Professional Documents
Culture Documents
~ DAHA
OK
TOP U
Z G R L K
E K OL O J i
ANARiZM
Rolf Cantzen
Almancadan
... ....
eviren:
Veysel
Atayman
ROLF CANTZEN
1955 doumlu siyaset bilimci Rolf Cantzen, Hannover ve
Berlin'de, siyasal bilimler, felsefe ve Alman filolojisi
okudu. Halen Bat Berlin' de yaamaktadr. eitli radyolarda, Freie-niversiUit Berlin'de retim grevlisi olarak
alt. Yeni toplumsal hareketler, kendi kendine yardm,
siyasal ekoloji ve anarist kurarnlarn yeniden kurgulanp
deerlendirilmesi, vb. konularda yaynlar vardr. Ayrca
gene Freiheit unter saurem Regen (1984; Asit Yamuru Altnda zgrlk adl bir almas daha bulunmaktadr. u
sralarda Almanya'da bir televizyon kanalnda Kropotkin'in ak mektuplar zerine hazrlad bir program yaynlanmaktadr. Ayrca Berlin'de anarizm zerine dersler
vermektedir.
Ayrnt: 93
Inceleme dizisi: 47
Zeynep Atayman
Kitabn zgn ad
Weniger Staat-Mehr Gesellschaft
Freiheit/kologie!Anarchismus
Birinci basm
Nisan 1994
ISBN 975-539-061-8
AYRINTI YA YlNLARI
Piyer Loti Cad. 17/2 34400 emberlita-lstanbul Tel: (0 212) 518 76 19 Fax: (O 212) 516 45 77
Rolf Cantzen
DAHA AZ DEVLET
DAHA OK TOPLUM
zgrlk/Ekoloji/Anarizm
NDEKLER
I.
zerine."
Erich Mhsam
NSZ
yaygn
lar dorulamaktan
Kitaptaki
keli
lanlmtr.
(.n.)
12
aklamalarn
hak:km zayflatlm bir topluma nasl dntrlebileceine, dolaysyla da amalanan bir sosyal devrimin nasl adm adm gerekletirilebileceine ilikin kuramsal balanglar da nem kazanmaktadrlar. Bu kurarnlar ortaya atanlarn niyetleri ne olursa
olsun, bunlarn iinden, okboyutlu ve toplumsal dntrmeye
cepheden bir devrimle kalkmayan stratejiler gelitirilebilir.
Bu kitap iki temel amata odaklanmtr:
1) Anarist kurarn ve dnceler iindeki "yapc-kurucu" e
leri eletirel bir szgeten geirerek deerlendirip bunlara yeniden sahip kmak; bu eleri, gnmze kadar sregelen anarizmin almlanmas srelerinde yer alan olumsuz -eletirel
eler ile birletirerek, bu almlamann eksikliklerini gidermek,
bylelikle anarist kurarn ve dncelere hak ettikleri sayg ve
deeri iade etmek,
2) "Daha az devlet daha ok toplum" tezi balamnda anariz
min zgrlk [libertar] perspektiflerinin bir taslan sunmak.
zgrlk [libertar] ifadesini anarizmin perspektiflerini tabir sfat olarak kullanmak istememin nedeni, zgrlk anarizmden yana olduumu belirterek, kendi anarizm anlay
m ile yukarda deindiim indirgenmi anarizm anfaylar
arasna mesafe koyabilmek, ama ayn zamanda anarist kuramlarla
ilintimi koruduumu da belirtmektir.
Yerinzin snrl olmas, aklamalar ok ksa gememe ve eitli sorunlar ancak temel kavrarnlara indirgeyerek ele alnama yol
ayor. Bu nedenle anarizmin alabildiine heterojen yaps iinde
yer alan kimi anarist kurarnc ve akmlara hi deinmeden gemek kanlmaz oldu. Dolaysyla elinizdeki kitap anarist kurarn
ve dncelerin derli toplu, eksiksiz bir sunumunu gerekletir
mekten ok uzaktr.
Gene burada kabaca "izdiimiz zgrlk perspektiflerle"
anarizmin, [yeni bir toplumsal rgtlenmeye katkda bulunabilecek] nerilerinin tmn ve tadklar potansiyel olanaklar tkettiimiz dnlemez. Amacm daha ok, zeri rtlm anarist
kurarnlar "inceleyip gzden geirmek", yani gerekli bir "revizyo~
nun" ardndan, bunlarn uygulanma anslarnn ne olduuna dikkati ekmektir.
mamlayc
13
Burada, yeri gelmiken, profesrlerde ender rastlanan bir davrabana bu alma ve inceleme srasnda eletirel bir destek
veren ve beni ilgilendiren konularda yol gstermekle kalmayp,
toplumun btn ksmi alanlarnn radikal bir demokratikletirrne
hareketiyle dntrlmesi konusunda gelitirdii tasarmyla
(kendisinden farkl olarak benim demokratikletirmeyi bir ideal
deil de btn kt devlet biimlerinin en iyisi olarak anlarnam bir
eyi deitirmez) alnama ok olumlu katklarda bulunan profesr Fritz Vilmar'a teekkr borluyum. Gene saysz tartmalara
katld iin Annegret Stopczyk'e kranlarm belirtnem gerekir.
Ama asl, yazlanlar "okuma" gibi ok zahmetli ve usandrc bir
iin altna giren; gerek eletirileriyle, gerekse kitabn nemli bir
blmn yeniden tartmaya amasyla bana yapt katklardan
tr Michael Weidinger'e teekkr ederim.
Berlin, Ocak 1987
nla
14
I. GiRi
Bat
15
letin varl olaan ve doal olduu gibi, varolma haklln da savunmaya gerek bile yoktur. Yant verilmesi gereken soru','sadece,
ne byklkte bir devletin zorunlu ya da gerekli olduu sorusudur.
Eski Dou Bloku devletlerindeki Marksizm-Leninizm temsilcilerinin dncelerine bakacak olursak, iinde yer aldklar sosyal,
ekonomik vb. ilikiler ne kadar iyiyse insanlar da o kadar iyi, tersine ne kadar ktyse o kadar ktdrler. Hayat etkileyen genel koullar dzeltilirse, insanlar da dzeleceklerdir. Ve komnizm aa
masna gelindiinde "yetkinleme ve kusursuzlama" sreci
devletin gereksizleecei ve yava yava yok olup gidecei bir gelimilik basamana ulaacaktr. Ancak henz yetkin ve kusursuz
olmaktan uzak olan _gnmz koullannn deiebilmesi iin, sos_yalist toplumun btn alanlannda youn bir devlet egemenliine
.!htiya vardr; ve mevcut sosyalizm uygulamasnda ancak daha
[azla devlet araclyla ileride komnizm aamasnda devletten t_!i_:
,nJi8le vazgemek mmkn olacaktr.
Anaristlerse bu konularda farkl dnmektedirler: "Reel sosyalizmde" de ister burjuva demokrasilerinde de, insann sosyal bir
ibirlii ve dayanma erevesi iinde kendi yaamn birey olarak bizzat belirleme ihtiyacn hayata geirmesini devlet engellemektedir. Anarizmin insan anlayn belirleyen temel ilke ve varsaymlarnn zemininde, devletin varlnn hakl gsterilip
savunulmas hangi koullarda olursa olsun kesinlikle olanakszdr.
Anarist dnce, devletin insan zne her koulda yabanc ve aykr olduu teziyle, gerek burjuva-kapitalist gerekse "reelsosyalist" uygulamadaki devletin meruluk temelini reddeder.
"... bir iyiletirme arac olarak... tarihin gndeminde
yepyeni bir anarizm durmaktadr. "
Horst von Gizycki
rna
devletin daha az mdahale etmesini istemek, pazarn ve serbest rekabetin glendirilmesini amalayan dnceleri desteklemek anlamna gelmektedir. "Solun" devlet eletirisi de, grld
kadaryla, liberalizmin baboluunun sk ve sert nlemlerle denetim altna alnmas talepleriyle snrlanmtr. Devleti liberalizmi
frenlemeye aran "sol", sosyal politikalar alanndaki kimi istisnalan bir yana brakacak olursak, genellikle devlet eletirisini, zelletirmeye gsterdii tepkiyle snrl tutmaktadr. Gelecee ynelik
bir toplumsaHama beklentisi ve olasl, "solda" tamamen unutulmua benzemektedir; oysa demokratik sosyalizmde, "toplumsalia
trma" hareketi kapsaml bir demokratikletirme, hatta yer yer
kendi kendini ynetme [zynetim] hedefleriyle btnletirilmiti.
Gelgelelim yerleik solun devlet karlarn her eyin stnde tutan
geleneksel devletilik anlay, tabanda rgtlenmi bir demokrasi
temelinde kendi kendini yneten kurumlar hayata geirecek bir
toplumsaliatrmay engellemi, toplumun rgtlenmesi ve dzenlenmesi srasnda hiyerarik yaplara yol vermi, sonuta da toplumsaliamay bir yana brakarak, toplumun devletletirilmesi politikasn ne geirmitir.
Gerek bir toplumsaliatrma projesinin, yani daha az devlet
daha ok toplum tasarmnn hayata geirilmesi asndan bugne
kadar ortaya atlan kurarnlarn eksiklikleri u noktalarda toplanmaktadr:
17
18
- Mevcut tm siyasi kamplardan ykselen daha az devlet talebinin bireysel zgrlklerin gerekletirilmesi ve bireyin kendi
yaamn belirleyebilmesi idealleri ile birlikte ele alnmas,
anarist dncenin zemininde mmknken, ayn eyi, liberal,
devleti-sosyalist ve muhafazakar siyaset kurarnlar zemininde
yapmaya kalkmak pek akla yatkn gelmemektec:r.
- Anarist dnce, zgr toplum hedefine giden sadece tek bir
yolun mutlaklatrlp baka olas yollarn dlanmasna kar olduu gibi, gene tek bir toplumsal rgtlenme ve yaplanma biiminin geerli ve olabilir biricik "doru" yol olduunu ne srmeye kalkmaz. Anaristler, tahakkmc rgtlenme ve
yaplanma biimlerinden arndrlm eitli zm yollarnn
yan yana yer almasn daha doru bulurlar. Anaristler, hiyerarik-merkeziyeti toplum yaplarn redderek, birbirlerini tamamlayc, eitli olanaklar ieren yaplar tercih etmilerdir. Bu anlamdaki "anarist oulculuk", bir yandan toplumun yeniden
yaplanma sreci yol alrken, tek tek bireylerin de kendilerini
gelitirmeleri iin onlara byk olanaklar sunmakla kalmaz, kiilerin arta kalan bo alanlardan bireysel tercihleri ve kararlar
dorultusunda esnek bir tarzda yararlanmalarn, altyapnn deiik dzlemlerinde etkili olmalarn ve hiyerarik olmayan yaplar yer yer hayata geirip yaygnlatrmalarn olanakl kl
nay ngrr. Cepheci olmayan bu strateji, bana, batnn sanayi
toplumlar gerei karsnda geerli ve mmkn biricik strateji
olarak grnmektedir.
- Gnmzdeki sosyal hareketler, anarizm konusundaki bilgisizliklerine ve yanl bilgilendirilmiliklerine karn, anarizme
giderek daha ok yaknlk duymaktadrlar. [Almanya'da] duvarlara yazlm ve daire iine alnm "A" harfi bu ilginin bir
belirtisi olarak yorumlanabilir. Anarislerin de kendi konum ve
tavrlarn adlandrmak amacyla kullandklar "zgrlk"
(libertar) kavramna YELLER Partisi iinde sosyalizme, ve
fundamentalizme* kar olan bir akm da sahip kyor (ancak
bunu yaparken anarizmin geleneine ve kuramiarna gereken
ilgiyi gstermiyor) 1. Sosyal demokrat eilimli evreci sosyalistler de, boyuna anarist kurarnlarn bu balamdaki nemine dikkat ekiyorlar, ama onlar da tpk "evreci zgrlkler"
[kolibertar'ler] gibi, anarist kurarnlar konusunda ayrntl bir
bilgiden yoksun durumdadrlar.
"(Bu sylenen/erden),
rastlant
gerekletiri/mi uzlama/arn,
Gustav Landauer
20
a) Liberalizm gelenei
Liberalizmde devlet her eyden nce yurttalarn ekonomi alarekabetlerini dzenleyici ve dzeltici bir ilev tar. Devlet,
bireye elden geldiince az kstlama getirerek, onun zgrce gelimesi iin gerekli olanaklar gvence altna alr. En bata ekonomik alanla ilintili bir zgr gelime sz konusudur ve bu gelime
nin gerekletii yer de, bireylerin rekabet alan olarak anlalan
toplumdur. Liberaller, toplumu her eyden nce, bireylerin birbirleriyle yartklar bir rekabet ortam olarak alglarlar. Devlet, topnndaki
21
22
kan ve ksaca zetlenen yaklamnn temelinde, insan zelliklerine ilikin gizli bir varsaym yatar. Bu varsayma gre insan, egemen-otoriter yol gstermelerden ve eitimden yoksun olursa, ortaklaa ve dayanma iinde yaayamaz; alamaz. Dolaysyla
zgr bir toplum ya da sosyalizm ve komnizm, bireylerden ve onlarn gereksinim ve karlar.n birarada gerekletirilmesinden doamayacana gre onlar adna, onlar iin ve onlarn istekleri d
nda, devlet tarafndan adm adm gerekletirilecektir. Devleti
sosyalistlere gre "iyi" devletin grevi, toplumsal bilince henz
ulaamam "kt" insanlar, devletin temsil ettii genele uymakla
ykml klmaktr. Bu temelden yola klnca da, sadece bencil
diye tanmlanan bireysel karlarn ve istenmeyen dncelerin
aklanmasn nleyecek yollar merulatrlmakla kalnmaz, zorla
psikiyatrik tedavi uygulamalar ve toplama kamplar da meru hale
gelir.
c) Anarizm
gelenei
25
insan ve topluma
ilikin
26
giriimiyle
kimi marksistlerin tarihsel determinizminin ve
Comte'n "pozitivist" sosyolojisinin bir bilim olma taleplerini andm bir ekilde, kendi etik'ini bilimsel bir temele dayandrmak is-
teini davurmutur:
"u halde bilimsel-gereki ahlak retisine dayanan insan, sadece ahlaksal ilerlemeye inannakla kalmaz, kendisine kabul ettirilmeye allan tm ktmser retileri elinin tersiyle bir kenara
iterek, bu ahlaksal inancn bilimsel olarak temellendirebilir de.
ilerlemeye ilikin inancnn, bilimsel bilgilerle dorulandn
grr." (Kropotkin 1976, 28)
Tpk sosyal-darwincilerin "mcadele" ilkesi gibi Kropotkin de,
karlkl yardmlama ve dayanma gdsnn insan karakterinin
deimez, sabit bir esi olduu yolundaki tezini tarihsel deiim
olgusuyla ve daha da nemlisi iyimser bir tarih anlayyla birle
tirmek iin, doa tarihine ilikin evrim sreci anlayn, insanlk
tarihini de kapsayacak ekilde geniletir.
Kropotkin, karlkl yardmlamann "toplumsal varln" zgrlk-dayanmac eilimi olarak insanlk tarihinde her zaman
yer aldn ve bu eilimin eninde sonunda devletin bencil
-tahakkmc, merkeziyeti eilimi karsnda kendini dayatabileceini ileri srer. Kropotkin'e gre, insanlk tarihi iinde bu ba
lamda temelden farkl iki eilim kar karya gelirler. Bunlardan
birinde btn yaam alanlar ortaklk anlay erevesinde federatif ve kooperatifi zelliklere gre yaplam ve karlkl yardm
lama ilkesi hayata geirilmiken, teki eilimin balca zellikleri, merkeziyetilik, smr ve tahakkmdr:
"Kltrmzn tm tarihi boyunca iki gelenek, birbirine kart
iki akm boy gsterir. Bir yanda Roma gelenei, dier yanda halk
gelenek; bir yanda kralc gelenek, dier yanda federalst gelenek;
bir yanda otoriter gelenek, te yanda zgrlk gelenek ... Biz 12.
yy:' da bireyleri zgrce birlemeye, zgr federasyon temelinde rgtlenmeye yneiten akmn devamyz." (Kropotkin, tarihsiz, 44)
Kropotkin Ha_vvanlar ve nsanlar Dnyasnda Karlkl Yardmlama adl kitabnda gerek kendi dneminin ii ve kyllerinin kolektif yardmlama abalarnda, gerekse de halklarn gelenek,
ve greneklerinde etkili olduuna inand "halk, zgrlk"
27
eilimlerle
28
29
Karl Stadler
"Anarist/erin olduka geni dncelerini tek bir ortak
paydada ifade etmek imkansz bir ey."
Daniel Guerin
30
yor. nk byle bir "izm"in oluturulmas durumunda, eitli politik ve sosyal dnceler gz ard edilmi olacak, anarizmin bilim
kuram ve bilgi kuramma yaklamlarnn yan sra, eitli sanat
ve yazarlarn yaklamlar da gzden kaacaktr.
Bu nedenlerden tr "kapsaml" bir tanmlamaya girimeyece
iz; byle bir tanm, ya belirsiz ya da ii bo bir tanm olurdu; ya da
anarist dncenin ok ynllne ve eitliliine uygun d
mezdi. Bu durumda en doru grnen yntem, aratrmay, kendisini anarist olarak adlandranlarn ya da anaristler ve bilim adamlar
tarafndan anarizmin iinde grlenierin kuramsal nermeteriyle
balantl olarak srdrmek ve kesin tanmlar yapmaktan kanmak
olacaktr.
Tanrnlara dayal
lama
gelebilecei
allacaktr.
rin
31
nceleriyle karlayoruz.
Dilsel kullanmda bugne kadar belirleyici olan olumsuz bir anlamda "anari", karklk, dzensizlik ve keyfiliin eanlamls bir
terim olarak kullanlyor. (rnein: Anarist iddet eylemcileri;
"retim anarisi".) Anarizm 19 yy.'n balarnda siyasal rakibin
karalannasna ynelik bir mcadele kavram ilevi de tamaya
balamtr.
dna taan"
bir liberalizm
32
kuramma dayall aklama modeli yer alr. Bu kurama gre, devletin kurulu koullar, tek tek insanlarn kendi aralarndaki szle
meye dayal anlamalarda belirlenir. Bu aklama modeli, devletin,
bireyler arasndaki kendiliinden srekli yenilenen anlamalara
bal olarak ortaya ktn varsaydndan, devletin halkn iradesini temsil ettii ve bundan dolay da meru kabul edilmesi gerektii sonucuna varlr. Byle bir meruiyet temelinde, devlet, belirli
snrlar iinde kalmak kaydyla, vatandalarndan kendine itaat
talep edebilir. Bu erevede devlet, artk bir Tanr istei ya da insann zsel, doal varlndan zorunlu olarak treyen bir kurum olmayp, insanlarn kendi yararlar iin bizzat oluturduklar bir ara
olarak anlalmaktadr.
Devletin sorgulanmasna ynelik belirleyici adm, tpk ticari
szlemelerde olduu gibi bireye devletle olan szlemeleri feshetme ve devletin dzenlemelerini kabul ya da reddetme haklarn
doal olarak tanmas durumunda atlabilir. Oysa mevcut siyasi ynetimler vatandaiara bu hakk vermediklerinden ve onlar gerektiinde devletin karar ve dzenlemelerine uymaya zorladndan,
Thoreau, szleme kuramnn merulatrd bu devlet anlayn
ve siyasi ynetimi, insan haklarna kar olarak nitelendirir:
"Yasal siyasal iktidar ... her zaman iin yetersizdir. Her koulda
adil olabilmesi iin ynetilenlerin genel vekaletini ve onayn aln
olmas gerekir. Siyasi iktidar benimle ve benim nlkiyetimle ilgili
olarak, snrsz bir bakla donanm olamaz. Ben ne kadarn onaylamsan, bu hakkn o kadarna sahip olabilir. Devlet, bireyi kendi'sinden daha byk ve bamsz bir g olarak kabul etmedii srece, gerek anlamda zgrlk ve aydnlanmac bir devletten sz
etmek olanakszdr." (Thoreau 1973, 34)
Thoreau devletin varln toplum szlemesi kuram erevesinde aklama giriimlerini iyice radikalletirnitir. Kendi tutumunu da bu dorultuda belirleyen Thoreau, askere gitmeyi veya
vergi demeyi reddetme nedenini aklarken, kendisinin "devlet"
ad verilen birleneye herhangi bir szlemeyle katlnadn, ne
devletle ne de teki insanlarla kendisine ykmllk getirc bir
anlamas bulunmadn belirtir: "Ben Henry Thoreau katlmad
n herhangi bir birliin ya da topluluun yesi olarak grlnek
F3/Daha
Devlet
D<.ha
ok Toplum
33
istemediimi
c) Anarist/erin
anarizmden anladklar
* Almanca zgn biimi "Geist" olan kavram, ruh, zeka, maneviyat; felsefe dzleminde mutlak akl, hatta tanr vb. kavramlaryla karlanmaktadr. Gelgelelim
zellikle Landauer'de olduka zgn bir ierikle yklendii iterdeki aktamatar
da belirginleecektiL Bu nedenle biz hi benimsememi olmakla birlikte )'lin"
deyip getik. "Dayanma, birliktelik ruhu, yaratclk vb." anlamlarna gelebildii
gibi, "komnal ruh" anlamnda da yorumlanabilir. (.n.)
** Yer yer zel bir birlik biimi olarak kullanlan Assoziation'u teki birlik'lerden
ayrt etmek iin biz trnak iine alacaz. Samih Tiryakiolu'nun Henri Arvon'dan
evirdii Anarizm de (Varlk Y., 1979) bir dikkatsizlik sonucu, "arm" kavramyla karlanm! Olanaksz. (.n.)
35
ve btnlk biimine ulaarak gerekletirilemez; byle bir toplum, btn insanlar zgrce gelimeye, insiyatiflerini zgrce kullanmaya, zgr bir faaliyetin ve birlemenin gerekletirilmesine
katkda bulunmaya arnakla ulalabilinen bir hedeftir."
Anarist toplum, bireyselliin eksiksiz gelitirilmesini hedef
alr; bu gelime, mmkn olan btn basamaklar, dnlebilecek
btn amalar gerekletirebiirnek iin, her ynyle zorlamasz,
gnll oluturulmu bi:likteliklerin ve balarn gelitirilmesi sreciyle beraber yrr; kendi iinde kendi srekliliinin temel dayanaklarn ieren ve herkesin eitli, farkl ve deiik abalarna en
uygun den biimlere brnebilen ve her an deimeye ve dn
meye ak bir birlikteliktir bu. (1983, 66)
Reclus (1830-1905) anarizm konusundaki dncelerini dile
getirirken, anaizm ile otoriter sosyalistler arasndaki farkiara dikkati eker. Reclus bir yanda devleti sosyalizm ile anarizm aras
na kesin ayrm izgileri koyarken, bir yanda da, devlet gcn ele
geirdikten sonra sosyalizmin de icabna baklmas gerektii grlerine de iddetle kar kar. Reclus'a gre sosyalizmden ark
edilmesini ngren byle bir strateji, olsa olsa yeni bir devlet egemenlii ve tahakkm sisteminin yerlemesine yol aacaktr. Bir
. ok anaristin iddia ettikleri gii Rus devriminin kardevrimci bir
devlet diktatrlne dnerek yozlamas Reclus'u endielerin
de hakl kartmtr. Reclus, [sosyalist devrimin] iktidar ele geirme taleplerinden vazgemesi gerektii grndedir; "zorlayc"
sosyalizme kar kar ve tekin birey olarak kendini belirlerken
hibir kstlama ve snrlamayla karlamamas, mutlak bir zgrlk ve serbestlik iinde, tamamen kendi serbest iradesi dorultu
sunda hareket edebilmesi gerektiini ileri srer. Reclus "anariz
min" karakteristik zelliklerini yle tanmlar:
"Arabayla giden insan, yaya yryenin hibir zaman dqstu olamaz. Anaristler ite bu konuda en canalc ilkelere sahip kimselerdir: Onlara gre g ve iktidarn ele geirilmesi, bu g ve iktidarn varln, dolaysyla da kleliin mrn uzatmaktan baka bir
ie yaramaz. te bu nedenle "anarizm" tanmnn sadece olumsuzlayc bir anlam ifade ediyor olmasnn ve bizim trnmzn tanmlanmasna yaramasnn anlalr bir nedeni bulunmaktadr. Bize
36
37
38
bal ve savunmasz braklacaklardr. Landauer, merkeziyeti olmayan bir yapya gre dzenlenmi, temelinde olabildiince ekonomik zgrle sahip komnlerin yer ald, federal yapl bir
toplumun douunu salayabilmek iin, gerek mevcut gelenek, rf
ve adetlere, gerekse tarmsal kurumlara bal bir yeniden yaplan
drmann yannda yer alr.
deildir
anladklarn aklarken
lk
39
40
e) zgrlk anaristler
karladmz
maktadr.*
Biz bu
"/ibertar"
kavramnn kar-
politik literatrmzde ylece kullanlmas da, zgrlk szcn bu kavrama karlk olarak kullanmamza olanak tanmaktadr (.n.).
41
Peter Lsche
Anarist toplum
denlerinden biri,
pek dikkat ekmi olmalarnn neterr, iddet ve kargaa ile zdeletirilmesidir. Bu bakmdan bu blmde anarizmi st rlm bir gelenee dntren nedenleri sorgularken, anarizmin
terrizm olduu yolundaki nyargya deinmeden edemeyiz.
Anarist kavramlar deerlendirirken ortaya kan yetersizliklerin bir baka nedeni de, anarizmin ii hareketi iindeki bir akm
olarak son tahlilde baarl olmu marksist ya da devleti sosyalist
sendikalar ve partilerce dianm olmasdr. 1
Anarizmle kuramsal dzeydeki hesaplamalarn yetersizliklerinin bir nc nedeni, btn siyasal kamplardan ykselen, anariz
min topik, bilimsellikten uzak ve sistemsiz olduu iin kuramsal
42
kuramlarnn
anarizmin sk sk
bakmdan
ilgin bir yan bulunmad yolundaki tek sesli sulamageriye dnk ve oktan alm sanayi ncesi toplum"
biimlerine ynelik olduu iin de eskimitir, yargs yaygndr.
"ilerici" olanlar bu nedenle anarizmi bugne kadar genellikle "gerici" bir anlay olarak alglamtr. zellikle bu son itiraz ya da
sulama anarizmin onurunun iadesinin ve yeniden deerlendirile
rek zmsenmesi gerekliliinin tayin edici nedenidir. Bugn ilerleme kavramna sk sk yneltilen eletiri, bizzat bu ilerleme kavramndan yola klarak [ilerlemeye kar olduu ve dolaysyla]
aa uygun olmad gerekesiyle kendisinden yz evrilen ve
hatta kendisiyle mcadele edilen toplum anlay niteliindeki
anarzme yneltilen itirazlar yeniden gzden geirmemize yol
aabilir.
dr. Ayrca,
Kurt L. Shell
dncelerin olduu kadar 19. ve 20. yzyln politikalarnn temelindeki inan ve gvenin sarslmas, bunlardan kuku duyulmas,
bir deimenin belirtisidir.
Daha nce
aa
44
kullanlacak durumdadrlar.
a) Hiyerarik dzen ve
dzen tasarmlar
aa
anarist
Bugn bizleri uyaran sesler bizleri dnm yapmaya, iimizdeki sese kulak vermeye., yeniden dnmeye ve yn deitirmeye
aryorlar. Biroklar bir dnm noktasna geldiimizi ya da en
azndan gelmi olmamz gerektiini ileri sryor. nsan soyunun
devamn salamaktan baka hibir gndem maddesinin bulunmad iddia ediliyor. Ya her eyin sonu ya da dn, deniyor.
Tehlikeden k yollar (hatta cennete giri yollar) ok farkl
ve eitli, hayatta kalabilmek iin zorunlu alternatifler biiminde
karmza kartilyor. nsanln hala kurtarlma umudu bulunduu syleniyor. Ama bunun iin bir fedakarlk gerek deniyor. O da
u: nsanmerkezci dnya. tablosundan, yani insann yeryzndeki
45
46
Kaltmn salkllyla
47
49
meye yarayan bir malzeme kayna olarak anlalmaz. VI. Blmde gstereceimiz gibi, anarizmintoplum anlay, insann doay
la ilikisini, sadece tek yanl bir deerlendirme ilikisi olarak grmez.
Hiyerarik olmayan; insan ilev yerine getirici bir e olarak
anlamak istemeyen, bu ilevlere indirgemeyen, retim srecine
katkda bulunan retici "el"den baka bir nitelii kalmam gerelere dntrmeye kar olan; insan tanrsal ya da "tarihsel" bir
ngry yerine getiren uygulayclar olarak alglamak istemeyen
ve askeri stratejinin planlama oyunlarnda saysal bir e gibi grlp askeri ynetime teslim edilmesini kabul etmeyen anarizm,
bu nitelikleriyle zamana ve aa aykr grnmekteydi. Bu dn
ceden kaynaklanan doa anlay da ad grnyordu.
Doa en belirgin biimde Landauer'in dnce sisteminde olaanst karmak ve ok yanl, zengin, renkli bir olgu olarak anlalr. Ne doabilimleri ne de alma sreci ona eksiksiz olarak ve
btnyle "el koyamazlar". Demek ki Landauer'e gre insan, doay Troki'de olduu gibi, sadece kendi iradesinin koyduu ltlere gre ileyip deerlendirmekten ok doayla birlikte yaar ve
alr. Doay bir ara gibi grp ona bu anlamda rasyonel yaklaan anlayn Karsna, doayla dorudan, aklla deil de, duyularla kurulan bir iliki, bir yaklam tarz yerletirilir. nsan doasnn
da doal evrenin de rasyonel bir kavrama giriiminin hiyerarik
kadernelere gre koullandrd bir akl dzeninin iine yerletiri
lemeyeceini savunan anarist anlay bize ok nemli grnyor.
Anarist anlaya dayal eletiri, gnmzde bir yandan atom
sava tehdidi, bir yandan da ekolojik ve ekonomik bunalmlar karsnda, eskisine oranla daha az radikal sonular hedefiernekle birlikte, hem hiyerarik tahakkmc anlay onayiayan dneeye
hem de hiyerarik dzen yaplarna u ya da bu biimde ynellegeldii eletiriyi yinelemektedir. Gemite ad, gncelliini yitirmi~ diye reddedilen ey, bugnk bunalmtarla birlikte gncellemie benzemektedir.
50
kavram
ve
a,~a
51
Nkleer enerji santral gibi byk teknoloji kullanm gerektiren bir alanda, yukarda belirttiimiz gibi, siyasal ve sosyal zgrleim ideallerinin byle bir retim gc ile nasl elikiye dtn
belirginletirmek mmkndr. Bu trden bir atom santralnn bykl ve karmakl yznden demokratik bir denetime tabi
tutulamayacana bugn sk sk dikkat ekilmektedir.3 Kamusal
kesim, brannda en st dzeyde uzmanlam bilim adamlarna eli
kolu bal teslim edilmitir; elinden, onlara gvenmekten baka bir
ey gelmemektedir. Ayrca ancak bu uzmanlarn kendilerine ula
trdklar enformasyona dayanarak kararlar alabilirler. stne stlk byle bir teknoloji, "arndrma" iin gerekli parasal ve organizasyon dzeyindeki ykleri, gelecekteki onlarca yla yayabilir ve
bu ynyle de sonradan yaplacak demokratik bir dzeltme ve denetleme giriiminin nemli lde elini kolunu balayabilir. Bu
balamda ilerdeki kuaklarn daha esnek politikalara dayal ve eitli enerji salayabilecek alanlarda kullanabilecekleri parasal olanaklar da imdiden bloke edilir. Bu teknolojinin zorunlu kld
gvenlik nlemlerinin siyasal dzlemdeki alabildiine dndr
c sonularna da hi deinmiyoruz.
Atom teknolojisi bu trden bir dizi politik ve ekonomik nlemi
zorunlu klarken, bugn artk teknik alanda, toplum asndan
olumlu ya da olumsuz sonular verecek ekilde kullanlp kullan
lamayaca sadece reticisinin amacyla belirlenmi, ntr bir ara
bulmak olanaksz gibidir. retim aracnn yaps, kendisinin kullanma sakulaca siyasal ve sosyal ereveyi byk lde reticisinden bamsz olarak, kendisi belirlemektedir. Atom teknolojisi
gibi byk teknolojiler bir merkezilemeyi, uzman bilim adamlar
egemenliini, kapsaml bir polisiye denetim ve gvenlik sistemini
kanlmaz biimde beraberlerinde getirmekte ve sz konusu aracn demokratik bir yoldan kamuya maledilmesini olanaksz kl
maktadrlar. Bu nedenle de bu teknolojilerin btn insanlarn eksiksiz
zgrleme hareketinin tam karsnda yer almamalar olanakszdr.
Bir teknolojinin gerek anlamda toplumun btnne maledilmesini,
denetlenmesini ve ynetilmesini nleyen merkeziletirici, hiyerarik yaplarn anarist dnce geleneinde bol bol eletiriidiini gryoruz. Anarislerin bu konudaki, zamana uygun olamayan, dola53
ysyla aslnda
uygun olan seenekleri, merkeziyeti olmayan, hive kendiliinden dzenlemeyi mmkn klan, ama ille de
ekonomik anlamda en verimli zm temsil etmesi gerekmeyen
organizasyon biimlerinin gerekletirilmesiydi.
Bugn hlHa birinci dereceden belirleyici olan ve hem teknolojiye hem de ekonomiye indirgenmi ilerleme kavramnn at
yolda, teknolojik olarak yaplabilir ve mmkn olan ey, bana
buyruklap ilerlemeyi temsil eder olmutur. Adna ilerleme denen
bu olgunun tartlmas ilevini tayacak bir l ya da saptanm
bir ortak hedef bulunmamaktadr; ya da byle bir lt teknik yoldan "yaplabilir" olan dzeltici bir etmen olarak ilerlik ve etkinlik kazanamamaktadr. Byle olunca da dorudan retim gcnn
gelimesinde ve iktisadi byrnede - somut siyasal ve sosyal sonular hi hesaba katlmakszn-bir deer aranp bulunmaktadr.
Yetmili yllarn ortasndan bu yana bu tek boyutlu, teknolojik
ve ekonomik kavrarnlara indirgenmi ilerleme kavram, gittike
daha sert bir ekilde eletirilmektedir. Eletirilen, politikann tek
yanl olarak retim glerinin gelimesi odanda younlatrlma
s, kendi haline braklm sadece niceliksel bir ekonomik bymedir; eletirilen, emein insancllatrlmasnn ve retim aralarnn
demokratik yollardan insana maledilmesi amalarnn ihmal edilmesidir. Gene en az bunlar kadar eletirilen bir ey de ekonomikteknolojik ilerlemenin yol at olumsuz ekolojik ve sosyal sonularn yan sra, insanlarn, tek tek zneler olarak, "maddiyat" bir
ilerleme modeline bel balayp, bu modelin ayrlmaz paralar
olan, tketimin artrlmas, maddi refahn ykseltilmesi, mesleki
kapasitenin snrlarnn zorlanmas, dzenlilik ve alkanlk gibi
ilke ve deerlerin peine taklmalardr.
Bu geleneksel ilerleme anlayna yneltilen eletiriyle birlikte,
sanayi sisteminin yapsnn deitirilerek, ekolojik bakmdan tahamml edilebilir bir denge-ekonomisine, devleti-hiyerarik toplum dzeninden hiyerarik olmayan ve aktif tabanl bir demokrasiye dayal bir toplum sistemine geilmesi talepleri de ne
kmaktadr. Toplumun btn alanlarna alabildiince yaylan bir
zgrleme hareketi, merkezilemeyi datmaya, aktif tabanl bir
demokrasi kurmaya; kendi kendini yneten, kooperatifi bir retiyerarik
54
anarizmdeki, aa
Hiyerarik
55
-toplumdntrc
d:"
yazarn)
57
58
kanlmaz
59
ve aydnlanmaya yneltilen
sistemlerine duyduklar ku
kunun bir devam gzyle bakabiliriz. Bu kuku Stirner ve Bakunin'de canszlam, katlam soyutlamalam ve toplum kuramlar
nn
bilim olma taleplerine yneltilen eletiriyle balayp,
Landauer'de, akln, kavramlarn ve dilin "dnyay kavrama" olanaklarndan duyulan epistemolojik gvensizlikle tamamlanr.
Landauer'e gre "kavramlarla dnmenin, bizi artk canl dnyay ldrme giriimlerinden baka gtrebilecei bir yer kalmamtr... dnyaya dokunma ve onu kavrama abalar srasnda ...
onu bedensizletirmi ve hem armlarmzn hem de genel kavramlarmzn bo apartnanlar iine, kompliman yapareasma tk
trmzdr." (1978 a,8)
Dnyay kendisine yararl klmak iin "bedensizletiren" ve
kavramlarla vura vura "ldren" bir dnceden duyulan kuku,
eletiregeldiimiz kavram sistemleri iinde rastlanmayan bir "ekolojik duyarlln" varlna iaret etmektedir.
Ayrca, siyasetin bilimletirilmesinden anarizmin duyduu endie ve kuku da aa uygun ve nemli bir kukudur. Bu kuku, en
bata "bilimsel" sosyalizme ve onun bir doa bilimi kesinliiyle tarihsel gelimeyi analiz edip, gelecee dnk tahminler yapabilecei, stelik bu analiz ve tahminleri, uygun bir "bilimsel" politikayla
destekleyebilecei iddiasna ynelik bir kukudur. Politikann bilimletirilmesi giriiminden duyulan kuku ve endie tpk "bilimsel" sosyalizm iin olduu gibi, nasyonal sosyalistlerin "bilimsel"
rk politikas iin de geerli olmakla kalmayp, siyasal kararlar, bilimsel alandaki uzmanlarn szmona gz ard edilmesi olanaksz
tavsiyelerine baml klan gnmzdeki eilimiere de uzanabilir.
zellikle daha batan politikaclarn mdahaleleriyle oluturulmu
bilim komisyonlarnn, herhangi bir politikay hakl gstermeleri
abalar inanlrln iyice yitirmektedir.
Anarizm iinde, bilim olma talepleriyle ortaya kan bir politikaya ve "bilimsel bir politikaya" duyulan ve tamamen mantki olan
kukulara ramen, anarislerin bilim eletirilerinde olduu kadar
bilgi eletirisi konusundaki dncelerinde de ayn zamanda kendi
kuramsal zaaflarn hakl gsterme kayglarnn egemen olduu
Gnmzde
akln aralatrlmasna
60
kamyor.
anarislere
61
"Anari
ya da
diktatrln
Michail Bakunin
62
duklar
Anarist eilimler, zellikle Lenin ve Troki'nin iddetli darbeleriyle Rus Devriminden nce, devrim srasnda ve sonrasnda tarihin arptc kaleminin kurban olmulardr.? Ayrca, Avrupa'nn
dnda, anarizmin ve zerk kooperatf nitelikli birlik fikirlerinin,
Birinci Dnya Savana kadar sregelen ulusal kurtulu savalarn
da ve yer yer de daha sonra Marksizmden ve devleti sosyalizmden daha yaygn ve etkili olmu olduklar da sk sk gzden karl
maktadr.
a) Marx Bakunin' e
kar
65
b) Marksizm Anarizme
kar
66
(Guerin, 1978, 7) tek"Devlet mekanizmas"nn zorunluunun altn izip, anarizme ve "yan anarizme" saldnlarn sertle tirrnekten geri kalmad. (1970, III, 404) O zamana kadar "sol radikal" ve "kk
burjuva zellikli devrimcilie" kar srdrd polemiklerin yan
sra, iletmeleri kendikendilerini yneten kooperatiflerle, kamu iktisadn da halk konseyleri kuruluyla organize etmeyi planlayan
"anarko-sendikalist" ii hareketine de sert eletiriler yneltti.
(1970, III, 663) Ayrca "vahilemi kk burjuva"ya ve "kk
mlk sahiplerine" ynelttii kar klar, Ukrayna'da anarist
Machno'nun nderliinde, daha nceden el konmu byk topraklarn devletletirilme giriimlerine ters den bir ekilde tek tek
kyllere datlnasna ve kendikendini yneten retim koronlerini tevik eden anarist muhalefetin kurarn ve pratiine dek uzanrarlad.
d. !O
Rus Ekim devriminden sonra, totaliter bir devletin kurulup yerl3akunin'in, blmn banda alntladmz
tahminini dorulad kadar, Marx'n "uyumlu, btnlkl bir iradeden" yoksun hareketlerin uzun mrl olamayaca ngrsn
de hakl karma benzemektedir. Bir ara olan diktatrlk, kendi
kendinin amacna dnmeye balamtr. Anarislerin (ve teki
akmlarn) son derece kat bir biimde rgtlenmi ve "uyumlu,
btnlk bir irade"ye tabi Boleviklere kar kacak halleri
yoktu. Sava durumu, "beyaz kardevrim", nebzesi bulunmayan
demokrasi gelenei, iktisacten azgelimilik ve dier koullar, otoriter-devleti yapda dzenlenmi, hiyerarik bir "parti diktatrlne" giden elverili koullar hazrlamlard.
Sosyal gelimelerin otoriter niteliklere brnmesi, "klasiklerin"
yaptlarndaki aleni otoriter eilimiere denk dmektedir. Gelgelelim gene Marx ve Engels ve Lenin'in birka yazsndaki lml
hatta anti-otoriter denebilecek yanlar, bu tr eilimlerle elimek
tedirlcr. Ne var ki bu anti-otoriter ya da lml otoriter eilimler,
Marx'ta anti-otoriter muhalefete ve Paris Komn srasnda ortaleneye balamas,
68
kan
maktadr.
Tpk
Marx gibi Lenin de Devlet ve Devrim' de (1917) proletarve devletin rol gibi konularda, son derece lml
tavrlar ortaya koyar ve devrimin iktidar erkini ve gcn ele geirmesinden sonra, devletin ksa sre iinde lp gidecei dn
cesine katlp buna son derece iyimser yaklar. Tpk Marx'n stratejisinde olduu gibi Lenin de anaristleri k burjuvalar ve
topyaclar olarak mahkil.m eder; ama ayn zamanda onlarn tavr
Iarna da ok yerde byk lde yaknlar. Marx'n "Jakobenciya
diktatrl"
69
70
d)
Bolevik kardevrim
Bu otoriter eilimler Lenin'in kuramsal, siyasal ve stratejik dde varlklarn srdrrler. Geri Lenin, Devlet ve
Devrim'de Marx'n Paris Komn yorumuna geri dnp kendi a-.
lmasn "Marx'n devlete ilikin gerek retisini yeniden kurmak" olarak alglar. Gelgelelim Lenin her ne kadar grnrde
Marx gibi Paris Komn'ndeki halk konseyleri demokrasisi dn
celerini payiayor gibi grnse de, aslnda bir yandan bu hareketlerle irtibat salayabilmek, te yandan da partisindeki "ekonomistleri" siyasal bir devrimin yanna ekebilmek iin, sz konusu
baarl konseyler hareketini ideolojik dzlemde Marksizm ile btnletirme amacn gtmektedir. Bu balamda Lenin'in, daha n
ceki yazlarn dikkate almakszn otoriter-merkeziyeti bir politika
gtmesinin nedeni anlalr olmaktadr. ktidar gcn devralmas
nn ardndan, devletilii, devleti-sosyalizmi ve partisinin, arln devrilmesinin hemen ardndan yerlemeye balayan- diktatrce egemenliini hakl gsterme gayretlerine rastlanr. "Ama
bugn devrim... zellikle sosyalizmin karlar uruna, kitlelerin,
alma srelerini ynetenlerin birlik ve btnlk iindeki iradelerine kaytsz artsz uymalarn gerektirmektedir ... " (1970, II, 769)
Lenin her trl kendi kendini ynetme biimine kar kmtr.
Bamsz ibirlii birimlerini ve gnll uzlamlarla kurulmu
birlikleri reddetmi toplumun hiyerarik dzeninin ykc bir tarzda
yaplanmasn aklnn ucundan bile geirmemitir. Lenin ile anarist Kropotkin arasnda geen (1919) protakale geirilmi bir konumadan apak belli olmaktadr bu. Kropotkin'in, partinin, iktidarn tm yetkilerini ele geirmesinin onu "zehirleyecei
endiesine" ve geni bir (ibirliine dayal) kooperatifleme hareketinin, partinin olas ktye kullanmn nleyecei dncesine
kar Lenin, iktidar ve gcn merkezde younlatrlmas ve mcadele etme zorunluluuna iaret eder: "Dorudan, ak bir mcadele, kanmzn son damlasna kadar bir mcadele, ihtiyacmz olan
ey bu bizim-( ... ) ok kan aktlacak ve byle bir mcadele de ok
korkun eyler olacak." (Kropotkin 1980, 15)
Snrsz, engelsiz siyasal ve ekonomik gcn ve iktidarn, anarncelerinde
71
72
deiik
islerin srf
lkla
73
"Devlet,
iddete
elerini deerlendirip
74
[yurtta] anayasas"
detsizlik,
anariyi
du.2
Anarislerin
anlaya
gre
testa da, iddetsizlik ltn anaristleri marksistlerden, sosyalistlerden ve liberallerden ayrt eden lt olarak kullanr. "Anari id
detsizlik demektir; insann insan zerinde egemenlik kurmamas
demektir; iddet yoluyla zorlamama demektir. (... ) Anaristleri
btn tekilerden ayran eyse, iddetten nefret etmeleri, iddeti,
yani maddi iddeti, insanlarn kendi aralarndaki ilikilerin dna
srp atma arzusu ve amacdr." (Malatesta 1980, 166)
a) Anarizm ve terrizm
"Anari" ve "Anarizm" kavramlarnn kullanl tarzlarn izleyecek olursak, anari idealinin amaladnn tam tersine, iddet ve
terrn anarizmin karakteristik zelliklerinden biri olduu izlenimini ediniriz. rnein "Kzl-Ordu-fraksiyonu" olarak bilinen ve
ksa ad "RAF' olan "Baader-Meinhof-Grubu"nun bildirileri,
"Anarist iddet Uygulayclar" baln tamaktadrlar. RAF
zerine yazlan bir makalede yle bir cmle gemektedir: "Bunlar,
eylemlerini Maocu szlerle ssleyip psleyip gizleyen iddet yanl
s anaristlerdir". (Aktaran Dericum, 1980, 36). Bir marksist, anarko-terrist gruplara u sulamay getiriyor: "... bir kere hibir
zaman kendilerini anarist diye tanmlayacak cesareti gsterememilerdir. Bunun yerine kendilerine "Marksist-Leninistlcr" derler.
(Adamo, l 971, 135) Eski Demokratik Alman marksistleri de, Kzl
Ordu franksiyonunun terr eylemlerini "anarko-terrizm" olarak tanmlamlard. Bunu yapmalarndaki ama, Marksizm-Leninizmin
srtndaki iddetilik sulamalarn silkeleyip atmak, ayn anda da
iddetilik sulamasyla anarizmin iini bitirmekti. (Weichhold
1980, 152) Gelgelelim en son 1975'te Spiegel dergisinde "Fraksiyonun" birka yesiyle yaplan syleide, kendilerini nasl tanmla
dklar ve anarist olup olmadklar sorusuna olumsuz yant vererek
Lenin'in Der/et ve Devrim' ine dayandklarn ve "devrimci mark-
75
olduklarn
vermi olmaldrlar.
76
komn tninin geliip alm srecine girmesiyle, sonunda toplumun devletten arndmimas sreci balayacak ve bu sre iddet
ten yoksun komnal dzeni yeniden kuracaktr.
Sosyalist anaristlerin, insann, sosyallii ve dayanmacl
doal bir veri ve yetenek gibi beraberinde getirdii yolundaki anlaylarnn fonunda, bunlarn devrim kuramiarna olumsuz bakmalarnn da ne anlama geldiini anlamak mmkn olabilir. Onlara
gre dzenin ve toplumun, devletin ya da hkmetin ellerinde merkezileip toplanm iddet ve zor araclyla kurulmaya ihtiyalan
yoktur. iddete ve zora dayal devlet dzeninin, insanlarn doal
durumlarna ters dtn dndkleri iin, birok anarist (terrist, bir darbe, yerel bir ayaklanma giriimi ya da ateli bir konuma gibi) kk bir d vesilenin, insanlarn devlet iddetine ve
gcne kar hkmranlklarn iHin etmelerine ve kendi balarna,
zgr, devletsiz bir toplum dzeni kurmalarna yeteceine inanmtr.
78
terrnde; bir "proletarya diktatrl" kurmak adna Kamboya'da gerekletirilen kitlesel idamlarda ya da devlet terrnn eitli biimlerinde grdmz- sava iddetinden, ayrt etmemizi salayacaktr.
c)
iddetsizlik
79
"Propaganda eylemleri" ad altnda tannan ve ncelikle polirisermayedariara ve yarglara kar. giriilen suikastlar,
anarizmi zellikle kaba gten ve iddetten yana olma sulama-
kaclara,
80
r\:t De\
le O;ha
uk
Tuplun
81
olmulardr. rnein 1881 'de Frankfurt polis efi Rupt bir suikast
dzenlemi, ayn gnlerde polis istihbarat biriminden bir muhbir
terrist iddet eylemlerine ar karan bir dergi yaynlamtr.
Kdimer-Badoni 1970, 27-29) Benzer birok olay bilinmektedir. 14
Anarist suikastlar nceleri bizzat anaristlerce, anarizmin
"propagandasn yapan eylemler" olarak anlayla ve birer kahramanlk eylemi olarak sevinle karlanmlardr. Gel zaman git
zaman bu iddet eylemleri trmandka ve kamuoyunun olup biteni
anlayla karlamas iyice glemeye balaynca, anaristler de
bu iddet eylemlerine kar kmaya baladlar. Terrn toplumdaki en gerici evrelerin ekmeine ya srdn, geni tabanh "sol"
bir dayanmay engellediini ve bylece "nesnel" olarak gericiliin iine yararln grdler. Yirmi yl boyunca terrden yana
kan Most bile, kendi eletirisini yapmaktan geri kalmad: "Propaganda eylemi yllar boyu biz de dahil olmak zere birok anarist
tarafndan ajite edici bynn gerek srama tahtas olarak grld. Ancak pratik, kuramn melodisine feci uyumsuzluklar getirdi."
(Aktaran Kramer-Badoni, 1970, 253)
Balangta Most, Kropotkin ve teki anaristler, suikastlarn,
bir rpda kitlenin gzn ap onuru inenmi varlklarn algla
malarn salayacandan, onlar silkeleyip daha iyi bir hayata ili
kin dncelerini uyank tutmalarna yol aacandan emindiler.
Anaristlerin bu iyimserlii ve gveni, insann zgrlk ihtiyacnn
hibir zaman tmyle rtlp yok edilmeyeceine olan inanlarn
dan kaynaklanmaktayd. Anaristler, insann "doal" nitelikteki
sosyal gdlerinin tamamen devred braklamayacandan ve
ister ekonomik nedenlerden, ister sosyallemeden, isterse de devletten kaynaklansn, bireylerin mutlak maniplasyonunun mmkn
olmadndan emindiler. Her ne kadar anaristler dorudan ya da
ideolojiler araclyla bireylerin etki altna alnmas olgusunu kmsemezlerse de, son tahlilde gene de insan iradesinin zgrl
nn, olup bitenin zn kavrama ve bilgi edinme olanaklarnn y
klmaz olduu ileri srmekten geri kalmazlar.
Anaristler, bu zgrlk anlaylarnn tutarl bir sonucu olarak,
aydnlatma ve propaganda almalarnn rn olan zgr eylemle- .
rine toplumun deitirilmesinde tayin edici nemler atfederler; rne-
82
in
kaynaklanan bireysel terrn ani bir tepki ve feylem olarak aklanmas, bize Camus'nn Bakal
dran nsan kitabndaki "Yufka yrekli cani" balkl blmde,
byle yumuak bir insan suikastiara srkleyen eyin ne olduunu
anlama abasn anmsatyor. Camus bu bireysel iddet eylemlerinde
insan haklarnn ve insani deerlerin btnyle hor grld bir
dnyada, kiinin zveri dolu byle bir eylem araclyla, kstah iktidar sahiplerinden insan haklarn ske ske almak iin, kendini
kurban etmeye hazr insanlarn da bulunduunu onlara gsterme
motifinin yattn sylyor. Camus iin bu tip suikastlar serinkanl caniter deillerdir. Bunlar daha ok eylemleri kendi insan haklar
ideallerine ve insan onuruna durmadan darbeler indirilen mevcut
toplumsal koullarla belirlenmi ve kstlanm olan aresiz eylemcilerdir.
"Yufka yrekli caniler" -Camus bu suikastlar byle tanml
yor- insan onursuz drmekten ve insancllktan uzaklatrmak
tan sorumlu tuttuklar kiileri ldrmeye almaktadrlar.
Camus'ya gre bu trden bireysel iddet eylemleri, bir alna ya
da cezalandrma niyetinin rn olmayp varoluun iine girdii
bir amazn sonular olarak alglanmaldrlar! Bu eylemlerin
amac, insanlarn hor grlmesine raz olmayan; deerlerin ve hakenin yol
at
83
yatn anlamnn
yitimine kar koyabilmek iin, deersizlik durumuna kar savunulan idealleri ve deerleri kendi hayatlar pahas
na ayakta tutan insanlarn bulunduunu, suikast araclyla hem
suikastlarn kendilerine, hem de teki insanlara gstermektir.
(Camus, 1969, 135-142) Bu aresiz eylemciler, suikastlarn herhangi bir fikir ya da kurama dayanarak hakl gstermezler.
Camus-'ye gre bu caniler genellikle sulu olduklarna inanrlar ve
zr olarak ortaya insan sevgisini srerler. Sululuk bilinciyle ve
kendi ideallerine ters dm olduunu bile bile ilenen bu cinayetleri, Camus, sebep olarak eitli kurarnlar ileriye srebildikleri
iin kendilerini sulu hissetmeyenierin ilemi olduklar cinayetlerden ayrr.
Deerlerden ve anlamdan yoksun klnm bir dnyaya deer ve
anlam kazandrabiirnek iin ne yapacan bilemez duruma den
suikastilar, kendilerini sulu duruma drmektedirler; iddet eylemlerini hakl kartacak bir gerekeyi kendilerine sunacak herhangi bir felsefeden yoksundur bunlar. Byle ele alndnda,
Camus'nn verdii anlamda anarist suikastlar, kendi eylemleri
ve canlar pahasna egemenlikten, tahakkmden ve iddetten arn
drlm bir toplumsal durum idealini ve insann kendi kendini belirlemesi ve insancll gerekletirmesi idealini -- bu trden ideallerin gerekletirilmesini olanakszlatrm grnen toplumsal ve
siyasal koullar altnda- gz nne serrnek isteyen aresiz eylemciler olarak grebiliriz. Anaristlerin iddet eylemlerini, onlarn
kendi fikirlerinin geerliliinin "her eye ramenliini" gsteren
birer aresizlik eylemi olarak grebilirsek, kendi iddetsizlik ideallerine ramen iddete bavuran bu eylemcilerin, hareket nedenlerini daha iyi anlayabiliriz. Ancak, te yandan, anariyi kurma amacyla giriilen bir propagandann arac olarak seilmi ve
uygulanmaya konmu anarist motifli suikastlar da, kendilerini
merulatrc "gereke-felsefelerine" dayanarak mazur gsterilmeye allan, baka deyile amacn kutsallatrd aralar konumundaki iddet eylemleriyle ayn kaba konmaktan kurtulamazlar.
f) Ama ve ara
Anarizmde
84
iddet
birbirlerini
karlkl
Tolstoy'a gre
iddetsizlik
ideali, direnmek iin de olsa anargibi, devletin iddet tekelinin gerekelerinin benimsenmesini de dlamaktay
d. Tolstoy her trl iddeti kesinlikle reddederek, bu yoldan
anarist karsamalara ulamt. Devletin iddeti de dahil olmak
zere her trl iddetin kkten reddi, aslnda anaristler iin de id
det sorununun en basit zmn oluturmaktadr. Gelgelelim birok anaristin ilerini bu kadar kolaylatramadklar besbellidir.
istlerin iddet amalarna bavurma yollarn kapatt
85
artk
Alfred Dblin
"Yalnzca
86
R7
gelitirdikleri lde, yani sosyal-federatf alanda, toplum zellikle etkisini ortaya koyar." (1950, 36)
Buber'i burada bylesine ayrntl alntlamamzn nedeni,
anarizmi devleti yadsyan bir kuram olarak, gerekteki boyutlarndan ok daha dar bir lde kavramak isteyen anlayn kar
snda anarizmin yapc toplum kavramn ne kartp sz konusu
darlatnc kavraylar nlemektir. Baz anaristlerin toplum anlaylarn k noktas olarak aldmzda, anarizmin devlet
eletirisini gstermek, analiz etmek ve bu anlaylarn iindeki
"olumsuz devlet saplantsn" eitli ynlerden eletirmek mmkn olacaktr.
89
90
Bylelikle ilerde Landauer'in daha da at bir dncenin izlerine nce Proudhon'da rastlyoruz: Devlet ncelikle "mekansal bir
oluum" ya da icra edici bir kurum olarak anlalmayp, bireyler
arasnda kendi kendine belirlenmi dorudan serbest anlama ve
uzlamalar engelleyen ve merkeziyeti olmayan yoldan yapla
m, kendi kendini yneten bir topluma ters den, tahakkmcmerkeziyeti bir dzenleme ilkesi olarak belirir.
Proudhon'un merkeziyetilie ve tahakkmcle ynelik
eletirisinin, tm sosyal ve topluluku yanlarna karn, bireyciliberalst elerin damgasn tadn da saptamamz gerekiyor.
ncelikle bireyin ve onun devlet karsnda yer alan mbadele
szlemelerinin deerleri ne kartlmaktadr. Yoksa Buber'in
verdii anlamdaki bir "toplum kavramnn" ipularna rastlansa
bile, Landauer' de grdmz gibi, toplumun devlet karsnda
daha deerli bir yere konmas sz konusu deildir.
"Devlet bir ilikidir, insanlar arasuula bir ilintidir, insaniann
birbirlerine davranlannm bir tarodr. "
Gustav Landauer
Proudhon'un ve Landauer'in federalizm taslaklarn bir rgtlenme ve ina modeli olarak birbirinden ayran tek fark, Landauer' de
merkezi olmama ve zerklik yannn Proudhon'dan daha belirgin
ortaya kmasdr. Landauer de federasyonu bir szleme olarak
anlar; bu szleme " ... en bireysel bireyciliin ve en kk birimler olan komnlerin yeniden douu ... srecine dayanan ve bu komnlerden balayarak dnya apnda yaygnlaan bir szleme
dir... yeryznde gelmi gemi en byk d yapdr, yaratlmas
zorunludur ve ayrcalkl katmanlar arasnda yolu imdiden dennektedir: Yeryz insanldr bu. ( ... ) O geni kapsaml
eyin ina edilmesi arttr; ve inaya kkten balamak zorunludur ..." (1978, 116)
Federatif yaplar, kk birimlerin temeli zerinde oluurlar ve
toplumun yapsnn yeniden dzenlenmesini olanakl klarlar:
91
"Toplum, toplumlarn bir toplumudur; birliklerin birlii olan birlik; komnlerin toplamndan olumu bir topluluklar btn, cumhuriyetierin cumhuriyetinden olumu bir cumhuriyet." ( 1978,
131)
Landauer'in dncesinin Proudhon'un dncesine yzeyde
byk lde benzedii yer "Tin ve Topluluk" anlaylarnn ortaya kt yerdir. Landauer'in tin kavramnn, Proudhon'un mutualizminden ayrld nokta, yararlarn karlkll ve mbadeleyi
yneiten bencillik motivasyonunun Landauer'de gerilemi olmas
dr. Bylece Landauer'in devleti reddetmesi, Proudhon'unkinden
farkl bir boyut daha kazanr: Devlet, sadece yararsz olmakla kalmaz; zgr anlama ve uzlamalarla; komnal-ademimerkezi birlemelerle yaplanm bir toplumun gereklemesini nledii
gibi, bundan da teye "tinden" ve "kltrden yoksunluun" da
simgesi dir.
Landauer, devleti, birletirici "ruhtan" yoksun oluu yznden
insanlar arasndaki - Landauer buna "halk" diyor - "doal" ve
yerleip "olgunlam" ilikilerin yerine adna "ulus" denen, birletirip, aynlatnc, yapay bir byk organizasyonun keyfiliini
koyan, bir zorlama kuruluu olarak tanmlar. "Katmanlamann"
yerine, baka deyile, halktaki "ruh dolu" insanlararas ilikinin
yerine, gelenek ve grenekler yerine, ve karlkl dayanma zerine kurulu kurumlar yerine, Landauer' e gre merkeziletirme ve
hiyerariletirme yoluyla daha nce ademimerkeziyeti ortaklk
ve szleme anlayna gre alan toplum organizasyonlarn
yerinden eden "tinden yoksun" devlet geer. Devlet tahakkm,
yaptam bir toplumsal organizmann yerini alr. Landauer, bu
anlamda toplum ile devleti, tine sahip olma ile tinden yoksuniuu
birbirinden ayrt eder: "Tin'in bulunduu yerde toplum vardr.
Tn'sizliin bulunduu yerde devlet. Devlet tin'in kusurlu bir ikamesidir." (1978, 19)
Landauer, tin ve katmaniam toplum, "tinsizlik" ve devlet
kavramlar araclyla tarihsel toplumlar birbirinden ayrt eder.
Landauer'e gre "topluluk tini" topluluklan balayc gcn yitirdii yerde her zaman devlet glenmitir. "Ruhsuzluun ve tinsizliin" gittike artt ve devlet basksnn younlat dnem-
92
mas olarak anlalan bireycilik, sadece devleti, yani tnden yoksun otoriter organizasyon biimlerinin egemen olduu dnemlerde
ortaya kan bir durumdur. Ancak, byle katmaniam bir toplumda sosyal rgtler, tekin bireysel zgrlk gereksinmesine
olumsuz etki yapabilirler."
Buna karlk "katmanlan" "tinsel" toplumlarda Landauer'e gre bireyin gerek bal olduu kurumlarla gerekse teki insanlarla olan ilikileri, bir kar karya gelme olarak deil de, beraberlik olarak ortaya karlar; katnaniam bir toplumla
btnletirilmi bireyler, byle bir topluma kar kendilerini dayatnak ve korumak ihtiyac duynazlar. Bu anlay dorultusunda
Landauer, insann sosyalliinde yalnzca bireyin ayakta duranana
zaafnn ortadan kalkmasn salayacak dengeleri alglanakla kalmaz; Landauer'e gre sosyallik bireylerin karlkl olarak her
ynden birbirlerini zenginletirip, birbirlerine katkda bulunnalar
anlamnda olumlu bir birliktelik durumudur. Bu anlay da bizi
gene Landauer'in toplum kavramna ve devletin reddi dncesine
gtrr.
Landauer'in dncelerini izieyecek olursak, genelde devlet ya
da daha dorusu devleti rgtlenme yaplarn zorunlu gren herhangi bir siyasal kuran; insanlarn srf (olumsuz) bir nedenle, yani
inat ve aykr doa koullar karsnda hayatlarn srdrebilme kaygsyla byle bir kuruma zorunlu olarak muhta olduklar
varsaymna dayanr. nk bu kuraniarda insanlar, doaya kar
direnebilnek iin, egemen, hkmedici bir dzenlemeye, yani devlete muhtatrlar. Landauer'se baka anaristlerle birlikte bu gre katlmaz; ona gre insanlarn birarada yaamalarnn devlete
dzenlenmesi, lzunsuz olmaktan da teye, zgr uzlanalara dayal ve ademimerkeziyeti kendi kendini yneten "katnanlam"
bir toplum dzeninin oluumunu da engeller. Birok anarist,
zellikle de sosyalist ve komnist ynelinliler, insanlarn birarada
yaamalarn ve toplumlarn oluturulmasn, bireylerin yaamla
rn srdrebilmek iin zorunlu olarak bavurduklar bir are olarak grmezler. Onlara gre insann toplunsall, onun bir bakma
"doal" sosyalliinin bir sonucudur.
Landauer, devletin karsna bireyi deil de (bireyin de iinde
94
Michail Bakunin
kaldrlmasn
daki ars,
96
olarak alglamayan Landauer' den ok marksist rakiplerinin ideolojisine yakn dmektedir. Bireyin belirlenmilii anlaynn
kendi zgrlk tutkusuyla tam bir eliki oluturmasndan Bakunin pek rahatsz olmua benzememektedir. Ayrca Bakunin Marx
ve Engels'in altyap-styap teoremine ve bu teoremin bilgi kuram alanna giren sonularna dayanan altyap-styap ilikisini de
diyalektik degil de mekanik bir iliki olarak kavrama benzemektedir. Bakunin'e gre "fikirler ve tasarmlar" kendi maddesel, toplumsal temellerinin "ideal (fikri) kopyalardrlar." " .. Tarihteki
btn dinsel siyasal ve hukuksal gelimelerin ekonomik gelime
nin nedeni deil de sonular" olduklar dncesini, kendisinin
de belirttii gibi, Marx'tan almtr. (1979, 806)
Bakunin'de, Proudhon'da ipularn ve ilk admlarn bulduu
muz ve Landauer'de enikonu ilenen bir toplum kavramnn eksikliini duyoruz. Bakunin yeni anarist toplumu da nispeten kat, hareketsiz ve yerli yerine iyice oturmu bir dzenin sistemi olarak
betimler. Bakunin bir toplumun kendinden hareketle kendi kendinin yapsn kurmas ve bu toplumun yelerinin merkeziyeti olmayan bir yoldan kendilerini rgtlemeleri ve blgeler st konularda ibirlii yapmalar gibi dncelerden habersiz grnmektedir.
Sonu olarak Bakunin'in federalizm projesi "tekbiimli" bir projedir. Bakunin, devasa bir pirarnidi andrr organizasyon tasla modeli sunarken, bu modelde, her bir birim arasndaki imtiyaz ve
yetki blm kesinkes saptanmtr. Sk sk hayatn kendiliin
denliine gvendiini vurgulamakla birlikte, zgr organizasyon
biimlerinin ve zgr bir "toplumun" oluturulmasna hemen
hemen hi olanak tanmayan bir "zgrlk modeli" sunar. (Nettlau, tarihsiz, II, 34)
rnein Bakunin "Devrimci Kateizm" de7 Proudhon'un federalst organizasyon ilikisini yeniden ele alr, ama dnya apnda aa
dan yukar "bir rgtlenme tasarm" uruna Proudhon'un, bireylerin ve sosyal gruplarn kendilerini snrsz rgtlemeleri
dncesini ihmal eder. Bakunin'in komploculuu ve gizli cemiyetler iin ayrntl. rgtlenme planlar yapma tutkusu,8 komplocu olmayan, federalst rgtlenme biimlerine de yansma benzemektedir. En azndan bu varsaymmz, Bakunin'in federasyonlarn
"aadan yukar" doru kuruluu erevesi iinde yetki ve imtiyaz
F7/Daha Az Devlet Daha ok Toplum
97
da lmn
98
"karlkl yardmlama"
99
olutururlar.
yaamn
btn
''Sementerin
ynetimidir. "
ounluunca seilmi
olan/ann,
ounluk
tairn
anaristlere
nn dogmalaarak katlamas
101
karlarna
Anaristler
102
"yksek makamn gzetimi altna" giiddia eder. (1978, 97) Devletin toplumsal ve bireysel yaama alanlarna kadar yaylaca ngrsnn yan sra Malatesta'nn parlamenter temsili sisteme ynelttii eletiri; anarizmin
devlet eletirisini somutlatrmaktadr. Devlet kavramyla birlikte
devlet eletirisinin de deiiklie uramas, Proudhon ve Kropotkin'in kysndan kesinden deindikleri ve nihayet Landauer'in
iyice gelitirdii toplum kavramnn gelitirilmesiyle birlikte
mmkn olmutur. Toplum konusundaki farkl bir anlay, zgrlk, dayanmac ve ok katmanl yaplanm bir toplumsal dzenin formlasyonunu gelitirmemizi ve genel bir egemenlik ele
tirisini, "olumsuz devlet saplants"nn yerine geirmemizi; ayrca
da gnmzdeki demokratikletirme ve devletsizletirme projelerine yaklamamz kolaylatracaktr.
"btn
yaamsal alanlarn"
receini
"Alman
kral
olsam btn
bunlar
ve dahafazlasn
yapardmi"
Rio Reiser
(ark
sz)
mirasna
Martin Buber
lannn geniletilerek
sosyal adaletin
nasl
hayata
geirilebileceini
. gstermektir.
a) Toplumun
devletsizletirilmesi
Birok devrimci anaristin balca talebi olan devlet mekanizhemen paralanmas talebinin, bugnk Bat ve Dou sanayi toplumlarnda hay'ata geirilmesi olanakszdr. Dolaysyla da
byle bir ama peinde koulmamas gerektiini dnyoruz.
nk mevcut toplumun iinde, o toplumun egemenlie dayal
devleti organizasyonunun yerine geebilecek zgrlk sosyal
yaplar gelitirilmedii srece, byk tarihsel devrimierin de gsterdii gibi, ykma eylemleri byk bir olaslkla iktidar ve g sahiplerinin yer deitirmesinden te bir amaca hizmet etmemektedirler. Zaten devlet, mevcut toplumda nemli ilevler yklenmektedi
ve yle bir rpda kaldrlp bir yana at lamaz.
Ama bu tahakkmden arndrlm (ya da tahakkm zayfta
tlm) toplum yaplar daha nceden gelitirilip hazr edilmeden
devleti nlem ya da yasalann oundan vazgeemeyeceimiz anlamna da gelmez. zgrlk perspektifler, yurttan att he
admn denetlenip izlendii totaliter "gvence-devleti"nin engeli
olduklan gibi, devleti bir okul ve eitim isteminin de yolunu tkarlar.
zgrlk bir perspektifin ierii "effaf insan deil "effaf
ynetimler" ve "effaf kurumlardr". Devletin, onu eletren yurtta karsnda gvenceye alnmas deil, tersine, insann devlet
mdahaleleri karsnda gvenceye kavuturulmas; insann devlet tarafndan denetlenmesi deil, devletin devletsizletirilip toplumsallatrlmas; brokrasinin ve sosyal kurullarnn, iletme ve
sanayi kurulularnn; ilgili, muhatap kimselerce denetlenmesi, zgrlk perspektifierin zn oluturur.
"Daha az devlet", toplumun devletsizletirilmesi perspektifinden ele alndnda, en bata devlet mdahalelerinin, denetimlerinin ve dzenlemelerinin geriletilmesi, ama te yandan da devletin
belli inan ve dnceleri yerletirmekten, yani "zihinsel ynlendirici" ilevine soyunmaktan vazgeirilmesi, devletten anndrma
nn bir paras olarak belirir.
masnn
104
Burada
anahatlarn belirleyeceimiz
perspektifler iinde, anartemel amac olan -bir birey olarak insann kendi
hayatn belirleme olanann byk lde ona braklmas - hedefi bugn h1Wi kollanacaksa toplumun devletsizletirilmesi tasarmiarna tamamen aykr bir biimde devletin, bireyin hayatna
mdahale etmeye devam ettiini belirtmemiz gerekiyor. Bu trden
etkili mdahalelerden biri, askerlik hizmetini ya da bunun yerini
tutacak hizmetlerden birini gerekletirme zorunluudur. (Sava
ilan etme ve sava ynetme hakkn tamamen bir yana brakyo
ruz.)
Mecburi eitimin ortadan kaldrlmas ve devlet okullarnn sa.yca gitgide azaltlmas, "toplumsal" alanda nemli yeniden biimlendirme olanaklar salayabilir (Bkz. V. Bl.) Grld gibi,
anaristlerin devleti toptan reddetmeleri tavrn eletirirken, devletin bireysel hayata mdahalesinin uzantlarna ve boyutlarna ciddi
bir biimde dikkati ekecek bir tartma balatlabilir. yleyse bu
balamda devletin eitli ilevlerinin tartlmas gereklidir. Deiik iddet yollarna bavurmadan, devlet iddetinden ne lde
kanlabilir? sorusu da yantn bu tartma iinde bulabilir.
zgrlk perspektifierin tartlmas erevesi iinde, "toplumsal" yaplarn yeniden inas amacyla bireysel ve kolektif yarara dnk, daha geni ve byk serbest hareket alanlar olutur
mak iin, yani "daha az devlet" iin, devleti, kurumsal etkileme
alanlannn daraltlmas boyutunun yan sra, devletin toplumsal/a
tmlmasna almak iin, "daha ok toplum" talebini de "daha az
devleti" tamamlayc bir talep olarak ne karmak gerekmektedir.
ist dncenin
b) Devletin
toplumsallatmlmas
Proudhon'un mevcut ilikileri "devleti toplumun iine emdirerek" dntrme dncesi, devletin toplumsallatrlmasn
hedef alan zgrlk boyutu da gayet iyi ifade etmektedir. Bu dncede devleti- tahakkme dayal yaplarn, tahakkmden arn
drlm (ya da tahakkm zayflatlm) yaplarn iinde eritilmesi amalanmaktadr. Devletin "emilmesi", Proudhon'da da,
geni lekli karar yetkilerinin tabana aktarlmasn salayacak bi105
inde
hzla srmtr.
106
107
Dou
Toplumlarn militaristletirilmesi
ve tarihin grmedii boyutdevleti-merkeziyeti toplumlarda rahatlkla mmkn olmakta ve otoriter yaplarn ve merkeziletirme
eilimlerinin glendirilip yerliyerine oturtutmasna katkda bulunan teknolojiler gelitirilip durmaktadr. (Atom devleti deyimi bu
srelerin bir ifadesidir.) ovenist eilimler desteklenerek (Almanya' da bile politikaclar son zamanlarda yurtseverlikleriyle vnr
olmulardr), merkeziletirmenin yabanclatnc etkilerini ideolojik bir rtyle gizlerneye yarayan aidiyetlik, birliktelik duygulan
retilmektedir.
Proudhon'dan bu yana anaristler ovenizme kar kp merkeziyeti ulusal devletlerin oluturulmasn eletirmiler ve bu
eilimlerin karsna nleyici birer unsur olarak blgesel, yerel
kltrlerin ve geleneklerin korunup gelitirilmesi gerekliliini,
ama en bata federasyon tasarmn kartmlardr. "Sol" kampta
da "yurt" ve "blgecilik" kavramlarnn olumlu ierikleri kefedil
mi ve aklanm olmakla birlikte, solun dikkatleri daha ok kltrel ve sosyal alanda younlatndan, blgeeilik ve federalizm
anlayndan hareketle merkeziyeti tahakkme yneltilebilecek
bir eletiriye sol yabanc kalmaktan kurtulamamtr. Federal
Alman Cumhuriyetinde federalizmin iinin oyulup boaltlmas
nn yan sra, genelde "yasal ynden gl bir" Birleik Avrupa'nn yaratlmas hedefinin byk lde benimsenmi olmas,
merkezi olmayan yaplar stne kurulacak bir federalizmin, merkeziyeti tahakkme ynelik bu eletirel boyutunu unuttmmaya
larda
l08
silahlandnlmas,
ahyora
benzemektedir. Geleneksel "Demokratik merkeziyetigibi bugn de kurtuluun ve zgrlemenin aresi olarak grlmektedir. Bu nedenle, merkezi olmayan yaplara grnrde deer veriliyor gibi yaplmas, mevcut
merkeziyeti yaplar erevesi iinde, ademimerkeziyeti yaplarn
sadece dzeltici ve btnletinci ilevlerini etkin klma amacna
yneliktir diyebiliriz; federalizm fikrinin egemenlik eletirisine
ynelik itici gc ne yazk ki yitmeye yz tutmutur.
Ksacas, komnal ve blgesel karar verme imtiyaz ve yetkilerinin ve bunlarn yeniden biimiendirilmesi olanaklannn genile
tilmesi ynndeki talep, merkeziyeti devlet dzeninin yapsnn
federalst bir toplum dzeni yapsna dntrlmesi perspektifine
kadar geniletilememektedir. Ancak gnmzde sk sk ortaya at
lan merkeziletirmenin datlmas, demokrasiyi tabana yayma ve
tabann aktif katlmn salama talepleri, anarizmin federalizm
projelerine dikkatimizi yneltmemizin gerekesi olabilirler.
Kukusuz kimi anaristlerin sandklan gibi bir korunn - d
politika da dahil olmak zere - her alanda tamamen bamsz hareket edebileceini dnmek gereki deildir. zgrlk bir
perspektifin erevesi iinde mevcut devletlerden ok daha kk
toplumsal birimlerin siyasal alanda bamszlamas gerekmektedir; nk ancak bu trden geni bir ademimerkeziyeti hareket
sonucunda, "halk-ounluu" ya da "oy demokrasisi" denen eyin
tesine geip aktif tabanl demokrasi ve kendi kendini ynetim anlaylannn da ideolojiye dnmesi nlenebilir.
Siyasal ynden bamsz sosyal birimler zerkliklerini koruyarak, zgr anlamalar ve uzlamalar temeli zerinde ibirlii yapmal ve deiik amalar dorultusunda, nceden belirlenmi sreler iinde aralarnda federasyonlar oluturmaldrlar. Egemen
devleti yaplarn toplumsallamas, komnal dzeyde konsey
temsilciliklerinin oluturulmas yoluyla mmkn klnabilecei
gibi, bu durumda blgesel ve blgeler st siyasal kararlarn organizasyonu, komnal biimde olmayabilir. Szgelimi bu temsilcilerin belli koullar altnda her zaman aziedilebilecekleri ve ok
nemli kararlarn plebisit yoluyla alnabildii bir parlamenter demokrasi biimi de dnlebilir.
lik"
109
Bu arada, farkl temsilciliklerin, dolaysyla karar verme dzeylerinin sz konusu olduu yerde, deiik temsil etme sistemlerinin
uygun olup olmayacan dnmek gerekir. _rnein tam katlm
l toplantlar (meclisler) birbirine komu birimlerin en alt dzeyinde kararlar alabilirler ve ara sra, duruma gre alnan kararlar temsil edip savunacak delegeler seerler. Belli bir dnem iin seilmi
konseyler, gerek komnal, gerekse blgesel dzlemde semenlerinin karlarn savunurlar, ama kendileri buyurucu mandata tabidirler; bunlarn yan sra blgeler st alanda, yani siyasal bakm
dan zerk birimlerin yer ald dzlemde, siyasal partilerden
seilmi olan temsilciler, bir parlamenter demokrasi biiminde,
plebisit yoluyla snrlanm, geni karar verme imtiyazlarn kullanabilirler. Bylelikle sz konusu kimselerin her siyasal karar
bizzat dorudan almas durumunda gereklemesi olanakszlaa
cak bir siyasal faaliyet yetenei ilerlik kazanabilir. Merkezi olmayan, siyasal ynden bamsz birimler dzleminde, belli bir eylem
ve hareket serbestisine sahip kurumlara ihtiya vardr; bunlar her
eyden teye, siyasal ynden bamsz birimlerden kurulu bir federasyonun erevesi iinde geni lekli, hatta dnya apnda i
birliini mmkn klabilirler.
Ama en bata komuluk birimleri ve komnler, zellikle de
yurttan insiyatifini gerekletirc birlemeler, kendi kendine
yardmlama gruplar, zynetimi amalayan alternatif iletmeler
ve bunlarn kollarndan oluan alar, tahakkm yaplarnn toplumsallatrlmas dorultusunda pratik k noktalar sunabilirler. Kendi kendine ynetilen siyasal, sosyal ve ekonomik yaplarn
temelden balayp gitgide genileyerek inasn ngren ayrntl
bir modeli Morris/Hess tasarlamaktadrlar (1980). Federalst zgrlk bir perspektif tamas bakmndan Roemheld' in (19771
78) Entegral Federalivn almas da ilgin saylr. Roemheld,
Proudhon'a dayanarak blgeler st federalis organizasyon biimleri tasarlamakta, ama bu tasarmda anarizmin devlet eletirisini
hemen hi dikkate almama benzemektedir.
"Daha az devlet daha ok toplum" talebi, zet olarak, devleti
nlemlerin geriletilmesi anlamnda bir devletsizletirmenin yan sra,
gerek zynetimin ve kendi kendini belirleme olanaklarnn yava
110
yava geniletilmesi
yoluyla, gerek merkeziyeti yapdam bu zelliyoluyla, gerekse de politik ynden zerk, toplm
sal birimlerin federalisi organizasyonlara dntrlmesi yoluyla tahakkm ve egemenlik yaplannn da toplumsallatrlma.sm hedef almaktadr. Bu balamda blgeler st alanda "toplumsallama" ve
federalizmin geniletilmesi, dolaysyla bu ilikilerin kapsam ve
erevesi kresel byklklere doru yaylrken, blgeler st organizasyon biimlerinin federal nitelikle yeniden yaplandrlmas
anlamna gelmektedir. Btn bunlarn hedefi, bundan byle "yurtta iin eylem" deil de "insanlarn eylemi" anlamna gelen bir
"toplum politikas" oluturmaktr. "Toplum" politikas idealinin
ad bundan byle "demokrasi" (halkn egemenlii) olmayp, bireyin kendi kendini belirlemesine ve toplumsal ibirliine dayal
kendi kendini ynetme olacaktr. Bu durumda sk sk ideolojik anlamda ktye kullanlan, demokrasinin en kt devlet biimlerinin
iinde en iyisi olduu yolundaki deyi de zgrleimci bir ierie
inin daTtlmas
kavuacaktr.
lll
kartdr.
Gustav Landauer
Anarist kurarnlarn
iindeki ekonomik dnceleri tartmaya girmeden nce, burada anlatacaklarmzn, sk sk yeniden kurgulama
karakteri tayacan belirtmekte yarar var. Baka deyile, baz teoremler, yeni bir arlk noktasnn odanda heklenebilmek iin,
iinde geliegeldikleri balarnlardan kopartlp yeniden kurgulanacaklardr. Ayrca unutulmamaldr ki, anarizmde yer yer birbirinden nemli lde farkllklar gsteren nerilere karn hibir ekil
de birbirini tamamen dlayan ilintisiz anlaylar savunulmamtr.
Ancak birok anaristin talebine uygun dercesine, sadece tek bir
anarist organizasyon biimi de hibir zaman sz konusu olmam
tr.
112
topluluu arasnda
{bir yerdelkendi
113
rak retim aralar zerindeki zel mlkiyete uzun vadede son verilecek, miras, "birlikler"e ve komnlere aktarlacaktr.
Proudhon 1848 ylnda bo yere devlet makamlarn bu trden
bankalar kurmak iin ikna etmeye alm, bir sonu alamaynca,
anarislerin sk eletirilen nlemlerinden biri olan parlamentoya
girme yolunu denemi; bu da tutmaynca, "zel" bankalara "alternatif' olarak kendisi byle bir kooperatf bankas kurmutur. Uzun
bir hapis cezasmdan kurtulmak iin Paris'i terk etmek zorunda kalnca, bu giriim de yarm kalmtr. Proudhon, Belika'ya kat
nda bankann 20.000 kaytl yesi bulunduu halde, bu giriimi
de baarsz saymamz gerekmektedir.
Proudhon 'un aklad hedef, bu mbadele projesini gerekle
tirerek dolam-alann yapsal bir dnme uratmak, bylece
devleti mdahaleler olmakszn sosyalizmi hayata geirmekti.
nce olabildiince ok sayda reticinin ve hizmet sunucunun "kapitalist pazardan" kopmalar, mbadele bankas araclyla arz ve
talebi dzenlemeleri, birbirlerine karlkl faizsiz kredi salamala
r ve bu yoldan ilikiler a kurmalar ngrlr. Ksacas, sonunda
kapitalist ekonomiyle rekabet edebilmek iin bir tr kar ya da alternatif ekonominin kuruluu salanmaldr. Elli yl iinde Proudhon'un tahminlerine gre "alternatif ekonomi" kapitalist ekonomiye stn gelebilecektir. "Yarm yzyl iinde btn ulusal sermaye
hareketlendirilecek ve retime ara ve alet olarak hizmet etmi, yatrlm her deer, herhangi bir toplum firmasna kaydedilmi olacaktr. .. " (Proudhon'dan aktaran Mahlberger 1979, 173)
Mbadele bankasnn dzenleyici ve planlayc ilevlerinin yan
sra, bir mala harcanan ortalama emek sresini l alarak o maln
"takas deeri" konusunda anlamalar salamasndan da teye,
doa olaylarndan ileri gelen zararlan ya da rnein, ilenen topran farkllndan ileri gelen dezavantajlar giderecek sigortalar kurulmaldr. Proudhon temel dncesini yle zetler:
"Btn sorun, deerlerin dolamn ekonomik reformlarn ba
lang noktas yaparak ... bildik ticari deerlerin belirli adlarla, belirli vade sreleriyle, ahsi imzay haiz olarak bildik gvence koullar ve garantiler altnda, toplumsal alanda geerli olacak
ekilde ciro edilmi senetler gibi elden ele dolaabilen ve kayda
115
geirilmeksizin,
btn mterileri
katlarla
bankann
arasnda tpk
155)
Ancak harcanan emek baznda kurulan yeni mbadele ilikileri
nin yryebilmesi iin belli bir iinin harcad sreye bal kaln
nayp daha nce ayn i iin harcanan (ortalama) srenin esas aln
mas gerekmektedir. Proudhon ilk "Mlkiyet Nedir?" yazsnda,
alma sresinin snrlanmas esas zerinden emein eit deiim
deeri yaratmas anlayn getirirken, rn bana alma sresini
kooperatif esasna gre saptayarak gelirleri yasallatracak bir tasarm oluturur: "ini alt saatte yapabilecek bir ii, kendi gcn
ve alma yeteneini bahane ederek kendinden daha az becerikli
olan iinin iini onun elinden alma ve b.ylece onu isiz brakma
hakkna sahip midir? ... tekinden daha nce iini bitiren isterse
dinlenebilir." (1963, 96)
"alma cretinin mutualizm ilkesi" araclyla sosyaliste
eitlenmesi olayn, Proudhon az nce deindiimiz ve retimin
koordinasyonu temeli zerinde meta'nn kalitesi ve fiyatna ilikin
anlamalarla gerekleen "ticarette mutualizm ilkesi" ile ilintiler 1
Mutualizm ilkesinin Proudhon 'a gre retimin bizzat organ izasyonunda da "birliklerin karlkl yardmlamas" yoluyla gerekletirilmesi gerekir. (Diehll968, 122) Assoziation dedii, reticilerin birleerek ve biraraya gelerek kurduklar, kendi kendini
yneten retim kooperatifleri birlikleri, Proudhon'un sosyalizm anlaynn bel kemiidirler. Devlet ekonomisinin felsefesi'nde unla
r vurgular: " ... Sosyalistlere kar... almann organize edilmesinin zorunlu olduunu, almann organize edilmi olduunu iddia
etmiyoruz; almann kendi kendini organize ettiini iddia ediyoruz." (1966, cilt 1, 13)
retim aralarnn mlkiyetinin yerine sz konusu reticinin
"sahipliinin" gemesi gerektiinden ve Proudhon devleti bir
mallar topluluunu (komnizmi) dta braktndan, ok iili i
letmelere kala kala tek mlkiyet biimi kalmaktadr, o da ancak
kooperatf zemininde "sahip olma"dr. Proudhon bu anlay do
rultusunda kendi kendini yneten ve retimlerini o anda mevcut ih116
tiyaca gre ynlendirip retimde uyum salayan re~im kooperatifleri temelinde ekonominin yeniden yaplanmasn ister.
Proudhon sosyalizmin iddet yoluyla ve devlet araclyla
zorla benimsetilmesine kesinlikle kardr. zgrlk, Proudhon 'a
gre, amalad toplum deitinci reformun koulu ve aracdr.
Kapitalizm kendi silahlaryla ve "devletin igaline" gerek kalmadan yenilgiye uratlabilir. "Mbadele bankasnn benimsedii sosyalizmi daha batan teki okullardan farkl ~lan ey, ... gerekleti
rilmesinin koulu ve arac olarak sadece zgrle meydan
vermesidir." (1969, 152)
Proudhon, mbadele bankalar kurarak sadece ekonomide bir
yapsal dnm gerekletirmeyi amalamakla kalmaz, ayn zamanda bunlar toplumun btn alanlarn kapsayan bir deitirme
etkinliinin hazrlk safhas olarak anlar. Merkeziyeti olmayan,
kendi kendini organize etme biimleri ile zerkliin ve zorunlu
olan blgeler st ibirliinin birbirlerini tamamlamalar gerekmektedir. Yapsal dntrmenin hedefi " ... insanlar arasnda gerek dayanmay kurabilmek iin, ayn zamanda hem farkllklar
hem de ayrlklar ieren bir toplum" (1969, 150) kurmaktr.
almay ve refah gvence altna aldrma kaygsnn yan sra
"ynetilme mptelal" da gnll, bamsz ve zel nitelikli merkezileme" rneiyle yok edilmeye allmaktadr. (1969, 148)
Sonraki yllarda ii hareketinin geni kesimlerince, zellikle de
Latin lkelerinde savunulan Proudhoncu gr, retim kooperatiflerinin ve bunlar egdmleyici merciierin araclyla ekonominin dnda kalan, en bata da siyasal ve toplumun organizasyonuyla ilintili alanlarn da rgtlenip devletin lzumsuz hale
getirilebilecei yolundayd. Ulusal meclis bundan byle blgesel
ynetim birimlerinin temsilcilerinden deil de, tek tek retici gruplarnn temsilcilerinden olumalyd.
Proudhon, daha sonraki yazlarnda mutualizm ilkesini geni
kapsaml bir federasyon ilkesine dntrecek ekilde gelitirir. Bu
federasyonda siyasal-toplumsal alan ile ekonomik alan birbirlerini
karlkl denetlerler ve tamamlarlar. "Tarmsal endstriyel federasyon"lar ile ademimerkezilemi demokratik devletlerin yanyana
yaamalar ve ibirlii yapmalar gerekmektedir. Bize ilgin gelen,
117
118
Brakt
anialmaya
Gustav Landauer
"Sosyalizm ...
ayrlm
olamn
birletirilmesidir."
Gustav Landauer
Proudhon mutualizmi gerekletirme tasarlarn kapsaml bir ademimerkeziyetilik temeli zerinde, hem siyasal hem de ekonomik
alanda ortaya attktan elli yl sonra, Landauer, Proudhon'un nerilerinden bazlarna yeniden el atp bu yzyln bandaki marksistdevleti ve tarihsel-determinist anlaylarn rn olan ve yzyla
damgasn vuran egemen sosyalizm dncelerine kart bir sosyalizm anlayn yerletirmeye alr. "Sosyalizm, bir kltr hareketidir, gzellik, byklk ve halklarn zenginlii uruna bir mcadeledir." (1978, 22)
Sosyalizm ya da anari (bu kavramlar Landauer'de ayn toplumsal dzeni tanmlarlar) insanlar arasnda dorudan, karlkl
dayanma zerine kurulmu, tahakkm ve smrden arnm
balar demektir. Sosyalizmde ya da teki adyla anarizmde insanlar birbirleri iin retirler ve ky komnleri halinde yaarlar.
Landauer'de "devlet" kavram "toplum" kavramnn tersi anlamndadr. Devlet bireyler ve sosyal gruplar arasnda serbest iradeyle kurulmu ilikilerin oluturduu bir sistemin karsndaki sistemdir. Devlet Landauer'e gre insanlar arasndaki dorudan
ilikileri ve anlamalar bloke eder ve bunlarn yerine tahakkmc
dayal kurumlamalar ve dzenlemeler geirir. Byle devleti esaslara gre organize edilmi bir dzen, birletirici "tinin" dzenini
engeller. Landauer'in "tin" (Geist) kavram, onun dnce sisteminin en can alc esidir. Birleme, balam, yaplam toplum anlamma geldii gibi, sevgi, topluluk, biraradalk anlamna da gelir.
"Tin" (Geist) btnn, canl genelin iinde kavranmasdr, ayrlm
olann, nesnelerin, kavramlarn ve de insanlarn birlcmcsidir."
(1978, 23). Baka bir yerde de yle diyor: "Bu tinin baka bir ad
da birliktir; ve bizim btn hayal cttiklerimiz, dndklerimiz.
119
gtizelletirmek
120
asalaklar
lenebileceimiz
122
ey
3. KONSEY TEMSiLCiLKLER VE
DNYA SANAYNN ORGANZASYONU-BAKUNN
Sk sk "anarizmin babas"
deildir.
yaplandrmaya ynelik merkeziyeti ve "endstriyel tasla Landauer'e, Proudhon 'a olduundan ok daha uzaktr.
Bakunin, tarihsel, corafi ve ekonomik koullar arasndaki farklarn, "herkes iin eit ve o lde iyi ve benimsenebilir bir organizasyon modeli kurma"ya elvermcdiklcrini vurgular. "Mutlak olarak her trl pratik yarardan yoksun byle bir giriim, ayrca
sonsuz eitliliklere baylan hayatn zenginliine ve kendiliinden
liine de bir mdahale anlamna gelecek, hatta daha da teye, zgrlk ilkesine aykr olacaktr." (1975, 5) Bakunin'in organizasyon ve zgrlk aresndaki ilikiye bu gzle bakmas, bu
grnn hemen ardndan ayrntl bir organizasyon tasla ortaya
atmasn engellemez.
Bakunin 'in, iinde ok az tutarl kantlarnalara rastlanabilen ve
ou sonuta gevek armlara dayanan ve blk prk taslaklar olmaktan teye gemeyen kuramsal ve felsefi yazlan ile kar
latrldklarnda, hedefledii zgr toplumun nasl organize edileceini anlatt rgtlenmeyle ilgili yazlar -szgelimi "Devrimci
Kateizm" yazsnda olduu gibi- derli toplu, iyi dzenlenmi izlenimini verirler. rnein eitim ve ocuun yetitirilmesi gibi zel
konularda da elikili olmakla birlikte, ok ayrntl dnceler ortaya atmtr.4
Bakunin'in bir yandan marksistlerin (devleti) komnizmine ve
bir yandan da Proudhon'un, Bakunin'e gre ok eksik olan, ekonomik ilikiler konusundaki bilgilerine ynelttii eletirilerden yola
karak ekonomi konusunda nerdii alternatiflerin temel ilkelerini
saptamak mmkndr. Bakunin komnizmi reddeder: "zgrln
inkan olduu ve zgrln olmad yerde insancl bir ey tasavvur edemiyeceim iin, komnizmden nefret ediyorum. Komnizm, toplumun olanca gcn devlete ynlendirdii ve devletin
iinde emdii iin ben komnist deilim ... " (Aktaran Joll 1969, 77)
Bakunin, Kropotkin'in daha sonralar propagandasn yapaca
trden bir komnler dzleminde komnizm fikri zerinde kafa yormaz. Proudhon'un "mlkiyet" ile "mal" arasnda yapt ayrma
katlmad gibi, karlkl yardll)lama temelinde rnlerini mbadele eden zgr mal sahipleri anlayn da kesinlikle reddedcr.
nce Proudhon "Mlkiyet Nedir?" yazsnda, daha sonra da
124
Landauer, retim aralar "sahiplii"nin, sadece doal bir yararlanma hakk olarak anlalmas ve yararlanann lm ya da alma
yeteneini yitirmesi durumunda, sz konusu araca sahip olma hakknn komne gemesi gerektiini ileri srmlerdi. Bakunin'in
(retim aralarnn ve sermayenin zerindeki) miras hakknn kaldrlp yerine komn tarafndan ynetilen bir eitim vakfnn bu
miras deerlendirmesi talebinden kartlacak sonu, komnn en
kk politik birim olarak, btn retim aralannn mlkiyet hakkn alp bu hakk reticilere ya da onlarn "birliklerine" yararlanabilmeleri iin aktarmas anlamna gelir.
Bakunin'in "devrimci kateizminden" kartlacak sonuca bakacak olursak "retim birliklerinin" temsilci organlanndan oluan
blgeler st ekonomik ibirlii, "btn snrlan aan" "koskoca
bir ekonomik federasyonun" kurulmasn mmkn klacaktr. Federasyonu oluturan retim birliklerinin banda "tabandan yukar
ya" doru rgtlenmi olan bir parlamento vardr ve bu parlamento
bugn henz varolmas olanaksz olan dnya apnda istatistik bilgilerden alaca geni kapsaml, kesin, eksiksiz olduu kadar ayrntl verilerle donanm olarak, arz ve talebi birletirecek, dnya
sanayinin retimini ynlendirebilecek, belirleyebilecek ve eitli
lkeler arasnda paylatrabilecektir, " ... o zaman insan emei, her
bir kiinin ve herkesin kurtarlp zgrlne kavuturulmas, dnyay yeniden douracaktr." (1979, 21)
Bakunin'in sk sk "hayatn kendiliindenlii"ni kabul eden
aklamalarna ve "bilimsel planlamaya" duyduu hnca karn, bu
metin blmnde, tpk teki yazlannda olduu gibi, bilimsel ilerlemeye duyulan neredeyse snrsz gven duygusunun izlerini bulmak mmkndr. Bakunin'e gre, ekonomik alandaki bir merkezileme, bir federasyonlar sisteminin sonucu olarak gereklemelidir
ve bu sistem, Bakunin'in srekli vurgulad gibi btn bireylerin
ve kolektiflerin "mutlak zgrlklerini" korumalar kouluyla "tabandan yukarya" ya da "kenardan merkeze" doru ina edilmelidir. Bakunin siyasi federasyonun hiyerarik yapsn ayrntlaryla
tasariamasna ramen, bu dnya apndaki ekonomik koordinasyon sisteminin yetki ve imtiyazlarn belirlemeye yanamaz. Bakunin 'in aklamalanna gre "merkezi bir planlama, datma125
126
4. ANARiZM VE SENDiKALiZM
Sendikalizm
eitli
ii
hareke127
tinin belli bir organizasyon biimi olarak daha ok belli bal hedeflerle Latin lkelerinde temsil edilmitir. Sendikalist ii harcketleri ncelikle Fransa'da 19. yzyln sonuna doru glenmitir.
Bu hareketler bir yandan tek tek iletmelerin ve sanayi dallarnn
temelinde konsey temsilcilikleri ve federasyonlar dzleminde;
hepsi tabandan y,karya olmak zere yaplam, bir yandan da
komn baznda ncelikle i alan oluturma grevini stlenen, ama
gitgide zellikle kltrel ve sosyal ilevleri de yrten "ii borsalar" dzleminde rgtlenmilerdiL
Birok sendikac, Proudhon 'un dncelerini kendilerine rnek
alm ve onun nerdii federalst organizasyon yaplarn benimsemilerdir. Sendikalizmin anarizme yaknl ve yatknl sadece
Proudhon'un kiiliinden gidilerek aklanabilecek bir olgu deil
dir. Anarist ve sendikac Rudolf Rocker (1873-1958) sendikalizm
hareketinde eski Enternasyonalin zgrlk akmnn "doal devamn" grr. (1980, cilt I, 54) Bakunin evresindeki otoriter fraksiyonlar gibi, sendikaclar da parlamentoya hakim olmay ya da devrim yoluyla devleti ele geirmeyi dnmyor, ayrca iilerin
siyasal partilerde rgtlenmesi yolundaki devleti-sosyalist, marksist stratejileri benimsemiyorlard. Sendikalistler kendi ilevlerini
daha ok "ekonomik mcadele" ile snrlamlar; demokrasiye "tabandan" balama ilkesine uyarak tabandan yukarya doru rgtlenmi~ler ve sonunda btn toplumu sendikalarla ve sendikal federasyonlada ynetebilmek iin, genel grevler araclyla siyasal ve
ekonomik iktidar tasfiyeyi amalamlardr.
Rocker, 1919 ylndaki (1973) Sendikalizmin lkelerinin Ak
lanmas adl almasnda, sendikalizm organizasyon biimlerini
anlatr ve bunlarn, kapitalist-devleti bir toplumun komnistdevletsiz bir topluma dntrlmesi srecindeki ilevlerini belirtir. Rocker'e gre bu hedefin gerekleebilmesi iin " ... her bir i
letmenin ynetiminin bizzat reticilerce devralnmasr" zorunludur.
Bu devralma sayesinde "her bir grup, her iletme ve retim dal,
genel ekonomik organizmann bamsz halkalarn olutururlar ve
karlkl zgr anlamalar temelinde toplam rn ve genel bl
trmeyi genelin hizmetinde planl bir yoldan yrtrler." (1973,
ll)
128
129
iin sendikalist hareket iinde ajitasyon yapmann anarislerin grevi olduunu vurgular. (Malatesta 1977, 162 ve Monatte, Malatesta 1972)5
i hareketi iindeki eitli akmlar ok iyi tanyan Bertrand
Russell da, sendikalizmi sadece marksist sosyalizmden ayr tutnakla kalmaz, sendikalist dncelerin ii hareketinin temelinde
demiriedii gereini ne kartarak, sendikalizm ile anarizm arasna da snr eker:
"Kolektivist ya da marksist sosyalizm, karakteristik bir ii hareketi olduuna bizi inandrmaya alt; ama deil, anarizm de
deil. Biri byk lde burjuva nitelikli, bryse aristokrat nitelikli; her ikisine de bir para kitap bilgelii de bulam. Buna karlk sendikalizm kkeni ve hedefleriyle hi kukusuz bir ii hareketidir; st snfara hemen hemen hibir minnet borcu yoktur ve
onlar imha etmeye gerekten kararldr." (Russell, 1977, 65)
Devrimci sendikalizmin temsilcilerinden biri olan Monatte,
1907 ylndaki bir tartmada anarizm ile sendikalizmin ortak yanlarn vurgular. Monatte'ye gre her ikisi de kapitalizme son verilmesini hedeflemektedirler; her ikisi de politik (parlamenter) yolu
ve sosyalist partilerin oluturulmasn reddederler; her ikisi de ne
merkeziyeti ne de otoriterdirler. (1972, 325) 1907'de Malatesta
ile Monatte arasnda bu konularn tartld Amsterdam 'daki
Anaristler Kongresi, sendikalar radikalletirmeleri ve sendikalar
iindeki devrimci eleri glendirmeleri iin anarislerin sendikalara girmeleri yolunda tavsiye kararnn alnmasyla son bulmu
tu. Anaristler, sendikalizm hareketi iinde, kurarn ve dnceleri
nin her eye ramen entelektellerden ses getirmeye balad ve
anarist anlayn onaylad terr eylemlerinin anaristleri byk
lde yalnzla ittii bir dnemde fikirlerini yeniden ii hareketiyle irtibatlandrma ansn yakalamlard.
Anarislerin tarafnda Rocker, Souchy ve tekiler, sendika hareketi ile anarizm arasnda'kesin snrlar ekmeye fazla yanama
mlar, sonralar, sendikalizm hareketi iine daha ok lml gler
yerlemeye baladnda, sendikalara girmekten ve bunlar u iki
ilev dorultusunda desteklemekten yana olmulardr: alma koullarnn dzeltilmesi, cret artlan ve alma sresinin ksaltl-
131
datrmak, onlar
deiken
Peter Kropotkin
133
134
kitaplarnda
(en
bata
135
lemesini
de mmkn klma amacdr. Kanlmaz ekonomik zorlaahlaksal ve sosyal hedeflere tabi klnmas, Kropotkin'in
dncelerinin karakteristik zelliini oluturduu gibi, sk sk
anarist dnceler erevesinde eletirilen bir tavrdr bu: "bu
kant-savlar iinde gene u eski, etik dncenin ekonomik dn
celerin yerine geirilmesi hatas yatmaktadr." (1926, 43)
Ama yle sanyoruz ki, zellikle bu temeldeki ahlaksal eilim
ve buna balanm olan, insan eksiksiz zgrletirme hedefi anarizmi, sosyalizmin kurulmasn retim glerinin geliip serpilme.sine ve ekonomik zorunluklara balayan teki kurarnlardan ayr
maktadr. Bugn gene koronler kurmay gze almamz arlar
varsa (Bahro 1985, 100) Kropotkin'den ok Landauer'i akla getiren bir dnce krnts da iin iindedir. Komnler, "kkten"
balanlan yerler olmaldrlar ya da hatta "temizlemenin" balad
yerler. Btn bunlarn tesinde de komn dncesi, btn toplumun dntrlmesine gerek kalmadan da, deimenin para
para, bir balang adm olarak hayata geirilmesine elverili olduundan gnceldir, diye dnyoruz.
malarn
Sadece ekonomik gelimeyi esas alan ilerleme kavram ve postmateryalist dnemde deerlerin, szmona, dnme urad savlarna
ramen, bugn btn Bat toplumlarnn haHi meslek, kariyer, verimlilik, alma gibi ilkeleri her eyi belirleyici deer ltleri olarak esas alma alkanl Bat sanayi toplumlarnn nemli lde
ehresini belirleyen bir alma-etiinde de ifadesini bulmaktadr
lar. Max Weber'in dncelerini izieyecek olursak, bu "alma
etii", byk lde almadaki baarlar ve para kazanmay, bir
insann tanrnn inayeti altnda olup olmadnn ve ebedi mutluluu nceden belirlenmi az saydaki insan arasnda yer alp almad
nn belirtisi sayan "protestan etikten" etkilenmitir. Protestanlk137
Anarislerin
bir ynne
arlk vermi
139
a) "Kapitalizmin dna
k"
Landauer, kapitalist ekonomiye alternatif oluturmak ve sosyalist yerleimlerde kooperatf zellii tayan yaama ve alma biimlerini balatabiirnek iin, emein kapitalizmden esirgenmesinden kapitalizmden "dar kmaktan" yana ar yapar. Tketim
ve retim, kapitalist pazar atlayarak, ibirlii ve dayanma zemini
zerinde ademimerkeziyeti yoldan birbirine uyumlanmaldr.
Tpk Landauer gibi Proudhon da, devrimci bir ykma eylemine
gerek kalmakszn zgrlk sosyalist organizasyon biimlerinin, tahakkmc sosyalist organizasyon biimlerinin yannda hayata geirilmesini mmkn grr. Ancak Proudhon, Landauer gibi
sosyalist yerleim birimlerini savunmayp zellikle kentlerde alternatif ekonomi yaplarnn kurulmasn istiyordu. Hedef, kapitalizmi
kendi plnde kendi silahlaryla vurmakt: "Rekabetle diz ktrlmeliydi" kapitalizm.
Yeni toplumu devrimle deil de adm adm gerekletirme projesi, marksist-devleti yoldan ok temel bir noktada ayrlmaktadr.
140
Egemenlik ilikilerinden ve tahakkmden arndrlm bir sosyalizm kurma yolunda yrrken, gelecein toplumunun temellerini
oluturacak ilkelerin de eski toplumunun iinde nceden hazrlan
mas gerekmektedir. rnein kendi kendini belirleme, merkeziyeti olmayan yoldan kendi kendine rgtlenme, dayanma ve kendi
kendini ynetme bu ilkelerdendir. Mevcut toplumun iindeki bireysel alma ve yaama koullarnn dzeltilme giriimlerinin gelecekteki hedeflerle de uyum iinde olmas gerekir. Uzak gelecekteki ama ve hedefler uruna, imdiki insanlar mahrumiyeder
yaamak zorunda kalmamaldrlar. Temel kurallar ve ilkeler belirsiz bir gelecek adna devre d braklmamaldrlar. Ama alma
ve yaama alannda da -rnein Landauer'e gre- yeni nitelie
gemek iin hemen kollar svamak arttr; bunun bir yarar da
mevcut yaplarn karsna deneysel dzlemde de olsa yeni alternatifler karmak olacaktr.
Son yllarda Bat Avrupa'da ve ABD'de tahakkmc kapitalist
yaplarn yan sra sistemin ke bucak yerlerinde, anarizmde yapc, kurucu bir ilev tayan ademimerkeziyeti rgtlenmenin ve
ynetimin nicelik ve nitelik ynnden ok ilgin bir tarzda hayata
geirildikleri ok katmanl bir hareket balad. Krsal kesim komnleri, tketim kooperatifleri ve kendi kendini yneten iletme
ve fabrikalar kuruldu. Ne var ki, birka istisna dnda, kimse yap
lanlarn anarist kuramlarla ilintilerine deinmedi. Yetmili yllarn
ortasnda ABD' de tahminen 6000 krsal~komn bulunmaktayd.!
Tarmsal kesim komnleri, saysz z-yardm projesi ve alternatif
iletme, ounlukla deinegeldiimiz anarist ilkelere ok yakn
anlayiara gre rgtlenmektedir. Ancak anarizm imdiye kadar
ncelikle Marksizmin sol radikal slah olarak tartlmtr.
Alternatif iletmeler ve projeler erevesi iinde ounlukla
pragmatik bir yol izlenmektedir. Projelerin uzun erimli perspektiflerden yoksunluunun yan sra kuramsal tartmalara duyulan isteksizlik de bu pragmatik tavrn eksik yann oluturmaktadr. Bu
tartmalarda bala eski marksist-devleti sosyalist tasarm ve anlaylarn ar basmad yerde, bu kez de siyasal bir bak asndan
yoksunluk kendini ele vermektedir.
Alternatif bir ekonomiyi adm adm genletirip bir kar kltr
141
oluturarak
142
yal ibirliinin
dr.
143
ileri,
145
yapla:n dna
dtan belirlenmi
b) Kapitalizmin
toplumsallatr/mas
146
camz sonularn yan sra, imdiye kadarki devrimci ykma eylemlerinin izledikleri gelimelerden edineceimiz bilgilerin n
da da, devleti-kapitalist toplumdan, -silahl halk ayaklanmas
olasl da dahil olmak zere- hibir ekilde yle anszn kurtulamayacamz aniayp bu yoldaki umutlar bir yana braktmzda,
szn ettiimiz perspektifiere geri dnp, byle bir biimsel sektrn ve zellikle de kapitalizmin toplumsallatrlrnas nasl
mmkn olabilir? sorusunu sorabiliriz. Devletletirmenin geleneksel biimleri olan ve iletmelerde, fabrikalarda ve giriimcilik dzleminde mevcut hiyerarik-otoriter yaplar koruyup sadece retim
aralar mlkiyetini elinde tutan kesimin yerine devleti geirme yolunun da zgrlk bir perspektif erevesinde yeri yoktur.
Gene son zamanlarda "soldan" da zellikle evreci partiler
bata olmak zere devleti sosyalizme ve devletilie kar gittike
ykselen eletiri sesleri "Pazar m, Planlama m" sorusunu tartma
gndemine ekmektedir. Ve bu soru, sanki ekonomi politik eleti
rileri hi gereklememi, ekolojik sorunlar gz nnde tutan evreci bir demokratik sosyalizm tartmalar hi yaplmam ve kapitalizm ile sosyalizm arasndaki bir "yol" sorununa hi eilinmemi
gibi, ounlukla pazar lehine yantlanrnaktadr. s
"Daha az devlet, daha ok toplum" tezini gz nne aldmz
da, devletilie hangi eletiriyi yneltirsek yneltelim, "daha ok
toplum anlayn" "daha ok pazar" talebiyle zdeletiremeyiz;
nk ekonominin koullad ve belirledii tahakkmn eitli biimleri ve bunlara bal olarak ortaya kan sosyal dengesizlikler
ve sorunlar, daha ok toplum talebinin daha fazla pazara eit kln
masyla olduklar yerde braklm olurlar. Ayrca rekabeti ve dayanmaya yer vermeyen iliki biimlerinin egemen olduu kapitalist pazar, ademimerkeziyeti ve ibirliine dayal bir zernin
zerinde kurulacak yaplar araclyla toplumsal yapnn dnt
rlmesi hareketini engeller. Ademimerkeziyeti z-organizasyona
ve z-ynetime dayal bir "toplumcu sosyalizm" kurma hedefi, ne
pazarn geniletilip yaygnlatrlrnasyla ne de devletletirilmesiy
le gerekletirilebilir ve Landauer'in talebi dorultusunda "kapitalizmin dna klarak" ya da alternatif bir ekonominin yeniden organize edilmesiyle de olacak i deildir.
147
152
153
larak
bask
yoluyla "Volksgemeinschaft" denen "halk topluluklakendini bir birey olarak kabul ettirme abas ile, daha dorusu bu trden zorla btnletirme abalarna gsterdii diren ile
anarislerin bireyi sosyal dzlemde iine yerletirmeyi amaladk
lar topluluk [cemaat] yaplar arasndaki ztlktan doan gerilim
ilikisi, anarizmin sunduu sosyal dzlemdeki alternatifleri anlatrken gz nnde bulunduracamz balca iliki olacaktr.
r"yla btinletirilmeleri abalarn anmsatmaktadr. Kiinin
"Artk balayc
Gustav Landauer
1. BR TOPLULUGA AT OLMA
Anarislerin "ilerleme"yi sadece retim gcnn gelimesine bakarak, baka deyile bu gelimeyi kstas alarak belirlemediklerini
daha nce de sylemitik; anarislerin ilerleme kstas bireysel ve
sosyal zgrleim srelerinin gelimilik dzeyidir; dolaysyla
da kendi yaamlarn kendileri belirlemi bireylerin topluluu, bu
bireylerin sosyal entegrasyonu da kastedilmektedir. Sanayi devriminin sonular zerinde tartmalara giren daha sonraki anarist
lerde bireylerin belli amalarla ve ilkelerle belli bir topluluk iinde
yaama ve alma birliktelikleri oluturmalar ynndeki talep
iyice ne kacaktr. Landauer'in de toplumun yeniden katmanla
trlmas dncesi, insanlarn birlikte ve ortaklaa yaama biimlerini hayata geirmesi amacnn bir ifadesiydi. Gnmzde sk sk
yaknlan "sosyal knt"y, toplumun bireylerinin adszlap
kimliini yitinriesini, giderek de geleneksel sosyal yaplarn zlp dalnasn anaristler gittike artan brokratlamann, toplumun merkeziletirilip devletletirilmesinin ve insanlarn kapitalist
156
----~-----
do, ut des: lat; [sen de bana bir ey veresin diye sana veriyorum) Eski
Roma'da szlemelerde uygulanan hukuk forml. {.n.)
157
158
birarada ve birbiri iin varolma, baka deve aidiyetlik uraklar da bu kurarnlarda ierilir.
Bylelikle anarizmin toplum kavramnda, hem kiinin kendisini
birey olarak dayatmas olgusu, hem de bireylerin bir sosyal topluluun iinde teki bireylerle sosyal bir btnlemenin paras olmas olgusu beraber yer alrlar.
Landauer'e baklacak olursa, ademimerkeziyeti bir biimde
yaptam bir toplumda, bireyin otorite yoluyla zorlanarak bir sosyal toplulua kattrlmasnn deiik biimlerine olduu kadar tahakkmc ideolojilere kar da kiinin kendisini birey olarak dayatmas iin bir neden bulunmamaktadr. Merkeziyeti yapdan
arndrlm byle bir toplumda tahakkm yoluyla bireyin sosyal
beklerle zorlanarak btnletirilmesine kar kmasna gerek kalmaynca, kiinin kendini dayatma, kabul ettirme biimi olarak anlalan bir bireycilik anlaynn da ilevi kalmamtr. Tek tek bireylerin sosyal topluluklada btnletirilmeleri, Landauer'in
sosyalizm taslanda yer alan sosyal hedeftir. Ama bu ayn hedef,
bir yandan Landauer'in "kukucu gizemcilii"nin erevesi iinde
yer alrken, ayn gizemcilikte dile getirilen bir zlemin, dnyay
bir btn olarak yaama zleminin de bir parasdr. "nsann en
derin, en gizli mlk, yaayanlarn byk topluluudur; onun kan
ve kan bana bal komndr. Kan, sudan daha koyudur; bireyin
kendisini iinde bulduu topluluk, devletin ve toplumun zayf etkilerinden ok daha gl ve soylu ve ondan ok ok daha eskidir."
Landauer (1978 b, 17)
Bu trden metin blmlerinde, Landauer'in dncelerinin o
zamanki genlik hareketi evrelerinde yaygn olan dncelere ne
kadar yakn olduu iyice belli olmaktadr; sz konusu genlik hareketinin zgrleimci eilimlerini ayklayan nasyonal-sosyalistler,
geri kalan dncelerden, bireyi otorite kullanarak bir sosyal toplulukla btnletirme ideolojileri dorultusunda yararlanmlardr.
Sosyal bir toplulua ait olma dncesinin, (bireyi btn iinde
yok etme anlaynn) ideolojiletirilmesi, aslnda bireysel yann ne
kadar nemli olduunu gstermektedir. "Yeni" tarzda bir sosyal
topluluk oluturma talebinin zgrleimci, bir ilev ve anlam ta
yabilmesi iin, byle bir toplulua giden yolun bireyin zgrleyile dayanma
159
iyice damgasn vuran bireycilii "kk burjuva" nitelikli bir olgu olarak reddetmek, onu, devletin bireyi zor yoluyla genelle btnleme giriimi karsnda etkin bir are olmaktan karta
caktr. Otoriter "reel sosyalizm"'e yaknlk duyanlar, bu trden,
her eyi bir kefeye koyan kaba snflandrmalar sayesinde, reel sosyalizmin bireysel zgrlkleri kstlama giriimlerine kar kacak
anti-otoriter bir eletiriyi de daha batan karalamlardr. te yandan devleti anlayla rgtlenmi ve yaplam bir toplumla bireyin itirazsz btnlemesini demokratlar da, hatta zellikle demokratlar bir yurttalk grevi olarak alglamaktadrlar; oysa bu
btnletirme, kimi durumlarda devlet gc ve iddetiyle muhatap
kiilerin istemlerine ramen gerekletirilir. Zorunlu askerlii ve
eitimi dnmek yeter. Demokratlarn "komnizm"de bulunmad
n ileri sre ~re dillerine pelesenk ettikleri zgrlkler, hibir
ekilde, bireyin kendi yaamn kendi bildii gibi belirlemesi anlamna gelmemektedir.
"Kk burjuva" ideolojisi diye bir kenara atlmas, en az anarizmin bireyciliinin atlmas kadar olanaksz bir baka bireyci
tutum da, tekin bir kezliiyle, "biricikliiyle" kendini dayatmas
anlamndaki bireyciliktir; zellikle de bireylerin ilevlerinin toplumun dili mekanizmasnda bir bakasyla deitirilebilecek bir
ark dzeyine indirgendii kapitalist bir toplumda kiinin kendini
birey olarak dayatmasnda, insann kitlesel retim, kitlesel tketim,
kitle iletiim aralar ve benzer olgular etkisiyle "tekboyutlulatrl
mas"na bir kar kn dile getirilmesi sz konusudur.
Anarizmde kiinin kendini birey olarak dayatmas, dorudan
160
161
anaristsefer
Bir
163
ra" indirgemekten kurtulamamaktadrlar. (1979, 56) Saornil bu grlerini kadnn "kendi bana buyruk" olarak kendini rgtlernesi
ve kendi kurtuluunu gerekletirmesi dncesiyle tanmlar.
Proudhon gibi anarislerin yan sra, Bakunin, Kropotkin ve
benzerleri gibi baka konular sz konusu olduunda dnsz radikal devrimci kesilenlerin, cinsellik konusundaki dar kafal, gerici
anlaylarn ve tavrlarn bir tutarszlk belirtisi olarak deerlendi
rip olup bitende yle skandal saylacak bir yan olmadn ileri srebilmemiz iin, Fransz ihtilalinden nce ve ihtilal srasnda kad
nn siyasal ve sosyal alanlarda erkeklerle eit konuma getirilmesi
talepleriyle ilintili sorularn gndeme getirilip enikonu tartlm
olmamas gerekirdi; ya da daha o zamanlar "solun" erkek oveniz
mine kar km bir kadn hateketinin gereklememi olmas;
kadnn kurtuluuyla birlikte insanln geni lekli toplumsal
kurtuluun un' mmkn olabileceini dnm erkeklerin varolmam olmas; dnr Mill'in "kadnn [cinsel] bamll" (1976)
trnden yazlar yazarak kadnn kurtuluundan yana olanlarla
buna kar olanlarn kutuplamalarna yol amam olmas gerekirdi.4 Anarislerin bu konudaki gerekleri gzard edici ve apak
gerici tutumlarnn skandal saylmasnn bir nedeni de, zgrlkten
yana radikal tavrlar taknm olmalarna karn, sra kadnn kurtuluu sorununa geldiinde, bu alandaki taleplerin gerektiinden ok
ok gerilere dm olmaktan da teye, bu talepleri yer yer eletir
rnekten bile geri kalmam olmalardr. Her ne kadar anarizm siyasal bir kurarn olarak, feminizm ile anarizmin, erkek ve kadnn
kendi kendilerini belirleme haklar ile sosyalizmin birlemesini kanlmaz bir kader gibi alglam grnse de, anarist anlayn insan eksiksiz zgrletirme ideali, somut taleplerin ve analizierin
sz konusu olduu yerde zmsz kalr. Marksizmde olduunun
aksine, anarizmin sz konusu olduu yerde kadnn zgrleme
hareketi ekonomik-politik devrime baml klnamaz ve devrim
kouluna balanamaz ve marksist ekonomizm anlaynn temeli
stnde ana elikiler, tali (yan) elikiler aynnma gidilebilir,
oysa ayn ey anarist dnce temelinde olanakszdr.
Bu nedenle ABD'deki sosyalist ynelimli feministler bile kendilerini ounlukla anarist olarak grmlerdir. Bunlar, Marksizm
167
(ddet
yoluyla etki
Leo Tolstoy
"insanlarn
Leo Tolstoy
"Eitim
4. OCUUN ZGRLEM
Erkee gerek sosyal gerek siyasal gerekse de aile ilikileri bala
mmda ayrcalkl bir konum tanyan ataerkil zihniyete feministlerden yneltilen eletiri, kadnn gnlk yaamn pratiinde onur ve
haysiyetinin hie saylmasna, kadnlara kar iddet kullanlmas
na, topluma egemen erkeksi-ovenist bilin yaplarna ve davran
168
uzmanlk
ve bilim
dallar, olabildiince
ince, zekice
hazrlanm
bu sorunsal alannda gerekletirilebilecek, tahakkmcle ve baskya ynelik radikal bir eletiri byk bir nem kazanmaktadr.
Anarislerin bu alandaki eletirileri tpk kadn sorununda olduu gibi, birka nemli istisnay bir yana brakacak olursak, entelektel tutarllktan yoksundur. Geri anaristler, devlet-din kurumu (kilise) ibirliinin oluturduu eitim tekelinin yardmyla
ocuklarn pratikte itaatkar bir kul ve yurtta olarak yetitirilmele
rini sk sk eletirirler, ama anarist pedagoglarn kendilerine emanet edilen ocuklar itaatkar isyanclar ve anaristler olarak eitip
yetitirmelerine bir diyecekleri yoktur. "Eitim ve yetitirmenin"
bu trlsnn ahlaksal ynden hakl olduundan emindirler. Ei
tim ve yetitirme ilkesini tartmasz benimsemilerdir. Anaristler
sadece devletletirilmi okul eitimine ve toplumsal yaama biimlerinin devletletirilmesine kar olmulardr. Tarihsel bir sre
olan, toplumsal yaama biimlerinin devletletirilmesi srecinde,
eitim ve yetitirme byk bir nem tayagelmitir. Eitim yerleik izgiden ve bildik normlardan uzaklaanlar genelle btnletir
meye, onlar yeniden "hizaya getirmeye" yaram, aykr ve uzla
maz tutum ve davranlarn trplenmesini, tekbiimleip tekilerle
aynlamasn salamtr. nsann ikamet ettii yer ile alt
yerin, dolaysyla oturma ile almann, aile hayat ile dardaki,
"sokaktaki" hayatn, kiisel, zel ikamet mekan ile kamusal
meka;n birbirlerinden kopartlp ayrlmas sonucunda, biraraya
toplayc, ortak toplumsal yaplar da yava yava yok olup gittiler;
bir yandan devleti kurumsal yaplar, te yandan kiisel, zel-aile
kurumu yaplar ayr ayr nem kazanmaya baladlar. Ortaklaa yaama biimlerinin devre d kalmasyla, devletin tekin (bireyin) hayatna mdahaleleri daha da artt; ayn ekilde babann ocuk zerindeki otoritesi de iyice younlat.
Bir btn oluturan yaplarn birbirinden ayrlp dalmalarn
dan ve "ocukluk dneminin" kurumlatrlmasndan nce ocuk,
"kentin ve toplumun karmak, ok renkli hayatnn gbeinde yaam", yetikinlerin hayat ve almalaryla dorudan temas ederek hayat renmi, hemen hemen btn toplumsal faaliyetlere
170
katlm
ve " .... ne belli bir ya grubunun yesi olarak ne de herhangi bir iftin zel bir mlk olarak ne kmt." (Meyer, ocuk ve
Devlet Akl, 1981, 13) Bu balarn kopmasndan sonra ocuk ekirdek ataerkil ailenin bir paras olmutur. Bu aile tipi ocuun zel
yaama alann tekilerden ayrarak ve gnlk yaamn akn dilimlere ayrarak ok daha az dzenlenmi, eitlilikler ieren, ortak
komnal bir yaamdan ok, sanayilemenin gerektirdii alma/i
zorunluluuna ayak uydurur. (Meyer, ll) 19. yzyln ak iinde,
ekirdek aile de, adm adm devlete kartlan yasa ve ynergelerce cendere iine alnmtr. Daha nceleri aile babasnn ocuk zerinde kurduu ataerkil otorite, devletin istedii dorultuda bizzat
aile eliyle kstlanrken bu kez devletin ocuk zerindeki etkileri
artmaya balamtr.
Bu anlamdaki devletletirme eilimleri srp gitmitir. ekirdek aile iinde haH1 varlklarn koruyan ortaklamac, komnal,
sosyal bir yaama tarznn son kalntlar da ekirdek ailenin devletin yardmcs ve szcsne dnp aralamasyla yokolup gitmiler bundan byle ailenin ilevleri, "kendi ardllarn [ocuklar
n]
gtrp eitim ve retimi, sal, oyun vb. olgular
tekelletiren kurumlara teslim etmekle snrlanmtr." (Meyer
1981, 22) "Toplumun atomlarna ayrtrlmas", ortaklaa yaama
tarzn paralanmas, devletin yaamn bu alanlarna gittike daha
ok nfuz etmesiyle srp gitmitir. Aile babasnn ocuklar zerinde kurduu tahakkm "Devlet Baba"nn tahakkmne dn
mtr.
171
cuklar her trl batl inanca ve samala kar koyabilmek iin pozitivist bir anlayn temeli zerinde doabilim arlkl bir eitim
grmlerdir. rencilerin ayrca hem devlet tahakkmnn hem
de ekonomik smrnn nedenleri konusunda aydnlahlmalar ve
mevcut sisteme kar direnmeyi renmeleri ngrlmtr. Ferrer'in ynetip ynlendirdii "serbest okullar", rencilerin gerek
derslerin ierii, gerekse derslerin nasl yaplaca konusunda ei
ticilerle birlikte karar vermelerine olanak tanmtr. Okullarn
aklanan pedagojk amalar, "ocuklar serbest dnebilen, hayatn nesneleri, olay ve gerekleri karsnda kendi zgr dnce
lerini gelitirip kullanabilen", salam temellere dayal birer dn
ce varl olarak yetitirme olarak belirlenmiti. (Ferrer 1982, 131)
"Ama bu" der Ferrer, "ocuun daha eitimin balangcnda kendi
fikirlerini kendisince oluturmasna gz yumacamz anlamna
gelmez" (132) Anarist pedagojinin de (tpk devlet gibi) kendi,
aklanm hedefleri vardr ve ocuun nasl ve hangi tasarm ve
dncelere gre eitileceine ve yaayacana ynelik karar ocua brakmaz. "ocua dnce tohumlar ekmek, daha ok,
retmenin grevidir." (132) Ferrer, bu konudaki dnce tohumlar
nn anarist pedagojinin yardmyla ekilmesinden sonra, "kendi
gelime ynn tayin etme" olanann ocua braklabileceini
syler. (140)5
Anarist Faure de ocuun "ne aileye, ne devlete, sadece kendine ait" olduunu vurgulamakla birlikte, bu temel ilkeyi, "eitimci
nin ocua apak mdahalesi" ve "irade/bilin ynlendirmesi" anlamna gelebilecek bir eitim kavramyla rttrmeyi dener:
ocuk, "hakikati" sevmeyi renecek ekilde yetitirilmelidir. ocuun "soylu, karde, insan" olacak ekilde eitim grmesi gerekir. Bylelikle ocuk aynen Landau er ve Ferrer' de grdmz
gibi, eiticinin eitim idealine tabi klnr; bunun nedeni de, ocuun koullandrlp ynlendirilmemesi halinde, "kendiliinden"
"soylu, karde, insana" dnemeyecei yolundaki zerinde fazlaca dnlmeden benimsenmi ncl ilkedir. ( 1980, 119-121)
Bakunin ocuun yetitirilmesi, terbiye, eitim ve retimi konusunda tpk somut rgtlenme tasarmlannda olduu gibi, tamamen otoriter bir tutum benimser. ocuklarn ya da genlerin kendi
173
174
Demek ki Bakunin'e bakacak olursak, anarinin mmkn olabilmesi iin, belli bir inan ve dnce biiminin sistematik olarak
ocuun kafasna yerletirilmesi, baka deyile bir eitim-retim
koullandrmas ve ynlendirmesi zorunludur. Bakunin kk ya
taki "eksik insanlarin" mesleklerini serbete semelerini ngrmemie benzemektedir. Byk yataki renciler iinse bir yanda
okul zorunluu srerken, bir yandan da alma mecburiyeti ngrlmektedir. "Ayn zamanda herkes hem kuramsal hem de pratik
dzlemde kendisine en uygun grd ve kendisi iin en ok ey
ifade eden sanayi dalnda renim grp bilgisini artrmal ve
renciyken hakettii paray da byynce almaldr." (1979, 22)
Yeteneklerini komnal topluluun hizmetine sunma zorunluu;
genlerin erikin olmadklann varsaymak ve anarist toplumun ruhuna uygun otoriter bir eitim dnmek Bakunin'in eitim ve
retim konusundaki grlerinin zeti saylr. Kropotkin de, Bakunin ile yer yer rten grlerinde, zgrle gtrecek
koullandrlm ve ynlendirilmi bir eitimden yanadr. Karlkl
dayanma ve yardmlama temelinde bir ortak yaamay mmkn
klacak bir ahlak dersinin okullarda okutulmasn tavsiye eder. Kropotkin karlkl yardrulamay "antropolojik bir sabit deer" olarak, insann doal varlnn bir zellii olarak grmesine karn,
dncelerinde bu doal durumun ancak eitimle ve etik renimle
etkin biimde ilerlik kazanahilecei inanc ar basar. Tpk Bakunin gibi Kropotkinde, erkek ve kz ocuklarnn ayn tarzda yetiti
rilip eitilmeleri grn savunur ve her iki cinsin de bilimsel bir
renirnin yan sra bir zanaat ve teknik renimi grmesini ister;
ama bu dncelerini akladktan hemen sonraki cmlede sadece
erkek ocuklardan ve delikanllardan sz eder. (1976 a, 216)
Bakunin, Kropotkin, Landauer ve teki anarislerin yetikinler
ve ocuklar, dolaysyla genler ve eitim-renim, mesleki eitim
konusundaki grleri, sk sk kar olmakla vndkleri tahakkme, bask ve otoriteye ynelttikleri eletiriyi dorulamaktan uzak
olduklar gibi, ounlukla da anarizmin ynetim ve tahakkmden
arndrlmlk ideali ile elimekten k~:Irtulamazlar. Bu sylediklerimi. Ferrer ve Faure gibi anarist pedagoglar iin de ayn lde
geerlidir. ocuklar, insani btn deer ve zelliklere sahip, kendi
175
kiisel yaamlan
eletiri;
iinde zgrlk fikrini" uyandracak, bylelikle de "zgr olanlakendilerini her seferinde yeniden kurtarabilmelerini" salayacak "kiisel bir eitim ve retimi" alternatif olarak
sunmasyla noktalanr. (Stirner 1914, 251) Yukarda grlerini tartmaya atmz anarist eitimciler ile Stirner'in arasndaki belirgin farkllk, Stirner'in ierii enikonu saptanm bir eitim hedefi
rn, bamszca
176
sunmamas
ve "inan ve dncenin kafalara ilenmesini" kesinlikle reddetmesidir. (1914, 257) Yetikin-ocuk ilikisi Stirner'e
gre eit haklara dayal bir iliki olmal ve bir otoritenin uygulanmas, dolaysyla benimsenip tannmas esasna dayanmamaldr.
ocuk zgr bir varlk olarak kabul edilmeli, kendisi belli bir
inan ve retiyle, hatta devlete kar-anarist grlerle bile koullandrlp ynlendirilmemelidir. 6
Eitim-retim ve yetitirme kavramlar ilk kez Tolstoy tarafn
dan ciddi ciddi sorgulanr: " ... insann belli kalp ve klielere gre
bile bile biimiendirilmesi anlarnndaki eitim verimsiz, haksz ve
olanakszdr. .. Eitim ve renim hakk diye bir ey yoktur" (1960,
33) Tolstoy eitimden "ilke dzeyine ykseltilmi bir despotizme
ulama abas"n anlar. (1960, 32) "Eitim-retim bir kiinin bir
baka kii zerinde, bize iyi grnen insanlar yetitirebilmek iin,
zorlayc, rtk iddete bavurarak etki kurmasdr; yetitirme ise
bir yandan bilgi edinme ihtiyacn, te yandan da oktan edinilmi
bilgileri bakalarna aktarma isteini uyandrmay temel ilke olarak
alr." ( 1960, 31)
Tolstoy, eitim-retim kavram karsna koyduu yetitirme
kavramn temel alarak "Jasnaja Poljana" (Tolstoy 1980) adyla bir
okul kurmu ve bu okulda eitici ve reticiler ile renciler arasndaki ast-st ilikilerini byk lde ortadan kaldrmay amalamtr. Tolstoy'un eitim ve retime kar tad kukularn ve
kendi dncesindeki zgrlk potansiyelin ne kadar az anlal
d, gnmz anaristlerinin Tolstoy'u byk "eitimci" olarak
gklere kartmalarndan da belli olmaktadr.?
Eitim-retim kavramn ve szmona ocuklar dnerek
byklerio belirli deerleri, normlar ve tasarmlar ocuklarn
renebilmelerini salamak iin onlarn irade ve inanlarna etkime
taleplerini temelden eletren eitim anlay, "antipedagoji"de ifadesini bulur. Kurucusu Ekkehard von Braunmhl'n antipedagojiden anlad, ne mevcut pedagojiye alternatif bir pedagoji, ne antiotoriter bir pedagoji, ne de herhangi bir "eitim ideolojisi" eidi
dir; Braunmhl 'n kendi iddiasna gre antipedogoji "eletirel bir
kuram, yani ortaya atlan ve kendisine inanlan yalana ilikin bilgidir." (1983, 238)
F 12/Daha Az Devlet Daha ok
Tnplun
177
178
"baat
belirleyici
nasl zorlanacan
motivasyonlarn iselletirilmesi
iin" kiinin
(1983, 78) gsteren bir reeteyi kabul etme-
mektedir.
"ilerici" eitim kuramlarnn izledikleri eitimin hedefi, yani
kiinin kendi yaamn kendisinin belirlemesini, kendisine yeterli,
bana buyruk, zerk bir insan olmasn amalayan eitim, Braunmhl'e gre son tahlilde, eitim yoluyla kiinin "kendisi olmaktan
kmasn" kusursuzlatrmaktan baka ie yaramamaktadr. Szgelimi, "iinden geldii gibi davran" ya da "bana buyruk ol" trnden, bir yandan belli bir eitimi dayatrken te yandan kiinin
kendiliinden davranmasna ar karan bu trden paradokslarn
geri dzleminde, Braunmhl'e gre, kiinin "kendisi olmaktan
kn" kusursuzlatrma gayretleri gizlenmektedir. Yetitirilen
gen ya da ocuk, yapmas gereken eyleri, gnll, kendi isteiy
le, bana buyruk bir seim sonucu yaptn sanacak kadar koul
landrlp, tepeden trnaa ynlendirilmektedir. Eiticinin iradesi
yetime andaki ocuun iradesinin yerine geince, eitim de baarlm saylmaktadr. Bu trden eitimsel hrsiarn ve iddial hedeflerin iine ilemi olduklar bir dnce ve anlayn fonunda
"bana buyrukluun, [zerkliin] uyum salamay; ahlaki olgunluun, iyi yetitirilmilii; kiinin kendi kendisini belirlemesinin
de daha nce dtan belirlenmi olmasn nkoul haline getirmeden edemeyecekleri yolundaki bir varsaymn niin benimsendiini
anlamak" Braunmhl'e gre zor deildir. (1983,154)9 ocuklarm
doal olarak balarna buyruk olduklar, kendi kendilerini belirledikleri ve ne istediklerini bildikleri gereini, anarist dnceyi
benimsemi olanlar da dahil olmak zere, pedagoglarn salt mesleki kayglarla dolu kafalar bir trl almamaktadr. Ayrca kiinin
kendi yaamn, kendi ama ve hedeflerini kendisinin belirlemesi
anlamndaki bir karakteristik etkinliin, ocuklarn, siyah rkn, kadnlarn ve teki vesayet gerektirdii dnlen insanlarn yoksun
olduklar varsaylan bir akl ve mantn rn olduu tezi, [bu
mant retme iddiasndaki] eitimcilerin tahakkm ve otoritesini de merulatrp artrmalarna yaramaktadr.
Gnmz anaristleri de, toplumsal-siyasal alanda tahakkm
merulatrc bilin koullandrmalarn ya da zgrlk bir yaa179
ma biimini hayata geirmek adna ak iddet ve zora dayal tahakkm reddederler; nk onlara gre bu aralar [zgr toplumu
kurma] amacyla elimektedirler. Ama anaristler, zgr toplumun oluturulabilmesi iin insann "eitime muhta olduunu"
(Blankertz 1980) bugn de dnmeden edememektedirler. Btn
eitim sistemlerinde olduu gibi anarist anlaya dayal eitimde
ya da zgrlk pedagojide de ocuun, byk ya da yetikin
gibi kendiliinden, iinden geldii gibi davranabilecei ve bana
buyruk olabilecei ilkesi geersiz klnm, ocuun dtan, yabanc bir belirleme olmakszn kendi kararlanyla eylem yapma ve davranma yeteneinden yoksun olduu (dolaysyla da zorlannazsa
inanl bir anarist olmayaca) varsaylmtr.
Anaristler, otoriteci sosyalizmle ilintili ngrlerinde, tahakkmc-baskc gei biimlerinin sonunda arnaiap sreklilik kazanacaklarn, bylece yozlaacaklarn ileri srerken, takdir edilecek grler ortaya koymulard. Anarist ilkelere grnrde bal
ataerkil kafal erkekler, ocuklan birer anarist yapabilmek iin onlann zerinde tahakkm ve bask kurmay zorunlu grmekten geri
kalmadlar; stelik, zgrle gtrc bir eitimin (Braunmhl 'n ok yerinde bir saptamayla gz nne serdii gibi) "aldatmaca" olduunu dnmeden, tepeden inme zorlamalarla, eitim
sel ama ve hedeflerin iselletirilmesine yeil k yaktlar. Oysa :
"zgrlk retilmek istenir. ... ama zgrlk, ancak yaanrsa
renilir... " (Braunmhl1983, 96) Braunmhl bu anlamda "demokrasi eitimini" "antidemokratik", giderek anarizm eitimini de anarizme aykr bulur. (1976, 18) "Bin tane siyah kr atn kinemesini
iitmeden" zgr bir zgrlk eitiminden sz eden kimse "insan
zerindeki tahakkm reddetmi olsa bile, bu reddedi zerinde
hi enikonu dnmemi demektir." ( 1984, 34)
Demek ki btn insanlarn toplu zgrlemesini amalayan ve
tahakkm kurmann her trl geici biimine bile kar olan bir dncenin belli bir eitimle empoze edilmesi fikri, anarist bir anlayla badatrlmaz. Sadece, ocuklarn ve genlerin kendi karar
ve yaamlarn kendilerinin belirlemesi talebi tutarl bir anarist
talep olma zellii tar. Yerleik pedagojiye kar kan radikal
eletiri, eitim zorunluuna ve devleti, dolaysyla da devletin de180
Gustav Landauer
lemenin
184
olanak olduu grn zellikle vurgulayanlardan bir de Landauer'dir. Landauer erkek ile kadn arasnda srekli ama "zgr iradeyle" (1978, 118) gerekletirilmi bir ban kurulmasn savunur
ve halen mevcut olan aile yaplarn, toplumsal yaplarn devletle
tirilmesi srecine kar koyabiimi birarada yaama biimlerinin
kalntlar olarak deerlendirir. Ancak Landauer, bu devletletirme
eilimlerine 'dur' diyebilmek iin, bu topluluk biimlerinin iliki
lerinin, ailenin de tesine geilerek gelitirilmesinin zorunlu olduunu dnr: "Birletirici tin, birok kimsenin ortak nedenlerden
tr biraraya gelmeleri anlamndaki birlik olan aile iinde birarada yaamaya yetmeyecek kadar clz ve yetersiz bir biime brnmtr." (1978, 131)
Demek ki, Landauer'in derdi ne ailenin yerine baka bir kurumu geirmek, ne de aileyi ortadan kaldrmaktr; yaplmas gereken,
topluluk yaamnn korunmas ve aile kurumunun telerine kadar
yaygnlatrlmasdr. Landauer'e gre, mevcut "birlik ve balar"
[balamlar] paralamak ama olamaz; devleti-hiyerarik etkilere ve bireylerin tekletirilip aynlatrlmalarna kar diren gsterebilmek iin, bu balamlarn tahakkmc elerden arndrlp
yaygnlatrlmas ve geniletilmesi gerekmektedir. ( 1978, 131)
Ailenin ve evlilik kurumunun anarizmde ele aln ve deer
lendirilii farkllklar gstermektedir; bunlar bir yandan ataerkil,
devleti-kapitalist toplumu dengeleyici ve salamlatnc ilevle
rinden tr reddedilirler, ama te yandan, bireyin tmyle yutulmasn nlemek iin, toplumsal alanda birletirici ilevine drt elle
sarlnmas istenilen birer topluluk olarak anlalrlar. Bu deerlen
dirme farkll, ocuk ve Devlet Akl adl kitabn son blmndeki
deerlendirmeye de damgasn basmtr. Sosyal devletlerin ortaya
kyla birlikte, sosyal gvence salama gerekesiyle sosyal alann devletletirileceini, bylelikle insanlarn denetleneceini, disiplin altna alnp yaamlarnn devlete dzenleneceini nceden
grmeleri olanaksz olan, anarizmin "klasik" dnrleri, devletin
aile politikasnn tarihsel gelimesine ynelttikleri eletiride, sosyal
devlet kavramnn getirdii gelimelere daha o zaman dolayl olarak kar kmlard: " ... gnmzn ailesi, deimeyen bir devlet
abasnn, olanaklarn kstlanmas ynndeki srekli bir urama185
nn,
Ivan Illich
arndr/mas
Anaristlerin
insann
187
yasalarn
bavurarak, insanlarn
188
b) Sosyal olann
toplumsallatr/mas
Tpk 60'l yllarn sonuna doru tarih felsefesi alanndaki iyimser "olgun/ge dnem kapitalizmi" kavramnn gerek sosyal gerekse siyasal bilimler diline yerlemesi gibi, bugn de "postmateryalizm" [materyalizm-sonras] kavram yaygnlam durumda.
Marksizme dnk "sol" tarih felsefesi ya da kavram, sosyal-tarihsel
bir yapnn, teki deyile tarihsel formasyonun tayin edici zellikleriyle birlikte tanmlanmasn amalayp, tanmlamada ncelii
ekonomik kategoriye tanrken, "postmateryalizm", sosyopsikolojik
bir yapnn davran ve zihniyetinin tayin edici zelliklerini tanm
lar, dolaysyla ekonomik deil de sosyo-psikolojik bir kategoriyi
tanrnma ilintiler. Bu yoldan oluturulan kavramlarda Strasser/
Traube ikilisinin, "homo economicus" kavramn temel alan "liberal-marksist" insan anlaynn bir yana braklmas gerektii yolundaki tezlerinin zerinde durulmaya deer. (1981)
"Homo economicus'un materyalist deerlerinin" yava yava
gerilediini, buna uygun olarak da postmateryalist deerlere yneliin trmana getiini onlarca yl sren ampirik aratrmalarn
dan sonra ispat edebiimi olduunu dnen Ingelhart, u saptamay yapar: "Bir
toplumun deer verdii eylerin sralamasnda
190
192
Az Devlet
D;,ha
ok Toplum
193
"ekoloji" sorunlarna zellikle yatkn olduu sylenebilir mi? Daha net bir deyile: Anarist bir toplum ideali ya da kuram, ekolojinin tanmlad doa sorunlarna yant vermeye teki
ideal ve kurarnlardan daha m elverilidir? Byleyse, bundan, anarist bir toplumun doa ile olan ilikisini, baka herhangi bir toplumdan ok daha iyi dzenleyip biimlendirebilecei sonucunu
kartabilir miyiz? Baz anaristler ve de anarist olmayan kimseler,
anarizmin doa ve evre sorunlarnn zmne btn teki
kurarn ve ideallerden daha fazla elverili olduundan emindirler.
rnein Amerikal anarist ve "radikal bir sosyal ekoloji"nin savunucusu Murray Boockhin byle dnenierin banda yer almaktadr. Bookchin anari ile ekoloji arasndaki balan gstermeye a194
195
kalc
birlikte kendini duyuran evre ve hammadde bubirlikte, insan ile doa ilikisinin o zaman kadar ei
rnei grlmemi bir tarzda sorguland bir dnem balad. Sadece toplum ve doabilimleri deil, ayn zamanda belli bir gecikmeyle de olsa, felsefe de gzlerini bu sorunsala evirdi. "Ekolojik
Etik" yeni bir aratrma alan olarak felsefedeki yerini almaya ba
lad. nsan-doa ilikisinin, insanmerkezci geleneksel etiin zemininde doyurucu bir biimde ele alnp alnamayaca, bu ilikinin
insans olmayan bir alana doru gelitirilmesinin gerekli olup olnalmyla
196
a)
genelletirilmesi
zgrlk ya da anarist bir toplumun "ekolojik" nitelikleriyle de en iyi toplum olduunu gstermek isteyen dnrler, bu grlerini ispat edebilmek iin, genellikle, nce insanlar arasndaki
tahakkm ve smr ilikisine ahlaksal dzlemde kar olunmas
gereken bir iliki olarak kar kyor, sonra da benzetmeci bir yoldan, bu ilikiyi genelletirerek, tahakkm ve smr kavramlarn
insan-doa ilikisine tamak istiyorlar. Byle olunca da pek art
mayan bir sonuca varyorlar: nsann doa zerindeki egemenlii,
lanetlenmesi gereken bir ilikidir; dolaysyla zerinde herhangi bir
egemen gcn bulunmad bir doa ile kurulan insan ilikisi, ahla197
ten 1 tahakkmden arndrlmlk fikrinin gerisinde, insanlarn iyiliine ileyen, uyumlu bir doa tasarmnn bulankln buluyoruz. (1985 a, 48; 1985, 13) Bookchin'in toplum ideali de gene byle
bir uyum anlayna dayanmaktadr.
Proudhon ve Kropotkin gibi anaristler, anariyi hibir zaman
iinde kar beklerinin bulunmad, gerilim ve atklarn artk
bir daha grlmeyecei ideal bir toplumsal durum olarak tasarlamamlardr. Onlarn anarizm anlaylar, bu trden kar atma
larnn, "snf mcadelesine" gerek kalmadan, retken bir biimde
dnme urayabilecekleri bir dzeni; "serbest, zgr iradeye dayal anlamalarn" erevesi iinde, tahakkmden arndrlmln
temelinde, dayanmayla ortadan kaldrlabilecekleri bir toplumsal
durumu ngrr. Anlayacamz, Proudhon ve Kropotkin iin
tayin edici unsur, sosyal beklerin ya da bireylerin karlarnn
uyum iinde bulunmas deil, bu kar atmalarnn sonulandr
laca belli bir durumun salanmasdr. Bookchin'in bu temel anarist ilkeyi, liberalizmin art bir ilke olarak, burjuva ideolojisinin
bir belirtisi olarak eletirmesi, kendi konumunu netletirmek bak
mndan nemlidir. (1985, 333) Bookchin, bir yandan bu eletiriyi
yaparken bir yandan da, tahakkmden arndrlmlk kavramlar
nn ardna gizlenerek, zerinde hi dnmeden, insann doa ile
ilikisine de uygulad topik-uyumculua dayal anarizm anlay
n da savunur. Byle olunca da, egemenlik/tahakkm kavram
nn, ideal bir insan-doa ilikisini tanmlamaya uygun olup olmad
kukusuna hi kaplmaz.
b)
derken, Birnbacher'in de
yapt
gibi (1980),
doabilimleri alann-
holistisch: Yaamn btn olay ve nesnelerini btnsel bir ilkeden treten felsefi reti (.N.)
199
kar.
c) Do,~a nn
aslyla
insann doann
Almanca "an sich" ifadesi, rnein Kani'n "Ding an sich" teriminde yaplageldi
i gibi, kendinde ey evirisiyle karlanyor. Nesnenin aslnda, znde neyse o
durumu anlamndaki bu ifadenin bugne kadarki karlan biimini reddetmeden, doann zndeki, aslndaki durumu anlamndaki "Natur an sich" ifadesini
terimletirmeden karlayacaz. (.n.)
201
ann, artk
202
bir
[salt bir
doa olmayp]
203
nnda "umut ilkesi", imdiki zamann [an'n] pahasna yaar. Bookchin'in, amaca ynelik, erekli bir evrim varsaymna dayal tarih
felsefesi speklasyonlarnn, Teilhard de Chardin'de ilahiyat (Theologie) olarak, Ernst Bloch'ta tarihsel materyalizmle ilintilenerek
karmza kmalar, bu dnrlerin tanmlayc bir zelliini gsterir. Teilhard de Chardin, evrimi tanrsal, kutsal bir tarih olarak
yorumlar; bu tarih, "Omega" dedii ve insan, tanr, doa lsnn birbirleriyle eksiksiz btnletikleri bir urak olarak dnd
noktada, insann cennet niteliincieki o son konuma ulamasyla
tamamlanacaktr. (1963, 343; 1966, 57) Ernst Bloch'ta bu nihai konumun ad "Ultimum"dur. Bloch da gerek doann iinde gerekse
"znde" diyalektik olan maddede, verili bir "eilimsel amacn"
gerekleme eilimlerini bulur. (1977, I, 233, 235, 286)
Kanmca Bookchin, Bloch'tan nazar demesin(!) dedirtecek bir
ustalkla dnceler almaktadr. O da tpk Bloch gibi, tarihin
anlam ve amac konusunda speklasyonlar yapp durur. Onun "Ultimum"unun ya da "Omega"snn ad "anari"dir. Anari de gene
"ekolojik bir toplumla" zdetir. Bookchin de, Teilhard de Chardin
gibi, doann "znn", kendindeki halinin ve doaya ikin ereklerio renilebileceine inanmakta ve hem tarihsel hem de diyalektik
olmayan bir dneeye sarlmaktadr. Byle bir kantlama zemini
zerinde kanmzca sosyal bir ekoloji gelitirmek olanakszdr. Ayrca anarizmin niin teki siyasal kurarnlardan daha fazla ekolojiyle balanmaya elverili olduu ve anarist bir toplumun doa ile
olan ilikisini teki toplumlardan daha iyi dzenleyebilecei sorusuna bu anlay erevesinde doyurucu bir yant vermek olanakszdr.
Anarizmin ekoloji ile nasl ilintilenmemesi gerektiini rnekle ele alan bu snrl ve yer yer ksaltlm eletiriden sonra,
imdi de, tartmalarn sonunda, yukarda kabaca tanttmz yanl
glara dmeden, anarizm ile ekolojinin birbirleri ile nasl ilintilendirilebilecekleri konusuna girebilmek iin, iinde yaadmz
gnlerde, ekoloji ve toplum, insan ve doa ilikisi zerine tartlan
kurarnlar inceleyeceiz.
204
"doal
evreye
kar
davran"
olarak, do-
yaygnlarken;
207
Gustav Landauer
konusunda yerleik sosyalizm kuok farkl bir anlay ve tavr sergilenir. Belli bal yanlarna denneyi amaladmz bu anlay ve
tavr "ekoloji duyarll" diye tanmlamak istiyoruz. Bu tavr,
daha nce, anarizmin gerek ekonomik gerekse de toplumsal
-siyasal dncelerine damgasn vurmu bir zihniyet, bir tr "zihinsel tutum"dur. Aadaki blmde ncelikle bilgikuram ve bilimkuram alanndan bu zgn anarist zihniyeti de alp ona dikkat ekmeyi ve buradan, ekoloji bakmndan nemli tavrlarn ve
karsamalarn nasl tretilebileceini gstermek istiyoruz.
Kimi
ramlarnda karlatmzdan
kuku
ve Landauer' de
insan-doa
ilikisi
yer alan ve eletirel bir debenzetme ve klielerde kendini ele veren doa anlayn, kuramsal doabilimleri
nin oktan bir yana braktklar grlmektedir. Az nce
eletirdirniz bu dncelerde, yle sanyoruz ki, doann salt
insan ihtiyalarnn hizmetindeki gere olarak kmsenmesinden,
dolaysyla da tahrip edilmesinden sorumlu tutulan doa anlay
kendini ele vermektedir: Her iki durumda da doann insan bilgisine sonuna kadar ak olduu, onu "zaptrapta almann" mmkn
olduu varsaym, nkoul olarak yer almaktadr. Basitletirerek
Gnmzdeki evre
tartmalarnda
erlendirmeden geirdiimiz
208
kuram,
eretileme,
209
ile doa arasndaki karlkl etkileimi vurgulayarak, "denetleyicinin denetlenen ile, egemen olann, kendisine egemen olunan ile"
bir kartlk ilikisi oluturduklar varsaymndan ve "varlndan
emin olabileceimiz dengeli bir gereklikten" hareket eden klasik
dnya anlayn eletirir.
Prigogine/Stengers 'e gre (1981, 294) "Doa bilgisinin o eski
kesinlikleri" kaybolmutur. Bugnk evrebilimciler ise, bu eski
kesinlikleri onarmaya, onlar yeniden geri getirmeye almaktadr
lar. Ksacas, doabilimciler, doa bilgisini insan ile doa arasnda
bir karlkl iliki olarak dnmeye balamlar ve doann, insann ona yaklamak ve onu incelemek iin uygulad yntemlere ve
kulland ara-gerelere [deney dzeneine] gre yaplanm olduunu, baka deyile insan bilgisine bu haliyle [ancak dzenekierin
zerinden] verildiini vurgulamaktadrlar. Doa bilgisinin gerek
bilgi edinen zneden [insandan] gerekse onun sosyo-ekonomik koullanmlklarndan etkileniyor olmas, Heisenberg'in de, bir yandan, doabilimin dnya tablosunun "aslnda doabilimsel bir tablo
olmaktan ktn" dnmesine yol aarken (1955, 21) te yandan
doabilimlerine kar belli bir kuku gelitirmesine ve bilgi edinmenin snrlan bulunduunu kabul etmesine yol amtr. (1955, 23)
Doa Heisenberg iin, oldumolas, ayn zamanda bilinmez olan,
ancak yetersiz kavranabilen, inceleyici mdahalelerin ise zerinde
tahrip edici sonulara yol aabilecei bir eydir. Bu trden epistemolojik kuku, teknolojik bir dnmn nced~n grlmesi olanaksz etki ve sonularndan duyulan kuku ile birlemektedir.
Ekoloji tartmalarnda ounlukla ayn potaya koyularak stnkr eletirilen doabilimciler, kimi siyasal eilimli ya da sosyal evrebilimcilerin aksine, doann "znn" aslnda naslsa o
haliyle renilebilecei biimindeki cretkar iddiay hi de payla
mamaktadrlar. nsan denedenebilir bir doann karsna denetleyici olarak diken, ayrca da doann znn renilebilirlii varsaymndan yola kan bir bilgi-modeline duyulan bu gvensizlik, bir
yandan geleneksel doabilimlerine egemen olan, te yandan da gnmzn birok ekolojistinde rastlanabilecek trden bir cretkarlktan farkl bir zihniyete iaret etmektedir. Byle bir gvensizlik ve kuku, evre karsnda tekilerinkinden ok daha derin
210
ve aklcl temsil etmekle kalmayp, ekolojik doladengelerin vb. saptanmas sonucunda kesinkes geerli
olacak bir aklama modelinin bulunmu olaca iddiasn da bir
yana brakr.
Daha nce adlarn andmz doabilimcileri ve kimi anarizm
temsilcileri, doann "znn" renilebileceinden kuku duyarlarken ortaya "ekoloji karsnda duyarllk" oluturmay mmkn
klan bir zihniyet koymulardr. Anarist Gustav Landauer' de de,
doann "asl, kendinde haliyle ya da bir btn olarak renilebile
cei ve eksiksiz biimde bilincimize mal edilebilecei" yolundaki
cretkar iddiaya rastlamyoruz. Landauer, dnyann [evrenin]
"armlarmzn ve genel kavramlanmzn bo apartmanlarna
zorla daldurulmas durumunda", dnyann "canna okunma" tehlikesinin mevcut olduuna dikkati eker. Bu, "yaayan dnyaya ldruc darbeler vurma giriimleri" anlamna gelir. (1978 a, 6)
"Durum udur ksacas: Dnyamz [evrenimiz] ok zavall aralarla, birka duyumuzla oluturulmu bir grntdr. Oysa bu dnya,
bu doa, o dilsizliiyle ve dile getiremezliiyle, bizim dnya gr dediimiz eyle, doann bilgisi ya da dili diye azmzda gevelediimiz eyle karlatrlamayacak kadar zengindir." (Landauer
1978 a, 6)
Geri Landauer'de bu epistemolojik kuku daha nce deindi
imiz bilim adamlarnnkinden ok daha te boyutlara geer; ama
onun doa ve evren tablosu, modern doabilimin grleriyle, bir
yandan geleneksel da doabilimiyle, bir yandan da gnmzn
Boockhin, Amery gibi ekolojistlerde ya da Bloch'ta ve diyalektik
materyalizmde bulduumuz doa anlayyla olduundan daha
fazla ortak noktay paylar. Doaya "el konabilecei" biimindeki
epistemolojik ve pratik tasarmlardan duyulan kuku ile, dille ve
aklla kavranrln snrlamalan tesine geerek, insana bir doa
ve dnya [evren] deneyiminin yollarn aacak bir mistik arasnda
ki balam, doa karsnda bir denetleyiciye, bir egemeneyer veren
zihniyetten belirgin biimde farkl bir zihniyete dayanmaktadr.
Landauer'in bu trden bir zihniyetten domu olan epistemolojik
kukusu ve dnyann "znn" renilebilirlii konusundaki olumsuz tavr, eilim olarak "bilgi-kuramc anarist" (1980, 128) Paul
bir
duyarll
mlarn,
211
Feyerabend'inkine uymaktadr. Landauer bu konuda u sonuca varyor: "Dnyaya ynelik mutlak bir aklamann ve byle bir ak
lamaya ulaabilmek iin giriilen onca zahmetli abann yerini, deiik, birbirini tamamlayacak biimde yan yana gelen dnya
[evren] tablolar alyor; dnyann 'zndeki halini' temsil etmek
yerine, dnya bizim iin naslsa onu yle gsterdiklerini bildiimiz
tablolar ... " (1978 b, 8).
b) nsann "doall" ve sosyaili i-- Kropotkin
Doa denetleyicisi ya da doann fatibi zihniyetierinden farkl
olan kimi istisnalar bir yana brakacak olursak, bilgi ve bilimkuramyla ilintili bu grlerden, bizim Avrupa kltr ve uygarlm
zn doa ilikisinde ar basan bir zihniyete de ulayoruz. Doay
salt bir kaynak ya da ara-gere dzeyine indirgeyerek alglamak
isteyen, olumsuz sonular byk olan bir zihniyettir bu ve hristi
yanlkta doa ile insann kat ve dnsz bir ayrmla birbirlerinden
koparlm olmasnn bu zihniyet ve eilimin dayanan oluturdu
una hi kuku yoktur. Bu ayrma eilimi, yeni an felsefesinde
de varln srdrm, szgelimi Descartes, insann nne, bir tr
makine olarakanlad doay kullanma, ondan yararlanma grevini koymutur. Descartes gibi Newton ile Galilei de doann matematiksel yasalara boyun ediini dnmler, insann bu yasalar
rene rene doa zerinde egemenliini artracan varsaym
lardr. (Sachsse 1984, 29; Crombie 1972, 538) 19. yy.'n ikinci yarsndan itibaren doabilimsel bilgilerin hayata uygulanmasyla, insana hizmet etmekle ykml bu makine-doa anlay da
teknolojik bir nitelie brnr.
nsan doann denctleyicisi olarak gren zihniyetin yerine
Marx ve Hegel'de, doa gerecini kullanarak reten bir tarihin oynad rol geer; salt kullanmaya ve yararlanmaya dnk bir anlay g kazanr. Passmore nemle altn iziyor: "nsan el atmadan
nce doann salt bir gizilgten, [olanaklar yumandan] baka
bir ey olmadn ileri sren hegelci-marks doktrin kadar ekolojiye olumsuz etkiyen baka bir ey olamazd." (1980, 225)
D doaya ynelik bu anlaylar, insann doasna getirilen yo-
212
rumlar
da belirlemekten geri kalmamlardr. zellikle de protesevreyle birlikte insann sosyal evresini de, Max
Weber'in "protestan etik" zerine incelemelerinde gsterdii gibi,
emein ve para kazanmann salt arac. ve gereci dzeyine indirgemitir. (1975, 128) Max Weber'e gre, ekonomik baar [protestanlkta], herhangi bir insann Tanr'nn himmetinc sahip olup olmadn ve ebedi mutlulua ulamak zere kaderinin nceden
belirlenip belirlenmediini gsteren bir iarettir. Bylelikle varolusal bir neme kavuan mesleki baar, "hedefi, status naturae'yi
[doallk statsn] amak, insan akld drtlerin egemenliin
den ve dnya ile doaya olan bamllndan kurtarmak (ve) planl bir denetimin buyuruculuuna boyun edirmek olan bir yaama
tarzn mmkn klmtr. .. " (Weber 1975, 135)
nsann bedenine, [drt ve] duygularna dman bu zihniyet
daha laikletirilmi bir biimde gnmze kadar ulamtr. nsa
nn doall, bu anlaya gre tepeden tmaa akla gre dzenlenmi bir yaama tarzna d doa gibi ters der. Byle olunca da
gerek i, gerekse de d doa, hem akln dzenine uydurulmas
hem de planl denetime boyun edirilmesi gereken birer olgu olarak grlmtr. Doal olann akln dzenini tehdit ettii anlay,
doann acmasz ve "kt" olduu grne dnm ve bu
gr eitli kuramsal almalarda ortaya kmtr. Darwin, bilimsel kalma yolundaki btn abalarna karn, doann acmasz
ve "kt" olduu biimindeki geleneksel anlaytan kendini kurtaramadndan, "varolma mcadelesi" iindeki ibirliine dayal yaama biimlerini gzden karmtr. Sigmund Freud da doallk
ile hazz bir yana, dzeni, uygarl ve kltr onlarn kar yanna
bir kartlk ve srekli atma unsuru olarak yerletirdikten sonra,
drtler ile akl arasndaki bu atmann, ancak drtlere srt evirmekle, baka deyile haz ilkesinden taviz vermekle stesinden
gelinebileceini dnr. Bookchin, yle sanyorum ki, Freud'u,
ok yerinde bir tutumla, doaya ve bedene dman bir gelenee
yerletiriyor. Bu dnce geleneinde doa, ykc bir doa olarak
anlalr: "Bencillik, rekabet, acmaszlk, hazlarn annda tatmin
edilmesi istei onun iliklerine ilemi, onu kemirmitir." [Doyurulmaktan baka dertleri ve amalar bulunmayan doal/drtsel haztanlk, doal
213
lar, teki deyile insan doas] baskc bir uygarl zorunlu olarak
kar kutba yerletirir. [Ben (akl), bu uygarln basksn, bir gereklik ilkesi olarak doal olann karsna kartr] Dolaysyla bu
uygarlk, "aklsalln, almann ve [kiinin] kendikendini bask
altna almasn salayacak bir epistemolojinin damgasn tad
gibi, bir gereklik-ilkesi ortaya koyar: " ... bu ilke, ii bozan doay
zaptrapta girmeye zorlar; te yandan insanla kltrn [uygarl
n], ibirlii ve yaratcln kaynan sunar." (Bookchin 1985,
79) 4
dncesindeyse,
doasn, acmasz,
214
bu mcadeleyi, doal bir insan davran olarak alglamaz. Kropotkin'in d dnya ve insan doas konusundaki farkl grleri, zellikle de etnoloji aratrmalarnn ve tarih konusundaki incelemelerinin rndrlr.
Kropotkin, dneminde yank ve etkileri ok byk olmu bu
darwinci atk modelinin, varolu mcadelesini evrimlemenin
biricik ilkesi olarak gren bu anlayn yerine, rnein Bookchin
ya da Amery'de grdmz trden idealize edilmi bir uyum modeli de koymaz; kalkp darwinci modeli deiiklie uratr; ona
gre varolma mcadelesi iinde, rekabetlerden ve atmalardan
olabildiince kanlmaktadr; trlerin kendi iinde, hatta arasnda
zellikle karlkl yardmlama ve ibirlii sayesinde ayakta kalmak mmkn olabilmektedir. Dolaysyla Kropotkin, insan bir
doa varl olarak kavrar; onun sosyallie, dayanmaya ve ibirli
ine ak oluu, evrim sreci boyunca deimez biyolojik davranlar olup kmlardr. nsann doas gerei sosyal bir varlk olduu anlay, Avrupa geleneinde baskn olan doa ve insan
tablosuna kar bir anlaytr.
Kropotkin bu insan anlaynn yan sra, gerek insann doasn
gerekse onu kuatan doay soyut birer olgu olarak ele almayp,
mevcut toplumsal-tarihsel balarnn iinde deerlendirir. Auguste
Comte'n pozitivizm anlayna ne kadar gz krparsa krpsn,
doa, Kropotkin'de, adm adm bilgisi edinilip tannacak ve teknik
dzlemde deerlendirilecek bir veri deildir. Kropotkin, doabi
limlerinin yntemleri ile toplumbilimlerinin yntemlerini birbirinden ayrr. (1904, 22) Aynca doabilimsel gereklerden, dolaysy
la da, doann "znn" renilmesinden tretilecek verilerden,
sosyal alanda karsamalar yapma eilimlerine de katlmaz. (bkz.
1983, 59).
Kropotkin'in doal bir sosyallik ya da sosyal bir doallk anlaynn iki sonucu bulunmaktadr: Bir kere, Ho bbes ve Freud' da
grdmz gibi, doa ile sosyallik, doa ile kltr, bir uzlamaz
kartlk olarak anlalmazlar; byle olunca da [insann doal yan
n denedeyip dizginleyecek] baskc otoriter bir devlet anlayn
hakl ve gerekli klacak zemini benimsernek olanakszlar; ayn
mantk dorultusunda Freud'un, Hobbes'unkiyle rten temel
215
varsaym,
birlemilik
-- Landauer ve Kropotkin
217
218
erei
var mdr, yoksa sadece insan ihtiyalarnn tatmin edilmesine yarayan bir ara mdr? Ekolojik etik tartmalarnda bu sorularn yantlanmas byk bir nem tar. evreyle ilintili etik tasarmlarda, insann "her eyin lt olup olmad" ve evre
korumann, dolaysyla sosyal bir ekolojinin, insanmerkezci anlay
a gre mi, yoksa, insanmerkezci olmayan bir anlayn zemini
zerinde, doann kendisinden hareket ederek ve doaya salt kendine bal bir deer atfederek mi temeliendirilmesi gerektii, sorular tartlp durmaktadr. nsan merkez almayan bu ikinci bak
asn "doalc" niteliiyle tanmlamak istiyoruz. Bu sorunla ba
lantl olarak ortaya kan deiik evreci etik anlaylarn zerinde
durmamz, almamzn amac dnda kalmaktadr. 5 Dolaysyla
arasndaki yaygn
dualizmin
219
bu kadar yaygn deillerdir ve ileri srdksosyal bir ekolojinin sadece insanmerkezci anlaya
bal sorumluluk ve ykmllkler temelinde kurulmak istenmesinin zaaflarna yneltilmi eletirilerden tretilmitir. Ekolojinin, dolaysyla evre koruma zorunluunun, insanmerkezci anlay ve gerekelerle temellendirilmek istendii her durumda, "doa
nesnelerinin, zkarlarn bir kategorisi derekesine drldkleri
ne" dikkat ekilmektedir. (Triebe 1980, 42) Oysa bu tutum, ekolojik bunalmdan sorumlu tutulmas gereken zihniyetin yeniden glenmesi anlamna gelmektedir.
Ekolojiyi insanmerkezci bir anlayn temelleri zerine kurma
eilimleri doay tammar ederken sadece yksek ekonomik karlar
hedefleyen ve bu tutumlarn da sk sk merulatranlarn "doay
deerlendirme" mantndan nitelike ayrlmamaktadr. Bu nedenle insanmerkezci bir ekoloji doaya kar onu koruyucu bir tavr taknmamz salamak, bu ynde bir ykmllk getirmek bakmn
dan yetersizdir. nsanmerkezci ekolojinin asl derdi, insan varlnn
koullarn gz nnde tutmaktr, ekolojik sorunlarn nemleri,
ekonomik, toplumsal ve sosyal sorunlarla birlikte tartlr.
Buna karlk ekolojik bir etiin birka temsilcisi, insann dn
daki deerlere ve nemliliklere dikkati ekerler ve insanmerkezci
"deerlendirme mant"ndan uzak dururlar. Doa karsndaki sorumluluk ve ykmllkler, bu deerlendirme mantnn kapsam
iine sdr!amayacak kadar byktrler. Doaya, insan etmenini
gz nne almakszn, salt kendinde bir deer atfetmemiz halinde,
net bir snr izmek mmkndr.6 Anaristler, doann insan ile ilintisiz deerleri karsnda yklenilecek sorumluluklar kukuyla karlayp, burada tahakkm meru klacak dayanaklarn varln algetki
leri
alanlar bakmndan
kantlar,
221
Iamlardr.
dememi
dzenlenmi doa
nsan-doa ilikisinin insanmerkezci bir anlayla belirlenmedidurumlarda, eer ekolojiden el dememi doann korunmas ve
insan toplumunun bu doaya tabi klnmas anlalmayp, doann
biimiendirilmesi ve gelimesi kastediliyorsa, ortaya glkler
kar. Ekolojik bunalmn stesinden gelinebilmesi iin, doal evrenin biimlendirilmesi, artk iyice seyreklemi olan el dememi
doal alanlarn korunmasndan ok daha byk nem tar. Doa
nn ok byk bir blm, binlerce yl iinde insan eliyle ekillen
dirilip deitirilmitir; doa, sosyal gerekliliklere gre dzenlenmitir; dolaysyla el dememi ("doal") doa deil, [insann
kendine] mal ettii doadr. (Bhme/Schramm 1985)
Sosyal-toplumsal alan da iin iine katan bir ekoloji anlayn
da, ama, doann korunup ayakta tutulmasndan ok, "bilinli,
normatf bir biimlendirmedir." (Bhme/Schramm 1985, 7) Ama
eer doa, insanlarn kendisine uyum salamalar gereken mutlak
veri deilse, dolaysyla da yeniden biimiendirilmesi ve gelitiril
mesi gerekiyorsa, bu durumda, bir toplumun doal evresini nasl
biimlendirmek istedii, doann yeni biimlendirmeler sonucu
nasl olmas gerektii sorusu ortaya kar. "Bu nedenle, doann ve
toplumun korunmas ve yaatlmasna ynelik gelecekteki olanaklar gvence altna alacak bir politikann yan sra, arzu edilen, gelitirilmi bir doay gerekletirmeye ynelik bir baka politikay
da ortaya koyacaz." (Bhme/Schramm 1985, 12)
Bu sonuncu normatf bak, insanmerkezci bir anlaya dayanmaktadr, ya da Bookchin'in yapt gibi, insanlar, insan karlar
ile doadan ya da evrimden tremi zorunluluklar arasnda bir tr
[tanrsal] "nceden dengelenmi bir ahengin" varl kabul edilip
bu insanmerkezci anlayn zaaflar ortadan kaldrlr: "Doay
daha verimli, daha renkli ve eitli, daha btnsel ve [insan kar
lar ile] daha ok btnlemi duruma getirmek, pekala biyolojik
i
222
nsanmerkezci aklamann balan iinde, insan birey olarak, doaya ayak uydurmas ve ona tabi olmas iin ahlaken zorlamamz
mmkn deildir; doaya ne korunup yaatlma ne de insan tarafndan bakmnn salanmas gibi bir hak tannamayaca gibi, doann, kendince bir deeri olduu da kabul edilemez. Bu balamda
ekoloji, daha ok, insann kendi doal varolu temellerini korumaya ynelik kar ve ilgilerinin ifadesi olarak anlalr.
Ancak doay bylesine insana dnk ilevsel ynyle tanmla
yan bir aklama ile, doann talan edilmesinde ve evrenin yk
mnda sorumluluk pay bulunan ve doay salt kaynak olarak
gren anlay arasnda nitelike bir farkllk bulunmadn bir kez
daha anrusatmakta yarar vardr. Bu trden insanmerkezci temellendirmeler, "deerlendirme mant" dzlemini terk edememektedirler. Bu bak tarznn kusuru, doaya duyulmas gereken saygy
ve gsterilmesi gereken dikkati nce olumsuz etkilemeleri ve insana doa karsnda, szgelimi bir dinsel ya da bysel ilikide olduundan ok daha az sorumluluk ve ykmllk getirmesidir.
Amery buna dikkati ekiyor. Amery kutsal ya da animist bir doa
anlaynda, aydnlanma aklclnn tahrip ettii "i denetimleri"
yeniden kurabilme ansn grmektedir. "uras kesin: ... dinsel bir
yorum erevesi dnda evreye ynelik doru ya da yardoru
ekolojik bir iliki hi olmamtr." (Amery 1980, 180 f.) Tepeden
trnaa aklc, ilevseki ve insanmerkezci bir doa ilintisi, insan
doa karsnda yeterince sorumlu klarnama zaafn da ierir.
Spaemann da sadece ilevsel anlaya dayal, aklc kantlarla
temellendirilmi bir evre korumacln yetersiz bulur: "nsan
merkezci perspektifi terk etmek zorunludur; nk insan doay
srf kendi ihtiyalaryla ilintileyip ilevseki bir kafayla yorumlaclka ve doay koruma ykmlln sadece bu noktada odakladka, tahribat adm adm, srdrecektir." (1980, 197) "Doann
zenginliinin kendiliinden bir deer" olarak sayg grmesi halinde, insan onuruna layk bir varoluun gvence altna alnabilecei
ni ileri sren Spaemann, insanlarn, "doa ile bir ekilde dinsel bir
temele dayatlm bir iliki" iinde yaamalarn zorunlu grr.
Sanki kendi kendimizi kavramamz ister gibidir.
224
c) Akln
kurban
Aydnlanmac aklsallk,
F!S/D:h..
Az Devlet
Duh<.
uk Toplum
225
na
bizi inandrmaya alyor. Spaemann insanmerkezci bir perspektiften vazgeilmesini savunurken, bu balamdaki dncelerini
ortaya koyar. Ona gre, ilevseki ve [mantkl] kantlarla ileyen
dnce, "kendi snrlarna, yani o snrdan sonra artk ne kantsal
ne de ilevseki yollardan tretemeyecei grlerin kysna dayanabilir. nsann doasna ve zne uygun bir ilevselcilik, ilevsel
ci olmayan bir etiin ... insana ok daha iyi uyduunu gsterebilir.
Kukusuz henz bu anlaya ulam deiliz." (1980, 198)
d)
Kant-sav
getirmenin snrlar
klmtr.
anarist dncede
klacak
doalln
rilidir.
ve bilimin uzanabilecekleri alann sonsuz olamayakabul ederek bu ilikide taknlacak kukucu bir tavr, te
yandan doaya ulamann, onunla btnlemenin olas baka yollarna ak olma tutumu, doaya kar Spaemann'n nerdii tavr
gereksiz klmaktadr.
dan
aklsalln
can
Gustav Landauer
Bylelikle anarizmin tek boyutlu bir gelime modeline yneltekonomik ba elikinin zmlenmesiyle ekolojik sorunlarn da kendiliinden halledilecei beklentisine ynelik bir
eletiri olup kt gibi, bu eletiri, yksek dzeydeki teknolojik
bir standartn sayesinde, ya da demokratik, siyasal ve ekonomik
ilikilerin zemini zerinde o zamana kadar ortaya km ekolojik
tii eletiri,
228
srelerin stesinden gelinmesini mmkn klacak bir gelecek toplum beklentisi iine girerek, iinde yaanlan andaki, tahribat ve
evre ykmni hogren ilerleme iyimserliine de kar kar.
duklan", bu tarih incelemesinin, [gzleminin] ve ona bal sosyalizm anlaynn "sanayinin retkenlik ideolojisinin barndan k
t" (Rosanvallon 1979, 213) gnmzn ekolojik sosyalist ynelimli toplum kurarnlarnda belirtilip durmaktadr.
Landauer bir baka ynden de bugnk Marksizm eletirisinin
daha o zaman ban ekmitir. Landauer, daha kapitalizm aama
snda emein/almann "toplumsal" ve retim glerinin "sosyalist" olduu ve eksiksiz bir sosyalizmin gerekletirilmesi iin sadece (yapsal ynden deitirilmi) kapitalist retim aralarna el
koymann yetip de artaca yolundaki marksist anlaya kar
kar; kapitalizmin retim aralarnn "sahibinin deitirilmesiyle"
kapitalist bir toplumun sosyalist b!r topluma dnemeyeceini
syler: "nk, diyorlar marksistler, sosyalizm -zaten sosyalist
retim glerine sahip olduklar iin vahiler gibi lgnca retim
yapan- giriimcinin zel mlkiyetinin ierdii bir ey olduu iin
bunalmlar domaktadr. Bu bunalmlarn nedeni, toplumsal retim
tarznn, istatistiklerle denetlemeler yapan ve yneten bir dnya
devleti merciini zorunlu klmasdr; bu merci eksik olduu srece
her eyin :flt st olmas kanlmazdr." (1978, 55)
Landauer sosyalizmin ya da anarizmin gerekletirilebilme koulunu, toplumsal ve ekonomik bir zynetimi mmkn klacak
yaplarn hayata geirilmesi olarak belirler. Ona gre, "kapitalist
teknoloji bu teknolojiyle alanlarn, onu kendilerine mal etmelerini, dolaysyla da kendi kendini ynetimi engeller." Kapitalizmin
retim aralar, hiyerari ve tahakkm zorunlu klarlar; dolaysy
la hibir ekilde "yansz" deillerdir ve ademimerkeziyeti ve kooperatifi bir anlayla kullanlmas gereken retim aralarn ieren
bir "toplum sosyalizmi" hedeflerine ters dtklerinden, ylece,
deitirilmeden sosyalizme devralnmazlar.
Ama zellikle de marksistler, ama ve hedeflerini belirleyen tasarmlaryla -maddi refahn bymesini mmkn klmak adna, siyasal ve sosyal zgrlkleri gzden kartc otoriter ve merkeziyeti (eski) yaplara ilimeden onlar ylece brakacak kadarkapitalizme bal olduklarndan, bu trden kooperatifi ve zynetime dayal bir "toplum sosyalizmine" ulanaya almamaktadr
lar: "Hakiki marksist ne ky kooperatiflerinin, ne de ii koopera230
girmitir.
231
ademimerkeziyeti kendi kendine rgtlenmiliin hala mevcut biimlerinin korunup geniletitmesini savunmulardr. Bu dnce
ve tasarmlarn, marksist rakiplerinin iddia ettii gibi, gereklie
yabanc ya da geriye dnk olmadklar, ii snf hareketinin tarihiyle ilintili en son aratrmalarn ortaya koyduu gibi (Jacoby
1985), o zamanki ii hareketi iindeki abalarla ve radikal akm
larla irtibat iinde olduklan kesindir; el zanaatlarnn, atlyeciliin
sanayiletirilmesine hz kazandrmak amacyla retim miktarnn
belirlenmesini, alma sresini, creti ve rnn niteliini cezai
meyyidelerle balamak isteyen devleti nlemler, anaristler
kampnda olabilecek en sert tepkilere yol amlardr.
Atlye retiminin ve merkeziyeti olmayan ekonomik birle
melerin kertilmesine ve bu gelimeye bal sosyal ykmiara yneltilen anarist eletiri, baz anarist kuramlarda, merkeze bal
olmayan kk sanayi kurulularnn, - zellikle tarmsal rgtlenme biimlerinin yaygn olduu yerlerde, - atlye retimi ile birle
tirilmesi, bylece toplumun hem ekonomik hem de sosyal alanda
yeniden rgtlenmesi nerileriyle tamamlanr. Kropotkin, toplumun sanayiletirilmesine kar, tarmn, sanayinin ve atlyeciliin
komnist halk kooperatifleri temelinde birletirilmeleri alternatifini getirir. Kimi teknolojilerin emein retkenliini artrma bak
mndan olumlu etkilerini kabul eder: "insanlarn retkenliinin artmas bakmndan elde edilen sonularn harika olduu doru;
gelgelelim bu sonular, kendilerini kentlerimizin sefillii iinde
bulan ve en yoksul biimde hayatlarn srdrmek zorunda kalm
olan milyonlarca insana da korkun etkiler yaptklarn gstermi
lerdir." (1976, 147) Kropotkin tarm ile sanayinin birletirilmesin
de, ekonomik, siyasal-toplumsal ve sosyal yararlar grr: " ... ancak
sanayinin u anda olduu gibi kapitalist fabrika biiminde deil de,
bol bol makineyle desteklenmi, sosyal olarak rgtlenmi bir sanayi retim unsuru olarak kylere gelmesi arttr." ( 1976, 196)
Landauer, mallarn sosyal pazar zerinden takas edilmesini
Kropotkin'in anarko-komnizmine tercih etmekle birlikte, onun
ademimerkeziyeti retim dncesine katlr: Sosyalizmin bala
masyla birlikte tarmsal kooperatifler biiminde yerleim birimlerinin oluturulmas arsn yapar: " ... sosyalist iftlikler, sosyalist
233
Bu balamda, William Morris'in Menei Olmayan Haber romaanarko-komnist topyaya deinmek gerekir. Morris, daha
geen yzyln sonunda, kapitalizm, sanayileme ve evre ykm
arasndaki ilikiye dikkati eker. Ekoloji konusunda duyarl bir gelecek toplumundan geri baklarak sanayi kapitalizminin belirledii
gemi eletirilir: "Derken oras kt iletilen yoksul iftiikierin ve
kulbelerinin evirdii; berbat zehirli atlyelerinin bulunduu bir
topraa dnt ve emeki halk, atlye sahiplerince soyulup soanndaki
234
tc olanaklarna yant
236
alanlara yaama sevinci vermeli, onlarn ruhunu tatmin etmelidir. Marksistleri ve onlarn etkisi altndaki ii kitlelerini kastederek, bunlarn "sosyalistlerin kullanaca teknolojinin kapitalist teknolojilerden ne kadar temelden farkl olacan tamamen gzden
kardklar"n syler. (1978, 91) Landauer'e gre, retimin aralarnca belirlenrnek yerine, retimin teknik aralarn bizzat insanlar,
bireysel kayglarla ve farkl belirleyeceklerdir: "alan insanlar
hangi koullar altnda almak istediklerini kendileri belirlerse,
retim sresi dnda geirmek istedikleri zaman sresi ile retimin
iinde gerekletirmeye raz olacaklar almann younluu arasnda bir uzlatrc noktada buluacaklardr." (1978, 92)
Kropotkin gibi Landauer de zihinsel alma ile bedensel al
mann; el zanaatlar, atlye iilii ile gerek sanayi gerekse tarm
alanndaki iiliin ve almann birletirilmesini savunur; zerk
ve ksmen bamsz koronlerden yana tavr koyup ekonomide
merkezilemiliin datlnasn ister ve gerek ekonomik gerekse
toplumsal-sosya/ amalara hizmet eden, ademimerkeziyeti bir
teknolojinin uygulanmasn talep eder.
Kapitalist teknolojiye ynelik eletirilerin yan sra, zellikle
iletiim teknolojisinin barndrd olanaklara dikkati eken Landauer, bu olanaklar sayesinde "insanln, ilikinin ve biraradaln
[aidiyetin] gereklii olarak kavranmas" mmkn olacaktr der.
(Landauer 1977, 105) Bu dnceler, Titanic'in batnn ardndan,
bu bata dnya apndaki tepkiyle ilintili olarak kaleme alnm
lardr. Landaper bu deerlendirmelerinde, o gnlerde sesini iyice
ykselten uygarlk ve teknoloji aleyhtar eletiriye katlmamakta,
teknolojinin kapitalist ilikilerin egemenliinde smr ve bask
nn arac olarak ktye kullanlmasna kar kp, onun olumlu
yanlarna ve olanaklarna dikkati ekmektedir.
Bookchin de bu anlamda, ekoloji hareketi kapsam iinde teknolojinin tmden reddine kar kar. Ekolojide, teknolojiye gitgide
daha ok bir kt ruh gzyle baklnaya balanmtr. " ... bana
buyruk, rktc bir hayatla donanm olan teknoloji, insanlarn
kkn kazmay baaramad yerde, onlar mekanikletirme tehdidi getirir." (1975, 60) Bookchin teknolojiye ynelik bu ekolojik
ktmserliin gerekleri yanstmakta yetersiz olduunu dnd
237
gibi,
ksa
katkda
yanlaryla
Murray Bookchin
bir insanmerkezci ekoloji anlay, "deerlendirme manzeminini terk edemez, ama insan bireyinin ekonomik, siyasal
ve sosyal zgrlklerine de bir kstas olarak smsk sarlr. Ekoloji
sadece insan hayatnn devamn salayacak bir kurarn aracdr.
Kendi kendinin amac, baka deyile kendi bana bir ama olamayaca gibi, bir dnyagr de deildir. Ekolojiyi insanlarla ilinlileyen byle bir insanmerkezcilik anlay, kendi kendine ynetim
ilkesini. benimsemi radikal bir toplum tasarm ile de kolayca birletirilebilir; grdmz gibi, Landauer'in sanayicilik eletirisi
de, insanmerkezci bir dncenin sonucudur; Kropotkin'in, tarm
ekonomisini, sanayii ve zanaatkarl [atlyecilii] yerel bir birle
me iinde biraraya getirmesi ngrlen ademimerkeziyeti teknolojisi de, Landauer'in bu rgtlenme tasarrolarna katlr ve "doa
ya yeniden katlma" arsyla, bunlar glendirir.
Ekolojinin insanmerkezci bir anlayla dayatlmas, "doalc"
bir anlayta olduu gibi, doann ktye kullanlmasn ne kar
tarak mevcut reel egemenlik ilikilerinin gzden kanlmasna alet
olma zaaf tamaz; sosyal bir ekoloji tasarm iinde devlet ilikile
rini, ekonomik ve sosyal ilikileri birbirleriyle ilintiler. Anarizmin
"ustalar"nn yazlarnda, tezler, insanmerkezci kantara dayandr
lr. Onlarn duncelerini eletirel bir yaklamla gelitirmeyi dndmz anda, doann dntrlmesinde iin normatif yan
mn da hesaba katlmas zorunludur. Yani bu durumda, insann
hangi doal evreye sahip olmak istedii ve hangi doann insann
ekonomik, estetik ve benzeri ihtiyalarn karlamaya daha elverit"
240
olduu
bata
241
kuran] bir ilke olarak, insanmerkezci anlaya bir baka katk olu
turur. Bu ynden bakldnda, Landauer'in mistik ile kurduu ilinti de onun dncesinin aydnlanmac-aklc-eletirel amalaryla
bir kartlk oluturnayp, bu dnceyi tamamlayarak pekitirir
niteliktedir. Eletirel mantn doal sonucu olarak buradan akla
duyulan kuku trer ve bu kuku akln-nantn snrll anlay
zerinden geerek sz konusu mistik tavra ular. Burada da,
insan-doa ilikisinin dayana olan insanmerkezci tanm, insan
-doa ilikisini ilevseki bir anlayla yorumlayan bir zihniyetle
tamamlanmaktadr. Bu zihniyet teki sosyalist kuraniardan belirgin biimde ayrlr: ayrca inat doaya kar temkinli ve dikkatli
olmay, sadece doaya boyun emek olarak anlamayan ve btn
derdi, bilinmeyeni ya da dta kalm olan hiyerarik bir sistem
iine yerletirmek, bylece de yitip gitmesine yol amak olmayan
bir dneeye damgasn vurmttur. Bu anlamda bu zihniyetin, zgrlk diye tanmlanabileceini dnyorum.
b) Anari ve ekoloji
Anarist toplum ideali zellikle Kropotkin'de somutlat biimiyle, ademimerkeziyetilik, ok eitlilik, birbirine bamllk ve
tamamlayclk, a gibi rgtlenmilik, esneklik, kendiliindenci
lik, denge, karlkl iliki gibi kavramlarla tanmlanabilir. (Dar anlamda biyolojinin bir alan olarak anlalan) ekolojinin aklama
modeli, organizmalar ile evreleri arasndaki ilikiyi benzer biimde betimler: Birlemi, esnek, karlkl etkileim ilikisi, aiam
sistem, eitlilik, deime ve uyum salama sonucundaki denge,
vb.s
Doadaki olaylar ve sreler ile kendi anarist toplum idealinin
eleri arasndaki dikkat ekici rtmeleri Kropotkin de vurgulam, anarist tasarmlar aklamak iin doabilimlerinden rnekler
semekten geri kalmamt: "Ama, hayr," der Kropotkin, "sosyal
fikirlerimi buradan tretmem iin deil, kesinlikle! Sadece belli
ilikileri daha netletirebilmek iin ... " (1983, 59) Kropotkin bu
amala, astronomi ve fizyolojiden ald rneklerle, toplumbilimlerinde eskiden olduu gibi hala ar basan, ama doabilimlerinde
242
243
yaplar, doada
merkeze bal olmakszn dzenlenmilerse, modern toplumlar da otoriter merkeziyeti ve hiyerarik rgtlenme
biimlerinden niin vazgeemesinler, diye dnr.9
Doadaki karlkl etkileim srelerinin doabilimsel ekolojik
betimlerinin, anarizmin [toplum] ideali ile byk lde rten
sonular vermesi, anarist bir toplumun [byle betimlenen] doal
sreler ile gsterdii yapsal benzerliklerden tr, toplum ile
doa arasndaki madde alverii srelerinin dzenlenmesi bak
mndan da zorunlu olarak en uygun toplum olduu yolundaki yanl karsamaya yol amamaldr. Merkeziyeti bir biimde rgtlenmemi, ok katmanl yaplanm bir toplumun, "ekoloji"
ynnden de niin en gvenilir toplum olduunu, bambaka, zel
bir yoldan gstermek gerekir.
Anarist toplum ideali ile doadaki sreler arasndaki yapsal
benzerlikten yola karak, anarist toplumun zorunlu olarak "ekolojiye" uygun toplum olduunu ileri srmek olanakszdr. Bu nedenle, anarizmin nasl olup da ekoloji asndan da tutarl bir toplumsal rgtlenme alternatifi sunduu sorusu, gene daha nce
gsterdiimiz gibi, "ekolojik bir duyarlk" oluturmaya elverili,
anarizme zg zihniyete yaplacak yollamalarla yantlanabilir.
Kendisinden yola kldnda, toplumsal dzenin ancak piramit biiminde yaplam, tekbiimli ve hiyerarik bir dzenieni olarak
alglanabilecei tahakkmc egemenliki zihniyetin temeli zerinde, doa da ancak piramidimsi, hiyerarik bir biimde yaplanm
bir dzen modeli olarak anlalabilen, "el konabilen" ve Erich
Fromm'un bir kategorisiyle syleyecek olursak "sahip olunabilen"
bir eydir. Toplumsal dzenin ademimerkeziyeti rgtlenmi, ok
ynl alam, ok boyutlu bir yap olarak anlalnasna elverili
anarist zihniyet, doamn sadece malzeme ve yamalanacak bir
kaynak olarak alglanmasna olanak tanmaz.
Fromm 'un "sahip olmak" ve "olmak" arasnda yapt ayrmda
netleen bu iki kategorinin yardmyla, doa-insan ilikisinde altn
izdiimiz bu iki farkl zihniyeti bir kez daha zedeyip netletire
biliriz diye dnyorum. "Sahip olmak", doay, insand bir
olgu kabul edip onu adm adm insann denetimine ve sosyal dzenine sokmak isteyen zihniyete karlk gelmektedir; doa burada
244
den tahamml edilebilir sanayiler, sanayi merkezlemelerinin yerini alamasalar bile, bunlar kltp snrlayabilirler. retim ile ihtiyacn egdmlenmesi, retim srelerinin ve rnlerin, evrenin
tahamml kapasitesi ile ilikilerinin denetlenmesi, aadan yukar
ya doru tketici konseyleri ve onlarn federasyonlarnca, ok az
bir brokratik abayla, ama o lde de etkili bir ekilde gerekle
tirilebilir. Ayrca, merkeziyeti bir biimde yaplamam bir toplumda, reticiler ile tketiciler birbirine ok daha yakn dururlar ve
yakn evrelerinin selameti uruna ekonomik karlarndan feragat
edebilirler. Siyasal ve toplumsal rgtlenme asndan ilevsel olan
ademimerkezileme, ekoloji bakmndan da ok byk nem ta
yabilir, nk sz konusu yerel-blgesel alanlara uyum salanarak
doal evre daha etkili biimde korunup gelitirilebilir. Gelgelelim, (Kropotkin'in sand gibi) blgelerst ibirliinden ve planlamalardan, kurumlardan ve demokratik temsil sistemlerinden vazgeilebileceini sanmak hayaldir.
Bu snrl saydaki saptama, anarizme zg bir zihniyetin yan
sra, ademimerkeziyeti bir biimde yaplam bir toplumun
somut anarist taslaklarnn da, anarizmi ekolojik bakmdan ilgin
klan eler ierdiini gstermektedir. te yandan krsal kesimdeki zynetimsel korunlerde "yeniden doaya balanma" topyas,
gnmzn endstriyel kitle toplumlar gereine, ancak anarist
bir eletirinin fonunda dzeltici bir boyut olarak eklenebilir.
246
rlmas
uydurmulardr.
248
249
bir hazdr".
Michael Bakunin
ilkeleri, teki deyile amalanan toplumun yaps ve inasyla ilgili kurum ve taslaklar, ancak anariz
min eletiri etkinlii balamnda anlalabilirler. A arist dnce,
mevcut devleti-kapitalist toplurnlara ynelik protestoyla birlikte
ortaya km, dnemin baskn siyasal kurarnlarn ve merulatr
ma ideolojilerini eletirmi ve ii snf iindeki "sol-otoriter"
rakip fikirlere, stratejilere ve rgtlenme biimlerine kar km
tr. Anaristler kendi eletirel tavrlarn, ounlukla ok zgrlk, ama siyasal rakiplerinin kantara dayandrma tutarilkiarnn
genellikle gerilerine den alternatifler ortaya atarak srdrmler
dir.
a) "Doal rekabet" anlayna dayal antropolojinin
le ortaya kan deiik bak as
eletirisiy
bireysel zerkliini devlet lehine terk etmesidir. Yasa ve zgrl, dzen ve gvenlii sadece bireylerin birbirlerine kar iinde
bulunduklar doal rekabeti ekonomik rekabete indirgeyip [doal
rekabetin koullarn dzenleyen], bylece bu rekabetin tek tek bireylerin znel amalarna ve onlarn asosyal doal zelliklerine aldrmakszn herkesin iyiliine ilemesini salayan devlet garanti
edebilir, diye dnlmektedir.
Anarizm insanlarn doal olarak birbirine rakip olduu yolundaki bu kesin ve tartmasz ncl bir yana brakr. Rekabet yerine varl srdrmenin zorunlu koulu olarak grlen yardmlama
ve dayanma geer. Bu birlikteliin eitli yollar vardr: Proudhon' da karlkl dayanma, Landauer' de topluluk "tini", Kropotkin'de ise evrim sreci iinde oluup ortaya km, deimez, insana zg bir sabit zelliktir bu. Tartmasz bir ilke olarak
benimsenen "doal" dayammayla birlikte, tek tek bireylerin kar
lkl yararlar ya da tekin serbest, zgr iradesi, belirleyici bir
urak olarak Proudhon ve Landauer'de iin iine sokulmulardr.
Karlkl dayanma ve her bireyin yararn gzeten birlikte al
ma temeli zerinde gerekletirilen serbest anlamalarn ve birliklerin rgtlenme ilkeleri, anarislere gre, toplumun, dzenin, zgrln ve gvenin dolaysyla anarinin yaplama ve hayata
geirilmesi kouludurlar, yoksa devletin bizzat yasalaryla dzenlenmi kar karya olma durumu ne gveni, ne dzeni ne de zgrl salayabilir.
iddet
252
kurarnlarn
"yapc" eler,
cs
saylrlar.
eletiri
253
katlmazlar.
Bylelikle bak asnda u deiikliin ortaya kmas mmkn olur: lerleme sadece ekonomik gelimeyle ilintilenmez, ekonomi, ilerlemenin biricik kstas olmaktan kar. Tersine kendi kendini ynetme ve dzenleme, tahakkmden annmlk, ekonomik,
sosyal ve siyasal gelimenin lt olurlar. Anarislerin "ekonomizme" ve "endstriyalizme" ynelttikleri eletiri, onlarn olumlu,
yapc toplum taslaklarnn nkouludur.
Birok marksist gibi, anaristler de "sosyalist ustalarn" materyalist tarih anlayn determinist bir anlayla yorumlamlardr.
Bireysel zgrlklerin nemini vurgulamay ihmal etmeden proletarya diktatrl kavram ve devlet iktidarnn ele geirilmesi
zerinde tarih felsefesi balan iinde kafa yormulardr. Kapitalist retim aralarnn yapsn deitirmeden, bunlara el koyarak
sosyalizmin kapitalizmin iinden ylece doaca grne katl
mamlardr; rnein Landauer, sosyalizmin bir alar [toplum formasyonlar] silsilesinin zorunlu bir sonucu olamayacan, hele
hele kapitalizmin tamamlanmas anlamna kesinlikle gelmeyecei
ni syler.
Landauer tarih felsefesi balamnda speklatif sayd "bilimsel
sosyalistlerin" sosyalizm anlayarna bilinli bir ekilde kar
kp, berikilerin topya diye itiraz ettikleri bir sosyalizm, daha
dorusu anari anlayn savunur. Sosyalizm/anari, Landauer'e
gre, "bir idealin yardmyla yeni bir gereklik yaratma abasdr"
(1978, 1) ya da "birlemi insanlarn bir ideal uruna yeni bir ey
ler yaratma biimindeki eilimleridir." (1978, 3) Sosyalizm bu tarifte, ulalacak bir durum olarak deil de toplumun ina ve yap
lama sreci olarak alglanr. Kendine "bilimsel" diyen bir
sosyalizm anlay karsna, bylesine youn itirazlarla karlanp
topya diye aalanm bir alternatifin kartlmas, dncede
yeni bir perspektif deiikliine yol aabilir)
254
c) nsann dncesinin btnyle denetlenip ynlendirilebilecei grne ynelik eletiriden kan yeni bak as
Anaristler, dnce
yal ve tarihsel
koullarn
255
256
ve zgrlk/eri,
denemeliyiz. "
2. DiRENME BMLER
zellikle Latin lkelerinde devrimci sendikalizmin ykselmesiyle
birlikte anaristler de sendika hareketine daha youn ilgi duymaya
balam, kendi anarist hedeflerini devrimci-sendikalist rgtlenme ve direnme biimleriyle birletirerek anarko-sendikalizmi olu
turmulardr. Devrimci sendikaclarla birlikte anaristler de, parlamento seimlerine ya da hkmete katlarak ekonomik ilikileri
etkilerneyi ve reformlarn yaplmasn zorlayarak salamay ngren sosyal demokratlarn stratejilerine kar kmlardr. Anarist
ler ve devrimci sendikaclar mevcut dzenle bu trden uzlamalara
girmeye kesinlikle karydlar. Russell'n altn izdii gibi, reformcu sosyalist glerin ar bast bir srada: "toplumumuzun
temelden balayan bir yeniden rgtlenmeye ve dzenlemeye ihtiyac olduuna" dikkati ekiyorlard. ( 1977,7 4)
Anaristler ve sendikalistler, gerek ii rgtlerinde gerekse
yerel ve blgesel sendikal birliklerde, kiinin, birey olarak zerk
olmasn hedeflenekteydiler. Bu rgt biimleri sayesinde iilerin
F17/Daha Al Devlet Daha ok Toplum
257
260
da yaama alkanlklarnn deerli a" "birarada yaamann treleri" ve "birarada yaama kurumlar"nn korunmas ve "biraradalk
duygusunun" srdrlmesi gerekir. (1983, 96)
Ksacas Kropotkin devrimden, ardndan yeni bir inann bala
d topyekn bir ykma edimini anlamaz. Gelecein toplumu, karlkl yardmlamann ve biraradalk duygusunun zemini zerinde
gelitirilecek yeni yaplarn eseri olacaktr.
Bunun ne kadar zorunlu olduunu, devrim spanyasndaki tarihsel deneyimler ispatlamaktadr: spanyol anaristleri gelimi ve
birbirleriyle a gibi ilintilenmi rgtlerinin yardmyla, birok i
letmeyi toplumsallairm ve retimi srdrmeyi baarmlardr.
Yeni topluma hazrlama talepleri erevesinde anaristler retim
ve tketim kooperatifleri organizasyonlarnn temellerini atmlar
dr. Bu strateji "kapitalizmi terk etmek", bu terk edilen serbest
alanlarda merkeziyeti olmayan kendi kendine rgtlenmelerle
anarist toplumu/sosyalizmi inaya girimek, serbest alanlar geni
letmek ve bu yoldan daha az devlet daha ok toplumu hayata geirmek stratejilerinden ayrlmaz.
etmeyi o zamanki yerleim hareketleriyle btnletirmeyi amalamlar, bu yerleim hareketlerini-birbirleriyle ibirlii yapan teki
yerleimierin kurulmasn desteklerneyi ve nihayet devleti-kapitalist
organizasyon biimlerini srp atmak iin-yaygnlatrmay hedefleyen geni topluluk yerleim biimlerinin oluumuyla ilintili grmlerdir. Landauer sosyalizmin inasna "balama"y kentlerde
de retim ve tketim kooperatiflerinin kurulmasyla ve topluluk
dzleminde yardmlamann teki biimlerinin hayata geirilmesiyle ilintiler.
nceleri, zellikle silahl halk ayaklanmalarnda, genel grevlerde, fabrika igallerinde bir deitirmenin ilk admlarn bulan Malatesta, "Fikirlerimizin onay bulduu yerler. .. anarist topluluklar
olarak yaplamaldrlar. .. baka yerlerle serbest ilikiler kurmal
ve kendilerine zg bir yaama tarznn peinde olmaldrlar" der.
(Aktaran Fabbri 1977, ll)
Sosyalist-anarist adalar kurarak ve bunlar yaygnlatrarak
ksmen de olsa [byk dnmleri beklemeden] zgr durum ve
ortamlar "kendi kendine gerekletirme denemeleri"; devrimci tek
cephe stratejilerinin ve tekboyutlu devleti-reform reetelerinin
apak baarszla uramalarnn ardndan ve zellikle 19. ve 20.
yzyln yerleme hareketleri byk lde unutulup gittikten
sonra, 60'l yllarda ABD'de yeni tr bir yerleme hareketi olarak
ortaya km; ayrca Avrupa'daki "alternatif hareket" iinde "sistemin kuytu kelerinde" alternatif yaama biimleri ve "alternatif
bir ekonomi" (hatta kar-ekonomi) iin serbest blgeler kurma
stratejisinde nem kazanmlardr.
Ne devletin ne de kapitalizmin bu trden kar ya da alternatif
toplumsal alanlarn ve ekonomilerin rekabetiyle kertilmesi "olana bulunduundan", yerleik toplumsal-kapitalist yaplarn dna
bu trden kma giriimleri ve ademimerkeziyeti, zynetimli "alternatif birimlerin" inas, ancak ksmi bir [dntrme] stratejisi
olarak anlam tayabilir. Mevcut yapdan "darya karak" onu
terk ederek ve yeni rgtlenmelere giderek geri "daha ok toplum" taleplerine yant verilebilir, ama merkeziyeti olmayan, kendi
kendini dzenleyen ve yneten bir toplum oluturma amalar bakmndan, devleti-kapitalist alann tmnn birden toplumsallat262
rlmas
iin
olabildiince
263
Proudhon da smrye dayanmayan zgrlk retim ve dabiimlerinin organizasyonuna "eski" toplumun iinde bala
yarak tpk Landauer gibi, "eski" yapnn yerine adm adm yenisini geirmeyi ngrr. Bu amala alternatif bankalarn ve mbadele
merkezlerinin kurulmasn nermitir. Buralarda "mutualizm" ilkesine gre karlkl krediler salanacak, rnler takas edilecek ve
retimi dengeleyici organizasyonlar oluturulacak, bylece doa
cak olan kooperatifi sosyalist ekonominin, kapitalist pazar ile
balarn yava yava koparmas mmkn olacaktr. Bu yeni organizasyon biimlerinin eskileriyle rekabete giriip bunlar adm
adm geriletmeleri, sonunda da alternatif bir ekonominin iinde
emmeleri ngrlr. yleyse, "daha ok toplum" anlay dorul
tusunda yaplam bir ekonomi, Proudhon ve Landau er' de bir kopu tan geer ve yeni organizasyonlarn bu kopula paralel gerekletirilmelerini gerektirir. "Yeni dnyann pozitif fenomenleri,
hemen hemen farkna vanlmakszn bu gei durumunun iine
doru kayacak ve eski dnyay gitgide zp datacaklardr."
(Heinz 1956, 37)
Kapitalizmin dna kabilmek iin (devrimi beklemeden) birtm
264
koymalar ve kiiyi sosyal dokunun iine iade edecek yaplarn hayata geirilmesini ngrmeleridir. Dolaysyla tek tek bireylerin
birbalarna kudretli devlet karsnda aresiz kalmalarn nlemeyi
amaladklar gibi, sosyal alann devletsizletirilme giriimlerinin
artmasna ve uzmaniama yznden geni kitlelerin ie yaramaz
hale gelmesine kar koyacak ademinerkeziyeti, zynetimci,
sosyal devleti kurum ve yaplar toplumsallatracak nerileri ortaya koyan anlaylar, gene anarizmin toplum kavramndan tretilebilirler. Ayrca ademimerkeziletirme ve kendi kendini ynetme
boyutunun yapc bir nitelik tamas ve toplumsaliatrma denince,
devletin karar verme yetki ve imtiyazlarnn yan sra, retim aralarnn da onlarn muhataplarnca ya da muhataplarnn temsilcilerince devralnmas kastedildiinden, anarizmin toplum ya da toplumsaliatrma anlaylar ayr bir nem tarlar.
Btn bunlardan sonra bir saplama daha yapmamz gerekiyor:
Tahakkmc-kapitalist toplumu yapsal dnme uratmay ngren dnce ve nerilerin, bu toplum biimine tek cepheden ynelen bir dntrme stratejisi yerine ok boyutlu stratejiler nerdiklerini unutmamamz gerekir. Bu zellikleriyle de bu stratejiler,
gerek ekonomik smrnn, gerek siyasal basknn gerekse de
kadn ile erkek arasnda olduu gibi ya da tahakkmn baka alanlarnda karlatnz trden tahakkmc insan ilikilerinin yalnzca tek bir nedene ya da "temel"' bir elikiye indir;enebilecei
yolundaki anlay da dlar. Dolaysyla da tahakkmn eitli biimleri nerede ortaya kyorlarsa onlarla orada mcadele etmek
gerektiini mantksal bir sonu olarak karimza koyarlar. Siyasal,
ekonomik ve sosyal ilikiler, tahakkmc aralarn yeni toplumun
inasna elvcri!:;li olmadklarn syleyen anarist ilke ile elinedi
i lde, baar vaat eden aralarla ve somut durumlar gz nnde tutularak deitirilmelidirler.
Btn toplumsal alanlar para para biraraya getirip birletiren
okboyutlu dntrme stratejilerinin erev~::.i iinde eitli ve
deiik direnme ve protesto yollarna baVI' u1 ,;,ilir. Bu balamda
anaristlerce ve devrimci sendikalistlerce propagandas yaplan
iflaslarda iletmeye el koyma, konut igalleri ve otoritelerin gerek
yzlerini aa kartc eylemler gibi- "dorudan eylemler"in g-
266
nmzde sistemsel bir nem tadkianna hi kuku yoktur. Toplumun dntrlmesine ynelik bu trden okboyutlu, cepheci olmayan stratejilere dayanarak, anarizmin tahakkmden arndrlm
bir toplum idealini ve tasarmn gnmzn yksek dzeyde karmaklam sanayi toplumlaryla ilintilemek mmkndr. Her
eyi kknden deitirc devrimci bir ykm fikri bir yana brakl
sa bile bu durumda topik toplum tasarmlar ile toplumsal gereklii birbirine balama olana vardr.
Oysa dntrmeye ynelik bu zgrlk perspektif olmaks
zn somut toplum projeleri anarizmin devlete ve tahakkme ynelttii eletirinin salt bir gsterimsel aklamas (illstrasyonu) olmaktan teye geemezler. Ama ite daha nce de altn izdiimiz
gibi, bu zgrlk perspektifierin erevesi iinde gerekletiri
len radikal eletiriyle birlikte anarizmin toplum ideali, devletsizletirmeyi, ademimerkezilemeyi ve kendi kendine [kendi kendini]
ynetmeyi hedef ald lde, anarizmin nerileri, demokrasi ve
sosyalizm anlay~larnn da tesinde yepyeni bir nem ve ilev kazanrlar.
Pcer
Duerr
onun siyasal mefta olduunu ve etkisini yitirdiini, kuramsal olarak yetersizliini gstermi bulunduunu ve hedeflerinin
sanayi ncesi toplurnlara ynelik olduunu ileri srp duruyorlar.
Gerekten de anarizm bir hareket olarak hemen hemen yok olup
gitmitir; siyasal bir kurarn olarak neredeyse hi alglanmamakta
ya da bir sol radikalizm olarak arptlm olmaktan kurtulamamaktadr. Anarizmin rakibi olan devleti sosyalizm -hem marksist-leninistler hem de lml sosyal demokratlar- tarih platformun267
269
srf
gelecekteki
ve umut edilen
bir ideal toplumun yz suyu hrmetine
"bugn" uygulanan bask ve smrnn merulatrlmak istenmesi olacak i deildir. Bu dneeye kar kan marksistler de, anarislerin gelecei bekleyemeyecek kadar "devrim konusunda sabr
sz" olduklarn sylemekte ve anaristleri "her eyin hemen imdi
olmasn" isternek aceleciliiyle sulamaktadrlar. (Harich 1969,
71)5 Anarislerin sabrszlkianna ynelik bu eletiriler, kimi anarislerin savunduklar, btn bir sistemi, aniden, tek bir darbeyle
kendiliinden devirme dncesine olduu kadar, onlarn devrimin
hemen ardndan ortaya kan diktac aamalar, gei srecinin zorunluluu olarak kabul etmek istememelerine de vurmaktadr.
Marksist kanattan gelen bu eletirinin kimi anarislerin konumunu
doru yanstt inkar edilemez.
Gelgelelim daha nce de deindiimiz gibi, anarist dnce
geleneinin iinde toplumun dntrlmesini yava yava gerekletirmeyi ngren, cephecilikten uzak ok boyutlu dntrme
stratejileri de mevcut olduundan, bu "devrim sabrszl" sulamasn bir bakma ters evirmek de mmkndr. Gerek "sistemin
ky bucak kelerine ve kuytuluklarna" geri ekilerek buralarda
oluturulacak zerk alanlar yeniden organize ederek, gerekse de
tahakkmc-kapitalist, devleti yaplar [devrimi beklemeden] eski
sistemin iindeyken toplumsallatrarak mevcut yapy bir an nce
dntrmek isternek ve bu balamda sabrszlk gstermek de, bu
alanda ilk admlar atma isteini yanstr ve deitirme stratejisinin
nemli bir yann oluturur. Bu anlamda anaristler, marksistlerin
durmadan propagandasn yaptklar bir anlay -gerek ideallerin
gereklemesini gerekse iinde yaanlan anda daha iyi bir hayat
kurma taleplerinin hayata geirilmesini reform ya da devrim srelerinin sonuna ertelememiz gerektii anlayn-geri evirip, sabrn uzak ve belirsiz bir gelecekte kurtulu umudu anlamna gelmesini eletirirler ve deitirmelere mevcut toplumun iinde hemen
balanabileceini sylerler. Tarih felsefesi anlamndaki bir kadercilie kar kan anaristler, bugnn kuaklarnn yarnki kuak
larn kurtarc aralar durumuna drlmesine itiraz etmektedirler.
tahakkmsz-basksz
270
DiPNOTLAR
Aadaki dipnotlardan bazlarnn metin ierisindeki yeri belli deildir. Orjinal metinden ileri gelen bu aksakl gidermek iin yaptmz bavurulara "Fischer Taschenbuch Verlag" malesef cevap vermemitir. Bu nedenle, dipnotlar
okumay kolaylatrmak iin sayfa altlarna koymay yelememize ramen bu kitapta sona koymak zorunda kaldk. Bilgilerinize sunulur. ..
Ayrnt Yaynlar
1. BLMN DiPNOTLARI
1) "kolibertar"ler kurulu bildirgesinin eletirisi, zellikle de "libertar" szc
nn yanl kullanlmas konusunda bkz. Cantzen (1984 c).
2) Liberalizmi aklamak iin kullanlan ve ister istemez birbirinden farkllam
ve grler, anarizmin kimi akmlarnn Liberalizm ile eletirel bir hesaplama srecinin sonucunda ortaya km olduklar gereini gzden uzak tutmamza yol amamaldr. Ayrca siyasal liberalizmin ve John Stuart Mill gibi dnrlerin katks da unutulmamaldr.
anlay
balamda,
ynlarnn
272
8. Anarist dnceyi, anarist zihniyeti ve anarist hareketleri daha iyi kavrayabilmek iin, baz anarisilerin otobiyografilerine bavurabiliriz: Kropotkin ( 1973,
ne yazk ki ksaltlm); Goldman (1978); Mhsam (1977), Rocker (ksaltlm);
Souchy (1977).
9."Anti otoriter", "Anarist" ve "sendikalisf' terimleri arasndaki gerek rgtlenme, toplumu yaplatrp dzenleme gerekse, siyasal anlay bakamndan ifade
edilen farkllklar sadece bu terimleri ii hareketi ile ilintileyerek anlalabilir.
Marksist yandalarnn ar bast "Enternasyonal"de, "Genel Kurulun" merkezi
bir g haline gelip tm imtiyaz ve yetkileri tekelinde toplamasna kar kan federalist bir yaplamay savunanlar kendilerine "anti-otoriter"ler dediler. Bakunin
gibi baz anaristler de bu anti-otoriter akmn iinde yer alyorlard. Anti-otoriter
akmn tabann Latin lkeleri oluturuyordu. 1872'de anti otoriter hareket paralannca, 1890'dan balayarak sendikalar ortaya kt. Sendikalarn rgtlenme
biimleri anti-otoriter ve anarist anlaya uygundu. Sendikalarn iinde anarist
ler de rgtlenmilerdi. Anarizmin temel dogmas olan devlet aygtnn paralanmas hedefi, sendikalizmin temel elerinden biri olarak yorumlanamaz; ama
"devrimci sendikalizmin" hedeflerinden biridir. Sendikalizmin, parlamentarizme
uzak durmas da anarist zelliklerinden birini yanstr. Anaristler 1872'den ba
layarak sendikalar iindeki mevzilerini yitirmi, sonunda ii hareketinden tamamen soyutlanmlardr.
1O. Kollontaj, Sljapnikov ve teki "ii muhalefeti" temsilcileri parti iinde daha
fazla demokrasiden yana tavr koymular; zellikle de retimin sevk ve ynetimini, bamsz bir yoldan "tabandan yukarya" konseyler araclyla rgtlenmesi gereken sendikalarn eline temsil etmek gerektiini sylemilerdir. Lenin bu
ii rgtlerine kar km, yeleri ya rgtten uzaklatrlm ya da idam edilmilerdir. (Anweiler 1958, 308)
11. Puder (1981) Marx ve Engels'in dncelerinde ve kurarnlarnda muhafazakar tavr ve dncenin tipik belirtilerini bulup ortaya kartmtr. Zaman kavram, biyolojik srelerden kaynaklanan bir benzetmeyle, iinde kopukluklar bulunmayan bir olgunlama sreci anlamna gelmektedir. Yani zaman, dzenli,
sramasz akmaktadr. Oysa kimi anaristlerin zaman anlay, ani devrimci s
ramalara, insanlarn etkisiyle gerekletirilecek deiimlere mantksal olaslk
tanr. Puder Marx ve Engels'te muhafazakar dncenin baka belirtilerini, "kltr miras"nn bir kltr eletirisine hedef olmamas, devrimden sonra da otoritenin zorunlu grlmesi, "devlet gemisi" gibi benzetmelerin kullanlmas ve kitleleri
kmseyen sekinci dneeye sk rastlanmas olarak tanmlar.
12. 'Yasa' kavramnn anarizmin ile badatrlp badatrlamayaca, ya da
nereye kadar badatnlabilecei konusunu dikkate almyoruz.
13. "Burjuva sosyolou" Max Weber, devleti, "ynetici kurmaylar araclyla
meru fiziksel zorlama tekelini, dzenin salanmas iin elinde toplam", "siyasal bir tmarhane" olarak tanmlyor. (1972, 29)
Fl i/DJ. ha Az Devlet
Dah;,
l)k Toplum
273
14. Rusya Sosyal Devrim Partisinin nde gelen rgtnn bir muhbir ve polis
ajan olduu ispatlanmt. Onun ynetiminde iileri Bakan Plehwe ve Prens
3. Buber'in "Toplum ile devlet arasnda" adl yazsnda, yazara gre politik felsefede, zellikle "sosyalist" felsefede, toplum bu anlamda devletten ayr tutulmamtr, - daha dorusu toplum ilkesi devlet ilkesine tabi klnmtr. Buber'e gre
sosyalizm "yeni" devlet deil, toplumdur. (Buber 1952)
4. Buber, Proudhon'un "Mutualizm" teriminin Almanca evirisi olan
274
"karlkl
275
ile Merkezi Direktuvar' bu kuruldan ayrr. Bakunin merkezi kuruflar, ulusal bir
cuntay yrtmeyi ynlendiren bir Direktuvar' blge ve eyafet konseyliklerini,
ulusal ve uluslararas kurucu birimleri ve ulusal brolar gerekli grr. Bakunin
bunca kurum ve kertenin yer ald bu oluumda yetki ve imtiyazlar klkrk yararak belirlemeye giriir. (Bu kalabalk gz nne alndnda bu hi de kolay bir i
olmasa gerekir) ve "hizmet mecburiyeti bulunan yoldalarn grevleri" ile "bulunmayanlar''nkini saptar. Yeni kabul edilen kardeler trenlerle "kardeler kitab"
zerine yemin ettirilmelidirler. ifre szckler, gizli iaretler, grnmeyen mrekkep ve benzeri eylerle de didik didik urar Bakunin.
9. Kropotkin'de birey ve devletten nitelike ayrlan bir toplum anlay bulunduundan, Bakunin ile aralarndaki fark belirgindir. ikisi arasnda devletin devrimci
yoldan tasfiyesi konusunda bir lde benzerlikler bulunmaktadr. Ancak Kropotkin devletin "iddet yoluyla devrilmesi" srasnda, o zamana kadar geliegei
mi toplumsal organizasyonlarn ilk admlarnn da devletten kurtarlmasn ngrrken, Bakunin iin devletin toptan tasfiyesi yepyeni genel bir organizasyonun
balatlmasnn nkouludur. Bu nedenle, yle sanyorum ki, Buber'in Kropotkin'e ynelttii ve onun da tpk "Bakunin gibi, ... devrimin sosyal alanda yaratc
deil de sadece serbestletirici, zgrletirici ve iktidar yaralayc bir gc bulunduunu" ve devrimin sadece "devrim ncesi toplumun barnda oluumunu
tanmlam olan eyleri" tamamen aa kartp zgrletirebileceini gzden
karm olduunu ileri sren eletirisi pek tutarl deil. (1950, 79)
10. Yasa metni yle: "Kim resmen ya da yazlar datma ya da yayma yoluyla
dini ya da dnya grsel inanlarn ya da lke iindeki bir kiliseyi
ya da teki dini cemaatleri ya da dnya gr cemiyetlerini, bunlarn kurulula
rn ve binalarn, kamusal bar tehlikeye drecek biimde hareket edip, bunlara svp sayarsa, yla kadar zgrlkten men ya da para cezasna arptr
bakalarnn
lr."
12. Schibel (1985, 49) feodal sistem ile ky komn sistemini yle zetliyor:
Feodal sisternin dikey, hiyerarik ilikilerinin aksine, kendi rgtlenmelerinde ve
ynetimlerinde, kyller kendi sorunlarn ve ilerini kendileri dzenleyen eit bireyler olarak yer alrlar ve bu kurumlama, ge ortaa dneminin ve yenia
balarnn topluluk biimi, alternatif bir toplum kurma ilkesi olarak ortaya kmak
tadr."
13. Eka-sosyal ya da sosyalist ynelimli bugnk alternatif projelerde de ayn niyetlerle merkeziyetilii datma talepleri dile getirilmektedir. Politik-toplumu organize edici kayglarla, rnein Strasser (Traube, 1980) Schumacher (1980),
Huber (1979), komnal yaplarn yeniden canlandrlmas ve gelitirilmesinden
yana karlar. Bahro'nun Alternative (1977) kitabnda da topluluklardan hareket
ederek (aadan yukarya) yaplanan bir konsey sistemi tasarlanr. "zerk kapasitelerin" glendirilmesinden yana arlk koyanlar, Gorz (1980) ile birlikte, lllich
(1980) ve Robertson (1979)'dur. Amery (1980), komnlerin ve blgesel birimlerin
geni bir zerkfii temelinde oluturt,!Jacak federasyondan yanadr. Morris/Hess,
276
ibirlii ilkesine dayal yaplarn yava yava gelitirilmesi yoluyla, yerel zynetimsel birimlerin, btn bir toplumu kapsayacak ekilde, federalisi-demokratik tabanl yaplarn da olumasn nasl olanakl klacan gsteren ok ayrntl bir
model gelitirmilerdir.
14. Fromm (1979, 174) kentlerin ve komnlerin yaklak SOO'er kiilik mahalle
birimlerine blnmesi gerektiini dnmektedir. Bu birimler "srekli danma ve
karar alma kurullar biiminde yaplap gerek ekonomi gerek d politika gerekse salk ve eitim konularndaki temel, ilkesel sorunlarda insanlarn esenliini
koliayarak kararlar alrlar. Bu gruplar btn nemli bilgilerle beslenmelidirler... ;
bu bilgileri grrler; danp tartrlar ve ... mevcut nesnel sorunlar oylarlar; .. .
Bu sosyal gruplarn tm birden, kararlar teki politik organlarn kararlaryla birlikte yaama zerine nemli etkileri bulunan "alt-meclis"i olutururlar."
277
sorunlarnda
olduu
b-
5. Anaristlerin yan sra devrimci sendikalistler de lml ve "reformist" sendikalistlerden ayrlrlar. Sendikal rgtlerdeki anaristlerin iddet eylemlerini aka
onayiayan Sorel (1981, 49), iddet eylemleri ile genel grevi ayn zamanda stilize
ederek mitoslatrmay neriyor.
Sorel'e gre bu trden mitler her trl aklsal kavramadan daha etkili bir e
kilde bask ve smrnn yapsn iilerin gzleri nne sererek, toplumsal ili
kileri ykmalar konusunda onlar motive ederler. Sorel'e gre, proleter iddet sadece meru deil ayn zamanda zorunlu bir iddettir.
6. Martin Buber hayatn btn alann ieren "tam kooperatifler'' kavramnn ieribelirlerken, "toplumun yapsnn yenilenmesi"nin sosyal nemini vurgular ve
"devletin kltlmesinin" gerekliliine deinir. Toplumun kalc bir biimde iten
hakikatan yepyeni bir yapya kavuturulmas, ancak reticiler ile tketidierin birletirilmesi sonucunda mmkn olacaktr. Taraflardan her biri, bamsz ve kendine zg ibirlii birimi olarak bu birlemeye katlabilmelidir. Bunlarn sosyalist
glerinin ve etkinliklerinin biraraya getirilmesi de ancak birlikte ileyen ok say
da kooperatifle mmkndr ... " (Buber 1950, 135)
ini
278
eksikliine
279
taslaklarn eletirel
V. BLMN DiPNOTLARI
1. Bu konuda Proudhon haddinden fazla nettir: "Kadnlara gelince, evimiz dedik
leri kk devletin prensesleri olmak iin akllar fikirleri sadece evlenmektedir."
Proudhon kadnn toplumsal-sosyal bir grev yklenma olanan yok sayar. Elbette kadn "kendi evinin egemeni olarak" kocasna, kendi sahibi olan kimseye
tabidir. Anarist Proudhon'a gre kadn evlilie ihanet ederse kocann utancn
ancak sulunun ldrlmesi "temizleyebilir." (1966, cilt 2, 329)
2. Kadnn duygusal, erkein mantkl olduu yolundaki bu trden grler, kad
nn bask altnda tutulmasn hakl karr. Annegret Stopczyk'n Was Philosophen ber Frauen denken balkl derlemesi, kadnn cinsellikle ilgili zelliklerini
ispatlama stratejilerine ynelik belge ve yorumlar getirmektedir. (1980)
3. Sk sk ortaya atlan bir gre baklacak olursa, Fourier, Freud'tan daha nce
o zamana kadar sorgulanmam olan ve insan sadece bir mantk varl olarak
gren gelenekten kopmaktadr. Fourier bu "drtleri" ve ''tutkular" ayn zamanda cinsel olarak da anlad iin, bu yorum cinselliin, dolaysyla da kadnn deerinde bir ykseli anlamna da gelmektedir; o kadar ki, bat kltrnn dn
ce tarihinde, kadn duygular erkekten daha gl olan cins olarak kabul edilmi;
bylelikle, biraz da kadna gre aklnn sesine kulak vermeyi daha iyi becerdii
varsaylan erkei, "mant yozlatrc" kendi cinselliinin sorumluluundan kurtarmak iin, kadn bir gnahkar olarak hayvannkine yakn bir konuma yerletir
mitir.
4. John Stuart Mill (1806 1873) "kendi cinsine ve toplumuna" ihanetle sulanm, kadnn erkekle eit konuma getirilmesinden yana apak arlk koyduu
iin filozofluu kabul edilmemi, mesleki nitelii kukuyla karlanmtr. Ayrca,
onun gibiler " ... kadnlarn erkeklerden daha aa olma durumlarnn doal deil
280
de 'yapay'
cinsinin
asl d
baklabilir.
281
birlikte ele
alp
zm-
Eitim, retim, yetitirme, terbiye etme vb. kavramlarnn birbirleri yerine gelii
gzel kullanlmasna en u rnek Amerikal bir anarist ve pedagogtan geliyor.
(Rothbard 1985, 39)
almama
11. Proudhon yle yazyor: "Kadnn antikomnist, neredeyse diyeceim ki antisosyal karakteri btn o saflnda kendini ele vermektedir. .. uras ok bilinen
bir hakikattir ki, kadnlar haneynetimi adn verdikleri o kk devletin prensesleri olabilmek iin akllarn fikirlerini evlenmeye takmlardr. (... ) Fahieler ve rahibeler iin iyi olan topluluk halinde yaamaya ise aile kadn kar koyar." (1966,
Cilt 2, 329)
12. Feyerabend
(1981)
uzmanlarn,
uzman olmayan
kiileres
demokratik denetiminden
yanadr.
13. Vilmar/Runge, Auf dem Weg zur Selbsthilfegesellschaft? (1986) adl kitapta, sosyal yardm, toplumun demokratiklemesinin bir esi olarak alglyorlar.
Bu kitapta, sosyal yardma ilikin siyasal bir kuramn yan sra, Almanya'daki ve
Bat Berlin'deki kendi kendine yardmlama hareketinin sistematik bir deerlen
dirmesini buluyoruz.
14. Bu balamda lllich'in "toplumun okuldan arndrlmas" tasarm ilgin gzkyor. lllich, yasalarla ykmllk haline getirilmi "okul, askerlik" gibi biraraya
gelme biimlerini eletirmektedir. "Okulsuzlatrmak demek, bir insann, bir ba
kasn tekileri e biraraya toplanmaya zorlamasn salayan g ve yetkinin ortadan kaldrlmas demektir." (1978, 100) lllich "okul zorunluluunun kaldrlmasn"
(1978, 63) ve ocuklar dahil herkese serbeste, zgrce biraraya toplanma olanann tannmasn istiyor.
yapt
282
birini tamamlayan eilimlerin bamllklar"n, "kendi kendini rgtleyip dzenleme" ve "hiyerarik olmayan rgtlenme biimlerini Capra, doann her yerinde
kefetmi olduundan emin grnmektedir. Tpk Bookchin gibi o da bu bulgulardan, bunlarn "hayatn temel zellikleri" hatta "evrenin ilkesel bir karakteristii"
olduklar sonucunu kartr. (1983, 316) Hayatn bu "temel zelliklerine" insan
toplumu da kendini kapal tutamaz; dolaysyla gerektii gibi organize olmas zorunludur. Burada da yle olduu varsaylan bir durumdan, doal durumdan yola
klarak toplumun da yle olmas gerektii sonucuna varlmaktadr. Ancak
Capra'nn toplumsal-siyasal ve ekonomik talepleri oldukaa zayf kalmaktadr.
Capra hayatn kendi kendini rgtleyip dzenleme, merkeziyeti olmama gibi
zellikleri bulunduunu ileri srdkten sonra ve bunlar inatla savunduktan
sonra bir radikal olma kukusunu uyandrmadan ayn zellikleri insan toplumu
iin de talep etmeliydi.
3. "Dialeldik der Natur (1975; Doanm Diyalektii ev. A. Gelen, Sol Y., 1991)
ve Anti-Dhring'te (ev.: K. Somer, Sol Y., 1977) dile getirdii kadaryla Engels'in bilgi kuram alanndaki dnce ve anlaylar da saf bir gerekiliin s
nrlarn aamamaktadrlar. Lenin'in Materialismus und Empiriokritizismus (1975;
Materyalizm ve Ampiriyokritisizm, s. 14, ev. Sevim Belli, Sol Y., 1988) kitab
Hegel'in "Wissenschaft der Logik (Mantk Bilimi, ev. A. Yardm, i. de Y., 1991 )"
almasn zetleyen yazlar bu anlay srdrrler. Lenin ve Hegel doann
znde diyalektik olduunu ve insan dncesinin bunu yanstmaktan baka bir
ey yapmadn sylerler. Yani dnce (dtan) doay diyalektik bir dzene
sokmamakta, doann kendisi diyalektik olma zellii tamaktadr.
4. Bookchin radikal bir sosyal ekoloji tasarmyla, doay, biz insanlarn doal
dnya ve evrim konusunda gelitiregeldiimiz geleneksel tarzdaki o korkun
tablonun elinden "kurtarmay" amalar. Dinsel kurtulua, huzura kavuma olay
na benzeyen bu "kurtulu"u gerekletirebiirnek iin Bookchin doa tarihini stilize ederek, onu bir tr ekaanari aamasnda mukaddes sona ulaacak olan eskatolojik bir kutsal olaylar tarihine dntrr. Tarihsel dinlerdeki yahudihristiyan mitosunu andran bir gelimeyle insanlar, nce birbirleri sonra da doa
zerinde tahakkm kurunca, "hiyerarik olarak yaplanmam toplumun" cennetinden kovulmulardr.
Bookchin kendi doa anlayn geleneksel anlayn karsna, yeni bir doa anlayna ulamak amacyla kartmak, bylece geleneksel doa anlayn greceletiren eletirel bir ierik elde etmek yerine, doann "kendinden" tretildiini
dnd kendi doa anlayn ylece yeni bir ekolojik hakikat olarak gelenekselin yerine geirmeye alt iin, bu eletirel ilev de yok olup gidiyor. Buradan da kendi btnselci doa tablosunu tretiyor. Daha nce de yorumladmz
gibi, Bookchin'in doaya bilgi kuram cephesinden yapt mdahale, bizzat
eletirdii geleneksel-tahakkmc zihniyeti ele vermektedir.
5. Aadaki aklamalar belli bal baz tutumlarn tartlmasyla snrl kalmak
zorunda olduklakndan, burada evreci etik konusundaki toplumsal politika a
sndan nemli kimi tartmalara dikkati ekmekle yetinmek istiyoruz.
283
284
"Bylece gerek etnolojik, gerekse sibernetik kuram, Kropotkin'in hkmetsiz, ynetimsiz bir toplumda, glerin ve etkilerin eitlilii arasndaki dengenin srekli
gel-gitlerinden ahengin tredii yolundaki kuramn desteklemektedirler. Bu da
birbirine rlm bir ebekesel yapda ifadesini bulur ... " (1981, 95)
285
dirmeye armtr.
4. Devrimi bir anda gerekleecek ve her eyi bir rpda halledecek ve deiti
recek bir olay gibi alglayan ve kitlenin yeni bir yaplandrma hareketini kendiliinden omuzlayacandan emin olan anaristler, topyalarda, toplum taslaklarnda byle btnsel bir devrimin nn kesici bir etmen grrler. Bakunin yle
der: "Gelecekle iliniili tm gevezelikler balanmaz birer hatadrlar, nk salt
ykmay nlerler ve devrimin seyrini engellerler." (Aktaran Zenker 1979, 106).
Most da baka bir ynden gelecee ilikin btn laflar anlamsz bulur,
nk devrimden sonra insanlarn duygu ve dnceleri tamamen deiecektir:
"ierideki kuaklara kadar gitmemize bile gerek yok; bugnk toplumun zemininde bym olan insanlar bile, sosyal ilikilerin dnm tamamlandktan
sonra, bambaka olacaklardr." (Most 1978 a, 15)
5. "Sabrl" devleti sosyalistlerin, anarist Grave'in sk sk alntladklar, bylelikle de anarisilerin devrim konusundaki sabrszilkiarn belgelerneyi amaladkla
r szlerini burada vermek istiyoruz: "Birka yzyl daha yaayacak olsaydk birka yzylmz bar reform denemelerine adayabilirdik. Ama herhalde
mrmzn yllar sayl olduundan ve gemiin deneyimleri, insanlarn bu trden deneyferre binlerce yl yitirdiklerini bize rettiinden, yeniden ina etmek
amacyla reformlarla dzeltmek yerine yepyeni planlar dorultusunda nce her
eyi alaa etmek istiyoruz." (Grave'den aktaran 1980, 95)
286
OYKULERI
288
KAYNAKA
Buradaki kaynaka sadece kendilerinden alnt yaplm ya da aklamalar blmnde
ad geen kiileri almtr, dolaysyla anarist literatrn eksiksiz bir tantmn amalamamaktadr. Bu konuda mevcut literatr ve bu literatr zerince yazlm Almanca
metinler ise burada belirtilmilerdir. Kaynak yaptlarn ka bask yaptklar da belirtilmemitir.
Amery, C. (1980) Natur als Politik. Die kologische Chance des Menschen, Reinbek
Anweiler, O. (1958) Ratebewegung in RuBiand 1905-1921, Leiden [Rusya'da Sovyetler/1905-1921, ev.: Temel Keolu, Ayrnt Y, 1990)
Arschinoff, P. (197 4) Geschichte der Machno-Bewcgung (1918- 92 ) Berlin
Bahro, R. (1979) Die Altemative. Zur Kritik des real existierenden Sozialismus, Frankfurt
- ( 1985) Kommune wage n! Zehn Thesen ber die Richlung der soziaen Atemative,
in: Opielka, M. (Hg.), Die kosoziale Frage. Entwrfe zum Sozialstaat, S. IOO-06,
Frankfurt
Bakunin, M. (1975) Gesammete Werke Bd. I-III, Berlin
- (1977) Sozial-politischer Briefwechsel, Dragomanaw, M. (Hg.) Berlin
- (1979) Staatlichkeit und Anarchie, Stuke, H. (Hg.), Frankfurt, Berlin, Wien [Devlet
ve Anari, ev.: Alev Trker, Kavram Y., 1991]
-- (1980) Gewalt fr den Krper, Verrat fr die Seele, Berlin
- (o.J.) Gott und der Staat, Bremen
Bartsch, G. (1972) Anarchismus in Deutschand, Bd. 1945-1965, Hannover
- (1973) Anarchismus in Deutschland Bd. 2/3 1965-73 Hannover
- (1974) Schulen und Praxis des Anarchismus, Troisdorf
- (1983) Proudhon oder Marx? in Die Freie GesellschaftNr. 8 (1983) S. 23-34
Bauer, I. (Hg.) (1977) Marx-Engels. ber Anarchismus. Berlin (DDR)
Bannour, W. (1974) Bakunin. in: Chiitelet, F. (Hg.). Geschichte der Philosophie Bd. 5,
S. 243-251, Frankfurt, Berlin, Wien
Bayer, O. (1978) Die argentinischen Anarchisten. in: Unter dem P.flaster liegt der
Strand Bd. 5, S. 155-195
Beauvoir, S. de (1981) Das andere Geschlecht. S'itte und Sexus der Frau, Reinbek
[Kadn I-II-III, ev. Bertan Onaran, Payel Y., !986]
Bemecker, W.L. (Hg.) (1980) Kollektivismus und Freiheit. Quellen zur Geschichte der
Sozialen Revolution in Spanien (1936-1939) Mnchen
Bigler, R.R. (1963) Der ibertare Soziaismus in der Westschweiz. Kln
Bimbach, D.(l980) Sind wir ftir die Natur veranwortlich? in: Ders. (Hg.), kologie und
Ethik. S. 103-139, Stuttgart
Bimbacher, D. (Hg.) (1980 a) kologie und Ethik, Stuttgart
Blankertz, S. (1980) Tolstois Beitrag zur Theorie und Praxis anarchistischer Padagogik,
in: Tolstoi. L. N., Die Schule von Ja~naja Poljana, Wetzlar, S. 5-18
- (1983) Kritischerpragmatismus. Zur Soziologie Paul Goodians. Wetzlar
Bloch, E. (1977) Das Prinzip Hoffnung Bd. I-III. Frankfurt.
Bhme. G./Grebe. J. ( 1985) Soziale Naturwissenschaft-ber die wissenschaftliche
Bearbeitung des Stoffwechsels Mensch-Natur, in: Bhme, G./Schramm, E., Soziale
F1 9/Daha Az Devlet Daha ok Toplum
289
290
291
(1981) Erkenntnis fr freie Menschen, Frankfurt [zgr Bir Toplumda Bilim, ev.:
Ahmet Kardam, Ayrnt Y., 1991]
- ( 1981 a) ber die Methode. Ein Dialog, in: Unter dem P.flaster /iegt der Stand Bd. 3.
S. 99-160
- (!981 b) Experten einer freien Gesellschaft in: Unter dem Pjlaster !iegt der Strand
Bd. 3. S. ll-35
Firestone, S.(l975) Frauenbefreiung und sexuelle Revolution, Frankfurt
Aechtheim,O. K. (1980) der kosozialismus und die Hoffnung auf den neuen Menschen, in: Frank.furter Rundschau, 20.9.1980
Fourier, C. ( 1966) Theorie der vi er Bewegungen, Lenk, E. (Hg.). Frankfurt
- (1968) ber Liebe und Ehe, in: Der Frhsozialismus. Quellentexte, Ramm,T. (Hg),
Stuttgart, S.l59-198
- ( 1978) Aus der neuen Liebeswelt, Berlin
Frazer-Darling,F. (1980) Die Verantwortung des Menschen fr seine Umwe1t,in: Birnbacher, D. (Hg.), ko1ogie und Ethik, Stuttgart, S. 9-19
Frei, B. (1971) Die anarchistische Utopie, Frankfurt
Freud, S. (I 974) Das Unbehagen an der Kultur, in: Mitscherlich, A. u. a. (Hg.) Studienausgabe Bd. IX, Frankfurt, S. 191-270
Friedman, Y. (1978) Machbare Utopien. Absage an die giingigen Zukunftsmodelle,
Frankfurt
Fromm, E. (1980) Haben oder Sein. Die seelisehen Grundlagen einer neuen Gesellschaft,
Mnchen [Sahip Olmak ya da Olmak, ev.: Aydn Antan, Artan Yay., 1991]
- (1981) Die Revolution der Hoffnung. Fr eine Humanisierung der Technik, Frankfurt, Berlin, Wien [Umut Devrimi, ev.: ernsa Yein, Paye1 Yay., 1990]
Garaudy, R. (1974) Die Alternative. Ein neues Modeli der Gesellschaftjenseits von Kapitalismus und Kommunalismus, Reinbek
Gizycki, H. v. (1983) Arche Noah'84. Zur Sozialpsycho1ogie gelebter Utopien, Frankfurt
Goergens, L. (1980) Beispiele zeitgenssischer Ansiitze altemativer konomie in der
nordamerikanischen community-Bewegung, in: Peters, J. (Hg.), Die Geschichte der
alternativen Projeete von 1800 bis 1975, S. 159-206
Godwin, W. (1978) ber die politische Gerechtigkeit (Textauswahl), Berlin
Goldman, E. (1972) Minderbeiten weisen den Weg, in: Oberliinder, E. (Hg.), Der Anarchismus, Olten, S. 180-210
- (1977) Frauen in der Revulation Bd. 2 Emma Goldrnan, Berlin
- (1978) Gelebtes Leben Bd. 1-3, Berlin
Goodman, P. (1978) Anarchistisches Manifest, Miinster/Wetzlar
Gorz,A. (1980) Abschied vom Proletariat, Frankfurt [Elveda Proletarya, ev. Hlya
Tufan, Afa Y., 1986]
- ( 1980 a) kologie und Freiheit, Reinbek
- (1983) Wege ins Paradies , Berlin [Cennetin Yollar, ev.: Turhan llgaz, Afa Yay.
1985]
Gruhl, H. (1978) Ein Planet wird geplndert. Frankfurt
Guerin, D. (1975) Anarchismus und Marxismus, Frankfurt
- ( 1978) Anarchismus, Begriff und Praxis, Frankfurt
Hahermas, J. (1977) Erkenntnis und lnterresse, Frankfurt
292
293
Lafargue, P. (1978) Das Recht auf Faulheit, o.O. (Tembellik Hakk, ev.: Vedat
Gnyol, Telos Yay.]
Landauer, G. (1969) Sein Lebensgang in Biefen Bd. ll, Buber, M. (Hg.) Frankfurt
- (1974) Revolution, Berlin
- (1977) Beginnen, Aufsatze ber Sozialismus, Wetzlar
- (1978) Aufruf zum Sozialismus, Wetzlar
- (1978 a) Skepsis und Mystik. Yersuche im AnschluB an Mauthners Sprachkritik,
Mnster/Wetzlar
- (1978 b) Zur Geschichte des Wortes Anarchies, in: Yaleske, H. -J (Hg.) Gustav Landauer, Enstaatlichung. Wetzlar, S. 5-!8
- (1978 c) Die Fortflihrung von Ferrers Werk, in: Yaleske, H. -J. (Hg.) Gustav Landauer, Enstaatlichung. Wetzlar, S. 39-45
Lassalle, F. (!973) Arbeiterprogramm, Stuttgart
Lenin, W. I. (1970) Ausgew.ahlte Werke Bd. I-III. Berlin (DDR)
- (1975) Materialismus und Ernpiriokritizismus (Lenin Werke Bd. 14) Berlin (DDR)
[Materyalizm ve Ampiryokritisizrn, ev.: Sevim Belli, Sol Yay., 1988]
- Konspekt zu Hegels "Wissenschaft der Logik" in: (Lenin Werke Bd. 38) Berlin
294
(DDR) S. 77-230
Leval, G. ( 1976) Das liberttire Spanien. Das konstruktive Werk der Spanisehen Revolution (1936-1939), Hamburg
Linse, U. ( 1973) Die Komnune der deutschen Jugendbewegung. Ei n Versuch zur berwindung des Klassenkampfes aus dem Geiste der brgerlichen Utopie, Mnchen
- (1974) Gustav Landauer: Der revolutionare Geist, in: Ders. (Hg.). Gustav Landauer
und die Revolutionszeit 1918-1919, Berlin, S. 5-37
- (Hg.), Zurck o Mensch zur Mutter Erde. Landkonmunen in Deutschland U-1901933
- ( 1983 a) BarfBige Propheten. Erlser der zwanziger Jahre, Berlin
- ( 1986) kopax und Anarche. Bine Geschichte der kologischen Bewegung in
Deutschland, Mnchen
Lsche, P. (1973) Problemeder Anarchismusforschung. Kritische Anmerkungen zu einigen Neuerscheinungen, in: lnternationale wissenschqfilicle Korrespondenz 19/20
(Dez.l973), S. 125-144
- (1974) Anarchismus- Versucheiner Definition und historischen Typologie in: Potilische Vierteljahresschr!f;, 15. Jg. Heft 1, S, 53-73
- ( 1977) Anarchismus, Darmstadt
Lwith, K. (1953) Weltgeschichte und Heilsgeschehen, Stuttgart
Ludz, P. C. (1972) Anarchie, Anarchisnus, Anarchist, in: Brunner, O. (Hg.), Histonsches Lexikon zur politisch-sozialen Sprache in Deutschland Bd. I, Stuttgart
Luxemburg R. (1968) Politische Schriften I-III, Flehthein, O. K. (Hg.), Frankfurt [Siyasal Yazlar (!917-1918), ev.: Zafer skl, Verso Y., 1989]
Mackay, J. H. (1978) Abrechnung, Freiburg
-Der Freiheitssucher, Freiburg
Malatesta, E. (1975) Anarchie, Berlin
- (1977) Gessammelte Schriften Bd. 1, Wehr, E./Kramer B. (Hg.), Berlin
- (1980) Gessarnmelte Schriften Bd. 2, Wehr, E./Kramer B.(Hg.), Berlin
Martin, J.J. (1980) Miiner gegen den Staat. Die Vertreter des invidualistische Anarchismus in Amerika 1827-1908, Bd. 1 und 2, Freiburg
Marx, K. (1973) Das Elend der Philosophie, Berlin (DDR)
- (1977) Das Kapital MEW, Bd. 23, Berlin (DDR) [Kapital, ev.: Alaaddin Bilgi, SolOnur Y ., 1986-1990]
Marx, K./Engels, F. (1973) Resolutionen des allgemeinen Kongresses zu Haag vom 2.
bis 7. September 1872, in: MEW, Bd.l8, S. 149-150, Berlin (DDR)
- (1976) Die Deutsche Ideologie, MEW, Bd. 3, Berlin (DDR) [Alman deolojisi,
ev.: Sevim Belli, Sol-Onur Y., 1987]
- (1980) Manifest der Konmunistischen Partei, Berlin (OOR) [Komnist Manifesto
ve Komnizmin lkeleri, ev.: Muzaffer Erdost, 1991]
Meyer, P. (1981) Das Kind und die Staatsrason oder Die Verstaatlichung der Familie,
Reinbek
Meyer, T. (Hg.) (1981) Grundwerte und Gesellschaftsreform, Frankfurt
Michel, L. (1976) Der doppelte Kampf der Frau, in: Dies. Feninismus, AnarchoFeminismus und miinliche Geschichtsscheibung. Frauen in der Revolution Bd. 1.
S. 13-16, Berlin
Mill, J./Mill, H.T.tTaylor, H. (1976) Die Hrigkeit der Frau. Texte zur Frauenet'kanzipation. Schrder, H.(Hg.), Frankfurt
295
(Diss.) Berlin
Proudhon, P. J. (1963) Ausgewlihlte Texte, Rarnm, T. (Hg.). Stuttgart
- ( 1966) Philisophie der Staatskonomie oder Notwendigkeit des Elends, Bd. I und 2.
Aa!en
- (1968) System der konomischen Widersprche usw. in: Diehl, K. (Hg.). P. J. Proudhon , Abteilung 2. Band 6. Heft 3. Aalen
- (1969) Bekenntnisse eines Revolutionlirs, um zu einer Geschichtsschribung der Februarrevolotion beizutragen , Reinbek
Puder, M. (198 1) Marx und Engels als konservative Denker, in: Unter dem Pjlaster
liegt der Strand, Bd. 3, S. 171-185
Ramrnstedt, O. (969) Einleitung zu: Ders. (Hg.), Anarchismus. Grundexte zur Theorie und Praxis der Gewalt, Kln und Opladen, S. 7-28
296
297
Schumacher, E. F. (]980) Die Rckkelr 1.un mcnscllichq MnC. Alt~.n~tivcn fiir Win
schaft und Technik, Reinbck
Schuwal, M. ( 1927) Zur Theorie des Anarchismus (Diss.), Knigsbcrg
Schwendter, R. (1979) Ja Schnecke, besteige nur den Futschi ... Zur Zukunft dcr altcrnntiven konomie, in: Huber, J. (Hg.), Anders arbetien - anders wirtschaften usw.,
Frankfurt, S. 122-130
Shell, K. L. (1973) Anarchisnus, in: Grlitz, A. (Hg.), Handlexikon zur Politikwissenschaft Bd. I, Reinbek S. 15-18
Souchy, A. (1978) Vorsicht: Anarchist! Ein Leben fiir die Freiheit. Politische Erinnerungen, Damstad und Neuwied
- ( 1979) Nacht ber Spanien. Brgerkrieg und Revolation in Spanien, Frankfurt
- (1980) Zur revolutionaren Ungeduld der Anarchisten, in: Unter dem Pflaster liegt
der St ran d, Bd. 1, S. I 10-112
- (o.J.) Schreckensherrschaft in Amerika, Bremen
Spaemann, R. ( 1980) Technische Eingriffe in die Natur als Problem der politischen
Ethik, in: Bimbacher, D. (Hg.), kologie und Ethik, Stuttgart, S. 180-206
Stadler, K. P. (1977) Einleitung: Anarchismus und Arbeiterbewegung, in:Botz, G. u. a.,
Im Sehatten der Arbeiterbewegung zur Geschichte der Arbeiterbewegung in sterreich und Deutschland, Wien, S. 11-28
Stalin, J. V. (1969) Anarchismus oder Sozialismus?, in: Kursbuch 19 (1969), S. 58-70
Stimer, M. (1914) Das unwalre Prinzip der Erziehung oder Der Humanismus und
der Realismus, in: Mackay, J. H. (Hg.), Max Stimers Kleinere Schiften, Teptow
bei Berlin, S. 237-257
- (1979) Der Einzige und sein Eigentum, Stuttgart
Stopczyk, A. (Hg.) (1980) W as Philosophen ber Frauen denken; M nehen
- (1982) Geschlecht und Gewalt, in: Maren-Griesebach, M./Menzer, M .. Philosophinen
Jahrbuch 1, S. 102-109, Mainz
- (1983) Zum Begriff Autonomie und seinem Gebrauch in den antipiidagogischen
Schiften ( unverffentlichte Magisterarbeit im Fach Phi1osophie an der FU Berlin)
Stowasser, H. (1982) Machnotschina, Wetzlar
Strasser, J. (1983) Grenzen des Sozialstaats. Soziale Sicherung in der Wachstumskrise,
Kln
Strasser, J .rrraube, K. ( 981) Die Zukunft des Fortschritts. Der Sozialismus und die
Kise des Industrialismus. Bonn
Thoreau, H. D. (1973) ber die Pflicht zum Ungehorsarn gegen den Staat, Zrich
Timm, U. (1980} kologie und Freiheit. Umweltproblem und Anarchismus, Freibutg
Tnnies, F. (1926) Gemeinschaft und Gesellschaft. Grundbegriffe der Soziologie,
Berlin
- (!959} Gemeinschaft und Gesellschaft, in: Vierkandt, A. (Hg.) Wrterbuch der Soziologie, S. I 80- 9!
Tolstoi, L. (1920) Aufruf an die Menschheit, Berlin
- (1960} Erziehung und Bildung, in: Rutt, T. (Hg.), Leo N. Tolstoi. Ausgewiihlte piidagogische Schriften, Paderbom, S. 28-63
- (!980) Die Schule von Jasnaja Poljana, Wetzlar
- (o.J.) Die Skalaverei unserer Zeit, Berlin
Traube, K. (1978) Mssen wir umschalten? Von den politischen Grenzen der Technik,
Reinbek
298
299
Kapitalizm insan ve doay yamalamay, insan insan klan deerleri ekonomiye tabi k lmay srdryor. Dahas, kapitalizmin ideologlar tarihin, ideolojilerin, siyasetin sonunun geldiini ilan edip her trl alternatif siyaseti
deerden drmeye alrken yeni teknokrasilerde yneten-ynetilen ayrm daha da keskinleiyor. Solun tarihinde hkm srm merkeziyeti,
otoriter, determinist, sanayilemeci, devleti gelenek ise alternatif olmak
yle dursun kapitalizmin insanlara sunduu zgrlk yanlsamasn bile
gerekletiremedi. Bir zgrlk gelenei olarak solun yeniden ieriklendirilmesi ve somut, uygulanabilir projeler retmesi artk kanlmaz hale geldi...
Cantzen, l!<emizde hi bilinmeyen ve haksz yere 'terrizm' ve 'kargaa'
ile zdeletirilen anarizm hareketinin Proudhon, Kropotkin, Bakunin,
Landauar ve Malatesta gibi klasik savunucularnn dncelerini gncel
uygulanabilirlikleri asndan deerlendirdii bu kitapta, anarizmin sz konusu 'proje retme' srecine canalc katklar salayabileceini gsteriyor.
Sosyal demokrasinin tkand, ii snfna dayal geleneksel marksist izginin etkisizletii bir ortamda, anti-otoriter, iddet kart, zynetimci,
dnsz zgrlkten ve karlkl yardmlamadan, ademimerkeziyeti federatif yaplardan yana bir anarizmin gndeme geldiini sylyor. nne
asl hedef olarak, "devletin toplumsallatmlmasf ve "toplumun devletsizletirilmesl' sreleriyle insann her trl tahakkmc yapdan kurtulup zgrlemesini koyuyor. Bunun mcadelesinin de bir deil birok cepheden
srdrlmesi gerektiini , bu srecin kargaaya deil zenginlemeye yol
aacan ileri sryor.
Ekolojiye zel bir nem atfeden Cantzen, insanmerkezci ve sanayilemed
zihniyetin doay nasl tahrip ettiini anlatrken kimi evrecilerin "doann
kendi iinde bir anlam ve deer kayna olduu ve insann ona ayak uydurmas gerektii" yolundaki dncelerinin ierdii tehlikelere dikkat ekiyor. Doaya anlamn eninde sonunda insann kendisinin verdiini vurgulayp, doay insann emrindeki snrsz bir yama alan olmaktan kartmak
gerektiini belirtiyor.
Gelecek kuaklar iin deil kendimiz iin zgrlk talep etmekten ve bunu
hemen hayata geirmekten yana olan bir kitap Daha Az Devlet, Daha ok
Toplum. Hayat ertelemekten b kanlar ve sahici alternatifler arayanlar iin.
AYRlNTI iNCELEME
ISBN 975-539-061-8
.tJ~lLl