi olarak da anlr.
Feyz-i akdes diye isimlendirdiimiz bu ilk tecelli sayesinde,
Hakkn mutlak birlii iinde silinmi ve birbirinden ayrlmam haldeki
isimler, Hakkn bilgisinde ayrarak tek tek isimler veya bunlarn suretleri olan ayan- sabite halinde var olur. Bu tecelli Hakkn bilinmek isteiyle harekete geen ve Ztndan kaynaklanan tecellidir.
5.2. Feyz-i Mukaddes
Hakkn zt iin varlklarn makul suretlerindeki tecellisi feyz-i
akdes olduu halde, ayn- sbitenin suretlerindeki Hak tecellisine de
feyz-i mukaddes denmektedir. Dolayssyla feyz-i mukaddes Mutlak
Varlka ait ikinci taayyn derecesi olmaktadr.49 Feyz-i akdes " ayn -
sbite'ye istidat verir; feyz-i m ukad des ise bu istidat zerine tertiplenmi olan eyi verir. Feyz-i mukaddes, ayn- sabitenin dta var olmasn salayan isimlere ait tecellidir. Feyz-i mukaddesle ilahi isimler tek
tek taayyn etmi, d lemde eserlerini aa karmlardr.
Genellikle vcd tecell diye nitelenen feyz-i mukaddes, ayn-
sbitenin makul lemden mahss leme zuhru, bilkuvve olan herhangi
bir eyin her hangi bir surette bilfiil zuhurunun ad ve haric varlklarn
ezelde sabit olduklar hl zere zuhr etmeleridir. Tm varlklar, ezelde
sabit olduklar suretten farkl olarak zuhur etmezler. Bu gerei bnlArab u ekilde ifade etmektedir: "Sbt halinde nasl idiysen, haric varlnda da ylece zuhur ettin. Bu, senin varln sabit ise, byledir. Varlk, sana
48
49
deil de, Hakka ait ise, Hakkn varlndaki hkm sana aittir. Senin var olduun sabit ise, hkm de kukusuz sana aittir. Eer hakim Hak ise ona ait olan,
sadece sana varlk bahetmesidir. Hkm ise, senin hakknda sana aittir. Binaenaleyh, sen sadece kendine hamd et ve sadece kendini yer. Hakka ait olan ise,
sadece sana varlk bahetmekle mstehak olduu hamddir. nk bu, sana deil,
ona aittir.50
6. Allah-lem likisi
lem, "alamet ve nian koymak" manasndaki "alm" veya "bilmek" anlamndaki "ilm" kknden tremi olup Hlkn varlna almet tekil eden ya da "kendisi ile Yaratcnn bilindii ey" anlamnda
kullanlan bir kavramdr. Bazlarna gre "kendisi ile bir eyin isminin
bilindii" anlamndayken, sonralar "kendisi ile Yaratcnn bilindii
ey" manasnda bir kavram olmutur.51 Her iki halde de lem, Yaratcya bir almet saylmakta ve yaratma gcnn bir gstergesi olmaktadr. Zaten varlk olarak yaratan ve bu yaratma filinin sonucu onun
gstergesi olan lem olmak zere iki ey bulunmaktadr. Buna gre
lem yaratcnn dndaki her eyin genel ad olmaktadr. "lem", slm
dnce dnyasnda btn mmkn ve yaratlm varlklar ifade
etmek zere kullanlan bir terimdir. Bunun eanlam olarak
"mmknt", "mahlkt" "masiv", "masivellah" terimleri de kullanlr.52
Allah ile lem arasndaki temel fark, lemin z gerei aciz ve
muhta; Hakkn ise z gerei gl ve kudretli olmasdr. Hakkn z
gerei gl ve zengin olmasnn yansmas, leme muhta olmaydr.
Hak lemi muhta olduu iin yaratmad. Bilakis lem, Hakkn kemalinin bir tamas ve tecellisinden meydana gelmitir. Bu ynyle lem, o
kemalin bir sonucu ve kantdr. Dolaysyla lem, z gerei muhta
olup ilah isimlerin tesirlerinin ve sfatlarnn zetidir. lem ile Allah
50
51
52
Sleyman Uluda, Tasavvuf Terimleri Szl, Marifet Yaynlar, stanbul 1995, s. Alem
md.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
30 Kadir ZKSE
arasndaki fark, Allahn kendi zat ile var olmas ve leme ihtiyacnn
bulunmamasdr. te yandan lemin ise kendi zatnda bir varl yoktur
ve her an Allaha muhtatr. Evrenin uzayda veya bolukta duran hareketsiz ve amasz maddeler yn olmadn belirten kbale gre de
evren, Mutlak Ego ile organik olarak baldr. Evren ile Allah arasndaki
iliki, insann kendi benlii ile olan iliki gibidir.53
bnl-Arab lemin varlk sebebini zt ve sfatlar arasndaki ilikiyle aklar. Ben gizli bir hazine idim, bilinmeye itiyak duydum ve bilineyim
diye mahlukat yarattm.54 anlamndaki kutsi hadis, lemin varlk sebebi,
Allahn bilinme isteidir. Allah kendisini biliyordu. Ancak bu bilme, bir
eyin kendisini kendisinde ve dorudan bilmesi demekti. lemin var
olmas, Hakkn kendisini baka bir eyde grmesi ve bilmesi demektir.55
Buna gre lemin var olmas, ilahi isimlerin eser ve gereklerinin ortaya
kma isteinin bir sonucudur. bnl-Arabi bu durumu u ekilde aklar: Hak, saysz gzel isimleri bakmndan emrin tmn ieren kuatc bir
varlkta isimlerini tek tek grmek ve o varlk vastasyla kendi srrnn kendisine
grnmesini istedi.56
6.1. Halkn Hakka, Hakkn Halka htiyac
Hakkn leme dnk yn ilah diye isimlendirilir. lah olmakszn
meluh olamayaca gibi, meluh olmakszn da ilah olmak anlamszdr. Bu
ilkeyi esas aldmzda, Hakkn lemi srf kendisinden kaynaklanan bir
nedenle var ettiini kabul ederiz. Buna gre Hakkn zt devam ettii
srece lemi var etmeyi srdrecektir.57
bnl-Arab Allah-lem ilikisini karlkl ihtiya ilikisi olarak tasavvur etmektedir. Hak Tel ztn ifade eden tenzih ynyle lemlerden gndr. Tebh ynn ifade eden isim ve sfatlar bakmndan ise
kendi hkmlerini gsterebilecekleri bir konuma muhtatrlar. bnlArabnin deyimi ile Rab zerinde Rabln gsterebilecei merbba,
53
54
56
57
58
Muhyddin bnl-Arabi, el-Fthtl-Mekkiyye, thk. Ahmed emseddin, Drul-Ktbillmiyye, Beyrut 2006, c. II, s. 477.
59
32 Kadir ZKSE
ey gerektirmek, bir eyin sebebi olmak gibi Allah-lem ilikisini yorumlamada dile getirilen btn hkmlerden mcerrettir.60
Akn bir Varlk olan Hakkn lemi meydana getirmesi Varlkn
ikinci ynn ilgilendirmektedir. Mutlak Akn ve Mnezzeh Allah, ayn
zamanda snrlanma ve takyit hkmne de konu olandr. Bu yn, Allahn yaratmak, gerektirmek, fiil gibi eylemlerini meydana getiren yndr. bnl-Arab Hakkn bu ynn ilahlk diye niteler ve ilk ynnn
aksine bu ikinci ynn lemden mstani olmadn belirtir.61 simlerin
kemllerini izhr etmek iin Hak, leme muhtatr. Eer isim ve sfatlarn tezahr olan lem olmasayd, Hak, "gizli hazine" olarak kalmaya
devam ederdi. 62
6.2. lemin Kdem ve Hudsu
bn'l-Arab, Hak ve halk arasndaki ilikiyi aklamada farkl
olsa da Mea filozoflardan daha aada kalmayacak ekilde, aka,
lemin kdemi dncesini belirtmektedir. Binaenaleyh, onun sisteminde varlklarn hakikatleri "sbut"lar asndan kadmdir, "varlk"lar asndan ise hdistir. lem kadmdir, nk onun ezelde
sabit bir hakikati vardr; suretlerin farkllamas ve yenilenmesinden
dolay da hdistir. lem, her anda yeni bir yaratl iindedir.63
Eyay anlaml klan hakikatleridir. Eyay kendisi yapan bu hakikatler sayesinde birlikten sz edilmektedir. Mahiyet diye isimlendirilen
bu durumu bnl-Arab lahi Sr, Rabbn Latife, Hakikat, Ayn- Sabite
diye adlandrmaktadr. Mutasavvflara gre lem hakkat cihetinden
Hak, taayyn bakmndan Hak deildir.64 Baka bir ifdeyle eynn
ayn, yni hakkati ve zt Haktr; eynn ey olarak kendisi, taayyn ve teahhus etmi varlklar ise Hak deildir. La-taayyn mertebesi
tibariyle Hak bu varlklardan, lemlerden mstani ve her eyden
dam mnezzehtir. Hakk'n eyann ayn, yni hakkati ve zt olmas da, sadece taayyn mertebeleri itibariyle olup la-taayyn mertebe-
60
61
62
63
64
sine gre deildir.65 Ona gre lem ve iindekiler, Allahn ilminde ayn sabite eklinde bulunmalar hasebiyle Allahn ilim sfatna bal olarak
ezellik vasfn kazanmaktadr. Ancak mmknn asl sfat adem, ariz
sfat ise varlktr. Bu ynyle lem hdistir. Kelmclar da Allahn ilim
sfatnn ezel olduu grndedirler. Bir ztta ilim sfat varsa doal
olarak bunun malumlarla mcehhez olmas gerekir. Fiile dnmemi
bu malumlar tbi olduklar ilim gibi ezellik ile nitelenirler. Bu durum
kelmclarn kelm sfatn anlatrken ok belirgin olarak ortaya kar.
Onlara gre her ne kadar yazya dklm ve szl olarak okunan
Kurn, hdis ise de Allahn sfat olan ve Kurnn delalet ettii kelm sfat ezeldir, dolaysyla Kurn asl itibariyle ezeldir. 66
Arazlarla ve ayrlmaz zellikleri ile oalan eya, kendilerini tayan ayn- sabite, ilahi isim ve mmknn hakikati ile birlie dnr.
Dolaysyla bn'l-Arab, varlklarn mahiyetlerinin ezelden beri Akl-
lh'de bulunduklarn, onlarn "hak" olduklarn, varlk alannda ortaya
klarnn ise bir olan Zt- lh'nin haric varlk aynalarnda bu a'ynn
tabiatlarnn iktiz ettii ekilde zuhuru demek olduu grndedir.
Binaenaleyh bu anlamyla lem kadmdir; yani lem, kadm olan ilh
ilimde kadmdir.67
ift doal bir zellie sahip olan ayn- sbite, bir yandan lemde
mevcut iken, dier yandan lemde var olmayan ama Allahn bilgisinde
sabit olan adem eylerdir. Allahn bilgisinde malum olan ayn ile lemde
mevcut olan ayn arasndaki tek fark, birincisinde aynn d lemde
madm oluu, ikincisinde ise mevcut oluudur. Ayn- sbite ve ayn-
mevcde ayn hakikattir; ancak birisi lemde mevcut, dieri ise deildir.
Bu ikisi arasndaki fark, mmknn varlk verilmi hali ile henz varlk
verilmemi hali arasndaki farka benzetebiliriz. Bununla birlikte sabitlik (sbt) kavram, mmknn ilahi ilimdeki imkan halini hi terk
65
66
67
34 Kadir ZKSE
68
69
70
71
72
bnl-Arabi, Ftht- Mekkiyye, c. VIII, s. 223-224; c. XII, s. 171; c. XIII, s. 158, 424-425.
Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 2011, Cilt: XV, Say: 1
36 Kadir ZKSE