Professional Documents
Culture Documents
Aristoteles Potika'da genel bir Poetika (estetik) ile deil de, daha ok
edebiyat sanat ve dil sorunlaryla uramtr. Bunlar da bize eksik olarak
kalm bulunuyorlar. Bununla birlikte Aristoteles'in sanat eserinin
varln aklarken ne srd kategoriler, bugn bile sanat eserlerine
uygulanabilir. Poetika yzyllarn sanat grlerini belirlemi, estetik tarihi
ynnden ok nemli olan bir eserdir. Aristoteles'in Poetika'da
Tragedya ve genel olarak dram zerine syledikleri olduka ilgi ekici ve
nemlidir.
POETKA'dan zetler
Epos (epik iir), tragedya, komedya gibi sanatlarn byk ksm taklide
(mimesis) dayal sanatlardr. Yani mimetik sanatlar. Ancak bu sanatlar pek ok
ortak zelliklerine ramen, baz bakmlardan birbirlerinden ayrlrlar.
Tragedya
Hem Tragedya hem de Komedya uzun uzun zerinde dnmeden yaplan iir
denemelerinden ortaya kmtr. Koro ve arklardan gelitirilmitir.
Tragedya bu iir denemelerinden sonra varlan her bir gelime basamann
yetkinletirilmesiyle yava yava ekil kazanarak zne en uygun biimi
almtr.
Tragedya balangta bir oyuncu ve koro ile beraber sahneye konulurken daha
sonra iki oyuncu yer almaya balam ve koronun rol azaltlarak diyalog ne
karlmtr.
Daha sonra Sophokles oyuncu saysn e ykseltmi ve sahne
dekorasyonunu da Tragedyaya sokmutur.
Zamanla dar hikayelerden daha uygun genilikteki hikayelere geilmi ve
episodlarn says artrlmtr.
Komedya
Soylu olmayan ve ortalamann altndaki kiileri anlatan Komedya'da
genellikle kt karakterlerin taklidi yapld halde bu bir zorunluluk deildir.
Gln olma yeterli kriterdir. nk gln olmak soylu olmamak anlamna
gelir.
Komedyann evrimi biraz da byle, ortalamann altndaki kiilikleri anlatan bir
tr olmasna bal olarak karanlkta kalmtr. nk Komedya, zerinde
almaya ve incelemeye deer bulunmamtr. Maskeleri ya da nsz'
komedyaya kimin soktuu, oyuncularn saysn kimin artrd ve dier
yenilikleri kimin ve ne zaman yapt bilinmemektedir.
Komedya ile ilgili bilinen bir ey balangta yaygn biimde kullanlan jambik
(karlkl alay etmeye dayal gndelik konuma) biiminden zamanla
uzaklalarak genel konularn dramlatrlmasna geilmi olmasdr.
Epos
Epos (epik iir) ll szler kullanarak, ciddi konular taklit etmesi
bakmndan tragedyaya benzer. Ancak farkl bir l (vezin) ve yk biimi
kullanmasyla da tragedyadan ayrlr.
Epos'un bir de zaman'la ilgili bir farkll vardr. Tragedya gnein
douundan batna kadar geen zaman sresi iinde tamamlanr.
Epos'ta byle bir zaman snrll yoktur.
Tragedya aslnda bir anlamda epik iiri de ierir. Tragedyay iyi bilen biri, epik
iiri de bilir ancak epik iiri iyi bilen birinin tragedyay da iyi bilmesi
beklenemez.
Tragedyann geleri
Tragedya ahlaksal bakmdan ciddi, ba ve sonu olan, belli bir uzunluu
bulunan bir hareketin taklididir. Sanata gzelletirilmi bir dili vardr. ine
ald her blm iin zel aralar kullanr. Hareket eden kiilerce (oyuncular)
temsil edilir. Salt bir yk (mythos) deildir.
"Tragedyann devi, uyandrd acma ve korku duygularyla ruhu tutkulardan
temizlemektir (katharsis)".
Buna gre tragedyann alt gesi vardr. Bu geler bir iir tr olarak
tragedyann farkn da belirginletiren gelerdir.
1. yk
2. Karakterler
3. Dil
4. Dnceler
5. Dekorasyon
6. Mzik
Bunlardan dil ve mzik taklit aralardr. Dekorasyon taklit tarzdr. yk,
karakter ve dnceler taklit nesneleridir. Bunlar yalnz baz tragedya
ozanlar deil btn tragedya ozanlar kullanrlar. Burada en nemli olan ey
olaylarn birbirleriyle balanmasdr. nk tragedya kiilerin deil, tersine
onlarn hareketlerinin, mutluluk ve felaket iinde geen bir hayatn taklididir.
Bir ozan karakterleri belirten tiradlar, onlara uygun bir dil anlatm ve
dnceler iinde sralamakla tragedyann devini yerine getirmi olmaz.
Btn bu geler ynnden zayf olan fakat bir yks (mythos) bulunan ve
olaylarn (uygun ve doal) ballna dayanan bir tragedya, brnden ok
daha stn olan bir tragedyadr.
zetlersek, bir hareketin taklidi ykdr (mythos). yk deyince olaylarn
rgs; karakter deyince hareket eden (eylemde bulunan) kiilere
yorduumuz zellikleri, dnce deyince de kendisiyle konuanlarn bir ey
kantlad ya da genel bir geree anlatm verdikleri eyi anlyoruz. Baka bir
deyile dnce, koullarn emrettii ve ona uygun eyleri syleme ve
tartma yetisidir.
Tragedyann temeli ve ayn zamanda ruhu ykdr. Daha sonra karakterler
gelir nc olarak dnceler gelir. Daha sonra szckler araclyla
bireyler anlatma anlamndaki "dil" gelir. Sonra mzik vardr. Dekorasyon
kuramsal aratrmaya en az elverili gedir. iir sanat ile bir i ball
yoktur. Eserin sahneye konmas iir sanatndan ok rejisrlk sanatn
ilgilendirir.
Karakterler
Tragedya ozannn karakterlerle ilgili dikkat etmesi gereken drt konu vardr.
-En nemli zellik karakterlerin ahlak bakmndan iyi olmas gerektiidir.
nsann konumas ve davranlar nasl olursa olsun belli bir istek ynn
gsteriyorsa o insann bir karakteri vardr. Bu istek yn ahlak bakmndan iyi
ise, o insann karakteri de ahlak bakmndan iyidir.
-kinci zellik uygunluk'tur. rnein cesaret gibi erkee zg bir
karakter, kadn iin hi de uygun deildir. nk byle bir karaktere kadnda
allmamtr.
-nc zellik benzeyi'tir. Bu ahlaki iyilik, ya da uygunluk kriterinden
farkldr (Burada metnin devam eksik fakat sanrm Aristoteles, karakterin
olaslk yasalarna uygun ve tandmz, kendimizle onun arasnda
benzerlikler bulduumuz karakterler olmas gerekliliini anlatyor- S.).
-Drdnc zellik ise tutarllk'tr. Betimlenecek karakterin zelliklerinde
bir tutarllk olmaldr. Hatta bu karakter tutarsz bir karakter bile olsa onun
tutarszl tutarl bir biimde ortaya konmaldr.
Btn bunlarn sonucunda yknn zm de karakterden kendiliinden
domaldr. Zorunluluk ya da olaslk yasalarna uymayan otomatik
zmlerden kanlmaldr.
Dm ve zm
Her tragedya bir dm, bir de zmden oluur. ou eserin dnda, bazen
de eserin iinde bulunan olaylar, dm olutururlar. Btn geri kalan
olaylar ise, zm. Dm deyince, eserin bandan mutluluk ya da felakete
doru baht dn iin snr oluturan blme dek uzanan olaylar rgsn
anlyorum. zm deyince de, bu baht dnnden eserin sonuna dek olan
blm anlyorum.
HIKAYE ANLATICISI
1. ANLATININ DL
Tmce: Dilbilimin ilgilendii sonuncu birim tmcedir. Yani dilbilim asndan
sylemin tmcede bulunmayacak hibir eyi yoktur. Dilbilim kendine
tmceden daha byk bir inceleme konusu edinemez: iei betimlemi olan
bitkibilimci iek demetini betimlemekle uraamaz.
Sylem: Tmceler btn olarak sylemin kendisinin de belli bir dzeni
vardr., kendine zg birimleri, kurallar, dilbilgisi vardr. zerk bir inceleme
konusu oluturmasna karn sylem, dilbilimden kalklarak incelenmelidir. En
akllca i, tmceyle sylem arasnda bir eilevlilik bantsnn bulunduunu
bir ngerek olarak ortaya atmaktr.
Yap asndan anlat tmceye benzer ama bir tmceler toplamna
indirgenemez, hibir zaman: Anlat byk bir tmcedir, her saptayc
tmcenin, bir bakma kk bir anlat tasla olmas gibi.
batan baa aar; alnm Mektup gibi apak ortada olan anlam, tpk onun
gibi her trl tek yanl aratrmann gznden kaar.
II. LEVLER
Her ilev ileride ayn dzeyde ya da baka bir yerde, bir baka dzeyde
olgunlaacak bir genin anlatsnn tohumunu atmay salar. Ayrntnn
sylenmesi bu yzden bir ilev ya da bir anlat birimi oluturur. lev yarar
yaylm ve geciktirilmi olan eydir.
Bir anlat her zaman iin yalnzca ilevlerden olumutur. Onda her ey,
deiik derecelerde anlam tar. Bu anlatc asndan bir sanat sorunu deil,
bir yap sorunudur.
Sanat katksz bir dizgedir; onda hibir zaman yitirilmi birim yoktur;
kendisini yknn dzeylerinden biriyle birletiren ba ne kadar uzun, ne
kadar gevek, ne kadar ince olursa olsun durum deimez.
Belirti: levler dzeyindeki ikinci byk birimler snfdr. Tm belirtileri ierir.
levlerden farkl olarak tmleyici bir eyleme deil, yknn anlam iin
gerekli olan bir kavrama iaret eder. Karakter belirtileri, kimlik bilgileri vs.
Belirti ancak bir st dzeyde anlam kazanr. Dalmsal bir iliki deil,
btnleme ilikisidir.
Her iki birim snfnda da iki alt snf belirlenebilir. Btn birimler ayn nem
derecesinde deildir. Kimileri gerek balant noktalarn oluturan
ekirdekler/asal ilevler, kimileri ise gerek anlat uzamn dolduran
btnleyimler'dir.
Asal ilevin dayand eylemin, yknn devam asndan hayati, vargsal bir
IV. ANLATMA
1. Anlatsal Bildiriim
Anlatnn bir gndereni, bir de gnderileni vardr (bildiriim). Ben ve sen dilsel
bildiriimde kesinlikle birbirini varsayar, anlatcsz ve dinleyicisiz anlat olmaz.
Anlatma gstergeleri
-Anlatnn gndereni kimdir?
• Birinci gr, anlatnn bir kii tarafndan verildiini kabul eder:
Yazar.
• kinci bir gr, anlaty bir kii asndan deil de, grnte kii
zellii tamayan, yky tepeden bir bak asna gre, sanki Tanr asna
gre veren bir eit btnsel bilin olduunu varsayar.
• Daha yeni olan nc gr, anlatcnn anlatsn kiilerinin
gzlemleyebildikleri ya da bilebildikleriyle snrlandrmak zorunda olduunu
syler. Herey sanki, her anlat kiisi, srayla, anlatnn vericisi oluyormu gibi
gerekleir (anlat kiilerinin bak as).
Bu gr de , anlatcy ve kiileri gerek, "yaayan kiiler" olarak ele
aldklar srece rahatsz edicidir. Bize gre, anlatc ve anlat kiileri temelde
"kat stnde var olan varlklardr". Bir anlatnn somut olarak var olan
yazar, bu anlatnn anlatcsyla hibir bakmdan karlatrlamaz.
2. Anlat Durumu
Anlatnn anlat olarak ulat en son biim, tam anlamyla anlatsal
ieriklerini ve biimlerini (ilevler ve eylemler) aar. Bu da anlat dzgsnn,
zmlememizin ulaabilecei en son dzey olduunu gsterir. Anlatma,
gerekten de anlamn ancak kendisini kullanan dnyadan alr. Dilbilim nasl
tmce dzeyini aamyorsa, anlat zmlemesi de sylem dzeyini aamaz.
Bu da anlat dzgsnn, zmlememizin ulaabilecei en son dzey
olduunu gsterir. Anlatma, gerekten de anlamn ancak kendisini kullanan
dnyadan alr. Dilbilim nasl tmce dzeyini aamyorsa, anlat zmlemesi
de sylem dzeyini aamaz.
V. ANLATININ DZGES
1. Gerilme ve Yaylma
Anlatnn biiminde zellikle iki g dikkati eker. Gstergelerini yk boyunca
germe gc ile bu gerilmeler arasna beklenmedik yaylmalar katma gc.
Birim btn anlat tarafndan "yakalanr" ama anlat da ancak birimlerinin
gerilmesi ve yaylmasyla "ayakta" durur.
"Geciktirim" gerilmenin kukusuz ayrcalkl ya da terim yerindeyse
younlam biimidir. Bir yandan, bir kesiti, geciktirme ve yeniden balatma
gibi abartmal yntemlerle ak tutarak, okurla 'dinleyiciyle) balanty
glendirir, aka bir iliki ilevini stlenir.; te yandan da, onu bitmemi bir
kesitle, ak bir dizi tehlikesiyle (her kesitin iki kutbu olduuna inanyorsak)
yani mantksal bir bulankllkla kar karya getirir.
3. Mimesis ve Anlam
Anlat dilinde, ikinci nemli sre btnlemedir. Belli bir dzeyde (szgelimi
bir kesit) ayrlm olan ey, ounlukla bir st dzeyde birlemi olur.
szgelimi. Dier bir deyile, anlatm aracnn fiziksel doas, anlatm ara ve
tekniklerini de etkilemektedir. Ayn hikayeyi radyo oyunu biiminde yazan
birisi ise baka trl glklerle karlaacaktr. Tiyatrocunun mimik ve
jestlerle anlatabilecei eyleri o, ses ve szle anlatmak zorunda kalacaktr. Bu
ise, kendine has baka anlatm ara ve tekniklerine bavurmay
gerektirecektir. Bu rneklerden de anlalaca zere, senaryo yazar da kendi
anlatm arac olan film ve sinemann kimi snrlamalar erevesinden
dnmek ve kurmak zorundadr yksn. Eklemekte yarar var: kimi
dnrlere gre, yaratclk tam da bu snrlama ile mmkn olur.
I. Yapi ve geleri
Senaryoya bir yapi/yapilanma olarak bakilabilir. Bu yapinin bir basi, ortasi ve
sonu vardir.
Bastan sona dogru gelismeyi saglayan bir dinamizm gerekmektedir. Yani yapi
kurulurken, srekli ilerleme yasasi gznnde tutulmalidir. Srekli ilerleme
yasasi, yknn bir amaci, hedefi olmasi gerektigi ilkesini dile getirir.
Dikkat edilmesi gereken nemli bir nokta da sudur: Sonu, her zaman
yknn kendisinden kaynaklanmalidir. rnegin yapilacak en kt sey,
kizilderililer tarafindan sikistirilan bir grup kovboyu, son anda yetisen
svariler araciligiyla kurtarmaktir. Dissal nedenlere dayanan bu trden
zmler, "makinadan tanri /deux et machine" olarak da adlandirilir. Her
zaman iin dalga geme konusu olurlar. Leman dergisinde yayinlanan bir
karikatr bu tr zmlerin ktlgn ok iyi sergilemistir. Karikatr
syledir: Bir sapik savunmasiz bir kadina tecavz etmek zeredir. Ancak geri
planda silahli bir atli birliginin drt nala olay mahalline dogru yaklastigi
grlr. Kadin iki kolunu hava kaldirarak sevin igliklari atar: "Yasasin,
svariler..."
evrimsel sonlar zellikle etkileyicidir. Bundan kastedilen, baslangita
gsterilen bir mekana, zaman noktasina ya da grntye dnstr. rnegin
Pulp Fiction ve Yagmurdan nce filmleri bu tr evrimsel sonlara sahiptirler.
Renk Kirmizi filminin sonunda da bunlara benzer etkileyici bir dns vardir:
Batan bir feribottan kuratrilan gen kadin bir ambulansin yaninda
durmaktadir. Fonda ambulans zerindeki kizilha grlr. Sonra kamera
yavasa kadina dogru yaklasir. Omuz plana gelindiginde, arkadaki kizilha,
kirmizi bir fona dnsecek kadar yaklasmistir. Kizin islak salariyla kirmizi fon
nndeki bu grnts ise, daha nce yer aldigi bir reklam fotografinin
aynisidir. Yine Barton Fink, otel odasindaki posterin gerek hayattaki benzer
bir grntsyle sona erer.
__________________
Dramatik Hareketin Unsurlari
I. atisma
Sahne srekliligini, akis ve ritm yaratacak biimde dzenlemenin bir yolu, film
doruk noktaya yaklastika sahne yogunlugunu arttirmaktir. rnegin filmin ilk
blmleri agir tempolu sahneler ierir. Sonlarina dogru ise daha hareketli ve
heyecanli sahneler ogunluktadir.
Bazi filmlerse, izlemis olduklarimizi ya da bize anlatilmak isteneni ieren
anlamli ve yumusak sonlarla biterler.
Film, yapisal btnlg zedelenmemek kosuluyla, bazi esitlemelere
gereksinim duyar. rnegin hep ayni yogunlukta olan sahnelerin art arda gelisi
zamanla ilginin dsmesine neden olur. Tekdzelik sikiciliga neden olur. Bu
nedenle gerilimli sahnelerle rahat sahnelerin iyi bir dengesini kurmak gerekir.
Kriz/bunalim anlariyla atisma ve doruk nokta gibi nemli ve gerilimli anlar
arasina daha sakin ve rahatlatici sahneler yerlestirilmelidir. rnegin olaylarin
basdndrc bir ykseklige ulasacagi sahnelerden nce, karakterlerin
kendilerini tanittiklari ya da bir atmosferin olusturulmaya alisildigi, izleyiciye
nefes aldiran sahneler konulabilir. Terminatr filmi, koca bir aksiyon paketi
sunmasina karsin, filmin ortalarda yer alan uzun bir dinlenme sahnesi ierir.
Olduka gerilimli giris sekansindan sonra, kahramanlarimiz ln ortasinda
arabalarini tamir edip, silah ve cephanelerini yenilerler. Tm bunlar olurken
Terminatrle ocuk arasindaki dostluk iliskisi gelistirilir ve ayni zamanda
anlatici rlnde olan bas kadin karakter, filmin tezlerini ortaya atar. Siddetsiz,
sakin ve dingin bir sahnedir. Sonra hizli ve siddetli yeni bir sekansa geilir.
Gerilim ve rahatlik arasindaki gelgitler, srekli ykselen egriyi aksatmaz, ama
onu testere disli bir grnme brndrr.
Gerilimi ve aksiyonu dsrmenin bir yolu da diyalog sahneleri kullanmaktir.
kurcalayan adam
I. Serim Nedir?
Serim; yk, olaylar, karakterler vs. hakkinda bilgi verme islemidir. Serim,
bilgi verici islevi nedeniyle vazgeilmez oldugu kadar, bu bilginin nasil ve ne
kadarinin verilecegi konusunda bir karar vermeyi de ierdiginden bir
ykleme teknigidir ayni zamanda.
iine yerlestirmektir. Byle bir durumda izleyici konuyla o kadar ilgilenir ki,
aiklama yapildigini bile fark etmez. rnegin bir ift kavga ederken, biz
kendimizi kavgaya kaptirir, fakat kavga sirasinda sylenen szlerden gerekli
bilgileri fark etmeden almis oluruz. Eger bir seylerin diyalogla anlatilmasi
gerekiyorsa, bunun degisik bir yolla (karakterlerarasi iliski kurmak gibi), ilgi
ekilerek yapilmasi gerekir.
Serimi dogal gstermenin diger bazi yntemleri de vardir: rnegin karakterin
bir sey grenmesi gerektigi durumlarda serim ok dogal grnr. Karakterin
kendi iin ortaya ikarmis oldugu seyi, dolayli olarak izleyici de grenmis olur.
Serim, genellikle ardyky vermek amaciyla filmin basinda yapilir. Ancak
bunun asiri oranda ve bir seferde yapilmamasi yerinde olur. yk boyunca
para para verilmesi daha etkilidir. Bu merakin ayakta tutulmasini saglamak
aisindan da mantiklidir.
Serimi yaparken sabirli olun. Bir bilgiyi (hele hele nemli bir bilgiyi) verirken,
onu dolayli yollardan vermeye alissak bile, bir noktadan digerine ok dz
bir .izgi ekmis olabiliriz yine de. Her zaman iin izleyicinin olayin tadini
ikarmasini saglayin. Karar vermelisiniz: Seyircinin bu bilgiyi bir sise Cocacola'nin bir dikiste bitirilmesi gibi almasi mi o anda daha uygundur; yoksa
szgelimi, agizin tm kselerinde dolastirilip tadi agir agir belirginlesen bir
yudum sarap gibi mi?
V. Serimin Zamanlamasi
Serim iin en dogru ani semek gerekir. ogunlukla bu en dramatik, en
canalici an olmalidir. rnegin bir erkegin iktidarsiz oldugunu bir kadinla
iliskiye girmeden nce bilmemiz mi daha etkileyici olur, yoksa iliski sirasinda
grenmemiz mi? Senarist bunu sahne i yapisini ve yk btnn dsnerek
kararlastirmak zorundadir.
Serim iin en dogru an, izleyicinin o bilgiyi grenmeyi en ok arzuladigi andir.
Olayi merak ettigimiz anda bize onun hakkinda aiklama yapilmasi yapay
grnmez. nk bilme arzumuz tatmin edilmistir.
Serim ustaca yapildiginda ardyknn veya ekrandisi bir olayin verilmesi
gze batmaz. Her zaman gze batmadan serimleme yapmayi hedefleyin
(Gze batici serimi, baska bir islevi yerine getirmek iin kullandiginiz, dikkati
baska yne ekmek ya da benzer bir hazirlik yapmak istediginiz durumlar
hari.)
rnek:
Ali, Mehmet'i kiskanir. Kiskandigi iin de oldrr
Ali, Mehmet'i ldrr. nk onu kiskaniyordu.
rnekte olaya iliskin bilgilerin sirasi yer degistirmistir. Ama iki defasinda da
nedensellik iliskisi degismemistir. Yani yukaridaki deyisi tekrarlarsak:
nedensellik, kronolojiden nce gelmistir. Bu yzden de olaylarin verilis sirasi
olaylardan ikan anlami degistirmemistir. Kronoloji, nedensellik iliskisi
nedeniyle ikinci planda kalinca, bas sona, son basa gelebilir.
Kafanizda hala canlanmadiysa Pulp Fiction ya da Yagmurdan nce filmlerini
hatirlayin. Bu filmlerde olaylarin sirasi olduka karisik biimde verilir. Ama
filmlerin sonunda, gerek zaman siralarini iyi kavrayamadigimiz olaylar
arasindaki nedenselik zinciri tamamlanir. Nedenselligin varligi, zaman
sirasinin bozulabilmesini, taninamaz hale getirilmesine izin vermistir. Sira
karissa da, nihayi anlama yine de ulasmisizdir.
Iste yklemeyi olanakli kilan da, olaylar arasindaki nedensellik iliskisidir.
Nedensellik iliskisini saglam biimde kurdugunuzda, olay sirasini bozan etkili
bir sahne siralamasi zerine kafa yorabilirsiniz artik. Serim ve ykleme
Teknikleri ile ilgili yeteneklerinizi konusturabilirsiniz. Sonu tablosu
nedenselligin varligi nedeniyle degismeyecegine gre, bu tablonun izleyicinin
kafasinda en etkileyici ve arpici yoldan nasil olusabileceginin hesaplarini
yapabilirsiniz. Olaylari istediginiz kadar karmasik sunun, aralarindaki
nedensellik bagi nihayet belirginlestiginde, izleyici iin karmasa asilmis
olacaktir. Fakat ok da abartmayin. Olaylari, takip etmeyi imkansiz kilacak
kadar da karmasiklastirmayin. Her seyin yerli yerine oturtuldugu iki dakikalik
arpici bir son (tablonun belirginlesmesi-nedensellik aginin kavranmasi),
anlam verilmeden izlenen 90 dakikalik blm izleyicinin gznde
affettirmeyebilir.
Yapiyi bir anlamda olay rgsyle zdes grebiliriz. Sahneler ve giderek tm
yapi, nedensellik bagiyla birbiriyle baglantilidir. Bu baglantilar olmazsa,
sahneler birer tabloya dnsr: Kendi iinde essiz gzel, ama kapali ve
manasiz.
Grldg gibi, bir kronoloji olusturmalarina ragmen sahnelerin siralanmasi
ok nemlidir. Sahnelerin sirasini degistirmekle olay rgs, dolayisiyla da
filmin ilerleme biimi bambaska olabilir.
IX. yk ve ykleme
Tam da bu noktada, yk ve ykleme arasindaki farktan sz etmek gerekir.
Buradaki yk kavrami, bildigimiz anlamdaki yk kavramindan farkli bir seyi
anlatir; olaylarin zamansal aidan gerek biimdeki siralamasi anlamina gelir.
Oysa ykleme, gerek siranin bozularak, dramatik bir ama dogrultusunda
yeniden olusturulmasidir.
yk A B C D E F G
ykleme B D C E F A G
I. Tema
Her filmde bir tema vardir. Tema, filmde sunulan bir dsncedir. Bu genellikle
yasamla, onun anlamiyla ya da insanlik durumuyla ilgili bir dsncedir. Bu
ayni zamanda, yazarin savundugu ya da iletmek istedigi bir dsncedir.
Tema genellikle evrensel konularla ilgilidir: ask, cesaret, hirs, lm,
yabancilasma, sorumluluklar...
Tema, kisa tanimlamalarla karsimiza ikar:
-Ask, herseye kadirdir.
-Dogrusuyla yanlisiyla bu benim lkemdir.
-Tm insanlar kardestir.
-Devlet, egemen sinifin iktidarini koruyan bir baski aracidir.
-Su, cezasiz kalmaz.
-Savas, bir cehennemdir.
-Ancak anarsizm, devlet sorununu zp adil ve esit bir ynetim biimi
saglayabilir.
-Modernist proje, bastan kaybetmeye mahkum bir hayaldir.
-Kant'i dev ahlaki, kapitalist bir toplumda enayilikten baska bir sey degildir.
-Iktidar ve sermaye iliskilerinden kurtulmadika sanat zgr degildir.
-Din, toplumun afyonudur.
-Ask acisinin ilaci yoktur.
-Tanri, aci eken kullarina mutlaka kulak verir ve onlara are gnderir.
-Kadere karsi ikilamaz.
-Kk gzeldir.
Bazi klasik temalar ise neden-sonu iliskileri biiminde karsimiza ikar:
-Kiskanlik, insanin yikimina neden olur (Othello)
-Acimasiz ihtiras insani yikima srkler (Macbeth)
-Asiri gurur insanin ksn hazirlar
-dediginiz vergiler, size su, dogal gaz ve elektrik olarak geri dner.
IX. yk ve ykleme
Tam da bu noktada, yk ve ykleme arasindaki farktan sz etmek gerekir.
Buradaki yk kavrami, bildigimiz anlamdaki yk kavramindan farkli bir seyi
anlatir; olaylarin zamansal aidan gerek biimdeki siralamasi anlamina gelir.
Oysa ykleme, gerek siranin bozularak, dramatik bir ama dogrultusunda
yeniden olusturulmasidir.
yk A B C D E F G
ykleme B D C E F A G
olmalýdýr.
17)Her konu bir srecin parasýdýr. Srecin hangi
noktasýndan baþlarsak baþlayalým, konunun bir
ncesi vardýr. Ýzleyiciye konunun
anlaþýlmasý iin nceki olaylarý da anlatmak
durumundayýz.
18)nceki olaylarlar þu þekilde seyirciye aktarýlabilinir:
-Geriye dnlerek para para sahneler halinde sergilenerek
-Jenerik baþlamadan nce bir nblmle yada jenerik
yazýlarýnýn altýndan akan szsz sahneler
eþliðinde
-Filmin baþýnda kýsa bir yazýyla
19)nceki olaylarýn serimini, dramanýn hemen
baþýnda yapmak ya da baþlatmak gerekli deðildir.
Geliþimin uygun bir yerinde yaðýlýr. Ýlke
olarak ilk uygun fýrsatta yapýlmasý yerinde olur.
20)Konu, izleyiciyi meraklandýrmayý, gerginliði
srdrmeyi, bazý bilgileri sonra vermeyi gerektiriyorsa, bazý
serimler geciktirilebilir.
21)Radyo oyunlarýnda ve filmlerde, bir nceki sahnenin repliði
ile, ok kýsa bilgi verilerek, gelecek sahnedeki yeni kiþiler ya da
hareketler hakkýnda serim yapýlabilir. Ýzleyici bir
sonraki sahnedeki kiþi, mekan, hareket ya da amacý yeni bir
serime gerek kalmadan kavrar. Buna nserim denir.
22)Meraka dayalý dramlar bazý bilgiler, mesela katil, sulu,
gemiþe ait nemli bir bilgi, izleyiciden saklanýr; hatta izleyici
yanlýþ bilgi verilerek uzun sre
yanýltýlýr, baþkalarýndan
kuþkulanmasý ya da merakta kalmasý
saðlanýr. ama genel olarak zellikle de komedilerde izleyici
gereði bilir. Gerginlik ya da komedi, bir gereði izleyicinin bilip
karakterin bilmemesinden kaynaklanýr.
23)Ýki karakterin bilip yaþadýðý
þeyleri, izleyiciye aktarmak amacý ile birbirlerine
anlattýrmak yapýlabilecek en byk
yanlýþtýr. Olaylar ve kiþiler, o olayý, o
kiþiyi, ya da kiþinin o zelliðini bilmeyen birine
I. Tema
Her filmde bir tema vardir. Tema, filmde sunulan bir dsncedir. Bu genellikle
yasamla, onun anlamiyla ya da insanlik durumuyla ilgili bir dsncedir. Bu
ayni zamanda, yazarin savundugu ya da iletmek istedigi bir dsncedir.
Tema genellikle evrensel konularla ilgilidir: ask, cesaret, hirs, lm,
yabancilasma, sorumluluklar...
Tema, kisa tanimlamalarla karsimiza ikar:
-Ask, herseye kadirdir.
-Dogrusuyla yanlisiyla bu benim lkemdir.
-Tm insanlar kardestir.
-Devlet, egemen sinifin iktidarini koruyan bir baski aracidir.
-Su, cezasiz kalmaz.
-Savas, bir cehennemdir.
-Ancak anarsizm, devlet sorununu zp adil ve esit bir ynetim biimi
saglayabilir.
-Modernist proje, bastan kaybetmeye mahkum bir hayaldir.
-Kant'i dev ahlaki, kapitalist bir toplumda enayilikten baska bir sey degildir.
-Iktidar ve sermaye iliskilerinden kurtulmadika sanat zgr degildir.
-Din, toplumun afyonudur.
-Ask acisinin ilaci yoktur.
-Tanri, aci eken kullarina mutlaka kulak verir ve onlara are gnderir.
-Kadere karsi ikilamaz.
-Kk gzeldir.
Karakter
V. Karakterin Davranislari
Karakterlerin davranislari nemlidir. Film karakterleri, davranislariyla, neyi
nasil yaptiklariyla ve syledikleriyle nitelendirilirler; karakter olmaya baslarlar.
Senaryo yazari, roman yazarinin lksne sahip olmadigindan, karakter kesin,
ayirt edilebilir ve herseyden nce davranissal bir yntemle sunulmalidir.
Konusma uslubu, kullandigi szckler, tavirlar, giyim biimi... bunlar biraraya
geldiginde kisiye bir anlam/deger bimemizi saglayan gelerdir.
Dressed to Kill'in giris blmndeki kadin karakterin izilisini animsayin. Iki
kez, bir kere ogluyla, bir kere de psikologuyla konusur. Bunun disinda onu
davranislari ile taniriz: Banyoda mastrbasyon, haz aldigi spheli olan bir
sevisme sahnesi, mzede yanina bir erkek oturunca ayaklarinin oynamaya,
sallanmaya baslamasi, sevistigi erkege anlamli szlerin yer aldigi bir not
yazmaya alismasi, eldivenini, evlilik yzgn, klodunu ve sonunda da
hayatini kaybetmesi... Mimikler, jestler, hareketler, giyim kusam, nesne ve
olaylara ynelik tepkiler... btn bunlar karakteri olusturmakta son derece
etkili olmus, bir kisilik duygusu yaratmistir. ldrlsne ok da kayitsiz
kalamadigimiz bir kisilik.
Senaryo yazari bazen tanimlar verir. Bunlar karakterin kendisinden oldugu
kadar baskalarinin sylediklerinden de kaynaklanabilir. Yurttas Kane filminin
basinda Kane hakkindaki haber bltenini animsayin.
Karakterlerin birbirlerine karsi gsterdikleri davranislar da bize bilgi verir.
Onlari tanimamizi saglar. rnegin neyi (ne tr davranislari, tavirlari, kisilikleri)
sevip sevmedikleri ortaya ikar. rnegin kimler karakterimizin dostu, kimler
dsmani?...Bunlar hep karakteri reten seylerdir. Vampirle Grsme'de Brad
Pitt ve Tom Cruise birbirlerini karsilikli olarak nasil kuruyor, digeriyle
mcadele ederken kendilerini belirginlestiriyorlarsa; Seven'de de Brad Pitt'le
Morgan Freeman birbirlerini iliskileri ierisinde yle kuruyorlar. Yardimci
karakterleri de unutmayin. Vampirle Grsme'de kk kizin olay rgsne
dahil olmasiyla ve karakterlerden birine (Brad Pitt'e) daha yakin durmaya
baslamasiyla, izleyicinin Tom Cruise'a mesafesi nasil artiyorsa; Seven'de Brad
Pitt'in karisinin Morgan Freeman'a yakin durmaya baslamasiyla, Brad Pitt'in
aslinda ocuk kalmis bir yetiskin oldugu da daha belirgin biimde
hissedilmeye baslaniyor.
Kisacasi: Brad Pitt olmadan, ne Morgan Freeman Morgan Freeman, ne de Tom
Cruise Tom Cruise olurdu; ve de tersi.
V. Karakterin Davranislari
Karakterlerin davranislari nemlidir. Film karakterleri, davranislariyla, neyi
nasil yaptiklariyla ve syledikleriyle nitelendirilirler; karakter olmaya baslarlar.
Senaryo yazari, roman yazarinin lksne sahip olmadigindan, karakter kesin,
ayirt edilebilir ve herseyden nce davranissal bir yntemle sunulmalidir.
Konusma uslubu, kullandigi szckler, tavirlar, giyim biimi... bunlar biraraya
geldiginde kisiye bir anlam/deger bimemizi saglayan gelerdir.
Dressed to Kill'in giris blmndeki kadin karakterin izilisini animsayin. Iki
kez, bir kere ogluyla, bir kere de psikologuyla konusur. Bunun disinda onu
davranislari ile taniriz: Banyoda mastrbasyon, haz aldigi spheli olan bir
sevisme sahnesi, mzede yanina bir erkek oturunca ayaklarinin oynamaya,
sallanmaya baslamasi, sevistigi erkege anlamli szlerin yer aldigi bir not
yazmaya alismasi, eldivenini, evlilik yzgn, klodunu ve sonunda da
hayatini kaybetmesi... Mimikler, jestler, hareketler, giyim kusam, nesne ve
olaylara ynelik tepkiler... btn bunlar karakteri olusturmakta son derece
etkili olmus, bir kisilik duygusu yaratmistir. ldrlsne ok da kayitsiz
kalamadigimiz bir kisilik.
X. G ve Varlik
Karakterler g ve varlik tasiyor olmalilar. Tabi ki kastedilen Karakterin Mike
Tyson gibi dolar milyoneri ve kodu mu oturtur cinsinden olmasi degil. Sz
edilen karakterin anlati ierisindeki islevini yerine getirebilecek niteliklere
sahip olmasi ve rol ierisinde siliklesip kaybolmamasi. Diger bir deyisle,
karakterler yky ve atismayi tasiyabilecek kadar gl olmalidirlar. 'Zayif'
karakterler bile zayifliklarini gl bir sekilde ortaya koymali.
herseyi. (Sarlo filmleri sizi sadece gldryor, ama aglatmiyorsa, bir sorun
var demektir. Sarlo, kalpsiz bir dnyanin kalbidir.)
zellikle aile iliskileri bazi filmlerde son derece nemlidir. Ingmar Bergman'in
pek ok filmi, byk ve kalabalik ailelerin yzeydeki uyumlari altindaki
sorunlari isler ve bunlari insani varolus erevesinde degerlendirip yorumlar.
rnegin kendi filmi olan Yaban ilekleri kadar, senaryosunu yazdigi ve oglu
Daniel Bergman'in ynettigi Pazar Gn ocuklari filmi de bu ynelimi
sergiler. Bu filmler kisilerarasi iliskilerin ve karsilikli etkilenimlerin rlmesi
aisindan mkemmel bir duyarliliga sahiptirler.
Bazi filmlerdeki iliskiler ise bir mre bedeldir; Fellini'nin "Sinema modern
insanin ayinidir" lafini yzmze arparlar adeta: Godard'in Serseri
Asiklar'indaki kadinla (Jean Seberg) erkek (Jean-Paul Belmondo) arasindaki
iliski inanilmaz hos anlar ierir. rnegin bir sahnede, sevistikten sonra yatakta
uzanmis, sigara esliginde hayattan lme dek tm insani konulari ieren bir
konusma yaparlar. Ask, lm korkusu, yasama istenci, umut ve keder
birbirine karisir. Insan tekinin tam da savunmasizligindan ve kirilganligindan
beslenen iradesi olaganca gcyle aiga ikar. Varolusu bir destanla karsi
karsiyayizdir. Bize sorulmadan bu yasama savrulmusuzdur. Onu anlamadan
da gidecegiz. Ne yapmali; lmn samaligina, etin bicak tarafindan kolayca
yarilmasi karsisindaki savunmasizligin igrenligine, geceleyin kendimizle
basbasa kaldigimizda varolusumuzu hissedisimiz karsisinda duydugumuz
yalin dehsete ragmen, nasil ve neden inatla yine de yasamayi semeli ve
sevmeliyiz o zaman?
Bergman'in Persona filminde ise, gen ve siradan bir hemsire kizla, insanlarin
sesini duyurabilmeleri iin son are olarak kendilerini yakmaya
kalkismalarinin arkasindaki o aresizligi doguran dnyaya tepkisini
konusmama karari alarak disavuran ve ruh sagligi bozuk olan bir kadin
arasindaki iliski ele alinir. Hemsirenin sessizligi bozmaya ve kadini
konusturmaya ynelik abasi giderek bir kendi kendine psikanaliz seansine
dnsr: Gen hemsire (hepimizin dost ya da arkadas kazanmak iin, yani
baskalarinin bize ailmalari karsiliginda gerekli bedeli demek zere
yaptigimiz gibi) kendini anlatmaya baslar, kimi masum sularini ortaya dker.
Ancak siradan anilarin anlatilmasi giderek bir gnah ve sulari itiraf etme
durumuna dnsr. Hemsire konustuka pesini hi birakmamis olan acilar ve
kisilik kaygilari su yzne ikar. Fiziksel ve ruhsal aci karsisindaki igren
savunmasizlik, bir zamanlar baska insanlara yapilan ve alakligi akil almaz
oldugu iin hep sir olarak saklanmak zorunda kalinan eylemler, cinsel
arzularin gllg ve denetlenemezligi karsisinda duyulan panik ve utan
karisimi dehset... kisacasi hemsirenin neredeyse iki saatlik monologu, modern
insan denen ruh plgnn belgeseline dnsr. Utan ve eliskilerini ortaya
dktke, hemsirenin kendinde saptadigi ve izlerini zihninden silemedigi
irrasyonelliklerinden kaynaklanan kendine ynelik fkesi, suskunlugu
yegleyen kadina ynelir. Kazanilmak istenen sessiz dost, yargisini belli
etmeyen, dolayisiyla da hemsirenin kendisini daha da sulu hissetmesine
neden olan bir yargia dnsr. Hemsire aslinda yalvarmaktadir: Bir seyler
syle, beni rahatlat, sana itiraf ettigim ktlkler karsisinda vicdanimi
dindiren szler syle (kendimde grdgm tm ktlklere ragmen kendimi
sevebilecegim ve kendimle barisik yasayabilecegim bir yere konumla beni).
Fakat bosuna bekler. Sonu: az daha siddet kullanimiyla sonulanan bir doruk
nokta; hemsirenin bir tenceredeki kaynar suyu tam kadina dogru
firlatacakken, kadinin "dur" diyerek konusmama yeminini bozmasi. Sonrasi
geii bir zlme; birbirini ve kendini kabullenme, sicak gzyaslari.
Baskalarina karsi degil, ancak kendimize karsi kazanabiliriz. Kendimizle srekli
yzlesmekten korkmamaliyiz: ok aci verse de. Modern olmak, bir yenileyici
zyikimdan digerine srklenmektir. Yikarken yapmak, yaparken yikmak
biimindeki yazgimizi sevmek zorundayiz.
h h... konumuza dnersek: Film yksnn nemli bir blm kisilerarasi
iliskiler agina baglidir.
Burada seilen ismin rengi, tonu, tinisi ok nemlidir. Sert bir delikanli iin
daha uygun isimler Kerem ya da Ekrem midir, yoksa Mlahim ya da Msfik
midir? Idealist bir gen gazetecinin adi Hulusi mi olmali, yoksa Ugur, Umut
filan mi? 1990'larda gzellik yarismasi kazanan gen bir kizin yksn
anlatacaksaniz, adini Mzeyyen ya da Kerime mi koyarsiniz, yoksa Burcu,
Esin, Sibel, Ebru, Esra ya da Defne mi?
Kendimi ilk derste, "Merhaba, ben Satilmis Isigan" diye tanitsaydim, kafanizda
canlanan "hoca" imgesi daha farkli olmaz miydi.
Kantinde tanismak iin firsat kolladigimiz kizin/oglanin adinin Hanzade/Zihni
oldugunu ilk duydugumuzda, syle bir iki saniye duraksamaz miyiz?
Pek ok fikrada oldugu gibi, kimi filmlerde isimler cinsiyete iliskin yanilgilar
yaratmak iin kullanilir. rnegin uzun uzun Duygu diye birinden szedilir, ama
bu kisi erkek ikar. Ya da tersi, mit diye sz edilen biri aslinda kadindir.
dersin?
Bu favori szlerin karakterlere uygun olmasi gerekir. rnegin Sherlock
Holmes'in favori sz ne olabilir? "Hey ahbap... nasil gidiyor ahbap?..." mi,
yoksa "Hmmm, enteresan... enteresan bir durum..." mu?
te yandan son replikler, anlamsal bir bag ima ederek iki sahne arasinda
etkili, komik ya da yumusak bir geis saglarlar. rnegin Terminatr 2'deki akil
hastanesi mdr, kadin kahramnin saldirisina ugradiktan sonraki son
repliginde yamulan kravat ve eketini dzeltirken, kameraya dnp "rnek
Vatandas!" der. Sz biter bitmez kesmeyle yeni bir sahneye geilir. Kadinin
oglu, motosiklete binmis, teybi sonuna kadar amis ve son hizla otoyolda
ilerlemekte, igliklar atmaktadir.
Son repliklerin diger bir islevi ise sahnenin, hatta filmin anlam ve nemini
belirtmek, temel konusunu ya da sorununu zetlemek olabilir. Billy August'un
bir Bergman uyarlamasinda, ok nceleri baslayan bir geimsizligin doruk
noktasinda erkegin kadina tokat atmasiyla birlikte ayrilan bir ift, uzun bir
aradan sonra bir sonbahar ikindisinin gnesinde parkta bir araya gelir.
Birbirlerini zlediklerini itiraf ederler, ne var ki olanlari unutmak zordur ve
tasinan kaygilar duyulan zlemi glgelemektedir. zlemlerini dile getirirler,
ancak birbirlerine sarilmaya/dokunmaya cesaret edemezler. Ortak gemisin
yk ve yasanmisliklar olaganca agirligiyla hissedilmektedir. Yasadiklarini
yorumlamaya ve aiklamaya ynelik kisa bir abadan sonra sessizlik hakim
olur. Yeniden birlesmeye karar vermis gibidirler. Bu uzun sessizligin
sonrasinda erkek karakter sorar: "Birbirimizi affedebilecek miyiz?" Kadin
soruyu yanitlamaz (ve son replik de bana kalirsa budur aslinda). Sahne, yan
yana duran iki bankta sessizce oturan ve yere bakan ifti bir sre iin
gsterdikten sonra, kararmayla sona erer. Sahne ve film biter. Baskasina aci
vermeden ve aci ekmeden ask yasamak ne zor! Ilk gnlerin gnahsiz
tazeligi, neden giderek yasanmisliklarin sisi arasindan seilemez olur? Ask
neden biribirinin yzne bakamamakla sonulanir? Pekiyi, zamanla yaralar
sarilir mi?... fff, ne kt film bu yaa...
Hazirlik yapmada nemli bir nokta var. Bazen seyirci bir olaya hazirlandigini
sezebilir. Yani filmin baslarinda grdg bir olayin bir ka adim tesini
ierisinde mantikli ve olanakli grnmelidir. Bir rnek: 28. Yzyilda geen bir
filmdeki olaylarin tm aslinda gerekdisidir. Yani isin kililari, uzay gemileri,
tuhaf yaratiklar ve gezegenler... Ama bu filmsel dnyayi izleyici yine de kabul
eder. Ne var ki, olaylar, kimsenin ne olacagini bilemeyecegi 28. Yzyilda
geiyor diye, senarist olarak kafamiza gre takilamayiz. Tipki Dello'daki
araba gibi, 28. Yzyildaki bir uzay gemisi arizalanacaksa, bunu da hazirlamak
zorundayiz. Bunu yapmadigimiz takdirde aslinda tmyle sama/hayal rn
olan bir bilim-kurgu dnyasini gerek olarak kabus etmis olan izleyici, o sahne
iin syle diyecek: "ok sama! Uzay gemisinin bozulacagi tuttu, iyi mi?"
Izleyicinin anlati ile iliskisi iste byle bir sey! Adama hayal bile edemeyecegi
dnyalari verirsiniz, o ise "bunun ozon tabakasi delik, sununla degistirmek
istiyorum" der.
-Birinci tekil sahis: "Ben" formu yani. rnegin Victor Hugo'nun Bir Idam
Mahkumunun Anilari bu bakis aisiyla yazilmistir. lm cezasinin
korkunlugunu daha iyi yansitmanin bir yolu olamazdi. Ben formu mthis
etkileyici olmus (Bu roman Can Yayinlari'ndan ikti).
-Herseyi bilen bakis aisi: Karakterler ve olaylar hakkinda herseyi bilir. Farkli
karakterlerin dsncelerine girebilir ya da ykyle ilgili yorum yapar. Yine
Victor Hugo'dan rnek verecek olursak: Sefiller romanindaki bakis aisi biraz
byledir. Anlatici olaylara o kadar hakimdir ki, zaman zaman hikayeye ara
verip, kahramanlar iin ne kadar zldgn sylemek zere okura seslendigi
bile olur. Gelecekte olacak olanlari duyurur, karakterlerin bunlara engel
-Nesnel bakis aisi: Sadece gsterilenleri bilen, yani bir gzlemci gibi ykye
disaridan ve tarafsiz bakan bakis aisi. Vallahi rnek olarak bir tek yemek
kitaplarindaki tarifler aklima geliyor su an. Bir de doga belgesellerini
sayabiliriz belki. nemli olan, bu bakis arkasinda disaridaki bir anlaticinin ya
da yk kahramanlarindan birinin varligini, yani bir taraf hissetmememiz,
herhangi birisiyle zdeslesmememiz/zdeslestirilmememiz.
znel/Nesnel Kamera ayrimi da bakis aisi ile ilgili bir ayrimdir. znel kamera,
bakisimizin kahramanin bakisiyla tam olarak rtstrlmesidir. Olaylari
sadece onun bakis aisiyla (bilgileri, duygulari, dsnceleri ile) grmekle
kalmayiz, kelimenin tam anlamiyla onun gzleriyle grrz. znel kameranin
ilgin bir kullanimi Lady in the Lake filminde sz konusudur. Bu filmde, herseyi
ana karakterin gznden grrz. yle ki, kahramani (bir bakima kendimizi)
ancak aynaya baktiginda grrz.
Yagmurdan nce, aslinda yknn ortasiyla baslar, ama ancak filmin sonuna
geldigimizde bunu anlariz. Filmin baslangici sandigimiz sahne aslinda
ortasidir. Ve sonradan gereklestigini zannettiklerimiz aslinda nceden
gereklesenlerdir. Tipki Pulp Fiction'da oldugu gibi.
V. Akisin Dzeni
yklemenin nemli unsurlarindan bir tanesi de akisin dzenlenmesidir.
Akis; hiz ve tempoyu belirler. Bu da szgelimi canlilik ya da agirlik gibi
izlenimler yaratmaya yarar. Filmin atmosferi ve duygusal dnyasi aisindan
bu son derece belirleyici olabilir.
Akis izleniminin olusmasina iliskin iki boyuttan sz edebiliriz:
-Hiz
-Ileriye dogru hareket
Diger yandan akis; ritm ve tempo'daki degisiklikleri de tanimlar
-Ritm: Filmi izlerken hissedilen vurgu
-Tempo: ritmin orani (hizli/yavas)
zellikle ileriye dogru hareketi saglamak, yani filme akicilik kazandirmak iin
merak gesi ve gl atisma, temel unsurlardir.
Yazar, atmosferi nceden belirlemeli: Ciddi mi? Komik mi? Agirbasli mi? Canli
mi? Yoksa bunlarin bir karisimi mi? Burada filmin konusu da belirleyicidir.
Sonu olarak hem filmin geneline, hem de tek tek sahnelere iliskin atmosfer
seimi nemlidir ve ihmal edilmemelidir.
X. Film Teknikleri
Film Teknikleri, yklemeyi etkileyen, hatta zaman zaman tmyle belirleyen
gelerdir. Hatirlarsaniz aylar nceki ilk dersimizde Anlati Kurami kadar,
Sinematografik gelerin de iyi bilinmesi gerektigini vurgulamistik. (O yzden,
sadece sinifi gemek iin degil, iyi bir senarist olmak iin de Sinematografi
dersine alisin.)
Film Tekniginin ykleme baglaminda kullanimi iin bir ka rnek verelim
simdi:
-Hizlandirilmis/Yavaslatilmis Hareket
Otomatik Portakal'da serseri gen, tanistigi iki kizi eve atar. Soyunup
sevismeye baslarlar. Sahne adeta bir cinsel iliskiler teknikleri belgeselidir. Ne
yazik ki, hizlandirilmis ekimle verilmektedir. Gerekte yarim saat sren olay,
-Donmus Kare
Butch Cassidy and the Sundance Kid filminin sonunda, askerler tarafindan
kseye sikistirilan Butch ve Sundance ne yapacaklarini tartistiktan sonra,
gzlerini karartip disari firlamaya ve ilginca ates etmeye karar verirler. Disari
firladiklari an yzlerinde bir saskinlik belirir ve sonra kare donar. Kamera,
donuk kare zerinden zoom out'la aildiginda, onlari makineli tfekli yzlerce
askerin karsiladigini grrz. Grnt, bu donuk haliyle ve hi bir silah sesi
duyulmadan, bitis mziginin baslamasi esliginde kararir, THE END yazisi
belirir.
-Mercekler
Hot Shots adli komedi filminde pilot askerlerin hayatlari hicvedilir. Bir sahnede
komutan denetime ikmistir. Insanlarin burnunun dibine kadar gelip, bagira
agira asagilayici szler haykirir yzlerine. Sira 'sise dibi' diye tabir ettigimiz
gzlkler takan bir gence geldiginde, kamera znel bakisa geer. Komutani,
10 numara gzlk takan gencin gzlerinden grrz. Genis aili ( bu rnekte
balik gz) objektif sayesinde, komutanin burnu patlican gibi bize dogru uzar,
konusurken yaptigi mimikler -rnegin kaslarini indirip kaldirmasi- asiri komik
bir izlenim birakir. Eh, biz de gleriz haliyle, eglenir, neseleniriz...
Bazi filmlerde asik iftler uzaktan sahil boyunca yrrken grnrler.
Kameraya dogru yrmelerine karsin, hi mesafe almiyorlarmis gibi gelir bize.
Onlarin kendilerine has bu romantik dnyalarini yansitmak ve bize dogru
yryor grnmelerine karsin onlari sahilin romantik atmosferinden
ikarmamak iin, genellikle dar aili objektif kullanilir. Odak uzakligi ok uzun
oldugu iin, nesnelerin yakinlasmasi ya da uzaklasmasi onlarin byklklerini
ok degistirmez. Bu da onlari, grnrde yryor olmalarina, yani zamanin
geiyor olmasina karsin, byl, zaman ierisinde asili kalmislar gibi bir
havayla yansitir. Ask, bir sonsuzluk ve zamanstlk halesine brnr. Eh,
asik olmak isteriz haliyle, imreniz onlara, canimiz eker...
-Kurgu
Sapik filminde bir kadinin dusta bicaklanarak ldrldg bir sahne var.
Btn dus cinayeti sahnelerinin atasidir. Yaklasik 60 saniye sren sahne, 90'e
yakin ekimden olusur ve bir kez bile biagin saplanisini grmeyiz.! Sper,
degil mi? (...SINEMAYA TUTKULU BIR ASKLA BAGLANIN! SINEMA, HARIKA
BIRSEYDIR!)
Mahser filminde kahraman, kt adami bogazlamak zere sessizce odaya
szlr. The Doors'tan "This is the end" parasi almaya baslar. Sonra
yerlilerin bir kz kurban ettikleri bir tren sahnesi gsterilir. Paralel kurgu
sayesinde iki olay arasinda bir iliski kurulur. Iki ayri olaya sirayla yapilan bir
ka kesmeyle devam edilir. Bir noktadan sonra artik sadece kurban trenini
izleriz. kz, bir ka kylnn ayni anda indirdikleri biak darbeleriyle tam
anlamiyla katledildiginde, kahramanin kt adami ldrdgn anlariz.
Doors'un mzigi son darbeyi indirir. Mkemmel bir doruk sahnesidir. Bu
sahnede senaristin payi ne kadardir bilemem, ama bu trden bir anlatima
basvurmak onun fikriyse, onu gerekten kutlamak gerekir.
Benzer bir kurgu Mor Yillar filminde vardir. Kocasi tarafindan itilip kakilan gen
zenci kadin, kocasini usturayla tiras eder. Bu sirada kesmeyle zencilerin
yaptigi bir ayine geilir. Ilahi sylemektedirler... Sonra kesmeyle, adamin
yznde ve girtlaginda gezinen usturaya geilir. Sonra yine ayine... Bir
kesmeyle kadinin yzne geilir: yzndeki ifade degismis, bos bos bakmaya
baslamistir. Kadinin yznden usturaya dogru hafif bir kaydirma... eli usturayi
daha siki kavramaktadir. Sonra kesmelerle, bir ayine, bir girtlakta gezinen
usturaya geilir. Sonra tiras sahnesine artik geri dnlmez, sadece ayinde
giderek kendinden geen koro yeleri gsterilir.Ayin korosunun sesi giderek
ykselir ve sarki doruk noktaya dogru ilerler... Grmesek bile hissederiz:
kadin, kocasinin girtlagini kesti kesecek...Sarki doruk noktaya varir: korodaki
herkes (nedense sesleri hep mkemmel olan sisman zenci kadinlar zellikle)
avazi iktigi kadar bagirir. Sarki biter... sessizlik. br tarafa yapilmasi
beklenen kesmenin yapilmasi iin adeta yalvaririz ynetmene. Ve iste:
Kesme! Kamera, adamin ayaklarindan baslayarak yavas bir pedestal-up
hareketi ile yukariya dogru kayar, ta ki adamin boynuna gelinceye dek. Ne mi
olmustur? Bunu da haftaya, ayni gn ve ayni saate grenebilirsiniz.