You are on page 1of 38

EĞİTİM BİLİMLERİ

ÖĞRETİM STRATEJİLERİ YÖNTEM VE


TEKNİKLERİ
Strateji: Bir şeyi elde etmek için yol ya da plânın uygulanmasıdır. Strateji dersin amacına
ulaşmasını sağlayan yöntem, teknik ve araç - gerecin belirlenmesine yön veren genel bir
yaklaşımdır.

kuram strateji yöntem teknik


Yöntem: Bir amaca ulaşmak için izlenen yoldur.
Teknik: Bir öğretme yöntemini uygulamaya koyma biçimi ya da sınıf içinde yapılan işlemlerin
bütünüdür. Yöntem tasarlama, teknik ise tasarının uygulanmasıdır.
Başlıca öğretim stratejileri şunlardır:
a. Sunuş yoluyla öğretim stratejisi
b. Buluş yoluyla öğretim stratejisi
c. Araştırma - inceleme yoluyla öğretim stratejisi

Sunuş yoluyla öğretim stratejisi: Bu strateji okullarda çok yaygın bir şekilde bilginin
aktarılması, kavram ilke ve genellemelerin açıklanmasında kullanılmaktadır. Uygulanışı;

1. Öğrenilecek kavramların diğer yapılarla ilişkilendirilmesi,


2. Kavram ya da kuralın belirlenmesi,
3. Kavram ya da kuralın özelliklerinin belirlenmesi,
4. Olumlu - olumsuz örnekler verme,
5. Öğrencilerden örnekler isteme.

Öğretmen merkezli bir sistemdir. Bu yöntemi benimseyen öğretmen, ders plânı hazırlamadan
derse girmemelidir. Anlatım yöntemi görsel ve işitsel araçlarla zenginleştirilmelidir.

Teknikler:
a. Küçük grup tartışması
b. Büyük grup tartışması
c. Münazara
ç. Karşıt panel
d. Panel
e. Forum (açık oturum)
f. Beyin fırtınası (fikir taraması)

Araştırma soruşturma yoluyla öğretim stratejisi: 2-8 öğrencinin bir araya gelerek bir
problemi ya da bir konuyu araştırmak ve rapor etmek amacıyla yürütülen, öğrencilerin sosyal
etkileşime girmeleri ve birlikte çalışma alışkanlığı kazanmalarını sağlayan yöntemdir.

Teknikler
a. Örnek olay
b. Problem çözme
c. Gösteri
ç. Rol oynama
d. Kubaşık öğrenme (iş birliğine dayalıöğrenme)
e. Proje çalışma
f. Gezi - gözlem
g. Soru - yanıt

a. örnek olay: Herhangi bir alanda karşılaşılan sorunun çözümüne yönelik önerilerdir.

b. Problem çözme: Bu tekniğin öncüsü John Dewey'dir. Aşamaları şunlardır:


• Problemin farkına varma
• Kaynak tarama ve bilgi toplama
• Denenceler kurma
• Veri toplama araçlarını hazırlama
• Verileri toplama ve organize etme
• Denenceleri kabul ya da reddetme
• Çözüme ulaşma önerilerde bulunma

Bu tekniğin en önemli yararı öğrencilerin karar verme, eleştirel düşünme ve yaratıcı düşünme
becerilerini geliştirmesidir.

c. Gösteri: Sınıf içinde uzman kişilerce izleyici bir grubun önünde bir işin nasıl yapılacağını
göstermek ve genel ilkeleri açıklamak için kullanılan bir tekniktir. Gösteride, etkinliği önce uzman
yapar sonra öğrencilerin yapmasını ister. Bu teknikte öğrenciler görerek, işiterek,yaparak
öğrenme olanağı bulurlar.

ç. Rol oynama (dramatizasyon): J.J. Ro-ussaeau bu akımın öncüsüdür. Öğrencinin kendi duygu
ve düşüncelerini başka bir kılığa girerek ifade etmesini sağlayan bir tekniktir. Bu teknikte iletişim,
öğrenme ve eğlenme vardır.

d. Kubaşık öğrenme (iş birliğine dayalı öğrenme): Öğrencilerin sınıf içinde küme
oluşturarak birbirlerinin öğrenmelerine yardımcı olacak şekilde çalışmalarıdır. Öğrenciler kümeler
durumunda ödüllendirilir.

e. Proje çalışması tekniği: Öğrenciler gerçek yaşam koşullarında birinci elden bir konunun
nasıl yapılacağını deneme olanağı tanıyan, zihinsel süreçleri ve fiziksel etkinlikleri kapsayan bir
tekniktir. Proje konusu kitaptan, televizyondan, gazeteden öğrenci ya da öğretmen tarafından
saptanabilir. Bu tekniğin en önemli yararı, gerçek yaşam koşullarında pratik deneyim
kazandırmasıdır.

Workshop tekniği: Genellikle iş yaşamında işverenler tarafından, iş verimi artırmak için


kullanılan bir tekniktir. Tekniğin uygulama basamakları şunlardır:

• Her grup kendisine bir ad bulur


• Konuyla ilgili problemleri grup kararıyla sıralarlar
• Her grup büyük renkli kartonlara kendi problemlerini yazarlar
• Daha sonra gruplar çözümlemek için bir tek problemi alırlar
• Kartonun arka yüzüne seçtikleri problemi ve problemle ilgili sloganlarını yazarlar
• Daha sonra grup üyeleri arasında tartışarak belirledikleri problemin çözüm önerilerini yazarlar
• Her grup, çalışmasını sınıf ortamına sunar ve tartışırlar.

f. Gezi - gözlem: Öğrencilere gerçek dünyayı görmelerini sağlayan, eğitsel amaçları


gerçekleştirmek için okul tarafından düzenlenen geziye ilişkin tüm etkinliklere denir. Örneğin;
Anıtkabir, müzeler, galeriler,fabrikalar gibi. Bu çalışma öğrencilerin ufuklarının gelişimi
sağlanabilir. Gezi öncesi öğrencileri gezinin amacı, plânı, nelerin gözleneceği konusunda ayrıntılı
bilgi verilmelidir.

g. Soru - yanıt: Bu teknik, öğretmenin daha önceden hazırladığı soruları öğrencilere sorarak
onlardan gelen cevapları alarak,bu cevaplara göre eğitim sürecini sürdürmeyi amaçlamaktadır.
Soru - yanıt tekniğinde iki önemli husus söz konusudur:

1. Soru sorma düzeyi: Bu öğretmenin bilgi, kavrama, uygulama, analiz, sentez ve


değerlendirmeyi bilmesidir.

2. Soru sorma tekniği: Soru sorma teknikleri ise bekleme süresi, ipucu, pekiştirme, irdeleme,
yeniden odaklandırma davranışlarıdır.
Bu iki boyutu kullanan öğretmen, öğrencinin hem bilgileri hatırlamasını hem de düşünmelerimi
sağlar, yaratıcılıklarını geliştirir.

ÖĞRENME KURAMLARI
Öğrenmeyi açıklayan kuramlar şu başlıklarda toplanabilir.
• Bağlaşımcı kuram
• Geştalt kuram (bilişsel alan)
• Güdüleme, kişilik, toplumsal ağırlıklı kuramı
• Bilgi işlem kuramı.
1. Bağlaşıma kuram: Temsilcileri Pavlov, Torndike, Skinner'dir. Bu kurama göre öğrenme
uyarım + davranım arasında bağ kurmadır.

a. Yaparak yaşayarak öğrenme


b. Tekrar
c. Pekiştirme
ç. Güdüleme
d. Kazanılan davranımlar farklı durumlar-
da kullanılmalıdır.

Thorndike'nin öğrenme ilkeleri şunlardır:

Etki ilkesi: Öğrenmede ödül cezadan daha etkilidir.

Alıştırma ilkesi: Ezber yerine tekrar yapmalıdır.

Anlama ilkesi: Öğrenme için hazırlıklı olmak etkilidir.

2. Gestaltçı kuram: Temsilcileri W. Köhler ve Kaffka Ausubel'dir.

öğrenme: zekâ + güdüleme + transfer

İlkeleri şunlardır:

a. İçeriğin tutarlı olması


b. Konunun basitten karmaşığa doğru sıralanması
c. Anlayarak - kavrayarak öğrenme
ç. Öğrenilen bilgileri uygulama
d. Öğrenciye eksik ve hatalarını bildirme
e. Öğrenciyi hedeften haberdar etme

3. Güdüleme kişilik, toplumsal, psikolojik ağırlıklı kuram: Temsilcileri Piaget, M. Müller'dir.

öğrenme: yetenek + biyolojik kültür + gelişim + toplum kültürü + güdülenme + ilgi + öğrenme
ortamı'dır.

İlkeleri şunlardır:

a. Açıklama
b. Güdüleme
c. Uygulama
ç. Değerlendirme

4. Bilgi işlem süreci kuramı: Öncüleri Allen Nevel, A. Simon'dur.

İşlem süreci: girdiler + işlemler + çıktılar


+ dönüt'ten oluşur.
Bu görüşe göre öğretilen her davranış insan zihninde sekiz aşamadan geçerek oluşur. Bunlar;
güdüleme, farkına varma, kazanma, kollama, hatırlama, genelleme, davranma ve pekiştirmedir.

Öğretme ortamında şu sıra izlenmelidir:

a. Dikkat çekme
b. Öğrenciyi hedeften haberdar etme
c. Ön öğrenmenin hatırlatılması
ç. Araç - gerecin sağlanması
d. Rehberlik
e. Davranışın gözlenmesi
f. Dönüt verme (hataları, eksikleri bildirme)
g. Değerlendirme
h. Tekrar ve uygulama
PROGRAMLI ÖĞRETİM
Ünlü psikolog Skinner'in pekiştirme ilkeleri esas alınarak ortaya atılmış bir öğretim tekniğidir.
Öğretimin bireyselleştirilmesini ve hatanın en aza indirilmesini amaçlar.
Programlı eğitimin ilkeleri şunlardır:
1. Küçük adımlar ilkesi
2. Etkin katılım ilkesi
3. Başarı ilkesi
4. Anında düzeltme ilkesi
5. Kademeli ilerleme ilkesi
6. Bireysel hız ilkesi

Programlı öğretim, bireyin kendi kendine öğrenmesidir. Bir öğrencinin önceden belirlenmiş hedef
davranışlara ulaşmasına yardım etmek üzere, deneysel olarak geliştirilmiş öğrenme tekniklerinin
sistematik olarak uygulanmasıyla düzenlenmiş süreçtir.

Mikro eğitim: 1960 yılında Stanford Üniversitesinde geliştirilmiş bir tekniktir. Bu teknikle
öğretmen adaylarına araştırma teknikleri, kişilik ve yetenek geliştirme amacı güdülür. Mikro
eğitim yöntemi öğretim süresi, sınıftaki öğrenci sayısı ve konu açısından küçültülmüş ve
yoğunlaştırılmış bir öğretim deneyidir. Öğretimde bir laboratuvar ortamı sağlayan mikro eğitimin
en büyük sınırlılığı tüm öğretim becerilerini kazandırmaya uygun düşmemesidir.

İş başında eğitim: Özellikle beceri gerektiren elemanların yetiştirilmesinde kullanılır. Bu


yöntem deneyerek, yanlış yapa yapa öğrenmeden, bir programa göre, öğreticinin gözetiminde
öğrenmeye kadar değişik şekillerde uygulanır. Öğrenci çalışma ortamında karşılaşacağı sorunlara
önceden çözüm bulmaktadır. Bu yöntemin başarılı olması iyi bir öğreticiye ve öğretim
materyallerinin bulunmasına bağlıdır.

Benzetişim (simülasyon): Sınıf içinde öğrencilerin bir olayı gerçekmiş gibi ele aldığı ve
üzerinde eğitici çalışmaların yapıldığı bir öğretim tekniğidir. Örneğin; bir yangın sırasında
alınacak önlemlerle, kurtuluş yollarının öğretilmesi veya bir deprem anında yapılması
gerekenlerin öğretilmesi gibi.
Benzetişim tekniği bir düşünce değil, bir hareket olayıdır. Öğrenciler bu olaya katılıp onu
şekillendirirler. Öğrenci problem çözme, karar verme ve eleştirel düşünme durumundadır. Bu
teknikte öğrenciler aktiftir.

Ekiple öğretim: Ekiple öğretimde öğretmenler, öğretim etkinliklerini sunmada iş birliği yapmak
zorundadır. Ekipte öğretim bir düzenleme biçimidir. Etkinliklere öğretmen karar verir. Okulun
olanakları ile bağlantılıdır. Öğrencilerin gereksinimleri merkeze alınır. Ekiple öğretim yöntemi şu
şekillerde organize edilebilir:
1. Konu yaklaşımı
2. Ortak merkezli yaklaşım
3. Birlikte sunulan konular yaklaşımı
4. Art arda gelme yaklaşımı

SON YILLARDA UYGULANMAKTA OLAN YÖNTEM VE TEKNİKLER

Çoklu zekâ kuramı: Harvard Üniversitesi öğretim üyesi psikolog Hovvard Gardner bu kuramı
geliştirmiştir. İnsanın çoklu zekâya sahip olduğunu ileri sürmüş ve çoklu öğrenme programında
bireylerin becerilerinin daha fazla artacağını savunmuştur.

Gardnner'in ileri sürdüğü sekiz zekâ türü şöyledir:


1. Sözel
2. Mantıksal (matematiksel)
3. Görsel
4. Müzikal
5. Bedensel
6. Sosyal (bireyler arası)
7. Öze dönük (bireysel)
8. Doğal
Çoklu zekâ kuramında öğrenilecek konunun bir zekâdan diğerine nasıl uygulanacağı düşünülür.
Ayrıca bireysel farklılıklar üzerinde durulmalıdır.

Tam Öğrenme Modeli


Bu öğrenme modelini ortaya koyan Amerikalı eğitimci Bloom'dur. Bloom'a göre olumlu koşullar
sağlandığında herhangi bir kişi konu öğrenebiliyorsa diğer herkes de öğrenebilir. Tam öğrenme
modelinde okuldaki tüm öğrenciler, öğretilen her şeyi öğrenebilir.

Tam öğrenme modelinin ana değişkenleri:


1. öğrenci nitelikleri: Öğrenme sürecini tamamlamak için gerekli olan tüm bilgi, beceri ve
yeteneklerdir.
2. öğretim hizmetinin niteliği: İpucu, pekiştirme, katılım ve dönüt, düzeltme etkinlikleridir.
3. Öğrenme ürünleri: Öğrencinin öğrenme hızı, duyusal özellikleri ve becerileridir.

Tam öğrenme modelinin ilkeleri şunlardır:


a. Öğrencilere plânlı ve olumlu öğrenme koşulları sağlanmalıdır.
b. Yeterli zaman verilmelidir.
c. İpucu, pekiştirme, dönüt ve düzeltme verilmelidir.
ç. Öğrenci katılımı sağlanmalıdır.
d. Tam öğrenme ölçütü belirlenmelidir.
e. Bir ünite öğrenilmeden diğerine geçilmemelidir.

Altı Şapka Tekniği


Edward De Bono insanların düşünme şekillerini anlamanın yolu olarak taşıdıkları hayali şapkalarla
bağlantı kurmak gerektiğini savunur.
Beyaz şapka objektiftir. Kırmızı şapka öfke ve tutkuyu ifade eder. Siyah şapka karamsarlık ve
kötümserliktir. Sarı şapka iyimserlik ve aydınlığı ifade eder. Yeşil şapka yaratıcı ve yeni fikirlerle
ilgilidir. Mavi şapka serinkanlılığı gösterir.

öğrenme Stratejileri
1. Tekrar gözden geçirme: Öğrencinin öğrendiği konuyu yeniden gözden geçirmesine dayanır.
2. örgütleme stratejisi: Öğrenci kendisine verilen materyali önceki bilgilerine dayanarak
yeniden düzenler.
3. Anlamlandırma stratejisi: Yeni gelen bilgiler bireyin belleğindeki bilgilerle karşılaştırılarak
anlamlı duruma getirilir.

SUNUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ

İlke, kavram ve genellemelerin öğretmen tarafından düzenli bir şekilde sıralanması ve öğrenciler
tarafından öğrenilmeye hazır bir durumda verilmesi sürecidir.
Daha çok öğrenme etkinliklerinin başlangıcında (derslerin giriş bölümünde) ve bilgi düzeyinde
hedef-davranışların kazandırılmasında kullanılır.

Öğretmen temel bilgi sağlayıcıdır ve örnekleri anlatır. Bu yaklaşımda önce soyut düşünce sunulur
sonra örnekler sunulur. Daha sonra da soyut kavramayı sağlamak için ek örnekler verilir. Böylece
dersin başında öğretmen soyutlamayı anlatır ve açıklar.

Öğrenci kendisi için hangi bilginin önemli olduğunu bilmediği için öğrenmesi gereken bilgi, ilke ve
kavramları kendisine sunulduğu gibi öğrenir. Öğretmen bu yaklaşımda konu alanlarını (içeriği)
anlamlı bir yapı bütünlüğüne getirerek etkili bir şekilde sunar. Öğretmen konuları hiyerarşik bir
sıra ile tümdengelim yoluyla uygun bir biçimde yapılandırır ve uygun eğitim yaşantılarının (etkili
sunu tekniklerini) kullanarak sunar.

Sunuş yoluyla öğretimde, bilginin hiyerarşik bir yapı içerisinde anlamlandırılarak öğrencilere
sunumu genelden özele (tümdengelim) yoluyla gerçekleştirilir. Önce kavram ya da ilke verilir
sonra da örnek sunulur. Bu starateji öğrenci açısından bakıldığında alış yoluyla öğrenme,
öğretmen açısından bakıldığında sunuş yoluyla öğretme olarak ifade edilir. Aynı zamanda
"anlamlı öğrenme" stratejisi olarak kabul edilir. Öğrencileri ezber öğrenmeden kurtarmayı
amaçlar.
Sunuş yoluyla öğretim stratejisinde bilgi, kavram ve ilkelerin anlamlı bir şekilde yapılandırılarak,
bütünden - parçaya doğru öğrenilmesi sağlanır. Böylece öğrenmeler temel kavramlara dayalı
olarak sağlanır.

BULUŞ YOLUYLA ÖĞRETİM STRATEJİSİ

Bu yaklaşımın dayandığı temel anlayış öğrencinin öğrenmede konu alanın yapısını kavramasıdır.
Bu nedenle öğrencinin aktif olması ve buluş yapması (keşfetmesi) gerekmektedir. Öğrenci sınıfta
aktif ve girişimci olmalıdır. Öğrenci merkezli eğitimin uygulamasına dayalı bir yaklaşımdır. Buluş
yoluyla öğrenmede öğrencinin kendi gözlemleri ve etkinliklerine bağlı olarak bilgi, kavram, ilke
ve genellemeye ulaşması sağlanır. Bruner'e göre öğrenci bilgiye kendisi ulaşmalı ve keş-
fetmelidir. Bireylerin öğrenme doğalarında, araştırma, merak, bulma, keşfetme isteği vardır.

Öğrenciler bir bilim adamı gibi bilgiyi kendileri yapılandırmalıdır. Bunun için aktif olarak deney
yapmaya, ilke ve kavramları bulmaya yönlendirilmelidir. Böylece öğrenciler kendisine güvenen,
olumlu benlik geliştiren ve bağımsız davranan bireyler olarak yetiştirilirler. Konular özelden
genele doğru yani tümevarım yaklaşımıyla işlenir. Öğretimin tümevarım yaklaşımıyla
işlenmesinde, öğrencilerin sezgisel düşünme güçleri geliştirilerek konulara ilişkin kanıtlarla
tahminde bulunmaları ve bunları sistemli olarak araştırarak test etmeleri sağlanır. Bu yaklaşım
da öğrencilerin yaratıcı düşünme ve yansıtıcı düşünme yetenekleri geliştirilir.

Araştırma İnceleme Yoluyla Öğretim Stratejisi

J. Devvey tarafından geliştirilen bu yaklaşımda öğrencilerin araştırma ve inceleme yaparak


öğrenmeleri sağlanır. Yani öğrenciler araştırma etkinliklerini problem çözme yoluyla öğrenirler.
Öğrencilerin sınıf içi ve sınıf dışı etkinliklerle yaptığı problem çözme sürecidir, (yaklaşımıdır)
Öğrencilerin problem çözme (bilimsel yöntem) becerilerini kullanarak öğretmenin sağlandığı
öğrenme yoludur. Öğrenci problem çözmenin (bilimsel yöntemin) aşamalarını karşılaştığı
durumlara (problemlere) uygular ve süreçte tamamen aktiftir. Aynı zamanda öğrencide yaratıcı
düşünme, eleştirel düşünme ve yansıtıcı düşünme yeteneklerini geliştirir.

Özellikle öğrencilere yaşamlarında karşılaşabilecekleri problem durumlarında değişik çözümler


üretmesini öğretir. Ayrıca öğrendikleri konuları değişik durumlarda denemelerine olanak sağlar.
Araştırma-inceleme yoluyla öğretim stratejisi özellikle uygulama ve daha üst düzeyindeki hedef
alanlarının öğrenciye kazandırılmasında etkilidir.. Öğretmen süreçte rehberdir.

ÖĞRETME-ÖĞRENME YAKLAŞIMLARI

TAM ÖĞRENME STRATEJİSİ (YAKLAŞIMI)

Bloom tarafından geliştirilen ve okulda öğrenme adı da verilen tam öğrenme modeli (yaklaşımı)
okullarda öğretme-öğrenme sürecinde etkili bütün öğeleri, öğrencilerin en etkili öğrenme
düzeyine ulaşması için sistemli olarak bir araya getiren bir yaklaşımdır. Tam öğrenme yaklaşımı
her okulda ve sınıfta hızlı öğrenen ve öğrenmeyen öğrenci bulunduğu ve her öğrencinin
hazırbulunuş-luk düzeyine göre öğretimin yapılmasını, her öğrenciye ihtiyacı olan ek öğretim
zamanı ve nitelikli öğretme hizmeti (ipucu, katılım, pekiştireç, dönüt) sağlanırsa her öğrencinin
öğrenebileceği ve okulda tüm öğrencilerin öğrenebileceğini temel sayıtlılar olarak
kullanılmaktadır. Tam öğrenme modeli öğrencinin özgeçmişinin onun öğrenmesindeki önemini
vurgular. Bunun için öğrencinin öğrenme ünitesini öğrenebilmesi için gerekli olan ön koşullan ne
derece öğrenmiş bulunduğuna yer verir. Bloom'a (Özçelik 1995) göre öğrencinin bir öğretim
ünitesini öğrenebilmesi için gerekli olan zaman ve çaba şeklini belirleyen öğrenme gücünün
(yeteneğinin) önemli derecede değiştirilebilmekte olduğu ve ideal öğrenme koşullarının
sağlanması, yani öğrencilerin öğrenebilecek ünitenin ön şartları bakımından tam olarak
hazırlanmış, öğrenme için güdülenmiş bulunmalarını ve öğretimin de bütün öğrencilerin
ihtiyaçlarına uygun (onlar için anlamlı, işe yarar ve yeterli) bir hale getirilmiş bulunması halinde,
öğrencilerin öğrenme gücü bakımından birbirine benzeyecek ve aralarındaki öğrenme farkı
azalacaktır.

Tam öğrenme modeline göre öğrenciler arasındaki öğrenme farklılıklarının nedeni doğuştan ve
öğrenme yetenekleri arasındaki farktan değil, çevre koşullarından kaynaklanır. Bu nedenle
"öğrenci neden öğrenemiyor?" sorusuna değil öğrenmeyi etkileyen koşulların düzeltilmesi
anlayışına dayanır. Modelin amacı öğrenmeye etki eden faktörleri kontrol altına alarak kalıcı
öğrenmeyi gerçekleştirmektir. Buna göre zeka, genel yetenek, kişilik özellikleri, ailenin sosyo-
eko-nomik düzeyi gibi öğretme - öğrenme sürecinde değiştirilemeyen öğelerin yerine, ön
öğrenmeler, derse karşı tutum, ilgi, başarı inancı, zaman, pekiştireç, öğrenci katılımı, dönüt, araç
- gereç gibi değiştirilebilir öğeler zenginleştirilerek etkili öğrenme sağlanabilir. Okullar
öğrencilerin değiştirilemez özellikleri değil, değiştirilebilir özelliklerini geliştirerek öğrenmeyi
sağlamalıdır.

İŞBİRLİKLÎ (KUBAŞIK) ÖĞRENME


Öğrencilerin küçük gruplar oluşturarak, bir görevi yerine getirmek, bir konuyu öğrenmek, bir
konuya çözüm getirmek ya da bir problemi çözmek için ortak bir amaç doğrultusunda birlikte
çalışmaları yoluyla gerçekleşen bir öğrenme yaklaşımıdır. Grup öğretiminde üyeler (öğrenciler)
arasındaki etkileşim önemlidir. En önemli faydası öğrencilerin birbirinden öğrenmelerini sağlama,
öğrenciler arasında işbirliği, görev paylaşımı, uzlaşma, sorumluluk alma ve arkadaşlık bağlarını
geliştirmesidir. Geleneksel sınıflardaki öğrencilerin yarışına ve rekabetine son vermeyi
amaçlayan ve başarıya birlikte ulaşmayı hedefleyen bir yaklaşımdır. İşbirliğine dayalı
öğrenmelerde bir öğrenci diğer arkadaşlarının neyi, nasıl yaptığına ilgi göstermek, bu
sorumluluğu almak zorundadır. Başlıca kurucuları J. Devvey, Vgotsky, Slavin, Piaget, Bandura ve
Kagan'dır.

İşbirlikçi öğretim özellikleri:


• Öğrencinin öğrenmeye güdülenmelerini ve dikkatlerini sürdürmelerini sağlar.
• Sınıfta, yarışmayı ortadan kaldırdığı için başarı ve başarısızlık grubun tüm üyelerince paylaşılır.
• Öğrencilere etkili iletişim becerisi, başkalarının düşüncesine saygı duyma, çok yönlü düşünme
ve işbirliğine dönük bağlılık (olumlu bağlılık) özelliklerini kazandırır.
• Öğrencilerin psiko - sosyal ve duyuşsal gelişimlerine katkıda bulunur. Öz saygı ve öz yeterliği
geliştirir.
• Olumlu bağlılık geliştirir. (Grubun üyelerinin başarısının bireye, bireyin başarısının gruba
yarayacağını, bireysel başarı olmazsa, grubun başarılı olamayacağını algılama).
• Öğrencilere başkalarının bakış açılarından (empati) yaklaşma, hoşgörülü olma, fikirlere saygılı
olma vb. olaylara yaklaşma olanağı sağlar.
• Grup içerisinde, işbirliği, sorumluluk, paylaşma gibi değerleri geliştirir.
• Öğrencinin hoşgörülü olmasını, konuları tartışmasını, fikirlere saygılı olmasını ve demokratik
yaşam alışkanlıklarını geliştirir.
• Düşük yetenekli ve öğrenme güçlüğü olan öğrencileri öğrenme sürecine kadar ve daha üst
düzey öğrenme becerilerini kazandırır.
• İşbirlikçi öğrenme grupları oluşturulurken öğrenciler arasında farklı yetenek, cinsiyet, başarı ve
kişisel özellikleri bakımından heterojen gruplar belirlenmelidir.
• İşbirlikçi öğrenmelerde öğrenciler, çoklu öğrenme ortamlarında kendi öğrenmelerini
yapılandırırlar. Bir arada eksiklikleri tamamlama, bildiklerini pekiştirme, aralarında tartışma,
problem çözme, karar alma, ödülü paylaşma, üst düzey zihinsel etkinliklerde bulunma gibi farklı
etkileşime geçerler.
• Sınıfın fiziksel düzeni (oturma düzeni) öğrenciler arasındaki işbirliğini geliştirme amacıyla küme
çalışması oturma düzenine dönüştürülür.
• İşbirlikçi öğretimde öğretmenin görevi, heterojen grupların oluşması, gruplarda işbirliğinin,
veriminin artırılmasını sağlamak ve ürünlerin değerlendirilmesindeki tüm aşamaları planlamaktır.
• Katılımcılığı ve çoğulcu özellikleri geliştiren demokratik bir öğretim yöntemidir.
• Daha çok düşük ve orta düzeyde yeteneğe sahip öğrenciler ile ileri düzeyde öğrencileri
kaynaştırarak öğrenme sürecine katmayı amaçlar.
• Öğrenme sürecinde rekabeti kaldırır (Rekabet öğrenciler arasında gerilim» yol açar.) İşbirlikçi
öğrenmeyi (destek leyici olmayı savunur.)
• Problem çözme ve üst düzey düşünm yeteneklerini geliştirir.
• Grup amaçlara sahiptir. Ortak hareket edilir ve bireysel çaba gerekir. Grubun başarısı, her
üyenin çabasına ve sorumluluğuna aittir. Gruptaki her üye diğer üyeler başarmadan kendilerinin
de başaramayacaklarını bilir ve birbirlerine yardımcı olur.
• İşbirlikçi öğretimde değerlendirme; grup içi etkinliklerin değerlendirilmesi ve bireysel
değerlendirme olmak üzere iki türlüdür. Bireyin başarısı grubun başarısına dönüştürülür ve
değerlendirme ölçütlere göre, öğretmen ve grupça birlikte yapılır.
ÇOKLU ZEKA YAKLAŞIMI

Zekanın bilinen ve klasik tanımı olan sadece dil ve matematik zekasını dikkate alan tanımlamanın
yerine zeka, bireyin bir çok alanda, müzikte, sporda, dansta, iletişimde, doğada, resimde ürün ve
performans ortaya koyma yeteneğine göre yeniden tanımlanmıştır.

Gardner'e (1983) göre zeka, bir veya daha kültürel yapıda değeri olan bir ürüne şekil verme ya
da problemleri çözme yeteneğidir. Diğer anlatımla zeka, problem çözme kapasitesi veya değerli
bir ya da birden çok kültürel yapı ürünü ortaya koyma kapasitesidir. Piaget ise zekayı çevreye
uyum sağlama yeteneği olarak açıklamıştır.

Zekaya ilişkin geleneksel yaklaşımlar ile çağdaş yaklaşımlar arasındaki farklar:


Geleneksel Yaklaşımlar
• Zeka bölümü
• Niceliksel
• Gerçek yaşamdan soyutlama
• Dışsal güdüleme
• Ölçme
• Sayıllaştırma
• Doğuştan gelir ve sabittir.
• Bireyleri gruplama

Çağdaş (Yeni) Yaklaşım


• Çoklu zeka
• Niteliksel
• Gerçek yaşam etkinliklerine dayalı olma
• İçsel güdüleme
• Yorumlama, betimleme
• Zeka potansiyeli
• Değişebilir ve geliştirebilir.
• Bireyleri tanıma, keşfetme

Zeka Alanlarının Gelişimini Etkileyen Faktörler:


• Kalıtım ve çevre etkileşimi
• Tarihsel ve kültürel faktörler
• Kaynaklara ulaşma şansı
• Coğrafi faktörler
• Ailesel faktörler
• Durumsal faktörler

Çoklu zeka yaklaşımı öğretim uygulamalarında ve öğrenmede her zeka alanının belirli oranlarda
kullanılması ilkesine dayanmaktadır. Her öğrencinin güçlü olan zeka alanlarının geliştirilmesi
değil, farklı olan birden fazla zeka alanlarının güçlendirilerek öğretimde etkili hale getirilmesi
üzerinde durmaktadır. Başlıca zeka alanları ve bu alanların temel özellikleri aşağıda verilmiştir.

Çoklu zeka kuramının en önemli sayıltısı "Her çocuğun bir veya birkaç alanda gelişim
potansiyeline sahip olmasıdır." Ve bu yaklaşımın temel dayanakları şunlardır:
• İnsanlar bütün zeka alanlarına değişik miktarlarda sahiptir.
• Herkesin farklı bir kişiliği, karakteri ve zeka profili vardır.
• Öğretim sürecinde öğrencilerin baskın olan zeka alanlarına göre değil, birçok zeka alanını
işlevsel yapan öğretim teknikleri geliştirilmelidir.
• Bireyler kendi zekalarını arttırma ve geliştirme yeteneklerine sahiptirler.
• Zeka çok yönlüdür ancak kendi içerisinde bir bütündür.
• Zeka başkalarına öğretilebilinir.
• Zeka güçlendirilebilir.
• Çeşitli zeka alanları bir arada ve belli bir uyum içinde çalışırlar.
• Kişisel altyapı, kalıtım, kültür, inançlar ve tutumlar zekanın gelişiminde etkilidir.
• Çoklu zeka yaklaşımında ölçme ve değerlendirme, öğretmen - öğrenci - veli işbirliği ile yapılır
ve ağırlıkla öğrenci gelişim dosyaları (portfolyo) kullanılır.
• Öğrenmeyi gerçekleştirmenin farklı (çoklu zeka alanlarına bağlı) yolları vardır.

ZEKA ALANLARI TEMEL ÖZELLİKLER ÖĞRETİM ETKİNLİKLERİ


Mantıksal / Matematiksel Zeka Temel özellikleri
• Sayısal ve mantıksal yapıları kavrama
• Mantıksal düşünme
• Tümevarımsal ve tümdengelimsel akıl yürütme
• Sonuç çıkarma
• Problem çözme
• Hipotez kurma
• İlişkileri bulma
• Genellemeler, sınıflamalar yapma, soyut yapıları tanıma, bağlantı ve ilişkileri ayır-tetme
karmaşık hesaplamalar yapabilme, bilimsel yöntemi kullanma

öğretim Etkinlikleri
• Bulmaca ve problem çözme
• Zihinsel hesap yapma
• Bilimsel düşünme
• Keşifler yapma
• Sayılarla oyun oynama
• Bilimsel Deneyler
• Eleştirel düşünme
• Gruplama ve sınıflama yapma
• Araştırma yapma

Sözel / Dilsel Zeka Temel Özellikleri


• Sözcükleri yazılı, sözlü ifade edebilme
• Dilin temel işlevlerini kullanabilme
• Kelimelerin işlevlerini kullanabilme
• Kelimelerin işlevlerine, anlamlarına, yapısına duyarlılık
• Sözcüklerin anlamını kavrayabilme
• Mizaha dayalı anlatım, Metalinguistik (dili araştırma için kullanma) analiz

Öğretim Etkinlikleri
• Hikaye, öykü anlatma, makale yazı yazma
• Konferans
• Beyin fırtınası

Bedensel / Ktaesıtefrik Zeka Temel Özellikleri


• Bireyin vücut hareketlerini kontrol etmesi
Duygu ve düşüncelerini ifade etmede, problem çözmede beden dilini ve vücudunu kullanabilmesi

Öğretim Etkinlikleri
• Rol oynama, drama
• Dans
• Spor
• Gezi ve gözlem
• Yapma ve açıklama

Görsel / Uzamsal Zeka Temel Özellikleri


• Görsel ve uzamsal dünyayı doğru algılayabilirle, algıladığını günceleştirebilme
• Üç boyutlu bir nesneyi görmeden zihninde canlandırabilirle
• Renkler, şekiller, desenler, grafikler resimler ve görsel sembolleri

öğretim Etkinlikleri
• Resim, grafik, matriks yapma
• Görsel sunumlar
• Sanat etkinlikleri
• Görsel düşünme uygulamaları
• Aktif imgelem
• Hayalgücü
• Zihinde canlandırabilirle
• Uzayda yol / yer bulma

Mteiksel/Riümse! Zeka Temel Özellikleri


• Ritim, ton ve tizler üretme
• Ritim ve müziği kullanarak duyguları ifade etme

öğretim Etkinlikleri
• Şarkı söyleme, mırıldanma
• Islık çalma
• Ritim tutma

Sosyal / Bireyler arasa Zeka Temel özellikleri


• Diğer bireylerin isteklerini, güdülerini, tarzlarını, hareketlerini anlama ve tepkide bulunma
• Diğer bireylerle işbirlikli öğrenme, grup çalışması, paylaşma, empati, sempati
• İletişim becerilerini kullanma

öğretim Etkinlikleri kurma


• İşbirlikli öğrenme
• Akran öğretimi
• İletişim becerileri
• Gözlem ve taklit
• Empati, sempati

Bireysel/ösel (İçe) Dönük - Zeka Temel Özellikleri


• Kendini gerçekleştirebilme, kendi dünyasına erişebilme
• Güçlü ve zayıf yönlerinin farkında olma
• Duygularının farkında olma

öğretim Etkinlikleri
• Bireyselleştirilmiş öğretim
• Öz saygı
• Bireysel hedefler
• Bireysel okuma, yazma
• Proje yapma

Doğa Zekası Temel özellikleri


• Doğaya duyarlı olma
• Çevreyi tanıma
• Hayvan haklarına ilgili olma

öğretim Etkinlikleri
• Gezi - gözlem
• Proje yapma

Çoklu Zeka Kuramına Göre Başlıca Zeka Alanlan ve Uygun öğrenme ve Öğretme
Etkinlikleri Şunlardır:

Matematiksel / Mantıksal Zeka


Bu zeka alanında mantık kuralları, sebep - sonuç ilişkilerini kurma, sonuç çıkarma, akıl yürütme
ve sayısal işlem yetenekleri iyi olan bireyler yer alır. Sayıları kullanma, problem çözme, akıl
yürütme yollarını kullanma, hipotez kurma, düşünceler arasındaki ilişkileri anlama yeteneklerini
kapsar. Bilim adamları, matematikçiler, mühendisler, istatistikçiler bu tür zekaya sahiptir.
Nesneyi tanımlamada, analiz etmede ve matematiksel konularda başarılıdırlar.

Özellikleri:
• Matematiksel problemleri rahatlıkla çö-zerler.
• Grafik ve istatistik ifadeleri rahatlıkla yorumlayabilirler.
• Teknolojiyi iyi kullanırlar.
• Olayların oluşumu ve işleyişi hakkında araştırma yaparlar.
• Satranç ve dama oynamayı, bulmaca çözmeyi, matematik dersini severler.
• Sayılara, zamana, analitik düşünme (ne-den-sonuç ilişkilerinde)
• Problemlere bilimsel çözümler üretme, deney tasarlama, neden-sonuç etkinlikleri, eleştirisel
düşünme, kavram haritası yapma, denkleme dönüştürme başlıca öğretim faaliyetleridir.

Sözel / Dilsel Zeka


Sözcükleri yazılı ve sözlü olarak etkili biçimde kullanma, dilin temel işlevlerini kullanma, okuma-
yazma, konuşma ve dinleme becerileri bu zeka alanının temel özellikleridir. Şairler, yazarlar,
politikacılar ve gazeteciler dil zekasını en üst düzeyde sergilerler. Bilgiyi hatırlama, okuma,
yazma, tartışma, başkalarını ikna etme konularında başarılı olma ve mizah, şiir, yaratıcı yazım ve
hikaye anlatma konularında da isteklidirler.

Özellikleri:
• Şiir okuma ve yazma, hikaye anlatma konularında isteklidirler.
• Konuşmalarında ikna edicidirler.
• Okuduklarını kolay anlar, yorumlar ve hatırlarlar.
• Okuma, yazma, dinleme ve tartışma yoluyla öğreniler.
• Yaşlanna göre kelime hazineleri zengindir.
• Dil bilgisini etkili kullanırlar.
• Öykü yaratma, sunu yapma, kitap okuma, hikaye ve dergi okuma, mektup yazma başlıca
öğretim faaliyetleridir.

Bedensel / Kinestetik zeka


Duygu ve düşüncelerini ifade etmede v« problem çözmede beden dilini ve vücudum iyi kullanma
yeteneğidir. Mimarlar, dansçı lar, sporcular, el işleriyle ilgilenenler ve pan domim sanatçıları bu
zeka alanına sahiptir Hız, denge, esneklik, koordinasyon, el bece risi vb.

Özellikleri:
• Söylenilenlerden çok yapılanları hatırlatırlar.
• Hareketli olmayı severler.
• Taklit etme yetenekleri güçlüdür.
• Gördüğü bir nesneyi dokunarak inceleme ve analiz etme eğilimindedirler.
• Uzun süre aynı yerde kaldıklarında hareket etme ihtiyacı duyarlar.
• Motor becerileri gereken etkinliklerde başarılıdırlar.
• Oyun ve dramalarda yer almaktan hoşlanırlar.
• Bir ya da birden fazla sportif faaliyetlerde başarılıdırlar.
• Rol yapma, drama, hareketsel oyunlar, gezi - gözlem başlıca öğretim yöntemleridir.

Görsel / Uzamsal Zeka


Uç boyutlu bir nesneyi görmeden o nesnenin görüntüsünü zihinde canlandırabilme, ayrıntıları
fark edebilme yeteneğidir. Renkler, şekiller, desenler, grafikler, resimler ve görsel'semboller
kullanılır. Denizciler, heykeltıraşlar, pilotlar, izciler, avcılar, mimarlar bu zeka alanına sahiptir.
Uzaya, şekillere, yapılara, çizgilere ve renklere duyarlıdırlar.

Özellikleri:
• Yardım almaksızın yönlerini bulabilirler.
• Gözlemleyerek ve görerek öğrenirler.
• Şekilleri, detayları, renkleri ve yüzleri kolayca hatırlayabilirler.

• Hayal güçleri kuvvetlidir.


• İlginç üç boyutlu modeller ve yapılar oluşturabilirler.
• Şekil kullanma, harita, grafik, resimlerle hikaye oluşturma, heykel yapma, çizme başlıca
öğretim faaliyetleridir.

Müziksel / Ritmik Zeka


Müziği ve ritmi araç olarak kullanarak duygularını ifade ederler. Müzisyenler, orkestra şefleri,
besteciler müzik zekası güçlü bireylerdir. Bu zeka alanına sahip bireyler melodilerdeki ritmi,
tempoyu, hızı ayırt etme, enstrüman çalma, şarkı söyleme gibi etkinliklerden hoşlanırlar.

Özellikleri:
• Müzik aletlerini çalabilirler.
• Şarkı sözlerini ve melodilerini rahat hatırlayabilirler.
• Seslere duyarlıdırlar.
• İnsan sesi, doğa sesi ve müziğe tepki gösterirler.
• Şarkı söyleme, müzik aleti kullanma, ritim tutma başlıca öğretim faaliyetleridir.

Sosyal / Bireyler arası Zeka


Bireyler arası işbirlikçi öğrenme, paylaşma grup çalışması, duyguları ve düşünceleri algılama,
etkili iletişim kurma yeteneğidir.

Özellikleri:
• İletişim becerileri yüksektir.
• Ekip çalışmasında gönüllüdür.
• Yakın ve samimi insan ilişkilerine girer.
• Başkalarının duygu ve isteklerini dikkate alır.
• Grup çalışmaları, tartışma teknikleri, proje çalışmaları, yarışmalar başlıca öğretim faaliyetleridir.

Öze Dönük Zeka / tçe Dönük, Bireysel Zeka


Bireylerin kendi duygularını ve düşüncelerini anlama, bireysel hedefler koyma, benlik
değerleriyle ilgili özelliklere sahip olma durumudur. İnsan kendisini, ilgilerini ve yeteneklerini
tanır.

Özellikleri:
• Bağımsız kalmayı ve çalışmayı sever. Yalnızlıktan hoşlanır.
• Kendini gerçekleştiren birey olmaya çalışır.
• Bireysel hedefler oluşturur.
• Bireysel sorumluluklar alır.
• Bireysel çalışma, bireysel okuma, bireysel yazma vb. çalışmalar yapar.
• Amaçları belirgindir.
• Bireysel başarılar peşinde koşarlar.
• Zayıf ve güçlü yönleri hakkında gerçekçi yorum yaparlar.
• Kendi kendine yetebilir. Özgüveni yüksektir.
• Duygularını ve düşüncelerini açık ve net dile getirebilir.
• Gazete makalesi yazma, kendi kendini
değerlendirme, hislerini açıklama ve günlük tutma başlıca öğretim faaliyetleridir.

Doğa Zekası
Sonradan ilave edilen sekizinci ve son zeka alanıdır. Doğal kaynaklara doğaya, bitki ve
hayvanlara ilgi duyan bireylerdir.

Özellikleri:
• Doğayı sever ve korur.
• Hayvan beslemeye ve bitki korunmaya dönüktür.
• Çevre temizliğine karşı duyarlıdır.
• Okul dışı geziler, gözlem, müzelere gitme başlıca öğretim faaliyetleridir.

YAPILANDIRMACI ÖĞRENME KURAMI

Bu kuram bilişsel ve fizyolojik yaklaşımların son yıllarda üzerinde en fazla durdukları bir kuramdır.
Aynı zamanda bilginin doğasını ve kaynağını (Bilgi nedir?, Öğrenme nedir?) inceleyen bir
kuramıdır. Öğrenmeyi deneyime bağlı anlam oluşturma süreci olarak ele almaktadır. Buna göre
bilgi yaşantılarını anlamlı bir duruma getirmeye çalışma birey tarafından etkin olarak yapılandı-
rılmaktadır.Önemli isimleri Piagat, Bruner, Vgotsky, Gestalt'dır.
İlerlemecilik (ve yeniden kurmacılık) eğitim felsefesi akımlarına dayanmaktadır.

Öğrencilerin belli bir konuda bir anlayış yaratmaları için kendi deneyimlerini kullandıkları bir
öğrenme yaklaşımıdır. (Tok, 2006)
Bilgi kişiden bağımsız değil, duruma özgü, bireysel ve bağlamsal bir yapıdır. Birey bilgi yapılarını
deneyimlerle ve sosyal etkileşimiyle kendisi oluşturur.
Pozitivizme dayanan davranışçı öğrenme ve bilgi - işlem kuramcıları bilginin öğrenenden
bağımsız olduğunu, bilişin dışında nesnel bir gerçeğe dayandığını, anlam yaratmanın var olan
bilgilere dayalı olduğunu kabul ederken, öğretme - öğrenme sürecinde dış dünya gerçekliğine
ilişkin bilginin öğrenene aktarımını savunmaktadır. Pozitivizm ötesi (post modern) yaklaşımlar ise
bunu reddetmekte, bilginin öğrenen tarafından aktif bir şekilde oluşturulduğunu, bilginin
öğrenenin öznel etkileşimine bağlı olduğunu, öğrenenin sosyal, kültürel yapısı, değerleri ve
özgeçmişinin önemli olduğunu kabul ederek, öğretme öğrenme sürecinde öğrenenin somut
yaşantılar üzerinde düşünerek öznel gerçeğini (bilgiyi) oluşturmasını / yapılandırmasını
savunmaktadırlar.
Buna göre bilgi tam olarak gerçeği yansıtamadığından, yaşantılara dayalı olarak yorumlanır. Her
öğrenenin gerçeklik kavramı, yorumsal yaşantılarına göre şekillenir.
Eğitim programları tümdengelim yaklaşımı ve temel kavramlara ağırlık verilerek düzenlenir.
Program öğrenci sorunlarına yöneliktir ve birincil kaynaklar (işlenmemiş ham veriler gerçek
öğrenme ortamı) ve materyaller üzerinde öğrenme gerçekleştirilir.

Öğrenme sürecini "öğrenen" açısından ele almaktadır. Öğrenenin bilgiyi nasıl yapılandırdığı (inşa
ettiği - oluşturduğu) ile ilgilenmektedir.
Bilginin yeniden yapılandırılması ve transferi üzerinde durmaktadır.
Bilgi evrensel geçerliği olan birimler olarak değil, "işleyen hipotezler" olarak görülür.
Birey tarafından oluşturulan bilgi, kişinin öğrendiğinden ve anladığından daha çoktur. Öğrenmede
bireyin ön bilgilerini anı sıra kültürel ve sosyal içerikte önemlidir. Belli durumlarda doğru olarak
kabul edilen bilgi, başka koşullarda yanlış kabul edilebilir. Örneğin; eskiden dünyamızın düz
olduğu kabul edilmekteydi sonraki bulgular bu bilgiyi değiştirdi.
Bilginin doğruluğunu kişiye, kültürüne, duruma göre değişebileceği için, bilginin doğruluğundan
çok üretilmesi ve kullanışlığı önemlidir. Bilginin öğrenci tarafından yapılandırılmasını
(oluşturulmasını) ifade eder. Öğrenci bilgiyi aktif olarak özümler ve davranışa dönüştürülür.
Anlamlı öğrenme, keşfederek öğrenme, bağlamsal öğrenme, düşünmeyi öğrenme, araştırma -
keşfetme ve
problem çözme gibi bilişsel beceriler geliştirilir.

A Bilgi ve beceri kazandırmaktan çok, bireylerin düşünmesi, anlaması, kendi öğrenmelerinden


sorumlu olması, kendi davranışlarını kontrol etmesi ve deneyimler yaşamasını vurgular.
A Yapılandırmacı öğrenmede "etkinlik merkezli" eğitim uygulamaları gerçekleştirilir.

Yapılandırmaahğm temel varsayımları (Olssen, M., (1966):


1. Bilgi çevreden pasif biçimde alınmaz, algılayan birey tarafından etkin olarak yapılandırılır.
2. Bilgiyi ulaşmak bireyin yaşamını düzenleyen bir uyum sürecidir. Bilen kişi, zihni dışında var
olan bağımsız bir dünyayı keşfetmez.
3. Bilgi bireysel ve toplumsal olarak oluşturulur.

Yapılandırmacı (oluşturmacı) öğrenmenin özellikleri:


• Yeni öğrenilecekler önceki (mevcut) öğrenilenlere bağlıdır. Yeni bilgiler, mevcut bilgilere dayalı
olarak öğrenilir.
• Öğrenme sosyal etkileşimle (öğrencinin çevre-öğretmen-arkadaş grubu-aileyle etkileşimi) daha
etkilidir.
• Öğrenciler kendi öğrenmelerinden sorumludur. Kendi bilgilerini yine kendileri oluşturur.
Etkili ve anlamlı öğrenme gerçek öğrenme ortamında gerçekleştirilir.

Yapılandırmacı öğrenme kuramları öğrenmede iki temel kuramı ön planda


tutmaktadır. Bunlar;
1. Bilişsel yapılandırmacılık; J. Piaget'e göre öğrenme zihinsel yapıda meydana gelen denge
(özümleme - uyumsama - adaptasyon) süreçlerinden oluşur.
2. Sosyo - kültürel yapılandırmacılık; Vygotsk'ye göre öğrenme çocuğun çevreyle etkileşime
geçmesiyle oluşur. Bir öğreninin kendi başına elde edebileceği performans düzeyi ile bir öğretici
rehberliğini de ulaşabil-ceği performans düzeyi farklıdır. (Yakınsal gelişim alanı) çocuk öğretici
rehberliğinde (etkileşimde) daha etkili öğrenir. Bilgi çevresel faktörler aracılığıyla yapılandırılır.
Çocukta önce dil, sonra düşünceler gelişir ve dil aracılığıyla çevresini algılar ve bilgiyi yapılandırır.

Yapısalcı (Yapılandırmacı) öğrenme Aşamaları

I. Aşama: Önceki bilgiler harekete geçirilir.


Öğrencilerin yeni yapılandıracakları bilgiler ile ilgili hazırbulunuşluk düzeyi sağlanır. Bu amaçla ön
koşul bilgiler tamamlanır ve güdülenme sağlanır. Bunun için konu ile ilgili ön bilgiler soru-cevap
tekniği ile yönlendirilir.
II. Aşama: Yeni bilgininin kazanılması
Öğrenme konularının (bilgi) ezberlenmesi yerine anlama ve oluşturma hedeflenmelidir. Bu
düşünceden hareket ile öğrencilerin "bütünü", onun "ilgili parçalarını" ve parçalardan "tekrar
bütünü görmesi" gerekir. Konular (bilgi) birbirinden soyutlanmış, ayrı ayrı, yüzeysel ve genişliğine
değil, "derinliğine" öğrenilmelidir.

III. Aşama: Bilginin anlaşılması


Piaget'e göre, öğrenci bilgi ile karşı karşıya kaldığında, onun için anlama ve kavrama süreci
başlamış olur. Bu süreçte iki yol kullanılır.
• özümleme: Eğer yeni bilgi, daha önce edinilen bilgilerle çelişmiyorsa ve var olan zihinsel yapıya
(şemaya) uyuyor ise olduğu gibi öğrenilir.
• Uyma (Uyum kurma - düzenleme): Eğer yeni bilgi daha önceki bilişsel yapıya (şemaya)
yerleşmiyor ise ve uymuyor ise, bu defa zihninde yeni düzenlemeler yapılır, (şemanın niteliği
değiştirilir ya da yeni bir şema oluşturulur.) Böylece denge (öğrenme) oluşur.

IV. Aşama: Bilgiyi uygulama


Öğrenilen bilgi işlevsel hale getirilmelidir. Bilgi yalnızca öğrenildiği sınıf ve ortamda kalmamalı
(yani durağan bilgi olmamalı) bilgi benzer ya da problem durumlarında uygulanabilir, aktarılabilir
(yani transfer bilgi) olmalıdır. Bilgi günlük yaşamda karşılaşılabilecek
her durumda aktarılabilir olmalıdır.

V. Aşama: Bilginin farkında olma


Öğrencilere sahip oldukları bilginin farkında olmalarını salğayacak etkinlikler düzenlenmelidir.
Öğrenci bilgisini hangi durumda kullanabileceğini anlamalıdır. Bu nedenle bilginin farklı
durumlarda kullanılarak farkında olmayı sağlayan drama, proje çalışması, örnek olay incelemesi
gibi zenginleştirilmiş öğretme-öğrenme etkinlikleri gerçekleştirilmelidir.

Yapılandırmacı öğretim Yaklaşımının Öğretim Sürecine İlişkin Temel İlkeleri


• Öğrencileri, konuya ilgi uyandıracak problemlere yöneltir.
• Eki bilginin hareket egeçirilmesi ve yeni bilgiyle ilişkilendirilerek öğrenme sağlanır.
• Öğretim programı tümdengelim yoluyla ve temel kavramlara ağırlık verilerek işlenir.
• Konular derinliğine ve genişliğine ele alınmalıdır.
• Program öğrencilere okulda ve okul dışında faydalı olacak bilgi, beceri ve değerlere göre
hazırlanmalıdır.
• Öğretim programı öğrenci sorunlarına göre yönlendirilir.
• Öğretme - öğrenme etkinlikleri; ikincil kaynaklar (ders kitaları, dergi vb.) yerine birincil
kaynaklara (gerçek öğrenme ortamı, işlenmemiş ham veriler) yöneliktir.
• Öğrencilerin bireysel görüşlerinin ortaya çıkmasını sağlama ve görüşlerine değer verme
• Ön bilgiler, öğretim için başlangıçtır.
• Etkinlikler, hatırlamaya göe değil, bilimsel araştırmaya (problem çözme) yönelik olarak
yapılmalıdır.
• İçerik temel düşüncelere göre organize edilmelidir.
• Bilginin anlaşılması ve uygulanması gerçekleştirilir.
• Bilgi pasif değil, etkin yapılandırılmalıdır.
• Öğrenme süreçleri, bireysel bağımsızlığa işbirliğine, üreticiliğe, etkin katılıma ve araştırıcılığa
dayanmalıdır.
• Öğretim programının öğrencilerinin katılımıyla yönlendirilmesi sağlanır.
• Öğrenme sürecinde sosyal etkileşim (işbirliği) sağlanmalıdır.
• Öğrencilerin özgün bilişsel yapı ve süreçlerini kendilerinin oluşturacağı etkinlikler (yaşantılar)
düzenlenmelidir.
• Öğrenme sorumluluğu öğrencilere verilmelidir.
• Değerlendirmenin öğretim sürecine dönük olarak yapılması söz konusudur.
• Öğrencilerin öz değerlendirme yapmalarına olanak verir.
• Değerlendirme sürecine öğrenciyi, arkadaş grubunu ve aileyi de katar.

Yapılandırmacı öğretimin Özellikleri


• Yapısalcı anlayışta öğrenci öğrenmeden sorumlu ve süreçte aktiftir.
• Öğretmen bilginin inşa edilmesinde öğrenciye gerekli malzemeyi ve ortamı hazırlar.
• Öğretmen, öğrenme ortamında öğrenciye uygulama - deneme ve keşfetme fırsatları yaratır.
• Öğretmen, öğrenci özelliklerini ve girişimciliklerini öğretimde temel kabul eder.
• Öğretmen öğretmez, deneyimler yaşatır. Öğrenci deneyimlerle öğrenir. Öğretmenin rolü
öğrencinin ilgisini çekmek için problemler, sorular ve kavramlar çerçevesinde bilgiyi
yapılandırmayı organize (rehberlik) etmektir. Öğretmen, öğrencilerin yeni bakış açıları
geliştirmelerine ve önceki öğrenmeleri ile bağlantı kurmalarına yardımcı olur.
• Öğrenme birincil derecedeki kaynaklara (öğrenme konusu ile ilgili doğal ve gerçek ortama)
dayanır.
• Öğrenme temel kavramlar etrafında yapılandırılır.
• Gözlem, koleksiyon, sergi, tartışma gibi teknikler uygulanır.
• Değerlendirme sonuç değil, sürece yöneliktir. Öğretmen gözlemleri, öğrenci çalışmalarını
toplanması, ürün (ödev, proje, rapor) ve performansın sergilenmesi gibi ölçme yaklaşımları
kullanır (potfölyö değerlendirme). Değerlendirme sonuçları öğrencinin gelişiminde kullanılır.
• Öğretme değil, öğrenme esastır.
• Öğrencilerin derslerde geçen temel kavramları anlayıp anlamadıkları temele alınır.
• Öğrenci özerkliğe ve girişimciliğe cesaretlendirilir.
• Öğrencide doğal merak desteklenir.
• Öğretmen öğrencinin özgüveninin ve sorumluluğunun gelişimine yardımcı olur.
• Etkinliklerde öğrenci merkezdedir. Öğrenciler bilgiye ulaşmak için sorular sorar, deneyimler
yaşar ve sonuca ulaşır.
• İşbirliğine dayalı öğretim yöntemleri kullanılarak, birbirinden öğrenme sağlanır.
Yapılandırmacılıkta sosyal etkileşimi gerçekleştirerek öğrenmeyi sağlamak temel özelliklerden
biridir.
• Öğrencilerin geleceğe yönelik tahminler yapması ve denenceler (hipotezler) üretmesi
özendirilir.
• Öğrencilere neden-sonuç ilişkilerini kuracakları yaşantılar kazandırılır.
• Yapılandırmacı öğretim uygulamalarında; probleme dayalı öğrenme, işbirliğine dayalı öğrenme,
sorgulamaya dayalı öğrenme, buluşa dayalı öğrenme gibi tekniklere yer verilir.

TEMEL ÖĞRETME MODELİ (Glasser)


Glasser, okulda etkili öğretimi gerçekleştirmede dört öğeden oluşan bir model (temel öğretme
modeli) geliştirmiştir. Bu modelin dört temel aşaması ve işlevleri şu şekildedir:
Hedeflerin Saptanması
• Öğretim hedefleri saptanır.
• Davranış olarak ifade edilir.

öğrenme için gerekli giriş davranışlarının belirlenmesi


• Yeni öğrenme konuları ile önceki öğrenme konuları arasında bağ (önkoşul öğ-renmeler-
hazırbulunuşluk) kurularak öğrenmeyi sağalama.

Öğrenme-Öğretme ortamının seçimi ve düzenlenmesi


• Uygun öğrenme - öğretme ortamı.
• Öğretimi uygulama (strateji, yöntem, teknik, öğretim hizmetleri).

Değerlendirme
• Öğrenme sürecinin sonunda, öğrenme ne düzeyde gerçekleşti?
• Öğrenme eksiklikleri kalmışsa, bunlar tamamlanır, yanlışlar düzeltilir.
• Öğrenciye başarısı hakkında dönüt verilir.

BASAMAKLI ÖĞRETİM PROGRAMI


Nunley tarafından geliştirilen yeni bir öğ-retme-öğrenme yaklaşımıdır. Bilgi toplumunun eğitimde
yeniden yapılanması sürecine bağlı olarak geliştirilmiştir. Buna göre öğrenci bilgiyi alan bir
durumdan çıkarılarak bilgiye ulaşan, gerekli olanları alan ve yeni bilgiler üreten bir durumda ele
alınmaktadır. Basamaklı öğretim programı öğrencilerin
farklı ilgi ve yetenek alanlarına, farklı öğrenme yollarına sahip olduğu düşüncesi ile C, B ve A
basamaklarında belirlenmiş olan bilgi edinme, bilgileri farklı problem durumları üzerinde kullanarak
görevler belirlemesi ve bu görevleri başarması esasına dayanan bir öğretme - öğrenme düzeneğidir.

Basamaklı öğretim Programı Modeli (Nunley)

I. Kademe A Basamağı öğrenme


• Yaratıcı düşünme, etkin düşünme, eleştirisel düşünme gibi üst düzey düşünme yollarının
kullanılması
• Öğrencilerin başardıkları görevlerin sonuçlarını tartışması

II. Kademe B Basamağı Öğrenme


• Edinilen temel bilgilerin seçilmesi, uygulanması, farklı problem durumları üzerinde kullanması
• Öğrencilerin belirlediği görevleri yerine getirilmesi

III. Kademe C Basamağı öğrenme


• Öğrencilerin temel bilgileri öğrenmeleri aşaması
• Öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine uygun görev alanlarını belirlenmesi.

ÖĞRETME - ÖĞRENME SÜRECİNDE YENİDEN YAPILANMA

Millî Eğitim Bakanlığı, 21. yy'ın bilgi toplumunun temel özellikleri, küreselleşme, Avrupa Birliği'ne
uyum çalışmaları, davranış bilimlerinde ve pedagojide meydana gelen son gelişmeler ışığında
yeniden yapılandırdığı öğretim programlarında bireylerde bulunması gereken özellikleri aşağıdaki
gibi belirlemiştir: (MEB, 2005)
1. Her çocuğun öğrenebileceği, birey olarak kendine özgü olduğu ve öğrenmenin bireyin
gelecekteki yaşamına ışık tutacağı anlayışı.
2. Bilgi kavram, değer ve becerilerin gelişmesi yoluyla "öğrenmeyi öğenmenin" gerçekleşmesinin ön
plana çıkarılması.
3. Öğrencinin, düşünmeye, soru sormaya ve görüş alışverişi yapmaya özendirilmesi.
4. Millî kimlik merkeze alınarak, evrensel değerlerin benimsenmesinin sağlanması.
5. Öğrencilerin örf ve âdetlerimiz çerçevesinde ruhsal, ahlaki, sosyal ve kültürel yönlerden
gelişmesinin sağlanması.
6. Öğrencilerin, haklarını bilen ve kullanan, sorumluluklarını yerine getiren demokratik bireyler
olarak yetişmeleri.
7. Toplumsal sorunlara karşı duyarlılığın ön plana çıkarılması.
8. Öğrencinin, öğrenme sürecinde deneyimlerini kullanmasına ve çevreyle etkileşim kurmasına
fırsat verilmesi.
9. Öğrenme-Öğretme yöntem ve tekniklerinde çeşitliliklere yer verilmesi.
Anlayış ve ilkeleri esas alınmıştır.

Yenilen öğretim programları öğrencilere aşağıdaki alanlarda yeterlikler kazandırmayı


hedeflenmektedir:
• Türkçeyi güzel kullanma becerisi
• Bilimsel araştırma becerisi
• Yaratıcı düşünme, eleştirel düşünme becerisi
• Problem çözme becerisi
• İletişim becerisi
• Girişimcilik becerisi
• Bilgi teknojilerini kullanma becerisi

Çağdaş Eğitimde (Ve Program Geliştirmede) Göz önünde Bulundurulacak Öğrenci


Nitelikleri
• Her öğrencinin öğrenebilir olduğu
• Öğretim sürecinin merkezinde öğrencinin yer alması
• Öğrencinin deneyimlerle (yaparak -yaşarak) öğrenmesi
• Öğrencinin ilgi, yetenek ve gereksinimlerine yer verme
• Öğrenmeyi öğrenme, bilimsel araştır ma yapma, problem çözme, yaratıc düşünme, eleştirel
düşünme, bilgi tek nolojilerini kullanma gibi üst düzey zi hinsel yetileri geliştirme
• Öğrencinin benlik kavramını, öz güve nini, öz saygısını geliştirme ve öğrenc nin çok yönlü
gelişimini sağlama
• Bilgiye ulaşma, bilgiyi üretme, bilgi yorumlama, bilgiyi paylaşma özellik! rini geliştirme
Çağdaş Eğitimde (Ve Program Geliştirmede) Göz Önünde Bulundurulacak İlkeler

Eğitim bilimlerindeki yeni ve çağdaş yaklaşımlar program geliştirmede ve öğretme-


öğrenme etkinliklerini düzenlemede göz önünde bulundurulması gereken temel ilkeleri
şu şekilde belirlemiştir:
• Evrensel değerlere, ulusal değerlere, eğitimin genel amaçlarına ve ülkenin eğitim felsefesine
dayanma
• Birey (öğrenci) merkezli olma
• Öğrencileri düşünmeye, paylaşmaya, araştırmaya özendirme
• Öğrencilerin üst düzey zihinsel yeteneklerini geliştirme
• Öğrencilerin sosyal duyarlılıklarını geliştirme
• Her öğrenciye uygun öğretim etkinliği (programı) uygulama
• Öğretimde farklı yöntem ve teknikleri kullanma
• Dersler arasında yatay ve dikey ilişkilere dayalı olma
• Araştırma - geliştirme faaliyetleriyle yürütülür olma
• Yaşamla ilişkili olma

Demokratik (Eğitim Sisteminde) Öğretmenin Görevleri


• Her öğrencinin birey olarak önemini ve değerini kabul etme
• Bireylerin problem çözme yeteneklerine ve performanslarına güvenme ve yer verme
• Demokratik süreci işlemek
• Bireysel farklılıklara saygı duyma
• Bireyselleştirilmiş eğitimi sağlama

Yaratıcı Düşünme
Yaratıcı düşünme, soruları tanımlama, duyarlı olabilme, sınırları aşma, belirsizliklerle baş etme,
esnek ve özgün düşünme gibi yeteneklerini kapsar.
Yaratıcı düşünme bireyin, yeni, farklı özgün (sentez düzeyi) ve alternatifli düşünmesi, ürünler ortaya
koymasıdır. Yaratıcı düşünmenin gelişmesi için serbest ve hoşgörülü bir öğretme - öğrenme ortamı
ve geniş hayal gücünü geliştirmeye olanak veren aktivitele-rin olması gerekmektedir.
Yaratıcı düşünme becerisi; öğrencilerin bir temel fikir ve ürünü değiştirme, birleştirme, yeniden
farklı ortamlarda kullanma ya da tamamen kendi düşüncelerinden yola çıkarak yeni farklı ürünler ve
bilgiler üretme, olaylara farklı bakabilme, küçük çaplı da olsa bazı buluşlar yapabilmesi kapsar.
Ayrıntılı fikirler geliştirme ve zenginleştirme sorunlara benzersiz ve kendine özel çözümler bulma,
fikirler ve çözümler ortaya çıkarma, bir fikre, ürüne çok farklı açılardan bakma, bütüne bakma gibi
alt becerileri içerir.

Yaratıcı Bireylerin Başlıca Kişilik özellikleri Şunlardır:

Geniş Hayal Gücü


Yenilikçi, araştırıcı, keşfedici, estetik, esnek
Çok yönlü düşünme Bireyselliği tercih etme Grup onayını aramaz Özgüveni yüksek Risk alabilen
Meraklı sorgulayıcı Gerektiğinde içe kapalı Ani davranma Ani düşünme
Düşünme yollarını kullanabilme
Zaman zaman iletişime kapalı
Olumlu benlik algısı
Farklılıkları seven
İdealleri olan
Eleştireye açık
Estetik ve artistik davranma
Şakacı ve mizahçı
Gizemli aynı zamanda kompleksli
Kuşkucu
Macerayı sevme
Heyecan duyma
İlgili olma
Spontan (doğal davranma)
• Özgünlük
• Orta düzey bir zeka (yaratıcılık için çok zeki olmak gerekmez).

Okullarda Yaratıcı Düşünmeyi Geliştirme Yollan


• Bağımsız ve serbest öğrenme ortamları
• Hoşgörülü olma
• Merak, keşfetme ve soru-sorma çabalarını destekleme
• Yaratıcı problemlere ağırlık verme
• Öğrenci aktif öğretme yaklaşımları

Okullarda yaratıcılığı geliştirmede kullanılan başlıca yöntemler şunlardır.


İlköğretimde; rol yapma, drama, şiir yazma, resim yapma, hikaye yazma
Ortaöğretimde; buluş yoluyla öğretim, proje temelli öğrenme, beyin fırtınası, araştırma-inceleme,
anı yazma, bilimsel hayaller kurma vb. kullanma
• Sanat, spor ve kültürel etkinliklere yöneltme

Eleştirel Düşünme
Eleştirel düşünme önyargıları ve tutarlığı değerlendirme, fikirleri, düşünceleri ve iddiaları ayırt etme,
birincil ve ikincil bilgi kaynakları ayırt etme, düşüncelerin ve açıkla maların yeterliğini ve sonuçların
uygunluğu nu belirleme ve değerlendirme gibi zihinse etkinlikleri kapsar. Zihnin geçerli yöntem
tekniklere dayalı olarak var olan öneri ve düşünceleri değerlendirmesi, ilgili tüm etkenleri dikkate
alması ve sonuçları değerlendirmesine dayanan düşünme biçimidir.

Eleştirel düşünme, kuşku temelli sorgula-yacı bir yaklaşımla konulara bakma, yorum yapma ve
karar verme becerisidir. Sebep-sonuç ilişkileri bulma, ayrıntılarda benzerlik ve farklılıkları yakalama,
çeşitli kriterleri kullanarak ıralama yapma, verilen bilgilerin kabul edilebilirliğini, geçerliliğini
belirleme, analiz etme, değerlendirme, anlamlandırma, çıkarımda bulunma gibi alt becerilerini
içerir. (MEB, 2005)
Eleştirel düşünme, bireyin yaptığı gözlemlere ve ürettiği bilgilere dayanarak sonuçlara ulaşma
sürecidir. Birey bu süreçte bilgiyi etkili bir biçimde elde ederek, değerlendirir ve kullanır.
Eleştirel düşünme, bireyin kendi düşüncelerini farkında olması, tutarlı ve farkı olanları ayırabilmesi,
başkalarının düşüncelerini anlayabilmesi, farklılıkları görebilmesi ve çevreyi tanıyabilmesine ilişkin
zihinsel süreçleri kapsar. Böylece bireyler daha doğru kararlar alabilir ve daha çok yönlü
düşünebilir. Eleştirisel düşünme bireylerin bilgiyi üretme, kullanma ve değerlendirme yapma
etkinliklerinin bir sonucudur.
Birey eleştirel düşünme sürecinde; bilgi üretme ve değerlendirme, tutarlılık, uygulanabilirlik,
yeterlik, bütünleştirme ve iletişim kurma gibi zihinsel etkinlikleri gerçekleştirilir.

Öğretme - öğrenme süreci öğrencilerin konulara duyarlı olmalarını açık, eksiksiz ve doğru
düşünerek konu alanlarını (bilgi birimlerini) anlamalarını ve edindikleri bilgiyi günlük yaşamlarnıda
kullanmalarını sağlamalıdır.

Yansıtıcı Düşünme
Dewey'e göre yansıtıcı düşünme, dikkatli, tutarlı, alternatifli ve etkinlik düşünme şeklidir. Özellikle
okul öğrenmelerinin yaşama aktarılmasının (yansıltılmasının) önemi yansıtıcı düşünmeye yön
vermektedir. Yansıtıcı düşünme bireyin kendisinin ve başkalarının görüşlerine açık olması,
düşüncelerini açıklayabilmesi, ileriyi görebilmesi ve açık davranabilmesi gibi zihinsel süreçlere
dayanır.

Yansıtıcı düşünme sürecinde öğretmen ve öğrencilerin görevleri


• Öğrenme sürecini öğretmen ve öğrenciler birlikte yönlendirilir.
• Öğrenciler öğrenme sorumluluğunu alır.
• Öğrenci öğrenmede etken (aktif) dir.
• İşbirlikçi öğrenme gerçekleşir.
• Açık ve tutarlı iletişim vardır.
• Öğrenci görüşlerini açıkça söyler.
• Öğrenciler merak duyguları ve araştırma becerileri üzerinde çalışırlar.
• Eleştiri, hoşgörülü olma ve fikirleri ifade etme sağlanır.
• Öğrencilerin bireysel ve sosyal gelişimi sağlanır.
• Geleceği birlikte kestirirler. Hedeflet belirler ve çaba gösterirler.
Üst düzey zihinsel işlemler gerçekleştirilir.

Analitik Düşünme
• Bir bütünü parçalara ayırabilme (tümden gelimsel) ve parçalar ile bütün arasındaki ilişkiyi
yorumlayabilme ve farkları ayırt edebilmeye dayalı etkinliktir.

Yakınsak Düşünme
• Farklı düşüncelerin dayandığı ortak düşünceleri (noktayı) bulmaya dayalı zihinsel etkinliktir.

Iraksak Düşünme
• Ortak düşünceden (odak nokta) hareketle farklı düşünceler ulaşabilmeye dayalı zihinsel etkinliktir.

Etkin / Aktif Öğrenme


Öğrencilerin öğrenme sürecine yaparak -yaşayarak (etkin) katılımını gerektirir. Öğrenciler merak
duyarak ve kuşkuyla birlikte bilgiyi öğrenmelidir. Bu nedenle eğitim bilgi-ledirme değil, bilgiyi
üretme ve kullanma odaklı olmalıdır. Bu nedenle öğrenciler düşünen, düşündüğü için neyi, niçin ve
nasıl yaptığını bilmelidir. Öğrenci öğrenme sürecine zihinsel olarak katılmalı ve yaparak etkin
olmalıdır. Öğrenci sınıfta bilginin pasif alıcısı değildir. Öğrenci, bizzat konuşarak, yazarak, soru
sorarak, düşünce üreterek, tartışarak, ilişki kurarak, problem çözerek bilgiyi üretir ve yaşamında
kullanır. Geleneksel eğitimde gerçekli olan ezber bilgi ve aktarmacı öğretimmodeli yerini merak,
kuşkulanma, deneyimlere girme; araştırma ve uygulama yapma, işbirlikçi çalışma, ortak görüş
geliştirme gibi çalışmalara bırakmıştır. Etkin öğrenmenin gerçekleştirildiği sınıflarda, işbirlikçi
çalışma, karar alma, özdenetimi sağlama, enerjik olma ve özgüven görülür.
Bu nedenle her öğrencinin öğrenmeyi öğrenme stratejileri ve öğrenme düzeyleri dikkate alınarak,
uygun öğretim etkinlikleri (staretji-yöntem) kullanılır. Öğrenci öğretimin merkezine alınır.
Öğrenciler, araştırmacı ve bilgi kaynaklarına kendileri ulaşarak elde ettikleri bilgileri örgütleme ve
sunma, bireysel ve grup olarak olarak sorumluluklar alma ve yerine getirme, etkileşimde bulunma
ve ortak bilgi üretiminde yeterlik kazanırlar.
Aktif öğrenme, öğrenenin öğrenme sürecinin sorumluluğunu taşıdığı, öğrenene öğrenme sürecinin
çeşitli yönleri ile ilgili karar alma ve özdüzenleme yapma fırsatlarını verildiği ve karmaşık öğretimsel
işleri de öğrenenin öğrenme sırasında zihinsel yeteneklerini kullanmaya zorlandığı bir öğrenme
sürecidir. (Açıkgöz, 2003, s. 17)

Aktif öğrenmenin Temel özellikleri


• Öğrenme sürecinin sorumluluğu öğrencidedir.
• Öğrenci üst düzey ve karmaşık zihinsel süreçleri kullanır.
• Öğrenci araştırma yaparak farklı kaynaklardan bilgiye ulaşır.
• Öğrencinin öğrenmeyi - öğrenme yeteneği gelişir.
• Öğrenme sürecini sorgular.
• Bilgiyi keşfeder, uygular ve değerlendirir.
• Öğrencinin özdüzenleme ve özgüveninin artırır.
• Öğrenci dinleyen değil, katılımcıdır.
• Öğrenmeye güdülenmeyi artırır.
• Öğrenciler işbirlikçi ve bireysel çalışır.

Etkin öğrenme sürecinde öğrenci;


• Bireysel öğretim hedeflerini belirler.
• Öğrenme etkinliklerini planlar.
• Uygun öğrenme staratejilerini seçme.
• Görev ve sorumluluk alma.
• Üst düzey zihinsel becerilerin kullanma.
• Etkinlikte bulunma.
• Öğrenme sürecini değerlendirme gibi aktivitelerde bulunur.
EĞİTİM DURUMUNUN ÖZELLİKLERİ

Öğretim ilkeleri, eğitimin hedeflerinin gerçekleştirilmesinde, öğrenme-öğretme etkinliklerinin


planlanmasına ve uygulamasını rehberlik eden temel düşüncelerdir.
Öğretim İlkeleri

Öğretme - öğrenme sürecinde yer alan öğretim ilkeleri aşağıda verilmiştir:


• Hedefe görelik
• Öğrenci düzeyine görelik
• Öğrenciye yönelik (çocuğa yönelik)
• Bilinenden - bilinmeyene
• Yaşama yakınlık (dönüklük)
• Hayatilik
• Yakın zamandan uzak zamana
• Yakın çevreden - uzak çevreye
• Somutta - soyuta
• Açıklık (ayanilik)
• Ekonomiklik
• Güncellik (aktüalite)
• Uygulanabilirlik (iş-aktivite, yaparak-ya-şarak öğrenme)
• Tümdengelim ilkesi
• Transfer bilgi

Öğrenci Düzeyine Uygunluk: Öğrenme - öğretme etkinliklerinin öğrencinin hazır-bulunuşluluk


(ön koşul bilgilere sahip olma, ilgi ve ihtiyaçlarına uygun) ve sahip olduğu hedef-davranış
düzeyine göre düzenlenir.

Öğrenciye Görelik (Çocuğa Görelik) İlkesi:


Öğretme - öğrenme sürecinde yapılacak tüm etkinliklerin öğrencinin gelişim özellikleri ve bireysel
farklılıklarına
göre yapılması ve öğrenciyi merkeze almasıdır. Öğrenme sürecinde öğrencinin ilgi, güdüleri ve
tüm bireysel özellikleri dikkate alınmalıdır. Öğrenci merkezli eğitim anlayışına dayanır ve diğer
öğretim ilkelerinin temelidir.

Hedefe görelik: Eğitim durumları işe koşul-duğu hedeflere hizmet edebilmeli, onlara ulaşılabilir
olmalıdır.

Bilinenden - Bilinmeyene Öğretim İlkesi:


Öğrenme-öğretme sürecinde yeni öğretilecek bilgi ve becerilerin daha önce öğrenilen bilgi ve
becerilerden hareket edilerek öğretilmesidir. Böylece öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi dikkate
alnır ve sağlam bir alt yapı oluşturulur. Kısaca bu ilke, yeni öğrenilecek konular ile önceki
öğrenilen konular arasında bağlantı kurmayı gerektirir.

Somuttan - Soyuta öğretim İlkesi: Somut, gözlenen, incelenen ve ölçülebilen nesne, olgu ve
olaylardır. Soyut ise duyu organlarından bağımsız düşünebilmelidir. Özellikle küçük yaşlarda
(İlköğretim 1., 5. sınıf) bulunan öğrencilere yapılan öğretim etkinliklerinin duyu organlarına bağlı
olarak gerçekleştirilmesi önemlidir.

Yaşama Yakınlık (dönüklük) İlkesi: Öğretim etkinliklerinin öğrencilerinin ilgi ve


gereksinimlerini karşılamaya uygunluğu ve yaşamı ilgilendiren konularını kap-sayabilmesidir.

Hayatilik İlkesi: Bu ilke okulu, öğrencileri yaşama hazırlayan bir yer olmaktan çok, hayatın
kendisi olmalıdır anlayışına dayanmaktadır. Öğretme - öğrenme etkinlikleri bireyin yaşamda
karşılaşacağı problemlere ve durumlara yönelik olmalıdır. Öğretim öğrencinin yaşamla
bağlantısını kurmalıdır.

Yakından - Uzağı öğretim İlkesi: Öğrenmenin yakın çevreden konulardan ve ilgilerden


başlayarak uzak çevre, konulara ve ilgilere doğru yönelmesidir.

Açıklık İlkesi: Ayanilik ilkesi olarak da ifade edilen bu ilke öğrenme konusu olan konu, nesne,
olay ve olgularla öğrencinin direk etkileşimini, karşı karşıya gelmesini ve duyu organlarını etkin
olarak kullanmayı gerektirir. Öğretmenin açık ve anlaşılır dil kullanmasını gerektirir.

Ekonomiklik İlkesi: Yaşantı, zaman, materyal açısından uygun olmalıdır. Öğrenme yaşantıları
birden fazla davranışı gerçekleştirici olmalıdır. Aynı zamanda diğer yaşantılarla tutarlı olmalıdır.
Güncellik (Aktüalite) İlkesi: Öğretme- öğrenme süresindeki etkinliklerin yaşamda geçerli ve
ilişkisel olarak ele alınmasıdır. Öğrencilerin yaşadıkları hayatın gerçekleriyle karşı karşıya
gelmeleri için ders konularıyla aktüel (güncel) olay ve sorunlar arasında ilişkili kurularak öğretim
yapılmalıdır. Her derste,
özellikle mihver derslerde, belirli gün ve haftalarda ve özel anlam ve önemi olan günler, mahallî
etkinlikler, ilgili tarihlerde verilmelidir.

Uygulanabilirlik (iş-aktivite. yaparak - yaşayarak öğrenme) İlkesi: Öğretimin ya-parak-


yaşayarak gerçekleştirilmesidir. Nispeten kalıcı izli davranış değişikliği olarak nitelendirilen
"öğrenme" sürecinde davranışın kalıcılığı yaparak ve yaşarak gerçekleştirilen aktivitelerle
kazanılır.

Tümdengelim (Bütün-Parça-Bütün İlişkisi) İlkesi: Öğrenme konuları ana başlıklarda


(bütünden) alt başlıklara (parçaya) ayrılarak düzenlenmelidir. Yani bütün-parça-bütün ilkesine
uygun olmalıdır.

Bütünlük ilkesi: Eğitimin hedefleri ve konu birimleri düzenlenirken bireyin bütün olarak
gelişimini sağlayıcı özellikler dikkate alınmalıdır. Öğrenme konuları ve etkinlikleri birbirine bağlı
ve tamamlar şekilde düzenlenmeli ve sunulmalıdır.

Transfer edilebilme (bilgi): Transfer, başlangıçta kazanılan bilginin, çok çeşitli,' benzer, yeni
durumlarda da uygulanmasıdır. Transfer, bilgiyi geri getirmeyi ve başlangıçta kodladığı
kapsamdan farlı kapsamlarda da bilginin uygulanmasını gerektirir. Bireyde meydana gelen
öğrenmeler yalnızca sınıfta öğrenilene ve bir duruma ilişkin (durağan bilgi) olmamalıdır.
Öğrenciler öğrendiği bilgiyi benzer ya da farklı durumlarla ilgili problemlerin çözümünde
kullanabilmelidir.

öğretim sürecini düzenlemede öğretim etkinliklerini belirleme kullanılan ilkeler

• öğrenci düzeyine uygunluk


Temel özellik: Öğrencilerin hazırbulunuş-luk, ön koşul bilgilere sahip olma ve hedef-
davranışlara sahip olma düzeyi

• Yaşama Yakınlık (Dönüklük)


Temel özellik: Öğrencinin gereksinimi (ihtiyacı) olan bilgi ve becerilerin öğretilmesi. Öğrenme
konularının yaşama dönüklüğünü sağlama

• öğrenciye Görelik (Uygunluk)


Temel özellik: Öğrencinin ilgi, yetenek ve bireysel özelliklerine uygun öğrenme
• Hedeflere Görelik (Uygunluk)

Temel özellik: Hedeflere ulaşılabilir ve gerçekleştirebilir olma.


• Somuttan - Soyuta
Temel özellik: Öğrencinin duy organlarına dönük öğrenme, öğretimde nesne, materyal ve
yaşantı kullanma

• Sadelik
Temel özellik: Açık ve net anlaşılır olma

Yaparak-yaşayarak öğrenme (öğrenci katılımı)


Temel Özellik: Öğrenci öğretim sürecine bizzat katılmalı okumalı, yazmalı, tartışmalı ve bilgiyi
önceki yaşantılarıyla ilişkilendir-melidir. En etkili öğrenme yoludur.

• Transefer Edilebilme (aktarma)


Temel Özellik: Öğrenilen bilgileri benzer ve farklı durumlarda kullanabilme

Eğitim Durumlarında öğretme Etkinliklerini Uygulamada dikkat edilmesi gereken


önemli noktalar:
• Kazanımlardan (hedef-davranışlardan) haberdar etme
• Öğrencinin dikkatini çekme ve ders boyunca sürdürme
• Yeni bilgilerle ön bilgiler arasında bağ kurma
• Güdüleme
• Konulara günlük yaşamla ilişkilendirme
• Yaşam becerilerini geliştirme (çevreyi tanıma, diğer bireylerle iletişim kurma, farklı becerileri
öğrenme, değişim ve gelişime ayak uydurma)
• Öğretim staratejisi, yöntem ve teknilerini etkili kullanma
• Üst düzey zihinsel becerileri (araştırma yapma, yaratıcı düşünme, problem çözme, eleştirel
düşünme) pekiştirecek etkinlikler sunma
• Etkili bir iletişim ortamı oluşturma
• Öğrencinin katılımını sağlama
• İpuçları kullanma, pekiştireç kullanma, dönüt düzeltme kullanma
• Dersi ve öğrenmeleri değerlendirme

Öğrenci Öğrenmelerini Sağlamada Temel İlkeler


• Öğrenmede öğrencinin katılımı (yapması ve açıklama) etkilidir.
• Pekiştirilen davranışlar daha kalıcı öğrenilir.
• Hedeflerin (kazanımlarm) gerçekçi ve ihtiyacı karşılayabilir olması öğrenmeleri etkiler.
• Yaşantı zenginliğine ve olabildiği kadar duyu organına bağlı öğrenmeler daha etkilidir.
• Öğrenme yaşantısı öğrencinin gereksinimini karşılayabilir olmalıdır.
• Eğitim etkinliklerinin seçimi, öğrütlen-mesi ve uygulanmasında bireysel farkı-lıklar dikkate
alınmalıdır.
• Farklı yöntem ve teknikleri kullanma etkili öğrenmeyi sağlama.
• Sınıftaki farklı düzeydeki öğrenciler için her öğrencinin düzeyine uygun etkinlik (program)
düzenlenmelidir. Öğrenme, (her) öğrencinin hızına göre ayarlanmalıdır.
• Öğrencinin hazırbulunuşluğu öğrenmede önemlidir.
• Öğrenilen bilgiler transfer edilmelidir.
• İpucu ve dönüt-düzeltme öğretimi etki-lileştirir ve öğrenmeyi güçlendirir.
• Aralıklı tekrarlar ve pratik yapma öğrenmeyi güçlendirir.
• Problem durumları üzerinden öğrenme, araştırma yapma, problem çözme öğrenmeyi
güçlendirir.
• Planlamış öğrenmeler kazanımları (hedefleri) kazandırmada etkilidir.

ÖĞRETİM YÖNTEMLERİ

Anlatım (Sunu) Yöntemi

Öğretmenin merkezde olduğu bir öğretim yaklaşımıdır. Sınıf ortamında bir konunun öğretmen
tarafından anlatılarak, öğretilmesi şeklinde uygulanır. Sunuş yoluyla öğretim sratejisinde ve daha
çok bilgi düzeyindeki hedef alanının kazandırılmasında kullanılır. En eski öğretim yöntemi olarak
kabul edilir.
Anlatım yöntemi bir dersin girişinde, öğrencileri güdülemek, konuların açıklanmasında,
özetlenmesinde ve anlaşılması güç olan konuların açıklanmasında kullanılır. Anlatım yöntemi kısa
zamanda, fazla miktardaki konuları (geniş müfredatı), kalabalık gruplara aktarabilmedeki
avantajlardan dolayı (ekonomiklik ilke) fazla kullanılan bir yöntem olmasına rağmen etkili
öğrenmeyi sağlamadaki gücü zayıftır. Çünkü, öğrenci daha çok pasif durumdadır. Bu neden
(öğrencinin pasif kalması) anlatım yönteminin en önemli sınırlılığıdır.Anlatma yöntemi başlıca iki
türlüdür.

Formal öğretmen anlatımı (düz anlatım):


Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı çerçevesinde, tek yönlü olarak.konuyu aktarır. İletişim
tek yönlüdür. Öğrenci katılımı yoktur.
İnformal öğretmen anlatımı (informal düz anlatım): Öğretmen ders planı ve öğretim tasarımı
dışında, günlük ve aktüel konuları da içeren, iletişimin çok yönlü olduğu anlatım tekniğidir.
Öğrencilerin katılımı söz konusudur.

Anlatma Yönteminin Etkisi:


• Dersin giriş bölümünde, dikkat çekmede ve güdülemede kullanılır.
• Bu konunun temel kavramlarının verilmesinde, konunun açıklamasında, karmaşık konuların
açıklanmasında kullanılır.
• Öğretmen dersi istediği hızda ve düzeyde gerçekleştirir.
• Dersin sonunda özet ve tekrar yapmada kullanılır.
• Duyusal hedef alanlarının kazandırılmasında kullanılır.
• Ekonomik bir yöntemdir.

Anlatma Yönteminin Uygulanmasında Dikkat Edilecek Hususlar


• Ders planı iyi yapılmalıdır.
• Dikkat çekme ve güdülenme sağlan malıdır.
• Konular basit, kısa ve öz ifadelerle su nulmalıdır.
• Araç - gereç kullanılmalıdır.
• Süre iyi ayarlanmalıdır.
• Beden dili, ses tonu etkili kullanılmalıdır.
• Uygun örnekler verilmelidir.
• Soru - cevap ve tartışma teknikleri kullanılarak etkisini artırmaladır.

Tartışma Yöntemi

Tartışma, bir konu üzerinde öğrencileri düşünmeye yöneltmek, iyi anlaşılmayan noktaları
açıklamak ve verilen bilgileri pekiştirmek amacıyla kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem daha çok
bir konunun kavranması aşamasında karşılıklı olarak görüşler ortaya konurken, bir problemin
çözüm yollarını ararken ve değerlendirme çalışmaları yaparken kullanılır. Bu açıdan bakıldığında
buluş yoluyla öğretim staratejisinin kullanımında ve kavrama düzeyindeki davranışların
kazandırılmasında kullanılır. (Demirel, 2004)
Belli bir konuda bir grup olarak tartışma yoluyla düşüncelerin ortaya konması ve tartışılan konuya
yönelik olarak çözüm üretmek amacıyla kullanılan bir öğretim yöntemidir. Buluş stratejisiyle
dersin işlenmesidir. Tartışma yönteminin kullanımı genellikle kavrama düzeyinde zihinsel etkinlik
gerektirir. (Tan, 2005)
Tartışma yönteminde öğretmen - öğrenci etkileşimi sağlanarak öğrencilerin bir konu üzerindeki
düşünmelerini ve düşüncelerini ifade etmelerine ve yorum yapmalarına olanak sağlanır. İyi
anlaşılamayan konular belirlenir, gerekli düzeltmeler yapılır ve pekiştirme kullanılır. Öğrencilerin
konu üzerinde analiz, sentez ve değerlendirme yapma güçleri geliştirilir. Tartıma yönteminin
uygulanmasında öğrencilerin karşılıklı anlayış ve hoşgörü içerisinde olaylara farklı bakış açısı ve
yorum getirmeleri sağlanır. Öğrencilerde demokratik tutumu geliştirilir.

Tartışma yönteminin faydaları;


• Özgür bir ortamda düşünme ve düşündüğünü ifade edebilme
• Grup etkileşimi sağlama
• Fikir birliğine ulaşma
• Farklı düşünceleri anlayabilme
• Çelişkileri ortaya çıkarma
• Konuya farklı yönlerden bakabilme
• Öğrencinin güvenini geliştirme
• Eleştirel düşünmeyi ve yaratıcı düşünmeyi geliştirmesi
• Tutumların tekrar gözden geçirilmesini sağlama
• Öğrencilerin konu ile ilgili bilgi ve deneyim kazanmaları
• Uzlaştırma
• Zihinsel becerileri kullanma
• Sosyal becerileri geliştirme
• Aktif katılım sağlaması
• Öğrencinin ilgi alanlarını belirleme
• Liderlik özelliklerinin ortaya çıkması
Tartışma yönteminde kullanılan başlıca tartışma çeşitleri (teknikleri)

Münazara:
İki grubun bir konuyu tez-antitez şeklinde (zıt fikirler olarak) ele alarak dinleyicilerin ve jürinin
önünde tartışması-dır. Jüri fikirlerini en etkili savunma gücüne ve konuşma yeteneklerine göre
grupların performansına karar verir. Dili etkili kullanma, neden-sonuç ilişkileri kurmayı geliştirir.
Sınırlılığı: Bireyleri inanmadığı düşünceyi açıklama ve savunma durumuna düşürmesidir.

Panel:
• Belirli bir konuda 3-5 kişilik grup tarafından dinleyicilerin önünde (aralarında) tartışmanın
yapılmasına dayalı bir tekniktir.
• Panelin amacı gerçeği bulmaktan çok, bir konunun çeşitli yönlerini aydınlatmak ya da konuyla
ilgili çeşitli eğilim ve görüşleri ortaya koymaktadır.
Zıt Panel: Sınıfta işlenilen konuların tekrarı ve pekiştirilmesi için sınıf soru soran ve cevap veren
(tartışan) olarak iki gruba bölünür ve ders işlenir. Ya da sınıfta soru soran ve soruların cevabını
aralarında tartışan iki konuşmacı grup oluşturularak uygulanır.
Kollegyum: Sınıfa ya da panale misafir (uzman konuşmacı) getirilir. Bir grubun uzman kişilerden
(kaynak grup), bir grubunda tartışmacılardan oluşturulduğu iki grubun katılımına dayanır.
Tartışmacı grubun görüş ayrılığında ya da belirsizliğe düştüğünde uzmanlardan oluşan grubun
görüşüne başvurulur.

Sempozyum:
Bilimsel, sanatsal, düşünsel ağırlıklı konuların çeşitli yönleriyle bir grup tarafından sunumudur.
Grup üyeleri uzmanlardan oluşur ve konuşmalarına "tebliğ" ya da "bildiri" denir. Her üye belirli
bir konuda konuşma yapar. Sempozyumun sonucunda soru-cevap yapılır ve eleştiri kullanılır.

Açık Oturum:
3-5 kişilik grubun belirli konularla ilgili fikir ve görüşlerini sırayla dinleyecilere aktardığı bir
tekniktir. Panelden farklı üyeler başkandan söz alarak konuşurlar ve aralarında tartışmazlar.
Sadece bir konu ile ilgili görüş ve düşüncelerini açıklarlar. Başkan üyelere söz vererek oturumu
yönetir. Sonunda tüm sınıf tartışmaya katılabilir.

Forum:
Değişik görüşlere sahip kişi ya da grupların herhangi bir konudaki sorun lan tartışarak bir sonuca
varmak içir yapılır. Bir grup, başkanın yönetimin de, dinleyiciler karşısında görüşlerin savunurla.
Dinleyicilerde konuyla ilgil olarak kendi düşüncelerini açıklayarak
soru sorarak katılımında bulunurlar. Toplantıya katılanlara soru sormaya, eleştiri yapmaya ve
katkıda bulunmaya çalışabilir. Bazen de panelden ya da açık oturumdan sonra yapılır.

Seminer:
Uzmanlık ve bilgi gerektiren konuda uzman bir kişinin sunu yapmasıdır. Öğretmenlerin sınıfta
verdiği ders bir seminerdir.

Konferans:
Belirli bir konuda uzman kişinin dinleyicilere bilgi vermesini içeren bir öğretim etkinliğidir.

Söylev:
Dinleyicileri belli bir konuda duygusal olarak etkilemek için yapılan bir konuşma türüdür. Belli
özel günlerde töreninde yapılır. (Örneğin 10 kasım Atatürk'ü anma etkinliklerinde yapılan
duygusal bir konuşma).

Brifing:
Bir kurumun yapısınm ve işleyişinin tanıtımı ya da teknik bir konunun yetkili bir kişi ya da uzman
tarafından sunumuna dayanan tekniktir.

Demeç:
Otoriter ya da yetkili bir kişinin belli bir konuda basın-yaym organlarına yaptığı özel konuşmadır.
Örnek olay, gerçekleri ve sorunlan yansıtan, öykülemeler etrafında organize edilmiş öğrenme
yöntemlerinin toplu halidir. Bu yöntem, gerçek ve aktif öğrenmeyi sağlayarak, öğrencilere her
konuyu kavratmak ve o konuda uygulama yaptırmak amacıyla kullanılır. Öğrencinin yakın
çevresiyle ilişkilendi-relebileceği örnek olaylar geliştirerek olu-yan, içerisindeki sorunun
nedenlerini ortaya çıkarıp, o soruna ilişkin çözüm önerilerinin sınıf ortamında tartışılmasıyla
uygulanan bir yöntemdir. Örnek olay çalışmaları, özel bir olayın, durumun, incelenmesi olarak da
tanımlanmaktadır. (Tok, 2006, Nausmes, 1999) Örnek olay inceleme öğrencilere dersin hedef
davranışlarına uygun olarak gerçek bir olayın sunulup bu olayla ilgili olarak öğrencilerin tartışma
ve yorum yapmalarını içeren bir öğretim yöntemidir. Öğrencilerde, problem çözme, tartışma,
empati, kritik düşünme ve yaratıcılığı geliştirir. (Tan, 2004)
Gerçek hayatta ortaya çıkan, gerçek hayatta yaşanma ihtimali olarak kullanılır. Öğretmen
tarafından hazırlanan problemlerin sınıf ortamında çözümlenerek öğrenmenin gerçekleşmesine
dayanan bir yöntemdir. Uygulamada öğrencilere örnek olay bir metin halinde dağıtılmalı ya da
VCD ile gösterilmelidir. Öğrenciler örnek olayı okur ya da izleyip anladıktan sonra yorum yapar
analiz eder ve değerlendirilir. Öğrenci merkezli bir yaklaşımdır. Öğrenciyi, gerçek yaşam sorun-
larıya yüz yüze getirir. Öğrencilerde problem çözme, karar verme, eleştirel düşünme, yansıtıcı
düşünme, yaratıcı düşünme gibi zihinsel becerileri geliştirir. İş çevreleri, tıp, hukuk, psikoloji
eğitiminde sık kullanılır. En önemli faydası; öğrencileri bildiklerini ve kavradıklarını gerçek
duruma getirir. Örnek
olay gerçek olaylardan ya da yazılı olarak hazırlanan olaylar seçilir. Öğrenciler örnek olay
üzerinde düşünerek farklı bakış açıları geliştirerek problemi çözmeye çalışırlar. Buluş yoluyla
öğretim stratejisinde ve kavrama ve üzerindeki hedef alanları kazandırmada kullanılır.

örnek Olay Yönteminin özellikleri


• Öğrenci merkezli bir yöntemdir.
• Anlama, analiz etme, yorumlama, düşünme, karar verme, yaratıcı düşünme problem çözme
gibi yetenekleri geliştirir.
• Öğrenciler öğrendikleri bilgileri bir olay ya da durumda kullanarak sonuç elde ederler.
• Örnek olaylar dersin hedeflerine ve öğrencilerin gelişim seviyelerine uygun olmalıdır.
• Öğretmen öğrencilerin süreçte düşünmelerini sağlayacak anahtar sorular hazırlayarak
yönlendirme yapmalıdır.
• Öğrencilerin problem çözme becerileri gelişir.
• Öğrencilere yazılı metinler dağıtılırak ya da VCD'lerde izlemesi sağlanarak yönlendirilir.
• Bilişsel alanın uygulama ve üzerindeki hedef alanlarını (analiz, sentez, değerlendirme)
kazandırmada kullanılır.
• Duyuşsal (ilgi, tutum, sosyal etkileşim) hedeflerin kazandırılmasında da kullanılır.

örnek Olay Yönteminin Aşamaları


• Örnek olayın hazırlanması ve açıklanması
• Konunun ana hatlarını çıkarma
• Örnek olayın ve verilerinin toplanması
• Önceden bildikleri ile bağ kurma
• Neden-sonuç ilişkilerini kurma
• Örnek olay için olası çözüm yollarının önerilmesi
• Örnek olayın çözülmesi ve ortak karanın alınması
• Değerlendirmenin yapılması

GÖSTERİP YAPTIRMA YÖNTEMİ

Öğretmenin bir beceriyi aşama aşama göstermesi, anlatması ve öğrencilerin öğretmeni


izledikten sonra, aynı beceriyi yeterli bir düzeye gelene kadar tekrar etmesi şeklinde uygulanan
öğretim yöntemidir. Bolca uygulama sonucu öğrencinin beceriyi yeterli düzeyde yapabilmesi
sağlanmış olunur. (Tan, 2005)
Gösterip - yaptırma yöntemi, bir işlemin, bir deneyin nasıl yapıldığını, bir araç-gerecin ya da
makinenin nasıl çalıştığını öğretmenin önce uygulama yaparak, göstererek ve açıklayarak sonra
da öğrenciye yaptırarak (yapa-rak-yaşayarak) öğrenmeyi sağladığı bir yöntemdir. Davranış
model gösterilerek öğrencilerin bu modelden öğrenmeleri (yapmaları sağlanır. Daha çok beceri
(psikolomotor
davranışların, insan ilişkilerinin, ahlak ve görgü kurallarının, karmaşık bazı olayların gösterilerek
öğrenilmesine dönük bir yöntemdir. Gösterip-yaptırma yönteminin en etkili yönü bir becerinin
ustaca ve en uygun bir şekilde nasıl yapılabileceğini öğretilmesi-dir.

Gösterip - Yaptırma Yönteminin Uygulama tikeleri


• Gösterip yaptırma yönteminde her öğrencinin gösteriyi rahat ortam hazırlanmalı, gerekli
güvenlik önlemleri alınmalı ve araç-gereçler önceden hazırlanmalıdır.
• Kazandırılacak davranışlar önce öğretmen tarafından öğrencilerin gözü önünde her aşaması
açıklanarak yapıl-malıdır.
• Her bir öğrenci gösterilen davranışı ve aşamaları yapmalıdır.
• Öğretmen gerekli dönüt-düzeltmeyi anında vermelidir.
• Öğrenci, davranışı beceri haline getirmelidir.
• Öğrenci, beceri haline getirdiği davranışı değişik durumlarda kullanabilmelidir (transfer).

DENEY YÖNTEMİ

Deney bilimsel bir olayı kanıtlamak için yapılan deneme etkinliğidir. Deney koşulları belirlenmiş
ve denetlenebilir ortamlarda yapılır. (Gözlem tekniği kontrollü olarak yapıldığı veyapar ortamda
olay ya da varlığı oluşturan ilişkilerin ve aşamaların daha iyi anlaşılmasını sağlar.) Bilinmeyen bir
gerçeği bulmak, bir varsayımı, bir ilkeyi sınamak için kullanılır. Öğrencilerde bilimsel düşünceyi
geliştirir.
Öğrenci ilk elden bilgiyi duyu organlarını kullanarak edinir. Aynı zamanda yaratıcı düşünmeyi
sağlar. Öğretmen deneyin hedeflerini dersin hedeflerini çerçevesinde belirledikten sonra gerekli
araç-gereçleri önceden hazırlar bir ya da birkaç kez ön deneme yaptıktan sonra sınıfta gerekli
güvenlik önlemlerini de aldıktan sonra deney uygulamasını gerçekleştirir. Deneyi öğretmen
yaptıktan sonra, mutlaka öğrenciler yapmalı ve bilimsel süreç ile ulaşılacak sounçlar tartışılarak
bulunmalıdır.

Deney Yöntemi Niçin Kullanılır?


• Bilimsel gerçekleri bulmak
• Olaylar, olgular arasındaki bağlantıları ve bu bağlantılarla ilgili yasaları bulmak
• Varsayımların ispatını yapmak
• Gerçeklerin anlaşılmasını sağlamak
• Beceri geliştirmek
• Öğrenmeyi somutlaştırmak
• İlkelden deneyim yaşatmak

Deneyin Etkili Kullanılması

• Planlı yapılması
• Öğretmen önce yapmalı (beklenmedik durumlarla karşılaşmak için)
• Sonra hem öğrenci yapmalı, öğretmen yönlendirici ve rehber alınmalı
• Uygun araç - gereç hazırlanmalı
• Süre dikkatle kullanılmalı
• Temel açıklamalar yapılmalı
• Deney sonucu tartışılmalı

Deney Planı;
Deneyin konusu, deneyin amacı, deneyin zamanı, araç ve gereçler, süreç (işlem) basamakları,
temel açıklamalar, sorulacak sorular, sonucun bulunması, sonucun raporlatılması aşamalarından
oluşur.

PROBLEM ÇÖZME YÖNTEMİ

Problem çözme, önceki bilgi ve deneyimden faydalanarak veya araştırma souncu yeni bilgiler
edinerek karşılaşılan bir problemin çözülmesidir. Problem çözme üst üdüzeyde zihinsel
faaliyetleri gerektirir. Problem çözme yönteminde karşılaşılan sorunu net olarak kavrama önceki
bilgi ve becerileri bu sorunun çözümünde kullanabilme, problemin güçlüğüne göre bazı
durumlarda, analiz ve sentez becerisini gerektirmektedir. ve akıl yürütmeyi gerektirir. Karmaşık
durumlarla baş etmede etkilidir. Bili-mel yöntem, problem çözmenin basamakları, eleştirisel
düşünme ve sorgulama gibi etkinlikleri kullanarak öğrenmeyi sağlar. J. Dewey tarafından
geliştirilmiştir. Üst düzey ve karmaşık zihinsel beceriler geliştirilir. Öğrenciler karşılaştıkları
toplumsal durumları üzerinde yaratıcı düşünerek, çözüm yollarını bulmaları ve sonuç elde
etmeleri sağlanır. Yeni bilgi ve becerilerin öğrenilmesinde ve öğrenilen bilgilerin kullanılmasında
etkilidir. Problem çözme sürecinde, sınama-yanılma, içgörü oluşturma, yaratıcı düşünme gibi
öğrenme yollarını kullanılır.

Probleme Dayalı öğrenmenin Temel Özellikleri


• Öğrenci merkezli bir yöntemdir.
• Öğrenenlerin yaratıcı düşünme, karar verme ve problem çözme (bilimsel araştırma) becerilerini
geliştirme.
• Bilgiyi anlamdırarak, içselleştirme.
• Gerçek yaşama uygun özgün çalışmalar yapabilme, yaşam becerilerini geliştirme.
• Yaratıcı düşünme, yansıtıcı düşünme, eleştirel düşünme özelliklerini geliştirme.
• "Yaparak-yaşarak öğrenme" ilkesine dayanma aynı zamanda "öğrenmeyi öğrenme" sürecini
gerçekleştirme.
• Öğrencilerin önceden edindikleri bilgileri ortaya çıkarmada gerçek yaşamlarında
karşılaşabilecekleri durumlar üzerinde öğrenmenin gerçekleşmesini sağlama, bilgiyi anlamlı bir
şekilde organize ederek öğrenme.

Problem Çözme Yönteminde Aşağıdaki Basamaklar Kullanılır:


• Problemin hissedilmesi (farkına varma)
• Problemi tanımlama ve sınırlama
• Problem durumu ile ilgili bilgileri toplama
• Problemin çözümüne yönelik denence-ler (hipotezler) oluşturma
• Veri toplama, toplanan verileri analiz etme
• Denenceleri test ederek doğruluklarını bulma
• Çözümü uygulama ve önerilerde bulunma.

Problem Çözme Yöntemi ile öğrenmenin Özellikleri


• Öğretimin her kademesinde kullanılır.
• Yansıtıcı düşünmeyi, yaratıcı düşünmeyi, akıl yürütmeyi geliştirir.
• Öğrenciler problemin çözümünde bireysel ya da grup içinde sorumluluklar alır.
• Üst düzey zihinsel süreçler ve düşünme yolları kullanılır.
• Farklı (birden çok) çözüm yolları üretilir.
• Bilimsel ve bağımsız düşünme olanağını verir.
• Öğrenciler bilgi toplamada ve kullanmada etkindir.
• Öğrencide sorumluluk geliştirir.

Problem çözme yönteminde tümdengelim, tümevarım, analoji (benzetim), analiz, sentez gibi üst
düzey zihinsel beceriler geliştirilir ve kullanılır.

Tümdengelim: Genel kurallardan, yasalardan özel örneklere ve olaylara ulaşma yoludur.


Örneğin; Bütün madenler sıcakta genleşir. Telefon kablosu bir madendir. Telefon kablosu sıcakta
genleşir.

Tümevanm: Örneklerden ve olaylardan genel kurallara ve yasalara ulaşma yoludur. Örneğin;


Pınar oksijen alarak yaşar. Pınar bir insandır. Bütün insanlar oksijen alarak yaşarlar.

Analoji: (Benzetim yaparak düşünme): Bir olayı benzer bir olayla benzeterek öğrenme yoludur.
Örneğin; insan vücudundaki kan dolaşımını bir şehrin trafik akışına benzeterek açıklamak.

Analiz: Karmaşık ve bütün halinde bulunar bir şeyin, onu meydana getiren ele manlara ayrılması
ve ayrı ayrı kısımla rının incelenerek bütünü tanıması yo ludur. Örneğin; suyu H2 ve O gibi ele
manlarına ayırmak, bir saati parçaları
na ayırmak, bir cümleyi öğelerine ayırmak.

Sentez: Elemanları (parçaları) toplayarak bütüne ulaşma yoludur. Örneğin; un, tuz, maya
karıştırılarak ekmek üretmek, parçalarını birleştirerek bir bilgisayar üretmek.

Probleme çözme yönteminde kullanılacak problem durumlannda (öğrenme


senaryolarında) bulunması gereken özellikler:

• Probleme dayalı öğrenme senaryoları uygulanabilir nitelikteki birden çok çözüm yollarını
içermelidir.
• Üst düzey düşünmeyi gözlem ve araştır-ma-inceleme yapmayı sağlamalıdır.
• Gerçek yaşamla ilişkili olmalıdır.
• İlgi çekici ve merak uyandırıcı olmalıdır.

Problem Çözmenin Faydaları


• Öğrencilere ileride yüz yüze geleceği sorunlara uygulayacağı çözümlerin modellerini sağlar.
Öğrenciler sonuçlara ulaşmak için nasıl bağımsız düşünmelerini gerektiğini öğrenirler.
• İlgiyle öğrenme güdüleme sağlar.
• Problem çözmeyi öğrenmek öğrenmeyi öğrenmektir. Çünkü birey edindiği bilgilerle yaşamında
karşılaştığı problemleri çözerek yeni problemler edinir; kendi yeteneklerini kullanarak kendi
kendine öğrenir.

Öğrencilerin karar verme, çözüm üretme, gözlemleme, rapor etme, karşılaştırma, bilgileri
düzenleme, yorumlama, değerlendirme, özetleme gibi yetilerini geliştirir.
Öğrenciler problemleri analiz etmede ve ona büyük bir istekle başlamada kendilerine güven
duyarlarsa bütün durumlarda etkin bir biçimde çalışma yolundadırlar. Yani değer durumlarda da
sorunlarını kolayca hallederler.

PROJE TEMELİ ÖĞRENME YÖNTEMİ

J. Devvey, Bruner ve Klipatrick'in öğrenme yaklaşımlarının bir sentezidir. İlerlemeci eğitim


akımına ve pragmatizm felsefesine bağlı bir yöntemdir. Aynı zamanda yapılandırmacı öğrenme
yaklaşımında kullanılmaktadır.

Öğrencilerin grup olarak ya da bireysel olarak gerçek yaşam konularına ve uygul-malarına ilişkin
olarak disiplinler arası (bilimsel alanlar-konular-etkinlikler) bağlantı kurularak bir problem ya da
senaryo üzerinde yerine getirdiği bir tür problem çözme etkinliğidir. Öğrencilerin bilimsel yöntem
süreç becerilerini geliştirir.

Öğrencilerin yaşamda karşılaştıkları problemleri çözmeleri hedeflenir. Gerçek yaşamda


karşılaşılan sorunlar senaryo çerçevesinde verilerek bu sorunlara çözümler bulmaları
sağlanır.Farklı dersler arasında ilişik (bağ) kurarak öğrenmeyi sağlar.
Öğrencinin öğretmenin danışmanlığında ve rehberliğinde, bağımsız etkinliklerle öğrenmesini
sağlar.

Bu yöntemin ana felsefesi öğrencinin etkileşimde bulunduğu çevrede yaşamı küçük boyutta da
olsa yaşamasıdır.

Bu yöntemin ana felsefesi öğrencinin etkileşimde bulunduğu çevrede yaşamı küçük boyutta da
olsa yaşamasıdır.

Bu yöntemde genelde öğrencinin bireysel ve grup olarak gerçekleştirdiği öğrenme etkinliğinin


sonucunda bir ürün ya da performans ortaya koyması söz konusudur.

Öğrenci merkezli öğrenmeyi temel alan bu yaklaşımda öğrenci ders senaryoları içerisinde, üst
düzey düşünme, problem çözme, yaratıcılık, bilgiyi yeniden düzenleme, sorgulama, sentezle-me,
eleştirisel düşünme irdeleme, bilimsel ve bağımsız düşünebilme gibi çalışmalar yaparak etkin
öğrenmeye ulaşır.

Proje tabanlı öğrenme yaklaşımında öğretmen planlama ve organizasyonda arka planda yer alır
ve rehberlik yapar. Öğrenciler ise öğrenme deneyimi yaşar.
Değerlendirme ürüne ve sürece yönelik olarak yapılır. Öğretmen ve öğrenciler değerlendirmeyi
birlikte yaparlar.

Proje Temelli öğrenme Yönteminin tikeleri


Proje tasarısını öğretmen ve öğrenci birlikte yapar.
Öğrenenlerin işbirliği içerisinde yaşamlarında karşılaşabilecekleri problemleri çözmeleri sağlanır.
Genel kavramlara, düşüncelere ve bir disiplinin ilkelerine odaklanır.

Proje tasarıları; öğrencileri üst düzey düşünmeye, bilimsel yöntemi kullanmaya, ilginç ve çok
yönlü soruları kullanmaya, günlük yaşamla ilişkilendir-meye, birden fazla dersi ve konu alanını
kapsamaya ve farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönlendirmelidir.

Eğitim programı öğrencinin ilgi ve yeteneklerine göre düzenlenir. Program esnek çok yönlü ve
çok amaçlıdır.

İçerikten çok derinlemesine anlama önemlidir. Genel kavramları ilkeleri ve düşünceleri anlamak
önemlidir. Problemlere birden çok çözüm yolu üretilir.

Proje temelli öğrenmede tek çözüm yoktur. Birden fazla çözüm yolu üzerinde çalışılır.
• Öğrenci, bilgiyi keşfeder ve kullanılır. Pratik deneyimler kazandırır.
• Okulda öğrenilen bilgiler gerçek yaşamda sınanır.
• Konular derinlemesine öğrenilir.
• Disiplinler (bilim alanları - konular) arası etkileşime dayalı öğretim yapılır.
• Öğrenciler bireysel ve grup halinde çalışır ve işbirliği,sorumluluk, paylaşma gibi özellikler
gelişir.
• Öğrenenler ile öğretmenler birlikte araştırmacı rolüne bürünerek öğrenir.
• Yavaş öğrenen ve hızlı öğrenen öğrenciler için de kullanılır.
• Bireysel girişimciliği destekler.
• İçerik değil, derinlemesine anlama önemlidir.
• Araştırmacı, sorgulama, yaratıcılık, problem çözme gibi üst düzey zihinsel beceriler kullanılır.
• Öğrenen merkezde, öğretmen ise danışman ve yol göstericidir.
• Süreç ve ürün birlikte değerlendirilir.
• Öğrenciyi hayata hazırlar. Öğrencinin bağımsızlığını kazanmasını bilimsel düşünmesini ekip
halinde çalışabilmesini ve problem çözme yeteneklerini geliştirir.
• Sergi, drama, gazete pano vb. hazırlanarak ürünler sunulur.
• Okulda farklı eğitim birimleri (bilgi-iş-lem merkezi bilimsel araştırma merkezi, gösteri merkezi,
kütüphane, müze, spor salonu, müzik odası, güzel sanatlar merkezi, iş teknik merkezi vb.)
kurulur.
• Öğrencinin aktif olduğu, derinlemesine çalıştığı, üretimde bulunduğu, öğrenme yaklaşımıdır.
• Farklı zeka alanları kullanılır.
• Öğrenen bilgiyi araştırıp, keşfederek, oluşturarak yorumlayarak ve çevreyle etkileşim kurarak
yapılandırılır.

Proje Tabanlı Öğrenme Yaklaşımı'nın aşamaları alt basamaktır. Bu basamaklar ve bu


basamaklarda yapılacak işlemler ile her basamaktaki öğretmen-öğrenen rolleri aşağıda
verilmiştir.
1. Aşama:
Konuyu ve alt konuları belirleme, grupları kendi içinde organize etme.
• Yapılacak işlemler:
Öğrenenler kaynaklan araştırır, bir çerçeve proje için sorular önerebilirler.

• öğretmenin Rolü:
Araştırmanın genel konusunu sunar, konuların ve alt konuların tartışılmasında gruplara rehberlik
eder.
• öğrenenin Rolü:
İlginç problemler yaratır ve sorunları kategorize ederler, proje gruplarını oluşturmasında katkıda
bulunurlar.

2. Aşama:
Grupların proje planlarını oluşturması
• Yapılacak işlemler:
Grup üyeleri hep birlikte proje planını yaparlar. Nereye ve nasıl gidecekleri, neleri öğrenecekleri,
sorular hakkında karar verirler. Kendi aralarında iş bölümü yaparlar.
• öğretmenin Rolü:
Grupların projelerini formüle, etmelerine yardım eder, gruplara toplantı yapar: Gerekli materyal
ve kaynakları bulmalarına yardım eder.
• öğrenenin Rolü:
Ne çalışacaklarını planlar, kaynakları seçer, rolleri tanımlar, planların dağıtımını sağlar.
3. Aşama:
Projeyi uygulama
• Yapılacak işlemler:
Grup üyeleri organize olur, veriler ve bilgiler analiz ederler.

• öğretmenin Rolü:
Araştırma ve çalışma becerilerinin geliştirilmesine yardım eder, temel süre ve grupları kontrol
eder.
• öğrenenin Rolü:
Sorular için cevapları araştırır. Veri toplar. Bilgiyi organize eder. Kaynak kişelerle görüşür.
Bulgularını birleştirir ve özetler.

4. Aşama:
Sunuyu Planlama
• Yapılacak işlemler:
Üyeler sunulanndaki temel noktaları belirler ve bulgularını nasıl sunacaklarına karar verirler.
• öğretmenin Rolü:
Sunu için ders planlarının tartışılmasını ve sunuların organize edilmesini sağlar.
• öğrenenin Rolü:
Sunun temel noktalarına karar verilmesini, nasıl bir sunu yapılacağının planlanmasını, sunu için
materyal hazırlanmasını sağlar.
5. Aşama:
Sunu yapma
• Yapılacak işlemler:
Sunular sınıfta ve belirlenen diğer yerlerde (başka sınıflarda, başka okullarda vb.) yapılır.

• Öğretmenin Rolü:
Sunular koordine edilir.
• öğrenenin Rolü:
Sunucular sınıf arkadaşlarına dönüt verir.

6. Aşama:
Değerlendirme
• Yapılacak işlemler:
Öğrenen projeleri hakkında dönütleri paylaşırlar. Öğretmenler ve öğrenenler projeleri hep birlikte
paylaşırlar.
• öğretmenin Rolü:
Proje özetleri ve öğrenilenler değerlendirilir.
• öğrenenin Rolü:
Grup üyeleri olarak çalışmayı ve çalışmada öğrendiklerini yansıtırlar. Çalışmaların
değerlendirilmesinde rol alırlar.

Proje tasarlannda (problem durumlannda) bulunması gereken esaslar:


• Birden çok çözüm yolu (hipotez-de-nence) barındırma. Öğrencinin düzeyine (seviyesine) uygun
olma.
Üst düzey zihinsel becerileri (yaratıcı düşünme, yansıtıcı düşünme vb.) geliştirmeye yönelik olma.
Bilimsel yöntemi kullanabilme.
İlginç üst düzey ve çok yönlü soruları kullanabilme.
Günlük yaşamla ilişkili olma.
Birden fazla dersi (disiplini) ilişkilendirme.
Farklı kaynaklardan araştırma yapmaya yönelme.

BİREYSEL ÇALIŞMA YÖNTEMİ

Bireysel çalışma, bir öğrencinin bir konuyu yaparak, yaşayarak öğrenme yoludur. Bu yöntem, bir
öğrencinin bir konuyu kendi başına öğrenmek isetidği ya da kendi başına çalışma yapma yoluyla
öğretme yaklaşımlarında, ayrıca uygulama, analiz ve sentez düzeylerdeki davranışları
kazandırmada kullanılır. Tekniğin başlıca özellikleri şunlardır:
1. Öğrenci merkezlidir.
2. Öğrenci yaparak, yaşayarak öğrenir.
3. Her öğrenci öğrenme durumunu kendine göre ayarlar.
4. Öğrenme öğrencinin ilgi, yetenek ve ihtiyaçlarına uygun olarak yapılır.

Bazı öğrenme konularını öğrenci kendi başına çalışarak öğrenmek ister. Bu durumlarda bireysel
çalışma yöntemini uygular. Özellikle uygulama, analiz ve sentez düzeyindeki hedef alanlarını
kazandırmada kulllanılır. Öğrenciler uygulama, analiz ve sentez düzeyindeki hedef alanlarını
kazandırmada kullanılır. Öğrenciler bireysel çalışma yöntemiyle bilgiye ulaşır; bu süreçte iç ve dış
disiplini kazanır. Hızlı ve yavaş öğrenen öğrencilerin öğrenmelerini geliştirir.

Bireysel çalışma yönteminin temel ilkeleri:


• Öğrenci konuyu kendi öğrenme hızı ve düzeyine göre öğrenir.
• Öğrencide sorumluluk duygusunu ve sistemli çalışma alışkanlığını geliştirir.
• Öğrenci yaparak-yaşayarak ve araştırmainceleme yolu ile öğrenir.
• Öğrenci hedef belirleme ve öz düzenleme yeteneğini geliştirir.

ÖĞRETİM TEKNİKLERİ

Grupla öğretim Teknikleri


Başlıca grupla öğrenim teknikleri ve her bir tekniğin önemli özellikleri aşağıda kısaca
açıklanmıştır.

BEYİN FIRTINASI (FİKİR TARAMASI)


Yaratıcı problem çözme gücünü amaçlayan grup tartışması tekniğidir. Katılımcılar yaratıcı
düşünme ve hayal kurma yoluyla bir konuya çözüm getirmek üzere fikirlerini özgürce sunarlar.
Tekniğin temel amacı, öğrencilerin fikir üretmelerini ve ifade etmelerini sağlamaktır. Üst düzey
tartışma tekniği olarak ta kullanılır. Teknik A. Osbourne tarafından geliştirilmiştir.

İki bölümden oluşur:


1. Fikir üretme
2. Fikirleri değerlendirme

Fikir üretme aşamasında grupta problem çözmekle görevlendirilen üyeler mümkün olduğu kadar
çok fikir ileri sürerler. Akıllarına geleni söylerler. Zaman zaman çılgın, ilginç, düşünülmemiş
fikirler de ortaya çıkabilir. Fikirler ile igili yorum, yargılama, eleştiri yapılamaz, düşünceler
yönlendirilmez, herkes birbirinin fikrini dinler, fikirler tahtaya ya da kağıtlara yazılır oturumun
sonunda genel bir değerlendirme yapılır.
Doğal konuşma yapılır. Neşeli bir ortam oluşturulur. İyi-kötü, doğru-yanlış gibi yargılamalar
kullanılmaz. Fikirlerin niteliğinden çok niceliği önemlidir.
Fikirlerin değerlendirilmei aşamasında ise katılımcıların fikirleri sınıflandırılır, yeni ilişkiler
kurulmaya çalışılır, oylamaya yapılarak sıralanır ve değerlendirme yapılır.

Beyin fırtınası tekniğinin özellikleri


• Problemlere alışık olunmayan, özgün ve beklenmeyen çözümlerin bulunması
• Yaratıcı problem çözme, hayal kurma ve fikirlerini ifade etme becerisini geliştirir.
• Fikir üretme ve fikirlerin değerlendirilmesi olmak üzere iki bölümden oluşur.
• Özgür ve güvenilir bir tartışma ortamı sağlanır. Fikirler yönlendirilmez, eleştirilmez ve
yargılanmaz.
• Aktif katılım sağlanır.
• Tartışma konuları öğrencinin ilgi düzeyine ve gelişim özelliklerine uygun seçilir.

Tekniğin uygulama aşamaları


• Etkinliğin amacını ve problem durumu açıklama
• Etkinliğin zaman sınırını belirleme ve açıklama (ortalama 5-15 dakika)
• Etkinliklere tüm öğrencilerin katılımı sağlanma
• Fikirler alınmalı, eleştiri ve yorum yapılmamalı
• Elde edilen fikirler tahtaya ya da kartonlara yazılmalı
• Olabildiği kadar fazla miktarda fikir elde edilmeli
• Zevkli, eğlenceli ve katılımcı bir ortam sağlanmalı
• Etkinliklerin sonunda fikirler analiz edilerek (oylama ya da puanlama yapılarak) değerlendirme
yapılmalı

GÖSTERİ (DEMONSTRASYON)
Demonstrasyon bilgi edinmek, ilgi uyandırmak ve çalışma standardını geliştirmek, göze ve
kulağa aynı anda hitap etmek suretiyle bir işin nasıl yapıldığını göstermek için başvurulan bir
gösteri tekniğidir. Bir işin nasıl yapıldığını göstermek yazılı ve sözel öğretimden çok daha etkilidir,
bunlara ek olarak denilebilir ki: "Güvenilir bilgi elde etmede demonstrasyon yüksek standarda
sahip tekniklere örnek oluşturur." (bilen 2006, Hatc-her ve Andrevvs, 963:117) "Belirli olgu veya
olaylara ilişkin ilkeleri açıklamak, bir takım teknik ve becerileri gözetmek amacıyla bir şeyi
başkalarının önünde deneme veya yapma işine gösteri denir." (Oğuzkan, 1985:120)

Temel özellikler
• Öğrencilere bir işin nasıl yapılacağını göstermek, genel ilkeleri açıklamak ya da bir aracın nasıl
çalıştığını göstermede kullanılır. Hem görme hem de işitme duygularına hitap eder.
• Belli bir konudaki işlemleri göstermek ona karşı ilgi uyandırmakk, belli öğretim becerilerini
model olarak göstermek.
• Gösteri tekniği, bir süreci, bilgiyi ya de olayı inceleyerek öğrenmek için görse bir sunum olanağı
sağlar.
• Öğrenme konusu araç-gereç kullanıla rak somutlaştırılır. Göze ve kulağa hi tap ettiği için
etkilidir.
• Öğrenme konularını somutlaştırmadi anlaşılır hale getirmede, ilgi çekici du ruma getirmede
kullanılır.
Gösteri tekniğinin özellikleri
• Beceri (psiko-motor) davranışın nasıl yapılacağı gösterilerek beceri öğretimini sağlama.
• Göze ve kulağa aynı anda hitap eder.
• Öğrenme konularını somutlaştırır.
• İlgi ve merak uyandırır. Dikkati çeker.
• Öğretmen göstererek anlatır. (Göster-anlat ilkesi)
• Tüm öğrencilerin gösteriyi izleyebilmeleri sağlanmalıdır.

Gösteri tekniğinin etkili kullanılması


• Plan yapılması
• Materyalin önceden hazırlanması
• Hedeflerin (kazanımın) önceden açıklanması
• Uyulacak kuralların açıklanması
• Tüm öğrencilerin görebileceği ortamın sağlanması
• Etkinlik sırasında soru sorma, öğrencilerin katılımını sağlama
• Teknik kullanılırken beceri ya da görev önce normal hızda gösterilmesi sonra yavaş hızla tekrar
edilmeli, her bir adım açıklanmalı, gösteri sırasında so-ru-cevap yapılmalıdır.

SORU-CEVAP (SOKRAT METODU)


• Soru - yanıt yöntemi sözel etkileşim yöntemidir. Bu yöntem öğrencinin konuyu anlayıp,
anlamadığını kontrol etmeye yardım eder; eleştirel düşünme becerilerini geliştirir ve dersin etkili
olup olmadığını değerlendirir, (Somun-cuoğlu, Yıldırım, 2000, Tok, 2006) Bu yöntemle; düşünme,
dinleme becerisi, hatırlamak, akıl yürütme, yaratıcılık, geri bildirim verme, güdülenme, katılma,
konuşma alışkanlığı sorgulama gibi özellikler geliştirilir.
Öğrencilerin derse katılmasını sağlayan, düşünme ve konuşma alışkanlıklarını kazandıran önemli
bir tekniktir. Sokrat yöntemi olarak ta bilinir.
Tekniği uygulamada soru önce sınıfa sorulmalı, öğrenciler düşündürülmeli, sonra soruyu
cevaplayacak kişi belirlenmelidir.
Soru-cevap tekniği öğrenileri derse katmak, düşünmeye yöneltmek, öğretimin etkili ve yetersiz
yönlerini belirlemek, anlaşılamayan konuları belirlemek, önemli bölümleri vurgulamak, pekiştirme
vermek ve konuları belirlemek, önemli bölümleri vurgulamak, pekiştirme vermek ve konuları
açıklayarak tekrar etmek için öğretim sürecinde kullanılır.
Her öğrencinin cevaplayacağı türden sorular sorulmalıdır.
Doğru cevaplar hemen pekiştirilmeli, yanlış cevaplar yine aynı öğrenciye ipucu ve ek sorularla
düzelttirilmelidir. (Cevap, öğrenciye bulundurulmalıdır.) Doğru cevap için ipuçları kullanılmalıdır.
• Farklı türden sorula; (kapalı uçlu bilgi soruları, ilişkisel-birleştirici sorular, genişletme soruları)
sorulmalıdır.
• Soru-cevap tekniği bir dersin giriş bölümünde daha çok dikkati çekme, etkinlikler bölümünde
daha çok öğrencinin derse katılımını sağlama, sonuç bölümünde ise daha çok öğrenme
eksikliklerini belirleme ve öğretimin etkinliğini belirleme için kullanılır. Bununla birlikte
öğretmenin derste soru -cevabı sıkça kullanmasının başlıca nedenleri aşağıdadır:

/ Öğrenciyi derse katma (aktif kılma)


/ Öğrencilerin giriş davranışlarını (ön bilgileri) ortaya çıkarma
/ Öğrencileri güdülemek
/ Öğrencileri pekiştirme
/ Öğrencileri düşündürmek
/ Önemli noktaları vurgulamak
/ İlgi ve merak uyandırmak
/ Muhakeme, analiz, sentez, değerlendirme gibi zihinsel yetenekleri geliştirmek
/ Bilinmeyen bazı konuları öğrencilere buldurmak
/ Önemli konuları vurgulamak
/ Yanlış öğrenmeleri belirlemek
/ Tekrar olanağı sağlamak
/ Öğrenene dönüt sağlamak
/ Sınıfta bir tür iletişimi sağlamak
/ Öğrencilerin öğrenme düzeyini belirlemek
/ Öğrencilerin hatırlamasını sağlamak
/ Cevapları öğrenciye buldurmak
/ Öğretimin kalitesi hakkında bilgi sağlama

Sorularda bulunması gereken özellikler


• Dersin hedeflerine uygun olma
• Öğrencinin düzeyine (hazırbulunuşluğuna) uygun olma
• Açık ve anlaşılır olma
• Önceki sorularla ilgili olmama
• Cevabıma ilişkin ipucu barındırmama
• Düşünme, eleştirme, kanıt getirme gibi zihinsel becerileri geliştirme
• Öğrenciyi öğrenmeye istekli hale getirme
• Cevaplandırılabilir olma

Sınıfta soru sorma etkinliklerinde şu noktalara dikkat edilmelidir:


• Soru isme değil, sınıfa sorulmalıdır.
• Her defasında farklı öğrencilerden (gönüllü) cevap istenmelidir.
• Öğrenciler de soru-cevap tekniğine katılacak psikolojik güven oluşturmalıdır.
• Doğru cevapla anında pekiştireç verilmelidir.
• Yanlış cevap gelmesi durumunda aynı öğrenciye ipuçları vererek doğru ona buldu-rulmalıdır.
• Farklı tür ve zorlukta sorular sorulmalıdır.
• Öğrencilerin öğrenme düzey ve hızlar dikkate alınmalıdır.

ROL YAPMA (Sosyo-Drama, Psiko Drama)


• Rol yapma, öğrencinin kendi duygu ve düşüncelerini başka bir kişiliğe girerek ifade etmesini
sağlayan bir öğretme tekniğidir. Öğrencinin iyi rol yapabilmesi için yaratıcı düşünce önemlidir.
(Demirel, 2004)
• Rol yapma, tekniğinde konu ya da durum sınıfta dramatize edilir. Öğrenciler oynayacakları role
uygun bir karaktere bürünerek empati yaşarlar. Aynı zamanda tarafsız düşünme yeteneklerini
geliştirirler. Öğrenci kendisini (farklı bir kişiymiş gibi) daha rahat ifade ederek gerçek yaşamda
karşılayabileceği birçok durumu rol oynarak yaşar.
• Rol yapma, öğrencinin belli bir durum, olayı ya da düşünceyi oyuna dönüştürerek anlattığı ya
da dramatize ettiği bir etkinliktir.
• Rol yapmada birey başkasının rolüne girerek kendi duygu ve düşüncelerini oynar. Roller
önceden dağıtılır ve bireyler bu rolleri oynarlar. Öğrenci kendisini başka birisinin yerine koyar,
duygu, sezgi, sempati, öfke ve sevgi gibi özellikler yaşar. Öğrenci merkezli fakat öğretmen
tarafından yapılandırılan ve yönetilen bir tekniktir.
DRAMA (Bağımsız rol yapma)

Drama öğrencilerin hangi durumda nasıl davranmaları gerektiğini yaşayarak öğrenmelerini


sağlayan bir öğretme tekniğidir.
Problem çözme ve iletişim kurma yeteneğini geliştirir. Bu teknik, bilinen en eski öğretme
tekniklerinden birisidir. Çok kullanışlı ve yararlı olduğu için günümüzde okullarda yaygın olarak
kullanılmaktadır. Drama tekniğini yararları şöyle sıralanabilir: (Demirel, 2004)
1. Etkili ve dikkatli dinleme yeteneğini geliştirir.
2. Kişinin kendine olan güvenini artırır.
3.Anlama yeteneğini ve yaratıcılığı artırır.
4. Akıcı konuşmayı geliştirir.
5. Dile hakimiyeti ve iyi ifade yeteneğini geliştirir.
6. Dile hakimiyeti ve iyi ifade yeteneğini geliştirir.
• Dramada birey kendi açısından yaklaşır ve ne yapması gerektiğine ilişkin (doğaçlama) rol
oynar. Bireysel beklenmedik durumlarda nasıl davranması gerektiğini çözer. Öğrencinin kendi
duygu ve düşüncelerini, başka bir kişiliğe girerek ifade etmesini sağlayan bir tekniktir.
• Öğrencilerin aktif katılımını sağlayarak, yaparak-yaşarak öğrenmesini sağlar.
• Öğrencinin nasıl davranması gerektiğini yaşayarak öğrenmelerini sağlayan bir tekniktir.

Rol Yapma ve Drama Tekniklerinin Temel özellikleri


• Öğrencilerin yaratıcıklarını geliştirir.
• Empatiyi geliştirir.
Duyuşsal ve sosyal davranışların öğrenilmesini sağlar.
Sosyal etkileşimi artırır.
Kendini ifade etme gücünü geliştirir.
Farklı bireysel ya da sosyal durumları anlamasını ve hazır olmasını sağlar.

MİKRO EĞİTİM
Mikro öğretim öğrenci tarafından yapılan (kısa süreli olarak) bir davranışın gözlemesi, gözlemin
kayıt edilip öğrenciye hatalarının belirtilmesi ve davranışın belli bir yeterlik düzeyine gelene
kadar öğrenciye tekrar ettirilmesi ve her tekrarda hataların belirtilip düzeltilmesi yoluyla
öğrencilerin davranışı belli bir yeterlik düzeyinde kazanmasını amaçlayan bir öğretim tekniğidir.
Anlaşılacağı üzere mikro öğretimin psikomotor becerilerin kazandırılmasına yönelik derslerde
kullanımı daha etkilidir.
"Öğret-yeniden öğret" süreci gerçekleştirilir. Öğretim süresi, sınıftaki öğrenci sayısı ve konu
bakımından küçültülmüş ve yoğunlaştırılmış bir öğretim deneyimidir. Normal öğrenme ve öğretim
süreçlerinin karmaşıklığını basitleştirmeyi amaçlayan bir laboratuar öğretim yöntemidir.
Öğretmen adaylarının mesleğin gerektirdiği rol ve davranışları kazanmalarında mikro öğretim
uygulamalarının katkısı büyüktür. (Küçükahmet, 2003)
Mikro öğretim tekniği öğrencinin kendi performansını izleyip eksiklerini kendisinin (görsel ya da
sözel kayıt aracılığıyla) ve izleyenlerin katılımıyla görüp, performansını düzeltmesini sağlar.

• Öğretmen eğitimde kullanılan ve az sayıdaki öğrencinin (4-5 kişilik) grup çalışmalarıyla


gerçekleştirdiği bir tekniktir.
• Dersler kısa tutulur. (5-20 dakika)

Tekniğin aşamalan
• Öğrenci ders planını yapar
• Konusunu sunar.
• Sunu, kamera, video, teyp vb. kayda alınır.
• Dersten sonra sunu birlikte izlenir, tartışılır ve değerlendirilir.
• Alınan dönüt ışığında dersler yeniden düzenlenir.
• Sunu tekrarlanır ve kayıt yeniden yapılır.
• Son değerlendirme yapılır.

EĞİTSEL OYUNLAR

• Eğitsel oyunlar, bireylerin fiziksel, zihinsel yeteneklerini, sanatsal ve estetik niteliklerini ve


becerilerini geliştiren, yaşantıyı zevkli kılan (Bilen, 2006) öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve
daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan etkinliklerdendir. Bilgilerin pekiştirilmesi,
zihinsel yeteneklerin geliştirilmesi için kullanılan oyunlar neşeli ve rahat bir ortam sğlamakta sınıf
için çalışmalara da değişiklik getirmektedir. Eğitsel oyunlarla derste konular daha ilgi çekici
duruma getirilebilir, etkin olmayan öğrencilere, derse katılma olanağı sağlanır. (Tok, 2006)
Öğrenciler oyun oynayarak öğrenir. Okul öncesi ve ilk öğretim çağındaki çocukların gelişim
özelliğine çok uygun olduğundan onların çok yönlü gelişimlerini destekler.
Öğrenilen bilgilerin pekiştirilmesini ve daha rahat bir ortamda tekrar edilmesini sağlayan bir
tekniktir.
Öğrencinin çok yönlü gelişimini sağlar.
Öğrenciye neşeli ve rahat ortam sağlanmakta, sınıf içi çalışmalara da değişiklik getirmektedir.
Konular oyuna dönüştürülerek ilgi çekici duruma getirilir.
Eğitsel oyunlar daha fazla öğrenilen bilgilerin daha rahat ve eğlenceli bir ortamda tekrar edilerek
pekiştirilmesini sağlayan etkinlikleri kapsar. Konuları ilgi çekici hale getirerek sınıftaki en pasif
öğrenciler bile etkinliklere katılarak çok yönlü gelişirler.

ALTI ŞAPKALI DÜŞÜNME TEKNİĞİ (E.BONO)

Yaratıcı düşünme becerilerini geliştirmede kullanılan grup tartışması bir tekniktir. Düşünme
öğretiminde kullanılır. Eleştirisel ve çok yönlü (farklı) düşünmeyi sağlar. Öğrenci bir olay ya da
olgunun tek yönünün olduğunu değil birçok (farklı) yönünün olduğunu anlar. Öğrencinin bir olayın
tek bir özelliğine takılıp kalmasını önleyen bir tekniktir. Bu teknikte altı değişik renklerde şapk-lar
ve anlamlarını temsil eden düşünceler bulunmaktadır. Öğrenciler sırası ile kartondan yapılan
bütün şapkaları takarak, görüşlerini belirtirler. Böylece olaylara farklı yönlerden yaklaşmayı
öğrenirler.

Beyaz şapka:
Tarafsız bir şekilde bilgiyi temele alarak düşünür.

Kırmızı şapka:
Önsezilere dayalı olaylara duygusal tepki vermeyi temel alır.

Siyah şapka:
Olaylara eleştirisel ve karamsal yönden bakar.

San şapka:
iyimserlik, Olaylara iyimser ve yapıcı yönden bakar.

Yeşil şapka:
Olaylara yeni ve farklı çözüm yolları bulmak, yaratıcı ve yenilikçi fikirler üretmeye dayalı düşünür.

Mavi şapka:
Olayların tüm olası yönleriyle gören ve değişkenleri kontrol altında tutan bakış açısıdır.
Bir olay verilir ve her öğrencinin farkı şapkayı temsil eden düşünceden bakarak olayı
yorumlamaları istenerek yaratıcı düşünceler ortaya çıkarılır.

EKİPLE ÖĞRETİM

Birkaç uzmanın ve öğretmenin etkinliklerini planlama, sunma, değerlendirme ve geliştirmede


sistemli olarak çalışmasıdır.

BALIK KILÇIĞI TEKNİĞİ


• Kurucusu K. İshikawa'dır.
• Bir problemin (örneğin enerji kullanımı, nükleer enerji, savaş çıkması vb.) nedenlerini ve alt
nedenlerini tanımlamada kullanılan bir tekniktir.
• Öğrencilerin problemin çeşitli bölümleri arasında derin ilişkileri kurma ve nesnel düşünme gibi
becerilerini geliştirir.
• Bu teknik öğrencilerin problemlere çözüm üretmesini sağlamaz. Öğrencilerin derin düşünerek
olayları ve ilişkileri organize etmesini sağlar.
• Öğrencilerin birlikte çalışmasını, gerçek aramasını, farklı görüşlere açık olmasını ve karşıt
görüşlerin ortaya çıkmasını sağlar.
Problem tanımlandıktan sonra, kısa ve öz sözcükler kullanılarak, nedenlerin ne olabileceği
belirlenir ve okların üzerine yazılır. Daha sonra nedenlerin ayrıntıları üzerinde durulur ve
katılımcıların birbirinin görüşüne saygı duyması sağlanır.

BENZETİM (SİMULASYON)

Benzetim tekniği, bir olay durum, nesne veya aktivitenin yapay olarak öğretim ortamında
tasarlanmasıyla yapılan öğretim etkinliklerini içerir. Benzetim sınıf içinde öğrencilerin bir durumu
gerçeğe benzer koşullar yaratarak (bu durumla ilgili olarak) eğitici çalışma yapmalarına olanak
sağlayan bir öğretim tekniğidir. Öğrencilere, gerçek durumlara hazırlık açısından iyi bir deneyim
sağlar. (Tan, 2005)
Gerçeğe uygun olarak geliştirilen yapay bir ortamda ya da model üzerinde yapılan bir öğretim
yaklaşımıdır. Öğrenciler sınıf içerisinde bir konuyu gerçekmiş gibi alıp, üzerinde çalışma yaparlar.
Gerçek durumların boyutları model üzerinde (gerçek durumların benzeri durum yaratılarak) ya da
sembolik yolla öğretilir. Öğrencilerin gerçek uygulamalarında tehlikeli ve maliyet gerektiren
durumlarında kullanılır. Sınıf içinde bir olayı gerçekmiş gibi ele alarak üzerinde eğitici çalışma
yapılarak uygulanan bir öğretim tekniğidir. Gerçek durumların önemli boyutları bir model ya da
resimler ve diğer sembolik yollarla belirlenir. Örneğin; pilotların uçuş öncesi yapay koşullarda
eğitim görmeleri,
astronot eğitiminn uzay koşullarına benzer ortamda yapılması, tehlike taşıyan bir deneyin
bilgisayar benzetim programlarıyla, bilgisayar üzerinde gerçekleştirilmesi, askerlerin savaş
tatbikatı yapması, tıp öğrencilerinin kadavra üzerinde çalışmaları birer benzetimdir. Benzetim
tekniğinde aynı zamanda sosyal konularda demokratik ortam, arkadaşlık ilişkileri, uzmanlaşma,
savaş anlaşmaları gibi birçok konunun sınıf ortamında temsili yapılabilir.
Benzetim tekniği öğrenciyi kendisini içinde bulunacağı gerçek bir durumda düşünerek nasıl
davranacağını planlaması, tehlikeli durumlarda riski azaltmak, mal ve can güvenliğini arttırmak,
maliyet ve karmaşık davranışların aktarılmasındaki etkisinden dolayı öğretme - öğretme
etkinliklerinde kullanılır.

Benzetim tekniğinin avantajları

• Gerçek koşullarda tehlikeli olan durumların sınıf ortamına getirilmesi


• Öğrencilere anında dönüt sağlaması
• Öğrencilerin aktif olması
• Öğrenmede öğrencilerin sorumluluk olması
• İstendik öğrenme düzeyine gelinceye kadar öğrencilere tekrar yapma olanağı sağlaması

BİREYSEL ÖĞRETİM TEKNİKLERİ

Bireysel öğretim teknikleri ve özellikleri aşağıda açıklanmıştır.

Programlı (Programlandırılmış) öğretim (Skinner)


• Skinner'in ve davranışçı kuramın geliştirdiği öğretme tekniğidir. Öğretimi birey-selleştiren bir
tekniktir.
• Öğretilecek her davranış sırasıyla hiç atlanmadan öğretilir. Öğrenci bu yöntemde özel
hazırlanmış bir materyalle (bilgisayar yazılımı, kitaplar vb.) etkileşime girerek kendi kendine
öğrenir.
• Öğrenci materyaldeki bilgi birikimi okur, anlar, sorulara cevap verir ve geribildirimlere göre
devam eder.
• Programlı öğretim uygulamalarında etkinlikler programlı ders kitaplarıyla ya da öğretim
kanalıyla (özellikle bilgisayar yazılımlarıyla) sunulur.
• Programlı öğretim yazılımları doğrusal programlama (öğrenci belirli bir düzenleme ilerler.
Önkoşul bilgileri, ilgi ve ihtiyaçları dikkate alınmaz öğrencinin ilerlemesi ve çalışması program
tarafından sağlanır.) ve dallara ayrılan programlama (öğrencinin ilgi ve ihtiyaçları ile ön koşul
bilgileri dikkate alınır. Öğrenci ilerlemesi ve çalışmasını bizzat kendi yapar. Öz programlama adı
da verilir.) olmak üzere iki türlü hazırlanır.
• Öğretimin bireylerin hızına göre düzenlenmesi esasına dayanır.
• Küçük adımlar, etkin katılım, başarı, anında düzeltme, kademeli ilerleme, bireysel hız ilkeleri
uygulanır.

Programlı öğretimin özellikleri


• Öğretimi bireyselleştirir.
• İlgi çekici ve uyandırıcıdır.
• Anında dönüt düzeltme sağlar.
• Zamandan ekonomiklik sağlar.
• Tekrar olanağı verir.
• Her öğrenci kendi öğrenme hızına göre hareket eder.
• Kademeli yaklaştırma yoluyla öğrenmeyi sağlar. Öğrenmede en etkili yaklaşımın pekiştireç
olduğunu varsayar.
• Bilgisayar yazılımları, internet ve özel hazırlanmış kitapçıklar ile verilir. Materyalin hazırlanması
profesyonellik ve uzmanlık gerektirir ve zaman alır.
• Okulda ve okul dışında uygulanabilir. Sınırlılıkları:
• Her disiplin (konu) alanının öğretiminde etkili değildir.
• Sınıfta bireysel etkileşimi (öğretmen-öğ-renci, öğrenci-öğrenci) sınırlar.
• Bilgi ve kavrama düzeyi hedef alanlarını kazandırmada kullanılır. Daha üst düzey hedef
alanlarını kazandırmaz.

Bireyselleştirilmiş Öğretim (Keller Planı)

• Sınıftaki öğrenci sayısı arttıkça, her öğrenciye düşen öğrenme zamanı ve hizmeti azalmaktadır.
Aynı zamanda bir sınıftaki öğrenciler arasında bireysel farklılıklar bulunmaktadır. Bu durumda
öğrencilerin tamamı aynı etkinliklerle öğrenemezler. Öğrenme düzeyi farklı öğrencilerin
öğrenmesi ancak öğretimin bireyselleşmesi ile mümkün olabilmektedir. Öğretmen sınıftaki tüm
öğrencilere değil de, 3-5 öğrenciden oluşan küçük gruplara ders yapar.
• Bir sınıfı oluşturan öğrenciler arasındaki öğrenme ve bireysel farklılıklarının giderilerek her
öğrenciye hızına uygun öğretim yapılması tekniğidir. Her öğrenci kendine özgü düzeylerde
öğrenir.
• Öğretmen sınıfın tümüne değil 3-4 öğrenciden oluşan küçük gruplara (homojen gruplar)
açıklama yapar. Öğrenme stili, tarzı önemlidir.
• Sınıfta farklı nedenlerden dolayı öğrenme güçlüğü yaşayan ve sınıf içerisinde özel olarak
ilgilenilemeyen kullanılan bir tekniktir.
• Bireysel ödev ve çalışmalar yaparlar.
• Bireysel gereksinimlere dönük grup çalışmalarında değişik etkinlikere yer verilerek öğrencilerin
değişik çalışmalar yapmaları sağlanabilir. Bunun için;

/ Dönüşümlü günlük çalışmalar (sınıf gruplar halinde çalışır, grubun başında iyi bilen lider öğrenci
bulunur, değişik etkinlikler üzerinde çalışma yapılır.)
/ Beceri geliştirme çalışmaları (öğrenciler arasında beş grup oluşturulur bir grup öğrencileri
yönlendirmek amaçlıdır, diğer dört grup etkinliklerde bulunur, bir öğrenci farklı kümelerde
bulunarak kendini geliştirebilir.)
/ Planlı grup çalışmaları (Öğrencilerin bir yarı yılda kazanması gereken beceriler planlı bir şekilde
gruplar üzerinde gerçekleştirilir.)
/ Düzey geliştirme çalışmaları yapılar. (Öğrencilerin hazırbulunuşluk düzeylerine uygun yönetim
etkinlikleri gerçekleştirilir.) (Demirel, 2004, Valette, 1972)

Bilgisayar Destekli Öğretim


• Bilgisayar öğretiminde öğretmene yardımcı bir öğretim araç: olarak kullanılır. Öğretimde çoklu
ortamı sağlar. Göze ve kulağa hitap eden etkili bir öğretim aracıdır.
• Genel anlamda öğrenci öğrenmesine ve başarısına olumlu yönde etki yapar. Fakat öğrencinin
bir bütün olarak gelişimini sağlayamaması özel donanım ve beceri gerektirmesi, tüm hedef
alanlarını (sadece bilme ve kavrama düzeyini kazandırır) kazandırmadaki etkisizliği ve içerikte
yer alan tüm konuları aktarmadaki yetersizliği nedeniyle sınırlıdır.
• Öğrenciler için, renkli, hareketli, animasyonlu olarak hazırlanan eğitim CD'leri aracılığı ile
öğrenme zevkli ve ilgi çekici hale gelir.
• Bilgisayar öğretmenin yerine geçen bir araç değil, öğretmene yardımcı olan öğretimi
tamamlayıcı bir destek aracıdır.

Bilgasayarla öğretim uygulamalarının farklı türleri:


• Konu (ders) sunumları
• Programlı öğretim uygulamaları
• Similasyon (Benzetişim)
• Problem çözme uygulamaları
• Problem çözme uygulamaları
• Öğretimsel oyunlar
• Özel ders
• Alıştırma, tekrar ve uygulama
• Testler (sınavlar)

Bilgisayar destekli öğretimin avantajları:


• Çeşitli zihinsel becerileri geliştirmesi
• İlgi ve dikkati çekmesi, merak uyandırması
• Öğrenme sürecinin devamlılığı sağlaması
• Eksik öğrenmelerin belirlenmesi ve giderilmesi
• Sık tekrar etme olanağını vermesi
• Bilgi ve kavrama düzeyindeki hedef alanlarını kazandırması

Bilgisayar destekli öğretim programlarını (yazılımların) hazırlanmasında dikkat


edilecek hususlar:
• Öğretimin hedeflerine uygun olması
• Program içeriğinin hedeflere uygun olması
• Öğrenci ilgi ve yeteneklerine uygun olması
• Uygun ipucu, öğrenci katılımı, pekiştireç uygulamalarına sahip olması
• Programın açık, net ve anlaşılır bir dille yazılması
• Dönüt düzeltme etkinliklerine sahip olması
• Uygun beceri ve davranışları kapsaması
• Öğretmene yardımcı olması
• Görsel ve işitsel uyarıcı zenginliklerine sahip olması.

Tutor Destekli Öğretim


Tutar destekli öğretim, öğrencinin öğrendiği konularda, anlamakta güçlük çektiği kısımlarla ilgili
olarak bireysel öğretim desteği görmesidir. Tutar desteği tamamen yardım isteyen öğrencilere
öğretim olanağı, sağlayan bir öğretim etkinliğidir. Öğrencilerin öğrenme güçlüğü yaşadığı
konuları öğrenmelerinde önemli katkılar sağlayan bir bireysel öğretim etkinliğidir. Anlaşılacağı
üzere, tutor destekli öğretim hizmeti öğrenci tarafından cevaplanamayan soruların
cevaplanmasına olanak sağlar. (Tan, 2005) Örneğin fizik dersinde ödev yapan bir öğrencinin
yapmış olduğu hatalar kendisine bireysel olarak açıklanarak, eksiklerini ve yanlışlarını görmesini
sağlayacak bilgiler verilerek ödevini tekrar yapması istenerek tekrar dönüt verilir. Bu
uygulamada daha çok öğrenciye eksiklerini ya da yanlışlarını kendisinin anlayabileceği ipuçlarını
ve önbilgileri vermektir.

SINIF İÇİN ÖĞRETİM TEKNİKLERİ

Gezi
Okul ve sınıf çalışmalannı tamamlamak, ünitede geçen konulan doğal ortamında görmek ve okul-
yaşam arasındaki bağı kurmak amacıyla yapılan planlı ziyaret tekniğidir. En önemli faydası ilk
elden somut öğrenme yaşantıları sağlamasıdır. Bu amaçla öğrenciler öğrenme konulannın
gerçekleştiği doğal ortamda bulunmalan sağlanır.
Öğretim, sınıf ve okulda olduğu kadar, okul dışı etkinlikler yoluyla da oluşmaktadır. Planlı ve
düzenli bir biçimde yapılan etkinlikler öğrencinin yeni ve istendik davranışlar edinmesine
yardımcı olur. Bu etkinliklerden birisi olan gezi, okul ve sınıf içi çalışmaları tamamlamak daha
anlamlı kılmak amacıyla ugulanan planlı ziyaretlerdir. Bu teknik olayları, durumları gerçek
görünümüyle tanıma, takdir etme ve bilgileri asıl kaynağından elde etmek amacıyla uygulanır. Bu
teknik bir konunun ya da ünitenin başlangıcından ve sonunda uygulanabileceği gibi, bazen bir
konu sadece gezi tekniği ile de işlenebilir. (Bilen, 2006)

Özellikleri
• Olayları gerçek ortamda görülür ve ilk kaynaktan bilgi alınır.
• Öğrenme konusunun oluşumu ve koşulları ile nesne ve materyal doğal ortamında incelediği için
etkili bir tekniktir. Katılan tür öğrencilerin gözlemi yapmasına olanak sağlamalıdır.
• Gezi iyi planlanmalıdır. Gezi yapılacak kurumdan ve okul müdürlüğünden izin alına rak gezi
programının bütün boyutları öğren çilerle birlikte planlamalı ve yürütülmelidir.
• Gezi sonuçları sınıfta tartışılmalı ve raporlaştırılmalıdır.

Gözlem
Öğrenclierin gerçek hayat içinde ya da ortamlarda (laboratuar, sınıf) olayları, nesne leri, insanları
bir plan dahilinde izlemeye da yalı bir tekniktir. Öğrencilerde araştırma eğilimini ortaya çıkarır.
Doğrudan bilgi ve deneyime ulaştırır. Aynı zamanda birçok duyu organını devreye soktuğu daha
sağlam ve kalıcı bilgiler oluşur. Okul - çevre ilişkilerini geliştirir. Birçok konu alanının öğretiminde
kullanılır. Belirli bir nesne, olay ya da durumla ilgili bilgi toplama ve inceleme yapma amacıyla
yapılır. Öğrenciler öğrenme konularıyla ilgili, müze, fabrika, sağlık kuruluşu, dağ, orman, göl gibi
yerlere götürülerek gerçek ortamda bilgi toplanabilir.

Etkili uygulanabilmesi için;


• Gözlemin planı yapılmalı
• Hedef açıklanmalı uygulama ve kurallar öğrencilerle birlikte planlanmalı
• Tarih, zaman, süre, materyal iyi belirlenmeli
• Öğrencilerin neye dikkat edecekleri ve ne yapacakları önceden iyi belirlenmeli
• Gözlem sonuçları değerlendirilmeli Sınırlıklari;
• İzin alma, prosedürü uygulamadaki zorluklar
• Gözlem yapılacak yerlerdeki tehlikeli ve riskli durumlar
• Öğrencilerin kontrolü ve katılımında zorluk
• Planlaması ve uygulanmasındaki ekonomik ve zaman sorunu

Görüşme
Öğrenme konusuyla ilgili bilgileri uzman kişilerden alarak sınıf ortamında aktarmaya dayalı bir
tekniktir. Uzman kişi sınıf ortamına getirebilir veya görüşme ziyaret etme şeklinde gerçekleştirilir.
Uzman kişinin açıklamaları ve bilgileri konuyu yaşayan birisi olması sebebiyle daha gerçekçi ve
etkilayici olabilir. Öğrencilerin bilişsel ve duyuşsal gelişimleri sağlanır.

Sergi
Öğrencilerin, öğrenim sürecinde ürettikleri ürünlerin (resim, şiir, komposizyon, heykel vb.)
değerlendiği ve paylaşmayı sağlayan bir tekniktir. Yapılmış ya da üretilmiş olan nesne, model,
sanat eseri vb. ürünlerin değerlendirilmesi yapılır. Hazırlanan ürünler; sınıf sergileri, fuarlar, şiir,
kitap, resim, heykel sergileri gibi etkinliklerle ortaya konulur ve incelemeye sunulur. Bu teknikte
öğrencilerin yaratıcılığı, üretkenlikleri, becerileri geliştirilir ve öğrenme süreci ile ilgi çekici,
doyum sağlayıcı bir anlama kavuşur. Öğrenci aynı zamanda yaparak - yaşarak ve planlı iş yapma
alışkanlıkları kazanır.
Belli bir konunun açıklanması için birçok çalışmanın izleyicilere sunulmasıdır. Sınıf içi öğretim
etkinlikleri pekiştirme amacı için faydalı bir tekniktir. Sergide daha çok duyu organına hitap eden
öğrenim yaşantıları sağlanır. Genelde dönem veya yılda bir yapılır. Resim dersinde bir yıl
boyunca yapılan çalışmaların sergilenmesi, öğrencilerin yıl boyunca yapılan çalışmaların
sergilenmesi, öğrencilerin yıl boyunca yazdığı şiirlerin sergilenmesi gibi. Sergiler genelde
öğrenciler
tarafından hazırlandığı için yaparak, yaşayarak edinilen yaşantıları içerir. Bu nedenle önemli bir
tekniktir. Sergiler, görme yoluyla öğrenme sağlar. Öğrencinin aktif katılımı, yaratıcılık, estetik,
artistik ve yöneticilik becerilerini geliştirir. (Tan, 2005)
Sergi iyi plan, kapsamiı bir hazırlık, tüm öğrencilerin katılımının sağlayacağı bir organizasyon,
zaman ve emek ister.

Ödev
Öğrencileri yeni öğrenilecek ünite veya konuyu hazırlamak konuyu birlikte işlemek, öğrenmeyi
kolaylaştırmak, sınıfta işlenilen ve konuların tekrarını (pekiştirilmesini) sağlamak için yaptırılan
çalışmalara ödev denir.
Ödev, öğrencilerin sınıf dışında yaptığı ek öğrenme etkinliği olarak gerçekleştirilir. Ödevin en
önemli amacı sınıfta anlatılan ve kavranın konular bir tür tekrar etme, pekiştirme ve alıştırma
olanağı sağlamasıdır.

ödevlerin özellikleri
• Ödev dersin hedeflerine (öğrenci kaza-nımlarına) uygun olmalıdır.
• Ödev, öğrencinin bireysel olarak yapabileceği içerikte öğrencinin düzeyine uygun olarak)
verilmelidir. (Ödev vermede dikkat edilecek en önemli özellik bireysel olarak planlanması,
yapılabilmesi ve sonuç alınabil-mesidir.) Zor ve karmaşık ödevleri yapamayan öğrenciler
başkalarından yardım istemekte ve bu sürede olumsuz psikolojik durumlar yaşamaktadırlar.

You might also like