Professional Documents
Culture Documents
C. M. Kornbluth
Tekilat
eviren: Metin etin
ISBN 975-342-192-3
ffi
METS YAYINLARI
CYRIL M. KORNBLUTH
1923'te dodu, 1958'de ld. 1940'l yllarda
Donald VVollheim ve Frederik Pohl'un yaynlad
bilimkurgu dergilerinde ykleri yer ald.
Kornbluth daha ziyade Frederik Pohl ile ortaklaa
yazd romanlarla n kazand. Bunlarn
arasnda Search the Sky (1954, Gkyzn Ara),
Hukuk Gladyatr (1955, Metis 1997) ve Uzay
Tacirleri (1952, Metis 1996) saylabilir.
Kornbluth'un en nemli ksa ykleri, eitli
bilimkurgu derlemelerine sk sk alnan "The
Marching Morons" ("Gerzekler Ordusu") ve "The
Liftle Black Bag"dir ("Kk Siyah anta").
Kornbluth'un tek bana yazd romanlar
arasnda en nemlisi ise 1953'te yaynlanan
Tekilattr. Kornbluth'un 35 yanda, bir kalp
krizinden erken yata lmesi, bilimkurgu
dnyasnn en nemli kayplarndan biri olmutur.
6
Tekilat'
amayacak kadar zamannda hareket etmek zere eitilmi olan
pilotlar da 5.26'da gkyznde grndler, ama bu kez tadklar
ey iki, sigara ya da benzeri ykler deildi. dakika iinde B
Bl'ne ait tanklarn zerine bomba yadrmaya balamlard;
Cleveland'n kaaklar bln kumanda merkezine saldryorlard;
atele snanma balamt.
"Her ey sona erdiinde Kuzey Amerikallar, sava tarihine
gemi btn arpmalarda olduu gibi byk kahramanlklara ve
dahiyane stratejilere tank olmulard: Cleveland'n, 'Bu rkmz iin
byk bir gn!' dedii o tarihi konumas, bizzat kendisinin komuta
ettii ve Fort Totten Gar-nizonu'nu hedef alan bir saldr srasnda
kaaklarn banda lmesi, Amadeo Falcaro'nun dizginleri ele alarak
dalmakta olan adamlar toparlamas, pazarlklar, bar, ihanet ve
esirlerin idam edilmesi, Las Vegas Anlamas, ete'nin ve Teki-lat'n
Hkmet'e kar oluturduklar
birleik cephe, O'Toole'un
ihaneti sonucu Continental Basn Merkezi'ndeki haberleme odasnn
kaybedilmesi ve hayati nem tayan bu oday geri almak iin yaplan
kanl sava, Baltimore'a yaplan nihai Taarruz..."
B. Arrovvsmith Hynde,
Tekilat'n Ksa Tarihi
Tekilat 7
8 Tekilat
Tekilat 9
insan ac inde kvrandran staphylococcus aureus enfeksiyonunun, yirminci yzyl totalitarizminin ekillenmesine
katkda bulunduu gereini ok iyi bilmemize ramen. Yalnzca patoloji alannda bile bu liste sonsuza dek uzatlabilir:
Julius Sezar'n sara hastal, Napoleon'un gastriti, Wil-son'un
felci, Grant'n alkol bamll, II. Wilhelm'in ksa kolu,
Catherine'in nemfomanisi, III. George'un parezisi, Edi-son'un
sarl, Euler'n krl, Burke'n kekemelii vesaire.
Yalnzca daha nce saydmz u on bir ismi ele alalm:
Marx, Sezar, Napoleon, Wilson, Grant, Wilhelm, Catherine,
George, Edison, Euler ve Burke daha farkl bir hayat yaam
olsalard acaba tarihte her ey yazld gibi mi cereyan ederdi? Bunu iddia edebilecek kadar aptal biri var mdr yeryznde? Ama nihayet, Marx'n kabarcklarn onlarn dourduu sonulardan soyutlayan tarih kuramlarnn, yani benim
bildiim btn tarih kuramlarnn ardnda yatan varsaym da
budur.
"Bu durumda ben tarihin, gemiin ve gelecein bilinemez
olduunu, karanlkta yolumuzu hibir plan yapmadan el
yordamyla bulmamz gerektiini, nk muhtemelen hibir
plann ngrlerinde hakl ve uygulamalarda yararl olamayacan m sylyorum? Hayr. Ben, ar grleri savunanlara, ebedi gerekleri bildiini iddia edenlere ve bakalarna
k tutanlara olan tiksintimi dile getiriyorum. Bakalarna k
tutanlarn amalara ve aralara ilikin sorunlar yoktur, bu
sorunlar dier btn insanlarn bana musallat olduu halde.
nk onlar amalarnn iyiliinden kesinlikle emindirler ve
bu nedenle de bavurulacak aralarn seimini nemsiz bir
ayrnt olarak grrler. Biz dierleri ise, tarih denen o iki
milyar boyutlu probleme dair genel-geer bir zm
bildiimizden emin olmann ok uzanda, bavuracamz
aralar zerinde uzun uzun dnmeye ok daha yaknz-dr..."
F. W. Taylor
rgtlenme, Sembolizm ve Ahlak
1
Uharles Orsino mesleinde ekirdekten yetiiyordu, her ne
kadar o "ekirdek"ten kacak bitki asla ok ykseklere ulaamayacak olsa da. Damarlarnda en fazla bir ya da iki damla
Falaro kan tayordu; bu da mesleinde belli bir yer edinmesi iin yeterli, ama o yerin en tepelerde olmas iin yetersizdi.
83'te Brookhaven Reaktr'nde meydana gelen patlama
srasnda annesini ve babasn kaybetmesinden sonra elinden
tutarak kendisine yardmc olan F. W. Taylor'n iyi niyeti sayesinde Alkol, Mterek Bahis, Telekz e Alma ve Emeklilik
Hizmetleri gibi blmlerde ya da kabiliyet sahibi olduu baka herhangi bir alanda nispeten nemli bir sorumluluk stlenebilirdi. Ama yirmi iki yanda, bir bahar gn, New York
101. Polis Blgesi'nden sorumlu bir tahsildar olarak grev yapyordu yalnzca. Tekilat'n gen yeleri genellikle bu gibi
ilere bakarlard; polislerin mterileri trtklayarak fark da
cebe indirmeyeceinden emin olamazdnz.
Artk onun iin bir rutin haline gelmi olan ama pek de ikyet etmedii hara toplama iine koyulmak zere dalgn bir
halde yryordu. Akl, sabahn erken saatlerinde yapm olduu ve kendisi iin neredeyse yz karas saylabilecek olan
polo antrenmanndayd.
"iyi gnler Bay Orsino, sizi yeniden grdme sevindim.
Ben paray hazrlarken siz de bir bardak souk bira imek
ister misiniz?"
"Hayr, ama yine de ok teekkr ederim Bay Lefko. u
anda eitimdeyim, biliyorsunuz. Keke teklifinizi kabul
ede-bilseydim. Her biri on dolardan yedi telefon, yle deil
mi?"
"Evet, yle Bay Orsino, Hialeah'daki yedinciyi de halledip hemen dneceim. Btn bayanlar ismi ok holarna
10
Tekilat
Tekilat 11
12
Tekilat
no, sizin gibi gen bir adam bu duruma kzlarla bir are bulabilir..." Tam o srada, nedenini anlamann hi de zor olmad
bir manevrayla, Bayan Maginnis'in kz arka odadan karak
nazl bir edayla barn iinde dolanp ortal temizlemeye
balad. "Ve eminim," diye devam etti Bayan Maginnis, "her
gen kz sizin gibi Tekilat'tan biriyle bir gece geirmekten
gurur duyar..."
"Belki," dedi Charles, teklifi hzlca bir dnrken.
Sha-kespeare'i anma gecesine katlmaktansa bir kzla birlikte
olmay sonsuz kere tercih ederdi, ama ortada baz sakncalar
vard, ilk olarak, bu bir rvetti, ikinci olarak, kza abay yakabilir ve sabah uyandnda Bayan Maginnis'i kaynanas olarak bulabilirdi, ki bunu dnmek bile midesini
bulandr-yordu. nc olarak da anma gecesi iin kendisine
ve korumasna bilet almt bile.
"Rvete gerek yok," dedi kararl bir ses tonuyla. "Bu haftalk on be lsn. Eer haftaya da ileriniz kesat giderse, o zaman srekli bir indirimin gerekip gerekmeyeceini anlayabilmek iin kaytlarnza bakmam gerekecek."
Ma ginnis Ana imay anlam ve benzi sapsar kesilmiti.
On be dolar karp verirken yle dedi: "Eminim bu gerekli
olmayacak, ilerin biraz dzeleceini umuyorum."
"iyi o zaman." Kendisine kar herhangi bir kt his beslemediini gstermek iin bir sre duraklayarak sordu: "Kocalarnz nasllar?"
"yle byle. Alfie bu hafta yolda. Dinnie'nin de romatizmas azd, ama ge saatlerde, iler biraz azalnca bara
bakabili-yor.
"Ona Tp Merkezi'ne urayp oradakilere ismimi vermesini syleyin, Bayan Maginnis. Belki onun iin bir ey yapabilirler."
Maginnis Ana hararetle teekkr etti ve Orsino bardan
ayrld.
iyi insanlar iin bir eyler yapabilmek gzeldi. Gneli bir
caddede yrrken insanlarn apkalarn kararak selam verdiklerini ve dosta bir eyler sylediklerini grmek gzeldi.
(Geri gol iin gelitirdikleri bir atak istedikleri ekilde sonu-
Tekilat 13
14 Tekilat
Tekilat 15
sorunlaryla sizi skmak istemem, ama acaba buradaki ok deerli ve sevdiim adamlarmdan birine yz dolarlk kk bir
katk yapabilir misiniz? Sz konusu olan Memur Gibney; yedi yldr 101. Blge'de alyor ve sicilinde en ufak bir leke
yoktur. Sadece bir kere bir hrszla delloya girimi, bir kere
de Lefko'nun at yar salonunda ihtiyar bir dolandrcy kovalam. Gibney be yldr evli ve hayatta grebileceiniz en
[atl iki ocua sahip ve bilirsiniz ocuk yetitirmek biraz
masrafldr. imdi yeniden evlenmek istiyor, bir kza deli gibi
k ve karsnn da bu duruma aldrd yok, ev ilerine yardmc birinin daha olmas iyi olur, diyor. Gibney de byk bir
dn yapmak istiyor."
"Eer bu ii yz dolarla yapabiliyorsa buyursun yapsn,"
dedi Charles srtarak. "Ona en iyi dileklerimi ilet." Elindeki
paralan iki eit desteye bldkten sonra birinden dierine yz
dolar aktard ve azalan desteyi cebine att.
Tekilat Binas'na urayarak kafeteryalardan birinde skc
bir yemek yedi ve ehir merkezindeki mobilyal odasna
doru yola koyuldu. F. W. Taylor'n, bir baka deyile Taylor
Amca'nn Organizasyon, Sembolizm ve Ahlak adl kitabndan
bir blm okudu, ama okuduundan tek kelime bile anlamad.
Bir du ald ve akam giysilerini dolaptan kard.
2
ince ve ekici bir kz, hararetle tartarak beyaz sal, gaga burunlu bir ihtiyarla, Tekilat Binas'nn mantksz bir biimde
denmi odalarndan birine girdi.
"Deerli atam," diye abartl bir sabrla sze balad.
"Lanet olsun, Lee, bana 'atam' falan deme! oktan lp
gittiim hissine kaplyorum."
"Anlattklarna baklrsa gerekten de yle olabilirdin."
"Pekl, Lee." Yaralanm ama cesur bir grnts vatd.
"Ah, duygularn incitmek istemedim, Edvvard..." Birden
ona yaklaarak yzn dikkatle incelemeye balad. Ses tonu
16
Tekilat
Tekilat 17
18
Tekilat,
Tekilat 19
20
Tekilat
Tekilat 21
22
Tekilat
Tekilat 23
Tefkilat 25
24
Tekilat
3
Charles Orsino sandalyesinde kvranyordu. Yalvarr gibi bi
sesle tekrar "Amca..." dedi.
"Evet," dedi, F. W. Taylor glerek. "htiyar Amadeo w
adamlarnn sulu olduklar syleniyordu. Kamu borcuna ya
da tketim vergisine aldrmadan nsanlara iki tedarik ettiklerinde veya gneyde tereyan, kuzeyde de margarini ucuz fi
yata sattklarnda kaaklkla sulanyorlard. Sigaray ya da
ulam bilederini ucuza sattklarnda sahtekrlkla sulanyorlard. Mallar, enflasyonun artmasna sebep olan araclarn
elinden kurtarp dorudan ve makul bir fiyata tketiciye ulatrdklarnda haydutlukla sulanyorlard.
"Onlar sulu, bankaclar ise toplumun lokomotifleriydi.
"Ama topluma egemen olan, konutuklarnda ilahi gerekleri dile getirdikleri varsaylan, inanlarna kar kanlar
delilerle bir tutan bu bankaclar yine de belli bir noktaya kadar baarl olmulard ve belki de o gnler iin bulunabilecek
en iyi zm buydu..."
Peder Ambrosis, tuzlanm ringa balndan kk bir para
kemirdi, ellerini sildi ve sandndaki bir kutudan bir kaz ty
ve bir para parmen kd kard. Kdn zerindeki
yazlar, sirkeye batrlm bir snger paras ile serte sildikten sonra yazlarn iyice kaybolduunu ve kendisine de vaaz
notlarn karalayabilecei bo bir yer kaldn grerek memnun oldu. Parmenin kurumasn beklerken kaz tyn
uzunlamasna ortadan ikiye kesti; bu arada da sildii yaznn
ne olduunu amaszca merak ediyordu. (Sonradan
Taci-tus'un Yllklar, VII, i-v'inin mevcut son kopyas
olduunu anlad.)
O halde ibana. Bu vaaz, kutsal perhiz dneminin balangcn mjdeleyen Sexagesima Pazan'nda verecekti. Peder
Ambrosius'un akl vaaz metninin aray iindeydi. Perhiz dnemi... ringa bal... tvbe... byk gnahlar... agzllk...
tefecilik... denmeyen kilise vergisi... tepedeki virane ato-
sunda yaayan aptal kafal gen Sir Baldwin... imdi ringa balm ve'Sir Baldwin kilise vergisini deyene kadar per saeculae
uitculorum.
Tam o anda, Sir Baldwin bir kabaday edasyla ieri girdi.
Peder Ambrosis nazike ayaa kalkt ve pek de iten
olma-yan bir sesle yle dedi: "Pax vobiscum."
"Ha?" diye sordu Sir Baldwin. Aptal, mavi gzleri kocaman almt. "Ah, bana m diyorsunuz, peder? Benimle
La-tince konumanzn hibir anlam yok, biliyorsunuz. Ben
N orman ngilizcesi konuurum. Demek istediim, eer bu dil
Majesteleri Richard iin yeterince iyiyse, benim iin de yeterince iyi demektir, deil mi? imdi, sizin iin ne yapabilirim, peder?"
Peder Ambrosis belli belirsiz bir sesle bir hatrlatmada
bulundu: "Siz beni grmeye geldiniz, Sir Baldvvin."
"Ha? Ah, evet. yle. Geyik avlyordum da, peder. Btn
sabah peinde kotuktan sonra onu kaybettim ve byle bir
mklle karlatmzda hangi azizden yardm istememiz
gerekir onu soracaktm. Demek istediim, arkadalarma iyi
bir spor gsterisi sunmak istedim ve bu geyii kovalamaya
baladm, ama ite kap gitti. Beni yanl anlamayn peder,
hepsi iyi ocuklar, bu nedenle benimle alay etmeye falan
kalkmadlar, ama bilirsiniz, bu gibi durumlarda yaplan muhabbetler insann biraz cann skyor, deil mi? imdi bana
bir dostluk edin de ileri yoluna koyabilmem iin hangi kymetli din bymzden yardm istemem gerektiini bana
syleyin Peder."
Peder Ambrosis dilerini gcrdatmamak iin kendini zor
tutarak biraz dnd ve cevap verdi: "Aziz Hubert. Sanrm
geyik avyla ilgilenen oydu."
"Tabii ya, Peder! Aziz Hubert! Hubert, Hubert. Bunu bir
daha unutmam nk Hubert adnda bir kuzenim var. Onu
yllardr grmyorum, zavall adamcaz, fstl vard, oradan
buradan bulduu artk yemekleri yiyerek yaard, bir gn
olsun atnn zerine oturup ava kamazd ki. Neyse, ben gideyim, ha yok, bir ey daha vard. Bu pazar tefecilie kar
yle sert bir vaaz verseniz nasl olur, ha? u kydeki dostu-
26
Tekilat
muz, hani kuyumcu olan, tutturmu FaIlowfield arazisini bana vereceksin diye. Krk dekar yer, orann artk bana ait olmadn syleyip bamn etini yiyor. Bir iyilik yapn peder, ve
konuurken kimi kastettiinizi anlamas iin birka kez yle
serte gzlerinin iine bakn, ha?"
"Tefecilik gnahtr," dedi Peder Ambrosius ihtiyatla.
"Ama Fallovvfield arazisi bu ie nasl bulat?"
Sir Baldwin, sarkk, sar byklarnn ularn skntl bir
ifadeyle ekitirdi. "Gerek u ki, ondan yirmi mark bor aldmda Fallowfield arazisini teminat olarak gstermitim.
Sorarm size peder, arazimi icara verdiim o Sakson domuzlar
hem tembel, hem de hrszsa ve bu yzden paray
denkletire-mediysem bu benim suum mu?"
Peder sinirlenmi, ama bunu belli etmemiti. Kendisi de
bir Anglosakson'du. "Elimden geleni yaparm," dedi. "Sir
Baldwin, gitmeden nce rica etsem..."
Gen adam tam kapnn aznda durdu ve geri dnd.
"Gitmeden nce size kilise verginizi ne zaman deyeceinizi
sorabilir miyim? Aar vergisini hi sormuyorum bile."
Sir Baldvvin elini yle bir sallayarak bu konu zerinde
pek durmadn belli etti.
"Size az nce de sylediim gibi Peder, metelie kurun
atmam yetmiyormu gibi bir de bana babamdan ve ona da
babasndan kalan Fallowfield arazisini terk etmem gerektiini
syleyip duran kydeki bu adam kt bama. Hal byle iken
ben o lanet -kusura bakmayn- kilise vergisini, aar vergisini ve
siz din adamlarnn bizden bekledii tm o eyleri nasl derim,
ha?" Tam Peder Ambrosius konumaya balayaca srada
eldivenli elini kaldrd, Hayr, peder, bu konuda tek kelime daha
istemiyorum. Biliyorum, byle davranmaya devam edersem
cennete gidemeyeceimi sylemek iin can atyorsunuz. Sizin
ne kadar bilgili, grgl falan olduunuzdan phem yok, ama
gene de benim de size syleyeceim bir eyler var, ha? Gerek
u ki, peder, ben cennete gideceim. Anlyor musunuz, peder,
Tanr bir centilmendir ve herkesin bana gelebilecek bir para
sorunu yznden baka bir centilmeni cennetinden mahrum
etmeyecektir, yle deil mi?"
Tekilat 27
28
Tekilat
mine kadar artk tuzlanm ringa bal yemek yok! Piskoposa,
gznde kendisinin ve cemaatinin saygnln artrmaya
yetecek gm hediyeler! Kutsal Bakire'yi tasvir eden resimlere
yaldz! Belki de kilise pencerelerinden bir veya ikisine cam!
Ama sonra sertleti ve paray tekrar kesenin iine koydu. "Bu
paray gnah ileyerek kazandn," dedi donuk bir sesle.
"Agzllne yenik dp Hristiyan kardelerine faizle para
verdin ve tefecilik yaparak gnah iledin. Bu paray Kili-se'ye
deil, madur ettiin kiilere geri ver."
Kuyumcu alamakl bir sesle, "Peder," dedi. "zr dilerim
ama anlamyorsunuz. Bana gelerek para isteyip duruyorlar.
Kendileri asndan bir sorun olmadn, tpk bir at kiralar
gibi paray kiraladklarn sylyorlar. Bu mantkl deil mi
sizce? Benim tefeci olmak istediimi mi sanyorsunuz? Hayr!
Ben drst bir kuyumcuydum, ama drst bir kuyumcu,
kydeki btn parann bir ekilde ellerine akmasna engel
olamaz. Biri gelir, bir mark verip bu paraya btn yl gz kulak
olmanz iin bir peni der. Dieri gelir gm paralarn
emanet eder, arta kalan sikkeler de sizin olur. Sonra bakalar
gelip, 'Filancann bir markn bir yllna bana dn ver, sana
vadesi gelince geri verir, bir mark da fazladan derim,' der.
Peder, onlar gelip bana yalvaryor! Eer dn para
vermezsem mahvolacaklarn, doktor paras
denkletire-mezlerse ihtiyar anne-babalarnn leceini ya da
kutsal trenler iin gerekli paray bulamazlarsa len
yaknlarnn sonsuza kadar cehennem ateiyle kavrulacan
sylyorlar. Byle bir durumda insan ne yapabilir ki?"
"Artk gnah ileme," diye kestirip att peder. Bu pek zor
deildi.
Kuyumcu sinirlenmeye balyordu. "Sizin iin orada oturup bunlar sylemek ok kolay, Peder. Ama Goodie
Ho-wat'n ruhunun huzur iinde yatabilmesi iin yaptnz o
trenin paras nasl dendi sanyorsunuz? Ya da biralarn
Glas-tonbury'de daha iyi bir fiyata satabilmek iin Birac
Tom'un o arabay hangi parayla satn aldn hi dndnz
m? Peki ya ifti Majr rnleri mahvolmasn diye byk
frtnadan nce Wealing'den hasat iin getirttii adamlarn
para-
Tqkilat 29
sn nasl dedi? Daha bunlar gibi yzlerce rnek verebilirim.
Size u kadarn syleyeyim, kuyumcu John olmasa bu ky
daha da beter bir yer olurdu ve o kuyumcunun bir gnahkr
olarak anlmaya artk daha fazla tahamml yok! Tefecilik
iine bulamak istemezdim, ama bulatm ve bulanca da,
yolda rastladklar zaman bana kmseyerek bakp burunlarndan kl aldrmayanlarn bor istemek zere dkknma
geldiklerinde nasl sklm pklm olduklarn grdm!"
Kuyumcunun bu aniden parlayan fkesi pederi akna
evirmiti. John drst grnyordu, gerekler ortadayd,
ama yaplan bir ktlkten iyilik doar myd ki? Ayrca bizzat Papa Hazretleri'nin de bu gibi evrelerle, yani bankac ya
da banker ya da kendilerine her ne ad veriyorlarsa onlarla i
yaptna dair sylentiler vard...
"Bu konuyu biraz dnmeliyim, olum," dedi. "Belki
biraz aceleci davrandm. Belki de Aziz Paul'n zamannda tefecilik tamamyla farkl bir eydi. Belki de senin yaptn tam
olarak tefecilik deil de ona benzer bir ey. Bu gmleri bana brakabilirsin."
John gittikten sonra Peder Ambrosius gzlerini skca kapad ve her iki elini de yumruk yaparak alnna bastrd. Her
ey gerekten deimiti. Eski Ahit indirildii zamanlarda bir
erkein birden fazla kars olabiliyordu. Bu u anda gnaht,
ama ibrahim, shak ve Yakup peygamberler kesinlikle cennette deiller miydi? isa'nn havarilerinden Aziz Paul, bir
putperest deniziyle evrili kk Hristiyan adacklarna mektuplar yazmt. Tabii ki o gnlerde Hristiyanlarn ortak dmana kar birbirlerine sk skya sarlmalar gerekliydi, ama
artk gnmzde bu balar azck gevetmenin ne zarar olabilirdi ki? Nasl oluyordu da gnahkr yollardan kazanlm
bir para Goodie Howat'n ruhu iin yaplan bir trenin masraflarn karlayabiliyor, Tom'un yapt birann daha iyi bir
fiyata satlmasn salayabiliyor ya da kylnn rnn
afetten koruyabiliyordu? eytan bir dzenbazd, ama o kadar
da dzenbaz deildi phesiz. Byle bir iki tane daha kk
hile ile bu ky bir yeryz cennetine dnebilirdi!
Peder Ambrosius almakta olduu masadan aniden kal-
30
Tekilat
Tekilat 31
4
Ertesi gn aile meclisi topland. Henz ok gen olan Orsino
daha nce hibir toplantya kabul edilmemiti. O gnk istisnann nedenini biliyor, ama bu neden hi de houna gitmiyordu.
Edward Falcaro, korkun, uzun, beyaz sakallarn masann
etrafna toplanm olan otuz ksur Tekilat liderine doru
sallayarak grledi: "Sanrm retimimizi gzden geirmek
vesaire gibi ileri daha sonraya brakmamz gerekecek. u
kahrolas silahl saldr hakknda konumak istiyorum. Dick,
bize bugne kadarki hikyeyi anlat."
Berbat bir puro yakarak arkasna yasland.
Richard W. Reiner ayaa kalkt. "Thomas McGurn," diye
sze balad ve devam etti: "15 Nisan'da Astor'daki evinin
yemek odasnda bir makinal tfekten kan sekiz kuruna
32
Tekilat
Tekilat 33
34
Tekilat
Tekilat 35
"Nasl buldun?"
Fdward Falcaro fkeyle omuzlarn silkti: "Onlarn
yn-temleri farkl, bizimki farkl. Regan soyu giderek
zayflyor, ama Jimmy Regan'n eski gnlerde Amadeo
Falcaro ile el ele olduunu unutacak deiliz. Vefa denen bir ey
var."
"Krlk denen de bir ey var," dedi F. W. Taylor.
ok ileri gitmiti. Edvvard Falcaro oturduu yerden
kalk-t ve ne eilerek ellerini masaya dayad. Sakin bir sesle
konumaya balad: "Size bir aklama yapaym, beyler. ete
blgesi'nde ilerin durumundan memnun olduumu syleyemem. htiyar Regan' dengeli ve gvenilir bulduumu syleyemem. ete mterilerinin kendilerine sunulan hizmetlerden Tekilat mterileri kadar memnun olduklarn da syleyemem. ete Blgesi'ne yaptmz ziyaretler srasnda sadece
ete yetkililerinin grmemizi istedii eyleri grebildiimizi
de gayet iyi biliyorum. Ama zgrlk ve hizmet ilkeleri zerine kurulmu bir grubun bylesine byk bir hata yapabileceine de inanamyorum.
"Yanlyor olabilirim, beyler. Ama Jimmy Regan'n soyundan gelen birinin Amadeo Falcaro'nun soyundan gelen
birinin ldrlmesini emredebileceine inanamyorum. nce
dier btn olaslklar gzden geirmeliyiz. Anlald m,
Frank?"
"Evet," dedi Taylor.
Edvvard Falcaro "Pekl," diye homurdand. "imdi olay
sistematik bir biimde ele alalm. Dick, sen bu vahetten
H-kmet'in sorumlu olduu grn savunuyorsun. Ben
bunu dnmek bile istemiyorum. Eer yleyse, onlar
yakalayp bu sorunu halledebilmek iin epey zaman
harcamamz gerekecek. Olaylar kk bir sava-ticaret
gemisiyle kydan yapacaklar saldrlardan ibaret kalacaksa
bundan ok da rahatsz olacam syleyemem. Fazla hasar
vermiyorlar, bizim her an tetikte olmamz salyorlar ve belki
de en nemlisi, mterilerimizin o eski kt gnlere ilikin
hatralarn canl tutarak onlar nasl bir felaketten
kurtardmz hatrlatyorlar. Bunlar uzun ve pahal bir
mcadelenin kesin olmayan kazanlarndan vazgemek iin
yeterli sebepler. Ama iin iine
36 Tekilat
suikast girmise sanrm defterlerini drmekten baka aremiz yok, ancak nce emin olmalyz."
"Konuabilir miyim?" diye sordu Reiner. Sesi buz gibiydi,
ihtiyar adam ban sallad ve purosunu yeniden yakt. "Benim
iin, fanatik derler, arkamdan tabii," dedi Reiner. Bunu
sylerken kasten ve imal bir biimde F. W. Taylor'n olduu
yne doru bakmamt. "Bu belki de dorudur ve belki de bu
gibi zamanlarda fanatizme ihtiya vardr. imdi u Hkmet
denen eyin ne ie yaradna bir bakalm: acmasz vergiler,
kumarn kknn kaznmas, yoksullarn hayatn en temel
zevklerinden mahrum braklmas ve zenginler dnda herkes
iin bu zevklerin kstlanmas, barbarlk derecesinde ar
cezalarla gya cinsel namusun dayatlmas, her saat, her dakika
bir yenisi yaplan sonsuz dzenlemeler, zorlamalar. Hkmet'in
iktidar elinde bulundurduu gnlerdeki sicili byleydi ve o
iktidar tekrar elde ederse de bundan farkl olmayacaktr.
zgrlmze ynelik bu tehdidin devam halinde ortaya
kaca iddia edilen baz kk yararlar iin bunlara nasl gz
yumabiliriz, bir trl anlamyorum." Yz naho bir annn
etkisiyle asld ve bir an duraksad. Sonra daha alak, daha
mutsuz bir sesle devam etti: "Geenlerde kulak misafiri
olduum bir konuma beni dehete drd. Sk sk gittiim bir
at yar lokalinin ocuk blmnde iki kk ocuk bahis
oynuyorlard ve yz dolarlk gieye doru giderken ocuklarn
saf konumalarn duyabilmek iin bir an durdum. Sanyorum
Hialeah'taki altnc yarn tahmin formunu dolduruyorlard, o
srada ocuklardan biri yle dedi: 'Annem hi at yar
oynamaz. Yar oynanan btn salonlarn kapatlmas
gerektiini sylyor.'
"Bunu duymak kalbimi szlatt, beyler, iimden ocuu
bir kenara ekip ona yle demek geldi: 'Olum, annen at yar oynamak zorunda deil, istemedii srece hi kimse at
yar oynamak zorunda deil. Ama bir tek kii bile bir at stne bahse girmek ve bir dieri de o bahsi grmek istedike,
hi kimsenin at yar salonlar kapatlsn demeye hakk yok.'
Tabii ki ocuu bir kenara ekip bunlar sylemedim. Bu, soruna pratik bir yaklam olmazd. Pratik zm benim hep
Tekilat 37
Tekilat 39
38 Tekilat
bozmann en ksa yolu ilk aamada Dick Reiner'in kutsal sava teklifini kabul etmektir. Sonra ie bir cad av balatarak,
nfus saym yaparak, tketim vergisi koyarak ve bakalarna
saldrp sava kartarak devam edebiliriz. imdi, tekrar suikastlara dnmeye ne dersiniz?"
Orsino kafasn sallad, iyice akl karmt. Ama bir kz
odaya girip Edward Falcaro 'nun kulana bir eyler fsldadktan sonra usulca yanna oturduunda bu karklk yok oldu. Kzn farkna varan tek kii kendisi deildi. Orada bulunan yzlerin pek ounda aknlk ve biraz da fke vard.
Tekilat'n ok kat bir erkek-egemen gelenei vard.
Edward Falcaro, bu aknlk ve fkeyi grmezden gelerek
sakin bir sesle yle dedi: "Senin sylediklerinden anladm
kadar ok ilginti, Frank. Ama yaplacak en akllca ey olduuna inandm bir eyi yaptktan sonra senden bunun nedenlerini dinlemek ve sylediklerinin yzde elli-altmnn
aklmn ucundan bile gememi olduunu grmek her zaman
ilgin gelmitir bana."
Masadakilerden bir kahkaha ykselince Charles Orsino
bunun hakszlk olduunu dnd. Taylor'n Falcaro'ya olan
inancnn zmleme gcne deil sezgisel yarglara dayandn hem Orsino, hem Edward Falcaro, hem de herkes
biliyordu. htiyar adamn, bu glmelerin masadaki tartma
ve mnasebetsizlik havasn yok edebileceini sandn
-sezgisel olarak- dnd.
Falcaro devam etti: "u anki durum hakknda pek fazla bir
bilgimiz yok, deil mi?" Yeni bir puro kard ve dnceli bir
tavrla yakt. Youn bir duman bulutunun iinden yle
seslendi: "yleyse yaplacak ey daha fazla bilgi elde etmek,
deil mi?" Byna ve purosuna ramen kurnaz ve muzip bir
ocuk havas vard. "yleyse Hkmet'in iine bir adammz
szdrp gerekten suikastlarla bir ilgileri olup olmadn
anlamaya ne dersiniz?"
Bir eyler syleyecek kadar saf olan tek kii Charles
Orsi-no'ydu, dierleri ihtiyar adamn kafasnda bir tilki
dolatn biliyorlard: "Bunu yapamazsnz, efendim! Yalan
makinalar, haplar, bunlara benzer bir sr eyleri var..."
Falcaro'nun
5
Max Wyman, daha nce hi tank olmad boyutlarda bir
grlt ve izdihamn ortasnda, nndekileri iterek yolunu
amaya alyordu. Scratch Sheet Meydan gndz gibi aydnlkt. Hatta daha da aydnlk. Yzlerce katl binalarn zerine yerletirilmi olan atomik lambalarn sat mavi-beyaz
40
Tekilat
parltlar mutlu kalabaln zerinde uuuyordu. Scratch
Sheet'in elektronik panosunda, her biri yirmi be santimetre
uzunluunda harflerle unlar yazyordu: "SAAT 23:58... 31 ARALIK... YETKLLER Kl MLYONDAN FAZLA NSANIN YEN YILI
KARILAMAK ZERE NEW YORK CADDELERN DOLDURDUUNU BELRTYOR... 23:59... 31 ARALIK... FALCARO TV'DE 'BU
YILI GREBLECEMZ ASLA DNMEMTM' DYEREK AKA YAPTI... 00:00... 1 OCAK GECE YARISI... MUTLU YILLAR... "
Kalabalktan ykselen lklar iyice lgnlat. Max
Wyman kafasn tuttu, nefret ediyordu, her eyden nefret ediyordu, insanlar susturmaya alt. Aralarnda skp kald
yarm dzine gen adam bir kzn elbiselerini yrtyordu. Onlar glerken kz da onlara katlyor, kendini korumaya alyormu gibi rol yapyordu. New York'un lk k gecelerinden
biriydi. Wyman, gzlerindeki nefretin farknda olmadan kzn
plak vcuduna bakt. Ona ve gen adamlara kfrler savurdu. Ama viskinin kst gen sesini kimse duymamt.
Birisi ona doru bir ie uzatp tam "Mutlu Yllar!" diye
barmak iin enesini amt ki, Wyman ieyi kapt gibi
azna dayad ve bir, iki, koca yudum ikiyi boazndan
aa lkr lkr boaltt. Derken ieyi, ona uzatan kii deil de
bir bakas kapt. iman ve neeli bir kadn Wyman' tuttuu
gibi kendine ekerek dudaklarna yapt ve pmeye balad.
Bu Wyman' hem korkutmu, hem de tiksindirmiti. Kahkahalar atan beyaz sal bir adam kadn ekerek Wyman'dan
ayrnca kadn bu kez itahla onu pmeye balad.
riyar iki kz Wyman' aralarna aldlar ve bu lgn ylba
kutlamalar srasnda ellerine den kurbanlarna glerek
giysilerini yrtmaya baladlar. Wymn ldrm gibi ellerini
savurarak kzlar trmalamaya balaynca durdular. Yznde
beliren korkun fkeyi grdklerinde dudaklarndaki glmseme de silinmiti. Kalabalktaki ani bir dalgalanma Wyman'
kzlardan ayrd ve bu insan denizinde bir ie daha dalgalanarak ilerlemeye balad. Yine ieyi kapt, am bu kez imedi.
Aceleyle beline sktrd ieyi bir eliyle tutmaya alt,
nk bu insan girdab onu lgn ve grltl kalabaln bir
kesinden dierine savurup duruyordu.
Tekilat 41
"TKKILAT LDERLER YEN YILI SELAMLIYOR... TAYLOR
ZGRLN YZYLN KUTLUYOR... SAAT 12:05...1 OCAK...
"
Wyman bu kez de baka bir kza yapmt. nce kzn
gen yznde davetkar bir glmseme belirdi... sonra kz
tek-rar bakt ve, "Uzak dur benden!" diye bard. Kk
elleriyle Wyman'n omzuna yumruklar savurmaya balamt.
Artk rk tek sesler duyulabiliyordu, ama kalabalk hl
youndu. Kz ona vurmaya ve barmaya devam etti; ta ki
kalabalk, mantar patlatlm ampanya gibi fkrarak
olduundan da byk grnen Scratch Sheet Meydan'ndaki
Yryen Ram-pa'nn zerine kana kadar. Wyman ve
baran kz ayaklarnn altnda yrmeye balayan paletlerin
zerinde ilerlediler. Kalabalk, kuzey blgesine giden bandn
zerine ylnca or-.lk biraz tenhalat; bu arada alamakta
olan kz da kalabaln arasna kararak gzden kayboldu.
Wyman mekanik hareketler yaparak kulan ovdu ve
mahzun gzlerle bat blgesi bandna doru srklenerek saatte be mil hzla giden sralardan birine kt. On mil ve on
be mil hzla giden bantlara aptal gzlerle bakt, ama onlara
binmeye cesaret edemedi. Bir aydan beri srekli iiyordu.
Dp ieyi krabilirdi.
Riveredge duranda be millik banttan atlayarak indi.
Onunla birlikte inen kimse olmamt. Riveredge, yerin altnda, stnde ve yzeyde giden nakliye yollarnn arapsa gibi
birbirine kart bir yerdi. Orada alyordu.
Wyman, alnt mallarn oluturduu ynn hemen yannda titreyerek ilerleyen tama bantlarnn, iinden lkrtlar
ykselen yakt, su ve atk borularnn yanndan geip muazzam byklkteki metal ambarlarnn ve depo tanklarnn etrafndan dolaarak ilerledi. Riveredge'de durup dinlenmek
yoktu. Manhattan'n gnlk ihtiyalarn getirip orada retilenleri de gtrmek iin yirmi drt saat yetmiyordu. Ortal
gndz gibi aydnlatan atomik lambalarn altnda ulam
mhendisleri cam odalarnda kadranlar okuyor, dmeleri
ap kapatyorlard. Bakm ve onarm ekipleri zil alar almaz
acil durum istasyonlarndan frlayarak erilmi bir plakay deitirmek, bir ehrenhafteri yeniden ayarlamak ya da keskin
42 Tekilat
bir dnemete tkankla neden olan naylon birikintisini amak zere yola koyuluyorlard.
26. Bakm ve Onarm stasyonu'nu bulduunda, ceketini
ienin zerine ekti ve sallanarak ieri girdi. Aykm gibi
davranabileceini dnebilecek kadar sarhotu. Vardiya efine ksk bir sesle, "Selam!" dedi. "Kudamalarn arasnda skp kaldm."
"Sesler buradan bile rahata duyuluyordu," dedi ef. Dikkatlice Wyman'a bakt. "Sen iyi misin, Max?"
Soru onu kzdrmt. "N'oluyor?" diye bard. "Tamam,
bir iki tek attm. Ne yani, sarho olduumu mu sanyorsun?
yle mi dnyorsun?"
"Tanrm!" dedi ef yorgun bir sesle. "Bak Max, bu gece
seni dar gnderemem. ldrlebilirsin. Ben sadece mantkl olmaya alyorum ve bunun iin senin de benim kadar
aba gstermeni dilerdim. Neyin var senin, evlat? Bir iki kadeh iip biraz glp elenmeye kimsenin bir laf olmaz. Geen ay ben de biraz datmtm. Ama Tanr akna, sen artk
ii iyice azttn ve ne benim ne de bakalarnn sana tahamml
edecek sabrmz kalmad."
Wyman efe aza alnmayacak kfrler ederek yumruk
atmaya kalkt. Ancak bir elini biri, dierini de bir bakas
yakaladnda hem arm, hem de kendine kar acma hissiyle dolmutu. Bunlar vardiya arkadalar Dooley ve
Wein-traub idi. Mutsuz ve endieli grnyorlard.
"Sizi pis sanlar!" diye boulur gibi bir sesle bard
Wyman. "Demek artk dostlar birbirlerine destek olmuyor..."
Alamaya balad. Onlardan nefret ediyordu. Derken szd ve
ayakta uyumaya balad. Dooley ve Weintraub kendisini
yavaa yere yatrdlar.
Vardiya efi eliyle san dzelterek Dooley'e yaklat:
"Hep byle mi bu?" 26. Istasyon'a daha iki hafta nce atanmt.
Dooley omuzlarn silkti: "yle diyebiliriz. ay kadar
nce ie balad. Tersanede, BufFalo'da bakm ve onarm eleman olarak altn syledi. ini iyi yapyor dorusu, ama
hayatmda bu kadar ba belas bir herif grmedim. Kimse
Tekilat 43
44 Tekilat
nu fark ettiinde bir daha ylban kutlayacandan da kukuya kapld. 15 'inde yapmas gereken ey iki kiilik bir iti ve
o ana kadar henz ikinci adam bulamamt.
Columbia Meydan'ndan aa indi. Kendisine, irtibat
kurabilmesi iin mmkn olan en az sayda isim verilmiti.
Bir tantsi tanmt ve disiplinden lgnlk derecesinde uzak
olan Tekilat Blgesi'nde birinin izini bulmak imknszd. Bir
tanesi ar dozda morfinden lmt. Bir dieri de bir
sandalyenin ayayla kocasn ldresiye dvd iin tutuklanm, mahkemesini bekliyordu. Yarbay ksaca ve biraz da
szlanarak unu merak ediyordu: Neden buradaki adamlarmz
hep byle gvenilmez? Yoksa u Emory denen adi herif her
greve kmda beni bunlarla bilerek mi uratryor? Bunu
onun yanna brakmayacakt.
Listedeki son isim bir kadnd. 15 Ocak'taki i iin uygun
deildi; nk fiziksel olarak gl, teknik konularda bilgili
ve Hkmet'e yararl olabilecek niteliklere sahip biri gerekliydi. Profesr Speiser burada sanayi sabotajlar konusunda
ok nemli iler baarmt, ama muhtemel operasyon planlar
ierisinde yer almyordu. O yalnzca arktaki bir dili olacakt.
Yarbay Grinnel'n dnmesi gereken bir sicili vard.
Sabotaj.....
Eer yryen bandn br tarafndaki bir bankta oturanl
kii ona doru bakarak kkrdamyorsa diini krard. Sonl
haftalarda Tekilat Blgesi sanayiine kaba bir tahminle en az
milyon dolarlk hasar vermiti. Ve o geri zekl orospu ocuklar bunu fark etmemilerdi bile! Bakm ve onarm ekipleri
yklan duvarlar yeniden yapm, teknisyenler enkaza dnm olan motorlar deitirmi ve tamirciler de kesilen iletiim hatlarn ve hasara urayan yakt merkezlerini tamir etmilerdi.
O ise ortalklarda dolanmt.
"Sam, grdn m? Tamamyla eridi, sanki termit bombas
atlm gibi. Tanrm, byle bir ey nasl mmkn olabiliyor?"
"Bilmiyorum. Burada deildim. Tamir ettirsek iyi olur."
"Peki... bu durumu birilerine bildirmemiz gerekiyor mu
sence?
Tekilat 45
46 Tekilat
Teskilat 47
dikkatle yerine yerletirirken Wyman bir paavra ynnn zerine ylp kald.
48
Tekilat
Teikilat 49
50
Tekilat
Tekilat 51
52 Tekilat
den kamamt.
"isim, ya ve doum yeri?"
"Max Wyman. Yirmi iki. Buffalo, Tekilat Blgesi."
"Tekilat'tan holanyor musun?"
"Onlardan nefret ediyorum."
"Kuzey Amerika Hkmeti hakknda ne dnyorsun?"
"Eer Tekilat'a karlarsa ben onlardan yanaym."
"Kuzey Amerika Hkmeti iin hrszlk yapar miydin?"
"Yapardm."
"Adam ldrr mydn?"
"ldrrdm."
"u ana kadar cevaplarnda belirtmediin herhangi bir
artn var m?"
"Yok."
Bu bir saat byle devam etti. Wyman'n kesin bir dille cevaplad her soru deiik biimlerde tekrar soruldu ve
kazak-l uzman tatmin olmu bir edayla ban sallayarak onay
verdi. En sonunda sorgulama bitti ve cihaz karld.
Denizalt yarbay, kk bir kitab ap iinden bir blm
okurken biraz dehete kaplm grnyordu: "Sen, Max
Wyman, daha nceki tm ballklarndan vazgeerek sadece
Kuzey Amerika Hkmeti'ne bal kalacana yemin eder
misin?"
"Ederim," dedi gen adam, hararetli bir sesle. Aklnn uzak bir
kesinde, aylardan beri ilk defa, zil almay, sarka sallanmay
ve k da parldamay kesmiti.
Charles Orsino kim olduunu ve grevini tekrar hatrlad.
Tekilat 53
54
Tekilat
Tekilat 55
56
Tekilat
alan zil.
Parldayan k.
Sallanan sarka.
Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden Max Wyman
sn. Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden Max Wyman
sn. Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden...
Annen sabahlar domuz sosisi kzartrd, Vesey Caddesin
deki frndan gelen avdar ekmei kokularn ok severdin.
Bykl ngilizce retmenin Bay Adneydi niversiteye
gitmeni isterdi...
Hayr, yapamazsn, Argus bakl olsan da, Bu
kadar ok casus varken manastr sralarnda;
Bilinmedik felaketler saarlar buradakilere, Islah
edebilse hkmdar...
...ama canl sr tama bantlarndaki ii daha yaknd,
bakm ve onarm elemanlar aryorlard...
Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden Max Wyman'
sn. Sen...
alan zil.
Parldayan k.
Sallanan sarka.
Ve domuz sosisleri ve bykl retmenin ve sevdiin iirler ve
sayfa 24, paragraf 3, bir canl sr tasma bandnda azami
srat saatte 3 mildir; daha eski bantlarda ise bu hz standart bir
18-inlik ehrenhafter birimi ile ayarlanmaktadr. Yeni inaatlarda standart uygulama, hzn zel olarak ayarlanm bir ehrenhafter tarafndan dorudan kontrol edilmesidir. Bu da, bakm ve onarm elemanlarna, bu iki eit sistem arasndaki fark
iyi anlamak, her iki tip tesisat diyagramn ve karlkl olarak
birbirlerinin yerine kullanlamayacak olan paralar her ne
kadar iyi tasarm ilkeleri bu paralarn saysnn en aza indirilmesini gerektiriyorsa da yannda bulundurmak gibi zel bir
grev ykler. Standart bir 18-inlik ehrenhafterin ayarlanmas
ile bir dk-hz ehrenhafter rotorunun ayarlanmas arasndaki
temel fark...
Tekilat 57
phesiz imdi her ey daha iyi. Max Wyman, Buffalo
ehrinin babas Jim Hogan'a ok ey borlusun, o eski gzel
gnlerde senin zgrln iin ok mcadele etti. Tabii onun
ailesinden gelen ve senin zgrln ve mutluluun iin
durup dinlenmeden alan kiilere de ok ey borlusun
Ve u anda senin iin mutluluk, Inge Klohbel adnda bir
kz; artk neredeyse erkek saylrsn
Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden Max Wyman'
sn. Sen Tekilat Blgesi'nin Buffalo ehrinden Max Wyman'
ve burs bulup niversiteye gitmek iin kurduun btn o
sama hayallerden vazgemenin nedeni Inge Klohbel, nk
onun dudaklar ve salar ve gzleri ve bacaklar senin iin her
eyden daha nemli, her eyden.
Daha sonraki fonolojik deiiklikler damak seslerinin dnmn ierir; yani iki nl harfin krlma sonucunda yan yana
gelmesiyle oluan ve ht ve hs seslerinden nce yer alan eo, io gibi
bileik heceler, ie (i, y) halini alm ve rnein ceox kelimesi,
(x'in de hs'nin yerini almasyla) siex, syx ve six eklinde dnmtr...
sama burs hayalleri, Tekilat'a borcunu demek iin ne
biim bir yol bu ve
alan zil.
Parldayan k.
Sallanan sarka.
Tekilat'a borcunu de ve gen Mike Hogan birden sk sk
etrafta grnmeye balyor ve Inge sadece durup bir merhaba
dediini sylyor ve sadece nezaketen geldiini
sen de kumanda dmelerine serte vuruyorsun ve bir gn
arza iin aradklarnda kp gidiyorsun ve ihtiyarlardan
hibiri pompann neden bozulduunu anlayamyor (byk bir
grltyle alan devasa bir pompadr bu, sen hibir ey
yapmadan oturursun ve o, sr yemini drt kilometre boyunca tayarak banliylerdeki depolama tanklarna ve iftliklerde alk iinde feryat eden kzlere ulatrr) ve sen kopuk
olan kabloyu bulup kaynak yapyorsun; mavi bir alev birden
parlayp snyor ve pompa tekrar grltyle almaya bal-
58 Tekilat
yor ve leden sonra yapacak iin kalmyor. Ve ite
o ikisi.
LEE FALCARO: (ANI TTREMELERLE MIRILDANIP DURAN GV
DEYE ELEREK) ADRENALN. DAHA PARLAK GRNT VE DA
HA YKSEK SES.
ASSTAN: (KOLA GREN TPTE BlR DELK AIP VDEODAK GRNT PARLAKLIINI VE SES ARTIRARAK) UYANIYOR. LEE
FALCARO: (FISILTIYLA) BLYORUM. BLYORUM. AMA MZ
BTT ZATEN.
ASSTAN: (DUYULAMAYACAK KADAR HAFF BlR SESLE) SEN SOUKKANLI OROSPU.
Sen Max Wyman'sn, sen Max Wyman'sn, ve sana ihanet eden
Tekilat konusunda ne yapacan bilemiyorsun, seni Tekilat'n
yaayan temsilcisiyle aldatan kz konusunda ne yapacan
bilemiyorsun, yerle bir olan burs hayallerin konusunda, verilen onca
sz ve edilen onca yeminden sonra yerle bir olan akn konusunda,
defalarca ilan ettikten ve kantladktan sonra yerle bir olan yirmi
yllk sadakatin konusunda ne yapacan bilemiyorsun. alan
zil. Parldayan k. Sallanan sarka.
Ve zerine bir bira ile cila ekilen bir duble viski. LEE
FALCARO: ALKOL.
(ZERNDE LEK ARETLER BULUNAN STERL BR EDEN
DAMLAYARAK, KAUUK HORTUMDAN GEP MIRILDAYAN,
TERLEYEN GVDENN KOLUNA AKIYOR. MOLEKLLER, SERUM MOLEKLLERIYLE KARIIYORLAR: BRKA SANYE SONRA
DA NBEYNN HCRE EPERLERNE ARPIYORLAR. HCRE
EPERLER, JLE KIVAMINDAK BU KAFESLER, ALKOL MOLEKLLERNN BECERKSZCE KENDLERNE ARPMASIYLA BRLKTE YAVA HAREKETLERLE YAPILARINI YENDEN DZENLYORLAR; SITOPLAZMANIN ETRAFINI BlR EPERLE REN JLE
VE EKRDEKTE BULUNAN JLE GDEREK NCELYOR. NRON
ZNCRLER BOYUNCA BENZER BlR YOLU TAKIP EDEREK AKAN
ELEKTRONLAR, ZEHRN NCELTT HCRE EPERLERNDEN
GEMENN DAHA KOLAY YOLLARINI BULUYORLAR. ELEKT-
Tekilat 59
RON IRMAKLARININ BRLETRD NRONLARIN BR KONFGRASYONUNDAN BARET OLAN BR "ANI" YA DA BlR "DNCE " YA DA BR "UMUT" YA DA BlR "DEER" ELEKTRON IRMAININ AKACAK YEN BR YOL BULMASIYLA KAYBOLUYOR VE YEN
ELEKTRON IRMAKLARININ BRLETRD NRONLARIN BlR
KONFGRASYONUNDAN BARET OLAN YEN "ANILAR", "DNCELER", "UMUTLAR" VE "DEERLER" DOUYOR.)
Ak ve ballk lyor, ama sanki hi var olmam gibi ta-mamyla
yok olmuyor. Hayaletleri kalyor ve bu hayaleder de senin peini
brakmyor, Max Wyman. Buffalo'dan Erie'ye kadar peini
brakmyorlar ve ne Meksika marihuanas, ne Tampa tekilas, ne
Pittsburgh zubrovkas ne de New York ci-ni bundan kurtulmaya yetecek
kadar derin bir unutu sala- yamyor.
Kedeki yere bir kadeh bir ey imeye glen meraksz ininsanlara anlatyorsun ve bugne kadar Erie'den kan en iyi ta-mirci
olduun gibisinden birka laf ediyorsun; onlara kadnlarn be para
etmez olduunu sylyorsun, Tekilat'n da burada biraz ekinerek,
bir sarho dikkatiyle etrafna bakmyorsun be para etmediini
sylyorsun ve insanlar akn ve kzgn bir ekilde gidene kadar,
sarho kafayla ezberinden iirler okuyorsun.
LEE FALCARO: (ELLNT YORGUN BR EDAYLA ALNINA
GTREREK) PEKL, BU KADAR YETER. TPLER IKAR, 48
SAATLK BLR YATAK STRAHATI VER VE SONRA DA CADDEYE
IKARARAK RLVEREDGE'E YNELT, ASSTAN: ALETLER
PE M ATIYORUZ? LEE FALCARO: (KENDN TUTAMAYIP
YZN BURUTURA-RAK) HAYIR. MAALESEF HAYIR.
ASSTAN: (GVDENN DRSEKLERNDEK NE ULU
TPLER IKARIRKEN DUYULAMAYACAK KADAR HAFF BLR
SESLE) SIRADAK APTAL KM?
60
Tekilat
Tekilat 61
8
Denizalt afakta yzeye kt. Orsino'ya bir ranza verilmiti
ve kendisini artan bir ey olmu, neredeyse yatar yatmaz
uykuya dalmt. Sabah sekizde, bereli adamlardan biri onu
drterek uyandrd.
"Nbet deiimi," diye ksa,bir aklama yapt adam.
Orsino nazik ve uykulu bir sesle bir eyler sylemeye balad. Adam Orsino'yu omzundan tuttuu gibi yere indirerek
fkeyle bard, "itiraz m ediyorsun?"
Orsino'nun tepkileri polo oyununa gre dzenlenmiti;
topun yuvarlan, sekmesi, kardaki drtlnn muhtemel
taktikleri ve stratejileri igdlerin yardmyla hesaplandktan
sonra saniyeden bile daha ksa srede gerekenin yaplmas.
Bu tepkiler, cansz bir nesne gibi bilinsiz ve anlalmaz bir
ekilde davranan insanlara gre dzenlenmi deildi. Karsndakine bo gzlerle bakmakla yetinen Orsino, adamn
elinde sustal bir bak olduunu fark etti.
"Pekl, ahbap," dedi adam, hor grei bir sesle. Belli ki
Orsino'nun hibir ey yapmadan ylece duracana karar vermiti. "Sakn bir Muhafzla oyun oynama." Ranzaya uzand
ve uyuma numaras yaparak Orsino'nun kalabalk kompartmandan kp bir merdivenden gverteye ulamasn bekledi.
Gri bulutlarla kapl, skntl bir hava vard. Denizalt, suyu adeta yarp geiyor, gemiye arpp kprerek ykselen
tuzlu su parlayan gverteyi ykyordu. Silahl bir grup adam
dar km, at talimi yapyorlard. Vurulan hedefteki rakamlar okuyan deniz astsubaynn sert sesi, kpklerin sl
andran uultularna karyordu. Orsino srtn, iinde denizaltnn idare merkezinin bulunduu st kata dayad ve kafasn toparlamaya, dncelerini bir dzene koymaya alt.
Bu hi kolay deildi.
O, Charles Orsino'ydu, ok gen bir Tekilat yesi, buna
ilikin btn anlaryla.
Ayn zamanda, daha belirsiz bir ekilde de olsa, Max
Wyman'd, kendi anlaryla. imdi, Wyman kimliini bir ke-
nara koymay baararak, tm o anlarn nasl yklendiini hatrlyordu; son inenin son saplanna kadar. Lee Falcaro ile
ilgili baz acmasz dncelere kapldysa da, Yarbay
Grin-nel'n yukar kp yanna gelmesiyle birlikte bu
dnceler de dald. "Gnaydn, efendim," dedi.
Yarbayn souk baklar delip geti. "Rahat," dedi Yarbay. "Denizaltlarda oyunun kurallar farkldr. Ranzanla ilgili
bir sorun olduunu duydum."
Orsino skntl bir tavrla omuzlarn silkti.
"Biri seni uyarmalyd," dedi Yarbay. "Gemi Muhafzlar'
la dolu. Kendilerini dierlerinden stn grrler ki bunda da
hakllar. Saldry byk bir baaryla gerekletirdiler. Muhafzlarla oyun oynama."
"Kim onlar?" diye sordu Orsino.
Grinnel omuzlarn silkti. "Seme adamlardan oluan u
bildik grup. Loman'n adamlar." Orsino'nun gzlerindeki bo
baklar fark edince souk bir biimde glmsedi. "Lo-man,
Kuzey Amerika'nn bakandr," dedi.
"Karadayken," dedi Orsino, "biz Ben Miller diye bir
adam duyardk."
"Eski bilgi. Miller Deniz Piyadeleri'nin desteini almt.
Loman da Savunma Bakanyd. Deniz Piyadeleri'ni karaya
kararak muhafzlk grevine ald. Ar silahlarn ellerinden
ald. Bu arada da, sessiz sedasz bir ekilde, stihbarat Bakanlnn da yardmyla, Muhafz tekilatn kurdu. ki yl kadar
nce de ynetimi ele geirdi. Muhafzlar'a katlmayan Deniz
Piyadeleri katledildi. Miller intihar edecek kadar akllyd.
Bakan Yardmcs ve Dileri Bakan istifa ettiler, ama bu
onlarn kellelerini kurtaramad. Loman, tabii ki otomatik-man
bakan oldu ve onlar kuruna dizdirdi. Zaten grtlaklarna
kadar yolsuzlua batmlard. Her eyleriyle Gney Blo-ku'na
aittiler."
Ellerinde alp kapanabilen bir portatif karyolayla iki denizci belirdi; hemen arkalarnda da denzialt Yarbay onlar
izliyordu. Uykusuzluktan gzleri kpkrmzyd. "uraya kurun," dedi askerlere ve zerine kmesiyle birlikte yatak da
iine gt. "Gnaydn Grinnel," dedi glkle, "inan bana
62 Tekilat
Tekilat 63
Teskilat 65
64
Tekilat
rum dalmz srasnda kaptan kaybettik, ama hepimiz biliyoruz ki o da bylesini tercih ederdi zaten. Buradaki en yksek rtbeli subay olarak yolculuun bundan sonraki komutasn ben devralyorum. Hava kararana kadar deniz altnda kalacaz. Ksm subaylar subay salonuna gelip rapor versinler.
Hepsi bu kadar."
Orsino'nun omzuna vurarak, "Kalk bakalm," dedi.
Orsi-no yeil lekelerin -bulut olabilirler miydi acaba?- artk
grnmediini ve hava tarama radarnn deniz altnda ie
yaramadn fark etti.
Subay salonundaki toplantya katlanlar arasnda o yoktu;
bunun yerine, uyuyan ya da kahve ien adamlarla ve alnan
ganimetlerle tka basa dolmu bulunan gemide mitsizce dolat. Defalarca, radar deneyimi ve uan radardaki grnts ile ilgili bir eyler sordular. Her seferinde atlatmay becerdi, suyunun kaynayacan dnmekten de kendini alamad.
Adamlarn kaybettikleri kaptanlar konusunda pek duyarl
olduklar sylenemezdi. Onlar daha ok, Cape Cod yamasnda elde edilen ganimetten Grinnel'n kendilerine ne kadar
pay vereceini merak ediyorlard.
Sonunda "Wyman"a kaptan kabinine giderek rapor vermesi ynndeki emir iletildi. Syleneni yapt. Bir radar
tek-nisyeniyle yapt on be dakikalk konuma onu ter
iinde brakmt.
Grinnel, kk kabinin kapsn kapayarak zoraki bir glmsemeyle sordu: "Bir sorun mu var Wyman?" Evet.
"Eer radardan hi anlamadn kesin olarak tespit ederlerse bu sorunun daha da byr. Ben temize karm. Bana
ok iyi bir radarc olduunu sylediini sylerim onlara. Bylece benim her eye inanan saf bir adam olduumu dnrler,
ama en azndan katil olduumu dnmezler. Arkanda kim
var, Wyman? Kaptan temizlemeni kim syledi sana?"
"Galiba haklsnz, efendim. Beni gerekten keye sktrdnz."
"Bunu anladna sevindim, Wyman. Seni keye sktrdm ve seni kullanabilirim. Kaptann gvertede zbarp yat-
mas byk bir anst. Ama benim her zaman iin byk bir
doalama yeteneim olmutur. Eer lider olmaya karar
ver-nisen, Wyman, hibir ey daha nemli olamaz. Biliyor
musun, senin yanndayken rahatlyorum. Bu pek sk
hissettiim bir ey deildir. En azndan konutuum adamn
Loman'n yardaklarndan ya da Clinch'in KAB'deki gizli
servis ajanlarndan biri ya da herhangi baka bir ey deil de
syledii kii olduunu biliyorum...
"Ama konumuz bu deil. Sana syleyeceim baka bir ey
var. Benimle almann iki yn vardr, Wyman. Birincisi,
eer yoldan karsan grecein ceza. Sen bunun rneine yakndan ahit oldun. Dieri de sadakatine karlk alacan
dl. Baz planlarm var, Wyman, byk planlar. Loman'n,
Clinch'in, Baggot'un ve dierlerinin btn umutlarn glgede
brakacak planlar bunlar. Ve o kadar da olmayacak eyler
deil. Kuzey Amerika Hkmeti ktaya geri dndnde bu
iin iinde olmaya ne dersin?"
Orsino'nun az aknlktan bir kar ak kalrken, Yarbay Grinnel tatmin olmu grnyordu.
9
Denizalt, Gney irlanda'da tarifsiz gzellikte bir koya demirledi. Orsino, Grinnel'a rlandallarn buna kar kp kmayacan sorduunda bo baklarla karlat. Anlalan irlandallar, ormanda yaayan birka yz ya da en fazla birka
bin vahi adamdan ibaretti. Belli ki sahil eridi gvenliinden
sorumlu aptallar hepsini temizleyememiti. Grinnel onlar
hakknda hibir ey bilmiyordu, ama merak bilgisinden de
azd.
irlanda, bir donanma ss konumundayd; Asl hkmet
merkezi, uzun sreli iklimsel deiikliklerden sonra tekrar ilkbahar yaamaya balayan izlanda idi. Kanarya Adalar ve
As-cencion Adas ileri karakollard.
Orsino, yolculuk srasnda Hkmet'i gerek yzyle ta-
66
Tekilat
Teskilat 67
68 Tekilat
Tekilat 69
Charles cinini bir dikite iti ve titreyerek kendisini kurtaran kiiye, daha nce bir veya iki kez denizaltnda grd
ufak tefek reaktr uzmanna dnd: "Teekkrler," dedi, zayf
bir sesle. "Belki beni biraz aydnlatmalsn. Tm sylediim
yalnzca, 'Tatlm benimle...'"
Reaktr uzman elini kaldrd. "Bu kadar yeter," dedi.
"Eer kafa derini yzdrmek istemiyorsan buralarda bu ekilde konumamalsn."
Cinin de etkisiyle sesi bir para atlak kan Charles hararetle itiraz etti: "Ama bunda ne ktlk var? Hayr desin, olsun bitsin, onu tutup zorla yere yatracak deilim ya!"
Omzunu silkti. "Birleik Devletler'de ilerin nasl olduunu duydum, Wyman'd deil mi? Ama aslnda pek inanmadm.
Yani herhangi bir kadna gidip o ii isteyip istemediini
sorabilir miyim?"
"Makul bir ekilde olursa, evet."
"Onlar da kabul ediyorlar m?"
"Bazlar eder, bazlar da etmez. Buradakiler gibi."
"Ne buradakiler gibisi! Bir keresinde..." Reaktr uzman,
Charles'a bandan geen maceralar ve Hkmet'in "saygdeer" kadnlarn elde etme konusunda yaad glkleri
konu edinen uzun ve kafa kartrc bir hikye anlatt.
Charles buradaki deer yarglarnn farkl olduunu ok
iyi anlam bir ekilde bardan kt. Batakhanelerin pencerelerindeki o pasakl ucubeleri ve neden erkeklerin daha iyilerini
aramak yerine onlara raz olduunu anlamt. O anda kar
konulmaz bir vatan hasreti dalga dalga tm benliini sard.
arkn o pis dilileri yava yava belirginlemeye balamt. Namus dknl, tecavz, cinsel soukluk, g elde
etmek iin giriilen entrikalar ve belki de suikast? Sadece tek
bir ima dnda Grinnel, Tekilat Blgesi'ni ilgilendiren hibir
ey sylememiti.
Ama bu haydut srsnn ktadaki zenginlere kin beslemelerinden daha mantkl bir ey olamazd.
Ky blgesinin arka taraflar, gemicilik malzemeleri satan
dkknlar ve meskn mahaller ile doluydu. ler,
mekanizas-yon ve kas gcnn anlalmas zor bir karm
ile yrtl-
70
Tekilat
Tekilat 71
72
Tekilat
dorusu adamn kaya gibi sert kolunu hzla ekti ve adam aknlkla kadn brakt ve dnerek Charles'a bakt.
"Hemen ka," dedi Charles kadna, etrafna baknmadan.
Gzucuyla kadnn olduu yerde durduunu grmt.
Adamn eli sustal bann zerindeydi. Charles'a yle
dedi: "Defol. Hemen. Sakn Muhafzlar'la oyun oynama."
Charles dizlerinin titrediini hissediyordu ve bu da ok
iyiydi. O gne kadar yapt onca polo manda edindii tecrbelerden biliyordu ki iyice gerilmiti ve her an patlayp harekete geebilirdi. "ek ban," dedi, "ek de yedireyim sana onu."
Adamn yz birden ciddileti; ba ekti ve kolunu hzla
indirdi. Bak Charles'n tam karnna saplanacakt. Eer
Charles onu durdurmaya kalksayd bile adam ona sarlp ba srtna saplard.
Sol eliyle adamn bileini yukardan tuttu ve geri itti. Bu
srada bak kolunu hafife yrtmt. Muhafz, arln ba tuttuu elinden tarafa vererek Charles'n kasna okkal
ama bir o kadar da ihtiyatsz bir tekme atmaya kalkt, bu srada Charles tek ayannn zerinde dengesiz bir biimde
duran adam tuttuu gibi sokan pis zeminine yaptrd. Srtst yere den Muhafz debeleniyordu ve uursuz bir an
iin Charles, arl nedeniyle adamn bileinin elinden kurtulacan dnd, ama o an geti ve sa ayan Muhafiz'n
dirseinin i tarafna koyarak yorulan sol eline sa eliyle destek verdi ve adamn nkoluna iki eliyle birden bastrmaya
balad. Adam inledi ve elindeki ba drd. Tm bunlar
belki de be saniye srmt.
Charles nefes nefese konutu: "Kolunu krmak ya da kafana sk bir tekme yaptrmak ya da buna benzer bir ey yapmak istemiyorum. Yalnzca def olup gitmeni ve kadn rahat
brakman istiyorum." Hibir ey yapmadan uzakta ylece
duran kadnn farkndayd. fkeyle yle dnd: En azndan ban alabilirdi.
Muhafz bouk bir sesle konutu: "Hele bir tekme at, yemin ederim btn hayatm buna adamam gerekse bile seni
bulup lime lime dorarm."
Tekilat 73
74 Tekilat
Tekilat 75
10
Sadece dakikalar srd.
Tekrar sahile doru yneldi, komaktan korkuyor, kafasnda bir tekne alp kamakla Yarbay Grinnel'dan yardm ve
koruma istemek arasnda gidip gelen belirsiz bir fikri evirip
eviriyordu. Barlarn ve batakhanelerin bulunduu blgeye
varmadan uzun boylu, k grnl sekiz kii arkasndan yetiip onu yakalad.
"Durun, baym," dedi bir avu. Durdu ve avu dikkatli
gzlerle onu inceledi. "Siz Orsino musunuz?"
"Hayr," dedi umutsuzca. "O deli kadn bana 'Orsino' diye
barmaya balad, ama ben o deilim. Benim adm Wyman.
Neler oluyor, avu?"
76
Tekilat
Tekilat 77
78 Tekilat
Tekilat 79
80 Tekilat
ktyd.
"Haydi! Haydi!" diye kzgn bir sesle fsldad stek.
Gzlerini kapad, dilerini skt ve birden tetie bast. Parman kaldrmasna frsat kalmadan silah gk grlemesini
andran bir ses kararak patlam ve yirmi mermi frlatmt
bile.
stek pheli bir tonda "Vurdun onu," dedi. "u botaki
silah al da gidip bakalm."
Anlalmaz bir biimde terleyen Charles bir fieklikten
yirmi kurun sayd ve yirmi birincisini kard. Yirmi mermiyi
boalan silaha doldurdu ve eliyle yle bir tartt. Aptallar, diye
dnd ve yedinci mermiyi kardktan sonra sekizden j
yirmiye kadar olan mermileri yere boaltt. Farlarn n takip ederek titreyen dizleriyle stek'in peinden gitti ve onu;
paralanm hayvann banda buldu.
"Dostum," dedi subay. "Her eyi berbat etmekte ne kadar
da ustasn! nce cipi paraladn, imdi de yirmi kiloluk bir
geyiin karnna krk kilo mermi doldurdun. Bundan
ham-burger bile kmaz!"
"yleyse kendin niye vurmadn?" diye sordu.
"Keke yle yapsaydm," dedi stek, keyifsiz bir sesle.
"Daha nce hi bu silahlarla at yapmadm iin senin bu ii
daha iyi becerebileceini dnmtm." iindeki mermi;,
paracklar nedeniyle parlayan etten bir para kopard ve iyi-i
ce inceledikten sonra tekrar yere att. "Hadi cipe geri dne\ lim."
Cipe doru yrdler. Orsino sordu: "u senin yerliler
nasl alyor?"
"Karanlkta birden karna karlar. Mzraklar ve birka
tane de alnt silahlar var. Genellikle silaha koyacak mermileri bulunmaz, ama buna gvenerek hareket edemezsin. Ayrca onlarn... cadlar var."
Orsino gld. Karn gerekten ok ackmaya balamt.
"Buralarda yiyebileceimiz bir ot yetiiyor mu, biliyor musun?"
stek gvenle cevap verdi: "Sanrm sabaha kadar kklerle idare edebiliriz."
Tekilat
81
Orsino elindeki silah cipe dayad. Yerdeki bir bitkiyi skt, kkndeki toz topra silkeleyerek temizledi ve tadna
bakt. Bu kesinlikle kk tadyd. yle bir i geirdi ve baka
bir bitkiyi denedi. "Silahlarn ikisini de yerlerinden kardmda onlarla ne yapacaz?"
"Cipte onlarn monte edildii yerin bir ekilde sklp
er ayakl iki paraya ayrlabiliyor olmas lazm. Ben atei
canlandrrken sen de bir bak bakalm, becerebilecek misin?"
stek yirmi dakikada ok kk ve ok dumanl bir ate
yakmay baard. Orsino da hl cipteki silah montaj elemanlaryla bouuyordu. Ayrmay becermiti, ama bir trl tekrar
takamyordu. stek nihayet aalayc bir tavrla yanna gelerek yardm elini uzatmaya karar verdi. Ama o da beceremedi.
"Bak," dedi Orsino nefes nefese. "Silahn oturaca ember tamam, ykseklik vidas tamam, arka ayak tamam... herhalde. Dier iki aya da takmann bir yolu olmal!"
iki fke krizi ve drt krk trnaktan sonra fark ettiler ki
aslnda iki n aya "ykseklik vidas" tutuyordu ve ykseklik
arka ayaktan ayarlanyordu. "Senin gibi subay olmaz olsun,"
diye homurdand Orsino.
Derken yamur balad ve ate hafif bir tslamayla snd.
Hemen koarak cipin altna girip yzkoyun yattlar; bunu laf
olsun diye yapmamlard, ikisinin de elinde silah vard ve
ikisi de 180'er derecelik bir adan sorumluydu.
Charles nispeten kuruydu, yalnzca buz gibi bir su bir atlaktan szarak sol dizine damlyordu. Bir saat kadar gzlerini
drt aarak etraf kolaan ettikten -hibir ey grmemilerdive her sese kulak kabarttktan -yamur damlalarndan baka
ses yoktu sonra Charles bir horultu duydu ve hemen stek'i
drtt.
stek yorgun bir sesle kfretti. "Sanrm uyank kalmak
iin konusak iyi olacak."
"Benim uyumak gibi bir sorunum yok, korsan."
"f, yeter ama artk. Bu korsan lafn da nereden kardn,
gangster?"
"Siz kanun kaasnz, yle deil mi?"
"Yok canm! Esas kanun kaa olan sizsiniz. Anayasal bir
82
Tekilat
Tekilat 83
11
Benliini ele geirmeye alan tanrann varln hissediyordu, ama ok zayf bir ekilde. Karanlk... ok karanlk... ve
ok yorgun... ka yandayd? Dnyaya geldiindn beri kafasnn zerinde sekiz yzden fazla ay domu ve batmt. Ve
84
Tekilat
Tekilat 85
lirsiz mrltlarn duydu. Brak konusunlar! Kukusuz tanrcya edepsizce kfrediyorlard; demircilerin azlar yiyecekle
ka basa dolu olmad zamanlarda yaptklar tek ey buydu
kukusuz.
Halk iin demirden mzrak ve ok ucu yapan Kennedy
adndaki adam dnd; garip biriydi, tanra onu
kutsam-t, bu da tanrann engin kudretini gsteriyordu. O
bir demirciyi bile kutsayp taraf deitirtebilirdi. Garip biriydi
demirci. Ama iini iyi yapyordu. Yal kadn, iindeki gcn
ilaha da artmasn diledi; yorgundu ve ok zor gryordu.
Ama tanrann inayetiyle bugn kutsal kulbenin zerinde
iki yeni kafa olacakt. ok zor gryordu, ama tanra onu
muzaffer klard...
Titrek bir sesle bayku gibi bard ve allklardan kan
mzrakl adamlar hemen yanna geldiler. Tad iindeki gle
ataca iin bal yemesine izin verilmiyordu, ama gcn tad balnkinden ok daha fazlayd.
Aalardan yere den iri damlalarn prtsndan daha yksek bir ses deildi, ama tr deiikti; hayvanlarnkinden bile
daha biimsiz, iri vcutlu insanlarn geerken kard hrtlar ve mrlt halinde duyulan konumalar.
Aniden, rktc, kulak trmalayc bir lk ve o yne
doru koan ayak sesleri duyuldu. Tamamyla bir refleks sonucu Orsino elini hemen silahnn tetiine att ve silahn gk
gr-lemesini andran sesi her yeri kapladnda beyninin
kafasndan kacak gibi olduunu hissetti. Namludan fkran
kzl alevlerle birlikte glgeler de ortadan yok olmutu. Daha
dikkatli ate etmeli, aralklarla sadece sekizer kurun
atmalydn, dedi kendi kendine. Alt halkann zerindeki
viday, tetie bir basta btn mermileri frlatmayacak ekilde
ayarlayp, silah da avu iinin arkasyla dikkatlice tutarak saa
sola evirmeliydin, ihtiyar Gilby, en parlak rencisinin
namluyu neredeyse yakmak zere olduunu ve silahn bir
yangn hortumu gibi salladn grse ne yapard merak
ediyorum. "Kahrol, Charles," -ask suratl, atlak sesli ihtiyar
polocuyu hatrlad- "sen buraya kendini rezil edip zamanm
harcamaya m geldin?"
86
Tekilat
87
narak dven iki kii vard. stte plak bir srt grnd; Orsino zerine atld ve kafasna bir pene savurdu. Eline kocaman bir sakal geldi, iki eliyle de sakallar tutup olanca gcyle
ekitirdi. Bunu ac bir lk ve iki kolun delice rpnmas takip etti. stek adamn elinden kurtularak nefes nefese ayaa
kalkt. Charles sert bir darbe sesi duydu ve bunu takiben yerde
rpnmakta olan adamn hareketsiz kaldn grd.
"Hemen silahlara," dedi stek boulur gibi bir sesle. D:
ecek gibi oldu, ama Charles kolundan tuttu. Cipe geri dnerlerken ayaklar bir eye takld ve sendelediler; bu kesinlikle bir insan vcuduydu.
Orsino'nun vcudu silahnn arkasndaki amur dolu ukura tekrar yatmamak iin direniyordu, ama titreyerek de olsa
bunu yapt. stek'in ylrcasna kendini yere atarak
mev-zilendiini duydu. "Ona ne yaptn?" diye sordu. "ld
m?"
"Tekmeledim," dedi stek. "Sanrm ld. Kafas arkaya
arpt ve duyduun o ses geldi. Sanrm ld. Daha nce bu
krk kol numarasn yaptklarn hi grmemitim. Sanrm
yannda birini daha gtrmek istedi. Garip bir dinleri var."
stek'in sesi bir sinir krizinin eiindeymi gibi geliyordu.
Onu fkelendir, diyordu Orsino'nun iinden gelen bir ses. Bu
durumdan kurtulamazsa her an aalarn arasndan uluyarak
komaya balayabilir.
"Bir aday ynetmek iin ok sama bir yntem," dedi hin
bir sesle. "Siz ba belalar Kuzey Amerika'dan kap dar
edildiniz, nk ileri asla doru drst yrtmeyi
becereme-diniz; kck bir adada bile kydan be mil ieri
girdiniz mi kontrol kaybediyorsunuz..." Kastl ve abartl bir
alayclkla unlar da ekledi: "Ama tabii, onlarn cadlar var."
"Kapa eneni, gangster... Seni uyaryorum." Kriz belirtileri hl mevcuttu. Sonra stek durgun bir sesle, "yle demek istemedim," dedi. "zgnm. Ne de olsa gelip beni kurtardn."
"ardn m?"
"Evet. iki ey beni artt. lki tek bana dar kmak
is-temendi. Nerede doduun kendi elinde olan bir ey deil.
Belki de her eyi bir kenara brakp bize katlsan, Hkmet
88 Tekilat
Tekilat 89
bir Sosyokrat geminin kontroln ele geirecekti, bir Anayasan gibi grnen ama aslnda Sosyokrat olan biri."
"Ah," dedi stek hafife. "Yarbay Folkstone. Kindler'in
Anayasa denizaltsnda subay. O Sosyokrat mym? Grinnel
ve Folkstone, ha?"
stek'in makinah tfeinden frlayan yirmi kurunun kard gk grlemesini andran sesi duyduunda Orsino yerinden frlad. Ama kendini vurmamt. Sanki aylan aklndan geenleri okuyabiliyormu gibi, darda, karanlkta hibir dman olmadn ve o kurunlarn orada bulunmayan iki
hayaleti hedef aldn biliyordu. Hibir ey sylemedi.
"izlanda'ya gitmek zorundayz," dedi sonunda stek.
Kendine gelmiti.
"zlanda m?"
"Anayasaclarn MK's orada kurulacak. Merkez Komite
yani. Freiburg Uzlamas bozuluyor demektir bu. Anlam,
btn Sosyokratlar'a arda bulunacaz ve eer arya uymazlarsa... sava."
"Neden bahsettiini anlamyorum, Van Dellen. Biz demekle neyi kastediyorsun?"
"Sen ve ben. Hikyeyi bilen kii sensin, yalan testine tabi
tutulacak olan da sensin."
"Baym, eer beni yalan testine tabi tutacak olurlarsa hemen koltukta vurup ldrrler."
"Anayasaclarn MK's seni korurken bunu yapamazlar,"
dedi stek. Bunu gururu krlm gibi serte sylemiti. "Lanet olsun, neden tereddt ediyorsun be adam? Sen Anayasac
deil misin?"
"Aman Tanrm, hayr! Daha sizin... sizin Hkmet'inize
yeni katlmken nasl Anayasac olabilirim?"
"Ama Anayasaclk'n genel ilkelerine inanmyor musun?"
Orsino kendini korumak ister gibi sordu: "Neymi bu ilkeler?"
"Bireyin ycelii. nsanlara deil yasalara dayal bir Hkmet. Aileye sayg. Parti rgtne ballk."
Orsino bunlar zerinde dikkatle dnd. Bireyin yceli-
90 Tekilat
Tekilat 91
12
Yarbay Grinnel, resmi raporunu tamamladktan sonra doruca
bir batakhaneye gitti. Ayn yere gelen DB mensubu bir
temen arkadandan haberi aldnda vakit gece yarsn bulmutu.
"Ne?" diye grledi Grinnel. "Kimmi bu kadn? Nerede?
Beni hemen ona gtrn!"
"Yarbaym," dedi temen dehetle, "daha yeni geldim buraya!
"Beni duydun mu, baym! Hemen!"
Mutsuz temen, Grinnel giyinirken zr stne zr diliyordu. DB binasna doru giderlerken Grinnel ayrntlar
renmek istedi. Temen, bir grev sorumluluuyla hafzasn yoklad. "Heyecan verici ve esrarengiz bir olay zerine yakalanm, Yarbaym. Genellikle sizin ilgilendiiniz trden bir
olay. Temen Jacobi adam alma, sabotaj ve keif grevleriyle
Tekilat Blgesi'nde bulunduu bir srada DAR grevlilerinden biri kz kendisine getirmi. Gerek bir Tekilat yesi. Paha biilmez. Ve dediim gibi, o herifin Charles Orsino adnda
baka bir Tekilat yesi olduunu syledi. Konuyla neden bu
kadar ilgilendiinizi sorabilir miyim?"
Yarbay, iinde "Hayr, soramazsn," demek iin dayanlmaz bir istek duydu, ama bunu yapmad. imdi drst ve ak
szl olma zamanyd. Saklayacak ya da rtbas edecek bir eyi
olduu ynndeki en ufak bir ipucu hayatn kaydrabilirdi.
"O dedii benim adamm, Temen, " dedi. "Ya u sizin kz
yanlyor ya da Van Dellen, onun yalan makinas teknii ve
ben, yepyeni bir teknikle tongaya bastrldk." iyi i baarmt,
kendini tebrik etti. Van Dellen'i ve teknii bir dne-
92
Tekilat
lim... Yalan makinas yanltlm olabilir miydi? Hayr; Wyman'n
test sonularnn ne kadar mkemmel olduu ortadayd.
DB binas, iki normal kat ve bir at katndan oluan ahap bir
evden ibaretti. Buras, irlanda'da hi eksik olmayan o mehur nem
nedeniyle rmeye balamt.
"Kz nc katta, Yarbay," dedi Temen. "Oraya merdivenle
klyor."
"Tanr akna, neden?" Kendilerini ge fark eden ve bunun
verdii sululukla hemen ayaa frlayan Karargh So-rumlusu'nun
yanndan geerek birinci ve ikinci katlardaki bo ofisleri geride
braktlar.
"Akas, onu elimizde tutabilme konusunda baz sorunlar
yaadk."
"Kamaya m alt?"
"Hayr, yle bir sorun deil. En azndan imdilik bunu denemedi.
Deniz G-2 ve Muhafz istihbarat Okulu, ikisi de kz elimizden
almaya alt. nce resmi yaz ile bavurdular, sonra ise kaba
kuvvetle almak istediler. Haber izlanda'ya ulaana kadar elimizde
tutabiliriz umarm. Yoksa, bu kez ba aryan biz oluruz."
Temen bu aptal akaya gld. Oflayarak merdivenden
kmakta olan Grinnel ise glmedi.
Lee Bennet'in alkonduu oda, at katnn en salam yerlerinden
birindeydi. Kap ve kilit epey etkileyiciydi. Temen kapya vurdu.
"Uyank msn, Lee? Seninle Orsino hakknda konumak isteyen bir
subay var." "Girin," dedi kz.
Temenin elleri kilidin zerinde hzla gezindi ve kap arplarak
ald. Kz karanlkta, odadaki pencerelerden birinin dibinde
oturuyordu.
"Ben Yarbay Grinnel, tatlm," dedi. Batakhanede sekiz saat
geirdikten sonra nedense kza bir baba gibi davranyordu. "Eer
vakit senin iin uygun deilse baka bir zaman da gelebilirim..."
"Sorun deil," dedi kz, kaytszca. "Ne bilmek istiyorsu-nuzr
Tekilat 93
"Orsino olduunu sylediin adam... bu benim iin tam bir ok
oldu. Sadece birka gn nce kahramanca len Yar-bay Van Dellen
onun gvenilir olduunu sylemiti ve itiraf edeyim ki ben de yle
dnyordum. Hem Scopolamine ile yaplan ila testinden hem de
yalan makinas testinden baa-ryla gemiti."
"Ben orasn bilemem," dedi kz. "Bana geldi ve kim olduunu
syledi. Tabii hemen tandm onu. Bir polo oyuncusu-dur. Sk sk
Long Island'da polo oynarken grmtm o kah-rolas zppeyi.
Tekilat'ta ok nemli bir konumda deil, ama F. W. Taylor'a ok
yakndr. Orsino yetimdir. Taylor'n onu evlat edinip edinmediini
bilmiyorum. Sanrm edinmedi."
"Yanlyor olamaz msn?"
"Yanlyor olamam." Titremeye balad. "Tanrm, Yarbay...
adnz her ne idiyse, o herkesi hor gren kahrolas heriflerden birinin
yzn unutabileceimi mi dnyorsunuz? Ya da onlarn bana
yaptklarn? Yalan makinasn getirin tekrar! Beni hemen yalan
makinasna balayn! Bu konuda srar ediyorum! Kimse bana
yalanc diyemez! Beni duyuyor musunuz? Yalan makinasn
getirin!"
"Ltfen, ltfen, ltfen..." Yarbay kz yattrmaya alt. "Sana
inanyorum, tatlm. Samimiyetinden kimse phe edemez. Bize
yardma olduun iin teekkrler ve iyi geceler." Temenle birlikte
odadan ktlar. Kap kapanr kapanmaz hemen temenin koluna
yapt: "Pekl, baym?"
Temen omuzlarn silkti. "Yalan makinas her seferinde onu
doruluyor. Artk makinay onun zerinde kullanmyoruz. Bizden
tarafta olduuna iyice inandk. Bir vatanda olmay hak ettii bile
sylenebilir."
"Gel haydi," dedi Yarbay. "Bunun olamayacan sen de
biliyorsun." Rtbe srasna uygun olarak, nce Yarbay, sonra da
Temen merdivenden aa indiler.
Kapnn ardnda, Lee Bennet kendini yataa atmt. Gzleri
kuruydu. Alayabilmek isterdi, ama gzyalar akmyordu. O
amatac ayya, erkek olarak cinsel glerini, Tekilat yesi olarak
da dokunulmazlklarn onun zerinde kantladklarndan beri... artk
alayamyordu.
94
Tekilat
Te&ilat 95
96
Tekilat
Tekilat 97
bal takar takmaz kza odaklanm igdsel baz hareketler -biri bir ya da iki adm atyor, bir dieri belki biraz dnyordu- yapmaya balamlard. Kzn greve baladna hi
phe yoktu.
Bir cad, diye dnd Orsino. "Sorunlar dnemine katlar
faaliyetleri gizliydi... Pis bir i... Ylda iki kere insan kurban
ederler."
Kz ona yaklat ve btn bir grup, tpk bir kaleidoskop
gibi dnerek, kzn yine odanda olduu yeni bir ekil meydana getirdi. Charles, daha nce gcnn hi bu kadar ciddiyetle farkna varan bir yz grmediini dnd. Birka barbarn yneticisi olan bu kz, sanki btn evrenin
imparatori-esiymi gibi davranyordu. Salarndan alnna
doru srnp sonra tekrar geri gelen byk ve gri bir bitin
bile onu zerre kadar etkiledii yoktu. Srtndaki yal hayvan
derisi sanki kardinal cbbesiydi. Tm bunlar, bu insanlarn ne
kadar deli olduunu ya da dinsel otoriteye ne kadar snrsz
bir gsteri atfedildiini kantlyordu. Ve kzn gzleri hi de
deli gibi bakmyordu.
"Sen," dedi souk bir sesle. "Cipin ve silahlarn durumu
nedir? alyorlar m?"
Ta devrinden kalma bir Tanra'nn azndan kan bu
szlere ani ve aptal bir kahkahayla karlk verdiyse de, zerine kalkan bir mzrak akln hemen bana getirdi. "Evet," dedi,
"evet, ee, bayan."
"Nasl kullanldklarn adamlarma gster," dedi ve kralielere zg soylu bir edayla imenlerin zerine bada kurup
oturdu.
"Ltfen," dedi Charles, "nce bir eyler yiyebilir miyim?"
Kz ilgisizce ban sallad ve adamlardan biri koarak al
lklara doru gitti.
Elleri bal ve yz de geyik yana bulanm olan Charles,
gn nda saatlerini alt vahiye cipin ve elli kalibrelik ifte
makinal tfein kullanln, bakmn ve paralarnn isimlerini reterek geirdi.
Adamlar onu ak bir ilgisizlikle dinliyorlard. Onlara pi-
98 Tekilat
rinten yaplma fieklerin iinde tetie basld zaman
fke-lenen ve kk ayaklaryla kurunlar tekmeleyerek
dar fr latan minik yeil adamlar olduunu sylese ona bile
inana caklard. Cipi altrmay, ynn deitirmeyi ve
durdur may az buuk rendiler. Silah doldurmay, nian
almay ve ate etmeyi de az buuk rendiler.
Dersler srasnda kz kesinlikle hi hareket etmeden otur
du; nce glgede, sonra le ve akamst gneinde ve sonra gene glgede. Ama anlatlanlar dinliyordu. Sonunda ko
nutu: "Artk onlara yeni hibir ey sylemiyorsun. Hepsi bu
kadar m?"
Charles bir mzran kaburgalarna dayanm olduunu
grd. "Daha ok var," dedi telala. "Aylar srer."
"Artk altrabiliyorlar ite, renecek daha ne kald ki?"
"ey, herhangi bir ey ters gittiinde ne yapacaklar." Sanki bu
konularda ok tecrbeliymi gibi yle dedi: "Bir terslik
olduunda batan balarsn. Yapabilecein tek ey budur.
Mzrak ular iin lm arab yaptmda arap l-drmezse
bir terslik var demektir; bir szck, bir iaret ya da yanl
zamanda koparlm bir bitki. Bu durumda yapabilecein tek
ey zehri yeniden yapmaktr. Tecrben arttka daha az hata
yapmaya balarsn. Adamlarm cipi ve silahlar kullanrken de
byle olacak."
Adamlarndan birine bayla ok hafif bir iaret yapt ve
adam hemen mzrana sarld.
"Hayr!" diye patlad Charles. "Anlamyorsun! Bu sizin
yaptnz eylere hi benzemez!" Akam serinliinde bile terliyordu. "Yannzda cipin ve silahn nasl tamir edileceini bilen biri olmal. Eer bozulmularsa bozulmulardr ve istediiniz kadar batan balayn, onlar asla bir daha
altramazs-nz!
Kz ban sallad ve, "Onu da yanmzda gtreceiz,"
dedi. Charles byk bir rahatlama duygusu ile kzn ses tonunun uyandrd merak arasnda bocalyordu. Bir konuda rzasn bu ekilde dile getiren birine daha nce asla, ama gerekten de asla rastlamam olduunu fark etti. Hibir tereddt
yoktu, sesinde en ufak bir isteksizlik yoktu, yznde de
Tekilat
99
en ufak bir memnuniyetsizlik ifadesi yoktu. Hibir
zorlama olmadan, ksaca yle demiti: "Onu da yanmzda
gtrece-iz" Bylece sanki... sanki yakn gemii
deitiriyor, ne s-rlen fikre kar itirazlarn geri alyor ve
onu geersiz klyordu Kesinlikle kendisiyle sava halinde
olan biri deildi, kim duunu ve ne olduunu ok iyi
biliyordu...
"Ah!" diye inledi Charles, boulurcasna. O suratsz
mz-rakl adamlardan ikisi boynuna kaba saba bir boyunduruk
ge-iriyordu; birer buuk metre uzunluundaki iki aa dal,
her iki ucundan da iple balanmt ve ipler de elin
uzanamayaca- bir mesafedeydi. Araya geirilmi iki ubuk
sayesinde dallarn aras kafasnn girebilecei kadar almt.
Son olarak mzrakl adamlar bileklerini bu ubuklara
balaynca gzleri yuvalarndan urad.
Kz yerinden tek ve evik bir hareketle kalkt; neredeyse
hi kprdamadan geirdii btn bir gnn ardndan bunu
baarabilmi olmas artcyd. ki yanna birer mzrakl
adam alarak grubun nne dt. Dier drt mzrakl adam
ciple ar ar onlar takip ediyordu. En arkadan da Charles
geliyordu ve kimsenin onu itmesine gerek yoktu. Boynunda
tad bu portatif tuzak varken, kendisini esir alm olanlardan ayrld takdirde saatleri sayl olurdu.
Pelerinden ayrlma, dedi kendi kendine, allklarn arasnda de kalka ilerlerken. Hayatta kalmaya bak, bu vahileri
nasl olsa zeknla alt etmeyi baarrsn. Bu srada boyunduruu birka aaca taklmt; kfretti, geri dnd, kafasn
evi-rerek boyunduruu kurtard ve grleyerek ilerleyen cipi
de kalka takip etti.
afakla birlikte yolculuun da sonuna geldiler; ulatklar
yerde, amur ve dallardan yaplm bir kulbe bei, iinde
sefil grnl, hastalkl birka ba srn yer ald st
ak bir ahr ve ortalkta dolanan birka yetikinle birka ocuk vard. Kz hareketlerinde hl atik ve evikti. Mzrakl
adamlar ise esnediler ve iyice gerindiler. Charles da, uzun sren yolculuk boyunca saysz kere sendeleyip yere dmesi ve
aa dallarna arpmas sonucu ald darbeler nedeniyle yryen bir l gibiydi. Arlar gibi cipin bana en yar-
100
Tekilat
plak yumurcaklar ve biri hari hepsi de kzn nnde say gyla
eilen yetikinleri, kzarm, ikin gzlerle izliyordu.
Bu sayg gsterisine katlmayan tek kii, cadaloz suratl huysuz
bir kocakaryd; kza souk ve kstah bir sesle yle dedi:
"Grdm kadaryla Tanra olduunu iddia ediyor sun, tatlm.
Kz kardeime bir ey mi oldu?"
"Silahlar bedenini cansz brakt. Kafatasn ben aldm Ne
olduumu biliyorsun, onun iin 'iddia ediyorsun' denir Seni bir kez
uyaryorum."
"Yalanc!" diye bir lk att ihtiyar cadaloz. "Onu sen l
drdn ve kafatasn aldn! Aziz Patrick ve Aziz Bridget ba
rsaklarn desin senin! Abaddon ve iblis gzlerini oysun!"
Etraflarna insanlar toplanm, oras bir arenaya dnm t.
Kz, souk bir sesle yle dedi: "Seni ikinci kez uyaryo rum."
Kocakar, fkeli gzlerle kza bakarak parmaklaryla baz
anlalmaz iaretler yapt, seyircilerden bir uultu ykseldi, bazlar
baka yne dndler ve gen bir kz baylarak yere yld kald.
Banda kafatas olan kz, milyonlarca yl ncesinden ve
milyonlarca kilometre teden konuuyormu gibi unlar
syledi: "Bu nc uyar, bir daha uyarmayacam. u anda
solucan belkemiini kemiriyor. imdi sinek kurtlar gzlerin
de. Barsaklarn eriyip suya dnyor, kalbin bir kuun kal
bi gibi hzla atyor, biraz sonra ise hi atmamaya balayacak."
Ortal kaplayan bu korkutucu ve esrarengiz fslt seyircile
rin elleriyle kulaklarn kapayarak oraya buraya kamalarna
neden olurken, kocakar topraa kk salm gibi kprdama
dan olduu yerde duruyordu. Charles tm bu lanetler oku- \
nurken bo gzlerle baknarak onlar dinliyordu ve lanetler- i
den arplan yal kocakarnn yere dmesi onu hi artma- j
di. Her ne kadar Seconal adl ilacn beyin uyuturucu etkisin-
den yardm alm olsa da bir baka byc aylar nce ayn e- \
yi kendisine yapmt.
{
insanlar sefil bir ekilde, homurdanarak yavaa geri e- ; kildiler.
Hak iddia eden ama yenilgiye urayan kocakarnn cesedinin bana
gelip onu ayayla tekmeleyerek reddeden
Tekilat
101
ilk kii, bunu yaparken 'bak ne kadar da sadm,' diyen gzlerle cad kza bakan kk bir ocuktu. Sonra dierleri ocuu takip ederken kz kaytsz gzlerle onlar seyretti. Ama bu
cinnet alglanamaz derecelerle artarak devam edip, ceset tekmelerle kan revan iinde braklrken, midesi bulanan Charles
arkasna dnd. Ne var ki bu, intikam lklarn duymasna
engel olamyordu.
Hayatta kalmaya bak, bu vahileri nasl olsa aklnla alt etmeyi
baarrsn, dedi, kendiyle alay ederek. Bu vahilerin, tekilat ya da
Hkmet blgesindeki karmak hayattan ok daha anlalmaz ve
karmak bir kurallar btn iinde yaa-dklar gerei kafasna
dank etmiti.
Bir tekme onu ayaa kaldrd. Mzrakl adamlardan biri hrldad:
"Seni Kennedy'nin yanna koyacam. Sanrm onu tanyorsundur."
"Hayr."
"Hayr m? Sen Portsmouth'tan geldin, o da Portsmo-uth'tan
geldi. Nasl olur da tanmazsn?" phe iinde kala-rn atmt.
"Pekl," diye inledi Charles. "Belki tanyorumdur. Bu eyi
boynumdan karabilir misin?"
"Sonra." Charles' iinden duman ve dzensiz metal sesle-ri
kan irkin bir ktk ynna doru mzrakla drterek g-trd..
Charles'n boynundaki boyunduruu kard, deponun iine alan
deliklerin nndeki iri talar yuvarlayarak kenara ekti ve Charles'
ieri itti. Buras, etraf otuz santimetre kalnlnda ktklerle
evrilmi yaklak iki metreye metre byklnde bir yerdi,
ierideki k ok ktyd, koku da. Birka mazgaldan ieri biraz
hava giriyordu. Bir tuvalet ukuru, st ak bir ta ocak ve sa
sakal birbirine karm, esmer ve plak bir adam vard.
Boynunu ovarak pheli bir sesle sordu Charles: "Sen Kennedy
misin?"
Adam ban kaldrp bakt ve uzunca bir duraklamadan sonra
atlak bir sesle konutu: "Sen Hkmet'ten misin?"
"Evet," dedi Charles. Umutlar yeniden yava yava
yee-riyordu. "Bizi ayn yere kapattklar iin Tanr'ya kretmeli-
Tekilat 103
102
Tekilat
13
Kennedy, Kuzey Amerika Donanmas'nda silahtar ve demirci
ustas olarak grev yapm ve iki yl nce geyik avlarken
New Posmauth yolu zerindeki kereste kampndan fazla
uzakla-t bir srada yakalanmt. Kkrdak paralaryla
beslenmi, kimseyle grtrlmemi ve her gn retmesi
gereken ok ve mzrak ucu saysn tutturamad zamanlarda
dvlmt; bu da onun, kendini her eyden soyutlayarak
yaratt gzel ve sonsuz bir labirentte, rkeke iine
ekilmesine neden olmutu. Charles Orsino arada srada bir
ya da iki anlaml sz duyuyor, ama sonra Kennedy'nin akln
bulandran o gri bulutlar tekrar beliriyordu. Bu deliyle bir iki
kelime konuabilmek iin gsterdii yararsz abalardan
bkp usandnda ise Charles, duvar oluturan aalarn
arasndaki boluklardan yerlileri izleyebiliyordu. Elli
kiiydiler. Eer Charles'n tahmin bile edemedii baz
nedenlerden dolay baz kk o-cuklar ldrlmeseydi daha
da fazla olacaklard. Neden yiye-cek ktl deildi. Avclkta
iyiydiler, topran altnda sklmeyi bekleyen bir sr patates
ve ayrca kendi yetitirdikleri trlarda vard.
Geleli bir hafta olmutu ki kapdaki kayalardan biri yuvarlanarak ald ve kaba bir sesle dar arld. Srnerek
delikten dar kmadan nce Kennedy'ye, "Merak etme,
dostum," dedi. "Geri dneceim, umarm."
Kennedy akn bir glmsemeyle ona bakt: "Bu ok genel bir ifade, Charles. Senin aslnda tam olarak sylemek istediin..."
Charles mitsizce omuzlarn silkti ve srnerek dar
kt.
Cad-kz orada, her zaman olduu gibi mzrakl adamlarn
yanndayd. Birden yle dedi: "Konutuklarnz
dinli-i'ordum. Neden kardelerine gerekd eyler
sylyorsun?"
Alk alk baknd. Herhalde syleyebilecei en uygun ey,
"13u ok genel bir ifade," olurdu, ama bunu sylemedi.
"Cevap ver," diye grledi mzrakl adamlardan biri.
104
Tekilat
Tekilat
105
Teskikt 107
106
Tekilat
ok zeki olduunu fark etti. Bir frsatn bulduunda ona
"zgnm, Martha," dedi. "Benim fikrim deildi."
Souk bir sesle fsldad kz: "Biliyorum. Senden holan
dm. Dier yabanc yemeini aldnda zlmtm." Ken
dini tutamayp birden hkrmaya balad: "Bir daha asla hi,
bir ey gremeyeceim! Kimse bir daha benden korkmaya
cak!" Yzn Charles'n omzuna gmd.
Charles, kzn karmakark olmu salarn okarken on
lan izleyip srtan adamlara yle dedi: "Bakn, sizce de bu ka
dar yetmez mi? istediinizi almadnz m?"
Balarndaki adam gerindi, tkrd ve cipe bindi. "San
rm yle," dedi. "Haydi bakalm, ufaklk." Martha'y hzla e
kerek aa indirdi ve bir tekmeyle ynn kyn kulbeleri
ne doru evirdi.
Charles hemen inip adama engel olmak istediyse de tam
kna batmak zere olan bir mzrak onu durdurdu. Kendisi ni
demirci atlyesine gtrmelerine izin verdi ve srnerek
delikten ieri girdi.
"nceki gn sylediin eyi dnyordum," dedi Ken
nedy. Bu arada trpyle bir ok ucunu dzeltiyordu. "Ben sa
na gemite bir molekl deitirmek iin gemite btn
moleklleri deitirmek gerektiini sylemitim ve sen de,.
'Belki' demitin, ben fark ettim ki senin esas sylemek
istediin
"Kennedy," dedi Charles, "Ltfen bir kerecik olsun eneni kapa. Dnmem gerekiyor."
"Bunu hangi anlamda sylyorsun, Charles? Aklyla hareket eden bir hayvan olduunu ve bu nedenle de znden ok
varlnn m ey olduunu..."
"Kapa eneni, yoksa yerden bir kaya alp kafan ezeceim se
nin' diye fkeyle grledi Charles; sylediinde byk lde
ciddiydi de. Kennedy hemen tekrar ocaa doru eildi; incin
mi ve korkmu grnyordu. Charles ban ellerinin aras
alarak
yere
kt.
na
J
Konutuklarnz dinliyordum.
1
Hkmet'in yerlileri yok etmek iin gsterdii srekli al
108 Tekilat
Tekilat 109
110
Tekilat
Tekilat 111
Tekilat 113
112
Tekilat
14
Atei rahat brak," dedi Charles sert bir sesle, ufak tefek
dos-a. Kennedy gece olduu iin atei sndrmek
istemiti.
Tir tir titreyen Kennedy acyla bir o yana bir bu yana kvranrken bir eyler mrldanyordu. O srada bir mzrak daha
geldi, ama bu kez isabet etmedi. Mzrakl adam gld ve oradan
uzaklat.
Charles tm bunlarn farknda bile deildi. Btn akl kendi
yapm olduu derme atma bacann altndaki kvlcmda
younlamt. Yedi gecedir bu ekilde kvlcm yank tutmay
deniyordu ve yalnzca iki gece bir saatten daha fazla
114 Tekilat
yank kalmt. Bu gece... bu gece yanmak zorundayd. Bu gece o cad-kzn aylk lanetlerinin son gecesiydi ve bu srada
Tanra gcn kaybediyordu, ya da kz kaybettiini sanyor
du, ki aslnda ikisi de ayn eydi.
ilkel yerliler, diye sessizce alay etti. Bunlarn o karmak
kltrlerini renmeye bir mr yetmezdi, byclk ka
nunlarnn ihlal edilmesi nedeniyle arada srada gerekletir
dikleri idamlar da bunu ok gzel kantlyordu. Mazgallar
havaya uurarak hemen oradan olanca hzyla kamak yolundaki ilk ham fikrin yerini, Martha ile birlikte en ince ayrntsna kadar dndkleri karmak bir ka plan almt.
J
Martha, cad-kzn kendilerini Tanra gcyle karanlkta
bile takip edebileceini, ama ayda drt gn bunu yapamaya
can sylemiti ve Charles ona inanyordu. Martha henz
bu kstlamaya kendisi maruz kalmamt, nk kesin bir
dille sylediine gre bakire olmas nedeniyle altnc hissi kz
kardeininkinden ok daha glyd. Yannda ona yol gste
recek Martha varken ve cad-kzn gc de etkisiz hale gelmi
ken bir gnlk avantaj kazanacaklard. Eli, kurutulmu geyik
zerindeki
akl
tana
gitti.
etinin
1
"Ama Martha, sen... sen kendini kandrmadndan emin
misin? Emin misin?"
Mazgaln dier tarafnda duran kzn yzndeki glmsemeyi hissedebiliyordu. "Kukusuz Frank Amca'nn burada
olmasn ve bu soruyu ona sorabilmeyi ok isterdin, deil mi
Charles? Kukusuz onu ok dnyorsun."
Kukusuz dnyordu. Dnd. Birden nemlenen kirpiklerini sildi.
iki nedenden tr Kennedy onlarla birlikte gelemiyor-du.
Birincisi, sorumluluk alabilecek biri deildi, ikincisi de,
Charles geri dndnde onun kimliini alabilirdi. Yap, ya
ve renk olarak birbirlerinden ok farkl deillerdi. Charles'n
yznn ayrntlarn saklayacak kadar sakal uzamt ve iki
yllk yokluu da Kennedy ile ilgili olarak hafzalarda
kalanlar zayflatm olmalyd. Sorguya ekilmesi halinde
Charles Kennedy'nin deliliine snabilirdi. Ve bir de Martha
vard. Eer en kt ihtimal gerekleirse Martha onu ele
verebilirdi
Tekilat 115
Tekilat 117
116
Tekilat
118
Tekilat
Tekilat 119
ila bir kano alp suyu geebiliriz. O zaman yerleebiliriz. Daha kere on ay boyunca bana sahip olamazsn, yoksa
g-cm kaybederim. Ama sanrm bekleyebiliriz. ngiltere
ve I ngilizler hakknda ok ey duydum. Artk hi cesaretleri
kalmad. stediimiz kadar kle alabiliriz. ok alarlar ama
savamazlar. Ve kadnlarndan hibirinde Tanra gc yok."
Kafasn kaldrp endieli gzlerle bakt. "Onlarn kadnlarndan birini istemezdin, deil mi? Yannda Tanra gcne sahip biri varken bunu istemezdin deil mi?"
Charles, tepeden aa bakarak yavaa konutu: "Biliyorsun, benim dndm bu deil Martha. ok uzaklarda bana ait bir yer ve kendi evrem var. Oraya dnmek istiyorum.
Ben sandm ki... ben sandm ki sen de oray seversin." Kzn
yz birden deiti. Charles devam edemezdi, en azndan konuarak deil. "Beni anlamaya al, Martha," dedi. "Belki o
zaman bunun benim iin ne demek olduunu kavrarsn."
Derin gzlerle uzun uzun bakt. Sonunda yznde anlalmaz bir ifadeyle ayaa kalkt ve atee tkrd. "Seni bunun
iin mi kurtardm yani?"diye sordu. "Ve onun iin mi? Kendim iin deil ha! Bundan sonra artk kendi bann aresine
bak, baym. Ben buradan kyya inip gneye doru gideceim.
ngiltere tam bana gre. Sen ise umurumda bile deilsin. Eer
siz aptal yabanclar zerinde ie yarasayd bir lanetle
barsaklarn deerdim."
Issz ve bozuk yollar takip ederek kibirle, salna salna,
mesafeleri hzla tketerek tepeden aa inmeye balad.
Charles oturdu ve afallam bir ekilde, allklarn arkasnda
gzden kaybolana kadar kzn ardndan bakt. Seni bunun iin
mi kurtardm yani? Ve onun iin? Martha bir eit hata
yapmt. Hemen ayaa kalkp ardndan komaya balad,
ama ormanlk arazide izine bile rastlayamad. Charles tekrar
mezar tana kadar trmand ve ta siper yaparak oturdu.
Aa kabuundan yaplm kabn kil kaplamas krlp bir keye dm ve su dar szmt; bu biimsiz kabn iinde de
bir ya tabakas vard. Ate snmt, o an Charles kzn bu
atei nasl yakt konusunda en ufak bir fikri olmadn fark
etti. Tuzak kurarak tavan yakalamt. Nasl ? Nerede? Bir
120
Tekilat
tuzak neye benziyordu ye nasl yaplyordu? Bir tavana komasn nasl sylerdin? Bu sorularn cevabn renmeliydi,
hem de hemen.
Charles btn bir sabah aa kabuu paralarndan ve
esnek dallardan basit ve uydurma yaylar yapmaya alarak
geirdi. Ama hibir yere varamad. Dallar ya krlyor, ya da
yeterince eilmiyordu. Aa kabuu ise paralanyor ya da hi
bklemiyordu. Metal olmadan, yaya uyacak ve hem hassas
hem de gvenilir olmasn salacak bir tetik yapamyordu.
leyin bir kaynaktan kana kana su iti ve yenebilecek
bir bitki bulabilmek iin suratsz bir ifadeyle etrafna baknd.
Sonunda toparlak, soana benzer bir kkte karar kld. Bundan birka saat sonra ubuklar ve onlarn zerini rten ta
paralar yardmyla oraya buraya tuzaklar kurdu. Sonra ekilip yle bir bu tuzaklara baktnda, bunlara yakalanacak
herhangi bir tavann, bir tavan iin bile epeyce aptal olmas
gerektiine karar verdi.
Tm bu sre boyunca iine ksld kapan dnmeyi srarla reddetti; i blgelerdeki Tarzanlar'la kydaki Hkmet
arasnda skp kalmt ve her ikisi de kanna susamlard.
nce barsaklarnda hafif bir hareketlilik, sonra da midesinde hi de hafif olmayan bir bulant hissetti. Sonra az nce yemi olduu kk, hkimiyetini byk bir iddetle kurdu.
rerek yere yld ve ancak ilk spazmlar getikten sonra
mezar tana kadar yryecek gc bulabildi. Bu tan salad koruma byk lde psikolojikti, ama buna ihtiyac
vard. Bu eski, yosunlu talarn altnda karanlk kene kadar
deli gibi sayklad durdu. Serin bir elin alnna slak yapraklar
bastrdn dndnde sayklamalar kesiliyor, yapraklar
neredeyse yanacak kadar sndnda ise yeniden balyordu.
Bazen Tekilat Blgesi'ne geri dnyor, herkesin beenisini kazanan mthi bir polo oyuncusu olarak etrafa glckler datyordu. Bazen de o pis kokulu demirhaneye gidiyor,
Kennedy'nin deiken mantnn rettii o bitmek tkenmek
bilmeyen, insan ileden karacak kadar skc ve ipe sapa
gelmez zrvalar dinliyordu. Bazen psikoloji laboratuvarna
gidiyor, sallanan sarkac, parldayan , alan zili ve her ya-
Tefkilat 121
nn kaplayarak onu yalanlara boan duyu izlenimlerini hatrlyordu. Bazen de, New Portsmouth caddelerinde, ellerinde
parlak ateler saan baklarla kendisini kovalayan kazakl
Muhafzlar'dan panik iinde kayordu.
Ama sonunda mezar tana tekrar geri dnd, Martha alnn siliyor ve yava, akc bir fsltyla, yedi kere yedi eit ap^
(allklarndan dolay lanet okuyordu.
Charles'n gzlerinde onu tandna dair bir iaret belirdiinde sert bir tonda yle dedi: "Evet, beinci kez geri dndm. oktan ingiltere'ye gitmek zere buradan uzaklam ve
kendi yolumu izmi olmalydm, ama geri dndm ve nedenini de bilmiyorum. Acyla inlediini duydum ve lm
otunu grdnde tanyamadn iin bunu hak ettiini dndm, ama geri dndm ve buraya geldim."
"Gitme," dedi ksk bir sesle.
Martha kab Charles'n dudaklarna gtrd ve boazmdan aa mide bulandrc bir ey boca etti. "Merak etme,"
dedi ac bir sesle. "Gitmeyeceim. stediin her eyi yapacam, bu da benim en az senin kadar aptal olduumu, hatta
senden daha bilgili olmama ramen bunu yaptm iin daha
da aptal olduumu gsterir. Onu bulmana ve zerindeki tlsm bozmana yardm edeceim. Ve Tanra bana yardm etsin,
nk ben kendime yardm edemiyorum."
Charles bir gnde iyilemiti ve kendini birden evcimen bir
erkek rolnde bulmutu; avladklar hayvanlardan yemek yapyor ve ortal temizliyordu. Ama Martha'nn yapt ok
daha nemliydi. Saatlerce mezar tann yosunlu kubbesinin
altnda uzanp yatyor, derin olmayan nefesler alarak arada srada anlalmas g eyler fsldyordu. Syledikleri geliigzel, birbirleriyle balants olmayan eylerdi; Charles'n grevi de paralar btne tamamlayarak, u dnceyi bu yz
ifadesiyle, o gemiyi bu kaptanla ilikilendirerek bu balanty
kurmakt.
"... testere ile doranm ktklere benzer eyler, siz onlara mermi diyorsunuz... ularna boyayla yeil ha iaretleri yaplm, koca bir yn... onlara bakyor ve rmekte oldukla-
122
Tekilat
Teikilat 123
luundan emin olamad, geliigzel ve ilgisiz eyler sylemi, kendi grdklerinden pheye dm ve deiik sembollerle her eyi daha da anlalmaz klmt. Peb'de iki
k-pein lk la giritikleri kanl bir kavga Charles'n
akln kartrmt, ta ki Charles bunun gerekte iki gen
subay ansnda geen amansz bir az dala olduunu
kefedene kadar. En sonunda ket vurma hafifledi.
Hafzasn desteklemek iin baz eyleri yazya dkebilecek hibir malzeme olmadndan, Charles kzn verdii bilgilerden yeterince yararlanabilecei konusunda ciddi pheler tayordu. Ama altrma yaptka hafzasnn gelitiini
grerek ard.
New Portsmouth personelinin glgeli ve belirsiz rtbe darlm gn getike aklna daha bir oturuyordu. En byk
amalar mmkn olduu kadar az aba gstererek yaayp
gitmek olan ordonatlarn mzmin angaryalar; sadece oraya
her gidiinde yal ve annesine benzeyen kadnlar setii genelevler iin yaayan seks dkn istihbarat grevlisi, Gemi
Brosu'nda alan ve yatakta iktidarsz ama iyerinde hrn
bir despot olan insan klkl san, lmek zere olduunu bilen ve bu nedenle astlarndan yalaryla ve salklaryla doru
orantl olarak nefret eden amiral.
Ve...
"... u senin kz... evinde yok... evinde deil... evinde...
hibir yerde... iman adam, herkesi ldren, kzla konuuyor
ama kz... ah, evet... yo, hayr, hayr... ona cevap veriyor, denizden konuuyorlar..."
"Lee Falcaro," diye fsldad Charles. "Lee Bennet."
Trans halindeki kzn donuk yz deimemi, esrarengiz
fsltlar hibir engelle karlamadan devam etmiti: "... Grnte Lee Bennet, ama esasnda, taa derinlerde Lee Falcaro... ve o derinlerde Charles Orsino'nun yz de var..."
Birden iddetli bir sanc sapland Charles'a.
Yedinci gn her ikisinde de banlar kt. Ateleri ykseldi, ve kendilerini gten dren bir ishale yakalandlar. Buna yedikleri eyler, enfeksiyon ya da ne olduunu bulamadklar bir sinek yol am olabilirdi, ilk nce, kuru, scak bir cilt
Tekilat 125
124
Tekilat
15
O gnk nbeti subay Yarbay Grinnel idi, bu nedenle de
burnundan soluyordu. DB'in bu grevi almas gerekmiyordu.
Bu tr tehlikeli grevlerde hayatnz riske atyordunuz; oysa
buna benzer angaryalar kyya kma hayalleriyle yanp
tutuan denizcilere yaptrlabilirdi. Ama yine de oradayd ite,
belinde sallanan .45 kalibrelik silahyla nbeti ofisindey-di.
nnde hi bitmeyecekmi gibi grnen uzun bir gece vard,
on kiilik ana muhafz takm da darda horlayarak uyuyordu.
Kitaba gre New Portsmouth etrafnda tur atmal ve
nbetileri kontrol etmeliydi. Ama onlar, ya depo olarak
kullanlan barakalarda ya da genelevlerde gn aarana kadar
lem yapacaklard. Sabah da esneyerek toplanmay beklerken
nbeti devralacaklard. Vicdan sahibi gen bir subay onlar
arayp bulacak, sarsarak uyandrmaya alacak, avaz kt
kadar bararak fralayacak ve sonra da kendini faziletli bir
126
Tekilat
Tekilat 127
bir odayd. Buraya, ikinci kattaki tek kiilik bir ofisten merdivenle ulalabiliyordu.
Kapda, New Portsmouth'ta ok az bulunan cinsten ve
muhtemelen anayurttan ganimet olarak getirilmi olan sekiz
dmeli bir kilit vard. Charles'n parmaklar zerinde gezinmeye balad: 1-7-5-4,2-2-7-3,8-2-6-6... ve birden kilit ald.
Ama kap gcrdad.
"Uyanyor!" diye fsldad Martha karanlkta. "imdi l basacak!"
Charles iki byk admda yataa ulat ve eliyle Lee
Falca-ro-Bennet'in azn kapad. Sadece zayf bir "mmmm!"
sesi kt, ama kz yatakta rpnmaya balamt.
"Kapa eneni, bayan!" diye fsldad Martha. "Sana tecavz edecek deiliz."
Bu kez akn bir "mmm?" sesi kt ve kz yatt. Titriyordu.
"Haydi Charles," dedi Martha. "Barmayacak."
Charles sinirli bir ekilde elini ekti. "Buraya vatandalk
yeminini etmeye geldik," dedi.
Kz, kendisine ait olduu ok zor anlalan, ikyet eder
bir sesle cevap verdi: "Bunun iin olduka garip bir zaman
semisiniz. Kimsiniz siz? Neden fsldayarak konuuyorsunuz ?"
Charles aresizlik iinde hemen bir eyler uydurdu: "Ben
Yarbay Lister. Atom denizalts Taft ile zlanda'dan yeni geldim. Eer reddedilseydi size sylemezlerdi, ama size vatandalk verme yetkisiyle buraya gnderildim. Bunun bir kadn
iin ne kadar az rastlanan bir durum olduunu bilirsiniz."
"Bu ocuk kim? Ve neden beni gecenin bir yarsnda
uyandrdnz?"
Martha'nn geen haftaki seanslarda anlattklarna bavurdu. "Vatandala geersen, Muhafz stihbarat Birimi seni
tekrar yakalamaya kalkmadan nce bir kere daha dnecektir.
Eer yemini herkesin iinde ettirseydik doal olarak bizi
durdurmaya alrlard. Hazr msn?"
"ok ilgin," dedi alayc bir sesle. "Oh, sanrm hazrm.
Bitirelim u ii."
128
Tekilat
Tekilat 129
130
Tekilat
132
Tekilat
men uygun olarak kzla birlikte kimsenin bulunmad sokaklardan getiler ve ssz kelerden dndler.
On sekiz numaral iskelede, alt metrelik bir srat teknesi,
dier tekne ve gemilerden ayr bir yerde dalgalarn etkisiyle
hafif hafif sallanarak onlar bekliyordu. Lee Falcaro, teknenin
iine oturmu gzlerini dikerek onlara bakan niformal bir
denizci grdnde kk, hafif bir lk att.
"Korkmana gerek yok," dedi Charles. "Ayyan biri o.
Gece bu vakitlerde hep darlarda dolar." Charles sessizce
ipin bulunduu dolab at, denizcinin kendi ban kullanarak ipi uzun paralar halinde kesti ve adam balayarak azn da tkad. Btn bunlar olurken denizcinin gzleri fal ta
gibi ald, yorgun bir ifadeyle bakt, buland, kzard ve
tekrar kapand. "Yardm et de unu kyya tayalm," dedi
Charles. Lee Falcaro adamn ayaklarndan tuttu ve gtrp
iskeleye braktlar.
Tekrar kaptan kabinine dndler. "Burada su derindir,"
dedi Charles. "Tekneyi kullanmak pek sorun olmaz. Pusulay
ve gstergeleri okuyabilirsin. Eer iin fantezisine kamak istiyorsan, konum belirleyici bile var. Benim tavsiyem yavalatma kollarn nce eyrek-yola getirip teknenin ynn batya
dndr, sonra kollar gidebildikleri yere kadar yatr ve rahatna bak. Seni yakalamay ya becerirler ya da beceremezler."
Lee yeni yeni anlamaya balyordu. Sinirli bir sesle konutu: "Sanki sen benimle gelmiyormusun gibi konuuyorsun."
"Gelmiyorum," dedi, silah ratnn kilidini aarken. ubuk
yana dt ve Charles .45 kalibrelik bir silah engelinden
kard. Hafzasn yoklayarak teknenin minik cephaneliinin
nerede olduunu hatrlad, zayf kilidi krd ve iinde ksa,
kaln ve ar mermiler bulunan bir kutuyu at. Mermileri
tabancann arjrne doldurmaya balad.
"Sen nereye gittiini sanyorsun?" diye sordu Lee Falcaro.
"Yarbay Grinnel ile bir randevum var." iyice arlam
olan arjr tabancaya yerletirdi ve namluya bir mermi srd.
"Tekneyi hareket ettirmemi ister misin?" diye sordu.
"Aptallk etme," dedi Lee. "Onu hayata geri
dndre-mezsin, ayrca Tekilat iin yerine getirmen gereken
bir de
Tekilat 133
grevin var."
"Sen yerine getir," dedi ve ksa, kaln mermilerden birini
daha arjre takt.
"O, Tekilat'tan daha nemli deil," dedi Lee Falcaro.
Tabancay yle bir elinde tarttktan sonra artk paavraya
dnm olan ve Donanma'ya ait resmi kyafetin bir parasn
oluturan pantalonun beline sktrd. "Evet, nemli," dedi.
"Bir keresinde biri -ad T. G. Pendelton idi- bana bir insann
yalnzca insanlara sadk kalabileceini sylemiti. Tekilat da
benim iin insanlar demektir. Pek ok dostu var. Belki onlara
tam istedikleri bilgiyi gtremiyoruz, ama onlara verebileceimiz ok yararl baz eyler var. Eer sen baaramazsan, baarabilecek birilerini bulurlar. Ama o ocuun benden baka
kimsesi yoktu. Kendi kz kardei bile... neyse imdi bunu
aklamak ok uzun srer, ayrca biraz da gln kaar. Bir
daha asla kahrolas bir polo mana kamasam ne fark eder
ki? Ama bu yaptn Grinnel'n yanna brakrsam ok ey
fark eder. O hayvanlar durdurabilirdi, ama bunu yapmad.
Ben Grinnel' durdurabilirdim ...belki. Eer bunu
yapmady-sam, ben de onun kadar alak biriyim demektir."
Bu srada Lee de silah asksndan ald baka bir .45 kalibrelik tabancay yavaa doldurmaya balamt. "Birka dakika kydan ayrlmayp bekle,"dedi Charles. "Tekne ok ses
karyor, kalabalk toplanabilir. Hemen senin ardndan denize alacak kadar abuk organize olamazlar ama benim teknede olmadm anlarlar. Hoa kal."
Tekneden iskeleye atlamak zere hazrland.
"Bekle," dedi Lee. "Bu ey ate etmeye hazr m?"
Tabancay uzatt. Charles srgy kullanarak namluya bir
mermi srd ve emniyeti indirdi. Bir yerlerden sarho bir
kadnn keskin kahkahas duyuluyordu. Baka bir yerde ise,
byk bir torna tezgh ya da matkap, sert ve direnli bir metalden kulak trmalayc ikence seseri karyordu. Charles
silah geri verdi ve yle dedi: "Nian alman ve tetii ekmen
yeterli."
Lee Falcaro, elini bir noktada sabit tutamasa da, tam
Charles'a nian ald. "Benimle geliyorsun," dedi. "Eer man-
134 Tekilat
tikli davranmamakta direnirsen kurunu bacana yersin."
Lee tek eliyle yavalatma koluna uzanp hzla ekerken Charles akn gzlerle ona bakyordu.
"Tanrm," dedi nefesi kesilerek. "Bizi batracaksn." Hemen kontrol paneline doru atld. Sonsuz vidalarn dnmeye
balamasna, kadmiyum ubuklarn yivlerinden kmasna,
reaktrn fokurdamaya balayp kaynayan metali trbine
gndermesine vs. yalnzca saniyeler vard.
Ba ve k taraflardaki demir palamarlarn hareket ettiren
kumanda kollarn hemen en alt konumlarna getirdi. Bir yere
tutunarak dmeni hzla evirmeye balad ve Lee Falca-ro'nun
gvertede sendeleyerek dtn ve .45'lik silahn elinden
frlayarak trtll zeminde kaymaya baladn grd. Ama o
zamana kadar trbin grltyle almaya balayarak btn
ss ayaklandrmt ve liman snrlarn belirleyen tellerin
arasnda amandralarla iaretlenmi olan bolua doru sular
yararak hzla ilerliyorlard.
Lee Falcaro ayaa kalkt. "Kendimle gurur duymuyorum," dedi. "Ama benden sana iyi bakmam istedi."
Charles ciddi bir ifadeyle konutu: "Daha ayaa bile kalk
mana frsat kalmadan doruca iskeleye bindirebilirdik. D
mene ge."
"Charles, ben..." "
Dmene ge."
Geti; Charles teknenin kna giderek karanl seyretmeye koyuldu, ine ucu kadar kalan liman klar yanp snyordu; derken gzleri doldu ve klar hi grememeye
balad. Peine dm bir dzine sava gemisi koyda cirit atyor olsa bile umurunda deildi. Hayat boyunca karsna kan tek nemli ite ok ac bir yenilgiye uramt. Ve daha
da kts, biliyordu ki yenilgiye uramay kendisi istemiti.
Tekilat
135
16
Nemli, sisle kapl bir sabaht. Gece bir ara konum belirleyicinin inesi 30. meridyenin hemen zerindeki krmz izgiyi
takip etti. Yolun yarsna geldik saylr, diye dnd Charles,
uyku dolu gzlerini outurarak. Ancak izgi, yolculuklarnn
son drt saati boyunca dmdzd. u kahrolas kz nbet
srasnda uyuyup kalm olmalyd. Geminin ba tarafndaki
kza fkeyle bakt ve bir yiyecek kutusunu krarak at. Bu
fkeli bakn farknda olmayan kz, "Gnaydn," dedi.
Charles bir az dolusu ikolatay yarm yamalak inedikten sonra yuttu. Aceleyle suya uzand ve iyon deitirme
aletindeki kolonun bo olduunu grd. "Lanet olsun!" dedi
fkeyle. "Bu eyi boalttnda neden tekrar doldurmadn?
Ayrca neden gece boyunca zikzak yapmadn? ok sorumsuz
birisin." Hmla az tedeki kovay alarak denize att ve iine
tuzlu su doldurdu. imdi iilebilecek adam gibi bir eyler elde
edebilmem iin en azndan yirmi dakika var, diye dnd
kzgnlkla.
dedikz.
"Bir
eyi
dzeltelim.
"Birdakika,"
Bengecenbe-ti boyunca hi su imedim, dolaysyla o tp
doldurmam da gerekmedi. Son kalan suyu da sen akam
yemei srasnda imi olmalsn. Zikzaa gelince, bana nce
biraz dz gidip sonra kafa kartrmaya balamamz gerektiini
sylemitin. Ben de bunun iin en uygun zamann geen gece
olduunu dndm." Charles' izliyor, bir eyler sylemesini
bekliyordu.
Depodan uzun uzun su iti, aslnda bilerek oyalanyordu.
Bir eyler vard, evet. Akam yemei olarak yedii biraz erzaktan sonra aleti doldurmak istemiti. Ve gerekten de Lee'ye
bir gece birka saat boyunca dz gitmesi gerektiini sylemiti...
Resmi bir sesle konutu: "Her iki konuda da haklsn.
zr dilerim." Tad, fstk ezmesi srldkten sonra byk
bir hidrolik basnca tabi tutulmu hissi uyandran bir eyden
bir lokma srd.
136 Tekilat
"Bu yetmez," dedi kz. "Benden zr dileyip sonra da teknede kalarn atmana, somurtmana izin vermeyeceim. Aslnda davranlarn hi houma gitmiyor."
Bu onu ar derecede kzdrmt: "Ah, demek houna
gitmiyor, yle mi?" Ondan, btn dnyadan, geri dn srasndaki aptal yetersizliinden nefret ederek denize bir az dolusu fkeli, kaba ve mide bulandrc tkrk savurdu.
"Hayr, holanmyorum. Ciddi biimde endieleniyorum.
Korkarm vatandalk yemini ettiinde senin koullandrman
tamamyla etkisini yitirmemi. Olduka mantksz ve tutarsz
davranyorsun."
"Ya sana ne demeli?" diye atld. "Sen de koullandrldn."
"Evet, doru," dedi. "Beni endielendirmenin bir baka nedeni
de bu. Ben de kendimde, tamamyla ilgisiz baz itepi-ler
buluyorum. Ama ben bunlar kontrol altna almakta senden
daha baarlym galiba. rnein; sen ve Martha gelip beni
aldnzdan beri srekli tartyoruz. Ben de srtmelere
katkda bulunmasam bu mmkn olmazd."
Dmen sabitlenmiti. Teknenin k tarafna doru bir iki
adm attktan sonra ders verir gibi konumaya balad: "insanlarla geinmek konusunda asla sorunum olmamtr. Onlarla farkllklarm oldu elbette, zaman zaman kendi grlerimi savunmam gerektii anlarda hiddet gsterilerinde bulunmama izin verdiim de oldu. Ama senin beni zdn, u
veya bu nedenle herhangi bir konudaki grnn benim iin
nemli olduunu, gr ayrlna dtmz anlarda bir
uzlama salamamz gerektiini anladm."
Charles yemeini bir kenara brakarak merakla sordu:
"Biliyor musun? Ben de ayn eyleri senin iin hissediyorum.
Sen bunun koullandrmadan falan m kaynaklandn sanyorsun?" Tereddde, ona doru birka adm att.
"Evet," dedi titrek ve huzursuz bir sesle. "Koullandrma
ya da yle bir ey. rnein senin bastrmalarn var. Bana herhangi bir uygunsuz teklifte bulunmadn, bunu nezaket icab
olarak bile yapmadn. Buna aldrdmdan deil tabii, ama.
K tarafta yrrken su kovasna aya takld ve hafif bir lk atarak gverteye dt.
Tekilat 137
138
Tekilat
Teskilat 139
sinin bilimsel bir almann konusu olabilecei fikri ona ilen ie bir rahatszlk veriyordu. Bu konuda en ufak bir bilgisi
olduu iin deil, psikolojinin safsata olduunu herkes bildii
iin.
Lee omuzlarn silkti. "Elimde deil. Gzn odaklanmas
konusundaki eski kuramla hesaplamak iin, duyu organlarnn fizyolojisi zerine bir alma yapyorduk ve ben
Lieber-man-ncesi
dnemlerde
yaplm
almalar
eeleyerek karanlkta bir k aryordum. Bazlar -anlaml
olmasa bile o kadar pozitif grnyordu ki Lieberman'n
grup deneylerinin sonularn tekrar kontrol ettim. Ve
ihtiyarn fena halde yanldn anladm. Cmle kuram insan
beyninin alma ekline gayet gzel uyuyordu. Ben
kontrollerime devam ettim ve yzyl kadar nce yanldklar
ne srlerek yerle bir edilen psikoloji okullarnn da
sonularn tekrar gzden geirdim; bazlarn ok yakndan,
bazlarn da biraz daha s-tnkr inceledim ve beynin
alma sistemini geree olduka uygun bir biimde
tanmladklarn grdm. Senin ve benim zerimde
uyguladmz koullandrmay hesaplamak iin cmle
kuramclarnn logaritmalarn kullandm. Tetik mekanizmas
da dahil. Ve ie yarad. Gryorsun ya Charles, ok mthi
bir eyi baarmann eiindeyiz!"
"Bu Lieberman furyas ne zaman balad?"
"Tam tarihi aklmda deil. Ekollerin dalmas aa yukar John G. Falcaro'nun yaad dnemlere rastlyor."
Bu yeterince kesin bir fikir verirdi. John G., Rafael'den
sonra geliyordu; Rafael de isyan srasnda Tekilat'n ilk lideri
olan Amadeo Falcaro'dan sonra. John G. devrinde byk
glklerle kazandklar zgrl yayorlard; azlarna kadar malla dolu olan maazalar neeyle boaltlyor, meslek
odalarnn kurallar neeyle kaldrlp pe atlyor ve kalfalar
alyor, dolarn deeri rekor seviyede ykseliyor ve piyasada
dolaan dolar miktar en yksek rakamlara ulayordu. O yllar, hl zlemle anlan, coku ve mutluluk dolu yllard. Vicdan pek dikkate almayan o eski ve skolastik dnme biimlerini coku iinde yerle bir etmek iin balatlan ar tutkulu
isyanlarn yaand bir dnemdi. Hepsi gemite kalmt.
140
Tekilat
Tekilat 141
etmemilerdi. Deniz hem sisle kapl hem de ok dalgal olduu iin ancak dakikalar sonra radardaki nesnenin yer deitirerek 135. dereceye geldiini anlayabildiler. Charles nesnenin
hz konusunda kaba bir tahminde bulundu, kendi hzlarn
okudu ve bir kda bir eyler karalad.
Hibir ey sylemeden dmeni 225 dereceye getirdi ve
tekrar radarn bana dnd. Nesne 145 dereceye gelmiti.
Charles gene bir eyler karalad ve sonunda konutu: "Rotalarn bizi hedefleyerek belirlemiler. Otomatik olarak hesaplanyor, sanrm bir radar yardmyla, iimiz bitti."
"Bitmi olamaz," dedi kz, Charles'n sylediklerine inanmayarak. "Biz daha hzlyz."
"Fark etmez." Dmeni tekrar 180 dereceye getirdi ve yavaa zerlerine gelen yeil noktay radardan tekrar kontrol
etti. "Bylelikle hem mesafeyi uzatarak onlara masraf karm hem de bir mucize olmas iin dua edecek kadar zaman
kazanm oluyoruz. Onlar hzmzla alt edebilmemizin tek
yolu gerisin geri dnerek tekrar Hkmet Blgesi'ne girmek,
bunu da hi istemeyiz. Sakin ol ve dua et, Lee. Eer sis daha
da younlarsa belki bizi kaybederler... ama hayr; radar varken kaybetmezler."
Bir banka oturdular ve saatlerce hi konumadlar; teknenin yanlarna arparak ieri srayan dalgalar giderek daha da
ykseliyor, tekne sert dalga darbeleriyle iddetli bir biimde
sarslyordu. Ksa bir an iin pelerindeki nesneyi grdler,
mil tede, alak, siyah ve irkin bir eydi ve sonra sis tekrar
her yan kaplad.
Akam karanlnda byk bir reaktr trbininin yakndan
gelen, muzaffer grlemeleri duyuldu; tekneyi gz alc,
mavi-beyaz bir parlaklk iinde brakan bir k sislerin arasnda belirdi. Bir geminin giderek byyen simsiyah gvdesi
yaklat ve megafondan grleyen bir ses duyuldu: "Motorlarnz durdurun ve teslim olun."
Lee Falcaro siyah gvde zerine beyaz boyayla yazlm
yazy okudu: "Sn. James J. Regan, Chicago." Charles'a dnp merakl bir sesle yle dedi: "Bu bir maden gemisi.
e-te'nin Byk Gller filosundan."
142
Tekilat
Tekilat 143
17
"Burada m?" diye sordu Charles. "Burada m?"
"Hata yapyor olamam," dedi Lee aknlkla. "Falcaro ailesinden olunca insan bol bol seyahat ediyor. Bu gemileri
Du-luth'ta grdm, Quebec'de grdm, Buffalo'dagrdm."
Megafondan gelen ses, sis perdesinin tam ortasnda tekrar
grledi: "Motorlar durdurup teslim olun, yoksa teknenizi
havaya uuracaz."
Charles dmeni evirdi ve kontrol ubuunu geri ekti.
Tekne dalgalarn zerinde bir ceviz kabuu gibi sallanyordu,
iki bouk patlama sesi geldi ve geminin plastik gvdesine iki
kanca sapland, hzla ve serte. Tekne, maden gemisinin hareketsizliine uyarak dururken, ldaklarn mavi-beyaz gzlerinden karak gelen karanlk bir siluet tekneye atlad. Sonra
biri daha ve biri daha.
"Merhaba Jim," dedi Lee Falcaro, neredeyse hi duyulmayan bir sesle. "Las Vegas'tan beri karlamamtk, deil
mi?"
Tekneye ilk binen adam souk gzlerle Lee'yi iyice szd.
Futbol ya da insan sakatlayabilecek herhangi bir sporu yapmak iin yaratlmt... Charles'a hi aldrd yoktu, "ite Lee
Falcaro. Hl yirmi krmzdan sonra mutlaka bir siyah geleceine inanyor musun? Sen her zaman aptaldn, Lee. imdi
ban gerekten belada."
"Neler oluyor, baym?" diye atld Charles. Biz Tekilat'
tanz ve sanrm siz de ete'densiniz. Anlama'y tanmyor
musunuz?"
Adam soran gzlerle Charles'a dnd. "Bir karklk
var," dedi. "Max Wyman m? Charles Orsino mu? Yoksa yalnzca ormandan gelen vahi bir adam m?"
"Orsino," dedi Charles resmiyet kokan bir sesle. "Edward
Falcaro'nun ikinci kuaktan kuzeniyim ve Francis W.
Tay-lor'n himayesi altndaym."
Adam hafife eildi. "4. James Regan," dedi. "Balantlarm sralamama gerek yok. Bu ok uzun srer, ayrca sradan
ve nemsiz bir esmer sana kim olduumu anlatma ihtiyac
hissetmiyorum. Yakalayn, beyler!"
Charles, Regan'n adamlarndan ikisinin kollarna yaptn fark etti. Srtnda da bir silahn namlusunu hissediyordu.
Regan gemiye bard ve aa bir merdiven sarkttlar.
Srtlarna birer tabanca dayanm olan Lee Falcaro ve Charles
merdivenden yukar ktlar. Charles Lee'ye sordu: "Kim bu
kak?" Adamn iddia ettii kii, yani Edward Falcaro'nun
ete Blgesi'ndeki edeeri olduuna bile inanmyordu.
"Ad Regan," dedi Lee. "Ve kimin kak olduunu da bilmiyorum, o mu yoksa ben mi? Charles, zgnm. ok zgnm. Seni de bu ie bulatrdm."
Charles hl glmseyebiliyordu. "Bunu ben istedim,"
dedi.
"Yeterince ene aldnz," dedi Regan, arkalarndan gverteye gelirken. Gemideki adamlar alk ve meraksz gzlerle
onlara bakyordu. Aralarnda, marur ve haval durularyla
Charles'a epey tandk gelen birka kii de vard. Muhafzlar...hayatn ortaya koyarak bahse girerdi ki Muhafz'd bunlar. ete Blgesi'ne ait bir geminin gvertesinde Kuzey Amerika Donanmas'ndan Muhafzlar vard ve birer yolcu ya da
st rtbeli tayfa gibi davranyorlard.
Regan yapmack bir tavrla srtt: "Byk bir ikilem yayorum. Size uygun kalacak bir yer bulamyorum. Depo olarak
kullanlan, hak ettiinizden ok daha kt kompartmanlar
var, bir de sizin iin fazla konforlu olan yolcu odalar var.
Korkarm kompartmanlardan birinde kalmanz gerekecek.
Chicago'ya ok az bir yolumuz kaldn dnerek teselli bulabilirsiniz."
Chicago, ete Blgesi'nin merkeziydi. Maden gemisi
Chicago'ya dn yolundayken kaaklar yakalamas iin
Donanma tarafndan bir ekilde uyarlmt. Neden?
"Buradan aaya," diyerek silahnn ucuyla serte yol gsterdi adamlardan biri. Bir merdivenden aa, karanlk bir ye-
144 Tekilat
Tekilat 145
st dzey birka kii dnda Tekilat ve ete blgeleri arasnda fazla gidip gelen insan olmad. det ite. Byle olunca da
sadece grevini yapmay dnp onlarn gerekte nasl insanlar olduunu gremiyorsun.
"Onlar aslnda byle ite. Bu nemli, karanlk, pis kokulu
kompartman gibi. Amcam -ve btn Falcarolar- sen, ben,
bizler bunlarn yannda gne nn aydnlatt tarlalar gibiyiz. Deil mi? Deil mi?"
"Sakin ol," diye onu yattrmaya alt Charles. "Sakin ol,
sakin ol. Merak etme. Her ey dzelecek. Sanrm durumu
anladm. Bu Jimmy'nin kendi bana evirdii bir silah kaakl ii olmal. Bir maden gemisini benzin ve mhimmatla doldur ve denize al. Eer Tekilat Blgesi'nde biri
zahmet edip bakacak olursa Atlantik ve Krfez yoluyla New
Orleans'a maden gtrldn sanr. Ama Jimmy ykn
irlanda'ya ya da zlanda'daki merkeze gtryor. Kendi karlar iin oynad kk bir oyun. Bize zarar vermeyi gze
alamaz. Ortada Anlama var ve sen bir Falcaro'sun."
"Anlama," dedi. "Sana u kadarn syleyeyim hepsi de bu
iin iinde. Hkmet'in yaptklarn grdkten sonra ete
Blgesi'nde grdklerimi daha iyi anlayabiliyorum. Kokumular, hepsi bu. Kokumular. Sana kar davranlar,
kendisini senden daha stn grd iin! Bazen benim amcam da sert davranr, bazen insanlar azarlar, bazen onlara
Tekilat'taki en yetkili kiinin kendisi olduunu hatrlatr,
kimsenin iine burnunu sokmasna, ona akl retmeye kalkmasna izin vermez. Ama ruh ok farkl. Tekilat'ta baba-oul
ilikisi vardr; burada ise efendi-kle ilikisi var. Ve bu iliki
yana ya da elde ettiin baarlara deil, hangi aileden geldiine bal. Bana 'Sen bir Falcaro'sun' diyorsun. Neden? Bir
Falcaro olarak doduum iin deil, bir Falcaro olarak kalmama izin verdikleri iin. Eer zeki ve atak olmasaydm, daha
on yana gelmeden beni evlatlk verirlerdi. ete Blgesi'nde
ise iler byle deil. Regan olarak doan biri sonsuza kadar
Regan olarak kalr. Jimmy'nin babas gibi aalk bir
paranoyak ya da kendisi gibi srtkan bir sapk bile olsa."
"Tanrm, Charles, korkuyorum."
146
Tekilat
Tekilat 147
148
Tekilat
Teskilat 149
18
Benzin kokusu, geen gnlerin ya da saatlerin hesabn tutamayacaklar kadar midelerini bulandrmt. Arada srada
kendilerine yiyecek getiriliyor, ancak yiyecekler de benzin kokuyordu. Gzlerinde hissettikleri zonklamalar ve hi kesilmeyen bir ba ars nedeniyle bir trl kafalarn toparlayp
d-nemiyorlard. Lee hi gemeyecekmi gibi grnen
kusma nbetlerine yakalandnda, Charles Orsino
yumruklaryla kompartmann metal duvarlarna vurarak bir
saat boyunca avaz kt kadar, gk grlemesini andrr bir
sesle bard.
Sonunda biri geldi; Regan. Kapy atnda k Charles'n gzlerini ald. "Bir sorun mu var?" diye sordu, yapmack bir glmsemeyle.
"Bayan Falcaro lmek zere," dedi Charles. Kendi boaz
da, ayakkab tamircilerinin kulland cinsten bir trpnn
andrc etkisine maruz kalm gibiydi. "Eer lecek ve bu
da Tekilat Blgesi'nde duyulacak olursa hayatnn zerre kadar deerinin kalmayacan sylememe gerek yok. Buradan
karlp doktor kontrolne alnmal."
150
Tekilat
Tekilat 151
152
Tekilat
Teskilat 153
tlar normal konumaya o kadar yaknd ki ne dediini anlamak iin kamarot iyice yanna gelerek eildi. Charles hemen
harekete geerek rngay, kamarotun pantolonunun gergin
kna dayayarak zerindeki ilk izgiye kadar boaltt. Kamarot hibir eyin farkna varmadan kand ve Lee'ye, "Biraz
daha yksek sesle konuun, bayan," dedi. Sonra kkrdad,
gzlerini aknlkla at ve yere ylp kald. Gzleri hl
akt.
Lee yatakta acyla dorularak oturdu. "Pencere," dedi.
Charles pencereye gitti ve kilit mandallarn amaya alt.
Sonunda baard, ama ayn anda bir alarm zili btn gemide
nlamaya balad. imdi hap yutmutu.
Darda adamlarn gk grltsn andran ayak sesleri
ile birlikte Jimmy Regan'n da fkeli barlar duyuldu:
"Bekleyin, sizi aptallar! Siz ieridekiler... Her ey yolunda m?
Bir numara evirmeye mi kalktlar?"
Charles hi ses karmadan bayla Lee'ye bir iaret yapt
ve bir sandalye alarak kapnn yannda dikildi. Yine Regan'n
sesi duyuldu, ama mrldad iin ne dedii anlalmad ve
kap birden ald. Tam o srada Charles elindeki sandalyeyi
btn gcyle, ldrrcesine ieri girenin kafasna indirdi ve
bunu yaparken sandalyenin merak uyandracak kadar hafif
olduunu fark etti.
Gelen, elinde silahyla Regan'd. Yani bir zamanlar. Onu
tanyamadan kafasn datmt. Charles o anda bol bol zaman olduunu hissetti. Silah alarak tetie bast ve yavalatlm film mzii gibi garip bir uultu karan bu silah koridora
boaltt. Tam otomatik bir silaht, ama on be el silah sesinin
her biri arasndaki sre karlama trenlerindekilerden daha
az deildi. Her zamanki gibi kendini beenmi olan Regan'n
zerinde iki silah vard. Charles dierini de ald ve Lee'ye
seslendi: "Haydi."
Jimmy'nin adamlarndan temizlenmi olan koridorda hzla
ilerleryip rampadan inerek daha nce kapatldklar
kompartmana giderken Lee'nin kendisini takip ettiini biliyordu. Duvarda krmz alarm lambalar yanyordu. zerinde
valflar ve lme aletleri bulunan krmz boyal bir duvarn
154 Tekilat
Tekilat 155
156
Tekilat
Tekilat 157
dnlatyor, yanan hidrokarbonun yal duman havay lekeliyordu. Tekrar dald ve bu kez Lee'ye ulat. Yz kire gibi
beyazd ve gzleri de bo bakyordu. Charles, Lee'nin gcn
nereden aldn tahmin edemiyordu. Arkalarnda kalan gemiden yal bir duman ykseliyor, radyoaktivite alarmnn
inili kl sesi zar zor duyulabiliyordu. nlerinde ise belli
belirsiz grnen bir kumsal uzanyordu.
Kzn plak kolunu yakalad, boynuna dolad ve
Michi-gan Gl'nn mart sularndan g alarak kyya doru
ilerlemeye balad. Gs kafesinde cierleri patlamak
zereydi ve acyla yanan gzleri de gittike kararyordu.
Yorgun kolunu suda her seferinde bu son kulacym gibi
sallyor, ama bu son kulac, bir mucize eseri, daima bir bakas
izliyordu.
19
Yalboya reten fabrikadaki iinden bir sre iin izin almas
kolay olmamt. Ken Oliver, Michigan City Tp Merke-zi'nin
aseptik kokan bekleme salonuna girdiinde biraz ge kalmt.
Tavandaki parabolik mikrofon kendiliinden Ken Oliver'n
yayd sya doru dnd ve bir sandalyeye oturana kadar onu
takip etti. nceden kaydedilmi bir ses duyuldu: "Mesleinizi
belirtin, ltfen."
Hafife irkildi ve mikrofona doru konuarak cevap verdi: "Ben
Ken Oliver. Picasso Yalboya ve Maden Oymacl irketi'nin
Mavi Blm'nde izimciyim. Dr. Latham beni buraya... ne
derler?., biyopsi iin gnderdi. "Teekkrler, ltfen oturun."
Glmsedi, nk zaten oturuyordu; bir dergi ald. Halk
arasnda Yeil Yaprak olarak bilinen Illinois Spor
Haberle-ri'nin son sayyd bu. ete Blgesi'ndeki herkes
okurdu. Derginin eski saylarndan yaplan semeler,
Havvthorne'da krler iin Braille alfabesine aktarlyordu.
Eer yalnzca kr deil, ayn zamanda da parmakszsanz o
zaman kasetten dinleyebilmeniz de mmknd.
158
Tekilat
bir halde
okudu:
"...anterior
...
epitelioma
...
metastaz...
iri
hcreler...'
Riordan tekrar konumaya balad:. "Bunu Latham'a ver.
Benim raporum. Bir cerrah bulsun. Ameliyata gelince, bence
ne kadar erken olursa o kadar iyi, tabii eer grtlan kaybet
mek istemiyorsan. Borcun elli dolar."
"Elli dolar," dedi ressam akn bir sesle. "Ama Dr. Lat
ham bana dedi ki..." Sonra sustu ve ek defterini kard. He
sabnda yalnzca otuz iki dolar vard, ama bugn hesabna bi
miktar kaparo yatrlacakt ve bu a kapatmaya yeterdi. Sa
at getii iin eki bugn tahsil edilemezdi; yavaa v
dikkatle doldurdu.
Riordan eki ald, pheli gzlerle okudu, bir kenara koydu ve yle dedi: "iyi gnler, Bay Oliver."
Oliver, Tp Merkezi'nden kt ve ounlukla sanat evresinden olan insanlarn yaad blgedeki i merkezine gitti.
Soldaki Van Gogh Eserleri irketi, Meksika'dan byk bir sipari alm olmalyd; bacalarndan tam kapasite altna
iaret eden youn bir duman ykseliyor, bezirya ve TURPS
duman havay kaplyordu. Ama meydann
karsndaki Rembrandts Ltd.'deki zavall herifler pek o kadar
ansl deillerdi. Yaklak bir aydan beri zorunlu izne
karlmlard ve tekrar iba yapmalar iin bir ar henz
ufukta yoktu. Birisi hzla arparak onu kaldrmdan aa
drd, ok acelesi olan birisi. Oliver yle bir i ekti.
Buras her geen gn biraz daha Chicago'ya benziyordu. Bazen
sanat bir meslek olarak semesinin nedenini, zel bir yetenei
olmasna deil, sanatlarn geinilmesi biraz daha kolay
insanlar olmasna balyordu; ne hemen burnunuza yumruu
yaptryor, ne de sarho olduklarnda dierleri gibi
saldrganlayorlard.
Oyalanmay brak, dedi ince, souk bir ses iinden. Latham'a git. "Ne kadar abuk olursa o kadar iyi," dedi adam.
Teskilat
159
Latham'a gitti; bekleme salonu, fkesi burnunda kadnlarla doluydu. Bir saat sonra ihtiyar adam grp raporu ona
uzatmay baarabildi.
Latham, "Merak edilecek bir ey yok," dedi. "Riordan
iyi biridir. O ameliyat edilebilir diyorsa ameliyat edilebilir.
im-
160
Tekilat
Tekilat 161
bir dmeye bast ve 600 dolarlk mzik sistemi bir kaset seerek almaya balad. Uzun, temiz ve melodik bir trompet
sesi btn oday kaplad, iki vuruluk bir sessizlikten sonra
telli ve nefesli alglar tekrar ve hzl bir giri yaptlar.
Oliver hemen mzii kapatt, alnna ter damlalar birikmiti. alan Gershwin'in "Kayp Senfoni"siydi ve Gershwin'
in nasl ldn biliyordu. Beyninde kk bir parack
vard; Oliver'n da grtlanda kk bir parack vard.
Zaman. Bir airin dedii gibi, Byk Dzenbaz. Yllar
akp gidiyordu. Ve bir de bakyordunuz ki u veya bu ikyetiniz iin doktordan doktora koan orta yal biri oluvermisiniz. Birden size grtlanzn kesilip biilmesi gerektiini,
yoksa feci bir ekilde leceinizi sylyorlard. Bunun iin gerekli eyler nelerdi? Bir numara, bir seyahat izin belgesi, Halk
Kredi'den bir deme eki, asla sahip olmak istemediiniz bir
yn dknt ve bir i, daha dorusu Hkmet'in en zalim
dnemlerinde verilen cezalardan bile daha ar bir zincir ve
pranga. Regan ve Falcaro bunlar iin mi kan dkmlerdi ?
Derin dondurucudan bir hamburger kard, kzartt, yedi
ve neredeyse otomatik hareketlerle aaya, bara indi. Her
gece imekten holanmyordu, ama ocuklarla birlikte olmalyd, yoksa hastal ile ilgili haber fabrikada yaylabilirdi ve
bu da sicilinde bir arp daha demekti. Hawthorne'da klar
altnda at yar da oynanyordu ve kendisinin de birka dolar
yatrmas bekleniyordu. Hi kazanamamt. Tand hi
kimse kazanamamt zaten. Ne at yarnda, ne zar oyunlarnda, ne de saysal lotoda.
Uzunca bir sre neon klaryla aydnlatlm salonun dnda durdu ve sonra dnerek, ehrin dna, karanla doru
yrmeye balad. Kzgnl btn benliini ele geirmiti;
anlamyordu ya da anlamak istemiyordu. Kum tepecikleri
zerinde durup karanlk gle bakmann iinde kabaran fke
dalgasn yattraca ynndeki umudu epeyce zayft.
Yarm saat iinde aalardan dklen yapraklarla kapl
ormana, sonra bodur allklara, sonra imenlere ve sonra da
plak, beyaz kumlara ulamt. Kumlarda yatan iki insan
grd: mee aacndan yaplm bir oyma gibi kapkara ve kas-
162
Tekilat
Tekilat 163
kat duran bir adam; fildiinden yaplm bir oyma gibi sska
ve bembeyaz duran bir kadn.
ekingen bir tavrla 'ban kadndan evirerek adama
bakt.
"yi misiniz?" diye sordu. "Sizin iin yapabileceim bir
ey var m?"
Adam etraf kpkrmz olmu gzlerini at. "Bizi yalnz
braksan daha iyi olur," dedi. "Ban derde girer."
Olver sinirli bir kahkaha att. "Dert mi?" dedi. "Bunu
dnmeyin."
Adam gzleriyle onu lyor gibiydi. Sonunda, "Hemen
buradan gidip kimseye bizden bahsetmesen iyi olur," dedi.
"Biz ete'nin dmanyz."
Kk bir duraksamadan sonra Oliver, "Ben de," dedi.
"Sakn buradan ayrlmayn. Siz ve bayan iin biraz giysi ve yi
yecek getireceim. Sonra da evime gideriz. Ben de ete'nin
dmanym. Bunu daha yeni rendim, o kadar."
.
Biraz uzaklat, sonra geri dnd: "Gitmeyeceksiniz deilf
mi? ok ciddiyim. Size yardm etmek istiyorum. Kendime!
pek bir faydam yok, ama belki sizin iin..."
Adam
yorgun bir sesle cevap verdi: "Gitmeyeceiz."
Oliver hzla oradan uzaklat. Bu gece am ormannn ko~|
kuuna baka bir koku karmt. Yar yola gelmiti ki kokuyu
tanyabildi: petrol duman.
20
Lee kfretti ve, "Kalkmak istiyorum," dedi, "ama kalkamyorum."
"stesen de istemesen de yatakta kalmalsn," dedi Charles.
"Sen hasta bir kadnsn."
"Ben ok sinirli bir kadnm ve bu da nekahet devresinde
oldu um anlamna gelir. stediine sorabilirsin."
"Hemen sokaa kp nme ilk gelene soracam, sevgilim."
164
Tekilat
fazla ii yapabilmeye hazr deildi henz. Sonunda konumaya balad: "Ortalk giderek sakinleiyor. ehirde hl baz yabanclar var ve devriyeler hl sokaklarda cirit atyor. Ama
bugn kimse ieri tklmad. Bugn kuyrukta biri bana tm
bunlarn aptallk olduunu syledi. Geminin, birisinin geri
zekll yznden o hale gelmi ve Regan'n da o kargaada
ldrlm olmas gerektiini, zaten onun da babas gibi
ya-r-deli olduunu herkesin bildiini syledi. 'Yani dostum,
iki vahi Avrupal ile ilgili o hikyeyi tm bu kargaay rtbas
etmek iin uydurdular,' dedi. Ben de ona sylediklerinde
hakl olabilecei pek ok nokta bulunduunu syledim."
Oliver sessizce gld.
"Harikasn dostum!" Charles fazla hevesli davranmamaya
alyordu. "Sence pasaportlar zerinde almaya ne zaman
balayabilirsin, Ken?"
Oliver'n yz biraz asld. "Bu gece," diye fsldad, "ilk
bir iki denemenin o kadar iyi olacan pek sanmyorum, o
nedenle hemen balayalm."
Lee elini Charles'n omzuna koydu. "Biz de seni zleyeceiz," dedi. "Ama unu asla unutma: geri dneceiz. Hibir
ey bizi durduramaz. Geri dneceiz."
Oliver alm olduu malzemeleri masada bir dzene sokuyordu. "Sizin ok iyi bir dzeniniz var," dedi zgn bir sesle.
"Sanrm ondan korkmuyorsunuz, nk siz her zaman gl
ve zengin olmusunuz, istediiniz her eyi yapabilecek gc
kendinizde bulabiliyorsunuz. Ama ya u Hk-met'tekiler?
Ya ete'dekiler? Belki de ileri biraz oluruna brakmak daha
iyi, Lee. Ben insann burada bile mutlu olabileceini
rendim."
"Geri dneceiz," dedi Lee.
Oliver kendine ait Michigan City-Chicago seyahat izin
belgesini kard. Grn her zamanki gibi Charles' rktmt. Amerikallarn bylesine bir esaret altnda olmas!
Oliver fsldad: "Bugn Michigan City-Buffalo seyahat izin
belgesini uzun uzun inceledim. efinkini. Buffalo'da
Caroli-na'dan tiner satn alyor. Yalnz kalr kalmaz aklmdan
bir kopyasn kardm. u anda bu kopyaya gvenmiyorum,
he-
Teskilat
165
nz deil, ama altrma yapmak iin onu kullanabilirim ve
sonra orijinalini birka kere daha inceleyebilirim."
izim kdn bir raptiyeyle sabitledi, bir kalemin ucunu
diliyle slatt ve doldurduktan sonra kendi pasaportunun snrlarn kopya etti.
"Yapabileceim pek bir ey yok galiba, deil mi ?" diye
sordu Lee.
Oliver fsltyla, "Mzii aabilirsin," dedi. "yerinde
mzik srekli aktr. Aklm datacak bir mzik olmadktan
sonra altm hissedemiyorum."
Lee, Hawthorne marka byk bir mzik setini bir el hareketiyle at; aptal bir mzik duyuldu ve Oliver huzur bulduunu iaret eden bir mrlt kard.
Oliver alrken Lee ve Charles, yarm saat kadar sama
szlerle dolu baladlar dinlediler. Sonra haber spikeri karak
insan uyutan bir sesle mahkeme kararlar, spor karlamalarnn sonular ve Regan'n ziyaret ederek ereflendirdii baz
yerler ile ilgili haberler verdi. Sonra da...
"Michigan City, Indiana'daki yerel ete yetkilileri bugn
ehirlerini ziyaret eden Maurice Regan' karladlar. Bay
Re-gan, geen ay Michigan City aklarnda bulunan Sn. James
J. Regan adl maden gemisinde iki vahi Avrupal tarafndan
ldrlen 4. James Regan'n katillerinin bulunmas ile ilgili almalar bizzat kendisi ynetecek. Avrupallarn gemiyi terk
etmeden nce reaktr odasna hasar verdiklerini belki hatrlarsnz. Gemiye nasl bindikleri ve u an nerede olduklar hl
bir sr, ama grnen o ki bu srr daha fazla
saklayamaya-caklar. Maurice Regan halkn ok yakndan
tand biri deil, ama Chicago Polis Merkezi'ni ynettii
zamanlardaki sicili gerekten hayranlk uyandracak kadar
parlak. Olaya el koyan Bay Regan unlar syledi:
'Kumtepecikleri'nde bulunan izlere bakldnda kam
olduklarn biliyoruz. Tm karayollarnda ku uurtmayan
devriyelerimizin raporlarna dayanarak da, Michigan City
blgesini henz terk etmediklerini biliyoruz. Bu konuyu
mmkn olduunca ksa bir zamanda sonuca ulatrmann tek
yolu tm ehri didik didik aramak. Doal olarak ve maalesef,
bu baz vatandalarmz
166 Tekilat
iin sorunlar yaratacak. Bu vatandalarmzn, o iki vahi Avrupalnn artk tehlike oluturmayacaklar uygun bir yere
ka-patlabilmeleri iin bu rahatszlklara seve seve
katlanacaklarn
umuyorum.
Benim
kendime zg
yntemlerim vardr ve bu baz ikyetlere yol aabilir. Uygun
neriler dikkate alnacaktr, ama samalklara hi
tahammlm yok.'"
Radyo, spor karlamalarnn sonularn vermeye devam
etti. Oliver dnd ve radyoyu kapad. "Bundan holanmadm," diye fsldad. "Chicago Polis Merkezi 'nde Regan diye
birini hi duymamtm."
"Halkn onu pek tanmadn sylediler." "Ben halk deildim.
Polis tekilat iin baz posterler hazrlamtm ve kimin kim
olduunu biliyordum. Ve sondaki u konuma. Buna benzer
eyleri daha nce de duymutum. ete hata yaptn kolay
kolay kabul etmez. Daha batan eletirileri ve ikyetleri
dnmeye baladklarna gre... bu Regan olduka sert biri
olmal."
Lee ve Gharles Falcaro birden korkuyla birbirlerine baktlar. "Seni skboaz etmek istemeyiz, Ken," dedi Lee. "Ama sanrm elini biraz abuk tutsan iyi olacak."
Oliver ban sallayarak masaya eildi. "Belki bir hafta,"
dedi mit dolu bir sesle. En iyi kalemiyle daha nce yapt
izleri takip ederek izmeye balad, bu izler pasaportun aslna
uygun olmasn salayacak bir torna tezghyd adeta. Ne garip, diye geirdi iinden, u ikisinin hayat kalemden kda
akan incecik ve kvrml renk izleri gibi zayf ve kk bir ayrntya bal. Galiba, diye dnd sonradan, benim hayatm
da yle.
Oliver ertesi gn eve gelir gelmez byk bir dikkat ve younlukla almaya balad; arada sadece yemek iin duruyor, konumak iin ise hi durmuyordu. Lee arada bir eyler soruyor,
ama cevap almas pek kolay olmuyordu. Kendini iyi hissetmekle banda bir ar duymak ya da boaznn acdn
hissetmekle acnn getiini hissetmek gibisinden yarm dzine elikiden sonra kalemini bir kenara brakt ve yle dedi:
"Sizi meraklandrmak istemedim, dostlarm. Ama durum k-
Teskilat 167
168
Tekilat
Teskilat 169
21
Charles daha caddeye kar kmaz bir polis avuunun sorularyla karlat.
"Nerelisiniz, baym?" dedi polis. Her an silahn ekmeye
hazr grnyordu.
Charles yle bir yutkundu ve Lee Falcaro'nun tlerini
uygulamaya balad. "Ah, bu taraflardanm, avu."
"Neden bu kadar heyecanlsnz?"
"Neden mi avu, siz ok heyecan verici bir tipsiniz de
ondan. niformann size ok yaktn daha nce hi syleyen olmu muydu?"
Polis fkeyle bakt: "Eer niformal olmasaydm, sana
bir tane giydirirdim, seni orolo. Ve eer btn polisler Bay
Regan' ldren o kaklar yakalamak zere darda olmasayd kaldrma tkrdn iin ieri tkardm seni. imdi
yolumdan ekil ve sakn karma bir daha kma. Yzn hi
unutmayacam nk."
Charles hemen oradan uzaklat, ie yaramt.
Ayn numara bir baka niformal polisle bir kere daha ie
yarad. Chicago'nun st rtbeli sivil polislerinden biri ise
nc ve sonuncu oldu. Charles'n enesine bir yumruk indirdikten sonra kna da bir tekme yaptrarak iini bitirdi.
Charles byle bir olasla kar ciddi biimde uyarlmt:
"Ar bir tepki gsterebileceklerini de hesaba kat. in srr
burada. Erkeklik gururlarn korumak iin onlar yle bir tahrik edeceksin ki esas grevlerini geici bir sre iin de olsa
unutacaklar. Sana bir iki imdik atmalar da gayet muhtemel.
Sessiz kalmaktan baka yapabilecein bir ey yok. Bu iten ya-
170 Tekilat
Tekilat 171
172 Tekilat
Ayn bak taknan Charles, Grinnel' takip etti ve neredeyse koarak tuvalete girdi.
Grinnel lavabodaki aynadan onu grr grmez hafife geri
dnd, barmak zere azn at ve ayn anda da elini paltosundan ieri att. Charles, boynunun yumuak olan ksmna
btn gcyle bir yumruk indirince Grinnel, kafas garip bir
ayla kvrlarak yere dt ve aznn kenarndan gmleine
kan akmaya balad.
"Martha'y hatrlyor musun?" dedi Charles, yerde yatmakta olan Grinnel'a. "Bu cinayet iindi." Seramiklerle kapl
tuvalette evresine baknd, iine temizlik bezlerinin ve dier
malzemelerin konduu odann kaps akt; Grinnel'n tombul
bedeni buraya ucu ucuna sd.
Charles tuvaletten karak istasyonun dier ucundaki
kuyrua doru yrd. Yol hi bitmek bilmiyordu. Lee
Fal-caro dayand direin dibinde yoktu. Onu sradaki
insanlarn arasnda grd, hl evresiyle ilgilenmiyor, hl
dergiyi okuyordu. Tekli ray, istasyona bir mil kadar yaklaan
trenin yaratt titreimle tiz bir ses kararak inledi ve
turnikedeki "ge" yand.
Her zamanki gibi st aramas, her zamanki gibi "ltfen
paranz hazrlayn" uyarlar vard. Lee, derbeder adam tavrlaryla turnikeye ilerledi, ama aletin "yanl isim" yand.
Arkasnda bir adam fkeyle bard: "Tanr akna evlat, hepimiz seni bekliyoruz!" Polisler olayn pek farknda deildi, hl
konuuyorlard. Charles turnikeye ulatnda ilerinden biri
yle diyordu: "Belki de yedii bir eyden olmutur. Paldr
kldr ieri dalan biri..."
Geri kalan, trene doru ilerlemesine izin veren turnikenin
'klik' sesinde kayboldu.
Olduka lks ve konforlu bir koltua oturdu ve yava yava hareket eden tren bir sre sonra saatte yz elli mil hza
eriti. Vagondaki bir levha bundan sonraki duran BurTalo
olduunu gsteriyordu. Derken, ivmenin etkisiyle dmemek
iin koltuklara tutunarak koridorda ilerleyen Lee grnd.
Charles' fark etti, elindeki Yeil Sayfa'yi havaya frlatt ve
kucana atlad.
Tekilat 173
22
"Tepkisini hi beenmedim," dedi Charles, F. W. Taylor'in
ofisinin bekleme odasnda. "Onunla telefonda pek uzun konumadm, ama tepkisini hi beenmedim. Sanki abarttm
dnyor gibiydi. Ya da sarho olduumu. Ya da toy bir ocuk olduumu."
"Bunlardan hibiri olmadn konusunda ona garanti verebilirim," dedi Lee Falcaro, scak bir sesle. "Her zaman benden yardm isteyebilirsin."
Endieli bir glmseme belirdi yznde. Kap ald ve
ieri girdiler.
Frank Amca ban kaldrd. "Artk ikinizden de midi
kesmek zereydik. Nasl gitti?"
"Kt," dedi Charles. "Dnebildiin her eyden daha
kt. Pis iler eviriyorlar, suikast da dahil."
"ok kt," dedi ihtiyar adam. "Fedai tekilatnda baz
kkl deiiklikler yapmamz gerekecek. Her an her eye hazrlkl olmallar, onlar sk bir elemeden geirmeli, silah kullanmay bildiklerinden de emin olmalyz. Her eye burnumu
sokmaktan nefret ederim, ama Hkmet'in adamlarmz ldrmesine de izin veremeyiz."
"Durum bundan da kt," dedi Lee. "Hkmet ile ete
arasnda bir ibirlii var. irlanda'dan bir hz teknesiyle katk
ve bizi ete'ye ait bir maden gemisi yakalad. Gemi, Hkmet
iin benzin ve mhimmat kaakl yapyordu. Bu ile-
174 Tekilat
ri yneten kii de jimmy Regan idi. Michigan Gl'ne atlayarak gemiden katk ve sonunda buraya gelmeyi baarabildik.
ete Blgesi'nde -sradan insanlarn arasnda- ete ile
H-kmet'in ibirlii yaptklarn anlamamza yetecek kadar-,
uzun bir sre kaldk. Gnn birinde hep birlikte zerimize
ullanacaklar."
"Ah," dedi Taylor, yumuak bir sesle. "Uzunca bir sre
ben de byle dnmtm."
Charles dayanamayp patlad: "O zaman, Tanr akna ,>
Frank Amca, neden hibir ey yapmadn? Oradaki durumu hi
bilmiyorsun. Hkmet, tam bir kbus. Kleleri var. ete de
ondan daha iyi saylmaz. Numaralar! Kstlamalar! zin
belgeleri! Pasaportlar! Bunlara bu isimleri vermiyorlar, ama
hepsi de var orada!"
"Onlar deli," dedi Lee. "Tamamen deli. Teknik olarak
konuuyorum. ete Blgesi caddelerinde psikotik ve
nevro-tik tipler cirit atyor. Haydi Hkmet neyse, ama ete
bizim iin tam bir ok oldu. Hazrlkl olmalyz, Bay Taylor.
Tekilat Blgesi'ndeki her psikotik ya da nevrotik insan
onlarn potansiyel yandadr."
"Hkmet'i de hemen yle es geme, sevgilim," dedi
Charles gergin bir sesle. "Onun da icabna bakmalyz. Ne
kendi vatandalarna ne de bakalarna iyi davranyorlar. Hayat orada insanlarn srtnda bir yk, ama bunu bilmiyorlar.
Yerlileri de korkun bir zulmle bask altnda tutuyorlar."
Taylor arkasna yasland ve sordu: "Ne tavsiye
ediyorsu-nuzr
Charles cevap verdi: "Bir sava filosu ve bir ordu."
Lee ekledi: "Burada yaayan btn dengesiz, atlak insanlar tek tek tespit edilmeli. ok ciddi vakalar hemen belirlenmeli; bulunduklar yerde derhal tedaviye balanmal ve gerekli
nlemler alnmal. Riveredge bu kiiler iin bir toplama
merkezi olmal."
Taylor kafasn sallad ve, "Olmaz," dedi.
Charles dehet iindeydi: "Olmaz m? Tanr akna,
Frank Amca, olmaz da ne demek? Durumu yeterince aklamadk mi? Buray igal etmek, yamalamak ve bizi de boyun-
Tekilat 175
176
Tekilat
Teskilat 177
yn, ama bunu fuhu, sodomi ve smrge savalar ile yaptklar iin onlar lanetleyin. naat konusundaki dehalarn kstlayacak her engeli yerle bir edecek kadar gl olduklar
iin Romallar kutsayn, ama kafalarndaki Etrsk vahetini
yok etme konusundaki zaaflar iin de onlar lanetleyin.
Tan-r'nn babaln kefeden Yahudileri kutsayn, ama bunu
cerrahi bir mdahaleden hayatta kalanlarla snrlandrdklar
iin onlar lanetleyin. Bu cerrahi ncelikleri ortadan kaldran
Hristiyanlar kutsayn, ama bunun yerine bir sr zihinsel kstlamalar icat ettikleri iin onlar lanetleyin. Yasa Kitab'n
hazrlad iin Jstinyen'i kutsayn, ama bin yl boyunca Bizans'a hkim olan rezillikleri balatan saysz kirli oyunlar
iin onu lanetleyin. nsanlara dini rettikleri ve dua ettikleri
iin kiliseyi kutsayn, ama karlarnn zedelenmesini engellemek amacyla, dini retip dua etmekle yetinmedikleri iin
onlar lanetleyin.
"Alktan krlan Avrupa'ya yeni dnyann kaplarn atklar iin denizcileri kutsayn, ama frengi iin onlar lanetleyin. Msr gibi hayati nem tayan bir bitkiyi yetitirdikleri
iin Kzlderilileri kutsayn, ama yine msr gibi topran st
katmanlarna zarar veren bir bitkiyi yetitirdikleri iin onlar
lanetleyin. Virginia'h iftileri ttn ile teselli bulmamz saladklar iin kutsayn, ama bir zamanlar orman olan yerlerde
atklar byk, krmz boluklar iin onlar lanetleyin. Doum sancsn azalttklar iin eli pensli doum uzmanlarn
kutsayn, ama trlerinin devam etmesi iin dnyaya pek ok
canavar getirdikleri iin onlar lanetleyin. Seylan'da stma yayan sivrisineklerin kkn kuruttuklar iin geri kalm lkelere yardm programnn yaratclarn kutsayn, ama be Seylan'n bile besleyebileceinden de fazla Singh ocuk domasna yol atklar iin onlar lanetleyin. Her eyiyle Newtonvari
bir 18. yzyl makinasn andran Anayasa'nn fikir babalarn
kutsayn, ama btn o gzelliine ramen ie yaramayaca
bilindii halde 19., 20. ve 21. yzllarda da ondan medet umduklar iin onlar lanetleyin.
"Ne yaptn, niye yaptn ve yapt eyin ne sonular
douracan kim biliyor ki?
178 Tekilat
Tekilat 179
"Tanr ikinizi de korusun," dedi. "Frsatnz varken sezgilerinizi edinmeye bakn. Bazlar, kendilerine yol gsterilmesinden holanr, bazlar ise kendileri yaayarak, grerek renmek ister. Herkesin zevki farkl ite. imdi gidip o karanlk ve kanl ilerinizi yapn, benim de yaplacak ilerim var."
Aslnda yoktu. Yalnz kalnca arkasna yasland ve gld,
gld.
Kazansnlar, kaybetsinler ya da berabere kalsnlar, bu ikisi
yollarna sonuna kadar devam edecekler ve yolculuk srasnda
da ok eleneceklerdi.