You are on page 1of 397

YEDNC OLUN

SIRRI

YEDNC
OLUN SIRRI

GLENN COOPER

ngilizc aslndan eviren:


Merve Duygun

Say Yaynlar
Y E D N C O L U N SIRRI / Glenn Cooper
z g n Ad: Secret of the Seventh Son
Copyright Glenn C o o p e r 2 0 0 9
eviri haklar Sandra Dijkstra Literary Agency ve Onk Ajans Ltd. araclyl;
alnmtr. T m haklar sakldr.
Trke Yayn Haklar Say Yaynlar
Bu eserin t m haklar sakldr. Yaynevinden yazl izin alnmakszn ks
men veya t a m a m e n alnt yaplamaz, hibir ekilde kopyalanamaz, oalt
lamaz ve y a y m l a n a m a z .
ISBN 978-975-468-830-6
Sertifika No: 10962
Yayn Ynetmeni: Asl Kurtsoy Hsm
ngilizce Aslndan eviren: M e r v e D u y g u n
K a p a k Tasarm: zlem Sanc
Bask: L o r d Matbaaclk & Ktlk
D a v u t p a a Cad. D a v u t p a a Matbaaclar Sitesi
N o : 1 0 3 / 4 3 0 Topkap-lstanbul
Tel: (0212) 674 93 54
1. bask: Say Yaynlar, stanbul 2 0 0 9
Say Yaynlar
Ankara Cad. 5 4 / 1 2 TR-34410 Sirkeci-stanbul
Telefon: ( 0 2 1 2 ) 5 1 2 21 58 Faks: (0212) 5 1 2 50 80
web:

www.sayyayincilik.com

e-posta: sayyayinlari@ttmail.com
Genel Datm: Say Datm Ltd. ti.
Ankara C a d . 5 4 / 4 TR-34410 Sirkeci-stanbul
Telefon: ( 0 2 1 2 ) 5 2 8 17 54 Faks: (0212) 512 50 80
e-posta: d,gitim("saykitap.com
online s.n: www.saykitap.com

21 MAYIS 2009
NEW YORK

avid Swisher, bir mterisinin mali iler mdrnden


gelen elektronik postay bulduunda Black Berry'sinin iztopuyla oynuyordu. Adam, bir bor finansman

hakknda konumak iin Hartford'dan gelecekti ve uygun bir


zaman belirlemek istiyordu. Bunlar, David'in eve dn yolu
na saklad sradan, bilindik ilerdi. Limuzin, dur kalk dur
kalk sarsla sarsla Park Avenue'ya doru ilerlerken David a
bucak bir cevap yazd.
O anda yeni bir elektronik posta ulat. Karsmdand: Sana
bir srprizim var.
Hemen yantlad:

Harika!

Sabrszlanyorum.

Limuzinin camlarnn dnda, kaldrmlar bahar havas


nn ilk esintileriyle kendinden gemi N e w Yorklularla do
luydu. Akam gnei ve lk hava N e w Yorklularn, admla
rn hzlandrp enerjilerini artrmt. Ceketlerini omuzlarna
atp gmleklerinin kollarn dirseklerine kadar kvrm
erkekler rzgr kollarnda, ksa transparan etekli kadnlarsa
kalalarnda hissediyordu. Hayat kendisini gsteriyordu, hi
phesiz! Kutuplarda mahsur kalan gemiler gibi, hapsolan
hormonlar da baharla birlikte zgr kalmt. Bu gece ehirde
bir aksiyon olaca kesindi. Yksek bir binann st katlarnda
birileri cokulu bir ekilde Stravinsky'nin Bahar Ayini adl
eserini alyor, notalar ak pencerelerden szlp ehrin g
rltsne karyordu.

Glenn Cooper
Kk, parlak L C D ekrana g m l e n David, tm bunlar
dan habersizdi. Limuzinin koyu renk camlarnn ardnda
gr salar, B a r n e y s ' d e n alnma takm elbisesi; kariyeri, ego
su ve banka hesab adna b o gemi bir g n d e n dolay asl
m yzyle otuz yandaki yatrm bankacs David'i de
fark eden olmamt.
Taksi, Park Avenue 81. Cadde'de, oturduu binann nn
de durdu ve David kaldrmdan binann kapsna kadar olan
be metrelik mesafeyi yrrken gzel havann farkna vard.
Sevinle derin bir nefes alp tm havay cierlerine doldurdu
ve kap grevlisine glmsedi. "Nasl gidiyor, P e t e ? "
" H e r ey yolunda, Bay Swisher. Piyasalar nasld b u g n ? "
" T a m bir katliam." Sratle yanndan geti. "Paran dei
nin altnda sakla." Bu, aralarndaki kk bir espriydi.
11 Eyll'den ksa sre sonra satn ald st kattaki dokuz
odal dairesi ona yaklak drt buuk milyon dolara mal ol
mutu. Kelepir. Piyasada gergin bir bekleyi vard, satclar
panikteydi. Harika bir bina, tavanlar b u u k metre yk
sekliinde odalar, Amerikan mutfak ve alan bir mine...
H e m de Park Avenue'da! Bir eyleri piyasann, herhangi bir
piyasann, ok daha altnda almak houna gidiyordu. Buras
ocuksuz bir iftin ihtiya duyabileceinden ok daha byk
bir daireydi ama ailesi iin alklar koparan bir zaferdi ve
kendisini ok iyi hissetmiti. Ayrca u anda, kriz bile olsa, en
az yedi buuk ederdi. Sonuta her adan krl bir anlama
diye dnyordu, David.
Posta kutusu botu. O m z u n u n zerinden seslendi, " H e y
Pete, karm geldi m i ? "
" O n dakika kadar n c e . "
te bu srprizdi.
Karsnn evrak antas koridordaki masada, postadan ge
len zarflarn zerinde duruyordu. Sessizce kapy kapatp
parmak ularna basarak ilerledi, belki de arkasndan gizlice
yaklaarak elleriyle gslerini kavrayp kalalarna bastra-

Yedinci O l u n Srr

bilirdi. Bu onun elence anlayyd. Ancak elastik makosen


ayakkablarnn kard sesin bile yankland tlyan mer
merinden yer karolar onu ele verdi.
"David, sen misin?"
"Evet. Erken gelmisin," diye seslendi. "Nasl olur!"
Mutfaktan, "Davay erkene aldlar," dedi.
Kpek, David'in sesini duyunca misafir odasndan frla
yp nefes nefese dairenin dier ucuna kotu. Patileri merme
rin zerinde kayyor, fino kpei bir hokey oyuncusu gibi
duvardan duvara gidip geliyordu.
" B l o o m b e r g ! " diye bard David. "Naslm benim kk
b e b e i m ! " antasn yere koyup beyaz ty yuman kuca
na ald. Kpek, ksa kesilmi kuyruunu lgnca sallarken
bir taraftan da pembe kk diliyle David'in yzn yalyor
du. "Babacn kravatna ieme! Sakn yapma. Aferin olu
ma, aferin. Tatlm, Bloomie yrye kt m ? "
"Pete'in sylediine gre Ricardo onu drtte yrye
karm."
David, kpei yere brakp takntl bir ekilde zarflar
gruplandrmaya balad. Faturalar. Raporlar. Ivr zvr. Kii
sel. Kataloglar. Karsnn kataloglar. Dergiler. Bir kartpostal?
zerinde siyah harflerle ad ve adresi yazl sade, beyaz
bir kart. Kartn arkasn evirdi.
Bir tarih vard: 22 Mays 2009. Tarihin h e m e n yanndaysa
onu olduka rahatsz eden bir resim: Bir tabutun ana hatlar;
yaklak iki b u u k santim uzunluunda, mrekkeple, elle i
zilmi.
"Helen! B u n u grdn m ? "
Kars, yapl salarnn altnda bir grnp bir kaybolan,
gs dekoltesinin bir parmak yukarsmdaki ift sra incisiyle uyumlu inci kpeleri ve mat turkuvaz rengi Armani tak
myla, yksek topuklarn takrdatarak hole geldi. Gzel bir
kadnd, kim grse ayn eyi dnrd.
" N e y i grdm m ? " diye sordu.
7

Glenn Cooper

"Bunul"
Karta yle bir bakt. " K i m gnderdi?"
s i m yok," dedi David.
"Las Vegas'tan gnderilmi. K i m var Vegas'ta?"
"Bilmiyorum. Orayla i yaptm ama... Aklma kimse gel
miyor."
"Belki de bir reklam falandr, muzip bir ilan gibi," dedi
Helen, kart David'e uzatrken. "Yarn bunu aklayan baka
bir posta alrz."
David, kart ald. Helen zekiydi ve genelde bu tip eylere
zm getirirdi. A m a yine de! " o k tatsz. Lanet olas bir ta
but. Yani, dnsene."
"Moralini bozmasna izin verme. kimiz de erken saatte ev
deyiz. Harika, deil mi? Tutti's'e gitmeye ne dersin?"
David, kart pe atlacak ynn zerine brakp karsnn
kalasn kavrad. Yantnn " s o n r a " olmasn umarak, "Yara
mazlktan nce mi, sonra m ? " diye sordu.
Konuyu tekrar amasa da kart David'i btn akam huzursuz
etti. Tatllarn beklerlerken kart dnd. Eve dnp kars
nn iine boaldktan h e m e n sonra kart yine aklna geldi. Yat
m a d a n nce Bloomie'yi son kez tuvalete kardnda yine
aklndayd. Ve uykuya dalmadan nce, H e l e n yannda yatak
odasnn karanlk kelerini hafife aydnlatan kk mavi
n altnda kitap okurken, yine aklndaki son ey o kartt.
Tabutlar onu hep rktmt. Be yandaki kardei, VVilms
tmrnden ldnde David dokuz yandayd ve kardei
Barry'nin cilal m a u n d a n kk tabutunun kilisede yaplan
cenaze trenindeki grnts hl gzlerinin nndeydi. O
kart her kim gnderdiyse serserinin tekiydi, bu kadar basit.
Saat, 05:00'da almaya balamadan on be dakika nce
uyanp alarm kapatt. K p e k yataktan atlayp her sabah yap
t gibi daireler izerek koturmaya balad.
8

Yedinci O l u n Srr

" T a m a m , tamam," diye fsldad. "Geliyorum!" Helen uyu


maya devam etti. Bankaclar brolarna avukatlardan daha
erken giderlerdi, dolaysyla Bloomberg'in sabah yryleri
David'e aitti.
Birka dakika sonra David, gece grevlisine selam verdi ve
tasmasyla onu sabahn souuna eken Bloomberg'in pein
den ilerledi. Gnlk rutin yry iin kuzeye ynelirken,
ceketinin fermuarn boazna kadar ekti. nce kpeinin,
iinin byk ksmn grd 82. Cadde'ye, oradan douya,
Lex'e, sabah kahvesi iin Starbucks'a ve sonra tekrar 8 1 . Cadde'ye ve ardndan eve. Park Avenue nadiren bo olurdu, bu
sabah da taksiler ve datm kamyonlar geiyordu.
Zihni srekli meguld, "kafay boaltma" kavramn g
ln buluyordu. Genelde bir konuya odaklanrd ama 82. Cadde'ye yaklatnda aklnda belirli bir konu yoktu, daha ok, i
le ilgili yapacaklarn dnyordu. Kart neyse ki unutulmu
tu. Karanlk, aalkl caddeye dnmek zereyken, ehirli in
sanlara zg hayatta kalma sezgisi sayesinde neredeyse yolu
nu deitiriyordu. Bir an 83. C a d d e ' d e n devam etmeyi
dnd ama son anda iindeki borsac mao erkek dleklik
yapmasma izin vermedi.
Bunun zerine 82. Cadde'nin kuzey tarafna geti. Bylece
gzleri, yolun karsndan gelen koyu tenli ocuun zerinde
olacakt. Eer ocuk da karya geerse, bann belada oldu
unu bilecek ve Bloomie'yi kucana alp komaya balaya
cakt. Okulda atletizm taknandayd. Basketbol oynad iin
hl hzlyd. Nike ayakkablarn da gzelce, sk bir ekilde
balamt. En kt ihtimalle yine yrtard.
ocuk, yolun karsndan ona doru yrmeye balad.
Uzun boylu ve zayft. Bandaki kaponu yznden David
ocuun gzlerini gremiyordu. Bir araba ya da yayann ge
mesini u m d u ama cadde bombotu. David, ocuun yepyeni
spor ayakkablarnn kaldrmdaki gcrtsn duyabiliyordu.
Apartman daireleri karanlk, sakinleri uykudayd. Kap grev-

Glenn Cooper
lisi olan en yakn bina, Lexington'a yaknd. ocuk yaklatka
David'in kalp atlar hzland. David yrmeye devam etti.
ocuk yrmeye devam etti ve aralarndaki mesafe ald.
O m z u n u n zerinden bakt ve ocuun Park Avenue'ya
sapp gzden kaybolduunu grnce rahat bir nefes ald. La
net olas bir hanm evladym diye dnd. stelik de n
yargl bir hanm evlad!
Soka yarladklarnda Bloomie, en sevdii noktay koklayp melmeye balad. David, zerine atlayana kadar o
cuun yaklatna dair neden en ufak bir ses bile duymad
n anlayamad. Belki de sermaye piyasas bakanyla yapa
ca ilk grmeyi dnrken ya da kpein uygun nokta
y bulmasn izlerken veya Helen'in bir nceki gece sutyenini
karn hatrlarken dikkati dalmt. Belki de ocuk sessiz
bir kou yntemi gelitirmiti. A m a sonuta bunlarn hepsi
teoriydi.
David, akana bir yumruk yiyip sert bir ekilde dizleri
nin zerine dt. Bu beklenmedik saldr karsnda kork
maktan ok, armt. Yumruk ban dndrd. Bloomie'
nin kakasn bitirmesini izledi. Parayla ilgili bir eyler duydu
ve cebine uzanan elleri hissetti. Yzne bir bak dayanmt.
Saatinin karldn hissetti, sonra da yznn. Sonra kar
t hatrlad, o lanet olas kart ve kendi sesini duyar gibi oldu,
" S e n mi gnderdin?" ocuun sanki, "Evet, ben gnderdim,
orospu ocuu," dediini dnd.

10

BR YIL NCE
CAMBRIDGE
MASSACHUSETTS

ill Piper, bir eyler i m e k iin dierlerinden nce,


erkenden geldi. Harvard Meydan zerindeki bu
kalabalk restorann ad O M ' d u . Will, modaya uy

gun bu eklektik Asya atmosferine o m u z silkti. O n u n tarz

bir yer deildi a m a bir bar, b a r m e n i n i n de buzlar ve viski


si vard dolaysyla m i n i m u m gereksinimleri karlyordu.
G z ucuyla barn arkasndaki sanatsal ta duvara, parlak
dz ekranlarda gsterilen video art enstalasyonlarna ve ne
on mavisi klara bakarak kendi kendine, " B u r a d a ne iim
v a r ? " diye sordu.
Bir ay kadar nce niversitenin yirmi beinci yl toplant
sna katlma olasl sfrd ama imdi ite buradayd. Ya
amlarnn en gzel yllarnn nereye gittiini merak eden
yzlerce krk yedi ve krk sekiz yanda insanla birlikte yeni
den Harvard'dayd. Baarl bir avukat olan Jim Zeckendorf,
onu ve dierlerini ta ki hepsi kabul edene kadar elektronik
posta araclyla skboaz edip gelmeye ikna etmiti. Tabii
bu, Will'in her eye raz olduu anlamna gelmiyordu. Kim
se onu 1983 mezunlaryla birlikte Tercentenary Tiyatrosu'na
yrmeye zorlayamazd. A m a N e w York'tan gelip snf ar
kadalaryla y e m e k yemeye, J i m ' i n Weston'daki evinde bir
gece kalmaya sz vermiti ve ertesi sabah h e m e n dnecekti.
Gemiin hayaletleriyle iki gnden fazla zaman geirirse la
netleneceini dnyordu.
II

Glenn Cooper

Barmen daha bir sonraki mteriye bakamadan Will'in bar


da boalmt. Will, adamn dikkatini ekmek iin buzu takr
datt, ancak barmenin yerine bir kadnn dikkatini zerine ek
ti. Barmene bir yirmilik sallayan kadm, Will'in hemen arkasn
da duruyordu. Otuzlu yalarda, muhteem grnml bir
kumral. Kadn, Will'in arkasndan eilerek, " O n a ulatnda,
bana da bir Chardonnay alr msn?" diye sormadan nce Will,
kadnn baharatl parfmnn kokusunu duydu.
Will, hafife dnd. ncecik parmaklarnda sallanan yirmi
dolarlk banknotla birlikte, gs dekoltesi de Will'in gr
alanndayd. Will, kadnn gslerine bir gz atarak, "Elbet
te. Ben hallederim," dedi ve kafasn kaldrp tadnn leylak
rengi far srlm gzleriyle parlak krmz dudaklarna bak
t, tam da sevdii gibiydi. H e r eyin m m k n olduuna dair
bir hisse kapld.
Kadn, kvrak bir ekilde paray geri ekerek, "Teekkr
ler," dedi ve Will'in sandalyesini birka santim iterek at
dar alana girdi.
Birka dakika iinde Will, omzuna dokunan birinin, " S a
na, onu barda bulacamz sylemitim!" dediini iitti. Zeckendorf'un yumuak, neredeyse kadns yznde kocaman
bir glmseme vard. Hl kabartp bukleler yapabilecek ka
dar ok sa vard. Will, 1979 ylna, Harvard'daki ilk gnne
geri dnd; Florida'nn uzak bir blgesinden gelip gemi g
vertesine dm bir balk gibi rpnan kocaman, sarn, fr
a sal bir budalayla kendinden emin, haval bir ocuun ta
nmas. Zeckendorf'un kars da yanndayd ya da en azn
dan Will, bu koca kalal ve son derece iri kadnn, 1988 yln
da dnlerinde grd sska gelinle ayn kadn olduunu
dnd.
Zeckendorflar yanlarnda Alex Dinnerstein'le kz arka
dan da getirmiti. Alex'in k k ama sk bir vcudu ve
onu snf arkadalarnn iinde en genci gibi gsteren kusur
suz bronzlukta bir teni vard. Zindeliiyle gsteri meraklln Avrupai kesim pahal takm elbisesi ve dileri gibi be12

Yedinci O l u n Srr

yaz ve parlak cep mendiliyle gzler n n e seriyordu. Jleli


salar, niversitenin birinci ylnda olduu gibi dz ve si
yaht. Will, o n u n salarn boyadn dnd. D o k t o r Dinnerstein, koluna takt, k e n d i n d e n en az yirmi ya kk
bir model olan o eker ey iin gen k a l m a k zorundayd.
U z u n bacakl gzelin yle zel bir g r n m vard ki Will,
tuhaf bir ekilde, arabn y u d u m l a m a k t a olan yeni arkada
n unutmutu.
Zeckendorf, kadnn keyfinin katn hissetti. "Will, bizi
tantracak m s n ? "
Will, m a h c u p bir ekilde glmseyip, " H e n z o kadar ile
ri gidemedik," diye mrldanarak Alex'in kahkaha atmasna
neden oldu.
Kadn sze girdi, " B e n Gillian. U m a r m keyifli bir gece ge
irirsiniz." Uzaklamak zere harekete gemiti ki Will hibir
sz sylemeden kadnn eline bir kartvizit sktrd.
Kadn elindeki karta baknca bir tedirginlik hissetti: Z E L
AJAN W I L L PIPER, FBI.
Gillian gittiinde Alex, abartl bir ekilde Will'in zerini
aryormu gibi yaparak, " M u h t e m e l e n ilk defa silah tayan
bir Harvard mezunu gryorum. O cebindeki Beretta m,
yoksa beni grdne ok mu sevindin?"
" H a d i oradan, Alex. Ben de seni grdme sevindim."
Zeckendorf, onlar restorana kan merdivenlere doru
gtrrken bir kiinin eksik olduunu fark etti. "Shackleton'
gren oldu m u ? "
" H l hayatta olduuna emin misin?" diye sordu Alex.
" k i n c i dereceden kant," diye yantlad Zeckendorf.
"Elektronik postalar."
Alex, "Gelmeyecek. Bizden nefret ederdi," diye iddia etti.
" S e n d e n nefret ederdi," dedi Will. " O n u bantla lanet olas
yatana balayan sendin."
Alex, " S e n de oradaydn hatrladm kadaryla," diyerek
ks ks gld.
L3

Glenn Cooper
Restorana gevezelik eden insanlarn yaratt uultu h
kimdi. Nepal'e zg heykeller ve Buda rlyefli duvarlaryla
bir mzeyi andryordu. Winthrop Caddesi'ne bakan masala
r onlar bekliyordu ama bo deildi. Bir ucunda, endieli bir
ekilde peetesiyle oynayan bir adam tek bana oturuyordu.
"Hey, bakn burada kim var!" diye seslendi Zeckendorf.
M a r k Shackleton, sanki bu an yaamaktan r k y o r m u
gibi ban kaldrd. Bir Lakers beyzbol apkasnn yar yar
ya glgeledii birbirine yakn k k gzleriyle karsndakileri tek tek szd. Will, neredeyse yirmi sekiz yl gemi
olmasna r a m e n M a r k ' h e m e n tand. Birinci snf bitir
dikleri z a m a n balantlar da t a m a m e n k o p m u t u . Kafasn
oyuklarla dolu bir kubbe gibi gsteren aym sska surat, ay
n gergin dudaklar ve sivri burun. G e n k e n bile gen
g r n m e y e n M a r k orta yaa abuk almt.
Drt oda arkada acayip bir grup oluturuyorlard: F i o n
dali neeli sporcu Will; Brooklineli hzl konuan, kolejli Jim;
Wisconsinli seks delisi Alex ve Lexington yaknlarndan ge
len mnzevi bilgisayar dhisi Mark. K a m p u s u n kuzeyinde,
Holworthy'de, ranzal iki kk yatak odasyla Zeckendorf'un zengin ailesi sayesinde modern saylabilecek mobil
yalarla denmi bir ortak alana skmlard. Futbol takm
nn sezon ncesi antrenmanlarna katlan Will, o Eyll, yatak
haneye en son gelen kiiydi. Alex ve J i m oktan bir odaya
yerlemi, Will spor antasn eikten srklerken ikisi ks ks
glerek dier oday iaret etmiti. Will odaya yneldiinde
Mark, ranzann alt katna yerlemiti ve yerini kaptrmaktan
kokar gibi bir hali vard.
"Hey, nasl gidiyor?" Will, keskin yz hatlarna byk bir
gneyli glmsemesi yerletirerek sormutu. " K a kilosun,
Mark?"
"Altm ," diye yantlamt M a r k pheyle, karsnda
dikilen uzun boylu ocukla gz gze gelmeye alarak.
14

Yedinci O l u n Srr

"Gzel, ben ortlarmla yz iki kilo geliyorum. Bu eski, ran


zann tepesinde benim koca km istediinden emin misin?"
M a r k derin bir i ekmi ve tek laf etmeden yatak zerin
deki iddiasndan vazgemiti. Bylece yatakhanenin dzeni
salanmt.
Kendilerini hararetli bir sohbetin iinde buldular. Anlan
detiler, utan verici anlara gldler ve aklszlklanyla zaafla
rn ortaya dktler. ki kadn, dinleyici olarak kald, ne de ol
sa erkeklerin gsteri yaprriak ve detaylara girmek iin baha
neleriydi onlar. Hl yalan arkada olan Zeckendorf ve Alex,
insanlar kahkahaya boan birer komedyen gibi karlkl
stand-up gsterileri yaparak ev sahibi rahatl sergilediler.
Will, espriler konusunda o kadar hzl deildi, ancak sorunlu
yllanna dair sakin bir ekilde anlatt anlar herkesi kendin
den geirdi. Bir tek Mark sessizdi. Onlar kahkaha atarken o ki
barca glmsyor, birasn yudumlayp isteksizce U z a k Dou
fzyon mutfama gre hazrlanm yemeinden yiyordu. Zeckendorf'un kans fotoraf ekmekle grevlendirildiinden,
masann etrafnda dolanmaya mecbur braklmt.
niversite birinci snf oda arkadalan deiken bir kimya
sal bileim gibidir. evre deitii anda tm balar kopar ve
molekller birbirinden ayrlr. kinci snfta Will, dier futbol
cu arkadalaryla kalmak iin Adams House'a; Zeckendorf ve
Alex birlikte Leverett House'a, Mark'sa tek bana Currier'a
gitmiti. Will, Zeckendorf'u arada bir kamu ynetimi dersle
rinde gryordu ama aslmda her biri kendi dnyasnda kay
bolmutu. Mezuniyetten sonra Zeckendorf ve Alex, Boston'da
kalm ve zaman zaman Will'i gazete ya da televizyonda
grp ona ulamlard. Hibiri bir an iin bile Mark' dn
memiti. O kaybolup gitmiti. Zeckendorf bulumay akl
etmese, Mark da gmail adresini ylla yazmasa Mark gemi
ten bir an olarak kalacakt.
Alex, yksek sesle, birinci snftayken Lesley Koleji'nde
okuyan ikizlerle ilgili bir macerasn, szde onu bir mr S15

Glenn C o o p e r

recek jinekoloji dnyasna srkleyen geceyi anlatyordu ki


sevgilisi, VVill'e dnerek konuyu deitirdi. Alex'in giderek
artan akrkeyif soytarl onu ileden karyor, o da h e m e n
karsnda, sarho olmadan viskisini yudumlayan kumral
sal adam izliyordu. "Peki, sen nasl F B I ' a bulatn?" diye
sordu model, Alex kendisiyle ilgili baka bir ykye g e m e
frsat bulamadan.
"ey, futbolda, profesyonel olacak kadar iyi deildim."
" G e r e k nedenini soruyorum." Kz gerekten de ilgilen
mi grnyordu.
"Bilmiyorum," diye yantlad Will, yumuak bir ses tonuy
la. " M e z u n olduktan sonra hangi yne gideceimi bilemedim.
Buradaki arkadalar ne istediklerini biliyorlard: Alex, tp fa
kltesine; Zeck, hukuk fakltesine, Mark, Massachusetts Tek
noloji Enstits'ne, deil m i ? " Mark bayla onaylad. " B e n de
birka yl Florida'da oyalandm, bir ara retmenlik ve koluk
yaptm, sonra erif brosunda bir pozisyon ald."
" B a b a n polisti zaten." Zeckendorf'un aklnda kalmt.
" P a n a m a City'de erif yardmcsyd."
" H l hayatta m ? " diye. sordu Zeckendorf'un kars.
"Hayr, uzun z a m a n nce ld." Viskisini yudumlad.
"Sanrm kanmda vard, p e k zorlanmayacam dndm
ve bylelikle kabul ettim. Bir sre sonra yardmcsnn ukala
bir Harvard mezunu olmas efimi rahatsz etti ve benden
kurtulmak iin Quantico'ya bavurmam istedi. te byle...
imdiyse emekli olmak zereyim."
"Yirminci yln ne z a m a n doldurdun?" diye sordu Zeckendorf.
"ki yl biraz geti."
" Y a sonra ne yapacaksn?"
"Bala kmak dnda hibir fikrim yok."
Alex, kadehlere arap doldurmakla meguld. " B u ibne
nin ne kadar nl olduunu biliyor m u s u n ? " diye sordu sev
gilisine.
16

Y e d i n c i O l u n Srr

Kadn, VVill'e dnd. "Hayr, ne kadar n l s n ? "


"Deilim."
"Palavra!" Alex sesini ykseltti. " B u adam FBI tarihindeki
en baarl seri katil avcs!"
"Hayr, hayr, bu doru deil!" Will iddetle itiraz etti.
" B u kadar yl ka tane yakaladn?" diye sordu Zeckendorf.
" B i l m e m . Birka tane sanrm."
"Birka tane! Bu benim birka bacak aras grmem gibi bir
ey," diye bard Alex. "Senin hi yanlmadn sylyor
lar."
" B e n c e senin bahsettiin kii Papa."
" H a d i ama, bir yerde senin otuz saniyeden daha ksa s
rede bir insan zmleyebildiini okudum."
"Seni zmek iin o kadar zamana ihtiyacm yok, ahbap.
A m a gerekten, okuduun her eye inanmamalsn."
Alex sevgilisini drtt. " S e n beni dinle, bu adama dikkat
et. O bir fenomen."
Will k o n u y u deitirmek iin sabrszlanyordu. S o n
zamanlarda kariyerin pek de mthi olmayan olaylar da yaa
mt ve gemi zaferleri hatrlamak niyetinde deildi. " K t
bir balang yaptmz dnlrse sanrm hepimiz iyi i
ler kardk gibi. Zeck ok nemli bir irkette avukat, Alex tp
profesr... Tanrm bize yardm et, imdi Mark'a gelelim. Sen
bu kadar yl neler yaptn?"
Mark daha azn aamadan Alex, eskiden olduu gibi,
acmasz moron roln taknarak lafa girdi. "Evet, anlat ba
kalm. Shackleton muhtemelen kendine ait bir Boeing 737
ua ve basketbol takm olan internet milyarderlerinden bi
ri olmutur. Sonunda cep telefonu ya da buna benzer bir ey
icat ettin mi? Kapal kaplar arkasnda u defterine srekli bir
eyler yazyordun. Ne yapyordun orada dostum, Playboy'un
eski saylarn kartrp kutularca peete harcamak dnda?"
17

Glenn C o o p e r

Will ve Zeckendorf, tiksintiyle yzlerini buruturmaktan


kendilerini alamadlar. M a r k o zamanlar gerekten de ar
miktarda peete tketiyordu. Mark, Will'e dnp, "Sen de
mi, Brutus?" tarznda bir bak atnca, Will'in iini bir sulu
luk duygusu kaplad.
"Bilgisayar gvenlii iinde alyorum," diye mrldand
Mark, tabana bakarak. " N e yazk ki milyarder deilim!"
Ban kaldrp umutla ekledi. "Biraz da yazdm tabii."
" B i r irkette mi alyorsun?" diye sordu Will kibarca,
kendisini affettirmeye alyordu.
"Birka irkette altm ama imdi senin gibiyim, sanrm.
Hkmet iin alyorum."
"Gerekten mi? N e r e d e ? "
"Nevada'da."
"Vegas'ta yayorsun, deil m i ? " dedi Zeckendorf.
M a r k bam sallad. Kimsenin y a z m a konusuyla ilgilen
m e m e s i onu hayal krklna uratm gibiydi.
" H a n g i b l m ? " diye sordu Will ve yant olarak sessiz bir
bakla karlanca ekledi, "Hkmette yani?"
M a r k yutkunurken sivri demelmas hareket etti. " B i r laboratuvar. Gizli bir blm."
"Shack'in bir srr var!" Alex keyifle haykrd. " B i r iki da
ha ver una! Dili zlsn!"
Zeckendorf bylenmi grnyordu. " H a d i ama Mark,
bize bununla ilgili bir eyler anlatamaz m s n ? "
"zgnm."
Alex ne eildi. " E m i n i m F B I ' d a n biri ne iler kartrd
n renebilir."
"Sanmyorum," diye yantlad Mark, kendini beenmi
bir tavrla.
Zeckendorf konunun peini brakmaya niyetli deildi ve
yksek sesle dnd, "Nevada, Nevada... Bildiim kadary
la Nevada'daki tek gizli hkmet laboratuvar lde... eyde...
Ad neydi... 5 1 . Blge!" Bir itiraz bekledi ama karsnda uzun,
18

Yedinci O l u n Srr

fadesiz bir bak vard. "Bana 51. Blge'de almadn sy


le!"
Mark tereddt etti, sonra kurnazca yantlad, " S a n a bunu
syleyemem."
"Vay be," dedi model, etkilenmiti. "Oras U F O benzeri
eyleri inceledikleri yer deil m i ? "
Mark, Mona Lisa gibi esrarengiz bir ekilde glmsedi.
"Sana sylerse seni ldrmek zorunda kalr," dedi Will.
M a r k ciddi bir ekilde ban sallad, gzlerini indirip tep
kisiz kald. Boaznda, Will'i endielendiren bir kuruluk var
d. "Hayr, sana sylersem bakalar seni ldrr."

I1

22 MAYIS 2009
STATEN ADASI
NEW YORK

onsuela L o p e z bitkindi ve can acyordu. Staten


Adas feribotunun arka ksmnda, bir an nce i n m e k
iin kn yannda, her zamanki yerinde oturuyor

du. 22:45'deki 51 numaral otobs karrsa uzun sre St.

George terminalinde bir sonraki otobs beklemesi gereke


cekti. D o k u z bin beygir gcnde dizel motorlar vcudunu
titretti. Uykusu vard ancak czdannn alnaca korku
suyla gzlerini kapatmyordu.
T o p u u n u bir gazetenin zerine denk getirerek ien sol
ayak bileini plastik koltuun zerine koydu. Ayakkabsn
koltua dedirmek kabalk ve saygszlk olurdu. Elektrik
sprgesinin kablosuna taklp bileini burkmutu. Aa
Manhattan'da b r o temizlikisiydi. U z u n bir g n n ve uzun
bir haftann sonuydu. Bu kazann c u m a gn olmas bir mu
cizeydi. Hi deilse iyilemek iin hafta sonu dinlenebilecek
ti. Bir i gnn bile karmay gze alamazd, pazartesiye
kadar iyilemi olmay diledi. Cumartesi gecesi hl ars
varsa pazar gn kiliseye gidip abucak iyilemek iin Mer
y e m A n a ' y a dua edecekti. Ayrca Peder Rochas'a, ald o
garip kart gstererek bu konudaki korkusunu bastrmak is
tiyordu.
Consuela, ok az ngilizce konuan, sade grnml bir
kadnd ama gen ve gzeldi. Bu yzden ondan faydalanmak
21

Glenn Cooper

isteyenlere kar kalkanlar hazrd. Birka sra tede, gri kazakl, spanyol kkenli bir ocuk ona glmsyordu. Her ne
kadar rahatsz olsa da ocuun beyaz dileriyle k saan
gzleri Consuela'y kibarca glmseyerek karlk vermek
zorunda brakt. ocuk iin bu kadar yetmiti. Kendisini ta
ntt, yanna oturup yolculuun son on dakikasn bilei hak
knda konuarak geirdi.
Feribot yanatnda Consuela, ocuun yardm nerisini
reddederek topallamaya balad. Kaplumbaa hznda ilerle
mesine ramen ocuk ilgili bir ekilde onun arkasndan yr
d. Consuela'y eve brakmay nerdi ancak reddedildi. Bu,
sz konusu bile olamazd. Ancak feribot birka dakika gecik
mi, Consuela ar ilerlemi ve dolaysyla otobs karm
t. Teklifi bir daha dnd. yi bir ocua benziyordu. Ko
mik ve sayglyd. Sonunda kabul etti. ocuk arabasn almak
iin otoparka yneldiinde Consuela, gvenlik nlemi olarak
ha kard.
Consuela'nn Fingerboard yolundaki evine yaklarken
ocuk asabileti ve Consuela endielenmeye balad. Cadde
yi geip onun itirazlarn da gz ard edince, endiesi korku
ya dnt. ocuk, Bay Soka boyunca sessiz bir ekilde
arabay srmeye devam etti, sonra sola sert bir dn yapa
rak Arthur Von Briesen Park'na doru ilerledi.
Karanlk yolun sonuna geldiklerinde Consuela alyor,
ocuksa elindeki ba sallayarak baryordu. O n u zorla
arabadan kard ve barrsa cann yakmakla tehdit ederek
kolundan ekti. o c u k artk Consuela'nn aryan bileine de
dikkat etmiyordu. Onu hzla derenin yaknlarndaki allkla
ra doru srkledi. Consuela, acyla irkildi ancak sesini ka
ramayacak kadar ok korkuyordu.
Verrazano-Narrows Kprs'nn karanlk, heybetli yap
s tam zerlerinde, bir tr ktlk sembol gibiydi. Etrafta
kimseler yoktu. ocuk, aalarn arasnda Consuela'y yere
frlatt ve hain bir ekilde czdann ald. Consuela, hkr22

Y e d i n c i O l u n Srr

maya balaynca ocuk ona enesini kapatmasn syledi.


antasn kartrp bulduu birka dolar cebine koydu. Son
ra, Consuela'nn adna gnderilmi, zerinde elle izilmi bir
tabut resmi olan, 22 Mays 2009 tarihli beyaz kart buldu.
Bakt ve sadiste glmsedi.
"Usted me piensa le envi esto?" diye sordu. Bunu sana be
nim gnderdiimi mi dnyorsun?
"No s," Consuela ban sallayarak hkrd.
"Bien, le estoy enviando esto," dedi glp kemerini zerken. O zaman bunu ben gnderiyorum.

23

10 HAZRAN 2009
NEW YORK

ill, onun geri dnmediini dnyordu ve kapy


ap antalarn ieri braktnda dncesinde hak
l olduunu anlad. Daire, Jennifer-ncesi halin

deydi. Kokulu mumlar: Yok. Y e m e k masasnn zerindeki

Amerikan servisler. Yok. Ssl dekoratif yastklar: Yok. Giy


sileri, ayakkablar, kozmetik eyalar, di fras: Yok. Yatak
odasndaki hzl turunu tamamlayp buzdolabnn kapam
at. O aptal vitaminli su ieleri bile: Yok.
S o n performans deerlendirmesinde ngrlen duyarllk
eitimi iin ehir dndaki iki gnlk seminerini tamamla
mt. Eer Jennifer anszn dnm olsayd baz yeni teknik
leri onun zerinde deneyebilirdi. A m a Jennifer hl yoktu.
Kravatm gevetip ayakkablarm kard ve televizyonun
altndaki kk iki dolabn at. Jennifer'n brakt zarf, onu
terk ettii gnk gibi aym yerde, Johnnie Walker Black iesi
nin altnda duruyordu. zerine, kadns elyazsyla Sana Lanet
Olsun yazmt. Bir kadeh viski doldurup ayaklarn sehpaya
uzatt ve eski gnlerin hatrna, kendiyle ilgili zaten bildii ey
leri anlatan mektubu bir kez daha okudu. Mektubun ortalar
na geldiinde bir sesle irkildi, ayayla bir ereveyi devirmi
ti. Resmi Zeckendorf gndermiti: "Birinci snf oda arkadala
rnn geen yazki bulumasndan." Bir yl daha gemiti.
Bir saat sonra ikinin verdii akrkeyifliin etkisiyle Jennifer'm szlerinden birini dnmeye balad: Sen, tamir e t l i
lemeyecek kadar arzalsn.
25

Glenn Cooper
Tamir edilemeyecek kadar arzal, diye dnd. lgin
bir kavram. Dzeltilemez. Onarlamaz. yileme ya da geli
me ans yok.
Televizyonu ap Mets man izlerken koltukta uyuyakald.
Arzal veya deil, ertesi sabah saat tam 8:00'de iyerindeki
masasnda, Outlook'unun gelen kutusuna gz atyordu. Bir
ka postay yantlad, sonra efi Sue Sanchez'e, katld semi
neri nerecek ynetim becerisi ve ngrye sahip olduu iin
teekkr eden bir mesaj gnderdi. Tahminlerine gre duyar
ll yzde krk yedi orannda artmt, efinin de hemen ve
llebilir sonular grmesini umuyordu. Altna not dt,
Tm duyarllmla, Will. 'Gnder'e tklad.
Otuz saniye iinde telefonu ald. Arayan Sanchez'di.
"Evine ho geldin, Will," dedi imal bir ekilde.
" D n m e k gzel Susan," dedi. Florida'dan uzakta geirdi
i yllarn trpledii Gneyli aksanyla.
" N e d e n gelip beni grmyorsun?"
" S e n i n iin ne z a m a n uygun, S u s a n ? " diye sordu iten
likle.
" i m d i ! " Telefon yzne kapanmt.
Sanchez, Will'in eski odasnda, eski masasnda oturuyor
du. Odann, 11 Eyll saldrlarnn lideri M o h a m e d Atta saye
sinde zgrlk Heykeli'ne bakan ho bir manzaras vard
ancak bu bile Will'i, Susan'in gergin yz ifadesi kadar rahat
sz etmedi. Sanchez, spor yaparken hizmet ve ynetimle ilgi
li kiisel geliim kitaplar okuyan takntl bir geliim merak
lsyd. Fiziksel olarak Will'e hep ekici gelmiti, ancak o eki
surat ve Latin tnsyla birlikte genizden gelen ylk sesi bu
cazibeyi yok ediyordu.
Alelacele, "Otur! Konumamz lazm Will," dedi.
"Susan, eer beni azarlamay planlyorsan bununla pro
fesyonel bir ekilde baa kmaya hazrm. Kural alt, yoksa
drt myd? 'Tahrik edildiinizi hissettiinizde dnme26

Yedinci O l u n Srr

den hareket etmeyin. Durun ve eylemlerinizin sonularn


dnn, sonra szcklerinizi dikkatle, size meydan okuyan
kii veya kiilerin tepkilerine saygl bir ekilde sein.' Fena
deil, ha? Sertifikam bile aldm." Will glmseyip ellerini
gbeinin balad yerde birletirdi.
" B u g n senin samalklarn ekemeyeceim," dedi bez
gin bir ekilde. " B i r sorunum var ve zmek iin senin yard
mn lazm." Dier bir deyile, kovulmak zeresin.
"Senin iin mi? Elbette! plaklk iermedii ve kalan son
on drt aym mahvetmedii srece, ne olursa."
Susan i geirerek duraklad. Will'e, kural drt ya da alt
y uyguluyormu izlenimini vermiti. Will, Susan'n onu, en
problemli ocuu olarak grdnn farkndayd. Ofisteki
herkes hikyeyi biliyordu:
Will Piper. Krk sekiz, Sanchez'den dokuz ya byk. Yne
tim kadrosundan zel ajanla indirilmeden nce Sanchez'in
patronu. Eskiden nefes kesecek kadar yakkl, geni omuzlu,
bir seksen ksur boyunda, arpc mavi, gzler, dank ocuk
su kumral salar... Tabii alkol ve hareketsizlik, bedenine bir
ekmek hamurunun younluunu kazandrp benzini soldur
madan nce. Eskiden bir numara, imdiyse gz saatte, me
sainin bitmesini bekleyen bir ba belas.
Sanchez h e m e n konuya girdi: " J o h n Mueller iki gn nce
fel geirdi. Doktorlar iyileeceini sylyor ancak gzetim
altnda kalacak. Yokluu, zellikle imdi, buras iin bir so
run. Benjamin ve R o n a l d i a bu konuyu grtk."
Will duyduu haber karsnda ok olmutu. "Mueller mi?
O senden gen! A d a m bir maraton koucusu. Nasl oldu da
fel geirdi?"
"Kalbinde daha nce tespit edilemeyen bir delik varm,"
dedi Susan. "Bacandan kopan bir kan phts beyne gitmi.
Bana sylenenler bunlar. Olduka rktc bir olay."
Will, Mueller'i sevmezdi. Kendini beenmi serseri. Her
ey kitabna gre olacak. Tahamml m m k n olmayan herif,
27

Glenn C o o p e r

orospu ocuu, hl kariyerindeki dyle ilgili yzne yo


rumlar yapyordu; pi, kendisini dokunulmaz sanyordu.
U m a n m hayatnn geri kalann bir zrl gibi konuarak ge
irir diye dnd. "Yapma ya, bu ok kt!" dedi, dndk
lerinin aksine.
" K y a m e t G n olayyla senin ilgilenmen gerekiyor."
Will, Susan'a kfretmemek iin kendisini zor tuttu.
Bu i, bandan beri onun olmalyd. D a h a olay duyuldu
u anda ona teklif edilmemesi bile utan vericiydi. Bro tari
hinin en baarl seri katil uzmanlarndan biri, kendi uzman
lk alannda grmezden gelinmiti. Bu, kariyerine ne kadar
zarar verdiinin bir gstergesi olmalyd. O zamanlar canm
ok yakan bu hareketi abucak atlatp bir kurundan son an
da kurtulduuna inanmaya balamt.
Son aamadayd. Emeklilik, lde parlayan bir serap gi
biydi, elini uzatsa ulaacak kadar yakn a m a bir o kadar da
uzak. Hrstan ve mcadeleden vazgemi, ofis entrikalarm
bir kenara brakm, cinayet ve lmlerle iini bitirmiti. Yor
gundu, yalnzd ve sevmedii bir ehirde skp kalmt. Eve
gitmek istiyordu. Emeklilik maayla.
Kt haberle akna dnd. Kyamet Gn, hzla ofisin
en sansasyonel vakas haline gelmiti. Will'in yllardr m a s a
banda gstermeye m e c b u r olmad bir younlama gerek
tiriyordu. Mesele, uzun gnler ve kaybolacak hafta sonlar
deildi. Jennifer sayesinde snrsz z a m a m vard. Sorun kendisindeydi, nk artk hibir ey u m u r u n d a deildi. K i m
sorsa sylemeye hazrd. Seri cinayetleri z m e k iin hi bit
meyen bir hrsnz olmalyd ve o kvlcm uzun sre nce
snp gitmiti. ans da nemliydi ama tecrbelerine gVe,
baarya ulamak iin aba sarf edip ansn etkisini gstere
bilecei ortam yaratmak gerekiyordu.
B u n u n da tesinde Mueller'in orta gen bir zel ajand.
Quantico'dan geleli henz yl olmutu. yle acayip bir
hrs ve dorucu davutluu vard ki Will, kz dindar fanatik28

Y e d i n c i O l u n Srr

lere benzetiyordu. Yirmi nc katta deli gibi dolanp kori


dorlar hzla yrdn gzlemlemiti. Espri anlayndan
yoksundu. Kendisini yle ciddiye alyordu ki bu durum VVill'i
hasta ediyordu.
Will, rengi atm bir halde ne doru eildi. "Bak, Susan,"
diye balad. Sesini ykselterek, " B u iyi bir fikir deil. O gemi
oktan demir ald. Bu vakayla ilgilenmemi birka hafta nce
istemeliydin, ama ne var biliyor musun? Haklydn. u anda
bu ii almam benim iin iyi deil, N a n c y iin iyi deil, ofis iin
iyi deil, ube, vergi mkellefleri, kurbanlar ve gelecekteki la
net olas kurbanlar iin de iyi deil! Bunu sen de biliyorsun,
ben d e ! " dedi.
Susan kapy kapatmak iin ayaa kalkt, sonra sandalyesi
ne oturup bacak bacak stne att. Klotlu orabnn hrts
Will'in dikkatini datt, hzn kesti. " T a m a m , sesimi kontrol
edeceim," dedi, " a m a en nemlisi, bu senin iin korkun bir
ey! Baarlsn. N e w York'un ikinci en nemli ubesi, Hrsz
lk ve iddet Sular Masas'nn basndasn! Bu Kyamet
G n manya senin gzetiminde yakalanrsa terfi edersin.
Sen bir kadnsn, stelik etnik kkenlisin, birka yl iinde
Quantico'da ef yardmcs, hatta Washington'da zel dene
tim ajan olursun. Seni tutacak hibir ey yok. Benden sana
bir dost tavsiyesi. in iine beni katp her eyi mahvetme."
Susan, ona dondurucu bir bak att. "Akl verdiin iin te
ekkr ederim Will, ama kariyerinde de geen bir adam
dan kariyer tavsiyesi alacak deilim. nan bana, ben de bu fi
kirden holanmyorum ama bunu defalarca konutuk. Benja
min ve Ronald, Terrle Mcadele ubesi'nden birini getirtme
yi reddediyor. Organize Sular'da da ofiste de bu tip bir olay
la ilgilenmi kimse yok. Washington veya baka bir ubeden
tepemize birisi gelsin istemiyorlar. Bu onlar kt bir duruma
sokar. Buras Cleveland deil, N e w York. Yeterli gce sahip ol
mamz gerek. Tecrbe bakmndan doru kiisin, kiilik bak
mndan deilsin belki ama bunun da zerinde alman gere29

Glenn C o o p e r

kecek. Olay senin. Bu senin son byk olayn olacak, Will.


Bomba gibi noktalayacaksn. Byle dnp keyiflen biraz."
Will durup bir daha dnd. " B u adam yarn enselesek
bile, yapamayacaz, adam mahkemeye kamadan b e n tari
he karm olacam."
"Sonra da tanklk etmek iin geri geleceksin. O zamana
kadar tazminatn da olduka tatmin edici olacak."
" o k komik! Peki ya Nancy ne olacak? O n u zehirleyece
im. Kurbanlk koyun olmasm ister misin?"
"O zehir gibi bir ajan. Kendi bann aresine bakabilir, seninkinin de tabii."
Will tartmaktan vazgeip suratm ast. "zerinde alt
m ey ne olacak?"
" B e n hallederim. Sorun deil."
Hepsi bu kadard, bitmiti. Demokrasi yoktu, istifa etmek
veya kendisini kovdurmak sz konusu bile deildi. On drt
ay. On drt lanet ay!
Birka saat iinde Will'in hayat deimiti. Bro amiri turun
cu bir sandkla kageldi, ilgilendii olay dosyalarn alp g
trd. O n l a n n yerine Mueller'in Kyamet Gn dosyalan gel
di; beyninin birka mililitresini pelteye dntrmeden nceki
haftalarda toplad belgeler. Will, onlara gbre ynlanym
gibi bakt ve rasgele birini seip amaya tenezzl etmeden n
ce bir fincan daha sert kahve iti.
Will, daha onu grmeden, blmenin giriinde boazn te
mizlediini duydu.
" S e l a m , " dedi Nancy. "Sanrm birlikte alacaz."
Nancy Lipinski, kmr grisi bir takm elbise iine skm
t. Kyafeti yarm beden kkt ve kalasn yle skmt ki
belindeki yalar kemerinin zerinden sevimsiz bir ekilde ta
mt. Bastbacakt, ayandaki ayakkabyla 1.60 boyundayd.
Will'e gre her yerinden, hatta yuvarlak hatl yumuak y
znden bile birka kilo vermesi gerekiyordu. Elmack kemik30

Y e d i n c i O l u n Srr

leri nereye kaybolmutu? Genelde Quantico'nun mezun ettii


sk tiplerden deildi. Akademi'nin beden eitiminden nasl
geebildiini merak etti. Orada inam alaa ediyor, kzlara
da esneklik gstermiyorlard. itiraf etmek gerekirse, tm
bunlara ramen ekici bir kzd. Omuzlarna inen kzl salar,
makyaj ve ruju, narin burnunu, ho dudaklarn ve parlak ela
gzlerini ortaya karyordu. Kulland parfm baka bir ka
dnn zerinde olsa Will cazibesine kaplabilirdi. Will'i iten
ey, onun o kederli grntsyd. Bu kz, Mueller gibi bir hi
e gerekten de balanabilir miydi?
" N e yaparsn..." dedi Will, alayl bir ses tonuyla.
" u anda msait m i s i n ? "
" B a k Nancy, daha kutulardan birini yeni atm. Bana bir
ka saat msaade et, olur mu? Sonra, belki bu leden sonra,
konuabiliriz."
" T a m a m , Will. Sadece unu bilmeni istedim. Tohnia ilgili
zgn olsam da bu olayda deli gibi almaya devam edece
im. Birlikte hi almadk ama dosyalarn inceledim ve bu
alandaki basanlarn biliyorum. Her zaman kendimi gelitir
me yollar aranm, bu yzden senin fikirlerin de benim iin
son derece nemli olacak..."
Will, o an bu sohbete bir son vermesi gerektiini hissetti.
"Seinfeld izler m i s i n ? " diye sordu.
"Televizyon dizisi m i ? "
Will bayla onaylad.
"Yani biliyorum," dedi pheyle.
"O diziyi yaratan insanlar, oyuncular iin temel kurallar
oluturdular ve bu kurallar bu diziyi dier dizilerden ayran
ey oldu. Bu kurallar renmek ister misin? nk seninle
b e n i m iin de geerli olacaklar."
"Elbette, Will!" dedi gzleri parlayarak. lk ders iin hazr
grnyordu.
"Kurallar yle: r e n m e k yok, sarlmak yok. Sonra gr
rz, Nancy."
31

Glenn Cooper

N a n c y orada durmu, uzaklasm m karlk m versin ka


rar vermeye alrken, ikisi de topuklu ayakkablaryla ko
maya alan bir kadnn hzla yaklaan ayak seslerini duydu
lar. " S u e alarm," dedi Will dramatik bir ekilde. "Anlalan
bizim bilmediimiz bir eyler biliyor."
Bu ite herkesten nce edinilen bilgi, ona sahip olana geici
bir g kazandrrd ve Sue Sanchez bir eyleri nceden bil
mekten mthi bir haz alyordu.
"Gzel, ikiniz de buradasnz," dedi Nancy'yi de beraberin
de blmeye ekerek. " B i r tane daha! Yedi numara, Bronx'ta."
Sersemlemiti, ocuksu davranyordu. " G i d i n ve 4 5 . ube her
eyi mahvetmeden orada olun."
Will, ileden km bir ekilde kollarm havaya kaldrd.
" T a n r m ! Susan, daha ilk altsyla ilgili tek bir ey bile bilmi
yorum. Bana biraz zaman ver!"
Nancy neeyle sze kart, "Hey, bu ilkiymi farz et! o k
dert deil! Neyse, yolda sana anlatrm!"
" D e d i i m gibi Will," dedi Sue, yznde eytani bir g
lmsemeyle, "zehir gibi."
Will, ubenin standart, siyah Ford ExplorerTanndan birini al
d. 26 Liberty Plaza'nm kapal otoparkndan kt ve kuzeye,
F D R Otoyolu'na kana kadar tek ynl yolda ilerledi. Araba
da birok zellik vard ve sorunsuz gidiyordu, trafik youn
deildi ve normalde ofisten kmaktan keyif alrd. Yalnz ol
sayd radyoda spor kanaln ap bu tutkusunu tatmin edebi
lirdi ama yalnz deildi. Nancy Lipinski yolcu koltuunda
oturuyordu. Roosevelt Adas tramvay hattndaki vagon D o u
Nehri'nin dalgal karanlk sularnn stnde yavaa szl
yor, hattn altndan geerken Nancy de elinde defteri, Will'e
olayla ilgili bilgi veriyordu.
Nancy, heyecandan yerinde duramyordu. Bu onun ilk se
ri cinayet vakas, yeni balayan kariyeri iin nemli bir
admd. Grevi almt nk Sue'nun klesiydi ve daha n32

Y e d i n c i O l u n Srr

ff M u e l l e r i e almt. kisi ok iyi anlayordu, Nancy her


/.aman onun krlgan egosunu okamaya hevesli ve hazrd.
John,

sen ok zekisin! John, sende fotorafik hafza m var? John,

keke bir sorguyu senin gibi yrtebilsem.


Will, dikkatini toplamak iin kendisini zorlad. haftalk
veriyi hi abalamadan elde etmek nispeten sancsz oluyordu
ama dikkati dalyordu. Kafas bir gece nce Johnnie Walkeria
olan bulumasndan dolay hl davul gibiydi. Yine de gz ap
kapayncaya kadar havaya gireceini biliyordu. Yirmi yl akn
bir srede sekiz byk seri cinayet vakasnda ba ekmi, say
sz vakaya tank olmutu.
lki Indianapolis'te, ilk arazi almas srasnda olmutu.
Nancy'den daha b y k deildi. Katil, kurbanlarnn gzkapaklarmda sigara sndren bir psikopatt, ta ki bir izmaritle
yakay ele verene kadar. kinci kars Evie, yksek lisans iin
Duke'e girdiinde, Will de Raleigh'ye transfer olmutu ve he
men ardndan baka bir manyak Asheville civarndaki kadn
lar jiletle ldrmeye balamt. Istrap verici dokuz ay ve
be kurbandan sonra onu da yakalamay baarmt. Aniden
n kazanmt, o artk gerek bir uzmand. Onu transfer etti
ler, tekrar boand, nesiller boyunca ajanlara seri katillerin
profilini karmay reten uzman Hal Sheridan'n nderli
inde bir grupla almak zere merkeze, iddet Sular Brosu'na gnderildi.
Sheridan, buz gibi bir adamd, duygudan yoksundu ve
yle mutsuzdu ki bu yzden ofiste alay konusu olurdu. Virginia'da bir seri cinayet olay yaansa Hal, bavurulacak ilk
kii olurdu. Sulularn akln, ajanlarn aklna balamay ba
ararak lke apndaki, olaylar dikkatle zmt. Sheridan,
Will'e vahet ve ikence ieren, kadnlardan nefret eden katil
lerin vakalarn vermiti. Nedenini siz dnn artk.
Nancy'nin ezbere syledikleri, Will'in kafasndaki sisi da
tmaya balad. renmesi gereken veriler olduka ilginti.
Ana balklar medyadan biliyordu. K i m bilmiyordu ki? im33

Glenn Cooper

di herkesin odak noktas bu hikyeydi. T a h m i n edilebilecei


gibi suluya Kyamet G n Katili lakabm koyan da basnd.
Bu ismi Post gazetesi bulmutu! Kanl rakibi Daily News, " C E
H E N N E M D E N K A R T L A R " balm atarak birka gn di
renmi, ama ksa srede teslim olup Kyamet G n ismini
basayfaya tamt.
Nancy'ye gre, kartlarda ortak parmak izlerine rastlanma
mt, gnderen kii muhtemelen fibersiz, b y k olaslkla lateks eldivenler kullamyordu. Bir iki kartn zerinde kurbana
ait olmayan izler vard ve ibirlii iindeki FBI brolar Las
Vegas'tan N e w York'a dek dam zincirinde bulunan posta
grevlileri zerinde alyordu. Kartlar, binlerce dkknda
satlan cinstendi; dz beyaz, sekize on iki boyutunda. Hepsi
piyasadaki binlerce HP PhotoSmart mrekkep pskrtmeli
yazcdan biriyle yazlm, kartlar her iki taratma da baslmak
zere iki kez yazcya konulmulard. Yazlarn fontu stan
dart Microsoft Word fontlarndand. Tabutlar da muhteme
len aym el tarafndan, piyasadaki binlerce ince ulu, siyah
Pentel kalemden biri kullanlarak mrekkeple izilmiti. Pul
larn hepsi aynyd; krk bir sentlik, zerinde Amerikan bay
ra olan pullardan, yine piyasadaki yz milyonlarca puldan
biri, arkas yapkanl ve DNA'sz. Alt kart da 18 Mays'ta
gnderilmi ve Las Vegas'taki Birleik Devletler Posta dare
si ilem merkezinden gemiti.
"yleyse adam rahatlkla Vegas'tan N e w York'a umu
olabilir. Araba veya trenle gelmi olmas zor bir ihtimal," di
yerek araya girdi Will. Nancy, Will'in dinleyip dinlemediin
den emin olmad iin bu yoruma armt. "18'iyle 21'i
arasnda Vegas'tan LaGuardia, Kennedy ve Newark'a aktar
masz ve aktarmal tm uularn yolcu listelerini aldn m ? "
Nancy defterine bak. " J o h n ' a b u n u yapmal myz diye
sordum! Uramaya demeyeceini nk herhangi birinin,
katilin isteiyle bu kartlar gnderebileceini syledi."
34

Yedinci O l u n Srr

Will, nndeki, ona gre yava giden Camry'ye korna al


d, ara yol vermeyince direksiyonu sinirli bir ekilde saa
krd. Mueller'e dokundurmadan edemedi. "Srpriz! Mueller
yanl dnm! Neredeyse hibir seri katilin orta yoktur.
Bazen D. C. Nianclar ya da Phoenix Tetikileri gibi ift ola
rak da alabilirler ama bu ok nadirdir. Su ilemek iin lo
jistik destek almak bir ilk olurdu. Bu adamlar yalnz kurtlar
dr."
Nancy not alyordu.
" N e yapyorsun?" diye sordu Will.
"Sylediklerini yazyorum."
Tanrm, buras okul deil diye dnd Will. " M a d e m ka
lemin hazr, unu da not et," dedi ineleyici bir ses tonuyla.
"Olur da katil bu kadar yolu arabayla kat etmise diye, anayollardaki hz cezalarn da kontrol et."
Nancy ban sallayp dikkatle sordu. "Devamn dinle
m e k istiyor m u s u n ? "
"Dinliyorum."
Ksaca yleydi: Kurbanlar, drt erkek ve iki kadn, on se
kiz ile seksen iki yalar arasndalar. Manhattan'da, di
erleri Brooklyn, Staten Adas ve Queens'de bulunmutu.
Bugnk, Bronx'daki ilk olayd. Yntem hepsinde aynyd.
Kurban, bir veya iki gn sonrasnn tarihini gsteren bir kart
alyordu. Her kartn arkasnda bir tabut resmi vard ve kur
banlar kartn zerinde yazan tarihte ldrlyordu. kisi b
aklanm, biri vurulmu, birine ar dozda eroinden lm
ss verilmi, biri kaldrma karak vurup kaan bir aracn
altnda ezilmi ve dieri de camdan aa atlmt.
"Mueller bu ie ne dedi?" diye sordu Will.
"Katilin tek bir kalba bal kalmayarak bizi artmaya a
ltn dnyor."
" S e n ne dnyorsun?"
" B e n c e srad. Kitaplarda yazd gibi deil."
Will, Nancy'nin kriminoloji metinlerini, takntl bir ekil
de sar fosforlu kalemle izilmi paragraflar, muntazam, mi35

Glenn C o o p e r

nik elyazisim hayal etti. "Peki ya kurban profilleri?" diye sor


du. "Aralarnda bir balant var m ? "
Kurbanlarn arasnda bir balant yok gibi grnyordu.
Washington'daki bilgisayar uzmanlar ortak paydalar bul
m a k iin oklu veritaban matris analizleri yapyorlard. Bu,
"alt aamada Kevin B a c o n " teorisinin stn bilgisayar versi
yonuydu ama henz hibir sonuca ulalamamt.
"Cinsel istismar?"
Nancy sayfalar kartrd. " S a d e c e birinde, otuz iki yan
daki spanyol kadn Consuela Pilar Lopez. Staten Adas'ndaki cinayet. Tecavze uram ve baklanarak ldrlm."
" B r o n x ' d a iimiz bittikten sonra oradan balamak istiyo
rum."
"Neden?"
" B i r kadna yapt muameleden katil hakknda pek ok
ey renebilirsin."
O srada Bruckner Ekspres Yolu'ndan douya, Bronx'a
doru gidiyorlard.
"Nereye gittiimizi biliyorsun, deil m i ? " diye sordu.
Nancy defterinden buldu. " 8 / 4 7 Sullivan Caddesi."
" o k sa ol! Nerede olduu hakknda hibir fikrim yok,"
dedi Will. "Sadece Yankees Stadyumu'nun nerede olduunu
biliyorum. O kadar. Boktan Bronx'la ilgili tek bildiim bu."
"Ltfen kfr etme," dedi Nancy sert bir ekilde. Azarla
yan bir ortaokul retmeni gibiydi. " B e n d e harita var." At
haritaya gz gezdirip etrafna baknd. "Bruckner Bulvar'na kmamz gerekiyor."
Yollarna bir sre sessizce devam ettiler. Will, Nancy'nin
kald yerden devam etmesini bekledi ama o ifadesiz bir e
kilde yola bakyordu.
Sonunda Will dnp bakt, altdudamm titrediini fark
etti. " N e ! Kfrettim diye mi kzdn?"
Nancy, ona dnceli bir edayla bakt. " S e n John Muel
ler'den farklsn."
36

Yedinci O l u n Srr

"Tanrm," diye mrldand Will. " B u n u anlaman bu kadar


uzun mu srd?"
D o u T r e m o n t ' d a n gneye dnnce Barkley yolundaki
55. ube'nin yanndan getiler. Etrafna dizilmi ekip araba
larna yetmeyecek kadar az park yeri olan irkin bir binayd.
Termometre yirmi alt dereceyi gsteriyordu ve cadde alve
ri poetlerini tayan, bebek arabalarn iten, kulaklarna
dayadklar cep telefonlaryla konuarak bo bo dolaan ya
da market, bakkal veya ucuz maazalara girip kan Porto Rikolularla doluydu... Kadnlarn her yeri ortadayd. Bir sr
iman kadn bstiyer ve ksa ortlar, parmak aras terlikleriyle salma salma dolayordu. Gerekten ho grndkleri
ni mi sanyorlar diye dnd Will. Onlarla kyaslandnda
arabadaki yolcusu bir supermodel gibiydi.
N a n c y haritaya gmlm, yanl bir ey yapmamaya a
lyordu. "Buradan nc sol," dedi.
Sullivan Caddesi, byk bir cinayet iin fazla m a s u m bir
yerdi. Polis arabalar, sivil aralar ve tbbi tetkik aralar cina
yet mahallinin nnde ift sra halinde park edip trafii tka
mlard. Will, bir eridi bo brakmaya alarak gen bir po
lisin nne doru yanap rozetini gsterdi. " T a m m , " diye
mrldand polis. " S e n i nereye alabileceimi bilmiyorum. So
ka dnebilir misin? Belki keyi dnnce bir yer bulabilir
sin."
Will tekrar etti. "Keyi dnnce."
"Evet, keyi dnnce, bir iki kez saa dn ite."
Will, motoru durdurup arabadan indi ve anahtarlar polisin
eline tututurdu. Aralar, lgnca korna almaya baladlar.
" N e yapyorsun?" diye bard polis. "Aracm burada bra
kamazsn!" Nancy, mahcup bir ekilde arabada oturuyordu.
Will ona seslendi. "Hadi, kprda artk. Bir de M e m u r Cun e o ' n u n sicil numarasn o kk defterine not et, olur da
devlet aracna saygszlk yapar falan."
Polis mrldand. "Aalk herif!"
37

Glenn C o o p e r

Will, kavga etmek istiyordu ve bu ocuk kavga etmek iin


gayet uygundu. " D i n l e , " dedi fkeyle, "eer zavall kk
iini seviyorsan bana bulama! Yok, iini umursamyorsan
gel hadi. Gster bakalm! D e n e s e n e ! "
Damarlar imi iki fkeli adam kar karya geldi. "Will!
Gidebilir miyiz?" Nancy yalvard. "Vakit kaybediyoruz."
Polis, fkeyle kafasn sallayp Explorer'a bindi, sokan aa
sna doru ilerledi ve bir dedektifin aracmn yanma ift sra
yaparak park etti. Hl burnundan soluyan Will, Nancy'ye gz
krpt. "Bize yer bulacan biliyordum."
Cinayet mahalli katl, alt daireli, krkl yllarda yaplm,
kirli beyaz tuladan cep kadar bir binayd. Koridor lo ve kas
vetliydi. Yerler kahverengi ve siyah seramik kapl, duvarlar kir
li bej rengiydi. Tavandan plak sar ampuller sarkyordu. Olay,
A dairesinde ve etrafnda gereklemiti. Koridorun sonuna
doru, p kovalarnn yannda, aile yelerinin oluturduu
kalabalk yas tutmak iin bir araya gelmiti: Orta yal bir ka
dn usulca feryat ediyor, ii botlar giymi kocas onu sakin
letirmeye alyor, plak zemine oturmu hamile bir gen
kadn hzla soluk alp veriyor, kilise elbisesi giymi gen bir kz
aknlkla etrafn izliyor, bol gmlekler giymi iki yal adamsa elleri yzlerinde balarm sallyordu.
Will, yar ak daire kapsndan ieri girdi, Nancy de arka
sndan. Etrafta olay mahallini mahveden gereinden fazla
grevli olduunu grnce keyfi kat. Yetmi metre karelik
alanda en az bir dzine insan vard ve olay mahallinin kirlen
me olasl son derece yksekti. Nancy'yle birlikte abucak
bir aratrma yapt, artc bir ekilde, onlar durduran, hat
ta neden orada olduklarn bile soran olmad. ndeki oda:
Yal kadn mobilyalar ve antika biblolar. Yirmi yllk bir te
levizyon. Will cebinden kard kalemle pencereden dar
b a k m a k iin perdeleri aralad. B u n u her odada tekrarlad.
Mutfak: Tertemiz. Lavaboda bulak yok. Banyo: Yine terte
miz, ayak pudras kokuyor. Yatak odas. Sohbete dalm g38

Yedinci O l u n Srr

revlerle yle doluydu ki lnn dolgun, gri ve lekeli


bacaklaryla ayann ucunda asl kalm terlii dnda pek
fazla bir ey grnmyordu.
Will seslendi, " B u r a d a n kim s o r u m l u ? "
Ani bir sessizlik oldu, ardndan bir ses, " K i m soruyor?"
dedi. Koca gbekli ve dar takm elbiseli kel bir dedektif kala
balktan ayrlarak yatak odasnn kapsmda belirdi.
" F B I , " dedi Will. " z e l Ajan Piper." Nancy, tantrlmad iin gcenmiti.
"Dedektif Chapman, 45. ube." Byk bir tula arln
daki scak elini uzatt. Soan kokuyordu.
"Dedektif, buray bir boaltsak da cinayet mahallini ses
sizce iyi bir ekilde incelesek."
" B e n i m ocuklarn ii neredeyse bitti, sonra tamamen si
zindir."
" H e m e n yapsak olmaz m? Adamlarnzn yars eldiven
takmyor. Kimse bot giymemi. Buray kartryorsunuz, De
dektif."
" H i kimse bir eyi ellemiyor," dedi Chapman, kendisini
savunarak. Nancy'nin not aldn grp endieli bir ekilde
sordu. "O kim, sekreteriniz m i ? "
"zel Ajan Lipinski," dedi Nancy, elindeki defteri Dedek
t i f e doru sallayarak. "lk adnz renebilir miyim, Dedek
tif C h a p m a n ? "
Will glmemek iin kendini zor tuttu.
Chapman, federal ajanlarla tartmaya niyetli deildi.
Atp tutacak, sinirlenecek, zamanm harcayacak ve sonunda
yine kaybeden taraf olacakt. Hayat ksayd. " T a m a m , bey
ler!" diye bard. " F B I burada ve herkesin kmasn istiyor
lar, toplann ve brakn ilerini yapsnlar."
"Kart da braksnlar," dedi Will.
Chapman, ceketinin i cebine u z a m p bir poetin iindeki
beyaz kart kard. "Kart burda."
39

(>lenn C o o p e r

Oda boalnca D e d e k t i f l e birlikte cesedi incelediler. erisi


snmaya balamt, bozulmaya balayan cesedin kokusu ya
va yava oday dolduruyordu. Silahla ldrlm bir kur
ban iin alacak derecede az kan vard. Kadmn donuk gri
salarnda birka pht birikmiti. Kulandaki atardamarn
yrtlmasyla sol yanandan aa inen kan, boynundan yo
sun yeili halya kadar uzanan bir y o l oluturmutu. Dank
yatann iekli frfrndan otuz santim aada, srtst ya
tyordu. zerinde, muhtemelen binlerce defa giydii pembe
pamuklu gecelii vard. oktan kuruyup kemikleen gzleri
akt. Will, saysz ceset grmt, pek ou insanlktan k
m, tannmayacak derecede vahete maruz kalmt. Bu ka
dn olduka iyi grnyordu. Neredeyse omzuna dokunup
canlandrabileceinizi dndrten Porto Rikolu ho bir b
ykanneydi. Will, cesede kar tepkisini lmek iin Nancy'ye
dnd.
Notlar alyordu.
C h a p m a n sze balad, "imdi... B e n i m dnceme g
re..."
Will, elini kaldrp o n u n szn kesti. "zel Ajan Lipinski, bize burada ne olduunu anlatr m s n ? "
Nancy'nin yz kzard, yanaklar iyice dolgunlat. Kza
rklk boynuna kadar yaylp beyaz bluzunun boyun hizasn
da kayboldu. N a n c y yutkundu ve dilinin ucuyla dudaklarn
slatt. Yava balad, sonra dncelerini topladka tempo
sunu hzlandrd. "ey, muhtemelen katil daha nce buraya
gelmi, illa dairenin iine deil ama b i n a m n evresinde bu
lunmu. Mutfak pencerelerindeki demir parmaklklardan bi
ri esnetilmi. D a h a yakndan b a k m a m gerekir ama eminim
pencere erevesi rmtr. Yine de yan sokakta saklan
m bile olsa, bu ii bir gecede balayp bitirme riskini gze
alamaz, tabii eer kartn zerindeki tarihi tutturmak istiyor
sa. D n gece tekrar gelmi, yan sokaa girmi ve parmaklk
lar s k m e iini tamamlam. S o m a c a m keskisiyle cam kes40

Yedinci O l u n S r n

mi ve dardan mandal evirmi. Sokan kiriyle mutfak


zeminine, koridora, t a m uraya ve buraya basm."
Yatak odasnn halsnn zerindeki, biri Chapman'n ze
rinde durduu leke olmak zere, iki noktay iaret etti. Chap
man, sanki bast yer radyasyon yayyormu gibi geri ekildi.
" B i r ey duymu olmal nk kalkm, yatakta oturup
terliklerini giymeye alm. Ancak giyemeden katil gelmi
ve yakndan, sol kulann yanndan bir el ate etmi. Kk
kalibreli gibi grnyor, muhtemelen bir 22 kalibrelik. Kur
un hl kafatasnda, k izi yok. Cinsel saldr olduunu
sanmyorum ama b u n u da kontrol etmeliyiz. Ayrca alman
bir ey var m yok mu tespit etmeliyiz. Daire altst edilmemi
ama hibir yerde czdan veya anta gremedim. Muhteme
len geldii gibi kp gitti." Nancy durdu ve alnn burutur
du. " B u kadar. Bence byle oldu."
Will ona bakp kalarn att ve Nancy'yi birka dakika
terlettikten sonra lafa girdi, "Evet, bence de byle oldu."
Nancy, heceleme yarmasn kazanm bir ocuk gibi gr
nyor ve gururla lastik tabanl ayakkablarna bakyordu.
"Ortamla ayn fikirde misiniz, Dedektif?"
C h a p m a n o m u z silkti. "Olabilir tabii. Evet, 2 2 i i k bir ta
banca. Eminim burada kullanlan silah bu."
Herifin dnyadan haberi yok, diye dnd Will. "al
nan bir ey var m, biliyor m u s u n u z ? "
"Kz, antasnn evde olmadm syledi. Bu sabah onu
evde bulan da o. Kart, dier postalarla birlikte mutfak masasndayd."
Will, bykannenin kalalarm iaret etti. "Cinsel saldr
y a uram m ? "
"Hibir fikrim yok! Belki adamlarm dar atmasaydm
bilirdik!" C h a p m a n somurttu.
Will, dizlerinin zerine kt ve kalemim kullanarak dik
katle kadmn geceliini kaldrd. Biraz daha eildi ve yal
kadmn m u n t a z a m klotunu grd. " U r a m a m gibi gr
nyor," dedi. "Kart grelim."
41

Glenn Cooper

Will kart ald, nn ve arkasn dikkatle inceleyip Nancy'


ye uzatt. " B u font, dier kartlarda kullanlanlarla ayn m ? "
N a n c y onaylad.
"Courier, 12 punto," dedi Will.
Nancy, nasl bildiini sordu, etkilenmiti.
" B e n bir font uzmanym," diye takld Will. zerinde ya
zan ismi yksek sesle okudu. "Ida Gabriela Santiago."
Chapman, kadnn kzndan, annesinin gbek adn asla
kullanmadn rendiklerini syledi.
Will, ayaa kalkp arkaya doru gerindi. " T a m a m , gayet
iyi," dedi. " F B I ' d a n adli uzmanlar gelene kadar alan kapatn.
Bir eye ihtiyacmz olursa haber veririz."
" B u manya yakalayacak bir eyler bulabildiniz m i ? " di
ye sordu Chapman.
O anda, Will'in ceketinin i cebindeki telefon almaya ba
lad. D u r u m u n aksine Ode to Joy melodisi alyordu. Telefo
nunu ararken dedektifi yantlad. " H e n z bir ey yok Dedek
tif, ama bu benim olaydaki ilk gnm." Telefonu at, " P i
per..."
Dinledi ve yantlamadan nce birka kez ban sallad.
" B i r ey balad m hepsi st ste gelir. Mueller mucizevi bir
ekilde iyilemedi ya?.. Th..." Telefonu kapatp ban kal
drd. " U z u n bir geceye hazr msn o r t a k ? "
Nancy, oyuncak bebekler gibi ban sallad. " O r t a k " un
vann sevmi gibi grnyordu, hatta ok sevmi.
"Arayan Sanchez'di," dedi Will. " B i r kart daha var ancak
bu biraz farkl. zerindeki tarih bugnn ama adam hl ha
yatta."

42

12 UBAT 1947
LONDRA

rnest Bevin sadece bir aracyd. H e r iki hkmette de


hizmet etmi tek kabine yesiydi. i Partili Babakan
Clement Atlee'ye gre Bevin, mantkl bir tercihti.

D o w n i n g Caddesi'nde minenin karsna oturduklarnda,


"Ernest," demiti Atlee, Dileri Bakan'na, " C h u r c h i l l i e ko

nu. zel olarak yardmn istediimi syle." Atlee'nin kel


banda boncuk boncuk ter birikiyor ve Bevin, biriken terle
rin bir dere gibi almndan sivri burnuna iniini huzursuzluk
iinde izliyordu.
Grev kabul edildi. Soru sorulmad, koul sunulmad. Be
vin bir asker, eski bir ii lideri, ngiltere'nin en byk ii
sendikalarndan TGVVU'nun kurucularndand. Her z a m a n
pragmatist biri olmutu. Sava ncesi, Winston Churchill'in
muhafazakr hkmetiyle ibirlii yapan ve i Partisi'ndeki bar yanls kanada kar gelen birka i Partili siyaseti
den biriydi.
1940 ylnda Churchill, lkeyi savaa hazrlayp tm partile
rin koalisyon iinde olduu bir hkmet kurduunda Bevin'i
alma Bakanl'nn bana getirmiti. Geni yetkileri arasn
da sava ekonomisini yrtmek de vard. Bevin, zekice davra
np orduyla ulusal ihtiyalar arasnda bir denge kurmu ve k
mr madenlerinde almak zere ordudan elli bin asker alarak
kendi ordusunu yaratm: Bevin ocuklan. Churchill, onu
takdir ediyordu.
43

Glenn C o o p e r

Sonra ok edici olay olmutu! Avrupa zaferinden sadece


birka hafta sonra, zaferin keyfini karrken, Ruslarn ngiliz
Bulldogu dedikleri adam, Clement Atlee'nin i Partisi kar
snda yenilgiye urayarak 1945 genel seimlerini kaybetmi,
lkeyi batan ina etme konusunda ona gvenmeyen semen
ler tarafndan bir kenara itilmiti. Bir keresinde, "Bedeli ne
olursa olsun topraklarmz savunacaz; kylarda savaaca
z, dalarda, arazilerde savaacaz, sokaklarda savaacaz
ve asla teslim olmayacaz," diyen adam boyun eip sahne
den inmiti. Churchill, yenilgiden s o m a huysuz bir ekilde
muhafeletin basma gemi fakat en byk keyfi, iirler yazp
suluboya resimler yapt ve siyah kuulara ekmek att sev
gili evi Chartvvell House'dan almt.
imdi, bir b u u k yl s o m a Bevin, Babakan Atlee'nin D
ileri Bakan, yeraltnda bir yerde oturmu, eski patronunu
bekliyordu. Hava souktu ve Bevin, klk takm elbisesinin
zerine giydii kabannn dmelerini iliklemiti. Briyantinlenip arkaya doru taranm ince gri salar, tombul yanakla
r ve yeni yeni olumaya balayan gdsyla esasl bir adamd.
Bu gizli buluma yerini psikolojik bir mesaj gndermek iin
zellikle semiti.
Churchill, mesaj almt, ieri girip duygusuzca etrafna
baknd ve sordu, " N e d e n bu kahrolas yere gelmemi iste
din?"
Bevin, ayaa kalkt ve elini sallayarak Churchill'e elik
eden st dzey askerin kmasn iaret etti. " K e n t ' d e miy
din?"
"Evet, Kent'deydim!" Churchill duraksad. " B i r daha bu
raya adm atacam dnmemitim."
"Paltonu alaym m diye sormayacam. H a v a serin."
" H e p yleydi," diye yamtlad Churchill.
ki adam gnlsz bir ekilde el skt. Bevin, Churchill'i
zerinde babakanlk mhr olan krmz bir dosyamn yan
na gtrd ve oturdular.
14

Yedinci O l u n Srr

Churchill ve Sava Kabinesi'nin atmalardan saklanmak


iin sndklar, George Caddesi'ndeki yeralt snandaydlar- Smak, alma Bakanl binasnn bodrum katyd,
Parlamento'yla Downing Caddesi'nin arasnda kalyordu.
Kum torbalaryla evrelenmi, betonla salamlatrlmt; de
rinlere gml snak hibir zaman gereklememi o byk
saldrya muhtemelen dayanrd.
Churchill'in en yakn danmanlarn toplad Kabine
Odas'ndaki byk kare masann etrafnda gece gndz bir
birlerine bakmlard. Ar bir havas olan, donuk, ilevsel bir
odayd buras. H e m e n yannda, hl sava alanlarnn ema
laryla dolu olan Harita Odas vard. Ve onun yannda Churc
hill'in, son purosunu sndrdkten uzun zaman sonra bile
ttn kokan zel odas. Koridorun aasnda ardiyeden boz
ma Transatlantik Telefon Odas bulunuyordu. Burada, "Sigsaly" kod adl cihaz Churchill ve Roosevelt arasnda geen
konumalar ifrelerdi. Bevin'in bildii kadaryla cihaz hl
alyordu. Sava Odalar'mn sessizce kapatld Japonya
Zaferi'nden beri hibir ey deimemiti.
"Etraf dolamak ister m i s i n ? " diye sordu Bevin. "Sanrm
Tmgeneral Stuart'ta anahtarlar olacakt."
" s t e m e m . " Churchill sabrszlanmt. smak onu huzur
suz etmiti. Kibarca sordu. " N e d e n h e m e n konuya girmiyor
sun? Ne istiyorsun?"
Bevin, nceden provasn yapt konumasna balad.
" B i r sorun kt; hi beklenmedik, olduka nemli ve hassas
bir konu. H k m e t bunu ok dikkatli ve nazik bir ekilde ele
almak zorunda. Amerikallar da ilgilendirdiinden, Baba
kan, bu konuda ona yardmc olup olamayacan merak edi
yor."
" B e n muhalefetteyim," dedi Churchill buz gibi bir ses to
nuyla. " D o w n i n g Soka'ndan ayrlp ofisime geri dnmemi
salayacak herhangi bir aktivite dnda ona neden yardmc
olaym?"
45

Glenn C o o p e r

"nk sen bu ulusun sahip olduu en byk vatansever


sin. Ve nk karmda oturan adam, ngiliz halknn iyiliini,
kendi politik karlarndan daha ok nemsiyor. Bu yzden
hkmete yardm etmek isteyebileceine inamyorum."
Churchill, oyuna getirilmeye alldnn farkndayd,
arm grnyordu. "Nasl bir ie bulatn? Bir de benim
vatanseverliimi kullanyorsun. D e v a m et, neymi derdiniz?"
" B u dosya d u r u m u m u z u zetliyor," dedi Bevin, nnde
ki krmz dosyay iaret ederek. " A m a okuyabilir misin bil
miyorum. O k u m a gzlklerin yannda m ? "
Churchill, ceketinin i cebine uzand. "Yanmda." Gzl
nn incecik tel erevelerini kulaklarnn arkasna yerle
tirdi. " V e sen de orada oturup hibir ey yapmadan bekleye
cek m i s i n ? "
Bevin bayla onaylayarak basit ahap sandalyede geriye
yasland. Churchill'in homurdanarak dosyay an, ilk pa
ragraf okuyuunu izledi. Churchill, gzlklerini karp, " B u
bir aka m? Gerekten b u n a inanmam m bekliyorsun?" di
ye sordu.
" a k a deil! nanlmaz olduu doru ama hayali deil.
Okuduka, askeri istihbaratn bulgularn doruluunu kant
lamak iin yapt ilk giriimleri greceksin."
"Byle bir ey beklemiyordum."
Bevin ban sallad.
Churchill, okumaya devam etmeden nce bir puro yakt.
Eski kl tablas hl yanndayd.
Ara sra anlalmas g eyler mrldanyordu. Bir keresin
de, "Wight Adas m ! " diye bard. Bir ara, tutulan bacaklarm
amak iin ayaa kalkt ve purosunu tekrar yakt. Arada bir ka
larm abp Bevin'e pheli baklar atyordu. On dakika s o m a
dosyay okumay bitirdi. Gzlklerini karp cebine koydu ve
Havana purosundan derin bir nefes ekti. " B e n de var mym?"
" H i phesiz ama detaylar bilmiyorum," diye yantlad
Bevin ciddi bir ekilde.
46

Yedinci O l u n Srr

" Y a s e n ? " diye sordu Churchill.


"Sormadm."
Churchill aniden, daha nce bu odada pek ok kez yapt
gibi ayakland. Kan kaynyordu. " B u n u n k a m u o y u n d a n
saklanmas gerekiyor! D a h a yeni, b y k bir kbustan uyan
yoruz. Bu bizi karanla ve kaosa srkleyecek."
" B i z de kesinlikle byle dnyoruz."
" B u konudan kimin haberi var? Ne kadar sk kontrol edi
liyor?"
" o k az kiinin. Babakan dmda bilen tek b a k a n benim.
Drt be ordu mensubu, noktalan birletirecek kadar biliyor.
Bir de elbette Profesr Atvvood ve ekibi var."
Churchill homurdand, " B u b y k bir mesele. Gizli tut
makla iyi etmisin."
" V e son olarak," diye devam etti Bevin, "Amerikallar.
zel ilikimiz gz nne alndnda Bakan Truman' bilgi
lendirmek zorunda olduumuzu hissettik ama ok az sayda
insana aklanacana dair teminat aldk."
" B a n a gelmenizin sebebi de bu m u ? Yankiler m i ? "
Bevin artk kabamn karacak kadar snmt. " S a n a kar
t a m a m e n drst olacam. Babakan, Truman'la senin ilgi
lenmeni istiyor. Onunla ilikileri pek scak deil. H k m e t
bu konuda seni grevlendirmek istiyor. Biz, bugnden son
rasna karmak istemiyoruz. Amerikallar her eyi almak is
tiyor. o k sayda grme yaptk ve kabul etmeyi dnyo
ruz. Hibirini istemiyoruz. Belli ki bir sr planlar var. D
rst olmak gerekirse bilmek bile istemiyoruz. lkeyi yeniden
ina etmek gibi ciddi bir iimiz var ve bu grevle, bu sorum
lulukla uraamayz, bir sorun yaama ya da bedel d e m e
riskini gze alamayz. Dahas, Atvvood ve dierleri konusun
da da kararlar alnmal. Senden, bu soruna el a t m a m istiyo
ruz, muhalefet lideri olarak deil, siyasi bir figr olarak da
deil, gl bir lider olarak, kiisel kapasitenle."
47

Glenn Cooper

Churchill ban sallyordu. "Zekice. o k zekice. Muhte


melen senin fikrindir. Ben de olsam aynsn yapardm. Dinle
dostum, bunun gelecekte aleyhime kullanlmayacana dair
gvence verebilir misin? Bir sonraki genel seimde sizi yeri
nizden etmeyi planlyorum ve beni arkamdan vurmanz ho
olmaz."
"Seni temin ederim," dedi Bevin. " B u sorun siyasetin ok
tesinde."
Churchill, ayaa kalkp ellerini rpt. "O zaman yapaca
m. Ayarlayabilirsen sabah Harry'yi arayacam. Sonra da
Atvvood bilmecesiyle ilgileneceim."
Bevin, kuruyan boazn temizledi. " B i r an evvel Profesr
Atvvoodia ilgilenirsin diye umuyordum. Koridorun sonun
da, bekliyor."
Churchill kukulu bir ekilde sordu. "O burada m? Onun
la imdi mi ilgilenmemi istiyorsun?"
Bevin bayla onaylad ve sanki kayormu gibi hzla aya
a kalkt. "Seni onunla yalnz brakacak ve gidip Babakan'a
rapor vereceim." Bevin, nemini vurgulamak iin durdu.
"Tmgeneral Stuart sana lojistik anlamda yardmc olacak.
Sorun zlp her ey ingiliz topraklarndan karlana ka
dar sana elik edecek. Senin iin uygun m u ? "
"Evet, elbette. Her eyle ilgileneceim."
"Teekkrler. Hkmet sana minnettar."
"Evet, evet, herkes minnettar olacak, akam yemeini ka
rdm iin beni ldrecek olan karm dnda." Churchill
dnd, "Atvvood'u ar."
" O n u grmek istiyor musun? Bunun gerekli olduunu
dnmemitim."
" K o n u isteyip istememek deil. Baka ansm olmadn
hissediyorum."
Geoffrey Atvvood, yznde bir aknlk ifadesiyle dnyann
en mehur adamnn karsna oturdu. Atvvood, yllarca ara48

Y e d i n c i O l u n Srr

/.il alt iin salam ve zindeydi a m a rengi solgundu ve


l.sta gibi grnyordu. Elli iki yanda olmasna ramen
. m k i koullar o n u olduundan on ya daha b y k gsteriyor
du. Atwood, bir bardak stl ay dudaklarna gtrrken
C hurchill, o n u n kolunun titrediini grd.
"Neredeyse on be gndr isteim dnda alkoyuluyo
rum," diye sze girdi Atwood. " E i m i n hibir eyden haberi
yok. Be meslektam daha ayn ekilde gzetim altnda, bun
lardan biri kadn. Balayn ama Babakanm, bu gerekten
insafszlk. G r u b u m u n bir yesi, Reginald Saunders ld. Bu
olaylar karsnda travma geiriyoruz."
"Evet," diyerek onaylad Churchill, "gerekten insafszlk. Ve
sarsc. Bay Saunders'm basma gelenlerden haberim var. Ancak
eminim siz de kabul edersiniz ki Profesr, sorun ok srad."
"ey, evet, ama..."
"Sava sresince grevleriniz nelerdi?"
" U z m a n l m d a n en iyi ekilde yararlanld, Babakanm.
Nazilerin Avrupa'daki mzelerden yamaladklar antikalar
ve sanat objelerinden geri alabildiklerimizi korumak ve onla
r sistemli bir ekilde onlar dzenlemekle grevlendirildim."
"Ah," diye yamtlad Churchill. "Gzel, gzel. Ve bu gre
viniz sona erdiinde akademik grevinize geri dndnz."
"Evet. Cambridge'de Arkeoloji ve ilka profesrym."
"Wight Adas'ndaki kaz, savatan sonraki ilk arazi iiniz
mi?"
"Evet, savatan nce de bu blgede b u l u n m u t u m a m a u
anki kaz yeni bir blgede."
"Anlyorum." Churchill puro kutusuna uzand. "Alr ms
n z ? " diye sordu. "Hayr m? U m a n m rahatsz olmazsnz." Bir
kibrit yakp tm oday dumana boana kadar purosunu gay
retle fledi. " u an nerede olduumuzu biliyorsunuz, deil mi
Profesr?"
Atwood, ban sallad.
49

Glenn Cooper
"Dardan ok az insan bu oday ziyaret etti. ahsen ben,
bu oday bir daha greceimi hi dnmemitim ama yar
emekliliimden buraya, sizin kk krizinizle uramak ze
re arldm."
Atvvood kar kt. "Kefimin neden olaca eyleri anl
yorum, Babakanm ama buradaki sorunun, b e n i m ve ekibi
min zgrl olduunu dnmyorum. Eer bu bir krizse kasten yaratlm bir krizdir."
"Evet, ne d e m e k istediinizi anlyorum ama bakalar ay
n fikirde olmayabilir." Churchill'in sesindeki soukluk pro
fesr huzursuz etti. "Burada riske atlan ok daha byk
eyler var. Deerlendirilmesi gereken sonular var. Sizi ser
best brakp bulduklarnz lanet bir gazetede yaymlamanza
izin veremeyiz, bunun farkndasnzdr!"
Duman, Atvvood'un nefesini kesti. Atvvood boazn te
mizlemek iin birka kez ksrd. "Gzaltna alndmz
dan beri bu konuyu gece gndz dndm. Ltfen unut
mayn ki yetkililere haber veren bizzat benim. Gidip sokak
larda bu olay anlatmadm, biliyorsunuz. Bir gizlilik anla
masna imza atmaya hazrm ve meslektalarm da bu ynde
ikna edebileceimden eminim. Bu, sizin t m endielerinize
son vermeli."
"Baym, bu b e n i m deerlendirebileceim, olduka faydal
bir neri. Biliyorsunuz, sava sresince bu odada pek ok zor
karar aldm. Y a a m ve lm kararlan..." Bununla beraber
zellikle birini, ehri boaltma emri vermeden, Luftvvaffe'nin
Coventry'yi b o m b a l a m a s m a izin veriim hatrlayp dnce
lere dald. Bu hareket Nazilerin, ngilizlerin kurallarm ykt
m dnmesini salayacakt. Yzlerce sivil lmt. " o
cuunuz var m Profesr?"
" k i kz, bir erkek. En by on be yanda."
" E h , phesiz babalarm m m k n olan en ksa zamanda
grmek isteyeceklerdir."

50

Yedinci O l u n Srr

Atvvood hznlenip ve duygusallat. " S i z , hepimiz iin

ham kayna oldunuz, Babakanm. H e p i m i z i n kahraman-.z. Bugnse b e n i m k a h r a m a n m s m z . Bu olayda arac


olduunuz iin size yrekten teekkr e d e r i m . " A d a m al
yordu. O n u n kendisini bu ekilde brakmas Churchill'i si
nirlendirdi.
" n e m i yok. Sonu iyi biten her ey iyidir."
Daha sonra yars iilmi purosuyla Churchill tek bana
olurdu. Neredeyse, savan yanklarn, telal sesleri, telsiz
lerden gelen parazit seslerini, uzaktan gelen bomba seslerini
duyabiliyordu. Mavi puro dumannn havada oluturduu
halkalar yeraltnm kirli havasnda szlen hayaletler gibiydi.
Churchill'in sava zamanlarndan tand Tmgeneral Stuart ieri girip hazr olda durdu. "Rahat, Tmgeneral. Bu reza
letin bana brakldn duydun m u ? "
" B u ynde talimat aldm, Babakanm."
Churchill, purosunu eski kllne brakt. "Atvvood ve
ekibini Aldershot'ta tutuyorsunuz, doru m u ? "
"Doru. Profesr serbest braklacan dnyor."
"Serbest mi? Hayr. O n u dierlerinin yanna gtr. B e n sa
na haber vereceim. Bu hassas bir konu. Aceleye gelmez."
General grkemli adama bakt, topuklarn birbirine vu
rarak onu k bir ekilde selamlad.
Churchill, paltosuyla apkasn ald ve arkasna bakma
dan Sava Odalar'ndan son kez kt.

51

10 TEMMUZ 1947
WASHNGTON, D.C.

arry Truman, devasa Oval Ofis masasnn arkasn


da ufack kalmt. Kusursuz grnyordu. Mavi
beyaz izgili kravat gzelce balanm, d u m a n gri

si yazlk takm elbisesi batan aa iliklenmi, siyah sivri


ulu ayakkablar parlatlm, dklen salarnn her bir teli

zenle taranmt.
Truman, greve geldikten iki yl sonra sava sona ermiti.
Lincoln'den beri hibir yeni Bakan, byle bir snavdan ge
memiti. Tarihin kaprisleri, onu akl almaz bir k o n u m a getir
miti. Kendisi dahil hi kimse, hibir ayrcal olmayan bu
sade adamn Beyaz Saray'a kadar ykseleceini tahmin etmemiti.'Ne yirmi be yl nce, Kansas City'de, Truman & Jacobson'da ipek gmlek satarken, ne Jackson Kasaba hkimi,
dier bir deyile Pendergast'm D e m o k r a t i k makinesinin
oyuncayken, ne Missouri'den senatr, yani bir iltimas kuk
las olduu dnemde, ne de Roosevelt'in aday olarak onu
setii, 1944 Chicago kurultaynn scak, nemli arka odalarn
da gerekleen ok edici uzlama zamannda byle olaca
tahmin edilebilirdi.
Bakan yardmcs seildikten seksen iki gn sonra Tru
man acilen Beyaz Saray'a arlm ve Roosevelt'in lm ha
berini almt. Bir gecede, greve geldii ilk ay boyunca
neredeyse hi konumad bir adamdan bakanl devral
m a k zorunda braklmt. Roosevelt'in beyin takmnda per53

Glenn C o o p e r

sona non grata,

istenmeyen adamd.

Sava planlamalar

srasnda darda tutulmutu ve Manhattan Projesi'ni hi


duymamt. Bekleyen bir gazeteci topluluuna, "ocuklar,
imdi benim iin dua edin," demiti ve bunu sylerken cid
diydi. Eski tuhafiyeci, drt ay iinde Hiroima ve Nagazaki'ye atlacak atom bombalarna onay verecekti.
1947 ylnda, karmakark bir dnyada yeni bir spergc ynetme iine artk almt. Sistemli, kararl tarz ona
avantaj salam, engelleri amasnda yardmc olmutu. So
runlar hzl bir biimde gelmiti; Marshall Plan kapsamnda
Avrupa'y yeniden ina etmek, Birlemi Milletleri kurmak,
Ulusal Gvenlik Yasas araclyla komnizmle savamak,
lkesinde, "Hakl D z e n " adn verdii bir dizi sosyal ve eko
nomik reform balatmak. Ben bu ii yapabilirim, diye telkin
etmiti kendisini. Lanet olsun, ben bunu yapabilecek kapasi
tedeyim. Sonra, programnda hi olmayan bir ey kmt
karsna. Dzenli masasnda, mehur B E N D E B T E R lev
hasnn hemen yannda duruyordu.
Kahverengi

dosyann zeri krmzyla

iaretlenmiti:

VECTIS P R O J E S - E R M : ULTRA.
Truman, be ay nce Londra'dan gelen telefonu anmsad.
Bu, hafzalara kaznacak ve hibir zaman unutulmayacak o
inanlmaz olaylardan biriydi. O gn ne giydiini, yedii el
may, Winston Churchill aramadan dakikalar nce ve sonra
neler dndn dn gibi hatrlyordu.
"Sesini duyduuma sevindim," demiti. " B u ne srpriz!"
"Merhaba, Bay Bakan. U m a r m iyisinizdir."
" D a h a iyi olmamtm. Senin iin ne yapabilirim?"
Ktalararas hattaki parazite ramen Truman, Churchill'in
sesindeki gerginlii fark edebiliyordu. " B a y Bakan, ok ey
yapabilirsiniz. Olaanst bir durumla kar karyayz."
"Elimden gelirse yardm ederim elbette. Bu resmi bir ara
ma m ? "
54

Yedinci O l u n Srr

"yle. Meseleyle benim ilgilenmem istendi. Gney sahili


mizde kk bir ada var, Wight Adas."
"Duymutum."
"Arkeologlardan oluan bir ekip orada, akas bizim ba
edebileceimizden ok daha byk bir ey buldular. Keif,
son derece nemli ancak biz, iinde bulunduumuz bu sava
sonras dnemde onunla ilgilenebilecek kapasiteye sahip ol
madmz dnyoruz. Onu heba etme riskini gze ala
mayz. Bu bizim iin en iyi ihtimalle vakit kayb, en kt ih
timalle ulusal bir felaket olur."
Truman, Churchill'in orada oturmu, puro duman iinde
iri cssesiyle telefona eildiini hayal edebiliyordu. "Syle
bakalm, sizinkiler ne b u l d u ? "
Soukkanl kk Bakan dinledi. Kalemi, not almak iin
hazrd. Ksa bir sre sonra elindeki kalemi brakt ve serbest
kalan parmaklaryla kaygl bir ekilde masaya vurmaya ba
lad. A n i d e n kravatnn ok sk, bu iinse o k b y k
olduunu hissetti. Atom bombasnn, o n u n en zorlu snav
olacan varsaymt. A m a imdi b u n u n sadece daha byk
bir ey iin bir tr snma hareketi olduunu hissediyordu.
Amerika Birleik Devletleri B a k a n ' n m dnda, hk
mette sadece alt adam, ad bile ok gizli olan ve son derece
iyi korunan bir gvenlik unvanna, Ultra Yetki'ye sahipti.
Yzlerce, belki binlerce insan Manhattan Projesi'nden haber
dard ama sadece alt kii Vectis Projesi'ni biliyordu. Tru
man' in kabinesinde Ultra Yetki'ye sahip tek isim J a m e s Forrestal'd. Truman, Forrestal' kiisel olarak severdi ama bu
nun dnda ona ok gvenirdi. O da, Truman gibi, kendisini
halka hizmet etmeye adamadan nce iadamyd. Roosevelt'in D o n a n m a Bakanl grevini stlenmi ve T r u m a n da
onu ayn mevkide brakmt.
Forrestal, B a k a n i n fanatik antikomnist grlerini pay
laan, souk, talepkr bir ikolikti. Truman, onu daha yksek
bir mevki iin hazrlyordu. Bir sre sonra Forrestal, hk
mette yeni oluturulan bir pozisyona, S a v u n m a Bakanl'na
55

Glenn C o o p e r

getirilecekti ve Veens Projesi de onun bana kalacak, onu yi


yip bitirecekti.
Truman, dosyann kan krmz rengi b a l m u m u mhrn
at. M h r eski a m a etkili bir gizlilik aracyd. Dosyann
iinde, Truman'n ksa sre s o m a C I A ad verilecek yeni bir
kurumun ilk yneticisi yapaca bir dier Ultra Yetkili olan
Koramiral Roscoe Hillenkoetter tarafndan yazlm bir not
vard. Truman notu okudu, dosyay ap dank gazete ku
prlerini bir kenara ayrd.
Roswell Gnlk Kayd:

RAAF, R O S W E L L B L G E S N D E

U A N D A R E E L E G E R D ; ve ertesi gn: G E N E R A L RAM E Y , R O S W E L L U A N DARESN YALANLADI. Sacra


mento Bee: ORDU, N E W M E X I C O D A U A N DARE B U L U N
D U U N U A I K L A D I . A B D basn ve A B D haber ajansndan
benzer satrlar ieren daha pek ok haber vard.
Aliajacta est, diye dnd Truman, ocukluunda ren
dii Latince sz ammsayarak. Sezar, dn olmayan bir
karar vermi, senatoya kar gelip lejyonlaryla birlikte Ro
m a ' y a girerek tarihin gidiatm deitirmiti. Truman, kale
minin kapam ap Beyaz Saray ktlarndan birine Hillenkoetter'e hitaben ksa bir mesaj yazd. Mektupla dier kt
lar dosyaya geri koyup sa st ekmecesinden eski, pirin
m h r takmn kard. Bir Zippo'nun kapam at, fitili
ateledi ve krmz b a l m u m u n u mukavva dosyann zerine
yava yava, damla damla aktmaya balad ta ki kan krmz
bir gl oluana kadar. Ok yaydan kmt.
24 Haziran 1947'de, Washington Eyaleti'nde Rainier Da ya
knlarnda uan zel bir pilot, tabak eklinde nesnelerin yk
sek bir hzla dzensizce utuunu bildirdi. Birka gn iinde
lkenin drt bir yarmdan yzlerce insan da ayn grntye
tamk olmu, gazeteler uan dairelerle dolmutu. Roswell
mehur olmutu.
56

Yedinci O l u n Srr

( )n gn sonra Bamszlk Gn'nde, iddetli bir frtna S I


LISI

nda Roswell, N e w Mexico'da karanlk gkyz parlak

. vi bir objeyle aydnlanm, ardndan bu obje ehrin kuze


yine dmt. Grenler imek olmadna yemin ettiler.
( lrdkleri eyin imekle bir ilgisi yoktu.
lrtesi sabah, Roswell'in yz yirmi kilometre kuzeybatsn
daki J. B. Foster iftlii'nin iibas M a c k Brazel, sry ot
latmaya gtrrken her yerine metal folyo ve lastik paralar
salm geni bir alana rastlad. Baz yerlerde enkaz yle yo
undu ki koyunlar alandan gemeyi reddedip alann etrafn
dan dolanmak zorunda kaldlar.
Tecrbeli, akl banda bir adam olan Brazel, etraf yle
bir inceledi ve b u n u n gemite bulduu folyodan yaplma
meteoroloji balonlarna benzemedii konusunda ikna oldu.
Burada, ok daha deerli bir ey vard. Alam biraz daha ince
lediinde enkaz blgesine kadar gelen ve blgeden uzakla
an apraz lastik izlerine rastlad. Cip izleri diye dnd.
Kim girdi b e n i m arazime? Birka metal paras toplad ve s
ry otlatp eve dnd. Akamn ilerleyen saatlerinde, Cha
vez Kasaba erifi George Wilcox'u arad ve ona yle syle
di, "George, hani u uan dairelerle ilgili syledikleri eyler
var ya? ey, samrm paralanm bir tanesi benim arazimde."
Wilcox, B r a z e l i e iyi ahbapt ve onun atlak olmadm bi
liyordu. Eer M a c k byle bir ey sylyorsa, bu ii ciddiye
alacakt. O r d u n u n yerel hava ss, U S A A F Roswell, 5 0 9 .
B o m b a Grubu'na telefon etti ve s k o m u t a m m bilgilendirdi.
Albay William Blanchard da en iyi iki memurunu, Jesse Marcek ve Sheridan Cavitt'i ertesi sabah iftlie gitmek zere g
revlendirdi. S o m a Fort Worth'deki Sekizinci Hava Kuvvetleri'nde bulunan efi Tugeneral Roger R a m e y ' e bir mesaj ilet
ti. Ramey, araziyle ilgili tm ayrntlar almak istediini sy
ledi. General, " B e l a aadan yukar doru yaylr," szne
inanan insanlardand, bu yzden Washington'! arad ve Kara
57

Gleni) Cooper
Kuvvetleri Bakaru'na nbilgi verdi. Sonra da telefonun al
masn beklemeye balad.
Birka dakika iinde yardmcs, VVashington'n hatta ol
duu haberini verdi. "Bakan Patterson m ? " diye sordu.
"Hayr, efendim," diye yantlad, " D o n a n m a Bakan Forrestal."
Deniz Kuvvetleri mi? Tanr akna, neler oluyor? diye endie
lenerek telefonu at.
Pazar sabah Mack Brazel, iftliin giriinde iki istihbarat aja
n ve bir askeri birlikle bulutuunda, gne oktan krmz
topra kavuruyordu. Konvoy, Brazel'm Ford model kamyo
netini allklarn aasndaki, enkazn youn olduu blge
ye doru takip etti. Dnceli, gen bir adam olan Binba
Marcel, ard ardna Pall Mail marka sigarasn iip enkazn
arasnda dolarken birlikler belirledikleri bir alanda yakc
gnein altnda alyorlard. Brazel, lastik izlerini iaret
ederek bu alana daha nce ordunun girip girmediini sordu
unda Binba derin bir nefes alarak yantlad, " B e n i m bunu
bilmeme imkn yok, baym."
Birka saat iinde birlikler blgeyi inceleyip tenteli kamyo
netlerine tonla enkaz paras ykleyerek uzaklatlar. Brazel,
konvoyun ufukta gzden kayboluunu izledi ve cebinden bir
metal paras kard. Sigara paketinin iindeki folyo kadar in
ce, bir o kadar da parlakt. A m a bu parann garip bir taraf
vard. Brazel, mengene gibi elleri olan gl bir adamd, ancak
ne kadar denediyse de bu paray bkememiti.
Sonraki iki gn boyunca Brazel, ordu personelinin enkaz
alanna girip kmasn izledi. Ona, uzak durmas sylenmi
ti. Sal sabah, hzla ilerleyen bir cipin iinde bir tugeneralin
rozetini grdnden emindi. Kasabann byk blm Foster iftlii'nde bir eyler dndnn farkndayd ve sal ak
am ordu, hikyeyi daha fazla gizleyemedi. Albay Blanchard,
yredeki bir iftinin bir uan daire bulduunu bildiren resmi
58

Yedinci O l u n Srr

lu basn aklamas yapt. Konu, stihbarat Brosu tarafndan


Uf alnm, daha yksek mercilere aktarlmta. Rosvell Daily
Record o akam zel bir bask yapt ve medya konunun zeri
ne hcum etti.
Blanchard'n resmi aklamasnn hemen ardndan Gene
ral Ramey, United P r e s s i e telefonda grrek hikyeyi de
itirdi. Uan daire falan yoktu. Radar reflektr olan sra
dan bir meteoroloji balonuydu, bytlecek bir ey deildi.
Basn, enkazn fotoraflarn ekebilir miydi? ey, diye yant
lad, Washington gvenlik iin her eyi yasaklamt ama on
lara yardm etmek iin elinden geleni yapacakt. Ksa srede
gazetecileri Teksas'taki brosuna ard ve halsnn zerin
de duran sradan bir meteoroloji balonunun resmini ektirdi.
"te, beyler. Btn bu yaygarann nedeni bu."
Bir hafta iinde olay ulusal deerini kaybedecekti. A n c a k
Rosvvell'de, kazadan sonraki ilk saatlerde ve gnlerde tuhaf
eylerin olduu dedikodular dolayordu. Ordunun, blge
ye Brazel'dan nce geldii, sapasalam bir uan daire bul
duu ve o sabah erken saatlerde insana b e n z e m e y e n b e k
k bedenin toplanp otopsilerinin yapld sylentileri ya
yld.
Daha somalar otopsilerde grev alan bir hemire Roswell'deki cenaze grevlisi arkadana olay anlatm ve bir pee
tenin zerine uzun kafal ve iri gzl a l z varlklarn resmini
izmiti. Ordu, Mack Brazel' bir sreliine gzaltna ald ve
somasnda Brazel'n etrafta pek konumad gzlendi. Bunu
takip eden gnlerde kazaya ahit olan her tank, yksn de
itirdi, bazlar tek kelime bile etmedi, bazlarysa Roswell'den
uzaklatrld ve bir daha onlardan haber alnamad.
Sekreteri Truman' arad. " B a y Bakan, D o n a n m a Bakan si
zinle grmek istiyor."
" T a m a m , gnder ieri."
59

C letin C o o p e r

En gze arpan zellii olan byk kulaklaryla Forrestal,


dimdik bir ekilde T r u m a n ' m karsna oturdu. izgili takm
elbisesiyle eski gnlerdeki gibi tam bir bankac grnmn
deydi.
Truman sohbete girmekten kanarak, "Jim, V e c t i s i e ilgili
gncel bilgi istiyorum," diyerek sze balad. Forrestal iin
sorun deildi, o da derdini birka szckle anlatmay tercih
ediyordu.
" H e r eyin planland gibi gittiini syleyebilirim, Bay
Bakan."
"Rosvvell'deki durum... Ondan ne h a b e r ? "
" T m bilgileri, olmas gerektii lde tutuyoruz diye d
nyorum."
Truman, hzla bam sallad. "Basndan edindiim izlenim
de byle. Syle bakalm, ordudakiler emirleri Donanma Bakanl'ndan alma konusunda sknti yayor m u ? " Truman sntt.
" o k mutlu olduklar sylenemez, Bay Bakan."
"Mutlu olmadklarna eminim! B e n doru adam setim,
seni. Bu bir d o n a n m a operasyonu, onlar da bu duruma ala
caklar. imdi bana u Nevada'daki yeri anlat. Orada duru
m u m u z nasl?"
" G r o o m Gl. Blgeyi geen hafta ziyaret ettim. Pek elve
rili deil. Gl yzyllardr kuru samrm. Uzakta, bizim Yucca Fiat'deki aratrma blgemizin snrnda. Ziyaretiler ko
nusunda bir sorun yaamayacaz a m a biri kasten girmek is
tese bile, etrafndaki tepe ve dalar sayesinde corafi adan
olduka korunakl, savunmas ko|ay. Mhendisler Birlii ol
duka iyi bir gelime kaydetti. Programa sadk kaldlar. G
zel bir pist yapld, hangar ve barakalar mevcut."
Truman ellerini ensesinde birletirdi, iyi haberler karsn
da rahatlamt. "Gzel, devam et."
"Yeralt tesisi iin yaplan kaz tamamland. Beton dkl
yor ve ksa sre iinde havalandrma ve elektrik salanacak.
60

Yedinci O l u n Srr

I rssin, hedeflediimiz zamanda operasyona hazr olacan


zn eminim."
Truman, m e m n u n grnyordu. Bu adam iini iyi yap
yordu. "Dnyann en gizli inaat projesinin bamteahhidi
olmak nasl bir duygu?" diye sordu.
Forrestal, soruyu dnd. " B i r keresinde VVestchester
kasaba'snda bir ev ina etmitim. Bu proje daha az klfetli."
Truman gld. " n k bu sefer karn, ii abuk bitir, di
ye tepende dikilmiyor, deil m i ? "
Forrestal ciddiyetle yantlad. "Kesinlikle haklsnz, efen
dim!"
Truman, ne eilip sesini biraz alaltt. "ngiltere'den ge
lenler hl Maryland'de gvende m i ? "
"Fort K n o x ' a girmek bile daha kolay olurdu."
"Hepsini Nevada'ya nasl getireceksin?"
"Amiral HillenkoetterTe ulam konusunu gryoruz.
Ben kamyon konvoyu neriyorum. O kargo uaklarndan ya
na. Her iki yaklamn da avantajlar ve dezavantajlar var."
" E h , " dedi Truman," oras size kalm beyler. Her konuda
sizin tepenizde olamam. Bir ey daha var. Bu ssn ad ne
olacak?"
"Burann resmi askeri kartografik ad N T S 51, Bay Bakan.
Mhendisler Birlii buraya 5 1 . Blge diyorlar."
28 Mart 1949'da James Forrestal, Savunma Bakanl gre
vinden istifa etti. Truman, Forrestal'm sal aniden bozula
na kadar bir sorun grememiti. Davranlar aniden dei
kenlik gstermeye balamt, dalm grnyordu, ye
mekten kesilmiti ve uykusuzluk ekiyordu. Grevini yerine
getiremeyecei akt. le ilgili yaad stresten dolay ciddi
bir depresyon geirdii haberleri yayld ve Deniz Kuvvetle
ri Bethesda Hastanesi'ne kaldrlnca bu dedikodular da do
rulanm oldu. Forrestal, hastaneden kamad. 22 Mays tari
hinde bedeni, hastane ek binasnn nc kat hizasndaki
(.1

Glenn C o o p e r

atsnda kanlar iinde bulundu. On a l t n a kattaki odasnn


karsndaki mutfak penceresini amay baarp intihar et
miti.
Pijamasnn ceplerinde iki para kt bulundu. Birinde, Forrestal'n titreyen eliyle yazlm, Sofokles'in trajedisi Ajax'tan
alntlanm bir iir yer alyordu:
Alan

kabrin

karanlk

ihtimalinde-

Gnn sonunda anaya ac,


Harap yreine ve akaklarndaki beyazlara ac,
Kulana fsldand
Sevdiinin
"Ah,

zaman,

yks.

ah!"

olacak

Feryat eden

lklar-

blbln, yalnz kuun

Sessiz feryatlar

deil.

Dier kttaysa tek satrlk bir yaz vard: Bugn 22 Mays


1949, James

62

Vincent Forrestal'n

lecei gn.

11 HAZRAN 2009
NEW YORK

ill, new York'ta yayordu ama N e w Yorklu deildi.


Kolayca bir duvardan sklp baka bir yere yaptnlabilecek bir post-it gibiydi bu ehirde. Buray se-

vememi, bu ehirle bir ba kuramamt. Hareketlilii his

setmemi, D N A ' s m benimseyememiti. Yeni ve m o d a olan


her eyden, restoranlardan, sergilerden, gsterilerden, ov ve
kulplerden habersizdi. ine girmek istemiyor, dnda kal
yordu. ehrin bir dokusu varsa o, ypranm bir kenaryd.
New York'ta yemi, imi, uyumu, alm ve z a m a n za
man sevimiti ama b u n u n tesinde kentle bir ilgisi yoktu.
2. Cadde'de sevdii bir bar, 23. Cadde'de iyi bir Yunan resto
ran, 24. Cadde'de bir in restoran, 3. Bulvar'da bir market
le houna giden bir iki dkkn vard. Bu onun kk evre
niydi, kendine zg bir mzii olan -Bellevue'ya ulamak
iin trafii yararak geen ambulanslarn b i t m e k bilmeyen
lklar- bir asfalt paras. On drt ay iinde bundan sonra evi
nin neresi olacana karar vermesi gerekiyordu; N e w York
olmayaca kesindi.
Hamilton H e i g h t s i n yeni gelien bir mahalle olduunu
bilmemesi srpriz deildi.
" a k a gibi," dedi ilgisiz bir ekilde. " H a r l e m ' d e m i ? "
"Evet! Harlem'de," diye aklad Nancy. Meslek sahibi pek
ok insan buraya tamd. Bir sr Starbucks da var."
G n n en kalabalk saatinde yava yava ilerliyorlar,
Nancy'yse jet hzyla konuuyordu.
63

Glenn C o o p e r

" N e w York niversitesi urada," diye ekledi. " B i r sr


renci ve iadam, harika restoranlar falan var. Ve Manhattan'daki pek ok yerden ok daha ucuz."
"Oraya gittin m i ? "
Nancy'nin biraz keyfi kat. "ey, hayr."
"O zaman bu kadar eyi nereden biliyorsun?"
"Okuyorum ite, New York dergisi, Times."
VVill'in aksine Nancy ehri seviyordu. White Plains'de yeti
miti. Bykanne ve bykbabas hl Queens'de yayordu.
Anlalmaz aksanlaryla eski yaay biimlerini srdren
Amerika'ya g etmi Polonyallard. White Plains, Nancy'nin
yuvasyd, ama ehir onun oyun park olmutu. New York, m
zii ve sana rendii, ilk ikisini itii, Ceza Hukuku okudu
u, John Jay Koleji'ndeki odasmda bekretini kaybettii, Fordham Hukuk Fakltesi'nde snfn birincilikle bitirdikten sonra
baro snavn verdii, Quantico'dan sonra ilk ube grevini al
d yerdi. New York'ta dolu dolu yaayacak ne zaman ne de
paras vard, ama ehrin nabzn tutmay meslek edinmiti.
Kasvetli Harlem Nehri'nin zerinden getiler ve Bat 140.
Cadde'yle Nicholas Bulvar kavana vardlar. Kuzey Man
hattan 32. ube'den gelen yarm dzine araba on iki katl bi
nann etrafn sarmt. Nicholas Bulvar geni ve akt. Bat
snda, mahalle ile C C N Y kampusunu ayrarak tampon blge
oluturan yeil bir park vard. Blge alacak derecede zen
gin grnyordu. Nancy, WiU'e bilmi bilmi sana sylemi
tim dercesine bakt.
Lucius Robertson'n dairesi en st katta, park manzaralyd.
Byk pencerelerinden, St. Nicholas Park, niversite kampu
su ve onun da ilerisinde Hudson Nehri'yle aalkl N e w Jer
sey grnyordu. Uzakta, bir futbol sahas uzunluunda, kr
mz tula renginde bir kargo gemisi gneye doru ilerliyordu.
Gne, ayakl bir sehpann zerindeki pirinten antika te
leskopu parlatyordu. Will, merceinden bakmak iin ocuksu
bir arzuyla teleskopa yaklat.
64

Y e d i n c i O l u n Srr

Arzusuna direndi ve rozetini kard. Oradan uzaklamak


iin sabrszlanan Yzba, "Svariler geldi," diye seslendi.
niformal polislerle dedektifler de rahatlamlard. Mesaile
ri uzamt ve bu gzel yaz akamn daha iyi deerlendir
mek niyetindeydiler. Bebek bakcl yerine, souk bira ve
b.rbek onlar iin ncelikliydi.
Will, Yzba'ya sordu, " A d a m m z nerede?"
"Yatak odasnda, uzanyor. Daireyi kontrol ettik. Kpek
bile getirdik. T e m i z . "
"Kart sizde m i ? "
Poete konup etiketlenmiti. Lucius Jefferson Robertson, 384
Bat 140. Cadde, New York, NY 10030. Arkasnda: Kk bir ta
but ve 11 Haziran 2009 yazs.
Will, kart Nancy'ye uzatp etraf kolaan etti. Mobilyalar
modern ve pahalyd. Galeri kalitesinde yirminci yzyl yapm
yalboya tablolarla kapl yumurta kabuu rengi duvarlar, bir
ift ho antika. Bir duvar batan sona plak ve CD'lerle doluydu.
Mutfan yannda, zerinde ciltlenmi notalar duran kuyruklu
Steinway piyano. Duvarlardan biri son teknoloji ses sistemi ve
yzlerce CD'yle tka basa doluydu.
" N e i yapyor bu adam, mzisyen m i ? " diye sordu Will.
Yzba ban sallad. " C a z . Ben hi duymadm ama
Monroe, mehur olduunu syledi."
Sska, beyaz bir polis ekledi, "Evet, mehur!"
Ksa bir grmeden sonra olayn artk F B I ' a ait olduuna
karar verildi. Polisler gece boyunca binann n ve arka giri
lerini kontrol altna alacakt ancak FBI, Bay Robertson' " g z "
altna tutacak ve m m k n olduu kadar ona gz kulak ola
cakt. Geriye kalan her ey, F B I ' m sorumluluundayd.
Yzba, yatak odasnn kapsna doru seslendi, " B a y Ro
bertson, buraya gelebilir misiniz efendim? FBI sizinle gr
m e k istiyor."
eriden, " T a m a m , geliyorum," diye bir yant geldi.
65

Glenn C o o p e r

Robertson, ayanda terlikleri, bol pantolonu, Chambray


gmlei ve ince s a n hrkasyla yatak odasmdan karken bit
kin bir seyyah gibi grnyordu. Altm alt yandayd ama
daha yal grnyordu. Yzndeki izgiler yle derindi ki
araya bozuk para sktrsanz kaybolurdu. Cildi simsiyaht,
uzun parmakl ellerinin stl kahve ayalar dnda hibir
kahverengilik yoktu. Sa ve sakal ksack kesilmiti. Arlk
la beyazd.
Yeni yzleri fark etti. "Naslsnz?" dedi Will ve Nancy'ye.
"Byle bir karkla sebep olduum iin zgnm."
Will ve Nancy, resmi bir ekilde kendilerini tanttlar.

"Ltfen b a n a Bay Robertson demeyin," diye itiraz etti


adam. "Arkadalarm bana Clive der."
Polis ksa srede daireyi boaltt. Gne, Hudson Nehri ze
rinde alalm, kzllap yaylmaya balamt. Will, oturma
odasndaki ve Clive'n yatak odasndaki perdeleri kapatt.
Cinayetlerin hibirinde bir nianc tarafndan ate edilmemi
ti ama Kyamet G n Katili belirli bir kural izlemiyordu. Will
ve Nancy, dairenin her santimini tekrar incelediler. Nancy,
Clive'm yannda dururken Will de koridora ve merdivenlere
bakt.
Resmi ifade ksa srd, anlatlacak pek bir ey yoktu. Cli
ve, be kiilik mzik grubuyla birlikte kt ehri kapsa
yan turneden len dnmt. Hi kimsede evinin anahtar
yoktu ve bildii kadaryla o yokken hibir eyin yeri deiti
rilmemiti. Chicago'dan, sorunsuz bir uula havaalanna,
s o m a s n d a da bir taksiye binip doruca evine gelmi ve bir
haftalk posta ynn arasnda bu kart bulmutu. Ne oldu
unu h e m e n anlam ve 911'i aramt. Hepsi buydu.
Nancy, ona tm Kyamet Gn kurbanlarnn isim ve ad
reslerini sralad ancak Clive, zgn bir ekilde ban sallad.
Hibirini tanmyordu. " B u adam neden bana zarar vermek
istesin k i ? " diye sordu hznl bir ses tonuyla. " B e n sadece
bir piyanistim."
66

Y e d i n c i O l u n Srr

N.ncy, defterini kapad ve Will o m u z silkti. leri bitmil Saat sekize geliyordu. Lanetli gnn sona ermesine drt
mit kalmt.
"Lvde olmadm iin buzdolabm bo. Yoksa size yiyecek
MI

eyler ikram ederdim."

"Dardan isteriz," dedi Will. "Buralarda ne istenir?" Son. hemen ekledi, " H e s a p hkmetten."
C live, Frederick Douglass Bulvar'ndaki Charley's adl res
ti nndan pirzola istemeyi nerdi, restoran arayp be farkl
it\enekte kark bir sipari verdi. " B e n i m adm kullan," diye
l ldad Will ve b y k harflerle adn kda yazd.
Beklerken bir plan yaptlar. G e c e yarsna kadar Clive gz
lerinin nnde olacakt. Telefona cevap vermeyecekti. Uyu
duu z a m a n oturma odasnda nbet tutacaklar ve sabah ol
ii uunda tehlikenin derecesini tekrar deerlendirip yeni bir
program yapacaklard.
Sonra sessizce oturdular. Clive, en sevdii koltuuna otur
mu, kalarn atm, sakallarn kayordu. Misafirlerle ara
s pek iyi deildi, zellikle de baka bir gezegenden oturma
odasna nlanm gibi duran FBI ajanlaryla.
Nancy, kafasn kaldrd ve C l i v e i n tablolarn incelemeye
balad. Aniden gzleri ald ve yksek sesle bard. " B u bir
de Kooning eseri m i ? " A n a renklerde soyut fra darbeleri ve
lekelerden oluan b y k tuvali iaret ediyordu.
"Bravo gen hanm, aynen yle. Sanattan anlyorsunuz."
"Harika," dedi Nancy. " B i r servet deerinde olmal."
Will, gz ucuyla bakt. Ona gre, bir ocuun buzdolab
na yaptrmak iin eve getirdii resimlere benziyordu.
" o k deerli," dedi Clive. "Willem, b u n u bana yllar nce
verdi. B e n de bir besteye onun adm koydum, bylece de
tik. A m a sanrm krl kan ben o l d u m . "
ikisi modern sanat zerine koyu bir sohbete daldlar.
Nancy, bu konuda olduka bilgili grnyordu. Will, krava67

Glenn C o o p e r

tn gevetip saatine bakt ve midesinden gelen gurultular


dinledi. Zaten uzun bir gn olmutu. Mueller'in delik kalbi
olmasayd imdi koltuunda televizyon izleyip viskisini yudumluyor olacakt. O n d a n biraz daha nefret etti.
n kapda ayak sesleri duyuldu. Will tabancasn kard.
" O n u yatak odasna gtr." Nancy, Clive' belinden tuttu,
Will delikten bakarken onu aceleyle ieri gtrd.
Kapdaki, elinde byk bir poet tutan bir polis memuruy
du. "Pirzolalarnz getirdim," diye seslendi dardan. "Siz is
temiyorsanz biz yeriz."
Pirzolalar iyiydi, hayr, harikayd! , Clive'n kk ye
m e k masasna oturup agzl bir ekilde yemeklerini yedi
ler. Preyi, peynirli makarnay, msr, pirin ve fasulyeyi ses
sizlik iinde ineyip yuttular. Yemek, sohbetle berbat edile
meyecek kadar lezzetliydi. n c e Clive bitirdi, ardndan Will.
kisi de tka basa doymutu.
Nancy, nndekileri yemeye bir be dakika daha devam
etti. Her iki adam da kskan bir edayla onu izlerken kibarca
slak mendil paketlerini ap parmaklarndaki barbek sosla
rn temizlediler.
Lisedeyken Nancy, ufak tefek ve atletikti. kinci ligdeki
beyzbol takmnn kanat oyuncusuydu. Evden uzakta geirdi
i ilk sene niversite birinci snf sendromuna yenik derek
kilo almaya balamt. niversitede birka kilo almt, hu
kuk fakltesinde birka kilo daha ve sonunda da tknaz bir k
za dnmt. Fordham'daki ikinci senesinde F B I ' a girmeye
karar vermiti. Kariyer danman nce forma girmesini tavsi
ye etmi, Nancy bunun zerine lgnlk derecesinde bir ka
rarllkla diyet yaparak elli be kiloya dmeyi baarmt.
New York ube'ye atanmas h e m iyi h e m de kt haberdi.
yi haber: N e w York. Kt haber: N e w York. Kariyer srala
masna gre maa ylda yaklak 38.000 dolard. Gvenlik
personeli olmas nedeniyle bir 9.500 dolar daha alyordu. Yl
da 50.000 dolarn altnda kazanarak N e w York'ta nerede yaa68

Yedinci O l u n Srr

.kl? Onun iin zm, White Plains'deki evine, eski yatak


.iMiu, annesinin yemeklerine dnmek olmutu. Uzun saatler
iliiyordu ve spor salonuna admm atmamt. yl iinde
I ' hzla kilo alp kk vcudunu doldurmaya balamt.
Will ve Clive, sosisli sandvi yeme yarmasna katlm
l'iln bir hali olan Nancy'yi izliyorlard. zlendiini fark eden
N.cy utanp atalm brakt.
Kk bir aile gibi masay toplayp ortal temizlediler.
Suat ona geliyordu.
Will, parmayla perdeleri bir iki santim aralad. Dars
il iri karanlkt. Parmaklarnn ucunda aa bakt ve iki ekip
tabasn grd. Olmalar gereken yerdeydiler. Perdeleri kal'.lp n kapnn kilidini kontrol etti. Bu katil ne kadar karar
lyd? Byle bir polis kordonu varken nasl hareket edecekti?

(Itri

ekilip yenilgiyi kabul m edecekti? N e de olsa yal bir

kadn ldrmesinin zerinden daha yirmi drt saat geme


miti. Seri katiller genelde enerjileri yksek insanlar deildi
ama bu adam toplu kym yapyordu. K o m u daireden duva
r yarp m gelecekti? Yoksa atdan bir iple sarkp camdan
ieri mi dalacakt? Kurbann ldrmek iin tm binay hava
ya uurur m u y d u ? Will, suluyu anlayamyordu ama genel
seri katil profiline aykr olduu kesindi ve tahmin yrtemeek Will'i huzursuz ediyordu.
Clive, tekrar en sevdii sandalyesine oturmu, kendisini
zamann ondan yana olduuna ikna etmeye alyordu. Se
sindeki yava, kusursuz tempodan etkilenen Nancy'yle soh
bet ediyordu. M z i k hakknda konuuyorlard. Will'in anla
d kadaryla N a n c y bu konuda da bilgiliydi.
" a k a yapyorsun," dedi. "Miles'la beraber mi a l d n ? "
" A h evet, hepsiyle aldm. Herbie, Dizzy ve Sonny ve Ornette! o k anslydm."
" E n ok hangisini sevdin?"
"Sanrm Miles', gen bayan: Belki insan olarak deil, ne
yi kast ettiimi anlyorsundur. A m a mzisyen olarak, aman
69

Glenn C o o p e r

T a n r m ! ald, sanki trampet deil, T a n r tarafndan


gnderilmi bir aletti. Mzik deil, sihir yapyordu. Onunla
alarken cennetin kaplarnn alp zerimize meleklerin ya
acan dnmtm. Biraz Miles almam ister misin?
Bylece ne demek istediimi anlarsn."
" B e n sizin mziinizi dinlemeyi tercih ederim," diye ya
ntlad.
" B e n i etkilemeye alyorsunuz, gen Bayan FBI! Ve ok
da baarlsnz." YVill'e dnd ve "Meslektan olduka etki
leyici, biliyorsun deil m i ? " diye sordu.

<

" B u daha ilk gnmz."


"Kiilik sahibi. Onunla yol kat edebilirsin." Sandalyesin
den kalkp piyanoya doru yrd. Taburesine oturdu ve
parmaklarn esnetmek iin ellerini bkt. " i m d i komular
da hesaba katarsan yava bir eyler almam lazm." almaya
balad. Birbiri ardna, son derece hafif ve etkileyici melodiler
ald. Gzleri kapal, arada srada mrldanarak uzun sre
ald. Nancy bylenmiti ama Will tetikte bekliyordu. Saati
ni kontrol etti ve notalarn arasndan etraftan gelebilecek ses
leri dinledi.
Clive, almay bitirip son nota da hilikte kaybolduunda
Nancy, " B u harikayd. ok teekkr ederim," dedi.
"Hayr, beni dinlediiniz ve ayrca bu gece yalnz brakma
dnz iin ben teekkr ederim." Tekrar rahat koltuuna ku
ruldu. "kinize de teekkrler. Kendimi gvende hissetmemi
salyorsunuz ve bunun iin size minnettarm. Hey, ef," dedi
Will'e, "yatmadan nce bir ikiye izin var m ? "
" N e istiyorsun? Ben getireyim."
"Lavabonun sandaki mutfak dolabnda gzel bir ie
Jack Daniels var. ine buz koyaym deme sakn."
Will, yar dolu ieyi buldu. Kapan ap koklad. Biri ii
ne zehir k o y m u olabilir miydi? Onu bu ekilde mi ldrme
yi planlamt? Sonra aklna baka bir ey geldi: Benim bu
70

Y e d i n c i O l u n Srr

itilam korumam gerek eh biraz iki de hi fena olmaz. Ken


disine iki parmak viski doldurdu ve hzla iti. Tad burbon
pilliydi. Ho bir his vermiti. Yarm dakika bekleyeceim,
eer lmezsem ona da viski gtrrm diye dnd. Kendi
mantn a hayran kalmt.
"Buldun mu, ef?" Clive dier odadan seslendi.
"Evet. H e m e n getiriyorum."
Bir ey olmamt. Bir bardak doldurup Clive'a uzatt.
VVill'in nefesindeki viski kokusunu alan Clive, "Tattna se
vindim, ahbap, demeden edemedi."
Nancy gzlerini VVill'e dikti.
"Kalite kontrol, Romal bir eniciba gibi," dedi Will.
Nancy dehete dmt.
Clive, viskisini yudumlayp konumaya balad. "Biliyor
musun, Bayan FBI, sana grubumun, Clive Robertson Belisi'nin CD'lerini gndereceim. Biz bir grup demode adamz
ama hl bir eyler retiyoruz, anlarsn ite. Hl gazla ye
mek piiriyoruz. Harry Smiley, davulcumuz oka gaz da
karyor."
Neredeyse bir saat gemiti, Clive hl yollarda geen ha
yatndan, klavye tiplerinden, mzik dnyasndan bahsedi
yordu, ikisi bitmiti. Sesi alald, gzleri kapanp hafife
horlamaya balad.
" N e yapmalyz?" diye fsldad Nancy.
" G e c e yarsna bir saat var. Brakalm, burada uyusun ve
u bir saat gesin." Ayaa kalkt.
" N e r e y e gidiyorsun?"
"Tuvalete. Sorun olur m u ? "
Nancy kafasn sallad.
Will eilip ona doru tslad. " N e ? Gidip bir iki daha ala
cam m sandn? Tanr akna, zehirli olmadndan emin
olmak istedim."
"Kendini feda ettin yani," dedi Nancy. "Hayran kaldm."
Will, tuvaletini yapp fkeyle geri dnd.
71

Glenn C o o p e r

Sesini kontrol ederek sze balad. "Biliyor musun, ortak,


benimle almak istiyorsan u havandan kurtulacaksn." He
men sordu. " K a yandasn s e n ? "
"Otuz."
" B a k tatlm, b e n bu ie baladmda sen lise ikideydin, ta
mam m?"
" B a n a tatlm d e m e ! " Nancy fkelendi.
"Haklsn, bu uygun olmaz. Milyon yl da gese sen b e n i m
tatlm olamazsn."
Nancy, byk bir heyecanla karlk verdi. " B u iyi haber
nk en son ofisten biriyle ilikiye girdiinde, az kalsn ko
vuluyordun. B a n a hatrlat da bir daha senden tavsiye alma
yaym."
Clive homurdand. kisi de susup birbirlerine baktlar.
Will, Nancy'nin onun kark gemiini bilmesine armad, ne de olsa devlet srr deildi. A m a laf bu kadar abuk ya
ptrmasndan etkilenmiti. Genelde bir kadn ileden kar
mas daha uzun srerdi. Bu kz cesaretliydi, hakkm vermek
lazmd.
N e w York'a alt yil nce transfer olmutu. Hal Sheridan,
Washington'daki K grubunu, Will'in ynetim greviyle ba
a kabileceine nihayet ikna ettikten sonra onu yuvadan at
mt. N e w York ofisi, onun Hrszlk ve iddet Sular'nm
bana getirilebilecek uygun bir aday olduunu dnmt.
Bir ynetim seminerine katlmak zere Quantico'ya geri gn
derilmi ve orada kafas bir FBI yneticisinin ihtiyac olacak
her tr bilgiyle doldurulmutu. Elbette idarecilerle cinsel ili
kiye girmemesi gerektiini biliyordu, hatta dier blmlerdekilerle bile. A m a Quantico, eitim kitapklarna Rita Math e r ' m resmini koymamt.
Rita yle ekici, yle gzel kokulu, yle davetkr ve yatak
ta yle harikayd ki baka seenei yoktu. likilerini aylarca
gizli tuttular, ta ki Rita'mn Mali Sular'daki efi ona bekledi72

Y e d i n c i O l u n Srr

i . .mm yapmayana kadar. O zaman Rita, Will'den olaya


mdahale etmesini istemiti. Will, b u n a itiraz ettiindeyse
li

patlam ve ilikilerini aa karmt. Korkun bir du

nundu: Disiplin durumalar, bir sr avukat, sabrmn sonu


na gelen nsan Kaynaklar. Will kovulmann eiine gelmiti,
ama Hal Sheridan olaya mdahale etmi ve k o v m a k yerine
emekliliini kaybetmemesi iin rtbesini indirmiti. C u m a
|n Sue Sanchez ona rapor verirken, pazartesi gn Will
una rapor vermeye balamt.
Flbette istifa etmeyi dnmt ama ah, o emeklilik maay. ok yaland. Kaderine raz oldu, cinsel taciz seminerlerine
katld, iini yeteri kadar yapp viski imeye balad.
O, dnp N a n c y ' y e cevap v e r e m e d e n Clive, gzlerini
krptrarak hareketlendi. Birka saniye nerede o l d u u n u
anlayamayarak akn akn baknd, sonra hatrlad. K u r u
dudaklarm sildi ve endieli bir ekilde kolundaki Cartier
marka eski saate bakt. " E h , hl l m e d i m . Federallerin
yardm olmadan, kendi b a m a iimi y a p s a m s o r u n olur
mu, e f ? "
"Sorun deil."
Clive, Nancy'nin zgn olduunu fark etti. "yi misin, Ba
yan FBI? Kzgn grnyorsun. Bana kzmadn, deil m i ? "
"Elbette, hayr."
"O zaman efe kzmsn sen."
Clive, ayaa kalkp aryan romatizmal dizlerini esnetti.
ki adm atp aniden durdu. Yznde bir aknlk ve pa
nik vard.
"Aman Tanrm!"
Will, oday tarayarak hzla o yne dnd. Neler oluyordu?
Bir anda bir ses duyuldu.
C a m krlmam, ate edilmemi, krmz sprey kullanl
mamt.
Nancy, Clive'm dengesini kaybedip yzst yere yl
m a k zere olduunu grnce haykrd, "Will!"

73

Glenn C o o p e r

yle hzl dt ki burun kemikleri dmenin etkisiyle


dald. Halnn zerine bir Jackson Pollock tablosu gibi so
yut kan lekeleri yayld. Bir tuvalin zerinde olsayd Clive,
bunu da koleksiyonuna eklemekten m e m n u n olurdu.

74

YED AY NCE
BEVERLY HILLS
KALFORNYA

eter Benedict, yansmasn grd ve camn, grnt


sn nasl da deitirdiine hayret etti. VVilshire Bulvar'ndaki on katl binann ibkey nyz sanki sizi

kaldrmdan ikinci kattaki lobiye ekiyordu. nnde, bir


Henry Moore heykeli dnda bo jarduvaz deli bir avlu
vard. Binann camlan ortamn ruhunu ve rengini iine alan
bir ayna gibiydi ve buras Beverly Hills olduundan ortamn
atmosferi genelde l l, renkse gkyz maviiydi. Binann
ibkey yzeyi nedeniyle cam dier binalarn grntlerini
de iine alyor, bulutlar, binalar, Moore'u, yayalar ve araba
lar birbirine kartryordu.
Harikayd!
Bu onun anyd.
Zirveye ulamt. Artist Talent Inc.'in Tanrlarndan biri
olan Bernie Schvvartz'la grmek iin randevu almay baar
mt.
Peter, giysileri konusunda endielenmiti. Daha nce by
le bir grmeye gitmemiti ve nasl giyinmesi gerektii ko
nusunda bilgi alamayacak kadar da ekingendi. G n m z
de, yay m temsilcileri takm elbise mi giyiyordu? Ya yazarlar?
Muhafazakr m grnmeliydi, gsterili mi? Klasik mi, ra
hat m? Garantiye almak iin orta noktada karar kld; gri
pantolon, beyaz gmlek, mavi ceket ve siyah mokasen ayak75

Glenn C o o p e r

kablar. Binaya yaklanca kendisini aynal camda grnts


bozulmu halde grd ve h e m e n gzlerini kard. Sska v
cudundan ve genelde bir beyzbol apkasnn altna saklad
seyrelmi salarndan utamyordu. unu biliyordu; bir yazar
ne kadar gense o kadar iyiydi ve kel kafasnn onu ok yal
gsterdiini

dnyordu.

Ellili

yalara yaklatn

tm

dnya bilmek zorunda myd?


D n e n kaplar havay serinletti. D a m m a masas cilal ah
aptand ve binann nyz gibi ibkeydi. Z e m i n de kaygan
b a m b u d a n yaplmt. dekorasyon k, alan ve paradan
ibaretti. G r n m e z kulaklklar takan bir dizi gen resepsiyon
grevlisi durmadan ayn eyi sylyordu. " A T I , kimi aram
tnz?"
"ATI, kimi aramtnz?"
Pe pee, bir ilahi gibi srp gidiyordu.
Kafasn kaldrp baheye bakt ve salonun ilerisinde bir
sr gen erkekle kadnn hzla hareket ettiini grd ve evet,
yayn temsilcileri takm elbise giyiyorlard. Armani Ulusu.
Danmaya yaklat ve dikkat ekmek iin ksrd. Haya
tnda grd en gzel kadn ona dnerek sordu, "Size nasl
yardmc olabilirim?"
" B a y SchwartzTa randevum var. A d m Peter Benedict."
"Hangisi?"
aknlk iinde gzlerini krptrp kekeledi. "Be-be-ben
ne d e m e k istediinizi anlamadm. Peter Benedict b e n i m . "
Souk bir ses tonuyla, "Hangi Bay Schwartz? tane var."
"Ah, anladm! Bernard Schwartz."
"Ltfen oturun. Asistanm aracam."
Bernie Schwartz'm Hollywood'daki en nemli yazar temsilci
lerinden biri olduunu bilmiyorsamz, sekizinci kattaki ofisini
grdkten sonra da bilemezdiniz. Belki bir koleksiyoncu veya
antropolog olduunu dnebilirdiniz. O d a tipik eyalardan,
film posterlerinden, nllerle ya da politikaclarla kol kola e76

Yedinci O l u n Srr

kilmi fotoraflardan, dllerden, kaset ve DVD'lerden, plaz


ma ekranlardan, ticaret dergilerinden yoksundu. Her yer Af
rika'ya zg eyalarla doluydu; her trl oyma ahap heykel,
dekoratif kaplar, mzraklar, geometrik tablolar, maskeler... K
sa boylu, iman ve yal Pasadenal Yahudi'nin bu siyah kta
ya ilgisi bykt. Kapdan, drt asistanndan birine bard,
" B u adamla neden grtm hatrlat b a n a ? "
Bir kadn sesi: "Victor K e m p . "
Anlald der gibi sol elini sallad. "Evet, evet. Hatrladm.
Detaylarn yer ald dosyay getir ve m a k s i m u m on dakika
sonra beni uyar. Belki de be."
Kk adamn yznde koca bir glmseme olmasna ve
masasnn arkasndan bir geminin gverte grevlisi gibi ona
el sallamasna ramen Peter, temsilcinin odasna girdiinde
kendisini son derece rahatsz hissetti. "eri gel, ieri gel." Pe
ter, ilkel Afrika objelerinden honutsuz, sahte bir glmse
meyle yaklat. " N e iersin? Kahve? Espresso, latte, ne ister
sin? Ben Bernie Schwartz. Tantmza m e m n u n oldum, Pe
ter." Peter'n ince zayf eli, kk ve kaln bir el tarafndan s
klp birka kez salland.
" S u olabilir."
" R o z , Bay Benedict'e su getirir misin? Otur, otur yle.
Ben de koltua geleyim."
Birka saniye iinde inli bir kz, bir dier gzellik, elinde
bir ie su ve bardakla ieri girdi. Burada her ey hzl ilerli
yordu.
"Uakla m geldin, Peter?" diye sordu Bernie.
"Hayr, arabayla."
"Zekice, ok zekice. Ben artk uaa binmiyorum, en azn
dan havayollarnn uaklarna. 11 Eyll hl dn gibi. O uak
lardan birinde olabilirdim. Karmn Cape Cod'da bir kz kar
dei var. Roz! Bir bardak ay alabilir miyim? D e m e k yazarsn,
Peter. Ne zamandr senaryo yazyorsun?"
"Yaklak be yldr, Bay Schwartz."
77

Glervn Cooper
"Ltfen! Bernie de b a n a ! "
"Yaklak be yldr, Bernie."
"imdiye kadar ka tane yazdn?"
"Sadece bitmi olanlar m kast ediyorsunuz?"
"Evet, evet, bitmi projelerin," dedi Bernie sabrszca.
"Size gnderdiim, ilk senaryom."
Bernie, asistamna telepati yoluyla sinyal gnderiyormu
gibi gzlerini skca kapad: Be dakika! On deil! "Peki, iyi
misin?" diye sordu.
Peter, bu soruya ard. Senaryoyu iki hafta nce gnder
miti. Bernie okumam myd?
Peter iin senaryosu, sihirli bir aurayla evrelenmi kutsal
bir metindi. O, eserine ruhunu vermiti. Tamamlad bu ilk
yaptn bir kopyasn masasnn zerinde tutuyordu. H e r sa
bah evden kmadan nce, bir insann bir tlsma dokunmas
ya da bir B u d a heykelinin gbeim okamas gibi eserinin ka
pana dokunuyordu. Bu eser, onu bir baka yaama ta
yacak bir biletti ve onu bastrmak iin sabrszlanyordu. Da
has konu onun iin nemliydi, kendi nazarnda yaam ve ka
dere dair bir zafer sarkyd. renciyken, Thornton Wilder'n yklan bir kprde birlikte can veren be yabancy an
latan San Luis Rey Kprs romanndan ok etkilenmiti. Nevada'daki yeni iine baladnda doal olarak, kader ksmet
konularna kafa yormaya balamt. Klasik ykye modern
bir bak as getirmeye ve bir terr saldrsyla hayatlar ke
sien yabanclar -kendi tarznda- ele almaya karar vermiti.
Bernie ayn ald. "Teekkrler, tatlm. Bir sonraki gr
m e m iin hazr ol, olur m u ? " Roz, Peter'm gr asndan
kp patronuna gz krpt.
"Bence gayet iyi," diye yantlad Peter. " B a k m a frsatnz
oldu m u ? "
Bernie, yllardr tek bir metin bile okumamt. Bakalar
o n u n iin okuyup notlar alrd.
78

Yedinci O l u n Srr

"Evet, evet, notlarm burada." P e t e r ' m senaryosuyla ilgili


notlarn bulunduu dosyay ap iki sayfasna gz gezdirdi."
Zayf bir hikye.
Korkun diyaloglar.
Zayf karakter geliimi vs...
neri: Gerek yok.
Bernie, ciddiyetini koruyarak glmsedi ve, "Peki, anlat ba
kalm, Peter. Victor Kemp'i nereden tanyorsun?" diye sordu.
Bir ay nce Peter Benedict, u m u t vaat eden admlarla Constellation'a girmiti. Constellation', dier tm kumarhanele
re tercih ederdi. Kumarhaneler arasnda zek parlts olan
tek yer burasyd, dahas ocukken tam bir astronomi merak
lsyd. B y k kumarhanenin planetaryumu, birisi ehri ay
dnlatan yz milyonlarca ampul ve n e o n klarn sndrse kafanz dar uzap baktnzda greceiniz haliyle Las
V e g a s ' m gkyzn sergiliyordu. Yeterince sk gelmi ve
dikkatlice bakmsanz ve de bu alanda eitim almsanz,
zamanla seksen sekiz takmyldz tespit edebilirdiniz. B
yk Ay, Orion, Andromeda; ok basit. Peter daha belirsiz
olanlar da bulmutu: Karg, Yunus, Irmak, Sekstans. Sadece
C o m a Berineces'i, yani Berineces'in Sa'n; kuzeyde Canes
Venatici, yani Av Kpekleri'yle Virgo, yani Baak takmyl
dz arasnda kalan soluk kmeyi bulamamt.
Yksek miktarlarn dnd bir masada blackjack oynu
yordu. El bana m i n i m u m bahis yz, m a k s i m u m bahisse be
bin dolard. Kelliini, bir Lakers apkasyla gizlemiti. Nere
deyse hibir z a m a n m i n i m u m bahsin zerine kmazd ama
yine de bu masalar tercih ediyordu nk gsteri ok daha
ilginti. O, genelde akam birka yz dolar krla kapatan iyi,
disiplinli bir oyuncuydu ama arada bir kartlarn geliine g
re bin dolar ieriye girdii ya da daha krl kt da oluyor
du. Gerek heyecan, bakalarmn oyununu, byk oyuncu
larn el kartrd, datt, ift at, on be, yirmi bin
79

Glonn C o o p e r

dolar riske att oyunlar izlemekte buluyordu. Byle bir ad


renalin salglamay ok isterdi ama byle bir ey olamayaca
n, buna maann yetmeyeceini de biliyordu.
S a m adndaki Macar krupiye iyi bir gece geirmediini
grp onu neelendirmeye almt. "Endielenme Peter,
ansn dnecek. Greceksin."
Peter yle dnmyordu. Destenin toplam eksi on be
ti, ans kumarhaneden yanayd. Akl banda her oyuncu bir
sreliine ekilip toplam arttnda oyuna tekrar dahil olma
y tercih edecek olsa da bu bilgi onun oyununu deitirme
miti.
Peter farkl bir oyuncuydu. Sayyordu nk sayabiliyor
du. Beyni ok hzl alyordu ve saymak iin aba harcama
sna gerek yoktu, onun iin saymamak imknszd. Yksek
kartlar - o n d a n asa k a d a r - eksi birdi; dk kartlar -ikiden
altya k a d a r - art bir. yi bir kart sayc sadece iki eyi iyi yap
malyd: Alt deste kart datlrken toplam sayy aklda tut
m a k ve destede kalan kartlarn saysn net bir ekilde tahmin
edebilmek. Say dkken ya m i n i m u m miktarda oynar ya
da ekilirdiniz. Yksekken yksek oynardnz. Ne yaptn
z biliyorsanz ortalamalar yasasn sarsp srekli kazanabilir
diniz, tabii krupiye, kzgn bir patron ya da kameralar tara
fndan tespit edilip oyundan atlana kadar.
Peter nadiren saymaya dayal kararlar verirdi ama bahis
miktarn hi deitirmedii iin bu bilgisinden de faydalan
mam saylrd. O, Constellation' seviyordu, masalarda
drt saat geirmekten keyif alyordu ve en sevdii elence
yerinden atlmaktan korkuyordu. O, dekorun bir parasyd.
O gece, masasnda iki kii daha vard: Tp kongresi iin
Denver'dan gelen, gzleri kanl bir anestezi uzman ve oyuna
ciddi para koyan tek kii olan k giyimli, kr sal ynetici.
Peter alt yz dolar ierideydi, kendisini tutyor ve isteksizce
bira iiyordu.
80

Y e d i n c i O l u n Srr

Destenin kartrlmasna birka el kala yirmi iki yalarn


da, gen, uzun boylu, tirt ve bol pantolon giymi bir ocuk
bo olan iki sandalyeden birine oturup oyuna bin dolar yatr
d. O m z u n a gelen salar ve batl havas vard. "Selam, nas
lz bu a k a m ? Bu iyi bir masa m ? "
" B e n i m iin deil," dedi ynetici. " A m a durumu deitir
mek istersen, buyur."
"Yardmc olabilirsem ne mutlu bana," dedi ocuk. Krupi
yenin yakasndaki ismi grd. " B e n de varm, S a m . "
ocuk m i n i m u m miktarda bahis yatrarak sessiz masaya
sohbetiyle renk katt. Onlara, U N L V ' d e siyaset okuduunu
anlatt ve doktordan balayarak herkese nereli olduunu ve
ne i yaptn sordu. Omzundaki bir sorundan yakndktan
sonra Peter'a dnd.
" B e n buralym," dedi Peter. "Bilgisayarlarla urayo
rum."
"Gzel. Bu ok iyi, ahbap."
Ynetici devam etti. " B e n sigorta iindeyim."
"Sigorta m satyorsun, a h b a p ? "
" H e m evet h e m hayr. Bir sigorta irketinin sahibiyim."
"Harika! Yksekten u, b e b e k ! " diye bard ocuk.
Sam, desteyi tekrar kartrd ve Peter igdsel olarak
tekrar saymaya balad. Be dakika sonra yeni desteye ge
milerdi ve say yksekti. Peter, kaybettiinden birka el faz
lasn kazanmt, iyi gidiyordu. Pe pee el kazandktan
sonra, " G r d n m? Sana sylemitim," dedi S a m ona. Dok
tor, iki bin dolar ierdeydi ama sigortac otuz bin kaybetmi
ti ve hrnlayordu. ocuk kararsz bir ekilde bahis yatryordu. Kendisini oyuna veremedii belliydi ama sadece iki
yz kaybetmiti. R o m ve kola sipari etmi, elindeki kokteyl
ubuuyla oynayp duruyordu. En sonunda ubuu azn
dan yere drd ve sessizce, "Ay!" dedi.
Yirmili yalarnn sonlarnda, dar kotla sar bluz giymi
bir sarn, masaya yaklap bo sandalyeye oturdu. Pahal
81

Clenn Cooper

Vuitton antasn ayann altna koydu ve drt banknot destesiyle ortaya on bin dolar koydu. " M e r h a b a , " dedi ekingen
bir ekilde. Gzel bir kadn deildi ama b o m b a gibi bir vcu
du ve yumuak, seksi bir sesi vard. Masadaki sohbet o anda
kesildi. " U m a r m elencenizi blmyorumdur," dedi cipleri
ni dizerken.
"Elbette hayr!" dedi ocuk. "Dikenlerin arasnda bir gle
ihtiyacmz vard."
" B e n Melinda," dedi ve onlar da h e m e n ksaca Vegas-tipi
takdimlerim sundular. Kz Virginia'dand. Nikh yzn
gsterdi. Kocas havuzdayd.
Peter, pek ok el boyunca onun oyununu izledi. Hzl ve
ukalayd. Bir elde be yz dolar yatryor ve snrda kartlar
alyordu. ocuk st ste el kaybetti, sandalyesinde arkaya
yaslanp, "ansm tersine dnd!" dedi.
Tersine dnd.
Peter, destede kalan yaklak krk kart ile saynn art on
olduunu fark etti.
Tersine dnd.
Sarn ortaya 3.500 dolar deerinde ip koydu. B u n u g
ren sigortac da ne atlp m a k s i m u m miktarda bahis yatrd.
" B a n a cesaret veriyorsun," dedi kza. Peter yz dolarna sa
dk kald, doktor ve ocuk da yle.
S a m a b u c a k datt ve P e t e r ' a gl b i r on dokuz, si
gortacya on drt, doktora on yedi, o c u a on iki ve sar
na bir ift vale - y i r m i - verdi. Krupiye, alt gsteriyordu.
K z kilitlendi diye d n d Peter. Y k s e k say; krupiye
m u h t e m e l e n e k e c e k ve patlayacak, kz da yirmisiyle iyi
grnyor.
"Bunlar ayracam S a m , " dedi kz.
S a m gz krpt ve kz bir bin be yz daha koyduun
da ban sallad.
Peter ok olmutu. K i m onlular ayrr ki?
Tabii eer...
82

Yedinci O l u n Srr

Peter ve Doktor kararlarn deitirmediler, ocuk alt ek


ti ve on sekizde kald. Sigortacnn elinde bir on patlad ve f
keyle bard, "Oruspu ocuu!"
Sarn, nefesini tuttu ve yumruunu skt, ta ki S a m bir
elinde kz, bir elinde yedi aana kadar. Sarn ellerini rpt
ve ayn anda derin bir nefes ald.
Krupiye kendi kartn evirdi, papaz kt ve bir dokuz
ekti.
Patlad.
Kzn lklar arasnda Sam, yedi bin dolarlk ipi ona
doru uzatt.
Peter fke iinde izin istedi ve telal bir ekilde erkekler
tuvaletine doru yneldi. Akl karmakarkt. Aklmdan ne
ler geiyor, dedi kendi kendine. Bu beni ilgilendirmez. Brak
gitsin!
A m a yapamad. Ahlaki adan hakszlkt ve sinirini boz
mutu, kendisi durumdan faydalanmazken onlarn krl k
masna neden izin verecekti?
Geri dnp blackjack masalarna yaklat ve k u m a r h a n e
sorumlusuyla gz gze geldi. A d a m ona selam verip g
lmsedi. Peter cesaret buldu ve, " M e r h a b a , naslsnz?" di
ye sordu.
"Teekkrler, efendim. Bu akam size nasl yardmc, ola
bilirim?"
" u masadaki ocuu gryor musunuz? Ve u kz?"
"Evet, efendim."
"Kart sayyorlar."
Adamn dudaklar seirdi. o k eye tank olmutu ama
bir oyuncunun bir dierini ele verdiini ilk kez gryordu.
A m a c neydi? " E m i n misiniz?"
"Kesinlikle. o c u k sayp kza iaret ediyor."
"Teekkrler, efendim. lgileneceim."
H e m e n kat mdrn arad, o da masadaki son iki elin
kamera grntlerini izlemek iin gvenlie haber verdi. Sa
rn, bahsi artrd elde pheli grnd.

83

Clenn Cooper

niformal gvenlik grevlileri masaya gelip ellerini ocu


un omzuna koyduklarnda Peter masaya yeni dnmt.
"Hey, neler oluyor!" diye bard ocuk.
Dier masalardaki oyuncular da durup baktlar.
" S i z birbirinizi tanyor m u s u n u z ? " diye sordu kumarhane
yetkilisi.
o c u k bard. " O n u daha nce hi grmedim! Doru
sylyorum!"
Sarn, hibir ey sylemedi. antasn ald, ciplerini top
lad ve S a m ' e be yz dolar bahi uzatt.
"Grrz, beyler," diyerek oradan uzaklatrld.
Yetkili, eliyle iaret etti ve Sam, bir baka krupiye ile de
itirildi.
Doktor ve Sigortac, Peter'a aknlk iinde bakakald. " N e
oldu imdi?" diye sordu Sigortac.
"Sayyorlard," dedi Peter. "Onlar ele verdim."
" H a d i c a n m ! " diye haykrd Sigortac.
"Evet, yaptm. Beni sinir etti."
Doktor sordu, "Nasl bildin?"
"Bildim ite." Grd ilgiden rahatsz olmutu. Oradan
svmak istedi.
"Buna inanamyorum," dedi Sigortac bam sallayarak. "Sa
na bir iki smarlayacam, dostum. Buna inanamyorum." Cz
danna uzanp kartvizitini karrken mavi gzleri parlyordu,
"ite, kartm al. Biz de bilgisayarlarla urayoruz, ie ihtiya
cn olursa araman yeterli, tamam m ? "
Peter kart ald: N E L S O N G. ELDER, D E S E R T LIFE S
GORTACILIK, Y N E T M K U R U L U BAKANI V E C E O
" o k naziksin ama benim bir iim var," diye mrldand
Peter. Birbirini tekrar eden melodiler ve kumar makinelerinin
grlts arasnda sesi ok az duyuluyordu.
" E h , durumun deiirse numaram sende var."
Kumarhane yetkilisi masaya yaklat. "Beyler, bu olay
iin sizden zr dilerim. B a y Elder, bu akam naslsnz? He84

Yedinci O l u n Srr

piniz bu akam yiyip iin, hepsi bizden. Ayrca istediiniz


bir gsteriye bilet ayarlayacam. Olur m u ? Tekrar, ok z
gnm."
" B u gece burada kaybettiimi telafi edecek kadar zgn
msn, Frankie?" diye sordu Elder.
" K e k e yapabilseydim, Bay Elder a m a bu m m k n deil!"
"Peki, o zaman," dedi Elder masaya dnp. " S o r m a m
olmayaym da."
A d a m Peter'm omzuna dokundu ve fsldad, " M d r si
zinle grmek istiyor." Peter'n rengi att. "Endielenmeyin,
her ey yolunda!"
Constellation'n mdr Gil Flores, dzgn giyimli kibar
bir adamd. Peter onun karsnda kendisini pis ve dank
hissetti. Koltukaltlar nemliydi, h e m e n oradan uzaklamak
istedi. Mdrn odas, masalardan ve kumar makinelerin
den canl yayn yapan birok ekranla doluydu.
Flores dnyor, nedenleri ve nasllar zmeye al
yordu. Nasl olup da sivil bir adam, kendi adamlarnn gre
medii bir eyi grm ve onlar ele vermiti. "Burada atlad
m ey n e ? " diye sordu Flores.
Peter bir y u d u m su iti. "Saymay biliyorum," diye itiraf
etti.
" S e n de mi sayyordun?"
"Evet."
" S e n de sayyordun! Yani bunu itiraf m ediyorsun?" Flores'm sesi ykseliyordu.
"Sayyorum ama sayarak oynamyorum."
Flores'n rengi att. " B u da ne d e m e k oluyor?"
"Sayyorum, bu bir tr alkanlk ama bu bilgiyi kullanm
yorum."
" B e n d e n buna inanmam m bekliyorsun?"
Peter o m u z silkti: ki yldr buraya geliyorum ve bahisleri
mi hibir z a m a n deitirmedim. Az kazanyorum, az kaybe
diyorum, bilirsiniz."

85

Clenn Cooper

"inanlacak gibi deil. Peki, ne yapt da sen saydn an


ladn?"
"ansnn tersine dndn syledi. Toplam say on
t, on iin kullanlan ifre szckleri syledi, siz de bilirsi
niz. Kz, masaya say yksekken katld. Bence ocuk elinde
ki ubuu ona iaret vermek iin drd."
"Yani ocuk sayp tuzak kuruyor, kz bahsi artrp toplu
yor."
" M u h t e m e l e n her toplam iin bir ifreleri var, drt iin
'sandalye,' on alt iin 'tatl' gibi."
Telefon ald ve Flores ap dinledi. Ardndan, "Tabii,
efendim," deyip telefonu kapad.
"Peter Benedict, bugn ansl gnndesin," dedi Flores.
"Victor K e m p teras katnda seni grmek istiyor."
Teras katndaki manzara ba dndrcyd. ehir manza
ras gz alabildiine nlerinde uzanyordu. Victor Kemp, ieri
girip elini uzatt. Parmaklar birbirbirine dediinde Peter
onun aln yzklerini hissetti. Siyah dalgal salar, koyu renk
bir teni ve parlak dileri vard. ehirdeki en iyi kulbn yld
z. Parlak mavi takm elbisesinin n altnda tonu deiiyor
du. Kuma, sanki baka bir dnyadan gelmiti. Peter', dev
oturma odasnda bir koltua oturttu ve iki teklif etti. Hizmet
i kz bir bira getirirken Peter, odann uzak bir kesindeki du
varda monitrlerden birinde Gil'in ofisini grd. Her yer ka
meralarla doluydu.
Peter biray ald ve apkasn karmay dnd ama
vazgeti. karsa da kt grnyordu, karmasa da.
"Drst bir adam, Tanr'nn en asil iidir," dedi K e m p ani
den. "Alexander Pope sylemi. erefe!" Kemp, arap kade
hini Peter'n bira bardana vurdu. " B a n a moral verdiniz,
Bay Benedict. Bu yzden size teekkr ederim."
" R i c a ederim," dedi Peter dikkatli bir tavrla.
" o k zeki bir adama benziyorsunuz. Ne i yaptnz so
rabilir m i y i m ? "
86

Y e d i n c i O l u n Srr

"Bilgisayarlarla urayorum."
" B u n u duyduuma hi armadm! Siz, eitimli profes
yonellerden oluan bir ordunun gzden kard bir eyi ya
kaladnz. Bir yandan drst bir adam olduunuz iin mutlu
oldum, dier yandan kendi alanlarm beni hayal krkl
na uratt. Hi kumarhane gvenliinde almay dnd
nz m, Bay Benedict?"
Peter ban sallad. " B u akam aldm ikinci i teklifi,"
dedi.
"Baka k i m d e n ? "
"Blackjack masasndaki bir adamdan, bir sigorta irketinin
CEO'su."
" K r sal, ellili yalarda, zayf bir a d a m ? "
"Evet."
"Nelson G. Elder olmal. o k iyi bir adamdr. Gzel bir
gece geiriyorsunuz. A m a eer iinizden memnunsanz, size
teekkr etmenin baka bir yolu olmal."
"Ah, hayr! Hi gerek yok, efendim."
" B a n a efendim deme! Victor de ve b e n de sana Peter diye
rek karlk vereyim. Peki, Peter, bu akam lambadaki cini
bulmu gibisin ama bu bir masal olmad iin tek bir dilek
hakkn var ve tabii dilein gereki olmal. Dilein nedir? Ka
dn m istersin? Kredi limiti mi? Ya da tanmak istediin bir
film yldz belki?"
Peter'm beyni tonla bilgiyi hzla ileme sokma kapasitesi
ne sahipti. Birka saniye dnd, aklndan eitli senaryolar
geirdi ve adam olduka artan bir teklifte bulundu.
"Tandnz Hollywoodlu bir yaync var m ? " diye sor
du. Sesi titriyordu.
Kemp gld. "Elbette var, hepsi buraya gelir! Yazar msn?"
" B i r senaryo yazdm," dedi Peter m a h c u p bir ekilde.
"O zaman seni ATI'nn en byk adamlarndan biri olan
Bernie Schwartz ile grtreceim. Senin iin uygun olur
mu, Peter? ini grr m ? "
87

Glenn C o o p e r

Sevinten soluu kesilen Peter, " E v e t ! Bu harika o l u r ! "


dedi.
" T a m a m o zaman. Sana, senaryonu beeneceini garanti
e d e m e m Peter ama okuyup seninle greceine sz veriyo
rum. Anlatk."
Tekrar el sktlar. karken K e m p , babacan bir tavrla eli
ni Peter'n omzuna koydu. "Ve b u n d a n sonra burada kart
saymak yok Peter, anlak m? Sen doru taraftasn."
" N e ilgin, deil m i ? " dedi Bernie. "Victor K e m p demek, Las
Vegas demek. O tam bir prens."
"Peki, benim senaryom hakknda ne dnyorsunuz?"
diye sordu Peter ve yamt duymak iin nefesini tuttu.
Zor anlar.
"Aslnda Peter, senaryo olabildiince iyi, onu satmaya
almadan nce biraz deiiklik gerektiriyor. A m a daha
nemli bir ey var. Yazdn senaryo b y k bteli bir film.
Trenler havaya uuyor ve bir sr zel efekt var. Hazr izle
yicisi veya bir seri olmad srece, bu tip aksiyon filmlerini
y a p m a k giderek zorlayor. Ve sen burada terr ele alm
sn. 11 Eyll her eyi deitirdi. Sana u kadarn syleyeyim,
2 0 0 T d e iptal edilen projelerimin birka hayat buldu a m a ar
tk kimse terr grmek istemiyor. Satamam. z g n m ama
dnya deiti."
Nefes ver. Kendisim sersemlemi hissetti.
R o z ieri girdi. " B a y Schwartz, bir sonraki randevunuzun
zaman geldi."
"Zaman ne abuk geti!" Bernie ayaklanarak Peter' da aya
a kaldrd. "imdi git ve bana yksek miktarda bahislerin dn
d kumarhaneler ve kart sayanlarla ilgili bir senaryo yaz,
araya biraz seks ve elence de kat, sz veriyorum onu okurum.
Tanmza ok sevindim, Peter. Bay Kemp'e sayglarm
ilet. Arabayla geldiine gerekten sevindim. ahsen ben artk
uaa binmiyorum, en azndan havayollarmmkilere."
88

Y e d i n c i O l u n Srr

O gece Peter, Spring Valley'deki kk iftlik evine dnd


nde paspasn altna sktrlm bir zarf grd. Yrtp at
ve verandann alfanda elyazsyla yazlm mektubu
okudu.
Sevgili

Peter,

Bugn Bernie Schwartz'la iler yolunda gitmedii iin zg


nm. zin ver, telafi edeyim. Bu gece saat onda 1834 numaral oda
ya gel.
Victor
Peter yorgun ve skknd a m a bugn gnlerden cumayd
ve kendisini toparlamak iin iki gn vard.
Constellation'da, dammada onu bekleyen bir oda anahta
r vard. Peter, dorudan odaya kt. Buras, harika bir man
zaras olan iki yatak odal bir sitti. Oturma odasndaki seh
pann zerinde bir meyve sepeti ve bir ie buzlu Perrier-Jouet duruyordu. Ve bir baka zarf. inde iki kart vard, biri
Constellation alveri merkezinde kullanabilecei bin dolar
lk bir hediye eki, dieriyse kumarhane iin be bin dolarlk
kredi.
Peter, hayrete dm bir ekilde koltua oturdu ve neon
klaryla ssl manzaraya bakt.
Kap alnd.
" G i r i n ! " diye seslendi.
Bir kadn sesi: "Anahtarm yok!"
"Ah, pardon!" dedi Peter, kapya koarak, " K a t hizmetlisi
sandm."
Harika bir kadnd. Ve genti, neredeyse gen kz gi
biydi. Geni, parlak yzl, v c u d u n u n kvrmlarn ele ve
ren siyah bir gece elbisesi giymi, fildii rengi, sk bir cildi
olan bir sarn.

Glenn Cooper

"Sen, Peter olmalsn," dedi arkasndan kapy kapatrken.


" B a y K e m p beni bir merhaba d e m e m iin gnderdi." Vegas'taki pek ok kadn gibi o da baka bir yerden geliyordu.
Genizden konuuyordu, aksan zarif ve ahenkliydi.
Peter, yle kzard ki yz krmz plastikten yaplm gi
bi grnyordu. " A h ! "
Kadn yavaa ona doru yryp onu koltua doru
yneltti. " B e n i m adm Lydia. Senin iin uygun m u y u m ? "
"Uygun mu?"
" E r k e k tercih edersen problem deil. Bilemezdik tabii."
Ba dndrc bir cazibesi vard.
Peter'm boaz yle kurudu ki sesi inceldi. "Erkeklerden
holanmam! Yani kzlar severim!"
" G z e l ! nk b e n bir kzm," diyerek mrldand zerin
de alt belli olan bir hnerle. " N e d e n oturup ampanya
y amyorsun, Peter? Biz de bu srada ne tr oyunlar oyna
maktan holandn anlarz."
Peter dizleri titreyerek koltua ulat ve kalasnn zerine
serte oturdu. Akl karmakark olmutu -korku, ehvet,
u t a n - daha nce byle bir ey yapmamt. o k aptalcayd
ama yine de...
Sonra, "Hey, ben seni daha nce grdm!" Bu kez Lydia,
gerekten heyecanlanmt. "Evet, seni pek ok kez grdm!
imdi hatrladm!"
"Nerede? Kumarhanede m i ? "
"Hayr apal! Beni muhtemelen tanmazsn nk ze
rimde o aptal niforma yok. Gndzleri M c C a r r a n Havaala
n'nda danmada alyorum. E G ve G terminali."
Bandan aa kaynar sular dkld.
Bu kadar ok fazlayd. ok fazla.
"Senin adn Peter deil! Mark bir ey. M a r k Shackleton!
simlerle aram iyidir."
"ey, isimler nasldr bilirsin," dedi titreyerek.
90

Y e d i n c i O l u n Srr

"Anlyorum! Hey, beni ilgilendirmez. Vegas'ta olan Vegas'ta kalr, tatlm. Gerei bilmek istersen benim adm da
Lydia deil."
Kadn siyah elbisesini karp iindeki siyah dantelleri a
a karrken, o ne syleyeceini armt. Kadn deli gibi
konuuyordu. " B u ok haval! H e p sizlerden biriyle konu
m a k istemitim. Her gn 5 1 . Blge'ye gitmek nasl bir lgn
lktr. Yani yle gizli ki beni ok tahrik ediyor!"
Mark'n az ak kald.
"Biliyorum, bunlarla ilgili konuman yasak ama ltfen,
eer gerekten orada UFO'lar inceliyorsanz ban salla n
k herkes byle sylyor!"
Kafasn hareket ettirmemeye alt.
"Salladn m ? " diye sordu. "Ban sallyor m u y d u n ? "
Kendisini, konuacak kadar toparlad. "Orada olup biten
le ilgili hibir ey syleyemem. Ltfen!"
Kadn nce bozuldu, sonra neelenip tekrar ie koyuldu.
" T a m a m ! Sorun deil. Bak sana ne diyeceim, Peter," dedi,
kalalarn sallayarak yavaa koltua yaklarken. " B u gece
senin U F O ' n ben olacam: Tanmlanamayan uuran nesne!
Ne dersin?"

91

23 HAZRAN 2009
NEW YORK

ill, akamdan kalmayd ve kendisini korkun his


sediyordu. Sanki kafatasnn iinde bir sansar
uyanmt ve oraya skp kald iin panik

halinde etrafa saldryor ve VVill'in gzlerinden dar kma

ya alyordu.
Akam yeterince sakin balamt. Eve dnerken ucuz bir
barn nnde durmu, maya benzeri bir koku onu Dunigan'n iine ekmi ve Will de bo mideye birka bardak in
dirmiti. Sonra karlkl homurdandklar ve aralarnda hi
bir diyalog gemeden ona haftada iki kez ayn yemei ge
tiren sakall garsonun yeri Pantheon Diner'a uramt, kuzu
i ve pilav, elbette yannda birka bira. Sonra geceyi nokta
lamak iin eve gitmeden nce en sevdii iki dkknna say
glarn sunmu ve bir ie Black Label almt. Bu, onun ha
yatndaki tek lkst.
Dairesi k k ve basitti. Jennifer'in kadns dokunular
da gitmiti. Hibir zellii o l m a y a n son derece sradan bir
daireydi, parlak p a r k e yerler ve b e y a z boyal iki oda, bina
nn sokaa b a k a n yavan manzarasyla birka bin deerin
deki mobilyalar. Gerei s y l e m e k gerekirse bu daire ona
k k geliyordu. Salon drt m e t r e y e be metre, yatak oda
s e buuk, mutfakla b a n y o y s a birer iri gardrop byklndeydi. m r boyu hapis cezasna arptrd baz
sulular oturduu daireyi grseler, onun kendilerinden

93

Clenn Cooper

pek de iyi d u r u m d a olmadn dnrlerdi. Bu daireyi


Jennifer'la drt ay b o y u n c a nasl paylamt? Bu parlak fi
kir k i m e aitti?
Niyeti deli gibi imek deildi ama dolu iki iesi ok faz
la u m u t vaat ediyordu. Kapan ap altndan tutarak en sev
dii viski bardan yarya kadar doldurdu. Arka fonda tele
vizyonun sesi, koltuuna gmlm, geirdii lanet gn, la
net olay ve lanet yaamn dnrken ienin karanlk dibi
ne doru yol alyordu.
Kyamet Gn olayn stlenmek konusunda gnlsz ol
masna ramen aslnda olay daha ilk birka gnde hayatn
da hareketlendirmiti. Clive Robertson, onun himayesindeyken ldrlmt ve bu cinayetin arszlyla karmakl
karsnda ok olmutu. Kendisini, eskiden byk olaylar
stlendiinde hissettii gibi hissetmi ve adrenalini de bu d
nceyle orantl olarak artm.
Bir olay ele alrken bulgu karmaas iine gmlr, her ne
kadar birdenbire akla gelen parlak fikirlerin kurgu rn ol
duunu bilse de derinlere inip, gzden kaan bir eyleri ke
fetme, iki cinayeti, sonra bir ncy, drdncy, nihayet
tm cinayetleri birbirine balayacak o gzard edilmi halka
y b u l m a arzusuyla y a m p tutuurdu.
nemli bir ile urayor olmak bile onu rahatlatmt.
Gne hzl balyor, dosyalar kartryor, NancyTe bouu
yor, onu da kendisini de geceleri gnlere, gnleri gecelere
balayan saatlere kadar yoruyordu. Bir sreliine, Sue Sanchez'in sylediklerini yrekten kabul etmiti: Tamam, bu
onun son byk olay olacakt. Hadi unu bitirelim ve byk
bir bombayla emekli olalm.
Kreendo
Dekreendo.
Bir hafta iinde tkenmi, bkm ve morali bozulmutu.
Robertson'n otopsi ve toksikoloji raporlar ona mantkl gel
miyordu. Dier yedi cinayet de ona manhkl gelmiyordu. Ka94

Y e d i n c i O l u n Srr

tilin kim olduuna ya da onun cinayetlerden ald hazza da


ir hibir ey hissedemiyordu. Aklna gelen fikirlerin hibiri ie
yaramyordu. T e k grebildii t a m a m e n rasgele olduklaryd
ve bunu daha nce hibir seri katilde grmemiti.
lk viski, o akamst Queens'teki vur-ka kurbannn ai
lesiyle yapt grmenin tatszln unutmak iindi. Hl
olayn okunu yaayan akl banda, iyi insanlard. kinci vis
ki, kendi fkesini dindirmek iindi. ncs, duygusal bo
luunu anlarla doldurmak, drdncs yalnzlk iindi. Be
incisi ise...
atlayan bana ve mide bulantsna ramen saat sekizde
kendisini ofise srkledi. O n a gre, ie zamannda gitmi,
mesai saatlerinde imemi ve akam olmadan aznza bir
yudum iki koymamsanz alkol sorununuz yoktu. Yine de
iddetli ba arsn yok sayamyordu. Asansrle yukar
karken byk b o y kahvesini can yeleiymi gibi gsne
bastrd.
Sabah saat 6:00'da, yamnda te ikisi bo bir iki iesi,
zerinde dnden kalma giysilerle uyandnda akna dn
mt. Ofiste ar kesicisi vard. Bir an nce oraya ulamas
gerekiyordu.
Kyamet G n dosyalan masasna, raflara, kitaplna, k
sacas her yere ylmta. Tonla not, raporlar, aratrmalar, bil
gisayar ktalan ve cinayet mahalli resimleri... Ynlarn ara
snda kapdan sandalyeye, sandalyeden kitapla ve pencere
ye giden yry yollar ata, bylece perdeleri kapatabilecek
ve gnei gzlerinden uzak tutabilecekti. Engellerin zerinden
gemeyi baarp kendisini sandalyesine brakt ve scak kah
veyle zar zor yuttuu ar kesicileri midesine indirdi. Avula
ryla gzlerini ovuturdu ve gzlerini atnda karsnda di
kilmi, bir doktor gibi kendisini inceleyen Nancy'yi grd.
"yi m i s i n ? "
"yiyim."
95

Glenn C o o p e r

"yi grnmyorsun. Hasta gibisin."


"yiyim." Uzanp rasgele ald bir dosyay at. Nancy,
hl kapnn nnde dikiliyordu. " N e ? "
"Bugnk plan n e ? "
" B e n i m planm imdilik kahve imek, seninkiyse bir saat
sonra tekrar gelmek."
Nancy, grev bilinciyle, tam bir saat sonra geri geldi.
VVill'in ars ve mide bulants hafiflemiti ama kafas hl
yerinde deildi. " T a m a m , " diye balad, "planmz n e ? "
Nancy, hemen malum defterini at. "Saat onda, Johns
Hopkins hastanesinde Doktor Sofer'le telekonferans. Saat iki
de, zel tim basn toplants. Saat drtte, Helen Swisher ile g
rmek iin ehrin merkezine gidi. Daha iyi grnyorsun."
VVill'in terslii zerindeydi. " B i r saat nce de iyiydim,
imdi de iyiyim." Nancy ikna olmu grnmyordu. Will,
onun akamdan kalma olduunu fark edip etmediini d
nd. Kafasn kaldrp Nancy'yi szd. Daha iyi grn
yordu. Yz biraz szlm, vcudu biraz incelmiti ve ete
i de karnn o kadar sktrmyordu. On gndr srekli bir
aradaydlar ve Will, onun ku kadar az y e m e k yediini fark
etmiti. " S a n a bir soru sorabilir m i y i m ? "
"Elbette."
"Diyet falan m yapyorsun?"
Nancy hemen kzard. "yle gibi. Tekrar komaya da ba
ladm."
"Gzel grnyorsun. D e v a m et."
Nancy utanarak gzlerini indirdi. " S a ol."
Will h e m e n konuyu deitirdi. " T a m a m , imdi bir adm
geri gidelim ve olayn btnn grmeye alalm," dedi.
"Detaylarla bouuyoruz. Balantlara odaklanarak unlarm
zerinden bir kez daha geelim." Will, toplant masasna,
N a n c y ' n i n yanma oturdu ve nlerini boaltmak iin dosya
lar st ste koydu. Bo bir defter ald ve zerine, nemli
Gzlemler yazp szcklerin altn iki kez izdi. Beynini al96

Yedinci O l u n Srr

maya zorlad ve kan akn hzlandrmak iin kravatn gev


etti.
22 Mays'ta , 25 Mays'ta , 11 Haziran'da iki cinayet i
lenmiti ve imdilik hepsi bu kadard. " B u bize ne anlayor?"
diye sordu. Nancy, bam sallaynca Will, sorusunu kendisi
yantlad. "Hepsi hafta iinde oldu."
"Belki de adam hafta sonlar alyordur," dedi Nancy.
" T a m a m , belki." lk nemli gzlemini yazd: Hafta ii.
"Swisher dosyalarn bul. Sanrm kitaplktalar."
1. Vaka: David Paul Swisher, H S B C ' d e alan otuz alt ya
ndaki yatrm bankacs. Park Avenue, varlkl, en iyi niver
sitelerin birinden mezun. Evli, her ey sorunsuz gibi. Bildikle
ri kadaryla Enron skandalyla ilgisi yok. Sabah erkenden k
peini yrye kard, saat bei biraz gee, komaya km
biri tarafndan kanlar iinde bulundu; saati, yzkleri ve cz
dan alnd, ahdamar kesildi. Bulunduunda, cesedi hl s
cakt, 82. Cadde'nin gney yakasndaki bir binamn asma
yerletirilmi en yakn kapal devre televizyon kamerasnn
gr alanndan yaklak alt metre uzaktayd. Lanet olas al
t metre, olay kameraya taklsayd her ey ellerinde olacakt.
Ancak Park Avenue'nn bat yakasnda, 8 1 . ve 82. Cadde
ler arasndaki on katl bir binann gvenlik kameras 5:02:23
ile 5:02:32 arasnda, pheli grnen bir kiiye dair tam do
kuz saniyelik bir grnt yakalamt. Bu grntde, 82.
Cadde'den gneye dnen, sonra koarak ayn yolu geri gelip
82. Cadde'nin aasnda gzden kaybolan bir adam grl
yordu. Grntnn kalitesi iyi deildi ancak FBI teknisyenle
ri grnt zerinde alm ve grnt netletirilmiti. p
helinin ten renginden siyahi veya Latin olduu anlalyordu.
Yaplan hesaplamalara gre boyu 1.77 civarnda ve arl 72
ile 80 kilo arasndayd. Gri kazann kaponu yzn giz
liyordu. 911'e gelen aramann saati 5:07 olduu iin bu za
m a n aral doru grnyordu a m a hibir tank olmadn
dan adamn kimlii tespit edilemiyordu.
97

Glenn C o o p e r

Kart olmasayd sradan bir sokak cinayeti olacakt ama


David Swisher da kart almt. Swisher, ilk Kyamet G n
kurbamyd.
Will, kaponlu adamn resmini kaldrp N a n c y ' y e doru
sallad. "yleyse adammz bu m u ? "
"David'in katili o olabilir ama bu, onun Kyamet G n
Katili olduu anlamna gelmez," dedi Nancy.
"Seri katil vekili mi? Bu bir ilk olurdu."
N a n c y baka bir yol denedi. " T a m a m , belki de cinayetler
iin kiralk katil kullanld."
" M m k n . Bir yatrm bankacsnn dmanlar olabilir,"
dedi Will. " H e r anlamann bir kazanan ve kaybedeni vardr.
A m a David, dier kurbanlardan farkl. O, varlkl olan tek
kurban. Dier cinayetlerin ilenmesi iin kim para deyecek?"
Will, Swisher dosyalarndan birini at. "David'in mteri lis
tesi var m ? "
"alt b a n k a pek yardmc olmad," dedi Nancy. " B
tn bilgi talepleri, hukuk departmanndan gemek ve yne
tim kurulu tarafndan imzalanmak zorunda. Yani henz bir
eye ulaamadk ama urayorum."
" O n u n kilit adam olduunu dnyorum." Will, Swis
her dosyasm kapatp uzaa itti. "Zincirdeki ilk kurban, katil
iin zel bir n e m tar, sembolik bir anlam. B u g n karsyla
greceiz dedin, deil m i ? "
Nancy bayla onaylad.
" Z a m a n gelmiti."
2. Vaka: Elizabeth Marie Kohler, otuz yedi yanda, Queens'teki Duane Reade Eczanesi'nde mdr. Soygunda vuru
larak ldrld, sabah 8:30'da ie gelen alanlar tarafndan
giriin yaknlarnda bulundu. Polis nce, uyuturucu almak
iin onu bekleyen bir saldrgan tarafmdan ldrldn
dnd. Bir eyler ters gitti, adam ate etti, kadn vuruldu,
adam kat. 38 kalibrelik bir tabanca kullanld, yakn mesafe98

Y e d i n c i O l u n Sr|

den akana isabet etti. K a m e r a grnts yok, adli tptan


nemli bir bulgu yok. Polisin, kadnn evinde kart bulup di
er cinayetlerle balant kurmas birka gn srd.
Will ban kaldrp sordu, "Pekl, bir Wall Street bankacsyla bir eczane mdr arasnda nasl bir balant v a r ? "
"Bilmiyorum," dedi Nancy. "Neredeyse ayn yatalar ama
yaamlarnda belirgin hibir kesime noktas yok. David hibir
zaman onun eczanesinden alveri yapmam. Hibir ey yok."
"Eski koca, eski erkek arkada, alan vs. olabilir m i ? "
" o u n u aratrp tespit ettik," diye yantlad. "Bulamad
mz tek bir sevgilisi var, liseden. Ailesiyle, yllar nce baka
eyalete tanm. Dier tm eski sevgililerinin, kadnn l
myle ilgisi olsa bile, dier cinayetlerin hibiriyle yakndan
uzaktan ilgileri yok. Be yl nce boanm. Kadmn vuruldu
u sabah eski kocas, Transit Authority irketinin otobslerin
den birini kullanyormu. Kadn sradan biri. Sade bir yaam
varm. Dman falan da yok."
"O zaman kart olmasayd, bu da kontrolden kan silahl
bir soygun olay olarak nitelendirilecekti."
"Dardan yle grnyor," dedi.
" T a m a m , eylem plan," dedi Will. "Kadnn lise veya ni
versite yll var m bak. T m isimler veritabamna girilsin.
Ayrca ev sahibiyle balantya ge ve be yl boyunca gelip gi
den tm komularnn bir listesini al. Onlar da buraya ekle."
"Anlald. Bir kahve daha ister m i s i n ? " sterdi, h e m de
ok!
3. Vaka: Consuela Pilar Lopez, otuz iki yamda, kaak bir
Dominik Cumhuriyeti gmeni. Staten Adas'nda yayor,
Manhattan'daki bir ofiste temizlik grevlisi. Sabaha kar 03:00
civarnda, bir grup gen tarafndan Arthur Von Briesen
Park'mda, Fingerboard Yolu'ndaki evinden yaklak bir buuk
kilometre uzakta, sahile yakn ormanlk bir alanda bulundu.
Tecavze urayp gsnden, bandan ve boynundan defa99

Glenn C o o p e r

larca bakland. Kapal devre televizyon kameralarna gre, o


akam Manhattan'dan 22:00 vapuruna bindi. Normalde gne
ye, Fort Wadsworth'a giden otobse binmesi gerekirdi, ancak
St. George skelesi'ndeki otobs duranda ya da B a y
Sokamdan Fingerboard'a giden 51 numaral otobste grl
medi.
Muhtemelen iskelede biriyle karlam, o kii onu eve b
rakmay nermi ve onu, kasvetli Verrazano-Narrows Kpr
s altnda karanlk bir keye, lme gtrmt. Vcudunda
sperm izine rastlanmamt, katilin prezervatif kulland anla
lyordu. Kadnn gmleinde gri iplikler vard. Muhtemelen
pamuklu, kaln, sweatshirt tarznda bir kyafete aitti. Otopside
yaralan incelenmiti. Bak, on santim uzunluundayd, David
Swisher'm damann kesen bak gibi. Lopez, kuzen ve karde
lerle dolu kalabalk ailesiyle birlikte yayordu, bazlar lis
telenmi, bazlar listelenmemiti. Dindar bir kadnd ve gz
dnm kilise cemaatinin cenazede tka basa doldurduu St.
Sylvester Kilisesi'ne gidiyordu. Akraba ve arkadalarnn sy
lediine gre, erkek arkada yoktu ve otopsi raporlar otuzla
rnda olmasna ramen bakire olduunu gsteriyordu. O n u
dier kurbanlarla ilikilendirme abalar boa kmt.
VVill, zellikle bu cinayet zerinde fazlasyla zaman harca
mt. Feribotu ve otobs terminalini incelemi, su mahallini
dolam, eviyle kilisesini ziyaret etmiti. Seks cinayetleri onun
uzmanlk alanyd. Kariyerini bunun zerine kurmam, Qu
antico bavuru formunda, "Bir gn seks cinayetlerinde uzman ol
mak istiyorum," gibi bir ey yazmak aklna gelmemiti ama ilk
byk olaylarnda ciddi cinsellik unsurlar vard ve Bro'da
bu olaylardaki bavuruyla n yapmt. Pek ounu yakala
m, hrs yapp kendisini uzmanlk derecesinde eitmiti.
Azimle tarihteki seks cinayetlerini incelemi ve Amerikal seri
sapklar hakknda ayakl bir ansiklopediye dnmt.
D a h a nce bu tip bir katille karlamt ve sulu profili
ni h e m e n anlamt. Katil izleyen, planlayan ve arkasnda
100

Y e d i n c i O l u n Srr

DNA'sn brakmama konusunda dikkatli davranan, ihtiyatl


bir adamd. Mahalleyi yakndan biliyordu, yani bir d n e m
Staten Adas'ndan yaamt veya hl yayordu. Nehir ke
narndaki park avcunun ii gibi biliyordu ve yakalanma ola
sl olmadan iini nerede greceini ok iyi hesaplamt.
Byk olaslkla Ispanyoldu nk kurbamm, kendi arabas
na binecek kadar gvende hissettirmiti. Maria'nn ok iyi n
gilizce bilmedii akt. Katili, en azndan sima olarak, tan
yor olmas bile muhtemeldi.
" B i r dakika," dedi Will aniden. "Burada bir ey var. Ma
ria'nn katilinin arabas olduu muhakkak. B y k olaslkla
Myles Drake'e arpan ayn lacivert Sedan' aryoruz." N o t et
ti: Mavi Sedan. " M a r i a ' m n rahibinin ad n e y d i ? "
Nancy, adamn zgn yzn hatrlad ve notlarna bak
masna gerek kalmad. "Peder R o c h a s . "
"Deiik modellerde lacivert Sedan aralarn bulunduu
bir bror bastrp Peder Rochas'a verelim ki o da mavi ara
bal birini tanyp tanmadklarn renmek iin kilise cema
atine datsn. Ayrca motorlu aralar brosuna kaytl cema
at yelerinin listesini incele. spanyol kkenli erkeklere dik
kat et.
Nancy bayla onaylad ve not ald.
Will, kollarn bann zerine doru uzatp esnedi. " T u
valete gitmem lazm. Sonra da u adam aramalyz."
Merkezdeki adli tp uzmanlar onlar son derece tuhaf bir
konuda, lkenin en nde gelen u z m a n olan Gerald Sof er'a
ynlendirdiler. Clive R o b e r t s o n ' m lmnde o n u n dan
manlna ihtiya duymalar ne kadar aresiz kaldklarnn
bir gstergesiydi.
Will ve Nancy, salk grevlileri gelene kadar Clive'm
cansz bedenine alt dakika boyunca suni teneffs uygulam
lard. Ertesi sabah, adli tp grevlisi Clive'm bedenini ap
lm sebebini aratrrken ikisi de onun tepesinde beklemiti.
101

Glonn C o o p e r

Ezilen burun kemikleri haricinde hibir darbe yoktu. Yakn


zamanda mzikle dolu olan beyni, e k m e k gibi incecik dilim
lenmiti. Bir beyin kanamas ya da i kanama da yoktu. I or
ganlar yama gre normaldi. Kalbi hafif bymt, kapak
klar normaldi, kalp damarlar orta derecede tkalyd, zel
likle de ana damara uzanan sol damar, yzde yetmi kapaly
d. " M u h t e m e l e n benim damarlarm bu adammkinden daha
tkaldr," dedi grevli uzman. Kalp krizi geirdiine dair bir
belirti yoktu ancak VVill'e mikroskobik bir incelemenin daha
belirleyici olaca sylendi. " u ana kadar hibir tehis koya
madm," dedi patolog, eldivenlerini karrken.
Will, kaygl bir ekilde kan ve doku testlerinin sonucunu
bekledi. Bir tr zehirden pheleniyordu ama ayn zamanda
Clive'm kanl yzne suni teneffs yaptndan, HIV testinin
sonucunu da merak ediyordu. Birka gn iinde sonular al
d. yi haber: HIV testi sonucu negatifti. Kt haber: Her ey
negatifti. Adamn lmesi iin hibir sebep yoktu.
"Evet, Bay Robertson'n otopsi raporuna bakma ansm
oldu," dedi Doktor Sofer. "Tipik bir sendrom vakas."
Will, telefona doru eildi. "Nasl y a n i ? "
"Kalbi o kadar da kt deilmi. nemli hibir koroner t
kanklk yok, phtlama yok, miyokard enfarkts belirtisi
yok. Strese bal kardiyomiyopati hastalarnda grdm
zellikleri tayor. Buna ayn zamanda miyokardiyal iskemi
sendromu da denir."
Sofer'm sylediine gre ani stres, korku, fke, yas ve ok
ani kalp rahatszlna sebep olabilirdi. Kurbanlar normalde
salkl, sevdiklerinin lm veya byk bir korku gibi ani
bir duygusal ok yaam insanlard.
"Doktor, ben zel Ajan Lipinski," dedi Nancy. "New Eng
land Journal of Medicine''da yaymlanan yaznz okudum. Sy
lediiniz sendromu yaayan hastalarnzn hibiri lmemi.
Bay Robertson' farkl klan n e ? "
102

Y e d i n c i O l u n Srr

" B u harika bir soru," diye yantlad Sofer. "Ykl mik


tarda katekolamin, yani bir stres veya ok karsnda bbre
kst bezlerinin salglad adrenalin gibi, stres h o r m o n l a
rnn ar salglanmasyla kalbin p o m p a l a m a y a n c e d e n
koullandrlabildiine inanyorum. Bu, hayati bir tehlike
karsnda organizmay savamaya ya da k a m a y a hazrla
yan, temel, evrimsel bir hayatta k a l m a aracdr. A n c a k baz
bireylerde bu n r o h o r m o n l a r yle iddetli salglanr ki kalp
salkl bir ekilde p o m p a l a m a gcn kaybeder. K a l p at
hzla der ve k a n basnc azalr. Ne yazk ki B a y Robert
son' in durumunda, sol koroner d a m a r d a k i nemli tkank
lk p o m p a l a m a yetersizliiyle desteklenince sol karnckta
zayf perfzyon olumu. Bu, kalpte ritim bozukluuna,
m u h t e m e l e n ventrikler fibrilasyona ve ani l m e sebep ol
mu olabilir. Miyokardiyal nkoullanma ile l m riski o k
azdr ancak imknsz deildir. Anladm kadaryla Bay R o
bertson l m n d e n nce ciddi bir stres altndaym."
"Kyamet G n Katili'nden bir kart almt," dedi Will.
"O zaman halk diliyle Bay Robertson'm gerek anlamda
lesiye korktuunu syleyebiliriz."
" K o r k m u grnmyordu," dedi Will.
" G r n yanltc olabilir."
Grmeleri bittiinde Will telefonu kapatp beinci kah
vesini de bitirdi. " A m a n ne aklayc," diye mrldand. " K a
til onu lesiye korkutarak ldrmeyi mi planlamt? Yok da
ha neler!" Kollarn havaya ap haykrd. " T a m a m , hadi de
vam edelim. Mays 22'de kiiyi ldryor ve hafta sonu
dinleniyor. Mays 25'te adammz tekrar ie koyuluyor."
4. V a k a : Myles Drake, Queensli, yirmi drt yanda, bisik
letli kurye. Sabah saat 07:00'de, Broadway'de bir ofis alan
penceresinden dar bakarken, onun bisikleti ve srt anta
syla John Street'in kaldrmnda ilerlediine ve lacivert bir
Sedan otomobilin ona arpp yoluna devam ettiine tank
103

Clenn Cooper

oluyor. Tank, aracn plakasn ya da modelini net olarak belirleyemeyecek kadar yksekte. Drake, o anda, karacier ve
dalak ezilmesi sonucu lyor. n ksm hi phesiz hasar
gren ara, sanayi blgesinde pek ok tamirci olmasna ra
m e n henz belirlenemedi. Myles, aabeyiyle yayordu ve
her adan temizdi. Sabkas yoktu, i ahlak konusunda refe
ranslar glyd, vesaire. Kimse, o n u n Kohler'in Queens
Bulvar'ndaki Duane Reade Eczanesi'ne bir kere bile urama
dndan emin olamasa da onun da dier kurbanlarn hibi
riyle dorudan veya dolayl bilinen bir balans yoktu.
"Uyuturucuyla balantl hibir ey yok m u ? " diye sordu
Will.
"Yok, ama hukuk fakltesindeyken bisikletli kuryelerin ban
kaclara el alndan kokain tadklar bir olay hatrlyorum."
"Mantkl. Uyuturucular." Not etti: Srt antasn narkotik
incelemeye

gnder.

5. V a k a : Milos Ivan Covic, Brooklyn, Park Slope'dan sek


sen iki yamda bir adam. Akamzeri kendisini dokuzuncu
kattaki dairesinin penceresinden aa brakh ve Grand Army
Plaza'mn yaknlarnda, Prospect Park West'te korkun bir
manzara yaratt. Yatak odasnn penceresi sonuna kadar ak
ta, sokak kaps kilitliydi ve zorlama veya hrszla dair bir iz
yoktu. Ancak Covic'in bakalaryla, muhtemelen aile yele
riyle ekilmi siyah beyaz genlik fotoraflarnn durduu
pek ok ereve pencerenin yannda, yerde krk halde bulun
mutu. ntihar notu yoktu. Elli yl boyunca ayakkab tamirci
lii yapan bu yal Hrvat gmeninin hibir akrabas yoktu
ve akli dengesini deerlendirebilecek hi kimse olmad da
akta. Dairede tek bir kiiye ait parmak izi vard: Kendisine.
Will, fotoraf ynn kartrd: " B u insanlarn hibirinin
kimlii tespit edilemedi m i ? "
"Hibirinin," diye yantlad Nancy. " T m komular sor
guland, Hrvat-Amerikan Birlii'yle grtk ama onu tan104

Y e d i n c i O l u n Srr

yan kimse yok. Nereden balayacam bilmiyorum. nerin


var m ? "
Will, ellerini havaya kaldrd. " B u konuda yok."
6. V a k a : Marco Antonio Napolitano, on sekiz yanda. Li
seden yeni mezun olmu. Little Italy'de ailesiyle yayor. An
nesi kart yatak odasmda buldu ve tabut resmini grnce de
liye dnd. T m gn oullarm aradlar. Daha s o m a akam
saatlerinde polis, ocuun bedenini kolunda bir ine ve ya
randa eroin malzemeleriyle apartmann kazan dairesinde
buldu. Otopside vcudunda an dozda eroine rastland an
cak ailesi ve yakn arkadalar uyuturucu kullanmad ko
nusunda srarc. Vcudunda hibir ine izine rastlanmamas
da b u n u doruluyor. Bu ocuun kk hrszlklar gibi
genlere zg sorunlar var ama b y k bir suu yok. n n g a nn zerinde iki farkl D N A rneine rastland. Biri kendisi
nin, dieriyse belirlenemeyen bir erkein. Muhtemelen- bir
bakas da aym rngay kullanm. Ayrca rngayla kan
z e r i n d e de iki farkl p a r m a k izine rastland. B u n l a r
incelenmek zere I A F I S ' e gnderildi, ancak veritabanmdaki
yaklak elli milyon insan iinden hibir ey kmad.
" T a m a m , " dedi Will. " B u n d a baz balanlar var."
Nancy de fark etmiti ve sze girdi. "Evet, una ne der
sin? Katil, uyuturucu almak iin D u a n e Reade'i talan edip
Elizabeth'i ldren bir baml. M a r c o ' y a garezi var ve rn
gayla ar dozda eroin verip uyuturucu salayan Myles'
ldryor."
"Peki, ya D a v i d ? "
"O da para iin ldrlm ki bu da baml profiline uygun."
Will, sabr tam bir ekilde g l m s e y e r e k ban salla
d. " F a z l a basit," dedi ve not etti: Baml olabilir mi??? " T a
m a m . S o n aama. A d a m m z iki haftalk bir m o l a verip 11
H a z i r a n ' d a tekrar balyor. N e d e n ara verdi? Y o r u l d u m u ?
105

Glenn C o o p e r

Baka bir ii mi kt? ehirden mi ayrld? Vegas'a m dn


d?"
Cevab bilinmeyen sorular. Will dncelere dalarken
Nancy onun yzn inceledi.
"Kartlarn postaland tarihlerle cinayet tarihleri arasn
da, Vegas ve N e w York arasndaki tm hz cezalarn incele
dik ve hibir ey kmad, doru m u ? "
" D o r u , " dedi Nancy.
" V e bu tarihler iinde Vegas ve N e w York arasndaki t m
aktarmal ve aktarmasz uularn yolcu listelerini aldk, do
ru m u ? "
"Doru."
" B u n d a n ne rendik?"
" H e n z hibir ey. ki gndr kurbanlarmzn veritabanlarmdaki isimlerle yolcu listelerindeki binlerce ismi karla
tryoruz. H e n z hibir ey yok."
" V e tm yolcularn sabka kaytlarn inceledik m i ? "
"Will, bunu onuncu defadr soruyorsun!"
Will zr dilemeyecekti. " n k nemli! Ve bana span
yol soyadlar olan tm yolcularn listesini ver." Pencerenin
yannda yerde duran bir dosya ynn iaret etti. "unlar
versene. Ben bu noktada devreye girdim."
7. V a k a : Ida Gabriela Santiago. Yetmi sekiz yanda. Ya
tak odasnda, 22 kalibrelik tabancayla kulandan vurularak
ldrld. Will'in dncesine gre tecavze uramamt,
kurban ve yaknlarnn dnda hibir yerde yabanc bir par
m a k izi yoktu. antas alnmt ve bulunamamt. Mutfak
penceresinin altnda yerde bulunan ayak izi 44 numara, Reebox D M X 10 -popler bir basketbol ayakkabs- ile eleiyor
du. zin derinliiyle topran nem miktar gz nne alnd
nda, laboratuvar uzmanlar phelinin yaklak 77 kilo ol
duunu dnyorlard. Bu, Park Avenue'daki pheliye
106

Yedinci Olun S u n

uyuyordu. Dier cinayetlerle, zellikle Lopez olayyla ba


lantlarn aratrmlard ancak iki ispanyol kadnn yaam
larnda hibir kesime noktas gze arpmyordu.
Son olarak 8. Vaka: Lucius Jefferson Robertson, gerek
anlamda, korkudan len adam. O n u n hakknda sylenecek
pek bir ey yoktu.
,

"Hepsi bu, beynim iti," dedi Will. " S e n bunlar bir zet-

lesen, ortak?"
Nancy, hevesli bir ekilde az nce yazd notlar inceledi
ve Will'in nemli Gzlemler balkl notlarna bakt. "Sanrm
yle diyebiliriz: pheli 1.65 boylarnda, 77 kilo arlnda,
ispanyol kkenli bir erkek. Uyuturucu bamls. Mavi bir
arabas var. Bak, 22 ve 38 kalibrelik silahlar kullanyor. Ka
ra veya havayoluyla N e w York-Vegas arasnda gidip geliyor
ve hafta sonlar rahatlayabilmek iin insanlar hafta iinde l
drmeyi tercih ediyor."
" N e profil a m a ! " Will sonunda bir kahkaha att. "Peki,
hepsini toparlayalm. Bu adam kurbanlarn nasl seiyor ve
lanet olas kartlar neyin nesi?"
"Kfretme!" dedi Nancy, defterini esprili bir ekilde ona
doru sallayarak. "Kurbanlar arasnda belki balant var, bel
ki de yok. Her cinayet farkl. Neredeyse rasgele denebilir.
Kartlar gndermesinin sebebi, bize cinayetlerin balantl ol
duunu ve kimin leceine onun karar verdiini gstermek.
Gazetelerde Kyamet G n Katili hakknda kan haberleri
okuyor, televizyonda haberleri gryor, bu da onun iin ger
ek bir g gsterisi. o k zeki ve ok karmak. Adammz
byle biri."
Will'in onayn bekledi ama Will onu onaylamak yerine
balonunu sndrd.
" o k zekisin deil mi, zel Ajan Lipinski?" Will ayaa
kalkt ve ba arsnn gemesine ve yemek yiyebilecek du107

Glenn Cooper

rumda olmasna ard. "Teorinle ilgili tek bir sorun var,"


dedi. " T e k bir kelimesine bile inanmyorum. T m bu eytani
zekya sahip olduunu bildiim tek katil Lex Luthor'd ve
en son baktmda o bir izgi roman karakteriydi. i m d i
le yemei iin bir mola verelim. Basn aklamas iin gelip
beni al."
G z krpp onu uzaklatrd. N a n c y giderken onu inceledi.
Kesinlikle daha iyi grnyor diye dnd.
Olayn z m yaza uzarken, basnda Kyamet Gn'yle il
gili haberler daha ok haftalk verilmeye balanmt. H e r gn
ksa haberler geiliyordu ancak haber deerim yitirmiti. Bu
na ramen ykyle ilgili anlahlacak ok ey vard ve O. J . , J o n
Benet ve Anna Nicole haberlerinin toplamndan daha ok iz
lenme oramna sahip olduu akt. Her akam kablolu tele
vizyonda olay molekllerine dek ayrlyor, kendi teorilerini
ortaya koyan eski FBI ajanlar ve polisler, avukatlar ve uz
manlar tarafndan masaya yahnlyordu. Sonuta tek bir k o n u
nplana kyordu: FBI hibir gelime kaydedemiyordu, do
laysyla FBI yetersizdi.
Basn toplants N e w York Hilton'un balo salonundayd.
Will ve Nancy, servis kapsnn yannda yerlerini almlard.
Odann te ikisi basn ve fotoraflarla doluydu, sahneyi
ise konunun uzmanlar doldurmutu. Bir iaretle sahne k
lar yand ve canl yayna girildi.
Dzgn ve arbal bir adam olan Belediye Bakam krs
ye kt. " B u soruturmay alt haftadr yrtyoruz," diyerek
sze balad. "yi haber, son on gn iinde yeni bir cinayet i
lenmedi. Bu sre iinde gzaltna alnan bir pheli olmamas
na ramen New York'daki soruturma brolan ve federal
ajanlar byk bir gayretle alyorlar ve baz ipulanna ulap
teoriler gelitirdiklerine inanyorum. Ancak bu ehirde birbi
riyle ilikili sekiz cinayet ilendiini gz ard edemeyiz ve bu
108

Yedinci O l u n Srr

katil yakalanp adalete teslim edilene kadar vatandalarmz


kendilerini gvende hissetmeyeceklerdir. FBI N e w York Brosu'ndan sorumlu Benjamin Wright, sorularnz yantlayacak."
Wright ellili yalarnda, incecik bykl, ksa sal, tel ere
veli gzlk takan, uzun boylu bir Afro-Amerikalyd. Krs
ye kp kruvaze ceketinin krklklarn dzeltti. Kamerala
rn nnde rahatt, bir dizi mikrofona doru canl bir ses to
nuyla konumaya balad. "Belediye Bakanmzn syledii
gibi FBI bu olay zmek iin ehir ve eyalet yetkilileriyle bir
likte alyor. Bu, kesinlikle Bro'nun tarihindeki en b y k
seri cinayet soruturmasdr. Gzalhna alnan herhangi bir
pheli olmamasna ramen durmakszn almaya devam
ediyoruz. unu aydnla kavuturmak istiyorum: Biz bu ka
tili bulacaz. Kaynak sknts yaamyoruz. Elimizdeki her
eyi bu olay iin kullanyoruz. Olayn henz zlememi ol
mas insanlarn abasyla ilgili deildir. Sadece z a m a n mese
lesi. imdi sorularnz alacam."
Basn mensuplar, yeni bir malumat alamayacaklarnn
farkna vararak, kovanlannda rahatsz edilmi arlar gibi ha
reketlendiler. Kablolu televizyon muhabirleri saldrma iini
dk maal gazeteci arkadalarna brakarak arkalarna
yaslandlar.
S. Lucius Robertson'm toksikoloji testleriyle ilgili yeni bir
bilgi almlar myd?
Y. Hayr. Baz doku testlerinin sonucunu almak birka
haftay bulabilirdi.
S. Risin ve arbon testi yaplm myd?
Y. Evet. kisi de negatifti.
S. Her ey negatifse Lucius Robertson' ldren neydi?
Y. H e n z bilmiyorlard,
S. Bu olayn akla kavumamas genel anlamda toplu
ma sknt vermiyor m u y d u ?
109

Glenn C o o p e r

Y. lm sebebini rendiklerinde basnla paylaacaklard.


S. Las Vegas polisi ibirlii iinde miydi?
Y. Evet.
S. Kartlardaki p a r m a k izlerinin tamam tespit edilmi
miydi?
Y. Byk bir ounluu. Henz posta grevlilerinin par
m a k izlerini ayrma aamasndaydlar.
S. Swisher olaynda kameralara yakalanan kaponlu
adamla ilgili bir ipucu bulabilmiler miydi?
Y. Hayr.
S. Vurularak ldrlen iki kurbandan karlan mermiler
dier su dosyalarndaki mermilere uyuyor m u y d u ?
Y. Hayr.
S. Olaylarn El-Kaide ile ilgilisi olmadm nereden anla
mlard?
Y. Terr olduuna dair hibir iaret yoktu.
S. S a n Franciscolu bir kadn medyum, uzun sal, Jackson
isimli bir adamn olayla ilgisi olduu ynnde srar et
mesine ramen F B I ' n kendisiyle grmeyi reddetti
inden yalanmt.
Y. FBI, gvenilir her ipucunu deerlendirmekteydi.
S. FBI, bir gelime kaydedemedikleri iin halkn tepki ver
diinin farknda myd?
Y. FBI, halkn fkesini paylayordu ancak soruturmann
baaryla sonulanacana inanlar tamd.
S. Baka cinayetler olabileceini dnyor m u y d u ?
Y. Olmamasn u m u y o r d u ama b u n u bilmenin hibir yolu
yoktu.
S. F B I , Kyamet G n Katili'nin profilini oluturmu
muydu?
Y. H e n z deil. Hl zerinde alyorlard.
S. N e d e n bu kadar uzun sryordu?
Y. O l a y m karmakl yznden.
110

Yedinci O l u n Srr

Will eilip Nancy'nin kulana, " T a m bir z a m a n kayb,"


diye fsldad.
S. Olay iin en iyi adamlarm grevlendirmiler miydi?
Y. Evet.
S. Basm, olaydan sorumlu zel ajanla grebilir miydi?
Y. T m sorularnz ben yantlayabilirim.
" i m d i ilgin bir hal almaya balad," diye ekledi Will.
S. N e d e n sorumlu ajanla gremiyorlard?
Y. Bir sonraki basn toplantsnda onun da konumasn
salayacaklard.
S. u anda salonda myd?
Y. ...
Wright, n srada oturan Sue Sanchez'e bak. Gzleriyle
adamn kontrol altnda tutmas iin yalvanyordu. Sanchez
etrafna baknd ve kenarda duran Will'i grd, tek yapabil
dii gzleriyle ona sert bir bak atmakt.
Benim serseri mayn olduumu sanyor, diye dnd
Will. Eh, o zaman harekete gemenin zaman geldi. Sorumlu
zel ajan benim. Ben bu olay istemedim ama artk olay be
nim. Eer beni istiyorlarsa, ite buradaym! " B u r a d a ! " Will eli
ni kaldrd. Kariyeri boyunca defalarca basnn karsna k
mt, bu yeni bir ey deildi. Kameralardan ekinmiyordu.
Nancy, Sanchez'in yzndeki dehet ifadesini grd ve
refleksif bir hareketle Will'i gmleinin kolundan yakalamak
iin uzand. Neredeyse yakalyordu! Televizyon kameralar
sahnenin soluna dnerken Will de tuhaf bir canllkla krs
ye doru yrmeye balad.
Benjamin Wright'in yapabilecei bir ey yoktu: " T a m a m ,
zel Ajan Will Piper, birka soruyu yantlayacak. Gel, Will."
ki adam yer deitirirken Wright fsldad, "Ksa kes ve laf
larna dikkat et."
111

Glenn C o o p e r

Will, eliyle san dzeltip krsye kt. Alkol ve yan


rnlerinin vcudundaki etkileri tmyle kaybolmutu ve
Will, kendisini gayet iyi, hatta giriken hissediyordu. imdi
ortal biraz hareketlendirelim, diye dnd. Geni omuz
lar, kumral salar, harikulade mavi gzleri ve ukurlu enesiyle fotojenik bir adamd. Kontrol odasndaki ynetmen, "O
adam yakn ekime aln!" diyordu.
lk soru, soyadnz nasl yazlyordu?
" P i e d Piper gibi, P-I-P-E-R."
Muhabirler sandalyelerinde ne doru kaydlar. Canl ya
ynda mydlar? Birka kdemli muhabir fsldad, " B u adam
hatrlyorum. M e h u r bir ajan."
" N e zamandr F B I ' d a grevlisiniz?"
" O n sekiz yl, iki ay, gn."
" N e d e n bu kadar net bir ekilde aklnzda tutuyorsunuz?"
"Detaylara nem veririm."
"Seri cinayetler konusundaki deneyiminiz nedir?"
" T m kariyerimi byle olaylar zerinde alarak geir
dim. Sekiz olayda, Asheville Tecavzcs, Indianapolis
White River Katili ve dier olaylarda sorumlu ajandm. Hep
sini yakaladk, b u n u da yakalayacaz."
" N e d e n hl katilin profilini oluturamadmz?"
"nann, zerinde alyoruz ama bu adam, bildiimiz an
lamda profili karlabilecek bir katil deil. Hibir cinayet bir
birine benzemiyor. Hibir kalp yok. Uyar kartlar olmasa
olaylarn balantl olduunu bile anlayamazdnz."
"Teoriniz n e d i r ? "
" o k zor ve zeki bir adamla kar karya olduumuzu d
nyorum. Onu motive edenin ne olduuna dair hibir fikrim
yok. lgi istiyor, bu kesin ve sizin sayenizde istediini alyor."
" B u konuyu ele almamamz gerektiini mi dnyorsu
nuz?"
" B a k a bir ansnz yok. Ben sadece olan biteni sylyo-

112

Y e d i n c i O l u n Srr

" O n u nasl yakalayacaksnz?"


"O da m k e m m e l deil. Baz ipular brakt, tabii malum./'
sebeplerden dolay onlar burada dile getirmiyorum. O n u ya
kalayacaz."
"Sizin dnceniz nedir? Tekrar harekete geecek m i ? "
" B u n a yle yant vereyim. E m i n i m u anda bizi izliyor
dur, bu yzden, sana sylyorum:" Will, mavi gzleriyle ka
meralara doru bakt. "Seni yakalayacam ve hapsi boylaya
caksn. Bu sadece an meselesi."
Yannda duran Wright, Will'i kalasndan iterek mikro
fonlardan uzaklatrd. " T a m a m . Sanrm bugnlk yeter. Bir
sonraki basn toplantsnn zamann ve yerini bildireceiz."
Basndan insanlar ayaa kalkt ve bir ses, Post gazetesin
den bir kadn muhabir, dierlerinin zerinden ykselerek
seslendi. " S z verin, bir dahakine Pied Piper' da getirecek
siniz!"
Park Avenue, 941 numara, sava ncesinden kalma, salam
on katl, bir binayd. lk iki kat beyaz granitle kapl, lobisi
mermer deliydi. Will, buraya daha nce gelmi, lobiden 82.
Cadde'deki o malum noktaya, David Swisher'm son admla
rndan bedenindeki tm kann yayld yere kadar izleri ta
kip etmiti. Ayn karanlkta yrm ve yaplan tm temiz
lie ramen hl kan izlerinin bulunduu o noktaya melerek kurbann lmeden nce grm olabilecei en son eyi
gzlerinde canlandrmaya almt. Lekeli kaldrm m?
Penceredeki siyah demir parmaklklar m? Park etmi bir ara
cn jant m? Bir para topraktan ykselen zayf bir mee aa
c m?
Aatr, umarm.
T a h m i n ettii gibi Helen Swisher, Will'i ileden karm
t. Son haftadr telefon younluu, gnlk programnda
ki karklklar, ehird seyahatleriyle ulalamayan oyna
mt. "Tanr akna, bir kurbann karsn!" demiti Will,
113

Glenn C o o p e r

N a n c y ' y e . " L a n e t bir pheli deilsin ki! Biraz ibirlii yap


san lr m s n ? " S o m a tam d a basn toplantsndaki, " B u
rada sorumlu b e n i m , " performansnn ardndan S u e Sanc
hez tarafndan gklere karlrken D a v i d ' i n kars o n u cep
ten aram ve z a m a n son derece snrl olduundan, Will'in
zamann iyi kullanmasn istemiti. Onlar 9 B ' n i n kapsn
da, sanki ran hallarndan birini a l m a y a gelmi hal temizleyicileriymi gibi y z n d e kmseyici bir ifadeyle kar
lamt.
"Size polise anlatmadm ne syleyebilirim, bilmiyorum,"
dedi Helen Swisher, geni holden Park Avenue'ya bakan dev
salona doru ilerlerken. Will, dekor ve mobilyalar inceliyor
du, tek bir odann iinde bir mrlk maa yahyordu. Deko
ratrler tm salonu, her biri iyi bir araba deerinde avize ve
hallarla, evladiyelik mobilyalarla demilerdi.
" G z e l ev," dedi Will, kalarm kaldrarak.
"Teekkrler," diye yamtlad Swisher, souk bir ses to
nuyla. "David burada pazar gazetesini okurdu. D a h a yeni sa
tla kardm."
Oturdular ve kadn h e m e n kol saatinin kaysyla oynama
ya balad. Zamanlarnn kstl olduunu iaret ediyordu.
Will h e m e n profilini onun kard. Deiik bir ekicilii var
d. ekicilii, kusursuz salar ve marka takm elbisesiyle katmerlenmiti. Swisher Yahudi olmasna ramen kars deildi
ve muhtemelen ikisi, bir avukat ve bir bankac, sosyal bir ev
rede deil, birlikte i yaparken tanmlard. Bu kadn souk
deil, resmen buz gibiydi. Yas tutmuyor olmas, kocasna ba
l olmad anlamna gelmiyordu, muhtemelen onu sevmiti.
A m a kadnn damarlarmda sanki kan deil, b u z vard, doa
s buydu. Will gerekten nefret ettii birini, dava etmek iste
se, bu kadm tutard.
Helen, zellikle Will'le gz temas kuruyordu. N a n c y g
rnmez gibiydi. Helen'e elik eden yardmclar, avukatlarysa arka fonda kalmlard. Ancak Nancy defterini atnda
114

Yedinci O l u n Srr

I lelen, atk kal baklarn varln hatrlad N a n c y ' y e


evirmiti.
Will, gstermelik bir sevimlilikle lafa girmenin anlamsz
olduunu dnd. Ne Will b u n u oynayabilirdi ne de Helen
bu numaray yerdi. Dorudan konuya girdi, " M a v i bir ara
kullanan spanyol kkenli birini tamyor m u s u n u z ? "
" T a n r m ! " diye yantlad. "Soruturmanz bu derece delayland m ? "
Will soruyu duymazdan geldi. "Tanyor m u s u n u z ? "
"Tandm tek spanyol kkenli erkek, eskiden kpeimi
zi yrye karan Ricardo'ydu. Arabas olup olmadm
bilmiyorum."
"Neden eskiden?"
"David'in kpeini verdim. lgin deil mi, o sabah Lenox
Hill Hastanesi'nde acilde alan bir doktor onu istedi."
"Ricardo'ya ulaabileceim bir numara var m ? " diye sor
du Nancy.
"Elbette."
Will devam etti. " M a d e m kpeinizi yrye karan bi
ri vard, neden ldrld sabah onu kocanz karmt?"
"Ricardo sadece akamzeri geliyordu, biz iteyken. Yok
sa normalde David karrd."
" H e r sabah ayn saatte m i ? "
"Evet. Be civarnda."
" H e r sabah dzenli olarak bu ii yaptn baka kim bili
yordu?"
" G e c e grevlisi, sanrm."
"Kocanzn d m a m var myd? O n u n lmesini isteyecek
birileri?"
"Kesinlikle hayr! Yani bu ii yapan herkesin dmanlar
vardr, bu normal ama David standart, sorun karmayacak
ilerle ilgileniyordu. Yumuak bal bir insand," dedi, sanki
yumuakballk kt bir eymi gibi.
115

Glenn C o o p e r

"Kurbanlarn olduu, gncellenmi listenin bulunduu


elektronik postay aldnz m ? "
"Evet, baktm."
"Ve?"
Helen'in yz deiti. "Elbette ne ben ne de David o liste
deki herhangi birini tanrz."
te imdi, neden ibirlii yapmadna dair net bir akla
ma gelmiti. Gvenilir bir ei kaybetmenin verdii huzursuz
luun yannda Kyamet G n olayyla birlikte anlmaktan da
nefret ediyordu. Sansasyonel bir olayd ama ucuzdu. Kur
banlarn ou alt snftand. David'in ldrlmesi imaj ve
kariyeri iin ktyd. H e r tuvalete gidiinde hrn ortaklan
onun dedikodusunu yapyorlard. Muhtemelen boazn kes
tirdii iin David'e kzgnd.
" L a s Vegas," dedi Will aniden.
" L a s Vegas?" Helen pheyle karlk verdi.
"David'in Las Vegas'ta tand var m y d ? "
"ldrlmeden nceki gece, kar grdnde o da ayn
eyi sordu. O anda aklna kimse gelmedi, ben de bilmiyorum."
"Bankasndan mteri listesine ulamaya altk ama ba
arl olamadk," dedi Nancy.
Helen, Will'e dnd. "Kiminle gryorsunuz?"
" G e n e l mdrle," dedi Will.
"Steve Garner' iyi tanrm. sterseniz arayabilirim."
" o k iyi olur."
Will'in telefonu, duruma hi de uygun olmayan melodisiyle almaya balad ve Will hi ekinmeden telefona bakt,
birka saniye dinledi, sonra yalnz kalmak iin ayaa kalkt
ve son derece huzursuz olan iki kadn yalnz brakarak salo
n u n bir ucundaki koltuklarn yanma gitti.
Nancy, kartrmaya balad. o k nemli bir ile megulm gibi grnmeye alyordu ama bu dii aslann yamnda
bir yabandomuzu gibi kald akt. Helen, sanki herkesin
bir anda yok olmasn salayacakm gibi saatine bakyordu.
116

Yedinci O l u n Srr

Will telefonu kapatp geri geldi. "Teekkrler. Gitmemiz


gerekiyor."
Bu kadard. Hzla el skp ktlar. S o u k baklar, gergin
bir hava.
Asansrde Will, " o k tatl bir kadn," dedi.
Nancy de ayn fikirdeydi. "Kaltan teki!"
"City Adas'na gidiyoruz."
"Neden?"
" D o k u z u n c u kurban."
Nancy, Will'e b a k m a k iin kafasm kaldrdnda boynu
na bir ar sapland.
Kap lobiye ald.
" O y u n deiti, ortak. Grne gre onuncu kurban ol
mayacak. Polisin elinde bir pheli var, Luis Camacho, otuz
yanda spanyol kkenli bir erkek, 1.72 boyunda, 72 kilo."
"Gerekten m i ! "
"Grne gre bir kabin grevlisi. T a h m i n et, hangi rota
da u u y o r ? "
" L a s Vegas m ? "
" L a s Vegas."

117

6 TEMMUZ 777
VECTIS
BRTANYA

Szck, aklnda dnp duruyor yalnzken arada bir du


daklarndan dklp onu titretiyordu.
Kesimeden kayglanyordu, tpk dier tarikat kardeleri
gibi. A m a kendisinin dierlerinden daha fazla etkilendiin
den emindi. Kimse bu tip konular aka konumadndan,
her ey sanki bir hayalden ibaretti.
Elbette, uzun zamandr yedinci gnn geleceine dair bir
beklenti vard a m a Mays aynda bir kuyrukluyldz grn
m ve imdi, iki ay sonra, o yldzn kuyruu hl karanlk
gkyznde parladndan bir mucize beklentisi nemli l
de etkisini yitirmiti.
Barahip Yardmcs Josephus, sabah duas iin daha an
almadan uyanmt. Sert yatak rtsn zerinden atp aya
a kalkt ve lazmlkta rahatlayp anaktan ald bir avu do
lusu souk suyla yzn ykad. Bir sandalye, bir m a s a ve
sert toprak zemin zerinde tek bir dek. Bu onun penceresiz
hcresiydi, boyasz ynden yaplma beyaz gmlei ve deri
sandaletleri onun tek dnyevi mallaryd.
Ve mutluydu.
Krk drdnc ylnda, kellemeye ve manastr birahane
sinin flarndan doldurulan sert biraya olan tutkusu saye119

Glenn Cooper
sinde hafiften imanlamaya balamt. Geri kafasmn kel
lemesi tra olmasm kolaylatrmt ve Berber Ignatius, her
ay o n u n sasz kafasna dokunup dostane bir ekilde gz kr
parak onu abucak gnderiyordu.
Manastra on be yandayken girmi ve kabul trenini ta
mamlayp tam ye olana kadar, manastrn uzak ksmlanna
girmesine izin verilmemiti. Derinlerde bir yerde, sonsuza dek
burada yaayp bu duvarlarn arasnda leceini biliyordu.
Tann'ya kar duyduu sevgi ve cemaat yeleriyle -sa'nn
hizmetkarlaryla- kurduu kardelik ba yle glyd ki sk
a mutluluktan alar, sadece adadaki dier zavall ruhlarla k
yaslandnda ne kadar talihli olduunu bilmenin verdii su
lulukla hznlenirdi.
Yatann yannda diz kt ve Aziz Benedict'in balatt
gelenei uygulayarak maneviyatla dolu gnne Rabbin Dua
s ile balad. B u n u n amac Benedict'in yazd gibi, "ortaya
kmas det olan skandal dikenlerinin" toplumdan arndrlmasyd.
Pater noster, qui es in aelis:
sanctificetur

Nomen

adveniat Regnutn

Tuum;
Tuum;

fiat voluntas Tua ...


Bitirdi, ha kard ve o an sabah duas am ald. Kaln bir
halatla kuleye asl olan an frengiden len demirci ustas, Josephus'un yakn arkada Matthias tarafndan neredeyse yir
mi yl nce yaplmt. Dvlm demir levhalarn arasnda
ki tokman ahenkli sesi, Josephus'a h e p al yanakl demirci
ustasnm iten kahkahasn ammsard. Arkadamn ansna
biraz kalp dnmek istedi ama dncelerini anlar yerine
kesime szc igal etti.
Sabah duasndan nce yaplmas gereken iler vard ve
Barahip Yardmcs olarak gen rahiplerle rahip adaylarnn
120

Yedinci Olun S u n

almalarn denetlemek onun greviydi. Yatakhanenin d


zift gibi karanlkt, havada gzel bir serinlik vard ve nemli
havay iine ektiinde denizin tadn ald. Ahrlarda inekler
salmak iin bekliyordu, oraya vardmda gen kardeleri
nin oktan inekleri samaya balam olduunu grmek onu
memnun etti.
" H u z u r iinde ol kardeim," dedi her bir adama, yanlarn
dan geip omuzlarna dokunarak. S o m a birden yedi inek ve
yedi adam olduunu fark ettiinde donup kald.
Yedi.
Tanr'mn gizemli says.
Yaratl Kitab bile yedilerle doluydu: Yedi cennet, yedi
saltanat, yedi mhr, yedi kilise. Erika'nn duvarlar, kuat
mann yedinci gnnde yklmt. Vahiylerde, T a n n ' n m , ye
di ruhunu

dnyaya gnderdii

syleniyordu.

Davut'tan

sa'nn doumuna kadar tam yedi nesil vard.


Ve imdi onlar, manastr gkbilimcisi Paulinus'un Cometes
Luctus, yani At Kuyrukluyldz adm verdii yldzn grnmesiyle ayn zamana denk gelen, Anno Domini 777'nin,
yani sa'nn d o u m u n u n 777. ylnn, 7. aynn, 7. gnne gir
m e k zereydiler.
Ve bir de ta ustas Ubertus'un kars Santesa, kayg uyan
dran dneminin sonuna yaklayordu.
Herkes nasl bu kadar sakin grnebiliyordu?
T a m akna, yarm neler getirecekti?
Vectis Manastn'ndaki kilise hl gelimekte olan b y k bir
eser, dev bir gurur kaynayd. Neredeyse bir yzyl nce in
a edilen, samandan dam rtsyle ahap kilise iddetli ky
rzgrlanyla deniz frtnalanmn krbalarna ramen ayakta
kalmay baarm dayankl bir yapyd. Yal rahiplerin baz
lar kiliseyi ina eden kardeleriyle birlikte altndan, kili
se ve manashrrn hikyesi herkes tarafndan biliniyordu. Hat
ta onlardan biri, imdi bir araya gelip dua etmek zere bile
121

Glenn C o o p e r

odasndan kamayacak kadar halsiz olan yal Alric, genli


inde Dorchester'n yce Piskoposu Birinus ile tanma erefi
ne bile erimiti.
Bir Frenk olan Birinus, Wessex'e 634 ylnda gelmi, dinsiz
Bat Saksonlarn din deitirmeye ikna etme grevinden do
lay Papa Honorius tarafndan Piskopos ilan edilmiti. Ksa s
rede kendisini, Tanr'nm unuttuu bu topraklarda bir sivil sa
va lideri olarak bulmu ve hoyrat Bat Sakson Kral Cynegils
ile ok daha uzlamac bir Hristiyan olan Northumbria Kral
Oswald arasnda bir ittifak kurulmas iin abalamt. Ancak
Oswald, dinsiz bir adamla ittifak yapmay reddetmi, bunu
parlak bir frsat olarak gren Birinus, Cynegils'i Hristiyan ol
maya ikna etmi ve sa adna pis salarna vaftiz suyunu biz
zat kendisi dkmt.
Ardndan Oswald ile ittifak salanm, uzun sreli bir ba
r dnemi yaanm ve Cynegils, teekkrlerini sunmak ze
re Birinus'a piskoposluk meclisi olarak Dorchester' verip
kendisi de en byk bas olmutu. Birinus, gney toprak
larnda Aziz Benedict geleneini srdren manastrlarn ku
rulmas iin bir kampanya balatm ve Vectis Manastr b
yk salgnn olduu 686 ylnda ayrcalk kazandnda, son
Britanya Adalar da Hristiyanl barna basmt. Cynegils
miras olarak kiliseye, etraf evrili bu blgede, akan suyun ya
knlarnda, altm d n m l k bir toprak brakmt. W e s s e x
kylarndan buraya g e l m e k artk ok daha kolay olacakt.
imdi gmlerin asilzadelerden Kilise'ye akmasn sala
may srdrmek, u anki Dorchester Piskoposu Aetia'nn g
reviydi. Vectis Manastr'n, sa'y yceltmek ve ona kran
larn

sunmak

adna,

bir

sonraki

aamaya

tamann

-Manastrn ahaptan taa dntrlmesinin- spiritel fay


dalar konusunda Mercia Kral Offa'y etkilemiti. " N e de ol
sa," diye mrldanmt Piskopos, Krala, "prestij meeyle de
il, tala llr."
122

Y e d i n c i O l u n Srr

Manastr duvarlarnn yaknnda bir taocamda, talyan


ta iileri son iki yldr alyor, kumta bloklarn oymak ve
onlar manastra tamak iin urayorlard. Kilise harla s
vanyor, yapnn erevesi olarak binann var olan iskeleti kul
lanlyor ve kilisenin duvarlar yavaa ykseliyordu. G n bo
yunca, metalin ta zerindeki aralksz nlamas havay dol
duruyor, sadece rahipler sessizlik iinde dua etmek ve dn
mek iin tapnaklara dolduunda sesler kesiliyordu.
Josephus, sabah duasna giderken yolunun stndeki ya
takhanelere urad ve yal rahibin geceyi iyi geirdiinden
emin olmak iin Alric'in odasnn kapsn at. Horladn
duyunca derin bir nefes ald, dein zerinde kvrlm be
denine bir dua okuyup odadan kt ve karanlk basamaklar
dan kiliseye girdi.
Tapman iini sadece on-on be m u m aydnlatyordu ama
k hibir kazaya yer vermeyecek kadar yeterliydi. Josephus,
yukarda, karanlktaki kalaslarm arasmda yarasalarn glgele
rini seebiliyordu. Kardeler, mihrabn iki yannda birbirle
rine kar durmu, sabrla Barahibin gelmesini bekliyorlar
d. Josephus, k k ve endieli bir rahip olan P a u l i n u s ' u n
yanma

sokuldu.

Ar anakapnn gcrdayarak aldn

duymasalar birbirleriyle selamlaacaklard. Ancak Barahip


yaklayor, hi kimse konumaya cesaret edemiyordu.
Barahip Osvvyn, yaamnn byk bir b l m n dier
herkesten uzun boylu olarak geirmi, geni omuzlu ve uzun
kollar olan heybetli bir adamd. A m a son yllarda, omurgasndaki strap veren eim onu kambur braktka ksalm gi
bi grnyordu. Hastal yznden srekli topraa bak
yordu ve son yllarda gzlerini gkyzne, cennete kaldr
mas neredeyse imknsz bir hal almt. Z a m a n iinde huyu
da deimi, aksilii kardeler arasnda sknh yaratmaya
balamt.
Rahipler, ahap zeminde srtnerek tapnaa doru iler
leyen sandaletlerinin sesini duyabiliyorlard. H e r zamanki
123

Glenn C o o p e r

gibi ba yere dnkt ve m u m parlak yzyle kar beya


z salarm aydnlatyordu.
Barahip, gsterdii abann etkisiyle yzn burutura
rak yavaa mihrabm basamaklarm kta ve cilal ceviz aa
cndan yaplma sayvann altndaki mihrabn tepesinde yerini
ald. Ellerini, nndeki sade, ufak masann zerine koyup
yksek, kaln bir sesle duaya balad: "Aperi, Domine, os meum
ad benedicendum nomen sanctum tuum."
D u a eden rahiplerin, seslenme ve yamtlama eklinde kar
lkl okuduklar ilahilerin sesleri havaya kanp tapma
doldurdu. Josephus bu dualara ka bin kez ses vermiti? An
cak bugn, sa'ya, merhameti ve balaycl iin zellikle
haykrma ihtiyac duyuyordu ve Mezmurlar 148'in son sata
rn okuduunda gzlerinden yalar akmaya balad.
"Alleluja, laudate Dominum de caelis, alleluja, alleluja!"
G n scak ve kuruydu ve manastr bir an kovan gibi hare
ketliydi. Josephus, sabah yryn yapmak ve topluluun
nemli ilerini kontrol etmek iin manastrm bahesinde yeni
kesilmi imlerin zerinde dolat. S o n saymda, Vectis Manastar'nda seksen kii vard, iiler hari. Ve herkes gn
de en azndan bir kez Barahip Yardmcs'm grmeyi umu
yordu. Bunlar rasgele yaplan denetimler deildi ve herkes
b u n u n bilincindeydi.
Yapmn ne durumda olduunu grmek iin ie ta ustalaryla balad ve Ubertus'un iinin bamda olmadm grd.
Ubertus'un b y k olu Julianus'u buldu. ri y a n ocuun te
ni terden parlyordu. Onunla konutuunda Santesa'mn do
umunun baladm rendi. Ubertus da z a m a m geldiinde
iinin bana dnecekti.
" B u g n olmas yarndan iyidir, deil mi? nsanlar byle
sylyor," dedi Julianus, Barahip Yardmcs'na. O ise fikri
ne katldm gsterircesine bam sallad ve doum gerek
letiinde haberdar edilmesini istedi.
124

Yedinci Olun S u n

Josephus, et ve sebze stokunu kontrol etmek iin Mahzen'e,


ardndan farelerin budaya bulamadndan emin olmak
rin tahl ambarna gitti. Birahaneye geldiinde, her fdan
tatmak zorundayd. Tadndan emin olamadklarn tekrar tat
t. Sonra rahip ve rahibe adaylarnn neelerinin yerinde olup
olmadn grmek iin manastr yemekhanesiyle bitiik olan
mutfaa gitti. Ardndan tatl suyun el ykama oluklarndan
sorunsuz aktndan emin olmak iin lavabolar dolat ve en
son, hendekleri incelerken burnunu tkamak zorunda kald
, binann dndaki tuvaletleri kontrol etti.
Sebze seralarnda, kardelerinin tavanlar narin filizler
den uzak tutmay baarp baaramadna bakt. Sonra en
sevdii binaya, Paulinus'un balarnda durduu alt rahibin
incil ve Aziz Benedict Yasalar'run kopyalarn kard ma
nastr Yazhane'sine bakmak iin kei tarlalarndan geti.
Josephus, sessizlii, iindeki uram asaleti ve Paulinus'un
bilgeliinden dolay bu binay hepsinden ok severdi. Eer orta
da gkyzyle, mevsimlerle ya da herhangi bir doa olayyla il
gili bir soru iareti varsa Paulinus, sabrl bir ekilde detayl ve
doru bir aklama iin hazr beklerdi. Barahip Yardmcs, bo
konumalar sevmezdi ve Paulinus, Josephus'un her eyin ze
rinde tuttuu anlaml diyaloglar iin harika bir kaynak.
Barahip Yardmcs, metinlerin kopyasn karan yazc
larn konsantrasyonunu b o z m a m a k iin sessizlik iinde Yazhane'ye girdi. T y kalemlerin parmen zerindeki sesleri
hari ierisi sessizlie gmlmt. Josephus, kendisine bir
tebessmle karlk veren Paulinus'a bayla selam verdi.
Duygularn davurumu isa'ya ayrlm olduundan, daha
samimi bir arkadalk uygun olmazd. Paulinus, eliyle iaret
edip Josephus'u dar ard.
"yi gnler dilerim kardeim," dedi Josephus, gzlerini
gnein parlaklndan dolay ksarak.
"Sana da iyi gnler." Paulinus endieli grnyordu. "Ya
rn hesaplama gn demek."
125

Clenn Cooper

"Evet, evet," dedi Josephus. " S o n u n d a geldi."


" D n gece oturdum ve uzun sre kuyrukluyldz seyret
tim."
"Ve?"
"Gece yansna doru parlaklap kzard. Kan krmz oldu."
" B u n e anlama geliyor?"
" B e n uursuz bir iaret olduuna inamyorum."
"Kadnn d o u m u n u n baladn duydum," dedi Josep
hus umutla.
Paulinus, kollarn gsnn zerinde birletirdi ve k
mser bir tavrla dudaklarm bkt. "Ve sen, kadn daha n
ce dokuz kez d o u m yap diye bu ocuun dnyaya abu
cak geleceini mi dnyorsun? Ayn yedinci deil de altn
c gnnde?
"ey, yle umuyorum," dedi Josephus.
" K a n rengindeydi," Paulinus srarcyd.
Gne ykseliyordu ve Josephus, cemaat drdnc dua
iin tekrar tapnakta toplanmadan nce turunu tam am lam ak
iin acele ediyordu. Rahibelerin yatakhanesini geti ve Barahibin, bir araya gelen cemaate Aziz Benedict Yasalar'ridan bir
b l m okuyaca saati bekleyen bo banklarla dolu Rahipler
Meclisi binasna girdi, ieri bir sere girmiti ve telala rp
nyordu. Josephus, kuun kp zgrlne kavumas iin
kaplar ak brakt. Binann arka ksmndaki, Barahibin
zel odasnn kapm tklatt.
Osvvyn, ban incil'ine gmm, alma masasnda otu
ruyordu. In altn mzraklar, camlardan ieri szyor ve
masaya yle kusursuz bir ayla yansyordu ki kutsal kitap,
ateten b i r portakal

gibi parlyordu.

Osvvyn,

Barahip

Yardmcs'yla gz gze gelebilmek iin ban kaldrd. "Ah,


Josephus! Bugn manashrda durumlar nasl?"
" G a y e t iyi, Peder."
"Peki, ya kilisemizdeki gelimeler ne durumda? Dou du
varndaki ikinci kemer yapld m ? "
126

Y e d i n c i O l u n Srr

" K e m e r t a m a m l a n m a k zere. Ancak, ta ustas Ubertus


bugn almyor."
"yi deil m i ? "
"Hayr, karsnn doumu balad."
"Ah, evet, hatrladm." Barahip Yardmcs'nn bir eyler
daha sylemesini bekledi ama Josephus sessizdi. " B u d o u m
seni endielendiriyor m u ? "
"Uursuzluk olabilir."
" s a bizi koruyacaktr, Barahip Yardmcs Josephus.
Bundan e m i n olabilirsin."
"Evet, Peder. M e r a k ediyorum, acaba b u n a ramen kye
gitme riskim alsam m ? "
" N e i i n ? " diye sordu O s w y n aniden.
" B i r pederin gerekebilecei bir durum olursa dncesiy
le," dedi Josephus ksk bir ses tonuyla.
"Manastrdan ayrlmakla ilgili grlerimi biliyorsun. Biz
sa'nn hizmetkrlaryz, Josephus, insanlarn deil."
"Evet, Peder."
"Kyller bizi ard m ? "
"Hayr, Peder."
"O z a m a n bu konuda seni tevik e t m e m . " Sandalyesinde
doruldu. "imdi, drdnc dua iin gidelim ve sa'ya ba
llmz gstermek iin kardelerimize katlalm."

***
Akam duas, Rahipler Meclisi'ndeki gnbatm, Josephus'un
gnn en sevdii blmyd. nk Barahip, Rahibe Magdalena'nm, santur alarak dualarna elik etmesine izin veri
yordu. Rahibenin uzun parmaklar, algmn on teli arasnda
dolayor, mziin kusursuzluu ve incelii Yce sa'nn b
yklne iaret ediyordu.
D u a d a n sonra, rahip ve rahibeler tapmaktan klar ve
talyanlarn gnn sonunda bir kenara braktklar ta yn
larn, molozlar ve binaya kurduklar iskeleyi geip yatakha
nelerine doru yol aldlar. Hcresine kapanan Josephus, bir
127

Glenn C o o p e r

sre dncelere dalmak iin zihnini boaltmaya alt an


cak uzaktan gelen seslerle dikkati dald. Biri duvarlara m
yaklayordu? D o u m haberi mi gelmiti? Her an bir misafi
rin kapy almasn bekledi.
Zamann nasl getiini anlamadan gnn son duasmn
vakti geldi. G n n son ibadeti iin tekrar kilisede toplana
caklard. Kafasndaki dnceler yznden meditasyonda
baarl olamamt ve bu gnah iin af diledi. Son ilahinin
son nameleri de okunduktan sonra Barahibin yksek mih
raptan iniini izledi ve Osvvyn'in daha nce hi bu kadar ya
l ya da halsiz grnmediini dnd.
Josephus, kanl kuyrukluyldzlar ve parlak krmz gzl
bebeklerle dolu kbuslar grerek rahatsz bir ekilde uyudu.
Ryasnda, insanlar bir adamn artk yorgun dm koluy
la ald ann sesiyle bir ky evinde toplanyorlard. an
alan adam perian bir haldeydi ve alyordu. Sonra Josep
hus bir titremeyle uyand ve bu adamn Oswyn olduunu
fark etti.
Biri kapsn alyordu.
"Evet?"
Kapnn arkasndan gen birinin sesini duydu. " P e d e r Jo
sephus, sizi uyandrdm iin zgnm."
"eri gir."
Kapdaki, bu gece anakapdan sorumlu olan gen rahip
aday Theodore'du.
" T a ustas Ubertus'un olu Julianus geldi. Sizden, onun
la birlikte babasnn evine gitmenizi istiyor. Annesi zor bir
d o u m geiriyormu ve hayatn kaybedebilirmi."
" B e b e k henz domad m ? "
"Hayr, Peder."
"Hangi saatteyiz, o l u m ? " Josephus ayaa kalkp gzleri
ni ovuturdu.
" O n birinci."
"O zaman ksa sre iinde yedinci gn olacak."
128

Y e d i n c i O l u n Sim

Kye giden yol kz arabalarnn izleriyle doluydu ve


ayn bile grnmedii bu gecede Josephus, az kalsn bileini
burkuyordu. Julianus'un uzun kendinden emin admlarn
izlemek iin aba gsterdi, bylece onu daha rahat takip ede
bilecek ve kaybolmayacakt. Serin, hafif bir esinti ekirgelerin
cvltlaryla martlarn lklarn tayordu. Normalde Jo
sephus, bu gece mziiyle kendinden geerdi ancak bu ak
am onlar duymuyordu bile.
Ta ustalarnn kyndeki ilk eve yaklarlarken Josephus,
manastrdan gelen ann sesini duydu. Gece Duas'n haber
veriyordu.
Gece yars.
Josephus, manastrdan ayrld sylenince Osvvyn'in bu
durumdan m e m n u n olmayacan biliyordu.
Gece yars olmasna ramen kyde rpertici bir hareket
lilik vard. Josephus, uzakta saman daml kk ky evleri
nin ak kaplarndan parlayan gaz lambalarn ve yolda bir
aa bir yukar ilerleyen mealelerin sa grebili
yordu. Yaklatka, hareketin merkezinin Ubertus'un evi ol
duunu anlad. Kyller dar kt, ellerindeki mealeler
olaanst glgeler yaratyordu. adam kapnn nnde
durmu, bedenleriyle girii engelliyorlard. Josephus, hara
retli talyanca konumalarla ta ustalarnn kilisede duyup
kaptklar Latince dua paralarna kulak misafiri oldu.
"Yol verin, Vectis'in Barahip Yardmcs geldi," dedi Julianus ve adamlar rahibin nnde eilip ha kararak kenara
ekildiler.
eriden bir lk ykseldi. Bir kadn neredeyse bedenini
yrtan korkun bir strapla haykrd. Josephus bacaklarnn
titrediini hissetti ve kendisini eve girmeye zorlamadan nce
mrldand, "Yce sa!"
Ev, akraba ve kyllerle doluydu. erisi yle kalabalkt
ki Joseph'in girmesi iin iki kii evden ayrlmak zorunda kal
129

Glenn C o o p e r

d. Kestii kireta kadar sert bir a d a m olan Ubertus, ba el


lerinin arasnda, ocan yannda oturuyordu.
Ta ustas, yorgunluktan kslm sesiyle haykrd, " P e d e r
Josephus, Tanr'ya kr geldin. Ltfen, Santesa iin dua et!
Bizim iin dua et!"
Santesa, etraf kadnlarla evrili bir yatakta yatyordu.
Dizlerini krp karnna doru ekmi, kalalarm sergiler e
kilde yan uzanmt. Yz, ekerpancar rengine dnm, ka
slm, neredeyse insanlktan kmt.
O n d a hayvans bir ey var, diye dnd Josephus. Belki
de eytan onu oktan kendi yamna ekmitir.
Ta ustalarnn ba Marcus'un kars olduunu anlad eti
ne dolgun bir kadn, anlald zere sorumlu ebeydi. Yatan
ayakucunda durmu, ba Santesa'nn bacaklarran arasmda
inip kalkyor ve talyanca bir eyler mrldanp Santesa'ya emir
ler veriyordu. Kadirim salan rlm ve gzlerine girmemesi
ve jleye benzer pembe bir maddeyle kapl nlne dememesi iin yukarda toplanmt. Josephus, Santesa'nn karnn
daki krmz merhemle yatan zerinde duran kanl turna ba
cam fark etti. Cad ii. te, buna gz yumamazd.
Ebe, rahibin varlndan haberdar olduunu gstermek
iin arkasn dnd ve sadece, "Ters dnm," dedi.
Josephus, ebenin arkasna yanat ve ebe, rahibin Sante
sa'nn bedeninden sarkan minik pembe aya grmesi iin
kenara ekildi.
" E r k e k mi, kz m ? "
E b e tekrar kadirim nne geti. " E r k e k . "
Josephus yutkundu, ha karp dizlerinin zerine kt.
"in nomine patre, et filii, et spiritus sancti..."
D u a ederken t m gcyle ocuun l domasn dili
yordu.
D o k u z ay nce souk bir kasm gecesi ta ustasnn evinin d
nda bir frna koptu. Ubertus, atee son kez k m r att ve
130

Yedinci O l u n Srr

ocuklarn kontrol etti. ki veya ocuu birlikte, ayn d


ekte yatyorlard, Julianus hari. O artk kendi deinde ya
tabilecek kadar bymt. Sonra karsnn yanma, yatana
gitti. Kars, t m gnn yorgunluundan bitkin dm, uy
kuya dalmak zereydi.
Ubertus, ar yn rty yzne kadar ekti. Bu kuma
Umbra'dan buraya, bir sandn iinde tam ve byle zor
lu mevsimlerde olduka faydasn grmt. Santesa'nn s
cak bedenini yannda hissetti ve elini, onun hafife ykselip
alalan gsne koydu. stek duyuyordu, ereksiyona gemi
ti ve tatmin edilmeliydi. Tanr biliyordu ki bu zorlu dnyada
biraz zevki h a k ediyordu. Elini aa doru indirip Sante
sa'nn bacaklarn at.
Santesa artk gzel bir kadn deildi. Otuz drt yanday
d ve dokuz ocuk dourmutu. iman ve bezgindi ve s
rekli, ryen dilerinin arsndan yakmyordu. A m a her
ey bir yana, grevlerini yerine getirmesini bilirdi. O yzden
kocasnn niyetini anladnda i ekti ve sadece unlar sy
ledi, "Ayn, sonular dnmemiz gereken zamanndayz."
Ubertus, karsnn ne d e m e k istediini ok iyi anlamt.
Kendi annesi on ocuk dourmutu, sekiz erkek ve be
kz. Sadece dokuzu, yetikinlie kadar hayatta kalmay ba
armt. Ubertus, yedinci ouldu ve b u n u n ykn zerin
de tamt. Eer yedinci kez olu olursa, ocuk efsaneye
gre bir byc, karanlk glerin sihirbaz olacakt; bir cinci
olur, demiti biri. Kylerindeki herkes, yedinci olun yedinci
oluyla ilgili efsaneyi biliyordu ama doruyu sylemek gere
kirse kimse yle birini grmemiti.
Ubertus, genliinde kadnlara dkn bir adam olmu,
kzlar ayartmak iin bu potansiyel tehlikeli durumdan fay
dalanmt. Belki de bu durumu Santesa'y, kyn en gzel
kzm batan karmak iin de kullanmt. Aslnda o ve San
tesa, yllarca flrt etmilerdi ancak altnc oullar Lucius'un
doumundan sonra bu flrt sona ermi ve cinsel birliktelikle131

Glenn Cooper

ri yerekimine yenik dmt. Sonraki d o u m u n her bi


ri byk bir korku kayna olmutu. Santesa, bebeklerinin
cinsiyetini, parmana bir diken batrp kann su dolu bir k
seye damlatarak nceden renmeye almt. Suyun yze
yinde kalan kan damlas, ocuun erkek olduuna iaretti
ancak kan bazen dibe batm, bazen de suyun yzeyinde kal
mt. Neyse ki hepsi kz olmutu.
Ubertus iine girmiti. Santesa nefesini tutmu ve, "Yine
kz olmas iin dua ediyorum," diye fsldamt.
Yatann yannda, gecenin karanlnda Josephus'un t m
dualarna ramen durum giderek ktleiyordu. Santesa,
lk atamayacak kadar gszd ve zor nefes alp veriyor
du. Dar kan minik ayak giderek kararyor, manastr m
lekilerinin sevdii koyu mavi kil rengine dnyordu.
Sonunda ebe bir eyler yaplmas gerektiini, yoksa her
ikisini de kaybedeceklerini syledi. Hararetli bir k o n u m a ol
du, sonra da bir fikir birlii: B e b e k zorla kartlmalyd. Ebe,
iki baca da tutup her iki eliyle ieri girecekti ve gerektii ka
dar sert bir ekilde ekecekti. Bu hareketle bebein lmesi
muhtemeldi, ancak anne kurtarlabilirdi. Hibir ey yapma
mak, her ikisini de lme terk etmekti.
Ebe, duasn almak iin Josephus'a dnd.
Josephus bayla onaylad. Yaplmas gerekiyordu.
Ubertus, yatan yannda durmu, bu felakete bakyordu.
Dev, kasl kollar, iki yannda clz bir ekilde sallanyordu.
" S a n a yalvaryorum, Tanrm," diye haykrd. A m a kimse
onun, kars iin mi yoksa olu iin mi dua ettiinden emin
deildi.
Ebe, ekmeye balad. Yzndeki kaslmadan, byk g
sarf ettii anlalyordu. Santesa, anlalamayan bir ey mrl
dand ama artk acnn da tesine gemiti.
Ebe bebei brakt ve ellerini nlyle kurulamak iin
derin bir nefes ald. Sonra bacaklar tekrar ayrp bebei ek
m e y e balad.
132

Y e d i n c i O l u n Srr

O an tek bir hareket vard. B e b e k yavaa dar kt. Diz


ler, bacaklar, penis ve karn. Sonra birden serbest kald. D o
um kanal b y k bir ban kabilecei ekilde ald ve er
kek bebek ebenin ellerine dt.
Byk bedenine baknca, orantl bir bebekti ama kil ma
visi ve canszd. Erkek, kadn ve ocuk, odadaki herkes olay
aknlk iinde izlerken plasenta.dar frlayp yere dt.
Bununla beraber bebein gs kasld ve nefes ald. Sonra
bir nefes daha. Ve dakikalar iinde mavi olan pembeye d
np domuz yavrusu gibi lk atmaya balad.
Olana hayat verdii anda, annenin zerine lm kt.
Santesay, son nefesini verdi ve bedeni cansz kald.
Ubertus, strap iinde haykrd ve ebenin elindeki bebei
ald.
" B u benim olum deil!" diye bard. "Bu, eytann olu!"
Plasentay

pis

zeminde

srkleyerek

hzla

yrd.

Omuzlanyla kalabal yarp kapdan kt. Josephus, akn


lktan tepki veremiyordu. Azn a ama hibir ey syleye
medi.
Ubertus, ta gibi sert elleriyle olunu tutarak yolun orta
snda durdu ve bir hayvan gibi haykrd. Sonra meale ta
yan kyllerin gz nnde, gbek ban bir halat gibi tut
tu ve bebei havaya kaldrd.
Kk bedeni hzla yere ald.
" B i r ! " diye bard.
Tekrar havaya kaldrp yine hzla yere arpt.
"ki!"
Ve bir daha: " ! Drt! Be! Alt! Y e d i ! "
Sonra kanl, paralanm bedeni yola att ve hissiz bir e
kilde eve dnd.
"Bitti. l d r d m onu."
Kimsenin n e d e n kendisiyle ilgilenmediim anlayamad.
T m gzler, cansz Santesa'nn zerine eilmi, bacaklar
nn arasna uzanan ebedeydi.
133

Glenrt Cooper
Bacaklarn arasndan ok edici kzllkta salar grnd.
Sonra bir aln.
Ve bir burun.
Josephus, hayret iinde izledi. Gzlerine inanamyordu.
Cansz rahimden bir ocuk daha geliyordu.
"Mirabile dictu!" diye mrldand.
Ebe, yzn buruturarak bebein ban ekti, ardndan
omuzlarn ve sonra uzun ince bedeni. Bu da bir erkekti ve
annda gl ve rahat bir ekilde nefes alp vermeye balad.
" B i r mucize!" dedi bir adam ve herkes ayn szleri tekrar
lad.
Ubertus, ne doru ilerleyip bebeine bakt.
" B u benim sekizinci olum!" diye haykrd. " A h Santesa,
ikiz dourdun!" Elini kaynar suya dediriyormu gibi tedir
gin bir ekilde bebein yanana dokundu.
Bebek, ebenin kollarnda kprdand ama alamad.
Dokuz ay nce Ubertus, tohumlarn braktnda filizi Sante
sa'nn rahmine ulamt. O ay Santesa, bir deil, iki yumur
ta retmiti.
Dllenen ikinci yumurta imdi araba yolunda parampara
yatyordu.
Dllenen ilk yumurta, yedinci oul, odadaki her ruhu etki
si altna alan, kzl sal bir erkek olmutu.

134

19 MART 2009
LAS VEGAS

ilenin tek ocuu olarak Massachusetts, Lexington'da


byyen M a r k Shackleton, nadiren fkelenirdi. ze
rine titreyen orta snf ailesi her arzusunu yerine ge

tirmi; Mark, "hayr" szc ile iliki kurmadan bym

t. Keskin analitik zeksyla problemleri, renmek iin nere


deyse hi aba gerektirmeyen bir etkinlikle zdnden i
dnyasnda da fke duygusundan yoksundu.
Raytheon'da uzay mhendisi olan babas Dennis Shackleton, oluna matematik genlerini yerdii iin gururluydu.
Mark'n beinci ya gn partisinde, iki katl muntazam ev
lerinde ailece bir araya geldiklerinde, Dennis ortaya b o bir
aydnger kd karp, "Pisagor T e o r e m i " demiti. Clz o
cuk eline kaln bir kalem alp bykanne ve babasnn, teyze
ve amcalarnn onu izleyen baklar altnda y e m e k masasna
yaklamt. Kda byk bir gen izmi ve altna yle
yazmt: a2+b2=c2. " G z e l ! " diye barmt babas, kaln si
yah gzlklerini burnundan geriye iterek. "imdi bu n e d i r ? "
diye sorarak parmayla genin uzun kenarn iaret etmi
ti. o c u k bir an iin yzn buruturup ardndan, "Hipopotamus!" diye haykrnca bykbabas ks ks glmt.
Mark, ilk fkesini ergenlik dneminde, bedeninin umdu
u kadar gl bir ekilde gelimediini fark ettiinde yaa
mt. Kendisini, lisedeki popler spor budalalarndan stn
hissediyordu, hayr, bu yalnzca bir his deildi, onlardan s135

Glenn C o o p e r

tnd.

A m a kzlar,

clz bacaklaryla saf g r n t s n n

ardndaki Mark', stn zeksn, dmanlarn iddet yerine


stn zeksyla alt eden, uzayllarla ilgili aynnl bilimkurgu
ykleri oluturan gelecein yazarn gremiyorlard. Keke
yumuack gsleri olan irin kzlar M a r k koridorda dolan
dnda ya da en n srada elini hevesle kaldrdnda kkr
damak yerine onunla konusalard.
Bir kz ona ilk kez "hayr" dediinde Mark, bunun son ola
cana yemin etmiti. Ancak lise ikide, nihayet Nancy Kislik'e
sinemaya gitmeyi teklif edecek cesareti topladnda, kz ona
tuhaf bir ekilde bakm ve, "Hayr," demiti. Bunun zerine
Mark, o ynn yllarca kapam, kendisini, Matematik ve
Bilgisayar Kulb'nn paralel dnyalarna brakmt. O ar
tk, ineklerin en havalsyd. Saylar ona asla "hayr" deme
miti. Ya da yazlm kodlan. Massachusetts Teknoloji'den
m e z u n olduunda, hisse senedi opsiyonlar ve st ak bir
araba konusunda cmert bir veritaban gvenlik irketinde
ie girmi, sade grnml bir sistem analisti ile km ve ilk
kez bir kadmla birlikte olmay baarmt.
imdi, M a r k mutfanda hzla dolanyor, ikinci kiilii
nom de plume, Peter Benedict'e brnyordu. ehirli bir
adam, usta bir kumarc ve Hollywood senaristi. H k m e t
alan ve bilgisayar dhisi M a r k Shackleton'dan ok farkl
bir adam. Birka derin nefes ald ve lk kahvesinin son yu
d u m u n u da iti. Bugn o gndr, bugn o gndr, bugn o
gndr. Kendisini aldatyordu, neredeyse dua edecekti, ta ki
hayalleri, nefret ettii bir kart oyuncusunun cama yansyan
grntsyle yarda kesilene kadar. Mark, Peter fark etmi
yordu. Clzd, keldi ve kemikli bir b u r n u vard. B u n u nems e m e m e y e alt a m a karsna h o olmayan bir szck kt:
Zavall.

***
Kart Sayanlar adl senaryo zerinde almaya, ATI'daki top
lantdan ksa sre sonra balamt. Bernie Schwartz'i ve Af136

Y e d i n c i O l u n Srr

rika maskelerini dnmek iini rpertiyordu ama adam kart


sayanlarla ilgili bir metin yazmasn istemiti, deil mi? ATI
deneyimi olduka kt gemiti. Reddedilen senaryosunu,
bir annenin ilk bebeine duyduu tutkuyla sevmiti ancak
imdi yeni bir plan vard: kinci senaryosunu satacak ve onu,
ilkini yaatmak iin kullanacakt. O senaryonun lmesine as
la izin vermeyecekti.
Bu yzden kendisini bu projeye adad. Her akam iten
eve geldiinde ve her hafta sonu, olayn geliimini ve diya
loglar hazrlad ve ay iinde senaryoyu bitirdi. yinin te
sinde, hatta harika olduunu dnyordu.
Dncesine gre bu film, nl yldzlann sette -belki de
Constellation'da- yanna yaklap diyaloglar ne kadar been
diklerini sylemelerim salayacakt. Hikyenin iinde her ey
vard: Entrika, dram, seks, hepsi de kumar ve sahtekrln ol
duu kumarhane dnyasnda. ATI bu senaryoyu milyonlarca
dolara satacak ve Mark da yz otuz bin dolarlk birikimiyle
ln ortasmda bir yeralt laboratuvanndaki yaamm, Holl
ywood tepelerinde byk bir evde yaayan, srekli ynet
menlerle grp projektr klar alhnda film galalarna ka
tlan bir senaristin parltl dnyasyla deitirecekti. H e n z
elli yana gelmemiti. Hl bir gelecei vard.
A m a nce Bernie Schwartz " e v e t " demeliydi. A d a m ara
m a k bile k a r m a k bir iti. Mark, e v d e n yle e r k e n kp eve
yle ge geliyordu ki B e r n i e ' n i n ofisini aramas m m k n ol
muyordu. yerinden dary aramaksa zaten imknszd.
Yerin derinliklerinde bir smakta altnzda cep telefo
nu k u l l a n m a k serbest bile olsa ki deildi, kp telefon et
m e k gibi bir d u r u m sz konusu olamazd. Yani Los Angeles' aramak iin hasta olduunu syleyip L a s Vegas'daki
evinde kalmas gerekmiti. A n c a k o k fazla izin ald iin
efi bir sr soru sorup revire grnmesini isteyecekti.
Numaray tulad ve bekledi. S o n u n d a o sesi duydu.
" A T I , kimi aramtnz?"
137

Glenn C o o p e r

"Bernard Schwartz, ltfen."


" B i r dakika, ltfen."
Son birka haftadr telefonda beklerken alan mzik,
B a c h ' m matematiksel bir ekilde huzur veren klavsen konertosuydu. Mark, mziin motiflerini zihninde grd ve bu,
rktc ama gerekli kk adam aramann verdii stresi
azaltmasna yardmc oldu.
Mzik durdu. " B e n R o z . "
"Merhaba, Roz. Ben Peter Benedict. Bay Schwartz orada
m?"
Anlaml bir sessizlik, sonra souk bir ses tonuyla, "Merha
ba Peter, hayr, masasnda deil."
fke. "Yedi kez aradm, R o z ! "
"Farkndaym, Peter. Ben de seninle yedi kez konutum."
"Senaryomu okuyup okumadn biliyor m u s u n ? "
" E m i n deilim."
" G e e n hafta aradmda ilgileneceini sylemitin."
" G e e n hafta itibariyle okumamt."
" S e n c e bu hafta okur m u ? " Israrcyd.
Hatta bir sessizlik oldu. Mark, bir tkenmezkalemin srek
li masaya vurulduunu duydu. Sonunda, " B a k Peter, sen iyi
bir adamsn. Bunu sylememem gerekiyor ama okurlarmz
dan Kart Sayanlar'la ilgili yorumlarm aldk ve yorumlar iyi
deildi. Buray araman senin iin zaman kayb. Bay Schwartz
ok megul bir adam ve bu projeyi almayacak."
Mark yutkundu ve telefonu yle skt ki eli acd.
"Peter?"
Boaz kurumutu. "Teekkrler, Roz. Kusura bakma, se
ni rahatsz ettim."
Telefonu kapad ve en yakndaki sandalyeye yld.
n c e sol gznden bir ya akt, sonra sa gznden. Y
zndeki teri sildike, diyaframndan ykselen bask gsne
ulat ve grleyen bir hkrkla grtlandan dar kt. Son138

Y e d i n c i O l u n Srr

ra tekrar ve tekrar. Ta ki omuzlar arlap kontrolden k


m bir ekilde alamaya balayana kadar. Bir ocuk gibi, bir
bebek gibi. Hayr. Hayr.
Mark, sa eli pantolonundaki bir tomar nakit parann ze
rinde, hissiz bir ekilde Constellation'a girdiinde gkyz
mora alyordu. Kalabalk lobiden geip Grand Astro Casino'ya doru ilerledi.
Eikten getiinde, kumar makinelerinin mzikli nlama
larn, seslerin yanksn duymad bile. T e k duyduu kalbinin
hzl hzl atyd. Normalden farkl olarak planetaryuma,
Taurus'a, Perseus'a ve Auriga'ya dikkat etmedi. K u m a r ma
kinelerinin arasndan geti. Byk Ay'ya doru ilerlerken
Orion ve kizler Burcu'nu geti. Ve yksek bahisli blackjack
odasna girdi.
Seebilecei yarm dzine be bin dolarlk masa vard. En
sevdii krupiyelerden biri olan Marty'nin alt masay
seti. Marty, N e w Jersey'den gelmiti. Dalgal kahverengi
salarn bann arkasnda kk bir atkuyruu eklinde
toplamt. O n u n yaklatn grnce Marty'nin gzleri par
lad. " M e r h a b a Bay Benedict! Sizin iin gzel bir bo yerim
var!" Mark oturdu ve dier drt oyuncuya, son derece ciddi
grnen dier drt adama selam verdi. Cebindeki tomar
karp sekiz bin be yz dolarlk ciple takas etti. Bu miktar,
Marty'nin onda grd en byk miktard. " P e k l ! " dedi
yksek sesle. Yaknlardaki kumarhane mdrnn duyma
sn umuyordu. "Dilerim iyi bir akam geirirsiniz, Bay B . "
Mark, cipleri n n e yp bo bo bakt. Akl karmt.
Be yz dolarlk m i n i m u m bahsi yatrd ve birka dakika
otomatie b a l a m bir ekilde oynad. M a r t y tekrar kar
trp yeni eli datmaya baladnda, ne k a z a n m ne de
kaybetmiti. Sonra, zihni sanki b u r n u n a enfiye e k m i gibi
ald ve siste yol gsteren bir ses sinyali gibi saylar kafa
snda d u y m a y a balad.
L39

Glenn Cooper

Art , eksi iki, art bir, art drt.


Saylar onu aryordu, hipnotize olmu gibi, bahislerin
de sayma becerisini kullanmaya balad. Bir sonraki saatte,
dk saymlarda minimum, yksek saymlarda m a k s i m u m
miktarda bahis yatrarak oynad. nndeki cipler on bin
dolara, ardndan otuz bir bin dolara ykseldi. Marty'nin gi
ttiini, onun yerine Sandra admda, parmak ular nikotinden
sararm, eki suratl bir kadnn geldiim fark etmeden oy
n a m a y a devam etti. Yarm saat s o m a S a n d r a ' m n kartlar da
ha sk kartrdn bile grmyordu. nndeki ciplerin de
eri altm bin dolar gemiti. Birasnn bittiini ve yeni bira
getirilmediini grmedi. Kumarhane mdrnn iki gven
lik grevlisiyle y a n m a yaklatn bile fark etmedi.
" B a y Benedict," dedi kumarhane grevlisi. "Bizimle gele
bilir misiniz?"
Gil Flores, Siegfried ve R o y ' u n eski ovlarndaki Sibirya kap
lanlarndan biri gibi k k admlarla bir ileri bir geri dolan
yordu. Karsndaki zavall, aalanm adam, neredeyse s
cak nefesini kel kafasnda hissediyordu.
" N e sanyordun k i ? " dedi Flores. " B u n u fark etmeyecei
mizi mi sandn, P e t e r ? "
M a r k sessizdi.
"Benimle konumayacak msn? Buras lanet olas bir mah
k e m e deil. Ve sen de suun kamtlanana kadar m a s u m deil
sin. Sulusun, dostum. Beni resmen srtmdan bakladn."
Bo, sessiz bir bak.
" B e n c e bana bir yant vermelisin. Gerekten de lanet olas
bir yant vermelisin!"
Mark, zorlanarak yutkundu. " z g n m . Neden yapt
m bilmiyorum."
Gil, ellerini gr siyah salannda gezdirdi ve ileden k
m bir ekilde mrldand. "Zeki bir adam nasl olur da 'ne140

Yedinci Olun S u n

den yaptm bilmiyorum' der? Hi mantkl deil. Elbette


neden yaptn biliyorsun. N e d e n ? "
Mark sonunda ban kaldrp ona bakt ve alamaya ba
lad.
"Karmda alayaym deme/' Flores sert kt. " B e n senin
annen deilim." B u n u syleyip Mark'n kucana bir kutu
peete att.
Mark gzlerini kurulad. " B u g n ok byk bir hayal k
rkl yaadm. fkeliydim. fkeliydim ve bu ekilde tepki
verdim. Aptalcayd, zr dilerim. Para sizde kalsn."
Flores neredeyse sakinlemiti ki son sylediini duyunca
kudurdu. " P a r a kalsn m? Benden aldn paradan m bah
sediyorsun? Bu mu senin bulduun zm? Zaten bana ait
olan lanet paray bana brakmak m ? "
Mark, azarlamnca rkt ve bir peete daha ald.
Flores'in masasndaki telefon ald.
Flores telefonu at ve bir sre dinledi. " E m i n misiniz?"
Ksa bir an duraksadktan sonra devam etti. "Elbette, kesin
likle!"
Telefonu kapatp Mark'n nne doru yrd. Mark'n
boynuna k r a m p giriyordu. " T a m a m Peter, bu ii yle halle
deceiz."
Mark, "Ltfen polise haber vermeyin," diye yalvard. "i
mi kaybederim."
"eneni kapatp beni dinleyecek misin? Bu bir sohbet de
il. Ben konuacam, sen dinleyeceksin. Yaptklarnn sonu
cuna katlanacaksn."
M a r k fsldad. "Peki."
" B i r : Bundan sonra Constellation'a adm atman yasak.
Eer bu kumarhaneye bir daha gelirsen tutuklanacaksn ve
haneye tecavzden hapse gireceksin. ki: Beraberinde getirdi
in sekiz bin be yz dolar alp gidiyorsun. Ne bir kuru faz
la ne bir kuru eksik. : Gvenimizi ve dostluumuzu hie
saydn, o yzden imdi odamdan ve kumarhanemden defol."
141

Glenn C o o p e r

Mark gzlerini krptrd.


" N e d e n hl buradasn?"
"Polisi aramayacak msnz?"
" S e n beni dinlemiyor m u s u n ? "
"Dier kumarhanelere girmem yasak deil, yle m i ? "
Flores hayretle ban sallad. " B a n a akl m veriyorsun?
n a n bana, seni ortopedi cerrahna g n d e r m e k de dahil sana
y a p m a k isteyebileceim pek ok ey bulabilirim. Kaybol, Pe
ter Benedict." Ve son szlerini syledi: " S e n artk bir hisin."
Teras katndaki odasndan Victor K e m p , dk omuzlu ada
mn sandalyeden kalkp kapdan km izledi. S o m a dier
video

grntlerinden,

gvenlikle birlikte k u m a r h a n e y e

dnn, son kez C o m a Berineces'i bulmak iin aba gste


rerek planetaryuma bakn, lobiden otoparka kp gecenin
karanlnda kayboluunu seyretti.
Kemp, ikisini tazeledi ve bo, geni salona dnp yksek
ve kaln bir ses tonuyla konutu: "Victor, insanlara gvene
rek tek kuru kazanamazsn."
Mark, youn trafikte Corvette'ini Strip'e doru srd. G e c e
yarsna saat kalmt ve ehir, akam elencelerine giden
insanlarla hareketlenmiti. Gneye doru ilerliyor, dikiz ay
nasndan Constellation' gryordu. A m a nereye gittiini
bile bilmiyordu. Olan biteni dnmemeye alt. Kovul
mutu. Dlanmt. Constellation, onun ikinci yuvasyd ve
bir daha asla oraya dnemeyecekti. Ne yapmt byle?
Evde yalnz olmak istemedi. Etrafnda ba dndrc bir
hareketliliin olduu ve kafasm datacak k u m a r makinesi
mzikleriyle dolu bir kumarhane barnda olmak istiyordu.
Neyse ki Flores haber verip resmini eyaletteki tm kumarhane
lere datmakla ilgili bir ey sylememiti. anslyd. Strip'ten
aa inerken aklndaki soru buydu: Nereye gitmeli? Her yer
de iebilirdi. Her yerde blackjack oynayabilirdi. htiyac olan
142

Yedinci O l u n Srr

ey, u anki tuhaf ruh haline uygun doru yeri bulmakt,


Constellation gibi, entelektel ierii olan bir yer, sradan bi
le olsa.
nce Caesars' in, sonra Venetian'm nnden geti. Her
ikisi de ok sahte ve Disneyland tipiydi. Harrahs ve Flamin
go, ona souk geliyordu. Bellagio ok gsteriliydi. N e w
York N e w York, bir baka oyun parkyd. Strip'ten kmak
zereydi. M G M Grand olabilirdi. Oray da ok sevdii syle
nemezdi ama sevmiyor da deildi. Tropicana'nn kesinden
M G M ' n i n otoparkna girmek iin sola d n m e k zereydi.
Ama sonra Luxor'u grd ve burasmn, yeni m e k m olaca
n hissetti.
Elbette buray daha nce de grmt, hem de binlerce kez.
Ne de olsa buras bir Las Vegas klasiiydi. Siyah camdan ya
plma otuz katl Luxor piramidi yz alt metre yksekliinde
gkyzne uzanyordu. Girite bir obelisk ve Giza'mn Byk
Sfenksi gze arpyordu ama asl nemli paras, zirvesi, ka
ranl delerek dorudan gkyzne bakan projektr yd.
Bu, gezegendeki en parlak kh. Delicesine, krk bir gigakandela k yayyordu. Bu, McCarran'a yaklaan m a s u m bir pilo
tu kr etmeye yeter de artard. Arabay cam yapya doru sr
d ve binann gen yzlerinin matematiksel kusursuzluunu
inceledi. Akl, piramit ve genlerin geometrik denklemleriyle
doldu ve s o m a dudaklanndan bir isim dkld.
"Pisagor."
M a r k kumarhane katndaki restorann barna yerlemeden
nce, sanki sradan bir mteri gibi etraf inceledi. Constella
tion deildi ama olduka poplerdi. Sar, krmz ve lacivert
hallardaki kaln hiyeroglifler, Luxor'un tapnak heykelleri
nin bulunduu yksek lobi ve Tutankamon'un mezar g
rntsndeki mzeden etkilendi. Evet, kt bir taklitti ama
buras Vegas't, Tanr akna, Louvre deil!
143

Glenn C o o p e r

kinci H e i n e k e n birasn da iip bir sonraki hareketini


dnd. K u m a r h a n e katnn dier ucunda, buzlu camla
b l n m yksek miktarlarn d n d odalar grmt.
C e b i n d e paras vard ve kafasndaki saylar grmeyi reddetse bile, m a s a d a birka elenceli saat geirebileceini bili
yordu. Yarn cumayd, i gnyd ve alarm 05:30'da ala
cakt. A m a bu gece, yeni bir k u m a r h a n e d e olmann kkrt
c bir yan vard, ilk kez biriyle b u l u m a k gibiydi, kendisini
utanga ve tahrik olmu hissediyordu.
Bar, kapasitesini neredeyse doldurmutu, etrafta masalara
gemeyi bekleyen insanlar vard. iftler ve gruplar elenceli
sohbetler ediyor, kahkahalar atyorlard. Yan yana bo ta
bureden birine oturmutu ve alkol etkisini gsterdike, ne
den her iki yanmn da bo kaldn merak etti. Radyoaktif
n m yayyordu, bulac bir hastal m vard? Bu insanlar
onun baarsz bir yazar olduunu biliyorlar myd? Yoksa
kt oynarken sahtekrlk yaptn m duymulard? Bar
m e n bile ona souk davranyor, iyi bir bahi almak iin u
ramyordu. Yine ii karard. Son birasn hzla iip bir tane
daha almak iin bardan bara vurdu.
Alkol beynine nfuz ettike paranoyak dncelere dald:
Yoksa bu insanlar onun gerek srrn m biliyorlard? Hayr,
hibir fikirleri yoktu, M a r k bundan emindi. Sizin dnyadan
haberiniz yok, diye dnd fkeyle. B e n sizin lanet olas
nemsiz yaamlarnz boyunca asla renemeyeceiniz ey
leri biliyorum.
Sa yanndaki iri gsl, krk yalarndaki kadn bara
eilip kk bir kzm gibi barmene seslenirken, yannda du
ran iman adam kadnn boynuna bir buz kpyle dokundu.
Mark, kafasn o tarafa evirdi. Onlara bakmaktan vazgetiindeyse solundaki tabureye bir adamn yerletiini fark etti.
"Biri bana bunu yapsa, onun dudaklarn koparrdm,"
dedi adam.
144

Y e d i n c i O l u n Srr

Mark bo gzlerle adama bakt. "Pardon, bana m dediniz?"


"ylesine syledim ite, bir yabanc bana bunu yapsa bu
ras birbirine girerdi, anlatabildim m i ? "
iman adam ve ensesi m kadn birbirlerine sata
yor, elenceli zaman geiriyorlard.
"Birbirlerine y a b a n a olduklarn sanmyorum," dedi Mark.
"Belki deillerdir. Ben sadece tepkim ne olurdu, onu sy
ledim."
A d a m zayf ama son derece kaslyd. Yeni tra olmutu,
siyah salar, yumuak dudaklar ve fndk kabuu rengi par
lak bir teni vard. Dzgn bir ada aksanyla konuan bir Por
to Rikoluydu ve altnda siyah pantolonu ve zerinde gs
ne kadar ak, bol tropikal gmleiyle spor giyimliydi. Uzun,
manikrl parmaklar, her iki elinde de altn kare bir yzk
ve boynunda parlak altn zincirler vard. En fazla otuz be ya
ndayd. Elini uzatt ve Mark, kabalk etmemek iin karlk
vermek zorunda kald. Yzk, grnd kadar ard. " L u is C a m a c h o , " dedi adam. "Nasl gidiyor?"
"Peter Benedict," diye yamtlad Mark. "yiyim."
Luis, srarc bir ekilde yeri iaret etti. "ehirdeyken bura
s en sevdiim mekndr. Luxor'a baylyorum, dostum."
M a r k birasndan yudumlad. Sohbet etmek iin iyi bir za
man deildi, zellikle de bu gece. Yksek sesle alan mikse
ri duydular.
Luis azimle devam etti. "Odalardaki eimli duvarlar se
viyorum, bilirsin, piramitlerdeki gibi. Olduka haval, yle
deil m i ? " Luis bir tepki bekledi ve M a r k da boluu doldur
mas gerektiini, yoksa dudaklarnn ayrlmas riskini gze
almak zorunda kalacan biliyordu.
" H i burada kalmadm," dedi.
"yle mi? Hangi otelde kalyorsun?"
"Vegas'ta yayorum."
"Hadi canm! Buralsn yani! Sper! Ben haftada iki kez fa
lan geliyorum ve burada alanlar dnda neredeyse hi bu
ral biriyle tanmadm!"
145

Glenn Cooper
Barmen, mikserin iindeki youn svy Luis'in bardana
dkt. "Buzlu margarita," dedi gururla. " S e n de ister m i s i n ? "
"Hayr, teekkrler. Bira iiyorum."
"Heineken," dedi Luis. "yi bira."
"Evet, iyi bira," diye M a r k sklgan bir ekilde yantlad.
Ne yazk ki kibarca izin isteyip kalkamayaca kadar biras
vard daha.
"Peki, ne ile megulsn P e t e r ? "
M a r k yana doru bakt ve Luis'nin dudann stnde
oluan buzdan by grd. Peki, bu akam kim olacakt?.
Yazar? Kumarbaz? Bilgisayar analisti? Bir kumar makinesi
gibi, arklar dnene kadar olaslklar dnd. "Yazarm,"
diye yantlad.
" H a d i canm! R o m a n falan m ? "
" F i l m . Senaryo yazyorum."
"Vay canma! Filmlerinden birini grm m y m d r ? "
Mark taburesinde kprdand. " H e n z ekilmediler ama
bu senenin sonlarnda bir stdyo anlamas yapacam her
halde."
" B u harika, ahbap! Gerilim falan m? Ya da k o m e d i ? "
" D a h a ok gerilim. Byk bteli iler."
Luis bardandan byk yudumlar ald. "Peki, fikirlerini
nereden alyorsun?"
Mark el hareketleriyle devam etti. " H e r yerden. Buras Ve
gas. Vegas'ta fikir bulamazsan hibir yerde bulamazsn."
"Evet, anlyorum. Belki yazdn bir eyleri okuyabilirim.
Bu harika olurdu!"
Konuyu deitirmek iin M a r k ' m yapabilecei tek ey,
ona kendisiyle ilgili bir soru sormakt. "Peki, sen ne i yap
yorsun L u i s ? "
" U u grevlisiyim. US Air'de. N e w York-Vegas aras gi
dip geliyorum." Syledii eyi canlandrmak iin elini bir ile
ri, bir geri sallad.
146

Yedinci O l u n S r r

"ini seviyor m u s u n ? " diye sordu Mark hemen.


"Eh, fena deil. Alt saatlik uu. Bu yzden haftada bir
ka kere Vegas'ta kalyorum ve buraya geliyorum. Bu yz
den evet, seviyorum aslnda. D a h a ok maa alabilirdim ama
koullar iyi. Bir de ou zaman sayg gryorsun."
Luis'in ikisi bitmiti. Bir tane daha almak iin b a r m e n e el
sallad. " S a n a bir tane smarlayaym m ya da bir Heineken
daha, P e t e r ? "
Mark itiraz etti. "Birazdan k a l k m a m lazm."
"Masalarda oynuyor m u s u n ? " diye sordu Luis.
"Evet, bazen blackjack oynuyorum."
"O oyunu pek sevmiyorum. K u m a r makineleri daha e
lenceli. A m a b e n bir uu grevlisiyim ahbap. O yzden dik
katli o l m a m gerek. Kendimi elli dolarla snrlyorum. O n u t
kettiimde benim de iim bitiyor." Bir an durdu ve sordu,
"Byk m oynuyorsun?"
"Bazen."
Bir margarita daha geldi. Luis bir anda gerildi ve kuruyan
dudaklarn yalad. Cebinden czdamn karp hesab kartla
dedi. Czdan ince ama doluydu. Kredi kartyla birlikte N e w
York src ehliyeti de dt. Dalgnlkla ehliyetini barn s
tnde brakp czdann tekrar cebine koydu ve yenilenen
margaritasndan byk bir y u d u m ald.
"Eee, Peter," dedi sonunda. " B u akam bana bahis yahrmaya ne dersin?"
M a r k soruyu anlamam, akna dnmt. " N e d e m e k
istediini anlamadm."
Luis, sere parmayla M a r k ' m eline hafife deene kadar
uzat elini cilal ahabn zerinde gezdirdi. "Buradaki oda
larn nasl grndn bilmediini syledin. Sana benimki
ni gsterebilirim."
Mark baylacan sand. uurunu kaybedip komedi ovundaki bir sarho gibi bar taburesinden yere yuvarlanmas
147

Glenn Cooper

muhtemeldi. Kalbinin hzla arptn ve zor nefes almaya


baladn hissedebiliyordu. Kalbi, m u m y a gibi sarmalan
mt. Srtn dikletirdi, elini ekti ve yantlad, " S e n benim..."
"Hey, dostum, pardon. ey, b e n erkeklerden holandn
dndm de. Sorun deil." Sonra bir nefeste, "Neyse, erkek
arkadam John, bir an nce karsam ok sevinecek."
Sorun deil mi? M a r k fkeden deliye dnmt. Nasl so
run deil! Hey, ibne! Bu ok b y k bir sorun, seni lanet ola
s top! Senin lanet erkek arkadan m e r a k eden kim? Beni
yalnz brak! Bu fke zihninde byrken, i organlarnda
katlanarak artan bir duygu younluu olutu. Ba dnd,
midesi buland, panik oldu. Ayaa kalktnda yere dme
den yryebileceini sanmyordu. Restorann ve kumarha
nenin sesleri kayboldu, sadece gsndeki iddetli uultuyu
duyabiliyordu.
Luis, Mark'n iri gzleriyle lgn baklarndan rkm
gibiydi. "Ahbap, sakin ol. Sen iyi bir adamsn. Seni kzdrmak
istemedim. Ben bir tuvalete gideceim, sonra sadece oturup
konuabiliriz. O d a lafn unut, olur m u ? "
Mark cevap vermedi. Vcudunu kontrol etmeye alarak
hareketsiz bir ekilde oturdu. Luis czdann ald ve, " H e m e n
dneceim. kime gz kulak olursun, deil m i ? " dedi. Mark'n
omzuna hafife dokundu ve sakinletirici bir ses tonuyla ko
numaya alt. "Sakinle, olur m u ? "
Mark, Luis'in keyi dnn izledi. Dar pantolonu k
k kalalarn skca sarmt. Bu grnt tm duygularn
tek bir yere balad: fke. Sinirleri tepesine kt. akaklar
yanyordu. Souk birasnn geri kalann midesine indirerek
serinlemeye alt.
Birka dakika sonra kalkabileceini dnp temkinli bir
ekilde bacaklarn uzatt. imdilik problem yoktu. Dizleri tu
tuyordu. Bir an nce iz brakmadan uzaklamak istedi, bu
yzden aceleyle barn zerine bir yirmilik brakt, sonra eksik
olmadndan emin olmak iin bir de onluk. kinci banknot,
148

Y e d i n c i O l u n Srr

kartn zerine dt. Bu, Luis'in ehliyetiydi. M a r k etrafna


baknp aktrmadan ehliyeti ald.

Luis

Camacho

189 Minnieford Caddesi, City Adas, New York, 10464


Doum

Tarihi 01-12-1977

Ehliyeti tekrar barn zerine brakp oradan hzla uzaklat.


Yazmasna gerek yoktu. oktan ezberlemiti.
Luxor'dan ayrldktan sonra, sessiz bir kmaz sokaktaki
evine geldi. Verandah ev, turuncu kiremitten ats olan kirli
beyaz bir binayd. Kk bir araziye oturtulmutu. Etraf ha
l byklnde imlerle kaplyd. Arka bahede ak bir
mutfak ve gnelenmek iin zel bir tente vard. Evin ii, bir
bekrn umursamazlyla denmiti. Menlo Park'ta, zel
sektrde alrken o zamana gre olduka iyi bir maa ald
srada, pahal, modern mobilyalar alm, modern dairesini
ana renklerde, keskin hatl minimalist paralarla demiti.
Ayn mobilyalar, spanyol tarz bir iftlik evinde komik, du
ruyordu. Sanattan, zevkten ve kiisel dokunulardan tama
men yoksun, ruhsuz bir evdi.
M a r k rahat bir yer bulamad. Duygular asit banyosundan
geiyor gibiydi. Televizyon izlemeyi denedi ama birka daki
ka sonra irenerek kapatt. Eline bir dergi ald ancak onu da
sehpann zerindeki kk bir fotoraf erevesinin zerine
doru frlap ereveyi devirdi. ereveyi kaldrd ve fotorafa
bakt: Birinci snftan oda arkadalar, yirmi beinci yl top
lants. Zeckendorf'un kars erevelettirip am olarak gn
dermiti.
O fotorafn neden ortada d u r d u u n d a n bile e m i n de
ildi. Bu insanlar imdi o n u n iin hibir a n l a m ifade etmi
yordu. H a t t a onlar sevmezdi. zellikle de, sosyal olarak
iine k a p a n k bir birinci snf rencisi o l m a n n verdii s149

Glenn C o o p e r

radan travmalar, alay ve aalamalaryla bir i k e n c e y e


dntren kiisel eziyetisi D i n n e r s t e i n ' . Z e c k e n d o r f ' u n
da o n d a n aa kalr yan yoktu. Will h e p dierlerinden
farkl olmutu a m a o da onu hayal krklna uratmt.
Fotorafta Mark, yznde sahte bir glmseme, omzun
da Will'in iri kolu, dimdik gibi oturuyordu. Will Piper, altn
ocuk. Mark bir seneyi, Will'in her eyi -kadnlar, arkadala
r, elenceyi- ne kadar kolay elde ettiini izleyerek ve ona
gpta ederek geirmiti. Will her zaman bir centilmen gibi
davranrd, Mark'a bile. Dinnerstein ve Zeckendorf onu k
krtmaya altklarnda, onlar bir espriyle geri evirir ya da
pene gibi elleriyle geri pskrtrd. Aylarca, Will'in ikinci
ylda ona oda arkada olmay teklif edeceini ummutu,
bylece o da zaferinin keyfini srebilecekti. Sonra ilkbaharda,
dnem bitmeden h e m e n nce bir ey olmutu.
M a r k bir gece yatanda uyumaya alyordu. oda ar
kada ortak alanda oturmu bira iip yksek sesle mzik
dinliyorlard. fkeyle kapdan seslendi, "Hey, aalk herif
ler, yarn snavm var!"
" B u b o k kafal bize aalk m d e d i ? " diye sordu Din
nerstein.
"Sanrm yle dedi," dedi Zeckendorf.
"O zaman bu konuda bir ey yapmak gerek."
Will mziin sesini kst. " o c u u rahat brakn."
Bir saat sonra de deli gibi sarho olmutu; ayakta du
ramyor, glyor, kendilerinden geiyorlard. Kt fikirlerin
kulaa iyi geldii zamanlardan biriydi.
Dinnerstein elinde bir koli bandyla Mark'n odasna gir
di. M a r k derin bir uykudayd. Zeckendorf'la birlikte onu st
ranzaya bantladlar, band sonuna kadar dolayarak Mark'
bir mumyaya evirdiler. Will, tm olup biteni kapnn oradan
bilinsizce, yznde aptal bir glmsemeyle izledi ve onlar
durdurmak iin hibir ey yapmad.
150

Y e d i n c i O l u n Srr

Yaptklar iten tatmin olduklarnda, imeye ve glmeye


devam edip en sonunda yere yldlar.
Ertesi sabah Will kapy atnda M a r k yataa yapm,
hareketsiz bir ekilde yatyordu. Kzaran yznden yalar
akarak Will'e bakt. Gzlerinden nefret okunuyordu. "Snav
m kardm," dedi. Sonra da, "Altma yaptm."
Will, elindeki sve aksyla band kesti. Mark, onun kafa
s karm bir ekilde zr dilediini duydu. Bir daha asla
konumadlar.
Mark mrn bilinmezlikler iinde geirirken, Will nne
n katm ve harika ileriyle tannmt. Birden aklna, Cam
bridge'deki akam, Dinnerstein'm Will'le ilgili szleri geldi:
Tarihteki en baarl seri katil avcs. Kahraman. Yenilmez. n
sanlar onun hakknda ne diyebilirdi ki? Gzlerini skca ka
pad.
Karanlk, bir eyi tetikledi. Fikirler olumaya balad. Kv
rak zeks sayesinde fikirler hzla yerine oturuyordu. Bu sra
da beyninin baka bir blm, onlar unutmaya alt, by
lece zararszca kaybolabileceklerdi.
Ban yle iddetli bir ekilde sallad ki can yand, kafas
zonklad. Bu o k ilkel bir tepkiydi, kk bir ocuun akln
daki kt fikirleri unutmak iin yapaca trden. Bunlar d
nmekten

vazge!

" K e s unu! H e m e n ! "


Yksek sesle bardm fark edip ayaa kalkt.
Karanlk gkyzn seyrederek sakinlemek iin veran
daya kt. A m a hava beklenmedik derecede serindi ve bulut
kmeleri takmyldzlar gizliyordu. Mutfaa dnd, yksek
bir bar sandalyesinde rahatsz bir ekilde oturup bir bira da
ha iti. Aklndaki sesleri susturmaya altka, sel gibi kaba
ran fke ve irenme duygularna daha da kapld.
Cehennem gibi bir gn diye dnd. Cehennemden fr
lam b o k gibi bir gn.
151

Glenn Cooper
Saat gece y a n s n gemiti. B i r d e n aklna, kendisini da
ha iyi hissettirecek bir ey geldi ve c e b i n d e n telefonunu
kard. G n telafi e t m e n i n tek bir yolu vard. D e r i n bir ne
fes ald ve telefon rehberinden bir n u m a r a evirdi. Telefon
ald.
" A l o ? " Bir kadn sesi.
"Lydia ile mi gryorum?"
irin bir ses tonuyla, " K i m soruyor?"
" B e n Peter Benedict, Constellation'dan. Harladn m?
Bay K e m p ' i n arkada."
" 5 1 . B l g e ! " diye lk att. "Selam, M a r k ! "
" G e r e k adm hatrladn." Bu iyiydi.
"Elbette hatrladm. Sen benim U F O arkadamsn. McCarran'dan aynldm, eer oradan aradysan."
"Evet. Artk orada olmadn fark ettim."
"Strip'in sonunda bir klinikte iyi bir i buldum. Sekreter
lik yapyorum. Vazektomi geri dnm yapyorlar. o k
seviyorum!"
" B u harika!"
" S e n neler yapyorsun?"
" B e n de bu akam bo musun diye soracaktm?"
"Tatlm, ben hibir zaman bo deilim ama iim var m di
ye soruyorsan ne yazk ki var! imdi bir randevu iin Four
Seasons'a gidiyorum, sonra gzellik uykumu almam gerek.
Sabah erkenden klinikte olacam. z g n m . "
" B e n de."
"Ah, canm! Beni tekrar ara, sz m ? Daha nceden haber
verirsen mutlaka grrz."
"Tabii."
" K k yeil arkadalanna da selamm ilet, olur m u ? "
M a r k bir sre daha oturdu. Yenilgiye uram bir ekilde
aklnda canlanan o plana teslim oldu. nce bir eyi bulmas
gerekiyordu. Kartviziti nereye koymutu? Sakladm bili152

Yedinci Olun S u n

yordu ama neredeydi? Kart aramaya koyuldu. Sonunda, dolabndaki bir yn temiz orabn altnda buldu.
N E L S O N G. ELDER, D E S E R T LIFE SGORTACILIK, Y
N E T M K U R U L U BAKANI V E C E O
Dizst bilgisayar salondayd. Byk bir hevesle Google'
ap Nelson G. Elder yazd ve bilgileri snger gibi ekmeye
balad. irketi, Desert Life halka almt ve batyordu. His
seleri, son be yln en korkun dzeyindeydi. Yahoo mesaj
panolar yatrmc eletirileriyle doluydu. Nelson G. Elder,
hissedarlar tarafndan sevilmiyordu ve 8,6 milyon dolarlk
tazminat paketiyle neler yapabileceine dair neriler vard.
Mark, irketin internet sayfasna girdi ve kurumsal gvenlik
dosyalarm inceledi. Yasal uyarlara ve finans durumuna
bakh. Mark, kurumsal belgeleri iyi bilen deneyimli bir yat
rmcyd. Ksa srede Desert Life'n i modelini ve finansal
durumunu zmt.
Dizst bilgisayarnn ekrann kapatt. Annda bir plan
gelitirdi. T m detaylarn oluturdu. Ne kadar kusursuz bir
plan yaptn dnp gururland.
Yapacam diye dnd buruk bir ekilde. Kesinlikle ya
pacam! fke dolu yllar bir volkan gibi patlamaya hazrd.
Yetersizliklerle dolu geen bir hayata lanet olsun! K a m y o n
ykyle ektiim kskanlklara lanet olsun. Ve planl geen
bir mre lanet olsun. Vezv patlyordu! Yirmi beinci yl fo
torafna bakt ve gzlerini vVill'in yakkl yzne dikti. Se
nin de cann cehenneme.
Her yolculuk bir yerden balar. Mark'n yolculuu, mutfak
ekmecelerinden birini, eski bilgisayar paralanyla dolu bir tor
bann durduu an dolu ekmeceyi fkeli bir ekilde altst etme
siyle balad. Yatana ylmadan nce arad eyi bulmutu.
Sabah saat 07:30'da Mark, on be bin fit ykseklikte horluyordu. 5 1 . Blge'ye yapt ksa yolculukta nadiren uyurdu ama
153

Glenn C o o p e r

ge saatte yatmt. Altndaki toprak saryd ve derin bir e


kilde yarlmt. U z u n ve dar dalk blge yukardan, kuru
tulmu bir srngenin omurgasn andryordu. 737, yirmi
dakikadr kuzeybat ynnde ilerliyordu ve inie yaklam
t. Uak, puslu mavi gkyznde eker ubuu gibi grn
yordu. Beyaz gvdesinde, burundan kuyrua kadar uzanan
krmz bir erit vard. Las Vegas servis uuu iin, savunma
bakanlna alan E G & G irketi tarafndan satn alnm
uan zerindeki renkler, kapatlan Western Airlines'n
renkleriydi. Kuyruk numaras, Amerikan Donanmas'na ka
ytlyd.
Askeri alana doru alalrken, yardmc pilot " J A N E T 4,
G r o o m Gl, 14. Pist'in soluna inmek iin ini izni istiyoruz,"
diyerek telsizle haberleti.
J A N E T . Personel Tamacl Ortak Hava A iin telsiz
ar iareti. Sahte bir ad. Yolcularsa baka bir ad takmlar
d: Bir Baka Var Olmayan Terminal.
Tekerleklerin yere demesiyle Mark, irkilerek uyand.
U a k sert bir fren yapt ve Mark, kemerinin basksn azalt
m a k iin igdsel olarak topuklarnn stne aband. Glge
lii kaldrp gnete kurumu allk araziye bakt. Kendisini
kaslm ve rahatsz hissetti, kusacak gibiydi. Hissettii kadar
garip grnp grnmediini merak etti.
"Seni drtmem gerektiini dndm."
Mark, orta koltukta oturan arkadana dnd. Rus Ari
vimden, Jacobs adnda koca popolu bir adamd. " G e r e k yok,"
dedi Mark, olabildiince sakin bir ekilde, "iyiyim ben."
" D a h a nce uuta uyuduunu hi grmemitim," dedi
adam.
Jacobs, gerekten de Ariv'den miydi? Mark, bu dnce
yi kafasndan att. Paranoyak olma, diye dnd. Elbette
yle! Gzetmenlerin hibiri koca popolu deildi. Onlar evik
tipler oluyorlard.
154

Yedinci O l u n Srr

Yeraltna, topran souk derinliklerine inmelerine izin


verilmeden nce, genelde Truman Binas denen G r o o m Gl
Bina 34'te alan alt yz otuz be personel, her gn yaplan
iki korkun ritelden biri olan S & T ' y e , nam dier soyunma
ve taranmaya katlanmak zorundayd. Otobsler onlar han
gar benzeri yaplarn nne braktnda, kadnlar ve erkek
ler ayr girilere doru ayrldlar. Binadaki her b l m n ii,
bir banliy lisesinin uzunca sralanm renci dolaplarn
andryordu. Mark, hzla uzun koridorun ortasndaki dolab
na yrd. Birok meslekta, sallanarak ilerleyip taramaya,
m m k n olan en son dakikada girmeyi seviyordu. Ancak bu
gn M a r k yeraltna inmek iin acele etti.
ifreli kilidi evirdi, i amarlarna kadar soyunup giysi
lerini asklara ast. Gs cebinde S H A C K L E T O N , M. yazan
zeytin yeili bir niforma, dolabn rafnda katlanm duru
yordu. zerine geirdi, alanlarn kurum iinde gnlk k
yafetleriyle dolatklar gnler gemite kalmt. 34 bina a
lanndan her birinin, yannda getirdii her ey dolaplarda
braklyordu. Sra boyunca kitaplar, dergiler, kalemler, cep
telefonlar ve czdanlar raflara dizilmiti. M a r k hzla hareket
edip tarama kuyruunun nlerine geti.
Manyetikler, her alana ordu selam veren ksa sal
iki gen gzetmen tarafndan korunuyordu. M a r k bekledi, ta
rama iin sra ondayd. Sabah taramasn, yaknndaki Ope
rasyon Gvenlik efi, Ba Gzetmen Malcolm Frazier'n de
netlediini fark etti. Kasl vcudu ve izgi romanlardaki k
t adamlara benzeyen dikdrtgen kafasyla korkun, iri yar
bir adamd. Gzetmenler Mark'n baz tutanaklarna girmi
bile olsalar, onca yl iinde Frazier'la sadece birka kelime ko
numutu. Grup efinin arkasna saklanp Frazier ve ekibiyle
onun megul olmasn tercih ediyordu. Frazier eski bir asker,
eski bir zel harektyd ve sevimsiz, testosteron fkran su
rat onu korkutuyordu. Mark, her zaman olduu gibi gz te155

Glenn C o o p e r

mas kurmaktan kand ve zellikle bugn, adamn delici


baklarn zerinde hissettiinde bam edi.
T a r a m a m n tek bir amac vard: herhangi bir fotoraf veya
kayt cihaznn tesise girmesini nlemek. Sabahlar alanlar
giyinik bir ekilde taramadan geerlerdi. G n n sonundaysa
tarayclar ktlar tespit edemediinden plak olarak yeni
den aranrlard. Yeralt steril bir yerdi. eri hibir ey girmez,
dar hibir ey kmazd.
Bina 34, Amerika Birleik Devletleri'ndeki en steril k o m p
leksti. Kadroyu, yaptklar iin nitelii hakknda en ufak bir
ipucuna sahip o l m a y a n S a v u n m a Bakanl grevlileri tara
fndan seilen alanlar oluturuyordu. Onlar sadece gere
ken bilgiye sahiptiler. Grmelerin iki veya n c aama
snda yaptklar iin 5 1 . Blge'yle ilgili olduunu sylemele
rine izin verilirdi, o z a m a n bile sadece stlerinin izniyle.
Grevlilere, "Uzayllarla U F O T a r sakladklar yer m i ? " diye
sorulduunda, sylemelerine izin verilen yant uydu: " B u
ras, ulusal savunma konusunda ok nemli iler yapan, son
derece gizli bir h k m e t departmandr. u an size syleye
bileceimiz sadece bu. Ancak baarl aday, 5 1 . B l g e ' d e y
rtlen aratrma faaliyetlerine dair tam bilgiye sahip k k
bir grup h k m e t alan arasna katlacaktr."
Konumann geri kalan yle bir eydi: lkedeki en akl
l insanlardan, bilim insanlar ve aratrmaclardan oluan elit
bir ekibin yesi olacaksnz. Dnyadaki en gelimi yazlm
ve d o n a m m teknolojisine eriebileceksiniz. lkedeki en gizli
verilere, hkmette sadece bir avu resmi grevlinin varl
ndan haberdar olduu bilgilere ulaacaksnz. Yksek ma
al kurumsal ilerinizi veya akademik kariyerinizi brakma
nz karlnda, ksmen de olsa b u n u telafi etmek amacyla
Las Vegas'ta cretsiz yerleim, gelir vergisi indirimi ve o
cuklarnz iin niversite bursu alacaksnz.
Personel a l m a aamalarnda bu k o n u m a en nemlisiydi.
o u aday, yle meraklanyordu ki kendilerini bir rekabet
156

Y e d i n c i O l u n Srr

yarma kaptrp alt ila on iki ay sren ve yaamlarnn her


y n n FBI zel Ajanlarnn aratrmasna aan bir tarama
ve profil karma aamasna giriyordu. Bu, eziyetli bir s
reti. T a r a m a y a giren her be adaydan sadece biri, zel s
tihbarat iin geerli SCI'y, Hassas Veri Ayrtrma zni'ni
alabiliyordu.
SCI-sahibi adaylar, Pentagon'da D o n a n m a Komutanl
Genel Konseyi ile son bir grmeye arlrd. J a m e s Forrestal tarafndan kurulduundan beri N T S 5 1 , bir d o n a n m a
operasyonu olmutu ve askeriye iinde bu geleneklerin kay
bolmas zordu. 5 1 . Blge faaliyetleriyle ilgili hibir bilgisi ol
mayan d o n a n m a avukat adaya bir hizmet szlemesi sunar
ve aday, herhangi bir hkmn, zellikle de gizliliin ihlali
d u r u m u n d a oluabilecek kanun hkmleri gibi maddeleri
incelerdi.
Sanki Leaverovorth'te yirmi yl mahkmiyet cezas d
ncesi yeterince korkutucu deilmi gibi, bir de ieriye aln
dktan sonra, enesini tutamayanlarn karanlk h k m e t
ajanlar tarafndan icabna bakldna dair kastl dedikodu
lar yaylrd. Genellikle, "imdi, iin niteliiyle ilgili bilgi ala
bilir m i y i m ? " diye sorulurdu donanma avukatna. Cevap u
olurdu: "Hayatta olmaz!"
nk bir kez anlamaya varlp szleme szl olarak
kabul edildikten sonra, yeni bir gvenlik izni, bir zel Eriim
Program, S A P - N T S 5 1 , gerekiyordu. B u n u elde e t m e k
SCI'dan ok daha zordu. Yalnzca son aama geilip S A P
onaylandktan, szleme usulne uygun imzalanp yeni yet
me, G r o o m Gl'ndeki sse gnderildikten sonra, ln or
tasndaki masasnda, yzndeki ifadesiz tavrla sudan k
m balk gibi oturan ve, "Vay canna, hi byle bir ey tah
min etmemitim!" cmlesini her duyuu iin yz dolar kaza
nyor olmay dileyen donanma tuamirali personel efinden
operasyonun ok edici i yzn reniyordu.
157

Glenn Cooper
Mark, hibir ikaza maruz kalmadan gzetmenlerle Malcolm Frazier'n yanndaki taramadan getiinde rahat bir ne
fes ald. Asansrlerden biri zemin katta bekliyordu. Bir dzi
ne adamla dolduunda kaplar kapand ve asansr, yavala
yp Temel Aratrma Laboratuvar'nda durana kadar, elik
ve delinmez beton katmanlar arasndan al kat aa indi.
M a h z e n altm fit kadar daha aadayd, s ve n e m dikkatle
kontrol ediliyordu. 1980'lerin sonlarnda M a h z e n iin yaplan
milyarlarca dolarlk iyiletirmeyle depreme ve nkleer infi
laka dayankl dev ok emiciler eklenmiti. Bu teknoloji, dep
remin iddetini azaltma konusunda u z m a n olan Japonlardan
san alnmt.
o k az alann M a h z e n ' e i n m e k iin bir sebebi olurdu.
Ancak 5 1 . Blge'de bir gelenek vard. lk gnnde aylak, e
fi tarafndan, zel bir asansrle M a h z e n ' e indirilirdi.
Ktphane.
Gzetmenler bellerindeki silahlarla olabildiince tehditkr grnmeye alarak elik kaplan korurlard. Kodlar gi
rilir ve kaim kaplar sessizce iki yana alrd. Sonra aylak,
bir katedral kadar sessiz ve i karartc, lo bir aydnlatmas
olan dev odaya girer ve nndeki manzara karsnda hay
retler iinde kalrd.
Bugn asansrde Mark'n Gvenlik Algoritma Grubu'ndan
yalnzca bir kii vard. ki adyla da ilgisi olmayan, Elvis Brando isminde orta yal bir matematiki. "Bugn naslsn, M a r k ? "
diye sordu.
"Gayet iyi," dedi Mark. Midesine iddetli bir s a n a sapland.
Laboratuvar, sevimsiz bir floresanla aydnlatlmt. En
ufak bir ses bile, halisiz zeminle tmarhaneye zg mavi du
varlar arasnda yanklanyordu. Mark'n blmesi, bir grup
konferans alam ve daha dk seviyede alan teknisyenler
iin oturma alan olarak ayrlan byk merkezi bir salonun
iindeki pek ok blmeden biriydi. Kk ve dankt. Kali
forniya'da, zel sektrde alt son iinde sahip olduu,
158

Yedinci Olun S i m

bahe ve havuz manzaral odasyla kyaslandnda buras bir


dolap gibi kalyordu. Ama laboratuvardaki alan zaten dard ve
blmesini kimseyle paylamad iin anslyd. Masa ve blme
ucuz malzemeden ve kaplamayd ama sandalyesi, laboratuvarn cimrilik etmedii, pahal ergonomik bir modeldi. 5 1 . Bl
ge'de zamann byk blm oturularak geiriliyordu.
Mark bilgisayann belleine komutlar okutarak sistemi a
ltrd ve bir ifre, ift parmak izi ve retina taramalanndan ge
ip aa baland. D o n a n m a Bakanl'run gsterili logosu a
l ekrann ssledi. Ortak alana bak. Elvis oktan, M a r k ' m
aprazndaki blmede bilgisayarma dalmt. Blmde henz
baka hi kimse taramadan gememiti ve en nemlisi, grup
efi Rebecca Rosenberg tatildeydi.
Bylece ar denetim konusunda endielenmesine gerek
kalmamt. Tek bamdayd. Meslektalar ona pek karmaz
lard. O da dedikodulara aldrmaz, olaylardan uzak dururdu.
le yemeinde dev kantinde kendine bulduu bir yerde tek
bana oturup raftan bir dergi alrd. On iki yl nce, sse ilk
geldiinde insanlarla kaynamak iin tuhaf giriimlerde bu
lunmutu. Bir keresinde biri ona, Antarktikal Shackleton ile
bir akrabal olup olmadn sormu, o da kendisini ycelt
m e k iin ngiltere'den bir b y k amcayla ilgili k o m i k bir aile
gemii uydurup evet demiti. Tabii, bir veritaban uzman
nn, Mark'n soyktn ortaya karp yalamm aa vur
mas uzun srmemiti.
On iki yl boyunca ie gelmi, iini yapm ve de iyi yap
mt. niversite ve Silikon Vadisi'ndeki bir dizi ileri teknolo
ji firmasnda, lkedeki en sekin veritaban gvenlik uzman
larndan biri, izinsiz eriimden koruyucu hizmet programlar
konusunda bir otorite olarak n kazanmt. G r o o m Gl'nde
grev almasmn nedeni de buydu. Bata isteksizdi ancak son
radan anlamsz yaammn skclma karlk gizli ve nemli
bir ey yapyor olmann cazibesine kaplmt.
159

Glenn Cooper

5 1 . Blge'de, sistemi solucan virsleri ve dier ihlallere


kar koruyan bir kodlama yapm, endstri ve hkmetin
yeni altn standart olarak belirleyebilecei algoritmalar yaz
mt, tabii yaynlayabilseydi. Grup iinde kullanlan m o d a
kelimeler genel ve zel kilit gvenlik sistemleri, gvenlik soket katman ( G S K ) sistemleri, Kerberos kartlar ve kullanc
tabanl saldr tespit sistemleriydi. K o m p l e k s iinden yetkisiz
eriim giriimlerine ve dardan gelen, korsan saldrlara
kar sunucular korumak onun sorumluluuydu.
Ayrca gzetmenler onun grubuna karantina listeleri veri
yordu, her alan iin bir adet. Bu listelerde aile yelerinin,
arkadalarnn, komularmn, elerinin meslektalarnn ve
iliki kurduklar daha pek ok insann isimleri yer alyordu.
M a r k ' m algoritmalar, karantina listeleriyle ilgili bilgi almak
isteyen alan tespit ediyordu ve bu tespitin ho olmayan
sonular dourmas iin birinin phelenmesi yeterliydi.
1970'lerin sonunda, nianlsn aratrmak isteyen bir analiz
uzman hl hafzalardayd. Zavall adam, sylentilere gre
hl federal bir hapishanede, bir hcrede kalyordu.
Mark, barsaklarna giren ani bir krampla kvrand. Di
lerini skt, odasndan frlad ve en yakn erkekler tuvaletine
kotu. Ksa sre sonra, rahatlam bir ekilde masasna dn
dnde, sol yumruunda bir ey tutuyordu. O n u gzetle
yen kimse olmadndan emin olduunda, parmaklarn at
ve yaklak be santim uzunluunda, mermi eklinde gri bir
plastii masasnn ekmecesine brakt.
Ortak alanda, imdi oday dolduran ve yksek sesle hafta
sonu planlar hakknda sohbet eden insanlarn arasndan g
rnmez bir adam gibi geti. Byk bir tedarik dolabn at,
bir havya takm alp soukkanl bir ekilde odasna dnd
ve kapy yavaa kapatt.
Rosenberg de olmadndan, birinin onu rahatsz etme
olasl sfra yaknd. D m e y e bast. Masasnn en alt ek
mecesinde lastikle tutturulmu bilgisayar kablolar duruyor160

Yedinci Olun S i m

du. Bir U S B kablosu seti ve kk bir pense ile metal balan


t ularndan birini hafife krd. imdi hazrd.
Bir dakika iinde ii halletmiti. Metal balant ucunu, hav
ya ile mermiye balam ve bylece milyon sayfalk veri ka
pasitesine sahip drt gigabitlik bir fla disk yaratmt. Bu, 51.
Blgemin gvenlii iin otomatik bir silahtan ok daha lm
cld.
Mark, fla diski masann ekmecesine koyup sabahn geri
kalanm kod yazarak geirdi. O sabah erken saatlerde, Las Ve
gas'taki havaalanna giderken kafasnda her eyi planlamt
ve imdi parmaklar klavye zerinde alyordu. Bu, kendi
yapt, almas m m k n olmayan kullanc tabanl saldr
tespit sistemini alt etmek zere olduunu gizlemek iin tasar
lanm bir kamuflaj programyd. le vakti geldiinde iini
bitirmiti.
Ortak salon ve bitiik ofisteki alanlar le yemei iin
ktklannda, Mark hamlesini yapt ve yeni kod dizinini hare
kete geirdi. Kod dizini harika bir ekilde alh. Mark bundan
emindi zaten. Ve tespit edilemeyeceinden emin olduunda,
Birleik Devletler veritabanma baland.
Sonra ismi girdi -Camacho, Luis, 1/12/1977- ve nefesini tut
tu. Sonra ekrann yand. Bir ey kmamt.
Elbette, baka fikirleri de vard. Sonraki en iyi olaslk, di
ye dnd, Luis'in erkek arkada, John. O n u bulmann sa
ma olacan dnd. Kamuflaj programmn ardna sakla
narak N T S 51 portalm, tm A B D telefon servis salayclar
nn faturalama kaytlarn birletiren zelletirilmi bir verita
banma at.
lk ismi J o h n ile adresi 189 Minnieford Bulvar, City Adas,
N e w York'u birlikte girip apraz arama yaptnda, adamn
tam ismine - J o h n William Pepperdine- ve sosyal gvenlik
numarasna ulat. Birka tua bastktan sonra doum tarihini
buldu. ocuk oyunca diye dnd. Verilerle donanm bir
halde A B D veritabanna dnd ve arama ikonuna tklad.
161

Glenn Cooper

ans karsnda hayrete derek yutkundu. Sonu olaans


tyd. Hayr, kusursuzdu!
Demir atmt.
T a m a m Mark, ilerle diye dnd. eri girdin, imdi he
m e n k! Blmdeki dier insanlar ksa sre iinde yemekten
dneceklerdi ve M a r k bir an nce rahatlamak istiyordu. Yeni
hazrlad hafza kartn bilgisayarnn U S B giriine soktu.
Karsndaki veritabarun fla diske kaydetmesi birka sa
niye srd. i bittiinde ustalkla izleri sildi, kamuflaj prog
ramm kapatp ayn anda kullanc tabanl saldn tespit siste
mini devreye soktu. Metal balant ucunu gri mermiden ka
rp U S B kablosuna yaptrarak operasyonu tamamlad. T m
malzemeleri masasndan kaldrdnda, kapsn at ve hav
yay geri k o y m a k iin tedarik dolabma gitti.
Dolabn rafndan uzaklaaca srada, geri kafal kstah
bir adam olan Elvis Brando, M a r k ' n nn kesti. Mark, ada
m n nefesindeki k y m a kokusunu alabiliyordu.
" l e yemeine gelmedin," diyerek m e y d a n okudu Elvis.
" S a n n m m i d e m d e bir sknt var," dedi Mark.
"Belki de revire gitmelisin. D o m u z gibi terliyorsun."
M a r k alnna dokundu ve tulumunun koltukaltlarna ka
dar slandn fark etti. "yiyim."
Paydosa yarm saat kala M a r k erkekler tuvaletine bir ziya
ret daha yapt ve bo bir kabin buldu. T u l u m u n u n cebinden
iki obje kard: m e r m i eklindeki fla disk ve buruturulmu
bir prezervatif. Plastik mermiyi prezervatifin iine soktu ve
tulumunu zd. Sonra dilerini skt ve gezegendeki en b
yk srr arka taratma soktu.
O akam koltuuna oturdu ve kucandaki dizst bilgisa
yar kaklann artp gzlerini sulandrrken zaman unuttu.
zinsiz ald veritabarun bir iskambil destesi kartrr gibi
inceledi, apraz kontroller, dorulamalar yapt ve tatmin ola
na kadar eliyle listeler yazp onlar inceledi.
162

Yedinci Olun Sn

Gizlilik iinde alt. Geri internete bal olsa bile bilgisa


yarnda, gzetmenlerin giremeyecei bir koruma sistemi var
d. Hareket eden tek yeri elleri ve parmaklaryd ancak bitir
diinde, urat ey onu neredeyse nefessiz brakmt. Ce
sareti kendisini bile artmt. Ne kadar zeki olduunu biri
ne anlatp bbrlenebilmeyi isterdi.
ocukken, ne zaman iyi bir not alsa ya da bir matematik
problemi zse, anne babasna koup anlatrd. Annesi kan
serden lmt. Babas, sevimsiz bir kadnla evlenmiti ve
Mark'n, hkmete almak iin iyi bir irketten ayrlm ol
mas onu hayal krklna uratmt. Nadiren konuuyorlar
d. Ayrca bu, yaayan bir canlya anlatabileceiniz trden bir
ey de deildi.
Aniden aklna, keyifle kakrdamasna yol aan bir ey geldi.
Neden olmasn?
K i m bilecekti?
Veritabann kapatt, bir ifre koruma sistemiyle kilitledi
ve ilk senaryosunu ieren dosyay, kk Hollywood kurba
as tarafndan hie saylan, Thornton Wildervari metnini a
t. Metni inceledi ve deiiklikler yapmaya balad. Ve Bul
Deitir seeneine her tkladnda, kt bir srr olan yara
maz bir ocuk gibi heyecanla srtt.

163

23 HAZRAN 2009
CITY ADASI
NEW YORK

kken babas, Will'i balk tutmaya gtrrd, n


k babalarn grevi buydu. Babas onu, afak vaktinden nce, o m z u n u drtkleyerek uyandrr, Will

zerini giyer ve birlikte, Q u i n c y ' d e n kp P a n a m a City'ye


gitmek zere babasnn k a m y o n e t i n e binerlerdi. Babas, ii
snf bir m a r i n a d a n bir saatliine sekiz metrelik bir tekne
kiralard ve gneye, G u l f krfezine doru yaklak on mil
alrlard. Will'in karanlk yatak odasndan balayp parl
tl balklara u z a n a n yolculuklarndaki konumalar birka
kelimeyi gemezdi. Ykselen gnein turuncuya boyad
iri csseli babasnn tekneyi kullann izler ve lk gzel bir
sabahta sakin, parltl sularda yaplan bir tekne yolculuu
nun bile, nasl olup da babasnn yzne nee getiremedii
ni m e r a k ederdi. En nihayetinde babas sigarasn sndrr
ve, " T a m a m , imdi u yemleri ipe dizelim," gibi bir eyler
syler ve sonra saatlerce, ta ki bir levrek oltaya taklp da ba
bas emirler y a d r m a y a balayana dek derin bir sessizlie
gmlrlerdi.
City A d a s ' n m Kprs'nden geip East-Chester Krfezi'ne doru giderken ilk marina, sert len rzgrnda sra
lanm teknelerin direklerinden oluan alminyumdan or
man, grndnde kendisini babasn dnrken buldu.
City Adas kk, ilgin bir vahayd. Belediye olarak Bronx'a

G l e n n Cooper

balyd ama corafi ve kltrel adan Fantezi Adas'na, zi


yaretilerine baka yer ve zamanlara yolculuk etme frsat ve
ren kk bir toprak parasna, daha yaknd. nk geidin
dier tarafndaki ehirden tamamen farklyd.
Ada, S i w a n o y yerlilerine gre yzyllardr balk ve isti
ridye k o n u s u n d a zengin bir blge, Avrupa yerlilerine gre
bir tersane ve marina merkeziydi. imdiki sakinlerine g
reyse, Viktorya d n e m i n e ait denizci konaklaryla mteva
z, aile evleri olan ve ada dndan gelen zenginlere ev sa
hiplii yapan yat kulpleriyle dolu bir orta snf yerleim
blgesiydi. Bazlar n e r e d e y s e ky yolu gibi olan dar ve k
k caddeleri, okyanusa varan saysz k m a z soka, o
cuksu mart lklar ve kydan tad tuz kokusuyla ta
til blgelerini ya da o c u k l u k anlarn hatrlatan bir bl
geydi; m e t r o p o l N e w York'tan o k farklyd.
Nancy, VVill'in bu manzara karsnda bylendiini gre
biliyordu. " D a h a nce buraya geldin m i ? " diye sordu.
"Hayr, s e n ? "
" o c u k k e n piknik yapmak iin gelirdik." Nancy haritaya
bakt. "Beach Sokamdan sola dnmen gerekiyor."
Minniford Bulvar bir bulvardan ok, at arabas yoluna
benziyordu. Buras, byk bir cinayet mahalli soruturmas
iin olduka zayf bir noktayd. Polis ve ilkyardm aralary
la basma ait aralar yolu bir kan phts gibi tkam. Will,
aresizce tek sra halinde uzanan ara kuyruuna katld ve
Nancy'ye, yolun geri kalann yrmek zorunda olduklarn
syledi. Bir evin garajn kapatyordu ve evinin merdivenle
rinden Will'i inceleyen irikym adamn patrt karacan
dnd. Ama adam seslendi, " G r e v d e m i s i n ? "
Will bayla onaylad.
" B e n N e w York Polis Departmanmdan emekliyim," dedi
adam. " M e r a k etme. Aracna gz kulak olurum. Bir yere gi
deceim yok."
166

Yedinci O l u n Srr

Kt haber abuk yaylmt. Polis departmanndaki her


kes City Adas'nn Kyamet G n Katili cinayetlerinden biri
ne ev sahiplii yaptn duymutu. Basn oktan yerini alp
bu lgnl tetiklemiti. Kk, limon kf yeili ev, byk
bir gazeteci topluluu ve 45. ube'den gelen polis kordonuyla evrilmiti. Televizyon muhabirleri kalabalk kaldrmlar
da birikmi, kameramanlarnn onlar evin nnde rahata
grntleyebilmeleri iin poz veriyorlard. Mikrofonlarna
doru uuan gmlek ve bluzlar iddetli rzgrda dalgala
nan marina bayraklar gibiydi.
Will evi grdnde, aklnda, katilin burada yakaland
takdirde dnyay sarsacak fotoraflar belirdi. Kyamet Gn
Evi. 1940'lara ait, iki katl, eik tahta kiremitleri, krk dkk
beyaz panjurlar ve zerinde bir mangal, bir ift bisiklet ve bir
ka plastik sandalyenin bulunduu, eski bir verandas olan
mtevaz bir ev. Sz etmeye deecek bir bahesi yoktu. Nefesi
ve cierleri gl herhangi biri, camdan tkrp dier tarafta
ki eve isabet ettirebilirdi. Sadece iki arabalk yer vard. Bej
renkli bir Honda Civic, evle komunun tel duvan arasna, da
ha eski krmz bir B M W 3'se, verandayla kaldrm arasndaki
normalde imlerin olabilecei yere park edilmiti.
Will, bkkn bir ekilde saatine bakt. Uzun bir gn olmu
tu ve ksa sre iinde sona erecekmi gibi de grnmyordu.
Saatlerce bir ey iemeyebilirdi ve bu mahrumiyet zoruna gi
diyordu. Yine de olay imdi, burada zerek h e m e n emekli
olmak ve muhtemelen her akam saat 17:30 itibariyle bir bar
sandalyesine kurulmak ne harika olurdu.
Bu dnceyle heyecanland ve Nancy'yi de yanma alarak
hzla yrmeye balad. " G r e v e hazr m s n ? "
Daha Nancy cevap veremeden, Kanal 4'ten bir muhabir,
basn toplantsnda grd Will'i tamd ve kameramanna
seslendi. "Sanda! Bu Ajan Piper!" Kamera, Will'e dnd.
"Ajan Piper, Kyamet G n Katili'nin yakalandn dorulayabilir misiniz?" Aniden t m habercilerin ayn yne dnme167

Glenn C o o p e r

siyle Will'le N a n c y ' n i n etraf merakl bir kalabalk tarafndan


kuatld.
Will, " S a d e c e yrmeye devam et," diye fsldad. Nancy,
arkasndan ona sokularak kalabal yaran Will'i izledi.
eri admlarn atar atmaz cinayet yeri tam karlarndayd. ndeki oda kanlar iindeydi. Etraf bantla sarlm, gzel
ce korunmutu. Will ve Nancy, sanki mzede, kordona aln
m bir sergiyi izler gibi ak kapdan dikkatle ieri b a k m a k
zorunda kaldlar. Zayf, gzleri ak bir adamn bedeninin bir
ksm sar bir kanepenin zerindeydi. Ba kanepenin kenar
na dayanm, kahverengi salar ve yarm ay eklindeki beyin
zar gnein son nlarnn alhnda parlyordu. Yz ya da
yznden geriye kalanlar, fildii rengindeki kemik ve kkr
dak paralar, ikin, lapa gibiydi. Her iki kolu da paralan
mta ve mide bulandrc bir haldeydi.
Will, oday bir metin gibi okudu: Duvarlara sram kan
lekeleri, halnn zerinde bir parti sonrasnda yerlere salan
patlam msrlar gibi grnen diler... Sonunda Will, adamn
koltukta ld a m a saldrnn baka bir yerde balad so
nucuna vard. lk darbe geldiinde kurban kapnn yannda
duruyordu. Aadan yukar doru kafatsn syran ve ta
van kana bulayan bir darbe. Odann iinde sendeleyip kaar
k e n defalarca saldrya uram ve ucu kr bir aletle kendisi
ni baarszca savunmaya almta. abuk pes etmemiti.
Will, gzlerindeki ifadeyi anlamaya alt. Bu gzleri koca
m a n alm bak defalarca grmt. Son duygu neydi?
Korku? fke? Teslimiyet?
Nancy'yse bu tabloda baka bir detaya taklmt. "unu gr
dn m?" diye sordu. "Masann zerinde. Bence bu bir kart."
ube sorumlusu, Brian Murphy adnda gen intizaml bir
yzbayd. Kendisini taratrken m u n t a z a m bir ekilde t
lenmi mavi gmleinin altndaki gs gururla kabard. Bu
onun kariyerinde nemli bir admd. Artk bir l olan J o h n
168

Yedinci Olun S i m

William Pepperdine, lmnn bu polis m e m u r u n d a nasl


bir coku yarattn grse, hi phesiz sinirlenirdi.
Buraya gelirken Will ve Nancy, 45. ube'nin baka bir cina
yet mahallini daha yerle bir edeceinden endielenmilerdi,
ama endieleri bounayd. nk Murphy, bu cinayet mahal
linin sorumluluunu zerine almt. iman, gbekli Dedektif
Chapman ortalklarda yoktu. Will, yzbaya bu konudaki
dikkati iin iltifat etti ve bu hareket bir kpein "akll kpek"
diye okanmasyla aym etkiyi yarath. Murphy, Will'in can
dostu olmutu banlan ve lklar duyan komularn 911'i
aramalar sonucunda polis memurlarnn cesedi ve kart nasl
bulduunu ve adamlanndan birinin katil Luis Camacho'yu
bodrum katnda, bir ya tanknn arkasnda saklanrken nasl
yakaladm hevesli bir ekilde anlatt. Adam olay yerinde su
unu itiraf etmek istemi ve Murphy, haklarn okuyup mono
ton bir ses tonuyla adamm ifadesini alm kameraya kaydet
meyi akl etmiti. Murphy'nin de kmseyerek ifade ettii gi
bi, her ey apakt.
Will sakin bir ekilde dinledi ama Nancy sabrszd. " D i
erlerini de itiraf etti mi? Dier cinayetleri?"
"Drst olmak gerekirse, o kadar ileri gitmedim," dedi
Murphy. "O ii size braktm. G r m e k istiyor m u s u n u z ? "
" B i r an nce," dedi Will.
" B e n i takip edin."
Will glmsedi. "Hl burada m ? " Bir anda mutlu oldu.
"Sizin iin ii kolaylatrmak istedim. Bronx'da dolanp
onu aramak istemezdiniz, deil m i ? "
"Yzba Murphy, sen tam bir yldzsn," dedi Will.
" B u dnceni mfettilerle paylamaktan ekinme," diye
ekledi Murphy.
Will'in, Luis C a m a c h o ' d a gzne arpan ilk ey, fiziksel
olarak ldrd kurbann t a m a m e n zdd olmasyd: Koyu
tenli, uzun boylu, hafif yapl, yetmi iki kilo civarnda.
Nancy'nin dudaklarn bzdn grnce bu ztl onun
!(.>

Glenn C o o p e r

da fark ettiini anlad. Adam, elleri arkadan kelepeli bir e


kilde mutfak masasnda oturuyordu. Kot pantolonu ve Just
Do It yazl tirt, kurumu kan lekeleriyle doluydu. Cina
yeti iledii belli, diye dnd Will. u adama bak, sanki bir
kabile ritelinden km gibi, zerinde baka bir adamn ka
nn tayor.
Mutfak derli toplu ve irindi: Bir dizi kurabiye kavanozu,
akrilik kavanozlar iinde makarnalar, amerikan servisler, i
ekli porselenlerle dolu bir raf... Ne kadar evcil, ne kadar ka
dns diye dnd Will. Sonra da Luis istemeyerek de olsa
gzlerinin iine bakana kadar onun zerine eildi.
" B a y Camacho, benim adm zel Ajan Piper ve bu da
zel Ajan Lipinski. FBI'danz ve sana baz sorular sormamz
gerekiyor."
" N e yaptm polislere anlattm zaten," dedi Luis fslda
yarak.
Will sorgu srasnda gzpekti. Tehdit etmek iin iri yar
bedenini kullanr, sonra da sakin bir ses tonu ve kibar Gney
li tavryla durumu dengelerdi. Kii, hibir zaman neyle kar
karya olacan bilemezdi ve Will de bunu silah olarak kul
lanrd. " B u n a sevindik. Elbette bu durum her eyi senin iin
daha da kolaylatracak. Biz sadece sorguyu biraz daha ge
niletmek istiyoruz."
" J o h n ' u n ald karttan m bahsediyorsunuz? Geniletmek
derken kast ettiiniz bu m u ? "
"Aynen yle, bizi ilgilendiren o kart."
Luis, zntl bir ekilde ban sallad ve gzyalarn tu
tamad.
" B a n a ne olacak?"
Will, etrafm saran polislerden birinden bir peeteyle Luis'in
yzn silmesini rica etti. "Sonuta bu, jriye bal ama eer
soruturma srasnda ibirlii iinde olursan, eminim bu du
rum sonuca etki edecektir. Polis memurlanyla konutuunu bi170

Yedinci Olun S u n

liyorum ama bize de Bay Pepperdine ile olan ilikinden bala


yarak bugn olup bitenleri anlarsan ok sevinirim."
Nancy her zamanki gibi not tutarken Will, arada bir ko
numann ynn deitirerek Luis'in iinden geldii gibi
konumasna izin verdi. 2005 ylnda bir barda tanmlard.
Oras bir gay bar deildi ama biri, Queens'ten sinirli bir uu
grevlisi, dieri City Adas'ndan iine kapank, Episkopal Kilisesi'nin kitaplarn satan bir kitabevi sahibi, birbirlerini bul
mu ve grmeye balamlard. Bu rahat yeil ev, J o h n Pepperdine'ye ailesinden yadigrd ve yllar iinde pek ok erkek
arkadann yanna tanmasna izin vermiti. Krknc ya
gnnnde John, arkadalarna Luis'in, kendisinin son b
yk ak olduunu sylemiti ve haklyd.
likileri hep frtnal olmutu. Sadakatsizlik en byk so
rundu. John tekelilik istiyordu, Luis'se bunu salayamyor du.
John, Luis'i srekli onu aldatmakla suluyordu. Luis'in mesle
i Vegas'a yapt sk ziyaretlerle birlikte ona snrsz olanak
sunuyordu. Luis, bir gece nce City Adas'na d n m e k yerine
kendi evine gitmiti. Uakta tant bir iadamyla pahal
bir yemee km ve ardndan onu Sutton Place'deki evine
gtrmt. Luis, John'un yatana sabah drtte gelmi ve
leden sonra bire kadar da uyumutu. Hl ikinin etkisin
de, evde yalnz olduunu dnerek, kendisine bir kahve ha
zrlamak iin merdivenlerden inmiti.
Oysa John ie gitmemi, evde kalm ve oturma odasnda
yatmt. Duygusal bir kriz geiriyordu, dengesizdi ve endie
iinde alyordu. Salar dank, yz solgundu. Luis nere
de kalmt? Kiminle birlikteydi? Neden telefonlarn ama
m, mesajlarna yant vermemiti? N e d e n dier gnler deil
de zellikle dn onu yalnz brakmt? Luis, bu kadar by
tlecek bir ey olmadn syleyerek o m u z silkiniti. Bir
adam iten kp arkadalaryla bir iki de iemez miydi? Bu
durum glnt. Sen benim gln olduumu mu dn
yorsun diye barmt John. una bak, orospu ocuu! Mut171

Glenn Cooper

faa komu ve parmaklarnn arasna sktrd bir kartla


geri dnmt. Bu bir Kyamet G n kart, aalk herif,
zerinde adm ve b u g n n tarihi var!
Luis, karta bakm ve ona b u n u n muhtemelen hastalkl
bir aka olduunu sylemiti. Belki de J o h n ' u n ksa sre n
ce kovduu aptal tezghtar onu korkutmaya alyordu. Ve
her neyse, J o h n polisi aram myd? Aramamt. o k kork
mutu. Bir sre tartmlard, ta ki Luis'in cep telefonu antre
deki masann zerinde, " O o p s I Did it Again" arksnn melodisiyle almaya balayana kadar. John, telefonun zerine
atlam ve haykrmaya balamt, Phil de kim? Yant, doru
yu sylemek gerekirse, Sutton Place'deki adamd ama Luis
pek de inandrc olmayan bir ekilde gerei saptrmt.
J o h n ' u n sabr tkenmi ve Luis'e gre normalde uysal mi
zal bir adam olan John, kendisini kaybederek on yl kadar
nce Pelham'da yetikinler liginde oynarken kulland ve
tendonunu yrtktan s o m a n kapnn yanma brakp o gne
kadar hi dokunmad alminyum softbol sopasn ka
pmt. John, sopay bir mzrak gibi sallam ve kfrler ede
rek Luis'in omuzlarna vurmaya balamt. Luis, ona sopay
yere brakmasn syleyerek karlk vermiti ama darbeler
devam etmi, en sonunda sopa bir ekilde Luis'in eline ge
mi, olay kontrolden km ve oda kana bulanmt.
VVill'in dinlerken huzursuzluu giderek artt nk itiraf
olduka drst ve samimiydi. Yine de VVill'in hibir pheye
yer brakmaya niyeti yoktu. D a h a nce de kandrlmt ve
Tanr biliyor ya, u anda da kandrlyordu. Luis'in gzyala
rnn dinmesini beklemeden hrn ve ani bir ekilde lafa gir
di, "David Swisher'i sen mi l d r d n ? "
Luis, aknlk iinde ban kaldrp bakt. lk tepkisi kol
larn kaldrp isyan etmek olacakt ama kelepeler bileklerini
skt.
"Hayr!"
"Elizabeth Kohler'i sen mi ldrdn?"
172

Y e d i n c i O l u n Srr

"Hayr!"
" M a r c o Napolitano'yu sen mi l d r d n ? "
"Yeter!" Luis, Nancy'nin gzlerine bakt. " B u adam neden
bahsediyor?"
Yant olarak Nancy sorguyu srdrd, " M y l e s Drake'i
sen mi l d r d n ? "
Sonra Will, "Consuela L o p e z ? "
Sonra Nancy, "Ida Santiago?"
Ve tekrar Will, "Lucius R o b e r t s o n ? "
Yzba Murphy, bu hzl sorgulamadan etkilenerek srtt.
Luis, gl bir ekilde ban sallad. "Hayr! Hayr! Hayr!
Hayr! Siz delirmisiniz. Size syledim, John'u ldrdm ama
kendimi savunuyordum. Bu insanlar ben ldrmedim. Benim
lanet olas Kyamet Gn Katili olduumu mu dnyorsu
nuz? Hadi ama, yapmayn!"
" T a m a m , Luis, anlyorum. Sakin ol. Biraz su ister misin?"
diye sordu Will. " N e zamandr N e w York-Las Vegas arasn
da uuyorsun?"
"Neredeyse drt yldr."
"Ajandan var m? Seyir defteri gibi bir ey..."
"Evet, bir ajandam var. Yukarda, dolapta."
N a n c y h e m e n yukar kotu.
" H i Vegas'tan kart gnderir m i s i n ? " Will srarcyd.
"Hayr!"
" B u insanlar ldrmediini sylediini duydum ama
syle bana, Luis. Onlardan herhangi birini tanyor m u s u n ? "
"Tabii ki hayr, dostum!"
" B u n a Consuela Lopez ve Ida Santiago da dahil m i ? "
" N e ? Srf Latin olduklar iin onlar tanmam m gereki
yor? Sen nesin, aptal falan m? N e w York'ta ka tane span
yol kkenli yayor, biliyor m u s u n ? "
Will, sorguya ara vermedi. " H i Staten Adas'nda yaadn
m?"
"Hayr."
173

Glenn Cooper

" H i orada altn m ? "


"Hayr."
"Orada tandn var m ? "
"Hayr."
" H i oraya gittin m i ? "
"Belki bir kez, tekne gezisi iin."
"Ne zaman?"
"ocukken."
"Araban ne m o d e l ? "
" B i r Civic."
"ndeki beyaz m ? "
"Evet."
"Arkada ya da akrabalarndan mavi bir arabas olan var
m?"
"Hayr, dostum, sanmyorum."
" R e e b o k D M X 10 marka ayakkabn var m ? "
"O komik o c u k ayakkablarndan giyecek bir tipim var
m, d o s t u m ? "
" H i kimse senden Las Vegas'tan kart gndermeni istedi
mi?"
"Hayr!"
" J o h n Pepperdine'yi ldrdn itiraf ettin."
" K e n d i m i savunuyordum, dostum."
"Baka kimseyi ldrdn m ? "
"Hayr!"
"Dier kurbanlar kimin ldrdn biliyor m u s u n ? "
"Hayr!"
Will, bir anda sorguyu kesti ve N a n c y ' y e b a k m a k iin k
tnda onu st katta oturur buldu. inde kt bir, his vard
ve Nancy'nin b z m dudaklar bu hissi dorulad. Elle
rine bir ift lateks eldiven giymi, siyah 2008 ajandasnn say
falarm kartryordu.
" S o r u n mu v a r ? " diye sordu Will.
174

Y e d i n c i O l u n Srr

" E e r bu ajandada yazanlar doruysa b y k bir sorun


var. Bugn hari, dier cinayetlerin yaand her gn bu
adam ya Las Vegas'ta ya da baka bir yere gidiyormu. na
namyorum, Will. Ne diyeceimi bilemiyorum."
"S.ktir de! Aynen byle sylemelisin." Will, bitkin bir hal
de duvara yasland. " n k bu olay iin sylenecek baka bir
b o k yok."
"Belki de ajandadaki bilgilerle oynanmtr."
"alt irketten tarihleri kontrol ederiz ama ikimiz de
bu adamn Kyamet Gn Katili olmadm biliyoruz."
" E h , D o k u z u n c u Kurban ldrd, oras kesin."
Will bayla onaylad. " T a m a m ortak, imdi yapacamz
ey u." Nancy, Luis'in ajandasn yere brakt ve Will'in tali
matlarn y a z m a k zere kendi defterini ah.
" S e n imiyorsun, deil m i ? "
"Hayr."
"Gzel, o z a m a n kendisini u greve atanm say. Yakla
k be dakika iinde ii bitirip paydos edeceiz. Senin gre
vin beni bir bara gtrmek, b e n sarho olurken benimle ko
n u m a k ve s o m a beni eve brakmak. B e n i m iin bunu yapa
bilir m i s i n ? "
Nancy, bu fikirden holanmadn gsteren bir ekilde
ona bakt. "stediin buysa."
Will, garsonu barla masa arasnda koturacak kadar hzl
bir ekilde ikilerini yuvarlad. Nancy bir yandan Will'in
dnyayla balarm kopann izlerken bir yandan da mutsuz
bir ekilde pipetle zencefilli diyet gazozunu yudumluyordu.
Harbor Restoran'ndaki masalar krfeze, gne batarken kara
ran durgun sulara bakyordu. Will, daha adadan aynlmadan,
"urada kesin bir bar vardr," diye mrldanarak yeri belirle
miti.
Will, N a n c y ' n i n style, h e m de hergele ve ayya olarak
n salm bir adamla i sonras iki itii iin ne kadar rahat
sz olduunu gremeyecek kadar sarho deildi. Nancy, ger
ek anlamda huzursuzluk iinde kvranyordu.
175

Glenn C o o p e r

Konumuyordu, bu yzden Will, Nancy'nin sarhoken na


sl olduunu dnerek elendi. Nancy, muhtemelen Will'in
olabildiince hzl bir ekilde sarho olmasn kolaylatrd
iin bir ie yaradn hissediyordu.
Ve muhtemelen Will'e de k oluyordu. Will, b u n u onun
gzlerinden anlamt, zellikle de sabah ofise ilk geldiinde.
ou kadn eninde sonunda teslim olurdu. vnmyordu,
gerek buydu.
u anda b y k ihtimalle Nancy, ondan h e m nefret ediyor
h e m de onu arzuluyordu. Will'in kadnlarn zerinde byle
bir etkisi vard.
Bir gaz lambasnn kk altnda Will'in vcudu, ka
vurucu scakta darda braklm h a m u r gibi yumuayp
gevemiti. Yz sarkt, omuzlar dt ve parlak vinil masa
nn zerine dayand.
" B e n i m l e konuman gerekiyor," dedi Will. " O r a d a otur
m u beni izliyorsun."
" O l a y h a k k n d a k o n u m a k ister m i s i n ? "

diye sordu

Nancy.
"Asla, o hari her ey olur."
" O zaman n e konuacaz?"
"Beyzbola ne dersin?" diye sordu. " M e t s ' i mi tutuyorsun,
Yankees'i m i ? "
" B e n i m sporla pek aram yok."
" y l e mi..."
"Kusura b a k m a . "
Nancy pencereden bir deniz motorunu gzden kaybolana
kadar izledi. Will bam emi, ikisindeki buzlarla oynuyor
du. nce parmayla bir girdap oluturdu, kadehi boaldmdaysa slak parman gen garsona doru sallad.
Will, alnn krtrarak Nancy'nin bulanklaan grnt
sn netletirmeye alt. " B u r a d a o l m a k istemiyorsun, de
il m i ? "
176

Y e d i n c i O l u n Srr

" M e m n u n olduum sylenemez."


Will, yumruunu hzla ve grltyle masaya vurunca,
Nancy yerinden hoplad. "Drstln seviyorum." Avucuna
biraz kuruyemi doldurdu, kuruyemileri azma attktan son
ra avucundaki tuzu silkeledi. " o u kadn bana kar drst
olmaz, olduklarnda da i iten gemitir." Sanki komik bir ey
sylemi gibi gld. " T a m a m ortak, syle bakalm, bu akam
bana bakclk yapyor olmasaydm ne yapyor olurdun?"
"Bilmiyorum, yemee yardm ederdim. Biraz kitap okur,
mzik dinlerdim herhalde." N a n c y zr diledi. " B e n ok e
lenceli biri deilim, Will."
"Ne okurdun?"
"Biyografileri seviyorum, romanlar."
Will ilgilendi. " B e n de eskiden ok okurdum. imdi tek
yaptm televizyon izleyip imek. Bu beni ne yapyor, bilmek
ister misin?"
Nancy bilmek istemiyordu.
" B i r erkek!" Will kkrdad, " L a n e t olas bir 21. yzyl er
kei!" Azna daha ok kuruyemi doldurdu, ardndan agresif bir ekilde kollarn gsnde birletirdi ve yzne pis bir
glmseme yerletirdi. Nancy'nin ta gibi sert tepkisinden
arya katn anlamt ama umursamad.
Kafas iyiydi, sarho oluyordu ve Nancy'nin bu durum
dan honut olmamas, onun zararnayd. Garson kzn boy
nunda kk, altn bir ha vard. Will'in nne yeni bir viski
koyduunda kolyesi sallanp derin gs dekoltesinin iine
girdi. Will gzlerini ona dikti. "Hey, benimle beraber televiz
yon izleyip imek iin eve gelmek ister m i s i n ? "
Nancy'nin sabr tamt. " z g n m , biz hesab alalm,"
dedi Nancy, garson hzla uzaklarken. "Will, gidiyoruz," di
ye ekledi kendinden emin bir ses tonuyla. " S e n i n eve gitmen
gerek."
" B e n de yle sylemedim mi z a t e n ? " Will szckleri uza
tarak konumaya balamt.
177

Glenn C o o p e r

Ceketinin cebinden " O d e to J o y " melodisi ykseldi. Tele


fonu karmay baarana kadar, eli cebinde, arayp durdu.
Arayana bak. "Lanet olsun! u anda onunla konuamayaca
m." Telefonu N a n c y ' y e uzatt. Sanki arayan kii dinliyor
mu gibi fsldad, " H e l e n Swisher aryor."
Nancy telefonu at. "Merhaba, Will Piper'in telefonu."
Will masadan kalkp erkekler tuvaletine doru ilerledi. O
dndnde Nancy hesab demi, masann yannda bekli
yordu. Will'in haberleri duyup anlayabilecek kadar ayk ol
duuna karar verdi. "Helen Swisher, bankadan David'in
mteri listesini alm. Grne gre Las Vegas'ta bir b a - '
lants var."
"Yapma ya?"
" 2 0 0 3 ylnda Nevada'da Desert Life Sigortaclk adnda
bir irketle i yapm. Mterisi irketin CEO'su, Nelson G.
Elder adnda bir adam."
Will, frtnann vurduu bir teknenin gvertesinde kendi
ne ekidzen vermeye alan bir a d a m gibiydi. Sendeledi ve
yksek sesle konutu. " T a m a m , o zaman. Oraya gideceim,
Nelson G. ElderTa konuacam ve u lanet olas katili bula
cam. Nasl plan a m a ? "
" B a n a arabann anahtarlarn ver," dedi Nancy. fkesi,
Will'in sarholuunu delip gemiti.
" B a n a darlma," dedi Will. " B e n senin ortanm!"
Darda otoparkta yrrken tm duyular keskin rzg
rn lk esintisi ve ekilen denizin kekremsi kokusuyla sarma
land. Normalde, bu hava Nancy'nin bam dndrr ve onu
mutlu ederdi ama arkasnda ortann Frankenstein'm cana
var gibi sarho bir ekilde mrldann dinlerken karamsar
grnyordu.
"Vegas'a gidiyorum,

178

Bebek,

Vegas'a

gidiyorum."

17 EYLL 782
VECTIS
BRTANYA

osephus'un belki de en sevdii mevsim hasat zamamyd.


Gnler lk, geceler serin ve rahatt ve havada yeni biilmi
budaylarn, arpalarn ve taze elmalarn kokusu vard.

Manastr duvarlarm evreleyen arazilerdeki cmert haslat


iin Tanr'ya kranlarn sundu. Kardeler, tahl ambarnda
giderek azalan stoklar yeniden doldurabilecek ve meeden
yaplma flarn taze biralarla doldurabileceklerdi. Agzl
lkten nefret etse de yazn ortasnda biramn kanlmaz bir e
kilde karneyle datlmasn kabul edememiti.
Kilisenin ahaptan taa dntrlmesi yl srmt.
Giderek sivrileen kule, adaya yaklaan gemi ve teknelerin
yn belirlemeleri iin kullanabilecekleri kadar ykseltilmiti.
Manastrn dou tarafndaki mihrap alannn sonunda, gn
iindeki ayinler srasnda tapma gzel bir ekilde aydnla
tan alak, gen pencereler vard. Kilisenin ortas sadece u
anki topluluk iin deil, aym zamanda manastrn gelecekte
sa'mn hizmetine alaca pek ok insana yer salayacak kadar

uzundu. Josephus, manastrn inaatnda oynad rol karl


nda gsnde biriken gurur iin ska af diler ve bu gnah
na karlk ceza ekerdi. Doru, dnyayla ilgili bilgisi snrly
d ama Vectis'teki kilisenin Hristiyanln en byk katedral
leri arasnda olacam hayal ediyordu.
Son dnemde, ta ustalar yeni Rahipler Meclisi binasn
bitirmekle urayorlard. Josephus ve Oswyn'in kararna g17'

Glenn C o o p e r

re, srada Yazhane vard ve yapnn iyice geniletilmesini is


tiyorlard. Yazdklar nciller, yasa kitaplar ve altn rengi m
rekkeple yazlan, resimli Aziz Peter'n Mektuplar ok nem
liydi ve Josephus, onlarn kopyalarnn rlanda, talya ve
Fransa sularn atn duymutu.
Sabahn ortasyd ve nc saat yaklayordu. Lavabo
dan km, bir para ekmek, bir para koyun eti, biraz tuz ve
bir kap bira iin yemekhaneye gidiyordu. Osvvyn, bedensel
arzularn zayflatarak ruhlarn glendirmek iin gnde bir
n yeme snr getirdiinden, midesi alktan gurulduyor^
du. Uzun bir meditasyon ve kiisel oru dneminden sonra
Osvvyn, yeni dncesini Meclis Binas'nda toplanan cemaat
le paylamt. " G n l k beslenmemiz gerektii gibi, gnlk
oru tutmamz da gerekiyor," demiti. " D a h a az yemeliyiz,
tam doymamalyz."
Bylece hepsi zayflamt.
Josephus, adnn sylendiini duydu. Manastra katlma
dan nce asker olan dev, iri bir adam, Guthlac, sandaletlerini
yere vurarak Josephus'un yanma kotu.
"Efendim," dedi. " T a ustas Ubertus kapda. Sizinle bir
kez olsun k o n u m a k istiyor."
" Y e m e k y e m e y e gidiyorum," diye kar kt Josephus.
"Senc e bekleyemez m i ? "
"Acil olduunu syledi," dedi Guthlac, hzla uzaklaarak.
"Peki, sen nereye gidiyorsun?" diye seslendi Josephus
onun ardndan.
" Y e m e k yemeye efendim."
Ubertus, sade karyolalarla dolu keresteden yaplma k
k bir bina olan Misafirhane'nin yannda, kapda duruyor
du. Yere aklm gibi ayaklar hi kprdamyordu. Josep
hus, uzaktan o n u n yalnz olduunu grd ama yaklatka
ta ustasnn arkasnda, aa gvdesi kalnlndaki bacak
larnn arasnda iki k k b a c a k belirdi.
180

Y e d i n c i O l u n Srr

" S a n a nasl yardmc olabilirim, Ubertus?" diye sordu J o sephus.


" o c u u getirdim."
Josephus hibir ey anlamad.
Ubertus, arkaya dnp ocuu ne ekti. plak ayakl,
minik bir ocuktu. Parlak kzl sal, dal gibi inceydi. Gmle
i gs kafesiyle kaburgalarn gsterecek ekilde yrtk pr
tk ve kirliydi. Pantolonunu giymiti uzundu. Belli ki aabey
lerinden birinin eski pantolonunu giymiti ve henz o kadar
bymemiti. Buday tenliydi, yeil gzleri mcevher gibi
parlyordu ve narin yz babasnnki kadar tepkisizdi. Sol
gun pembe dudaklarn skca kapamt. Gsterdii aba y
le youndu ki enesi bzlmt.
Josephus, bu ocuk hakknda ok ey duymu ama onu
daha nce hi grmemiti. Huzursuz edici bir grn ol
duunu dnd. Onda souk bir delilik vard, sanki kk,
tecrbesiz yaam Tanr'nm scaklyla kutsanmam gibiy
di. Ad Octavus'tu, sekizinci anlamna geliyordu, bu ad do
duu gece Ubertus tarafndan konmutu. Y o k edilmesi uy
gun grlen ikizinin aksine, onun yaam son derece sradan
olacakt, deil mi? Isa'mn d o u m u n d a n sonra 777. yln 7.
aynn 7. gnnde bile domu olsa, 7. olun 8. oluydu.
Ubertus, onun da babas ve erkek kardeleri gibi gl ve a
lkan bir ta iisi olmasn dilemiti.
" N e d e n getirdin o n u ? " diye sordu Josephus.
" O n u alman istiyorum."
" N e d e n senin olunu alaym?"
" O n a daha fazla b a k a m a m . "
" A m a ona bakacak kzlarn, sofranda am var."
" O n u n isa'ya ihtiyac var. Ve Isa burada."
" A m a sa her yerdedir."
"Isa hibir yerde burada olduundan daha gl deil, Peder."
ocuk dizlerinin zerine kt ve kemikli parman top
raa soktu. Toprakta bir ekil oluturacak ekilde halkalar
IHI

Clenn Cooper

izmeye balad ama babas yere uzanp sandan tutarak


onu kalkmas iin ekti. ocuk irkildi ama bu hareketin vah
etine ramen sesini karmad.
" o c u u n isa'ya ihtiyac var," diye srar etti babas.
" O n u n dini yaama adanmasn istiyorum."
Josephus, ocuun garip, sessiz bir ocuk olduunu, kendi
dnyasna kapandn, kardeleri ya da dier ky ocuklary
la ilgilenmediini duymutu. Stannesi tarafndan emzirilmiti ama ok iyi beslenememiti. Be yanda olmasna ramen az
yiyordu, itahszd. Josephus, iten ie bu ocuun byle olma
sna armyordu. Ne de olsa bu ocuun nasl fevkalade bir
ekilde dnyaya geldiine kendi gzleriyle ahit olmutu.
Manastr, ocuklar baz kurallarla kabul ediyordu. Geri
bu, kaynaklar azaltt ve rahibeleri dier ilerle ilgilenmek
ten alkoyduu iin ok tevik edilen bir durum deildi. Ky
ller, fiziksel ve zihinsel engelli ocuklarn manastrn kaps
na brakma konusunda srarcyd. Rahibe Magdalena'ya kalsa
hepsi geri evrilirdi ama Josephus'un Tanr'nn talihsiz yara
tklarna kar bir zaaf vard.
Yine de bu seferki biraz dndrcyd.
"Olum, konuabiliyor m u s u n ? " diye sordu.
Octavus, onu duymazlktan gelip ban toprakta yapt
ekle doru indirdi.
"Konuamyor," dedi Ubertus.
Josephus, nazike enesine uzand ve yzn yukar kal
drd. " A msn?"
ocuun koyu gzleri hareketlendi.
"Kurtarcn isa'y biliyor m u s u n ? "
Josephus, bildiine dair en ufak bir belirti grememiti.
Octavus'un solgun yz, zeri bo bir tablet gibiydi.
" O n u alacak msn, P e d e r ? " diye steledi adam.
Josephus, ocuun enesini brakt ve ufaklk tekrar yere
melip toprakl parmayla yere izdii eklin zerinden
gemeye balad.
182

Yedinci O l u n Srr

Ubertus'un keskin hatl yznden yalar akyordu. "Lt


fen, sana yalvaryorum."
Rahibe Magdalena, sert grnml bir kadnd. Santuru e
siz bir ekilde alarken bile kimse onun glmsediini gr
memiti. Ellili yalarndayd ve yaamnn yarsn manastr
duvarlar arasnda geirmiti. rtnn altnda, gri rgler
den oluan bir sa ynyla ceviz kabuu kadar etin, bakire
bir beden vard. Hrslarndan arnm bir kadn deildi. Aziz
Benedict Emri'ne gre bir kadnn, piskopos onay verdii tak
dirde barahibe pozisyonuna ykselebildiini biliyordu. Vectis'teki en kdemli rahibe olmas itibariyle bu m m k n d .
A m a Dorchester Piskoposu Aetia, Paskalya ve Noel iin gel
diinde onu pek ciddiye almamt. O n u ileriye gtrecek
olan dncelerin, manastr daha iyi ynetebilmesi deil,
oray daha saf ve verimli bir hale getirme arzusu olmas ge
rektiini biliyordu.
Ska Osvvyn'e gider ve israf, ar tketim ve hatta zina ko
nularndaki phelerini dile getirirdi. Oswyn sabrla onu din
ler, iten ie bunalr ve sonra konuyu Josephus'la paylard.
Oswyn, omurgasndaki rahatszlk nedeniyle giderek topallar
olmutu ve dinmek bilmeyen bir ac iindeydi. Rahibe Magdalena'nm bira tketimi ya da bakire rahibelere ynelik kafa
snda kurduu ehvet dolu baklar hakkndaki ikyetleri
Barahibin rahatszln daha da artryordu. Dnyevi konu
lar konusunda Josephus'a gveniyordu, bylece o da Tanr'ya
olan hizmetine ve yaad srece manastrn inaatn ta
mamlayarak O'nu onurlandrmaya younlaabilecekti.
Magdalena, ocuklar sevmemesiyle nlyd. ocuklarn
pis ayrntlar onun ban belaya sokar, hepsinin aciz oldu
unu dnrd. Onlarn, zellikle de ok kk ve engelli
olanlarn Vectis'teki tapmaa girmelerine izin verdii iin J o sephus'u hor grrd. Bakmyla megul olduu on ya al
tnda dokuz ocuk vard ve ounun bu ayrcal hak etme183

Glenn C o o p e r

diine inanyordu. Rahibelere ocuklar altrtyor, su ve


odun tatyor, tabak atal ykatyor ve bitlerle mcadele et
m e k iin dekleri taze samanla doldurtuyordu. Biraz daha
bydklerinde dini almalara katlabileceklerdi ancak zi
hinleri skntdan daha az alr hale gelene kadar onlarn sa
dece ar iler iin uygun olduunu dnyordu.
Octavus, Josephus'un son hatas onu ileden kard.
En basit emirleri bile yerine getirmekten acizdi. Bir tence
reyi boaltmay ya da mutfaktaki atee odun atmay reddedi
yordu. Srklenmedike yatana gitmiyor ya da z o r l a n m a - ,
dka dier ocuklarla birlikte uyanmyordu. Dier ocuklar
ona ks ks glyor ve isimler takyorlard. Balarda Magdalena, onun kasten byle davrandna inanm ve onu sopay
la dvmt ancak zamanla, neredeyse hibir ie yaramad
ndan bedensel cezadan bkmh. Ne alyor ne de szlan
yordu. Magdalena onu dvmeyi brakhnda ocuk, odun y
nlarnn arasndan ayn sopay alyor ve mutfaktaki toprak
zemin zerine ekiller izmeye balyordu.
Sonbahar, ka d n m e k zereydi ve Rahibe Magdalena,
ocuu kendi haline brakp onu grmezden gelmeye karar
vermiti. Neyse ki ku kadar yiyor ve pek bir ey talep etmi
yordu.
Souk bir aralk sabah Josephus, Yazhane'den km, tap
naa gidiyordu. G e c e boyunca sren yln ilk kar frtnas
adada sorunsuz atlatlm ve ardnda yle parlak bir kar r
ts brakm ki gn nda Josephus'un gzlerini yakmh. Isnmak iin ellerini ovuturdu ve ayak parmaklan do
narken hzla yrmeye balad.
Octavus, incecik giysileri ve plak ayaklaryla yolun ken a n n a melmiti. Josephus, ona genelde manastrda, yerde
otururken rastlyordu. Her zaman ocuun o m z u n a dokun
mak, iinde her ne dert varsa ona iyi gelecek bir dua okumak
184

Y e d i n c i O l u n Srr

ve sonra da yoluna devam ermek niyetiyle dururdu. A m a bu


gn, eer ocukla ilgilenmezse donarak leceinden korktu.
Rahibelerden birini bulmak iin etrafna baknd ama gr
nrde kimsecikler yoktu.
"Octavus!" diye bard Josephus. "eri gir! Ayakkabla
rn olmadan kara basmamalsn!"
o c u u n elinde bir ubuk vard ve genelde onunla yerle
re ekiller izerdi a m a bu kez ifadesiz narin yznde bir he
yecan belirtisi vard. Kar, onun zerinde ekiller izebilecei
tertemiz bir alan yaratmt.
Josephus, ocuun yanmda durdu ve tam onu ekip kal
drmak zereydi ki birden donup kald Ve yutkundu.
Yok canm, olamaz!
Josephus, ocuun gl baklarndan korkarak gzlerini
kard ve korktuunun bana geldiini anlad.
Tekrar Yazhane'ye kotu ve birka dakika s o m a Paulinus'la
birlikte dnd. Zayf rahibi tm itirazlarna karlk yakasndan
tutup oraya srkledi.
" N e var, J o s e p h u s ? " diye bard Paulinus. " N e d e n soru
n u n ne olduunu sylemiyorsun?"
" B a k ! " diye yantlad Josephus. " B a n a ne grdn syle."
Octavus, ubuunu karda gezdirmeye devam ediyordu.
ki adam ocuun banda dikilip izdii ekli inceledi.
" O l a m a z ! " diye fsldad Paulinus.
" A m a kesinlikle yle!" dedi Josephus.
Karn zerinde harfler vard, kesinlikle harfler!

"Tisburyli S i ? "
" D a h a bitirmemi," dedi Josephus heyecanla. " B a k : Tis
buryli Sigbert."
" B u ocuk nasl yazyor?" diye sordu Paulinus. Rahip, kar
gibi beyazd ve titreyemeyecek kadar korkmutu.
185

Glenn Cooper

"Bilmiyorum," dedi Josephus. " O n u n kynde kimse oku


ma yazma bilmiyor. Ablalarnn ona retmediinden emi
nim. Akas onun geri zekl olduunu dnyorlar."
ocuk ubuuyla yazmay srdrd.

1812 782

bfatus

Paulinus ha kard. "Tanrm! Rakamlar da yazyor! On


ikinci ayn on sekizi, 782. Bugn!"
"Natus," diye fsldad Josephus. " D o u m . "
Paulinus, rakam ve yazlar silerek ayan kara. srd.
"Getir onu!"
ocuu, yaz masalarndan birine oturtmak iin rahiplerin
tapmaktan ayrlmalarn beklediler. Paulinus, ocuun nne
bir parmen kd koydu ve eline bir ty kalem verdi.
Octavus, h e m e n kalemi parmenin zerinde gezdirmeye
balad ve hibir ey yazmamas umurunda deil gibiydi.
" H a y r ! " diye bard Paulinus. " D u r ! Beni izle." Paulinus,
ty kalemi kk bir mrekkep iesine batarp ona uzatt.
o c u k izmeye devam etti, bu kez abalar parmene yans
d. Oluturduu siyah harflere zen gsteriyor gibi grn
yordu ve grtlann derinliklerinden b o u k bir ses geldi. Bu,
kard ilk sesti.

<yorf&

Cedric

1812

782

Mors

"Yine, tarih. Bugn," diye mrldand," Paulinus. " A m a


bu kez ' M o r s ' yazd. l m . "
" B u kesinlikle byclk," diyerek dvnd Josephus ve
kalas dier bir yaz masasna dayanana kadar geri gitti.
M r e k k e p kurudu ve Paulinus, ocuun elini alp m
rekkebe kendisi batrtt. Yznde hibir ifade olmayan Octa
vus tekrar y a z m a y a balad a m a bu kez ne yazd anlal
myordu.
186

Y e d i n c i O l u n Sim

Rahipler aknlk iinde kafalarn salladlar. Paulinus s


ze girdi, "Bunlar normal harfler deil ama tekrar tarih yazd."
Josephus, aniden irkildi ve akam duasna ge kaldklar
n fark etti. Bu, affedilemez bir gnaht. "Parmenleri ve
mrekkebi saklayp ocuu keye gtr. Hadi, Paulinus,
duaya yetimemiz lazm. Grdmz anlamamza yar
dmc olmas iin Tanr'ya dua edip bizi eytandan arndr
mas iin yalvaracaz."
O gece, Josephus ve Paulinus, serin bira mahzeninde bu
lutu ve k iin iri bir m u m yakt. Josephus, sinirlerini ve mi
desini yattrmas iin bira imek istiyordu ve Paulinus da
eski dostunu neelendirmeye istekliydi, iki tabureyi birbirine
yaklatrp diz dize oturdular.
Josephus kendisini, sadece Tanr sevgisini ve Tanrmn
tm rahiplerinin izlemekle ykml olduu Nursial Aziz
Benediot Yasalarm anlayan basit bir adam olarak niteiendirirdi. Ancak Paulinus'un zeki bir dnr ve cennet ve dn
yaya dair pek ok metin okuyan eitimli bir aratrmac oldu
unu biliyordu. Eer bugn grdklerini aklayabilecek biri
varsa, o da Paulinus'tu.
Ancak Paulinus, bir aklama yapmaktan kanyordu.
Bunun yerine bir grev nerdi ve iki adam bu grevi en iyi
ekilde yerine getirmenin yollarn dnd. o c u u n srr
na dair bildiklerini gizli tutmaya karar verdiler. Ne de olsa
Paulinus gerei ortaya karmadan nce cemaati endielen
dirmenin olumlu bir sonucu olamazd.
Josephus, birasnn sonunu itikten sonra Paulinus, m u m a
uzand. O n u fleyip sndrmeden nce Josephus'a aklndan
geeni syledi.
"Biliyorsun," dedi, "ikizlerin durumuyla ilgili sylenebi
lecek ey u; bir kadnn douraca yedinci olan, Tanr'nn
onun rahmine yerletirdii yedinci olandr. Ve bunu hibir
ey deitiremez."
187

Glenn Cooper
Ubertus, Rahip Josephus'un ona verdii grevi yerine getir
mek iin Wessex'e doru yola kt. Kendisini bu ie p e k uy
gun grmyordu ama onu grevlendiren Josephus'tu ve ona
kar koyamazd.
Bacaklarnn arasndaki ar, terleyen hayvan bu aralk
gnnde bedenini shyordu. yi bir binici deildi. Ta iile
ri genelde kzlerin ektii arabalarda yava yava ilerlerdi.
Dizginlere skca asld, dizlerini hayvann karnna doru
bastrd ve tm gcyle asld. At, manastrn srf bu amalar
iin adada yetitirdii salkl bir hayvand. Bir sandalc,
Ubertus'u akll Vectis Sahili'nden alp Wessex kysna ge
tirmiti. Josephus, ona acele etmesini ve iki gn iinde dn
mesini sylemiti. Yani at drtnala srmesi gerekiyordu.
G n kararrken gkyz arduvaz grisine, sahildeki kaya
lklara benzer bir tona brnd. Ubertus hzla, nadasa bra
klm arazilerden, ksa ta duvarlardan ve kk kylerden
geti. Arada bir glkle yryen ya da uyuuk katrlarn
zerinde giden bitkin kyller gryordu. Hrszlarn farkn
dayd ama aslnda sahip olduu tek deerli ey atn kendisiy
le Josephus'un ona yolculuk iin verdii birka akeydi.
Gnbatmndan h e m e n nce Tisbury'ye vard. Buras, bir
o k byk evle geni bir yolun iki yanma dizilmi irin ky
evlerinin olduu varlkl bir kasabayd. Ortadaki yeilliklerde
koyunlar otluyordu. Yeilliklerin yanndaki, souk ve kasvet
li grnen kk ahap kilisenin yanndan geti. Kilisenin
h e m e n yanndaki kk mezarlkta yeni bir mezar vard.
Ubertus h e m e n ha kard. Hava, ocaklardan tten dumanla
kaplyd ve Ubertus mezar tepeciim dnrken birden her
tarafa yaylan kavrulmu et ve ya kokusuyla irkildi.
Bugn pazar vard ve meydandaki arabalarla tezghlar
yerlerinde duruyorlard nk sahipleri tavernaya girmi, i
ki iip zar atyorlard. Ubertus, tavernanm kapsnda durdu.
Bir ocuk yamnda belirdi ve ona dizginleri tutmay nerdi.
188

Y e d i n c i O l u n Srr

Elindeki akelerden biri karlnda, ocuk bir kova dolusu


yulaf verdi ve su imesi iin at gtrd.
Ubertus, scak ve kalabalk tavernaya girdi ve duyular
sarho grltleri, bira, ter ve idrar kokularyla saldrya u
rad. Parlayan k m r ateinin nnde durdu, souktan kas
lan ellerini esnetti ve ksk sesle talyan aksanyla bir srahi
arap istedi. Buras pazarlarn kurulduu bir kasaba oldu
undan, Tisburyliler yabanclara alkt ve onu keyifli bir
merakla karladlar. Bir grup adam onu masalarna davet et
ti ve Ubertus bu kasabaya nereden ve neden geldiine dair
hararetli bir sohbetin iinde buldu kendisini.
Ubertus'un srahi arap iip, teyit etmek zere gnde
rildii bilgiyi almas bir saat bile srmedi.
R a h i b e Magdalena, genelde manastrda normal bir hzla y
rrd. Yava yrmezdi, bunun zaman boa harcamak ol
duunu dnrd ve ok hzl da yrmezdi nk o za
m a n da bunun, bu dnyadaki bir eyin, Tanr dncesinden
daha nemli olduu izlenimini vereceine inanrd.
Bugn elinde bir eyi skca tutarak kouyordu.
Birka gnlk lk hava, k a n bir balk tabakasna dn
trm ve yollar kayganln yitirmiti.
Yazhane'de Josephus ve Paulinus sessizce oturuyorlard.
Grevden m ve yorulmu bir ekilde dnen UbertusTa
ba baa grebilmek iin yazclar da gndermilerdi.
Ubertus, sert bir teekkr ve hayr duasyla kyne gn
derildiinden yanlarnda deildi.
Anlattklar basit ve makuld.
Aralk aynn on sekizinde, yani gn nce, Tisbury ka
sabasnda tabak VVuffa'yla ei Eanfled'in bir ocuklar ol
mutu.
ocuun ad Sigbert'ti.
kisi de bunu aka belli etmese de bu haber karsnda
armamlard. l bir anneden doan ve hibir eitim al18)

Clenn Cooper

madan isimler ve tarihler yazabilen sessiz bir ocuun bu ola


and durumu karsnda duyacaklarnn da olaand ola
cam tahmin etmilerdi.
Ubertus gittikten s o m a Paulinus, Josephus'a dnp, " B u
ocuk 7. ouldu, b u n a hi phe yok. nanlmaz bir gc
var," dedi.
"yi mi, kt m ? " diye sordu Josephus endie iinde.
Paulinus, dudam bkerek arkadama bakt a m a bu so
ruyu yantlamad.
Bir anda ieri Rahibe Magdalena girdi.
Nefes nefese, "Peder Otto burada olduunuzu syledi,"
dedi ve arkasndan kapy hzla kapatt.
Josephus ve Paulinus, phe iinde birbirlerine baktlar.
"Buradayz, Rahibe," dedi Josephus. " B i r sknt m v a r ? "
" B u ! " Rahibe elini uzatt. Avucunda bir parmen duru
yordu. "Rahibelerden biri b u n u ocuklarn yatakhanesinde,
Octavus'un deinin altnda bulmu. Bunu, Yazhane'den
aldna hi phe yok. Bunu dorulayabilir misiniz?"
Josephus, rulo halindeki parmeni ap PaulinusTa bir
likte inceledi.

9($l6aLaJqf&
CHMEOH

juandtMadrid

21
21
21
21
21

12
12
12
12
12

782
782
782
782
782

9fotus
Mors

Josephus ilk sayfaya bakt. Octavus'un elyazsyla yazl


mt.
" B u branice, yazy biliyorum," diye fsldad Paulinus sa
trlardan birini iaret ederek. "zerindekinin hangi dilde ol
duunu bilmiyorum."
" E e e ? " Rahibe srarcyd. " o c u u n b u n u aldn doru
layabilir misiniz?"
190

Yedinci O l u n Srr

"Ltfen oturun, Rahibe," Josephus i geirdi.


" O t u r m a k istemiyorum, Peder. Gerei r e n m e k ve
s o m a da bu ocuu ciddi bir ekilde cezalandrmak istiyo
rum."
"Ltfen, oturun."
Rahibe, isteksiz bir ekilde yaz masalarndan birine
oturdu.
"Parmen kesinlikle alnm," diye sze balad Josephus.
" G n a h k r ocuk! A m a bu yaz da ne? Tuhaf bir liste gibi
grnyor."
"simler var," dedi Josephus.
"Birden fazla dilde," diye ekledi Paulinus.
Rahibe pheyle sordu, "Peki, bunun amac ne ve Osvvyn'in
admn orada ne ii var?"
" O s w y n m i ? " Josephus arm.
"kinci sayfa, ikinci sayfa!" dedi Rahibe.
Josephus ikinci sayfaya bakt.

Josephus'un beti benzi att. " A m a n T a n r m ! "


Paulinus ayaa kalkt ve yzndeki korkuyu saklamak
iin arkasn dnd.
" B u n u hangi rahip yazd?" Rahibe renmekte srarlyd.
"Hibiri, R a h i b e ! " dedi Josephus.
" O z a m a n kim yazd?"
"ocuk, Octavus!"
Josephus ve Paulinus, Rahibe'ye Octavus ve o n u n muci
zevi yetenei hakknda bildiklerini anlatrken, Rahibe Magdalena yle o k h a kard ki Josephus sayamad bile. So
n u n d a t m olup biteni anlattklarnda kaygl bir ekilde
bakt.
" B u kesinlikle eytann ii," dedi Magdalena, sessizlii bo
zarak.
191

Glcnn Cooper

" B a k a bir aklama daha var," dedi Paulinus.


"Neymi o ? "
"Tanrmn ii." Paulinus szlerini dikkatle seti. "Elbette,
Tanrmn bu dnyaya ne z a m a n bir ocuk getireceine ve ne
zaman bir ruhu kendi barna basacana kendisinin karar
verdiine hibir phe yok. Tanr her eyi bilir. Sradan bir
adam dualarnda ona seslendiinde de bilir, gkten bir sere
dtnde de. D o u m u ve ifadesi asndan dier tm o
cuklardan farkl olan bu olan... Onun, Tanrmn ocuklar
nn geli ve gidilerini kaydetmek zere T a m m n bir aracs
olmadndan nasl emin olabiliriz?"
Magdalena ylan gibi tslad. " A m a o yedinci olun yedin
ci olu olabilir!"
"Evet, byle bir varla dair inanlar biliyoruz. A m a kim
daha nce byle bir adam grd? Ve kim 777 ylnn yedinci
aynn yedinci gnnde doan bir ocukla tant? O n u n g
lerinin kt amalar tadn bildiimizi farz edemeyiz."
"ahsen ben, bu ocuun glerinin kt bir sonucu oldu
unu grmyorum," dedi Josephus umutla.
Magdalena'nn korkusu yerini fkeye brakt. " E e r syle
diiniz doruysa, sevgili barahibimizin tam da b u g n lece
ini biliyoruz. Tanr'dan dilerim, yle deildir. Siz b u n u n
eytanlk olmadn nasl sylersiniz?" Ayaa kalkp par
m e n ktlarn toplad. " B u srr Barahipten saklamayaca
m. Bunlar duymas gerek, sadece o, bu ocuun kaderine
karar verebilir."
Magdalena kararlyd ve ne Paulinus ne de Josephus, Ra
hibe Magdalena'y dncesinden vazgeirmek iin bir giri
imde bulundu.
birlikte akamzeri duasndan sonra Osvvyn'in yanma,
Meclis Binas'ndaki zel odasna gittiler. Orada, souk aka
mn kararan nda, olan biteni Osvvyn'e anlattlar. Bu sra
da her biri, vcudundaki rahatszlktan dolay ac iinde kv
ranan Osvvyn'in yzn inceledi.
192

Y e d i n c i O l u n Srr

Osvvyn dinledi. Parmenleri inceledi ve kendi ismini g


rnce bir an durdu. Sorular sordu ve yantlar deerlendirdi.
Sonra yumruunu bir kez masaya vurarak toplantnn sona
erdiini iaret etti.
" B e n bundan hibir iyi sonu karamyorum," dedi. " E n
kt ihtimalle bu eytann ii. En iyi ihtimalle de bu cemaatin
dindar yaamna ciddi bir saldr. Burada olmamzn amac
tm kalbimiz ve gcmzle Tanr'ya hizmet etmektir. Bu o
cuk bizi grevimizden alkoyacak. O n u dar atmalsnz,"
dedi Osvvyn.
B u n u n zerine Magdalena, yzndeki memnuniyet ifade
sini saklamaya alt.
Josephus boazn temizledi. "Babas onu geri almayacak.
Gidebilecek hibir yeri yok."
" B u bizim sorunumuz deil," dedi Barahip. " O n u gnde
rin."
" H a v a souk," dedi Josephus. "Sabaha kmaz."
"Tanr onu koruyacak ve kaderine karar verecektir," dedi
Osvvyn. " i m d i beni yalnz brakn."
Emri yerine getirmek Josephus'a kalmt ve gnbatmmdan
sonra ocuu eliyle manastrn n kapsna gtrd. efkatli,
gen bir rahibe ocuun ayana kaln oraplar giydirmi ve
onu fazladan bir gmlek ve kk bir cbbeye sarmt. De
nizden gelen rzgr sy d o n m a derecesine kadar dmt.
Josephus, kilidi evirdi ve kap rzgrla ald. Birden yz
lerine gl bir souk hava arpt. Peder, ocuu yavaa ile
ri itti. "Buradan gitmelisin, Octavus. A m a korkma, Tanr seni
koruyacak!"
ocuk arkasna dnmedi ama sabit bo baklar gecenin
karanlyla ka karya kald. Tanrmn yaratklarndan biri
ne byle kt davranmak rahibin kalbini kryordu. yle k
tyd ki muhtemelen ocuu donarak lmeye brakyordu.
Ve bu, sradan bir ocuk da deildi. Eer Paulinus yanlmL93

Glcnn Cooper

yorsa cehennemin derinliklerinden deil, cennetin bahelerin


den gelen, zel bir ocuktu bu. A m a Josephus, itaatkr bir hiz
metkrd. En bata, bu konudaki fikrini bilemedii Tanr'ya,
sonra da fikri c a m gibi net olan Barahip'e ball tartl
mazd.
Josephus titredi ve arkasndan kapy kapad.
Akam duas iin zil ald. Cemaat tapnakta topland. Rahibe
Magdalena, algsn gsne bastrd ve yumuakkalpliliinden dolay kmsedii Josephus'a kar zaferini kutlad.
Paulinus, Octavus konusunda glerinin ltuf mu, lanet
mi olduuna dair teolojik fikirlere kapld.
Josephus'un gzlerinin nnde, souk ve karanlkta b
rakt zayf, kk olan vard. Kendi scaklk ve rahatln
dan inanlmaz bir sululuk duydu. Ancak Osvvyn'in bir konu
da hakl olduundan emindi: o c u k gerekten de onu dua ve
hizmet grevlerinden alkoyuyordu.
H e p birlikte Barahip'in sandaletlerini sryerek gelmesi
ni beklediler. A m a Osvvyn grnrlerde yoktu. Josephus, ra
hip ve rahibelerin sabrszlandn grebiliyordu. Hepsi
Osvvyn'in ne kadar dakik olduunu bilirdi.
Birka dakika sonra Josephus aklna gelen dnceyle irkildi ve Paulinus'a fsldad, " G i d i p Barahip'i kontrol etme
liyiz." kisi oradan ayrlrken tm gzler zerlerindeydi. Ta
pna fsltlar doldurdu, ancak Magdalena, parman du
dana gtrp yksek sesle diyerek onlar susturdu.
Osvvyn'in odas souk ve karanlkt, ate neredeyse sn
mt. Onu yatann zerinde kvrlm bir halde buldular.
Cbbesi zerindeydi. Teni, odadaki hava kadar souktu. Sa
elinde, zerinde adnn yazl olduu parmeni tutuyordu.
" A m a n T a n r m ! " Josephus haykrd.
"Kehanet..." Paulinus, dizlerinin stne kerek mrl
dand.
ki adam Osvvyn'in bedenine dualar okuyup ayaa kalkt.

194

Yedinci O l u n S r r

"Piskoposa haber vermeliyiz," dedi Paulinus.


Josephus bayla onaylad. "Sabah Dorchester'a bir haber
ci gndereceim."
"Piskopos aksini syleyene kadar bu manastrm bana
gemelisin, dostum."
Josephus, parmam gsne bastrarak ha kard. " G i t
ve Rahibe Magdalena'ya akam duasna balamasn syle.
H e m e n geleceim ama nce y a p m a m gereken baka bir ey
var."
Josephus, karanlkta manastrn kapsna kotu. Nefes ne
fese kalmt. Kapy iterek at ve menteelerin gcrdadn
duydu.
ocuk orada deildi.
Josephus, aresizlik iinde ismini haykrarak aa kotu.
Yolda kk bir karalt grd.
Octavus, ok uzaklamam. Bir arazinin kenarmda ses
sizce oturmu, dondurucu soukta titriyordu. Josephus, nazik
e onu kollarndan tutup kaldrd ve kapya doru gtrd.
"Kalabilirsin, evlat," dedi. "Tanr kalman istiyor."

195

25 HAZRAN 2009
LAS VEGAS

ill, flrt etmeye deniz seviyesinde balamt ve


34.000 fit ykseklikte hl devam ediyordu. U u
grevlisi tam onun tipiydi, dolgun dudakl, koyu

s a n sal, balketli bir kadnd. Salarndan bir tutam, srekli

bir gznn zerine dyordu ve o da srekli onu arkaya


atyordu. Bir sre s o m a Will, kadnn yannda plak yatt
n ve o yzne den sa kendi elleriyle geriye attn hayal
etmeye balad. Ancak Nancy, dncelerini bldnde k
k bir sululuk dalgas t m vcudunu sard. Fantezilerini
nasl olur da byle blebilirdi? Will, dncelerini toplayp
uu grevlisi hayal etmeye devam etti.
US Airways uuuna silahyla b i n m e k iin standart T S A
gvenlik prosedrlerinden gemiti. Uaa yolculardan nce
alnm ve kanadn yanndaki c a m kenarna oturtulmutu.
U u grevlisi Darla, spor bir ceketle haki renk bir pantolon
giymi olan kasl adam beenmi ve kendisini h e m e n yann
daki koltua brakmt.
" S e l a m F B I , " dedi Darla neeyle. Will'in getii gvenlik
prosedrlerinden dolay bu kadarn biliyordu.
"Selam."
"Etrafmz kuatlmadan nce bir eyler imek ister misin?"
" K a h v e kokusu mu alyorum?"
" H e m e n geliyor," dedi. " B u g n 7 C ' d e gizli bir gvenlik
grevlisi var, ama sen ondan daha nemlisin."
I')7

Glenn Cooper

" O n a burada olduumu sylemek ister m i s i n ? "


"Biliyor zaten."
Daha sonra iecek servisi srasnda her geiinde WiH'in
omzuna ya da koluna dokunuyor gibiydi. Belki de hayal edi
yorum diye dnd Will, motorlarn titreimiyle uykuya
dalarken. Belki de etmiyordu!
rkilerek uyand, yznde ho bir aknlk vard. Ufukta
uzanan yeil tahl tarlalar grnyordu, bylece Will, lke
nin ortalarnda bir yerlerde olduklarn anlad. Tuvaletlerin
yanndan fkeli sesler ykseliyordu. Kemerini zp arkas
na bakt ve sorunu anlad: Vegas tatilleri iin hazrlk yapar
casna deli gibi ien gen ngiliz koridorda dikilmi, iki
nin verdii cesaretle olay karmt. Bira servisi yapmay
brakan kibar uu grevlisine krmz yanaklaryla bal
canavar gibi el kol hareketleriyle satayorlard. Dier yolcu
larn endieli baklar arasnda cam kenarndaki ngiliz -kas
ve sinir yn- ayaa kalkt ve uu grevlisinin gzlerine
bakp fkeyle haykrd, " D o s t u m u duydun! Lanet olas bir i
ki daha istiyor!"
Darla, h e m e n meslektana yardmc olmak iin o yne
doru ilerledi ve aresizce Will'in gzlerine bakt. 7 C ' d e otu
ran gvenlik grevlisi, standart prosedr gerei koltuunda
soukkanl bir ekilde oturarak gzlerini kokpite dikti. Gen
bir adamd ve grdkleri karsnda sinirleri altst olmutu.
Muhtemelen ilk byk olay diye dnd Will, koridora
eilerek onu incelerken.
Sonra sert bir gm sesi, kafa kafaya, iddetli bir Glasgowlu pc! " B u n u hak ettin sonunda, lanet olas pi kuru
su!" diye bard saldrgan. "Bir tane daha ister misin?" Will,
ilk hamleyi kard ama sonucu grd.
Saldrgann kafa atmasyla uu grevlisinin aln alm
ve dizlerinin zerine, yere ylmt. Darla, birden yere dam
layan kan grnce kk bir lk att.
198

Yedinci O l u n Srr

Gvenlik grevlisi ve Will ayn anda ayaa kalkp birbir


lerine kenetlendiler ve srekli birlikte alan bir ekipmi gi
bi harekete getiler. Gvenlik grevlisi koridorda durdu, si
lahn karp bard, " F B I ! Yerine otur ve ellerini nndeki
koltua koy!"
Will, kimliini gsterdi ve rozetini bann yukarsnda tu
tarak yavaa ileri doru yrd.
Will'in yaklatn gren ngiliz, "Ah, bu da ne imdi?"
diye bard. " S a d e c e tatildeyiz, dostum."
Darla, ba kanayan uu grevlisinin ayaa kalkmasna
yardmc oldu ve onunla birlikte yrmeye balad. Will'in
yanndan geerlerken Will, ona gven verecek ekilde gz
krpt. Ba belalarndan be sra uzakta durdu ve yava, so
ukkanl bir ekilde konumaya balad. " H e m e n yerine otur
ve ellerini bann zerine koy. Tutuklusun. Tatil sona erdi."
Ardndan da ksa ve gl bir ekilde noktalad, " D o s t u m ! "
Arkadalar saldrgan oturtmaya alt ama adam fke
ve korkuyla haykrarak oturmamakta direniyordu. Boynun
daki damarlar ortaya kmt. "Oturmayacam!" Srekli
tekrarlad. " O t u r m a y a c a m ! "
Will rozetini cebine koydu, silahn klfndan karp em
niyet kilidini iki kez kontrol etti. O anda yolcular dehete
dt; kucanda bebek olan obez bir kadn alamaya bala
yarak tm kabinde zincirleme bir reaksiyon yaratt. Will, ze
rindeki uyuukluu atp olabildiince sert grnmeye alt.
" B u olay iyi bir ekilde sonlandrmak iin son ansn. Otur
ve ellerini bann zerine koy!"
"Koymazsam ne olur?" diye alay edercesine bard adam.
"Beni vurup lanet olas uakta delik mi aacaksn?"
" B i z zel cephane kullanrz," dedi Will, hzla bir senaryo
uydurarak. " M e r m i , kafann iinde skp beynini pudinge
dntrecek." Genliini Panhandle ormannda tilki srle
rini avlayarak geirmi u z m a n bir at bu mesafeden mer
miyi istedii yere gnderebilirdi ama kurunun kaca
kesindi.
199

G l e n n Cooper

Adamn dili tutulmutu.


" B e saniyen var," dedi Will, namluyu gs hizasndan
kafa hizasna dorultarak. "nan, u anda bu tetii ekip ek
memeyi nemsemiyorum. Sen bama oktan bir haftalk i
atn."
Arkadalanndan biri haykrd, "Lanet olsun, Sean, otur ye
rine!" ve arkadam tirtnden tutup ekti. Sean, birka sani
ye tereddt edip kendisini koltuuna brakh ve isteksizce el
lerini bamn zerine koydu.
"Doru karar," dedi Will.
Darla, bir avu dolusu plastik kelepeyle koridorda kotu
ve dier yolcularn da yardmyla arkadaa kelepeler ta
kld. Will, silahm indirdi ve ceketinin iine yerletirip tm
generale seslendi. "Buras temiz." Will, ar ar nefes alarak
t m kabinin alklan arasnda koltuuna dnd. Tekrar uyu
yup uyuyamayacam merak ediyordu.
Taksi, kaldrmn kenarndan hareket edip yola koyuldu. Ak
am olmasna ramen l scakl ortal yakyordu ve Will,
taksinin iindeki serinlikle rahat bir nefes ald.
" N e r e y e ? " diye sordu ofr.
" N e r e d e daha iyi bir oda buluruz?" dedi Will.
Darla glerek Will'in gsne dokundu. " Y a havayollar
na ya da hkmete ait bir oda, hangisi olduu nemli deil."
Eildi ve fsldad, " A m a tatlm, odann nasl olduunu dik
kate alacamz sanmyorum."
M c C a r r a n ' m iinden Strip'e doru ilerliyorlard. Will,
uzak bir hangarda duran, zerinde izgisi olan adet be
yaz 737s fark etti. " B u hangi havayolu?" diye sordu Darla'ya.
" O n l a r 5 1 . Blge servisleri," dedi. "Askeri uaklar."
" a k a yapyorsun."
Taksici lafa girme ihtiyac hissetti. "Yapmyor. Bu, Ve
gas' in en kt tutulmu srrdr. Biz her gn oraya giden yz200

Y e d i n c i O l u n Srr

lerce bilim insan tayoruz. altrmaya uratklar uzay


aralar varm, ben yle duydum."
Will kkrdad. " H e r neyse, dediimiz verginin havaya
utuundan eminim. ster inan ister inanma, sanrm orada
alan birini tanyorum."
Nelson G. Elder, egzersiz yapan bir grup insana nderlik edi
yordu. H e r sabah aksatmadan egzersiz yapyor ve kdemli
ynetici takmmn yelerinden de aymsm yapmalarm bek
liyordu. " K i m s e , karsnda iman bir sigortac grmek iste
mez," diyordu onlara. Formsuz insanlar midesini bulandrr
d. Onlara kar, Bakersfield Kaliforniya'da yoksul bir haya
tn iinde yetimi olmaktan gelen, bir nyargs vard. O b e z
insanlar ie almazd ve bylelerini sigortaladnda onlara
yksek risk bedelleri detirdi.
Bronz teni, be kilometrelik kou ve yakc b u h a r banyo
sundan dolay hl karmcalanyordu. Ve ikolata rengi da
larla p a r m a k eklinde uzanan, deniz yeili M e a d G l ' n e ba
kan ofisine getiinde, fiziksel olarak kendisini altm bir ya
nda bir adam iin olduka iyi hissediyordu. zel dikim ta
km elbisesi sk vcuduna oturuyor ve atletik kalbi dzenli
atyordu. Ancak hl endieliydi ve itii bitki aynn pek
faydas olmuyordu.
Bertram Myers, Desert Life'm Mali ler Mdr, yar at
gibi terlemi bir halde soluk solua kapsnda dikilmiti. Pat
ronundan yirmi ya daha genti, siyah salar, fra gibiydi
ama patronu kadar atletik deildi.
" K o u iyi miydi?" diye sordu Elder.
"Harikayd, teekkrler!" dedi Myers. " S e n yaptn m ? "
" E m i n olabilirsin."
" N e d e n bu kadar erken geldin?"
"Lanet olas FBI. Unuttun m u ? "
201

Glenn C o o p e r

"Ah, unuttum! Ben dua gireceim. Kalmam ister misin?"


"Hayr, ben hallederim," dedi Elder.
"Endieli grnyorsun, yle misin?"
"Endieli deilim. Sannm dndm ey iin geliyordu."
Myers ona katld. "Kesinlikle."
Will, H e n d e r s o n ' d a k i Desert Life m e r k e z binasna ksa bir
taksi yolculuuyla gelmiti. Buras, Vegas'n gneyinde,
M e a d Gl yaknlarnda, otellerin olduu bir blgeydi. El
der, varl ve k o n u m u y l a rahat davranan, bilindik C E O tip
lerinden biri gibi grnyordu. Ynetici, sandalyesinde ar
kasna yaslanp Will'in beklentilerini azaltmaya alt. " T e
lefonda da sylediim gibi, zel Ajan Piper, size yardmc
olabilir miyim, bilmiyorum. Ksa bir toplant iin ok uzun
bir yol kat ettiniz."
"Siz onu dert etmeyin baym," diye yantlad Will. "Bura
ya naslsa gelmek zorundaydm."
"Haberlerde N e w York'ta birini tutukladnz grdm."
" u anda devam eden soruturmayla ilgili bir ey syleme
yetkim yok," dedi Will, " a m a tahmin edersiniz ki olayn
zldn dnseydim, muhtemelen buraya gelmezdim.
Bana David Swisher'la olan ilikinizi anlatabilir misiniz?"
Elder'a gre anlatacak pek bir ey yoktu. Alt yl nce Elder'n yatrmclarla tanmak zere N e w York'a ska yapt
ziyaretlerden birinde tanmlard. O zamanlar H S B C , De
sert Life' mterisi yapmaya alan pek ok bankadan biriy
di ve bankann mdrlerinden olan Swisher zehir gibi bir
adamd. Elder, Swisher'm harika bir ekiple birlikte alt
H S B C merkez binasna gitmiti.
Swisher, sonraki yl boyunca telefon ve elektronik postay
la Elder'la iletiimi srdrm ve abalarnn karln al
mt. Desert Life, 2003 ylnda bir ihaleye katlmaya karar
verdiinde Elder, hisselerin sat iin gerekli kredi iin
HSBC'yi semiti.
202

Y e d i n c i O l u n Srr

Will, Swisher'in bu i iin kiisel olarak Las Vegas'a gelip


gelmediini sordu.
Elder, gelmediini syledi. Youn bir program vard ve
irket ziyaretlerini genellikle yannda alan dier bankac
lar tarafndan yapyordu. N e w York'taki kapan yemein
den sonra iki adam bir daha hi grmemiti.
D a h a sonra hi haberlemiler miydi?
Elder, arada bir telefonla konutuklarn syledi.
En son ne zaman konumulard?
Bir yl olmutu. Yakn zamanda hi konumamlard. Bir
birlerinin kurumsal bayram tebrikleri listesindeydiler ancak
bu aktif bir iliki deildi. Elder, "Swisher'in ldrldn
okuduumda elbette ok oldum," diye eklemiti.
Will'in sorgusu, Beethoven zil sesiyle blnd. Will, z
diledi ve telefonunu kapatt ama o srada arayann numaras
n grd.
Laura onu neden aryordu ki?
Dncelerini toplad ve Elder'a bir dizi soru daha ynelt
ti. Swisher, hi Las Vegas'ta bir balants olduundan sz et
mi miydi? Arkadalar ya da i yapt insanlar var myd'
Kumardan ya da kiisel borlarndan sz etmi miydi? Hi(
zel yaamna dair bir ey paylam myd? Elder, onun d
man olup olmadn biliyor m u y d u ?
T m bu sorularn yant hayrd. Elder, Will'in Swisher'k
olan ilikisinin yzeysel, ksa sreli ve bilgi almaya dayal ol
duunu anlamasn istiyordu. " D a h a ok yardm edebilmey
dilerdim ama baka bir ey bilmiyorum."
Will, hayal krklnn safra gibi ykseldiini hissetti. B
sorgu onu hibir yere gtrmyordu, bir baka Kyamet G
n kmaz. Ancak Elder'm duruunda Will'i rahatsz ede
bir ey vard, kk bir eliki belki. Gergin miydi, stnk
r yantlar m veriyordu? Will, bir sonraki sorusunu nede
sorduunu bilmiyordu, belki de sezgileriyle hareket etmiti
"Syleyin bana Bay Elder, ileriniz ne d u r u m d a ? "
21);

Glenn C o o p e r

Elder, dikkati ekecek kadar uzun bir sre tereddt etti.


Bu duraksama, VVill'in nemli bir noktaya parmak bastn
dan emin olmasna yetmiti. "ey, iler gayet iyi. N e d e n sor
dunuz?"
" B i r sebebi yok. M e r a k ettim. Peki, unu soraym. Genel
de sigorta irketleri Hartford, N e w York gibi byk ehirler
de. Neden Las Vegas ve neden H e n d e r s o n ? "
"Kklerim burada," diye yamtlad Elder. " B e n bu irketi
ellerimle kurdum. niversiteden m e z u n olduumda Hen
derson'da, buradan bir buuk kilometre uzakta kk bir ko
misyoncuda ie girdim. Alt alanmz vard. Sahibi emekli
olunca irketi ondan satn aldm ve adn Desert Life olarak
deitirdim. i m d i lkenin her yannda sekiz bini akn al
anmz var."
" o k etkileyici. Gurur duyuyor olmalsnz."
"Teekkrler, gurur duyuyorum."
"lerin de iyi olduunu sylediniz."
Yine kk bir tereddt! "ey, herkesin sigorta yaptrma
ya ihtiyac var. Bu piyasada rekabet b y k ve bazen kanun
lar zorluk karabiliyor ama gl bir irketimiz var."
Will onu dinlerken masann zerinde deri bir kalemliin
iinde duran Pentel marka siyah ve krmz kalemleri fark etti.
Kendine hkim olamad. "Kalemlerinizden birini dn
alabilir m i y i m ? " diye sordu iaret ederek. "Siyah olsun."
" E l b e t t e ! " Elder akn bir ekilde yantlad.
K a i m ulu bir kalemdi. Bak sen u ie!
Will antasna uzanp effaf, plastik bir dosyann iinden
bir kt kard. Bu, Swisher'in kartnn nl arkal bir fotokopisiydi. " u n a bakabilir misiniz?"
Elder kd ald ve okuma gzlklerini takt. "rkt
c," dedi.
"Posta damgasn grdnz m ? "
" O n sekiz Mays."
" O n sekizinde Las Vegas'ta mydnz?"
204

Yedinci O l u n Srr

Elder bu sorudan tedirgin oldu. "Hibir fikrim y o k ama


h e m e n asistanmdan sizin iin kontrol etmesini isteyeyim."
"Harika! Son alt hafta iinde N e w York'a ka kere gitti
niz?"
Elder, kalarn att ve asabi bir ekilde yantlad. " H i ! "
"Anlyorum," dedi Will. Fotokopiyi iaret etti. " O n u geri
alabilir miyim, ltfen?"
Elder, kd geri uzatt ve Will iinden sylendi, en azn
dan artk parmak izin bende, ahbap."
Will gittikten sonra Bertram Myers odaya girdi ve hl scak
ln koruyan sandalyeye oturdu. "Nasl geti?" diye sordu
patronuna.
" T a h m i n ettiimiz gibi. David Swisher cinayetiyle ilgiliy
mi. Kartn Las Vegas'tan gnderildii gn nerede olduu
mu sordu."
" a k a yapyorsun!"
" o k ciddiyim."
"Seri katil olduunu bilmiyordum, Nelson."
Elder, skca balanm H e r m e s marka kravatn gevetti.
Rahatlamaya balamt. "Dikkat et Bert, sradaki sen olabilir
sin."
"Yani hepsi bu m u ? C a n skc bir soru sormad m ? "
"Hayr. N e d e n endielendiimi bilmiyorum."
"Endielenmediini sylemitin."
"Yalan syledim."

***
Will, N e w Y o r k ' a d n n planlamadan n c e g n n geri
kalann Kuzey Vegas'taki F B I ofisinde alarak geirdi. Ye
rel ajanlar, K y a m e t G n kartlarndaki belirsiz p a r m a k iz
lerini tespit etmekle urayorlard. Las Vegas posta ofisin
deki postaclardan alman p a r m a k izleri de karldnda,
birka kimlik tespiti y a p m a y baardlar. Will, bunlara Elder'n da p a r m a k izlerini dahil etmi, sonra da gazete oku205

Glenn C o o p e r

m a k ve analiz sonularn b e k l e m e k iin konferans odasna


ekilmiti. Midesi guruldamaya baladndan bir sandvi
a l m a k iin M e a d G l Bulvar'nda yrye kt.
Scak yakyordu. Ceketini karp gmleinin kollarn
katlanmasnn bir yardm olmad, o da bulduu ilk dkkna
girdi: Bir grup elemanm al sessiz ve klimal bir Ouiznos
ubesi. Masasnda oturmu sandviini beklerken sesli mesaj
larn dinlemeye balad.
S o n u n c u s u o n u ileden kard. Sesli b i r ekilde kfre
dip m d r n pis baklarn zerine ekti. Tkal bir burun
dan gelen bir ses ona kablolu televizyon yaynnn kesilece
ini sylyordu. aydr faturasn d e m e m i t i ve b u g n
de d e m e d i i takdirde eve d n d n d e bir test yaynyla
karlaacakt.
En son ne z a m a n faturalarndan herhangi birini dediini
hatarlamaya alt ve hatrlayamad. Mutfak tezghnn ze
rinde duran bir ym almam postay hatrlad.
Nancy'yi aramak zorundayd, zaten onu aramas gereki
yordu.
" G n a h l a r ehrimden selamlar," dedi.
Nancy sakindi.
" C a m a c h o ' d a durum n e ? " diye sordu.
"pheli bir ey yok. Dier cinayetleri ilemesine imkn yok."
"armadm sararm."
" B e n de. Nelson G. Elder'la grmen nasl geti?"
"Katil o m u ? S a n m a m . pheli bir eyler var m? Evet, ke
sinlikle."
"pheli m i ? "
" B i r eyler saklad hissine kapldm."
" S o m u t bir ey var m ? "
"Masasnda Pentel kalemler vard."
" A r a m a izni al," dedi souk bir ekilde.
"Hakknda aratrma yapacam." S o m a m a s u m bir ekil
de kk kablolu TV sorunu konusunda ona yardmc olma206

Yedinci O l u n Srr

sn istedi. Ofisinde yedek bir anahtar vard. Dairesine gidip


tarihi gemi faturalar alp onu arayabilir miydi, bylece o
da kredi kartyla hallederdi.
Sorun deil, dedi Nancy.
"Teekkrler. Ve bir ey daha..." Sylemesi gerektiini
hissetti. " G e e n gece iin zr dilerim. o k ikiliydim."
Will, onun derin bir nefes aldn duydu. " S o r u n deil!"
Sorun olduunu biliyordu ama daha ne syleyebilirdi. Te
lefonu kapadktan s o m a saatine bakta. N e w York'a dnmesi
ne saatler vard. Kumar oynamadna gre kumarhanelere
gitmenin bir anlam yoktu. Darla da oktan gitmiti. ebilirdi,
ama bunu herhangi bir yerde de yapabilirdi. Sonra aklna onu
glmseten bir fikir geldi. Bir arama daha yapmak iin telefo
nuna uzand.
Nancy, Will'in dairesinin kapm aarken gergindi.
M z i k akt.
Salonda ak bir valiz vard.
Seslendi. " M e r h a b a ! "
D u sesi geliyordu.
D a h a yksek sesle. " M e r h a b a ! "
Su sesi kesildi ve banyodan bir ses geldiim duydu. " M e r
haba!"
Islak bir gen kadn, bir banyo havlusuna sarnm tered
dt iinde karsnda dikiliyordu. Yirmili yalarnn banda,
sarn, doal bir ekicilii olan, ho bir kzd. Kusursuz, k
k ayaklarnn etrafnda su birikintileri oluuyordu. nanl
m a z gen diye dnd Nancy ve bu yabancya verdii ilk
tepkinin kskanlk olmasma ard.
"Ah, merhaba," dedi kadn. " B e n Laura."
"Nancy."
Rahatsz edici bir duraksama oldu. S o m a Laura sessizlii
bozdu, "Will burada deil."
"Biliyorum, evinden bir ey almam istedi."
207

Glenn C o o p e r

"Gel tabii, hemen dnerim," diyerek Laura banyoya dnd.


Nancy, o gelmeden kablolu TV faturasn bulmaya alt
ama o ok yava, Laura ise ok hzlyd. Laura, kot ve tirt
giymiti, kafasnda bir havlu ve plak ayaklarla yanna gel
di. Mutfak ikisi iin fazla kkt.
"Kablolu TV faturasn aryorum," dedi Nancy ekingen
bir ekilde.
" G Y A konusunda berbattr," dedi Laura. Sonra Nancy'nin
bo baklarn grnce ekledi, " G n l k yaam aktiviteleri."
" S o n zamanlarda olduka youn," dedi Nancy onu savu
narak.
" O n u tamyorsun... N e r e d e n ? " Laura meraklyd.
"Birlikte alyoruz." Nancy kendisim bir sonraki yant
iin hazrlad: Hayr, sekreteri deilim.
O n u n yerine artc bir ekilde, " S e n de mi ajansn?" dedi.
"Evet." Laura'y taklit etti. " S i z nereden tanyorsunuz?"
" B a b a m olur."
Bir saat sonra hl konuuyorlard. Laura arap, Nancy
buzlu su iiyordu, iki kadnn mthi bir ortak noktas vard:
Will Piper.
Rolleri netletikten sonra ikisinin de birbirlerine kar ta
vrlar rahatlamt. Nancy, onun Will'in kz arkada olmad
n renince rahatlamt. Laura da babasnn normal gr
nen bir kadn orta olmasna sevinmiti. Laura, aniden haber
ald bir toplant iin bu sabah Washington'dan trenle gel
miti. Gece kalp kalamayacam sormak iin babasna ulaa
maynca, muhtemelen ehirdmda olduunu dnp ken
di anahtaryla girmiti.
Laura, balangta utanga davrand ancak ikinci kadehte
konukanl da artt. Aralarnda sadece alt ya vard ve a
bucak, Will'in de tesinde, ortak ynlerini bulmaya balad
lar. Babasnn aksine Laura, sanat ve mzik bilgisi olan bir
kltr b o m b a s gibi g r n y o r d u .

En sevdikleri m z e

Metropolitan, en sevdikleri opera La Boheme ve en sevdikleri


ressam Monet; aynyd.
208

Yedinci O l u n Srr

Bu benzerliin rktc olduu konusunda hemfikir ol


dular ama elenceliydi.
Laura, niversiteyi bitireli iki yl olmutu. Para kazanmak
iin bir ofiste y a n zamanl alyordu. Georgetown'da erkek
arkadayla birlikte yayordu. O da Amerikan niversitesi ga
zetecilik mezunuydu. ok gen yata, sadece geinmekten faz
lasn yapmak zereydi. Kk ama prestijli bir yaynevi ilk
romanm basmay dnyordu. Ergenlik andan beri yaz
masna ramen lisedeki ingilizce retmeni, yazlan baslana
kadar kendisine yazar dememesi konusunda onu serte uyar
mt. O da bir an evvel kendisine yazar diyebilmek istiyordu.
Laura, gvensiz ve iine kapankt ancak arkadalar ve
akl hocalar onu cesaretlendirmiti. Kitab yaynlanabilirdi,
yle sylemilerdi. O da hibir destek almadan metni bir d
zine yayncya gndermi ve ardndan da senaryoya dn
trmek iin ie koyulmutu. nk film halini de hayal
edebiliyordu. T a m on bir ret mektubu almt. A m a on ikin
cisi gelmemiti. O n u n yerine, N e w York Elevation Press'ten
bir telefon gelmi ve birka deiiklik yapt takdirde eseri
ni yaymlamay dndklerini bildirmilerdi. Laura, he
men kabul etmi ve onlarn uyarlarn dikkate alarak gerek
li yerleri deitirmiti. Bir gn nce, editrden onu ofise a
ran bir elektronik posta almt. Sinir bozucu ama olumlu
bir iaretti.
Nancy, Laura'mn alternatif yaam tarznn byleyici bir
rnei olduunu dnd. Lipinskiler yazar ya da sanat ol
mazlard. Onlar genelde maaza sahibi, muhasebeci, di he
kimi ya da FBI ajan olurlard. Ve nasl olup da Will'in
D N A ' s m n bu m a s u m ve byleyici yarat meydana getir
diine anlam veremiyordu. Yant, anne tarafnda olmalyd.
Aslnda, Laura'nm annesi, Will'in ilk ei olan Melanie iir
yazyor ve Florida'da bir niversitede yaratc yazarlk ders
leri veriyordu. Evlilikleri, hamile kalp onu dourmaya ve
209

Glenn Cooper

ikinci doum gn partisini kutlamaya yetecek kadar sr


mt. Ta ki Will, o evlilii kk paracklara ayrana ka
dar! Byrken, " b a b a n " szc hep olumsuz cmleler
iinde kullanlmt.
Will, bir hayaletti. O n u n yaamn ikinci elden, genelde
annesinden ve teyzelerinden dinlemiti. Babasn, dn re
simlerinin olduu albmde grmt, mavi gzl, iri ve g
ler yzl, resimlere hapsolmu. erif brosundan ayrld.
F B I ' a kald. Tekrar evlendi. Tekrar boand. kiye dkn
d. Kadnlara dknd. T e k becerebildii nafaka d e m e k
olan erefsizin tekiydi. Ve genelde ne arar ne de bir kart gn
derirdi.
Bir gn Laura onu haberlerde bir seri katil hakknda basn
toplans yaparken grmt. Will Piper ismini televizyon
ekrannda grm, mavi gzlerim ve keli enesini tamm
ve on be yandaki kz saatlerce alamt. Onunla ilgili ksa
ykler yazmaya balamt, en azndan ona dair hayal ettik
lerini. Ve niversiteye baladnda annesinin etkisinden
kurtulan Nancy, biraz dedektiflik yapp onu N e w York'ta
bulmutu. O z a m a n d a n beri biraz belirsiz bir baba-kz ili
kileri vard. Babas romannn ilham kaynayd.
Nancy, r o m a n m adm sordu.
"Ykm Gllesi," diye yamtlad Laura.
Nancy gld. " C u k oturmu, sanrm."
"O tam bir ykm gllesidir ama iki, genler ve kader de
yle! Babamn babasyla annesi alkolikmi. Belki babamda
ayn sondan kaamad." Kendine bir kadeh arap daha dol
durdu ve erefe kadeh kaldrd. Artk konumas biraz ar
lamt. "Belki b e n de k a a m a m . "
Nelson G. Elder, arabasyla Summerlin, The Hills'deki alt
yatak odal kknn bahesinden ieri girmiti ki cep telefo
nu ald. Arayan numara grnmyor, Z E L N U M A R A ya210

Y e d i n c i O l u n Srr

zyordu. Telefonu at ve Mercedes'ini grevli ocuklardan


birine brakp aratan indi.
"Bay Elder?"
"Evet, kiminle gryorum?"
Arayan kiinin sesi olduka tedirgindi, czrtl geliyordu.
"Birka ay nce Constellation'da tantk. A d m Peter Bene
dict."
" z g n m . Hatrlamyorum."
"Blackjack masasnda kart sayanlar yakalamtm."
"Evet! Hatrladm! Bilgisayarc ocuk." Garip, diye dn
d Elder. " S a n a cep telefonumu vermi m i y d i m ? "
"Vermitiniz." M a r k yalan syledi. Yeryznde ulaama
yaca bir telefon numaras yoktu. "Msait misiniz?"
"Elbette. Sana nasl yardmc olabilirim?"
"Aslnda baym, b e n size yardmc olmak istiyorum."
"Nasl?"
"irketinizin ba dertte, Bay Elder ama ben halledebili
rim."
Mark hzla nefes alyor ve titriyordu. Cep telefonu mutfak
masasnn zerinde, hl yana kadar scakt. Plannn her
adm onu heyecanlandrmt ama bu ilk insan etkileimi ge
rektiren admd ve yaad korku azalmt. Nelson G. Elder,
onunla grecekti. Bir ta daha hareket ettirecek ve oyunu
kazanacakt.
Sonra duyduu kap zili, onu panie srkledi. Haber
vermeden gelen ziyaretisi hi olmazd. Az kalsn korkudan
yatak odasna saklanacakt. Sakinlemeye alt ve tedirgin
bir ekilde kapy ap aralktan bakt.
" W i l l ? " diye sordu aknlk iinde. " N e iin var b u r a d a ? "
Will, yznde kocaman bir tebessmle karsnda duru
yordu. " B e n i beklemiyordun, deil m i ? "
21

Glenn C o o p e r

Will, Mark'n, ayakta durmaya alan iskambil kartlarn


dan yaplma bir kule gibi titrediini fark etti. "Hayr, bekle
miyordum."
"Hey, baksana, i iin geldim ve sana bir urayaym de
dim, kt bir z a m a n m ? "
"Hayr, deil," dedi Mark. " S a d e c e kimseyi beklemiyor
dum, ieri gelmek ister m i s i n ? "
"Elbette. Birka dakikalna. Havaalanna gitmeden nce
biraz zamanm var."
Will, Mark'n ardndan salona doru ilerledi. Eski oda ar
kadann yryyle yksek ses tonundan, gergin olduu
nu anlayabiliyordu. Elinde olmadan adamn profilini kard.
Her zaman bir insann duygularn, sorunlarn ve isteklerini
k hznda zme becerisine sahip olmutu. ocukken bu
doal zeksn, iki alkolik ebeveyn arasnda korunakl bir
gen oluturmak iin kullanm, onlarn ihtiyalarn tatmin
etmek ve evde biraz denge ve istikrar salayabilmek iin
doru zamanda doru eyleri yapmt.
Bu yeteneini hep avantaja evirmiti. Kiisel yaamnda
bunu, dost kazanmak ve insanlar etkilemek iin bir tr Dale
Carnegie yntemi gibi kullanmt. Yaamndaki kadnlar, bu
becerisini onlar idare etme amal kullandn sylemiler
di. Ve kariyerinde, dnyaca tannan sulular zerinde bir g
oluturmasn salamt.
Will, Mark' neyin bu kadar huzursuz ettiini anlamaya
alt. Fobik, insanlar sevmeyen bir kiilik b o z u k l u u mu
vard, yoksa zellikle Will'in ziyaretiyle ilgili bir sorun
muydu?
Sert bir koltua oturup Mark' rahatlatmaya alt. " E n
son bulumadan sonra bu kadar yl sizleri aramadm iin
kendimi kt hissettim."
Mark, karsnda bacaklarn skca kenetlemi, sessiz bir
ekilde oturuyordu.
212

Y e d i n c i O l u n Srr

"Vegas'a da nadiren geliyorum, o da bir geceliine. D n


de otele giderken biri bana 5 1 . Blge'den bahsetti ve aklma
sen geldin."
"Gerekten m i ? " M a r k kulak trmalayan bir sesle sordu.
"Neden ki?"
" S e n orada altm ima etmemi m i y d i n ? "
"yle mi? Hi hatrlamyorum."
Will, yemekte 5 1 . Blge konusu aldnda, Mark'n y
znn ald tuhaf ifadeyi hatrlad. Aslnda umurunda da
deildi. Belli ki M a r k inamlmaz bir gizlilikle alyor ve bu
nu ciddiye alyordu. yi de yapyordu. "Neyse, nerede al
tnn bir nemi yok, sadece arm yapt ve ben de bir urayaym dedim, hepsi b u ! "
Mark, pheci grnmeyi srdrd. " B e n i nasl buldun?
Kaytl deilim."
" B i l m e z miyim! itiraf e t m e m gerek. 411'den bir ey kma
ynca FBI veritabanma baktm. Radar ekrannda yoktun, dos
tum, ilgin bir iin olmal! B u n u n zerine, numaran var m
diye sormak iin Zeckendorf'u aradm. Yoktu, ama ei sana
u resmi gnderebildiine gre adresin varm." Elini sehpa
nn zerindeki resme doru sallad. " B e n de sehpann zeri
ne koydum. Anlalan ikimiz de duygusal adamlarz. ecek
bir eyin yoktur herhalde, var m ? "
Will, M a r k ' n biraz daha rahatladm fark etti. Buzlar
krmay baarmt. Bu adamn muhtemelen sosyal anksiyete
bozukluu vard ve snmas iin z a m a n gerekiyordu.
" N e istersin?" diye sordu Mark.
"Viski var m ? "
" z g n m , sadece bira var."
"Kabul."
Mark, mutfaa gittiinde Will ayaa kalkt ve meraktan
etrafa gz att. Salon, halka ak bir yerin lobisine koyulabilecek trden karaktersiz modern mobilyalarla denmiti. Her
ey temizdi, damk deildi a m a k a d m eli de dememiti. Bu
213

Glenn C o o p e r

souk dekorasyon tarzn yakndan tanyordu. Parlak krom


dan bir kitaplk, bir bilgisayar ve yazlm kitaplaryla doluy
du. Kitaplar, boylarna gre dizilmiti, dolaysyla her sra
olabildiince dz grnyordu.
Beyaz lake masann zerinde, kapal bir dizst bilgisaya
rn yannda iki ince senaryo dosyas duruyordu. Birinin ka
pak sayfasna bakt: Kart Sayanlar: Yazar Peter Benedict, WGA
#4235567. Peter Benedict de kim diye merak etti. M a r k ' m tak
ma ad m, baka biri mi? Senaryolarn yannda iki siyah ka
lem vard. Will neredeyse kahkaha atacakt. Pentel, kaim u
lu. Lanet olas kalemler her yerdeydi. Mark biralarla dnd
nde Will de koltua dnmt.
"Cambridge'de, bir eyler yazdndan sz etmitin, deil
m i ? " diye sordu Will.
"Yazyorum."
"O senaryolar senin m i ? " dedi masay iaret ederek.
Mark, bayla onaylayp yutkundu.
" B e n i m kzm da bir eyler yazyor. Ne hakknda yazyor
sun?"
Mark nce sze belli belirsiz balad ama son senaryosu
hakknda konutuka giderek rahatlad. Will, birasn bitirdi
inde kumarhaneler, kart sayma, Hollywood ve yetenek ajans
laryla ilgili her eyi renmiti. o k konumayan biri iin bu
belli ki can alc bir konuydu. kinci biras srasnda Mark'n
niversite sonras, Vegas ncesi yaamna dair bilgiler ald.
Birka kiisel iliki ve ok sayda bilgisayar iiyle doluydu.
nc biraya geldiklerinde Will, kendi gemii, kt evli
likleri, berbat ilikileri hakknda detaylara girmeye balad ve
Mark, bylenmi gibi onu dinledi. Altn ocuun kusursuz
olduunu dnd hayat, hi de yle deildi! Ayn za
manda, duyduu vicdan azab Will'i huzursuz ediyordu.
Tuvalete gittikten sonra Will, salona dnd ve gitmesi ge
rektiini syledi ama ondan nce bir eyi iinden skp at
mak istiyordu. " S a n a bir zr borluyum."
214

Yedinci O l u n Srr

" N e iin?"
"Birinci snf dnnce nasl bir serseri olduumu fark
ediyorum. Sana daha ok yardm etmeli, Alex'i seni rahat b
rakmas konusunda uyarmalydm. Eeklik ettim, zr dile
rim." Bantla yataa yaptrma olayndan bahsetmedi, gerek
de yoktu.
Mark gnlsz bir ekilde ayaa kalkt. Son derece utan
m grnyordu. "Ben..."
" B i r ey sylemene gerek yok. Seni huzursuz etmek iste
miyorum."
M a r k burnunu ekti. "Hayr, teekkr ederim. O zaman
birbirimizi gerekten tandmz sanmyorum."
" o k doru." Will, arabann anahtarlarn almak iin elini
cebine daldrd. " B i r a ve sohbet iin teekkrler. Artk gitsem
iyi olacak."
M a r k sonunda derin bir nefes ald ve, "Sanrm neden e
hirde olduunu biliyorum. Seni televizyonda grdm," dedi.
"Evet, Kyamet G n olay. Vegas balanns. Elbette!"
"Seni yllardr televizyonda izliyorum. Dergilerde seninle
ilgili kan tm yazlar okudum."
"Evet, medyadan nasibimi aldm."
" H e y e c a n verici olmal."
" n a n bana, deil."
"Nasl gidiyor? Soruturma y a n i ? "
"Sana unu syleyeyim, bam ok artyor. Bu ie bula
m a k istememitim. Sadece kolayca emekli olmaya alyor
dum."
" H i gelime var m ? "
"Belli ki sen sr tutabilen bir adamsn. Al sana bir sr: Hi
bir fikrimiz yok!"
Mark,

" A d a m yakalayacanz sanmyorum,"

derken

bitkin grnyordu.
215

Glenn C o o p e r

Will ona tuhaf bir bak att. " N e d e n yle dnyorsun?"


"Bilmiyorum. O k u d u u m kadaryla olduka zeki birine
benziyor."
"Hayr, hayr. Yakalayacam. Ben hep yakalarm."

216

28 HAZRAN 2009
LAS VEGAS

eter Benedict'ten gelen telefon Elder' huzursuz etti.


Bir kere, kumarhanede tant bir adamdan Desert
Life'a y a r d m a etme teklifi almas son derece sinir bo

zucuydu. Ve cep telefonunu vermediinden ad gibi emindi.


FBI'n da aniden onunla ve irketiyle ilgilenmeye balamas
da eklenince, bu hafta sonu endie verici geecek gibi grn
yordu. Genelde sknhl zamanlarda onu evreleyen insanlar
la birlikte merkez binasnda olmay tercih ederdi; general ve
birlikleri. Bir kriz srasmda ynetici ekibim cumartesi ve pazar
gnleri ofise armaktan ekinmezdi ama bu durumla tek ba
na ilgilenmesi gerekiyordu. En gvendii adam Bert Myers
bile, Elder neyle kar karya olduunu grene kadar olayn
dnda kalmalyd.
Desert Life'm sorununun ne boyutta olduunu, sadece o
ve Myers biliyordu nk ikisi, irketi bu finansal zorluktan
karacak plamn. iki mimaryd. Hi phesiz, bu plan tanm
layacak doru sfat "sahtekrlk" olurdu a m a Elder bunu,
"saldrganlk" olarak nitelendirmeyi tercih ediyordu. Plan
daha ilk aamalarndayd ama ne yazk ki h e n z ie yaram
yordu. Aslnda geri tepiyor ve ak da giderek byyordu.
aresizlik iinde, stoklarndan biraz nakit aktarp son mali
eyrekte k n yapay olarak iirmeye ve hisse fiyatlarm artr
maya karar vermilerdi.
Tehlikeli iler... C e h e n n e m e giden yol... Ya da en azndan
hapse...
217

Clenn Cooper

Bunu biliyorlard ama baka areleri yoktu. Ve Tanr bili


yor, diye dnd Elder, iler bir sonraki eyrekte dzelecek.
Dzelmek zorundayd. Bu irketi elleriyle kurmutu. Bu i
onun hayat, tek gerek akyd. O n u n iin, skc sosyetik ka
rsndan ya da zevk dkn ocuundan daha deerliydi ve
kurtarlmas gerekiyordu. Ve eer Peter Benedict denen
adamn ie yarar bir fikri varsa, o zaman Elder onu dinleye
cekti.
Desert Life'n belkemii hayat sigortasyd. irket, hayat
sigortas polieleri alannda Bat Mississippi'nin en byk sigortacsyd. Elder, hayat sigortalar konusunda i dnyasn
da mehur olmutu. l m oranlarnn istikrarl tahmin edile
bilirlii, her z a m a n Elder'm ilgisini ekmiti. Bir bireyin lm
zamanm tahmin edip ona gre para yatracak olsanz, iyi bir
kazan elde edemeyecek kadar sk yanlrdnz. Bir bireyin
riskini hesaplamaya almak iin sigortaclar " b y k saylar
ilkesine" ve gelecei tahmin etmeye yardmc olmas iin ge
mi performans deerlendirmeleri yapan istatistik uzmanla
rna gveniyorlard. Para kazanmak iin bir bireyden ne ka
dar prim almanz gerektiini kimse net olarak syleyemese
de diyelim, otuz be yanda, sigara imeyen, uyuturucu
kullanmayan ve aile gemiinde kalp hastal bulunmayan
birini sigortalamann bedelini gven iinde tahmin edebilir
diniz.
Yine de kr marjlar dkt. Desert Life'n prim olarak
ald her dolarn otuz senti masraflara, byk ounluu da
aklar kapatmaya gidiyordu ve kazan olarak geriye pek bir
ey kalmyordu. Sigorta oyununda iki ekilde kr elde edebi
lirdiniz. Polie kazanlar ve yatrm gelirleri.
Sigorta irketleri her gn milyarlarca dolar yataran dev ya
trmclard. Bu yatrmlarn geri dn, iin mihenk tayd.
Baz irketler, zararna polie bile yapyorlard; yani prim ola
rak bir dolar alyor ve kayp ve giderlere bir dolardan fazla
deyeceklerini tahmin ediyor ve yatrm geliriyle a kapat218

Y e d i n c i O l u n Sn

may umuyorlard. Elder, bu stratejiden kanrd ama yat


rmdan gelen paraya olan itah da doymak bilmiyordu.
Desert Life'm sorunlar bymeyle ilgiliydi. Yllar iinde
ii bytp kazanmlarla imparatorluunu genilettike, ha
yat sigortasna olan bamllndan uzaklamt. Bireyle
iin ev ve otomobil sigortalarna, kurumlar iinse gayrimen
kul, kaza ve mesuliyet sigortalarna el atmt.
Yllarca ii baaryla gtrmler ama sonunda duvara
toslamlard.
"Kasrgalar, lanet olas kasrgalar!" diye yksek sesle hay
krrd, yalnzken bile. Birbiri ardna Florida'y ve Gulf Sahi
li'ni vurmu ve btn kazancn tketmiti. Fazlalk rezervle
ri, gelecekteki talepleri karlamaya ayrlan fonlar krmz
bayrak seviyesine inmiti. Eyalet ve federal sigorta dzenle
yicileri olayn farkndayd, Wall Street de yle. Hisseleri d
e gemiti ve bu da yaamn Dante'nin Cehennem'inder
bir sahneye eviriyordu.
Finansman dhisi Bert Myers yardma gelmiti.
Myers, sigortac deildi, yatrm bankacl gemii var
d. Elder, onu birka yl nce kazan stratejileri konusundc
yardmc olmas iin ie almt. Kurumsal finans konusun
da son derece baarl bir silah, Wall Street'in en zeki a d a m
larndan biriydi.
Azalan kazanla yzleen Myers, bir plan yapt. D o c
Ana'y ve irkete gelen tm hasar bildirimlerini kontrol ede
mezdi ama kendi deyimiyle "snr aarak" yatrm dnle
rini artrabilirdi. Kanunlar ve tabii irket tz de yapabile
ekleri yatrm tiplerine snrlamalar getirmiti. Bunlar genel
de geri dnleri dk, tahvil piyasasnda risksiz atlmlar
mortgage, tketici kredileri ve emlak alanlarnda tutumlu ya
trmlard.
Sigorta irketleri, rezervlerine dokunamaz ve rulet masa
sna yatramazlard. Ancak Myers, Connecticut'ta, uluslara
ras dviz dalgalanmalar zerine doru bahisler oynayaral

21!

Glenn C o o p e r

korkun paralar kazanan baz matematik ustalarnn ynlen


dirdii bir n l e m fonuna gz koymutu. Bu fon, Uluslararas
Danma Ortakl ( U D O ) , risk asndan tablo dnda kal
yordu ve Desert Life gibi bir irketin ona yatrm yapmas ih
timal dahilinde bile deildi. A m a Elder tablonun dma kt
nda Myers, Desert Life'm risk profiline uygun sahte bir em
lak ortakl kurdu ve geri dnlerle a kapatacam uma
rak U D O ' y a milyar dolarlk rezerv aktard.
Myers'n zamanlamas yanlt. Desert Life'n nakit rezervi
ni, yenin dolara oranla deceine inanarak yahrd. A m a Ja
pon Maliye Bakam, Japonya'nn finans politikas hakknda ter
sine bir aklamada bulunarak her eyi mahvetti.
lk eyrek: y a t r m d a yzde o n drt d. U D O , b u n u n
bir anormallik o l d u u n u ve stratejilerinin d o r u o l d u u n u
syledi. M y e r s d a y a n m a l y d ve h e r ey dzelecekti. S o n u
olarak l scanda avular terliyordu a m a o n l a r m m k n
o l d u u n c a sk bir ekilde t u t u n m a y a alyorlard.
Elder, kimseye d u y u r m a m a k ve ofisten uzak o l m a k iin Peter BenedictTe bir pazar sabah bulumaya karar verdi. Ku
zey Las Vegas'taki bir vvaffle dkkn buluma yeri olarak a
lanlarnn ya da arkadalarnn sk uramayaca bir yer gi
bi grnyordu. B u r n u n a gelen akaaa urubu k o k u s u n u
iine ekerek beyaz golf pantolonu ve ince turuncu k a m i r
kazayla bir masaya oturup bekledi. A d a m m neye benzedi
ini tam hatrlamyordu, bu yzden her grd kiiyi ince
lemeye koyuldu.
Mark, mtevaz kot pantolonu ve her zamanki gibi ban
da Lakers apkasyla birka dalaka ge geldi. Elinde bir z a r f
vard. Elder' grd, kendisine ekidzen verip masaya do
ru yrd. Elder ayaa kalkp elini uzatt. " M e r h a b a Peter,
seni tekrar g r m e k gzel."
M a r k utanga ve huzursuzdu. Elder'n ald terbiye, n
ce biraz sohbet etmeyi gerektiriyordu ancak bu M a r k iin zor220

Y e d i n c i O l u n Srr

lu bir engeldi. Blackjack ortak tek konularyd, o yzden El


der kahvalt konusunda srarc davranmadan nce, birka
dakika kartlardan bahsettiler. Mark, gsndeki arpntdan
rahatsz oluyor, patolojik bir eye dnmesinden endie edi
yordu. Buzlu suyunu yudumlad ve nefesini kontrol etmeye
alt. A m a kalbi deli gibi atyordu. Kalkp gitmeli miydi?
Artk b u n u n iin ok geti.
detten yaplan sohbet sona erdi ve Elder konuya girdi.
akalamalar bitmiti, ses tonu son derece ciddiydi: "Peki,
Peter, bana neden irketimin sknt iinde olduunu dn
dn anlat."
Mark'n hibir resmi finans gemii yoktu ama Silikon Vadisi'nde, finansal bilanolarn nasal okunduunu renmiti.
n c e kendi veri gvenlik irketinin S E C dosyalarn inceleye
rek ie balam, sonra iyi yatrmlara bakarak dier ileri tek
noloji irketlerine gemiti. Anlamad bir finans kavramyla
karlatnda o konudaki tm bilgileri, bir mali maviri
kskandracak bilgi birikimine sahip olana kadar okurdu. Zih
ninin beygirgc yksekti, mantk ve matematiin, muhase
benin temelini oluturduunu grmt.
Ksk bir ses tonuyla Desert Life'n son mali eyreinde
hazrlanan finans raporundaki tm anormallikleri mekanik
bir ekilde anlatmaya balad. Wall Street'te kimsenin grme
dii sahtekrlklarn izine rastlamt. irketin yksek ka
zanl dnler iin yasak sularda geziniyor olabileceini bi
le doru tahmin etmiti.
Elder, rahatsz bir ekilde a m a hayranlkla dinledi.
M a r k szn bitirdiinde Elder, nndeki 'waffle'dan bir
para kesti, kk bir lokma ald ve sessizce inedi. Yutkun
duunda yle dedi, "Hakl ya da haksz olduun konusun
da bir y o r u m yapmyorum. Sen bana Desert Life'a nasl yar
dmc olabileceini dndn anlat."
Peter, kucanda duran sar zarf ald ve masann die
ucuna uzatt. Elder zarf at. inde bir sr gazete kupr
vard.
221

Glenn C o o p e r

Hepsi de Kyamet G n Katih'yle ilgiliydi.


" B u da ne d e m e k oluyor?" diye sordu.
Mark, " B u , irketini kurtarmann yolu," diye fsldad. Za
m a n durmutu. Kader anyd, ba dnyordu.
Z a m a n birden hzland.
Elder, duygusal bir tepki verip kalkmaya yeltendi. " S e n
nesin, psikopat m? Bilgin olsun diye sylyorum, kurbanlar
dan birini tanyorum!"
"Hangisini?" diye sordu Mark.
"David Svvisher." Elder, czdanna uzand.
Mark cesaretini toplad ve, "Oturmalsn. O bir kurban de*
ildi," dedi.
" N e d e m e k istiyorsun?"
"Otur ve beni dinle."
Elder kabul etti. "Sana syleyeyim, bu konumann gidi
atndan hi m e m n u n deilim. Ya h e m e n derdini anlarsn
ya da gidiyorum, anladm m ? "
Sanrm o n u n iin kurban diyebilriz. A m a Kyamet Gn
Katilimin kurban deildi."
" S e n bunu nereden biliyorsun?"
" n k Kyamet G n Katili diye biri yok."

222

6 TEMMUZ 7 9 5
VECTIS, BRTANYA

arahip Josephus, 'Meclis Binas'nm uzun pencerelerin


den birinde kendi yansmasn grd. Dars karanlk
t, ieriyi aydnlatan mumlar henz sndrlmemiti,

dolaysyla cam ieriyi yanstarak ayna grevi gryordu.


K o c a m a n bir gbei ve dolgun bir gds vard ve cemaat

te kafasn tra ettirmeyen ya da ettiremeyen tek erkekti.


nk ba tamamen keldi.
Koyu renk sa ve bir aynn krk kadar youn sakal
olan beryal gen bir rahip kapy ald ve elinde bir m u m
sndrcyle ieri girdi. Hafife eildi ve grevine balad.
"yi akamlar, Peder." Aksanl konuuyordu.
"yi akamlar, Tse."
Barahip, zeks, metin resimlemedeki becerisi ve mizah
yetenei dolaysyla gen kardeler arasnda en ok Jose'yi
severdi. Nadiren hznlenirdi ve mutlu olduu zamanlarda
kahkahas gen adama, yllar nce manastrn ann dven
demirci ustas dostu Matthias'm azndan dklen kahka
halar hatrlatrd.
" H a v a bu gece nasl?" diye sordu Barahip.
" M i s gibi, Peder ve crcrbcekleriyle dolu."
Meclis Binas'nn da kararmasyla Jose, Barahip'in odas
na, biri alma masasnda, dieri de baucunda olmak zere
iki m u m brakt ve iyi geceler diledi. T e k bana kalan Josep
hus, yatann yannda diz kt ve barahip olduu g n d e n
223

Glenn C o o p e r

beri okuduu duay okudu: "Tanrm, ltfen seni her gn


onurlandrmaya alan bu naiz hizmetkrn kutsa ve bana
bu manastrn oban olmak ve sana hizmet etmek iin gere
ken gc ver. Ve senin ilahi grevini yerine getirmek iin
sonsuz aba harcayan evladn, Octavus'u kutsa, nk kalp
lerimiz ve aklmz gibi, onun elleri de senin emrinde! Amin."
Sonra Josephus son m u m u da fleyip yatana uzand.
Dorchester Piskoposu, yeni Barahip'e, kimin Barahip Yar
dmcs olarak grev yapmasn istediini sorduunda Josep
hus hi dnmeden Rahibe Magdalena'nn adn sylemiti.
Bu grev iin en uygun kiinin o olduu kesindi. Dzen ve
grev hissi, dier rahip ve rahibeler arasnda esizdi. A m a J o
sephus'un kendisini her zaman huzursuz eden bir sebebi da
ha vard. Octavus'un baarmas gerektiine inand grevi
korumak iin onun ibirliine ihtiya duyuyordu.
Rahibe Magdalena, Vectis'in ilk kadn Barahip Yardmc
s 'yd ve her gn hissettii gurur iin affedilmeyi diliyordu.
Josephus onun, manastrn ynetimiyle ilgili her konuya da
hil olmasn istedi, tpk Osvvyn'in ondan istedii gibi. Ve Jo
sephus, rahibenin her gn son derece faal bir ekilde incele
dii gnlk ihlal ve gnah raporlarn sabrla dinledi. Vectis,
Josephus'un grd kadaryla onun barahipliinde ok
daha idareli ve disiplinliydi. Evet, belki ufak tefek olaylar faz
la irdeleniyordu ama o sadece Magdalena arya katnda
mdahale ediyordu.
Bunlar yerine dikkatini dualara, manastrn inaatnn ta
mamlanmasna ve elbette ocua, Octavus'a vermiti.
Son iki meguliyeti, Yazhane'yi de ieriyordu. Osvvyn'in
lmnn ardndan Josephus, yeni Yazhane konusundaki
planlar gzden geirmi ve Vectis'te retilen kutsal kitap ve
metinlerin, insanln daha iyiye gitmesi iin ok nemli ol
duuna inandndan, Yazhane'nin o k daha byk olmas
224

Y e d i n c i O l u n Srr

gerektiine karar vermiti. Rahiplerin daha ok elyazmas


rettii bir gelecek hayal ediyordu. Manastr ve Hristiyanlk
onlarn abalaryla ykselecekti.
Dahas, bina iinde Octavus'un rahata alabilecei zel
bir oda, dahili bir kutsal alan ina edilmesini istemiti. Buras,
Octavus'un iine doan ve sayfaya, fdan akan bira gibi
akan isimleri yazabilecei zel ve korunakl bir yer olmalyd.
Yazhane'nin bodrum kat karanlk ve serindi. Byk par
men sayfalarn ve mrekkep kavanozlarn korumak iin
ideal olduu kadar, gn nda oyun oynamak ya da im
lerde yrmek gibi bir arzusu olmayan bir ocuk iin de ga
yet uygundu. Bodrum katna drt taraf duvar bir oda ina
edilmiti ve orada, srgl bir kapnn ardnda Octavus, ha
yatn m u m nda geiriyordu. T e k istei taburesine otur
mak, yaz masasna yaslanmak ve yorgunluktan ylp yata
na tanmak zorunda kalana kadar ty kalemini mrekke
be defalarca batrp parmene yaz yazmakt.
Octavus, grev azmiyle gnde yalnzca birka saat uyuyor
ve hibir zorlama olmadan, hep yenilenmi olarak uyanyor
du. Paulinus her sabah Yazhane'ye girdiinde gen adam ii
nin banda brlurdu. Gen bir rahibe ya da rahibe aday, al
malarna bakmadan ona yemeklerini getirir, sonra lazml
boaltr ve yeni mumlar brakrd. Paulinus, biten deerli say
falan toplar ve yeterli sayya ulatklarnda onlar ciltleyerek
ar, kaln, deri kapl kitaplar haline getirdi.
Octavus, gen bir adama dntke vcudu da yorul
duka uzayan lk hamur gibi serpilmiti. Kol ve bacaklar za
yf ve uzundu ve genelde ekmek hamuru gibi solgun; nere
deyse renkten eser yoktu. Dudaklar bile neredeyse beyazd.
Paulinus, parmen kesiklerinden dolay parmaklarndan
akan kan grmese, gen adamn kansz olduunu dne
cekti.
Yetikinlikle birlikte narin yz hatlarn kaybeden ou
ocuun aksine, Octavus'un enesi hl yuvarlakt ve burnu
21'S

Glenn C o o p e r

bymemiti. Tarifi imknsz, ocuksu bir fizyonomiye sahip


ti ama zaten dnyaya gelii de tarifi imknsz bir olayd. Sa
lar parlak kzl olarak kalmt. Her ay, o yazarken ya da he
nz uyurken salarnn kesilmesi iin Paulinus yannda bir
berber getirir ve havu rengi salar, ona hizmet eden kzlar
dan biri onlar sprene kadar yerleri aydnlatrd.
Gizlilik yemini altnda onu besleyen ve lazmlm boalt
ma yetkisi olan kzlar, onun ta durgunluundaki gzelliiy
le kati konsantrasyonundan dolay bylenirlerdi. Bir tek, ce
sur ve haylaz bir rahibe aday olan on be yandaki Mary,
yere bir kupa drerek ya da tabaklar tkrdatarak onun ba
klarm yakalamaya alr ama baarsz olurdu.
Octavus'un konsantrasyonunu hibir ey bozamazd. Ty
kaleminden dklen isimler yzlerce, binlerce, on binlerce
sayfay

doldururdu.

Paulinus ve Josephus, ska onun bamda durup kontrol


den kan kalemiyle yazmasm izleyerek derin dncelere
dalarlard. Yazdklarnn ou R o m e n alfabesiyle yazlsa da
bazlar deildi. Paulinus Arapa, Aramca ve branice yazla
r tanyordu ama hi bilmedii baka alfabeler de vard. o
cuun almas uyuukluk ya da tembellikten o k uzak, son
derece hzlyd. K a l e m kuruduunda Paulinus, bir yedeini
verirdi, bylece ocuun yazd harfler dzgn ve kk
olurdu. Sayfalan yle youn bir ekilde doldururdu ki genel
de biten bir sayfada beyazdan ok siyah alan olurdu. Bir say
fa bittiinde arkasm evirir ve yazmaya, izmeye bir tr tu
tumluluk ya da verimlilik hissiyle devam ederdi. Sadece iki
taraf dolduunda Octavus, yeni bir sayfaya uzanrd. Eklem
lerinde iltihap olan ve genelde midesi sancyan Paulinus, ta
m a m l a n a n her sayfay tand bir isme rastlama endiesiyle
incelerdi: Vectisli Paulinus'a mesela.
Bazen Paulinus ve Josephus, ocua bu almalar hak
knda ne dndn sormamn ve onun da inandrc bir
aklama yapmasnn ne kadar harika olabileceini konuur226

Y e d i n c i O l u n Srr

lard. A m a bu, bir inee varoluun onun iin ne anlama gel


diini sormay istemek gibiydi. Octavus, hibir zaman onlarla
gz gze gelmemi, szlerine karlk vermemi, duygu belir
tisi gstermemi ve hi konumamt. Yllar iinde bu iki ra
hip ska Octavus'un, ncil'i de iine alan meguliyetinin ama
cm tartmt. Her eyi bilen ebedi T a m , gemite ve imdi
olan biten her eyi bildii gibi, gelecei de bilirdi, ikisi de bu
konuda hemfikirdi. Dnyadaki tm olaylar, Tanr'mn grme
kuvvetiyle nceden belirlenirdi ve belli ki Yaratc, olacaklar
kaydetmesi iin yaayan kalem Octavus'u semiti.
Paulinus'da Aziz Augustinus tarafndan yazlan on ki
tabn, tiraflar'm, bir kopyas bulunuyordu. Augustinus, ra
hipler iin Aziz Benedict'ten h e m e n s o m a gelen nemli, ma
nevi bir yol gsterici olduundan Vectis rahipleri bu ciltlere
sayg duyarlard. Josephus ve Paulinus, ciltler zerinde d
np tamr ve yce Aziz'in u ifadeyle onlarla iletiim kur
duunu duyabilirlerdi: Her insann ebedi yolculuuna Tanr ka
rar verir.

Onlarn kaderi Tanr'mn

tercihleriyle belirlenir.

nce Josephus, deri kapl kitaplar Octavus'un odasnda,


duvara dayal bir rafn zerine koymutu. ocuk sekiz ya
na geldiinde rafn zeri kaln kitaplarla doldu. B u n u n ze
rine Josephus ikinci bir raf taktrd. o c u k bydke elleri
de hzland ve son yllarda, ylda on ksur kitap yazmaya
balad. Ciltlerin toplam says yetmii geip odasnda kala
balk etmeye balaynca Josephus kitaplarn bir yere konma
s gerektiine karar verdi.
Barahip, Octavus'un odasnn karsnda, Yazhane'deki
Mahzen'in dier ucunda bir hafriyat balatmak iin dier
manastr inaat projelerinden iiler getirdi. Yukardaki ana
salonda alan yazclar k a z m a krek seslerinden ikyeti
oldular ancak Octavus bu curcunadan etkilenmeden alma
larna devam etti.
Z a m a n iinde Josephus, Octavus'un giderek byyen ko
leksiyonu iin duvarlar tatan, serin ve kuru bir Mahzen, bir
227

Glenn Cooper

ktphane yaptrd. Ubertus, ta iilerinin banda bizzat


durdu, olunun kapal kaplar ardnda olduunu bilmesine
ramen, onunla ilgilenmeyi aklnn ucundan bile geirmedi.
O artk Tanr'nn oluydu, onun deil.
Josephus, Octavus'un evresinde ok sk bir gizlilik a
kurmutu. Yapt iin niteliini bilen sadece Paulinus ve
Magdalena'yd ve onlarn dnda, sadece birka kzn onun
la dorudan temas vard. Elbette, manasr gibi kk bir
toplulukta kimsenin ocukluundan beri grmedii, gizemli,
gen bir adamn adnn getii, gizemli metinler ve kutsal ri
mellerle ilgili dedikodularn dolamamas imknszd. Ancak
Josephus yle seviliyor ve saylyordu ki kimse onun yaptk
larnn dini ynn ya da doruluunu sorgulamyordu. Bu
dnyada Vectisli insanlarn anlamadklar pek ok ey vard
ve bu da yalnzca onlardan biriydi. Onlar, Tanr ve Josephus'un onlar koruyup onlara doru yolu gstereceklerine
inanyorlard.
Yedi T e m m u z , Octavus'un on sekizinci doum gnyd.
Gne, kesinde rahatlayp ilk mrekkebini batrmak iin
yaz masasna doru yryerek balad. Yazmaya tam da b
rakt yerden devam etti. O uyurken bile yanan byk
mumlar ar ve byk mumluklarn zerinde duruyor, ma
sasn sar bir kla aydnlatyordu. Kuruyan gzlerini nem
lendirmek iin krptrd ve ie koyuldu.
Yeni bir isim. Mors. Sonra bir baka isim. Natus. Ve byle
srp gitti.
Sabah erken saatlerde rahibe aday M a r y kapy ald ve
yant b e k l e m e d e n asla girmezken, o gn O c t a v u s ' u n odas
na dald. Vectis'in N o r m a n d y ' y e b a k a n g n e y b l g e s i n d e n
gelmi bir kyl kzyd. Babas, b e s l e y e c e k o k fazla ocu
u olan bir iftiydi ve alkan kznn yoksul bir b u d a y
toplaycs olmaktansa, T a n r ' y a h i z m e t e t m e s i n i n o k daha
iyi olacan d n m t . Bu o n u n manastrdaki d r d n c
228

Y e d i n c i O l u n Srr

yazyd. R a h i b e M a g d a l e n a , o n u n dualar a b u c a k rendi


ini a m a iindeki arzuya r a m e n fazla hareketli o l d u u n u
dnyordu. Neeliydi ve dier rahibe adaylarnn sanda
letlerinin tekini s a k l a m a k ya da deklerin altna m e e pa
lamudu yerletirmek gibi akalar yapard. Bu hali gemedi
i srece M a g d a l e n a , o n u rahibelie kabul e t m e k istemi
yordu.
Mary, bir tepsinin iinde kahverengi ekmekle bir dilim sa
lamdan oluan hafif bir y e m e k getirdi. Korkan ve OctavusTa
konumaya hi yanamayan dier kzlarn aksine Mary, kar
snda sanki normal bir gen adam varmasna konuurdu.
imdi, masasnn nnde durmu, Octavus'un ona bakmas
n bekliyordu. Kestane rengi salar hl uzundu ve bart
snn altndan omuzlarna dklyordu. Rahibe olduunda
salannn ksa kesilmesi gerekecekti. Bu onun arzu ettii ama
aym zamanda da istemedii bir eydi. Yavru bir tay gibi
uzun boylu ve iri kemikliydi, elma yanakl gzel bir kzd.
" E h , Octavus, ok gzel bir yaz sabah, sen de ne ilgilenir
sin y a ! "
Tepsiyi masasna koydu. B a z e n Octavus yemeine hi
dokunmazd ama M a r y o n u n salam o k sevdiini biliyordu.
Octavus, kalemini bir kenara koydu ve ekmekle salam ye
meye balad. " B u g n neden salam getirdim, biliyor mu
s u n ? " diye sordu. Octavus tabana b a k a r a k y e m e y e devam
etti. " n k b u g n senin d o u m gnn, ite bu yzden!"
diye bard Mary. " O n sekiz yana girdin! Eer b u g n iyi
ce dinlenmek ve kalemini bir kenara k o y u p gnein altnda
yry y a p m a k istersen, onlara haber veririm. E m i n i m izin
vereceklerdir."
Octavus yemeini bitirip parmaklarndaki ya parme
ne bulahrarak tekrar yazmaya koyuldu. ki yldr ona ye
meklerini getiren Mary'nin Octavus'a kar merak giderek
artmt. Bir gn yalnz kaldklarnda dilinin zleceini ve
Octavus'un ona srlarn anlatacan hayal ediyordu. Ve ken229

Glenn C o o p e r

diini, on sekizinci ya gnnn bir nemi olduuna, sanki,


byy bozup bu inanlmaz gzel gencin erkeklie adm at
masna izin vereceine inandrmt.
"Bugnn d o u m gnn olduunu bile bilmiyordun, de
il m i ? " diye sordu. O n a satayordu. "Yedi T e m m u z . Herkes
senin ne zaman doduunu biliyor nk sen zelsin, deil
mi?"
Pamuklu elbisesinin altna uzand ve oradan kk, gizli
bir paket kard. Bu, bir para kumaa sarlm ve ince, deri
bir iple balanm, elma byklnde bir paketti.
" S a n a bir hediyem var, ctavus," dedi ahenkli bir ses to
nuyla.
Sandalyesinin arkasna geti ve kollarn arkasndan uza
tp paketi tam da sayfasnn zerine koydu. Octavus, her za
manki bo gzlerle pakete bakt.
" A , " dedi Mary.
Octavus bakmaya devam etti.
"Peki, o zaman, senin yerine ben aarm!"
Mary, Octavus'un arkasndan uzanp gl kollaryla gen
adamn ince gvdesini sard ve paketi amaya balad. inde,
kuma parasn erbete bulayan kk yuvarlak bir pasta vard.
" B a k ! Ball kek! Kendim yaptm, sadece senin iin!"
Bedeni, Octavus'a deiyordu.
Belki ince gmleine dayanan kk, sert gslerini his
setti. Belki de yanana deen kolunun lk tenini. Belki gen
cecik erikin bedenindeki kadns kokuyu ya da o konutuk
a kan lk nefesi duydu.
Kalemini brakp ellerini kucana indirdi. Zor nefes al
yor ve endieli grnyordu. Mary, korku iinde birka adm
geri gitti.
Octavus'un ne yaptn gremiyordu ama Octavus sanki
bir ar sokmu gibi yerinde duramyordu. Mary, Octavus'un
dilerinin arasndan kk, hayvans sesler geldiini duyabi
liyordu.
230

Yedinci O l u n Srr

Octavus birden ayaa kalkp Mary'ye dnd. Mary yut


kundu ve dizlerinin titrediini hissetti.
Octavus'un pantolonu akt ve vcudunun dier tm
blgelerinden ok daha pembe olan iri, sertlemi penisini
tutuyordu.
Mary'ye doru yneldi, uzun narin parmaklanyla kzn g
slerini kavrad anda dizlerine inen pantolonuna takld.
kisi birlikte toprak zemine dt.
Mary, Octavus'tan ok daha glyd ancak ok iinde
bir kedi yavrusundan daha aciz kalmt. Octavus, igdsel
olarak kzn eteini yukar ekti ve kaymak gibi bembeyaz
kalalarm grd. Mary'nin bacaklarnn arasndayd ve ken
disini ona doru bastnyordu. Ba, kzn o m z u n a yaslanm,
aln yere deiyordu. Kk ve hzl iniltiler karyordu.
Mary, dnyevi bir kzd; ne olduunun farkndayd.
Defalarca, "Yce sa, sen merhamet et b a n a ! " diye inledi.
beryal rahip Jose, lklar duyup ana salondaki yaz
masasndan yanlarna kotuunda Mary, kalalar kan iinde
duvarn yanma melmi alyor ve Octavus masasnn ba
na dnm, pantolonu bileklerinde elinde kalemiyle sayfaya
yazlar yazyordu.

231

15 TEMMUZ 2009
NEW YORK

cakln bir ceza gibi kaldrmlar yakt, yapkan,


nemli bir akamzeriydi. Ate gibi yanan kaldrmlarda N e w Yorklularn ayakkab tabanlar yumuam ve
bulama gibi yollarda yrme abasyla bacaklar arlam
t. Will, parti iin aldklarn tarken polo yakal tirt
terden gsne yapmt.
Bir bira at, ocan altn yakt ve tava snrken soan di
limledi. Soanlarn czrts ve mutfa dolduran tatl d u m a n
houna gitti. U z u n sredir evde y e m e k kokusu almamt ve
oca en son ne zaman kullandm da hatrlamyordu. Muh
temelen Jennifer dnemindeydi ama o ilikiye dair hatrlad
h e r ey pusluydu.
Kap aldnda bonfile gzelce piiyordu. Nancy'nin elin
de elmal turta ve erimekte olan bir kutu dondurulmu yourt
vard. Dar kotu ve ksa kollu bluzuyla rahat grnyordu.
Will de rahatlad ve Nancy b u n u fark etti. Yz her za
mankinden daha yumuak, enesi daha gevek ve omuzlar
daha rahatt. Nancy'ye srtt.
"Mutlu grnyorsun," dedi Nancy, biraz akn bir halde.
Will, elinden torbay ald ve gayri ihtiyari yanana p
ck kondurmak iin eildi. H e r ikisi de bu hareket karsnda
ard.
Will hzla geri ekildi ve Nancy, kimyon ve acbiberli sosu
koklayp Will'in kefedilmemi alk becerileri hakknda bir
233

Glenn Cooper

espri yaparak yzndeki kzarkl gizlemeye alt. Will,


tavadakileri kartrrken, Nancy de masay kuruyordu, " O n a
bir ey aldn m ? " diye seslendi:
Will, soru karsnda armt, tereddt etti. Sonunda,
"Hayr," diye yantlad. "Almal m y d m ? "
"Evet!"
" N e alacaktm?"
" B e n nereden bileyim! Babas sensin."
Will sustu. Morali bozulmutu.
"Dur, ben gidip iek alaym," dedi Nancy.
"Teekkrler," diyerek onaylayd Will. "iekleri sever."
Bu sadece bir tahmindi. ocukken tombul elleriyle toplad
papatyalar getirdiini hatrlyordu. " E m i n i m seviyordur."
Son birka hafta angaryayla gemiti. Luis C a m a c h o ' y a a
lan dava ktye gitmi, C a m a c h a tek bir cinayetten sorumlu
tutulmutu. Ne kadar zorlasalar da bir dier Kyamet G n
olayyla balant kuramamlar, hatta yaknndan bile gee
memilerdi. O n u izlemi, son ay boyunca yaamnn her
gnn ortaya dkmlerdi. Luis, istikrarl ve gvenilir bir
ekilde alyor, haftada iki kez Las Vegas'a gidip geliyor
du iinin bana geiyordu. Genelde evde olmay seviyor, ge
celerinin ounu N e w York'ta, sevgilisinin evinde geiriyor
du. A m a ayn zamanda lgn bir yan daha vard. Partnerinin
yorgun ya da megul olduu akamlarda kulp ve gay barla
ra gidiyor, kendine bir gecelik sevgililer aryordu. J o h n Pepperdine uyuuk, tekeli bir erkekti. Luis C a m a c h o ' n u n s a
m a g n e z y u m gibi yanan bir cinsel enerjisi vard. Patlamaya
hazr fkesinin onu cinayete srklediine phe yoktu an
cak grne gre John, onun tek kurbanyd.
Ve cinayetler de durmutu! Bu, hl nefes alan herkes iin
iyi, ayn skc ipularnn zerinden gemeyi srdren soru
turma grevlileri iinse kt haberdi. A m a sonra bir g n Will
aniden uyand. Ya John Pepperdine, Kyamet G n Katili'nin
234

Y e d i n c i O l u n Srr

dokuzuncu kurban olacakken Luis C a m a c h o sradan bir tut


ku cinayeti ileyerek olaya dahil olduysa?
Belki de Luis'in Las Vegas balants klasik bir hileydi. Ger
ek Kyamet Gn Katili, o gn City Adama gelip polis eri
dinin dier ucundan suu bakasnn ilemi olmasn glerek
izlemi olabilirdi. S o m a da belki yetkilileri artmak iin onla
r fke ve aknlk iinde brakarak biraz ara vermiti.
Will, o scak akam Minnieford Bulvarmda olan basn ku
rulularnn arivlerini incelemek iin m a h k e m e celbi karttrmt. Sonraki gnler boyunca Nancy'yle birlikte video ka
ytlarn ve yzlerce dijital fotoraf inceleyerek, cinayet ma
hallinde dolaan koyu tenli, orta boylu, yapl bir adam ara
dlar. Sonuta bir ey kmamt, ama Will b u n u n hl geer
li bir tez olduunu dnyordu.
Bugnk kutlama tm bunlardan kurtulup rahat bir nefes al
m a k iin iyi bir sebepti. Will, kaynayan suya bir kutu pirin
boaltt ve bir bira daha at. Kap tekrar ald. ieklerle bir
likte Nancy'nin gelmesini umuyordu ama N a n c y ve Laura
sanki arkadalarm gibi neeli ve konukan bir ekilde bir
likte gelmilerdi. Arkalarnda taz gibi zayf, zeki, parlak gz
leri ve kvrck kahverengi salar olan gen bir adam duru
yordu.
Will, ortann elinden buketi ald ve utanga bir ekilde
Laura'ya uzatt. "Tebrikler, ufaklk."
" B u n u yapmana gerek yoktu," diyerek gld Laura.
" B i r ey yapmadm," dedi Will.
"Baba, b u Greg."
ki adam tokalaarak birbirlerini szd.
"Sizinle tantma m e m n u n oldum, efendim."
"Aynen. Seni beklemiyordum ama sonunda tantmza
sevindim, Greg."
" M a n e v i destek vermek iin geldi," dedi Laura. "O byle
dir."
235

Glenn Cooper

Geerken babasn yanandan pp antasn koltua brakh ve yan cebinin fermuarn at. Zafer lklar atarak
Elevation Press szlemesini havada sallad. "mzaland, m
hrlendi, onayland!"
" i m d i sana yazar diyebilir m i y i m ? " diye sordu Will.
Laura'mn gzleri doldu ve bayla onaylad.
Will h e m e n arkasn dnerek mutfaa geti. " S i z duygu
sallap alamadan ampanyay alalm."
Laura, N a n c y ' y e fsldad. "Duygusal anlardan p e k ho
lanmaz."
" F a r k ettim," dedi Nancy.
Buhar tten yemeklerin yannda Will, bininci kez kadeh
kaldrd. H e p birlikte ampanya yudumlarken keyifli gr
nyordu. Bir ie daha ap doldurmaya devam etti. N a n c y
hafif itiraz etse de ampanya kp tap parmaklarm sla
tana dek bardam doldurmasna izin verdi. " B e n neredeyse
hi i m e m ama bu gzelmi," dedi.
" B u partide herkes iecek," dedi Will. "Greg, sen iki ier
misin?"
"ll bir ekilde." .
" B e n de ar ll ierim!" Will'in yapt espriye kz
sert bir bakla karlk verdi. "Gazetecilerin sk iiciler oldu
unu dnmtm."
"Bizde de her tip var."
" S e n de basn toplantlarnda peimden ayrlmayan tipler
den mi olacaksn?"
"Masaba ii y a p m a k istiyorum. Aratrmac gazetecilik."
Laura sze girdi, "Greg, aratrmac gazeteciliin sosyal
ve siyasi sorunlar irdelemenin en etkili yolu olduunu d
nyor."
" y l e m i ? " diye sordu Will ineleyici bir ses tonuyla. M u
hafazakrlk her z a m a n tylerini diken diken ederdi.
"Evet," dedi Greg, ayn tavrla.
" T a m a m , imdi seni..." diyerek Laura konuyu deitirdi.
236

Y e d i n c i O l u n Srr

Will srarcyd. "Aratrmac gazetecilikte i durumu n e ? "


" o k iyi deil. u anda Washington Post'ta staj yapyorum.
Elbette ii orada renmeyi ok isterdim. Eer bana referans
olmak istersen ite kartm." Greg, glerek kartm uzatt.
Will, kart alp gmleinin cebine koydu.

"Washington

Post'tan bir kadnla ilikim olmutu. Benim referansm ans


n artrmaz."
Laura, konuyu deitirmek istiyordu. "Peki, grmemin
nasl getiini dinlemek istiyor m u s u n ? "
"Kesinlikle, detaylar anlat."
Laura, ampanyann kpn yudumlad. "Harika ge
ti," diyerek balad. "Editrm, Jennifer Ryan, acayip tatl bir
kadn. Yarm saat boyunca yaptm deiiklikleri ne kadar
beendiini ve sadece birka deiiklik daha gerektiini an
latt. Sonra yayn koordinatr olan Mathew Bryce Williams'la grmek iin drdnc kata kacamz syledi.
Eski bir kasaba evi, ok gzel. M a t h e w ' u n odas da karanlk
ve antikalarla dolu. ngiliz kulpleri gibi. A d a m biraz yal,
babam yalarnda ama ok daha gze arpan..."
" H e y ! " Will araya girdi.
" A m a yle!" Laura devam etti. "Mathew, st snf bir n
giliz'in karikatr gibi, ama doal ve ekici ve - b u n a inan
mayacaksnz- bana kk kristal bardaklarda likr ikram et
ti. Harikayd! Sonra yazm ne kadar beendiini falan anlat
t. Benim tarzma 'taze, gen bir sesin gcne sahip, ayn za
manda yaln' dedi." Laura bu szleri komik bir ngiliz aksa
nyla sylemiti. " B u n u sylediine inanabiliyor m u s u n ? "
" K a para kazanacan hakkndaki bir ey syledi m i ? " di
ye sordu Will.
"Hayr! O an, para konusunda baya bir konumayla
mahvedemezdim."
"Bata deyecekleri avansla emekliye ayrlacak deilsin.
Deil mi, Greg, tabii aratrmac gazetecilikte ok para yoksa?"
G e n adam araya girmeye cesaret edemedi.
237

Glenn C o o p e r

"Oras kk bir yaynevi baba! Ylda sadece on kitap fa


lan basyorlar."
"Kitaplarn iin tanm turu yapacak m s n ? " diye sordu
Nancy.
" H e n z bilmiyorum ama yle byk bir kitap olmayacak
ki! Sonuta edebiyat, ticari bir roman deil."
Nancy, kitaba ne zaman okuyabileceini bilmek istedi.
"Dizgi birka ay iinde hazr olur. Sana da bir kopya gn
deririm. Sen de o k u m a k ister misin, b a b a ? "
Will gzlerini ona dikti. "Bilmem, ister m i y i m ? "
" B e n c e baarabilirsin."
" H e r gn ykm gllesi diye arlmyorsun, zellikle de
kzn tarafndan," dedi Will zgn bir ekilde.
"O bir roman. Sen deilsin ki! Sen sadece ilham kayna
oldun."
Will kadehini kaldrd. " l h a m veren erkeklere ielim."
Kadehleri tekrar tokuturdular.
" S e n okudun mu, G r e g ? " diye sordu Will.
" O k u d u m . Harika!"
"yleyse sen b e n i m hakkmda, benim senin hakknda bil
diimden ok ey biliyorsun." Will sesini ykseltmiti. "Bel
ki de bir s o m a k i kitab senin hakknda olur."
Bu yorum, Laura'nn dokunakl bir ekilde lafa girmesine
neden oldu. "Gerekten okuman gerek. Kitab senaryoya d
ntrdm, nasl fikir? Sana bir kopya brakacam. Okuma
s daha kolay. Ana fikri anlayacaksn."
***
Laura ve Greg, yemekten ksa sre sonra, Washington'a
giden treni yakalamak iin ayrldlar. Nancy, ortal toparla
m a k iin kald. Akam, ksa kesilmeyecek kadar gzeldi ve
Will huysuzluunu stnden atm, rahatlam grnyor
du. Nancy'nin her gn i banda grd a d a m d a n ok
farklyd.
238

Y e d i n c i O l u n Srr

Darda hava kararyor ve bir Bellevue ambulansrur


arada bir ten sireni dnda trafiin grltsnden ese
yoktu. K k mutfakta yan yana, ikisi de ampanyann etki
siyle salnarak bulaklar ykayp kuruluyorlard. Will ok
tan viskiye gemiti. kisi de bu deiik gnden keyif alyor
du ve bulaklar ykayarak evle ilgili basit bir ey yapmal
onlar rahatlatyordu.
Planlanm bir ey deildi -byle deerlendirecekti Wil
s o m a d a n - ama bir sonraki tabaa uzanmak yerine, Nancy'ni
kalalarna uzand ve kk daireler izerek okamaya bala
d. Will, durup dnnce,, bunun byle olaca belliydi, ded
kendi kendine.
Elmack kemikleri belirginlemi, vcudu k u m saati ekli
ni almt ve lanet olsun, sorsalar, d grne n e m verdi
ini sylerdi. A m a dahas, N a n c y ' n i n karakteri Will'in h i m a
yesi altnda ekillenmiti. Artk daha sakin, daha rahat v(
umursamazd. Will, onda eletirdii ynlerin trplendiin
grnce keyiflendi. Ara sra da ho kinayelerde bulunuyor
du. ekilmez izci kz gitmi, yerine sinirlerini zorlamayan bi
kadn gelmiti. Hatta tam tersi!
N a n c y ' n i n elleri sabunlu suyun iindeydi. Ellerini suda
karmad, bir an gzlerini kapad ve hibir ey sylemedi.
Will, onu kendisine doru dndrnce Nancy ellerini nere
ye koyacam bilemedi. Sonunda sudan kard ve slak elleri
ni Will'in omuzlarna koyup sordu, "Sence bu iyi bir fikir mi?'
"Hayr, s e n c e ? "
"Hayr."
Will, onu pt ve dudaklarnn verdii his ve enesini
yumuakl houna gitti. ki eliyle kalalarm kavrad ve yu
m u a k kuma hissetti. Alkoln etkisiyle arzuyla doldu v
N a n c y ' y i kendisine doru ekti.
" B u g n temizliki geldi. araflarm temiz," diye fsldad
" o k romantiksin." N a n c y de istiyordu, Will anlamt.
O n u elinden tutup yatak odasna gtrd, yatan rts
n at ve Nancy'yi zerine ekti.

23'

Glenn Cooper

Will, onun scack boynunu pp elini bluzunun altna


soktuunda N a n c y konumaya balad. " B u n a piman olaca
z. Bu tamamen..."
Will, onun azm dudaklaryla kapatt ve sonra geri eki
lip, "Bak, gerekten istemiyorsan birka dakika geri sarp bu
laklar bitirebiliriz," dedi.
Nancy onu pt, ilk kez o pyordu. "Bulak ykamaktan
nefret ederim."
Yatak odasndan ktklarnda hava kararmt ve salon r
ktc bir sessizlie b r n m t . Sadece klimann uultu
su ve F D R O t o y o l u ' n d a n gelen trafiin sesi duyuluyordu.
Will, N a n c y ' y e , giymesi iin temiz, b e y a z bir g m l e k ver
miti. Bu, daha nce baka kadnlar iin de yapt bir ey
di. Kadnlar, plak tenlerine deen kola hissinden ve bu ri
m e l i n simgesel grntsnden holanyorlard. N a n c y de
farkl deildi. Nancy, Will'in gmleinin iinde kaybol
mutu,
gsne

utanga grnyordu.
ekti.

Teninin

Koltua

akta

kalan

oturup dizlerini
ksm

souk

ve

kaymakta gibi alacalyd.


" k i ? " diye sordu.
"Sanrm bu gece yeterince itim."
"Piman msn?"
" O l m a m lazm ama deilim." Yz hl pembeydi. Will,
onun her zamankinden ok daha gzel grndn dn
d, daha byk, daha kadns. "Aslnda b u n u n olabileceini
tahmin ediyordum," dedi.
" N e zamandan b e r i ? "
"Bandan beri."
"Gerekten mi? N e d e n ? "
"Senin nnle benimki bir arada."
"Senin de bir nn olduunu bilmiyordum."
"Benimki biraz daha farkl," diyerek i geirdi. " U s l u kz,
gvenli seimler, dalgal denizlere almaz. Sanrm iten ie
240

Y e d i n c i O l u n Srr

dalgalarda kaybolmak istedim, nasl bir his olduunu gr


m e k iin."
Will glmsedi. "Ykm gllesinden gemi enkazna. Ortak
yanlar grebiliyor musun!"
" S e n kt bir ocuksun, Will Piper. Uslu kzlar kt o
cuklar sever, bilmiyor m u y d u ? "
Will daha net dnebiliyordu, neredeyse aylmt. " B u
nu saklamamz gerekecek, biliyorsun."
"Biliyorum."
"Yani senin kariyerin ve benim emekliliim."
"Biliyorum, Will! G i t m e m gerek."
" G i t m e k zorunda deilsin."
"Teekkr ederim ama gerekten kalmam istediini san
myorum." Daha Will yant veremeden Nancy, Laura'nn
masann zerinde duran dosyasna uzand. " O k u y a c a k m
sn?" diye sordu.
"Bilmiyorum. Belki." Sonra, " M u h t e m e l e n . "
" B e n c e okuman istiyor."
Will yalnz kaldnda kendisine viski koyup koltua oturdu
ve masa lambasn yakta. Ampuln parlakl gzn yakt.
Kznn senaryosuna uzun uzun bakt, ampuln glgesi dos
yann kapana vuruyordu. Ik arka plana ekildike fesat
bir ekilde bakan bir yzle kar karya kaldn hissetti.
Metni eline almak iin cesaretini toplamas zaman ald. Bir
hamle yapt ve mrldand, "Lanet olas ykm gllesi!"
Daha nce hi senaryo okumamt. Parlak sar dosya teli
en son bir senaryoya bakt an, bir ay nce Mark Shackleton'n evinde grd senaryoyu hatrlatt. Kapan ap
okumaya balad. Format, o i/d ibareleri kafasn kart
ryordu.
Birka sayfa sonra batan balamak zorunda kald ama
sonra senaryoya kendisini kaptrd. Anlalan, esin kayna
olduu karakterin ad Jack'ti. Jack'in tasviri Will'in zerine
241

Glenn Cooper

bir golf topunun delie oturmas gibi oturuyordu: Krkl ya


larnda, Gneyli, kumral sal, rahat ve huysuz tavrl bir
adam.
Elbette Jack, aktif bir alkolik ve kadn dknyd. Marie
adnda bir heykeltrala yeni bir ilikiye balamt. Marie,
hayatm bir erkein ellerine teslim etmeyecek kadar gl bir
kadnd ama J a c k ' e zaaf vard. Anlald zere J a c k gemi
inde birok kadn terk etmiti ve VVill'in kalbini krsa da
bunlardan biri onun Vicki adndaki kzyd. Jack, szleri ve
davranlaryla dvmekten beter ettii, daha sonra votka ve
karbonmonoksitle kendisini zgr brakan, duygusal olarak
krlgan bir kadmn, Amelia'nn anlaryla bouuyordu.
Amelia, Melanie'nin, yani VVill'in ilk ei ve Laura'mn annesi
nin biraz st kapal bir versiyonuydu, yaam ynn bula
mayacak kadar zor ve karmak bulan bir kadnd. Metin bo
yunca Amelia, Marie'ye yapt zalimliklerden dolay Jack'i
azarlayarak ona grnmeyi srdryordu.
Metnin ortalarna geldiinde Will, devam edemeyecek ka
dar ayk olduunu fark etti ve kendisine parmak viski da
ha doldurdu. kinin onu uyuturmasn bekledi, sonra da ac
sona kadar okumay srdrd; Amelia'nn hkrarak ala
yan grntsnn karsnda Marie'nin intihan ve Vicki'nin
kendisine zarar veren ilikisinden kurtulup daha nazik, daha
basit bir adam seme karar. Ve Jack? O da Marie'nin cena
zesinde tamt kuzeni Sarah'yla iliki yaamaya balayp
enkaz yn olmay srdryordu.
Senaryoyu kenara koyduunda neden alamadm me
rak etti.
Yani kz onu byle mi gryordu? Bu kadar korkun muy
du?
Eski elerini, bir sr kz arkadam, tonla bir gecelik ili
kisini ve Nancy'yi dnd. o u gzel, iyi kzlard. Kendi
kzm dnd, babasnn kt, ateli yumurtasyla iyi bir
yumurtann birleimi. S o m a da...
242

Yedinci O l u n Srr

Aniden aklnda akan bir imekle dnmeye ara verdi.


Metni ald ve rasgele bir sayfa evirdi.
"Orospu ocuu!"
Senaryo fontu.
Courier, 12 punto. Kyamet Gn kartlaryla ayn.
Karttaki yaz tipini ilk grd anda yaad aknl
unutmutu, daktilo gnlerinde sk kullanlan, ama bilgisa
yar anda pek kullanlmayan bir font. T i m e s N e w Roman,
G a r a m o n d , Arial, Helvetica; bunlarn hepsi Word dnyas
nn yeni standartlaryd.
H e m e n internete girdi ve yant buldu. Courier 12, senar
yolar iin mecburi yaz tipi, olmazsa olmaz. Eer bir yapm
cya baka bir fontla yazlm bir senaryo verirseniz, size g
lerdi. Baka bir ilgi ekici nokta: Kod yazmak iin genelde bil
gisayar programclar tarafndan kullanlr.
Gzlerinin nnde bir resim belirdi. "Peter Benedict" tara
fndan yazlm bir ift senaryo ve bilgisayar programcl
kitaplaryla dolu bir kitapln yanndaki masada duran bir
ka adet siyah ulu Pentel kalem. Bu dncelerini M a r k
Shackleton'n sesi tamamlad: " O n u yakalayabileceinizi
sanmyorum."
Ksa bir sre tm bu balanlar dnd, her ne kadar
m m k n gibi grnmese de! Ta ki Kyamet G n olayyla
niversitedeki oda arkada arasnda balan olabilecei gi
bi sama bir fikri kafasndan atana kadar. Shackleton, bu ye
tikin inek N e w York sokaklarnda koturup baklayacak,
ate edecek, kargaa yaratacakt! Yok, daha neler!
Yine de karttaki font gz ard edilemeyecek bir ipucuydu,
imdi ok gl bir duyguya kaplmt ve bu nsezilerden
birini gz ard etmenin aptallk olacan biliyordu, zellikle
de u anda kmaza girdikleri gz nne alndnda.
Cep telefonuna sarld ve heyecanla Nancy'ye mesaj ekti:
kimiz

birlikte senaryo

okuyacaz.

Adammz

senarist

olabilir.

243

28 TEMMUZ 2009
LAS VEGAS

ileindeki przsz, on drt karatlk talara dokundu


ve parmann ucunu dar, dikdrtgen kadrann etra
fndaki prlantalarn stnde gezdirdi.
" B u n u beendim," diye mrldand.
"Harika bir seim, Madam," dedi kuyumcu. "Bu Harry Wins
ton, olduka popler bir tercih. 'Avenue Lady* ad veriliyor."
Bu isim onu gldrd. "Adn duydun m u ? " dedi yanmdakine.
"Evet."
" N e harika! Deil m i ? "
" K a p a r a ? " diye sordu adam.
Kuyumcu, adamn gzlerinin iine bakt. A d a m Japon,
Koreli ya da Arap olsayd, bu san sorunsuz ilerleyecein
den emin olabilirdi. A m a kot pantolonlu ve beyzbol apkal
bir Amerikal zordu. " B u g n 24.000 dolardan satabilirim, ba
ym."
Kadnn gzleri ald. Bu en pahalsyd. A m a ok been
miti ve adamn plak koluna kaygl bir ekilde dokunarak
b u n u ona da hissettirdi.
"Alacaz," dedi adam tereddt etmeden.
"Elbette, efendim. demeyi nasl y a p m a k isterdiniz?"
" O d a hesabma ekleyin. Piazza Sit'te kalyoruz."
Kuyumcu, arka odaya gidip sat onaylamak zorunda
kald ama bir phesi yoktu. M e r m e r kapl, iinde spa ve ha245

Glenn C o o p e r

vuzu olan yz otuz metre karelik sit, oteldeki en iyi


sitlerden biriydi.
D k k n d a n ayrldklarnda saat kolundayd. St. Mark's
Meydanmn zerindeki p a m u k s u bulut kmeleriyle kapl
gkyz kusursuz bir ak maviydi. Bir gondoln zerinde
suratsz sveli bir ift szlyordu. Gondolcu, mterileri
nin iinde bir para duygu uyandrmak iin arkya balad
ve gr sesi kubbede yankland. Her ey kusursuz diye d
nd adam. Akdeniz'dekine b e n z e m e y e n hava scakl,
gerek kanallarda duyulan keskin kokularn ve gvercinle
rin olmamas harikayd. Pis kulardan oldum olas nefret
ederdi. Utanga ve hassas bir ocukken annesiyle babas onu
gerek St. M a r k ' s M e y d a m ' n a gtrm, yanlarnda bir tu
rist, ayann dibine bir avu dolusu kuyemi atmt. Gver
cin srsnn bir anda ayann dibine ullanmas onu ok
korkutmutu. imdi bile ne z a m a n kanat rpan bir ku gr
se irkilirdi.
Kol kola Venetian Hotel'in lobisinden getiklerinde saat
kolundayd.
Asansrde, onlarla birlikte asansre binmi dier kad
nn dikkatini ekmek iin elini havaya kaldrdnda saat ko
lundayd.
Ve ona, yaad en iyi seksi yaattnda da zerinde, ko
lundaki saat dnda hibir ey yoktu.
Adam, artk kadnn ona M a r k demesine izin veriyordu,
ko ve Lydia yerine, kadn da gerek ismini kullanyordu,
Kerry. Kerry Hightower.
Kerry, Bat Virginia'da yzyln balarnda, bir barut fab
rikasnn etrafnda kurulmu bir nehir kasabas olan Nitro'dan geliyordu. Nitro, Clark Gable'n bir zamanlar orada
telefon tamircisi olarak almasnn dnda kayda deer pek
az ey olan bir yerdi. Yoksul geen ocukluunda eski Clark
Gable filmleri izlemi ve Hollyvvoodlu bir aktris olma hayal
leri kurmutu.
246

Y e d i n c i O l u n Srr

Lise ikinci snfa geldiinde rol yeteneinin olmadn


fark etmi ama okuldaki her oyunda ve dier oyunlarda rol
almay denemi ve sadece ok hevesli ve ekici olduundan,
kk yardmc rollerde oynamay baarmt. A m a lisedey
ken bambaka bir becerisini kefetmiti. Seksi seviyordu ve
bu ite de son derece iyiydi ve snr tanmyordu. Aklna ge
len parlak fikirle kendisine yeni bir hedef belirlemiti: porno
yldz olmak.
Ponpon kz olan, ondan iki ya byk bir arkada Las Vegas'a tanm ve krupiye olarak ie balamt. Kerry'ye gre
Vegas, porno filmlerin merkezi olduunu bildii Kaliforni
ya'ya giden bir basamakt. Nitro'da liseden mezun olduktan
bir hafta sonra, Nevada'ya tek yn bir bilet alp eski arkada
nn yanma tand. Burada hayat kolay deildi, ama gler
yzl tavr onu ayakta tuttu. Dk maal bir iten dierine
geip durdu, en sonunda drt ayak stne denemezse bile,
srtst derek bir eskort ajansna kapa att.
Mark'la Constellation'da tantnda yl iindeki dr
dnc ajansnda alyordu ve nihayet biraz para biriktirebilmiti. Sadece, vcudunda kpesi, dvmesi olmayan, kom
u kz tiplerini arzulayan elit tabaka iin almt. Rande
vuya kt erkeklerin ou iyi adamlard; iddet grd ya
da tehdit edildii randevu says bir elin parmaklarn ge
mezdi. Hibir mterisine k olmamt, onlar mteriydi
sonuta. A m a M a r k farklyd.
Daha en bandan onun m a o tavrlar olmayan, sradan
ve tatl bir tip olduunu dnmt. o k da zekiydi ve 5 1 .
Blge'deki ii onu meraktan deli ediyordu. nk on yan
dayken bir yaz gecesi, K a n a w h a Nehri'nin zerinde, nehir
kenarnda toplanan atebcekleri kadar parlak bir uan daire
grdnden emindi.
Ve son birka haftadr Mark, takma adn brakm, tn.
zamann satn alp onu hediyelere b o m a y a balamt.
Kerry artk kendisini bir telekzdan ok, bir kz arkada gibi

247

Glenn Cooper
hissediyordu. Mark'in da kendisine olan gveni yerine geli
yordu ve her ne kadar hibir z a m a n bir Clark Gable olmaya
caksa bile onda yer etmeye balamt.
Kerry, M a r k Shackleton'n bir off-shore banka hesabnda
gvenle bekleyen 5 milyon dolar sayesinde kendisine duydu
u gvenin arttndan habersizdi. Peter Benedict gitmiti.
Artk ona ihtiya yoktu.
Sitteki banyolarda bile ince ekran televizyonlar vard. M a r k
dutan kt ve kurulanmaya balad. Kablolu TV akt. Tele
vizyona dikkat etmemiti, ta ki Kyamet G n kelimesini du
yup haftalk F B I basn aklamasnn tekrarnda Will Piper'
bir yn mikrofonun nnde grene kadar. Will'i televizyon
da ne z a m a n grse kalbi hzla atmaya balyordu. Gzlerini
ekrandan ayrmadan di frasna uzand ve dilerini frala
m a y a balad.
Will'i en son bir basn toplantsnda grdnde, solgun
ve moralsiz grnmt. Kartlar ve cinayetler son bulmu
tu ve gazeteleri kaplayan haberlerin sreklilii kesilmiti.
U z u n sredir z l e m e y e n olay, h e m halk h e m de polis
tekilatm bezdirmiti. A m a b u g n d a h a enerjik grnyor
du. Eski m o t i v a s y o n u geri gelmiti. Mark, televizyonun se
sini at.
" u n u syleyebilirim," dedi Will. "Yeni izler peindeyiz
ve katili yakalayacamza olan gvenim tam."
Bu sz M a r k ' rahatsz etti ve televizyonu kapatmadan n
ce sylendi, "Ah, samalyorsun! Vazge a d a m m . "
Kerry, ince rtnn altnda plak bir ekilde uzanm,
kestiriyordu. M a r k bornozuna uzand ve sitin salonuna ge
ip antasndan dizst bilgisayarm kard. nternete girdi
ve Nelson G. Elder'dan bir elektronik posta geldiini grd.
Elder'n listesi her zamankinden uzundu, iler yolundayd.
M a r k ' n ii tamamlayp gvenli servis salaycsyla yant
gndermesi on be dakikasn ald.
248

Y e d i n c i O l u n Srr

Yatak odasna dnd. Kerry kmldanyordu. Ssl bilei


ni havada sallad ve onunla uyumlu bir kolyenin ne kadar
harika olacayla ilgili bir eyler mrldand. zerindeki rt
y kenara atp parmayla M a r k ' y a n m a ard.
T a m da o anda Will ve N a n c y seks yapmaktan ok uzaktay
dlar. Birlikte Will'in ofisinde oturmu, yaptklar eyin ne ie
yarayacan bile bilmeden beyinlerini uyuturan bir yn
kt senaryoyu inceliyorlard.
" N e d e n basn toplantsnda o kadar emin k o n u t u n ? " di
ye sordu Nancy.
"Abarttm m ? " dedi Will, uykulu gzlerle.
"Evet. H e m de nasl! Yani elimizde ne var k i ? "
Will o m u z silkti. " B o u n a aramak, hibir ey yapmamak
tan iyidir."
" B u n u b a s m a da sylemeliydin. nmzdeki hafta ne di
yeceksin?"
" n m z d e k i haftaya daha bir hafta var."
Neredeyse bu beyhude aray bile gerekletiremeyecek
lerdi. Will'in, Amerikan Yazarlar Dernei'ni ilk aray t a m
bir felaketti. Vatanseverlik Yasas lafn duyunca o n u azarla
yp hkmetin, kollarm arivlerindeki tek bir senaryoya bi
le uzatmasna engel o l m a k iin ellerinden gelen her eyi ya
pacaklarm sylemilerdi. "Terrist aramyoruz," demiti
Will, "sadece m a n y a k bir seri katili aryoruz." A m a dernek,
savamadan pes etmeyecekti. En sonunda Will, m a h k e m e
emri kartlmas iin stlerine bavurdu.
Will'in anlad k a d a n y l a senaristler tuhaf bir ekilde ya
pmclar, stdyolar ve zellikle de dier yazarlar konusunda
paranoyakt. D e r n e k onlara, telif iin kant gerekirse diye se
naryolar elektronik ya da basl kopyalarn depolama konu
sunda az da olsa bir rahatlk ve koruma sunuyordu. D e r n e k
yesi olmanz gerekmiyordu, herhangi bir amatr, metnini
dernee kaydettirebilirdi. T e k y a p m a m z gereken bir aidat
249

Glenn Cooper

demek ve senaryonun bir kopyasn gndermekti. Derne


in, Bat Yakas ve Dou Yakas blmleri vard. Dernein
sadece Bat Yakas ksmna ylda elli binden fazla metnin kay
d yaplyordu.
Adalet Bakanl m a h k e m e celbi karmak iin geerli se
bep gsterme konusunda sknt yaamt. "Hayali," den
miti VVill'e ama yine de deneyeceklerdi. Sonuta FBI, Doku
zuncu Blge Temyiz Mahkemesi'nden olumlu sonula dn
d nk devlet, ricasn kltp snrlandrmay kabul et
miti. Sadece son yl iinde Las Vegas'tan kaydolan metin
leri ve Nevada posta kodlarnn bir b l m n alabilecekler
ve yazarlarn isim ve adresleri sakl kalacakt. Eer ellerine
geen bu senaryo evreninden bir " i z e " rastlarlarsa, devlet,
yazarn kimliini almak iin geerli yeni bir sebep b u l m a k zo
runda kalacakt.
Senaryolar, FBI ofisine y a m a y a balad. o u n l u k l a ve
ri disklerindeydiler a m a kutularla basl materyal de gelmi
ti. N e w York'daki FBI sekreteryas deli gibi seneryo basyor
du. S o n u n d a VVill'in ofisi bir H o l l y w o o d yetenek ajansnn
posta odasna benzedi, film senaryolar drt bir y a n a dal
mt. Grev tamamlandnda Federal binann yirmi n
c katnda N e v a d a ' d a n gelen t a m 1.621 senaryo vard.
Will ve Nancy ellerinde bir yol haritas olmadan fazla yol
kat edemeyeceklerdi. Yine de abucak bir dzen tutturdular
ve fikir almak iin ilk birka sayfay dikkatle okuyup geri ka
lanm hzlca tarayarak bir metni yaklak on be dakika iin
de incelemeyi baardlar. Bir alma haftasnn krk saat ol
duu dnlrse bu i, on i gn alacakt. kisi bu ii zor
lu bir hafta geirerek tamamlamay umuyordu. Stratejileri
bari eylere bakmakt: Seri katiller kartlara yaplan gnder
meler, ama bunlarn dnda da uyank olmalar gerekiyordu,
benzer bir tns olan karakterler ya da olaylar.
Ayn hz srdrmek zordu. Balarna arlar girdi. G n
boyunca birbirlerine sinir olup satatktan sonra, akamlar
250

Yedinci O l u n Sr

deli gibi sevimek iin VVill'in dairesine gittiler. Kafalarn bu


altmak iin ska yrye ktlar. kisini de en ok del
eden, senaryolarn byk bir ounluunun tamamen sa
ma, anlalmaz ya da son derece skc olmasyd. alman;
ya da drdnc gnnde Will eline Kart Sayanlar adl st
naryoyu aldnda neelendi ve heyecanla, "nanmayacaks
ama b e n bunu yazan adam tanyorum," dedi.
"Nereden?
"niversite birinci snftayken oda arkadamd."
"lgin," dedi Nancy ama pek ilgisini ekmemiti.
Will, o senaryoyu, dierlerine gre daha etraflca okudu, b
da ona bir saat kaybettirdi. Senaryoyu elinden braknd
" S e n yine asl mesleinden vazgeme, dostum," diye dnd
Akamzeri saat te Will, kumarhaneleri yenmek ii
yeryzne inen bir uzayl rkn konu alan sama sapan s
naryoydu veritabanna kaydetti ve nndeki yndan b
sonraki senaryoyu ald.
Mokasen ayakkabsnn ucuyla Nancy'nin dizine hafif
vurdu.
" H e y ! " ' dedi Will.
" H e y ! " diye karlk verdi Nancy.
"intihar etmeyi mi dnyorsun?"
" B e n zaten lym," dedi Nancy. Gzleri kzarm ve k
rumutu. " N e demeye alyorsun?"
Will'in bir sonraki senaryosunun bal, Chicago'ya 7:
idi. Birka sayfa okudu ve sylendi, " T a n r m ! Sanrm b
b u n u birka gn nce okumutum. Trendeki terristler. N
sil o l u r ? "
"Kayt tarihine bak," dedi Nancy. " B e n d e de birden fa:
kaydedilmi olanlar vard. Yazar senaryoyu biraz deitir
sonra tekrar kaydetmek iin bir yirmi dolar daha dyor."
Senaryonun adn veritabanna girdi. "Haklsn! Bu
ileri tarihli bir nsha. Olaylar ilgisi asndan on zerind
sfr puan vermiim. Tekrar okuyamayacam."

Glenn Cooper
"Keyfine bak."
T a m metni kapatyordu ki birden durdu. Gzne bir ey
takld, bir karakter ismi ve lgnca sayfalan evirmeye ba
lad. S o m a dorulup daha hzl evirmeye balad.
Nancy, durumda bir gariplik olduunu anlad. " N e ? " di
ye sordu."
" B i r dakika, bir dakika!"
VVill'in lgnca notlar alm izledi ve ne zaman ne buldu
unu sormak iin araya girse, aym cevab ald, " B i r dakika
bekler misin, ltfen?"
"Will, bu hakszlk," dedi Nancy.
Will sonunda senaryoyu kenara koydu. " D i e r nshasm
b u l m a m gerek. B u n u karm olabilir miyim? abuk, bana
yardm et. Ad, Chicago'ya 7:44. B e n sal gnklere bakaca
m, sen de pazartesi baktklarmz tara."
Nancy, pencerelerin yannda yere meldi ve birka daki
ka s o m a kocaman bir yn iinden senaryoyu kard. " N e
den neler olup bittiim bana anlatmadm bilmiyorum," di
ye yaknd.
Will, senaryoyu Nancy'nin elinden kapt. Saniyeler iinde
heyecanla bard. " T a m m , " dedi yumuak bir ses tonuyla.
" l k nshadan s o m a isimleri deitirmi. Senaryo, Chica
go'dan Las Vegas'a giden bir trende terristler tarafndan ha
vaya uurulan bir grup yabancyla ilgili. simlerine bak!"
Nancy metni alp okumaya balad. Yabanclarn isimleri
sayfalan doldurmutu: Drake, Napolitano, Swisher, Covic,
Pepperdine, Santiago, Kohler, Lopez, Robertson.
Kyamet G n kurbanlar. Hepsi.
Nancy'nin nutku tutulmutu.
"kinci nshay 1 Nisan 2009'da kaydettirmi, ilk cinayet
N

ten yedi hafta nce," dedi Will, ellerini ovuturarak. "1 Nisan
akas, lanet olas, ha ha! Bu herif her eyi planlam ve nce
den lanet olas bir senaryo olarak yaymlanm. smini almak
iin acilen emir karmamz gerek."
252

Y e d i n c i O l u n Srr

Nancy'yi kucaklamak, yerden kaldrmak ve belinden tuta


rak dndrmek istedi ama eline akmakla yetindi.
"Elimizdesin, orospu ocuu," dedi. "Ve senaryon da bok
gibi!"
Will, sonraki yirmi drt saati, bir insann bir kasrgay
anmsad gibi anmsayacakt; darbe beklentisiyle ykselen
duygular, bulank ve sar edici bir ok, iddetli bir tahribat
ve sonrasnda esrarengiz bir durgunluk ve umutsuzluk.
Dokuzuncu blge hkmet emrini kard ve dernek, ya
zarn kiisel bilgilerini verdi.
Will, m a h k e m e emrini karan avukattan gelen elektro
nik posta gelen kutusuna dtnde bilgisayarnn ban
dayd. Posta, dernekten avukata gnderilmiti ve konu b
l m n d e yle yazyordu: Yant: Dernek Bat blgesi, Senaryo
no:

4277304.
Will, m r n n geri kalan boyunca, o elektronik postay

okuduu anda hissettiklerini unutamayacakt:

Daha nce belirtilen tutanaklar neticesinde yasalara


rak; 4277304

numaral

metnin yazar,

uygun ola

Peter Benedict'tir.

Adresi:

PK 385, Spring Valley, Nevada.


Nancy, Will'in odasna geldi ve onu ekrann karsnda
donmu bir ekilde buldu.
Nancy, Will, nefesini boynunda hissedene kadar yaklat.
"Sorun ne?"
" O n u tanyorum."
" N e d e m e k onu tanyorsun?"
"niversiteden oda arkadam." Aklna, Shackleton'n
tertipli, beyaz masasndaki senaryolarn grntleri, iddial
szleri,

Bu adam yakalayabileceinizi sanmyorum, Will'in ras

gele ziyareti zerine yaad inkr edilemez huzursuzluk


geldi. Ve bir ey daha! "Lanet olas kalemler."
253

Glenn C o o p e r

"Efendim?"
Will, dvnerek bam sallyordu. "Masasnda siyah ulu
Pentel kalemler vard. Hepsi oradayd."
"Ya nasl senin oda arkadan olur? Bu mantkl deil ki Will!"
"Tanrm," diye inledi. "Sanrm Kyamet G n Katili'nin
hedefi bendim."
Will, hararetli bir ekilde bir eyaletin veritabamndan bir die
rine atlarken parmaklar ldavyesinin zerinde dans ediyor
du. O soru srekli aklndayd: Kimsin sen, Mark? Sen gerek
te kimsin?
Bilgiler, ekranna ulamaya balad: Shackleton'm doum
tarihi, sosyal gvenlik numaras, Kaliforniya'dan birka park
cezas. A m a ortada deli eden bir gizlilik vard. Nevada ehliyet
kaytlarndaki resmi silinmiti, zerinde hibir kredi, mortga
ge, eitim veya meslek kayd yoktu. Cezai veya sivil kovu
turma da almamta. Hibir vergi kayd yoktu. RS veritabam n d a ad gemiyordu!
" L a n e t olasnn, hibir kayd y o k ! " dedi N a n c y ' y e . " K o
runan trlerden. Byleini bir veya iki kez g r d m . o k az
grlen bir eydir!"
" N e yapyoruz?" diye sordu Nancy.
" B u akamzeri uaa atlyoruz." Nancy onu hi bu kadar
huzursuz grmemiti. " B u tutuklamay kendimiz yapacaz.
Sue ile brokrasi ilerim hallet. Nevada'daki savclktan fede
ral tutuklama emri istiyorum."
N a n c y parmaklarn Will'in salarnda gezdirdi. " B e n
ayarlamalar yaparm."
ki saat s o m a bir araba, onlar havaalanna gtrmek zere
bekliyordu. Will antasn toplad. Saatine bakt ve Nancy'nin
neden ge kaldm merak etti. Her ne kadar o Nancy'nin da
kik olup olmadna dikkat etmese bile, Nancy her zamanki
dakiklik erdemini korumutu.
254

Yedinci O l u n Srr

Sonra Sue Sanchez'in hzla yaklaan yksek topuklarnn


sesini duydu ve midesine Pavlov tarz bir k r a m p girdiini
hissetti.
Kafasn kaldrd ve kapsnda, gzleri yuvalarndan frla
m, gergin, kaslm yzyle Sue'yi, grd. Syleyecek bir
eyi vard a m a szler Will iin yeterince hzl kmyordu.
"Susan. Ne var? Uaa yetimem gerek."
"Hayr, gerekmiyor."
"Pardon?"
"Benjamin, Washington'dan bir telefon ald. Davadan
alndn. Lipinski de yle!"
"Ne!"
" D a i m i olarak. Daimi olarak alndn." Susan zor nefes al
yordu.
" N e d e n m i o, S u s a n ? "
"Hibir fikrim yok." Susan'n doru sylediini grebili
yordu. Kendisini kaybetmiti, profesyonel davranabilmek iin
savayordu.
"Peki, ya tutuklama?"
"Hibir ey bilmiyorum. Ronald bana soru sormamam
syledi. Bu beni bile ayor. Ortada korkun bir eyler dn
yor."
" B u samalk. Katili yakaladk!"
" N e diyeceimi bilmiyorum."
"Nancy nerede?"
" O n u eve gnderdim. Artk ikinizin ortak olmasm istemi
yorlar."
"O neden?"
"Bilmiyorum, Will! Emirler byle!"
"Peki, benim imdi ne y a p m a m gerekiyor?"
Susan alamaklyd, anlamad bir eyler dnyordu.
Resmi bir yz ifadesi taknd.
"Hibir ey. Senin geri ekilip hibir ey yapmaman isti
yorlar. Seninle ilgili ksm sona erdi."
255

12 EKM 79
VECTIS, BRTANY/

ebek doduunda Mary, ona isim koymay reddetti


Kendi bebeiymi gibi hissetmiyordu. Octavus, bebe
i iine hayvani bir ekilde yerletirmiti ve Mary'nit

tek yapabilecei, dllenme eylemine katlanp vcudunun b

ymesini izledii gibi doum acsna katlanmakt.


Bebei emzirdi nk memeleri dolmutu ve emzirmel
zorundayd ama onu beslerken kaytsz kalm dudaklarn;
b a k m a m ve pek ok annenin, bebekleri m e m e ucunu yapt
gibi salarn okamamt.
Tecavz sonrasnda Rahibe Yatakhanesi'nden alnp Misa
firhane'ye yatrld. Orada, rahibelerin ve rahibe adaylarm
dedikodularndan ve merakl gzlerinden uzaktayd. Manast
misafirlerinin,

duyduu utantan habersiz olduu

Misafi

Evimde nispeten tannmadan hamileliini geirmiti. yi bakl


m, yrylere kmasna ve k a m tamamen byyp yr
mesi zorlaana kadar sebze bahesinde almasna izin veril
misti. Ancak onu tanyan herkes, onun tavrlarndaki deiik
lige, neesinin ve prltsnn kaybolmasna, zerine ken ke
dere zlyordu.

Yardmcs Magdalena bile iten ie onur

bu ekilde iine kapanmasna ve dolgun krmz yanaklarmr


renginin kaybolmasna zlyordu. Gen kz ark hibir za
man bir rahibe olamayacakta. Nasl olabilirdi ki? Adann die
ucundaki kyne de dnemezdi. Akrabalar onu grmek bik
istemeyecekti, deerini kaybetmi bir kadmd o. Cehennem ir
25/

Glenn C o o p e r

snnndaki noktadayd, vaftiz edilmemi bir ocuk gibi ne k


t ne de iyi!
B e b e k doduunda ve herkes onun parlak kzl salarn,
st rengi tenini ve ifadesiz yzn grdnde Barahip ve
Paulinus, Mary'nin bir arac, belki de kutsal bir varlk oldu
una ve tpk b e b e k gibi iyi baklp korunmas gerektiine ka
rar verdiler.
Bir bakire doumu sz konusu deildi ama annenin ad
Mary'ydi ve ocuk zeldi.
B e b e k doduktan bir hafta s o m a Magdalena, Mary'yi zi
yaret etmi ve ieri girdiinde onu yatanda uzanm, b o
gzlerle havaya bakarken bulmutu. Bebek, yerdeki beiin
de sessiz bir ekilde yahyordu.
" O n a bir isim buldun m u ? " diye sordu Barahibe.
"Hayr, efendim."
"Peki, ona bir isim koymay dnyor m u s u n ? "
" B i l m i y o r u m ! " Mary ilgisizdi.
" H e r ocuun bir ismi olmaldr," dedi Magdalena kesin
bir dille. "O z a m a n ismini b e n koyaym. Primus olsun, Octavus'un ilk ocuu."
Primus, imdi drt yandayd. Kendi dnyasnda kaybol
m u bir ekilde solgun yzyle Misafirhane ve civarnda do
lanyor, baka nesne ya da insanlarla ilgilenmiyordu. Octavus gibi o da sessiz ve ifadesizdi. K k yeil gzleri vard.
Arada bir Paulinus gelir, onun elinden tutar ve onu Yazha
ne'ye gtrrd. Burada merdivenlerden inip babasnn oda
sna girerlerdi. Paulinus bir kede durur, ikisini izler, bir ia
ret grmeye alrd ama ikisi de birbirine kar yle kayt
szd ki! Octavus ayn hzla yazmay srdrr, ocuk hayal
dnyasnda dolar gibi gezinir, hibir eye arpmaz ama hi
bir eyi de grmezdi. Ne ty kalemler, ne mrekkep, ne par
men, ne de Octavus'un elinden kan yazlar onun ilgisini
ekiyordu.
258

Y e d i n c i O l u n Srr

Paulinus, Josephus'a gider ve rapor verirdi. " o c u k da


hibir eilim yok." Ve iki yal adam birbirlerine o m u z silkip
dua etmeye balard.
Gzel bir sonbahar gnyd. Havada hafif bir serinlik vard.
Batan gne, kadife ieini andran bir renge brnmt.
Josephus, derin dncelere dalm, sessizce T a m m n sevgi
si ve kurtarcl iin dua ederek manastr bahesinde dola
yordu.
Aklndaki asl ey T a n n ' m n kurtarclyd. Haftalar nce
idranmn kahverengiletiini, imdiyse kiraz krmzsna dn
dn fark etmiti. tah da kapanmt. Cildi bzm ve
koyulam, gzlerinin ak da koyulamt. Diz kp duasm
ettikten s o m a ayaa kalkarken kendisini dalgalarm zerinde
yzyor gibi hissetmi ve dengesini bulmak iin bir yere tu
tunmas gerekmiti. Ne berber cerraha ne de Paulinus'a dan
masna gerek vard. lmekte olduunu biliyordu.
Oswyn, manastr inaatnn tamamlandn grememiti,
muhtemelen o da gremeyecekti, yle dnyordu. A m a
kilise, Yazhane ve Meclis Binas bitmiti ve yatakhanelerin
inaatlar da bitmek zereydi. A m a en nemlisi, Octavus'un
ktphanesi aklndan kmyordu. Hibir zaman amacn
gerek anlamda anlayamamt ve artk bir anlam karmaya
da almyordu. A m a unlar ok iyi biliyordu:
Vard.
Kutsald.
Bir gn sa, amacn bildirecekti.
Korunmas gerekiyordu.
Bymesine izin verilmeliydi.
Ancak yine de suyunu her dkte kannn yavaa ekil
diini grdke, bu grev adna endieleniyordu. O gittiin
de ktphanesini k i m koruyup savunacakt?
Uzakta, sebze bahesinin topranda oturan Primus'u gr
d. Buras, Misafirhane'nin yannda, orak, biilmi bir alan259

Glenn Cooper
d. ocuk yalnzd. Tabii annesi onunla ilgilenmediinden bu
alacak bir durum deildi. Josephus onu uzun zamandr
grmemiti ve o an merakla onu biraz izlemek istedi.
o c u k h e m e n hemen, Josephus'un Octavus'u manastra
ald zamanki yatayd ve benzerlik inanlmazd. Ayn kr
mz salar, ayn kansz ten rengi, ayn dal gibi vcut.
Josephus otuz adm tedeyken birden durdu ve kalbinin
hzlandn, bann dndn hissetti. Yannda bastonu ol
masa yere kapaklanacakt. ocuun elinde bir sopa vard ve
yere doru tutuyordu. Sonra Josephus'un gzlerinin nnde
sopasn dik tuttu ve topran zerinde daireler izmeye ba
lad.
Yaz yazyordu, Josephus bundan emindi.
Josephus, akam duasn bitirmek iin sabrszland. Cemaat
daldktan sonra kiinin omzuna dokundu ve onlar kili
senin kesine doru ekti. Orada Paulinus, Magdalena ve te
cavz fark ettii gnden beri beyin takmna dahil olan gen
rahip Jose'yle ba baa verip konutu. Josephus, soukkanl,
bilge ve sr saklamay bilen Iberyalya alma kararndan hi
bir zaman piman olmamt. de yalanan Barahip, Barahibe ve Gkbilimci, Jose'nin kudret ve enerjisini takdir edi
yorlard.
" o c u k yazmaya balad," diye fsldad Josephus. Fsl
dam olmasna ramen sesi bir maaradalarm gibi kilise
nin duvarlarnda yankland. Hepsi birden ha kard. "Jose,
ocuu Octavus'un odasna getir."
ocuu, babasnn yanna oturttular. Octavus ne onu ne
de mabedini igal e d e n dierlerini fark edebildi. Magdale
na, O c t a v u s ' u n yapt canavarlktan bu yana o n d a n u z a k
durmutu ve uzun z a m a n g e m e s i n e r a m e n onu g r m e k
bile onu rktyordu. Artk kzlarn ona h i z m e t etmesine
izin vermiyordu; t m ileri g e n rahip adaylar yapar ol
mutu. Barahibe, olur da zerine atlayp onu da ifal etme260

Y e d i n c i O l u n Srr

ye alr diye Octavus'un masasndan m m k n olduunca


uzak durdu.
Jos, Primus'un nne b y k bir parmen koydu ve
nne, y a n m daire eklinde, mumlar dizdi.
" O n a mrekkebe batrlm bir kalem ver," diye fsldad
Paulinus.
Jos, bir kediyi kkrtmak iin nnde ty sallar gibi, ty
kalemi ocuun nnde sallad. Kalemin ucundan bir damla
mrekkep damlad ve sayfann zerine yayld.
ocuk aniden ne ahld, minik sa eliyle ty kalemi kav
rad ve ucunu sayfann zerine dayad.
Elini halkalar izerek dndrmeye balad. Kalem, yksek
sesle parmeni iziyordu.
Harfler b y k ve biimsizdi ama yine de okunuyordu.

V-a-a-s-c-o
"Vaasco," dedi Paulinus son harf de yazldnda.

5-tf-a-r-t-s
"Vaasco Suariz," dedi Jos. "Portekiz nombre."
Sonra ocuun minik elinden saylar kmaya balad.

8 6 800 Mors
"8 Haziran 8 0 0 , " dedi Paulinus.
Josephus lafa girdi, "Ltfen, Jos, Octavus'un son sayfas
n kontrol et. Hangi yl y a z m ? "
Jos, Octavus'un tepesinde durup sayfay inceledi. " S o n
tarihi, 7 Haziran 8 0 0 ! "
"Yce sa!" Josephus haykrd. "kisi tek bir ruh gibi ballar!"
Drt adanm insan, mumlarn dans eden nda birbir
lerinin yz ifadelerini okumaya altlar.
261

Glenn C o o p e r

" N e dndn biliyorum," dedi Magdalena, "ve ben


buna tahamml e d e m e m . "
" B e n kendim bilemezken sen nasl bilebilirsin, Barahib e ? " diye yantlad Josephus.
"ine dn, Josephus," dedi Magdalena imal bir ses to
nuyla. " K e n d i dncelerini bildiinden eminim."
Paulinus, iki elini de havaya kaldrd. "kiniz de bulmaca
gibi konuuyorsunuz. Bu yal adam neden bahsettiinizi bil
meyi hak etmiyor m u ? "
Josephus, belirsizlii nlemek iin yavaa ayaa kalkt.
"Gelin, bir sre ocuu Octavus'la ba baa brakalm. Ona
bir zarar vermeyecektir. Ben de dostumla birlikte ibadet
edip bu konuyu grmek iin yukar kabilirim."
Buras, rutubetli bodrum katndan daha scak ve rahatt. Jo
sephus onlar, kendisi Magdalena'nm, Paulinus da Jose'nin
karsna gelecek ekilde yaz masalarna oturttu.
Octavus'un doduu geceyi ve bugne kadar yaad
nemli olaylar anlatt. Herkesin tm detaylar bildiinden
emin olmak istedi ama Josephus, daha nce hibir zaman,
gemii szl olarak dile getirmemiti, dolaysyla herkes
onun imdi bunu yapmasnn bir amac olduunu biliyordu.
Sonra Josephus, Primus'un daha ksa, ama bir o kadar ilgin
olan yksne geti ve henz yaanan olaylar dahil her eyi
anlatt.
" B u kutsal grevi k o r u m a k ve devam ettirmek gibi kut
sal bir zorunluluumuz olduundan," diyerek sze girdi J o
sephus, " p h e duyabilir miyiz? Belki de hi renemeyece
imiz sebeplerden tr, Tanr bize, Vectis Manastr'ndaki
hizmetkrlarna bu mucizevi metinlerin koruyucular olma
mz iin gvendi. Bu genci, mucizevi koullarda doan ve
t m ruhlarn bu dnyaya geli ve d n y a d a n gidi tarihleri
ni kronolojik olarak sralayabilecek bir gce sahip olan Octavus'u bize balad. nsanln kaderi elimizde! Metinler,
262

Y e d i n c i O l u n Srr

Yaratc'nn gcnn her z a m a n her yerde olduunun bir


gstergesi ve onun, ocuklarna duyduu sevgi ve ilgi kar
snda b o y n u m u z kldan i n c e . " Gzleri doldu ve bir gzya
yznden aa i n m e y e balad. "Octavus, zel a m a ke
sinlikle lml bir varlk. Elbette sizler de etmisinizdir. Bu
yce grevin nasl d e v a m edebileceini. i m d i yantmz
aldk."
Durdu ve onlarn arbal bir ekilde balaryla onayla
dklarn fark etti.
" B e n lyorum."
" H a y r ! " diye frlad Jose. Yznde, bir olun babas iin
duyabilecei trden bir endie vard.
"Evet, bu doru! Hibirinizi ok da artmadndan emi
nim. Ne kadar hasta olduumu anlamanz iin sadece yz
me bakmanz yeterli."
Paulinus, bileine dokunmak iin elini uzatt ve Magdalena ellerini birletirdi.
"Paulinus, kitaplardan birinde Vectisli Josephus ismini
grm olabilir m i s i n ? "
Paulinus, dudaklarn oynatmadan yantlad, " G r d m . "
"Tarihi kesin olarak biliyor m u s u n ? "
"Evet."
"Yakn m ? "
"Yakn."
"Yarn deildir, umarm," diyerek gld.
"Deil."
"Harika!" Josephus parmak ularn hafife masaya vurdu.
"Gelecee hazrlamak benim grevim, sadece manastr deil,
Octavus ve Ktphane'yi de. O yzden burada, bu gece pis
koposa haber gnderip ondan, l m m n ardndan Rahibe
Magdalena'y Vectis Barahibesi, Rahip Jose'yi de yardmcs
olarak atamasn rica edeceim. Rahip Paulinus, sevgili dos
tum, sen benim iin yaptn gibi, sadk hizmetini onlar iin
de srdreceksin."
263

Glenn C o o p e r

Magdalena, zorlukla saklayabildii kk tebessm gs


termemek iin ban edi. Paulinus ve Jos, zntden sy
leyecek sz bulamyorlard.
" V e bir duyurum daha olacak," diyerek devam etti. " B u
akam, Vectis iinde yeni bir tarikat kuruyoruz, Ktpha
nemin korunmas ve gelitirilmesi iin kutsal ve gizli bir tari
kat. Bizler, bundan sonra Adlar Tarikat olarak bilinecek bu
tarikatn drt kurucu yesiyiz. imdi dua edelim."
JosephusTa birlikte dua ettiler ve Josephus bitirdiinde
hepsi ayn anda ayaa kalkta.
Josephus, Magdalena'ran kemikli o m z u n a dokundu. "Ak
am duas sona erdiinde, y a p m a m z gereken ii yapmalyz.
Bunu gnlden yapacak m s n ? "
Yal kadn tereddt etti ve sessizce M e r y e m Ana'ya dua
etti. Josephus, bir yant vermesini bekliyordu. "Yapacam,"
dedi.
Akam duasnn ardndan Josephus younlap dnmek
iin odasna ekildi. O l u p biteni biliyordu, ama olaylara kii
sel olarak tanklk etmek istemedi. K a r a n kesindi ama zn
de bu tip ileri midesi kaldrmayan, nazik, efkatli bir ruhu
vard.
D u a e t m e k iin ban ediinde Magdalena ve Jos'nin,
Mary'yi Misafirhane'den alp Yazhane'nin karanlk yoluna
doru gtrdklerini biliyordu. Mary'nin gzlerinden yalar
akacan biliyordu. Bu akan yalarn, onu elinden tutup bod
r u m katna srklediklerinde hknklara dneceini bili
yordu. Ve Paulinus, Octavus'un odasnn kapm ap Jos
onu zorla ieri itip kapy arkasndan kilitlediinde, o hkrklann lklara dneceini de biliyordu.

264

30 OCAK 1947
WIGHT ADASI
NGLTERE

eggie Saunders, Hava Filosu Komutan Julian Barn e s ' m etine dolgun kars Laurel Barnes'la k o m u t a m n
drt direkli karyolasnda kendi deyimiyle felekten bir

gn alyordu. Reggie, inanlmaz gzel zaman geiriyordu.


Buras, iinde b y k bir yatak odas, snmak iin k k bir
minesi bulunan ve kocasmn savata olduu zamanlarda
kendisine kalan z a m a n m keyfini karmaya alkn, arzu do
lu Bayan Barnes'n b y k da eviydi.
Reggie, erkeksi bir bira gbei olan, gsterili, iri yar bir
adamd. ocuksu glmsemesi ve geni omuzlar, u an ya
nndaki de dahil her trden kadn eken zelliklerdi. Afacan
tavrlar ve konukanl eklenince ortada ahlak falan kalm
yordu. Ok, sadece tek bir yn iaret ediyordu, Reggie Saunders'. H e r zaman, varl iin dnyamn kendisine borlu ol
duunu dnrd. O n a gre, gzleri, uzuvlar ve cinsel g
cyle D n y a Savamdan salam kmas da kendisine k
ran duymas gereken ulusunun maddi ve tensel tm ihtiya
larm karlamaya devam etmii gerektiinin bir iaretiydi.
Kraliyet Yasalar ve toplumsal ahlak kurallar o n u n dnya
snda, nce durup gz nnde bulunduraca, s o m a da gz
ard edip yoluna devam edecei yol iaretlerinden ibaretti.
O r d u d a sava hizmeti, M o n t g o m e r y ' n i n R o m m e l ' i T o b ruk'tan karmaya alan Sekizinci T a b u r u m d a bir astsu265

Glenn C o o p e r

bay olarak, h o o l m a y a n koullarda balamt. lde uzun


sre kaldktan sonra, 1944 ylnda Kuzey Afrika'dan, zgr
lne kavuan Fransa'ya Nazilerin yamaladklar sanat
eserlerini toplama ve snflandrma grevine transfer olma
y baarmt.
Patronu, tant en iyi centilmendi. Askerleri komuta et
menin, onlara u veya bu ite ona yardm edip edemeyecek
lerini kibarca sormak olduunu dnen Cambridgeli bir
niversite hocasyd. H e r naslsa, ordu, Arkeoloji ve Eskia
Profesr Binba Geoffrey Atwood'u tehlikeli ve etkisiz ola
ca harita, drbn ve byk silahlarla dolu bir yere gnder
m e k yerine, becerilerine uygun bir ie yerletirmiti.
Saunders'm ii genelde bir grup gence, ar ahap sandkla
r bir binann zemin katandan karp baka zemin katlara ta
malarn emretmekten ibaretti. Almanlarn yamasna kar ah
laki adan bir fke beslemiyordu. Hrszlklarnn, koullar al
tnda, olduka anlalr olduunu dnyordu. Hatta kendi
kontrol altnda bir veya iki ss eyas birka sterlin karln
da el deitirmiti. Ne zarar vard ki? Sava somasnda, gerek
tiinde bana at romantik dertlerden kaarak srekli i de
itirmi, orada burada almt. Atwood, Wight Adas'nda
kk bir maceraya atlmak ister mi diye sormak iin aradn
da, bir iten dierine gemek zereydi ve yant net olmutu,
"Sen syle, patron, sen nereye ben oraya."
imdi Reggie, talk pudras ve lavanta kokan p e m b e bir
vcutta kaybolmu, gidip geliyordu. Evin hanm o c u k k e n
grp renmesi iin gtrld K e w Gardens'daki ku
kafeslerini hatrlatan kk iniltiler karyordu. S o n r a d
ncelerini o ana toplad. B o a l m a k zereydi ve y a p m a y a
deer bir i, iyi y a p m a y a deerdir derdi bykbabas. Son
ra m e k a n i k bir ses duydu, derinden gelen bir ses!
Yllar boyu Libya ve Fas llerinde gece devriyesine kt
ndan, kulaklar eitimliydi ve bu hayatta kalma becerisini
bir kez daha kullanmak zereydi.
266

Y e d i n c i O l u n Srr

"Durma, Reggie!" diye inledi Bayan Barnes.


" D u r bir dakika, ieim. Sesi duydun m u ? "
"Hibir ey duymadm."
" M o t o r sesi." Bir hizmetkrn arabas da deildi. Salam
bir motor olduunu anlamt. " K o c a n n bugn gelmeyece
inden eminsin, deil m i ? "
"Sana syledim. Londra'da." Bayan Barnes, Reggie'nin
kalalarn kavrad ve devam etmesi iin onu kendine ekti.
"Biri geliyor, bebeim ve emin ol postac falan da deil."
plak bir ekilde yataktan kp en yakn perdenin yan
na gitti. Karanlkta bir ift araba far parlyordu.
Ta yoldan ilerleyip evin nne doru yanaan, krmz
renkli bir Invicta'yd. o k ender bulunan bir gzellik oldu
undan h e m e n seiliyordu. Giriteki lambalarn yansmasy
la arabay tanmt.
"Krmz bir Invicta kullanan kim v a r ? " diye sordu.
Bunun yerine, eytann n kapda olduunu biliyor muy
dun diye de sorabilirdi.
Bayan Barnes, i amarlarn toplayp korku ve endie
iinde yksek sesle bir eyler syleyerek yataktan frlad.
Geni omuzlarn silkip, " B u , komutann arac olmal," de
di Reggie kadere teslim olan birinin ses tonuyla. " G i t s e m iyi
olacak, bebeim. Ta-ta."
Pantolonunu zerine geirdi ve dier giysilerini kucana
alp mutfaa inen arka merdivenlerden aa kotu. Hava Fi
losu Komutan hole girip nee iinde karsna, " S e l a m yav
rum! Bil bakalm kim erkenden eve dnd!" diye seslendii
srada Reggie, hizmetkrlarn kulland arka kapdan k
mt.
Reggie, bahede giyindi ve h e m e n titremeye balad. Bir
nceki hafta, mevsim normallerinin stnde bir scaklkla
gemi olmasna ramen, kuzeyden gelen souk hava dalga
s termometreyi vurmutu. Evin hanmyla barn dnda bu
lumular ve buraya onun arabasyla gelmilerdi. imdi Reg-

267

Glenn C o o p e r

gie, kamptan en az on kilometre uzakta yaya kalmt ve ora


ya yryerek gitmesine imkn yoktu.
Dikkatli bir ekilde nbaheyi doland. 1930 model Invicta hl scakt. Kabini, krmz deri koltuklarla kapl, bir k
vet kadar derindi. Kontan zerinde anahtarlar sallanyor
du. Analitik sre basitti: Ben dm, otomobil scak, sade
ce aa kadar gitmek iin dn alacam. Arabaya atlad ve
anahtar evirdi. 140 beygir gcndeki Lagonda motor yk
sek sesle hayata dnd. Bir saniye sonra Reggie panik oldu.
Vites kolu da neredeydi? Vites kolunu b u l m a k iin elini ileri
geri gezdirdi. Evin nkaps ald.
O a n d a hatrlad: Bu otomatik vitesli bir arabayd, Bri
t a n y a ' n n ilklerinden! G a z pedalna bast ve araba, ta yo
lun zerinde hzla ileri atld. D i k i z aynasndan y u m r u k
yapt ellerini h a v a d a sallayan, fkeli orta yal bir a d a m
grd. A n c a k h e r n e sylyorsa m o t o r u n sesi o n u n k i n i
bastryordu.
"Aynen, dostum," diye seslendi Reggie. "Ara iin sa ol,
karn iin d e ! "
Invicta'y, Fishbourne'daki bir barn nnde brakt ve ka
ranlkta slk alp, snmak iin ellerini ovuturarak son kilo
metreyi yrd. Kampta, gazyayla atelenmi b y k bir
ate yanyordu. Bu da onun yolunu bulmasna yardmc ol
du. Youn bir bulut, karanlk gkyzn griye dntrerek
ay m kapatt. Ateten kan kaln siyah d u m a n acmasz
vampirler gibi gkyzne ykseldi Reginald, Vectis Manas
tr katedralinin dnerek uzanan kulesinde kaybolana kadar
dumanlar izledi.
Reggie, snmak iin atee yaklarken dknt karavanlar
dan birinin kaps ald. Uzun boylu ve zayf bir adam seslen
di, " T a m m ! Bakn, kimler gelmi! Reg, kap dar edilmi!"
" K e n d i isteimle geldim, ahbap," diye yamtlad Reggie.
"Yiyecek bir eyler var m ? "
"Konserve fasulye var sanrm."
268

Y e d i n c i O l u n Srr

"yi, at bana bir tane. Seksten sonra alktan gebereceim."


Gen adam kahkahay bast, ama seks szcnn sihirli
bir etkisi vard nk drt karavann da kaplar ayn anda
ald ve herkes daha fazlasn duymak iin dar dkld.
Geoffrey Atvvood bile zerinde ynl, dik yakal bir kazak,
elinde dnceli bir ekilde tttrd purosuyla karavann
dan dar frlad. "Biri seks mi dedi?"
"Herhalde anlatmam beklemiyorsunuz, deil m i ? "
"Evet, ltfen!" dedi uzun boylu gen adam Dennis Spencer. Cambridge'de birinci snftayken sivilceli bir ocuktu.
Askerlikten yrtmak iin olduka genti.
Drt kii daha vard. Hepsi Atvvood'un blmndendi;
erkek, bir kadn. Martin Bancroft ve T i m o t h y Brovvn,
Spencer gibi, niversite rencileriydi, buna r a m e n okulla
rn bitirmek iin savatan dnen olgun rencilerdi. Martin,
ngiltere'den hi ayrlmamt. Sava srasnda Londra'da is
tihbarat subay olarak grevliydi. Timothy, genelde Baltk
D e n i z i ' n d e operasyona katlan bir firkateynde radardan so
rumlu kii olarak almt. kisi de Cambridge'e dnmt
ve biraz arazi iinde alm olmaktan dolay mutluydu.
Ernest Murray en yallaryd. Otuzlu yalanna gelmiti ve
u anda, Almanlar Polonya'y ettiinde anda aceleyle terk etti
i Eskia blmnde doktora yapyordu. Hindiini'nde onu
psrk bir adama dntren zorlu grevlere kalm. Nasl
olduysa, artk Anglo-Sakson arkeolojisi ilgisini ekmiyordu ve
yaamnn geri kalannda ne yapacam da kestiremiyordu. .
Gruptaki tek kadn, Ortaa tarihi dersleri veren ve sava^
srasnda Atvvood'un b l m n n bana geen, gvendi
meslekta Beatrice Slade'di.
Bir kadndan b e k l e n m e y e c e k kadar giriken ve tartma
cyd. Lezbiyendi ve b u n u gizlemiyordu, hatta bu ynyle
nlyd. Bu yzden o ve Reggie, birbirleriyle kesinlikle
u y u m a y a n iki karakterdi. Arkas d n k k e n Reggie, onur
cinsel seimiyle dalga geer Reggie arkasn dndn
deyse o da aynsn ona yapard.
26

Glenn C o o p e r

"Ah, hepimiz ayaktayz m a d e m , " dedi Atvvood, atee ba


kp gzlerini krptrarak, " n e d e n Reg yksn anlatrken
biz de birer kahve almyoruz?"
" B e n yapaym, Prof," dedi Timothy.
"Eee, ne oldu, Reg?" diye sordu Martin. " B u akam senin
kuty bir yatakta yatacam dnmtk, bu pislikte deil."
" K k bir sorun kt, ahbap," diye yantlad Reggie.
" B a edemeyeceim bir ey deil." Bir sigara sard ve kd
yalad.
" B a edemeyecein bir ey deil m i ? " diye sordu Beatrice
glerek. " B i r daha y a p m a k istedi diye mi k a t n ? " Szlerinin
ardndan bir vodvil kraliesi gibi kalalarn sallad ve hepsi,
Atvvood da dahil kahkahalarla glmeye balad.
" o k komik, ok elenceli," dedi Reggie. "Kocas eve erken
dnd, b e n de ho olmayan bir karlamay nlemek iin
alandan derhal kmak zorunda kaldm."
"Peki, Bay Saunders," dedi Dermi,, byne gln bir
sayg gstererek, "bu karma srasmda, knz plak myd,
deil m i y d i ? "
Hepsi tekrar kahkalara bouldu. Atvvood, purosundan
birka frt ekti ve dnceli bir ekilde y o r u m yapt. " B u , hi
de ho bir grnt deil."
Ertesi sabah hava souktu, yere birka kar tanesi dm, ze
min hafif tuzlanm gibi grnyordu. Ernest harika bir a
yd ve iki gaz ocamda yedi kiilik harika bir kahvalt ha
zrlamay baarmt. Atein etrafma, st sandklarnn zeri
ne oturdular. Ynl battaniyelere sarnp buhar tten ay
bardaklanyla snmaya altlar. Vumurta sarsnda kzartl
m gen eklinde bir dilim ekmei ineyen Atvvood, buz
kesmi denize bakp sordu. " O c a k aynda kaz y a p m a k kimin
fikriydi?"
Scak bir yaz sabah ya da gzel bir sonbahar gn olsay
d daha iyi olabilirdi a m a herhangi bir mevsimde, herhangi
270

Y e d i n c i O l u n Srr

bir koulda orada olmak her biri iin olaanstyd. Sava


srasnda huzurlu bir adada biraz arkeolojik alma yapma
nn ne kadar harika olabileceini hayal ettikleri gnler daha
dn gibiydi. Bu yzden Atwood, almalarna Vectis'te de
v a m etmek zere British M u s e u m ' d a n 300 pound alr almaz
bir kaz dzenlemiti, kn can cehennemeydi.
Reggie, arazi efiydi. Saatine bakp ayaa kalkt ve en ka
ln ses tonuyla bard: " T a m a m d r beyler, haydi ie koyula
lm! Bugn kazacak ok yer var."
Timothy abartl bir ekilde Beatrice'i iaret ederek, "Bey
ler?" dedi.
"Haklsn," dedi Reggie, eyalarm toplarken, " z r dile
rim. O n a bey d e m e m iin fazla yal."
"Cann cehenneme, zavall mastrbasyona!," dedi Beatrice.
A t w o o d ' u n kazs binalarn ana b l m n d e n uzakta, ma
nastr bahesinin bir kesindeydi. Y u m u a k bir ses tonuy
la konuan, tarihe merakl Barahip D o m William Scott
Lawlor, Cambridge grubunun manastr blgesi iinde k a m p
kurmasna izin verecek kadar kibard. B u n u n karlnda
Atwood, gelimelerden haberdar e t m e k iin o n u etraf gez
meye davet etmiti. Hatta nceki cumartesi, Lawlar malay
la bir metrekarelik bir alan k a z m a k iin kot pantolon ve ka
zayla kagelmiti.
Katedral am, sabah 9:00'daki ayin ve dua iin aldnda
k a z a l a r k a m p alamndan araziye geliyorlard. Tepelerinde
uuan martlar lk atyor, uzakta Solent Kanal'nn elik
mavisi sular kabaryordu. D o u ' d a katedralin kulesi parlak
gkyznde byleyici grnyordu. Atwood, gne kla
r gzn kamatrrken yzyllardr ayakta kalmalarna
hayret ederek kuleleri izledi. Uzakta kk figrler, koyu
renk cppeler giymi rahipler, yatakhanelerinden km, ki
liseyi dolduruyorlard. Bin yl nce aym noktada durmu ol
sayd, manzara o k farkl olur m u y d u ?
271

Glenn Cooper
Kaz alannn etraf gzelce evrilmiti. Krk metreye otuz
metrelik alann, zerindeki imler ve st tabaka kaldrlm,
zengin ve kahverengi toprak aa kmta. Belirli bir mesa
feden tm alann, kendisini evreleyen araziden yaklak bir
metre daha aada olduu grlyordu. Atvvood'un ilgisini
eken, savatan nce manastr bahesinde dolarken grd
bu boluktu. Bu noktada bir tr alma yapld belliydi.
A m a neden manastrn ana binasndan bu kadar uzakta?
1938 ve 1939 yllarnda yaplan iki ksa almada Atvvood,
kaz denemesi yapm ve ta bir yapyla bir miktar on ikinci,
ama daha ok n nc yzyldan kalma anak mlee
rastlamt. Sava devam ederken Vectis srekli aklndayd.
N e d e n bir on nc yzyl yaps oraya, manastrn kalbin
den bu kadar uzaa yaplmt? Dini bir amac m vard, dn
yevi bir amac m? Manastr ktphanesinin arivinde bu bi
nadan sz edilmiyordu. Gizemi zmeden nce Hitler'in alt
edilmesi gerektii gereine boyun emiti.
Alann denize bakan gney tarafmda Atvvood, ana ukuru
kazyordu. Otuz metre uzunluunda, drt metre geniliinde
ve imdi metre derinliindeydi. Ar makinelerle aras iyi
olan Reggie, mekanik kepeyle kazy balatmt. imdi btn
ekip derin ukurda mala ve kovalarla alyordu. Bir ey bu
lup bulamayacaklarn grmek iin yapnn gney duvarndan
temeline doru iniyorlard.
Atvvood ve Ernest Murray, kaznn gneybat kesinde
alann resimlerini ekmek iin ellerindeki malalarla duvar
temizliyorlard.
"Seviye," dedi Atvvood, alann kar tarafna dek uzanan
dzensiz siyah toprak ynn iaret ederek. "Nasl duvarn
tepesine doru kyor, grdnz m ? Yangn km."
"Kazayla m, kastl m ? " diye sordu Ernest.
Atvvood purosunu tttrd. "Bunu anlamak her zaman zor
dur. Bir ritelin paras olarak kasten yaklm olmas mm
kn."
272

Yedinci Olun Srr

Ernest kalarn att. " H a n g i amala? Buras oktanrl


dinlerin h k m srd bir blge deildi ki! Manastr blge
si iinde, manastrla ayn zamanda yaplm!"
" G z e l bir noktaya deindin, Ernest. Hl arkeoloji ala
nnda kariyer yapmak istemediinden emin m i s i n ? "
G e n adam o m u z silkti. " B i l m e m . "
" S e n kaderin zerinde dnrken, gelin u resimleri e
kip yarm metre kadar daha kazmaya balayalm. Zeminden
ok uzakta olamayz."
Atvvood, ukuru derinletirmeleri iin gneybat kesine
gidecek niversite rencisi seti. Beatrice, kaznn yann
da portatif bir masaya oturmu, mlek krklarn snfland
ryordu. Atvvood da yap duvarnn bir baka ucunu b u l m a k
iin kk bir kaz balatmak zere, Ernest ve Reggie'yi alp
alann kuzeybat kesine yneldi. Sabah saatlerinin ilerle
mesiyle hava da olduka snmt ve kazclar zerlerindeki
giysileri, gmlekleriyle kalana kadar karmaya baladlar.
le yemei zamannda Atvvood derin ukurun etrafnda
doland ve " B u ne? Bir baka duvar m var?" diye sordu.
"Sanrm," dedi Dennis heyecanl bir ekilde. " B i z de seni
aracaktk."
Ana yapya paralel, iki metre yksekliinde, ince bir ta
duvarn tepesini aa karmlard.
" G r d n m? Burada bir boluk var, Profesr," dedi Timothy. "Orada bir kap olabilir m i ? "
"ey, belki! Muhtemelen," dedi Atvvood, merdivenle aa
inerken. "Acaba bu alan biraz daha kazabilir misin?" Topra
iaret ediyordu. "Eer i duvar, d duvara dikey bir ayla uza
nyorsa, kk bir odamz var diyebilirim. Gzel olmaz m ? "
gen adam krekle kazmak iin dizlerinin zerine k
t. Dennis d duvarn yaknnda alrken, Martin i, Timothy de orta duvarn yanndayd. Birka dakika iinde k
rekleri taa vurdu.
"Haklydn, Profesr!" dedi Martin.
273

Glenn Cooper

" E h , birka yldr b u n u n zerinde alyorum. Byle bir


ey kacam hissetmitim." Atvvood mutlu olmutu. Se
vinle purosunu yakt. "le yemeinden sonra zemin sevi
yesine kadar kazalm. Bakalm, bu kk odann ne iin kul
lanldn renebilecek m i y i z ? "
Gen adamlar zemine ulama hevesiyle yemeklerini bir an
evvel bitirdiler. Peynirli sandvileriyle limonatalarn mideye
indirip tekrar ukura dndler.
Bir toprak kmesine yaslanp sigarasm yakan Reggie ba
rd, "Kimseyi etkilemiyorsunuz, lanet olas yalakalar!"
" K a p a eneni Reg," dedi Beatrice. "Brak yapsnlar. Sen de
bize bir sigara sar."
Bir saat sonra genler dierlerine seslendi. niversiteli
gururlu bir ekilde kk bir odann duvarlarnn etrafnda
duruyorlard.
Dennis haykrd " Z e m i n i bulduk, millet!"
Grnen ksm, i ie geerek birleecek ekilde u z m a n
eller tarafndan ekillendirilmi, przsz, koyu renk tala
rn yzeyiydi. A m a Atvvood'un gz baka bir yere taklm
t. " u n e ? " diye sordu ve yakndan b a k m a k iin merdivenle
aa indi.
K k bir odann gneybat kesinde oraya ait deilmi
gibi duran daha b y k bir ta vard. Z e m i n talar mavi
renkteydi. Bu iri olan ta, yaklak iki metreye bir b u u k met
re lsnde, olduka kaln b y k bir kiretayd. Zemin
den yaklak bir b a s a m a k daha yksekte duruyordu ve ke
narlar ekilsizdi.
"Fikri olan var m ? " Atvvood, malasyla tan kenarlann
temizlerken etrafndakilere sordu.
"Oraya ait gibi durmuyor, deil m i ? " dedi Beatrice.
Ernest baz resimler ekti. "Biri b u n u buraya k o y m a k iin
baya sknt ekmi."
" O n u kaydrmay denemeliyiz," dedi Atvvood. "Reg, sen
ce burada en gl k i m ? "
274

Y e d i n c i O l u n Srr

" B e n c e Beatrice," diye yantlad Reggie.


" H a d i oradan Reg," dedi kadn. " G e l de biraz u mehur
kaslar grelim."
Reggie bir levye ald ve kiretamn kesini kaldrmaya
alt. Dayanak noktas olarak bir kaya kulland ama ta ye
rinden oynamyordu. Ter iinde sylendi, " T a m a m d r ! Lanet
olas kepeyi getiriyorum!"
Reggie'nin mekanik kepeyi kullanmak iin makineyi ta
n yanna indirebilmesi gerekiyordu. Taa gvenle yaklaa
cak kadar aa inen bir rampa yapmas bir saatini ald.
Pozisyonunu aldnda kepeyle taa yetiecek kadar ya
kn, gk tehlikesini nlemek iin kenardan uzakt. Kabinin
iinden hazr olduunu duyurdu. anlar dizel motorun g
rltsne kavuarak akam duas iin alyordu.
Reggie, kepenin dilerini kiretamn kenarna dayad ve
ilk denemesinde ta kavrad. Kepeyi, kvrd ve ta yerin
den kalkt.
" D u r ! " Atvvood bard. Reggie durdu. " O r a y a bir levye
sokun!"
Martin ieri atlad ve levyeyi kiretayla zemin talan ara
sndaki bolua soktu. Levyeye doru yasland ama bir santim
bile kprdatamad. " o k ar!" diye bard.
Martin itmeye devam ederken Reggie kepeyi tekrar oynat
t ve basamak bir adm kayd, s o m a bir adm daha. Martin, levyeyle ta ynlendirdi ve dengede duruncaya kadar kaydrdk
tan s o m a kollarm deliler gibi sallamaya balad. " D u r ! Dur!
Buraya gelin! Buraya gelin!"
Reggie motoru durdurdu ve hepsi ukura atlad.
lk Dermi grd. " A m a n T a n r m ! "
Timothy ban sallad. " u n a bakar msn!"
Hepsi heyecanla bakarken Reggie, gmleinin cebinde
saklad bir izmariti yakt ve ttn iine ekti. "Vay canna!
Burada byle bir ey olmas normal mi, Prof?"
275

Glenn C o o p e r

Atvvood, salar seyrelen ban aknlk iinde sallad ve,


"Biraz a ihtiyacmz olacak," demekle yetindi.
Derin, karanlk delie bakyorlard ve akam gneinin
nlar, yerin altna doru uzanan ta merdivenleri aa
karyordu.
Dennis, bulabildii btn pilli fenerleri almak iin kampa
kotu. Yz kpkrmz, nefes nefese dnd ve herkese birer
tane datt.
Reggie, eski patronunu korumas gerektiini hissediyor
du, o yzden nden gitmekte srarc oldu. Z a m a n n d a Rommel'in birka yeralt sman ortaya karmt ve dar bir
alanda nasl ilerleyeceini iyi biliyordu. Dierleri tek sra ha
linde iri yar adam takip etti. En arkadan, her zamanki cesa
retini kaybetmi grnen Beatrice geliyordu.
Hepsi baarl bir ekilde yerin, Atvvood'un tahminine g
re, yaklak on , on be metre altna uzanan, dar, spiral
merdivenlerden indiklerinde kendilerini iki Londra taksi
sinden daha b y k o l m a y a n bir odada skm buldular.
O d a havaszd ve klostrofobi eiinde olan Martin kendisini
son derece aresiz hissetti. "Buras biraz havaszm," diye
mrldand.
Hepsi ellerinde fenerlerle ilerliyordu ve fenerlerin klar,
bir h a v a b o m b a r d m a n n d a k i projektrler gibi kesiiyordu.
Kapy ilk fark e d e n R e g g i e oldu. " H e y ! Senin ne iin var
b u r a d a ? " Feneriyle kurtlarn delikler at yzeyi inceledi.
Bir anahtar deliinden, b y k d e m i r bir anahtar sarkyordu.
Atvvood, z e r i n e getirdi ve " B i r ii yapacaksan, t a m
yapacaksn. Var m s n ? " dedi.
G e n D e n n i s yaklat. " K e s i n l i k l e ! "
" T a m a m , o z a m a n , " dedi Atvvood. " B u eref s a n a ait,
Reggie."
Arkada skp kald iin Beatrice olan biteni gremiyordu. " N e ? N e y a p y o r u z ? " Sesi ksk geliyordu.
276

Yedinci O l u n Srr

"Kocaman, dev bir kapy ayoruz," diye aklama yapt


Timothy.
"O zaman acele et," dedi Martin, "yoksa ben kyorum.
Nefes alamyorum burada."
Reggie anahtar evirdi ve bir mekanizmann tkrtsn
duydu. Eliyle, souk ahap yzeyi itti ancak kap almyor
du. T m gcyle denedi ve en son omzuyla tm arln
vererek kapy ittirdi.
Kap yavaa araland.
Hepsi birbirlerine zincirle balym gibi ieri daldlar ve
ellerindeki fenerlerle yeni alan incelemeye baladlar.
Bu oda ilkinden daha bykt. o k daha byk!
Zihinleri, birbirine girmi stroboskopik grntleri an
laml bir eye yormaya alt ama grdklerine inanmakta
glk ektiler, en azndan ilk bakta.
K i m s e k o n u m a y a cesaret edemedi.
Bir konferans salonu ya da kk bir tiyatro salonu l
lerinde, y k s e k tavanl bir odadaydlar. Hava serin, kuru ve
boucuydu. Yer ve duvarlar byk ta bloklardan yaplmt.
Atwood, bu yapsal zelliklere ard ama onu asl heyecan
landran uzun ahap masayla ve nnde duran b a n k oldu.
Im, m a s a n n solundan sama kadar gezdirdi ve uzunlu
u n u n alt m e t r e y e yakn olduunu tahmin etti. Bacaklar de
ene k a d a r m a s a y a yaklat ve n masann yzeyine tut
tu. z e r i n d e mlekten yaplma, ay barda byklnde,
ii siyah bir tortuyla kapl toprak bir kap vard. Bankn ileri
sinde ikincisi, ncs, drdncs vard.
Olabilir m i y d i ?
A t w o o d , n masann tesine tutmay akl etti.
Bir m a s a d a h a vard. Ve onun arkasnda bir tane daha. Ve
bir t a n e daha. Ve b i r tane daha.
B i r d e n farkna vard. "Sanrm b u n u n ne olduunu biliyo-

277

Glenn C o o p e r

"Seni dinliyorum Prof," dedi Reggie ksk bir ses tonuyla.


"Ne bu imdi?"
"Buras bir skriptoryum! Bir yeralt skriptoryumu! Hari
kulade!"
" B i r de bunun ne anlama geldiini bilseydim," dedi Reg
gie, sinir olmu bir ses tonuyla, "burasnn ne olduunu da
bilirdim, deil m i ? "
Beatrice, aknlk iinde aklad, "Buras, rahiplerin
elyazmalarn kopya ettikleri yer. Yanlmyorsam buras ke
fedilen ilk yeralt Yazhanesi."
"Yanlmyorsun," dedi Atvvood.
Dennis, bir mrekkep kabna uzanyordu ama Atvvood
onu durdurdu. " D o k u n m a . H e r eyi olduu gibi, bulduu
muz gibi fotoraflamalyz."
" P a r d o n ! " dedi Dennis. " S e n c e burada elyazmas bulabilir
miyiz?"
" N e harika olurdu, deil m i ? " dedi Atvvood. Sesi titriyor
du. " A m a emin deilim."
Odann snrlarn kefetmek iin iki gruba ayrlmaya karar
verdiler. Ernest niversiteliyi alp saa, Atvvood da Reggie
ve Beatrice'i alp sol tarafa yneldi. Atvvood onlar uyard.
"lerlerken dikkatli olun!"
Atvvood, ilerledike ka sra m a s a olduunu sylyordu.
On bee kadar saydnda, Reggie'nin nn odann sonun
daki baka bir kapy aydnlattn fark etti. " O r a d a ilgin bir
eyler olabilir m i ? " diye sordu Reggie.
" N e d e n o l m a s n ? " dedi Atvvood. " A m a hibir ey bundan
daha ilgin o l a m a z . "
" M u h t e m e l e n u y d u r u k bir tuvalettir." Beatrice, kaygl bir
ekilde gld.
Reggie ar mandal kaldrp kapy aarken, onlar da res
m e n R e g g i e ' n i n zerine ullanmlard.
Hepsi birden fenerlerini ieri tuttu.
Atvvood nefesini tuttu.
278

Y e d i n c i O l u n Srr

Baylacan hissetti ve gerekten, ta zemine oturmak zo


runda kald. Gzleri doldu.
Reggie ve Beatrice, destek olmak iin birbirlerine tutundular. iki zt karakter ilk kez yaknlayordu.
U z a k bir keden dierlerinin tela iinde haykrdn
duydular. "Profesr, buraya gelin. Yeralt mezarl bulduk!"
"Yzlerce, belki binlerce iskelet var!"
" H e r yer iskelet dolu!"
Atvvood yant veremedi. Reggie, patronunun iyi olduun
dan emin olmak iin birka adm geri gitti. Eildi, Atvvood'un ayaa kalkmasna yardmc oldu ve en kaln askeri se
sini taknp bard: "skeletleri bo verin, beyler! Hepiniz bu
raya gelseniz iyi olur, nk bizim ne bulduumuza inana
mayacaksnz!"
Atvvood'un ilk aklna gelen lm olduuydu. Zehirli duman
soluyup ldn sand. Dindar bir adam deildi ama bunun
uhrevi bir deneyim olduu muhakkakta.
Hayr, bu gerekti! Eer ilk oda bir tiyatro byklndeyse, ikincisi bir havaalan hangar byklndeydi. So
lunda, kapdan en az metre uzaklkta, b y k deri kapl
ciltlerle dolu, kocaman, ahap bir kitaplk vard. Sanda yi
ne benzer bir kitaplk bulunuyordu ve ikisinin arasndaki
koridor sadece bir insann geebilecei genilikteydi. Atvvo
od kendisini toparlad ve burasnn boyutlarn anlamak iir
fenerin yla etrafa bakt. Yaklak on be metre uzunlu
unda, dokuz on metre yksekliindeydi ve yirmi raftar
oluuyordu. Sadece bir raftaki kitaplar hzla sayd: Yaklal
yz elli tane.
Koridorda ilerlemeye baladnda btn sinir ular
uyarld. H e r iki tarafta da ilk iftin ayns, dev kitaplkla
vard ve sra sra kitaplklar karanlkta gz alabildiine uza
nyordu.
"Burada b o k gibi kitap var," dedi Reggie.

27

Glenn C o o p e r

Nedense Atvvood, arkeoloji tarihinin en b y k keiflerin


den biri srasnda sylenen ilk szlerin daha derin anlamlar
iereceini dnmt. Carter, Tutankamon'un mezarn
ahnda, " B u r a d a b o k gibi ceset var, ahbap!" cmlesini duy
mu m u y d u acaba? B u n a ramen ayn fikirdeydi.
" S a n a katlyorum."
" D o k u n m a k yasak" kuraln ihlal etti ve iaretparmayla
nc kitapln sonunda, gz seviyesindeki bir kitabn sr
tna yavaa dokundu. Deri sertti ve harika bir ekilde korun
mutu. Dikkatlice dar ekti.
Ard, en azndan iki b u u k kiloluk bir un paketi kadar
vard. Yaklak krk be santim uzunluunda, otuz santim
geniliinde ve on iki santim kalnlndayd. Deri sert ve
parlakt ve kapanda hibir iaret yoktu. A m a srt ksmnda,
deriye iyice ilenmi byk, net bir say grd: 833. Par
menler, rasgele kesilmiti. M u h t e m e l e n iki bin sayfa civarn
dayd.
Reggie ve Beatrice, h e m e n yan basndaydlar. kisi de
klanm Atvvood'un kollarnda ak tuttuu kitaba dorult
mutu. Atvvood, nazike rasgele bir sayfay at.
Bir liste vard. simler. Bir sayfada kolon ve her kolonda
altm ksur isim vard. Her ismin yannda bir tarih yazlyd,
23 1 833. H e r ismin ardndan, Mors veya Natus szckleri ge
liyordu. " B u bir tr kayt," diye fsldad Atvvood. Sayfay e
virdi. Liste devam ediyordu. Sonsuza kadar uzayp gider bir
hali vard. " S e n ne dnyorsun, B e a ? " diye sordu.
" l m ve doum kaytlarna benziyor, herhangi bir orta
a kilisesinde tutulan trden," diye yantlad.
" A m a ok var, deil m i ? " dedi Atvvood, m koridora
doru uzatrken.
Dierleri de gelmiti ve ktphanenin giriinde mrldan
yorlard. Atvvood, onlara seslenerek imdilik orada bekleme
lerini syledi. Ancak Reggie'nin koridorda ilerlediini, oda
nn derinliklerine doru yol aldm fark edememiti.
280

Y e d i n c i O l u n Srr

" S e n c e bu M a h z e n ka yllktr?" diye sordu Atvvood, Beatrice'e.


"ey, ta iiliine, kap inaatna ve kilit sistemine baka
rak on bir, belki on ikinci yzyl diyebilirim. T a h m i n e n sekiz
yzyldr bu havay ilk soluyan canllar bizler olmalyz."
Otuz metre teden Reggie'nin sesi yankland, " o k bil
mi bayan, o kadar zekiyseniz, nasl oluyor da u an elimde 6
Mays 1467 tarihli bir kitap tutuyorum?"
Jeneratre ihtiyalan vard. Tela ve heyecanlarna ramen At
vvood, karanlkta daha fazla aratrma yapmann tehlikeli olabi
leceine karar vermiti. Basamaklan izlediler ve akam karanl
na kp spiral merdivenlerin zerini kalaslarla ve brandayla
rttler. En son zerine iki- santim kalnlnda toprak ata
rak Barahip Lavvlor gibi sradan bir gzlemcinin fark edeme
yecei ekilde sakladlar. Atvvood, herkesi tembihledi. " B u ko
nudan hi kimseye bahsetmeyeceksiniz! Hi kimseye!"
K a m p a dndler ve Reggie, adadan bir jeneratr b u l m a k
iin yanna iki delikanly alp ayrld. Atvvood, defterine not
almak iin karavanna ekildi ve geri kalanlar, kaynayan etli
yemein yannda fsldaarak kendi aralannda konutular.
Gnbatmndan s o m a minibs geri dnd. Nevvport'ta,
portatif jeneratr kiralayan bir mteahhit bulmulard. Ayr
ca yzlerce metrelik elektrik kablosu ve bir kutu da ampul al
mlard.
Reggie, profesrn bakmas iin minibsn bagajm at.
"Reginald sunar," dedi gururla.
" y l e grnyor," dedi Atvvood ve iri yar adamn srtn
svazlad.
" B u i ok byk, yle deil mi, p a t r o n ? "
Atvvood sessiz kald, gnlne yazdklarndan s o m a iyi
ce endielenmeye balam, keyfi kamt. " H e r z a m a n ok
nemli bir ey bulmay hayal edersin. Dnyay deitirecek
bir ey. Korkarm bu fazla b y k olabilir."
281

Glenn C o o p e r

"Nasl y a n i ? "
"Bilmiyorum, Reg. A m a sana u kadarn syleyeyim,
iimde kt bir his var."
Ertesi sabah tm zamanlarm jeneratr balamak ve yeral
tndaki yapy parlak klarla aydnlatmakla geirdiler. Atwood, fotoraf ekiminin ilk nemli adm olduuna karar
verdi. B u n u n zerine Timothy ve Martin'i Yazhanemin, Ernest ve D e n n i s ' i m e z a r l n resimlerini e k m e k zere
grevlendirdi. O da BeatriceTe birlikte ktphanenin foto
raflarn ekti. Ampuller srekli patlyor ve ozon kokular
kfl havaya nfuz ediyordu. Reggie, gezgin elektriki rolndeydi. Kablolar dyor, patlayan ampulleri deitiriyor
ve grlt yapan jeneratrle ilgileniyordu.
leden sonra dev ktphaneden aslnda bir deil, iki ta
ne olduunu kefettiler. lk odann sonunda ikincisi vard.
Burann, daha ileriki bir tarihte yer darlndan ina edilmi
olabileceini dndler. kinci Mahzen, en az ilki kadar b
ykt. On drt metrekare geniliinde, en az dokuz metre
yksekliindeydi. Her odada altm ift kitaplk vard ve her
ift, dar bir merkezi geitle blnmt. Kmelerin ou ka
ln kitaplarla doluydu, ikinci odann arka ksmndaki birka
raf hari; onlar botu.
Mahzen'lerin snrlarn tespit etmeye ynelik keiflerini
tamamladktan sonra, Atvvood defterinde kabataslak bir he
sap yapt ve rakamlar Beatrice'e gsterdi. "Vay canna!" de
di Beatrice. " B u rakamlar doru m u ? "
"Matematiki deilim, ama sanrm doru."
Ktphanede yaklak 700.000 cilt vard.
" B u sayya gre buras Britanya'nn en byk on ktpha
nesinden biri," dedi Beatrice.
" V e de sanrm en ilginci. yleyse ortaa rahiplerinin
-tabii eer ylelerse- neden takntl bir ekilde gelecee dair
isimler ve tarihler yazdklarn anlamaya alalm m ? " Def
terini kapatt ve kan ses birka kez yank yapt.
282

Y e d i n c i O l u n Srr

" B t n gece bunu dnmekten gzme uyku girmedi,"


diye itiraf etti Beatrice.
"Aynen. Beni izle."
Atvvood onu ikinci odaya grrd. Bu odada ok fazla k
yoktu. Beatrice, Atvvood'a yakn bir ekilde ilerliyor ikisi de
Atvvood'un fenerinin sar n takip ediyordu. Karanlk raf
larn derinliklerine doru ilerlediler. Atvvood durdu ve bir
cildin srtna dokundu: 1806.
Bir sonraki sraya geti. "Ah, yaklayoruz, 1870." Ciltlerin
srtlarnda yazan numaralara bakarak ilerlediler ve sonunda,
"te geldik, 1895, gzel bir yl."
" N e d e n ? " diye sordu Beatrice.
" D o d u u m sene. Bakalm. I biraz daha yaklatrr m
sn? Hayr, birka kitap ncesine bakmamz gerek. Bu, Eyll'den balyor."
Kitab yerine koydu ve birka kitab ap bakt, en sonun
da, "te! Ocak, 1895. ki hafta nce ya gnmd, biliyorsun.
te, on drt Ocak, bir sr isim var. T a m m ! Burada yery
zndeki tm diller var! Bu ince, Arapa, ngilizce, elbette,
spanyolca... Fince mi? Sanrm bu da Svahili." Parma, ko
lonun zerinde birka santim ilerledikten sonra durdu. "Tan
rm! Beatrice! una bak! 'Geoffrey Phillip Atvvood 14 1 1895
Natus.' Bu benim! Evet, bu benim! Nasl oldu da Geoffrey
Phillip Atvvood'un 14 Ocak 1895'te doacan bildiler?"
Beatrice'in sesi buz gibiydi. " B u n u n mankl bir aklama
s yok, Geoffrey!"
" S o n derece zeki herifler olmalarnn dnda, deil mi?
B e n c e onlar, mezarlkta bulduklarmz. Zeki herifler iin
zel bir m u a m e l e . zel adamlarn sradan mezarlklara g
m e c e k halleri yok ya! Gel, hadi. D a h a yakn bir tarihe baka
lm."
Bir sre ikinci oday dolatlar. Aniden, Atvvood yle tu
haf bir ekilde durdu ki Beatrice de arpt. Atvvood, ksk ses
le bir slk ald. " u n a bak, Beatrice!"
283

Glenn C o o p e r

Fenerinin n en alttaki rafn ucunda duran bir kuma


ynna dorulttu. Boha gibi grnen, kahverengi ve siyah
bir kuma vard. Dikkatli bir ekilde eilip ona doru yakla
tlar ve grdkleri ey karsnda ok oldular: Batan aa gi
yinik, srtst uzanm bir iskelet.
Byk, s a m a n rengi kafatasmn zerinde kay gibi ol
m u deri paralar ve kafa derisinin olmas gereken yerde
birka tel k o y u renk sa vard. O n u n yannda da dz, siyah
bir kep. Kafann arka ksmndaki kemik, bir kafatas kryla ieri g m t ve altndaki talarda kurumu kan lekele
ri vard. G i y i m i n d e n e r k e k olduu anlalyordu; siyah, tak
viyeli, yksek yakal bir yelek, kahverengi, dize kadar pan
tolon, u z u n kemiklerin zerinde siyah oraplar, deri botlar.
skelet, u z u n siyah bir pelerinin zerinde yatyordu, yaka
snda harap olmu bir k r k vard.
" B u arkada belli ki ortaadan deil," diye mrldand
Atwood.
Beatrice oktan diz km, yakndan inceliyordu. "Eliza
beth dnemi sanrm."
"Emin misin?"
skeletin kemerinden sarkan mor, ipek bir kesenin zerine
harfler ilenmiti: J.C. Beatrice, iaretparmayla keseyi drt
t, sonra hafife azn at ve avucuna g m paralar dkl
d. Bir ilin ve peni vard. Atwood, yaklatrd.
Paralarn zerinde, I. Elizabeth'in masklen yz gze arp
yordu. Beatrice paranm arka yzn evirdi ve zerinde bir
tarih olduunu grdler: 1581.
"Evet, eminim," diye fsldad. " S e n c e burada ii ne, Geof
frey?"
"Bugn, yantlayabileceimizden fazla sorumuz olacan
dnyorum," dedi Atwood. Gzleri, iskeletin zerindeki
kitaplara kayd. " B a k ! En yakndaki kitaplar 1581 tarihli! Te
sadf olmad kesin. D a h a sonra kamera ekipmanyla dostu
m u z u tekrar ziyaret ederiz ama nce u kefimizi bitirelim."
284

Y e d i n c i O l u n Srr

Dikkatli bir ekilde, iskeleti yerinden oynatmamaya zen


gstererek raflar arasnda dolanmaya devam ettiler, ta ki Atwood arad eyi bulana kadar.
Merdivenleri yoktu ama neyse ki 1947 ciltleri boy mesafesindeydi.
Fenerini kitaplarn zerinde gezdirdi ve heyecanla bar
d. " B u l d u m ! ite, 1947 buradan balyor." Heyecanla ciltleri
indirdi ve sonunda zafer l att. "Bugn! Otuz bir O c a k ! "
Raflarn arasna skp birlikte souk zemine oturdular
ve ar kitab kucaklarna koydular. Bir yars birinin dizin
de, dier yars dierinin kucandayd. Sayfalarca, skk
bir ekilde yazlm isimleri taradlar. Natus, Mors, Mors,
Natus.
Atvvood, evirdii sayfa saysn unuttu, elli, altm, yet
mi.
Sonra onu grd. H e m e n ardndan da Beatrice: Reginald
William

Saunders,

Mors.

Kaz ekibi, Fishbourne'daki Cunning Man'i benimsemiti.


Kazdan sonra motele gidip ucuz bira iebiliyorlard ve mo
tel sahibi mterilere ayrlan blmdeki banyoyu, kii bana
bir peni karlnda kullanmalarna izin vermiti. zerinde
nehre eilmi, srtarak, plak elleriyle alabalk tutan bir ada
mn resmedildii bar tabelas onlar her zaman glmsetirdi,
ama bu akam deil. Ekip, duman alt olmu barda, uzun bir
masada kendi kendilerine oturuyor, kasaba ahalisinden uzak
duruyordu.
Reggie saatine bakt ve konuyu hafife almaya alt. "Bir
ka sterlin bor alabilirsem ikiler benden. Sana yarn derim,
Beatrice."
Beatrice antasna uzand ve ona para uzatt. "Al bakalm,
byk goril. Yarn geri demek iin burada olacaksn."
Reggie banknotlar ald. " N e diyorsun, Prof? Yal Reg
iin perdeler kapanyor mu dersin?"
285

Glenn Cooper

"tiraf edeyim, tm bunlar karsnda akna d n d m . "


Atvvood birasnn sonunu yudumluyordu. n c birasyd
ki bu onun iin hi normal deildi ve ba dnyordu. Hepsi
hzl iiyordu ve konumalar kaymaya balamt.
" E e r bu b e n i m dnyadaki son gecemse sonuna kadar
keyfini karacam," dedi Reggie. "Herkes aym fikirde m i ? "
Bo bira bardaklarn toplad ve hepsini bara gtrd. Ye
terince uzaklatnda Dennis ne eildi ve gruba fsldad.
" K i m s e bu samala inanmyor, deil m i ? "
Martin ban sallad. " M a d e m samalk, yleyse nasl olu
yor da profesrn doum tarihi kitaplarda olabiliyor?"
"Evet, nasl?" diye sordu Timothy.
"Bilimsel bir aklamas olmas lazm," dedi Beatrice.
"yle m i ? " diye sordu Atvvood. " N e d e n her ey bilimsel
bir pakete smak zorunda?"
"Geoffrey!" Beatrice armt. " B u n u sen mi sylyor
sun? Doktor Deneyselcilik? En son ne z a m a n kiliseye gittin?"
"Hatarlamyorum. Birka eski kilisede kaz yaptam." Y
znde yeni yeni sarho olmaya balayan birinin ifadesi vard.
"Biram nereye gitti?" Kafasn kaldrd ve bardaki Reggie'yi
grd. "Ah, orada ite! yi adam! Rommel'den kurtuldu. Uma
rm Vectis'ten de kurtulur."
Ernest dnceliydi. Dierleri gibi sarho olmamt. " B a
z aratrmalar yapmamz gerek," dedi. "Tarihlerin dorulu
unu kantlamak iin tandmz baz insanlara ya da belki
tarihteki nemli kiilere bakmalyz."
"Doru yaklam," dedi Atvvood, eliyle bardakaltln
sallayarak. "Bilimin samalk olduunu kantlamak iin bi
limsel bir metot kullanmak."
"Peki, ya tm tarihler doruysa?" diye sordu Dennis. "O
zaman ne olacak?"
"O zaman bu ii, Whitehall'daki kk rktc ofislerin
de kk rktc iler yapan kk rktc heriflere dev
redeceiz," diye yamtlad Atvvood.
286

Y e d i n c i O l u n Srr

" S a v u n m a Bakanl," Ernest sessizce mrldand.


" N e d e n onlar?" diye sordu Beatrice.
" B a k a k i m olabilir?" dedi Atvvood. "Basn? P a p a ? " Reggie, barmenin son bardaklar da doldurmasn bekliyordu.
"Burada susuzluktan lyoruz!" diye seslendi Atvvood.
" H e m e n geliyor, patron," dedi Reggie.
Kapdan ieri Julian Barnes girdi, zerindeki kabann n
akt ve dalgalanyordu. Kasaballar ok armt. Bu ada
m n kim olduunu biliyorlard elbette ama brakn bu bar,
herhangi bir bara girdiini gren olmamt. Yetki ve gste
rile kark kendim beenmi, naho bir tavn vard. Salar
geriye taranm, by kusursuz bir ekilde kesilmiti. K
k, gelincik gibi bir adamd.
Kasaballardan biri, onun gibileri kmseyen bir sendika
yesi imal bir ekilde lafa girdi, " H a v a Filo Komutan, bura
y Muhafazakr parti ofisi sanm olmal. H e m e n yolun aa
snda solda!"
Barnes onu duymamazlktan geldi. "Reginald Saunders'
nerede bulabilirim!" diye sordu hiddetli bir ses tonuyla.
Arkeologlar bir anda balarm kaldrp ona baktlar.
Reggie hl barda, dolu bardaklar getirmek zereydi. Fi
yakal kk adamdan birka metre uzaktayd. " K i m bilmek
istiyor?" diye sordu, srtn dikletirip kk adamn kar
snda daha da ykselerek.
"Reginald Saunders sen m i s i n ? " diye sordu Barnes ciddi
bir tavrla.
" S e n de kimsin, ahbap?"
" S o r u m u tekrarlyorum, Saunders sen m i s i n ? "
"Evet, Saunders benim. Bir derdin mi v a r ? "
K k adam zorlukla yutkundu. "Karm tanyorsun, sa
nrm."
"Arabam da tanyorum, ef. O ksm ans oldu tabii!"
K o m u t a n cebinden gm rengi bir tabanca kard ve da
ha kimse sesini karamadan Reggie'yi alnndan vurdu.
287

Glenn Cooper
Winston ChurchillTe yapt resmi grmenin ardndan Ge
offrey Atwood, muhafazal bir askeri arala Hampshire'a ge
ri gtrlyordu. Yannda, ahap koltuun zerinde sadece
konuulduu zaman cevap veren ruhsuz, gen bir yzba
vard. Gidecekleri yer, ordunun hl byk bir kla ve ei
tim merkezi olarak kurduu ve Atwood ve ekibinin tutuldu
u bir askeri st.
Yola ktklarnda Atwood sormutu, " N e d e n beni bura
da, Londra'da brakmyorsunuz?"
" B a n a verilen emirler sizi Aldershot'a gtrmem dorul
tusunda."
" N e d e n peki, sorabilir m i y i m ? "
"Emirler byle."
Atwood orduda, tanmaz bir mal grdnde onun ne
olduunu bilecek kadar kalmt, o yzden nefesini tuttu.
Avukatlarn bir gizlilik anlamas zerinde altn ve her
eyin dzeleceini dnyordu.
Ara fren yapp, ofr ypranm sspansiyona asldn
da, eve dnd zaman kendisini grmekten ok mutlu ola
cak ei ve ocuklaryla ilgili gzel eyler dnmeye alt.
Gzel bir yemek, scak bir banyo ve sradan akademik al
malarna dndn hayal etti. Vectis'i anlarndan silmesi
gerekecekti, notlarna ve fotoraflara el konulmu, bir nevi,
anlar silinmiti. Beatrice'le, mzedeki odasnda bir bardak
likr yudumlarken sohbet edebileceini dnd ama ordu
nun gzalt yntemi istedii etkiyi yaratmt: Korkuyordu.
H e m de savata olduundan ok daha fazla!
Kilitli tutulduu klaya dndnde gece olmutu ve
dostlar etrafn, bir film yldzn evreleyen fotoraflar gi
bi sard. Solgun ve keyifsizlerdi, kilo vermilerdi ve bkkn,
huzursuz, merak iindeydiler. Beatrice, erkeklerden ayr bir
yerde tutuluyordu ama gndzleri gardiyanlar tarafndan
keyifsiz bir ordu yemeiyle beslendikleri ortak bir odada za
man geirmelerine izin verilmiti. Martin, Timothy ve Dennis
288

Yedinci O l u n Srr

iskambil kartlaryla remi oynuyor, Beatrice hiddetlenip gar


diyanlara kfrediyor, Ernest'se bir keye ekilmi, kaygl,
depresif bir ekilde ellerini ovuturuyordu.
Herkes tm umudunu Atvvood'un Londra giriimine ba
lamt ve imdi dndne gre her ayrnty bilmek istiyor
lard. Atvvood, Tmgeneral Stuart'la yapt grmeyi tekrar
anlatrken hepsi kendinden gemi bir halde dinledi ve ser
best braklmalarnn an meselesi olduunu duyduklarnda
alklayp aladlar. Sadece hkmetin gizlilik anlamas iin
imzalar toplamas gerekiyordu. Ernest bile neelendi, sandal
yesini daha da yaklatrp ellerini serbest brakt.
"Cambridge'e dndmde ne yapacam, biliyor musu
n u z ? " diye sordu Dennis.
"lgilenmiyoruz, Dennis," dedi Martin, onu susturmaya
alarak.
" D u alacam, temiz giysiler giyeceim, bir caz kulbne
gideceim ve oynak kadnlarla tanacam."
"lgilenmiyoruz demiti," dedi Timothy.
Ertesi sabah sabrszlk iinde salverildiklerini duymay
bekleyerek geirdiler. le vakti bir er elinde tepsiyle ieri
girdi ve tepsiyi masann zerine brakt. Beatrice'in ikence
etmeye bayld, skc, keyifsiz bir genti. "Hey, alk!" dedi.
" B i z e iki ie arap getir. Bugn eve dnyoruz."
"Kontrol e t m e m gerek, bayan."
" y l e yap, yavrum. Bir de bak bakalm, beynin kulakla
rndan dar m k a m ? "
Tmgeneral Stuart, Aldershot'taki ofisinde alan telefonu a
t. Telefon Londra'dan geliyordu. Sert yzndeki, kibirden sabitlenmi kaslar oynamad. Grme ksayd, derhal sadede
girilmiti. Aklamaya ya da tekrarlamaya gerek yoktu. " T a
bii, efendim," diyerek telefonu kapad ve emirleri yerine getir
mek iin sandalyesini geriye itti.
2W)

Glenn C o o p e r

le yemei itah karacak trdendi ama onlar a ve heye


canlydlar. Bayat ekmekleri ve yapkan spagettiyi mideleri
ne indirirken, tarif gc yksek olan Atwood onlara, Churchill'in mehur yeralt sna ile ilgili hatrlayabildii her e
yi anlath. Yemeklerinin ortasnda er, elinde almam iki i
e arapla geri dnd.
"Gzlerime inanamyorum!" diye bard Beatrice. "Eri
miz bize hizmet ediyor!" Asker ieleri brakt ve hibir ey
sylemeden ayrld.
Bardaklara arap koyma grevi Atwood'a dt. " K a d e h
kaldrmak istiyorum," dedi ciddi bir ses tonuyla. " N e yazk ki
bir daha Vectis'te bulduklarmzla ilgili konuamayacaz ama
yaadmz bu deneyim aramzda asla kopmayacak, ebedi bir
ba oluturdu. Sevgili dostumuz, Reggie Saunders'a ve zgr
lmze!"
Bardaklar tokuturup araplarm yudumladlar.
Beatrice yzn buruturdu. "Komutanlarn masasndan
geldiim sanmyorum."
n c e Dennis kvranmaya balad, belki de en kk ve en
zayflar o olduundan. Sonra Beatrice ve Atwood. Saniyeler
iinde hepsi sandalyelerinden dp yerde rpnmaya ba
lad. Elleri kenetlendi, gzleri byd, azlarndan kanlar
gelmeye balad.
Her ey sona erdiinde ieri Tmgeneral Stuart girdi ve
acnacak manzaray inceledi. Kraliyet Ordusu'nda ondan da
ha itaatkr bir asker yoktu.
geirdi. Tayacak yk oktu ve uzun bir gn olacakt.
General, gvenilir adamlarndan oluan kk bir grubu
Wight Adas'na gnderdi. Atwood'un kaz blgesi kordon al
tna alnmt ve ukurun zeri byk bir arazi adryla ka
patlmt.
Bir yetkili, Barahip L a w l o r ' a A t w o o d ' u n ekibinin kaz
srasnda p a t l a m a m ar toplar b u l d u u n u ve gvenlik
290

Y e d i n c i O l u n Srr

gerekesiyle onlar anakaraya gtrdklerini bildirmiti.


B u n u takip e d e n on iki gn b o y u n c a askeri k a m y o n e t l e r
Kraliyet O r d u s u mavnalaryla adaya tand ve aralar te
ker teker adra alnd. Yaptklar iin ne k a d a r n e m l i ol
d u u n u n bilincinde o l m a y a n askerler, ok ksa z a m a n iin
de yeraltndan ahap sandklar kararak zahmetli bir i
baardlar.
General, botlarnn kard seslerin yanks eliinde k
tphane Mahzenlerine indi. Odalar boaltlm, geriye bir tek
sra sra uzanan bo kitaplklar kalmt. lgisiz bir ekilde Eli
zabeth dneminden kalma iskeletin zerinden geti. Baka
biri olsa orada olup biteni hayal etmeye alr, byle bir e
yin nasl m m k n olabileceini anlamak, tm bunlarn felse
fi deerini zmlemek iin aba gsterirdi. Stuart yle bir
adam deildi, belki de bu zellii, onu bu i iin ideal bir as
ker yapyordu. O n u n tek arzusu bir bardak viski iip bir por
siyon biftek yemek iin kulbe gitmek, dolaysyla zamann
da Londra'ya dnebilmekti.
Gezisini tamamladnda Barahip'i ziyaret edecek ve or
dunun yapt korkun bu hata iin zr dileyecekti: Atwood'un grubunun dnne izin vermeden nce tm ar top
lar temizlediklerini dnmlerdi. Ne yazk ki iki yz otuz
kiloluk bir Alman topu gzden kamt.
Belki de onlarn onuruna bir dua uygun olurdu; onlar da
itenlikle kabul ederdi zaten.
Stuart blgeyi temizletmi ve son askerinin tertibat kur
masna izin vermiti. Bombalar patladnda yer sismik bir
ekilde sarsld ve ortaadan kalma tonlarca ta ym bu
lunduu yere yld.
st ste ylm yeralt mezarlnn derinliklerinde Geoffrey Atwood, Beatrice Slade, Ernest Murray, Dennis Spen
cer, Martin Bancroft ve Timothy B r o w n ' d a n geriye kalanlar,
nesiller boyu yaayan kzl sal yazclarn kemiklerinin ya
nnda ebediyete uzanacakt. O yazclarn yazd eski kitap291

Glenn Cooper
le yemei itah karacak trdendi a m a onlar a ve hey e
canlydlar. Bayat ekmekleri ve yapkan spagettiyi mideleri
ne indirirken, tarif gc yksek olan Atwood onlara, C h u n
hill'in mehur yeralt sma ile ilgili hatrlayabildii her e
yi anlatt. Yemeklerinin ortasmda er, elinde almam iki i
e arapla geri dnd.
"Gzlerime inanamyorum!" diye bard Beatrice. "Eri
miz bize hizmet ediyor!" Asker ieleri brakt ve hibir ey
sylemeden ayrld.
Bardaklara arap koyma grevi Atwood'a dt.

Kadeh

kaldrmak istiyorum," dedi ciddi bir ses tonuyla. " N e yazk k


bir daha Vectis'te bulduklarmzla ilgili konuamayacaz an.
yaadmz bu deneyim aramzda asla kopmayacak, ebedi bit
ba oluturdu. Sevgili dostumuz, Reggie Saunders'a ve z g i
lmze!"
Bardaklar tokuturup araplarn yudumladlar.
Beatrice yzn buruturdu. "Komutanlarn masasnd.n
geldiini sanmyorum."
nce Dennis kvranmaya balad, belki de en kk ve en
zayflar o olduundan. Sonra Beatrice ve Atwood. Saniyeli
iinde hepsi sandalyelerinden dp yerde rpnmaya ba
lad. Elleri kenetlendi, gzleri byd, azlarndan kanl.
gelmeye balad.
Her ey sona erdiinde ieri Tmgeneral Stuart girdi ve
acnacak manzaray inceledi. Kraliyet Ordusu'nda ondan da
ha itaatkr bir asker yoktu.
geirdi. Tayacak yk oktu ve uzun bir gn olacakt
General, gvenilir adamlanndan oluan kk bir grubu
Wight Adas'na gnderdi. Atwood'un kaz blgesi kordon .11
tma alnmta ve ukurun zeri byk bir arazi adryla k.
patlmt.
Bir yetkili, Barahip Lawlor'a A t w o o d ' u n ekibinin k a i l
srasnda patlamam ar toplar b u l d u u n u ve gvenlik
290

Yedinci O l u n Srr

nedeniyle onlar anakaraya gtrdklerini bildirmiti.


Birbirini takip eden on iki gn b o y u n c a askeri k a m y o n e t l e r

Alman Ordusu
miz

bir

mavnalaryla adaya tand ve aralar te-

adra alnd. Yaptklar iin ne kadar nemli ol-

duunun bilincinde olmayan askerler, o k ksa z a m a n iin .lmdan ahap sandklar kararak zahmetli bir i
.Il l i . II
1

m . i . i I , botlarnn kard seslerin yanks eliinde k-

l l un' Mahzenlerine indi. Odalar boaltlm, geriye bir tek


m .1 uzanan bo kitaplklar kalmt. lgisiz bir ekilde Eli l dneminden kalma iskeletin zerinden geti. Baka
HHH mada olup biteni hayal etmeye alr, byle bir eii il mmkn olabileceini anlamak, tm bunlarn felsel . m i m zmlemek iin aba gsterirdi. Stuart yle bir
lli deildi, belki de bu zellii, onu bu i iin ideal bir as yapyordu. O n u n tek arzusu bir bardak viski iip bir porl>H I n l l e k yemek iin kulbe gitmek, dolaysyla zamannI uuira'ya dnebilmekti.
sini tamamladnda Barahip'i ziyaret edecek ve or
unu yapt korkun bu hata iin zr dileyecekti: Atwo

(rubunun dnne izin vermeden nce tm ar top-

i m/.l'diklerini dnmlerdi. Ne yazk ki iki yz otuz


"lul bir Alman topu gzden kamt.
M II de onlarn onuruna bir dua uygun olurdu; onlar da
m nll m kabul ederdi zaten.
Nlnl blgeyi temizletmi ve son askerinin tertibat kurim izin vermiti. Bombalar patladnda yer sismik bir
i lde sarsld ve ortaadan kalma tonlarca ta yn buluiulftu yere yld.
I N ste ylm yeralt mezarlnn derinliklerinde Ge
lin y Alwood, Beatrice Slade, Ernest Murray, Dermi Spen Mnrtin Bancroft ve Timothy Brovvn'dan geriye kalanlar,
M llle 1 myu yaayan kzl sal yazclarn kemiklerinin ya
nn.I. ebediyete uzanacakt. O yazclarn yazd eski kitap291

Glenn Cooper

larsa, imdi konvoy halindeki zeytin yeili kamyonetlere dol


durulmu, hzla VVashington'a nakledilmek zere Suffolk,
Lakenheath'deki Amerikan Hava Kuvvetleri ssne gnderi
liyordu.

292

29 TEMMUZ 2009
NEW YORK

ill'in akamdan kalmal ok iddetli deildi,


akamdan kalmalk bile saylmazd. Daha ok, bir
ift Tylenol yardmyla bir saat iinde giderilebile

cek hafif bir grip vakas gibiydi.


Bir gece nce, ienin dibini grene kadar imeye, uzun s

reliine dibe vurmaya ve neredeyse tamamen boulana kadar


yzeye kmamaya karar vermiti. Planlanm iki keyfine
balayp iki iki itikten s o m a sinirlenmiti, kendisine acmak
tan vazgemeye ve viski akn metabolizmasna zarar ver
meyecek istikrarl bir noktada tutmaya yetecek kadar fkelen
miti. Hzla unutulan ve kendisini mantk maskesi ardna giz
leyen her zamanki uar samalklar yerine, gecenin byk
blmn koltua uzanp akl yrterek geirmiti. Bu ilev
sel nhazrlk srasnda Nancy'yi aram ve erkenden bulu
m a k istediini sylemiti.
Nancy geldiinde Will oktan Grand Central yaknlarnda
ki bir Starbucks'ta oturmu, kahvesini yudumluyordu. Nancy
ondan daha kt grnyordu.
" R a h a t geldin m i ? " diye takld.
Will, Nancy'nin alamak istediini dnp ona sarlmak
istedi ama bu onlarn kamuya ak ilk sevgi gsterileri olurdu.
"Senin iin yasz latte aldm," dedi barda nne iter
ken. "Hl scak." Bu jest Nancy'yi duygulandrd. Gzlerin
den yalar akmaya balad. " S a d e c e bir bardak kahve," dedi
Will.
293

Glenn C o o p e r

"Biliyorum. Sa ol." Bir y u d u m ald, sonra soruyu sordu:


"Ne oldu?"
Will'in yantn duymak iin kk masada ne doru
eildi. Etraf, mterilerle doluydu. Uultu ve st stclarnn
sesinden dolay d u y m a k gt.
Nancy gen ve savunmasz grnyordu. Will, uzanp eli
ne dokundu. Nancy, bu hareketi yanl yorumlad.
"Yoksa bizi mi rendiler?" diye sordu.
"Hayr! B u n u n bizimle hibir ilgisi yok."
" N e r e d e n biliyorsun?"
"Byle bir durumda seni K ' y a arp yzne vuruyorlar.
nan bana, biliyorum."
"O zaman, ne o l d u ? "
"Sorun biz deiliz, sorun bu olay." Will, kapdan giren her
yz inceleyerek kahvesini yudumlad.
"Shackleton' yakalamamz istemiyorlar," dedi Nancy,
onun dncelerini okuyarak.
"yle grnyor."
" N e d e n bir seri katilin yakalanmasn engellesinler?"
"Harika bir soru." Will alnn ve gzlerini ovuturdu.
" n k o zel bir paket."
Nancy'nin kafas karmt.
Will, sesini alaltt. "Biri ne zaman sistemden silinir? Fede
ral tanksa? Gizli bir faaliyet varsa? zel harekttaysa? Her ne
haltsa, ekran kararr ve o insan artk yoktur. Hkmet iin a
ltn sylemiti. 5 1 . Blge ya da her ne samalksa. Grn
e gre, hkmetin bir blm, yani biz, hkmetin baka bir
blmne toslad. Ve biz kaybettik."
"Yani sen, Federal Bro'daki baz yetkililerin bir katilin
serbest kalmasna izin verdiklerini mi sylyorsun?" Nancy
inanamyordu.
" B i r ey sylemiyorum. A m a evet, m m k n ! O n u n ne ka
dar nemli bir adam olduuna bal. Ya da belki biraz adalet
varsa, onunla sessiz bir ekilde ilgilenmi de olabilirler."
294

Yedinci O l u n Srr

" A m a biz bunu asla bilemeyiz," dedi.


"Bilemeyiz."
Nancy kahvesini bitirdi ve makyajm tazelemek iin pud
rasna uzand. "Yani bu kadar m? imiz bitti m i ? "
Will, Nancy'nin yzne pudra srn izledi. "Senin
iin bitti. Benimki deil."
Will'in kare eklindeki enesinde klasik bir saldrganlk
ifadesi belirdi ama ayn zamanda sakindi de; u u r u m u n ke
narndaki bir insann atlamaya karar verdii anda yzne ta
knd belal ifadeyi andryordu.
" S e n ofise dnyorsun," dedi. " S a n a yeni bir i verecekler.
Mueller'in de dneceini duydum. Belki sizi yine ekip yapar
lar. Sen devam edeceksin ve harika bir kariyerin olacak n
k acayip zeki bir ajansn."
"Will..." Nancy araya girmek istedi.
"Hayr, beni dinle, ltfen," dedi Will. " B u kiisel bir du
rum. Shackleton'n bu insanlar neden ya da nasl ldrd
n bilmiyorum ama bunu, beni b o k ynna sokmak iin
yaptn biliyorum. Motivasyonunun bir paras, hatta b
yk bir paras bu olmal! B a n a ne olacaksa olacak. Ben artk
bronun adam deilim. Yllardr da deildim zaten. Rahata
emekliliime kavumak iin azmdan kanlara dikkat etme
fikri samalkt." imdi iini dkyordu ama halka ak bir
alanda olmalar, onu gerekten iindekileri anlatmaktan al
koyuyordu. "Yirmi yl da emeklilik parasn da s.ktir et! Ba
ka bir yerde bir i bulurum. G e i n m e k iin servete ihtiyacm
yok."
Nancy pudrasn masaya koydu. Grne gre makyaj
n batan yapmas gerekecekti.
"Tanrm, Nancy, alama!" diye fsldad. " B u bizimle ilgi
li deil. Biz harikayz. Bu benim uzun zamandr yaadm
en iyi iliki, gerei d u y m a k istersen belki de en iyisi! Zeki ve
seksi olmann yannda, sen birlikte olduum kadnlar arasn
da kendine en ok yetebilensin."

293

Glenn Cooper

" B u bir iltifat m ? "


"Benden geliyorsa kesinlikle. Sen, eski sevgililerimin yzde
yz gibi aciz deilsin. Kendi yaamndan memnunsun ve sa
yende ben de kendi yaammdan mutluyum. Bunu bir daha
bulamam."
" O zaman neden mahvediyorsun?"
"Byle bir niyetim yoktu, elbette. Shackleton' bulmam gerek."
" D a v a d a n alndn!"
"O z a m a n kendimi tekrar olaydan sorumlu sayyorum. u
veya bu ekilde bu olay beni iimden edecek. Nasl dn
dklerini biliyorum. taatsizlii hogryle karlamayacak
lar. Bak, Pensacola'da bir maazann gvenlik mdr oldu
umda, sen de oraya geebilirsin. Biliyorum, sanat mzeleri
yok ama seni kltrsz brakmayz, merak e t m e ! "
Nancy gzlerim kurulad. " E n azndan bir plamn var m ? "
" o k karmak bir plan deil. Zaten arayp hasta olduu
mu syledim. Sue, bugn benimle karlamayaca iin mem
nun olacaktr. Bu sabah Vegas'a giden bir uakta yer ayrttm.
O n u bulup konuturacam."
" V e ben de hibir ey olmam gibi ie mi d n e c e i m ? "
" E v e t ve hayr!" Will, antasndan iki cep telefonu kard.
" B e n i m ehirden ayrldm renir renmez senin bana
ecekler. Muhtemelen seni izlemeye alacaklar. Bu kontrl telefonlardan birini al. Bunlar birbirimizle k o n u m a k iin
kullanacaz. Numaralarmz renmedikleri srece dinle
yemezler. Gzlerine ve kulaklarna ihtiyacm olacak ama
eer bir an bile kendisini riske atan dnrsen balanty
keseceiz. Ve Laura'ya telefon et. Ona, iini rahat ettirecek bir
eyler syle. Anlatk m ? "
Nancy telefonlardan birini ald. Will'in Avucunda durdu
u ksa sre iinde nemlenmiti bile. "Anlatk."
Mark, yazlm kodlarn hayal ediyordu. Elinden geldii ka
dar hzl yazyordu ama dnceleri parmaklarndan daha
296

Y e d i n c i O l u n Srr

hzl alyordu. Her sra rahat, minimalist ve kusursuzdu.


Konu d hibir ey iermiyordu. Bir yaz tahtas harika ey
lerle doluyordu. Bu, harika bir ryayd ve cep telefonunun
melodisiyle blndnde M a r k akna dnd.
Patronu Rebecca Rosenberg'in aradm fark etti. Venetian
Hotel'de, olaanst bir sitte gzel bir kadnla birlikte yatak
tayd ve yksek sesle konuan patronun Jerseyli aksam, mide
sine kramplar sokuyordu.
"Naslsn?" diye sordu.
"yiyim. Ne var ne y o k ? " Patronun onu bu ekilde daha
nce aramam olmas dikkatinden kamamt.
" S e n i izninde rahatsz ettiim iin zgnm. Neredesin?"
steseler onu cep telefonu sinyalinden bulabilirlerdi, o
yzden yalan sylemedi. "Vegas'taym."
" T a m a m . imdi, bunun gerek bir dayatma olduunu bili
yorum ama burada kimsenin zemedii bir kod sorunumuz
var. Lambda girii kt ve gzetmenlerin d kopuyor."
" Y e m d e n balatmay denedin m i ? " diye sordu ilgisizce.
"Milyonlarca defa. K o d zarar grme benziyor."
"Nasl?"
" K i m s e anlamad. O n u n babas sensin. Yarn buraya gele
rek bana byk bir iyilik yapacaksn."
"Tatildeyim!"
"Biliyorum, seni aramak zorunda kaldm iin z g n m
ama bizim iin b u n u yaparsan, sana gn izin daha verece
im ve iini yarm gnde tamamlarsan, seni le vaktinde jet
le M c C a r r a n ' a braktrrz. Ne diyorsun? Anlatk m ? "
Mark, duyduklarna inanamyordu. " T a m a m , geleceim."
Telefonu yataa frlatt. Kerry hl uyuyordu. Bir eyler
dnyordu. Ortada hi iz brakmamt ve Desert Life iinin
tespit edilemeyeceinden emindi. T e k yapmas gereken biraz
zaman geirmek ve istifa srecine gemeden nce bir ya da
iki ay beklemekti. Bir kzla tantn, evlenip D o u yakasn
da yaayacaklarn syleyecekti. Onlar da karsna geip di297

Glenn C o o p e r

lerini skacak, ona karlkl yeminlerini hatrlatacak, onu


eitmek ve ie almak iin harcadklar zaman ve yerine biri
ni almann zorluunu ne sreceklerdi. Vatanseverliine oy
nayacaklard. A m a o fikrini deitirmeyecekti. Bu klelik de
ildi! O n u n gitmesine izin vereceklerdi. Kapdan karken
onu iyice aratracak ve hibir ey bulamayacaklard. Sonra
onu yllarca, belki m r boyu takibe alacaklard. Tpk dier
eski alanlara yaptklar gibi. Sorun deildi. O n u istedikleri
kadar izleyebilirlerdi.
Rosenberg, telefonu kapadnda yetkililer kulaklarndaki
dinleme cihazlarn karp onay vererek balarn salladlar.
efleri, Malcolm Frazier da ifadesiz yz ve bir greiyi an
dran vcuduyla tepkisiz bir ekilde orada dikilmiti, "iyiy
di," dedi.
"Gvenlik riski olduunu dnyorsamz neden onu bu
gn tutuklamyorsunuz?" diye sordu Rosenberg.
"Gvenlik riski olduunu dnmyoruz, yle olduunu
biliyoruz," dedi Frazier. " B u n u , kontroll bir alanda yapma
nn daha uygun olacan dnyoruz. Nevada'da oldu
undan emin olacaz. Evinde bekleyen bir ekip var. C e p te
lefonu sinyallerini takip ediyoruz. Eer yarn gelmeyeceini
dnrsek harekete geeriz."
" E m i n i m ne yaptnz biliyorsunuzdur," dedi Rosen
berg. Odann havas iri, atletik adamlarn kokularyla dol
mutu.
"Evet, Dr. Rosenberg, biliyoruz."
Havaalanna giderken yamur yamaya ve taksinin silecek
leri hafif bir mzik iin zaman tutan bir metronom gibi saln
maya balad. Will, arka koltua gmld ve ban ediin
de ba o m z u n a dt. LaGuardia servis yoluna geldiklerin
de boynu aryarak uyand ve ofre, US Airways'e gitmek
istediini syledi.
298

Yedinci O l u n Srr

Ak renk takm elbisesinin zerinde yamur damlalar


vard. Bilet grevlisinin yaka kartndan ismini ald, Vicki.
Kimlik kartyla federal silah tama ruhsann gsterirken sohbe
te dald. Kz bilgileri girerken Will onu izledi. Uzun kahverengi
salan atkuyruu eklinde toplanm, knaz, sivil olamayacak
kadar sade bir kzd.
Terminal gri kla aydnlatlmt ve hl sabah olduun
dan yaya trafii ve hareketlilik azd. Bu, onun koridoru tara
yp insanlarn yzlerini incelemesini kolaylatrmt. Anten
leri akt ve Will gergindi. Nancy hari hi kimse onun ate
le oynadn bilmiyordu ama yine de sanki boynuna asl bir
iaret varm gibi gze arptn hissediyordu. Check-in
kuyruunda ve koridorda bekleyen yolcular sivil grnyor
lard ve uzakta, A T M ' n i n yannda sohbet eden iki niforma
l polis vard.
Uaa binmeden nce bir saati vard. Bir iki ve bir kitap
alacakt. Bylece havadayken birka saat rahatlayabilecekti,
tabii Darla bu uuta grevli deilse. Eer grevliyse, "Ve
gas'ta olan Vegas'ta kalr sloganna" bal kalacandan emin
olmasna ramen, Nancy'yi aldap aldatmama sorusuyla sa
v a m a k zorunda kalacakt. U z u n zamandr balketli sarn
dnmemiti ama imdi onu dncelerinden atmakta zor
lanyordu. Etine dolgun bir kadn iin, son derece minik ve
ince i amarlar giyiyordu...
Vicki'nin ii geciktirdiini fark etti. Korkulu gzlerle ekra
nna bakp ktlar kartryordu.
" H e r ey yolunda m ? " diye sordu Will.
"Evet. Ekran dondu. Alr birazdan."
A T M ' n i n yanndaki polisler telsizleriyle konuarak ona
bakyordu.
Will masann zerinden kimliini kapt. "Vicki, bunu son
ra halledelim. Tuvalete gitmem gerek."
" A m a ... "
299

Glenn C o o p e r

Will komaya balad. Polisler ondan en az altm metre


uzaktayd ve yerler kaygand. Engelleri aarak hzla kapya
yneldi ve saniye iinde binadan kt. Arkasna bakmad.
T e k ans komak ve onu takip eden polislerden daha hzl
dnmekti. Siyah bir taksi mteri indiriyordu. Will arka
kapy atnda taksi hareket etmek zereydi. Will, antasm
koltua frlatp ieri atlad.
" H e y ! Buradan yolcu a l a m a m ! " ofr, Rus aksanyla ko
nuan, altm yalarnda bir adamd.
" S o r u n deil," dedi Will. " B e n federal ajanm." Rozetini
gsterdi. " S r ltfen."
ofr, Rusa bir eyler mrldand ama yavaa hareket et
ti. Will, yzn saklamak iin antasnda bir ey aryormu
gibi yapt. Uzaktan barmalar duyabiliyordu. O n u gr
mler miydi? Plakay almlar myd? Kalbi yerinden frla
m a k zereydi.
"Koyulabilirdim," dedi ofr.
" z g n m . Bir oay zerinde alyorum."
" F B I m ? " diye sordu Rus.
"Evet, baym."
" B e n i m de olum Afganistan'da. Nereye gitmek istiyor
sun?"
Will h e m e n senaryolar dnd. " M a r i n e H a v a Termi
nali."
" S a d e c e havaalanmn br ucuna kadar m ? "
" o k yardmc oldunuz. Evet, oraya kadar!" Will, cep te
lefonunu kapatp onu antasna att ve kontrl telefona
uzand.
ofr para almad. Will taksiden indi ve etrafna baknd:
kader an. H e r ey normal grnyordu. Mavi klar yok, ta
kip eden yok. Terminalin nndeki ksa taksi kuyruuna gir
di ve sar bir taksiye atlad. Taksi hareket ettiinde Nancy'yi
arayp onu haberdar etmek iin kontrl telefonunu kullan
d. Birlikte kk bir plan yaptlar.
300

Yedinci O l u n Srr

Peindekilerin onu takip edeceklerinden emindi, o yzden


birden fazla tatla zigzaglar izerek ilerlemek zorundayd. lk
taksiden Queens Bulvar'nda indi. Chase Bank'n nnde du
rup hesabndan biraz nakit para ekti ve ardndan baka bir
taksiye bindi. kinci durak, Manhattan, 125. Cadde'ydi. Orada
White Plains'e giden bir metroya bindi.
Akamzeri oluyordu ve ackmt. Yamur durmutu,
hava ncesine gre daha dingin, daha feraht. Gkyz al
yordu ve antas da ar deildi. Bu yzden yaya olarak, ye
m e k yiyebilecei bir yer aramaya koyuldu. M a m a r o n e c k
Caddesi'nde kk bir talyan restoran buldu ve keyifli bir
y e m e k yiyerek vakit geirmek iin pencereden uzak bir ma
saya yerleti. nc biray sipari edecekken kendisine en
gel oldu ve ana yemei lazanyann yannda bir soda istedi.
Bitirdiinde nakit dedi, kemerini biraz daha gevetti ve gn
na kt.
Halk Ktphanesi yaknlardayd. Buras belediyeye ait,
neoklasik tipte tasarlanm byk bir binayd. Girite anta
s kontrol edildi, ama metal dedektr olmadndan, silahn
o m u z asksnda brakt ve merkezi klimal okuma odasnn
arkalarnda uzun bir masaya yerleti.
Aniden gze battn hissetti. Odadaki iki dzine insan
iinde, takm elbise giyen ve masas bombo olan bir tek o
vard. B y k oda ktphane sessizliindeydi. Arada bir, biri
ksryor ya da sandalyesini ekiyordu. Kravatn karp,
ceketinin cebine soktu ve zaman geirmek iin okuyabilecei
bir kitap arayna giriti.
o k iyi bir okur olduu sylenemezdi ve en son ne zaman
ktphane raflarn kartrdn hatrlamyordu. Muhteme
len niversitede, o da kitaptan ok, kz peinde kotuu sra
lardayd. Uzun, metal kitaplklarn klostrofobik blmeleri
arasnda doland ve eski kitap kokusunu iine ekti. Binlerce
kitabn ismi birbirine kart ve ba dnmeye balad. Karan
lk bir kede kvrlp kestirmek iin inanlmaz bir istek du301

Glenn Cooper

yuyordu ve tam btn duyularn kapatmak zereydi ki bir


den farkna vard.
zleniyordu.
nce hissetti, soma hemen solundaki blmede ayak sesleri
ni duydu. T a m zamannda arkasn dnd ve kitaplm sonun
da, bir ayam hzla getiini grd. Ceketinin iinden silahna
dokundu, sonra srann sonuna doru ilerledi ve iki kez hzla
saa dnd. Bu sra botu. Dinledi, uzaktan bir ses duyduunu
dnd ve sessizce o yne doru ilerlemeye balad. Odann
ortasma doru iki sra daha gelmiti. Keyi dndnde bir
adamn ondan uzaklatn grd. " H e y ! " diye seslendi.
A d a m durup yzn dnd. Kontrolden kmasna
uzam sakallar olan iman bir adamd ve ayanda botlar,
zerinde gve yenii kaza ve montuyla k mevsiminde gi
bi giyinmiti. Yanaklar sivilceliydi, burnu yuvarlak, portakal
kabuu gibi przlyd. Gznde, bir ucuzcu dkknndan
alnma tel ereveli gzlkler vard. Ellili yalarnda olmas
na ramen yznde, kt bir ey yaparken yakalanm bir
ocuun ifadesi vard.
Will temkinli bir ekilde adama yaklat. "Beni mi izliyor
dun?"
"Hayr."
" B e n c e izliyordun."
" T a m a m , izliyordum," diye itiraf etti.
Will rahatlad. A d a m tehlikeli deildi. O n u n izofren, id
det eilimi olmayan, kontroll biri olduunu saptad. " N e
den beni izliyordun?"
" B i r kitap bulmana yardmc olmak iin." Hibir deime
yoktu. Her sz, azmdan ayn tonda ve vurguda kyordu
ve drst olduu belliydi.
"ey, yardmna ihtiyacm olabilir dostum. Ktphaneler
le aram iyi deildir."
A d a m bir az dolusu rk diini gstererek glmsedi.
" B e n ktphaneleri severim."
302

Y e d i n c i O l u n Srr

" T a m a m , o z a m a n bir kitap b u l m a m a yardmc olabilirsin.


Be nim adm Will."
" B e n Donny."
"Merhaba, Donny. Sen nden buyur, ben takip ederim."
Donny, labirentin iinde uzmanlam bir fare gibi raflarn
arasnda hzla ilerledi. Will'i nce keye, ardndan merdi
venlerden iki kat aa, bodrum katma gtrd ve orada b
yk bir amaca hizmet edercesine ciddileti. Bir araba dolusu
kitab iten daha yal bir kadnn yanmdan getiler. Kadn,
D o n n y ' n i n kendisine oyun arkada bulmu olmasna sevin
mi gibi glmsedi.
" B e n i m iin gerekten ok iyi bir kitabn var herhalde,
Donny," diye seslendi Will.
"Senin iin harika bir kitabm var."
Bolca zaman olan Will, bu servenin oyalayc olduunu
dnd. Takip ettii adam kronik izofreninin tm zellik
lerini tayordu. Belki biraz da zihinsel zr vard ve gr
nnden srekli ila kulland anlalyordu. Bir ktpha
nenin derinliklerinde, D o n n y ' n i n evinde, D o n n y ' n i n oyunu
nu oynuyordu ama sorun deildi.
Nihayet Donny, bir rafn ortasna geldiklerinde durdu ve
cildi ypranm b y k bir kitab almak iin kafasn yukar
kaldrd. Will'e vermek iin terli elleriyle kitab kavrad.
ncil.
"ncil m i ? " dedi Will aknlk iinde. "Sana u kadarn
syleyeyim Donny, ben iyi bir ncil okuru deilimdir. Sen oku
musun?"
D o n n y b o t l a n n a bakt ve bam sallad. " O k u m a m . "
" A m a b e n i m o k u m a m gerektiini mi dnyorsun?"
" S e n okumalsn."
" O k u m a m gereken baka kitaplar var m ? "
"Evet. Bir kitap daha var."
D o n n y tekrar yola koyuldu. Will, kolunan altnda silahl
zerine bastrd b u u k kiloluk ncil'le onu takip edi
30:

Glenn C o o p e r

yordu. Otuz yedi yl boyunca, orospu ocuu babasna kat


lanan annesi, y u m u a k bal bir Baptist'ti ve srekli incil
okurdu. Sonra birden annesinin mutfak masasna oturmu,
incil okuyup hayatna tutunmaya alrkenki hali geldi
gzlerinin nne. Babas salonda oturmu cierleri patlayncaya kadar annesine kfrederek iiyordu. Annesi de ra
h a t l a m a k iin ielere bavurduunda, balanmak iin in
cil'e snyordu. VVill'in yakn bir z a m a n d a incil'i okuma
yaca kesindi.
" B i r sonraki kitap da bunun kadar engin bir kitap m ola
c a k ? " diye sordu Will.
"Evet. Senin iin okumas gzel bir kitap olacak."
Will sabrszlanyordu.
Merdivenlerden bir kat daha indiler. Buras, ok fazla in
san grm bir yere benzemiyordu. D o n n y birden durdu ve
eski, deri kapl kitaplarn olduu bir rafn nnde diz kt.
Gururlu bir edayla birini ekip kard. " B u senin iin iyi bir
kitap."
Will onun ne olduunu merak ediyordu. Bu zavall ada
mn dnya grne gre, hangi kitap ncil'e edeer olabi
lirdi ki? r e n m e k iin hevesle bekledi.
NY

Eyaleti

Belediye

Kodu-1951.

Will, yeni kitab incelemek iin ncil'i kenara brakt. Adn


dan da anlald gibi, iinde sayfalarca belediye kodu vard
ve blgenin snrl kullanmyla ilgili bilgiler ieriyordu.
Muhtemelen bu cilde yarm yzyldr kimse dokunmamt.
"ey, bu olduka engin bir kitap, D o n n y . "
"Evet. O iyi bir kitap."
" S e n bu ikisini rasgele setin, deil m i ? "
D o n n y ciddiyetle ban sallad. "Rasgele setim, Will."
***
Saat be buukta kafasn ncil'e ve Belediye Kodlar kita
bna yaslam, okuma odasnda uyuyordu. Birinin kolundan
304

Y e d i n c i O l u n Srr

ektiini hissetti,

kafasn kaldrdnda banda dikilen

Nancy'yi grd. " S e l a m . "


VVill'in okuduu kitaplar inceliyordu. "Sakn sorma," de
di Will.
Dar kp Nancy'nin arabasnda oturdular. Will, eer
yakalanacaksam, imdiye kadar oktan yakalanm olurdum,
diye dnd. Anlalan kimse noktalar birletirememiti.
N a n c y ona, ofiste ilerin kontrolden ktn anlatt.
N a n c y ' d e n phelenmiyorlard ama bro iinde haberler jet
hzyla yaylmt. Will'in ad, Seyahat Gvenlik Danmanl
ma verilmiti ve LaGuardia'daki check-in olay kargaa ya
ratmt. S u e Sanchez hararetliydi, btn gnn kapal ka
plar ardnda, sadece emir vermek ve insanlar skntya sok
m a k iin dar karak geirmiti. Will'in eylemleri ve niyeti
konusunda Nancy'yi birka kez sorgulamlard ama bir ey
bilmediinden emin olmu grnyorlard. Sue, neredeyse
Kyamet G n olaynda onu WillTe birlikte almaya zorla
d iin Nancy'den zr dileyecekti ve ona defalarca bu ko
nudan hibir zarar grmeyeceini yinelemiti.
Will i geirdi. "Eh, cezalym demek ki! Uamam. Araba
kiralayamam. Kredi kart kullanamam. Trene ya da otobse bi
nersem Perm stasyonu ya da Port Authority'de yakalanrm."
Arabann camndan dar bakt, s o m a bir elini Nancy'nin kal
asna koyup glerek okad. "O zaman sanrm araba almak
zorunda kalacam."
"Muhtemelen haklsn. Araba alacaksn." Nancy motoru
altrd ve otoparktan kt.
Nancy'nin evine gidene kadar tarttlar. Will, onun aile
siyle tanmak istemiyordu ama Nancy srar etti. " B e n onla
rn seninle tanmalarn istiyorum."
Will sebebini bilmek istedi.
" S e n i n hakknda o k ey duydular. T e l e v i z y o n d a gr
dler." S z n bitirmeden nce duraksad. " B i z i biliyor
lar."
305

Glenn C o o p e r

"Ltfen bana, senden iki kat daha yal ortanla gizli bir
iliki yaadn annenlere anlatmadn syle."
" B i z yakn bir aileyiz. Ve sen de b e n i m iki kat yamda
deilsin."
Lipinskilerin evi, 1930'lann tula evlerindendi. Nancy'nin eski
lisesinin karsndaki kmaz sokakta bulunan evin olduka
dik bir ats vard. Etrafndaki iek bahesinden turuncu ve
krmz gller fkryor, ev alev alm gibi grnyordu.
Joe Lipinski arka bahedeydi. zerine sadece bol bir ort
giymi ufak tefek bir adamd. Her yan beyaz ipeksi tylerle
kaplyd, gnein kavurduu banda seyrek, gsnde ise bir
sr beyaz kl vard. Yuvarlak, afacan yanaklar vcudundaki
en etli blgelerdi. imlerin zerine diz km, bir gl aacn
buduyordu. Bacaklarndan g alarak ayaa kalkh ve, "Hey!
Pied Piper, Fareli Kyn Kavalcs gelmi! Casa Lipinski'ye
ho geldin!" dedi.
"Harika bir baheniz var, efendim," dedi Will.
" B a n a efendim deme; Joe d e m e n yeterli. A m a sa ol. Gl
leri sever m i s i n ? "
"Elbette."
J o e kk bir goncaya uzand, kopard ve Will'e uzatt.
"Yakana takman iin. Nancy, goncay onun yakasna tak."
Nancy kzard ama goncay sylenen yere takt.
" t e ! " diye bard Joe. "Artk okul balosuna gidebilirsi
niz. Haydi, bakalm. Gneten kaalm. Y e m e k hazr saylr."
"Sizi rahatsz etmek istemem," dedi Will.
J o e ona, bir sen-neden-bahsediyorsun bak frlatp kzna
gz krpt.
Ev scakt nk Joe, klima kullanmay doru bulmuyor
du. Tandklar gnden bu yana, 1974 ylndan beri, evde
hibir ey deimemiti. Mutfak ve banyolar altml yllarda
elden geirilmiti, ama hepsi o kadar. Kaln yumuack hal
lar ve ypranm eski mobilyalarla dolu kk odalar, ehirdma kaan ilk nesil...
306

Y e d i n c i Olun Srr

Mary Lipinski, buhar tten tencerelerden yaylan koku


larla dolu mutfaktayd. Kendisini brakmam, ho bir kadn
d, her ne kadar, diye dnd Will, kalalar biraz b y k ol
sa da. Will'in, kz arkadalarnn yirmi yl sonra neye benze
yeceklerini dnme gibi kt bir alkanl vard, sanki
herhangi bir ilikisi yirmi aydan fazla srermi gibi. Yine de
sk, enerji dolu bir yz, omuzlarna dklen ho, kahveren
gi salar, dik gsleri ve gzel bacaklar vard. Ellilerinde,
hatta altml yalarnn bandaki bir kadn iin hi fena de
ildi.
Joe mali mavir, Mary ise muhasebeciydi. J o e ' n u n muha
sebeci olarak alt General Foods'a tanmlard. Mary
ondan on ya kkt ve vergi departmamnda sekreterlik
yapyordu. O zamanlar Joe, Queens'te yayordu, Mary ise
White Plains'te. Evlendiklerinde, Anthony Road zerindeki
bu kk evi almlard. Yllar sonra irket Kraft tarafndan
satn alnnca White Plains ofisi kapatm ve Joe ykl bir pa
rayla ayrlmt. Kendi vergi iini yapmaya karar vermiti,
Mary ise bir Ford bayisinde muhasebeci olarak ie balam
t. Nancy onlarn tek kzlaryd ve onun, eski odasna dnm
olmasndan dolay ok mutluydular.
"te, biz buyuz, modern zamann Yusuf ile Meryem'i,"
dedi Joe, ksa aile gemilerini anlatmay bitirirken. Will'e bir
tabak fasulye uzatt. Bose marka radyoda bir Verdi operas
alyordu. Will, yemek, mzik ve ho sohbetle birlikte rahat
lamt. Bu, kzma hibir zaman salayamad bir ortamd,
bunu dnd iinden. Bir kadeh arap ya da bir bira fena ol
mazd ama anlalan Lipinskiler imiyordu. Joe bir cmleyle
son noktay da koydu: " B i z de tpk Yusuf'la M e r y e m gibiyiz
ama buradaki kk hanmn gnahsz doumla dnyaya
gelmedii kesin!"
" B a b a ! " Nancy utand.
" B i r para daha tavuk ister misin, Will?" diye sordu Mary.
"Evet, efendim. Teekkr ederim."
307

Glenn C o o p e r

" N a n c y bana btn leden sonran bizim ktphane


mizde geirdiini syledi," dedi Joe.
" y l e oldu. Orada gerek bir karakterle tantm."
Mary yzn buruturdu. " D o n n y Golden," dedi.
" O n u tanyor m u s u n u z ? " diye sordu Will.
" D o n n y ' y i herkes tanr," dedi Nancy.
"Will'e, onu nereden tandn anlat, M a r y ! " Joe gld.
"inanmazsn Will, D o n n y ve ben ayn liseye gittik."
" M a r y onun kz arkadayd!" Joe neeyle bard.
" B i r kez kmtk! o k zc bir hikye. yi bir Yahudi ai
leden gelen ok yakkl bir ocuktu. Sonra niversiteye git
ti, normal ve salklyd. lk senesinde ok hastalanm. Baz
lar uyuturucu kullandn sylyor. Kimilerine greyse zi
hinsel bir hastalkm. Yllarca enstitlerde kald. Kasabann
iinde, bir evde gzetim altnda yayor ve tm zamann k
tphanede geiriyor. Zararsz biri ama onu yle grmek ok
ac. Ben ktphaneye gitmiyorum."
"O kadar da kt bir hayat yok," dedi Joe. "Bask yok.
Dnyadaki tm ktlklerden habersiz."
" B e n c e de ac," dedi Nancy, yemeiyle oynarken. "Yllmdaki resimlerini grdm. Gerekten tatlym."
Mary i geirdi. "Kaderde onu nelerin beklediini kim tah
min ederdi? Kim biliyor ki?"
Joe aniden ciddileti. "Peki, Will, kaderde senin iin neler
var, anlat bize. Tuhaf ilerin dndn duydum. Senin iin
endieleniyorum, oras kesin. A m a bir baba olarak kzm iin
daha ok endieleniyorum."
"Will, devam eden bir soruturma hakknda konuamaz,
Baba."
"Hayr, dinleyin. Seni anlyorum, Joe. Benim y a p m a m ge
reken baz eyler var ama Nancy'nin bu ilerle ilgilenmesini
istemiyorum. O n u n nnde harika bir kariyer var."
" B e n kzmn FBI'daki iinden daha gvenli eyler yapma
sn isterdim," dedi annesi. Her zaman iinde olan bir sknt
y dile getirir gibiydi.
308

Y e d i n c i O l u n Srr

Nancy suratn buruturdu ve Joe elini sallayarak konuyu


kapatt. "Anladm kadaryla katili yakalamaya ok yakla
msnz ama ikiniz de soruturmadan alnmsnz. Byle bir
ey Amerika Birleik Devletleri'nde nasl olabiliyor? B e n i m
ailem Polonya'dan gelmiti, orada byle eyler h e p olurdu.
Ama burada?"
" B e n de bunu renmek istiyorum. Nancy ve ben bu olaya
ok zaman h a r c a d k T a b i i bir de artk haklarm savunamayan
kurbanlar var."
" S e n ne yapman gerekiyorsa onu yap. yi bir adama benziyorsun. Nancy de seni seviyor. Yani bu demektir ki duala
rm seninle olacak."
Opera sona ermiti, radyo kanal haber zetlerini geiyor
du. VVill'in ad gemese hibiri dikkat etmeyecekti:
"Ve Federal Soruturma Brosu F B I ' m New York Ofisi,
kendi ilerinden biri iin tutuklama karan kard. zel Ajan
Will Piper, Kyamet Gn seri katilinin soruturmasyla ilgili
olarak yolsuzluk ve olas kanuna aykn uygulamalar yapmak
sulanndan aranyor. Yirmi yla yakn sredir adalet iin m
cadele eden Piper, hl zlemeyen Kyamet Gn olaymm
kilit ismi olarak biliniyor. Nerede olduu bilinmiyor. Silahl ve
tehlikeli olduu bildirildi. Eer bu konuda herhangi bir bilgi
ye sahipseniz, ltfen FBI ya da yerel polisle balantya gein."
Will hzla ayaa kalkt ve ceketini srtna geirdi. Yakasnda
ki goncaya dokundu. "Joe ve Mary, bu harika yemek ve misa
firperverliiniz iin teekkr ederim. Arhk gitsem iyi olacak."
G n n bu saatinde fazla trafik yoktu. nce Rosedale
Bulvan'ndaki bir marketin nnde durdular. Will, arabada sak
lanrken Nancy inip erzak ald. Arka koltukta iki torba malzeme
vard ama hayr, demiti kendi kendine, ona iki almayacak.
Hutch Nehri zerinden geiyorlard ve Whitestone Kp
rs karlarmdayd. Will ona, kzn aramasn istediini ha
trlatt, sonra sessizleti ve gnein halici y a m k turuncuya bo
yamasn izledi.
309

Glenn Cooper

Nancy'nin bykanne ve babasnn evi Forest Hills'de


posta pulu kadar evlerin bulunduu sakin bir cadde zerin
deydi. Bykbabas, Alzheimer nedeniyle bakmevindeydi.
Bykannesiyse biraz dinlenmek iin Florida'daki bir yee
nini ziyarete gitmiti. Bykbabasnn eski Ford Taurus ara
bas evin arkasndaki tek arabalk garajda duruyordu, olur da
tedavisi bulunursa dedi Nancy, buruk bir glmsemeyle.
Akam karanlnda n tarafa park ettiler. Garaj anahtarlar
bir tulann altnda, arabann anahtarlarysa garajda bir boya
kutusunun altndayd. Gerisi VVill'e kalmt.
Will eildi, Nancy'yi pt ve birbirlerine sarlp ak hava
sinemasndaki iftler gibi bir sre ylece kaldlar.
"Belki de ieri girmeliyiz." Will derin bir nefes ald.
Nancy, glerek parmaklaryla Will'in alnna hafife vur
du. " S e k s y a p m a k iin b y k a n n e m i n evine girmeyece
im!"
" K t bir fikir m i ? "
" o k kt. Ayrca senin uykun gelecek."
" B u ho olmaz."
"Hayr, olmaz. Her admdan beni haberdar et, olur mu?
"Olur."
" G v e n d e olacak m s n ? "
"Olacam."
"Sz m?"
"Sz."
"le ilgili bugn sana anlatmadm bir ey daha var," de
di Nancy, onu son bir kez perek. "Birka saatliine J o h n
Mueller geldi. Sue Brooklyn banka soygunlar olaynda bir
likte almamz istiyor. Onunla bir sre konutuk ve ne var,
biliyor m u s u n ? "
"Ne?"
" B e n c e o aalk herifin teki."
Will gld, baparman kaldrarak onu onaylad ve ka
psn at. "O zaman benim buradaki iim sona erdi."
310

Yedinci O l u n S i m

Mark somurtuyordu. Neden tatiline ara verip ie gitmeyi ka


bul etmiti ki?
Hzl dnp kendisini savunamyor ya da kendi hakla
r iin savaamyordu, her zaman ailesi, retmenleri ve pat
ronlarnn elinde oyuncak olmutu. H e p insanlar m e m n u n
etmek iin fazla hevesli davranr, hayal krklna uratmak
tan korkard. Otelden ayrlmak ve Kerry'le birlikte iinde bu
lunduklar balonu patlatmak istemiyordu.
Kerry banyoda hazrlanyordu. o k gzel bir gece planla
mlard: M G M ' d e k i Rubochons'da akam yemei, biraz blackjack, ardndan Venetian'a dnp Tao Beach Club'ta iki. Erken
den kalkp doruca havaalamna gitmesi gerekecekti ve muhte
melen sabah olduunda da kendisini iyi hissetmeyecekti ama
ne yapabilirdi ki? Eer gitmezse alarm sistemini devreye sok
mu olacakt.

Gece iin oktan giyinmiti ve yerinde duramyordu. O da


otelin yksek hzda internet servisinden faydalanp internete
baland. Kafasn sallad: Elder'dan bir elektronik posta da
ha. Bu adam iini kurutuyordu ama anlama anlamayd.
Belki de kendisine be milyon dolar fiyat bimekle hata yap
mta. Belki birka ay iinde bir belik daha ekleyebilirdi.
A d a m ne yapabilirdi ki? Hayr m diyecekti?
Elder'n yeni listesini inceleyen Malcolm Frazier'm grubu,
Alfa k o n u m u n d a bekliyordu, banklarn zerinde uyumu,
souk yemekler yemilerdi. Hepsi huysuzlamt ve eleri
ya da kz arkadalarndan uzakta geecek olas bir gecenin
mutsuzluunu yayorlard. Frazier, Rebecca Rosenberg'in
bile gece ofiste kalmasn istemiti; bir ilk. Rosenberg perian
olmutu, durum karsnda oktayd.
Kayg iinde monitrn iaret etti. " B a k . Yine u ifreli
portalda. u n u n e d e n kramyorsun ki? Yani b u n u krman
ne kadar srecek? Dier uta k i m i n olduunu bile bilmiyo
ruz."
311

Glenn C o o p e r

Rosenberg ona sert bir bak att. Kendi ekrannda ayn


eyi gryordu. "O, lkedeki en iyi bilgisayar gvenlik uz
manlarndan biri!"
" A m a sen onun patronusun, kr u lanet kodu Ulusal G
venlik bunu duysa ne hale geliriz, biliyor musun? En iyisi sen
olmalsn, unuttun mu y o k s a ? "
Rosenberg fkeyle lk atarak odadaki erkeklerin dn
kopard. " M a r k Shackleton en iyisi! Ben onun mesai kartlar
n imzalyorum. imdi izin ver de alaym!"
Mark elektronik postay gndermek zereydi ki banyonun
kaps ald ve Kerry'nin neeli bir halde seslendiini duydu,
"Birazdan hazr olurum!"
" K e k e yarn ie d n m e k zorunda olmasam," diye seslen
di televizyonun sesini bastrarak."
" B e n de."
M a r k televizyonun sesini kst, Kerry banyodan seslenme
yi seviyordu. "Belki haftaya tekrar gelebiliriz."
" B u harika olur." Bir sre lavaboya akan suyun sesini
duydu, sonra durdu. " B i r de ne harika olurdu, biliyor mu
sun?"
Bilgisayan kapatt ve antasna koydu. " N e harika olurdu?"
"Haftaya Los Angeles'a gitmek, sen ve ben. Yani ikimiz de
orada yaamak istiyoruz. imdi bu kadar parayla o aptal
U F O iinden de ayrlabilirsin. Srekli senaryo yazarsn, b e n
de aptal eskortluk iimi ve aptal vazektomi iimi brakp ak
tris olabilirim, belki gerek bir aktris. Haftaya ev bakmaya gi
debiliriz. Ne diyorsun? Bence elenceli olur."
Will Piper'in yz plazma ekrann her yanndayd. Tan
rm diye dnd Mark, iki gnde iki kez! Televizyonun se
sini at.
" B e n i duydun mu? Elenceli olmaz m y d ? "
" B i r dakika, Kerry, bir msaade et c a n m ! " Haberleri deh
et iinde izledi. Bir boa ylan gsn skyor ve nefes al312

Y e d i n c i O l u n Srr

masn engelliyor gibiydi. Daha dn bu adam, bulduklar ye


ni ipulanyla vnrken grmt, bugn kaak myd? Ve
tatilden arlyor olmas da tesadf myd? ki yz IQ pua
n, aym yne doru almaya balad. "S.ktir, s.ktir, s.ktir...."
" N e dedin, tatlm?"
"Geliyorum birazdan!" Dizst bilgisayarm almak iin
antasna uzandnda elleri, stmal gibi titriyordu.
B u n u yapmay asla istememiti, 5 1 . Blge'de alan p e k
o k insan batan kard; gzetmenler bu yzden vard, onun
algoritmalar da bu yzden vard ama o dierleri gibi deil
di. O her eyi ortada bir adamd. imdi aresizce bilmeye ih
tiyac vard. ifresini girdi ve hard diskinde depolanm kor
san A B D veritabanna baland. Hzl almalyd. Ne yapt
n dnmek iin durursa uvallayacakt.
simleri girmeye balad.
Kerry, bileinde parlayan yeni saati ve darack krmz elbise
siyle banyodan kt. " M a r k ! Sorun n e ? " Bilgisayar kucan
da kapal duruyordu ama o bir bebek gibi, hkrarak alyor
ve gzlerinden yalar boalyordu. Kerry, Mark'n nnde
diz kt ve ona sarld. "yi misin, tatlm?"
M a r k kafasn iki yana sallad.
"Ne oldu?"
Hzl dnmek zorundayd. " B i r elektronik posta aldm.
T e y z e m lm."
"Ah, camm, ok z g n m ! " M a r k titreyerek ayaa kalkt,
hayr, titremekten daha fazlasyd. Baylmak zereydi. Kerry
de kalkt ve ona skca sarld. Bylece M a r k yere ylmaktan
son anda kurtuldu. " B e k l e n m e d i k bir lm m ? "
M a r k tekrar ban sallad ve elleriyle yzn silmeye a
lt. Kerry bir peete ald, tekrar M a r k ' n yamna kotu ve bir
annenin savunmasz bir ocukla ilgilenmesi gibi Mark'n y
zn kurulad. "Bak, bir fikrim var," dedi Mark. "Haydi, bu

313

Glenn C o o p e r

gece Los Angeles'a gidelim. imdi. Arabayla. Benim arabam


ok snyor. Seninkini alrz. Yarn da bir ev alrz, olur mu?
Hollywood Hills'de. Orada bir sr yazar ve aktr yayor.
Olur mu? Hazrlanabilir misin?"
Kerry, endieli ve akn bir ekilde ona bakakald. " i m
di gitmek istediinden emin misin, Mark? Biraz nce ok ac
bir haber aldn. Belki sabah beklemeliyiz."
Mark ayan yere vurdu ve ocuksu bir tavrla haykrd.
"Hayr! Beklemek istemiyorum! imdi gitmek istiyorum!"
Kerry bir adm geri gitti. " N e d e n acele ediyorsun, c a n m ? "
Mark onu korkutuyordu.
Mark az kalsn tekrar alamaya balayacakt ama kendisi
ne hkim oldu. Tkanan burun deliklerinden hzlca nefes ala
rak bilgisayarn antasna koydu ve cep telefonunu kapad.
" n k hayat ok ksa, Kerry. o k ksa!"

314

30 TEMMUZ 2009
LOS ANGELES

dalar, R o d e o C a d d e s i ' n e bakyordu. Mark, ze


rinde bir otel bornozuyla pencerenin kenarnda
durdu ve aralanm perdelerden lks arabalarn

YVilshire'dan R o d e o ' y a dnlerini izledi. Gne, sabah se


rinliini alacak kadar ykselmemiti ama harika bir gn

olacak gibi grnyordu. Beverly VVilshire Otelimin on dr


dnc katndaki sit, gecelii iki bin be yz dolara mal ol
mutu ve gzetmenlerin iini zorlatrmak iin nakit den
miti. A m a kimi kandryordu ki? Kerry'nin cep telefonunu
kontrol e t m e k iin antasna bakt. Kerry arabay kullanr
ken o da telefonunu kapatmt ve hl kapalyd. oktan
onlarn

radarna

girmiti

yoksa?

Mark

zamanla

yaryordu. Deerli zamanla.


kisinin de pek konumad uzun bir araba yolculuun
dan sonra oraya vardklarnda saat olduka geti. leri plan
lamak iin zaman yoktu ama o her eyin kusursuz olmasn
istiyordu. Akl, yedi yandayken anne ve babasndan nce
uyanp onlara ilk kez kahvalt hazrlad zamana gitti. Kah
valtlk gevreklerini kselere doldurmu, bir muz dilimlemi
ve bir tepsinin zerine kseleri, atal baklar ve kk bar
daklarda portakal sularn dizip gururla onlarn yatana g
trmt. O gn her eyin kusursuz olmasn istemiti ve ba
ardnda haftalarca onlardan vg beklemiti. Eer kafas
n kullanrsa bugn de baarabilirdi.
315

Glenn C o o p e r

Geldiklerinde, a m p a n y a ve biftek onlar hazr bekliyor


du. Brunch iin ilek ve kreplerle birlikte yine a m p a n y a ge
lecekti. Sonra da, bir saat iinde, ev b a k m a k iin lobide bir
emlakyla buluacaklard. Kerry'nin mutlu olmasn isti
yordu.
"Kerry?"
Kz rtlerin altnda kprdand ve M a r k bir kez daha bi
raz daha yksek sesle seslendi.
" M e r h a b a , " diye karlk verdi Kerry.
"Kahvalt geliyor, mimozalarla."
" D a h a yeni yemedik m i ? "
"Saatler oldu. Kalkacak m s n ? "
" T a m a m . e gitmeyeceini haber verdin m i ? "
"Biliyorlar."
"Mark?"
"Evet.
" D n gece tuhaf davranyordun."
"Biliyorum."
" B u g n normal davranacak m s n ? "
"Evet."
"Gerekten b u g n ev alacak m y z ? "
" E e r beendiin olursa."
Kerry yatakta dorulup glmsemesiyle aydnlanan y
zn ortaya kard. " E h , benim g n m olduka gzel bala
d. Gel buraya, senin iin de gzel bir balang yapalm."
Will btn gece araba kullanmt. i m d i O h i o ' n u n dz yol
larndan geiyor, g n d o u m u n a doru son hzla ilerliyor,
hz tuzaklarna ve sivil polis arabalarna y a k a l a n m a d a n sa
salim varmay u m u y o r d u . T m yolu hi u y u m a d a n gide
meyeceini biliyordu. Duraca noktalar belirlemesi gere
kecekti. Anayola yakn, nakit deyebilecei ve drt saat bir
yerde, alt saat bir yerde konaklayabilecei, M o t e l 6 tipi yer
ler bulmalyd. D a h a fazla kalamazd zaten. C u m a gecesi
316

Y e d i n c i O l u n Srr

Vegas'ta olmak ve o herifin hafta sonunu berbat e t m e k isti


yordu.
En son ne zaman sabahladn hatrlamyordu, zellikle
de hi alkol almadan. Ve kendisini iyi hissetmiyordu. Can i
ki ekiyor, uyku ekiyor, fkesini ve urad hakszlk kar
sndaki sinirini geirecek bir ey ekiyordu. Direksiyonu sk
ca tutmaktan ellerine kramp girmi, sa ayak bilei armt
nk eski Taurus'un hz sabitleyicisi yoktu. Gzleri kzar
m ve kurumutu. tii son kahve yznden mesanesi szl
yordu. Ona huzur veren tek ey plastik su iesine k o n u p
bardak tutacana ilitirilmi dolgun, salkl ve krmz Lipinski goncasyd.
Malcolm Frazier gece yars Operasyon Merkezimden ayrld
ve kafasn toparlamak iin yrye kt. Son haberler ina
nlmaz diye dnd. Kesinlikle inanlmaz. Bu irenlik onun
gzetiminde olmutu. Bunu atlatrsa, bunu atlatrlarsa aklana
na kadar Pentagon'da ifade vermek zorunda kalacakt.
Shackleton'n cep telefonunu kapatp izini kaybettirdii
an kriz k o n u m u n a gemilerdi. Bir ekip Venetian'a gitmiti
ama Mark kamt. Corvette hl otoparktayd ve fatura
denmemiti.
i zene kadar kapkaranlk bir saat geirmilerdi. Bir ka
dnla, ok ekici bir kumralla birlikteydi ve resepsiyondakiler, onu daha nce otelde grdklerinden, onun eskort kz ol
duunu biliyorlard. Shackleton'n cep telefonu kaytlarna
ulatlar ve tarife uyan Kerry Hightovver adnda birinin defa
larca arandn tespit ettiler.
Hightovver'n telefonu 1-15 bat ynnde sinyal veriyordu,
ancak Barstow'un yirmi be kilometre batsnda sinyal kay
boldu. Los Angeles'a gidiyorlar gibi grnyordu. Arabas
nn bilgi ve plakasn btn birim ve karakollara bildirmiler
di ancak ge yaplan bir soruturma sonrasnda kadnn Toyota'smn bir galeride olduunu, altndakinin de kiralk bir
ara olduunu rendiler.
317

Glenn C o o p e r

Rebecca Rosenberg, gece yansndan sonraki nc iko


latasn yiyordu ki aniden Shackleton'm ifresini zd ve ne
redeyse karameli azndan tkryordu. Laboratuvarndan
frlad, koridonn sonundaki Operasyon Merkezi'ne kotu ve
altmlardaki zenci kadnlarn beyaz kz versiyonu gibi omuz
larn zplata zplata gzetmenlerin arasna dald.
" B i r irkete lm tarihleri veriyormu!" diye bard.
Frazier, ekrannn bandayd. Rosenberg'e doru dnp
kusacakm gibi bakt. D a h a kts olamazd herhalde. " S e n
ne diyorsun? E m i n m i s i n ? "
"Yzde yz."
" N e irketi?"
D a h a kts oldu. " H a y a t sigortas."
Temel Aratrma Laboratuvar'nn koridorlan botu ve ok
yank yapyordu. Stresini atmak iin Malcolm Frazier ksrerek akustikle oynad. Kimse dinlemiyor bile olsa, barmak
ya da ark mrldanmak ar ballna. G n boyunca N T S 51'in efi olarak rtbesinin verdii kasmtlkla kkremiti. n
sanlarn ondan korkmasn seviyordu ve herkesin gzetmen
lerinden nefret ediyor olmasndan da m e m n u n d u . Bu, ileri
ni iyi yaptklarn gsterirdi. Korku olmadan dzeni nasl
salayacakt? Bu eblehler iin ellerindeki frsatlardan fayda
lanma arzusu ok glyd. Onlar kmsyordu ve onla
r taramada her grdnde bir tr stnlk hissediyordu.
Ya iman ve tknefes ya da zayf ve elimsizdiler. Hibir za
m a n kendisi gibi formda ve kasl olann grmemiti. Shackleton da hatrlad kadanyla zayf ve gsz olanlardan bi
riydi, balza aac tahtas gibi kolay krlanlardan.
zel asansre yneldi ve eriim anahtaryla asansr a
rd. ni o kadar sorunsuzdu ki neredeyse hissedilmiyordu.
Asansrden indiimde M a h z e n seviyesinde bir tek o vard.
Hareketi bir monitr devreye sokacak ve adamlarn biri onu
izlemeye balayacakt ama orada b u l u n m a iznine sahipti, gi318

Yedinci O l u n Srr

ri kodlarn biliyordu ve ar elik kaplardan gemeye yet


kisi olan birka kiiden biriydi.
Mahzen"in gcn, i organlarnda hissedebiliyordu. Frazier, srtnn, omurgasna bir demir yerletirilmi gibi dikletiini hissetti. Gs kabard ve duyulan keskinleti, derinlik al
gs -soluk n altnda bile yle keskindi ki neredeyse bo
yutlu gryordu. Baz insanlar, bu dev alanda kendilerini k
ck hissederlerdi ama Mahzen ona kendisini byk ve g
l hissettiriyordu. Bu gece, 51. Blge'nin tarihindeki en ciddi
gvenlik tehlikesinin ortasnda, orada olmaya ihtiyac vard.
Serin, nemsiz atmosfere adm att. Bir b u u k metre, , al
t, on be, otuz. Buray batan sonra dolamay planlamyor
du, buna zaman yoktu. Kubbeli atsn ve stadyum boyutla
rndaki bykln tmyle hissedecek kadar ilerledi. Sa
elinin parmak ularn ciltlerden birinin zerinde gezdirdi.
Kesinlikle, d o k u n m a k yasakt ama zaten o da cildi raftan al
myordu ki, sadece hissediyordu.
Deri cilt, lekeli gderi renginde, przsz ve souktu. Sr
tna ilenen yl, 1863't. Raflar dolusu 1863 vard: Sivil Sava.
Ve dnyann geri kalannda neler olup bittiini T a n n biliyor
du. O bir tarihi deildi.
Mahzen'in bir yannda, tepeden Mahzen'in tamamnn g
rnd bir yere kan dar merdivenler vard. Merdivenlerden
kt ve en ste geldi. Byk bir alana yaylm binlerce elik ki
tap raf, yaklak 700.000 kaln deri ciltli kitap, 240 milyardan
fazla isim vard. Ona gre, bu saylan kavramann tek yolu,
orada durmak ve onlan kendi gzlerinle grmekti. T m bilgi
ler disklerde kaytlyd ve eer siz o eblehlerden biri olsaydnz,
verinin hacminden ya da ieriinden etkilenirdiniz, ama hibir
ey Ktphane'de olmann yerini tutamazd. Parmaklklara tu
tundu, yasland ve yava yava, derin derin nefes ald.
Nelson G. Elder olduka gzel bir sabah geiriyordu. irketin
kafeteryasnda en sevdii masaya oturmu, yumurta akndan
319

Glenn C o o p e r

yaplm omletini yiyor, sabah gazetesini okuyordu. Sabah


erkenden komu, bol buharl gzel bir du alm ve gelece
e dair gvenini tazelemiti. Yaamnda ruh halini etkileyen
en byk faktr, Desert Life hisse senedi deerleriydi. Son ay
iinde hisse senetleri, analiz gncellemeden bir gn nce
yzde 1,5 artarak toplamda yzde 7,2 ykselmiti. Peter Benedict'le srdrd bu lgnln onu iflasn eiinden
dndrmesini beklemek iin henz ok erkendi ama hayat si
gortas iin bavuran kiilerden lm tarihi yakn olanlar
reddetmenin ve lm tarihleri ok uzakta olmayanlarn pirimlerini riske bal dzenlemenin, irketini para basar hale
getirecei matematiksel olarak kesindi.
Buna ek olarak Bert Myer'n, Connecticut koruma fonuyla
ilgili ald risk atlatlmak zereydi. Elder, hisselerin deeri
nin ykselmesini yatrmc ve analiz uzmanlaryla yeni, daha
giriken bir tonda yorumlamt ve Wall Street de izlemedey
di. Desert Life'a kar sezgiler deiiyordu.
Benedict'in bu sihirli veritabamna nasl ulat ya da bun
larn nereden geldii, hatta nasl m m k n olabildii, umu
runda deildi. Ahlak bir filozof deildi. T e k umursad De
sert Life't ve imdi, rakiplerinden hibirinin yakalayamaya
ca bir stnl vard. Denetilerin kurumsal bir havaleyle
harekete geip soru sormalarn nlemek iin Benedict'e ken
di cebinden 5 milyon dolar demiti. Bert'in koruma fonu ma
ceras, onu yeteri kadar endielendiriyordu.
A m a para iyi bir yere harcanmt. Kiisel hisse senetleri
nin deeri 10 milyon dolar bulmutu, bir ay iinde olaans
t bir yatrm dnyd bu! Benedict iinde, kendi hisleriy
le hareket edecekti. Kimse bilmiyordu, Bert bile. Bu ok tuhaf
ve ok tehlikeli bir durumdu. Her gn hayat sigortas iin
bavuranlarn listesini neden grmek istediine mantkl bir
aklama bulmak iin bile yeterince skntya girmiti.
Bert, onun yalnz yemek yediini grd ve srtp iaretparmam sallayarak ona yaklat. "Srrn biliyorum, Nelson!"
320

Yedinci O l u n Srr

Yal adam kalakald. " N e d e n bahsediyorsun?" diye sor


du tm ciddiyetiyle.
" B u g n bizi ekip golf oynayacaksn."
Elder rahat bir nefes ald ve glmsedi. " N e r e d e n bildin?"
" B e n burada olup biten her eyi bilirim." C F O vnd.
" H e r eyi deil. C e b i m d e sakladm birka ey var."
" B e n i m maa z a m m m da orada m ? "
" S e n kazanc arrmaya devam et, birka yl iinde kendi
ne ada alyor olacaksn. Kahvaltda bana katlmak ister mi
sin?"
" K a n l a m a m . Bte toplans var. Kiminle oynuyorsun?"
"VVynn'de bir yardm organizasyonu. Benim drtlde
kimler var, bilmiyorum."
" E h , keyfine bak. H a k ediyorsun."
Elder ona gz krpt. "Haklsn. H a k ediyorum."
Nancy, banka soygunu olayna konsantre olamyordu. Sayfa
y evirdii anda okuduu hibir eyi anlamadn fark edip
tekrar baa dnp okumak zorunda kalyordu. Sabahn ilerle
yen saatlerinde John MuellerTe bir toplants vard ve Mueller
bir tr brifing bekliyordu. Oysa Nancy, birka dakikada bir
internete giriyor ve Will hakknda yazlan yeni haberleri ara
tryordu ama tm dnyada ayn Associated Press haberi d
nyordu. Sonunda daha fazla bekleyemedi.
Sue Sanchez onu koridorda grd ve uzaktan seslendi.
Sue, Nancy'nin en son grmek isteyecei kiiydi ama onu
grmemi gibi yapmay beceremedi.
Sue'nun yzndeki endie gzden kamyordu. Sol gz
seiriyor, sesi titriyordu. " N a n c y , " dedi. yle yaknlat ki
N a n c y huzursuz oldu. " S e n i aramaya alt m ? "
Nancy, antasnn kapal olup olmadn kontrol etti.
" B u n u dn gece de sordun. Yantm hl hayr."
" S o r m a k zorundaym. O senin ortand. Ortaklar yakn
lar." Bu cmle Nancy'yi tedirgin etti ve Sue bunu fark edip
321

Glenn Cooper

geri adm att. "O anlamda kast etmedim. Biliyorsun ite,


ortaklar arasnda ba oluur, arkadalk yani."
" A r a m a d ve elektronik posta falan da gndermedi. Ayr
ca iletiime geseydi bilirdin," dedi Nancy.
" O n u ya da seni izlemeye almadm!" diye kt Sue. " z
liyor olsaydk biliyor olurduk. Ben onun efiyim!"
"Sue, neler olup bittii hakknda senden daha az ey bili
yorum ama emirleri baka birileri veriyorsa, bu seni gerek
ten artr m ? "
S u e ard ve savunmaya geti. " N e d e n bahsettiini bil
miyorum." Nancy o m u z silkti. Sue kendisini toparlayp, " N e
reye gidiyorsun?" dedi.
"Eczaneye. Bir ey lazm m ? " diye sorup asansre doru
ilerledi.
"Hayr. yiyim, teekkrler." Sesi inandrc deildi.
Nancy, antasndaki kontrl telefona uzanmadan nce be
sokak yrd. Dinlenip dinlenmediini kontrol etti ve nu
maray hlad.
Will, ikinci alta at. " J o e ' s T a c o s . "
"Kulaa ho geliyor," dedi.
"Aradna sevindim." Sesi yorgun geliyordu. " K e n d i m i
yalmz hissetmeye balamtam."
"Neredesin?"
"Bilardo masas kadar dz bir yerde."
" D a h a ak olabilir m i s i n ? "
"Tabelada Indiana yazyor."
" B t n gece araba kullanmadm, deil m i ? "
" S a n r m kullandm."
" U y u m a n gerek!"
"Evet."
"Ne zaman?"
" u anda seninle konuurken bir yer aryorum. Laura'yla
konutun m u ? "
322

Yedinci O l u n Srr

" n c e senin nasl olduuna b a k m a k istedim."


" O n a iyi olduumu syle. Endielenmesin."
"Endielenecek. Ben de endieleniyorum."
"Ofiste durumlar nasl?"
" S u e berbat grnyor. Herkesin kaplar kapal."
" G e c e boyunca radyoda benimle ilgili yaynlanan haberle
ri dinledim. B y k oynuyorlar."
" S e n i kuatmaya aldlarsa ShackletonTa ne yapyorlar?"
" S a n r m bu durumda onu verandasnda yakalama olas
lm pek yksek deil."
" N e olacak o z a m a n ? "
"Yllarn tecrbesini ve kaynaklarn kullanacam."
" B u da ne d e m e k ? "
"ansm deneyeceim demek oluyor." Will sustu ve son
ra, " N e dnyordum, biliyor m u s u n ? "
"Ne?"
"Seni.".
" N e olmu b a n a ? "
Yine bir sessizlik oldu ve Will'in y a m n d a n bir tr, uultuy
la geti. "Sanrm b e n sana k oldum."
Nancy gzlerini kapad ve atnda hl aa Manhattan'dayd. "Hadi ama Will, neden byle bir ey sylyorsun
ki? Uykusuzluktan m ? "
"Hayr. Ciddiyim."
"Ltfen bir motel bul ve biraz uyu."
" T e k syleyecein b u m u ? "
"Hayr. Samrm b e n de sana am."
Greg Davis, aydanlktaki suyun kaynamasm bekliyordu.
Laura PiperTa ilikisi balayal henz bir buuk yl olmutu
ve ift olarak ilk ciddi krizleriyle kar karyaydlar. Greg
tay ykseltmek, iyi bir adam ve destekleyici bir sevgili ol
m a k istemiti ve onun ailesinde krizlerle ay demleyerek ba
edilirdi.
323

Glenn Cooper

Daireleri kkt. o k az k alyordu ve manzaras da


yoktu. A m a ruhsuz bir semtte daha iyi bir yerde oturmaktansa, Georgetovvn'da bir at katn tercih ediyorlard. Laura ni
hayet sabaha kar saat iki gibi uyuyakalmt ama uyanr
uyanmaz televizyonu at. Ekranda, babasnn hl kayp ol
duunu bildiren altyazy okudu ve tekrar alamaya balad.
Greg seslendi, " N o r m a l ay m, bitki ay m ? "
Hkrklarn duyabiliyordu. "Bitki."
Greg aylar ald ve yataa, onun yanma oturdu.
" O n u bir daha aramay denedim," dedi Laura clz bir ses
tonuyla.
" E v ve c e p ? "
"Telesekreter kyor." Greg hl ortuyla oturuyordu.
" G e kalacaksn," dedi Laura.
"Arayp gitmeyeceimi syleyeceim."
"Neden?"
"Seninle kalmak iin. Seni yalnz brakmyorum."
Laura ona sarld ve gzyalaryla Greg'in o m z u sland.
" N e d e n bana bu kadar iyi davranyorsun?"
" B u nasl bir soru i m d i ? "
Greg'in cep telefonu titremeye ve yatan kenarnda hare
ket etmeye balad. Greg uzand ve telefon yere dmeden
onu yakalad. Arayan: zel numara.
Bir kadn onu soruyordu.
" B e n Greg."
" S e l a m Greg, ben Nancy Lipinski. VVill'in dairesinde ta
nmtk."
" T a n r m ! Nancy! M e r h a b a ! " Laura'ya fsldad, "Babann
orta." Laura h e m e n toparland. " N u m a r a m nereden bul
dun?"
" B e n F B I ' d a alyorum, Greg."
"Ah, evet. Anlyorum," dedi Greg. "vVill'le ilgili mi aryor
sun?"
"Evet. Laura orada m ? "
324

Y e d i n c i O l u n Srr

"Evet. N e d e n beni aradn?"


"Laura'nn telefonlar dinleniyor olabilir."
"Tanrm, Will ne yapacak?"
"Kznn erkek arkadayla m gryorum, yoksa bir ga
zeteciyle m i ? " diye sordu Nancy.
Greg tereddt etti, sonra Laura'nn yalvaran gzlerine
bak. " E r k e k arkadayla."
"Ba belada ama yanl hibir ey yapmad. Bir eye ok
yaklatk ve imdi o vazgemiyor. B u n u gizli tutacana dair
bana sz vermelisin."
" T a m a m , " dedi Greg, "kayt dsn."
"Laura'y telefona verir misin? Will, onun iin endielen
mesini istemiyor."
Emlak botoks yllarna giren bir sarnd. Hi durmadan
konuuyordu ve Kerry ile annda arkada oluverdi. kisi b
yk Mercedes'in nnde heyecanla sohbet ederken, M a r k ar
ka koltukta, antas bacaklarnn arasnda uyumutu.
n d e ikisinin sohbet ettiinin ve Santa Monica Bulvar'nda arabalarn, insanlarn ve maazalarn yanndan getik
lerinin, arabann iinin serin olduunun ve aralanm pence
renin dnda gneli ve scak bir hava olduunun, kabin
iindeki iki parfmn keskin kokusunun, azndaki metalik
tadn ve gzlerindeki seirmenin bilincindeydi ama her bir
duyusu kendi bana iliyor gibiydi. Bir dizi, birbirinden ba
msz alcdan baka bir ey deildi. Beyni veriyi ilemiyor
du. O baka bir yerde, tek bandayd.
Kerry'nin l perdeyi aralad. " M a r k ! Gina sana bir so
ru soruyor!"
"Pardon. E f e n d i m ? "
Emlak, " Z a m a n snrlamanz soruyorum."
" H e m e n bulalm," dedi yumuak bir ses tonuyla. " H e m e n . "
"Harika! Bunu iyi kullanabiliriz. Ve nakit demek istedi
inizi sylemitiniz, deil m i ? "
325

Glenn Cooper

"Doru."
"Yani siz kesin kararlsnz!" Emlak keyiflenmiti. "ehir
dndan mterilerim oluyor ve grmek istedikleri yerler sa
dece Beverly Hills, Bel Air ya da Brentwood, bu B'den
uzaklamyorlar ama siz ok zekisiniz ve ne istediinizi bili
yorsunuz. Yani bu kararl tavrnz ve fiyat aralnz iin
Hollywood Hills'in, Los Angeles'taki en uygun yer olduunu
biliyor muydunuz? Harika zaman geireceiz!"
M a r k cevap vermedi ve iki kadn tekrar sohbete dalp onu
yalnz brakt. Araba yoku yukar trmanmaya baladnda
Mark, srtnn koltua yaptn hissetti. Gzlerini kapad
ve babasnn arabasyla, White M o u n t a i n s ' d a n P i n k h a m
Notch'da kiraladklar eve gidilerini hatrlad. Annesiyle ba
bas bir konuda syleniyordu ve o da kendi bana, aklndaki
saylar bir teoreme dntrmeye alyordu. Teorem olu
turup kantlanmas gereken eyi znce ii, u anda yayor
olmay diledii bir mutlulukla dolmutu.
Mercedes, dar yollardan, kap ve itlerin ardnda gizlen
mi evlerin nnden geerek yukar doru ilerledi. Sonra her
yerde grdkleri nakliye kamyonlarndan birinin arkasnda
durdu. Mark kapsn atnda, frn scaklyla bir yaprak
fleyicinin grlts yzne arpt. Kerry, elinde bir listeyle
birlikte kapya frlad. Heyecanl bir ocuk gibi grnyordu.
Emlak, Mark'a dnd, "Kerry ok eker! Biraz hzlansak
iyi olur. Srada bekleyen bir sr randevum var!"
Frazier koyu kahveyle adrenaline ykleniyordu ve eer u
anda birini, ona amfetamin vermesi iin ikna edebilecek olsa
onlar da ierdi. Tesis, her zamanki gibi alyordu ve her za
manki ebleh ilerini yapan alanlarla doluydu. Dier yan
dan o, olaann dnda, daha nce hi yapmad bir ey ya
pyor, lke apnda arazi operasyonunu ayn anda yr
tyor ve birka dakikada bir Washington'daki stlerine rapor
veriyordu.
326

Y e d i n c i O l u n Srr

Arazi ekiplerinden biri N e w York'ta, Will Piper'm peinde,


ikincisi Los Angeles'ta, Mark Shackleton Kaliforniya'ya gelir
se diye bekliyor, ncsyse Las Vegas'ta, Nelson G. Elder
ile urayordu. Adamlarnn hepsi eski ordu mensuplaryd.
Bazlar CIA iin Ortadou'da grev yapmt. Hepsi, Pentagon'daki acizlikten doan panie ramen soukkanllkla a
lan etkili heriflerdi.
Her ne kadar Rebecca Rosenberg'in yeme alkanlklar mi
desini bulandrsa ve bunu disiplin eksiklii olarak grse de
onunla ilgili daha olumlu dnyordu. Rosenberg'in sabaha
kadar kozhelvas ve karamel yiyiini izlemiti ve imdi gzne
daha iman grnyordu. p kutusu ikolata ktlanyla
doluydu ve son derece irkin bir kadnd ama onun sradan bir
ebleh olmadn, kendi alannda harika bir ebleh olduunu,
eklemeden geemiyordu. Rosenberg, Shackleton'n savunma
duvarlarn teker teker ayor ve her eyi ortaya karyordu.
" u n a bak," dedi Rosenberg. "Peter BenedictTe ilgili bir
sr ey. Constellation'da bu isimle bir kredi atrm ve or
tada Peter Benedict adna bir Visa kart var."
"lgin bir kullanm olmu m u ? "
"Nadiren kullanm ama Amerikan Yazarlar Birlii'nden
birka ekim yaplm. Senaryo gnderimi iin falan."
"Tanrm, lanet olas bir yazar. Onlara ulaabilir misin?"
"Servis sunucularna girmemi mi istiyorsun? Muhtemelen
grebilirim. Bir ey daha var."
"Syle."
" B i r ay nce K a y m a n Adalar'nda bir hesap atrm ve
Nelson G. Elder, hesabna 5 milyon dolar yatrm."
"S.ktir!" Las Vegas ekibinin lideri, DeCorso'yu aramas
gerekiyordu.
" M u h t e m e l e n o, bu tesisin sahip olduu en iyi program
c," dedi Rosenberg.
"Veriyi nasl dar kard?"
" H e n z bilmiyorum."

327

Glenn C o o p e r

"Tm alanlarn tekrar izlenmesi gerekiyor," dedi. " H u


kuksal yollarla."
"Biliyorum."
"Sen de dahil."
Rosenberg yzn ekitip ona dnd ve bir dolar uzatt.
"Bana bir iyilik yap ve gidip bana bir ikolata daha al."
"Lanet Bakan' arayaym da."
Donanma Bakam Harris Lester'm, Pentagon'un derinlikle
rindeki C blmnde bir ofisi vard. Buras temiz havadan, te
sisin dier tm blgeleri kadar uzakt. Onun bu yksek pozis
yona gelirken izledii yol olduka bilindikti: Vietnam srasn
da donanma hizmeti, Maryland Parlamentosu'nda geen yl
lar, dnem kongre yelii, Northrop Grumman Mission
Systems Division'da Bakan Yardmcl ve sonunda bir bu
uk yl nce, yeni seilen Bakan tarafndan Donanma Bakan
lma atanmas.
Lester, kiisel ve profesyonel yaamnda srprizlere yer
vermeyen, dikkatli, riske girmekten ekinen bir brokratt. O
yzden patronu, Savunma Bakam, zel olarak onu arayp 5 1 .
Blge'de olardan bildirdiinde arp huzursuzluk yaamt.
"Bu bir tr kardelik cemiyetine kabul treni mi Baka
nm?"
"Lanet olas bir kardelik cemiyeti yesine mi benziyo
rum?" diye haykrd Savunma Bakam. " B u gerek bir kriz ve
geleneksel olarak donanmann, yani senin zmen gereken
bir kriz. Senin ynetiminde dar bir sznt olursa T a n n yar
dmcn olsun."
Lester'm gmlei yle kolalanmt ki masasna oturdu
unda hrdad. Siyah ve gm rengi izgili kravatm d
zeltti, erevesiz okuma gzlklerine uzanmadan nce, tm
tellerin ayn yne baktndan emin olmak iin eliyle sam
dzeltti. D a h a ilk dosyasn aamadan, asistan arad. " G r o om Gl'nden Malcolm Frazier aryor, Bakanm. Grecek
misiniz?"
328

Y e d i n c i O l u n Srr

Midesinde asit salglandn hissedebiliyordu. Bu arama


lar onu ldryordu ama baka birine ynlendiremezdi ki!
Bu onun problemiydi ve kararlar da onun almas gerekiyor
du. Saate bakt, orada gece yars olmutu. Kbuslar iin ide
al bir zaman!
Akam olurken Mercedes/Akdeniz tarz evin nnde yarm
daire izerek son randevu noktasna vard.
" B e n c e b u n a baylacaksnz!" diye haykrd Emlak. Bit
meyen bir enerjisi var gibiydi. " E n iyisini sona sakladm."
Kerry mutluluktan uuyordu. Pudrasmn aynasna bakp
sam kontrol etti ve, "Hepsine bayldm," dedi.
Mark, onlarn arkasndan ilerledi. Evin n n d e dakik ol
duu her halinden belli olan bir yetkili bekliyor, uyarr gibi
saatine vuruyordu.
M a r k da kendi saatine bakmay akl etti.

***
Nelson G. Elder, Wynn'in Pazarlama Mdr, tfaiye leri
Mdr ve yerel bir tbbi ara gere irketinin CEO'suyla bir
likte golf oynuyordu. Adil bir golf oyuncusu, dikkatli bir he
saplama uzmanyd. Srad bir oyun karyor, baarya
doru hzla ilerliyordu. Oyunu krk bir puanla bitirdi, uzun
yllardr ald en iyi puand bu.
Yeni sulanm B e r m u d a imler kahverengi lde slak
zmrtler gibi parlyordu. Otlar harika bir ekilde dalgalan
yordu ve hata yapmas imknszd. Golf sahasnda bolca su
luk alan olmasna ramen, o topunu kuru tutmay baanyordu. Gne, golf sahasnn yannda uzanan VVynn Oteli'nin
caml d yzeyinde dans ediyordu ve Nelson G. Elder, ya
pay bir derenin rltsn dinleyip buzlu aym yudumlaya
rak arabasna kurulduunda, kendisini uzun zamandr olma
d kadar mutlu ve rahatlam hissetti.

329

Glenn C o o p e r

" T m alanlarn tekrar izlenmesi gerekiyor," dedi. " H u


kuksal yollarla."
"Biliyorum."
" S e n de dahil."
Rosenberg yzn ekitip ona dnd ve bir dolar uzatt.
" B a n a bir iyilik yap ve gidip bana bir ikolata daha al."
"Lanet Bakan' arayaym da."
Donanma Bakam Harris Lester'm, Pentagon'un derinlikle
rindeki C blmnde bir ofisi vard. Buras temiz havadan, te
sisin dier tm blgeleri kadar uzakt. Onun bu yksek pozis
yona gelirken izledii yol olduka bilindikti: Vietnam srasn
da donanma hizmeti, Maryland Parlamentosu'nda geen yl
lar, dnem kongre yelii, Northrop Grumman Mission
Systems Division'da Bakan Yardmal ve sonunda bir bu
uk yl nce, yeni seilen Bakan tarahndan D o n a n m a Bakan
lma atanmas.
Lester, kiisel ve profesyonel yaamnda srprizlere yer
vermeyen, dikkatli, riske girmekten ekinen bir brokratta. O
yzden patronu, Savunma Bakam, zel olarak onu arayp 5 1 .
Blge'de olanlar bildirdiinde arp huzursuzluk yaamt.
" B u bir tr kardelik cemiyetine kabul treni mi Baka
nm?"
" L a n e t olas bir kardelik cemiyeti yesine mi benziyo
r u m ? " diye haykrd Savunma Bakam. " B u gerek bir kriz ve
geleneksel olarak donanmann, yani senin zmen gereken
bir kriz. Senin ynetiminde dar bir sznt olursa Tanr yar
dmcn olsun."
Lester'm gmlei yle kolalanmt ki masasna oturdu
unda hrdad. Siyah ve g m rengi izgili kravatn d
zeltti, erevesiz okuma gzlklerine uzanmadan nce, tm
tellerin ayn yne baktndan emin olmak iin eliyle san
dzeltti. D a h a ilk dosyasn aamadan, asistan arad. " G r o om G l ' n d e n Malcolm Frazier aryor, Bakanm. Grecek
misiniz?"
328

Yedinci O l u n Srr

Midesinde asit salglandn hissedebiliyordu. Bu arama


lar onu ldryordu a m a baka birine ynlendiremezdi ki!
Bu onun problemiydi ve kararlar da onun almas gerekiyor
du. Saate bakt, orada gece yars olmutu. Kbuslar iin ide
al bir zaman!
Akam olurken Mercedes, Akdeniz tarz evin nnde yarm
daire izerek son randevu noktasma vard.
" B e n c e b u n a baylacaksnz!" diye haykrd Emlak. Bit
meyen bir enerjisi var gibiydi. " E n iyisini sona sakladm."
Kerry mutluluktan uuyordu. Pudrasmn aynasna bakp
san kontrol etti ve, "Hepsine bayldm," dedi.
Mark, onlarn arkasndan ilerledi. Evin nnde dakik ol
duu her halinden belli olan bir yetkili bekliyor, u y a n r gibi
saatine vuruyordu.
M a r k da kendi saatine bakmay akl etti.

***
Nelson G. Elder, VVynn'in Pazarlama Mdr, tfaiye leri
Mdr ve yerel bir tbbi ara gere irketinin CEO'suyla bir
likte golf oynuyordu. Adil bir golf oyuncusu, dikkatli bir he
saplama uzmanyd. Srad bir oyun karyor, b a a n y a
doru hzla ilerliyordu. Oyunu krk bir puanla bitirdi, uzun
yllardr ald en iyi puand bu.
Yeni sulanm B e r m u d a imler kahverengi lde slak
zmrtler gibi parlyordu. Otlar harika bir ekilde dalgalan
yordu ve hata yapmas imknszd. Golf sahasnda bolca su
luk alan olmasna ramen, o topunu kuru tutmay baaryordu. Gne, golf sahasnn yannda uzanan VVynn Oteli'nin
caml d yzeyinde dans ediyordu ve Nelson G. Elder, ya
pay bir derenin rltsn dinleyip buzlu aym yudumlaya
rak arabasna kurulduunda, kendisini uzun zamandr olma
d kadar mutlu ve rahatlam hissetti.

329

Glenn C o o p e r

Hollyridge Cadde'sindeki Akdeniz tipi villa Kerry'yi lg


na evirmiti. " A m a n T a n r m ! A m a n T a n r m ! " diye lklar
atarak bir o d a d a n -tasarm harikas bir mutfak, basamakla
inilen oturma odas, y e m e k odas, ktphane, m e d y a odas,
arap Mahzen'i, dev bir ebeveyn yatak odas ve ayrca
yatak odas daha-dierine kouyor, emlak da o n u n dibin
de, " S a n a s y l e m e m i m i y d i m ? Hepsi yenilendi. u detayla
ra b a k ! " diyerek dolanyordu.
Mark'n midesi bunlar kaldrmayacakt. Dier yetkilinin
pheli baklar altnda verandaya kt ve ak havuzun
parlayan sularnn yanma oturdu. Veranda, manzanita bitki
leriyle kuatlmt ve ak mavi ieklerin zerinde sinekkular uuuyordu. Aada engin bir kanyon uzanyor, uzakta
sokak klar parlyordu.
at hizasnn yukarsnda Hollywood tabelasnn harfleri
belirgindi. Bu, hep hayal ettii eydi. Pimanlkla i geirdi.
Bir yazar olduunda Hollywood tepelerinde, o tabelamn al
tnda, havuzunun yannda oturacak. Sadece, bunun be da
kikadan daha uzun sreceini dnmt.
Kerry, Fransz kaplardan dar frlad ve manzara kar
snda ciyaklad. "Mark, bunu ok sevdim. o k sevdim, o k
sevdim, o k ! "
" o k sevdi," diye ekledi Emlak, Kerry'nin arkasndan.
" N e k a d a r ? " Mark hissiz bir ekilde sordu.
" milyon drt yz bin istiyorlar ve bence iyi bir fiyat.
Bin be yz masraf yapmlar..."
"Alyoruz." Yznde hibir ifade yoktu.
" M a r k ! " Kerry lk att. Mark'n boynuna atlad ve onu
defalarca pt.
" u anda iki kadn inanlmaz mutlu ettin," dedi Emlak
agzl bir tavrla. "Kerry bana yazar olduunu syledi. Sa
nrm bu olaanst havuzun yan banda oturup harika
eyler yazacaksn! Teklifinizi iletip bu akam sizi otelinizden
arayacam."
330

Yedinci Olun S u n

Kerry, cep telefonunun kamerasyla fotoraflar ekiyordu.


lk etapta kavrayamad ama olup biteni fark ettii anda Mark,
Kerry'nin zerine atlayp telefonu elinden kapt. " D a h a nce
de fotoraf ektin m i ? "
"Hayr! N e d e n ? "
"Telefonu imdi mi atn?"
"Evet! Sorun n e ? "
M a r k telefonu kapad. "arjn bitiyor. Benimki oktan bit
ti. Telefon etmemiz gerekir diye tasarruflu olmaya alyo
rum." Telefonu tekrar ona uzatt.
"Peki, sama ey!" Mark'a, sanki "yine tuhaflama," der gi
bi bir bak att. " G e l ve benimle ieriyi gez! o k mutluyum!"
Adamlarndan biri omzuna dokunduunda Frazier, masasn
da kestiriyordu. Sesli bir ekilde horuldayarak uyand.
"Hightovver'n telefonundan sinyal aldk. Hzla ald ve
kapand."
"Neredeler?"
"Hollywood Hills."
Frazier, elini sakallar uzam yananda gezdirdi. "Gzel,
bir ans yakaladk. Belki ikinci bir ans daha yakalarz. DeCorso'nun durumu n e ? "
"Yerini ald, onay bekliyor."
Frazier gzlerini tekrar kapad. "Pentagon araynca uyan
dr beni."
Elder, on sekizinci delik iin hazrlanyordu. Karsnda, on iki
metre yksekliinde bir elale vard. Bu, son turu tamamla
mak iin kusursuz bir yoldu. " N e dnyorsun?" diye sordu
Wynn'in Pazarlama Mdr. "Benim golf sopam m ? "
"Evet, brak da byk patron oynasn, Nelson. Sen sabah
tan beri kazanyorsun."
"Burada da vuruu yaparsam oynadm en iyi tur ola
cak."

33

Glenn C o o p e r

B u n u duyan tfaiye M d r ve CEO, topun rotasna bak


m a k iin biraz daha yaklatlar.
" T a m akna! Kendi kendine nazar dedireceksin!" dedi,
VVynn'in Pazarlama Mdr.
Elder'n vuruu yava ve kusursuzdu ve top havaland
nda - b i r m e r m i kafatasndan girip drdn kan ve beyin
paracklar iinde brakmadan h e m e n n c e - Elder, hayatn
ne kadar gzel olduunu dnyordu.
D e C o r s o mercekten bakp iin tamamlandndan emin
olduktan sonra silahn iki paraya ayrd, takm elbise anta
sna yerletirdi ve golf sahasna bakan harika manzaral ote
lin on birinci katndan ayrld.
O d a y a dndklerinde Kerry sevimek istedi ama M a r k ' n
iinden gelmiyordu. Gnei bahane ederek geri ekildi ve
du almak zere banyoya girdi. Kerry kapda durmu, heye
canl bir ekilde konumaya devam ederken Mark, musluu
sonuna kadar ap grltyle akan suyun sesiyle hkrklar
n bastrd.
Emlak, Kerry'ye, oteldeki Cut adl restorann urunda
lnecek kadar gzel olduunu sylemiti. Bu yorum M a r k ' m
iini rpermi ama Kerry akam yemei iin oraya gitmek is
temiti. Her ne kadar M a r k ' m tek arzusu odada saklanmak bi
le olsa, Kerry ne isterse yapacakt.
Krmz elbisesiyle harika grnyordu ve restorana gir
diklerinde btn merakl gzler Kerry'ye dnd. Herkes
onun nl biri olduunu dnd. Mark'n elinde antas
vard. O yzden herkesin aklndaki senaryo, bir aktrisin me
najeri ya da avukat ile bulutuu ynndeydi. Sska adam,
onun sevgilisi olamayacak kadar basit grnyordu, tabii
ok zengin deilse.
C a m kenarnda m u a z z a m manzaral bir masaya alndlar.
Tatl zaman geldiinde, ay masalarn aydnlatyor ola
cakt.
332

Yedinci O l u n Srr

Kerry'nin tek istedii ev hakknda konumakt. Bir hayal


gerek olmutu -hayr, daha da fazlas. nk, demiti
Kerry, o byle bir yerin var olduunu bile hayal etmemiti. O
kadar ykseklerdeydi ki kk bir kzken grd U F O gibi
bir uzay gemisinde olmaya benziyordu. Sorularyla kk
bir ocuu andryordu: Ne z a m a n iinden ayrlacakt, ne za
m a n tanacaklard, ne tip mobilyalar alacaklard, o ne zaman
oyunculuk kurslarna balayabilirdi, M a r k ne zaman tekrar
yazmaya balayacakt? Mark ya o m u z silkiyor ya da evet ha
yrdan oluan ksa cevaplar verip camdan dar bakyordu.
Kerry de h e m e n bir sonraki soruya geiyordu.
Kerry birden sustu. M a r k da kafasn kaldrp ona bakt.
" N e d e n bu kadar z g n s n ? " diye sordu.
"Deilim."
"Evet, ylesin."
"Hayr, deilim."
Kerry ikna olmua benzemiyordu ama daha fazla kurcala
mad ve, " B e n ok mutluyum. Bu, hayatmn en gzel gn.
Seninle tanmasaydm, herhalde... ey, burada olmazdm i
te! o k teekkr ederim, Mark Shackleton."
Mark'a eliyle bir pck gnderdi ve Mark ister istemez
glmsemek zorunda kald. " B u daha iyi," dedi Kerry.
Birden antasndki telefon almaya balad.
"Telefonun!" dedi Mark. " N e d e n a k ? " Yzndeki panik
ifadesiyle Kerry'yi de korkuttu.
"Gina, teklifimizi kabul edip etmediklerini bildirmek iin
numaray istedi." Bir yandan eliyle telefonuna uzand. "Muh
temelen odur!"
" N e zamandr ak!" M a r k sinirlendi.
"Bilmiyorum. Birka saat. Endielenme, arj var." YA
N I T L A tuuna bast. " A l o ? " Hayal krklna uram ve a
rm grnyordu. "Telefon sana!" diyerek ona uzatt.
M a r k nefesini tuttu ve telefonu kulana gtrd. Bir er
kek sesiydi, otoriter, zalim. "Dinle beni, Shackleton. Ben Mal-

333

Glenn C o o p e r

colm Frazier. imdi o restorandan kman ve odana gidip g


zetmenler gelene kadar beklemeni istiyorum. Tarihlere bakt
ndan eminim. B u g n senin gnn deil. Nelson G. Elder'n
gnyd ve o artk yok. B u g n Kerry Hightovver'm gn. Se
nin gnn deil. A m a bu, yle olmasm dilemiyoruz ve senin
camn yakmayacaz demek deil. Sadece nasl yaptm
renmemiz gerek. leri zorlatrma."
M a r k dier yana dnd ve telefona, "O hibir ey bilmi
yor," diye fsldad.
"Senin ne sylediinin bir nemi yok. B u g n onun gn.
O yzden kalk ve odana k, hemen. Beni anladn m, M a r k ? "
M a r k bir sre cevap veremedi.
"Mark?"
M a r k telefonu kapad ve sandalyesini geriye itti.
" S o r u n n e ? " diye sordu Kerry.
" B i r ey yok." Z o r nefes alyordu. Yz kpkrmz ol
mutu.
"Teyzenle mi ilgili?"
"Evet. Tuvalete gitmem gerek. H e m e n dneceim." Mark,
onun yzne b a k m a d a n kendisini toparlamaya alt.
" C a n m benim," dedi Kerry. "Senin iin endieleniyorum.
Senin de benim kadar mutlu o l m a m istiyorum. Kerry'ne a
b u c a k dn, olur m u ? "
M a r k antasn ald ve k k admlarla b a n e e i k bir
ekilde uzaklat.Lobiye ulatnda krlan camlarn grl
t s n duydu. Sessizlik iinde geen iki saniyenin ardn
dan, atmosferi yrtan k a d n lklar ve erkeklerin barlar duyuldu?
Restoran ve lobi, lk la koan, birbirlerini iten, r
pnan insanlarla doldu. M a r k bir hayalet gibi VVilshire kaps
na doru ilerlemeyi srdrd. Kapnn h e m e n nnde vale
yi bekleyen bo bir araba duruyordu. Vale lobide neler olup
bittiini grmek iin dner kaplara doru gitti. M a r k ikinci
334

Yedinci O l u n Srr

bir kez daha dnmeden beklemekte olan arabann src


koltuuna oturdu ve gzyalar arasnda nn grmeye a
larak scak Beverly Hills akamna doru srmeye balad.

335

31 TEMMUZ 2009
LOS ANGELES

arilyn M o n r o e orada kalmt. Liz Taylor, Fred Astaire, Jack Nicholson, Nicole Kidman, Brad Pitt,
Johnny D e p p ve hatrlayamad daha pek ok ki

i. Hatrlamyordu nk otel grevlisini dinlemiyordu, o da

zaten onun yalnz kalmak istediini anlam ve b y k tura


katlmadan hzla ayrln izlemiti.
Otel grevlisine gre, mteri akn ve perian grn
yordu. Tek valizi elindeki evrak antasyd. A m a buraya zen
gin uyuturucu satclar ve tuhaf insanlar da gelirdi ve bah
i olarak elindeki tomardan bir yzlk karp uzatmt, o
yzden sorun deildi.
Mark, derin bir uykudan sonra kafas karm bir ekilde
uyand. A m a kafasndaki bombardmana ramen hzla ger
ee dnd ve gzlerini aresizlik iinde tekrar kapad. Bir
ka sesin bilincindeydi; klimann ksk uultusu, pencerenin
dndaki bir kuun t, pamuklu rtlere ve kulana sr
tnen sa. Tavandaki vantilatrden aa doru bir cereyan
hissetti. Az kurumutu ancak etrafta dilini slatacak tek bir
su molekl bile grnmyordu.
Buras, mterilerine litrelik ielerle iki sunan trden bir
sitti. Masann zerinde yarm ie votka duruyordu; hafza
problemi iin gl ve etkili bir ila. Her eyi unutana kadar
ard ardna imiti. Soyunmu ve klar kapatmt, baz te
mel refleksleri yerindeydi.

337

Glenn Cooper

Oturma odasmn kapsndan gelen k, pastel dekoru


renklendiriyordu. eftali, leylak ve ak yeil renkler belirdi.
Kerry buraya baylrd, diye dnd, yzn yastna g
merek.
alnt arabayla sadece birka sokak ilerlemi ve kaama
yacak kadar yorgun olduuna karar vermiti. Yavalam,
North Crescent'm sessiz bir blgesine park etmi, arabadan
inmi ve hibir plan yapmadan amaszca yrmeye balamh. Yaya olarak Beverly Hills'de dolarken, alnt bir
BMVV'nin srcs olmaktan daha fazla phe ektiini fark
edemeyecek kadar hissizlemiti. Biraz zaman gemiti. So
nunda kendisini, beyaz harfleri ortaya karan boyutlu ye
il bir tabelaya bakarken bulmutu.
Beverly Hills Oteli.
Yeil bir baheye kurulmu binamn pembe d yzeyine
bakmt. Sonra binaya doru yrm, resepsiyonda dolan
m, hangi odalarn bo olduunu sormu, en pahal olan,
m u a z z a m bir tarihi olan b y k bir bungalov, kiralayp bir
avu dolusu nakit para demiti.
Yataktan kt. yle 6 u s u z kalmt ki tuvalete gitmesine
bile gerek yoktu. Bir ie suyu kafasna dikti, sonra dn
mek iin tekrar yataa oturdu. Bilgisayar gibi alan beyni
sulanm ve an snmt. Zihinsel bir soruna yant bulmak
iin aba gstermeye alk deildi. Bu bir kararaac anali
ziydi: H e r eylemin muhtemel sonular vard ve her sonu
yeni olas eylemleri tetiklerdi.
Ne kadar zor olabilirdi? Konsantre ol!
K a m a k ve saklanmak, elinde kalan nakitle olabildiince
yaamaktan hemen Frazier'a teslim olmaya kadar aklndan
pek ok olaslk geirdi. Bugn onun gn deildi, y a n n da
olmayacakt: O bir dhiydi, dolaysyla ldrlmeyeceini ya
da intihara srklenmeyeceini biliyordu. A m a bu, Frazier'n
onun cann yakmayaca anlamna gelmezdi. Ve en iyi ihti
malle hayatnn geri kalamn karanlk bir hcrede geirecekti.
338

Yedinci Olun S u n

Tekrar alamaya balad. Kerry iin mi alyordu, yoksa


her eyi bu ekilde berbat ettii iin mi? N e d e n sahip olduklaryla mutlu olamamt? Elleriyle akaklarn tutup ne ar
kaya salland. Yaam o kadar da kt deildi ki! N e d e n pa
raya ve ne ihtiyac olduunu dnmt? te, para ve
nn tapnamdayd, Beverly Hills Otelimin en iyi bunga
lovunda. Sanki ok nemliydi: mobilyalar ve olan iki oda. O
bunlara zaten sahipti. M a r k Shackleton: kt bir adam deil
di. ll olmay bilirdi. Bam belaya sokan, o lanet olas,
agzl Peter Benedict'ti. Cezalandrlmas gereken o, b e n
deilim, diye dnd Mark ve cinnete bir adm daha yak
lat.
Televizyonu ama ihtiyac hissetti. Be dakika iinde ya
ynlanan farkl haberin onunla ilgili olduunu grd.
Bir sigortac, Las Vegas'ta bir golf sahasnda keskin bir ni
anc tarafndan ldrlmt.
Kyamet G n soruturmasndan sorumlu FBI ajan Will
Piper hl kaypt.
Yerel haberlerde, bir Wolfgang Puck restoranndaki bir
konuk, hl yakalanamayan bir saldrgan tarafndan cam ke
narndaki masasnda bandan vurulmutu.
Kerry'nin, ceset torbasn bile doldurmayan cansz bedeni
ni grnce tekrar hkrarak alamaya balad.
Frazier'a yakalanmamas gerektiini biliyordu. l gibi
bakan o adam, onu korkutuyordu. Gzetmenlerden her za
m a n korkmutu stelik bu, onlarn soukkanl katiller olduk
larn renmeden nceydi.
O n a yalnzca bir kiinin yardm edebileceine karar verdi.
Ankesrl bir telefona ihtiyac vard.
Bu ii onu canndan bezdirdi. n k yirmi birinci yzyl
Beverly Hills'inde tek bir ankesrl telefon yoktu ve M a r k
yayayd. B y k olaslkla otelde telefon vard ama onun,
peindekileri kapsna getirmeyecek bir telefona ihtiyac
vard.
339

Glenn C o o p e r

Yarm saat kadar yrd. Sonunda, ter iinde, Kuzey Beverly'deki bir sandviide telefon buldu. Grevliler tarafn
dan izlendiini dnd ama hayal ediyordu. Tuvaletlerin
ve arka kapnn yanndaki koridora doru ilerledi. Otelde bir
yirmilik bozdurmutu, cebinde bir sr eyreklikle onun nu
maralarndan ilkini arad. Karsna telesekreter kt. Mesaj
brakmadan telefonu kapad.
Sonra ikinci numaray arad. Yine telesekreterdi.
Ve son numara. Nefesini tuttu.
kinci alta telefonu bir kadn at. " A l o ? "
K o n u m a d a n nce tereddt etti. "Laura Piper'la m gr
y o r u m ? " diye sordu.
"Evet. K i m s i n i z ? " Sesindeki endie hissediliyordu.
" A d m M a r k Shackleton. Babanzn arad adam b e n i m . "
" A m a n Tanrm! Katil!"
"Hayr, ltfen, deilim! Ona, benim kimseyi ldrmedii
mi sylemeniz gerek."
Nancy, blgede yaanan en son soygunla ilgili, banka mdr
lerinden biriyle grmek zere John Mueller'i Brooklyn'e g
tryordu. Ortadoulu grnml iki adamn, be soyguna
da kartn gsteren pek ok tank ve delil vard ve Terrle
Mcadele, bir terr vakas olup olmadn anlamak iin B
yk Sular Brosumun tepesine binmiti.
Nancy, bu tahminlerden m e m n u n deildi ama orta ha
yatndan honut grnyordu.
" B u olaylar hafife alamazsn," dedi. " B u dersi, kariyerinin
balarnda ren. Terrle kresel bir mcadele veriyoruz ve
bence bu heriflere, aksi ispatlanana kadar terrist muamelesi
yapmak son derece uygun."
" O n l a r sadece Mslman grnml banka soyguncula
r. Siyasi sulu olduklarn gsteren hibir ey yok," dedi
Nancy.
340

Y e d i n c i O l u n Srr

" B i r kez daha yanldn, ellerinde binlerce Amerikalnn


k a m var. Eer Kyamet G n olayn ben stlenebilseydim,
orada da terr olaslnn peinden giderdim."
" O r a d a hibir terr balants yoktu, J o h n . "
" B u n u bilemezsin. Olay kapanmad diye biliyorum. Ka
pand m y o k s a ? "
Nancy dilerini skt. "Hayr, John, kapanmad."
J o h n henz konuyu amamt ama bu onun giri cmlesiydi. " B u arada Will ne yapyor?"
"Sanrm, iini yaptn dnyor."
"leri yapmann her zaman bir doru yolu ve birden faz
la yanl yolu vardr. Will srekli yanl yollardan birini bu
luyor," dedi John. " a b u c a k dnp seni doru yolda eitme
ye devam edebileceim iin seviniyorum."
J o h n kafasm evirdiinde N a n c y gzlerini devirdi. Zaten
sinir olmutu ve J o h n her eyi daha da ktletiriyordu. Gn,
Nelson G. Elder'm bir tetiki tarafndan ldrlme haberle
riyle balamt. Kesin tesadft! A m a aratrmas m m k n
deildi, olaydan alnmt.
Will haberleri radyodan ya da bir motelin televizyonun
dan renmi olabilirdi ve zaten, onu arayp son uyku mola
larndan birinde uyandrmak istemiyordu. Will'in onu ara
masn bekleyecekti.
T a m Flatbush'daki b a n k a m n otoparkna park ediyordu ki
kontrl telefonunun aldn duydu. Hzla emniyet keme
rini at ve telefonu atnda Mueller'den m m k n oldu
unca uzak olmak iin arabadan atlayp uzaa kotu.
"Will!"
" B e n Laura." Sesi endieli geliyordu.
"Laura! Sorun n e ? "
" M a r k Shackleton beni arad. Babamla bulumak istiyor."

***
Will yoku yukar ilerliyordu. Gzel bir histi, farklyd ne
de olsa. Hipnotize olmu bir ekilde dz yollarla savamak341

Glenn C o o p e r

tan bkmt ve 1-40 yolunda, Sandia Dalarna trmanmak


onu keyiflendirmiti. Indiana, Plainfield'de bir motelde all
saat uyumutu ama bu, on sekiz saat nceydi. Ksa sre iin
de dinlenmezse uyuyup kaza yapacakt.
Durduunda Nancy'yi aramak istiyordu. Radyoda Elder
cinayetini duymutu ve bir ey bilip bilmediini merak edi
yordu. Bu durum onu deli ediyordu ama sinirini bozan pek
ok ey vard, buna kaak durumuna d de dahildi. Ko
m i k bir ses tonuyla kendisiyle dalga gemeye balad.
"Senin alkol sorunun var, Willie."
"Hey, cann cehenneme! Tek sorunum iki iememi ol
mam."
" B e n sylediimde kararlym."
"Sylediini al ve kna sok."
Bir gn nce N a n c y ' y e syledii ey de cann skyordu.
Gerekten ciddi miydi? Yoksa bu yorgunluun ve yalnzln
sesi miydi? Peki, ya o, sylediinde ciddi miydi? Ak szc
n ortaya attna gre imdi bu konuyu k o n u m a k zorun
da kalacakt.
Belki de bir an evvel. Telefon alyordu.
"Hey, aradna sevindim."
" N e r e d e s i n ? " diye sordu Nancy.
"anl N e w Mexico eyaletinde." Nancy'nin kalabalk bir
yerde olduu anlalyordu. " S e n caddede m i s i n ? "
"Broadway. C u m a trafii. Sana sylemem gereken bir ey
var, Will."
" N e l s o n G. Elder'la ilgili, deil mi? Haberlerde dinledim.
Delirmek zereyim."
"Laura'y aram."
Will'in akl karmt. " K i m aram?"
" M a r k Shackleton."
Sessizlik oldu.
"Will?"
"O orospu ocuu kzm m aram?"
342

Yedinci Olun Sn

" D i e r numaralardan sana ulamaya altn sylemi.


En sonunda Laura'y aram. Bulumak istiyor."
" G i d i p istedii yerde teslim olabilir."
"Korkuyor. Sadece sana gvenebileceini sylemi."
"Vegas'a bin kilometreden az kald. Laura'y arad iin
azna sacam, bu konuda bana gvenebilir."
"O Las Vegas'ta deil, Los Angeles'ta."
"Tanrm, be yz kilometre daha. Baka ne d e m i ? "
"Kimseyi ldrmediini sylemi."
"nanlmaz. B a k a ? "
" z g n olduunu."
" O n u nerede b u l a c a m ? "
"Yarn sabah saat onda, Beverly Hills'teki bir restoranda
bulumak istiyor. Adresi aldm."
"Orada m olacakm?"
" y l e demi."
" T a m a m , bu ekilde devam edip bir yerde sekiz saat uyuyabilirsem, eski dostumla kahve imek iin bolca z a m a n m
kalr."
" S e n i n iin endieleniyorum."
" D i n l e n m e k iin duracam. Km uyutu ama iyiyim.
Bykannenin arabas konfor dnlerek tasarlanmam."
Nancy'yi gldrebildii iin mutluydu.
"Dinle, Nancy, dn sana sylediim ey..."
" H e r ey bitene kadar bekleyelim, olur m u ? " diye sordu
Nancy. " B u n u bir aradayken konusak daha iyi olur."
" T a m a m . " Will dnden razyd. "Telefonunun arjna dik
kat et. Sen benim yaam izgimsin. Bana adresi ver."

* * *
Frazier, kriz baladndan beri evine gitmemi, adamlar
nn da Operasyon Merkezi'nden ayrlmalarna izin verme
miti. Sonuca ulaamamlard; Washington youn bask ya
pyordu ve herkes fkeliydi. Shackleton' avularnn iine al343

Glenn Cooper

mlard, Frazier dierlerini haklamay baarmt a m a bu


eitimsiz herif naslsa lkenin en iyi operasyon uzmanlarnn
elinden kamay baarmt. Frazier'n kellesi koltuktayd ve
o, bu durumdan hi m e m n u n deildi.
"Burada bir spor salonuna ihtiyacmz var," dedi adamla
rndan biri.
"Buras otel deil," dedi Frazier.
"Belki de k u m torbas. Keye asabiliriz," bir dieri kafa
sn ekranndan kaldrd.
" B i r ey yumruklamak istiyorsan, buraya gel de beni de
n e ! " Frazier homurdand.
" B e n sadece o pi kurusunu bulup eve gitmek istiyorum."
Frazier dzeltti. "ki pi kurusu var, biri adammz, dieri
FBI bozuntusu. H e r ikisini de ele geirmeliyiz."
Pentagon hatt ald. K u m torbas isteyen adam yant ve
rerek notlar almaya balad. Frazier, vcut diline bakarak bir
eyler olduunu anlayabiliyordu.
"Malcolm, bir ey bulduk. Ajan Piper'n kzna bir telefon
geldii tespit edildi."
" K i m d e n ? " diye sordu Frazier.
"Shackleton."
" H a d i canm... "
"Grmeyi indiriyorlar. Bir iki dakika iinde elimizde
olur. Shackleton yarn sabah Beverly Hills'de bir restoranda
Piper'la bulumak istiyor."
Frazier, zafer sevinciyle ellerini rparak bard. " T e k ta
la iki ku! Sana krler olsun T a m m ! " D n m e y e balad.
"Dar arama var m? Kz bilgiyi nasl ularyor?"
" B u g r m e d e n b e r i e v d e n y a d a c e p t e n a r a m a yap
mad."
" T a m a m , Georgetovvn'da, deil mi? Evinin kilometre
evresindeki tm ankesrl telefonlara dinleme cihaz koyun
ve yakn zamanda oralardan yaplan dier ankesrl arama
lar da kontrol edin. Ve bakn bakalm, oda arkada ya da
344

Yedinci O l u n Srr

sevgilisi var m, onlarn da numaralarm alp dinlemeye ko


yulun. Piper'n alnnda bir arp iareti grmek istiyorum."
Los Angeles'ta akam olmu ve hava serinlemeye balamt.
Mark, b t n gn, kapsnda bir 'Rahatsz Etmeyin' uyars ile
bungalovdan dar kmamt. Oru tutarak Kerry iin g
nah karmaya niyetlenmi ama akamzeri unutup bardaki
kurabiyeleri ve tuzlular yemiti. H e r koulda, diye mantk
yrtt, Kerry'nin bana gelecei varm, yleyse kendisini
sulamasnn bir anlam yoktu, deil mi? Bu dnce onu bi
raz daha rahatlatt ve bir bira at. Hzla iki tane daha iti ve
s o m a votkaya geti.
Bungalovun, suni talyan tarzmda kemerlerle ssl, so
m o n renkli duvarlarn ardna gizlenmi, zel bir bahesi var
d. ieyle birlikte dar kt, bir ezlonga uzand ve havay
iine ekti. Havada, tropikal bahe ieklerinin egzotik koku
l a n vard. Uykuya dald. Uyandnda gkyz kararm,
hava serinlemiti. Gecenin serinliinde titredi. Kendisini hi
bu kadar yalnz hissetmemiti.
Mojave l, cumartesi sabahnn erken saatlerinde 45 dere
ceydi ve Will arabay kenara ekip tuvaletini y a p m a k iin k
tnda y a m p kl olabileceini dnd. Eski Taurus'un tek
rar almasn u m d u ve alt. Beverly Hills'e dndn
den daha nce varacakt.
5 1 . Blge Operasyon Merkezi'nde Frazier, bir uydu haritasn
da Will'in elektronik imzasm sar bir nokta olarak izliyordu.
C e p telefonundan en son sinyal, 1-40 zerinde, Needles'n se
kiz kilometre tesindeki bir Verizon kulesinden gelmiti. Fra
zier, operasyon deikenlerini snrlamay ve srprizlerden
kanmay seviyordu; dijital ku bak rahatlatcyd.
Geleneksel iz srme almas onlan Will'in kontrl telefo
nuna gtrmt. Washington'daki bir stihbarat ekibi, Lau345

Glenn C o o p e r

ra'run dairesinin Greg Davis isimli bir adam tarafndan kiralan


dm tespit etmiti. Cuma gecesi Davis'in cep telefonu, New
York, White Plains'de bulunan bir T-Mobile kontrl telefon
dan arlar almt. O T-Mobile telefon, aktif olarak kullanld
ndan beri tek bir numaray anyor ve ayn numaradan ar
alyordu. O numaraysa cuma gecesi Arizona'dan bat ynnde
ilerleyen bir baka T-Mobile kontrl telefondu.
Bu, onlar Will'in, White Plains'te yaayan orta N a n c y
Lipinski'ye balayan nemli bir admd. stihbaratlar, her
iki kontrl hatt da dinlemeye almlard ve Frazier hepsini,
bir Noel hediyesi gibi kurdeleye sarm, avucunun iine al
mt. Adamlar gzel bir cumartesi kahvalts iin Sal and
Tony's Coffee Shop'da olacakt. Bu srada o da Will'in sar
noktasnn saatte yz otuz kilometre hzla batya doru iler
leyiini izleyecek ve bu krizin sona ermesi iin saatleri saya
cakt.
Will, sabah yediden nce Beverly Hills'e geldi ve restorann
etrafnda tur att. Kuzey Beverly Caddesi'nde trafikten eser
yoktu. Bu saatte btn ehir uyuyan kk bir kasaba gibiy
di. Paralel bir caddeye, C a n o n ' a park etti, telefonunu saat do
kuz otuza kurdu ve h e m e n uykuya dald.
Alarm aldnda sokak grltyle dolmutu ve araba ra
hatsz edici derecede snmt. Will'in ilk ii sabah banyosu
iin bir tuvalet bulmakt. Bir sokak tede bir benzin istasyo
nu vard. Valizini ald, arabadan indi ve bir ses duydu, cep te
lefonu kaldrma yuvarlanyordu. Kendine kfredip telefonu
ald ve tekrar pantolonunun cebine soktu.
O anda, Will'in 51. Blge Operasyon Merkezi'ndeki ekran
snd. Frazier, alarma geti ve ilk tepkisi panik oldu. Son
ra sakinleti ve kendi kendine sylendi, "Sorun kmayacak.
Avucumuzun iinde. Yarm saat iinde her ey tarih olacak."
Sal and T o n y ' s Coffee S h o p olduka popler bir yerdi. Bir
sr yerli ve turist, masalara kurulmutu. erisi krep, kahve
346

Yedinci Olun S u n

ve patates kokuyordu. Will birka dakika erken varmt, g


rltden kafas iti.
Garson, sigaradan atallam sesiyle onu selamlad: " N a
slsn, tatlm? Yalnz m s n ? "
"Biriyle buluacam." Will etrafa baknd. " D a h a gelme
mi sanrm." Saat onda, Shackleton'n arka kapnn yannda
ki ankesrl telefonun orada olmas gerekiyordu.
" U z u n srmez. Birka dakika beklersen bir yer boalr."
"Telefonunuzu kullanmam gerek," dedi.
" B e n seni bulurum."
Will restorann arkasndan masalardaki t m mterileri
teker teker inceleyerek restoran izledi. Bastonlu bir a d a m
vard, yannda ei; orann yerlileri. yi giyimli gen a d a m :
sat grevlisi. R o d e o apkalar olan solgun, clz kadn;
turistler. Alt Koreli kadn: turistler. Bir b a b a ve alt yan
daki olu: b o a n m a n n ardndan hafta sonu grmesi. Yr
tk kotlar giymi, yirmili yalarnda gen bir ift: yerliler.
Verizon gmlei giymi iki orta yal a d a m ve bir kadn:
personel.
Ve ortadaki masada drt adam oturuyordu. te onlar,
Will'in avularn terletti. Otuzlu yalarda drt adam, ayn
fabrikadan km gibi duruyorlard. Temiz giyimli, yeni tra
olmu, formda tiplerdi. Enselerinin kalnlndan idmanl ol
duklar anlalyordu. Hepsi, bol tirt ve pantolonlar iinde
sradan grnmek iin byk aba harcyor, patatesi uzatr
msn gibi muhabbetleriyle oyalanyorlard. Masann zerin
de birinin bel antas duruyordu.
Hibiri Will'e doru bakmad, o da onlara b a k m a m a y a
alt. Ayaklarn srd ve onlar gr alannda tutarak
telefonun yannda bekledi. Ajanlarn hangi brodan olduk
larn bilmiyordu. Her ey ona, plan uygulamayp arka ka
pya doru yryerek gzden kaybolmas gerektiini iaret
ediyordu ama sonra ne olacakt? Shackleton' b u l m a k zo
rundayd ve tek yolu buydu. Ajanlar atlatmak zorundayd.
347

Glenn C o o p e r

H e r nefes aldnda silahnn arln kaburgalarnda his


sediyordu.
Will Piper monitrnde belirdiinde Frazier, vcuduna ho
bir elektrik dalgasmn yayldm hissetti. Bel antas, adam
lardan biri tarafndan grnty Frazier'a ulatrmas iin
kullanlyordu ve monitrde Will'in ankesrl bir telefonun
yannda duvara yaslanarak bekledii grlyordu.
" T a m a m DeCorso, bu iyi," dedi Frazier kulakln mikro
fonundan. " O n u grdm." Ellerini ovuturdu. Ekranda ikin
ci hedefi de grebilmek, bala emrini vermek ve adamlarnn
bu ikisini yakalayp paketlemesini izlemek istiyordu.
Will, seeneklerini gzden geirdi. Elinden geldiince aylak
aylak dolayor taklidi yapm ve etraf kolaan e t m e k iin er
kekler tuvaletine girmiti. Pencere yoktu. Yzne biraz su
arpt ve yzn kurulad. Saatin on olmasma birka dakika
kalmh.. Erkekler tuvaletinden kt ve arka kapya yneldi.
Adamlardan birinin hamle yapp yapmayacam grmek is
tiyordu a m a daha da nemlisi etrafa bakmas gerekiyordu.
Beverly ve C a n o n arasnda, her iki caddedeki binalara ula
may salayan dar bir yol vard. Bir kitapnn, eczanenin, g
zellik salonunun, ayakkabcnn ve bir bankann arka girile
rini grd. Hepsi de birka metre uzaklktayd. Sol tarafnda,
dar yol, Canon'daki ticari binalardan birinin otoparkna k
yordu. O n u yaya olarak kuzeye, gneye, douya ve batya
gtrecek yollar vard. Artk kendisini keye skm hisset
miyordu. Tekrar ieri girdi.
"te buradasn!" diye seslendi garsbn n taraftan. "Masa
n ayarladm."
ki kiilik masa cam kenanndayd ama oradan telefon g
rnmyordu. Saat 10:00'du. Orta masadaki adamlar kahvele
rini tazeliyorlard.
348

Y e d i n c i O l u n Srr

Takm lideri DeCorso dazlakt. Kaln siyah kalar ve iri,


kll kollar vard. Frazier, DeCorso'nun kulana yaknyor
du, " Z a m a n doldu. Nerede bu Shackleton?"
Frazier, Monitrden VVill'in kendisine kahve koyduunu
ve krema ekleyip kartrdn grd.
Be dakika daha geti.
Will ackmt, sipari verdi.
On dakika.
Yumurta ve salamlar mideye indirdi. Orta masadaki
adamlar oyalanyordu.
Saat 10:15'te Shackleton'n onunla oyun oynadn d
nmeye balamt. fincan kahve harekete gemiti, er
kekler tuvaletine gitmek iin ayaa kalkt, ieride sadece, sal
yangoz gibi ar hareket eden bastonlu bir adam vard. Will
iini bitirdiinde kt ve ankesrl telefonun yannda bir pa
no olduunu fark etti. Kartvizitler, kiralk daire ilanlar, bir
sr bror. Panoyu daha nce de grmt ama dank etme
miti.
T a m karsnda duruyordu!
Sekize on iki boyutlarnda bir kart.
Elle izilmi bir tabut resmi, Kyamet G n tabutu ve ze
rinde: Bev Hills Oteli, Bungalov 7.
Will zorlukla yutkundu ve igdsel olarak harekete
geti.
Kart ald ve arka kapdan kp dar yola doru komaya
balad.
Frazier, Will"in yok olduunu adamlarndan nce fark et
ti. "Kayor! Lanet olsun, kayor!"
Adamlar hemen frlad ve Will'in peinden kotu ancak
tuvaletten kan yal adam yollarn tkad iin yavalamak
zorunda kaldlar. Kamera antas salland iin video grn
tlerini izlemek olanakszd, ama Frazier baz grntlerde
yal adam grd ve haykrd: "Yavalamayn! Elimizden
kaacak!"
349

Glenn C o o p e r

DeCorso yal adam kucaklayp tekrar erkekler tuvaletine


soktu, bu srada dierleri hzla kapdan frlad. Onlar dar yo
la ktklarnda etraf bombotu. D e C o r s o ' n u n emirleriyle iki
si saa, ikisi sola dald.
Deli gibi aradlar, Beverly ve Canon'daki btn maaza
ve binalara, park etmi aralarn altlarna, her yere baktlar.
Frazier, D e C o r s o ' n u n kulana yle baryordu ki sonunda
adam dayanamad ve yalvard. "Malcolm, ltfen sakin ol! Bu
bar ar iinde alamam."
Will, restorann h e m e n yannda Via Veneto adl kuafrn tuvaletindeydi. On dakikadan fazla tuvaletin yannda dikilip
silah elinde bekledi. O geldikten ksa sre sonra biri girdi,
ama tuvaleti kullanmadan kt. Will derin bir nefes ald ve
rahatsz pozisyonunu korudu.
Btn gn orada bekleyemezdi ve elbet birisi tuvaleti kul
lanmak isteyecekti. Tuvaletten kt ve sessizce salona girdi.
Be alt gzel bayan kuafr mterilerle ilgilenip sohbet edi
yordu. Buras sadece kadn kuafr gibi grnyordu ve
Will ok gze batmt.
" S e l a m ! " dedi kuafrlerden biri. armt. Ksack sar
salar ve ilekli taytnn zerinde minicik bir etei vard. " S e
ni grmemitim."
"Randevusuz alyor m u s u n u z ? " diye sordu Will.
" P e k deil," dedi kz. A m a VVill'i beenmiti ve mehur
biri olup olmadn merak etti. " S e n i tanyor m u y u m ? " diye
sordu.
" H e n z deil ama sam kesersen tanyacaksn," diye ta
kld. "Erkeklere de bakyor m u s u n u z ? "
Kz arplmt. "Seninkini kendim yapacam," dedi. "Za
ten bir randevu iptal oldu."
" C a m kenarnda oturmak istemiyorum ve yavatan alma
n istiyorum. Acelem yok."
350

Yedinci O l u n Srr

" o k ey istiyorsun, deil m i ? " Kz gld. "Peki, sana iyi


bakacam Patron! Sen uraya otur, ben de sana kahve ya da
ay getireyim."
Bir saat sonra Will'in drt kazanc olmutu: iyi bir sa tra
, bir manikr, kzn telefon numaras ve zgrl. Taksi is
tedi. Aracn C a n o n ' d a beklediini grnce kza ykl bir
bahi uzat ve arka koltua gmld. Taksi uzaklarken
sorunsuz bir ekilde katm hissetti. Telefon numarasnn
yazl olduu kd yrtt ve kt paralarn camdan dar
brakt. Ballnn kant olan bu hareketini N a n c y ' y e
anlatmas gerekiyordu.
Bungalov 7'nin eftali renkli bir kaps vard. Will kapy ald.
Kap kolunun zerinde 'Rahatsz Etmeyin' uyars aslyd ve
yerde cumartesi gazetesi duruyordu. Glock marka tabancasn,
kolayca ulaabilmek iin beline takt ve sa eliyle kapya vurdu.
Gzetleme delii bir saniyeliine karard, sonra kap kolu
oynad. Kap ald ve iki adam birbirlerine baktlar.
"Selam, Will. Kart bulmusun."
Will, Mark'in ne kadar bezmi ve yal grndne a
rd. Neredeyse tannmayacak haldeydi. Mark, misafirinin
girmesi iin geriye ekildi. Kap kendiliinden kapand ve
ikisi odamn y a n karanlnda ba baa kaldlar.
"Merhaba, Mark."
Mark, Will'in ceketinin zerinden silahnn kabzasn fark
etti. "Silaha ihtiyacn yok."
"yle mi?"
Mark, minenin yanndaki bir sandalyeye oturdu. Ayak
ta duramayacak kadar bitkindi. Will, koltuu tercih etti. O da
ok yorgundu.
"Restoran doldurmulard."
Mark'n gzleri k o c a m a n ald. " S e n i takip etmediler, de
il m i ? "
" S a m n m sorun yok. imdilik."
351

Glenn C o o p e r

"Kznla yaptm telefon grmesini dinlemi olmallar.


Kzacan biliyordum, zr dilerim. T e k yolu buydu."
"Kim bunlar?"
"verenlerim."
" n c e unu syle: Ya kart g r m e s e y d i m ? "
M a r k omuzlarn silkti. " B e n i m iimi yapyorsan, kadere
gveneceksin."
" N e ii bu, Mark? Bana ne i evirdiini syle."
"Ktphane ii."
Frazier' sakinletirmek m m k n deildi. Operasyon uval
lamt ve bir hayaletmi gibi sesler karmann dnda akl
na yapabilecei bir ey gelmiyordu. Nefes alamadn hisset
tiinde b o u k bir sesle adamlarna yerlerini almalarn ve ak
si sylenene kadar aramaya devam etmelerini emretti. Eer
orada olsaydm iler byle ters gitmezdi, diye dnd. Pro
fesyonellerle altn sanmt. DeCorso baarl bir operas
yon efiydi ama anlalan arazi lideri olarak yetersiz kalm
t. Bunun sorumluluunu kim stlenecekti? Kulaklklarn
kafasndan hi karmad ve, "Baarszlk diye bir seenek
yok," diyerek 51. Blgemin bo koridorlarnda yavaa yr
d. Sonra da asansre binip yukar kt. Gnein scakln
vcudunda hissetmeye ihtiyac vard.
M a r k zaman zaman sakinleti, bazen itiraflarda bulundu.
Gzyalarna bouldu, kendisini methetti ve kstahlat. Ba
zen de ona tekrarm gibi ya da safa gelen sorular karsn
da rahatsz oldu. Will, duyduklar karsnda yz ifadesini
korumaya alsa da genel anlamda profesyonel tavrna ba
l kalmaya alyordu.
Will, konuya basit bir soruyla girdi: "Kyamet G n kart
larn sen mi gnderdin?"
"Evet."
" A m a kurbanlar sen ldrmedin."
352

Yedinci Olun S u n

" N e v a d a ' d a n hi ayrlmadm. Ben katil deilim. Neden


ortada bir katil olduunu dndn biliyorum. Zaten se
nin ve dier herkesin byle dnmesini istedim."
"O zaman bu insanlar nasl l d ? "
"Cinayet, kaza, intihar, doal sebepler, normalde insanla
r ldren eyler ite!"
"Yani ortada bir katil olmadn m sylyorsun?"
"Evet. Gerek b u ! "
" B u cinayetleri ilemesi iin hi kimseyi kiralamadn ve
kandrmadn?"
"Hayr! Bazlar cinayetti eminim ama sen de hepsinin ci
nayet olmadn gayet iyi biliyorsun. yle deil m i ? "
"Birkanda baz sorunlar vard." Will itiraf etti. Milos Covic'in camdan atlayn, M a r c o Napolitano'nun eroin enjekte edilmi kolunu, Clive Robertson'm yzst aklsn hatr
lad. Will gzlerini kst, " B a n a gerei sylyorsan, nasl ol
du da bu insanlarn leceini nceden tahmin edebildin?"
Mark'n yzndeki sinsi tebessm Will'in sinirlerini boz
du. imdiyekadar pek ok psikopata sorgulamt ve ondaki
bu ben-senin-bilmediin-bir-ey-biliyorum gl, bir izof
renin oyun kitabndan kmayd. A m a Will, Mark'n deli ol
madn biliyordu.
" 5 1 . Blge."
" N e olmu? 51. Blgenin btn bunlarla ne ilgisi v a r ? "
" B e n orada alyorum."
Will imdi hrnlayordu. " T a m a m , o kadarn anladm.
Dkl! Ktphane iinde olduunu syledin."
" 5 1 . Blge'de bir ktphane var."
Will, Mark'n azndan laflan cmbzla alyor, soru sormak
zorunda kalyordu. "Anlat bakalm, neymi bu ktphane?"
"Ktphane, 1940'larn sonunda Harry Truman tarafndan
ina edildi. kinci D n y a Sava'ndan sonra ngilizler, Wight
Adas'nda bir manastrda, Vectis Manastr'nda, bir Mahzen
buldular. inde yz binlerce kitap vard."
353

Glenn Cooper

" N e tr kitaplar?"
"Tarihleri Ortaa'a uzanan kitaplar. lerinde milyarlarca
isim var Will. ki yz milyardan fazla isim."
"Kimlerin isimleri?"
" B u g n e kadar yaam herkesin."
Will kafasm sallad. "Affedersin, anlamyorum."
" Z a m a n n balangcndan beri bu gezegende yz milyara
yakn insan yaam. Bu kitaplar sekizinci yzyldan itibaren
tm doum ve lmleri listeliyor. Yaklak bin iki yz yl
boyunca dnya zerinde yaam tm insanlarn doum ve
lm tarihlerini kronolojik olarak listeliyorlar."
" N a s l ? " Will sinirlenmiti. Yoksa bu adam cidden deli
miydi?"
"fke, doal bir tepkidir. o u insan K t p h a n e ' y i
rendiinde sinirlenir n k bu, b i z i m bildiimizi dnd
m z her eye m e y d a n okuyor. Aslnda Will, kimse nasl
ya da n e d e n o l d u u n u bilmiyor. Altm iki yldr bu k o n u
zerinde kafa yoruyorlar ve k i m s e bir s o n u c a ulam de
il. T m bu isimleri, d o u m ve l m tarihleriyle birlikte
b e yz yldan u z u n bir sre b o y u n c a fiziksel olarak oturup
srekli y a z m a k iin, ayn a n d a yzlerce rahibin alyor ol
mas gerekir, tabii eer yazanlar rahiplerse. H e p s i tarihe
gre sralanm. Balarda J l y e n takvimine, daha sonra
G r e g o r y e n takvimine gre. H e r isim, kendi dilinde yazl
m ve yanlarnda L a t i n c e iki k e l i m e d e n biri yazyor, do
u m ya da lm. H e p s i bu. Y o r u m yok. A k l a m a yok. Na
sl yaptlar? D i n i inanc olanlar T a n r ' n n yazdrdna ina
nyor. Belki de bunlar yazanlar gelecei gren khinlerdi.
Ya da belki b a k a bir g e z e g e n d e n geldiler. n a n bana, kim
senin hibir fikri yok! T e k bildiimiz b u n u n m u a z z a m bir
alma olduu. D n s e n e : saylar yzyllara gre artyor.
S a d e c e bugn, 1 Austos 2 0 0 9 ' d a , 3 5 0 . 0 0 0 insan d o a c a k ve
150.000 insan lecek. H e r isim, tek tek, elle yazlm. S o n r a
yarnn isimleri ve bir sonraki gnn, sonra bir dier g354

Yedinci Olun S u n

nn. B i n iki yz yl b o y u n c a ! M a k i n e gibi alm olmal


lar!"
" B u sylediklerine i n a n m a m m m k n deil, b u n u bili
yorsun deil m i ? " dedi Will.
" B a n a bir gn ver, sana ispatlayaym. Sana yarn Los Angeles'ta lecek tm insanlarn listesini karabilirim. Ya da
N e w York'da, Miami'de. Nerede istersen!"
" B i r gnm yok." Will ayaa kalkt ve asabi bir ekilde
dolanmaya balad. " S a n a gnm ayrdma bile inanam
yorum." fkelenerek kfretti ve Mark'a bard, "nternete
gir ve Florida, Panama City, News Herald'a bak. Bugnk
lm ilanlarna bak, s o m a b a k bakalm, lanet olas listende
yer alyorlar m ! "
"Gazete kapmn dnda duruyor. O n a b a k m a k daha ko
lay olmaz m ? "
"Belki de oktan bakmsndr!"
" B u n u n bir tuzak olduunu mu dnyorsun?"
"Belki de yle."
Mark'n akl karm grnyordu. "nternete giremem."
" T a m a m , samalk b u ! " diye bard Will. "Hepsinin pa
lavra olduunu biliyordum."
"imdi bilgisayarmdan internete balamrsam birka da
kika iinde yerimizi bulurlar. Yapmayacam."
Will fkeyle odaya baknd ve televizyon dolabnda bir
klavye buldu. " B u n e ? " diye sordu.
M a r k glmsedi. "Otelin internet eriimi. O n u fark etme
miim."
"Yani yapabilirsin?"
"Bilgisayar mhendisi olduuma gre sanrm yapabilirim."
"Ktphaneci olduunu sanmtm."
M a r k onu duymazdan geldi. Bir dakika iinde gazetenin
web sayfasn televizyon ekranna yanstt.
"Yerel gazete, deil m i ? " dedi Mark.
"yle olduunu biliyorsun."
355

Glenn C o o p e r

Mark bilgisayarn kard ve baland.


O balanrken Will bir tutarszlk yakaladn fark etti.
" B i r dakika! Kitaplarn sadece isim ve tarih ierdiini syle
mitin. A m a sonra ehir ehir listeleyebileceini syledin.
Nasl?"
" 5 1 . Blge'de yaptmz iin byk bir blm bu. Co
rafi iliki olmadan o verinin hibir deeri yok. Dnyadaki
tm dijital ve analog veritabanlarna eriimimiz var. D o u m
kaytlar, telefon kaytlar, banka kaytlar, evlilik kaytlar, is
tihdam kaytlar, kamu hizmetleri, tapu senetleri, vergi kayt
lar, sigorta kaytlar, aklna ne gelirse. Dnyada 6.6 milyar
insan var. Bir tr adres belirleyici sistemimiz var, sadece lke
ya da ehir bile olsa... Yaklak yzde doksan drdnn. Ku
zey Amerika ve Avrupa'da yzde yze yakn." Mark ban
kaldrp bakt. " B i l diye sylyorum veritabnma ifre koy
d u m ve ifreyi sana sylemeyeceim. Beni koruyacana da
ir gvence vermen gerek."
"Kimden?"
"Senin de peinde olan adamlardan. Biz onlara gzetmen
diyoruz. 5 1 . Blge gvenlii. Tamam, balandm. Klavyeyi al."
"Yatak odasna git," diye emretti Will. "Tarihleri grmeni
istemiyorum."
" B a n a gvenmiyorsun."
"Bak, bunu iyi bildin. Gvenmiyorum."
Will, Panama City'de yakn zamanda len rasgele birka
isim seti. Arivlerden, bir gn nce len insanlarn isimleri
ni de araya katt. M a r k her seferinde doru lm tarihini sy
lyordu. Sonunda Will onu yaknd, "Hadi ama! Bu i, Vegas'taki sihirbazlk gsterilerinden birine dnd. Sen de o
sihirbazlardan biri gibisin. Nasl yapyorsun?"
"Sana doruyu syledim. Yalan sylediimi dnyor
san yarma kadar beklemen gerekecek. Sana b u g n Los Ange
les'ta lecek on kiinin ismini vereceim. Yarn lm ilanlar
na bakabilirsin."
356

Y e d i n c i O l u n Srr

Mark, Will'e on isim, tarih ve adres sralad. Will onlar


otelin not defterine yazd ve huysuz bir ekilde kd anta
sna koydu. Sonra aniden kd geri kard ve meydan
okurcasna,

"Yarna kadar beklemiyorum!" dedi. Pantolo

nundan telefonunu kard ve kapandn fark etti. Kaldr


ma dtnde pili yerinden kmt. Pili yerine oturttu ve
telefonu at. Will, telefon numaras almak iin resepsiyonu
ararken M a r k elenerek izledi.
Will, telesekreterle her karlatnda ya da telefon al
madnda yksek sesle kfretti. Listedeki yedinci numaray
arad ve biri telefonu at. "Merhaba, ben Larry Jackson. O r a
LeCeille D u n n beni aramt," dedi Will. Dinliyor ve salonda
dolanyordu. "Evet, beni geen hafta arad. Ortak bir tand
mz var." Dinlemeye devam etti, sonra koltua yld.
" z g n m , ne zaman oldu? Bu sabah m? Beklenmedik miy
di? o k zldm. Banz sa olsun."
M a r k kollarn iki yana at. " i m d i b a n a inandn m ? "
Frazier'n kulakl devreye girdi. "Malcolm, Piper'n telefo
nu tekrar devrede. Sunset'te bir yerlerde."
Frazier'n morali tekrar ykselmiti hzla Operasyon Mer
kezi'ne yneldi.
Will ayaa kalkt ve bar inceledi. Johnnie Walker Black'ten
biraz kalmt. ieyi at ve bir viski bardana biraz koydu.
"ster m i s i n ? "
" o k erken."
" y l e m i ? " Barda kafasna dikti ve alkoln damarlarn
da akmasna izin verdi. " B u n d a n ka kiinin haberi v a r ? "
" T a m olarak bilmiyorum. Nevada ve Washington'da top
lan bin kii falan olmal."
"Banda kim var? K i m sorumlu?"
" B u bir donanma operasyonu. Bakann ve baz kabine ye
lerinin bildiinden eminim, Pentagon ve Ulusal Gvenlik'ten
357

Glenn Cooper

birileri biliyordur. Ama emin olduum en yksek rtbeli ki


i, D o n a n m a Bakan nk gelen e-postalarda adn gr
dm."
" N e d e n d o n a n m a ? " diye sordu Will. armt.
"Bilmiyorum. En batan yle kurulmu."
" B u altm yldr gizli mi tutuluyor? H k m e t o kadar da
iyi deil."
" L a f szdranlar ldryorlar," dedi M a r k zgn bir e
kilde.
"Amalar ne ki? Ne yapacaklar bu bilgilerle?"
"Aratrma. Planlama. Kaynak salama. C I A ve ordu, bu
nu ellilerin bandan beri bir ara olarak kullanyor. Byle bir
bilgi var, kullanmamak olmaz diye dnyorlar. Sonular,
en azndan lmle sonulananlar deitiremesek bile olayla
r tahmin edebiliyoruz. Byk olaylar nceden bilebilirsen
onlar planlayabilir, onlar iin bte ayrabilir, bir plan geli
tirebilir, hatta etkilerini azaltabilirsin. 51. Blge, Kore Sava
m, M a o ynetimi altnda in'deki tasfiyeleri, Vietnam Sava'n, Kamboya'daki Pol Pot'u, Krfez savalarn, Afrika'daki ktl nceden tahmin edebildi. Genelde byk uak
kazalarn, sel ya da tsunami gibi doal felaketleri nceden
kestirebiliyoruz. 11 Eyll' de biliyorduk."
Will akna dnmt. " A m a hibir ey yapamadk m ? "
" D e d i i m gibi sonular deitiremezsin. Saldrlarn na
sl olacan ya da kimin sorumlu olacan bilmiyorduk, ta
bii doru ya da yanl baz fikirlerimiz vard. Sanrm Irak'a
kar bu yzden hzla saldrya getik. Her ey nceden plan
lanmt."
"Tanrm."
"Verileri zaman erevesi iinde bir sisteme oturtan ileri
teknoloji bilgisayarlarmz var. Dnya apnda aratrmalar
yapyorlar." Eildi ve sesini alaltt. " S a n a 9 ubat 2013'te
in'de 200.000 insamn leceini syleyebilirim ama nedenini
syleyemem. nsanlar u anda bunun zerinde alyorlar.
358

Yedinci O l u n Srr

2025 ylnda, daha ak bir ekilde syleyeyim, 25 Mart'ta,


Hindistan ve Pakistan'da bir milyondan fazla insan lecek.
Bu bir paradigma belirleyici ama u anda herhangi birilerinin
bu olaya odaklanmas iin fazla uzak bir tarih."
"Neden Nevada?"
"Hava kuvvetleri ktphaneyi ngiltere'den VVashington'a
tadnda oraya alnm. ln altna nkleer-tahrip diren
li bir Mahzen ina edilmi. 1947 sonras bilgileri zmleyip
dijital ortama aktarmak yirmi yl srm. Bilgisayara aktarl
madan nce kitaplar son derece deerliymi. imdi sadece
resmi deerleri var. Onlar grmek elbette olaanst ama
gerek Ktphane'nin artk pek bir ilevi yok. Neden Nevada
olduuna gelince, uzak ve korunakl bir blge olduundan.
Truman, 1947'de Roswell'de bir U F O hikyesi uydurarak tm
dnyay 5 1 . Blge'nin U F O aratrmalar iin kurulduuna ik
na etmi. Laboratuvarda alan ok fazla insan olduundan
laboratuvarm varln gizleyememiler, ama amacn gizle
meyi baarmlar. Pek ok geri zekl hl U F O samalna
inanyor."
Will, bir viski daha almak zereydi ama sonra ikinin onu
u anda istediinden daha ok etkilediini fark etti. Sarho
olmak, zamanlama itibariyle iyi bir seenek deildi. " S e n ora
da ne yapyorsun?" diye sordu.
"Veritaban gvenlii. Dnyadaki en gvenli sunuculara
sahibiz. Dardan ve ieriden bilgi girii ya da k imkn
sz. En azndan yleydi."
" S e n kendi sisteminizi krdn."
" B u n u baarabilen tek kii b e n i m ! " M a r k vnd.
"Nasl?"
" o k basitti. Kma fla diski soktum. Gzetmenleri, o
lanet herifleri alt ettim. D n y a n n K t p h a n e ' d e n haberdar
olmasn istemiyorlar. Herkesin haberi olsa, dnya nasl bir
yere dner, dnsene. nsanlar lecekleri gn bilselerdi
oka girerlerdi. Ya da elerinin, ocuklarnn ya da dostlar359

Glenn C o o p e r

nn. Analiz u z m a n l a r m z t o p l u m u n kkten deieceine


inanyor. D n y a n n her yannda insanlar her eyi boverip,
" N e anlam v a r ? " diyebilir. Sulular, ldrlmeyeceklerini
bilseler, daha ok su ileyebilirler. O l d u k a berbat senaryo
lar hayal edebilirsin. K o m i k olan, sadece d o u m ve l m
tarihlerinin olmas. nsanlarn yaamlarn nasl srdrdkleriyle ilgili hibir ey yok. Yaam kalitesine dair hibir ey.
T m bunlar bir ddeer."
Will sesini ykseltti. "O zaman sen neden yapn? N e d e n
kartlar gnderdin?"
Mark bu sorunun geleceini tahmin etmiH. Will bunu
onun yznde okuyabiliyordu. M a r k ' m altduda, azar iit
mek zere olan bir ocuunki gibi bkld. " B e n . . . " Birden
dald ve hkrarak alamaya balad.
"Sen ne?"
" D a h a iyi bir yaamm olsun istedim. Farkl biri olmak is
tedim." Tekrar gzyalarna bouldu.
A d a m tam bir zavallyd ama Will, fkesine hkim oldu.
" D e v a m et, dinliyorum."
M a r k bir peete alp burnunu sildi. " T m yaamm bo
yunca bir laboratuvara tklp kalmak istemedim. Kumarha
nelerde zengin insanlar gryor ve kendime soruyordum,
neden onlar? Ben onlardan milyon kat daha zekiyim. Neden
ben deil? A m a benim ansm hi yaver gitmedi. Massachu
setts Teknoloji'den sonra alhm hibir irket bymedi.
Microsoft ya da Google gibi olamad. Borsada birka dolar
kazandm ama internet ii beni sildi geti. Sonra hkmet
iin almay kabul ederek hepten uvalladm. 5 1 . Blge gi
zemini kaybettikten sonra sadece yeralt Mahzen'inde dk
maal bir iten ibaret. Senaryolarm satmaya alhm, sana
yazar olduumu sylemitim ve onlar da geri evrildi. Ben
de sadece kk bir veri szdrarak hayatm deitirebilece
ime karar verdim."
"Yani her ey para iin, yle m i ? "
360

Y e d i n c i O l u n Srr

M a r k bayla onaylad ama ekledi, " A m a srf param olsun


diye deil, parann getirecei tm deiiklikler iin."
"Kyamet Gn'nden nasl para kazanmay umuyordun?"
Mark'n znts zafer dolu bir tebessme dnt. " K a
zandm bile! H e m de ok byk para k a z a n d m ! "
"Aydnlat beni, Mark. Senin kadar zeki deilim."
M a r k o n u n alay ettiini anlamad. Bu sylediini bir il
tifat olarak kabul edip aklamaya koyuldu. n c e yava ve
sakin balad a m a sonra giderek heyecanland. " T a m a m ,
yle planladm ve sana unu syleyeyim, her ey planlad
m gibi geliti. Yapabileceklerimi g s t e r m e y ihtiyacm
vard. Gvenilir o l m a m gerekiyordu. nsanlarn dikkatini
ekebilmeliydim. B u n u y a p a b i l m e n i n yolu iin iine b a s m
dahil e t m e k yle deil m i ? Ve tm bu kriterlere u y a n ne
olabilirdi? K y a m e t G n ! Bu arada ismi ok yaratc bul
dum. D n y a n n , ortada kurbanlarn n c e d e n u y a r a n bir
seri katil o l d u u n u d n m e s i n i istedim. O y z d e n veritab a n n a girdim ve N e w Y o r k ' t a n rasgele dokuz isim setim.
T a m a m , gzlerinden ne d n d n anlyorum ve belki
bu bir a n l a m d a su olabilir ama sonuta b e n kimseyi ldr
m e d i m . A m a olay m e d y a y a yansynca u l a m a k istediim
a d a m n dikkatini annda ekebildim: N e l s o n G. Elder."
M a r k , VVill'in y z n d e k i ifadeyi yakalad. " N e ? O n u tan
yor m u s u n ? "
Will, hayretler iinde ban sallyordu. "Evet, onu tanyo
rum. ldn duydum."
" O n u ldrdler." M a r k fsldad, "Kerry'yi de."
"Pardon, k i m i ? "
" K z arkadam ldrdler!" M a r k haykrd, sonra sesini
tekrar alaltt. "Hibir eyden haberi yoktu. Bunu yapmak
zorunda deillerdi. Ve gerek u ki ikisinin de tarihlerine n
ceden bakabilirdim. A m a bunu akl ettiim srada..."
Birden Will'in beyninde imekler akt, gecikmi bir tep
ki verdi. "Tanrm! Nelson G. Elder, hayat sigortas!"
361

Glenn C o o p e r

M a r k ban sallad. " O n u n l a kumarhanede tantm. yi


bir adamd. Sonra irketinin skntda olduunu rendim.
Bir hayat sigortas irketine yardm etmenin, onlara insanla
rn ne z a m a n leceklerini sylemekten daha iyi bir yolu ola
bilir mi? Dhiyane fikrim buydu. O da h e m e n kabul etti."
" N e kadar?"
"Para m?"
"Evet, para."
" B e milyon dolar."
" B u muazzam cevheri sata sata be milyon dolara m sat
tn?"
"Hayr! Olay ok gizliydi. O bana isimleri verdi, ben de
ona tarihleri. Hepsi bu. Her iki taraf iin de iyi bir anlamay
d. Veritaban bende kald. Benden baka kimsede yok."
"Tamam m?"
" S a d e c e Amerika. Desert Life, sadece Amerika'da i yap
yor. T m veritaban alnamayacak kadar bykt."
Will, btn bu bilgi bombardmam karsnda fkeyle kav
ruluyordu. "Bir eyler daha var, anlatamadn bir eyler, de
il m i ? "
M a r k sessizce oturmu, elleriyle oynuyordu.
" B e n i m l e uramak istedin, yle deil mi? Gsterin iin
N e w York'u setin nk oras benim blgemdi. Boka bula
mam istedin, deil m i ? "
Mark, ocuksu bir pimanlkla ban sallad. " S e n i h e p
kskanmtm," diye fsldad. " D a h a nce hi senin gibi bi
riyle tanmamtm. Yaptn her eyde baarlydn. H e r
eyde..." Sesi ksld. " S e n i geen sene g r d m z a m a n her
ey yeniden canland."
" S a d e c e birinci snfta birlikteydik, Mark. Birlikte sadece
dokuz ay geirdik, h e m de ocukken. o k farkl insanlardk."
Mark, hkrarak tekrar sze girdi. "Birinci snftan sonra
benimle tekrar ayn odada kalmak isteyeceini umuyordum.
Sen onlara yardm ettin. Beni, yatama yaptrmalarna yar
dm ettin."
362

Yedinci Olun S u n

Will olduu yerde kalakald. Bu adam bir zavallyd. Sy


lediklerinde ya da yaptklarnda hibir asalet yoktu. Her ey
kendisine acmasyla, kendisinden nefret etmesiyle ve IQ'su
n u n fazla yksek oluuyla ilgiliydi. T a m a m , ocuk travma
geirmiti. Ve evet, bu olaydaki rolnden dolay her zaman
vicdan azab duymutu ama sonuta m a s u m bir niversite
akasyd, Tanr akna! Bir otel odasna skp kalm bu
adam, tiksindirici ve tehlikeliydi ve Will, silahn onun sivri,
ince enesine dayayp beynini havaya u u r m a m a k iin ken
disini zor tutuyordu.
Bu zavall yaratk tek bir hamleyle onun hayatn zindana
evirmiti. Bunlarn hibirine dahil olmak istemiyordu. T e k
istedii emekli olup yalnz kalmakt. A m a Ktphane'den
haberdar olduktan sonra hibir eyin eskisi gibi olamayaca
ak. Dnmesi gerekiyordu ama ondan nce hayatta kal
mas gerekiyordu.
"Sylesene, Mark, benimkine baktn m ? " dedi gereklerle
yzlemek istercesine. " B u g n lecek m i y i m ? " Yant bekler
ken dnd. 'Yant evetse, kimin umurunda? Ne iin ya
yorum ki zaten? Sadece Nancy'nin hayatn altst ederim, di
er herkesinkini ettiim gibi. Varsn olsun!'
"Hayr. Beni de ldremeyecekler. kimiz de U ' y z . "
"O ne demek?"
"Ufuk tesi. Kitaplar 2027'de bitiyor. 5 1 . Blge'nin seksen
yllk bir mr vard."
" N e d e n bitiyor?"
"Bilmiyoruz. Manastrda bir yangn ktna dair kantlar
var. Doal bir felaket mi? Siyasi bir ey mi? Dini mi? Bunu
bilmenin imkn yok. T e k bildiimiz sona erdii."
"Yani ben 2027'den sonra leceim," dedi Will dnceli
bir ekilde.
" B e n de yle." Mark vurgulad. " S a n a bir soru sorabilir
miyim?"
"Tamam."

363

Glenn C o o p e r
I

" B e n i m olduumu anladn m? Bu yzden mi senin pei


ne dtler?"
"Anladm. Seni fena yakaladm."
" N a s l ? " Will, onun gerekten renmek istediini grebi
liyordu. " H i iz brakmadmdan emindim."
" A m e r i k a n Yazarlar Dernei'nde senaryonu buldum. lk
msveddede bir sr sradan isim. kinci msveddede ol
duka ilgin isimler. Birine anlatmak zorundaydn, deil mi?
Senaryonun iine gizleyerek bile olsa..."
M a r k bylenmiti. "Nasl aklna geldi?"
"Posta kartlarndaki yaznn fontundan. Senaryo yazma
dn srece pek kullanlan bir font deil."
M a r k mrldand. " H i dnmemitim."
"Neyi?"
" B u kadar zeki olduunu."
Frazier ekranmn bana oturdu ve iyimser olmaya alt.
Will'in cep telefonu sinyalim bir kere daha yakalamlard,
adamlar bir tahmin yrtyordu ve Frazier kendisine, bugn
adamlarndan hibirinin lmeyeceini harlatt. Shackleton
ya da Piper da lmeyecekti. Bundan kan kanlmaz sonu,
operasyonun sorunsuz ilerleyecei ve iki adamn da sorutur
ma iin gzaltna alnacayd. Sonrasnda ne olaca, elbette
Frazier'm kararna bal olmayacakt. Her ikisi de U ' y d .
Dolaysyla bir ekilde etkisiz hale getirileceklerini dnd.
U m u r u n d a da deildi.
yimserlii, DeCorso sayesinde glendi. "Malcolm, du
rum yle," kulaklndaki sesi dinlemeye balad. "Buras
bir otel, Beverly Hills Oteli. Be hektarlk arazi iinde birka
yz odas var. Aldmz sinyal iki yz seksen metre iinde.
evreyi kuatp otelin iini arayacak kadar insan gcmz
yok."
" T a m akna," dedi Frazier. "Sinyali bir ekilde saptaya
maz myz?"
364

Yedinci O l u n Srr

Operasyon Merkezi'ndeki teknisyenlerden biri ban ekra


nndan kaldrmadan yantlad. " C e p telefonundan ara. Aarsa
mesafeyi on be metreye drrz."
Frazier'n yzne bir glmseme yayld. " S e n i zeki herif!
Sana bir kasa bira alacam." Telefona uzand ve d hat al
m a k iin bir tua bast.
VVill'in kontrl telefonu ald. Nancy'yi dnd. Onun se
sini duymak istedi ve arayanm kimliine dikkat ermedi: BL
GE DII. "Alo." Kimse konumad. " N a n c y ? " Cevap yok.
Will kapad.
" K i m d i ? " M a r k sordu.
" H o u m a gitmedi," dedi Will. Telefonuna bakp yzn
buruturdu ve telefonu kapad. "Sanrm gitmemiz gereki
yor. Eyalarn topla."
M a r k korkmu grnyordu. " N e r e y e gidiyoruz?"
" H e n z bilmiyorum. Los Angeles'm dnda bir yere. Ne
rede olduumu biliyorlar, dolaysyla senin de yerini biliyor
lar. Arabama kadar taksiyle gideriz, oradan yola karz. ki
zeki adam bir eyler buluruz herhalde."
Mark, bilgisayarn toplamak iin eildi. Will tepesinde di
kiliyordu. " N e ? " diye sordu Mark.
" S e n i n antan b e n alyorum."
"Neden?"
Will ona fiziksel gcn hatrlatan bir bak att. " n k
yle istiyorum. Bir daha sylemeyeceim. Ve ifreni de vere
ceksin."
"Hayr! Beni ekeceksin."
" B y l e bir ey yapmayacam."
" N e r e d e n bileceim?"
M a r k yle korkmu ve savunmasz grnyordu ki Will
ilk kez ona acd. " n k sana sz veriyorum. Dinle, ikimiz
de de ifre olursa, ayr dersek seni kurtarmak iin bunu koz
olarak kullanabilirim. Doru olan b u ! "
365

Glenn C o o p e r

"Pisagor."
"Pardon?"
" Y u n a n matematiki, Pisagor."
" B u n u n zel bir anlam var m ? "
M a r k yamtlayamadan Will verandada bir ses duydu ve si
lahm kard.
nkap ve veranda kaps a y m anda ald.
O d a birden bir sr adamla doldu.
Olay yaayan biri iin silah atlar sonsuza dek sryor
gibi gelir, ama Frazier gibi olaylar kulaklktan takip eden bir
gzlemci iin her ey on saniyede bitmiti.
DeCorso, Will'in silahn grp ate etmeye balad. lk
kurunlar Will'in kulamm y a m n d a n geti. Will turuncu ha
lnn zerine atlad ve tetii olabildiince hzl ekerek alak
tan, gs ve karn blgelerini hedef alarak ate etmeye ba
lad. Silahn daha nce yalmzca bir kez kullanmt, erif ola
rak grev yaparken ikinci ylnda, Florida'da bir otoyolda. O
gn iki adam lmt. O n l a n vurmak, sincap vurmaktan da
ha kolayd.
En n c e D e C o r s o dt ve adamlar bir anlk aknlk
yaadlar. G z e t m e n l e r i n silahlarnda susturucu vard, o
yzden mermiler patlamyor a m a ahaba, mobilyalara ya
da vcutlara saplanyordu. B u n a karlk Will tetii her ek
tiinde, mermiler patlyordu ve Frazier her birinde yerin
den frlyordu. T a m on sekiz tane, ta ki o d a sessizlie br
nene kadar.
O d a yakc bir gaz ve barut kokusuyla dolmutu. Will,
yerde sahibinden ayr duran bir kulaklktan gelen ve deli gi
bi baran ince bir ses duydu.
Koyu krmz kan sitin pastel tonlarna karyordu.
Adamlardan drd yerdeydi, ikisi inliyordu, ikisiyse sessiz
di. Will dizlerinin zerinde doruldu, s o m a glkle ayaa
kalkt. Ac hissetmiyordu a m a adrenalinin ciddi bir yaray bi366

Y e d i n c i O l u n Srr

le geici olarak maskeleme zellii olduunu biliyordu. Kan


olup olmadn grmek iin her yamn kontrol etti, ama bir
ey yoktu. Sonra koltuun arkasnda M a r k ' m ayaklarn gr
d ve onu kaldrmak iin yanna kotu.
Tanrm, diye dnd onu grd anda. Kafasnda a
rap mantar byklnde bir delik vard ve etrafa kan ve
beyin paracklar yaylmh. Garip sesler karyor, azndan
salglar geliyordu.
Hani ufuk tesiydi?
Will, bu zavall orospu ocuunun yaammn en azndan
bir on sekiz ylm daha bu ekilde geirebileceini hayal etti
inde ii rperdi. S o m a M a r k ' m antasn kapt gibi kap
dan dar frlad.

367

1 AUSTOS 2009
LOS ANGELES

ill kimseye grnmemeye alt. nsanlar yann


dan koarak geip bungalova doru gidiyorlard.
Otelin mavi ceket giymi iki gvenlik grevlisi

ona dirsek atarak yanndan geti. Kar ynde yava ve sakin

bir ekilde otel bahesine doru yrmeyi srdrd. T a k m


elbise giymi, elinde antasyla korkudan titreyerek yryen
herhangi bir adam grnmndeydi.
Ana binaya girip arkasndan kaplar kapandnda, bunga
lov blgesindeki barlar duydu. Her ey kontrolden kmak
zereydi. Siren sesleri yaklayordu. Tepkiler semtin atafahna
uygun hzda geliyor, diye dnd. H e m e n bir karar vermesi
gerekiyordu. Arabasna ulamay deneyebilir ya da bir yerde
saklanabilirdi. Bu taktik gzellik salonunda ie yaram, o
yzden tekrar denemeye karar verdi. Zaten u anda daha faz
lasn yapacak durumda deildi.
Resepsiyon alan birbirine girmiti. Konuklar silah sesleri
duyduklarn anlatyor, gvenlik protokolleri uygulanyor
du. Heyecana kaplm alanlarn yanndan geti ve h e m e n
asansre yneldi. Hazrda bekleyen bir asansre binip rasge
le nc kata bast.
Koridor, ortadaki bir odann nnde duran servis arabas
dnda botu. Kaps yar ak olan 315 numaral odaya bak
t ve bir grevlinin oday sprdn grd.
Olabildiince normal bir ses tonuyla, " M e r h a b a ! " diye
seslendi.
369

Glenn C o o p e r

Kadn ona glmsedi. "Merhaba, baym. H e m e n bitirece


im." Ortada antalar, dolapta bir adamn kyafetleri vard.
"Toplantdan erken dndm," dedi Will. " B i r telefon g
rmesi y a p m a m gerek."
"Tabii, efendim. stediiniz zaman oda hizmetlerini ara
yn, b e n yine gelirim."
Yalnzd.
Baheyi gren pencereden dan baktnda polisleri ve
salk grevlilerini grd. Kenardaki sandalyeye oturup gz
lerini kapad. Ne kadar z a m a m olduunu bilmiyordu. D
nmesi gerekiyordu.
Will, sessizce yemleri dizen babas Phillip Weston PiperTa
sandalda geirdii zamanlar harlad. Her zaman, bu adm,
hayatn alkolikleri tutuklayp hz yapanlara ceza keserek ka
zanan, sert elli, teni gnete ypranm bir adam iin fazla a
tafatl bir isim olduunu dnmt. Bykbabas Pensacola'da bir lisede sosyal bilgiler retmeniydi ve yeni doan o
luna dair yle umutlar vard ki gsterili bir isim koymann,
o n u dnyada bir adm nde tutacan dnmt. A m a bu
etkisiz bir faktrd. Babas bydnde mr boyunca iki
ien bir alkolik, elence dkn bir adam, karsm srekli
iddete maruz brakan zavall bir koca olmutu.
H e r ne kadar Will her zaman onun, olu iin doru olan,
y a p m a y a aba gsterdiini hissetse de pek konumayan, a
ba gstermeyen bir babayd. Belki de Will, babasnn, niver
sitenin son ylnda leceini bilseydi ilikileri daha iyi olabi
lirdi. Belki o zaman ilk hareketi o yapar, yaam, ailesi, olu
h a k k n d a neler dndn o n a sorabilirdi. A m a bu frsat,
Phillip Weston Piper ile birlikte gmlmt ve imdi Will
h a y a t m a onsuz devam etmek zorundayd.
Will dine ya da felsefeye pek kafa yormazd. Aslnda ii
lmle ilgiliydi ve onun cinayet soruturmalarna olan yakla
m verilere dayanrd. Baz insanlar yaar, dierleri lrd:
yanl zaman, yanl yer. lmn korkun bir rasgelelii vard.
370

Y e d i n c i O l u n Srr

Annesi, her z a m a n dindar bir kadn olmutu ve ne za


m a n annesini ziyaret etse, grev icab annesiyle birlikte Pa
n a m a City'deki Baptist kilisesine giderdi. K a n s e r d e n ld
nde cenaze treni orada yaplmt. Will, Tanr iradesiy
le ilgili yeterince k o n u m a dinlemiti. Okulda, K a l v i n i z m
ve k a d e r h a k k n d a okumutu. Bunlarn hepsi samalk, di
ye d n m t hep. D n y a y kaos ve geliigzellik yneti
yordu. Plan falan yoktu.
Anlalan yanlmt.
Gzlerini at ve omzunun zerinden aa bakt. Beverly
Hills'de ne kadar polis varsa bahedeydi. Polisler ve salk g
revlileri gelmeye devam ediyordu. Dizst bilgisayara uzamp
at. Bilgisayar uyku modundayd. Aldnda, Shackleton'm
veritabaruna girmesi iin ifre girmesi gerekti. Pisagor'u kez
yanl yazdktan s o m a nihayet baard. Szde Harvard mezu
nuydu.
E k r a n d a bir arama motoru vard: sim, d o u m tarihi,
l m tarihi, ehir, posta kodu, adres. P r o g r a m kullanc
dostuydu. K e n d i ismini ve d o u m tarihini yazd ve bilgisa
yar ona yant verdi: U . yi, diye dnd, doruland.
M a r k S h a c k l e t o n ' m U olduu gibi U o l m a m a y diledi.
n n d e en az on sekiz yl daha vard, k o c a bir mr.
S o n r a k i giriler bu k a d a r k o l a y olmayacakt. T e r e d d t
etti, bilgisayar k a p a t m a y dnd. B a h e d e n siren sesle
ri ve b a r m a l a r g e l m e y e d e v a m ediyordu. Derin bir ne
fes ald ve yazd: Laura Jean Piper, 7-8-1984 ve Enter tuuna
bast.
U
Rahat bir nefes ald ve sessizce mrldand, Tanr'ya krl
Sonra derin bir nefes daha ald ve yazd: Nancy Lipinski,
White Plains, NY ve Enter tuuna bast.
371

Glenn C o o p e r

U
Plann kuvvetlendirmek iin bir isim daha: Jim Zeckendorf,
Weston,

Massachusetts.
U

Bilmek istediim buydu, btn bilmek istediim buydu,


diye dnd. Titriyordu.
Orada otururken her ey kanlmaz grnd. O, kz ve
Nancy, 5 1 . Blge'nin srrn saklamak adna onlar ldrmek
le grevlendirilmi tetikilere ramen hayatta kalacaklard.
Bu da onlarn lmlerini nlemek iin VVill'in bir eyler yapa
ca anlamna geliyordu.
Bu lgnlkt! zgr irade denen ey koca bir yalan, diye
dnd. Kader nehrin, onu aknt ynnde srklyordu.
Kaderinin hkmdar, ruhunun kaptan deildi.
Babasnn ld gnden bu yana ilk kez alamaya balad.
Travma ekipleri, yarallar bungalovdan alp ambulanslara
tarken Will, 315 numaralar odadaki masada, otel ktlar
na mektup yazyordu. O n u posta kutusuna atmadan nce
yapmas gereken bir ey daha vard.
Beverly Hills'deki gzel cumartesi akam, Sunset Bulvar'nda gidip gelen acil servis ve haber aralarnn grlts
ve sirenleriyle kbusa dnmt. Ba ne eik yanlarndan
geip bir taksiye bindi.
" B u r a d a neler o l u y o r ? " diye sordu ofr.
"Hibir fikrim yok," dedi Will.
"Nereye?"
"Beni bir bilgisayar maazasna, Los Angeles Ktphane
s i n e ve bir posta ofisine gtr. steim bu. Bu da ekstra." nkoltua doru uzanp ofrn kucana bir y z dolar brakt.
" S e n nasl istersen, baym," dedi ofr heyecanla.
372

Yedinci Olun Srr

R a d i o S h a c k M a a z a s ' n d a durdular ve Will bir hafza kar


t ald. Taksiye bindiinde M a r k ' n verilerini abucak karta
kopyalad ve ceketinin cebine koydu. Los Angeles ehir
m e r k e z i n d e k i Pershing M e y d a n yaknnda b e y a z bir art
deco bina olan M e r k e z K t p h a n e s i ' n e geldiklerinde Will
taksiyi

darda bekletti.

Danmaya

uradktan

sonra

doruca raflara yneldi. Ksk floresan altnda pek


kalabalk o l m a y a n alt katlarda dolanrken, lgn D o n n y ' y i
dnd ve

harika bir saklama yeri fikri verdii iin ona

teekkr etti.
Btn bir raf Los Angeles belediye kodlarnn yazl
olduu kaln, tozlu, olduka eski ciltlerle doluydu. Etrafta
kimse olmadndan emin olduktan sonra, parmak ularnda
en yksek rafa uzand ve 1947 cildini ekti. Ar ve byk bir
ciltti.
Bin dokuz yz krk yedi. Zorlu bir gnde k k bir iro
ni. Kitap eski ve kullanlmam gibi k o k u y o r d u ve her ey
yolunda gittii takdirde uzun sre bu kitaba el sren tek ki
i olacandan emindi. Kitabn ortasn at. Geni srt bir
letiren cilt iki santim kadar ald ve Will burada oluan ce
be hafza kartn yerletirdi. Kitab kapadnda cilt esneyip
gcrdad, kaln kapan band iti ve hafza kart gzelce
sakland.
Bir somaki duraa en yakn postaneydi. Buradan bir pul
ald ve tamamlad mektubu, birinci-smf gnder kutusuna
att. Mektubu, J i m Zeckendorf'un Boston'daki hukuk firmas
na gnderiyordu. Zarfn iinde bir zarf daha vard. lk mek
tupta yle diyordu:

Jim, seni karmak bir eylerin iine srklediim iin zg


nm ama yardmna ihtiyacm var. Eer her ayn ilk sal gn
seninle

kiisel

olarak

iletiim

kurmazsam,

buradaki

mhrl

mektubu aman ve talimatlar yerine getirmeni istiyorum.


373

Glenn C o o p e r

Tekrar taksiye bindi ve ofre seslendi, "Tamamdr, son


durak. imdi beni G r a u m a n in Tiyatrosu'na gtr."
" B a n a pek turist gibi gelmemitin," dedi ofr.
"Kalabal seviyorum."
Hollywood nller Kaldrm turist ve seyyar satclarla do
luydu. Will, zerinde ' S I D ' E , N C E M U T L U Z L E R E , R O Y
R O G E R S VE T R I G G E R ' yazan ve el izleri, ayak izleri ve bir at
nal izi bulunan kaldrm tann zerinde durdu. Cebinden
telefonunu karp at.
Nancy, sanki telefonu elinde tutmu almasn bekliyormu gibi h e m e n at.
"Tanrm, Will, iyi m i s i n ? "
" F e c i bir gn geirdim Nancy. Sen naslsn?"
"Meraktan deliye dndm. O n u buldun m u ? "
" E v e t ama konuamam. zleniyoruz."
" S e n gvende m i s i n ? "
"Evet. yi olacam."
" N e yapabilirim?"
" B e n i bekle ve beni sevdiini syle."
" S e n i seviyorum."
Telefonu kapad ve bilgi hattn arayp bir telefon numara
s istedi. natla, hedefiyle konuana kadar steledi. Persone
lin igzarln aarak ulat sekretere, "Evet, ben F B I ' d a n
zel Ajan Will Piper. D o n a n m a Bakan'na benim hatta oldu
u m u syle. Ona, bugn M a r k ShackletonTa birlikte olduu
mu ve 5 1 . Blge hakknda her eyi bildiimi syle. Ve ona, te
lefonu amak iin bir dakikas olduunu da syle."

374

8 OCAK 1297
WIGHT ADASI
BRTANYA

ectis Barahibi Baldwin, manastrdaki en kutsal me


zarn yanna diz kp dua etti. Kilisenin orta blm n iki yan koridordan ayran stunlarn arasnda

yer alyordu. Przsz talar buz gibi souktu ve zerinde


cppesi olmasna ramen, Baldwin'in dizleri uyuumutu.
Yine de Vectis Manastr'nn yce azizi, Aziz Josephus'un
mezarnn nnde ettii hznl dualarna odaklanarak ye
rinden kalkmad.
Josephus'un mezar, Vectis Katedrali iinde en sevilen dua
ve meditasyon yeriydi. Buras, eski kilisenin olduu yerde
ykselen grkemli bir yapyd. Mezarnn yerini belirten ma
vi tatan levhann zerinde derin bir ekilde oyularak yazl
m u yaz vard: Saint Josephus, Anno Domini 800.
Josephus'un lmnden bu yana geen be yzyl iinde,
Vectis Manastr'nda pek ok nemli deiiklik olmutu. Ma
nastrn snrlar evredeki arazi ve otlaklarn da dahil edil
mesiyle geniletilmiti. imdi manastrn etrafn aday ve
Wessex kysn yamalayan Fransz korsanlardan korumak
iin ina edilmi bir ta duvar ve demir kap evreliyordu.
Britanya'nn en gzellerinden biri olan katedral sivri, vakur
kulesiyle gkyzne uzanyordu. Yatakhaneler, Meclis Bina375

Glenn C o o p e r

s, mutfaklar, yemekhane, depo, kiler, revir, misafirhane, Ya


zhane, snma odalar, birahane, barahip evi ve ahrlar da
dahil otuzdan fazla mevcut bina, st kapal yollar ve ieri
den geitlerle birbirlerine balyd. Revakl avlular, baheler
ve sebze seralar geni ve orantlyd. B y k bir mezarlk var
d. zerinde bir tahl deirmeni ve d o m u z ahr bulunan ift
lik b y k bir alan igal ediyordu. T m bunlar, manastrn
yaklak alt yz insana bakt da gz nne alndnda, bu
rasnn adadaki ikinci b y k kasaba olmasmn balca sebe
biydi. Buras, stnlk asndan, rakipleri Westminster,
Canterbury ve Salisbury'ye kyasla Hristiyanlk leminin
bolluk ve bereket sembolyd.
Adann kendisi de nfus asndan b y m ve gelimi
ti. 1066 ylndaki Hastings Sava'nda N o r m a n d y Dk William'n Britanya'y igal etmesinin ardndan ada, N o r m a n
kontrolne girmi ve oktanrl skandinav balarndan ta
m a m e n kopmutu. Antik R o m e n ad Vectis'ten vazgeilmi,
Normandiyallar buraya Wight Adas demeye balamlard.
William bu aday arkada William FitzOsbern'e hediye et
miti. Bylece FitzOsbern, Wight Adas'mn ilk lordu olmu
tu. Aday fetheden William ve ngiliz hkmdarlarn koru
mas altnda ada zenginlemi, Franszlara kar glendiril
mi bir kaleye dnmt. Wight Adas lortlar Gl Carisbrooke Kalesi'nden feodal dzeni koruyorlard ve dindar
komular Vectis M a n a s t n rahipleriyle ittifak iindeydiler.
Wight Adas'mn son lordu aslnda bir lort deil, erkek kar
dei 1962 ylnda lnce lortluk hakk kazanan Lady Kontes
Isabella de Fortibus'du. Sahip olduu araziler ve toplad de
nizcilik vergileriyle ask suratl, irkin Isabella, Britanya'nn en
zengin kadm olmutu. Yalnz, varlkl ve dindar olduundan
Vectis'in bir nceki barahibi Edgar ve ardndan imdiki Ba
rahip Baldwin ona yaranmaya alm ve onu, en efkatli du376

Y e d i n c i O l u n Srr

alarmda ve en iyi ekilde aydnlatlan elyazmalarmda yceltmilerdi. Bunun karlnda Isabella, manastra cmert bir ba
ta bulunmu ve manastrn balca koruyucusu olmutu.
1293'te Baldwin, Isabella'nn Carisbrooke'daki lm de
ine bizzat arlm ve Isabella, souk yatak odasnda halsiz
bir ekilde, Barahib'e aday, alt bin nian karlnda Kral
E d w a r d ' a sattn, bylece kontroln Kralla getiini
sylemiti. Artk yardmlar iin baka bir kaynak bulmas ge
rektiini eklemiti. S o n nefesini verdiinde Baldwin, onu b
yk bir kin duyarak kutsamt.
Isabella'mn lmnden s o m a k i drt yl Baldwin iin ol
duka zorlu gemiti. Yllarca bu kadna baml yaayan ma
nastr gelecee hazrlksz yakalanmt. Vectis'teki nfus y
le oalmt ki artk manastrn kendi kendine yetmesi mm
kn deildi ve srekli dardan yardm almas gerekiyordu.
Baldwin sklkla bir dilenci gibi adamn dna seyahat etmek,
kont ve lortlar, piskopos ve kardinalleri ziyaret etmek zorun
da kalyordu. Baldwin, scakkanl, stleri, ocuklar, hatta k
pekler tarafndan bile sevilen selefi Edgar gibi politik bir ka
rakter deildi. Baldwin souktu, mesafeliydi, Tanr'ya olan
yce ak gibi kitaplara karda b y k tutkusu olan, alkan
bir idareciydi ancak insanlaraa kar sevgisizdi. O n u n mutlu
luk anlay, kitaplaryla odasnda yalnz geirecei huzurlu
bir akamstyd. Ancak mutluluk ve huzur gemite kal
m soyut kavramlard.
Sknt vard.
Yeraltmn derinliklerinde.
Baldwin, Josephus iin zel bir dua okudu ve acil bir g
rme iin yardmcsn b u l m a k zere kalkt.
Archibald'n olu, Londral bir frnc olan Luke, Vectis'teki
en gen rahipti. Bir Tanr hizmetkrndan ok, bir asker fizi377

Glenn C o o p e r

ine sahip yirmi yanda bir delikanlyd. Babas, ta frn ye


rine dini tercih etmesine ierlemi ve zlmt ancak ek
mein kabarmasn nleyemedii gibi, kararl olunun ken
disini dine adamasn da nleyememiti. G e n Luke, daha
kk bir ocukken bir papazn etkisi altna girmi ve o za
m a n d a n beri hibir eyi kendisini isa'ya a d a m a k kadar o k
istememiti.
Manastr yaamnn derinlii, ona ok ilgin gelmiti. Pa
pazlardan, Vectis Manastr'nn sakl gzellii hakknda hi
kyeler dinlemi ve on yedi yandayken son parasn d tek
neye b i n m e k iin harcayp gneye, VVight Adas'na gelmiti.
Tekneden, adann dik, oyuk kayalklarn izlemi ve katedra
lin ufukta grnen kulesine hayranlkla bakakalmt. Cenne
ti iaret eden tatan bir parmak diye dnmt. T m g
cyle bunun dn olmayan bir yolculuk olmas iin dua et
miti.
Zengin kasabalarn arasnda yapt uzun bir yryn
ardndan Luke, demir kapya varm, kendisini tantm ve
alakgnll bir edayla manastra kabul edilmek iin dilenmiti. Luke ne kadar ak tenliyse o da bir o kadar koyu tenli
olan iri yar Breton Barahip Yardmcs Felix, samimiyetini
fark edip onu ieri almt. Kendisini manastr hayatna ada
m bir gnll olarak geirdii drt yln sonunda, Tanr'nn
vekili olmaya hak kazanm ve o gnden beri her gn kalbi
cokuyla arpmt. Yzndeki daimi tebessm, dier rahip
ve rahibeleri mutlu ederdi ve bazlar srf o n u n gzel yzn
bir kez grebilmek iin yollarn deitirip onun yanndan
geerlerdi.
Luke, Vectis'e gelmesinin h e m e n ardndan, uzun sredir
manastrda bulunan rahip adaylarndan kilisenin yeralt oda
laryla ilgili dedikodular duymaya balamt. Manastrda,
yeraltnda gizli bir dnya var, denmiti. Yeraltnda garip var378

Yedinci O l u n Srr

lklar, garip eyler yapyorlar. Rimeller. Sapknlklar. Gizli bir


topluluk, Adlar Tarikat.
T a m a m e n samalk, diye dnmt Luke. Hayal gle
ri kuvvetli gen adamlarn bir uydurmas. O kendi grevleri
ne ve eitimine odaklanacak ve byle samalklarn iinde
yer almayacakt.
Ancak buna ramen baz binalarn, ona ve onun gibilere
yasak olduu da bir gerekti. Manastrn uzak bir kesinde,
mezarln ilerisinde d mutfak diye adlandrlan uzun ve al
ak bir binaya bal, kk bir kilise byklnde basit bir
bina vard. Luke merakndan oraya giri ve klar dikkatle
takip etmiti. Oraya tahl, sebze, et ve st gtrldn
grmt. Bir grup rahibin dzenli olarak oraya girdiini ve
birka kez de gen kadnlarn kilise boyutlarndaki bu binaya
gtrldn grmt.
Luke gen ve deneyimsizdi ve dnyada anlamas beklen
meyen ya da anlamas gerekmeyen eyler olduunu kabul et
miti. Hibir eyin, Tanr'yla arasnda oluan ve manastr du
varlar iinde geen her gn biraz daha glenen yaknl boz
masna izin vermeyecekti.
Luke un kusursuz bir denge ve u y u m iindeki gnleri bir
Ekim aynda son buldu. Sabah, hi olmayacak kadar lk ve
gneli balam ancak bir frtna aday silip sprmeye ba
ladnda hava serinlemi ve yamurlar yamaya balamt.
Luke, manastr bahesinde derin dncelere dalm yr
yordu ve rzgr kp gkten yamur boalmaya balaynca
kendisini korumak iin bir duvara tutundu. Yol onu, rahibe
ler yatakhanesinin uzak bir kesine kadar getirdi ve burada
gen kadnlarn yamur sularn toplamak iin aceleyle da
r ktn fark etti.
Bu srada olduka gl bir rzgr bir ocuu gmlein
den yakalayp havaya savurdu ve rzgr bir sre ocukla oy379

Glenn C o o p e r

nayp gmleini zerinden ald ve sonunda onu, Luke'un ya


knndaki otlarn zerine frlatt. Luke ocua doru koar
k e n bir kzn dierlerinin yamndan ayrlp ocuu kurtarmak
iin komaya baladn grd. Koarken rts ald ve
bal rengi uzun salar ortaya kt.
Rahibe deil, diye dnd Luke, yoksa salarnn ksa ol
mas gerekirdi. Kz bir ceylamn zarafetine ve atikliine sahip
ti ve Luke'la temas k u r m a k zere olduunu fark edince tpk
bir ceylan gibi rkt. Aralarnda biraz mesafe brakarak dur
du ve Luke'un gmlei almasna izin verdi. Luke gmlei ya
kalad ve her zamanki gzel glmsemesiyle yamurun al
tnda sallad. "Yakaladm," diye seslendi.
Luke, daha nce bu kadar gzel bir yz grmemiti. Kzn
kusursuz bir enesi, kk elmack kemikleri, yeil-mavi gz
leri, nemli dudaklar ve bir keresinde Londra'da grd bir
kadmnki gibi inci parlaklnda bir teni vard.
Elizabeth, en fazla on alt yandayd ve zerinden genlik
ve saflk akyordu. Newport'tan gelmiti. Babas onu dokuz
yandayken, Kontes Isabella'nn hizmetine vermiti. ki yl
sonra Isabella onu, armaan olarak manastra brakmt. Ra
hibe Sabeline, Elizabeth'i bir grup kzn iinden bizzat kendi
si semiti. Kzn enesini baparmayla iaretparma ara
snda tutmu ve onun manastr iin uygun olacam syle
miti.
"Teekkr ederim," dedi Elizabeth, Luke ona yaklarken.
Sesi, kk bir ann sesini andryordu, ince ve

tiz.

" z g n m , srlsklam oldu." Luke gmlei ona verdi. El


leri birbirine demese de aralarnda bir enerji akmmn ya
andm hissetti. Kimsenin grmediinden emin olduktan
sonra sordu. "Adn n e ? "
"Elizabeth."
" B e n Rahip Luke."
380

Y e d i n c i O l u n Srr

"Biliyorum. Seni daha nce grdm."


"yle mi?"
Kz bam yere edi. " G e r i dnmeliyim," dedi ve koarak
uzaklat.
Luke, onun gidiini izledi ve o andan itibaren Elizabeth, Luke'un dncelerinde, Kurtarcs sa ile yarmaya balad.
Luke, yryleri srasnda rahibeler yatakhanesinin ar
kasndan gemeyi alkanlk edindi ve nasl olduysa Eliza
beth, ykama tama bir bez asmak ya da bir kova boaltmak
iin bile olsa, her seferinde grnd. Luke onu grdnde
yzne daha geni bir glmseme yaylyor, Elizabeth bay
la selam veriyor ve az kulaklarna varyordu. Hi konu
muyorlard ama bu, karlamalarn mutluluunu azaltm
yordu ve bir karlama sona erdiinde Luke, h e m e n bir son
rakini beklemeye balyordu.
Bu davran, elbette yanlt ve elbette dnceleri saf de
ildi. A m a hayatnda kimse iin bu duygular hissetmemiti
ve onu aklndan karmak konusunda kesinlikle gszd.
Defalarca tvbe etti ancak elleriyle onun ipeksi tenine dokun
m a k iin duyduu lgnca arzuyu dnmekten kendisini
alamyordu. Bu, zellikle yatanda tek bana uzandnda,
bel blgesinde, dindirmeye alt bir szyla birlikte ortaya
kyordu.
Luke kendisinden nefret etmeye balad ve kendisine duy
duu bu nefret, yzndeki tebessm de alp gtrd. Ruhu
ikence gryordu ve Luke, manastrn iinde dolanan dier
ask suratl rahiplerden birine dnt.
H a k ettii eyi ok iyi biliyordu: cezalandrlmak. Bu dn
yada deilse bile, bir sonrakinde.
Barahip Baldwin, Josephus'un mezarndaki dualarn ta
mamlad srada, Luke da Elizabeth'i grme umuduyla rahi381

Glenn C o o p e r

beler yatakhanesinin yanndan geiyordu. Souk, b u z gibi bir


sabaht ve dondurucu rzgrn plak tenini yak, iindeki
mazoizm duygusunu kamlyordu. Yatakhanenin arkasn
daki bahe botu ve hareketlerinin, dik atl binann kk
pencerelerinin birinden izlenmesini umuyordu.
Hayal krklna uramad. Yaknlatka bir kap ald ve
ieriden, uzun kahverengi bir pelerine sannm halde Elizabeth kt. Luke nefesini tutuyordu; onu grd anda iinde
tuttuu nefesini brakt ve havada nefesinin buharndan bir
bulut olutu. Luke onun ok gzel grndn dnd, bu
am uzatmak iin yavalayacak. Belki de her zamankinden bi
raz daha yaklaacak, kirpiklerinin titrediini grecek kadar ya
knna gidecekti.
Sonra srad bir ey oldu.
Elizabeth, ona doru yrd. Luke'un kalbi duracakt.
Aralarnda bir kol mesafesi kalana dek yaklat. Luke b u n u n
bir rya olup olmadn merak ediyordu ama s o m a Elizabeth'in aladn grd ve hkrdka boynuna arpan lk
nefesini hissettiinde, b u n u n gerek olduunu anlad. Etraf
ta bir casus olup olmadna bakamayacak kadar armt.
"Elizabeth! N e o l d u ? "
Hkrarak, " R a h i b e Sabeline bana, sradakinin b e n oldu
u m u syledi," dedi.
" N e sras? Ne iin sra?"
"Yeralt odalar iin. Beni odalara gtrecekler! Ltfen ba
na yardm et, L u k e ! "
Luke, onu rahatlatmak iin ona sarlmak isted, ama b u n u n
affedilmez bir davran olduunu biliyordu. " N e d e n bahset
tiini bilmiyorum. Ne oluyor yeraltnda?"
"Bilmiyor m u s u n ? " diye sordu.
"Hayr! Syle b a n a ! "
" B u r a d a olmaz. imdi deil!" Hl alyordu. " B u gece
buluabilir miyiz? A k a m duasndan sonra."
382

Yedinci O l u n Srr

"Nerede?"
"Bilmiyorum," diyerek hkrd. "Burada deil! abuk!
Rahibe Sabeline bulacak beni!"
Luke hzla dnd. " T a m a m . Ahrlar. Akam duasndan
sonra. Gelebilirsen benimle orada bulu."
"Geleceim. G i t m e m gerek. Tanr yannda olsun, Luke."
Baldwin, kaygl bir ekilde, at klndan yaplma bir minde
rin zerinde oturan yardmcs Felix'in etrafnda doland.
Buras barahibin zel kabul odasyd. N o r m a l d e gzel bir
ate karsnda y u m u a k bir sandalyenin zerinde iilecek
bir kadeh arapla rahat bir ortam olurdu a m a Felix kesinlik
le rahat deildi. Baldwin, odann iinde sivrisinek gibi d
n p duruyordu ve endiesi bulacyd. Sradan g r n m l
bir adamd. Kutsal pozisyonunu ortaya k o y a c a k hibir fizik
sel zellii yoktu. Krkl cppesi ve barahiplere zg tak
t gsterili ha olmasa, kyden gelen herhangi bir tccar
sanlabilirdi.
"Yantlar alabilmek iin dua ettim, a m a a l a m a d m , "
B a l d w i n suratn ast. " B u karanlk k o n u y u a y d m l a t a m a z
msn?"
" Y a p a m a m , Peder," dedi Felix, tok Breton aksanyla.
" O z a m a n konseyi toplamamz gerek."
Adlar Tarikat Konseyi yllardr bir araya gelmemiti. Fe
lix, en son ne z a m a n toplanldn hatrlamaya alh; son
b y k Ktphane geniletilmesiyle ilgili tartlaca zaman,
yaklak yirmi yl nce. O zamanlar Vectis'e nl Yazhane
s i n d e n dolay gelen gen bir adam, bir aratrmac ve bir mcellitti. Zeksm, becerilerini ve drstln gren ve o
gnlerde Barahip Yardmc's olan Baldwin onu Tarikat'e
dahil etmiti.

383

Glenn C o o p e r

Baldwin, katedralin iinde akamst duasn ynetti. Ce


maatinin syledii ilahi, tapma doldurmutu. nceden be
lirlenmi dualar ezberden okudu ve sylenen ilahiler srasn
da, aklnn yeralt odalarna kaymasna izin verdi. Dua, Deus
in Adjutorium ile balad, None ilahisi ile devam etti, ardndan
125, 126 ve 127 numaral ilahiler, bir ayet, Kyrie, Pater, Orato
rio ve son olarak Aziz Benedict'in on yedinci duas ile kapa
n. Sona erdiinde, tapmaktan ilk o kt ve onu, sivri atl
Meclis B i n a s i na kadar izleyen Tarikat yelerinin ayak sesle
rini dinledi.
Masann etrafna oturdular: Felix, Yazhane'nin bandaki
kr sal, yal rahip Bartholomew, sivri dilli gkbilimci Rahip
Gabriel, revirden sorumlu cerrah Rahip Edwards, arap
Mahzen'inin ve deponun iman ve uyuuk bekisi Rahip
Thomas ve tm rahibelerin anas, aristokrat kan tayan orta
yal marur bir kadn olan Rahibe Sabeline.
" K t p h a n e iindeki son d u r u m u bana kim anlatabi
l i r ? " diye sordu Baldwin.
Hepsi, ilerini k e m i r e n m e r a k yznden yakn z a m a n d a
orada bulunmutu, ancak hi k i m s e yaamnn b y k bl
m n yeraltnda geiren ve hatta yava yava bir tarla fare
sinin fiziksel zelliklerine b r n e n B a r t h o l o m e w kadar bil
gili deildi. B a r t h o l o m e w ' u n sivri bir yz vard, sev
mezdi ve sylediklerimi v u r g u l a m a k iin clz kollaryla
kk, hzl hareketler yapard. " B i r sknt var," diyerek
sze balad. " O n l a r yllardr izliyorum." geirdi. Asln
da " u z u n yllardr ilk kez byle bir duygu belirtisi gryo
rum."
Gabriel sze girdi. "Kardeimizle aym fikirdeyim. Bunlar,
aramzdan birinin yaayabilecei

trden

duygular deil,

mutluluk, fke, yorgunluk ya da alk gibi deil. Daha ok


dzenleri bozulmu, bir eyler yolunda gitmiyor gibi."
384

Yedinci Olun Srr


" H e r zaman yaptklarndan farkl olarak yaptklar ne
d i r ? " Baldwin dnceli bir ekilde sordu.
Felix ne eildi, Amalarn yitiriyor gibiler." diyebilirim.
" E v e t ! " Bartholomew ayn fikirdeydi.
"Yllar boyu, onlarn bitmek bilmeyen retimine her za
m a n hayran kaldk," diye devam etti Felix. " M u a z z a m bir
azimle yklana kadar alrlar. Ksa bir uyku molasnn ar
dndan uyandklarnda canlanm bir halde tekrar balarlar.
Onlarn yemek, imek ve doal ihtiya iin verdikleri aralar
ksadr. A m a imdi..."
" i m d i tembelleiyorlar, benim gibi!" Rahip T h o m a s kah
kahay bast.
" B u n u tembellemek denemez," diye lafa girdi cerrah. Ra
hip Edward'in takntl bir ekilde okad uzun, ince bir sa
kal vard. " B e n onlarn, daha ok lakaytlatklarm syleme
yi tercih ederim. D a h a yava alyorlar daha lller, elle
ri daha ar ve uyku sreleri daha uzun. Y e m e k srasnda da
oyalanyorlar."
" B u gerekten de lakaytlk," Bartholomew ayn fikirdeydi.
" H e r zaman olduklar gibiler ama haklsn, kesinlikle bir
lakaytlk var."
" B a k a bir ey var m ? " diye sordu Baldwin.
Rahibe Sabeline, rtsnn kenarna dokundu. " G e e n
hafta ilerinden biri istek gstermedi."
" n a n l m a z ! " T h o m a s haykrd.
" B i r daha denediniz m i ? " diye sordu Gabriel.
Rahibe ban sallad. " U y g u n bir z a m a n olmad. Ancak,
yarn Elizabeth adnda ho bir kz gtreceim. Sizi sonu
tan haberdar ederim."
" y l e yap," dedi Barahip. " V e beni bu... lakaytlk konu
sunda da bilgilendirin."
385

Glenn C o o p e r

Bartholomew, dikkatli bir ekilde, kk bir kiliseye ben


zeyen b i n a m n yeraltna giden spiral merdivenlerinden indi.
Merdiven boyunca aralara, ou insan iin yeterince aydnlk
veren mealeler yerletirilmiti. Ancak o n u n gzleri, bir
m r boyu m u m nda elyazmalar okumaktan iyi grm
yordu. Sol ayan bir s o m a k i basamaa indirmeden nce,
sa ayandaki sandaletin ucuyla her bir basaman kenarna
d e m e k zorundayd.
Basamaklar ok dolambalyd; Bartholomew yle o k
sendeledi ki aa indiinde ba dnyordu. Ne zaman bu
basamaklardan inip yeralt odacklanna girse, on birinci yz
ylda topran bu kadar derinliklerine inmeyi baaran atala
rnn mhendislik ve inaat becerilerine hayran kalrd.
D e v kapy, kemerinde tad ar, siyah, demir anahtar
la at. K k ve zayf olduundan tm gcyle kapya yas
lanmak zorundayd. Kap araland ve Bartholomew, Yazclar
Salonu'na girdi.
M e r a k l bir doas olan g e n bir m a n a s t r limi olarak
A d l a r T a r i k a t ' n a ilk kabul edildiinden b u y a n a b u salona
b i n l e r c e kez girmi o l m a s n a ramen, hibir z a m a n kar
sndaki m a n z a r a y a hayranlk v e m e r a k d u y m a d a n e d e m e
miti.
Bartholomew, eitli yalarda, solgun benizli, kzl sal er
keklerden oluan ekibe bakt. H e r biri mrekkebe uzamyor,
sanki yzlerce fare tahl varillerini trmalamaya alyor gibi
bir ses kararak ty kalemlerini batrp yazyor, b a t n p yaz
yordu.
Bazlan yal adamlar, bazlar gen ocuklard. A m a ya
lar ne olursa olsun hepsi birbirine benziyordu. H e r bir yz
bir dieri kadar ifadesizdi ve yeil gzler, beyaz parmenle
rin zerine eikti.
Yazclar, uzun m a s a l a n n d a yzleri girie d n k bir ekil
de o m u z o m u z a oturuyorlard. Odann, sva kapl, beyaz bo386

Y e d i n c i O l u n Srr

yal, kubbeli bir tavan vard. Bu kubbe, zellikle mumlar


yanstmas ve onlarn aydnlm artrmas amacyla, on bi
rinci yzyl mimar, Rahip Bertram tarafndan tasarlanmt
ve her yirmi, otuz ylda bir sva, is lekesini kapatmak iin tek
rar beyaza boyamrd.
Salonun arkasna kadar uzanan on be masann her birin
de on civarnda yazc vard. Masalarn ou genelde doluy
du ama arada boluklar da vard. Bu boluklarn sebebi ko
layca anlalyordu, odann bir yanma dekler diziliydi ve
deklerin bazlarnda uyuyanlar vard.
Bartholomew, arada bir omuzlarna dokunarak masalarn
arasnda doland. Her ey dzenli grnyordu. Merdivenin
birimindeki ana kap ald. Gen rahipler, kaplarla y e m e k
getiriyordu.
O d a n m sonunda, Bartholomew bir baka ar kapy at.
Kapnn yanndaki her z a m a n yanan m u m l a mealeyi yakt
ve birbiriyle balantl, her biri Yazclar Salonumu glgede
brakan iki zifiri karanlk odadan ilkine girdi.
K t p h a n e byleyici bir yapyd. S o u k kuru M a h z e n
ler yle b y k t ki, m e a l e altnda sonu y o k m u gibi
g r n y o r d u . lk M a h z e n ' i n dar ana k o r i d o r u n d a n geti ve
sr derisi ciltlerin zengin, dnyevi k o k u s u n u iine ekti.
Hibir kemirgenin ya da bcein bu tatan kaleye nfuz
etmediinden emin olmak iin dzenli olarak kontrol ederdi.
Yine her zamanki gibi tm ktphaneyi inceleyecekti ki arka
snda bir kargaa yaandn duydu.
Alfonso isimli gen rahiplerden biri, arkadalarn ar
yordu.
Bartholomew h e m e n salona kotu ve onun, nden dr
dnc masann arkasmda, dier iki rahiple birlikte diz kt
n fark etti. Yere bir kap y e m e k dklmt ve Bartholo
m e w az kalsn basp kayyordu.
" S o r u n n e ? " diye seslendi yal adam, Alfonso'ya.
387

Glenn C o o p e r

Bu hareket yazclarn hibirini etkilememiti. Onlar, hi


bir ey olmam gibi yazmay srdryorlard. A m a Alfonso'nun dizleri dibinde, bir kan gl vard ve kzl kafallar
dan birinin gznden kanlar akyordu. Ty kalem, sol gz
ne saplanm, beynine kadar girmiti.
"Yce sa!" Bartholomew grdkleri karsnda haykrd.
" B u n u kim yapt!"
" K i m s e ! " diye haykrd Alfonso. G e n ispanyol m,
slak bir kpek gibi titriyordu. "Gzlerimin nnde kendisi
yapt. Kaplar koyuyordum. Kendisi yapt!"
Adlar Tarikat, o gn bir kez daha topland. Hi kimse byle
bir olay ne duymu ne de iitmiti. Ayrca byle bir olayn
szl olarak aktarld da bilinmiyordu. Yazclar her zaman
yallktan lmlerdi. A m a bu ekilde, lml insanlar gibi
lmezlerdi. Kendi lm ya da doum tarihlerini kaydetmi
yor olmalar da bunun kantyd. A m a bu lm tamamen
farklyd. len adam genti ve hibir hastal yoktu. Doktor
Rahip Edward, bunu dorulamt. Bartholomew, adamn
sayfaya yazd son isimleri incelemiti ve srad hibir ey
yoktu. Bartholomew'un dncesine gre, son isim ince ya
zlm olmasndan baka herhangi bir zellii olmayan alela
de bir isimdi.
Bunun bir intihar, anlalmaz bir gnah olduu akt. B
tn gece boyunca, ne yapmalar gerektiini konutular ancak
hibir yant bulamadlar. Gabriel, bedenin yeryzne kar
lp yaklmas gerekir mi diye sordu ama fikir ayrlklar kt.
Hibir yazcya bu ekilde muamele edilmemiti ve hepsi, es
ki gelenekleri krmaktan ekiniyordu. Son olarak, Baldwin,
onun Yazclar Salonumun yanndaki mezarla konulmasna
karar verdi. Nesillerdir yazclar, bu yeralt mezarlarna yat
rlrd ve bu gnahkr ruh da ayn kaderi tatmalyd.
388

Yedinci O l u n Srr

Felix, cenazeyi tamak iin yannda gl ve gen rahip


lerle yeralt odasna dndnde, yazclarn her zamankin
den daha lakayt ve uyuuk olduklarn, deklerinse her za
mankinden daha kalabalk olduunu grd.
Sanki yas tutuyorlard.
Luke ahrlara geldiinde atlar huzursuzlap kinediler. Etraf
karanlk ve souktu ve Luke oraya gelmekle gsterdii cesa
retten rkt. " M e r h a b a ? " diye seslendi fsldayarak. " K i m s e
var m ? "
Kk bir ses karlk verdi. "Buradaym, Luke. En sonda."
Luke, onu bulabilmek iin ak ahr kapsndan ieri giren
ay ndan yararland. Elizabeth, byk bir ksran blme
sinde, snmak iin atn karmna sokulmu bekliyordu.
"Geldiin iin teekkr ederim," dedi. "Korkuyorum."
Alamyordu. Alamak iin hava fazlasyla souktu.
"Donuyorsun," dedi Luke.
"yle m i ? " Elizabeth, Luke'a elini uzatt. Luke endieyle
onun elini tuttu. Bembeyaz bileini eliyle kavrad ve brak
mad.
"Evet, yle."
" B e n i per misin, L u k e ? "
"pemem!"
"Ltfen."
" N e d e n b a n a ikence yapyorsun? Y a p a m a m , biliyor
sun. Yeminler ettim! Ayrca, buraya senin syleyeceklerini
dinlemeye geldim. O d a l a r d a n bahsettin." Elini ekti ve
uzaklat.
"Ltfen kzma bana. Yarn odalara gtrleceim."
" N e iin?"
" B e n i m bir erkekle yatmam istiyorlar, daha nce hi yap
madm," diye yaknd. "Dier kzlar da ayn kaderi paylat389

Clenn Cooper

lar. Onlarla tantm. Bebekler dourdular ve emzirdikten


sonra bebeklerini bir daha gremediler. Bazlar, akllarn
kaybedene k a d a r defalarca h a m i l e brakld. Ltfen b u n u n
b e n i m de b a m a gelmesine izin v e r m e ! "
" B u doru o l a m a z ! " diye bard Luke. " B u r a s Tan
rmn evi!"
"Doruyu sylyorum. Vectis'te srlar var. Anlatlanlar
duymadn m ? "
"Baz eyler duydum ama gzlerimle grmedim. Ben gr
dme inanrm."
" T a n r i y a inanyorsun," dedi Elizabeth. " A m a onu da gr
medin."
" B u farkl!" diye kar kt Luke. " O n u g r m e m e gerek
yok. Varln hissediyorum."
Elizabeth aresizdi. Kendisini toplad ve Luke'un eline
uzand. Luke savunmasz yakalandndan, tutmasna izin
verdi. "Ltfen, Luke, benimle birlikte ol burada samanlarn
iinde."
Elizabeth, Luke'un elini gsne gtrd ve bastrd. Lu
ke, cbbesinin altndan onun diri gslerini hissetti ve ku
laklarna kadar kpkrmz oldu. Avucunu, yuvarlak krenin
zerine kapamak istedi ve bir an az kalsn yapyordu. Sonra
kendisini toplad ve hzla geri ekilirken blmenin kenarna
arpt.
Elizabeth'in gzleri endieyle dolmutu. "Ltfen, Luke,
gitme! Benimle birlikte olursan beni yeraltna gtrmezler.
Onlarn gznde deerim kalmaz."
" Y a bana ne olur?" diye bard. "Dlanrm! Bunu yap
mayacam. Ben kendimi Tanr'ya adadm! Ltfen, imdi git
m e m gerek!"
Ahrdan uzaklarken, Elizabeth'in, huzursuzlanan atlarn
kinemelerine karan hkrklarn duyabiliyordu.
390

Y e d i n c i O l u n Srr

Frtna bulutlar adann zerine ktnden, karanlktan a


faa gei pek arpc olmad. Luke sabaha kadar hi uyuma
d. Methiyeler srasnda, ilahi ve ayetlere odaklanmas im
knszd ve sabah duas iin katedrale dnmeden nceki ara
da, grevlerini hzla yerine getirdi.
Sonunda daha fazla katlanamad. Midesini tutarak st,
Rahip Martin'e yaklat ve sabah duasna katlmayp revire
gitmek iin izin istedi.
zni ald, kaponunu bana geirdi ve dolanarak yasak
binalara doru ilerledi. Yaknlardaki bir tepenin zerinde b
yk bir nar aac tespit etti. Buras, rahatlkla izleyebilecei
kadar yakn, kendisini gizleyebilecei kadar uzakt. Bu gzet
leme yerinden buulu gri sisin iinde bekledi.
anlarn, sabah duas iin aldn duydu. Kk bir kili
seye benzeyen binaya giren ya da kan olmamt.
Sonra duann sona erdiini bildiren anlar duydu.
Her taraf sessizdi. D a h a ne kadar sre fark edilmeden
bekleyebileceini ve bu yalamnn sonularnn neler olabile
ceini dnd. Cezasn kabul edecekti ama Tanrmn ona,
zaaflar karlnda biraz sevgi ve anlayla karlk verecei
ni umuyordu.
Yanan aaca dayad. Uykusuzdu ve ksa sreliine uy
kuya dald ama aacn sert kabuu yanan actnca irkilerek
uyand.
Elizabeth'in yoldan aa doru yrdn fark etti.
Sanki bir iple balym gibi, Rahibe Sabeline tarafndan gt
rlyordu. Bu kadar uzaktan bile, aladn grebiliyordu.
En azndan hikyesinin bu ksm doruydu.
iki kadn, binann n kapsndan girip gzden kayboldu.
Luke'un kalp atlar hzland. Yumruklarn skta ve ya
vaa aacn gvdesine vurdu. Tanr'dan yardm istedi.
A m a hibir ey olmad.
391

Glenn C o o p e r

Elizabeth, binaya girip merdivenlerden inmeye baladnda,


rya grdn sand. Yllar sonra, geriye dnp"baktnda
zihni, imdi grmek zere olduu eyin detaylarm anlama
sna izin vermeyecekti ve yal bir kadn olarak, atein yann
da tek basma oturacak, y a a d k l a n n m gerek olup olmad
na karar vermeye alacakt.
B i n a n n kendisi, zemini mavi talarla kapl b o bir alan
d. Alak ta duvarl binann iskeleti ahaptand ve satan
yaplm eimli bir ats vard, ierideki tek dekorasyon
unsuru o d a n n sonundaki m e e k a p m n zerinde, duvara
aslm ahap hat.
Rahibe Sabeline onu kapdan ieri soktu ve yerin derinlik
lerine inen dik basamaklara doru gtrd.
Yazclar Salonumun eiinde, Elizabeth lo maaraya
bakt ve grdklerini anlamaya alt. Gzlerini kocaman a
m, Sabeline'e bakakalmt a m a kadnn tek syledii, " D i
lini tutacaksn kzm," oldu.
Sabeline onu m a s a l a n n arasnda ekitirirken, yazclarn
hibiri onlar fark etmemi gibiydi. S o n u n d a bir adam kzl
kafasm nndeki sayfadan kaldrp kza bakt. On sekiz ya
da on dokuz yandayd. Elizabeth, sa elinin parmann
mrekkepten simsiyah olduunu fark etti. A d a m n sska
gsnden bir h n l h n n geldiim duydu.
Sabeline, dehete dm kz hzla ekti. Bir kemerin al
tndan geip karanlk bir bolua gtrd. Elizabeth, buras
nn cehennemin kaps olduundan emindi. O r a d a n geer
ken, kafasm kaldrd ve hrldayan gen adamn masasndan
kalktn grd.
O karanlk, yeralt mezarlnn giriiydi, i l k o d a strap
kokuyorsa, ikinci o d a l m k o k u y o r d u . Elizabeth tkand
ve pis k o k u y u d u y m a m a k iin azyla b u r n u n u kapad.
D u v a r l a r d a k i kovuklarda, o d u n gibi st ste ylm, ze392

Yedinci Olun Srr


ri ince deriyle kapl sar iskeletler vard. Sabeline m u m u
kaldrd ve Elizabeth n vurduu h e r yerde, eneleri
ak tuhaf kafataslar grd. Bilincini kaybedip b a y l m a k
iin dua etti a m a ne y a z k ki olmad!
Yalmz deillerdi. Arkalannda birisi vard. Arkasna dn
d ve yolu kapayan gen bir adamn souk, ifadesiz yzn
ve yeil gzlerini grd. Sabeline geri ekildi, cbbesinin ete
i, bir cesedin bacak kemiklerine srtnyor, kurumu ke
mikler melodik bir ekilde birbirine arpyordu. S o m a , rahi
be m u m u havaya kaldrp izlemeye balad.
Elizabeth nefes nefeseydi. Kaabilir, mezarln derin
liklerinde saklanabilirdi a m a korkuyordu. Kzl sal a d a m
birka santim uzanda, ylece duruyordu. Saniyeler geti.
Sabeline fkeyle a d a m a bard, " B u kz senin iin getir
dim!"
Hibir ey olmad.
Biraz daha zaman geti ve rahibe tekrar bard, " D o k u n
ona!"
Elizabeth kendisini, yaayan bir iskelet gibi grnen ada
m n dokunuuna hazrlad ve gzlerini kapad. O m z u n d a bir
el hissetti ama garip bir ekilde bu onu rktmedi. Telkin
ediciydi. Rahibe Sabeline'in ln duydu, " N e iin var bu
rada! Ne iin var!"
Elizabeth gzlerini at ve inanlmaz bir ekilde, karsn
da L u k e ' u n yzn grd. Solgun, kzl sal gen adam, Luk e ' u n onu devirdii yerden kalkmaya alyordu.
" R a h i p Luke, bizi yalnz brak!" Sabeline haykrd. "Kut
sal bir yeri ihlal ettin!"
" B u kz almadan gitmem!" dedi Luke kararl bir ekilde.
" B u nasl kutsallk? B e n i m tek grdm rezillik!"
"Anlamyorsun!" dedi Rahibe.
393

Glenn Cooper

Bu srada salonda bir kargaa koptu.


Byk bir gmbrt.
Barlar.
rpmlar. Grlt.
Kzl sal gen adam dnd ve grltye doru yrd.
" N e oluyor?" diye sordu Luke.
Sabeline cevap vermedi. M u m u n u ald ve onlar zifiri ka
ranlkta yalnz brakp salona doru kotu.
" S e n iyi m i s i n ? " diye sordu Luke nazike. Eli hl onun
omzundayd ve Elizabeth, Luke'un onu bir daha brakmaya
can anlad.
" B e n i m iin geldin," diye fsldad.
Luke, Elizabeth'i karanlktan a, salona doru gtrd.
Buras artk Yazclar Salonu deildi.
ller Salonu'ydu.
Yaayan tek canl, ayaklar kana bulanm Sabeline'di.
Amasz bir ekilde, deklere ve masalara ylm, yerde
st ste dm, cansz ve istemsiz bir ekilde rpnan be
denlerin arasnda yryordu. Yznde hasta, garip bir ifade
vard ve tek yapabildii bir ilahi gibi, hi durmadan "Tanrm,
Tanrm, Tanrm, Tanrm," diye mrldanmakt.
Odadaki yer, masalar ve sandalyeler, yava yava, 150 ci
varnda kzl sal adam ve ocuun gzlerine sapladklar
ty kalemlerden akan kanla kaplanyordu.
Luke, Elizabeth'in elinden tutup onu katliamn iinden
kard. Yrrken, yaz masalarnn stnde duran parmen
lere gz atmay akl etti. Bazlar, batan aa kanla kaplyd.
Nasl bir m e r a k ya da hayatta kalma igds onu, dar
karken ktlardan birini almaya sevk etmiti? Bu onun, yl
lar b o y u zerinde dnecei bir ey olacakt.
nce basamaklardan yukar, puslu ve yamurlu havaya
ktlar. Manastr kapsndan bir b u u k kilometre uzaklan394

Y e d i n c i O l u n Srr

caya kadar komaya devam ettiler ve sonunda, yanan cier


lerini sakinletirmek ve katedralin, panik iinde alan anla
rn dinlemek iin durdular.

395

1 AUSTOS 2009
LOS ANGELES

onanma, tek bir G-V, C-37A'y harekete geirdi. Bu,


D o n a n m a B a k a n i m n kiisel seyahatleri iin kulland yksek performansl bir jetti. Rolls-Royce turbo-

fan motorlarn kuvveti ua dik ayla havalandrd ve Los


Angeles, saniyeler iinde bulut kmelerinin ardnda gzden
kayboldu.
Harris Lester, afak vaktinden nce Virginia, Fairfax'daki evinde balayp Pentagon, A n d r e w s H a v a Kuvvetleri s
s ve LAX duraklaryla d e v a m eden stresli, birka farkl za
m a n diliminden getii uzun gnn ardndan kafein depoluyordu. Los Angeles'taki ksa m o l a n n ardndan jetin te
kerlekleri W a s h i n g t o n ' a dn yolculuu iin tekrar hava
lanmt. Yz solmutu, salksz grnyordu ve nefesi
tkenmiti. yi grnen tek ey, gmlei ve tl kravaty
d. Giysileri, B r o o k s Brothers kutusundan yeni km gi
biydi.
Tik aacndan yaplma masalarn iki yannda lacivert deri
koltuklar bulunan, kulp tarzndaki blmeli yolcu kabininde
sadece kii vard. Yzlerini asm, hareketsiz bir ekilde
oturan Lester ve Malcolm Frazier, Lester'm karsnda oturan
ve bir elini koltuun koluna dayam, dier elinde kristal bir
viski kadehi tutan adama bakyorlard.
Will yorgundu ama kabindeki en rahat kiiydi. Bir kumar
oynamh ve anlalan, en iyi el ondayd.
397

Glenn C o o p e r

Saatler nce, Hollywood'da Frazier ve paketi almak iin


G r o o m G l ' n d e n gelen bir gzetmen ekibi tarafndan bir
caddeden alnmt. O n u siyah bir Tahoe'ya bindirmi ve ha
vaalanndaki zel bir terminale getirmiler, s o m a da Lester
gelene kadar bir konferans odasna kapatp bekletmilerdi.
Will, Frazier'm onu h e m e n orada ldrmek istediini ya
da en azndan iddetli bir acya maruz brakmak iin yanp
tututuunu grebiliyordu; eer biri onun FBI ekiplerinden
birini yere indirse, o da aynsn y a p m a k isterdi, diye dn
d. A m a aym zamanda Frazier'n bir asker olduunu anlayabiliyordu ve iyi askerler emirlere uyard.
Frazier, Shackleton'n dizst bilgisayarn at ve birka
tua bastktan s o m a sordu, "ifresi n e ? "
"Pisagor," diye yantlad Will.
Frazier i geirdi. "Lanet olas entel! P-l-Z??
"P-l-S," dedi Will.
S o n r a saniyeler iinde, " S y l e n d i i gibi burada, Baka
nm."
"Kopyasn kardndan nasl emin olacaz, Ajan Pi
p e r ? " diye sordu Lester.
Will, czdanndan bir makbuz kard ve m a s a m n zerine
koydu. " R a d i o Shack hafza kart. Bugn alnd, olayn he
m e n ardndan."
"yleyse o n u ehrin bir yerine sakladn biliyoruz," de
di Frazier kibirli tavryla.
" L o s Angeles b y k bir ehir. Dier yandan, postaya ver
mi de olabilirim. Ya da iinde ne olduunu bilen ya da bil
m e y e n birine vermi olabilirim. H e r koulda, e m i n olun, eer
bir veya daha fazla kiiyle dzenli bir ekilde kiisel temas
kuramazsam, hafza kart basna verilecek." Yznde sinsi
bir tebessm belirdi. "O yzden, beyler, benimle ya da sevdi
i m insanlarla uramayn."
Lester, akaklarn ovdu. " N e d e m e k istediini ve bunlar
neden sylediini biliyorum ama sen de gerekten b u n u n du
yulmasn istemiyorsun, deil m i ? "
398

Yedinci Olun Srr


Will, bardan masaya brakt ve bardan, ahap zerin
de slak bir daire oluturmasn izledi. " B u n u isteseydim, ok
tan gazetelere gnderirdim. Halkn bilmesi gerekir mi, gerek
mez mi, bunu sylemek bana dmez. Ben kimim ki? Ben bi
le hi renmemi olmay dilerdim. zerinde ok fazla d
nme frsatm olmad ama sadece byle bir eyin olduunu
bilmek bile... Her eyi deitiriyor." Sonra aniden gld.
" K o m i k olan n e ? " diye sordu Lester.
" s m i Will* olan bir adam iin, zgr irade kavram olduk
a nemlidir." Bununla birlikte tekrar ciddileti. "Artk zgr
iradenin var olup olmadndan bile emin deilim. Her ey
nceden belirlenmi, deil mi? Tarihiniz belliyse hibir ey
b u n u deitiremez. Doru m u ? "
" D o r u bildin," dedi Frazier. "Aksi takdirde u anda otuz
bin fit yksekten yere aklyor olurdun."
Will, adamn zehrini aktmasna izin verdi. " S i z bu bilgiy
le yayorsunuz. Yaamnzn gidiatn etkiliyor m u ? "
"Elbette, etkiliyor," diye yantlad Lester. " B u bir yk. Bir
olum var, Ajan Piper. Yirmi iki yanda ve kistik fibrozis
hastal var. Hepimiz onun normal bir y a a m srmeyecei
ni biliyoruz, b u n u kabul ettik. A m a sence onun lm tarihi
nin belirlenmi olduunu bilmek houma gidiyor m u ? Sence
o gn bilmeyi ya da onun bilmesini istiyor m u y u m ? Elbette
istemiyorum!"
Frazier'm farkl bir bak as vard ve syledikleri Will'in
kann dondurdu: " B a n a gre, bu her eyi kolaylatryor.
Ben, Kerry Hightower ve Nelson G. Elder'in lecekleri gn
biliyordum. T e k yaptm tetii e k m e k oldu. Rahat uyuyo
rum."
Will kafasn sallad ve bir y u d u m daha ald. "te, sorun
da burada, deil mi? Bu duyulsa ve herkes senin gibi dn
se, dnya nasl bir yer olurdu?"
* Will, Ingilizcede irade anlamna gelmektedir. (Ed.n.)
399

Glenn C o o p e r

Lester, politik yantn verene kadar duyulan tek ses mo


torlarn grltsyd. " B u yzden Ktphane'yi sr olarak
tutmak adna bu kadar ileri gidiyoruz. Bu ii altm yl akn
sredir, olduka baarl bir ekilde gtryoruz, elbette Frazier gibi kendisini bu ie adam insanlar sayesinde. Veriyi
sadece jeopolitik ve ulusal gvenlik konular iin kullanyo
ruz. Ciddi bir gvenlik sebebi olmadka kiisel aratrmalar
la uramyoruz. Bizler, bu mucizevi kaynan sorumluluk
sahibi koruyucularyz. Gemite, ieride halledilen kk
ama nemli baz sorunlar ve boboazlklar yaand. Ancak
Shackleton olay, 5 1 . Blge tarihindeki ilk b y k felakettir.
U m a r m , b u n u anlyorsundur."
Will bam sallad ve masann el verdii kadar ne eildi.
Bakann gzlerinin iine bakt. " o k iyi anlyorum. Ayrca
elimdeki avantajn ne anlama geldiini de ok iyi biliyorum.
Eer veritabamnm kopyasm bulabilirseniz, beni kazabilecei
niz en derin ukura gmersiniz. Ve tandm herkesin ortadan
kaybolmasn salarsnz. Bunu siz de biliyorsunuz, ben de bi
liyorum. Ben sadece kendimi koruyorum. lahiyat ya da filo
zof deilim. B y k ahlaki konular umurumda deil, tamam
m? Ben sizin dnyanza girmek istemedim ama oldu nk
otuz yl nce, tesadfen M a r k Shackleton'in oda arkadaydm!
Tek istediim rahat braklmak, emekli olmak ve en azndan
2027 ylna kadar, kendi kk dnyamda yaamm srdr
mek. Karnzdaki bu byk dman aslnda sadece gidip ba
lk tutmak isteyen iyi bir taral." Geri ekildi ve Lester'n sar
kk yznn ciddiletiini grd.
" i m d i hanginiz ikimi tazelemek ister?"
Will, W a s h i n g t o n ' d a , F r a z i e r ve Askeri stihbarat Birim i ' n d e n Frazier'n, y a n l a r n d a insan sevgisiyle dolup taan
biri a d a m gibi kald bir grup adamla bir grmeye katld.
O n a , konuyla ilgili bildii h e r eyi anlattrdlar, elbette hafza
kartnn n e r e d e olduu dnda.
400

Yedinci O l u n Srr

VVill'le ilerini bitirdiklerinde, tm 5 1 . Blge alanlarnn


imzalamak zorunda olduu gizlilik szlemesini imzalamas
na karar verildi ve ardndan serbest brakld. Artk FBI'daki
arkadalarnn yanna zgr ve sicili temiz bir ekilde dne
bilecekti.
FBI direktr, Will'in ileri bir bro soruturmasna tabii
tutulmamas ya da Kyamet G n soruturmasnn son gnleriyle ilgili rapor vermeye mecbur braklmamas konusun
da kesin emir verdi. Sue Sanchez, akn ve dnyadan biha
ber bir halde, ona bir paket sundu: n c e yirmi yln tamam
layana kadar maal izin, ardndan tam emeklilik. Will, anla
may yznde bir tebessmle kabul etti ve karken poposu
na, bir aplak yaptrd Sanchez, fkeyle dnp baknca
ona gz krpt.
Will arkasna yasland ve sessiz bir memnuniyet iinde, ye
m e k masasndaki sohbeti dinledi. Evcil, onun i dnyasnda
ki hareketlenmeyi dzene sokan geleneksel ve kendine zg
bir havas vard. ocukluunda ailesi ok sk bir araya top
lanmazd. Kznn kklnde ona ayrd ksa zamanda
da byle bir ey yaandm hatrlamyordu.
Yavaa bifteini inedi ve gzel sohbete kulak misafiri
oldu. Dairesi, keyif verici bir danklk iindeydi. H e r yer
kutular, valizler, kadn giysileri, yeni mobilyalar ve ufak te
fek eyalarla doluydu.
Laura, Will'in arap kadehini tazelemeye yeltendiinde,
Will onu durdurmak iin kadehin zerine elini koydu.
" S e n iyi misin, b a b a ? " diye takld Laura.
"Hzm ayarlyorum," dedi Will.
"Kesinlikle azaltt," dedi Nancy.
Will o m u z silkti. "Yeni ben. Yine eski benle ayn ama ka
lmdaki alkol oran biraz daha dk."
"Kendini daha iyi hissediyor m u s u n ? " diye sordu Greg.
"Kayt d m ? "
401

Glenn C o o p e r

"Evet baym, kayt d."


"Evet, hissediyorum. Anla anlayabilirsen. Kitaptan ne ha
ber, L a u r a ? "
" H e r ey yolunda. Hazrlanmasn bekliyorum ve kendimi
n ve servet dolu bir hayata hazrlyorum."
" S e n mutlu olduun srece, gelecein senin iin saklad
her eye hazrm. Bu ikiniz iin de geerli."
Greg, bu sz karsnda akn bir ekilde gzlerim yere in
dirdi. indeki muhabir, hl Kyamet Gn olayyla ilgili me
rak iindeydi. Laura'ya baz sorular sormu, VVill'e sorma ce
saretini yakalama olaslna karlk provasn yapmt. A m a
konunun tabu olduunu biliyordu. Hibir zaman reneme
yeceinden emindi, gnn birinde Will Piper'm damad bile
olsa.
Neden Will olaydan alnp kaak ilan edilmiti? Nasl ol
mutu da hibir tutuklama ya da aklama olmadan olay ka
panmt? Will itibarn nasl geri kazanm ve neden serbest
braklmt?
T m bunlarn yerine baka bir ey sordu, " S e n i n iin gele
cek neler gsteriyor, Will? Ayaklarn uzatp bala m ka
caksn?"
"Hayatta o l m a z ! " diye kt Nancy. "imdi b e n de onun
yanna tandma gre, Will oyunlar, mzeleri, sergileri,
gzel restoranlan geziyor olacak."
" N e w York'tan nefret ettiini sanyordum, baba."
"Zaten buradaym. Denemekten zarar gelmez. Kadnlar
banka soygunlarn zmeye alrken biz emekliler de zihin
lerimizi megul etmeye alacaz."
D a h a sonra Laura ve Greg ayrlrken Will, kznn yana
na bir pck kondurdu ve onu Greg'in duyamayaca ekil
de kendine ekti. "Arkadan seviyorum. Sana bunu syle
m e k istedim. O n u brakma."
Will, Greg Davis'in de U olduunu biliyordu.
402

Yedinci O l u n Srr

Will yataa uzanp Nancy'nin, yatak odasn resimler, bir


mcevher kutusu ve oyuncak bir ayyla donatmasn izledi.
" S e n i n iin sorun olur m u ? " diye sordu Nancy.
" G z e l grnyor."
"Yani, bizle ilgili sorun olur mu? Bu iyi bir fikir m i y d i ? "
" B e n c e yleydi." Eliyle yataa hafife vurdu. "Dekoras
yon ksmm tamamladnda buraya gelip yeni yatan da
test etmelisin."
" D a h a nce bu yatakta uyudum," dedi Nancy ve kkrdad.
"Evet, ama bu farkl. Bu ark ortak bir mal."
" B u durumda, sanrm ben c a m kenarn tercih edeceim,"
dedi.
" S a n r m sen benim tipimsin."
"Nasl bir tipmi o ? "
"Zeki, seksi, ukala, tam istediim gibi."
Nancy, WiU'in yamna kvrld ve ona sarld. Will de kol
larn Nancy'nin vcuduna sard. O n a Ktphane'yi anlatmh. Bu, yaamnda biriyle paylamak zorunda olduu bir
eydi ve bu sr, onlar birbirlerine kenetledi.
" L o s Angeles'ta, Shackleton'n bilgisayarnda baka bir e
ye daha baktm," dedi ksk bir sesle.
" B i l m e k istiyor m u y u m ? "
" 1 2 Mays 2010'da, Phillip Weston Piper isimli bir ocuk
douyor. T a m dokuz ay s o m a . Bizim olumuz."
N a n c y gzlerini krptrd, sonra Will'in yzn pt.
Will de karlk verdi ve yle dedi, "Gelecee dair iimde
gzel hisler var."

403

9 OCAK 1297
WIGHT ADASI

arahibin beyaz cbbesinin etekleri kana bulanmt.


Ne zaman souk bir baa uzansa ya da srtst uzan
m bir bedenin zerinde ha karsa, st ba daha

da kanlanyordu.
Baldwin'in yannda Rahip Felix, onun kanla ykanm ta

lara taklp dmesini nlemek iin koluna girmiti. Katlia


mn iinde dolaarak her kzl sal yazcnn nnde durup
yaam belirtisi olup olmadna baktlar ama yoktu. Yazclar
Salonu'nda atan bir nabz daha vard, o da odann dier
ucunda kendi incelemesini yapan yal Bartholomew'a aitti.
Baldwin, Rahibe Sabeline'i uzaklatrmt nk histerik a
lamas sinir bozucuydu ve dncelerini toplamasna engel
oluyordu.
"lmler," dedi Baldwin. "Hepsi lm. Tanr akna,
neden byle bir ey o l d u ? "
Bartholomew, sistemli bir ekilde masalarn arasnda iler
liyor, bast yere dikkat etmeye alarak cesetlerin zerinde
ve etrafnda temkinli bir ekilde dolanyordu. Bir masadan
dierine, yana gre b y k bir hzla ilerliyor ve masadaki el
yazmalarn toplayarak kucanda biriktiriyordu.
Kaln bir parmen tomarn elinde tutarak Baldwin'e
doru ilerledi.
" B a k , " dedi yal adam. " B a k ! "
Sayfalar nne dizdi.
405

Glenn C o o p e r

Baldwin birini ald ve okudu.


Sonra bir dierini. Onlar daha hzl incelemek iin tm
sayfalar masann zerine yayd.
Her sayfamn zerinde aym tarih vard, 9 ubat 2027. Ay
n notla birlikte.
"Fini Dierum," dedi Baldwin. " S o n G n . "
Felix titredi. "yleyse dnyamn sonu o zaman gelecek."
Bartholomew rahatlayarak glmsedi. "Grevlerini ta
mamlamlar."
Baldwin sayfalar toplad ve gsne bastrd. " B i z i m g
revimiz henz bitmedi, kardelerim. Cesetler, mezarlara kon
mal. S o m a onlarn ansn onurlandrmalyz. Ktphane
mhrlenmen ve bina yaklmal. Dnya henz bu bilgiye ha
zr deil."
Barahip kmak zere dndnde, Felix ve Bartholo
m e w abucak balaryla onaylad.
" 2 0 2 7 yl ok uzakta," dedi Baldwin dnceli bir ekilde.
" E n azndan, insanln Son G n ' e hazrlanmak iin bolca za
man var."

406

TEEKKR

Sanrm Sandra Dijkstra Telif Haklar A j a n s i n d a n Steve


Kasdin'in aracl olmasayd bu kitap ortaya kmazd. Ste
ve, nnde ynlar halinde duran dosyalarn arasndan yaz
dklarm beendi ve metnin son haline gelmesine yardmc
oldu. O, Cooper Ailesi'nde olduka poplerdir. Ayrca ilk
okurlarm Gunilla Lacoche, M e g a n Murphy, Allison Tobia ve
dostum ve avukatm olan George Tobia'ya tevik ve yardm
larndan dolay teekkrler. Sevgili editrm Lyssa Keusch'un deneyimli kanatlar altnda, HarperCollins'in bir
paras olmaktan dolay ok mutluyum. Son olarak eim Tessa ve olum Shane'e, her admda beni destekledikleri iin
sonsuz teekkrler.

You might also like