You are on page 1of 163

Dashiell Hammett - Sra Anahtar

zgn ad The Glass Key


DASHIELL HAMMETT'N
CAN YAYINLARI'NDAKKTAPLARI
SIRA ANAHTAR / roman
TRK SOKAINDAK EV / yk

Dashiell Hammett, 27 Mays 1894'te Amerika Birleik Devletlerinde, St. Mary's County'de
dodu. Gazete satclndan dok iiliine, demiryollarnda memurluktan reklamcla kadar
eitli ilere girip ktktan sonra dedektiflii seti. Bu son iindeki deneyimlerinden
yararlanarak yazarla balad.lk roman, Kzl Hasat' 1929'da kaleme ald; tm yaz hayat
10 yl sren Hammett bu sreye 5 roman, 67 yk sdrd. Polisiye trnde gerek edebiyat
tadnda eserler veren Hammett, ilgin yaamyla da dikkat ekti. Grleri yznden hapse
girdi, 1961 ylndaki lmne kadar ok g gnler geirdi.

Nell Martin iin

KIRIK ANAHTARLAR:
DASHIELL HAMMETT ZERNE

Samuel Dashiell Hammett 27 Mays 1894'te Maryland Eyaleti'nde, St. Mary's County'de
dodu. Alt yandayken ailesiyle Philadelphia'ya, ertesi yl da Baltimore'a tand. 1908
ylnn Eyll aynda Baltimore Politeknik Lisesine yazld, ama ksa bir sre sonra ayrld ve
bir daha okula gitmedi. 1915 ylna kadar eitli ilerde altktan sonra Pinkerton Ulusal
Dedektif Hizmetleri irketi'ne zel hafiye olarak girdi. 1918'de orduya yazld, alt
Cankurtaran Blnde spanyol gribine yakaland. Hastalk cierlerine vurdu ve lene dek
yakasn brakmad. 1919'da avu rtbesiyle terhis oldu. Pinkerton irketi'ne dnd, bir sre
Maryland'da altktan sonra ABD'nin bat kysna, Washington Eyaleti'nin Spokane
Kenti'ne tandve Pinkerton hafiyeliini orada yrtt.
Kasm 1920'den Mays 1921'e dek, hastalnn nksetmesi yznden birok hastane
deitirdi, bunlardan birinde tant Hemire Josephine (Jose) Dolan'la 7 Temmuz 1921'de
San Francisco'da evlendi. Ekimde ilk kzlar Mary dodu, aralk aynda da Hammett hafiyelik

mesleini temelli olarak brakt ve bir iletmecilik okuluna yazld.


1922 ylnn Ekim aynda dnemin gzde dergilerinden 'Smart Set'te ilk yazs yaymland.
lk polisiye yksyse tam bir yl sonra 'Black Mask' dergisinde kt. Karsnn yeniden gebe
kalmas zerine yazarl brakp Samuels Mcevherat irketi'nde reklam yazarlna balad.
ocuklarnn vereme dnencier hastaln kapmamalar iin ayr bir ev tutmak zorunda
kald. 'Saturday Review of Literature' dergisinde polis romanlar eletirmeni oldu, ykler
yazmay srdrd, 1929 ylnda da iki roman birden Knopf Yaynevi tarafndan basld: 'Red
Harvest' (Kzl Hasat) ve 'The Dain Curse' (Dain'lerin Laneti). Sonbaharda New York'a tand
ve 1930 ubatnda nc roman, 'The Maltese Falcon' (Malta ahini) yaymland. New
York'tan ayrlp Hollywood'a senaryo yazar olarak gitti ve orada, mrnn geri kalan
gnlerini paylaaca Lillian Hellman'la tant. Drdnc roman 'The Glass Key' (Sra
Anahtar) Ocak 1931'de kt, yazd senaryolardan birinin reddedilmesi zerine de New
York'a dnd. 1933'e kadar New York'ta kald, beinci roman 'The Thin Man' (nce Adam)'
yazd ve Hellman'la birlikte Florida'ya yerleti, ama alt ay kadar sonra gene New York'a
dnd. Colliers dergisinin 24 Mart 1934 saysnda son yks yaymland. Bu sralarda ABD
Komnist Partisiyle ilikisi balad velmne dek bir daha yaymlanmak zere yk ve
roman yazmad. Zaman zaman Hollywood'a gidip senaryo yazarln srdrd, genellikle de
topu topu on yl sren yazarlk yaamnn geliriyle geindi. Siyasal etkinliklerini giderek
artrd ve Komnist Partisine yakn birok komite, dernek ve kuruluta grev ald. ikinci
Dnya Sava patlaynca yeniden askere gitmek istedi. Bavurusu birok kez geri evrildikten
sonra 1943'te Alaska'da Aleut Adalar'nda bir muhabere birliinde grev yapmaya balad,
'The Adakian' (Adakl) adnda bir gnlk gazete kard.
Sava sonras yeniden New York'a dnp Komnist Parti'yle balantl olduu sylenen
Jefferson Toplumsal Bilimler Okulunda polis roman yazarl konulu dersler verdi. yk ve
romanlarndan srekli olarak filmler, radyo oyunlar yaplyor, Hammett bunlarn geliriyle
rahata geiniyor ve siyasal etkinliklerini srdryordu. 1950'de alt aylna yeniden
Hollywood'a dnd, Hollywood'a son gidiiydi bu. Lillian Hellman'n yazd oyunlarn
yapmnda alt birka aydan sonra gene Komnist Partisiyle balants olduu ileri
srlen Kamu Haklar Kongresi kefalet fonunun yneticilerinden biri olarak tanklk etmek
zere mahkeme nne kt. Sorularn hemen hemen hepsini yantsz brakt, daha dorusu
hepsine ayn yant verdi: "Vereceim yant beni sulu duruma drebilecei iin, ABD
Anayasasnn deiik 5. maddesine snarak sorunuzu yantlamay reddediyorum."
Mahkemeye hakaretten alt aya mahkm edilerek hemen tutukland ve cezasn New York'ta
ve Kentucky Eyaleti'nin Ashland Kenti'nde, federal cezaevlerinde ekti.
Hapisten ktnda, askerlii srasnda demedii vergiler yznden tm gelirlerine el
kondu. Bir arkadann maliknesinin beki evine yerleti, zaman zaman Hellman'la birlikte
yaad, birka kez de Senatr Joseph McCarthy'nin 'Amerikan aleyhtar faaliyetler' komiteleri
nnde ifade verdi. 1955'te Hellman'n evindeyken bir kalp krizi geirdi. Giderek bozulan
sal yznden, 1959 ylnda kendisine ayda 131 dolar on sent tutarnda maluliyet maa
baland.
10 Ocak 1961'de, 66 yanda, New York'taki Lenox Hill Hastanesi'nde akcier kanserinden
ld. Vasiyetine uyularak gn sonra Washington'da, ABD sava kahramanlarnn ve
nemli kiilerinin mezarlarnn bulunduu Arlington Ulusal Mezarl'na gmld.
Zarif bir adam bakar Dashiell Hammett'in resimlerinden. Hibir resminde trasz deildir.
Hepsinde iyi giyimlidir. 1.86'ya ok ok 65 kilo gelen ince, uzun, hafif kambur bedeninden az

dklen, zengin gsterecek kadar bol giysilerinin kesimi kusursuzdur.


Oysa mrnn sonlarnda ylesine yoksuldur ki, otuz yl yaamn paylaan oyun yazar
Lillian Hellman'n -biraz abartarak- demesine gre, "Deil bir takm elbise, bir kravat bile
alamamtr." Ama bu parasz yllarnda bile, sektirmeden dedii tek borlar, New York'un
nl giyim maazalar Brooks Brothers ve Abercrombie ve Fitch'e olanlardr.
Btn resimlerinde ktr: Beyaz bir kazan stne ak renk bir takm, eller ceplerde:
1940'larn sonlar, Pleansantville'de Hellman'la birlikte. Geni bantl gri ftr apka, izgili
kravat, ince beyaz izgili fme kruvaze takm, siyah pabular prl prl, sa el cepte, sol elde
sigara, arkasndan bir tren kalkyor: 1940, Hollywood. Ftr apka, baston, tweed takm, bir el
cepte, sol omuzunun stnden arkaya bakyor, sa diz bknca krlm:1934, The Thin Man
kitabnn kapa. Koyu renk kruvaze takm, sa el havada, yzk ve sere parmaklar hafife
kvrlm, solel gs cebindeki mendili dzeltiyor: 1953, McCarthy komisyonlarndan
birinin nnde and iiyor. Beyaz ereveli gzlk, gri kruvaze takm, siyah kravat ve
pabular, sol adm atlm ve srt, br resimlerin tersine dimdik, kaps ak bir arabaya
yneliyor; sol bileinden iri kym bir Zenciye kelepeli: 1951, Komnist Partisi hakkndaki
sorulan yantlamay reddettii iin mahkemeye hakaret suundan hapse gidiyor.
Yz hep ayn yz: Birinci Dnya Sava srasnda ilk darbeyi yiyen, krk ksur yl sonra da
kanserleip lmne neden olan hastalkl cierlerin kerttii avurtlar, sonuna dek gr,
dimdik, erken aklam salar ve rengi salarnkine ancak ok sonralar uyacak olan dzgn,
st dudanda bir inceltme iareti gibi duran byk.
Fotorafya, savcya, daktilodaki kda, masasndan eksik olmayan viski iesine, kendini
hapse gtrecek arabann ak kapsna hep ayn bakla bakan gzler. Grm geirmi
gzler bunlar. Dzinelerle meslein ypratt, yllarca insanl en batak durumlarnda
grm,hasta cierlerle krk yl boyunca "Perembe'den teye yaama umudu yokmuasna
imekten" donuklam, kendi yanda kavrulmuinsanlarn sarslmaz dnce kararlln
tayan, yoksulluktan zenginliklerin en cafcaflsna kp, tekrar yoksullua derek halkay
tamamlam, amabunlarn tmne karn bitmeyen bir scakln ve anlaylln hznn
tayan gzler.
The Thin Man'in ilk basksnn kapan Hammett'in bir resminin sslemesi bir rastlant
deil. Hammett'in tm kahramanlar Hammett deil belki, ama hepsinde Hammett'in z, yani
ahlak anlayvar; yani dnyaya Hammett'in gzleriyle bakyorlar.
Kendilerine zg, toplumunkine genellikle ters den,ama sonuca varan ve tra olurlarken
-her sabah deilse de ou zaman- aynaya utanmadan bakmalarna izin veren bir ahlak ve
adalet anlaylar var Hammett ve kahramanlarnn.
The Maltese Falcon'un ve birok ksa yknn kahraman Sam Spade byledir. The Dain
Curse, Red Harvest ve gene birok yknn adsz, yalnzca, 'Continental Op', yani
Kontinental irketi'nin hafiyesi, diye bilinen kahraman da byledir.
Ama Hammett'e hem olaylara bakyla,' hem de fiziiyle en ok benzeyen, Sra Anahtar'n
kahraman Ned Beaumont'dur. nce, uzun boylu, sinirli, iki dirhem bir ekirdektir. nce,
dzgn byn baparmann trnayla habire ortadan saa, ortadan sola,.dzeltip durur.
Solgun yanaklarna veremin yakc all derzaman zaman, ama ne viski i
esinden, ne de o
ince, uzun, benekli purolarndan uzak durabilir.

Polis roman kahramannn kiilii, Hammett'in bu tr yazna getirdii yeniliklerin en


nemlilerindendir. Balatt akmda kahraman, 'ya hayduttur, ya evresini haydut olduuna
inandrmaya alr,ya da haydut gibi davranr.' Beaumont, savamverdii batak evrenin
yalnz bir rn deil, roman boyunca etkin bir parasdr da. Doruyu arar geri, ama aray
biimi polisiye trndeki seleflerininkine, kusursuz kiiler olarak sunulan polislerin,
hafiyelerin yntemlerine benzemez. Gzda, kaba g, hile, sahtekrlk, antaj, yaad
toplumun ve zellikle yakn evresinin gnlk birer unsurudur, o da byk bir doallk ve
ustalkla kullanr bu silahlar. nk Hammett'in dnyasnda polisler, savclar, yarglar ve
politikaclar da bu yntemleri kullanrlar -hem de hep adalet akna deil. Onlar da yozlam,
karlarna alp tepelemeleri gereken ekyann, kiisel yarar uruna, birer paras olmulardr.
Bu yzden Beaumont, Hammett'in dier kahramanlar gibi, toplumun yasal glerine ancak
kendi izdii yolda ilerlemesine bir katkda bulunabileceine yzde yz inand zaman
bavurur. Hammett'in ilk roman Red Harvest'in daha ilk sayfasnda, 'Continental Op,' baz
olaylara aklk getirmek iin gnderildii kasabann polisinin pek ieyaramayacan ilk
bakta deilse de, nc bakta anlar:
"lk grdm polisin sakal uzamt, ikincisinin partal niformasnda iki dme eksikti.
ncs kentin ana kavanda -Broadway'le Union Soka kesinde- durmu trafii
ynetiyordu -ama aznn kenarnda bir puroyla. Bundan sonra polisleri denetlemeyi
braktm."
Bugn okunduunda ar karamsar gelebilecek bu ortam, aslnda, ngiliz yazar ve
aratrmac Julian Symons'a gre, olduka gerekidir, nk "Hammett'in anlatt topyekn
iddet ortam, o dnemde ABD'nin kimi krsal kesimlerindeki ortamdan pek farkl deildir."
Hammett de mrnn yedi yln verdii ve kiiliinin olumasnda en byk yeri tutan zel
hafiyelik meslei srasnda Amerika'nn bu kk kasabalarn gezip durmutur hep.
Yalnz on yl kapsayan, be roman ve 67 ykden oluan yazarlk yaamnda Hammett,
polis roman trnn en iyi rneklerini vermekle kalmad, bu ikincil ve yalnz 'avam'
ilgilendirdii sylenen tr saygnla kavuturdu, kendinden sonra gelen kuaklar etkiledi,
stelik de alabildiine rahat, dank, gamsz bir yaam srd -ok da ac ekti.
1934'te, New York Evening Journal gazetesine verdii bir mlakatta kendini yle
anlatyor:
"Usta bir tembelim. Benim kadar iyi ve uzun sreyle tembellik edebilen bir kiidaha
bilmiyorum. Sonradan da edinmedim bu yetiyi -doutan. Tembellik etmek istediim iin on
yamda okuldan ayrldm. Bir ara gazete satcl yaptm, tembellik ettim, dok iisi
oldum, tembellik ettim, fabrikada altm, tembellik ettim, banker oldum, tembellik ettim,
reklamc oldum, tembellik ettim, ciddi bir serseri olmaya abaladm, tembellik ettim, yedi yl
Pinkerton irketi'nde hafiyelik edip orduya girdim. Bo zamanlarmda ne mi yaparm? Dur
bakaym... Epey iki ierim. Poker de oynarm. O kadar. Bir zamanlar bir kpeim vard, ama
ld."
Aslnda abartyor Hammett. ann yazarlarnn ortak bir zellii bu: Yazarn yaratt
kiilerle toplum karsnda zdeleme
ye almas, onlar stlenmesi, bylece de yalnzca
yaptlaryla deil, fizik kiiliiyle de toplum nnde bir varlk kazanmas: F. Scott Fitzgerald
ve zellikle Ernest Hemingway'de de olduu gibi. Zaten Hammett'le Hemingway'in kaytlara
geen ender karlamala
r sarholuklarve atmalarla gemitir. Hammett oldum olas

Hemingway'in 'sert erkek' pozlarna bozulur; pek de haksz saylmaz. New York'ta Stork
Club'de sarho birgece, Hemingway Hammett'i inelemeye balarve onu, i sava sonras
spanya'da ve Nazi igali sonras Fransa'da mahsur kalan aydnlar bolamakla sular.
Hammett'den, "Dnyada baka insanlar da var," gibilerinden bir karlk alnca da, bir kak
kapar, kolunun eklem yerine yerletirir ve pazusunu skarak ka eer, Hammett'e de,
"Skysa sen de yap," diye meydan okur. Hammett bozulduunu belli etmemek iin, "Sen git
de Fitzgerald' korkut bu numaralarla," diye postasn koyar Hemingway'e, ama Stork
Club'den karken yaralandn belli eder: "u sralar yapamam herhalde," der, "ama
yapabildiim yllarda da yalnzca Pinkerton irketi'nden para alacaksam yapardm byle
aklabanlklar."
Pek aa kmasa da, rnleri farkl saylsa da, Hammett'le Hemingway arasnda hem
yaznsal, hem kiisel bir rekabet vardr. kisi de dnemlerinin ok revata 'sert erkek' tipi
yazarnn nde gelen birer rneidirler, yaantlarnn farkllna ramen, Hemingway ona herkese olduu gibi- stnlk taslamaya kalkar, ama Hammett bunu yemez. Geri genellikle
hor grlen polis roman trn gerek sanat dzeyine karmtr Hammett, ama bu kolay
kolay kabullenilecek bir gerek deildir o yllarda. kisinin de benzer sluplar vardr:
ayrnty sfra yakn bir noktaya indiren, zl, ters, sert. kisi de yalnz ABD'de deil, dnya
apnda etkiler yaratmlar, taklitiler dourmulardr. Hammett belki de, kendisinden beya
kk olmasna karn daha nce yazmaya balayan Hemingway'in bu slubu ilk kullanan
yazar olarak km olmasn biraz kskanmaktadr.
Ama Symons, Hammett'i William Faulkner'le karlat
rmaktan ekinmez (ortak meraklar
iki ve edebiyat sayesinde iki yazar dost olmular, Faulkner Mississippi'deki evinden New
York'a her geldiinde Hammett'le birlikte uzun, alkoll geceler geirmitir), ve Sra
Anahtar'n yalnz btn zamanlarn en iyi polis roman deil, dneminin tm Amerikan
romanlaryla ak atabilecek bir bayapt olduunu ileri srer.
Polis romanlarn sanattan saymayan ozan W. H. Auden, Hammett'in ve Hammett'in tarzn
srdren Raymond Chandler'in yaptlaryla yzletirilince, bunlarn polisiye deil, gerek
birer sanat yapt olduklarn syleyerek syrlr iten.
Hammett'den etkilenen, zaman zaman snrlarn zorlasa da dzeyine hibir zaman tam
olarak eriemeyen Chandler, nce biraz amur atar ustasna, hem de en can alc noktasna
basarak: "Hemingway'in ilk yk ve romanlarnda olmayan hibir ey yoktur Hammett'in
slubunda," der. "Hammett'in kesin sanatsal kayglar olduuna inanmyorum. lk elden
tand bir konuda yazarak rzkn karmaya alyordu, o kadar." Ama sonunda
kabullenmek zorunda kalr: "Hammett cinayeti ald ve onu, srf ortada bir ceset olsun diye
deil, gerek bir nedenle ileyen insanlarn eline verdi gene - hem de cinayeti ellerindeki
olanaklarla ileyenlere; el oymas dello tabancalar, kurar zehri ya da tropikal balklarla
deil. Bu insanlar olduklar gibi dkt kda ve bu amala kullandklar dnce ve dille
konuturdu onlar."
Hammett'in etkisi en beklenmedik yerlerde de kverir ortaya. 1950'leri kavurup geen
'Beat' kua yazarlarnn iki ustas, William Burroughs'la Jack Kerouac, onun slubuna
yknerek 1940'l yllarn sonlarnda ortak bir roman yazarlar, bir blmn Burroughs, bir
blmn Kerouac kaleme alr. Hammett, Burroughs'un en sevdii yazardr, ama Kerouac
onun etkisini pek ar bulur ve bayapt On The Road'u Hammett'in glgesinden ekip almak
iin yeniden yazmak zorunda kaldndan yaknr.

Hammett ABD dndaki aydnlar da tavlar. Andre Gide ve Andre Malraux, Salah Birsel'e
gre, 'yaman' polis roman okuyuculardr ve Hammett'in artsz hayrandrlar.
Ama Hammett sapna kadar Amerikaldr, lkesinin dna admn bile atmamtr ve
yabanclarla, hele. Yabanc aydnlarla, yldz pek barmaz. Daha sonralar sarholuk ve
zamparalk yznden kovulaca Princeton niversitesinde Malraux'yla tantnda, Fransz
yazar, Hammett'e, "Siz Theodore Dreiser'le Ernest Hemingway arasndaki teknik balanty
oluturuyorsunuz," der. Hammett de Malraux'ya, "Siz Fransa'nn Sean O'Flaherty'sisiniz," der.
Sonra bir mektubunda bu karlkl iltifatlar Hellman'a aktarrken, "Birbirimizi pek iyi
anlayamadk galiba," der. Hellman, hayranlar arasnda Andre Gide'in de bulunduunu
syleyince, Hammett'in tepkisi ok daha serttir: "Adm azna almasn o ibne!" Oysa Gide'in
hayranl ylesine ileridir ki, hem Hemingway'in hem Faulkner'in Red Harvest'den ok ey
rendiklerini ileri srer. Baz eletirmenlerse -Ted Shane, William Curtis gibi- onu
Hemingway'den de stn tutarlar. "Hemingway'den iyi yazyor, nk (slubunun ardnda)
gizli olan ey yumuaklk deil, sertlik," der Shane, 'Judge' dergisinde.
Hammett'in Hemingway'e kzmasnn nedenleri bir bakayazarla, Clifford Odets'le ilgili
szlerinde de ortaya kar. Yoksulluktan kan, yllarca serseriler ve haydutlarla i ie
yaadktan sonra yazarla dnen Hammett'in, Chicagolu zengin bir doktorun el stnde
bytlen olu Hemingway sert erkek, hayat adam pozlar taknnca sinirlenmesi doal,
nk Hammett yle dnyor: "Bebeliklerinde bisiklet sahibi olamadklar iin alaan
yazarlardan i kmaz."
Hammett'in Pinkerton irketi'nde geirdii yllar, hem insan, hem yazar olarak gelimesinde
en byk pay almlardr, ama temel bir namusluluk ilk yllarndan itibaren belirir. "eitli
demiryollarnn, bankerlerin, kk sanayilerin, konservecilerin ve benzerlerinin yetersiz ve
honutsuz memuru oldum. Genellikle kovuldum," diye anlatr Hammett, Pinkerton'a
girmeden geirdii yllar. Kovulma olaylarndan birini de Hellman'a anlatr. Bir demiryolu
irketinde alrken, bir hafta sreyle her gn iege gelince patron Hammett'i odasna
arp kovulduunu syler. Hammett itirazsz odadan karken geri arr ve bir daha ge
gelmemeye sz verirse iinden olmayacan syler. Hammett teekkr eder, ama kabul
etmez, nk nasl olsa ge kalacan bildiini, yalan sylemek istemediini, onurunun iten
daha nemli olduunu syler. Hammett'in 'kararl namusluluu' karsnda patron onu
kovmaktan vazgetiini syler. Ama Hammett bir sre sonra kendiliinden iten ayrlr.
Pinkerton hafiyelerinin alma kurallar Hammett'in kiisel tavrn izdi: gze
batmayacaksn, namuslu olacaksn, tarafsz olacaksn. Gnlk iyaam, yazlarna malzeme
salad ve meslei rendii ustas Baltimore ubesinin mdr yardmcs James Wright,
"Continental Op' tipinin rnei oldu. Karlat
baz durumlarsa siyasal tavrnn olumasna
yardm etti. Pinkerton irketi'nde alt srada grev krcl yapmaya zorland, hatta bir
keresinde kiralk katillik yapmas bile nerildi. Anaconda Bakr irketi, Frank Little adnda
bir sendika liderini vurmas iin Hammett'e para nerdi. Hammett bunu reddetti, ama ksa bir
sre sonra Little, Anaconda patronlarnn yardaklar tarafndan lin edildi. Bu olay
Hammett'e ok dokundu ve Hellman'a gre, ilk kez, gerekten yoz bir dzende yaadnn
bilincine varmasna neden oldu.
Hellman, otuz yl birlikte yaam olmalarna karn, Hammett'in ABD Komnist Partisine
ye olup olmadn bilmediini syledii zaman, pek inandrc deildir. Aratrmaclarn
ou, Hammett'in 1937 ya da 1938'de partiye ye olduunu sylerler, ama Hammett'le ilgili
en ciddi aratrmann yazar Richard Layman hemen ekler: "Gene de, Hammett, ne ABD

hkmetinin iddet yoluyla devrilmesini savundu, ne de demokrasiye karciddi bir tehlike


oluturdu. politika konusundaki birok gr bugnn deerlerine gre orta yolcu
olmaktan ileri gitmez." Gerekten de, Hammett inanlar uruna hapse girmise, kii
sel
inanlar yznden bana gelmitir bu, siyasal inanlar deil. Savunmasnda ne dneklik
etmi, ne departi grlerini sergilemitir. Arkadalarnn adlarn vermemitir, o kadar.
Muhbir damgasn yiyeceine, 57 yanda bir veremli olarak hapse girip hela temizlemeyi ye
tutmutur, stelik de Hellman'a bundan holandn yazabilmitir.
Mutlu bir aile yuvasyla bel soukluu, zengin gece kulpleriyle hastaneler, hretle
mahkemeler ve hapishaneler, zenginlikle yoksulluk arasnda, elikiler iinde srmtr
Hammett'in yaam. Ayn zamanda da szn ettii 'usta tembellik'le ba dndrc bir
retkenlik arasnda.
B-O demiryolu irketinin zrt, ama namuslu kk memuru, birka yl sonra,
Hollywood'un zenginliklerini tadarken, eski dostu ve patronu, San Franciscolu mcevherci
Albert Samuels'e yllar ncesinden kalma 500 dolarlk borcunu demek iin film yapm
irketinin, srcs niformal, k arabalarndan biriyle Los Angeles'dan San Francisco'ya
gidecek, Samuels'e parasn verdii gnden balayarak, kentin en pahal otellerinden
Fairmont'da yedi gn yedi gece sren bir partinin ev sahipliini yapacak, ama Hollywood'a
dnmek iin paras bittiinden gene Samuels'den bor almak, stelik de bu kez 800 dolar bor
almak zorunda kalacaktr. Hapisten ktndaysa iyice yoksuldur. Tm gelirlerine vergi
dairesi el koymutur. 1956 ylnda, gelirinin yalnzca otuz dolar olduunu, bunun da sekiz yl
nce, Arthur Miller'in 'Satcnn lm' oyununda satn alm olduu bir hissenin geliri
olduunu syler. Artk gnlerini ya Hellman'n yannda, ya da eski bir arkadann New York
dndaki maliknesinin beki evinde geiriyordur. Paraszlktan nemlisi, yazar olarak
tkenmitir artk. Beki evinde niin bir deil, iki deil, tane yaz makinesi olduunu soran
bir gazeteciye, "Bir zamanlar yazar olduumu kendime hatrlatmak iin," der.
On yl sren ciddi yazarlk dnemi boyunca Hammett her eyi aryaad, ikiye oturdu mu
bir hafta kalkmad. Hastaland m, lmn varolarnda gezindi. Yazmaya oturdu mu,
iliklerini boaltrcasna yazd. Kasm 1922'yle Haziran 1924 arasndaki yirmi aylk dnemde
saysz makale ve eletiriyazs dnda 28 yk retti. Romanlarn da ayn biimde yazd. lk
roman Red Harvest'in dzeltmeleri yaplp baskya girdii sralar, nc roman Maltese
Falcon'un son satrlarn yazyordu. Ama Hammett, onu yazar olarak tek bir romann, Sra
Anahtar'n bitirdiinden yaknacaktr. Hammett'in demesine gre, Sra Anahtar, New
York'da, otuz saat sren tek bir oturutayazlmtr. Ayn alma dzenini srdrebileceini
sanm, amayanldn abuk anlamtr. Kitabn adad Nell Martin ise, Hammett'in o
sralardaki sevgilisi, San Francisco'da tanp New York'a birlikte gittii piyanist ve mzik
retmeni gen bir duldur. Hammett Sra Anahtar' ona adar, sonra yollar ayrlr.
Sra Anahtar'n nemli yeniliklerinden biridir Ned Beaumont. Agatha Christie'lerin, S. S.
Van Dyne'larn, Ellery Queen'lerin 'Altn a' hafiyelerinden biri deildir o. Mant,
kafasnn alma biimi, okuyucu iin didik didik edilmez. Okuyucu olayn iine ekilir, o da
Ned Beaumont'la birlikte grr neler olduunu, yani Ned Beaumont -daha dorusu polis
romannn kahraman- eski polisiyelerde olduu gibi, 'klasik Yunan tragedyasnn korosunu
andrrcasna olaylarn dnda kalmaz.' Ama biim ve dilde getirdii tm yeniliklere karn,
polis roman trnn temel unsuru romana sonuna dek egemendir, bu da, "Taylor Henry'yi
kim ldrd" sorusudur. Ama Symons'a gre, Sra Anahtar'a "polis roman deyip gemek,
onun gzelliklerine ar karmak deil, onlar snrlamak anlamna gelir," nk bu roman
yazmakla, Hammett, polis romann bir masal tr olmaktan kurtarmtr. Amerikal

eletirmen James Sandoe'ya greyse, bir polis roman olmaktan te, Ned Beaumont-Paul
Madvig ilikisinin anlatlyla, 'olaandkoullar altndaki bir dostluun derinlemesine bir
incelemesidir.'
Layman'a greyse, 'iki arkadanayn kadn sevdii klasik bir ak geni' olan romanda
'kiiler yalnzca eylemleriyle gelitirilirler. Hammett gemilerinden, grnlerinden ok az
sz eder, anlatt ykyle balantl olmayan davranlarndansa hi sz amaz.' Ama gene
de, roman bitip kitap kapatld zaman, tm kiilerin ayrntl birer resmi kaznmtr sanki
okuyucunun belleine. stelik de Hammett, hafiyelik mesleinde rendii temel bir kural,
tarafszl uygulayarak baarmtr bunu. Ba kisi i Ned Beaumont hep ad ve soyadyla
geer romanda -Hammett kahramanyla fazla yz gz olmak istemez. Hibir kiinin tahlili
yoktur, huylar, yaratllar, yalnzca romann olayna bal davranlarla, karlkl
konumalarla verilmitir ve roman nc ahsta yazlmtr.
Bir de romana adn veren, son sayfalarda anlatlan bir dte ortaya kan sra anahtar
vardr. Camdan yaplmbir anahtarn krlmas kadar doal bir ey olamaz -anahtar da krlr.
Neyin simgesidir bu? eitli yorumlar yaplm, Freud'cu yaklamla konuya eilenler bunun
Beaumont'un cinsel gszln simgelediini ya da Janet Herry'yle arasndaki ilikiden
duyduu sululuu aa vurduunu ileri srmlerdir. Ama en doru yorum, Layman'nki
gibi grnmektedir. Ona gre, sra anahtar, "Ned Beaumont ve dier kiilerin roman
sresince rendikleri eitli eylerin simgesidir. Bir kapy ap arkasnda neler olduunu bir
kez rendiniz mi, bulduklarnzn tmyle yaamak zorundasnz, yalnzca sevdiiniz eyleri
seip karamazsnz aralarndan, kapnn arkasnda bulduklarnz yok edemezsiniz artk.
Sradan yaplm bir anahtar ancak bir kez kullanlabilir, o da kapy amak iin." Yani alan
kaplar bir daha kapanmaz, kapansa bile, arkasndakiler artk kapy aan kiinin blnmez
birer paras olurlar. Hammett'in, huzursuz, ama dopdolu yaamndan ald belki de en
nemli ders budur.
Sra Anahtar, Hammett iin de kn kapsn amtr. Eline gemeye balayan byk
paralar savurmaya, lgn bir zenginlii yaamaya balar. Bir roman daha yazacaktr, ama
The Thin Man, Hammett'in o zamana dek kendine koyduu kesin yazarlk kurallarnn dna
kacak, szgelimi bakayazarlarda acmaszca eletirdii bir uygulamaya geecek,
okuyucusundan baz gerekleri saklayacak, roman skk bir noktaya geldii zaman ortaya
damdan dercesine baz zmler atarak, 'meerse neler olmu, neler' kaamayla konusunu
toparlamaya alacaktr. Ama gene de, kahramanlar Nick ve Nora Charles'n zengin, serbest,
alkol buharlar iindeki vurdumduymaz yaamlar, ekonomik bunalmn ezdii Amerikal
okuyucuya olaanst ekici gelecek, The Thin Man, Hammett'in en ok iyapan
romanlarndan biri olacak, stelik de barollerini William Powell'le Myrna Loy'un oynadklar
alt filmlik bir dizinin esin kayna olacaktr.
Kt bir roman deildir, The Thin Man, ama Hammett tarafndan yazld iin kt
saylmas gerekir -d krklna uratt iin. Lillian Hellman ve Hammett zerine, New
York'da yaadklar lgn gnler zerine kurulmutur aslnda roman, Hellman da bunu
ekinmeden anlatr. "Sanrm* The Thin Man, birbirlerini ok seven ve ok iki ien bir iftin
yksyd."
Hammett artk yazar olarak bitecek, ama siyasal davranlaryla, yrekliliiyle ve dnsz
tavryla, parasal ve fizik glklerle har neir olu
undaki yaknmaszlkla, FBI ve
McCarthy'cilerin saldrlarna kar olan salamlyla, insan olarak srecektir, hrpalanm
gvdesi 10 Ocak 1961'de, Lennox Hastanesinin 823 numaral odasnda pes diyene kadar.

lm nedeni sa akcierde kanserdir, ama cierleri salam olsa bile geri kalan organlar
lmne neden olacak kadar hastadr. Doktorlar, kanserden baka, dokularda i
kinlik, verem,
kalp, karacier, bbrek ve dalak hastalklar da saptayacaklardr. 13 Ocak gn Arlington
Mezarh'na gmldnde, Lillian Hellman, 'onurlu, ok yrekli bir adam'n ardndan
alayacaktr.
Gene de, FBI, Hammett hakknda tuttuu 278 sayfalk dosyaya lmnden sonra bile birka
satr daha eklemeden edemeyecektir. 17 Ocak 1961 tarihli bir tamimde, Hammett'in
Arlington'a gmldnn gazetelerce yazld, mezarlk mdrlne telefon edilerek
bunun doru olduunun saptand belirtilmi, hkmetimizin
'
iddetyoluyla devrilmesinden
yana bir rgtn yesi olmu bir adamn, yaamlarn bu hkmet iin vermi insanlarn
arasna gmlmesinin' elikisine basnn dikkatinin ekilmesini nerilmitir.
Ama, Layman'n dedii gibi, McCarthy'cilik dnemi artk kapanm, Hammett en sonunda
huzura kavumutur.
Sinan Fiek

Bu nszde uyaptlardan yararlanlmtr: Lillian Hellman. Scoundrel Time, Little, Brown,


1976; Richard Layman. Shadow Man: The Life of Dashiell Hammett, Harcourt, Brace,
Jovanovich, 1981; Julian Symons. Bloody Murder - From the Detective Story to the Crime
Novel: A History, Penguin Books, 1975; Dashiell Hammett. Red Harvest, Pan Books, 1975;
Lillian Hellman.- An Unfinished Woman, Little, Brown, 1969; Scott Donaldson. By Force of
Will: The Life and Art of Ernest Hemingway, Penguin Books, 1978; Raymond Chandler.
Pearls are a Nuisance (The Simple Art of Murder), Penguin Books, 1979; Ann Charters.
Kerouac, Picador Books, 1974; Salh Birsel. Pafve Puf (Fantoma Geliyor), Ada Yaynlar,
1981; Dashiell Hammett. Black Mask dergisi, Kasm 1924.
1.
N SOKAINDAKL

BR

Yeilzarlar yeiluhann zerinde yuvarlanp masann kenarna arparak dndler. Zarn


biri hemen durdu: st yznde yan yana iki eitsraya blnm altbeyaz nokta vard. br
masann ortasna dek yuvarland: durduunda yukar bakan yannda tek bir nokta vard.
Ned Beaumont usulca homurdand -"Hh!"- ve kazananlar masann stndeki paralan
toparladlar.
Harry Sloss zarlar alp beyaz, enli, kll elinde sallad. "eyreine." Masann stne bir
yirmi dolarlkla bir belik brakt.

Ned Beaumont bir adm geri att. "Hadi bakalm, kumarbazlar" dedi, "tn unu. Benim
gidip kredi bulmam gerek." Bilardo salonundan geip kapya yrd. Kapda, ieri girmekte
olan Walter Ivans'la karlat
. "N'aber, Walt," dedi, geip gidecekti, ama Ivans kolunu tutup
nne dikildi.
"P-p-pauPla k-konutun mu?" Ivans, "P-p-paul" derken dudaklarnn arasndan ince salyalar
pskryordu.
"imdi grmeye gidiyorum." Ivans'n ablak, sarnyzndeki ipil mavi gzler parlad,
ama Ned Beaumont kalarn atarak, "ok ey umma," diye ekledi. "Biraz bekleyebilseydin."
Ivans'n enesi titredi: "A-ama kars gelecek ay d-d-douracak."
Ned Beaumont'un koyu gzleri bir an aknlat
. Kolunu ksa boylu adamn elinden
kurtararak bir adm geri ekildi. Kara bynn altnda aznn bir kenar yamuldu ve, "Zaman
kt, Walt" dedi. "Ne diyeyim -Kasmdan nce pek bir ey beklemezsen d krklna
uramaktan kurtulursun." Gzleri ksk ve dikkatliydi gene.
"A-ama ona d-d-de ki..."
"Syleyebileceimi sylerim; o da elinden geleni yapar, biliyorsun, ama u sralar durumu
ok skk." Omuzlarn oynatt ve yz karard; yalnz gzlerinde dikkatli bir parlt vard.
Ivans dudaklarn slatp gzlerini krptrd. Uzun bir soluk alp iki eliyle usulca Ned
Beaumont'un gsne vurdu. "G-g-git g-gr onu imdi," dedi heyecanl, yalvaran bir sesle.
"B-ben seni burada b-beklerim."

K
Ned Beaumont ince, yeil benekli bir puro yakarak st kata kt. Valinin resminin asl
durduu ikinci kat sahanlna gelince yapnn nne doru dnd ve koridorun sonunu
kaplayan geni mee kapy tklatt.
Paul Madvig'in "Evet," dediini duyunca kapy ap ieri girdi.
Paul Madvig odada yalnzd, pencerenin nnde durmu, ellerini pantolon ceplerine
sokmu, srt kapya dnk, pencereyi kaplayan telin arkasndan in Sokana bakyordu.
Ar ar dnp, "Geldin demek," dedi. Krk beyanda, boyu Ned Beaumont'unki kadar,
ama ondan yirmi kilo daha ar bir adamd; bu yirmi kilo farkn tek gram bile ya deildi.
Ak renk salar ortadan ayrlm, banaiyice yapmt. Yznn salkl, kabaca bir
gzellii vard. Giysileri belki biraz fazla arpcyd, ama pahalydlar ve Paul'a
yakyorlard.
Ned Beaumont kapy rtp, "Bana biraz bor ver," dedi.
Madvig i cebinden dolgun, kahverengi bir czdan kard. "Ne kadar istiyorsun?"

"ki yz."
Madvig bir yzlkle beyirmilik uzatp sordu: "Zar m?"
"Saol."Ned Beaumont paray cebine koydu. "Evet."
"oktandr kazanamyorsun, deil mi?" diye sordu Madvig. Ellerini pantolonunun ceplerine
soktu gene.
"oktandr deil -bir, bir buuk aydr."
Madvig glmsedi. "Habire kaybediyorsan, baya uzun bir sre saylr."
"Benim iin deil." Ned Beaumont'un sesinde hafif bir fke seziliyordu.
Madvig cebindeki bozuk paralar ngrdatt. "yi oyun dnyor mu bari bu akam?"
Masann kenarna oturup parlak kahverengi pabularna bakt.
Ned Beaumont sarn adama merakla bakt, sonra bansallayp, "Ufak para," dedi.
Pencereye yrd. Sokan karsndaki yaplarn tepesinde hava ar ve karanlkt. Madvig'in
arkasndaki telefona gidip bir numara evirdi. "Alo, Bernie. Ben Ned. 'Peggy O'Toole' kaa
ka veriyor?.. O kadarck m?.. Eh, beyzer koy benden... Tabii... Yamur yaacak gibi,
yaarsa da, 'Incinerator'u geer... yi, daha iyi bir fiyat ver yleyse. Tamam." Alcy yerine
koyup Madvig'in nne geldi gene.
Madvig, "Ksmetin bozulunca niin biraz ara vermiyorsun?" diye sordu.
Ned Beaumont yzn ekitti. "Para etmiyor; ansszlk dnemini uzatmaktan baka bir ie
yaramyor. O bin beyz azar azar datacama birden yatrmalydm aslnda. Bana
gelecek varsa, bir an nce gelsin en iyisi."
Madvig bankaldrp gld. "Dayanabilirsen eer," dedi.
Ned Beaumont aznn kenarlarn aa sarktt; bynn ular pelerinden gitti.
"Dayanmam gereken her eye dayanrm," dedi kapya yryerek.
Elini kap tokmana koyduunda, Madvig itenlikle, "Dorudur, Ned, yaparsn," dedi.
Ned Beaumont dnp sordu: "Ne yaparm?"
Madvig baklarn pencereye evirdi. "Her eye dayanrsn."
Ned Beaumont, Madvig'in te yana dnk yzn inceledi. Sarn adam huzursuzca
kprdanp cebindeki bozukluklar ngrdatt gene. Ned Beaumont gzlerini bolatrp
gerekten akn bir se
sle, "Kim yapar?" diye sordu.
Madvig'in yz kpkrmz oldu. Masadan kalkp Ned Beaumont'a doru bir adm att.
"Cehennemin dibi," dedi.
Ned Beaumont gld.

Madvig utanarak glmsedi ve yeilkenarl bir mendille yzn sildi. "Eve neden hi
uramyorsun?" diye sordu. "Annem dn gece seni bir aydr grmediinden yaknyordu."
"Hafta iinde bir akam damlarm belki."
"Gel ya. Anam seni sever, bilirsin. Yemee gel." Madvig mendili cebine koydu.
Ned Beaumont, ar ar, gznn kenarn sarn adamdan ayrmakszn kapya yneldi
gene. Elini tokmaa gtrp sordu: "Beni niin grmek istemitin?"
Madvig alnn krtrd. "Evet, yani-" ksrd. "Eee -aslnda- baka bir konu." Birden
ekingenlii yok oldu, durgun, gvenli bir tavr geldi stne. "Bu ileri sen benden iyi bilirsin.
Perembe gn Bayan Henry'nin doum gn. Ona ne armaan alaym dersin?"
Ned Beaumont elini kap tokmandan ekti. Yzn gene Madvig' e evirdiinde
gzlerindeki aknlk yok olmutu.Purosunun dumann fleyip sordu: "Doum gn iin bir
enlik falan dzenliyorlar, deil mi?"
"Evet."
"arl msn?"
Madvig bansallad. "Hayr, ama yarn akamyemee gidiyorum."
Ned Beaumont baneip purosuna bakt, sonra gene Madvig'in yzne bakp sordu:
"Senatr destekleyecek misin, Paul?"
"yle yapacaz galiba."
Ned Beaumont sorusunu sorarken glmseyiide sesi gibi sakindi: "Neden?"
Madvig glmsedi. "nk arkasnda biz olursak, Roan'u ezer geer, biz de sanki baka
aday yokmugibi listemizi rahata setiririz."
Ned Beaumont purosunu azna yerletirdi. Gene sakin, sordu: "Arkasnda sen" -szc
zellikle vurgulad-"olmasan Senatr kazanabilir mi bu kez?"
Madvig sakin ve gvenliydi: "Dnyada kazanamaz."
Ned Beaumont bir an sustuktan sonra sordu: "Kendisi de biliyor mu bunu?"
"Herkesten iyi onun bilmesi gerekir. Bilmeseydi de -Neyin var senin, allahakna?"
Ned Beaumont yzn buruturarak gld. "Bilmeseydi" dedi, "yarn akam oraya yemee
gider miydin?"
"Neyin var senin, allahakna?"
Ned Beaumont puroyu azndan kard. Dileri puronun ucunu lime lime etmiti. "Hibir

eyim yok," dedi. Yz dnceliydi. "Listedeki br adaylarn onun desteine gerekleri yok
mu diyorsun?"
"Her liste destek ister," dedi Madvig umursamazca, "ama onun yardm olmasa da bamzn
aresine bakabiliriz."
"Ona bir eyler sz verdin mi?"
Madvig dudaklarn bzd. "Anlatk saylr."
Ned Beaumont banne edi; kalarnn altndan bakyordu sarn adama. "Sepetle onu,
Paul,'.' dedi ksk bir sesle. "Batr onu."
Madvig yumruklarn beline dayad, usulca, inanamayarak, "Vay anasn!" dedi.
Ned Beaumont Madvig'in nnden geti ve ince, titrek parmaklarla purosundan arta kalan
masann stnde duran dvme bakr klln iine ezdi.
Madvig, dorulup dnene dek, gen adamn srtna bakt. Sonra ona sevgi ve sabrszlk
karm bir bakla glmsedi. "Ne oluyorsun be, Ned?" dedi. "Bir yere dek ok iyi
gidiyorsun, sonra durup dururken cinler banakyor. Seni anlayabiliyorsan! ne olaym!"
Ned Beaumont ireniyormuasna yzn ekitti. "Peki, unut dediimi," dedi, sonra hemen
kukulu bir soruyla saldrya geti: "Seildikten sonra da gene istediklerini yapacak m
dersin?"
Madvig rahatt. "dare ederim onu."
"Belki edersin, ama o herifin mrnde hi oyuna gelmediini de unutma."
Madvig bayla onaylad. "Tabii. Onunla birlik olmann en iyi yanlarndan biri de bu zaten."
"Hayr, deil, Paul," dedi Ned Beaumont itenlikle. "En kt yanlarndan biri aslnda.
Bana szlar bile girse, bunu iyice dnmeyi ihmal etme. O oynak sarn kz kancay derin
mi takt yoksa sana?"
Madvig, "Bayan Henry'yle evleneceim," dedi.
Ned Beaumont azn slk alacakmgibi bzd, ama slk almad. Gzlerini ksp sordu:
"Bu da anlamanzn bir paras m?"
Madvig ocuka glmsedi. "Senden ve benden baka bilen yok henz," dedi.
Ned Beaumont'un etsiz yanaklarnda iki krmz nokta belirdi. En gzel glmseyiini
taknp konutu: "Saa sola gidip bunu vnerek anlatmayacamdan emin olabilirsin; sana
bir de akl vereyim: Eer istediin gerekten buysa, onlardan yazl sz iste, noter nnde
yemin edip bir de teminat akesi yatrsnlar; hatta dnn seim gnnden nce olmas iin
diretirsen daha da iyi. Bylece, hi olmazsa elinde biraz kadn eti kalr, yle bir elli, elli bir
kilo kadar, deil mi?"

Madvig ayaklarn oynatt. Baklarn Ned Beaumont'dan kararak konutu:"Niin


Senatrden haydudun biriymi gibi sz ediyorsun hep, anlamyorum. Tam bir beyefendi o
ve"
"Tam yle. Post gazetesi yazyor -Amerika siyaset dnyasnda kalan ender soylu kiilerden
biri. Kz da soylu. Ben de bu yzden uyaryorum seni: onlar grmeye giderken, gmleini
tenine dik, yoksa plak dnersin, nk onlarn gznde ok daha ilkel bir yaratk biimisin
sen, bu yzden de oyunun kurallarnn hibiri geerli deil."
Madvig i ekip sze balad:"Yahu, Ned, allahakna byle-"
Ama Ned Beaumont'un aklna bir ey gelmiti. Gzleri kt kt parlyordu. "Gen Taylor
Henry'nin de soylu olduunu unutmayalm; sen de Opal'n onunla oynamasn bu yzden
engelledin herhalde. Sen kz kardeiyle evlenince, kznn byk enitesi mi, nesi olacak, o
zaman nasl yryecek iler? Kznla gene fingirdemeye hakk olacak m bu koullar
altnda?"
Madvig esnedi. "Beni iyi anlayamadn, Ned," dedi. "Benim sana sorduum bu deildi,
Bayan Henry'ye nasl bir armaan alaym diye sordum, hepsi bu."
Ned Beaumont'un yz birden ask suratl bir maskeye benzedi. "Ne kadar ileri gittiniz?"
diye sordu, dncelerini davurmayan bir sesle.
"Hi. Belki en ok alt kez gittim oraya, Senatrle konumak iin. Bazen oradayd, bazen
deildi; ben de topu topu 'Naslsnz', ya da ortalkta bakalar varken ona benzer eyler
sylyorum, o kadar. Ona daha ciddi bir ey syleme frsat henz gemedi elime."
Ned Beaumont'un gzlerine bir an iin alayc bir parlt geldi. Baparmann trnayla
bynn yarsn dzeltip sordu: "Yarn akam ilk kez mi yemee gideceksin onlara?"
"Evet, ama son gidiimolacan sanmyorum."
"Ama doum gnne arlmadn, deil mi?"
"Hayr." Madvig bir an duraklad. "Daha deil."
"yleyse benden alacan karglk houna gitmeyecek."
Madvig'in yz kmltszd. "Ne gibi?" diye sordu.
"Hibir ey alma."
"Samalama be, Ned!"
Ned Beaumont omuz silkti. "Nasl istersen yle yap. Sordun, syledim."
"Ama niin?"
"Almaktan holanacaklarndan emin olmadka insanlara armaan verilmez."

"Ama herkes sever-"


"Belki, ama bu daha nemli bir ey. Birisine bir ey verdin mi, sanki yksek sesle onlarn
bundan holanacaklarn bildiini sylyormugibi-"
"Anladm," dedi Madvig. Sa elinin parmaklaryla enesini okad. Alnn krtrp,
"Haklsn galiba," dedi. Birden yz aydnland. "Ama bu frsat karrsam da ne olaym."
Ned Beaumont hemen, "Peki yleyse, ama iek falan gibi bir eyler al," dedi.
"iek mi? Deli misin? Ben-"
"Biliyorum, bir spor araba, ya da birka metrelik bir inci gerdanlk almak istiyorsun.
Sonradan ok frsat geer eline. Kkten balayp iiyavayava bytrsn."
Madvig yzn buruturdu. "Galiba haklsn, Ned. Bu ileri sen benden daha iyi anlyorsun.
iek aldm, gitti."
"ok fazla da alma." Sonra ayn solukta ekledi: "Walt Ivans kardeinihapisten karman
gerektiini yayyor ekleme..."
Madvig yeleinin nn ekitirdi. "Eklem de ona Tim'in seimler bitene dek ieride
kalacan sylesin."
"Durumaya kmasna izin verecek misin?"
"Evet," dedi Madvig, sonra hzla srdrd: "Baka trl yapamayacam pekl biliyorsun,
Ned. Herkes yeniden seilmek iin elinden geleni yapp kadn dernekleri nlerine geleni
harcarken, Tim'in iiniimdi zmlemeye kalkmak intihar olur."
Ned Beaumont sarn adama bakarak alayc alayc glmsedi ve ar ar konutu:
"Soylularn safna katlmadan, kadn derneklerini pek iplemezdik."
"imdi ipliyoruz." Madvig'in baklar dmdzd.
"Tim'in kars nmzdeki ay douracak," dedi Ned Beaumont.
Madvig sabrszca salverdi soluunu. "Her eyi gletirmek iin ellerinden geleni
yapyorlar," dedi. "Balar belaya girmeden nce niye dnmezler bunlar? Beyinsiz bunlar,
hepsi beyinsiz."
"Belki, ama oylar salam."
"in kts de o ya," diye hrlad Madvig. Bir sre fkeyle yere bakt, sonra bankaldrd.
"Oylar saylr saylmaz aresine bakarz, ama o zamana dek hibir ey olmaz."
"ocuklarn pek houna gitmeyecek bu," dedi Ned Beaumont, sarn adama yan gzle
bakarak. "Beyinli ya da beyinsiz, gzetilmeye alknlar."
Madvig enesini kard biraz. Yuvarlak, dmdz mavi gzleri Ned Beaumont'unkilere

dikilmiti. Usulca sordu: "Ne yapalm yani?"


Ned Beaumont glmsedi ve sesini hi deitirmedi. "lerbiraz daha byle giderse,
eskiden -yani sen Senatrle bir olmadan nce- durumun bakatrl olduunu sylemeye
balayacaklar."
"Evet?"
Ned Beaumont ne sesini, ne glmseyiinideitirerek dikildi durdu. "ler az daha byle
srerse, Shad O'Rory'nin kendi adamlarn hl gzettiini sylemeye balayacaklar."
O na dek her eyi byk bir dikkatle dinleyen Madvig, sesini ok alaltarak konutu:
"Byle eyler sylemelerine izin vermeyeceini biliyorum, Ned, ve byle konumalara son
vermek iin elinden geleni yapacan da biliyorum."
Bir an sessizce durdular, birbirlerinin gzlerinin iine baktlar; yzlerinde hibir deiiklik
yoktu. Ned Beaumont sessizlii bozdu: "Tim'in karsyla ocuuna bakarsak iyi olur," dedi.
"Tamam ite," Madvig enesini ieri ekti, gzlerinin donukluu gitti. "Bakver, e mi? Ne
gerekiyorsa ver onla-

Walter Ivans, parldayan, umut dolu gzlerle Ned Beaumont'u merdivenin dibinde
bekliyordu. "N-n-ne dedi?"
"Dediim gibi: olmuyor. Seimden sonra Tim'in kmas iin ne gerekiyorsa yaplacak, ama
o zamana kadar t kmayacak."
Walter Ivans bannne edi, gsnden hrltl bir ses kt.
Ned Beaumont elini ksa boylu adamn omuzuna koydu. "ok g bir durum, Paul da bunu
ok iyi biliyor," dedi, "ama elinden bir ey gelmiyor. Ona, hibir ey iin para harcamamasn
sylemeni istiyor. Tm faturalar Paul'e gnder -kira, bakkal, doktor, hastane, falan."
Walter Ivans birden bankaldrp Ned Beaumont'un elini iki eliyle kavrad. "S-s-sa
olsun." ipil mavi gzleri yaarmt. "A-a-ama keke Tim'i -karabilse."
Ned Beaumont, "Belki bir ey olur, kar; belli olmaz," dedi, elini kurtard. "Grrz,"
dedi, Ivans'n yanndan geerek bilardo salonuna girdi.
Bilardo salonu bombotu.
apkasyla paltosunu alp n kapdan kt. stiridye renginde, upuzun bir yamur yayordu
in Sokanda. Yamura kar glmseyerek fsldad: "Ya, yavrum, ya, bin iki yz elli
dolarlk ya."
eri dnp bir taksi ard.

DRT
Ned Beaumont ellerini l adamn stnden ekip ayaa kalkt. Adamn ba kaldrmn
kenarndan sarkp sola dnmt; kedeki sokak lambasnn vuruyordu stne. Gen bir
yzd bu; sar, kvrck salarn kenarndan kanauzayp alnn ikiye blen karanlk izgi,
yznde donmufkeyi oaltyordu sanki.
Ned Beaumont in Sokandan bir aa, bir yukar bakt. Grebildii kadaryla sokakta
kimse yoktu. ki sokak aada, Tahta Kulbe kulbnn nnde, iki adam bir arabadan
iniyordu. Arabay kulbn nne, burnu Ned Beaumont'a dnk brakp ieri girdiler.
Ned Beaumont, arabaya birka saniye baktktan sonra birden banevirip arkasna, sokaa
bakt, hzla dnd, kaldrma, en yakn aacn glgesine att kendini. Azndan soluyordu.
Avularnda ufack ter damlalar birikmiti, ama gene de titredi ve paltosunun yakasn
kaldrd.
Elini aaca dayayp yarm dakika kadar glgede bekledi. Sonra birden toparlanp Tahta
Kulbe'ye doru yrmeye balad. Yrygiderek hzlanyordu; ne doru eilmi, koar
admla giderken kar kaldrmdan gelen bir adam grd. Hemen yavalayp dimdik yrmeye
balad.
Adam Ned Beaumont'a yaklamadan bir evin kapsndan ieri girdi.
Kulbe vardnda, Ned Beaumont artk azndan solumuyordu. Dudaklarnn rengi gene de
biraz solgundu. Hi durmakszn boarabaya bir gz att, iki fenerin aydnlatt
merdivenlerden kp kulbe girdi.
Harry'Sloss yannda bir bakasyla vestiyerden gelerek ieri giriyordu. Durup birlikte,
"Merhaba, Ned," dediler. Sloss, "Duyduuma gre 'Peggy O'Toole'a oynamsn bugn," diye
ekledi.
"Evet."
"yi verdi mi?"
" bin iki yz."
Sloss alt dudan yalad. "Gzel. yi bir oyuna oturursun artk bu akam."
"Daha sonra belki. Paul ierde mi?"
"Bilmem. Biz de imdi geldik. Fazla gecikme, kza erken dnerim diye sz verdim."
Ned Beaumont, "Tamam," dedi, vestiyere gitti. "Paul ierde mi?" diye sordu vestiyerciye.
"Evet, on dakika kadar nce geldi."

Ned Beaumont kol saatine bakt. On buuktu. kinci kattaki, sokaa bakan odaya kt. Ned
Beaumont ieri girdiinde, Madvig smokinini giymi, masaya oturmu,elinin birini telefona
uzatmt. Elini geri ekip sordu: "Naslsn, Ned?" Geni, gzel yz salkl ve sakindi.
Ned Beaumont, "Daha kt olabilirdim," dedi kapy arkasndan ekerek. Madvig'inkine
yakn bir koltua oturdu. "Henry'lerle akamyemei nasl geti?"
Madvig'in gzlerinin kenarlar krt. "Daha kt olabilirdi," dedi.
Ned Beaumont soluk renkli, benekli bir puronun ucunu kesiyordu. Ellerinin titremesi,
sesinin sakinliiyle eliiyordu. "Taylor da orada myd?" diye sordu. Ban kaldrmadan
Madvig'e bakt.
"Yemekte yoktu. Niin sordun?"
Ned Beaumont arkasna yasland, bacaklarn uzatt, puroyu tutan eliyle havada
umursamazca bir eri izip, "Sokan yukarsnda bir kaldrm kenarnda ls yatyor," dedi.
Madvig hi heyecanlanmadan sordu: "yle mi?"
Ned Beaumont ne doru eildi. nce yzndeki kaslar gerildi. Purosunun yapraklar
parmaklarnn arasnda hafif bir trtyla paraland. Sinirli sinirli sordu. "Ne dediimi
anladn m?"
Madvig banar ar "Evet" anlamna sallad.
"Ee?"
"Neeesi?"
"ldrlm?"
"Peki," dedi Madvig. "Ne yapaym yani, sinir nbetleri mi geireyim?"
Ned Beaumont koltuunda dorulup sordu: "Polisi araym m?"
Madvig kalarn azck kaldrd: "Polis bilmiyor mu?"
Ned Beaumont gzlerini sarn adama dikmi, bakyordu. "Ben grdmde ortalkta
kimse yoktu," dedi. "Bir ey yapmadan seni bir greyim dedim. ly benim bulduumu
sylememin bir sakncas var m?"
Madvig kalkk kalarn indirip, "Niin olsun?" diye sordu bo bir sesle.
Ned Beaumont kalkt, telefona doru iki adm att, durdu, sarn adama dnd gene. Ar
ar, szcklerin zerine basarak konutu: "apkas yoktu."
"Nasl ola iine yaramaz artk." Madvig yzn buruturdu. "Amma da salak herifsin, Ned."
Ned Beaumont, "ikimizden biri yle," dedi, telefona gitti.

BE
TAYLOR HENRY LDRLD
SENATRN OLUNUN LS N SOKAINDA BULUNDU
Senatr Ralph Bancroft Henry'nin bir soyguna kurban gittii sanlan 26 yandaki olu
Taylor Henry dn gece saat 10'u birka dakika gee in Soka'yla Pamela Caddesi'nin
kesindel olarak bulunmutur.
Adli Tabip William J. Hoops, Taylor Henry'nin lm nedeninin, alnna muta ya da baka
bir ezici aletle vurulduktan sonra dtnde kafasnn arkasnn kaldrm kenarna
arpmasndan meydana gelen bir kafatas atlamas ve beyin sarsnts olarak saptandn
aklamtr.
lnn ilk olarak 914 Randall Caddesi'nde oturan ve iki sokak aadaki Tahta Kulbe
kulbne gidip olay polise bildiren Ned Beaumont tarafndan bulunduu sanlmaktadr. Ama
Bay Beaumont polisle temasa gemeden l, polis memuru Michael Smitt tarafndan bulunup
merkeze haber verilmitir.
Polis Mdr Frederick M. Rainey olay renir renmez kentteki tm pheli kiilerin
gzaltna alnmasn istemi ve verdii demete katil ya da katillerin bulunmas iin tm
olanaklarn seferber edileceini bildirmitir.
Taylor Henry'nin ailesi, maktuln Charles Soka'ndaki evinden saat dokuz otuz sralarnda
ayrlp...
Ned Beaumont gazeteyi bir kenara brakt, fincannda an kahveyi iti, fincanla taban
baucumasasnn st-koyup yastklarn zerine yasland. Yz yorgun ve solgundu.
Battaniyeyi boynuna ekti, ellerini bann arkasnda kavuturdu ve huzursuz gzlerle yatak
odas pencerelerinin arasndaki duvar dilimine asl bask resme bakt.
Yarm saat, gzkapaklarndan baka hibir yeri kml-damakszn uzand. Sonra gazeteyi
alp haberi bir daha okudu. Okuduka, gzlerindeki huzursuzluk yzne yayld. Gazeteyi
gene bir kenara brakp kalkt, beyaz pijamal ince gvdesini ar ar, yorgun yorgun, kk
ilemelerle bezeli siyah kimonosuna sard, ayaklarna kahverengi terliklerini geirdi ve hafife
ksrerek oturma odasna gitti.
Eski biimde denmi,yksek tavanl, geni pencereli, minenin stnde kocaman bir
ayna bulunan, mobilyalar krmz tyl kadifeyle kapl bir odayd bu. Masann stndeki
kutudan bir puro karp geni, krmz bir koltua oturdu. Ayaklan sabah gneinin
oluturduu bir dikdrtgenin iinde duruyordu; fledii duman, gne
na deince birden
oylum kazand. Alnn krtryor, puro aznda deilken trnaklarndan birini kemiriyordu.
Kaps alnd. Toparland, gzleri parlad, uyanverdi. "Girin."
Beyaz ceketli bir garson girdi ieri.

Ned Beaumont, "Ha, tamam," dedi d krklyla ve krmz koltua brakverdi gene
kendini.
Garson odaya girdi, bo tabaklarla ykl tepsiyi alp gitti. Ned Beaumont purosundan arta
kalan mineye atp banyoya girdi. Tra olup, ykanp giyindiinde, yznn solgunluu,
gvdesinin yorgunluu epey azalmt.

ALTI
Saat henz on iki olmadan Ned Beaumont evinden km, sekiz sokak tedeki Link
Sokanda soluk gri renkte bir yapya yrmt. Giriteki dmeye bast, kilit alnca ieri
girdi ve kk asansre binip altnc kata kt.
zerinde 611 yazl kapnn ziline bast. Kapy, daha yirmisini yeni bitirmi gibi grnen
ufak tefek bir kz at hemen. Gzleri koyu ve fkeli, yzyse -gzlerinin evresi dndabeyaz ve fkeliydi. "Aa, merhaba," dedi, glmseyip eliyle belli belirsiz, yattrc bir hareket
yaparak fkesi iin zr diledi. Madeni bir tizlii vard sesinin. stnde kahverengi bir krk
vard, ama baakt. Karaya alan ksa kesilmi salar kafasnn stne boyayla srlm
gibi dzgn ve parlak duruyordu. Kulak memelerinden sarkan altn kpeler akik kakmalyd.
Kapy aralayarak bir adm geri ekildi.
Ned Beaumont kapdan girerken sordu: "Bernie kalkt m?"
Kzn yz fkeyle parlad gene; tiz bir sesle, "O aalk kpek!" dedi.
Ned Beaumont dnmeden arkasndaki kapy kapad.
Kz, adama yaklap kollarn dirseklerinden kavrayarak sarsmaya alt. "Neler yaptm o
serseri iin, biliyor musun?" dedi. "Dnyann en gzel yuvasn, beni gerek bir melek sanan
anamla babam braktm. Onun be para etmediini sylemilerdi bana. Herkes sylemiti,
haklymlarda, ama ben bunu anlamayacak kadar aptalmm. Ama rendim artk ne mal
olduunu o..." Gerisi tiz sv-glerdi.
Ned Beaumont kmldamadan, ciddi ciddi dinliyordu. Gzleri, salkl bir adamn gzlerine
benzemiyordu o anda. Kzn soluu kesilip bir an iin sustuunda sordu: "Ne yapt?"
"Ne mi yapt? Ekti beni o..." Tmcenin sonu svgyd.
Ned Beaumont irkildi. Dudaklarn belli belirsiz bir gl zorlad. "Benim iin bir ey
brakmad herhalde, deil mi?"
Kz dilerini birbirine vurup yzn yaklatrd. Gzleri byd. "Sana borcu mu var?"
"Dnk -" ksrd. "Dnk drdnc yarta bin iki yz elli kt kazanmtm."
Kz ellerini adamn kollarndan ekip alayc bir biimde gld. "Bulursan almamazlk etme.
Bak." Ellerini uzatt. Sol elinin kk parmanda akik bir yzk vard. Ellerini kaldrp akik

kpelerine dokundu. "Bunlardan baka tek para mcevher brakmad bana - zerimde
olmasalard bunlar da gtrecekti."
Ned Beaumont tuhaf, ilgisiz bir sesle sordu: "Ne zaman oldu bu?"
"Dn gece, ama bu sabah fark ettim. Hem de sanma ki Bay Orospu ocuunu bir daha
karlat
mda piman etmeyeceim." Ellerini giysisinin iine soktu, kardnda
yumruunu skmt. Yumruunu Ned Beaumont'un yzne yaklatrp at. Elinde
buruuk kt paras vard. Ned Beaumont ktlar almak iin uzandnda kz yumruunu
kapatp elini kard, bir adm geri ekildi.
Adam aznn kenarlarn sabrszca oynatp elini indirdi.
Kz heyecanla sordu: "Taylor Henry'yle ilgili yazy grdn m sabahki gazetede?"
Ned Beaumont'un "Evet," yant yeterince sakin kt, ama gs hzla inip kalkt.
"Bunlarn ne olduunu biliyor musun?" buruuk kt parasn tutan elini at gene.
Ned Beaumont bansallad. Gzleri ksk ve parlakt.
"Bunlar Taylor Henry'nin bor senetleri," dedi kz, zafer dolu bir tavrla. "Tam bin iki yz
dolarlk."
Ned Beaumont bir ey diyecek oldu, vazgeti; konutuunda sesi canszd. "ldne gre,
be para etmezler."
Kz, ktlar gene giysisinin iine sokup Ned Beaumont'a yaklat. "Dinle," dedi. "Bunlar
hibir zaman be para etmedi, zaten o yzden ld."
"Senin tahminin mi bu?"
"Adn ne koyarsan koy," dedi kz. "Ama ben sana bir syleyeyim: Bernie geen cuma
Taylor'a telefon etti ve ona paralar sklmesi iin gn sre tand."
Ned Beaumont baparmann trnayla bynn yansn okad. "Bunlar fkenden
sylemiyorsun, deil mi?" diye sordu, temkinli bir sesle.
Kz yzn fkeyle buruturdu. "Tabii fkeliyim," dedi. "Bunlar polise gtrecek kadar
fkeliyim; zaten yle yapacam. Ama olaylarn byle gelimediini sanyorsan, salan
birisin."
Adam hl inanmamgrnyordu: "Nerde buldun bunlar?"
"Kasada." Parlak banodann iine doru sallad.
Adam sordu: "Dn akam kata tyd?"
"Bilmiyorum. Saat dokuz buuk sularnda geldim, uzun uzun oturup bekledim gelecek diye.
Sabaha kar kukul
anmaya balaynca evi aradm, baktm son kuruunadek tm paralar,

stme takmadm tm mcevherleri temizlemi."


Ned Beaumont byn trnayla okad gene ve sordu: "Nereye gitti dersin?"
Kz ayan yere vurdu, iki yumruunu da havada sallayarak, yok olan Bernie'ye tiz, fkeli
sesiyle svmeye balad.
Ned Beaumont, "Kes artk," dedi. Kzn bileklerini tuttu skca. "Barp armaktan baka
bir ey yapmayacaksan, o senetleri bana ver de ben bakaym aresine."
Kz bileklerini kurtarp bard: "Sana hibir ey vermem. Polisten bakakimseye vermem
onlar."
"yi canm, polise ver yleyse. Nereye gider dersin, Lee?"
Lee ac bir sesle nereye gideceini bilmediini, ama nereye gitmesini istediini bildiini
syledi.
Ned Beaumont yorgun yorgun, "Tamam, ok iyi" dedi. "Byle espriler patlatmak ok
iimize yarayacak. New York'a dner mi dersin?"
"Ne bileyim ben?" Kzn gzlerine birdenbire uyank bir bak geldi.
Ned Beaumont'un yanaklar sinirden kzard. "Ne haltlar kartryorsun gene?" diye sordu
kukuyla.
Kzn yz tertemiz bir maske gibiydi: "Hi. Ne demek istiyorsun?"
Adam kza doru eildi. Olduka iten bir sesle, banyandan yana sallayp szlerini
vurgulayarak konutu: "O ktlar polise gtrmeyeceini sanma, Lee, nk gtreceksin."
"Tabii gtreceim," dedi kz.

YED
Ned Beaumont yapnn alt katndaki bir dkkndan telefon etti. Karakolu arad, Komiser
Doolan' istedi: "Alo, Komiser Doolan?.. Sizi Bayan Lee Wiltshire adna aryorum. Kendisi
Bernie Despain'in Link Sokak 1666 numaral evinde bulunuyor. Despain dn akam birden
ortadan kaybolmu,giderken de Taylor Henry'nin bor senetlerinden birkan brakm...
Evet, birka gn nce de Taylor Henry'ye gzda vermi... Evet, sizi bir an nce grmek
istiyor... Hayr, siz gelseniz, ya da hemen birini gnderseniz daha iyi olur... Evet... Oras
nemli deil, beni tanmazsnz. Bernie Despain'in evinden telefon etmek istemedii iin ben
sizi aryorum..." Bir an daha dinledi, sonra bakabir ey demeden telefonu kapatp dkkndan
kt.

SEKZ

Ned Beaumont, Thames Soka'nn yukarsndaki tuladan birrnek evlerden birine gitti.
Kapy aldnda gen bir Zenci kz at, kahverengi yznn tmyle glmsedi,
"Naslsnz, Bay Beaumont?" dedi, onu itenlikle ieri aryormuasna at kapy.
Ned Beaumont, "N'aber, June," dedi. "Kimse var m evde?"
"Evet, efendim, yemekteler hl."
Paul Madvig'le anasnn krmzl beyazl bir rtyle kapl masann banda oturduklar
yemek odasna girdi. Masada nc bir iskemle vard, ama botu ve nndeki tabak, atal,
bak kullanlmamt. Paul Madvig'in anas, yetmii aknyann sarnln iyice
akltramad, uzun boylu, zayf bir kadnd. Gzleri olununkiler kadar mavi, duru ve
genti -odaya giren Ned Beaumont'a baknca daha da genletiler. Ama konuurken alnndaki
krklar daha da derinleti: "Sonunda geldin demek. Yalbir kadn byle savsakladn iin
ok kt bir ocuksun."
Ned Beaumont bknca glmseyip, "Ama bydm artk, Ana, kendi ilerimle uramam
gerek," dedi. Madvig'e el sallad. "N'aber, Paul?"
Madvig, "Otur," dedi, "June sana yiyecek bir eyler ayarlasn."
Ned Beaumont, Bayan Madvig'in uzatt sska eli pmek iin eiliyordu. Kadn elini ekip
azarlad: "Nereden reniyorsun bu numaralar?"
"Artk byyorum dedim ya." Madvig'e dnd: "Saol, kahvaltdan yeni kalktm." Bo
iskemleye bakt. "Opal nerde?"
Bayan Madvig, "Yatyor," dedi. "Pek keyfi yok."
Ned Beaumont bansallad, bir an bekleyip kibarca sordu:
"nemli bir ey deil, deil mi?" Madvig'e bakyordu.
Madvig bansallad. "Ba m aryormu,ne. Kz biraz fazla dans ediyor, bana kalrsa."
Bayan Madvig, "Sen de ne biim babasn," dedi. "Kznn bann arsndan bile haberin
yok."
Madvig'in gzlerinin kenarlar krt. "Hadi hadi, Ana, terbiyesizlik etme imdi," dedi. Ned
Beaumont'a dnd. "Ne var ne yok?"
Ned Beaumont Bayan Madvig'in yanndan dolap bo iskemleye oturdu. "Bernie Despain,
'Peggy , O'Toole'dan kazandm paralarla birlikte dn gece srra kadem bast."
Sarn adam gzlerini at.
Ned Beaumont, "Giderken Taylor Henry'nin bin iki yz dolarlk bor senedini brakm,"
dedi.

Sarn adamn gzleri birden kslverdi.


Ned Beaumont, "Lee, Taylor'u cuma gn arayp paray demesi iin gn sre tandn
sylyor," dedi.
Madvig elinin tersiyle enesine dokundu. "Lee kim?"
"Bernie'nin dostu."
"Ya." Sonra da, Ned Beaumont baka bir ey demeyince, Madvig sordu: "Taylor paray
vermezse ne yapacakm?"
"Bilmiyorum." Ned Beaumont kolunu masaya yaslayp sarn adama doru eildi. "Beni
polis mdrne yardmc falan gibi bir ey yaptrsana, Paul."
"Allah, Allah," dedi Madvig, gzlerini krptrarak. "Nereden kardn imdi bunu?"
"imi kolaylatrr. Bu herifin peine deceim nk; polis kimliim olursa da bam
belaya girmekten kurtulabilir."
Madvig endieligzlerle gen adama bakt. "Neye bozuldun ki bu kadar?" diye sordu
usulca.
" bin iki yz elli dolara."
"Anlyorum," dedi Madvig gene usulca, "ama dn akam, daha kazklandn bilmezken
bile bir kurt dmt i ine."
Ned Beaumont sabrszca elini sallad. "Habire gzm krpmadan cesetlerle mi
karlaa
ym istiyorsun?" diye sordu. "Onu bo ver. nemi yok. Ama bu herifi
yakalamalym. Yakalamam art." Yz solmu,izgileri sertlemi
ti ve sesi ok iten, ok
heyecanlyd. "Dinle, Paul: Para sorunu deil bu. bin iki yz ok para tabii, ama be kt
da olsa fark etmezdi. ki aydr kumarda tek kurukazanamadm, kafam bozan da o. ansm
da elimden giderse ne ieyararm ben? Sonra ksmetim alyor gene, ya da aldn
sanyorum ve dzeliyorum. Kuyruumu skt yerden ekip artk, 'Ben de insanm, sada
solda tekmelenen, tepilen bir yaratk deilim,' diyebiliyorum kendime, parann da deeri var
tabii, ama asl nemli olan o deil. nemli olan, durmadan, usanmadan kaybetmenin bende
yaratt etki. Anlayabiliyor musun? Yklyorum byle olunca. Tam da ksmetsizliimi
yendiimi sandmda herifin biri ddk gibi brakveriyor beni ortada. Buna izin veremem.
Verirsem, bittim demektir, artk ieyaramam demektir. Peinedeceim bu herifin. Nasl
olsa peine de
ceim, ama bana yardmca olursan, iim kolaylar."
Madvig iri elini ap Ned Beaumont'un yzn serte itti. "Tabii be, Ned," dedi, "tabii
yardm ederim. Byle ilere bulamandan holanmyorum, o kadar, ama -ne yapalm- madem
byle- en iyisi galiba seni basavcla bal zel mfettiyapmak. Bylece Farr'a bal
olursun, o da burnunu sokmaz bu ie."
Bayan Madvig kemikli ellerinde birer tabak tutarak ayaa kalkt.
"Erkeklerin iine karmamay kendime ilke edinmeseydim," dedi serte, "size syleyecek

bir ift szm olurdu. Kimbilir ne ilere bulap nebelalara sokacaksnz banz."
Ned Beaumont, Bayan Madvig ellerinde tabaklarla odadan kana dek glmsedi. Sonra
glmseyiini kesiverip, "Her eyi imdiden ayarlar msn, leden sonraya kadar hazr
olsun?" diye sordu.
"Tabii," dedi Madvig ayaa kalkarak. "Farr'a telefon edeyim. Sonra da yapabileceim baka
bir ey varsa, biliyorsun..."
Ned Beaumont, "Tabii," dedi ve Madvig odadan kt.
Kara June gelip sofray toplamaya balad.
"Bayan Opal hl uyuyor mu dersin?" diye sordu Ned Beaumont.
"Hayr, efendim. Ona daha imdi ayla kzarm ekmek gtrdm."
"Bir kou k da sor bakalm, bir dakika urayabilir miyim?"
"Tabii, efendim, hemen."
Zenci kz, odadan ktktan sonra Ned Beaumont masadan kalkp oday arnlamaya balad.
nce yanaklarna kan kan, elmack kemiklerinin hemen altn styordu. Madvig girdiinde
durdu.
"Tamam," dedi Madvig. "Farr yoksa, Barbero'yu grrsn. Sana gerekenleri verir, hibir
ey anlatmak zorunda da deilsin."
Ned Beaumont, "Saol," dedi ve kapya gelen Zenci kza bakt.
Kz, "Buyurmanz sylyor," dedi.

DOKUZ
Opal Madvig'in odasnda, egemen renk maviydi. Ned Beaumont ieri girdiinde kz mavi,
simli bir sabahla sarnm,yastklara srtn vermi,yatanda oturuyordu. Babasyla
babaannesi gibi mavi gzl, uzun kemikli, kesin izgiliydi, ak pembe teni hl ocuksuydu.
Gzleri kanlanmt.
Bir para kzarm ekmei kucandaki tepsiye brakt, elini uzatp salam, bembeyaz
dilerini gstererek glmsedi. "Merhaba, Ned," dedi. Sesi titriyordu.
Ned Beaumont tokalamad, kzn elinin arkasna hafife vurup "N'aber, ufaklk," dedi,
yatan ayakucuna oturdu. Uzun bacaklarn st ste atp cebinden bir puro kard. "Duman
banartr m?"
"Yok canm," dedi kz.

Adam kendi kendini onaylyormugibi bansallad, puroyu yeniden cebine yerletirip


umursamaz tavrn att stnden. Kzla tam yz yze gelebilmek iin yatan stnde
kaykld. Anlayla dolu gzleri nemlenmiti. Sesi toklamt. "Biliyorum, ufaklk, kolay
deil."
Kz, bebek gzleriyle bakt ona. "Yok canm, bamn ars geti saylr, zaten ok kt
deildi." Sesindeki titreklik yok olmutu.
Adam incelen dudaklaryla glmseyip sordu: "Yabanc m olduk artk?"
Kz alnn krtrd biraz: "Ne demek istediini anlayamadm, Ned."
Ned Beaumont, az ve gzleri sertleerek karlk verdi: "Taylor'u demek istiyorum."
Kzn kucandaki tepsi biraz kmldad, ama yz hi deimedi. "Evet," dedi, "ama biliyorsun- ka aydr grmemitim onu, hani babam-"
Ned Beaumont birden ayaa kalkt. Kapya giderken, omuzunun stnden, "yle olsun,"
dedi.
Yataktaki kz hibir ey demedi.
Adam odadan kp merdivenden indi.
Aada girite paltosunu giymekte olan Paul Madvig, "Daireye gidip o kanalizasyon
szlemelerine bir gz atmam gerek," dedi. "stersen seni Farr'n brosuna brakabilirim."
Ned Beaumont, "yi olur," dedii srada yukardan Opal'in sesi duyuldu: "Ned, Ned!"
"Tamam," diye seslenip Madvig'e dnd: "Acelen varsa beni bekleme."
Madvig saatine bakt. "Kamam gerek. Akama kulpte grr myz?"
Ned Beaumont, "Olur," deyip st kata kt gene.
Opal tepsiyi yatan ayakucuna itmiti. "Kapy kapa," dedi. Kap kapandktan sonra, yan
bana oturabilmesi iin yatakta kayp yer at. Sonra sordu: "Niin byle davranyorsun?"
"Bana yalan sylememeksin," dedi Ned Beaumont ciddi bir sesle, otururken.
"Ama, Ned!" Kzn mavi gzleri adamn kahverengi gzlerini yokluyordu.
Ned Beaumont sordu: "Taylor'u en son ne zaman grdn?"
"Yani konumak iin mi?" Yz ve sesi akt. "Haftalardr grmedim ve-"
Ned Beaumont birden ayaa kalkt. Kapya ynelirken, "yle olsun," dedi omuzunun
stnden.
Kapya varmasna bir adm kala kz seslendi: "Ned, ne olur, zora koma beni."

Adam ar ar dnd; yznde hibir duygu okunmuyordu.


"Arkada deil miyiz?" diye sordu kz.
"Tabii," dedi adam hemen, tekdze bir sesle, "ama birbirimize yalan syleyince,
unutuveriyorum bunu."
Kz yatakta yan dnd, yanan en stteki yasta dayayp alamaya balad. Sesi
kmyordu. Gzyalar yastn zerine akp gri bir leke braktlar.
Ned Beaumont yataa dnd, yanna oturdu gene ve kzn banyastktan alp omuzuna
dayad.
Bylece birka dakika, sessiz sessiz alad kz. Sonra, azn adamn ceketine dayad
yerden, belli belirsiz szler kt: "Onunla -onunla bulutuumu biliyor muydun?"
"Evet."
Birden endieyle dikildi kz yatana. "Babam da biliyor muydu?"
"Sanmyorum. Bilmiyorum."
Kz gene banadamn omuzuna dayad ve sesi ok hafif kt: "Ned, daha dn leden
sonra onunlaydm, btn leden sonra birlikteydik."
Kza dolad kollarn skt, ama bir ey demedi.
Biraz sustuktan sonra sordu kz: "Bu-bunu kim yapt ona dersin?"
Adam yzn buruturdu.
Kz birden bankaldrd, gszlnden hibir iz kalmamt. "Biliyor musun, Ned?"
Adam duraklad, dudaklarn slatt, mrldand: "Galiba biliyorum."
"Kim?" diye sordu kz fkeyle.
Adam gene duraklad, gzlerini kard, sonra ar ar konuarak sordu: "Zaman gelene
dek kimseye sylemeyeceine sz veriyor musun?"
"Evet," dedi kz hemen, ama adamn konumasna frsat vermeden iki eliyle omuzunu
kavrad. "Dur. Sz vermiyorum henz; nce sen bana kaamayacaklarna,
cezalandrlacaklarna sz vereceksin."
"Ona sz veremem. Kimse veremez."
Kz dudan kemirerek bir sre adama bakt, sonra, "Peki," dedi. "Sz veriyorum gene de.
Kim yapt?"

"Bernie Despain adnda bir kumarbaza deyemeyecei kadar ok borcu olduunu sylemi
miydi hi sana?"
"Bu - bu Despain denen adam -?"
"Galiba, ama sana borcuyla ilgili hibir ey -?"
"Bann dertte olduunu biliyordum. O kadarn syledi, ama ne olduunu anlatmad;
yalnz babasyla para konusunda attklarn sylemiti; bir de, 'Durumum ok kt!'
demiti."
"Despain'den sz etmedi mi?"
"Hayr. Neydi? Niin yapt Despain bunu?"
"Elinde, Taylor'un imzalad bin dolar akn bor senedi vard ve parasn alamyordu.
Dn akam kentten aceleyle ayrlm. Polis peinde imdi." Sesini alaltp yan gzle bakt
kza. "Onun yakalanp cezalandrlmas iin yardm eder miydin?"
"Evet. Nedir?"
"Ama biraz allmadk bir ey. Ona hkm giydirmek g olacak, ama eer suluysa,
bundan emin olmak iin biraz -allmadk, diyelim- bir ey yapar msn?"
"Ne olursa!" dedi kz.
Adam i ekip dudaklarn birbirine srtt.
"Ne yapmam istiyorsun?" diye sordu kz, heyecanla.
"Bana Taylor'un apkalarndan birini bulman istiyorum."
"Ne?"
"Taylor'un apkalarndan birini istiyorum," dedi Ned Beaumont. Yz kzarmt. "Bulabilir
misin bana bir tane?"
Kz aknl
k iindeydi. "Ama niin, Ned?"
"Despain'i enseleyeceimizden emin olmak iin. imdilik bakabir ey syleyemem.
Bulabilir misin, bulamaz msn?"
"Galiba-galiba bulabilirim, ama anlatsan-"
"En erken ne zaman bulabilirsin?"
"Bugn leden sonra herhalde," dedi kz, "ama keke-"
Kzn szn kesti gene. "Hibir ey bilme bu konuda. Ne kadar az kiibilirse o kadar iyi
olur; apkaiin de ayn ey geerli." Kolunu kza dolayp kendine ekti. "Onu gerekten

seviyor muydun, ufaklk, yoksa srf baban-"


"Gerekten seviyordum onu," diye hkrd kz. "Olduka eminim - eminim sevdiimden."

2. APKA NUMARASI

BR
Ned Beaumont, banda kendisine pek uymayan bir apkayla, bavullarn srtlam hamaln
ardndan Grand Central Garnn 42. sokaa alan kaplarndan birinden kp kahverengi bir
taksiye doru yrd. Hamala bahiverdi, taksiye bindi, srcye Broadway'e kan 40'l
sokaklardan birindeki bir otelin adresini verdi, arkasna yaslanp purosunu yakt. Broadway
tiyatrolarna giden araba akmnda srnerek ilerleyen taksinin iinde, purosunu imekten
ok, kemiriyordu.
Madison Caddesi'nin kesinde, krmz a kar dnen yeilbir taksi Ned Beaumont'un
bindii kahverengi taksiye hzla arpt, kaldrm kenarnda duran bir arabann zerine devirdi;
krk cam paralarndan oluan biryamurun altnda, Ned Beaumont bir keye skt.
Toparlanp, birikmeye balayan kalabaln arasna kt. Yaral olmadn syledi. Bir
polisin sorularn yantlad. Bana pek uymayan apkay bulup kafasna geirdi. Bavullarn
baka bir taksiye tatt, otelin adn ikinci srcye verdi, otele varana dek taksinin bir
kesineskp bembeyaz bir yzle titredi durdu.
Otel defterine adn yazdrdktan sonra mektuplarn istedi, kendisine iki telefon notuyla iki
kapal, pulsuz zarf uzattlar.
Odasn gsteren olana kendisine bir i
e viski getiri meini syledi. Olan gittikten sonra
kapy kilitleyip telefon notlarn okudu, ikisinin de tarihi o gnnd, birinin saati 16.50,
brnnki 20.05'ti. Kol saatine bakt: 20.45.
Daha erken saatte braklm notta Gargoyle'da yazlyd, ikincisi yle diyordu: Tom ve
Jerry'de. Sonra ararm.', kisindeki imza da aynyd: Jack.
Zarflardan birini at. iinde ak, erkeksi bir el yazsyla dolu, stlerinde bir gn ncesinin
tarihini tayan iki; sayfa vard.
Chicago'lu Eileen Dale kimliiyle Matin Oteli'nin 1211 numaral odasnda kalyor.
Otogardan birka yere telefon etti ve Dou 30. Sokakta oturan bir adam ve bir kzla bulutu.
Birok yer gezdiler, genellikle meyhane meyhane dolatlar; galiba onu aryorlard, ama pek
bir ey bulmua benzemiyorlar. 734 numaral odadaym. Adamla kzn adlar Brook.
br zarftaki ktta da ayn yaz vard, tarih o gnnkyd.
Bu sabah Deward'i grdm, ama Bernie'nin burada olduunu bilmediini syledi. Sonra
telefon ederim.

Bu iki mektubun da imzas Jack'di.


Ned Beaumont ykand, bavulundan kard temiz gmlei giydi ve tam purosunu
yakarken komi gelip viskisini getirdi. ocua para verdi, banyodan bir bardak ald, odann
penceresinin nne bir iskemle ekti. Orada oturup puro iti, viskisini yudumlayp sokan
karsn seyretti telefon alana dek.
"Alo," dedi telefona. "Evet, Jack... Daha imdi geldim... Neresi?.. Tabii... Tabii, hemen
geliyorum."
Bir bardak daha viski iti, bana pek uymayan apkay giydi, bir iskemlenin arkasna
brakm olduu paltosunu alp giydi, ceplerinden birini yoklad, dar kt.
Saat dokuzu on geiyordu.

K
Broadway yaknlarnda bir yapnn, stnde Tom ve Jerry yazl kl tabelasnn altndaki
ift kanatl, buzlu camdan, sallanan kaplarn ap ieriye giren Ned Beaumont, dar bir
koridordan yrd. Koridorun sol duvarndaki tek kanatl, yayl kapdan lokantaya girdi.
Kedeki masalardan birinde oturan bir adam ayaa kalkp parmayla iaret etti. Orta
boylu, gen, iyi giyimli, duru ve koyu tenli, olduka yakkl bir adamd bu.
Ned Beaumont yanna gitti. "N'aber, Jack?" dedi el skrlarken.
"Kzla Brook'lar yukardalar," dedi Jack. "Srtn merdivenlere verirsen; burada oturmann
bir sakncas yok. Onlarn ktn ya da brnn ieri girdiini grebilirim, seni
tanmamasna yetecek kadar da kalabalk buras."
Ned Beaumont, Jack'n masasna oturdu. "Onu mu bekliyorlar?"
Jack omuz silkti. "Bilmiyorum, ama sallanmalarnn bir nedeni olmal. Bir ey yemek ister
misin? Bu katta iki vermiyorlar."
Ned Beaumont, "Bir eyler imek istiyorum," dedi. "st katta bizi grmeyecekleri bir yer
bulamaz myz?"
"Pek byk bir yer deil," diye kar kt Jack. "Onlardan gizlenebileceimiz blmeli iki
yer var yukarda, ama o gelirse grr bizi."
"Bir deneyelim. Canm bir iki ekiyor, gelirse de gelsin. Onunla burada konusam daolur."
Jack, Ned Beaumont'a tuhaf tuhaf bakt, sonra gzlerini kararak, "Sen bilirsin," dedi.
"Bakaym, blmeli masalardan bo olan var m?" Duraklad, sonra gene omuz silkip masadan
kalkt.

Ned Beaumont iskemlesine dnp iyi giyimli delikanlnn merdivenlerden knseyretti.


Delikanl yeniden inene dek merdivenlerin dibine bakt. Jack ikinci basamaktan iaret etti.
Ned Beaumont yanna geldiinde, "Blmelerin uygun olan bo, kzn da srt bize dnk,"
dedi. "Geerken Brook'lara bir gz atabilirsin."
st kata ktlar. Blmeli yerler -gs yksekliinde tahta parmaklklar arasna
yerletirilmi masalarla banklar- merdivenin sandayd. Geni bir kemerin altndan, bar
boyunca baknca ikinci katn yemek odasn grebiliyorlard.
Ned Beaumont'un gzleri kolsuz bej bir giysi ve kahverengi bir apka giymi olan Lee
Wiltshire'in srtna takld. Kahverengi krk mantosu iskemlenin arkasna aslyd.
Yanndakilere bakt. Solunda, kanca burunlu, uzun eneli, soluk tenli bir adam oturuyordu;
krk yalarndayd ve yrtc bir hayvana benziyordu. Karsnda yumuak tenli, kzl sal,
gzleri birbirinden ayrk bir kz oturuyordu. Kz glyordu.
Ned Beaumont, Jack'in peinden blmeye girdi. Masaya karlkl oturdular. Ned Beaumont
srtn yemek odasna vermi, tahta parmakln kendisini iyice gizlemesi iin bankn dibine
oturmutu. apkasn kard, ama paltosu srtndayd.
Bir garson geldi. Ned Beaumont, "Viski," dedi. Jack, "Bir rickey," dedi.
Jack bir paket sigara kard, iinden bir tane ald,. gzlerini sigaraya dikti, " senin i
in,
ben de senin iin alyorum," dedi, "ama burada dostlar varsa, kapmak iin pek iyi bir yer
olmasa gerek."
"Dostlar var m ki?"
Jack sigaray aznn kenarna yerletirdi; ubuk gibi salland konutuka: "Onu burada
beklediklerine gre srekli geldii yerlerden biri olabilir."
Garson ikilerini getirdi. Ned Beaumont bardan bir dikite bitirip yaknd: "Sulandra
sulandra hibir ey brakmamlar."
"Evet, yle gibi," dedi Jack, bardandan bir yudum ald. Sigarasn yakp bir yudum daha
ald.
"Gelir gelmez saldrya geiyorum," dedi Ned Beaumont.
"Pekl." Jack'in esmer, yakkl yznden hibir duygu okunmuyordu. "Ben ne
yapacam?"
Ned Beaumont, "Bana brak," dedi ve garsonu ard gene.
Kendine bir duble sko smarlad, Jack de bir rickey daha syledi. Ned Beaumont bardan
gelir gelmez boaltt. Jack garsonun, yarsna dek bile iemedii ilk ikisini gtrmesine izin
verdi, ikinci ikisini yudumlamaya balad. Azsonra Ned Beaumont bir duble daha, sonra bir
tane daha smarlad; Jack ikilerinin hibirini sonuna dek iemedi.
Sonra Bernie Despain st kata kt.

Merdiveni gzleyen Jack kumarbazn geliini grd ve ayan Ned Beaumont'unkinin


stne koydu. Banbobardandan kaldran Ned Beaumont'un baklar birden donuklat
ve katlat.Avularn masaya dayayarak ayaa kalkt. Blmeden kp yzn Despain'e
dnd. "Param istiyorum, Bernie," dedi.
Despain'in arkasndan merdivenleri kan adam ne geti ve sol yumruuyla Ned
Beaumont'un gvdesine ok sert bir yumruk att. Uzun boylu bir adam deildi bu, ama
omuzlar geni,yumruklan iri birer kre gibiydi.
Ned Beaumont blmelerden birine arpt. ne doru bkld ve dizleri boalverdi, ama
dmedi. Bir an asl kald orada. Gzleri cam gibiydi ve teni hafif yeillemiti. Kimsenin
anlayamad bir eyler syleyip merdivenlere gitti.
Eklemleri gevemi,yz solgun, ba ak, merdivenlerden indi. Alt kat yemek odasndan
sokaa kt, kaldrma yrd ve kustu. Kustuktan sonra metre tede duran bir taksiye
gitti, iine girdi, srcye Greenwhich Village'da bir adres syledi.

Ned Beaumont, ak bodrum kapsndan karanlk sokaa k ve grlt yayan bir evin
nnde taksiden indi.
Bodrum kapsndan girdii dar odada iki beyaz ceketli barmen, be metrelik bir barn
arkasndan bir dzine kadar kadn ve erkee iki veriyorlar, iki garson da baka insanlarn
oturduklar masalarn arasnda dolayorlard.
Salar dkk olan barmen, "Vay be, Ned," dedi, iinde pembe bir karmhazrlamakta
olduu uzun barda bir kenara brakp slak elini barn stnden uzatt.
Ned Beaumont, "N'aber, Mack," deyip slak eli skt.
Garsonlardan biri gelip Ned Beaumont'la tokalat, sonra da Ned Beaumont'un Tony diye
ard tombul, cafcafl bir italyan geldi. Selamlamalar bitince, Ned Beaumont iki
smarlayacan syledi.
"Zor smarlarsn," dedi Tony. Bara dnp bo bir bardakla tezgha vurdu. "Bu herif bu
akam burada bir bardak su bile smarlayamaz," dedi barmen baktnda. "Ne isterse ocaktan."
Ned Beaumont, "Bana gre hava ho, yle olsun. Duble sko," dedi.
Odann br ucundaki bir masadan iki kz ayaa kalkp birlikte seslendiler: "Huu, Ned."
Ned Beaumont, Tony'ye, "imdi gelirim," deyip kzlarn masasna gitti. Ned Beaumont'a
sarldlar, sorular sordular, yanlarndaki adamlarla tantrdlar ve masalarnda ona yer atlar.
Oturup sorularn yantlad, New York'a ksa bir gezi iin dndn, uzun kalmayacan,
duble sko itiini syledi.

Saat ten az nce masalarndan kalktlar, Tony'nin yerinden ktlar, sokak tede," yeni
ktklar yerin neredeyse tpatp ayn bir baka yere girdiler, az ncekinden farksz bir
masaya oturup ayn ikilerden itiler.
Adamlardan biri saat buukta kalkt. Giderken ne o masadakilerle esenleti, ne de
masadakiler onunla. On dakika sonra Ned Beaumont, br adam ve iki kz kalktlar. Kede
bir taksiye bindiler, Washnington alan yaknnda bir otele gittiler, br adamla kzlardan
birini orada indirdiler.
br kz, kendini Fedink diye aran Ned Beaumont'u 73. Sokakta bir eve gtrd. Ev ok
scakt. Kz kapy anca scak hava yzlerine arpt. Kz oturma odasna adm attktan
sonra i ekip yere dt. Ned Beaumont kapy kapayp kz uyandrmaya alt, ama kz
uyanmyordu. Kz yandaki odaya zorlukla yar tayp yar ekerek gtrd, basma kapl bir
sedirin zerine yatrd. Giysilerinin bir blmn kard, birka battaniye bulup stne rtt,
pencereyi at. Sonra banyoya gidip kustu. Ondan sonra da oturma odasna dnd, divann
zerine soyunmadan uzanp szd.

DRT
Ned Beaumont'u, kafasnn yaknnda bir yerlerde alan bir telefon uyandrd. Gzlerini at,
ayaklarn yere koydu, yan dnp odaya gz gezdirdi. Telefonu grnce gzlerini kapayp
rahatlad.
Telefon hl alyordu. nledi, gzlerini at gene, sol kolunu gvdesinin altndan kurtarana
dek kvrand. Bileini yzne iyice yaklatrp gzlerini ksarak saatine bakt. Saatin cam yok
olmu, akreple yelkovan on ikiye on iki kala durmulard.
Ned Beaumont, sol dirseine yaslanp sol elini bana destek edene dek kvrand gene
divann stnde. Telefon hl alyordu. Donuk gzlerle evresine baknd. Iklar yanyordu.
Ak kaplardan birinden, Fedink'in sedirin stnden sarkan battaniyeyle rtl ayaklarn
gryordu.
Yeniden inleyip oturdu, parmaklarn dank koyu salarnn arasndan geirip avularn
akaklarna bastrd. Dudaklar kupkuru, kahverengi bir kabukla kaplyd. Dilini zerlerinde
gezdirip yzn ekitti. Sonra hafife ksrerek kalkt, eldivenleriyle paltosunu kard,
divann stne atp banyoya gitti.
Banyodan ktnda sedire yaklap Fedink'e bakt. Yzst yatm, mavi yenli kollarndan
birini bann zerine koymu, derin bir uykudayd. Telefon susmutu.Boyunban dzeltip
oturma odasna dnd. ki iskemlenin arasndaki masann stnde ak duran bir kutuda
Murad sigaras vard. Birini ald, keyifsizce, "ok k," dedi, bir kibrit bulup sigaray yakt,
mutfaa gitti. Drt portakaln suyunu byk bir bardaa skp iti. Mutfaktan karken Fedink
hzn verici derecede duygusuz bir sesle, "Ted nerede?" diye sordu. Grnrdeki gz yar
akt.
Ned Beaumont yanna gitti. "Ted kim?" diye sordu.
"O birlikte olduum adam."

"Birisiyle miydin ki? Ben ne bileyim?"


Kz azn at, kapatrken de tatsz bir aprt kard. "Saat ka?"
"Onu da bilmiyorum. Ama gndz."
Kz yzn basma kapl yasta srp, "Amma da iyiyim ben de," dedi. "Dn onunla
evleneceime sz verdim, sonra da ekip nme kan ilk serseriyi evime attm." Bann
stnde duran elini ap kapad. "Yoksa evim deil mi buras?"
"Anahtarn vard, gerisini bilmem. Biraz portakal suyuyla kahve ister misin?"
"lmekten baka hibir ey istemiyorum. Ne olursun, Ned, gidip bir daha hi gelmez
misin?"
"Benim iin ok g olacak," dedi ters ters, "Ama denerim."
Paltosuyla eldivenlerini giydi, cebinden buruukbir kasket kard, banageirip evden
kt.

BE
Yarm saat sonra Ned Beaumont, otelindeki 734 numaral odann kapsn vuruyordu. Az
sonra Jack'in uykulu sesi iitildi: "Kim o?"
"Beaumont."
"Ha," dedi ses, "Tamam." Hi sevinmemiti.
Jack kapy ap klar yakt. Yeilbenekli pijamalar vard stnde. Ayaklar plakt.
Uykusuzluktan gzleri donuk donuktu, yz kzarmt. Esnedi, bansallad, yataa dnp
uzand, gzlerini tavana dikti. Sonra, pek ilgi duymadn belli eden bir sesle sordu: "Naslsn
bu sabah?"
Ned Beaumont kapy rtmt.Kapyla yatan arasnda duruyor, ask bir suratla yatan
adama bakyordu. Sordu: "Ben gittikten sonra ne oldu?"
"Hibir ey olmad." Jack gene esnedi. "Yoksa benim ne yaptm m renmek
istiyorsun?" Karlk beklemedi. "Dar ktm, onlar kana dek bekledim. Despain, kz, bir
de sana vuran o adam ktlar. 48. Sokaktaki Buckman apartmanna gittiler. Despain orada
gizleniyor -938 numaral dairede- Barton Dewey adn kullanyor. Saat e dek orada
bekleyip sonra ayrldm. Bir yolunu bulup beni ekmedilerse, de hl oradaydlar
gittiimde." Banhafife odann kelerinden birine doru sallad. "apkan iskemlenin
stnde. Bari onu kurtaraym, dedim."
Ned Beaumont iskemleye gidip bana pek uymayan apkay ald. Krk, koyu renkli
kasketi cebine sokup apkay banageirdi.

Jack, "Bir frt istersen, masann stnde bir i


e cin var," dedi.
Ned Beaumont, "Saol, istemem," dedi. "Tabancan var m?"
Jack tavana bakmay brakt. Yatana oturdu, kollarn iyice ap gerindi, nc kez
esneyip sordu: "Ne yapmak niyetindesin?" Kibar bir meraktan baka bir ey yoktu sesinde.
"Despain'i grmeye gideceim."
Jack, kaldrd dizlerinin zerine ellerini kavuturmu,biraz ne eilerek oturmu,yatan
ayakucuna bakyordu. Ar ar konutu:"Bence gitmesen daha iyi olur imdilik."
"Gitmek gerekli, hem de imdi."
Konumabiimi Jack'in ban kaldrmasna neden oldu. Ned Beaumont'un yznde
salksz, sarms gri bir renk vard. Gzleri bulank, kenarlar krmzyd, aklar grlecek
kadar ak deildiler. Dudaklar kuru ve her zamankinden biraz daha kaln gibi duruyordu.
"Sabahladn m?" diye sordu Jack.
"Biraz uyudum."
"Sagarhogo muydun?"
"Evet, ama tabancandan ne haber?"
Jack bacaklarn battaniyenin altndan karp yatan kenarndan aa sarktt. "nceden
niin biraz uyumuyorsun? Sonra birlikte gideriz pelerinden. Bitkinsin imdi."
Ned Beaumont, "imdi gideceim," dedi.
Jack, "Peki," dedi, "Ama yanl bir iyapyorsun. ocuk deiller ki byle bitkin kasn
karlarna. Ciddi adamlar bunlar."
"Tabanca nerede?" diye sordu Ned Beaumont.
Jack kalkp pijama gmleinin dmelerini zmeye balad.
Ned Beaumont, "Tabancay ver ve yat yerine," dedi. "Yalnz gideceim."
Jack, zd dmeyi yeniden ilikleyip yataa girdi. "Tabanca yaz masasnn st
ekmecesinde," dedi. "Fazla mermi de var, istiyorsan." Yan yatp gzlerini kapad.
Ned Beaumont tabancay ald, pantolonunun arka cebine koydu, "Sonra grrz," dedi,
sndrd ve kt.

ALTI

Buckman apartman, zerine yapld parselin hemen tmn dolduran kp biiminde sar
bir yapyd. eri girdiinde, Ned Beaumont kapcya Bay Dewey'le grmek istediini
syledi. Ad sorulduunda, "Ned Beaumont," dedi.
Be dakika sonra asansrden km, uzun bir koridorun sonundaki ak bir kapya doru
yryordu; kapnn nnde Bernie Despain duruyordu.
Despain ufak tefek bir adamd, ksa boylu ve zayft, ba dagvdesine oranla fazlaca iriydi.
Uzun, dalgal, kabark salar bann bykln daha da abartyor, neredeyse bir
sakatlkm gibi gsteriyordu. Yz karanlkt ve gzleri dnda kaba izgilerden olumutu;
alnnda ve burnunun iki yanndan aa aznn kenarlarn aarak inen iki derin izgi vard.
Yanaklarndan birinde hafif krmz bir yara izi vard. Lacivert takm tlyd ve hibir tak
yoktu stnde.
Yznde alayc bir glmseyile kapda duruyordu. "Gnaydn, Ned," dedi.
Ned Beaumont, "Seninle konumak istiyorum, Bernie," dedi.
"Kestirmitim isteyeceini. Telefonda adn sylediler, hemen kendi kendime, 'Bahse
girerim benimle konumak isteyecektir,' dedim."
Ned Beaumont bir ey demedi. Yz sar, az gergindi.
Despain'in glmseyiidaha da rahatlat. "Burada dikilmek zorunda deilsin, dostum,"
dedi. "Gel ieri." Yana ekildi.
Kapdan kk bir bolua giriliyordu. Kardaak duran bir baka kapdan Lee Wiltshire
ve Ned Beaumont'u yumruklayan adam grnyordu. Ak duran iki bavulu doldurmay
brakm, Ned Beaumont'a bakyorlard.
Ned Beaumont kk arala girdi.
Despain peindengirip koridora alan kapy kapad ve "Bizim Kid biraz acelecidir, sen de
yle stme yryverince belki bir bela falan aryorsundur diye dnm, anladn m? Bir
zlgt getim sonradan, sen de sorarsan belki zr bile diler."
Kid, gzlerini Ned Beaumont'a dikip kt kt bakmakta olan Lee Wiltshire'a fsltyla bir
eyler syledi. Kadn kk, acmasz bir kahkaha atp, "Evet," dedi, "Sapna kadar, tam bir
beyefendi."
Bernie Despain, "eri buyurun, Bay Beaumont," dedi. "Arkadalar tanyorsunuz, deil
mi?"
Ned Beaumont, Lee'yle Kid'in bulunduklar odaya girdi.
Kid sordu: "Karnn nasl?"
Ned Beaumont bir ey demedi.

Bernie Despain, "Allah, Allah!" dedi. "Buraya konumaya geldiini sylyorsun, ama
senden az konuan adam da grmedim."
"Seninle konumak istiyorum," dedi Ned Beaumont. "Yanmzda bu kalabaln olmas
gerekli mi?"
"Benim iin gerekli," dedi Despain. "Senin iin deil. Onlardan uzaklamak istiyorsan,
btn yapacan ukapdan kp kendi iine bakmak."
"Benim iim burada."
"Evet, bir para konusu vard galiba." Despain, Kid'e glmsedi. "Bir para konusu yok
muydu, Kid?"
Kid yerinden kalkm,Ned Beaumont'un odaya girdii kapnn bandadurmutu. "Bir
eyler vard," dedi kat bir sesle. "Ama ne olduunu unuttum."
Ned Beaumont paltosunu karp kahverengi bir koltuun arkasna ast. Koltuun zerine
oturup apkasn arkasna koydu. "imo deil bu kez. imdi -dur bakaym." Ceketinin i
cebinden bir kt kard, kd ap bir gz att ve, "imdi, basavcla bal zel mfetti
olarak buradaym," dedi.
Bir an iin Despain'in gzlerindeki parlt bulanverdi, ama hemen, "Amma da ilerliyorsun
bu dnyada sen de," dedi. "Seni son grdmde, Paul'un ayak ileriyle urayordun."
Ned Beaumont kd yeniden katlayp cebine yerletirdi.
Despain, "E, hadi bakalm," dedi. "Bir eyler tefti et degrelim." ri kafasn sallayarak
Ned Beaumont'un karsna oturdu. "Yoksa Taylor Henry cinayetini sormak iin mi ta New
York'a geldin?"
"Evet."
"ok yazk! Buraya kadar bounagelmisin." Yerde duran bavullar gsterdi eliyle. "Lee
bana konuyu anlatr anlatmaz toparlanmaya baladm, dnp senin hazrladn oyunlar
greyim diye."
Ned Beaumont rahata koltuun arkasna yasland. Bir eli arkasndayd. "Eer bir oyunsa
bu, Lee'nin oyunu. Polis btn bildiklerini ondan rendi."
"Evet," dedi kadn fkeyle. "nk sen gnderdin onlar bana, pezevenk herif."
Despain, "Yok, yok," dedi. "Lee salak karnn biridir, ama o bor senetlerinin hibir anlam
yok. Onlar-"
"Salak karnn biriyim ben, yle mi?" diye bard Lee, fkeyle. "Ta buralara kadar
gelmedim sanki sana haber vermek iin, btn mcevherlerimi alp gitmene-"
"Evet," dedi Despain ho bir sesle. "Buraya gelmen de ne kadar salak bir kar olduunu
gsteriyor, nk bu herifin beni bulmasna yardmc oldun."

"Madem yle dnyorsun, ben de o bor senetlerini polise verdiime sevindim. Ne


dersin?"
Despain, "O konuda kesin olarak ne dediimi sana konuumuz gittikten sonra
syleyeceim," dedi. Ned Beaumont'a dnd: "Demek namuslu Bay Paul Madvig bamza
orap rmene izin veriyor, yle mi?"
Ned Beaumont glmsedi. "Banaorap falan rld yok, Bernie, sen de biliyorsun
bunu. Lee'nin bize verdii yalnzca kk bir ipucuydu, br bulduklarmza da uydu."
"Yani onun sana verdiklerinden baka
eyler de mi var?"
"ok."
"Ne?"
Ned Beaumont glmsedi gene. "Sana syleyeceim ok ey var, Bernie, ama kalabalk
nnde sylemek istemem."
Despain, "Bok ye!" dedi.
Kid, kat sesiyle, Despain'e seslendi kapdan: "u hyar kap dar edelim de ekip gidelim
artk."
"Dur biraz," dedi Despain. Sonra alnn krtrp Ned Beaumont'a bir soru sordu:
"Tutuklanma emri var m benim iin?"
"Vallahi, bildiim kadaryla-"
"Var m, yok mu?" Despain'in akac tavr yok olmutu.
Ned Beaumont ar ar, "Bildiim kadaryla yok," dedi.
Despain ayaa kalkp iskemlesini geri itti. "yleyse bas git buradan ve abuk git, yoksa
Kid'e dvdrtrm seni gene."
Ned Beaumont ayaa kalkt. Paltosunu ald. Paltosunun cebinden kasketini kard, bir
elinde kasketi, kolunda da paltosuyla durdu, ar bir sesle, "Piman olacaksn," dedi. Sonra
arbalbir biimde dar kt. Kid'in kat glyle Lee'nin crlak kahkahalar duyuldu
arkasndan.

YED
Buckman'dan knca, Ned Beaumont hzla sokak boyunca yrmeye balad. Gzleri
yorgun yznde parld-yor, koyu by gelip geici glmseyiinin stnde titriyordu.
lk kede Jack'le yz yze geldi. "Sen ne aryorsun burada?" diye sordu.

Jack, "Bildiim kadaryla sana alyorum hl," dedi, "Gelip yapabileceim bir ey var m
diye bir bakaym dedim."
"Harika. abuk bir taksi bul bize. Tyyorlar."
Jack, "Oldu," dedi, yrmeye balad.
Ned Beaumont kede kald. Durduu yerden Buckman'n hem n, hem yan kaplar
grnyordu.
Az sonra Jack bir taksiyle dnd. Ned Beaumont da arabaya bindi, srcye nereye park
etmesi gerektiini syledi.
"Ne yaptn onlara?" diye sordu Jack, arabaya iyice yerletikten sonra.
"Bir eyler."
"Ya."
On dakika geti ve Jack, "Bak," diyerek parmayla Buckman'n yan kapsna yanaan bir
taksiyi gsterdi.
nce, iki bavulu tayarak Kid kt, o taksiye bindikten sonra da Despain'le kz koarak
yanna geldiler. Taksi yola kt.
Jack ne doru eilip srcye ne yapmas gerektiini syledi. br taksinin peinden
gittiler. Sabah gneinde prl prl sokaklardan getiler, dolambal bir yoldan giderek 49.
Sokak'taki eski, tuladan bir eve geldiler.
Despain'in taksisi evin nnde durdu ve gene kaldrma ilk kan Kid oldu. Soka
yukardan aaya bir szd. Evin n kapsna gidip anahtarla at. Sonra taksiye dnd gene.
Despain'le kz frlayp hzla eve girdiler. Kid bavullar tayarak arkalarndan gitti.
"Taksiyle burada bekle," dedi Ned Beaumont Jack'e.
"Ne yapacaksn?"
"ansm deneyeceim."
Jack bansallad. "Bela aramak iin pek uygun bir semt deil buras da," dedi.
Ned Beaumont, "Despain'le birlikte karsam tyersin," dedi. "Bir baka taksiye atlayp
Buckman'a gider, oray gzlersin. Dar kmazsam da ne yapmam gerektiine kendin karar
verirsin."
Taksinin kapsn ap dar kt. Titriyordu. Gzleri prl prld. Jack'in pencereden uzanp
syledii bir eyi duymazlktan gelip hzla karya geti, iki adamla kzn girdikleri eve
yneldi. n basamaklardan kp doru kapya gitti, elini kap tokmana koydu. Tokmak
elinde dnd. Kap kilitli deildi. tip at, lo koridora bir gz atp ieri girdi.

Kap arkasndan hzla kapand ve Kid'in yumruklarndan biri kafasna hzla vurdu, kasketi
bandan uarken kendisi de duvara arpt. Sersemleyerek biraz kt, bir dizi yerdeydi
neredeyse, Kid'in br yumruu bann stnden geip duvara arpt.
Dudaklarn dilerinin zerine gerip Kid'in aparasna bir yumruk att; Kid'i hrlatan ksa,
sert bir yumruktu bu ve Kid dt, Ned Beaumont da ondan nce ayaa kalkt.
Araln az tesinde Bernie Despain duvara yaslanm, az incelip gerilmi, gzleri ufalp
kara birer noktaya dnm,ksk bir sesle ayn szleri yineliyordu: "Vur ona, Kid, vur
ona..." Lee Wiltshire grnrde yoktu.
Kid'in bundan sonraki iki yumruu Ned Beaumont'un gsne geldi, duvarn zerine ezdi
onu, ksrtt. Suratna nianlanan nc yumruktan kamay baard. Sonra kolunu Kid'in
grtlana dayayp itti, Kid'in karnna bir tekme att. Kid fkeyle kkreyerek, iki yumruunu
birden altrarak saldrd, ama kol ve ayak vurular onu Ned Beaumont'dan uzaklatrm,
Ned Beaumont'a sa elini pantolonunun arka cebine atp Jack'in tabancasn karacak kadar
zaman salamt. Tabancay dorultacak vakti yoktu, namlusunu aa doru tutup tetii
ekti ve Kid'i sa budundan vurmay baard. Kid bir lk atp yere dt. Dt yerde
yatp korku dolu, kanl gzlerle Ned Beaumont'a bakt.
Ned Beaumont bir adm geri ekildi, sol elini cebine sokup Bernie Despain'e dnd: "Dar
gel benimle. Seninle konumak istiyorum." Yz ask ve kararlyd.
st katta bir koum
a duyuldu. Yapnn arkasnda bir yerlerde bir kap ald, d koridorda
heyecanl sesler iitildi, ama grnrde kimse yoktu.
Despain,' korkun bir bynn etkisindeymigibi, uzun sre Ned Beaumont'a bakt. Sonra,
tek sz sylemeden, yerde yatan adamn stnden atlayp Ned Beaumont'un nnden kapya
yrd. Ned Beaumont sokaa kan merdivenlere varmadan tabancay ceketinin cebine
koydu, ama elini stnden ayrmad.
"u taksiye yr," dedi Despain'e, Jack'in iinden kmakta olduu arabay gsterdi.
Taksiye bindiklerinde, srcye nereye olursa gitmelerini syledi, "Sana nereye gideceimizi
syleyene dek dola," dedi.
Despain konuabilecek duruma geldiinde yola kmlard. "Senin bu yaptna
soygunculuk derler," dedi. "Ne istersen vereceim, nk lmek istemiyorum, ama bu
yaptn bir soygundur."
Ned Beaumont kt kt glp bansallad. "Dnyada ykseldiimi ve artk savclkta bir
iim olduunu unutma."
"Ama bir eyle sulanmyorum ki. Arandm da yok. Dedin ki-"
"Seninle dalga geiyordum, Bernie; baz nedenlerim vard. Aranyorsun."
"Hangi sutan?"
"Taylor Henry'yi ldrmekten."

"O mu? Bo ver, dnp yantlarm o sulamalar. Zaten beni sulayacak bir ey yok ki
elinizde. Bende bor senetleri var, doru. ldrld akam kentten gittim, doru. Borcunu
demedii iin zlgt bastm, o da doru. Ama hangi birinci snf avukat stesinden gelmez
byle sulamalarn? Yahu, Lee'nin dediine gre, senetleri saat dokuz buuktan nce
kasamda brakmsam, oakam param istemeye niyetim olmadn gstermez mi bu?"
"Hayr, nk elimizdeki tek kant bu deil."
"Baka bir ey olamaz ki," dedi Despain, itenlikle.
Ned Beaumont kt kt srtt. "Yanlyorsun, Bernie. Bu sabah seni grmeye geldiimde
bamda bir apka vard, hatrlyor musun?"
"Belki. Galiba vard."
"Giderken de paltomun cebinden bir kasket karp taktm, hatrlyor musun?"
Esmer adamn kk gzlerinde aknlk ve korku izleri grlmeye balad. "Hay Allah!
Eee? Nereye varmak istiyorsun?"
"Kantlara varmak istiyorum. Bana pek uymayan o apkay hatrlyor musun?"
Bernie Despain'in sesi grtlandan geliyordu: "Bilmiyorum, Ned. Allah akna, neanlatmak
istiyorsun?"
"O apkann benim olmad iin bana uymadn anlatmak istiyorum. Taylor ldrld
zaman apkasnn bulunamadn hatrlyor musun?"
"Bilmiyorum. Onunla ilgili hibir ey bilmiyorum."
"Sana unuanlatmaya alyorum: Bu sabah basmdaki apkaTaylor'un apkasyd ve u
anda Buckman'daki dairende, o kahverengi koltuun oturma yeriyle arkal arasnda zulada.
br kantlara bunu da ekleyince, seni zgaraya oturtabilir miyiz, ne dersin?"
Despain korkuyla baracakt, ama Ned Beaumont eliyle azn kapayp, "Kes sesini," diye
hrlad kulana.
Despain'in esmer yznden terler akyordu. Ned Beaumont'un zerine atld, iki eliyle
yakasna yapp yalvarmaya balad:"Yapma bunu bana, Ned. Sana alacann her kuruunu
faiziyle veririm bunu yapmazsan. Seni atlatmaya zaten niyetim yoktu, Ned, Allah belam
versin yoktu. Skk zamanma rastlad, senin paray bor alm gibi kullanaym dedim, o
kadar. Vallahi. u anda da ok param yok, ama Lee'nin mcevherlerini satacam bugn,
onlarn parasndan da senin borcunu son kuruunadek vereceim. Ne kadard, Ned? Hepsini
hemen bu sabah veririm."
Ned Beaumont esmer adam taksinin br ucuna itti, " bin iki yz elli dolard," dedi.
" bin iki yz elli dolar. Son kuruunadek hemen bu sabah hepsini vereceim sana."
Despain saatine bakt. "Evet, efendim, derhal vereceim, oraya vardmzn dakikasnda para

elinde. htiyar Stein yerine gelmitir imdi. Yalnz beni brakacan syle, ne olur, Ned, eski
dostluumuzun hatrna."
Ned Beaumont dnceli dnceli ellerini ovuturdu. "Seni brakmam olanaksz gibi. Hi
deilse imdilik. Savclk sorunu var, sorguya ekilmek iin de aranyorsun. Yani olsa olsa
apkann pazarln yapabiliriz. Sana nerim u:Param ver, ben .de apkay bulduumda
yalnz olurum, bakakimsenin de haberi olmaz. Yoksa New York polisinin yarsn yanmda
gtrrm ve -te byle. ster kabul edersin, ister etmezsin."
"Hey Tanrm!" diye inledi Bernie Despain. "Srcye syle, bizi ihtiyar Stein'n yerine
gtrsn. Adresi..."

3. DNAMT

BR
New York'dan gelen trenden inen Ned Beaumont, parlak gzl, dimdik, zn boylu bir
adamd. Yalnz gsnn darl salnda bir bozukluk olabileceini sezdiriyordu. Yznn
izgileri, rengi salklyd. Uzun, yumuak admlar atyordu. Peronu sokaa balayan beton
basamaklar eviklikle trmand, bekleme salonundan geti, danmada duran bir tandna el
sallad ve sokak kaplarndan birinden geerek istasyondan kt.
Kaldrmda, bavullarn getiren hamal beklerken bir gazete ald. Bavullarn yerletirdii
taksiyle Randall Caddesi'ne doru giderken gazeteyi at. Ba sayfadaki yarm stunluk bir
haberi okudu:
KNCKARDE DE LD
FRANCIS F. WEST, KARDENN
LD YERN YANINDA BR CNAYETE KURBAN GTT
1342 Kuzey Achland Caddesi'nde oturan West ailesi, iki haftada ikinci kez bir faciayla
karla
m, Francis F. West (31), kardei Norman'n iki kaaklarna ait olduu sylenen
bir araba tarafndan geen ay ezilmesine tank olduu yerden bir sokak tede, dn gece
vurularak ldrlmtr.
Grg tanklarnn bildirdiklerine gre, Rockaway kahvesinde garson olarak alan Francis
West, gece yarsndan az sonra iten dnerken, Achland Caddesinden hzla gelen siyah bir
zel araba kendisine yetimitir. Araba West'in yanna gelince kaldrma yanapyavalam
ve iinden yirmiden fazla el ate edilmitir. West sekiz isabet alm ve annda lmtr.
Tanklarn hi durmadn bildirdikleri cinayet arabas hemen hzlanp Bauman Soka
kesinden dnmve gzden yitmitir. Arabann iindekileri Geemediklerini syleyen
tanklarn elikili ifadeler vermeleri polisin iinigletirmektedir.
West ailesinin geride kalan ve geen ay da Norman'n lmne tank olan nc kardei

Boyd, Francis'in niin ldrlm olabileceini bilmediini sylemi, kardeinin dmanlar


olmadn bildirmitir. Baker Caddesi 1917 adresinde oturan ve gelecek hafta Francis West'le
evlenecek olan Bayan Marie Shepperd de nianlsn kimin ldrmek isteyebilecei
konusunda bir fikri olmadn belirtmitir.
Geen ay Norman West'i kazayla ldren arabann srcs Timothy Ivans ise, lme yol
ama suundan yarglanmay bekledii ehir tutukevindeki hcresinde gazetecilerle
grmeyi reddetmitir.
Ned Beaumont gazeteyi zenle, ar ar katlad, paltosunun ceplerinden birine yerletirdi.
Dudaklar gerilmi, dnm
ekten gzlerine bir parlt gelmiti. Bunun dnda yz sakindi.
Taksinin bir kesine yaslanp yakmad purosuyla oynamaya balad.
Evine dndnde, apkasyla paltosunu karmadan telefona gidip drt ayr numara
evirdi, her seferinde Paul Madvig'in orada olup olmadn, nerede bulunabileceini bilip
bilmediklerini sordu. Drdncden sonra Madvig'i aramaktan vazgeti.
Telefonu brakt, purosunu masann stnde durduu yerden alp yakt, yeniden masann
kenarna yerletirdi, telefonu alp Vilayeti arad, Basavcl istedi. Beklerken, ayayla bir
iskemle ekti telefonun yaknna, oturup purosunu azna yerletirdi.
Sonra alcnn iine konutu: "Alo, Bay Farr orada m?.. Ned Beaumont... Evet, teekkr
ederim." Duman yavaa iine ekip brakt. "Alo, Farr?.. Geleli daha iki dakika oldu... Evet.
Seni grmeye gelebilir miyim imdi?.. Evet, Paul sana bu West cinayetiyle ilgili bir ey
syledi mi?.. Nerede olduunu bilmiyorsun, deil mi?.. Aslnda seninle grmek istediim,
bu ile ilgili bir sorun var... Evet, yarm saat falan diyelim... Tamam."
Telefonu brakp odann br ucuna, kapnn yanndaki masann zerinde duran mektuplara
bakmaya gitti. Birka dergiyle dokuz mektup vard. Zarflarna hzla bakt, hibirini amadan
masann zerine att gene, sonra yatak odasna gidip soyundu, oradan da banyoya girdi, tra
oldu, ykand.

K
Basavc Michael Joseph Farr krk yanda, tombul bir adamd. Salar, krmz, kavgac bir
suratn zerinde azck ve dik dik kmt ve yzyle ayn renkteydiler. Ceviz kapl masasnn
st botu;yalnz bir telefon, bir de, iki yannda siyah ve beyaz birer dolmakalemin durduu,
bir elinde bir uak tutan, tek ayak stnde dikilmi bir plaktan oluan yeil, damarl akikten
yaplm byk bir kalem takm vard.
Ned Beaumont'un elini iki eliyle skt, yerine dnmeden onu deri kapl bir koltua oturttu.
Koltuunda geriye yaslanp sordu: "Yolculuun iyi geti mi?" Baklarndaki dostluun
ardnda, gzleri merakla parlyordu.
"yi geti," dedi Ned Beaumont. "u Francis West'e gelelim: Onun lmyle Tim Ivans'a
kar alacak dava ne olacak?"
Farr sarsld, sonra o aknln, koltuuna daha rahat yerlemek iinyaplan bir

kvranmann balangcym gibi gsterdi.


"Pek bir ey fark etmeyecek aslnda," dedi. "Yani ok bir fark olmayacak, nk Ivans'a
kar ifade verecek br karde de var." Ned Beaumont'un yzne bilerek bakmyor, ceviz
alma masasnn bir kesini seyrediyordu. "Hayrola? Niin sordun?"
Ned Beaumont kendisine bakmayan adama gzlerini dikkatle dikmiti. "Merak ediyordum
da. Ama br kardei Tim'i tanr ve tandn da sylerse, sorun yok demektir."
Farr, bankaldrmadan, "Tabii," dedi. Koltuunu usulca ileri geri, her seferinde iki
santim giderek, be altkere sallad. ene kemiini rten tombul yanaklar hafif hafif
titriyordu. ksrp ayaa kalkt. Ned Beaumont'a imdi dost gzlerle bakyordu. "Bir dakika
bekle," dedi. "Bir ie bakvermem gerek. Her an tepelerinde olmazsan, her eyi
unutuveriyorlar. Sakn gitme, seninle Despain konusunda grmek istiyorum."
Ned Beaumont, "Keyfine bak," diye mrldand basavc odadan karken ve yalnz kald
on be dakika boyunca sakin sakin purosunu iti.
Farr alnn krtrarak dnd. "Seni byle brakverdiim iin kusuruma bakma," dedi
otururken, "ama iimiz bamzdan akn
u sralar. Byle giderse -" Elleriyle umutsuz bir
hareket yaparak balad szlerini.
"Sorun deil. Taylor Henry'nin ldrlmesiyle ilgili yeni bir ey var m?"
"Burada bir ey yok. Zaten o yzden sana Despain'i soracaktm." Farr gene bile bile Ned
Beaumont'un yzne bakmyordu.
Farr'n gremedii ince, alayc bir glmseyi belirdi bir an iin Ned Beaumont'un
dudaklarnda. "Yakndan baknca, Despain'i sulayacak kadar bir kant olmad anlalyor."
Farr masasnn kesine bakarak bayla ar ar onaylad. "Belki de, ama ayn akam
kentten kavermesi pek akllca bir i deil."
"Baka bir nedeni vard," dedi Ned Beaumont, "olduka da geerli bir neden." Belli belirsiz
glmseyiigelip gitti.
Farr inandrlmaya hazr bir adam havasnda ban sallad gene. "Onu gerekten ldrm
olabileceine pek inanmyorsun galiba."
Ned Beaumont'un verdii karlk batan savmayd: "Yaptn sanmyorum, ama olabilir
de. Onu bir sre ieride tutacak kadar da malzeme var elimizde."
Basavc bankaldrp Ned Beaumont'a bakt. Biraz ekingen, biraz da dosta bir biimde
glmsedi, "Beni ilgilendirmeyen bir konuysa eer, syle susaym," dedi, "Ama, Allah
akna, Paul seni niin Bernie Despain'in peinden New York'a gnderdi?"
Ned Beaumont bir an dnceli dnceli durup karlk vermedi. Sonra omuzlarn azck
oynatarak, "O beni gndermedi ki," dedi. "Gitmeme izin verdi."
Farr bir ey demedi.

Ned Beaumont cierlerini puro dumanyla doldurdu, boaltt ve, "Bernie bir bahis iinde
bana kazk atmaya kalkt," dedi. "O yzden tyd. Taylor Henry'nin ldrlmesiyle, zerine
bin beyz dolar yatrdm 'Peggy O'Toole'un birinci gelmesinin ayn gnde olmas bir
rastlant."
Basavc aceleyle, "Tabii, Ned," dedi. "Paul'la senin yaptklarnz beni ilgilendirmez.
Aslnda -biliyor musun, Bernie Despain'in yolda gen Henry'ye rastlayverip bir eyler
yapmadndan da emin deilim. Ne olur ne olmaz, onu bir sre gzaltnda tutsam iyi olacak
galiba." Kt, ksack azna biraz ylk bir glmseyigeldi. "Burnumu Paul'un ilerine -ya
da seninkilere- soktuumu sanma, ama-" Yzne kan yrm, bir parlaklk gelmiti. Birden
eilip masasnn ekmecesini at. Parmaklarnn arasnda ktlar hrdad. Elini
ekmeceden karp Ned Beaumont'a uzatt. Parmaklarnn arasnda kenar yrtlm kk,
beyaz bir zarf vard. "Al," dedi. Sesi toklamt. "una bir bak da ne dndn syle yoksa yalnzca sama sapan bir ey mi?"
Ned Beaumont zarf ald, ama hemen bakmad. Souk ve parlak gzlerini basavcnn
krmz yzne dikti.
Baklarnn altnda Farr'n yz daha da kanland, yattrc bir hareketle elini kaldrd.
Sesi de yattrcyd: "Buna hi nem vermiyorum, Ned, ama- yani uratmz her ite
byle samalklar geiyor elimize ve- neyse, oku da gr."
Uzunca bir sre daha getikten sonra Ned Beaumont baklarn Farr'dan zarfa evirdi.
Adres daktiloyla yazlmt:
Sayn M.J. Farr Basavc Vilayet ehir zel
Posta damgas bir nceki cumartesinindi, iindeki tek sayfa beyaz kdn zerine daktiloyla
yazl selamsz, imzasz tmce vard:
Paul Madvig, Taylor Henry ldrldkten sonra apkalarndan birini niin ald?
Taylor Henry'nin, ldrld srada banagiydii apkane oldu?
Taylor Henry'nin lsn ilk bulduunu syleyen adama niin sizin yannzda i verildi?
Ned Beaumont mektubu katlad, zarfna yerletirdi, masann stne brakt ve
baparmann trnayla ortadan sola, ortadan saa okayarak byklarn dzeltti, gzlerini
Basavcya dikerek, ters bir sesle konutu:"Eee?"
Farr'n yanaklar, ene kemiine ulatklar yerde titrediler gene. Yalvaran gzlerinin
stnde aln krt. "Allahn seversen, Ned," dedi iten bir sesle, "Bunu ciddiye aldm
sanma. Ne zaman bir ey ksa, paket paket byle mektuplar alrz. Sana gstermek istedim,
hepsi bu."
Ned Beaumont, "Bu konudaki duygularn deitirmedike hibir sakncas yok," dedi.
Gzleri de, sesi de dikti hl. "Paul'a sz ettin mi bundan?"
"Mektuptan m? Hayr. Bu sabah geldi, ben de Paul'u henz grmedim."

Ned Beaumont zarf masann stnden alp paltosunun i cebine koydu. Mektubun cebe
giriini gren basavcnn huzursuz bir duruu vard, ama bir ey demedi.
Ned Beaumont mektubu cebine koyup bir baka cebinden ince, benekli bir puro kardktan
sonra, "Senin yerinde olsaydm ona bu konuda bir ey sylemezdim," dedi. "Zaten banda
yeteri kadar dert var."
Farr, Ned Beaumont daha szlerini bitirmeden, "Tabii, Ned, nasl istersen," diyordu.
Bundan sonra bir sre konumadlar; Farr masasnn kesine bakyordu, Ned Beaumont da
dnceli bir biimde gzlerini Farr'a dikmiti. Bu sessizlii, basavcnn masasnn altndan
gelen hafif bir zil sesi bozdu.
Farr telefonu kaldrp, "Evet... Evet," dedi. Sarkk alt duda ar ar st dudan sard ve
kanl yz leke leke kzarmaya balad."Bok deil!" diye hrlad. "O orospu ocuunu getirip
gsterin, gene de olmazsa canna okuruz... Evet... yle yapn." Telefonun alcsn hzla
yerine arpp gzlerini Ned Beaumont'a dikti.
Ned Beaumont purosunu yakarken durmutu. Bir elinde puro duruyordu. br elinde
tuttuu akmak yanyordu. ki elinin arasnda yz biraz ileriye kmt. Gzleri parlyordu.
Dilini dudaklarnn arasna yerletirdi, sonra geri ekti, hi de zevk almadn belli eden bir
biimde glmsedi. "Haber mi var?" diye sordu alak, inandrc bir sesle.
Basavcnn sesi fkeliydi: "Boyd West, Ivans' tanyan aabey. Konuurken aklma geldi
de, hl tanyabilecek mi diye bir baktraym dedim. Artk emin olmadn sylyormu,
orospu ocuu."
Ned Beaumont, bu haberi bekliyormuasna bansallad. "imdi durum ne olacak?"
"Paay kurtaramaz," diye hrlad Farr. "Bir kere tandn syledi, jrinin nne knca da
tandn syleyecektir. Getirtiyorum onu imdi, iimi bitirince de iyice uslu bir ocuk
olmaya karar verecek."
Ned Beaumont, "yle mi?" dedi. "Ya olmazsa?"
alma masas, basavcnn vurduu yumruun etkisiyle titredi. "Olacak!"
Ned Beaumont'un buna pek inanmad belli oluyordu. Purosunu yakt, akman sndrp
cebine koydu, biraz duman fleyip azck alayl bir sesle sordu: "Tabii olacak, ama ya
olmazsa? Ya Tim'e bir gz atp, 'Bu adam olduundan emin deilim,' derse?"
Farr masasn yumruklad gene. "Yapamaz -ben ona yapacaklarm yaptktan sonra, olamaz.
Tm yapabilecei, jrinin karsna geip, 'Bu adamd,' demek olacaktr."
Ned Beaumont'un yzndeki alayclk yok oldu ve biraz yorgun bir sesle konutu: "Adam
tand konusundaki sznden dnecek, sen de biliyorsun bunu. Peki, ne yapabilirsin?
Yapabilecein hibir ey yok, deil mi? Demek ki Tim Ivans'a kar hazrladn dava ayvay
yedi. ki dolu arabay brakt yerde buldun, iyi, ama arabay kullanrken Norman West'i
ezdii konusunda elindeki tek kant, kardelerinin szleri. Francis ldne, Boyd da

konumaktan korktuuna gre, dava aacak hibir kantn yok demektir; sen de farkndasn
bunun."
Yksek ve fkeli bir sesle Farr sze balad:"Sanyorsun ki kmn stne oturup-"
Puroyu tutan eliyle yapt sabrsz bir hareketle susturdu Ned Beaumont onu. "ster otur,
ister ayakta dur, ister bisiklete bin," dedi. "Ayvay yedin, sen de biliyorsun bunu."
"yle mi? Ben bu kentin basavcsym ve-" Farr birden sustu. Hafife ksrp yutkundu.
Gzlerindeki saldrganlk yok oldu, yerini nce a
knla, sonra da korkuya benzer bir eye
brakt. Kukularn kanl yznden gizleyemeyecek kadar endielibir biimde masann
zerinden ne doru eildi: "Tabii, biliyorsun ki eer sen- eer Paul-yani herhangi bir neden
varsa bunu yapmamam iin- unutuveririz."
Hi de zevk almadn belli eden glmseyi Ned Beaumont'un dudaklarnn kenarlarn
hafife kaldrd gene ve gzleri puro dumannn arasndan parldad. Ar ar ban
sallayarak hi ho olmayan, yava bir sesle konutu:"Hayr, Farr, hibir neden yok, daha
dorusu senin sandn gibi hibir neden yok. Paul seimden sonra Ivans' salvereceine sz
verdi, ama ister inan ister inanma, Paul hi kimseyi ldrtmedi, ldrtm olsayd da Ivans
iin demezdi. Hayr, Farr, hibir neden yok, seninde byle bir neden olduunu dnmeni
istemem."
"Allahakna Ned, yanl anlama beni," dedi Farr. "Bu kentte seni ve Paul'u benim tuttuum
kadar tutan kimse yoktur, biliyorsun. Bilmelisin. Sylediimde hibir kt ( niyet yoktu,
yalnz - bana gvenebileceinizi anlatmak istedim, o kadar."
Ned Beaumont pek sevinmeyerek, "ok iyi," dedi, ayaa kalkt.
Farr da kalkp kpkrmz elini uzatarak masasn dolat. "Acelen ne?" diye sordu. "stersen
biraz bekle de u West getirildii zaman neler yapacak, bir grelim. Ya da" -saatine bakt"Bu akam neyapacaksn? Birlikte yemek yiyelim istersen?"
"Kusura bakma, olmaz," diye karlk verdi Ned Beaumont, "Gitmem gerek."
Farr'n elini yukardan aaya sallamasna izin verdi, daha sk uramas ve bir akam
birlikte yemek yemeleri iin yapt nerilerine de, "Peki, olur," diye mrldanp dar kt.

Ned Beaumont ieri girdiinde, Walter Ivans, ustaba olarak alt tahta kasa
fabrikasnda, ivi akma makinelerini iletmekte olan bir sra iinin yannda duruyordu. Ned
Beaumont' u hemen grd, elini kaldrp selamlayarak makinelerin arasndaki yoldan yanna
geldi; ama Ivans'n soluk mavi gzlerinde ve yuvarlak, sarnyznde, belli etmeye
altndan daha az bir sevin vard.
Ned Beaumont, "N'aber, Walt?" dedi ve hafife kapya dnerek ksa boylu adamn elini
skmaktan, ya da uzatt eli belirgin bir biimde grmezlikten gelmekten kurtuldu. "u
amatadan uzaklaalm."

Ivans, madenin madene arpmasndan kan grltye boulan bir eyler syledi; Ned
Beaumont'un az nce girmi olduu kapdan birlikte ktlar. Darda, salam kalaslardan
yaplm bir platform vard. Be metrekadar aadaki sokaa tahta bir merdiven iniyordu.
Tahta platformun zerinde durdular ve Ned Beaumont sordu: "Kardeinekar tanklk
edecek adamlardan birini dn akam temizlediler, biliyor musun?"
"E-evet, g-gazetede grdm."
Ned Beaumont sordu: "br de Tim'i tanyp tanmayacandan emin deil, biliyor
musun?"
"H-hayr, onu bilmiyordum. N-ned..."
Ned Beaumont, "Tanyamazsa Tim'i salverecekler, biliyor musun?" dedi.
"E-evet."
Ned Beaumont, "Pek gerektii kadar sevinmiebenzemiyorsun," dedi.
Ivans gmleinin koluyla alnn sildi. "A-a-ama sevindim, N-ned, h-hem de ok sevindim."
"West'i tanr miydin? ldrleni?"
"H-hayr, a-ama onu b-bir kez g-grmeye gitmitim, T-im'in stne p-pek varmasn diye."
"Ne dedi?"
"Olmaz dedi."
"Ne zaman oldu bu?"
Ivans ayaklarn kmldatp yeniyle yzn sildi gene. "I-i-iki g-gn nce."
Ned Beaumont usulca sordu: "Onu kim ldrm olabilir, biliyor musun, Walt?"
Ivans banhzla iki yana sallad.
"Onu kim ldrm olabilir, biliyor musun, Walt?"
Ivans bansallad.
Bir sre, Ned Beaumont, Ivans'n omuzundan teye dnceli dnceli bakt. On metre
tedeki kapnn ardndan ivi akma makinelerinin tarakas, bir baka kattan da testerelerin
hrlts geliyordu. Ivans derin bir soluk alp brakt.
Ned Beaumont'un bak, ksa boylu adamn soluk mavi gzlerine yeniden dndnde
daha bir snmt. Biraz eilip sordu: "Durumun iyi mi, Walt? Demek istediim, birok kii
kardeinikurtarmak iin West'i vurmu olabileceini dnecektir. Nerde olduunu-?"

"B-b-btn gece kulpteydim, saat sekizden s-sabah s-saat i-ikiye kadar," dedi Walter Ivans
kekemeliinin izin verdii hzla. "Harry Sloss, B-ben Ferriss ve Brager o-oradaydlar."
Ned Beaumont gld. "Ksmetlisin yleyse, Walt," dedi neeyle.
Srtn Walter Ivans'a evirip tahta merdivenlerden sokaa indi. Walter Ivans'n byk bir
dostlukla syledii "Gle gle"ye kulak asmad.

DRT
Ned Beaumont kasa fabrikasndan drt sokak tede bir lokantaya yryp telefon etti. Daha
nceden de arad ayn numaray arayp Paul Madvig'i istedi, bulamaynca da kendisini
aramas iin haber brakt.
Kapsnn yanndaki masada duran zarflarn yanna yenileri konmutu.apkasyla paltosunu
ast, bir puro vakti, mektuplarn alp krmz koltuklarn en geniine oturdu. At drdnc
zarf basavcnn gsterdii zarfa benziyordu, iindeki tek sayfa beyaz kdn zerinde
daktiloyla yazl selamsz imzasz cmle vard:
Taylor Henry'yi ldrdkten sonra m buldunuz, yoksa ldrldnde orda mydnz?
lm olayn, niin polis cesedi bulmadan nce bildirmediniz?
Susuzlara kar kantlar dzerek sulular kurtarabileceinizi mi sanyorsunuz?
Ned Beaumont, mektuba bakarak gzlerini kst, alnn krtrd, bol bol puro duman
fledi. Basavcnn ald mektupla karlat
rd. Kt ve kullanlan daktilo aynyd;
cmlenin kdn zerine yerletirilibiimleriyle posta damgalarnn tarih ve saatleri de
birdi.
Yzn buruturarak mektuplar zarflarna yerletirip cebine koydu, ama hemen sonra
yeniden karp inceledi. Fazla hzl itii purosunun bir yan tekinden ok yanmt. Yzn
ekiterek puroyu yanndaki masann kenarna koyup sinirli parmaklarla byn ekitirmeye
balad. Mektuplar gene cebine koyup arkaya yasland, trnaklarndan birini yiyerek gzlerini
tavana dikti. Parmaklaryla salarn kartrd. Parmann ucunu yakasyla ensesinin arasnda
gezdirdi. Oturduu yerde dikilip zarflar yeniden cebinden kard, ama bakmadan cebine
koydu gene. Alt dudan kemirdi. Sonunda sabrszca toparlanarak br mektuplarn
okumaya balad. Okurken telefon ald.
Telefona gitti. "Alo... Ha, n'aber, Paul, nerdesin?.. Ne kadar kalacaksn orda?.. yi, peki,
dnte ura... Tamam, burada bekliyorum."
Mektuplarna dnd.

BE

Paul Madvig, sokan karsndaki gri kilisenin anlar ikindi duasn alarken Ned
Beaumont'un evine geldi. Neeyle, "Ne var ne yok, Ned, ne zaman dndn?" diyerek ieri
girdi. ri gvdesi ynl kumatan giysiler iindeydi.
"lene doru," dedi Ned Beaumont, el skrlarken.
"yi gitti mi?"
Ned Beaumont mutlu bir glmseyile dilerinin kenarlarn gsterdi. "stediklerim oldu hem de hepsi."
"Harika." Paul Madvig apkasn bir koltuun zerine atp minenin yannda duran bir
baka koltua oturdu.
Ned Beaumont yerine dnd. "Ben yokken bir eyler oldu mu?" diye sordu. Gm
srahinin yannda duran yar boalm kadehini ald.
"Kanalizasyon szlemesindeki karkl dzelttik."
Ned Beaumont ikisinden bir yudum alp sordu: "Fazla bir kesinti yapmak gerekti mi?"
"ok fazla. Kazan gereinden ok daha az olacak, ama gene de seimler bylesine
yaknken ortaln karmasndan daha iyidir. nmzdeki yl Salem-Chestnut yollarnn
yapmndan kurtarrz nasl olsa."
Ned Beaumont bayla onaylad. Sarn adamn ileri uzatp st ste att ayak bileklerine
bakyordu. "Ynl kumala ipek orap giymemelisin."
Madvig bacaklarndan birini dimdik kaldrp bileine bakt. "yle mi? pein tene deii
houma gidiyor."
"yleyse ynl giyme. Taylor Henry gmld m?"
"Cuma gn."
"Cenazeye gittin mi?"
"Evet," dedi Madvig. Biraz utanarak ekledi: "Senatr gitmemi nerdi."
Ned Beaumont kadehini masann stne koyup ceketinin d gs cebinden kard
beyaz mendili dudaklarna gtrd. "Senatr nasl?" Sarn adama yan gzle, alaycln
gizlemeden bakt.
Madvig utangaln srdrerek karlk, verdi: "yidir. leden sonra uzun sre oturduk
orda."
"Evinde mi?"
"Hu."

"Sarn bomba da orda myd?"


Madvig'in aln krrgibi oluverdi. "Janet oradayd," dedi.
Ned Beaumont mendilini cebine yerletirirken grtlandan tok, boulurmuasna bir ses
kard: "Hmmmm. Demek Janet oldu artk. Bir eyler yapabiliyor musun bari?"
Madvig toparlanmt. stifini bozmadan, "Onunla evleneceimi dnyorum hl," dedi.
"O da farknda m bunun - yani onurlu bir niyetin olduunun?"
"Allahakna be, Ned!" diye patlad Madvig. "Daha ne kadar sorguya ekeceksin beni?"
Ned Beaumont gld, gmiki srahisini alp sallad, kendine bir iki daha koydu.
"Francis West'in ldrlmesi konuundane dnyorsun?" diye sordu, ikisi elinde arkasna
yasland.
Madvig bir an anlamam gibi durdu. Sonra yz aydnland: "Ha, o dn gece Achland
Caddesi'nde vurulan adam."
"O adam."
Hafif bir bolukgeldi Madvig'in baklarna. "Onu tanmyordum ki."
Ned Beaumont, "Walter Ivans'n kardeine kar tanklk edeceklerden biriydi," dedi. "br
tank Boyd West de imdi konumaktan ekindiine gre, demek dava decek."
"ok iyi," dedi Madvig, ama son szck azndan kmadan gzlerine kuku gelmiti.
Bacaklarn toparlayp ne eildi. "Konumaktan m ekiniyor?" diye sordu.
"Evet, ya da baka bir deyimle, korkuyor."
Madvig'in yz dikkat kesilerek katlat ve gzleri , mavi, tagibi birer halka oluverdi. "Ne
demek istiyorsun, Ned?" diye sordu gergin bir sesle.
Ned Beaumont bardan boaltp masann stne koydu. "Walt Ivans, ona Tim'i
seimlerden nce salverdiremeyeceini syledikten sonra Shad O'Rory'ye gitti," dedi, ders
anlatrmasna tekdze bir sesle. "Shad da silahrlerinden birkan West'leri Tim'e kar
konumamalar iin korkutmaya gnderdi. Kardelerden biri korkmaynca da
temizleyiverdiler."
Madvig yzn buruturarak kar kt buna: "Tim Ivans'n dertlerinden Shad'e ne?"
Ned Beaumont iki srahisine uzanarak, "Peki, peki,olanlar kestirmeye alyordum, o
kadar. Bo ver," dedi.
"Samalama Ned. Tahminlerine nem verdiimi bilirsin. Akln kurcalayan bir ey varsa
syle."

Ned Beaumont kadehine iki doldurmadan srahiyi elinden brakt ve "Belki yalnz bir
tahmin, Paul," dedi, "Ama durum bana yle grnyor: Walt Ivans'n senin iin nc
Blge'de altn, kulbe ye olduunu ve senden istese, kardeinikurtarmak iin elinden
geleni yapacan biliyor herkes. Herkes de -ya da biroklar- bu yzden kardeine kar
tanklk edenleri vurdurtup korkuttuunu dnmeye balayacak. in dndakiler -yani
bugnlerde ekinmeye baladn o kadn dernekleri, namuslu vatandalar, falan- hep byle
dnecekler. in i indekilerse -yani byle bir eyi gerekten yapm olsaydn
nemsemeyecek olanlar- asln renecekler. Yani senin adamlarndan birinin yardm bulmak
iin Shad'e gittiini, Shad'in de ona yardm ettiini renecekler. te, Shad'in seni soktuu
kmaz bu -yoksa seni kmaza sokmak iin byle zahmetlere katlanmayacan m
dnyorsun?"
Madvig dilerinin arasndan hrlad: "Katlanmaz olur mu o pezevenk!" Ayaklarnn altndaki
halya ilenmiyeilbir yapraa gzlerini dikmiti.
Ned Beaumont sarn adama bir sre dikkatle baktktan sonra konumasn srdrd:
"Ayan denk alman gereken bir nokta daha var. Belki olmayacak bir ey, ama Shad stne
gitmeye kalkarsa, savunmasz kalrsn."
Madvig bankaldrp sordu: "Nedir?"
"Walt Ivans dn btn gece, sabahn ikisine dek kulpteydi. Seim ya da len akamlarn
saymazsan, her zaman kaldndan saat fazla bu. Anlyor musun? Cinayet saatinde baka
bir yerde -bizim kulbmzde- olduunu belli etmeye alyordu. Farzet ki" -Ned
Beaumont'un sesi alald; koyu gzleri yuvarlak ve ciddiydi- "Shad, West'i Walt'in
ldrdn gsterecek kantlar dzp kazk atyor ona. Senin kadn derneklerinle byle
olaylar amataya bomaktan holanan herkes, Walt'in o sralarda bizim kulpte olduunu
palavra belleyecek, bu oyunu bizim hazrladmz sanacak."
Madvig, "Pezevenk," dedi. Ayaa kalkp ellerini pantolonunun ceplerine soktu. "Keke
seimler ya bitmi olsayd, ya da ok sonra olsayd."
"Bunlarn hibiri olmazd o zaman."
Madvig odann ortasna doru iki dm att. "Allah belasn versin onun," diye mrldand,
yatak odasnn kapsnn yanndaki sehpada duran telefona gzlerini dikti. Soluk aldka geni
gs inip kalkyordu. Ned Beaumont'a bakmadan, aznn kenarndan konutu: "Bu ii
engellemenin bir yolunu bul." Telefona doru bir adm atp durdu. "Bo ver," deyip Ned
Beaumont'a dnd. "Shad'i bu kk kentimizden sepetleyeceim galiba, hem de bu
akamdan balayarak."
Ned Beaumont sordu: "Nasl?"
Madvig srtt. "yle: Galiba, Rainey'e, Kpek Kulbesi, Cennet Bahesi ve Shad'le
arkadalarnn ilgilendikleri tm elence yerlerini kapattracam. Galiba bu iidomino
devirir gibi, Rainey'e teker teker kapattrarak yaptracam; hem de hemen bu gece."
Ned Beaumont'un sesi kukuluydu: "Rainey'i g bir duruma sokuyorsun. Bizim polisler
iki yasan uygulamaya alk deiller. Pek holarna gitmeyecek bu i."

"Benim hatrm iin bir kerecik yaparlar," dedi Madvig. "Bana gene de borlu kalacaklarn
bile bile."
"Belki de." Ned Beaumont'un yzyle sesi hl kukuluydu. "Ama byle bir toptanclk,
maymuncukla aabilecein kasay dinamitlemek gibi bir ey."
"Yoksa aklnda bir ey mi var, Ned?"
Ned Beaumont bansallad. "Pek emin olduum bira ey yok, ama bir iki gn beklemekte
yarar var, hi olmazsa-"
Bu kez Madvig bansallad. "Hayr," dedi. "Eylem istiyorum. Kasa amak konusunda
hibir bilgim yok, Ned, ama dvten anlarm -benim usulmde dvten ki i yumruunu da
altrarak girimekten. Kurallara uygun boksu bir trl renemedim, her denediimde de
marizlendim. Bu yzden Bay O'Rory'yi dinamitleyeceiz."

ALTI
Gzlkleri koyu ereveli sska adam, "Yani o konuda endie etmenize gerek yok," dedi.
Kendinden emin bir tavrla koltuunun arkasna yasland.
Solundaki adam -iri kemikli, uzun kumral bykl, salar dkk bir adam- tekine, "Bana
pek yle ahm ahm bir ey gibi gelmiyor," dedi.
"yle mi?" Sska adam dnp gzlklerinin arkasn-dan iri kemikli adama fkeyle bakt.
"Ama hibir zaman gerekmiyor, Paul'un ta blgeme dek gelip-"
ri kemikli adam, "Hastir," dedi.
Ned Beaumont iri kemikli adama sordu: "Parker'i grdn m, Breen?"
Breen, "Evet," dedi, "Be diyor, ama sanrm iki daha koparrz."
Gzlkl adam -aalayc bir tavrla konutu: "nallah artk."
Breen aznn kenarndan tatszca bir sz att ortaya: "Yaa? Sen kimden o kadarn
karabildin ki imdiye kadar?"
Kaln meekapya kez vuruldu.
Ned Beaumont, tersine oturmu olduu iskemleden kalkp kapya yrd. Otuz santim
kadar aralad.
Kapy alan, dar alnl, esmer, lacivert giysileri t isteyen bir adamd. Odaya girmeye
almad ve alak sesle konumaya abalad, ama heyecanndan odadaki herkes iitti
sylediklerini: "Shad O'Rory aada. Pau'lu grmek istiyor."
Ned Beaumont kapy rtp dnd, srtn kapya dayayarak Paul Madvig'e bakt. Dar alnl

adamn syledikleri, odadaki on kiidenyalnz o ikisini etkilememi gibi grnyordu.


brleri de heyecanlarn aka gstermiyorlard -bazlarnn birdenbire kaskat kesilmi
olmalarndan anlalyordu bu yalnzca- ama hibirinin solumas az nceki gibi deildi.
Ned Beaumont, yinelemenin gereksizliini bilmiyormugibi, sesine biraz da ilgi katarak
konutu:"O'Rory seni grmek istiyor. Aadaym."
Madvig saatine bakt. "Ona u srada iim olduunu syle, ama biraz beklerse grrm."
Ned Beaumont bayla onaylayp kapy at. "Paul'un iiolduunu syle ona," dedi kapy
vuran adama, "Ama biraz oyalanrsa, Paul onu grecek."
Madvig, drt ke suratl, sar tenli bir adama Chestnut Soka'nn te yanndan daha ok oy
alp alamayacaklarn soruyordu. Drt ke suratl adam geen seferkinden 'epey fazla' oy
alacaklarn sylyordu, ama gene de bunun muhalefeti rahatsz etmeye yetmeyeceini
anlatyordu. Konuurken, gzleri durmadan kapya doru kayyordu.
Ned Beaumont yeniden pencerenin yanndaki iskemlesine oturup purosunu imeye koyuldu.
Madvig baka bir adama, Hartwick adnda birinin kampanyaya yapaca yardmn ne kadar
olabilecei konusunda bir soru yneltti. br adam gzlerini kapdan uzak tutuyordu, ama
verdii karlk anlamszd.
Ne Madvigle Ned Beaumont'un sakinlikleri, ne de konuulan seim iine verdikleri nem
odada artan gerginliin nn alabiliyordu.
On be dakika kadar getikten sonra Madvig ayaa kalkp, "Eh, ilerimiz iyice kolayland
denemez, ama durum dzeliyor," dedi. "abalarmz srdrrsek keyi dneriz." Kapya
yrd ve kan her adamn elini skt. Adamlar olduka acele ediyorlard.
skemlesinden kalkmayan Ned Beaumont, odada yalnz ikisi kalnca sordu: "Kalaym m,
tyeyim mi?"
"Kal." Madvig pencereye gidip gne iindeki in Sokana bakt.
"ki yumruk da alyor mu?" diye sordu Ned Beaumont, ksa bir sessizlikten sonra.
Madvig bayla onaylayarak pencereden dnd. "Baka bir bildiim yok ki" -iskemleye
tersine oturmu adama ocuksu bir biimde glmsedi- "Belki bir de tekme atmasn bilirim."
Ned Beaumont bir ey syleyecekti, ama kap tokmann evrilirken kard ses susturdu
onu.
Bir adam kapy ap ieri girdi. Ortadan biraz uzunca boylu, ince yapl, bu yzden de
yanltc bir biimde gsz grnen bir adamd. Salar prl prl ve apakt, ama ya otuz
bein pek stnde olamazd. Gzleri arpc, ak gri-mavi renkte, yz ince, uzun, ama ok
dzgnd. stnde lacivert bir paltoyla lacivert bir takm vard ve kara eldivenli elinde kara
bir melon apkatutuyordu.
Arkasndan gelen adan ayn boyda, arpk bacakl bir serseriydi; geni omuzlarnn

yuvarlaklnda, kaln kollarnn uzunluunda, suratnn dzlnde maymunsu bir duru olan
bir adamd. Bunun apkas -gri bir ftr apka-bandayd. Kapy rtp zerine yasland,
ellerini kareli paltosunun ceplerine soktu.
Bu arada odann iine doru drt be adm atm olan ilk adam apkasn koltuklardan
birinin zerine brakp eldivenlerini karmaya balad.
Elleri pantolonlarnn ceplerinde duran Madvig, dosta glmsedi: "Naslsn Shad?"
Ak sal adam, "iyiyim, Paul," dedi. "Sen naslsn?" Gzel bir bariton sesi vard. ok hafif
bir rlanda ivesi seziliyordu konumasnda.
Madvig bayla serte iaret ederek iskemlede oturan adam gsterdi. "Beaumont'la tanyor
musun?"
O'Rory, "Evet," dedi.
Ned Beaumont da "Evet," dedi.
Birbirlerine selam vermediler ve Ned Beaumont iskemlesinden kalkmad.
Shad O'Rory eldivenlerini kard, paltosunun ceplerinden birine yerletirip, "Siyaset baka,
i baka
," dedi. "Ben param sektirmeden dedim bugne dek, bundan sonra da demeye
hazrm, ama paramn karln isterim." Kulaa ok ho gelen sesi, olsa olsa biraz daha
itenlemiti.
"Ne sylemek istiyorsun?" dedi Madvig, bu konuyla pek ilgilenmiyormuasna.
"Bu kentteki polislerin ounun benden ve arkadalarmdan aldklar parayla karnlarn
doyurduklarn sylemek istiyorum."
Madvig masann yan banda oturdu. "Ee?" dedi ayn kaytsz tavrla.
"Verdiimin karln istiyorum. Rahat braklmak iin para dyorum. Rahat braklmak
istiyorum."
Madvig gld. "Satn aldn polislerin daha ok para istedikleri iin yakndn m
anlatmak istiyorsun, Shad?"
"Doolan'n bana, dn gece yerlerimi kapama emrinin dorudan doruya senden geldiini
sylediini anlatmak istiyorum."
Madvig gene gld, banevirip Ned Beaumont'la konutu:"Sen ne dersin bu ie, Ned?"
Ned Beaumont hafife glmsedi, ama bir ey demedi.
Madvig, "Ben ne diyorum, biliyor musun?" dedi. "Ben mfetti Doolan'n fazla altn
dnyorum. Mfetti Doolan'a uzunca bir izin verilmesi gerektiini dnyorum.
Unutturma sakn."

O'Rory, "Korunma hakkm satn aldm, Paul, karln da istiyorum," dedi. " baka,
siyaset baka, ikisini ayr tutalm."
Madvig, "Hayr,", dedi.
Shad O'Rory'nin gzleri uzaklarda bir yerlere dald. Biraz hznl bir biimde glmsedi,
konutuunda ezgili, hafif rlanda iveli sesinde biraz da hzn vard. "lm anlamna
gelecek bu," dedi.
Madvig'in mavi gzleri cam gibiydi ve sesinde de, gzlerinden olduu gibi, bir anlam
karmak zordu. "lm anlamna getirirsen," dedi.
Ak sal adam bayla onaylad. "lm anlamna gelmek zorunda," dedi, gene hznl bir
sesle. "Senin tekmeni yiyemeyecek kadar nemliyim artk."
Madvig arkasna yaslanp bacak bacak stne att.
Sylediklerine pek nem vermiyormuasna konutu: "Yiyip de oturamazsn belki, ama
yersin gene de." Dudaklarn bzp, aklna yeni gelmi gibi: "Yemektesin," diye ekledi.
Shad O'Rory'nin gzlerindeki dalgnlk ve hzn birden yok oldu. apkasn bana geirdi
gene. Ceketinin yakasn dzeltti. Uzun, beyaz bir parmak uzatt Madvig'e doru. "Kpek
Kulbesini aacam bu gece. Rahatsz edilmek istemiyorum. Sen beni rahatsz edersen ben
de seni rahatsz ederim."
Madvig apraz duran bacaklarn dzeltip masadaki telefona uzand. Emniyet
Mdrlnn numarasn evirip emniyet mdrn istedi. "Merhaba, Rainey... iyiyim,
iyiyim. Seninkiler nasl?.. yi, iyi... Yahu, baksana bana, Rainey, Shad bu akam dkkn
amay dnyormugene diye duydum... Evet... Evet, yle bir arp ki ses gelsin...
Tamam... Tabii. Hadi, eyvallah." Telefonu itip O'Rory'ye dnd: "Durumu anlayabildin mi
imdi? in bitik, Shad. Sana buralarda ekmek yok artk."
O'Rory usulca, "Anladm," dedi, dnd, kapy ap kt.
Paytak bacakl serseri durup belli ede ede, tam nne, halnn zerine tkrd ve gzlerini,
efelenerek, Ned Beaumont'la Madvig'e dikti. Sonra dar kt.
Ned Beaumont mendiliyle avularn sildi. Gzlerinde sorularla bakan Madvig'e bir ey
demedi. Ned Beaumont'un gzleri mutsuzdu.
Bir sre sonra, Madvig, "Ee?" dedi.
"Yanl, Paul," dedi Ned Beaumont.
Madvig kalkp pencereye yrd. "Tvbe tvbe," dedi omuzunun stnden. "Hibir eyi
beenmez misin yahu sen?"
Ned Beaumont iskemlesinden kalkp kapya yrd.
Madvig pencereden dnp fkeyle sordu: "Gene bir abuk sabukluk edeceksin sen."

Ned Beaumont, "Evet," dedi ve odadan kt. Aaya indi, apkasn alp Tahta Kulbe
Kulbn terk etti. Yedi sokak tedeki gara yryp New York'a bir bilet ald ve gece
treninde yer ayrtt. Sonra bir taksiye binip eve dnd.

YED
Kap alndnda, gri giysiler iinde im
an, ekilsiz bir kadnla tombul, yeni yetme bir
olan, Ned Beaumont'un gzetimi altnda bir sandkla deri bavulu hazrlamaktaydlar.
Kadn dizlerinin zerinden inleyerek kalkp kapya yrd. Ardna kadar at. "Ooo, Bay
Madvig," dedi. "Buyurun, buyurun."
Madvig, "Naslsnz Bayan Duveen?" diyerek ieri girdi. "Her geen gn daha da
genleiyorsunuz." Sandkla bavullara bir gz atp olana dnd. "Merhaba, Charley. Hazr
msn imento makinesinin bana gemeye?"
Olan utana skla glmseyip, "Naslsnz, Bay Madvig?" dedi.
Madvig glcn Ned Beaumont'a evirdi. "Yolculuk mu var?"
Ned Beaumont kibarca glmsedi. "Evet," dedi.
Sarn adam evresine bir gz gezdirdi, bavullara, sanda bakt gene, iskemlelerin zerine
yl giysilere, ak duran ekmecelere bakt. Kadnla olan ilerine dndler. Ned Beaumont
iskemlelerden birinin stndeki yndan biraz solmu ki i gmlei alp ayrd.
Madvig sordu: "Yarm saat vaktin var m, Ned?"
"Vakit ok."
Madvig, "apkan al," dedi.
Ned Beaumont apkasyla paltosunu ald. "Doldura-bildiiniz kadar doldurun," dedi kadna,
Madvig'le kapya doru ilerlerken, "gerisini de br eyayla yollarz."
Madvig'le birlikte aa inip sokaa ktlar. Gneye doru yrdler. Bir sre sonra
Madvig sordu: "Nereye gidiyorsun, Ned?"
"NewYork'a."
Bir ara sokaa saptlar.
Madvig sordu: "Temelli mi?"
Ned Beaumont omuz silkti. "Buray temelli terk ediyorum."
Bir yapnn krmz tuladan arka duvarndaki yeiltahta kapy ap ieri girdiler, bir

koridordan ilerleyip bir kap daha aarak yarm dzine kadar adamn iki imekte olduklar
bir bara girdiler. Barmene ve iki ien adamlarn ne selam verip iinde drt masann
bulunduu, dipte, kk bir odaya getiler. Odada baka kimse yoktu. Masalardan birine
oturdular.
Barmen banieri sokup sordu: "Her zamanki gibi bira m, beyler?"
Madvig, "Evet," dedi, barmen gittikten sonra da: "Niin?"
"Bu az gelimi kasaba ilerinden bktm," dedi Ned Beaumont.
"Benden mi, yani?"
Ned Beaumont bir ey demedi.
Madvig de bir sre bir ey demedi. Sonra i geirip, "Tam da buldun beni yzst brakacak
zaman," dedi.
Barmen ak renkli iki byk birayla bir kse dolusu bretzel getirdi. kp kapy
rttnde, Madvig, "Ulan, ne geimsiz herifsin, be Ned!" diye yaknd.
Ned Beaumont omuzlarn oynatt: "Aksini sylemedim hibir zaman." Bardan kaldrp
iti.
Madvig bir bretzeli ufalamaktayd. "Gerekten gitmek istiyor musun, Ned?" diye sordu.
"Gidiyorum."
Madvig bretzel paralarn masann stne brakp cebinden bir ek defteri kard. Bir ek
yrtt iinden, br cebinden bir dolmakalem karp eki doldurdu. Havada yelpazeleyerek
kuruttu ve masann zerine, Ned Beaumont'un nne brakt.
Ned Beaumont eke bakarak bansallad. "Paraya ihtiyacm yok, senin de bana hibir
borcun yok," dedi.
"Var. Bundan ok daha fazla borcum var sana, Ned. Alrsan sevinirim."
Ned Beaumont, "Peki, saol," dedi ve eki cebine koydu.
Madvig birasndan iti, bir bretzel yedi, birasndan imeye hazrland gene, sonra barda
masann stne brakp sordu: "Kafanda bir ey -bir terslik falan- m var, demin Kulpte
olanlarn dnda?"
Ned Beaumont bansallad. "Benimle yle konuamazsn. Kimse benimle yle
konuamaz."
"Yapma be, Ned. Bir ey demedim ki."
Ned Beaumont bir ey demedi.

Madvig birasndan iti gene. "O'Rory olaynda niin yanldm dndn syler misin
bana?"
"Bir yarar olmaz."
"Dene."
Ned Beaumont, "Peki," dedi, "ama bir yarar olmayacak." skemlesini arkaya devirip bir
elinde biras, brnde birka bretzel, "Shad dvecektir," dedi. "Dvmek zorunda.
Keye sktrmsn adam. Buradaki ekmek kapsn kapatmsn. Srpriz oynamaktan
baka aresi yok. Bu seimlerde senin dzenini bozabilirse, kazanmak iin elinden geleni
yapacak. Seimi sen kazanrsan nasl olsa gitmek zorunda. Polisi ona kar kullanyorsun.
Polise kar dvm
ek zorunda ve dvecek de. Demek ki asayi durumunun iyice
ktlemesi gibi bir durumla kar karya kalacaksn. Btn kent ynetimini yeniden setirmeye alyorsun. Hemen seim ncesinde stesinden gelemeyecekleri bir asayi
bunalmyla kar karya kalrlarsa semenlere pek cazip gelmeyecekler. Yani-"
"Ne yani, elpene divan m duracaktm nnde?" diye sordu Madvig, yzn ekiterek.
"yle dnmyorum. Ama ak bir kap brakmalydn ona, kaabilecei bir yer
brakmalydn. Srtn duvara dayayp sktrmamalydn."
Madvig'in yz daha da ekidi. "Senin dvme biiminden hibir ey anlamyorum.
Balatan o. Btn bildiim de, birini keye kstrdn m, gidip iini bitiriverirsin. Bu
yntemin zararn grmedim imdiye dek." Azck yz kzard. "Yani ben Napolyon'um falan
demeye getirmiyorum, Ned, ama eski BeinciBlgede Packy Flood'n ayak ilerine
komaktan bugnk fena olmayan durumuma geldim bu sayede."
Ned Beaumont bira bardan boaltp iskemlesinin n ayaklarn yere indirdi. "Bir yarar
olmayacan sylemitim," dedi. "Senin dediin olsun. Eski Beinci'de yrrse her yerde
yrr diye dnmeye devam et sen."
Madvig, sesinde biraz sitem, biraz da alakgnlllkle sordu: "Byk bir politikac olarak
bana pek hayran deilsin, deil mi, Ned?"
Bu sefer de Ned Beaumont'un yz kzard. "yle demedim, Paul."
"Ama sonu ayn, deil mi?" diye steledi Madvig.
"Hayr, ama bu sefer kelee geldiinden eminim. nce Henrylerin srarlarna dayanamayp
Senatr desteklemeyi kabul ettin. Al sana bir dmannstne gidip iini bitirme frsat, ama
o dmann bir kz var, toplumda belli bir yeri var, sen de-"
"Kes, Ned," diye homurdand Madvig.
Ned Beaumont'un yz ifadesizleti birden. Ayaa kalkp, "Eh, bana msaade," diyerek
kapya dnd.
Madvig hemen arkasndan ayaa kalkp elini omuzuna koydu, "Bekle, Ned," dedi.

Ned Beaumont, "ek elini stmden," dedi. Dnp bakmad.


Madvig br elini Ned Beaumont'un koluna koyarak kendine doru evirdi. "Bana bak,
Ned," diye balad.
Ned Beaumont, "Dokunma," dedi. Dudaklar kaskat, renksizdi.
Madvig, Ned Beaumont'u sarst. "Salaklk etme, Ned. Senle ben-"
Ned Beaumont sol yumruunu Madvig'in azna vurdu.
Madvig ellerini Ned Beaumont'un stnden ekerek iki adm geriledi. Belki nabz at
kadar bir sre az ak, aknlk iinde kald. Sonra surat fkeyle karard, enesinde sert
yumrular karacak kadar sk kapad azn.
Yumruklarn skt, omuzlarn yuvarlayarak ileriye doru salland.
Ned Beaumont'un eli uzanp, masann stndeki ar bira bardaklarndan birini kavrad, ama
masadan kaldrmad. Barda almak iin azck masaya doru eilmiti. Onun dnda, sarn
adamn karsnda dimdikti. Yz incecik ve kaskatyd, aznn kenarlarnda beyaz gergin
izgiler vard. Siyah gzlerini fkeyle Madvig'in mavi gzlerine dikmiti.
Birbirlerine bir metreden az uzaklkta ylece durdular: biri sarn, uzun boylu ve yapl,
iyice ne eilmi, iri omuzlar yuvarlanm, iriyumruklar skl; br kara sal, kara gzl,
uzun ve ince, gvdesi hafif yana dnmve dnd yandaki eli ar bir bira bardann
sapn kavram. Odada soluklarndan baka ses yoktu. nce kapnn arkasndaki bardan da ses
gelmiyordu: ne bardak ngrts, ne konuma sesleri, ne su aprts.
Dolu dolu iki dakika getikten sonra Ned Beaumont elini bira bardandan ekti ve
Madvig'e srtn dnd. Ned Beaumont'un yznde hibir ey deimedi, yalnz
Madvig'inkilerden uzaklaan gzleri artk fkeli deil, souk ve katydlar. Acelesiz bir adm
att kapya doru.
Madvig derinden gelen, bouk bir sesle konutu: "Ned."
Ned Beaumont durdu. Yz daha da solgunlat. Dnmedi.
"Deli pezevenk," dedi Madvig.
Ned Beaumont ar ar dnd.
Madvig elini uzatp ayasyla Ned Beaumont'un suratn yana doru itti; Ned Beaumont'un
dengesi bozuldu, dmemek iin ayan yana atp eliyle masadaki iskemlelerden birine
tutundu.
"Seni eek sudan gelene kadar slatsam yeridir," dedi Madvig.
Ned Beaumont utanarak glmseyip tutunmakta olduu iskemleye oturdu. Madvig karsna
yerleip bo bira bardan masaya vurdu.

Barmen kapy ap banieri soktu.


"Bira getir," dedi Madvig.
Aralk kapnn ardndaki bardan konuma sesleri, birbirlerine ve masalara arpan bira
bardaklarnn ngrts ^itiliyordu.

4. KPEK KULBES

BR
Yatanda kahvalt etmekte olan Ned Beaumont, "Gir," diye seslendi, d kap alp
kapandktan sonra da: "Evet?"
Pes perdeden bouk bir ses oturma odasndan sordu:"Nerdesin, Ned?" Ned Beaumont
karlk veremeden bouk sesin sahibi yatak odasnn kapsna gelmi,"ini, ha,"diyordu.
Soluk, drt keyzndeki geni, kaln dudakl aznn kenarndan bir sigara sarkan, cvl
cvl ksk gzl, yapl bir delikanlyd.
"N'aber, Whisky," dedi Ned Beaumont. "ek bir koltuk."
Whisky evresine baknd. "Fena deil," dedi. Azndaki sigaray karp banevirmeden
omuzunun stnden arkasndaki salonu gsterdi. "Bavullar nesi? Tanyor musun?"
Ned Beaumont cevap vermeden azndaki rplmyumurta lokmasn iyice ineyip yuttu.
"Dnyorum."
Whisky, "yle mi?" deyip yataa dnk koltuklardan birine yanat. Oturdu. "Nereye?"
"New York'a belki."
"Belkisi ne oluyor?"
Ned Beaumont, "Biletim var," dedi.
Whisky sigarasn, kln yere silktikten sonra, az-n sol kesine yerletirdi. Burnunu
ekti. "Ne kadar kalacaksn?"
Ned Beaumont'un kahve fincan tepsiyle az arasnda u;r yerdeydi. zerinden soluk yzl
delikanlya dnceli dnceli bakt. "Bilet yalnz gidi,"dedi sonunda. Kahvesini itiWhisky gzlerini daha da ksarak bakt Ned Beaumont'a: gzlerinin biri tamamen kapanm,
teki incecik bir parltya dnmt.Sigaray azndan alp' yere biraz daha kl dkt. ten
bir hava geldi bouk sesine. "Gitme^ den nce Shad'e bir grnsene," diye nerdi.
Ned Beaumont fincann brakp glmsedi. "Shad'le dostluumuz ona veda etmeden

gidersem kalbini kracak kadar yakn deil."


"Sorun o deil," dedi Whisky.
Ned Beaumont kucandaki tepsiyi baucu masasna koydu. Yan dnp yastklara dayad
dirseinin zerine yasland. Battaniyeleri iyice gsne ekti. Sordu: "Neymi peki sorun?"
"Sorun u ki, Shad'le sen birlikte iyapabilirsiniz."
Ned Beaumont bansallad. "Sanmam."
"Yanlamaz msn?" diye sordu Whisky.
"Tabii," dedi yataktaki adam. "1912'de bir kere yanlmtm. Hangi konudayd,
hatrlamyorum."
Whisky kalkp tepsideki tabaklardan birine sigarasn sndrd. Yatan yannda, masann
yaknnda durarak konutu: "Bir denesene Ned."
Ned Beaumont alnn krtrd. "Vakit kayb be, Whisky. Shad'le geinemeyiz gibi geliyor."
Whisky grltyle dilerinden birini emdi. Dudaklarnn yere bakan kenarlar, kard sese
aalayc bir hava verdi. "Shad'le geinirsiniz gibi geliyor."
Ned Beaumont gzlerini iyice at. "Ya?" diye sordu. "O mu gnderdi seni buraya?"
"Tabii, ya,"dedi Whisky. "O gndermese burda byle durup konuabilir miydim?"
Ned Beaumont gzlerini kst gene. "Niye?"
"nk birlikte iyapabileceinizi dnyor."
"Yani," dedi Ned Beaumont, "onunla iyapmak isteyeceimi nerden karyor?"
Whisky yzn ekitti. "Dalga m geiyorsun, Ned?"
"Hayr."
"Allah Allah, sanki herkes Paulle dn Pip Carson'un yerinde birbirinize girdiinizi
bilmiyor."
Ned Beaumont bansallad. "Ondan demek," dedi usulca, kendi kendine
konuuyormuasna.
"Ondan," dedi bouk sesli adam. "Shad, Paul'un ona kt davranmasndan yana olmadn
iin kaptnz biliyor. Yani kafan kullanrsan, Shad'in gzbebeisin bu sralar."
Ned Beaumont dnceli dnceli konutu: "Bilmiyorum. Burdan ayrlmak istiyorum,
byk ehri zledim."

"Kafan kullan," dedi Whisky. "Byk ehir seimlerden sonra da orda. Oyalan biraz
buralarda. Shad'de para bok gibi, biliyorsun, Madvig'i alaa etmek iin de avu avu
harcyor. Oyalan biraz da payn al."
"Eh," dedi Ned Beaumont, "bir grmenin zarar olmaz herhalde."
"Tabii olmaz,"dedi Whisky neeyle. "Hadi, bezini bala da gidelim hemen."
Ned Beaumont, "Tamam," deyip yataktan kalkt.

K
Shad O'Rory ayaa kalkp eilerek selam verdi. "Hogeldin, Beaumont," dedi. "apkan
paltonu kar, nereye istersen brak." Tokalamaya yanamad.
Ned Beaumont, "Gnaydn," diyerek paltosunu karmaya balad.
Whisky, kap aralndan, "Hadi beyler, sonra greceiz," dedi.
O'Rory, "Greceiz," dedi ve Whisky kapy arkasndan ekerek kt.
Ned Beaumont paltosunu divann kolluuna koydu, apkasn stne yerletiripyaknlarna
oturdu. Meraksz gzlerle O'Rory'ye bakt.
O'Rory, derin, bodur, donuk arap ve altn rengindeki koltuuna dnd. Bacak bacak stne
atp ellerini -parmak ular birbirine deecek biimde- stte kalan dizinin zerine yerletirdi.
Heykeltra elinden km gibi biimli bangsne indirip akr gzleriyle kalarnn
altndan Ned Beaumont'a bakt. Kulaa hogelen rlanda ivesiyle, "Paul'u ikna etmeye
altn iin sana teekkr borluyum-" diye balad.
"Deilsin," dedi Ned Beaumont.
O'Rory sordu: "Deil miyim?"
"Deilsin. Onunla birlikteydim o sralar. Kendi iyilii iin sylemitim sylediklerimi.
Yanl oynadn dnyorum."
Usulca glmsedi O'Rory. "Yanl oynadn anlayacak yaknda."
Bir sre sessizlik oldu aralarnda. O'Rory koltuuna yar gmlm,Ned Beaumont'a
glmsyordu. Ned Beaumont divana oturmu, dnce
leri konusunda en ufak bir ipucu
vermeyen gzlerle O'Rory'ye bakyordu.
Sessizlik, O'Rory'nin, "Whisky sana neler anlatt?" diye sormasyla bozuldu.
"Hi. Beni grmek istediini syledi."
"O kadar doru," dedi O'Rory. Parmak ularn birbirlerinden ayrp bir ince elin ayasn

tekinin arkasna vurdu usulca. "Paul'la kesinkes bozutuunuz doru mu?"


"Biliyorsun sanmtm," diye karlk verdi Ned Beaumont. "Beni o yzden arttn
sanmtm."
"ittim," dedi O'Rory, "ama ayn ey deil. imdi ne yapmay dnyorsun?"
"Cebimde New York'a bir bilet var ve bavullarm hazr."
O'Rory elini kaldrp kaygan, ak salarn dzeltti "Buraya New York'dan gelmitin, deil
mi?"
"Nerden geldiimi kimseye sylememitim."
O'Rory elini salarndan ekip itiraz eder kk bir hareket yapt. "Kimin nerden geldiine
nem verecek bir adam olduumu sanmyorsun herhalde?"
Ned Beaumont bir ey demedi.
"Ama nereye gideceine nem veriyorum," dedi ak sal adam, "ve iler benim istediim
gibi giderse, daha bir sre New York'a gitmeyeceksin. Burda kalmakla ok ey
kazanabileceini dndn m hi?"
"Hayr," dedi Ned Beaumont. "Ya da hi deilse Whisky gelene dek dnmemitim."
"Peki, imdi ne dnyorsun?"
"Hibir ey bilmiyorum. Seni dinliyorum."
O'Rory elini sana gtrd gene. akr gzleri dosta ve kurnazca bakyordu. "Ne kadardr
hurdasn?"
"On beay."
"Paul'la itiiniz su ka zamandr ayr gitmiyor?"
"Bir yldr."
O'Rory bansallad. "Ve onu ok iyi tandn sanyorsun."
"Tanyorum."
"Benim ok iime yarayacak eyler biliyorsundur," dedi O'Rory.
Ned Beaumont tekdze bir sesle konutu:"Teklifte bulun."
O'Rory koltuunun derinliklerinden kalkp Ned Beaumont'un girdiinin karsndaki kapya
gitti. Kapy atnda bir ngiliz buldog kpei salnarak ieri girdi. O'Rory koltuuna dnd.
Kpek donuk arap ve altn engindeki koltuun nne, halnn zerine uzanp anlamaz
baklarn efendisine dikti.

"Sana nerebileceim eylerden biri," dedi O'Rory, "paul'dan katmerli bir intikam almak."
"lgilendirmiyor," dedi Ned Beaumont
"lgilendirmiyor mu?"
"Bana kalrsa detik."
O'Rory bankaldrd. Usulca sordu: "Ve ona zarar dokunacak bir ey yapmak istemezsin,
yle mi?"
"yle demedim," diye karlk verdi Ned Beaumont, biraz sinirli. "Ona zarar getirmek beni
rahatsz etmez, ama ne zaman istesem kendi hesabma yaparm ve senin de bana byle bir
neriyle zel bir frsat verdiini dnmeni istemem."
O'Rory bandosta sallad. "Bana gre hava ho,"dedi. "Demek ki zarar verilmi. Gen
Henry'yi niin temizledi?"
Ned Beaumont gld. "Ar ol," dedi. "Teklifte bulunmadn daha. Ne gzel kpek bu. Ka
yanda?"
"Snrda. Yedi yanda." O'Rory ayan uzatp ucuyla kpei okad. Kpek tembel tembel
kuyruunu oynatt. "una ne dersin? Seimden sonra sana bu eyaletin en kral kumarhanesini
ap aklna gelebilecek her garantiyle istediin gibi iletmene brakrm."
"Eer'e bal bir neri bu," dedi Ned Beaumont, hafif can skkn bir tavrla. "Yani eer
seimi kazanrsan. Her neyse, brak seim sonrasn, seime kadar bile burda kalmak isteyip
istemediimden emin deilim."
O'Rory pabucunun ucuyla kpein burnunu okamay brakt. Baklarn yeniden Ned
Beaumont'a kaldrp baygn baygn glmsedi ve sordu: "Seimi kazanmayacamz m
dnyorsun?"
Ned Beaumont glmsedi. "Sen de bahse girmezsin bu konuda."
O'Rory, hl baygnca glmseyerek, bir soru daha sordu: "Benimle iyapmaya pek hevesli
deilsin, deil mi, Beaumont?"
"Deilim." Ned Beaumont ayaa kalkp apkasn ald. "Zaten fikir benden kmamt."
Sesi sradan, yz kibarca ifadesizdi. "Vakit kaybndan teye gitmeyeceini sylemitim
Whisky'ye."
"Otur," dedi ak sal adam. "Konuuruz gene de, deil mi? Belki de bir yerlere varrz
bitmeden, kimbilir."
Ned Beaumont duraklad, omuzlarn oynatt hafife, sonra apkasn karp paltosuyla
birlikte divann zerine koyup yan balarna oturdu.
O'Rory: "Sana uanda nakit on bin kt veririm," dedi, "ve Paul'u yenersek seim akam

on bin kt daha veririm ve kumarhane nerimi ak tutarm: ister kabul edersin, ister
etmezsin."
Ned Beaumont dudaklarn bzp atk kalarnn altndan kara kara bakt O'Rory'ye.
"Fitnelememi isteyeceksin, tabii," dedi.
"Onunla ilgili bildiin her eyi Observer gazetesine vermeni istiyorum -kanalizasyon
kontratlar, Henry'nin nasl ve niin ldrld, geen kki o Shoemaker dalgas, kent
ynetimini nasl elinde tuttuu, falan."
"Kanalizasyon hikyesinde bir bok yok," dedi Ned Beaumont, kafas baka dncelerle
doluymugibi konuarak. "in kokusu kmasn diye krdan vazgeti."
"yi, peki," dedi O'Rory, kendinden emin. "Ama Taylor Henry olaynn arkasnda bir eyler
var."
"Evet, ordan enseleyebiliriz," dedi Ned Beaumont, alnn krtrarak, "ama Shoemaker
olayn kullanabilir miyiz, bilmiyorum" -duraklad- "kendi bam belaya sokmadan yani."
"Olur mu yle ey, canm," dedi O'Rory hemen. "Braktk o konuyu. Baka neler var?"
"Belki tramvay kontratnn yenilenmesi hikyesinden bir ey kar, bir de o geen ylki tapu
dairesi belas. Ama nceden iyice aratrmamz gerek."
"kimiz iin de ok yararl olur," dedi O'Rory. "Hinkle'a sylerim -Observer'deki herifebtn bunlar bir hale yola soksun. Sen anlat, brak ona yazsn. Taylor Henry hikayesiyle
balarz. En arpcs o."
Ned Beaumont baparmann trnayla byn dzeltip, "Belki," dedi.
Shad O'Rory gld. "Yani nceden on bin dolarla balayalm m demek istiyorsun?" diye
sordu. "Belki de haklsn." Ayaa kalkp az nce kpei ieri almak iin at kapya yrd.
Kapy arkasndan ekerek dar kt. Kpek arap ve altn renkli koltuun nnden
kalkmad.
Ned Beaumont bir puro yakt. Kpek banevirip bakt ona.
O'Rory elinde yeilyz dolarlklardan oluan kaln bir desteyle ieri girdi; paray tutan
kahverengi eridin zerinde mavi mrekkeple 10.000yazlyd. Desteyi br eline arparak,
"Hinkle burada imdi," dedi. "Gelmesini syledim."
Ned Beaumont alnn krtrd. "Kafam toparlamam iin biraz zaman gerekli."
"Aklndan getii gibi anlat Hinkle'a. O biimlendirir."
Ned Beaumont bayla onaylad. Purosunun dumann fleyip, "Evet," dedi, "yle
yapabilirim."
O'Rory para destesini uzatt.

Ned Beaumont, "Saol," diyerek paralar alp ceketinin i cebine yerletirdi. Dmdz
gsnde, ceketinin iinden bir kabarklk olutu.
Shad O'Rory, "Sen de saol," deyip koltuuna dnd.
Ned Beaumont puroyu azndan kard. 'Aklma gelmiken sana sylemek istediim bir
ey vard," dedi. "West cinayetini Walt Ivans'n stne atmak, ilerini oluruna brakmak kadar
rahatsz etmez Pau'u."
O'Rory bir an Ned Beaumont'a merakla bakarak sordu: "Niin?"
"Paul cinayet saatinde kulpte olduunu sylemesine izin vermeyecek."
"Yani adamlarna Ivans'n orada olduunu unutmalarn m syleyecek?"
"Evet."
O'Rory diliyle k-k edip sordu: "Ivans'a baz numaralar ekeceimi nereden anlad?"
"Anladk ite, canm."
O'Rory glmsedi. "Yani sen anladn," dedi. "Paul byle kurnaz deildir."
Ned Beaumont alakgnll bir hareket yapp sordu: "Nasl bir numara ektiniz ona?"
O'Rory gld. "Sala, cinayette kullanlan tabancalar satn almaya Braywood'a
gnderdik." Gri-mavi gzleri birden katlat,keskinleti. Sonra alayc oldular gene. "Canm,
madem Paul olay karmaya karar verdi, bunlarn nemi kalmad artk. Ama bana satamas
hep bundan kt, deil mi?"
"Evet," dedi Ned Beaumont, "Ama gene de eninde sonunda olacakt bu i. Paul'un
dncesine gre, seni adam eden kendisi, dolaysyla da onun kanadnn altnda kalman ve
onu devirecek kadar bymemen gerekiyor."
O'Rory usulca glmsedi. "Beni adam ettiine bin piman edecek olan da benim," dedi.
"sterse-"
Kap ald ve ieri bir adam girdi. Bol gri giysiler iinde gen bir adamd. Kulaklar ve
burnu ok iriydi. Kahverengi salar uzamtve kirli yz yann gerektirmedii lde
izgiliydi.
"Gel, Hinkle," dedi O'Rory. "Bu Beaumont. Sana anlatacaklar var. Biim verip bana bir
gster yazdn, yarnki gazetede bir patlatmaya balayalm bakalm."
Hinkle rk dilerini gstererek glmsedi ve kibar, ama anlalmaz birka sz syledi
Ned Beaumont'a.
Ned Beaumont ayaa kalkarak, "yi," dedi. "Eve gidip almaya balayalm yleyse."
O'Rory bansallad. "Burada olsa daha iyi olur."

Ned Beaumont apkasyla paltosunu alrken glmsedi ve, "Kusura bakma," dedi, "Ama
telefon falan bekliyorum. apkan al, Hinkle."
Hinkle, korkarak, hibir ey demeden yerinde durdu.
O'Rory, "Burada kalman gerekecek, Beaumont," dedi. "Bana bir
ey gelmesine izin
veremeyiz. Burada salamdasn."
Ned Beaumont en gzel glcn sundu. "Endien paradansa" -elini ceketinin i cebine
sokup kard- "Ben istediklerini verene dek sende kalsn."
"Hibir eyden endie ettiim yok," dedi O'Rory sakin bir biimde. "Ama Paul bana
geldiini duyarsa, banbelaya girer, ben de nallanman gze alamam."
"aresiz alacaksn," dedi Ned Beaumont. "Ben gidiyorum."
O'Rory, "Hayr," dedi.
Ned Beaumont, "Evet," dedi.
Hinkle birden dnp odadan kt.
Ned Beaumont dnp br kapya, ieri girdii kapya doru, dimdik, acele etmeden
yrd.
O'Rory ayakucunda duran buldoa bir eyler syledi. Kpek hantal bir aceleyle ayaklanarak
Ned Beaumont'un yanndan geip kapya gitti.
Ned Beaumont dudaklarn ksarak glmseyip gene O'Rory'ye dnd. Yz dolarlklardan
oluan deste Ned Beaumont'un elindeydi. Elini kaldrd. "Al unu dabir tarafna sok," dedi,
para destesini O'Rory'ye frlatt.
Ned Beaumont'un kolu inerken, buldoun hantal srayyla karlat
. Kpein dileri
bileine kenetlendi. Darbe Ned Beaumont'un gvdesini sola doru itti, kpein arln
kolundan atmak iin tek dizinin stne kt.
Shad O'Rory koltuundan kalkp Hinkle'n kt kapya gitti. Kapy ap, "Bir dakika
gelsenize," diye seslendi. Sonra, hl dizst oturup kolunu kpein ekitirmesine kar
koymamaya altrma abasndaki Ned Beaumont'a yaklat. Kpek drt bacan da germi,
kolu iyice kavram, neredeyse yere yapmt.
Odaya Whiski'yle iki adam daha girdi. Biri, Shad O'Rory'ye Tahta Kulbe'ye geldiinde
elik eden maymunsu, arpk suratl, on dokuz-yirmi yalarnda kumral bir oland. Ask
suratl olan gidip Ned Beaumont'un arkasna, onunla kapnn arasna yerleti. arpk bacakl
serseri sa elini Ned Beaumont'un sol koluna, kpein kavram olduu koluna koydu.
Whisky, Ned Beaumont'la br kapnn arasnda, ortalarda bir yerde durdu.
Sonra O'Rory kpee, "Patty!" dedi.

Kpek, Ned Beaumont'un bileini brakp yalpalayarak efendisine doru gitti.


Ned Beaumont ayaa kalkt. Yz solgun ve terden srlsklamd. Ceketinin paralanm
yenine, bileine, elinden akan kanlara bakt. Eli titriyordu.
O'Rory, kulaa hogelen rlanda ivesiyle konutu:"Arandn.".
Ned Beaumont gzlerini bileinden kaldrp ak sal adama bakt. "Evet," dedi. "Buradan
gitmeme engel olmak iin de beni daha ok arandrman gerekecek."

Ned Beaumont gzlerini ap inledi.


Pembe yanakl, kumral sal olan dnp omuzunun stnden hrlad: "Sus ulan, orospu
ocuu."
Maymuna benzeyen esmer adam, "Rahat brak onu, Rusty," dedi. "Belki gene kmaya
alr dabiraz daha eleniriz." Parmaklarnn imi boumlarna bakt. "Ktlar dat."
Ned Beaumont, Fedink'le ilgili bir eyler mrldanarak ayaa kalkt. arafsz, battaniyesiz,
dar bir yatan zerine uzanmt. ilte kan iindeydi. Yz imi, ezilmi,kanamt.
Phtlam kan, gmleinin yenini kpein srd bileine yaptrmtve eli kurumu
kanlarla kaplyd- Sar ve beyaz renkli kk bir yatak odasndayd; odada iki iskemle, bir
masa, bir komodin, bir duvar aynas, yatan yannda da Fransz ii, beyaz ereveli tabasks resim vard. Yatan ayakucunun karsnda ak duran kapdan beyaz fayansl bir
banyo grnyordu. Bir kap daha vard, kapalyd. Pencere yoktu.
Maymuna benzeyen esmer adamla pembe yanakl, kumral sal olan iskemlelere
oturmular, masada iskambil oynuyorlard. Masann stnde kt ve yirmi dolar kadar bozuk
para vard.
Ned Beaumont, derinden gelen bir fkeyle donuk donuk parlayan gzlerini iskambil
oynayan adamlara dikti, sonra yataktan kalkmaya balad. Yataktan kalkmak g bir iti onun
iin. Sa kolu hibir ieyaramyor, ylece sarkyordu. Bacaklarn yatan kenarndan aa
sol eliyle itmek zorundayd ve iki kez yan st devrilip sol eline dayanarak kendini
toparlamak zorunda kald.
Maymuna benzeyen adam bir kez baniskambillerden kaldrp srtarak alayc bir sesle
sordu: "Nasl gidiyor, birader?" Bunun dnda, masadaki iki adam yalnz braktlar onu.
Sonunda, titreyerek, yatan yan banda ayakta durmay baard. Sol elini yataa dayayp
dengesini koruyarak, yatan ayakucuna kadar yrd. Orada dikleip, gzlerini ileriye
dikerek, sallana sallana kapal kapya doru yrd. Kapya yaklanca sendeleyip dizst
yere dt, ama son anda ileri att sol eli kapnn tokman kavrad ve glkle ayakst
durmay baard gene.
Maymuna benzeyen adam ktlarn zenle masann stne brakp, "Dur," dedi.

Olaanst gzellikteki dilerini ortaya karan glmseyii, bu dilerin doal olmadklarn


belli edecek kadar geniti. Gidip Ned Beaumont'un yannda durdu.
Ned Beaumont, kapnn tokman ekitiriyordu.
Maymuna benzeyen adam, "Dur bakalm, Abraka-dabra!" dedi, btn arln koyarak sa
yumruunu Ned Beaumont'un gzne vurdu.
Ned Beaumont duvara kadar gitti. nce bann arkas duvara arpt, sonra btn gvdesi
arpt, sonra da duvardan yere kayd.
Elma yanakl Rusty, elinde ktlar, neesiz, duygusuz bir sesle konutu:"Geberteceksin
onu be Jeff."
Jeff, "Bunu mu?" dedi. Ayaklarnn dibinde yatan adam, bacana pek sert olmayan bir
tekme atarak gsterdi. "Gebermez bu. Salamdr. Sapasalam bir adam. Hounabile
gidiyordur." Eildi, baygn yatan adamn ceketinin yakalarn birer eliyle kavrad, ekerek
dizst oturttu. "Hounagidiyor, deil mi, yavru?" diye sordu ve tek eliyle Ned Beaumont'u
dizleri stnde tutarak br eliyle yzn yumruklad.
Dardan birisi kap tokman oynatt.
Jeff seslendi: "Kim o?"
Shad O'Rory'nin tatl sesi: "Ben."
Jeff, Ned Beaumont'u kapnn almasna izin verecek kadar ekti, brakt, cebinden
kard anahtarla kapy at.
O'Rory'yle Whisky ieri girdiler. O'Rory yerde yatan adama, sonra Jeff e, sonra da Rusty'ye
bakt. Gri-mavi gzleri bulankt. Konutuunda, Rusty'ye sordu: "Jeff zevk iin mi dvyor
yoksa bunu?"
Pembe yanakl olan bansallad. "Orospu ocuunun teki bu Beaumont," dedi bozuk bir
sesle. "Ne zaman kendine gelse, kalkp bir olay karyor."
"lmesini istemiyorum - daha deil yani," dedi O'Rory. Yerde yatan Ned Beaumont'a bakt.
"Bakn bakalm, kendine getirebilecek misiniz? Onunla konumak istiyorum."
Rusty masadan kalkt. "Bilmiyorum," dedi. "yice kt durumda."
Jeff daha iyimserdi. "Tabii olur," dedi. "Gstereyim size. Sen ayaklarn tut, Rusty." Ellerini
Ned Beaumont'un koltuk altlarna yerletirdi.
Baygn adam banyoya tayp kvetin iine yatrdlar. Jeff tkac yerine koyup hem
aadaki musluktan, hem yukardaki dutan souk suyu at. "Gz ap kapayana dek kalkp
akmaya balar," dedi.
Be dakika sonra, banyodan srlsklam karp braktklarnda Ned Beaumont ayakta
durabiliyordu. Yatak odasna gtrdler gene. O'Rory iskemlelerden birine oturmu, sigara

iiyordu. Whisky gitmiti. "Yatan zerine oturtun," dedi.


Jeff'le Rusty, Ned Beaumont'u yataa gtrdler, dndrp ittiler iltenin zerine. Ellerini
stnden ektiklerinde yatan zerine srtst devriliverdi. Tutup gene oturur duruma
getirdiler, Jeff de avucuyla darmadan olmuyzn tokatlad Ned Beaumont'un. "Hadi
bakalm, uyuyan gzel, kendine gel," dedi.
"Amma da gelir ya," diye mrldand ask suratl Rusty.
"Gelmez mi sanyorsun?" diye neeyle sordu Jeff ve Ned Beaumont'u bir daha tokatlad.
Ned Beaumont alabilecek kadar az i
mi olan gzn aralad.
O'Rory, "Beaumont," dedi.
Ned Beaumont bankaldrp odaya bir gz atmaya alt, ama Shad O'Rory'yi grp
grmedii belli deildi.
O'Rory iskemlesinden kalkp Ned Beaumont'un nnde durdu, yzyle br adamnki
arasnda ancak birka santim kalana dek eildi. Sordu: "Sesimi iitebiliyor musun,
Beaumont?"
Ned Beaumont'un ak gz dnk bir fkeyle O'Rory'nin gzlerine bakyordu.
O'Rory, "Ben O'Rory, Beaumont," dedi. "Dediklerimi duyabiliyor musun?"
Ned Beaumont patlak dudaklarn glkle kmldatp kaln bir sesle, "Evet," dedi.
O'Rory, "yi," dedi. "imdi syleyeceklerimi dinle. Paul'la ilgili olarak bildiklerini
anlatacaksn bana." Sesini ykseltmeden, ak ve seik bir biimde konuuyordu, ama sesi o
ezgili havasndan bir ey yitirmiyordu. "Belki anlatmayacan sanyorsun, ama anlatacaksn.
imdiden konuana dek dvdrteceim seni. Dediklerimi anlyor musun?"
Ned Beaumont glmsedi. Yznn perianl glmseyiini korkunlatrd.
"Anlatmayacam," dedi.
O'Rory geri ekilip, "Islatn unu," dedi.
Rusty duraklarken, maymuna benzeyen adam, Ned Beaumont'un kalkk eline vurarak yana
itti, sonra yatan zerine devirdi adam. "Bir ey deneyeceim." Ned Beaumont'un
bacaklarn kaldrp yatan zerine uzatt. Elleriyle Ned Beaumont'un gvdesine bir eyler
yaparak zerine eildi.
Ned Beaumont'un kollaryla bacaklar sarslarak titredi ve kez inledi. Sonra
kmldamadan kald.
Jeff dikilip ellerini yataktaki adamn stnden ekti. Maymunsu azndan derin derin
soluyordu. Yar yaknarak, yar zr dileyerek hrlad: "eyaramaz artk. Gene bayld."

DRT
Ned Beaumont kendine geldiinde odada yalnzd. Iklar yanyordu. nceden yapt gibi
glkle yataktan kalkp kapya yrd. Kap kilitliydi. Tokmam kurcalarken kap hzla
ieri doru ald ve Ned Beaumont'u duvara frlatt.
eri yalnayak, i amarlaryla Jeff girdi. "Ne kyaksn be," dedi. "Hep bir numaralar
peindesin. Sopa yemekten bkmaz msn sen hi?" Sol eliyle Ned Beaumont'un boynunu
kavrad ve sa yumruuyla iki kez yzne vurdu, ama eskisi kadar hzl vurmuyordu. Sonra
onu geriye doru yataa itip devirdi. "Artk kmldama," diye hrlad.
Ned Beaumont kapal gzlerle kmldamadan yatt.
Jeff dar kp kapy ardndan kilitledi.
Ned Beaumont glkle yataktan kalkp kapya yrd. Kapy yoklad. Sonra iki adm geri
ekilip kendini kapya atmay denedi, ama ancak sendeleyebildi. Jeff kapy savurarak aana
dek denedi bunu.
Jeff, "mrmde dayak yemekten bu kadar holanan adam grmedim," dedi. "Dayak
atmaktan bu kadar holandma da rastlamadm." yice yana eilip dizinin aasndan yukar
doru bir yumruk kard.
Ned Beaumont grmeyen gzlerle yumruun nnde durdu. Yanana arpp odann kar
duvarna uurdu onu yumruk. Dt yerde kmldamadan kald. ki saat sonra Whisky
odaya girdiinde hl orada yatyordu.
Whisky banyodan getirdii suyla uyandrd onu, yataa uzanmasna yardm etti. "Kafan
kullan," diye yalvard. "Bu serseriler ldrrler seni. Aptal adamlar bunlar."
Ned Beaumont parltsz, kanl bir gzle donuk donuk bakt Whisky'ye. "ldrsnler," diye
mrldanabildi.
Ondan sonra da O'Rory, Jeff ve Rusty tarafndan uyandrlana dek szd. Paul Madvig'in
ileriyle ilgili olarak O'Rory'ye bilgi vermeyi reddetti. Yataktan srklenerek ekildi,
kendinden geene dek dvld ve yeniden yataa frlatld.
Birka saat sonra bu yinelendi. Ona yiyecek hibir ey verilmedi.
Son dayak faslndan sonra kendine geldiinde emekleyerek banyoya gitti, lavabonun
ayann arkasnda, yerde, pastan kzarm ni ce bir tra ba grd. Ayan arkasndaki tra
ban karmak on dakika srd ve ba duygusuz parmaklaryla fayans kapl yerden
kaldrabilene dek on-on iki kez drd. Grtlan kesmeye alt, ama ancak enesini
yerinden izebildi ve bak elinden dt. Banyonun demesine uzanp, szana dek
hkrarak alad.
Uyandnda ayaa kalkabiliyordu, kalkt da. Bansouk suyla slatt ve drt bardak su
iti. Su kusturdu onu, sonra da yp titremeye balad. Yatak odasna gidip kan iindeki
iltenin zerine uzand, ama hemen sonra yeniden ayaa kalkp sarsla sendeleye banyoya

dnd, yere melerek pasl tra ban bulana dek arand. Yere oturup tra ban
yeleinin cebine koydu. Koyarken, parma akmana dokundu. akma karp bakt.
akmaa baktka, ak gzne kurnazca bir parlt geldi. Akl banda biradamda grlecek
bir parlt deildi bu.
Dilerini birbirine arptracak kadar titreyerek banyonun demesinden kalkp yatak odasna
dnd gene. Maymuna benzeyen esmer adamla ask suratl, pembe yanakl olann kt
oynadklar masann altndaki gazeteyi grnce serte gld. Gazeteyi elleriyle yrtp
paralayp buruturarak kapya doru yrd ve yere koydu. Komodinin her ekmecesinin
dibi paket kadyla kaplyd. Onlar da buruturupkapnn nne, gazetelerin yanna koydu.
Tra bayla iltede uzun bir yark at, iini dolduran kaba, gri pamuklar avu avu ekip
kapya tad. Artk ne titriyor, ne de sendeliyordu; elleri ustalkla alyordu, ama bir sre
sonra ilteyi paralamaktan bkt ve tmn -klfyla birlikte- kapya srkledi.
O srada gld, nc deneyiinde de akman akmay baard. Kapnn nndeki
ynn dibini ateledi. nce ynn yaknnda, zerine eilmi duruyordu, ama giderek
oalan duman onu adm adm, istemeye istemeye geri itti; gerilerken de ksryordu. Bir
sre sonra banyoya girdi, iyice slatt bir havluyu gzlerini, burnunu, azn rtecek biimde
bana sard. Sendeleyerek yatak odasna dnd -duman dolu odada glkle seiliyorduyatan zerine dt, sonra yan banayere oturdu.
Jeff ieri girdiinde onu orada buldu.
Jeff sverek, azyla burnuna tuttuu bezin arkasndan ksrerek ieri girdi. Kapy aarken,
yanan ynn ounu biraz geriye itmiti. Geri kalann da tekmeleyerek datt, son kalan
paralarn zerine basarak Ned Beaumont'un yanna vard. Ned Beaumont'u ceketinin
yakasndan kavrad ve srkleyerek odadan kard.
Dar knca, hl yakasndan tuttuu Ned Beaumont'u tekmeleyerek ayaa kaldrd ve
koturarak araln dibine gtrd. Oraya varnca onu ak bir kapdan ieriye itti.
"Dndmde kulaklarndan birini yiyeceim senin, eo
lue
ek!" diye bard, bir tekme
daha sallad, arala kt, kapy arpt ve kilitledi.
Odann iine tekmeyle sokulan Ned Beaumont bir masaya tutunarak dmekten kurtuldu.
Masaya tutunup kendini ekerek doruldu, evresine bir gz att. Havlu bir atk gibi
omuzlarnn stne kaymt. Odann iki penceresi vard. En yakn pencereye gidip amaya
alt. Pencere kilitliydi. Kilidi ap pencereyi kaldrd. Darda gece olmutu.Bir bacan
pencerenin eiinden att, sonra brn de att, dnd, eiin zerine karn st uzand,
elleriyle tutunarak aa sarktt kendini, ayaklaryla tutunacak bir yer arad, bulamad ve
kendini bolua brakt.

5. HASTANE

BR
Bir hemire Ned Beaumont'un yzne bir eyler yapyordu.

"Neredeyim?" diye sordu.


"St. Luke Hastanesi." Ufak tefek, iri, parlak ela gzl, sesi soluk solua kalm gibi kan,
mimoza kokulu bir hemireydi.
"Ne gn bugn?"
"Pazartesi."
"Ay ve yl?" diye sordu. Kadn anlamadan baknca, "Bo ver," dedi. "Ne zamandan beri
buradaym?"
"Bugn nc gn."
"Telefon nerede?" Kalkmaya alt.
"Yapmayn," dedi hemire. "Telefonu kullanamazsnz; heyecanlanmamanz gerekiyor."
"Siz kullann yleyse. Hartford altm bir on alty arayn ve Paul Madvig'e onu hemen
grmem gerektiini syleyin."
"Bay Madvig her gn leden sonra buraya geliyor," dedi hemire. "Ama Doktor Tait'in
henz kimseyle grmenize izin vereceini sanmyorum. Aslnda imdi bile gereinden fazla
konutunuz."
"imdi nedir? Sabah m, leden sonra m?"
"Sabah."
"O kadar bekleyemem," dedi Ned Beaumont. "Hemen arayn onu."
"Doktor Tait birazdan gelir."
"Doktor Tait'i falan istemiyorum," dedi sinirli bir sesle. "Paul Madvig'i istiyorum."
"Ne sylersem onu yapacaksnz," dedi hemire. "Doktor Tait gelene dek yatn ve sesinizi
karmayn."
Yzn buruturdu hemireye bakarak. "Amma da hemiresin sen de. Hastalarla tartmann
kt bir ey olduunu retmediler mi hi sana?"
Hemire bu soruyu duymazlktan geldi.'
"Zaten enemi de actyorsun," dedi Ned Beaumont.
"Kmldamadan dursaydnz, acmazd," dedi hemire.
Ned Beaumont bir an sustu. Sonra sordu: "Benim bama ne gelmi?Yoksa bu derse
gelmedin mi henz?"

"Sarho kavgas olmal herhalde," dedi hemire, ama ciddiliini koruyamad bundan sonra.
Glerek, "Ama gerekten," dedi, "bu kadar ok konumamalsnz. Doktor izin vermeden de
kimseyi gremezsiniz."

K
Paul Madvig leden hemen sonra geldi. "Seni gene canl grdme ne kadar sevindiimi
bilemezsin!" dedi. Yaral adamn sargsz sol elini iki avucunun arasna ald.
Ned Beaumont, "Bir eyim yok," dedi, "ama yapmamz gereken eyler var: Walt Ivans'
Braywood'a gtrp oradaki silah satclaryla yzletirmek gerek. nk o-" "Onlar hep
anlattn," dedi Paul Madvig. "Yaptk." Ned Beaumont alnn krtrd. "Ben mi anlattm?"
"Tabii -seni bulduklar sabah. Seni ilkyardm hastanesine gtrdler, sen de benimle
konumadan hibir ey yapmalarna izin vermedin, sonra ben buraya gelince de Ivans'la
Braywood konusunda syleyeceklerini syleyip kt diye bayldn."
"Hibir ey kalmam aklmda," dedi Ned Beaumont. "Yakalayabildiniz mi bari?"
"Ivanslar yakaladk tabii. Walt Ivans, Braywood'da tannnca konutu, byk jri de Jeff
Gardner'la kimlikleri belirlenemeyen iki kiiyi sulad. Ama Shad'i yakalayamayacaz bu
iten. Ivans, Gardner'la iyapm, herkes de onun Shad'in iznini almadan hibir ey
yapmayacan biliyor, ama skysa kantla bunu."
"Jeff, o maymun suratl herif, deil mi? Yakaland m o da?"
"Hayr. Sen katktan sonra Shad onu da yanna alp gizlendi herhalde. Onlard deil mi,
seni tutan?"
"Ya... Kpek Kulbesi'nde, st katta... Vatandaa tuzak kurmak iin gittim, sonunda o beni
faka bastrd." Yzn ekitti. "Oraya Whisky Vassos'la gittiimi,, kpein beni srdn,
Jeff'le sarn bir olandan dayak yediimi hatrlyorum. Sonra bir de yangn vard -o kadar.
Kim buldu beni? Nerede buldu?"
"Polisin biri seni sabahn nde Coleman Sokann ortasnda emekleyerek ve arkandan
kan izleri brakarak srnrken bulmu."
"Hep de byle elenceli eyler yaparm," dedi Ned Beaumont.

ri gzl ufak tefek hemire kapy usulca aralayp banieri soktu.


Ned Beaumont yorgun bir sesle konutu:"Tamam -ce-ee... Byle oyunlar iin yan biraz
gekin deil mi?"

Hemire kapy ardna dek at, bir eliyle kapnn kenarn tutarak eikte durdu. "Tevekkeli
deil bu kadar da yiyorsunuz," dedi. "Uyandnz m diye bakacaktm. Bay Madvig ve" sesinin soluk solual daha da oald ve gzleri daha da parlad- "Ve bir bayan sizi
grmeye geldiler."
Ned Beaumont biraz merakla, biraz da alayc bir biimde bakt ona. "Nasl bir bayan?"
"Bayan Janet Henry," dedi hemire, umulmadk bir tatszl haber veriyormuasna.
Ned Beaumont yzn hemireden teye evirerek yan yatt. Gzlerini kapad. Aznn bir
kenar titriyordu, ama sesi duygusuzdu: "Henz uyanmadm syleyin."
"Olmaz yle ey," dedi hemire. "Uyumadnz biliyorlar -sesinizi duymadlarsa bile
imdiye dek yanlarna dnmediimden anlamlardr."
Gsterilibir biimde' inleyerek dirseinin zerinde doruldu. "Nasl olsa gene gelecektir,"
diye mrldand. "tir bitsin bari."
Hemire aalayc gzlerle bakt Ned Beaumont'a ve alayc bir biimde konutu:
"Hastanenin n sizi grmeye gelen kadnlar engellemek iin abalayan polislerle doldu."
"Sana gre hava ho,"dedi Ned Beaumont. "Belki senatrlerin, adlar durmadan gazetelere
giren kzlar sana ok nemli geliyor, ama benim canma okuduklar gibi seninkine de
okusalard grrdm. Bu gazete haberleriyle hayatm kararttlar. Senatr kzlar, hep senatr
kzlar -bir kerecik de deiiklik olsun diye bir milletvekilinin kz, ya da bir bakann kz, ya
da bir belediye meclisi yesinin- ne dersin, acaba senatrler br erkeklerden daha m-"
"Aslnda pek elendirici deilsiniz," dedi hemire. "Salarnz taray biiminizden oluyor
hep bunlar. Haber vereyim de gelsinler." Odadan kt.
Ned Beaumont derin bir soluk ald. Gzleri parlyordu. Dudaklarn slatp smsk, gizli bir
glck yapt azyla, ama Janet Henry odaya girdiinde, yznde sradan bir kibarlktan
baka bir ey okunmuyordu.
Kz dorudan yatana gelip, "Ah, Bay Beaumont," dedi, "iyiletiinizi duyunca yle
sevindim ki, gelmekten alkoyamadm kendimi." Elini Ned Beaumont'un avucuna brakp
glmsedi. Kahverengi gzleri o kadar koyu deildi aslnda, ama salarnn katksz sarl
onlar koyu gsteriyordu. "Yani gelmemi istemiyorduysanz, Paul'u sulamamalsnz.
Getirmesi iin ben zorladm onu."
Ned Beaumont glmseyerek, "Geldiinize ok sevindim," dedi. "ok iyisiniz."
Janet Henry'nin peinden odaya giren Paul Madvig, yatan br yanna gitmiti. Kzdan
Ned'e sevgiyle glmseyerek bakt ve, "Sevineceini biliyordum, Ned," dedi. "Syledim ona.
Naslsn bugn?"
"ok iyi. Otursanza."
"Kalamayacaz," dedi sarn adam. "Grandcourt'da M'Laughlin'le bulumam gerekiyor."

"Ama benim gerekmiyor," dedi Janet Henry. Ned Beaumont'a glmsedi gene. "Kalamaz
mym -birazck?"
"ok sevinirim," dedi Ned Beaumont. O srada yata dolanp kza bir iskemle getiren
Madvig ikisine de sevinle glmseyerek, "ok iyi," dedi. Kz yatan yanna oturup kara
mantosunu iskemlenin arkasna yaydktan sonra Madvig saatine bakt ve "Kamam
gerekiyor," dedi. Ned Beaumont'un elini skt. "Sana getirmemi istediin bir ey var m?"
"Hayr, Paul, saol."
"Hadi bakalm. Yaramazlk etme." Sarn adam Janet Henry'ye doru dnd, durdu, gene
Ned Beaumont'a dnd: "Bu ilk bulumada M'Laughlin'le ne kadar ileri gideyim dersin?"
Ned Beaumont omuzlarn oynatt azck. "stediin kadar git, ama hibir eyi aka
syleme. Ak szden korkar. Ama istediini dolambal yoldan sylersen, adam bile ldrr
senin iin. Szgelimi, 'Farzet ki Smith adnda bir adam bilmem nerede otursa ve bir gn
hastalanp bir trl iyilemese, sen de o srada benim ziyaretime gelsen ve rastlant bu ya, o
adamn adresine de senin adna bir zarf benim elimle postalanm olsa, iinde beyz dolar
bulunduunu nereden bilebilirim?' gibi."
Madvig bayla onaylad. "Adam ldrmesini istemiyorum," dedi. "Ama o demiryolu
oylarn istiyorum." Alnn krtrd. "Keke ayaa kalkabilseydin, Ned."
"Bir iki gne dek kalkacam. Bu sabahki Observer gazetesini grdn m?"
"Hayr."
Ned Beaumont odaya bir gz att. "Birisi alp gtrm. Ba sayfada ereve iinde bir
makale. 'Kent yetkilileri ne yapmay dnyorlar?' Su orannn dalga dalga arttn
gstermek iin yazlm,alt haftalk bir olaylar listesi. Polislerin bir ey yapamadn
gstermek iin de yakalanan sulularn ksack bir listesi. karlan amatann ou Taylor
Henry'nin ldrlmesiyle ilgili."
Aabeyinin ad geince Janet Henry'nin yz burutu vedudaklar aralanarak sessiz bir
soluk kt azndan. Madvig kza bir gz atp hemen Ned Beaumont'a dnd, bayla
konumasn srdrmemesi iin iaret etti.
Ned Beaumont, szlerinin etkisini fark etmemi grnerek konumasn srdrd:
"Szlerini saknmamlar hi o konuda. Siyasal evrelerce tannan bir kumarbazn, cinayeti
bir baka kumarbazla hesaplamakta kullanabilmesi iin, polisi olaya bir hafta el srmemekle
suluyor -benim, param alabilmem iin Despain'in peindengittiimi anlatmaya alyor
yani. Senatr Henry'nin, yeni siyasal ortaklarnn olunun ldrlmesini bu amala
kullanmalar konusunda ne dndn soruyor."
Madvig, yz kpkrmz olmu,saatini karmaya alarak, aceleyle, "Gazeteden bir tane
alp okurum,"dedi. "Artk gitmem-"
"Ayrca," diye sakin sakin srdrd Ned Beaumont, "Polisi, yllarca koruduu baz yerleri,
seim kampanyasna ok ykl yardmlarda bulunmadklar iin kapatmakla suluyor. Shad
O' Rory'yle kavgan byle yorumluyorlar. Sahipleri para verdikleri iin hl ak olan yerlerin

listesini yaynlayacaklarn da sylyorlar."


Madvig huzursuzca, "Eh," dedi Janet Henry'ye, "allahasmarladk, hoa vakit geireceini
umarm. "Ned Beaumont'a da, "Sonra grrz," dedi ve kt.
Janet Henry oturduu yerde ne doru eildi. "Benden niin holanmyorsunuz?" diye sordu
Ned Beaumont'a.
"Aslnda, galiba holanyorum," dedi.
Kz bansallad. "Holanmyorsunuz. Biliyorum."
"Davranlarma bakarak yarglamayn beni," dedi kza. "Davranlarm kaba olmutur hep."
Kz, Ned Beaumont'un glmseyiini karlksz brakarak, "Benden holanmyorsunuz,"
diye steledi, "oysa holanmanz istiyorum."
Ned Beaumont alakgnll davrand: "Niin?"
"nk Paul'un en iyi arkadasnz," dedi kz.
"Paul'un," dedi kza yan gzle bakarak, "birok arkada vardr. Politikacdr o."
Sabrszca banoynatt kz. "En iyi arkadasnz." Bir an durup ekledi: "O yle
dnyor."
Ned Beaumont, yeterince ciddi bir tavr taknamayarak, "Ya siz ne dnyorsunuz?" diye
sordu.
"yle olduunuzu dnyorum," dedi kz ciddi bir biimde, "yoksa imdi burada
olmazdnz. Onun uruna btn bunlar ekmezdiniz."
Yarm yamalak bir glmseyile titredi Ned Beaumont'un az. Bir ey demedi.
Konumayaca belli olunca, Janet Henry itenlikle atld: "Elinizdeyse eer, benden
holanrsanz ok sevineceim."
Ayn eyi syledi Ned Beaumont: "Aslnda, galiba holanyorum."
Kz bansallad. "Holanmyorsunuz."
Kza glmsedi. Glmseyiiok gen ve sevimliydi, gzleri utangat, konuurken sesinde
de genliine yakr bir kibarlk ve itenlik vard: "Niin byle dndm size
syleyeyim, Bayan Henry. Aslnda -bakn, Paul beni bir yl kadar nce bir sokak kesinden
bulup kard ben de, sizin gibi bambakabir dnyann kiileriyle birlikte olunca huzursuz ve
beceriksiz oluyorum- sizler sosyete'nin, 'cemiyet haberleri'nin kiilerisiniz -siz de bunu- nasl
diyeyim- bu sarsaklm dmanlk sanyorsunuz; aslnda hi de yle deil."
Janet Henry ayaa kalkt ve hi fkelenmeden, "Benimle alay ediyorsunuz," dedi.

Gittikten sonra, Ned Beaumont yastklarn zerine srtst uzanp hemire ieri girene dek
tavana parldayan gzlerle bakt. Hemire sordu: "Neler yaptnz gene?"
Ned Beaumont banyastktan kaldrp ters ters bakt, ama konumad.
Hemire, "Buradan karken, dokunsanz alayacak gibiydi," dedi.
Ned Beaumont banyeniden yastna dayad. "Formdan dyorum galiba," dedi.
"Senatr kzlarn alatmadan brakmam genellikle."

DRT
Orta boylu, gen, iyi giyimli, esmer, olduka yakkl, ak yzl bir adam ieri girdi.
Ned Beaumont yatakta dikilip, "N'aber, Jack?" dedi.
Jack, "Sandm kadar kt grnmyorsun," dedi ve yatan yanna yaklat.
"Tek paraym hl. Bir iskemle ek kendine."
Jack oturup bir paket sigara kard.
"Sana bir iim var gene," dedi Ned Beaumont. Elini yastklarn altna sokup bir zarf kard.
Jack zarf Ned Beaumont'un elinden almadan sigarasn yakt. St. Luke hastanesinde Ned
Beaumont'a yazlma dz beyaz bir zarft bu ve stndeki damga iki gn nce kentten
postalandn gsteriyordu. Jack iindeki daktiloyla yazlm tekyapra karp okudu.
Paul Madvig zerine, Shad O'Rory'nin bu kadar renmek istedii neler biliyordunuz?
Bildiklerinizin Taylor Henry'nin ldrlmesiyle bir ilgisi var m?
Yoksa, bunu gizli tutmak iin neden bu kadar ok eye katlandnz.
Jack bankaldrmadan nce kd katlayp yeniden zarfn iine yerletirdi. Sonra sordu:
"Bir anlam var m bunlarn?"
"Bildiim kadaryla yok. Bunu kimin yazdn renmeni istiyorum."
Jack bayla onaylad. "Bende mi kalacak bu?"
"Evet."
Jack zarf cebine koydu. "Kimin yazd konusunda bir dndn var m?"
"Hi yok."
Jack sigarasnn yanan ucuna bakt. "ok g bir i, biliyor musun?" dedi sonra.

"Biliyorum," dedi Ned Beaumont, "Sana tek syleyebileceim de bu getiimiz hafta iinde
bunlardan bir srsnn -hi deilse birka tanesinin- ortaya kt. Benim aldm nc
mektup bu. Farr'a da en az bir tane geldiini biliyorum. Baka kimlere gitti, bilmem."
"brlerine de bir gz atabilir miyim?"
Ned Beaumont, "Elimde bir tek bu kald," dedi. "Ama hepsi aa yukar birbirinin ayn:
Ayn kt, ayn makineyle yazlm, herbirinde de ayn konuda er soru var."
Jack merakl gzlerle Ned Beaumont'a bakt. "Ama tamamen ayn sorular deil, deil mi?"
"Tamamen deil, ama hep ayn sonuca varyorlar."
Jack bayla onaylayp sigarasndan bir nefes ald.
Ned Beaumont, "Btn bunlarn ok gizli olduunu sylememe gerek yok, tabii," dedi.
"Tabii." Jack sigaray azndan kard. '"Ayn nokta' dediin, Madvig'le bu ldrme olay
arasndaki ba m?"
"Evet," dedi Ned Beaumont, gzlerini esmer delikanlya dikerek. "Ve hibir ba da yok."
Jack'in esmer yznden hibir ey okunmuyordu. "Nasl olabileceini anlayamyorum,"
dedi ayaa kalkarak.

BE
Hemire byk bir sepet dolusu meyve tayarak odaya girdi. "Ne gzel, deil mi?" dedi,
sepeti brakarak.
Ned Beaumont temkinli bir biimde bayla onaylad.
Hemire sepetten kk, kartondan bir zarf kard. "Bahse girerim ondandr," dedi, zarf
Ned Beaumont'a uzatarak.
"Nesine?"
"Nesine isterseniz."
Ned Beaumont, ok karanlk bir kukusu dorulanm gibi bansallad. "Zarfa
bakmsndr," dedi.
"Siz de, yani- " Glerken szn kesti, ama tavrndan alnd belli oluyordu.
Ned Beaumont, Janet Henry'nin kartn zarftan kard. stnde tek bir szck yazlyd:
Ltfen! Alnn krtrarak karta bakt, hemireye, "Kazandnz," dedi, kart usulca trnana
vurdu. "Zerzevattan buyur ve yiyormuum zi lenimini verecek kadar ok al."

leden sonra, daha ge bir saatte, yle yazd:

Sayn Bayan Henryyiliinizle beni artt


nz- nce ziyaretime geldiniz, sonra da meyveler gnderdiniz. Size
nasl teekkr edeceimi bilemiyorum, ama bir gn daha ak bir biimde kranm
gsterebileceimi umuyorum.
Sayglarmla, Ned Beaumont

Bitirdikten sonra yazdklarn okudu, yrtp bir daha yazd; ayn szckleri kulland, ama
sralarn deitirdi; ikinci tmce, "kranlarm daha ak bir biimde gsterebileceimi
umuyorum," diye bitiyordu.

ALTI
Sabahlk ve terlik giymi olan Ned Beaumont, hastane odasnn penceresi kenarndaki
masada kahvalt edip, Observer gazetesini okurken ieri Opal Madvig girdi. Gazeteyi katlad,
kahvalt tepsisinin yanna ters olarak brakt ve dosta, "N'aber, ufaklk," diyerek ayaa kalkt.
Yz solgundu.
"New York'dan dndnde beni niin aramadn?" diye sordu kz, sulayc bir tavrla.
Onun da yz solgundu. Solgunluk, yznn ocuka rengini vurguluyor, bir yandan da daha
yalgsteriyordu. Mavi gzleri heyecandan irilemi ve koyulamt, ama ilerindeki anlam
pek okunmuyordu. Yerin salamlndan ok, kendi dengesine gveniyormuasna,
kaslmadan, dimdik duruyordu. Ned Beaumont'un duvar dibinden ektii iskemleyi
grmezlikten gelerek, ayn tavrla, "Niin aramadn?" diye sordu.
Ned Beaumont kza usulca, anlayla glp, "stndeki kahverengileri sevdim," dedi.
"Ned, ltfen -"
"Ha yle," dedi adam. "Eve gelecektim, ama -ne bileyim- dndmde o kadar ok ey
oluyordu ve her ey o kadar dankt ki, ileri tamamlayamadan Shad O'Rory'ye rastlayp
sonunda buraya dtm." Hastaneden sz ettiini belli etmek iin kolunu sallad.
Ned Beaumont'un tavrnn rahatl kzn ciddiliini deitirmedi.
"Bu Despain denen adam asacaklar m?" diye sordu kz.
Gene glp, "Bu konuma pek bir yere varmayacak galiba," dedi Ned Beaumont.
Kz alnn krtrd, ama daha az kaslarak sordu: "Asacaklar m, Ned?"

"Sanmam," dedi, banhafife sallayarak. "Aslnda, belki de Taylor'u ldren o deil."


Kz ar
mabenzemiyordu. "Benden ona kar kullanlacak kantlar bulmam -ya da
yaratmam- istediinde biliyor muydun bunu?" diye sordu.
Ned Beaumont alnm gibi gld. "Tabii bilmiyordum, ufaklk. Sen beni ne sanyorsun?"
"Biliyordun." Sesi de mavi gzleri gibi souk ve aalaycyd. "Btn istediin alacan
almakt, bunun iin de hem beni, hem de Taylor'un ldrlmesini kullandn."
"Sen bilirsin," dedi Ned Beaumont, kaytszca.
Kz Ned Beaumont'a bir adm daha yaklat. Bir an iin enesi ok hafife titredi, sonra
gen yz gene toparlanarak kat, saldrgan tavrn ald. "Onu kimin ldrdn biliyor
musun?" diye sordu, gzlerini Ned Beaumont'un gzlerine dikerek.
Ned Beaumont banar ar iki yana sallad.
"Babam?"
Ned Beaumont gzlerini krptrd. "Yani baban kimin ldrdn biliyor mu, diye mi
soruyorsun?"
Kz ayan yere vurdu. "Onu babam m ldrd demek istiyorum!" diye bard.
Adam eliyle kzn azn kapad. Gzleri, kapal duran kapya kayvermiti. "Kes sesini,"
diye mrldand.
Kz bir eliyle adamn elini iterek bir adm geri ekildi. "O mu ldrd?" diye steledi.
Ksk, fkeli bir sesle konutu Ned Beaumont: "Salaklk edeceksen, bari bararak etme.
Kendine kald srece, dncelerin ne kadar salaka olursa olsun, kimseyi ilgilendirmez;
ama dediim gibi, kendine sakladn srece."
Kzn gzleri koyulapkocaman ald. "Demek o ldrd," dedi alak, tekdze, kesin bir
sesle.
Adam yzn kznkine doru uzatt. "Hayr, kk hanm," dedi ok fkeli, ok tatl bir
sesle, "O ldrmedi." Yzn kznkine yakn tuttu. Korkun bir srtyzn
buruturmutu.
Kz geri ekilmeden, kesin bir ses ve tavrla, "yleyse ha bararak sylemiim, ha
fsltyla, ne fark eder, anlamyorum," dedi.
Adamn aznn bir kenar alayc bir biimde kalkt. "Anlayamadn o kadar ok ey var ki,
aarsn," dedi fkeyle. "Ve byle srerse de hibir zaman anlamayacaksn." Kzdan geriye
doru tek, uzun bir adm atp yumruklarn sabahlnn ceplerine gmd. Aznn kenarlar
imdi aaya dnkt ve alnnda krklar vard. Ksk gzleri kzn ayaklarnn nne, yere
bakyordu. "Bu sama dnceyi nereden edindin?"

"Sama deil. Sama olmadn da pekl biliyorsun."


Ned Beaumont sabrszca omuz silkip sordu: "Nereden edindin?"
Kz da omuz silkti. "Hibir yerden. Birden -birdenbire uyandm."
"Samalama," dedi adam serte, kalarnn altndan bakarak. "Observer gazetesini mi
grdn bu sabah?"
"Hayr."
Sert, inanmayan gzlerle bakt kza.
Kzn yanaklar skntdan biraz kzard. "Grmedim," dedi, "Niin soruyorsun?"
"Grmedin demek?" dedi inanmayan bir sesle, ama gzlerindeki kukuyok olmutu.Donuk
ve dnceliydi gzleri. Birden parlayverdiler. Sa elini sabahlnn cebinden karp
avucunu aarak kza uzatt. "Mektuba bakaym."
Kz yusyuvarlak gzlerle bakt adama. "Ne?"
"Mektup," dedi Ned Beaumont. "Daktiloyla yazlm, m
i zasz soru."
Kz baklarndan kamak iin gzlerini nne edi; utantan yz biraz bozulmu gibiydi.
Bir an durakladktan sonra, "Nereden bildin?" diye sorup kahverengi el antasn at.
"Kentte herkese en aa birer tane geldi," dedi Ned Beaumont kaytszca. "Sana ilk kez mi
geliyor?"
"Evet." Buruuk bir kt paras uzatt.
Ned Beaumont kd dzeltip okudu:

Gerekten de babanzn sevgilinizi ldrdn bilemeyecek kadar aptal msnz?


Bunu bilmiyor idiyseniz, olayn susuz bir adama yklenmesinde babanza ve Ned
Beaumont'a niin yardm ettiniz?
Babanzn adaletten kamasna yardmc olmakla onun su orta olma durumuna
dtnzn farknda msnz?

Ned Beaumont bansallayp hafife glmsedi. "Hepsi az ok birbirine benziyor," dedi.


Kd buruturup masann yanndaki p sepetine att. "Madem listeye seni de almlar,
bunlardan birka tane daha gelir."

Opal Madvig alt dudan kemirmeye balad.Mavi gzleri parlyordu, ama souk souk.
Ned Beaumont'un rahat yzne bakyordu.
Ned Beaumont, "O'Rory bunlar seim kampanyasnda kullanmaya alyor," dedi.
"Onunla aramda geenleri biliyorsun. Babanla bozutuum iin beni satn alp cinayeti
babann zerine ykmasna yardmc olacam sand -hi deilse seimleri kazanmasna izin
verecek kadar-ama ben kabul etmedim."
Kzn gzleri deimedi. "Babamla niin kavga ettiniz?"
"O yalnz ikimizi ilgilendiren bir konu, ufaklk," dedi adam, usulca. "Kavga oldu denebilirse
eer."
"Oldu," dedi kz. "Carson'un meyhanesinde." Dilerini kk bir tkrtyla birbirlerine
vurduktan sonra atld: "Onun -onun gerekten de Taylor'u ldrdn fark ettin, onun iin
kavga ettiniz."
Adam glp alayc bir biimde sordu: "Zaten bandan beri bilmiyor muydum bunu?"
Alaycl kzn yz ifadesini deitirmedi. "Observer' grp grmediimi niin sordun?"
dedi. "Ne vard?"
"Ayn palavralardan," dedi Ned Beaumont. "Grmek istiyorsan, orada, masann stnde
duruyor. Kampanya bitmeden byle daha ok eyler olacak. O biim bir seim kampanyas
olacak. Byle numaralara yatmakla da babana byk yardmn dokunmu..."Sabrsz bir
hareketle szn yarda kesti, nk kz artk onu dinlemiyordu.
Masaya gitmi, ieri girerken Ned Beaumont'un elinden brakt gazeteyi alyordu.
Ned Beaumont kzn srtna doru dosta glmsedi. "Ba sayfada," dedi, "Belediye
Bakanna Ak Mektup."
Kz okurken titremeye balad-dizleri, elleri, az- ve Ned Beaumont endieyle bakt ona,
ama okumas bitip gazeteyi brakarak gene ona dndnde uzun gvdesi, gzel yzyle bir
heykel gibi kprtszd. Alak sesle, szckleri ister istemez salveren dudaklarnn arasndan
konutu: "Byle eyleri, doru olmasalard, yaynlama cretini gsteremezlerdi."
"Daha neler yazacaklarn bir dn-bu insann diinin kovuunu bile doldurmaz," dedi
Ned Beaumont, tembelce. Eleniyormugibiydi, ama gzlerinde, glkle gemleyebildii bir
fke seziliyordu.
Kz ona uzun bir sre bakt, sonra bir ey demeden kapya yrd.
"Bekle," dedi adam.
Kz durup ona dnd gene. Adamn glimdi dosta ve sevecendi. Kzn yz bir
heykelinki gibi donuktu.
"Politika acmasz bir oyundur, ufaklk," dedi Ned Beaumont. "Hele bugn, burada
oynand biimiyle. Observer karyan tutuyor ve Paul'a zarar verebilecek eylerin gerek

olup olmadklaryla pek ilgilenmiyor. Onlar-"


"Buna inanmyorum," dedi kz. "Bay Mathews'u tanrm -kars okulda benden bir iki snf
bykt ve arkadatk- ve doru olduunu bilmese, ya da doruluundan emin olaca
kantlar olmasa elinde, babamla ilgili byle eyler yazamazd, biliyorum."
Ned Beaumont usulca gld. "Sen de ne ok ey biliyorsun. Mathews grtlana kadar borca
batm durumda. Basmevinin iki ipoteini de -evininkileri de stelik- Eyalet Merkez Trst
irketi elinde tutuyor. Bu irket Bili Roan'un mal. Bill Roan, senato seiminde Henry'nin
karsndaki aday. Mathews her dediklerini yapar, her sylediklerini yaynlar."
Opal Madvig bir ey demedi. Ned Beaumont'un anlattklarna inandn gsterecek hibir
belirti yoktu tavrnda.
nandrc, dosta bir sesle konumasn srdrd: "Bunu," -gazeteye bir fiske att"sonradan gelecek olanlarla karlat
ramazsn bile. Akllarna daha tatsz bir ey gelene dek
Taylor Henry'nin kemiklerini szlatacaklar; seimler bitene dek de bol bol byle neeli eyler
okuyacaz. Buna imdiden almamzda yarar var, zellikle de senin durumundaki birisinin
bunlardan alnmamas gerek. Paul bunlar pek iplemez. Ne de olsa politikacdr ve-"
"O bir katil," dedi kz alak, kesin bir sesle.
"Kz da salan biri," dedi Ned Beaumont, sinirli sinirli. "Braksana artk bu samalklar,
ne olur?"
"Babam bir katildir," dedi kz.
"Delisin sen. Dinle beni, ufaklk. Babann, Taylor'un ldrlmesiyle hibir ilgisi yok. O-"
"Sana inanmyorum," dedi kz, ciddi bir sesle. "Bir daha da hi inanmayacam sana." Ned
Beaumont suratn ast. Kz dnp kapya yrd. "Bekle," dedi Ned Beaumont. "Bak, sana-"
Kz dar kp kapy ekti.

YED
Ned Beaumont'un yz, kapanan kapnn ardndan fkeyle burutuktan sonra, ar,
dnceli bir havaya brnd.
Koyu gzleri ksld, dnceli dnceli bakmaya balad.Bynn altnda dudaklar
bzld. Az sonra parman azna gtrp trnan kemirmeye balad.Dzenli, ama her
zamankinden derin soluk alyordu.
Kapsnn dnda ayak sesleri iitti. Dnceli tavrn birden brakp "Little Lost Lady"
parasn mrldanarak, salna salna pencereye yrd. Ayak sesleri kapnn nnden geip
gitti. Mrldanmay brakt, eilip, Opal Madvig'e sorulan sorunun yazl olduu kd ald.
Kd dzeltmedi, olduu gibi, buruuk bir top olarak sabahlnn ceplerinden birine att.
Bir puro bulup yakt, sonra dilerine kenetli puronun dumanlan arasndan nndeki masada

duran Observer gazetesinin ba sayfasna gzlerini ksarak bakt.


BELEDYE BAKANINA AIK MEKTUP
Sayn Bakan,
Observer gazetesi, Taylor Henry cinayetini evreleyen esrarn aydnlatlmasnda ok nemli
bir pay olacana inand baz kantlar eline geirmi bulunmaktadr.
Bu bilgiler, u anda Observer 'in kasasnda bulunan baz yeminli beyanlarn iindedir. Bu
beyanlarn z, ksaca, yledir:
1.Paul Madvig, bundan birka ay nce, kzyla olan ilikilerinden dolay Taylor Henry'yle
tartm ve kz'nn Henry'yle bulumasn yasaklamtr.
2.Paul Madvig'in kz, buna ramen Taylor Henry'yle, Henry'nin bu amala kiralad deli
bir odada birlikte olmulardr.
3.

Henry'nin ldrld gn leden sonra, ikisi bu odada birlikte olmulardr.

4.Paul Madvig o akam Taylor Henry'nin evine, onu ya da babasn bu konuda bir kez daha
uyarmak amacyla gitmitir.
5.Taylor Henry'nin ldrlmesinden birka dakika nce Paul Madvig, Henry maliknesini
fkeli bir biimde terk etmitir.
6.Taylor Henry'nin ls bulunmadan on be dakikadan az bir sre nce, Henry ve Paul
Madvig, lnn bulunduu sokak yaknlarnda, ayr ayr, birbirlerinden birka yz metre
uzaklktaki yerlerde grlmlerdir.
7.u ana dek, Emniyet Mdrlnn hibir eleman Taylor Henry'nin katilini bulmakla
grevlendirilmemitir.
Observer gazetesi bu gerekleri sizin, semenlerin ve tm vergi deyen vatandalarn
bilmeleri gerektiine inanmaktadr. Observer'n ne kimseye kasti, ne de adaletin tecellisinden
baka bir amac vardr. Observer, bu beyanlarla elindeki dier bilgileri size ya da baka bir
yetkiliye teslim etmeye, ya da adaletin yerine gelmesine yardmc olacaksa, bunlar
yaynlamaya hazrdr.
Ama Observer bu yeminli beyanlardaki bilgilerin grmezlikten gelinmesine izin
vermeyecektir. Bu kent ve eyalette yasalar uygulamalar iin seilmiya da atanmkiiler,
bu belgeleri harekete gemeleri iin yeterli neden olacak kadar nemli grmyorlarsa,
Observer bunlar, yaynlamak suretiyle, en yksek yarg organ olan halka sunacaktr.
H.K.MATHEWS Genel Yayn Mdr

Ned Beaumont alayc bir ses kararak purosunun dumann yazya doru fledi, ama
gzleri hl dnceliydi.

SEKZ
O gn leden sonra, erkence bir saatte, Paul Madvig'in annesi Ned Beaumont'u grmeye
geldi. Ned Beaumont ona sarlp yanaklarndan pt, sonunda kadn onu itip alayc bir
sertlikle, "Yeter," dedi, "Paul'un bir zamanlar bir tazs vard, ondan betersin."

"Baba yanmdan yar tazymdr zaten," deyip kadnn fok derisinden mantosunu
karmasna yardm etti Ned Beaumont.
Kadn kara giysilerini dzelterek gidip yatan kenarna oturdu.
Ned Beaumont mantoyu bir iskemlenin arkasna asp bacaklar ayrk, eller sabahln
cebinde, kadnn nnde durdu.
Kadn alc gzle bir szd Ned Beaumont'u. "Pek kt grnmyorsun," dedi az sonra.
"Pek iyi de grnmyorsun. Naslsn?"
"ok iyiyim. Srf hemireler var diye burada kalyorum."
"Ona da ama
m," dedi kadn. "Ama yle karmda durup pimi kelle gibi srtma. Sinirimi
bozuyorsun. Otur." Yanbana eliyle vurdu.
Ned Beaumont yatan zerine, yanma oturdu.
"Ne yaptn, bilmiyorum, ama Paul byk ve soylu bir davran olduunu sylyor; bana
kalrsa, uslu otur-saydn -ban ne belaya girdi bilmiyorum, ama- daha rahat ederdin."
"Of be, Ana," diye sze balad Ned Beaumont.
Kadn szn kesti. Olununkiler kadar gen duran mavi gzlerini Ned Beaumont'un
kahverengi gzlerine dikti. "Bana bak, Ned, o ocuu Paul ldrmedi, deil mi?"
Ned Beaumont'un az ve gzleri hayretle ald. "Hayr."
"Ben de yle dnyordum," dedi yalkadn. "yi bir ocuktur Paul, ama birtakm kt
sylentilerin dolatn duydum -bu politika, ilerinde de neler dner, Tanr bilir. Hi
anlamam."
Kadnn kemikli yzne bakan Ned Beaumont'un gzlerinde aknlk ve elencenin izleri
grlyordu.
"Trene bakar gibi bak istersen, ama siz erkeklerin ne yaptnz, dnmeden nelere
giritiinizi bir trl anlayamyorum. Bunlar anlamaya almaktan da sen domadan ok yl
nce vazgetim."

Ned Beaumont kadnn omuzunu okad. "Bir harikasn, Ana," dedi.


Kadn elinden kap, sert, delici gzlerini dikti gene ona. "Onu ldrmolsayd syler
miydin bana?"
Ned Beaumont, hayr anlamna bansallad.
"ldrmediini nereden bileyim yleyse?"
Gld. "nk," dedi, "ldrm olsayd, ben gene de 'Hayr,' derdim, sen de bana doruyu
syleyip sylemediimi sorduunda da 'Evet,' derdim." Gzlerindeki, sesindeki neeyok
oldu. "ldrmedi, Ana." Kadna bakarak glmsedi. Yalnz dudaklaryla, dilerinin zerinde
inceliveren dudaklaryla glmsedi. "Bu kentte Taylor Henry'yi onun ldrmediine benden
baka hi olmazsa bir kiiinansayd ve keke obir kiide anas olsayd."

DOKUZ
Bayan Madvig gittikten bir saat sonra Ned Beaumont iinde drt kitap ve Janet Henry'nin
kart bulunan bir paket ald. Teekkr mektubu yazarken Jack geldi.
Jack, konutuka azndan sigara dumanlar saarak, "Bir eyler buldum galiba, ama houna
gidip gitmeyeceini bilmiyorum," dedi.
Ned Beaumont iyi giyimli delikanlya dnceli dnceli bakp bynn sol yarsn iaret
parmayla dzeltti. "Seni bulman iin tuttuum eyse, ister istemez houma gidecek." Sesi
Jack'inki kadar heyecanszd. "Otur da anlat."
Jack dikkatle oturdu, bacak bacak stne att, apkasn yere koydu ve gzlerini
sigarasndan kaldrp Ned Beaumont'a evirdi. "Grnd kadaryla," dedi, "Madvig'in kz
yazm onlar."
Ned Beaumont'un gzleri biraz byd, ama yalnz bir an srd bu. Yznn rengi att ve
solumas dengesiz-leti.Sesinde deiiklik yoktu. "Byle grnmesine neden ne?"
Jack i cebinden markas, boyu benzer, ayn biimde katlanm ikiyaprak kt kard.
Ktlar Ned Beaumont'a uzatt, o da katlanm ktlar anca, ikisinin de zerine daktiloyla
yazlm ayn soru olduunu grd.
"Bunlardan biri bana dn verdiin mektup," dedi Jack. "Hangisi olduunu ayrdedebilir
misin?"
Ned Beaumont banar ar yandan yana sallad.
"Hibir fark yok aralarnda," dedi Jack. "br mektubu Charter Sokanda, Taylor
Henry'nin tuttuu ve Madvig'in kznn onunla bulumaya gittii bir odada ben yazdm -orada
bulunan bir Corona marka makineyle ve oradaki ktlarn zerine. Bilindii kadaryla bu
odann yalnzca iki anahtar varm. Biri olanda, biri de kzda.

Olan ldrldnden beri kz en az iki kez dnmoraya."


Elindeki ktlara kalarn atp bakan Ned Beaumont, bankaldrmadan, evet anlamna
sallad.
Jack imekte olduu sigaradan bir tazesini yakt, kalkp eskisini masadaki tablada ezdi ve
yerine dnd. Yznde ve tavrnda, bulduu eye Ned Beaumont'un gsterdii tepkiyle
ilgilendiini belli edecek hibir iz yoktu.
Bir dakika daha sessiz kaldktan sonra Ned Beaumont bankaldrp sordu: "Nasl buldun
bunu?"
Jack sigarasn aznn kenarna yerletirdi, konutuka salland sigara: "Bu sabahki
Observer'de bu yerle ilgili yazdan aklma geldi. Polis de o yazdan uyanm, amabenden
nce varmlar oraya. Ksmetliymiimama; nbeti braktklar memur arkadamd -Fred
Hurley- bir onluk karlnda da istediim kadar ortal aramama izin verdi."
Ned Beaumont elindeki ktlar sallad. "Polisin bundan haberi var m?"
Jack omuz silkti. "Ben sylemedim. Hurley'nin azn yokladm, ama bir ey bilmiyordu -ne
yapacaklarna karar verene dek nbet tutuyor orada, o kadar. Belki haberleri var, belki de
yok." Sigarasnn kln yere silkti. "renebilirim, ama."
"Bo ver. Baka neler buldun?"
"Baka bir ey aramadm ki."
Ned Beaumont, esmer delikanlnn hibir ey belli etmeyen yzne ksaca bir baktktan
sonra gene nndeki ktlara eildi. "Nasl bir yer?"
"Drt metreye sekiz metre. French adyla tuttuklar bir oda, bir banyo. Evi yneten kadn,
polis gelene dek gerekten kim olduklarn bilmediini sylyor. Belki de dorudur. Pek yle
sorgu sual edilen bir yer deil. Sk sk gelirlermi, zellikle leden sonralar; son bir hafta
iinde de, bildii kadaryla, kz iki kez gelmi, amagrnmeden girip kmak da epey
kolaym."
"O olduundan emin mi?"
Jack eliyle kaytsz bir iaret yapt. "Ekal uyuyor" Bir an durdu, sonra iindeki dumanlar
brakrken ekledi-"Adam ldnden beri baka kadn gelmemi."
Ned Beaumont bankaldrd gene. Gzleri katlamt. "Taylor baka kadnlar da m
getiriyormu?" diye sordu.
Jack ayn kaytsz hareketi yapt gene. "Kadn yle demedi. Bilmediini syledi, ama
syleyi biimine baklrsa yalan sylediine bahse girerim."
"Evdeki eyadan anlayamadn m?"
Jack bansallad. "Hayr. Pek kadn eyas yok orada. Bir kimono, bir iki tuvalet eyas,

pijamalar, falan."
"Adamn eyalarndan ok var m?"
"Yok, bir kat giysi, bir ift ayakkab, birka i amar, orap, falan."
"apka?"
Jack glmsedi. "apka yok," dedi.
Ned Beaumont kalkp pencereye gitti. Darda neredeyse zifiri bir karanlk vard. Bir
dzine yamur damlas cama yapm kalmt, bir o kadar daha da Ned Beaumont orada
dururken hafife arpt. Yzn Jack'e dnd gene. "ok teekkr ederim, Jack," dedi
yavaa. Gzlerini donuk, dalgn bir biimde Jack'e dikmiti. "Sanyorum yaknda senden bir
i dahaisteyeceim -belki bu gece. Telefon ederim."Jack, "Tamam," dedi, kalkp gitti.
Ned Beaumont dolaba gidip giysilerini kard, banyoya tadve giyindi. Odaya
dndnde ieride bir hemire vard; parlak, solgun yzl, boylu, etli bir kadnd.
"Giyinmisiniz," dedi hayretle.
"Evet, dar kmam gerekiyor."
Kadnn tavrndaki aknla bir de tela eklendi. "Ama olmaz ki, Bay Beaumont," diye
kar kt. "Gece oldu, yamur da balad, stelik Doktor Tait-"
Ned Beaumont, "Biliyorum, biliyorum," dedi sabrszca ve hemirenin yanndan dolanp
kapya yrd.

6. OBSERVER GAZETES

BR
Bayan Madvig n kapy at. "Ned!" diye bard, "Deli misin? Byle bir gecede sokaklara
dklmsn, hastaneden de yeni ktn.*
"Taksi su almyordu, " dedi Ned Beaumont, ama glmseyiibiraz canszd. "Paul burada
m?"
"Yarm saat olmad kal, galiba kulbe gitti. Ama gel, gir ieri."
"Opal evde mi?" diye sordu, kapy rtp kadnn peindenyrrken.
"Hayr. Sabahtan bir yerlere gitti."
Ned Beaumont oturma odasnn kapsnda durdu. "Kalamayacam," dedi. "Kulbe gidip

Paul'u orada grrm." Sesi biraz titrek kyordu.


Yalkadn hemen ona doru dnd. "Olmaz yle ey," dedi, azarlayan bir sesle. "u haline
bak, tyorsun kendini. uraya atein bana oturacaksn, ben de sana iecek scak bir
eyler getireceim."
"Olmaz, Ana," dedi. "Bir yerlere gitmem gerek."
Kadnn, yanbelli etmeyen mavi gzleri parlaklat, baklar keskinleti. "Hastaneden ne
zaman ktn?" diye sordu.
"imdi."
Kadn dudaklarn bzd, sonra biraz aralayp, sulayc bir sesle, "Katn," dedi. Gzlerinin
duru maviliine bir glge dt. Ned Beaumont'a yaklapyzn onunki-ne yanatrd; boyu
neredeyse onunki kadard. "Paul'la ilgili bir ey mi?" Gzlerine den glgenin korkudan
kaynakland belli oluyordu. "Ya da Opal'la m?".
Ned Beaumont'un sesi neredeyse iitilmeyecekti. "Onlarla grmemgereken bir konu var."
Kadn kemikli parmaklarn Ned Beaumont'un yanana biraz utanarak dokundurdu. "yi bir
ocuksun sen, Ned."
Kollarn kadna dolad. "Endielenme, Ana. Sandn kadar kt bir durum deil. Yalnz
Opal eve gelirse, dar brakma onu -tutabilirsen tabii."
"Bana anlatabilecein bir ey deil mi, Ned?" diye sordu kadn.
"imdilik deil. Hem de -aslnda- bir eyler sezdiini bilmeseler daha iyi."

K
Ned Beaumont yamurun altnda be sokak teye yryp bir dkkna girdi. Orann
telefonundan nce bir taksi ard, sonra da iki numara daha arayp Bay Mathews'u istedi.
Bay Mathews'u bulamad.
Bir baka numara arayp Bay Rumsen'i istedi. Bir sre sonra, "N'aber Jack?" diyordu, "Ben
Ned Beaumont. in okmu?.. yi. Durum yle. Bugn szn ettiimiz kzn Mathews'u
grmeye gidip gitmediini renmek istiyorum, gittiyse de sonradan ne yaptn... Evet, Hal
Mathews'u. Telefonla orada da aradm, evinde de, ama bulamadm... Vallahi, olabilirse,
kimseye aktrmadan; ama ren ve abuk ren... Hayr, hastaneden ktm. Evde telefonunu
bekleyeceim. Numaram biliyorsun... Evet, Jack.Tamam, saol, elinden geldii kadar sk ara
beni... Eyvallah."
Darda bekleyen taksiye bindi, adresini verdi, ama alt sokak kadar gittikten sonra ara cam
tkrdatp srcye bir baka adres verdi.
Az sonra, src dike uzanan bir imenliin ortasnda duran, bask, gri bir evin nnde

durdu. "Bekle," dedi srcye, arabadan karken.


Kapy aldnda, gri evin kapsn kzl sal bir hizmeti at.
"Bay Farr evde mi?" diye sordu hizmetiye.
"Bir bakaym. Kim aryor?"
"Bay Beaumont."
Basavc iki elini de aarak evin giriine geldi. Krmz, kavgac yzn glckler
kaplamt. "Vay, vay, vay, Beaumont, hogeldin," dedi konuuna doru koarak. "Paltonla
apkan alaym."
Ned Beaumont glmseyip bansallad. "Kalamayacam," dedi. "Hastane dn bir
urayaym dedim."
"yiletindemek? Harika."
"Olduka iyiyim," dedi Ned Beaumont. "Bir yenilik var m?"
"nemli bir ey yok. Seni pataklayan herifleri hl yakalayamadk -bir yerlere kamlarama yakalayacaz."
Ned Beaumont nemsemez bir tavrla azn bzd. "lmedim, onlar da ldrmeye
almyorlard zaten; yakalasan da, olsa olsa yaralamadan ieri atarsn." Uykulu gzlerle
Farr'a bakt. "Bu sorulu mektuplardan baka aldn m?"
Basavc ksrd. "Ha -evet, iyi ki hatrlattn, bir iki tane daha geldi."
"Ka tane?" diye sordu Ned Beaumont. Sesi kibar ve heyecanszd. Tembel bir glmseyi
dudaklarnn kenarlarn biraz kaldrmt. Gzleri alayc bir biimde parlyordu, ama Farr'n
gzlerine dikilmilerdi.
Basavc ksrd. "," dedi ekinerek. Sonra gzleri parlayverdi. "Haberin var m,
bilmiyorum, nefis bir toplantmz oldu-"
Ned Beaumont szn kesti. "Ayn eyleri mi anlatyorlar?"
"Ee -az ok." Basavc dudaklarn yalad ve gzlerine yalvarc bir bakgelmeye balad.
"Ne demek-az ok?"
Farr'n gzleri Ned Beaumont'un yznden boyun-bana, sonra yana, sol omuzuna kayd.
Dudaklarn hafife kmldatt, ama tek ses kmad.
Ned Beaumont'un glmseyiiaka alaycyd imdi. "Hepsi Paul'un Taylor Henry'yi
ldrdn m yazyorlar?" diye sordu, erbet gibi bir sesle.
Farr srad, yznn rengi atp turuncu oldu, heyecandan akngzlerini Ned

Beaumont'unkilere evirdi gene. "Allahakna, Ned!" dedi.


Ned Beaumont gld. "Sinirlerin bozuluyor, Farr," dedi ayn erbet gibi sesle. "Dikkat et
kendine, yoksa dalvereceksin." Yz ciddileti."Paul sana bu konuda bir eyler syledi
mi? Sinirlerin konusunda, yani."
"H-hayr."
Ned Beaumont glmsedi gene. "Belki de fark etmemitir -imdilik." Kolunu kaldrd, kol
saatine bakt, sonra Farr'a dnd. "Kimin yazdn renebildin mi?" diye sordu birden.
Basavc kekeledi: "Bak, Ned -u anda- biliyorsun -yani imdi-" deyip sustu.
Ned Beaumont, "Eee?" dedi.
Basavc yutkunarak, telala, "Bir eyler bulduk, Ned, ama kesin bir ey sylemek iin ok
erken. Belki de bir ey kmaz. Bilirsin bu ilerin nasl yrdn," dedi.
Ned Beaumont bayla onaylad. Yznde yalnz dostluk vard imdi. Sesi dzgn, souk
olmamasna karn daheyecanszd: "Nerede yazldklarn ve hangi makineyle yazldklarn
rendin, ama imdilik bakabir ey bilmiyorsun. Kimin yazm olabilecei konusunda
tahmin bile yrtecek durumda deilsin."
"Evet, yle, Ned," dedi Farr rahatlayarak.
Ned Beaumont, Farr'n elini kavrayp dosta skt. "Aferin," dedi. "Hadi, benim kamam
gerekiyor. leri aceleye getirmeyeceksin, davranmadan nce her eyin doru olduundan
emin olacaksn, o zaman yanlman olanaksz. Benden sylemesi."
Basavcnn sesiyle gzlerinden nasl duyguland belli oluyordu. ".Saol, Ned, saol."

O akam saat dokuzu on gee, Ned Beaumont'un oturma odasndaki telefon ald. Hemen
kotu. "Alo... Evet, Jack... Evet... Evet... Nerede?.. Evet, ok iyi... Bu akamlk bu kadar. ok
teekkrler."
Telefondan kalktnda, solgun dudaklar glmsyordu. Gzleri parlak ve kaytszd. Elleri
azck titriyordu.
adm atmadan telefon gene ald. Bir an duraklad, sonra telefona dnd gene. "Alo...
Ha, Paul... Evet, yata-laklk oynamaktan bktm... nemli bir ey yok -yle sana bir
urayp merhaba diyeyim demitim... Yok, u sra olanaksz. Sandn kadar salam deilim
anlalan, yatsam daha iyi olacak galiba... Evet, tabii, yarn olur... Gle gle."
Evden karken apkasyla yamurluunu giydi. Sokak kapsn atnda rzgr yamuru
savurdu suratna, birka yz metre tedeki garaja varana dek de yzn dvd sular.

Garajn cam duvarl yazhanesinde, bir zamanlar beyaz olan bir tulum giymi, uzun boylu,
zayf, kumral bir adam iskemlesini geriye devirmi, ayaklarn altnda elektrik sobas yanan
bir rafn zerine dayam, gazete okuyordu. Ned Beaumont, "N'aber, Tommy?" dediinde,
gazetesini indirdi.
Tommy'nin yznn pislii, dilerini olduundan da beyaz gsteriyordu. Glmseyerek bir
sr di gsterdi ve "Baya hava var bu akam," dedi.
"Evet. Bana gre bir haatn var m? Beni bu akam kr yollarnda tayabilecek bir ey?"
Tommy, "ok ksmetlisin," dedi, "iyi ki bu akam semisin. Kt bir arabaya da
kalabilirdin. Ama bu akam elimde bir Buick var, bana negelirse gelsin, umurumda deil."
"Gtrr m beni oraya kadar?"
"Gecenin bu saatinde," dedi Tommy, "Bulacan bir baka ara ne kadar gtrrse, o kadar
gtrr."
"yi yleyse. Benzinini dolduruver. Lazy Creek'e byle bir havada en iyi hangi yoldan
gidilir?"
"Nereye kadar gideceksin?"
Ned Beaumont garajcya dnceli dnceli bakt, sonra, "Dereye vard yere kadar,
falan," dedi.
Tommy bansallad. "Mathews'un evine mi?" diye sordu.
Ned Beaumont bir ey demedi.
Tommy, "Gidecein yere gre deiir de ondan," dedi.
"yle mi? Mathews'un evine." Ned Beaumont alnn krtrd. "Bu gizlidir, ama Tommy."
"Benim konuacam sandn iin mi bana geldin, yoksa konumayacamdan emin
olduun iin mi?" diye sordu Tommy.
Ned Beaumont, "Acelem var," dedi.
"O zaman yeni rmak yolundan Barton'un yerine dek gidip -varabilirsen oraya- toprak
yoldan kprye sapacaksn, sonra da ilk drtyol azndan douya dneceksin gene.
Mathews'un evinin arkasna, o tepenin doruuna yakn bir yerlere dersin o yoldan. Bu
havada toprak yoldan geemezsin, kavaa dek yeni rmak yolundan kp sonra eski yola
vurman gerekecek."
"Saol."
Ned Beaumont Buick'e binerken, Tommy ar derecede umursamaz bir sesle, "Yan cepte
yedek bir tabanca var," dedi.

Ned Beaumont uzun boylu, zayf adama bakt. "Yedek mi?" diye sordu, bo bo.
"yi yolculuklar," dedi Tommy.
Ned Beaumont kapy ekip gazlad.

DRT
Arabann saati on otuz ikiyi gsteriyordu. Eklemleri tutulan Ned Beaumont klar
sndrp Buick'den indi. Rzgrn savurduu yamur, aalar, allar, yerleri, adam,
arabay, slak slak dvyordu. Yoku aa baknca, yamurla allarn arasndan leke leke
kk sar klar seilebiliyordu. Ned Beaumont titredi, yamurluuna daha sk sarnmaya
altve srlsklam otlarn arasndan sendeleyerek yoku aa, k kmelerine doru
yrmeye balad.
Srtna arpan yamur ve rzgr onu klara doru itiyordu. Yokuaa yrdke
tutukluu yavayavageti; yrdke de sk sk tkezlemesine, yerdeki kk engellere
taklmasna karn, evik admlarla, zikzaklar izerek, ama emin bir biimde amacna
yaklayordu.
Az sonra ayaklarnn altnda bir patika olduunu fark etti. Patikay gremiyor, ayann
altndaki kayganlktan, kenardaki allarn suratna arpmasndan sezebiliyordu ancak. Patika
bir sre onu sola doru gtrd, sonra geni bir eri izerek, iinden grltyle sularn akt
kk bir yarn kenarna, oradan da bir eri daha izip sar n parldad yapnn n
kapsna getirdi.
Ned Beaumont dorudan doruya gidip kapya vurdu.
Kap, kr sal, gzlkl bir adam tarafndan ald. Uysal, solgun bir yz vard;
gzlklerinin ardndan endieyle bakan ak renkli gzleri griydi. Kahverengi takm dzgn
ve pahalyd, ama modaya uygun deildi. Dik, kolal, beyaz yakasnn bir yanna drt damla
su dmt.Kapy ak tutarak yana bir adm att ve "Buyurun, efendim, buyurun," dedi,
scak deilse de dosta bir sesle. "Darda durulacak hava deil."
Ned Beaumont selam vermek iin banbe santim kadar eip ieri girdi. Yapnn tm
zemin katn oluturan geni bir odaya girdi. Mobilyasnn azl ve yalnl, odaya
gsteriten uzak, ho bir ilkellik veriyordu. Hem mutfak, hem yemek odas, hem oturma odas
grevi yapyordu.
minenin yanbandaoturduu tabureden kalkan Opal Madvig dimdik durarak koyu
gzlerini dmanca bir bakla Ned Beaumont'a dikti.
Ned Beaumont apkasn karp yamurluunun dmelerini zmeye balad. brleri
onu o zaman tandlar.
Kapy aan adam inanamayan bir sesle, "Ama bu Beaumont," dedi ve iri gzlerle Shad
O'Rory'ye bakt.

Shad O'Rory odann ortasnda, mineye dnk bir koltukta oturuyordu. Ned Beaumont'a
dalgn dalgn glmseyerek, ezgili, hafif rlanda ivelisesiyle, "yle ya," dedi. "Naslsn,
Ned?"
Jeff Gardner'in bir maymununkine benzeyen suratn, gzel takma dilerini ortaya koyup
kanl gzlerini hemen hemen yok eden bir glmseyi sard. "Vay be, Rusty," dedi yanndaki
sedire yaylm olan ask yzl, pembe yanakl olana, "Sevgili lastik topumuz gelmi. Onu
hoplatmz sevdiini sylememi miydim sana?"
Rusty, Ned Beaumont'a suratn asarak bakt ve odann br ucundan anlalmayan bir
eyler mrldand.
Opal Madvig'in yannda oturan kzllar giymi zayf-kz, parlak, ilgili, koyu gzlerle Ned
Beaumont'a bakt.
Ned Beaumont yamurluunu kard. Jeff'le Rusty'nin yumruklarnn izlerini hl tayan
ince yz, gzlerinde sezilen saldrganln dnda, sakindi. apkasyla yamurluunu
kapnn yannda duran boyasz aatan bir dolabn stne koydu. Kendisini ieri alan adama
glmseyerek, "Gerekten arabam bozuldu," dedi. "Beni ieri aldnz iin teekkr ederim,
Bay Mathews."
Mathews biraz dalgnca, "nemli deil -ho geldiniz," dedi. Sonra korku dolu gzleri gene
yalvarrcasna Shad O'Rory'ye bakt.
Shad O'Rory dzgn, ak salarn, solgun, ince eliyle dzeltip Ned Beaumont'a dosta bakt,
ama bir ey demedi.
Ned Beaumont mineye doru ilerledi. "N'aber, ufaklk," dedi Opal Madvig'e.
Kz selamna tepki gstermedi. Bo, koyu gzlerle dmanca bakt ona.
Ned Beaumont glmseyiini kzllar giymi olan zayf kza evirdi. "Bu da Bayan
Mathews, deil mi?"
Kadn, "yle," dedi, usul, neredeyse cilveli bir sesle ve elini uzatt.
"Opal bana okul arkada olduunuzu sylemiti," dedi, kadnn elini kavrarken. Kadndan
Rusty'yle Jeff'e evirdi yzn ve "N'aber ocuklar," dedi kaytszca. "Bu yaknlarda sizi
grmeyi umuyordum ben de."
Rusty bir ey demedi.
Jeff'in yz, keyifle srtan irkin bir maskeye dnt. "Ben de umuyordum senin kadar,"
dedi neeyle, "nk parmaklarmn boumlar iyileti. Seni ee
k sudan gelene dek
dvmekten niin bylesine zevk alyorum dersin, ha?"
Shad O'Rory dnp bakmakszn maymuna benzeyen adama, "O aznla ok fazla
konuuyorsun, Jeff," dedi. "Konumasaydn belki azndaki diler kendinin olurdu."
Bayan Mathews Opal'a fsltyla bir eyler syledi. Opal bansallayp gene minenin

bandaki at bureye oturdu.


Mathews, minenin br ucundaki bir tahta iskemleyi gstererek, sinirli bir biimde,
"Oturun, Bay Beaumont," dedi, "Ayaklarnz kurutun-snn."
"Saolun." Ned Beaumont, iskemleyi atein scana ekip oturdu.
Shad O'Rory sigarasn yakyordu. inibitirdikten sonra sigaray dudaklarnn arasndan
karp sordu: "Naslsn.Ned?"
"Fena deilim, Shad."
"Gzel." O'Rory banbiraz evirip sedirin stnde oturan iki adamla konutu: "Sizler
yarn kente dnebilirsiniz, ocuklar." Ned Beaumont'a dnp umursamaz tavryla aklad:
"lmeyeceini kesinlikle bilene dek ne olur, ne olmaz diyorduk, ama yaralamaktan
sulanmay gze alyoruz."
Ned Beaumont bayla onaylad. "Byk bir olaslkla ben de size kar tanklk
etmeyeceim, ama dostumuz Jeff'in West'in ldrlmesiyle ilgili olarak arandn
unutmayn." Sesi kaytszd, ama minede yanan kte taklan gzlerine acmasz bir parlt
gelip gitti. Gzlerini sola evirip Mathews'e baktnda, alayclktan bakabir ey
grnmyordu gzlerinde. "Tabii, sizi gizledii iin Mathews'n bana bela olmak amacyla
da tanklk edebilirdim."
Mathews aceleyle, "Yapmadm, Bay Beaumont," dedi. "Bugn eve gelene dek burada
olduklarn bile bilmiyordum, geldiimde aknl
m sizinki kadar-" Sustu, telayznden
belli oldu ve alamakl bir sesle Shad O'Rory'ye, "Bamn stnde yeriniz var, biliyorsunuz,"
dedi. "Pekl biliyorsunuz, ama anlatmak istediim" -yzn bir glmseyi aydnlatverdi"farknda olmadan size yardm etmekle yasalar karsnda sorumlu olmam olanaksz."
O'Rory usulca, "Evet, bana bilmeden yardm ettiniz," dedi. Parlak gri-mavi gzleri ilgi
duymakszn bakyordu gazete sahibine.
Mathews'n glmseyii mutluluunu yitirdi, snverdi. Huzursuz parmaklarla boyunban
dzeltti, sonra gzlerini kard O'Rory'den.
Bayan Mathews tatl bir sesle Ned Beaumont'a, "ok can skc bir akamd u na dek,"
dedi. "Siz gelene dek skntdan patlyorduk."
Ned Beaumont kadna merakla bakt. Koyu gzleri parlak, yumuak, arcyd. Adamn
alc gzle bakkarsnda gzlerini karp dudaklarn cilveli bir biimde azck bzd.
Dudaklar ince ve fazla boyalyd, ama ok biimliydi. Kadna glmsedi, ayaa kalkp
yanma gitti.
Opal Madvig nne, yere bakyordu. Mathews, O'Rory ve sedirin zerinde oturan iki adam
Ned Beaumont'la Mathews'un karsna bakyorlard.
"Niin byle skc oluyorlar dersiniz?" diye sorup kadnn nne, yere bada kurarak
oturdu. Dorudan yzn kadna dnmemiti, arkasna att eline yaslanarak yzn yana
evirip kadna bakyordu.

"Vallahi bilmiyorum," dedi kadn. "Hal, Opal'la birlikte buraya gelmeyi isteyip istemediini
sorunca, elenceli olacan sanmtm. Sonra buraya geldiimizde Hal'in bu" -bir an durup
gizleyemedii bir kukuyla, "arkadalarn" dedi, "bulduk," ve konumasn srdrd: "O
zamandan beri de herkes oturup ne olduunu hi mi hi bilmediim gizli bir eyden sz
ediyor; akl almaz lde sersemce bir ey bu. Opal'n da brlerinden bir fark yok. O da-"
Kocas, "Dur, dur, Eloise," dedi, szde yetkin bir sesle; kars bankaldrp ona baktnda
da gzlerinde yetkeden ok utan vard.
"Bana ne," dedi kadn, umursamaz bir biimde. "Opal'n da sizlerden aa kalr yan
olmad doru. Onunla, buraya geldiinizde konuacanz sylediiniz iin her ne ise
szn bile etmediniz. Frtna olmasayd burada dururdum sanyorsan, yanlyorsun.
Durmazdm."
Opal Madvig'in yz kzarmt, ama bankaldrmad.
Eloise Mathews yzn Ned Beaumont'a doru evirdi ve yzndeki umursamazlk yerini
cilveye brakt. "Buna kar kmanz gerek," dedi. "Sizi grdme bu yzden sevindim,
yoksa yakkl olduunuzdan deil."
Ned Beaumont kadna yapmack bir fkeyle bakt.
Kadn suratn ast. Bu aklk gerekti, oynamyordu. "Arabanz gerekten de bozuldu mu?"
diye sordu, "Yoksa onlar bu salaka gizemlilie iten can skc ii izlemek iin mi geldiniz?
Demek yle. Siz de onlardan birisiniz."
Ned Beaumont gld. Sordu: "Sizi grdkten sonra dncemi deitirmisem eer, ne
amala geldiim fark etmez, deil mi?"
"Yoooo-o-o-" kadn kukuluydu -"ama deitirdiinizden iyice emin olmam gerekir."
"Hibir konuda ciddi olmayacam," diye sz verdi Ned Beaumont neeyle. "Kendilerini
neden byle iin iin yedikleri konusunda gerekten de bir bilginiz yok mu?"
"Hi yok,"dedi kadn fkeyle, "Ama ok sersemce, byk bir olaslkla da siyasal bir konu
olduundan eminim."
Ned Beaumont bota duran elini Uzatp kadnn elini okad. "Akll bir kzsnz,
sylediklerinizin ikisi de doru." Banevirip O'Rory'yle Mathews'e bakt. Gzleri
kadnnkilere dndnde neeyle parldyorlard. "Anlatmam ister misiniz?"
"Hayr."
"Her eyden nce," dedi Ned Beaumont, "Opal Madvig, babasnn Taylor Henry'yi
ldrdn sanyor."
Opal Madvig'in grtlandan korkun, bouk bir ses geldi ve oturduu tabureden ayaa
frlad. Bir elinin tersiyle azn kapad. Gzleri kocaman alm, aklar korkun, donuk
gzbebeklerinin evresini sarmt.

Yz fkeden kpkrmz olan Rusty ayaa frlad, ama Jerry srtarak olann kolunu tuttu.
"Rahat brak 0nu," dedi dosta bir sesle. "Adam hakl." Olan, maymuna benzeyen adamn
kollarnn arasnda, ileriye doru atlca abasndayd, ama kendini kurtarmaya almad.
Eloise Mathews koltuunda donmu kalm, anlamayan gzlerle Opal'a bakyordu.
Mathews titriyordu; alt dudayla gzkapaklar sarkm,yz kk, benzi atm, salksz
bir adama dnmt.
Shad O'Rory koltuunda ne doru eilmi,gzel izgili, uzun yz solgun ve kat, grimavi gzleri buz gibi, elleri koltuun kollarna yapm, ayaklan dmdz yerde, oturuyordu.
brlerinin huzursuzluundan hi etkilenmeyen Ned Beaumont, "Ondan sonra," dedi,
"Opal-"
"Ned, yapma!" diye bard Opal Madvig.
Ned Beaumont demenin zerinde oturduu yerden dnp kza bakt.
Kz elini azndan ekmiti. Yumruklarn skm, gsne basmt. arplm gzleri,
bitkin yz, yalvarrcasna bakyordu.
Ned Beaumont ciddi ciddi bir sre kzn yzn inceledi. Pencerelerle duvarlarn arasndan
korkun savrulmalarla gelen rzgrn sesi, onun arasndan da yakndaki rman rlts
iitiliyordu. Kza bakan gzleri souk, gvenliydi. Az sonra, olduka iyi niyetli, ama donuk
bir sesle konutu:"Burada bulunmann nedeni bu deil mi?"
"Ltfen yapma," dedi Opal, hrltl bir sesle.
Gzlerini hi etkilemeyen ince bir glgeldi Ned Beaumont'un dudaklarna ve sordu:
"Senden ve babann br dmanlarndan baka kimse szn edemeyecek mi bu konunun?"
Kz ellerini -yumruklarn iki yanma indirdi, yzn fkeyle kaldrd ve sert, nlayan bir
sesle konutu:"Taylor'u o ldrd."
Ned Beaumont gene elinin stne yaslanp Eloise Mathews'a bakt. "Anlatmak istediim
buydu ite," dedi ar bir sesle. "Byle dnd iin de bu sabah yaynlad pisliklerden
sonra, kocanz grmeye gitti. Kocanz Paul'un kimseyi ldrdne inanmyor tabii -biraz
ba dertte o kadar; Shad'in destekledii senato adaynn sahibi bulunduu Eyalet Merkez
irketi kocanzn ipoteklerini elinde tutuyor- bu yzden de ne derlerse yapmak zorunda.
Opal'n-"
Mathews araya girdi: "Kes artk, Beaumont. Sen-"
O'Rory, Mathews'un szn kesti. Sesi alak, kulaa hotu. "Brak, syleyeceini sylesin."
Ned Beaumont banevirmeden, umursamaz bir tavrla, "Saol, Shad," dedi-ve
konumasn srdrd: "Kukularn dorulamas iin kocanza gitti, ama kocanzn yalan
sylemeksizin verebilecei yeni bir bilgi yoktu. Hibir ey bilmiyor nk o. Shad'in

gsterdii yerlere amur atyor, o kadar. Ama yapabilecei ve yapaca uvar: Yarnki
gazetesine Opal'n buraya gelip babasnn sevgilisini ldrdne inandn yazabilir. Ne
gzel bir bomba olur. 'Opal Madvig Babasn Cinayetle Sulad; Senatrn Olunu
ldrdn leri Sryor' Observer 'in ba sayfasndaki maneti grr gibi oluyorsunuz,
deil mi?"
rilemigzler ve solgun bir yzle, Ned Beaumont'unkinden az yukarda duran banne
emi, dinliyordu Eloise Mathews. Rzgrn savurduu yamur, pencerelerle duvarlar
dvyordu. Rusty grltl bir i ekile cierlerini doldurup boaltt.
Ned Beaumont dilini glmseyen dudaklarnn arasna sokup kard, "Opal' bu yzden
buraya getirdi," dedi. "Haber yaynlanana dek konumasn diye. Shad'le adamlarnn burada
olduklarn belki biliyordu, belki de bilmiyordu. Fark etmez. Opal', gazeteler kana dek ne
yaptn kimsenin bilemeyecei bir yere getirdi. Onu kendi isteine karburaya ya da baka
herhangi bir yere gtrecei savnda deilim -bu durumda aptalca bir davran olurdu- ama
bunlarn hepsi gereksiz. Opal babasn yok etmek iin elinden geleni yapmaya zaten hazr."
Opal Madvig fsltyla, ama belirgin bir biimde, "Onu o ldrd," dedi.
Ned Beaumont dik oturup kza bakt. Onu bir an hznle szd, sonra glmsedi, neeli bir
biimde, "Ne yapalm?" dercesine bansallad ve dirseklerinin zerine yasland gene.
Eloise Mathews hayret dolu gzlerle kocasna bakyordu. Kocas oturmutu. Ba neeikti.
Yzn ellerinin arkasna gizlemiti.
Shad O'Rory yeniden bacak bacak stne atp bir sigara kard. "Bitti mi?" diye sordu
usulca.
Ned Beaumont'un srt O'Rory'ye dnkt. Karlk verirken yzn dnmedi: "Hem de
yle bir bitti ki, bilemezsin." Sesi deimemiti, ama yznde birdenbire bir bitkinlik, bir
bezginlik belirdi.
O'Rory sigarasn yakt. "Ee," dedi, "Sonu ne? Size byk bir kazk atma sras imdi bize
geldi, biz de atyoruz. Kz bu elindeki hikyeyle kendiliinden geldi bize. Gelmek istedii iin
geldi. Sen de yle. Sen de, o da ve burdaki herkes, ne zaman isterse, nereye isterse gidebilir."
Ayaa kalkt. "Bense yatmaya gidiyorum. Nerede yatacam, Mathews?"
Eloise Mathews kocasna, "Doru deil bu, Hal," dedi. Bir soru deildi bu.
Mathews'un ellerini yznden ekmesi biraz zaman ald. Konuurken arbalolmay
baard: "Sevgilim, Madvig'e kar olan kantlar, polisin onu hi olmazsa sorguya ekmesini
istememizi hakl karacak kadar gerek. Yaptmz da bu kadar zaten."
"Onu demek istememitim," dedi kars.
"Bak, sevgilim," dedi, "Bayan Madvig geldiinde-" Duraklad, sustu, solgun yz titredi ve
karsnn gzlerindeki bakgrnce yzn elleriyle rtt gene.

BE
Eloise Mathews'la Ned Beaumont alt kattaki geni odadatek balarna, birbirinden birka
adm tedeki koltuklara kurulmu,
minenin nnde oturuyorlard. Kadn ne doru eilmi,
yanmakta olan son kte hznl gzlerle bakyordu. Ned Beaumont bacak bacak stne
atmt. Kolunun tekini koltuun arkalna uzatmt. Puro iip yan gzle kadna bakyordu.
Merdivenler gcrdad ve kadnn kocas yar yola kadar indi basamaklardan. Gmleinin
yakasn karmt, ama onun dnda giyinikti. Hafife gevettii boyunba yeleinin dna
sarkmt. "Yataa gelmez misin, sevgilim?" dedi. "Geceyars oldu."
Kadn kmldamad.
"Bay Beaumont," dedi adam, "Siz-"
Ad sylendiinde, Ned Beaumont yzn merdivenlerde duran adama evirdi; acmasz,
kaytsz bir yzd bu. Mathews'un sesi atlaynca Ned Beaumont ilgisini purosuyla
Mathews'un karsna evirdi gene.
Bir sre sonra Mathews gene yukar kt.
Eloise Mathews gzlerini ateten ayrmadan konutu:"Dolapta biraz viski var. Getirir
misiniz?"
"Tabii." Viskiyi getirdi, sonra iki bardak buldu. "Sek mi?" diye sordu.
Kadn ban"Evet" anlamnda sallad. Soluduka, yuvarlak gsleri giysinin krmz
ipekli kumankmldatyordu.
Ned Beaumont iki barda iyice doldurdu.
Barda eline verilene dek kadn banateten kaldrmad. Kaldrdnda da gzel, ince,
fazlaca boyal dudaklarn yana doru kvrarak hznl bir biimde glmsedi. Atein kzl
yalazlarn yanstan gzleri fazla parlakt.
Ned Beaumont kadna bakp glmsedi.
Kadn bardan kaldrp cilveli bir sesle, "Kocama!" dedi.
Ned Beaumont, "Hayr," dedi ve bardann iindekini ateesavurdu, iki parltlar
kararak alevler frlatt havaya.
Kadn keyifle bir kahkaha atp birden ayaa kalkt ve "Bir iki daha koy," dedi.
Ned Beaumont i
eyi yerden alp bardan doldurdu.
Kadn bardan bann ok stne kaldrp, "Sana!" dedi.
tiler. Kadn titredi.

"ine bir ey koy, ya da stne bir ey i!" diye nerdi adam.


Kadn bansallad. "Byle olmasn istiyorum." Elini adamn koluna koyup yannda
durarak srtn atee verdi. "O sediri buraya getirelim."
"yi fikir," dedi Ned Beaumont.
Koltuklar minenin nnden uzaklatrp biri bir ucunu, br br ucunu tutarak sediri
getirdiler atein nne. Alak, geni, arkalksz bir sedirdi.
"imdi de klar sndr," dedi kadn.
Sndrd. Sedire dndnde kadn oturmu,bardaklara viski dolduruyordu.
"imdi de sana ielim," dedi adam; itiler ve kadn titredi.
Kadnn yanna oturdu. minenin atei bir pembelik vurmutu ikisinin de yzne.
Merdivenler gcrdad ve kadnn kocas indi. Son basamakta durup, "Ltfen, sevgilim!"
dedi.
Kadn Ned Beaumont'un kulana fkeyle fsldad: "Bir ey frlatsana kafasna."
Ned Beaumont gld.
Kadn viski iesinialp, "Bardan nerede?" dedi.
Kadn bardaklar doldururken Mathews merdivenlerden yukar kt.
Kadn bardan Ned Beaumont'unkine doru uzatn tokuturdu. minenin kzl
parltsnda gzleri deli gzleri gibiydi. Koyu renk salarndan birka tel alnna dmt.
Hafife inleyerek azndan soluyordu, "ikimize!" dedi.
tiler. Kadn bobardan brakt dsn, adamn kollarna geldi. Titrediinde, adamn
az kadnnkine ulamt. Den bardak tahta demenin zerinde grltyle krld. Ned
Beaumont'un gzleri aralk ve kurnazd. Kadnnkiler smsk kapalyd.
Merdivenler bir daha gcrdadnda ikisi de kmldamad. Kadn, onu saran ince kollarn
daha da skt. Ned Beaumont merdivenleri gremiyordu. kisi de hzl hzl soluyorlard imdi.
Sonra merdivenler gene gcrdad, ksa bir sre sonra da balarn ayrdlar, ama kollar hl
birbirlerine sarlyd. Ned Beaumont merdivenlere bakt. Kimse yoktu.
Kadn elini adamn ensesinden yukarya kaydrd, parmaklarn salarnn arasnda gezdirdi,
trnaklaryla kafa derisini yoklad. Gzleri artk tamamen kapal deildi. Glen, koyu birer
yarktlar yznde. "Hayat byle ite," dedi ksk, ac, alayc bir sesle; sedirin zerinde geriye
doru eildi ve Ned Beaumont'u zerine devirdi, azn azna yaptrd.
Ned Beaumont silah sesini duyduunda o durumdaydlar.

Ned Beaumont kadnn kollarnn arasndan syrlp hemen ayaa frlad. "Odas nerede?"
diye sordu sert bir sesle.
Dehetten sesi kslan kadn gzlerini krpt.
"Odas nerede?" diye yineledi adam.
Elini kmldatt kadn gszce. "nde," dedi, bouk bir sesle.
Ned Beaumont merdivenlere koup srayarak trmand basamaklar. Merdivenlerin banda
maymunsu Jeff'e rastlad; Jeff, pabular dndagiyinik, imi gzlerini krptrarak
uyanmaya alyordu. Jeff bir elini beline att, brn de Ned Beaumont'u durdurmak iin
uzatt ve "Neler oluyor?" diye hrlad.
Ned Beaumont ileri doru uzanm eli- atlatt, evresinden dolanp sol yumruunu
maymunsu surata gmd. Jeff hrlayarak geriye doru sendeledi. Ned Beaumont yanndan
frlayp yapnn nne doru kotu. O'Rory bir baka odadan karak peinden gitti.
Alt kattan Bayan Mathews'un l iitildi.
Ned Beaumont bir kapy at ve durdu. Mathews yatak odasnda, yerde, bir lambann altna
srtst uzanmt. Az akt ve iinden biraz kan szyordu. Bir kolu yere uzanmt. br
gsnn stndeydi. Duvarn yannda, yere uzanan kolunun iaret ediyormu gibi gsterdii
yerde, kara bir tabanca duruyordu. Pencerenin yanndaki masann stnde, kapa yannda
ters dnm bir mrekkep hokkas, bir kalem ve bir yaprak kt vard. Masann hemen
yaknna ekilmi bir iskemle duruyordu.
Shad O'Rory, Ned Beaumont'u iterek yanndan geti ve yerde yatan adamn zerine eildi.
O, adamn bandayken Ned Beaumont masann stndeki kda hzla bir gz atp cebine
sokuverdi.
eri Jeff girdi, arkasndan da plak Rusty.
O'Rory ayaa kalkp ellerini her eyin bittiini belirten bir hareketle aralad. "Damandan
vurmu kendini," dedi. "Nanay."
Ned Beaumont dnp odadan kt. Aralkta Opal Madvig'le karlat
.
"Ne oldu, Ned'" diye sordu kz, korku dolu bir sesle.
"Mathews kendini vurdu. Sen gidip giyinene dek ben karsyla otururum. eri girme.
Grecek bir ey yok." Aa indi.
Eloise Mathews, sedirin yannda yere uzanm bir karaltyd.
Kadna doru hzla iki adm att, durdu, hesap, souk gzlerini odada gezdirdi. Sonra
kadna yaklat, yanna diz kt ve nabzna bakt. Snmekte olan atein solgun nda
bakabildii kadar yakndan bakt kadna. Hibir uyanklk izi yoktu. Kocasnn masasndan
alm olduu kd cebinden kard, dizlerinin stnde mineye yanapkzl korlarn
nda zerinde yazl olanlar okudu: '

Ben, aada imzas bulunan Keith Mathews, kafamn ve belleimin salam olduu u
srada, vasiyetimi yazyorum.
Tm tanr ve tanmaz mallarm sevgili eim Eloise Braden Mathews'a brakyorum.
Bu vasiyetnamenin tm uygulama ilemlerini Eyalet Merkez Trst irketine emanet
ediyorum.
Bunlar tank olarak adm yazm bulunuyorum.
Tarih
Ned Beaumont kararsz bir glmseyile okumasn kesti ve vasiyetnameyi kez boydan
boya yrtt. Ayaa kalkt, minenin nndeki zgarann arkasna uzanp yrtt kt
paralarn prl prl korlarn zerine brakt. Paralar, bir an iinde parlayp yok oldular.
minenin yannda duran dkme demirden krekle ktlarn kln odunlarn klne
kartrd.
Sonra Bayan Mathews'un yanma dnd, az nce kendi itii bardan iine azck viski
dkerek kadnn bankaldrd ve ikinin birazn zorla kadnn dudaklarnn arasndan dkt.
Opal Madvig alt kata indiinde kadn yar uyanm, ksryordu.

ALTI
Shad O'Rory merdivenlerden indi. Jeff'le Rusty arkasndaydlar. Hepsi giyinmiti.
Yamurluuyla apkasn giymi olan Ned Beaumont kapnn yannda duruyordu.
"Nereye gidiyorsun, Ned?" diye sordu Shad.
"Telefon bulmaya."
O'Rory bayla onaylad. "yi olur," dedi, "ama sana sormak istediim bir ey var." Peinde
yardaklaryla merdivenin dibine dek indi.
Ned Beaumont, "Nedir?" dedi. Elini cebinden kard. O'Rory'yle adamlar elini
grebiliyorlard, ama arkasnda kalan Eloise Mathews'la ona sarlarak oturan Opal Madvig
gremiyorlard. Elinde kk bir tabanca vard. "Bir samalk olmasn diye," dedi Ned
Beaumont. "Acelem var."
O'Rory tabancay grmemi gibiydi, ama yaklamad. Dnceli bir biimde, "Yukarda
masann stnde ak bir mrekkep hokkas, bir kalem, masann yannda da bir iskemle var,
ama yaz yok -tuhaf geldi bu bana."
Ned Beaumont yapmack bir aknlkla glmsedi. "Demek yaz yok, ha?" Geriye, kapya
doru bir adm att. "Gerekten ok tuhaf bir olay. Telefonumu ettikten sonra gelip seninle
saatlerce tartabilirim bu konuyu."

"imdi olsa daha iyi," dedi O'Rory.


"Kusura bakma." Ned Beaumont hzla kapya doru geriledi, eliyle arkasnda kap
tokman arayp buldu, kapy at. "Uzun kalmam." Dar frlayp kapy arpt arkasndan.
Yamur kesilmiti. Patikadan ayrlp evin br yanndaki yksek otlarn arasndan kotu.
Evden, arka yanda kapanan bir baka kapnn sesi duyuldu. Yaknlardan, Ned Beaumont'un
solunda bir yerlerden, derenin sesi iitiliyordu. allarn arasndan suya doru ilerledi.
Fazla grltl olmayan, keskin, tiz bir ddk sesi iitti arkasndan. Balklarn arasndan
bir aa kmesine ulatve dereden uzaklap aalara doru sapt. Ddk sesi aadan gene
iitildi. Aalarn tesinde omuz boyu allklar vard. Gizlenmek iin belinden ne doru
eilerek allarn arasna dald. Gece zifiri karanlkt.
Yokuyukar ilerliyordu, sk sk kayganlaan, engebeli bir yokutu bu; allar yzn ve
ellerini iziyor, giysilerine taklyordu. kez dt. Birok kez sendeledi.
Ddk sesi bir daha iitilmedi. Buick'i bulamad. Geldii yolu da bulamad.
Artk ayaklarn sryor, engebeli olmayan yerlerde de tkezliyordu; sonunda tepeye varp
br yanndan aa inerken daha sk dmeye balad. amur, ayaklarna gittike arlaan
bir biimde, kat kat yapyordu, arada srada durup ayakkablarnn altna biriken amurlar
kazmas gerekiyordu.
Arkasnda bir kpek havlamas iittiinde durup sarhogibi dnd bakt. Yolun yaknnda,
yirmi metre kadar gerisinde, bir evin karalts seiliyordu -grmeden gemitinnden.
Gerisin geri dnp yksek bir demir kapya geldi. Kpek -gece karanlnda seilemeyen
biimsiz bir canavar- kapnn br yannda kendini demirlere atarak korkun bir biimde
havlyordu.
Ned Beaumont kapnn bir yanma doru sendeledi, kapnn kilidini bulup at ve
tkezleyerek baheye girdi. Kpek daireler izerek geriledi, saldrr gibi yaparak geceyi
grltye bodu.
Bir pencere gcrtyla ald ve uykulu bir ses bard: "Ne bok yapyorsun o kpee?"
Ned Beaumont gszce gld. Sonra kendini toparlayarak, pek de gsz olmayan bir
sesle karlk verdi: "Ben savclktan Ned Beaumont. Telefonunuzu kullanmak istiyorum.
Birisi ld de."
Kaim ses grledi: "Ne dediinizi anlamyorum. Kes be, Jeanne!" Kpek daha gl bir
biimde kez daha havlad ve sustu. "Nedir?"
"Telefon etmek istiyorum. Savclktan. Bir l var orada."
Kaim ses, "Vay anasn!" diye bard. Pencere gcrtyla kapand.
Kpek havlamaya, evresinde dnmeye, saldracakm gibi davranmaya balad gene. Ned
Beaumont amurlu tabancasn frlatt ona doru. Kpek dnp kaarak evin arkasnda
gzden yitti.

Uzun mavi bir gecelik entarisi giymi, krmz yzl, gvdesi bir fy andran ksa boylu
bir adam kapy at. Ned Beaumont'u kapdan szan kta grnce, "Vay anasn, ne bu
halin?" dedi.
"Telefon," dedi Ned Beaumont.
Krmz yzl adam Ned Beaumont'u sendelerken yakalad. "Gel yle," dedi bouk bir
sesle, "Kimi arayp ne demem gerektiini syle. Sen hibir ey yapacak durumda deilsin."
"Telefon," dedi Ned Beaumont.
Krmz yzl adam ona destek oldu, bir kap ap, "te orada," dedi, "Hem de bizim
karnn evde olmamas senin iin byk ksmet, yoksa o amurlu stnle zor sokard ieri."
Ned Beaumont telefonun nndeki iskemleye kt, ama hemen telefona uzanmad. Mavi
gecelikli adama bakp yzn buruturdu, bitkin bir sesle konutu:"Dar k ve kapy
kapa."
Krmz yzl adam odaya girmemiti. Kapy rtt.
Ned Beaumont ahizeyi eline ald, dirseklerini masaya dayayp kendine destek ederek Paul
Madvig'in numarasn evirdi. Beklerken en az alt kez gzleri kapand, ama her seferinde
zorla at gene -sonunda, konutuu zaman, sesi iyice uyankt.
"N'aber, Paul - Ned... Bo ver onu. Beni dinle. Mathews dere boyundaki evinde kendini
ldrd ve vasiyetname de brakmad... Dinle beni. nemli bu. Bir sr borcu var, ileriyle
kimin uraacan bildirecek bir vasiyetname olmadna gre, mallarna bakacak kiiyi
mahkemenin atamas gerekiyor. Anladn m?.. Evet, iyi bir yargca dsnbu i-Phelps'e
diyelim- bylece de Observer'n seim sonrasna dek ilere karmamasn, ya da bizden yana
olmasn salamoluruz. Anladn m?.. Tamam, tamam, dinle beni imdi. Bu, iin yalnz bir
yz. imdi yaplmas gereken bir ey daha var. Observer sabaha bomba gibi patlayacak.
Engel olman gerek. Phelps'i yataktan kaldr, bir yasaklama emri kart derim -Observer 'de
alanlara gazeteyi bir ay kadar bizim adamlarmzn yneteceini anlatabilene dek ne
gerekiyorsa yap... imdi anlatamam, Paul, ama tam bir bomba ve sen de gazetenin sata
kmasn engellemelisin. Phelps'i kaldr yatandan, birlikte gidip bir gz atn. Bayilere
varmadan saat kadar bir vaktiniz var... Evet... Ne?.. Opal m? yi, canm, iyi. Benimle
birlikte... Evet, getiririm onu da eve... Sen de Mathews olayn eyalet polisine haber verir
misin? Ben imdi oraya dnyorum. Tamam."
Ahizeyi masann stne brakp ayaa kalkt, kapya dek sendeleye sendeleye gitti, iki kez
uratktan sonra kapy amay baard ve arala dt, ama duvar yere kapaklanmasn
engelledi.
Krmz yzl adam koarak yanna geldi. "Yaslan bana, birader, rahat ettireyim seni.
Sedirin zerine bir battaniye attm, stn amurlu diye endie etmemize gerek yok, sen de-"
Ned Beaumont, "Bir araba dn almak istiyorum," dedi. "Mathews'un evine dnmem
gerek."

"len o mu?"
"Evet."
Krmz yzl adam kalarn kaldrp crtlak bir slk ald.
"Araban bana dn verir misin?" diye sordu Ned Beaumont.
"Biraz makul ol, birader. Nasl araba kullanrsn?"
Ned Beaumont sendeleyerek adamdan uzaklat. "Yrrm yleyse," dedi.
Krmz yzl adam gzlerini dikti Ned Beaumont'a. "Hi yrmeyeceksin. Pantolonumu
giyene dek sabrede-bilirsen, ben seni gtrrm oraya, ama daha varmadan geberip
gideceksin, bana kalrsa."
Krmz yzl adam Ned Beaumont'u daha ok tayarak eve gtrdnde, Opal Madvig'le
Eloise Mathews zemin kattaki byk odada birlikteydiler. ki adam kapy vurmadan
girmilerdi. ki kz yan yana, kocaman gzlerle, akn
akn duruyorlard.
Ned Beaumont kendini dostunun kollarnn arasndan kurtarp donuk gzlerle odaya bakt.
"Shad nerede?" diye mrldand.
Opal yantlad: "Gitti. Hepsi gittiler."
"Peki," dedi, glkle konuarak. "Seninle yalnz konumak istiyorum,"
Eloise Mathews ona doru kotu."Sen ldrdn onu!" diye bard.
Ned Beaumont sersemce glerek kollarn dolamaya altkza.
Kz bir lk att ve ak eliyle yzne vurdu.
Ned Beaumont hi eilmeden, dmdz arkast dt. Krmz yzl adam onu yakalamaya
alt, ama yakalayamad. Ned Beaumont yere dtkten sonra hi kmldamad.

7. YARDAKILAR

BR
Senatr Henry peetesini masann stne brakp ayaa kalkt. Ayaa kalktnda,
olduundan daha uzun boylu, daha gen grnyordu. Ufaka bann izgileri, ince kr
salarnn altnda son derece uyumluydu. Yalanm kaslar, soylu yznn dikey izgilerini
daha da belirginletiriyordu, ama sarkklk henz azna ulamamt, gzleri de
etkilenmemiti bundan: derin, gri-yeilrenkteydiler, iri deil, ama parlaktlar ve gzkapaklar
kaskatyd. Ar, aba sonucu elde edildii belli olan bir kibarlkla konutu:"Pauu bir sre

st kata kanrsam bana kzmazsnz, deil mi?"


Kz, "Bay Beaumont'u benimle brakp btn geceyi yukarda geirmeyeceinize sz
verirsen, kzmam," dedi.
Ned Beaumont baneerek kibarca glmsedi.
Ned Beaumont ve Janet Henry, mermer kapl minede ar ar yanan korlarn maroken
koltuklara koyu, kzl bir renkle yansd beyaz duvarl bir odaya girdiler.
Kz, piyanonun yannda duran lambay yakp srtn vererek yanna oturdu; ba Ned
Beaumont'la lambann arasnda duruyordu. Lambann salarna taklyor, banbir
bulut gibi evreliyordu. Kara giysisi seti andrr bir kumatand ve yanstmyordu; kzn
stnde hibir tak yoktu.
Ned Beaumont ne doru eilip purosunun kln yanan kmrlerin zerine silkti.
Gmleinin gsndeki tek koyu renk inciden kravat inesi kmldadka parlyor, krplan
krmz bir gze benziyordu. Ned Beaumont dorulup sordu: "Bir ey alar msnz?"
"Evet, isterseniz, ama daha sonra -zaten pek iyi akmam ya. Frsat gemiken sizinle
konumak istiyorum." Ellerini kucanda kavuturdu. Dimdik tuttuu kollan omuzlarn
yukarya, boynunun hizasna ykseltiyordu.
Ned Beaumont kibarca bansallad, ama bir ey demedi. mineden uzaklap kzn
yaknnda, kolluklar lir biiminde olan bir sedire oturdu. Dikkatliydi, ama tavrnda bir
merakllk sezilmiyordu.
Kz piyanonun taburesini dndrp yzn Ned Beaumont'a evirdi, sordu: "Opal nasl?"
Sesi ksk ve scakt.
Ned Beaumont'un.sesi yapmackszd: "Bildiim kadaryla ok iyi, ama geen haftadan beri
grmedik." Purosunu on santim kadar azna yaklatrd, sonra indirdi ve aklna yeni gelmi
gibi sordu: "Niin?"
Kahverengi gzlerini kocaman at kz. "Bildiim kadaryla sinir krizi geirmi,yatyordu,
deil mi?"
"Ha, o mu?" dedi Ned Beaumont umursamaz bir tavrla, glmseyerek. "Paul anlatmad m
size?"
"Evet, sinir krizi geirip yataa dtn syledi." Akl karm gibi bakt ona. "O syledi
bana."
Ned Beaumont'un glmseyiiyumuad. "Paul iin g bir konu olsa gerek," dedi yavaa,
purosuna bakarak. Sonra bankaldrp kza bakt ve omuzlarn azck kmldatt. "O ynden
bir rahatszl yok aslnda. Babasnn kardeinizi ldrd gibi sama bir dncesi var
yalnzca. Daha da samas, sada solda anlatyordu bunu. Paul da kznn ortalkta dolap
kendisini cinayetle sulamasna izin veremezdi; bu yzden, bu dnce kafasndan silinene
dek evde kalmasn salamak zorundayd."

"Yani ey mi demek istiyorsunuz-" bir an duraklad gzleri parlyordu- "Yani tutsak m?"
"Abartyorsunuz, canm," dedi Ned Beaumont umursamazca. "Daha ocuk o. ocuklarn
odalarndan kmalarn yasaklamak olaan bir ceza deil midir?"
Janet Henry aceleyle karlk verdi: "Tabii, tabii. Yalnz-" Kucanda duran ellerine, sonra
da adamn yzne bakt. "Ama niin yle dnyor?"
Ned Beaumont'un sesi de glmseyiigibi, ilgisizdi: "Kim yle dnmyor ki?"
Kz ellerini yanlarna, piyano taburesinin kenarlarna dayayp ne doru eildi. Solgun yz
kararlyd. "Ben de size bunu sormak istiyorum, Bay Beaumont. Byle mi dnyorlar
gerekten?"
Ned Beaumont bayla onaylad. Yz kmltszd.
Kzn, tabureyi kavrayan parmaklarnn boumlar bembeyaz kesilmiti. Kavruk bir sesle
sordu: "Niin?"
Ned Beaumont oturduu sedirden kalkp mineye gitti, purosunun izmaritini ateeatt.
Yerine dndnde uzun bacaklarn st ste atp rahata arkasna yasland. "Kardakiler,
insanlarn byle dnmelerinin siyasal ynden iyi olaca kansnda," dedi. Ne yznde, ne
sesinde, ne de tavrnda bu konuya kar ki
isel bir ilgi duyduunu gsterecek bir iz vard.
Kz alnn krtrd. "Ama, Bay Beaumont, ortada bir kant, ya da kant yerine geebilecek
bir ey yoksa, insanlar niin byle dnsnler?"
Merakla, biraz da keyifle bakt kza. "Var tabii," dedi. "Bildiinizi sanyordum." Bynn
bir yann trnayla dzeltti. "Ortalkta dolaan o imzasz mektuplardan almadnz m?"
Kz birden ayaa frlad. Heyecan sarmtyzn. "Evet, bugn aldm!" diye bard. "Size
gstermek istiyorum-"
Adam usulca glp elini kaldrd. "Zahmet etmeyin. Hepsi birbirine benziyor, ben de bir
sr grdm o mektuplardan. "
Kz yavaa, istemeyerek oturdu gene.
Ned Beaumont, "Eh ite," dedi, "o mektuplar, elini eteini ektirene dek Observern
yazdklar, rakiplerin yayd dedikodular," -incecik omuzlarn silkti- "ellerindeki bir iki
gerekle Paul'a kar baya gzel bir komplo kurdular."
Kz alt dudan dilerinin arasndan kurtarp sordu: "Gerekten de tehlikede mi?"
Ned Beaumont bayla onaylad, sakin, ama kesin bir biimde konutu: "Seimlerde yenilip
kent ve eyalet ynetimi zerindeki etkisini yitirirse, elektrikli sandalyedir sonu."
Kz titredi, titrek bir sesle sordu: "Ama kazanrsa bir tehlike yok, deil mi?"
Ned Beaumont bayla onaylad gene: "Tabii."

Soluu boazna takld kzn. Dudaklar titriyor, szckler sarslarak kyordu azndan:
"Kazanacak m?"
"Sanrm."
"Ve ona kar nekadar kant olursa olsun, fark etmeyecek, hi-" sesi atlad "-hibir
tehlikeyle karlama
yacak, deil mi?"
"Yarglanmayacak," dedi Ned Beaumont. Birdenbire oturduu yerde dikildi. Gzlerini
yumdu, at ve kzn gerili, solgun yzne bakt. Keyifli bir parlt geldi gzlerine, yzne
mutluluk yayld. Gld -yksek sesle deil, ama tam bir keyifle- ve ayaa kalkarak, "Ylann
ta kendisi!" dedi.
Janet Henry kmldamadan duruyor, soluunu tutmu, anlamayan kahverengi gzler ve
bembeyaz, bombobir yzle adama bakyordu.
Ned Beaumont odann iinde rastgele dolamaya balad;mutlu mutlu konuuyordu -kzla
deil, ama arada srada omuzunun stnden bakp glmsyordu ona. "Oyun buydu tabii,"
dedi. "Kz dayanabilecekti Paul'a -kibar davranacakt ona, babasna gerekli siyasal destei
salamak iin, ama her eyin de bir snr vard. Zaten Paul da onu ylesine seviyordu ki,
fazlasna gerek bile yoktu. Ama Paul'un kardeinildrdne karar verip, araya girmezse
cezasz kurtulacan sezince- Tam bir harika. Paul'un kzyla sevgilisi bir olmular, onu
elektrikli sandalyeye gndermeye alyorlar. Gerekten de kadn ynnden ok ksmetli bir
adam." Bir elinde yeilbenekli bir puro vard imdi. Janet Henry'nin nnde durdu,
purosunun ucunu kesti ve sularcasna deil de, onunla bir sr paylayormu gibi konutu: "O
imzasz mektuplar sen gnderdin. Tabii sen gnderdin. Kardeinle Opal'n bulutuklar
odadaki makineyle yazlmlard. Bir anahtar kardeinde vard, bir anahtar da Opal'da. Opal'n
yazmad anlalyor, nk mektuplar onu da etkiledi. Sen yazdn. Polis kardeinin
eyalarn teslim edince anahtar aldn, odaya gizlice gidip yazdn mektuplar. ok gzel."
Dolamaya baladgene. "Anlalan, babann iri yapl birka hastabakc bulmas ve sinir
krizini atlatana dek seni de odana kapamas gerekecek," dedi. "Politikaclarmzn kzlar
arasnda baya yaygn bir hastalk olmaya balad bu, ama seimlerden emin olmamz gerek,
gerekirse her eve bir hasta..." Omuzunun stnden bakp dosta glmsedi kza.
Kz elini boynuna gtrd. Bakaca kmldamad. Konumad.
Adam konutu. "Neyse ki senatr kar kmayacak buna. Yeniden seilmekten baka hibir
ey ilgilendirmiyor onu -ne sen, ne de len olu- Paul'un yardm olmadan da bunu
baaramayacan biliyor." Gld. "Bu ylan roln ondan benimsedin zaten, deil mi?
Babann Paul'dan, sulu olduunu sansa bile, ayrlmayacan biliyordun. Hi deilse
seimler kazanlana dek. Bizim iin, bunun bilinmesinde yarar var."
Purosunu yakmak iin sustuunda, kz konutu. Elini boynundan ekmiti. Elleri
kucandayd. Dimdik, ama kaslmadan oturuyordu. Sesi sakin ve rahatt. "Yalan sylemeyi
beceremem," dedi. "Paul'un Taylor'u ldrdn biliyorum. Mektuplar ben yazdm."
Ned Beaumont yanan puroyu azndan ald, bir kolluklu sedire dnp kzn karsna
oturdu. Yz ciddiydi, ama dmanca deildi. "Paul'dan nefret ediyorsun, deil mi?" dedi.
"Onun Taylor'u ldrmediini sana kantlasam bile ondan nefret edeceksin, deil mi?"

"Evet," dedi kz, kahverengi gzlerini adamn daha koyu gzlerine dikerek. "Galiba yle."
"Sorun bu ite," dedi adam. "Kardeinildrdn sandn iin nefret etmiyorsun ondan.
Ondan nefret ettiin iin kardeinildrdn sanyorsun."
Kz banusulca sallad. "Hayr," dedi.
Alayc alayc gld Ned Beaumont. Sonra sordu: "Babanla tarttn m bu konuyu?"
Kz dudan srd ve yz biraz kzard.
Ned Beaumont gene glmsedi. "Ve o da sana bunun sama olduunu syledi," dedi.
Kzn yanaklarndaki pembelik oald. Bir ey syleyecek oldu, vazgeti.
Ned Beaumont, "Paul kardeinildrdyse, baban bunu biliyordur," dedi.
Kucanda duran ellerine bakp donuk, mutsuz bir sesle konutu kz: "Babamn bilmesi
gerek, ama inanmak istemiyor."
Ned Beaumont, "Bilmesi gerekir," dedi. Gzleri ksld. "Paul ona o gece Taylor ve Opal'la
ilgili bir eyler syledi mi?"
Kz banhayretle kaldrd. "O gece olanlardan haberiniz yok mu?" diye sordu.
"Hayr."
"Taylor ve Opal'la hi ilgisi yoktu," dedi. Szckleri azndan karmann heyecanyla
birbirine kartryordu. "O gece-" Yzn kapya evirip kk bir tkrtyla azn kapad.
Kapnn ardndan tok kahkahalar ve yaklaan ayak sesleri iitiliyordu. Yeniden, aceleyle Ned
Beaumont'a dnd ve yalvarrcasna ellerini kaldrd. "Anlatmam gerek," diye fsldad, iten
ve endielibir sesle. "Yarn grebilir miyiz?"
"Evet."
"Nerede?"
"Benim evimde?" diye sordu adam.
Kz banhzla evet anlamna sallad. Senatr Henry'yle Paul Madvig odaya girmeden, Ned
Beaumont'un adresini fsldayacak, kzn da, "Saat ondan sonra, olur mu?" diyecek vakitleri
oldu.

K
Paul Madvig'le Ned Beaumont, Henry'lere saat on otuzda iyi geceler dilediler, kahverengi
bir arabaya bindiler ve Madvig arabay Charles Sokandan aa srmeye balad. yz

metre kadar gittikten sonra Madvig mutlulukla i ekti, "Vallahi, Beaumont," dedi, "Janet'le
senin byle iyi anlamanz beni nasl sevindiriyor, bilemezsin."
Ned Beaumont, sarn adama yan gzle bakarak, "Ben kiminle olsa anlarm," dedi.
Madvig gld. "Yaa," dedi. "Zor anlarsn."
Ned Beaumont'un dudaklarna ince, gizemli bir glmseyigeldi. "Yarn seninle grmek
istediim bir konu var," dedi. "yle, ikindi zeri diyelim, nerelerde olacaksn?"
Madvig arabay in Sokana evirdi. "Dairede," dedi."Yarn ayba. Niin imdi
sylemiyorsun? Daha erken." M
"Syleyeceklerimin hepsini bilmiyorum uanda. Opal nasl?"
"yi," dedi Madvig ask bir suratla, sonra bard: "Yahu, keke kzabilsem ocukcaza.
imi ok kolaylatrrd." Bir trafik lambasn getiler. Birdenbire, "Gebe deil," dedi.
Ned Beaumont bir ey demedi. Yznden hibir ey belli olmuyordu.
Tahta Kulbe kulbne yaklarken, Madvig arabay yavalatt. Yz kzarmt. Ksk bir
sesle sordu: "Ne dersin, Ned? Onun" -grltyle ksrd- "metresi oldu mu dersin? Yoksa
ocuka bir ilikimiydi?"
Ned Beaumont, "Bilmiyorum," dedi. "lgilenmiyorum. Ona sormasan da iyi edersin, Paul."
Madvig arabay durdurup bir an gzlerini dmdz ileriye dikip oturdu. Sonra yeniden
ksrd ve alak, ksk bir sesle konutu: "Kt bir adam deilsin sen', Ned."
"He ya," diye onaylad Ned Beaumont arabadan inerlerken.
Kulbe girip ikinci katta, Valinin merdiven banda asl resminin altnda, birbirlerinden
ayrldlar.
Ned Beaumont, be adamn ak poker oynadklar, kiinin de onlar seyrettii arkadaki
kk bir odaya girdi. Oyuncular ona masada bir yer atlar. Saat te daldklarnda drt
yz dolar kadar kazanmt.

Janet Henry, Ned Beaumont'un dairesine geldiinde neredeyse len olmutu.Ned


Beaumont bir saati aknbir sredir ya trnaklarn kemirerek ya da puro tttrerek oday
arnlyordu. Kap alndnda acele etmeden gidip at; azck ve hoa ardn gsteren
bir sesle, "Gnaydn," dedi.
"Geciktiim iin zr dilerim," diye sze baladkz, "Ama-"
"Ge kalmadnz," dedi Ned Beaumont. "Saat ondan sonra demitik."

Kz oturma odasna ald.


"Houmagitti buras," dedi kz; ar ar dnerek eski biimde denmi oday, yksek
tavann, geni pencerelerini, minenin stndeki koskoca aynay, eyalarn krmz, tyl
kadifesini inceledi. "ok gzel." Kahverengi gzlerini aralk duran bir kapya evirdi. "Yatak
odanz m?"
"Evet. Grmek ister misiniz?"
"ok isterim."
Kza yatak odasn, sonra da mutfakla banyoyu gezdirdi.
"Kusursuz," dedi kz oturma odasna dnerlerken. "Bizimki gibi adalam bir kentte
hl byle yerler bulunabileceini bilmiyordum."
Ned Beaumont kzn beenisine teekkr etmek iin hafife eildi. "Benim de houma
gidiyor; grebildiiniz gibi de, burada konutuklarmz dinleyen kimse yok - dolaplardan
birine gizlenen yoksa tabii, onu da hi sanmyorum."
Kz srtn dikletirip adamn gzlerinin iine bakt. "Onu dnmemit
im. Ayn dncede
olmayabiliriz, dman bile olabiliriz -ya da olduk bile belki- ama sizin efendi bir adam
olduunuzu biliyorum, yoksa burada olmazdm. "
Neeli bir sesle sordu Ned Beaumont: "Yani lacivert takmla bej pabu giyilmeyeceini
rendim mi demek istiyorsunuz? Byle eyler mi efendi yapyor beni?"
"yle eylerden sz etmiyorum."
Glmsedi Ned Beaumont. "yleyse yanlyorsunuz. Ben kumarbazn biriyim ve bir
politikacnn da yardaksym stelik."
"Yanlmyorum." Yalvarrcasna bakt. "Ne olursunuz, yzde yz gerekli olana dek kavga
etmeyelim."
"zr dilerim." Ned Beaumont'un glmseyiinde pimanlk vard imdi. "Oturmaz
msnz?"
Kz oturdu. Ned Beaumont da kzn karsnda duran geni, krmz bir koltua yerleti.
"Kardeinizin ldrld gece evinizde olanlar anlatacaktnz bana," dedi.
Kzn azndan kan "Evet," glkle iitildi. Yz kzard ve gzlerini yere dikti.
Gzlerini yeniden kaldrdnda utanga bir bakvard yznde. ekingenlikten titreyen bir
sesle konutu:"Bilmenizi istiyordum. Paul'un dostsunuz, bu yzden de belki dmanm
saylrsnz, ama syleyeceklerimi -gerekleri- duyduktan sonra olmayacaksnz -dmanm
olmayacaksnz yani. Bilmiyorum. Belki... Ama bilmeniz gerek. Kararnz sonradan kendiniz
verirsiniz. nk o size olanlar anlatmad." Yzndeki utangalk yok olmutu, yle bir
itenlikle bakyordu Ned Beaumont'a. "Anlatmad, deil mi?"

"O gece evinizde neler olduunu bilmiyorum," dedi Ned Beaumont. "Bana anlatmad."
Kz birden ne doru eilip sordu: "Bir ey gizlemek istediini, gizleyecek bir eyi
olduunu gstermez mi bu?"
Ned Beaumont omuz silkti. "yle olsa ne olacak?" Sesi heyecansz, ilgisizdi.
Kz alnn krtrd. "Ama anlamanz gerek... -Neyse, imdilik brakalm bunu. Olanlar
anlataym, kendiniz karar verin." Gene ne eilmi, scak, kahverengi gzlerini adamn
yzne dikmiti. "O akam yemee geldi; onu yemee ilk armzd."
"Biliyorum," dedi Ned Beaumont. "Kardeiniz de orada yoktu."
"Taylor yemek masasnda yoktu," diye dzeltti kz, "ama yukarda, odasndayd. Sofrada
yalnz babam, Paul ve ben vardk. Taylor yemee dar gidecekti. Paul -Paul'la birlikte
yemek istemiyordu, nk Opal yznden atmal rd."
Ned Beaumont souka, ama dikkatle dinleyerek, bayla onaylad.
"Yemekten sonra Paul'la ben ksa bir sre o -dn akam konutu
umuz o odada bir an
yalnz kaldk ve birden kollarn dolayp pt beni."
Ned Beaumont gld; grltl bir kahkaha deildi bu, ama neesinden kendini tutamad
belliydi.
Janet Henry hayretle bakt ona.
Gln deitirdi, glmseyerek, "Balayn," dedi. "Devam edin. Niin gldm
sonra anlatrm." Ama kz konumasn srdrecekken araya girdi. "Durun. Sizi perken bir
ey syledi mi?"
"Hayr. Daha dorusu, sylemiolabilir, ama ben bir ey anlayamadm." Yzndeki
aknlk artyordu. "Niin sordunuz?"
Ned Beaumont gene gld. "Kadn etiyle ilgili bir eyler sylemesi gerekirdi. Aslnda,
benim suum olsa gerek. Seimlerde babanz desteklememesini, babanzn onun desteini
elde etmek iin sizi yem olarak kullandn, ylesine satn alnmaya razysa da istediini
seimlerden nce elde etmezse hava alacan sylemitim."
Kz gzlerini kocaman at; gzlerindeki aknlk azalmt.
"Ayn gn leden sonrayd bu, ama szlerime inandramayacam biliyordum," dedi Ned
Beaumont. Alnn krtrd. "Ne yaptnz ona? Sizinle evlenmek istiyordu, size kar byk
sayg falan duyuyordu, byle zerinize saldrmas iin iyice tersine gitmi olmanz gerekir."
"Hibir ey yapmadm," diye yavaa karlk verdi kz. "Kolay bir gece olmamtoysa.
Hibirimiz huzurlu deildik. Sanyordum ki -yani onu elendirmek zorunda kalmaktan
holanmadm belli etmemeye altm. O da huzursuzdu, biliyorum; galiba -o utanc- yani
belki de sizin hakl olduunuzu dnmek onu-" Szlerini, ellerini darya doru hafife
sallayarak tamamlad.

Ned Beaumont bayla onaylad. "Sonra ne oldu?" diye sordu.


"ok fkelendim tabii. Brakp gittim."
"Ona bir ey demediniz mi?" Ned Beaumont'un gzleri tam olarak gizleyemedii bir keyifle
parlyordu.
"Hayr, o da iitebileceim hibir ey sylemedi. Yukar karken, merdivenlerden inmekte
olan babam grdm. Ona olanlar anlatrken -Paul'a kzdm kadar babama da kzmtm,
nk Paul'un orada olmas babamn yzndendi- Paul'un n kapdan ktn duydum. Sonra
Taylor odasndan indi." Yz solup gerildi, iindeki duygular sesini toklatrd. "Babamla
konutuklarm iitmiti, ne olduunu sordu bana, ama yle fkeliydim ki, bir ey demeden
onu babamla orada brakp odama ktm. Onlar da bir daha grmedim, ta ki babam odaya
gelip Taylor'un -Taylor'un ldrldn syleyene dek." Sustu, bembeyaz bir yzle,
parmaklarn birbirine dolayarak, anlattklarna verecei karl bekleyerek Ned Beaumont'a
bakt.
Adamn karl soukkanl bir soruydu: "Eee, ne olmu?"
"Ne mi olmu?" diye yineledi kz hayretle. "Anlamyor musunuz? Taylor'un Paul'un
peinden evden frladn, ona yetitiini ve onun tarafndan ldrldn dnmekten
baka ne gelirdi elimden? ok fkeliydi ve-" Yz aydnland. "Biliyorsunuz, apkas
bulunamamt. ok aceleyle kmt -fazla fkeliydi- apkasn alacak zaman yoktu. O-"
Ned Beaumont banar ar yandan yana sallayarak szn kesti kzn. Sesi ok
gvenliydi. "Hayr," dedi. "Olmaz yle. Paul'un Taylor'u ldrmesine gerek yoktu ve zaten
ldrmezdi. Taylor'un hakkndan tek eliyle gelebilirdi Paul; stelik dvrken de ok
soukkanldr. Bunu kesinlikle biliyorum. Paul'un dvtn grdm ve onunla yan yana
dvtm. Olmaz yle." Gzkapaklarn katlam gzlerinin zerine indirdi. "Ama ya
ldrdyse? Yani kazara demek istiyorum -ho, onu da pek sanmyorum ya... Ama kendini
savunmadan baka bir amac da olamaz byle bir eyin."
Aalayc bir biimde bansallad kz. "Kendini savunmak iin ldrmek zorunda
kaldysa niin gizlesin?"
Ned Beaumont bu mantktan pek etkilenmie benzemiyordu. "Sizinle evlenmek istiyor,"
dedi. "Kendini savunurken ldrm olsa bile, kardeinizi ldrdn kabullenmek hibir
iine-" Gld. "Sizden beter olacam neredeyse. Paul ldrmedi onu, Bayan Henry."
Kzn gzleri hl kaskatyd. Ned Beaumont'a bakt, ama hibir ey demedi.
Ned Beaumont dnceli bir tavr ald. Sordu: "Siz yalnzca-" parmaklarn kmldatt, "sizin ikiyle iki drt eder dediiniz, kardeinizin o gece Paul'un peinden sokaa frlamas,
deil mi?"
"Yeter o kadar da," dedi kz. "yle yapt. Baka trl olamaz. Yoksa- yoksa in Sokanda
ba ak ne iivard o gece?"
"Babanz ktn grmedi mi?"

"Hayr. O da bilmiyordu, haberi duyana dek-"


Kzn szn kesti: "Sizinle ayn dncede mi o da?"
"yle olmas gerek," diye bard kz. "Kanlmaz bir ey. Ne derse desin, inanmas gerek
buna. Sizin de inanmanz gerek." Gzlerine yalar dolmutu
imdi. "Buna inanmadnz
syleyemezsiniz bana, Bay Beaumont. nceden ne bildiinizi bilmiyorum. Taylor'un lsn
buldunuz. Baka ne buldunuz, bilmiyorum, ama gerei bilmeniz gerek imdi."
Ned Beaumont'un elleri titremeye balad. Koltuuna biraz daha gmlerek ellerini
pantolonunun ceplerine soktu. Aznn kenarlarndaki fkeli izgilerin dnda, yz sakindi.
"lsn buldum," dedi. "Orada baka kimse yoktu. Baka bir ey bulmadm."
"imdi buldunuz ite," dedi kz.
Koyu bynn altnda dudaklar titredi Ned Beaumont'un. fkeyle parlad gzleri. Ksk,
sert, bilinli bir acyla dolu bir sesle konutu:"Bildiim bir ey var: Kardeinizi kim
ldrdyse, dnyaya byk bir iyilik yapt."
Kz, oturduu koltukta irkilerek elini boynuna gtrd, ama yzndeki dehet nnda yok
oldu ve Ned Beaumont'a acma dolu bir anlayla bakt. Usulca, "Biliyorum," dedi. "Paul'un
arkadasnz. Kolay deil sizin iin."
Ned Beaumont banbiraz ne eip mrldand: "Sylenecek sz deildi aslnda. Sama bir
szd." Ac ac glmsedi. "Bakn, efendi adam deilim dediimde haklymm."
Glmsemeyi brakt, gzlerindeki utan yok oldu, baklar parlaklap kesinleti. Usulca
konutu: "Paul'un dostu olmam konusunda haklsnz. Kimi ldrrse ldrsn, dostumdur
benim."
Gzlerini uzunca bir sre adama diktikten sonra alak, vurgusuz bir sesle konutu kz:
"Btn bunlar demek bouna? Sanyordum ki size gerei gsterebilirsem-" Elleri, omuzlar
ve bayla umutsuz bir hareket yapt.
Ned Beaumont banar ar yandan yana sallad.
Kz i ekip ayaa kalkt ve elini uzatt. "zgnm, dkrklna da uradm, ama
dman olmamz gerekmez, deil mi?"
Ned Beaumont kalkp kza dnd, ama elini tutmad. "Pauu aldatan ve Paul'u aldatmaya
alan yannz dmanmdr."
Kz elini indirmeden sordu: "Ya br yanm? Bu ilerle ilgisi olmayan yanm?"
Ned Beaumont kzn elini tutup pt.

DRT

Janet Henry ayrldktan sonra Ned Beaumont telefona gitti, bir numara evirip konutu:
"Alo, ben Ned Beaumont. Bay Madvig geldi mi?.. Gelince onu aradm ve grmek
istediimi syler misiniz?.. Evet, teekkr ederim."
Kol saatine bakt. Saat biri biraz geiyordu. Bir puro yakp pencerenin nne oturdu,
purosunu ierek sokan karsndaki gri kiliseyi seyretti. fledii dumanlar camdan dnp
bann zerinde gri bulutlar oluturuyordu.
Dileri puronun ucunu eziyordu. Telefonu alana dek, on dakika kadar oturdu orada.
Telefona gitti. "Alo... Evet, Harry... Tabii. Neredesin?.. Geliyorum oralara. Beni orada
bekle... Yarm saat... Tamam."
Purosunu mineye att, apkasyla paltosunu ald, dar kt. Uzunca bir sre yryp bir
lokantaya girdi, bir lokma bir ey yedi, bir fincan kahve iti, sekiz yz metre daha yryp
Majestik adnda kk bir otele girdi, onu Ned diye aran ve nc yar zerine neler
dndn soran ksa boylu bir delikanlnn ynettii asansrle drdnc kata kt.
Ned Beaumont dnp, '"Lord Byron alr herhalde ncy," dedi.
Asansrc, "inallah yanlyorsundur," dedi. "Ben 'Pipe-organ'a yatrdm."
Ned Beaumont omuz silkti. "Belki, ama handikap ok fazla." 417 numaral odaya gidip
kapy vurdu.
stnde bir gmlekle Harry Sloss at kapy. Otuz beyalarnda, solgun, ablak yzl,
salar dkk bir adamd. "Tam zamannda geldin," dedi. "Girsene."
Sloss kapy rttkten sonra Ned Beaumont sordu: "Sorun nedir?"
Tknaz adam yataa gidip oturdu. Ned Beaumont'a bakarak endielibir tavrla yzn
ekitti. "Durumu pek iyi grmyorum, Ned."
"Neyi pek iyi grmyorsun?"
"Ben Ferriss'in bu sorunu Vilayet'e gtrmesini."
Ned Beaumont sinirli bir biimde, "Peki," dedi. "Azndan kar u baklay da neden sz
ettiini anlayaym."
Sloss solgun, geni alnn kaldrd. "Bir dakika, Ned, anlataym. Sen dinle, yeter." Elini
cebine sokup sigara arad, ezik, buruuk bir paket kard. "Henry veledinin nalland akam
hatrlyor musun?"
Ned Beaumont kaytszca, "Eee?" dedi.
"Sen oraya, yani kulbe vardnda, Ben Ferriss'le ben yeni gelmitik, hatrlyor musun?"
"Evet."

"Dinle yleyse: Paulla ocuun orada, aalarn altnda tarttklarn grdk."


Ned Beaumont bynn yarsn bir kez trnayla okad ve ar ar, akl bir eye
taklmasna konutu:"Ama sizi kulbn nnde arabadan inerken grdm -ly yeni
bulmutumo srada- siz de br yandan geliyordunuz." Parman oynatt. "Paul sizden nce
girmitikulbe."
Sloss banhzla, evet anlamna sallad. "Hepsi doru," dedi. "Ama nceden in
Sokanda, Pinky Klein'n yerine gitmitik, yerinde bulamaynca dnp kulbe geldik."
Ned Beaumont bayla onaylad. "Peki, ne grdnz?"
"Paul'la olan aalarn altnda durup tartrken grdk."
"Arabayla geerken mi grdnz bunlar?"
Sloss banhzla sallad gene.
"Karanlk bir yerdi," diye hatrlatt Ned Beaumont. "Yavalamadan ya da durmadan
yzlerini nasl grebildiniz, anlamyorum."
"Yavalamadk da, durmadk da, ama Paul'u nerede olsa tanrm."
"Belki, ama yanndakinin Henry olduunu nereden biliyorsunuz?"
"Oydu. Eminim. Tanyacak kadar grebildik."
"Tarttklarn da m grdnz? Hem tartmak ne demek? Kavga m ediyorlard?"
"Hayr, ama tartyormu gibi duruyorlard. Bilirsin, bazan insanlarn duruundan belli olur
tarttklar."
Ned Beaumont keyifsizce glmsedi. "Evet, biri tekinin suratna ayayla basyorsa..."
Glmseyiiyok oldu. "Ben Ferris'in de Vilayete gtrd olay bu mu?"
"Evet. Kendi isteiyle mi gitti, yoksa Farr bir yerden renip mi artt, bilmiyorum. Ama
Farr'a anlatt, dnd."
"Sen nereden duydun, Harry?"
"Farr beni aryor," dedi Sloss. "yle rendim. Ben, ona birlikte olduumuzu sylemi, Farr
da bir ara urayp onunla konumam istemi, amabulamakistemiyorum bu ie."
"stemeyeceini umarm, Harry," dedi Ned Beaumont. "Farr seni yakalarsa ne diyeceksin?"
"Yakalamasna elimden geldiince frsat vermeyeceim. Zaten seninle de bu konuyu
grmek istiyordum." Hafife ksrp dudaklarn slatt. "Bu iyatana dek, bir iki
haftalna kentten uzaklaaym diyordum; biraz da para isteyecek bir i bu."
Ned Beaumont bansallayp glmsedi. "Yaplmas gereken o deil," dedi tknaz adama.

"Paul'a yardmc olmak istiyorsan, Farr'a gidip aalarn altndaki o adamlar tanyamadn,
bulunduun arabadaki kimsenin tanmasnn da olanakszln anlatrsn."
"Peki, yle yaparm," dedi hemen Sloss, "Ama dinle, Ned, benim de bu iten bir eyler
kazanmam gerek. Rizikoya giriyorum, stelik de -anlarsn ya."
Ned Beaumont bayla onaylad. "Seimden sonra sana rahat bir i ayarlarz, yle gnde bir
iki saat falan uraacan bir ey."
"Ama o-" Sloss ayaa kalkt. Yeilbenekli solgun gzleri endieliydi. "Bak, Ned, ok
zrtm. Onun yerine imdiden biraz mangr versen? ok daha iime yarar."
"Belki. Paul'a bir soraym."
"Ne olur, Ned. Bir telefon edip haber edersen..."
"Tabii. Hadi eyvallah."

BE
Ned Beaumont, Majestik Otelinden kp Vilayete, Basavcnn brosuna gitti ve Bay
Farr'la grmek istediini syledi.
Konutuu ablak yzl delikanl d brodan kp bir an sonra zr diler.bir tavrla geri
geldi. "Kusura bakmayn, Bay Beaumont, ama Bay Farr dar km."
"Ne zaman dnecek?"
"Bilmiyorum. Sekreteri haber brakmadn syledi."
"Peki yleyse. Gidip brosunda bekleyeyim biraz."
Ablak yzl olan yolunu kesti. "Ama olmaz ki-"
Ned Beaumont en sevimli glmseyiini sundu olana ve sordu: "Bu iten holanmyor
musun yoksa, evlat?"
Delikanl duraklad, biraz yerinde kmldad, sonra Ned Beaumont'un nnden ekildi. Ned
Beaumont kk aralktan yryp Farr'n odasnn kapsn at.
Farr oturduu yerden bankaldrp ayaa frlad. "Sen miydin o gelen?" diye bard.
"Allah kahretsin o olan. Hibir iibeceremiyor. Bay Bauman diye biri aryor, dedi."
"nemi yok," dedi Ned Beaumont. "Geldim ya."
Basavcnn elini skmasna ve bir koltua yneltmesine izin verdi. Oturduklarnda,
tembelce sordu: "Ne var, ne yok?"

"Hii." Farr, baparmaklarn yeleinin ceplerine sokarak koltuunu ileri geri sallad. "Hep
ayn iler, ben de koum
aktan bktm."
"Seim ileri nasl gidiyor?"
"Daha iyi olabilirdi." -Basavcnn kavgac, kpkrmz yzne bir glge dt- "Ama
herhalde baaracaz."
Ned Beaumont'un sesindeki tembellik gitmemiti. "Ne oldu ki?"
"u bu. Hep bir eyler oluyor. Ama siyaset byledir, ne yaparsn?"
"Benim -ya da Paul'un- yardm etmek iin yapabileceim bir ey var m?" diye sordu Ned
Beaumont, sonra da Farr ksa, kzl salarla kapl kafasn salladktan sonra ekledi: "Paul'un
Henry cinayetiyle ilgili olduu sylentileri mi en nemli sorunun?"
Farr, yzne gelen korkulu parlty gzlerini krparak yok etti. "Eh," dedi temkinli bir
biimde, "Bu cinayeti oktan zm olmamz gerektii kans yaygn. Sorunlardan biri bu belki de en nemlisi."
"Son grtmzden beri bir yenilik var m? Yeni bir eyler buldun mu?"
Farr bansallad. Gzleri endieliydi.
Ned Beaumont souk souk glmsedi. "Baz konular hl ardan alyor musun?"
Basavc koltuunda huzursuzca kaykld. "Evet, tabii, Ned."
Ned Beaumont bu sz beenmi gibi bansallad. Alayc bir parlt vard gzlerinde.
Kkrtc bir sesle sordu: "Ben Ferris hikyesi de ardan aldn konulardan biri mr
Farr'n kt az alp kapand. Dudaklarn birbirine srd. nceleri ak
nlkla byyen
gzleri duygusuzlaverdi. "Ferris'in anlattklarndan bir ey kar m kmaz m bilmiyorum,
Ned," dedi. "Sanmyorum. Sana szn edecek kadar bile nem vermedim anlattklarna."
Ned Beaumont alayc bir biimde gld.
Farr, "Bilirsin," dedi, "Senden ya da Paul'dan nemli bir eyi gizlemem sz konusu deil.
Bilirsiniz beni."
"Sinirlerin bozulmadan nce de tanrdk seni," dedi Ned Beaumont. "Ama olsun. Ferris'le
birlikte o gn ara-, bada olan adam istiyorsan, Majestik Otelinde, 417 numaral odada
bulabilirsin."
Farr masasndaki yeilkalem takmna, yana yatk iki dolmakalemin arkasnda elinde bir
uak tutan plak kiiye bakyordu. Yz imiti. Hibir ey demedi.
Ned Beaumont ince dudaklarla glmseyerek oturduu yerden kalkt. "Paul hep yardm
etmek ister ocuklara," dedi. "Tutuklanp Henry cinayeti iin yarg nne ksa bir ieyarar
m dersin?"

Farr gzlerini yeilkalem takmndan ayrmad. nat bir sesle konutu:"Paul'a ne yapmas
gerektiini sylemek bana dmez."
"ok iyi bir dnce!" diye bard Ned Beaumont. Masann yanndan, yz basavcnn
kulana iyice yanaana dek eilip bir giz veriyormuasna alak sesle konutu: "O
dncenin yanna bir tane daha gelmesi gerekiyor: Paulun sana yapman sylemedii eyleri
yapmak da sana dmez."
Srtarak dar kt, ama ktktan sonra srtmay brakt.

8. YOL AYRIMI

BR
Ned Beaumont, zerinde Dou Eyalet Yap ve Taahht irketi yazl kapy at, ierideki
masalarn bana oturmuiki gen bayan selamlad, yarm dzine kadar adamn oturduu
daha geni bir odaya geip onlarla ksaca konutu, sonra zerinde zel yazl bir kapy at.
Eski bir alma masasnn banda,yannda saygyla duran ufak tefek bir adamn getirmi
olduu ktlar kartrmakta olan Paul Madvig'in oturduu drt ke odaya girdi.
Madvig bankaldrp, "Merhaba Ned," dedi. Ktlar yana itip ufak tefek adama, "Bu
boklar sonra getir," dedi.
Ufak tefek adam ktlar toparlayp "Bastne, efendim," sonra da, "Naslsnz, Bay
Beaumont?" dedi ve odadan kt.
Madvig, "Zor bir gece geirmiebenzersin, Ned," dedi. "Neler yaptn? Otursana."
Ned Beaumont paltosunu karmt. Bir iskemlenin zerine brakt, stne apkasn koyup
bir puro kard. "Yoo, iyiyim. Ne var ne yok?" Eski masann bir kesine oturdu.
"Gidip u M'Laughlin'le bir konusan," dedi sarn adam. "Onunla olsa olsa sen ba
edersin."
"Olur. Nesi var?"
Madvig yzn ekitti. "Kimbilir? Ayarladm sanyordum, ama biraz sinsilik ediyor galiba."
Ned Beaumont'un koyu gzlerinde karanlk bir parlt belirdi. Sarn adama bakarak,
"Demek o da, ha?" dedi.
Madvig bir an dndkten sonra usulca sordu: "Ne demek istiyorsun, Ned?"
Ned Beaumont, bakabir soruyla karlk verdi: "Btn ileristediin gibi yryor mu?"

Madvig iri omuzlarn sabrszca oynatt, ama baklarndaki parlaklk deimedi: "O kadar
da kt deil," dedi. "Gerekirse M'Laughlin'in oylar olmadan da idare ederiz."
"Belki." Ned Beaumont'un dudaklar incelmiti. "Ama habire oy yitirirsek byle
kazanamayz seimi." Puroyu aznn kenarna yerletirip konumasnsrdrd: "Biliyorsun,
durumumuz iki hafta nceki kadar iyi deil."
Madvig masasna oturan adama bakp anlayla glmsedi. "Yahu, amma da adamsn be,
Ned. Durum sana iyi grnmez mi hi?" Karlk beklemeden sakince srdrd konumasn:
"Belli bir dnemde batyormu gibi grnmeyen tek bir seim kampanyas bilmiyorum. Ama
hep de dzelir iler."
Ned Beaumont purosunu yakyordu. Dumann savurup konutu: "Her zaman dzelecekleri
anlamna gelmez bu." Purosunu Madvig'in gsne doru uzatt. "Taylor Henry'nin
ldrlmesi olay ivedilikle akla kavumazsa, kampanya konusunda endie duymana hi
gerek kalmayacak. Kim kazanrsa kazansn, battn demektir."
Madvig'in mavi gzleri donuklat. Yznde baka hibir deiiklik yoktu. Sesi de
deimedi."Ne demek istiyorsun, Ned?"
"Kentte herkes onu senin ldrdn sanyor."
"yle mi?" Madvig elini enesine gtrp dnceli dnceli ovuturdu. "Endielenme o
konuda," dedi. "Benimle ilgili kan ilk sylenti deil bu."
Ned Beaumont hafife glmseyip yapmack bir hayranlkla sordu: "nceden bana
gelmeyen hibir ey yok mu senin? Elektrikli oktedavisi yapld m hi sana?"
Sarn adam gld. "Hi de niyetim yok," dedi.
"Pek uzanda saylmazsn u anda, Paul," dedi Ned Beaumont usulca.
Madvig gene gld. "Hay Allah!" dedi.
Ned Beaumont omuz silkti. "inok deil, deil mi?" diye sordu. "Bu samalklarla vaktini
almyorum ya?"
"Dinliyorum seni," dedi Madvig. "Seni dinlemekle zarar etmedim hi, imdiye dek."
"Saolunuz, efendim. M'Laughlin niin yan izmeye alyor dersin?"
Madvig bansallad.
"Ayvay yediini dnyor," dedi Ned Beaumont. "Herkes polisin Taylor Henry'yi
ldreni bulmaya almadn, bunun nedeninin de onu senin ldrdn olduu sanlyor.
M'Laughlin de bunun seimlerde yenilmen iin yeterli neden olduunu sanyor."
"yle mi? Bu kenti benim yerime Shad'in ynetmesinin daha iyi olacan m dnyorlar?
Bir cinayet ilediimin dnlmesi Shad'in alnn daha ak m yapar sanyorlar? "

Ned Beaumont sarn adama bakp yzn ekitti. "Sen ya kendini aldatmaya alyorsun,
ya da beni. Shad'in alnnn akyla bunun ne ilgisi var? O adaylarn aka desteklemiyor ki.
Ama sen aktasn ve bu cinayeti rtbas etmekle sulanan kiiler de senin adaylarn."
Madvig elini gene enesine gtrp dirseini masaya dayad. Yakkl, salkl yznden
hibir ey okunmuyordu. "Bakalarnn ne dndnden ok sz ettik, Ned," dedi. "imdi
de senin dndklerinden sz edelim. Sen de benim ayvay yediimi mi dnyorsun?"
"Herhalde yedin," dedi Ned Beaumont alak, gvenli bir sesle. "Kan kmldatmazsan da
yiyecein kesin." Glmsedi. "Ama adaylarn gene de kazanrlar herhalde."
"Bunu," dedi Madvig souk bir sesle, "aklaman gerekir."
Ned Beaumont eilip masann yannda duran tuntan tkrk hokkasna purosunun kln
zenle silkti. Sonra da duygusuz bir sesle konutu:"Madik atacaklar sana."
"yle mi?"
"Niin olmasn? Serseri takmnn ounu Shad elinden ald, buna izin verdin. Seimi
kazanmak iin saygdeer insanlara, st tabakalara gveniyorsun. Onlar da ekiniyorlar. Senin
adaylarn da byk bir numara ekip seni adam ldrmek suundan tutuklayacaklar ve
saygdeer vatandalar -yasalara kar kt zaman patronlarn bile tutuklamaktan
ekinmeyen soylu yetkililere hayran kalarak- bir an nce sandk banagidip bu kahramanlar
drt yllna daha semek iin birbirlerini yiyecekler. ocuklar sulamana da hi gerek yok.
Byle yaparlarsa keyi dneceklerini, yapmazlarsa da isiz kalacaklarn biliyorlar."
Madvig elini enesinden ekip sordu: "Bana ballklarna pek gvenmiyorsun galiba, yle
mi, Ned?"
Ned Beaumont glmsedi. "Sen ne kadar gveniyorsan, ben de o kadar gveniyorum," dedi.
Glmseyiiyok oldu. "Bunlar varsaym deil, Paul. Farr' grmeye gittim bugn leden
sonra. Kapy krp girmem gerekti yanna. Cinayeti kurcalamadn sylemeye altbana.
Bulduklarn benden gizlemeye alt. Sonra da sustu." Aalayc bir biimde bzd azn.
"Farr: Sustal maymun gibi oynattm adam."
"Ama bir tek Farr," diye sze balad Madvig.
Ned Beaumont szn kesti. "Yalnz Farr'sa, durum kt. Rutledge, Brody, hatta Rainey
bile tekbana seni kazklamaya alabilirler, ama Farr yapyorsa, brlerinin de onu
desteklediinden emin olabilirsin." Sarn adamn kmltsz yzne bakarak alnn krtrd.
"Bana inanmaktan ne zaman istersen vazgeebilirsin, Paul."
Madvig, enesine gtrd eliyle umursamaz bir hareket yapt. "Vazgeince haber veririm
sana," dedi. "Nasl oldu da Farr'a uradn?"
"Harry Sloss arad beni bugn. Anladm kadaryla Ben Ferris'le birlikte seni in
Sokanda Taylor Henry'yle tartrken grmler - ya da grdklerini sylyorlar." Ned
Beaumont sarn adama hibir ey belli etmeyen gzlerle bakyordu ve sesi de kaytszd.
"Ferris bunu Farr'a anlatm. Harry de Farr'a gitmemek iin para istedi. Bak ite, kulbnn
iki yesine daha malm olmu. Farr'n sinirlerinin bozulduunun oktandr farkndaydm, bir

gz ataym diye gittim yanna."


Madvig bayla onaylad. "Bana madik attndan eminsin, yle mi?"
"Evet."
Madvig koltuundan kalkp pencereye yrd. Ellerini pantolonunun ceplerine sokarak
dakika kadar soka seyretti; o srada da Ned Beaumont oturmu,purosunu ierek sarn
adamn enli srtna bakyordu. Sonra Madvig dnmeden sordu: "Harry'ye ne dedin?"
"Oyaladm."
Madvig pencereden uzaklap masasna dnd, ama oturmad. Yz biraz daha kzarmt,
ama baka bir deiiklik yoktu grnnde. Sesi sakindi: "Ne yapmamz gerek dersin?"
"Sloss'a m? Hi. br it Farr'a gitmi bile. Sloss ne yapsa pek fark etmez artk."
"Onu demek istememitim. Genel olarak bu durumla ilgili olarak ne yapalm?"
Ned Beaumont purosunu tkrk hokkasna att. "Syledim. Taylor Henry'nin ldrlmesi
olay ivedilikle aklk kazanmazsa, ayvay yedin. Bu kadar. Uralacak tek konu bu
imdilik."
Madvig gzlerini Ned Beaumont'dan kard. Duvarn geni, bo bir yerine bakt. Dolgun
dudaklarn bzd. akaklarnda bir slaklk belirdi. Gsnn derinliklerinden geldi sesi:
"Olmaz. Baka bir zm bulmak gerek."
Ned Beaumont soluduka burun delikleri titriyordu, gzleri kapkara olmutu. "Yapacak
baka bir ey yok, Paul," dedi. "Baka ne yapsak, Shad'in ya da Farr'la adamlarnn ekmeine
ya sreriz, onlar da senin canna okurlar."
Madvig bouk bir sesle konutu: "Bir kyolu -olmal, Ned. Bir dn-"
Ned Beaumont masadan uzaklap sarn adamn nnde, ok yaknda durdu. "Yok. Tek
yol bu. stesen de, istemesen de, bu yola sapacaksn, yoksa ben seni zorla saptracam."
Madvig bansallad. "Hayr. Brak."
Ned Beaumont, "Senin iin yapamayacam tek eydir bu, Paul," dedi.
Sonra Madvig, Ned Beaumont'un gzlerine bakt ve bouk bir fsltyla konutu: "Onu ben
ldrdm, Ned."
Ned Beaumont derin bir soluk alp uzun uzun i ekti.
Madvig ellerini Ned Beaumont'un omuzlarna koydu ve szckler bouk bouk, birbirine
kararak kmaya balad azndan. "Bir kazayd, Ned. Ben ktktan sonra bir baston
kapm, koar
ak peimden geldi. Oradayken biraz - kk bir anlamazlk olmutu,o da bana
yetiincebastonla vurmaya kalkt. Nasl oldu, bilemiyorum, ama bastonu elinden alrken
kafasna arpt -ok sert arpm olamazd- ama arkast dt ve banhzla kaldrmn

kenarna vurdu."
Ned Beaumont bayla onaylad. Yz birdenbire duygusuzlavermiti, yalnz byk bir
dikkatle Madvig'in dediklerini dinliyordu. Yznn duruunauyan keskin bir sesle sordu:
"Bastona ne oldu?"
"Paltoma sarp gtrdm, sonra da yaktm. ldn fark ettikten sonra, kulbe giderken,
bir de baktm baston elimde, ben de paltomun iine gizledim, sonra da yaktm."
"Nasl bir bastondu?"
"Kaba, kahverengi, ar bir baston."
"Ya apkas?"
"Bilmiyorum, Ned. Herhalde bandan utu, sonra da birisi ald."
"apkas vard, deil mi?"
"Evet, tabii."
Ned Beaumont bynn bir yann trnayla okad. "Sloss'la Ferris'in arabasnn
yannzdan getiini fark ettin mi?"
Madvig bansallad. "Hayr, ama gemi olabilirler."
Ned Beaumont sarn adama bakarak alnn krtrd. "Bastonu alp yakmakla ve bunu
imdiye dek gizli tutmakla, sonra da kamakla iyice batrdn ileri," diye mrldand. "Oysa
kendini savunduun apakt."
"Biliyorum, ama yle olmasn istemiyordum, Ned," dedi Madvig bouk bir sesle. "Janet
Henry'yi mrmde hibir eyi istemediim kadar ok istiyorum; ama bu bilinirse -kaza bile
olsa- nasl elde edebilirim onu?"
Ned Beaumont, Madvig'in yzne gld. Ksk, ac bir glt bu. "imdikinden daha
ansl olurdun," dedi.
Madvig gzlerini dikti, ama bir ey demedi.
Ned Beaumont, "Bandan beri onu senin ldrdn dnyor," dedi. "Senden nefret
ediyor. Seni elektrikli sandalyeye gndermek iin urayor. Saa sola imzasz mektuplar
gndererek kukularn senin zerinde toplanmasna ilk neden olan o. Opal' sana dman eden
de o. Evime gelip kendisi anlatt bunlar bana, nk beni de sana dman etmeye alyor."
Madvig, "Yeter," dedi. Gzleri souk birer halka gibi, dimdik, irikym, sarn bir adamd.
"Nedir, Ned? Sen de mi onu istiyorsun, yoksa-" Aalayc bir hareketle szn yarm
brakt. "Fark etmez." Baparmayla kapy gsterdi. "k dar, aalk herif. Yollarmz
burada ayrlyor."
Ned Beaumont, "Szm bitirince karm," dedi.

Madvig, "Ben sana k dediim zaman karsn," dedi. "Beni inandracak hibir ey
syleyemezsin. nandm hibir ey sylemedin. Bundan sonra da syleyemeyeceksin."
Ned Beaumont, "Peki," dedi. apkasyla paltosunu alp dar kt.

K
Ned Beaumont evine gitti. Yz solgun ve askt. Yanndaki masaya bir bardakla bir i
e
Bourbon viskisi alarak geni krmz koltuklardan birine oturdu, ama imedi. Kara
ayakkablarna kt kt bakarak trnaklarn kemirdi. Telefonu ald. Gidip amad, ikindi
ilerledike, odadaki gndz dalmaya balad. Kalkp telefona gittiinde oda
alacakaranlkt.
Bir numara evirdi. Sonra: "Alo, Bayan Henry'le grmek istiyorum, ltfen." Sessizce slk
alarak geirdii ksa bir sreden sonra, "Alo," dedi, "Bayan Henry?.. Evet... Az nce Paul'a
her eyi anlattm sizinle ilgili... Evet, haklymsnz. Yapacan sylediiniz eyi yapt..."
Gld. "Biliyordunuz. Bana yalanc diyeceini, beni dinlemek istemeyeceini, beni kap
dar edeceini sylemitiniz, hepsini de yapt... Yok, yok, nemli deil. Olaca vard...
Yok, gerekten... Evet, olduka kesin. Geri alnmas olanaksz szler harcand... Evet, btn
gece evdeyim galiba... iyidir... Peki. Allahasmarladk."
Kendine bir bardak viski koyup iti. Sonra karanlk yatak odasna girdi, alar saatini saat
sekize kurdu ve soyunmadan srtst yatana uzand. Bir sre tavan seyretti. Sonra, saat
alana dek, dzensiz soluklar alp vererek uyudu.
Uykulu uykulu yatandan kalkarak klar yakt, banyoya girip elini yzn ykad, temiz
bir gmlek giydi, sonra da oturma odasndaki minede bir ateyakt. Janet Henry gelene dek
gazete okudu.
Kz geldiinde ok heyecanlyd. Gelir gelmez, grmelerinden Paul'a sz edeceini
nceden bilmediini, niyetinin byle bir durum yaratmak olmadn syledi, ama
gzlerindeki heyecan apakt ve zr dilemek iin ne zaman bir ey sylemeye kalksa,
dudaklarn glcklerin sarmasna engel olamyordu.
"nemli deil," dedi Ned Beaumont. "Nasl sonulanacan nceden bilseydim de byle
davranmak zorunda kalrdm. Aslnda, kendim de, iin iin byle olacan biliyordum,
galiba. yle bir ey, ite. Siz bana byle olacan sylemiolsaydnz, aksini kantlamak iin
atlrdm hemen."
Kz ellerini uzatt. "ok sevindim," dedi. "Duygularm gizlemeye almayacam."
"Kusura bakmayn," dedi Ned Beaumont kzn ellerini tutarak, "Ama bu iin bam
a
gelmemesi iin hibir aba harcamazdm zaten."
Kz, "Hakl olduumu biliyorsunuz imdi," dedi. "Taylor'u o ldrd." Gzlerinde sorular
vard.

Ned Beaumont bayla onaylad. "ldrdn syledi bana."


"Bana yardm edecek misiniz imdi?" Ellerini skt kz. Biraz yaklat.
Ned Beaumont, kza bakp alnn krtrarak bir an duraklad. "Kendini savunurken
ldrm,ya da kazara olmu,"dedi usulca. "Bu yzden-"
"Cinayetti bu!" diye bard kz. "Tabii kendini savunurken olduunu syleyecek!"
Sabrszca bansallad. "Kendini savunurken ya da kazara ldrm olsa bile, herkes gibi
bunu gidip mahkemede kantlamas gerekmez mi?"
"ok gecikti. Bu bir aylk bekleyi onun zararna iledi."
"Peki, su kimde?" diye sordu kz. "Hem de, onu gerekten kendini savunurken ldrm
olsayd, bu kadar uzun bekleyeceine inanyor musunuz?"
Ned Beaumont banar ar evet anlamna sallad. "Sizin yznzdendi bu. Sizi seviyor:
Kardeinizi ldrdn bilmenizi istemiyordu."
"Ama biliyorum!" diye bard kz fkeyle. "Herkes de bilecek artk."
Hafife omuz silkti adam. Yz askt.
"Bana yardm etmeyecek misiniz?" diye sordu kz.
"Hayr."
"Niin? Kavga ettiniz onunla."
"Anlattklarna inanyorum. Mahkemede inandrc olabilmesi iin de artk ok ge
olduunu biliyorum. Aramzda her ey bitti; ama bunu yapamam ona." Dudaklarn slatt.
"Rahat brakn onu. Ne sizin ne de benim yardmm olmadan zaten banagelecekler var."
"Olmaz," dedi kz. "Hak ettii cezay grmeden rahat brakmayacam onu." Bir an
soluunu tuttu ve gzleri koyulat. "Size yalan sylediinin kantn bulmay gze alacak
kadar inanyor musunuz ona?"
"Ne demek istiyorsunuz?" diye sordu Ned Beaumont, temkinli bir sesle.
"Yalan sylemi olsun ya da olmasn, gerei bulmama yardm eder misiniz? Bir yerde
kesin kantlar olmas gerekir - bizim bulabileceimiz kesin kantlar... Ona gerekten
inanyorsanz, bu kantlarn bulunmasnda bana yardm etmenizin hibir sakncas olmamas
gerekir."
Ned Beaumont kzn yzn bir sre inceledikten sonra sordu: "Size yardm edersem ve
kesin kantlar bulursak, neyi dorularlarsa dorulasnlar, kabul edecek misiniz?"
"Evet," dedi kz hemen, "siz de ederseniz."
"i bitirene dek -yani kesin kantlan elde edene dek-bulduklarmz kimseye

sylemeyeceinize, her ey akla kavuana dek bulduklarmz ona kar


kullanmayacanza sz veriyor musunuz?"
"Evet."
"yleyse anlatk," dedi Ned Beaumont.
Kz mutlulukla hkrd ve gzlerine yalardoldu.
"Oturun," dedi Ned Beaumont. Yz ince ve kat, sel si serteydi. "Baz tasarlar yapmamz
gerek. Bugn leden sonra ya da akamzeri, yani Paul benimle attndan beri, grtnz
m?"
"Hayr."
"yleyse aranzn nasl olduundan emin olamayz. Daha sonradan benim hakl olduumu
dnm olabilir. Bu onunla benim aramdaki ilikiler asndan nemli deil artk -her ey
bitti- ama elverdiince abuk renmeliyiz bunu." Kzn ayaklarna doru yzn ekiterek
bakt ve trnayla byn dzeltti. "Onun size gelmesini beklemeniz gerek. Onu
arayamazsnz. Sizin konunuzda kararszsa, tehlikeli olabilir bu. Siz ondan ne derece
eminsiniz?"
Masann yanndaki iskemlede oturuyordu kz. "Bir; kadn bir erkekten ne kadar emin
olabilirse, o kadar." Utanarak hafife gld. "Biliyorum, kt bir sz - ama eminin^ Bay
Beaumont."
Adam bayla onaylad. "yleyse dorudur, ama yarna dek kesinlikle renirsiniz herhalde.
Azn aradnz oldu mu hi?"
"Hayr, tam denemez. Aslnda beklediim-"
"Her neyse, artk azn aramaya almakyok. Bundan byle, ondan ne kadar emin
olursanz olun, dikkatli davranmanz gerekecek. Bilip de bana anlatmadnz herhangi bir ey
var m?"
"Hayr," dedi kz, bansallayarak. "Bu iinasl yrteceimi de pek iyi bilmiyordum. Bu
yzden istiyordum, sizin bana-"
Ned Beaumont szn kesti gene: "Bir zel hafiye tutmak aklnza gelmedi mi?"
"Geldi, ama korktum; Paul'a gidip her eyi anlatacak bir adama deceimden korktum.
Kime gideceimi, kime gvenebileceimi bilemedim."
"Kullanabileceimiz birisi var." Parmaklaryla koyu salarn tarad. "imdi de -henz
bilmiyorsanz- renmek istediim bir ey var. Kardeinizin apkalarndan eksik olan var m?
Paul, bandabir apka olduunu sylyor. Ben bulduumda apka yoktu. Bir bakn, ka
apkas olduunu renebilir misiniz?" -yan yan glmsedi- "benim dn aldm
saymazsanz, tabii."
Kz, adamn glmseyiine aldrmad. Bansallayp biraz umutsuzca ellerini kaldrd.

"Olanaksz," dedi. "Btn eyalarn geenlerde elden kardk, zaten ka apkas olduunu
kimsenin kesinlikle bildiini sanmyorum."
Ned Beaumont omuz silkti. "Bunun pek bir iimize yarayacan zaten sanmyordum," dedi.
"br de bir baston. Evden kayp bir baston -kardeinizin ya da babanzn- var m? zellikle
ar, kaba bir baston..."
"Babamn olacak," dedi kz heyecanla, "Ve sanyorum hl orada."
"Bir bakn bakalm." Baparmann trnan srd. "Yarna dek bu kadar iyeter size;
belki bir de Paulla aranzn nasl olduunu renebilirseniz..."
"Nedir?" diye sordu kz. "Yani baston konusu, demek istiyorum." Heyecanla ayaa kalkt.
"Paul kardeinizin ona o bastonla saldrdn, elinden alrken de bastonun kafasna
arptn anlatt. Bastonu sonradan da gtrp yakm."
"Babamn bastonlarnn hepsinin yerinde olduundan eminim," diye bard kz. Yz
bembeyazd, gzleri kocaman almt.
"Taylor'un bastonu yok muydu"
"Yalnz gmsapl, siyah bir bastonu vard." Elini Ned Beaumont'un bileine koydu.
"Bastonlarn hepsi oradaysa, demek olacak ki-"
"Bir ey demek olabilir," dedi Ned Beaumont, elini kzn elinin stne koyarak. "Ama
aldatmaca yok."
"Bana gvenebilirsiniz," diye sz verdi kz. "Sizin yardmnz ne kadar istediimi, elde
ettiime de ne kadar sevindiimi bir bilseydiniz, bana gvenebileceinizi anlardnz."
"Umarm yledir." Elini kzn elinden ekti.

Evinde yalnz kalnca, Ned Beaumont, yz gergin, gzleri parlak, bir sre odada volta att.
Ona yirmi kala kol saatine bakt. Sonra paltosunu giyip Majestik Oteline gitti, ama Harry
Sloss'un ktn sylediler. Otelden ayrld, bir taksi evirip bindi, "Bat Yolu Lokantas,"
dedi.
Bat Yolu Lokantas drt kebeyaz bir yapyd -karanlkta gri grnyordu- ve belediye
snrlarnn be kilometre kadar dnda,yoldan biraz uzakta, aalarn arasndayd. Zemin
katnda l llambalar yanyordu ve yapnn nnde yarm dzine kadar araba duruyordu.
Yapnn solundaki uzun bir sundurmann altnda baka arabalar vard.
Kapcy dosta selamlayan Ned Beaumont kiilik bir orkestrann grltyle ald ve
sekiz-on kiinin dans ettii geni bir yemek odasna girdi. Masalarn arasndaki yoldan geti,
dans pistinin evresini dolatve odann bir kesindeki barn nnde durdu. Barn

mterilere ayrlan blmnde yalnzd.


Snger gibi burunlu iman bir adam olan barmen, "yi akamlar, Ned," dedi. "oktandr
grnmyordun."
"N'aber, Jimmy? Uslu duruyordum. Bir manhattan versene."
Barmen, kokteyli hazrlamaya balad. Orkestra ald paray tamamlad. Tiz ve crtlak bir
kadn sesi iitildi: "Beaumont denen o orospu ocuuyla ayn barda oturmam."
Ned Beaumont barn kenarna yaslanarak arkasna bakt. Barmen, kokteyli alkalarken
dondu kald.
Lee Wiltshire dans pistinin ortasnda dikilmi, Ned Beaumont'a bakyordu. Ellerinden birini,
lacivert takm biraz dar gelen iriyar bir gencin koluna dayamt. O da, biraz aptalca bakan
gzlerini Ned Beaumont'a dikmiti. Kadn, "Be para etmez orospu ocuunun biridir," dedi,
"sen de onu buradan dar atmazsan ben giderim."
Herkes susmu, dikkatle dinliyordu.
Delikanlnn yz kzard. Yzn buruturma denemesi skkn grnn daha da artrd.
Kz, "Sen yapmazsan, ben gidip tokatlayacam onu," dedi.
Ned Beaumont glmseyerek, "N'aber, Lee?" dedi. "Bernie'yi grdn m, ktndan beri?"
Lee svp ileriye doru bir adm att.
riyar gen, elini uzatp kadn durdurdu. "Ben gereini yaparm," dedi, "orospu
ocuunun." Ceketinin yakasn dzeltti, nn ekitirdi, dans pistinden ar ar
uzaklaarak Ned Beaumont'un nnde durdu. "Nedir bu?" dedi. "Nedir bu? Kk hanmla
byle konuulur mu?"
Ned Beaumont gzlerini ciddi bir bakla delikanlya dikerek elini, avucu yukarya dnk,
barn zerine uzatt. "unun kafasna geirecek bir ey versene bana, Jimmy," dedi. "Canm
yumruklamak istemiyor."
Barmenin ellerinden biri barn altnda yitmitibile. Elini kaldrdnda tuttuu sopay Ned
Beaumont'un avucuna koydu. Ned Beaumont elini kmldatmadan, "Kk hanma daha neler
dendi," dedi. "Yannda son grdm adam ona 'salak kar' diyordu."
Delikanl srtn dikletirdi; gzleri saa sola kayordu. "Seni unutmayacam," dedi, "Ve
bir gn senle benden baka kimsenin olmad bir yerde buluacaz." Durduu yere dnp
Lee Wiltshire'la konutu:"Hadi, tyelim bu batakhaneden."
"Sen ty," dedi kadn fkeyle. "Seninle gidersem ne olaym. Bktm senden."
Hemen hemen btn dileri altn olan tknaz bir adam yanlarna yanat. "Gideceksin," dedi.
"ikiniz de gideceksiniz. Basn."

Ned Beaumont glerek konutu: "u -'kk hanm'- benimle, Corky."


Corky, "Peki," dedi ve delikanlya dnd: "Bas git, it."
Delikanl dar kt.
Lee Wiltshire masasna dnmt. Yanaklarn yumruklarna dayam, oturmu masa
rtsn seyrediyordu.
Ned Beaumont karsna oturdu. Garsona, "Jimmy bana bir manhattan hazrlanmt," dedi.
"Yiyecek bir eyler de istiyorum. Yemek yedin mi, Lee?"
"Evet," dedi kadn bankaldrmadan. "Bir tane daha cin fizz istiyorum."
Ned Beaumont, "Peki," dedi. "Ben mantarl bir biftek istiyorum, Tony de yanna
konserveden kmam ne sebze varsa koysun, rokfor salal, domatesli yeilsalata ve kahve
de istiyorum."
Garson gittikten sonra Lee ac ac konutu: "Erkekler be para etmez, hibiri ieyaramaz.
u kof ayya bak!"
"Belki erkein dorusunu seemiyorsun," dedi Ned Beaumont.
"Tam da bu sz edecek adamsn ya sen," dedi kz, fkeyle Ned Beaumont'a bakarak, "Hele
bana oynadn o pis oyundan sonra."
"Sana hi de pis oyun falan oynamadm," dedi adam. "Bernie benden yrttklerini demek
iin senin cicini birini satmak zorunda kaldysa su benim deil."
Orkestra almaya balad.
"Hibir ey erkeklerin suu deildir zaten," dedi kz. "Gel dans edelim."
"Eh, peki," dedi Ned Beaumont ekinerek.
Masaya dndklerinde Ned Beaumont'un kokteyliyle Lee Wiltshire'in fizz'i masada
duruyordu.
"Bernie ne yapyor bugnlerde?" diye sordu Ned Beaumont ikilerini ierlerken.
"Bilmiyorum. Hapisten ktndan beri grmedim, grmek de istemiyorum. O da bir baka
harikayd! Amma da ksmetli bir yl yayorum! O, sonra Taylor, bir de bu orospu ocuu!"
"Taylor Henry mi?" diye sordu Ned Beaumont.
"Evet, ama onunla pek ciddi bir ilikim olmad," dedi kz aceleyle, "nk o sralarda
Bernie'yle yayordum."
Ned Beaumont ikisini bitirip yle konutu: "Charter Sokandaki odasna arada srada
urayan kzlardan biriydin, o kadar, yle mi?"

"Evet," dedi kz, temkinli bir biimde Ned Beaumont'a bakarak.


Ned Beaumont, "Birer iki daha isek iyi olacak," dedi.
Garsonu arp ikileri smarlarken, kz burnuna pudra sryordu.

DRT
Kapnn zili uyandrd Ned Beaumont'u. Hafife ksrerek uykulu uykulu yataktan kalkt,
sabahln ve terliklerini giydi. alar saatine gre dokuzu biraz geiyordu. Kapya gitti.
Janet Henry zr dileyerek ieri girdi. "ok erken olduunu biliyorum, ama bir dakika daha
sabredemezdim. Dn gece durmadan telefonla aradm sizi, bulamaynca da gzme uyku
girmedi. Babamn btn bastonlar yerinde. Bakn, demek yalan sylemi."
"O ar, kaba, kahverengi olan da orada m?"
"Evet. Binba Sawbridge'in skoya'dan getirdii baston o. Babam hi kullanmaz, ama
orada duruyor." Sevinle glmsedi Ned Beaumont'a.
Adam gzlerini uykulu uykulu krptrp parmaklarn salarnn arasnda gezdirdi.
"yleyse doru, yalan sylemi,"dedi.
"Dn akam eve dndmde de oradayd," dedi kz.
'Paul mu?"
"Evet. Ve evlenmemizi nerdi."
Ned Beaumont'un gzlerindeki uyku yok oldu. "Onunla olan kavgamdan sz etti mi?"
"Tek sz etmedi."
"Siz ne dediniz?"
"Taylor'un lmnn zerinden henz nianlanacak kadar zaman gemediini, ama ret de
etmediimi syledim; 'szletik' dedikleri durumdayz galiba."
Ned Beaumont kza merakla bakt.
Kzn yzndeki neeyok oldu. Elini adamn koluna koydu. Sesi biraz atlad. "Ltfen,
tmden yreksiz olduumu dnmeyin," dedi, "Ama -ama yle ok istiyorum ki o- o
kararlatrdmz yapmay, baka her ey -nasl diyeyim- ok nemsiz geliyor."
Adam dudaklarn slatp ar, usul bir sesle, "Nefret ettiiniz kadar sevseydiniz onu,
kimbilir ne durumda olurdu," dedi.

Kz ayan yere vurup bard: "yle demeyin! Bir daha hi yle konumayn!"
Ned Beaumont'un alnnda sinirli kk krklklar belirdi ve dudaklar bzld.
"Ltfen," dedi kz piman bir sesle. "Dayanamyorum."
"Balayn. Kahvalt ettiniz mi?"
"Hayr. Haberi bir an nce vermek istedim."
"Gzel. Birlikte ederiz. Ne istersiniz?" Telefona yrd.
Kahvalty smarladktan sonra banyoya gidip dilerini fralad, ellerini yzn ykayp
salarn tarad. Oturma odasna dndnde kz apkasyla mantosunu karm,
minenin
banda sigara iiyordu. Bir ey syleyecek oldu kz, ama telefon alnca sustu.
Ned Beaumont telefona gitti. "Alo... Evet, Harry, uradm ama yoktun... Sana -biliyorsun- o
akam Paulla grdn adamdan sz etmek istiyordum. Banda
apka var myd?.. Vard,
yle mi? Emin misin?.. Elinde bir de baston var myd?.. Tamam... Hayr, Harry, o konuda
Paul'dan bir ey karamadm. Kendin grsen daha iyi olur... Evet... Eyvallah."
Telefonun bandan kalktnda Janet Henry ona merakl gzlerle bakyordu.
"O gece kardeiniPaulla konuurken grdn syleyen iki kiiden biriydi bu," dedi Ned
Beaumont. "apkay grm,ama baston grmemi. Amakaranlkm, bu ki i adam da
arabayla geiyorlarm.Her eyi apak grdklerini sylemek g."
"apkayla niin byle ilgileniyorsunuz? ok mu nemli?"
Ned Beaumont omuz silkti. "Bilmiyorum. Ben yalnzca amatr bir hafiyeyim, ama yle ya
da byle bir anlam olabilir gibi geliyor bana."
"Dnden beri yeni bir ey renebildiniz mi?"
"Hayr. Gecenin bir blmn Taylor'un eski oynalarndan birine iki smarlamakla
geirdim, ama yeni hibir ey kmad."
"Tandm biri mi?" diye sordu kz.
Ned Beaumont bansallad, sonra birden kza bakarak, "Opal deildi," dedi, "Demek
istediiniz oysa."
"Ondan baz - baz bilgiler alamaz myz acaba?"
"Opal'den mi? Hayr. Babasnn Taylor'u ldrdn sanyor, ama bunun kendi yznden
olduuna inanyor. Belli bir bilgiyle -yani gerek bilgilerle- varmad bu kanya- yalnz sizin
mektuplarnzdan, Observer'den, falan."
Janet Henry banevet anlamna sallad, ama pek inanmgrnmyordu.

Kahvaltlar geldi.
Kahvalt ederlerken telefon ald. Ned Beaumont telefona gidip, "Alo," dedi. "Evet, Ana...
Ne?" Birka saniye sreyle alnn krtrarak dinledi, sonra, "Yapabilecein pek bir ey yok,"
dedi, "Brak yapsnlar, bir zarar olacan sanmyorum... Hayr, nerde olduunu
bilmiyorum... Hayr, yapacam sanmyorum... Endielenme, Ana, bir ey olmaz... Tabii,
tamam... Eyvallah." Glmseyerek masaya dnd. "Farr'n aklna da sizin aklnza gelen ey
gelmi,"dedi otururken. "Paul'un anasyd arayan. Savclktan bir adam Opal'i sorguya
ekmeye gelmi."Gzlerinde bir parlt belirdi. "Pek ilerine yaramayacak, ama kstryorlar
Paul'u."
"Sizi niin aram?" diye sordu kz.
"Paul dar km, nerde olduunu da bilemiyormu."
"Sizin Paul'la kavga ettiinizi bilmiyor mu?"
"Bilmiyor anlalan." ataln brakt. "Bakn, bu iisonuna dek srdrmek istediinizden
emin misiniz?"
"mrmde hibir eyi bylesine istemedim," dedi kz.
Ned Beaumont ac ac gld: "Paul da sizden sz ederken hemen hemen ayn szleri
kullanmt."
Kz titredi, yz katlat ve souk souk bakt adama.
Ned Beaumont, "Sizi tanmyorum," dedi. "Size gvenemiyorum. Pek houma gitmeyen bir
d grdm."
Kz glmsedi. "Dlere inanmyorsunuz, herhalde, deil mi?"
Ned Beaumont glmsedi. "Hibir eye inanmyorum, ama birok eyin etkisine nem
verecek kadar da kumarbazm."
Kzn glmseyiindeki alayclk azald. Sordu: "Bana olan gveninizi sarsan bu d nedir?"
Ciddiymigibi grnmeye alarak parman kaldrd. "Sonra da ben sizinle ilgili grdm
bir d anlatacam."
"Balk tutuyordum," dedi Ned Beaumont, "Ve kocaman bir balk yakaladm -bir alabalk,
ama ok byk- siz de bala bakmak istediinizi sylediniz, sonra bal alp ben engel
olamadan gene suya attnz."
Neeli neeli gld kz. "Siz ne yaptnz?"
"D orada bitti."
"Dnzyalanm," dedi kz. "Sizin alabalnz atmazdm suya. imdi benimkini
anlataym. Ben-" Gzleri irileti. "Ne zaman grdnz bu d? Bize yemee geldiiniz
akam m?"

"Hayr. Dn gece."
"ok yazk, ikimiz de dlerimizi ayn gece, ayn saat, ayn dakikada grm olsaydk, ok
daha etkileyici olurdu. Benimki bize geldiiniz geceydi, ikimiz -dte oluyor bu bir
ormanda yolumuzu yitirmitik, bitkin ve atk. Yrdk, yrdk, sonra kk bir eve gelip
kapsn aldk, ama kimse karlk vermedi. Kapy yokladk. Kilitliydi. Sonra pencerelerden
birinden ieri bir gz attk ve koskoca bir masa grdk, akla gelebilecek btn yemekler
tepeleme ylm zerine; ama ieri giremiyorduk, nk pencerelerin zerinde kaim
demirler vard. Bir de kapya dnp gene vurduk, ama kimse amyordu. Sonra bazan
insanlarn anahtarlarn paspasn altna braktn dnp oraya baktk ve anahtar bulduk.
Ama kapy anca, yerlerde, pencereden gremediimiz yzlerce, yzlerce ylan olduunu
grdk; kayarak, kvrlarak bize doru geliyorlard.
"Kapy hzla rtp kilitledik, kapnn ardndan gelen tslamalar dmz patlayarak
dinledik. Sonra siz, kapy ap ylanlardan gizlenirsek, kp gidebileceklerini sylediniz, biz
de yle yaptk. Benim dama kmama yardm ettiniz -dn bu blmnde dam alakt;
nceden nasl olduunu hatrlamyorum- ve arkamdan ktnz, aa doru eilip kapy
atnz, btn ylanlar da kvrla kvrla ormann iinde yitene dek damda yatp soluumuzu
tuttuk. Sonra damdan atlayp ieri girdik, kapy kilitledik ve yedik, yedik, yedik, ben de
sabah uyandmda yatamda oturmu, ellerimi rpp glyordum.
"Bunu uydurdunuz galiba," dedi Ned Beaumont, bir an sustuktan sonra.
"Niin?"
"nk karabasan gibi balyor, sonra baka bir ey oluyor; hem de benim yemekle ilgili
dlerim, yemee oturamadan biter hep."
Janet Henry gld. "Hepsini uydurmadm," dedi, "Ama neresinin doru olduunu
sormanza gerek yok. Beni yalanclkla suladnz, ben de size hibir ey sylemem artk."
"yi, peki, peki." Gene ataln eline ald, ama bir ey yemedi. Aklna yeni gelmi gibi
sordu: "Babanz bir ey biliyor mu? Elimizdeki bilgilerle ona gitsek, acaba bize yeni bir eyler
syleyebilir mi?"
"Evet," dedi kz heyecanla. "Syleyebilir."
Ned Beaumont dnceli bir biimde yzn ekitti. "Tehlike, biz hazr olmadan patlayp
her eyi aklayvermesi. Atelibir adam, deil mi?"
Kzn yant biraz ekingendi: "Evet, ama-" gzleri yalvarrcasna parldad- "biz hazr
olanak dek beklemesinin niin nemli olduunu anlatrsak, eminim- Ama imdi de hazrz,
deil mi?"
Adam bansallad. "Daha deil."
Kz yzn ast.
"Belki yarn," dedi Ned Beaumont.

"Gerekten mi?"
"Sz vermiyorum," diye uyard, "Ama galiba hazr olacaz."
Kz masann zerinden uzanp adamn elini tuttu. "Ama hazr olduumuz anda, gecenin ya
da gndzn hangi saati olursa olsun, bana haber vereceksiniz, deil mi?"
"Tabii, sz." Yan gzle bakt kza. "lm annda ille de orada olmak istiyorsunuz, deil
mi?"
Szleri kzn yzn kzartt, ama baklarn karmad. "Biliyorum, benim bir canavar
olduumu dnyorsunuz," dedi. "Belki de yleyim."
Ned Beaumont tabana bakp mrldand: "stediiniz olunca, hounuza gider inallah."

9. RKEFLER

BR
Janet Henry gittikten sonra Ned Beaumont telefonun banageti, Jack Rumsen'i arad,
bulunca da, "Bana bir urar msn, Jack?" dedi. "Tamam. Eyvallah."
Jack gelene dek giyinmiti. Karlkl koltuklara oturdular; her birinin elinde birer bardak
sodal bourbon viskisi vard; Ned Beaumont puro, Jack da sigara iiyordu.
Ned Beaumont sordu: "Paulla aramzn aldn duydun mu?"
Jack, kaytsz bir sesle, "Evet," dedi.
"Ne dnyorsun bu konuda?"
"Hi. Son kez aranzn ald sylendiinde bunun Shad O'Rory'ye oynanm bir oyun
olduunu hatrlyorum."
Ned Beaumont bu karl bekliyormuasna glmsedi. "Herkes bu sefer de ayn eyi mi
dnyor?"
yi giyimli delikanl, "ou yle dnyor," dedi.
Ned Beaumont purosunun dumann ar ar iine ekip sordu: "Ya sana bu kez ciddi
olduunu syleseydim?"
Jack hibir ey demedi. Yz dncelerini belli etmiyordu.
Ned Beaumont, "yle," dedi. Bardandan bir yudum ald. "Sana borcum nedir?"

"Madvig'in kzyla ilgili i iin otuz papel. Gerisini verdin."


Ned Beaumont pantolonunun cebinden bir tomar para kard, iinden tane on dolarlk
ayrp Jack'e uzatt.
Jack, "Saol," dedi.
Ned Beaumont, "imdi detik," dedi. ine duman ekti, solurken konutu:"Yaplmasn
istediim bir i dahavar. Taylor Henry'nin ldrlmesi olay yznden Paul'un peindeyim.
Kendisinin ldrdn syledi bana, ama biraz daha kant olmas gerekiyor elimde. Bu iin
zerinde benim iin alr msn?"
Jack, "Hayr," dedi.
"Niin?"
Esmer delikanl kalkp bo bardan masann zerine brakt. "Fred'le ben burada gzel bir
zel hafiye iikuruyoruz," dedi. "ki yl daha gesin, baya rahat edeceiz. Seni severim,
Beaumont, ama bu kenti yneten adamla dalaacak kadar deil."
Ned Beaumont sesini deitirmeden, "Batyor artk," dedi. "Herkes onu ekme hazrl
iinde. Farr'la Rainey imdiden-"
"Onlar ne isterlerse yapsnlar. Ben bu ie bulamak istemiyorum; baarlabileceine de
kendi gzlerimle grdkten sonra inanrm ancak. Belki biraz sarsabilirler onu, ama iyice
haklamak bambaka bir i. Benden iyi tanrsn onu. Hepsinin toplamndan daha yrekli
olduunu bilirsin."
"yledir. Zaten o yzden kaybediyor. Ne yapalm, yardm etmezsen etmezsin."
Jack, "Etmem," dedi ve apkasn ald. "Baka bir ey olsa, seve seve, ama-" eliyle kesin bir
hareket yapt.
Ned Beaumont ayaa kalkt. Konutuu zaman ne tavrnda, ne de sesinde bir krgnlk
vard: "Byle diyeceini bilmitim zaten." Bynn yarsn baparmayla dzeltip Jack'a
dnceli dnceli bakt. "Belki bana unu syleyebilirsin: Shad'i nerede bulabileceimi
biliyor musun?"
Jack bansallad. "Her ne kadar dorudan doruya sulanmyorlarsa da, yeri nc kez
basldndan beri -iki polis lmt hani- pek ortalarda grlmyor." Sigarasn azndan
ald. "Whisky Vaskos'u tanr msn?"
"Evet."
"Aranz iyiyse, ondan renebilirsin. Buralarda bir yerlerde o. Geceleri genellikle Smith
Sokanda, Tim Walker'in yerinde bulabilirsin."
"Saol, Jack, bir denerim."

"Bir ey deil," dedi Jack. Duraklad. "Madvig'le bozutuunuza gerekten zldm.


Keke-" Szn bitirmeden kapya yneldi. "Ne yaptn biliyorsundur, nasl olsa."

K
Ned Beaumont basavcnn brosuna gitti. Bu kez Farr'n yanna alnmas uzamad.
Farr oturduu yerden kalkmad, el skmaya davranmad. "Naslsn, Beaumont?" dedi.
"Otur." Sesinde souk bir kibarlk vard. Kavgac yz her zamanki kadar krmz deildi.
Gzleri dz ve sert bakyordu.
Ned Beaumont oturdu, rahata bacak bacak stne atp konutu: "Dn buradan ayrldktan
sonra Paul'u grmeye gittiimde neler olduunu anlatmak istiyordum sana."
Farr souk ve kibar bir sesle, "Evet?" dedi.
"Seni nasl bulduumu syledim - panik iinde." Ned Beaumont, en kibar glmseyiiyle,
elenceli, ama nemsiz bir olay anlatr gibiydi. "Taylor Henry cinayetini onun zerine
ykleyecek yrei kendinde aradn sandm syledim. nce inand bana, ama kendisini
kurtarmann tek yolunun gerek katili bulmak olduunu sylediimde kar kt. Gerek
katilin kendisi olduunu, ama onu kazara, ya da kendini savunurken ldrdn syledi."
Farr'n yz daha da solgunlam, aznn kenarlar katlamt, ama bir ey demedi.
Ned Beaumont kalarn kaldrd. "Cann skmyorum ya."
"Hadi, devam et," dedi savc souk bir sesle.
Ned Beaumont iskemlesini geriye doru yaslad. Glmseyiialaycyd. "Dalga geiyorum
sanyorsun, deil mi? Sana bir numara ektiimizi sanyorsun." Bansallayp mrldand:
"ok temkinli bir adamsn sen, Farr."
Farr, "Bana verecein bilgileri dinlemeye hazrm," dedi, "Ama ok iim var, onun iin rica
edeceim-"
Ned Beaumont gld, sonra, "Peki," dedi. "Belki bu anlattklarm zapta geirmek falan
istersin diye dnmtm."
"Pekl." Farr masasnn stndeki sedef dmelerden birine bast.
Yeiller giymi kr sal bir kadn ieri girdi.
"Bay Beaumont bir konuda ifade vermek istiyor," dedi Farr kadna.
Kadn, "Peki efendim," diyerek Farr'n masasnn karsna oturdu, defterini masaya koyup
gmkalemini hazr etti ve bo, kahverengi gzlerini Ned Beaumont'a evirdi.
Ned Beaumont konumaya balad:"Dn leden sonra Paul Madvig, Nebel Hanndaki

iyerinde, Taylor Henry'nin ldrld akam Senatr Henry'nin evine yemee gittiini,
orada kendisiyle Taylor Henry arasnda bir tartma ktn, evden ayrldktan sonra Taylor
Henry'nin peindengelip ona kaba, kaln, kahverengi bir bastonla vurmak istediini, bastonu
Taylor Henry'nin elinden almaya alrken kazara alnna vurup yere devrilmesine neden
olduunu bastonu da sonradan gtrp yaktn syledi. Taylor Henry'nin lmndeki payn
gizlemiolmasnn tek nedeninin bunu Janet Henry'nin bilmesini istememesi olduunu
syledi. Bu kadar."
Farr, stenocuya, "Bunu hemen temize ekin," dedi.
Kadn odadan kt.
Ned Beaumont, "Seni heyecanlandracak haberler getirdiimi sanmtm," dedi. ekti.
"Bunlar duyunca san banyolacan sanmtm."
Basavc gzlerini ayrmadan bakt Ned Beaumont'a.
Ned Beaumont hi aldrmakszn konumasn srdrd: "Hi deilse Paul'u yaka paa
buraya getirip bu," -elini kaldrd- '"nemli gelime'yle diyelim - yzletirmek isteyeceini
dnmtm."
Basavc kendini tutarak konutu: "zin ver ltfen de kendi iimi bildiim gibi yapaym."
Ned Beaumont gene gld, kr sal stenocu ifadesinin temize ekilmiiyle gelene dek
konumad. Sonra sordu: "Doruluuna yemin mi edeceim?"
"Hayr," dedi Farr, "imzalaman yeter."
Ned Beaumont kd imzalad. "Hie sandm kadar elenceli olmad bu i,"diye yaknd,
neeyle.
Farr'n enesi gerginleti. "Hayr," dedi, neesiz bir doyumla. "Herhalde olmamtr."
"ok temkinli bir adamsn sen, Farr," dedi gene Ned Beaumont. "Kardan karya geerken
arabalara dikkat et." Selam verdi. "Grrz."
Dar ktnda yzn fkeyle buruturdu.

O gece Ned Beaumont, Smith Sokandaki karanlk, katl bir evin kapsn ald. Ksa
boylu, ufak kafal, geni omuzlu bir adam kapy on be santimkadar aralayp, "Tamam,"
dedi, sonra kapy ardna kadar at.
Ned Beaumont, "N'aber," diyerek ieri girdi, karanlk bir koridor boyunca yedi sekiz metre
kadar yrd, sandaki iki kapal kapy geip soldaki kapy at, tahta basamaklardan
inerek bir radyonun usulca ald ve bir barn bulunduu bodruma indi.

Barn arkasnda, zerinde 'OO' yazl buzlu camdan bir kap vard. Bu kap ald ve dar
bir adam kt; geni omuzlarnn duruunda, kaln kollarnn uzunluunda, yznn
dzlnde, arpk bacaklarnn izdii eride maymunsu bir hava olan bir adam Jeff
Gardner.
Ned Beaumont'u grnce, kk kzl gzleri parldad. "Vay anam vay, kim gelmi:Gelbeni-dv Beaumont!" diye bard, harika dilerini gsteren bir glmseyile.
Oradaki herkes banevirip onlara bakarken, Ned Beaumont, "N'aber, Jeff?" dedi.
Jeff salnarak Ned Beaumont'un yanna geldi, sol kolunu omuzuna atarak sa eliyle Ned
Beaumont'un sa elini tuttu ve neeyle kalabala dnd: "ok adam marizledim, ama bundan
kyan marizlediimi bilmiyorum!" Ned Beaumont'u sryerek bara gtrd. "Hep birlikte
birer iki ieceiz, sonra size bu ii nasl yaptm gstereceim. Hem de yle bir
gstereceim ki!" Srtarak Ned Beaumont'un yzne bakt. "Ne dersin bu ie, aslanm?"
Ned Beaumont kendininkine ok yakn, ama biraz aada duran irkin surata hi istifini
bozmadan bakt. "Sko!" dedi.
"Size gre bir odam var yukarda," dedi, "iinde demeyecein kadar kk bir oda.
Duvarlardan yaylandracam seni. Bylece yerden kalkman beklemekle zaman
kaybetmeyiz."
Ned Beaumont, "Bir iki de ben smarlayaym," dedi.
"Kt fikir deil," diye onaylad Jeff.
Gene itiler.
Ned Beaumont ikilerin parasn verdikten sonra Jeff onu merdivenlere doru yneltti.
"Kusura bakmayn, baylar," dedi barda oturanlara, "ama bizim gidip bir prova yapmamz
gerekiyor." Ned Beaumont'un omuzunu okad. "Sevgilim benim."
ki kat merdivenden kp bir sedir, iki masa ve yarm dzine kadar iskemlenin tktrlm
olduu ufak bir odaya girdiler. Masalardan birinin stnde birka bo bardakla sandvi
artklaryla dolu tabaklar vard.
Jeff gzlerini ksp odaya bir gz att, "Nereye gitti o paoz?" diye sordu. Ned Beaumont'un
bileini brakt, kolunu omuzundan ekip sordu: "Burada kar falan grmyorsun, deil mi?"
"Hayr."
Jeff, banabarta abarta sallad. "Gitmi,"dedi. Geriye doru bir adm sendeleyip kapnn
yanndaki zilin dmesine kirli parman bast. Sonra da elini sallayarak gln bir biimde
eilip "k bakalm," dedi.
Ned Beaumont masalarn daha az dank olannn banaoturdu.
"Hangi iskemleyi beendiysen ona otur," dedi Jeff. "Onu beenmediysen bakasnaotur. Bu
gece benim konuumsun, hounagitmiyorsa da cann cehenneme."

"ok iyi bir iskemle," dedi Ned Beaumont.


"Bombok bir iskemle," dedi Jeff. "Bu izbede ieyarar tek bir iskemle yok. Bak."
skemlelerden birini kaldrp n bacaklarndan birini kopard. "Sen buna m iyi iskemle
diyorsun? Bana bak, Beaumont, sen iskemleden hibir bok anlamyorsun." skemleyi brakp
krk baca sedirin stne frlatt. "Beni aldatamazsn. Niyetinin ne olduunu biliyorum.
Sarho olduumu sanyorsun, deil mi?"
Ned Beaumont glmsedi. "Yoo, sarho deilsin."
"Bok deilim. Senden daha sarhoum. Bu batakhanedeki herkesten daha sarhoum. Zurna
gibiyim, sen de beni ayk sanma, ama-" Kaln, pis parmaklarndan birini kaldrd.
Kapdan bir garson girip, "Buyurun, beyler," dedi.
Jeff garsona dnd. "Nerdesin be? Uyuyor musun? Bir saat oldu aral."
Garson bir ey diyecek oldu.
Jeff brakmad: "Dnyadaki en iyi arkadam getiriyorum buraya bir iki ielim diye, sonra
ne oluyor? Bir saat oturup boktan bir garsonun gelmesini bekliyoruz. Tevekkeli deil, ocuk
bozuluyor bana."
Garson istifini bozmadan, "Ne istiyorsunuz?" diye sordu.
"Buradaki kzn ne cehenneme gittiini bilmek istiyorum."
"O mu? Gitti."
"Nereye gitti?"
"Bilmiyorum."
Jeff yzn buruturdu. "ren bakalm nereye gittiini ve abuk ren. Nereye gittiini
bilmiyorum, ne demek? Ne biim yerse buras, hi kimse-" Krmz gzlerine kurnazca bir
parlt geldi. "Bak, sen ne yap, biliyor musun? Kadnlar helasna bir git bak bakalm, orada
m?"
"Orada deil," dedi garson. "Dar kt."
"Pis kaltak!" dedi Jeff ve Ned Beaumont'a dnd. "Ne dersin byle bir kaltaa? Seni
buralara kadar getiriyorum tanasn diye, nk ondan holanacan biliyorum, onun da
senden holanacan biliyorum, o da ne yapyor, arkadalarmla tanmak istemiyor, typ
gidiyor."
Ned Beaumont bir puro yakyordu. Hibir ey demedi.
Jeff kafasn kayp garsona hrlad: "ecek bir eyler getir yleyse." Ned Beaumont'un
karsna oturup kt bir sesle, "avdar viskisi," dedi.

Ned Beaumont, "Sko," dedi.


Garson gitti.
Jeff gzlerini Ned Beaumont'a dikti. "Niyetinin ne olduunu bilmiyorum sanma," dedi
fkeyle.
"Hibir niyetim yok," dedi Ned Beaumont umursamazca. "Shad' grmek istiyorum da,
belki burada Whisky Vaskos'a rastlarm, o da beni ona gtrr demitim."
"Ben Shad'n nerede olduunu bilmiyorum mu sanyorsun?"
"Bilmen gerekir."
"yleyse niin bana sormuyorsun?"
"Peki, soraym. Nerede?"
Jeff avucuyla masaya korkun bir aplak atp bard: "Yalanc. Shad'n nerede olduu
umurunda bile deil. Benim peimdesin sen."
Ned Beaumont glmseyip bansallad.
"Doru," dedi maymuna benzeyen adam. "Bal gibi biliyorsun ki-"
Tombul pembe dudakl, yuvarlak yzl, genle orta ya aras bir adam belirdi kapda. "Kes
artk, Jeff," dedi. "Herkesten ok grlt karyorsun."
Jeff iskemlesinde kayklarak adama bakt. "Bu pezevengin yznden," dedi kapdaki adama,
baparmayla Ned Beaumont'u gstererek. "Niyetinin ne olduunu bilmediimi sanyor.
Biliyorum niyetini. irkefin biri o. Gerekten. Ben de onu eek sudan gelene kadar
dveceim. Gerekten."
Garson ikilerini getirdi.
Kapdaki adam uzlatrc bir tavrla, "Peki, ama ok grlt karmadan yap yapacan,"
dedi, Ned Beaumont'a gz krpp dar kt.
Jeff, zgn zgn, "Tim de irkefleiyor," dedi. Yere tkrd.
Ned Beaumont bardan kaldrd. "erefe," dedi.
Jeff, "Senin erefine iilmez," dedi. "irkefsin sen." Ned Beaumont'a kt kt bakt.
"Sen de delisin."
"Yalan. Ben sarhoum.Ama niyetini bilmeyecek kadar sarho deilim." Bardan boaltt,
elinin tersiyle azn sildi. "stelik de irkefsin."

Ned Beaumont dosta glmseyerek, "Peki," dedi, "Senin dediin gibi olsun."
Jeff maymunsu suratn uzatt. "Sen kendini ok akll sanyorsun, deil mi?"
Ned Beaumont bir ey demedi.
"Buraya gelip beni sarho edip sonra da gammazlamay ok akllca bir isanyorsun, deil
mi?"
"Evet," dedi Ned Beaumont, istifini bozmadan. "Francis West'i ldrmek suundan
aranyorsun, deil mi?"
Jeff, "Francis West'in can cehenneme," dedi.
Ned Beaumont omuz silkti. "Tanmazdm zaten onu."
Jeff, "irkefsin sen," dedi.
Ned Beaumont, "Bir iki smarlayaym," dedi.
Maymuna benzeyen adam bayla ciddi bir biimde onaylad, zilin dmesine uzanmak iin
iskemlesini geriye doru yaslad. Parman dmeye basarken, "Ama gene de irkefsin,"
dedi. skemle, arlnn altnda dnerek sallanmaya balad. Ayaklarn yere basp iskemleyi
devrilmeden drt ayann stne getirdi gene. "Dinine yandmn!" diye hrlad iskemlesini
masaya ekerek. Dirseklerini masaya koyup enesini yumruuna dayad. "Bana ne beni
gammazlayandan? Kzartma makinesinde oturtmayacaklar nasl olsa, deil mi?"
"Niin oturtmasnlar?"
"Niin mi? Allah Allah! Seim sonrasna dek nasl olsa mahkemeye kmam, o zamana
kadar da Shad ibanagemi olur."
"Belki."
"Bok belki!"
Garson geldi ve ikilerini smarladlar.
"Belki de Shad bir madik atar sana," dedi umursamazca Ned Beaumont, yalnz
kaldklarnda. "Byle eyler hep oluyor."
"Tam olacak i," diye gld Jeff. "Onun hakknda bildiklerime bakarsan..."
Ned Beaumont purosunun dumann fledi. "Ne biliyorsun ki?"
Maymuna benzeyen adam grltl, aalayc bir kahkaha att ve avucuyla masay dvd.
"Allah Allah!" diye gld. "Anlatacak kadar sarho olduumu sanyor."
Kapdan usul bir ses geldi -mzikli, hafif rlanda iveli, bariton bir ses: "Hadi, Jeff,
anlatsana." Kapda Shad O'Rory duruyordu. Gri-mavi gzleri biraz hznle bakyordu Jeff'e.

Jeff gzlerini neeyle ksarak kapda duran adama bakt. "Naslsn, Shad? Gel, otur, bir
eyler i. Bay Beaumont'la tan. Kendileri irkeftirler."
O'Rory usulca konutu: "Sana ortalarda grnme demitim."
"Ama Shad, skntdan geberiyordum! Buras da salam yer, deil mi? Gizli bir meyhane
buras."
O'Rory, Jeff'e bir an daha bakt, sonra gzlerini Ned Beaumont'a evirdi. "yi akamlar,
Beaumont."
"N'aber, Shad?"
O'Rory, Jeff'i kk bir ba hareketiyle gstererek usulca sordu: "Bir eyler karabildin mi
bari?"
"Yeni bir ey yok," dedi Ned Beaumont. "amatas ok, ama dediklerinden bir anlam
kmyor."
Jeff, "kiniz de irkefsiniz, bana kalrsa," dedi.
Garson ikilerini getirdi. O'Rory garsonun nn kesti. "Bo ver. Yeteri kadar imiler."
Garson ikileri geri gtrd. Shad O'Rory odaya girip kapy rtt. Srtn kapya verdi. "ok
konuuyorsun, Jeff," dedi. "Uyarmtm seni."
Ned Beaumont belli ede ede Jeff e gz krpt.
Jeff ona fkeyle, "Ne oluyorsun sen, be?" dedi.
Ned Beaumont gld.
"Sana sylyorum, Jeff," dedi O'Rory.
"Farkndaym, yahu."
O'Rory, "Sana artk hibir ey sylemeyeceim noktaya yaklayoruz," dedi.
Jeff ayaa kalkt. "irkeflik etme, Shad," dedi. "Ne yani?" Masann evresini dolat. "Senle
ben uzun zamandr dostuz. Sen hep benim arkadam oldun, ben de hep senin arkadan
olacam." Sendeleyerek, sarlmak zere O'Rory'ye yaklat. "Tabii, dut gibiyim, ama-"
O'Rory beyaz elini maymuna benzeyen adamn gsne dayayp geriye doru itti. "Otur
yerine." Sesini ykseltmedi.
Jeff'in sol yumruu O'Rory'nin suratna doru utu.
O'Rory'nin ba,yumruun yanann kt ktna yanndan gemesine izin verecek kadar
saa kayd. O'Rory'nin uzun, biimli yz ok ciddiydi. Sa elini beline gtrd.

Ned Beaumont iskemlesinden frlayp O'Rory'nin sa koluna saldrd, iki eliyle kavrayp
dizst yere kt.
Boagiden sol yumruunun hzyla duvara arpan Jeff, dnp iki elini Shad O'Rory'nin
grtlana gtrd. Maymunsu surat sararm, burumu, irenlemiti. Sarholuktan iz
yoktu yznde.
"Makineyi alabildin mi?" dedi Jeff soluk solua.
"Evet." Ned Beaumont ayaa kalkt, bir adm geri att. O'Rory'ye doru ynelttii kara bir
tabanca vard elinde.
O'Rory'nin gzleri donuk ve frlak, yz ikin,kanlyd. Grtlana sarlan adama kar
direnmiyordu.
Jeff banevirip omuzunun stnde Ned Beaumont'a srtt. Glmseyii geni,gerek,
aptal bir hayvannki gibiydi. Jeff'in kk krmz gzleri neeyle parlyordu. Ksk, keyifli bir
sesle konutu:"Bak, imdi ne yapmak zorunda kalacaz. Adam temizlemek zorunda
kalacaz."
Ned Beaumont, "Ben hi karmam bu i
e," dedi. Sesi kaytszd. Burun delikleri titriyordu.
"yle mi?" diye srtt Jeff gene. "Shad'n yaptmz unutacak bir adam olduunu
sanyorsun galiba." Dilini dudaklarnn zerinde gezdirdi. "Unutacak ama. Ben
unutturacam."
Az kulaklarna vararak gzlerini Ned Beaumont'a evirmi,grtlan ellerinin arasnda
tuttuu adama bakmakszn, derin, ar soluklar almaya balamt. Ceketinin omuzlarnda,
srtnda, kollan boyunca i
kinlikler belirdi. irkin, esmer suratndan ter fkrmaya balad.
Ned Beaumont'un rengi atmt. O da derin derin soluyordu, akaklar slanmt. Jeff'in
omuzunun stnden O'Rory'nin yzne bakt.
O'Rory'nin yz cier rengindeydi. Gzleri oyuklarndan uram, bol
ua bakyorlard.
Mavimtrak dudaklarnn arasndan dili mosmor kt. nce gvdesi kvranyordu. Ellerinden
biri kendiliinden, gszce, arkasndaki duvar dvmeye balad.
Jeff, Ned Beaumont'a srtarak, grtlan skt adama bakmakszn, bacaklarn biraz
aralayp srtn edi. O'Rory'nin eli duvar dvmez oldu. Tok bir atrt iitildi, hemen
arkasndan bir atrt daha geldi. O'Rory artk kvranmyordu. Jeff'in ellerinin arasndan
sarkyordu gvdesi.
Jeff grtlandan gld. "Bu kadar," dedi. nndeki iskemleyi bir tekmeyle uzaklatrarak
O'Rory'nin lsn sedirin zerine att. O'Rory'nin gvdesi yzst, bir eliyle bir aya yere
sarkarak dt sedirin stne. Jeff ellerini kalalarna silerek Ned Beaumont'a dnd. "yi
yrekli aynn biriyimdir ben," dedi. "steyen istedii kadar iter kakar beni, klm bile
kprdamaz."
Ned Beaumont, "Korkuyordun ondan," dedi.

Jeff gld. "Hem de ne biim korkuyordum. Akl banda herkes de korkard. Sen
korkmuyor muydun, yani?" Gene gld, odaya bir gz att. "Kimseler dmeden tyelim."
Elini uzatt. "Ver makineyi bana. Ben yok ederim."
Ned Beaumont, "Hayr," dedi. Elindeki tabancay Jeff'in karnna dorulttu. "Kendini
savunduunu syleriz. Ben arkandaym. lk soruturmada kurtarrsn paay."
"Amma da akl sendeki!" dedi Jeff. "Hele o West denen herifin ldrlmesiyle ilgili olarak
arandm da dnrsen!" Kk krmz gzleri durmadan Ned Beaumont'un yznden
elindeki tabancaya kayyordu.
Ned Beaumont ince, solgun dudaklaryla glmsedi. "Ben de onu dnyordum," dedi
usulca.
"Eeklik etme," dedi Jeff, bir adm ileri atarak. "Sen-"
Ned Beaumont masalardan birini dolaarak geriledi. "Seni vurmak beni hi rahatsz etmez,
Jeff," dedi. "Unutma, sana bir de borcum var."
Jeff olduu yerde kalp kafasnn arkasn kad. "Ne biim irkefsin be sen?" diye sordu
akn bir sesle.
"Dostunum." Ned Beaumont birden tabancay ileriye doru uzatt. "Otur."
Jeff bir an kt kt bakarak duraklad, sonra oturdu.
Ned Beaumont sol elini uzatarak zile bast.
Jeff ayaa kalkt.
Ned Beaumont Otur," dedi.
Jeff oturdu.
Ned Beaumont, "Ellerini masann stnde tut," dedi.
Jeff zgn zgn ban sallad. "Amma da salak pezevenk ktn sen de," dedi. "Beni
buradan karmana izin vereceklerini sanmyorsun, deil mi?"
Ned Beaumont gene masay dolap Jeff'e ve kapya bakan bir iskemleye oturdu.
Jeff konutu: "Yapacan en iyi ey bana o pitovu verip bu sululuu yaptn unutmam
iin dua etmek. Deli misin, Ned, buras benim yerlerimden biri. Burada hibir halt
edemezsin."
Ned Beaumont, "Elini sala i
esinden uzak tut," dedi.
Garson kapy ap hayret ve dehetle bakt onlara.
"Tim'e syle, buraya ksn," dedi Ned Beaumont, sonra da konumak zere olan

maymunsu adama dnd: "Kes sesini."


Garson kapy rtp hzla uzaklat.
Jeff konutu: "Salaklk etme, Ned'ciim. Bir ey kmaz bu iten, olsa olsa sen geberirsin.
Beni teslim etmek ne iine yarayacak? Hi." Dudaklarn slatt diliyle. "Sana kabaca
davrandm o gnler iin biraz bozuksun, biliyorum, ama -ne yapalm- su bende deildi ki.
Shad'in dediklerini yapyordum, onu da senin hesabna harcadm, detik, deil mi?"
Ned Beaumont, "Elini o sala i
esinden uzak tutmazsan avucunda bir delik aarm," dedi.
Jeff, "irkef," dedi.
Tombul dudakl, yuvarlak gzl, genle orta yaarasndaki adam kapy at, hzla ieri
girip kapy ekti.
Ned Beaumont, "Jeff, O'Rory'yi ldrd," dedi. "Polise telefon et. Onlar gelmeden buray
boaltacak vaktin olur. Bir de doktor ar istersen; belki lmemitir."
Jeff alayc bir biimde gld. "O l deilse ben de papaym." Glmesini brakp tombul
azl adama kaytszca ve dosta, "Bu adamn," dedi, "byle yapmasna izin vereceini
sanmasna ne dersin? stediini baarma ansnn ne kadar olduunu anlat ona, Tim."
Tim sedirin zerinde yatan lye, Jeff'e, sonra da Ned Beaumont'a bakt. Yuvarlak gzleri
dnceliydi. Ned Beaumont'a ar ar, "ynnden ok kt bu," dedi. "Sokaa karp
braksak, orada bulsalar?"
Ned Beaumont bansallad. "Aynaszlar gelmeden toparla ortal, bana bir ey gelmez.
Elimden geleni yaparm senin iin."
Tim bir an iin durakladnda Jeff araya girdi: "Dinle, Tim, beni tanrsn. Bilirsin-"
Tim, hi de dosta olmayan bir sesle, "Kes allahakna,"dedi.
Ned Beaumont glmsedi. "Shad ld, Jeff. Artk kimse seni tanmyor."
"yle mi?" Maymuna benzeyen adam iskemlesinde daha rahat oturdu ve yz aydnland.
"Teslim edin beni yleyse. Ne biim orospu ocuu olduunuzu anladm ya, artk sizden bir
ey istemektense kodese girerim daha iyi."
Tim, Jeff'in dediklerine kulak asmadan sordu: "Byle yapmamz art m?"
Ned Beaumont bayla evet dedi.
"Ne yapalm?" dedi Tim, elini kapnn tokmana gtrd.
"Jeff'in stnde silah var m, bir bakar msn?" diye sordu Ned Beaumont.
Tim bansallad. "Olay burada oldu, ama benim hibir ilgim yok, hibir ilgim de
olmayacak," dedi ve dar kt.

Jeff, iskemlesinde rahata kaykld, ellerini tembel tembel masann kenarna dayayp polis
gelene dek Ned Beaumont'la konutu. Neeli bir biimde, Ned Beaumont'u eitli aalayc,
ak sak, ya da yalnzca svg dolu sfatlarla tanmlad ve onu birok kt alkanl
olmakla sulad.
Kibar bir ilgiyle dinledi Ned Beaumont.
eri giren ilk memur, komiser niformal, iri kemikli, zayf, ak sal bir adamd.
Arkasndan yarm dzine kadar daha polis geldi.
Ned Beaumont, "N'aber, Brett," dedi. "stnde silah var galiba."
"Nedir bu olanlar?" diye sordu Brett, sedirdeki lye bakarak. Polislerden ikisi yanndan
geip Jeff'i tuttular.
Ned Beaumont, Brett'e olanlar anlatt. Anlattklar doruydu, ama O'Rory'nin silah
alndktan sonra deil de, kavga srasnda ldrld izlenimini verdi.
Ned Beaumont konuurken bir doktor geldi, Shad O'Rory'nin sedirde yatan lsn evirip
ksaca bakt ve ayaa kalkt. Komiser doktora bakt. Doktor, "Gitmi,"dedi ve dar, kalabalk
odadan kt.
Jeff kendisini tutan iki polise keyifle svyordu. Her svdnde polislerden biri
yumruuyla yzne vuruyordu. Jeff glp svmesini srdryordu. Takma dileri azndan
frlamt. Az kanyordu.
Ned Beaumont l adamn tabancasn Brett'e verip ayaa kalkt. "Karakola imdi mi
geleyim istersin? Yoksa yarn gelsem olur mu?"
"imdi gelsen daha iyi olur," dedi Brett.

DRT
Ned Beaumont Emniyet Mdrlnden ayrldnda saat geceyarsn oktan gemiti.
Kendisiyle birlikte kan iki gazeteciye iyi geceler dileyip bir taksiye bindi. Srcye verdii
adres, Paul Madvig'inkiydi.
Madvig'in evinin zemin kat aydnlkt ve Ned Beaumont n merdivenleri trmanrken
Bayan Madvig kapy at. Karalar giymi, omuzuna bir al almt.
Ned Beaumont, "N'aber, Ana," dedi. "Ne yapyorsun bu saatte?"
Kadn, "Paul geldi sandm," dedi, ama Ned Beaumont' u grdne sevinmemi deildi.
"Evde deil mi? Ben de onunla konumak istiyordum." Birden daha dikkatli bakt kadna.
"Ne oldu?"

Yalkadn kapy aarak geri ekildi. "Gel ieri, Ned."


Ned Beaumont ieri girdi.
Kadn kapy rtp konutu:"Opal kendini ldrmeye kalkt."
Ned Beaumont gzlerini ne eip mrldand: "Ne? Ne demek istiyorsun?"
"Hastabakc engel olamadan bileklerinden birini kesmi bile. Pek kan kaybetmedi, bir daha
denemezse pek bir eyi kalmaz." Sesinde de, duruundaolduu gibi, hibir yorgunluk
sezilmiyordu.
Ned Beaumont'un sesi titrekti. "Paul nerede?"
"Bilmiyorum. Bulamadk. Bu saate dek gelmi olmalyd eve. Nerede olduunu
bilmiyorum." Elini Ned Beaumont'un koluna koydu ve sesi azck titredi. "Sen -Yoksa PauPla
sen-?" Susup kolunu skt.
Ned Beaumont bansallad. "Her ey bitti."
"Ned, yavrum, durumu dzeltmek iin yapabilecein hibir ey yok mu? Sen ve o-" Gene
bitiremedi szn.
Ned Beaumont bankaldrp kadna bakt. Gzleri yaarmt. Usulca, "Hayr, Ana," dedi.
"yice bitti her ey. Anlatt m sana?"
"Yalnz basavcdan adam geldiinde sana telefon ettiimi syleyince, bir daha hi byle bir
ey yapmamam, senin -sizin artk dost olmadn syledi."
Ned Beaumont ksrd. "Dinle, Ana, ona kendisini grmeye geldiimi syle. De ki eve
gidip onu bekleyeceim, btn gece bekleyeceim." Gene ksrp yarm yamalak bir sesle,
"yle de," dedi.
Bayan Madvig kemikli ellerini Ned Beaumont'un omuzlarna koydu. "yi bir ocuksun sen,
Ned. Paul'la kavga etmenizi istemiyorum. Aranzda ne oldu bilmiyorum, ama sen onun
dnyadaki en iyi dostusun. Ne oldu? Yoksa o Janet?-"
"Paul'a sor," dedi Ned Beaumont ksk, ac bir sesle. Sabrszca bansallad. "Ben
kaacam, Ana. Sana ya da Opal'a bir yardmm dokunmazsa tabii. Var m yapabileceim bir
ey?"
"Hayr, ama belki gidip Opal'i bir grrsen... Daha uyumad, akllca bir iki sz etmekte de
yarar olabilir. Seni dinlerdi eskiden."
Ned Beaumont bansallad. "Hayr," dedi, "beni grmek istemez," -yutkundu- "artk."

10. PARALANMI ANAHTAR

BR
Ned Beaumont evine gitti. Kahve, puro iti, bir gazete, bir dergi, bir kitabn da yansn
okudu. Arada srada okumasn kesip huzursuzca geziniyordu odasnda. Kapnn zili almad.
Telefonun zili almad.
Sabahn sekizinde ykand, tra oldu, temiz giysiler giydi. Sonra da smarlad kahvalty
yedi.
Saat dokuzda telefona gitti, Janet Henry'nin numarasn evirdi, kz istedi ve "Gnaydn,"
dedi. "Evet, iyiyim, saolun... Eh, ngar karabiliriz artk, hazrz... Evet... Babanz
oradaysa, isterseniz nce ona bir szn edelim... Gzel, ama ben gelmeden tek sz
sylemeyin ona bu konuda... Elimden geldii kadar abuk geleceim. imdi kyorum...
Tamam. Birka dakikaya kadar grrz."
Bolua bakarak telefonun bandankalkt, ellerini grltyle birbirine arpp avularn
ovuturdu. Bynn altnda ask bir izgiydi az, gzleriyse l l, kahverengi birer nokta.
Dolaba gidip abucak paltosuyla apkasn giydi. Dilerinin arasndan 'Little Lost Lady'
arksn slklayarak odasndan kp uzun admlar atarak sokakta yrmeye balad.
"Bayan Henry beni bekliyor," dedi, Henrylerin kapsn aan hizmetiye.
Hizmeti, "Buyurun, efendim," dedi ve Ned Beaumont'u senatrle kznn birlikte kahvalt
ettikleri, gne dolu, duvar ktlar prl prl bir odaya gtrd.
Janet Henry hemen ayaa frlad, iki elini uzatp yanna kotu ve heyecanla, "Gnaydn!"
dedi.
Senatr daha yavaa kalkt, kzna kibar bir aknl
kla bakt, sonra elini Ned Beaumont'a
uzatp, "Gnaydn, Bay Beaumont," dedi. "Hogeldiniz. Buyurmaz msnz?"
"Hayr, saolun, kahvalt ettim."
Janet Henry titriyordu. Heyecandan rengi atm, gzleri parlaklam,yzne uyuturucu
alm birisinin duruunuvermiti. "Sana syleyeceimiz bir ey var, baba," dedi gergin, titrek
bir sesle. "Syleyeceklerimiz-" Birden Ned Beaumont'a dnd. "Anlat ona! Anlat ona!"
Ned Beaumont kalarn atarak yan gzle kza bakt, sonra gzlerini senatre evirdi.
Senatr masann banda,iskemlesinin yannda ayakta duruyordu. Ned Beaumont konutu:
"Elimizde ok nemli kantlar var -bunlarn arasnda bir de itiraf var- ve Paul Madvig'in
olunuzu ldrdn ortaya koyuyor bu kantlar."
Senatrn gzleri ksld ve elini nndeki masaya dayad. "Nedir bu nemli kantlar?" diye
sordu.
"Efendim, en nemlisi kendi itiraf tabii. O gece olunuzun peinden kotu
unu, kaba,
kahverengi bir bastonla ona vurmaya altn, bastonu olunuzun elinden alrken de ona
kazara vurduunu sylyor. Dediine gre, bastonu gtrp yakm, oysa kznz" -Janet

Henry'ye doru hafife eildi- "hl burada olduunu sylyor."


"Burada," dedi kz. "Binba Sawbridge'in sana armaan ettii baston."
Senatrn yz mermer gibi bembeyaz ve katyd. "Devam ediniz," dedi.
Ned Beaumont elini hafife sallad. "Efendim, bastonun olunuzda olmamas, lmn kaza
sonucu ya da kendini savunurken meydana geldii savn rtyor." Hafife omuz silkti.
"Bunu dn Farr'a anlattm. Rizikoya girmekten ekiniyor -nasl bir adam olduunu
bilirsiniz ama Paul'u bugn gzaltna almadan nasl yapar, bilemiyorum."
Janet Henry alnn krtrarak, sanki aklna taklan bir ey varmgibi, Ned Beaumont'a
bakt; konuacak oldu, ama vazgeip dudaklarn bzd.
Senatr Henry sol elinde tuttuu peeteyi azna gtrd, sonra masann zerinde brakp
sordu: "Bundan baka kant var m?"
Ned Beaumont'un yant umursamaz bir soru oldu: "Yetmez mi?"
"Ama baka kantlar da var, deil mi?" diye sordu Janet.
"Bunlar destekleyecek eyler," dedi kaytszca Ned Beaumont. Senatre dnd: "Baka
ayrntlar da verebilirim, ama olayn asl bu. Yeter, deil mi?"
"Evet, yeter," dedi Senatr. Elini alnna gtrd. "nanamyorum, ama doru olmal. Beni
bir an balarsanz," -kzna dnd "sen de, hayatm; biraz yalnz kalmak, dnmek
isterdim, kendimi altrmak- Hayr, hayr, burada kaln. Odama gitmek istiyorum." nce bir
hareketle eildi. "Ltfen kalnz, Bay Beaumont. Uzun srmeyecek -yalnzca bir an kendimikendimi, bu omuz omuza altm adamn olumun katili olduu gereine altrana dek..."
Yeniden eilerek selam verip dar kt.
Ned Beaumont elini Janet Henry'nin bileine koyup alak, gergin bir sesle sordu: "Baksana,
saptmaz, deil mi?"
Kz aknl
kla bakt.
"Frlayp Paulun peine dmez ya?" diye aklad Ned Beaumont. "Byle bir ey
yapmasn. O zaman neler olaca belli olmaz."
"Bilmiyorum," dedi kz.
Sabrszca yzn ekitti Ned Beaumont. "zin veremeyiz byle bir ey yapmasna. n
kapya yakn bir yere gidemez miyiz, kmaya kalkarsa engel olalm!"
"Evet." Kz korkmutu.
Ned Beaumont'u evin n yanndaki ar perdeleri ekili, lo, kk bir odaya gtrd.
Odann kaps sokak kapsnn ok yaknndayd. Lo odada, on be santimkadar aralk
braktklar kapnn yaknnda durdular. Janet Henry, Ned Beaumont'a bir eyler fsldamaya

kalkt, ama adam kz susturdu.


Odaya girdiklerinden ksa bir sre sonra koridoru kaplayan halnn zerinde usul usul ayak
sesleri iitildi ve paltosuyla apkasn giymi olan Senatr Henry'nin hzla n kapya doru
yrdn grdler.
Ned Beaumont odadan kp, "Bekleyin, Senatr Henry," dedi.
Senatr dnd. Yz kat ve souk, gzleri kibirliydi. "Beni balayacaksnz," dedi.
"Dar kmam gerek."
"yi bir ey deil yaptnz," dedi Ned Beaumont. Senatre yaklat. "Daha ok sorun
karr, o kadar."
Janet Henry babasnn yanna gitti. "Gitme, baba," diye yalvard. "Bay Beaumont'un szn
dinle."
"Bay Beaumont'un szlerini dinledim," dedi Senatr. "Bana verecek baka bilgileri de
varsa, gene dinlemeye hazrm. Ama yoksa, beni balamanz rica edeceim." Ned
Beaumont'a glmsedi. "Bana anlattklarnzn zerine eyleme geiyorum imdi."
Ned Beaumont gzlerini dikerek bakt adama. "Onu gidip grmemeniz gerektii
kansndaym."
Senatr kibirli bir tavrla bakt Ned Beaumont'a.
Janet, "Ama, baba," diye sze balad, sonrababasnn gzlerindeki bak grnce sustu.
Ned Beaumont hafife ksrd. Yanaklar kzarmt. Hzla sol elini uzatp Senatrn
paltosunun sa cebine dokundu.
Senatr Henry fkeyle geri ekildi.
Ned Beaumont usulca bansallad. "Hi iyi bir ey deil bu," dedi iten bir sesle. Janet
Henry'ye bakt. "Cebinde tabanca var."
"Baba!" diye bard kz ve elini azna gtrd.
Ned Beaumont dudaklarn bzd. "Eh," dedi Senatre, "cebinizde o tabancayla buradan
kmanza izin vermeyeceimiz kesin."
Janet Henry, "Brakma onu, Ned," dedi.
Senatr ikisine de aalayc bir biimde bakt. "kiniz de kendinizi unutuyorsunuz,
sanyorum," dedi. "Janet, odana kacaksn ltfen."
Kz istemeye istemeye geriye doru iki adm att, sonra durup bard: "Hayr! zin
veremem bunu yapmana. Brakma onu, Ned."
Ned Beaumont dudaklarn yalad. "Brakmam," dedi.

Senatr, Ned Beaumont'a souk souk bakarak elini kap tokmana gtrd.
Ned Beaumont eilip elini Senatrn elinin stne koydu. "Bakn, efendim," dedi saygyla.
"Bunu yapmanza izin veremem. Yalnzca karmak deil bu yaptm." Elini Senatrn
elinin zerinden ekti, ceketinin i cebini kartrp yrtk, erimi, drdekatlanm, pis bir
kt paras kard. "Geen ay Basavcla zel mfetti olarak atanm belgeleyen kt
bu." Senatre uzatt kd. "Bildiim kadaryla henz iptal edilmedi, dolaysyla da," -omuz
silkti- "kimseyi gidip vurmanza izin veremem."
Senatr kda bakmad. Aalayc bir sesle konutu: "Katil arkadanzn hayatn
kurtarmaya alyorsunuz."
"Bunun doru olmadm biliyorsunuz."
Senatr srtn dikletirdi. "Yeter bu kadar," deyip kapnn tokman evirdi.
Ned Beaumont, "Cebinizde o tabancayla kaldrma admnz atarsanz tutuklarm sizi,"
dedi.
Janet Henry bard: "Baba!"
Senatrle Ned Beaumont birbirlerinin gzlerinin iine bakyor, ikisi de grltyle
soluyordu.
lk konuan Senatr oldu. Kzyla konutu:"Bizi birka dakika yalnz brakr msn,
hayatm? Bay Beaumont'a sylemek istediim baz eyler var."
Kz, Ned Beaumont'a bakt. Ned Beaumont bayla onaylad. "Peki," dedi kz babasna.
"Ama dar kmadan grmek istiyorum seni."
Senatr glmseyerek, "Grrsn beni," dedi.
ki adam kzn uzaklan, sola dnerken omuzunun zerinden onlara bakp ak kapdan
yitiiniseyrettiler.
Senatr biraz piman bir sesle, "Korkarm gerei kadar iyi bir etkiniz olmad kzmn
stnde," dedi. "Genellikle byle -nasl diyeyim?- dik kafal deildir."
Ned Beaumont zr dilercesine glmsedi, ama bir ey demedi.
Senatr sordu: "Ne zamandan beri sryor bu?"
"Bu cinayeti kurcalamamz m demek istiyorsunuz? Ben yalnz bir-iki gndr urayorum.
Kznz bandan beri peinde. Bandan beri Paul'un sulu olduunu dnyor."
"Ne?" Senatrn az ak kald.
"Onun yaptna inanyordu hep. Bilmiyor muydunuz? Nefret ediyor ondan -hep de etti."

"Nefret mi ediyor?" dedi Senatr. "Tanrm, olamaz!"


Ned Beaumont bayla onaylayp kapya yaslanan adama merakl merakl glmsedi:
"Bilmiyor muydunuz?"
Senatr birden soluunu brakt. "Gelin buraya," dedi ve az nce Janet Henry'yle gizlendii
odaya soktu Ned Beaumont'u. Ned Beaumont kapy iterken Senatr yakt. Sonra, ikisi
de ayakta, yz yze geldiler.
"Sizinle erkek erkee konumak istiyorum, Bay Beaumont," diye sze balad Senatr.
"Sizin u"-glmsedi-"'resmi' ilerinizi unutalm, olmaz m?"
Ned Beaumont bayla onaylad. "Olur. Farr da unutmutur herhalde."
"Evet. Bakn, Bay Beaumont, ben kana susambir adam deilim, ama olumun katilinin
serbeste sokaklarda dolatn dnmeye dayanamyorum, hele-"
"Syledim size, gzaltna almak zorunda kalacaklar onu. Zorunlular buna. Kantlar ok,
herkes de biliyor ne olduklarn."
Senatr souk souk glmsedi gene. "Herhalde, profesyonel bir politikac olarak bana,
Paul Madvig'in bu kentte yapt herhangi bir eyden dolay cezalandrabileceini anlatmaya
almyorsunuz," dedi.
"yle. Paul'un iibitik. Herkes kar artk ona. Onlar imdilik engelleyen tek ey, Paul 'ht'
dedi mi, sustal maymun gibi oturmaya alm olmalar -yreklenmeye alyorlar."
Senatr Henry glmseyip bansallad. "Sizinle ayn dncede olmadm sylememe
izin veriniz. Ve izin verirseniz hatrlataym: Ben politikaya siz domadan ok nce atldm."
"Tabii."
"Sizi temin ederim, ne kadar beklerlerse beklesinler, o yrei bulamayacaklardr
kendilerinde. nk Paul patronlardr ve geici bakaldrmalar olsa bile, patronlar olarak
kalacaktr."
"Bu konuda anlaamayacaz galiba," dedi Ned Beaumont. "Paul'un iibitik." Alnn
krtrd. "u tabanca iine gelince. yi bir ey deil bu. Onu bana verseniz daha iyi olacak."
Senatr sa elini paltosunun cebine soktu.
Ned Beaumont Senatre yaklap solelini bileine koydu. "Verin onu bana."
Senatr fkeyle bakt ona.
"Pekl," dedi Ned Beaumont, "Madem baka kar yol brakmyorsunuz" -ve bir
iskemlenin devrildii ksa bir itimeden sonra silah- nikelajl, eski bir toplu tabancaySenatrn elinden ald. Tabancay arka cebine yerletirirken Janet Henry, gzleri korku dolu
ve yz bembeyaz ieri girdi.

"Ne oluyor?" diye bard.


"Mantk dinlemiyor," diye yaknd Ned Beaumont. "Tabancay elinden zorla almam
gerekti."
Senatrn yz yer yer geriliyor, soluu bouk bouk kyordu. Ned Beaumont'a doru bir
adm att. "Evimi terk edin," dedi.
"Hayr," dedi Ned Beaumont. Dudaklar titriyordu. Gzleri fkeyle parlamaya balad. Elini
uzatp kabaca Janet Henry'nin koluna dokundu. "Otur da anlatacaklarm dinle. Bilmek
istiyordun, imdi bileceksin ite." Senatre dnd: "ok anlatacaklarm var, onun iin siz de
otursanz daha iyi olabilir."
Ne Janet Henry, ne de babas oturdular. Kz, Ned Beaumont'a irilemi
, korku ve heyecan
dolu, babasysa kat, ama temkinli gzlerle bakyorlard, ikisinin de yz bembeyazd.
Ned Beaumont, Senatre, "Olunuzu siz ldrdnz," dedi.
Senatrn yznde hibir deiiklik olmad. Kmldamad.
Uzun bir sre, Janet Henry de babas gibi kmldamadan durdu. Sonra yz dehetledoldu
ve yavaa yere oturdu. Dmedi. Yavaa dizleri krld ve oturur durumda yere kt, sa
elini yere destek edip dehet iindeki yzn babasna ve Ned Beaumont'a doru evirdi.
Hibiri Janet'e bakmad.
Ned Beaumont Senatre, "imdi de olunuzu ldrdnz aklamasn diye Paul'u
ldrmek istiyorsunuz. Bize takndnz tavr bakalarna da yutturabilirseniz, Paul'u rahata
ldrebileceinizi biliyorsunuz -cn alan eski toprak, falan numaralaryla." Sustu.
Senatr bir ey demedi.
Ned Beaumont konumasn srdrd: "Paul'un, tutuklanrsa konuacan biliyorsunuz,
nk Janet'in kardeinildrdn dnmesine engel olmak iin elinden geleni yapacaktr
Paul." Ac ac gld. "Ne kt bir aka bu da onun iin!" Parmaklarn salarnn arasnda
gezdirdi. "yle bir eyler oldu: Taylor, Paul'un Janet'i ptn iitince peinden frlad,
giderken de bastonu ald ve bana a
pkasn giydi, ama o ok nemli deil. Yeniden seilme
ansnzn gme gideceini dnnce-"
Senatr ksk, fkeli bir sesle szn kesti: "Samalk bunlar! stemiyorum kzmn nnde
byle eylerin-"
Ned Beaumont acmaszca gld. "Tabii samalk," dedi. "Onu ldrdnz bastonu geri
getirmeniz, banz ak evden frladnz iin olunuzun apkasn giyip eve dnmeniz de
samalk, ama sizi astracak samalklar."
Senatr alak, alayc bir sesle sordu: "Ya Paul'un itiraf?"
Ned Beaumont srtt. "Yaa," dedi. "Bakn, ne yapalm! Janet, sen Paul'a telefon et, hemen
buraya gelmesini syle. Sonra da babann, tabancasn alp peinden gitmeye kalktn

anlatalm, bakalm ne diyecek."


Janet kmldad, ama yerden kalkmad.
Babas, "Sama bir ey bu," dedi. "Byle bir ey yapmayacaz. "
Ned Beaumont, ksaca, "Telefon et, Janet," dedi. . Kz, yz hl bombo,ayaa kalkt,
babasnn sert bir sesle, "Janet!" diye seslenmesine kulak asmadan kapya yrd.
O zaman Senatr sesini deitirdi, "Bekle, hayatm," dedi kzna, Ned Beaumont'a da,
"Sizinle gene yalnz konumak istiyorum," dedi.
Ned Beaumont, "Peki," diyerek kapda duraklayan kza dnd.
Ama bir ey diyemeden kz, inat bir sesle, "Ben de iitmek istiyorum," dedi. "iitmek
hakkm."
Ned Beaumont bayla onaylad, kzn babasna bakt gene. "Hakk," dedi.
"Janet, hayatm," dedi Senatr, "senin iin daha kolay olur diye-"
"Kolaylk istemiyorum," dedi kz, kck, tekdze bir sesle. "Bilmek istiyorum."
Senatr yenik bir tavrla avularn havaya at. "O halde hibir ey demeyeceim."
Ned Beaumont, "Paul'a telefon et, Janet," dedi.
Kz kmldayamadan Senatr konutu:"Hayr. Bu durum benim iin gereinden de g
oluyor, ama-" Bir mendil karp ellerini sildi. "Her eyi olduu gibi anlatacam, sonra da
reddedemeyeceinizi sandm bir ricada bulunacam sizden. Gene de-" Szn kesip kzna
bakt. "Gel, hayatm, kapy rt, ille de dinlemen gerekiyorsa."
Kz kapy ekip yanbandaki si kemleye oturdu, ne doru eildi; gvdesi kaskat, yz
gergindi.
Senatr mendilini tutarak ellerini arkasna kavuturdu, ilerinde hibir dmanlk olmayan
gzlerle Ned Beaumont'a bakarak konutu: "O gece, Taylor'un atelilii yznden Paul'un
dostluunu yitirmek istemediim iin pelerinden frladm. Onlara in Sokanda yetitim.
Paul bastonu Taylor'un elinden almt. Ateliateli at rtyorlard, daha dorusu, Taylor
tartyordu. Paul'a gitmesini, olumla kendim megul olacam syledim, o da bastonu bana
vererek uzaklat. Taylor benimle hibir evladn babasyla konumamas gereken bir biimde
konutu, Paul'un peinden gitmek iin de itti beni. Tam olarak nasl oldu, bilemiyorum -nasl
vurduumu yani- ama oldu ite, Taylor da dpbankaldrma arpt. O srada Paul geri
dnd -pek uzaa gitmemiti- ve Taylor'un nnda lm olduunu grdk. Paul, onu orada
brakp lmyle ilikimiz olduundan sz etmememiz gerekir, diye diretti. Yaklaan seim
kampanyasnda bunun ne kadar kanlmaz, tatsz bir rezalet olacandan sz etti, ben de -ne
bileyim-beni inandrmasna izin verdim. Taylor'un apkasn alp eve giderken giymem iin
bana o verdi -nk evden bamak kmtm. Polis soruturmasnn, bize fazla yaklarsa,
durdurulacana sz verdi. Sonradan -aslnda bu hafta oldu bu- Taylor'u onun ldrd
sylentileri knca, Paul'u grmeye gittim ve olanlar itiraf etmemizi nerdim. Korkularma

gld ve kendini koruyabilecek durumda olduunu syledi bana." Ellerini arkasndan ekip
mendille yzn sildi ve "te byle oldu," dedi.
Kz, bouk bir sesle bard: "Onu ylece brakver-diniz demek, sokan orta yerinde!"
Senatr yzn ekitti, ama bir ey elemedi.
Ned Beaumont bir an alnn krtrdktan sonra konutu: "Tam seim konumas - ok
ssl, ama gerek pay az." Yzn buruturdu. "Bir de ricanz olacakt."
Senatr yere bakt, sonra bankaldrp gzlerini Ned Beaumont'a evirdi. "Ama onu yalnz
size syleyeceim."
Ned Beaumont, "Hayr," dedi.
"zr dilerim, hayatm," dedi Senatr kzna, sonra Ned Beaumont'a dnd: "Size gerei
anlattm, ama iine dm olduum durumun da farkndaym. Sizden ricam, tabancam geri
vermeniz ve beni be dakika -hatta bir dakika- bu odada yalnz brakmanz."
Ned Beaumont, "Hayr," dedi.
Senatr, sarkan mendiliyle elini gsne gtrp sendeledi.
Ned Beaumont, "Cezanz ekeceksiniz," dedi.

K
Ned Beaumont, Farr, kr sal stenocusu, iki polis memuru ve Senatrle birlikte kapya gitti.
"Gelmiyor musun?" diye sordu Farr.
"Hayr, ama sonra grrz."
Farr, Ned Beaumont'un elini sevgi ve heyecanla skt. "Sk sk grelim, yaknda
grelim, Ned," dedi. "Bana numaralar ekiyorsun hep, ama sonularn grnce
kzamyorum."
Ned Beaumont Farr'a srtt, memurlarla esenleti, stenocuyu eilerek selamlad ve kapy
rtt. Piyanonun bulunduu, st kattaki beyaz duvarl odaya kt. eri girdiinde Janet
Henry sedirden kalkt.
"Gittiler," dedi Ned Beaumont, yksek, ama kaytsz bir sesle.
"Onlar-on-onlar-"
"Olduka ayrntl bir ifade verdi. Bize sylediinden ok ey syledi."
"Gerei anlatr msn bana?"

"Evet," diye sz verdi Ned Beaumont.


"Ne-" Bir an sustu. "Ne yapacaklar ona, Ned?"
"Pek bir ey yapmazlar herhalde. Yann, nemli kiiliinin falan baya etkisi olacak.
Byk bir olaslkla onu kazayla adam ldrmekten sulu bulup cezasn erteleyecekler, ya da
hi ceza vermeyecekler."
"Kaza olduunu sanyor musun?"
Ned Beaumont bansallad. Gzleri buz gibiydi. Aka konutu: "Olunun, yeniden
seilme frsatn yok ettiini dnp fkelendiini, onu o yzden ldrdn sanyorum."
Kz buna kar kmad. Parmaklarn birbirine doluyordu. Bundan sonraki sorusunu
glkle sordu: "Paul'u -Paul'u- vuracak myd?"
"Vuracakt. Yasann-yapamadn-yapan-namuslu- es-ki-toprak ayana yatp kurtaracakt
da kendini. Paul'un tutuklanrsa susmayacan biliyordu. Paul her eyi -baban seimde
desteklemeyi bile- seni istedii iin yapyordu. Kardeinildrdn kabullenerek seni elde
edemezdi. Bakalarnn ne dndn iplemiyordu; senin de byle dndn
bilmiyordu, ama bilseydi bir anda temize karabilirdi kendini."
Kz, mutsuz bir biimde bansallad. "Ondan nefret ediyordum," dedi. "Ona hakszlk
ettim, ama gene de nefret ediyorum." Hkrd. "Niin byle, Ned?"
Ned Beaumont elini sabrszca sallad. "Bilmeceler sorma bana," dedi.
"Sen de," dedi kz, "beni aldattn, salak yerine koydun, bama btn bunlar getirdin, ama
senden nefret etmiyorum."
"Hep bilmece bunlar," dedi Ned Beaumont.
"Ne zamandr, Ned?" diye sordu kz. "Ne zamandr biliyordun-babamn durumunu?"
"Bilmem. Uzun zamandr kafamdayd. Paul'un salakln aklayabilecek tek zm oydu
aslnda. Paul, Taylor'u ldrm olsayd, nceden sylerdi bana. Bunu benden gizlemesi iin
hibir neden yoktu. Ama babann iledii sulan benden gizlemesi iin bir neden vard.
Baban sevmediimi biliyordu. Bunu gizlememitim. Babana kazk atmayacama
gvenemiyordu. Ama kendisini kazklamayacam biliyordu. Bu yzden de, cinayeti ne
olursa olsun aydnlatacam syleyince, o yalan itirafta bulundu."
Kz sordu: "Babam niin sevmiyordun?"
"nk," dedi fkeyle, "pezevenklerden holanmam."
Kzn yz kzard, gzlerini nne edi. Kuru, skkn bir sesle sordu: "Beni de
sevmiyorsun, deil mi, nk ben-?"
Ned Beaumont bir ey demedi.

Kz dudan srp bard: "Syle!"


"Sen iyisin!" dedi. "Ama o davran biiminle Paul iin iyi deildin. Sen de, baban da,
zararlydnz onun iin: Ona bunu anlatmaya altm. Ona, ikinizin de onu daha aa bir
hayvan tr olarak grdnz, ona her trl davranta bulunulabileceini dndnz
anlatmaya altm. Ona, babann mr boyunca kazanmaya alm bir adam olduunu, ba
skncada, ya saptacan, ya da kurt kesileceini anlattm. Ama sana tutkundu, dolaysyla
da-" Dilerini kenetleyip piyanoya doru yrd.
"Benden nefret ediyorsun," dedi kz, alak, kat bir sesle. "Benim bir orospu olduumu
dnyorsun."
Ned Beaumont kza bakmadan, sinirli sinirli, "Senden nefret etmiyorum," dedi. "Her
yaptnn karln de-din ve dettin, hepimiz iin de geerli bu."
Bir sre sustular, sonra kz konutu: "imdi Paulla gene arkada olacaksnz."
Sanki kendini silkeleyecekmi gibi bir hareketle piyanodan dnd Ned Beaumont,
kolundaki saate bakt. "Allahasmarladk demem gerekiyor."
armasna parlad kzn gzleri. "Gidiyor musun?"
Bayla evet dedi. "Drt buuk trenine yetiebilirim."
"Temelli gitmiyorsun ya?"
"Bu durumalar iin dnmekten kurtulabilirsem -ki o da pek g olmasa gerek- temelli
gidiyorum."
Kz birden ellerini uzatt. "Beni de gtr."
Ned Beaumont gzlerini krpt. "Gerekten gelmek mi istiyorsun, yoksa bir histeri nbeti mi
bu?" diye sordu. Kzn yz kpkrmz olmutu. Bir ey diyemeden Ned Beaumont konutu:
"Fark etmez aslnda. Gitmek istiyorsan gtrrm." Alnn krtrd. "Ama btn bunlar" evi gstererek kolunu sallad- "Kim bakacak bunlara?"
Kz ac bir sesle konutu:"Bana ne -alacakllarmz dnsn."
"Dnmengereken bir ey daha var," dedi Ned Beaumont. "Herkes, baban ba belaya
girer girmez terk ettiini syleyecek."
"Doru, terk ediyorum," dedi kz, "insanlarn bunu sylemelerini istiyorum. Ne derlerse
desinler, umurumda deil -yeter ki sen beni buradan gtr." Hkrd. "Onu o karanlk sokakta
tekbana brakmasayd, terk etmezdim babam."
Ned Beaumont serte, "Bo ver bunlar imdi," dedi. "Geleceksen, hazrlan. ki antaya
sdrabildiin kadar eya al. Geri kalann sonra getirtiriz -o da belki."
Kz tiz, acayip bir kahkaha atp odadan dar kat. Ned Beaumont bir puro yakt,

piyanonun bana oturupkz dnene dek usulca ald. Kz stne kara bir manto, banakara
bir apka giymitive elinde iki yol antas vard.

Bir taksiye binip Ned Beaumont'un evine gittiler. Yol boyunca pek konumadlar. Kz
birdenbire, "O dte," dedi, "sana sylememitim -anahtar srayd ve kapy aar amaz
elimizde krlyordu, nk kilit tutuktu ve zorlamamz gerekiyordu."
Ned Beaumont kza yan gzle bakp, "Eee?" dedi.
Kz titredi. "Ylanlar ieriye kilitleyemiyorduk ve kp her yanmz saryorlard; lklar
atarak uyandm."
"Dt o," dedi Ned Beaumont. "Unut artk." Neesizce glmsedi. "Sen de alabalm
suya attn -dte."
Taksi evin nnde durdu. Odasna ktlar. Kz antalarn hazrlamasna yardmc olmak
istedi, ama Ned Beaumont, "Hayr," dedi. "Ben yaparm. Sen otur dinlen. Trenin kalkmasna
daha bir saat var."
Kz krmz koltuklardan birine oturdu. "Nereye gidiyorsun -gidiyoruz yani?" diye sordu
ekingen bir sesle.
"New York'a -nceden, hi deilse."
antalarndan birini doldurduunda kap alnd. "Yatak odasna gitsen iyi olur," dedi ve
kzn antalarn ieri tad. karken ara kapy rtt.
D kapya gidip at.
Paul Madvig, "Sana hakl olduunu, bunu da ancak imdi anladm sylemeye geldim,"
dedi.
"Dn gece gelmedim"
"Hayr, dn gece bilmiyordum. Sen gittikten hemen sonra eve dnmtm oysa."
Ned Beaumont bansallad. "Gir," dedi kapdan ekilerek.
Madvig oturma odasna girdi. Bavullar hemen grd, ama nce odaya bir gz gezdirip yle
sordu. "Bir yere mi gidiyorsun?"
"Evet."
Madvig, Janet Henry'nin boaltm olduu koltua oturdu. Yz yanbelli ediyordu,
yorgundu.

"Opal nasl?" diye sordu Ned Beaumont.,


"yi, zavall yavrucak. Dzelecek artk."
"Senin yznden oldu."
"Biliyorum, Ned. Allah kahretsin, biliyorum!" Madvig bacaklarn uzatp ayakkablarna
bakt. "Kendimle vndm sanmyorsundur, umarm." Bir an sustu, sonra ekledi: "Galiba
-Aslnda Opal gitmeden nce seni grmek isterdi."
"Ona benim yerime senin veda etmen gerekecek. Anana da. Drt otuz treniyle gidiyorum."
Madvig, huzursuzluun bulandrd mavi gzlerini kaldrd. "Haklsn tabii, Ned," dedi
bouk bir sesle. "Ama -ne bileyim- Tanr bilir ya, haklsn!" Ayakkablarna bakt gene.
Ned Beaumont sordu: "Sana pek bal olmayan o aveneni ne yapacaksn? Dve dve yola
m getireceksin? Yoksa kendiliklerinden yola geldiler mi?"
"Farr'la o br deyyuslar m diyorsun?"
"Evet."
"Onlara bir ders vereceim." Madvig kesin konuuyordu, ama sesi heyecanszd ve gzlerini
ayakkablarndan kaldrmyordu. "Drt ylm alacak, ama o drt yl boyunca iyi bir temizlik
yapp yerli yerinde bir rgt kuracam."
Ned Beaumont kalarn kaldrd. "Seimlerde vuracaksn galiba onlar."
"Ne vurmas, havaya uuracam! Shad ld. Brakacam, nmzdeki drt yl onun
adamlar ynetsinler kenti. Benim canm skacak kadar salam bir i kurabilecek adam yok
aralarnda. Kenti bir dahaki seimlerde ele geiririm gene, o zamana dek de ortal iyice
temizlemiolurum."
"stersen imdi de kazanabilirsin," dedi Ned Beaumont.
"Tabii, ama o orospu ocuklaryla kazanmak istemiyorum."
Ned Beaumont bayla onaylad. "Sabr ve yrek ister, ama en iyisini yapyorsun galiba."
"Sabrla yrekten baka bir eyim de yok zaten," dedi Madvig umutsuzca. "Hibir zaman
akll bir adam olamayacam." Gzlerini ayaklarndan ayrp mineye dikti. "Gitmen art
m, Ned?" diye sordu belli belirsiz bir sesle.
"art."
Madvig grltyle ksrd. "Salaklk etmek istemiyorum," dedi, "ama gitsen de, kalsan da,
bana bir kinin olmadn dnmek isterdim."
"Sana hibir kinim yok, Paul."

Madvig birden bankaldrd. "Elimi skar msn?"


"Tabii."
Madvig ayaa frlad. Ned Beaumont'un eline sarlp skt. "Gitme, Ned. Kal benimle. Tanr
bilir ya, bana ok yardmn dokunacak imdi -yle olmasa bile, eskiyi unutturmak iin
elimden geleni yapardm."
Ned Beaumont bansallad. "Bana unutturacak bir eyin yok ki."
"O zaman-"
Ned Beaumont bansallad gene. "Olmaz. Gitmem gerek."
Madvig, Ned Beaumont'un elini brakp yerine oturdu gene. Ask bir suratla, "Eh, hak ettim
bunu," dedi.
Ned Beaumont sabrszca elini sallad. "Sorun o deil." Susup dudan srd. Sonra
birdenbire, "Janet burada," dedi.
Madvig bakakald.
Janet Henry yatak odasnn kapsn ap oturma odasna girdi. Yz solgun ve gergindi,
ama bandimdik tutuyordu. Doru Paul Madvig'e gitti ve "Size ok zararm dokundu, Paul,"
dedi. "Ben-"
Madvig'in yz de kznki kadar solmutu. Kan yrd birden yzne. "Yapma, Janet,"
dedi. "Yapabilecein hibir ey..." Szlerinin geri kalan anlalmaz bir mrltya dnt.
Kz rkerek bir adm geri ekildi.
Ned Beaumont, "Janet benimle geliyor," dedi.
Madvig'in dudaklar araland. Bo bo N
ed Beaumont'a bakt, bakarken yzndeki kan
ekildi gene. Yznde hi kan kalmaynca, yalnzca 'ans' szcnn anlalabildii bir
eyler mrldand, sendeleyerek dnp kapya gitti, at ve kapy arkasndan rtmeden dar
kt.
Janet Henry, Ned Beaumont'a bakt. O, gzlerini, ayrmamacasna, kapya dikmiti.

SON

You might also like