Professional Documents
Culture Documents
DERS NOTLARI
10 12.5 20 25 40 50 70
mm mm mm mm mm mm mm
Beton basınç
deneyi
Betonun Basınç Dayanımı
Betonun standart basınç dayanımı, suda saklanmış 28
günlük, çapı 150 mm, yüksekliği 300 mm olan silindir
numunelerin eksenel basınç altındaki dayanımı olarak
tanımlanır.
Gerilme cinsinden ifade edilen dayanım, kırılma
yükünün, silindir alanına bölünmesiyle elde edilir.
Ülkemiz ve diğer bazı ülkelerde silindir yerine zaman
zaman 200x200x200 mm veya 150x150x150 mm ’lik
küp numuneleri de kullanılmaktadır.
Küp ve silindir dayanımları arasında ilişkiyi
saptayabilmek için çok sayıda deney yapılmıştır.
Bu araştırmalar sonucunda, silindir dayanımının küp
dayanımına oranının 0.80 ile 0.85 arasında olduğu
görülmüştür.
( Bazı numunelerde bu oran 0.70 ’e kadar düşmüş ya
da 1.1 ’e kadar çıkmıştır. )
Yirmi beş yıl öncesine kadar silindir Amerika Birleşik Devletleri’nde küp
ise Avrupa’da standart numune olarak kabul ediliyordu. Ancak, yapılan
çalışmalar silindirin küpten daha iyi olduğunu kanıtladığından, Avrupa
Beton Komitesi (CEB) de silindiri standart numune olarak kabul etmiştir.
Aşağıda küp ve silindir numunelerin kırılma biçimleri görülmektedir.
Basınç dayanımın
σ −ε eğrisi üzerindeki
etkileri
Yükleme hızının betonun σ −ε eğrisi üzerindeki etkisi
aşağıda gösterilmiştir. Şekilden kolayca görülebileceği
gibi, yükleme hızı azaldıkça dayanım düşmekte, buna
karşılık süneklik önemli ölçüde artmaktadır.
Bu nedenle, betonun sabit yükler altındaki davranışı ile
deprem gibi ani gelen yüklemeler altındaki davranışı
değişik olmaktadır.
M ( y)
σ = f ctf =
I
Yapılan deneylerden basınç altında
σ −ε eğrilerinin doğrusal olmadığı ve
maksimum gerilmeye ulaştıktan sonra artan
birim uzama altında gerilmelerin azalarak
negatif eğimli bir kuyruk oluşturduğu
gözlemlenmiştir. Bu durumda tarafsız eksen
ağırlık merkezinden yukarı kaymakta ve
dayanım Hooke Kanunu kullanılarak
hesaplanan dayanıma göre iki kata varan artış
göstermektedir.
Çekme dayanımının dolaylı olarak
saptanmasında kullanılan diğer bir deney türü
de “Silindir Yarma Deneyi” veya “Brezilya
Deneyi” olarak adlandırılan deneydir.
Bu deneyde, pres tablasına yatay olarak
yerleştirilen bir standart silindir numunesinin
(150x300 mm) altına ve üstüne yerleştirilen
çelik lamalara dik yönde basınç uygulanarak
gerçekleştirilmektedir. Kırılma, silindirin yük
ekseni boyunca yarılması ile oluşmaktadır.
Silindir yarma deneyinden
betonun çekme dayanımı,
elastisite teorisi kullanılarak
aşağıdaki denklemlerden
hesaplanabilir;
2P
σ x=fcts= π × d × l
f ctf = 0.63 f c
b) Avrupa Beton Komitesi
örnek yönetmeliği CEB: Eksenel çekme
fct =1.0 α fc 2/3
(α =0.21-0.225)
c) Türk Yönetmeliği TS 500 : Eksenel
Çekme
f
ct = 0.35 f
CEB ve TS-500’de öngörülenc çekme
dayanımları şekilde karşılaştırılmıştır. CEB ve TS 500 ’de öngörülen
çekme dayanımlarının
► Denklemlerde çekme ve basınç
dayanımları MPa cinsinden alınmalıdır. karşılaştırılması
Kesme Dayanımı:
Betonun
elastisite
modülleri
• Başlangıç elastisite modülü, eğrinin başlangıç noktasına
çizilen teğetin eğimidir.
• Teğet modülü, eğriye herhangi bir yerden çizilen teğetin
eğimidir.
• Sekant modülü, orijinden eğriye herhangi bir noktadan
çizilen sekantın eğimi olarak tanımlanır.
“Pratikte bu üç elastisite modülünün hangisinin
kullanılacağı, söz konusu olan probleme bağlıdır.
Söz konusu olan gerilmeler çok düşük düzeyde
ise, başlangıç modülünün kullanılması doğru olur.”
Yönetmeliklerde verilen Elastisite Modülü Formülleri:
Ecj = 4750 f cj
metrik:
Ecj = 44150( f cj + 80 )
1/ 3
1) Poisson oranı; enine birim deformasyonun boyuna birim deformasyona oranı olarak
tanımlanır.Poisson oranı, CEB ve TS 500 ’de 0.20 olarak verilmiştir. Çok düşük ve
yüksek gerilmeler bir tarafa bırakılırsa σ c/fc=0.3-0.7 arasındaki gerilme düzeyinde
Poisson oranının 0.15-0.25 dolaylarında olduğu görülür.
µ c=0.20
2) Kayma Modülü, Elastisite Modülü ve Poisson oranına bağlı olarak değişir.
Ecj
Gcj ≅
Gcj = j günlük betonun kayma modülü
2(1 + µ cj )
Ecj = j günlük betonun elastisite modülü
µ cj = j günlük betonun poisson oranı
Yapılan çok sayıda deney sonunda kayma modülünün, elastisite
modülünün %40’ı olarak önerilebileceği kanısına varılmıştır.
α t =1x10-5 mm/mm/Co
Boyuna ve enine birim
deformasyonların basınç
gerilmesi düzeyi ile
değişimi
Yönetmeliklerde tanımlanan
elastisite modüllerinin beton
basınç dayanımlarına göre
değişimi
Yerel / Bölgesel Basınç:
Bazı elemanlarda uygulanan yük, tam alana
yayılmayabilir. Alanın belirli bir bölgesine yayılan bu
tür basınç yükü altındaki dayanım, tüm alanı kaplayan
yükler altındaki dayanımdan daha büyüktür.
Yapılan deneyler, yerel basınç durumundaki beton
dayanımının, toplam alanın yüklenen alana oranı olan
R ile değiştiğini göstermiştir.
f c1 = f c R ≤ 2 f c
Yükün şerit olarak uygulandığı durumlar için de;
fc
f c1 = R ≤ 1.5 f c
1.5
Yerel basınç altında beton
dayanımı
Şekilde, yerel basınç altında beton dayanımı ile ilgili
yapılan bazı çalışmaların sonucu gösterilmiştir.
Betonun Çok Yönlü Gerilmeler Altında Davranışı
Malzemenin tek yönlü gerilmeler altındaki dayanımı temel alınarak çok yönlü gerilmeler altındaki
dayanımı, belirli bir “kırılma kriteri” ‘ne göre hesaplanabilir.
Beton için çok sayıda araştırma yapılmış olmasına rağmen, henüz her durumda doğru sonuç verecek bir
kırılma kriterine ulaşılmış değildir.
Cowan-Zia kırılma
kriteri
Sargılı Beton Davranışı
Betonarme elemanların bir
çoğunda boyuna donatıyı
çepe çevre saran, enine
donatı bulundurulur. Enine
donatı, sürekli helezon
şeklinde fretlerden (spiral)
veya donatı kafesinin
biçimine uymak üzere
dikdörtgen şeklinde bireysel
etriyelerden oluşur.
Enine donatı içinde kalan ve
çekirdek/göbek alanı olarak
tanımlanan betonu
sargıladığından sargı
donatısı olarak da
adlandırılır.
Sargı Etkisi
Çıkarılacak sonuçlar;
►Sargılı betonun σ −ε ilişkisi, sargısız
betonunkinden çok değişiktir.Sargı, süneklik
ve dayanımı artırdığı gibi, maksimum
gerilmeye karşılık gelen birim kısalma ε co ,
sargı ile büyümektedir.
►Fret en etkili sargı donatısıdır.
►Dikdörtgen etriye sünekliği artırmaktadır.
Dayanım artışı ise, etriyenin serbest açıklığını
azaltmakla(birden fazla etriye ve çiroz
kullanmakla) sağlanabilmektedir.
►Etriye aralığı azaldıkça sargı etkisi, dolayısı
ile süneklik artmaktadır.Etriye çapının
artması da aynı ölçüde olmasa bile, davranışı
olumlu yönde etkilemektedir.
Betonun Zamana Bağlı
Deformasyonları
Beton, zamana bağlı deformasyon gösteren bir
malzemedir. 28 gün suda saklanan bir numune
kurumaya bırakıldıktan sonra kısalmaya başlar. Bu
olaya “büzülme” (rötre) / ( İng. shrinkage ) denir.
Aynı eleman sudan çıkarıldıktan sonra sabit bir eksenel
basınç altında tutulursa, ölçülen boy kısalması,
yüklendiği andaki boy kısalmasına göre zamanla artar.
Aradaki fark “sünme” / ( İng. creep ) olarak
adlandırılan etkidir.
Betonun büzülme ve sünme deformasyonları hızı
zamanla azalmakla birlikte zamanın bir fonksiyonu
olarak artar. Ayrıca, büzülme yükten bağımsız olduğu
halde, sünme yükle oluşur.
Betonun büzülme ve özellikle sünme deformasyonları,
önlem alınmazsa betonarme yapı elemanlarında önemli
1) Büzülme (Rötre)
Betonda çimentonun hidratasyonu için gerekli su miktarı,
çimento ağırlığının yaklaşık %25 ’i kadardır.
Ancak, işlenebilir bir beton elde etmek için gerekli olan su
miktarı %25 ’in çok üstündedir(≈ %50). Bu nedenle, beton
kalıplara yerleştirildikten sonra hidratasyon için
gerekmeyen su buharlaşarak betondan ayrılır.
Betonun su kaybetmesiyle hacimsel küçülme, başka bir
deyişle büzülme olur. Büzülme, fazla suyun buharlaşması ile
ilişkili olduğundan; betonun yaşı, ortamın sıcaklığı, nemi,
elemanın bu ortama açık olan yüzeyinin büyüklüğü ve
su/çimento oranı önemli rol oynar.
Büzülme, hızı azalarak uzun süre devam etse de, büyük
bölümü beton döküldükten sonra ilk üç ay içinde olur.
Büzülme olayı yükten bağımsızdır.
Büzülme katsayısı ε cs , büzülme nedeni ile oluşacak
birim boy kısalmasını ifade eder.
Yönetmeliklerde genelde “yaklaşık” ancak “kolay
uygulanabilir” yöntemler tercih edilmiştir.
TS 500 ’de büzülme ile ilgili katsayılar verilmiştir.
Aşağıdaki çizelgede gösterilen büzülme katsayıları;
betonun bakımına, ortamın nemine ve eşdeğer
kalınlığa göre değişmektedir. Eşdeğer kalınlık ( le ) ise
şu denklemle hesaplanabilir;
2 Ac
le =
u
Büzülmenin bağıl
nem ve zamanla
değişimi
2) Sünme
Betonda, basınç gerilmeleri oluşturan kalıcı yük altında
zaman içinde
oluşan ilave deformasyon olarak tanımlanabilir.
Sünme ile ilgili deformasyonun mertebesi, birçok değişkene
bağlıdır.
► Yük uygulanan betonun yükleme anındaki yaşı
► Karışımdaki su/çimento oranı
► Ortamın nemi ve ısısı
► Gerilme düzeyi
► Zaman
Zamana bağlı
deformasyonun
kalıcı yüke ve
zamana göre
değişimi
TS 500-2000 Çiz. 3.3 Sünme Katsayısı Φ cc
(Uzun Süre
Sonunda)
Belirtildiği gibi, sünme nedeni ile deformasyonlar artar.
Bu deformasyonu saptamak amacıyla yapılan hesaplarda,
elastisite modülünü azaltmak gerekir.
Sünme nedeni ile elastisite modülünün azalması
(zamanla yarısına, hatta üçte birine inebilir),
elemanların eğilme rijitliğini de azaltır. Bu nedenle
yüksek düzeyde kalıcı yük altındaki kirişlerde yükün
uygulanmasından bir iki yıl sonraki sehim/deplasman
yükün uygulandığı andakinin iki veya üç katına çıkabilir.
Sünme nedeni ile deformasyonların hesabı şu formülle
yapılabilir;
σ
ε =
cc φ
co
cc
E c
Betonda
zamana bağlı
olarak
σ -ε eğrileri
Yapılan deneyler, yükün ilk uygulandığı andaki
gerilmenin, basınç dayanımına oranının 0.80 ’den az
olduğu durumlarda, söz konusu yükün kırılmaya
neden olmayacağını ve bu yükün sonsuza kadar
taşınabileceğini göstermiştir.
Bu oran 0.80 ’den büyük olduğunda ise beton, yükü
bir süre taşımakta, fakat belirli bir zaman sonunda
ezilerek kırılmaktadır.
Bu durum, yapıların düşey yüklere karşı güvenliği
için son derece önemli bir sonuçtur.
Düşey taşıyıcıların yük taşıma kapasitesi, proje ve
yapım aşamasında yapılacak önemli hatalar sonucu
hiçbir şekilde bu sınıra getirilmemelidir.
Aşağıdaki şekilde çeşitli gerilme/basınç dayanımı
oranları oluşturacak biçimde yüklenmiş numunelerde
ölçülen birim kısalmanın, zamana göre değişimi
gösterilmiştir.
Şekilden de görüleceği gibi, (gerilme / dayanım)
oranı 0.80 ’den küçük olduğu durumlarda bu
yükleme altında kırılma söz konusu olmamaktadır.
Donatı Çeliğinin Özellikleri
Betonun çekme dayanımı çok düşük olduğu için,
çekme bölgesindeki gerilmeleri karşılayabilmek
için çelik çubuklar yerleştirilir.
Betonarmede donatı olarak, genellikle düz veya
nervürlü yuvarlak çubuklar kullanılır.
Betonarme döşeme ve perde duvar gibi bazı
elemanlarda, birbirine dik ve paralel nervürlü
veya düz çubuklardan oluşan ve genellikle
kaynakla birleştirilmiş hasır donatı da
kullanılabilir.
Hasır donatı
Betonarmede kullanılan çelik çubukların geometrik
özellikleri
Sembol Çap Ağırlık Enkesit
(mm) (kg/m) Alanı
(mm2)
φ 6 6 0.222 28
φ 8 8 0.395 50
φ 10 10 0.617 79
φ 12 12 0.888 113
φ 14 14 1.208 154
φ 16 16 1.578 201
φ 18 18 1.998 254
φ 20 20 2.468 314
φ 22 22 2.984 380
φ 24 24 3.551 452
φ 26 26 4.168 531
φ 28 28 4.834 616
φ 30 30 5.549 707
Betonarme Çeliğinin Mekanik Özellikleri
Çelik, çekme ve basınç altında benzer özellikler
gösteren bir malzemedir. Çeliğin gerilme - birim
deformasyon özellikleri, genellikle çekme
deneylerinden elde edilir.
Aşağıda (a) eğrisi, doğal sertlikteki (sıcakta
haddelenmiş) çelik; (b) eğrisi ise soğukta işlem
görmüş çelik içindir.
ε sp ≅ 15-20 ε sy , ε su ≅ 100-200 ε sy
Donatı çeliğinin basınç ve çekme altındaki gerilme-şekil
değiştirme eğrileri arasında önemli bir fark yoktur. Bu
nedenle, çeliğin çekme ve basınç altındaki gerilme-şekil
değiştirme eğrilerinin özdeş olduğu kabul edilebilir.
Aynı yönde, sürekli eksenel çekme veya eksenel basınç
altında elde edilen gerilme-şekil değiştirme ilişkisi,
yukarıdaki şekilde gösterildiği gibi ideal elasto-plastik bir
eğri ile tanımlanabilir (Şekildeki A eğrisi). Bu, genel kabul
gören ve yaygın olarak kullanılan bir modeldir. Pekleşme de
hesaba katılmak istendiğinde, eğrinin düz bölümü şekilde
gösterildiği gibi değiştirilebilir (B eğrisi). Bu eğri parçasının
eğimi, kullanılan çeliğin özelliklerine göre deneysel olarak
saptanmalıdır.
Yükün boşaltılması ve yeniden yüklemede izlenen yol,
şekilden görüldüğü gibi, eğimi Es = 2x105 MPa olan
doğrularla temsil edilir.
Çeliğin deprem gibi tersinir-tekrarlanır yükler altındaki
davranışı için de bir çok matematiksel model önerilmiştir.
Bunlar literatürde mevcuttur.
Beton ve Çelik Sınıfları
a) Beton Sınıfları
Betonun sınıflandırılmasında daha önce Alman yönetmeliği paralelinde
28 günlük en az basınç dayanımı temel alınarak beton, B160, B225,
B300 olarak sınıflandırılıyordu. 1984 ’den bu yana TS 500 ’de CEB ’ye
paralel olarak beton, 28 günlük silindir basınç dayanımı temel alınarak
sınıflandırılmaktadır.
Minimum akma
dayanımı fyk 220 420 500 420 500 500
(MPa)
Minimum
kopma dayanımı 340 500 550 550 550 550
fsu (MPa)
φ < 32
Minimum 18 12 12 10 8 5
kopma uzaması
ε su (%)
S220 =BÇI , S420=BÇIII , S500=BÇIV olarak belirtilebilir.
Betonarme
Çekme dayanımı düşük gevrek bir malzeme olan
betondan taşıcı sistemler oluşturmak, eski çağlarda
taşın kullanılışına benzer bir şekilde eleman veya
sisteme kemer veya kubbe gibi yalnız basınç
oluşturacak bir form vermekle mümkün olabilir.
Taşa göre belki sadece yapım kolaylığı getirebilecek bu
çözüm, genellikle fonksiyonel ve ekonomik olmaz.
Akla gelen ikinci ve mühendislik açısından en uygun
çözüm ise, çekme gerilmelerinin betonun içine
yerleştirilecek çekme dayanımı yüksek başka bir
malzemece karşılanmasıdır.
Betonda çekme gerilmelerini karşılayabilmek için
genellikle çelik çubuklar kullanılır. Çelik ve betondan
oluşturulan bu kompozit yapı malzemesine betonarme
ismi verilir.
Betonarmede genel olarak betonun görevi
basınç, çeliğin görevi de çekme gerilmelerini
karşılamaktır. Ancak çelik çubuklar bazı
durumlarda basıncı karşılamaya yardımcı
olmak amacıyla veya tamamen konstrüktif /
yapımsal (yapım gereği) olarak da
kullanılabilir.
Çelik ve betondan oluşan malzemenin
betonarme olabilmesi için bu iki malzemenin
birbirine kaynaşmış olarak, birlikte çalışması
gerekmektedir.
Başka bir deyişle; çelik çubuk, etrafındaki
beton kütleye o şekilde kenetlenmelidir ki
çeliğin ve çevresindeki betonun
deformasyonunu farklı olmasın ve çelik
betondan sıyrılmasın.
Beton ve çeliğin birlikte çalışmasını sağlayan
bu olay aderans veya kenetlenme olarak
Betonarme bir elemanda asal çekme gerilmeleri,
betonun düşük olan çekme dayanımını geçtiği anda
beton bu gerilmelere dik yönde çatlayacaktır. Bu
bölgeye yerleştirilmiş olan çelik çubukların varlığı bu
çatlamayı kesinlikle önleyemez.
Çatlama betonla ilgili bir olaydır. Çatlak oluşmasına
donatının etkisi olmaz. Ancak yeterli ve bilinçli
yerleştirilmiş donatı, çatlakların genişlemesine engel
olarak çatlakların kılcal düzeyde kalmasını sağlar.
Donatı çubuklarının en verimli kullanımı, asal çekme
gerilmeleri yönünde yerleştirilmekle sağlanır. Ancak
bu her zaman mümkün değildir. Donatının asal çekme
yönü ile yaptığı açı arttıkça, etkisi azalır. Açının 90o
olduğu durumda donatı etkisiz duruma gelir.
Normal agregadan yapılmış betonarmenin ağırlığı 2.3
– 2.6 t/m3=23 – 26 kN/m3 olup; TS 498 ’e göre,
betonarme hesaplarda 2.5 t/m3 = 25 kN / m3 alınır.
Basit kiriş üzerinde gerilme dağılımı
Betonarme Yapıların Bazı Üstünlükleri
a) Betonarme yapıların uygulama alanları geniştir.
b) Betonarme bir çok yapı malzemesine göre daha
ekonomiktir.
c) Ateş ve yangına karşı ahşap ve çeliğe göre daha
dayanıklıdır.
d) Betonarme, gereğince hesap ve inşa edildiği takdirde,
deprem, toprak kayması, titreşimli çalışan makinalara
karşı
dayanıklıdır.
e) Monolitik/Yekpare olarak çalışır.
f) Arsa fiyatı fazla olan yerlerde çok katlı binalarda
ekonomi
sağlar.
g) Betonarme birleşimleri ahşap ve çelik yapıda olan
birleşimlere göre daha basittir.
h) Betonarme, ahşap ve çelik yapılar gibi sürekli tamir ve
bakım
istemez.
ı) Yapılışı kolaydır fazla kalifiye işçi gerektirmez.
Betonarme Yapıların Bazı Sakıncaları