You are on page 1of 370

ISABEL FONSECA

Isabel Fonseca eitimini Kolombiya niversitesi ve Oxford ni


versitesinde tamamlamtr. Times Literary Supplement yar
dmc editrlk yapmaktadr. Soho. Square* yayma hazrlamtr.
Independent; Vogue, The Nation ve The Wall Street Journal gibi
pek ok dergide yazlar yaymlanmtr. Londrada yaamaktadr.

Ayrnt: 345
Laavm Kitaplar dizisi: 8

Beni Ayakta Gmn


ingeneler ve Yolculuklar
Is M Fomea

ngilizceden eviren
zlem lm
Yayma Jhazriayan
E lif jsm r

Kitabn zgn ad
Btry Me Standing
The Gypsies and Thcir Jouney

Vniagc/1996
basm ndan evrilm itir
Isabel Fonseca & Akcalt
Bu kitabn Trke yaym haklan
A ynnt Yaynlanana aittir.
Kapak llstrasyonu
fr vfirf Alfan
K apak dzeni
Deniz elikolu

Dzelti
Sait Kzlrmak

Bask ve cilt
Man Matbaaclk Samtan Ltd. ii. (0212) 212 03 39 (pbx)
B irinci basm 2002
Bask adedi 2000
ISBN 975-539-342-0

AYRINTI YAYINLARI
www.ayrintiyayintari.com .tr & info@ ayrintiyayinlari.com .tr
Dizdariye qm esi Sk. No.: 23/1 34400 emberlita-st. Tel.: (0 212) 518 7 6 1 9 Faks: (0 212) 516 45 77

Isabel Fonseca

Beni Ayakta Gmn


ingeneler ve Yolculuklar

SVTl

TEN GETKTEN SONRA VERLEN SZLER


Durum LctKkr

SEVGNN HALLER
Siephmie Dow rid

PM E
M etafizikten Erotie
Adriatm e Blue

KAHKAHA BENDEN YAMA


Sren Kierkegmti

ARSTOS
Yaam zerine Notlar
J }) Ffrvles

SALOME
Yaam ve Yaptlar
Ange/r Uvtgstone
BATAN IKARM A ZERNE
Jean Baudrilford

BEN AYAKTA GMN


ingeneler ve Yolculuklar
isabeiFonseca

H A Z I R L A N A N

K TAPLAR

G EC E
A.Alvarcs

COOL OLM ANIN KURALLARI


Bir Ifcvnn Anatomisi
DkkPoumuin < Dwici Robins

Kardeim Bruno*ya
1958-1994

TEEKKR
Bu kitap. 199 -1995 yllan arasnda Dou A vrupa'ya-A rnavutluk, Bulgarisum, eski e
koslovakya, Almanya, Moldova, Polonya, Romanya ve eski Yugoslavya- yaplan uzun
lu ksal pek ok gezinin sonucu olarak yazlmtr. Igor Antip, David Binder, HoJly
Cariner, Marcel Courtiade, Dka ailesi, Rajko Djuric, Moris Farhi, Edmund Fawcett,
Angus Fraser, Andreas Freudenberg, Nicolae Gheorghe. Gabrielle Graser, lan Hancock,
Herbert Hcuss, MUena Hbschinannov, Elena Marushiakova ve Vesselin Popov, Peic
Mercer, Luminitsa Mihai, Sybil M ilton,Andrzej Mirga, David Mulcahy, Ljumnja Osmani, Carol Silverman, Jeremy Sutton-Hibbert, Martine Tassy, Corin Ttandofir, Rachel
Tritt, Ted Zang vc InaZ oon'a (alfabetik sraya gre dizmeye altm) teekkrlerimi su
nuyorum. Etnik likiler Projesi nde aldan Larry Watts vc Livia Plaksa da yardmlar
iin teekkr ediyorum.
The Destiny o f European Gypsies (Avrupa ingenelerinin Kaderi) adl ufuk ac
almann yazarlarndan biri olan Donald Kenricke d e o k ey borluyum. Drt yl bo
yunca, dncelerimi ve izlenimlerimi sabrla dinledi ve sonunda da bu kitabn msved
delerini okudu. Aynca metnin bilgisayara geirilmi halini okuyup kitaba katk salayan
M ick Imlah, Richard Cornuelle, John Ryle, Martin Amis ve Michacl Glazcbrooka d a te
ekkrlerimi sunuyorum.
M etinde baz adlar deitirdim. Soyadlarn her zaman vermedim. Bu kiiler eit
li nedenlerle adlarnn gemesini istemediler.
Tannmak istemeyen ve hikyelerinin yabanclar tarafndan okunacan anlamad
n sezdiim kiilerin adlanm da deitirdim. Hibir zaman notlanm ve bu notlarn o
altlp yaymlanma olasln saklamadm, am a okuma yazma bilmeyen insanlarla a
lmann en byk elikilerinden biri de bu aslnda. Bir insann, benimkine benzer
amalarn, okuma yazmas olmayan yaltlm Romanlara sylemesinin ne anlam ola
bilir ki? Kitapta ad verilen, ama aslnda adnn anlmamasn tercih edecek olan kiiler
den zr dilerim.

in d ek iler

PAPUSZANIN AZINDAN BRET VERC BR YK. . . I I


I. ARNAVUTLUKUN DKALARI............................ , .............. 27
A. Kinostudio................................................................................32
B. HerkevS kendi tabana b a k a r ....................................................... 44

C. Kadnlarn ileri......................................................................... 51
D. Konumay renmek.............................................................. 64
E. Kasabada.............................................................................
76
F. Hayvanat bahevS....................................................................... 80
G. Mbrostara yolculuk.................................................................86

II. HINDUPEN..................................................................................... 97
III. ANTOINETTE, EMILIA VE ELENA....................................... 129
IV. YERYZNN EN BOYUN EMEZ HALKI...................... 159
A. Bolintin DeaPIi Em ilian.........................................................167
B. Toplumsal bir sorun..................................................................174
C. K lelik..................................................................................... 192
D. Gidecek bir yerimiz y o k ........................................................208
V..TEK TARAF.............................................................................221
VI. ZIGEUNER CPSLER................................................................247
VII. NSAN TEN LM MAKNES..................................... 272
VIII. VAR OLMA ARZUSU.........................................................
314
Kaynaka ve Ekler........................................................................ 347
D iz in .............................................................................................. 356

O U u k cm lcr N azi to p la m a k a m p la r

Dou Avrupa Haritas

P a p u szann Azndan
bret V erici Bir yk

/I sil adnn Bronisla\va Wajs olmasna ramen, etrafta ingene ad


(^/\P apusza ile bilinirdi. Papusza oyuncak bebek demekti. Papus
za, o gne kadar yaam en nemli ingene arkc ve airlerinden bi
riydi, bir sreliine de en nllerinden biri olmutu. Tm hayatn Po
lonya'da geirmi, 1987de ldndeyse kimse bunun farkna varma
mt.
Polonyal ingenelerin ou gibi Papuszanm ailesi de gebeydi.
Onlar da, atlar ve karavanlarla seyahat eden byk bir kumpanyann,
ya da aileler topluluunun bir parasydlar. nde erkekler, arkadaysa
ak at arabalarnda kadn ve ocuklar hep birlikte yol alrlard. Zengin
ailelerin bazlarnda, gz alc oymalarla sslenmi, st kapal, cam
dan kk pencereleri olan karavanlar vard. Bu pencereler bazen, bo-

yal tahta ereveler iine oturtulmu baklava biimli camlardan olur


du. Bir kumpanyaa yirmi karavan bile grdnz olurdu. Adamlar,
kadnlar, ocuklar, atlar, at arabalar, kpekler, 1960h yllann ortala
rna kadar hep birlikte yol almlar, Vilnius tan kp gneydeki Tatra
Dalanna do|ru giderken binlerce PolonyalI ingenenin savan bit
mesini bekledii Volhinyamn dou ormanlarndan gemilerdi. Yol
culuk halindeki Polonya Romanlarnn yannda bazen aylar da olurdu.
Aylar bu insanlarn geim kaynayd; dans eden, nefes alp veren ek
mek tekneleri. Papuszann topluluu ise arpyd. Bu byk telli al
glar st kapal at arabalarnn tepesinde kuzey Litvanya kasabalarn
dan dou Tatralara kadar yelken gibi tamlard.
Kumpanyalar, yolculuk boyunca, farkl yollar takip eden ayn
klandan baka konvoylar ile irtibat koparmamak iin drtyol azlar
na iaretler brakrlard. Krmz bir aputla balanm birka al r
p, zel bir biimde krlm bir aa dal ya da zerine entik atlm
bir kemik. Bu iaretlere PolonyalI ingeneler arasnda ipera, Kosovadan Peterboroughya kadar her yerde de patrin ya da yaprak denir
di. eytann tohumlarndan korkan kasaballar bu iaretlerden uzak du
rurlard.
Papusza okuma ve yazmay da yollarda renmiti. Kumpanya
uzun bir mola vermek iin durduunda (gmen ailelerin bile genellik
le birer klk sma olurdu) Papusza okuma yazma bilen bir kyl
den alnt bir tavuk karlnda ders alrd. alnt tavuk says arttk
a Papusza kitaplar edinmi, hatta aplarn altnda gizli bir ktphane
si olmutu. Bugn bile ingene kadnlarn drtte nn okuma yaz
mas yoktur. 1920li yllarda, Papusza daha bir ocukken, ingeneler
okuryazarlk diye bir eyden haberdar bile deillerdi. Onu kitap okur
ken yakaladklarnda dvmler, kitap ve dergilerini de yrtp atmlar
d. Papuszanm, zaman geldiinde, kumpanyann en kara gzl gen
ciyle ekip gitme arzusu da ailesi tarafndan iddetle reddedildi. On be
inde, yal ve saygn bir ap olan Dionizy Wajs ile evlendirildi. yi
bir evlilikti, ama Papusza ok mutsuzdu. Hi ocuk dourmad. ark
sylemeye balad.
Papusza bir e ya da bir k bulamamt, ama mziine elik ede
cek birini, Dionizy Wajsi bulmutu. ingenelerin doalama hikye
anlatma geleneinden ve ksa, basit halk arklarndan, doalama bir
biimde canlandrlan yar ark, yan iir uzun baladlar retmiti. in
gene arklarnn ou gibi Papuszamn arklar da yoksulluktan, im

kansz aktan, daha sonralar ise kaybedilmi bir zgrle duyulan


zlemden sz eden yrek burkucu atlard. Yine ingene arklarnn
ou gibi, hem konu hem de mzik bakmndan olduka acklydlar.
arklar, yurtsuzluktan, lungo drom'dan, yani uzun yo/dan, gidecek ya
da dnecek bir yerin olmayndan sz ederlerdi.
Papusza sava srasnda ailesinin yzden fazla yesini kaybetmiti,
ama onu biimlendirecek olan asl trajedi bu bile deildi, Papuszann
arklarn yazd dnem, halknn tarihindeki ok kritik bir noktaya
rastlyordu; gerek Polonyadaki ve gerekse (Papusza bundan habersiz
olsa da) dnyann her yerindeki ingeneler iin: Bir hayat, lungo dvom
boyunca ilerleyen hayat artk sona yaklayordu ve bilinen ya da kabul
edilebilecek hibir ey bu hayatn yerini dolduracak gibi grnmyor
du.
Nereye gitmeliyim Tanrm?
Ya da ne yapmal?
Efsane ve arklar
Nerede bulmal?
Ormana gitmiyor,
Hi nehir grmyorum.
Orman benim babamdr,
Benim esmer yzlii babam!
Gezgin ingeneler zaman oktan geti.
Ama ben onlar gryorum,
Aydnlk, gl
Ve su gibi temizler.
Siz de duyabilirsiniz
Ayak seslerini
Duymanz istediinde onlar.
Ama konuamaz zavalllar dilleri yok ki...
..su arkasna bakmadan akar.
Kaar,, hzla uzaklara koar,
Gzlerden raa,
Yalnzlkla bulumaya.
ingene arksnn z her zaman nostalji olagelmitir. Ne iin

nostalji? Nostos eve dn n Yunancasdr; ingenelerinse bir ev


leri yoktur, belki de tm insanlk iinde yalnz onlarn bir memleket
d yoktur. topya, ou topos, hibir yer anlamna gelir. topya iin
nostalji: Olmayan bir yere, bir eve dn. Ah, ungo drom. Uzun yol.
Belki de,hasret ekmek, yceltilen eyin tam da kendisidir. Hibir
zaman olmam bir gemie duyulan hasret, belki de hasretlerin en
glsiidr. Onlar srekli seyahat etmeye iten de bu hasrettir. Ama
ingene arksndaki nostalji kadercilikle iyice arlar. Kyamet
Gn/yaklayor ite./ Brakn yaklasn,/ Hi fark etmez, der Srp
ingene arklarndan birinin nakarat.
Papuszanm ark iirlerinden ou bu gelenein bir uzantsdr.
Yzlerce kez yaplan deiiklik ve yeniden anlatmlardan sonra bu ya
ptlar, kolektif deneyimin kimlii belirsiz, byk lde stilize edilmi
ar rneklerine dnmtn Her zaman, l erkek kardeleri iin yas
tutan birka ingene Antigone, evlerinden uzakta ya da hapiste anala
rn zleyen erkek ocuklar bulabilirsiniz. Helkesin bir erkek kardei
vardr. Herkesin bir anas vardr. Herkesin bir trajedisi vardr. Kullan
lan szcklere bakarak bir arknn yazld zaman ya da blgeyi kes
tirmek imknszdr, nk bu arklar tarihin dnda ellerinden geldi
ince yaamaya alan bir halkn evrensel ve deimez PaSmos'unu
-gereini- anlatr.
Hl eser veren bir avu Roman airin toplu yaptlar, geleneksel
kltre ballk ile bireyin biraz da sululuk hissederek kendi deneyi
mini yanstma giriimi arasndaki zlmeyen gerginliin bir kantdr.
Papusza ise, kolektif ve soyut olandan, zel ve annda gzlenmi dn
yaya daha krk yl nce tam bir gei yapmtr.
Papuszann Kafasndan Ykselen arklar diye adlandrd
nemli arklarn tamamyla kendi bana seslendirmitir, bu da in
gene kltrne bugn bile olduka yabanc bir uygulamadr. Papusza
ilgin olaylar ve yerleri yazm, bunlann arksn sylemi; bir bak
ma bu olaylara ve yerlere tanklk etmitir. Sava srasnda ormanlarda
saklanmakla ilgili kendi yaamndan alnma uzun bir balad yaln bi
imde yle adlandrlmtr. Kanl Gzyalar: 1943 ve 1944 yllarn
da Volhinyada Alman zulm altnda yaadklarmz. Yalnzca kendi
halkyla ilgili yazmam, g a d jika m (ingene olmayanlar) dnyasnn
mulak tehlikelerinden de bahsetmitir. Ayn zamanda kendi halkyla
ormanlar ve ayn kaderi paylaan Yahudileri ve Ashfitz de olanlar
anlatmtr.

Karol Siwak, Papuszann kumpanyasndan br kemanc. (1949)

1949un yaznda PolonyalI air Jerzy Ficowski, bir ans eseri Papuszay ark sylerken grm, ondaki yetenei hemen fark etmitir.
Papuszamn Roman dilinde zenle kopya ettii ve fonetik olarak Po
lonya alfabesine gre yazd bu hikyeleri toplamaya ve yazya geir
meye balamjtr. Ekim 1950de Papuszann iirlerinden bazlar
Problemy adl bir dergide, nl Polonyal air Julian Tuwimin Ficovvski ile yapt bir rportajn yannda yaymlanmtr. Rportaj
gezgincilik in getirdii sorunlardan bahsediyor ve yaz Komnist
EnternasyonaPin Romanca bir evirisiyle bitiyordu. Polonyal in
geneler zerine bugne kadar yaymlanm en nemli kitabn yazar
olan Fivvski ingene sorunu konusunda bir danman haline gel
mitir. Kitabn 1953 ilk basmndaki Doru Yol adl blm, savatan
kurtulan on be binden az saydaki ingenenin yerleik hayata geii
ni ngren devlet siyasetini destekliyordu. Bu blm belki de kitabn
yaymlanabilmesinin nkouluydu, zaten daha sonraki basmlarda ki
taptan karlmt. Ficovvski, Papusza'dan bir ideal olarak bahsediyor,
onun iirlerinin ingeneler arasnda propaganda amal kullanlabile
ceini sylyordu. Gebe yaantsn braktktan hemen sonra,
1950li yllarda iir sanatnn doruuna kmtr diyordu Ficowski.
Papuszann iirlerinin gebe hayat tarz iin bir at olmasna karn,
hkmetin zorunlu yerleikletirme politikasnn bir savunucusu olan
FiG0wski, Papuszann bu deiikliklerin bir katlmcs ve savunucu
su olduunu ileri sryordu.
Sava sonras Polonyasndaki yeni sosyalist hkmet, ulusal ve et
nik balamdan homojen bir devlet yaratmak istiyordu. ingenelerin n
fusun yaklak binde beini oluturmasna karn ingene sorunu,
nemli bir devlet grevi saylp ileri Bakanlnn, yani polisin
yasama yetkisi altnda ingene lerinden Sorumlu Bro kurulmutur.
Bu bro 1989 ylma kadar almtr.
1952 ylnda ingenelerin yerleimini zorunlu klmak iin geni
apl bir program uygulamaya konulmutur. Bu programn ad Byk
Duraklmadr. Ancak, karavanla seyahatin nne geilebildii 1970
sonlarna kadar, Polonya hkmeti amacna ulaamamtr. Uygulama
ya konulan plan retken klma denilen iyi niyetli refah hazrlktannn yannda, aslnda ingenelerin her zaman kar kt yeni bir ba
mllk kltrn onlara zorla kabul ettimeye alan hummal al
mann bir parasyd. Asimilasyon politikalarna rabet arttka,
1958de ekoslovakya ve Bulgaristanda, 1962de Romanyada ben

zer yaalar uygulanmaya balanmtr. Bu sralarda Batda ingenele


ri gebe hayata iten kart ynde bir yasal eilirdin domakta oluu
na karlk, 1960larn sonlarna doru yerleikletirme her yerde te
mel ama haline gelmitir. rnein, 1960lann ngiltere ve Galler bl
gesindeki yasal uygulamalar ingeneleri srekli hareket halinde olma
ya zorlamtr. ingeneler, o sralar yalnzca hareket halindeyken ya
sal saylyorlard. On yl sonra durum tersine dnm, 1968 ylnda
karlan Karavan Alanlar Yasas ingenelerin yerleik yaama ge
mesini amalamtr. (Bu ama dorultusunda, alan tahsisi diye ad
landrlan ve lke topraklarnn byk paralarn gezginlere kapatan
bir nfus kontrol yntemi uygulanmtr.)
Ficowskinin de aralarnda bulunduu reformcular, buna benzer
nlemlerin ingenelerin zor hayat artlarn iyiletireceine inanm
lard. Eitim, tarihin dnda yaayan bu insanlar iin tek umuttu;
yerleik hayat eitimi de beraberinde getirecekti.

Oysa kimse ingenelere fikirlerini sormamt. Dolaysyla, tm asi


milasyon abalar da boa kmt. Siyasetin iindekilerden farkl ola
rak Ficowski, bizzat tand ingenelerden, en ok da Papuszadan
sz etmitir. Papuszann iirlerinin Problemy'de yaymlanmasn izle
yen iki ay iinde birka ingene elisi Papuszay bulup tehdit et
milerdir.
ok gemeden Papusza, ingeneler tarafndan geleneksel yaant
larn sona erdirmek iin balatlan kampanyann destekisi olarak g
rlmeye balanmtr. air ve arkc olarak nemi, on yllar boyunca
yaratt eserlerde gze arpan kendi insanlarna olan sevgisi, hibir
ey ifade etmemitir. Papusza affedilemeyecek bir su ilemi, bir gadjo ile ibirlii yapmt.
Kimse anlamyor beni
Yalnzca orman ve nehir.
Geip gitti artk
Szn ettiklerim,
Her ey geride kald
Genliimle birlikte.
ki taraf da Papuszay yanl anlam ve kullanmt. Umutsuzca,
F2N/Beni Ayakla Gtfmtln

17

Papusza. (1949)

kendi fikirleri, kendi arklar zerindeki yazarlk hakknn iadesini ta


lep etti. Aa Silezyadaki evinden Varovadaki Yazarlar Birliine
giderek birilerinin duruma mdahale etmesini istedi, ancak istei geri
evrildi. Papuszanm iirlerinin de iinde bulunduu Ficovvskinin ki
tabn pek yaknda yaymlayacak olan Ossolineum adl yaynevine git
ti. Hi kimse onu anlayamyordu. evirileri mi beenmemiti? Kitab
son bir kez gzden geirmek mi istiyordu? Papusza eve dnd, Fi
covvskinin verdii cesaretle yazya dkmeye balad tm almala
rn, yaklak yz iiri yakt. Daha sonra Ficowskiye bir mektup
yazd. Papusza mektupta yaynn durdurulmas iin yalvanyordu, ama
mektubun kendisi blePapuszann vazgemiliini, ingene arklanna zg kadercilii' yanstyordu. Eer bu arklar yaymlarsanz diri
diri derimi yzm olacaksnz, diyordu Papusza, halkm savunmasz
kalm olacak. Ama kim bilir, belki de yeni bir deriye brnr vcu
dum, eskisinden dala gzel bir deriye.

iirlerin yaymlanmasndan sonra Papusza mahkemeye karld.


PolonyalI Romanlarn en yksek otoritesinin, Baro eronun, Oba Bann ya da Bahann huzuruna karld. Ksa sren bir mzakereden
sonra mahrime (PolonyalI Romanlar arasnda magherdi) olduu, temiz
olmad ilan edildi. Cezas, bir daha geri dn olmakszn gruptan
atlmakt. Sekiz ayn Silezyadaki bir akl hastanesinde geirdikten
sonra, 1987deki lmne kadar otu2 drt yl tek bana, kimseyi gr
meden yaad. Ficowski bile belki de daha fazla zarar grmekten eki
nerek, onunla irtibat kesmiti. Kendi kua tarafndan dlanm, son
raki kuak iinse yalnzca bir yabanc olmutu. Sonunda adna benzemiti: Bir kenara frlatlm dilsiz bir oyuncak bebek, 1960larm son
larna doru, en iyi birka iiriyle k yapt ksa br sre dnda,
Papusza bir daha hi ark sylememitir.

1984te yeniden gzden geirilip yaymlanan nemli kitab Polon


yadaki ingenelerde Ficovvski, Byk Duraklama kampanyasnn
sonularn gzden geirir. ingeneler artk gebe bir yaant srm
yorlard, ilerindeki okuryazar oran da gittike artmt. Oysa bu ka
zanmlar bile olduka snrlyd, nk ingene kzlar on iki on ya
nda evleniyor, iyi bir eitim alan ok az saydaki birey de genellik
le ingene topluluunu terk ediyordu. Uygulanan politikann sonu
lan korkuntu. "Kalayclk ve nalbantlk zanaatlarn lkenin en cra
kelerine kadar tayan ingenelerin seyahat etmesine kar klnca
geleneksel ingene meslekleri yava yava kaybolmaya yiiz tutmutu.
Geleneksel mesleklerle geinme ans kalmayan birok ingene toplu
mun br kesiminin srtndan geinmeye balamt. Nostaljik olmak
iin artk bir neden vard. Bilgelik ok ge gelirdi. Minervann bayku
u hep alacakaranlkta uard.

Bu acemice yaplm demografik deneyin, insanlan kkszle ve se


falete srklemi olmas artc deildir. B sonu konusunda herkes
hemfikirdir. Gelgelelim, szcklerle olan yaknlama, bunun tam tersi
bir sonu yaratm olabilir. Dil, zellikle de son zamanlarda yazl dil,
modern ingene kimliinin ve zgrlnn ketadr.

Roman dilinde yazmak ya da okumak anlamna gelen hibir sz


ck yoktur. ingeneler bu etkinlikleri tanmlamak iin baka dillerden
dn aldklar szckleri kullanrlar. Bazen de bu szckler iin Ro
man dilindeki baka szckler kullanlr. in, yani "kesmek ('oymak
eylemini de ifade eder) yazmak anlamna gelir. Okumak eylemi
iin kullanlan szck, saymak anlamna gelen gm'dir. Ama oku
mak anlamnda yaygn olarak kullanlan bir deyi dav opre*dir. Dav
opre yukarya doru gnderiyorum anlamna gelir. Bunu yksek
sesle okuyorum olarak evirebiliriz. Bu eylem kiinin kendi kendisine bir ey okumas anlamna gelmez; bu ingenelerin sk yapt bir
ey deildir. Ayn ekilde, MakedonyalI ingenelerin kulland okuyorumun deiik bir biimi olan drabarav, geleneksel olarak el fal
bakmak anlamnda kullanlr. Arnavutlukta ise okuyorum eylemi
iin "ark sylyorum anlamna gelen gilabav kullanlr.
Gilabno, ark syleyen ya da okuyan kimsedir, drabarno ise (ka
dnlar iin drabarni), okuyan kimse* falc, ama ayn zamanda ifal ot
satan frk anlamna gelir. Bunlar dildeki son yeniliklerdir, tarih
sel olarak okuryazar olmayan insanlar iin yazl dilin ne anlama gel
diini gstermektedir. Bu yzden ingeneler arasndaki btn arkcokuyucular ilk olarak Ficov/skinin Papuszasm tanmaldrlar.
Papusza'nnkiler gibi Ficowskinin abalan da kran duygusuyla
karlanmamt. Etnograf Andrzej Mirga (Papuszann lmnden
sonra, onu bir filmde ve New York Metropolitan Operamn verdii bir
dizi konserde yeniden canlandrmtr) gibi kltrl PolonyalI inge
neler, Ficowskf nin akademik almalarnn deerini teslim etseler bi
le, onu hain olarak nitelendirmilerdir.
ingenelerin hkmetin nerilerini ve Papuszay reddedii ok es
ki bir zgrlk arzusundan kaynaklanmamtr. Savan hemen ar
dndan birok ingenenin gadje ile grme yapt hl hafzalarda
dr. Naziler kusursuz birer etnograftlar. Otuz binden fazla ingene so
yaac toplamlar, kafataslarn lmler, kan rnekleri almlar, gz
renklerinin istatistiklerini kartmlard.
Bugn ingenelerin ounun, Alman topraklannda yaam atalannn byk ounluuyla ilgili aynnth dkmler karldndan, tm
bunlarn hi de iyi niyetle yaplmadndan haberleri bile yoktur, yine
de bu miras ingenelerin belleinde yer almaktadr. ingenelerin o
u hl, gadje'nin tehlikeli olduuna, onlara gvenilmemesi gerektii
ne, yaantlarn srdrebilmek uruna gadje ile ticaret dnda hibir

ilikiye girilmemesi gerektiine inanrlar. Genel olarak gadjem nm ahrime olduu dnlr. Onlarla gereksiz ilikilere girmek kirlenmeyi
gze almak demektir.
Kabul edilmelidir ki her yerde olduu gibi Polonyada da her gn
daha fazla ingene gadje ile evlenmektedir, ama bir gadji ile evli olan
Andrzej MirgsTmn sylediine gre ingene anneler bu gidiattan pek
honut deillerdir. Aslnda endielenmelerine hi gerek yok, nk bu
evlilikler topluluklarnn zlmesinden ya da gadjo dnyas iinde
erimelerinden ok topluluu geniletmeye yaramaktadr. Bu evlilikler
den olan ocuklarn (Zenci-Beyaz ya da spanyol-Kzlderili melezleri
gibi) ingene olduklar dnlmektedir. Bu snflandrma byle bir
durumda Nazilerin yapaca snflandrmann aynsdr.
ok gl baz ingenelerin Ficowski-Papusza ibirliine gster
dikleri tepki, ingenelerin hayatlaryla ilgili Ficowskinin toplad
bilgi ynndan belki de daha fazla ey anlatmaktadr. Bu tepki, en te
mel ingene deerini ortaya karmaktadr: Dnyaya kar biz. Ayr
bir topluluk olarak kalma dncesi teolojik bir ilke olmasa da, yazl
olmayan yzlerce yasayla ve simgesel safl n plana karan batl
inanlarla rl dnya gr Talmudda anlatlana ok benzemekte
dir. Karar verirken dikkatli olun, birok mrit yetitirin ve Tevrat iin
bir gvenlik duvan ina edin. Her zamankinden daha fazla bask al
tnda olan ingeneler de kendileri iin bir gvenlik duvan ina etme
abasndadr.
Ayn zamanda bir militan da olan ingene retmen bana Hibir
zaman dilimizi renemeyeceksin, demiti Bkreteki bir otobste,
gururla. Dil konusunda yeteneksiz olduumu ima etmiyordu. Kk
not defterine yazdn her szck iin eanlaml bir szck daha var.
Bizim kullandmz ve senin asla bilemeyecein szckler. Aslnda
bunlar da renebilirsin, ama nasl kullanlacaklarn, ne gibi nanslar
tadklarn bilemezsin. nk bilmenizi istemiyoruz. Bunun iin Ro
man bir ey, yani Roman kz olarak doman gerekiyordu.
nde gelen Roman milliyetilerinden biri olan bu retmen, ener
jisinin byk bir ksmn ingenelere kar yaplan rkl ortaya
karmak ve onunla savamak iin harcyordu. Oysa otobsteki konu
mas, Roman dilinin aslnda bir dil deil de hrszlara zg bir argo ol
duu yolundaki iftiralar desteklemekten baka bir ie yaramyordu.
Ortadaki eliki bugnk ingene kurtulu hareketinin barndrd bir
elikiyi de ortaya koymaktadr. Aktr ki, egzotikliin kendisi de

oluturulmaya allan gvenlik duvarnn bir parasdr. (Elbette,


mizah da bu ie yarar. Yasa katmanlar, Talmudda olduu gibi gven
lik duvarn oluturur; ingeneler arasnda, yasad ilikiye girmi,
yani kendilerini sonsuza dek utanca gmm insanlarn gvenlik du
varn at sylenir.)
Fakat taklit ya da uyarlama da her zaman egzotikliin yannda ye
rini almtr. 1989 ylndan bu yana ilk temsilcileri, Parlamento yele
ri, Birlemi Milletler grevlileriyle birlikte ilk ingene siyasi partile
ri de ortaya kt. ingene airler iirlerini artk Roman dilinde ve br
dillerde yaymlyorlar. Romanya ve Makedonyada, programlar Ro
manlar tarafndan hazrlanan Roman televizyonlan var. Gazetelerin ve
dergilerin ilk kuak ingene editrleri yetimeye balad. Slovakyadan gelmi Kosoval bir Roman* m editrln yapt en iyi der
gilerden birine, ingenelerin seyahat eden arkadalar iin yollara b
raktklar iaretlerin ad verilmiti: Patrin. Tm olan bitenler daha ok
yeniydi, Romanlarn heyecanysa hissedilebiliyordu. Oysa grnenin
altndakiler hi deimemiti (unu belirtmeliyim ki, bu dnce Romanlann itibarn sarsmaya ynelik deildir). Demokrasinin gelii hi
bir biimde, ingene geleneklerinin yeniden dzenlenmesine ilikin
bir abay mjdelemiyordu. Gizli toplum biimi devam ediyordu. Ya
saklardan oluan karmakark bir al ynna benzeyen gvenlik du
var sapasalam ayaktayd.
Roman diline yaplan son eklemeler konferana, kongresso, partiamento gibi szcklerdi. Eski Dou Blokundaki ingenelerin 1989
ylna kadar bu szckleri kullanma ans olmad akt. Bu kavram
lar onlara yabancyd, hatta ingene topluluklarnn i rgtlenmesiy
le taban tabana ztt.
On drdnc yzylda Avrupa'da ilk grldklerinde kendilerini
hac olarak tanttlar ve insanlarn geleceklerini okudular. Bunlar batl
inanlar anda iki gzde meslekti. Liderleri kendilerini Kont, Pren
ses ve Yzba diye adlandrd. Tm bunlar ingene deerlerini temsil
eden unvanlar olmaktan ok, srekli tartmal olan itibarlarm glen
dirmek iin yerel tavrlar ve hiyerariler benimseme yeteneklerinin bir
kantyd. Onlara kar biz oyunu hl, igalcilerin ya da ev sahibi
toplumun dilinde oynanan bir oyundu,

Hibir zaman soru sorma ve ksa etek giyme. Bu, yola kmadan n
ce aldm en ie yarar tavsiyeydi. Bunu Madrid ingeneleri arasnda
aratrma yapm bir antropolog sylemiti. Sormak, cevap almak
iin doru yol deildir, demiti.
1905 ylnda iki yandayken memleketi Macaristandan ayrlan
bykannemle on be yl nce Dou Avrupay dolamtm. Budape
tede Dou Ekspresinden iniimizi ve merakla Tm bu Hintlilerde
nereden gelmi?diye dndm anmsyorum. O gece ve Maca
ristanda geirdiimiz daha sonraki geceler onlarn ingene olduunu
rendik. Biz: gulamz yerken, kemanlaryla etrafmzda dolaan in
sanlard bunlar. 1989 ylnda gerekleen devrimler srasnda bu Hint
liler hakknda yeniden dnmeye baladm. Gazetelerde adlar hi
gemese de, toplumsal kargaann Dou Avrupaya ne gibi demokrasi
ler getireceini tm dnyaya gsterecekleri dncesindeydim.
Henz hibir ingeneyle tanmamken, tm dnyada diasporada
yaayan (sekiz milyonu Avrupada, zellikle de Dou Avrupada bulu
nan) on iki milyon ingene olduunu biliyordum. Ktann nfus bak
mndan en kalabalk aznlydlar. Nfusun yerinde sayd yada gi
derek azald bir blgede ingenelerin, gzda verircesine oaldk
larn biliyordum. On yedi yl iinde nfuslarnn ikiye katlanmas bek
leniyordu. Yava bir gei dnemindeki, artk atrdamaya balayan
komnist rejimin tm sorunlar iin el altndaki gnah keileri olarak
grlmeye oktan balamlard. Yzbinlerce ingenenin Holocaustta ldn biliyordum. imdi Dou Avrupada yine soykrmlar
vard. Kar karya kaldklar iddetin farknda olan Vclav Havel
yle demiti: ingeneler, demokrasinin deil, sivil toplumun turnu
sol kaddr. ingenelerin km devletlere getirdii birtakm kl
fetlerin milliyeti duygulan alevlendireceini tahmin etmek zor deil
di. ingenelerin ou okuryazar deildi, ou isiz ve evsizdi. Ayn
blgede yerleik yaayanlara gre hayatlar te bir orannda daha k
sayd. Bu zor koullara maruz kalanlar yalnz Dou Avrupallar deil
di. talyan ingene ailelerin yzde 70i en az bir ocuklarn kaybedi
yordu, rlandal gezginler arasndaysa lm oran ulusal ortalamadan
kat fazlayd.
Tm bunlar biliyordum, ama rnein ingenelerin, kadnlarn dizkapakJarmn grnmesini ayp saydklarn bilmiyordum. Haklarnda
karlan tm iftiraian ve acmasz nyarglan yalanlamaya ya da hik
yelerini anlatmaya istekli olmayabilecekleri ise aklmn ucundan bile

gememiti. Hibir zaman soru sorma...


ingeneler yalan sylyorlard. ingeneler ok yalan sylyordu,
br insanlardan daha sk ve daha yaratc yalan sylyorlard. Birbir
lerine deil, ama gtfrfyeye.Yine de kt bir niyetleri yoktu. Bir btn
olarak bakldnda yalan sylemek onlar iin elenceli bir olayd.
Abartlar iin keyifli yanyd, nsanlar size duymak istediklerinizi an
latmak istiyorlard. Sizi elendirmek istiyorlar, kendilerini elendir
mek istiyorlar, iyi vakit geirtmek istiyorlard. Bu konukseverlikten de
te bir eydi. Bu sanatt.
Yalanc (kibarLk endiesi gtmeksizin, masalc da diyebiliriz), de
iiklie uratlarak anlatlann daha doru olduuna da inanabilir.
Daha hayat dolu olmas bakmndan gerekten de yle olabilir Ama
yalanlar kandrmak iin de sylenir elbette. Hatta, ne kadar kibarca ya
plrsa o kadar iyi olduu dnlen kandrmaca, bir grev olarak g
rlr. Sizin bilmenizi istemiyoruz demiti Roman retmen. Syle
dii ey aslnda varlklarn srdrmelerinin kouluydu.
ingeneler ile gadje arasndaki ilikiler her zaman bugn olduu
kadar umutsuz deildi. Baz srlar herkese biliniyordu. kinci Dnya
Sava srasnda Direnite olan birok ingene vard. ki taraftan ev
liliklerin balamasndan nce, kyllerle alet yapan insanlar yzyllar
boyunca bir arada ortak bir yaam srdrmlerdi. Yine de ingenele
rin varolular bin yl boyunca srlara, saklanmaya, kandrmacaya, ge
lenekleri ve arzular gizli tutmaya, gemii gmmeye, yalan syleme
ye bal olmutur. ingeneler her zaman partizan olmutur.
Bir aylk bir Bulgaristan gezisinden ya da Arnavutlukta geirdiim
bir yazdan sonra lkeme dndmde, yanlarnda kaldm ingene
lerin beni aralarna kabul edip etmedii sorusuyla karlardm. Buna
evet diyebilirim. Olaanst bir cmertlikle karlanyordum. Onu
rum, lekelendiini bilmediim zamanlarda bile ingene kardelerim
tarafndan korunuyordu. ingeneler arasnda kendimi tamamyla g
vende hissediyordum. ingene annem tarafndan ey, yani kzm diye
arlyordum. Ama hibir zaman br kzlarn yapt gibi yemek ha
zrlamama, almama, ilere katkda bulunmama izin verilmiyordu.
Topluluklardan birinde, kendi kendime ykanmama bile izin verilme
miti, Bunun iin ev halkndan gen kadnlar grevlendirilmiti. Er
keklerden kalanlar yiyen kadn ve ocuklarla deil, ounlukla erkek
lerle birlikte yemek yiyordum. Her zaman onlarn tarihlerinin dnda
ki bir gaji olarak kalacam biliyordum.

Srlar, elbette yalnzca genel bir mutabakat ve sadakatla saklanabi


lirdi. Gadje ile girdii dnlen iliki ister gerek olsun, ister inge
nelerin iddias olsun Papusza, yaarken lme mahkm edilmiti. z
gr ruhlu romantik Roman kliesiyle tam bir uyumazlk iinde bulu
nan kat ingene yasalar, topluluu korumak zere bireylerin zgr
ln kstlyordu. Her zaman olduu gibi ok zc bir taklit olay
yine i bandayd. ingenelerin tarih boyunca Bat'da ajan ya da ca
sus olarak mimlendikleri gibi. Papusza da muhbir olarak mimlenaniti.
Aslnda, Britanya ngilizcesinde polis muhbiri anlamna gelen nark
Romanca bir szck olan nak yani burun* fan geliyordu. Papuszann
aforoz edilii, daha ok gadje ile ilikilendirilen uyumculuk adna atl
m bir admd.
in mucizevi yan, bir btn olarak ingenelerin, her zaman tesli
miyet anlamna gelen asimilasyon abalarna direnebilmi olmalardr.
Papusza gzden karlmt, ama o yine de gadjo Ficowski sayesinde
yayordu. Belki de Papusza, ocuksuz olmas yznden ve bizatihi
yapt eyler yznden daha Ficovvskiyle tanmadan nce mahkm
edilmiti. Giderek byycfn Roman topluluklarnn zaman iinde z
grletirici bulmaya balad eylerdi bunlar: Sadece grup iin deil,
kendi sesiyle ark sylemek ve sylediklerini kda geirmek.

A rn avu tlu k un dukalar

/'T N ou Avrupadaki gezilerimin ounda yalnz dolam, yolumun


L/zerinde kendime birok arkada bulmutum, ama Arnavutluk
bakayd. Arnavutluk, Tibet kadar uzak ve bilinmezdi, bu yzden bir
rehber istedim. MarceLi bulmalydm.
Yllardr adn duyardm, ama bana onun hakknda tm anlatlan
lar, Romanca bildii ama ingene olmadndan ibaretti; uzunca bir
sredir Arnavutlukta yayordu, uzunca bir sakal vard, sabit bir ad
resi yoktu. ounlukla mesken tuttuu Balkanlarda herhangi bir yer
de olabilirdi, ama ben onu Bratislava yaknnda bir konferansta bul
dum. Oturumlar arasndaki le yemei molas srasnda sakall dele
geye yaklap benimle Arnavutluka gelip gelemeyeceini sordum.
Olur, dedi ask bir suratla, kafasn tabandaki nitzelden neredeyse

hi kaldrmadan. Ayrntlar sonra konuuruz. Sonra* oktan gelmi


ti, ama Marcd ortalarda yoktu.
Onu Paris'te yeniden buluncaya kadar bir ay gemiti. stei zeri
ne, Sen Nehrinin kuzey yakasnda Polonya Havayollar Brosunun
nnde bulutuk. Gri rzgrlnn fermuaryla urarken onu grd
mde Roman dnyasnn onun iin ne anlama geldiini anlar gibi ol
dum. Btnyle grilere brnm olan Marcel, binann n cephesinde
neredeyse kaybolmutu. Yine de kamuflaj eksikti. Yoksul, taral ve
ayrks grnyordu. Yakndan bakldnda her zaman telalyd. Ye
il gzleri patlak patlak bakyordu.
Marceli yemee gtrdm. Yemek iin istedii bir yeri semesini
syledim. Koskoca Pariste Marcel, Woolworths a benzeyen, Monoprixnin st katndaki lo kafeteryay seti. Onun, bir tabak halan
m patates ve kendi setii kararmaya yz tutmu mayonezli salatay
a kurt gibi yiyiini izlerken burada kendini rahat hissettiini anladm.
Tam Dou Avrupada rastlayacanz trden bir yerdi buras. Aslnda
Marcel Franszd, ama Dou Avrupada grdm Marcel ile Paris
Operasnn yaknnda bulutuum perian grnl Marcel arasnda
hibir benzerlik yoktu. Romanlar arasnda nemli biriydi; onlarn ara
sndayken Marcelin yabanclk duygusunun yerini yabancln ken
disinin aldn, yabanc olmann anlam kazandn kestirebiliyordu
nuz.
Genellikle dille ilgili konumay tercih etmesine karn, Marcel
Monoprixte bana kendisinden ve ingeneler arasndaki yaamndan
sz etti. Her konumaya olduu gibi bu konumaya da parman ha
vaya kaldrp bir dzeltme yaparak balad. Marcel, benim sandm
gibi bir Fransz deil, Oksiranya'hyu Kk bir rneini sunduu
Oksitan dilinin kkeni ise Provans lehesiydi, Oksitanca Katalancaya
ok benziyordu; kulak trmalayc tarall da kesinlikle Katalon ru
hu tayordu. Ama Marcel tam bir ukalayd, hatta kozmopolit bir uka
la.
Bykbabas, Gringolar denilen (burada, istenmeyen Amerikal
lar deil Yunanca konuan spanya ingeneleri anlamna gelen) gezgin
bir aileden geliyordu. Marcerin konumas bir Fransz ya da ilgin
bir biimde cokuyla vurgulad ngilizcesiyle Peter Sellers andr
yordu. Ben bykannemle birlikte Fransann i blgelerinde bekler
ken ailem geziyor, diki makineLeri satmak ve tamir etmek zere pana
yrlarda konaklyordu. Bana babasnn bir orgu olduunu, ama yer

leik hayata geince org almay braktn, Clermont Tren stasyo


nunda hamal olarak almaya baladn anlatt.
Marcel, Fransadaki bir tara niversitesinde gen yalarda tp
rencisi olmutu. Yetmilerin banda hkmet kesintilerine karlk a
lk grevleri dzenlemi, on dokuzunda d krklna uram, Voyvodinaya gidip kendine bir zm toplama ii bulmu, bylece ilk kez
Romanlar arasnda almaya balamt.
Marcel daha o zamandan parlak bir dilbilimciydi. Samua dilini, Papua Yeni Ginede konuulan Hiri Motuyu, Maori dilini ve Tahiti dili
ni biliyordu. Yeni Kaledonya dili Aijeyi de biraz biliyor, Franszca, n
gilizce, spanyolca, Almanca, Rusa ve Japonca gibi btn sradan
dilleri konuabiliyordu. Loyalty Adalarna ya da Gney Pasifikin
baka bir kesine hibir zaman gidemeyeceini anlaynca Marcel g
zn Balkanlara evirmiti. Gmleinin altnda bir domuz yavrusuy
la dolamaya balayp da her yerde iyi haberler getiren bir mjdeci ola
rak karlanmaya balaynca bu blgeye olan sevgisi ve bir dilbilimci
olarak meslei yerli yerine oturmutu.
Birka ay Slovenyada bir manastrda kaldm. Bana ok iyi dav
ranan rahiplere teekkr edebilmek iin hi param yoktu. Biraz dn
dkten sonra, bu sre iinde enikonu bym olan domuz yavrusunu
onlara armaan ettim. Bu onlan memnun etmiti. Barahip onu bir be
bek gibi kollarna ald. Domuzla domuzun diliyle konuabiliyordu. Bu
nu hibir zaman unutmayacam. Bu olay anmsamak bile Marcelin
hayret ve hayranlktan dilinin tutulmasna neden olmutu.
Nasl olup da sonunda Arnavutlukta on yln geirdiini sordu
umda, hi duraksamadan ve alayc bir dil kullanmadan baka hibir
yerde i bulamadn syledi. Arnavut dilinin zorluu ona kanlmaz
biimde meydan okuyordu, ama bu dile hakim olduunda, lkenin ya
banc elilikleri iin vazgeilmez olduunu grmt. Daha sonralan,
ingene mltecileri karmaktan dolay iine son verilmiti.
Marcel, kendini ingenelere adam ve onlarla btnyle zdele
mi birka dilbilimci ve sosyal bilimciden biriydi. Baz ingeneler bu
tr insanlara (eer benim gibi bir kadnsa) Roman dilinde kpek yav
rusu, ay yavrusu ya da pili anlamna gelen puyuria diyorlard. Daha
az sevecen ifadelere rastlamak da olasyd. Bazen gadje'nin ingene
lerin skntlarndan yarar salad yolundaki sulamalarla birlikte bir
kmseme de sezilirdi. Bu gerginliin bir nedeni, bu tr ilikilerden
yarar saladklarn ve zaman zaman bunlarsz yapamadklarn kendi

lerinin de.biliyor olmasyd. Bu, tarihsel ve karlkl yarar ieren bir


ilikiydi. e yarar bir hizmet karlnda sevimli gadjo ve btn aile
si korunurdu. Hi de nemsiz bir karlk saylmazd bu. Gadjom n
yardm mektup yazmak, belgeleri okumak, nyargl otoritelerle
(Marcerin dorumunda Batl bykelilerle) ingeneler arasnda ara
buluculuk yapmak olurdu. Marcel, Tiranda bir yldzd.
Marcel kendini bir Roman olarak gmlekteydi. Hayatn Roman
yerleimleri ile uluslararas konferanslar arasnda mekik dokuyarak
geirmi, her eyden nemlisi Roman dilinin gelimesi iin almt.
Roman diline ok byk katklar olmasna karn, baka ingene ey
lemciler, Marcelln bu hareket iindeki yerini zayflatmak iin zaman
zaman onu gadjo olmakla sulamtr. Karalamak hi vazgeilmeyen
bir urat; ama Yunanl ingene atalar hikayesi doru olmasayd ne
olurdu ki? Marcel kendini, etnik bir ulus olarak ingenelerin zgrle
mesine adam olsa da, ingenelerle ilgili genel bir kandan da yarar
lanmtr: Bir ingeneyi ingene yapan yaam biimidir. Marcel bir
ingene gibi yaam, yada bu yaantnn glgesinde yaamtr.

Paristeki bulumamzdan alt hafta sonra ayn taksideydik. Yugoslav


yann hatralan arasnda Bulgaristandan Amavutluka kadar on iki s
cak saat sren bir taksi yolculuu. Btn snr karakollar gibi Make
donyada Struga yaknndaki snr karakolu da, reddedilmeyi ve kimbilir kanc kez gerisin geri dnmeyi bekleyen, uyuuk ve kstah, pej
mrde klkl kumarbazlar, uyuturucu satclar ve esrar satclar ile
doluydu. Her yan karmakark ve canszd. Snra yaklanca, be gn
dr orada bekleyen byk, on sekiz tekerlekli st kapal byk kam
yonlarla (talyan, svireli, Alman, Macar) karlatk. Trevisodan ge
len yorgun ofr Michele bana scak kola ikram etti. Neler oluyor?
diye sordum. Michele szckleri bulmakta zorland. Yorgunluk, fke
ve endie ile konumaya balad, srekli sallad ba ter ve toz iin
deydi. Her iyi talyan gibi Michele de yiyecek konusunda hassast.
inde binlerce salal biftek konservesi (%75 hayvansal gda) ve sa
nayi bidonlarna doldurulmu Italyan ayiek yann bulunduu s
caktan pimi kamyonunu gsterdi. Yiyecekler bir haftadr snp dur
maktayd.
Uzayp giden kuyrua ve gmrk binasndan gelen Trke szl
disko mziine aldrmayan yarm dzine grevli duvara dayanm, o-

bansz birka keinin otlad, kor krmzs, yar pastoral uzak manza
raya dalmlard. Dierlerine gelince, bacaklar ayrk, elleri belinde
durularyla daha bir fiyat belirlemedikleri gn gibi ortadayd. nsani
yardm, Avrupann en yoksul lkesi iin bir numaral ithal malzemey
di. Bu malzemelerin hepsi de ba olarak gnderilmiti, ama Arnavut
lukta hibir ey bedava deildi. lkeye giren her ey snrdan bala
mak zere tekrar tekrar satlacakt.
Balk istifi dolutuklar motorlarla talyaya gemeye alan Arna
vutlarn resimlerini hepimiz grmtk. Marcel birkan tanyordu.
Ama Marcel dnda sradakilerden hibiri, kimsenin terk etmesine
izin verilmeyen bu lkeden ne ummak gerektiini bilmiyordu. Hepi
mizin bir sredir emin olduu bir ey vard, o da Arnavutlar iin bu l
keden darya kmak ne kadar zorsa, yabanclar iin de bu lkeye gir
menin o kadar zor olduu idi.
Sonunda gememiz iin iaret verildi, ksa boylu, disiz, orta yal
bir ingene yanap koluma asld. Kahkahalarla glyordu. Aniden
ciddileti, ortadan kaybolmadan nce Romanca unlar syledi: Te
djivel o Tito, te djiven e Jugoslaviage manusha! - ok yaa Yolda
Tito ve ok yaa Yugoslav halk! Bu haykr, snrlan dna kt
mz blnmekte olan lke hakknda yerliler, zellikle de yerli inge
neler tarafndan paylalan tek grt. Sava o kadar yakndayd ki ar
tk uzak bir eye dnmt, savatan sz edilemiyordu.
Arnavutlukta bizi karlayacak olanlar beklerken, geni bir alana
yaylm, turkuvaz rengi Ohrid Glnn kysnda yrdk. Gln
evresinde ne plastik kaklar, ne kola kutular, ne bir p, ne bir rek
lam panosu ne de yol gstermeye yarayan bir iaret vard. Ama insan,
Amavutlukun, eskiden birer cennet kabul edilen Yunanistan ve Gney
talya arasnda turistsiz bir vahadan ibaret olmadn hemen anlayabi
liyordu. Arnavutluk bundan daha fazlasyd; belki de daha azyd. Ora
ya varmadan nce tahmin edemediiniz ey ise boluktu. Toprak o ka
dar ktyd ki aalar bile yan yana boy vermemi, dayanabilecekle
rinden ok daha fazla bolukla kuatlmlard. Arnavutlukun bu ken
dine zg gzellii sanki her zaman yaltlmlma bal kalacakt...
Toz bulutunun altnda grltyle bir araba durdu. Bizi almaya gelmi
lerdi. Arabann iinden hayatmda grdm en perian ingeneler
kt. Bu Gimi, dedi rahatlam grnen Marcel, kot pantolonu insa
n kayglandracak lde belinden den, utanga grnl, dz sa
l ofr gstererek. Ve bu da Nicu. Tombul ve srekli srtan bir

ingene olan Nicunun gs plakt, her yanndan kllar fkryor


du. Gbeinin stnde kvrlan kllar, gsne doru iki kola ayrl
yor ve btn yzn kaplyordu. Daha nce hi yzn zerinde sa gi
bi uzayan kllar grmemitim. Nicunun asl ad Besnikti, ama bizim
ona yaktrdmz, onun da memnuniyetle kabul ettii Veengo laka
b ona daha ok yakyordu. Veengo, Orman Adam ya da Tarzan
demekti.
Ve, yolda bana ilk Arnavutluk sigaram uzatt. Bu bir Victory idi.
Kahverengi paketin zerinde, KV harfinin altnda, ounlukla Siga
ra sala zararldr, yazan yerde yle yazyordu: Keyfinize keyif
katar.

A. KINOSTUDIO
O yaz, Tirann kenar kesimlerinde, Kinostudio, yani Sinema Diyar
denilen mahallede Nicunun ailesi Dkalarla birlikte kaldm. Arnavut
lukta yaayan ingeneler o kadar yaltlmlard ki tm dnyada diasporada yaayan milyonlarca Roman kardelerinden neredeyse hi ha
berleri yoktu. Yine de Kinostudionun Romanlar neredeyse alt yz
yldr birlikte yaadklar Arnavut yurttalardan ok, uzaklara savrul
mu ingene kardelerine benziyorlard. Komularyla iyi geiniyor
lar, ama onlardan uzak duruyorlard.
Etnik ekimenin burada bir nemi kalmamt, nk yaltlmlk, yllar sren bask ve ktlk herkesi canndan bezdirmiti. Fakat in
genelerin salkl zgven duygusunda aralarndaki olaanst daya
nmann da pay vard. Makedonyadaki Arnavut ingeneleri, baka
her yerde olduu gibi toplumun en dibinde yer almyorlard. Drt in
gene aireti arasnda stat farkllklar bulunmaktayd, daha da nem
lisi Arnavutlukta Jevgler denilen, Tiran meydanlannda sk sk dilenir
ken grlen ksa boylu esmer, olduka kt durumda bulunan bir grup
daha vard.
Dkalar, mahalledeki ilk ailelerden biriydi, drt gruptan en by
olan Mekari ingenelerine mensuptular. Tm Arnavut ingeneleri
gibi Dkalar da kt stnde Mslmandlar. Saysz konuksever ku
zen, kendi airetlerinden ingeneler, Kabuci airetinden birka inge
ne aile ve bir avu dolusu Arnavut ile birlikte Kinostudioda yayor
lard. Arnavutlarn says dedikodular yaplamayacak kadar azd. Ki-

noda konuulan dil Romancayd.


Eve ge bir vakitte vardmz iin ailenin ancak bir ksmyla tan
tk. Yalnzca Nicunun annesi Jeta (Arnavuta hayat demekti ve Yeta okunuyordu) ve geni yzl uh bakl kars Dritta bizi beklemek
teydi. Jeta, tombul ama sk etli ve enerji doluydu. Krk drt yandan
ok daha fazla gsteriyor olsa da hareketleri bir gen kznkinden fark
szd. Gelini tatl tatl esnemeye balamken Jeta bizim yorucu istek
lerimizi karlamaya giriti. Hemen scak bir yemek ve iecek hazrla
d, daha sonra kvrck gri salarn olduka salkl grnen, fndk ka
buu renkli yznn arkasna itti, eteini dzeltti ve oturdu. Yz el
lerinin iinde,' her an tetikte, kk, parlak kahverengi gzlerini bana
dikip beklemeye balad. Evine getirilen bu gizemli misafirin kim ya
da ne olduunu merak ediyordu.
Ertesi gn ev halknn geri kalanyla tantm. Kardeler, gelinler
ve bebekler... Kadnlar saat yedide tek sra halinde ieri girip yatam
da yatarken beni incelemeye baladlar. Burada genellikle kimse bu sa
atte yatakta olmazd. nce evde kalm topal kz karde Liliana geldi.
Liliana bekrd, keli yzn kaim siyah Hintli salarnn altnda sak
lyordu. Gzleri farkl yerlere bakyor, yzndeki kaslarn her biri
farkl zamanlarda hareket ediyor, tavan duda ona pheci bir ifade
veriyordu. Daha sonra Dka ailesinin gelini yani boria (bori'ler)
geldi.VioIlca ve Mirella omuzlanndan ne doru ittikleri kk oul
larnn arkasndan utangaa ieri girdiler. ocuklar hk demi babala
rnn burnundan dmt. Tombul, somurtkan Mario, Nicunun tam
bir kopyasyd. Yuvarlak kesimli salaryla be yandaki Walther ok
gzel bir ocuktu; salkl vcudu ve parlak gzleriyle, Kinostudio*nun
huzursuz, yksek sesli James Deani olan babas Nuziye (srekli ken
dine eki dzen verir, kaslarn esnetir, hatta sevimli bir ekilde kendi
siyle dalga geerdi; rnein sigara ierken kalarn indirip kaldrrd)
benziyordu. Son gelen, pantolon a yerleri yalayan, orap ksmlar da
yine yerleri sprerek onu takip eden, havlu kumatan smkl tulu
muyla, Mirella ve Artaninin olu sulugzl Krenard. Yataa yakla
nca alamaya balad, yaz sonuna kadar da yle kskn ve gz ya
l kald. Krenar, mavi gzleri ve sar salar yznden sptuni jerm an'm (Alman casusu) ksaltlm olan Spiuni olarak bilinirdi. Dkalar, bilinsiz bir biimde ingenelerle ilgili jki miti kendilerine ml edip
tersine evirmilerdi. Bu mitlere gre aralanndak btn sarn ocuk
lar karlm Hristiyan ocuklaryd ve bu ingenelerin hepsi de
F3N/Bni Ayakla Gmtln

33

Trkler iin ya da Hristiyanln dier dmanlar iin alan casus


lard.
ocuklar salarma ve giysilerime dokunduktan sonra kzlar, in
gene kadnlardan her yerde duyabileceiniz o ok nemli soruyu sor
dular. Ka tane ocuun var? Daha sonra ileriyle uramak iin tek
sra halinde yeniden dar ktlar. Ykama, tama, piirme ileri boria'y bekliyordu; sigara imek, iskambil oynamak ve televizyon izle
mek ise benim daha sonra tanacam olanlarn iiydi. Evli adamla
rn, bir yabanc bile olsa, yatakta yatan bir kadnla ayn odada bulun
malar yakk almazd, bunun dndaki kurallar yabanclar iin geer
li deildi.
Bir i sahibi olan tek Dka, Artani, gnn ilk klarndan nce ie
gitmiti. Bakentin plerini topluyor, bu iten ayda sekiz yz lek, ya
ni sekiz dolar kazanyordu. Artani sekiz yz lek kazandn sylemi
yordu. cretini, o gn iin satn alabildii ey cinsinden belirtiyordu.
Bir ayda be kilo et kazanyorum* Daha ok bir ey yapm olmak,
serin afakta kasabaya yrmek, Kinostudiodan uzaklamak iin ie
gidiyordu.
Nicu uyuyordu, balkonun basamanda oturan Nuzi fkeli grn
yor, omuzlarna gelen salanm dzeltiyor, yanmam bir Victory i
neyip Liliana'nn kahvesini yapmasn bekliyordu. Kahve yapmak Lilianann iiydi, Tarm Bakanlndaki iini kaybettiinden beri kah
veyi beklemek de Nuzinin. Nicu kendinden daha gen kardeleriyle
pek ilgilenmese de, Artaniyle dalga gemek Nuzi iin bir i haline gel
miti. Nuzi, onun berbat giyim zevkine her zaman taklrd. Artaninin
pantolonlarnn gerekten de ok t?ol, stten dikili, snger-naylon ka
rm olmas yznden mazur grlebilecek olsa bile, bu alaylar an
cak Nuzima sefaletini gsteriyordu, nk hibir ey satn alamad
nz Arnavutlukta modayla ilgilenmek, kendinizi bitmek tkenmek
bilmeyen bir utan ve mahrumiyete gmmek demekti. Nuzi, zamann
bu kadar az bir paraya satt iin Artaniden ireniyormu gibi yap
yordu; ama gerekte Nuziye bu kadar sknt veren ey zamand. En
ver Hoca heykelleri zerindeki zararl otlan temizlemeyi, funda bitki
si dikmeyi, halka ak yerlerdeki imleri bimeyi ve genel grnm
korumay kapsayan eski ii, kendisinde doal olarak bulunan ekid
zen verme eiliminin kent zerinde hayat bulmasyd, Nuzi bu ilerden
hem gurur duyuyor, hem de bu iler onu salkl klyordu. Neredeyse
tamam isiz olan bir lkedeki her anne gibi Jeta, Nuzinin kumar y

znden iten atlmasna ondan daha ok zlmt. Artani iini sevse


de sevmese de, bu i sayesinde hayatn kazansa da kazanmasa da,
nemli olan Artaninin bir ii olmasyd.
Jetamn kocas ve hepsinin babas olan Bexhet (Behet diye oku
nuyordu) ile Nicu ve Drittann on yandaki oullar Civan ilk gn or
talarda yoktu. Bykbaba ve torun, kumbi Nehrinin gneyinde Be
rat kentinde yaayan bir ifti ve Civanm ksa bir sre nce nianlan
d dokuz yandaki kzlarn ziyaret etmeye gitmilerdi. aknlm
gren Jeta beni sakinletirmeye alt: drt yldan nce evlenme
yecekler. Merak etme. Onlar daha ocuk.
Balkanlarda hibir yerde hayat dzenli deildi. Oysa Romanlar
arasnda insan kendini tamamyla gvende, aile iinde gibi hissediyor
du. Kinostudiodaki Arnavutlarla ingeneler arasnda hi evlilik olma
mt. ingene topluluu dndan biriyle evlenmek ahlkszlk iareti
deildi. Endogami, yabanclara ihtiyac olmayan, derilerinin renginden
memnun, cokulu ve kendine gvenli bir topluluun iaretiydi.
Kinostudio gerekten bir aileydi, neredeyse btn mahalle birbiriyle akrabayd. rnein Gimi, Jeta'nn yedi kz kardeinden biri olan
Mimi ile evliydi. Bir gn iinde btn mahalle orada olduumu ve Dkalarla birlikte kaldm renmiti. Onlarn korumas altnda oldu
um iin, ksmen de kadn olduum iin her yerde gzleniyordum. Pes
etmeden nce, sk sk gzden kaybolup yalnz bama bir gezintiye

Jeta ve Behet Duka avluda (Kinostudio, Tiran, 1992).

kmaya altm. Hi faydas yoktu. Birka dakika iinde Nicu, Nizu,


Artani ya da birka borla yanmda bitiveriyordu.
Evde bile yalnz kalmama izin verilmiyordu. Banyoyu bile kullanamyordum, nk evde banyo yoktu. Dkalar, sessizlik ya da yalnz
kalma ve gizlilik ihtiyac konusunda gadjo ile ayn fikirde deildi. On
lara gre daha ok ve daha grltl olan her zaman daha iyiydi. Bu,
Romanlar arasnda evrensel bir dnceydi. Yalnz bir kii hakknda
tek dnebildikleri herhangi bir yasay inedii iin mahrime oldu
u, temiz olmad ve gruptan dlandyd. Yalnz kalmak zonanday
sanz sizinle ilgili bir yanllk, utanlacak bir ey vard. ingeneler
tahmin edebileceinizden daha zor durumlara dayanabilirler, ama yal
nzlk kesinlikle bunlardan biri deildir.
Btn Duka kadnlar, sanki nceden kararlatrlm gibi, bir sre
liine, btn Dka erkeklerini grmezden gelebilirdi, ya da tam tersi
olurdu. Bu da yalnzl ve gizlilii salamann bir yoluydu. Ayn e
kilde, yzn ykamam bir erkekle sabahleyin kimse konumazd.
Kadnlar daima erkeklerden saatler nce uyanrlard. Grlmeye hazr
olmayan birini gerekten de grmemi gibi davranrlard. Gizlilik, ha
yali duvarlar yoluyla salanrd. Ne var ki bu duvarlar benim iin ge
erli deildi. Bu yzden kabz oldum ve bir ay boyunca giderek artan
bir tela iinde o halde kaldm.
Kinostudio, 19504i yllarda kentin plerinin dkld tepenin
ardnda kurulmutu. Burada yaamaya gelen ingeneler, ilk olarak ka
sabadaki evlerin kilerlerini kullanmlard. On aile buralardan tahliye
edilince geici olarak Kinostudioya tanmt. Belediyenin bo va
atlerine gvenerek burada kendi evlerini ina ettiler.
Dkalar, mahallenin ilk evlerinden birinde, kasabann asfaltl yolu
na doru uzanan eimli ve pis bir patika zerindeki bir evde oturuyor
lard. Bakentin ounda olduu gibi burada da kaldrm yoktu, kn
her yer amur deryas oluyordu. Kinostudioda yaplm btn eski ev
ler gibi Dkalarm evi de tek katl, snm kirele boyanm bir evdi,
kapal bir balkonu yc beton bir avlusu vard. Erkek ocuklar arka arka
ya eve gelin getirmeye balaynca, birbirinden teneke, tahta, beton gi
bi malzemelerle ayrlan oda eklenmiti eve.
Yolun ortasnda halka ak bir kuyu, onun arkasnda da ekmek sa
tlan bir yer vard. Buras fnn deil, yalnzca bir srayd. Uzun-ve bol
muhabbetli bir bekleyiten (mahalledeki boria bu sayede kovalann bir
kenara brakp dedikodu etme frsat bulurdu) sonra duvardaki belli be

lirsiz delie gelirdiniz. Camsz pencereden iki kol sarkard. Biri buru
uk, kirli paralan alr, dieri de (byk olaslkla bu baka birinin ko
luydu) uzun, scak, kahverengi ya da daha pahal olan beyaz ekmekle
ri dar uzatrd.
Kinostudioda hi dkkn yoktu. Aslnda Tirann hibir yerinde
girip alveri edebileceiniz dkkn yoktu. Yiyecek satan kapal bir
market ve terk edilmi bir binann yarm kalm temeli iinde, ucuz ha
llar, plastik lambalar ve tencere satan ak bir pazar vard. Bu alet-edevat mezarlnda Jeta, almak istedii ama ok da nemli bulmad
teberiyi gzden geiriyordu. Bir kyma makinesi, bir nlk, Bulgar
mal bir yz kremi. Ertesi gn erkeklerden biriyle buraya yeniden ge
lip Jetann istediklerini aldm. Kesin bir dille reddedilen kira teklifim
gibi aldklarm da reddedildi.
Kapitalizm, dkknlar yerine buraya yalnzca bfeleri getirmiti.
Mteri, tanabilir prefabrik kulbelere eriebilmek, paray deyebil
mek iin parmaklarnn zerinde ykselmek zorunda kalrd. Bu bfe
lerden bazlar sadece belirli eyalar satard. rnein ag, dini eya
lar, nazar boncuklar, ha iaretleri, kolyeler, duvar ssleri, yatak ucu
na koymak iin sa heykelleri satyordu. Kinostudiodaki alveri me
knlar ounlukla geici meknlard, ama rahata gezinip baknmaya
ve satclarn da ingene olmas yznden pazarla daha uygun yer
lerdi. Portatif bir masa kede durur, adamn biri ters evrilmi bir san
dn yanma melirdi. Satlacak bir ey bulunduunda hemen bu tez
ghlar kurulurdu. Balkanlarn her yerinde kurulan benzer tezghlarn
zerinde hemen her ey satlabilirdi: piller, oyuncaklar, plastik ayakka
blar, oraplar, kt yelpazeler, zerinde AT ya da BM yazan konser
ve gdalar, tek sigaralar, ipler...
Kinoda yaayan ocuklar da, gelimekte olan br dnya lkele
rindeki gibi birka markann adn biliyorlard. Coca Cola, Kent ve
Marlboro. (Hadi, sigaralar Amavutlann sahip olmak isteyecekleri, Batnn artklanydlar, peki Amerikan araba markalann bilmenin yara
r neydi?( Kinoda bu markalar, Wenston, Victoy, Bond, Ronhili, Sher
ve OK gibi Trkiye ya da randan gelen sahte sigaralarla ayn deer
deydiler. Bunlarn hepsi lks mallard, nk Arnavutlukta retilmi
yorlard. Aslnda ne olduklar ve nereden geldikleri ok da nemli de
ildi.
Sebzeci, yolun yukarsnda, el arabasnn iine yalnzca domatesten
ibaret rnlerinin ortasna otururdu. Bazen kiraz ve incir de satard,

ama Jeta hibir zaman satn almama izin vermezdi. Birka kuru tutsa
lar da yerel standartlara gre ok pahalydlar, Jeta'nm himayesindeki
bir kimse ise asla kazklanamazd.
Gelelim Yolandaya. iman, koyu kahverengi tenli Yolanda, kah
verengi oralarm baldrlarna kadar indirir, postanenin yanndaki al
ak duvarda otururdu hep. Dizlerinin arasnda bir uval dolusu ekir
dek olur, avularn bacaklarnn stne koyar, dirseklerini iki yana
aard. Mterisi geldiinde, tahtadan yaplm yumurta kabn drt
kez azna kadar doldurur, sonra da ayieklerini gazeteden yapt
klaha boaltrd. Mahalledeki herkes konumalarna, siyah ayiek
kabuklarn tkrmek iin ara verirdi, ocuklarsa bu kabuklan birbir
lerine atarlard. Ekmek sras ya da postanenin iindeki gibi sraya gi
rilen her yerde ayiei kabuklarndan bir yol oluurdu. skelet gibi za
yf bir adam olan Mr. Caku, her zaman Yolandayla laflayabilecei bir
mesafede otururdu. Kavurucu yaz boyunca tvit bir takm giymi, he
men herkeste bulunan ucuz plastik akmaklara kk ince bir huniden
aktt gaz doldurmutu. Kibritler genellikle satlk deildi, Arnavut
luktaki hibir ey kullanlp atlamyordu. Zaman dnda hibir ey.
Yolanda ve Mr. Cashkunun ileri iyiydi. Kinostudionun postane
si her zaman kalabalkt. Postanede bol bol dedikodu ve telefon gr
mesi yaplyordu. Arnavutlukta birka zel telefon hatt vard, Kinodaysa hi yoktu. Telefon kuyruu bazen basamaklara kadar uzar,
ierideki boluu doldurmak zere birka kez de ieride dnerdi. n
sanlar, herkesin duyaca ekilde talya!, Gjerraanya diye bara
rak kat paralarn sallarlar, srann bana, eski model bakalit telefo
nun nne gelmeden arayacaklar^ numaralarn sraya konulmasn
umarlard. Herkesin mlteci bir akrabas var gibi grnyordu. Posta
neyi terk ettiklerindeki yz ifadeleri yle gsteriyordu ki, Arnavut an
neler, Batllarn, oullarna gereken zeni gsterip gstermediklerin
den pek emin deillerdi.
Hangisi daha ktyd? Arnavutlukta aklp kalmak m yoksa
mlteci olmak, herhangi bir yerde aresiz kalmak m? Bu sorunun ya
nn belliydi. Arnavutlukta kaldm bir ay boyunca, lkeyi terk etmek
istemeyen tek bir kiiyle bile karlamamtm. Yine de herkesin Ar
navutluktan ayrlmakla ilgili farkl bir hayali vard. Tantm inge
neler yeni ticari olanaklardan yararlanmak iin ok istekliydiler, da
rdaki dnyay buraya getirmek iin sabrszlanyorlard. nsann ken
disini aile sinden koparmas, ailenin gelecekte sunaca i ve hayat

ortaklklarndan mahrum etmesi kimseye cazip grnmyordu.


ingenelerin ou gibi Arnavut gadje de lkesinden nefret ediyor
du, ama onlar ayn zamanda ingenelerin paylamad bir utan altn
da eziliyorlard. lkelerini, bir Arnavut olmay terk etmek, bir Avrupah olmak istiyorlard. Tek ballklar aile ile, biraz daha geniletir
sek airetle snrl olan, hibir zaman bir memlekete sahip olmak anla
mnda ulusal duygular beslemeyen ingenelerin aksine, tantm Arnavutlar, kendilerini baarsz olmu Avrupallar olarak tanmlyorlar
d. Sonuta herkes gitmek istiyordu.
Sponsorum olur musun? Ltfen, ne olur, benim iin garantr
ol. Eer beni* yalnz bulmay baarrlarsa Kinonun kimi zaman tehditkr tavrl gen adamlar kulama bunlar fsldyordu. Bunlar Ar
navutlarn kadn tavlama yntemleri deildi. Garanti ve sorun de
il (Arnavutada ska problem), herkesin bildii birka ngilizce sz
ckt. Bunlar kurtulmak iin bir yakart. nk bir Amavutun tek
ka umudu, birinin himayesine girmekti. Doulu evlatlndan so
rumlu olacak, onun barnmasn ve beslenmesini salayacak, bir yan
llk yaptnda kefaletini deyecek bir Batl bulmak gerekiyordu. Bu
ok ciddi bir yasal sorumluluktu, bir ev dolusu isiz Arnavut gencin
hayali ise bu isteklere (mahcubiyetle de olsa) hayr demeyi kolaylat
ryordu.
Kamak. Tek sorun buydu. Nereye kalaca ise bilinmiyordu. Bir
gn Nuzi, Nicu ve benimle birlikte postaneye yrrken Amerikaya
gitmeye karar vermiti. "nk Amerika zengin ve zgr. Ameri
kada da yoksul insanlar olduunu sylediimde gld. Belki de
Amerikallar daha bizi tanmyorlardr, diye ekledi. (Orada geirdi
im zamandan tam bir yl sonra, Nuzinin bir mzik grubuyla birlikte
Almanyaya gittiini rendim. Ksmen sevindirici bir haberdi. Mzi
e kar hibir ilgisinin olmadna eminim.)
Tm Dou Avrupallar kr talihle dalga gemeyi severler, ama bu
nu kimse Arnavut ingeneleri kadar zarife yapamazd. Bakentteki
kaldrmsz caddeleri, nedensiz kesilen trafik cezalarn, brokratik,
kt yaplm, zaman kaybettirici ya da zc olan her eyi, avular
n ap Arnavutluk diyerek karlarlard.
Oysa en byk olan Nicu, hibir eyin onu yldrmasna izin ver
meyecekti. Postane, Kinostudionun en kt yerindeydi. zerinde tek
bir ot bitmeyen bir arazi zerindeki harap olmu, on katl apartman
bloklar. Bu korkutucu kuleler, 1965te Hocann polis gc iin ina

edilir, ama polisler bile bunu istemez ve inaat durdurulur, su tesisat


denmez, Kinostudiodaki insan fazlal da buraya ylr. Arazi ar
tk bir gecekondu blgesi gibi grnmeye balamtr. Ama ben orada
yoksul bir topluluu barndran bir sosyal konut blgesi grrken, Nico gelece^gryordu. Buras onun kendi ailesi iin, Dritta, Civan ve
Mario iin bir daire satn almak istedii yerdi. Yannda durup onun
planlarn dinlerken (yerlere beton dkmek, duvarlar, ingenelerin
her yere yaptrmay ok sevdikleri ieklerle sslemek), grdmz
arazi, gecekondu blgesi olmaktan kp bir mahalle haline gelmeye
balyordu. Bir kez adlarn rendiinizde burada oynayan ocuklar
artk gelecein sulular olmaktan kyordu. Uyuturucu kullanm s
frd. Grdm, yalnzca yoksul bir Arnavutlukla
Elbette Nicu yurtdna kmak istiyordu, ama bunu yalnzca para
kazanmak, kendine ticaret ortaklar bulmak, daha sonra da eve dnmek
iin istiyordu. Trkiye, Arnavutlara vize veren (ne de olsa Amavutlar
eski tebaalaryd) lkelerden biriydi, bu vizeler de krmz plastik pa
saportlardan usturayla kartlp bir dierine dikilirdi. Nicu, daha nce
Stanbuliye gitmi, oradan olduka ekici bir kiilik olarak dnm,
bu yzden uh grnl kans Dritta, eltileri yani daha kk horia
iin iyice ekilmez bir hale gelmiti. Planlan vard, ihracat-ithalat
(planlarnn br yars imdilik gizli kalacakt) yapacakt. Bu plan
lar, Dka ailesinin avlusunda satlmadan duran, yuvarlak, alminyum
Trk frnlarnn st ste ylp metal kolonlardan bir duvar olumas
na yol amt.
N icunun bir zamanlar bir tekstil fabrikasnda ii vard. Mahallenin
neredeyse tmnn isiz olduu pir yerde (tam 288 isiz aile vard)
fazla gozpek davranarak ii brakmt. almak istiyordu, ama in
genelerin ou gibi o da cretleri sk denetim altnda tutulan bu iten
honut deildi. Onu gece vardiyasna koyduklarndaysa bak kemie
dayanmt. Karanlk ktkten sonra Drittamn yalnz kalmasn iste
miyordu (ya da karanlk ktkten sonra Drittadan ayr kalmak iste
miyordu). Sonu olarak Nicu, kendi bana daha fazla para kazanaca
n, daha zgr olacan, daha ok eleneceini ve daha iyi bir gele
cek kurabileceini dnyordu. Haklyd.
Beno diye anlan Giminin kardei Arben, Trkiyede tekstille il
gili gittike byyen bir i yapyordu. Nicuyu da bu ie davet etti, ya
da en azndan kamyonunda ona da bir ke verdi. Kamyon ayda bir
Stanbuliden dnyor, Kinostudiodaki herkes kamyonun etrafna top

lanyor, yeni gelen mallan imrenerek birbirine gsteriyordu. Tam da


ingenelerin beenecei trden ar gsterili ieklerle ssl parlak,
adam boyunda top top kumalar. Kinonun btn evleri, kadnlar ve
kz ocuklar, Benonun kamyonundan alnma mallarla donanyor, bir
biri stne ylm evlerden oluan gecekondu blgesi, tek tip giyimin
geerli olduu bir kamp yerine dnyordu. Nicu, Benonun kamyo
nunda, pek rabet grmeyen frnlarn koyduu yer iin para dyor
du. Fnnlar henz tutmamt, ama Nicu umuduydu.
Pek ok ingene topluluunun tersine, ticaret Mekariler iin ge
leneksel bir meslek deildi (Mekarilerin yzyllardr tarm iilii
yaptklarn sylemesi bile srad bir durumdu). Yine de doutan gi
riimciydiler. Kinostudioda yeni yaplmakta olan birka gsterili ev
vard. Orasna burasna eklenmi kk kntlar ve balkonlar olan,
evler tuhaf grnyorlard, nk etrafta ne kaldrm ne de asfaltlan
m yollar vard, amurun ortasndaki konaklar gibiydiler. Bu konak
lar, ithalat iinden iyi kazanan ingenelerindi. Arnavutlukta ve btn
blgede yeni olanaklar yakalayp yeni evler ina edecek olanlar inge
nelerdi, nfusun br ksm ise onlara kskanlkla bakacak, hibir ey
yapmadan fkeden yorulana kadar ikyet edeceklerdi.
ingenelerin parayla ilgili bir duyarllklar yoktu. Para hakknda
serbeste konuurlar, tomarla paray hi vnmeden gsterebilirlerdi.
Jetann sutyeninin altnda her zaman bir miktar kt para bulunurdu
(ingene kadnlarn genellikle sutyen giymemesine karn, Jetakendininkini czdan olarak kullanyordu). Nicunun umut vaat eden gelece
ini, her anne baba gibi onun anne ve babas da cokuyla karlamt.
Oysa ingeneler arasnda tasarruflarn ne yaplaca konusunda hl
bir kararszlk vard. Banka hesab olan hibir ingeneyle karlama
mtm. Ne de olsa bankalar gadjo kurumlarydlar.
Nedenleri ne olursa olsun, Nicu yeni bir daire satn almak iin bi
riktirdii paray saklamt. Herkesin bilmesine karn, bu tartmaya
ak bir konu deildi.
ounlukla Nicu ve Drittann iki odal blmelerindeki odalardan
birinde Polonya yapm alr kapanr bir koltukta Mario ya da Civan
ile ya da her ikisi ile birlikte uyuyordum. Bir sabah afak skmeden
nce, Nicu avluya sdramad birka Stanbuli frnnn etrafnda g
rltyle bir eyler yapmaya balad. Karanlkt, ne yaptn gremiyordum ama duyabiliyordum. Yuvarlak frnlar birer birer kaldnp
baka bir tarafa yd. En alttakine ulatnda, bu frn dikkatlice alp

odann ortasndaki masann zerine yerletirdi. Kapa ap sandalye


ye koydu. Daha sonra Nicu, uyurken kulland eprimi gmleinin
kollann svad. Gmlein parlak beyaz etraftaki tm yanstyor
du. Frnn dibinden ekmekten daha ar, dikdrtgen bir ey kard.
Bir tula olatylirdi bu. Bir, iki, ii tane tula dzgnce masann stne
yerletirildi. Drt, be, alt.
Parayd bunlar. Her biri bir iple balanm dfeste deste paralar. Ev
iin biriktirdii para.
Dritta, elinde amar torbasyla geldi, torbay boaltt, azn ap
Nicuya doru uzatt. Karanlkta, yeni ele geirdii klelerle bir hr
sz gibi, altta stte olmak zere alt desteyi ustalkla torbaya
yerletirdi. Torba, benim koltuumun karsndaki, MarceFin zerinde
horlamakta olduu koltuun arkasna koyuldu. Dritta ganimeti plastik
meyve aalarndan biriyle gizledi ve her gnk ilerini yapmaya ba
lad. Kahve iin su kaynatmak, fincanlar, amar leenlerini, sabunu
gece durduklar yerden karmak. Aralarnda hibir konuma geme
den Nicu, Drittanm uzatt keskin ve ekerli kahveyi bir dikite mi
deye indirdi, para torbasn alp kk kahve fincann geri verdi, av
luya inip n kapdan dar karak gzden kayboldu.
O gece Nicu dairelerinin tapu senediyle birlikte geri dnd. Bu k
t neredeyse bin dolara varan servetini birine teslim etmi olduunu
gsteren tek kantt. Nefesini tutarak senedi, bir tefeci gibi uzun saka
lnn arkasna saklanm masada oturan serinkanl MarceFin nne
doru itti. Nicu katta yazlanlar okuyamyordu. Yani neye sahip ol
duunu bilmiyordu. Deklerat, bir zamanlar ekmek sarmak iin kulla
nlan ktlara benzeyen (artk bu d. bir lks olmutu) kahverengi bir
kdn stne kurunkalemle yazlmt. Harflerin kuyruklarnda ge
reksiz ssler bulunan, fazlaca gsterili bir el yazsyd. Alt kelerden
birinde, resmi belgelerde bulunan yuvarlak mhrn elle izilmi bir
taklidi bile vard. Mhr izen, bunun yalnzca olayn atmosferini ta
mamlamak zere izildiini anlam olmalyd. Ne parann miktan ya
zlyd, ne de tarih.

Birok yerde kanlmaz olarak modas gemi olsa da, konukseverlik


ilkesi Arnavut ingeneleri arasnda hl geerliydi. Bir ingene, ken
di gruplarndan olsa da olmasa da, ihtiyac olan birisini evine buyur et
mek ve ihtiyac olanlar ona vermek zorundayd. ingeneler yurtdn-

dayken hl bu gelenee gvenmektedir. Kinostudioda bir gece, Giminin iekbozuu suratl, zayf kardei Dilaver, Yunanistan'a yapt
bir geziden dnmt (Arnavutluktan bile bir ekilde snr geme
yi baaryorlard). Saatlerce heyecanl bir sesle, nne kan kapal ka
plardan sz etmiti. Sizia grubunuzdan tanmadnz bir ailenin ko
nukseverliine ancak bir sreliine gvenebilirdiniz. Bu bazen gn
olurdu, bazen de yedi gn. Ama her ailede olduu gibi, bir ingene ai
lesinde de ykmllkler esnedike esneyebilir, hatta snrsz olabilir
di. Yalnzca dmannzn dman sizin akrabanz deil, ayn zaman
da kardeinizin suu sizin suunuz olabilirdi. Kinoda kaldm sre
boyunca bu kuraln nasl ilediini de grdm. Kabuci grubundan bir
adam saldr ve hrszlk suundan tutuklamlard. Bir yl hapse mah
km edilmiti. Adamn byk bir ailesi ve drt ocuu vard, aile iin
de tek alan da oydu, bu yzden aile onun yerine kk kardeini
hapse gndermeye karar verdi.
Balkanlarn drt bir yannda, kolektif suun ingenelere yklen
dii ve sorumluluk ya da utancn ingeneler tarafndan grupa hisse
dildii her yerde byle olaylara rastlanyordu (ayrca Britanyada da
benzer hikyeler duymutum). Bu uygulama, otoriteler iin ingene
lerin birbirlerine ne kadar ok benzediinin bir kantyd. Bir suu ki
min ilemi olduu nemli deildi, herhangi bir ingene yakalamak
yeterliydi. Ya kk karde? Bu onun umurunda myd? Aslnda pek
deil. Birok yerde hapis korkun bir kaderdi. Bunun nedeni baklan
mak ya da olanclk korkusu deil, gruptan ayn gadje arasnda yaa
yp onlarla birlikte yemek yemek, dolaysyla da kirlenme riski altnda
kalmakt. Oysa aile arasnda bu zveriden vgyle sz edilir, yatlar
nz arasnda darya savaa gitmi biri gibi grlrdnz. Bir zaman
lar hapiste yatm birok gen adam, ki ingeneler arasnda bunlardan
ok vard, usturayla yaplm mavi, bulank dvmelerini sava madalyalan gibi gururla gsterirlerdi.
Konukseverlik kural, gzel ve baanyla uygulanan bir kurald,
ama istismar da edilebilirdi. (Macar ingeneleri arasnda yaam bir
Briton olan Michael Stewarta gre, eve giren parann hemen mobilya
gibi paraya evrilemez mallara yatrlmas yaygn bir uygulamayd.)
Buna benzer topluluk kurallar, ingeneleri yzyllar boyunca bir ara
da tutmu ve yoksul kalmalarna neden olmutur.
Sorun, ingenelerin mal varlna nem vermemesi deildi elbet
te. Behet bisikletine byk bir zen gstermektedir, Nuzi btn gen

adamlar gibi hzl bir arabann, ya da herhangi bir arabann dn


kurmaktadr. ok erken evleniyorlar, byme sanclar ve ergenlik d
nemi istekleri evlilik iin bir engel tekil etmiyordu, burada bu istekler
ve sanclar orta ya krizi olarak alglanyor bile olabilirdi. (Dou Slovakyada ingene erkekler genellikle krk yandan nce lyorlard.)
Bizden farkl olarak, burada bisikletler ve arabalar elenmenin bir
aracyd, ayrca satlarak paraya da evrilebiliyorlard. Yalnzca oyun
cak deillerdi, asla feti gibi grlmyorlard, bir dahaki sefer baka
bir bisiklet ya da araba alabilirlerdi- ingenelerin mallarn yenileme
si ya da takas etmesi gadje arasnda ingenelerin btn mallarnn a
lnt olduu grn glendiriyordu. Mallarn hzla el deitirmesi
ne bakldnda, br lkelerdeki yoksul halklardan ok, zengin Batllar gibi davranyorlard. Aristokratik bir tavr ayrca mal varlnn
aln teriyle ve tasarrufla deil kolayca elde edilmi gibi gsterilmesini
gerektiriyordu ve nitekim tutumluluk ve alkanlk ingenelere ait
zellikler deildi.
Nicunun serveti artk komulardan saklanamaz hale geldiindeyse
sanki nemsiz bir paraym gibi davranlmaya baland. Nicu, btn
paray barbuttan kazandn ima etti. ingene tarz bu gsterite bir
ihtiyat pay da vard. Bugn ok bol olan yarn hi olmayabilirdi.

B. HERKES KEND TABAINA BAKAR


Yiyecek. Benim ziyaretim srasnda Arnavutlukta ktlk olmamasna
karn, yiyecek ya da et tek tartma konusu gibiydi. Yiyecek temin et
mek ve bunlar hazrlamak, gnrf byk ounluunda ev halknn
drtte n megul ediyordu.
Evin tam karsnda Mi Mas, yani Et Et adnda bir kasap dkkn
vard. (Et, Arnavuta Mi, Romanca ise Mas demekti.) Jeta buradan
alveri etmezdi. Mi Masm sahibi, akayla kark el iareti yaparak
onu dkkna arr, Jeta da ona barrd. Kinav to m as! , Etinin
zerine sacam! Yzn buruturup Mi Mas'n etinin ie yara
maz, yani bi lao olduunu syler, yerel kasaba her gn lanetler ya
drarak, terliklerini kanp topuklu parlak siyah ehir ayakkablarn
giyer, kasabadaki kapal pazara gitmek iin mil yrrd. Orada eti
koklayp elleyebilir, hatta pazarlk bile edebilirdiniz. Jeta nasl pazar
lk edileceini iyi biliyordu.

Beyaz fayanslar zerindeki kanl et paralarn ireniyormu gibi


drtkler, her drtkiemeden sonra bir yuh ya da hmm eker, ya da
yalnzca hayal krklna uram gibi iini ekerdi. Etin byle ince
lenmesinin hibir yarar yoktu, nk en azndan benim eitimsiz g
zme hepsi ayn grnyordu. Hepsi de koyunun paralanyd. Beyin
ler, yumurtalklar, barsaklar, i yalan, deiik organlar, bezler, de
risi yzlm kelleler, sska eklemler. Kasapta koyun derisi de bulu
nurdu, ayrca yahni ya da belki tutkal yapmak iin paa alabilirdiniz.
Alabileceiniz mas, yal, tel tel olmu koyun ya da ko etinden iba
retti, biz de her gn bunu alyorduk.
Jetamn gerek yiyecek kabul etmedii sebzeler ve zmrt tanesiy
mi gibi tek tek incelenen yeil kahve taneleri iin de aym inceleme i
lemleri geerliydi. En byk ilgiyi koyun eti grrd. Eve getirilince
ykanr, yalanr, bin bir zenle terbiye edilir, ocuklardan ok daha
fazla ihtimam grrd. Bu kadar yoksul bir lkede, gelimi lkelerde
adet olduundan daha sk olarak, her gn masaya et koyabilmek, sim
gesel olarak ok nemliydi. Bu, birinin imknlarn zorlayarak yaa
mas gibi, stat belirten bir ey olabilirdi, ama Jeta iin gcn ve ha
yatta kalmann ifadesiydi.
Tm Orta ve Dou Avrupada insanlarn, zorluklarla geen ktlk
dnemlerine ait taze anlar vard ve zaman zaman yeni ktlk iaretle
rinin bagsterdii oluyordu. (Bir sreliine Arnavutluktan gelen ne
redeyse btn haberler, yiyecek ayaklanmalanyla ilgili gibi grn
yordu) Bu srgit tehlike karsnda gadje stok yapmaya, ingenelerse
karnlarn tka basa doyurmaya devam ederlerdi. Bir Arnavut ailenin
evindeki gnlk yemek fasulye orbasyd, belki her tasn zerinde ka
lori olsun diye bir para da ya bulunurdu. Bence yeterli olmasna kar
n, Jetann gznde bunlar ok glnt. Hl gelecek iin alveri
yapmyor, her taraf arayp tarayarak pazarlk etme, para sutyeni ne ka
dar bo olursa olsun eve taze mal getirebilme becerisine gveniyordu.
Marcel, Balkanlarn br ksmlarndaki ingenelerin, zellikle
de ingene ocuklann alveri alkanlklarn anlatmt. Sylediine
gre, yiyecekleri bakalar iin hi de ekici olmayan bir hale getiri
yorlard. Yalnzca her eye dokunmakla kalmyorlar, kollarn ve kafa
derilerini sanki bit varm gibi kayorlar, mal satn alncaya ya da
oradan kovuluncaya kadar kanmaya devam ediyorlard. Bu bir eit
haralk myd? MarcePe gre bu keratalar yalnzca eleniyorlard,
e yarar bir Roman ataszn, Te den, xa, te met, de-nash! , yani Ye

mek bulunca ye, sopa grnce ka i uyguluyorlard. Jeta iinse, daha


felsefi bir sz olan Sako peskero charo dikhel, yani Herkes kendi ta
bana bakar sz geerliydi. Jetann ocuklar asla byle yaramaz
lklar yapmazlar, eer yapacak olurlarsa, tokad yerlerdi. Jeta, tokat at
madan nce bazen o nl ve gereksiz szn de sylerdi: si dili daha,
yani Tokat burada da var.
Saatin daha dokuz bile olmamasna karn, Jeta, ben ve olanlardan
birka le yemeini tayarak Kinostudioya dndmzde gne
ortal kavuruyordu. (le yemei gnn tek nyd, ncesinde ve
sonrasnda ekmek ve reelle desteklenirdi.) Hava ne kadar scak olur
sa olsun ya da ykmz ne kadar ar olursa olsun, her zaman yrr
dk. ehrin dndaki anayoldan otobsler o kadar seyrek geerdi ki,
btn duraklar, gz yaartc bombayla datlmaya allan gsteriler
gibi kalabalk olurdu. 1990dan nce otomobil sahibi olmak yasak ol
duundan neredeyse hi zel otomobil yoklu, bu yzden alveri yap
mak iin uzun mesafeler katetmek zorunda olan Arnavutlar, bir o ka
dar da duraklarda beklemek zorunda kalrlard. lek yollar banliyler
de oturan insanlarla dolard.* Baz caddeler zerinde kafalarnda beyaz
fesleriyle melmi oturan yal adamlar, le yemeklerini yiyen ya da
le uykusuna yatm aileler tka basa dolu otobslerde yer bulmay
beklerlerdi. (Kimse bilet toplamazd. Kimse bilete aldr etmezdi.)
Neredeyse, kullanlan otobsler kadar, anayolun kenarna ekilmi, sa
tlabilir paralar alnm otobsler de vard. Bunlar, imdi Tiranda
ok sayda bulunan evsiz ocuklarn evi olmutu.
Kinostudionun giriindeki amurlu yola geldiimizde, ortalkta
kouturup duran ocuklar bizi karlamaya gelirdi. Otuz bir yanda
ki Liliana da ou zaman orada olur, nasl grndne aldr etme
den ocuklarn yan sra hoplayp koard. Elimizdeki btn antalar
alr, bir o yana bir bu yana yalpalayarak onlan neeyle eve gtrrd.
Bir gn onun eve doru gidiini izlerken, yk tamaktan yorulmu
kollarm sallamak iin durdum. Civan ve arkada Elvis benimle bir
likte kalmlard, tepeden aaya inmeye baladmzda Civan bana
bir bilmece sordu. Bir kz kardeim var, bacaklar yok ama koar, a
z yok ama slk alar. Bil bakalm kim? Parlayan gzlerle bana bak
t, siyah kvrck salarn alnndan fledi ve yantm beklemeye ba
lad. Bahtsz kz kardei hakknda byle konutuu iin onu azarladm,
daha sonra Elvis bilmecenin doru yantn verdi. R zgrl
Dkalann evinin yannda, sakatlklar yznden (bu sakatlklara,

Liliana yeni domu bir bebekken yal bir kadn neden olmutu) oku
la ihtiyac olmad dnlen Liliana dnda, tm ocuklarn ksa bir
sreliine devam ettii okul vard. Lili, evlilik yada annelik iin de ye
terli deildi. Lilinin yumuak bir doas vard, sabrl ve alkand,
ocuklar arasnda sevilirdi. Yalnzca ocuk gibi olduu iin deil, o
cuu olmad iin de (bu yzden yetikin bir kadn olarak grlmez
di) ocuklar onu kendilerinden biri gibi grrlerdi. Harika bir hori ola
bilirdi. Ancak, ts ts konumas ve aksak baca yznden Liliana*nn
dili yani zihinsel zrl olduu dnlyordu. Aslnda zihinsel zr
l deildi. Modernizm ncesi dnyada her yerde olduu gibi, Arnavut
lukta da fiziksel zr, zek geriliinden ayr dnlmyordu.
Lilianay bir kenara ayrmann baka bir nedeni de iyi bir balk
paras getirmeyeceinin ve kocasnn ailesi tarafndan aalanaca
nn dnlmesiydi. Jeta ve Behete gre bu kader, Tanrnn bir ltfuydu. ingenelerin ou kzlarn ergenlik ann balangcnda kay
bediyorlard. Jeta, bana tek kznn evlenme olaslyla ilgili olarak
bunun konuulmas bile gereksiz, demiti. Eminim, benim de zek
zrl olup olmadm merak etmitir. Lilinin nnde gereki bir
biimde konumu* Lili de hibir alnganlk belirtisi gstermemiti. Bu
annenin bir yabancya zalimce gelebilecek drstl, yalnzca DkaIarn deil tm ingenelerin tipik bir zelliiydi. Onlara gre ac ve
ren gerek deil, gerein gz ard edilmesiydi. Bu yzden, vcudu
muzun grevleriyle ilgili eyler dnda (bundan iddetle kandrd)
hibir ey iin nezaket kaygs gdlmezdi,

Baz leden sonralan Marcel ve Gimiyle birlikte arabayla kasabaya


dnerdim. Marcel, zamannn ounu, ila yapmnda kullanlacak ot
lar yetitirmek ve ihra etmek iin bir ingene kooperatifi kurmak gi
bi umut vaat etmeyen projelerin peinden koarak geirirdi. Marcel her
yere, pasaportunda ofr olduu yazlan Giminin kulland araba ile
giderdi. O fkeyle sylenip durarak telefon grmesi yapmaya alr
ve olmayacan bildii eyleri talep ederken Gimi, bir elilik binas
nn, bir bronun ya da bir evin dnda scaktan kavrulan arabann iin
de beklerdi. Marcel, Arnavutluka son geliinde etrafa sat ve Arna
vut arkadalar tarafndan satlan ya da kaybolan eyalarn bulmaya
urard. Marcel aratrmalarnda gn getike daha fazla kiiyle tan
yordu, hibirinin de yapacak daha iyi bir ileri yoktu. (O yaz isizlik

oran %70e ykselmiti.)


Tirandaki ingene maiyeti, zellikle de srekli arabada bekleyen
hizmetkr Gimi nedeniyle MarcePin nfuzu hakknda oluan kan bir
ok bakmdan yanlt. Biz Arnavutlarn evlerinde olduumuzda Giminin darda beklemesinin asl nedeni yemekti. Saat ka olursa ol
sun ev sahipleri kesinlikle yemek hazrlard. Bu konukseverlii geri
evirmek olanakszd, ama benim iin en kt ihtimalle tatsz bir du
rum olan yemek Gimi iin bir tehlike arz ediyordu. ingeneler her yer
de gadje tarafndan hazrlanm yemekleri yemekten kanrlard, n
k bu, neredeyse kukuya yer brakmaz biimde mahrime olmak de
mekti.
MarcePin ne Arnavutlukta ne de baka bir yerde bir evi yoktu, bir
ka hafta ya da birka gn sonra nerede olacan kendi bile bilmezdi.
Birka para mobilya ve bir televizyondan ibaret olan alnm malla
ryla ilgili gln fkesi ise bu yaantsyla karlatrldnda olduk
a tuhaf grnyordu. Marcel le gneinin altnda kel kafasn s
vazlayarak nasl olup da bu kadar aptalca davranabildii konusunda
kendi kendine sylenirdi. Yardmclar ingeneler ve Arnavutlar
omuzlarn silkip ellerini kavuturur, balanm ne eer, ama ona
Evet, nasl? diye sormaya cesaret edemezlerdi. Eer eyalarm Du
kalarda ya da baka ingene arkadalarda brakm olsaydm, hl bu
rada olurlard, derdi Marcel. Bu doruydu, ingenelerin kendi arala
rna kabul ettikleri birine kar sadakatlar Arnavutlar arasnda pek g
rlmezdi.
Giminin tam ad Palumb Furtuna, yani Gvercin Frtnayd. Ol
duka bilge biriydi, herhangi bir klie szle atasz etkisi uyandrabi
lirdi, bu da Romanlar arasnda olduka yaygn bir yetenekti. Gimiye
gre Arnavutluk halkndaki yozlamann tek sorumlusu son diktatr
Enver Hocayd (neyin doru neyin yanl olduu konusunda kendi t
relerine bal kalm olan Arnavutluk ingeneleri bu yozlamadan et
kilenmemi grnyordu). Jekh dio kerel but dile hai but dile keren
dimata derdi Gimi, alnn gneten yumuam direksiyona dayaya
rak. Bir deli adam birok deli adamn nedenidir, birok deli adam da
deliliin...
Gimiyle birlikte arabada oturup beklerken caddedeki kargaay iz
ledik- Artk talyan kltrne sahibiz, diye yorum yapt, ama yal
nzca kt ksmna. Kaos, Tirann en geni drtyol aznda, Skanderbeg Meydannda sutan daha kolayca gzlenebiliyordu. Burada eh

rin yalnzca drt tane olan trafik klar, bir nceki gece elenceden
kalm bitik fenerler gibi kablolarn ucunda sallanp duruyordu. Bozuk
klarn altnda otobsler, birka araba, motosikletler, bisikletler, at
arabalan en ksa gelen yolu seerek meydan geiyorlard. Kendilerini
trafik polisliine atayan birka polis meydanda aa yukar dolayor,
hemen para verebilecek gibi grnen kiileri gzlerine kestirip ceza
kesiyorlard. Neyin kurallara uygun olduunu yada neyin ceza gerek
tirdiini gsteren herhangi bir trafik iareti yoktu. yi bir ofr olan Gimi muntazaman durduruluyordu (onun ya da MarcePin arabas dier
lerine gre daha iyi durumdayd, drt kaps da orijinaldi). Gimi, ver
gi dedii bu cezalardan (her seferinde farkl miktarlar olurdu) artk i
kyet etmiyordu. Hemen kenara ekilmeleri gerektii halde durdurul
mayan ok sayda src vard; insanlar ikili araba kullanyorlard,
ama asl sorun btn bunlarn herkes iin yeni olmasyd. Birok ke
de korkun biimde birbirine girmi eski araba enkazlar vard, bunlar
hi de belediyenin oraya koydurttuu ihtar mahiyetindeki hurdalara
benzemiyordu.
Yol kenarlarnda, yolun ortasnda sarho ya da ayk bir sr insan
vcudu uzanyordu. Gidecek hibir yer yoktu, bir ey yapmaya al
mak hem ok zor, hem ok tehlikeliydi. te yandan, geen yla kadar
btn meydan ve bulvarlarn sessiz, bo ve dzenli olduu bir yerde
trafik yeni ve elenceli bir eydi. nsanlar durup trafii izliyorlard.
Gimi ve ben de onlar arasndaydk. Tiran'dan kan bir yol zerin
de MarcePi beklediimiz bir gn, nmzden kalabalk bir erkek top
luluu geti. Plastik hortumlar, metal borular, sopalar ve bahe ara
gereleri tayorlard. Ekyalar, dedi Gimi ben fotoraf makinemi
onlara dorulturken. Oysa Arnavutlukta herhangi bir kimse yar za
manl ekyalk yapabilirdi, nk bunlara benzer zararsz alet edevat
her yerde grebilirdiniz.
Arnavutlukta, Geg ve Tosk dman kabileleri arasnda Korsikadakilere benzeyen, uzun yllar sren bir kan davas vard. -Hocann
ynetimi altnda insanlar savamaya korkuyorlard, ama kan davalar
Hoca*dan ksa sre sonra geri gelmiti. (Gze gz die di deyimi
nin Amavutadaki karl koke per koke, yani kelleye kellerdir.)
Dou Blokunda her yerde olduu gibi burada da polisler glerinden
emin deildi. Snrl g kavramyla kafalar karm olan polisler ge
nellikle hibir ey yapmazlar, hrszlarn minnettarlndan yararlana
rak en iyi ekilde yaamaya alrlard. Tiranda Skanderbeg MeydaF4N/Beni Ayakta G m n

49

nnda ve ehitler Bulvarnda nbet tutan siyah botlu talyan askerle


ri Arnavutluk yurttalarn deil lkeye gelen d yardmlar korumak
la grevliydiler. Sonu olarak, domuz yayla piirilmi fasulye orba
sn bizimle paylaan okumu aile gibi pek ok Arnavut aile kendi ken
dilerini koruyordu. O yaz, bir evin demelerinin altnda sakl olduu
sylenen pralan bulmak iin yedi aylk bir bebekle birlikte be kii
lik bir aileyi ldren yirmili yalardaki iki karde kalabaln ortasn
da aslmt. Olanlarn ailesi bile hak yerini buldu diye dnyordu.
Marcelin birok Arnavut arkada vard. Bir aileden zellikle ok
holanmtm, ilk zamanlar evlerine sk sk uruyordum. Evlerinde ki
taplar ve sessizlik vard, kasabada yayorlard. nceleri burada kendi
mi Kinostudionun karmaasndan uzaklam hissediyordum. ki ya
l insan, orta yal iki oullar ve iki kz torunlar gl bahesi iinde
odal bir evde yayorlard. Yal adam her gittiimde bana bu bahe
den bir gonca verirdi. ki zayf kz bitkin bir biimde tabaklar sofraya
tar, sonra da kaldrrlard. On dokuz ve yirmi yalarnda olmalarna
karn eski siyah giysili bykannelerininkine benzer dileri vard.
Birka tane kalm olan gri-sar renkteki dileri, yal insanlarn ayak
parmaklarndaki trnaklar gibi pul pul olmutu. Bu kzlar, sanki hibir
gelecekleri (gelecek ite buydu) olmadn biliyorlarm gibi hareket
ediyorlard, onlar gren hi kimse de bunun tersini iddia edemezdi.
zerlerinde yaama ait hibir iz yoktu, hibir yere kaamazlard. B
tn gn, koltukta bada kurup oturarak kahve tanelerini ten b
ykbaba da manzaray tamamlyordu. Babalan ise kzlarna dilia ol
duklar iin deil buras Arnavutluk olduu iin bakyordu. Kzlar ei
timli ve iyi huyluydu, ama hi i yoktu, u anda hibir erkek de bir ka
dna bakamazd, babalarnn onlaV iin yapabilecei hibir ey yoktu.
Aile, haberleri izleyerek kendine eziyet ediyordu. Hayat baka yerdey
di. Eski Yugoslavya'daki sava bile olumlu grnyordu. En azndan
yapacak bir eyleri vard.
Bir sre sonra bu ziyaretler iimi skmaya balad iin o eve git
meyi braktm. Orada beni cezbeden sessizliin aslnda, ac bir yorgun
luk ve Arnavutlukta gemiteki, imdi ve gelecekteki yaantya duyu
lan dehetli bir kzgnlk olduunu anlamtm. Bu anlalabilir bir ey
di, ama gene de, yalnzla ve onun kederli hizmetkrlarna hi ans ta
nnmayan bir yere, Kinostudioya dnmek rahatlatcyd.

Sekiz metrekarelik bir alanda ocuklar, tavuklar ve kurusun diye etra


fa aslm amarlar. Dkalarm hayat avluda geerdi. zellikle de ka
dnlarn hayat. Jeta hari hibir kadn, ekmek almak, darda yemek
piirmek iin tpgaz almak ya da akamlar ilerini bitirdikten sonra
bir arkadaa ya da k z kardee gitmek dnda avludan kamazd. Za
ten olduka meguldler.
Ajsi bori lachi: xa l bilortdo, phenei ondo, yani Gelin dediin tuz
suz yemek yiyip tuzlu olduunu syleyendir. Nasl iyi bir gelin olu
nacana dair bu Slovak ataszne benzer birok neri vard. Alakg
nlllk ve itaatkrlk kesinlikle ok nemliydi, ama genellikle bu kz
lar alyorlard. Sabahlar yaklak be buuktan itibaren, gn onlar
iin bir grevler silsilesiydi, en byk yk de gen gelinlerin, Viollca
ve Mirellann omuzlarndayd. Bu kadnlar hibir zaman kendi adla
ryla ya da hanm (romni) diye arlmazlar, kocalarndan hibir sev
gi szc, ocuklarndan da anne (daf) szcn duymazlard.
Herkes onlar horla yani gelin diye arrd, sorumlu olduklar kiiler
de evin erkekleri deil, Jetayd. Bu yzden, erkeklerin tembellik yap
masna karn burada tam bir anaerkil dzen vard. Tek korku uyand
rabilecek kii Jetayd. Erkeklerin hibir ey yapmamas ksa bir sre
sonra bana bir ayrcalk gibi grnmekten km, onlar ocuklarn
dzeyinde grmeye balamtm.
Kzlar, erken uyandrlma yolundaki ricalarm duymazdan geliyor
lard. Kendimi onlarn ritmine gre programlamaya alyordum, ama
vcudum gneten nce uyanmak istemiyordu (alarsaatimi de kuramyordum, nk yalnzca kzlarn almasn izlemek iin btn o
cuklar uyandramazdm). Doru drst uyuyamadm bir gece, ben
hl uykuya dalmaya alrken, borla karanlkta kalkp gne balad.
Viollca ve Mirella (Lela diyorlard), herkesten hatta Dritta ve khaniadan yani horozlardan bile nce kalkyorlard. Avluda sessizce do
layor, avlunun i duvarlarndan biri boyunca dzenli olarak yerleti
rilmi odunlardan alyorlard. sli kta, ne ok gl ne de zayf olan,
her zaman ayn ekilde yanan atelerini yakyorlard. Eski bir ya bi
donundan tenekelere su dolduruyor, sonra da bu tenekeleri yanan
odunlarn arasna yerletiriyorlard. Gaz vard, ama ok pahalyd, bu
yzden de yalnzca Jeta yemek yaparken kullanyordu. Boria atei, ta
lan birbirine srterek yakmak zorundayd.

Su snmakta iken kzlar, ok kirlenmemi bile olsa her eyi, batta


niyeleri, hallar ve giysileri ykamak iin toplamaya baladlar. Her bi
rinin avlunun farkl bir kesinde kendi alma alan vard, orada te
nekeden ince uzun amar leenlerini eski tahta bir kasann zerine
koyarlar, sonra da ar amar tahtalarn birlikte leenin iine yerle
tirirlerdi. amar leenleri1ya diz hizasnda ya da daha alakt, bu
yzden kzlarn ikisi de kamburlar karak, bellerini incitebilecek bir
pozisyonda amarlar itilerlerdi. Onlara dizlerini krarak eilmeleri
iin fsltyla yalvarmalarm da rkek ve kmseyici bakmalara ve
glmelere neden olurdu.
Her biri, dolaptaki Parma kabndan iri bir para sabut koparp le
ene atard. (Benim sabunum egzotik bir maddeydi, sanki dizst bil
gisayarm gibi pheyle kark bir merak uyandrrd.) Leenlerin
iine kaynar su dkerek kartrmaya, gerek bir ritele balarlard. Sa
atlerce, trans halindeymi gibi ritmik bir ekilde ovutururlard; ileri
ne arada srada a bir ocuu doyurmak ya da yeterli miktarda kafein
almam kaynpederlerine kahve yapmak iin ara verirlerdi. amar
lar yle bir kuvvetle outururlard ki, grenler amarlarn rengini
aktmaya altklarn sanrd. amar ykamak, giysileri, evi ve ken
dilerini temiz tutmak borla* rm en nemli greviydi. zellikle Dritta
grndnde, yarmac bir ruhla almaya devam ederlerdi. Her za
man ne ykadklarn akllarnda tutmalydlar. ocuklarnki gibi er
keklerin ve kadnlarn giysileri de ayr ayr ykanmak zorundayd. Bir
leen ocuklar, bir leen de bulaklar ykamak iin ayrlrd. Ayn e
kilde havlular ve aputlar da dier amarlardan ayrrlar, kullanl
m sabunu hibir zaman dier leene aktarmazlar, her zaman yeni bir
para sabun koparrlard.
Drittann br gelinlerden daha stn olan konumu yalnzca en
byk olanla evli oluundan deil, yandan da (yirmi alt yanday
d) kaynaklanyordu. Baka bir ingene grubundan geliyordu, bir Kabuciydi. Bu, onun aleyhine olmalyd, ama anlalan baz yararlar da
vard. ki gelinden de daha bykt, kendine daha gvenliydi, zerin
de krsal blgenin sradan gzellii vard, Picassonun kaln dudakl,
amfora tayan kyl kzlarna benziyordu.
Drittada hibir incelik yoktu. Elence anlay insanlar kzdr
maktan ibaretti. Kzlar selamlamak iin gslerini yakalar ya da bu
nu akalarnn arasnda ilgi ekmek iin yapard. Bu hareket Drittaya
zg deildi (Amerikal antropolog Anne Sutherland, benzer oyunlara

Bor'a: Lela ve Viollca avluda akrken, Elvcs (solda) ve Civan da yanlarnda. (Kinostudio,
Tiran, 1992)

Amerikal ingeneler arasnda da rastlandn syler). Gsler, cin


sellikten ok bebekle ilikilendirilirler, bu yzden vcudun st ksm
onlar iin zel bir ilgi alan ya da utan kayna deildir. te yandan
vcudun alt ksm, kirlenme ile ilgili ingene dnceleri gz nne
alnrsa olduka tehlikelidir. ingene kadnlarn ou uzun etek giyer
ler, pantolon giymeleri bile yasaktr. Bense bu gs mncklama ola
yna bir trl alamuyordum, Dritta da bu yzden daha ok stme ge
liyordu. Bir gn beni olduka fkelendiren birka mncklamadan son
ra Drittann baldrna kuvvetle olmasa da (yalnayaktm) kzgnlkla
bir tekme attm. Bir sre bo bo baktktan sonra suratn buruturdu ve
bir ocuk gibi alamaya balad, bense bir yetikin olarak kendimi k
t hissettim elbette.
Drittann soytarlklar, kocas Nicu ve kendilerini gizlemeye a
lmayan birka hayran dnda herkesi sinirlendiriyordu. Kadnlarn
holanmad, erkeklerinse, onun etki alanna girebilmek iin berbat
akalarna ve utanmazca taklitlerine glmek zorunda kaldklar szde
masumiyet dolu bir seksapeli vard.
Mekariler, belki de yzyllardr Arnavutlukta yayor olmalar
yznden Kabucilerin stnde bir statye sahiptiler. Ama Mslman

olan bu iki halk arasndaki stat farkllnn daha dolaysz bir nedeni,
Kabuci kzlarnn parlak giysileri ve kmtarak yrmeleri olabilirdi. Jeta ortalklarda yokken Dritta gerek rengini gsteriyordu. Bir leden
sonra beni annesine ve kz kardeine gezmeye gtrd. Kz kardeinin
eteinde iki kk ocuk, kucanda da bir bebek vard. Kinostudiodaki en kt apartmann beinci katnda oturuyorlard; evdeki tek
pencere yerinden oynam, tehlikeli bir ekilde, sokaa doru sarkm
t. ki kz karde karlkl lklar attlar, dedikodu yaptlar, sigara i
tiler ve kalalarn arszca kvra kvra dans ettiler.
Kendi isyankrlklaryla sarho olmulard, yerde bada kurmu
oturan, durmadan ritmik bir ekilde el rpan yal sal anneleri de on
lar yreklendiriyordu. Kimse, yklacak gibi duran pencereye doru
yalpalayan yeni yrmeye balam ocuklarla ilgilenmiyordu, kendi
idrannn iinde mzrdanarak oturan bebee kimse aldr etmiyrdu.
Sska kzn daha fazla alamamas hi artc deildi. Alamakla hi
bir yere varamayacan kesinlikle renmi olmalyd. Ayakaltnda
olduklar srece ocuklara kaba davranyorlard.
Bazen insan, ocuklar olduu iin bu kzlar yetikin kadnlam
gibi alglama hatasna dyordu. Burada, bu annelerin kendi ocukla
rn dnyaya getirmeye baladklarnda bile daha ocuk olduklarn an
ladm. (Dritta1nn ok sevdii plastik bebekleri ve onlarn giysilerini
br amarlarla birlikte leene atmas bunun bir kant olmalyd.)
Ama ingeneler arasnda gen hamilelik, Batidaki gen hamilelikten
farklyd. Hamilelik, beklenen, istenen bir eydi ve kendi grevlerini
stlenmeye hazr geni bir ailenin yeleri arasnda gerekleirdi.
Jetann kardei Xhemile (Mimii), Gimi ile evliydi, o yaz otuz ya
nda bykanne olmutu. Jeta, boria ve ben bebei grmek iin davet
edildik. Kinostudiodan kmadan nce Jeta bana det dnemimde
olup olmadm sordu, eer yleyse on gnlk bebei ziyaret edemez
dim. Drittanm gelmeme nedeni de buydu. Kirlenmeye kar ok ciddi
nlemler almlard, det dnemindeki bir kadn mahrime saylyordu
(Bense Drittann binlerinin yeni domu bebeiyle pek ilgilenmedii
ni dnyordum). Kz ve bebei Miminin ailesinin evinde kalyor
lard, bu sre iinde bykanne (puri daj) ve bykbaba (puru dad) da
Gimilerde kalyordu. ingeneler arasnda kuan birbirlerine by
le yardm etmesi yaygnd.
ki kk oda da cehennem gibi scakt, Temmuzun ortasnda ate
yakmlar, pencerelerin hepsini koyu krmz bir kumala rtmlerdi.

Bu kadnlar, benim yan komum olan ngiliz iftin bebeklerini sanp


sarmalayp olduka souk bir havada onu dayankl klmak iin bahe
de braktklarn duysalar ok arrlard. On drt yandaki somurt
kan, anemik grnl gen anne, Mimi onu arrsa diye bacaklar
n yatan kenarndan sarktp oturmutu. Arada bir gidip bebeini bes
liyor, daha sonra da kede yatan grltc canlyla hibir ilgisi yok
mu gibi arbal bix tavrla karyolasna dnp oturuyordu. Gerekten
de yoktu. Onun ii bebei beslemek ve biran nce iyilemekti.
Mimi, elbette bebein bakmn, ykanmasn ve skca kundaklan
mas grevini stlenmiti. Annesi, bu evin sahibi olan puri daj da be
bee nasl baklacan gsterebilirdi. Miminin annesi elli yandayd,
ama yalyd, yorgundu, kamburu kmt ve kurumutu (puri daj
yal anne demekti). Bebek bakm derslerini bu konuda bilgili olan
Mimiye brakm, darda yal adamlarla birlikte sigara iiyordu.
(Yalnzca yal kadnlar sigara iebilirlerdi, yllar sren alk, temiz
likilik, annelik ve yemek bulma iinden sonra bundan byk keyif
alrlard.) Puri daj, artk ev halknn bankas olmakla ilgilenmedii iin
sutyeninde azlk ve ttnn saklard.
Yeni anne iin renecek ok ey vard. Bebek, banyo yaptktan
sonra, evde hazrlanm merhemlere ve safran sars, fena halde keskin
kokulu bir toza bulanarak saatlerce ovalanrd. Bebek sk skya bir
kundaa sarlr, bu yzden kollar ve bacaklarn oynatamazd, kopanec dedikleri kundak inelerle ve "kem gzler den korumak iin mus^
kalrla donatlrd. Mimi, benim krmz (krmz saln ve mutlulu
un rengiydi) earbmdan bir iplik ekip kundan iine sktrmt.
Jeta bir avu dolusu yeni kt para vermiti.
Yeni anne lohusalm keyfini pek karamyordu (bebei gibi ken
disi de krk gn boyunca her eyden uzak durmalyd). Bymesine
gerek yoktu, ona yardmc olan bir sr insan vard. Gen bir bori ola
rak yeteri kadar itaatkr olduu ve ilerini yapt srece bir yetikin
haline gelmek iin hibir nedeni yoktu, nasl olsa vcudu gitgide bir
yetikinin vcuduna benziyordu.
Bebekler ok sevilirdi. Onlar mahrime*nin tersini, yani safl sim
geliyordu. rnein bir kadnn yal bir adamn nnde yrmesine
izin verilmezdi, bu neredeyse kirlenme kadar kt ve saygszca bir
ey olarak kabul edilirdi. Oysa kucanzda bir bebekle istediiniz yer
de yryebilirdiniz. Bebeklerle srekli ve byk bir zenle ilgilenilirdi, o kadar ok kundaklanr, alr, banyo yaptrlr, tozlanr, yalanr

ve yine kundaklanrlard ki, bana bebeklere hi huzur verilmiyormu


gibi gelirdi. Bir kez yrmeye baladklarnda artk daha byk ocuk
larn sorumluluuna girer, adsz kalabaln bir paras haline gelirler
di.
ingeneler^ocuklarna kar (bebeklere deil) kaba davranrlard,
ya da bana yle gelirdi. Onlar her zaman kovarlar, onlara barr ve to
kat atarlard, ama bunlarn hibiri ocuklar rahatsz ediyormu gibi
grnmezdi. Bu zalimce ya da allmadk bir ey deildi, korkutucu
da deildi. Oyunlar bile hoyratayd, rnein Jeta srekli kk o
cuklarn penislerini ekitirirdi, Farkl bir tarzlar vard, kimsenin de
buna itiraz yoktu. ocuklar bizimkilerden dayanklyd, yle de olmak
zorundayar {o chavarro na biandola dandencar yani ocuk dile
riyle domaz" diyordu bir deyileri) ve byk ingene topluluunda
sevgi, ilgi ya da gven ktl da grlmyordu.
Drittanm annesinin evindeyse farkl bir hava vard. Jeta, Kabuciler hakknda kt eyler sylerken yalnzca ukalalk etmiyordu. Drittanm ailesi farkl standartlara gre yayordu, ya da belki de bir stan
dartlar yoktu, bu yzden de dier ingeneler iin bir tehlike saylyor
lard. Dritta kabahat ilediini biliyordu, kendi ocuklarnn bu manza
ray grmesine izin vermemiti, stelik Jetann avlusunda hibir za
man ayn ekilde davranmyordu. Benim onu byle grmeme neden
izin verdiini merak ediyordum. Bamszln gstermek iin oldu
unu sanyorum; ingenelerle ilgili evrensel olduunu kabul ettiim
ve boria'nn hayat balyla defterime kaydettiim eylerle dalga
gemek ve bunlara meydan okumak iin yapm olabilirdi. Hayat do
lu olmas, O Babo (Pop, yani Behet) ve ocuklar dndaki aile ye
leri gibi mutsuz olmamasndan kaynaklanyordu. Kocasn seviyordu,
iki oluyla karde gibiydi, iki gen boria'y canndan bezdiren istekle
rin ve bu istekleri karlamak iin srekli tetikte olmalarnn onunla
hibir ilgisi yoktu. Aslnda iki gen boria ondan daha gze;ldi, ama bu
nun farknda deillerdi, bu yzden de kimse onlarn gzelliklerinin
farknda deildi. Dritta kendinden memnundu. Ben de ondan memnun
deil miydim? Ellerini kk poposuna dayayarak bana hep bu soruyu
sorar gibiydi. Benim yantmla pek ilgilenmedii belliydi. Dritta bo
vakitlerini aynada kendisini seyrederek geiriyordu. Bir pudra kutu
sundan byk olmayan, pahal, etraf pembe plastik tayapraklarla ss
lenmi bir aynas vard.
Bir sabah saat be sularnda, Dritta benim Markayla birlikte uyu

duum odaya girip tahta terliklerini takrdata taJcrdata bize doru geidi. Bizim onu seyredip seyretmediimize aldrmadan ie koyuldu. Di
vann altndan zel puro kutusunu kard, iinden birka tek kpe,
plastik bilezikler, sa tokalar, birka kirli nj, bigudiler, kurdeleler;
gz srmesi, ip, bir teneke toz kna, nl bir Trk arkcnn bir dergi
den kesilmi fotoraf ve en byk sim olan kk bir kavanoz cilt be
yazlatc krem kmt. Moday Dritta belirliyordu, dier kzlar da
onun sahip olduu boya malzemelerine sahip olmakszn bu yana
ayak uydurmaya alyordu (Dritta tipik bir ablayd, hibir eyasna
bakasnn el srmesine izin vermezdi).
Avludaki hayat hibiri iin elenceli deildi. Oraya aklp kalm,
dar kmalarna izin verilmeyen, ieride de, belki bir ekmece, bel
ki bir keye saklanm bir kutu dnda kendilerine ait bir yaam alan
lar olmayan szlemeli hizmetilerdi. Patronlar Jetayd, Behet ise
tanrlaryd. Asla ona doru bakmazlard. Bu, Jetaya duyulan saygnn
gereiymi gibi grnse de ayn zamanda bir iffet gstergesiydi ya da
bu nedenin altna gizleniyordu. Gen bir kadnn, sastro yani kaynpe
deriyle fazla bir ilikisi olamazd. Evinde yaad bu adamn doru
dan gzlerine bakmak bile mnasebetsizlik kabul edilir, hatta sz ge
en suu ileyen kz iin bu olay, utanc ve ard arkas kesilmeyen
belalar da beraberinde getirirdi.
Yaplacak i olmad nadir zamanlarda Lela ile Viollca kendi oda
larndan birine girer, kapy da kapatrlard. Nuzinin mzik kutusunun
kolunu evirerek disko mzii alarlar ve kendi kk dans partilerini
verirlerdi. Tm Dou Avrupada kzlar hl erkeklerle deil birbirleriyle dans ediyorlard, ama Dkalarm evinde buna bile pek izin veril
miyordu. Birka kez bu kzlar kulbne ben de arldm, kzlann ina
nlmaz lk ve banlan arasnda Amerikan tarz dans ettim (hi za
man kaybetmeden aynsn onlar da yapabilmilerdi). Lela bana, eski
ama kullanlmam, plastik tabanl, emsiye tepesine benzer yksek
metal topuklu ayakkablarn gsterdi. Ben ok beendiimi syledik
ten sonra onlar tekrar aputlara sarp bir antann iine gizleyerek ya
tan altnda en dibe itti. Bu ayakkablar giymesine izin verilmiyordu
elbette, ama onlar saklamaktan yasak bir haz alyordu.
Normalde ok durgun olan Viollca, kendi odasnda olduka aka
cyd. Drittanm yapt hakszlklar, konumak ve dalga gemek iin
zengin bir malzemeydi. Viollca, yeil gzlerinde imekler akarak, in
ce ayaklarn, sanki bir fke nbetine tutulmu gibi gm gm yere vu

ruyor, daha sonraysa poposunu kapya sktrm Drittann abartl bir


taklitini yapyordu.
Bir keresinde gene byle bir elencenin ortasnda odada beni ar
tan bir kargaa oldu. Sanki stmzden bir yarasa gemiti de onu gr
meyen lek bendim. Kzlarn korkusu, Behetin eve dnm olduunu
anlamalarndand, Bu gen anneler, aniden mzik kutusunun sesini
ksmak iin ayn anda ileri atldlar sonra birbirlerini itekleyerek elleri
dizlerinde, balan nde nefeslerini tutarak yataa oturdular. Behetin
sesi kesilene kadar da yle kaldlar.
Kzlar hep ibirlii iinde alyorlard. Bu, Drittadan ve yalnz
lktan korunmann doal bir yoluydu. Onlarn ayn top kumatan yapl
m parlak san iekli elbiselerine karlk Dritta kendi elbisesini ayn
kuman krmzlsmdan dikmiti. ki kuma da Benonun stanbuldan
getirdii kamyonunun arkasndan alnmayd. Arnavutlukta pek fazla
eit yoktu, ama renklerdeki farkllk belirgindi ve Drittann kzlardan
daha fazla ldadnn altn iziyordu.
Boria arasndaki nefret, onlara ilerinde gayret veriyordu. Lime li
me olmu btn tirt ve havlular canlar karlrcasna sklyor, ne
redeyse kuru bir halde aslyorlard. Drt sra halinde gerilmi amar
ipleri zerindeki apullar, mmkn olduunca sanatl bir ekilde dizi
liyor, avluyu zerinden su damlayan kilim ve giysilerden (i amar
lar ve kadnlann eyalar dierlerinin altna aslarak saklanr ya da er
keklerin gr alanna girebilecek yerlerden uzakta tutulurdu) olumu
ho bir labirente dntryordu.
Yedi sularnda ocuklar uyanrlard; horozlar, kpek yavrular ve
Papin adl kaz gibi onlarn da ana odaya girip O Baboyu uyandrma
larndan korkulurdu. Bunu nlemek boria'nm greviydi. Srekli ola
rak ellerindeki apullar ve sprgeleri sallayp hayvanlar kklar,
ocuklar ise scak kahverengi ekmek dilimlerinin stne srlm to
pak topak incir reelleriyle sustururlard.
Boria tomruklan tayp yeni bir ate yakard, bu atein Jetanm
marketten dnne kadar gzel ve scak bir ate olmas gerekirdi.
Kzlar, gerekli btn malzemeler bulunduunda, un, st, eker ve do
muz yandan yaplan tatl, katmanl, pizza eklinde mariki ad verilen
bir hamur hazrlarlard. Ama alverie giden tek kii ve baa Jetayd. Eer kasap yapmay ihmal etmise, Jeta kendi elleriyle koyu
nun derisini tek bana yzerdi. zel satryla eti tek bana paralara
ayrrd.

Hazrln en uzun sren ksm ise etin deliler gibi ykanmasyd.


Gen kadnlann kotlar ovalad gibi Jeta da para para kesilmi eti
ykayp ovalard. kide birde parti nevi yani temiz su diye barr, kirli
su dklr, et yeniden ovuturulmaya balanrd. Tm bu karmak i
lemler bir de gzetilmesi gereken batl inanlar yznden uzard. (Je
ta sprgesine tkrmt. Niye? nk ayaklarmn altn sprm
t. lk uyarsnn dikkate alnmadn gren Jeta bu kez, eer ben de
tkrmezsem btn ocuklarmn mrleri boyunca kel kalacan
sylemiti.)
Avluyu hortumla ykamak iyi bir iti. Leenler dolusu kullanlm
sabun kp bheye yayldnda, hayvanlar ve ocuklar neeyle et
rafa kayor, en kk olan olan Spiuni bir o yana bir bu yana ko
uturuyor, su topuklarna dediinde gzlerinde yala mutlu lklar
atyordu. Her ey ykanmalyd. Yerler, basamaklar, duvarlar. Evlerin
ii de elbette.
Kimse, zellikle de kadnlar ilerin hepsini kendilerinin yapmasn
hakszlk olarak grmyordu. Gndelik ilerinin yan sra bir de, er
keklerin onlar iin kardklan ileri, rnein yerleri kllk yerine kul
lanmalar yznden ortaya kan ek ileri de yaparlard. Bu kapal dn
yada kendilerini kurban gibi de hissetmezlerdi. Tam tersine, snrsz bir
isizliin olduu bu dnyada belli bir rolleri olmasndan dolay kendi
lerini iyi hissederlerdi. Daha kt durumda olan, isiz ve skntl er
keklerdi. Romanlar arasnda her yerde, Romanyada, Bulgaristanda,
ekoslovakyada, Macaristanda, hatta bu yerlerden mlteci olarak ge
len, kadnlar ve ocuklar dilenmeye giderken Polonyann tren istas
yonlarnda birbirlerine yanap ekerleme yapan erkekler arasnda bile
durum aynyd. Romanlar arasnda kadn ve erkek arasndaki eitsizlik
gadje arasndaki eitsizlikten daha fazlayd, Arnavutluk iinse bu du
rum yalnzca slam diniyle aklanamazd.
Kendilerini Mslman diye tammlasalar da bu seimin o blgeye
zg bir nemi vard. 1967de Arnavutlukta yaplan kltr devri
m izd en sonra din kesinlikle yasaklanm, komnist dnemde bile di
nin bu blgede ho grlmesine karn, devrimden sonra blgede din
diye bir ey kalmamt. Mslman olup olmadklarn ilk sorduum
da Dritta, Nicuya dnp yle demiti: Neyiz biz? Hibiri camiye
gitmemiti, dua da etmemilerdi, etrafta hi Kuran yoktu. Erkekler
snnetliydi, ama kimsenin bunun iin bir acelesi yoktu. Genellikle
operasyon erkekler on iki yama geldiinde yaplrd, ya da ergenlik-

ten hemen nce, ama elli yandaki O Babo duyduum kadaryla sn


netli deildi.
Bir afak vakti olan ocuklar tarafndan uyandrldm. Mario,
Walther, Spiuni ve gzleri kocaman olmu Civan bir eyden kayormu gibi yatama trmandlar; dilekleri hibir zaman geri evrilmeyen
bir konuk olarak onlar orada sonsuza kadar saklayabileceimi dn
mlerdi belki de. Onlar bu kadar korkutan neydi? Yan odadan kor
kun ocuk lklar geliyordu, Civann en yakn arkada Elvis sn
net oluyordu.
ingenelerin dinsiz olduu, blgede geerli olan dini, ilerine gel
dii kadaryla benimsedikleri, zulmden korunmay ve bu dinin yesi
olmann getirecei faydalardan yararlanmay umduklar sylenirdi. Bu
doruydu. Her eyden nce, ingenelerin kiliseye girmesi sk sk en
gellenmi, vaazlan dardan dinlemeye zorlanmlard. Ama bunun bir
baka nedeni de br uluslar gibi dine ihtiya duymamalaryd. Kinostudiodaki ingenelerin, ileri srdkleri gibi Mslman olmalarnn
onlar iin ne anlam ifade ettiini bilmek olanakl deildi. Kadnlar na
musluydu, uzun etekler giyiyorlard, ama bu her yerdeki terbiyeli
ingenelerin geleneklerinden biriydi.
Arnavutluka gitmeyi istememin bir nedeni de, yaltlmlm bu
radaki Romanlar, dardaki kardelerinden farkllatrp farkllatr
madn, farkllatrdysa bunun nasl gerekletiini renmekti. En
azndan inan konusunda New Jerseyde tandm ingenelere ok
benziyorlard. nceden nasl olduunu bilmiyorum, ama Arnavut
lukta artk dindar bir kltr yoktu. ingenelerin batl inanlar vard,
ruhsal yaanUar animizmin, deizmin, atalann hayaletlerinden kork
mann ve ihra edilmi bir dinin, (burada slam) karmndan oluur
du. Resmi dinin, zellikle de monoteizmin hibir nem tamamas,
kiisel sorumluluun burada kltrel bir deer olarak neden grlme
diini de aklyordu. Resmi bir dinin yokluu belirgin bir zellikti,
ama onun yerini dolduran gl bir kabile anlay vard.
ingenelerin de sk skya sarldklar inanlan vard. Bunlar g
rnmez bir gten deil, gruptan kaynaklanr, en iddial kktencinin
inanlan gibi kesin ve sorgusuz biimde sayg grrlerdi- Bu inanlar,
gruba, kiiye ve grubun hretine leke srlmesini nleyen, sk skya
birbirlerinin iine gemi birtakm koruyucu tabular ve davran kalp
laryd. Bunlar Romanlm, ingeneliin temelini oluturuyor, zulme
ve her trl deiime dayanma, her eye ramen Roman kalma konu-

sunda dnyann her yerindeki ingenelerin sahip olduu o olaand


yetenei ayakta tutuyorlard. ingene erkek ve kadnlar arasnda ol
duu gibi gadje ve ingeneler arasndaki ilikiler de sk skya kural
lara bal ve kstlyd, bu gelenekleri yaatma yk de ounlukla ka
dnlarn omuzlarndayd. Vcudun blmleri simgesel olarak birbirin
den ayrlrd, bir ey ykamann ve kullanlan dilin, kirleri artmann ya
da sofrada tuzu istemenin ok tesinde simgesel olarak zengin bir de
eri vard ve ingeneler arasndaki bu kodlar Tirandan Tynesidee,
Tynesideden Tulsaya kadar varln srdryordu.

Lela ve Viollcanm bir sr ii vard, hepsi de ilerin en ktsyd, bu


yzden onlarn ilerinden biri haline geldiimde ok zlmtm. On
larn odalarndan birinde her gn beni ykyorlard. Ev ii yapmam en
gellendii gibi, kendi kendime ykanmama da izin verilmiyordu. Yal
nzca konuklan olmam dolaysyla deil, Arnavut mikroplardan ve.
bunlarla savamaktan da kendilerini sorumlu tutuyorlard. Kar koy
mann hibir yarar yoktu.
afan ilk klarnda, gizlilik iinde, ocuklar ve kendileri iin
yaptklar gibi benim iin de su styorlar, biri tenekeden su dkerken
br de beni bir aa bir yukar sabunluyordu. Ovalamakta ok gay
retli, bazen de kabaydlar. Bir kez tm dikkatlerini yaptklar ie ver
diklerinde, gzme sabun karsalar bile szlanmama kulak asmyor
lard. Her zamanki gibi yaptklar iin hakkn vermekten baka bir
eyle ilgilenmiyorlard.
Ancak onlarla yaknlatktan sonra ykanma srasnda glp elen
meye baladk, iki kz da bana kar olan ekingenliklerini yenmiler
di. Vcudumu grnce bylenmilerdi, ayn temel kadns zellikleri
tamasna ve hemen hemen ayn renkte olmasna karn, benim vcu
dum onlarnkinden tamamyla farklyd. ou ingene kadn gibi
borla da ksa boyluydu. 1.50 boylamdaydlar ve koltukaltlarndan diz
lerine kadar vcutlarnda neredeyse hibir girinti yoktu. Kk gs
l, ksa bacakl ve erkekler gibi dar kalalydlar. Ayaklar gln de
necek kadar kkt. ki kz da inanlmaz lde kllyd, inanlmaz
diyorum, nk iki kz da ocuk gibi grnyordu.
Onlarn merakn asl uyandran benim gslerim olmutu, sanki
ilk kez yakndan gs gren olanlara benziyorlard. Hi tereddt et
meden doruca incelemeye koyuldular. Elleyip dikkatlice sktlar ve

ok ileri gitmemeleri gerektiini dnerek biraz mnckladlar. Ne ya


pyorlard? Benimkilerin onlarnkinden daha farkl bir dokusu olduu
nu mu dnmlerdi?
Bu dokunularn cinsellikle uzaktan yakndan bir ilgisi yoktu. Be
nimle ilgili olan ve onlardan farkl olan her eyin envanterini kar
yorlard yalnzca. Bylenmilik ve gzlerine inanamama. Hi dn
meden kendi gslerini de elbiselerinden dar karmlar, benim
acayipliimin kant olarak sergiliyorlard. Bu kadnlar benden on iki
on ya genti, ama hibir zaman sutyen takmadklar ve yllarca o
cuk emzirdikleri iin gsleri, vcutlarna aslm yass genlere
benziyordu, gs ularnn rengiyse .solmutu. Bu gslerde mah
cup bir doallk vard, cinsel bir karakteristikten ok birer yumruyu
artryorlard, tuhaf ve gzeldiler. Sanki daha tam bir kadn olma
dan hatlarnn yuvarlaklamas ve olgunlamas durmu, daha ocuk
ken ve geliimlerini tamamlamamken yalanmaya balamlard.
Evet, boria yal kzlar gibi grnyordu.
Dukalarn evinde ar miktarda sabun olmasna karn, ocuklar
her zaman sokak ocuu gibi grnyorlard. Gne temiz balyorlar,
ama oyun oynamasna izin verilen her ocuk gibi ksa bir sre sonra
kirleniyorlard. ou ingene topluluunda, zellikle ocuklarn giy
silerinin lime lime olmas kirli grnmlerini daha da pekitiriyordu.
Nedendir bilinmez ingeneler bu giysileri hi onarmazlard, genellik
le her yerde durum byleydi.
ingeneler gibi ounluu yoksul olan bir halkn, aralarnda yaa
dklar, yama yapmada ustalam kyllerden renerek yama yapa
caklar, diki dikecekleri ya da giysilerin ie yarar ksmlarn deer
lendirecekleri dnlebilir. Oysa temizlik, zellikle de simgesel te
mizlik ok nemli olmasna karn, dzenli bir grnm o kadar da
nemli deildi. Kzlar dzenliydiler, yle de olmalar bekleniyordu za
ten, ama etek ularn bile bastrmazlard. ingenelerin ou, zellikle
de erkekler temiz grnmek isterlerdi, oysa ocuklar ve yetikinler ge
nellikle aputlar iinde gezerlerdi. Yemek iin alveri yapan Jeta gi
bi, gereken eylerin gerektiinde bulunabileceine dair igdsel bir
inanlar vard.
Kinoda giysileri onarmaya kar kmak, ingeneler arasndaki bir
gelenein, pejmrde bir grnn yararl olabileceine inanmann,
izini srebileceimiz tek gstergeydi. Bu grnt ga d je'd z korku
uyandrabilir, bylece onlar saygl ya da korku dolu bir mesafede tu-

tabiiirdi. Bu dnce elbette geri de tepebilirdi. Tm yabanc dman


lklar bir ekilde kirlenme korkusuyla, esmer bir ten, dk ve gece ile
temsil edilen hastalk ve kirlenmeyle balantldr.
Yrtk prtk bir grnt acma duygusu da uyandrabilirdi, bu da
kmseyen baklarda grlen duygusallktan yansrd. ingeneler,
nemli gzlerle kendilerine bakan g a d je 'y t gler, ama onlarn paralann almaktan mutluluk duyard. Baz dilenciler elbette dilenmek zorun
daydlar, ama ou iin, zellikle de ocuklar iin bu ek bir gelir kay
na, biraz cep harl toplama ans, ayn zamanda para veren beyan
dan kendini gururla yaltm olmann kantlanmasyd. Dilenmenin
kendisi olmasa da bu davran, ne ocuklarnn g a d je *ye karmasn
ne de kolay incinen insanlar olmasn isteyen yetikin ingeneler tara
fndan yaygn biimde yreklendirilirdi. Tiran'daki ingeneler hibir
durumda dilenmezlerdi. Bu ii yapanlar, Jevgler diye anlan zavall
gruptan olan, kasabann merkezinde yaayan evsiz ocuklard.
Giysiler genellikle byklerden daha kk olanlara gemezdi, ilk
sahiplerinin ellerinde bile ok dayanmazlard, her eyden nemlisi kir
lenmeye neden olabilirlerdi. Dnyann pek ok yerinde, len inge
nenin giysileri sahip olduu br eyalarla birlikte yaklrd. (Ameri
kal sosyolog Marlene Swayin anlattna gre, bunun iin uygun bir
yol daha vard. ingeneler bu giysileri kuru temizlemecilere brakrlar,
bir daha da almazlard.) ingeneler yeni giysileri tercih ederlerdi, ama
ben Kinoda ikinci el giysilerin de rabet grdn kefettim. Duka
lardan ayrlrken, yanmda arlk yapacak hibir ey kalmamt. Ti
rtler, etekler, sa fralar, makyaj malzemeleri, sa tokalan, hatta
ayakkablar bile kzlara, zellikle de Drittaya vermitim. Bunu, Drittay brlerinden daha ok sevmemden dolay deil, ilerinde en ka
rarl, en byk ba belas o olduu iin yapmtm. (Eit bir datmn
ben ayrldktan sonra dzeltilecei akt.) Geen sonbaharda, dinsel
amal bir Amerikan dernei Kinodaki ingenelere, ok ihtiya duy
duklar paltolarla birlikte bir yn ikinci el giysi getirciiinde, bunlarn
ounu satmlard.
Geleneksel ingene erkeklerinin ou gibi, Jetann babas erif
de, hava ya da durum ne olursa olsun hep ayn takm giyerdi. Giyilen
takm, lime lime olana ve deitirilmesi gerekene kadar kullanlrd.
Bu alkanla ou ingene erkeinde zppece bir giyim zevki elik
ederdi. Gsterili kesimleri, sallanp duran uzun yakalan, parlak, iz
gili ya da puantiyeli kumalar severler, apka giymekten holanr, ks-

tekli saat kullanr, byk uzatp bir sr altn tak takarlard. Takm, gi
yilmekten ve yadan parlamaya baladnda, bu holarna giderdi.
Zengin olsalar, iki renkli boyas, arkada mcevherleri olan, Polonyada
eskiden kullanlan, Britanya ve Fransada hl kullanlan ar ssl
karavanlar andran, pezevenklerin kulland trden arabalar satn
alrlard. Parlak renkleri sevmeleri, gsterie merakl olmalar, bu gs
teri dknlnn altndan baaryla kalkmalar bakmndan, beyaz
adamlar tarafndan kendileri gibi uzun stire kle olarak kullanlan Af
rika kkenli Amerikallara benziyorlard.
Yine siyah Amerikallar gibi, haklarnda oluan ok yaygn, iftira
denilecek trden kalplam dnceler yznden ac ekmilerdi.
Tembel ve iten kaan insanlar olduklar dnlmekteydi. Gerekte
ingeneler her yerde, komularndan daha alkan olmasalar da daha
enerjiktirler, nk her zaman hzl davranmalar gerekmitir. Doru
olan bir ey varsa, dk cretli dzenli ilerden genellikle uzak durup
daha bamsz ve esnek ileri tercih ettikleridir. Kinostudiodaki sa
bunlu avluda st ste yl duran Stanbuli frnlan bunun bir kanty
d, burada ie yaramaz szc daha ok mterilerle ya da belki de
beyaz frnlarla ilgili bir deyim olabilirdi.

D. KONUMAYI RENMEK
Marcel gibi dilbilimcilerin Romancay neden bu kadar ok sevdikleri
ni anlamak hi de zor deildi. Jan Yoors da bu dilden ve yaamdan b
ylenmiti. On iki yanda Antwerpteki burjuva evinden ayrlm, ai
lesinin izniyle bir grup gebe Lovara ingenesiyle gezmeye bala
mt. Yoors onlarla birlikte gezerek ya da konaklayarak alt yl geir
miti, 1940ta onlar terk etme zaman geldiinde zntye kaplmt.
Artk kendimi, havadan sudan konumalar iin elverisiz olan yabani,
eski Romanca ile ifade edemeyecektim. Romanlarn etkili, iirsel,
esnek ifadelerini, yaratc kssalarn kullanamayacak, bu dilin snrsz
younluk ve retkenliinin keyfini karamayacaktm. Yal Bidika
bir kez bize, Roman dilinin bys, arl ve katksz younluuy
la dolunayn gkten yere indirili efsanesini anlatmt. nsann buna
inanas geliyordu.
Roman bir aileyle birlikte yaamann bana onlarn dilini renme an64

s vereceini dnmtm. Oysa Dkalarm bir konuu olduum iin,


Romanlarn grg kurallar yznden herhangi bir ey yapmaktan al
koyuluyordum. Yararl bir ey yapmak iin her ayaa kalkmda Be\
yani Otur! denilerek engelleniyordum. Bu anlamda dierlerinin ara
snda fahri bir erkektim, rnein kadn ve ocuklardan nce erkekler
le birlikte yemek yiyordum. Kadnlar alrken oturup seyrediyor, es
kizler izip defterime notlar alyordum. Okumak diye bir ey olamaz
d. Okuma eylemi Dukalar endielendiriyordu. Ak bir kitap grdk
lerinde akn bir ifadeyle So keres? (Ne yapyorsun?) derlerdi. Sanki
herhangi bir sessizlik ya da durgunluk, dermanszln y ad a depresyo
nun iaretiymi gibi bana ounlukla indiian? (Skldn m, yorgun
musun?) diye sorarlard. Gebe olan ya da bir zamanlar gebe olan
topluluklarn ou gibi ingeneler de okumakla ilgilenmezdi. Okurya
zar Romanlar bile (ki her yerde aznlktaydlar) hibir ey okumazlar
d.
Lili bir bori deildi, bu yzden amar ya da bulak ykamazd,
btn testileri ve dzinelerce gazoz iesini taze ime suyuyla doldur
makla, kahve kavurup tmekle grevliydi. Etrafa yayd kahve ko
kusuyla, yanma gelip avludaki basamaklardan birine oturur, ayakucuna da teneke bir tepsideki kahve tanelerini koyard. Elinde neredeyse

Akam yemeinden nce bir akaya glerken: Kako, Leta, Spiuni, Viollca, Marcel, Jeta,
Liliana ve Nuzi, Kinostudio'da n avluda. {Tiran, 1992)
F5N/Beni Ayakla G m n

<5

her zaman yannda tad cilal pirin tc olurdu, bu tc,


kaklar dolusu kahverengi tozun itinayla retildii uzun bir karabiber
deirmeninden baka bir ey deildi. ocuklar uykulu gzlerle sessiz
ce oturup incir reeli srlm ekmeklerini yerken ben de onlara bil
mediim szckleri sorardm. Bu benim iinrTdi. Romanca renme
abalarm bir aile projesi ve elencesi haline geldii iin anslydm.
Bana sorulan her sorudan, hatta uzunca bir sre iin, sylenen her
szckten sonra So? (Ne?) diye sorar ve iyi bir ipucu beklerdim. So so
rusu, birok yant verilebilecek kadar belirsiz bir soruydu grnd
kadaryla, verilen yantlarn hepsi de ok gln oluyordu. Kk Spiuniden yal adam erife kadar btn aile gzlerinden yalar gelene
kadar topluca kahkahaya bouluyordu. Bu iyi ruh hali benim dil ders
lerimin sreceini ve daha az denetim altnda tutulacan gsteriyor
du.
Merakl g a d je *yi yanl bilgilendirmek kkl bir ingene gelene
iydi. Geleneklerinin, hatta belli szcklerin yabanclardan gizlenme
si, ingeneler arasnda, ciddi biimde koruyucu bir tre ilevi gryor
du. Ayn zamanda artk iyice yerlemi bir elence biimiydi. 1776 y
lnda Windsor fuarnda Jacob Bryant adl bir antikac tarafndan ngi
liz ingenelerinden alnan en eski szlklerden birinde baba szc
nn karl ming olarak grlmektedir. (Minge Britanya argosuna
Roman dilinden gelmitir, iki dilde de ayn biimde telaffuz edilir ve
kadn cinsel organ anlamna gelir.)
Dkalar bazen byle bir amalan olmad halde beni yanl bilgi
lendiriyorlard. Birok durumda bana Arnavuta szckler sylyor
lard. ki dilli olmalarna karn, ounlukla ikisini birbirinden ayramyorlard. Konutuklar dil de aslnda kark bir dildi. Aile yeleri
nin bana bir eyler retmeye (ya da bana ulamaya) almas bile on
lar hakknda bana bir eyler anlatyordu.
Lili ok neeliydi, sanki tm bunlarn bir ocuk oyunu olduunu,
benim her an yetikinlerle birlikte Romanca sohbet etmeye balayaca
m sanyordu. Onun ilgisini uyandran, kulland tek ngilizce sz
ck Okey di, bunun dnda boazdan gelen garip bir ses karyor,
sandnzn tersine hayr deil evet anlamna gelen, Amavuarn ve
Bulgarlarn kulland bir jest kullanyor, ban hzla iki yana sallyor
du.
En kk olan Artani, ou utanga insann yapt gibi hem ok
hzl konuuyor, hem de neredeyse kafasn hi kaldrmadan konutu

u iin sylediklerini durmadan tekrar etmek zorunda kalyor, bu yz


den benimle konumay kendisi iin daha da byk bir azap haline ge
tiriyordu. Bunca hayat tecrbeme ramen (sonuta Amerikadan bura
ya kadar seyahat etmemi miydim?) onlarn dilini anlamaym kabul
edemiyordu. Tek bir tmceyi anladmda, dillerini artk rendiimi
varsayarak dierleri gibi, konumaya devam ediyordu. O Babo'nun
zm, zor szckleri Arnavutay a evirmekti. Ben bir gadjiy dim,
onun mantna gre elbette gadje dilini konuabilirdim. Jetamn, ya
naklar durmadan kzaran gzel kz kardeinin uygulad teknik ise
kendisi kadar zarifti. Szckleri sylemek yerine, hi ses karmadan
dudaklarn oynatyordu. erif ile birlikte avluyu sk sk ziyaret eden
bouk sesli amcalar Kako ise szcklerin anlamlarn bararak anlat
maya alyordu.
Gen kuzenlerden biri olan kelgim, benimle Amerikan aksanl ol
duunu dnd bir Romanca ile konumaya alyordu. Bunu bi
liyordum, nk bana kendisi sylemiti. Kalasn oynatan ve sala
rn tarayan Elvis taklitlerine ramen bunu anlamam imknszd. Nicu
byk bir oyuncuydu, zaten yalnzca kalabalk olduunda bize katl
yordu, mstehcen akalarn ba sorumlusu oydu. Hibir zaman uzun
kalmazd, bahe kapsndan kmadan nce omuzlarm titretip kalalann dndrr, bir Trk dansz gibi gbek atard. Nicunun bu akala
r sevimliydi, onun gibi pek fazla kii yoktu. ingene erkeklerin ou,
aka yollu da olsa mao grntlerini tehlikeye atmaktan ekinirdi.
Jeta onu azarlamaya alrd. Ona bengalo yani eytan derdi, ama
bunu, insanlar gldren birine sylenen, gzle grlr bir hazla sy
lerdi. Dierlerinden biraz daha fazla sevdii ilk oluna kat davranmak
onun iin zordu, bunu herkesin iinde ak kalplilikle kabul etmiti.
(Nicunun byk bir cazibesi vard, ocuksu ekicilii, ne ortanca o
lan Nuzinin huysuz, eytanca cazibesine, ne de hassas, sklgan Artanininkine benziyordu.) Jetamn yz bir saniye iinde dehet saan
bir cadnn yznden tatl bir bykannenin yzne dnebilirdi, bu torunlann deneenebilmesi ve rahat iindi. ki durumda da hi kimse,
hatta ben bile onu yanl anlamaya yeltenemezdik.

Roman dilinde az sayda szck vardr, bu kstllk da Roman dilini


konuanlar becerikli olmaya zorlar. rnein, solunga iin kulak
derler, depremi de yle tanmlarlar: / phuv kheldicts, yani Dnya

dans etti. Trkede olduu gibi hem sigara imek hem de iki imek
(birbirinden ayrlmayan iki nemli meguliyet) iin tek bir szck var
dr: Piav. orro, hem yoksul hem de kt anlamna gelir. Tehli
ke ya da sessizlik iin hibir karlk yoktur. (Baz Romanlar, Slav
dillerinden alnma strdzno ve mirnimos szcklerini kullanrlar.)
Britanya bir dilbilimci ve ingene uzman olan Donald Kenrick,
skpte bir Roman tiyatro grubu olan Pralipe iin R om eo ve Juliet7i
evirme cesaretini gstermitir. Londradayken bana balkon sahnesi
iin yapt evirileri gstermiti.
Romeo

Dur, u pencereden szlen k da ne?


Evet, oras dou, Juliet de gnei!
Yksel ey gzel gne, ldr u kskan ay,
Bak nasl da sararp soluvermi Tanra kederden
Sen ondan ok daha gzelsin diye.
Kskand iin vazge ona ballktan,
Sayrl ve toydur bakirelik giysisi.
Soytarlar giyer bunlar ancak
Sen kar bu giysileri, at zerinden.
Romeo
Achl Savo dud si andi kajafiliastra?
O oriento si thai Juliet si o kham.
Usti iacho kham kai mudarel o chomt,
nasvalo thai parno si o chomut thai na mangel ke tu - leski
kanduni - si po-iachi iestar.
Lesko uribe si zeleno thai nasvalo
sade o dinile uraven pes andre, chude ie.

Yeniden dilimize evrildiinde u anlam vermektedir:


Romeo
Ah! u penceredeki k da ne?
Evet, oras dou, Juliet de gnei.
Yksel iyi gne, ldr u ay,
Seni istemeyen hasta ve beyaz ay
Sen ondan ok daha gzelsin.

(Donald kskan iin Romanca bir szck bulamamtr, bu yzden


Romancada ne ay ne de onun hizmetisi olan gne kskan olama
maktadr.)
Giysisi yeil (ya da mavi) ve hastalkl
Yalnzca soytarlar byle giyinir
Sen kar at onlar.
Burada iler iyice karmaktadr. Romeonun konumas yle iler
ler:
Amma da yzszm, konutuu ben deilim ki.
Tm gklerin en gzel yldzlarndan ikisi,
Yalvaryorlar onun gzlerine ileri olduundan:
Biz dnnceye dek siz parldayn diye.
Kenrick, Romancaya yle evirmiti:
Na tromav. Na kere! mange durna.
Dui lache cerhaia anda hodlipen
si len buti cverthane - mangen lake jakha
te dudaren ando engo than
zi kai aven palpaie.

Yeniden dilimize evrildiinde:


Nasl cesaret edeyim? O benimle konumuyor.
Bulutlarn arasndan iki iyi yldz,
Baka yerde ileri olduundan, onun gzlerini istiyorlar.
Kendileri yerine k versin diye,
Onlar uzaklardayken.
Sylendiine gre bu oyun ok baarl olmu; son olarak Pralipenin
bu oyunla Almanyaya turneye gittiini duydum.

Btn diller, kendilerini baka dillerden alnma szcklerle geniletip


glendirirler, ama hibir dilde Romancadaki kadar ok yabanc sz
ck yoktur herhalde. Bunun nedeni Roman dilini konuan insanlarn
ok sk lke deitirmeleri ve yaz dilinde ortak bir dil belirlenmemi

olmasdr. Ev ve aile oca ile ilgili, ounlukla da Hint kkenli birok


yerli szck yzyllar boyunca korunmutur, teorik olarak otak dil
leri varsaylan Roman dilinin birok lehesi (yalnzca Avrupada yak
lak altm iehe vardr) tarafndan paylalanlar da bu szcklerdir.
Daha yaygn olan ise dilin ruhu, ya da zellikle, abartl, dost canls,
an duygular ifade etmeye olan yatknlyd. Dilin canl bir ekilde
kullanm ok nemliydi ve zgn imgelere byk deer verilirdi. An
latlan ey, hibir zaman nasl anlatldndan daha nemli deildi; iyi
hikye anlatanlar topluluun saygn yeleri kabul edilirler, hayalet hi
kyeleri, peri masallar, sonu gelmez hikyeler ya da bilmecelerde uz
manlarlard.
Eski Hint soneki pen in eklenmesiyle Romipen, yani ingenelik
gibi soyut szckler tretilebilir, ya da soyut szckler br dillerden
alnabilirdi. Aslnda Roman dilini konuanlarn byle byk kavram
lara, kapsayc szcklere ihtiyac yoktu. Bu genellemeler olmadan da
dil, ayrnts bol, somut imgeleri olan, szcklerini yaratc biimde
kullanan bir iir gibi akyordu. Seni seviyorum iin (spanyolcada
olduu gibi) Seni istiyorum deniliyordu, ama Seni yerim ya da
Gzlerini yerim" de en az bu kadar sk kullanlyordu. Yzn ye
mek istiyorum (ya da Azn yemek istiyorum, nk yz ve
az iin ayn szc, muj szcn kullanyorlard) ise birini p
mek istediinizde sylenen bir szd.
Sert nszlerin bol olduu bouk ve grtlaktan kan bu dil, zel
likle yal, derinden gelen ve ttnden dolay kslm bir sesle konu
ulduunda allmadk lde etkiliydi. Yeni politik bir dilin ortaya
kmakta oluuna karn, Romanca genellikle iletiim kurmaktan ok
duygular anlatan bir dildi, yani fikir alveriinde bulunmaktan ok
(naslsa ou durumda herkes ayn fikri paylayordu) toplumsalla
may salayan bir dildi.
Jetann tarz kendine zgyd. Kaba ve glnt, olmadk eylere
beklenmedik imgeler uyduruyor, ayn zamanda hem korku hem de iro
ni uyandrabiliyordu. Bir gn avluda oturmu on yandaki Civan iin
uygun olabilecek gelinler zerinde konuurlarken, birisi aka yollu be
ni nermi, bunun zerine Jeta ciddiyetle u soruyu sormutu: Bir
gaji neden iyi bir bori olamaz?. nk bir gadji kendi gzlerini d
ar karmay beceremezdi. Jetann yantnn ilk anlam, bir ingene
kzyla karlatrldnda bir gadjTnin bu rol iin gereken eitim ve
duyarlktan yoksun olduuydu. Ama Jeta ayn zamanda byle bir ka-

dinin hi elenceli olmayacan anlatmak istemiti, nk birinin


gzlerini dar karmas, orgazm iin kullanlan bir Roman deyiiy
di.
ingenelerin, cinsellik ve kadn vcudu konusundaki tutuculuklar
gz nnde bulundurulursa, Jetann az son derece bozuktu. Bu yet
kiyi, det dnemini geride brakm bir kadn, bir bykanne olmasn
dan alyordu. Tuzlu olanlar amura, holanmad kadnlar iin kul
land bir szd. te yandan, bir yeri beenmise (rnein kasabada
alm bir yeni kafeterya iin) yle derdi: O manua khelaven tut
yani nsanlar seni dans ettiriyor. Eer biriyle konuurken ocuklar
ayana dolap onu rahatsz ederse ocuklara barrd: Gznze
ieyeceim imdi! ya da Barsaklarnz m dald? Gerekten ok
sinirlenmise yle derdi: Te bisterdon tumare anctva! yani Adlar
nz anlmaya! Kzyormu gibi grnmek onun tarzyd, bu da herke
sin houna gidiyordu.
Tatlya dkn olmayan tek bir ingene tanmamtm. Tuzlu, bi
berli, sirkeli ve salamura yiyeceklerin baxtalo , yani ans getiren yi
yecekler olarak anlmasna karn, but guli , yani ok tatl eylerden
holanyorlard, benim tuzluya ya da ekiye (bualo) olan dknl
me ise arm ve isyan etmilerdi, Arnavutlukta eker bir lkst, Jeta benim eker istemeyiimin bir zveri olduunu dnmt belki
de. Bir konuun byle davranmasn ise ho gremezdi. Bir sabah ye
meye hazrlandm yourdun iine tepeleme eker dkt, artk iyice
kzmt. Nerede bym bu kadn? der gibi ban sallad. Aslnda
yle demiti: Bu yourdu eein kna srsen at gibi koard. Ona
gre yourt bu kadar ekiydi.
Ayn zamanda her eyden sonra M aallah deme alkanl vard.
Jeta bunun nedenini syle aklamt: Yeni domu bebeinin ok
tatl olduunu sylediin kiinin, senin aslnda iinden gebeesice de
mediini anlamas iin sylenir. Bu yararl bir nlemdi. Kalbinin te
miz olduunu gstemezsen, kt bir ey olduunda bu senin suun
kabul edilir. Edepsiz, kaba ve sarslmaz biimde batl inanlyd.
akaclk, Kinoda kadnlann tekelindeydi. Erkeklerin kulland
deyimler, atalardan bu yana sregelen nemli bir eyi ya da ataszleri
nin bilgeliini anlatmak amacyla, gereklerin skc ve monoton bir
ekilde dile getirilmesinden ibaretti. Jetanm bouk sesli amcas Kako,
usanmak bilmeden byle can skc eyleri tekrarlar dururdu, her za
man bir forml vard; Ksrak yolda nasl tepinirse, gen e de ayn

ekilde penis ister. Bu szn arkasndan da bayla sylediimi onay


lard.
ingenelerin dile olan mehur yatknlklar Kinostudioda her za
man hissedilmiyordu. Daha ilk aamada, benim ismimle ilgili bir zor
luk yaamlard. Romancada i, annede yani i dapda olduu gibi dii tanmlkt, eril tammlkta olduu gibi (O Kako) zel isimlerle de kul
lanlyordu. Bu yzden Isaberin bandaki i onlarn kulana dii
tanm lk gibi geliyordu, bylece benim adm Zabella, Zabade, Zabe
son olarak da yalnzca Za oldu.
***
Gnler ve haftalar birbirine karyordu. Bunun nedeni belki de bana
hibir zaman haftann gnleri ya da aylar iin hangi szckleri kullan
dklarn sylemeyileriydi, bu konuyla ilgili sorduum her soru alda
tc sorular olarak deerlendiriliyordu. ocuklar, halta boria, bu soru
lan yantlamalar iin sktrldklarmda, zellikle aylar konusunda
zorlanyorlard. Mevsimler kolayd. Yalnzca iki tane vard. Yaz ve k,
scak mevsim ve souk mevsim. Hibir gn dierinden farkl deildi
(bunun nedeni mevsimin yaz olmas deildi. Farkl olan tek ey on ya
ndaki Civann okulunun alyor olmasyd). ocuklardan hibiri sa
atin nasl syleneceini bilmiyordu, hibirinin kolunda saat yoktu (be
nim saatimi takan ve zamanla tuhaf biimde ilgilenen Nuzi dnda.)
Yalan ilerlemi yetikinler okumasn bilmiyorlard, daha gen olan
lar ise ocuklar gibi heceliyorlard; kimse doru drst yaz yazamyordu.
Dukalardan ayrlmdan bir yl sonra onlardan bir mektup aldm.
Yallarmki gibi titrek grnl ya da ocuklarnki gibi acemice atl
m imzalarla kapl bir kartt bu. Altnda hibir dilde olmayan birka
satr vard; bunlar bu karton parasna mektup grnts kazandryor
du, orada bulunmalarnn nedeni buydu.
Ne bir gazete, ne radyo ve elbette ne de kitap vard; ounlukla iz
lenmese de televizyon her zaman akt, grntler hareket etmekte
olan bir arabann camndan geen grntler gibiydi. Tirann kenar
mahallelerinde, elbette yalnzca Sicilya yapm can skc dramalar ya
da Amerikan kilise gruplar tarafndan finanse edilen ve insanlar dine
davet eden aptal pembe diziler izlenebiliyordu. Aralarnda yaadklan
Arnavutlarn oundan farkl olarak, ingeneler dnyada neler olup

Beno'nun kamyonu StanbuliHden dnyor. (Kinostudio, Tiran, 1992)

bittiini bilmiyor ve yine Nuzi dnda, merak: da etmiyorlard.


Bazen de merakl olmadklarndan deil, inceliklerinden kendileri
ni kstlayp bir ey sormuyorlard. Aile yaantsyla ilgiliydiler. Sanki
onlar tanyorlarm gibi kz kardelerimin, erkek kardelerimin, aile
min ve kuzenlerimin hatrn soruyorlard. Etrafta erkekler yokken o
cuk bytmekten ve nasl iyi bir e olunacandan sz ediyorduk. Du
kalarla birlikteyken otuz yama basmtm. Elbette bunu drt gzle
beklemiyordum, ama benim iin yalnzca bir i ekiten ibaret olan bu
konu, onlar iin son derece zc, hatta endie vericiydi. Oraya ilk git
tiim gn, yirmi dokuz yanda olmama ramen hl bir ocuum ol
madn rendiklerinde, kendisi on ocuk annesi olan puri daj beni
avutmak istercesine srtma vurmutu. Kesinlikle ksrdm. Bu, neden
bir kocam olmadn, daha da kts, neden dnyay dolap Arnavut
lu c a geldiimi, Tanr akna, neden ailem ve arkadalarmdan uzakta
tamamyla yabanclar arasnda yaadm aklyordu. Onlarn bak
asndan hangisinin daha byk bir znt kayna olduunu syle
mek zordu. Onlar arasnda oluumun baka bir aklamas olamazd.
Tantm btn ingeneler hakkmda benzer eyler dnyorlard,
beni yeniden aclara bomamak iin de bana bu konuda bir aklama
yapma ans vermiyorlard. Benim hayatm bir trajediydi, yle olduu-

nu anlamlard, ama zamanla bana yaknlk duyabilirlerdi, bunu da


bana hissettiriyorlard. Zaten onlar da bir zamanlar dnyay dolama
ya yazgl deiller miydi? Onlar da Arnavutluka mahkm edilmemi
ler miydi? (Hayattan boyunca orada yaadklar dnldnde, Ar
navutluk hakkmdaki aldrsz nesnellikleri artcyd. Kendilerini
Arnavut kabul etmedikleri iin blgesel bir hastalk olan etnik milli
yetilikle hibir ilgileri yoktu.)
Drittann bu tr eyleri dnmeye zaman yoktu. ok daha nem
li baka eylerle ilgileniyordu. Dritta ayn zamanda ailenin iletiim ku
rulmas en zor yesiydi, nk onun Kabuci lehesi Trke szckler
le daha fazla bozulmutu. Yine.de kar konulmaz kararllyla bir
retmen gibi baskn kyordu. Trampa , yani takas dilini ondan ren
mitim. Szck daarc, bluz, etek, tarak, sa fras, ruj, rimel,
ayakkab, earp, snger, sabun, kurdele, ine, sa band, ve kendini sa
vunmak iin rendii yzk, bilezik, kpe gibi szcklerden oluu
yordu. Dritta, ngilizce renmek istediini sylemiti, her eyden n
ce bu bir trampa , bir takast. Ben de retmeye baladm: Adn ne?
Benim adm Zabe, ve daha birok tmce. Yalnzca gld ve su altn
da konuuyormu gibi tuhaf sesler kard. Bir eit mikrofon olarak
kulland telefonda yetikinlerin konumasn taklit eden on drt ay
lk yeenime benziyordu.
Hem birbirimizin dilinden hi anlamadmz, hem de benimle il
gili pek ok ey ona tamamen yabanc olduu iin derslerimiz ok zor
ilerliyordu. Birinin davranlarm anlamyorsanz konumasn anlama
ansnz da dktr. Yabanclmn neden olduu yaltlmlk beni
artyor, bu yabanclk karsnda sergilenen koruyucu davranlar be
ni derinden etkiliyordu. Bir kez, tam poet ayn zerine su dkmek iin
kaynayan aydanla eildiimde, Dritta atlp poeti ekti. Poeti ku
rumas iin eteine srerken Islatacaksn, diye beni azarlad. imdiye
kadar hi poet ay grmemiti - acaba ne olduunu dnmt? Bel
ki de bir bouquet garni , yani lavanta kesesi olduunu dnd eyi
kibarca kurtarmaya alyordu (geri bu tip kokulu ve ksa mrl
. eylerin Amavutluka gelebildiini dnmek imknszd). Bir kere
sinde arabada, Gimi'nin yannda nde oturan O Babo da etrafn kor
kun biimde dank olduundan yaknm, Giminin burasn topla
mas gerektiini sylemiti. Emniyet kemerlerini yerlerinden karma
ya alarak Bu ipler de ne byle? diye sormutu kzarak. zel ara
balar gibi bu tip gvenlik aletleri de Arnavutluk iin bir yenilikti.

Hibir ey Zabade nin gnde iki kere dilerini fralamasndan da


ha ok ilgi uyandrmyordu. Bunu abartl ve tuhaf buluyorlard, o
cuklar anneleri onlar kovalamadan nce ekine ekine di frama do
kunuyor, yuvasndan dm bir ku yavrusunu okar gibi ekingen
bir tavrla bu zel aleti elliyorlard.
Tuvalet, uyduruk menteelerle tutturulmu yayl bir kaps olan bir
dolabn iindeki bir delikten ibaretti. Kap arpyor, ama kapanmyor
du. Lavabo niyetine yer hizasnda tkal bir gider vard, omuz yksek
liindeki bir kntda srekli Liliana tarafndan doldurulan bir teneke
su dururdu. Bu yzden di fralamak, herkesin gz nnde yaplan
bir eydi. Takma. adlarmdan biri dand, yani di szcnden gelen
Dandiydi. Gerektiinde (genellikle haftada bir kez) onlar da dilerini
lon' la, yani kaln tuzla ovuyorlard. Dilerini ss olsun diye altn, g
m ya da iki renkli kaplamalarla gizlemedikleri srece, yerel nfusun
geri kalannn tam tersine, btn ingenelerin gzel, gl ve beyaz
dileri vard.
Yine de O Babonun tra olmas daha ok rabet gryordu. Her
sabah Behet, tra fasln olabildiince uzatyordu, sanki her gne
kendisiyle ilgilendii birka saniye, hatta belki de bir dakika daha ek
lemek ister gibiydi. ocuklar iin byk bir gsteriydi bu; O Babo
iinse, Arnavutlukta olduka bol bulunan bo zaman doldurmann bir
yoluydu, siz erkeklerin hepsi bunu yapmak zorundayd, hepsi de
farkl dzeylerde caka satarak bu ii yapyorlard.
O Babo, kilitli kutusundaki aletleri birer birer dar karrd. Bir
tra fras, iinde sabun olan bir tra tas, alr kapanr bir ustura.
zerinde sabah kostm; izgili pijama alt ve haki renkli asker tir
t, bu aletleri getirmek iin eve kez girip kar, her birini sanki na
rin bir porseleni tayormu gibi on parman kullanarak titizlikle ta
rd. Her sabah uzun sre bir berberin kesi haline gelen avludaki
kntya btn aletler yerletirildikten sonra, Behet, en nemli aleti, knlm olan zel tra aynasn almak iin son bir kez eve girerdi. Ayna
nn krk paralanm drmemeye alarak, cam ak avular iinde
yeni pimi bir kek gibi tar, izgi filmlerdeki hrszlar gibi komik
admlarla yrrd.
Behetin tuvalet seti, komunun aacnn atal biimli bir dal
zerine kurulurdu. Aa lyd, ama genlik gnlerinde gnee uzan
mak iin delip getii imentonun iinde hapsolmu olan bu dal hl
ayaktayd. Behet, aynasn bu atala byk bir zenle yerletirirdi.

yice yerletirip saa sola oynattktan sonra, iki parmayla salam


olup olmadn kontrol ederdi. Aynadaki para para olmu yansma
sna bakarak, yumuak, sevecen ve cesaret verici bir tonla fsldard:
Sakn deyim deme, kk surat... Ayna her sabah yine de birka
kez derdi, Behet onu her seferinde yakalard, neeli olduu zaman
larda elinin tersiyle yakalar, onu atalna geri koymadan nce Oppa!
ya da Hoppah! gibi bir zafer l da atard.

E. KASABADA
Jeta, sylediine gre srf bykbabasnn lmekte oluu nedeniyle
gereklemi olan evliliinden hi memnun deildi. lmeden nce
torunlarmn evlendiini grmek istiyorum, demiti bykbabas.
deal olmasa da Behet (yirmi bir yanda kadn skitmiti) bu i
iin uygun grlm ve mesele orada kapanmt. Jeta nadiren surat
asard, hibir zaman da kendine acmazd, tm bunlar iin pek zaman
da yoktu, ama kendisi hakknda, gl ve son derece komik bir maz
lum imgesi yaratmt. Jeta, hl ocuklarn evliliklerini ayarlamann
gereine inanyordu. Sorun bu deildi. Sorun, Jetamn yiiksek tondan
fsltlarla syledii gibi Behetti. Asl sknt veren eyse Jetanm
byle bir yaant iin fazla zeki, bu durumu anlayacak kadar da akll
olmasyd,
ingene kadnlar arasnda m odem hastalklardan birine rastlamak
neredeyse imknszd, deneyimleri genellikle ok kstlyd. Jeta, br
ingene kadnlardan farkl olarak ok zekiydi. Tavuklar kadar rahat ve
kaytsz Behetle karlatrldnda, Marcelin etkisi altnda kalm,
Romanlarn mcadeleleriyle ilgili yeni dncelerden heyecanlanan
bir kadnd. Geni ailesinin iinde yalnzca onun baz dnceleri var
d, bu dnceler de onun dengeli davranlarn tehlikeye atyor, Beh
etin avlusundaki yaanty bir kenara brakn, Arnavutluktaki yaan
tya bile katlanmakta zorluk ekmesine neden oluyordu.
Bir sabah, Behetin gnlk tra faslnn beni bile skmaya bala
d bir anda Jetay biraz dolamaya kasabaya gtrdm. Alveri
yapmak zorunda olmadmz iin ylesine yryp dnceli bir bi
imde yaamdan bahsettik. Karargh olan avluda, otuz yl boyunca
gnlk ilerini yerine getirmi, ocuklarn bytp evlendirmiti. o
cuklarnn evlilikleri bile onu utandrp hayal krklna uratmt,

nk bu iler genellikle anne ile bykannenin ilgi alanna girerdi.


Oullan birer birer kendi setikleri kadnlar kararak ya da hamile b
rakarak, Jetamn onlar iin uygun bir kzn ailesiyle zenle ayarlad
pahal evlilik planlarn mahvetmiti. Hibir zaman tatile kmamt,
oullar iin mstakbel bir gelini grmek zere gneye yapt bir iki
gnlk (beyhude) yolculuklar dnda Kinostudiodan hi ayrlmamt.
Floket denilen bir dkknn nnde durduk. Floket de ne? diye
sordum. Dkknn vitrini botu; ieride grdklerime de bir anlam ve
rememitim. Suni deri kapl bir dii koltuu ile ii doldurulmu eski
bir koltuk, briketlerle ykseltilerek, ayn duvara bakacak ekilde yan
yana yerletirilmiti. Tezghn zerinde belki de 1940lardan kalma
pasl bir alet vard. Eski model bir mutfak robotuna benziyordu. Krom
kaplamayd, krk be santim yksekliinde ve mermi biimliydi. Bu
tuhaf aletten atlak plastikten bir sr hortum uzanyordu, her birinin
ucunda da mandala benzeyen bir ey vard. Buras bir gzellik salo
nuydu!
Jetay ieri srkledim. Arbal grnmeye alarak ellerini n
lerinde kavuturmu, beyaz nlkler iindeki derli toplu iki gzellik
uzman derin lavabolarnn yannda duruyordu. Duvarda elyazsyla
yazlm bir kat vard. Twalet com plet (manikr, pedikr, sa tuvale
ti ve makyaj) karlnda otuz cent alyorlard, ama ne yazk ki hi
aletleri yoktu, ne bir trnak trpleri ne de makyaj malzemeleri vard.
Bizden zr dilediler. Pencereden grdmz, tezghtaki eski alet
buharla alan bir bigudi stma makinesiymi meer. Etrafa yaylm
mermi kovanlarna benzeyen, telden tutturucular olan kurun bigudi
ler de bunu doruluyordu. Bu aleti yllardr altrmamlard. Marka
s yazmayan, plastik bir iede duran, yeil bir deterjan gibi grnen
bir sv da olsa biraz ampuanlar vard, ben de sam ykattm. Jetay
flo k e t te martmay umuyordum. nemli bir ey deildi, ama sann
ykanmasn kabul ettiinde ok heyecanlanmtm. Ne de olsa san
bir gadji ykayacakt. Jeta'y hi bu kadar rahat grmemitim, iki gen
gzellik uzman slak kafalarmz outururken o dii koltuunda
kendi kendine arklar mrldanyor, tepeden bakan bir edayla 1980lerin ilk yllarndan kalma bir Sovyet gzellik dergisinin sayfalarm e
viriyordu, Kaamamz yznden akam yemei gecikecek ve Jeta
Behetle banacakt, ama o buna aldrmyordum Hl/7oef'ten kalma
kurun bir bigudim var. Sanki yzyllardr denizin dibindeymi gibi
paslanm, st madeni kalntlarla kaplanma, ne ie yaradn tah

min etmeniz zordu.


Canlanm olarak evin yolunu tuttuk. Tirann orta yerinde, k
m, yanm, yamalanm ve terk edilmi dzinelerce dkknn
nnden getik. Daha sonra eyalet doum hastanesine geldik. Jeta, to
taliter dnemden kalma kasvetli ve grkemli binann nnde durdu,
elimden tutup beni ieri ekti. Ge kalm olmamz nemsemiyordu,
bu kesinlikle grmem gereken bir eydi. Danma masasn geti, kim
se soru sormak iin onu durdurmamt. Jeta sanki orann sahibiymi
gibi davranyordu. Lo kl uzun koridorlarda sessizce yrdk.
Sar fayans deli duvarlar, Nuh Nebiden kalma elik yataklar,
gizlenmeye allmayan iniltiler, ekilmez pis bir koku. Buras, zer
lerinde paavraya dnm, kahverengiye alan gecelikleriyle etrafta
dolaan, yerde melmi duran, ya da koridorlarda gezinen kadnlar
yznden on dokuzuncu yzyldaki bir akl hastanesine benziyordu.
Yeteri kadar yatak yoktu. Yalnzca dourmak zere olanlar, douranlar
ya da ameliyat geirmi olanlar yataktaydlar. Bir srada alt tane ol
mak zere bir odada on iki yatak vard. Doumlarn, krtajlarn ve ka
dnlarn lk la bard her trl operasyonun yapld blm,
br hastalardan yalnzca bir paravanla ayrlmt; koridorda sralarn
bekleyen korkmu kadnlar ise bu blmden yalnzca birka metre
uzaktayd. En azndan hastane koular Sovakyadaki gibi, bir oda
ingene kadnlara, bir oda da gadjo ya olmak zere ikiye ayrlmamt.
Orada alan doum uzmanyla grtk. Penisilin bazen vard,
bazen yoktu. Birka aydr hi anestezik yoktu. Ultrasonun ne olduu
nu bilmiyorlard, hastanede yalnzca iki kuvz kalmt. Hastanenin
buzdolaplar ve ilerindeki ilalarla birlikte nc kuvz de geen
hafta alnmt. Salk Bakanlnn kendi binas da tahrip edilmiti.
indeki merdivenleri bile almlard.
On sekiz yldr bu koridorlarda alan Dr. Viollca Tarca gre tb
bi adan her ey, nceden olduundan daha ktyd. Yine de iyimser
di. Hocann dneminde (Hoca Arnavutluksun salk hizmetleriyle gu
rur duyard), doum kontrol yntemleri ve de elbette krtajlar yasal
deildi; bu yzden kadnlar kendi kendilerine krtaj yapyorlar, daha
sonra tedavi iin hastaneye geliyorlard. O zamanlar bu nedenle hasta
neye gelen 978 hastadan biri lyordu, hastaneye gelmeyenler arasn
daki lm orann kim bilebilirdi ki? ounda kalc arlar ve yinele
nen enfeksiyonlar ba gsteriyor, kimileri reme organlarn bir daha
hi hamile kalamayacak ekilde sakatlyordu.

Artk doktorlarn krtaj yapma izni vard. Yine de Dou Avrupada


nceden yasalarla engellenen tm yeni zgrlkler gibi (rnein basn
zgrl), bu zgrlk de ara-gere eksildii yznden gerekletirilemiyordu. Doum kontrol aralar yasak deildi, ama ortada bir ta
ne bile yoktu; hastanede yaplan krtajlar artk daha gvenliydi, ama
daha az ac verici deillerdi.
Darya kmak zere yrrken amarhanenin kapsndan ieri
baktk. Tepedeki kk endstriyel pencerelerden giren clz kla ay
dnlanan, yksek tavanl odada be kadn bir sra halinde alak lavabo
lara dizilmi, evdeki horia gibi amar tekneleri zerinde araflad itiliyorlard. Odann tasnda, mavi alev halkas zerinde kocaman bir
kazan vard. araflan kaynatyorlard. yice itiledikten sonra kadnlar
araflan iki elleriyle havaya kaldnp kontrol ediyorlar, sonra yeniden
kazana koyuyorlard. Pembemsi, tahta bir srkla yeni bir araf ekip
alyorlard. Her yerde kan vard. Yalnzca yaralardan ve kesiklerden bu
laan parlak krmz kan deil, koyu renk, jelatinimsi ve phtlam ka
dn kan da vard. Bu koyu kzl kan lekeleri ykanmakla kmazd. Da
ha bir hafta nce svire hkmetinin armaan olarak keten araflar
gnderilmiti, ama hastaneye varmasndan birka saat sonra alnmt.
Eve doru yrrken Jeta bana kendisine yirmi sekiz kere krtaj
yaptn syledi (bunu sylerken nc tekil ahs kullanmt: Jeta
yirmi sekiz kere ocuk drd)- Bu krtajlar, kaynatlm ve ikiye
katlanm, amar ipi olarak kullanlan bir kabloyla kendi kendine
gerekletirmi, sonra da iin geriye kalan ksmnn bitirilmesi iin
soluu ou zaman eyalet doumevinde almt. Dkalann evinde bu
nu nerede yapm olabileceini merak etmitim, orada yetikin bir ka
dnn sabilecei bir leen bile yoktu. Jeta bunu sorabileceim trden
bir insand, ama sormadm.
Bu tr korku hikyelerine Dou Avrupada sk rastlanyordu; Jetay dinledikten sonra nceden duyduklarm yeniden gzden geir
meye baladm. rnein, Rumen bir arkadan deneyimleri Jetannkilerin yannda olduka hafif kalyordu. avuesku dneminde Bk
rete, erkek arkada kapy gzetlerken o mutfak masasnn stnde
iki krtaj yapUrmt. Yine de onun bir doktoru vard, ya da gz ksm
lar oyulmu bir maske giyerek bu operasyonu gerekletirmeye rza
gsteren isimsiz biri. Arkadamn elinde o kiinin doktor olduuna
dair hibir kant yoktu, ama yaplmas gerekeni yapmt. lkini bir i
e viski, kincisini de bir karton Kent sigaras karlnda...

ereveli dn fotoraflar, zengin ya da yoksul, ingene ya da gadj e olsun, Dou ve Orta Avrupadaki her evd bulunurdu. Yeni evlilerin
neredeyse gerek boyutta baslm yzleri, arbal bir edayla ere
veden gznzn iine bakard. Bu siyah beyaz portreler (yalnzca ba
ve gsler, vcut hibir zaman grnmez), ounlukla rtula renk
lendirilir, her zaman tuhaf ,biimde yksee, tavandan otuz santim aa
ya aslr, sanki orada baklmak iin deil de evi gzlemek, artk bir
aile kurmu olan evli iftin tek gardiyan olmak, kendisiyle ilgili ilk
umutlan yanstmak iin orada dururdu.
Jetann dn portresi de duvarda aslyd, ama fotorafn tama
mn, ocuklarnn, torunlannn, hayvanlarn ipak fotoraflaryla,
hatta aalarn ya da bir nehir manzarasnn fotoraflaryla kaplamt.
Grmeye dayanamad kii, ona patronuymu gibi yukandan bakan
yakkl Behetti.
Modem fotoraf teknolojisi daha Douya ulamad iin, bu d
n portreleri yzyl sonundan kalma resimlere benziyorlard (bu port
relerdeki ingenelerin ou da yzyl sonundaki Amerikan Kzlderi
lilerine benziyorlard). Kaskat kesilmi boyunlardan uzun sre poz
verdiklerini anlayabilirdiniz. Bu resimlerde Batnn enstantane foto
raflarndan, onlarn samimi havasndan hibir iz yoktu. Oysa belki
de ipak olmayan fotoraflar daha ok ey yanstyordu. Zaten Dka
ailesinin doal bir fotorafn ekmek imknszd. Ne zaman fotoraf
makinemin siyah ucunu grseler, ii gc brakp kollann dmdz iki
yana uzatyorlar, ciddi dn portrelerine benzer pozlar veriyorlard.
Her yerde olduu gibi burada da ingene ocuklar koa koa gelip s
raya giriyor, bu sra daha sonra itiip kakan ve dikkat ekmeye al
an kk bir yldzlar topluluu haline geliyor, her biri kadraja girmek
iin daha kk ocuklan ineyip bir kenara itiyordu. Vizrde grn
seler bile, fotoraf makinesinin grd alann vizrn gerek bo
yutu olan be santimden fazla olduunu anlamyorlard.
Nuzi ve Viollcann fotoraflan da, oullar Walther5la birlikte yaadklan odann giriinde aslyd. On yandaki Viollca, u anda on
sekiz yanda olan Viollcadan farkl deildi. Kare yznn ortasna
iyice yerlemi byk yeil gzler merakl olmaktan ok aydlar,
boyal dudaklan fotorafta ince ve siyah grnyordu. Nuzi ise artk
iyice kaybolmu olan gururlu bir yeniyetme gzellii tayordu zerin-

Dritta, oK sevdii plastik portakal aac ve oyuncak bebeklerden biriyle. Arkada Lili, Violfca
ve Lela. (Kinostudio, Tiran, 1992)

de. Az dolgun ve somurtkand, sa ka yukan kalkkt, ama imdiki


gibi tam bir kemer biiminde deildi. Sevimli bir olan, bir kadnn
duvarna fotorafn asabilecei ekici bir erkekti. Gururlu havas dF6N/Beni Ayakta Gmn

81

nda bu portrede imdiki Nuziyi, bu iflah olmaz hayalperesti yans


tan ok fazla bir ey yoktu.
Yaz boyunca, iyice aarm kot pantolonunu giymiti. Pantolon uy
luk ksmnda muntazaman aarm, a ise tamamen beyazlamt. D
nml olarak giydii gmleklerin kollarn her zaman ayn yerden
kvrmaya zen gsterirdi. Nuzi atletik grnlyd, ama aslnda so
murtkan dudaklarna sigara gtrmek dnda hibir ey iin parma
n bile oynatmazd. Sigara iiyordu ve neredeyse hi yemek yemiyor
du. Bana yle geliyordu ki bunun nedeni itahsz olmas deil, m
kemmel kot pantolonuna sabilme kaygsyd. Srekli yryordu. Nu
zi her gn, saatler boyunca, kasabann iinde ve etrafnda, bir aa bir
yukar, Hoca Parknm bakmsz eimli yllannda yryordu. Bunun
da egzersiz yapmakla bir ilgisi yoktu, hayatta kalmaya alyordu.
Dukalarn arasnda bir tek o srekli huzursuzdu. Nuzi sayesinde
Kinostudiodaki avludan kaabiliyor, kasabada dolaabiliyordum. Onu
anladmdan emin olmak istiyordu, anlatmak istedii ok ey vard.
Bu yzden kendi aramzda bir yntem gelitirmitik. net p a ! Amavutada, birinin haprmasndan sonra sylediimiz ok yaann
karlyd. Nuzi bana net?" diye sorduunda, eer syledii eyi
anlamsam, muzaffer bir edayla P a! diye cevap veriyordum.
Yamurun aralksz iseledii bir gnde ehitler Bulvar boyunca
Skanderbeg M eydanndan Hoca Parkna (Dukalarn hepsi sevgilerini
gsterircesine buraya Enver Park, diyordu) doru yrdk. Yol bo
yunca bakentin iki byk otelinden birinin nnden getik. Dajti,
nmze birden dikiliveren farkl byklkteki kolonlaryla Stalin tar
zn ok iyi yanstyordu. Otelin dnda, geni merdivenlerin iki yann
da, bir yl ncesine kadar bronz bir Lenin ve bronz bir Stalin heykeli
nin bulunduu iki geni beyaz stunun zerinde Michael Jackson ti
rtleri giymi iki ingene ocuu, modelleri taklit edercesine poz ve
riyordu. Byle bo alanlar, mermerden byk soru iaretleri, Arnavut
luktaki btn kasaba meydanlarnda vard. Hl kaidesinin zerinde
kalm tek bir heykel vard. O, Arnavutlukun ulusal kahramanyd ve
Amavutlukun ulusal kahramannn at zerindeydi. Bu adam herkesin
Skanderbeg diye bildii Gjergji Kastriotiydi. On beinci yzylda
Skanderbeg ksa sreliine lkesinin baz blgelerini Osmanl ege
menliinden kurtarmt. lkeleri daha sonra 450 yl daha Trklerin
egemenliinde kalm olsa da, bu kk zaferler Skanderbege srek
li bir saygnlk kazandrmt.

Kk lkelerin hkmetleri tarafndan on kiiye bir tane decek


biimde yurtdma datlan belli bal Latin Amerika kahramanlan da
olmadk yerlerde karnza kabilirdi (grne baklrsa, lke ne ka
dar kk olursa armaanlar o kadar bol oluyordu). rnein Bolivar
ve Uruguayl Artigas, Bulgaristanda Sofyann varolarnda yer alan
Emil Markov Parknda bulabilirdiniz. Arnavutlukta byle bir reka
bet, ulusal kahraman temal byle parklar yoktu. nsan, her Arnavutluk
kooperatifinin ya da her byk kurumun (eer byle eyler varsa) bir
Skanderbege sahip olmaktan gurur duyduu izlenimine kaplabilirdi.
Bu caddede, ehitler Bulvannda, aha kalkm kahraman kopyalan o
kadar fazlayd ki askeri bir resmigeit ya da bir at yar seyrettiinizi
sanrdnz. Yalnzca tek bir ehit vard. Ve imdi onun heykelleri, belki
de tarih boyunca hi olmad kadar, kendi ulusunun paralanm z
lemlerinin uygun bir simgesi haline gelmiti: Drtnala bir trsa bala
mak iin aha kalkm, ama sonsuza kadar stununa mhlanm bir atl.
Yamur hzlanmt. Nuziyi, zverili bir kararllkla bana Tiran
hayvanat bahesini gsterme dncesine ynelten belki de Skanderbeg ve atndan konumamz olmutu.
Hayvanat Bahesi, dedi Nuzi. net?
uP a , hayvanat bahesi, diye yantladm. Ceketlerimizi slanm
salarmza siper ederek, Hoca Parknda srgan otlaryla kapl yolu
trmanmaya baladk. Her parkta olduu gibi bu parkta da banklar var
d, yamura ramen, banklar sevimek iin hayvanat bahesine gelmi
salar balan dank, hepsi yamurluk giymi iftler tarafndan ka
plmt. Nuzi kararl bir dille, penler arasnda bir tane bile Roman
bulamayacam syledi. Daha nce birlikte yrye ktm Artani
gibi Roman davranlanyla ilgili genellemeler yapyor, Arnavutlannkiyle karlatrarak bu davranlar savunuyordu. Kapsnn stn
deki tabelada disko yazan, bir zamanlar Hoca Mzesi olduunu an
ladmz yelken biimli, altmlardan kalma bir binay aalayarak
gstermiti Artani. Burada Roman bulamazsn, demiti dudak bke
rek. br olanlarla birlikte Amavutlukun ilk diskoteine gitmenin
elenceli olabileceini dnerek Neden olmasn? diye sordum.
Disko, gelimi insanlar iindir, dedi kesin bir dille, anladmdan
emin olmak iin ikimizin de biraz bildii talyancay kullanmt. Faz
la gelimi insanlar demek istiyordu herhalde, yani kt, ahlken bo
zulmu, hayattan usanm insanlan kastediyordu. Bu yzden diskoya
gidemezdik.

Disko, Duka olanlar iin bir eit cehennemse, benim gzmde


(ve burnuma gre) hayvanat bahesi bu cehennemin ate kaynayd.
Bu utan verici hayvanat bahesi vahi yaamn lm bekledii bir
yerdi. Paltomun yakas burnumda, hayvanat bahesinde beklerken, Ar
navutluktaki laboratuarlarn hepsinde yapld gibi buradaki hayvan
larn da neden ldrlmediini merak ettim, bir aratrmac bana yiye
cek sknts yznden hayvanlarn ldrldn sylemiti. Kastet
tii ey fareleri ve tavanlar beslemek iin yemek bulunmad deil,
bu pembe gzl deneklerin hepsinin alnp yiycek olarak satldy
d. Gazeteler, halk, bu karaborsa kemirgenlerin tad az rastlanr
kanser trleri ve virsler konusunda uyarmt. Jeta koyun etinden vaz
gemedii iin anslydk.
Yine de aknlk dolu bir merak bizi ilerlemeye itmiti. Toplasanz
ikisinin stnde ancak kk boy bir kpei rtmeye yetecek kadar
ty kalm bir ay-kpek ile bir aslan-kpek grdk. Ne olduklar ya da
bir zamanlar ne olduklan belli olmayan kk tysz hayvanlar, b
yk bebek sanlara, pembe tplere benziyordu. Bir ift egzamal do
muzcuk, Hoca Parkna ilk geldiinde byk olaslkla puma olmaly
d. Zayflktan kemikleri saylan hasta bir kaplan ba nnde kafesin
de yatyordu, yan tarafta bir zamanlar empanze olduu anlalan bir
yaratk vard, kk aacnn altndaki maymun havuzunda neesizce
ykanyordu. l bir kaplumbaa ve iri bir tezek parasna benzeyen
bir ey vard. Bir iguana myd yoksa? Hayr, baka bir kaplumbaay
d, ama kabuu yoktu. Belki de bakcs deerli kabuunu almt.
Kular uabilecek, yryecek, hatta iinde durduklar ve kendileri
ni kurtarmaya altklar yumurta orbasndan danya kabilecek
halde deildi; bu kirli sv ayakkabnzn tabanna sakz gibi yapyor
du. Komularna kyasla kular, zayflam olsalar da en azndan kua
benziyordu. Son kafeste bir kartal vard, bacaklarndaki krk artk bir
ka beden byk geliyordu, gagas kat kat olmu, bir eit kemik eri
mesi yznden akordeon katlarna benzer ekilde kmmt, sanki sk
bir yumruk yemi gibi grnyordu.
Nuzi, bana gereksiz bir ironiyle yle dedi: Kartal bizim ulusal
kuumuzdur.
Kasabaya dnerken, artk bardaktan boanrcasna yaan yamur
dan korunmak iin geni park kafeteryasna sndk. Orta Avrupann
her yerindeki byk lokantalarda yava ve ask suratla verilen hizmet
insana giderleri ve kr kmseyen eski rejimleri anmsatyordu...

Ben ve Nuzi dnda kafeteryada neredeyse kimse yoktu; parkta p


en yamurdan slanm bir ift ile uzak bir masada toplanm hi kim
senin aldr etmedii bir grup ingene ocuu, krk bir pencere ca
mndan bir ieriye giriyor, bir darya yamurun altna kyorlard.
Hibir yerini kesmeden pencereden kim geebilir diye birbirlerine
meydan okuyorlard sanki. yi giyinmemi olmalarna karn bacakla
rndan aaya szlen souk yamura aldr etmiyorlard.
"Onlar Roman deil, dedi Nuzi, benden bekledii kstaha bir so
ruyu nlemek iin. Peki o zaman bu su bebekleri kim ya da neydi?
Onlar Jevg, diye aklad Nuzi en bilmi ses tonuyla, biz onlara
sir deriz. S ir Romancada sarmsak demekti. Jevglerin hibir biimde
Romanlarla bir ilgisi olamazd. Kukulu yz ifademden dolay ekle
miti: n e tV
Daha sonra okuduuma gre Jevgler, Trk ordusunda atlarn bak
mndan sorumlu olan, M srdan gelmi esirlerdi; meslekleriyle ilgili
bu ayrnt da onlarn aslnda ingene olabileceini ortaya koyuyordu.
Msrl yaftasna gelince, bu br kabileleri reddetmenin bildik bir yo
luydu. ingenelerin kendileri de Msrl* diye adlandrlmam myd?
(ingene adn da byle almlard.) Baz Jevgler, Avrupann en eski
ingene ziyaretilerinin de bir zamanlar faydal bulduu gibi, Msrl
kuramn desteklemektedirler. 1990 ylnda M akedonyadaki bir grup
Jevg, Ohrid Glndeki bir camiyi kendi camileri ilan etmiti. Bu t
rene Msr bykelisini de armlar ve bykelinin mahcup a
knlna karlk kendilerinin kayp bir M sr kabilesi olduunu ilan
etmilerdi.
Dkalann bak asna gre nemli olan tek ey sokakta yaayan
bu adamlarn Roman olmamasyd, sokaktakilerin ounluu ocuk
lardan olusa da yetikinler de bazen byle yayorlard. Romanca ko
numamalar Roman olmadklarnn bir kantlyd, Romanca konu
mak ingene kimliinin zyd.
Yalnzca Balkan dilleri hakknda deil, onlarn kltrleri hakknda
da ok bilgili olan Marcel, Jevglerin de byk olaslkla ingene oldu
unu dorulamt; Dkalarn atalarndan ok daha nce blgeye gel
dii dnlen bir grubun yeleriydiler. br gruplar gibi (Karada,
Kosova ve Makedonyadaki Akali ve Mango) dillerini unutmu ingenelerdiler. Bu kenarda kede kalm halk ile ilgili belge eksiklii,
* Msrl ve ingene szckleri birok dilde birbirine benzemektedir. Msrl: Egypian; ingene: Gypsy. (.n.)

onlar herhangi bir kimsenin tarihleri hakkndaki saptamalarna kar


savunmasz brakyordu. Bu yzden ingene eylemcileri, kabileyi bir
araya getirmek ya da bu insanlara kar ilenen asimilasyon sularn
kantlamak iin kklerinden koparlm bu elere yeniden g kazan
drmaya alrken, bu insanlarla ayn gereklii paylaanlarsa onlar
reddetmek zgrln kendilerinde bulmaktadrlar. Melezler gibi
byle gruplar da Roman imgelemindeki en belirgin teki olan gadj e 'ye duyulandan daha byk bir dmanlkla reddedilmektedir. in
geneler arasnda, duygusallklarn tm arklar iin saklanr.

G. MBROSTARA YOLCULUK
Jetayla birlikte doumevine ve floket'e gidiimizin stnden tam bir
hafta gemiti, ama ge kalmza kzan O Babonun fkesi geme
miti. Krsal ingene topluluklarnn yaad blgeye Marcel ve Gim iyle yapacamz gnbirlik bir gezi iin Jetamn bize katlmasn
yasaklam, ancak kendisinin de gelmesi ve bizim gideceimiz yerden
saatlerce uzakta bulunan Mbrostarda mola verip erkek kardeini zi
yaret etmemiz kouluyla Jetann da gelmesini kabul etmiti.
Paketlenmi le yemeklerimizi de alarak ertesi sabah erkenden
yola ktk, Fue Krujeye varmadan nce Skanderbegir harap olmu
kalesinin altndan geip kalsit beyaz Dajti D alarndan yukarya tr
mandk. Fue Krujede hayatmda grdm en yoksul insanlar, beyaz
eyalarn koyulduu karton kutulardan daha byk olmayan amurdan
kulbelerde ve dallardan yaplm barakalarda yayorlard. Yerleimin
n taraflanndaki bir ya da iki ev daha salam yaplyd. Bunlar, sn
m kirele yaplm, kaim duvarl, kerpi yap tarznda, elle ekillen
dirilmi. kil yznden duvarlar topak topak grnen evlerdi. Yerlei
min yoldan en uzak ucunda plastik torbalardan yaplm bannaklarda
yaayan aileler vard. (ingene yerleimleri ounlukla bu ekilde ge
liiyordu. En iyi grnl evler n tarafta iyi bir etki salayp, arka
tarafta Hi kimsenin memleke denilen gerek gecekondular sakl
yorlard.) Fue Krujede yaayan ou insan yalanlardaki bir iftlikte
ii olarak alyordu. Ortada harap binalardan, bulutsuz gkyznn
altnda uzanan plak at kirilerinden baka bir ey yoktu.
Birka dakika iinde herkes, neredeyse yz kadar insan etraf
mz sarm, kk ocuklar yetikinlerin bacaklarnn arasnda ve kol-

larmn altndaki yerlerini almt. Her yerde olduu gibi burada da bit
kin ve yorgun yal insanlar, alk gibi ufak tefek sakatlklan olan o
cuklar vard. Elbette her yerde olduu gibi inanlmaz gzellikte insan
lar da vard. Pariste bir otobste grlse szlemeli modellik yapma
ya zorlanacak bir melek ya da lyada 'dan km, insan gzelliinin
doruunda, dalgal dudakl, oyuk eneli, badem gzl bir sava.
Kalabalk birden bunaltc olmaya balamt. Krsal yerleimlerde
herkes etrafnza toplanverince kendinizi ksa srede havasz, kapal
bir yerde kapana kslm gibi hissedebilirsiniz. Ov yilo isi? diye
sordu Marcel. Nasl buldun? (bire bir evirirsek Burada yrek var
m?) demek istiyordu. Keeden yaplma kirli bir fes giyen yal, di
siz bir adam srnerek kulbesinden (ustaca rlm atsyla dallar
dan yaplm bir koza) darya kt. Sanlar beslemek zorunda ol
duklar k mevsimi dnda burada yrek olduunu syledi. Kendi a
kasna yle iten gld ki, demelmas bir aa bir yukan hzl hzl
hareket etti, hindi boynuna benzeyen boynundaki ses tellerinden tuhaf
sesler kt. Buradaki en yal kii olarak (ne kadar yal olduunu ken
disi de bilmese de), otuz yl kadar nce buraya tarlada almak iin
gelmeden nceki zamanlarda halknn sepet rerek gezdiini anlatt.
Ayakta duracak kadar yksek ya da uzandnda ayaklarnn darya
kmasn nleyecek kadar geni olmasa da, bu zanaan izleri acnacak
durumdaki kulbede grlyordu. Bizimle yeteri kadar sohbet ettikten
sonra yumruklarnn zerinde emekleyerek kulbesine girdi. Hoa kal
dediimizde artk yalnz ayaklan grnyordu.
Gimi -Palum b Furtana- genelde hogrl ve duy arlyd ama o da
O Babo gibi bu yerleim yerine girmeyi reddetmiti. Arabada oturdu
u yerden, bu ingenelerin Kinostudioda yaayanlardan ok daha
zengin olduunu, ama yaamasn bilmediklerini sylemiti. Gim inin syledikleri, yaygn bir gr olmasna karlk bu sefer tama
myla yanlt, kt kanaat yaamaya alan ve ingenelerin kirli etek
lerinin kvnmlan arasnda torbalar dolusu altn sakladna inanan
g a d je mn dncesiydi bu daha ok.
Yzberi denilen yoksul ama daha az perian durumda olan bir ka
sabada durduk. Burada yaayan ergari grubundan ingeneler, birbi
rine balanm dallardan itler rmlerdi. Bu alk olduumuz bir
ey deildi. Konuklarn pheyle ya da ak bir dmanlkla karla
yan Romanlarn tersine scakkanl ve rahattlar, hkmetle bildirebi
leceimizi dndkleri ikyetlerle bizi skmamlard. Bu insanlar

allmadk biimde zariftiler. ergariler uzun boylu ve ac ikolata ka


dar esmerdi; uzun, ince yzleri, dz salar vard. Fue Krujede oldu
u gibi, dnyada baka ingenelerin olduundan, halta Arnavutlukta
ki br Romanlardan bile haberleri yoktu. Ksa boylu, karamela renk
li Jeta onlarla Romanca konutuunda aknla dmler, Jeta da
kendisini anladklarn fark ettiinde buna hayret etmiti. ergarilerin
kendi tarihleri hakknda neredeyse hibir bilgileri yoktu, bu yzden bi
ze bir ey anlatamadlar. Adlar adrda yaayanlar anlamna gelse
de artk adrda yaamyorlard. u an iin de sylenecek fazla bir ey
yoktu. sizdiler, rdek ve tavuklarnn yumurtalaryla, bir de etrafta
yetitirdikleri ayiei ve kaysyla yayorlard.
Yzberii terk etmek zereyken, elmack kemikleri yznden da
rya frlayacak kadar zayf, yal bir kadn koluma yapt. Bana bir ey
gstermek istiyordu. nlnn cebinden sakz kdndan daha b
yk olmayan, trnak kadar kk olana dek katlanm soluk renkli bir
para beyaz kt kard. Dierleri arabaya binmiti, ben kadnn tit
rek ellerle kd amasn bekledim. Kd gzlerime yaklatrd,
ama ben kk bir leke dnda bir ey gremedim. Kd alp br
yzne baktm. Hibir ey yoktu. Kt, kirli knk izleri dnda bo
tu. Hayal krklna uramt, kd geri ald, katlad ve yeniden de
rin n cebine koydu.
Grmeyi baaramadm ey neydi? Kadnn iddiasna gre, k
dn stnde talyada mlteci olan olunun telefon numaras yazlyd.
Bir zamanlar, byk olaslkla kurunkalemle yazlm, imdiye kadar
da oktan silinmiti. Eer okuryazar deilse, ki yle grnmyordu,
ktta yazanlar hibir zaman okuyamamt, orada grd ey de
zaten kafasnda yaratt bir eydi. Ben onun, telefon numarasn kt
ta grdne, grmeye de devam ettiine eminim. Texav ka ta b ia v
diye seslendi yal kadn ben arabaya binerken. Dnne beni de da
vet eder misin?*
Ayrldmzda neredeyse alayacaktm, bir an nce Tirana dn
meyi diledim, ama Mbrostara giden uzun yol boyunca ilerlemeye de
vam ettik. Etraf bombotu. Boluun ortasnda yeni konmu bir tabela
grdk. Tabelann zerinde eski bir dilde Demokrasi ileriye gitmek
iin abalamaktr, dengeyi bozan ykc bir g deildir yazyordu.
Amavutlar, terk edilmi eylerle birlikte yayorlard. Terk edilmi
tarlalar, unutulmu ayrlar, camsz pencereleriyle km kulbeler,
hayalet kasabalar. Herkes talyadan gelen ayiek yan satn almak

iin Tirandaki karaborsaya koarken, kilometrelerce uzanp giden ayiek tarlalarndaki ayiekler kuruyup boynunu bkmt. Ak alan
da keiler vard, ama hi insan yoktu, sanki bu blge olduu gibi tah
liye edilmiti. evredeki snaklarn varl, rktc de olsa bu tah
mini doruluyordu.
Komnist dnemin sona ermesinden beri, d dnyann Amavutlara dman olduuna inanmalar yalnzca mlteci adaylarnn lkeleri
ne geri gnderilmesinden kaynaklanmyordu. Btn Amavutluka d
zensiz biimde yaylm binlerce beton kubbe de bu dmanl onla
ra srekli hatrlatyordu. Yalnzca sahil eridinde deil, anayollarda ve
anlalmaz biimde gzden rak yerlerde de bulunan, Eskimo evlerine
benzeyen bu tuhaf kulbeler Enver Hocann fikriydi. Arnavutlar airetleraras dmanlktan uzaklatran Hoca onlar yabanc dmanl
yla birletirmiti. Btn yabanclar potansiyel igalci kuvvetlerdi. S
naklar elbette komik grnyordu, ama hemen yanbalanndaki
Bosnada Mslmanlann katledilmesi (bu durum, ounluu Msl
man olan Arnavutlar pek ilgilendirmemiti) bu snaklar bir lde
hakl kanyordu. Smaklar o kadar kkt ki iine ancak oyuncak
ya da ocuk askerler snabilirdi. Kasabadaki snaklar tuvalet olarak
kullanlyordu, burada yaz gneinin altndaysa belki glgelik olarak i
gryorlard.
Behetin aniden kardeini grmek istemesi garipti. Dkalarla
birlikte geirdiim ilk gnlerde bana erkek kardeinin ldn syle
mi, bu hikyeyi bana birka kez anlatmt. Bebekliklerinde, Beh
etin salksz bir bebek olmasna karlk Binak , yani ikiz kardei
hzla tombullap serpilmiti. Bir gn annesi kasabaya gitmek zorunda
kalm, bebeklerden hibirini yalnz brakmak istemedii iin ikisini
de yanna almt. Yoida ocuu olmayan bir kyl kadna rastlamlar
d. Karsndaki kadnn iki ocuu olduunu gren kyl kadn o
cuklardan birini, salkl olan istemiti. Behetin annesi de ona ce
henneme kadar yolu olduunu sylemi, bu yzden salkl olan bebe
e kyl kadnn nazar demiti. ki gn sonra Behetin kardei l
mt.
imdi bu hikyeyi Behete hatrlatmak, ailesinin zerinde dolaan
bela yznden abartl biimde alamasna neden olurdu. Bu hikyeyi
gzyalar iinde bir masal gibi anlatyor olsa da buna gerekten ina
nyor gibi grnyordu. Hikyedeki asl vurucu yan, kendi insanlar
nn kyl komularn alglay biimiydi. Hikye, ingeneler ve la

netlerle ilgili tandk bir gadjo efsanesini yanstyordu. ki durumda da,


tekinin ocuunu alma istei ktln kantyd.
Mbrostarda ziyaret edeceimiz Aziz ( M (ii diye okunuyordu)
gerekten de Behetin kardei deil, kuzeniydi; Behet, bir samimiyet
ifadesi olarak bu szc tercih etmiti. Bu jest, ayn zamanda birbi
rinden koparlm ikizler hikyesi, ziyaretimizin nedeni ortaya kt
nda daha iyi anlald. Aziz Gi, bir g a d jo 9yu ldrmt, nmz
deki hafta mahkemeye kyordu.
O gn grdklerimiz, ok zor koullarda alp toplum hizmeti ve
ren, duyarllklarn kaybetmi insanlar bile sessizlie gmerdi. Dur
madan artan ocuk nfusuyla her gn biraz daha kalabalklaan yoksullatrlm dnya, ad konmam bir sefaleti yayordu. Mbrostardaki trajedinin ksal bir boyutu da vard. lenen su arptlm,
ingeneler ve evrelerindeki beyaz topluluk arasndaki gerginlik y
znden daha derin anlamlar kazanmt. Bu olay ayn zamanda inge
nelerin, bir gadjo deyimiyle sylersek, kendi kendilerinin en amansz
dmanlan olmaktan bir trl kurtulamadklarn da gsteriyordu.
Grnts onluk banknotlar ssleyen Amavutlukun en byk
kprs olan asma kprnn zerinden getik. Aziz G inin evi ok
uzakta deildi. Bir tren yoluna bakan odal beyaz bir binayd. Ev
botu. Gne alan odalarda, birka kiinin oturmas iin konmu bir
ka krk sandalyeden baka bir ey yoktu. Birka krk sandalye ve ke
derli bir kadn sesi. Arka odada yz ak pencereye, srt bize dnk
yal bir kadn kendinden gemi gibi bir o yana bir bu yana sallanyor,
sanki baka birinden geliyormu gibi duyulan inilti ve ata bu hare
ketle elik ediyordu. Bu mulo*ya, lnn ruhuna adanm bir arkyd.
Ge mi kalmtk?
Beheti tanyan ve hemen yan tarafta oturan bir Roman aile bizi
itenlikle selamlayp ieri davet etti. nsan bu eve dolumu kiilerin
saysn olduundan fazla tahmin edebilirdi rahatlkla. Camlara yap
m sra sra ocuk yzleri her zamanki gibi oradayd. Ev sahiplerinin,
bir kere evin dnda, bir kere de kapdan girdikten sonra el skmak
gibi tuhaf bir adeti vard. Allah ayaklarnz korusun, dedi evin erke
i, elimi pecekmi gibi havaya kaldrarak. ekingence glp Marcele bir bak frlattm. Tam otururken (beimiz bir karyolaya yan ya
na dizilmitik) Marcel aklad: Seni buraya getirdikleri iin Allah
ayaklanm korusun.
len kii, Fatos Gremi, ay nce gerekleen olaya kadar nl bir

hrsz, adam yerine konmayan bir sarhotu, yine de bu olayla birlikte


bir zamanlar birbirine kaynam olan topluluk tamiri imknsz biim
de ikiye ayrlmt. Btn Roman nfusuyla ilikiler kesilmiti. Kimse
mahalle bakkalndan alveri edemiyordu; karanlk ktkten sonra
darya kmaya korkuyorlard. Havaszlktan bunaltan oda, Azizin
zntden ne yapacaklarn arm arkadalaryla doluydu, olaylan
anlatyorlard, hepsi de bu olaylarla ilgili olarak hemfikirdi. Bu Mekari ailesinin uzak-yakn btn tandklar ayn dlanma duygusunu
yayordu. Azizin ailesi, akrabalar ve yaknlar da onun utancn pay
layordu. Onlar da artk mahrime* ydi. Azizin kz kardei ayn kasa
bada olmasna ratnen bu toplantya katlmamt, kuzeni olduu hal
de Behetin de onu grmeye niyeti yoktu; nk o da Aziz kadar kir
lenmiti artk.
Yaklaan mahkemede cinayet gn gerekte neler olduu kovuturulacakt ve odada bu konu zerine bir tartma dnyordu. Her kafa
dan bir ses kyordu ve herkes, artc bir biimde, ok sradan bir
konudan sz ediliyormu gibi davranyordu. Sarho Gremi, bir gece
ge vakit (birisi akamst saat yedi demiti, bir dieri gece yans,
baka biriyse afaktan hemen nce olduunu ileri srmt) Azizin
penceresine ta frlatmt. Aziz korktuu iin kapya frlam (bir ar
kada, bu kalabalk odada biraz g olsa da bizim hatrmza kalkp bir
canlandrma yapt) ve karanlkta bir el ate etmi. Belki de bu, son
gnlerde Arnavutlukta allmadk bir ey deildi. Ne var ki kurun
Fatos Gremiye saplanm ve onu ldrmt. Daha da ok korkan
Aziz ly evine srklemiti.
Aziz panie kaplmt. O gece karnyla birlikte Gremi yi bir uva
ln iine koymu, arabaya srklemi, arabay onluk banknotlar
ssleyen kprye doru srm, uval dolsun diye iine ta paralan
koymu ve ly kprden aa atmt. Ama nehjr alak olduundan
Fatos Gremi ertesi sabah su yzne km, Aziz G i de kanun kaa
olmutu.
Orada toplananlann hibiri Azizden yana tavr alarak bu suu in
kr etmeye ya da, Gremiyi ldrdkten sonra yaptkiannn ne anlama
geldiini sorgulamaya kalkmamt (Aziz, olaydan hemen sonra Pluk
kasabasna kamt). Bunun yerine olayn zamanyla ve nasl geliti
iyle ilgili farkl eyler anlatmaya balamlard; heyecanl bir ekilde
birbirlerinin lafn kesiyorlar, Bakn, bir de bunu dinleyin, der gibi
birbirlerini bastrmaya alyorlard. Oturumumuzun banda hepsi de

yalan sylyor diye dnmtm. Bunu da yalnzca elence iin ya


pyorlard. Sonra gerei anlamaya baladm. Zaman kavramlar yok
tu (bir yaz gecesi saat bete karanlkta dikkati ekmeden tm bunlar
yapmann imknszlyla ilgili ayrntlara kafa yormuyorlard). Her
eyden nemlisi olaylar yeniden gzden geirmeye alrken hafza
larn tazelemeye almyorlard. Bunun yerine o anda canlan nasl is
tiyorsa olay yle anlatyorlard. Bizim nmzde; sanki ilk kez mey
dana geliyormu gibi olaylar bir tiyatro oyunu gibi canlandryor, by
le bir felakete elik edebilecek duygular yeniden anmsatyorlard.
Onlar iin olay hakkndaki en doru bilgi -olayn en ok kabul gren
versiyonu- en ikna edici olan ya da en etkili ifade edilendi.Yaadkla$ zaman, epik bir imdiki zamand.
Marcel, temyizin ne demek olduunu, onlar anlayabilecek ulusla
raras gzlemcilerin mahkemeye (yalnzca bir hafta sonrayd) davet
edilmelerinin nasl mmkn olabileceini anlatmaya alrken benim
bu izlenimim de dorulanm oldu. Marcelin kolay anlalr aklama
snn tam ortasnda, b2 m ayaklarmzla kardaki sandalyelerde otu
ran Azizin akrabalarnn ayaklar arasnda kalan dar koridorda bir ta
vuk belirdi. ingenelerin hepsi ocuklar gibi kprdanp glmeye ba
ladlar, sanki birisi kilisedeki nemli bir vaazn ortasnda yellenmi.
Sonra d a byk bir ciddiyetle ve yksek sesle tavuk hakknda konu
maya baladlar. Nereden geldiini, sahibinin kim olduunu, birisi ta
vuun zerinde hak iddia etmeden onu hemen piirip yemenin iyi olup
olmayacan, gagasnn zerindeki lekelerin bir hastalk belirtisi olup
olmadn, bu hastaln zararl etkilerini enine boyuna konumaya
baladlar, bu arada baka birisi bir turist rehberi edasyla tavuk ve
b a ln n blgedeki kasaba ve kylerde grldn, M brostara do
ru yol aldn anlatyordu. Konuma bir daha zavall A zize dnmedi.
kide birde blnen konumalar ve ciddiyetleri su gtrmez konu
lan sanki bir tiyatro oyunu oynuyormu gibi tartmalar, ingenelerin
hemen her yerdeki zellikleriydi. Onlar ekici yapan hayat dolu olma
laryd, ama bu onlar ayn zamanda zor komular haline getiriyordu,
Marcel, ingenelerin ncelikleri saptayamadklarn sylemiti. Ger
ekten de onlarn ncelikleri tek kelimeyle farkl nceliklerdi. Btn
olaylara, artk o anda ne oluyorsa (Azizin mahkemesi, gezintiye k
m bir tavuk) srasyla ayn derecede nem atfediyorlard. Hibir olay
onlar srekli megul edemezdi. Dramatik zellikleri youn olan olay
ve kiilere, yani hayalgcnde yaanan, sreklilii olan, sonsuz kere

yinelenebilir ve gelitirilebilir bir hayata zel bir dknlkleri vard.


Belki bu da bir anmsama biimiydi.
Yorgun ve endieli olduumuzdan hemen gitmek istedik, ama bizi,
bombo karanlk bir arazide, stelik de Tirana giden itle evrilmemi
ve aydnlatlmam da yolunda araba srmek iin ok ge olduuna
ikna ettiler. Bylece orada kaldk, akam yemeinde lezzetli bir tavuk
yedik, mahkmun evinde yere serilmi yataklarda rahatsz bir gece ge
irdik. Behet ise bu uursuz yerde oyalanmaya o kadar isteksizdi ki,
darda uyudu. Sonradan ortaya kt ki, Behetin tedirginlii Aziz
G diden deil yal kadndan kaynaklanyordu. Eve girdiimizde ilk
grdmz, bize-arkas dnk biimde tekdze bir sesle inleyerek
at yakan yal kadn Azizin annesiydi. Ailedeki ve Mbrostardaki
Roman topluluundaki en yal kadn olarak byk bir gc vard.
lm ve ruhlar konusunda, kendisinden daha yal olan kocasndan bi
le fazla sz sahibiydi.
Tm ingeneler gibi Mbrostarda yaayan ingeneler de m ule 'ye
inanyor ve ondan korkuyorlard. Otorite erkeklerin elindeymi gibi
grnse de, bu otoriteyi gnlk hayatta gerekten kullanyor olsalar da
(gruptaki yoldan km kimseler iin nasl bir ceza verileceine karar
vermek, gadjo memurlarla ilgilenmek), en karanlk ve en korku veren
gler kadnlarn elindeydi. Meruiyetleri, ruhlar hakkmdaki bilgile
rinden, hastalklara ifa bulmalarndan, en nemlisi de erkekleri kirletebilme gcne sahip olmalarndan kaynaklanyordu. Anne Sutherlandn syledii gibi en yksek otorite olan lm, erkekti, ama onu
yalnzca bir kadn korkutup kartabilirdi.
Endielenmesi gereken yalnzca ruhlar deildi elbette. Bir kadn
eteklerini bir erkein bann zerine geirerek ya da onu, byle yap
makla tehdit ederek bile kirletebilirdi; bylece erkek, ingene inanc
na gre kirlenmi olur, br ingenelerin onunla yeniden iliki kura
bilmesi iin arnmas gerekirdi. Kadn, eer evliyse ve cinsel olarak et
kin durumdaysa kirletme gcne sahipti, nk o doutan mahrime
idi. Kendi kirliliini bakalarna bulatrmamak iin titiz bir ekilde
nlem almalyd. Snrlar ok iyi belirlenmi olan bu saflk ve kirlilik
kodlar gerekte ingenelerin evrensel diliydi, her blgede ve her leh
ede hararetle uygulanmasa da her ingene tarafndan anlalrd.
ingene topluluunda konumlan en salam olan kiiler belki de
yal kadnlard. Kadn olarak mistik glerle donanmlard. Yal ol
malarndan dolay da cinsellikleri bir tehlike deildi; yal kadnlar,

birok temizlik ritiielini gzetmeyi brakrlar, erkeklerle birlikte yemek


yemeye ve sigara imeye balarlard. Menopoz dneminde cinsel cazi
belerini yitirmeye baladklar iin depresyona giren birok Batl ka
dnn tersine, belli bir yaa gelmi ingene kadnn itibar artard. Fi
ziksel adan erkeklere benzemeye baladktan iin cinsiyetlerinden
kaynaklanan, aa dzeydeki toplumsal konumlar artk gemite ka
lrd. ingeneler arasnda yallara genellikle sayg duyulur, Arnavut
luk'tan Am erikaya kadar her yerde de derin bilgi ve deneyimlerinden
dolay yal ingene kadnlarn gnlk hayatta nemli bir sz hakk
vardr.
A zizin annesinin hangi l iin (Fatos Gremi iin olmad kesin
di) o atlar yaktn anlayamamtm- Belki de ingeneler arasnda
yaygn olan, yalnzca yallkla birlikte gelen saygdan yoksun kalm
kiilerin (lm ya da A zizinki gibi bir utantan dolay) kt ruhlar ha
line gelebilecei korkusu yznden at yakyordu. Belki de annelik
iradesini kullanarak olu iin bir anlama yapmaya alyordu. Her ne
olursa olsun Behet, pu ri daj'dan , yani Azizin yal annesinden uzak
duruyordu.

Jeta ok seyrek olarak bu kadar uzun sre Kinostudiodan ayr kalm


t, bir an nce yola koyulmak iin can atyordu. Yola ktm zda ha
va hl karanlkt; yolculuk, tebeir beyaz dalardan ve grlmemesi
daha iyi olan badndrc geitlerden olumu bir ryayd. Uyudum,
daha sonra da bana salad m ahremiyet yznden uyur gibi yaptm.
Tirann dndaki anayolun asfalt Kinostudionun giriinde bitiyordu,
arabann altndaki tandk engebeli patika bana eve dndmz sy
lyordu. Kasislere girip karak at arabas gibi ilerleyen arabada bei
miz de terden slanm koltuklarda keyifsiz bir ekilde hoplayp duru
yorduk. Aniden durduk, arabann burnu tozdan grnmyordu. Otuz
derece scakta, otuz derecelik bir ayla trafikte skmtk.
Toz duman yatnca, muazzam bir sahneyle kar karya kaldk.
Bir dzine st plak adam, kolum kalnlndaki burgu bir kabloyu
bir palangaya ekmeye alyordu. Aa sarktlm demir engelin
ucunda, beyaz deri bir kaya aslm l bir at vcudu vard. A t aa
ya kayd, bacaklar hl deri kayn zerindeydi, nallar sanki dua edi
yormu gibi korkun bir m anzara yaratarak ylece kalakalmt. Sonra
yere dt, katarakt yznden buulanm deniz mavisi gzleri hl

akt, hayatnda hi bu kadar ar ve topraa yakn olmamt.


At terden parldyordu, derisi daha klnmamt, tylerinin bir b
lm ters tarafa taranm kadife gibi ayaa kalkmt. Yzlerce sinek
vzldayarak ata doru alalyordu. Bir tarafta bir yn toprak ve s
bir ukur vard, atn yaam ak iin verdii son kavga olmalyd bu.
Adamlarn bir ksm bir kenarda dunmu, kablonun yakt avu i
lerini soutuyordu. Hantal hayvann etrafnda bekleyenler nbet dei
tirdiler; adamlarn bir yars hayvann kemikli sarsn itiyor, br ya
rs da kaskat kesilmi clz bacaklarn ekiyordu. Hi yara grme
mitim, ama adamlarn elleri ve gsleri kan olmutu. Mahallenin o
cuklar, kalas, krek, el arabas gibi bir sr alet edavat ekerek ya da
iterek pis patikadan koarak geldiler. Sonunda palanga vin ile yukar
ya kaldrld, zerine sinekler m olan devasa hayvan orada bek
leyen bir at arabasna atld. Bulunduum yerden at arabasnn iinde
ki adamlar gremiyordum; tek grebildiim, karm akark olmu ye
lenin iine gmlm bir sr smsk kapanm yumruun at kuvvet
le ektiiydi.
O gece ve ondan sonraki gnlerde kimse attan sz etmedi. Sze d
klmeyen am a ak bir uyan niteliindeki koruyucu tavryla Jeta, bir
soru sormam engellemiti. Bunun nedeni hayvann tyler rpertici bir
biimde lmesi deil, deer verilen bir hayvana son kez sayg gsterilmesiydi.

Dukalardan ve A rnavutluktan ayrlmadan birka gn nce Nicu, Dritta ve oullan Jetanm avlusundan tandlar, yeni apartman daireleri
artk hazrd. B ir leden sonra boyunca, Dritta, iki ynl bir konvoy
da gidip gelen ocuklara ve erkek kardelere neeyle em irler yadrd,
altnda debelenen ocuklar iin ar olan kutulan ap iini boaltt.
Nicu ve Nuzi Polonyadan gelen koltuklar omuzladlar. Liliana boya
l masay tad. Dritta, izleyenlere sevinle bakyordu. Artk kendile
rine ait bir yerleri vard. Hayatlarnn en byk olayyd bu. Elbette,
Dritta artk bir b ori deildi, adamakll bir ronm i, yani bir e olmutu.
Aslnda bu, Civan birka yl iinde Berat M kk kzla evlenip eve bir
b o ri getirince gerekleecekti, am a Dritta bir ans yakalamt, artk
gitme zamanyd.
Evde kalan boria olayla ilgilenmiyormu gibi yapyor, sessizce i
lerine devam ediyordu. Dritta gitmiti, srada bekleyen Viollca ve Nu-

zi de yaknda olduka byk olan kendi evlerine tanacakt. Ama on


lar bile suskunlamt; avlu bandan sonra daha sessiz bir yer olacakt.
Behet de bir keye ekilmi bisikletini parlatyordu. Bir trl gnde
lik ilerine dnemeyen Jeta kendine eitli ayak ileri icat etmiti. Ma
halledeki kuyudan su getirmek onun ii deildi; am aD ritta veNicu, el
lerinde stanbul yapm frn ve frnn iine oturtulmu D rittamn ok
deer verdii fosforlu portakal aacyla son kex o bildik keden dn
dklerinde, onu kuyunun kenarna oturmu, tek eliyle tek gzn ka
patm bryle de gidenlere bakarken grmtm. Jeta yal gzler
ve bo bir kovayla eve dnm, avlu kapsnda aylak aylak dolaan ta
vuklardan birine na, yani git diye barmt.

Hindupen

ylesene, Romanlar nereden geliyor? diye sordu. Bir Slovak gaO z e te s in in zerine kabataslak bir harita izip ingenelerin bin yl
nce Hindistandan balayan byk gnn ayrld kollar gster
dim. Biz de ite bu radayz Haritann merkezinin soluna doru bir
arp iareti koydum. Bu iaret, Krompaide ingene mahallesindeki
isimsiz anayolun biraz aasnda bulunan Geza K am pusun tek odal
evini gsteriyordu. Dou Slovakyada bir kasaba olan Krompai, Ro
manyann Transilvanya blgesine yakn Ukrayna snrnn hemen ba
tsna, Polonyann da gneyine dyordu. Bu kasaba daha birka ku
ak nce Macaristann bir parasyd. Orta Avrupann tam gbeinde
bulunuyorduk. nsanlann (Robert Maxwell, birok Amerikan inge
nesi, Andy Warholun ailesi, benim bykannem) oraya gitmektense
m

F7 N/Bni Ayakta G m n

97

oradan baka yerlere dalmay tercih ettikleri bir yerdi Orta Avrupa.
nceden Gezanm da alt, ama artk kapal olan bir bakr fabrika
sna sahip Krompainin adL hibir kent rehberinde yer almyordu. On
be gndr orada olmama ramen bulunduumuz noktay haritada ia
retlerken tereddt etmitim. Bu blgedeki snrlar sk sk deiiyordu,
corafi grnmde deimeden kalan tek e, tuhaf bir biimde, yal
nzca su birikintileriydi. Benim haritamdaki lkeler ve bakentlerin
yerleri siyasi haritalara pek uymuyordu (Polonya, Almanya byklndeydi, Prag ise Viyanann batsmdayd). Orta Avrupann snrlar
n bugnk snrlar gibi izmitim, haritann geri kalan ksmn ve g
yolunu uzak gemite kalm isimsiz toprak paralan olarak braktm.
ingenelerin g yolu, Avrupa haritas zerine atlm bir balk is
keletine benzetilirdi. Deiik ynlere ayrlan, ya da ayrld varsay
lan her grubun yollarn izseydim benim haritam da byle grnrd.
Ben, iki ana izgiden oluan daha basit bir harita izmeye almtm:
Hindistandan rana ve Ermenistana gelen, oradan Suriye ve Iraka
ayrlan bir kol ile Bizans mparatorluuna, Balkanlara, Bat Avru
paya ve Yeni Dnyaya giden baka bir kol. Parmam arp iareti
nin zerine koyarak haritay G ezaya evirdim. Haritay inceledi, daha
sonra kafasn kaldrp glmsedi, mahcup ama kararlyd.
Bu pek mmkn grnmyor, dedi ve arkasna yasland. Glm
serken bembeyaz dileri ortaya kmt. zgnm, am a bu doru
olamaz.
G ezann Hint kkenli olduunu hemen anlayabilirdiniz. Onu,
Bombayda bir otobste ya da Londrada metroda grseniz Hintli ol
duundan phe bile etmezsiniz. Koyu bir ten, orantl ve zayf bir v
cut, dz siyah salar, kara kehribar rengi badem gzler, hepsi de akla
bir H intliyi getiriyordu. Hindistann adn hi duymam bile olsa, ki
sanrm duymamt, Geza, uzun boylu, beyaz tenli, gri gzl, san di
li ve ttnden sararm byklaryla yuvarlak omuzlu Slovak komula
rndan farkl olduunu anlam olmalyd. Gene de Geza, igdsel
olarak u an zerinde yaad topraklarn onlarn memleketi olduu
nu dnmyordu. Bu da derisinin rengiyle ne kadar bark olduu
nun ho bir gstergesiydi.
Ya sen ne dnyorsun? diye sordum, haritay katlayarak. Ro
manlarn nereden geldiini dnyorsun?
Geza avularn yukarya doru evirdi, gzlerini at, yeniden d
nceli bir ekilde suratn ast. Ksa bir sre sonra glmsedi.

Krompai? dedi ve omuzlarn silkti. Bilmiyorum. Sanrm biz


Krompailiyiz. Konumamz dinlemi olan Gezamn kzlanndan bi
ri, Ya sen nereden geldin? diye sordu. Amerika, dedim. Ha evet,
ben gittim oraya, dedi kz. Gerekten mi? diye sordum. Evet,
Amerika, Mialovcenin hemen yanndadr, diye yantlad. Krompaiye krk kilometre uzaklktaki bir kasabay kastediyordu.

Belki de Geza, sohbet olsun diye kkenleriyle ilgili bir soru sormutu
bana. Buna benzer konularla ilgilenen ingenelerle karlamamtm
hi. Kadim tarih, birou iin, kendi aralarnda yaayan en yal insan
larn en eski anlarndan ibaretti. Seyahatim boyunca sk sk Gezay
dndm, birok kez de onunla yeniden bir araya gelme imkn bul
dum. Drt yldan fazla bir zaman diliminde, eski Dou Blokunda, Ar
navutlukta, ayn zamanda Polonya, Bulgaristan, ekoslovakya, Yu-

gosiavya, Romanya, Moldova ve Almanyada dzinelerce ingene top


luluunu ziyaret ettim. ingenelerin, ulusal kimlikleri hakknda ko
nusun ya da konumasnlar, Dou Avrupada hep bundan sz eden in
sanlar arasnda yaadklar kesindi. ingeneler farknda olmasa bile,
bu konulara olan genel ilgisizlikleri tekilerden ayrlmalarna neden
oluyordu. Ben artk bu ilgisizliin ingene kimliine has (bir zellik
olduuna inanyordum. Eer nereden geldiinizi syleyemezseniz,
hibir eydiniz ve sizin hakknzda isteyen istediini syleyebilirdi.
Oysa Gezann yant gzeldi. Memleket herhangi bir yer olabilir
di, her yer de memleket. Belki de balanglar pek nemli deildi. Ne
redeyse efsanevi varolularyla ingeneler her zaman etrafta olan, ama
kendilerini nerede bulurlarsa orada hep yeniden balamak zorunda
olan insanlard. Halbuki, oraya varmak iin her zaman uzun ve zor bir
yolculuk yapm oluyorlard.

ingenelerin Hindistan kkenli olduu, birka Avrupal dilbilimcinin,


aralannda yaayan bu insanlarn bir Dou dilini konutuklarn fark et
melerinden bu yana, yani on sekizinci yzyldan beri bilinmektedir.
Macaristanh bir rahip olan Istvan Vali bu ilikiyi, Leiden niversite
sinde geirdii bir yl iinde, 1753te kurmu, orada, Hindistanngneybat kysndan, Malabardan gelen renciyle tanp onlarla
grmeler yapmtr. Onlardan rendii szcklerle bin kelimelik
bir szlk oluturmu (bu kaytlar gnmze kadar gelmemitir), Ma
caristana dndnde oradaki yerel Roman nfusunun bu szckleri
anladn fark etmitir.
Oysa gnmze ait raporlarda, ingenelerin bin yl sren g tari
hinin yars hakknda, neredeyse hibir kayt yoktur. ingeneler kendi
kaytlarn da tutmamlardr. ingene olmayan ve ingenelerin nere
den geldikleriyle ilgili tahminlerde bulunan vakanvislerin aklna sk
sk egzotik Dou lkeleri gelse de, esmerlikleri yznden onlarn
Hint kkenli olabileceini dnmemilerdir. lk kez bir kitapta (ranl
vakanvis Hamza el-Isfahaninin D nyadaki Krallarn Tarihi [1950]
adl kitabnda) adlannn gemesinden bu yana, neredeyse hepsi de bi
rer aalama olan birok adla arlmlardr: Barbarlar, Kfirler, Sarakenler, Yunanllar, Trkler, Yahudiler, Jatlar; Athinganlar, Atzinganlar, Romiti, Bohemyahlar, Ahmak gibi davranan Yunan Bohem-

Bohemyada bir Roman i1t, dn fotoraflar ile birlikte. (1991)

yallar, Firavunun Adamlar, Msrllar, Luri, Zingari, Zigeuncr,


Zottlar.
Gttingen niversitesinden Heinrich Grellman, 1783 ylnda kard
kitab D ie Zigeunerd s (1807 ylnda ngilterede ingeneler zeri-

ne B ir Tez adyla yaymlanmtr) ingenelerin kkenleriyle ilgili kafa

karklnn bir zetini sunmutur.


ingene' diye adlandrlmalarndan dolay, kkenlerinin Athingan de
nilen Grek sapknlarna dayand dnlr. nceden Zeugitana diye
anlan bir Afrika eyaletinden geldikleri sylenir. Kimilerince Kfir Julian'n Mezopotamyadaki Singara kentinden srd kaaklar olduk
lar varsaylr. Kimileri tarafndan Kafkas Dalarna yerletirilmiler
ve Zoori diye arlmlardr, Paulus Maeotisde yaadklarn varsa
yanlarsa onlarn ZieIerin torunlar olduklarn dnmlerdir...
Kimileri MoritanyalI olduklarn sylemi, bu dnceyi desteklemek
iin de onlar ularn torunlar diye adlandrmlardr... Baz insanlar
da ingenelerin kendilerini More diye ardklarn, birbirlerine amori (dorusu amori deil, Dia More , yani haydi arkadatr) diye ses
lendiklerini sanrlar, bylece birden Amorit olurlar! ...Bazen torlak
(dindarlk kisvesi altnda her trl arla sapm Mslman hatmi
ler) bazen fakir ya da kalenderidirler, bazen de Attilann Hunlarnn
devam olan, Byk Charlesm yenilgiye uratt Avarlar ya da son
kozlarn on ikinci yzylda oynam Peenekler olduklar dnlr.
Belli bir memleketleri olmayan, bir araya toplanm ie yaramaz insan
larn bir karm da olabilirler. Zigeuner [Almanyada genellikle bu
adla amhrlarl szc de zaten bir aa bir yukar yrmek anlam
na geldiinden Alman atalarmz bo gezen her serseriye Zichegan de
mitir...
ingeneler ile Hindistan arasndaki balanty ilk kuran olmasa da,
Grellmann kken konusunda en dikkatli dilbilimsel incelemeyi yapan
kiidir; bir tarihinin dilbilimsel paleontoloji diye adlandrd yeni
bir bilimden yararlanarak almalar yapmtr. Grellman, Roman di
lindeki szcklerin Hintedeki ve ngilizcedeki karlklarndan oluan
on be sayfalk karlatrmal bir liste hazrlam, Hintedeki sz
ckten birinin Romancasyla benzetiini grm, bylece Avrupada
ki Romanlarn nereden geldii sorusuna son noktay koymutur.
Grellmann, egzotik kken kuramn sanki daha ilgin klabilmek
iin ingenelerle ilgili baz klielerin ortaya kmasna katkda bulun
mutur. Ahlksz kadnlar, ceset yiyenler, hatta insan eti yemekten haz
duyan ingeneler olduunu sylemi; bu son nyargnn yklabilmesi
iin bir yzyldan fazla zaman gemesi gerekmitir. D ie Zigeuner'
* Metnin aslnda "Gipseyg (Cingani). (.n.)

Hont Countyde (o zamanlar Macaristan imdiyse Slovakya topra)


geen bir nceki yln (1782) olaylanyla ilgili kaytlara geni yer ver
mitir. Olay, ilerinden krk birine ikenceyle yamyam olduklar itiraf
ettirilen 150den fazla ingene ile ilgilidir. Habsburg kral II. Josephin yaptrd bir soruturma sonunda szde kurbanlarn hepsinin
hayatta olduu ortaya kana kadar on be adam aslm, alts ikence
srasnda lm, iki tanesinin vcutlar drde ayrlm, on sekiz kad
nn da boynu vurulmutur.
Yamyamlk etiketi zerlerine yapmt bir kez. Slovakyada, 1929
gibi yakn bir tarihte bile, bir Roman soyguncu etesi kurbanlarn ye
mekle sulanm, davann dmesine karn bu olay gazetelerde hafta
larca manetleri sslemitir.
ingenelerin memleketi konusunda ga d je tarafndan yaplan tah
minler genel olarak Kutsal K itaptaki efsanelere benzemektedir. Hepsi
de okuyanlarn kendi yorumunu yanstyordu; Kutsal Kitap da daha
nceleri byle okumalara pek ok kez maruz kalmt. ingenelerin,
Kabilin dnyay dolamaya yazgl lanetli torunlar olduu sylenmi
tir. (branice, Aramice gibi Smi dillerinde Kabil, ingenelerin belki
de en ok ilikilendirildii meslek olan nalbant anlamna gelmekte
dir.) Topra ilediinizde o, bundan sonra size gcn gstermeye
cek, rn vermeyecektir; siz de dnyada bir kaak ve bir serseri olarak
dolap duracaksnz. (Tekvin 4:12) Bu szler, ingenelerin topra
ilemeye kar ilgisizliklerinin bir aklamas olarak sunulmutur. in
genelere greyse (bu konuda olduka ikiyzldrler) toprak onlann
lanetlidir. ada ingene liderlerinin yaptklan konumalar, sk sk,
Kutsal Kitapm ingene halk zerindeki lanetine deinerek balar.
Oysa bu kantlar yalnzca ingenelerin bir kitaplar olmaynn ne
kadar zc olduunu aa kanr. Baka bir efsaneye greyse, bir
zamanlar onlann da bir kitab vard. Arnavutlukta bu konuyla ilgili bir
ey duymamtm, ama Bulgaristanda anlatlan bir hikyeye gre,
Tann insanlara dinlerini datrken ingeneler de kendi dinlerini laha
na yapraklarna yazmlar, bu lahana yapraklar da ok gemeden bir
eein akam yemei olmutu. Romanyada anlatlan, ingenelerin
beslenme alkanlklarna deinen tuhaf bir dinsel hikye daha vardr.
ingeneler tatan bir kilise yapmlard, Rumenler ise domuz pastr
mas ve jambondan. ingeneler, Rumenler kiliseleri deimeyi kabul
edene kadar pazarlk etmiler, sonra da kiliseyi hemen yemilerdi. Bu
hikyenin Srbistanda anlatlanna gre kilise peynirden yaplmtr.

Hikye ayn zamanda ingenelerin neden dilendiine de aklk getir


mektedir. Sylenceye gre ingeneler kap kap dilenmilerdir, nk
Srplar kilise yznden onlara hl borludur, yani dilenciler yalnzca
haklan olan istemilerdir.
ingeneleri^ hi kahramanlan yoktur. Byk bamszlk; mcade
lelerine, uluslarnn kuruluuna, vaat edilmi topraklara ilikin efsa
neleri olmamtr. Romulus ve Rem uslar, dolaan ve savaan Aeneaslar yoktur. Ne heykelleri ve tapmaklar, ne de ulusal marlar ve ta
rihi kalntlar vardr. Hi kutsal kitaplar olmamtr. On altnc yzyl
da g a d jc 'nin yazd, yz szck ve deyiten biraz fazla olan sz
lk dnda nceden konuulan Romancann kayd tutulmamtr. Ama
onlann da, kendi atalanyla ve gleriyle ilgili efsaneleri vardr. Ya da
belki bu efsaneler onlara atfedilmitir.
ingenelerin hikyeleri ok belirgin olmasa da Kitab- Mukad
desle anlatlanlarla uyum iindedir, M srdan karken Yusuf ve Mer
yeme yardm etmeyi reddettikleri, Yahudaya saya ihanet etmesini
syledikleri, Beytlehemin ocuklarn ldren zalimlerin torunlar
olduklar (bebek katillii en ok nefret edilen gruplara kar her zaman
kullanlan en byk iftira olmutur; Yahudiler ve Agnostikler de ayn
ekilde sulanmtr), sann armha gerilmesinde kullanlan ivileri
yaptklar iin hayatlar boyunca dolamaya mahkm edildikleri anla
tlr. Bu hikyeler, belki de, nceleri ok ie yaryor gibi grnen,
memleketlerinin Msr olduu efsanesini glendirdii iin ingenele
rin kendileri tarafndan da yaylmtr.
sann ivilerini yapan demirciyle ilgili aadaki hikye, 1920li
yllarda Makedonyada Konrad Bercovci tarafndan kaydedilmitir.
Bu eviri, ingenelerin hikye anlatrkenki tavrlarn pek yanstamasa da, ben hikyenin tamamn aktaryorum. Hikyenin byk bir b
lmnde tek bir ingene bile grlmedii halde, deiik biimlerde
anlatlan bu efsane en iyi bilinen hikyelerden biridir ve benim tant
m ingeneler arasnda da en ok kabul grenidir.
Dnyann daha sonra sa olarak tanyaca Yeua ben Miriam Romal
gardiyanlara teslim edildi ve Roma imparatoru hakknda kt eyler
syleyen bu adam armha germek iin kullanlacak kaln ivileri yap
trmak zere iki asker yollara dt. Bir nalbanttan ivi almak zere
askerlere armha gerilecek her adam iin 80 kreutzer verilirdi. Bu i
iin de askerlere yine 80 kreutzer verildi; ama onlar bir handa, o za
manlar Yunanllarn Kudste satt hem tatl hem de eki lezzetli a-

rab iip elenirken bakr paralarn yansn harcadlar. leden sonra


ge bir vakitte akllarna iviler geldi, stelik hava kararmadan klala
rnda olmalar gerekiyordu.
Sendeleyerek, acele iinde handan ktlar, hibiri ayk deildi; ilk
nalbanta geldiklerinde, paralarnn demir ve el emei iin yeterli olma
dn dnerek nalbanta barp onu korkutmak istediler
Hemen drt byk ivi yapmam istiyoruz, Yeua ben Miriam
armha germek iin...
Nalbant, Yeua ben Miriamn uzun solgun yzn ve ak kahve
rengi gzlerini grm bir Yahudiydi. Miriam bir keresinde onun dk
knna gelmiti. Adam, alt ocan bandan uzaklap yle dedi:
Yeua ben Miriam armha gerecek olan ivileri dvmeyeceim.
Askerlerden biri krk kreutzeri karp bard:
te ivilerin paras, imparator adna konuuyoruz. Daha sonra
askerler mzraklarn dorulttular... Demircinin sakaln atee verdik
ten sonra ona mzraklarla saldrdlar.
Bir sonraki dcmirci az tedeydi. Dkkna vardklarnda zaman
epey ilerlemiti, bu yzden demirciye yle dediler;
Bizim iin drt byk ivi yap, sana onlar iin krk kreutzer de
yeceiz.
Bu paraya ancak drt kk ivi yapabilirim. Bir karm ve ocuk
larm var.
Yahudi, diye kkredi askerler, konumay brak ve bize ivileri
yap! Bu demircinin de sakaln atee verdiler.
ok korkan Yahudi ocann bana geip ivileri dvmeye bala
d. Ocakta demirciye yardmc olmaya alan askerlerden biri eilip
yle dedi:
ivileri kaln ve sert yap Yahudi, afakta onlarla Yeua ben Miriam armha gereceiz.
Bu ad duyduunda Yahudinin eli ekiciyle birlikte havada asl kal
d... Yeua ben Miriam armha gerecek olan ivileri yapamam, diye
bard Yahudi, ayaklar stnde ykselerek. Yapamam, yapamam.
Sarho ve fkeli iki asker demirciyi mzraklaryla defalarca ile
diler.
Gne tepelerin arkasnda alalyor, askerlerin acelesi gittike art
yordu. Gittikleri nc demirci bir Suriyeliydi. Demirci tam dkkn
kapatmak zereyken onlar ieriye girmiti. Askerler adama seslendik
lerinde mzraklarndan hl kan damlyordu:
Halil, bizim iin drt byk ivi yap, ite paran da burada, tam
krk kreutzer. abuk ol.
Suriyeli, kanl mzraklara bakt ve krnn yanna dnd...

Adam ekicini bir kenara brakt. Askerler onu da mzraklaryla ldr


dler.
Bu hikyeyi Makedonyadaki ingenelere anlattmda beni dzeltti
ler: Halil bir Amavuttu. Bulgaristandaysa Halilin ad, eski dikta
tr Todor Jivko^un ilk ad gibi Todpr olmutu.
Askerler krk kreutzerle iki imemi olsalard, klalarna dnp olan
biteni anlatacak, bylece Yeuamn hayato kurtarm olacaklard.
Oysa krk kreutzeri harcamlard, bu yzden Kudsten ktlar, tam o
srada adrn yeni kurmu ve rsn hazrlam bir ingeneyle kar
latlar. Romallar ona drt byk ivi yapmasn sylediler, krk kre
utzeri de karp nne koydular.
ingene ilk nce paray cebine koydu, sonra almaya balad. lk
ivi bittiinde askerler onu antaya koydular. ingene ikinci iviyi
yaptnda onu da antaya koydular. ingene nc iviyi yaptnda
iinc iviyi de antalarna koydular. ingene drdnc iviyi dv
meye baladnda askerlerden biri yle dedi:
Teekkrler ingene. Bu ivilerle Yeua ben Miriam armha
gereceiz.
Tam konumasn bitirmiti ki ldrlen demircinin titreyen
sesleri ingeneye ivileri dvmemesi iin yalvarmaya balad. Akam
olmak zereydi. Askerler o kadar korkmutu ki ingene son iviyi
dvmeyi bitirmeden katlar.
Krk bakr paray ie balamadan nce cebine koymu olduuna
sevinen ingene drdnc iviyi de yapp bitirdi. Son halini verdii
ivinin soumasn bekledi. Scak demirin zerine su dkt, ama su czrdayarak buharlat; demir, atein iinde olduu zamanki kadar scak
ve krmzyd. zerine biraz daha su dkt, anma ivi, demir sanki can
l ve kanayan bir bedenmi gibi parlyor, kan ate fkrtyordu. zeri
ne daha fazla su dkt. Su czrdayp buharlat, ivi parlamaya devam
etti.
Gecenin karanla gmd ln byk bir blm ivinin par
laklyla aydnlanmt. Korkudan tir tir titreyen ingene, adrn
eeinin zerine koyduu gibi kat.
Yorgun ve tedirgin olan yalnz gezgin, geceyans, iki yksek kum
tepesinin arasnda, adrn yeniden kurdu. Ama ite orada, ayann
tam dibinde parlayan ivi bitivermiti birden. ingene onu Kudsn
kaplarnda braktn sanyordu. Hemen yaknlarda bir kuyu olduu
iin ingene sabaha kadar su tayp ivinin ateini sndrmeye al

t. Kuyudaki son damla su da tkenince kzgn demirin zerine kum at


t, ama ivi durmadan czrdjyor ve parlyordu. Korkudan neredeyse
deliren ingene ln derinliklerine doru kat.
Ertesi sabah bir Arap kasabasna varp adrn kurdu. Parlayan i
vi de onu takip etmiti.
Sonra bir ey oldu. Arabm biri gelip ondan tekerleinin demir em
berini yamayp onarmasn istedi. ingene hi vakit kaybetmeden pa
rldayan iviyi ald ve demir emberin krk yerini bu iviyi kullanarak
onard. Arabm, arabasn srerek uzaklatn kendi gzleriyle grd.
Arap artk gitmiti, ingene etrafna bile bakmaya yeltenmeden
oradan ayrld. ingene, birka gn sonra bile etrafna bakmaya eki'
niyor, geceleri gzlerini amaya korkuyordu. ama geldiinde d
kmhanesini yeniden kurdu. Aylar sonra, bir adam onarmas iin ona
klcnn kabzasn getirdi. ingene ocan yakt. Klcn kabzas, ze
rindeki ivinin demiri yznden parlamaya balad. ingene ptn pr
tsn toplayp oradan uzaklat,
Bu ivi, Yeua ben Miriamn armha gerilmesinde kullanlan i
vileri yapan adamn torunlarnn adrlarnda hep yeniden grnmek
tedir. ivi grndnde ingeneler kaarlar. Bir yerden bir yere do
lanp durmalarnn nedeni debudur. Yeua ben Miriamm, iki aya bir
iviyle tutturularak toplam iviyle armha gerilmesine de aklama
getirir bu hikye. Drdnc ivi ise dnyay dolamaktadr.
Hikye, aslnda ilk anda yaratt izlenimdeki gibi frsat bir ingene
yi anlatmaz. Hikyemizdeki adam yalnzca ve kukuya yer brakmaya
cak biimde iiyle megul olmaktadr (ingene'nin drdnc iviyi bi
tirmeye almas, bir zanaatkrm kendine olan saygsndan baka hi
bir eyin iareti deildir, nk mzrakl Romallar oktan gitmilerdir).
Bu hikye ingenelerin gezginlik gelenei hakknda ne sylyor olur
sa olsun, ingene tm Ortadouda dolaarak* hi aylaklk etmeden ii
ni yapmaktadr. Bu hikye, bize ingenenin oraya nasl geldiini, ne
reden geldiini ya da Hindistan neden terk ettiini anlatmaz.
Hi kimse, ingenelerin atalarnn neden Hindistan terk edip
rana geldiini tam olarak bilememektedir. Ama dil bellektir, inge
nelerin atalarnn randa yaadklar, modem Romancadaki Fars sz
cklerinden bellidir. Romanca kader anlamna gelen baht szc Farsadr, sir sarmsak, mom balmumu, zor kuvvet, zeri de eyer demektir.
ou kimse gn onuncu yzylda balad konusunda hemfikir
dir. Ama 950 ylnda ranh tarihi Hamza, tebaasna kar ok ihtimaml davranan, 420 ve 438 yllarnda ran ah olan Bahram Gurun,

dinlemesi ok ho olduu iin yirmi bin Zott mzisyeni (Zott, o za


manlar, Araplarn btn Hintliler iin kulland bir terimdi) getirttii
ni Arapa kaleme almtr. ALtm yl sonra, 1011 ylnda, ran airi Firdevsinin epik ehname sinde ya da Krallarn Kitab 'nda da benzer bir
olaya rastlanr. Firdevsi, hikyeyi ingene mzisyenlerin daha son
raki kaderlerinanlatmak iin daha ok geniletir.
Bahram Gurun yerel yneticileri, aha lkede honutsuzluun artt
n, nk mzisyenler alrp sylerken zenginlerin iki iebildiim
ama yoksullarn iemediini bildirmilerdi. Bilge ah hemen, tek hrgl bir deveyle Hindistan'daki engile (kaynpederi) bir mektup
yollad; kendisine, lavta almakta usta 10.000 lavtac adam ve kadn
gndermesini syledi. Lavtaclar geldiinde onlar ah karlad, her
birine bir eek, bir kz ve hepsine birden bin eek yk msr verdi.
Onlarn kendi krallna yerleip tarm yapmaya balayacaklarn umu
yordu. Lavtaclar msrlar ve kzleri yediler ve bakenti terk ettiler...
Yln sonunda zayflktan ieri gm yanaklarla geri dndler ve
ah onlar azarlad: Msrlar yememeliydiniz. imdi yalnzca eekle
riniz var. Mzik aletlerinizi hazrlayn, hepsine ipek bir kurdele bala
yp eeklerinizin srtna koyun. Bu lavtaclar imdi, dilenerek, kurtlar
la birlikte darda uyuyarak, her zaman yollarda kpekler gibi yaaya
rak, gece gndz hrszlk yaparak yaamaktadrlar.
Doruluu su gtrse de, bu hikye ingenelerle ilgilenen uzmanlar
heyecanlandrmtr, nk Dou Avrupada Romanlar (br topluluk
lar gibi) hl telli alglar, hatta dik tutularak yayla alnan, lavtaya
benzer bir alet (gudulka) almaktadrlar. Ne var ki ben armut eklinde
ki bu alglardan bir tane bile grmedim. Gitar ve kemanlanmn yan
sra ingenelerin her eit flemeli aleti vard, zellikle de uzun, tah
tadan, ift kaml, koni eklinde zurnalar olurdu, bir o yana bir bu ya
na sallanarak Lambadalarn alarken soluk solua kalrlard. ok tu
tulan bu Brezilya paras Balkanlrdaki halk mziini silip sprm
t. (Bu olay, en azndan bir akademisyeni, Maryland niversitesinde
ki doktora adaylarndan biri olan Svanivor Pettan olduka heyecan
landrmt. Bu iri csseli, alkan akademisyen, tezini Kosoval Ro
manlar ve Lambada zerine yazm tr.)
Uzmanlarn ou ingenelerin Hindistan onuncu yzylda bir ta
rihte terk ettiine inanrlar. Eski zaman ingeneleriyle ilgili epik bir
portre peinde koanlarsa bu ayrln daha erken bir tarihte olduunu

dnrler. Onlara gre, aa yukar 700l yllarda rana (o zaman


lar Arap mparatorluunun bir paras) bir grup Zott gelmitir. On
dokuzuncu yzylda yaam HollandalI bir tarihinin, M.J. de Goejenin almalarna dayanan bu kurama gre ingeneler kara yoluy
la deil denizden gelmilerdir. Ayrca, kendi istekleriyle gelmemiler,
ge zorlanmlardr.
Anlatlanlara gre, yeni Arap yneticiler, on binlerce Hintli ifti
yi ndus deltasndan Arap Denizinin ucuna getirmiler, yukarya, Bas
ra Krfezine kadar karmlard. Topluluk, yanlarnda getirdikleri
birka bin srla birlikte Diclenin kysndaki bataklklara yerlemi
ti. Oraya tutsak olar-ak gelmi olmalarna karn bir yzyl iinde, ka
nallar ve yollarndan geen tccarlardan vergi almaya balamlard.
Bu Zott topluluu Badat tarafndan bir tehlike olarak algland, bu
yzden 820 ylnda halife onlann zerine birliklerini yollad. On drt
yl boyunca dayandlar, belki de tarihte ilk ve son kez ingenelerin (ya
da ilk ingenelerin) kk bir krallklar ya da bamsz bir kolonileri
oluyordu. Bir sonraki halife 834 ylnda, ingenelerin kanallarn ykp
tarlalarn sular altnda brakmay baard, bylece Zottistan! harita
dan sildi. Yirmi yedi bin Zottistanl korkun bir savatan sonra tutsak
edildi, be yzden fazlasnn boynu vuruldu. gn boyunca, onlar
yuhalayan Badattaki kalabala gsterildiler, daha sonra Zott nfu
sunun tamam kuzeydouya srld. Bu insanlarn bir ksm kuzeye
Ermenistana, oradan da Balkanlarda ve Avrupaya gittiler. Yurtlarn
dan edilmi bu vasfsz Hintliler hi phesiz, yanlarnda geleneksel
mesleklerini de tayarak randan Batya g eden baka Hintlilerle
karlatlar, onlarla birlikte Avrupa ingenelerini meydana getirdiler.
Buna gre ingeneler Hindistan en erken .S. 720de terk etmi ol
malydlar.
Dillerine bakarak ingenelerin Arap mparatorluunda fazla kal
madn syleyebiliriz, bu yzden en muhafazakr tarihiler kuramla
rnn iinde Zottistandaki Zott?lardan bahsetmeye yeltenmezler. Ro
maneada birok Farsa szck olmasna karn, on taneden daha az
Arap kkenli szck (daha sonralar Balkan dillerine giren Trke sz
ckleri saymazsak) vardr. Yalnzca iki tane Romanca szcn kke
ni kesin olarak Arapadr. Bunlar da czdan anlamna gelen kis ve g
s anlamna gelen berktir.
Oysa Romaneada birok Ermenice szck vardr. Dudum sukaba, bov fmn, chovexani cad, grast at, mortsi deri demektir ve bu sz-

ki Roman ocuu, Romanya'da C o p a Mic nehrinde oynuyor. Bu Transilvanya


kasabasnda herkes ve her eyle birlikte btn koyunlar siyahtr. Burada yaayanlar, en
azndan ilerini beyaz tutabilmek" iin (orada uzun sredir yaayan birine gre) ok mik
tarda st ierler.

10

cklerin hepsi Ermeniceden gelmitir. Bu yzden ingeneler Avru


paya giderken mutlaka Ermenistan'dan gemilerdir. Aslnda Ermenicenin Romanca zerindeki en nemli etkisi Romaneada meydana ge
tirdii s ts deiimidir. Bh, yani sert b ile telaffuz edilen szckler
f ile telaffuz edilmeye balanmtr. Sonu olarak, Ortadou ya da
Asyada konuulan Romaneada kz karde, Hintede olduu gibi bhen
diye telaffuz edilirken, Ermenistanda ve Avrupada konuulan Ro
maneada fen diye sylenmektedir. 192li yllarda, bu ses deiimini,
zellikle de bu szc inceleyen ngiliz dilbilimci ve ingene uzma
n John Sampson, Roman lehelerini snflandran, dolaysyla da Ro
manlarn gn iki ana kolda toplayan ilk kii olmutur.
Eskiden konuulan dile bakldnda, on birinci yzyldaki Seluk
lu istilasnn yalnzca Ermenileri deil, aralarnda yaayan ingenele
ri de kklerinden kopard anlalmaktadr. ingeneler, Konstantinopolisin ve Trakyann Bizans egemenliindeki bat blgelerine g et
milerdir; burada hl youn ingene nfusu barnmaktadr. Bu blge
deki ingenelerle ilgili ilk kayt 1068 ylnda Athos D ainda yazlan
bir aziz gnldr. On nc yzylda Trakyadan Balkanlara ya
ylmlar, ksa bir sre sonra da Avrupaya gemilerdir.
Bizans dnemi Romanca zerinde etkili olmutur. Romaneada bir
ok Yunanca szck vardr; ingeneler iin kullanlan Yunanca terim
Atzingan ; talyanca zingari , Franszca tsiganes, Almanca zigeuner ,
Macarca ciganyok , Rumence tsigani , eke cikan ve gnmzde kul
lanlan pek ok aalayc terimin kaynadr. Bu aalayc ton, son
radan ortaya km bir ey deildir; Atzingan ad Athingan adnda
sapkn bir tarikattan gelmektedir ve fal bakmalar nedeniyle ingene
lere yaktrlmtr. On drdnc yzyl sonunda ingeneler, Bizans
mparatorluunun yklnn nedenlerinden biri olarak gsterilmitir.
Balkanlara Osmanl Trklerinden nce gitmilerdir. Ragusa Cum
huriyetinde, yani Dubrovnikte iki ingene tarafndan bir kuyumcuya
smarlanan bir i 1378 tarihlidir. (On ikinci yzyl gibi erken bir tarihte
bile Romanyadaki prensliklerde yaadklarna dair kantlar bulunmu
tur.) Ortaadan itibaren Balkan kasabalar, ingenelere kar ne ka
dar dmanca tavrlar iinde olsalar da, ingeneler bu blgeleri dn
yann baka hibir yerini benimsemedikleri kadar memleketleri say
mlardr. Batya doru ana glerini on beinci ve on dokuzuncu yz
yllarda Balkanlardan karak yapmlardr. imdi, komnizm sonra
s dnemde de ayn yne g etmektedirler. Yine de dnp dolap gel
dikleri yer Dou ve Orta Avrupadr.

Balkanlarda ilk kez grndkleri sralarda ingenelerin toplum iin


de ilgin bir konumlan vard. Bir. zamanlar ok glydler, on doku
zuncu yzyldaysa o zamana kadar olduklarndan ok daha az zgr
dler. ki durum da krsal feodalizmin yapsndan kaynaklanyordu.
ingeneler, iledikleri sular yznden deil, yetenekleri yznden
aranyor ve alriconuluyorlard. Saygdeer mzisyenlere olduu kadar
kalayclara, bakrclara, ilingirlere ve demircilere de deer veriliyor,
hatta bu ingeneler iin insanlar birbirleriyle kavga ediyorlard.
Kesin snrlarla birbirinden ayrlm snflar arasnda, kylyle top
rak sahibi arasnda hareket edebilme ve ikisine birden hizmet edebil
me yetenekleri, onlar iin zel bir ekonomik alan yaratmtr. Toplum
sal ve aile hayatnda ie kapanklard; bunun nedeni dlanmalaryd,
ama ayn zamanda bu onlarn seimiydi (belki de dlanmann bir so
nucuydu bu). Gerekten de, almay tercih ettikleri iler, kullandk
lar dil gibi onlar hem ayrla hem de kendi aralarnda bir dayanma
ya zorluyordu. Meslekleri onlar iin kltrel olarak ayakta kalabilme
nin anahtaryd (bu gerek, onlar yeni ve anonim bir proleter g ha
line getirmeye abalayan ama bunu baaramayan komnist rejimler ta
rafndan da takdir edilmitir). Ka kuaktr mesleklerini icra etmemi,
duvar rmemi, tarak yapmam ya da ot toplamam olsalar da, bugn
bile ingene gruplarnn genellikle geleneksel meslekleriyle tanmlan
malar dikkate deer bir noktadr.
stiladan ok gle gelen byle bir grup ya da igc, sosyolojide
arac aznlk diye nitelenir. Kltrel olarak toplumun kayndadrlar
ve gelip geici bir topluluk olarak ne yeni ikamet yerlerinde ne de diasporanm bir baka ucundaki ayn lde yaltlm yaknlan arasn
da kendilerini tam anlamyla rahat hissederler.
En azndan Balkanlarda imdiye kadar yaanan ingene-kyl
ilikilerine bakldnda, ingeneler ile i savatan sonra Amerikann
gneyine g etmi, kap kap dolaarak zgrlne yeni kavumu
klelere bir eyler satan Orta Avrupal Yahudilerin deneyimleri arasn
da bir benzerlik kurulabilir Steven Hertzberg, Atlantann Yahudilerini anlatt Byk Kapl Kentteki Yabanclar adl kitabnda yle akl
yrtmektedir:
...ticari ilikinin temelinde, hem alc hem de satcnn marjinal kimli
i yatar. Yahudilerin ok az sermayesi vard, kt bir ngilizce konu
uyorlard, blgesel deerler konusunda bir fikirleri yoktu, baz du

rumlarda yerli beyazlar tarafndan davetsiz misafir olarak alglanyor


lard. Eski Gney Konfederasyonu yandalar, azat edilmi klelerden
hem korkuyorlar, hem de onlar aalyorlard. Daha da nemlisi, ye
ni gelenlerin ok az Gneye gitmeden nce siyahlarla karlam, bu
da onlarn, klelik, su ve patolojik nefretin arptlm bir tarihinden
deil de, gerek zenci deneyiminden hareketle bir tavr almalarn ko
laylatrmtr...
Hertzberg, Eli Evansm Tarallar: Gneydeki Yahudilerin K iisel Ta
rihleri adl kitabndan alnt yapmaktadr: Zenci Yahudiye glmse
diinde... Yahudi de ona glmsedi. Bugn Yahudilerin ou, ticaret
le kendi aralarnda kurulan herhangi bir ilikiyi beylik bir iftira olarak
kabul etseler de, bugnn ingenelerinden ou ingene olmayanlar
la aralarndaki bu ilikiyi gururla srdrrler. Onlar iin kendilerinden
olmayanlarla iliki yalnzca ile snrldr. Zor zamanlarda ingeneler,
Yahudiler gibi, aramzdaki dman diye nitelendirilmi, yine Yahudiler gibi kendileri iin alan tccarlar olmulardr; ne yaparlarsa
yapsnlar, kendilerini tarmn her zamanki gereklerine balam insan
lar ve cretli iiler tarafndan aalanmalardr.
Hem Bulgaristanda hem de Romanyada insanlar bana ingenele
rin 1989dan bu yana yaptklar ileri Yahudi ii ya da biznitsa ola
rak tanmlamlard. El emei gerektirmeyen, ok ter dkmeden ok
para getiren ileri kastediyorlard, bu yzden de bu ilerin hepsi yoz i
lerdi. rnein Bkreteki baz ingeneler, Romanyann iimi en k
t ve en ucuz sigaras olan Carpatiyi kaldrmlarda ak bir valizin
iinde satarlard. Bu ite marifet sabahlan ok erken kalkp kente ge
len snrl saydaki Carpatinin ounu satn alarak pahal bir fiyata ye
niden satmakt. Ya da Trkiyeye gidip bir kamyon dolusu kullanlm
ya da modas gemi kot pantolonla geri dnerler, bunlar da fahi fi
yatlarla satarlard. Burada olan bitenler, kapitalizm diye deil, Yahudi
ya da ingene ii diye adlandrlyordu; kapitalizm hl, gsterili Ba
t mallanyla ya da Amerikan yardmyla ilikilendirilen bir kavramd.
Komnist ideolojiyle sarmalanm yerlileri rahatsz eden ey kr kav
ram deildi. Onlar korkutan iin kendisiydi. Yahudiler gibi ingene
ler de inisiyatif kullanmaktan dolay suluydular. Komnist dzen
iinde memnuniyetsizliklerini ve umutsuzluklann ancak doutan
haklan olan ilerde olabildiince az alarak gsterebilen insanlar iin
bu, tuhaf, pheli ve tehditkr bir eylemdi.
FS N/Beni Ayukla Gmn

113

Ltvanyal Radziwill ailesinin topraklar zerindeki ingene kral J a n Marcinkievvicz,


Neswiez'dekl saraynda Prens Karol Radziwi!ri ziyaret etmektedir. W ojdech Gerson'un
yapt bir resimden alman bu gravr, Jan Jaworski'nin Kalendarz Poski llustrowany z a rok
1867sine (1867 ytlt Resimli Polonya Takvimi) baslmtr, oysa bu olay bir yzyl ncesinde
gereklemitir,

Ortaada Dou ve Orta Avrupadaki ingenelerin ileri vard.


Kimsenin yapmayaca ya da yapamayaca ilerde kendi balarna
alrlar, kap kap dolaarak mallarm ve becerilerini satarlard. te
tam burada toplum tarafndan aalanan iler yapan gmenler olarak
Yahudiler ve ingeneler arasnda kurulan benzerlik sona ermektedir.
Parlak bir kariyerin banda olmak yle dursun, Balkanlardaki ko
numlar daha ok Amerikal siyahlar andryordu. Emeklerinin deer
li olmasna, vergilerini demelerine ramen, bu dnemin sonlarndan
on dokuzuncu yzyln ortalarna kadar geen srede onlar da kleletirilmitir.
Dnya zerinde kalabalk bir nfusa sahip olmalarna karn (bu-

gn dnyada yaayan yaklak on milyonluk Yahudi nfusuyla kar


latrldnda saylan on iki milyon civarndadr), ingenelerin ger
ek hikyesi (kkenleri ve diasporalar, kendi ilerindeki olaanst
balar) neredeyse esrarengiz bir ilgi alan gibidir. On dokuzuncu yz
ylda tablolara, romanlara ve operalara konu olan, ingene yaants
nn romantik yorumlar bile, ciddi aratrmalara n ayak olamamtr.
Hatta, Byk Tarih A tla s' nda, topluluklann g yollarn gsteren ok
lar arasnda bile onlarn g yollarn gsteren bir oka hl rastlayanda
yz. Bu tr bilgileri ancak snrl bir evreye ulaan ingene Kltr
D em ei D ergisi gibi zel yaynlardan, bir de belki de, olduka ilgin
baka bir yolla, dilbilim yoluyla edinebiliriz.
Kken ve g yoluna ek olarak, Romanca almalar da ilgi eki
ci bir etnik olasl gndeme getirmitir. Bunun nedeni ingenelerin
kendilerini tanmlamak iin kulland szcktr (bu szcn gerek
anlam adam ya da kocadr). Avrupal ingeneler kendilerine rom der,
Ermenistandaki ingeneler lom , ran ve Suriyedekiler ise dom. (G
rld gibi Roman szcnn, ingenelerin yzyllardr Roman
y adaki saylannm insann kafasn kartracak kadar ok olmasyla
uzaktan yakndan bir ilgisi yoktur. ngiltere ingenelerinin antropolog
Judith Okelye anlatt gibi babo dolamalar* yznden bu ad al
dklar da doru deildir.) Rom, dom ve lom* birbirine benzeyen belli
kabile gruplan anlamna gelen Sanskritedeki dom ba ve Modem Hintedeki dom ve dum szckleriyle fonetik bir benzerlik gstermektedir.
Sanskritede dom ba , ark syleyerek ve mzik yaparak geinen
aa kasttan adam anlamna gelir. Modern Hint dillerinde de ayn ya
da benzer anlamlara gelen szckler vardr. Lahnda dilinde baya,
Sindhi dilinde gezgin mzisyenler kast, Pencap dilinde gezgin m
zisyen, Bat Pahari dilinde aa kasttan siyah derili adam anlamlan benzer szcklerle karlanr. Altnc yzyldan itibaren Donralarn
mzisyen olduuna dair kaytlar vardr. Domlar hl Hindistanda ya
arlar, balca uralan sepet rmek, demircilik, metal iilii, p ka
rtrmak ve mzik yapmak olan gebelerdir. Hi kukusuz birok in
san, ingenelerin kkeninin Domlara dayandyla ilgili kuramn ze
rine atlamtr.
Yine de herkesin dncesi deildir bu. Judith Okely, Britanyal
gezginlere gndermede bulunarak, ingenelerin Hint kkenli olduu
* ngilizcede babo dolamak anlamna gelen roam ingenelerin kendilerine
verdikleri Roman (ngilizcede Rom) adyla syleni bakmndan ayndr, (.n.)

tezlerini reddeder; bu tezin, ok dolaan ve uzun sredir Avrupada


ikamet eden insanlar egzotikletirme ve marjinalletirmenin baka bir
yolu olduunu savunur. Bu tez ayn zamanda birok ingene yazar ve
eylemcinin ilgisini ekmitir, ama onlar ingenelerin kklerinin daha
yksek bir soyaacna dayandn ileri srer. Onlara gre ingeneler,
kastlar hiyerarisinde Brahman kastnn hemen altnda yer alan sava
kastn, yani Katriyalarn torunlardr Kken konusundaki bu mu
lakln aslnda bir yaran vardr; ne de olsa insan* cam kimi isterse o
olabilir. ingenelerin kendilerini srekli yeniden tanmlamalan onlar
iin hayatta kalmann temel arac olmutur, ama elbette kkenleri ko
nusundaki bilgisizliklerinin inanlmaz lde yabanclatrc sonula
r da olmutur. Bulgaristanda 1980lerin sonuna doru gerekletiri
len zorunlu ad deiiklii bunun iyi bir rneidir. Bulgar ingeneleri
nin ou hl kendi adlarn anmsayamaz, ya da en azndan (hangisi
daha kt?) anmsamyormu gibi yapar. Benzer deneyimler, tam an
lamyla bir Roman kimliinin ina edilmesini gerekli klmtr. Bu ki
mileri iin, yasaklanm olan ingene mziinin kulaklar patlatan bir
grltyle gece gndz yeniden alnmaya balamas anlamna gelir.
Geriye kalanlarsa Hindupen diye adlandrlabilecek, kkenlerden
duyulan grlmemi bir gururun iinden ykselmekte olan yeni bir
kimliin peindedirler.

Geza KampuS, Krompainin ingene mahallesinin k blmnde


oturuyor, evine giden yolun kakhrmlann gller sslyordu. Oysa yo
lun hemen aasnda manzara tam bir sefalete dnyor, herkesin
gzne arpmasa da beni her zaman artyordu. Yalnzca sarho bir
baba ve a ocuktan oluan bir aile, terk edilmi yeralt snan
da yayordu. br ailelerin ounda erkek yoktu, sanlaca gibi
iyerlerinde deil hapishanedeydiler (Arnavutluktan Dou Slovakyaya kadar her yerde isiz nfus artyor, blgeyi ilk terk edense her
zaman ingeneler oluyordu). Neredeyse ak havada yayorlard. Bu
ingenelerin ypranm kulbelerinin nnde, geni bir alana yaylm
amur, p ve etrafta oynayan ocuklar ile ailenin uyuz kpei yani nkono tarafndan hrpalanan krk dkk bir mobilya yn vard. Pek
ev hayvan gibi grnmeseler de her zaman ortalkta olan kpekler o
unlukla topal, tek gzl ya da kesik kuyruklu olur, sanki asl grevle
ri ev halkn korumak ya da onlara sadk grnmek deil de insanlann

Roman ocuklar, Dou Slovakyada, Krompaideki yerleimlerinde oyun oynuyorlar.


(1991) Bisiklet tekerleklerinin yannda, ie ve gazoz kapaklaryla oynamay da seviyorlar
d. Pragdan gelen bir grup gzel sanallar rencisi bir haftalarn Krompai'deki ocuklarla
birlikte resim yaparak geirmilerdi. Blgedeki kk kzlar, hepsi de san sat olan periler,
prensesler ve melekler izmilerdir.

kendi kusurlaryla ilgili kayglarm azaltmaya almakm gibi gelirdi


bana. Yaymlanm bir almaya gre bu blge Avrupada akraba ev
liliinin en ok grld blgeydi ve sakatlklar ok fazlayd; alk,
akl gzbebekler ya da yzde grlen tikler - ki bunlar en nemsizle
riydi.
Krompairiin en yoksul mahallelerinde bile ingenelerin evlerinin
iinin dzenli olmasna karn, dars her zaman bir plk gibiydi
(grne baklrsa bu, ingenelerin zellikle tercih ettii bir dzen
di). 1860I yllarda yl boyunca Bulgaristanda yaayan iki Britanyal yazar, S.G.B. St. Clair ve Charles A. Brophy de ayn noktaya de
inmilerdi). Hemen yambalarnda yaayan, tahmin edilebilecei ve
anlalabilecei gibi ingeneleri pek sevmeyen gururlu, temiz ve d
zenli kyllerin durumuyla karlatrldnda ingenelerin sefaleti
inanlmazd. Slovaklar, tavuk kmeslerinin tellerini ne kadar ykseltseler de, tarla duvarlarnn stne ne kadar cam kr dizseler de, ken
dileri iin olduu kadar her zaman ingeneler iin de ekip biiyorlar
d. Dou Afrikadaki Masailerin btn bykba hayvanlarn kendile
rine ait olduuna inandklar sylenir; Dou Slovakyadaki Romanlar
sa, grne baklrsa, patatesler iin ayn eyi hissediyor olmallar.
Slovakyada olduu gibi, yzyllardr gebe yaama ara verdikle
ri yerlerde bile topra hi ilememilerdir. Yalnzca Arnavutlukta ve
Romanyann baz kesimlerinde topra ileyen ya da atalar toprakla
uram ingenelere rastlamtm. ingeneler rn toplamak iin
mevsimlik ii olarak alrlard, ama kendi rnlerini yetitirmezlerdi. Bunun kendilerine yakmayacan dnyor olabilirlerdi (hi
kukusuz byle dnyorlard); belki kafalarnda, ya da gerekten,
hasat mevsiminden nce yola kabilecekleri olasl vard, belki de
hibir zaman topraklar olmad iin bu ie girimemilerdi. ingene
ler, komnistlerin ynetimi altnda kooperatif ifdiklerinde alm
lard, ie baladklarnda hibir eyleri yoktu, daha sonra da bir ey ka
zanmamlard. nceden ortaklaa kullanlan ve kamu arazisi olan top
raklan da ellerinden karmlard, artk bu topraklar da zellemiti.
Farkl bir aklama da Prag'da yaayan, Dou Slovakyada birlik
te seyahat ettiim dilbilimci ve ingene uzman Milena Hbschmannovdan gelmitir. Milenaya gre Hindistan'da ingenelerin ait ol
duu kasttan hi kimse eline hibir zaman bir apa almamtr. V.S.
Naipaul de benzer eyler sylemektedir. Toprak reformu bir Brahman, rezil olmadan elini sabana srebileceine ikna edemez.

Dr. Hbschmannov birka kez Hindistan'a gitmi, ona gre dille


birlikte, ingenelerin Hint kkeninin artk kar konulamaz kant olan
kltrel ve toplumsal paralellikleri de ortaya karma ansn karmamtr. rnein, ekonomik rgtlenmede, snfn meslee bal olduu
ve meslekle tanmland ja ti denilen bir sistem vard (teknik olarak j a t
yalnzca kast demekti, ama belli bir uzmanl olmayanlar arasnda
kastlar drt varna'ya indirilmiti. Brahmanlaj, Katriyalar, Vaysialar
ve Sdralar. Bir de Dokunulmazlar vard. Aslnda Hindistandaki
ja t larn says iki bine yaknd.) Benzer bir sistem Romanlar arasnda
da geerliydi, istenmeyen otlan tarladan temizlemek de onlar iin bir
meslek deildi. Grupta baz ilerin yasaklanmas, ya da yalnzca kadn
larn bu ilerden uzak tutulmas Hint hiyerari ve dzeninden kalan tek
miras deildi, bir iin yapl tarz da ayn derecede nemliydi, ritel
saflk en ince ayrntsna kadar gzetilirdi.
Milena, ja ti sisteminin karmak aklamasyla o kadar meguld
ki (parmaklaryla kastlar saymaya alyordu), bizi mahalleden kova
layan orta yal kyl kadn fark etmedi. Evinize dnn, ingeneseverler sizi!, Neden onlar da enstitnze gtrmyorsunuz, ehirli
bimadamiar, Afrikaya gnderin onlar! M ilenann turuncu Ladasna kadar peimizden gelen ingene ocuklarna hoa kal deyip
arabaya bindik, yolda ona neden bu kadar pis oiduklann sordum. Ev
lerinin ii olduka temiz, irin hatta gzelce boyalyd, ama baheleri.,.
Ortak kullandklan alanda kokudan durulmuyordu.
Pislikle kapl, kullanlmayan tekerlek ynlarn, azma kadar do
lu pn zerindeki keskin kokulu sebze ezmesini, tenekeleri ve balk
kafalarn, mitsizce ad kalm, savatan km grnml terk
edilmi ev aletlerini kolayca unutamayacam biliyorum. Bana gre
bu, insanlarn yerleim yeri haline getirdii Bombaydaki p ynla
rnn alldk umutsuzluk ve yoksulluuna benziyordu. Yine de inge
ne toplumu, o yalarn olaan gururunu tayan (dvmeli, rujlu, ssl
psl) genlerle doluydu; eer srekli ve yksek sesle ikyet etmele
rini bir iaret sayarsak yetikinler de pek kadere boyun emi gibi g
rnmyordu, ocuklar hi de uyuuk deildi. amura bulanm kk
ler o kadar uzun zamandr ykanmyorlard ki kim oiduklann semek
imknszd, ykntlara trmanyorlar, her ocuun oynad oyunlan
nee iinde onlarda oynuyorlard. Sopayla tekerlek dndryorlar, i
e kapaklann ve paslanm baka kapaklan kullanarak oyun oynuyor-

Dzenli, tipik bir Roman evinin i. (Sintesti, Romanya, 1994)

En yoksul Romanlar genellikle Dou Slovakya'nn krsal


kesimlerinde yaamaktadr. (Zehra, 1991)

Iard. Milena Kirli deiller, diye aklamt kaytszca, Yalnzca


kirli grnyorlar
Uzmanlar, genellikle gzlerinin nndekini deil, doru olduunu
dndkleri eyi grrler. Pis kokulu bir gecekondu blgesinin orta
snda duran Milena, hayranlk iinde gerek Roman kltrifnden sz
edebilirdi. Hibir ingeneye kt bir ey yaktramazd.... Evet, hr
sz hrszd, ama bu hrsz geleneksel ekonomik hareket alanndan yok
sun kalm, gadjo ile yeni, karlkl yarara dayanan bir iliki kurmu
biriydi. Ekonomik ve siyasi krizin hakim olduu bir dnemde gad~
yoya salad stat karlnda, ald mallar hak ediyordu. Bu sta
t Romanlar tarafndan gadjo 'ya veriliyor, bu yolla Romanlar gnah
keisi roln stlen&rek kendilerini kurban ediyor ve gadjo' nun vicda
nn rahatlatyorlard, vs... Milena aka yapmyordu, tamamyla da
haksz saylmazd.
Milenaya gre ingeneler, evlerinin darsndaki alan rmeye
brakmlard, nk onlara gre baka insanlarn pleri pis kabul
edilirdi, onlara dokunmak* simgesel bir kirlenmeyi de beraberinde ge
tirecekti. Bu da onlar iin, plerin neden olabilecei bir hastalktan
daha tehlikeliydi.
ingenelere gelince onlar, gadje 'nin farknda bile olmad gadjo
pisliine ap kalabilirlerdi. rnein, evde kpek beslemek, daha da
kts kedi bulundurmak, kedilerin ok temiz hayvanlar olduunu ile
ri srmek onlar hayretler iinde brakrd. ingeneler arasnda kedi,
tylerini ve cinsel organlarn yalayarak pislii i organlarna tad
iin mahrime olarak kabul edilir. Evlerinin iini dzenli tutmann yan
sra, kltrlerinden henz tamamen kopmam olan ingeneler i or
ganlarnn uygun olmayan yemekler ve bulak ykama tarzyla kirlen
memesine de ok zen gsterirler. Judith Okeiynin sylediine gre,
bir hayvann zuhho (saf, temiz) bir i ile mahrime bir d arasndaki
ok nemli ayrma gsterdii sayg, o hayvann iyi bir ev hayvan ya
da iyi bir yemek olup olmadn belirleyen eydi. rnein, dikenleri
sayesinde temiz kalabilen kirpi, baz ingeneler tarafndan lezzetli bir
yemek olarak kabul edilir. Atlar her yerde ingeneler tarafndan ok
sevilmektedir, bunun nedeni belki de yalanarak kendi kendilerini pisletmeyileridir.
Britanyadaki ingeneler arasnda, ylan ve fare (bunlara yalnzca
uzun kuyruklular denilirdi) gibi hayvanlardan sz edildiinde bile
kirlenme riski vard. SapIar, yani ylanlar zellikle iren, tehlikeli l

de kirlilik yaratan hayvanlard, nk deri deitirerek, ilerini dla


rna kartrlar, br hayvanlan btn halinde yutar, bylece onlarn
kirlenmi derilerini yerlerdi. nemleri ve dzeyleri farkl farkl da ol
sa bu tabular her yerde grlrd, hem asimilasyona uram topluluk
lar arasnda hem de toplumun tamamen dnda yaayan, gecekondu
sakini ingeneler arasnda. Bu gelenekler, gerekten de Milenamn
zerinde durduu gibi Doulu kast denetiminin izleri olabilir miydi?
Yoksa gebelik zamanlarndaki hassas temizlik pratiklerinin batl kalntlan myd?

ingeneler arasnda yaygn olan birok gelenek, yalnzca Dou Avru


pada deil, Avustralyadan Arjantine kadar diasporada yaadklar
her yerde Hindistandaki atalanndan izler tamaktadr. Uzmanlar, kl
trel tekkaynaklk kuramlannn ekiciliine kar uyanlar yapmakta,
Roman olmayanlar arasnda da benzer gelenekler bulunabileceini
vurgulamaktadr. Oysa bunlar, bazlar iin kantlanmam kuramlar
olsa da bazlar iin kanlmaz olaslklard. ingene eylemci ve tarih
i lan Hancock, davul darbelerini taklit eden ritmik vurulardan oluan
ve bol diye bilinen bir az m ziinden ve Hindistan kkenli bhaira vi mzik lsnden sz etmektedir. Romancada rovliako khelipen di
ye adlandrlan, Macaristanda baston kullanlarak yaplan bir eit
dansn benzerleri Hindistanda da grlr (bu dans ayn zamanda Bri
tanyadaki Morris dansna da benzer). Hintliler arasnda grlen l
nn eyalarn yakma gelenei Bat Avrupal ingeneler arasnda da
srmektedir; Britanyal ingeneler, lm, yaa byk birinin kara
vann yakma adetini hl brakmamlardr. (Uzun zaman nce terk edilen, dul elerin de kendilerini lm kocalannm ateine atma gelene
inin Hint sari geleneiyle ok ak benzerlikleri vardr.) ingeneler
arasndaki anlamazlktan zmek iin dou ve batda kullanlan gele
neksel mekanizma kris (Yunanca bir szcktr) denilen bir mahkeme
dir, ayn biimde ileyen ve ayn amaca hizmet eden bir baka mahke
me de Hint panayat mahkemesidir.
Hindistan'da iva, tad dili atal, yani treul ile bilinir. a
da Avrupa Romanlarnn kulland bu szck artk Hristiyan ha
anlamn tar. Romanlann kader tanralarna tapnma trenleri (iva
artk kader tanrasdr), her Maysta Fransadaki Les-Saintes-Mariesde-la-Mer blgesindeki Camarguea byk bir hac kitlesini eker.

Les-Saintes-Maries blgesinde bilinen adyla AzizSara, sann iki ak


rabasnn Msrl hizmetisidir, ayn zamanda ivann yakn arkada
kara tanra Kali (Bhadrakali, Uma, Durga ve Syama adlanyla da bili
nir) ile de zdeletirilir.
Hindistanda olduu gibi (bu, Milenanm en sevdii szdr),
yalnzca belli gruplar kirlenme tehlikesi olmadan birbirleriyle ayn sof
rada yemek yiyebilir, Herkesin kulland yemek aletlerinin aza de
mesinden en yoksul evlerde bile titizlikle kanlr; ounlukla herke
sin, evin dnda yemek yemek zorunda olduu zaman yannda taya
ca bir ba vardr. Muhafazakr Roman kltrnde (Romipen ya da
Romanipen) svlar,- dudaklardan uzak tutulan bir kaptan aza boalt
larak iilir, bylelikle kimse kaba azm dedirmemi olur; elden ele
dolaan piponun dumanysa piponun etrafna sarlan bir yumruk yardmyla ekilir. (Anne Sutherland, Illinoisde Amerikal Roman arkada
laryla yedii bir akam yemeinde, Roman arkadalarnn atal ve b
ak kullanarak kirlenme tehlikesini gze almak yerine elleriyle yemek
yediini anlatr.) Hint geleneklerinde olduu gibi Romanlar da hasta
lklar ritel izgilerle birbirinden ayrrlar. Kalp rahatszlklar ya da
yksek tansiyon gibi grubu doal olarak (ve gittike artan oranlarda)
etkileyen hastalklar ingene doktorlar tarafndan tedavi edilebilir. Bir
de gadje ile istenmeyen ilikilerden kaynaklanan bulac hastalklar
vardr ki cinsel ilikiyle bulaan btn hastalklar da elbette bunlara
dahildir. Bu durumda, konunun uzman bir doktora, yani bir gadjo
doktoruna grnmek gerekir.
Olumlu bir kimlik arayndaki Romanlarn Hint kimliklerini tan
malarna ve onu sk skya kavramalarna ok az kalmt.

1991de, Yugoslavyann gneyindeki Makedonyann bakenti skpe gittim (yani o zamanlar yleydi). ehir 1963teki iddetli bir
depremin ardndan yeniden ina edilmiti. gn sren, Erdelezya da
Aziz George Gn denilen festivalin bana yetimitim. Festival, Suto
Orizari ya da ksaca Sutka (uutka diye telaffuz ediliyordu) denilen,
ayn bir kasaba haline gelmi krk bin kiilik bir yerleim yerinde, ya
ni ingenelerin Avrupadaki en byk yerleim alannda hem Hristiyanlar hem de Mslmanlar tarafndan cokuyla kutlanyordu.
Saip Yusufu ziyarete gidiyordum. Saip, bir Cambas ingenesiydi,
yani atalan at ticaretiyle uramlard, kendi dncesine greyse ata-

lan birer akrobatt. Saip (ayp diye telaffuz edilir) de bir jimnastikiy
di, hatta tek bacan kaybedene kadar bir Jimnastik Profesryd.
lk Roman dilbilgisi kitaplarndan birini yazan da yine odur. 1953te
Yugoslavyadaki ilk pralipei (szck anlam kardelik) yani ingene
kulbn kurmutur.
skpteki Grand OtePden (her Dou Avrupa lkesinin bakentin
de bir Grand Otel vard) bindiim taksi beni Sutkaya yakn bir yerde
brakmt. Taksi ofr ingene mahallesine girmeyi reddetmiti.
Ama ben bunu dnecek durumda deildim, nk kaybolmutum.
Saip hi de benim bota bulunarak sandm gibi Sutka'da oturmuyor
du, canayakn gen bir ingene, elimdeki'kt parasnda yazan adre
se bakarak ingenelerle gadje nin bir arada yaad bir mahalleyi
gsterdi. Buras, akltalaryla kapl geni ve dnemeli sokaklar bo
yunca sralanm, beyaza boyal, birbirinden ayr, pasl bahe kaplar,
ekilmi n baheleriyle alakgnll aile evlerinin bulunduu khne
bir banliyyd.
Dokuz on yalarnda, gcrdayan bir el arabas sren, plak ayakl
birka ingene ocuun verdii, benim de minnetle karladm yan
l bilgilere ramen sonunda Yusuf ailesinin evini buldum.
Saipin toplu, iri gsl srekli kkrdayan kars n avluda, yka
np rulo yaplm bir halmm zerinde zplyor, suyunu aktmaya al
yordu. Erdeiez, bahar temizlii zamanyd, Hint biblolar koleksiyo
nundan tutun da yataklarn altndaki zgaralara kadar evdeki her ey y
kanrd. Betonla kapl avlu slak ve kaygand.
Keti nin (Keti bir Erlije, ya da Trk ingenesiydi) arkasnda, nn
de iki kitapla Saipin masada oturduunu grdm. Masada koni eklin
de parlak bir inko cezveyle birlikte onunla takm bir kahve fincan du
ruyordu. Yanma gelene kadar beni grmedi. Ayakkabsn giyebilmek
iin protez bacan (Dou Avrupa yapm pembe plastikten bir protez)
yerinden karyordu. Ayakkabsn proteze giydirdikten sonra protezi
yerine takp bana Sokjkram etti. Parlak yeil renkli bu Makedon ie
ceini yudumlarken, Saipin ustas olduu tek tarafl ama keyifli bir
syleiye daldk.
uAka, ak, yak; khan, khan, kan. Nak , nak, nak. J eep , cheep, che eh... Her szckten sonra benden tekrar etmemi istiyordu. Yzy
le yapt komik noktalama iaretleri, sylediklerini tamamlyordu. Bu
szckleri, gz* kulak, burun ve dilin Sanskritedeki, Hintedeki ve

Romancadaki karlklarn fonetik olarak yazyordum. Onun heyeca


nn ksa srede ben de paylamaya baladm, nk szckler birbiri
ne ok benziyordu, bunu herhangi biri bile rahatlkla anlayabilirdi. Su
szcnn karlklar paniya, pani ve pan i, Sanskritede sam
karl olan valay Hinte ve Romancada baV di. Halk, dilde de
manua idi. Gne Sanskritede gkarm a , Hintede gham, Romancada
klam demekti.
Me pina panin dedi Saip, Hintede Ben su iiyorum demekti bu
(bire bir eviri yaparsak Ben iecek su)- uMe piav p a n i bu cmle
nin Romancasyd. aM e piav Sok dedim ben de. Elimden geleni yap
maya alyordum.
V

* * *

1948 ylnda Saip, gebe Trk ingeneleriyle, yani ergarilerle (bu


ingenelerin soyundan gelen baz ingenelerle Arnavutlukta karla
mtm) birlikle dolam, yazd dilbilgisi kitab iin onlardan hik
yeler ve szckler derlemiti. skpe dndnde Roman hayatnn
iinden kan bu hikyeleri Roman topluluklarna anlatmt. Roman
lar artan hikyeler deil; Saipin, insann ingene olduunu bile te
laffuz edemedii Titonun Yugoslavyasnda bunlar yksek sesle nasl
syleyebildiiydi. ingenelerin New Maghyar statsne ykseltil
dii Habsburg mparatoru Maria Theresa zamannda Titonun inge
neleri Yugoslav oimu, br komnist rejimlerde olduu gibi etnik
farkllklarn kaybolaca umulmutu.
Saip insanlarn Roman kimliklerini savunmasn tevik ediyordu;
ona gre bu, kendi Hint kkenlerini kefetmesiyle birlikte pozitif bir
kimlik haline gelmiti. Trk ordusunda asker olan bir amcasnn, Birin
ci Dnya Savanda Hindistanda hapse girdikten sonra Romancas sa
yesinde Hinteyi de anlayabildiini fark etmesi, Saipe bu kefi yaptr
mt. Saip insanlar ayn zamanda yaz yazmaya da tevik ediyordu.
Saipin yeri, onunla tantm sralarda daha gen ve daha karizmatik, ya da daha militan liderler tarafndan kaplyor olsa da, onun ey
lemcilii dostlann harekete geiriyordu. Kemeri belini sk skya
kavrayan, beyaz salar kzl knaya batrlm Saip hl saygn bir in
sand. Sutkadaki herkes onu tanyordu.
Saip, 1971 ylnda Londrada dzenlenen, finansman ksmen Hint
hkmeti tarafndan karlanan ilk Dnya Roman Kongresini dzen
lemek iin ok aba sarfetmitir. Uluslararas Roman Birlii, Hindis

tanla olan bu balant sayesinde Birlemi M illetleri kabul edilmi,


Romanlar ayr bir etnik grup olarak tannmlardr. 1978de Cenev
redeki kongrede Hindistan temas abartl bir hale gelmeye balam
tr. Gandhinin bykelilerinden biri kongreye ceplerine simgesel
Hint tuzu ve topra doldurarak katlmtr. O gnden ben, yalnzca
birka keden'de olsa, Dnya Hindistan yurttalar birlesin, /m a
ra Baro Tltem , Byk Topramz, atalarmzn memleketi gibi sesler
ykselir.
skpte akam oluyordu, kahve telvesiyle kaplanm pirin kah
ve takmlar tkrtlar iinde toplanyor, biz de ieri giriyorduk. Saipin
bir bacan alp gtren motosikletin yanndan geip evin iine girin
ce, Saipin tutkusu btn arpclyla karmza kt.
Yusuflarn oturma odas bir pazar ya da bir tapmak gibiydi. Belki
de ikisi birden. Her yerde, fil bal bir Hint tanns olan Ganeann tas
vir edildii tabaklar, biblolar ve resimler vard.
Saip, ana tanralar Parvati ve Durga ile Romanlar arasnda en ok
sevilen tanra olan kara tanra Kali iin bir tapnak yapmt. Kali,
ounlukla dili darya sarkm olarak resmedilen, lgn, a bir tan
rayd. Bazen yzlerce gs olurdu.
Saten bir Hint bayrann altnda, duvara ivilenmi bir tekne d
meninin (bu dmen at arabasnn tekerleini temsil ediyordu, yani in
genelerin simgesiydi) stnde, ndirann tapmaklar vard. Gand
hinin rengi umu fotoraflar da oradayd. Gandhi tek bana, sa ko
lunun hemen arkasnda duran Saiple birlikte, sonra Saiple birlikte
yandan ekilmi bir fotoraf daha. Bir de Yusuf aesinin koruyucu
azizlerinden biri olan Titonun byk boy bir portre fotoraf vard
(Saip, onunla ilgili, bana gstermeyi reddettii ama bir gnl borcu
olarak niteledii bir kitap evirmiti). Koltukta, aile dostlarndan biri,
Enver adnda gen bir adam oturuyordu. Almam bir paket Alas si
garasnn zerindeki selofan soyup geni dili bir taran zerine yer
letirdi. Ev yapm bu dd azna gtrerek bir ho geldin paras
ald: El Condor Pasa. ivi olmaktansa eki olaym, evet eki
olaym, yapabilirsem kesinlikle eki olaym...
Saip, elenceye katlyor, bu arada da kitaplna sralanm Hint
kostml plastik oyuncak bebekleri yeniden dzenliyordu. 1971de
24.505 Yugoslav Roman olduklarn ilan etmilerdir. 24.505 inge
nenin kitle halinde bir gsteride buluup kendilerini Roman ilan et
tiklerini hayal ettim. 1981de 43.125 Yugoslav...

Oysa yerel entelijansiya, Sutkann airleri, kendilerini Roman ola


rak tanmlamaktan da teye gitmilerdi. Gndzleri plk, gecele
ri airlik yapan gen bir adam olan Rame Mustafa bana pasaportunu
gsterdi. Uyruk hanesinde Yugoslav, Milliyet hanesinde Hindu ya
zyordu. Rame Mustafa, Hindu!
Trk olduklarn ileri sren pek ok BulgaristanlI Roman gibi in
gene olduklarn saklamaya almyorlard. Mslman olduklarn da
saklamyorlar, bunda bir eliki grmyorlard. Aslnda bir Mslman
imdiyse bir Hindu olan Saip ve Mslman kars, A ziz George G
nnde mahalledeki kiliseye gidip Ortodoks Yunan ayinine katlmakta
bir saknca grmyorlard. Ayine neden gittiklerini sorduumda Saip,
aptal birine aklama yapyormu gibi alak sesle ve zerine basa ba
sa yle demiti: nk bugn Aziz George Gn. Buradaki airler,
geldikleri topraklarla ilikilendirdikleri kendilerine ait bir Romipeni,
yani ingenelii (stnkr bir derleme olsa da aslnda farkl ve ayrt
edilebilir bir kimlikti) ssleyip pslyorlar, ya da yalnzca ortaya ko
yuyorlard.
Saip, yabanc kimlik iddialarnn ingeneler iin gemite ne kadar
tehlikeli olduunu duymak istemiyordu. rnein Saipe, Britanya Ada
larnda grlen ilk ingenelerin 1505 ylnda, kendilerini IV. Jamese
Msrdan gelen gmenler olarak tantmasyla birlikte aynen Msrl
lar gibi snrd edildiklerini anlatmtm.
Saip, bylesi olaylarn ok gerilerde kaldn dnyordu, bes
belli ki ona gre bu olaylar Hindistandan balayan byk gten de
eskiydi. Saipe, Polonyada Radomda yaayan bir Romann 1983 y
lnda balatt Tm Avrupa ingeneleri Hindistana dnsn kam
panyasnn onu RadomIu Romanlar arasnda nasl toplum dna itti
ini anlattm. Saip, geri dn savunmuyordu, sylediklerime itiraz
etti. Byle bir durumda memleketimizin Amerika olduunu ileri sr
mek daha iyi olur. Drst olmak gerekirse, ou Romanm ve dnya
daki ou halkn tersine Saip bir memleket, yani bir Romanistan zle
miyle yanp tutumuyordu. Bu tr zlemler istenmedik sonulara da
neden olabiliyordu. Almanyada baz ingene eylemciler ifte vatan
dalk hakk istemiLer (Almanlarn byle bir haklan yoktur), bu da za
ten ingeneleri gzden karmaya hazr olan otoritelerin ekmeine ya
srmt.
Belki de baka kukular yznden, SaipLn bir dzine gen airle

dolu oturma odas, zellikle Sutkadaki yal Romanlar tarafndan hor


grlrd. (Ellili yllarda muhafazakr PolonyalI ingeneler tarafn
dan toplum dna itilen Papuszann hikyesi gen airlerin ilgisini
ekmiti.) Yazar olular ve yazdklarn yaynlayacak olmalar onlar
geleneksel, yaygn ingene kltrnn dnda brakyordu. ingene
kltr her zamn kolektif olan destekler, ie dnk olandan saknrd. Her eyin tesinde, sz kda geirmeyi hakir gren, canl bir
kltrd.
Mahallede yzn Hindistana eviren gen topluluk yalnzca air
genler deildi. Hint filmlerinden etkilenen Ramo Ramo ve Sapeskiri gibi ezgiler, Amerikan mzikolog Carol Silvermanm belirttiine
gre skpte dillerden dmeyen paralar olmulardr. Sutkadaki
birok gen kadn torba gibi sarkan Trk alvarlar (bu alvarlarn bir
tanesine on iki metre kuma giderdi) yerine artk sari giymeye bala
mtr. Popler bir Hint film festivali de bu yeni moday aklamakta
dr. ingene kadnlar, bu filmlerdeki kadn oyuncularla aralarnda bir
ba kurmu, bylece kendilerini onlarla zdeletirivermiti.
Elbette bu Hindistan olay, bir bakma insana sama geliyordu.
Atalarnzn bin yl nce zerinde yaad topran kltrne brn
mek ya da ondan bir klt yaratmak olduka tuhaft. Elbette, ingene
lerin diasporada benimsedii birtakm gelenekler ve deerler vard,
ama dinsel bir enin ve vaat edilmi bir topran olmay her eyi an
lamsz klyordu. Saipin plastik Ganea koleksiyonunun, kk bir er
kek ocuun vcudunu ve fil kafalarn bir araya getiren bu sevimli
biblolarn yerinde oyuncak troll bebekleri de olabilirdi. Fark eden bir
ey yoktu; nemli olan ie yaramalaryd.
nsanda efkat uyandran bu sevimli fil yerine ingenelerin de Glgam, Ga\vain benzeri bir kahraman ya da bir Zapatas, savas ya
da airi olsun isteyebilirdik. Aslnda dikkatlice bakldnda Ganea,
yeni yeni olumaya balayan bir ingene ozanlar topluluu iin fena
bir maskot saylmazd. Hint geleneklerine gre Ganea iiri ok sever
di, Vyasann dizlerinin dibine oturmu, btn M ahabharata1y kda
geirmiti. Ganea, filizlenmekte olan Roman-Hint kimliini de onur
landrm oluyordu; nk fil tanr, yeni balanglarn koruyucu azi
ziydi.

Ill
A ntoinette, E m ilia ve Elena

>lavyadaki savatan ne kadar uzak kalmaya altysam da,


u Avrupa'da sava alanlarna benzeyen, yanm, yklm
ingene yerleimleriyle karlatm. Krsal Romanyadan endstrile
mi Bohemyaya milliyetiliin izini srerken, ok daha incelildi ve
sinsice dzenlenmi iddet olaylarnn farkna vardm. Bunlarn ou
ingeneler tarafndan yine ingenelere kar ilenmi sulard.
Bu ykc etkiyi Bulgaristanda, birbirine hi benzemeyen tama
myla farkl iki ingene kadnn hikyelerinde buldum. ekoslovakya
ile birlikte Bulgaristan, ingenelerin geleneksel kltrlerinden en faz
la koparld yerdi. ingenelerin ou artk kendi dilini bile konumu
yordu. Hem krda hem kentte, evlerin dnda olduu kadar iinde de,
yerleim yerlerinin inanlmaz sefaleti Brezilyadaki en berbat favela 'FVN/Beni Ayakta G m n

129

lardan farkl deildi, bu da ingenelerin, Romanlkiannz neden kay


bettiklerini aklyordu. Kimiiksizletirme farkl biimlerde de gerek
letiriliyordu. nsan bu olguyu ingenelerin ayrcalkl snflar arasn
da bile gryordu. Antoinette, kk bir kzken dzen tarafndan ola
an ingene kaderinden koparlm akl banda, parlak bir kadnd.
te yandan Emilia, topluluun yaamn srdrebilmesi uruna top
lumsal hareketlilikle savamak zorunda olan acmasz ingene gele
neklerinin bir kurbanyd.
Emilia ile, Bulgaristan gezilerimin yalnzca son birkanda, arka
da Elena Maruiakova sayesinde karlatm. Elena, ingenelerin
resmi olarak belirlenmi statlerine kar kt iin cezalandrlm
bir etnograft. ok zayft. Hibir tad olmayan BT (Bulgar Ttn)
sigaralarndan iiyordu srekli, sarkk kaza ve kot pantolonuyla tam
bir renci gibiydi. Uzunlu ksal, taranmam salar ve illeriyle on
alt yanda, gsteri yapmak iin sigara tttren bir kza benziyordu.
Gerekte otuzlu yalarndayd, on ve drt yalarnda iki de ocuu var
d.
Bulgaristanda birlikte dolatk. ounlukla ingenelerin bakenti (burada yaayanlarn yardan fazlas ingeneydi) olarak anlan yz
bin nfuslu slimyeye de uradk elbette. Yola kmzdan bir gece
nce baka bir Bulgar arkada hi dnmeden yle dedi: slimyede
dikkatli olun. Orada ok fazla ingene var. Elena, hemen herkeste bu
lunan bu nyarglar tamyordu. Uzun tren yolculuu boyunca Bal
kan D alann atk, Bulgaristan neredeyse boydan boya getik. Ye
ilin deiik tonlarna brnm ollar ve gnebakan tarlalar arada s
rada yerlerini meyve bahelerine brakyordu. Ksa, gzelce budanm
meyve aalan, kayslar, erikler ve kirazlar. Bu hayat dolu, hareketli
manzara Arnavutlukta yol boyunca uzanan scaktan kavrulmu bo
alanlara hi benzemiyordu. En arpc farkllk aslnda krsal manzara
deil, burada yaayan insanlarn aka hissedilen kararllklaryd.
Bulgaristan kar kar ilenmi bir lkeydi. Trendeki Bulgarlar ise,
rengrenk dumanlar tttren byk kimyasal fabrikalarn ortasnda yer
alan, ocuk kitaplanndan kma rengrenk bir pastoral manzarayla
dllendirilmilerdi. Bu ayrnt bir yana braklrsa, Bulgaristan tam
bir cennete benziyordu. Nehirler, dalar, eski ve gsterili manastrlar,
zm balar, olgun meyveler, hepsi de Gney Avrupa iklimine sahip
tatil kasabalan. Oysa ingeneler iin, brorleri doldurabilecek bu e-*
itlilik ve zenginlik neredeyse hibir ey ifade etmiyordu. Btn bun-

Bulgaristann kentlerinde yaayan ingeneler, Dou Avrupada en ok asimilasyona maruz


kalm ingenelerdir. Bu ocuklar, pek ok sokak ocuu gibi tiner koklamakta, hayatlarn
dilenerek ve alarak srdrmektedirler. lerinden birka, hatta 1991 ylnda tandm do
kuz yanda bir kz ocuu fahielik yapmaktadr. ou ksz deildir, am a ounlukla tren
istasyonlarnda yaamaktadrlar; arada srada da ocuk yurtlarnda. (Sofya, 1993}

lar umurlarnda bile deildi. Onlar iin bir yerin anlam tamamen ora
da yaayan insan manzarasna balyd ve youn ingene nfusu a
sndan Bulgaristan orakt, hogrnn yeermedii bir toprakt.
Elena, ingenelerin arama nasl kartn anlatmt. Onlarla ilk
tankl militanken ("bilirsiniz ite, krmz bandanal, mutlu kk
komnistlerden biriyken) balam. Elena Karadenize yaplan bir ge
zide ingene ocuklardan sorumluymu. Gruplar ayrlm, kimse in
geneleri almak istememi. Elena militanlarn en genci olduundan bu
ii gnll kabul etmi. Tatilin sonlarna doru militanlardan birinin
bilezii kaybolmu. Elenann grubu sulanm (hrsz dediin olsa ol
sa bir ingenedir) ve ynetici Elenadan suluyu bulmasn istemi.
Elena, ocuklardan hibirinin bilezii akmayacam, nk tm gn
lerini Varnadaki bir tatil kasabasnda geirdiklerini sylemi. (in
genelerden hibiri yzme bilmiyordu, diyordu Elena, sahildeki kamp-

tan ayrlp gnbirlik gezilere kmalarnn nedenini aklayarak. De


niz kys onlar iin pek elenceli deildi. Bu da ne kadar farkl olduk
larn gsteriyordu/)
Ynetici srarlyd. Elena gzlerini ksp, yneticinin Ya suluyu
bulursun ya da ok kt olur, diye sylenirkenki taklidini yapyordu.
Ben doru bildiimi sylemekten vazgemiyordum, nk syleye
cek baka bir ey bulamyordum. ingene oculdar bilezik yznden
korkmulard. Belki de hep korkuyorlard. Yalnzca bir takm giysileri
vard, her eylerine ok dikkat ediyorlar, kendilerine sylenmeden giy
silerini ykyorlard, hatta en kkleri bile. Yedi sekiz yalarndayd
lar. Bulgar ocuklardan ok daha dzenliydiler.
Ne oldu sonra onlara?
Bilmiyorum. Belki de hibir ey. Bana gelince, ben KomsomaTdan (Komnist Genlik Kulb) atldm. 1975teki bu olay benim
iin ok nemliydi. Artk niversiteye gidemeyeceimi anlamtm.
Ailemdekilerin Parti yesi olmamas daha nce hi sorun olmamt,
ama imdi yetkililer bunu ailecek bozguncu olduumuzun bir kant
olarak gryordu. Gergin zamanlard. Bu deneyim beni deitirdi. Oy
sa krmz bandanam taktmda ne kadar gururlanmm, tahmin bi
le edemezsin.
Kk Emilia, Elenamn grubundaki kzlardan biriydi; Emiliann
ailesi bilezik olayn duyduunda Elenay evlerine davet etmiti. Ai
lesi, Sofyadaki en eski, en kt ingene mahallelerinden birinde ya
yordu, buras hibir zaman gitmeyeceim bir yerdi. ok tehlikeli ol
duu sylenirdi. Elenanm ailesinin itirazlarna ramen, Elena daha
on yedi yanda bu mahalleye girip kmaya balamt. Bu yapt, o
zamanlar ok tehlikeliydi, ama ingeneler yznden deil, daha ok
otoriteler yznden. Aileye gelen mektuplar (telefonlar yoktu) denet
lenmeye balam; uzun, gri paltolu adamlar Elenay ve ailesini, Elenanm faaliyetleri hakknda sorgulamak zere eve gelmilerdi.
Ama bu iin komik bir yan da vard, dedi Elena. imdi dnp
gemie baknca ona yle geldiini dndm. Hayr, gerekten, ok
aptalcayd. Polisler gelir ve yalnzca grlt yaparlard. renmek is
tedikleri ey hari her konuda konuurlard. Hibir zaman dorudan
soru sormazlard. ingenelerle ilgili bir ey soramazlard, nk resmi
olarak ingene diye bir ey yoktu! Bu doruydu. Gerekten de lke
de sekiz yz bin ingene Olmasna ramen (Bulgar nfusunun nere
deyse yzde onu), nfus saymlarnda onlardan asla bahsedilmezdi,

yalnzca ileri Bakanlnn, yani polisin kaytlarnda adlarna rastianrd.


Elena hayatn adad ingene sorununun gemiiyle ilgili bana
bilgi verdi. 1947 Anayasasna gre ingenelere ulusal aznlk stats
verilmiti, bu da dillerini rahatlkla konuabilmelerini salyordu; ama
197l de Anayasann gzden geirilmesiyle bu statleri ellerinden aln
mt. imdi herkes, holansn ya da holanmasn, eit klnmt.
Herkesin eit biimde Bulgar olmas demek, farkllklann ho grl
meyecei anlamna geliyordu. Ayn zamanda, 1978den beri yrrlk
te bulunan, yazl olmayan ama ok iyi anlalm bir yasa da etnik
Bulgarlar ve ingeneler arasndaki etkileimi, hatta ulusal basnda ve
televizyonda ingenelerden sz edilmesini yasaklamt. (zgr ba
sn ingene yerine hl bizim kara derili kardelerimiz gibi deyiler
kullanmay tercih etmektedir.) Ksa bir sre sonra, Trkler gibi inge
nelerin de Bulgar isimleri almas gerekti, bylece Ali lia, Tmaz da
Todor oldu. Artk Romanca konumalarna, mzik yapmalarna ve
geleneksel giysilerini giymelerine izin verilmiyordu. Bununla birlik
te, ayn zamanda bir etnograf olan Elenann srarla vurgulad bir ey
daha vard. Birok ingene sepet rmek, kak ve fra yapmak, bitki
toplamak, mzisyenlik, demircilik gibi geleneksel mesleklerini de kay
betmiti. Elena *nn ve benim dnceme gre kimliin bu eleri, bir
memleketi ve yazl kaytlan olmayan bir grup iin ok daha nemliy
di. u anda, Bulgar ingenelerinin, atalarnn yapt iler hakknda
hibir fikri yoktur, ou ingene daha birka kuak nceki soyadlarnn ne olduunu bile bilmemektedir.
Elena ve ben, birka gn sonra Sofyaya giden ten d e bulumak
zere slimyede ayrldk (ailelere ok yk olmak istemiyorduk). ngi
liz bir arkadam beni Antoinette ve Gyorgy ile tantrd, onlar da be
ni evlerine davet ettiler.

Antoinette, onun iin aldm gl iki parmayla tutarak, sanl oldu


u parlak kttan karmadan vazoya koydu. Vazoyu, televizyonun
zerindeki iki Eyfel kulesinin arasna yerletirdi; kulelerden biri pi
rintendi, zerinde bir termometre vard, bryse porselenden bir ku
leydi.
Eh, o u i diye iini ekerek ban yana doru yatrd, ellerini
* (Fr.) 'Varever

Ptovdiv yaknlarnda yaayan bu sepet rcs, hayatn hl daha ailesinin yzyllardr


yapm olduu mstekie kazanmaktadr. Genellikle imknnn (ve de sosyal hizmetlerin)
olmad krsal blgelerde, ekonomik kriz geleneksel becerilerin yeniden ortaya kmasna
neden omulur. (Bulgaristan, 1992)

gsnde kavuturdu. Antoinette, zerinde seksi kadn resimleri bulu


nan kartpostallar biriktiriyordu. Bulgaristanda Frenskata Gitnnazia,
yani Fransz Lisesinde okuduu iin, onunla Franszca konuuyorduk.
Bir konuu olduu iin mutluydu. Etrafta Franszca konuabilecei
kimse yoktu, grne baklrsa Bulgarca konuabilecei birileri bile
yoktu. Bir kere gittii, ve manevi yurdu olduunu syledii Paris hak
knda konutuk.
Georges et moi, nous y sommes alls, il y a cinque ans
C est vrai? demitim tam zamannda. Halnn zerinde aile al
bmyle ilgili yaplacak bir sohbeti de bylece kkrtmtm. Anto
inette Eyfel Kulesinin nnde, Gyorgy Eyfel Kulesinin nnde, An
toinette ve Gyorgy Eyfel Kulesinin nnde...
slimyedeki ingeneler uzun sredir oradaydlar; ounluu de
mir iisi olan daha iyi durumdaki Hristiyan ingeneler tren raylar
nn bir yannda, belli bir meslekle zdelememi, Xoraxane denilen
Trk ya da Mslman ingenelerse tren raylarnn br tarafnda,
onlar gzden uzak tutmak iin altmlarda yaplm yksek bir duva
rn arkasnda, Banglade ya da Sevsen de Sevmesen de gibi adlar
taktklar kk gettolarda gerek bir sefalet iinde yayorlard. Anto
inette ve Gyorgy, ne Hristiyan ne de Mslman ingenelerin tarafn
da yayordu; hem ingene hem de gadjo kiraclarn bir arada yaad
, kasabaya ok yakn bir apartmandaki dairelerinde oturuyorlard.
Herhangi bir nyargyla hareket etmemeye zen gsteriyordum,
Antoinette de yle. Farkl desendeki paralarn birbirine yamanmasy
la yaplm halnn zerinde, yanmda bacaklarn zarife bir yana k
vrm olarak oturuyor; grdm ya da bildiim hibir ingene kad
n gibi davranmyor, onlar gibi grnmyordu. Uzun, soluk yzl ve
sarnd, zellikle abartl biimde ciddiydi, yeni yetme bir kza ben
ziyordu. 1950 tarihli bir G ood Housekeeping " dergisinin sayfalarn
dan frlama benziyordu. Krmz ve san iekli elbisesi savruluyor
du; pskll nl ince belini vurgulamak iin geni bir fyonkla s
kca balanmt. Ak renk salarn bek bek kabartm, bir tutam
san sa perem niyetine alnnn zerinde kvrlmt. Kocaman, sevim
li ama zgn bakan kahverengi gzleri vard. Ho bir kadn deildi,
ama btn kusurlara da bir are bulunmutu. Yaad felaketlerin on* (Fr.) George'la att ay nce oraya gittik.
** (Fr.) A, yle mi?"
*** Ev kadnlarna ynelik bir dergi, (.n.)

da brakt etkileyici bir iz vard, her zaman glmsyordu.


Antoinettee neden Hristiyan ingenelerle birlikte yukar mahalle
de (mahala) yaamadklarm sordum.
O kalabalk iinde yaamak istemem dorusu, baksana nasl l
litalienne yayorlar. Her frsat bulduunda, kendini ingenelerin

dnyasndan uzaklatrmak iin konumalarnn arasna Franszca bir


deyi sktryordu.. (Aslnda ingeneler talyanlardan ok daha ili
dl yayorlard.)
Bana Georges ile birlikte geirdikleri ilk gnlerden sz etti. B
ykannem Donka ona karyd. 'Metis ma petite fille, il est un peu p a y san" derdi hep bana/ Antoinette aklama yapmak gereini hissetmi
ti. Doru, ok esm er/ demiti Antoinette baklarn aa evirip eli^ni gsne koyarak Ama, sylesene kim onun gibi dans edebilir!
Civardaki bir lokantada geirdiimiz ilk gece, nasl dans ettiine,
ben de ahit olmutum. Gyorgynin ondan kk erkek kardeinin,
dnlerde ok aranan bir orkestras vard. Kendisi herhangi bir m
zik aleti alamasa da (o, Avrupal bir homme d affaires* di)" o gece Antoinettele bol bol dans etmilerdi, pistte harika bir ifttiler. Gyorgy,
Engelbert y ad aT o m Jonestan birka ark da sylemiti. Release
Meyi olduka iyi sylyordu. Pleeeease release me, let me gooooh.... You dont love me anymore... Antoinette, o ark sylerken a
lamt.
Ailem hayal krklna uramt. Anlyorsundur. Liseye gitmi
tim. Oradaki tek g ita m *** bendim, ama kimse bunu bilmiyordu.
Bulgaristanda yabanc dille eitim veren birka okulun en iyi
okullar olduu dnlrd, bu okullara genellikle st dzey komnist
partililerin ocuklar giderdi. Antoinette ile ilgili her ey zaten yeterin
ce tuhaft. Abartl biimde kabartlm salar ve modem giysileriyle
(slimyedeki ingene kadnlarn ou geleneksel olmasa da en azn
dan uzun etekler giyiyorlard) on alt ya armaan olarak burun ame
liyat geiren, tandm Amerikal bir kz anmsatyordu. Yeni bumu
yzne pek oturmamt, ama asl dramatik deiiklik kzn yz ifade
sinde meydana gelmiti (artk hep saklamas gereken bir srr vard).
Antoinettein grnmndeki deiiklik de ancak bir Parti balantsy
la aklanabilirdi, ama o bunu anlamsz bir ekilde inkr ediyordu. Ona
bunu sormak, gerek bir sarn olup olmadn sormaktan farkszd.
Yadsma, kendini olduu gibi kabul edememe ingeneler arasnda,
zellikle de Bulgaristanda yaygn olarak grlrd. Onlara, Bulgaris
tanda ok sayda bulunan Trk nfusunun birer yesi gzyle de ba
klrd; bu durum Osmanl zamannda ingenelerin epey iine yara* (Fr.) "Fakat km, o biraz kyl.
** (Fr.) adam.
*** (Fr.) ingene.

Mslman bir Roman bebek in yaplan ilk dinsel tren, Bulgaristanda PtovcSiv dnda
ingenelerin youn olarak yaad byk bir yerleim alan olan Stoliponovo. Alt aylk
bebek ilk sa tran olacaktr, daha sonra sultanlar gibi giydirilip yerleim alannda omu
zlarda tanacaktr - bu tren iin btn komular toplanp alk tutarlar. Sunet biaf -snnet
dn- ad verilen bu tren snnetten nce yaplr. (1992)

mtr. (Bulgaristan ingenelerinin kendilerini Trklerle zdeletir


mesinin altnda her zaman frsatlk yatmaz; bu ayn zamanda, inge
nelerin mutlak bir asilimasyona urad ender rneklerden biridir.)
Eski Dou Blokunda herkes, artk allm, apak yalanlan ve bir t
ren halini alm resmi yalanlar kanksamt. Bulgarlar da br beyaz
lar gibi ingenelerden nefret ediyordu, ama en azndan bu nefretleri
konusunda drst davranyorlard. Bulgar ingenelerinin tepkilerini
byle gstermesi anlalr bir ey deildi. Btn dnyada etnik farkl
lklar, en dikkat ekici toplumsallama etmeni haline gelip snf farkl
lklarnn ya da parann yerini alrken, buradaki ingeneler gerek rk
larn saklama peindeydiler.

Elena beni Sofyada Gospodin Kolev ile tantrd. Kolev, Komnist


Partinin eski Merkez Komitesinin (Propaganda ve Ajitasyon blm)
tek Roman yesiydi. Bir zamanlar Bulgaristan Komnist Partisinde
binin zerinde ingene ye olmasna ramen, bunlar sonradan yneti
lenler takmna transfer olmutu. st dzey partili Kolevin, Antoinettein amcas olduunu sonradan renecektim.
Gospodin (Bay demekti) Kolev, Romanlara ynelik zel yatl
okullarn almasn desteklemi olmaktan ayr bir gurur duyuyordu.
ingeneler bu okullarda, yemek piirmek ve masa hazrlamann yann
da Bulgarlar gibi medeni olmay" da reniyorlard. slimyede yal
nzca ingenelerin eitim grd bir teknik okulu ziyaret ettim.
ocuklara burada meslek eitimi verilmesi gerekiyordu, veriliyordu
da aslnda; ama buras ucuza ocuk ii altran bir atlyeye benzi
yordu. (On ile on bir yandaki ocuklar Macar irketlerine satlaca
n rendiim dner sandalyelere bilye yerletiriyorlard.) Liseden ok
yetimhane ya da slahevine benzeyen bu okullara hl Bulgaristann
her yerinde rastlamak mmkndr.
Koleve, 1984te Bulgaristan Komnist Partisi tarafndan yrrl
e konan, 1989da Todor Jivkovun devrilmesinin ardndan kaldrlan
ingene dili ve mziiyle ilgili yasak hakknda bir soru sordum.
Bulgarlar ingene arklarn istemiyorlard, nk o zamanlar
Srp ve Bulgar mzii daha poplerdi.
Ya isim deitirme olaylar?
ingeneler yaadklar lkelerin dinlerini benimsedikleri iin ye
rel adlar alrlar. Onlarn zaten her zaman Bulgar adlar olmutur. Trk

isimli ingenelere gelince, onlarn adlar ilk kez 1940 ylnda, monar
i zamannda deitirilmitir. 1962 ylnda, ingenelerden balamak
zere byle bir kampanyaya giritiimiz dorudur, bylece tamamen
Bulgar olabileceklerdi.
Pomaklar ya da Bulgar Mslmanlar, 1970li yllarda isimleri de
itirilen ikinci .gruptu, son olarak, 1980li yllarda sra Trklere gel
miti. yz bin Trk, geri dn olmayan bir gezi iin Trkiyeye
gnderilmiti. Uluslararas protestolar gndeme getiren bu olay bl
genin en uzun sreli diktatrlerinden birinin de sonunu hazrlamtr.
ingeneler bu olaya kar kmad. Neden? nk zaten kullan
dklar Trke isimler de tam olarak Trke deildi. smi Sleyman
olan bir ingeneye Sulio denirdi. Onlar kendilerini Trklerden her za
man uzak tutmulardr, siz de takdir edersiniz ki onlar zaten Bulgar ol
mak istiyorlard. ingeneler yaadklar her yerde ingene olduklarn
gizlemek istemilerdir.
Bu konuda haklyd, ama Bulgaristanda bunu Trk olduklann ile
ri srerek yapyorlard... 1989dan sonra parlamento yesi olan in
geneden ikisi etnik kimlikleriyle banmak bir yana bunu kabul bile et
memilerdir. 1950*li yllarn sonunda Antoinettein amcas, ingene
sorununu zmekle grevli bir Komnist Parti komitesine katlmtr.
Komite, 1958 ylnda gebelii yasaklamakla ie balamtr. Otuz
be yl sonra Kolev dncelerini zerre kadar deitirmemiti. Tekno
lojik bir sanayi toplumunda, gezgin ingene diye bir ey kalmamtr.
Kolev gunr duyabilirdi. Bulgaristanda gebe hayata devam eden tek
bir ingene bile kalmamt. Korunmas gereken ne var ki? diye de
vam ediyordu Kolev. ingene meslei diye bir ey kald m ki? Bak
rn yerini plastik ald. ingenelere Bulgar olabilme ans tannd. Fark
llklara izin verilemezdi. Kolev, bu farkllklarn, kendi partisinin iktidan boyunca korkun bir ekilde derinletiinin farknda deilmi gi
bi grnyordu. Partide yaad grkemli gnlerdeki sylemlerden
kendisini hl kurtaramamt, Merkez Komitenin sylemini kendine
slogan edinmiti: Asimilasyon, nesnel bir tarihsel sretir.
Oysa bu sre hi de kanlmaz gibi grnmyor. imdi bile,
Bulgarlar arasnda yaayan ingeneler eski alkanlklarna geri dnmekteler. Olduka pisler. Bulgar komularndan, nasl yaamalan ge
rektiini renmek zorundalar. ingene gettolan en az Hindistandakiler kadar pis.

Bir le yemei vakti Antoinettei ziyarete gelen kardei Stefan, yak


kl ama somurtkan bir adamd, doktorlarn o kendine gvenli tavn
ona da yansmt. Stefan, bir Hintli kadar siyaht. Antoinette insanlar
tantrken genellikle deri renklerini de belirtirdi, ama kardeininkinden
hi sz etmemiti. le yemei olarak, iinde salatalk paralan olan
krem peynirle doldurulmu salam rulolarndan attrdk. Rulolar, kr
mz bir kt taban zerine yldz eklinde yerletirilmi, zerlerine
de renkli krdanlar batrlmt; tabak, zerine karabiber serpitirilmi
yumurta ezmesiyle sslenmiti. Bir kibarlk gsterisi olan bu yemek,
birok ingene evinde yediim sade ama bolkepe nlerden ok
farklyd, daha ok yine Good Housekeeping dergisinden esinlenilmi
bir yemee benziyordu. Antoinette srarla yzme bakyordu. Sanki
yzmde nyargl bir ifade arar gibiydi.
Stefan, zellikle tren raylarnn br tarafndaki yoksul ingene
yerleimini vuran, slimyedeki ocuk felci salgnndan sz etmeye
balamt. slimyedeki alt ingene doktordan biriydi, Bulgar meslektalanndan ou Stefanm dediine gre aa mahalleye gitmez,
bu konuda ellerinden geleni yapmazlard, B v toplulukta (kastedilen
ingene topluluuydu), ocuk yata lm oran binde yirmi t. im
di bir de bu salgn kmt. Yardmc olmaya istekli doktorlar iin bile
sorunlu bir durumdu bu. ingeneler a yaptrmay kabul etmiyorlard,
nk ann bebeklerini ksrlatracan dnyorlard. Ona, bir n
giliz ingenesi olan Gordon BoswelPin BosvtelVin Kitab adl kitabn
dan benzer bir hikye anlattm. Beni zehirleyemezsiniz, demiti
Bosvvell, kendisine a yapmak isteyen bir hemireye. Bu, yalnzca
manevi kirlenmeden deil ayn zamanda fiziksel kirlenmeden duyulan
bir korkuydu. Bir ingene, vcudunun iini kirlenmeden korumak iin
temiz olmayan gajo aletlerinden ve kltrnden uzak durmalyd.
Antoinettein slimyedeki ocuk felci salgnyla ilgili baka bir akla
mas vard: Trk ingeneler, bizim Hristiyan ingenelerimizden da
ha pisler. Bu doruydu. Yine de Antoinettein nasl bir kirlilikten (te
miz olmamak m yoksa kltr eksiklii mi) sz ettii pek ak deildi.
Bu mahalleye gitmek istedim, sonradan gittim de, ama AntoinetteIe deil. Ne o ne de doktor kardei en azndan benimle birlikte ora
ya gitmezlerdi. Antoinette bunun yerine bana daha ho bir ingene
mahallesini gezmeyi teklif etti. Aslnda onlarn hepsi barbar deildir.
Antoinette iin ingeneler hep onlard.
O gn leden sonra, Stefan bizden ayrlmadan nce, mahae'rim

bitimindeki keye yerlemi, bir ailenin ilettii kk bir kafeterya


da durakladk. Antoinette, geceyi bizimle geirmesi iin onu ikna et
meye alyordu. Bunun bir dn ziyafeti olduunu, mzik de olaca
n sylyordu. abalar geri tepmiti. Stefann kasvetli bir havas
olduu doruydj, ama bunun nedeni yalnzca salgn ya da salgndan
dolay ortaya kan adaletsizlikler deildi. Kz kardei gibi o da, deri
sinin iinde rahatszd.
slimyenin beton bloklar arasnda gezinen atlar yoktu, ama in
gene evlerinden at fotoraflar ya da resimleri eksik olmuyordu. Bu ka
feteryada da duvarlardan tabaklara kadar her yerde atlar vard, yitip gi
den hayata gz krpyorlard. Kaba saba ngiliz ve Amerikan kzlarnn
ata dnm grntleri gibi* koyu kahverengi atlard bunlar. Asln
da ingene at denilen at, siyah ve beyaz renklerin bir arada bulun
duu alacal bir attr. Gizli, hatta esrarl bir havas olan bu yaratklar,
ingeneler arasnda en deerli hayvandr.
Stefan kahvelerimizi almaya gittiinde, Antoinettei tanyan bir
adam, Antoinettein rahatsz olmasna ramen gelip yanmza oturdu.
Mitko Tonevin uzun, siyah, krksz bir yz, yabanl bir grnt
s vard ve konuma ihtiyac iindeydi. slimyeye gelmiti, nk
kaynak yapmay biliyordu; buralarda, sanayide i olduunu duymu
tu. Bir ingene olarak, i kuyruunun en sonunda yer alacan bil
mekten dolay kzgn olmaktan ok umutsuzdu. Eskiden byle deil
di. Eskiden ingene olduumuzu bilmezdik. Herkesin bir ii vard.
imdi kendi iimizde zgr deiliz
Antoinette, adamn son sylediine kzmt, hi istemeden bana
bu tmceyi de evirdi. Mitko Tonevin ne akll ne de zeki olduu
nu eklemeyi de unutmad. Antoinette, bir kenarnda Paris Elgance
yazan antasn hi gerek yokken srekli ap kapayarak ve Tonev ko
nuurken pudra kutusuna bakarak onu ve dncelerini aalamt.
Stefan ortalklardan kaybolduktan sonra Antoinette bana, akam bi
ze katlmamasnn nedeninin dn ziyafeti olduunu syledi. Zaval
l Stefan, ok zeki olduu iin kendine ingene bir e bulamyor. Bir
Bulgar ile de evlenemezdi, nk ok siyaht.
Mays aynda bir cumartesi leden sonrasyd. Yz yldan fazla
bir sredir bir ingene yerleimi olan mahallenin sokaklar tklm tkImd. zellikle, kalalarn saran uzun etekler giymi, salnarak yr
yen gen kadnlardan oluan bir sr insan caddeden aa bize doru
yryordu. Zurnalarnn tahtadan zarif u ksmlarn yukarya doru

kaldrarak ge bir Lambada ezgisi gnderen zurnaclarn nnde bir


ka kz yryordu. Zurnalarn bazlar parayla- doluydu; kan titreim
li seslerin ve zurnaclarn aletlerini yukar doru tutmalarnn nedeni
de muhtemelen buydu. Kalabalk, dnden deil ceiz (eyiz) grmek
ten geliyordu. Kzn eyizleri dnden nce birka gn boyunca aile
sinin evinde sergilenirdi.
Anloinette elimi tuttu ve beni eyiz evine soktu. Biz yrrken insanltt^AmcrikankctAmerikanka diye fsldayordu. Onlara byle ta
ntlmtm. Sanki Antoinettein gn grmlnn bir kant olan
ayakl bir Eyfel kulesiydim.
erisi, ucuzluk yapm bir dkkn gibiydi. Alak tavanl, yar
mstakil bu evin odasnn duvar ve yerleri, yeni, parlak ran hal
laryla, havlular, banyo paspaslar, kilimler, rtler, ncildeki olaylar
anlatan resimler, tavuskuu tyleri ve haremde boylu boyunca uzanm
ekici odalk resimleriyle kaplyd. Bunlar sanki yalboya tablolar gi
bi duvara aslmt. Her birinin etrafnda belli bir boluk vard ve en
gzel olanlar spot lambalarla aydnlatlmt. Bunlara inelenmi ola
rak geline gelen hediyeler duruyordu. Dantelli i amarlar, en gs
terili kelerinden inelenmi gecelikler sanki ani bir rzgrla uu
mu gibi bir taraflarndan kvrlmt.
br oda, anak mlekten oluan bir tapmaa benziyordu. Kay
s renginde, parlak bir tabakayla kapl seramikler, yaldzl kenarlaryla
arap bardaklar, zerinde romantik kr manzaralar olan pembe ay ta
knlan, eftali renkli kumatan bir sunan zerinde her an devrilme
ye hazr bir zigurat biiminde st ste ylmt. Her yerde terlikler
vard. Gelin iin terlikler, damat iin terlikler, ekose kumatan terlik
ler, saten zerine ilemeli terlikler, kee terlikler, hepsi de bir ailenin
kuruluunu mjdeliyordu. Sanki evlilikten sonra ayakkablara hi ihti
ya kalmyordu.
Yan odada, saten bir rtyle kapl bir yatan zerine salm plas
tik gller ve yine gecelikler vard. Yastn zerinde, dimdik oturmu,
dantellerle kapl bir vaftiz giysisi iinde plastik bir bebek duruyordu.
Bu bebek, bir ex voto*ydu, yeni iftin douraca salkl bebekleri
simgeliyordu. Evlilik trenleriyle dolu bir hafta bittiinde bebek, kor
na alarak yol alan bir arabann nne oturtulacakt. Evlilik iin ne ki
lise treni ne de resmi tren yaplacakt. iftin elinde evlendiklerine
dair resmi bir belge olmayacakt. ingene geleneklerine gre evlen
milerdi, ceiz de (uzun sredir slimyede oturan ingeneler arasnda

artk denmeyen balk parasnn karlyd) bunun kantyd. Yata


n zerinde o kadar ok ey vard ki, ganimetlerle birlikte sergilenen
yeniyetme gelin ve damat neredeyse grnmyordu. Ayn model, bo
azlarna kadar iliklenmi, frfrl beyaz gmlekler iinde kol kola otu
ruyorlard. Gelin,sevimli ve utangat; bann zerindeki duvara ili
tirilmi, filmlerdekine benzer mor klotlar yznden mahcup grn
yordu. ift, sanki birileri fotoraflarn ekiyormu gibi srekli glm
syordu. Fotoraflarn ekenlerin says da az deildi hani.
Eve dnerken Antoinette bana kendi ceiz1iriden sz etti. O kadar
ok armaan gelmiti k tm aile dar tanp arabada uyumak zorun
da kalmtk! stne stlk evimiz de ok bykt. ok deerli arma
anlar almtm dedi Antoinette. Liseli bir kzn birka takm ssl i
amaryla kandramayacan da ekledi. rnein benim bir biblioth$que 'im var. Antoinette bununla cam kapakl kitaplm kastedi
yordu, ama kitaplkta parlak ay takmlar ve porselen biblolar duru
yordu.
Kimsenin gelmesini istememitim. Utancmdan yerin dibine ge
mitim tabii. Ceiz bir ingene geleneiydi ve lisedeki arkadalarnn
hibiri evlendiklerinde byle bir ey yapmazlard. Ama ailem ok s
rar etmiti, sonuta ben de memnun oldum; nk birok zeki insan zi
yarete geldi. in ayrntlarn aklamaya baladnda, bu zeki insan
larn evlerine gelip onun eiz*ine hayran kalan gadje olduunu anla
dm.
Dn mevsimiydi. Ertesi gn yeraltmdaki bir lokantaya gidip ba
ka bir kutlamaya katldk. Antoinette, bu neeli ingeneler arasnda
saygn bir konuk olmasna ramen davete katlm olmaktan pek mem
nun deildi. Oturduumuz masada, elbisesi pembe pullarla kapl, faz
la makyajl, gsteri budalas lgn bir kadn vard; ama Antoinette
iin en kts bu deildi. Gelinin kam bumundayd, daha da kts
bir Bulgar ile bir ingene evleniyordu. Antoinette Bulgar arkadalary
la gurur duyuyordu, ama onun arkadalar, ulsuz diye niteledii in
genelerle evlenecek insanlar deildi. Her ey ok karmakt.
slimyedeki son gecemde, nceden Todor Jivkova ait bir av k
k olan kasaba dndaki bir lokantada Antoinette, Gyorgy ve arkada
laryla beraber yemek yedik. Buras kayaklarn geldii bir dinlenme
yerine benziyordu, bir kayaya kabaca oyulmu minenin etrafnda ta
bure yerine iri kaya paralar ve de geyik boynuzundan avizeler vard.
Antoinettede kaldm srece Gyorgyi pek grmeminm. Belli ki

1976 ylnda Bulgaristan'daki bir ingene dOn iin baslan bir davetiye, fotorafta nianl
ift grlyor.

iiyle meguld (iinin ne olduunu hi anlayamamtm). O akam or


taya kp masann bana, Antoinette ile sekreteri Yuliananm arasna
oturmutu.
FIO N /B ni A yakta G m n

145

Yuliana, Gyorgy'nin yannda almak ve yeni bir imaj edinmek


zere retmenlii brakm gen bir Bulgar kadnyd. Krmz deri
den bir mini etek, ayn renkte ince ve yksek topuklu ayakkablar, si
yah deri bstiyer, koyu renk ruj, iki gznn evresine de ekilmi ka
ln siyah gz kalemi yeni bir imaj arayn doruluyordu. slimyede
yaayanlar iiabu grnt bir orospuyu andrmyordu, yalnzca mo
dayd. Nasl grnrse grnsn, bir Bulgar olarak Yuliana, yalnzca
bir kz arkada (byle olduu akt) olarak deil ayn zamanda sekre
ter olarak da iyi bir avd. Bugn bir gadji kiralarsan yarn ilerin iyi gi
decektir. Antoinette de bu durumu kabullenmi grnyordu.
. Gecenin sonlarna doru Gyorgy ok sarho olmutu, bana doru
eilip yar sinsi yan dmanca bir bakla yle dedi: Bir ingene
aristokrasisi olduuna inanyor musun? Kastettii eyin soylu Vahi
olmad ok akt; snfsal konumdan deil, karakterden gelen bir
soyluluktan sz ediyordu. Her eyden nemlisi Gyorgy (7e paysan19)
sayg grmek istiyordu. Bana yneltilen soru, Bir ingeneyle evle
nir miydin? gibi sorularla aniden ortaya kan gizli bir gvensizlik ve
sulamann bir gstergesiydi.
Ertesi sabah, Antoinette, Gyorgy ve Yulianay istasyona kadar be
ni geirmelerine gerek olmadna bir trl ikna edememitim, bu da
beni artnut. Sabah saat bete, de hl en k gece kyafetleri
nin iinde beni geirmeye geldiler. Antoinette, Paris Elgance antas
n gsne yaptrm olarak tren uzaklaana kadar el sallad.
Trende, dn geceki veda yemeine de katlan Elenayla karlat
mda, Elena, benim bu cana yakn, zeki kadn hi de inandrc bulmayma, bu yzden de onun umutsuz bir durumda olduunu dn
meme armad. Belki de Sofyada yaasalard daha iyi olurdu, de
di. Ya da Paris'te. Bulgaristanda aznlklara ynelik denetim ve asi
milasyon nlemlerinin ok kat olduunu, 1980den bu yana da artt
m aklad. Bu nlemler elbette Elenay da etkilemiti.
Karadenizdeki bilezik skandali, Elena* nn niversite hayatna son
vermemiti. Ama ingeneler konusunda uzmanlamak istediinde bu
nun Etnoloji Blmnde bile uygun bir konu olmadn renmiti.
Elena doktorasn yapmak iin ekoslovakyaya gitmiti. Sofyaya
dndnde, olduka anlalmaz bir ekilde Ulusal Etnograf Enstit
s n e kabul edilmiti. Beni neden oraya aldklarn bilmiyorum.
(Elenann tezi, romantik bir kurgu olduu gerekesiyle reddedilmiti.)
Belki de bana gz kulak olabilmek iin. Balangta, iki yl kadar, her

ey normaldi. 1985ten itibaren ynetici beni tehdit etmeye balad.


Gemiten farkl olarak artk hibir ey gizli yaplmyordu. nsanlar
tehdit etmenin ne kadar yanl bir ey olduunu kimse umursamyor
du. Bana aka, ingeneler konusundaki kkrtc tavrm brakmam
gerektii dorultusunda Merkez Komiteden emir geldiini syledi.
Elena gld, yasalara gre zaten ingene diye bir ey olmadn sy
lemeye gerek bile duymamt. Eer onlarla ibirlii yapmazsam Enstitden atlacak, dolaysyla da retim yelii yapamayacaktm...
Olan bitene iyi tarafndan bakmaya altm. p olmam isteniyor
sa eer, en azndan sonunda ingenelerin arasnda yaayabilecektim.
Gerekten de Dou Blokundaki plerin neredeyse hepsi inge
neydi.
Tren, byk ve amurlu bir tavuk iftliinin yanndan hzla geti.
Elenaya Batdaki tavuk iftliklerinin nasl olduunu anlatmaya al
tm. Hayvan haklarna, nedenini anlayamamtm ama zellikle de ta
vuklarn haklarna kar bu duyarllk onu artmt, insanlarn zel
olarak imanlatlm bir tavua neden itiraz edebileceini anlayamyordu.
Hi tyleri temizlenmi, pimeye hazr bir Bulgar tavuu grme
mi olmalsn, dedi. Sonra da nceki k yaanan, herkesin aresiz
kald ktlktan sz etti. Elena, ktlk srasnda Sofyann ingene yer
leimlerini arayp taram, tand birinden bir tavuk alm ve akam
yemei iin tavuu muzaffer bir edayla eve getirmiti.
Onu kvette kesmek zorunda kaldm. Vesselin (kocas) kana da
yanamad. Ben de bakmaya dayanamadn iin her seferinde skal
yordum, o da lmemekte direniyordu. Sska bir Bulgar tavuu da olsa
bir tavuk ldrmek kolay i deildir. Allahtan tam o srada babam gel
di de iin geriye kalann o halletti. Bize tavuun icabna neden yaym
lanmam kaln elyazmalarmzdan biriyle bakmadmz sordu. Emin
olduum bir ey vard, aratrmam yaymlamama asla izin vermeye
ceklerdi. Tuhaf deil mi? nceden sadece yasak olan eyler imdi ta
mamen olanaksz hale geldi... Elena neesini yitirdi ve koridorda bir
sigara imeye gitti.
Elena, eski Dou Bloku'nun hemen her yerinde geerli olan artk
allm ama kanlmaz bir soruna iaret etmiti. Ekonomik kstla
malar, tamamyla siyasi kstlamalarn yerini almt. Yayn iin para
yoktu, kt yoktu. Enstitler ve akademiler tarafndan karlan anla
lmas g bilimsel samalklar iin de pazar yoktu. (Eski rejimde,

ister bir edebiyat eletirmeni olsun, ister lise retmeni herkes bilim
insan diye anlrd.) Elena, Bulgaristan'da bir kitabn bir yaynevi ta
rafndan kabul edildikten sonra yaymlanmasnn on yl alacan var
sayyordu. Bir makale yl bekleyebilirdi eer makalenizi dzeltmek
iin geici olarak geri alrsanz sradaki yerinizi kaybetmi olurdunuz.
Elenamn 'aratrmasnn byk bir blm hl yaymlanmamt,
makalelerinden yalnzca bir tanesini Kontakti denilen bir etnografi der
gisinde yaymlatmay baarmt. Bu yeni bir dergiydi ve nceden kardklan dergide Elenann makalelerini yaymlamay reddeden in
sanlar tarafndan karlyordu. Derginin nceki ad Rodno-Lyuhie ya
ni Kabilenizi Sev/Vdi.

Elenaya beni Emiliayla tantrma konusunda verdii sz hatrlat


tm. Emilia, Elenamn neredeyse yirmi yl nceki Varna gezisinde ta
nd kk kzd. Emiliay bulmaya altmz sre iinde Elena,
bana tamamyla ingene topluluunun iindeki hiyerarilerden kay
naklanan ve kzlara gz atrmayan gncel sorunlardan sz etti. Bu ya
plar, onlar yok etmeye alan btn hkmet planlarndan glyd.
Birka denemeden sonra Emiliay evde bulduk. Sofyada modern,
khne bir apartmanda oturuyordu. Antoinettein aksine sakin, her eyi
kabullenmi ve samimi bir tavr vard. Elena, benim onun hikyesini
dinlemek istediimi syledi, o da omuzlarn silkerek anlatmaya bala
d. Bulgarca konuuyordu. Elena tercme ediyordu.

Kocamla yalnz geirdiim tek geceydi, dedi Emilia evden kan


anlatrken. 1978de on yandayken PlamenIe kamt. Sofya'da
baka bir ingene mahallesinde oturan Plamenin anneannesinin onla
ra iki kilometre uzaklktaki evine gitmilerdi.
Benim anneannem katnda, dedem gelip onu atyla alm.
Emiliann bak asna gre artk yntemler gelimiti. Plamen bir
araba kiralad. Avrupa marka bir araba. Kocaya kamak, utanlacak
bir olay deildi. ingeneler arasnda, zellikle de Emiliamnki gibi
yerleik gruplarda yaygn grlen bir olayd, ne de olsa Sofyada ku
aklar boyunca ayn mahallede sk tk yaamlard (ben grdm
de hl sular yoktu, yalnzca bir sra yalak ve musluklar vard). Eski
den uygulanan gelin satn alma yntemi artk pahalya mal oluyordu,

genlerin nemsemedii seri, neredeyse hanedanlara zg gelenekler


di bunlar. Byle bir evlilii nlemenin tek yolu olan kz karma hi bu
kadar yaygn olmamt. Aslnda bu cinsel iliki iin, dolaysyla da ev
lilik iin bir bahaneydi. Oysa bu sistem insanlar, en azndan kzlan
mutsuz ediyordu. Her geen gn daha fazla erkek, kzn onay olsun ya
da olmasn bu ynteme bavuruyor, yanl giden bir ey olmazsa bu
kurumlam evlilik biimi iliyordu. Sorun olabilecek eylerin ban
da bekret geliyordu. Belki de kz bakire deildi, ya da bunu kamtlayamamt.
Bir gecelik kaamaklarndan sonra Emilia ve Plamen, bu kez tram
vayla mahallelerine dnmt, yanlarnda bir torbaya koyduklar kat
lanm kanl araf vard. Tramvay ie giden yan uykulu insanlarla
doluydu. Tam olarak uyank olanlann yalnzca biz olduunu hatrlyo
rum. ok mutluyduk. Sofya'da afak skerken yaplan bu yolculuk
yeni evliler iin son huzurlu dakikalard. Emilia ve Plamen kendileri
ni birdenbire tabular iinde buluvemniti. Kadnlan denetim altnda
tutmak iin tasarlanm yetikin ingene hayatnn olas ihlallerle do
lu dnyasna ilk admlarn atmlard. Kadnla gei aslnda evlilik
le balamyordu, kadnlar, det kanamasyla birlikte erkekleri kirletebilme gcne kavuuyorlard (genellikle bu iki olay birbiriyle akr
d). Kadnlar yalnzca birok tabunun ve geleneksel yasann hedefi de
il, ayn zamanda (elbette) bunlan korumakla grevli kiilerdi.
Mahalleye geri dndklerinde ilk olarak Plamenin ailesinin evine
uramlard. Genler, torbay gerekli testleri gerekletirecek olan
Plamenin annesine vermilerdi. Tek bana kan Emiliann bekretini
kantlamak iin yeterli deildi; Plamen ve br erkekler evden karl
dktan sonra kanl araf mutfak masasna yaylp stne yerel bir iki
olan rakia yani erik konya dklmt. Kadnlar masann etrafna
toplanp beklemiti.
Hayatmn en heyecanl yanm saatiydi, dedi Emilia. Eer rakia
kan bir iek ekline sokarsa her ey yoluna girecekti. Domuz kan
iek amaz, diye ekledi. Umutsuz bir iftin, kayp bekreti ya da
byle bir bask altnda yapmas gerekeni yapamayan erkein asla ka
bul edilemeyecek beceriksizliini saklamak iin neler yapabilecei an
lalyordu.
Rakia testinden sonra ailemin yanma eve gittim, ertesi gn Pla
men gelip beni annemden istedi. Her ey ayarlanana kadar onu grme
me izin yoktu. Ben bekleyebilirdim! Emiliayla tantmda yirmi

yedi yandayd, ama gld zamanlar hari sanki on ya daha byk


gsteriyordu.
Evlilikleri ayarlamak ftafcdrlarm ve d a js'lm n yani bykanne ve
annelerin iiydi, bu yzden Plamen kz istemeye geldiinde Emi
lianm annesi olan geri evirmiti. Elbette sonunda her ey tatlya
balanacakt. Plamen iin delirmiyorlard, ama Emilia onunla kam
t ve testi getikten sonra onunla gitmesi gerekiyordu. Bykannem
bana kzgnd.
iftin kam olmasna ramen, Emiliann ailesi bylesi bir hazi
ne (byk yeil gzler, kaln telli siyah salar ve gen bir vcut) kar
lnda elbette bir ey isteyecekti. Plamen birka kez gidip gelmiti, bu
Emiliann deerini artrmak iin olann ailesine bir mesajd. Emilia
fotoraf albmn getirmek iin masadan kalktnda Elena aklad:
Bu gecikme, olann ailesine ciz iin gerekenleri toplama zamann
veriyordu.
Antoinette gibi Emiliann yz de eiz *den sz edilirken aydnlan
mt. Orada, yatan tam ortasnda, yeni eyalarmla birlikte btn
gn oturdum. Yatan zerinde, gelin giden bir kralie gibi duran
Emiliay hayal etmek zor deildi (imdiki dairesinde, stnde leylak
rengi effaf bir cibinlik olan bir yatak vard). Emilia bana dn alb
mnden bir fotoraf gsterdi, bir yarma programndan kazanlma
benzeyen, parlak renkli, gz alc hediyelerin yannda ssl giysiler
iinde oturuyordu. Beyaz bir elbise giymiti, banda ayn renkte, ters
evrilmi bir kseye benzeyen bir apka vard; apkann kenarndan i
ekli pskller sarkyordu.
Ellerindeki ne? diye sordum. Kahverengi trnaklaryla pene gi
bi grnen bu eller on yanda bir kza ait olamaz diye dnm
tm. Bu knayd. Bir hafta sren danslar, uyuklamalar ve giysi dei
tirmeler arasnda gelini temizlemek iin ellerine belli aralklarla k
na yaklr, sonra da yalnzca kadnlarn katld bir eit vaftiz tre
niyle belediye hamamnda topluca ykanlrd.
Kna ellerinde ne kadar ok kalrsa kocan da seni o kadar uzun s
re sever. Emilia omuzlarn silkti. yle diyorlar. Knal eller, baki
relii kantlanm bir geline sahip olmaktan gurur duyan grmcelerden birinin eline verilip mahallede bayrak gibi gezdirilen kanl ara
fn bir uzantsdr. Kanl bayrak, ingenelerin cinsellik konusundaki
utangalklaryla tam bir eliki iindedir. Emiliann mahallesinden,
be ocuk dourmu karsn hi plak grmediini syleyen yal bir

adama inanmtm. Ayn adamn gbeinin zerinde buram buram cin


sellik kokan bir plak kadn dvmesi vard. Toplanan mahalle ocuk
larnn erefine tombul gvdesini oynatp gbeindeki perinin bir dan
sz gibi dans etmesini salard.
Fotoraflara bakarken Emilia dalp gitmiti. Bizi nedime yerine ko
yarak trenin bir canlandrmasn yapt. Emiliamn arkasndan, sanki
bir zarafet resmigeidi gerekletiriyormu gibi dikkatli ve yava
admlarla mutfak masasnn etrafnda yrdk (aslnda gerek trende
bakire nedime olurdu). Emilia, evli ya da ocuk sahibi olup olma
dm kendisi soramayacak kadar nazikti, ama sonradan bu konuda
Elenay sorguya ekmiti. Arnavutluktaki Kinostudionun kadnla
ryla kyaslanamayacak kadar kltrl olmasna ramen, Elenamn
sylediine gre o da benim ksr olduumu dnmt.
Emilia, albm bana doru evirip dn haftasnn son gnnde e
kilmi bir fotorafta kendini gsterdi. Bu kez Batl bir gelin grn
mndeydi; dkkndan alnm, parlak dantelleri olan bir gelinliin iin
deydi. Ayakkablann elinde tayordu. ardm gren Elena akla
d: Dans ettikten sonra kzlar para toplarlar/' Bu k terlikler (evet, on-

larm da bir kare fotoraf vard) ksa bir sre sonra parayla dolacakt.
Bir sonraki fotoraf, ocuk yataki gelini, iki atn ektii, dn
hediyeleriyle dolu bir at arabasnn iinde gsteriyordu, bir grup adam
arabann arkasndan yryordu. Ben albm dikkatle incelerken, Emilia anlatmaya devam etti: Daha sonra Plamenin ailesinin evine, ha
yatmzn geri kalannda yaamak zorunda olduumuz yere gtrl
dk. Sonraki fotorafta kap eiinden atlyordu. Kucakta tanmak
yerine kendi kucanda kk bir bebek tayordu. Elenaya gre bu,
Tanrnn onlara dourganlk balamas iin bir yakart. Elena, son
radan, fotorafn sylemediklerini de syleyecekti. Emilianm dualar
hemen kabul olmutu. Gzel gelin kamnda bir bebek tamaya bala
mt... Son dn fotoraflar Emiliay katld son dn ziyafetin
de gsteriyordu. zerindeki paralardan neredeyse grnmez haldeydi,
ifte mutluluk dileyen konuklar gelinin elbisesine kt para inelemiti.
Baka fotoraf kalmamt, ama Emilia, uzun bir dn olduu an
lalan dnn anlatmaya devam etti. Ertesi gn kaynvalidem be
ni ykad ve bana bir bardak rakia verdi. (Bekretini kutlamak iin,
diye ekledi Elena.) Emilia dnn her ayrntsn hatrlyor, her olay
sevgi dolu gzlerle ve gururla anlatyordu, belki de bunun nedeni ksa
bir sre sonra ilerin ters gitmeye balayacak olmasyd.

Bir hafta sonra, on alt yandaki Plamen askerlik hizmeti iin orduya
katld. ki yl sren askerlik boyunca birbirlerini drt kez grdler.
Plamen, 1980de eve dnmesinden alt ay sonra, bir maazann kafe
teryasnda PolonyalI bir turistten bir kasetalar alarken yakaland
iin iki yl hapse mahkm edilip hapishaneye gnderildi.
Hikyenin burasnda Emilia yeniden, ama bu kez farkl bir biim
de canland (artk kahkaha atmyordu). Uzun bir bekleyiti, yanmda
Rumen (imdi on drt yanda olan, Emiliann Plamenden olan olu,
tombul yanaklar, kocaman gzleri ve gamzeli enesiyle ayn annesine
benziyordu) olmasna ramen mutlu deildim. Plamenin annesi tam
bir cadyd. Bebeim olmasna ramen gece gndz alyor, btn
ailenin amarlarm ben ykyordum. Sonunda annemin evine dn
dm, bu da kt olaylara neden oldu. Plamenin babas dnde har
cad paray ailemden geri almaya alt.
ingeneler arasnda hapisteki bir adama ihanetten daha byk su

saylan az sayda tabu vard. Plamen iki yllna hapse gnderildiin


de hibir su kayd yoktu; ingene olmas adaleti etkilemiti, oysa
ingenelerin iledii sular genellikle nemsiz sular olurdu. Hapis
likle ilgili ingene arklarnn ve darda bekleyenler iin geerli
olan yasaklarn ounda boyun emi bir tavr sezilirdi. On be yan
daki Emilia, henz baka bir erkekle kamamt. Ama kaynvalidesi
ni terk etmesi hi yakk almamt, ailesinin onu korumasnn nedeni
ksmen, kzlarnn kendinden aa biriyle evlendiine inanmalanyd.
Plamen, alt ay yattktan sonra artl tahliyeyle eve geldiinde ta
nnmaz haldeydi. Mosmordu, dedi Emilia. Batan ayaa mosmor
du. Her yerinde dvmeler vard. Hatta... Emilia syleyemedii iin,
hikyeyi batan sona kadar bilen Elena tamamlad. Penisinin zerin
de bir fare dvmesi vard.*

ingene bir adam, zerinde terk edilmenin lekesini brakarak kansn


brakp gidebilirdi, bylelikle kadnn deeri inanlmaz biimde der
di. Dul e daha onlu yalarn sryor olsa bile byle bir durumda
ancak boanm ya da dul bir adamla evlenebilirdi. Terk edenin Emilia
olmasna ramen, o artk elden dme bir kadnd. Bu olayn katlanma
s gereken sonularn biliyordu. Hikyenin dvme ksmna gelince,
hakl olarak Emiliann konuma istei kalmamt. Hikyenin geri ka
lann Elena anlatt. Emiliayla birka bir ey daha konutuktan sonra
Elena*mn dairesine dndk. Ben, Elenada kalyordum. Elena, bu hik
yenin yllar nce onu etkiledii gibi beni de etkilemesine sevinmiti.
Hikyenin baka bir yz daha var, diye devam etti Elena, yerde
oturmu, BT sigaralan iip bir kavanozdan halanm kiraz attnrken. "Emiliann Nadja adnda bir ablas var. Ben hi grmedim, ama
herkes onu irkin olan diye bilir. Emiliann benimle Varnadaki ge
ziye geldii zamanlarda o evliydi. Sonra kocas Boiko onu brakt.
Her zaman etnografl n planda olan Elena, geleneksel ingene de
erleriyle ilgili ilgin bir noktaya iaret ediyordu. Nadja neden evden
kovulmutu? nk bir yl iinde bir ocuk douramamt. Gelenek
lere gre Boikonun erkek olmaktan kaynaklanan haklarn kullanp
Nadjay evden atmas normaldi. Elena anlatrken ben not alyordum,
Vesselin de bulaklan ykamak ve ocuu yatrmakla meguld.
Gidecek bir yeri olmayan Nadjann Sofyay terk etmekten baka
aresi yoktu. O da Varna otobsne bindi. Bu olay mahallede duyulur

duyulmaz, kzlarn babas Nadjann adnn aza bile alnmasn yasak


lad. Elbette kirlenmemek iin. Varnada ok fazla ingene fahie ol
masa da, Elenamn ingenelerle ilgilenmeye balad yer olan bu ta
til kasabas fahielerin tercih ettikleri bir yerdi. Emilianm gz abla
snn yaadklarndan dolay korkmamt. Plamen yeniden hapse girer
girmez ailesine Brankoyu (Sofyann dndaki Kostenbrau kynden
uzun boylu, on dokuz yanda bir gen) sevdiini aklad. Branko,
baka bir ingene grubunun, Grastari ya da Lovara diye bilinen gru
bun bir yesiydi.,
Elena kendini olduka rahat hissediyordu: Lovaralar at ticareti ile
urarlar, ya da eskiden urarlard. Bulgar ingeneleri arasnda son
zamanlara kadar gebe yaam bir topluluktur, hatta imdi bile her
mevsim g etmeye devam ederler. br ingenelerden uzak dururlar,
araba, her eit altn ve karaborsada i yapan her maln ticaretini ya
parlar. Bazlar inanlmaz lde zengindir. Kendilerini ingene aris
tokrasisi olarak nitelerler, br ingene gruplar da buna katlrlar.
Emiliann bulduu yeni ocuk, hrsl ailesi iin byk bir heyecand,
getirecei tehlikeleri bilmelerine ramen Rumeni arka odaya koyup
Emiliay n kapdan darya karmlard.
Branko, ailesiyle tantrmak iin Emiliay Kostenbrauya gtr
mt. Belki Emiliay grrlerse , onun hakir grdkleri kkenlerini
(aslnda kkeni ne o kadar kt ne de muhteemdi, Emilianm atalar
fra yaparlard) nemsemeyebilirlerdi. Elena, mstakbel damadn
akl yrtmesini dile getirmiti. Emilia evin, iine kabul edilmemi,
iekli bavuluyla darda pis caddede beklemiti.

Elenay, bu kaliteli ailenin hl yaad Kostenbrauya gitmeye ikna


etmek zor olmad. Yarm saat sren otobs yolculuuyla Brankonun
anneannesi Stankaya ziyarete gittik. Gidi nedenimiz grnte, be
nim falma baktrmakt. Stanka ok nl bir falcyd. Uzun boylu ve
esmerdi, yznde Amerikan Kzlderililerinin o sevimli solukluu var
d, sa rglerini nlnn altna sokmutu. Bu ziyaret sayesinde
kendimle ilgili ok az ey renebildim. Ama Elena, Stankadan Emi-
lia ve Brankonun talihsiz evlilikleriyle ilgili bir eyler renmeyi
baarmt. Sorun kz deildi, demiti yal kadn. Asl sorun onun
yetirilme tarzyd. Orada bulunduumuz sre boyunca, Stankann
gelinleri ve gelinlerinin gelinleri ellerinde amarlarla bir aa bir yu-

Kostenbraudaki evinde Stanka. (1992)

kan yryp durdular ve bizimle hi ilgilenmediler. Burada, ingene


yasalarnda olan amar leenlerinin says bee kmt, yalnzca
kadn ve erkeklerin giysilerini deil, ayn zamanda belden aa ve bel
den yukar giyilen giysiler ile i amarlarm da (kadn ve erkek a
marlar ayr ayr ykanmak zere) birbirinden ayryorlard. Bu grup
dardan evlenmeye kesinlikle karyd. Yalnzca gadje ile deil, dier
ingene gruplaryla da evlenmezlerdi.
Temiz olacan nereden bilebilirdik? diye sordu Stanka. Te
mizlik hakknda ne bilebilir o? Ailesi ehirde, apartmanda yayor.
Yerleik hayata gemiler. Stanka farknda olmasa da kendi insanlar
da artk yerleik bir hayata gemilerdi. Yllarca yerlerinden kprda
mam olsalar bile gebelik hl sylencelerinde yer alyordu. Bu ai
le, birka kilometre uzaklkta Kostenbrau'nun ilk zel lokantasn ile
tiyordu. Kasabada, byk, parlak boyal bir evleri vard. Ana caddede
ki en byk evdi. Ama orada yaamyorlard. Stankay srekli yaa
dklar yerde, yar ak bir alanda bulmutuk. Bir dzineden fazla in
san karavana benzer iki kk yapnn iinde kalyordu; bu yaplarn
etrafnda eskimi arabalar vard, arabalarn bazlar paralara ayrlm,
yeniden birletirilmi, boyanm ve hurdaya kmt.
Bu manzara, gebe hayat tarzn tam olarak yanstmasa da, ge
be ingenelerin neden her zaman ve her yerde hkmetleri ve yerleik
halk sinirlendirdiini aklyordu. Kendi hayatlar, aralarnda yaadk
lar gadje ile kararl bir ilikiye bal olan yerleik ingenelerin tersi
ne bu ingeneler ihtiyalar olan edinip yollanna devam ediyorlard.
(Dolandrclk, yalnzca gebeler iin uygun bir i olabilirdi.) Stankann gururla onaylad gibi, arabalar, bir an nce satabilmek iin
gzden geirilirdi. Gemite de atlarn kusurlar, yalanarak ya da kat
ranlanarak rtlrd (imdi de kilometre sayiacyla oynanyordu) Bu
olay, yalnzca ingene halkbilirncileri tarafndan deil, ayn zamanda
Roman etnograflar tarafndan da kaytlara geirilmitir.
Darda, bir iltenin zerinde bada kurup oturmutuk, Stanka pi
posuyla meguld, ksa bir sre sonra pipoyu brakp ttn inemeye
balad. Falma baktrmaya gelmitim, nk Stankayla tanmak isti
yordum. ingenelerin bakt faln, kolayca kandnlabilir gadje'nin
parasn almak iin bir oyun olduunu biliyordum. Hibir ingene, is
kambil kartlanndan, caddelerdekebalannda baklan fallardan yada
mistik eylerden medet ummazd. Bu yzden, Stankann benimle ilgi
li sylediklerinin tuhaf biimde doru olduunu istemeden de olsa iti-

raf etmek zorundaym. Tm bunlarn hibir anlam olmasa da, Stankann insan yzn ok iyi okuyan biri olduu kesindi. Ama rnein,
bana ok yakn olan birinin hastalndan ayrntl bir ekilde sz et
miti. Fal bitirdiinde ona parasn dedim, o da kartlan brakt. Ald
parayla birlikte kartlar da eteinin altna, atlarn boynuna aslan
yemlik gibi sallanan zulasma yerletirdi. (Bu keseye posoti deniyordu.
Hrszlk iin tasarlanm dedi Elena hayran bir ekilde.)
nmzde geni, dmdz bir alan vard. Oraya bakan Stanka im
di, Amerikal bir Kzlderili ye daha da ok benzemiti. Oradaki bir ya
pya bakyordu. Gidip de bir gz atabilir miyim diye sorduumda ba
n evet anlamnda iki yana sallad (Bulgaristandaki bu kafa sallama
aklm kartryordu, nk bu Amerikada hayr anlamna gelirdi).
Garip, klasik bir yapya doru yrdm. gen alnl, revakl bir gi
rii, kabartmal kolonlar olan, kk bir Yunan tapnan andran be
ton bir yapyd. Buras Stankann kocasnn mezaryd. Mezann s
tndeki trbede bir ift araba koltuu, st ste ylm hallar, ithal al
koll iki ve likrlerden oluan bir ke ve kk bir televizyon bulu
nuyordu. ki yl nce gmldnden bu yana kimse buraya dokunmamt.
Neden kasabadaki evde yaamyorlard? Stanka omuzlarn silkti.
Oras konuklar iin. Kasabadaki ev de, mobilyalan ve bir televizyo
nu bir kenara frlatacak kadar varlkl olduklarn gsteren ok dona
nml mezar gibi itibar iindi. nemli olan bak asdr,1diye devam
etti, benim mnasebetsiz sorularma bir nokta koyarak. Gen bir ka
dnken nerelere gittiini sordum. Ah, her ynde bir sr yere gittim.
Kapatlara, denize, batya doru okyanusa (Adriyatik demek istemi
ti). Gittii lkeleri adlaryla belirtmemiti.
Artk yasak olmadna gre, yine byle gezmek ister miydi? Ha
yr, diye yantlad Stanka, bu konuyu daha iyi aklamak iin azn
daki ttnleri tkrd. Bu imknsz. Kirlilik diz doyu. Byle bir ey
ho olmayacaktr. Artk arabayla seyahat ediyorum. Ban dndr
meden parmayla, eski ama hl panldayar kahverengi Mercedesi
gsterdi; bu Mercedes alandaki en dzgn grnl arabayd.
Emilia, Kosenbrauya geliinden yalnzca bir yl sonra iekli ba
vuluyla birlikte bu kahverengi Mercedese konmu ve Sofyadaki eski
mahallesine geri gtrlmt. Stanka torununun isteine nza gster
miti. Brankonun Emiliayla evlenmesine izin vermiti, ama yalnzca
resmi nikh yaplacakt; bunun da Lovara arasnda dier ingeneler

arasnda olduundan daha da az nemi vard. Elbette ne dn ne de


balk paras sz konusu olmamt (balk paras hem Douda hem de
Batda yeni bir araba fiyatna gre belirlenir).
Sofyaya dnerken Elena, otobste anlatmaya devam etti. Emilia,
yeniden hamile kald; o, Branko ve ocuklar Rambo kasabadaki b
yk evde yayorlard. imdi bu evin hangi konuklar iin olduunu
anlyordum. ocuk stten kesilir kesilmez Emilia evine geri gnde
rildi. Branko alt ay iinde yeniden evlendi, bu kez byk br ingene
dnyle. Ailesi Ramboyu brakmad. Emilia, babasyla gidip bebe
ini ald, ama birka gn iinde Grastariler kahverengi Mercedesle ge
lip onu geri aldlar.
Emilia, olunun vesayetini almak iin Bulgar mahkemelerinde
(Brankoyla evlilii resmi olduu iin) urat ve kazand. Ama Bran
ko'mm ailesi Ramboyu ondan yine ald. Emilia bu ingenelere kar
kazanamazd ve bunu biliyordu. Rumen hl yanndayd, ama Plameni, Branko ve Ramboyu kaybetmiti. nc kez eve dndn
de artk ailesi de kzgnd. Onun iin yapabilecekleri bir ey kalmam
t.
Emilia, bir sreliine Elenayla birlikte kalmt. Daha sonra Belgradda yaam, Slovenyaya bile gitmiti. imdi gittiimiz evde
Emilia ve Rumen birlikte yayorlard, Emiliann gadjo bir erkek ar
kada vard. Anladm kadaryla adam evliydi, arada srada gelip gi
diyor ve kiray dyordu. Ablas Nadja, irkin olan gibi, artk Emi
lia da snrlar amt.
Sofyadan ayrlmadan nce, Elenaya, onurunu kaybetmi kzlar
n baba evine kabul eden aileyle, Emiliamn ailesiyle beni tantrma
s iin yalvardm. O da Emiliamn ailesini yllardr grmemiti. Emilianm annesi Elenaya uzun uzun sarld, kk kzndan sz edil
diinde alamaya balad. Artk Emiliay grmemiz imknsz. Nere
de yaadn bile bilmiyorum/ Bu doru deildi. Annesi Emiliay
gryordu, ama bu utan verici bir srd. Elena iyi haberi duymu muy
du? Emilianm annesi cebinden renkli bir fotoraf kard, fotoraf
irkin olann fotorafyd. Bu Nadjayd, Emiliann ksr ablasyd. Varnada kordon boyunda elinde bir trombon tayan yeni kocas ve
ayn renk boneler giymi yeni ikiz bebekleriyle poz vermiti. in tu
haf, hi de irkin olmad gibi, gayet ho bir kadnd.

Yeryznn en boyun em ez halk

( \ s \ Eyll 1993teTransilvanyamn krsal blgesindeki Hdreni ad A J h bir kyde, Rupa-Lucian Lacatus ve Pardalian Lacatus adlar

n tayan iki ingene karde, gen bir Rumen olan etan Craciun ve
babasyla kavgaya tutumu, bu kavga srasnda etan lmcl biim
de baklanmt. ntikam almak isteyen br Rumenler, ingene kar
deleri yaba ve kreklerle ldresiye dvmlerdi. Baka bir ingene,
Mircea Zoltan, evde kmr haline gelmiti (ngilizce yazlm
Rumen raporlar byle sylyordu). Daha sonra bir grup kyl, on drt
ingene evini yakm, on tanesine de zarar vermiti; o gece, ailele
ri yetmi yldr orada yaayan 175 ingene kasabadan darya srl
mt. Gece boyunca sren olaylar srasnda birka polis tm olan bi
tene seyirci kalm; itfaiye, yangnlar baladktan saatler sonra ancak

gece yarsna doru gelmiti. Oradan uzaklatrlan ingenelere gre


itfaiye aralar, kendisi de yangn seyredenler arasnda bulunan
Hdreni belediye bakanvekili Gheorghe Bucurun emriyle bir kenar
da bekletilmiti. Baz ingeneler daha sonraki gnlerde kye dnme
ye almlar, evlerinden artakalan ykntlarda yaamaya balamlar
d; ama, birka lafta iinde tekrar kylerinden uzaklatrlmlard.
Eve dnmeye alan bir kadnn sylediine gre insanlar, zerine t
krp onunla alay etmi, onu ldrmekle tehdit etmilerdi. Bizden birilerini grdklerinde kilise anlarm alyorlard, demiti kadn, biz
de bunun ne anlama geldiini anlyorduk. Bir yl sonra, ingenelerin
ou hl saklanyordu, kimse mahkemeye karlmamt, olaylarn
soruturulacana ilikin verilen szler gn getike unutuluyordu.
1989 devrimlerinden sonra Orta ve Dou Avrupa ingeneleri iin
en dramatik deiiklik, kendilerine ynelik nefret ve iddetin hzla
ykselmesi olmutu. Yalnzca Romanyada bile, zellikle krsal yerle
im alanlarnda ounlukla yakma ve dvme biiminde, otuz beten
fazla saldr olmu, bunun yan sra birok ingene ldrlm, ocuk
lar da sakat braklmt. rnein, Transilvanyada yaayan bir ocuk
olan Istvan Varga, kuru ot yn iinde yaklarak ldrlmt.
Devrimden ve avueskunun idamndan hemen sonra saldrlar
balam, gitgide hz kazanm ve yerleim yerleri artan bir domino et
kisiyle yamalanm, olaylar Romanya snrna kadar gelmiti. 1990
Hazirannda orta Transilvanyada bulunan Reghinde, ingenelere ait
ev hibir neden olmakszn, birlikte hareket eden Macarlar ve
Rumenler tarafndan yaklmt. 11 ubat 1990da dou Transilvanyadaki Lungada alt ev yklm, drt Roman yerli Macarlarla yaptklan bir kavgada lmlerdi. Ayn ay iinde Satu-Mare yaknlarnda
otuz be ingene evi Turulung kasabasnda yaayan Macarlar tarafn
dan saldrya uramt. Nisanda, Seica Mare ve Clnicte ingene
mahalleleri harabeye evrilmi; saldrganlar kardklar olaylar iin
hibir neden ya da bahane gstermemilerdi.
Haziranda, Romanyann gneybat blgesindeki Jiu Vadisinden
gelen, ellerinde sopalarla yzlerce maden iisi zel bir trenle Bk
ree getirildi. Yeni babakan Ion Iliescunun, hkmetine kar girii
len ilk geni apl protesto gsterilerine son vermek iin yapt acil
arya uyuyorlard. Resmi makamlar devletin dmanlar (bunlar
bazen demokrasi dmanlar olarak da anlrlard) olarak rencile
ri gsterseler de, saldr suuyla gzaltna alnanlann ou, gsterile-

rin yapld yerden kilometrelerce uzaktan toplanm ingenelerdi.


Olayn kurbanlarndan bazlarnn sonradan anlattklarna gre, ba
bo dolaan madenciler, polisler tarafndan trenden alnp doruca in
gene mahallelerine gtrlmt. Madenciler ingeneleri sokaklarda
ve evlerinde dvmlerdi. Baz ingenelerin eyalar, bu eyalarn za
ten alnt olduunu syleyen madenciler tarafndan alnmt. Hami
le bir ingene kadnn bir Rumen gazeteciye anlattna gre, bir ma
denci ya da madenci gibi davranan biri kendisine bir kamyonun arka
snda kk kz yeeninin nnde tecavz etmiti. ocuklan ve torun
larnn saklandklar yerlerden, yatak altlarndan ve dolaplardan kanlp ldresiye dvldklerini gren yal bir kadn kalp krizi geirip
lmt. En son ve en onur krc durumsa saldrya urayanlarn tu
tuklanp geici hapishane olarak kullanlan Bkreteki Mgurele as
keri klasna konulmas olmutu. Madencilerin Bkree ilk gelile
rinden sonra (ertesi yl, Eyll 1991de geri dnmlerdi) Karadeniz
kysnda bir tatil kasabas olan Kstence yaknlarndaki Cuza VoF l l N /B eniA yakta G m n

161

dadaki krsal bir Roman kamp bir ete saldrsyla yama edilip ha
rabeye evrilmiti. Ertesi ay Transilvanya Huedinde bir ingene ma
hallesi yerle bir edilmiti. Kasm 1990da Mihail Kogniceanuda be
yz kiiden byk bir kalabalk ingenelere ait otuz iki eve saldrm
t, Bu kalabalk, kendilerini etnik bakmdan farkl hisseden ama in
genelere (ingeneler burada, ak bir alandaki ilkel barakalarda, ev
relerini saran pis bir yolun ortasnda yayorlard), besledikleri nefret
yznden beraber hareket eden Tatar, Makedon ve Rumenlerden olu
uyordu.
1991 ylnn baharnda, yangn Bkre yaknlarndaki birok kasa
baya ve daha da gneye, Bulgaristan snrna kadar srad. Haziran
aynda PMeii de Sus adl bir kasabada, yz kiilik bir kalabaln
bir Roman mahallesine saldrp yirmi yedi evi yerle bir etmesiyle Tran
silvanya yeniden alevler iinde kald. Hemen yaknlarda, bir ingene
tarafndan ilendii dnlen bir cinayetin cn almak iin masum
bir adam kyller tarafndan lin edildi. Saldrlar arttka sanki insan
larn umursamazl da artyordu, daha da kts, zgrlne yeni
kavumu Rumen basn bile bu olaylara ilgisiz kalyordu. Bunun tek
nedeni insanlarn acma duygusunun tkenmesi deildi. Kundaklk
ve cinayet, g bir toplumsal gei srecinde anlalabilir ve kabul
edilebilir bir olay haline gelmiti. Ksa bir sre ncesine kadar Romnia Libet da (devrim sresince cesur bir ses olan bu gazete, ok g
l ulusal siyasi gler tarafndan kertilmiti) muhabir olan Doina
Doru, bir trl sonu gelmeyen ingene Soruminu grmezden gel
miti. Aznlklar konusunda nasl endielenebiliriz? diye sormutu
bana Doina, ounluun kaderi bu kadar belirsizken. Doina, gazete
sinin keskin yanlarnn bu kadar trplenmesinden, 1989 ylnn parlak
umutlann ve sarslmaz inanlarn henz gerekletirememi olan Ro
manyada kendisi gibi insanlarn oynad roln neminin azalmasn
dan endieliydi. Bunlar, eski komnist blok lkelerinde sk rastlanan
endieler ve yaknmalard. Ama Romanyada sinizm ve ikiyzllk
onulmaz bir durumdayd. Muhalif* gazeteciler ounluklun kade
riyle ilgili olarak yerlerinde sayp szlanmakla megulken devlet ile
rinde Romanlarn da bulunduu aznlklar halkn gznde kt gs
teriyordu.
ingeneler, insanlar br atmalardan uzak tutmak iin iyi bir
bahaneydi. Bu yzden devlet televizyonu ingene yerleimlerine ya
plan saldrlarn, evlerine hatta bazen hayatlarna mal olan bu saldn-

lara ingenelerin genellikle hibir k a ta s bulunmamasna ramen,


ingene hrszlarn provokasyonu sonucunda ortaya ktn akl
yordu . Yerel ynetimler de Bkrei izliyorlard. rnein, Transilvanyada Trgu Murete, Macarlar ve Rumenler arasnda kan bir kavga,
ingenelerin sulanmasyla sonulanmt. 1990 ylnn mart aynda
drt yz yllk bir liseyi avuesku ncesindeki Macar statsne ka
vuturmak isteyen Macar blge halk dier gruplarn birleik muhale
fetiyle karlamt. Etnik Rumenler otobslerle kasabaya getirilmi,
Macar Demokratlar Birliinin merkez binasna saldnp yetmi kadar
yeyi ablukaya almlardr. Bu kiiler Rumen polisinin yardmyla bi
nadan darya karldktan sonra, lgna dnm gruh tarafndan
fena halde dvlmlerdi. Tm bu bilgiler o srada binada bulunan,
saldrdan sonra hayat boyunca kr kalan Macar oyun yazar Andrs
Stodan alnmtr.
Trgu Murete hakknda soruturma alan otuz bir kiiden bei
Macar, ikisi Rumen yirmi drd de ingeneydi- (Tutuklanan inge
nelerden Arpad Toth gzaltnda lmt. Cenevreden gelen insan
haklar izleme komitelerinden biriyle konutuktan sonra hcresinde
dvlmt, Rumen otoritelerse yirmi drt yandaki bu adamn do
al nedenlerden ldn sylemilerdi.) Tm bu olanlara ek olarak
bir de on alt ingene silah tamak ve huzuru bozmak gibi sulardan
mahkm olmutu. 1970te sosyalist dzendeki parazitler^ iin uygu
lamaya koyulan ve bir st mahkemeye bavuruyu engelleyen 153.
maddeden hkm giymilerdi.
Romanya, 1993 te Avrupa Topluluuna tam yelik ynnde nem
li bir adm olan Avrupa Konseyine alnmt, bu yelik iin de salam
bir insan haklan raporu gerekiyordu. Ayn yl bir hkmet raporu, in
genelere yaplan saldrlarn hibir etnik nedeni olmadm, Rumen
polisi de saldrlarn bu etnik aznlk tarafndan yaratlan korkun durumdan kaynaklandn aklamt. Hibir dava almamt. Alan
soruturmalar, sulunun ingene olduu ya da olabilecei durumlar
hari, zellikle insann cann skan bir ekilde uzatlyordu.
Bir sreliine Romanyada her ey normale dner gibi olmutu,
ama alevler Macaristan ve Bulgaristana hatta savatan sonra ingene
nfusu azalan Polonyaya kadar sramt. ekoslovakyada lkeye
demokrasiyi yeniden getiren Kadife Devrimden bu yana yirmi sekiz
ingene etnik kkenleri yznden ldrlmt. Tm blgede Roman
lara kar taknlan tavr, bir sanayi ehri olan sti nad Labemden ge-

Tfansitvanyada Tirgu Mureteki Romanlarn buiibaa's ya da geleneksel yerel lideri,


yannda byk olaslkla haleli olacak torunu. (1992)

len ve 1993 ekoslovakya gzellik yarmasna katlan Magdelana BabiCkann szlerinde ifadesini bulmutu. Yarmada ona byynce ne
olaca sorulduunda Magdelana savc olacan belirtmi ve unian
sylemiti: Bylece kasabamz siyah derili insanlardan tamamen te
mizleyebileceim. Bu szler yarmay izleyenlerden byk bir alk
almt.
Ama komnist ynetimden yeni klm olmas ve acl bir gei
dnemi yaanmas, yaanlan iddetin tek nedeni olarak gsterilemez
di. iddet, her zaman anlk yada bir gruhun ii deildi. talyada 1995
ylnda arabayla geerken atlan bombalar yznden birok ingene
ocuk sakat kalmt. Viyanaya yz kilometre uzaklktaki Oberwart*ta
drt ingene erkek ldrlmt. ingeneler, zerinde Gotik mezar
yazs harfleriyle ingeneler Hindistana dnn? yazan bir tabelay
indirmek isterken, tabelann arkasna konmu, metal bir boru iindeki
ev yapm bomba yzlerine patlamt. Avusturya polisi ilk i olarak
kurbanlann evlerini aram; gazeteler ingeneler kendi yaptklar
bombayla ld, diye yazmlard.
Ne kadar acmasz olursa olsun bu saidrdar, Romanyada nadiren
byk topluluklar harekete geirmiti; ama ok gemeden lke gene
hareketlenmeye balayacakt. Btn bu vahet kanla ykanm Transilvanyann snrlar iinde tutulabilse mesele yoktu. Ama Rumen Devriminden bu yana benzer olaylar lkenin her yerinde yaanyordu.

Endielenmeniz iin Rumen olmanz gerekmiyordu. ingeneleri bu


kadar nefret edilen halk haline getiren bir eyler olmalyd. Aslnda,
ingene olmalar dnda bu saldrlarn kurbanlarnn pek fazla ortak
yan yoktu. Aralarnda hem zengin ailelerden gelenler hem de yoksul
lar, hem krsal alandan gelenler hem de kentliler, hem sulular hem de
apak gnah keileri vard. Kurbanlardan hibiri geleneksel gebe
ingeneler deildi; ou yzyllardr yerleik bir hayat sryordu, ba
zlar o kadar asimile olmulard ki artk dillerini bile unutmulard.
Yoksa neden, hrszlklar ve dolandrclklar myd? Oysa ileri Ba
kanl tarafndan yaplan etnik bir aratrma Romanyadaki sularn
yalnzca yzde ikisinin (hepsi de kk sulardr) nfusun yzde iki
sini oluturan ingeneler tarafndan ilendiini aklamtr, O zaman
ingenelere kar duyulan bu nefret niyeydi? Ya da Rumenler neden
bu kadar nefret doluydu?

Rumen yazar Norman Manea yle diyordu: Rumenler hogr


dolu insanlardr. Bkre ironi ve zarafetle ldayan bir metropoldr.
Bu kentte sefalet paradoks kisvesi altnda, istihza ise akac bir neza
ket kisvesi altnda gizlenir. Tandm, iyi eitimli nktedan Rumenler bunu doruluyordu. (Ortalama Rumenler okuryazard, hatta ede
biyata meraklydlar, en azndan bakenttekiler. Bkrete insanlar, l
keye yeni yeni girmeye balayan, gazete kdna basl pornografik
resimlerin satld tezghlarda, Emil Cioran, Mircea Eliade ve Euge
ne Ionescu kitaplarn da alp satyorlard. Ayn iportacnn orap, ak
mak gaz, salam, pomo dergiler ve Jean-Paul Sartren toplu eserlerini
satmas garip deildi.) 1946 ylnda Rumen oyun yazar Ionescu en
doru tanmlarndan birini yapmtr: Lejyoner, burjuva ve milliyeti
Romanyada sadizm eytann ve gzlerimin nnde insan eklini al
m dik kafal aptall grdm. 1951 ylnda PolonyalI air Czeslaw
Milosz son derece nemli eseri Tutsak A h V yaymlam; eletirmen
lerden biri bu kitab totaliter dncenin cazibesini en iyi anlatan
eser olarak deerlendirmiti. Milosz, bize totaliter bir rejime uyum
salamaya alan insanlarn hikyesini, iine itildikleri ikiyzllk
nedeniyle yaadklar yozlama ve ie kapan anlatmaktadr. Dou
Bloku ndan bir entelekteli yle anlatr: Kentin sokaklarnda, ii
mizdeki o uzlamaz, paylamaz ve nefretle anm hapishanelerin
korkutucu glgelerini grrd. ounluun kaderi buydu ite. Kut
sal Ate snmemiti, diye yazyordu Milosz. "... zaten bir kez aldatl
m bir umudun yeniden douunu temsil ediyordu. Harabeye dn
m saysz ky grdkten sonra, saldrlarn, her eyden nce, l
domu bir devrimin (artk birok Rumen buna darbe diyordu) can
l kalma abasn temsil ettiini anladm; Bkre alevler iinde yanar
ken tm dnya bu devrimi izlemiti.
Oysa huzursuzluk 1989dan ok nceleri balamt. Rumenler on
alt yl boyunca yabanc bir devletin boyunduruu altnda yaamt,
ama avuesku'nun zulm bu gerei bile unutturmutu. Byle bir
miras aklma kanlmaz olarak (eer bu bir iaret deilse), Primo Levinin Auschwitzde bir mahkmken zgr insanlarca duyurabilece
ini umduu bir sz aklma, getirdi: Bize burada reva grlen eyi
kendi evinizde yaamamaya zen gsterin. Komnizm sonras ilk
gnlerini yaayan bu blgede sergilenen ey, rzna geilmi insanlarn
bakalarna tecavzyd.

1991 ylnn nisan aynda, Bkrein altm kilometre kuzeybatsnda


pek fazla zellii olmayan bir kr kasabasnda yirmi yandaki bir
mzik rencisi ldrlm, misilleme olarak da on sekiz ev bir ge
cede yaklp kl haline getirilmiti. yl sonra, cinayetin faili olan
ingene dnda, saldrganlarn hibiri aleyhine dava almamt. Bu
kk kasabann belediye bakan tuhaf bir ekilde yerel bir kahraman
haline gelmiti. O artk un emocrat nou'ydu, ounluun ynetimi il
kesinden, halkn iradesinden ve bunun korunmasndan, (etnik) Rumenlerin, kendi kasabalarnn etnik kompozisyonuna karar verme hak
k anlamna gelen, kendi geleceklerini saptama hakkndan bahsedi
yordu etkili szlerle.
Saldrdan birka hafta sonra Bolintin DeaPe gittiimde kyller
piman deildi. Tersine, abalaryla akam haberlerine konu olmala
rndan ve bu olayn lkede benzer olaylara yol amasndan dolay gu
rur duyuyorlard. Mutsuz olan yalnzca ingenelerdi, ama onlar bile
kendilerini bazen ingene kurbanlardan uzak tutmaya alyorlard.
Olaylardan sonra evsiz kalan, Bolintin DeaPden ciddi ve gen bir
Roman olan Emilian Nicholae imdi Bkrete kalyor, her akam
farkl bir yerde uyuyordu. Onu bir trl bulamyordum, ama bu konu
da srarlydm. Basnn ilgisini ekmek, Bolintinde gerekletirilen,
daha yeni ve daha iddetli saldrlar yznden neredeyse unutulmu
olan tasfiye iin yasal ilemler yaplmasn salamak zere yalnz ba
na alyordu. Amerikal bir gazetecinin kasabasnda dolap durdu
unu duyunca gelip o beni buldu. O gnden sonra Emilian, benim
Bkreteki dn daireme, haber vermeden arada srada urar $ldu.
Trabzana tutunup kendini yukar ekmeye alrken byk bir grl
t karrd (bacaklarndan biri brnden birka santim ksayd), onun
oflayp puflayarak merdivenleri kn duyardm. ansl gnmz
deysek, Rumenceden eviri yapan ortak arkadamz Igor Antip de bi
zimle olurdu, benim kt Romancama gvenmekten daha iyiydi bu. O
kadar ciddiydi ki neredeyse tehditkr bir grnts vard, benim yazan
bir kalemi elime almamdan hemen sonra geen sefer kald yerden
anlatmaya balard.
Kollarn gsnde kavuturup duvara yaslanr, son geliinden bu
yana dzenledii adaletsizlikler katalounu ortaya dkerdi. Ama ken
dine acmyordu, yalnzca kzgnd. Oturmay ya da kollann serbest

brakmay dnemeyecek kadar gergindi, yine de nefes almak iin


arada srada duraklard. Yalnzca sakat deildi, ayn zamanda verem
balangc vard; Emilian her zaman nefes nefese ve kulak trmalayc
bir sesle konuurdu, ama bu ses insana bir solunum bozukluundan
kaynaklanyormu gibi deil sanki bir zulmn ifadesiymi gibi gelirdi.
Sakatlklar, ona ok gerekli eyler dnda hibir ey iin enerji brak
mama benziyordu; belki de ayn zamanda onu acya daha duyarl k
lyorlard.
Yakn zamana kadar p olarak almt, ama asl ii an topla
makt. ok sayda yal ona, neredeyse altm bin Rumen ingenesi
nin (ounluu gebeydi) Transdnistriadaki ya da imdiki ad Moldova olan, Odessanm stndeki Dnjester Irmamn yukarsna den
blgeye alma kamplarna gtrldkleri zaman, sava anlarn an
latmlard.

Bolintin Deal, Romanya, 1992. Varlkl bir aileden gelen bu iki kz karde, evleri bir ete
tarafndan yklana kadar kuzenleriyle birlikte kasabadaki bir evde yayorlard. Okula
gidemediler, nk kendileri ve aileleri okulda saldrya uramalarndan korkuyordu.

Onlarn hikyeleri, Emilian iin ailesinin alevler iindeki evinin


grnts kadar tazeydi; bu olaylar arasnda kurduu balant gzle
rindeki parltdan anlalyordu. Anlatlanlar, el yazsyla her seferin
de baka ktlara kaydetmiti. Ama Bolintin DeaTdeki o gecede yir
mi sekiz evle birlikte on yla mal olan tanklklar da yanp gitmiti. Bu
hikyelerin bazlarn kendi ailesindeki kiilerden dinlemiti. Kamplar
dan kabilmenin bedeli olarak nce kuzeydeki bir kasabada, daha
sonra 1950 ylnda Bolintin Dealde yerleik hayata gemeye zorlanan
gebe ingenelerdi bunlar.
avuesku ve ondan nce de Gheorghiu-Dej zamannda, blgede
ki tm komnist rejimlerde yapld gibi, ingene aznl sorununun
onlar hogrsz beyaz topluluklar arasna datarak zlebilecei
dnlmt. Resmi bak asna gre bu sistem olduka iyi iliyor
du, en azndan insanlar kzgnlklarn dile getirmeye korkuyorlard.
Yabanc gazetecilerin ou, 1989 sonrasnda yaanan ingenelere'
ynelik tasfiye olaylarn, komnistlerin geici bir sreliine bastrdk
lar, sradan insanlar arasnda eskiye dayanan etnik nefretin bir ifadesi
olarak nitelemilerdi. Bu saptama yanlt. Birok kasabada olduu gi
bi Bolintinde de tasfiye olaylar, komnist siyasetin kanlmaz bir so
nucu olarak grlebilirdi. Bunlar sahte topluluklard. ingeneleri g
kullanarak asimile etme yolundaki tm abalar gibi onlar yeniden yer
leik hayata geirme abalar da geri tepmiti.
Emilian tuttuu kaytlarn yok olmasna ok zlmt. Bildii kadanyla ondan baka kimse byle bir kayt tutmamt, yallar da artk
teker teker lyordu. Daha da kts, bu acl hikyeleri anlatmalan
iin dil dkt insanlardan hibirinin, hatta kendi bykanne ve b
ykbabasnn bile olanlan yeniden anlatmayacana emindi. Bazdan
Bolintinin yaklmasndan dolay korkudan konumayacaklard. Baz
lar da, ilenen sularn unutturulmu olmasndan ve cezasz kalmasn
dan dolay konumayacaklard; korkudan deil ama yaadklan ac y
znden sessiz kalacaklard. Tandm btn Rumen ingenelerin a
vuesku iin yas tutmas, hatta bazlarnn ona baba demesi hi de a
rtc deildi.
Bir ingene ve bir Rumen iin alldk bir ey deildi, ama Emili
an hi duyulmayacak olsalar da tm bu yalanlarn ortasnda, kamplar
dan kurtulanlarn tanklklarnn balbana bir deeri olduuna inan
yordu; tutulan kaytlar kurtarlabilse, tanklarn olaylara bak kaybo
lup gitmeyecekti. Sanki kendi kendisiyle rportaj yapyormu gibi, ci-

nayeti anlatrken sesine belgesellerde duyduumuz seslere benzer etki


leyici bir hava vermiti. Ayrntlara da girmiti. Olay anlatan sanki o
deil de, ilenen suu tnedii telefon kablolarnn stnden izlemi
bir kargayd.
Nisan 1991. Neredeyse geceyarsyd. Paskalya ayini ge vakte
kadar srmt. Ayin bittiinde, kyller mehtapsz gecede evlerine,
fener klarnn eliinde yrmlerdi. Baz genler meydanda kal
mt. Bisikletlerine dayanmlard, bazlar da arabalarn (binek Dacialar ya daTrabantlar) motor kapaklarnn zerinde oturuyordu. Ai
lelerinin arkasndan eve dnmeden nce sigara iip akalamlard.
Saat bir gibi kk meydanda kimse kalmamt. Mzik rencisi
Cristian Melinte de gitmek zereydi. Arabasn altrrken bir sorun
kmt. Sonunda arabasn anayola, Bkre-Bulgaristan yoluna kar
dnda gen bir adam onu durdurmutu.
Cristian Melinte, karanlkta glgede kalan adamn arkasndaki
kiiyi grmemiti. Arkada iki olan bir kz daha vard. Kz hari hepsi
ingeneydi. Onu durduran gen adam kafasn yolcu penceresinden
ieri uzatp glmsemiti. Emilian gen adamn taklidini yapt. Bu teatrai yetenei, ingenelerden bir g, bir soyutlama olarak sz et
mesinden ve bir hikye anlatcs olarak bu soyutlamay son derece gi
zemli bulmasndan kaynaklanyordu. ingene Cristian Melinte'yi se
lamlayp ilkokulda onun kardeiyle ayn snfta okuduunu hatrlat
mt. Mzik rencisi ingeneyi tanmasna ramen gerginlemiti.
ingene'nin nefesi erik kanya kokuyordu. Emilian dirseklerini k
rarak ellerini havaya kaldrd, sonra da anlayamadm aamal bir
modem dans gsterisi yapyormu gibi bileklerini ve parmaklarn aa
indirdi. Daha sonra aklad: ingene, arabann yan ak pencere
sine iki eliyle ve on parmayla yapmt/ Elbette Emilian bunu bi
lemezdi; ama, hem tehdit hem de yere dme korkusunu ayn anda
iinde banndran bir jest yapmaktayd.
Sarhotu. Onu eve gtrmesini istedi. Cristian reddetti. Arabann
bu gece pek iyi almad iin gvenilir olmadn, yeteri kadar ben
zini bulunmadn ve zaten eve de ge kaldn syledi. Emilian ye
niden duraksamt, olan biteni jriye son kez zetleyen bir yarg eda
syla konuuyor, anlaml aralar veriyordu.
O gece baka bir yerde olduunu syleyerek ifadesine giri yapan
kz, ksa sren ve jrisi olmayan mahkeme boyunca ifadesini birka
kez deitirmiti. br iki ocuun tankl annda reddedilmiti. Na-

sil olsa, kendilerinden olan birini, bir ingeneyi ne yapm olursa ol


sun koruyacaklard. Bilinen tek ey, Cristian Meiintenin uzun, el ya
pm bir bakla drt kez baklanarak ldrldyd. Emilian, par
maklaryla hayali bir sap kavrayarak havaya bir yay izdi; sonra da
sanki ba grebilecekmi gibi eline bakt. Ban sap ve az ay
n demirden yaplmt. ingenelerden biri u anda hapiste ve imdiye
kadar yaad yllar kadar srecek bir mahpuslua balamak zere.
Tam yirmi yl.
Mzik rencisinin ldrlmesinden sonraki gnlerde hz kazan
maya balayan, yakndaki mahallelere hatta tm lkeye yaylacak olan
intikam dalgasnn balangc olarak Bolintin DeaTde yirmi alt ev y
klm ya da ar hasar grmt. Bir ay sonra yaknlardaki Bolintin Valede on bir ev yklm, ayn hafta iinde yolun hemen aasndaki
Ogrezenide on drt ev daha yerle bir edilmiti. Evlerin hepsi ingene
lerindi. Bn olaylarda Rumen saldrganlann tek bir sra halinde hare
ket ettii anlatlyordu. Bu sra, daha sonra sanki organik bir btnm
gibi tandk bir yaratk haline gelecekti. Sz edilen yaratk aa bir ya
am formuydu, ama elinde mealeler tayp ark sylyordu.
Bolintin Dealdeki kalabalk sistemli alyordu. Kasabann elek
trikisi, elektrik kaa olup atein baka yerlere sramamas iin ba
caya trmanp atdaki kablolan keserken, bir grup insan Noelde ilahi
syleyen kalabalklar gibi darda bekliyordu. Seilen ingeneler, ka
sabann dnda kendi mahallelerinde yaayan ingenelerin tersine
Rumenierin arasnda yayordu. Bu, anszn giriilen bir tasfiye hare
kat deildi, mzik rencisinin ldrlmesi oktandr beklenen kvl
cm olmutu.

Saldrdan ay sonra, el srlmemi molozlarn stne trmanp bu


rada yaam insanlar hakknda ipular arayarak Bolintin DeaFin ka
lntlar zerinde dolatm. ocuklardan kalma eyalar dikkatimi ek
ti. Tek koiu kopmu bir oyuncak bebek, tuhaf biimde hi bozulmam
pembe bir terlik. nsanlann genellikle gizli gizli beni izlediklerini bili
yordum, ama bir tanesi orada ylece durmu, bana bakyor, fark edil
meyi bekliyordu. izgili kondktr apkasnn altnda dz bir yz,
meydan okuyan bir ifadesi vard, gzlklyd, elinde de bir yaba var
d. Gzlerini krpmadan sabit ve donuk bakyordu, dikkatimi ona evi
rir evirmez bana burada tm olup biteni anlatacak gibiydi.

Son otuz yl boyunca Yuri Fucanu, Bolintinin tek postacs olmu


tu. Emiliann ailesi ve evlerini kaybeden br ingeneler gibi buraya
1956 ylnda tanmt. Bunlar anlatmasnn nedeni, kendisi de blge
ye ingenelerle birlikte tand iin komularna kar buradakilerin
tad nyargy tamadn belirtmek istemesiydi galiba. Anlatma
ya devam etli: Birbirimizin dnne gelip giderdik. Devrimden son
ra her gn biraz daha kstahlatlar." Bu, ingeneler para yapmaya
balad demek oluyordu.
EJli yldr alyordum, daha bir araba bile alamamtm. Onlar
insan deil. Drt arabalar var. Evlerini ykyorlar, yerine be hafta
iinde ayn u ev gibi ,byk yeni bir ev yapyorlard. Anlyor musu
nuz? Yalnzca oynamak iin araba satn alyorlard. Btn vakitlerini
arabalarn paralarn skerek geiriyorlard.
Bolintinden srlen ingenelerin ou gerekten de, Dou Blokunun yklmasndan sonra kazanl hale gelen araba iinden para yap
mlard; bu, onlarn geleneksel meslekleri olan at ticaretinin doal bir
uzantsyd. Bulgaristanda olduu gibi burada da ilk zel kafeteryala
r ingeneler iletiyordu. Bunlarn ikisi de temiz ve sevimli yerlerdi.Yerlerine beton dklm kare eklindeki kk meknlarn dna da
birka masa koyulmutu, servis iin kk bir blme vard, ama kafe
teryalarn ikisi de zenle dekore edilmiti. Her kafeteryada tek bir renk
hkimdi, bir tanesi masalarn zerini kalabalklatran yapma iekler
den peetelere kadar eflatun rengi, dieri de saryd. Komnist dnem
den kalma kasvetli bir genlik kulbnden baka bir eyi olmayan bu
kasabada kafateryalar memnuniyetle karlanmalyd, ama bunun yeri
ne boykot ediliyorlard. Bu davranlar, Rumenler hakkndaki pek ok
Rumen akas iin zengin bir malzeme oluturuyordu. Bolintindeki
kskanlk, uygunsuz bir yargya temel olmutu; her zaman her yerde
ingenelerle ilikilendirilen hrszlk burada aniden ve oybirliiyle ka
pitalizmle ilikilendirilmeye balanmt. Mlkiyet hrszlktr, de
miti Proudhon. Ben de artk ne zaman bu on dokuzuncu yzyl filo
zofundan sz edildiini grsem, elinde yabas ve banda izgili kon
dktr apkasyla, enesiz bir Rumen postac geliyor gzmn nne.
zel mlkiyet, serbest giriim ve kafeterya hayat Bolintin iin ye
ni olsa da hrszlk yeni deildi. Komnist ynetim varken herkes a
lyordu, demiti blgedeki polis komiseri Mircea Oleandru. Eer
Parti ve biz (ayn polis burada hl grevdeydi) buna izin vermeseydik
ayaklanma kard. Ama o gnlerde belli snrlar vard. Oleandru iri

yar bir adamd, Dragusin adnda clz kambur bir yardmcs vard. Bir
karikatrn kahramanlar kadar uyumluydular. Evet, demiti yar
dmc Dragusin aniden. Kendinden pek emin deildi. Rumenler yal
nzca yiyecek alarlard. iftin sylediine baklrsa ingenelerin su
u agzllk, hrs ve gsteriti.
Yolun kenarnda erik toplarken bulduumuz bir Rumen kadn dev
rimden nce herkesin hrszlk yaptm dorulamt. zellikle de
polisler. ounlukla ingenelerden alyorlard. Yaptklar iyilikler
karlnda, pasaport vermek gibi, bir eyler alyorlard. Resmi grev
liler bir Rumenden rvet kabul edemezlerdi, bundan korkarlard.
Ama ingeneler farklyd. Kimse, polisin rvet aldn syleyen bir
ingeneye inanmazd. Bunlan biliyorum, nk kocamn bana dn
hediyesi olarak ald altn kolyem alnmt. Hemen urada yaayan
bir ingene kadn tarafndan alndna emindim. Omzunun zerin
den yolun aasn gsterdi. Daha sonra kolyemi komiserin karsnn
boynunda grdm.
ingeneler ok zeki insanlar, diye itiraf etti kadn. Sesinde hem
aalama hem de hayranlk vard. Toplum dna itilmi olmalarna
ramen iyi para kazanyorlar. Biz Rumenler onlar kadar yrekli dei
liz. Ben burada baka biri iin erik topluyorum. Onlar ayn erikleri
kendileri yemek, geri kalann da yine kendileri iin satmak zere top
luyorlar. Onlar kim durdurabilir? Yangn bile onlar yldrmad. in
genelerin ou geri dnd, stelik belki eskisinden de beterler. Elle
rinde eriklerden dolay mor lekeler vard. Konuurken ellerini bir aputla ovuyor, ama lekeler kmyordu.
Bolintinde yurttalar arasndaki anketime devam ettim. Genlerin
lmcl Paskalyamda oyaland baklava biimli kasaba meydannda
gen bir kadn bir arabaya yaslanmt. Salarndaki kvrcklardan bi
rini parmann etrafnda dndren gen kadn da yaygn gre kat
lyordu. Yalnzca ingeneler hrszlk yapard. Sahte bir Chanel tir
t giyen bu kza gre ingeneler almaya o kadar meraklyd ki al
dklarn bir daha alyorlard. Onlardan satn aldm bir kotu ama
r ipimden yeniden almlard.
ok gemeden iftiralar inanlmaz bir hal almt. Profesyonel sah
tekrlar olduklar iin, avuesku iftinin gezileri srasnda halka kar
sahte grntler yaratma iinde gya hep ingeneler almt. o
rak topran stne yalanc imler seriyor, iki parmak topran iine
iekler sokuturuyor, fotoraflar ekildikten sonra btn bunlar bir

sonraki durakta kullanmak zere toplayp gtryorlard: Tabii ki in


genelerin devlet bakamnn elikileri arasnda yer alabileceine inan
mak ok gt, ama Rumenler arasnda artk Nikolay avueskunun
da bir ingene olduu sylentisi dolayordu, bu da ingenelere atlan
son amurdu.
Buradaki ingenelerin atalar, geleneksel bir ingene meslei olan
ay-eiticiligiyle muhtemelen hi uramam olsalar da Bolintin Dealdeki ingenelere Ursan yani ay-yetitiricisi deniyordu. Eski in
gene topluluundan, Bolintinin kenannda yaamasna izin verilmi
bir adamla tantm ve ona Ursari szcnn nasl olup da sorun
karanlar aalamak iin kullanlan bir szck haline geldiini sor
dum. Bu, zengin ingenelerin avueskuyla sk fk olduunu sy
lemenin bir yoluydu. Malum ya, Romanyadaki aylarn hepsi avueskuya aitti, dedi ve ardndan bir kahkaha att. Bu, diktatrn efsa
nevi bir ay avcs olduunu iddia etmesine bir gndermeydi.
Bolintinde ingeneler br kasaballara gre daha zengindi, hr
szlk burada sz konusu deildi. Rumenlerin onlardan nefret etmesi
nin nedeni, kendilerinin yeni ortaya kan bu frsatlar ve riskler dnya
sna ayak uyduramamasyd. nsanlarn ou, komnist dnemde ya da
sonrasnda yeniliklere uyum salamaya korkmu, hayatta kalmalarn
salayan avuesku rejimine ve yozlamaya kar koymamlard.
Vahi saldrlarn ok uzaklardaki krsal blgelerde meydana gelmesi
nin nedeni, belki de buradaki insanlarn Braov, Temesvar ya da Bkreteki ayaklanmalarn hibirine katlamam olmasyd. (Bunlar, so
nunda bastrlm olsalar da, gerginlii boaltmaya yardmc olmular
d) Kutsal Ate snmemiti.

B. TOPLUMSAL BR SORUN

Miercurea-Ciuc, Transilvanyadaki Harghita eyaletinin bakentiydi.


Bu cra krsal blgede 1992 Austosunda bir tasfiye harekat yaanm
ve bir cinayet ilenmiti. Sosyalist dnemden kalma herhangi bir kasa
baya benziyordu. Kasabann khne ama modem, hibir zellii olma
yan kamusal binalar, bo meydanlar vard; Transilvanyamn eski ba
kenti Clujda (Macarlara gre buras Koloszvrdr) hl grebilecei-,
niz on beinci yzyla ait zarif Gotik binalar burada gremezdiniz.
Miercurea-Ciuc ta, katedral byklnde kafeteryalar olan, Excelsi-a

or, Grand ya da Europa adnda, eski-dnyaya ait otellere rastlayamaz


dnz. Burada, yeni olan eyler bile modas gemi gibi grnrd.
Sanki her eyin her zaman modas gemi olduu izlenimine kaplrd
nz.
Eyalet savcs Andrei Gabriel Burjanla olan randevumuza erken
gitmitik. Gen Rumen evirmenim Corinle birlikte savcnn bro
sunda bekledik. Dosyalar koymak iin cameknl bir dolap, byk sa
rarm bir Harghita Eyaleti haritas, stnde, kot kumandan bikini
giymi (bikininin stnde krmz iplikle dikilmi cepler vard) balk
etinde bir kzn seksi bir fotoraf olan bir takvim ve bo bir masa d
nda odada hibir ey yoktu. Birbirine ok benzeyen kzlarn poster
leri (her zaman sarndlar) Romanyada neredeyse btn kamu bro
larn sslyordu.
Savcnn tombul, koyu renk sal meslekta bana neden ingene
lerle ilgilendiimi sordu. Kendinize daha iyi bir konu seemediniz
mi? diye homurdand. Neden bizim hakkmzda, ingenelerin kur
banlar hakknda yazmyorsunuz? Bunu yapacama sz verdim.
Savc Burjan, krk yalarnda, al yanakl ve srekli tetikte grnen
bir adamd; belinden aas tuhaf biimde kilolu olan savcnn boyu
posu yerindeydi, yakkl bile saylabilirdi. Rahat bir biimde masas
na tneyen savc ilk olarak bizi, blgesindeki kk ingene yerlei
mine ksa bir sre nce yaplan saldrnn etnik bir atma deil, an
lk bir bar kavgas yznden yaanan kiisel bir atma olduu konu
sunda ikna etmeye alt. Olay, kasabadaki bara gelip ounluu
oluturan Macarlardan nce kendilerine servis isteyen bir grup in
gene tarafndan karlmt. Bir yl nce yaknlardaki Plie de
Susta meydana gelen, iki insann ld, yirmi sekiz evin ykld,
ok daha ciddi bir saldrdan kimse sz etmiyordu. Bu da kiisel bir
atma olarak tanmlanmt.
Byle provokasyonlar, buradaki gerginliklerin zerine benzin
dkmek gibidir diyen savc, bar kavgas nn emik bir kavga olma
d konusundaki sraryla eliiyordu. Mterileri gibi kendisi de bir
Macar olan bar sahibi, ingeneleri dar atmt. ingeneler de duru
mu kabullenecekleri yerde, Macarlarn, nceden kolektif alan olan
tarlalarna girip her eyi almlard. Blgesindeki bu sorunlu kasaba
da, Casinde yaayan ingenelerin 1989dan bu yana bu arazilerden
kendilerine den pay alp almadklarn sormak iin araya girdim.
Ne yazk ki hayr, diye itiraf etti Burjan. Ama bu da kendi ha-

talan. Yasalara gre kooperatiflerde en az yl alan biri pay alma


ya hak kazanmtr. ingeneler hibir zaman paylarn almak iin ba
vurmadlar. Her zaman yzlerce ocuklar vardr ama ne bu ocuklar
ne de yetikinler yasalarn emrettii ekilde kasabadaki grevlilere ka
ytlarn yaptmutr. Casinde be yze yakn insan yayordu. in
geneler burada uzun sredir oturuyorlard, mevsimlik ii deillerdi.
Bu kadar kk bir kasabada herkes yerel kooperatifte kimlerin al
tn bilebilirdi. Ama sorun bu deildi. Hibir zaman belgeleri olma
mtr, diye aklad savc. Ellerinde hibir kantlar yok.
ingeneler at arabalarm Macar msryla doldurup pervaszca ka
sabadan gemeye alrken kasaba halk da buna karlk vermitir.
Gryorsunuz ki bu bir etnik atma deil. Bu olay izleyen saldr
larda 160 kii evsiz kalmt. Evleri yanan btn ingenelerin o gn
msr alm olduunu mu sylyorsunuz? diye sordum.
Bu pek nemli deil, diye devam etti savc. Hepsi yle ya da
byle gemite su ilemilerdir. Gryorsunuz ki ingenelerin sua
yatknl var. Hrszlk yaparak yayorlar. Bunun, saldrlar hakl
karamayacan sylerseniz dncenize katlrm, ama kyllerin ar
tk baka aresi kalmamt.
Rumenlerin yeryznn en boyun emez halk olduuna dair ka
ntlar var elimde, dedi Burjan, taktik deitirerek. Daya halk sa
vadr, burada olup bitense entrikaclarn ii. Ortadaki atma, kas
ten yz seksen derece dndrlp baka bir biime sokulmutu. Kua
tlm ounlua kar su ileniyordu; baz kiilere, zellikle de son
diktatr avueskuya gre bu insanlar, anl bir yerel rk olan Daya
rkndan geliyordu. sadan sonra 101 ylnda mparator Trajann isti
lasn pskrttkleri iin bu rk avuesku tarafndan yeniden diriltilmiti. Yine de Dayalar milliyetilii krklemek iin tuhaf bir seim
di; nk, Slavlar ve Trklerin iinde yaayan, dilleri Roma lejyonu
nun konutuu gnlk Latince olan bu insanlar iin Rumenlikleri yz
yllardr temel gurur kaynaklan olmutu.
Kendini Byk Romanya ideali iin yaylmac hayallere adam if
lah olmaz bir milliyeti olmasna ramen Corin bile artk konuulanla
r istemeye istemeye evirmeye balamt. Bize yardm edileceine;
sz verilmiti, ama yalnzca hakaret edildi, dedi savc, kapld yeni,
bir fke kriziyle azndan tkrkler saarak. Bu konuda haklyd,
Hem, ksa zaman nce bu yeni dou demokrasilerine alk tutmu o lm
Batnn ilgisizlii hem de Dou Blokunun katlanlmaz kendine ac-

ma duygusu birbirlerini besleyerek gitgide byyorlard.


Savcdan, ertesi sabah bize Casin olayyla ilgili resmi belgeleri
gstermesi iin sz alarak oradan ayrldk. Hava kararmak zereydi,
kasvetli bir sessizlie brnm olarak meydandan getik. ngilizcesi
ni gelitirme abasndan bir an bile vazgemeyen Corin caka satan bi
rini tanmlamak iin gerekli deyii aryordu (burnunu havaya kaldrm
dnmesinden belliydi). u savc, nasl diyorsunuz, kurumundan ya
nna yaklalmyor, deil mi?
Otele dndmzde, itiim ilk souk birann verdii keyif, ikin
ci birann iki kat daha pahal olduunu renmemle birlikte mahvoldu.
Zaten Corin iin ajdm biraya da kendiminkine dediimden daha
fazla demitim. Sinir bozucu olan, fiyatlarn keyfi bir biimde artrl
mas deildi, bizden gz gre gre fazla para alan barmenin terbiyesiz
liiydi. Bunun ad iini bilmek olamazd, sinizm ve kadercilik burada
saduyunun yerini almt, neredeyse herkes birbirini dolandryordu.
Corinin doup byd yer olan Sibiuda, ingenelerin karabor
sa satlarn yaptklar yer halk arasnda igi-Digi caddesi diye bilinir
di. (Sibiudaki Tigani ya da ingene tccarlar dijital saat satnda uz
manlamlard. Bu yzden burasnn ad igi-Digiydi.) Tigan ayn za
manda bir fiildi, anlamlarndan biri de hile yapmakt. Amerikada da
bu anlam karlayan benzer bir szck, to g et gypped* kullanlrd.
Aslnda dolandrclk Romanyada o kadar yaygnd ki-, ingenele
rin ya da bir bakasnn sahtekr olarak n yapmay baarmas akn
lk uyandrcyd. Otelin nnde yeil ieler iinde kivi suyu sattn
syleyen, bana earp balam bunicuta yani bykanne de aslnda
satt eyin hayvan ty ve mikropla dolu nehir suyu olduunu biliyor
du. Satt Johnnie Walker da ay ve msr urubu karm bir eydi. i
kyet etmek iin dndnzde asla orada olmazd. Aslnda ou insan
suunu rtbas etmeye ya da kamaya bile gerek duymazd. Resepsiyon
daki kadn yazdrdnz telefonun drt ila alt saat sonra balanabilece
ini syler, drt saat sonra ne olduunu sorduunuzda ise telefonu o an
da balayverirdi. Bu da sizin hatamzdr, nk ilk denemede iki kat
fazla ya da nakit para demeyi akl edememisinizdir. Ortada drt saat
nce bu telefon balantsn istediinize dair bir kant da yoktur.
Bu sadece bir tahmindi, ama ingenelerin dolandrclklaryla
Rumenlerinki arasnda ince bir fark olduunu dnyordum. Rumen
* Orijinal metinde gyppin' olarak kullanlan terim ngilizce'de sahtekrlk yap
mak, katlk etmek anlamnda kullanlan bir szcktr, (.n.)
F12N/Beni A yakla G m n

177

barmenin ya da santral memurunun tersine, ngrszlk ve sahtekr


lk Romanlar iin ille de bir ahlki knt kayna olmayabilirdi. in
genelerin hepsi ticaretle uramyordu. Kimisi hl eski eyalar onar
yor, sepet, fra ya da tahta kak yapyordu. Kimisi de zel hizmetler
sunan gururlu uzmanlard ve tpk barmen ve santral memuru iin oldu
u gibi onlarn i tanmlar da fazla deimiyordu. Fakat Roman tccar
larn ii para kazanmakt, sepet, fra ya da bakr szge yapmak de
il. Bu yzden her ie bulayor, her rn satyorlard. Eskiden a tla
tyorlard, imdi araba ya da dijital saat. Satacak bir ey bulamadklar
gnlerde tccarlar ya kendileri dilenir ya da karlarn ve ocuklarn
dilenmeye gnderirlerdi. Bu bir utan kayna deil, yalnzca baka bir
seenek, i yapmann yani para kazanmann baka bir yoluydu.
Otelin st katnda, birka plak ampulle aydnlatlm uzun bir ko
ridorun sonunda artk iyi tandm bir odam vard. Dou Avrupadaki
ypranm modem otellerin odalarndan bir fark yoktu. Tek kiilik dar
yatan zerinde be santim kalnlnda dikdrtgen, turuncu renkte
pel bir rt vard. Kare yastk neredeyse bir fayans boyutlarmdayd.
Battaniye, yatan kenarlarna kadar ancak geliyordu, bu yzden rt
l kalabilmek iin battaniyenin altnda bzlmeniz gerekiyordu. Salla
np duran plastik bir sehpa ve orada ne arad belli olmayan, damal
kumatan frfrl bir bal olan tuhaf bir lamba vard. (Ne kordonu ne
de fii vard, yalnzca ss olarak orada duruyordu.) Odada bir lavabo
vard, musluk damlatyordu. Neyse ki hi bitmeyen scak su insana
tm olumsuzluklar unutturuyordu. Pek de gven uyandrmayan tava
nn kare biimindeki blmleri o kadar alakt ki parmaklarnzn
ucunda ykselmeden bile tavana deebiliyordunuz. Her gece ryamda
ateten bir battaniyenin altnda uyuduumu gryor, rtl kaldm
srece ate almayacam dnyordum.
Otelde, salatalk, peynir, salam ve kahveden oluan kahvaltmz
ettikten sonra savcnn ofisine gittik, ama yerinde kmr karas sala-.:
r olan meslekta Maria Rusuyu bulduk. Savc tatile kt, dedi il
gisiz bir biimde. Ne zr diledi, ne de bir aklama yapt. Dosya m?
Dosyayla ilgili bir ey sylemedi bana. Benim haberim yok.
O sabah emniyet mdryle de randevumuz vard, onunla bulua
mak iin mdrle gittik. Dar bir koridora karlkl olarak birbirine
kaynak yaplm sandalyeler dizilmiti. Bir baba ve iki olu olduklarm
n dndm ingenenin karsna geip oturduk. Kk ola**
nn baklarndaki donuk ifadeden uzun sredir orada bekledikleri an-*

lalyordu, etraflarndaki sigara izmaritleri, yiyecek krntlar, buru


turulmu paket ktlar ve bo soda kutular da bunu doruluyordu.
Bir kap ald, gen bir polis memuru darya kt. Olann babas
olan yal adam ayaa kalkt, apkasn kard, uzun trnakl bapar
mayla byn dzeltti. Ayaklarn birletirip beklemeye balad, bir
ok insann memurlarn karsnda dururken yapt gibi ellerini nn
de birletirdi. Polis, yal adam grdn hissettirerek yavaa ona
doru yrd, sekreterin masasnda durarak masann zerindeki kt
lar abartl bir biimde kartrd sonra musluun banda duraksad.
Halinde son derece abartl bir umursamazlk vard. Yal ingene'yi
odasna armad, bunun yerine onunla orada, bekleme odasnda ko
nutu. Olanlarn hi farkna varmam gibiydi. Polisin ne sylediini
duyamyordum, ama vcudunun duruundan bir eyleri reddettii bel
li oluyordu. Yal adam, hl iverenine hesap veren bir ii gibi elleri
nnde ylece duruyor, ban sallyor, gen polisin ayakkablarna ba
kyordu. Srekli ayn eyi yineliyordu: Da, Dom Capitan, da Evet, Sayn Komutanm, evet...
Bu adamn amiriyle bir hafta nce Bkreten bir grme ayarla
mtm, ama ingene balar nlerinde darya ktktan sonra (ar
kalarnda onlann plerini toplamak zorunda olan sivri topuklu, dar
etekli sarn bir sekreter brakmlard) gen polis bizim randevumu
zu iptal etti. Bu konulan sizinle tartamam, dedi, basn kartm parmaklannn arasna alp incelerken, nk hibir sivile byle bir bilgi
verilemez. Artk yaplacak bir ey kalmamt.
Corin, oteldeki tavanlarn alak olmasnn nedeninin konumalar
dinleyen hantal dalkavuklara yeteri kadar yer aabilmek olduunu sy
lemiti. Ben de bunu Romanya Bilgi Servisinde (bu birim, insanlarn
sylediine gre, ok korkulan gizli servisin daha lml bir ekilde ye
niden ortaya km haliydi) alan ocuklardan duymutum. Telefonun
ahizesinden sohbet ettikleri ve sandvilerini atklan duyulabilirdi; ga
zeteci bir arkadamn Bkre'teki dairesinden yaptm telefon gr
mesine bir tren istasyonunun grlts karmt. Rumenler paranoyak
tr, ama yine de mektuplar onlar iin nceden alr* Teknik donanmdan
yoksunluklar, gizli mikrofonlar olayn pek ciddiye almayma neden
oluyordu, ama Romanyada geirdiim birka aydan sonra komplo te
orileriyle dalga gememeyi renmitim. Kasabadaki btn kaplar bir
bir yzmze kapanyordu ve bu hi de rastlantya benzemiyordu.

Corine gre bir Macar blgesinde olduumuz hemen anlalyordu,


nk etraf yemyeildi. Yalnzca tepeler deil, ftr apkalar da yeildi;
evler de yeile boyanm, ancak bir balk pulu byklndeki tula
lar olan atlar da yolun hemen yanbandaki ssl yeil tahta kapla
rn ardna gizlenmiti. nsanlarn arasnda Macar ingenelerini semek
zor olmuyordu. Erkeklerin salar omuzlarna kadar iniyordu ve taranmamt. Yalca olanlar yksek, siyah botlar giyiyorlar; kalalar ze
rinde duran, neredeyse haltercilerinki kadar kaln kemerler takyorlar
d; beyaz tirtlerinin kollar da her zaman kvrlm oluyordu. Gerek
ten de buradaki herkes, on dokuzuncu yzyl ky yaantsn anlatan
bir oyundan frlami gibiydi, anlarn alarak ar aksak giden at ara
balar da oyunun modas gemi mziiydi. nmze bir eek srs
knca, tek bana yol alan arabamz durdurmak zorunda kaldk, ile
rinde yeni domu birka spada vard.
! diye homurdand Corin, bu grntyle badamayan bir
tepki vererek Bulgar eekleri.
Bulgar olduklarn nereden biliyorsun? diye sordum.
Eek, berbat bit Dou hayvandr, diye aklad. Trklerin, Bul
garlarn eekleri olur. Romanyada bizim atlarmz vardr.
Bu szleriyle Corin, Transilvanyann yalnz Romanyann olmad
n neredeyse kabul ediyordu, ama iindeki milliyetilik duygusu hep
ayaktayd. Hayvanlan bile yabanclklarna vurgu yaparak tanmlyor
du. Corin1in soyad Trandofirdi (Trkede gl), ama onun iin ya
banc olan her ey kt kokard, baka konularda ak grl olan b
tn Dou A vrupalIlar gibi, ingeneler konusunda nyarglyd.
Corine hi Romanyadan dar kp kmadn sordum (yalnz
ca kitaplar yardmyla rendii ngilizceyi tuhaf bir ekilde mkem
mel konuuyordu). Merak ettiim ey, yabanc dncesinden tam
olarak ne anladyd. Devrimden hemen sonra, bir kereliine yurtdna ktn, Strasbourga gittiini syledi. Batda yapt ilk gezide
onu en ok etkileyen ey, tren istasyonunda dilenirken grd Rumen
ingeneler olmutu. Olay hatrlarken akln bandan alan fke y
znden arabamz neredeyse yoldan kyordu. nlerindeki tabelada
ne yazdn sylesem inanmazsnz. Biz Rumeniz, bize yardm
edin. Elbette birok ingene de bu tr dilencilere ierliyordu; nk1
Avrupallann bildii tek ingene tipi buydu, oysa br ingeneler
kendilerini ne sulu ne de bakalarnn srtndan geinen kimseler ola
rak gryorlard. Ayn ekilde, Corin de Rumenlerin yabanc bir lke-.

de, bir avu ingene dilenci olarak (ya da, dilenci ya da deil, bir avu
ingene olarak) tannmasndan rahatsz olmutu. Uygarlk ve Honut
suzluklar adl eserinde Freud, hogrszln kendisini yapsal fark
llklarda deil de ufak tefek farkllklarda gsterdiini sylemitir.
nemsiz farkllklardan kaynaklanan narsisizm te bu yzden Corin ac ekiyor, Avrupann yanl tarafna yerlemi dilenci bir millet
de aalanyordu. Yaplan devrim iyi bir gsteriydi, blgedekiler iin
de en iyisiydi; oysa imdi hayal krklna uram pek ok Rumene
gre, yardm dilenmekten baka bir ey yapmyorlard.
Ona yurtdnda hi de yakk almayan durumlarda bulunan birok
Amerikalya rastladm, ama yine de onlar Amerikal olarak grd
m sylemedim. Anlamsz bir karlatrmayd. Birok Avrupal,
zellikle de Dou AvrupalIlarn ou gibi Corin de ulusu, birlikte ya
anlan blgeye ya da yurttala gre deil, etnik kken, kan ba ve
kltre gre tanmlyordu. Arabada sessizce gidiyorduk, Corin Rumen
halk arklar sylemeye balad. Ciddi bir tavrla sorduu tuhaf bir so
ru gene neemizi yerine getirdi. Sizin lkenizde Kenny Rogersn
kyl olduu dnlyor, deil mi?

Dmanca duygularn perdesini aralamak yeterince zor deilmi gibi,


bir de baka bir evirmene daha ihtiyacmz olduunu fark ettik. Bu
blgede yaayanlarn ou yalnz Macarca konuuyordu. ansmz
varm ki ok gemeden, yerel gazete Harghita N ip e (Harghita N ews)
iin burada meydana gelen iddet olayn yazm olan Tibor Bodyu
bulduk. mz, dayanlmaz derecede engebeli ve dolambal olan
yoldan Casine gittik. Neyse ki, aydnlk, teiniz ve berrak bir yaz g
nyd. ki tarafmzda ayrlar uzanyordu, ayrlarn zerinde be ya
da yedi metre yksekliinde altn renkli totem direkleri vard. Bunlar
Transilvanyann kuru ot ynlaryd.
Bunu her yerde hissedebilirsiniz,* dedi Tibor, nyargy kastede
rek, rnein, ben orduda askerliimi yaparken en kt ileri yapanlar
ingenelerdi. zellikle aa rtbedeki subaylar onlara ok kt dav
ranyordu. avuesku zamannda, Tibor gld, yalnzca ingeneler
ve entelekteller bir kenara ayrlmt. Askerlik benim iin bir keifti.
Birok insan gibi ben de askerlik hizmetimden nce ingenelerle kar
lamamtm. ounlukla scakkanl ve komiklerdi, neredeyse hepsi
mkemmel bir mzisyendi/

Tibor neelenmiti, askere alnan Roman bir metal iisini anlma


mt. yle derdi hep: Demiri ilemek bir dans gibidir, bir Macar ez
gisi y ad a bir Alman mar. Bakr daha ok bir Fransz dansdr. ki ki
i gerektiren byk bir ile (rnein bir kazanla) uratklarnda ise bu
bir vals oluyordu-. Roman ii metale vurarak ritim tutuyordu; al
mak iin bir ritme ihtiyacmz vard. Sadece metalin cinsi deil, yap
lan nesne de nemliydi; rnein bir at nal her zaman neeli bir Macar
dansyd. Yalnzca ingene K abillerin deil, birok kltrde metal
iilerinin kukuyla karlanp dlandn biliyorum. Arabada, dier
lerine ingenelerin yalnz casus olarak deil, ayn zamanda kundak
diye de nitelendiini syledim. Onlara parlayan, krmz scak ivinin
hikyesini anlattm. Ama atele ok eski alardan kalma ilikileri ne
olursa olsun, ingeneler artk krklerinin banda deillerdi.
Gazeteci olmadan nce Bod6, lise rencilerine tarih ve edebiyat
dersi veriyordu. ingenelerin bu derslere yalnzca bedava yemek ya da
elbise datldnda geldiklerini anlatmt. Gerek sorun da ite bu
radayd. Bu sorunun etnik kkenle bir ilgisi yoktu, sorun eitimdi.
Okula gitmiyorlard, bu yzden daha en bandan toplumdan dlam
yorlard. Hibir zaman kooperatiflerde almazlar, her zaman koope
ratiflerin dnda kalrlard. rnein at alp satarlar, tarlada alanlar
iin metal aletler yaparlard... Sesi canlln yitirmiti. Herkes dev
rimden nce daha sabrlyd.
Tibor haklyd, ama buralarda eitim de bal bana bir etnik so
rundu. ingenelere hangi dilde eitim verecektiniz? Transilvanyada
Macarca, baka yerlerde Rumence mi? Ya Roman dili? ingenelerin
okula devam etmemelerinin nedeni, okula devam etmeyen birok ki
iyle aynyd. Baansz olmulard. Baarsz olmulard; nk, okul
da renim grdkleri dil, ounun evlerinde konutuklar dil deildi.
ingenelerin kulland dil iin eitim sisteminde hibir dzenleme
yaplmamt (oysa Macar ve Alman aznlklar okullarda kendi dille
rinde eitim alabiliyorlard). Bu yzden dillerini ya da nlerindeki ola
naklar, ya da ikisini birden kaybediyorlard. Her ne kadar bu duruni
yava yava deise de Orta ve Dou Avrupa'da (zellikle Bulgaristan
ve eski ekoslovakyada) yaanan buydu. Sonuta, ingene ocuklar
daha ilk snflardan zihinsel engelliler iin kurulmu zel okullara
gnderiliyordu. Geri zekal deillerdi, ama engelliydiler: Eitim dili
ni konuamyorlard ve bu da ingenelerin ayrmcla tabi tutulma
s, hatta dlanmas iin yaygn bir mazeret oluturuyordu. Benzer yok

sunluklara alk olan cahil aileler de bu hakszlklara kar koymuyor


du.

Casin, pis bir yolun iki tarafndaki bir dizi evden oluuyordu. Kasaba
nn bakkalnda birka konserve, kahve ve ttn vard. Salam, yksek
olmayan bir kilise vard, etrafta nl barmzdan (daha uzaktayd) hi
iz yoktu. apkal be yal adam bir banka oturmu, yolu seyrediyor
lard. Yolun sonundaki evin nnde durduk, buras Tiborun Harghita
Npe* ye hazrlad yk iin rportaj yapt kadnn eviydi. Saldr
nn olduu gece kavgann patlak verdii barda alyordu.
Tibor, grltl bir ekilde yeil tahta kapya vurdu, hemen ardn
dan kapnn stndeki gzetleme penceresi (bu salam kapnn ortasn
da bir oyuncak bebek evinin kapsna benziyordu) ald. Alan kk
pencereden ieriye baknca nce kocaman bir dii domuzun parlak bu
run deliklerini sonra da albino gzlerini fark ettim. Bayan Horvth ka
py at, bu tuhaf hayvann kamasn nlemek iin tm gcyle ona
yaslanarak bizi ieriye davet etti.
Bayan Horvth, bizi kk bir mutfak masasnn etrafna oturttu,
masaya drt kk porselen fincan koydu ve koyu bir kahve yapmaya
giriti. Tavan, Macar bayrann renkleri olan krmz, beyaz ve yeil
geometrik desenlerle sslenmiti. Bir kede olduka yksek, beyaz
seramik kapl bir soba vard. Geleneksel Macar kostm iindeki halk
airlerinin rengrenk biblolar, zerine nak ilemeli beyaz ve km z
ketenden bir dizi mendil rtlm raflara geliigzel yerletirilmiti.
Mendillerin ular, futbol takmlarnn flamalar gibi raftan aaya
sarkyordu. Bayan Horvth duldu, ama hayat boyunca yalnz yaam
gibi bir hali vard; samimi bir havas olan oturma odasnda koyu kah
veleri datrken olduka rahatt.
Hepsi mikroptur, diye bitirdi, ingenelerin karakterini ayrntla
ryla anlattktan sonra. "Terbiyeli, uygar insanlarn arasnda yaaya
mazlar. Atlarn ve byk ailelerini besleyemezler, bu yzden hrszlk
yaparlar. Yllarca, onlara dzenli olarak yiyecek verdik, bunu bir eit
vergi gibi kabul ettik. Gemite, insanlar ingenelerin iledikleri su
lan rapor bile etmezdi. Korkarlard. Ama artk seeneimiz var. Ma
dem ki demokrasi var, biz de onlar kasabamza yeniden kabul etme
yeceiz. Bayan Horvth, evleri atee verenlerden deildi, ama geri
kalan kasaba halkyla birlikte o da evlerin yann izlemiti. Kstah-

dan da teydiler, bunun yaplmas gerekiyordu. Yine de sorunun


zlmemi olduunu kabul ediyordu. ingeneler yine geleceklerdi, es
kileri ya da yenileri ve deimeyeceklerdi; ama kasaballar byle bir
ey yapm olduklarna memnundular, bir lde rahatlamlard.
Bayan Horyth, nceden planland gibi kilise anlarnn gnein
batnda kasaballar toplamak iin nasl aldn anlatt* Hep birlikte
ingenelerin yaad yere gitmeden nce kasabann rahibi bir dua
okumutu. Kilise ilk aklmza gelen buluma yeri oldu, nk inge
neler kiliseye hi gelmezler. Polisin mdahale etmediini biliyorduk
ve anlalan hi kimse bir misillemeden ekinmemiti. Burada polis
ler yalnzca ceplerine girene bakarlar, dedi Bayan Horvth, fincanla
rmz toplamak iin kalkarken. ingenelerin oradan gitmesi gereki
yorsa nereye gitmeleri gerektiini dnyordu acaba? Cehenneme.
Atalar onlar nerede bekliyorsa oraya.
lemeli, krmz beyaz bir nlk giyen bir kadndan geldii iin bu
fke, dehet vericiydi. Geni ve gl baldrlar* domuzu pislik iinde
ki ala sokmaya alrken iyice belli oluyordu, bu baldrlar sanki
baka bir bedene ait gibiydi. ingeneler insan deil, diye belirtmiti
bilgi bir tavrla.
* * *

Lszltf Gergecy, vadideki br kyle birlikte Casinden de sorumlu


olan drt polisten biriydi. Bu ok zc bir durum, demiti masas
nn arkasndaki duvara yaslanarak. Ama onlan zorla okula gndere
meyiz. Ceza kesiyoruz, demiyorlar; hi kimsenin paras yok. Dlan
m drmdalar ve ne bir rgtleri ne de arkadalar var. Biz drt po
lis bu durumda ne yapabiliriz ki?
Kasaballar Casini savunmak iin birlemeye aran, aalara
yaptrlm duyurulardan ya da hangi evlerin kundaklanacann ok
olaan bir eymi gibi kilisede tartld toplantlardan kimse sz et
miyordu. Buradaki hata, insan gcndeki bir eksiklikten ok, irade
noksanlndan ve bu tasfiyenin kanlmaz olduu yolundaki kaderci
bir anlaytan kaynaklanyordu.
Ceza burada etkili olmayacaktr, diye szn bitirdi memur Ger
gecy. Biliyorsunuz, kiiyi tutukladk. lerinden biri Casinu
Noudaki gen ingenenin dvlerek ldrlme olaynn zanlsyd.
Btn kasaba bu binann dnda, tutuldular salverilene dek gn
kamp kurdu. Savc Burjan, kendi blgesindeki bu bar kavgasn an

latt raporunda bu cinayetle ilgili tek kelime bir ey yazmamt. Te


levizyonda da yalnzca ingenelerin hrszlndan sz edilmi, ld
rlen bu genle ilgili bir haber verilmemiti. Kasabada hi kimse bi
rinin ldn inkr etmiyor olsa da, konutuumuz herkes bu konu
yu hemen geitirmeye alyordu. Sanki ldrlen kiinin ldrl
mek iin nedenleri vard da bu onlan hi ilgilendirmiyordu.
Vlea Lpuuluide yani Kurtlar Vadisinde, lkenin kuzeyindeki
baka bir ingene yerleimi (on dokuz hanelik), korkun bir olaya mi
silleme olarak atee verilmiti. Sz konusu olay, burann sakinlerinden
Oaste Moldovan adl bir adamn dokuz aylk hamile bir kadna tecavz
etmesiydi. Moldovan daha nce de bir su ilemiti ve 1988de kye
dnmeden nce hapisteydi. O yl haziran aynn 26snda, eski diktat
rn akima, doum gnn binlerce suluya geliigzel bir yce gnl
llk gsterisiyle af kararak kutlamak geldii iin salverilmiti. Yer
leim yerindeki br ingenelerin suuysa tecavzcy, tecavze u
rayan kzn ailesine teslim etmekte yava davranmalaryd. Bunun ze
rine kadnn ailesi, pelerine taktklar bir kalabalkla polis eliinde
ingene mahallesine gitmiti. Fakat btn suun ufak tefek hrszlk
lardan ve kyllere saygszlktan ibaret griind Casindeki olayda
da, bundan aa kalmayan bir ceza uygulanmt. Byk ksm ocuk
lardan oluan btn, topluluk oray terk etmeye zorlanmt.
Yine de yolun kenarndaki kulbesinde yalnz bana duran zayf
polis iin insann zlesi geliyordu. Ne arabas, ne telefonu ne de bir
i arkada vard. Aslnda rozetinden baka hibir eyi yoktu, bunun da
byle ssz bir vadide hibir anlam yoktu.
Yoldan aaya, kiliseye doru yrrken insanlar dnp bize bak
yorlard. Ellerini kavuturmu, eaplan boyunlarnda balanm, i
man disiz kadnlar ve bir ortaa tarm mzesinden kma aletleriy
le adamlar.
ingenelerle ne alp veremediiniz var diye sorduk. Belamz ar
yorduk. Btn gn alan insanlann bile onlar gibi atlan yok; K
ck ingene ocuklar bile hrszlk yapyor; Hepsi de milyonei;
Topraklarmzdan kmalann syleyince bizi dvyorlar; Nereden
geldilerse oraya gitsinler; Siz yabanclar, bu be para etmez inge
nelerle neden bu kadar ilgileniyorsunuz?; Onlar insan deil; in
geneleri ldrmek, cinayet deil hayrseverliktir. ... Biz yolumuza de
vam ederken bir kadn arkamzdan bard, son saptamann biraz fazla
olduunu dnm olmalyd. nsan olduklarn kabul ediyoruz, ama

davranlar hi de insanca deil/


Vahi. ingenelere kar getirilen en byk sulama buydu. Ka
nt olarak da ingenelere verilen dairelerin yine ingeneler tarafndan
harabeye evrilmesini gsteriyorlard. Atlarn bu dairelerde besliyor
lard/9 demiti lkenin kuzeyinden, Baia Mareden gelen yal adam,
bir ingene ailesinin ksa bir sre nce boaltt, nc kattaki ya
nk pencereli bir daireyi gstererek. Ben de Bulgaristanda modern
apartmanlardan birinin st katlarnda bir at grmtm. ok. uygunsuz
bir eymi gibi grnse de bu hi de mantksz gelmiyordu insana. At
baka nereye koyabilirlerdi ki? Batdaki Kzlderili yerleimlerinde
olduu gibi burada da darda braklan her ey hemen alnrd. in
geneler atelerini oturma odasnda yakyorlar. zleri grebilirsiniz," Bu
izlerle ilgili olarak aklma baka makul aklamalar geliyor olsa da,
ingene kiraclarn, onlar hor gren komularnn arasna yerletiril
dikleri bu dairelerde, geni ailelerinin rahata barnabilmesi iin, ama
ayn zamanda onlara yabanc olan bu modem apartmanlar iin bir ey
hissetmediklerinden dairelerin duvarlarn yktklar (hatta pencereleri,
erevelerini ve kaplan da skyorlard) doruydu. Daireler baz in
genelerin iinde yaad karton kutular kadar moral bozucuydu; ama
bu evler, dzenli ve sevimli bir ekilde boyanm ou yoksul inge
nenin evine hi benzemiyordu.
nsanlarn ingenelere ierlemesinin nedeni biraz da, toplumsal
olarak iyi durumda bulunan ingenelerin, komnist rejimlerin kendi
lerini kayrdna inanmalaryd. Oysa ingeneler, ayn zamanda, avueskunun sistematikletirme diye bilinen toplumsal mhendislik
programnn hedefiydiler. Romanya, retim ilkeleri temelinde yeniden
dzenlenecekti. Blgeler (ve de bu blgelerde yaayanlar), sanayi, ta
rm ve hayvanclk potansiyellerine gre gruplanacakt. Sistematikletirmenin amac, btn blgelerin ayn dzeye getirilmesiydi. Proje ge
liigzel bir ekilde uygulamaya konulmu, ama sonuta yaklak ye
di bin krsal blge yok edilmi, burda yaayan nfus da kente getiril
miti.
Komnistlerin baa getii 1947 ylndan hemen sonra balayan
ingeneleri yerleik hayata geirme abalan sistematikletirme ile ye
niden ivme kazanmt. ingenelerin ou yerleik hayata gemiti, yi
ne de dnyann her yerinde olduu gibi burada da ingenelerin hepsi
nin hl gezgin olduu dnlyordu. Romanya hkmeti de, bu son
gerleri durdurabilmek iin atlarna ve karavanlanna haciz getirmeye

balad. Haciz konulan bu eyalar yalnzca birer tat deil, ayn za


manda onlar iin bir hayat kaynayd; oysa zamann ideolojik emirle
rine gre, ingenelerin yerleik dzene gemeleri, krl ve bamsz
bir ekilde almalarndan daha nemliydi. ingeneleri zorla yerleik
hayata geirme almalar onlar asimile edemedi; tersine devlete ba
ml yeni bir snf yaratt.
Baz ingeneler, Alman hkmeti tarafndan yava yava geri al
nan etnik Almanlarn boaltt evlere yerletirilmiti. lkede yaayan
etnik aznln lkelerine geri dnebilme hakk anayasal bir hakti. Ay
rlan Almanlar genellikle en varlkl gruptu, onlarn evlerinin toplumun
en alt snfna verilmesi ingenelere kar duyulan ve gitgide byyen
fkeye katkda bulunmutu.
Bu bir kayrma gibi grlebilirdi, ama ingeneler byle grmyor
du. Eski organik aile balar ve onlar bir arada tutan mterek meslek
leriyle birlikte geleneksel yerleim yerleri de yklmt. O dnemin
asimilasyon taraftar karar mercileri, ingeneleri, yalnz balarna asla
ihtiya hissetmeyecekleri ve elde edemeyecekleri bir ie, bir eve ve
hatta siyasi mevkilere yerletirerek normalletirmeye altlarsa da,
ayn zamanda onlarn geri kltrlerinin btn izlerini yasakladlar.
Bir Rumen ingenesi ve sosyolog olan Nicolae Gheorghe, bu yeni
topluluklara yapt ilk ziyareti yle anlatmaktadr. Bu alanlar ilk
grdmde, oradaki sefalet beni sarsmt. nanlmayacak kadar ok
insan darack bir alana skmt. Apartman dairelerinin koullan ok
ktyd. Sular akmyordu. Baz Rumenler de ayn koullarda yayor
du. Ama ingeneler ounluktayd. Sonuta, gnlk hayat gitgide k
tleiyordu.
imdi, komnizm sonrasndaysa, ingeneler yalnzca i, mevki ve
eitim iin srann sonunda olmakla kalmyor, ayn zamanda kundak
lamalarn gsterdiine gre bir eve sahip olmalarna da izin verilmi
yordu.
* * *

Tanr bile artk ingenelerden bkt,* demiti rahip Menihert Orban,


Casinde rahat lojmanndaki masada otururken. Onlar vahi, barbar.
Parlak yzl, clz grnl rahip burada yaayan insanlarn yzde
90mdan fazlas gibi Macar kkenliydi, ama Rumence konuabiliyor,
Tibor ve Corinin aralannda konutuu Rumenceyi anlyordu. Yine de
rahip, Corin ile dorudan, ulusal dilde ve ikisinin de konuabildii dil

de konumay reddetmi, bu da Corini sinirlendirmiti. Bu iki adam,


bir din adam ve bir hukuk rencisi kendi etnik savalaryla megul
ken ve birbirlerinin suratna dahi bakmadan Tibor araclyla konuur
ken biz de ingene sorununu konuuyorduk szm ona. Peder Orban dz, kt gibi ince parmak ularn birbirine bastrarak gzn
krpmadan bizim Macara bakyordu.
Elbette, diye bir deneme yaptm, ingeneler bir Hristiyan lider
iin zlmesi zor bir sorun oluturuyorlar. Corin benim ngilizcemi
Rumenceye, Tibor da Macarcaya evirdi.
Onlar bize gelmezler, dedi peder. Macarlar kiliseye gelirken
ingeneler ier. Olayn sabahnda btn kasaba benim kilisemdeydi.
Bir tane bile ingene yoktu. nsanlarn, bir aznlktan korkarak yaa
malar normal deildir. Onlara alakgnll olmay retmek gerekir.
Casinin nfusunun bete birinden az Romand. Dierlerini neden
bu kadar korkutuyorlard? Bunun nedeni Macar m sn ve patates
almalar myd? Yoksa alkan kyl hayatnn onlan ilgilendirmiyor
olmas, daha da kts bu hayatn yasaklarna kar kaytsz kalmalar
m onlan korkutucu klyordu? Peder Orban bir ipucu vermiti. Onla
ra yardm edemeyiz. Onlar farkl. Onlar eitilemez. Ve tabii, syle
meye bile gerek yok ki Budapete ile Bkre arasndaki bir ekime,
bu cra ky halk iin, bir bakenti bile olmayanlarn yerleimlerini ya
kp ykmann verdii ilkel tatminin binde birini bile vermiyordu.
1940 ylnda Indianada, Presbiteyen bir bakann olu bana, anne
sinin ona syledii bir eyi anlatmt. nsanlardan nefret etmeyiz,
yaptklar eylerden nefret ederiz. Ya Hitler? diye sormutu on ya
ndaki olan annesine. Evet, ondan bile nefret etmeyiz diye yant
lamt annesi. Yalnzca yaptklarndan nefret ederiz. Burada, zel
likle bu krsal blgede, sonsuza kadar ihtilaflar iinde yaayacak Transilvanyada hangi milletten olduunuz (Macar m, Rumen mi, inge
ne mi) sizin hakkmzdaki en nemli eydi. Ne yaptnz, kim olduu
nuz belirliyordu yani. Macar ya da ingene olmak ne yaptnz hak
knda da bir fikir veriyordu. Macarlar ve Rumenler, ne yaparlarsa yap
snlar ingenelerden nefret ediyorlard.
Casine son olarak, orada kalm birka Roman1! grmek iin git
tik, itiraf etmeliyim ki hissedilir bir nefretin insan sard bir gn da
ha geirmek bana hogrm kaybettirmiti. ingenelerin de, en az
onlan sulayanlar kadar kt olduunu hissetmitim. Belki de birbir
lerini hak ediyorlard.

Romanya Sintesli'den bir Kaldera Kz. (1994) Arkadan balanm earb ve boynundaki
altn paralar evli olduunu gsteriyor.

Bir patikadan yryerek yz metre kadar trmandktan sonra kk


tek odal bir eve geldik. Eimli bir tepenin stndeki tek evdi, ktk
lerden yaplm bir kulbeydi. Tecrit edilmi bu yerdeki kulbe orada
oturan etraflar kuatlm insanlar hakknda ok ey sylyordu. Du
rum son derece dokunaklyd. ingeneler, hep birlikte evin alak kap
sndan darya kmlard. Bir byk aile (on yedi kii) Casine dn
m, bu evi ina etmiti, yalnzca birka ay nce on alt evin yakld
eski yerleim yerlerine yakn olmay istiyorlard.
Czacky ailesinin neden nceden yaadklar yerde, ayn zamanda
atalarnn da kuaklar boyunca yaadklarn ileri srdkleri yerde ya
amak istediini anlamak zor deildi. Kendileri yoksul ve perian du
rumda olsalar da, buras harika bir yerdi. Yal aalarla dolu, etraf- sa
ran alak ve sekili tepeler yerlerini ileride altn sars ayiei sralar
na brakyordu. Dier taraftan dman kasabay grebiliyordunuz.
Evin hemen altndaki tepede, berrak bir nehrin hemen yannda bir ko
ru vard. Suyun iinde bir knt vard. Bir kaya myd bu? Hayr, bu
bir adayd. Birka ingene ocuu burada oynuyordu, bazlar adann
ortasnda dizlerini tutarak oturmu, dierleri de bir para kayaya tutu
narak nehrin ortasnda duruyor, sular bacaklarn ykyordu. Onlara ba

karken, Bkreteki bir arivde rastladm, 1854 ylnda Rumen


prensliklerini gezen bir Rus turistin gnlnden alnma bir paragraf
geldi aklma. Birka altn araycsnn nasl altn aradn anlatyordu.
...bu tip ingenelerin yaad ssz yerlerden bizim ilgimizi en ok e
ken, altn arayclarnn alt her yere yaylm bu kimsesiz adalar
d... Tunamn kumsallarnda durup dinlenmeden kck altn para
lar bulmak iin kumu ykarlard. Sefalet iindki bu insanlara daha
yakndan bakmak iin yaklatk, salar djmda hibir korunaklar
yoktu, bu ii hayatlar boyunca yaptklarn rendik. Rehberimiz bize
bu insanlara gnlk 15 santim dendiini syledi.
Czackyler allmadk lde uzun ve inceydiler, yallarn bronz ten
leri zerindeki derin izgiler, etraftaki yal aalarla onlarn arasnda
ortak bir zellik olmasn salyordu. Kadnlar siyah salarn omuzla
rna kadar uzatmlard. Btn erkekler apka giyiyor, zaman geldi
inde hemen byklarn uzatyorlard. Utanga utanga glmseyen,
keelemi kvrck sal, dudaklarnn zerinde ayva tyleri bulunan
bir ocuk, stnde iek deseni olan koyu mavi bir frenk gmlei giy-

Czacky erkekleri, EyKil, 1992, Casin, Transilvanya: Birka ay nce Romanlara ait olan on
alt evin hepsinin yakld yerleim yerine dnen tek aile. Kadnlaryla birlikte -toplam on
yedi kii-kendi yaptklar, tek odal a h ap bir evde yayorlar.

miti. Yetmilerden kalma uzun yakal bir kadn gmleiydi, ama yine
de etkileyici grnyordu. Gmlein pahal bir marka olduunu bir
rpda ancak bir Batl anlayabilirse de bu tr giysilerin kyller ze
rinde belli bir etkisi olduu kesindi. Bir Fransz Katolik kuruluunun,
saldrnn hemen ardndan buraya antalar dolusu eski eya gnderdi
ini duymutum. Gerekten de, allara taklm sallanp duran sayla
ilgili brorleri hl etrafta grmek mmknd. Bu yabanc yardm
zel olarak ingeneler iin ya da burada kalm olan birka ingene
iin gelmiti. Bu olaya ok sinirlenen kyller de yalnzca hayret iin
de bakakalmt. Yanl anlalmlard, nk d dnya kar taraf tu
tuyordu. Yoksulluk iindeki bu ingeneleri kskanacak ya da onlara
ierleyecek binlerinin bulunmas inanlmas g bir eydi, ama bu
duygular iekli, pamuklu frenk gmleinin zerinden darya yans
yordu.
Tahta bir karavana yaslanm ya da bu karavann tepesine tnemi
bir dizi insan her ne kadar dosta el-kol iaretlerimizi zmekte gecikmedilerse de ilk nce bize kukuyla baktlar. Yaadklar saldrdan sz
etmek istemiyorlard. Ailenin reisi olduunu dndmz yal ve
dnceli bir adam bize unlan anlatt: nceden kooperatif herkese
aitti ve herkese yetiyordu. imdi bize burada hibir paymz olmad
n sylyorlar. Ama biz de burada yayoruz. Onlar bu geni ak ara
ziye aittiler, kyller kasaba yolunun iki yanndaki itlerle evrilmi
arazilerinde yayorlard.
Konumamz ksa bir sre sonra bitmiti. ki evirmenle bile, on
larla anlamak epey gt. Tibor ne demek istediklerini anlamak iin
byk bir g sarfediyordu. Onlarla anlaamamamzn tecrit halinde
yaamalarndan kaynaklandn anladk. Ne Rumenceyi ne de Roman
dilini tam olarak konuuyorlard, yalnzca kt bir Macar lehesi ko
nuabiliyorlard. Macar komularndan, kasaballardan ve ingeneler
den ayaydlar. Bkre'te gelimeye balayan ingene kurulularndan
hi haberleri yoktu. Dilleri olmadan onlar da bir hayvan kadar te
kiydiler, insanlar da (domuzu olan kadn, rahip, polis ve yolda kar
latmz kyller) onlar byle gryordu zaten.
Anayola kmak iin patikadan aaya inmeye baladmzda ar
kamzdan bir kadn kotu, hi durmadan ve nefes nefese ayn eyi sy
lyordu. Lnda, Hinda diyordu. Evet, Linday tanyp tanmadm
soruyordu. Ben de Bir Amerikalydm sonuta, yle deil mi? Bu gen
kadn birka yl nce bebeini, Linda adndaki (ya da yle olduunu

sand) Amerikal bir kadna satmt. Bir adam, altnc ocuuna ha


mileyken gelip ona bin dolar vereceine sz vermiti. Gzyalarna
boulmutu. imdi ,ne olacakt? Bebei gitmiti, paras yoktu ve bu
dnyada yalnz bana gszd. Yasad bebek piyasas 1990larda
bymeye devam ediyordu, byk olaslkla umutsuz bir Amerikal
ift bu Czacky bebei iin on binlerce dolar para demiti.
Uaktan daha yeni inmi, Bkreteki Intercontinental otelinde,
bo tavrlaryla insanlar kandran bebek satclarna dolarlarm teslim
etmek zere bekleyen bu iftler alldk bir manzarayd. Bazen bebek
lerini Romanyadaki yetitirme yurtlarndan alm olurlard (buralar
genellikle ingene ocuklaryla dolu olurdu; ama bu gerek, avueskunun nfusu artrma politikalarnn yaratt ok sayda istenmeyen
ocuu filme ekmek ve haber yapmak iin akn akn gelen gazeteci
ler tarafndan gzard edilirdi). Bu haberlerde buralara braklm o
cuklarn anneleriyle ilgili hibir bilgiye rastlamamtm. Linda adnda
minnettar bir Amerikal annenin bulunduunu umut ettim, nk bir
denbire dnyann hibir yerinde bu gzel vadiden daha kt bir yer
olamayacan dnmtm. Kadn srarla, gitgide ykselen ac iin
de bir sesle Linda diyordu, Lida ona u anda olunun yaad evin
bir fotorafn gndermi olmalyd. Elbette onu tanyor olmalydm.
Ona zgn olduumu, Linday tanmadm syledim. Sonunda ken
dimizi ondan kurtarp yolumuza devam ettik.

C. KLELK
Yeni evirmenim Corina, Bkrete, son be yz yl boyunca Rumen
topraklarnda yaam ingenelerle ilgili antalar dolusu fotokopi met
niyle bouurken ben de Transilvanyada Almanlar tarafndan kurul
mu tipik bir Orta Avrupa kasabas olan Sibiuda bir haftadan fazla bir
zaman geirmitim. Harap olmu topluluklara yaptm geziler arasn
da yerel ktphanede ve belediye arivlerinde ingene topluluklarna
yaplan saldrlar hazrlayan koullar hakknda aratrmalar yapyor
dum. le yemei iin dar ktmda ya da akam iimi bitirdikten
sonra Sibiunun canl pazarnda tur atyordum. iman bir ingene ka
dn kat kat olmu etleri altnda kaybolmu bir tabureye oturmutu; ko
casnn en ak renkli am aacndan yapt, zenle oyulmu tahta ka
klan satyordu. Kaklar cilasz braklmt ve o kadar yumuakt ki

trnanzla biraz bile bastrsamz, iz yapabilirdiniz. Pazarn br ucun


da bir grup iri yar kadn vard. Geleneksel, uzun iekli eteklerinden
ve bartlerinden anlald kadaryla bunlar Kaldera ingenele
riydi, gebelik nleyici hap satyor ve dviz satn alyorlard. yle bir
gz atmak iin onlarn yanna kesinlikle gitmezdiniz.
Yzleri bana, Sofyann ana tren garnda karlatm yedi sekiz
yandaki bir ocuu, Pan hatrlatt. Panon ad Rumencede be an
lamna geliyordu. Annesinin beinci ocuu olmalyd. Oysa imdi ev
den ok uzakta, bir dzine ingene ocukla (tinerci ve fahie) birlikte,,
garn mahzenindeki tavanndan su damlayan yeralt labirentlerinde ya
yordu. Zemin kattaki bfelerde duran satclarn tm Pan tanyor,
arada srada ona sigara, rek, ekerleme gibi eyler veriyorlard. Ba
na aa mahalleleri gstermeden nce, alabilecei bir para olup ol
madn anlamak iin beni batan aa tarad, gz sk sk belimdeki
kemere ilitirilmi Swatch saate gidiyordu. Srekli kanyor, tiki y
znden ikide birde gzlerini krptryor, tandk hibir duygusal tep
ki veremezmi gibi grnyordu; o bir ocuktu, ama gzlerinde masu
miyetten eser yoktu, teki olmutu.
Sibiunun pazarndaki kadnlar, ciddi azlar, rkek gzleriyle
Pantan ok daha anlaml -daha tehditkr ve daha rkek- bakyorlar
d; ama yine de tm yzleri, yzyllardr boaltlamam bir kinin f
kesini, Roman topluluunun derin dman-bellekini (bir tarihi,
Amerikal siyahlarn deneyimlerine atfta bulunarak byle sylemiti)
yanstyordu. Bu bak yle bir norm haline gelmiti ki, Orta ve Dou
Avrupah birok kii iin bu baklar ingene tanmnn ta kendisi de
mekti. Siyah karaborsac, ingene olarak teki nin basmakalp bir
rneiydi; bu tipleme Batdaki flamenko danssndan ya da ssl ka
ravanlarda yaayan insanlardan daha az tandk deildi.
On sekizinci ya da on dokuzuncu yzylda toprak sahiplerince ya
da Rumen beylerince alnp satlan ingenelerin listelerini fotokopi
ekme iini bitirdiim gn, burada, Transilvanyada ingenelere bir
saldr daha yapld. Lacatuslu iki karde korkun bir biimde lin
edilmi, Hdareni kynden gen bir Roman da yaklmt.
Her zaman olduu gibi, bu soykrmn da en sarsc taraf kylle
rin ve kasabadaki memurlarn gurur dolu ak szllyd: Onlar
insan deil. Bu toplumsal bir sorun. nsan, bu olay Nazi dogmas
balamnda, yaamasna gerek grlmeyen canllar (bu ideoloji, sa
va zamanndaki faist lider Marshal Ion Antonescu tarafndan da coF 13N/Bcni Ayakta Gmn

193

kuyla benimsenmiti) balamnda dnmekten kendini alkoyamyordu. Ama buralarda yaayan ingenelerin insani zelliklerinden arnd
rlmas sreci en az on beinci yzyla, Kazkl Voyvodanm babas'
Drakulaya Prens Vlad IFye kadar gitmektedir.

1445 Eyllnde Prens Vlad, (eytan Vlad), Msrllara benzeyen on


iki bin kiiyi Bulgaristanda tutsak edip hayvanlar ve eyalar olma
yan bu insanlar Eflka, memleketine getirmitir; bylece kle ola
rak ilk kez toptan ingene ithal eden kii olmutur. kinci grup inge
ne, Trklere kar yapt seferlerden dolay Papa Sixtus IV tarafndan
sann Pehlivan ad verilen Byk Stefann ganimeti olarak gel
mitir. 1471 ylnda Eflkl komular karsnda byk bir zafer kaza
nan prens, on yedi binden fazla ingeneyi Bodana tamtr.
Stefan, kuzeni Drakulann en sevdii ikenceyi uygulamakta on
dan nce davranmt. Bu savan tutsaklarndan iki bin yz kiiyi
gbeklerinden kazklara oturtmutu. ingenelerin tamam bu dehet'
verici sona kurban gitmediyse, bunun tek nedeni muhtemelen kazkla
r yapmak iin ayrlm olmalaryd. Drakula zamannda (1431- 76)
Rumen prensliklerinde tam bir klelik dzeni olmasa da bu dzenin
altyaps hazrlanmta*. Bram Stokerin Drakula'snda, ingene kle
lerin oluturduu lejyonlar temsil eden gruplar vard (Kontu seyahat
leri boyunca beslemek iin Transilvanya topraklarn kazyorlard).
Daha da nemlisi, Vlad Tepe yani tarihin verdii adla Drakula, in?
genelerin savatan korkmayan (kendini aptalca yere tehlikeye atan) bir
halk olduuna inanyordu, lon Budai-Deleanunun (1760-1820) yazd-*
Tiganiada adl epik iirde, Drakulanm, kamuflaj iin inek postuna;
benzer alacal niformalara brnm ingeneleri, hi durmadan
Rumen topraklarnda ilerleyen Trklere kar savata kulland anla
tlmaktadr. Romanyada Kazkl Voyvoda,. Germen ve Slav sylence
lerindeki kt adam deil, ulusal bir kahraman'd r, ona bu imgeyi ya
ktrm olan Rumen kylleri tarafndan Romanyann bamszl
iin savam biri olarak resmedilir. ( Tiganiada Rumen dilinde yazl
m ilk iir olarak anlmaktadr.) ingenelerin Rumen ordusunda sa*
vat doruydu, ama iire gre onlar meleklerle birlikte savayorlar
d.
Sibiu pazarnn kafeteryasnda oturmu, ibiiir bir tavrla paralar ini

sayan ingene kadnlar seyrederken aklma bir ey takld. Bat Avru


p ada ve Yeni Dnyadaki ingene tiplerine baktnzda insann bir
zamaniar bu halkn kle olduuna inanas gelmiyordu. ingenelerin
fanm herkesin kafasnda yersiz yurtsuzluk ve zgrlkle zdeti.
ingenelerin tarihindeki bu dehet verici blm daha iyi bilinseydi,
balarna buyruk bir halk olduklar fantezisi belki bu kadar yaygnlk
kazanamazd.
Geen yzylda ingeneler hakknda Batda yaymlanm kaynak
larda ingenelerin klelii zerine neredeyse hibir eye rastlamadm.
Rumen devlet adam Mihail Koglniceaunun 1837 ylnda Franszca
yazd bir polemikte elle tutulur neredeyse hibir bilgi yoktu. Klelik
konusunu ve daha sonraki olaylar ayrntlaryla anlatan tek kaynak,
Rumen tarihi George Potrann 1939 ylnda Rumence yazd, hibir
dile evrilmemi bir kitapt. Basks tkenmiti, bir kopyann, Bk
rein banliylerindeki eritli bulvarlarndan birinin zerindeki Nicolae Jorga Enstits *nde olduunu biliyordum. kez enstitye gi
dip kapdan dndkten sonra, on yldr Bkrete yaayan ve bu ensti
tde bir aratrma yapm olan Amerikal bir arkadam aradm; o da
bana enstitnn tarihisiyle bir randevu ayarlad. Yetmili yalarn s-

ren, baa ereveli yuvarlak gzlkler takm bu ortaa uzman beni


koyu renk panellerle evrili odasna ald ve Franszca konuarak sor
gulamaya balad. Bu grmenin tam ortasnda, beni nceden iki kez
tersleyen ktphaneci kz bize kk fincanlarda sert bir kahve getirdi.
Her ey kesinlikle iyiye gidiyordu, ama ben yine de burada, ingene
lerin bir tarihinin bak asndan bile iyi bir inceleme konusu olma
d sansna kaplmtm. Konumamzda yalnzca Franszcam olduk
a zor bir snavdan geirilmemi, ayn zamanda Macar topraklarnn
on beinci yzyldaki genilemesi, Sakson beylerinin egemenlii ve
sefalet iindeyaayan Rumen serileri, soylular bile tarmla geinmeye
mahkm olmuken ykselen Rumen milliyetilii hakkmdaki tm bil
gimi ve ak szllm de ortaya koymam gerekmiti. Ne var ki
krk dakika sonra, bu kitabn kendilerine gnderilmesi iin benim
enstitmn antetli kt zerinde ilettii noter tasdikli rica geri ev
rilmiti. Kukularn kafasndan hl silememi olan ktphaneci niha
yet kitab getirdiinde, bana bir arkadamn ehrin merkezindeki ofi
sinde kitabn fotokopisini ekiirebilmem iin bir saat sre verip temi
nat olarak ceketimi alkoydu.
Corina, kitab batan sona ngilizceye evirdi. Potramn eski
Rumence yazlm metinlerini zmeye alrken o da, nceden anla
lmaz bir ekilde kapsnda bekleyen gizli dmanlar olarak grd
ingeneler hakknda (geici) bir aydnlanma yaad. Corinann kitab
evirirken gsterdii tepki, ingenelerin yzyllarca sren kleliinin
renim grm Rumenler arasnda bile bilinmediinin bir kantyd.
1989dan nce, hibir bilimadam bu blgelerdeki belgelere kolay
kolay ulaamazd. Devrim srasnda da Bkre niversitesinin gr
kemli ktphanesi yanmt. Grne baklrsa, Tuna blgesindeki
ingenelerle ilgili ok nemli kaytlar da kayplara karmt. Ama ta
rihin kantlar oradayd, her ne kadar tozlu, silik de olsalar, sizden ne
sakladklarn bile bilmeyen ve sizi atlatmaya alan ktphaneciler
ya da muhafzlar tarafndan isteksizce verilseler de, arivlerden ya da
Bkre, Sibiu ve Braovun tarih enstitlerinden onlara ulaabilirdiniz.
Bulduum listeler genellikle Potradan etkilenmi kaynaklard. Artk
olan biten hakknda kafamda bir eyler canlanmaya .balamt.
* * *

ingeneler, drt yz yl boyunca, 1856 ylna kadar, imdi Transilvanya ile birlikte modem Romanya'y oluturan feodal prensliklerde, ya
ni Eflk ve Bodanda kle olarak yaamlard. Transilvanyahlar ara
snda da ingene klelere sahip olanlar vard, ama yalnzca bu iki
prenslikte klelik bir kurumdu; bu kurum nceleri topran yaamn
nemli bir paras olduu gelenekler dzeni iinde balam, sonunda
da yasalar erevesinde geerlilik kazanmt.
Osmanl topraklanma (Srp Krallnm byk br blmnn,
Bulgaristan, Arnavutluk ve Balkan yarmadasnn neredeyse tamam
nn Osmanhlann eline gemesinden uzunca bir sre sonra bile) orta
snda Hristiyanln son kalesi olan Eflk ve Bodan giderek geli
miti. Hal Seferleri, Bizans Batya balayan, Tuna boyunca uza
nan ticaret yollarn atktan sonra, daha sonra Romanyay olutura
cak blgede kurulan bu prenslikler, sava sayesinde ve Konstantinopolise yiyecek salayarak ok zenginlemiti. Ama Osmanl sultanla
rnn Karadeniz kysndaki limanlan ele geirdii on altnc yzyldan
sonra prensliklerin gc daha ok kle emeiyle ayakta tutulmutu.
Eflk-Bodanda yaayan ve Latince konuan Valahiar (torunlan
imdi modem Romanyada yaamaktadr) ok gemeden ingenelerin
ekonomik deerini anlad. Her ne kadar, Balkanlarda yaayan inge
nelerle ilgili daha erken bir kaytta Viakus ve Vitanus adl iki MsrlYun 1362 ylnda Dubrovnikli bir kuyumcuya bir sipari verdikleri
sylense de Rumen arivlerinde ingenelerle ilgili ilk kaytlar onlar
dan daha ok bir hayvanm gibi sz eder. 1835 ylnda tm Eflkn
hakimi olan Prens Dan I, amcasnn on be yl nce Vodita ve Tismana*daki manastrlara krk ingene ailesini kle olarak verdiini doru
lamtr. 1388de, bir sonraki Eflk prensi Byk Mircea, Cozia ma
nastrna yz ingene ailesi hediye etmitir. 1428 ylnda, yi Y
rekli Aleksandru, 31 tigani adnn Bistritadaki manastra bala
mtr. Kaldera ingenelerinin yllk festivallerini dzenledii orman
lk bir alan iine yerlemi, glgeli dereleri yksek dzlkleri olan bu
manastr, stndeki bu lekeyi inatla grmezden gelmektedir.
ingenelerin nasl kleletirildii tam olarak bilinmemektedir. Bir
teoriye gre, Kuzey Krm boyunca Bodana doru ilerleyen Tatarla
rn klesi olarak gelmilerdir. Bu da Rumen prensliklerine geldiklerin
de zaten kle olduklar, yenilen Tatarlar tarafndan sava alannda b
rakldktan sonra yeni efendileri olan Macar ve Rumen beylerine hiz
met etmeye baladklan anlamna gelir. (Tatarlarn dier Orta ve Dou

Avrupa lkelerinde arkalarnda neden hi kle brakmadklar sorusu


na bir aklama getirilememektedir.) Daha da ileri giderek ingenele
rin her zaman kle olduklar ileri srlmekte, kkenlerinin Hindis
tandaki parya kastna dayanmas yznden kleliin genlerinde oldu
u sylenmektedir. Bu tahliller, zellikle Rumen tarihiler tarafndan
ayrntlarna kalar anlatlmaktayd. Onlara gre klelik, ingenelerin
konumunda bir iyileme olarak bile grlebilirdi, en azndan bylece,
yararl bir ekilde topluma kazandrlm oluyorlard. On dokuzuncu
yzylda Rumen prensliklerini gezmi olan Dr. Wickenhauser adl bi
ri, eski ve yeni Rumen tarihilerin grlerini bir araya getirmiti. Ona
gre, ingeneler kendileri kle olmak istemiti, nk bu onlarn bu
lunduu konumu ykseltecekti, insan konumuna olmasa da insanlarn
iine yarayan evcil hayvan konumuna ykseleceklerdi.
Baz ingeneler ortalklarda grnmeyerek zgr kalabilmilerdi.
Yolda durdurulduunda efendisinin adn syleyemeyen ingene o an
dan itibaren hkmdarn mal kabul edirdi. Turist olarak yoldan ge
en yabanc ingeneler bile yakalanrd. Gerekte btn ingeneler
yasalara gre bir eit yabanc olarak kabul edilirdi; prensliklerin snr
lar iinde toprak sahibi olmak yalnzca toplumsal ve politik bir ayr
calk deil, ayn zamanda yurtta olabilmek iin bir gereklilikti. Bu s
nrlar iinde yerli (pamintean) olmak, bir arazi (pamint) sahibi ol
mak anlamna geliyordu. Kyller toprak sahibi olabiliyorlard, ama
ingeneler olamyordu. Harghita ilesinin savcsnn da iaret ettii gi
bi baz ingeneler, yl boyunca bir kooperatife bal altklarn
kantlayabiliyorlarsa toprak sahibi olmaya hak kazanyorlard. Ama
karmak brokratik engeller ve mehur kayp bavuru mazeretleri
nlerine dikiliyor, gemite olduu gibi gnmzde de bunun bo bir
vaat olduu pheye yer brakmayacak biimde ortaya kyordu.
Onlar topraklarndan karmak iin gnmzde yaplan giriimler
her zaman olduu gibi toprak paylamyla ilgilidir. nsan tm bunlar
duyunca hakl olarak merak ediyor: Acaba ingeneler gerekten doalan gerei mi gebe yayorlar? Yoksa hibir zaman yerleik ha
yata gemelerine izin verilmediinden mi?

Tam alt yz yl nce ayn toprak parasn paylatklarndan bu yana


Rumen ingeneleri ile Romanya kylleri hep ayn kaderi paylam
lardr. Kyller ve kleler feodal toplumun en alt katmann olutur

mu, klelik ve serflik arasnda pek de bir fark olmad izlenimini


uyandrmlardr. Irklarn birbirine karmamas iin birok yasa olsa
da birbirlerine karmlardr. (Koyu rk bir Rumenle kar karya
kaldmda, Rumenlerin genel olarak Slav komularndan daha esmer
olularnn aklamas olarak hemen bu nedeni ne sryordum; bu
onlar iin korkun bir hakaretti.)
Oysa, gruplara ayrlp iftlik hayvanlar gibi alnp satlanlar yal
nzca ingenelerdi. lk bakta bu belgeler ortaa alveri listelerine
benziyordu. Corinann ve benim aknlma ramen, bu belgeler
aa be yukar gerekten de birer alveri listesiydi. Alveri liste
leri ya da ingene sat kurlar: Bir ingeneye karlk bir domuz, bir
grup kz ya da ata karlk bir grup ingene, birka f araba kar
lk yeni evli bir ingene ift, bir bahe ya da ambarn kullanm kar
lnda bir ingene erkek, birka bakr tencere karhnda bir in
gene kz, bir kavanoz bala karlk zrl bir ingene. Yarm bir in
gene" satmak bile mmknd; bunun anlam douraca ocuklarn
yarsyla birlikte satlan bir ingene kadnd. Ailelerin paralanmasn
yasaklayan kanunlara ramen ingene aileleri sistematik olarak para
lanyordu.
Deerleri arttka, prensliklerde artk gitgide daha az sahipsiz in
gene kalyordu, kralsa ingene stokunu dardan ingene ithal ederek
korumaya alyordu. Tunann gneyinden, zellikle de zorla alt
rlmak zere ok fazla ingene getirtilmiti. Yalnzca bu bile, inge
nelerin saysnn (2,5 milyon) Romanyada neden dnyann btn l
kelerinden daha fazla olduunu aklamaktadr.
Scak bir leden sonra olduka ge bir vakitte Nicolae Jorga Ens
titsnn ktphanesinde Mihail Koglniceaunun ingene kleler
hakkmdaki 1837 tarihli incelemesini okuyordum. Sessiz ve hi de yar
dmsever olmayan ktphanecileriyle saman kokulu bu yer aslnda ke
if yapmak iin hi de uygun deildi. Ama ben birdenbire, belki de ol
duka ak olan bir eyin farkna vardm. ingene ticaretinin balama
s kanlmaz bir biimde dnm noktas olmutu. Byk topluluklar
halinde ithal edilmeye baladklar andan itibaren onlar hakkmdaki n
yarg sonsuza kadar belirlenmiti. ingene szc artk bir etnik
grubu, bir rk, hatta bazen olduu gibi mzisyenlik ya da metal iili
i gibi bir meslei nitelemiyordu. Bu szck, ilk kez toplumsal bir s
nf, kleler kastn niteliyordu.

ingenelerin efendilerinden bazlar, ingenelerin iinde tarm sevgi


si uyandrmak iin onlara bir para toprak bile veriyordu [diye yazm
t Koglniceau ], ya da yaplacak i kalmadnda onlarn mzik yap
masna izin veriyorlard... ama ingeneler zgrln kaybetmi
ti...bu yzden prensliklerin ikisinde igan szc kle anlamnda
kullanlmaya balamtr,
Bugn ingenelere duyulan fke ve nefret klelik zamanndan rai kal
mt? ingenelerin kendileri hakkmdaki dk beklenleri ykmakta
glk ekmesinin de bunda bir pay olabilir miydi? Bu dnce, ben
zer bir tarihi olan gruplarla, rnein Afrika kkenli Amerikallarla il
gili olarak da kabul grm bir dnceydi. Peki ingenelerin kle
olarak kullanld dnem, nasl olmu da birok tarihi tarafndan gr
mezden gelinmiti?
Ayn gn, enstit kapandktan sonra, yapraklarla kapl ince uzun
bir parkta yryp Bkreteki Zafer Takin geerek kent merkezine
geldim. Bkrein dumanl Megheru Bulvarinda oteller ve turizm b
rolar vard. Burada, bana Potra ve Nicolae Jorga Enstitlerini gsteren
sosyolog ve eylemci Nicolae Gheorghe ile karlatm. Her zamanki
gibi fkeli grnyordu, yalnzca onun yantlayabilecei sorularla do
lu olan endieli yzm onu imdiden yorgun drmt. Neyse ki k
sa bir sre sonra kendine geldi. Yalnzca bu hipoteze katlmakla kalm
yor, kalkk omuzlar, konumasn jestleriyle destekleyen elleriyle bu
ilek bulvarn ortasnda szn ettiim hipoteze ilgin bir kant getiri
yordu; bir yandan da dz siyah salar arasndan yzne den serke
bir bukleyi zaptetmeye alyordu.
Rudarileri rnek olarak alabiliriz, dedi Nicolae. Rudariler tahta
oymacl yapan klelerdi (ayn zamanda altn aryor ve ay eitiyor
lard), artk tahta aletler yapmyor olsalar da Romanyadaki ingene
ler arasnda nemli bir blm oluturuyorlard. Tunann gneyinden
ilk getirildiklerinden bu yana Rudarilerc de br kleler gibi ingene
deniyordu. Oysa hi Romanca konumuyorlard, grne baklma
hayatlar boyunca da konumarrulard. Romanlannkine benzeyen ge
leneksel giysileri ya da kirlenmemeyle ilgili ritelleri yoktu. O halde
Rudariler nasl ingene oluyordu? Torunlan da ingene miydi? Ke
sinlikle, nk onlar da kleydiler.
ingene ve kle szckleri birbirinin yerine kullanlyordu; bu
szcklerle kastedilen ey, belirli bir sosyal snft. rnein, on seki-

A V1NPE
<v *Trtm SU f d*

SCLAVI
TIGANESTI
Print o Iscita^tc U A m itti a
M*tt*ftirc d * * Z IL A $
la 8 mai
CCC. b . n .

P<
V/'7
V-* *

cine sc compunA, din 18 Omcni


1 0 fta ja ti

*7

fe m e i

fle te

<p* * in e$nditi* fiM l n J

Eflkta klelerin satlaca bir ak artrmann ilan: Satlk, en salkt


dnemlerinde MGENE KLELER, ak artrma St. Efias Manastr'nda
yaplacaktr, tarih 9 Mays 1852, kleler arasnda iyi durumda dan 18 erkek,
10 erkek ocuk, 77 kadn ve 3 kz ocuk vardr."

zinci yzylda, yasalarca tannmyor olsa da serflerle kleler arasnda


ki evlilikler trmana gemi ve yasalara yle bir madde eklenmiti:
Bir ingene kadnyla evlenen Bodanl erkein kendisi de kle olur;
bir ingene erkeiyle evlenen Rumen bir kadnn kendisi de ingene
olur. Bir kez bir toplumsal grup haline geldikten sonra, ingenele
rin bir toplumsal sorun haline gelmeleri artk sadece zaman meselesiydi. O bildik armlar da (sua doal yatknlk vs.) bunun pei
sra kp gelecekti.
Zaten sula ilgili yarglar da deiiyordu. Yanm kylere ilk ziya
retimin ardndan, ay yetitiricileri olan ve Bolintin DeaHilerin hi
sevmedii Ursari ingeneleriyle ilgilenmeye baladm. lgim arttka
kendimi onlarla ilgili belgelerin arasnda buldum. rnein, Herald Tribune's hayvan haklar savunucular tarafndan verilmi bir dizi ilan
grdm. Burnuna zincir geirilmi bir yavru aynn fotoraf vard;
Trkiyede ve Yunanistanda hl sregiden bu gelenee dur demek
iin kurulua ba isteniyordu (kampanyay dzenleyenler, aylar
eilenlere kar deil aylar iin alyorlard; ilanlarda bu aylan bes
leyen insanlann, yani ingenelerin sz gemiyordu).
Komnizmin ok zor geen son birka ylnda, canl renkleriyle bu
uyuz ay ve maymun gruplar Orta Avrupa ve Balkanlarda yaayanlar
iin renkli bir grnt oluturmutu. Ne kadar ackl olsalar da bunlar,
modernize edilemeyecek ve Stalinist anlamda retken klnamaya
cak bir gemie ait simgelerdi. Belki de bir alay konusu bile tekil edi
yor olabilirlerdi, nk avueskunun Romanyasnda insanlar el r
pan maymunlar ve dans eden aylar grmek iin hl para demeye de
vam ediyorlard.
ingene yerleimlerine ilk ziyaretlerimden bu yana, hl aylaryla
birlikte yaayan ve onlar sayesinde geinen birka Balkan Ursari in
genesiyle karlamtm. Romanyadaki yerel arivleri kartrrken
de, karma Ursari klelerden sz eden baz belgeler kt. Grnd
kadaryla Eflk ve Bodandaki prensler, aylar ve maymunlaryla do
laarak kral adna para toplayan pek ok ingene aileye sahipti.
Hayvan haklan savunucularnn basklar, sava (aylar Yugoslav
yada iyi para kazanyordu) ve gen Ursarilerin bu meslee ilgisizlik
lerinin oluturduu gende hayvanlara dans etmeyi reten bu mes
lek lyordu. Yine de Balkan yarmadasnn baz yerlerinde onlar h
l yollarn kenarnda, kemanlarn, akerdeonlarm ve kampanalarn al
d eski melodiler eliinde uygun adm yrrken grebilirdiniz. Bul-

K aylarn, orta Bulgaristan'daki Jagodada ahap evlarden oluan bir kyde geiren
Urari ailelerinden biri, Nataa, aylarn baharda yola karmadan nce. Arkada, eski dik
tatrn adyla arlan Todor, 1992.

garistann ortasnda, Stara Zagora yaknlarndaki, aalarla evrili


ufak bir ky olan Jagodada, iplerle aalara balanm, ii amur do
lu hendeklerde yuvarlanan birka dzine kabark tyl kahverengi ay
vardr. Ursariler ve aylan, yazn izleyecekleri yola karar vermek, Ka
radeniz kysnda iki tatil yeri olan Varna ve Burgas hakknda az da
la yapmak iin bir araya geldiklerinde kn burada konaklar, Paskal
y a c a kadar da yola km olurlard.
Kampanya dzenleyen hayvan haklan savunucular, dans eden ay
lara kt davranldn dnyorlard. Oysa benim grdm aylar,
Dou Avrupa hayvanat bahelerinden satn alnm -y a da kurtarlmsahipleri. tarafndan ok sevilen ylard. Eve ekmek getiren yegne ai
le yesi olan bu vazgeilmez hayvanlar aile iinde ayn zamanda en iyi
beslenen yelerdi. Jagodal Ursarilerden biri olan Nataa, ikisi birbi
rinden farkl ucuz bir ift terlik giyiyordu; terliklerden biri kopmu,
kopan yer bakr telle tutturulmutu/ Bu da onlarn, sahip olduklan
eylerin kymetini nasl bildiklerini, yani ne kadar yoksul olduklarn
gsteriyordu. Yine de, Jagodal Ursarilerin bunu fkeyle reddetmesi
ne ramen, Pavlovcu eitimle yavrularn peneleri mzik eliinde ya
klyor ve nlerine et paralan atlyordu. Hayvan haklar savunucula
rna gre hayvanlar dans ettirmek bile yalnz bana yeterince kk
drcyd; bu, insanlan kalabalklar iinde drt ayak zerinde oy
natmaya benziyordu.
Aslnda, yz elli yl kadar nce, ingenelerin kendileri de bir eit
dans eden ay gibiydi. Prens Knstantin Brncoveanunun talyan sek
reteri Del Chiaro anlarnda ingenelerin insanlar nasl elendirdiini
yazmtr.
Baz saraylarda kurumla boyanrlar, iki elleri arkalarnda, nlerinde
duran bir anak unun iinde sakl olan birka metal paray dileriyle al
maya alrlard... Eer alamazlarsa havada asl duran bir yumurtay
koarak azlaryla yakalamalar ya da yanan bir mumun ateinin alt
na yerletirilmi bir bozuk paray alevi sndrmeden almalar istenir
di. Elbette bunu yapmaya alrken salar ve dudaklar yanard.
ingene klelere soytarlk yaptrlrd, ama bir yandan da stat simgesiydiler, gsterili bir eyizin nemli bir paras saylrlard. Prens
Knstantin Brncoveanunun yeeni Mariutann eyizi sosyete d
nlerinin tipik bir rneiydi. Gelin mstakbel einden topraklanyla

birlikte Mogosoaia kyn, zm balarn, gl, deirmenleri ve 19


ingene ailesini almt. ingeneler olmadan, soylu hanmlarn en
gzeli bile mr boyu evlenemeyebilirdi. 1785 ylna ait bir mektupta,
soylu bir adamn kars olan Zamaranda Zalariu, Prens Alexandra loan

Mavrocordotasa yazd mektupta, biricik kznn evde kalmaktan


kurtulmas iin kendilerine bir miktar ingene tahsis edilmesini gz
yalar iinde rica ediyordu. yi kalpli Prens bu istei karlksz b
rakmyor ve mektup sahibine drt ingene aile balyordu. ingene
ler babadan oula geiyorlard. Prens Brncoveanunun vasiyeti yleydi: Potlovi kyndeki ingeneler [olu] Konstantine, Mogosoaia
kyndekiler Stefana, Obilesti kyndekiler Radfya, Doicesti k
yndekiler de Mateiye verilecektir.
Her ne kadar tam olarak insan kabul edilmeseler de, ingenelerden
iyi odalk oluyordu. Ho bir kz, alkan bir ingene kadndan, hatta
yapl ve becerikli bir gen ingeneden daha ok para getirebilirdi.
Efendilerin klelerini fahie olarak altrmas yasal olmasa da (by
le durumda bir soyluya verilen ceza bir tuz ocana kapatlmakt), kz
larn armaan edilmesi kabul edilebilir bir eydi. Soylu bir adam, kz
nn eyizinin yannda damadna kk bir ingene kz armaan
edebilirdi. Ailesiyle birlikte topraa bal olan -ayn zamanda toprak
tarafndan korunan- bir kyl kznn bana asla byle bir ey gelmez
di.
Efendilerin her zaman klelerini azat etme gleri vard, ama yal
nzca baz durumlarda kral zgrl bir hak olarak veriyordu. Eer
bir kle odalk olarak hizmet etmise ve efendisi lmeden nce onu
azat etmemise, efendisinin lmnden sonra odalk ve ocuklar ser
best kalyorlard. Bu yasa ister istemez cinayeti zendiriyordu, ama o
cuk yataki odalklarn elbette byle bir yasadan haberleri yoktu. Za
ten, odalk olarak ie yarad sre iinde bir kzn byle bir ans ya
kalamas zayf bir olaslkt.
1836 ylnda Konstantinopolise giderken Krayovadan geen bir
Alman turistin, Erimiten von Gautingin gnlnde, bu ilikilere da
ir tyler rpertici eyler anlatlyordu.
Akam serinliinde kente indim; orada aklmn ucundan gemeyecek,
hatta hayal bile edemeyeceim bir manzarayla karlatm. Bir soylu
nun kars, bir grup hayvanla birlikte ilerinde on be yanda ok g
zel bir ingene kznn da bulunduu bir grup ingeneyi sata kar
mt. ingene kzn iki sar liraya bir adama satt.
Ailesiyle birlikte sefil grnl bir evin nnde duran ve alayan
kz ben tam oradan geerken satld. Ailesi, erkek kardeleri ve kz kar
deleri de alyordu, ama o annesinin kollarndan zorla ekilip alnd.

Bu barbar adamn yanna gidip onu geri alacam syledim; ama


adam ok zengindi ve benim elli san lira teklif etmeme gld. Kz
kendi zevki iin aldn syleyerek vnd...eer sylediklerini yap
mazsa onu dve dveyola getirecekti. Bana, eer ingene istiyorsam,
elinde 500 tane ingene olduunu ve ilerinde ok gzel kzlar oldu
unu syledi. Zaten kendilerine bir sre hizmet ettikleri iin onlar sa
tabileceini syledi. Sylediine gre yanndaki kza kt ve ne ka
dar para teklif edilirse edilsin ondan ayrlamazd.
Polise gittim, olanlar her yerde anlattm, ama herkes aptallma
gld: ingeneler bizim malmzdr. Onlara ne istersek yapabiliriz.
Von Gauting, Bkrete elleri kesilmi birok ingene grm, bundan
efendilerinin sorumlu olduunu duymutu: Bir tanesi bana onun elle
rini kesmek istedii iin babasnn efendisini ldrdn, bu yzden
de asldn syledi.
Bazen de soylular ocuklarnn biraz elenmesi iin bu dilenci
ingeneleri krbalamalarna izin verirlerdi, diye bitiriyor von Ga
uting, Krayova gnln, bunun da ingenelerin gnlk eitiminin
bir paras olduunu sylerlerdi. Anne ve babalar isterlerse klelerini
ldrr ya da sakat brakrlar, ocuklara da daha kk yatan onlarla
elenmeyi renirlerdi. ingenelere hayvanlardan bile kt davranl
yordu.
Bu olaylarn zerinden 150 yldan fazla bir sre gemi olmasna
ramen, insan Bkrein sokaklarnda sakat braklm dilenci ocuk
lar (artk bunlar yalnzca ingeneler deildir) grebilir hl. Ama artk
polisler ve bakentteki ocuk koruma evinin yneticileri ocuklar sakatlayanlarn, kazanlarn artrmak isteyen aileler, zellikle de inge
neler olduunu iddia etmektedir (bir polisin bana sylediine gre o
cuklarna meslek kazandrmak isteyen aileler bunu yapyorlard). Oy
sa 1990 ylnda, ktrm braklm bu kk ocuklarla ilgili bir ara
trma yapan Rumen bir gazeteci kk dilencilerin babalan (ocuk ko
ruma evinin Fransz hayran yneticisine gre equipes voleuses
ingene ailelerinden oluurdu) tarafndan deil, profesyonel pezevenkler tarafndan sakatlandn ortaya karmt. Bu pezevenkler
-bazen ingene bazen de deil- ayn zamanda Bkre'in Kuzey stas
yonumda ocuk fahieler altryorlar, zahmetleri karlnda onlar
kokain ve uucu madde ile besliyorlard.
* (Fr.) "Hrsz eteleri.'

ingenelerin, hatta Romanyadaki ingenelerin klelik gemileri


konusundaki cehaletleri artcyd. Elbette, avuesku zamannda ta
rih, mitle yer deitirmiti. Belki de ingeneler bu klelik dnemini
(tpk Nazi dneminde balarna gelenler gibi) neredeyse kesintisiz bir
zulmle dolu olan tarihlerinin herhangi bir paras gibi gryorlard.
Rumenler de bununla ilgili hibir ey bilmiyorlard. Bu da ingenele
rin buradaki ve btn dnyadaki statlerine ilikin bir gstergeydi;
ingeneler grmezden geliniyordu.
Karadeniz kysnda yer alan Constanta adndaki tatil kasabasnn
hemen yanndaki Milail Koglniceanuda, devrimden sonraki ilk in
gene tasfiyelerinden birinin yaand bu kasabada 1990 ylndaki
manzara ilginti: Mihail Koglniceanuda yaayanlar Mihail Kogalniceanunun kim olduunu bilmiyorlard. Bu adam, etkileyici bir hatip,
liberal bir devlet adamyd, ateli ve etkili bir klelik aleyhtaryd. in
genelerin prensliklerde zgrlklerini kazanmalarndan yirmi be yl
nce unlar yazmt:
AvrupalIlar, Amerika'da kleliin kaldrlmas iin hayr kurulular
kurmaktadr, oysa Avrupada kendi ktalarnn tam orta yerinde,
400.000 ingene kle olarak, 200.000 ingene de cehalete ve barbar
la terk edilmi olarak yaamaktadr!
Tam yz elli yl sonra, bu byk adamn adn tayan kasabada kle-,
lik dnemi kapanmtr, ama cehaletin ve barbarln kasveti hl h
km srmektedir.
D. GDECEK BR YERMZ YOK
Bkree drt saat uzaklkta bulunan Constantann eski kent merke
zinde, Ovidin Karadenizdeki srgn ve lm ansna dikilmi bir
ant vard. air, bu topraklarn dehetini, barbarln ve soukluunu
anlatan yakar dolu msralarn Romaya buradan gnderiyordu.
ki bin yl sonra Constantann yal sahil eridi yerini yal bir li
mana brakmt. Constanta eskiden beri nemli bir liman kasabasyd,
tekne trafiinin youn olduu baka yerler gibi buras da yalnzca ge
ici turistleri ve toplum tarafndan dlanmlan deil hali vakti yerine
de yabanclar da arlyordu. Sahil dank ve pis grnse de kendine

gre cazibesi vard, herkes burasnn tadn karyordu; yal adamlar


gezinti yolandaki banklarda oturmu transistorlu radyolarn dinliyor,
aileler akll kumsallarda piknik yapyor, zenle giyinmi genler dal
gakrann kayalklarnda oturuyorlard.
Buradan oluz kilometre uzaktaki kk Mihail Koglniceau, gz
kamatrc bir yan olmasa da kozmopolit bir kasabayd. Rumenler,
Trkler, Tatarlar, gebe ve yerleik ingeneler, Almanlar, Makedonlar, MoldavyalIlar ve Bulgarca konuan Mslmanlar (Gagavuzlar)
burada hep birlikte yayorlard. Yerleik Roman topluluu bile iki
gruba blnmt. Gruplardan biri Trklerden oluuyordu, bu da Ms
lman olduklar anlamna geliyordu (belki de yalnzca alvar giydikle
ri iin Trk saylyorlard); dier grup ise kendini Hristiyan olarak ta
nmlyordu. Balkanlardan sz ettiimize gre, burasnn eitli rk ve
ulustan insann kaynat bir yer olmadn sylemeye gerek yok sa
nyorum.
199l*de, yirmi yedi evin yerle bir edildii, beinin de saldrya u
rad olaylardan tam bir yl sonra Koglniceaudan atlan Romanlarn
kaderi zerindeki bitmek bilmeyen anlamazlk, iddetli bir gerginlii
de geri getirmiti. Amerikal bir insan haklar avukatndan -Ted
Zang-, insan haklar iin alan bir Rumen'den -Ina Bardan- ve e
virmenim Corinden oluan grubum kasabaya endie iinde girmiti,
yol sormak iin bavurduumuz bir kadn (ksa ve geni vcuduna, ba
sklyla hemen dikkati eken Doulu yzne bakldnda Tatar ol
duu anlalyordu) da endie etmekte ne kadar hakl olduumuzu bi
ze gsterdi. Bahesinin itlerinin ardndan bize Ne aryorsunuz siz
burada?" diye bard. Herhalde yanlm getirmi olmalsnz, yle de
il mi? Neden siz de onlar iin bir kibrit yakmyorsunuz? Somadan
anladmza gre, orada yaayan herkes adna konuuyordu. Tek or
tak noktalar buydu, ilk olarak ingeneleri grmeye gittik.
Her bir kaya parasnn Dacia marka binek arabamzn altn biraz
daha izdii toprak yolda, harap olmu bir sra eve ya da nceden ev
olan birtakm binalara doru ilerliyorduk. Binalarn ykld gnden
bu yana hibir ey deimemiti, buras savan yakp ykt bir ken
te benziyordu. Evlerin iinde yabani otlar bitmiti, birka evin el yap
m tuladan rlm duvarlar bir metreye kadar yerinde duruyordu.
Bir tek, etrafta kaz yapp incelemelerde bulunan arkeologlar eksikti.
Evleri yaklm Romanlarn geri dndkten sonraki hayatlar, aa
be yukar eski hayatlarna benziyordu. Bahenin orasnda burasnda
F)4 N /B eni Ayakta GftmUn

209

duran ocaklarn zerinde yemekler kaynyor, amarlar duvarlarn


arasndaki yeni yerlerinde sallanyor, ocuklar ykntya aldrmakszn
oyuncaksz oyunlarn oynuyorlard.
nsanlarn, gemilerine ait parampara olmu, yanm kalntlarn
evreledii bir yerde yaamlarna devam edebilmeleri inanlmaz gr
nyordu. Edilgeh deildiler, tam tersine meydan okuyan bir tavrlar
vard, nsan, sabrla durumlarna katlandklar ve tek bir yank tulay
bile yerinden oynatmadklar iin, iine dtkleri bu durumda tek
avuntularnn, gemilerini temsil eden bu molozlar olduunu dn
yordu. Gereken neyse onu yapyorlard; bayatlarna devam ediyor,
uyum salamaya alyor ve ayakta durmaya gayret ediyorlard. Bu
ingenelerin ne paralar ne mallan, en nemlisi ne de kendilerine ye
niden bir hayat kurmaya yetecek kadar gvenleri vard. Ama hikyele
rini anlatmaktan korkmuyorlard. Yanm yklm dier yerleim yer
lerinde olduu gibi, medyann ksa sren ilgisinden sonra bir balarna
kalan ingeneler siz dinlediiniz srece anlatmaya, zellikle de yakn
maya istekliydiler. Sanki imdiye kadar kimse onlara hibir ey sorma
m gibi, maduriyetlerini, onlara atlan iftiralan, konuyla ilgisi olma
yan ama yine de acil zm gerektiren sorunlarn, ricalarn ve istek
lerini ard ardna sralyorlard.
Arabadan iner inmez drdmzn evresini sarmlard. Neredey
se elli kiiydiler. Kirli, parlak gzl ocuklar, anneleri, halalan, baba
anneleri, bebekleri olan ya da karnlan burunlarnda hamile kadnlar,
ya da hem kucaklarnda bebekleri olan hem de hamile kadnlar etraf
mz sarmlard; neredeyse yans, bazen yalvaran, bazen de sertleen'
bir ses tonuyla bize doru baryordu. Yalnzca bir yal ift vard.
Ypranm ama temiz bir kahverengi yelek giymi olan adamn ceple
rinden birinde bir cep saati vard, iki elinin parman da ceplerine
sokmutu. Adamn hayat arkada olduu hemen anlalan kadn gev
eke adamn koluna girmiti, grupta sessiz duran tek kii olan bu ka
dnn uzun, przsz yz solgun iekleri olan ho bir earpla evre
lenmiti.
Burada yallarn olmay ingenelerin ne kadar zor bir yaam
srdklerinin kantyd. Aslnda hibir yerde ok fazla yal ingene
yoktu, ortalama mrleri evrede yaayan dier insanlardan on iki-on
be yl daha azd. Burada erkeklerin says da ok azd. Bu kadar az sa
yda olmalarnn nedenleri deiiyordu. En iyi neden ite olmalar ya
da i aryor olmalaryd, en yaygn olanysa hapiste yatmalar. Duru-

mun bu kadar gergin olduu Koglniceau gibi yerlerde, erkekler toplu


luun gvenlii iin gzlerden uzak dururlard, ya da bize yle syl
yorlard; kadn ve ocuklarn, ingene bile olsalar, yalnzken saldrya
urama olaslnn daha dk olduu konusunda herkes hemfikirdi.
Evet, diye sze girdi Ina Bardan, burada neler oldu? Bu abes
denecek kadar genel soruyu takip eden saatlerde birok yant ve bu ya
ntlan zetleme giriimi geldi. Olayn olduu geceden nceki leden
sonra,5 diye balad gen bir Roman, Makedonlar gelip bizi uyard.
Daha sonra, gelen her aklamann hemen ardndan bir fgn al b
lm gibi birok ses ykseliyor, dierleri sylenenlere ya itiraz ediyor
ya da bunlar yalanlyorlard: Hayr, evler sabah yakld; Bizi uya
ranlar Makedonlar deil, Trklerdi; Kimse bizi uyarmad; Bize bu
olayn bir hafta sonra olacan sylediler....
lk konuan ve bararak dierlerinin yakarlarn hi aldrmakszm bastran gen adama sordum: Olay geceyansndan nce oldu, ba
z Makedonlar gelip sizi uyard. Sonra ne oldu? Bu sorunun arkasn
dan gelen hikye, ingenelere zg birok ortak temay, elikiyi ve
yaknmay iinde barndnyordu.
Ama biz ona inanmadk. Ona inanmak iin hibir nedenimiz
yoktu. Daha nce de tehdit edilmitik. nceleri her ey daha iyiy
di. 1947den beri burada yayoruz, bu zamana kadar her ey iyiydi.
Nica p r o b i e m a Bu yla kadar hi sorun kmamt. Devrimden
nce hayat daha kolayd. avuesku ldkten sonra sorunlar da ba
lad. Demokrasi bize ite bunu getirdi. George Bush gelip burada
ki demokrasinin ne halde olduunu grmeli. ABD neden bize yar
dm etmiyor?
Gen bir adam gmleinin kollarn svayp bize bileindeki dv
meyi gsterdi: ki komando kanad arasna kaznm bir U-S-A ya
zs. Amerikada ingene var m? diye sordu.
Evet, diye yantladm, sonra konuya dndm: 9 Ekim gecesi ne
oldu?
Barda bir kavga kt Herkes barda topland. Alman kilise
sinde toplandlar. Almanlar, rahibe barda neler olduunu anlatt.
Kilisenin anlar herkesi kiliseye ard. Herkese iki ikram edil
di. Rahip tam bir ayyatr.
Ina Bardan daha ok ey renmek iin Ka kiiydiler? diye sor
du.
Yirmi be. yz. Ellerinde benzin vard. Traktrler ve

arabalarla geldiler. Ve de elik ubuklarla.


Onlar tanyor muydunuz? Gen miydiler?
Hepsini tanyordum. Onlar okuldan tanyoruz; onlara bunu ne
den yaptklarn sorduk. Biz onlara bir ey yapmamtk. Hibiri
miz burada deildik, korulua gitmitik. Orada ok korktuk. Vah
i hayvanlar vard. Burada hi kimse yoktu, yalnzca hayvanlar.
Atlarmz, domuzlarmz ve tavuklarmz aldlar. Bunlarn hepsi
bir gecede olup bitti. Ertesi sabah dndmzde her ey yanmt.
gn buralardan uzak durduk, dndmzde evlerimizden hl
duman ttyordu. Kuyularmzn iinde l hayvanlar vard. Ve de
mobilyalarmz.
Tm kalabalk peimizde, ocuklar da sakz istemek iin etekleri
mize yapm bir ekilde yaklm dier evleri, Trk ingenelerin ev. lerini grmek zere engebeli alanda yrmeye baladk. Kasaba harap
Olmasna ramen, hl yaanabilir durumdayd, yabani bitkilerle kap
lanm, kullanlmayan yollardan tek arta kalan el yapm kanallard.
Yine de buras hi de bir hayalet kasabaya benzemiyordu. Bir eve yak
lanca kapda bir kadn belirdi, ama bize doru yaklamyor, temkin
li bir biimde kapnn nnde duruyordu. Bize sormak istedii bir ey
vard. Acaba kzma yardm edebilir miydik? eriye gidip kollarnda
bir ocukla geri dnd; kaskat kesilmi, neredeyse ikiye katlanm v
cudu, ocuk felcinden dolay zrl bacaklar ve ifadesiz yzyle tah
tadan bir oyuncak bebee benziyordu. Parmaklan pene gibi kvrlmt, Z eklindeki vcudu, Pompeideki insan fosilleri gibi sanki bir
anda talamt. Ina, kadndan ocukla ilgili birka ayrnty rendik
ten sonra ona ocuklara yardm eden gruplardan ve Bkreteki zel
bir hastaneden sz etti; bu kadnn hemen ardndan bir anne daha talih
siz ocuuyla birlikte bize doru geldi, bu ocuk da baka bir kurband.
Bu kz ocuk, ailesi yanm evlerine bakmak iin geri dndnde
ok kt yaralanmt. in iin hl yanmakta olan bir kiri, zerine
dmt. Kzn ne hissettiini dnmeden annesi onun elbisesini
kaldrd, klotlu orabn hzla aaya ekip erimi vajinasn ve ba
caklarn ziyaretilere gsterdi. Artk asla evlenemez, dedi kadn.
Annenin duyarszl, yalnzca, burada da her savata olduu gibi asl
kurbanlarn ocuklar olduu gereini ortaya karyordu.
rendiimize gre, gruh daldktan ve evler yanp kl olduktan
sonra drt (ya da on drt) polis nihayet olay yerine gelmi, ingeneler
iin de bir mesaj getirmiti: Ky boaltmak zorundasnz; nk ge

ri gelecek ve sizi ldrecekler. Ama biz burada kaldk, diye akla


d kadnn biri, nk gidecek hibir yerimiz yoktu. Burada kalmak
istiyoruz, diye ekledi bir dieri, nk biz burada doduk.
Arabaya doru yrrken arkamzdan bir adam geldi. Bize burada
ki tm ailelerin ve onlann ocuklarnn adlarn vermek istedi. Hi iti
raz etmeden bu adlar not aldk, ou bildik Rumen adlaryd (Mihai ler, Mircealar, IoanMar); ama aralarnda imdi yalnzca ingenelerin
kulland modas gemi ok gzel adlar da vard. Bkreteki ariv
lerden defterime aktardm benzer listeler geldi aklma:
Aileleriyle birlikte drt ingene; Bera, Badu, Harman ve Coman...bir
ka. ingene: Macicat, Caba, Coste, Babul, Bazdag, Carfin ve Nan,
hepsi de aileleriyle bTikte... Latconun olu Luca, Alexa, Hertea, Dinga ve erkek kardei Manciu; Stefan, Boldor ve erkek kardei GavriL.Pandrea, Radu ve Butrat... Baciul, Coica ve erkek kardei Ninga,
ve de Boia, Dadul, Gutinea ve Carfila adndaki ingeneler... Toderica,
Jamba, Molda, Oprea ve Piciman adlarndaki ocuklaryla birlikte Talpa...
imdi bu insanlarn Koglniceauda yaayan br insanlarla aras na
sld? Bazlar zr dilemeye geldi. Onlarn evlerini yakacamz
dan korkuyorlard." Bize battaniye getirdiler. Kasabaya indiimiz
de zerimize tkryorlard. Bara girmemize izin verilmiyordu.
Kasabann bir kesinde tek bana duran gri bir bina olan Discobar o gece kalabaln topland yerdi. Bir bardan ok fabrikaya ben
ziyordu. kna olmadmzdan olacak, ieri girmeden nce durup du
varlardan birine aslm kk, yan kl Discobar yazma baktk.
erisi karanlk ve souktu: Krmz perdeler leden sonra gneini
ieriye szdrmyordu. Bar bombotu. Ksa kollu gmleinin zerine
kolay taklp karlabilen bir papyon takm, banda mifer gibi du
ran siyah salar olan garson bara yaslanm, hem sigara iiyor hem de
bann arkasndaki iman, toparlak yzl barmenle konuuyordu. Bizi
grmek pek holarna gitmemiti.
O kadar zaman getikten sonra neden bu konu hakknda konu
mak istiyorsunuz? diye sordu barmen.
Ted Zang aklad. nk hibir ey olmad. Hi dava almad,
bu konu ciddi biimde aratrlmad bile. Ve bu insanlarn hl bir ev
leri yok.
Garson omuzlarn silkti. Yardm istercesine barn arkasndaki bar

mene bakt. Barmen de omuzlarn silkti, eer zamann boa harcamak


istiyorsan onlarla konuabilirsin demek istiyordu sanki. Barmen ba
n evirip lavabosundaki bardaklarla ilgilenmeye balad. Gen adam,
sinirli hareketlerle sigarasnn ucunu kitablasnda evirip duruyordu.
enesindeki sivilceleri elleyip saatine bakt: Boa harcayacak zaman
vard. Sonunda drdmze dnd, bir eyler bekledii belliydi. Bana
bakt. Yznde neden olmasn diyen bir srt belirdi. Aramzda
imdiye kadar konumu olan tek kiiye Tede bakmamt. Bunun ye
rine garson beni arka masalardan birine gtrd, dierleri de arkamzdayd. ki parmayla dirseimden iterek beni masaya doru gtrr
ken, bu houma bile gidebilir diye dndn hissedebiliyordum.
Masada garsonla birlikte bir kede oturuyordum, o hl kararl bir
ekilde dirseimi tutuyordu, elinin tersini de herhalde destek olsun di
ye masaya dayamt. Kimse iki imiyordu, ama ben kendimi Laziza
(nl Lbnan Biras) smarlarken bulmutum.
Ina en ciddi halini taknmt: 9 Ekim gecesi neredeydin?
ingeneleri ziyaret etmeye gidiyordum, dedi nee iinde. San
dalyesinde arkaya doru sallanyordu, botaki eliyle siyah salarn ar
kadan tutmutu; bizim yaplanlan onaylayp onaylamamza aldrm
yordu. Bunun nedeni kendine olan gveni deil, ne dndmz
fark etmemi olmasyd. Daha nce, ingeneler hari, kendisi gibi d
nmeyen biriyle hi karlamamt.
Ad Mihai olan bu garsonun konumas iin abaya gerek yoktu.
Ben Makedonum, diye balad konumasna, bunu bilmemizi isti
yordu. Burada yaanan, ingeneler ve geriye kalan herkes arasnda
km bir savatr. ingenelere kar tm uluslar bir araya gelmiti:
Makedonlar, Rumenler, Almanlar ve dierleri.
Nasl balad? diye sordu Ted, defterini aarken.
Bir Trkle bir Makedon kavga ediyorlard, dedi Mihai. Biz
olanlar kada aktanrken, Koginiceaunun birlemi renkleri de bir
bir aynyordu. Byk olaslkla kendilerinden biri sandklar iin
ingeneler kavgada Trkn tarafn tuttular. Bir Rumen ingene ma
hallesinde kamyonunu srerken durdurulup dvlmt.
Bu, diye aklad Corin, barda taran son damlayd.
Hi kimse polis armad m? diye sordum ben de, belki de laf
olsun diye.
Polis arm olsaydk bile, hibir ey yapmazlard. Drt polis ne
yapabilir ki? Mihai bu konuyu geip konumasna devam etti.

yz ya da drt yz iiydik. ingene mahallesine giderken yolda bize


birok insan katld. Bu ii toptan halletmek iin yanmzda benzin ge
tirmitik. Mihai sakindi. Kimseyi ldrmedik.5
Polisler ne yapt?
Seyrettiler. u anda orada alt polis var.
Eer dirseimi avcundan ekersem alnp alnmayacam merak et
tim. Bunu neden merak ettiimi de merak ettim. Ya itfaiye? diye sor
dum, ellerimi karp dizlerime koyarak. Onlar ne yapt? ingeneler
bize itfaiyenin kyller tarafndan mahalle giriinde durdurulduunu
sylemiti. tfaiyenin mdahalesini gerektiren bir durum yoktu anla
lan.
Biz len saat yarm gibi oradaydk, itfaiye ise saat te geldi.
ingenelerin evlerinin etrafn evirip her eyi atee verdik. Aslnda
bunu iki gn sonras iin planlamtk, ama bizi durdurabileceklerini
dndk.
Bu olaydan sonra kimse tutuklanmam ama, diyerek dikkatini
ektim. Gerekten de sizi durdurabileceklerini dndnz m?
Bu bir su deildi k i diye devam etti Mihai. Bir bakaldryd.
Garson bir sigara daha yakt. ki parmayla mavi bir kutudan sigara
kard, Manhattan sigaras iiyordu.
Bu konuda imdi ne hissediyorsun? diye sordum. Ina, yantn ne
olacam tahmin ederek dudaklarn buruturdu.
Harika bir fikirdi. Keke ok daha nce yapsaydk. Onlarla hibir
sorunumuz kalmad. Artk kendilerini yle gl ve yenilmez hisset
miyorlar. Tek aremiz buydu. nceden herkes onlardan korkard. im
di akllandlar. Artk ingenelerin cesareti kalmad. O evlerde yaayan
insanlar daha nce de grmtm elbette. Ama ben onlarla konu
mam. Artk bize daha saygl davranyorlar. Arada srada yolda bize se
lam bile veriyorlar.
Madem artk o kadar akllandlar, neden onlar bara almyorsu
nuz? diye sordu Corin.
nk medeni deiller. Ben asla bir ingeneye hizmet etmem.
fkesinden kprm olan Ina (tarafsz grme formatna hepi
miz olduka yabancydk) daha fazla dayanamamt: Senin iin de
mokrasi ne anlam ifade ediyor?
stediim her eyi yapabilmek, kimsenin de bana kanamamas.
Barmen, barn arkasndan bizi dinliyordu. Sonunda her Koglniceaulunun yapaca gibi o da konumaya katld. Bize yepyeni bir ey

anlatt. Kamyonunda dvlen Rumen o gece ingene mahallesinin da


ha yaknndaki gizli bir yere silah -kasabann fabrikasndan kma tah
ta sopalar- tayormu.
ingeneler bunu nereden renmi?
Onlar her $eyi bilirler, yle deil mi? dedi sinirli bir tonda. Bu
run delikleri alm, en kk yz hatlarna kadar her yeri gerilmiti.
Onlarn bu kasabada yeri yok. Eer evlerini yeniden yaparlarsa biz de
yeniden yakacaz. Buradaki insanlar onlara gvenmiyor. Koglniceauda ingene istemiyoruz.
Sylenecek pek fazla bir ey kalmamt, eyalarmz topladk.
Mihai bize, centilmence kapy at. Tek sra halinde kapdan karken
Ina gururlu bir eda taknd. Ted, her ne kadar tedirgin olmu olsa da ki
bar davranyordu, kapdan karken bayla souk bir selam vermeyi
baard. Kap dar edilmemizden ok etkilenmemi olan Corin he
men danya kt. Kafamn karklndan, ya da srf sinirlik olsun di
ye suratma bir srt kondurdum ve elimi uzattm. Mihai elimi iki
eliyle tuttu, elimi zar sallarm gibi sallad ve tercme edilmesine hi
gerek olmayan bir ey syledi: Telefon numaran alabilir miyim?
Hemen kendimi kurtarp arabaya doru kotum.
Araba hareket etti. Arka camdan danya baktm. Garson arkamz
dan kouyordu. Araba hzlanp uzaklarken arkamzdan el sallad ve
hayali bir kalemle avucuna bir eyler karalar gibi yapt. Garson tara
fndan ihmal edilmi, hesab demek iin iaret eden bir mteriye
benziyordu. Ne diyeceimi armtm; sonunda Ina kahkahalarla gl
meye balad: Gryorsun ite, bizim lkemizde her ey tersine ili
yor.

Bir yl sonra, 1992de, Koglniceauya Nicolae Gheorghe ve bir araba


dolusu insanla geri dndm; benimle birlikte gelenler arasnda The
New York Times'd an bir muhabir, ABD Kongresinden birka gzlem
ci ve birka Amerikan ingenesi vard. Gheorghenin abalar sayesin
de Heidelberg *de yaayan bir grup Sinti -Alman ingenesi- yaklan
evlerin yeniden yapm iin Rumen hkmetinden bir sz alarak
120.000 Alman mark balam, 40.000 mark da hemen gndermi
ti. Rumen hkmeti de verdii sz yerine getirmi, olaylar hakknda
soruturma balatmt. Bu soruturma, ingenelere yaplan saldrlar
la ilgili olarak lkede alan ilk soruturmayd. Bu insana mucize gibi

yat bir ift, torunlarnn torunlaryla birlikte, Mihaii Kogalniceanu'da Kasm 1990da bir
grup tarafndan yerle bir edilen evlerinin kalntlarnn nnde. Kurbanlarn bir ksm iin yeni
evler yaplana kadar, bu kalntlar arasnda yl yaamlardr.

geliyordu, otobsten darya baktmda grdklerim, ilk bakta ger


ekten de mucizeye benziyordu.
Ykntnn hemen yambamda bir sra yeni ev uzanyordu, baz ka
lntlar, belki de kullanlabilir olduu dnld iin hl oradayd.
Yal ift (adam, yine ayn kahverengi yelei giymiti, parma yi
ne ceplerindeydi)* yeni evlerinin nnde duruyor, bu beklenmedik zi
yaretilerin kim olduunu anlamak iin ellerini gzlerine siper etmi
bakyorlard. Onlara merhaba dedim. Beni bir yl ncesinden anmsa
dklarn sanmyordum, ama ben onlar anmsyordum. n kaplarnn
stnde, duvann yksek bir yerinde dn fotoraflar aslyd, belki
de elli yllk bu sararm fotoraf bir ekilde yangndan kurtulmutu.
Daha yakndan baktmda, her eyin o kadar da iyi olmadn
grdm. Evler botu ve yerler toprakt. Evler, ilenmemi cruf brike
tinden ok kt bir biimde ina edilmiti. Baz duvarlarsa har kulla
nlmadan yaplmt. Binalarda tesisat ve su yoktu, evlerin nnde
drt metre geniliinde pis suyla dolu bir kanal vard. Buradan salgn
hastalk bulamas iten bile deildi. Srann sonundaki evlerin inaat
yarm kalmt; eski evlerdeki birka kara yank izi de olmasa, yeni ev
leri eski evlerden ayrmak mmkn olmayacakt.
Her ne kadar yarm yamalak olsa da evlerin yeniden yaplmaya
balanmas beni umutlandrmt; ayn ekilde saldrya uram birok
kyn arasnda bir tek burada bir umut grlebiliyordu. Minneapoliste yaayan Bili Dunaya gre buras bir gecekondu blgesine
benziyordu; zgn bir ocuk gibi yznden geen ac halesini rahatlk
la grebiliyordunuz. ingene kardelerinden bazlarnn yaad iler
acs duruma almaya alyordu. Hi phe yok ki, Romanya hk
meti ile en azndan haklann almak iin rgtlenmeye balayan ilk ba
msz ingene gruplan arasndaki ibirliinden domu bu byk
proje bir hayal krkl olmutu.
Yeni yaplan evler, engebeli arazinin te yanndaki komular, yani
Trk ingeneleri kzdrmt. Evlerinin yalnzca bir ksm zarar gr
m olanlar hibir yardm almamt, bu yzden eski hayatlarna de
vam ediyorlard. Yeni evler, topluluun sorunlarn zmek yerine yal
nzca byk bir gerginlik ve kskanlk yaratmt. Baz eyler ise h
l deimemiti. Otobsn yannda, belinden aas yanm olan kz,
konuklar iin bir kez daha rlplak soyulmutu; Washingtondan ge
len duyarl bir bayan eilmi, yarann fotorafn ekmekteydi.
naat durdurulmutu. Bkreteki hkmet projeyi onaylam olsa

da gelen yardmlarn nasl datlaca yerel ynetimin denetimi altn


dayd. Projeye ortak: olan btn taraflarla gren Nicoiaeye gre ise,
otoriteler, ingeneler atklar davalardan vazgeerlerse inaat srd
receklerini beyan etmilerdi. Nicolaenin de ortaya koyduu gibi bu,
bar ve adalet arasnda bir seimdi. Burada bulunan ingeneler iinse
bu daha farkl ve olduka net bir seimdi adalet ve yeni evleri arasn
daki seim. Daha imdiden birka kii ya da aile, alan davalara top
lu olarak bakan bir ingene liderinin, Petre AnghePin listesinden ad
larn sildirmiti. Nicoiae ve nghel kendi yaptklar yznden btn
projenin suya debileceinden, daha da nemlisi davalarna tek ba
larna devam eden ailelerin de evlerini alamayacandan korkuyorlar
d.
1994 ylnda, saldrlardan drt yldan fazla bir sre getikten son
ra, tm inaatlar ve mahkemedeki tm davalar durmutu.

Bkrete, Emilianla, yerle bir olmu Bolintin Deal kasabasnn


vakanvisi olan ciddi gen adamla karlam. Birbirimizin izini kay
betmitik, ben onun Romanya dna ktm duymutum. Ama ite
buradayd, daha ok gazetecilerin tercih ettii, karanlk ama insan ke
yiflendiren bir salal olan, Art Deco denmi Lido Otelinin ayna
l lobisinde birini bekliyordu. Philadelphia inquirer9d m bir gazeteci
iin tercmanlk yaptn rendim. Nasl olurdu? Ben onunla tant
mda Emilian hi ngilizce bilmiyordu.
New Jersey Wildwoodda Amerikal bir ingeneye ait bir elence
parknda bir yl altktan sonra geri dnmt. Bu tecrbe onu dei
tirmiti. Bunun nedeni, zerindeki, genellikle rencilerin giydii Ox
ford tirt ve kanvas pantolonu ya da benim bildiim Emiiian ile
uzaktan yakndan ilgisi olmayan, yzndeki glmseme ve rahat tavr
lar deildi. Bunun nedeni yryyd. Yeni bir ayakkabs vard, ar
tk bacaklar ayn uzunluktayd, yrrken bir o yana bir bu yana sal
narak topallamyordu.
Bana elence parkndaki iinin sandvi yapmak olduunu syledi.
Geri dnd iin mutluydu, ingenelerin hikyeleriyle ilgili aratr
malarna bir an nce yeniden balamak iin sabrszlanyordu. k, ye
ni ceketinin cebinden iki yl nce ona aratrmasnda kullanmas iin
verdiim kasetalan kard. Ona neden Amerika'dan dndn sor
dum. Bunu sorarken, berbat bir snrd edilme hikyesi duymaya

kendimi hazrlam durumdaydm. Emilian ise bana sarlp uzun bir


sre kahkahalar atarak gld. Nihayet kendini toparladnda, park bir
yangnla yerle bir olduktan sonra kendisinin de iini kaybettiini sy
ledi.

teki taraf

/TN olonyada, Varovann gzde bulvar Nowy Swattaki (Yeni Dn\ ya) dkknlardan birine, rnein Snobissimoya girip geliigzel
birka para almak iin drt yz dolar verebilecek Lehler vard. Byleleri, bir elin parmaklar kadar da az deildi stelik. Polonyada yeni
bir zengin snf domutu. Pis, yar aydnlk tramvaylar, isli ak.am ka
ranl, bitmek tkenmek bilmeyen mavi-gri bulvarlar ve alldk Sko
da (bebek patiine benzeyen bu ek arabasnn ad Lehede, Franszcadaki dom m age'z benzer biimde merhamet anlamna geliyordu)
grltlerinin oluturduu dekorun nnde, bu zenginlerin krkleri ve
gsterili arabalar fazla cafcafl bir grnt iziyordu.
Varovada ayn zamanda, ak sak i amarlar satan ve lks
yiyecekler depolayan dkknlar da vard. Bu dkknlarda viski ve

havyar olmasna ramen hi st yoktu. Buralara kimler gidiyordu? Bu


ralarda kimler yayordu? Bu ssl psl insanlarn ve meknlarn sah
te bir grnts vard. Aslnda gerekten de sahteydiler. Elli yl nce
Alman askerleri, bu kenti ve bu kentte yaayan insanlarn te ikisini
haritadan silmilerdi. Bugn ise, sava ncesinden geriye yalnzca bir
ka binann yklacak gibi duran n cepheleri kalmt, belki de an ol-sun diye korunmulard (eski binalarn ou kurun delikleriyle kalbu
ra dnmt). Lehler tarihlerine ok dknlerdir, ama kentte neredey
se eski hibir ey yoktu. Burada hibir ey eski deildi; zaten hibir
ey grnd gibi de deildi.
Gze arpan ilk ey Kltr Sarayyd, bu bina Stalin tarafndan
Lehlere armaan edilen neo-Bizans stilinde bir dn pastas (geri
evrilmesi g bir armaand bu, ayn zamanda Lehlerin nasl smrldnn de bir kantyd) gibiydi. Tam karsnda, in yemei yap
mayan bir in Lokantas, angay vard. Hemen yan tarafnda, Eski
Varovann amavutkaldrml bir taklidi vard, adna da Eski Kasa
ba denmiti; buras kusursuz barok tarznda ina edilmi, 1970li yl
larda tamamlanm muhteem bir parkt. Varovada her eye bir dekor
havas sinmiti, sanki korkun tarihsel glerle bir kez daha yklmay
bekliyor gibiydi bu kent. Caddelerin adlarnn hl deitii, Gettodaki binalann temellerinin atlad bu yerde insan saran rahatszlk
duygusu tam olarak buydu ite. Gemiin kalntlar zerinize geliyor,
yerdeki bir yarktan kacak titreyen bir ift eli grmeyi bekliyormu
gibi ylece bakakalyordunuz. Belki de, isyandan sonra buray yeniden
ina etmi olanlar, gemii gmmeyi ya da bir kenara itmeyi isteme
milerdi. (Fakat gemie ait hassasiyetlere pek zen gsterildii syle
nemezdi; rnein devletin seyahat acentesi, merkez olarak kendine,
otobslerin Treblinkaya gitmek zere Gettodan kalkt noktay se
miti.)
Her ne kadar meknlar ve binalar insan yalan hakknda pheye
dryorsa da yzler, zellikle de kyllerin yzleri yalan sylemi
yordu. (Bu kyl terimi insana arkaik ve kmseyici gelebilir, ama
kyllerin yzyllar iinde gelitirdii fiziksel dayanma gc, genle
rin kibarlk budalas kltryle dalga gemekteydi,) Yzler, burada sa
va ncesinden tek geriye kalanlard, scakln sfr derecenin altnda
olduu bir Varova sabahnda Varova Centralna stasyonu *nun dn
da grdm iman bir kadnn yz gibi eski, pancar renkli yzler
di. Kadn katlanm bir battaniyenin banda nbet tutuyordu; battani

yenin ortasnda komu illerden buraya gelebilmek iin denen bedeli


tek bana karaca aka anlalan byk bir kk, bunun yan sra
lahana, algam, kirlenmi bir kereviz ve insan kafasndan daha byk,
Polonyada yetien bir tr yermantanndan oluan bir sebze yn var
d. Kltr Saraynn glgesinde beton bir hangar olan Varova Centralna, d lkelere gitmek iin tren bulabileceiniz bir yerdi. Kln, s
tanbul, Petersburg. Burada bask ileri Dou bakentlerinin kimlik kri
zinin epey gerisinde kaldndan, kent adlar elle yazlmt. Bu istas
yon ayn zamanda, 1989 devrimleri sonrasnda zellikle Romanyadan
gelen ve Batya g eden ilk ingene gruplarnn da kald yer ol
mutu.
Binlerce ingene o k boyunca ve 1990 yazna kadar istasyonda
kalmt. Bekleme odas hl bir bekleme odasyd, ama radyatrlerin
zerinde amarlar kuruyordu. (Son zamanlarda Varova, batya yap
lan yolculuklarda yalnzca bir durak olmutu. Hl tuvaletlerde yka
nan insanlar grebilirdiniz; kk stre pantolonlar, uzun, griye ka
m oraplar ve sraya dizilmi bir aile.) Yzlerce ingene hl buraya
akn etmekteydi. Delhililer kadar zarif ve esmer kadn ve ocuklar, siz
kalabala karmadan nce ceketinize dokunup szlanan bir sesle size
bir eyler syler; sizden para isterlerdi.
En azndan siz yle dnyordunuz. Aslnda ne istedikleri pek o
kadar ak deildi. Ceketinize dokunmalarnn hibir nedeni olmad
na da inandrabilirdiniz kendinizi, yalnzca ceketinize dokunuyor ola
bilirlerdi. ster Roada ister Varovada olsun, ingeneler iyi dilenciler
deildi. Byk blm iin asl sorun utan duygusu deildi. Hem di
lenmek eski bir meslekti zaten; sadaka vermek yoksullar iin bile bir
erdem ve sofuluk gstergesiydi, Hindistandaki dilenci sadhulzx* gibi
baz dilenciler de kutsal kii olarak onurlandrlrlard. Bir Leh inge
nesi ve etnograf olan Andrzej Mirga da bunu doruluyordu. Roman
lar iin dilenmek, sadaka istemek diye bir kavram yoktur. Romancada
dilenmek anlamna gelen bir szck de yoktur. Bunun yerine *te firav
pa-o g a v \ yani kasabada dolamakdeyii kullanlr, kadmlanmz o
unlukla erkeklerin yapt ilerin (bir eyi tamir etmek, bir dnde
mzik almak gibi) karl olan paray toplamaya karlar.
stasyonda kolunuzdan ekitirip duranlar genellikle o kentten bu
kente dolaan ve her Dou Avrupa bakentinde (baz Bat bakentlerin
de de) bulunan gen kadnlard, hepsi de insanlarda acma duygusu
* sadhu: Hinduizmde rahip, (.n.)

Wschodnia stasyonu, Varova, 1990. ounlukla Romanyadan, bir ksm da eski Yugos
lavyadan gelen yzlerce Roman istasyonun dnda kamp kurmutur. Bazlar, Almanyaya
ve Batya gidecekleri umuduyla yllarca burada yaamlardr.

uyandrmaya almaktan yorgun dm grnyorlard. Yakmmac


ve melankolik bir ses tonuyla konumalarna ramen etraftaki muhte
mel hayrseverlerin gzlerine bakmaz, baklarn bolua dikerlerdi.
nsanlar bozuk paralarn onlarla paylamak istemezlerdi. Bu ingene
ler zel olarak kimseye szlanmazlar, gelen geen kalabala bakarak
bkkn bir ekilde daha iyi giyimli birini ararlard. Bu ingenelerin bel
ki ahaliden toplayacak borlan yoktu, ama kendilerini yenik hissetmek
iin pek ok nedenleri vard.
lk zamanlarda Lehler, anlalmaz bir ekilde korkutucu olmaya
balamadan nce onlara ekici gelen bu esmer, kvrak ve parlak gzl
pejmrde yabanclara cmerte para verirlerdi. imdi ise Lehler, nce
leri istasyondaki insanlarn ingene olduklarn bilmediklerim syl
yorlar. Elbette ingenelerin varlndan haberdar olmadklanm syle
miyorlar, ama bu dilencilerin ingene olmas yznden onlara verile
cek parann hrszl tevik edeceini dnyorlar. Bu nedenle ken
dilerini ufak apta hayrseverlik yapan birileri gibi deil de kurban gi
bi algyorlar. On drdnc yzylda, Varova kurulmadan nce in
geneler buralarda yayordu. Sava sonras yerli nfis ise olduka
azalm durumdayd. imdi yalnzca on iki, on be bin civarnda in
gene srekli olarak burada yayor. Varovada Leh Yahudileri gibi ar
tk Leh ingeneleri de pek yok, olanlar da nispeten varlkl ve burada
ki yaama uyum salam kiiler. Onlarn kimliklerini imdi istilac,
tehditkr ve asalak mlteciler devrald.
Birok Leh iin yabanclar yalnzca yoksul ve asalak deil, eer
ingeneyseler ayn zamanda tehlikeli ve yalancydlar da. stne st
lk bir de hastalkl olduklar dnlyordu. Daha tembel bir dilenci
tipi tasavvur etmenin ok zor olmasna ramen, gazeteler hayrsever
yurttalar bu esmer kadnlarn eteklerinde tomarlarla para olduuna,
gnlk kazanlarnn ortalama bir Lehin maandan be kat fazla ol
duuna, irinli ocuklanmn menenjit ve verem bulatrdna inandr
mlard. Bu kampanya sonucunda da ingeneler Varova stasyo
nundan tahliye edilmilerdi. O zamandan bu yana dou istasyonunda,
gzlerden uzakta, Wisla Nehrinin te tarafndaki Wschodniada yaa
maktadrlar.
Wschodnia stasyonu, her bir blm deiik ykseklikteki rutubet
kokulu beton koridorlardan, insann iini karartan koyu renk benekli,
alak tavanl bekleme odalanndan ve Leh ampullerinin dk vadi
klannn glgesinde kalan idrar kokulu kelerden oluuyordu. BuraFI5hVBeni Ayakla G m n

225

da, bekleme odasnn nnde bir barikat vard, herkes koridorlarda di


keliyordu. Sarholar, bkkn Sovyet askerlerinin ve Moskovaya giden
otobsleri bekleyen tombul, yekpare gsl, kar botlar iindeki, tor*

balar dolusu Leh parasyla megul kadn patronlarn hi dikkatini ek


meden duvarlara tutunarak yryorlard. Bu kadnlar, Sovyet mallar
n, artk bir Rus bitpazar haline gelmi olan byk stadyumda sattk
tan sonra antalar dolusu para, plastik mutfak gereci ve alminyum ta
vayla (tm bunlar Rusyada hl zor bulunuyordu) geri dnyorlard.
stasyonun aydnlk kafeteryas, sigara duman ve amonyak koku
su ile kazanlarda kaynayan lahana, yahni ve golonka (kzarm domuz
aya) kokusuyla dolmutu. stasyonun ana mens buydu, erkekler ve
kadnlar sralar halinde yksek, dar tezghlarda tabaklarnn zerine
eilmilerdi, sandalyelerinin bacaklar insan yn altnda grnm
yordu bile.
Biraz snmak iin ieri girdim ve yemek tezghnn yannda, ye
mek srasndakilere tepsileri datan iki kk ingene ocuk buldum
(kafeteryalarda dilencilik yapmann ho karlanmadn anlam ol
malydlar). Kimse ona dokunmam olmasna ramen, kk olan k
prdanp duruyor, sanki biri onu gdklyormu gibi tiz sesler karyor
du; sonunda, ynden beyaz kayak baln yznn zerine ekti, el
lerini iki yanna at ve dne dne uzaklat. Daha byk olan hiperaktif meslektann ne yaptna dikkat etmeden ilgiyle bana bakyor
du. Tek bir sz bile sylemeden, ince siyah kalarn, ac bana der gibi
kaldrarak eliyle karnn svazlad. At. Yiyecek onlara benim armaanmd, ama birka saniye sonra sanki silahl bir atmadan kaan iki
cce kovboy gibi koltukaltlarnda birer pimi tavukla koarak dan
ktlar.
Ayn gn bu ocuklar yine grdm. stasyonun arkasnda, yksel
tilmi tren raylarnn altndaki otuz kadar gecekondudan birinde, akn
tyla srklenmi aa dallan ve pler arasnda yayorlard. Srtn
sabit bir yere yaslam, yalnzca oturma odasndan oluan, karton, kab
lo, hal ve odun paralanndan yaplma, yani dnyann herhangi bir ye
rindeki gecekondulara benzeyen bir kulbeydi bu. Ama buras nefesi
nizi grebileceiniz kadar souk ve nemliydi. Daha grmeden buras
nn kokusunu almtm. Korkunun ve yoksulluun o dayankl kokusu,
insan dksnn kokusu. Kimse bir ukur kazmaya bile yeltenmiyordu.
Her ey bu kadar ktyd. Bunlar dnyordum, aklmda baka hi
bir ey yoktu; pislie basmamaya alrken, pantolonlarn syrp melmi tuvaletlerini yapan iki orta yal adamn zerine basyordum
neredeyse. Byk bir sann zerine basm gibi salaka ayy diyerek
geri sradm; oysa onlar ne souktan, ne benden ne de onlar izleye

bilecek olan herhangi bir kimseden rahatsz olmadan ylece oturup


sohbetlerine devam ettiler. Sonradan, bu sahneyi, benim aknlm
ve onlarn aldrmazlklarn, benim kaskat kesiliimi ve onlarn rahat
lklarn gzmn nnde yeniden canlandrdmda onlarn Hindis
tann ocuklar cjlduunu bir kez daha anladm. V.S. Naipaulun Hin
distan kitaplarnda anlatt, nehir kenarlarnda, caddelerde, tren rayla
rnn yannda beraberce tuvaletlerini yapan insanlar dndm. Tu
valet de birlikte yaplabilirdi elbette. Niye olmasn ki? Byk tuvaleti
akta yapmay aalk bir durum olarak grmem belki de sadece be
nim sorunumdu. Elbette bu utan bana aitti ( ayn zamanda ingenele
rin bak asndan, kirlenmi biri varsa bu olaya baktm iin o da
bendim). Kafeteryada grdm iki ocuk (ncekerin tersine onlar
saklanmt, bir aacn arkasndaydlar) nee iinde iiyorlar, birbir
lerini slatmaya alyorlard; slanmayan taraf olmak, bu oyunu bir
alaya, bir aalanmaya hedef olmadan oynamak herhalde ender bir
zevk olmalyd.
Islak bayrdan aa inerken kulbelerden birinin kapsnda dizleri
ve elleri zerinde duran bir adama rastladm. Yeni bir yer dyordu,
malzemesi de eskiden iinde Sanyo marka bir televizyon bulunan dz
letirilmi karton kutuydu. Uzun sredir Polonyada yaayan ingene
lerin yaptklar ilerden biri de hah ticaretidir. zellikle Krakvvda
byk dkknlar, hatta maaza zincirleri vardr, hem pazarda hem de
kap kap dolaarak sat yaparlar. Gecekondu blgesine yeni yerleen
adam belli ki byle bir hal demiyordu. PolonyalI ingeneler, daha
doudan gelen yoksul akrabalarnn kt grntlerinden hakl olarak
rahatsz olduklar iin onlardan uzak duruyorlard. Mltecilerin iinde
en yoksullan olan bu ingenelerden kendilerini uzak tutan yalnzca
PolonyalI ingeneler deildi; baka yabanc ingeneler de ayn eyi
yapyordu, rnein istasyonda, okul otobsnden bozma rahat bar
naklarnda kalan tccar Bulgar ingeneleri de onlardan uzak duruyor
du.
Bulgarlar i gezisindeydiler. Polonyadan kabank tyl pembe ve
san kazaklar alyorlar, ek snrnn hemen tesinde Bohemya ve Moravyada zerine biraz kr koyup satyorlard. Birka gidi geliten
sonra Bulgaristana dnyorlard. Bu gezginler iyi kazanyorlar, bat
ya gitmeyi arzulamyorlard. Tren raylar boyunca yaayan Rumen
ingenelerin tersine, arabada oturan Bulgar ingenelerin hepsi i
mand, hi zavallya benzer bir halleri yoktu. Hatta Rumen ingenele

rin talihsizliklerini seyretmek onlar iin balbana bir zevkti. Herke


se karmasndan ve kimsenin de bunu sorun etmemesinden, ayrca
tombul parmaklanm ssleyen altn yzklerden aile reisi olduunu an
ladm koca gbekli bir Bulgar ingenesi, gecekonduda yaayanlar
gstererek beni bu kpek yiyiciler ile konumamam konusunda
uyarmt. Ayn uyary eski giysilerle dolu bir Mercedesten inen iki
zengin PolonyalI kadna da yapmt. Kadnlar elbiseleri gecekonduda
yaayan insanlar iin getirmilerdi, ama onlara nasl yaklaacaklarn
bilemiyorlard. Bulgarlarn uyarlarnn etkisiyle sonunda bohalarn
yolun ortasnda brakarak arabalarna binip gittiler. Alman smandan
geri dndrldke birbirlerini bulup yeniden gruplaan ok sayda
Rumen aylardr buradayd, Romanyaya ya da eski Yugoslavyaya
dnmek iin de hi aceleleri yoktu.
Tren merakls deilimdir. stasyonlara gitmemin nedeni yeni arka
dalar bulmakt. Daha doudan gelmi mlteci adaylar, sziimona Batya gtrlmek zere, bu ii Varova*dan yneten profesyoneller ta
rafndan konvoylar halinde toplanyordu (bu ii ynettikleri yer, tam
olarak sylemek gerekirse, istasyon tuvaletleriydi; tuvaletler kendi
amalar dnda her ey iin kullanlyordu). Almanlar, Lehler,
Rumenler, Trkler ve biraz da ingenelerden oluan bu insan tacirleri,
Bkre ya da Varova'dan snra kadar mltecilere elik ediyor, onlara
en gvenli gei yerini gsteriyor ya da gsterir gibi yaparak ortadan
svyorlard. Alman grevliler, bin yz kilometrelik dou snrlan
boyunca yasad snr geilerindeki patlama nedeniyle bu insanlan
suluyorlar ve bu yol gstericilere Schleppers diyorlard; bu ad Yahudileri Almanya dna karan ve kahramanlara yarar bir ad olan
Fluchhelfer yani firar yardmcsyla tam br kartlk oluturuyordu.
Bu ii yapan insanlan aalamak ne yeni bir eydi, ne de yalnzca Al
nanlara zgyd. Sekizinci Henrynin 1530da kard bir yasaya
gre ingenelere yardm edenler krk pound cezaya arpurlyordu (bir
yerden baka bir yere gtrlm olan ingeneler de aslyorlard). Fa
kat bugnk Alman hkmeti, Schlepper patlamasnn nedenlerini Ro
manyada aramay dnmyordu. Hkmet son zamanlarda gelen
gmenleri lkelerini terk ettiklerine vurgu yapmamak iin mlteci
olarak adlandrmyor; snr kaplanna gelilerini vurgulayacak bir e
kilde onlar snmac olarak adlandryordu. Rumen ingenelerin o
u deil ama bazlan oturduklan yerlere yaplan hkmet destekli saldnlardan kayorlard. Hepsi de kendi lkelerinde dmanlk gryor

lard. Yine de basn onlarn toplu halde lkeye gelilerinin seyahat


acentelerinin abalaryla gerekletiini sylyordu.
Snr nbetilerine baklrsa, Schlepper *lar zaman iinde snrdan
insan da sokmaya balam kaaklard. (Bunu kimse onlardan iyi bi
lemezdi: Nbetiler de ayn ince izginin zerinde yayor, daha do
rusu hayatlarn d izgiden kazanyorlard. Onlar snr ve snrn ze
rindeki atlaklar gzetliyordu, kaaklar ise snrn iki tarafndaki g
venli ak alanlar.) Serbest ticaret bir zamanlar ok krl olan neredey
se her maldaki karaborsann tasfiye olmasna neden olmu, Schlep p e r 'larn kaaklk faaliyeti de snrdan ingeneleri geirmeye indir
genmiti. Ancak bu sekin kaak grubu, gerekten yksek cretler
deyebilecek durumdaki az sayda gezgine hizmet veriyordu. Bir LehRumen ekibi, nc sevkyat srasnda yakalanmadan nce yirmi
drt PakistanlIy bir Ukrayna ordu helikopteriyle Almanyaya tama
y baarmt.
Alman kamuoyu ve basn ise bu ii rgtleyen kiilerden ok onla
rn lkelerine soktuu ingeneler ile ilgileniyordu. ingene szc,
herkesin baka anlama ektii moda bir terim olmutu. Saclar iin do
udan gelip haklarna tecavz eden yoksul, zararl pisliklerdi. Liberal
ler iin ise Sinti ve Roman, kurban ya da mlteci ile eanlaml
kullanlr olmutu (Sinti diye adlandrlan Alman ingeneleri sz konu
su olduunda bu durum ok komikti, nk bu ingeneler yzyllardr
burada yayorlard ve artk Alman halkyla kaynamlard).
Be gn boyunca istasyonlarda ve istasyon evresinde dolamama
ramen snrn gemek iin hazrlanan tek bir aileye bile rastlamadm.
Herhangi bir hareket varsa o da douya doruydu. Alman yetkililerin
geri evirdii insanlar birer birer geri dnyordu. Scklepper *lar da so
kak kelerinde kartvizitlerini datmyordu zaten.
Tren yolundaki barakalar aslnda grndklerinden daha uzun s
reli bir kullanm iin yaplmlard. ingeneler iin herhangi bir i bu
labildikleri her yer evleriydi. u an iin hibir yere gitmiyorlard. Yine
de hl buradan ayrlma umudu tayorlard; belki de tuvaletler ve tra
fik kadar bu umut da gemi ve gelecekteki gezgin ingeneleri tm
Dou Avrupadaki istasyonlara ekiyordu. Wschodnia, aslnda bir kal
k noktas deil barnakt. Artk buradan trenler kalkmyordu (buras
otobs deposu ve mezarl olarak kullanlyordu).
Rus askerler, Lehler ve ingeneler burada en ok aalanm hal
leriyle barnyorlard. Onlar, srasyla, nefret edilen dlanmlar, olma

yan bir i iin utan verici kostmler giymi kiiler; Leh erkekleri ara
sndaki intihar oranlarnda yzde 30 art olduunu iddia eden yllk is
tatistikleri dorulayan zavall sarholar ve aptallar; akn yabanclar,
sakat braklm ya da bir ekilde insanlktan karlm, alayp dile
nen ya da yalnzca hayatta kalmaya bakan kiilerdi. Belki de bir Polon
ya stasyonundaki bir Yahudi olmamdan dolay bu insanlar, zerinden
tren gemeyen raylar, insan dks, amur, souk, ge kalmlk duy
gusu ve burasnn duyumsatt kader kavram bana birdenbire Polon
yadaki bir baka son dura, Auschwitzi anmsatt. Burada bulundu
um be gn boyunca bu dou istasyonu, bir zamanlar gezgin bir halk
olan ingenelerin tutsak edilmi zlemlerinin bir sembol gibi geldi
bana.
Bylesine ezici grntler bile Varova'nn bu kesimlerinin de bir
gn yeniden ina edileceine ve eski grntnn tarihe karacana
inanmaktan alkoyamyordu insan. rnein, belki milliyeti ama bil
gili bir tur rehberi okul andaki bir otobs dolusu can skntsndan
patlam Leh ocuu yeniden ina edilmi gecekondular arasnda, ye
nilenmi raylar boyunca ve rutubetli istasyon koridorlarnda gezdire
cek, bu arada camdan bir muhafaza iindeki kflenmeye yz tutmu
ocuk giysileri arasnda beyaz bir kayak apkas greceklerdir. Eski
kafeteryann yerinde bir yenisi olacaktr.
Ama elbette bir yerlerde insanlar snr geiyordu; belki de operas
yonlar snra biraz daha yaklamt.
#*
Polonya dmdz, hibir zellii olmayan bir araziydi; artk iyice sey
relmi her daim kahverengi grnen am aac kmeleri de manzara
y iyiletirmeye yetmiyordu. Moskova-Berlin treninden danya bakl
dnda karnza kan grnt buydu. Yer yer inesiz kknarlann
(aatan ok kazklara benziyorlard) oluturduu soluk renkli korula
rn grnd belli belirsiz bir tundra, bostan korkuluklar ve birka
tane atsz iftlik evi. Pencereden darya baktnzda Polonyann
komular tarafndan neden bu kadar ok istila edildiini anlamak hi
de zor deildi. Ne insanlar durduracak bir ey ne de saklanacak bir yer
vard.
nsan, kitabnn arkasna bile saklanamyordu. Martin Gilbertin
Holocaust'unu okuyordum. Sanrm bu yzden soluk yzl, pembe

dudakl bir Leh genci bana doru yanat: Siz Yahudisiniz, deil
mi? Kryzstof Suchocki hi gerek bir Yahudiyle karlamamt
daha nce. Bunu bir srrn aklarm ve zr dilermi gibi sylemi
ti, sanki ayp bir ey yapmt. Aynca artk kendi inancndan da emin
olamadn aklamt. Katolik olmak nceleri burada komnist ol
mamakla eanlaml kullanlyordu; ama artk bir tur inanszlk gibiy
di. Krysztof, Romadan buraya postalanm krtaj tartmalarna atfta
bulunuyordu. Ona gre her eyin deeri aynyd, Kuzeydouca Litvanya snr yaknlarnda annesi, babas, bykannesi, bykbabas,
kars ve kk oluyla birlikte yaad ve bir sonraki gn geri dne
cei memleketi Suwalkiden uzakta, lkesini boydan boya katederken
her ey zgrln tehdit eden bir arlk gibi zerine kmt. Her
naslsa buna, hepsinin de artk Polonya dnda bir yerlerde harika bir
hayat sren baarl iadamlar olduunu dnd Yahudiler de da
hildi. yle ya da byle belli bir bilin dzeyine ermi her PolonyalI gi
bi o da milyon kadar Leh Yahudisinin ve oraya ldrlmek zere
getirilmi dierlerinin hayaletleri arasnda rahatsz yayordu.
Ben Yakudileri severim diye bard, oturduu yerde dikeldi ve
yeniden neelendi; antasnda blgesinin bir rn olan zel ev yap
m koyu sar votkasn ararken konumaya devam etti. Hoa kal. Gi
den gitmitir, biz yaamaya ve yaatmaya bakalm. Kibar davranma
ya alyordu ama bu ileri daha da ktletiriyordu.
Alsana! dedi zubrwkaiy uzatarak. Damdaki K em anc'yi gr
mtm!
Bylesi* karlamalarn da olaan olmasna ramen, Lehlerin Ya
hudi aleyhtar olduu sylenirdi; bilmediiniz ve ne olduunu da anla
yamadnz bir eyin nasl aleyhtar! olunursa artk. Bu u anlama
geliyordu; rnein 1995 ylnda Lehlerin yalnzca yzde 8i (Auschvvitzin kurtuluunun ellinci yldnmnde birka bin Leh arasnda ya
plan bir ankete gre) kurbanlarn ounun Yahudi olduunun farkn
dayd. Elbette, Soykrm n savata kendi ektiklerini glgelemesi
Lehleri zyordu. Ama burada paranoya sanki nostaljiyle sarmalan
mt. Bir yzyldan az bir sre nce Avrupal Yahudilerin yzde 75i
Polonya topraklarnda yayordu. Buralarda bir eyin eksik olduunu
grmek iin gerek bir Yahudi ile karlamanz gerekmiyordu. Ama
Kryzstofa ingeneler hakknda ne dndn sormak iin de hi
bir neden yoktu.
Tersine, her yerde grebileceiniz ingeneler, ok daha gl bir

nefretin odaydlar; Dou Blokunda yeni yeni filizlenen demokrasiy


le birlikte bu nefret daha da belirginlemiti. Amerikadaki anlamyla
gln bir tezat oluturacak biimde, burada demokrasi, hl hibir za
man zr dilemek zorunda kalmamak anlamna geliyordu. Dou ve
Orta Avrupadaki duvarlar ingenelere lm sloganlaryla boyan
mt, bu da kk bir grubun ii ve dncesi olamazd. Ama Polon
yada ingeneleri aalamak yerel bir meruiyet kazanmt, nk
buradaki yabanclar gerekten de buraya ait deildi, onlar mlteciydi.
inde Leh ingeneleri de olan yaklak yarm milyon ingenenin
kinci Dnya Savaanda yok olduu gereine ramen, Karmen im
gesi Lehler iin hibir ey ifade etmiyordu.
Bir daha hi konumadk, yalnzca benden nceki durakta ineken
bayla beni selamlad. Benim ve Kryzstofun geici evimiz olan bu
tren vagonundaki amatal yolculuumuz, sanki ksa bir sreye skt
rlp abucak yaanm ve kt sonla bitmi bir ak hikyesine benzi
yordu. afakta, clz vagon klarnn yaratt samimiyet, dolgun du
daklarn ve gzel bir tenin fark edilii (benim deil, onun), utanga bir
giri, merak, ikram edilen yiyecekler, akalar, ikiler, itiraflar, ciddiyet,
kardakinin teki olarak alglan, aalama ve son olarak da ilgisiz
lik.

Almanyaya yaklatka raylar boyunca daha fazla gzetleme kulesi


grmeye balyordunuz; hepsi de drt ayak zerine oturtulmu minya
tr tahta kulbelerdi; Leh snr muhafzlar buradan drbnleri, fener
leri ve silahlaryla mltecileri gzlyorlard. Ama o gn gr as
pek iyi deildi. Yedi saat sonra gn belli belirsiz domu, leden son
ra saat ikide hava yeniden kararmaya balamt. Polonyadaki son du
raa, uzun sren bir pasaport kontrolnn yapld Rzepine girdii
mizde grebildiim tek ey, bir lambann koni biiminde aydnlatt
verandada, raylara kar bir bankn zerine oturmu iki ingene adam
d. Yemek yiyorlard, bu ii o kadar hzl ve o kadar profesyonelce ya
pyorlard ki ne birbirleriyle konuuyor ne de salamlarn ekmein ara
sna sktrma zahmetine giriyorlard; azlarna itahla bir salam bir
ekmek, bir salam ardndan yine bir ekmek atyorlard.
M e mangav te ja v ando granitza tumensa. Artk bombo kalm
vagonda, kaln ve sert Hint nszlerini vurgulamaya dikkat ederek ve
ingenelerin beni nasl karlayacan merak ederek kendi kendime

bu sz tekrarladm: Sizinle snra gelmek istiyorum. isi ma xarica


love; so hramosorav andi gazeta; a-ko isi pomoinav turnen yani Bi
raz param var, gazeteciyim; belki de size yardm edebilirim.
Yardm? Birinci Dnyal sululuum yznden kendimi endieli
hissettim. Eski Dou Blokunda Amerikal olmak harika bir eydi.
Ulusumun cmertlii, ya da yalnzca insanlarn kafasnda oluturduu
bolluk imgesi bana kiisel olarak her yerde geri deniyordu. Burada,
insanlarn yerinde olmak istedii kiiydiniz (sahip olduklarnz ve ol
madklarnzla birlikte). ingeneler arasnda USA dvmeleri olduk
a yaygnd. lk bata beni buraya getiren hem yce gnll merakla
rm hem de kaba denebilecek meraklanmd; imdiyse her yerde in
genelere tarih boyunca belki de mesnetsizce yaktrlan eyin bir pa
rodisi gibi hissediyordum kendimi: Umarsamaz ve sorumsuz. Rica m
ediyordum, yoksa seiyor muydum? Kim kime yardm ediyordu?
Leh kontrolr dorulmu, pul koleksiyonu zerine eilmi bir o
cuk gibi benim fazla nitelikli lacivert pasaportumu dikkatle incelemi
ti. Diliyle slatt parman Malezyann koyu mor damgasnn, Tan
zanyann fazla byk davetiyesinin ve Meksikaya yaplm bir gezi
den artakalan silik iaretlerin zerinde gezdiriyordu; sanki bu lkelerin
ulusal cevherinden bir eyler parmana bulaacakm gibi. (Pek ilgi
sini ekmeyen tek ey Arnavutlukun yani E Republikes Popullore
Socialisle te Shquiperisein damgasyd; Popullare ve Socialiste
yazlarnn st dokunakl bir ekilde elle izilmiti.) nsanlar inge
nelerin tehlikeli olduuna inanyor, nk onlarn kaybedecek bir ey
leri olmadn dnyorlard. Ben de burada oturmu, sabrsz ve f
keli bir ekilde soluk yzl muhafzn ellerini pasaportumun zerinde
gezdirmesini seyrediyordum. Eklenmi sayfalarla imi, akordeon bi
imini alm, zerinde uzak lkelerin damgalar olan bu defter kaybe
decek bir eyi olmayan tek kiinin ben olduumu kantlyordu. Her an
buray terk edebilirdim.
Dier tarafa doru - buradaki ingenelerin inancna gre caddele
ri Alman markyla kapl, yabanclara yaplan saldrlarnsa kt bir
sylenti olduu Almanyaya - geerken kendi kendime tekerleme sy
lyormu gibi yineliyordum: A-ko isi pom o$im v turnen*9 yani Belld
de size yardm edebilirim Rzepin stasyonunda bu ans elde edebi
lirdim. Tpk bir ingenenin yapaca gibi bir hikye anlatacak, kar
lnda baka bir hikye alacaktm.
Kafamda yaz tura atarak, bir sre, lekeli tren camnn nnde du

rup spot kla aydnlanm, salam yiyen adamlara baktm. lerinden


biri kararszlm fark etmi olacak ki kafasn kaldrp bana bakt.
Dosta omuz silkti ve ellerini aarak zulalarn gsterdi, kararm a
buklatracak bir davetti bu. Belgelerimden dolay snr grevlisinin
yznde beliren hayranlk dolu ifade bu kez bir aalamaya dnm
t; srt antam bamn zerindeki raftan indirip irenden aaya atla
dm.
Mihai ve Ion Bardu kardeti- Esmer, ufak tefek ve ince yaplyd
lar. kisi de birbirine benzeyen byklarn svazladlar; ikisinin de sa
ellerinin kiik parmaklarndaki trnaklar uzun ve sivri uluydu. Za
yflklarn gizlemeye yetmeyen bir sr giysinin zerine bir de ucuz
lakm elbiseler giymilerdi; birininki kahverengi dierininki griydi,
geni paal pantolonlarnn paalar ypranm, yerde srnmekten amurlanmt. Bardu kardeler, Romanyada eski bir Alman kasabas
olan Braovdan geliyordu (eski adyla Kronstadt). anslydm. Bu ye
ri iyi bildiimi syleyebilmitim, nceden altm ve sylediim
teki eylerle birlikte bu da aknlktan kaynaklanan kahkahalara ne
den olmu; glerken ingenelerin altn dileri grnmt. Beni grup
larnn br yeleriyle tanmaya davet ettiler. Bu iki adam erzak al
mak iin kasabaya gitmilerdi; aldklarnn ukar yani iyi olup olmad
n kontrol etmek iin istasyon platformu zerinde oturup onlar de
nemiler, imdi de bu erzakla ailelerinin yanna dnyorlard.
Bu iki erkek kardein eleri de kardeti; ocuklar, kendilerinden
daha gen birka kardeleri ve iki bebekle birlikte, kat kat etekleri ve
eskimi terlikleriyle oturmular, bir park yerinin arkasndaki kfl ray
lar ve hurda metal ynnn ardnda beklemekten yorgun dmlerdi.
Neredeyse yerlemilerdi. Eski bir atein kllerini birka kk alev
aydnlatyordu. Daha byk bir kzm dizlerinde unutulmu, be yala
rnda bezler iindeki bir bebek alyordu, avutulacak gibi de grnm
yordu. Grubun geriye kalanysa benim geliimle ya da belki de yalnz
ca aksanmdan dolay neelenmiti; benim kajt so, kana, kon, soske
-nerede, ne, ne zaman, kim, neden- gibi sorularma nee iinde umur
samaz yantlar veriyorlar, bu yantlarla birlikte ortam gittike samimi
bir havaya brnyordu. Kadnlar en ok glenlerdi ve ben en ok on
larn onay ile ilgileniyordum; benimle dorudan konumuyor, her za^
man erkeklerin araclndan yararlanyorlard. Bardular, hurda y
nnn arkasnda bir haftadan fazla bir sredir konaklyorlard. ki be
bekleriyle birlikte snrdan gemiler, Braovdan Rzepine kadar

bin be yz kilometreden fazla bir yolu terlikleriyle kat etmilerdi.


imdi de Veten bir iaret bekliyorlard.
Ve nc kardeleriydi. Hafta banda ailesini ve Ionun oulla
rndan birini alarak Almanya snrn gemiti. Bin yz kilometrelik
snr boyunun bu noktasnda sular biraz daha yksek olsa da (Oderle
Nis burada birlemiyordu), Oderin gmi sularn amak zor bir i de
ildi. Her yerde alak projektrler vard, her yz kilometreye den
snr muhafz says yzden azd. Ama nehrin baz yerleri derinleiyor,
baz yerlerde de akntlar grlyordu; iyi yzc olmayan mlteciler,
hele de ocuklu olanlar korkuyordu. Polonya snr karakolunun komu
tan olan Albay Adamczyk Wieslaw bana iki ocuuyla birlikte Ro
manyadan snr gemeye alan gen bir ingene kadnndan sz et
miti; albay dirseklerini omuzlarnn ykseldiine kadar kaldrp kad
nn ocuklarn kollarnda nasl tadn gstermiti. rendiime
gre ingene kadn ocuklanmn ikisini de kaybetmi. Resmi rakamla
ra gre snr geerken nehirde on drt kii boulmu; ama sylentile
re gre bu rakam 140 ya da 1400 civarndaym. nsan bedenlerinin
byk dizel trollerle srklenip paralanarak nehirden karldna
dair hikyeler anlatlmaktayd.
Bardular buraya kadar kendi balarna gelmilerdi; bu yolculuk
iin Schlepper'lem aile bana be yz Alman mark deyen korkak
ingeneleri de kmsyorlard. Bardular, bir ingeneye nasl hare
ket edeceini ve yolculuk yapacan syleyen profesyonel insan o
banndaki ironiyi fark etmilerdi; ama bunu komik bulmuyorlard. Pek
ok aile gibi bu ingene ailesi iin de teki taraf, yani Baty d
nrken, yolculuk konusundaki ustalklarnn verdii gururun yerini s
nr d edilme ya da hapis -belki bu onlar iin daha tercih edilebilir bir
eydi- korkusu alyordu. imdi Bardular kendilerini yolculuklarnn
ikinci aamasna, daha lks bir kaa hazrlyorlard; bu kata onla
ra elik edecek biri vard. Nehrin bat yakasnda Schlepper ile bulua
cak, hangi yollarn, yerleim yerlerinin ve kasabalarn tehlikeli olduu
nu, hangi hizmetlerden nasl yararlanabileceklerini reneceklerdi.
Ve kardelerine, Rzepin stasyonuna telefon edecek, para verdik
leri bir istasyon grevlisi de bu telefona bakacakt. Be gn gemiti,
ama ses seda yoktu. Mihai ve Ion istasyon amirinin paray alp telefon
grmesini boladna inandrmlard kendilerini. Bu yzden telefo
nun yanma oturmular -gizlenmiler demek daha doru olur- parmak
lkl bilet giesi kapanana kadar nbetlee bekliyor ve ierideki memu

ra tehditkr baklar savuruyorlard.


Olabilecek en kt eyden de korkmaya balamlard. Acaba Ve
yakalanm myd? Buluacaklar Schlepper hakknda pek fazla bir ey
bilmiyorlard, belki de bu ie kalktklar iin mahcup ve kzgndlar;
ne tr dzenlemeler yapldndan, nasl szler verildiinden emin de
illerdi. Mihai ve Ion, yksek sesle ve kzgn bir ekilde Vei takip et
mek, burada beklemek ya da geri dnmek (kadnlarn nnde bunu
sylemekten holanmyorlard) arasnda bir seim yapmak iin tart
yorlard. Benim oraya gelmemden bir gn nce ilk kar topraa d
mt. Artk bir karar vermeleri gerekiyordu.
Bardu kardeler phe iindeydiler, ama pek fazla seenekleri ol
mad ortadayd. Ben gidip Vee ne olduunu renmeye alacak
tm. Grev duygusuyla yzm kzararak, beni belli bir noktaya kadar
gtrmesi iin arabas olan bir adama epey ykl bir para demitim;
adamn beni brakt yerden geri dnmesi gerekiyordu, bense oradan
sonra yryecektim.
Oder in stndeki kpr karanlkt; tek k, kpr boyunca park
etmi kamyonlarn farlaryd. KamyonJann Leh ve Rus ofrleri, ba
tdan getirdikleri mallan douya tayabilmek iin Alman grevliler
den izin almak zere gnlerdir bekliyorlard; iki byk krom parmak
lk arasnda kendi kamplarn kurmulard. Almanyaya getikten he
men sonra bir Burger King vard; hemen nnde bir Whopper enli
i afii artk Batda olduumuzu mjdeliyordu. Rus askerler, mflonlu kabanlarna sarnm yksek tezghlara yaslanarak Alman biras
iiyorlard; oraya buraya salm sosis paracklar ve kt tabaklarn
kenarlarndan akan hardallann oluturduu kk glckler onlar hi
ilgilendirmiyordu.
Parlak kumatan bir takm elbise giymi, esmer, bykl ve ince ya
pl bir adam yoktu ortalklarda. Buradan bir st treniyle, Almanyann
en byk mlteci kamplanndan birine, mltecilerin smflandnld
Eisenhttenstadta gittim.Ve ve ailesi eer anayurtlanna dnmemi
lerse, brokrasi ne olacaklarna karar verene dek bu kampta alkonmu
olabilirlerdi.
Kamp bulmak hi zor deildi. Mltecileri takip etmeniz yeterliydi. Afrikallar, VietnamlIlar, bir de kt giyimli kk bir grup beyaz,
yani Dou Avrupallar (sekiz yzden fazla nfusu olan kampta kalanlann te birinden fazlasnn ingene olmasna ramen ingeneler
pek ortaya kmyorlard, onlan trenlerde ya da otobslerde grmek

mmkn olmuyordu). Eisenhttenstadtdaki kamp ok bykt. ev


rede dikenli teller vard (kamp sakinlerini ieride tutmaktan ok idde
ti darda tutmaya yaryorlard); ksa bir sre nce, akn akn gelmek
te olan mltecilerin kalmas iin arabuk yaplan katl barakalar
birbirlerinden prefabrik alminyum depolarla ayrlyordu.
Kamp ofisinin hemen dnda, anlamadklar bir dille yazlm k
tlar kapmaya alan mltecilere bakmak, bavur sahiplerinin neler
ektii hakknda insana bir fikir vermeye yetiyordu. En nde tek aya
n ofisin iine atm Ganal Kofi duruyordu^ sinirli bir kamp grev
lisiyle kran krana tartyor, bavurusuna zmbalanan fotorafn ba
ka bir Afrikalya ait olduunu sylyordu srarla. Kamp grevlisiyse
fotorafn Kofinin fotoraf olduu konusunda srarlyd. Kofi karar
lyd. Bu tartma on dakika kadar srd; sonunda Kofinin, kendini ta
nyamad iin, ayn ktlar ve ayn fotorafla yeniden bavuruda
bulunmak zorunda olduuna karar verildi. Bu, Kofinin Almanyada
ok sayda bulunan mlteci kamplarnda ve ucuz otellerde kt koul
larda barnarak yeniden ayn ilemlerden gemesi anlamna geliyordu.
Drt ya da alt haftalk bir zaman daha gerekiyordu. Sradaki!
eride yanma bir rehber verilmiti. Rehberim Olaf, burada yaa
yanlarla konumamam gerektiini mrldanp duruyordu. Bunu syle
mek zorunda olmasndan dolay mahcup grnyordu. ntifada grn
tsnn yan sra -pamuklu bir kumatan siyah-beyaz ekoseli saakl
bir earp, asker kyafetleri ve srtnn ortasna kadar uzam at kuyru
u- rehberimin bu hali de beni umutlandrmt. Ksa bir sre sonra
Romanyadan gelen bir Roman aileyle konuuyordum. Veengo Barduyu tanyor musunuz? diye sordum adama ve etrafta dolap duran
ailesine. Adam bir an irkildi, irkildiinden emindim ama bana cevap
vermedi. Ne kadar da Bardulara benziyor diye dndm; Kofi ve Af
rikal kardelerini anmsaynca bu dncemden utandm. Etrafta do
lanp duran ve kampta geici olarak bulunan yaklak yz ingene
gz nne alndnda bu benzetme pek de anlaml grnmyordu.
Olaf ayakkabsnn burnuyla topra eelemeye balayana kadar bara
kadaki br adamlarla konumaya devam ettim; ansm fazla zorlad
m sylemeye alyor olmalyd.
Kamp grevlilerinin odasnda bana burada ilerin nasl yrd
n, Alman ve Rumen hkmetleri arasnda yaplan ve ingenelerin snrd edilmelerini kolaylatran yeni anlamann olas etkilerini anlat
maktan mutluydu.

Geen yaza [1992] kadar snrda yakalanan ya da ounlukla s


nma isteyen biri buraya getirilir, bu kiiye yatak ve yemek verilirdi.
Statleriyle ilgili bir kt doldururlar, bir kimlik kart alrlard. Bana
san bir kart gstermiti rnek olsun diye. Sonuta, durumlar Nrnbergdeki Bundesamfiz. grlene kadar baka bir kampa gnderili
yorlard - bazen bir yldan fazla bir sre orada kalabiliyorlard.
Nrnberg? nsanlarn kaderlerinin belirlendii bu kent, yalnzca
Nazi sava-sular mahkemelerinin yapld yer deil, ayn zamanda
1935te rk yasalarnn-bu yasalar kimin Yahudi kimin ingene oldu
unu belirliyordu- karld yerdi. Yllar sonra Nrnberg yeniden in
sanlarn kaderlerinin belirlendii yer olmutu.
Yalnzca geen yl, liberal snma yasalar ve corafi konumu do
laysyla be yz bin kii Almanyadan snna hakk istemeyi tercih
etmiti.
Sonunda, bunlarn yalnzca yzde 4 kabul edildi, dedi Olaf.
Snma isteyen ingenelerinse yalnzca binde 2 si kabul edildi.
Kalanlara ne oldu?
Snr d edildiler. Gemiteki sorun onlar gnderecek bir yerin
olmamasyd. ingeneler ounlukla kendi lkelerine bile -zellikle
Romanya ingeneleri istemiyordu- kabul edilmiyorlard. Artk hk
metleri onlar kabul etmek zorunda.
1 Kasm 1992den itibaren kendi yurttalann geri almas iin Ro
manyaya otuz milyon Alman mark dendi. Alman hkmeti, benzer
anlamalar Bulgaristan ve Polonya ile de yapmaya alyor. Bu al
malarn hepsi de ingene Sorununu halletmeye ynelik.
Peki ama Ve neredeydi?

Alt ay sonra, yaplan bu anlamalarn lkede ne gibi sorunlar zd


n grmek zere Bkre'e gittim. Snr d edilenlerin, sz edilen
efsanevi otuz milyon Alman markndan bir fenik bile almadklar orta
dayd. Oysa bu parann lkelerine dnecek insanlar iin kullanlmas,
o zamann ileri Bakan ve anlamann mimar olan Rudolf Selters
tarafndan aka art koulmutu. Aslnda bu dpedz aalk bir an
lamayd; alman para, Arat, Sibiu ve Temesvarda bulunan meslek
edindirme merkezi iin, zellikle de isiz etnik Almanlarn yararna
kullanlmt.
Anlama, anayurda dn iin gerekli yol parasnn Alman hk

meti tarafndan denmesini ngryordu. Ama daha geri dnler ba


lamadan Lufthansa bir bildiri yaymlam, elleri kelepeli yolcular ta
mayacaklarn beyan etmiti. Bu sorun bir tama sorunu deildi (r
nein Rumen havayolu irketi Tarom da kullanlabilirdi; ben bu havayoluyla ilk utuymda uakta snrl sayda emniyet kemeri vard), bu
bir gvenilirlik sorunuydu. Lufthansann tam da bu noktada uygula
maya karar verdii bu hassas gvenlik nlemi, snma talep eden Ro
manya yurttalarnn sulu olduuna dair yaygm kany aa karyordunsanlar yurtlarna yine de kelepeli dndler. (lerinden bazlar,
uutan nce geceler boyunca radyatrlere kelepelendiklerini ileri
srmektedir.) lk alt ay iinde anlama uyarnca on iki bin kii snr d
edildi. ou, kendilerine ait olduunu sandklan paralarla, yaptkla
r yolculuk iin kendi lkelerinin havayoluna para dediler. Geriye ka
lan paraya ise haciz konuluyordu - bazen yaklak iki bin Alman mar
k (bin iki yz dolar). Btn param aldlar, sonra da bu parann yar
dm demeklerine verileceini sylediler, demiti Bkre Otopeni Havaalanndaki yal bir Roman, hl aknlk iinde.
lkelerine gnderilenlerle ilgilenen Alman grevlilere gre, in
genelerin ceplerindeki para, ya Alman sosyal hizmetlilerin srtndan
edinilmi ya da yasad alarak kazanlm parayd. RomanyalI in
geneler Almanyaya yapacaklar yolculuk iin her eylerini satm ya
da yeni bir hayata balamay umut eden herkes gibi biriktirdii tm pa
ray yanlarnda getirmi kimselerdi. Bu nedenle, lkelerini terk ettikle
rinden daha yoksul bir halde geriye dnyorlard; bazlarnn arlk bir
evi bile yoktu. Otopenide, gece yolculuu yapp lkelerine dnm
akn insanlar, zellikle de ingeneler grmek alldk bir manzaray
d, bu insanlarn evlerine dnmek iin otobse binecek paralar bile
yoktu.
Havaaianmdaki gmen brosu grevlisine, geri gnderilen insan
lara yeniden bir ikametgh salamaya ynelik bir program olup olma
dn sordum. Etrafa dalm uyuyan insanlarla, ksa bir sre nce
yenilenmi bu yer de, az da olsa bir mlteci kampna benziyordu.
Eer Almanyaya kadar gidebiliyorlarsa, evlerinin yollarn da bula
caklardr, diye yantlanmt sorum. Geriye dnenlerle ilgili yaplan
tanmalarda her zaman yaand gibi, sinirden burun delikleri geni
leyen grevlinin sesinde yine bir aalama vard.
Geriye dnen insanlar yeniden yerletirme sorununa baka bir ger

ek daha elik ediyordu; Almanya tarafndan kabul edilmeyip gnde


rilen bu insanlar giderken kyde braktklar Rumenler tarafndan aa
lanyorlard. Almanyaya yaptklar yolculukta belli bir baar elde
etmi olanlarsa (yakalanp snr d edilmeden lkeyi terk ederseniz
hem para kazanyor hem de kazandnz paray kurtarabiliyordunuz;
Almanyaya iki kez gidip geri dnenler vard) kuvvetli bir kskan
lkla karlanyorlard. Bu gerginlik sinsice yaratlmt. Romanya tara
fnn ingene Protokol diye adlandrd Bon-Bkre antlamas
nn ortaya kard en nemli sorundu tm bu yaananlar. ki tarafn
ortak gelitirdii bir politikayla, Rumen ingeneler, ekonomik mlte
ciler deil politik mlteciler sayldlar. Bardularn yolculuk planlarn
da istee bal hibir ey olmadn anlayabilmek iin uluslararas
anlamalara bakmak gerekmiyordu oysa. Terliklerine baksanz bunun
bir zorunluluk olduu anlalrd. Ve de gzlerine. Kampta, ilk konu
tuum ve Vee benzettiim Roman suskunlua iten eyin korku ol
duu aka belli oluyordu.
ingenelerin sonunda ortada kalmalarnn nedenlerinden biri de
hkmetlerin, yurttalklarn kantlayamamalar iin ingenelerin pa
saport ve kimlik kartlarn yok etmesiydi. Kimliklerinin (kendilerine
ait ya da bakalarnca verilmi) o kartlar zerinde yazmadm biliyor
lard. Bu durumda hakl saylabilecek gerekelerle, kendilerini evsiz
ilan ediyor, Alman otoritelerin (nk karar alclar genellikle onlard)
kendilerini var olmayan bir yere gnderemeyeceklerini umuyorlard.
Ya da en azndan bir kenara ayrlp douya giden otobse bindirilme
den nce birka ay Battda yaamay umuyorlard (sigara ve kot pan
tolonlarn markas olan, souk savatan sonra nem kazanm bu sz
ck, ayn zamanda stat, para, zgrlk gibi kavramlar da iinde ba
rndryordu).
1989dan nce, Dou Blokuna ait kimlik belgeleri, snma hakk
isteyen herkese bu hakkn verilmesini salyordu. Bu yeni anlama ise
kimlii belirlenememi olanlarn bile apar topar snr d edilmesi an-,
lamna geliyordu. Oysa ortada hl bir sorun vard. Bu insanlarn ne
reden geldii nasl belirlenecekti? ileri Bakannn yapt bir basn
aklamas yle bir zm nermekteydi. Bu insanlarn nereden gel
dii; konutuklar dillere, ifadelerine ya da en kts uzmanlarn ve
tanklarn dncelerine dayanarak belirlenecektir. Olafn anlattna
gre, snma isteyen ve sanki azlarn fermuarlam gibi hi konu
mayan insanlar dosdoru Romanyaya gnderilmitir. Gmen brolaF I6 N /B en i A yakta G m n

241

rnn istatistiklerinde etnik kimliklerine gre kaytl olmasalar da, tuhaf


biimde hepsinin evsiz olduklarna karar verilip ayn ilemlere tabi tu
tulmulardr. Onlar ingene'ydi, bu yzden Karadenize gnderilme
liydiler.
Yetkililer her zaman, ingenelerin yerletirilebilecei ok uzak
yerleim alanlarnn hayalini kurmulardr. Bylesi bir yerleim alan
iin Madagaskar, Somali, Guyana, Gney Pasifikte bir ada ve pek
ok yer ciddi olarak yetkililerce nerilmitir. On altnc yzylda, in
geneleri Afrikadaki smrgelerine gnderen ilk lke Portekiz olmu
tur; ingeneler daha sonra da Brezilya ve Hindistana gnderilmitir.
Portekiz kadar sistematik olmasa da, bir yzyl sonra Fransa da inge
neleri Martinique ve Louis iana* ya gndennitir; ngiltere ve skoya
ise ingeneleri Bat Hint Adalarna gndermitir. Tarihi Angus Fra
ser, bu yeni ihra ynteminin kabul edilebilir olduunu, ayn zamanda
kle emei (ingeneler Afrikallardan ok daha nce kle olarak kul
lanlmaya balamtr) salad iin yararl da olduunu belirtmekte
dir; nk ingeneler yalnzca imparatorluk iinde tanyorlar, yani
teknik olarak snr d edilmiyorlard.

Sorun, yaanan zulmn politik bir zulm olmamas, dedi Olaf yava
a.
ek Cumhuriyetinde, Macaristanda ve Polonyada ingenelere
kar ciddi saldrlar dzenlendiinden ve yalnzca Polonya'da byle
bir saldr nedeniyle dava aldndan, bu davann da ksa srede d
tnden sz ettim. Byle saldrlar iin neredeyse hibir yerde dava
almadn, hatta Romanya hkmetinin saldrlara aka gz yum
duunu anlattm.
Gz yummak,dzenlemek, bu ii rgtlemek yada bunun iin pa
ra vermek anlamna gelmez. En azndan bizim anayasamzda. Bu ko
nunun ayrntlarn dnmek zere ksa bir sre sustuk. unu anla
malsn, diye devam etti; konumay, asl sorun olduunu dnd
yere doru ekerek. Komularmzn ou buraya yalnzca sosyal
yardmlardan yararlanmak iin geliyor. Onlara nakit yerine kupon ve
rerek bu gibi ziyaretilerin nn almay umuyoruz.
Baz ingene konuklar gerekten de hkmetlerini taklit ediyorlar
d. nsan haklarndan sz ediyor, bunun iin de kendilerine para den
mesini bekliyorlard. ounlukla deniyordu da. Romanyann, yiye

cek ve giyecekten oluan milyonlarca tonluk insani yardm (gelir gel


mez satlan bu yardmlar asla yoksullara, ingene yerleimlerine ve
yetimlere ulamamtr) almasna ramen, baz giriimci ingeneler
kendi insani paketlerini bizzat teslim almak zere Almanyaya gitmi
lerdi. Olaf'in brosunda otururken, o gnlerde en ok sulanan mlte
cilerin Dou Avrupahlar yani ounlukla ingeneler olduu anlal
yordu. Almanlar onlara Afrikallara olduundan daha ok fke duyuyor olabilirlerdi, nk AvrupalIlar yalnzca yoksul deil ayn zaman
da komuydular; devletlerin nceden kurmu olduu ilikiler ve birlik
telikler yznden bu lkelerin kt durumunda Alman sorumluluu
aranabilirdi.
Almanya birlemeden nce Dounun bir paras olan Eisenhttenstadtta bylesi bir duyarllk had safhadayd. Burada, onlar ve biz,
Bat ve Dou arasndaki izgi her gn biraz daha belirginleiyordu.
Bir istikrar sorunu, dedim, atkuyruunu ekitiren ve ayrntl bir
aklama bekleyen O la f a. ingeneler dengesiz bir unsur oluturu
yorlar, bu yzden de toplum iin bir tehlike olarak alglanyorlar...
Evet/ dedi, onu anlamaya baladm iin rahatlam grnyor
du. Burada zmeye altmz sorun bir istila sorunu.
Evet, bu gerekten de bir istilayd ve OlaPa bir Nazi belgesinden
sz etmek belki hakszlk olurdu. Zaten kendisi de, biraz Filistin geril
lalarn, biraz Amerikan askerlerini, biraz da Londra ya da Berlinden
bir sokak ocuunu andran tuhaf bir klk iindeydi; grnm gibi
grleri de yamal bohaya benziyordu. Asker botlar burada hi ha
val durmuyordu; yalnzca brokrasinin ayak sesiydiler. Belki de bu,
kamp grevlisi olarak almann getirdii mesleki bir zaaft; ama yi
ne de snma isteyen insanlarn onun iin ayr bir anlam yoktu, ken
di sesiyle konutuunda, (unu anlamalsn...) onlarn onurlar krl
m insanlar olmaktan ok kendi balanna onur krc olduklarna inan
d anlalyordu.
Tm bu yaplanlar ie yaryor mu? Ya yabanclara kar dzenle
nen saldrlar, bunlar gmen aknm yavalatyor mu?
Hibir ey aslnda pek bir ie yaramyor. klim dnda hibir ey.
K mevsimi, Almanyann tek dostu.

Aslnda, devleti olmayan ingenelerin dostu da snrlard. Dnyann


bu blgesinde, insanlarn aklna her zaman farkl haritalar gelecektir.

Snr neredeyse hibir zaman tam olarak belirlenememitir (1813 ile


1945 arasnda Polonya haritasnn nasl deitiine bir gz atn) ve iki
taraftaki taral alanlar, yoksunluk ve byk zlemlerden oluan ve da
ima ekime konusu olmu sahipsiz alanlardr. Snrlar, arkasndaki i
menlerin daha yeil grnmeye balad hatlardr ve oraya yaplan
yolculuklar bir zorunluluk olarak dayatlmadka, te taraf her zaman
bir kurtulu olarak grlr. Buras yurt olmayan yerdir, saylma
yan bir blgedir. Macera her zaman olasdr. ingeneler iin snrn
anlam ite bunlardr, ama uzunca bir sredir snrlar artk bir polis, as
ker ve muhafz kordonu anlamna da gelmektedir. Bu kordon bir eit
coronsanitaire (hijyen hatt), ingeneler de uzak durulmas gereken
bulac hastalk tayan bir aznlktr. Yorulmak bilmeden snrlarda
gezen bir halk olan ingenelerin kolektif belleindeki haritalarda s
nrlar yoktur. Ama ingeneler hastalk taycs deildir ve bu snrlar
onlar iin de yeni olanaklar sunacak kan damarlar gibidir.
Her yerde, ingene sorununa getirilen zmler, u ya da bu aa
mada, onlar o blgeden ihra etmeyi ngryordu. Verilen ceza yine
ayn suu douruyordu. Toplumd olduklar iin onlar dar atmak,
ingenelerin yersiz yurtsuz serseriler olduu sulamasn doruluyor
du. Oysa onlar, terk edilmi ve gzden rak ormanlarda, alanlarda, l
ke iinde lke olan yerlerde ve snrlarda yaayarak hayata tutunmaya
alyorlard. Yerel mahkemelerde yaplan hakszlklar ve yerel oto
ritelerin merkezi birimlerden gelen emirlere uyma konusundaki istik
rarszln anlamaya balyorlard. Snr boyunca sek sek oynar gibi
oradan oraya tanyor, kamp yapyorlard. lkelerin snrlarnda her
zaman ingene nfusu youn olmutur; ayn zamanda ulusal snrlar
iinde bir idari blgenin bitip baka bir blgenin balad yerlerde de
youn olarak yaamaktadrlar. Eski kaytlara gre, Alman eyaletleri
arasndaki snrlar boyunca, Fransa ile spanya arasnda, Hollanda
Cumhuriyetinin dou ksmlarnda ve skoya snrlarnda yaam
lardr. Sahibi olmayan ve kime ait olduu tartmal tm topraklar gi
bi, skoya ile ngiltere arasndaki snrda da ingenelerin ve ekyala
rn yaam olduu sylenir. Bu vatansz insanlar iin bu gibi toprak
lar, dnyann haritas izilirken ortaya km kartografik hapishanele
re, duvarlar olmayan hcrelere benzen
Snrda yaayan bir ingene olan Patrick Faa, 1715 ylnda yedi ki
iyle (alts kadn) birlikte pheli bir ekilde kundaklktan tutukla
narak Virginia plantasyonuna gnderilmitir. Arkasnda iki kulan

(bu da cezasnn bir parasyd) ve efsanevi kars Jean Gordon *u b


rakmtr. Walter Scottun Guy M am ering adl eserinde Meg Merrilies olarak lmszleen Gordon da, yal ve hasta olmasna, yalnzca
kocasn deil dokuz olunu (biri ldrlm brleri de aslmtr) da
kaybetmi olmasna ramen bir serseri ve Msrl olduu gerekesiyle
on yedi yl sonra skoyadan atlmtr. Jean Gordon, hayatnn geri
kalan ksmn ngiltere snrlarnda dolaarak geirmi, 1746 ylnda
(Prens Charles yardma ararak) bir kalabalk tarafndan ldrl
mtr.

O lafa teekkr ettim, personel odasnn scaklna geri dnerken om


zumun stnden ona el salladm. kta, barakalarda ziyaret ettiim
bir adamn bana el salladn grdm. Kampta konutuum ilk inge
n ey d i bu. Heyecanlanarak ona doru yrdm. Prefabrik kulbeler
den birinin glgesinde konumaya balad: M e som Bardu - Ben
Barduyum.
Snr d edilmemi olmalan iyi haberdi. Yani henz edilmemi ol
malar. Schlepper'lannm tavsiyesi zerine pasaportlarndan kurtul
mu, daha dorusu ona vermilerdi. imdi (benim de az nce rendi
ime gre) bu belgeler olmakszn, hemen ve geri dnsz olarak s
nma bavurusundan men edileceklerdi. Geri Schiepper , aldklar ilk
sosyal yardmdan belli bir pay vermeleri -yetikinlere verilenden drt
yz Alman mark, ocuklarnkinden yz marktan biraz fazla- kouluy
la pasaportlann geri vermeye sz vermiti. Ama yazk ki Schiepper
kupon kabul etmiyordu.
Ve, ad gibiydi. Hem yabani, hem yumuak grnlyd; siyah
gzleri, knm gzalt torbalannn stnde hzla saa sola hareket
ederken, derin bir uyku zlemiyle iddetli bir fke birbiriyle atyor
du. Yeleinin cebinden drt santim uzunluunda bir kurunkalem
kanp sigara paketinin beyaz tarafna bir not karalad.
Son trene yetiebilmek iin kprye doru kotum, planladmz
gibi Bardulara yetiip onlara haberleri, istasyondan aldm bir uval
Yafa portakaln ve Alman ikolatasn iletmeyi umuyordum. Kpr
nn Almanlara ait olan blmnde iki Sovyet askeri tarafndan durdu
ruldum. Belki de yalnzca ilgilerini ekmitim. Onlarn giydii apka
lardan giyiyordum. Berlin Brandenburg kapsnda turistlerin kafalarna taktklar, kulaklan kapatan, sahte krkten kare bir apkayd (ze

rinde rs ve eki ilemesi yoktu). pheyle ve dikkatle bana baktlar,


onlar iin hem nezaketsiz, hem kadn olan sahte bir Sovyet askerine
benziyordum; korkusuzca onlara baktm, silahlarna ve rozetlerine
(solgun bir rs eki) ramen hibir yetkileri olmadn anlamtm.
Onlar da mlteciydi.
Bu kamplarn ou, Kofi ve Ve gibi hibir ie yaramayan insanlar
yararna buradan tahliye edilmi Rus askerlerin barakalaryd. imdiy
se, hibir lkeyi temsil etmeyen bu askerler geri gnderilmek zere
bekliyorlard; aslnda kimse nereye gnderilmeleri gerektiini de bil
miyordu.
Karanlkta nefes nefese Rzepin stasyonuna vardm. Pasl raylar
trmanp terk edilmi atee baktm, park yerine bir gz atarak yeniden
istasyona kotum. Biraz soluklannca, platformda ileri geri yrmeye
baladm, en sonunda Leh biletiye (komik bir iaret dili kullanarak)
ingeneleri grp grmediini sordum. Adam omuzlarn silkti, ben
zaten gittiklerini oktan anlamtm.
Trenim istasyondan ayrlrken Ion ve Mihai Barduyu ilk grd
m bankn zerinde duran ve trafik iareti gibi parlayan, dizdiim
portakallardan yaptm antmn gzden yitmesini seyrettim. Vein
notunu da antmn altna ilitirmitim.

Zigeuner cipsleri

ou Almanyada bir liman kenti olan Rostockdaki yetkililer,


1992 yaznda snma hakk isteyen iki yz Rumen ingenesine
ev bulma sorunuyla yz yze kalnca Hi bo yerimiz yok, demiler
di. Bylece, sa kanattaki bir siyasi partinin tufan sonras sioganna sa
hip kmlard, Teknede bo yer yok (bu ibareye, Almanyay tem
sil eden, Nuhun Gemisinden mlhem bir tekne resminin yer ald bir
afite, resimalt yazs olarak sk sk rastlanabiliyordu.) Yetkililer, snr
d edilene ya da baka yerlere gnderilene kadar snma isteyenlere
barnak salamak zorundadr; ama Rostock, snmaclar yalnzca
grmezden gelmekteydi. Bu yzden ingeneler hostelin dnda kal
yor, yemek yiyor ve uyuyorlard; ayn zamanda yerel basnn syledi
i gibi Rostockda yaayan insanlar grlmemi iddette bir saldrya

kkrtyorlard. Hostel, 150 dazlak tarafndan bombalandnda, ka


saba halk bayram yapmtr. Bu olaydan hemen sonra mltecilere ka
labilecekleri bir yer bulunmutur.
Almanlarn televizyonlarndan izledikleri ey, bir tepenin stnde
kollarn kavuturmu bir ekilde ev yapm molotof kokteyllerinin ve
talarn atlmasn izleyen bir grup polis olmutur. Bir ay sonra Alman
kent ve kasabalarnda, yabanc dmanlndan kaynaklanan 1163 olay
meydana gelmitir. Blgenin iilerinden sorumlu bakan Lothar Kup
fer, haftalk Die Zeit gazetesine bu olaylarla ilgili bir aklama yapm,
teknedeki insanlardan yana olduunu belli etmitir:
Snma hakk isteyen 200 kii ok dar bir alanda [Almanlarla birlik
te] yaamak zorunda kaldklarnda, bu, Alman komularnn iindeki
iddeti uyandrr. ou, limanda durup giden teknelerin ardndan z
lemle baktklar gnleri unutmulardr. Uzak lkeler, byk okyanus
lar, esmer kadnlar... Ama bir gn gelip de bu esmer insanlar azna ka
dar dolu bir barnan nnde kamp yapmak istediklerinde, allarn
arkasnda insani ihtiyalarn karladklarnda, pislik iindeki oyun
alanna plerini atp sonra da bu p ynnn tepesinde dilenmeye
baladklarnda, artk kimse uzak lkelere zlem duymaz olur.
ou Alman kentindeki yabanc saysnn gzle grlr biimde azal
masna ramen, iddete kar sklkla nerilen zm anayasann 16.
maddesinin sertletirilmesi olmutur. Ad geen madde, savatan son
ra anayasaya eklenen liberal snma maddesidir.
Binlerce yabanc iinin lkeyi terk etmek zere toparland sra
da bile Almanlar, iki Almanyann henz tamamlanmam birlemesiy
le balantl daha yaygn skntdan uzaklamak iin bu konuyu bir fr
sat bilmilerdir. Kasm 1992de D er Spiegel*t yaymlanan ve bin
kiiyi kapsayan bir ankete gre, Almanlarn yzde 96s yabanc so
runumdan dolay rahatszdr ve yabanclara kar alnacak [iddet ier
meyen] nlemleri desteklemektedir...
Bu yabanclar kimlerdi ve insanlar neden bu kadar endielendiri
yorlard? Kesin ayrmlar yapmaya eilimli bir lkede, Auslnder ya da
yabanc teriminin birok yabancy kapsayacak biimde kullanlma
s tuhaft; tantm birok Dou ve Bat Almanya yurtta neden by
le olduunu aklayamyordu, bu da olduka anlalabilir bir durumdu.
Dazlaklar bile uluslararas kardelii (ngiliz bayraklan ve giydikleri

Amerikan ordu giysileriyle) kabul edebilirken, zellikle kendileri de


ksa bir sre ncesine kadar mlteci muamelesi gren Dou Almanlar,
snma hakk isteyen bu yabanclara fke duyuyor, kendilerini tehdit
altnda hissediyorlard. Leipzigde bulunan Genlik Aratrmalar
Merkez Enstitsnn yapt bir aratrmaya gre 1990 yaznda -y a
ni, henz tek bir snmac geici kamplara gnderilmemi ve Dou
Almanya'ya yerletirilmemiken- blgedeki genlerin yzde 40 ya^
banclar rahatsz edici bulduunu belirtmitir. Leipzig Emniyet M
dr Yardmcs daha kesin bir ifadeye bavurmutur:
Baz polislerin-rk olabilecei olasln gzard etmeyeceim. Orta
da snma hakkyla ilgili ateli bir tartma -varken, elbette herkes l
keye giri yapmakta olan yabanclar dnyordu. Onlar hemen geI-
dikleri yere [Dou devletlerine] geri gndermek pek akllca ve makul
bir seim deildi. Polis tm yabanclara kar deildir, yalnzca bazla
rna kardr, Sinti, Roman ve Afrikal olanlar gibi.
Yabanclarn da -n e kadar yabancysa o kadar iyiydi- baz faydalar
vard elbet. Yazar Gnter Grass da, Almanyadaki ok eitli yabanc
nfus arasndan ingeneleri bir kenara ayryordu. 1992 ylnn Kasm
aynda (uzun sredir Mllnde yaayan Trk kadnn yataklarnda
uyurken yaklmasndan be gn sonra) verilen Kayplar adl bir kon
feransta, Gnter Grass yarm milyondan fazla Sinti ve Romann Al
manyaya girmesi gerekini sylemitir: Onlara ihtiyacmz var.
Hem ayaklanma kmasndan korkan yetkililer hem de Gnter Grass
Sinti ve Romanlard bir yabanc simgesi olarak sunuyorlard. ster
dmanca ister insanca olsun, ingene her eyden nce tekinm. ady
d. 1993 baharnda, Alman federal mahkemesi 16. maddeyi deitir
mek iin oylama yapt. Verilmek istenen mesaj akt. Birka gn son
ra Kln yaknlarnda bir kasaba olan Solingende iki Trk kadm ve
Trk kz ldrld.
O hafta Almanyadaydm. Machern stasyonundan atoya kadar
yaplan yryte koruluklarla kapl vadilerden, byleyici, brtlen
allaryla sarmalanm, ancak ocuklarn geebilecei kk kaplan
olan alak kulbelerin yanndan geiyordunuz. Grirnm masallarndan
kma bu kk kyn krk yllk komnizm dnemini uykuda geir
diini tahmin etmek zor deildi. Leipzig yaknlarndaki Machern, iki
Almanyann birlemesinden sonra yaplan ilk dazlak toplantlarna

Avusturya, Obervvart'ta drt Roman, ubat 1995'te bir bombayla ldrlmlerdir. Bu drt
kii, zerinde 'ingeneler Hindistan'a" yazl bir afii yerinden skmeye alrken bomba
patlamtr. Oberwart, ingenelerin yz yldan uzun bir sredir yaad Avusturya
Burgenland'da bulunmaktadr.

sahne olma olasl ok dk bir yerdi. O zamandan bu yana, Machernde yaayan insanlarn ard arkas gelmeyen snmac birlikleri
olarak adlandrdklar gruplar buraya akn etmilerdir. Ancak gelen in
sanlar kasabann dna yerletirilmilerdir. (Hepsi de Roman olan
yz mlteci aday hemen yaknlardaki bir kampta, Sachsende yaa
maktadr.) Machem ayn zamanda, 1993 Hazirannda birka gnl
ne blgedeki Sckloss 'da yani atoda toplanan ve Romanlarn buraya
gnden nasl bir yarar salanabileceini aratran Almanlar ve
Rumen ingenelerden oluan kk bir gruba da ev sahiplii yapm
tr. nk, onlarn lkeye giriini engellemek iin herkesin elbirlii et
mesine ramen, binlerce ingene hl akn akn Almanyaya geliyordu.
Macherne gitmek iin vizeye ihtiyacm yoktu. AT yelerinin bura
ya girip kmas serbestti. Ama davet edilen ingenelerden bazlar
gmen brosundaki grevliler tarafndan alkonulmu; konferansn
bir blmn ya da tamamn karmlard. lerinden biri parlamen
to yesiydi. O bile ieri alnmamken, dierlerinin ne kadar ans ola
bilirdi? Bu insanlar zorla darda tutulabilirlerdi; ama kimse onlarn

moralini bozamazd.
Grevi Mozambiklileri lkelerine yapacaklar etin dne hazrla
mak olan mlteci uzmanlarndan biri, lkelerine gidecek uaa bindi
rilmeden nce hayal krkl iindeki bu insanlara ne tr beceriler
kazandrdn anlatmt. Konferans merkezindeki tahtaya unlar karalamt:
Bescheiden Sein /
Vertrauen Haben!
Fehlschlage Einkalkulieren!

Alakgnll olun; kendinize gvenin; riskleri hesaba katn. Beschei


denheit: Alakgnlllk. Smrd edilenlerin balarna gelen felaket
iin aldklar bedava tavsiye buydu. Romanlar iin i yaratma konu
suyla ilgilenen bir Macar uzman eitli kalknma stratejileri ve
beka stratejileri belirlemitir; bu ikinci kategoride depozito creti
iin ie toplamak da dnlmtr.
Konferansta, herkesin katlmnn beklendii son blmde yalnzca
Roman vard. Romanlardan ikisi yatrmc arayan iki iadam, b
ryse her zaman her yerde hazr ve nazr olan eylemci Nicolae Gheorgheydi. br Roman lider nereye gitmiti? Rumen parlamento
sunun tek ingene milletvekili Gheorghe Raducanu neredeydi? Ya Va
sile Burtea, kartvizitinde Sociolist* ve Ekonomist yazan, Romanya
alma ve Sosyal Gvenlik Bakanlnn iyi bir hatip olan temsilcisi
nereye kaybolmutu? Diplomat in drept; avocat (st dzey brokrat,
avukat), Romanyadaki Roman Genel Birliinin bakan, ve ilex p a r lamentar (kartnda bunlar iftiharla arka arkaya dizilmiti) gri sal Ni
colae Bobu niin ortalarda yoktu?
alma gruplar almalarnn sonularn aklarken, konfe
rans dzenleyenler de kzgnlkla en ndeki bo koltua bakyordu.
ingene gmenler iin kalc zmler bulmakla itenlikle ilgilenen
bu Almanlar kendi aralannda konuuyorlard. Az sonra, onlan arama
dm halde, kayp konferans yelerinin nerede olduunu buldum.
Biraz temiz hava almak iin hafif hafif attran Alman yamuruna
ktm ve S ch lossen gsterili dner merdivenlerinin tepesinden, yeni
asfaltlanm otopark kaplayan gri su birikintilerine baktm. te ora
* ngilizcede byle bir szck yoktur. Sodolist olarak yazlan szce benzer
szckler, sosyolog anlamna gelen sociotogist ve sosyalist anlamna gelen
socialist szckleridir, (.n.)

daydlar, Rumen ingenelerinin bu ayrcalkl yaramazlar, oyuncaa


benzeyen ift kapl iki arabann banda barp duruyorlard; birbi
rine ok benzeyen bu iki Trabant az nce 75 ve 150 Alman markna,
yani srasyla 45 ve 90 dolara satn almlard. koca adam ocuk gi
bi grnyordu* stlerine kk gelen takm elbiselerinin iinde iyice
klmlerdi; yeniyetme olanlar gibi yeni arabalarnn motor kapak
larn am orasn burasn kurcalyorlard. Sevinliydiler; ne de olsa
ingene gmenlerin Almanyaya gelmesinin tek bir nedeni vard:
Douda satmak iin buradan araba almak, Alman toplumsal dzenine
ya da refah dzenine hibir maliyetleri olmuyordu bylece.
ingene milletvekiline bu kadar ksa srede, bu kadar az bir Almancayla ve gkten boanrcasna yaan yamura ramen bu arabala
r nereden alacaklarn nasl bildiklerini sordum. Omuzlarn silkip gl
d. Aptalca bir soruydu. Hayr, onlar beka stratejileri konusunda re
nim grecek trden insanlar deildi.

Almanyada etnik milliyetilik daha sz konusu bile olmamken,


Machem delegeleri gibi ingeneler yzlerce yl ncesinden bu yolu
kullanmaya balamlard; be yz yl nce birok ingene de Alman
ya topraklarm kendine yurt edinmiti. Oysa Almanyadaki Sintiler h
l Dan ya da Sorab aznlklar gibi bir Volksgruppe olma statsn ka
zanamamlardr. Bir yabanc ne zaman yerli haline gelir? Amerikan
Anayasas Afrikal klelerin torunlarn bete insan olarak tanmla
mtr; bugn de Amerikada yerli terimi hl bir Kzlderiliden sz
ederken kullanlr, o topraklarda domu birini ifade etmek iin deil.
Sintiler, Alman olmay bir yana brakn, hibir zaman yerli (ilkel an
lamnda kullanlan yerli terimi hari) bile kabul edilmeyeceklerdir.
Sekiz farkl lkeyle snr komusu olan ev sahipleri acaba Franketaynn laboratuvanndan kma ari bir Alman rkndan sz edebilirler
mi? Elbette hayr. Sz edilen ey bir dncedir, Alman kimliinin,
hatta kan bayla gvence altna alnd varsaylan kltrel deerlerin
znn safkan Alman rk olduudur. Rumen ingeneler benzer sy
lemlere alknlard, avuesku da yllarca saf Rumen rkndan Dayalardan sz etmiti. Eski Dou Blokunun tm yurttalar tek rkl bir
devlet hayalini paylam, Almanyay kendilerine model almlardr;
aznlklar da bu hayalin kurbanlar olmulardr.
Almanlarda Volk (halk) dncesi duygusal bir biimde idealize

edilmitir. Bu idealletirme, aslnda Franszlarn bireyi yceltmesine


kar bir tepki olarak domu, zellikle dou topraklarna dalm du
rumdaki bir halk birletiren bir ideoloji olmutur. On dokuzuncu yz
yln balarnda byk olaslkla ScA/oyjlarda oturan Alman entelijansiyas Volk diye bir kavram ortaya atm; bu kavram her yerde grebi
leceiniz sarn, salkl, dzenli ve megul Alman tipi temsil etmi
tir. Herhangi bir Alman biskvi paketinin zerindeki Heidi resmine
bakmak bu dnceyi daha iyi anlamaya yetecektir. Mutluluk, al
kanlk ve Volk'a sadakatle (ya da teslimiyetle) salanan ruhsal salk bu da pembe yanaklar ve parlak sar salarla resmedilir.
Bu Volk dncesi, hor grlen birok yabanc arasnda neden en
ok aalananlarn ingeneler olduuna ilikin de ipular vermekte
dir aslnda. lk olarak Alman Volk'unun tam kart bir grntye sa
hiptirler. Kirli, esmer, eytani, serseri ve saldrganlk dzeyinde antisosyal. Oysa daha derin bir dzlemde bu insanlar da bir Volk' u temsil
ederler. Birbirlerine ballklar, geleneklerini* dillerini ve birbirine ke
netlenmi topluluklann korumalar, bu topluluu her zaman bireyin
nne koymutur. Kendi aralarnda, Almanlarn hayal bile edemeye
cekleri kadar topluluklarna balydlar. Almanlar, yllardr Douda
yaam etnik Almanlara, barbarca (Slavlara zg) alkanlklar geli
tirmedikleri iin dl olarak yurttalk teklif etmitir; oysa hemen
yanbalarnda asimile olmam, asla da olmayacak bir grup insan ya
yordu.
1992 sonbaharnda ve 1993te, gmenlerin yreye nasl uyum
saladklarn grmek zere yeni dou eyaletlerine yeniden gittim.
ingene topluluklar -asla yalnz bir ingene gremezsiniz- grlme
ye deerdi. Giysilerinden anlald kadaryla ounluu, Roman
yadan Kaldera kabilesinin birer yesiydi. Parlak, krmz, insann ba
n dndren desenleriyle metrelerce uzunluktaki etekleri, kalalar
nn stndeki kk hamaklarda sallanan bebekleriyle siyah beyaz bir
fotoraftaki yegne renkli figr gibi Alman caddelerinde geziniyorlar
d.
Bir grup ingene kadim ve ocuklar, Polonya smanda, Berlin'e
yakn yeil bir Dou Alman kasabas olan Cottbusda savcnn brosu
nun nnde bekleiyorlard. Kapdaki nbetiye gre bu ingeneler,
herhangi bir grevliyle grmek, artk Almanyadan bktklar ve ge
ri dnecekleri -geri dnmeye sz verdikleri- iin hapisteki ingene
erkeklerden bazlarn almak zere bekliyorlard. Gnn sonuna doru

Romanya Sintestide yaayan bir Kaldera ingenesi olan lon Mihai, bufibaa roln -g e
leneksel yerel lider ve uzlatrc- hurda metal ticaretindeki baarl kariyeriyle birletirmiti.
(1993)

hl binann nndeki merdivenlere yaylm durumda olan ingene


ler, hi de bir yere hareket edecekmi gibi durmuyorlard. Yasal du
rumlarndaki belirsizlik nedeniyle bu binann nnde beklemeleri za
ten yeterince cesur bir davrant; kaybedecek bir eyleri olmadn
gsteren aldrsz tavrlar ve ingene olduklarn baran giysileriyle
Dou Almanlar kkrttklarn tahmin etmek hi de zor deildi. Hi

kimseyle konumuyor, hibir ey yapmyorlard; ama yine de grnt


leri bile bir saldrganlk iareti olarak okunuyordu. Uzun sredir ev
relerine uyum salam bir ekilde Almanya'da yaayan yaklak yet
mi bin Alman ingenesine ramen, bu yeni konuklar, asimile edile
meyen yabanclarn simgesi haline gelmitir. Ne yaparlarsa yapsnlar,
bu yargy kramamlardr.
Yerlilerin tersine, harekete getiklerinde gz ap kapayana kadar
nnzden geiyorlard; siz de kendinizi gri bir kent grnts zeri
ne atlm bir avu dolusu konfeti grm sanyordunuz. Ama onlara
bir hayalet havas veren, sanki bu zamana ait deilmi gibi grnme
lerine yol aan bir. ey daha vard: Filmlerde her zaman Edward dne
mi kostmleri iinde gsterilen hayaletler gibi onlar da tarihi giysiler
iindeydi. Geleneksel olarak gadje ile ilikileri yrtmekte ykml
olmalarna ramen nadiren aralarnda grebileceiniz ingene erkek
leri hl byklyd, ama geleneksel giysilerinin yerini ucuz takm elbi
seler ve dnyann her yerindeki yoksul insanlarn giydii eski psk
kyafetler almt. Oysa ingene kadnlar, eski gleri anlatan bir film
de oynayan aktrisler gibiydiler; rnein Charlie Chaplinin Gmen
filminde, Ellis Adasndaki kalabalk sahnesinde grdmz, redin
gotlar ve silindir apkalar giymi yeni gmenlerin etnik bir karl
na benziyorlard. ingene kadnlar hl yerleri spren etekler giyi
yorlar, balannm arkasnda dmlenen iekli earplar takyorlard.
Bu giysiler imdiye kadar hep ingeneleri artrmtr, bundan son
ra da yine onlar anmsatacaktr.
Yabani, evcilletirilmesi mmkn olmayan, batan kanc kmr
gzl Carmen, yaratcs Prosper Mrimenin tanmyla bir Kurtuba
aygrndan olma safkan bir ksrak, tam bi fem m e farale'du ingene
olmasndan dolay da yetenekli bir hrsz, stelik bir katildi. nyarg
nn romantik zlemlerle karmas sonucunda ortaya kan bu portre,
asl ingenelerin kendileri olduunu size anlatmak iin her frsatta a
ba harcayan ingenelerin gerek grntsyle dokunakl bir tezat
oluturuyordu. Kastanyet algcs kliesi bile bir tehlike gibi alglan
yordu ve grnd kadanyla bu klie her an canlandrlmaya hazr
bekliyordu; bir Alman mlteci kampnda tel rglerin ardnda toplan
m perian grnml kadnlar arasnda bile bu tipleme aranyordu.
ingene su katlmam bir yabancyd ve yabanclar da asla iyi yrek
li olamazd.

Her ey ok erkenden, korkuyla balyordu. Pek yattrc saylamaya


cak bir sko ninnisinin szleri yledir: Pi yavruma pi pi, yara
mazlk etmesin / Kara Bac gelip sakn onu yemesin. Geleneksel Bul
gar karnavallarnda -b ir zamanlar Trakya diye anlan blgenin gzden
rak yrelerindeki kylerde hl dzenlenmektedir- veba, yal bir
ingene kadn olarak ya da ingeneler tarafndan ekilen uursuz bir
at arabas biiminde temsil edilir.
ingenelere ilikin en kt ve en eski nyarglardan biri de inge
nelerin casus olduudur. Dilleri, esmer grnleri, kklerinin belirsiz
oluu, yerel yasalar ve kstlamalar iyi bilmeleri, gittikleri yerin gele
neklerine uyum salamay reddetmeleri ve kimseye bir ballk duy
mamalar, ingeneleri bu sulamaya ak hale getiriyordu. Ne bir dev
letleri, ne de devlet kurma arzulan olduuna gre, -im di olduu gibi
eskiden de anlalmas zor, emsalsiz bir durumdu bu- demek ki yaban
c bir lkenin ya da devletin hizmetinde olmalydlar.
Hristiyan dnyasnn hemen kysnda bulunan imparatorluklary
la Almanlar, ilk olarak 1424 ylnda bir Ratisbonun yani Bavyeral bir
rahibin gnlnde sz edilen bu casusluk teorisine herkesten ok
kaplmlardr. 1497,1498 ve 1500 yllarnda L Maximilian tarafndan
karlm imparatorluk fermanlar, ingenelerin Osmanllar iin al
an casuslar olduunu ileri srmektedir.
Bugnlerde ise ingeneler yine bir eit sahtekr olarak nitelen
mektedir. Onlar artk birer sahte snmac (Scheinasylanten); siyaset
dilindeyse ekonomikmlteci. Btn mlteciler daha iyi bir hayat
umuduyla lkelerini brakrlar; stelik buna kalkanlar ou zaman
kendi toplumlarnm en giriimci yeleridir (ekonomik mlteci, Ameri
kan ryasnn kahramandr). Ne var ki bu ingenelerin tek zellii
hrsl olmalar deildi, nk ekonomik mlteciler ou zaman ayrm
c politikalar sonucunda bu kategoriye girerler. Bunlardan biri sistem
li snrd etme politikalardr. Ancak daha genel olarak ingeneler,
eski Dou Bloku topraklarnn her kesinde, ie alnma, bannak bul
ma ya da eitim grme olasl en dk olan gruptur.
Gerek mltecilerin -ekonomik ya da sahte mltecilere karlkne olduunu saptamaktaki zorluklardan biri dilsel mirastan kaynaklan
maktadr. Kimse ingenelere ne denmesi gerektiini bilememektedir.
igan , figan, C y g a n i- tm bu terimler ingenelerin davranlarn ni
teleyen birer sfattr aslnda: Sapkn, ie yaramaz, dolandrc, hrsz,
kavgac. Dou Avrupada ayn zamanda gsteriin, maoluun ve

abartl bir duygusalln (hepsi de yapmacklm ifadesidir) simgesidirler. Yine de birok ingene, ingene teriminden holanr (queer*
szcnn ecinseller arasnda gene rabet grmeye balamas gibi),
nk hibir eyi umursamaz, hibir eyden de utanmazlar; ayn za
manda adlann insanlarn zelliklerini deitirebileceine inanmazlar.
Her lkede, bu kaba terimlerin yan sra ingenelere verilen bir de
kibar adlar vard. Roman, (Almanyada) Sinti ve Roman. Bu terim
ler ounlukla ingene olmayanlar tarafndan, kendi isteiyle inge
ne olmay setii (onlarn hayat tarzn benimsedii) dnlen insan
larla, oktan tarihe karm soylu bir kavme ait olanlar birbirinden
ayrmak iin kullanlyordu.
Sinti ve Roman terimi, Almanlann kulana artk zenci szc
gibi gelmeye balam olan Zigeuner *in yerini almtr. Ama bu ye
ni terim de yanltcdr. Aslnda Sinti ve Roman iki ayr ingene gru
bunun adlarnn yan yana getirilmesidir. Bu da ileri daha da ok ka
rtrmaktadr, nk ingenelerin byk blm, btn ingene
halklar ifade etmek zere Roman terimini tercih etmektedir. Bu du
rumda Sinti ve Roman terimini kullanmak, Yahudilerden sz eder
ken Sefardim ve Yahudiler demek gibi bir eydir.
Ben Cottbustayken, yabanclara kar yaplan saldrlan inceleyen
bir gazeteci Zigeuner szcn kulland iin Alman Basn Konse
yine kartlmt. Yine de bu ayrmlar insanlar tarafndan pek anlal
m deildi. Bonndayken bir paket cips almtm. zerinde Zigeuner
Cipsleri (krosser, w iirzig err - daha gevrek, daha acl!) yazyor
du. Naziler tarafndan ldrlen yz binlerce ingeneyi dnd
mzde bu Yahudi Cipsleri demek gibi bir eydi aslnda. Britanyada
da zerinde ingeneler yazan ikolatalar bulabilirsiniz; ama buras
Almanyayd ve Zigeuner szcn grnce insann aklna Auschwitze yeni varm ingenelerin kollarna kaznan Z dvmeleri geli
yordu.
Yaanan son iddet olaylarnda, hi kukusuz, Alman tarihinin bu
ulusa zorla dayatt gergin pasifzme ynelik bir fkenin de pay var
d. ingenelere kar olmak, nemli bir boalm potansiyeli tayordu.
Almanlarn Yahudilerden zr dilemekten vazgemesine asla izin ve
rilmeyecekken, ingenelerin duygulannn incinmesi ya da olas ba* tuhaf anlamna gelen queer" szc Amerikan argosunda ayn zamanda
homoseksel demektir, (.n.)
F I7 N /B niA yaku G m n

257

kaidrlar konusunda kimse ciddi bir endie tamyordu. Hatta inge


neler bile.

Gerek ve sahje mlteciler arasndaki ayrm teden beri Avrupada


ki btn lkelerin yasalarnda, zellikle de ngiliz, sko ve Alman ya
salarnda vard. Inlndische Zigeuner ve Auslndische Zigeuner , yani
yerli ingene ve yabanc ingene arasnda yaplan ayrmlar ilk kez
yasa haline getiren kii 1886 ylnda Bismarck olmutur, bu yasa daha
sonralar yerli olmayan herhangi bir kimseyi lkeden atmak iin bir
ara olmutur {inlndische kabul edilenler de polis tarafndan saylp
gzetim altnda tutuluyorlard). On sekizinci yzydda Almanya, Hol
landadan yeni bir taktik ithal etmi; caddelere, tutuklanan ingenele
re neler yapldn gsteren dvme, krbalama hatta idam sahneleri
ni betimleyen renkli korkun resimler koymutur. Ayn zamanda su
lular ihbar edenlerin dllendirilecei aklanmtr. dll av bala
mt. Ard arkasL kesilmeyen Heidenjachten (barbar av - aslnda
ingene av) on sekizinci yzyl Hollanda Cumhuriyeti*nin bir zelli
idir. Ren blgesindeki bir toprak sahibinin av kaytlarnda, yakalanp
ldrlen 1835 ingene kadn ve bebekten sz edilir.
Bu avn popler bir spor haline gelmesinden ok nce, 1589 yln
da Danimarka ingene liderlere lm cezas verilmesini karara bala
m, bundan elli yl sonra sve btn ingene erkeklerinin aslmas
kararn almtr. 1471 ve 1637 yllan arasnda bugnk Avrupann ih
tiyatl tavrlarn hi yanstmayan bir ekilde, birleen ulus-devletler
akla hayale smayacak zulmler gerekletirmitir. Luzern, Branden
burg, spanya, Almanya, Hollanda, Portekiz, ngiltere, Danimarka,
Fransa, Flanders, skoya, Bohemya, Polonya, Litvanya ve sve, in
gene kart yasalar karmtr. ingeneler ngilterede aslyor ve s
nr d ediliyor, 14. Louis Fransasnda ise dalanyor ve kafalar tra
ediliyordu. Dman eyaletler uyguladklar zulm bakmndan da bir
birinden ayrlyordu. Moravya, ingenelerin sol kulan kesiyordu,
Bohemya ise sa.
ingeneleri bulmak zor deildi. Brandenburgun Byk Seicisi,*
ayn zamanda Almanyann en nde gelen Protestan prensi olan Frederick William, 1686 ylnda, ingenelerin ticaret yapmasn ve bannma* Seic^Kutsal Roma Imparatorunu semekle grevlendirilmi bir Alman pren
sine verilen unvandr, (.n.)

sim yasaklamtr. ingene kart yasalardan sz ettii kitabnda Angus Fraser yle yazmaktadr: Bu tr yasalar, ok eskiden karlm
imparatorluk yasalarndaki damgalayc tutumu hi tartmadan devam
ettirmektedir. Mecklenburg-Strelitz Prensi Adolf Frederick, 1710 y
lnda, sulu olmasalar da ingenelerin geri dnerlerse krbalanabile
ceim, dalanabiieceine, smrd edilebileceine, hatta idam edilebi
leceine karar vermitir; on yan altndaki ocuklarsa ailelerinden al
np yetitirilmek zere Hristiyan ailelerine verilecekti. Bir yl sonra,
Saksonya prensi Seici Frederick Augustus I, tutuklanmaya kar ko
yan ingenelerin vurularak ldrlmesini yasal klm, 1714 ylnda
Mainz bapiskoposluu, yasaklanm bir hayat srdkleri iin tm
ingenelerin yarglanmadan idam edilmeleri gerektiini aklamtr.
(1725 ylnda, Prusyada, on sekiz yan zerindeki tm ingenelerin
mahkemelere gnderilmeden aslmas karan alnmtr. 1734 ylma
kadar bu ya snr baz eyaletlerde on drde kadar indirilmi, ihbarc
lara dl vaat edilmitir) ingenelerin kk gruplar halinde yolculuk
etmesine ve genel olarak sadece estetik kayglar asndan bir tehlike
oluturmasna ramen bu liste bylece uzayp gidiyor, sahte ve gerek
ingeneler arasndaki aynma odaklanan benzer nlemler birbirini izli
yordu. 1905 ylnda, Alfred Dillman Zigeunerbuch (Mnihteki G
venlik Bakanl iin hazrlanmtr) adl kitabnda yle yazmtr:
Artk neredeyse hi gerek ingene kalmad. Ertesi yl, Prusyada
ingene yaratklarla nasl baedileceine ilikin bir bildiri, Zigeunerunwesen yaymlanmtr.
Yerli ve yabanc ingeneler arasndaki farklar, yerleik ve gebe
ingeneler arasna izilmi pek ok yanl ayrmdan dolay deiip du
ruyor, her gn kimin gerek kimin sahte ingene olduuna ilikin
yeni listeler kyordu. ou zaman, ingenelere reva grlen ceza su
u douruyordu. rnein, dinsiz olduklan gerekesiyle kilise kapsn
dan dndrlyor ya da mallarna el koyularak gebe ya da dilenci
olmaya zorlanyorlard. Gebeler bazen saf ve soylu ingeneler ola
rak tammlansalar da gebelik ou zaman ahlki kntnn bir ka
nt saylmtr. 1950Ii yllardan bir ekoslovak yasas yle der: G
ebe hayat, oradan oraya gezen, drst iler yapmayan ya da ahlksz
ca ilerle hayatn kazanan insanlara (bu insanlann bir grupla ya da tek
bana yolculuk ediyor olmalan hibir ey deitirmez) zg bir hayat
biimidir...
PolonyalI bir air, Papuszann koruyucusu ve ingenelerin yerle

ik hayata gemesini destekleyenlerden biri olan Jerzy Ficowski, Jour


nal of ihe Gypsy Lore Society dergisinin okuyucularna 1950lerin Po
lonyasndan bir gelime raporu sunmutur: Yetkililerin ilk projesi,
ingeneleri devlet iftliklerinde almaya ikna etmeye dayanyordu.
Yz on iki ingepe, dalk gney yresi Nowry Targdan lkenin ku
zeybatsndaki Szczecindeki iftliklere almaya gitmiti. Yaam
standartlarndaki gzle grlr iyilemeye ramen ylnzca yarsndan
az orada kalmay tercih etmiti. kinci byk giriim, ingenelerin
Nowa Hutada istihdam edilmeleriydi. Bu geni sanayi kompleksi bir
topluluktu ve 1940h yllarda sfrdan ina edilmiti. Yz altm ka
dar ingene buraya ynlendirilmi, sonradan onlara baka ingene
ler de katlmt. zel bloklarda (yalnzca ingenelerin kald) kal
yorlard. Ficowski ingene iiler arasndaki bir barnma krizinden
sz etmekte; ama esas olarak bu giriimin baarlarna dikkat ekmek
tedir. ocuklar okula gidiyor, okuma yazma bilmeyen yetikinler de
kurs alyorlard. Nowa Hutanm gazetesi *Sosyalizmi na Ediyoruz
sosyalist kenti ina eden ingenelerden sz etmekteydi sk sk. rne
in, 14 Haziran 1952de irene Gaborun fotorafn yaymlamlard.
Az sonra, Ficov/ski, d krklna uram olarak bir ingene prole
taryas yaratma giriiminin br sonulanm da anlatr:
Yine de bazen, tam bamszla dnk anarik bir ihtiya ingene
leri batan karm, Nowa Hutann rahatlndan kap sefalet haya
tna geri dnmlerdir....Yalnzca gebeler deil, dada yaayan baz
ingenelerde ilerini terk etmilerdir. ingeneler iin gebe hayatn
cazip klan ey otoritenin reddi, disiplinsizlik ve kimsenin emrinde bu
lunmama durumuydu. Nowa Hutay terk edip eski yaantlarna geri
dnerken zgrlk iin ayrlyoruz, demilerdi. 1952 ylnda inge
ne olmayanlar iin anlalmaz bir olay gereklemiti. Otuz yedinci
bloktan baz aileler Nowa Hutanm yaknlarndaki bir korulukta tahta
lardan yaplma derme atma kulbelerde yaamak zere evlerini terk
etmilerdi. Bir evin onlar iin bir hapishane gibi olduunu sylemiler
di.
ingenelerin oray terk etmeleri ingene olmayanlar iin de belki Ficowskinin sand kadar artc deildi, en azndan Nowa Hutay
grm olanlar iin. Krakovvda sanayilemi bir varo olan Nowa Huta, imdi rehber kitaplarda, komnist rejimlerin en temel miras olan
ekolojik felaketlerden birini yaam bir blge olarak yer alyordu. Her

ey krk yl nce daha farkl grnyor olmalyd, ama Ficowskinin


terk edilmelerine ok ard evler hl oradayd. Polonyann yar
sndan fazlas iin retim yapan ve bacasndan insann gzn actan
youn dumanlar kan tek renkli, devasa elik fabrikasnn kasvetli
glgesindeki ruhsuz apartman daireleriydi bunlar.
***
Birok ingene mevsimlik yolculuklara kyordu. Bazlar ise yaa
dklar yeri dzenli aralklarla, rnein her on ya da otuz ylda bir de
itiriyordu. Yerlemelerine izin verilen yerlerde (yerlemeye zorlan
dklar yerlerde deil) yerleiyorlard. 1893 ylnda Slovakyada yap
lan bir nfus saym, blgedeki otuz alt bin ingenenin yalnzca yz
de ikisinin gebe yaadn ortaya karmtr; bundan ksa bir sre
sonra da gebelik yasaklanmtr. Bu yasaktan sonra, yani Birinci
Dnya Savandan nceki yirmi yl boyunca beyaz Slovaklarn nere
deyse drtte biri -yarm milyonu akn insan- Amerikaya gmtr.
Gnmzde kamu arazileri, hatta gizli kamu arazileri bile inge
nelere yasaktr, bu da insanlarn ingenelere olan tepkisinin oluacak
pler kadar zel mlkiyetin kutsallyla ilgili normal deerlerden
de kaynaklandn gstermektedir. Sradan insanlar her yede resmi
grevlileri desteklemektedir. Aydnlanm bir ada (ya da en azndan
szcklerin yumuatld szde aydnlanm bir ada) ingeneler
den nefret etmek kabul gren bir eydir.
Fransada olduu gibi Britanyada da ingeneler yalnzca snrd
edilmemektedir. Eyaletten eyalete deise de yasal dzenlemeler (ki
ounlukla birbirleriyle eliirler) ingeneleri reddetmeye ynelik es
ki siyasetin bir uzantsdr. Dou Avrupal ingeneler genellikle ky
lerin kenarndaki gettolarda yaamaktadr. ingenelerin konaklamas
iin yasal ve temiz yerler gstermeye ynelik isteksizlik ingeneleri
Bat Avrupada da kasabalarn kylarnda zellikle de kasabalann p
lklerinde yaamaya mahkm etmektedir. Bylece ingeneler herke
sin syledii gibi, pis kokulu ve dier insanlann saln tehdit eden
kimseler olup karlar. Yerletikleri yerleri gnll olarak terk etme
leri de hi artc deildir.
Britanyada 1968 ylnda Karavan Alanlar Yasasnn kartlma
syla durum dzelmeye balamtr, buna gre yerel yetkililer gerle
re uygun bir alan gstermekle ykmlydler. Sonradan bu yasann

durumu iyiletirmek iin karlmad anlald; yasa, gebe insanla


rn yerleik yaama geirilmesini amalyordu (ingenelerin zaman
la yerleik nfusun iinde tamamyla eriyecei umulmaktadr). Oysa,
Habsburgdaki soylular ve Alman prensleri gibi Britanyal yerel yetki
liler de ibirlii yapmak istemiyorlard. 1970li yllarn bandan bir
rnek vermek gerekirse, yalnzca West M idlan ds^ a, ingeneleri hal
ka ak yollardan uzaklatrmak iin bir milyon pourtdun stnde pa
ra harcanmtr, oysa ayn be yllk dnemde yalnzca krk be aileye
yerlemeleri iin yasal bir blge gsterilmitir.
ingenelerin zerine yerletikleri topraklarn parasn demesi ge
rektiini ileri sren Parlamento 1994 ylnda Karavan Alanlar Yasa
s n iptal etmitir - Lordlar Kamarasnn abalar yasay korumaya
yetmemitir. Ayn zamanda hkmet, planlama politikasn, ingene
lerin yerleecekleri yerler iin para demelerini imknsz hale getire
cek ekilde sklatrmtr. (ingeneler bir toprak paras satn almay
baarsalar bile, bu sefer de arazi zerinde yaama, oraya kulbe, ev,
ahr, vs. ina etme izni almak iin ayn ayr bavurularda bulunmalar
gerekiyordu; ayrca bavurularn yzde doksan bei geri evriliyordu.)
ileri Bakan Michael Howard, gerek ve sahte ingeneler ko
nusundaki eski tartmay yeniden canlandracak biimde lgn New
Age hipilerinden sz etmi, bu marjinal konuyu ne kararak millet
vekillerinin kafasn kartrmt. Kabinedeki bakanlardan biri de, her
zaman gvenilir bir referans olan bir imgeye, eski gebe toplulukla
rn hayaletine sarlmt: Bu yasay iptal etmek istiyoruz, nk ge
be yaamak isteyenlerin says artmaktadr, demiti; szn ettii
srama, 1968de 9.800 olan gebe saysnn yirmi alt yl sonra
13.700e ykselmesiydi. Kimse, gebe olmay istedikleri iin deil
de hl hkmetin ayraca resmi blgelerde yerlemeyi bekledikleri
iin yollarda olan 4.000 aileden -yaklak 18.000 kii- sz etmiyordu.
Yasann iptali, yetkilileri gebelere yer gstermek grevinden kurtar
m, hatta onlara nceden belirlenen yerleri kapatma ve buradaki in
sanlar tahliye etme gcn kazandrmtr (Sussex'deki bir yetkili bu
kararn hemen arkasndan kendi blgesindeki gebelere verilen alan
lar kapatmaya girimitir). Bu kararn kanlmaz bir sonucu olarak
elbette gebe says artmtr. nsanlar yollarda bekleyen glkler,
hem durmay hem yolculuk etmeyi (pek ok baka yasakla birlikte) ya
saklayan Cezai Adalet ve Kamu Dzeni Yasasnn 1994 ylnda ka
rlmasyla katmerlenmitir.

Eski Dou Blokunda olduu gibi Batann baz yerlerinde de, in


geneleri yerli halkla kaynatrma deilse de yerleikletirme amacna
ulalmtr. Ancak bu giriim tam bir felaketle sonulanmtr. Britan
yada 1964 tarihli Hurda Metal Tccarlar Yasas -ufak tefek her trl
alveri iin ayrntl faturalar yazmak ve alverileri belgelemek y
kmll getiriliyordu; bu da ok az okuma yazma bilen gebeler
(okuma yazma bilmeyenlerin oran yzde yetmiti) iin stesinden ge
linemeyecek bir iti- ya da yalnzca karavan blgelerinde hibir i ya
plamayacana ilikin yasak yznden ingenelerin meru ve gele
neksel tm uralar yasaklanmtr. Ayn zamanda, resmi yerleim
yerlerinde yaantsn srdren ingenelerin bu alanlar uzun sreli
terk etmesine izin verilmiyordu; bu yzden ngiltere'de her zaman
yaptklar mevsimlik tarm iiliini de yapamyoriard. Oysa nceden
kiraz ve elma toplarlar, patatesleri uvala doldururlar, baz bitkileri ipe
dizerler, pancar ayklarlard. Geleneksel ingene yaants Britanyada
artk kaybolmaya yz tutmutur. Yine de bunun kanlmaz olduunu
kimse syleyemez. Sulanmas gereken makineleme-makine yapm
plastik ivi- deildir. Bu, evrensel ama temelsiz korkulara yenik den
yasa koyucularn iidir. Son birka ylda kanlan yasalar, geleneksel
ingene yaantsn, Endstri Devriminin etkilediinden daha fazla
etkileyip amdracaktr. zel ya da kamusal alanlara ilikin tm dzen
lemeler, ingenelerin bamszlm biraz da olsa garanti altna alan
neredeyse btn mesleklere yasak getirmektedir. Aa budama, yolla
ra katran dkme, kap yapma gibi gezici mesleklerle birlikte Noel
aalar, hurda metal, at ve araba ticareti de yok olmaktayd. Bu yz
den, herkes kanlmaz olarak devletten yardm alyordu. Yerlerinden
hi kprdamayan ingeneler de kendilerine ayrlan yerlerde yaayan
Kzlderililere benziyor, sorunlu ingeneler olup kyorlard.
Ancak, gerek zengin gerek yoksul, gerek Douda gerek Batda
yaayan ingeneler hl gebelik izlenimini zerlerinde tarlar, ya
adklar salam, kalc konutlara bile yansyan bir iretilik de bu izle
nimi destekler. rnein ben, bamszln yeni kazanm Moldova
Cumhuriyetinin bakenti Chiinuda, oraya Romanyadan gelmi ve
Chane! i amarlar imal ederek kk bir servet edinmi bir in
geneyle karlamtm. Adam fabrikasnda yzden fazla kadm terzi
altryordu. Hepsi de ya Rumen ya da Rus tu; ilerinde bir tane bile
ingene yoktu, bu da i amar imalats adamn gurur duyduu bir
gerekti. Beni yeni evini grmeye davet etmiti; evi bir saray andr

yordu, dokuz kk kulesi, avluya bakan balkonlar, yanardner du


varlarn zerinde karavanlarla yolculuk eden romantik grnl in
geneleri resimleyen pastoral sahneleriyle byk salonu vard. Bu ai
le o kadar zengindi ki gvenliklerinden korktuklar iin kskan kom
ularyla kendileri arasna byk kpekler koymulard. Ama bu mali
knede ne tuvaiet ne de banyo vard; bir yldr orada yayor olmalar
na ramen, dekorasyonun tam ortasnda paralan tkenmi gibi elektrik
telleri duvarlarndaki yuvalarndan frlamt. Kadnlar avludaki bir
atein zerinde yemek piiriyorlar, sonra da btn aile darda yemek
yiyip darda yatyordu; adrda olduu gibi ocuklarn hepsi st ste
uyuyordu. Jean Cocteau, nl ingene gitaristi Django Reinhardt
hakknda yle diyordu: 'Herkesin hayal ettiini yapyor, bir karavan
da yayordu. Karavanda yaamay braktktan sonra bile, yaad yer
yine de bir karavan gibiydi.
Gebelerle ilgilenenlerin ok iyi bildii bir ey vardr; yerleik bir
yaants olan insanlar gezginlerden, yabanc olduklar iin deil, tan
dk olduu iin korkarlar. nk onlar bize aslnda kim olduumuzu
anmsatr, Herbert Spencer*m (ki gl olann hayatta kalmas deyi
mi Darwine deil ona aittir) "gebe atalarmzdan bize miras kalan
huzursuzluk diye adlandrd ey, yolculuk hikyeleri yazan yazarla
rn zlem dolu fantezileri gibi gelebilir kulaa; frsat bulduklar zaman
durup dinlenen yorgun insanlar iin de pek faydas yoktur bu saptama
nn. Byk Huzursuzluklar ile Caribou Eskimolar gibi ingeneler
de gezginlik gnlerinden ve gemi kimliklerinden baz eyler tam
lardr bugne; bu da onlarn kendilerini etraftaki yerleik insanlardan
ayrmalanna yaramaktadr.
ingenelerin uyandrd korku blgesel nfusun az olduu yerler
de daha da iddetleniyor ve onlar asimile etmeye ynelik her trl a
bay tevik ediyordu. Yine de asimilasyon abalarnn ardndaki temel
etmen, daha erken dnemlerde feodal toplumlarn, ii ve zanaatkr
olarak ingenelere ihtiya duymasyd. ingenelerin sistematik asimi
lasyonu iine ilk girienler, Habsburg hkmdarlan Avusturya mparatoriesi Maria Theresa (1740-80) ile 1765 ylndan itibaren onunla tah
t paylaan olu II. Josephdir (onlarn yaptklar, dier dnemler ve
rejimlerdeki toplu katliamlarn, dalamalann yannda medeni kal
maktadr). Yalnzca hemen hemen ayn taktikleri kullanan komnistler,
ingeneleri bu kadar byk lekli toplumsal bir dnme zorlam
tr. Habsburg hkmdarlarnn boyunduruu altnda Slovakya'daki

ingeneler serf olarak altrlm; yolculuk; etmeleri, at sahibi olma


lar ve at ticareti yapmalar, Romanca konumalar, bir lider semele
ri, pek ok durumda da kendi ocuklarn yetitirmeleri yasaklanmtr
(ocuklar, Alman topraklarnda yapld gibi beyaz Hristiyan aileler
tarafndan yetitirilmek zere ellerinden alnmtr). Maria Theresa,
ingenelerin Ujm agyar , Yeni Macarlar ya da Neuhauern (Yeni ifti
ler) olarak arlmas ve yeni bir ingene imgesi oluturulmas konu
sunda srar etmitir. Anne ve olun daha yapc reform abalar -rnein Romanlar iin eitim ve bannma imknlarn artrm a- boa k
m, nk Macar soylular bunun maliyetine katlanmay reddetmitir.
II. Joseph, lmnden iki hafta nce mezar tana uniarn yazlmas
n istemitir: Burada tm giriimleri boa kan II. Joseph yatmakta
dr.
Elbette onun 1790daki lmnden sonra ingeneler iin hayat
normale dnmtr. Bitmek tkenmek bilmeyen eziyetler ve iftiralar
(yamyamlk sulamalar da dahil) yeniden balamtr. te yandan, ar
tk kimse onlarn ocuklaryla ilgilenmiyordu; yine de bazen hayrse
ver bir demekle karlamak mmknd, rnein 1929 ylnda Slovak
doktorlar tarafndan kurulan byle bir demek, ingene oyuncular sah
neye karm, ingenelerden oluan ve birok yere turnuvaya giden
bir futbol kulbnn sponsorluunu stlenmitir. Belki de artk, onla
ra yaplan zulmden daha kts, gitgide derinleen yoksulluklaryd.
Hapis cezas onlar hi etkilemiyordu, demiti 1924 ylnda bir Slo
vak yetkili, nk hapis yalnzca onlarn yaam koullarnn iyile
mesi demek. Savatan ve faist Slovak Hlinka Askerlerinden yedik
leri dayaklardan sonra binlerce umutsuz ingene batya, Bohemya ve
Moravyaya gmtr. Bu sanayi blgelerinde kstl da olsa baz i
imknlar vard; kalacak bir yerleri vard (genellikle Sudety Blgesi
Almanlannn terk ettii evlere yerleiyorlard) ve kendilerinden baka
ingene yoktu; Naziler 600 kii dnda ek ingenelerinin hepsini l
drmt.
Komnist parti, Yahudileri olduu gibi ingeneleri de kendisine
ekiyordu. Parti Roman yeler kaydetmitir, Kzl Ordu her yerde (bu
gn bile) sevgiyle anmsanrmtr. Ama ok gemeden, umut kayna
olan bir lkeye yaplan bu g, kastl ve zc biimde yolundan sap
trlmtr. Genel olarak ingene gruplara kar duyulan korku, inge
neleri olabildiince datma kampanyalarn tevik etmitir - inge
neler bu kez snrd edilmemi ama anayasal olmayan bir Nakil ve

Datm emasna gre demografik dalmlar kesim kotalarla belir


lenmitir. Sonu olarak, geni aileler birbirinden ayrlp lkenin dei
ik ve birbirinden uzak kelerine yerletirilmitir. Tm bu olanlardan
sonra, bamszln yeni kazanm ve komnist rejimi yeni brakm
ek hkmeti Romanlar bu kez, douya, yani Slovakyaya zorla geri
gndermitir. ek topraklarnda yaayan Slovaklarn, ek topraklarn
da domu olsalar bile 1993ten beri yurttala bavurmalar (Alman
y adaki sistem esas alnmtr) gerekmektedir. Yasa, sanki zellikle
ingeneleri yurttalk haklarndan mahrum edip.snrd etmek iin
hazrlanmt. ek Cumhuriyetinde yaayan yz bine yakn inge
ne (ya da onlarn aileleri) Slovakyaya gnderilmi ya da oraya g et
mitir. Artk bir ek yurtta olmak iin akc bir biimde eke konu
manz (ingenelerin ou Romanca ve Slovaka konumaktadr), en
az iki yl boyunca belli bir ikametgha sahip olmanz ve nceki be yl
iin sabka kaydnzm temiz olmas gerekmektedir. Bu son koul, ko
mnist dnemi de iine alacak ekilde iletilmektedir; o dnemde bir
ok isiz y ad a kendi iini yapan ingene almak istemedikleri ya
da ilerini ihmal ettikleri gerekesiyle ceza almlardr, bu da inge
nelerin ocuklarn yetitirme yurtlanna gndermek iin bir bahane
olarak kullanlmtr. Bu yasa, snma isteklerindeki artn yan sra
Romanlara kar iddeti de tevik etmitir (bu yasa daha yrrle gir
meden nce, st nad Labemdeki ekler, ekoslovakya doumlu bir
ingeneyi ocuunu dourmak iin Slovakyaya gitmeye zorlam
tr). Birok aile lkeden lkeye srklenmitir. Biniercesi birdenbire
kendilerinin ne ek Cumhuriyeti ne de Slovakya yurtta olduunu,
yani hibir devletleri olmadn fark etmitir.
Dou Avrupallar da Batmn ingeneleri snrd etme ynndeki
geleneksel tercihini benimsemeye baladysa, o zaman srf ingene ol
mann bile su saylmas yadrganacak bir ey deildir. ingene gibi
grnmek d t -hain, casus, sahte Msrl- ayn ekilde ciddi bir su
tu, sanki baka bir yerlerde buradakilerden farkl, daha latif, daha soy
lu ingeneler varm gibi.
Elizabeth ngilteresindeki yurttalar yabanclarn kendilerini ger
ekten ceviz suyuyla kastl olarak kararttklarna inanyordu; bu, alnlarna zerinde beni aalayn yazan bir bant takmakla ayn anlama
gelse bile. Bir ngiliz risaleci 1610 ylnda yle sylemitir: Kadnl
erkekli en az yz kiilik gruplar halinde dolar, sanki Msrlym gi
bi yzlerini siyaha boyarlard. Bu, kolay kolay kmayan bir lekeydi.

ingeneler ykanmadklar iin esmer grnyor," demiti komula


rndan rahatsz olan bir ngiliz, 1969 ylnn Nisannda Z><3//y Teleg
raph' la yapt bir grmede. ingenelerin dillerinin de ounlukla
Rotwelsch yani h raz argosu olduu kabul ediliyordu; konuulan dili
anlamayanlara gre bu dil bal bana suun kantyd.
ngilizce bir szck olan gypsy gibi, spanyolca szck gitano da,
ingenelere en ok yaktnlan yafta olan Msrlmdan gelmektedir;
bu etiketle ilk kez nl Bizans iirlerinde karlalmtr. Bir yerden
geliyor olmak, zellikle de egzotik bir yerden geliyor olmak, memleketsiz olmaktan ok daha iyidir diye dndklerinden olsa gerek,
ingeneler de yerel yetkililere kendilerini byle tantmaya balam
lardr (bu tanm zellikle ingene falclarn ok iine yaramtr).
ingeneler, nereden geldiklerine ilikin muammay ounlukla
kendi yararlarna kullanmlardr. On beinci yzylda, grnn de
her zaman en az gerek kadar nemli olduunu, belirsiz de olsa aris
tokrat bir kimliin vazgeilemez olduunu fark etmilerdi. Hac stat
s de pek fena saylmazd: Yunanistan ve Bizans geip Batya uzan
dklar yollan boyunca haclarn ayrcalkl yolcular olduklarn kefet
milerdi. Bylece, szde duaclar olan renkli topluluklar eliinde,
Kk Msrn dkleri, kontlar, yzbalar ve krallan kagelmitir.
Batdaki ilk ingeneler her zaman gven iinde yolculuk ediyor
du. Ortaada yaygn olarak kullanlan ve bugnk pasaportlara kar
lk den bir belge, Macaristan Kral Sigismund (1368-1437) tarafn
dan bir mucize eseri onlara da verilmiti. ingeneler kraliyet mhr
sayesinde baka lkelere girebiliyor ve kendilerini Msra doru yedi
senelik bir kefaret yolculuuna km haclar (sadaka toplayan hac
lar, elbette) olarak tantyorlard.
Gerekte elenceye sanld kadar dkn deillerdi, ama hem
meslekleri gerei hem de zorunluluktan iyi birer arkc ve oyuncuy
dular; insanlar elendirme iini de her zaman gzden geirip yenile
mek gerekiyordu. Bat Avrupaya varmalarndan birka on yl sonra
-bu sre belki de ingenelerin tek balay dnemiydi- haclk gzden
dmt. On altnc yzyln sonlarna doru, papalk demeleri an
cak 1920lerin sonlarndaki Alman mark kadar ekici geliyordu insan
lara; Lutherin reformdan gemi kilisesi Katolikleri ve Ortodoks
Yunan gruplan kendisine ekiyordu, yoksulluun Fransiskenler tara
fndan ideaetirildii gnlerse artk uzak bir anyd (dilenciler iin ta
lihsiz bir durum). Protestanlar, zellikle de Kalvenci kiliseler, yalnzca

ingeneleri uyaran bir Alman alii, 1715 dolaylar. Afite yle yazmaktadr: Dzenbazlarn
ve ingenelerin sonu..."

sadaka datanlara kar deil, ingenelerin kendisine kar da lobi a


lmas yapyorlard. Liber Vagatorum un 1528 basksndaki nszde
Martin Luther, bu serserilerin hilekrlna kar insanlar uyaryor ve
basknn kurumsallatrlmasna onay veriyordu. Hacln modasnn
gemesinden sonraki dnemde gezgin ingeneler bir sreliine kendi
leri gibi, yani gezgin mzisyenler, zanaatkrlar ve tccarlar olarak g-

lnmlerdir. Bu durum yerel halkn, zellikle de kurduklar loncalar


ve esnaf birlikleri sayesinde rekabetin srmesinde polisten ok daha
etkili olan yerli zanaatkr ve tccarlarn houna gitmemiti.
ingeneler daha egzotik grndke, daha gerek olduktan d
nlyordu; bylece paradoksal olarak daha kabul edilebilir bir hale
geliyorlard (blgenin meyhanesinde olmasa bile en azndan blge hal
knn zihninde). Yaygn ingene ablonuna en ok kim uyuyorsa o ka
zanl kyordu. Geleneksel giysilerini ya da kostmlerini- giyen
ingeneler folklorun gvenli blgesine snyorlard; zaten folklo
run ii yabanclar evcilletirmek ve zararsz klmak deil miydi? Ge
leneksel giysilerini giymeyen ingeneler ise o kadar ho bir grnt
oluturmuyordu; dolaysyla bir kavim olarak deil sadece ba belas
olarak grlyorlard. ingene kyafetleri bazen moday da etkilemi
tir. ngiltere ve Fransadaki muhteem on dokuzuncu yzyl kyafet ba
lolarnda kadnlar talyan konteslerin, Osmanl cariyelerinin ve inge
ne kadnlarn klklarna brnm 1960lardaysa Yves Saint Laurent
ingene stilini dnyaya tantmtr. Bir kez onlar gibi giyindiniz mi
kasabann kysnda yaayanlar gznze artk o kadar korkun gelmi
yordu.
Egzotiklik ingenelerin ok iine yaramtr. En azndan kitle g
leri zamannda insanlar, uzak lkelerden gelmi bu tuhaf giysili insan
larn gsterileri iin daha ok para demitir. Hint kkenli olular,
Birlemi Milletler iinde zel bir etnik stat taleplerinin temelini
oluturmutur. Yabanc olma durumu, insanlar en azndan belli bir
mesafede tutuyordu. New Jersey, Wildwooddaki elence parkn ile
ten bir Amerikal ve nispeten zengin bir ingene olan John Nickels bi
le oullarn bu nedenle okula gndermemitir. Oullannn Amerikan
kzlaryla birlikte olmas, hatta evlenmesi ihtimali, ingenelerin ha
yatta kalmalarnn nnde bir tehdit olutururdu.
te yandan yabanclk, elbette ki snr d edilme olaylar iin bir
bahane olarak da ortaya srlebiliyordu, ama yetkililerin her-zaman
byle bir bahaneye ihtiyac olmuyordu. On altnc yzyl ngilte
resinde bu Msrllarn ounun aslnda ngilterede doduu anla
lnca, tm pheli ve belirsiz durumlan bertaraf etmek iin yeni bir
yasa karld; yalnzca kendilerini Msrl olarak adlandran serseri
lerle herhangi bir biimde temasta bulunan kimseler iin deil ayn
zamanda bu serserilerin giysilerini, konumalarn ve tavrlann taklit
eden herkes iin de lm cezas ngrld. Serseriler ve Salam Di

lenciler snfna girebilen ansl kiiler acmaszca krbalanacak,


sa kulaklarnn kkrdanda dalanm demirle iki santimlik bir delik
alacakt. Ksa bir sre sonra lm cezas, Msrllarla temas iine g i
rebilecek insanlar da kapsayacak ekilde yeniden dzenlendi.
Hayatta kalmalar her zaman evrelerine uyum salamalarna (sa
vunucular asndan sknt yaratsa da, bu uyum abalarna sahtekr
lk da dahildi), ayn zamanda etnik kimliklerini hp yeniden dzen
lemelerine balyd. Birok Roman hayat boyunca birok i yapar,
hatta bunlarn bazlarn ezamanl olarak srdrr; Bir ingeneye g
re, ayn anda hem bir parlamento yesi hem de kullanlm araba tc
car olmak ne tuhaf ne de uygunsuzdu. pheli ve korkutucu grn
lerinde bir para da paylar varsa eer, bunun nedeni, bu imgenin yal
nzca kurban olmak istememeleridir. ingene uzman R.A.S. Macfe,
Journal o fth e Gypsy Lore Socety de benim hayranlktan kaynaklan
dm dndm (bu hayranlk gsterisinin zamanlamas -1943kt de olsa) u szleri sylemitir: ingeneler, dinlerini, folklorlar
n deitirmeye, hatta dillerine yeni szckler eklemeye hazrdrlar,
ama hayatlarn srdrmek iin kullandklan hileler hi deimemi
tir
Savatan bu yana, Dou Blokunda, ingeneler ok daha sinsice
bir asimilasyona (zellikle de dou Slovakyada) uramlardr; rne
in hastanede doum yapan kadnlar bilgileri olmadan ksrlatmlmlardr. Bu kadar gizli kapakl olmayan baka nlemler de alnmtr; r
nein gezgin ingenelerin ocuklarna Hristiyan yardm kurulular
tarafndan haciz konulmutur. Ayn ey, 1973 ylma kadar svirede de
yaygn olarak uygulanmtr.
Her zamanki gibi, olan bitene muhalefet eden Romanlara ok ac
masz davramlmtr. Polonyada 1980*ler gibi yakn bir tarihte bile,
1964lerde karlan yerleik hayata geme yasalarna kar kan in
genelerin yurttalklar ellerinden alnp lkeden uzaklatrlmlardr.
Benzer bir ey, 1970li yllarn sonlannda Almanyadan snr d edi
len, sonra da kendi lkeleri Yugoslavya tarafndan kabul edilmeyen
ingenelerin bana da gelmitir. Benzer durumdaki otobsler dolusu
insan Avrupada on yl boyunca oradan oraya dolatrlmtr. Savatan
sonraki lkesiz insan stats (kamplardan kurtulan ingeneler bu
kapsama alnmt), o zamanlar bu insanlar reddetmek iin iyi bir ba
haneydi; o ofisten bu ofise, o lkeden bu lkeye gnderilip duruyorlar
d. Gnmzde Cenova Antlamas bu kapsamdaki insanlarn korun

masn garanti altna alyor. Ama ingeneler artk bu tanma uymuyor


lar. Onlar artk Rumen, Bulgar vb. olarak adlandrlyor, oysa bu lke
lerde yle grlmyorlar.
Avrupadaki her devlet, ingenelere kar tumturakl Hal Sefer
lerine girimitir. Ancak, ingene kart yasalarn toplamna bakt
mzda, Kutsal Roma mparatorluunun (arlman tarafndan kurul
mu, ama her zaman Alman taht tarafndan simgelenmi ve onunla z
deletirilmi Avrupa topraklan kompleksi) bu konudaki pay, Avru
pann geri kalannn hepsine denk olmutur. Almanya da her zaman bu
alayn iinde yer almtr.

vn
nsan ten lm m akinesi

C L er *nsan biraz *sa biraz Yahudad r demiti, kameralarn


( J j klar altnda parlayan, uzun boylu, sakall, Estonyah bir Ro
man, Leh televizyon ekibine. Buna yalnzca kader karar verir. Neden
Nazilerin ingeneleri yok etmeye alm olduunu dnyorsunuz,
diye sorulmutu.
Saat geceyansm geiyordu, televizyon ekibi l Birkenau kamp
n kameraya alyordu; yirmi bin kadar ingenenin Auschwitzde l
drld gecenin zerinden tam elli yl gemiti. Tm Avrupadan
ingeneler -zellikle Dou Blok lkelerinden yzlerce otobs gel
m iti- katledilen akrabalarn anmak iin ilk kez toplanmlard. Yz
lerce insan gece boyunca kampn iinde nbet tutacakt; hazrlksz ya
klan birka at dnda kimse ne ark sylyor ne de bir ey alyor-

du. Herkes eofmanlar, artlar ve gndelik baskl tirtleriyle dzen


siz biimde oturmutu.
Ertesi gn, krk derece scaklkta saatlerce resmi anma trenleri ya
pld, bu trenler de ilk kez yaplyordu. Polonya babakan Waldemar
Pawlak ile srail ve Alman bykelileri birer konuma yaptlar. Vc
lav Havel, Lech Walesa ve Papadan gelen mektuplar okundu. Ulusla
raras Romanlar Birliinin bakan olan Roman air Rajko Djuric,
uluslararas kamuoyunun ilgisini talep eden ateli bir konuma yapt.
Shero Rom, yani Leh Romanlarnn ba, Romanlara zg feryat figan
cokulu bir konuma yapt. Bu adamn grn bile gnn nemine
k tutar gibiydi ve bu saptamann iinde zerre kadar istihza yoktu.
Adam, parlak siyah bir tirt, mor deri ayakkablar, geni kenarl hasr
bir ftr apka giymiti ve koca gbeinin stnde incilerden rl ge
ni bir kravat sallanyordu; gnn en ok parlayan eyi oydu sanki.
Sonra, Auschwitz kasabasnn modem katedralinde Krakwun krm
z cppeli kardinali, ingene kurbanlann ansna dzenlenen saat
lik bir ayini ynetip hei* tarafta tts gezdirdi. Roman bir papaz ilahi
ler okudu, melek kostmleri giymi Roman ocuklardan oluan bir ko
ro koridordan inerek arklar syledi. Katedralin tka basa dolu olma
s, insanlarn scaktan kavrulduu bir aramba leden sonras ve
ingene konulu bir ayin iin olduka tuhaft.
nsanlarn kamp yapp nbet tuttuu gecenin sabahnda, saat iki su
larnda kaldm otelin bulunduu Osv/icime yani Auschwitz kasa
basna doru yrmeye baladm. Kamp snrlan boyunca anayola
doru ilerlerken, bu yol bana hi bitmeyecekmi gibi geldi. Be yz
metre aralklarla yerletirilmi direkler snrlan belirliyordu, aralarnda
hl dikenli teller vard, direklerin eri balar kampa doru dndrl
m periskoplara benziyordu. Aniden mum klarnn, fenerlerin ve
televizyon ekiplerinin dnda buluvermitim kendimi. Ama gerisin ge
riye ingenelere ve otobslere doru komama neden olan ey karan
lk deildi. Beni geriye dndren ey kpek havlamalaryd, yni ak
am karanlndaki Auschwitzdi. Nbetin tutulduu kampta kendime
Karpio adl bir arkada buldum, bu iman, arbal Leh Roman beni
arabasyla otelime brakt. Bana bykannesi ve bykbabasnn
kampta ldrldn syledi; ona bu anma treni hakknda ne d
ndn sorduumdaysa ilgisizlikle omuzlarn silkti. Karpionun
fkesi, kampta dierlerine katlmay reddedip Krakwdaki Alman
konsolosluunda kendi zel anma trenlerini -yalnzca davetiyesi
F18N/Beni Ayakla Gmn

273

olanlar katlabiliyordu- yapan Sintilere yani Alman ingenelerineydi.


Faistler, ne olacak! demiti Karpio.
O gece ben istemeden de olsa kendi nbetimi tuttum. Glob Oteli
tren istasyonunun tam stne ina edilmiti, bu yzden bina btn ge
ce, gece trenlerinin takrtsyla ve titreen tren ddkleriyle sarsld.
Tren tarifesi bile size Auschwitzde olduunuzu unutturmuyordu. ar
aflar, kr kr olmu darack yatamda, Estonyal Romann szle
rinin ne anlama geldiini dnyordum: Yalnzca'kader karar verir.
Baht , ans demekti, ayn zamanda kader, al'riyazs olarak da ev
rilebilirdi. Bir ans eseri, iki gn sonra, kendi memleketi Belgraddan
uzakta Berlinde srgnde yaayan Roman air Rajko Djurid ile birlik
te Polonya zerinde uuyordum. LOT hostesi sabah altda ikolatala
rmz datrken biz Eski Ahitten, Yahudilerin tarih anlayndan sz
ediyorduk. Ona Romancadaki baht szcn sordum.
B a h t dedi Rajko kalarn kaldrp gzlerini indirirken, bu dn
ya zerinde Romanlarn en ok snd kavramdr.
D evel yani Tanrdan, beng yani eytandan ok daha fazla ey ifa
de eder. Baht szc ingeneler arasnda gazinoda kumar oynarken
de kullanlr, bir kadndan sz ederken de. Bir insann ocuu da onun
baht olabilir, demiti Rajko; ayn zamanda daha pek ok ey insa
nn b a h f n etkiler. rnein, rnuleyye, yani llerin ruhlarna sayg
gstermek gibi geleneklere uyup uymadna, her trl kirlilikten ge
reince uzak durup durmadna da balyd insann b a h f . (Eer te
miz deilsem b a h fm ak olamaz.) Rajkoya gre baht toplumsal
btnle aykryd, nk kolektif olarak llmyordu. Basite d
necek olursak baht kadercilikten farkl bir ey deildi, Romanlar
arasnda edilginlii tevik ediyordu.
Rajko, ingene soykrmn anma treninde etkileyici bir konuma
yapmt. O konuurken insanlar, zerinde na bister1500.000, yani
500.000 kiiyi unutma yazl pankartlar tayordu. Szler krk bir te
kerlek resminin st ksmna, saylar ise altna yazlmt. Varovaya
geldiimizde Rajko yle demiti: Her eyden nemlisi baht hem u
anla hem de yakn gelecekle ilgilidir.
ingenelerin dnyann balangcyla, ya da kendi kkenleriyle ilgi
li hibir efsaneleri, byk tarihsel gemilerine dair hibir fikirleri
yoktur. Bellekleri ancak ya da drt kuak geriyi anmsayacak kadar
tazedir; yani atalarn ve yaadklar olaylar aralannda yaayan en ya
l kiinin anmsayabildii kadaryla bilirler. Sanki geriye kalan tarih

deildir onlar iin. Bu duygu, belki de llerin arkada braklp yolcu


lua devam edildii gnlerden kalma bir duygudur; ama yerleik ha
yata getikten sonra da yaam mcadelesi vermek zorunda kalan bir
halk hl bu duyguya snmaktadr.
kinci Dnya Sava ve o dnemde yaanan travmalar insanlarn
belleklerinden henz kmamtr; yine de anma trenleri dzenleme ya
da bu konulan tartma gelenekleri yoktur. Bazlar bu tr eyleri ko
numann tehlikeli olabileceini dnyordu. Niye durup dururken
akllarn elelim ki? diye sormutu Macaristan'da yaayan bir Ro
man olaydan tam elLi yl sonra. Nazilerin, Yahudilerin dnda soykrm
yapmay planlad tek rk ingenelerdi. Oysa kimsenin bu hikyeden
haberi yoktur, hatta Nazilerin elinden kurtulmu ingenelerin bile.

Bkrein krk kilometre kuzeybatsndaki Baltenide, sava srasnda


Romanyann igal ettii bir Ukrayna topra olan Transdnistriaya
gnderilirken kaan biriyle tanmtm. Burada, Romanya Sava Su
lar Komisyonuna gre 1942 ile 1944 yllan arasnda otuz alt bin
ingene hayatn kaybetmiti.
O kadar ok insan vard ki, dedi Drina; ailesinin baka ingene
lerle birlikte, onlar Bug N ehrinin dousunda Odessann kuzeyinde
ki bir yere brakacak olan trenlere doldurulduu k, yani tam elli yl
ncesini hatrlamaya alr gibi gzlerini ksarak. Yk vagonlaryla
yaplan uzun yolculuklar biliyordum. Bkreten igal topraklarna
gitmek haftalar alrd; Drinamn ince bedeni kzgn gnete titrediin
de bu yolculuklarn ayn zamanda ne kadar souk olabileceini ren
mitim, Bana bir eyler anlatmak istiyordu. Bir sre duraksad -elleri
yznde, yere bakyordu- sanki yakn bir zamanda belleinin bu bl
mne hi yolculuk etmemi gibi bir eyler bulup karmaya urayor
du. Grne baklrsa kimse ona daha nce bu konuyla ilgili bir soru
sormamt. Sonra konumaya balad, ak bir dille, duygusuz bir ton
lamayla konuuyordu, mahkemede tanklk yapar gibi bir hali vard.
ki yl boyunca yaayaca igal topraklarna ulamak iin gemek zo
runda olduklar Dinyester Nehrini aarken nasl tehlikeler yaadkla
rn anlatrken, ocuklar ve torunlar dinlemek zere etrafa topland
lar, sanki onlar da bu ilgin hikyeyi daha nce hi dinlememilerdi.
Bamza toplanan kadnlardan bazlar ocuklar oradan uzaklatrd
lar.

"Herkes ilk seferde gitmek istiyordu. Rumen evirmenim ve arka


dam Igora baktm, Evet, evet, dedi Drina ardm grerek.
nk tekneler kttan yaplmt. Etrafta gsterecek bir kat par
as arad, ayaklarmzn dibinde duran bir para kartonu ald. te,
sandallar aynen bunun gibiydi. ya da drt seferden sonra batacak
lard. Bu yzden herkes ilkinde gemek istiyordu. Drinanm - o za
manlar on yalarnda olmalyd- snrdt edilen insanlarla dolu bir
sandaln batn grdn dndm.
Drinayla tanmamdan ksa bir sre nce, Romanya Parlamento
su, 270.000 Yahudinin lmnden ve ingenelerin snr d edilme
sinden sorumlu olan sava srasndaki faist liderlerinin, Mareal lon
Antonescunun ansna bir dakikalk sayg duruunda (sava sular
yznden idam ediliinin krk beinci yldnmyd) bulunmutu.
MareaFin, ingeneleri Polonyadaki lm kamplarndan kurtarmak
iin snr d edipT ransdnistriaya gnderdiini sylyorlard. (Antonesou ise mahkemede kendini baka trl savunmutu: Bkre'te ve
br kentlerde hrszlk ve cinayet sular ok artmt, halk onlar ko
rumam iin bana yalvaryordu.) Rumen Kral Michael, durumu kur
tarmak iin 1991 ylnda daha inandrc bir aklama yapmt. Ro
manlara zellikle bask uygulanyordu, nk Romanya dnda onlar
koruyacak kimse yoktu. Gebelerin resmi belgeleri olmad iin on
lara zulmetmek ok daha kolayd."
Drina, ailesinden hi sz etmiyordu, ama ailesinden pek ok insa
nn TYansdnistriada ldn anlamtk. lm, ailesinden hi uzakta
durmam gibi grnyordu. Bu konumay yaptmz gnden drt
gn nce yedi yandaki torunu Luciano lmt. Tanmamzn nede
ni buydu. Arkadam Igorun, cenaze arabas ilevi grecek bir araba
s vard; ben de araba kullanabiliyordum.
Hl byk ounluu gebe yaayan Kaldera ingeneleri eski
yaantlarna sk skya balydlar. Erkekler byk grltyle bakr
kazanlar dvyorlar, uzun iekli etekleri, sk sk rlp ucundan bir
birine balanm salaryla (artk altnlan olmayan ingene kadnlar
sa rglerinin aralarna altn para yerine ayn ii gren alminyum
ekme halkalar koyuyorlard) kadnlar kampta bir aa bir yukar
odun ve kovalarla su tayorlard. Etrafta kuyuu kesik birka kpek
ve kuru ot arayan atlar vard. ocuklar utanga ve yabani grnyor
du; onlarn davetlileri de olsak, aratran gzlerden saknan kadnlar

yzlerindeki sert ifadeyi nadiren deitiriyordu. Uzaklarda bir ormann


iinde ya da ada bir ingenenin belleinde deil de bakentin bu
kadar yaknnda yaadklarna inanmak zordu.

Bir ay kadar sonra Igorla birlikte Drinann ailesinin yaad kamp


bir kez daha ziyaret ettik. Anayoldan bir buuk kilometre ierideydi ve
sapa fark etmek zor oluyordu. Kampa giden bir yol yoktu, arabann
zerinde zp zplad engebeli bir patika vard yalnzca. Kampn giri
ine yakn bir yerde Radu ailesinin yan yarya tamamlanm tuladan
bir evi vard; ama yazlan bu evde oturmuyorlar, iki adam boyundan
daha yksek, srn tuttuu, duman lekeleriyle kapl amerikan be
zinden yaplma bir adrda kalmay tercih ediyorlard. adrn ii yan
m odun kokuyordu.
Erkekler, adrda mobilya ilevini gren saman balyalanna srtlar
n dayayp oturur ya da dirseklerinin zerinde yanlamasna uzanp ay
laklk eder, kadnlar da ya dizlerinin stnde ya da melerek oturur
lard. Igor ve ben de bada kurup oturduk ve zgara msr, domates,
soan ve biber eitlerinden oluan neredeyse yanm yemeklerine or
tak olduk; hepimiz bir ift derince kabn iinden parmaklanmz kulla
narak yiyorduk. Ate, yemein lezzetini -*ya da kendi lezzetini- ortaya
karmt. Her eyin tad birbirine benziyordu, ama her ey ok lezzet
liydi.
Yas dnemi boyunca iki imek yasakt. Ortada durmadan kaybol
mu ya da bulunamayan bir eylere ait birtakm konumalar dnyor
du, ama insanlar yine de neeli denebilecek bir ruh hali iindeydi. Sert
bakl kadnlardan biri olan Floric bana en gzde yemek tarifini ver
miti. Satn alnan tavuk iyi bir tavuk deildir, dedi Floric. Yani
yakaladn tavukla ayn lezzette olmaz. Bir tane bulup onu hareket
edeken izlemelisin, en iyi tavuk en hzl koandr. Hzl koan bir ta
vuk bulduktan sonra, tyleriyle birlikte toprak bir kapta atein iin
de piirmelisin demiti -o k yava pimesi gerektiini zellikle vur
gulayarak. Btn odunlar yanana kadar beklemek gerekiyordu, kabn
hem stnde hem de altnda ate olmalyd. Sonra ate snene kadar
kap kzn iinde bekletilmeliydi.-Artk tavuk ateten alnmaya hazr
d; dimdik oturup ateten ald bir kabn kapan aarm gibi yapt,
sanki byk bir atlas ayordu. Tyler topraktan mlee yapr, ta
vuk bir yumurta gibi yumuak ve lezzetli bir hale gelirdi. Drina'nm

torunu iin tutulan yas boyunca et yemek de yasakt ve Floricnn


pandomim gsterisindeki tavuun boyutlar insana daha ok bir koyu
nu hatrlatyordu.
Yirmi yl nce avueskunun polislerinin, Gvenlik Biriminin,
gelip adrlar ve kzlan aradn, boyunlarndaki ve salarndaki b
tn altnlar aldn rendik; tm birikimlerini altn biiminde (tak
olarak) saklayan ve Romanyada yaayan pek ok Kaldera ingenesi
benzer deneyimler yaamtr. Altn, hem aileye itibar salar hem de
evlenecek kza eyiz olurdu. zerindeki zl szler, tarihler ve sakal
l krallar ile parlak altnlar, bu memlekette yaayan zengin atalann var
lnn bir iareti gibiydi. Altnlarn kadife kutularda ya da saydam
plastik ambalajlarda saklamazlard; ortalarndan delip, itibar yksek
bu ingene kabilesinin (kklerinden kopmu, yerleik hayata gemi
olanlann ve aa grlen br ingenelerin hi altn yoktu) bir ye
si olduklann gstermek zere boyunlarna ya da salanna takarlard.
Altnlanyla gurur duyan pek ok Kaldera ingenesi altn paralarna
bakmama izin vermiti. Sar altn paralann kimisi ince kimisi kalnd,
ou yaklak yz yllkt.
adrda, onlara, kendini Rumen ingenelerinin Kral ilan eden
Transilvanyal zengin bir Kaldera ingenesi olan lon Cioabadan ve
bu adamn Kaldera altnlarnn iadesi iin sk sk basnla konutuun
dan sz ettim. Altndan geri alma dncesi onlar elendirmiti; kim
se onlar Franz Josef altn paralarn yeniden grebileceklerine inand
ramazd. Sava tazminatlann gndeme getirmenin bir yarar olmad
akt.
Sert kadnlardan baka biri olan Lina, savatan nceki hayatlarn,
hi durmadan yolculuk ederek geirdikleri gnleri hatrlyordu
(muhtemelen daha krknda bile yoktu); ocuklan nasl karlarn altn
dan karmak zorunda kaldklarn, kamp kurarak geirdikleri o uzun
klarda bile nasl kimsenin hasta olmadn anlatt. imdiki ocuk
lar byle eylere katlanamaz, dedi Lina, belki de aklna Luciano gel
miti. Sradan bir eymi gibi anlattklan bu tr ac gerekleri duyduk
a, alkantlarla dolu trajik gemilerini neden anmsamak istemedik
lerini anlyordunuz.
len ocuun babasn avutmak mmkn deildi, oysa annesi ve
teyzeleri heyecanl bir ekilde, Lucianonun hastalna are bulmak
iin nasl uratklann anlatyorlard. Bkrete o hastaneden bu has
taneye koup durmulard; ocuun hastanelerin hibirinde doru dz

gn bir muayeneden geirilmemi olmasna ramen, aile her seferinde


baka bir korkun hastalk tehisiyle -ilk nce menenjit demilerdi,
sonra da AIDS (Romanyada genellikle ocuklarn yakaland bir has
talktr}- ve her geen gn arlaan bir ocukla evlerine dnmt.
Doktorlar kp da bu hastaln adn aka sylemi olsalard
(ingenelik) Radular belki daha ok rahatlayacakt. Bu soysuzlat
rd ve yozlatrc hastalk, onun adn duyanlann tepkisine baklrsa,
ayn zamanda insan vcudunu ekiisizietiren bulac bir hastalk ol
malyd. Beyaz nlkllerin (Radular btn doktorlara byle diyor
du) ingenelere ynelik nyargsn Igor da dorulad. Igor bu aileyle
ilk kez, onlar yolun kenannda otostop yaparken tanmt, Lucianoyu
beinci kez hastaneye gtryorlard. (Hasta bir ocuu hastaneye
gtrmek iin otostop yapmann ne demek olduunu dnebiliyor
musun? demiti Igor, hem de btn akrabalarla birlikte.) Umursa
maz hemerilerini utandrma umuduyla onlara elik etmeyi teklif et
miti. Sonunda bir doktor ocuu grmt. ocuun yetersiz beslen
meden ve ihmalden dolay hastalandn anlayan doktor Igora dnp
unlar sylemiti: Bu insanlan eitmek imknsz.
Dokuz numaral Bkre hastanesinin grevlileri, ailenin ocuu
eve gtrmek istemesine kar km, Lucianonun hastanede kalma-

Lutiano'nun aile yeleri, Ortodoks bir rahibin Luciano iin yapt konumay dinlerken. o
cuk daha sonra Batteni'de, mezarln dnda bir yere gmlmt. Romanya. {1992)

s gerektii konusunda srar etmilerdir. ingenelere gre doum d


nda herhangi bir nedenle hastanede kalmak yalnzca lm demekti.
Ama Igor, Radular ocuun hastanede kalmas gerektiine ikna etmi
ti, aile de nce bekleme odasnda, daha sonra da gn boyunca has
tanenin dnda oturarak beklemeye balamt. Igor bana, ocuun ba
nda nbet beklemek iin gelen akraba ve arkada saysnn nasl gn
den gne arttn, hastane personelinin nasl giderek tedirginlie ka
pldn neeyle anlatmt; sonunda hastane grevlileri ocuu geri
vermeyi kabul etmi, bylece bu zamansz hac da sona ermiti. Birka
ay nce, Britanyadan, Avrupadan ve ABDden iki bin ingene, Bri
tanyadaki gebe topluluk arasnda saygn bir yeri olan Patrick Connora son kez sayglarn sunmak iin ngilteredeki Derbyshire Krali
yet Hastanesine akn etmiti. Radu ailesi gibi onlar da hastaneden alana kadar kafeteryay ve tuvaletleri igal etmi, sonraki iki hafta bo
yunca da darda kamp yapmlard. nsanlar Connora elveda deme
ye, ama ayn zamanda bedenden ayrlan ruha kar ilenmi kusurlar
iin zr dilemeye ve onu yattrmaya gelmilerdi, nk ayrlan ru
hun teki tarafta ciddi sorunlar karma olasl vard. Bunlarn hepsi
lmden nce mutlaka yaplmalyd.
Yedi yandaki bir ocuktan af dilenmesi sz konusu deildi, yine
de Lucianonua ailesi, onun ruhunun da en az kendi ruhlan kadar mut
suz olduunu dnyor olmalyd - ne de olsa uzun bir hayat srme
dii iin kendini madur hissediyordu. Herkes gibi ingeneler iin de
bir ocuun lm katlanlmaz bir eydi elbette, bu lm ancak eyta
nn ii olarak dnldnde anlalabilir oluyordu belki de.
Dnya zerindeki btn ingeneler, lm nlemek iin allma
dk yntemlere bavuruyorlard. Yalnzca sevdiklerinin lmlerini de
il, tandklarnn lmlerini bile engellemeye alyorlard. Bu olay
merhametten de teye geiyor, batl inancn zorlayc alanna giriyor
du. Nbet bekleyenler, belki yalnzca bararak ya da eteklerini kald
rp cinsel organlarn gstererek lm korkutmaya alrlard. Hasta
bir insann adn nefret ettikleri bir insann -bilinen bir hrsz ya da po
lis- adyla deitirip lm artmak iin urarlard; hi kimsenin
hatta lmn bile byle bir ruhu almak istemeyeceini dnrlerdi.
Bazlar da kt ans baka bir yaratn zerine atmaya alrd. Brian Vesey-FitzGerald, 1940l yllarda Britanyada akcierlerinden ra
hatsz olan ingenelerin canl bir baln azna kere fleyerek has
talklarn sembolik olarak bala aktarmaya altklann, sonra da ba-

l yeniden dereye attklarm anlatmtr. Buradaki plan, kafas karan


lmn de balkla birlikte ekip gitmesiydi.
Lucianoyu muayene eden son doktor, Igora-ailey e deil- ocu
un beyninde byk bir tmr olduunu sylemitir. Hastal ne olur
sa olsun ailesi hari herkes Lucianonun ksa bir sre sonra leceini
biliyordu. Igor bu haberi dardaki kalabala nasl syleyeceini d
nrken bir hemire ona neden bu ilere bulatn sormutu. Onlara
gre, Radu ailesi ocuklanna konulan tehisi kabul etmek istemiyordu.
ocuk iyice gsz dm ve zayflamt, ac ekiyordu - oysa aile
sine gre, oktan kaybedilmi bile olsa, bu hl bir savau. Radularn
lme duyduklan* ve lm geldikten sonra bile gemeyen fkeyi gren
biri iin, tarihleri boyunca byk apta, uzun sreli ve acl lmler ya
am bir halkn bu tarihle yzlemekteki isteksizliini anlamak hi de
zor deildi.
Radularn ektii zorluklar Lucianonun lmyle bitmemiti.
Igorun arabasndan inip ilk kez Radularn arasna girdiimde Luciano
leli drt gn oluyordu. Yaz sca da olsa, gelenekler gerei cenaze
gn bekletilmiti, ama artk gerekten gitme vakti gelmiti. Tabut, bir
ocuun sabilecei boyutlardaki zel olarak kurulmu bir adnn gi
riinde duruyordu; adrn nnde, etekleri etraflarna yaylm, halka
olmu bir grup kadn feryat ediyordu. Biraz ileride erkekler, bir rahip
ve uygun bir kilise bulmak konusunda yaadklar zorluklar Igor* a
anlatmaktaydlar. adrn ak kanatlan arasndan, am aacndan k
k bir tabutta yatmakta olan panama apkal minicik l ocua bak
tm.
Lucianonun zerinde, temiz kahverengi bir sveter ve yepyeni bir
kot pantolon vard. Pantolonun cepleri doluydu. Bir cebine tomarla
mavi Rumen paras, bir tarak, kk bir ayna, br cebine de bir diki
takm koyulmutu - bunlar yol iin gerekli malzemelerdi. Ayaklarn
da yeni, backl ayakkab biimi verilmi koyu kahverengi plastik pa
bular vard, pabularn zerinde backlar bile vard - iki tane dz
gn, kabartma biiminde fiyonk. Ellerinden bir tanesi kalbinin zerin
deydi, trnaklar olduka uzundu, sanki hl uzamaya devam ediyorlar
m gibi duruyordu; ama pene gibi kaskat kesilmi parmaklann fark
etmemek zordu. apkas gangster apkalan gibi eik taklm, yz
nn byk bir blmn gizlemiti; yalnzca hafif aralk kalm kk
az ve atlak dudaklan tam olarak grnyordu. Tabutun dibinde, ba
nn hemen yannda kontrplaktan yaplma bir maket tekne duruyordu.

len, Lucianonun ailesinden drt kiiyle birlikte, Lucianonun


pomaut's yani cenaze treni iin yiyecek almaya Bkree gnderil
dik. Yasn ilk dnemi boyunca ykanmak ve salar taramak da yasak
t; darmadank ve perian durumdaki grubumuz bu yzden kentte b
yk ilgi uyandrmt. ingeneler, br insanlardan nce alveri yap
mak ve indirim yaptrmak iin barp armay bir an bile brakma
dlar. lek pazarlarda insanlarn yapt buydu, zaten pazara bunun
iin gidilirdi. Oysa n caml pastanede pazardan barkl olarak belli
grg kurallar geerliydi. Burada yorgun Romanlar sessizce sraya gi
riyorlar, ykl antalarn ar ar iterek, pasaport kontrol yaptrmak
iin dizilmi uzun yoldan gelen yolcular gibi ilerliyorlard. Scaktan ve
kederden bunalm, ayn zamanda yeterince zaman da olmayan arka
dalarmz srann bana yryp banda kt bir bone olan akna
dnm kza paray atp ekmek istediler - frndaki btn ekmekleri.
stedikleri her eyi alamadlar, ama sradaki birka kadn homurdanp
kfretmeye hatta arkadalarmza tkrmeye baladnda tezghtar
kz pnlarla ilgilendi. Onlar dar karabilmenin en hzl yolu buydu.
Balteniye dnte ene alarken, onlar iin sradan bir ey olan bu
aalanmalar oktan unutmulard; hatta nde oturan gorun ve be
nim bile farknda deillerdi. Yalnzca birileri arabann camna vurdu
unda dnp bakyorlard. Tek dili ve bacaklarnn arasndan kanlar
akan orta yal bir kadn sallanarak bize doru yrmeye baladnda
biz Bkre Kuzey tren istasyonu civarnda trafikte skmtk. Kadn
sarhotu, trafikte bekleyen srcler iin dans ediyordu; zerinde sarong gibi beline sard bir Romanya bayrandan baka bir ey yoktu,
bayran zerindeki orak eki kesilip karlmt. Gzleri yar kapa
lyd, deliler gibi glyordu. Hibir eye kolay kolay armayan Igor
bile susmu ve kaskat kesilmiti. Oysa yolcularmz glyorlard; bu
olay gerekten komik bulmua benziyorlard -y a da belki de pastane
de yaadklarndan sonra, insanlar kendilerinden daha ok artan ve
tartlmaz biimde onlardan dah zor durumda olan birini grmek
holarna gitmiti.
Allahtan dnmz ksa olmutu. Cenaze treni iin blgedeki
Ortodoks rahibi ayarlamak da Igor ile bana dmt; papaz bir in
gene ocuu iin tren giysilerini giymeyi reddeden, sakall, yal bir
dolandrcyd, fotorafn ekmem iin bana yalvardktan sonra kame
rann karsnda dnyann en iyi insanym gibi pozlar vermiti. Hi
bir zaman kiliseye gelmezler, diye yaknmt bana, hatta evlenmek

iin bile. Bu doruydu. ingeneler nikhlarn kiliselerde ya da resmi


makamlarda kydrmazlard-; onlann kendi trenleri ve dnleri olur
du, ailelerini kurar, ancak birisi ld zaman kiliseye ihtiya duyar
lard. lm onlar iin son derece dehet verici bir eydi, kilise ve kili
senin gadjo temsilcisine bavurarak fazladan bir nlem alm oluyor
lard, Amerikal olduumu renince rahip biraz yumuamt, eline
neredeyse hibir deeri olmayan bir tomar para sktrdmdaysa ar
tk istediimizi yapmaya hazrd.
Lucianonun cenaze treni balamak zereydi, Radular ve arkada
lar da kayalk amurlu yollardan kiliseye doru yrye gemiler
di. ki araba vard.'ndekini (genlerden birine ait, biraz elden gemi
rengrenk eski bir Yugoydu) ben kullanyordum, yanmda da rahip
vard. Arkamdan, Daciasiyla Igor geliyordu, arabann arkasna da Lucianonun tabutu sktrlmt. Kulaklar sar edecek kadar bartt
rlan zurnalara, arabann iki yannda birbirine arplan tencere kapak
larna ve kadnlarn cmb ikiye katlayan feryatlarna ramen araba
nn sahibi, melodili komaya srekli basmam iin srar edip duruyordu.
Bu arabann hzl gidebileceinden pek emin deildim, ama yas tutan
larn hznda gitmekte de zorlanyordum; stelik araba ikide birde tek
liyordu. Ben bunlar dnrken, ocuklann kt ruhlar savmak ze
re etrafa msr taneleri serpebilmeleri iin kavaklarda (btn kesime
noktalar bu tr nlemler gerektiriyordu) durmam sylendi; Igor ne za
man dursa beni de durduruyorlard, her seferinde Igorun arka kaps
alyor, tabut yar yanya dar frlyordu. arpan tencere kapaklannm
sesleri, alan kornalar arasnda rahip de benimle sohbet etmeye al
yordu. Hi Amerikaya gitmemiti, ama uaa binmiti, acaba ben Ro
manyann krsal alanlarn grm mydm?
Kk, beyaza boyal kilisenin ii serin ve karanlkt; ve nihayet
sessizlie kavumutuk. Lucianonun kz kardeleri ve kuzenleri ince
mumlar tayorlard, Lucianonun babas da onlann yanndayd, ada
mn heybetli gbei sessiz hkrklarla sarslyordu. Ne var ki bu ma
temli trenin bir dakikas bile sorunsuz gemiyordu; nitekim az sonra
bu dokunakl tablo, krsde yalpalayarak saa sola arpan sarho bir
kilise grevlisi tarafndan bozuldu.
Scak gnn ilerleyen saatlerinde feryatlara gs yumruklama ve
sa ba yolma da eklenmiti. Kriz geiren bir kadn stme doru y
ld; gzleri yukar kaymt ve vcudu kaslmalarla sarslyordu. Bu
nun zerine, altta kalmaya niyeti olmayan dierleri, kilise mezarlnn

hemen arkasndaki mezar yerinin etrafnda deli gibi koturmaya bala


dlar. Cenazelerini kilisenin mezarlna, Balteninin ingene olmayan
sakinlerinin yanma gmemezlerdi. Belki de byle olmas ilerine geli
yordu, nk mezarlklardan ok korkuyorlard. Papaz sradan bir a
rap iesinden ocuun vcuduna krmz arap damlattktan, tabutun
kapa da ivilendikten sonra Lucianonn tabutu mezarn iine yer
letirildi- Mezar, byk bir kpek kulbesine benziyordu. Hl ssl
takm elbiseleri iinde olan yasl aile yelerinden bir ksm tabutun s
tne krekler dolusu slak imento att. Sava zaman snr d edil
mekten kurtulmu Drinayla, Lucianonun bykannesiyle bundan az
sonra, pom ana'd a karlamtm. Lucianonun mezarndan az tede,
bana Dinyesterdeki kattan tekneleri anlatmt.
Britanyal bir mzikolog olan Bert Lloyd, 1960h yllarda ingene
arklarn toplarken karlat ingenelerin sava yllarn br yl
lardan ayrt edemediini yazmtr. Bunlar yazarken hem snr d
edilenleri hem de sava srasnda Romanyada nispeten zgrce yaa
yanlar kastetmektedir. Drina snr d edilenlerdendi. Ve belki de, ola
n biteni tam olarak hatrlayamamasna ve fazla etkilenmi grnme
mesine ok da amamak gerekiyordu. Ne de olsa bu halk, savatan el
li yl sonra bile kendilerine bir doktor ya da rahip bulamayan ve arbe-

Radu ailesi -L u tian o nun baz kz kardelen, erkek kardeleri ve am calar- Balteni'deki
kamplarnda, Romanya. (1992)

de karmadan arda alveri yapamayan bir halkt.


Karoly Lendvai on be yanda btn ailesini kaybetmiti. Budape
tenin yetmi be kilometre gneybatsndaki Szengai kasabasnda ya
arken etraflan Macar polisi tarafndan sarlm, Komromun elli ki
lometre kuzeyine, faist Macar partisi Oklu Halarm ynettii nl
Csillag toplama kampna yrmek zorunda braklmlard. Karoly
Lendvainin bellei elli yl sonra hl o gnk kadar tazeydi.
Yolumuzun zerinde bize baka gruplar da katld, baka inge
neler ve jandarmalar, diye anlatyordu Karoly 1994 yaznda bir Re
uters muhabirine. Bebeklerden bazlar yolda ld, kamaya alan
lar da vurulup yolun kenarnda terk edildi. Bizi gtrenlerin kim olduklann kimse bilmiyordu...Neredeyse hi yemek yemeden iki hafta
boyunca kampta kaldk...Tifo salgn knca daha da ok insan ld,
dierleri de ldrld. ller byk bir ukura atlp zerlerine sn
memi kire atld. Yzlerce l st ste ylmt. ukurun ne zaman
dolduunu bilmiyorum, nk bir gn yine vagonlara doldurulup bil
mediimiz bir yere doru yolculua ktk.
Lendvai, bir hava saldrs sayesinde kurtulmutu. Sirenler ve bom
balarn yaratt kargaa srasnda korulua kamt. Kampta yakla
k bir yl kalmtm...daha sonra da kamptan hi kimseyi grmedim.
Lendvai, soykrm szcn hayatnda hi duymamt; altm be
yandayd ve tm bunlarn yalnzca ingenelerin ingene olmasndan
kaynaklandna inanamyordu, bildii tek ey ailesinden herkesin l
drlm olduuydu. Csillag toplama kampnn tutsaklan Auschwitze
gnderilmiti.
Trene doru itilirken bir Oklu H alar muhafznn kendisine Kah
rolas Yahudi-ingene! diye bardn anmsyordu. Bu beddua h
l kafasn kartryordu. Rportajn ortasnda gazeteciye dnp u so
ruyu sormutu: Niye bana Yahudi demi olabilir ki?
Sava srasnda, yalnzca Macaristanda ldrlen ingene says
nn seksen bin ile yz bin arasnda olduu tahmin edilmektedir; ama
bu konudaki belirsizlik Lszl Karsai gibi revizyonist tarihilerin sa
va srasnda yalnzca birka yz ingenenin kaybolduunu ileri
srmelerine olanak tanmaktadr. Birok ek ingenesine ne olduu
hl bir muammadr; oysa Spilville Iowadan amatr bir tarihi olan
Paul Polansky 1994 ylnda, yars ek topraklannda ldrlm olan
en az seksen bin ingenenin katliyle ilgili belgeler bulmutur. Sava
tan nce Polonyada ok daha az Roman yayordu, burada yaayan

yaklak elli bin ingenenin bete birinden fazlas ldrlmt. in


genelerin youn biimde soykrma uradklar Polonyada bile insan
lar yaplan katliamlar unutmutur. Jerzy Ficowski, savan hemen ar
dndan kaleme ald yazlarda yle diyordu:
K

O zamanlar Aysciiwitzde sylenilen iki ark dnda, sava yllar


Leh ingenelerin imdiki gndelik yaantlarna' pek yansmamt.
Yaadklar zulm nadiren gndeme getiriyorlar, bu konu zerinde ko
numak istemiyorlard... Yaam biimleri pek deiiklie uramamt.
lm kamplarndaki frnlar unutulmutu. Bol bol ocuk douruyorlar,
nfuslar da gitgide artyordu. ingenelerin yaama gleri lmn s
tesinden gelmiti.
Soykrm (ingene soykrm) iin kullanlan Romanca szck porraimos*tu, yani tc. Korkun katliam anlaryla ilgili armnn
yan sra bu szck, ingene soykrm konusunda hl sregiden in
k ra ve bastrmac tutuma da uygun dmektedir. (Aslna baklrsa,
porraim os szc ingeneler arasnda soykrm (holocausto) szc
nden bile daha az bilinmektedir.)
Nazi sularna sahne olan nl kamplar ziyaret etmek, orada kalan
ve len insanlarn neler yaadklarn anlamaya yetmiyordu. Baz kur
banlarn -rnein ecinsellerin- ad bile gemiyordu, nk kastl
olarak dlanmlard. Yaplan canavarlklarn btn aynallaryla tas
vir edildii sarsc resimlere ramen, konuulamayacak kadar iren
olan eylerin ayn zamanda tasavvur da edilemedii anlalyordu.
lm kamplarn gezenlerin sululuk duygusu iinde saklad srr,
yazarlar artk aa vurmaya balamt. rnein insanlar burada,
Auschwitzde, pek az ey hissedebiliyordu; belki de en gl duygula
r, artk turistleri eken bir mzeye dnm olan, ocuklarla ve Co
ca Cola kutularyla dolup taan bu kutsal ve korkun yere yaptklar zi
yaret konusundaki huzursuzluktan oluyordu. Krakw>daki cafcafl
ilanlar ve brorler tatilcileri Tatra Dalanna, bir tuz madenine ve
Auschwitze gnbirlik gezilere davet ediyorlard. Kampa son gidi
imde, taksi ofr Szczepan Kekuun, Schindlerin Listesi filminin
ekimleri boyunca Steven Spielbergin ofrln yaptn syleyip
beraber ekilmi bir fotoraflarn elime tututurmasyla postmodern
Auschwitz deneyimim de tamamlanm oldu. Szczepan ve Liamn,
Szczepan ve Stevenm bulunduu iki ayn fotoraf. Bana Steve diye

bilirsin, dedi Szczepan, ana kamp giriinde taksiden inerken.


Elimizde olmadan belleimizde tadmz, Nazi katliamyla ilgili
canl fotoraf ariviyle kyaslandnda, kamp gezdirmek iin dzen
lenen tur insan artyordu (kampn iinde turistler iin bir otel ve
peynirli-jambonlu sandvilerle dolu bir kafeterya vard). ingeneler
sz konusu olduunda, bu uzaklk duygusunun baka bir boyutu daha
vard: nsan kolaylkla, bu insanlarn burada hi bulunmad duygu
suna kaplabiliyordu. Polonyal turist rehberi, benim de aralarna katl
dm sveli turistlerden oluan grubuna bir kez bile ingenelerden
sz etmemiti (ayrca, Auschwitzde Yahudilerin yaadklar da bu reh
berin hikyesinde ancak Leh kurbanlarn duygusuzca anlatld hik
yeden sonra yerini almt). Gezinti esnasnda sveli turistler bir ara
kafeteryaya doru ynelince ben de rehbere ingeneler hakknda bir
iki ey sordum. ingeneler burada, swiecimde bile tembellik et
mitir. Auschwitz-Birkenau *da ldrlen yirmi bin ingene hakknda
duyabildiim tek ey bu olmutu.
Zigeunerlager , yani ingenelerin kald kamp, Birkenaunun de
rin karanlna alan kemerli giri kapsndaki duvar haritasnda ia
retliydi. ingenelerin kamp, ana giriten en uzaktaki barakalar arasn
dayd, bu da onlarn hem gaz odalarn hem de krematoryumu grdk
leri anlamna geliyordu. Harap olmu birka baca dnda, ingenele
rin kald otuz sekiz barakadan geriye hibir ey kalmamt.
Yolun buuk kilometre aasnda, Auschwitzin ana kampnda,
hapishane olarak kullanlan bloklar ulusal pavyonlara dntrlm
t, her lke bu pavyonlarda kendi kayplarndan sz ediyordu. Pavyo
nu olan lkeler, SSCB, Polonya, ekoslovakya, Yugoslavya, Avustur
ya, Macaristan, Fransa, Belika, talya ve Hollandayd. Yahudilerin
Aclar ve Mcadeleleri adndaki ayr bir sergi 27 numaral blokta yer
alyordu. Dier bloklarda (4, 5 ve 6 numaral bloklarda), lm maki
nesiyle ilgili fotoraflar, belgeler ve teknik aklamalarn yan sra l
drlen insanlardan geriye kalan eyalar vard. Kampn ele geirilme
sinden sonra, takm elbise astarlarnda kullanlmas iin kilosu elli fe
nikten satlmak zere yirmi be kiloluk paketlere ayrlm olarak bulu
nan yedi ton kadn sann bir ksm, bu blmde camdan bir muhafa
zann iinde sergileniyordu. (Leh doente, neden salarn hepsinin ay
n renk, ak kahverengi olduunu sordum. Gaz, dedi doent, Ziklon B gaz herkesin sa ve deri rengini ayn yapmt.) Etrafta, tepe
leme ylm bir bek tel ereveli gzlk, bir bek di ve sa fras,

kamptakilerin sevdiklerine ve yaknlarna ait vesikalk fotoraflar,


backlar ve dmeleriyle ocuk ayakkablar, kk elbiseler ve ce
ketler vard.
Kahverengi deri antalarn nnde durup tandk Yahudi adlarn
okumak iin bam kaldrdm; hepsi de altlarnda adresleriyle birlikte
kaln beyaz harflerle zenle yazlmt. Tm bu eyalar -sava nce
si, uygar, yerleik Avrupann burjuva yaantsn tamamlayan eyalargrnce, aklma u dnce geldi: Auschwitzde ya da Holocaust* a
ilikin kendi zihinsel arivlerimizde ingenelerin ad gemiyordu,
nk bu eyalardan hibiri onlann deildi. Sanki onlar, hibir iz b
rakmadan yok olup gitmilerdi.
ingenelerin, en ok adlarnn gemesi gereken yerde, Holocaust
arivlerinde bile bulunmaylar bizi artmyordu. ingenelerin sz
l ve gezginlie dayal gelenekleri ounun okuma yazma bilmiyor
oluuyla birleince, ingeneler arasndan kan bilimadamlarnm say
s ok snrl kalmt. Dier milletlerden de ok az tarihi porraim os
zerinde younlamt; Romanlarn ad ne popler tarih rnlerinde
ne de bilimsel tarih literatrnde geiyordu. Birincil belgelerde - in
genelerin denetim altna alnmas ve neticede ldrlmesi iin Reich
tarafndan karlm resmi belgelerde- bile ingenelerin adna rast
lanmyordu.
zel olarak akl hastanesindeki zrller (toplu katliamlarn ilk
kurbanlar) iin karlm yasalar kapsamna toplumsal sapknlar
ad altnda dahil edilmilerdi. 1933 ylnn temmuz aynda, Kaltmsal
Hastalklar nleme Yasas, ayn yln kasm aynda da Sulularn ve
Toplumsal Sapknlarn Islah iin Dzenlemeler Yasas yrrle gir
miti. Bu nlemler balamnda Sinti ve Romanlar istekleri dnda
ksrlatrlmlard. 1935 ylnda kan iki yasa da Almanlar ve Avru
palI olmayanlar (ingeneler de bu gruba dahildi) arasnda evlilii ve
cinsel ilikiyi yasaklyordu. Yasada ingenelerin ad gemese de,
Nrnberg Yasalar hakknda yaplan yar resmi yorumlarda yle deni
yordu: Avrupada genel olarak yabanc kan tayan iki rk, Yahudiler
ve ingenelerdir.
ingenelerle ilgili Nazi politikas gitgide keskinleiyordu; bu poli
tikalar onlar yeniden tanmlamt. 1937 ylnda kan Sua Kar Ya
sal Tedbirler bal altndaki dzenlemelerde su ilemeseler de top
luma uyum salamay reddeden antisosyal davranlar gelitirmi kii
ler, dilenciler, serseriler (ingeneler), fahieler, bulac hastalk ta-

ESK TOPLAMA K A M PIN IN PLANI

I II
B III

II!

0QD
fiDD

ons
DDO

BOlll

. . B D III

-BOlll
BOlll

a n
D Besi Qa Do O^3"

DB DOODOBO8DDOSODDDO
DB BDBflDSflBDBBflBIl
m DDDDOOODIIDDODBD

M 'iD B if iS o iijn l'

ooDOPODDODDonaBonao

m DIDOO OSOflflDflOElODO

OOfl

QQQ
00D
D0D
r a 0DQ
= BB0
^ B B =3 0 9 0
Dan

ingene Kamp, Blie diye adlandrlan iki sra barakadan oluuyordu. Bunlarn biraz arka
snda, tutsaklar hastan esi, krematoryum ve g az odalar y er alyordu. ubat 1943 ite Aus
tos 1944 tarihleri arasn d a Auschwitzd e yirmi bir bin ingene ldrlmtr.
It: Danma
Ana SS Muhafz Evi - lm
Kaps"
3la: Kadnlar Kamp
Blt>: Balangta erkekler
kamp, 1943'dan sonra
kadnlar kamp
BHa: Karantina
Bllb: Theresienstadf dan
gelen Yahdilcr iin "Aile
Kamp
Bc: Macaristandan gelen
Yahudilerin Kamp
Blld: Erkekler Kamp
F19 N /Beni Ayakta G m n

Bile: ingene Kamp


BHf: Tutsaklar Hastanesi
Bllg: ldrlenlerden alnan
eyalarn bulunduu depo uK a m d d
BU: Kamp Blgesi 11/ (yapm
aanasuKa) - "Meksika**
H: Boaltma Rampas
KII-V: Krematoryumun ve
gaz odalarnn kalntlar
L: Cesetlerin yakld
ukurlar ve odun ynlar
M: Rus sava esirlerinin topla
mezarlar

N: Kllerin doldurulduu
havuzlar
O: Kumandann Ofisi
P: 25.Blok (lm Bloku")
R: Banyolar ( Sauna")
S: Ceza Blm
T: Tuvaletler
W: Faizmin Kurbanlar
Adna Dikilmi Ant

Ana gezinti yolu


....... Ek gezinti yolu
Eski haliyle koronmu
kamp barakalar

289

yan ve tedavi grmeyen kiiler, vs., arasnda saylmalarna ramen


daha sonraki yasai dzenlemelerde baka bir gruba,"Yahudiler, inge
neler, PolonyalIlar diye sz edilen gruba dahil edilmilerdi. Yahudi
tartmasnda olduu gibi, kltrel olarak m yoksa rksal kkene gre
mi,tanmlanmalar gerektii tartmas ingenelerin de peini brakma
mtr. Naziler her iki kategoriyi de kullanmlardr; en sonunda her
trl kltrel ve davransal zellik iin (ingeneler arasndaki su
oran ve Yahudiler arasndaki cinsel sapknlk, rvete yatknlk, ikti
dar tutkusu vs.) birer biyolojik aklama getirilince, bu iki kategori tek
kategoriye dnmt. 1939 ylnda savan kmasnn hemen ardn
dan Alman ingeneleri snr d edilmeye balandnda, snrd
edilme ya da edilmemeyle ilgili kurallar, sonradan Yahudilerin Douya srlmesi srasnda kullanlan dzenlemelerle benzerlik gsteri
yordu.
Ta batan beri, ingeneleri hapse atmak iin kullanlan temel baha
ne sula mcadele olmutu, daha sonra ayn bahane ldrlmeleri
iin de kullanlacakt. Alman polisi onlar daha 1934 ylnda Zigeuner/ag<?rlara kapatmt; yani rejim daha kimlerin ingene olduuna bile
karar vermemiken. 1936 ylnn haziran aynda kan bir genelgeyle
(yasa ile deil) Berlin polis komiseri, Prusyadaki tm ingeneleri tu
tuklamak iin yetkili klnmt; ingeneler karavanlaryla birlikte po
lis zoruyla Berlinin varolarndan biri olan Marzahnda mezarln
hemen yanndaki lam boaltma blgesine gtrlmlerdi. ingene
ler, o gne kadar yaratlm olanlarn en by olan bu Zigeunerlag er 'a srlmekle iki kez cezalandrlyordu; nk ingenelerin hij
yenle ilgili karmak gelenekleri ve mezarlklarla ilgili batl inanlar
vard. Sonunda kentteki yetkililer amalarna ulamt. Olimpiyat
oyunlar balamadan nce Berlin sokaklar temizlenmiti. (ingeneler,
ayn zamanda 1936dan itibaren Dachauya gnderilmeye balanm
t, bu tarih de savan kmasndan yl nceye denk geliyordu.) p
lkte yalnzca iki eme ve iki tuvalet vard; blgedeki alt yz inge
ne ok gemeden hastalklarla boumaya balamt. Yetkililerse bu
durum karsnda unlar sylemiti: Bu blgedeki toplu lmler an
cak ingene olmayan nfusu tehdit etmeye baladnda bizi ilgilendi
rir. Burada yaayan insanlar zorla ahtnlm; 1943 ylna kadar ha
yatta kalmay baaranlarsa Auschwitze gnderilmiti.
ingenelerin yaadklar deneyimin arpc zellikleri vard. Nazi
ler iktidara gelmeden ok nce, kentlerin ingenelerden temizlenmesi

ve ingenelerin gettolara hapsedilmesi iin baarl bir lobi faaliyeti


yrten Yurtta Komiteleri vard; Marzahnda belediye tarafndan ya
ratlp idare edilen Zigeunerlager ile birlikte bu eilim meruiyet ka
zanmt. Daha da nemlisi Naziler iktidara geldiinde ingene Bela
syla Mcadele adnda bir yasa karma ihtiyac duymamlard. We
imar Anayasasnn yasalar nnde eitlii taahht eden 104. maddesi
ne ramen, gvenlik polisi 1899 ylndan itibaren Zigeuner kaytlarn
tutmaya balamt. 1911 ylnda bu kaytlar, yalnz sulularn deil al
t yan stndeki tm ingenelerin (aslnda ingene ve sulu ean
lamlyd) parmak izlerini ve fotorafl kimliklerini kapsar hale gelmi
ti; 1926 ylnda Bavyerada karlan ingenelerle, Gezginlerle ve
almaktan Kaanlarla Mcadele Yasas, polislerin Romanlar ve
Sintileri iki yllna alma kamplarna gndermelerine olanak sala
mt. Yani, yalnzca Zigeuner olduklar iin cezalandrlmlard. Bir
ok eyalet Bavyera yasasn benimsemi, bu yasa dier eyaletlerin ih
tiyalarn karlayacak ekilde geniletilmiti. Yirmili yllarda kaytla
ra girenler, otuzlu yllarn rk yasalarna tabi olmulard. Artk yay
gn biimde bir sorun (stelik yalnz SSin deil yerel polisin de yet
ki alanna giren bir sorun) olarak grlyor olmalar, daha sonralar bi
limsel almalarda, mahkemelerde ve tazminat planlarnda da gzard edilmelerini kolaylatrmt.
Soykrm tarihisi Lucy Davidowicz, pek ok meslektann pay
lat bir dnceyi yle dile getirmitir: Nazi ideologlarn inge
neleri yalnzca istenmeyen bir toplumsal unsur olarak deil ayn za
manda istenmeyen bir rk olarak da grmeye balamalar, savan son
ylma rastlar. ingenelerle ilgili Nazi politikasnn birok elikiyle
dolu olduu doruydu, ama bu iddia kesinlikle doru deildi. inge
nelerin rksal bir deerlendirmeye tabi tutulmasnn balangc, Auschwitze gnderildikleri dnem deildi (ama ou durumda Auschwitz
yolculuu bu deerlendirmenin sonucu olmutu).
Marzahnda ve baka kamplarda geirdikleri sre boyunca-inge
neler, Salk Bakanl bnyesindeki Irk Hijyeni ve Nfus Biyolojisi
Aratrma Brosu tarafndan atanm antropologlar, psikiyatristler ve
bilimadamlan tarafndan zorla muayene edilmilerdir. 1937 ylnda,
salk grevlilerinin elinde son on kuaktr Almanyada yaayan b
tn ingeneleri kapsayan ve milimetre boyutundaki harfler ve rakam
larla her birinin soyaacm gsteren, birka metre yksekliinde bir
tablo vard; bu tablonun btn halklarn, zellikle de Almanlarn ge

lecekteki kalknmas iin kullanlaca sylenmiti. ktidara geldikle


rinden bu yana Nazilerin ingenelerin rksal zelliklerine olan ilgisi
belgelerle ortaya serilebilmektedir; bu ilgi, ingenelerin nfusun yal
nzca ok kk bir blmn oluturmalarna ramen gnden gne
daha da artmtr. Bu zel kamplar, bir ocuk psikologu iken rk hij
yeni uzman olan ve savan sonuna kadar otuz bin soyaac toplayan
Dr. Robert Rtter ynetimindeki aratrma ekibinin sava ncesindeki
laboratuvarlarma dnmt. Doktorun amac, sua yatknln ve
asosyal davranlann gerilerle ilgisini ortaya karmakt.
Asistan Eva Justin de aralarnda olmak zere R itterin ekibi, elle
rinde rngalar, pergeller, gz rengi izelgeleri ve maske karmakta
kullanlan balmumu kavanozlaryla ingene koularn dolayordu.
Ekip tarafndan fotoraf ekilen btn ingenelerin yznde dehet
ve aknlk okunuyordu. (almann verimli gemesini salamak
iin ekip gerektiinde polisin mdahalesine bavurabiliyordu.) inge
ne deneklerin geveledii kiisel gemi hikyeleri tutarsz grnnce,
ekip snflandrmay d grn ve yaam tarz gibi kategorilere
gre yapyordu.
Eva Justin, henz zgr yaamakta olan ingenelerle temas kur
mak iin kendini bir misyoner olarak tantmtr. ok etkili olan rapor
larnda, eitimli ve asimile olmu ingeneler de dahil, gerek tam ge
rek yarm kan ingenelerin ksrlatmlmasn nermi, ingenelerin
eitilmesinin yararsz olduunu ve bundan vazgeilmesi gerektiini
sylemitir. ingene ailelere yapt ziyaretlerin ardndan ounlukla
aileler bir kampa gnderilirlerdi. Bu gibi deneyimler -kolektif imge
lemde deiime uram olsa d a - ingenelerin onlarla grmek iste
yenlere, zellikle de akrabalar ve soylaryla ilgili sorular soranlara
kar ihtiyatl hatta dmanca yaklamalarnn nedenini aklamakta
dr.
Bu sahte bilimadamlarnm yapt rk snflandrmalar insanlarn
hayatn belirliyordu. Nedense, (bir ihtimal, Soylu Vahilerce ilikin
romantik fantezilerden tr) Alman kan tayan ingeneler deil de
sa f ingeneler daha tehlikesiz kabul ediliyordu te yandan s a f
ingenelere elbette ok daha az rastlanyordu). Bu da Yahudilere ili
kin dncelerin tam tersiydi.
Bir ingenenin izelgesinde bu tr bilgiler varsa, o kii yurttal
n kaybedebiliyor, ksrlatrlabiliyor, hatta snr d edilebiliyordu.
Bu yeni snflandrmann kurbanlar arasnda uzaktan ingene akraba-

Bir meslekta ve Kadnn kocas izlerken Dr. Robert Ritter bir kadndan kan alyor.
ingenelerin sapknln aklamak iin rksal bir tem el ararken Ritter'in ekibi kan
ve sa rnekleri, yz maskeleri, ok eitli beden lleri toplamlardr, ayrca otuz
binden fazla ingenenin soyaacn karmlardr.

Ritter'in ekibinden Dr. Sophie Ehrhardt ve asistan balroumuyla maske yaparken.

s olduundan haberi bile olmadan ordudaki grevlerinden alnan ve


Reicha hizmet etmelerine izin verilmeyen st dzey askerler bile var
d. Auschwitz komutan Rudolf Hoessin anlarna gre (Parti Bakan
Yardmcs Rudolf Hessle kartrlmasn), bu kurbanlardan birisi,
Partinin en eski yelerinden, Leipzigde byk bir i kurmu olan bir
iadamyd; savaa katlm ve pek ok kez eitli nianlarla dllen
dirilmiti. Bir dieri ise Berlindeki Alman Kzlan rgtnn lide
riydi. Baz ingenelerin Nazi Partisine katld gerei kimi Yahudi
tarihileri rahatsz etmitir; nk bu gerei, ingenelerin Almanla
rn kadim dman olmadnn ve byle grlm olamayacaklar
nn kant kabul etmilerdir. Aslnda bu insanlar, Yahudi ibirlikiler
rneinde grld gibi, kendi kurtulular iin kurnazca hesaplar
yapan kiiler olarak grlmelidir.
Ritterin yar-ingene tanm, yar-Yahudi tanmndan daha fazla
insan iine alyordu. Eer bir insann kuak geriden bykannesi
ve bykbabas olan on alt kiiden ikisi ingene'yse bu kii yar-ingene saylyor, bylece ileride Auschwitze girmeye hak kazanyordu.
(Buna karlk, bir kiinin sadece bir bykannesi ya da bykbabas
Yahudiyse -yani kuak geride drt Yahudi bykanne ve babas
varsa- o kii genellikle Nazilerin Yahudi kart yasalarndan etkilen
miyordu.) Ritler 1950 ylnda Naziliin Tasfiyesi Mahkemesindeyar
gland. Dr. Justin, 1964 ylnda Frankfurtlu bir yarg tarafndan su
suz bulunarak beraat ettirildi.
Yaygn bir grn u bir rneinde (bu gr de Nazilerin yapt
snflandrmalar andrmaktadr) Soyknm tarihisi Yehuda Bauer,
Naziler iin bir ingeneyi ldrmenin, bir Yahudiyi ldrmekten ni
teliksel olarak farkl olduunu dile getirir. Romanlar Yahudi deildi,
bu yzden hepsini ldrmeye gerek yoktu. Elbette, insanlar kendi
aralarnda baz ingeneleri kurtarmaktan sz ediyorlard. Herkesin
zel bir Yahudisi vardr (yani, herkesin kurtarmaya deer bulduu bir
Yahudi vardr) szyle nl olan Himmler, sa f ingenelerden olu
an, belli bal kabilelerin temsil edildii bir eit yaayan mze kur
may hayal ediyordu. Yine de, Nazilerin sylediklerinden ok ne yap
tklarna bakmak daha gvenli olacaktr. Yerel yetkililer, bulunmas za
* S avatan sonra, N azilerin kam usal hayattan tasfiyesi a m ac y la m ttefikler
tarafndan kurulmu zel m ahkem eler. N azilerle ilikisi olcfuu dnlen kiiler
bu m ahkem elerde yarglanm ve rehabilitasyondan hapis c e z a s n a kadar
deien hkmler giymilerdir. Tasfiye m ahkem elerind e 9 3 0 .0 0 0 i akn kii
yarglanm tr, (.n.)

ten zor olan sa f' ingenelerin her trl baskdan muaf tutulmas y
nndeki emirlere uymuyorlard.
Her ne kadar rejimin rkla ilgili belli bal yasalarnda ingenelerin
ad gemiyor olsa da, onlara kar gdlen politika yeterince akt, gn
getike de daha yksek sesle dile getiriliyordu. Himmlerin emirleri
dorultusunda 1939 ylnda alnan nlemlerde yle deniliyordu:
ingene sorununa kar verilen mcadeleden elde edilen deneyimler
ve rk-biyolojisi aratrmalarndan elde edilen bilgiler nda... in
gene sorununa getirilecek nihai zme... bu rkn temel zellikleri
aklda bulundurularak karar verilmelidir.
t

S af ingeneleri dierlerinden ayr tutma politikasna karn, rkla il


gili politikalarn radikallemesiyle birlikte ingenelerin kaderi de Nazilerin Polonyay igal etmesinden sonra Lehlerin ve Yahudilerin ka
deriyle birlemitir. Reinhard Heydrichin de aralarnda bulunduu
birok st dzey Na2 gibi Adolf Eichmann da ingene sonnunun
Yahudi sorunu ile birlikte zlmesini nermitir - rnein, ViyanaU Yahudileri 1940 ylnda Generalgouvernementc (Alman igali altn
daki orta ve gney Polonyann idare merkezine) tayan trenlere Sinti ve Romanlar iin de ya da drt vagon daha eklemek gibi n
lemlerle.

1941 ylndaki Sovyet igaliyle birlikte, hem Yahudilere hem de in


genelere yaplan zulmn yerini artk toplu katliamlar almtr, Ordu ve
polis birimleri, zellikle de SS Einsatzgruppen, Rusya, Polonya ve
Balkanlarda ingeneleri (Yahudileri, Ruslar ve hastanedeki hastalar
da) toplu halde kuruna dizmeye balamtr. Yaplan katliamlar, eski
bir iddiayla, ingenelerin casus olduuna dair iddialarla aklanyordu
- ldrlen casuslarn says neredeyse 250.000di. Ka kiinin gezici
lm mangalar tarafndan ldrld bilinmemektedir. Bu gibi olay
lar tam olarak aratrlmad iin -igal topraklanyla ilgili bilgilerimiz
de salam olmad iin- ldrlen ingenelerle ilgili tam bir rakam
vermek mmkn deildir.
Alman askerlerinin bu ldrme olaylarnn biimi yznden moral
lerinin bozulduu syleniyordu; bu yzden daha insancl yntemler
aranmaya baland. 1940 ylnn balannda hayatlarnn deersiz ol

duuna karar verilen insanlar zerinde ilk geni apl Sonderbthandiung (zel muamele; yani gazla ldrme) yaplmaya baland. Bu in
sanlar, kronik hastalar, fiziksel ve ruhsal zrller ve ingenelerdi.
Ner Nehri zerinde kurulmu Chelmno adl Leh ky yaknlarndaki
lm kampnda, 7 Aralk 194 lMe, yani Japonlarn Peari Harbora sal
drd gn, ilk defa toplu katliamlar iin gaz kullanlmaya balanm
tr.
Ner Nehrinin yalnzca elli mil aasndaki, 16G.000 Yahudiye ev
sahiplii yapan Ldzdaki getto, bir sre sonra Chelmnodaki lm
makinesi iin hayat deersiz insanlar kayna olmutur- ingeneler,
Yahuderle birlikte Bialystok, Krakw, Ldz, Lviv, Radom ve Varo
vadaki gettolara kapatlmlardr. Pek ok Yahudinin yaayp ld
bu yerlerle ilgili tarihi belgelerde ingenelerin ad neredeyse hi ge
memektedir. Belki de burada bu gettolarla ilgili birka bilgi vermek
yerinde olacaktr (Ficovvskinin Ciganie naPoikich drogach , [Polonya
Yollarnda ingeneler] adndaki kitabndan alnmtr).

1941 ylnn Ekim aynda Yahudi gettosunun bir blm, zel olarak
Poznaridan sipari edilen on iki bin metre dikenli tel ile evrilmi, yer
leimin etrafna iki kez tel dolanmtr. Bu ift kat tel, ii su dolu bir
kanal ve gvenlik noktalan, ileride oluacak ingene gettosunu Yahudilermkinden ayryordu. Ne kadar anlamsz olursa olsun Nazilerin
gruplan ve kategorileri ne kadar ok sevdiini bilsek de, her zaman k
k bir aznlk oluturan ingenelerin gettolarda (ve lm kamplarn
da) neden her zaman Yahudilerden ve dier tutsaklardan ayr tutuldu
u aklk kazanmamtr.
Alman ingeneleri 1934lerden itibaren toplama kamplarna gt
rlmeye balandysa da, ingenelerin yok edilmek zere getirildikleri
ilk yer 1941 Kasmmda Polonyadaki Ldz olmutur. Burada tama
men izole edilip gzlerden uzak tutulmulardr. Yalnzca, tifs salgn
n tedavi etmeye gelen birka Yahudi doktor ile Yahudi mezarclar on
larn akbetine tank olmutur.
Naziler, Lddzda pek ok kiinin ingene olduuna karar vermi
lerdir. Kampn sakinleri arasnda sirk iileri, serseriler, ingeneler
gibi avare dolaan kimseler {nach Zigeunerart um herkhende Perso
nen), Alman Sintileri, bol iekli elbiseleri iinde Rumen Kaldera
ingeneleri, birok Macar ingenesi, hatta Viyanal zengin ingene

ler de -rnein Weinrich adnda bir aile- vard. Bu insanlara ait hactedilmi eyalar arasnda altn saatler, altn brolar, elmas kpeler, keh
ribar kpeler, Macar altn paralarndan ve altn franklardan yaplma
kpeler, mercan ve zmrt yzkler, altn zincirler ve daha pek ok de
erli ey vard. Kamp yneticileri neden bu eyalarn envanterini
karma zahmetine katlanmt? Kuaktan kuaa aktardklar deerli e
yalar ve ss eyalarn, yani onlardan geriye kalanlar cam muhafaza
lara yerletirerek dier kurbanlar arasnda onlara da bir yer ayorlard
belki de.
5 Kasm ile 9 Kasm arasnda, Adolf Eichmanntm kiisel ve kesin
emirlerine uyularak, igal altndaki Avusturya'da bulunan aktarma
kamplarndan Ldza be nakliyat gnderilmiti. ingeneler baz yer
lerde yollardan toplanyor, tabancayla vuruluyor ya da geliigzel lin
ediliyorlard ve bunlarn bir kayd bile tutulmuyordu; ama Lddzda bu
lmler iin ok ayrntl ve zenli hazrlklar yaplmt. Aktarma
kamplarndan yola kan her nakliyat tam olarak bin tutsak tayordu
(son nakliyatta 1007 kii vard, ama fazlalklar yine de yolda lenlerin
yerini dolduramamt). Btn trenlerin Ldza gece tam 11.00de var
mas gerekiyordu. Bu zamanlamada herhangi bir sapma olduunda,
aksaklk kaytlara geiriliyor, ertesi gn bu aksaklk telafi edilmeye a
llyordu . rnein, Furstenfeld'deki bir kamptan gelen ikinci nakliye
treni 186 erkek, 218 kadn, 596 ocuk tayordu ve varmas gereken
saatten yaklak yedi saat sonra yani 5.50de Ldza gelmiti. Bu yz
den tutsaklar gecelerini kilitli vagonlarda geirmiler, vagonlar ancak
sabah boaltlmt (bu ilem de nceden belirlendii gibi otuz dakika
iinde gereklemiti). Gettoya 11 l 4996 sa ingene braklmt.
Sa gelenlerin 2686s ocuktu.
Pragl Dr. VogPdan -Ldz'daki gettodan tutsak bir doktor (ayn
zamanda oradan kurtulanlardan biri)- aslan ya da boularak ldrlen
yzlerce ingenenin Herzschwachenkeit, yani kalp rahatszlndan
ldne dair rapor vermesi istenmitir. Tutsakken, Yahudi hastanesin
de (Ne bu hastanede ne de baka bir yerde ingeneler tedavi edilmi
yordu) hademe olarak alan Kalman Wolkowicz, ingenelerin kam
pndan gelen mziin durduu an anmsamaktadr. Mziin verboten ,
yani yasak ilan edilmesinden sonra, sessizlik yalnzca SSlerin ve on
larn kurbanlarnn banlanyla bozulmaya balamt. Wolkowicz,
ingenelerin gettosunda aynca ok ciddi bir yetersiz beslenme sorunu
olduunu, bu nedenle oraya giden doktorlarn grevinin yalnzca has

talar bir kenara ayrmak; olduunu da belirtmitir.


Gettoda mezar kazcs olarak alan Abram Rozenbergin grevi
l ingeneleri Yahudi mezarlna tamakt.
Gnde ya da drt nakliye oluyordu. Her nakliyede aralarnda yal
ve ocuklarn da bulunduu sekiz-on tane l oluyordu... llerin v
cutlarnda dvldklerine dair izler vard; bazlarnn boyunlarnda ise
morluklar vard, bu da asldklarn gsteriyordu... Bazlarnn topluca
ldrld anlalyordu... nk ounun kollar ve bacaklar krk
t. Kar koymu olmalydlar. ok emin deilim, ama cesetleri grn
ce bu sonuca vardm... Kripo (Reicha bal Kriminalpoiizei) her gn
geliyor ve ingenelere yaknlarn asmalarn emrediyordu. Aslmalar
84/6 Brzezinska Caddesi adresindeki demirci dkknnda gereklei
yordu...
ingeneler -kampn Yahudi sakinleri gibi- kendi insanlarna polislik
ya da muhafzlk yapmaya zorlanyorlard. ift kat dikenli telin arka
snda...nbet bekleyen ingene vard. Koibantlar ve tadklar
coplarla kampn polisliini yapyorlard. Yaklaan SS Scharfhrerl
grdklerinde yaknlarda duran ingenelere doru koup onlar ac
maszca dvmeye balyorlard." Katliam planna kurbanlar da ortak
ederek, onlar lam da Nazi ideolojisinde tanmlandklar gibi birer
asosyal ve sulu haline getiriyorlard; ne de olsa iinde bulunduklar
durumun onlarn hatas olmas, ya da yle gsterilmesi gerekiyordu.
Auschvvitzde onlar iin bir kamp yaratlmasndan ok daha nce,
ingenelerin soykrm nitelikli bir katliama tabi tutulduklar aka
belliydi. lk olarak gettoda, daha sonra da lm kampnda, ldrlme
leri iin onlarn doutan sulu olduklar bahanesine gerek duyulmu
yordu artk. Bu son derece zorlama ikiyzllkten vazgeilmesi, zel
likle ok kk yataki sululardn ldrlmesini kolaylatrm ol
maldr.
Abram Rozenberg, bir ocuun nasl ldrldn yle anlat
yordu:
Sonbahard, tam olarak hangi yl (1941] olduunu anmsamyorum,
sabah dokuz ya da onda bir vagon geldi; ben de iilerimle birlikte va
gondan ii ceset dolu bir kutu kardm. Tam o srada bir ocuun fer
yat ettiini duyduk. Tepkisel bir ekilde hemen kenara ekildik, bir iki
dakika sonra kutunun yanna yaklap kapa atm. Kk bir inge

ne ocuu dar dt. Vcudu kaslyor, rpnyordu. Hl boynun


da duran ipi bir bakla kestim. Vcudu birka dakika daha sarsld,
daha sonra ocuk kendine geldi. Ne dediini anlayamadk. ocuu na
sl saklayacamz dnrken, mezarlk sorumlusu Sztajnberg, ha
pishane efi Hercberg ile birlikte gelip bize onu getto hastanesine g
trmemizi syledi. Hemen Kripoyla balantya getiler; Kripo da o
cuu hastaneden ald. Ertesi gn ocuun cesedi mezarla getirildi.
ocuk vahi bir biimde ldrlmt. 3-4 yalarnda bir kz ocuuy
du.
Ldzdaki gettoda alt yz on ingene lmt; geriye kalanlar
350.000 kiinin ldrld Chelmnodaki deney ve imha kampna
gnderilmilerdi. Ldzda ingene mahkmlar zerinde yaplan de
neyler Nazilerin Auschwitzde [bir sene sonra] ingeneleri yok etmek
iin byk bir merkez kurmalarna yardmc olmutu, diyordu Ficowski. Jan Dernowski, bir PolonyalI, iine giderken ingenelerin
nakliyatna tanklk etmitir.
Yaklak on tane tonluk, SS plakal kamyon vard. Brandalarla sk
skya kapal kamyonlarn iki yannda arabalarla seyahat eden, maki
neli tfek tayan Gestapolar vard... Bu lm alayna dehet iinde ba
karken -bu seyahatin amacnn ne olduunu ok iyi biliyordum- hafif
e alm brandalarn altndan gelen lklar ve iniltileri duydum.
Yalnz kadn ve ocuklar deil erkeklerde, yakkl, halis ingene er
kekleri de baryordu.
ChelmnoMan kurtulmay baarm birka mahkmdan biri olan Michal Podklebnik o gnleri yle anmsyordu: Kk kasabalarda ya
ayan Yahudilerin tahliyesinden sonra nakliyatlar Ldza ulamaya
balamt. lk nce ingeneler geldi, be bin kii kadar vardlar; daha
sonra da Yahudiler geldi. ingenelerin Chelmnoya gnderilmesinin
asl nedeni ideolojik deildi. Asl neden, hayatlarn srdrdkleri, ina
nlmaz derecede kalabalk olan gettoda tifs salgnnn ortal kasp
kavurmasyd. Gaz odalarna ilk girenler genellikle Yahudiler oluyor
du. Aslnda bunun da pragmatik bir nedeni vard. Geriye dnen Al
manlar yerletirmek iin Yahudilerin evlerine ihtiya duyulmutu.
Chelmno bir toplama kamp deil, bir lm kampyd, insanlar ge
nellikle buraya varr varmaz ldrlyorlard. Ama lmelerine izin ve
rilmeden nce, Yahudiler gibi ingenelere de ilk olarak korkun yalan-

lar syleniyordu. Kampa gelenlere, iyi yemekler ve i bulabilmeleri


iin Douya tanma gibi szler veriliyordu. Ama nce bir du alma
lydlar. Ocak ayyd. Istlm bir odada soyunuyorlar; Banyolara Gi
der yazan bir kapdan geiyorlard. Aslnda banyolarn bulunduu bi
naya gitmek iin, bir araca binecekleri syleniyordu; ama oynanan
oyun bu noktada srdrlemez oluyordu. Jandarmalar insanlan dve
rek kamyonlara sokuyorlard. Bu kamyonlar gezici gaz odalaryd, in
sanlar alp daha sonra l olarak koruluktaki ple -buras Yahudi
lerle paylatklar bir mezard- brakyorlard, banyo yapmak iin sra
da bekleyenleri almak iin geri dnyorlard.
Yalnzca iki aylna kullanlan Ldzdaki ingene gettosundan
kimse kurtulamamt. 29 ve,30 Nisan, 1942 tarihli Biuletyn Kvoniki
C o d ie m e fd t (getto Gnlk Blteni) unlar yazyordu:
ingenelerin boaltt binalarda, iinde sebze, eker ve kaya gibi sert
ekmeklerin de bulunduu birok erzak bulunmutur. Bulunan tm er
zaklar klorla dezenfekte edilmitir. Giysi, mzik aletleri, bak gibi e
yalar da bulunanlar arasndadr. Binalar, temizlendikten sonra, hasr
ayakkab reten fabrikalara dntrlecektir.
Bir yl sonra, ubat 1943te, Auschwitz-Birkenaudaki yeni kampa ilk
Alman ingeneleri gelmeye balamt. Kampn sakinleri genellikle
Alman ve ek ingeneleriydi, ama Avusturya, Polonya, Rusya, Hrva
tistan, Slovenya, Macaristan, Hollanda, Norve, Belika ve Fransadan
da gelenler vard.
Kamptan kurtulanlardan biri olan Polonyal Mieczystaw Janka,,
Birkenauda, hastanenin yanndaki kampta kalan ingene ailesini y
le anmsamaktadr: Biz ark sylerken ingene erkekleri bize elik
eder, kadnlan da dans ederlerdi. Bunun iin onlara soan paracklar
ve sigara atardk. Bir gece ingeneler kamplarndan alnp yakldlar.
Kamplardan kurtulabilenlerin Zigeunerlager ile ilgili olarak anmsa
dklar eyler, ingenelerin genellikle br kamp sakinlerinden ayr tu
tulduuydu, bir de sesleri- arklar, mzik aletleri, iniltileri ve alklar- duyuluyordu. Sonra bir gece, bu seslerin yerini sessizlik alm
t. O gece 2 Austos, 1944t.
Zigeunerlager , birok ynden, Auschwitz-Birkenaunun geriye ka
lanndan farklyd. ingene erkeklerin, kadnlarn ve ocuklarn ailece
bir arada kalmalarna izin veriliyordu. (Ayn zamanda bir de ek F a -

milienlager vard.) Kampn sonlarna doru, salarn uzatmalarna da

izin verildi, ayrca eyalarn ve paralarn yanlarnda tutmalarna da;


eyalar ve paralar ilk zamanlar yiyecek satn almalarna ya da eyala
rn yiyecekle takas etmelerine yaramt. zerlerinde siyah genler
dikilmi olarak kendi giysilerini giyiyorlard - siyah, asosyalliin sim
gesiydi (sulularn geni ise yeildi); sol kollarnda da Z igeu m r ol
duklarna iaret eden b irZ harfi dvmesi vard. PolonyalI rehberim,
aalayc bir ifadeyle, onlarn ilk balarda almaya gnderilmedik
lerini, alanlarn kaytlarnn tutulduu A rbeitseinsatzd z adlannn
gemediini syledi. Bu nedenle, ingeneler doktorlarn her yl yapt
seme ilemlerine de tabi tutulmuyorlard; bu ilemlerde mahkm
lar rlplak soyuluyor, bir ksm saa bir ksm sola ayrlyordu, ya
ni almaya ya da lme. Kampn son zamanlarnda, niformal gen
ingeneler ana kampa almaya gnderildi, iki yz ingene kadndan
oluan bir grup da kampn dndaki yolu dzeltmeye ve eteklerinde
ta toplamaya gnderildi. Bunun dnda ingeneler yalnzca bir kez
seime tabi tutulmulard, bu da Berlinden gelen st dzey emirle
re uyularak kamp tamamen boaltldnda olmutu. O zamana kadar,
yirmi bin ingeneden geriye yalnzca drt bin kadar ingene kal
mt.
Mehur Nazi doktoru Josef Mengele, ingenelerle zel olarak ilgi
leniyordu. Toplu olarak ldrlmeleri emri geldiinde yklmt; n
k onlarla ilgili aratrmalarna tutkuyla balyd. Yine de, bir tann
anlattna gre, saklanm tek bir ocuk bile kalmamas iin tm
kamp kan kar aramt. Bir nceki gecenin nakliyatndan kaanla
r kendi arabasna koyup gaz odalarna gtrmt. ingene ocuklar
da, isteyerek onun arabasna binmilerdi; nk bu adam onlar ok se
viyor, onlara her zaman kurabiye veriyordu; Mengeleyi ok seviyor
ve ona gveniyorlar, Pepi Amca, Pepi Amca diye bararak arkasn
dan koturuyorlard.
Mengelenin kliniinde bulunanlardan biri, onun tuhaf insanlar
dan oluan dehet verici bir koleksiyoncu olduunu sylemitir. Bu
koleksiyonda bir grup cce, devler, bir gz mavi bir gz kahverengi
olan insanlar ve doktorun zel olarak ilgilendii ikizler vard. Mengeleyle almak zorunda braklan hapishane doktorlarndan birine g
re ingene kampndan alnma sa, gz [ikizlerin gzleri] rnekleri
saklyor, el, ayak ve parmak izi almak iin aletler bulunduruyordu. n
sanlarla ii bittikten sonra, vcutlarnn baz paralann bir kenara ay

rp Berlin'deki eski enstitsne gnderiyor, geriye kalann kremator


yuma (ikizler zerindeki otopsiler, krematoryum yanndaki zel bir laboratuvarda gerekletiriliyordu) yolluyordu. kizlerin ou inge
neydi. ingene ikizlerden bazdan da gerekten ikiz deillerdi. kizle
rin zel muamele, (daha iyi yemekler yiyor, daha iyi ranzalarda yatyor,
dvlmyorlard) grdklerini anlayan baz kadnlar ayn boydaki iki
ocuu ikiz diye gnderiyorlard. kizlerin, erkekler kampnda, kadn
lar kampnda ve ingenelerin kampnda ayr binalar vard. ingene
lerde su ileme oranlaryla ilgili aratrmalar iin~ genetik olarak son
raki kuaa geen zde niteliklerde ilikin almalar yaplyordu;
ikizler bu aratrmalarn paha biilmez denekleriydiler. kizlerin, dier
mahkmlardan daha iyi koullara sahip olduu doruysa da bu tm
ikizler iin geerli deildi. Bir gece Mcngcle, vcutlar paralara ayr
maya balamak iin, salkl on dn ikiz ocuun kalplerine kloroform
enjekte etmiti.
ingenelerin, elektrikli teller arkasnda, Auschwitz standartlarna
gre bile iren koullarn hkm srd kendi kamplarnda bir ara
ya toplanma nedeni hibir zaman aklanmamtr. Belki de, aratrma
clar diledikleri gibi aratrma yapabilsinler diye byle uygun grl
mt. Nasl ki, ingenelerin nceden kentlerin kylarnda kurdukla
r kamplar, balangtaki soyaac karma almalarna uygunsa,
Auschwitz-Birkenau da kusursuz bir lm laboratuvaryd. Bu gibi im
knlar belki de Mengeleyi ayrca memnun ediyordu; Mengele Birkenaunun da bahekimiydi ve grne baklrsa ingenelerin kampnn
sorumluluu da tamamen ona verilmiti. Tutsaklarn birbirlerinden ay
rld bu hayvanat bahesinde, az rastlanan hastalklar retilebilir,
gzlemlenebilir ve deiik "ted av iler denenebilirdi. nsanlarn tuzlu
suyla beslenerek ne kadar yaayabileceini anlayabilmek iin Alman
ordusu adna, Dachau ve BuchenwakPda ingenelere deniz suyu en
jekte edilmitir. Auschwitz*deki temel ilgi alan kaltm ve hastalklar
d (bu kampta pek ok egzotik deneyin yan sra, deri zerine asit dk
me ya da gze asit enjekte etme yoluyla renk deitirme deneyleri de
yaplmtr.) rnein bir pire salgn ktnda, hasta, iinde deiik
tuz ve asit karmlar olan kvetlerin birinden karlp dierine koyu
luyordu. Tedavi baarl olmadnda hastalar hemen otopsiye alnyor
du.
Eer, doktorlar arasnda hangi hastaln hastalara daha ok zarar
verdii konusunda bir anlamazlk varsa, hasta hi vakit kaybedilme-

Belzec toplama kampnda bir ingene'nin Naziler tarafndan ekilmi bir fotoraf, fotoraf
tarafndan yok edilmek zere aretlenmi. (1940)

den incelenmek zere paralara ayrlyordu. Mengele, en sevdii ikiz


lerini, muhteem bir ikili olan yedi yandaki ingene ocuklarn
byle bir tartmay zme ulatrmak iin vurmu ya da kendi de
yiiyle feda etmitir (ocuklarda tberkloz olduundan phe edili
yordu). Kesinlikle tberkloz olmal, demiti Mengele, tutsak dok-

Belzec'de Katdera ingeneleri. Nazi fotorafs tarafndan yok edilmek zere iaretlen
miler. (1940)

torlardan birine; bir saat sonra geri dnm, sakin bir ekilde unla
r sylemiti: Haklsn. Hibir ey yokmu. Arada geen srede, iki
ocuu da ldrm, akcierlerini ve dier organlarn incelemiti.
Zigeunerlager'ieki salgn hastalklar arasnda, lekelihumma, tifo,
iskorbt dizanteri, pire bit ve banlar bulunmaktayd. Geici bir has
tane vard -hasta ingeneler, kamplarnn hemen yanndaki ana hasta
ne binasna gnderilmiyorlard- ama burada kullanlan tek ila bir par
a kfurdu. Kadnlar, barakalarn zeminine yan yana dizilmi soba bo
rularnn zerinde ocuk douruyorlard. Bazlan da dourmuyordu;
nk hamileliin ileri evrelerinde, kadnlara lekelihumma mikrobu
enjekte edilip bu mikrobun fetus zerindeki etkisi inceleniyordu. Ta
nklardan biri byle sekiz vaka grmtr
Kampta gelitirilen en egzotik hastalklardan biri de, yz ve az
etkileyen ender bir kangren tr olan nomayd. Kumandan Hoess,
anlarnda, noma salgnn anlatrken, bu hastaln onu nasl irkilttii
ni aa ortaya koyar. ocuklar noma hastasyd, bu beni korkutu
yordu, nk noma czzama benziyordu, bir deri bir kemik kalm ocuklann yanaklannda byk delikler vard, insan vcudunun yava ya-

va nasl bozulduunu gryordunuz.


Nomann yetersiz beslenme ve halsizlikten kaynakland bilini
yordu; yine de Mengele, bu hastaln rkla ilgili olduuna dair bir
aklama yapmt. Bir kemik ynm -ileri safhada noma hastal
olan bir ingene ocuunu- muayene ederken Mengele, baka bir
mahkma u soruyu sormutu, Bu ocuun on yanda olduuna ina
nabilir misin? ocuun bu kadar yal ve bitkin grnmesini byle
bir rka mensup olmasna balyordu; oysa bu, bizzat doktorlarca o
cuun boynuna aslm bir lm fermanyd.
Robert Jay Liftonun yazd Nazi D oktorlar adl kitapta, Mengelenin bir arkada ve meslekta olan, ad Ernst B. diye geen kii
Auschwitz* deki Zigeunerlager ile ilgili olarak unlar sylemitir:
Tam bir vahetti... dier kamplardan ok daha kt koullar altnda
yayorlar ve ok nemli bir sorun tekil ediyorlard. Dr. B. konu
masna yle devam etmektedir: ingene kampndan kurtulduum
dan bu yana, ingenelerle ilgili ok kt eyler dnmeye baladm.
Bir ingene grdmde hemen oradan uzaklamaya alyorum...
ingene mzii duymaya dayanamyorum. Bu noktada Dr. B., in
genelere duyduu tiksintiyi daha gerilere tar. ingenelerin durumuy
la yakndan ilgili olmasna ramen, ocuklar alktan lrken ye
mek yiyen anne-baba grntleriyle dehete dmtr.
Burada, doktorun, sululuk duygusunu aresizce bakalarna yk
lemek istedii aktr; oysa ocuklar ve ailelerini a brakanlar Emst
B. gibi doktorlardr (yalnzca kszlerin kald binalar ingene kam
pnn deimez zelliklerinden biriydi). Emst B.nin bu iddias baka
nedenlerden dolay da hi inandrc deildir. ingeneler arasnda aile
duygusu, kiisel kurtulutan ok daha baskndr. Auschwitzin bir SS
kumandannn, ingenelerin gzyalanyla duygulandna inanmak
her ne kadar zor olsa da, Rudolf Hoessin anlan B. Emstinkilerden
daha inandrc grnr:
Kiisel ilikilerinde ok saldrgan davranyorlard; mensubu olduklar
kabileler temelinde gruplayor ve birbirlerine balanyorlard. al
mak iin insan seimi baladnda ve aileler paralanmak zorunda
kaldnda gzyalar ve acyla dolu sahneler ortaya kmt. ingene
ler ancak, daha sonra yeniden grecekleri sylendiinde rahatlayp
sakinlemilerdi.

F20N/Beni Ayakta Gmn

305

Bir sre iin, diyordu Hoess, Auschwitzin ana kampnda bulunan


almaya uygun ingeneler, ailelerini uzaktan bile olsa grebilmek
iin her eyi yapmlardr... Yoklama srasnda, genellikle gen inge
neleri aramak zorunda kalrdk. Ailelerini zledikleri iin gizlice in
gene kampna [3.5 kilometre tedeydi] kaarlard.
Kampta ailece kalmalarnn nedeni de, ayr kaldklarnda kardk
lar ya da karmalar beklenen sorunlard. Zigeurerlager 9in tamamen
boaltlmas srasnda kiisel direniler -zellikle kadnlardan- sergi
lendii grlmtr. Geriye kalan tm ingenelerin gaz odalarna g
trlmesinden bir gn nce Mengele kadn mahkmlardan birini, bel
ki de kocas Alman olduu iin kadnlar kampna gtrmtr. Ancak,
ocuklar lm beklemek zere arkasnda kalmtr Sylenene gre,
beni ldrmeye cesaretiniz bile yok, diye barmt kadn, vurulma
sndan birka saniye nce Mengeleye. Sinli kampnn grevlilerinden
biri, SS askerlerinden birinin zerine atlayarak gzlerine saldrm, o
da birka dakika sonra ldrlmtr. ingenelerin ldrlmesinden
bir ay kadar nce, Zigemerlager'in sska ocuklar iin, iinde atl ka
rnca da olan bir ocuk bahesi yaplmas, acaba zntl annelerin
endielerini gidermek iin mi yoksa Nazilerin mizah anlay tatmin
etmek iin miydi?
Auschvvitze getirilen Macar Yahudileri, artk bo kalm olan in
gene kampna yerletirilmilerdi; onlar da ldrldkten sonra kamp
kadn hastanesine dntrlmt.

Aratrmaya baladmda, ingenelerin Dou Avrupann yeni Yahudileri olduunu dnyordum. te, nceden Yahud ilerin yapt
gibi, imdi onlarda Dou Avrupann her tarafna dalm; yeni geli
meye balayan demokrasilerin ilk kurbanlar olmulard. Ama aslnda
onlar yeni Yahudiler deildi. ingeneler, Yahudilerle birlikte en eski
gnah keileriydiler. Yahudiler kuyular zehirliyorlard; ingeneler de
veba yayyorlard.
Aydnlanmadan nce, ingeneler ve Yahudiler, Avrupann imgele
minde yoksul gmenleri temsil ediyorlard. Colin de Placy, Diction
naire Infernars (1845) [Cehennem Ansiklopedisi], on drdnc yz
yl Fransas ve Almanya'snda yaayan, bu lkelerde vebay yaymak
la sulanan Yahudilerin nasl ormanlara kap yeralt maaralarnda el
li yl yaadklarn anlatmaktadr. Ormanlardan kp geriye dndkle-

Auschvvitz'den kurtulan Kari Stojka nn Zigeunerfager izimi. Stoyka bu resmi kamp numa
ras olan Z5742 ile imzalamtr. 2 Austos 1944 gecesinden Onlarn nasl yandn gr
dm..." diye sz etmitir. ingene kamp bombo duruyordu/ Slojka'nn yedi yandaki k
k kardei Ossi kampta lmtr; otuz iki yandaki babas da Mauthausende ldrlm
tr.

rinde ise, artk ne paralan vard, ne de geleneksel meslekleri; bylece


fal bakarak hayatlarn kazanmak zorunda kaldlar. Msr'dan geldikle
rini sylediler (ingeneler iin de geerli olan bu nl hikye nedeniy
le ingenelerin de Sami kkeninden geldii ileri srlmektedir). De
Plancy, onlarn gizli jargonlarn, kt bir Almanca ile branice ka
rm olarak tanmlamaktadr (akademik evrelerde hemen bu dilin
Yidi-Eskanazi lehesi olduuna karar verilmitir, oysa bunun gmen
Jenischlerin dili ya da Sintilerin Almancadan etkilenmi lehesi ol-

mas da pekl mmkndr). Bu hikye ne kadar stilize edilmi olur


sa olsun, ingeneleri Sami kkenine dayandrma arzusu iki haikn da
diasporada benzer bir kaderi paylam ve benzer aclar ekmi olma
syla kolayca aklanabilin
Yahudi ve ingenelerin kendi ulusal dilleri, geleneksel yasalar,
belirgin etik kurallan, ritelleri ve davranlar vardr, her iki halk da
belli mesleklerle zdelemitir, hatta bazen ayn mesleklerle (g
menlere uyacak ekilde zanaatkrl ticaretle birletirecek meslekler).
Yine her iki halk da, birbirlerinden farkl derecelerde, konuklan ol
duklar toplumun kltrne baml olmalarndan dolay kendi gele
neksel kltrlerine yabanclamlardr.
Naziler, elbette, ingene belalndan ok Yahudi sorunuyla ilgi
liydiler. Hem toplumsal hem de ekonomik olarak neredeyse grnmez
olan ingeneler zaten Avrupa nfusunun ok kk bir blmn
oluturuyorlard. rnein, 1933 ylnda Almanya nfusunun yalnzca
binde beiydiler, Yahudiler alak ve egzotik yaratklar olarak sunulur
ken -Julius Streichern D er Strmer 'i gibi eski klieler, saldrgan bir
propaganda erevesinde yeniden canlanmt- ingeneler zaten ola
bilecek en kt hrete sahipti. Saylar ok fazla olmad iin, Avru
pa imgesindeki en nemli dlanmlar olarak duruyorlard. Uursuz,
farkl, gerek anlamda karaydlar, adlar byclk ve su ile eanlam
l olarak kullanlyordu. Tm bunlara, hibir saygnlklar olmadn
da eklemek gerekiyordu. (Hibir grup bu kadar zulm grmemi ve
hibir gruptan bu kadar nefret edilmemitir, demiti alayc bir Roman
lider, katldmz politik bir buluma arbedeye dnrken.)
Aydnlanma, Yahudilere, nceden haklar olmayan bir eyi, eitim
grme ve ticarete katlma imknn vermitir; bylece toplumsal ola
rak ingenelerden daha fazla gelimilerdir. ingeneler asimilasyonu
(eitim de dahil) reddetmi, ilerine kapank yaamlardr. Bu farkl
lk, Yahudilerin ve ingenelerin Soykmma ve porraim os 'a verdikleri
tepkilere de yansmtr.
Porraimos konusundaki unutkanlk, bazen ulusal amnezi vakala
ryla da tevik edilmektedir - igal topraklarnda olduu kadar Fran
sa'da da. (Franszlar, hl, ingenelerle ilgili sava belgelerini akla
may, byk olaslkla Fransz askerlerini korumak iin reddetmekte
dir.) Baka lkelerde ortaya km birok belge vardr, ama bu belge
lerde ingeneler ancak bir dipnot olarak yer alr ya da hi grnmez
ler. Raul Hilberg, Soykrm anlatt ciltlik kitabnda Avrupadaki

ingenelere on be sayfadan daha az yer ayrmtr; Lucy Davidowicz,


Soyknmn tarihiler tarafndan nasl yanl alglandn anlatt il
gin kitabnda ingenelere iki paragraf ayrmtr.
Eer, Avrupadaki ingenelerin Nazi dnemindeki kaderiyle ilgili
umursamazlk kastlysa, belki de bunun nedenini, ingeneleri sz ko
nusu etmenin tarihilerin en temel inancna glge drmesinde ara
mak gerekir. ABD Soykrm Mzesi tarihilerinden Sybil Miltonm
meslektalar iin syledii gibi, Hepsi de daha nce yaplan eziyet
lerden uzaklaabilmek iin Yahudilerin ldrlmesi zerinde youn
lamlar, bylece toplu kymn tek nedeninin Hitlerin ve Nazi hare
ketinin Yahudi dmanl olduunu kabul etmilerdir. Miltonun be
lirttii gibi, Yahudilere, ingenelere, siyahlara ve zrllere kar ge
netik slah nlemleri gelitirenler ayn hkmet, ayn ajanlar, doktor
lar, antropologlar ve baka rkbilimcilerdi. Evlilik yasalar ve ksr
latrmayla balayp katliamla biten Alman kann korumak iin ge
litirilen ve bu gruplan kayt altnda tutmaya, izole etmeye ve nihayet
ortadan kaldrmaya ynelik nlemler birbirine ok benziyordu, hatta
bazen birbirinin aynsyd.
Nasl ki Yahudiler, uluslararas bir su ebekesinin ajanlar olarak
gsteriliyorsa, ingenelere de (onlar da zaten yzyllar ncesinden ca
sus olarak damgalanrmlard) doutan sulu olduklar savlanarak sal
drlyordu. Bu ikinci iddia, zamann andrc etkisine dayanmakta il
kinden daha baarl olmutur.
Sava sulan mahkemelerinde, Naziler, ingenelerin ingene ol
duklar iin deil, sulu olduklar iin ldrldklerini syleyerek ken
dilerini aklamaya -y a da bu iten paay syrmaya* almlardr.
Bunda da baarl olmulardr. Ortada yeteri kadar belge olmasna ra
men, Romanlarn ve Sintilerin toplu katliam Nrnberg mahkemelerin
de grlmemi, hibir ingene mahkemelere tamk olarak anlmamtr. Bugne kadar yalnzca tek bir Nazi, Emst-August Knig, zel
olarak ingenelere kar ilenen sular yznden cezalandrlmtr. 18
Eyll 1991de mr boyu hapis cezasna arptrlan yetmi bir yan
daki bu Auschwitz muhafz Almanyadaki hcresinde kendini asm
tr.
Naziler dneminde ingene konusu zerinde alan pek ok
uzman, Federal Cumhuriyette de bu sorun zerinde almaya de
vam etmi, bylece nc Reich dneminin sona ermesi ingeneler
iin hibir eyi deitirmemitir. 1953 ylnda, Ritterin dosyalan, so-

yaalar ve "rksal kamtlar, yeni alm -y a da yeniden adlandrl


m - olan ve elemanlar arasnda eski bir SS grevlisi de bulunduran
Bavyera Su Komiserlii Gezgin Brosuna verilmitir. Romanlar
konusundaki deerli almalarndan dolay federal hkmete salk
verilen Ritter, ocuk psikologu olarak grevine dnmtr.
Federal bir mahkeme, 1956 ylnda, rka dayal zulmlerin balad-,
yl olarak 1943 yln -insanlarn Auschwitze gnderilmeye bala
d yl- belirlemi, bylece hkmet soykrmdan kurtulan ingene
lere kar sorumluluktan kurtulmutur. Bu tarihten nce onlara kar
alman asayi ve gvenlik tedbirleri, ingenelerin szde asosyal ka
rakterleri yznden meru klnmtr. Belirlenen 1943 yl, ancak
1960h yllarda, Alman mahkemeleri tarafndan 1938e ekilmitir;
ama zaten o gne kadar soykrmdan kurtulan ingenelerin ou l
m ya da deiik yerlere dalmtr. Dou Bloku lkelerinde de in
geneler sahipsiz braklmtr. Bu lkelerin topraklarnda yaayan is
tenmeyen insan saysn az gstermek hkmetlerin iine gelmitir; bu
sayede, faizm kurbanlarna itibarlarn geri vermeye hazr rejimler
bile -Macaristan ve ekoslovakyada hkmetler erkenden ve kendi
istekleriyle Yahudilere tazminat demilerdir- ingenelerin saysnn
gln derecede az gsterilmesinden dolay, meru iddialar ciddiye
almama konusunda siyasi bakmdan hibir skntya dmemilerdir.
(Bununla birlikte, ingene kltr -zellikle de ingene mzisyenle
rin Macar mziine katklar- lkenin folklorik kimliinin nemli bir
esi olmutur.)
Sinti ve Romanlara kar uygulanan Nazi soykrm, ancak 1982 y
lnda Helmut Shmidt tarafndan resmi olarak kabul edilmitir. Ama
bundan sonra da pek fazla bir ey deimemitir. Brokratik engelleri
amay baarm birka ingene de bu eziyete demeyeceine kanaat
getirmi olabilirler. rnein, iddialarn kantlayp tazminat almaya
hak kazanan ingenelerin 1945 ylma kadar ald tm sosyal gven
lik demeleri, sanki ikisi ayn eymi gibi, alaca tazminattan dl
mtr. ingene kurbanlarn ocuklar tazminat bavurusunda buluna
mamlardr, Naziler tarafndan ksz braklan ingeneler, Yahudilerin aksine, tazminat talep etmeye uygun grlmemilerdir. Byle bir
durumda kim nasl ikyeti olacakt?

ok az ingene kolektif talihlerini bilir; ama hepsi de halklarnn ya


ad zulmden haberdardr. Balkanlarda yaayan pek ok ingene
nin (ama ounluu deil) nc Reich zamannda ve ek toprakla
rnda, Bulgaristanda, Hrvatistanda, Romanyada ve Slovakyadaki
benzer rejimler altnda, ayn zamanda Arnavutluk, Srbistan ve Yuna
nistan'daki igal topraklarnda balarna gelenler hakknda bir fikri
vardr. imdi bu insanlar arasnda kendini Almanyaya atmak isteyen
lerin olmas tuhaf ve ironik deil miydi? (Bu lkenin, bugn Dou Av
rupada yaayan Yahudiler iin bir ekim alan oluturacan hayal et
mek bile zordur.) Roman zgrlk hareketi, bu durumu deitirmeye
alyor olsa da, gemii bastrma gds ok glyd.
Ne var ki Romanlar arasnda, unutmak, halinden honut olmak
anlamna gelmiyordu; bu szce yklenen ana anlam, kimi zaman
mit ve nee dolu da olabilen bir eit kar koyma gcyd. 1993 y
lnda, beyaz Rumenlerden oluan bir gruh tarafndan yerle bir edilmi
sefil bir ingene yerleimini ziyaret ettiim srada bana, Peterboroughdaki topluluunun eriba olan bir ngiliz ingene, Pete Mercer
elik etmiti. Arkada bir sr sakat ve yzlerce evsiz insan brakm
olan bu kundaklk olayna tepkisi byk olmu, kulland kfr sz
cklerini de her zamanki resmiyetiyle sansrlemiti (savurduu kfr
- uHoni soit qui mat y pense- ve tercmesini not defterime geirirken,
birebir bir tercme yerine - eytanca dnce sahiplerine lanet ol
sun; Britanya Dizba valyelerinin dsturu -daha gevek bir ter
cmeyi tercih etmiti: Si...ir o..; biz ate almayz.
Yahudiler, zulme ve drt bir yana datlmalarna, devasa bir anm
sama endstrisiyle karlk vermilerdir. ingenelerse -kaderciliin ve
belki de akllca bir seim olan gn kurtarma ruhunun kendine zg
bir karmyla- unutmann sanatn yaratmlardr.
Tarihsel olarak ingeneler, kendilerini bir grup gibi grme dn
cesine ya da kendilerini ifade edecek bir szce sahip olmamlardr.
Kendilerini bir ulus olarak grmek yerine, farkl kabileler ya da yerel
dzeyde aileler ve klanlar olarak grrler. Avrupada onlara verilen
isimler -ingene ya da Zigeuner- yekpare bir btne gnderme yapar.
Bu adlar, onlarn kendilerine ilikin alglarnn iyi bir karl deildir,
yalnzca yabanclar tarfndan nasl alglandklarnn bir gstergesidir.
Ama artk her ey deimektedir. Eskimolarn kendileri iin Inuit
- halk anlamna geliyordu- adn setikleri gibi, Roman da inge
neler iin ortak bir ad olarak kabul edilmekte, bu da yeni bir kolektif

bilincin douunu mutulamaktadr. Bu yeni ad, ingenelerin gem ilerini anmsamas yolunda nemli bir admdr. Yerel ve kiisel talihsiz
lik duygusu yerini tarihsel bir hata ilendii ynndeki yaygn bir bi
linlenmeye brakmaktadr. Bylece ilk kez, ingeneler, porraim os *u
anmak istemektedir .
14 Nisan 1994^te, ABD Soykrm Mzesi, ilk kez ingene kurban
lar anmak iin bir tren dzenlemitir. Trene katlan lar arasnda,
imdi Buda Teksasta yaayan bir ngiliz ingenesi olan lan Hancock
da vardr. Porraimos terimini ilk kullanan lan 'Hancocktur; mzede
Romanlarn da adnn gemesi iin neredeyse tek bana uzun bir sa
va veren de yine odur. Altm be yesi Lehler, Ruslar, UkraynalIlar
ve otuzdan fazla Yahudiden oluan ABD Soykrm Anma Konseyine
(1979 ylnda kurulmutur) ingenelerin de alnmasn Hancock sala
mtr. Konseyde ingenelerin de bulunmasn reddeden, soykrmdan
kurtulmu, Nobel Bar dl sahibi Bakan Ee Wieselin 1986daki istifasndan sonra bir ingene konseye davet edilebilmitir.
O
bahar gnnde bir avu ingene, mzenin mermerden yaplma
Anma Salonunda toplanmt. New Jerseyden, Minneapolisten, Los
Angeles, Budapete, Bkre, Bratislava ve Krakwdan geliyorlard.
Yllar boyunca yznde ounlukla meydan okuyan bir ifadeyle gr
dm (Londa ve Budada) Hancock, vakur ve arbal bir edayla
alyordu. Yine de, mzenin st katnda yer alan, ingene karavan ve
kemanyla bir ilkokul msameresi iin hazrlanm bir dekora benze
yen ingene kesi Hancocku fkelendirmiti. Mzede Devlet D
manlar bal altnda Hancockun halk her zaman olduu gibi bir
sr istenmeyen grubun arasnda kaybolup gitmiti: Komnistler,
sosyal demokratlar, sendikaclar, sava kartlan, ecinseller, muhalif
din adamlar, Yehova ahitleri, Masonlar, Romanlar (ingeneler),
Slavlar ve dierleri. Mzenin daimi sergi salonunda yalnzca Yahudiler, rksal dmanla hedef olmu gsteriliyordu, dolaysyla bir tek
onlar soykrma uram gibi grnyordu.
Toplantda Dou Avrupah Roman konumutu. Anma Salonundaki varlklar bile deiimin kantyd (ayn gn daha erken saat
lerde ingenelere kar ilenmi insan haklar ihlalleri iin temsilciler
meclisinin 2 el bir oturumunda ifade vermilerdi), ancak toplantda
anlattklanndan kan temel sonu, Soykrmn bir nceki kuaa
unutmann faydalarn kantlayan bir deneyim olduu ve insan haya
tnda bahtn5 baka bir deyile ans, talih ya da kaderin ok nemli

bir rol oynad idi. lerik yllarda ingeneler bu anma cemaati iinde
nemli bir sayya ulaacaklar, ama byk blm bu kopuk, dar gr
l ve kendilerini ancak imdiki zaman erevesinde kavrayan tutumu
srdrecekti.

Jan Y oors- Lovara ingenelerine katlmak zere 1930larda evini terk


eden on iki yandaki Belikal bir ocuk- yllar sonra ingene ailesiy
le ilgili anlarn yazmtr.
Bu insanlarn, kiisel olarak uradklar zulmlere kar nasl bu kadar
tepkisiz kalabildiklerini anlamak hi kolay deildi. Sonralar, onlarn
nefreti ve kiisel fkeyi reddedilerinin d basklardan korunmak iin
gelitirilen bir mekanizma olduunu anladm. Pulika, ingene babam
bana yle demiti: lm karsndaki cesaret, yaam karsndaki
korkaklktr/*
Sava srasnda Britanyal Direniiler, Yoors ile temasa gemitir. Ormanlan, kestirme yollan, yetkililerin psikolojisini ve hayatta kalmay
ok iyi bilen ingeneler zaten yeraltna aittiler. Bir yeralt ulusunun
gelitirdii becerilere ek olarak, imdiki zamana duyarllklar ve ge
mie kar tuhaf ilgisizlikleri de ingeneleri Direniiler iin ok de
erli klyordu. Sava yllarn anlatan ikinci bir kitapta Yoors, Pulika
ve ailesine borlu olduu bir grevi yerine getirmek zere dnyordu.
Yoors, kitabna, Pulikamn sava zamanndaki bilgeliini anlatan bir
de epigraf koymutu: Farkl insanlar ayn eyi farkl alglamaktadr
lar; insann tepkisi kendi yaamnn anlamn belirler. Ya da Galli in
genelerin bir ataszyle sylersek: Gelen k, yazn ne yaptmzn
hesabn soracaktr.

VIII

Var olma arzusu

972 ylnda yaymlanan Romanya'nn Nfusu adl bir brore gre,


1 Rumenler,
Macariar ve Almanlar nfusun yzde 99unu oluturu
yordu. Nfusun geri kalan ksmndan da UkraynalIlar, Rutenyanlar,
Srplar, Hrvatlar, Slovaklar, Ruslar, Tatarlar, Trkler, Yahudiler ve di
erleri, diye s z ediliyordu. Yani, uzun sreden beri lkenin en kala
balk aznl olan Romanyal ingeneler (1992de tm nfusun yz
de 15 ini oluturuyorlard) yalnzca ve dierleri olarak kaytlara ge
miti.
Nicolae Gheorghe de -b ir bilimadam ve baar olasl neredeyse
hi olmayan bir eylemci- sz edilen ve dierlerinden biriydi. Oysa
1989dan sonra yldz parlam, uluslararas topluluk tarafndan
gklere karlm, etnik atma ve aznlk haklaryla ilgilenen yeni

nllerden biri (rnein, Nobel Bar dl sahibi Rigoberta Mench


ya da ehil olan Chico Mendes gibi) olarak alklanmt. Nicolae Gheorghe bu gruba yalnzca ingeneleri deil zerinde yaad anakara
dan kaynaklanan yeteneklerini de katmt. Yabanc basnda ingene
lerle ilgili her hikyede ondan sz ediliyor ya da alnt yaplyordu.
Birok nl insan gibi onu da yakalamak pek kolay deildi. Adres
defterimde G harfinin olduu blmde Gheorghenin altnda yakla
k yarm dzine telefon numaras vard, ama bu numaralardan hibiri
ona ait deildi. Onu bulmak iin yarm dzine konuma yapmak gere
kiyordu. Srasyla asistan, kars ve kardei size (sabrsz/sklm/usanm bir ekilde) Nicolaenin bir konferansta konuma yap
makta olduunu ya da Helsinki/Varova/Cenova/New Yorka dl al
maya gittiini sylerlerdi. eitli zirve toplantlar ve sempozyumlar
arasnda mekik dokur, bir yl iinde inanlmayacak kadar ok sayda
bakenti gezer ve kendisine salanan harcrahlarla kt kanaat yaard.
Devletsiz, gebe bir topluluktan kan bir konumacya uyacak ekil
de, kendi memleketi Bkrete bile sabit bir adresi yoktu; yalnzca bir
posta kutusu vard. Srekli yannda tad bavulunda bir dizst bil
gisayar, hayatn yazd bir defter, birka tirt ve bir kravat bulundu
rurdu. Nicolae, ilgiyi srekli kendi zerinden baka yerlere ynlendir
meye alrd; nk onun bu kadar ayrntl incelenmesi amalarn
deil kendi kiisel atmalarn ortaya karyordu. Akademik bir ei
limi olmasna ramen, Gheorghe, bir grev duygusuyla hareket ederek
eylemci olup kmt (ama gene de, dnceyi ve kuramsal tartma
y harekete geiren bir zihinsel eylemci olarak, bu iki rol yaratc bir
ekilde birbiriyle badatrmay baarmt). Prestijini ve mal varln
artrmakla zerre kadar ilgilenmemi, ald btn dlleri Romanlarla
ilgili projelere yatrmt. Gvenebilecei hibir Roman topluluu
yoktu; hrsl ingenelerin birou ise onun atafatl gibi grnen hayat
tarzn kskanmaktayd, ama aslnda oradan oraya g artlarda gezip
duran bir satcdan pek bir fark yoktu.
Nicolae, Rumenletirilmi (romanizat) bir ailede bymt; aile
si sadece ulusal dili konuuyordu. Annesinin ak tenli olmas, tigani
ile zdeletirilmelerini zorlatryordu. Ne var ki ailenin bu konuda
fazla ans yoktu, nk Nicolaenin baba taraf ok esmerdi; ama an
nesi olunun ingene muamelesi grmemesi konusunda son derece
kararlyd. Kendisi, gadji sanlmas sayesinde snr d edilmekten
kurtulmutu. Kendi aralarnda kendilerini Roman olarak adlandryor

lar; siyasi hsntabir geleneinin yerlemesinden ok nce, kendileri


ni tiganV den ayrmak iin bu szc kullanyorlard (tigani'e n kas
tedilen, btn Rumenlerin de bu szce ykledii anlamla, yozlam
ve aa snftan ingenelerdi).
Ancak bu tip kategorilerin okullarda pek geerlilii olmuyordu; bu
yzden Nicolae, dier Romanlardan daha esmer olmamasna ramen,
okulda arkasndan Ga! Cior! diye baran ocklann alaylarna
maruz kalmt. Cior, Rumence karga demekti, ga ise kargann
kard ses. (Cior, Cior diye alay ederek okulun bahesinde ona
satarlard. M ata zboar tactu , cint la vioar, yani Annen uar,
baban keman alar.) Alt yln geirdii Harp Akademisinde Kom
nist Genlik Kulbne girmi; niversiteye devam edip Parti*ye katl
m, bylece herhangi bir tigani kimliinden hzla uzaklamaya bala
mt. ingeneler, deer verilen becerileri sayesinde Rumen blgele
rinde yaayan halkla bir zamanlar kaynam olmalarna ramen, alt
ml yllarda gruplar halinde ilk kez asimilasyona uramlard. Eiti
lip askere alnm ve ynetilenler snfnn saflarna katlmlard. Nicolaenin deyimiyle kltrel hareketlilikleri azalm, ama o gne ka
dar sahip olmadktan (ve daha sonra da olmayacaklar) bir toplumsal
hareketlilik kazanmlard. Yine de Nicolae, askeri akademide Afri
kal diye arld gnleri hatrlyordu.
Sosyoloji derecesi iin alan almas yaparken, Nicolae gerek
ingenelerle karlamt. Bu onun iin tam bir keif dnemi olmu
tu. Kendi alan almasn yaparken 1979 ylnda Nicolae ile tanan
Amerikal bir sosyolog olan Sam Beck, Gheorghenin daha o zaman
dan beri Romanlardan oluan, resmi ama gnlllk* temelinde ile
yen bir demek kurmaya altm belirtmektedir. Etnik politikalarn
ya devlete ynelik bir tehdit ya da yasad ovenizm olarak algland
bir dnemde cesurca bir maceradr bu. Ayn zamanda, avuesku
dneminde, yapt iler ve tavsiyeleri ancak karmak duygular besle
yebilecei politikalar iin kullanlmtr.
Resmi makamlarn gznde ingeneler yalnzca ve dierleri ol
maya devam etse de, Romanya Komnist Partisi, Romanya devletinin
modem kazanmlanna uyum salamay reddeden ve nfusun nemli
bir blmn oluturan bu esmer insanlar konusunda bir eyler yapma
gereini duymaya balamt. Sonunda bu amala bir komite kurul
mutu. Nicolae Gheorghe 1976 ylndan 1989 ylna kadar Demograf
Komisyonunda grev yapmt. Bu projenin amalan konusunda

-ingeneleri datmak ve asimile etm ek- aslsz hayaller iinde deil


di, dolaysyla projenin en aktif unsurunun polisler olmas onu art
m olamazd.
1983 ylnda Merkezi Komitenin Propaganda Blm, komisyon
almas zerine bir deerlendirme raporu yazmt. Raporda yle
deniliyordu:
Byk bir ounluu yoz geleneklerini srdrmekte ve yoz bir zihni
yetle yaamakta srar etmektedir. Asalak bir hayat yaamakta, alma
y reddetmekte ve pheli iler evirmektedirler. Temizlik ve hijyene
ynelik nlemleri dikkate almamaktadrlar... Toplumun refahn ilgi
lendiren etkinliklere ilgisiz kalmaktadrlar.
ingenelerin hijyence kar direnleri, su ebekesinin ve temizlik hiz
metlerinin ingene mahallelerine hatta kentlerdeki ingene yerleim
lerine bile ulamamasyia aklanabilir. Oysa Komite, bu mahalle ve
yerleimlerdeki p toplama hizmetlerinin aciliyetine bile deinme
miti; bunun yerine tm ingenelerin polis denetimi iin kimlik kart
karmalar zorunlu klnm, at ya da karavan gibi her trl zel ula
m arac yasaklanmt. Sokakta yaayanlarn ve dilencilerin devlet
gzetimine alnmas, ahlki eitim ve temizlik eitiminden geirilme
leri, zellikle de yasalara, Parti kararlanna ve belgelerine saygl ol
malar konusunda eitime tabi tutulmalar gerektii vurgulanmt.
1984 ylnda komisyon raporunun yaymlanmasnn ardndan, Nicolae kendi raporunu yazmt. Baskc yeni politikalar ifa eden bu
makale gizlice yurtdna karlm ve bir Fransz dergisinde yaym
lanmt. ok gemeden birileri onun hakknda sulayc bir aklama
yapm ve Nicolae, iini kaybetmesiyle ve ailesinin dalmasyla so
nulanan dehet dolu bir kampanyaya kurban gitmiti. Yar ingene
olan ocuklar Roman zgrlk hareketinin dnda yetitirilmi, buna
paralel olarak Nicolaeden de uzakta bymlerdi. Nicolae her eyi
ni kaybetmi grnyordu.
Bu olaydan on yl sonra Gheorghe hl sorunun iki tarafn da g
ren argmanlar retmekteydi. Komnizmin entemasyonalist ve insan
cl deerlerine olan balln korumutu; az rastlanr bir zeletiri ye
teneine sahipti. Yaad eliki ksmen, eitimini bu sisteme borlu
olmasndan kaynaklanyordu. Daha da nemlisi, toplumun alt tabaka
sna itilmi bir grubun iinden kendi abasyla syrlp kan her insan

gibi onun temel elikisi de, bu deiimin ardndan kendinin ne l


de ingene kalm olduu idi - yalnzca kendi gznde deil, hem ar
kasnda brakt ingenelerin, hem de ingenelerin eitilemez insan
lar, ayn zamanda doutan sulu olduunu varsayan, yari onlar top
lumsa/ bir sorun olarak gren devletin gznde.
Aslnda Nicolae, Gvenlik Polisinin zerine ullanmasndan ok
nce, uzun bir sreden beri o enternasyonalist ve insancl deerlerin
yasn tutmaktayd. Yetmili yllarda, Romanya Komnist Partisinin
tamamen asimile olmu bir yesiydi, zaman iinde kendisi deimi,
onunla birlikte, etrafndaki her ey de deimiti. 1968dc Rus tankla
rnn Praga girii zerine avueskunun yapt nl knama konu
masnn ardndan Romanya gitgide Moskovadan uzaklam ve Sos
yalist Milliyetilik diye bilinen eye doru kaymt: Parti artk aktan
aa milliyeti bir organa dnmt. Nicolae kendini kandrlm
hissediyordu. Yahudi olduu iin be yandayken Antonescu tarafn
dan snr d edilen ve avuesku dnemini srgnde geiren Roman
yalI yazar Norman Maneann bu konuda bir saptamas vardr: Her
kesi yabancya kar yabanclatran ve bir yandan da herkesi kendisi
ne ynelik yabanclamay gidermeye zorlayan bir toplumda, yabanc
sorunu pheli ve uursuz maskeler altnda gizlenir. Dolaysyla Gheorghe kendi gemiini ve belki de geleceini ancak sosyolog kimlii
altnda, sava srasnda snr d edilen aresiz ingenelerin hikyele
rini dinlerken grm ve sahiplenmiti.
imdi Nicolae ile bulumak iin Bkreteydim. Telefonla ona
ulamaya altm ama baaramadm. Vakit ge olmutu, ama ben yine
de bir kez daha aramaya cret ettim. Bir kadn telefonun ilk alnda
ahizeyi kaldrd.
D a T

Merhaba, Nicolae orada m?


Hayr.
ey, ben... benim adm.... geldiinde beni aramasn syleyebilir
misiniz? Sessizlik.
Hayr, bunu yapabileceimi sanmyorum.
Bir an ne diyeceimi bilemedim; saat 11 i gemiti. Sorun u ki,
diye aklamaya altm, nk durumu yanl anlamasndan kork
mutum. Sabah bir uaa yetimemiz gerekiyordu. Saldrya uram
bir kye gidecektik de. Belki bir konuuruz diye dnmtm...
Nicolae bu gece eve gelmeyecek.

imdi ne olacakt? Bir eyler sylemesini umarak bir sre bekle


dim. Kadn konumaya baladnda pes etmek zereydim.
Nicolae karld.
Ad Inayd. ok korkmutu. Her Rumen gibi o daduygulann giz
leme konusunda ok yetenekliydi, ama birka saat iinde iki Amerika
l insan haklan avukat, Fransz televizyonundan bir yorumcu, Rumen
bir gazeteci ve bir ajans muhabiri ile temas kurmu olmas ne kadar
korktuunu aka ortaya koyuyordu. Olaya yabanclar tarafndan ilgi
gsterilirse polisin daha abuk harekete geebileceini dnyordu.
Ina, Nicolaeyi karanlarn, rakip Roman liderleri Octavian Stoica ve
gri sal Nicolae B-abu olduuna inanyordu. Gecenin ilerleyen saatle
rinde bu dnce dorulanmt: Nicolae sz konusu iki adam tarafn
dan zorla bir arabaya bindirilmi; olay gren Roman tank, adamlan
tanmt.
Sabahn ilk saatlerinde Ina, Nicolaenin kuzeye, Transilvanyadaki
Sibiuya gtrld yolunda bir sylenti duymutu; burada, kendini
Romanya'daki ingenelerin Kral ilan elmi olan, Kaldcra mafyas
nn ba Ion Cioabann karargh bulunuyordu. Saat on sularnda, Nicolaemn Bkrein kuzeybatsnda drt saatlik mesafede yer alan
Rimnicu Yilcea yaknlarndaki kk bir kasabaya, yani bir ay kadar
nce yllk Kaldera festivalinin yapld manastrn yanma gtrl
d ortaya kmt. (Buras ayn zamanda Cioabann memleketiydi.
Acaba bu iin iinde parma var myd?) Nicolae, bir kriso, yani in
gene mahkemesine karlmak zere karlm gibi grnyordu.
Eer bu doruysa, durum ok ciddiydi. Kris Rumen yasalarn dinle
mezdi. Temyiz hakk yoktu.
cra bir kedeki kyn toplant binasna Rumen gazeteciyle bir
likte-ekibimizden ancak bu kadar kii kalm t- girdiimde mahkeme
tm hzyla devam ediyordu. Daval, davaclar ve muhtemelen tarafsz
bilirkiiler olan bir grup insan yksek bir platformun stnde oturuyor
du. Cioaba da oradayd. Bobu, Stoica ve Cioabann mehur kz Luminitsa da oradayd. Mahkeme salonunda, hayatm boyunca grdm
en patrtc, en pejmrde klkl ingeneler oturuyordu; grlt yap
yorlar, dalga geiyorlard. Babasna sadakatle bal olan Luminitsa da
ha sonra bana bu toplantnn bir M s olduunu syledi, ama benim gr
dm yalnzca hibir hukuku olmayan bir mahkemeydi. Bir kris n
ceden haber verilirdi; imdiki gibi halka ak olur, ama hem daval
hem de davacnn birer yarg semesine olanak tannrd. Bu yarg,

suun niteliine ve arlna bal olarak bir nc yarg -gerekir


se daha fazlas- seebilirdi:.
Nicolae, ilk olarak, Dnya Kiliseler Konseyince kendi rgtne
balanan paray almakla sulanmt. Onlarca kez, isteyen herkesin
gelip Etnik Roman Federasyonumun defterlerine bakabileceini sy
lediyse de dinleyen olmad, nk asl olan sulamann kendisiydi. Ni
colaenin cevap hakk yoktu. Zaten bu kadar grlt arasnda konusa
bile kimse onu duyamazd. erisi kalabalk, scak ve fke doluydu,
erdekilerin ounlukla Kaldera ingeneleri lduu belliydi e n ge
leneksel, en az asimile olmu ingene grubu olan Kaldera ingenele
rinin says yalnzca Romanyada iki yz bini buluyordu. Her ne kadar
Ion Cioaba zerlerinde liderlik ilan etmi olsa da, onlarn herhangi bir
otoriteye boyun emi gibi bir halleri yoktu. Aslna baklrsa, toplant
bir arbedeye dnmek zereydi. Olduka skntl bir yz ifadesi olan
bir kadn, bouk bir sesle araya girerek on ocuunun karnn doyuramadmdan yaknd. Kadnn yz, ingene yasalarnn acmaszl
nn kantyd. Sol burun delii yrtlmt - bu, zina yapan kadnlara
kocalarnn verdii cezayd.
Son derece ateli ve sivri dilli biri olan Stoica, Nicolaeyi Roman
larn aleyhine almakla sulamt. Bu insann kulana hi yabanc
gelmiyordu. Daha o sabah, ar milliyeti Romnia Mare [Byk Ro
manya] gazetesinde (ayn zamanda iddetle Yahudi ve ingene kar
tdr) Nicolae ile ilgili karalayc bir makaleye rasLlamtm. ingene
liderler arasnda da, kendi halklarna yaplan saldrlara gz yuman bir
ulustan yana kp kendi ilerinden birini feda edecek kadar Balkan
(yani ngrsz, sinik ve politik olarak ilkesiz) olanlar bolca mevcut
tu. Bir ksm da, ingenelerin doutan sadakatsiz insanlar (muhteme
len birer casus) olduu yolundaki nyarg karsnda gln bir fkey
le rpnp duran Stoica gibi fanatik milliyetilerdi. Ama ingene top
luluunun dndan gelecek bir destekle Nicolaenin ingene dman
lar onu ormana gtrp dvmekten fazlasn yapabilirlerdi; Nico
laenin Romanyadan kmasn zorlatracak olan kant,5 ele geire
bilir, bylece yurtdmda Rumen devletinin itibarn lekelemek iin
yrttn ileri srdkleri eylemlerin nne geebilirlerdi.
Nicolae, tehdit edilmi,-hrpalanm, uyarlm, sonrada serbest b
raklmt. Yine de bu szde kris in nemli bir anlam vard: Yalnz bi
reyleri deil, bir btn olarak Roman hareketini tehdit eden kktenci
glerin dramatik bir davurumunu temsil ediyordu. Daha sonralan,

Nicolaeye karld gece neler olduuna sorduumda beni sakin bir


ekilde yantlamt. Benimle her konutuklannda saatime bakmam
dan ikyet ettiler. Sanrm dikkatimi ekmeye alyorlard. Nicolaenin sakin olmasnn nedeni benzer olaylar defalarca yaamasyd
-alan almasn yapt ve kendini ilk kez bir Roman olarak tanmla
d 1970 ylndan beri pek ok kez byle olaylar yaamt. Bu dene
yimlerden sonra Nicolae, kafas karm otuz yanda bir doktora
rencisi olarak ingenelerin otantik dnyasna girmenin yolunu ara
m ve karsna Cioaba kmt.

Ion Cioaba okuma yazma bilmiyordu ve yetmili yllarda Nicolaeyi


sekreter olarak yanma almt. Nicolae, patronu iin yzlerce mektup
yazmt; bunlarn pek ou haczedilmi Kaldera altnlarn geri ala
bilmek iin yazlm mektuplard. Nicolae bana ocukken kendini
aa tabakadan hissettiini sylediinde, kendisini etrafn kuatan
beyaz dnya karsnda aa hissettiini dnmtm. Ama Cioabayla geirdii ilk zamanlar anlattnda gizlice ya da yar bilinli
olarak kskand kiilerin br gerek ingeneler olduunu anla
dm. Ona, Cioaba gibi birinin kendisi iin ne ifade ettiini sordum.
Onlara aristokrat diyebiliriz, diye yantlad beni.
Cioabayla ilk kez 1992 ylnda Transilvanya, Sibiudaki ofisinde
karlatm. Dner koltuuna gmlmt, banda eski diktatrn
taktna benzeyen, siyah, astragan, yksek bir apka vard. Duvarda,
zerinde kendi resmi bulunan renkli bir seim afii aslyd; afiin s
tnde Senatr Cioaba Ion yazyordu, biraz daha gen ve biraz daha
ince grnyordu, yaklak bir altm boyundayd, ve neredeyse ayn
genilikteydi. (Gl ingeneler genellikle iman olurlard. riyan ol
mak otorite ve zenginliin gstergesiydi, bir zamanlar zengin Bat Av
rupalIlar arasnda olduu gibi ingeneler arasnda da bir adamn b
yk bir baa sahip olmas iyi bir zellik olarak kabul ediliyordu.)
Doktor Ion Cioabann Teksas Amerikan niversitesinden ald
diploma ereveletilip Cioabann hemen arkasna aslmt. Bunlarn
dnda odadaki tek dekor, Cioabanm takt mcevherlerdi. Altn bir
saat ve her parmana taklm kaim birer altn yzk. Bu yzklerden
biri (onu ikinci grmde parmandan karlmt), zerinde orakeki biimi verilerek ilenmi I.C. harflerinin bulunduu bir mhr
yzyd. n dilerinin hepsi altn kaplamayd. Cioaba genellikle rF2I N /B eni Ayakla Gmn

321

portaj iin gazetecilerden cret talep ederdi, ama bu kez para almaktan
vazgemiti. Bu syleiyi elenceli bulduu belliydi. Eer bir kadn
san, asla masamn nnden gemene izin verilmez. Ancak masann ar
kasndan dolaabilirsin/ demiti Cioaba, Kaldera yaants hakknda
beni aydnlatrken.
Cioabann ev halk gerekten de olduka gelenekseldi. Cioabann
ofisinin bulunduu sokan kar tarafnda Cioaba maliknesi ykseli
yordu, ama Cioabann ocuklar bu ailede bir dam altnda byyen ilk
kuakt (yal kadnlar souk havalarda bile hl darda zaman gei
riyorlard). rgl gri salannn arasnda metal parala olan, uzun kr
mz etekler giymi vey annesi ufak tefek bir kadnd; elinde bir des
te ypranm iskambil kdyla kapda durmu pipo iiyordu. Biz ka
pdan geerken kolumu tutup bir eyler mrldand. Benim niye geldi
imi renmeye alyordu, am a kendisinin bytt buyurgan vey
olu tarafndan susturuldu.
avuesku zamannda Cioaba yurtdma gitmiti, bu da gvenlik
kuvvetleriyle iyi ilikileri olduunu gsteriyordu. Sibiuda ilk arabay,
ilk Batl arabay (Mercedes) ve ilk televizyonu alanlar Cioaba ailesiydi. Ne ilgintir ki sahip olduklar bu aralar, kltrlerinde en ufak bir
deiiklie bile yol amamt; Cioabamn kz Liminitsada, bir aile
nin toplum iindeki statsnn byle aniden ykselmesi sonucunda or
taya kabilecek kimlik sorunlarndan hi eser yoklu. Nee iinde, pi
po tiryakisi bykannesinin televizyondan korkarak feryat figan kat
gnleri anlatyordu. Televizyonda bir western oynuyordu; Luminitsa atlarn gerek olduunu sanyordu. Ailenin gzle grlr zenginlii
Kalderalar arasnda Cioabann statsn garanti altna almt. Nicolae ise tam tersini dnyordu. Cioaba, geleneksel yaantsndan en
kk bir taviz vermeden baarl bir iadam olduu iin Nicolae Cioabay takdir ediyordu. Ailenin bamsz kalabilmesinin nedeni bu
geleneklerdi.
Kalderalar metal iisiydi; ama ayn zamanda ou ingene gibi
onlar da ticaretle urayorlard. Ion Cioaba, ocukken Transdnistriada snr d edilecek insanlarn yaad kampta iki yl geirmiti.
Orada bile babas, altn ticareti yapmaya devam etmiti. Cioaba ailesi,
elli yldan bu yana, bir zamanlar Dou Avrupa mutfann ba tac olan
kazanlar yapyordu. Evin dndaki amurlu bo bir alanda, eskiden
daha sklkla grlen bir sahneye rastladm. Bir erkek karde ve uzun,
karmakark sal birka yeen byk ekilerle rs zerinde bakr

Gm dmeler ve bakr kaplarla bir Kaldera ingenesi, Polonya, 1865 dolaylar.

dvyorlard. Cioabamn artk kasabada sanayi tipi kazanlar reten bir


fabrikas vard ve ne zaman bir imkn dosa parasn altna yatryor
du. (lk birka dakika iinde, satacak altnm olup olmadn sormu
ve hemen ardndan eklemiti: Elbette dviz karlnda.)
Her sonbahar Bistrija manastrnda gerekletirilen yllk Kaldera
festivaline Cioaba bakanlk ediyordu. Bu iki gnlk cmb, alkn
olmayan birine dev bir araba pazan gibi gelebilirdi. Her tarafa Mercedesler ve BMWler park etmiti; parlak giysiler iindeki gen kzlar
arabalarn amurluklarnn nnde dans ediyorlard. Aileler piknik se
petlerini amlar, hemen orada park yerinde kzarttklar*hindileri, ku
zulan, kei ve domuz etlerini yiyorlard. Biraz ge de olsa sonunda ka
fama dank etti. Love k-o vast, bori k-o grast, diyordu deyi - paray ce
be, gelini atn terkisine at. Buras ayn zamanda bir gelin pazaryd.
Kalderalar tabii ki dardan insanlarla evlenmiyorlard, fakat ayn za
manda yakn akrabalarla evlenmek de yasakt; bu yzden drt bir
taraftan gelen ingeneler motorlarn, kzlarn ve altnlann burada
sergiliyorlard, hepsi de alverie hazrd.
ingenelerin pek ounun (hatta Kalderalann bile) byle bir gs
teriye katlmak iin yeterli kaynaklan olmasa da bu atafatl gsteri,
tm ingenelerin -karaborsadan kazanlan parayla- zengin olduunu
dnen Rumenlerin ekmeine ya sryordu. Onlarsa bu sylentiye
kulak asmyorlard; kendilerini yalnzca kendilerine kar sorumlu his
sediyorlard ve ounlua tepeden bakma lksne sahiptiler.
ster seilmi ister kafanzdan uydurmu olun, senatrlk o kadar
byk bir ey deildi. Doktora derecesi de yle ahm ahm bir ey
saylmazd. Bu nedenle, Ion Cioaba 1992 ylnda kendini Rumen in
genelerinin kral ilan etmiti. Altn bir ta yaptrm, gerekletirdii
grkemli ta giyme treni iin de Sibiudaki Ortodoks kilisesini kira
lamt. Ama ortada bir rekabet vard. Cioabann kuzeni Iulian Radulescu (ki ayn zamanda Cioabanm dnr, yani xanamiki 'si idi) ksa
bir sreliine New York, Queensden gsterili bir ekilde geri dn
mt. Radulescu, Cioabadan aa kalmamak iin kendini btn
ingenelerin imparatoru ilan etmiti. O gnden bu yana, ikisi de git
tikleri her yerde birbirlerinin hkmdarln reddediyordu.
Birok ingene lideri, insanlann ilgisini yanl yne eken bu mas
karalktan rahatszlk duyuyordu. Nicolae de bu iki szde hkmdar
onaylamyordu, ama bir sosyolog olarak onlarn kurnazlklarn teslim
ediyordu. Romanya hibir zaman demokratik bir lke olmamt ve ta-

Kendini Romanya ingenelerinin kral ilan etmi olan lon Cioaba, kars (sada) ve kz Luminilsa ite Costestide Bistrit,a manastrnda yaplan yllk Kaidera festivalinde hindi yerken,
Eyll 1991. Yllardan beri ilk kez, lkedeki tm Kaidera ingenelerinin bir araya gelip bir
birlerine haberler verdikleri, ticaret yaptklar ve getin setikleri bir elence (bu elence
avuesku zamannda yasaklanmt) dzenlenmesine izin veriliyordu.

rihinin en istikrarsz dnemlerinden birini yayordu. Otorite bolu


unda bu iki insan, kendini hkmdar ilan etmi; kurnaz bir ekilde,
lkede yaayan youn ingene nfusu iin bir eksiklii gidermeye a
lmlard. Bu insanlar, aslnda ihracatta byk paralar olduunu ke
fetmilerdi; ingene krallar olgusu znde gadjo hayalgcnn r
nyd. Kendilerinden nceki pek ok kral gibi bu krallar da, asaletin
genel sekreterlikten ya da bakanlktan daha fazla cazibesi olduunun
farkndayd.
Batdaki kaliteli gazeteler de elbette krallklarn ilan eden bu iki
kuzenle ilgili haberleri hem magazin sayfasnda hem de haber sayfala
rnda yaymlamlard. Eer Nicolae Gheorgheden sz eden bir maka
le varsa, bu makalede mutlaka kak ingene hkmdarlara da alayc
bir gndermede bulunuluyordu. Bu makalelerin hepsi de aalama
konusunda ok baanlydlar. Cioaba, sava zamanndaki faist dikta-

Cioabann on yandaki torununun dn; gelin, babas (apkal olan), halalarndan


biri, annesi (en sada) ve lon Cioaba'nn vey annesi (nde). (1990)

tre vgler dzerek ortaya atlrken, Birinci Iulian, an sac Rus


politikac Vladimir Jirinovskiden gelen kkrtc ve alayc yoruma
(Romanya, salt talyan ingenelerinden olumu yapay bir devlettir)
katldn belirten talihsiz aklamasyla manetlere kyordu.
ingeneler hibir zaman krallar bemmsememilerdir. Yerel lider
ler -bulibaa, voyvoda, ero rom, baro rom (bire bir anlamyla byk
adam}- ingeneler arasnda herhangi bir grubun ihtiya duyduu ya
da hogrd yegne kiilerdir; bu insanlar kural koyucu olmaktan
ok birer yargtrlar. Bu liderler, gruptan sayg grdkleri srece say
gnlklarn koruyabilirler. Ama ayn zamanda, Bat Avrupaya giden
en eski ingeneler, bu insanlar hkmdar, kumandan, kont diye de ad
landrmlardr; 1990 ylnda Romanyada ortaya kan krallar da
yalnzca eski bir ahkanla geri dnyor, komnist dnem boyunca
sandkta beklemi olan bu sevilen kostm yeniden gn na kar
yorlard.
Kalderalann bu konuda zel bir yetenekleri vard. 1920*11 yllarn
sonunda Polonyada bir hanedan kurmaya almlard. Bu Kaldera
ingeneleri, zel olarak da Kwiek adndaki bu aile, aslnda kaybolmu

Dn yemeini hazrlayanlar: Gen gelinin annesi (sadan ikinci), btn teyzeleri,


bykannesi (ortada) ve Cioabann kars. (1990)

bir rol yeniden canlandryorlard. On yedinci yzyln ortalarnda,


blgedeki btn ingeneleri temsil etmek (ayn zamanda vergi topla
mak) zere Polonya Kraliyet anslyesi tarafndan ingene krallar
atanrd. Bu krallarn geleneksel ya da doutan bir otoriteleri yoktu;
yalnzca kendilerine ait kolluk kuvvetleri olan iyi giyimli kabadaylar
d. Bir kuak sonra bu tmar blgeleri st tabakadan PolonyalIlarn eli
ne gemiti. 1860 ylnda, kleliin sona ermesiyle birlikte eski Polon
ya Milletler Topluluuna bir ingene akn olmu, gelenlerden baz
lar eski krallk unvanlarn yeniden talep etmilerdi. Bunlar (Kalderalar ve Lovara adl bir baka dinamik kabile) ou yerleik hayata ge
memi olan Polonya ingeneleri tarafndan hi sevilmeyen aristokrat
lard; nk onlar gibi ne bamsz bir gelirleri ne kendi kendilerini
ynetme gleri ne de ssl kyafetleri vard (erkek konuklar; krkler,
yumurta byklnde gm dmeleri olan renkli ceketler giyiyor
lard). Yeni gelenler, orada uzun sredir yaayan ingeneler zerinde
hkmranlk kurmay baarmlard. Olaanst zenginlikleri ve kaba
daylklar -zellikle de kendilerine olan gvenleri- bugn olduu gi-

bi o zamanlar da ok nemliydi. Kaldera krallar kendi konumlarn


salamlaurmak iin hkmet kurumlaryla da anlamalar yapyor,
bylece PolonyalI ingenelerin sahip olmad ayrcalklara kavuu
yorlard. PolonyalI ingenelerin gznde bu davran biimi akl al
maz bir ihanetti. Kwiekler son derece hrsl bir aileydi; v/rsaiarrun ya
ni kabilelerinin baz yeleri dorudan polise bavurup ingeneler ara
snda en yksek otorite saylmalan karlnda eitli'hizmetler teklif
etmilerdi. Aralarnda pek ok diplomatn da bulunduu binlerce kii,
bapiskoposun 1937 ylnda yakas krkl ssl bir elbise (Varova
Operasndan kiralanmtr) giymi Janusz Kwieke ta giydirmesini
izlemeye gitmitir.
Bugnk geleneksel Kaldera toplumunda bile, Cioabann en b
yk kZL Luminitsa allmadk lde bamsz bir kadnd, asla bir er
kein arkasndan yryebilecek bir kadn deildi. Her Kaldera ka
dnnn yapt gibi onlu yalarn srerken evlenmi, her naslsa hibir
zarara uramadan ve ocuk dourmadan bu evlilii noktalamt. Ayn
zamanda iyi bir okuryazard. Yalnz bana yurtdna, Amerikaya git
mi, orada hzla ngilizce renmi, New Yorkun Dag Hammarskjld
Meydannda BM binasnn hemen dndaki caddede ingene kyafet
leri satmt. Sibiuya dndnde, babasnn ofisinin zerindeki std
yo tipi daireye yerlemi, orada renkli bir dergi yaymlamaya bala
mt; dergi aslnda bir fanzindi, makaleler, burlar, ksa hikyeler, e
itli romanlardan pasajlar, iirler, editre mektuplar, hepsi de Luminit
sa tarafndan ama farkl adlarla yazlyor, Luminitsann muhtelif fo
toraflarnn (Luminitsa apkasyla, Luminitsa at zerinde, Luminitsa
halnn zerinde aznda bir karanfille) yannda yaymlanyordu. Lu
minitsa bir yandan da srekli birilerini kandrmaya alyordu, rne
in beni (bana fal bakarken sergedii performans o kadar iyiydi ki
verdiim paraya ve kandrlmann utancna deiyordu). Bu olayda da
Kaldera gemiinin bir yansmas vard. Hkmdarlk unvann ta
yan son Kwiek, Kral Januszun kz Katarzyna Kwiek-Zambilayd,
1961de lene dek hkmdarln srdrmt, normalde bir erkee
gsterilen saygy ve bir erkein sahip olabilecei konumu elde etmi,
bunun yan sra (Luminitsa gibi) mahkemede, kris't yer alma ayrca
lna sahip olmutur.
Luminitsa tam bir prensesti. Marur ve acmaszd; kokulu Fransz
pudralarna bulad bedeniyle olan barkl dikkat ekiciydi, bu ba
kmdan Bulgaristandaki Fransz liseli Antoinette gibi imtiyazl inge-

ne kadnlardan, hatta btn eitimine, zeksna ve hretine ramen


Nicolaeden bile daha rahat grnyordu. Lunnnitsanm ayrcal,
kklerinden kopma pahasna kazanlm bir ey deildi; o ingene

kyafetleri satmt, kendi Romanln ya da ingeneliini deil. So


nuta, Nicolaenin kendisini Cioaba ailesine yakn hissetmesi ala
cak bir ey deildi. Birbirleriyle dil dei tokuu yapmlard. Nicolae
onlardan Romanca renmi, karlnda da onlara gadjo politikas
nn, brokrasinin ye Partinin dilini retmiti. Derken, 1984 ylnda,
Cioaba Nicolaeyi satmt. Korumas altndaki Nicolaeyi, Fransz
dergisindeki makalenin yazar olarak yetkililere ihbar'eden oydu.

1984 ile 1989 arasndaki yllar, Nicolaenin hayatnn en kt yllary


d. br Rumenlerin pek ou gibi devrim geldiinde o da buna hazrlklyd. O gece -1989 Noel gecesi, avueskularm idam edildii ge
c e- Nicolae devlet televizyon kanalnn ofisinde mahsur kalm, bu fr
sattan yararlanarak oradaki baka insanlarla birlikte Etnik Roman Fe
derasyonunun kurulduunu televizyondan duyurmulard (bu federas
yon farkl Roman gruplan iin bir emsiye ilevini grecekti). Yaps
srekli deien ve durmadan farkl gruplar halinde bir araya gelip da
lan bu yeni rgtlerle karlatmda aklmdan srekli Rumen yazar
Emil Ciorann bir sz geiyordu: Var olma arzusu. te yeniden,
ve dierlerinin iine hapsolmam bir kimlie kavuma umudu do
mutu. Ama Nicolae yeni bir kurulu iin almalar balatan pek ok
kiinin aksine, deneyimleri sayesinde ulusalc bir yaklam reddetmi
ve lkesini terk etmiti.
Hkmetler, kendi yurttalanna kar ilenen sular grmezden
gelmi, nemsememi ve inkr etmilerdi; bu yzden, dardaki dn
yann ve onun saygn uluslararas kuramlarnn dikkatini ekme ve
zihnine nfuz etme projesi bir kat daha zorlamt. Yine de devrimden
yalnzca alt ay sonra, Nicolae Gheorghe, Avrupann en geni ve en
nefret edilen aznlnn iinde yaad kt koullar mzakere ma
sasna getirmi, hatta masadan baz szler alarak aynlmU.
Kopenhagda (daha sonra Moskova, Oslo, Cenova ve Helsinkide)
yaplan ve elli iki ulusun katld Avrupa Gvenlik ve birlii Konferansnda (AGK) Avrupada Romanlarn yaad sorunlar, hog
rszlk, antisemitizm ve genel olarak yabanc dmanl balamn
da kabul grmtr. BM nsan Haklan Komisyonu, ihtilafl bir karar
la da olsa Roman aznl tanmt - yelerin hepsi ingenelerin bir
halk olduunu kabul etmemiti. Birlemi Milletler Ekonomik*ve Top
lumsal Konseyi, Uluslararas Roman Birliinin sfatnda ingeneleri

daha 1976 ylnda tanmt; ama 1993 ylnda Gheorghe ve lan Hancockun lobi faaliyetleri sayesinde birliin sembolik istiari stats
ykseltilmi, birlik oy kullanma hakkn elde etmiti.
ingeneler artk BM nin iindeydi! Uluslararas gadjo arenasnda
davalarn gndeme getirme hakk kazanmalar, binlerce yldr, Ro
manlara kar sren ilgisizlik ve grmezden gelme politikasn delmi
ti. Gheorgenin kiisel sorumluluu ne karan yorumu da (zellikle
bir Dou Avrupaldan geldii dnlrse) en az bunun kadar az rast
lanr bir eydi: Biliyorum ki bunlar yalnzca kt zerinde yaplan
anlamalar, yani yasai yaptrmlar yok, demiti Nicolae, ama yine
de bunlar bizim metinlerimiz ve onlar geree dntrmek bize ait
bir sorumluluk.

Yeni ortaya kmakta olan sekinlerin bu geree dntrme" iini


baarmak iin bavurduu yollardan biri, ingene diasporasndan tem
silciler toplamakt. 1992 ylnda, Slovakyadaki Stupavada, kalabalk
bir Roman grubu, komnizmin knden sonra ilk kez bir araya ge
lip kendi geleceklerini tartmlard.
Toplant yerinin seimi, bu toplantda hangi konularn gndeme ge
tirileceini aka belli ediyordu. Slovakyadaki ok sayda ingene
varou en yoksullarn evi olmutu. Rudflanydeki bir yerleim, terk edilmi bir arsenik madeninin etrafnda gelimiti, ingene ocuklann
paslanm arsenik kutularnn ve ilerinden szan beyaz tozlarn arasn
da oynarken grebilirdiniz. Uzun sre nce terk edilmi, ykk dkk,
ounlukla atsz maden ofislerinin iinde, arsenik, antimon, bizmut,
cva ve demir gibi ar metallerle evrelenmi olarak yayorlard. Bu
ortam, ortaa pisliklerinden beterdi. Buras sanayi sonras bir plk
t. Bu tehlikelerin hepsi biliniyor ama grmezden geliniyordu. Bu so
runlar ciddiye almak yerine, Slovakyann popler Babakan Vladi
mir Meiar bir yl sonra unlar syleyebilmiti: Toplumsal olarak
uyumsuz ve zihinsel olarak geri olan nfusun (ingenelerin) ok faz
la remesini nlemek gereklidir. Eer biz onlarla uramazsak, yakn
bir gelecekte onlar bizimle uraacaklardr. Pragda Vclav Havel, bu
gre dndrc bir gerekle kar km - ingeneler bir top
lumda turnusol kd ilevi grrler- ama grleri yaygnlamam
t. ingenelerin hayatndaki zorluklar artm, l says ykselmiti.
Kadife Devrimden sonra ekoslovakyada yirmi sekiz ingene ld

rlmt. Nefret her yerde gittike bymekteydi.


ingenelerin emektar askerleri, dnyann drt bir yanndan kalkp
gelmiti: Nicolae Gheorghe, Teksastan lan Hancock, Berlinden Rajko Djuri, Bulgaristandan Manush Romanov. Aralarnda daha gen
olanlar da vard, bu kavgada daha yeliydiler: Hamburgdan Rudko
Kawczynski, Slovakyadan Klara Orgovanova, Pragl ingene bir
avukat olan Emil SCuka ve daha yirmili yalarn srert, nl bir ark
c ve ayn zamanda Macar Parlamentosunun bir yesi olan Aladar
Horvlh. Bir de akademik hayattan vazgeenler vard: Andrzej Mirga
ve kendi lkesinde ilk Roman alfabesini yazan BulgaristanlI bir Ro
man olan Hristo Kjuchukov. Fransa ve Amerika Birleik Devletle
rinden gelen akademisyenlerde vard; Pragl bir dilbilimci, ayn za
manda eskiden Dou Slovakyaya yaptm gezilerden birinde rehbe
rim olan Milena Hbschmannova ve Arnavutluktaki koruyucum Marcel Courtiade de oradayd.
Stupavadaki Romanlarn arasnda; siyah hareketine zg militan
lktan ncil propagandasna ve gadjo politikalaryla sessizce uzlalmasn savunanlara kadar her trl siyaset temsil ediliyordu. Konferans
binasnn dnda baka siyasi grlere de rastlamak olasyd. Konfe
ransa katlanlar caddede sigara iiyor, her gruptan gkyzne doru
mavi sigara dumanlan ykseliyordu. Utangalktan dolay birbirlerine
karmyorlard (ekingen bak ve davranlardan yle anlalyordu).
Genellikle bir dzineden fazla insanla birlikte hareket eden Macarlarn
br insanlardan uzak duruu ise dil sorununa balanabilirdi. Yalnz
Macarca konuuyorlard, bu yzden kendi otobsleriyle gelenler dn
da kimseyle iletiim kuramyorlard. Herkes yeni bir takm elbise giy
miti, elbiselerin zellikle bu konferans iin alnd belli oluyordu. Bu
elbiseler de, sanki bayraklardan ya da ulusun simgesi olan kulardan
yaplm gibi, delegelerin hangi ulustan olduunu aa vuruyordu.
Polonyah, hardal tonlannda giysiler giymilerdi, Macar takm ise ley
lak renginden bordoya kadar deien renklerde giyinmiti. Bulgarlarn
hepsi siyahlarla gelmiti.
Sigaralar ve tiryakilerin ksrkleri, byklar, apkalar ve ar bir
ykn altnda ezilen ufak tefek bedenler -bunlar ou Roman bir ara
ya getiren eylerdi, ama farkl renklerde gruplam olmalar (bu du
rum hi phesiz, lkelerinin ok fazla bir ey satmayan maazalarn
da bulunabilen seeneklerin bir yansmasndan ibaretti), bu tr toplan
tlar gerekli klan ve Roman hareketinin btn iin bir engel olutur

mu olan birlik eksikliinin bir iareti gibiydi.


Kendini hkmdar ilan eden hi kimse bu toplantya davet edilme
miti -y a da gelmeye cesaret edememiti- ama katlmclar arasnda
politikayla da akademik yaantyla da hibir ilgisi olmayan Frank
Johnson -L os Angelesdan bir Rom an- gibi kiiler de vard. Dou
Blokundan gelen birok kii gibi o da daha nce hi baka lkelerde
yaayan kardeleriyle bir araya gelmemiti. Acaba birbirleri hakknda
ne dneceklerdi? Esmer teni dnda Frank, Dou Avrupal bir Ro
mana benzemiyordu. ri yan, uzun boylu, ak szl ve Amerika
ly d ; ikram edilen bej rengi eti ve peltelemi patatesleri grnce
gzlerine inanamamt. Hepsi de ingeneydi, ama acaba hi ortak
noktalar var myd?
Kararlatrlan oturumlar gerekletikten sonra Romanlar kendi
aralarnda zel toplantlar yapmlard. Frank Johnsonu bu toplantlar
dan birinden karken yakaladm. Koridordan ieride horoz dv
varm gibi sesler geliyordu. Dnyadaki btn ingeneler birbirleri
ne benziyor. Sorunlar ncelik srasna koymay bilmiyorlar, demiti.
Her ey tpk Amerikadaki gibi. Ylda 362 gn boyunca hibir eyi
umursamyorlar, sonra byle bir toplantya gelip etrafa caka satyor
lar. Frank o gn erkenden bir varou gezmi, orada grd umutsuz
luktan dolay dehete dmt. Oturumlar srasnda ingeneler ve
onlarn uzman arkadalar gadjo nyarglarna svp saymlar, ama
ingene yerleiminde Frank, Duke niversitesinden gelen bir profe
sr czdanna sahip olmas iin uyarmadan edememiti. Frankin
politik nezakete tahamml yoktu.
Kare kesimli salar ve siyah takm elbisesiyle Frank bir satcya
benziyordu, aslnda yleydi de. Yalnzca kadnlara umut satyordu.
Gelip beni grrler, alayarak gelirler; ben de erkeklerle ilgili sorun
larn zmelerine yardm ederim. Sorunlar her zaman erkeklerle ilgi
lidir, bilirsin ite, tek istedikleri sorunlan arabuk zmektir. Onlara
genliklerini kaybettikleri iin erkeklerin onlardan uzaklatn anla
trm. Ertesi sabah Frankin kendisi de biraz keyifsiz duruyordu.
Frank (kendi deyiiyle medyum), salam ve salatalk turusundan
ibaret kahvaltsna bo bo bakmaktayd. Onu Los Angelestan buraya,
lovakyadaki bir toplantya getiren eyin ne olduunu merak ettim.
ki karm oldu, biri ingene, biri Amerikal. mrmn otuz alt yl
bu iki evlilikle geip gitti. Avrupaya gelip geleneksel deerleri olan
bir kadn bulabileceimi dnmtm, benim ona verebileceklerimin

deerini bilecek bir kadn. Geri konut kredisiydi uydu buydu derken
geriye fazla bir ey kalmyor, ama zaten kirada otururken kredi demi
yorum. Ben ocukken kendi evimizde otururduk. Kiradan nefret ede
rim.
Evlilik ve politika, geleneksel ingene hayatnda birbirine baldr
ve Frank byle bir toplantnn, karsna yeni bir e aday karabilece
ini dnmekte ok da haksz deildir. Ama aslnda Frankn morali
ni bozan ne eleri, ne kira ne de Stovakyadaki varolard. Onu asl
zen, bu yeni ingene liderlerinde gzledii zelliklerdi: Dzensiz, ki
birli, egoist, cahil, g delisi ve insan arkadan vuran. (Aslnda birbir
lerini arkadan bile vurmuyorlar, nden vuruyorlar, demiti Amerikal
bir kadn,) Kendi ilerindeki abartl atmalar Amerikal bir Roman
iin bile olduka tandkt, ama ingene olmayan yeni gzlemciler iin
bu gerekten de vahim bir durumdu. Ben de, ilk kez bir ingene lide
rinin dizlerinin stne kp derdini anlatmak iin aladn grd
mde aknlktan kendime gelememitim. O ve etrafndakiler bu
davrantan ne utanm ne de kayglanm, hemen ardndan ilerine
dnmlerdi. Bunlar geleneksel ve sradan eylerdi (bir cenazede adet
zere alamak gibi) ve grubun iindeki herkes de bunun farkndayd.
ingene olmayanlar, ingenelerin gerek toplantlarndan uzak tut
mann yarar vard, nk her ey olduundan ok farkl anlalabilyordu (ve alay konusu olabiliyordu). Eer alayp dvnmek ingene
ler iin bir tarz sorunuysa, o ok sevdikleri canl renklerin davran
dzlemindeki bir eit karlysa, buradaki temel unsur sslenmemi
umutsuzluktu.
lan Hancock, 1930larda Romanyada balayan Roman ulusuluk
hareketinin onurlu ve ileli geliim srecini yakndan tanyan az say
da liderden biriydi. 1989dan beri Dou Blokunda ortaya kan yeni
gruplarn saysndaki artc artn da farkndayd: Yalnzca Macaris
tanda, kaytl 140 Roman kuruluu vard. Buna ramen Hancock, bu
toplantda Roman kaderciliinin ar bast konumalar yapmt
(Frank Johnson gibi o da konuurken nc ahs kullanyordu).
ok pheciler. Bazlar bir dilleri olduuna bile inanmyor. Kimlik
lerini inkr ediyorlar. Corafi danklk ve beyaz kltrnden gelen
eitli dayatmalar, Hancocka gre, ingenelerin dillerini, aidiyet duy
gularn, hatta birbirlerini tanma yeteneklerini bile ldrmt.
1988
ylnda Roma adl bir dergiye (Hindistanda yaymlanmakta
dr ve ingenelerle ilgili en uzun mrl dergidir) ingene okuyucu
lar iin yazd bir yazda, Hancock farkl bir soruna iaret ediyordu.

Bizim asl sorunumuzun, ileri organize edecek yeteri kadar eitimli


insana sahip olmaymz olduu defalarca sylenmitir. Bu doru de
ildir; rgtlenme iinde grev alacak yeteri kadar eitimli ve grev
duygusuna sahip Romanlar vardr. Sorun ok eskiden gelen bir sorun
dur. Sorunumuz, ulusal hastalmz olan hamiagos'Ur (her eye ka
rmak, ileri bulandrmak). Bu hastalk bizi, nedense, yardmc olmak
yerine, baarl olan kendi insanlarmza engel olmaya itmektedir. Sar
laci andekh vara (tpk kovadaki yengeler gibi), ilerinden biri
dar kmak iin trmanmaya alrken dierleri ona aslp gerisin
geri kovann iine ekmektedir.
Hancock sylediklerini daha iyi anlatmak iin bir de rnek vermiti:
Hancockun yllar sren srarl almalar ve abalan sonucunda bir
ABD Bakan (Ronald Reagan) ilk kez bir ingeneyi federal bir g
reve getirmiti. Macar asll bir ingene olan ve Minneapoliste yaa
yan Bili Dunann, ABD Soykrm Anma Konseyine tek Roman ye
olarak atanmasndan hemen sonraki gn, neler olduunu Hancock
Roma dergisinin okuyucularna yle anlatyordu: br ingeneler
bu ii bozmaya almlardr. Konseye telgraflar ve fakslar ekip ken
dilerinin bu greve daha uygun olduklarn sylemilerdir. Soykrm
Anma Konseyinin tepkisi ise bu dunmla alay etmek olmutur. Bu
telgraflar ve fakslan ekenler ne okuma yazma biliyorlard, ne de
Soykrm tarihi hakknda bir fikirleri vard...
Yinede Hancock, Stupavada, kendi ilerindeki bu sorunlar tart
mak istememiti. Yaynlar arasnda The Pariah Syndrome (Parya
Sendromu) adnda bir kitap da vard; kitabn ad Hancockun ingene
kaderciliinin nedeni hakkndaki dncelerini yanstyordu. rnein
gazete haberleri. Gazetelerde kan ingenelerle ilgili haberlerin hep
si sula ilgilidir. Ve ancak haber ingenelerle ilgiliyse etnik kkene
gnderme yaplmaktadr: ingene anne/ ingene evi. Bu szcn
yerine Yahudi szcn koymay hayal edebiliyor musunuz?
Hancock Bat basnndan, The New York Times'd an sz ediyordu. Han
cockun en byk katks, bireysel olarak stlendii nezaretilik ro
l erevesinde gereklemitir, ingenelerle ilgili ortaya kan her
yerdeki basmakalp dnceleri dzeltmekle uramtr; ke yazlanndan polis raporlarna ve tebrik kartlarna kadar her yerdeki klieleri
-1990larda bile Amerikada hrszlk yapan kemerli burunlu yal
ingene kadnlarn gsteren tebrik kartlar vard- sabrla dzeltmeye

almtr. Hancock bunlar onur kinci buluyordu ve bu konuda hak


lyd. Oysa i insan haklan konusuna gelince kimse bizim admz an
myor. rnein, kimse Romanyadaki yetitirme yurtlarnda kalan ocuklann ya da Almanyadaki mltecilerin ounun Roman olduunu
gndeme getirmiyor.
Bu mltecilerden biri de Rajko Djuriddi, Uluslararas Roman Bir
liinin bakan, ayn zamanda bir air olan Djuri<5 blnmekte olan l
kenin sekiz yz bin ingenesine savamay reddetme ars yaparak
yetkilileri fkelendirmi, lmle tehdit edilmi- ve lkesi Yugoslav
yadan kamak zorunda braklmt. ingenelerin lkenin her tarafn
da yaadn sylemi, ingene adnn bir hakaret olarak kullanld
n belirtmiti; byle bir durumda toprak iin yaplan milliyeti bir a
tmann iinde yer almak ne ingenelerin greviydi ne de bu onlara
bir yarar salard. Stupavaya gitmeden bir yl nce (o zamanlar gz
lemciler bile toptan bir Balkan savann yeniden alevlenmesini im
knsz gryorlard) Belgradda Rajko Djuri ile grmeye gittim.
Onu Srp bakentinin sahne olduu ilk kitlesel protestonun ortasnda
buldum. O gn, Mart 1991de o grlt patrtnn arasnda Rajko ba
na, kuzeyde Ustaann (kinci Dnya Sava srasndaki Hrvat faist
leri) iktidarda olduu sralarda pek az ingenenin uygulanan terrden
kurtulabilmi olduunu hatrlatt. gal altndaki Srbistanda ise (ko
numamza kalabalk bir otobsn nispeten daha sakin ortamnda de
vam etmitik) partizanlar tarafndan ldrlen her Almana karlk
yz ingene idam mangalarnca ldrlm, yaralanan her Almana
karlk elli ingene yaralanmt. Rajko daha o zamanlar, ingenele
rin yaklaan savata yem olarak kullanlacan tahmin etmiti. Bir yl
sonra da Stupavada, ellerinde ufack bir toprak paras bile olmayan
eski Yugoslavya ingenelerinin, kendi yaamlarm dramatik bir biim
de etkileyecek tm grmelerden uzak tutulacam da gene nceden
tahmin etmiti. Stupavada yaplan her tartma yeni yeni ortaya k
makta olan bir temaya iaret ediyordu: ingeneler kendilerini toplum
sal bir sorun olarak deil etnik bir sorun olarak yeniden tanmlamal;
bir trl stesinden gelinemeyen asalaklk ve sululuk (belki daha da
kts, gninmezlik) olgularyla savamalyd.
Bu ama dorultusunda, Amerikal uzman, ingenelere etnik
krizlerin zmyle ilgili bir seminer vermiti. Bu uzmanlar, Meksika
kkenli Amerikallar, ABDde siyahlarla beyazlar arasnda yaanan so
runlar ve genel olarak etnik krizler hakknda bilgi sahibiydi. Her ne ka

dar iyi niyetli olsalar da, hibirisi ingeneler hakknda bir ey bilmi
yordu ve bu da fark edilmiti. Ama zaten, daha bu eksiklikleri ortaya
kmadan nce, Amerika' da, Los Angeles ta yaanan etnik ayaklanma
lar haber veren czrtl bir radyo anonsu, dinleyiciler nezdindeki inan
drclklarn gln bir ekilde zedelemiti. Radyo, arka srada otu
ran, kendi lkesindeki etnik krizle ilgili haber almak iin radyoyu ayar
lamaya alan bir Srp siyaset bilimcisine aitti.
Benim izlenimime gre Rpmanlarn byk blm konuulanlar
dinlemiyordu, ama ilerinden hibiri olan bitene Hamburgdan gelen
militan lider Rudko Kawczynski kadar kaytsz deildi. Kawczynski
Almanyada oturma eylemleri ve alk grevleri -bunlar ingene mu
halefetinde yeni ynelimlerdi- rgtlemiti; Eurorom adnda uluslara
ras bir parlamento kurmu, Roman Ulusal Kongresini dzenlemiti.
Stupavada onu fark etmemek imknszd. Her oturuma, kendini gs
tere gstere ge geliyor, nnde her zaman deri ceketli iki militan bu
lunuyor, bu adamlar herkes gibi okul sralarna oturmak yerine kollar
n kavuturup duvara yaslanyorlard. Hafife yana kaym geni ke
narl apkas gibi konumas da atafatlyd; bir mafya patronunun
zellikle yumuatlm sesiyle konuuyor, uzun ve hesaplanm aralar
veriyordu. Kawczynski, Roman zgrlk hareketinin Eldridge Cleaveryd.
Dukedan gelen profesr Donald Horowitz, krsye km, olum
suz Roman imgesinin klelik ve istilalar sonucunda ortaya km br
alt etnik gruplar tarafndan da paylaldn anlatmaktayd. Ameri
kal siyahlardan, Hindistan ve Afrikadaki aa kastlardan sz ettikten
sonra, dinleyicileri iin pek ilgi ekici olmayan, hatta belki onur kinci
bir rnek vererek Japonyadaki Burakaminlerin adn and. Burakaminier de pis, tembel, rastgele cinsel ilikiler kuran, drt ayakl hay
vanlara benzer insanlar olarak nitelenmilerdir. Horowitz tam bu gibi
imgelerin her eye ramen deitirilebileceini eklemek zereydi ki,
Kawczynski onun szn kesti.
Romanlar oturuyor, gadje konuuyor. Bize ne yapmamz gerekti
ini, hangi dili konumamz gerektiini sylyorlar Bize kendi dilimi
zi nasl konuacamz retmek istiyorlar. Onlarn burada ne ii
var?... Buradan on mil tede ingeneler alktan lyor. Bu sorun gadyeyi ilgilendirmez. Bu bizim sorunumuz. Onlarn istedii bize yardm
etmek deil. Onlar bizim isyanmz bastrmak, hatta bizi snr d et
mek, belki de ldrmek istiyorlar. AvrupalIlar, buralardan kendi isteiF22 N /Beni Ayakla Gmn

337

mizle ekip gitmemiz iin hayatmz zorlatrmaya alyorlar. Bizi,


gadje dnysnn her yerde ayn olduuna ikna etmeye alyorlar.
Kardelerim, g a d jo *nun sizden daha zeki olduunu sakn dnmeyin.
Kendinize ancak kendiniz yardm edebilirsiniz. Kimseden hibir yar
dm bekleyemeyiz.
Bulgaristandan gelen ufak tefek bir lider olan Manu Romanov,
Kav/czynskiden yirmi ya bykt, kendisi de bir ayrlk olmasna
ramen bu konumadan holanmamt* Onlar bizden daha gl!
diye barmt Kavvczynskinin tirad srasnda.- Polonya doumlu
panter ise ona yle karlk vermiti: Hayr/ (Derin bir sessizlik.)
Yalnzca seminerlerde gller, sokaklarda deil. Sokaklar geri al
malyz. Manu Romanov daha airane konuuyordu: Sorunlarmz
var, hem de ormandaki yapraklar gibi. ok fazla sorunumuz var de
mek istemiti herhalde ve bu iddiann altn dolduracak kadar tecrbe
si vard.
Eer varl srdrebilme becerisi, hatta tek bana kimlik bile in
geneler iin bir eit zaferse, Manu iin bu l bir zaferdi. 1989 y
lnda kendisinin setii ad, Romancada ingene Erkek ya da
Adam gibi Adam anlamna geliyordu. Asl ad Mustafa Alia idi, Bul
garistandaki ilk ad deitirme kampanyasndan sonra Ly ubomir Aliev
adn almt. Daha nceki yllarda, Sofyann giderek parlamakta olan
ingene Tiyatrosunun kapatlmasndan nce, oyun yazarl ve kuk
laclk yapmt. Bulgaristan'n ilk zgr parlamentosuna seilen
ingeneden biriydi, ayn zamanda ingene olduunu kabul eden tek
parlamenterdi. Yeni ortaya kan ahsiyetlerin ou gibi (stelik, ha
pishane yllarnda kazand grkemli politik itibara ramen), Manu
alldk anlamda liderlie uygun biri gibi grnmyordu. Ama all
dk anlamda uygun saylabilecek pek az lider vard, zira Hancockun
da syledii gibi, Romanlar arasnda pek az uygun takipi vard.
Bulgaristann sekiz yz bin kiilik ingene nfusu altm kadar fark
l kabileden oluuyordu, fakat Manuun kurduu kltrel birlik dn
da Bulgaristanda hibir ingene rgt yoktu (Bulgaristanda etnik
kken temelinde parti kurmak yasakt). En iddial ingene gruplarn
dan olan Grastariler (dier adyla Lovaralar; gebeliin 1958de su
kapsamna alnmasna kadar gebe yaam, at ticaretiyLe uraan za
rif bir ingene topluluu) gadjo politikasna bulamak gibi kirletici bir
faaliyeti kesin bir ekilde yasaklyor ve Manuun lin edilmesi gerek
tiini dnyorlard.

Evet, Manuta liderlik hamuru yoktu. Ama yine de, ingeneler


iin bir anavatan kurma konusundaki (ok az kiinin paylat) sap
lants bir kenara braklrsa, i kt zerindeki anlamalara geldiin
de, kendisinden daha karizmatik siyah eylemcilerden ok da farkl de
ildi. Ayr okullar istiyoruz, bu okullarda kendi dilimizi retmeliyiz
ve kendi kylerimiz olmal. nsanlarmz iin evler ina etmeliyiz, ye
ni mahallelerde yeni evler; geinemediimiz Bulgarlarla bir arada ya
amak istemiyoruz. Kendi yaam biimimizi kurabilmek iin kendi ev
lerimize sahip olmalyz. Bir gn kendi lkemiz olacak- Romanistan.
imdi kendimize ait bir yerimiz bile yok. Bir yuvaya, bir eve sahip ol
mak, bir lkeye sahip olmaktan ok daha nemlidir aslnda.
Manu'a daha da byk bir ingene gettosu yaratmann tehlikeli
olup olmayacan sordum. En byk tehlike, diye yantlad Manu,
yok olmaktr.

Bir anavatana duyulan zlem, bir yere ait olma hakk en kat biimde
sorgulanan insanlarda ok daha yakc biimde ortaya kyordu. (Norman Manea bunu iretilik psikozu diye tanmlamaktadr.) Eer Ro
manistan dncesi btn Romanlar batan karmyorsa, bunun ne
deni belki de zoraki yerleimler konusunda soylularn topraklarnda
kle olarak, snr d edilip kolonilere gnderilmi insanlar olarak,
lm kamplarnda ya da sadece toplumun en alt katmannda- yeterin
ce tecrbe sahibi olmalaryd.
ingeneler hayatn kysnda yaam -h l da yaayan- insanlar
dr. Roman olduklarm bilme fikrinin yaratt gcn tadn yeni alma
ya balamlardr; bir yandan da etnik ezilmilik ve bakaldrnn bir
baka dili (ingenelerin durumunda, az bilinir bir lehesi) olmaktan
teye gidememe tehlikesiyle kar karyadrlar. En byk tehlike yok
olmaktr, demiti Manua; ama ingeneleri yok olua gtrebilecek
birden ok istikamet vard.
Stupavadan bu yana geen birka yl boyunca pek ok konferansa
izleyici olarak katldm. ingene katlmclarn bu politika tarzn ina
nlmaz bir hz ve rahatlkla benimsemesine hayran kalmtm. Hem ha
tiplikteki ustalklarndan, hem de gndeme getirdikleri sorunlar yelpa
zesinin geniliinden etkilenmitim. Yine de merakm yatmamt:
Yaplmas gereken gerekten bu muydu? Konferena, kongresso , parliamento? Toplantlar birbirlerini kovaladka en ok umut vaat eden

kadn ve erkekler, konferans giysilerine brnp kendilerini uzlamn


ve politik hsntabirciliin sahte diline her gn biraz daha kaptrmak
tayd. Her eye ramen onlarn sonu da herkesinki gibi mi olacakt?
Nasl bir varolutu bu? Baka bir biimde vb. olmak deil miydi?
Konferena, kongresso, pariiamento...

Papuzsann dnyas -gezgin ingenelerin silueti- elbette oktan


yok olmutu. Artk ne karavanlar ne de aylar vard; yeni krallara da
kimsenin ihtiyac yoktu. Gerek bir kayp duygusu hissetmek ve bu ye
ni dnya (konferans katlmcsnn kapal ve iflah olmaz biimde yer
leik dnyas) hakknda kark duygulara kaplmak iin gemii romantize etmeniz gerekmiyordu.
Bu gibi toplantlarda arada bir kendimi dar atar, bir sreliine
konuulanlardan uzaklap kafam dinlendirmeye alrdm. Derin ne
fesler alarak etrafta dolar ve ingenelerin, hem ilerine temiz hava
y ekip hem de artk aka talip olduklar bir kimlii (dzenin bir par
as olmay) nasl benimseyeceklerini dnrdm. Bir gn, yine by
le -bir ruh hali iinde kim bilir hangi konferans merkezinin otoparkn
arnlarken Nicolaeyle karlatm. Nicolae her zaman konumac
krsleriyle alma gruplan arasnda koturuyor olurdu, ama o gn
durup merhaba dedi ve bana Romanyadan haberler verdi. Nicolae
sanki endielerimi sezmi gibiydi; bana yle eyler syledi ki, inge
neler adna gururdan alamak istedim.
ingeneler yzyllar boyunca stratejik bir kaosa, ince ince ayrntlandrlm toplumsal snflandrlmalara ve olaanst bir istikrarsz
la maruz kalmlard. Ama ite imdi davalann gndeme getiriyor
lar, stelik bunu kamusal olarak yapyorlard. Sadece politikada deil,
i hayatnda da. Nicolaenin sralad ingene giriimleri ilk azda
insana yle ok nemli gelmiyordu: Falanca yerde sadece Romanlarn
kurduu bir tula atlyesi, filanca yerde bir iftlik kooperatifi. Ne var
ki, krk Roman ailenin oluturduu bu kooperatif Palazu Maredeydi;
yani Karadeniz kysndaki Koglniceanununok yaknnda. Koglniceanu, mehur Diskobara ev sahiplii yapan, bir ete saldrsnda yer
le bir edilmi olan kasabayd; yangnda zerine den direk yznden
bacaklar eriyen kza da orada rastlamtk. Bir dier haber de, iki in
genenin lin edildii ve bir ncsnn yatanda yakld Hdrenidendi. Transilvanyamn kalbindeki bu kasabada, dlanmaya raz ol
mayacaklard. Yok olup gitmeyeceklerdi. Nicolae bana bu giriimler
den sz ederken Lucianoyu, Rumen bir doktorun kendisini tedavi et-

meini beklerken len ve yeni panama apkasyla gmlen yedi yan


daki ingene ocuunu hatrladm. ingenelerin kendi iinden kan
bu projeler, Lucianonun ansna gnderilmi bir selam gibi geldi ba
na.
Gheorghe uluslararas arenada her zaman ingenelerin sunabilece
i deerleri vurgulam; daima bakalarna baml yaamaya ve ay
rmclk grmeye mahkm o ebedi ve ezeli kurban figrnden, aresiz
Roman kliesinden uzak durmutu. Bunun tersini yapsa iinin daha ko
lay olacan biliyordum. Beklenen ey buydu; insan haklan her za
man insani kusurlan dile getirirdi. Ama ben Gheorghenin hakl oldu
unu biliyordum. ingeneler, bunu gsterecek imknlar olduunda,
her konuda iyiydiler - etraflarndaki insanlarn pek oundan daha atak
ve enerjik, daha yaratc ve daha iyi huyluydular. Baarsz olduklar
tek alan, kendilerini doru tantmakt.
Nicolae Gheorghe etnik politikalara inanmyordu. Ona gre bu,
ingeneler iin yaratlm yeni bir gettodan ya da onlar iin alm ye
ni bir kecikten baka bir ey deildi. Ancak Romanlarn byk b
lm uluslararas bir kimlie kukuyla bakyordu (Andrzej Mirga bu
nu kendi kendini lekeleme diye adlandryor, bunu, sevilmeyen yurt
talarn toptan gzad etmeleri iin hkmetlere davetiye karmak
olarak gryordu). Sergiledikleri diren son derece onurlu da olsa, sa
vunmasz konumlan nedeniyle ingeneler imdilik temel olarak ha
yatta kalmakla ilgilenmek zorundaydlar. lerinden pek az Gheorghenin idealizmini paylayordu. Bu tavrn temelinde yatan pragmatiz
mi kavrayabilenler ise daha da azd.
Yolculuklar srasnda Nicolae unu anlamt: Topra ve memle
keti olmayan, yerli bir nfusun zel hak ve taleplerinden yoksun olan
ingenelerin (uluslararas hukuktaki adyla Romanlardn) stats,
sendikalar, evreci lobiler ve mesleki birliklerinkiyle aynyd. Nico
lae, Romanlara en ok ilgi gsteren yabanclann gmenlik brosu
yetkilileri olduunu fark etmiti. Gerek sorun, ingene nfusun yok
sulluu, eitimsizlii, isizlii, salk sorunlar, erken lm ya ve
inanlmaz doum oranlar deildi (Avrupada yaayan hibir topluluk
ta bu sorunlar ingenelerde olduu kadar youn deildi). stelik Ro
manlar Avrupann en byk aznlyd, nsanlar rahatsz eden ey sa
dece varlklaryd, orada bulunmalar ve her yerde var olmalaryd.
Gheorghe kendi sylemini bu savn stne kurmutu. nerdii ey, in
sanlarn mlkiyetten bamsz olarak ele alnmasn ve deerlendiril-

meini mmkn klacak (pek ok kiinin kabul edilmez bulduu) alter


natif bir kimlikti, Gheorghe, Dou Avrupada kltrel ve blgesel ba
llklar arasna net bir izgi eken iki kavram (yurttalk ve uyrukluk)
arasndaki aynmn, farkl lkelerden gelmi sadk yurttalarn olutur
duu uluslartesi bir nfusu da iine alacak biimde geniletilebilece
ine inanyordu.

Uluslartesi bir anlay kendine yakn bulan bakalar da vard, ama


bunun ne anlama geldii konusu karkt. rnein Kawczynskiye g
re, Romanlarn zel bir gei hakkna sahip olmas anlamna geliyor
du; Kavvczynski bu amala, Romanlarn kendisinden bin Alman mar
kna temin edilebilecei, zerinden sahte mhrlerin de eksik olmad
, bej renkli, pasaport benzeri zel bir belge bile yaptrmt. lan Han
cock, yeniden birleme anlamna gelecek bir uluslartesi kimlik ha
yal ediyor; diasporaya yaylm bir rgtler a ve Roman dilinin stan
dartlatrlmas araclyla bu amaca ulamay ngryordu. Hindis
tandan ayn dili konuan ve ayn tarihi paylaan tek bir halk olarak
ktk. Ayr paralara blnmemiz Avrupaya geldikten sonra gerek
leti, diyordu Hancock, imdi yeniden tek bir halk olarak bir araya
gelmeliyiz. Hindistan kkeninin vurgulanmas hibir zaman yaygn
bir milliyeti tepkiyi atelememiti. Nerede yaarsa yaasn her inge
ne, yabanc olmann anlam hakknda, Hindistan kaynakl bir kimliin
her eyi daha da zorlatracan bilecek kadar tecrbe sahibiydi. Gheorghe*nin uluslartesi kimlii de, Hancockun yeniden birleme
ars da, buna deil, baka bir fikre iaret ediyordu: Bir halk, bir
ulusmu gibi hareket edebilirdi. Bir zamanlar kabile diye anlan toplu
luklar ifade etmek iin artk ulus teriminin kullanlyor olmas, hem
bu olasln hem de bu yndeki ihtiyacn gl bir gstergesiydi.
Rudko sokaklar geri almak istiyordu; Hancock ise ingenelerin
yksn. Gc ktye kullananlara ve geleneksel tarih yazarlarna
kar gszlerin tarafn tutan ou kii gibi Hancock da kendini var
gcyle yanllar dzeltmeye adamt, hem apak hem de grnmez
olan yanllar. Otuz yldr galiplerin yazd tarihi dzeltmek, kurban
larn kaderini deitirmek iin uramt ve bu abalan zaman zaman
baka kaynaklarn, zellikle gadjo tarihilerin abartma diye niteleyip
reddettii eyleri hakl gstermiti. Hancockun Hindistandan byk
bir gle k kuram da, Soykrmda 1,5 milyon Romann ld

Panelde, soldan saa: Dr. Mirga, Dr. Hancock, Dr. Gheorghe, Dr. Orgovanov. Bu drt
Roman entelektel, 14 Nisan 1994'te, VVashington D.C.de yaplan kongrenin ilk oturumun
da, Romanlara kar ilenen insan haklan ihlallerine ilikin tanklk yaptlar.

iddias da fazla onay grmemiti. Ama kim Hancockun iaret ettii ta


rihin altnda yatan temel gereklie itiraz edebilirdi? Bu tarihi dile ge
tirdii iin kim onu haksz bulabilirdi? ingenelere kar yaplm hak
szlklar abartmak mmkn myd? Kurbanlarn yklerindeki ma
nevi ve ahlaki doruluk gzle, grlr biimde ortadayd. Hancockun
deyiiyle suskun kalmay reddetmek, Romanlar iin son derece radi
kal bir gelimeydi. Los Angelestan gelen Frankin umutsuzlua kapl
mas yersizdi.

Eski komnist lkelerin hkmetleri, ingenelerin iinde bulunduu


durumu, yabanc lkelerden yardm koparmakta ara sra ie yarayan
bir koz olarak gryorlard. Aznlklar demokratik bir rejim iin, hatta
Hancockun isabetli deyiiyle, sivil bir toplum iin bir snav niteliin
deydi. Yani teoride byleydi. Nicolae Gheorghe, aznlklann, zellikle
de ingenelerin en azndan vitrin olarak kullanlabileceini kavram
t. Bu yzden, bir yl sonra Stupavada, avueskunun Snagov Gl
kysndaki byk yazlk saraynda yaplan toplant iin hkmetten

destek istemi ve bunu elde etmiti. (Bu meknn aya bir anlam var
d: zellikle Rumen ingeneler, diktatrn gsterili evini igal et
mekten zevk alyordu. Daha da iyisi, gln ortasndaki adann orta ye
rinde, Transilvanyadaki evinden ok uzakta, Vlad'fepe, yani Kazkl
Voyvoda yatyordu. Sylenenlere gre oraya yz bini akn ingene
klesi tarafndan gmlmt.) Bu nemli kazanmdan sadece birka
hafta sonra, aznlklar konulu st dzey bir uluslararas kongrenin orta
yerinde kendi destekileri Nicolaeye aka srt evirmiti. Rumen
temsilciler, bu seminerin halklarla deil aznlklarla ilgi olmas
na karn, Bay Gheorghenin Roman halknn temsilcisi olarak tan
tlmasna kar kmlard. Tartlan konu kendi kaderini tayin hak
k deildi. Aznlklar, egemen ulus devletlerin hukukuna tabiydi. Hem
zaten Nicolae Gheorghe Roman halknn temsilcisi deildi; hani
kralIan neredeydi, imparatordan neredeydi? Nicolae, hakl olarak,
ilk kez syleyecek sz bulamamt.
Baka bir yerlerde, Manu Romanov her zaman unutulmayacak
ho szler sylemeyi beceriyordu, zellikle veda konumalarnda.
(Bulumalar ve ayrlmalarda btn hanmlarn ellerini nezaketle p
meyi de ihmal etmezdi.) Bir keresinde, bir Sofya gezisinin sonunda,
ingene halk iin gzlerinde yalarla arkamdan yle seslenmiti:
Prohasar man opre pirende - sa muro djiben semas opre chengende
- Beni ayakta gmn Hayatm boyunca dizlerimin zerinde dur
dum /
Ayaa kalkm Roman topluluu ileri doru att her admn ar
dndan yarm adm geriye gidiyordu; nk gitgide bymekte olan
tepkici bir Roman hareketi, mevcut rgtlerin hepsini halkn gznde
karalamaya alyordu. Sar iaci andekh vadra , yani kovadaki yen
geler gibi. Kktenci ve anti-entelektel kesimden, ya da yalnzca ks
kan ve hayatlar boyunca istekleri gereklememi bireylerden gelen
sert saldnlar btn toplantlarn ortak zelliiydi. Bu durumu anla
makta glk eken pek ok gadjo gzlemci, bu toplantlar pekimi
nyarglarla terk ediyordu. Bu Roman yengeler, kendi elitlerinin ne
kadar ksa srede ne kadar ok yol aldn gremiyordu. Okuma yaz
ma bilmeyen bir falcnn olu olan Andrzej Mirgann u anda akade
mik kitaplar yaymlamas ve Polonya Parlamentosuna adayln koy
mu olmas onlan etkilemiyordu. Prensipte, kendilerini Hancocklan
ok onun sevgili bykbabasyla, bir fare avcs olan Markoyla ya da
Londradaki Vauxhall Kprs Yolumm yaknlarndaki bir karavanda

domu olan byk-bykannesi Bench Nine ile zdeletiriyorlard.


Hayr, bu yengeler, karlma gnlerinden Capitol Hille, kris *ten
ABD kongresinde ifade vermeye giden yolda hibir ilerleme grm
yorlard.
1989
ylndan uzun sre nce, Mateo Maximoff adnda Fransz uy
ruklu bir Roman, Roman zgrlk hareketinin geleceinde yatan te
mel amaza iaret etmek amacyla kendi ailesinin yolculuk yksn
anlatmtr. Maximoff 1947de, Le Prix de la libert (zgrln Be
deli) adl ilk romann yaymlamtr. Romann kahraman Ioan, Maxi
moff *un bir kle olarak doan kendi bykbabasndan yola karak
yaratlmtr. Romanyann klelik dneminin sonlannda geen bu ro
man, 1848 devrimleri sonrasnda Romanyad a yaymlanm ve baz
tutsaklara isyan etme cesaretini alamtr. Kitapta bir grup tutsak a
ltklar topraklardan kap daa kar ve Direnie katlrlar. Ioan bir
sorunla kar karyadr: Efendisinin ocuklaryla birlikte eitilmitir
ve bir karar vermek zorundadr, Ayaklanmaya m katlacaktr, yoksa
ktphanede mi kalacaktr? Dizlerden biri midir, onlardan biri mi?
Ayaklanmann sonucunu belirleyecek olan elbette ki loann ktpha
ne, yani gadjo dnyas hakkndaki bilgisidir, ama Ioan buna ramen,
ya da bu yzden hainlikle sulanr - tpk Nicolae gibi, tpk bakalan
gibi, tpk Mirgaya ilham kayna olan Papusza gibi. Evet, yeni lider
ler gerekten de ingenelii kariyer edinmi kiilerdi, bu yndeki
sulamalar doruydu. Ama onlar ayn zamanda, adlarn bir kez olsun
duymam myonlaca Roman'in, Dou Avrupann drt bir yanna
yaylm, ismi olmayan ya da "Ya Sev Ya Terk Et, ster Sev ster
Sevme, lkesizlerinlkesi Kamboya ve Banglade gibi ad
larla anlan gettolarda, toksik varolarda ve kasabalarda yaayan mil
yonlarca Romann tek umuduydu.

Sinesti'deki kampnda Kaldera ingenesi bir ocuk. (Ronnanya, 1992)

Referanslar ve kaynaka

* iareti, kaynan yalnzca ingenelerle ilgili olmadm belirtmektedir.


GENEL ALIMALAR
Balt, S., vc d., der. Romani Language and Culture. Saraybosna: Institut za ProuCavanje Nacionalnih
Odnosa, 1989.1986 ylnda Saraybosna'da dzenlenen ayn adl konfenmsta sunulan bildirilerden
derlenmitir.
Clebert, J-P. Les Tziganes. Paris: B. Arthaud, 1961; ngilizce evi risi, The Gypsies. Londra: Vista Bo
oks. 1963. Eski ve ok gvenilir olmayan bir kaynak, ama y ire de ingenelerle ilgili.
Fraser A. The Gypsies. Oxford: Blackwell, 1992; gzden ge. basm, 1995. ingenelerin kkenleri,
gleri ve dilleri ile ilgili tartmalar zerine en kapsaml, gvenilir ve anlalr kaynak, ayrca Av
rupada ingenelere yaplan zulmlerle ilgili belgeleri gzler nne sermekte.
Grellmann, H. M. G. Die Zigeuner; ngilizce evirisi, Dissertation on the Gipsies. Londra: William
Ballantine, ikinci basm, 1807.
Hancock, 1. The Pariah Syndrome: An Account o f Gypsy Slavery and Persecution. Ann Arbor: Karo
ma, 1987. Tannm Roman eylemci ve dilbilimci, kitabnda alar boyunca ingenelere uygula
nan basklar anlatrken pek ok kaynaa bavurmaktadr.
Kenrick, D., vc Puxon, G. The Destiny o f Europe*s Gypsies. Londra: Sussex University Press ve
Chatto-llcincmann, 1972. Notlar iin bkz. Holocaust blm.
Kogulniceunu, M. Esquisse sur 'histoire, les moeurs et la langue des Cigains. Berlin: Behr Verlag
1837.
Licgeois, J-P. Tsiganes. Paris: La Dcouverte, 1983; ksaltlm ngilizce evirisi, Gypsies: An illust
rated History. Londra: Al Saqi Books, 1986.
.GypsiesandTravellers. Strasbourg: Council of Europe, 1987; gzden geirilmi basm, 1994. G
venilir ve yararl zetler. Frasera gre Ligeoisda daha az belge ama daha ok sosyolojik analiz
vardr, zellikle de ingenelerle ilgili resmi politikalar ve yaygn tutumlar hakknda.
Rehfisch, F, der. Gypsies, Tinkers and Other Travellers. Londra: Academic, 1975. Mkemmel bir ma
kaleler sekisi.
Vaux de Foletier, F de. Milles ans d'histoire des Tsiganes. Paris: Fayard, 1970.
ASYA KKEN VE DLLE LGL TARTIMALAR tN AYRICA BKZ.:
Goeje, M. J. de. Acconts o f the Gypsies in India. Delhi: New Society, 1976. Koninklijke Akademie
van Wetenschappenin 1875 ylnda oluturduu Amsterdam tutanaklarna katk.
Hancock, I. "On the Migration and Affiliation of the Domba: Iranian Words in Rom, Lom, and Dorn
Gypsy." International Romani Union Occasional Papers, seri F, no. 8 (1993). Ortadou ve Avru
pa ingenelerinin dilleriyle ilgili.
Kenrick. D. Gypsies front India to the Mediterranean. Toulouse: CRDP, 1993.
Rishi, W. R. "History o f R om ano M ovem ent, Their Language and Culture. Romani Language and
Culture, yay. haz. S. B ali ve d. Saraybosna: Institut za Prou&vanje Nacionalnih O dnosa, 1989).
Sampson, J. The Dialect o f the Gypsies o f Wales. Oxford: Clarendon Press, 1926.
Turner R .L '"The Position of Romani in Indo-Aryan." Journal o f the Gypsy Lore Society (nc se
ri) 5 (1926): 145-89. Sam psonun bu makaleyle ilgili yorumlan ve Tumern cevab Journal o f the
Gypsy Lore Society*de bulunabilir (UncU dizi) 6 (1927).

SOSYAL ANTROPOLOJ/SOSYOLOJ
Okely, J. M . The Trweller-Gypsics. Cam bridge: Cambridge University Press, 1983. 1970lerde Britanyal G ezginlerin kam p yerleriyle ilgili b ir alan aratrmasnn sonucu; bu alm a sem bolik s
nrlarn nasl korunduu, ekonom ik beka stratejileri ve ingene kadnlarn yaantlaryla ilgili
rnekler vermektedir, (rnein kitapta, ingenelerin tem izlikle ilgili kodlarnn hayvanlara kar
davranlarn nasl etkiledii aratrlm aktadr.) Bu alm a tartm a yaratm b ir alm adr, n
k Okely, ingeneleri!} H indistandan geldii tezini (v e d e dilleriyle ilgili grleri) kabul etm e
mekte, bunun yerine ingenelerin feodal toplum un kyle dlanm insanlar olduunu ileri
srmektedir.
Sutherland, A. The Hidden Americans. Prospect Heights, Illinois: W avelani, 1975. ingenelerin i
sel toplum sal rgtlenm elin ve ingene olm ayanlarla kurduklar karm ak iliki ler zerine b ir a
lma. Yazarn C aliforniadaki Valah ingeneleri arasnda yapt alan aratm asnn sonularna
dayanmaktadr.
Sway, M. Familiar Strangers: Gypsy Life in America. Urbana and Chicago: U niversity o f Illinois
Press, 198$. ingenelerin evrelerindeki ekonom ik koullara uyumu zerine ilgin b ir kaynak.
Blge baznda yaptktan incelemelere ram en, yukarda saylan kaynaklarn hepsi ingenelerle ilgi
li genel bilgiler sunmaktadr.
HALK H K Y ELER, FOLKLOR VE ANI
Bercovici, K. The Story o f the Gypsies. Londra: Jonathan Cape, 1929. Neredeyse k-omik denebilecek
kadar rom antik b ir yaklam ("{ingeneler) nereden gelir? Krlanglar nereden gelir?"), gene de
baz ilgi ekici efsaneler ieriyor.
Borrow G . TheZncali (ya da spanya ingenelerinin hikyesi]. Londra: John M urray, 1841.
, The Bible in Spain* Londra: John Murray, 1843.
v Lavengro. Londra: John Murray, 1857.
; The Romany Rye. Londra: John Murray, 1851.
. Wild Wales. Londra: John Murray, 1862.
. Romano Lavo-lil: Word Book o f the Romany. Londra: John Murray, 1874. British and Foreign
Bible Socie(vMnin bir (yesi ve yetenekli b ir dilbilim ci olan Borrow, St. P etersburg'a, oradan da
Portekiz ve Ispanya'ya gitmitir. Aziz L uka Incil'ini spanyol Rom ancasna evirm itir, ama da
ha da nem lisi yolculuklar ve m aceralan ingenelerle ilgili yazlm en zengin ve elenceli ki
taplara ilham kayna olmutur. Bu kitaplardan Borrow zamannda en popler v e en parlak olan

The Bible in Spainit.


Boswell, S. G. The Book o f Boswell Yay. haz. J. Seymour. Londra: Gollancz, 1970. B ir ngiliz in
genesinin anlan.
Gorog-Karady, V. ve Lebarbier, M.v der. Oraliri Tsigane: Cahiers de tlerature Orale, no. 30. Paris:
Publications L a n g u e s '0 ,1991. Roman szl gelenei ve kltr zerine m akaleler.
Groome, F.H. Gypsy Foik-tales. Londra: H urst and Blacken, 1899.
Hancock, L "M arko: Stories o f My Grandfather." Lacio Drom no. 6 ya ek (A ralk 1985): 53-60. Ta
nnm eylemcinin Londra'daki atalarnn canl anlan. Lacio Dromm bu basm halk hikyeleri
ne, folklora ve geleneklere aynlm tr; iin d e Yunan, Bulgar, M acar, Slovak, K osova v e ngiliz
ingeneleriyle ilgili m akaleler vardr
HUbschmanov, M ., Sebkovi, H., and n a y o v i, E. Fragments Tsiganes: Conme en
haut, ainsi en bas. Paris: L ierreetC oudrier, 1991. Slovakya Rom anlarnn kendi azlanndan kiisel
tarihler (arklar, yem ek tarifleri ve sava zam an korkulan). Bu kiisel tarihleri kalem e alan, hep
si de iyi Rom anca bilen ek yazarlar eviride Romancann tadn ve tnsn koruyarak hayranlk
uyandran bir i baarmlardr.
M arushiakova, E. ve Popov V, der. Studi' Ronani, cilt 1. Sofya, Bulgaristan: C lub 9 0 Publishers,
1994. B ulgar ingenelerine ait efsane, mit v e arttlar sekisi.
Stark ie, W. Raggle-Tuggle, Adventures with a Fiddle in Hungary and Romania. Londra: Readers
Union, 1949.
. In Sara's Tents. Londra: John Murray, 1953. Bu kez Ispanyadan maceralar.
Tong. D. Gypsy Folktales. New York: Harvest. 1991.
Vesey-Fitzgerald, B. G ypsy M edicine. Journal o f the Gypsy Lore Society (nc dizi) cilt. 23

(1944): 21*50.
Yates, D., der. A Book o f Gypsy Folk-tales. Londra: Phoenix H ouse, 1948.
Yoors, J. The Gypsies. Londra: G eorge Allen & Unwin, 1967. Jan Yoors on iki yanda Antwerpdeki evini tek etmi, oradan geen Lovara Rom anlarna katlm tr. Bir ocuun rya gibi m acera
s ve anlan ingenelerin yaantsna tanklk etmemizi salyor. Yllar sonra, kinci Dnya Sava
srasnda, Yoors b ir grev duygusuyla ingene ailesinin yanna dnyor. kinci kitap Crosi itfd e (New York: Sim on& Schuster, 1971; yeniden basm , Prospect Heights, Illinois: Waveland,
1988), ingenelerin D ireni'te oynadktan'rol ve bunda kendinin payn anlatyor.
DOU AVRUPA
Ascherson, N. Black Sca. Londra: Jonathan Cape, 1995.*
Cioran, E. M. Franszcad an , The Temptation to Exist. N ew York: Quadrangle, 1968,
Susan Sontagn nszyle; Londra: Quartet, 1987. Bu takaleler derlem esi, lm Rumen deneme
ci C io ran n dier eserlerinin ou gibi, Dou A vrupayla itsili deildir; ama insana bunlann
ancak b ir O ta Avnpai (y a d a belki bir Latin A m erikal) tarafndan yazlm olabilecei hissini
verirler.*
Crowe, D. A . History o f the Gypsies o f Eastern Eurojje and R ussia. New York: St. Mar*
tin's Press, 1994.
C row e, D. v e K olsti, J., der. The Gypsies o f Eastern Europe. Arm onk, N. Y.:
M. E. Sharpe, 1991.
Havel, V. Living in Truth. Londra: Faber & Faber, 1987.*
Hultenbach, H. R , yay. haz. Nationalities Papers 19: 3 (1991). ze] Say: "T h e G ypsies in Eastern
Europe."
KST, D. A Tomb for Boris Davidovich. Londra: Faber & Faber, 1985,*
Jelavich, B. History o f the Balkans. Cilt. I: Eighteenth and Nineteenth Centuries. Cam bridge: C am b
ridge U niversity Press, 1983.* History o f the Balkans. C ilt.2: Twentieth Century. Cambridge:
C am bridge University Press, 1988*
Kundera, M. The Book ojLaughter and Forgetting. Londra: Faber & Faber, 1982.*
Lockwood, W. G. "Balkan G ypsies: An Introduction." Papers from the Fourth and Fifth Annual Me
etings, Gypsy Lore Society, North American Chapter, N ew York, 1985.
M agocsi, P.R. Historical Atfas o f East Central Europe. Seattle: University o f Washington Press,
1993*
M agris, C. Danube. Londra: Collins Harvill, 1990.*
M an ea.N . On Clowns: the Dictator and the Artist. Londra: F ab er & Faber, 1994.*
M itosz, C The Captive Mind. New York: A lfred A. Knopf, 1953.*
Poulton, H. The Balkans: Minorities and States in Conflict. Londra: M inority R ights Publications,
1991.
Silverm an, C. Rom (G ypsy) Music." Garland Encyclopedia o f World Music, A vrupayla ilgili cilt.
Der. Jam es Porter ve Tim othy R ice (1996da yaym lanm tr).
S o u lis.G . C . "'The G ypsies in the Byzantine Em pire and (he B alkans in ihe Late M iddle A ges." Dum
barton Oaks Papers 15 (1961): 143-65.
FARKLI LKELERDE N G EN ELER

Arna\'ntluk
Courtiade, M. "I Rom in Albania. Un profilo storico-sociale." Lacio Drom 28 (gennaio-aprile 1992):
3*14.

Bulgaristan
M arustliakova, E. "Ethnic Identity Among Gypsy Groups in Bulgaria." Journal o f the Gypsy Lore So ciety (beinci dizi), 2 (1992): 95-115.
. G roppi e organizzazioni zingare in Bulgaria e il loro atteggiam ento verso 1'impegno politico."
Lacio Drom 28 (gennaio-aprile 1992): 51-63.
Popov, V. "11 problema zingaro in Bulgaria nel contesto attuale.MLacio Drom 28 (gennaio-aprile
1992): 41-50.

Silverm an, C. Bulgarian Gypsies: Adaptation in a Socialist Context." Nomadic Peoples, no. 21/22
(1986): 51-60.
Zang, T. Destroying Ethnic Identity: The Gxpsies o f Bulgaria. New York; Hum an Rights Watch,
1991-

ekoslovakya
Davidovd, E. "The Gypsies in C zechoslovakia. Journal o f the Gypsy Lore Societv (nc dizi), 50
(1971): 40-54.
Erich, R. "Rom a in Slovakia: Experiments w ith an Ethnic Minority," taslak rapor. Viyana: internati
onal Helsinki Federation for Human Rights > 1992-93.
Gross, T. The C zech Republic: Citizenship Research Project," yeni yurttalk yasalarnn Romanla
r nasl etkilediine ilikin yaymlanmam b ir rapor. Ayrca bkz. Ina Zoon'un raporu (1994), her
ikisi d e The Tolerance Foundation iin yaz.lmtr, Senovazne Nara. 1. Prague I, ek Cum huri
yeti.
Guy, W. "Ways of Looking at Rom s: The C ase o f Czechoslovakia." Rehfisch, Gypsies, Tinkers, and
Other Travellers, 201-29.
HUbschmanov, M. "What C an Sociology S uggest About the Origin o f Roms?" Archiv Orientalni
(Prag) 4 (1 9 7 2 ): 51-64.
. Economic Stratification and Interaction: R om a, an Ethnic Jati in East Slovakia." Giessencr HeftcJtirTsiganologie, 3/4,1984/1985, 3-25.
Kamm, H. Romanlarn ek Cumhuriyeti, S U m k y a ve M acaristanda iinde bulunduklar kt ko
ullarla ilgili b ir dizi nitelikli rapor. Bkz. The New York Times, 7 Aralk, 1993, s, A9; Kasm 17,
1993, s . A6; 28 Kasm, 1993, s. A4; 8 Aralk, 1993, s. A7; 10 Aralk, 1993, s.A A
Klvada, J . "The Gypsies of Czechoslovakia." Nationalities Papers 19:3(1991); 269-96.
McCagg, W. D. "Gypsy Policy in Socialist H ungary and Czechoslovakia. 1945-1989. Nationalities
Papers 19:3 (1991): 313-36.
Marn, A. "The Roma-An Ethnic M inority in Slovakia," Etnik likiler K onferansndaki bir projede
sunulmu yaymlanmam bildiriler, Stupava, Slovakya, 1992.
Orgovanov, K. "Human Rights Abuses o f th e Roma (Gypsies)." Testimony before the Subcom m it
tee on International Organizations and Hum an Rights o f the House Committee on Foreign Affa
irs, House o f Representatives, 103. toplant 2. oturum , 14 Nisan 1994. W ashington, D .C .:U .S . Go
vernment Printing Office, 1994,26-28.
Tritt, R. Struggling fo r Ethnic Identiry: Czechoslovakias Endangered Gypsies. N ew York: Human
Rights Watch, 1992.
Zoon, I. "Equal Rights Project." Prag: Tolerance Foundation Report, 1994. ek C um huriyetindeki
yeni yurttalk yasalarnn Rom anlar iin yaratt tehlikeler zerine yaym lanm am b ir rapor.

Almanya
Buruma, I. The Wages o f Guilt. Londra: Jonathan Cape, 1993.*
. 'Outsiders." The New York Review o f Books, 9 Nisan, 1992. Yabanclara ynelik iddetin nitelik
li bir analizi.
Cartner H . Foreigners Out: Xenophobia and Right-Wing Violence in Germany. N ew York: Hum an
Rights Watch Report, Ekim 1992. B elgelerle desteklenen bir alma.
E nzensbergerH . M. T h e Great M igration." Granta 42 (1992): 17-64.
Grass, G. ' Losses.' Granta 42 (1992): 99-108.
Heuss, H. "Die M igration von Roma aus O steuropa im 19 und 20 Jahrhundert: Hstorische Anlasse
und staatliche Reuktion." Yaymlanmam bildiri.
Ignatieff; M. Blood and Belonging: Journeys into the New Nationalism. Londra: BBC Books and
Chatto & Windus, 1993, 57-102.*
M acfe, R . A. S . "Gypsy Persecutions: A Survey o f a Black Chapter in European H is- tory," Journal
o f the Gypsy Lore Society (nc dizi), 22 (1943): 64-78.
Sun'cy o f the Policy and Caw Regarding Miens in the Federal Republic o f Germany. Bonn: Federal
M inistry of the Interior 1991; Oaten und Fakten zur Auslndersit nation. Bonn: Federal M inistry
o f the Interior 1992.*

Macaristan
Fher, G. Struggling for Ethnic Identify: The Gypsies o f Hungary. New York: Hum an Rights Watch,
Helsinki, 1993.
Stewart* M. S. "Brothers in Song: T he Persistence of (Vulah) G ypsy Identity and Com munity in So
cialist Hungary." London School o f Economic and Political S ciences sunulmu b ir doktora tezi,
1987. M acaristan'da yaplan on drt aylk bir alan alm asna dayanmaktadr. Stewart, doktora
tezi olarak Rom anlarn zorunlu cretli iilie tepkilerini ele alm aktadr. Kitabn iinde ayrca R o
manlarn topluluk ve kaynam a kavramlarna yaklam yla ilgili b ir aratrma da vardr.

Makedonya
Puxon, G. "R om a in M acedonia," Journal o f the Gypsy Lore Society (drdlinc dizi), 1:2 (1976):
128-33.
Tassy, M. "La posie des Rom s de Macdoine," Etudes Tsiganes, no. 4 (1991): 20-29.

Polonya
Ficowski, J. The Gypsies in Poland. Varova: Interpress, 1990.
. " T l G ypsies in the Polish People's RtubUc" Journal o f the Gypsy Lore Society (Uncii dizi),
3 5(1956): 28-38.
Kowalski, G . The Story o f a Gypsy Woman, Papusza ile ilgili b ir belgesel film. Ul Brogi 19/4, 31431, Krakow, Polonya.
Mirga, A. MT h e Effects o f S late Assimilation Policy on Polish Gypsies," Journal o f the Gypsy Lore
Society (beinci dizi), 3 (1993): 69-76.
. "Human Rights Abuses o f the Roma (Gypsies)." Testim ony before the subcom m ittee on Interna
tional Organizations and Human Rights of the House Com m ittee on Foreign Affairs, House of
Representatives, 103. toplant. 2. otunm , 14 Nisan 1994. W ashington, D.C.: GPO, 1994,29-32.

Romanya
Cartner, H. Ethnic Conflict in Ttrgu Mure. New York: Hum an R ights Watch Helsinki, 1990, Mays
blteni.
. News front Romania. N ew York: Human Rights Watch H elsinki, 1990. Tem m uz blteni.
. Destroying Ethnic Identity: The Persecution o f Gypsies in Romania. New York: Human Rights
Watch Helsinki, 1991.
. Romania Lynch Law: Violence Against Root a in Romania. N ew York: Human Rights Watch Hel
sinki, 1994. Kasm blteni.
Deak, 1. "Survivors," The New York Review o f Books, 5 M art, 1992,43-51.
Florescu, R. ve McNally, R.T. Dracula Prince o f Many Faces: His Life and Times. Boston: Little,
Brown, 1989.
Ghcorghe. N. "Origin o f R o m as Slavery in the Rumanian Principalities,1*Roma 7: (1983): 12-27.
Gilberg, T. Nationalism and Communism in Rotnania: The Rise and Fall o f Ceatqescu's Personal
Dictatorship. Boulder, C olo.: Westview 1990.*
Maximoff, M. La Prix de la libert. Paris: Flam marion. 1947. Rom an romancnn, Romanya eyalet
lerinde yaam atalarnn klelik gnleriyle ilgili anlarn anlatt kurmaca bir yapt.
Panaitescu P N. "The G ypsies in Wallachia and Moldavia: A C hapter o f Economic History, Jour
nal o f the Gypsy Lore Society (nc dizi) 20 (1941): 58-72.
Potra, G. Contrihutiuni la istoricul Jl^anilor din Rontnia. Bkre: Fundatia Regele Carol 1.1939.
SOYKIRIM
Bandy A. "European G ypsies Forgotten Victims in Story o f N azi Genocide," Los Angeles Times, 26
Haziran, 1994, s. A 6.
Berenbaum, M. The World Must Know: The History o f the Holocaust as Told in the United States Ho
locaust Memorial Museum. Boston: Little, Brown, 1993.
Berenbaum, M ., yay. haz. A Mosaic o f Victims: Non-Jews Persecuted and Murdered by the Nazis.
New York: New York University Press, 1990.

Bem adec, C . UHohcauste oubli: Le Massacre des Tsiganes. Paris: France-Empire, 1979.
Braun, H. "A Sinto Survivor Speaks." Papers front the Sixth and Seventh AtwuaJ Meetings. G ypsy
Lore Society. North American Chapter. Cheverly, M d.. pub. no. 3, yay. haz. Joanne G rum et, ev.
H. Silver. 165-171.
Burleigh, M. ve W ipperm ann, W. The Racitrl State: Germany 933-1945. C am bridge: Cam bridge
University Press, 1991.
C zem iakow A. The Warsaw Diary o f Adan Czeruiakow: Prelude to Doom. Yay. haz. R. Hilberg, S.
Staron, J. Kermisz. New York: Stein and Day, 1982.
Dawidowicz, L. S. The Holocaust and the Historians. Cambridge: Harvard U niversity Press, 1 9 8 1.
D jurtf, R. "II colvaio dei Roma net campo di concentraroento d i Jasen o v acf Lacio Dront 4 (1992):
14-42.
Ficowski, J. Cyganie na polskieh drogach. Krakw-W roctaw: Wydawiiictwo Literuckie, 1985.
Gypsies on Polish Roads, ev. Regina Gelb, 129-51.
Friedman, . The Other Victims: FirshPerson Stories o f Non-Jews Persecuted by itte Nazis. Boston:
Houghton M ifflin, 1990, pp. 7-28.
Gilbert, M. The Holocaust: TheJcnis/i Tragedy. Londra: Collins, 1986.
Gutm an, I., der. Encyclopedia o f the Holocaust. 4 cilt. N ew York: M acmillan, 1990.
Hancock. 1. U niqueness' o f the Victims: G ypsies, Jew s and the Holocaust." Without Prejudice 1:2
(1988): 45-67.
Hilberg, R . The Destruction o f the European Jews. ikago: Quadrangle Press, 1961.
Hocss, R. Commandant o f Auschwitz: The Autobiography o f R. Hoess. Londra: Pun, 1961.
Huttenbftch, H. "T h e Romani Porajmos: T he N azi G enocide o f Europe's G ypsies," Nationalities Pa
pers 19:3 (1991): 373-94.
Kcnrick, D. ve Puxon, G. The Destiny of Euro/w's Gypsies. Londra: Sussex U niversity Press ve
Chatto-Heinemann, 1972. Gzden geirilm i ve yenilenmi drdnc basm . Gypsies Under the
Swastika adyla 1995'te University of Hertfordshire Press tarafndan yaymlanmtr. Bu basm da
sava yllarna daha ok arlk verilmektedir. Bu alna halen, igal lkelerinin ve baml
lkelerin tamamn iine alan tek almadr.
Levi, P. The Drowned and the Saved. Londra: M ichael Joseph, 1988.
. I f This Is a Man. Londra: Orion, I960; A B D 'dc Sur\'i\>al in Auschwitz adyla yaym lanm tr. New
York: C ollier Books, 1993.
. I f This Is a ManlThe Truce. Londra: Sphere, 1958, 1963.
Y/iesenthal, S. Justice Not Vengeance. Londra: W eidenfeld & Nicolson, 1989.
Lifton, R. J. The Nasi Doctors: Medical Killing and the Psychology o f Genocida. New York: Basic
Books, 1986.
M ichalewicz, B. "The G ypsy Holocaust in Poland." Papers from the Sixth and Sewnth Annual Me
etings, Gypsy Lore Society, North A m erican Chapter, Cheverly, Md. Yay. haz. Joanne Grum et, 73-

83.
M ilton, S. "The Context o f the Holocaust," Gertnan Studies Review 13:2 (1990): 269-83.
. "Gypsies and the Holocaust," The History Teacher 24:4 (1991): 375-87.
. "Tiie Racial Context o f the Holocaust." Social Education, bat 1991:
106-10.
. "Na 2 Policies Towards Roma and Sinti, 1933-1945," Journal o f the Gypsy Lore Society (bein
ci dizi), 2:1 (1992): 1-18.
. "Holocaust: The Gypsies," Genocidc in the Twentieth Century: Critical Essays and Eye-Wiitness
Accounts. W illiam S. Parsons. Israel W. C ham y ve Sam uel Totten, der. N ew York ve Londra: Gar
land Publishing, 1995, 209-69.
M ller-Hil I, B. Murderous Science: Elimination by Scientific Selection o f Jews. Gypsies and Others,
1933-/945. Oxford: Oxford University Press, 1988.
Piper F. Auschwitz: How Many Jews. Poles, Gypsies . . . Krakow: Poligrafa. 1992.
W ytwycky, B . The Odter Holocaust: Many Ch xles o f Hell. Wash ington: Novak R eport, 1980:30-39.
Yoors; J. O vssing. N ew York: Simon & Schuster 1971; Prospect Heights, Illinois: W aveland, 1988.
Zim m erm ann, M. "From Discrimination to the 'Fam ily C am p at Auschwitz: National Socialist Per
secution o f the Gypsies,*1 Dachau Review, no. 2. (1990): 87-113.

ULUSALCILIK VE ETN O PO LTK A , VB. *


Anderson, B. Imagined Communities: Reflections on the Spread ami Origins o f Nationalism. Lond
ra: Verso, 1983; gzden ge. basm , 1991.
Berlin, I. The Crooked Timber o f Humanity: Chapters in the History o f Ideas. Londra: John Murray,
1990.
. T w o Concepts of N ationalism : An Interview with Isaiah Berlin," The N ov York Review o f Books.
21 Kasim , 1991.
Brcil ly, J. Nationalism and the State. M anchester; M anchester U niversity Press, 1982.
Brubaker R. Citizenship and Nationhood in France and Germany. Cambridge: Harvard University
Press. 1992.
Oellner, E. Nations and Nationalism. Oxford: Blackwell, 1983.
G ottlieb, G. Nation Against State: A New Approach to Ethnic Conflicts and the Decline o f Sovere
ignty. N ew York: Council on Foreign Relations, 1993.
C reenfeld, L. Nationalism: Five Roads to Modernity. Cam bridge: Harvard University Press, 1993.
Hertzberg, S. Strangers Within the Cate City: The Jews o f Atlanta, 1845-1915. Philadelphia: The Je
wish Publication Society o f America, 1978.
Hobsbawm, E. J. Nations and Nationalism Since 1870. C am bridge: Cam bridge University Press, 1990. Konuyla ilgili en nem li vc kapsam l yaptlardan biri.
Horowitz, D. Ethnic Groups in Conflict. Berkeley: University o f California Press, 1985.
Ignaticff, M. Blood and Belonging: Journeys into the New Nationalism. Londra: BBC Books ve
Chatto & Windus, 1993.
Moynihan, D. P. Pandaemonium: Ethnicity in International Politics. Oxford: Oxford University
Press. 1993.
Ro\UschWdJ. Ethnopolitics: A Conceptual Framework. New York: Columbia University Press, 1981.
Smith, A. D. Nationalism: Theories o f Nationalism. N ew York: Harper & Row, 1983.
. The Ethnic Origins o f Notions. Oxford: Oxford University Press, 1986.
ROM AN ZGRLK HAREKET
Acton. T. Gypsy Politics and Social Change: The De\,elopment o f Ethnic Ideology and Pressure Po
litics Among British Gypsies from Victorian Reformism to Romani Nationalism. Londra ve Bos
ton: Routledge and K egan Paul, 1974.
Beck. S. Racism and the Form ation o f a Romani Ethnic Leader." Perilous States, Conversations on
Culture. Politics. and Nation, yay. haz.: G. E. Marcus. ikago: University o f C hicago Press, 1993,
165*9!. Arkada olan b ir sosyolog tarafndan yazlm bir Nicoiae G heorghe portresi.
Gheorghe, N. "The Social Construction o f Romani Identity," E SR C Rom anlarla lgili alm alar Se
m in erin d e verilmi b ir bildiri, University o f G reenw ich. Londra, Mart 1993.
. "Roma-Gypsy Ethnicity in Eastern Europe" Social Research, 58:4 (K 1991), 829-44.
. "Romanies in the C SC E Process: A Case Study for the R ights o f National M inorities with Dis
persed Settlement Patterns. C SC E nsan Boyutu Sem inerindeki tartm alara ilikin b ir rapor,
Varova, 1993. (Romani Criss: Rom C enter for Social Prevention and Studies, P.O. B ox 22-68,
70.100, Bkre, Rom anya.)
Hancock, I. Talking Back," Roma 6:1 (1980): 12-20.
. "Reunification and the R ole o f the International Romani U nion. Roma, no. 29 (Tem m uz 1988):
9-18.
. "The East European R oots o f Romani Nationalism." Nationalities Papers, 19:3 (1991): 251-68.
Liegois, J-P. Mutation Tsiganes, la revolution bohimienne. Brksel: Complexe. 1976. Bu kitapta. Ro
manlarn adaptasyon v e zgrlk hareketlerinin anlalm as iin tarihsel ve kltrel balam etki
li ve zekice gzler nne serilmektedir.
Project on Ethnic Relations. Bu organizasyon Larry Wattsn iki etkileyici, ksa ve zl rapor ortaya
koyduu iki konferans dzenlem itir: "The Rom anies in Central and Eastern Europe: Illusions and
Reality," Mays 1992 ve "Countering Anti-Rom a Violence in Eastern Europe: T he Snagov Con
ference and Related Efforts," M ays 1993. PER, I Palm er Square, Suite 435, Princeton, N ew Jer
sey 08542-3718.
Puxon, G. Romani C hib-The Romani Language Movement," Compass Points, Planet'\n ilk yz
saysndan hazrlanm b ir seki, yay. haz. J. Davies: J. M orris'in nszyle. Cardiff: University
F23N/B<ni Ayakla Gmn

353

o f W ales Press, 1993, 192-98. Bu makale artk eskimi olsa da (I980de yaym lanm tr), Puxon,
Hindistan ile canl bir balant olduu kabul edilen Roman dili*'nin. srekli bask altnda bulun
m asndan dolay nasl ulusal kurtuluun b ir sem bol haline geldiini anlatm aktadr.
S R ELt YAYINLAR

Etudes Tziganes (1955ten bu yana), 2 rue d'H autpol, 75019, Paris, Fransa.
Journal o f the Gypsy Lore Society (1888'den bu yana, aralklarla). Beinci dizisi yaym lanan bu say
gn dergi ingene alm alanyla ilgilenen herkes iin vazgeilmez b ir kaynaktr. B ritanya'da
kurulan am a u anda Am erikallar tarafndan yrtlen bu dernek ayn zam anda Newsletter o f the
Gypsy Lore Society*yi de yaymlamaktadr, 5607 G reenleaf Road, Cheverly, M aryland 20785.
Lacio Drom (1965ten bu yana). Centro S tudiZ tngari, V iadei Burbieri 2^, 00186, R om a, talya.
Patrh. G enellikle Rom anlara ait yazlarn bulunduu, iki dilde (Ingilizce-Rom anca) basm yaplan
Patri, eitim . Rom anlara kar yaplan saklnlar ve dilin standartlamas ile ilgili yazlar yaym
lamakladr. Kurucu-cditflr: Orhan Galjus, Nevipe Press Room News Agency, PO Box 166,080 01
Preiov, Slovakya.
Roma (1974ten bu yanu). 3290/15-D, 160015, Chandigath, Hindistan. K uucu-editn W.R. Rishi.

FOTORAFLAR
A ustria Presse A gentur/Scharrn izniyle (fotoraf, Agence France-Presse): 250
United States Holocaust M emorial M useum 'un izniyle (Bundesarchiv Koblcnzin fotoraflar): 293
Jerzy Ficow skinin izniyle (Kazimierz Czapifckinin reprodksiyonu): 18
Jerzy Ficow skinin izniyle (fotoraf, ierzy Dorozytski): ii-iiii, 19
Jerzy Ficow skinin izniyle (fotoraf, Jerzy Fkrowski): 15
Jerzy Ficow skinin izniyle (United States Holocaust Memorial M useum a ait fotoraflar): 303, 304
(lsabel F onsecanm ektii fotoraflar): 35, 5 3 ,6 5 ,7 3 ,8 1 , 101, 117, 120. 134, 136, 138, 151, 155,
164, 168, 1 9 0 ,1 9 5 ,2 0 3 ,2 0 5 ,2 1 7 ,2 7 9 ,2 8 4 ,3 2 5
Tobias G outdcnin izniyle (Tobias Goulden fotoraf): >4
N etw ork Photographers Ltd.in izniyle (fotoraflar, Witold Krassowski): 224, 226
Jerzy Ficowskinin izniyle (Historical M useum o f Krakow; fotoraflar, lgnary K rieger): 323
Elena M arushiakovamn izniyle (fotoraflar. E k n a M arushiakova): 145
Lum inilsa M ihainin izniyle: 326 327
M agnum Ptotosun izniyle (fotoraf, James Nachtway): 110
(Polish Inform ation Agency tarafndan ekilm i fotoraflar): 114,329
Jerem y Sutton-H ibbcrtin izniyle (fotoraflar, Jerem y Sutton-Hibbert): 1 2 0 ,189, 2 5 4 ,3 4 6
(Fotoraf, M ary Thomas): 343

izimler
(I. Hancrockdan, Pi/rj'i/ Seiutromu, 1987): 201
(Nrdlingen Museum, Bavyera): 268
(Karl Stojkaya ait): 307

Haritalar
Isabel Fonseca: 99
(Tadeusz Kinowskinin haritas, 0wieim State M useum tarafndan reprodksiyona yaplmtr,
AuscJniifz-Birkcnait Guidebook. Oswieim , 1992): 289

D izin

A
ABD 280,345
ABD Soykrm Mzesi 3 0 9 ,3 1 2
ABD Soykrm Anma Konseyi 312* 335
det kanamas 149
Afrika 102, 200, 337
Afrikal 249
AGK 330
Agnostikler 104
ahlksz 259
Aije 29
ajan 26
akl hastanesi 288
akraba evlilii 118
akrobat 124
Alman ingeneleri 230, 255, 274, 290,
296, 300
Alman Sintileri 296
Almanlar 253,256,291
Almanlarda Voik (halk) 252
Almanya 100,240,241, 2 4 3 ,2 4 7 ,2 4 8 ,
2 4 9 ,2 5 0 ,2 5 2 ,2 5 3 , 2 5 5 ,2 5 7 258,
270, 271,306, 308, 309, 311,337
aitn 278
altn tak 64
Amaro Baro Them 126
Amerika 3 9 ,9 4 ,9 9 , 1 2 3 ,1 2 7 ,2 5 2 ,2 6 1 ,
337
Amerikal ingeneler 5 3 ,2 1 6
Amerikal siyahlar 114
Amerikan Kzlderilileri 80
Anghel, Petre219
anne (daj) 51
antisemitizm 330
Antenoscu, Jon Mareal 193,276
Antigone 14
araba 172,178

arac aznlk 112


Aramice 103
Arap m paratorluu 109
Arbetiseinsatz 301
Arjantin 122
Arnavut ingeneleri 32, 39, 42. 48
A rnavuta 66, 67
A m avutlar 31, 35, 3 8 ,3 9 ,4 6 ,4 8 ,6 6 ,8 8 ,
89
A rnavutluk 2 1 ,2 5 , 2 7 ,2 9 , 30, 31, 32,
34, 37, 3 8 ,3 9 , 40, 41, 43, 44, 4 5 ,4 7 ,
48, 49, 5 0 ,5 3 , 58, 5 9 ,6 0 , 71, 7 3 ,7 4 ,
76, 78, 8 2 ,8 3 , 88, 8 9 ,9 0 , 91, 94,95,
100 ,1 0 3 , 116, 118, 125, 130, 151,
197,234, 311
A rnavutluk kltr devrimi 59
arp 12
Artigas 83
asalaklk 336
Ashfitz 14
asimilasyon 1 7 ,2 6 ,1 3 1 ,1 3 9 , 140, 264,
270, 308
asosyal 310
Astrioti, G jegji 82
aa kasttan siyah derili adam 115
a 141
Akali 85
at 121,142, 1 7 8 ,1 8 5 ,1 8 6
at ticareti 123, 172,265
Athingan 102, 100, 111
Atlanta 112
Attila 102
Atzingan (ingene) 100, 111
Augustus* Frederic 1.259
A uschwitz 166,231, 232, 2 5 7 ,2 7 2 ,2 7 3 ,
274, 285, 286, 28 7 ,2 8 8 , 290, 291,
2 9 4 ,2 9 8 , 299, 3 0 0 ,3 0 2 ,3 0 5 , 306,

309,310
Auslnder (yabanc) 248
Auslndische Zigeuner 258
Avarlar 102
Avrupa 24, 109,111, 116, 118, 123,208,
2 5 8 ,2 7 0 ,2 7 1 , 272, 280,309, 311,
341,342
Avrupa ingeneleri 109,115
Avrupa Konseyi 163
Avrupa Topluluu 163
Avustralya 122
Avusturya 165, 250,297
Aydnlanma 308
ay 12,204
ay ve maymun gruplan 202
aylar 72
aznlklar 343, 344
Aziz George Gn 123

B
baba 150
Badat 109
Baht 214
baht 312
bakrc 112
Balkanlar 27,35, 37, 43,45, 98, 109,
111,112, 114, 197, 209,295, 311
Bal teni 275
Banglade 345
bankalar 41
barbar 187
Barbarlar 100
Bardan, lan 209, 211
Bardular 236,245
baro rom 326
Baro ero 20
babo dolamalar 115
bakaldr 339
balk paras 158
Bat Avrupa 98
Bat Hint Adalar 242
Bat Pahari 115
batl inan 59, 60,71 >280,290
Bauer, Yehuda 294
Bavyera 291
baxtalo (ans getiren) 71
baya 115
Beck, Sam 316
bekret 149, 152

Belgrad 336
beng (eytan) 274
bengah (eytan) 67
Bercovici, Konrad 104
berk (gs) 109
Berlin 290
be (Otur) 65
Beytlehem 104
Bhadrukali 123
bhairavi (mzik lSii) 122
bhen (kz karde) 111
Bialystok 296
Birkenau 272, 300,302
Birlemi Milletler 126,269
Bismarck 258
B 'mletyn Kroniki Codietmej 300
Bizans mparatorluu 98, 111
BM 331
BM nsan Haklan Komisyonu 330
Bodan 194,197
Bohemya 1 2 9 ,2 2 8 ,2 5 8 ,2 6 5
Bohemyallar 100
bol (az mzii) 122
B olintinD eal 167, 169,171, 172, 173,
1 74,202,219
Bolintin Vale 171
Bolivar 83
Bombay 9 8 ,1 1 9
Bon-Bkre antlamas 241
Bonn 257
bori 4 7 ,5 5 , 65, 70,95
boria (gelin) 3 3 ,3 4 , 3 6 ,5 1 ,5 6 , 62

Bosna 89
Boswell, Gordon 141
BosweW in Kitab 141
bov (frn) 109
Brahmanlar 116,119
Brncovanu, Konstantin Prens 204, 206
Brandenburg 258
Braov 174,196,235
Brezilya 129, 242
Brian Vesey 280
Britanya 4 3 ,6 4 , 121,122, 1 2 7 ,257,261,
263,2 8 0
Britanyah 115
Brtanyal ingeneler 122
Brophy, Charles A. 118
Bryant, Jacob 66
Buchenwald 302

Budai-Deleanu, lon 194


Budapete 25, 188, 285
Bulgar Mslmanlar 140
Bulgaristan 16,25, 3 0 ,5 9 ,1 0 0 ,1 0 3 *
113,116, 118, 129, 150,131, 135,
137, 139, 140, 146, 148, 157, 163,
170, 172, 182, 186, 194, 197, 204,
228,239. 3 1 1 ,3 2 8 ,3 3 8
Bulgaristan ingeneleri 139,271, 332
Bulgaristan Komnist Partisi 139
Bulgariar 6 6 ,1 3 9 ,2 7 1 , 332,339
butibaa 164,254, 326
bunicuta (bykanne) 177
Burakaminler 337
buab (eki) 71
but gidi (ok tatl) 71
Bkre 160, 1 61,163,166, 167, 170,
174, 179, 188, 190,192, 195, 196,
200,207, 2 0 8 ,2 1 3 ,2 1 8 , 219, 229,
239, 240
Bkre niversitesi 196
Byk Duraklama 16,20
Byk Kapl Kentteki Yabanclar 112
Byk Mircea 197
Byk Stefan 194
Biiyk Tarih Atlas 115
bykanne (jmri daj) 54
bykbaba (puru dacl) 54

c-
Ca&mos 14
ceiz (eyiz) 143
Camargue 122
Cambas 123
Capitol HilI 345
Caribou Eski molan 264
Carmen 255
Casin 75, 176, 184, 185,187, 188, 189
casus 26, 2 5 6 ,2 9 5 ,3 0 9
ceiz 144, 150
Cenevre 126
Cenova Antlamas 270
Chaplin, Clarlie 255
Chelmno 296,299
C hiinSu 2 6 3

chovexani (cad) 109


cigan 256
Cigaie na Polkich drogach 296
ciganyok (ingene) 111

cikon (ingene) III


Clnic 160
cinsel iliki 123
cinsellik ve kadn vcudu 7 1
Cioaba, lo n 278,319, 320, 321,322,
324, 325, 328, 329
cior, (karga) 316
Cioran, Emil 166, 330
Clair, S.G.B. St. 118
Cleaver, Eldridge 337
Cluj 174
Cocteau, Jean 264
cordonsamtaire (hijyen hatt) 244
Costanta 208
Cottbus 253, 257
Courtiade, Marcel 332
C sillag285
C uzaV oda 161
Cygani 256
Czackyler 190
adrda yalayanlar 88
alnt 44
alma 317
atal ve U ak 123
avuesku 160,163, 166, 169,173,174,
176,181, 186, 1 92,202,208,211,
25 2 ,2 7 8 , 316, 318, 322, 330, 343
ek Cumhuriyeti 242,266,311
ek ingeneleri 265, 285
eke 266
ekoslovakya 16,59, 100,129, 163,
182,310, 331
ereveli dn fotoraflar 80
crgariler 87, 88,125
ay (kzm) 25
ey (Roman kz) 22
eyiz 204
igan (kle) 200
igi-Digi 177
ilingir 112
in (kesmek) 21
indUan? (Skldn m* yorgun musun?)
65
ingene 30, 230
ingene at 142
ingene av 258
ingene doktorlar 123
ingene gettosu 300
ingene ii 113

ingene lerinden Sorumlu Bro 16


ingene kamp 289
ingene kart yasalar 258, 259
ingene krallar 327
ingene kulb 124
ingene Kiiltr Dernei Dergisi 115
ingene mzii 116
ingene Protokol 241
ingene sat kurlar 199
ingene siyasi partileri 23
ingene sorunu 16,1 6 2 ,1 8 8 , 239, 244,
295
ingene soykrm 286
ingene stili 269
ingene arklar 13, 19,139
ingene ticareti 199
ingene ve kle 200
ingene yasalar 26
ingeneler zerine Bir Tez 101
ingenelere lm 233
orro (yoksul, kt) 68
p 119, 121,227, 261,317
p kartrmak 115
p 147
plk 261
u* lar 102

D
Dachau 290, 302
Dalar 252
Dayalar 176
dajs 150
Dan, P re n s i 197
Danimarka 258
dans eden ay 204
Danvin 264
dav opre (okumak) 21
Davidovvicz, Lucy 291, 309
dazlaklar 248,249
de Plancy, Colin 306, 307
Del Chiaro 204
demircilik 112,-115
d e m o k ra s i 233

Der Spiegel 248


Der Stiirmer 308
Devet (Tanr) 274
Devlet Dmanlan 312
diaspora 122,128
Dktionaire nfernal 306

Die Zeil 248


Die Z tg ew w 101,102
dijital saat 178
dilbilim 115
dilbilimsel paleontoloji 102
dilcnciler 63, 1 0 3 ,1 7 8 ,1 8 0 ,2 0 7 , 223,
259. 267,270, 277, 288
diiia 50
dilin ruhu 70
Dillman, Alfred 259
dinsiz 60,259
disiplinsizlik 260
diskotek 83
di fralamak 75
Di$a More (haydi arkada) 102
dlanma 112
DjtriC, Rajko 2 7 3 ,2 7 4 ,3 3 2 , 336
Dou Afrika 118
Dou Almanlar 249
Dou Almanya 247, 249
Dou Avrupa 24, 2 7 ,2 8 , 45, 5 7 ,7 8 , 79,
100, 108,122,129, 131, 178,223,
230, 2 5 6 ,3 0 6 ,3 1 1 ,3 2 2 , 341,345
Dou Avrupal ingeneler 261
Dou AvrupalIlar 243, 266
Dou B loku99, 147,176. 233, 234, 241,
252, 256,263, 270, 272, 310,333,
334
Dou Slovakya 97, 116, 118
Dou ve Bal) Almanya 248
Dou ve Orta Avrupa 80, 111, 114,233
Dokunulmazlar 119
dolandrclk 1 5 6 ,1 6 5 ,1 7 7 ,2 5 6
dom 115
domba 115
domuz 29
dvme 119
drabarav (okuyorum) 21
drabavni (ifal ot satan frk) 21
drabomo (okuyan kimse, falc) 21
Drakula 194
D ina 284
Dubrovnik 111, 197
dudum (sukaba) 109
dul e 153
dum 115
Duna, Bili 335
Durga 123, 126
dn 152

d u k a la r 3 2

Dnya Roman Kongresi 125


Dnyadaki Krallarn Tarihi 100
dman-bellek 193

E
Eflk 194, 197
Eflk ve Bodun 202
Egyptian (Msrl) 85

egzotik 116,269
eitim 17, 20,182, 308
elendirme 267
Eichmann, Adolf 295, 297
Ei.senhttenstadt 237, 243
ekonomik mlteci 256
Eliade Mircea 166
Elizabeth ngilteresi 266
Emil Markov Park 83
Enver Hoca 34,48, 89
equipes voleases (hrsz eteleri) 207
Erdelcz 123 124
erkekleri kirietebilme gc 93
Emenice 109 111
Ermcniler 111
Ermenistan 9 8 ,1 0 9 ,1 1 1 ,1 1 5
Eski Yugoslavya 50
esmer 253
Et (mi) 44
etnik ezilmilik 339
Eik Roman Federasyonu 330
Eurorom 337
ev 14
Evans, Eli 113
evlilik 44, 143, 149,150, 156,202

F
fahieler 206,207
fal 111, 156,157,307
Fars 107
Farsa 109
fasulye orbas 45
faizm kurbanlar 310
favela 129
femme ftale 255
fen (kz karde) 111
Ficowski, Jerzy 16 17, 19, 2 0 ,2 1 ,2 6 ,
2 6 0 ,2 6 1 ,2 8 6 ,2 9 6 ,2 9 9
Ficowski-Papusza 22
Fravunun Adamlan 100

Firdevsi 108
Fitz Gerald 280
flamenko 193
Flanders 258
floket (gzellik salonu) 77
Ftuckhelfer (firar yardmcsO 229
folklor 269
Fransa 2 9 ,6 4 , 12 2 ,2 4 2 ,2 4 4 , 258, 261,
306, 308
Fransiskenler 267
Frascr, Angus 242, 259
Frederick, A dolf 259
Freud 181
Furstenfeld 297
Fue K m je 86,88

G
Gabor, irene 260
gadje 2 1 ,2 4 , 2 5 ,2 6 , 29, 4 4 ,4 8 , 59, 61,
6 2 .6 3 ,6 6 ,6 7 ,8 6 ,8 7 , 103, 104,121,
123, 156,255,337
gadji 22, 2 5 ,6 7 ,7 0 , 146,315
gadjikano {ingene olmayanlar) 14
gadjo 1 7 ,2 2 , 30, 30,36, 41, 90,121,
330, 3 3 1 ,3 3 2 ,3 3 3 , 338, 342,344,
345
G agavuziar 209
Galler 17
Gandhi 126
Gaera (fil tanr) 126, 128
gaz odalar 301
Gelin 51
Generalgotvernentent 295
getto 140, 261
gezgin 264
gezgin mzisyenler 115,268
gezgincilik 16, 107, 116
Gheorghe, Nicolae 187,200, 251,314,
3 1 5 ,3 1 6 .3 1 7 , 318, 325, 330,332,
34 1 ,3 4 2 , 343, 344
Gheorghiu-Dej 169
giiabav (ark sylyorum) 21
giabno (ark syleyen ya da okuyan) 21
Gilbert, Martin 231
gin (saymak) 21
gitane 137
gitano 267
Giyseys (ingani) 102
giysiler 6 2 ,6 3 , 255

gizli toplum 23
Gjermanya 38
Goeje, M.J. de 109
Good Housekeeping 135,14]
g 97, 98, 100, 104, 107, 109, 112,115,
127
gebe 1 2 2 ,1 9 8 ,2 5 9 ,2 6 1 ,2 6 2 ,2 6 4 ,
276
gebe hayat tarz 16
gebelik 156.263
Gmen 255
gs mncklama 53
grnt 254
gsteri 6 4,256
Gttingen niversitesi 101
gzlerini dar karna 70,71
Grand Otel 124
Grass, G nter 249
gras/ (at) 109
G rastari'er 154, 338
Grek sapknlan 102
Grcllman, Heinrich 101* 102
Grimm 249
G ringolar 28
gudulka 108
Gur, Bahram 107
Guy Mannermg 245
Guyana 242
gne (gharma, $>ham, kham) 125
Gney Pasifikte bir ada 242
gypsy 267
Gypsy (ingene) 85

H
Hdrcni 159, 160,193,340
Habsburg 262,264
hac 23
haclar 267
Hal Seferleri 197,271
halk 330
Hamburg 337
hamiagos 335
Hamza al-Isfahani 100
Hamza, ranl tarihi 107
Hancock, lan 122, 312, 331,332, 334,
335, 338, 342
hanm (romni) 51
hapis 43
hapishane 152

Harghita 174, 198


Harg/ita Nepe 181,183
hasret 14
hastalk 123
hastane 279,280
Havel, Vclav 24,273, 331
hayatlarnn deersiz olduuna karar ve
rilen insanlar 295, 296
hayvan haklar savunucular 202,2 0 4
hayvanat bahesi 84
Heidenjachten (barbar av) 258
Herald Tribune 202
Hertzberg, Steven 112, 113
Hensckwachenkeit (kalp rahatszl)
297
Hcydrich, Rcinhard 295
hijyen 290,317
Hilberg, Raul 308
Himmler 295
Hindistan 9 7 ,9 8 ,1 0 0 , 102, 107, 108,
118,119, 122, 123,125,127, 128,
140,198, 2 2 8 ,2 4 2 ,3 3 7 ,3 4 2
Hindupen 116
Hint 116, 269
Hint filmleri 128
Hinte 102, 124
Hintli 24, 98, 109
Hiri Motu 29
Hristiyan ingeneler 135, 136, 141
hrsz 121,131,256
hrszlk 157, 165, 172, 173, 176,183,
185
Hrvatistan 311
Hitler 309
Hoca Park 8 2 ,8 4
Hoess, Rudolf 294, 3 0 4 ,3 0 5 ,3 0 6
Hollanda 244, 258
Holocaust 24,288
Holocaust 231
Honl Country 102
Horowitz, Donald 337
Horvth, Aladar 332
hogrszlk 181, 330
Huedin 162
Hbschmannovi, Milena U 8 , 119, 332

I-
Iliescu, lo 160
Illinois 123
branice 103
lonesco, Eugene 166
Irak 98
rk hijyeni 292
rkbilimcilcr 309
iftira 64, 104
iftiralar 265
iretilik psikozu 339
kinci Dnya Sava 275
ikizler 302
ngilizce 102
ngiltere 17,242, 244, 245, 258 263,
269, 280
ngiltere ingeneleri 66. 115
nlndische Zigeum r 258
insani yardm 242
ran 98,107, 109, 115
sa 104,123,272
si dili aba (Tokat burada da var) 46
skoya242,244, 2 4 5 ,2 5 8
slam 5 9 ,6 0
slimyc 130, 133, 137, 141,142, 143,
144,146
spanya 244, 258
spanya ingeneleri 28
ster Sev ster Sevme 345
sve 258
svire 270
i 112, 113, 114, 142
ie yaramaz 256
isiz nfus 116
talya 3 8 ,8 8 ,1 6 5
yi Yrekli Aleksandru 197

J
Jagoda 204
Janka, Mieczyslav/ 300
Japonya 337
ja l (kast) 119
Jat'lar 100
jai 119
Jenisch 307
Jeta 33
jevgler 85
Jevgs 63
Jirinovski, V ladim ir326

Johnson, Frank 333,334


Joseph, 11. 264, 265
Jonnc/I o f the Gvpsy Lore Soviety 260,
270
Justin, Eva 292

K
Kabil 103
kabile 60
Kabuci 52, 54, 74
Kabuci aireti 3 2 ,5 3 , 56
kader 274
kadnlar 6 1 ,7 6 ,9 3 , 255
Kfir Julian 102
Kfirler 100
Kafkas D alan 102
Kail 126
kalayc 112
kalayclk ve nalbantlk 20
Kaldera ingeneleri 193, 197,253,276,
2 7 8 ,2 9 6 ,3 2 0 ,3 2 2 ,3 2 6 ,3 2 7 , 328
Kaldera festivali 324
Kaldera mafyas 319
kalenderi 102
Kali 123
Kalvenci kiliseler 267
Kamboya 345
kamp 2 4 4 ,2 5 0
kapitalizm 113,172
Karada 85
karavan 1 86,264, 290
Karavan A lanlar Yasas 17,261,262
Karmen 233
Karcai, L f c l 285
kast 122
kastlar 116
Katalanca 28
Katalon 28
katliam lar 295
kavgac 256
Kawczynski. Rudko 3 3 7 ,3 3 8 ,3 4 2 , 332
Kazkl Voyvoda 194, 344
kedi 121
Kenrick, D o n ald 6 8 ,6 9
kilise 60, 18 4 ,2 5 9 ,2 8 2 , 283
kna 150
Kinostudio 94, 3 5 ,3 6 , 37, 3 8 ,3 9 ,4 0 , 41,
4 3 ,4 6 ,5 0 , 54, 6 4 ,7 2 , 77, 82,87,151
Kinostudio (Sinema Diyar) 32

kirlenme 53,54 63, 123 141


kirli 253
kirlilik 141, 274
krmz 55
kirpi 121
ks (czdan) 109
ksrlatrlm 288
Kitab- Mukaddes 104
kz karma 149
Kzl Ordu 265
Kzlderili 252, 263
Kjuchukov, Hrsto 332
kocaya kamak 148
Koglniceau 162, 195. 2 0 0 ,2 0 8 ,2 0 9 ,
211, 213, 2 1 4 ,2 1 5 ,2 1 6 , 340
kokain 207
K oloszvr 174
Komsomal 132
komnist dnem 174
K om nist Enternasyonal 16
kom nist parti 265
komnist rejim 112, 125, 169, 186,260,
266
komnistler 264
komnizm 202, 249
konferana 339, 340
kongresso 339, 340
Konstanlinopolis 111
Kont 23
Kontakt 148
kopam c <ine) 55
Kosova 85
Kostenbrau 154, 156,157
kle 197, 2 0 4 ,2 0 6 ,2 4 2
klelik 194, 195, 196, 198, 199, 200,208
Kln 249
Knig, Ernst-August 309
kpek 121
Kstence 161
kyller 198
Krakow 2 2 8 ,2 6 0 ,2 7 3 , 286,296
Krayova 206,207
Krallarn Kitab 108
krematoryum 302
kris 122. 320, 328, 345
kris (ingene mahkemesi) 319
Krompai 9 7 ,9 8 ,9 9 , 116,118
Kronstad 235
Katriyalar 116, 119

Kuds 104.106
kumpanya 11,12
Kupfer, Lothar 248
kutoan230
Kutsal Kitap 103
Kutsal Roma mparatorluu 271
krtaj 7 8 ,7 9
Kwiek, Janusz 328
Kwick-Zambila, Katfrzyna 328

L
L/viv 296
Lafnda 115
Lambada 108
lanet 90, 103
Laurcnt, YvesSaint 269
lavta 108
lavtaclar 108
Le Prix de la Ubert4 (zgrln
Bedeli) 345
Leh ingeneleri 225 ,2 3 3 , 286
Lehler 2 2 1 ,2 2 2 ,2 2 5 , 230, 232,295
Leiden niversitesi 100
Leipzig 249
Les-Saintes-Maries 122
Levi, Primo 166
Liber Vagatorum 268
Lifton, Robert Jay 305
Litvanya 258
Lloyd, Bert 284
Lodz 296, 297, 299, 300
lom 115
Londra 98,125
Los Angeles 337
Louisiana 242
Lovara ingeneleri 6 4 ,1 5 4 , 313, 327,
338
Luciano 341
Lufthansa 239
Lunga 160
lungo drom {uzun yol) 13, 14
Luri 100
Luther, Martin 267, 268
Luzem 258

M
M acar ingeneleri 180,296
Macar mzii 310
Macaristan 23, 5 9 ,9 7 , 1 0 0 ,1 0 2 ,1 2 2 ,

163,242, 285, 3 1 0 ,3 3 4
Macarlar 43, 160, 188,332
Macfie, R.A.S. 270
Machern 249,250
mao 67,256
Madagaskar 242
maghcrdi 20
Makabharata 128

tmhrme 20,22, 36,48,54 55, 91,93,


121
Mainz 259
Makedon 162
Makedonya 2 3 ,3 0 , 32, 85, 104, 123
mal varl 4 3 ,4 4
Manea, Norman 166, 3 1 8 ,3 3 9
Mango 85
Maori 29
mariki 58
marjinal 116
Martinique 242
Maryland niversitesi 108
M arzahn 290, 291
mas 44, 45
M asailer 118
Maallah 71
Maximilian, 1.256
Maximoff, Mateo 345
Maxwell Robert 97

Mbrostar 86,90, 92, 93


M ear, Vladimir 331
Mekari ingeneleri 3 2 ,4 1 ,5 3
memleket 14
Menchtf, Rigoberta315
M cndcs, C hico315
Menge!e, Josef 301, 302, 3 0 3 ,3 0 5 ,3 0 6
Mcrcer, Pete311
Mrime, Prosper 255
metal iilii 115
mevsimler 72
mezarlk 290
Mezopotamya 102
Miercurea-Ciuc 174

Mitosz Czestaw 166


Milton, Sybil 309
ming (baba) 66
minge (kadn cinsel organ) 66
Mirga, Andrzej 2 1 ,2 2 , 223,332, 341,
344
mirmmoa (sessizlik) 68

Msr 104, 127, 307


Msrl 2 6 7 ,2 6 9
Msrllar 100
m odem hastalklar 76
M oldova 1 0 0 ,1 6 8 2 6 3
mom (balm um u) 107
M o ra v y a 2 2 8 ,2 5 8 ,265
More 102
M oritanya 102
Morris dans 122
martsi (deri) 109
Mlln 249
muj (yz ve az) 70
mule 93, 274
mulo (lnn ruhu) 90
mlteci 2 3 0 ,2 5 6 ,2 5 8
Mslman 53, 5 9 ,60i 127
M slman batniler 102
M slman ingeneler 135
mzik yapmak 115
m zisyenler 112, 310

N
Naipaul, V.S. 118,228
nak (burun) 26
nalbant 103
nark 26
na (git) 96
Nazi 286, 287, 2 8 8 ,2 9 8 ,3 0 9
Nazi Doktorlar 305
Nazi soykrm 310
Naziler 2 1 ,2 2 ,2 5 7 ,2 6 5 ,2 7 2 ,2 7 5 , 290,
2 9 1 ,2 9 2 ,2 9 4 , 2 9 5 ,2 9 6 ,2 9 9 ,3 0 6 ,
308
Neubauern (Yeni iftiler) 265
New Jersey 60
New York Metropolitan Opera 21
Nickels, John 269
Nicolae 340, 345
Nicolae Jorga Enstits 195,199-, 200
nikh 282
nostalji 13,20
nostos (eve dn) 14
Nowa Huta 260
nfus 114
Nrnberg 239, 309
Nrnberg Yasalar 288

o -
Oberwart 165, 250
odalk 206
Ogrezeni 171
Okely, Judith 115,121
Oklu H alar 285
Oksitanca 28
Oksitanya 28
okumak 65
okuryazarlk 12,20, 24, 6 5 ,2 8 8
Orban, M enihert 187
Orgovanova, Klara 332
Orizari 123
Ona Avrupa 97,98
Orta ve D ou A vrupa 160, 182
Ortadou 107, 111
O&viecim 273, 287
Osmanh 111, 137,197,256
otoritenin reddi 260
om topos (hibir yer) 14
O vyio /y? (Burada yrek var m?) 87
vid 208
lm 2 7 9 ,2 8 0 , 281,283
lm cezas 270
Him kamplar 299, 339
lm ve ruhlar 93
lnn eyalann yakma 122
zgrlk arzusu 21
zrller 309

P
Palazu Marc 340
panayaf mahkemesi 122
pani nevi (terniz su) 59
Papa 273
Papusza 11,12, 14, 16, 1 8 ,1 9 ,2 0 ,2 1 ,
26, 340, 345
Paris 28, 30
parliamento 339, 340
Parvati 126
parya 198
Patrin 23
patrin (yaprak) 12
Pawlak, W aldemar 273
Peenekler 102
Pencap 115
PeierborougK 311
Pettan, Svanivor 108
piav (sigara imek, iki imek) 68

pis 119, 121. 140, 141,261


pislik 119
Pleii de Sus 162, 175
Podklebnik, Michal 299
Polansky. Paul 285
polis muhbiri 26
polisler 173
P o lo n y a lI, 1 3 ,1 6 ,2 2 , 5 9 ,6 4 ,9 5 , 100,
127, 1 6 3 ,2 2 1 ,2 2 3 ,2 2 8 ,2 3 U 232,
233, 236, 2 3 9 ,2 4 2 ,2 4 4 , 253, 258,
261, 270, 2 7 3 ,2 7 6 ,2 8 6 .2 9 5 , 296,
327, 338, 344
Polonya'daki ingeneler 20
PolonyalI ingeneler II, 12, 16, 20, 21,
128,228, 3 3 2 ,3 2 7 ,3 2 8
PolonyalIlar 290
Pomaklar 140
pomana (cenaze treni) 282
p o m tm o s (tc) 286, 2 8 8 ,3 0 8 , 312
Portekiz 242,2 5 8
posoti 157
Potra, George 195
Prag 9 8 ,1 1 8 ,3 1 8 , 331
Pralipe 68,69
pralipe (kardelik) 124
Prens Vlad (eytan Vlad) 194
Prenses 23
Problemy 16, 17
Prohasar man apre pirende (Beni ayakta
gmn) 344
Protesianlar 267
Proudhon 172
Provans 28
Prusya 259, 290
puri daj 55, 94
puytria (pili) 29

R
Radom 127, 296
Raducanu, Gheorge 251
R adular279,280, 281,2 8 3
Radulescu, Iulian 324
rakia (erik konya) 149, 152
Ramo Ramo 128
Reagan, Ronald 335
Reghin 160
Reinhardt, Django 264
rikono (kpek) 116
Ritter, Roberet Dr. 292, 294, 3 0 9 ,3 1 0

Roa 223
roam 115
Rono-Lyubie {Kabilenizi Serin) 148
Rogers, Kenny 181
nm i 115
Rom, Shero 273
Roma 334, 335
Roman 115,198,249, 257 ,2 5 7 ,3 1 1
Roman dili 2 2 ,2 3 ,3 0 , 70
Roman kimlii 116
Roman televizyonlar 23
Roman Ulusal Kongresi 337
Romanca 64, 6 6 ,6 7 ,6 9 , 70. 72,85, 102,
104,107,109, U 1, 11 5 ,1 2 4 ,1 6 7 ,2 6 6
Romnia Libera''
Rontiia M a n 320
Romanistan 127, 339
romanizat 315
Romanlar 108, 178,341
Romunlann yaad .sorunlar 330
RomanUk60
Romanov, Manush 332 338
Romanya 16,23, 59, IG0, 110, 113, 115,
118,129, 160, 1 6 2,163,165, 166,
174,175. 176, 1 7 7 ,1 8 0 ,1 8 6 , 192,
194, 197, 198, 199,200, 202, 208,
21 8,219, 223, 2 2 9 ,2 3 5 ,2 3 8 , 239,
240,241. 242, 2 5 1 ,2 5 3 , 263, 275,
276, 278, 284, 311,316, 318, 320,
324, 326, 334, 3 3 6 ,3 4 0 , 345
Romanya Bilgi Servisi 179
Romanya ingeneleri 239
Romanya Komnist Partisi 316, 318
Romanyamn Nfusu 314
RomanyalI ingeneler 240, 314
Rumen ingeneleri 168, 169, 228, 229,
241, 247, 250,252, 252, 324
Rumen Devrimi 165
Rum enler 1 6 0 ,1 6 2 ,1 6 5 , 166,171,172,
173, 174, 176,177, 179, 180, 188,
196, 199 ,2 0 8 ,2 4 1 ,2 7 1
Romipen 127
Romipen (ingenelik) 70
Romipen ya da Romanipen 123
Romiti 100
romni (e) 95
Rostock 247
Rotwehch (hrsz argosu) 267
roviiako khelipe/ 122

Rozenberg, Abram 298


R udariler200
Rudko 342
Rudnuny 331
ruj 119
Rusya 2 2 7 ,2 9 5
Rzepin 233, 234, 2 3 5 ,2 3 6 ,2 4 6

utka 123
Suto 123
Sachscn 250
sa (vah, bal) 125
sadhu (H induizm de rahip) 223
sadizm 166
saflk ve kirlilik 93
sahte M srl 266
sahte snmac 256
Saip 124, 125,126, 127
Sko peskero charo dikhei (Herkes kendi
tabana bakar) 46
saldrganlk 253,255
Sami dilleri 103
Smi kkeni 307, 308
Sam pson, John 111
Samua 29
Saaskrite 115, 124
sap (ylan, fare) 121
Sapeskiri 128
sapkn 256
Sara, A ziz 123
Sarakenler 100
sari 128
Satre, Jean-Pal 166
sastro (kaynpeder) 57
safi 122
Satu-M are 160
SCuka, Emil 332
Schindler' in Listesi 286
Schlepper 229, 2 3 0 ,2 3 6 ,2 3 7 , 245
Schloss (ato) 250.251, 253
Schm idt, Helmut 310
Scott, W alter 245
sefalet 90, 118, 135,260
Seica M are 160
Selters, R udolf 239
sepel rmek 115
serflik 199
serseriler 253, 288

snaklar 39
snr 244, 245
snrd 251, 259, 261
Srbistan 103, 311,336
srlar 25
Srp Krall 197
Sibiu 177,192, 193, 196, 321, 322,324.
328
Sigismund 267
Silverman, Carol 128
Sindhi 115
Singara 102
Sinli (Alman ingenesi) 216, 249, 274,
252, 2 9 1 ,2 9 5 ,3 0 7 ,3 0 9 ,3 1 0
Sinli ve Roman 230, 257
sir (sarmsak) 85,107
sistematikletirme 186
Sixtus, IV. Papa 194
siyah Amerikallar 64
siyahlar 309
Skanderberg Meydan 8 2 ,8 3
Slavlar 199, 253
Slovak Hlinka Askerleri 265
Slovaka 266
Slovaklar 118,261
Slovakya 103, 118,261,264, 266, 270,
3 1 1 .3 3 1 ,3 3 3 ,3 3 4
S Io v en y a 2 9 ,158
So keres? (Ne yapyorsun?) 65
So? (Ne?) 66
Socolist 251
S o fy a83, 132, J 3 3 ,139,146, 147, 148,
149, 153, 154, 157,158, 193, 338
Solingen 249
Somali 242
Sonderbehandlung (zel muamele; yani
gazla ldrme) 296
soykrm (holocausto) 193,285, 286,
291,308, 309,310,342
soytarlk 204
Spencer, Herbert 264
Spielberg, Steven 286
spiuni gjerman 33
SS Einsafzgruf?pen 295
Stanbuli 40
Stara Zagora 204
Stewart, Michael 43
Stojka, Karl 307
Stoker, Bram 194

strazno (tehlike) 68
Streicher. Julius 308
Stupava 331, 332,3 3 5 ,3 3 6 .3 3 7 , 339,
343
su (paniya, parti) 125
su 153, 309
sua "doal yatknlk 202
sua yatknlk 292
sulular 298
sululuk 336
Suriye 98, 115
Sutherland, Anne 52,93 ,123
Sutka 124, 125,128
Suwalki 232
Slidralar 119
snnet 59, 60
srekli seyahat 14
ss 119
Sto, Andies 163
Sway, Marlene 63
Syama 123
Szczecin 260
Szengai 285
akaclk 71
arlman 271
ehname 108
ero rom 326
eytani 253
iddet 129
ipera 12
net paj! (ok yaa!) 82

T
Tahiti 29
tak 278
Talmud 22
Tcirom 240
Tatar 162
Tarallar: Gneydeki Yahudilerin
Kiisel Tarihleri 113
Tatarlar 197
tazminat 310
Te den, xa, te men, de-nash {Yemek
bulunca ye, sopa grnce ka) 45
tefrav pa-ogav (kasabada dolamak)
223
Temesvar 174
televizyon 72
temizlik 62,94, 122,317

Tepe, Vlad 344


The New York Times 216, 335
The Pariah Syndrome 335
Theresa, Maria 125,264, 265
ticaret 113,258, 308
rigan 256
Tgan (hile yapmak) 177
Tigani 177, 315, 316
Tganiada 194
Tiran 32, 37.48, 49, 61, 72,88, 89, 93,
94
tra 75
Trgu Mure 163
toplama kamp 299
toplumsal problem 202
toplumsal sapknlar 288
toprak 103, 118,198
torlak 102
totaliter 166
Trakya 111, 256
Transdnistria 168, 275, 276
Transilvanya 97,110, 159, 160, 162,
163,165,174,180, 181,182,188,
192, 193,194, 197, 3 2 1 ,3 4 0 ,3 4 4
TYansilvanyallar 197
treul ( dili atal) 122
tsigani (ingene) 111
Tu Isa 61
Turulung 160
Tutsak Akt 166
tuvalet 227,228 229
Tuwim, Julian 16
tccarlar 268
Trk ingeneler 141
Trke 109
Trkiye 4 0,202
Trkler 100, 133, 139, 140
Tyneside 61

u -
Ust' nad Labem 165
uucu madde 207
Vjmagyar (Yeni M acarlar) 265
ulus 311,342
Ulusal Etnograf Enstits 146
Uluslararas Roman Birlii 125,330, 336
Uluslararas Rumenler Birlii 273
uluslartesi kimlik 342
Uma 123

umutsuzluk 119
Ursari (ay yeiiricisr) 174
Ursan ingeneleri 202, 204
USA dvmeleri 234
Ustaa 336
Usti nad Labem 163
Uygarlk ve Honutsuzluklar 181
(lkesizlerin lkesi 345
skp68, 123, 124,128
topya 14

V
Vlea Lpuului (Kurtlar Vadisi) 185
vahi 186, 187
Vaysialar 119
Val ahlar 197
Vali, Istvan 100
varna 119
Varna 148,153,154
Varna vc Burgas 204
Varova 2 2 1 ,2 2 2 ,2 2 3 , 225, 229,231,
296
vatansz 244
veba 256, 306
verboten (yasak) 297
Veengo 32
vilsa (kabile) 328
Viyana 98
Viyanal Yahudiler 295
Vlakus ve Vitanus 197
Volhinya 14
Volk 253
Volksgruppe 252
von Guating, Erimitcn 206, 207
voyvoda 326
Voyvodina 29

W
Wajs, Bronislawa U
Wajs. Dionizy 12
Walesa, Lech 273
Warhol, Andy 97
West Midlands 262
Wickenhauser, Dr. 198
Wiesel, Elie 312
William, Frederick 258
Wolkowicz, Kalman 297
Wschodnia 225, 230

Y
Ya Sev Ya Terk Et 345
yabanc 255
yabanc dmanl 330
yabanclk 28, 269
Yahuda 104,272
Yahudi 1 1 5 ,2 8 5 ,2 ^ 4 ,3 3 5
Yahudi ii (biznitsa) 113
Yahudi sorunu 295 308 .
Yahudiler 14. 100, 104,112,113 114,
232, 257, 2 6 5 ,2 7 4 ,2 7 5 , 287, 288,
290, 292, 2 9 5 ,2 9 6 ,2 9 9 , 300, 306,
308, 309, 3 10i 311 ,3 1 2
yalan sylem ek 24
yalanc 25
yam yam lk 102, 103,265
yarglanm adan idam 259
yar- ingenc 294
yaam asna gerek grlm eyen canllar
193
yal kadnlar 93
yem ek 121, 123
Yeni D nya 98
yeralt 313
yerleik 1 8 6 ,1 8 7 ,2 6 4
yerleikletirm e 17
yerli 252
yersiz yurtsuzluk 195,244
Y euaben Miriam 10 4 ,1 0 5 ,1 0 7
Yidi-Eskanazi 307
yiyecek 4 4 ,4 5 ,7 1
yoksulluk 119
yolculuk 261
Yoors, J a n 6 4 , 313
yoz gelenek 317
Yugoslavya 3 0 ,1 0 0 , 123, 124, 125,129,
2 0 2 ,2 2 9 ,2 7 0 , 336
Yunanistan 43, 202,311
Yunanllar 100
yrttalk ve uyrukluk 342
Yusuf ve M eryem 104
Yzba 23

z
Z dvmeleri 257, 301
zam an 92
zanaatkarlar 268
Zang, Tfed 209
zan (eyer) 107

Z eugitau 102
Zichegan 102
Z i;e 102
Zigeuner (ingene) 100, 11 1 ,2 5 7 ,2 9 1 ,
301,311
Zigeuner (bir aa b ir yukar yrmek)

102
Zigeunerbuch 2 5 f
Zigeunerlager 2 8 7 ,2 9 0 , 2 9 1 ,3 0 0 , 304,
3 0 5 ,3 0 6
Zigeunerunwesen 259
zingari (ingene) 100, 111
Zoori 102
zor (kuvvet) 107
Z ot 100, 108,109
Zottistan 109
2 uhno (saf, temiz) 121
zulm 308
zum a 108

You might also like