You are on page 1of 11

avukat

Emre Baturay ALTINOK


Üsküp Cad. (Çevre Sok.) 22/7 Çankaya/ Ankara
Tel: +90.312.428 05 01 (pbx) Faks: +90.312.428 03 11

ANKARA NÖBETÇĐ ĐDARE MAHKEMESĐ BAŞKANLIĞI’NA


YÜRÜTMENĐN DURDURULMASI ve DURUŞMA TALEPLĐDĐR

DAVACI : TÜKETĐCĐ HAKLARI DERNEĞĐ


GMK Bulvarı No: 12 Onur Đşhanı 7.Kat Daire No: 161
Kızılay / ANKARA

VEKĐLĐ : Av. Emre Baturay ALTINOK (Adres Antettedir)

DAVALILAR : 1-ANKARA BÜYÜKŞEHĐR BELEDĐYE BAŞKANLIĞI


2- EGO GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

DAVA KONUSU : Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon


Merkezi (UKOME)’nin 16.12.2009 Tarih ve 2009/25 No’lu
kararının öncelikle ĐYUK m. 27 şartları gerçekleştiğinin
tespiti ile davalı idarenin savunma süresi kısa tutularak
YÜRÜTMESĐNĐN DURDURULMASI ardından ĐPTALĐ
talebine ilişkindir.

ÖĞRENME TARĐHĐ: 04.01.2010 (17.12.2009 tarihinde www.radikal.com.tr


adresinde çıkan haberin içeriğindeki kararın kendisi ile
birlikte esaslarına 04.01.2010 tarihinde ulaşılması
neticesinde)

I) USULE ĐLĐŞKĐN AÇIKLAMALAR :

A- EHLĐYET ĐLE ĐLGĐLĐ AÇIKLAMALAR :

TÜKETĐCĐ HAKLARI DERNEĞĐ, 1991 yılı başında emekli, memur, işçi,


mühendis, öğretmen, avukat, ev kadını gibi toplumun çeşitli kesimleri
tarafından kurulan gönüllü, bağımsız, demokratik bir sivil toplum
kuruluşudur. Derneğimiz, ülkemizde “tüketici hakları" kavramını
yerleştirmek ve tüketicilerde “hak arama bilinci”ni oluşturmak ve geliştirmek
amacıyla kurulmuştur.

Derneğimizin amacı, ülkemizde; evrensel tüketici haklarının en iyi şekilde


uygulanması, geliştirilmesi, tüketici bilincinin oluşturulması,
yaygınlaştırılması; güçlü, doğru ve etkili bir tüketici hareketinin
yaratılmasıdır. Bu kapsamda; evrensel kabul görmüş tüketici haklarının
ülkemizde yerleştirilmesi, yaygınlaştırılması, savunulması ve tüketicinin
korunması; bağımsız ve etkili bir tüketici hareketi yaratılarak haklarını
bilen, arayan, savunan, bilinçli bir tüketici kitlesi oluşturulması; güvenli,
ucuz, sağlıklı, çevreye ve doğal dengeye zarar vermeyen, kaynak israfına
neden olmayan, tüketicinin temel gereksinimlerini ön planda tutan bir
üretim ve tüketim sisteminin oluşmasını sağlamaya katkıda bulunmaktır.

1 / 11
Bugün ülkemizde tüketici hakları kavramından söz ediliyorsa ve bu kavram
ülkemizde giderek yaygınlaşıyorsa, bu oluşumda Tüketici Hakları
Derneği’nin çabası yadsınamaz.

3.5.2004 tarih ve 04/7251 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile kamu


yararına çalışan dernek statüsüne alınan Tüketici Hakları Derneğinin
yurt çapında 43 şubesi ve 13 bin dolayında kayıtlı üyesi bulunmaktadır.
THD, yasa çalışmalarına katkılar olmak üzere birçok idari makama görüş ve
önerileri ile yardımcı olmakta ve Bakanlar Kurulu kararı ile kendisine
yüklenilen kamu yararının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalarına özveri
ile devam etmektedir.

B- DAVA AÇMA SÜRESĐ ĐLE ĐLGĐLĐ AÇIKLAMALAR :

2577 sayılı Đdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesinin 1. bendinde,


dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde
Danıştay ve idare mahkemelerinde altmış gün, vergi mahkemelerinde otuz
gün olduğu, aynı maddenin 4. bendinde ise, ilanı gereken düzenleyici
işlemlerde dava açma süresinin ilan tarihini izleyen günden başlayacağı,
ancak, düzenleyici işlemin uygulanması halinde ilgililerin düzenleyici işlem
ya da uygulanan işleme veya her ikisine birden dava açabileceklerinin
hükme bağlandığı şüphesizdir.

2577 sayılı yasanın 8. maddesinin 1. fıkrasında “süreler, tebliğ, yayın veya


ilan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlar” hükmüne yer
verilmiştir.

Söz konusu karar, yayınlanan ya da müvekkil de dahil özel ve tüzel kişilere


tebliğ edilen bir karar olmadığı, bu sebeple müvekkil derneğe de tebliğ
edilmediği için, iş bu karara karşı dava açma süresinin başlangıç tarihi,
derneğimizin dava konusu kararının 17.12.2009 tarihinde
www.radikal.com.tr adresinden (Ek-1) öğrenilmesini müteakip kararın
kendisine ulaşılması neticesinde ayrıntıları ve uygulama esaslarının
öğrenildiği tarih olan 04.10.2010 tarihinde başlamıştır.

Danıştay içtihatları da bu yöndedir.

“Đdarenin tesis ettiği işlemin doğrudan tarafı olmayan ve bu nedenle de


idarece yazılı bildirim zorunluluğu bulunmayan ilgililerin açacakları
davalarda, işlemin varlığını ve içeriğini öğrenme tarihinin açıkça
belirlenebildiği durumlarda, öğrenme tarihinin yazılı bildirime karine sayılması
ve dava açma süresinin başlangıcına esas alınması idari istikrar ve kamu
düzeninin gereğidir.” (T.C. DANIŞTAY 8. DAĐRE E. 1999/3912 K.
2000/2438 T. 30.3.2000)

“... yeni bir işlem tesisi ve ayrı bir dava konusu oluşturacak bir başvurunun,
bizzat ilgililerin öğrenme tarihinden itibaren yapılması gerekeceği açıktır.”
(T.C. DANIŞTAY ĐDARĐ DAVA DAĐRELERĐ GENEL KURULU E. 1993/81 K.
1993/103 T. 9.4.1993)

2 / 11
II) ESASA ĐLĐŞKĐN AÇIKLAMALAR :

1) OLAYLAR ve GELĐŞMELER :

UKOME tarafından 2009/25 No’lu 16.12.2009 tarihli kararı ile toplu taşıma
ücretlerine 01.01.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere;

Şehir merkezinde hizmet veren (EGO, ÖHO-Özel Halk Otobüsü, Metro ve


Ankaray) toplu ulaşım araçlarında uygulanan,
a) Tam yolcu ücretinin 1.69-TL’den 1.85-TL
b) Đki binişlik tam manyetik bilette bir biniş bedelinin 1.69-TL’den 1.85-TL
c) Çok binişlik tam manyetik bilette bir biniş bedelinin1.39-TL’den 1.50-TL
olarak uygulanmasına
d) Çok binişli indirimli biletlerde ücret artırımı yapılamadan 2007/51 sayılı
UKOME kararıyla belirlenen 1.10-TL olan ücretin 2010 yılı için de
uygulanması ve transfer süresinin 75 dakikaya çıkarılması,
e) Çok binişli tam biletlerde uygulanan 45 dakikalık transfer süresinin 75
dakikaya çıkarılması her transfer için 0.50- TL ücret alınması,
f) Ankara kent içi minibüs yolcu ücretinin kısa mesafede 1.70-TL’den 1.85-
TL ve uzun mesafede 2.00-TL’den 2.20-TL olarak uygulanmasına karar
verilmiştir (Ek-2)

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası tarafından UKOME’ye şehir içi


ulaşımı düzenlemek ve bağlayıcı kararlar almak üzere yetki verişmişse de bu
yetki sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleri çerçevesinde
kullanılmak zorunda olduğu tartışmasızdır. Ancak huzurdaki dava konusu
UKOME kararıyla Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 24.12.2004
tarihinden itibaren 4. kez hukuka aykırı olarak verilen ulaşım zammı
kararlarına bir yenisi daha eklenmiştir. Aşağıda ayrıntılarıyla
açıklayacağımız üzere huzurdaki karar Anayasa’ya, hukuka ve insan
haklarına açıkça aykırıdır.

2) HUKUKA AYKIRILIKLAR :

a- GELĐR VE GĐDER HESABINI VATANDAŞIN CEBĐNDEN YAPAN DAVA


KONUSU KARAR HUKUKA AYKIRIDIR.

Dava konusu kararda toplu ulaşımda yolcu taşıma ücretlerinin en son


15.10.2008 tarihinde belirlendiği ve bu güne kadar yakıt, yedek parça ve işçi
ücretlerinde meydana gelen artışlar nedeniyle yolcu taşıma ücretlerinin 2010
yılı için yeniden belirlenmesi ihtiyacı doğduğu belirtilmiştir.

Özetle uyuşmazlık konusu kararın sebebi yakıt, yedek parça ve işçi


ücretlerinde meydana gelen artışlar olarak belirtilmektedir. Ancak bu sebep
Anayasa’da tanımlanan kamu hizmeti anlayışına tamamen aykırıdır. Zira bu
anlayışın sağlık hizmetine yansıması hastanelerin yatak, çarşaf, elektrik, su
vb. ihtiyaçlarını gidermek için hastalardan artı bedeller tahsil edilmesi ya da
eğitim sistemine yansıması tahtadan, tebeşire, yakıttan, temizliğe tüm
masrafların velilere artı bedellerle tahsili anlamına gelecektir. Yani kamu
hizmeti sunan her idari kurum masraf kalemlerini çıkarıp her bir artışı
vatandaştan zamla tahsil edecektir. Bu uygulamanın Türkiye Cumhuriyeti

3 / 11
Sosyal Hukuk Devletinde gerçekleşmesinin kabul edilebilmesi mümkün
değildir.

Yukarıda açıkladığımız bu hususlar 9.10.2008 tarihli son ulaşım zammının


yürütmesini durduran Ankara 9. Đdare Mahkemesi tarafından verilen
kararında (2008/2100 E.) da tartışılmış olup Mahkeme benzer uyuşmazlıkta
“5216 sayılı Yasa hükümlerinde görüleceği üzere, toplu taşıma hizmeti davalı
idarelerin görev ve sorumluluğu altındadır. Şehir içi toplu taşıma hizmeti yerine
getirilirken amortisman, bakım ve işletme masraflarının karşılanabilmesi için bu
hizmetten yararlananlardan bir bedel alınması gerektiği ve bu bedeli belirleme
yetkisinin davalı idareye ait olduğu açıktır. Ancak idareye verilen bu yetkinin
kamu yaran, hizmet gerekleri, Devletin sosyal niteliği, hakkaniyet, objektif
ölçüler gibi temel hukuk ilkeleri dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği de
tartışmasızdır1.” şeklinde karar vermiştir (Ek-3)

BELEDĐYELER “ĐDARE” OLMANIN VERDĐĞĐ SORUMLULUK VE


TEŞKĐLAT YAPISIYLA VATANDAŞIN YARARINI DÜŞÜNEREK ULAŞIM
HĐZMETĐNĐ SUNMAKLA MÜKELLEFTĐR. ANILAN NEDENLERLE YAKIT,
YEDEK PARÇA VE ĐŞÇĐ ÜCRETLERĐNDE MEYDANA GELEN ARTIŞLAR
BĐR KAMU HĐZMETĐ OLAN ULAŞIMDA ARTIŞA NEDEN OLAMAZ. Bu
nedenle açıkça hukuka aykırı olan dava konusu kararın iptali tüm kamu
hizmetlerine emsal teşkil etmesi açısından da zaruridir.

b- DAVA KONUSU ULAŞIM ZAMMI KARARI HĐÇBĐR ÖN ÇALIŞMA


YAPILMADAN, DERĐNLEMESĐNE BĐR ARAŞTIRMA YAPILMADAN ĐŞLEM
TESĐS EDĐLDĐĞĐ ANLAŞILMAKTADIR.

5216 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Yasası’nın ulaşım hizmeti başlıklı 9/1.


maddesinde; ‘‘Ulaşım koordinasyon merkezi toplantılarına ayrıca gündemdeki
konularla ilgili kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının (oda üst
kuruluşu bulunan yerlerde üst kuruluşun) temsilcileri de davet edilerek
görüşleri alınır.’’ ifadesi yer almaktadır.

Ankara halkının büyük çoğunluğunu ilgilendiren ulaşıma yapılacak zam


konusunda UKOME toplantısına etkin bir katılımın sağlanması gerekirken,
dava konusu ekte verilen UKOME Genel Kurulu Kararı’nda görüldüğü üzere,
ulaşım zammı konusuyla ilgili olabilecek kamu kurumu niteliğindeki
hiçbir meslek kuruluşu ve başta kentli tüketicilerin de temsil edildiği,
aralarında müvekkil derneğin de bulunduğu kamu yararına çalışan
hiçbir tüzel kişilik (dernek, federasyon vb) toplantıda bulunmamıştır.
Bu yüzden bu tür kuruluşlar, halkı yakından ilgilendiren bu toplantıda halkı
temsil edememiş, görüşlerini beyan edememiş, fikirlerini tartışamamış,
hiçbir öneri ya da eleştiri yapamamış, etkin katılımın olmadığı, farklı
görüşlerin ifade edilemediği dışa kapalı bir toplantı olmuştur.

Keza Danıştay 8. Dairesi tarafından verilen 26.06.2007 tarihli bir kararda


“Dosya içeriğinden toplumun büyük bir kesimini ilgilendiren toplu taşıma
ücretlerinin artırılmasına ilişkin kararın gündem dışı teklifle
görüşüldüğü, diğer bir deyişle bu konuda bir ön çalışmanın,

1 ANKARA 9. ĐDARE MAHKEMESĐ 2008/2100 E. 09.06.2009 T.

4 / 11
derinlemesine araştırmaların yapılmadığı ve konuyla ilgili kamu
kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının , kararın alındığı
toplantıda bulunmadıkları anlaşılmaktadır” ifadesine yer vererek
hukuka uygun olmayan ulaşım zammı kararının iptal edilmesi gerektiğine
karar vermiştir2 (Ek 4)

c- 15.10.2008 TARĐHĐNDE ANKARA’DA YOLCU TAŞIMA ÜCRETLERĐNE


YAPILAN ZAMDAN BU YANA, DAVA KONUSU KARARLA YENĐDEN BĐR
ARTIŞI HAKLI GÖSTERECEK HĐÇBĐR SOMUT TESPĐT YAPILMAMIŞTIR.

Somut olayda dava konusu artışı temellendirecek, ekonomik herhangi bir


veri değerlendirilmeden tesis edilen işlemde kamu yararının olmadığı açıktır.
Zira işbu dilekçenin 2 numaralı ekinde sunduğumuz Danıştay 8. Dairesi’nin
kararında da bu durum “dava konusu işlemden yaklaşık bir yıl önce yolcu
taşıma ücretlerinde bir artırım yapılmış olmasına rağmen dava konusu artışı
haklı gösterecek, temellendirecek nitelikte; ekonomik veriler ışığında
yapılmış değerlendirmeler, maliyet analizleri, enflasyon oranları gibi
tespitlerin bulunmaması gibi hususlar göz önüne alındığında, somut
bir gerekçeye dayanmadan tesis edilen işlemde kamu yararına, hizmet
gereklerine ve hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” yönündeki ifadeyle tespit
edilmiştir.

d- Dava konusu UKOME kararıyla tüketicilerin, ortalama bir ailenin


ekonomisi büyük ölçüde zarar görmüştür.

Hürriyet Gazetesi’nin 7.1.2010 tarihli sayısında Yazar Yalçın BAYER’in


köşesinde yapılan değerlendirme uygulamanın haksızlığını ortaya
koymaktadır.

“Batıkent'ten Kızılay'a gelmek isteyen bir yetişkin evinden


otobüse bindiğinde kullandığı transferli karttan normal
ücret 1,50 lira düşecektir. Metroya geldiğinde tekrar kartını
kullandığında 50 kuruş daha kartından düşülecektir.
Neticede daha önce 1,39 liraya geldiği Kızılay'a 2,00 liraya
gelecektir. Zam oranı %43,88'dir. Aynı şahıs Yenimahalle,
Ulus gibi bir yere gelip tekrar otobüse bindiğinde kartından
50 kuruş daha düşülecektir. Neticede daha önce 1,39 liraya
geldiği yere 2,50 kuruş ödeyecektir. Zam oranı
%79,85'dir.

Nitekim uygulamanın başladığı 01.01.2010 tarihinden itibaren bu


tartışmalar daha da şiddetlenmiştir. Đsmail EDĐŞ isimli bir tüketicinin
müvekkile yaptığı 04.01.2010 tarihli başvurusunda (Ek 5)
mağduriyetini aşağıdaki şekilde ifade etmektedir.
“Ben Yenimahalle ilçesi Ergazi Mahallesinde oturmaktayım, Kızılay’daki
işyerine ulaşmak için ring otobüsünü ve metro trenini kullanmaktayım. Bu
hizmet için 1.1.2010 tarihinden önce transferli 10’luk kartla 1,39 TL öderken
şu anda aynı kartla 2 TL ödemekteyim. Metroyu ring otobüsü ile kullanan için

2 DANIŞTAY 8. DAĐRE 2006/3889 E. 2007/4044 K. 26.06.2007 T.

5 / 11
ulaşım bedeli %44 arttırılmıştır. Bu haksız ve tüketicileri mağdur eden
uygulamanın iptali için gerekli girişimlerde bulunmanızı…”

Yine müvekkil derneğe Düzen Laboratuarında çalışan 25 kişi 6.1.2010


öğle arasında derneğe gelerek mağduriyetlerini dile getirmiş, ve dilekçe
ile başvurarak bu haksızlığın önlenmesini istemişlerdir. (Ek 6) ertesi
gün de 50 kişi dilekçesini göndermiştir. Başvuru sahibi 75 tüketici
dilekçelerinde aşağıdaki hususlara dikkat çekmiştir.
“EGO toplu taşım araçlarına 2010 Ocak zammından önce
Metro ring hattı : 1,39 TL
Metro :0 TL
Kızılay- Kuğulu Otobüs hattı :0 TL
Toplam 1,39 TL öderken

2010 Ocak zammından sonra,


Metro istasyonu ring hattı : 1,50 TL
Metro : 0,50 TL
Kızılay- Kuğulu Otobüs hattı : 0,50 TL
Toplam 2,50 TL ödemekteyim.”

Bu veriler doğrultusunda bir hesap yapıldığında, bir tüketicinin “ĐKĐ”


TRANSFER ĐLE işyerine ulaştığı düşünüldüğünde günlük yaklaşık %80
zamla (1,11 TL/1,39 TL= 0.80) 1,11 TL fazla ödediği (yeni bedel 2,50 TL-
eski bedel 1,39 TL=1,11 TL), her gidişin bir de dönüşü olduğundan bu
bedelin günlük 2,22 TL olduğu, bu miktarın da bir ayda 66,6 TL’ye
tekabül ettiği anlaşılmaktadır.

Keza bir tüketicinin “BĐR” TRANSFER ĐLE işyerine gittiğini


düşündüğümüzde ise yeni tarifeye göre 1,50 TL+0,50 TL=2 TL
ödeyeceği, bunun da günlük yaklaşık %44 zamla (0,61 TL/1,39 TL=
0,44) )fazladan 0,61 Kuruş olduğu, (yeni bedel 2,00 TL-eski bedel 1,39
TL=0,61 TL), her gidişin bir de dönüşü olduğundan bu bedelin günlük
1,22 TL olduğu, bu miktarın da bir ayda 36,6 TL’ye karşılık ettiği
anlaşılmaktadır.

30.12.2009’da Çalışma Genel Müdürü Ali Kemal SAYIN ile TĐSK temsilcisi
Ali Nafiz KONUK tarafından açıklanan asgari ücrete 2010'un ilk yarısı için
yüzde 5.2, ikinci yarısı için ise yüzde 4.3 zam gelmiştir. Asgari ücretlinin net
546.84 TL olan aylık geliri yılın ilk yarısında 30,16 TL artarak 577 TL'ye
çıkacaktır. (Ek 7)

Bu durumda yılın ilk yarısı için asgari ücret sahibi bir kişiye verilen
30,16 TL’lik zamdan daha fazlası, tek transferlerde 33,3 TL, iki
transferde 66,6 TL ek yük olarak gelmiştir.

e- DAVA KONUSU UKOME KARARI ANAYASASININ 73. MADDESĐNE


AYKIRILIK TEŞKĐL ETMEKTEDĐR.

Toplu taşıma bir kamu hizmetidir. Kamu hizmetinde amaç toplumsal


ihtiyaçları gidermek suretiyle kamu yararını sağlamaktır. Şüphesiz ki
bir kamu hizmetinin verilmesinde kar etme amacının olması düşünülemez.
Bu nedenle kamu hizmeti karşılığı alınacak bedel piyasa değerinde bir fiyat

6 / 11
olamaz. Đdare ulaşım hizmetinde ne kazanç dürtüsü, ne arz- talep unsurları,
ne de hizmetin maliyetini dikkate almalıdır. Đdare kamu hizmetini zararın
giderilmesi veya kaynak temin etme yolu olarak göremez, hizmetten
yararlananlardan aldığı paralarla o hizmetin maliyetini karşılamayı
düşünemez, Đdare ancak ulaşım hizmetinin sürekliliğini sağlamayı
düşünebilir.

Toplu taşıma ücretlerinin belirlenmesinde emsal il ücret ve uygulamaları,


tüketicilerin gelir artışları, enflasyon ve mevzuat göz önüne alınması
gerekirken, UKOME kararında bunlardan hemen hiçbiri dikkate
alınmamıştır. Yapılan zam kamu yararına uygun olmadığı gibi,
toplumsal fayda da göz önünde bulundurulmamıştır.

KAMU HĐZMETLERĐNDEN YARARLANMA KARŞILIĞI ÖDENEN PARA,


SERBEST PĐYASA EKONOMĐSĐNDE SUNULAN BĐR HĐZMETĐN KARŞILIĞI
OLAN BĐR FĐYAT DEĞĐLDĐR. Dava konusu ulaşım zammının “fiyat”
olmadığının en önemli kanıtı, anılan zamların amacı kamu yararı olan idari
işlemlerle tesis edilmesidir. Doktrinde ulaşım hizmet bedellerinin vergi
niteliğinde olduğunu savunan yazarlar vardır. Bu görüşlere göre kamu
hizmetinin karşılığında alınan bedel vergi niteliğindedir ve herkesin gücüne
göre alınmalıdır. Burada Anayasa 73. madde karşımıza çıkar:’’ Herkes,
kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle
yükümlüdür’’. Oysa UKOME tarafından yapılan ulaşım zammı kamu
hizmetine katılım payı olarak hayli yüksektir, toplu taşıma hizmetinden
yararlanmak zorunda kalan kesimleri maddi açıdan ekonomik olarak ciddi
bir sıkıntıya sokmaktadır. Dava konusu karar bu yönüyle Anayasanın 73.
maddesine aykırıdır.

f- Dava konusu UKOME kararı Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası


Anlaşmalara aykırılık teşkil etmektedir.

Türkiye’nin taraf olduğu BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar


Uluslararası Sözleşmesi’nin Başlangıç kısmında; Đnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi uyarınca korkudan ve yokluktan arınmış özgür insan ülküsüne
ancak kişisel ve siyasal hakların yanı sıra herkesin ekonomik, toplumsal
ve kültürel haklardan yararlanabileceği, koşullar yaratıldığında
ulaşılabileceğinin bilincinde olarak, aşağıdaki hükümlerde
uzlaşmıştır.’’ ifadesi yer almaktadır.

Söz konusu Sözleşmeye taraf olan devletler vatandaşlarına ve ailesine


insanca yaşamak için yeterli standardı sağlamakla yükümlüdür. Bu
standart yeterli beslenmeyi, giyinmeyi, barınmayı ve yaşam koşullarının
sürekli olarak geliştirilmesini de içermektedir. Taraf devletler bu hakkın
gerçekleşmesini sağlamak için kendi serbest iradelerine dayalı uluslararası
işbirliğinin esas olduğunu kabul ederek uygun tedbirleri almaktadırlar.

Zira Avrupa’nın neredeyse tamamında yerel idareler tarafından ulaşım


sistemi geliştirilmiş ve kısa sürede, uygun bedellerle vatandaşlara toplu
taşıma hizmeti sunulmuştur. Örneğin Avusturya’nın başkenti Viyana’da
ulaşım, otobüs ve tramvayların yanı sıra muazzam bir metro ağı ile
sağlanmaktadır (Ek 8). Anılan sistem sayesinde insanlar istediği yere istediği

7 / 11
zamanda ulaşabilmektedirler. Peki bu insanca yaşamın bedeli nedir?
Viyana’da bu ulaşım son derece hesaplıdır, tekli ya da çoklu nasıl bilet
alırsanız alın bu biletle 24 saat içinde istediğiniz toplu taşıma aracına,
istediğiniz kadar yalnızca bir binişlik bedel ödeyerek binebilirsiniz.
Gideceğiniz yere her araç değiştirmenizde bir bedel ödenmeniz ne yazık ki
yalnızca dava konusu kararda olduğu gibi kamu hizmetini ticari bir ilişki
olarak düşünen belediyecilik anlayışının ürünüdür.

Ankara’da toplu taşımanın ne durumda olduğu, bitmeyen metroları, tıklım


tıklım dolu otobüsleriyle ortadadır. O halde davalılar hangi haklı
gerekçeyle ve hangi meşru temelle bu kadar fahiş bir ulaşım zammı
düzenlemişlerdir. Bugün yakıt, yedek parça ve işçi ücretleri sebep
gösterilerek alınan zamlar, yarın sistemli bir ulaşım ağı kurulmak
istendiğinde vatandaşa ne kadar daha yükle geri gelecektir. 2010 yılı
itibariyle asgari ücrete yapılan zamlarla, dava konusu ulaşım zamları
karşılaştırıldığında yaşam hakkının yakıt, yedek parça karşısında dahi ne
kadar ucuz olduğu bir kez daha ortaya çıkmaktadır (Bakınız Ek 7). Refah
seviyesi Türkiye’den hayli yüksek olan ülkelere göre fahiş bedellerle ulaşım
hizmeti sunulan Ankaralı bu hesabın içinden çıkamamaktadır.

Bu nedenle UKOME tarafından alınan toplu taşıma ücretlerine zam


yapılmasına ilişkin Karar’ın; BM Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar
Uluslararası Sözleşmesi’nin 11. maddesinde düzenlenen yaşam hakkına
aykırıdır.

g- Dava konusu UKOME kararın ‘Hakkaniyet ve Külfetlerin Adil


Dağıtılması ‘ilkelerine aykırılık teşkil etmektedir.

KAMU HĐZMETĐNDE ÖNEMLĐ OLAN, HĐZMETĐN FĐNANSMAN YÜKÜNÜN


TÜM TOPLUMA EN UCUZ, YAYGIN, ADĐL VE EŞĐT ŞEKĐLDE
PAYLAŞTIRILMASIDIR. Kamu hizmetinin karşılığı için istenen bedelin
hizmetten yararlananların ödeme gücü dikkate alınarak belirlenmesi, onların
hizmetten yararlanmasını ortadan kaldıracak ya da çok güçleştirecek
miktarda olmaması gerekir. Henüz ekonomisi gelişmekte olan ve gelişmişlik
seviyesi olarak dünya sıralamasında alt sıralarda bulunan Türkiye’de, kişi
başına düşen milli gelir ve toplu taşıma hizmetlerinden yararlananların
çoğunluğunun öğrenci, memur ve alt gelir seviyesindeki kişiler olduğu göz
önüne alındığında, Đşbu dava konusu UKOME’nin toplu taşıma ücretlerine
zam yapılmasına ilişkin kararının hakkaniyete ve külfetlerin adil dağıtılması
ilkelerine aykırılık teşkil ettiği açıktır.

h- Daha önce verilen Ankara Đdare Mahkemelerinin iptal/bozma


kararlarına rağmen eski ücrete dönülmemekte, tüketicilerin fazla
harcamaları iade edilmemekte, uygulama kazanılan her davanın
sonunda yeni zamlarla bertaraf edilmekte, uygulamada bu şekilde
pekiştirilerek yurttaş üzerinde ekonomik ve sosyal baskı
arttırılmaktadır.

24.12.2004 tarihli ilk zam için müvekkilin açtığı davanın Ankara 2. Đdare
Mahkemesince reddedilmesi neticesinde dosyayı temyizen inceleyen
Danıştay 8. Dairesinin %50’lik bir artışın kamu yararı ve hizmet gereklerine

8 / 11
uygun olmadığı gerekçeli kararı ile bozulmuş, bu karara yapılan itiraz ise
Danıştay’ca reddedilmiştir. (Bakınız Ek 3)

En son Tüketici Dernekleri Federasyonu tarafından açılan 2008/2100 E.


Sayılı 9. Đdare Mahkemesinin kararında da idareye 5216 sayılı Kanula
verilen bu yetkinin kamu yararı, hizmet gerekleri, devletin sosyal niteliği,
hakkaniyet, objektif ölçüler gibi temel hukuk ilkeleri dikkate alınarak
belirlenmesi gerektiği; 1.1.2008’den 9 ay sonra yeni bir fiyat artışına
gidilmesi için gerekli koşulların yani taşıma hizmetindeki maliyetin, önceden
öngörülemeyecek şekilde artışı beklenir gerekçesi ile 9.10.2008 tarihli zam
kararı durdurulmuş (Bakınız Ek 2), yapılan itirazların reddedilmesi üzerine
idarece yargı kararına uymak adına eski tarifeye dönmek yerine 1
KURUŞLUK dalga geçer gibi indirim yapılmış, (Ek 9) BU KARARDAN 5
AY SONRA ĐŞ BU DAVAYA KONU ZAM KARARI ALINMIŞTIR.

Benzer bir uygulama da Đzmir’de yaşanmış, 28.5.2009 tarihli ulaşım zammı


Đzmir 2. Đdare Mahkemesinin toplumdaki kamu hizmetlerinden ve bu kamu
hizmetleri inde yer alan toplu ulaşım olanaklarından herkesin eşit, güvenli,
konforlu ve en ucuz şekilde yararlanmasının asıl olduğu; ulaşımın kamu
hizmeti özelliği gereği kamuya yararlı bir hizmet olduğu, bu hizmetten
yararlanılması süresince külfete katlanmak konusunda idarece adil ve
dengeli bir dağılımın amaçlanması ve buna göre hedef ve ölçülerin
belirlenmesi, toplu taşıma yapılan zammın yeniden değerleme oranları ve
enflasyon oranlarını aşar şekilde olduğu, bu haliyle hukuka, hakkaniyete,
külfetlerin adil dağılması ilkesine ve kamu yararına aykırı olduğu gerekçesi
ile yürütmesi durdurulmuş (Ek 10) ancak bu karar davalı idarece 1 gün
uygulanarak ilk kararın da üzerinde yeni bir zam oranı belirlendi.

III) YÜRÜTMEYĐ DURDURMA ĐSTEMĐMĐZ HAKKINDA :

Đdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesine göre: “Danıştay ve idari


mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız
zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının
birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin
durdurulmasına karar verebilirler.” denilmek suretiyle mahkemelerce
yürütmeyi durdurma kararı verilebilmesi için dava konusu işlemin açıkça
hukuka aykırı olması ve idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya
imkânsız zararların doğması şartlarının birlikte gerçekleşmesini aramıştır.

Her ne kadar idarenin işlemlerinin icrailik niteliği taşıdığı ve aksi yargı


kararları ile kanıtlanıncaya kadar icra edilebilir olduğu gerçeği göz önünde
bulundurulsa da; idari yargılama usulüne has olan yürütmeyi durdurma
müessesinin amacı ve varlık nedeni dikkate alındığında, dava sonucu
beklenmeden davalı idare işlemin icra edilebilir olma niteliği ortadan
kaldırılmaması davacılar nezdinde ağır sonuçlar doğuracaktır.

HUZURUNUZDAKĐ DAVA KONUSU ĐŞLEMLE HER GÜN BĐNLERCE


ANKARALI HAKSIZ VE HUKUKA AYKIRI OLARAK TESĐS EDĐLEN
ULAŞIM ZAMMINI ÖDEYEREK ĐŞ YERLERĐNE, OKULLARA,
HASTANELER VB. GĐTMEKTEDĐR. DAVA KONUSU ĐŞLEM HER DAKĐKA
YEN BĐR HUKUKSUZLUĞA ĐMZA ATMAKTA OLUP VATANDAŞ ADINA

9 / 11
TELAFĐSĐ GÜÇ VE ĐMKÂNSIZ ZARARLARA NEDEN OLMAKTADIR. ÖYLE
KĐ KARAR ĐPTAL EDĐLDĐĞĐNDE ZAMMA DAĐR GERĐ ÖDEMELERĐN
YAPILMASI ĐÇĐN ULAŞIM KARTLARININ TEMĐNĐ GEREKMEKTE,
DAVANIN SONUÇLANINCAYA KADAR GEÇEN 2 SENELĐK SÜRE
ĐÇERĐSĐNDE KARTLAR ELDE TUTULAMADIĞINDAN MAHKEME
KARARININ UYGULANMASI ĐMKANSIZLIĞA KURBAN EDĐLMEKTE, BU
SAYEDE ADALETĐN GEÇ ĐŞLEMESĐNĐN ADALETĐN BĐZZAT KENDĐSĐNE
VE SONUÇLARINA ETKĐ ETTĐĞĐ GÖRÜLMEKTEDĐR.

Đdarenin yukarıda da görülen hukuku inkar eden uygulamalarının önüne


geçmek adına yürütmeyi durdurma kararının dosya üzerinden
verilmesinin yerinde olacağına inanıyoruz.

Ankara halkı için Mahkemeniz tarafından verilecek yürütmeyi durdurma


kararı bir nebze olsun oluşan zararı önleyecektir. Anılan sebeple iptali
istenilen UKOME kararının yürütmesinin durdurulmasında üstün kamu
yararı vardır.

2577 Sayılı Đdari Yargılama Usulü Yasası’nın 27. maddesindeki her iki koşul
da gerçekleşmiş olduğundan, davalı idarenin savunması alınmadan, dava
konusu işlemin yürütülmesinin durdurulmasına karar verilmesini talep
ediyoruz.

HUKUKSAL NEDENLER : Türkiye’nin taraf olduğu diğer uluslararası


sözleşmeler, Anayasa, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, Yargı
Kararları ve ilgili mevzuat

DELĐLLER : Dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler, davalı


Đdareden gelecek belgeler ve diğer yasal deliller.

SONUÇ VE ĐSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen tespit


edilecek nedenlerle;
Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon
Merkezi (UKOME)’nin Ankara’da ulaşım ücretlerinde
artış öngören 16.12.2009 Tarih ve 2009/25 No’lu
kararının öncelikle ĐYUK m. 27 şartları
gerçekleştiğinin tespiti ile davalı idarenin savunma
süresi kısa tutularak YÜRÜTMESĐNĐN
DURDURULMASINA, yapılacak yargılama sonunda
ĐPTALĐNE, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin
davalı Đdare üzerinde bırakılmasına karar verilmesini
Mahkemenizden talep ederiz. Saygılarımızla.
08.01.2010

DAVACI VEKĐLĐ
Av. Emre Baturay ALTINOK

Ekler:
1. 17.12.2009 tarihli Başkentte ulaşıma zam başlıklı www.radikal.com.tr haberi
2. Ankara Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)’nin
16.12.2009 Tarih ve 2009/25 No’lu

10 / 11
3. Ankara 9. Đdare mahkemesi 2008/2100 E. 09.06.2009 T.
4. DANIŞTAY 8. DAĐRE 2006/3889 E. 2007/4044 K. 26.06.2007 T.
5. Đsmail EDĐŞ isimli bir tüketicinin müvekkile yaptığı 4.1.2010 tarihli
başvurusu
6. Düzen Laboratuarında çalışan 25 kişinin 6.1.2010 tarihli başvuruları
7. Asgari ücrete günde iki simit parası zam başlıklı 30.12.2009 tarihli
www.radikal.com.tr haberi
8. Viyana Metrosu planı
9. Ankara 9. Đdare Mahkemesinin en son zammı durduran kararı üzerine
Belediyenin 1 Kuruşluk indirimi uygulama saydığına dair
www.radikal.com.tr haberi
10. 28.5.2009 tarihli ulaşım zammı Đzmir 2. Đdare Mahkemesinin
2009/1053 E. Sayılı kararı
11. Dernek tüzüğü
12. Vekaletname

11 / 11

You might also like