Professional Documents
Culture Documents
Giri
"Tuvaletimi yap-
holanmyorum."
neredeyse mutlu
olmutu.
John Verdn
tan yanndaki duvara yapk lamba, kadnn boazndaki byk yaray ve gzlerindeki glgeyi belirginletiriyordu.
Duvarn arkasnda parlak bir ey
grmesine
uzaklara ba-
Birinci
Ksm
LMCL
ANILAR
Birinci
Blm
Polisin Sanat
John Verdn
John Verdn
heyecanla eletirirken gerekleti. Gurney portreye bakarken aklna bir fikir geldi. Bunu zel eriim izninin bulunduu farkl bir
alan iin kullanabilir ve olaya farkl bir bak as getirebilirdi.
Bu lgn fikir onu garip bir ekilde heyecanlandrmt. Bir sanat
kursundan bekledii son ey, heyecan verici olmasyd.
Bu dnce - tm kariyerini onu aratrmaya, izini srmeye
ve alt etmeye adad canavarn doasn yakalayacak ve yanstacak biimde sabka fotoraflarn bytme, netletirme ve koyulatrma fikri - aklna yerletike, itiraf etmeye ekinecei kadar
sk mesele zerinde kafa yormaya balamt. Her eyden nce,
o, her soruya iki adan bakabilen, her yargnn ardndaki hatay
ve her heyecann altndaki tecrbesizlii grebilen bir adamd.
O gneli kasm sabahnda, alma odasndaki masada Jason
Strunk'n sabka fotorafn incelerken, urat iin verdii heyecan bir anda arkasndan bir eyin yere dme sesiyle blnd.
Madeleine herhangi birisine sradan, fakat kocasna gergin
gelecek bir ses tonuyla "Bunlar buraya brakyorum," dedi.
Omzunun zerinden arkasna dnp, gzlerini ksarak, kapnn arkasna konmu uvala bakt. "Neyi brakyorsun?" diye
sordu, cevabn bile bile.
Madeleine ses tonunu deitirmeden "Laleleri," dedi.
"Lale soanlar m demek istedin?"
Bu aptalca bir dzeltme olmutu ve ikisi de bunun farkndayd. Bu
yalnzca, Madeleine ondan bir ey yapmasn istediinde fakat kendisi
bunu istemediinde kzgnln ifade etmesinin bir yoluydu.
"Onlarla burada ne yapmam istiyorsun?"
"Onlar baheye kar. Ekmeme yardm et."
Madeleine ona, baheden bir eyi, yeniden baheye gtrmesi iin ofise getirmesinin ne kadar mantksz olduunu sylemeyi
dnd fakat yalnzca dnmekle yetindi.
Hafif kzgn bir ses tonuyla "imi bitirir bitirmez," dedi. Bu
15
kinci
Blm
Kusursuz Kurban
D a v i d ve Madeleine Gurney, Walnut Crossing kasabasnn sekiz kilometre dnda, Delaware blgesindeki bir kmaz sokan
sonunda, ayrlarn zerine ina edilmi, on dokuzuncu yzyldan kalma olmasna ramen salam duran bir iftlik evinde yayorlard. Drt dnm arazi vine, mee aalan ve akaaalarla
evriliydi.
Ev, mimarideki basitliinden bir ey kaybetmemiti. Evi satn
aldklar yl ierisinde, eski sahibinin yapt ve holarna gitmeyen
eyleri kendilerine uygun hale getirmeye almlard - rnein
kasvetli alminyum pencereleri, bir nceki yzyln tarzna uygun
ahap pencerelerle deitirdiler. Bunu byk bir tarih akyla yaadklarndan deil, gemite kalm estetik anlaynn daha ho
olduuna inandklarndan yaptlar. David ve Madeleine, bir evin
nasl grnmesi ve nasl bir duygu vermesi gerektii konusunda
olduka uyumlulard - ancak David aralarndaki bu uyumun son
zamanlarda giderek azaldn dnmeye balamt.
Kendisini gn boyu yiyip bitiren bu dnce, einin, zerinde
alt portreyi irkin bulmasyla harekete gemiti. Lale ekme
iinden sonra, Muskoka sandalyesinde uyuklarken, bilinci yar
ak bir halde bunu dnyordu ki, Madeleine'in imenlerin
zerinden ayaklarn sryerek yanna geldiini duydu. Ayak
sesleri yan banda kesilince, bir gzn at.
16
tarama: Pride dzenleme: sereniti
John Verdn
19
tarama: Pride dzenleme: sereniti
nc
Blm
Cennette Bela
E r t e s i gn ncekine gre daha gzeldi; New England takvimindeki kasm ay resimlerine benziyordu. Gurney sabah 7:00'de
uyanp du alm ve tra olmutu; kot pantolonunu, ince, pamuklu sveterini giymiti. Alt kattaki yatak odasnn dndaki mavi
avluda, bez sandalyesine oturup kahvesini yudumluyordu. Avlu
ve avluya alan kap, Madeleine'in sraryla eve sonradan eklenmiti.
Madelein'in bu tr konularda iyiydi. Neyin mmkn olduunu,
neyin nereye yakacam rahata grebilirdi. Bu da onun pek
ok zclliini ortaya koyuyordu: Olumlu sezgileri, pratik zekas,
hayal krklna uratmayacak bir zevki. Fakat fikir ayrlna
dtklerinde - ilerinde biriktirdikleri fkeler ve krgnlklar
sz konusu olduunda - David onun gl yanlar zerinde younlamakta zorlanyordu.
Kyle' geri aramay unutmamalyd. Walnut Crossing ve
Seattle arasndaki saat fark yznden saat beklemesi gerekiyordu. Kahvesini iki eliyle kavrayarak, sandalyesine daha da
gmld.
Kahvesiyle birlikte yannda getirdii dosyaya bir gz att
ve yirmi be senedir karlamad snf arkadann grnn hayal etmeye alt. Madeleine'in bir kitap sitesinden
kard kitap kapaklarndaki fotoraf ona grntnn yann20
da, arkadann kiiliini de hatrlatt - rlandal aksan ve olaanst sevimli glmsemesi onun karakterinin tamamlayc
unsurlaryd.
kisi Bronx'taki Rose Hill kampsnde niversite rencisiyken, Mark Mellery espri ve itenlik anlay olan, enerji
dolu ve hrsl olma abasnn ardndaki karanlk boluklarn
zaman zaman belli eden, deiik bir karaktere sahipti. Her zaman kenarlardan yrme eilimi vard - aa doru kvrlan
bir izginin zerinde yan yan yrmeye alan, sendeleyen
bir tr dahi gibi; ayn anda hem umursamaz hem karc bir
adamd.
nternet sitesinde yer verdii biyografisine gre, yirmilerinde
onu hzla aalara gtren izgi, otuzlarnda sarsc bir manevi
aydnlanmadan sonra tam tersine dnmt.
Gurney, kahve bardan koltuun dar koluna yerletirip, dosyay dizlerinin zerinde at. Mellery'den bir hafta nce ald
mesaj yeniden ap, tekrardan, satr satr inceledi.
Merhaba Dave,
Umarm bunca zaman sonra eski bir snf arkadann
seninle iletiim kurma isteini yadrgamazsn. nsan gemiten gelen bir sesin neler anlatabileceinden asla emin
olamyor. renci birlii sayesinde, ayn okul gemiine
sahip olduum kiilerle iletiimimi koparmadm ve mezunlarla ilgili haberleri yllardr keyifle takip ediyorum. Birden ok olayda gsterdiin baary ve kazandn nam
grdmde
mutlu
oldum.
(Mezunlar
hakknda
kan
bahsediliyordu.
Akas
John Verdn
"ki
Walnut
DPNOT: Sorunum karsnda benim kadar aresiz kalrsan ve bir neri getirenezsen bile seni yeniden grmek
benim iin byk bir mutluluk olacaktr.
Sz edilen telefon birka gn sonra geldi. Gurney duyduu
sesi hemen tanmt. Sesinde, gerginliin verdii titreme dnda
ilgin bir ekilde hi deiim yoktu.
Bu kadar zamandr haberlememi olmakla ilgili yaplan
birka aklamadan sonra Mellery asl konuya geldi. Gurney'le
birka gn ierisinde grmesi mmkn myd? "Durum"
acil olduu iin ne kadar erken olursa o kadar iyiydi. Yeni bir
"gelime" olmutu. Bunu telefonda konuamazlard ve Gurney
durumu rendiinde onu daha iyi anlayacakt. Mellery'nin ona
gstermesi gereken eyler vard. Hayr, bu polisin bakabilecei
bir sorun deildi, sebebini gelince anlatacakt. Hayr, bu hukuki
bir sorun da deildi, en azndan imdilik. Ortada herhangi bir su
yoktu, kimse tehdit altnda deildi - bunlar iin elinde kant yoktu. Tanrm, bu ekilde konumalar hi de kolay deildi; karlkl
grmeleri her eyi kolaylatracakt. Evet, Gurney'in artk zel
dedektiflik ilerine bakmadn anlyordu. Fakat yalnzca yarm
saat, onunla yarm saat grmesi gerekiyordu.
rmeyi kabul etti. Merak genellikle suskunluunu yeniyordu ve bu
olayda Mellery'nin yumuak konumas altnda gizlenen gerginliin
sebebini merak ediyordu. Tabii ki zlmesi gereken bir bilmece,
kendisi bunu kabul etmese de, onu btn gcyle iine ekiyordu.
Gurney mesaj nc kez okuduktan sonra, dosyaya geri
koydu ve gemiinin bulank hatralar arasnda gezinmeye balad: Mellery'nin akamdan kalma ve sklm bir ekilde geldii
sabah dersleri, leden sonra yava yava kendine gelmeye ba23
John Verdn
lamas, ders aralarnda alkoln verdii rahatlkla kvrak zekasnn rettii ar akalar... Doutan oyuncuydu ve okulun tiyatro
topluluunun yldzyd - Shamrock Bar'da ne kadar hayat doluysa, sahnede onun iki kat canlyd. zleyicisiyle var olabilen
bir adamd - insanlarn ona duyduu hayranlk, onu kendi iinde
zirveye karyordu.
Gurney dosyay at ve mesaj bir kez daha okudu. likilerini
tarif etme eklinden rahatszlk duymutu. Aralarndaki grmeler Mellery'nin bahsettiinden daha az, daha nemsiz ve daha
az samimi olmutu. Fakat Mellery'nin kelimeleri dikkatle setii
izlenimine kaplmt - basit grnmesine ramen mektup tekrar
tekrar yazlm, zerinde dnlm ve defalarca dzeltilmiti vg dolu szler ise, mektuptaki dier her ey gibi, belli bir ama
iin kullanlmt. Ancak asl ama neydi? imdilik grnd
kadaryla ama Gurney'i yz yze grmeye ikna etmek ve sz
konusu "sorun" her neyse, onu zme dahil etmekti. Bundan
daha fazlasn sylemek zordu. Bu sorunun Mellery iin byk
nem tad akt - yazd mektupta endie ve samimiyet karm bir duyguyu doal bir yolla kar tarafa aktarabilmek iin
bu kadar zaman harcamasnn aklamas buydu.
Bir de kk bir DPNOT sorunu vard. Bu bilmece karsnda aresiz kalabileceini kibarca belirterek ona meydan okurken,
ak olan ka kapsn da kapatyordu. Bylece Gurney'in zel
soruturmalara bakmadm sylemesi ya da yardm etmek istememesi ihtimalini ortadan kaldrm oluyordu. Seilen kelimelerin amac, eski bir arkadan kaba bir ekilde, isteksizlik yznden reddedilmesini engellemekti.
Evet, bu mektup titizlikle yazlmt.
Titizlik. Bu yeni bir eydi, yle deil mi? Kesinlikle Mark
Mellery'e ait zelliklerden biri deildi.
Bu gzle grlr deime Gurney'in ilgisini ekmiti.
24
25
Drdnc
Blm
maya alr gibi, hecelerin zerine basarak "Mutlu..." diye tekrarlad. "Bu ev ne kadar gzelmi. Gerekten ok gzel..."
"Madeleine'in iyi bir zevki var. Oturalm m?" Gurney, deriden yaplm iki sandalyeye doru yrd. Oturduklarnda bir
elma aac ve ku havuzunun arasndan birbirlerini grebileceklerdi.
Mellery kendisine gsterilen sandalyeye ynelmiti ki bir an
duraksad. "Yanmda bir ey vard..."
"Bu olabilir mi?" Madeleine elinde k bir evrak antasyla
evden km yanlarna geliyordu. Sade fakat pahal bir anta,
tpk Mellery'nin zerindeki dier her ey gibi... El yapm ngiliz ayakkablarndan (rahat ve az cilal), muntazam dikili kamir
(hafiften krtrlm), spor ceketine kadar - parann kontrol ettii deil paray kontrol eden, kendisini yormadan baarya ulaan, aba sarf etmeden servet edinmi adam izlenimini, bilinli
ve hesapl bir ekilde vermek ister gibiydi. Ancak gzlerindeki
rahatsz ifade farkl bir mesaj tayordu.
Mellery, byk bir rahatlamayla Madeleine'den antay alrken "Ah, evet, teekkr ederim," dedi. "Peki ey nerede..?"
"Sehpann zerine brakmsnz."
"Ah, tabii. Bugn biraz dalgnm. Teekkr ederim!"
"ecek bir ey alr mydnz?"
"ecek?"
"Hazr buzlu aymz var. Ya da baka bir ey isterseniz..."
"Hayr, hayr, buzlu ay alabilirim. Teekkr ederim."
Gurney eski snf arkadan incelerken, bir anda Madeleine'in,
Mellery'i kitap kapandaki fotorafa benzetirken ve "hatta daha
fazlas" derken, ne kastettiini anlad.
Fotoraftaki en nemli zellik sade bir kusursuzluktu. zerinde oynama yaplp deitirilmemi, gnlk, amatr bir fotoraft ya da bir amatrn acemi kompozisyonu izlenimi bir
27
John Verdn
aldatmacayd. Kesinlikle zerinde uralarak verilmi bir zensizlik havas vard. Ego tatmini iin verilmi egosuzluk izlenimi
- Mellery'nin kiilii de bunun bir rneiydi. Her zamanki gibi
Madeleine'in sezgileri hedefi vurmutu.
lim' dercesine "Mesajnda bir sorundan bahsetmisin," dedi.
Mellery "Evet," diye yant verdi. Ama konuyu amak yerine
konuyu datmak iin snf arkadalarndan birisinin, felsefe profesryle yapt kravat takma kuralyla ilgili aptalca tartmadan sz aarak hatralardan bahsetmeye balad. Mellery hikayeyi anlatrken, kendisi, Gurney ve bahsi geen arkadalarndan
Rose Hill Kamps'nn ' Silahrleri' diye bahsederek olaya
kahramanca bir hava katmaya alt. Gurney bu abay utan
verici bulduundan, anlattklarna beklenti dolu, dik bir baktan
baka bir tepki vermedi.
"Evet," dedi Mellery huzursuz bir ekilde anlatmaya hazrlanarak, "Nereden balayacam bilemiyorum."
Eer anlatacaklarna nereden balayacan bile bilemiyorsan, diye dnd Gurney, ne halt yemeye buraya geldin?
Sonunda Mellery antasn at, iki adet yumuak kapakl kitap karp, onlar krlacak bir ey tutuyormu gibi Gurney'e dikkatlice uzatt. Bunlar, internet sitesinden alnm kapak ktlarn incelemi olduu kitaplard. Birisinin ad Tek Sorunumuz, alt
bal Hayatmz Deitirmede Bilincin Gc 'yd. kincisinin
ismi Drste! ve alt bal ise Mutlulua Giden Tek Yol'du.
"Bu kitaplar bilmiyor olabilirsin. Ksmen baarl oldular
ama sat rekorlar krmadlar." Mellery alakgnll grnmeye
alarak evde alm olduu yapmack glmsemesiyle devam
etti. "u anda bunlar okuman istemeyeceim." Komik bir ey
sylemi gibi yeniden glmsedi. "Ama bunlar neler olduu ya
da niin olduu hakknda sana bir fikir verebilir, ben sorunumu
28
anlattktan sonra tabii ki... Yani grnd kadaryla bahsettikten sonra... Olanlar kafam biraz kartrd."
Ya da epey korkuttu, diye geirdi iinden Gurney.
Mellery uzun bir nefes ald ve bir an duraksadktan sonra buzlu suya girmek zere olan bir adamn krlgan kararszlyla hikayeyi anlatmaya balad.
"ncelikle sana, aldm mektuplardan bahsetmeliyim." antasna uzanp iki zarf kard ve birisini anca iinden el yazl
bir kat kt. Dierinden ise LCV amacyla kullanlan zarflarn
boyunda, daha kk bir zarf kt. Kad Gurney'e uzatt.
"Bu yaklak hafta nce aldm ilk mesajd."
Gurney, kad alp incelemek zere arkasna yasland. Her
eyden nce el yazsnn dzenini inceleyecekti. Kelimeler ok
dzenli ve okunakl yazlmt - aklna birden dilbilgisi dersindeki Rahibe M a n y Joseph'in tahtaya yazd dzgn yazlar geldi. Fakat zenli el yazsndan daha garip olan ey, yaznn dolmakalemle ve krmz mrekkeple yazlm olmasyd. Krmz
mrekkep? Gurney'in bykbabas krmz mrekkep kullanrd.
Bykbabasyla ilgili ok az ey aklnda kalmt fakat krmz
mrekkebi hatrlyordu. Gnmzde yaayan bir kii neden krmz dolmakalem mrekkebi satn alm olabilirdi ki?
Gurney giderek derinleen bir ciddiyetle notu okudu. Ardndan baa dnp yeniden okudu. Ne bir hitap ekli ne de bir imza
vard.
Kadere inanr msn? Ben inanyorum, nk seni bir daha
hi gremeyeceimi dnyordum - ama sonra bir gn, sen
oradaydn. Her ey geri dnmt: Konuma biimin, hareket
tarzn - hepsinden ok, dnme eklin. Eer birisi aklndan bir
say tutman isteseydi, aklndan geecek saynn ne olduunu biliyorum.
John Verdn
gideceini.
John Verdn
felsefe kural var: Bir ey olduysa, belli bir yolla olmu demektir.
Bu say iinin basit bir aklamas olmal."
"Fakat..."
Gurney NYPT'de ilk alt aynda ciddi bir trafik polisiyken
yapt gibi elini kaldrd. "Otur. Rahatla. Bu durumu zebileceimize eminim."
34
Beinci
Blm
Kt Olaslklar
John Verdn
birisi olmadn gsterecek her eye sahip olan bir adam havas
tayordu. Gurney yirmi alt yl nce de byle bir tavr olduunu dnd. Mark Mellery her zaman, gerekte olduunun biraz
daha fazlas gibi grnmt.
Gurney "Polise gitmek aklna gelmedi mi?" diye sordu.
"Bunun bir ie yaramayacan dndm. Bir ey yapacaklarn sanmyorum. Ne yapabilirlerdi ki? Ak bir tehdit, aklamas
yaplabilecek, kesin bir su yok. Elimde onlara gtrebileceim
somut bir ey yok. Birka sama iir mi? Bunlar sapklk yapmak isteyen bir lise rencisi ya da garip espri anlay olan herhangi birisi de yapm olabilir. Polisin hibir ey yapmayacan
ya da daha kt ihtimalle bunun bir aka olduunu syleyeceini
bile bile, neden onlara gidip zamanm boa harcayaym?"
Gurney ban sallad fakat inanmam gibi grnyordu.
"Dahas," diye devam etti Mellery, "yerel polisin bu konuya el atmas, geni kapsaml bir aratrma balatmas, insanlar
sorgulamas, altm yere gelmesi, ieri giren ve daha nce
girmi olanlara rahatszlk vermesi - baz misafirlerimiz hassas
olabiliyor - etrafta gezinip her halt sormas, ilgisi olmayan eylere burnunu sokmas, belki de basn bu ie kartrmas fikri...
Tanrm! Balklar hayal edebiliyorum - 'Ruhani Yazar lm
Tehditleri Alyor' - ve bunun yarataca karmaa..." Mellery'nin
sesi alald ve kafasn 'polisin verebilecei zarar kelimelerle tarif edilemez' dercesine sallad.
Gurney aknlk dolu bir bakla karlk verdi.
"Sorun ne?" diye sordu Mellery.
"Polise haber vermemenin iki nedeni birbiriyle eliiyor."
"Nasl?"
"Polise haber vermedin, nk onlarn hibir ey yapmayacandan korkuyordun. Polise haber vermedin nk ok fazla ey
yapacaklarndan korkuyordun."
36
John Verdn
onu sandalyenin koluna koyup bir an gzn yere dikti ve hikayesine devam etti.
"Onun lm bir dnm noktasyd. Beni, toplam on be yllk evliliimizde yaadmz her eyden daha ok etkiledi. Bunu
itiraf etmekten nefret ediyorum ama karmn hayatnda beni gerekten etkileyen tek ey, lm oldu."
Gurney, Mellery'nin aklna o anda gelmi gibi, kesik kesik
bahsettii bu ironik durumu belki de yznc kez anlatmakta olduunu dnd. "Nasl ld?"
"Btn hikaye ilk kitabmda yer alyor, fakat sana kaba bir
zet geebilirim. Washington'daki Olimpik Yarmada'da tatildeydik. Bir akam gne batarken kimsenin olmad sahilde
oturuyorduk. Erin, yzmeye karar verdi. Genellikle otuz metre
kadar alr ve havuzda tur atarm gibi, sahile paralel bir ekilde
ileri geri yzerdi. Tutucu bir egzersiz anlay vard." Bir saniye
duraksayp, dolan gzlerini krptrd.
"O gece de ayn eyi mi yapt?"
"Ne?"
"Bunu genellikle yaptn syledin."
"Ah, anladm. Evet, sanrm o gece de aynsn yapt. Gerek
u ki, emin deilim nk sarhotum. Erin suya girdi. Ben, Martini dolu bir termosla sahilde kaldm." Sol gznn kesinde tik
olutu.
"Erin bouldu. Onun cesedini on be metre akta bulanlar,
ayn zamanda beni sahilde szm vaziyette buldular."
Bir an durakladktan sonra gergin bir sesle devam etti: "Sanrm kramp girdi ya da... Bilmiyorum... Sadece sanyorum...
Bana seslenmi olabilir..." Birden durdu, gzlerini kapatt ve
gzne, tikin olduu yere masaj yapt. Ardndan gzlerini ap
etrafndaki her eyi yeni fark ediyormu gibi bakt.
Glmseyerek "Buras ho bir yermi," dedi.
38
John Verdn
John Verdn
Mellery ona dik dik bakt. "Her ey! Tanrm, sorun da burada
- her ey?'
Parasnn her kuruunu yatrd hayallerinin tropik cenneti, akreplerin istilasna uram bir adama benziyor, diye dnd Gurney.
"Senin iin ne yapmam istiyorsun?"
"Bilmiyorum. Belki de Sherlock Holmes gibi hemen sonuca
ulamam, gizemi zmeni, mektubu yazann kimliini belirlemeni ve zarar vermeden etkisiz hale getirmeni bekliyordum."
"Olanlar hakknda tahmin yrtmek iin benden daha iyi durumdasn."
Mellery ban sallad. Birden yzne kibar bir glmse yayld. "Bu yalnzca ar bir aka olabilir mi?"
Gurney "Eer yleyse, grdm en acmasz aka," diye
karlk: verdi. "Aklna baka ne geliyor?"
"antaj'? Yazar hakkmda ok kt bir ey biliyor, hatrlayamadm bir ey? Ve 289.87 dolar yalnzca balang?"
Gurney ikna olmam gibi ban sallad. "Baka ihtimal?"
"ntikam? Yaptm ok kt bir ey iin, ama istedikleri para
deil, istedikleri..." Sesi korkuyla titredi.
"Ve bu cevabn dorulayacak bir ey hatrlamyorsun?"
"Hayr, sana syledim. Hatrlayabildiim hibir ey yok."
"Tamam, sana inanyorum. Ancak bu artlar altnda birka basit soru zerinde durmamz iyi olabilir. Benim sana sorduklarm
bir kada yazp eve gtr ve onlarla yirmi drt saat geirip aklna neler geldiine bir bak."
Mellery k antasn at ve deri kapl bir defterle, bir adet
Mont Blac marka dolmakalem kard.
"Senden, elinden geldiince iyi birka liste yapman istiyorum,
tamam m? Bir numaral liste: Birlikte altn ya da ayn meslei paylatn muhtemel dmanlar - para, szleme, anlama, konum, n konusunda ciddi tartmalara girmi olduun tm insanlar.
42
John Verdn
"Hl tahsil edilmemi olmasndan sz ediyorum. ok anlamsz deil mi - ksuratna kadar miktar, kime gnderilecei,
nereye gnderileceine kadar tm bilgiler veriliyor - ve bunu
tahsil etmemek?"
"Peki, eer Arybdis sahte bir isimse ve bu isimle bir kimlii
yoksa..."
"O halde niin ek gnderme seeneini sundu? Neden nakit
istemedi?"
Mellery'nin gzleri, sanki tm olaslklar yerde birer mayn
olarak saklanyormu gibi zeminde gezindi. "Belki de istedii
tek ey zerinde imzam olan bir eydi."
"Bunu dndm," dedi Gurney, "ancak bu durumda iki sorun var. ncelikle, unutma, nakit de kabul ediyordu. kincisi,
ama imzal bir ekse, neden daha az bir miktar istemedi rnein yirmi ya da elli dolar? Bu amacna ulamasn kolaylatrmaz
myd?"
"Belki Arybdis o kadar zeki deildir."
"Her neyse, ben sorunun bu olduunu dnmyorum."
Mellery'nin tm hcrelerinde tkenmilik ve gerginlik arasnda kyasya bir sava var gibi grnyordu. "Sence ben gereklen tehlikede miyim?"
Gurney omuz silkti. "Sapka mektuplarn ou yalnzca sapka mektuplardr. Tabiri caizse asl saldr silah mesajn kendisidir. Ancak..."
"Bunlar farkl m?"
"Bunlar farkl olabilir."
Mellery'nin gzleri ald. "Anlyorum. Onlara yeniden gz
atacak msn?"
"Evet. Sen de o listeleri yapmaya balayacak msn?"
"Bir ie yaramayacak ama evet, deneyeceim."
44
Altnc
Blm
Boyanm Gl Kadar
Krmz Kan in
John Verdn
"Sanrm."
Anlalmadna sinirlenen bir insann gerginliiyle ayn eyleri tekrarlad. "Bir insan sana kapal bir zarf veriyor ve aklndan
bir say tutmam istiyor. Alt yz elli sekizi tutuyorsun. Zarfn iine bakman sylyor. Zarf ayorsun. indeki notta alt yz elli
sekiz yazyor."
Bu konunun Madeleine'in pek de ilgisini ekmedii ortadayd. Gurney devam etti: "Bu olaanst bir beceri. mkansz gibi
grnyor. Fakat sonuta yapld. Bunun nasl yapldn anlamak istiyorum."
Madeleine hafiften i ekerek "Yapacana eminim," dedi.
Gzlerini Fransz tarz kaplar, biberler ve mevsimin ilk don
olay yznden rm domatesler zerinde srayla gezdirdi.
(Bu ne zaman olmutu? Hatrlayamad. Zaman kavramn yitirmi grnyordu.) Baklar bahenin, imenlerin dier tarafndaki krmz ambarda sabitlendi. Onun kesinde, yapraklarn
arasndan grnen meyveleriyle empresyonist bir tabloyu andran elma aac duruyordu. Bu tablonun ierisine, yapmas gereken bir ey varm ve yapmyormu gibi bir rahatszlk hissi
girdi. Neydi bu? Tabii ya! Haftalar nce ambardaki merdivenle
aacn stnde duran, Madeleine'in eriemedii elmalar toplama sz vermiti. Kolay bir i. Onun iin ocuk oyuncayd. En
fazla yarm saatini alrd.
Bunu yapmaya niyetlenerek sandalyeden kalkarken telefonun
sesi duyuldu. Madeleine telefonu at. Grnrde, telefonun zerinde durduu masa onun yannda olduu iin telefona o bakmt ama asl sebep bu deildi. Telefona kim yakn olursa olsun,
genellikle telefonlara o bakard. Bu telefonla aralarndaki mesafeden ok ikisinin de dier insanlarla konumaya istekli olma dereceleriyle ilgiliydi. Madeleine iin, genellikle insanlar art, yani
bir tr pozitif uyaranlard (canavar Sonya Reynolds gibi insanlar
47
John Verdn
hari). Gurney iin insanlar eksi, yani onun enerjisini iine ekip
tketen kanallard (Cesaret veren Sonya Reynolds gibi insanlar
hari).
Madeleine tm arayanlar karlayan, ne anlatrlarsa anlatsnlar, ilgiyle dinleyecekmi izlenimi veren neeli ve sabrsz sesiyle
"Merhaba?" dedi. Bir saniye sonra sesindeki nee gitmiti.
"Evet, burada. Bir saniye." Ahizeyi Gurney'e doru sallayp,
masaya brakt ve odadan kt.
Arayan Mark Mellery idi ve gerginlii artmt.
"Davey,Tann'ya krler olsun oradasn. Eve yeni geldim. O
lanet mektuplardan bir tane daha aldm."
"Bugn m gelmi?"
Cevap Gurney'in bekledii gibi evetti. Ama yine de bu sorunun bir amac vard. Yllar boyunca olay mahallerinde, acil servis
odalarnda ve her trden kark durumda, saysz histerik insanla
yapt konumalarn sonunda rendii ey ilk nce, kardakini
sakinletirmek iin evet cevab verecekleri basit sorular sormas
gerektiiydi.
"Ayn el yazs gibi mi duruyor?"
"Evet."
"Ve ayn krmz mrekkep'/"
"Evet, kelimeler dnda her ey ayn. Okuyaym m?"
"Dinliyorum," dedi. "Yavaa oku ve satr sonlarnn nereye
denk geldiini syle."
Net sorular, net talimatlar ve Gurney'in sakin ses tonu beklenen etkiyi yaratmt. Mellery, can skc tuhaf iiri yksek sesle
ve satr sonlarn belli edebilmek iin duraksayarak okurken yava yava kendine geliyor gibiydi.
Yaptklarm
yapyorum
John Verdn
benim imdiye dek tandm en zeki insansn. Ayn zamanda durumu daha da ktletirmeyecene inandm tek kiisin."
Bu srada Madeleine elinde rg antasyla mutfaktan geti.
Toprak Ana'dan Haberler programn sunacakm havasyla bfenin zerinden hasr, bahe apkasn alp, Fransz kaplarndan
parlak gkyznn yzne kondurduu kk glmsemesiyle
kt.
Gurney "Benim sana ne kadar yardm edebileceim senin
bana ne kadar yardm ettiine bal," dedi.
"Benim ne yapmam istiyorsun?"
"Sana ne yapacan syledim."
"Ne? Ah... listeler..."
"Bu konuda bir gelime gsterdiinde beni tekrar ara. Ondan
sonra ne yapmamz gerektiini greceiz."
"Dave?"
"Evet?"
"Teekkr ederim."
"Henz hibir ey yapmadm. Ah, neyse, bugn zarf ok dikkatli atm. Televizyonda yaptklar gibi... Eer zerinde parmak
izi varsa, silinmemitir. Cmbz ve kauuk eldiven kullandm.
Mektubu naylon bir poete koydum."
50
Kara Delik
G urney, Mark Mellery'nin sorununa dahil olduu iin huzursuzdu. Olayn gizemi ve bir srr zme istei onu ekmiti. yleyse neden huzursuz hissediyordu?
Aklna, ambardaki merdiveni alp sz vermi olduu elmalar toplamas gerektii geldi. Ardndan bu dnce yerini Sonya
Reynolds iin yeni bir sanat projesi hazrlamas gerektiine brakt - en azndan ktlyle nam salm Peter Piggert'in sabka fotoraflarn bilgisayarna aktarmalyd. nce babasn, on
be yl sonra da annesini ldren ve bunu iledii sutan daha
dehet verici cinsel motiflerle ssleyen Hzl Katilin i dnyasna
girmek iin can atyordu.
Polis Sanat ileri iin dzenlemi olduu odaya girdi. Eskiden iftlik evinin kileri olan bu oda, imdi alma odas gibi
dzenlenmiti ve kuzey ynndeki duvarn zerindeki geniletilmi pencereden giren kla aydnlanyordu. Dardaki pastoral
manzaraya bakt. imenlerin tesindeki akaaa koruluunun
ortasnda duran bo bir alan, ileride uzanan mavimsi dalara
ereve oluyordu. Bu, aklna tekrar elmalar getirdi ve Gurney
mutfaa dnd.
Kararszlktan kafas karm bir ekilde ylece ayakta dururken, Madeleine rgsyle ieri girdi.
"Mellery konusunda sradaki hamle ne olacak?"
51
John Verdn
Cevab ortada der gibi ban sallad. "Dedektif iine benzemeyen ne yapyorsun?"
"Ne demek istiyorsun?"
"Zaten herkes katil portreleri iziyordur, deil mi?"
"Bu, hakknda bilgi sahibi olduum bir konu. Papatya resimleri mi izseydim?"
"Papatya izmen delirmi katilleri izmenden daha iyi olurdu."
"Beni bu sanat iine kartran sendin."
"Ah, anlyorum. Demek benim yzmden harika sonbahar
sabahlarn seri katillerin gzlerine bakarak geiriyorsun!"
San tutturduu kskal toka gevemi ve bir tutam sa
gzlerinin nne dklmt. Kendisi farkna varmam gibi grnyordu fakat ona einin dokunakl bulduu, bezgin bir hava
veriyordu.
Gurney derin bir nefes ald. "Tam olarak neyin kavgasn ediyoruz?"
"Sen bul. Dedektif sensin."
Orada durmu Madeleine'e bakarken, tartmay devam ettirme istei gitti. "Sana bir ey gstermek istiyorum," dedi. "Hemen dnerim."
Odadan kt ve bir dakika sonra elinde Mellery'nin telefonda
okuduu ve kendisinin not ald sama iirle dnd.
"Bundan ne anlyorsun?"
Madeleine yle hzl okudu ki, onu tanmayan birisi okumadn dnebilirdi. "Ciddi gibi grnyor," dedi onu Gurney'e
yeniden uzatrken.
"Bence de."
"Sen onun yaptklarm derken ne kastettiini dnyorsun?"
"Ah, gzel soru. Bu kelimeyi fark ettin mi?"
Alakal dizeleri ezberinden okudu: '"Yaptklarm yapyorum
Ne para, ne de elence iin.'"
53
John Verdn
55
Sekizinci
Blm
Kaya Ve Ta
O gn parlayan sonbahar havas leden sonra ktleti. Sabah irin, beyaz pamuk ynlarna benzeyen bulutlar koyulat. Gkyznde, uzaklarda kapal grnen yerlerden havann
bozduunu haber veren gk grltleri duyuluyordu. Sanki bir
frtnann habercisinden ok havada ylece duran ve gerekten
var olan ama dokunamadmz somut varlklard. Bu his, onlarn havada bir saatten fazla bir sre boyunca yaklamadan ya da
uzaklamadan snneleriyle daha da gleniyordu.
O akam Madeleine Walnut Crossing'den edindii yeni bir
arkadayla blgede dzenlenen bir konsere gitti. Gurney'in
katlmasn beklemiyordu. Bu yzden Gurney, evde kalp sanat
projesi zerinde alma isteini belirtirken Madeleine'in krlacan dnmedi.
Ei evden ayrldktan hemen sonra, Gurney kendisini bilgisayar ekrannn banda, Peter Possum Piggert'in fotorafna bakarken buldu. imdiye kadar tek yapt yeni proje balatp, bunu
grafikler dosyasna atmak olmutu. Projeye alayc ama irin bir
isim vermiti: Oedipus Bozmas.
Eski bir Yunan efsanesinin Sofokles tarafndan yazlm versiyonunda, Oedipus sonradan babas olduu ortaya kan bir
adam ldrr, sonradan annesi olduu ortaya kan bir kadnla
evlenir, onunla iki ocuk yapar ve bu insanlarn hayatnda byk
56
aclara sebep olur. Freud'a gre bu Yunan efsanesi erkek ocuklarn babasn istemedii (yok olmasn ya da lmesini istedii)
bir geliim dnemini temsil eder. Bylece annesinin tm ilgisi
kendi zerinde olacaktr. Fakat Peter Possum Piggert'in durumunda ne bahane olabilecek bir bilgi eksiklii ne de sembolik
bir mesele vard. Peter tam olarak kime ne yaptn bilerek, on
be yanda babasn ldrd ve annesiyle ilikiye girip, iki ocuk yapt. Fakat bununla kalmad. On be yl sonra, o srada on
ve on drt yalarnda olan iki kzyla girdii iliki yznden
annesiyle yapt tartma esnasnda onu da ldrd.
Gurney bu davaya, Bayan iris Piggert'in cesedi bir Manhattan iskelesine demir atm, Hudson Nehri gemisinin dmeninde dalm vaziyette bulununca dahil oldu ve dava, iki kzyla
birlikte, onlarn kocalar olarak yaamak iin gittii Utah'da,
Mormonlarn yaad bir lde Peter Piggert'in tutuklanmasyla
sona erdi.
Sularn ahlak d olmasna, aile faciasna varan kanl boyutuna ramen, Piggert btn sorgulamalarda kontroll ve sessiz duruunu korudu. Suun ardndan gelen tm yasal sre boyunca baba katili ve ensest ilikiye giren bir poligamistten ok,
depresyona girmi bir araba tamircisi havasnda Bay Gizemli'yi
oynad.
Gurney ekranda duran Piggert'e, Piggert de ona bakyordu.
Onunla ilk sorgusundan itibaren, Gurney onun en nemli zelliinin evresini kontrol etme istei (ok u seviyelere varsa da)
olduunu fark etti ve bu dncesinden zamanla emin oldu. nsanlar, ailesi bile - hatta en bata ailesi - bu evrenin bir paras
olmulard ve onlara istedii her eyi yaptrmas artt. Kontrol
salamak iin birisini ldrmesi gerekiyorsa, ldrrd. Onu bu
kadar harekete geiren bir unsur olan cinsellik bile aslnda arzularyla deil, gcyle ilgiliydi.
57
John Verdn
Karsndaki duygusuz surat eytani bir iz grmek iin incelerken, rzgar esmesiyle bir grup kuru yaprak uutu. Esintiyle
birlikte yumuaka avlunun dier ucuna sprldler; birka tanesi hafife Fransz kaplarnn camna doru havaland. Yapraklarn hareketlilii ve ara ara duyulan gk grlts younlamasn gletiriyordu. Birka saat yalnz kalp, atlm kalardan
ve skc sorulardan uzak, portre zerinde alma fikri ona ok
cazip gelmiti. Fakat imdi kafasn toplayamyordu. Piggert'in
derin ve koyu gzlerine dikkatle bakt - seks ve katliamn tabloid prensi olan Charlie Manson'n baklarna hareketlilik veren
parlaklktan eser yoktu - ve yine rzgarla yapraklar, ardndan
gk grlts dikkatini datmt. Tepelerin tesindeki bulutlu
gkyznde imek akt. Mellery'nin ald tehdit iirlerinden
bir blm kafasnda dnp dolayordu. Yeniden aklna geldi ve
bunu dnmeye balad.
Aldklarn geri vereceksin
Vermi olduklarn aldn zaman.
Bata zmesi imkansz bir bilmece gibi grnyordu. Szckler ok geneldi; ok anlaml ve ok anlamszlard; ancak aklndan atamyordu.
Masasnn ekmecesini at ve Mellery'den alm olduu notlar kard. Bilgisayarn kapatt ve notlar ilkinden balayarak,
srasyla masann zerine dizebilmek iin, klavyeyi kenara itti.
Kadere inanr msn? Ben inanyorum, nk seni bir daha
hi gremeyeceimi dnyordum ama sonra bir gn, sen
oradaydn. Her ey geri dnmt: Konuma biimin, hareket tarzn - hepsinden ok, dnme eklin. Eer birisi aklndan bir say tutman isteseydi, aklndan geecek saynn
58
Cevab renmek
istiyorsan,
Bana ncelikle seni bulmak iin harcadm 289.87 dolar
demen gerekiyor
Bu miktar eksiksiz olarak aadaki adrese gnder:
PK 49449, Wycherly, CT 61010.
59
John Verdn
Dndn m hi
Bir silaht bardan gerekte
Ve bir gn dndnde
Tanrm, ben ne yaptm?
Aldn geri vereceksin
Vermi olduunu aldn zaman.
Biliyorum ne dndn,
Ne zaman uyuduunu,
Nereye gittiini,
Nereye
gideceini.
yapyorum
John Verdn
neyi
kastediyordu?
imdi
kcn ve zellikle yalnz banayken onu gereklikten uzak dncelere srkledii daha nce olmutu.
Peki... simle ilgili hissettii gariplik de neyin nesiydi? Hafzasnn hangi tozlu rafnda yatyordu?
Gece, Madeleine'in konserden dnmesinden uzun zaman
nce, erken bir saatte yataa girdi. Yarn mektuplar Mellery'e
geri verip, polise gitmesi konusunda srar etmeye kararlyd.
Riskler ok yksek, tehlike ok akt. Yataa girdikten sonra, bir trl uykuya dalamad. Akl, hi k ve biti izgisi
olmayan bir yar pisti gibiydi. Bu, baz davalarda ok youn
dikkatini verdikten sonra demeye alkn olduu bir bedeldi (kendisi buna inanyordu). Saplantl beyni uyuyakalmak
yerine bu ksrdngde skp kald zamanlarda iki seenei vard. Yatakta kalp bunun iki ya da saat srmesini
bekleyebilir ya da kendisini zorlayp yataktan kar ve zerini
giyinirdi.
Birka dakika sonra zerine kot pantolon ve eski rahat bir sveter giyip, avluya kmt. Kapal gkyzndeki dolunayn ok
zayf nda ambar grnyordu. Avludaki przl yolda oraya
doru yrmeye karar verdi.
Ambarn tesinde kk havuz vard. Yolun yarsnda durdu
ve ky ynnden gelmekte olan bir arabann yoldan geerken
kard sesi dinledi. Yaklak sekiz yz metre ileriden getiini
tahmin etti. Catskills'in, akallarn ulumasndan daha yksek bir
grltye ahit olmad bu sessiz kesinde, ok uzaktaki bir
aracn sesi rahatlkla duyuluyordu.
Biraz sonra avluyu evreleyen altn baaklar, Madeleine'in
arabasnn farlaryla aydnland. Avluya doru dnd ve trdayan akllarn zerinde durup farlar kapatt. Arabadan inip,
gzleri karanla almaya alrken tedbirli havasyla Gurney'e
doru yrd.
63
John Verdn
Gur
Madeleine onun yannda durup derin bir nefes ald.
"Harika kokuyor. Haydi gel, biraz yryelim," dedi onun koluna girerek.
Havuza vardklarnda yol, biilmi ekinlerin balamasyla geniledi. Aalarn arasndan bir bayku tt - daha dorusu onlar
yaz balarnda bu sesi duyduklarnda bunun bayku sesi olabileceini dndler-, her defasnda bunun bayku olduuna daha
emin oldular. Gurney'e gre zamanla daha ok inanmann hibir
mant yoktu fakat ayn zamanda bu durumu ilgin bulmasna ramen Madeleine'e sylerse kzp sklacan biliyordu. O
yzden hibir ey demedi ve onu, ne zaman susmas gerektiini
bilecek kadar iyi tand iin mutlu oldu. Yavaa, huzurlu bir
sessizlik eliinde havuzun dier tarafna yrdler. Madeleine
haklyd - havada ok tatl bir koku vard.
Bazen Gurney'e evliliklerinin ilk yllarn hatrlatan byle anlar
olurdu; basit ama duygusal, sessiz yaknlama imlan, kazadan nceki yllarda olduu gibi... "Kaza" - hafzasndaki olaylara bir klf
gibi sard bu youn ve kapsaml kelime keskin ulu detaylarn kalbini paralamasn engelliyordu. Kaza - lm - bir gne tutulmas
yaratt ve evliliklerini vardiyal alan bir alkanlk, grev, yakn
arkadalk ve nadiren umut nn yand bir eye dntrd.
Nadiren umutlu hissettikleri zamanlar, eskiden nasl bir ilikileri olduunu hatrlatmak ve bunun yeniden mmkn olabileceim gstermek iin aralarndan parlak bir elmasn geip gitmesi gibiydi.
64
John Verdn
mantkl deil mi? Ama o eleniyor gibi grnyordu. Nasl elenebildiim Tanr bilir."
"Evet?"
"Sonra kendime sordum: Zaman geirmek ve bu mzisyenleri ldrmeden oturabilmek iin ne yapabilirim?"
Havuzdan bir ses daha geldi ve Madeleine susup dinledi.
Onun glmsediini grr, hisseder gibi oldu. Madeleine kurbaalar ok severdi.
"Ve?"
"Ve kendi kendime Christmas* kart gndereceklerimin listesini yapmaya balayabileceimi dndm - aylardan kasm - ardndan kalemimi kardm ve program kadnn stne, sayfann
bana 'X-mas kartlar' yazdm - Christmas kelimesinin tamamn
deil, ksaltmasn, X - M - A - S , " dedi; son kelimeyi heceleyerek.
Gurney, anlayp anlamadn sorar gibi anlattn karanlkta
duymaktan ok hissediyordu.
"Devam et," dedi.
"Bu ksaltmay ne zaman grsem bana kk Tommy
Milakos'u hatrlatr."
"Kim?"
"Tommy dokuzuncu snftayken Kzlar Balosu Gn'nde
bana ak olmutu."
* ng. Noel. (ev. N.)
66
nu sanyordum," dedi.
Madeleine ciddiye almadn belli etmek iin bir saniye duraksayp, devam etti.
"Her neyse, bir gn iriyar bir kadn olan Rahibe Immaculata,
Katoliklerin kutsal gnleriyle ilgili kk bir snavda Christmas
kelimesini Xmas eklinde ksalttm iin bana bard. Bunu
byle yazan herkesin, Christmas'in ierisinde geen Christ* kelimesini kasten kardn syledi. Sinirden deliye dnmt.
Bana vuracan dndm. Fakat o srada Tommy - tatl, minik
gzl Tommy - yerinden frlad ve 'O, X deil,' diye bard.
"Rahibe Immaculata ok olmutu. lk kez birisi onun szn kesmeye cesaret edebilmiti. Tommy'e ylece bakt, Tommy
de ona bakt; benim minik ampiyonum. 'Bu ngilizce bir harf
deil,' dedi. 'Bu Yunanca bir harftir. ngilizce'deki ch sesinin
aynsdr. Yunanca'da sa kelimesinin ilk harfidir.' Tommy Milakos Yunan olduu iin, tabii ki herkes onun hakl olduuna
emindi."
Karanln ierisinden onun hatralarna hafife glmsediini grr gibi oldu, hatta bir i eki duyduundan bile phelendi. Belki de i ekme konusunda yanlyordu; en azndan yle
umdu. Ayrca bir nokta daha vard - kahverengi gzleri mavi
gzlere tercih ettiini azndan karm olabilir miydi? Kendine
gel Gurney, dokuzuncu snftan bahsediyor.
Madeleine devam etti, "Yani, 'X. Arybdis' aslnda 'Ch. Ary/
John Verdn
"Tabi ki hayr."
"Peki neden?.."
"nk 'Arybdis' kulaa Yunanca geliyordu."
"Doru. Elbette."
Madeleine karsnda oturan eine anlalmaz ve karanln
bir kat daha glgeledii bir ifadeyle bakt.
Bir sre sonra yznde bir glmsemeyle "Dnmeyi hi
brakmazsn, deil mi?" dedi.
Ardndan, syledii gibi yamur balad.
69
Dokuzuncu
Blm
Esiz Adam
D a l a r n arkasnda bir sre gizlenen souk, blgeye beraberinde- rzgar ve yamur getirerek geldi. Sabah saatlerinde yerler
yapraklarla kaplyd ve havada youn bir sonbahar kokusu vard.
Gne slak imenlerin zerindeki su damlalarnda parldyordu.
Gurney arabasna yrrken hissettii ey ona ocukluunu hatrlatt; tatl imen kokusu onun iin huzur ve gvenlik demekti.
Ardndan bu his yerini gnlk dncelere brakarak kayboldu.
Ruhani Yenilenme Enstits'ne doru gidiyordu. Mark Mellery polisi
Gurney bun
ayan bu sorundan ekmek deildi. Hatta zerinde dndke, eski snf arkadann bulunduu ilgin nokta, bunun kiminle
nasl bir ilgisi olabilecei ve onu tehdit eden eyin ne olduu,
daha ok ilgisini ekiyordu. Gurney snrlarn iyi bilse de, bu
aratrmada hem yerel polise hem de kendisine yer olacan dnyordu.
Mellery'i arayp geleceini haber vermiti. Dalarn arasnda
araba kullanmak iin harika bir gnd. Peony'e giden yol nce
dier Catskills kyleri gibi nemli yollarn kesitii yere on dokuzuncu yzylda kurulmu Walnut Crossing'den geiyordu. Kavak olduu gibi yerinde duruyordu. Blgeye adn veren fndk
70
John Verdn
72
Kusursuz Mekan
John Verdn
John Verdn
76
Esiz Hizmet
Gurney park alanndan kp arnavutkaldrml yoldan yryerek, kurumun olis ve ders merkezi olarak kullandn dnd Georgia tarz binann etrafm dolap, yz elli metre ilerideki
daha kk grnml Georgia tarz eve doru yrd. Patikadaki bir tabelada altn rengi harflerle ZEL MLK yazyordu.
Gurney zile henz basmamken Mark Mellery kapy at.
Walnut Crossing'e gelirken giydii gibi pahal ama sade bir kyafet giymiti. Arkasnda grnen mimari, dekor ve zerindeki
kyafet ona bir beyefendi havas veriyordu.
"Seni gnnek gzel, Dave!"
Gurney antikalarla dolu, kestane rengi giriten ieriye girdi ve
Mellery onu evin arka tarafna doru, rahat bir alma odasna
gtrd. minede trdayarak yanan ate odaya vine kokusuna benzer bir koku yayyordu.
ki adet sandalye, minenin nnde sada ve solda olmak
zere karlkl duruyorlard. minenin karsnda ise U eklinde bir koltuk vard. Sandalyelerine oturduktan sonra Mellery yolu
bulmada sorun yaayp yaamadn sordu. Gurney gelirken
ayr kiiyle yapt garip konumalardan bahsetti ve Mellery onlarn kurumun misafirleri olduklarn ve yaptklarnn kendini kefetme terapisinin bir paras olduunu anlatt.
"Burada kaldklar dnem boyunca," diye balad Mellery,
77
tarama: Pride dzenleme: sereniti
John Verdn
"her konuk on farkl rol oynar. Bir gn Hata Yapan oynayabilir - ngiliz arkadamz da anlattn kadaryla seninle tant
srada bu rol oynuyormu. Ertesi gn Yardmsever olabilir - bu
da, araban park etmek isteyen Sarah'n oynad rol. Dier bir
rol ise 'Muhalefet Olan'dr. Sanrm son karlatn bayan bu
rol byk bir hevesle oynuyormu."
"Bunlarn ne anlam var?"
Mellery glmsedi. "nsanlar hayatlarnda belli roller stlenirler. Rollerin ierikleri - ya da senaryolar - genellikle bilinsiz
olup kii tarafndan seilmemi gibi grnse de tutarl ve tahmin
edilebilirdirler." Bu anlattklarn byk ihtimalle yzlerce kez
anlatm olmasna ramen, konumaya devam ediyordu. "Misafirlerimizin ou ok bilgece olduunu dnse de, burada yaptmz ey basit. Onlara bilinsizce oynadklar rolleri, bunlarn
yararlarn ve nelere ml olabileceklerini, dierlerini nasl etkilediklerini gsteriyoruz. Misafirlerimiz kendilerinin sergiledikleri davran tarzlarn gn nda grmeyi baardklar an, her
tarzn aslnda bir seim olduunu grmelerine yardm ediyoruz.
Sonrasnda bunu devam ettirebilir ya da brakabilirler. Sonra
- buras en nemli blm - onlara zararl hareketlerini yararl
olanlarla deitirebilecekleri bir davran program sunuyoruz."
Gurney, adamn gerginliinin konutuka azaldm fark etti.
Ateli bir ekilde anlatt konunun heyecanyla gzleri parlyordu.
"Bu arada tm bunlar sana tandk gelebilir. Kendine yardm
konusunun basit dnyasnda srekli kullanlan kelimeler tarz,
seim ve deiimdir. Fakat misafirlerimiz bize burada bambaka
bir ey yaptmz sylyorlar - znde bambaka birsey. Geen gn aralarndan bir tanesi bana, 'Buras dnya zerindeki en
mkemmel yer,' dedi."
Gurney sesindeki pheyi hissettirmemeye alarak "Uyguladnz tedaviler ok gl olmal," dedi.
78
John Verdon
da,
aralkta greceimin
nce tereddt etti. "ok garip. lk izlenimim erkek olduuydu. Tiz sesli bir erkek... Sonra emin olamadm. Ses deiti."
"Nasl yani?"
"nce sesini kadn gibi karmaya alan bir erkek gibi geldi.
Sonra sesini erkek gibi karmaya alan bir kadn olabileceini dndm. Seste doal olmayan, zorlayarak yaplan bir ey vard."
Gurney "lgin," dedi. "Bir ey daha - sana syledii her eyi
not aldn m?"
Tereddt etti. "Ne demek istediinizi anladmdan emin deilim."
"Bana yle geliyor ki," dedi pembe notu kaldrarak, "bu mesaj sana dikkatle sylenmi, satrlarn nerede bitecei bile."
"Bu doru."
"yleyse sana satrlarn srasnn da nemli olduunu ve bu
yzden tam olarak syledii gibi yazman sylemi olmal."
"Ah, anladm. Evet, bana yeni satr balatacam yerleri syledi."
"Burada yazmayan baka bir ey syledi mi?"
"ey... evet, bir ey daha syledi. Kapatmadan nce, bu enstitde dorudan Mark Mellery iin alp almadm sordu.
'Evet, onun iin alyorum,' dedim. Ardndan adam, 'Yeni i
frsatlar aramaya balayabilirsin. Ruhani yenilenmenin lmekte
olan bir alan olduunu duydum,' dedi. Sonra gld. Adam komik
bir eyler olduunu dnyor gibiydi. Son olarak mesaj Bay
Mellery'e derhal iletmemi syledi. Bu yzden ofisten buraya hemen geldim." Mellery'e endieli bir bak att. "Umarm pat diye
kp gelmem sorun olmamtr."
Mellery, her ey kontrol altndaym edasyla "Tabii ki sorun
deil," dedi.
Gurney "Susan, ondan bahsederken 'adam' diye hitap ettiini
fark ettim," dedi. "Bu onun erkek olduuna emin olduun anlamna m geliyor?"
81
John Verdon
"Sanrm."
"Bu gece saat kata arayacana dair bir ey syledi mi?"
"Hayr"
"Hatrladn baka bir ey, ufack ve nemsiz gibi grnen
bir ey var m?"
Alnn hafiften krtrd. "Garip bir rperti hissettim - iimden bir ses iyi niyetli biri olmadn sylyor."
"Sesi sinirli gibi miydi? Sert? Tehditkar?"
"Hayr, yle deil. Kibard fakat..."
O, doru szckleri ararken Gurney bekledi.
"Belki fazla kibard. Belki dc garip sesi yznden... Bunu neden hissettiimi tam olarak bilemiyorum. Ama beni korkuttu."
Ana binadaki ofisine dnmek iin odadan knca, Mellery
gzlerini ayaklarnn arasndaki zemine dikti.
Gurney sylemek istedii ey iin doru zaman olduunu dnerek, "Polise gitme vakti geldi," dedi.
"Peony polisine mi? Tanrm, ecinsel hareketinden farksz
olur."
"Yalnzca birka anlamsz mektupla uramyoruz, bir de telefon ayor. Karmzda senden nefret eden, intikam almak isteyen birisi var. Onun gr alanndasn ve belki de tetie basmak
zere..."
"X. Arybdis mi?"
"X. Arybdis ismini bulan adamla desek daha doru olur."
Ardndan Gurney, Madeleine ile konutuklarnn zerine Yunan mitolojisindeki lmcl Charybdis'le ilgili hatrladklarn
anlatt. Ardndan internetteki aramalar sonucunda Connecticut
ya da civarndaki hibir eyalette X. Arybdis'e ait bir kayt bulamadn ekledi.
Mellery rahatsz bir tavrla "Bir girdap m?" diye sordu.
82
83
Drstln nemi
M e l l e r y elinde bir ocak demiriyle mineye yaklap yanmakta olan odunlar dzeltti.
"ek neden geri dnd ki?" diyerek can skc konuya dnd.
"Adam ok titiz grnyor - Tanrm, el yazsna bakar msn?
Yanl adres yazacak birisinin yazsndan ok bir muhasebeci yazsna benziyor. yleyse bunu kasten yapt. Peki, amac neydi?"
Atee dnk ban evirip "Davey, ne halt dnyor?" dedi.
"Yannda gelen notu grebilir miyim? Bana telefonda okuduun yazy?"'
Mellery. elinde mine demiriyle, odann dier tarafndaki
Sheraton model masaya doru ilerledi ve masaya varana kadar
elinde tuttuu eyin farknda deildi. Sinirli bir ekilde "Tanrm,"
diye homurdand. Duvarda onu yaslayabilecei bir yer bulduktan
sonra, masann ekmecesinden bir zarf karp Gurney'e verdi.
zerinde Mellery'nin adresinin yazd byk bir zarfn iinde, Mellery'nin X. Arybdis iin PK 49449 adresine gndermi
olduu kk zarf vard. Bu zarfn iinde de 289.87 dolarlk ek
duruyordu. Byk zarfn iinde, st ksmda bir telefon numarasyla birlikte GD GVENLK SSTEMLER yazyordu. Altnda
ise Mellery'nin Gurney'e telefonda okumu olduu ksa not vard. Mektup ne i yapt belirtilmeden, Gregory Dermott tarafndan imzalanmt.
84
John Verdon
John Verdon
John Verdon
aalaryla kapl bir orman uzanyordu. Alak bir duvar, imenler ve orman arasnda snr izgisi oluturuyordu. Darda, duvarn hemen yannda bir kadnla adam aa ekimi ve kuru otlar
temizleme gibi ilerle urayorlard.
Gurney geni, yeil yoldan onlara doru ilerledike, krek
tutmakta olan adamlarn gen ve Latin olduunu, dizine kadar
uzayan, yeil botlar ve kahverengi, ifti ceketi giymi kadnn
ise daha yal bir grevli olduunu fark etti. Rengarenk lalelerle
dolu bir sr uval dz bir el arabasnn zerinde ak duruyordu.
Kadn, alanlar dikkatlice gzlemliyordu.
"Carlos!" diye bard. "Rojc, blanca, amarilla... roja, blanca, amarilla! "* Ardndan kimsenin ismini sylemeden ortaya bard: "Krmz, beyaz, sar... krmz, beyaz, sar. Sras ok zor
gelmiyor, deil mi?"
Hizmetkarlarn acemiliine filozof gibi i ektikten sonra,
yaklamakta olan Gurney'i grp kibarca glmsedi.
Bir zamanlar Locust Valley Lockjaw diye bilinen Long
Island'in, kalkk dudakl, st snf aksanyla "Bahedeki bir iek manzarasnn dnya zerindeki en iyi ila olduuna inanyorum," dedi. "Fikrime katlmyor musun?"
Gurney'in cevap vermesine frsat brakmadan, elini uzatp,
"Adm Caddy," dedi.
"Dave Gurney."
"Dnyadaki cennete ho geldin! Sizi daha nce grdm
sanmyorum."
"Yalnzca bugn buradaym."
"Gerekten mi?" Sesinde aklama beklermi gibi bir hava
vard.
"Mark Mellery'nin bir arkadaym."
Hafife kalarn att. "Dave Gurney mi dediniz?"
* sp. Krmz, beyaz, sar. (ev. N.)
91
John Verdon
"Evet, doru."
"ey, sizden bahsettiine eminim. Sadece tam olarak hatrlayamad. Mark' uzun zamandr tanr msnz?"
"niversiteden beri. Burada tam olarak ne yaptnz sorabilir miyim?"
"Ne mi yapyorum?" aknlktan kalarn kaldrmt. "Ben
burada yayorum. Buras evim. Ben Caddy Mellery. Mark benim eim."
92
John Verdon
Gurney'in eve gitme istei alyla birlikte artt. Vakit leye gelmiti ve sabahtan beri yalnzca Abe lard' dan ald kahveyi
imiti.
'
nler arasndaki srenin uzun olmas Madeleine'in midesini bulandrrken, Gurney'i olduundan daha eletirel yapyordu.
Bu durumu kendisi de anlayamyordu. Gurney, ruh halini anlayabilmek iin baz barometreler kefetmiti ve bunlardan bir tanesi
Walnut Crossing'in bat knda yer alyordu. Deve Kamburu
(The Camel's Hump) blgedeki ressamlarn, heykeltralarn ve
dier sanat dallaryla ilgilenen insanlarn ilerinin sergilendii
bir sanat galerisiydi. Barometre grevini yerine getirme ekli ise
ok basitti. Eer ruh hali iyiyse, pencereden ilk baktnda, sanat komularnn yaratc ilerini takdir eder; eer ktyse, ne
kadar bo ilerle uratklarn dnrd. O gn grdklerinin
sama olduunu dnd gnlerden birisiydi. Evine ve eine
doru ilerlerken iindeki tedirginlik onu, iki kere dnmeden
fikirlerini sylememesi konusunda uyard.
lenin otobann ve vadinin alak yerlerini oktan terk etmi
olan sabah esintisi, tepeye trmandka depresif bir havas olan ve
Gurney'in bahesinde son bulan kirli patikada yer yer kendisini
gsteriyordu. Koyu renk bulutlar avluya skc, kasvetli bir hava
veriyordu. Traktrn ambardan karlp, im bime makinesi,
toprak burgusu ve kar temizleme makinesi gibi ekipmanlarn
sakl tutulduu kulbenin nne park edilmi olduunu grnce
bir anda sinirlendi. Kulbenin kaps, yaplmas beklenen ileri
iaret eder gibi ak braklmt.
Mutfak kapsndan eve girdi. Madeleine odann dier kesinde, minenin nnde oturuyordu. Sehpann zerindeki taban iinde duran elma p, zm sap ve ekirdekleri, edar
peyniri ve ekmek kalntlar gzel bir akam yemei yendiini
gstererek, Gurney'in a olduunu hatrlatm, fkesini biraz
94
John Verdon
olumuzun
lm...
John Verdon
Gurney glmseyerek, yeniden turuncu alevlere ve onun kolunun yaln, yumuak scaklna odaklanmaya alt. Salar
harika kokuyordu. Bu kokunun ierisinde sonsuza dek kaybolabileceini hissetti.
"Evet," diye cevap verdi. "Harika."
Ann gzelliinin, kendisini srekli bulmacalar zmeye ynelten enerjisini alp gtrmesini umarak gzlerini kapatt. Gurney iin biraz da olsa huzurlu hissetmeyi baarabilmek ironik bir
ekilde bir sava gerektiriyordu. Madeleine'in ylece akp gidebilmesine ve bylece bulduu huzura hayrand. Gurney iin, an
yaamak her zaman akntya kar yzmek gibi olmutu; analitik
akl her zaman ihtimaller, olaslklar dnyasnda dolamay tercih ediyordu.
Bu genetik mi yoksa renilmi bir ka ekli mi diye dnd. Byk ihtimalle her ikisiydi ve karlkl olarak bu durumu
glendiriyorlard. Byk ihtimalle...
Aman Tanrm!
Bir anda analiz yapma eilimi zerinde analiz yaptn fark
etti. Kendisini o anda, o odada olmaya zorlad. Dualarn kabul
olduuna pek inanmasa da, kendi kendisine, Tanrm, burada olmama yardm et, dedi. Ardndan, bunu dnrken sesli sylememi olmay umdu.
Telefon ald. Sanki bir savaa ara vermenin habercisi olan
teneffs zili gibiydi...
Koltuktan kalkp, telefona cevap vermek iin alma odasna
gitti.
"Davey, ben Mark."
"Evet?"
"Caddy ile konutum ve bana bugn seninle meditasyon bahesinde karlatn syledi."
"Evet."
98
John Verdn
tersin ve... dnyada isteyeceim son ey benim sama ve ikiyzl oyunumla ilgili herhangi bir eye onun da maruz kalmasdr."
"Anlyorum. Her neyse, enstitnn sahibi kim?"
"Sahibi mi? Ne anlamda?"
"Bunun ka anlam var?"
"Manevi anlamda benim. Program benim kitaplarm ve kaytlarma dayanyor.
"Manevi derken?"
"Yasal olarak, her eyin sahibi Caddy - mlkn ve dier her
eyin.
"lgin. Yani sen sirkteki cambaz, Caddy ise adrn sahibi."
Mellery souk bir ekilde "yle denebilir,"diye yantlad.
"imdi telefonu kapatmalym. Charybdis her an arayabilir."
Telefon tam saat sonra geldi.
101
Meydan Okuma
Madelene rg antasn koltua getirdi ve deiik aamalarnda olduu iinden bir tanesine dald. Gurney, yanndaki sandalyeye oturmu, fotoraf dzenleme yazlmnn alt yz
sayfalk kullanma klavuzuna gz gezdiriyor, fakat bir trl konsantre olamyordu. minede odunlar atrdayarak ve kvlcmlar saarak yanyordu.
Telefon alnca Gurney koar admlarla alma odasna gidip
ahizeyi kaldrd.
Mellery' nin sesi alak ve gergindi. "Dave?"
"Buradaym."
"u and hatta. Kayt cihaz ak. Seni konumaya alyorum.
Hazr msn?"
"Devam et."
Bir saniye sonra Gurney, cmlenin tam ortasnda garip bir ses
duydu.
"... bir sredir uzakta. Ama benim kim olduumu bilmeni istiyorum." Sesin tonu yksek ve gergin, konumann ritmi
uyumsuz ve yapayd. Garip bir aksan vard ama belli bir yere
ait deildi. Sanki sesini gizlemek iin szckleri bilerek yanl
telaffuz ediyor gibiydi. "Bu akam senin iin bir ey braktm.
Aldn m?"
Mellery incecik kan sesiyle "Neyi aldm m?" dedi.
102
John Verdn
Ier karyordu, tabii ki her eyin birbirine girmesi kendi suuydu. Kyle'la olan ilikisi, hayatnn yolunda gitmediinin kanmalarla ve garipliklerle dolu, ak bir kantyd.
Kyle ona ilk evliliinden kalmt. Karen'la yapt, ksa sreli
evliliin hatras, boandktan yirmi yl sonra bile Gurney'i rahatsz
ediyordu. kisini de tanyan herkes bandan beri birbirlerine gre
olmadklarn gryordu, fakat her eye kar gelen kararllklar (ya
da geceleri tuvalete kalktnda bile kendisini huzursuz eden duygusal bozukluklar), onlar bu talihsiz birlemeye kadar gtrd.
Kyle annesine benziyordu. Onun karc gdlerini, maddeci hrsn ve tabii ki onun istedii ismi almt. Kyle. Bu isim
Gurney'in iine bir trl sinmemiti. Bu gen adamn zekasna
ve maddi adan erken baarsna ramen, Kyle ismi ona pembe dizilerdeki mark, bencil ocuklar artryordu. Dahas,
Kyle'n varl ona srekli eski evliliini; hibir zaman anlayamad bir taraf olduunu - her eyden nce Karen'la evlenmek
istemi olan tarafn hatrlatyordu.
Gzlerini kapatt. Bir trl iine odaklanamamasnn ve oluna uzak davranm olmann verdii sknty hissetti.
Telefon ald. Tekrardan Kyle'n sesini duyma korkusuyla
ahizeyi kaldrd, fakat arayan Mellery idi.
"Davey?"
"Evet?"
"Posta kutusunda bir zarf vard. zerinde ismim ve adresim
yazyor. Fakat zerinde bir posta pulu ya da mhr yok. Elden
braklm olmal. Aaym m?"
"erisinde kattan baka bir ey var gibi duruyor mu?"
"Ne gibi?"
"Herhangi bir ey... Bir mektup dnda herhangi bir ey..."
"Hayr. Tamamen dz, ii bo gibi... Eer kastettiin buysa,
iinde yabanc hibir cisim yok. Aaym m?"
105
John Verdn
"A. Ama iinde kattan baka bir eyler olduunu fark edersen hemen dur."
"Tamam, ayorum. Yalnzca bir sayfa... Daktiloyla yazlm.
Basit, balksz..."
Birka saniye sessizlik oldu. "Ne? Neler oluyor?.."
"Ne oldu?"
"Bu imkansz... Mmkn deil.
"Ne yazyor oku."
Mellery arm halde okudu: "Bu notu aramam karma
ihtimaline karn gnderiyorum. Hl kim olduumu bilmiyorsan, on dokuz saysn dn. Bu sana birisini hatrlatyor mu? Ve
unutma, seninle kasmda, olmazsa aralkta greceiz."
"Bu kadar m?"
"Evet bu kadar... Bunlar yazm - 'on dokuz saysn dn.'
Bunu nasl yapabilir? Bu mmkn deil!"
"Bu kadar m yazm?"
"Evet. Ama ben de diyorum ki... Ben ne dediimi bilmiyorum... Yani... Bu imkansz... Tanrm, Davey, neler oluyor?"
"Bilmiyorum. Henz bilmiyorum. Ama reneceiz."
O an iini bir his kaplad - zme dair bir ey deil; zme
hl uzakt, fakat iinde garip bir his vard. Artk bu meydan okuma iine yzde yz dahil olmutu. Ban kaldrd ve Madeleine'i
alma odasnn kapsnda ac bir ifadeyle kendisini izlerken
buldu. Gurney'in olaya dahil oluunun odaya yayd gerginlii
hissediyor gibiydi. Gurney onun ne hissettiini tahmin edebiliyordu: korku ve yalnzlk karm bir duygu...
Say olaynn getirdii akl almaz meydan okuma hissi - bunun
yannda sebep olduu heyecan - Gurney'i, saat onda yatmasna
ramen, gece yarsna kadar uyutmad. Kafasnda sorularla bir o
yana bir bu yana dnp durdu. Bir ryann iindeki bir evde d106
np duran ve srekli kaplar, pencereleri amaya alan, anahtarn kaybetmi bir adam gibiydi.
Ardndan azna yeniden akam yemeinde itikleri orbann
iindeki hindistancevizinin tad geldi ve daha da kt hissetmeye
balad.
Eer benim kim olduumu bilmiyorsan, on dokuz saysn dn. Mellery de tam olarak bu sayy dnmt. stelik mektubu okumadan nce dnd. mkansz. Ama gerek.
Hindistancevizi sorunu giderek artyordu. kez su imek
iin kalkt ama tat bir trl azndan gitmedi. Ardndan ya da
rahatsz etmeye balad. Ya ve hindistancevizi... Madeleine bu
orbaya ikisinden de bolca koyard. Gurney, bundan bir keresinde terapistlerine bile bahsetmiti. Eski terapistlerine... Aslnda
bu terapistle, emekli olup olmamas gerektii konusunu tartrken yalnzca iki kez grmlerdi ve nc bir grmenin
zme ulamalar konusunda yardmc olacam dnmt,
ancak bu gerekleemedi. Ardndan bu orba konusunun aklna neden geldiini, o srada konunun ne olduunu ve bu kadar
nemsiz bir eyi neden syleme ihtiyac hissetmi olabileceini
hatrlamaya alt.
O seansta Madeleine, kendisi odada yokmuasna konumutu. Sze onun nasl uyuduunu anlatmakla balamt. Terapiste,
bir kere uyuduunda, sabaha kadar uyanmadn sylemiti. Ah,
evet, konu buydu. te o srada Gurney, bu orbay yapt gecelerin istisna olduunu nk sabaha kadar azna ya ve hindistancevizi tad geldiini sylemiti. Ama Madeleine, onun laf
bylesine sama bir ekilde blmesini grmezden gelip, terapistle ikisi, kk bir ocuk hakknda konuuyorlarmasna ona bir
eyler sylemeye devam etmiti.
Dave'in bir kere uyuyunca sabaha kadar kesinlikle uyanmamasnn kendisini artmadn nk grnd kii olmaya
107
John Verdn
108
On
Beinci
Blm
atma
Gurney yataktan kalkt, fakat dinlenmi ya da uyanmak istemi olduundan deil; bittiinde, hissettirdii klostrofobi duygusundan baka hibir ayrntsn hatrlamad baka bir ryaya
dalmak istemedii iin. niversite yllarnda akamdan kalma
olduu sabahlara benziyordu.
Kendisini dua girmeye zorlad ve bylece yava yava daha iyi
hissetmeye balad. Ardndan giyinip mutfaa gitti. Madeleine'in
ikisine yetecek kadar kahve yaptn grnce rahatlad. Kahvalt masasnda oturmu, elinde byk ve yuvarlak kahve bardan
tutuyor ve dnceli bir ekilde Fransz usul kaplara bakyordu.
Madeleine ellerini stmak istercesine, iki eliyle de barda kavramt. Gurney bardana kahvesini doldurup, masaya, onun karsna oturdu.
"Gnaydn," dedi.
Madeleine ufak bir glmsemeyle, kaamak bir ekilde karlk verdi.
Gurney, bahenin karsndaki imenlerin yanndaki ormana diktii, baklarn takip etti. Hrn bir rzgar, aalarn az
kalm yapraklarn savuruyordu. Sert rzgarlar Madeleine'i, bir
mee aac yklp arabasnn nne dt gnden beri gergin
yapard. Fakat bu sabah, kafas rzgar bile fark edemeyecek kadar meguld.
109
John Verdn
Birka dakika sonra, Gurney'in zerindeki ya da davranndaki bir ey kendisini aniden rahatsz etmi gibi sert bir ifadeyle
ona dnd.
"Nereye gidiyorsun?" dedi.
Bir an tereddt etti. "Peony'e. Enstit'ye."
"Neden?"
"Neden mi?" Sorudan rahatsz olmu gibiydi. "nk Mellery sorunu polise anlatmay hl kabul etmiyor ve ben de onu
ikna etmeye almak istiyorum."
"Bunu telefonda da yapabilirsin."
"Yz yze olduu gibi olmaz. Ayrca btn yazl mesajlarn
ve dnk telefon konumasnn bir kopyasn almak istiyorum."
"FedEx Kargo bunun iin var, deil ini?"
Gurney ona gzlerini dikti. "Benim enstitye gitmemdeki sorun nedir?"
"Sorun nereye gittiin deil, niin gittiin."
"Onu polise gitmeye ikna etmek? Birka mesaj almak?"
"Gerekten buradan Peony'e kadar btn yolu bunun iin gittiine inanyor musun?"
"Baka ne iin olacak?"
Cevaplamadan nce ona uzun uzun, acr gibi bakt. "Gidiyorsun," dedi yumuak bir tonla, "nk bu ey seni cezbetti ve bo
veremiyorsun. Gidiyorsun, nk uzak duramyorsun." Ardndan
yavaa gzlerini kapatt. Bir filmin kapan sahnesi gibiydi.
Gurney ne diyeceini bilemiyordu. Genelde Madeleine tartmalar bu ekilde bir ey syleyerek ya da yaparak; onun dnce
treninin zerine koca bir balyoz indirip, ona syleyecek bir ey
brakmayarak bitirirdi.
Bu kez Gurney kendisini neyin etkilediini, en azndan bir
ksmn anlad. Ses tonu, terapistle konuurkenki ses tonunun aynsyd. Terapistle konumay daha birka saat nce dnmt.
110
Bu tesadf onu rahatsz etti. Sanki u anki Madeleine ve gemiteki Madeleine zerine ullanyordu; her biri kulana bir eyler
fsldar gibiydi.
Bir sre sessiz kald.
Madeleine sonunda kalkp kahve bardaklarn ald, lavaboya
gtrp ykad. Ardndan, her zaman yapt gibi onlar bulakla koymak yerine, yan taraftaki rafa yerletirdi.
Neden orada durduunu unutmu gibi rafa gzlerini dikerek
"Saat kata gidiyorsun?" diye sordu.
Gurrey omuz silkip, sanki bu sorunun cevabn arar gibi duvarlara baknd. Bunu yaparken, gz, odann dier ucunda, minenin nnde duran sehpann zerindeki bir eye takld. Bu,
bir iki dkkanndan km gibi grnen karton bir kutuydu.
Ama asl dikkatini eken, etrafna sarlm ve tepesine fiyonk
atlm, beyaz kurdeleydi.
Aman Tanrm! Demek bodruma bunu getirmek iin inmiti.
Kutu yllar ncesinden hatrladna gre daha kk ve daha
koyu kahverengi olsa da, kurdeleyi unutmak imkanszd. Hindular kesinlikle doru dnmlerdi: Siyah deil, beyaz, yasn
doal rengi...
Cierlerinde bir skma hissetti. Yukardan bir eyler nefesini,
ruhunu aa doru itiyor gibiydi. Danny. Danny 'nin resimleri.
Kk ocuum Danny. Yutkunarak, iinde byk bir bolukla
uzaklara bakt. Hareket edemeyecek kadar zayf hissediyordu.
Fransz usul kaplara bakt ve ksrerek boazn temizledi.
Kark anlar ynnn yerini anlk duygulara brakmaya abalad. Bir eyler syleyerek beynini kontrol etmeye, kendi sesini
duymaya, sessizliini ykmaya alt.
"Gecikeceimi sanmyorum," dedi. Tm gcn, enerjisini kullanarak sandalyeden kalkt. Anlamszca "Akam yemei saatinde
evde olmalym," diye, ne dediinin farknda olmadan ekledi.
111
John Verdn
Madeleine onu yorgun bir glmsemeyle, hibir ey sylemeden izledi. Kelimenin tam anlamyla buna glmseme denemezdi.
Gurney "Gitsem iyi olur," dedi. "Zamannda orada olmalym."
Gurney, gzleri grmyormu gibi, neredeyse sendeleyerek
onu yanandan pt ve ceketini unutup arabaya gitti.
Hava o sabah farklyd. Sonbaharn renkleri aalan terk etmi,
daha ok k havas yaanyordu. Gurney bunun pek farknda
deildi. Kutunun grntsyle, iindeki hatralarla ve masada
olmasnn anlamyla dalm bir ekilde neredeyse nn grmeden, otomatik bir ekilde arabay sryordu.
Neden? Bunca yl sonra, neden? Ne amala? Madeleine ne
dnyordu? Abelard'n yanndan geip, farkna bile varmadan
Dillvveed'i geride brakmt. Midesi bulanyordu. Baka bir eylere odaklanmak, kafasn yormamalyd.
Nereye gittiine ve oraya gitme sebebine odaklan. Mesajlara, iirlere ve on dokuz saysna younlamaya alt. Aklna on
dokuz saysn getiren Mellery. Ardndan mektupta ayn saynn
yazyor olmas. Bu nasl mmkn olabilirdi? Bu Arybdis ya da
Charybdis - ad her neyse, onun ikinci olaanst numarasyd.
kisi arasnda belli fakllklar vard ama ikinci de birincisi kadar
artcyd.
Sehpann zerindeki kutunun hayali; ardndan kutunun iindekiler toplandklar gnk halleriyle dncelerinin etrafnda
beliriyorlard. Danny'nin boya kalemleriyle izdii katlar...
Aman Tanrm! Madeleine'in portakal iei olduklarn iddia
ettii, kk turuncu bir eylerin izilmi olduu kat... Ve bir
balona, aaca ya da lolipopa benzeyen komik resim... Tanrm...
Kendine geldiinde, arabay enstitnn akl talar dklm
112
park alanna sokuyordu. Arabay bir sredir bilinsizce kullanyor gibiydi. Etrafna bakp kafasn toplamaya, akln bedeninin
olduu yere getirmeye alt.
Yava yava rahatlayp sonunda neredeyse uyuuk bir ruh haline brnd. Byle youn duygularn arkasndan genellikle gelen boluk duygusunu hissetti. Saatine bakt. Nasl olduysa tam
zamannda gelmiti. Grne baklrsa aklnn bir ksm, otonom
sinir sistemi gibi bilinsizce almt. Souun buradaki oyuncularn ieri kamalarna sebep olmu olabileceini dnerek
arabann kaplarm kilitleyip, eve doru giden patikadan yrd.
Daha nceki ziyaretinde olduu gibi, n kap daha o almadan,
Melley tarafndan ald.
Gurney darda, rzgarda duruyordu. "Yeni bir gelime var m?"
Mellery ban sallad ve ar, antik kapy kapatt. Kapy kapatrken bir sr kuru yaprak kap eiine uutu.
"alma odasna geelim," dedi. "Kahve, meyve suyu..."
Gurney "Kahve alrm," dedi.
Yine minenin yanndaki sandalyelere oturdular. Aralarndaki alak masada byk bir zarf duruyordu. Mellery zarfa doru
uzanarak, "Yazl mesajlarn fotokopileri ve telefon konumasnn kayd. Hepsi senin."
Gurney zarf alp dizlerinin zerine koydu.
Mellery ona beklenti dolu gzleriyle bakt.
Gurney "Polise gitmelisin," dedi.
"Bunu daha nce konumutuk."
"Yeniden konumalyz."
Mellery gzlerini kapatt ve ba aryormu gibi alnna masaj yapt. Gzlerini atnda bir karar vermi gibiydi.
"Bu sabah benim dersime gel. Beni anlamann tek yolu bu."
Herhangi bir itiraz nlemek istercesine hzlca devam etti. "Burada yaptm i ok ince, ok krlgan. Misafirlerimize bilinli
113
John Verdn
olmay, huzuru ve akl retiyoruz. Onlarn gvenini kazanabilmek ok nemli... Onlara hayatlarn deitirebilecek bir
ey sunuyoruz. Ama bu gkyzne yaz yazmaya benziyor. Hava
akken, yaz okunakl... Biraz rzgar knca, anlalmas imkansz. .. Sylediimi anlyor musun?"
"Emin deilim."
Mellery "O halde derse gel," diye steledi.
Gurney onun arkasndan, ana binann zemin katndaki geni bir
odaya doru ilerlerken saat tam lO.OO'du. ehirden uzak, pahal
bir otelin bekleme odasna benziyordu. Byk bir minenin karsnda bir dzine sandalye ve yarm dzine koltuk vard. Yirmi
katlmcnn hemen hepsi yerlerini almlard. Birka tanesi kenarda, zerinde gm bir kahve semaverinin ve bir tepsi kruvasann durduu bistro benzeri yerde bekliyorlard.
Mellery minenin nne yrd ve dinleyicilere dnd. Kenarda duranlar aceleyle yerlerine oturdular ve herkes susup beklemeye balad. Mellery Gurney'e minenin yanndaki bir yere
oturmasn iaret etti.
Gurney'e dnp glmseyerek, "Bu David," dedi. "Neler
yaptmz renmek istiyor, bu yzden kendisini sabah toplantmz izlemesi iin davet ettim."
Memnuniyet belirten sesler ykseldi ve tm yzler ona doru
bakp glmsedi. ou, dahi gibi grnyordu. Birka gn nce
kendisiyle kaba bir ekilde konumu olan narin kadnla gz gze
geldi. Kadn utanm, hatta biraz yz kzarmt sanki.
Giri konumas olmadan, "Hayatlarmza hakim olan roller,"
diye balad Mellery, "farknda olmadklarmzda. Bizi durmadan bir yerlere gtren ihtiyalarmz, aslnda farkna varmadklarmzda'. Mutlu ve zgr olmak iin, oynadmz rolleri ne
iin oynadmz grmeli ve gremediimiz ihtiyalarmz su
114
yzne karmalyz."
Sakince, dz bir tonla konuuyordu ve katlmclar pr dikkat
onu dinliyordu.
"Araymzdaki ilk engel, kendimizi tandmz, bizi nelerin motive ettiini anladmz, durumlar ve etrafmzdaki insanlar karsnda hissettiklerimizi neden hissettiimizi bildiimizi
farz etmek olacaktr. lerleme kaydedebilmek iin, ak fikirli olmamz gerekiyor. Kendimle ilgili gerei bulabilmek iin, bunu
zaten bildiimi sylemeyi brakmalym. Eer ne iin orada durduunu anlamay baaramadysam, yolumda duran kayay asla
yerinden kaldrmamalym."
Tam Gurney onun son syledii cmleyle Yeni Nesil sorunlarn ele almaya baladn dnrken, Mellery'nin sesi aniden
ykseldi.
"Kayann ne anlama geldiini biliyor musunuz? Kaya kendinizsiniz, olduunu dndnz kii. Olduunu dndnz
insan sizi yle bir yere hapsediyor ki, ksz, yemeksiz ve kimsesiz bir banza kalyorsunuz. Her ikisi de ayn anda yaad srece, olduunu sandnz insan gerek sizi ldrmeye alyor."
Mellery bir an zerine umutsuzluk kmesine, duraksad.
zleyicilere gzlerini dikti ve nefeslerini tutuyor olduklarn grd. Konumaya baladnda sesi, normal konuma seviyesine
inmiti fakat hl duygu doluydu.
"Olduumu sandm insan gerekte olduum insandan lesiye korkuyor; dier insanlar onun hakknda ne dnrler diye
korkuyor. Gerekte olduum kiiyi bilseler bana neler yaparlar?
En iyisi gvende olmak! En iyisi gerek insan saklamak, ona
ikence etmek, onu gmmek!"
Yeniden duraksayp, gzlerindeki alevin dinmesine izin verdi.
"Bunlarn hepsi ne zaman balar? Ne zaman iki kii eklinde
yaamaya balarz - kafamzda yarattmz kii ve ieriye kilit115
John Verdn
kat aradan bir hafta geti ve okul bahesinde yanma gelip, 'Hey,
Mellery, annenden baka para aldn m?' diye sordu. almadm syledim. Ve bana 'Neden bir yirmilik daha almyorsun?'
dedi. Ne diyeceimi bilemedim. Yalnzca yzne ylece baktm.
Daha sonra rktc bir glmsemeyle bana 'Bir yirmilik daha
alp bana vereceksin, yoksa annene geen hafta aldn yirmilikten bahsederim.' dedi. O an damarlarmdaki kann ekildiini
hissettim."
minenin yanndaki arap rengi sandalyede oturan geni yzl bir kadn "Aman Tanrm," dedi ve odann iinden Mellery'nin
durumuna zldklerini ya da dier ocua kzdklarn belirten
insanlarn homurtular ykseldi.
ri yapl bir adam gzlerinden iddet fkrarak "Bu ne kallelik!" dedi.
"Panie kaplmtm. Bu ocuun anneme gidip yirmi dolar
aldm sylediini hayal edebiliyordum. Gariplik u ki - bu
kk kabadaynn anneme hibir ey sylemeyecei ihtimali aklma hi gelmedi. ime korku dolmutu - gidip anneme bir
ey syleyecei ve annemin de ona inanaca korkusu. Geree
inanmayacan dnyordum. Bu karmakark panik halindeyken verebileceim en kt karar verdim. O gece annemin
czdanndan yirmi dolar alp ertesi gn ocua verdim. Tabii ki
ertesi hafta ayn paray yine istedi. Ondan sonraki hafta da... Ve
bu alt hafta boyunca, ben babama yakalanana kadar, bylece devam etti. Elimde yirmi dolarla, annemin alma masasn en st
ekmecesini kapatrken yakalandm. Gerei itiraf ettim. Aileme
tm o korkun, utan verici hikayeyi anlattm. Ama her ey daha
da ktye gitti. Papaz Monsenyr Reardon'u arp, beni kiliseye, tm hikayeyi bir kez daha anlatmam iin gtrdler. Ertesi
gece monsenyr bizi yeniden arp, kk antajc ve ailesiyle
buluturup, hikayeyi yeniden anlattrd. Bununla da kalmad. Ai117
John Verdn
John Verdn
John Verdn
sesle ona bir eyler syledi. "Sradaki yarm saati senin alman ve
i atmalarla ilgili rnekler vermeni istiyorum."
Gen adam "Seve seve," dedi.
Gurney, Justin kahvenin olduu ksma geene kadar bekledi
ve Mellery'e, "Eer zamann varsa, ben gitmeden nce araman
istediim birisi var."
"Eve doru gidelim." Mellery'nin misafirleriyle, u anki yaad sknt arasna bir mesafe koymak istedii aka belli oluyordu.
Gurney, yolda ondan Gegory Dermott'u aramasn ve kulland posta kutusunun tarihi ve gvenlii, Arybdis adna gnderilen ama Mellery'e geri dnen 289.87 dolarlk ek hakknda
baka bir ey hatrlayp hatrlamad hakknda sorular sormasn istediini syledi. zellikle, Dermott'un irketinde kutuyu
amaya yetkisi olan baka kimse var myd? Anahtar yalnzca
Dermott'da myd? kinci bir anahtar? Ne kadar sredir o posta
kutusunu kullanyordu? Daha nce ne olduu belli olmayan bir
ek alm myd? Arybdis, Charybdis ya da Mark Meltery isimleri onun iin bir anlam ifade ediyor muydu? Hi kimse ona Ruhani Yenilenme Enstits'nden bahsetmi miydi?"
Mellery'nin kafas karm gibi grnmeye balyordu ki,
Gurney cebinden bir kart karp ona verdi. "Sorularn hepsi
burada yazyor. Bay Dermott hepsini cevaplamak istemeyebilir
ama denemeye deer."
Kurumu ve kurumaya yz tutmu yapraklarn arasnda yrrlerken, Mellery endieleri ierisinde daha da derinlere batyormu gibi grnyordu. Gzel evin arkasndaki avluya geldiklerinde durdu ve kendisini dinleyen birilerinden korkarmasma
alak bir tonla konutu.
"Dn gece neredeyse hi uyumadm. u 'on dokuz' ii aklm
karmama sebep olacak."
123
John Verdn
John Verdn
126
Balangcn Sonu
John Verdn
Boazm temizleyip devam etti: "Bu sanatn temelinde karakter yatyor. Ben de bunun zerinde alyorum. Bu biraz zaman alyor."
Hatta bir ses duyuldu ve Sonya nefes nefese kalm bir ekilde konumaya girdi.
"David, buradaym. Telefona yetiemedim fakat sylediklerini duydum. Bunu iyi bir ekilde yapmak istemeni kesinlikle anlyorum. Ama cumartesi getirirsen gerekten ok iyi olur. nk
pazar gn bir festival var, galeri trafii ok youn."
"Deneyeceim. Akama doru olabilir."
"Harika! Altda galeriyi kapatyorum fakat bir saat daha kalp
alyor olacam. O srada gelebilirsin. Konumak iin de zamanmz olur."
Sonya'nn ses tonunun her konumaya bir seks teklifi havas katmas onu etkiliyordu. Tabii ki duruma sama bir ekilde
anlam ve hayal gc kattm biliyordu; ayn zamanda aptalca
davrandn da.
Kendi kendisine "Saat alt iyi fikir," dediini duydu - fakat
Sonya'nn ofisinin alma ortamndan ok geni koltuklar ve
pel hallaryla, samimiyet kurulabilecek bir oda olarak denmi olduunu hatrlayverdi.
Telefonu torpido gzne geri koydu ve yeil vadiyi seyretmeye
koyuldu. Her zamanki gibi Sonya'nn sesi kafasndaki dnceleri
altst etmiti. Akl dankt: Sonya'nn scack ofisi, Madeleine'in
huysuzluklar, bir kiinin dnecei sayy baka birisinin bilmesinin
imkansz olmas, boyanm bir gl kadar krmz kan, bir randevumuz
var Bay 658, Charybdis, yanl posta kutusu, Mellery'nin polisten
korkmas, toplu katliam yapan lanet olas Peter Pigget, gen ve sevimli Justin, zengin ve orta yal Caddy, Doktor Jekyll ve Bay Hyde ve
daha birok ey... Ritimsiz ve sebepsiz; tekrar tekrar... Dere tarafna
bakan yolcu koltuunun camn indirip arkasna yasland ve gzlerini
kapatt. Dere yatandan akan suyun sesine odaklanmaya alt.
129
John Verdn
Birisi ofr koltuunun camna tklad. Ban kaldrnca karsnda gne gzl takm, eyalet polisinin sert, yuvarlak kenarl apkasnn glgesi yzne vurmu, ifadesiz grnen kare
bir surat grd. Cam indirdi.
"Her ey yolunda m, efendim?" Bu, cevap bekleyen bir sorudan ok, tehdit kokan bir cmleydi. Efendim kelimesinde kibarlktan ziyade bir abart vard.
"Evet, teekkr ederim. Sadece birka dakika iin gzlerimi
dinlendiriyordum." Gstergenin zerindeki saate bakt. On be
dakika gemi olduunu grd.
"Nereye gidiyorsunuz, efendim?"
"Walnut Crossing."
"Anlyorum. Bugn herhangi bir ey itiniz mi, efendim?"
"Hayr, memur bey, imedim."
Adam ban sallad ve arabay inceleyerek geri geri gitti. Grntsne aykr olarak tek grnen yeri olan aznn aalar bir
havas vard. Gurney'in imedim demesini bir inkar olarak gryor
ve birazdan itiine dair bir kant bulacan dnyordu. Arabann
arkasna, ardndan yolcu koltuuna, ne doru ve sonunda yeniden
Gurney'in yanna abart hareketlerle yrd. Uzun bir gzlem sessizliinden sonra, sradan bir ara kontrolnden ok Harold Pinter'in
oyunlarndan frlam gibi duran tehditkar bir sesle konutu.
"Buraya park etmenin yasak olduunu biliyor muydunuz?"
Gurney hemen "Bilmiyordum," dedi. "Yalnzca birka dakika
durmak istemitim."
"Ehliyet ve ruhsat grebilir miyim, ltfen?"
t. Genelde byle durumlarda artrd eyler yznden, NYPT
detektif kartn karma alkanl yoktu. Ama adam arkasn dnp,
devriye arabasna giderken, olayda dengesizce bir kendini stn grme ve orada gereksiz bir ekilde bekletilmesine sebep olmu bir dmanlk seziyordu. Czdanndan isteksizce bir kart daha kard.
130
John Verdn
dnd. En azndan bu konuda kafa yorarken kendisini kaybolmu gibi hissetmiyor, kalbi kt kt atmyordu.
Mesela, sk sk, enstitye son ziyaretinden sonraki akam dnyordu. Konuulduu gibi, o gece Mellery onu evden arad,
GD Gvenlik Sistemleri'ndeki Gregory Dermott'la konutuklarn
anlatt. Dermott tm sorulan yantlamaya hazrd - Gurney'in yazm olduu sorular - ama sonuta kayda deer bir bilgi yoktu. Posta kutusu bir yldr, danmanlk iini Hartford'dan Wycherly'ye
tadndan beri kendisi kullanyordu; daha nce hibir sorun,
zellikle de yanl adrese gelmi bir ek ya da bir mektupla karlamamt; kutuyu ama izni olan tek kiiydi; Arybdis, Charybdis
ve Mellery isimleri onun iin hibir ey ifade etmiyordu; enstit
hakknda hibir ey duymamt. irketteki baka birisinin kutuyu
kullanma ihtimali olup olmad sorusu zerinde srar edilince ise,
Dermott bunun imkansz olduunu, nk irkette baka alan
olmadn syledi. Hassas veritabanlar olan irketler iin, bilgisayar korsanlarna kar gvenlik danmanl yapyordu. Syledii hibir ey, yanl adrese gnderilmi ek olayna k tutmad.
Gurney'in yapt internet aratrmalar da hibir ie yaramad. Bulgular da onlar farkl bir yere gtrmyordu: Gregory
Dermott, Massachusets Teknoloji Enstits, Fen Blm mezunuydu. Bilgisayar konusunda uzmand. Ne kendisinin ne de GD
Gvenlik Sistemleri irketi'nin bugn ya da gemite bir dava,
yarglama ya da kt haberle ilgisi vard. Ksacas, prl prl bir
ii olan, prl prl bir insand. Fakat bir kii, akl sr erdirilemez bir
ekilde, onun posta kutusunu uygun grmt. Gurney kendisine
aklnn almad soruyu tekrarlayp durdu: eki geri gnderecei
kesin olan birisine neden bir ek gnderilmesini isteyebiliri"
Bunu dnmek dokuzuncu kez hibir ey bulamad bir
kmaz sokaa onuncu kez yine bakmak gibiydi ve bu, cann
skmt. Ama yine de Danny'yi dnmekten daha iyiydi.
132
Mevsimin ilk gzle grlr kar, kasm aynn ilk cumas yad.
Sabaha kar hafiften yaarken birka saat iinde oald ve geceye kadar srd.
Gurney, cumartesi sabah kahvesini ierken, solgun gne
doudan, orman dolu dalarn arasndan yavaa ykseliyordu.
Gece boyu hi rzgar esmemiti ve darda avludan, ambarn
atsna kadar her yer karla kaplyd.
yi uyuyamamt. Tm endieleri dmlenmi ve kendisi de
aralarnda kalm gibiydi. Gnn aarmasyla birlikte zlenler
arasnda, Sonya da vard. Grmelerini son dakikada ertelemiti. Orada olacaklarn belirsizlii - kendisinin orada ne olmasn
istediine dair belirsizlik - bunu ertelemesine sebep olmutu. '
Son bir haftadr yapt gibi, iinde Danny'nin resimlerinin
bulunduu kurdeleli kutunun durduu masaya arkasn dnp,
odann dier tarafnda oturdu.
Karn grnts aklna her zaman karn kokusunu getirirdi.
Bir anlk refleksle kalkt ve Fransz kaplarn at. Havadaki keskin soukla birlikte baz hatralar canland - yollarda birikmi
kar, kartopu yapmaktan kzarm ve acmakta olan elleri, ceketinin kollarndan ieri girmi birka para buz, yere sarkan aa
dallar, kaplarda Noel ssleri, bo sokaklar ve yzn nereye
dnse grd parlaklk...
Bu gemile ilgili zemedii bir eydi - gzlerinin nnde,
sessizce, gzle grlemez, neredeyse orada yokmu gibi durmas... Gittiini, artk var olmadm bile dnmeye kalkabilirsin. Ardndan krmz bir sln kuu misali, bir ses, renk ve hareket patlamasyla grlder - ve o kadar canldr ki...
Karn kokusu evresini sarsn istedi. Kapnn arkasndaki
iviye asl ceketini alp giydi ve dar kt. Kar, ayandaki
gndelik ayakkablar iin ok derindi ama onlar deitirmek istemedi. Gzlerini kapatp, derin nefes alarak, havuza doru y133
John Verdn
kinci
Ksm
KORKUN
OYUNLAR
On
Yedinci
Blm
Kan Gl
Gurney ismini, adresini, telefonunu ve kurbanla olan balantsnn ksa bir zetini vermek iin Peony polis istasyonunu aradnda saat tam sabah 10.00'du. Konutuu memur, Komiser
Muavini Burkholtz ona, bu bilgileri, olayla ilgilenen Cezai Soruturma Eyalet Polis Brosu ekibine iletileceini syledi.
Yirmi drt la krk sekiz saat arasnda kendisine dnmelerini
beklediinden, on dakikadan az srede geri dndklerinde armt. Hattn dier ucundaki ses tandkt ama kim olduunu
karamyordu; adam kendisini isim vermeden tantmt.
"Bay Gurney, ben Peony'deki olayla ilgilenen ba dedektifim.
Anladm kadaryla bizimle paylamak istediiniz baz bilgiler
var."
Gurney tereddt etti. Memura adn sormak zereydi ki - normalde prosedrlere gre bunu sorabilirdi - aniden ses tonuyla
birlikte gznn nne bir surat, ardndan da isim geldi: Jack
Hardwick. Hatrlad kadaryla bir vakada beraber alt Jack
Hardwick gr sesli, az bozuk, krmz yzl, asker tral ve
Sibirya kurduna benzer ak renk gzleri olan bir adamd.
Srekli sama akalar yapard ve onunla geen yarm saat yarm gn gibi gelebilirdi; derhal sona ermesini isteyeceiniz bir
yarm gn. Ayn zamanda zeki, sert, yorulmak bilmez ve son derece patavatszd.
137
John Verdn
resmi bir yeri yoktu ve kesinlikle hibir bilgi verilmemesi gerekiyordu) zor bir taraf olduu iin, doruyu sylemeyi tercih etti.
"Birisi krk bir ieyle boazn kesmi."
Gurney, kalbine saplanan sancyla bir an nefes alamad. Fakat
bu ilk tepkisinin yerini hemen daha profesyonel bir tavr ald.
Hardwick'in cevabyla, Gurney'in kafasnda yeri belirsiz olan
talardan birisi yerine oturuyordu.
"Yoksa bir viski iesi miydi?"
"Sen bunu nasl bildin?" Hardwick'in ses tonu, bu drt kelimeyi telaffuz ederken aknlkla sulama arasnda gezinmiti.
"Uzun hikaye. Uramam ister misin?"
"Sanrm iyi olur."
Sabah gri, slak k bulutlarnn ardndan soluk bir top gibi grnen gne, artk tamamen kapal ve kasvetli havann arkasnda
kalmt. Gnein olmad hava insana sknt veriyordu - dnyann souk; buz gibi, umursamaz yz...
Bu dnceler ynn elenceli bulmaktan utanan Gurney, Mellery Ruhani Yenilenme Enstits'nn nndeki karla
kapl yola dzensiz bir ekilde park edilmi polis arabalarnn
arkasnda durunca, zihnini toparlayabildi. Blgedeki adli laboratuara ait olan kamyonet de dahil olmak zere, hemen hepsinin zerinde New York Eyalet Polisi'nin mavi-sar amblemi
vard. Arabalarn ikisi beyazd ve erife aitti, dier ikisi yeil
Peony polisi kruvazryd. Mellery'nin bundan bahsederken
yapt ecinsel hareketiyle ilgili esprisi ve o anki surat ifadesi
aklna geldi.
Arabalarn arasndaki ve beton duvarn zerindeki yldz iekleri, kn sertlemesiyle kaln karn altnda kalm ve kahverengi bir p ynna dnmt. Arabadan kt ve girie yneldi. Tertemiz giyinmi bir polis, yznde sert asker ifadesiyle
139
John Verdn
ld yer belirgindi. Karn zerinde hl cesedin izleri duruyordu. Muhtemelen ba ve omzun olduu blge resmen kan
glne dnmt. Gurney insan akna eviren bu krmz beyaz ztln daha nce de grmt. Aklndan kmayan o manzara, meslekteki acemilik yllarndan kalma bir anya aitti. Kars
tarafndan evden atlan alkolik bir polis bir kar birikintisinin zerinde, kendi tabancasyla kendini, kalbinden vurmutu.
Gurney bu eski any aklndan karmaya alp, bundan nce
olay yerine profesyonel bir ekilde bakmak istedi.
Bir iz toplama uzman, kan birikintisinin hemen yannda diz
km, ayak izlerine bir sprey skyordu.
Gurney, durduu yerden kutunun zerindeki yazy gremiyordu fakat elindeki spreyin kardaki izleri al gibi sabitlemek
iin kullanlan, kimyasal bir madde olduunu biliyordu. Karda
bulunan izler son derece hassast ama dikkatli davranlrsa, olaanst ayrntlar verebilirdi. Daha nce bu iin yapln defalarca izlemi olsa da, uzmann konsantrasyonunu ve elinin hi
titrememesini hayranlkla izliyordu.
Polisin sar ikaz eridi, evin arka kapsnn bulunduu yer de
olmak zere, avlunun drt bir yanna dzensizce ekilmiti. Avlunun dier tarafna da, evin arkasndaki ahrdan balayan, kan
birikintisinin yanna kadar devam edip, karla kapl avludan ormana doru giden ayak izlerini muhafaza etmek amacyla, ikaz
eritleri ekilmiti.
Evin arka kaps akt. Olay yeri ekibinin bir yesi kap giriinde durmu, bulunduu yerden avluyu inceliyordu. Gurney
adamn tam olarak ne yaptn biliyordu. Bir olay yerindeyseniz, yalnzca olay hissedebilmek iin ok zaman harcamanz
gerekirdi - kurbann son dakikalarnda ne grm olabileceini
grmeye alrdnz. Kant bulma ve toplama konusunda ak,
net baz kurallar vard: Kan, silahlar, parmak izleri, ayak izleri,
John Verdn
salar, boya zerindeki izikler, ortamla ilgisi olmayan mineraller, bitki materyalleri ve buna benzer eyler; fakat ayn zamanda
temelde,, son derece nemli bir sorun vard. Olmu olayla, nerede
olduuyla ve nasl olduuyla ilgili sorulara cevaplar ararken, her
zaman ak fikirli olmalydnz - nk eer herhangi bir sonuca balklama atlarsanz, durumu ele alma eklinizden dolay baz
kantlan gzden karabilirdiniz. Ayn zamanda, kant araynzda size yol gsterecek, esnek de olsa, en azndan bir tane hipoteziniz olmalyd. Grnen senaryodan ok hzl emin olarak,
byk hatalar yapabilirdiniz; ayn zamanda gerekliini sadece
Tanr'nn bilebilecei, gereksiz ayrntlara ok fazla zaman ve
g heba edebilirdiniz.
yi dedektiflerin yapt e y - v e Gurney, kapda duran dedektifin bunu yaptna emindi - bilincini kullanmadan, tmdengelim ve tmevarm arasnda bir sre ileti geri dans etmekti. Burada ne gryorum ve bu bilgiler nasl bir olay sras neriyor?
Eer bu senaryo doruysa ne tr kantlar bulmam gerekiyor ve
bunlar nerede aramam gerekiyor?
Gurney birok denemeden ve yanlmadan sonra, bu srete gzlem ve igdler arasnda dengeyi kurabilmenin anahtar
olduuna inanmt. Bu sreteki en byk tehlike ise egoydu.
Olay yeriyle ilgili olas aklamalar konusunda karar vermeye
alan bir dedektif, takmnn almalarn belli bir yere zamannda ynlendirmek yerine, ilk bakta kanl odada neler olduuna karar verip, emin bir ekilde aklayan ve herkesi kendi varsaymn ispatlamak iin uratran takm yesine odaklanarak ok
ciddi sorunlara neden olabilirdi - ki zaman kayb bu sorunlarn
en k olurdu.
Gurney u anda olay yerinde nasl bir yaklamn olduunu
merak ediyordu.
Jack Hardwick, sar ikaz eridinin dnda, kan glnn dier
142
tarafnda iki tane ciddi grnml gen adama emirler veriyordu. Bunlardan bir tanesi, Gurney'i az nce ieriye alm olan, gelecein Tom Cruise'u, dieri de grne baklrsa onun ikiziydi.
Birlikte altklar, mehur Piggert olayndan sonra araya giren
dokuz yl boyunca, Hardwick geen zamann iki kat yalanm
grnyordu. Yz daha krmz ve tombul, salar daha seyrekti,
sesi genelde ok tekila ve sigara imekten dolay atallamt.
Top Gun filminden frlam gibi duran tiplere "Yirmi tane misafir var. Her biriniz dokuz tanesini gtrsn. ncelikle ifadelerini, isimlerini, adreslerini ve telefon numaralarn aln. Bilgileri
teyit ettirin. Patty Cakes ve kiropraktr bana brakn. Dulla da
ben greceim. Saat drtte bana geri dnm olun," dedi.
Aralarnda Gurney'in duyamayaca kadar alak sesle, arada
bir Hardwick'in sinir bozucu kahkahasyla blnen baz diyaloglar daha geti. Gurney'e kapdan ieri girerken elik etmi olan
adam, bayla Gurney'in olduu taraf iaret ederek son cmleyi
kurdu. Ardndan ikili ana binaya doru yola koyuldular.
Onlar gzden kaybolur kaybolmaz, Hardwick Gurney'e srtarak selam verdi. Bir zamanlar her eye pheyle bakan parlak mavi
gzleri, karamsarlktan yorgun dm gibi grnyordu.
Sar ikaz eridinin etrafndan, Gurney'e doru yryerek
"Karmdaki Profesr Gurney deilse, ben de ne olaym," diye
bard.
"Sadece basit bir eitmen," diye dzeltti onu Gurney. Eskiden, NYPT'de iken, niversitede subilimi dersleri vermi olmas gibi ayrntlara ulamak iin Hardwick'in ne kadar uratn
merak etmeden duramad.
"Alakgnlllk etme. Sen bir yldzsn evlat, bunu biliyorsun."
Samimiyetsiz bir ekilde el sktlar. Gurney, eski Hardwi ek' in
srekli dalga geer tavrnn zehirli bir eylere dnt hissiyle
sarsld.
143
John Verdn
John Verdn
ikaz eridiyle evrelendiini grd. Bir olay yeri uzman, zerinde beyaz, koruyucu kyafetler, sanda sa band ve elinde delil
biriktirme antasyla beklerken, bir fotoraf polis, profesyonel
bir kamerayla fotoraf ekiyordu. Her fotoraf, lein belirlenmesi iin bir kez lmle ve bir kez lmsz olmak zere en az
iki kez ekiliyordu. Her nesne, farkl odak mesafeleriyle - dier
nesnelerle iliki kurulabilecek genilikte, detaylar karmayacak
kadar yakndan, yani nesneyi anlamlandrabilecek ekilde ekilirdi.
Herkesin ilgi odanda, indirim maazalarnda bulunacak
trden ucuz, katlanabilen bir bahe sandalyesi vard. Ayak izleri
dorudan sandalyeye gidiyordu. nnde, karla ksmen st kapanm ekilde yarm dzine sigara izmariti duruyordu. Gurney
yakndan grebilmek iin eildi ve sigaralarn Marlboro olduklarn grd. Ayak izleri buradan, avluya doru giden yolda, grne gre cinayetin ilendii ormangllerinden oluan alla
doru gidiyordu.
Gurney "Tanrm," dedi. "Burada oturup sigara m imi?"
"Evet. Kurbann boazm kesmeden nce biraz rahatlam.
En azndan yle grnyor. Kalarn atmandan anladm kadaryla kendi kendine bu sama sandalyenin buraya nereden gelmi olduunu soruyorsun. Ben de ayn soruyu sordum."
"Ve?"
"Kurbann ei bu sandalyeyi daha nce hi grmediini syledi. Kalitesizlii karsnda da akna dnm gibi grnyordu."
Gurney'in
azndan
istemsizce
"Ne?"
kelimesi
kt.
Hardwick'in aalayc yorumlar, tahta zerinde gezinen trnaklar gibi rahatsz ediciydi.
"Sadece aka yaptm," deyip omuz silkti. "Bir boaz kesme olaynn seni etkilemesini istemiyorum ama cidden, Caddy
Smythe-Westerfield Mellery bu lks ierisinde geen hayat bo-
John Verdn
148
On
Sekizinci
Blm
H a r d w i c k , Gurney'i ambarn arkasndaki itlerin etrafn dolatrarak avlunun dier ucuna getirdi. Failin ayak izleri saldr yerinden bu yolu kullanarak ayrlm, kar kapl imen alana
doru ilerlemiti. zler evin arka tarafndan ormann iine doru
uzanyordu.
Ormana doru ayak izlerini takip ederken, avlunun yaknlarnda bir yerde, olay yerindeki DNA'larn ve dier izlerin delil
toplaycsyla temasn engellemek iin kullanlan plastik, hava
geirmez bir tulum olan, cerrah bal ve zel maskesini takm
bir delil uzmanyla karlatlar.
Ayak izlerinin yaklak metre ilerisinde melmi, kardaki
kahverengi cam paralarn, elindeki elik maayla topluyordu.
Yannda buna benzer paralar toplam olduu bir anta ve hatrda kalacak kadar byk bir viski iesi paras vard.
Hardwick "Grne baklrsa cinayet silah," dedi. "Ama
sen, yetenekli dedektif, bunu zaten biliyordun. Four Roses olduunu bile..."
Hardwick'in ineleyici ses tonunu gz ard ederek "Peki burada, imenlerin zerinde ne aryor?" diye sordu.
"Hey, Tanrm, bunu da bildiini sanmtm. Markasna kadar
biliyorsun ya..."
Gurney yava alan bir bilgisayar programn bekliyormuU9
John Verdn
asna, bitkin bir ekilde bekledi. Sonunda Hardwick cevap verdi: "yle grnyor ki adam bunu cinayet yerinden buraya kadar
tam ve ormana giderken at vermi. Bunu neden yapt? Bu harika bir som. Belki de hl tamakta olduunu fark etmemitir.
Yani, kurban boazndan on iki kez kesmi. Bu dikkatini datm olabilir. Sonra imenlerin zerinde yrrken onu hl elinde
tuttuunu fark edip, frlatmtr. Bu en azndan mantkl."
Gurney tamamen ikna olmasa da, baka bir aklama yapamamann aresizliiyle ban sallad. "Asl gariplik derken kastettiin bu muydu?"
Hardwick glmekten ok havlamaya benzer bir kahkahayla
"Bu mu?" dedi. "Daha hibir ey grmedin."
ki adam yaklak bir buuk kilometrelik yolu on dakika boyunca yrdkten sonra, trl aalarn olduu ormanlk alana
geldi. Geen bir arabadan gelen ses, ana caddeye yakn olduklarn gsteriyordu ama dallar yznden yol grnmyordu.
nce, Hardwick'in kendisini neden oraya getirdiini anlayamad. Ardndan giderek artan bir aknlkla yeri incelemeye
balad. Grd ey hibir ekilde manta smyordu. Takip
ettikleri ayak izleri aniden kayboluyordu. Bir buuk kilometredir
kesintisiz devam eden ayak izleri burada son buluyordu. Ayak
izlerinin sahibi olan kiiye ne olduuna dair hibir belirti yoktu.
evrede birikmi karn zerinde tek bir iz bile yoktu; insan eli ya
da baka bir ey dememi gibiydi. Son ayak izine en yakn aa,
otuz be metre uzaklktayd. Geen arabann sesine baklrsa, en
yakn yolla arasnda da en az yz metre vard.
"Gremediim bir ey mi var?"
"O her ne ise biz de gremiyoruz..." dedi Hardwick. Sesinde
kendisinin ve ekibinin gremedii eyi, Gurney'in de grememesinin verdii rahatlama vard.
Gurney ayak izlerinin bittii yerin etrafn daha dikkatli bir
150
ekilde inceledi. Burann hemen nnde ayn ayakkablara ait olduu grlen birden fazla ayak izi vard. Sanki katil buraya kadar
yrm de, sonra bu noktada durup srekli arln bir ayandan dierine vererek belki de birisini beklemi ve ardndan...
buhar olup umutu.
Bir anda Hardwick'in kendisine yine sama bir aka yapyor
olabileceini dnd fakat sonra bunu kafasndan att. Cinayet
ilenmi bir olay yerinde bir anda kahkaha atmaya balamak,
Hardwick gibi dengesiz bir adam tarafndan bile garip karlanrd.
Baktklarnda tm grnenler bunlard.
Hardwick pis bir tat alm gibi azn buruturarak "Gazeteciler bunu uzayllar tarafndan karlma olayna evirecekler,"
dedi. "Habercileri bilirsin, baz durumlarda inek bokuna en
sinekler gibi davranrlar."
"Daha iyi bir teorin var m?"
"Tek umudum NYPT'nin gelmi gemi en saygn cinayet
dedektifi..."
Gurney "Samalamay brak," dedi. "Ekip herhangi bir sonuca ulaabildi mi?"
"Bu olanlar iin mantkl bir aklama yok. Ama ayakta durduu belli olan, karn dald yerden kar rnekleri aldlar. Grne baklrsa orada yabanc bir madde yok ama laboratuar
uzmanlar bir eyler bulabilir. Ayn zamanda aalar ve oradaki
yolu da incelediler. Yarn izlerin otuz metre yaknndaki her eyi
alt st edip, daha ayrntl inceleyecekler."
"Ama imdiye kadar hibir ey bulamadlar?"
"Aynen yle."
"Size de, enstitdeki btn misafirlere ve komulara ormanda
aaya halat sarktan bir helikopter grp grmediklerini sormak kalyor?"
151
John Verdn
"Kimse grmemi."
"Bunu sordunuz mu?"
"Aptal gibi hissetsek de, evet. Gerek u ki, buraya sabahleyin
yryerek giren birileri oldu ve bu yksek ihtimalle katilin kendisiydi. Sonra tam-burada durdu. Bir helikopter ya da dnyann en byk
vinci gelip onu buradan almadysa, hangi cehenneme gitti?"
"Peki," diye balad Gurney, "Ne helikopter, ne halat, ne gizli
tnel..."
Hardwick onun szn kesip, "Evet," dedi. "Yayl bir bastonla katna dair bir kant da yok."
"Yani bundan karabileceimiz sonu?"
"Hibir ey. Sfr. Bir olaslk dahi yok. Sakn katilin btn bu yolu
yryp, ardndan tek bir ayak izini bozmadan, ayn izlere kusursuz
bir ekilde basarak geri dndn dndn syleme." Hardwick, Gurney bunu iddia edebilirmi gibi ona meydan okuyan bir bak frlatt. "Eer bu ey mmkn olsayd bile, ki deil, katil o srada
olay yerinde olan iki kiiye rastlard. Ei Caddy ve gangster Patty."
Gurney rahat bir tavrla "yleyse bunlarn hepsi imkansz,"
dedi.
Hardwick tartmaya hazr bir tonla "Ne imkansz?" dedi.
"Her ey," dedi Gurney.
"Sen ne samalyorsun?"
"Sakin ol, Jack. Mantkl bir balang noktas bulmamz gerekiyor. Olmu gibi grnen ey olmu olamaz. Bu yzden olmu gibi grnen ey, olmad."
"Bana onlarn ayak izleri olmadn m sylyorsun?"
"Sana onlara yanl bir adan baktmz sylyorum."
"Onlar ayak izi mi, deil mi?" dedi Hardwick hiddetlenerek.
Gurney uzlamac bir tavrla "Bana ayak izi gibi geldiler,"
dedi.
"yleyse ne diyorsun?"
152
Dnyann Pislikleri
Katilin gzlerini Mark Mellery ve Jack Hardwick'e diktiini sylemek-tabii ki adil olmazd. Gurney, cinayet noktasndan
ormana doru giderlerken, katilin nefretinin olay aratran polislere olduunu anlatt. Bu meydan okuma Hardwick'i rahatsz
etmek yerine heyecanlandrm, enerjisini artrmt. Gzleriyle
"Bana o lanet olas adam bulun!" diye barr gibiydi.
Gurney ona Jason Strunk vakasn hatrlayp hatrlamadn
sordu.
"Neden?"
"eytan Noel Baba sana bir ey artryor mu? Ya da dahi
bir gazetecinin deyiiyle, Yamyam Noel Baba?"
"Evet, evet, tabii ki hatrlyorum. Ama gerek anlamda bir
yamyam deildi. Sadece kurbanlarn topuklarn yiyordu."
"Evet, ama bununla kalmyordu, deil mi?"
Hardwick yzn ekitti. "Hatrladm kadaryla, topuklar
yedikten sonra, vcutlarn erit testereyle kesip, paralan titizce
plastik antalara yerletiriyordu. Ardndan onlar Noel paketleri
haline getirip, postalyordu. Bylece cesetlerden kurtuluyordu.
Saklama sorunu yok."
"Onlar kime postaladn hatrlyor musun?"
"Bu yirmi yl nceydi. Ben meslee balamamtm bile. Olay gazetelerden okumutum."
154
John Verdn
Gurney "Bu bir seri katil vakasna benzemiyor," diye onaylad. "Posta kutunda kesik parmaklar bulacan dnmyorum.
Ama senden, yani aratrma polislerinin efinden 'dnyann pislii' diye bahsetmesinde rahatsz edici bir hava var."
Avludaki olay yeri incelemelerini blmemek iin evin etrafndan dolap, n kapsna geldiler. niformal bir polis eve
giri klar denetlemek iin kapda duruyordu. Burada rzgar
ok sertti ve adam snmak iin ayaklarn yere vuruyor, eldivenli ellerini birbirine srtyordu. Rahatszl Hardwick'e selam
vermek iin glmserken yznn burumasndan aka belli
oluyordu.
"Sizce buralarda kahve var mdr?" dedi.
Hardwick burnunu grltl bir ekilde ekerek, "Hibir fikrim yok. Umarm vardr," dedi. Ardndan Gurney'e dnp, "Seni
fazla tutmayacam. Sadece alma odasnda olduunu sylediin notlan bana gstermeni ve hepsinin yerinde olup olmadn
kontrol etmeni istiyorum."
Zemini kestane aacyla denmi, gzel, eski evde sessizlik
hakimdi. Evde hi olmad kadar youn bir zenginlik kokusu
vard.
157
John Verdn
"Evet."
"Ne dedi?"
" ya da drt kez, alo, alo, alo dedi. Ardndan kapatt."
"Arayan kiinin konuup konumadn size syledi mi?"
"Hayr."
"Ve birka dakika sonra ormandan gelen bir hayvan l
duydunuz?"
"Crlamas."
"Crlamas m?"
"Evet."
"'Crlama' ve 'lk atma' arasnda nasl bir ayrm yapyorsunuz?"
"lk..."durdu ve alt dudan serte srd.
"Bayan Melley?"
Smale "Bu ok uzun srecek mi?" diye sordu.
"lk atmak daha insana zgdr. lk atmak benim..."
Alamamak iin kendisini tutuyormuasna gzlerini krptrd
ve devan etti: "Bu bir hayvana benziyordu. Ama ormanda deildi, Sesi eve yakn gibi geliyordu."
Bu lk, pardon crlama, ne kadar srd?"
"Bir ya da iki dakika, emin deilim. Mark aa indikten sonra kesildi."
"Niin aaya indiini syledi mi?"
"Bunun ne olduuna bakacan syledi. Hepsi'bu. Sonra..."
Birden susup, yava, derin derin nefes almaya balad.
"zgnm, Bayan Mellery. Bu uzun srmeyecek."
"Yalnzca sesin nereden geldiine bakmak istedi, hepsi bu."
"Baka bir ey duydunuz mu?"
Elini aznn zerine gtrp yanaklarm tuttu ve sonra kendisini kontrol etmeye alyormu gibi azm at. Ellerini srekli
skt iin, trnaklarnda, krmz beyaz benekler olumutu.
161
John Verdn
162
ncelikler
John Verdn
Hardwick, plastik poet de iirler kadar nemliymi gibi heyecanlanarak, "Plastik poetten bahsetmi miydi?" diye sordu.
Gurney "O srada Mellery gerekten korkmutu," dedi.
"Mmkn olduunca parmak izi toplamaya altn syledi."
Hardwick ban sallad. "Bu CSI (Olay Yeri nceleme) samal... Plastik kattan daha ileri teknoloji gibi grnyor. Kantlar plastik ierisinde saklayn ve ierideki nemden bozulsun.
Aalk herifler."
Kafasnda Peony polisi armal apkas olan, niformal bir
polis, yznde endieli bir ifadeyle kapda bekliyordu.
Hardwick, gelen kiinin getirdii yeni sorunu dinleme cesareti gsterip, "Evet?" dedi.
"Ekibin devam etmesi iin izin gerekiyor. Sorun yok, deil mi?"
Hardwick ban sallad. Ardndan dikkatini masada duran
tehdit mektuplarna verdi.
Yzn ekiterek, "Titiz el yazs," dedi. "Ne dnyorsun,
Dave? Elimizde katil bir rahibe olduunu mu?"
Yarm dakika sonra, uzmanlar ellerinde kant poetleri, bir dizst bilgisayar, masadaki katlar kaydedip tutabilmek iin katlanabilir bir barkod yazcs ile toplant odasna girdiler. Hardwick,
gizli parmak izi, el yazs, kat ve mrekkep incelemeleri iin,
Albay'deki adli tp laboratuarna gnderilmeden nce, masadaki delillerin birer kopyasn istedi. Cesedin zerindeki nota zellikle dikkat edilmesi konusunda uyard.
Gurney geride duruyor, Hardwick'in ynetici roln nasl oynadn izliyordu. Bir olayn aylar, hatta yllar iinde nasl ilerledii, genelde olayn ilk saatlerinde, aratrmay yneten kiinin
ne kadar iyi olduuna balyd. Gurney, Hadwick'in iini gerekten iyi yaptn dnyordu. Fotorafnn ektii pozlara
gz att, olay yerindeki her eyin; giri klar, btn parmak
164
John Verdn
Teekkrler, David."
Tam mesaj yeniden dinleyecekti ki, arka kapnn alp kapandn duydu. Makinenin zerindeki 'dur' dmesine basp
Sonya'nn sesini susturdu ve seslendi: "Sen misin?"
167
John Verdn
"Saat kata?"
"Bu nemli mi?"
"Yarn len, BCI takmna yazl ifade vermem gerekiyor."
"Pazar gn m?"
Alayc grnmemeye alarak, donuk bir tonla "Bu bir cinayet aratrmas," dedi.
Madeleine ban sallayarak, "Yani yarn btn gn evde olmayacaksn."
"Gnn bir blm."
"Nc kadar byk bir blm?"
"Tanrm, sen bu ileri biliyorsun."
Duyduu znt
ve kzgnln baklarna
yansmas,
Dzeltme
John Verdn
manlk duygusunu fark etti. Tepki vermemeye almasna ramen, konuurken dudaklar kaslmt. "Byle bir olayda, zaten
burada olmas gerekmez mi?"
"Bunu beklemediimi sylemedim," dedi Hardwick. "Sadece
senin iyi bir olaya dahil olacan syledim." Masann tam ortasnda duran sandalyeye dudaklarn bzerek bakt, hibirisini
gstermeden, " bilgenin koltuu," dedi.
Szlerinin hemen zerine kap ald ve ieriye adam girdi.
Hadwick, Gurney'in omzuna doru eilerek adamlarn isimlerini fsldad. Gurney, onun dudaklarn oynatmadan, karnndan
konuabildiini grnce ard.
Bodur, solaryumda bronzlam gevek bir glmseme ve ktcl baklarla ieriye girip, arkasndaki daha uzun boylu bir
adama kapy tutarken fsltyla, "Bakomiser Rod Rodriguez,
okbilmi maydanoz," dedi. Uzun boylu adam zayf ve hareketli
bir grnme sahipti. nsanlara tek tek ama birer saniyeden fazla olmamak zere bakarak, oday szd. "Ordu departmanndan
Sheridan Kline," diye fsldad. "Ynetici Kline olmak istiyor."
hana turusu kvamnda bir sevimlilie sahip olan nc adam,
"Kline'n ba-asistan, Stimmel'd," dedi.
Rodriguez onlara arkaya yatrlm sandalyeleri iaret etti;
Kline'a ortadaki sandalyeyi gstermiti nk Kline bunu meslek adab olarak grrd. Stimmel onun soluna, Rodriguez ise
sama oturdu. Rodriguez, ince tel ereveli gzlnn arkasndan oday szd. Minik alnnn nne den, kusursuz bir ekilde ekil verilmi kalt telli salarnn boyand belli oluyordu.
Herkesin dikkatini zerine ekmek iin, parmaklarn birka kez
sert bir ekilde masaya vurdu.
"Programa gre bu toplant len on ikide balyor ve u anda
saat on ikiyi gstermekte. Eer yerlerinize oturursanz..."
173
John Verdn
Hardwick, Gurney'in yanna oturdu. Kahve fincanlarnn yanndaki grup masaya geldi ve yarm dakika ierisinde yerlerini aldlar. Rodriguez, gerek profesyoneller iin bu i daha ksa
srmeli, dercesine yzn ekitti. Gurney'i grnce azyla glmseme ile arma arasnda, saniyelik bir hareket yapt. Sonra,
bo kalan tek sandalyeye bakp yzn yeniden ekitti. Ardndan
devam etti.
"Elimizde nemli bir cinayet iinin olduunu sylememe gerek yok. Hepimizin burada olduuna emin olmak iin, buradayz.
Bu Zen akasn kimin beendiine bakmak iin duraksad. Sonra bunu daha skc bir ekilde aklad. "Olayn bu ilk gnnde,
geride kalan olmamas iin hep birlikte buradayz."
Hardwick "kinci gnnde," diye mrldand.
"Pardon?" dedi Rodriguez.
Cruise kardeler birbirlerine akn baklar frlattlar.
"Bugn ikinci gn, efendim. Dn birinci gnd, efendim ve
berbatt."
"Kelimeyi ilk anlamyla kullanmadm ok ak. Demek
istediim olayn bandan beri birlikte gitmemiz gerektiidir.
Davulu, ay ritimle almamz gerekiyor. Sylediklerim aka
anlalyor mu?"
Hardwick masum bir ifadeyle ban sallad. Rodriguez, daha
ciddiye ald insanlarla konumak istercesine, kafasn onun olduu taraftan dierlerine doru evirdi.
"u aamada elimizdeki az sayda veriden kardmz kadaryla, vaka zor, kark, hassas ve sansasyona yatkn olacak
gibi grnyor. Bana, kurbann baarl bir yazar ve eitmen
olduu sylendi. Ailesi varlkl olmasyla biliniyor. Mellery
Enstits'nn mterilerinin bazlar zengin, nyargl ve ba
belas karakterler. Bu faktrlerden herhangi bir tanesi medyann gsteri yapmasna yol aabilir. n de gz nne alrsak,
174
nmzde zor bir i var demektir. Baarya giden yolda, elimizdeki drt anahtar organizasyon, disiplin, iletiim ve daha fazla
iletiimdir. Grdkleriniz, duyduklarnz, kardnz sonular
dzgn bir ekilde kaydedip raporlamadnz srece hibir ie
yaramaz. letiim ve daha fazla iletiim." Etrafna bakt ve uzun
uzun Hardwick'i szd ve sanki kayt ve raporlama ilerini altst
eden kii oymu gibi gzlerini dikti. Hardwick sa elinin arka
tarafndaki bir lekeyle urayordu.
Rodriguez "Kurallar esneten insanlardan holanmam," diye
konumasna devam etti. "Uzun vadede kurallar esnetenler, ineyenlerden daha ok zarar verir. Kurallar esnetenler bunu ilerini halletmek iin yaptklarn sylerler. in asl, bunu kendi
karlar iin yaparlar. Bunu yaparlar, nk disiplinden yoksunlardr ve disiplinin yokluu, ileri mahveder. Bu yzden beni iyi
dinleyin, arkadalar, ak ve net konuuyorum. Bu olayda kurallara uyacaz. Btn kurallara... Kontrol listelerimizi kullanacaz. Raporlarmz tm ayrntlarna kadar ve zamannda dolduracaz. Her ey resmi yollardan yryecek. Her yasal sorun
nce Blge Sorumlusu Kline'n ofisine gelecek - tekrarlyorum,
herhangi bir ekilde harekete geilmeden nce. letiim, iletiim,
iletiim." Szleri dmana atlan toplar gibiydi. Olas tm itirazlarn bastrldndan emin olduktan sonra, byk bir saygyla,
konuma boyunca huzursuz olmu blge sorumlusuna dnd ve
"Sheridan, bu olaya kiisel olarak ne kadar dahil olmak istediini
biliyorum. Takmmza sylemek istediin bir ey var m?" diye
sordu.
Kline belirgin bir ekilde glmsedi ve bu glmseme uzaktan bir scaklk gstergesi sanlabilirdi ama yakndan grnen,
neeli bir siyaseti narsisizmiydi.
"Sylemek istediim tek ey, ben yardm etmek iin burada
bulunuyorum. Herhangi bir ekilde yardm etmek iin. Beyler,
175
John Verdn
siz profesyonellersiniz. Eitimli, deneyimli, yetenekli profesyoneller. inizi biliyorsunuz. Sahne sizindir." Gurney'in kulana hafif bir kkrdama geldi. Rodriguez gzlerini krptrd.
Rodrig'nez hasl Hardwick'le bu kadar uyumlu hareketler yapyordu? "Fakat Rod'a katlyorum. Bu byk bir i, iinden
klmas ok zor bir i... TV'de dnya, kadar haber yaynlanaca ve birok insann bunlar izleyecei kesin. Sansasyonel
balklara hazrlkl olun - 'Bir New Age Gurusunun Korkun
Cinayeti'. ster hounuza gitsin, ister gitmesin, beyler, bu olay
gazetelerde yaynlanmaya aday. Colorado'daki JonBenet ya da
California'daki Simpson vakasn eline yzne bulatran beyinsizler gibi grnmemizi istemiyorum. Havada evirdiimiz
bir sr top olacak ve eer bir tanesi derse elimizdeki her ey
berbat olur. Bu toplar..."
Gurney, olayn nasl sonuca balanacan merak etmi ancak hi tatmin olmamt. Kline, herkesin sinirini bozan bir cep
telefonu sesinin araya girmesiyle sustu. Hardwick, Rodrignez'in
sinirli baklar eliinde elini cebine atp, telefonu kard ve
bakomiserin kutsal szlerini tekrarlad: "letiim, iletiim, iletiim." Ardndan 'eevapla' tuuna basp konumaya balad.
"Benim, Hardwick... Buyurun... Nerede? ... Ayak izleri uyuuyor mu? ... Orada ne arad hakknda bir iaret var m? ... Tamam, onlar derhal laboratuara gnderin... Sorun deil." 'Kapat'
tuuna bastktan sonra, dnceli bir ekilde telefona bakt.
Rodriguez, yzn merakla buruturarak, "Evet?" dedi.
Hardwick cevab, zerinde zclliksiz takm, nnde ak dizst bilgisayar olan ve beklenti dolu gzlerle kendisine bakan
krmz sal kadna bakarak verdi.
"Olay yerinden haberler var. Katilin botlarn bulmular - en
azndan yerdeki ayak izleriyle uyuan yry botlarn... Botlar
laboratuarda incelemeye gnderiliyor."
176
John Verdn
John Verdn
Thrasher bakomiserin daha da sinirlenmesi iin kapnn arkasnda bekliyormu gibi, kap ald ve elinde kahve termosu,
kolunun altnda antasyla, iri yar bir adam sallana salana ieriye
girdi. Girdiinde bir eyler sylyordu.
"... iler gecikiyor, adamlar alyor. Hah! aretler byle
sylyor."
Sra sra oturmu insanlarn yzne bakp, iten bir ekilde
glmsedi. "Grne baklrsa almak kelimesi, ylece durup
gbeinizi kamak anlamna geliyor. Buna ok benzer bir ey.
Kaz yapmak, yol yapmak yok. Yani ben pek gremedim. Soka
tkayan bir grup hdk." Yamuk duran okuma gzlnn arkasndan Rodriguez'e bakt. "Eyalet polisinin bu konuda bir ey
yapabileceini sanmayn, ehe, Komiserim?"
Rodriguez, aptal bir adama cevap vermesi gereken ciddi bir
adan edasyla, sinirli bir ekilde glmsedi. "yi gnler, Bay
Thrasher."
Thrasher ilindeki antay ve kahve termosunu bo sandalyenin nne, masaya koydu. Odada gzlerini gezdirdi ve baklar
blge sorumlusunun zerinde durdu.
aknlkla, "Merhaba, Sheridan," dedi. "Erken dahil olmusun, deil mi?"
"Bizim iin elinde ilgin bir eyler mi var, Walter?"
"Aslnda, evet. En azndan kk bir srprizim var."
Rodriguez toplantnn kontroln elinde tutmak istedii iin,
hangi konuda olduklarn gsteren bir gsteri yapar gibi konutu.
"Bakn, beyler, doktorun ge kalmasn avantaja dntrebileceimiz bir frsat olduunu gryorum. Cesedin bulunuunun bir zetini dinliyorduk. Duyduumuz son ey, tbbi
aratrmacnn olay yerine gelmesi. Tbbi aratrmac buraya
da henz geldi - neden onun raporunu da anlatma dahil etmiyoruz?"
180
John Verdn
Rodriguez kafas karm bir ekilde Hardwick'e bakt. "Nasl oluyor da tanklarnzn hibirisi silah sesini duymam oluyor? Orada bulunan en az yirmi misafir olduunu sylediniz.
Haydi bunu da getim, kars nasl duymam olur?"
"Duymu."
"Ne? Bunu ne zamandr biliyorsunuz? Bana neden sylenmedi?"
"Duymu ama duyduunun farknda deil," dedi Hardwick.
"Ksk bir alk benzeri bir ey duyduunu sylemiti. Bunun ne
kadar nemli bir nokta olduunu fark etmemi, ben de u ana
kadar fark etmemitim."
Rodriguez inanamam gibi, "Ksk m?" dedi. "Bana kurbann bir susturucuyla m ldrldn sylyorsun?"
Shcridan Kline son derece dikkatle dinliyordu.
"te bu her eyi aklyor!" diye bard Thrasher.
Rodriguez ve Hardwick ayn anda "Neyi aklyor?" dedi.
Thrasher'n gzleri zafere ulamasa parldad. "Yarann
iindeki kaz tylerini."
Krmz kafa zerindeki basit takmla uyumayacak kadar yumuak bir tonla "Ve cesedin etrafndaki kan rneklerinin ierisindeki..." dedi.
Thrasher ban sallad, "Evet, tabii ki oradakileri de..."
"Bu ok umut verici," dedi Kline. "Neler olduunu anlayan
birisi bana da anlatabilir mi?"
Thrasher, Kline iitme gl ekiyormuasna, "Kaz tyleri!" diye bard.
Kline'n yzndeki ocuksu, kafasnn kartn gsteren
ifade ylece kald.
Hardwick olanlar bir anda anlamasna konumaya balad.
"Silah sesinin ksk olmas ve kaz tylerinin bulunmas gereklerini birletirince ortaya silahn bir eyle sarlarak sesinin azaltld sonucu kyor - belki bir kayak ceketi belki de bir parka."
182
John Verdn
lk olarak Thrasher cevap verdi: "Kurun omurgaya gelmemi. Boyunda kurunu durdurabilecek bir doku yoktur. Yarada,
giri ve k noktalan grlyor ki bunlarn ikisini de bulmak
kolay deildir, en azndan o kadar delik arasnda." Eer vg
avna ktysa; diye dnd Gurney, yanl ormanda geziniyor.
Rodriguez sorgulayan baklarn, hl kafa tutar bir havayla oturan Hardwick'e evirdi.
"Biz kurun aramadk. nk kurun olduunu dnmemiz
iin bir neden yoktu," dedi Hardwick,
"yleyse, imdi yapn."
Hardwick hafiften alayc bir tavrla, "Harika bir konuya deindiniz, efendim," dedi. Masadan kalkarak cep telefonunu kard ve bir numara evirdi. Sesini alaltmasna ramen, olay
yerindeki bir memurla konutuu ve kurun aramasna ncelik
vermelerini istedii anlalyordu. Hardwick masaya dndnde Kline, d mekanda sklm kurunu bulma konusunda umut
olup olmadn sordu.
"Gencide yoktur," dedi Hardwick. "Ama bu vakada ansmz
var. Cesedin pozisyonunu gz nne alrsak, vurulduunda srt
eve dnkt. Eer ciddi anlamda yn deitirmediyse, onu kenardaki ormanlk alanda bulabiliriz."
Kline yavaa ban sallad. "Tamam, o zaman, az nce de
sylediim gibi, sadece akla kavuturmak iin - katil, kurban yakn bir mesafeden vuruyor, kurban ahdamarndan vurulmu
bir ekilde ve boynundan kan fkrarak yere dyor. Ardndan
krk bir ie karp, kurbann yanna kyor ve onu on drt kez
kesiyor. Elimizdeki bu mu?" diye sordu kukuyla.
"En az on drt, muhtemelen daha fazla," dedi Thrasher. "Birbirleriyle i ie geince, tam say belirlemek zorlayor."
"Anlyorum, ama asl gelmek istediim konu, neden?"
Thrasher "Drt," dedi, rya yorumlarna bilimsel bir akla184
ma getirecekmi gibi, "benim uzmanlk alanm deil. Bunu buradaki BCTdan arkadalara soralm."
Kline Hardwick'e dnd. "Krk bir ie rastgele gerekleen
olaylarda kullanlan, anlk bir silahtr. Halihazrda dolu bir silah
olan bir adam neden krk bir ie tasn ve neden kurbanm silahla ldrdkten sonra onu kullansn?"
"ldnden emin olmak iin olabilir mi?" dedi Rodriguez.
"Peki neden onu bir kez daha vurmad? Neden kafasndan
vurmad? Neden en bata kafasndan vurmad? Neden boynundan?"
"Belki de kt at yapt?"
"Yz elli santimden mi?" Kline Thrasher'a dnd. "Sralamadan emin miyiz? nce vurdu, sonra kesti?"
"Evet, profesyonel dnrsek, bir dereceye kadar eminiz.
Tpk mahkemede sylediimiz gibi... Snrl sayda da olsa,
barut yanklarndan belli oluyor. Eer vurulma annda boyunda
nceden kesik izleri olsayd, barut yanklar olumazd."
"Ve mermiyi bulabilirdiniz." Krmz kafa bunu yle yumuak ve doal bir tonla syledi ki, ok az kii onu duydu. Kline da
bunlardan birisiydi. Dieri ise Gurney'di. Birisinin bu konudan
ne zaman bahsedeceini merak ediyordu. Hardwick'in ne dnd anlalmyor, ancak akn grnmyordu.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Kline.
Kadn, gzlerini bilgisayar ekranndan ayrmadan yantlad.
"ncelikle boynu on drt kez kesilmi olsayd ve drt adet cam
paras boaznn dier tarafna ulam olsayd, ayakta duruyor
olmazd. O ekilde srtst yatarken vurulmu olsayd, tam altnda mermi duruyor olurdu."
Kline ona takdir eder bir bak frlatt. Gurney onun,
Rodriguez'den farkl olarak, zekaya sayg duyacak kadar zeki
okluunu dnd.
185
John Verdn
z Brakmadan
John Verdon
John Verdn
"Planlanm vurma olay kadar lgn bir kesme olay, deil mi?"
"yle grnyor. Devam edeyim mi?"
Rodriguez kaba bir sesle, "Ltfen," dedi.
"Drt numaral kant kurbann kyafetleri: Hepsi kendi kanna bulanm i amarlar, bornozu, mokasen ayakkablar.
Bornozun zerinde adet yabanc sa teli bulundu ve bunlar
muhtemelen kurbann eine ait, ancak bu bilgi henz dorulanmad. Be numaral delil - cesedin etrafndaki zeminden alnm
kan rnekleri. Testler devam ediyor ama u ana kadar tm rnekler kurbannkiyle uyuuyordu. Alt numaral delil - kurbann
boynunun arkasndaki taa bulam birka krk, cam paras.
Kurbann boynunda camn bir taraftan girip dier taraftan kt
drt delii gz nnde bulundurursak, bu orada olumu deliklerle tutarl bilgi salyor. Yani kurban kesilme esnasnda yerde
yatyordu."
Kline, gnee bakyormu gibi gzlerini kst. "Anladm
kadaryla birisi gerekten vahice bir cinayet ilemi; vurma ve
kesme eylemlerini ieren bir cinayet - bir dzineden fazla kesik
izi var ve bunlarn birka ok sert darbeler - ancak katil bunlarn
hepsini en ufak bir kasti olmayan iz brakmadan yapm."
Cruise kardelerden birisi, mao grnnden beklenmeyecek derecede ince bir sesle, ilk kez konutu: "Bahe sandalyesi,
ie, ayak izleri, botlar nedir peki?"
Kline'n surat birden deiti. "Kasti olmayan iz dedim. Bunlarn hepsi kasten geride braklm gibi grnyor."
Gen adam, karsndaki kasten hileli yanltmacalar yapyormuasna, omuz silkti.
Cinsiyetsiz Komiser Muavini Wigg (Gurney onun ilgin gzleri ve kvrml dudaklarna bakarak cinsiyetsiz olmayabileceini dnd) "Yedi numaral delil birka kategoriden oluuyor,"
dedi. "Yedinci delil kurban tarafndan alnm ve sula balantl
191
John Verdn
Gurney, bu kadnn, bakomiserin sorgular tavrna, kat zerindeki resmi sorularm gibi, kibirli yz ifadeleri ya da aalar
ses tonu olmadan cevap vermesinin bir yetenek olduunu dnd. Duygusal rahatlk ya da sama kkrtmalara baklk gibi
deerlendirilebilecek bu tavrda, ilgin bir saflk vard. Bu herkesin ilgisini ekmiti. Gurney, Rodriguez hari masadaki herkesin,
farknda olmadan sayg duyduunu fark etmiti.
Kadn "Yalnzca planlama deil," diye devam etti, "ayn zamanda planlamann gariplii. Bir cinayete bahe sandalyesi getirmek...
Dudaklarn demeden ya da parmaklarnla dokunmadan yedi adet
sigara imek. Bir ieyi krp, ykamak ve l bir bedeni kesmek
iin onu da olay yerine getirmek. Ayak izlerinin imkansz grnen
bir ekilde bitmesi ve katilin aniden yok olmasndan bahsetmiyorum
bile. Sanki adam dahi bir kiralk katil gibi... O yalnzca bir bahe
sandalyesi deil; eritlerinin yars yerinden karlp yerine yenileri taklm bir bahe sandalyesi. Neden? Hepsinin beyaz olmasn
istedii iin mi? Karda grlmesi daha zor olsun diye mi? Giydii
Tyvek ressam nlnn yannda daha az belli olsun diye mi? Grnmesi bu kadar byk sorunsa, neden o sandalyede oturup ylece
sigara iti? Sebebinden emin deilim ama bu sandalye olay zmemiz konusunda bize anahtar olursa hi arman."
Rodriguez ban sallad. "Bu vakay zerken anahtar, polis
disiplini, prosedrler ve iletiim olacak."
Hardwick, Wigg'e gz krparak, "Ben param bahe sandalyesine yatryorum," diye fsldad.
Bu yorumdan sonra bakomiserin yz deiti, ama konumasna frsat kalmadan, konferans odasnn kaps ald ve elinde parlayan bir CD ile ieriye bir adam girdi. Rodriguez "Bu
nedir?" deyiverdi.
"Herhangi bir parmak izi sonucu kar kmaz getirmemizi
sylemitiniz, efendim."
193
]ohn Vedon
"Ve?"
Elindeki CD'yi tutarak, "Burada, efendim," dedi. "Bir gz atsanz iyi olur. Belki Komiser Muavini Wigg?.."
Tereddt ederek CD'yi bilgisayara doru uzatt. Kadn, onu
alp bilgisayara takt ve birka tua bast.
"lgin," dedi.
"Prekowski, bunun iinde ne olduunu syleyebilir misiniz
acaba?"
"Krepowski, efendim."
"Ne?"
"Adm Krepowski."
"Peki, iyi. imdi bize hi iz bulup bulamadnz syleyebilir
misiniz?"
Adam boazn temizledi. "ey, hem evet hem hayr," dedi.
Rodriguez derin bir nefes ald. "Kullanlmayacak kadar lekelenmi olduklarn m sylemeye alyorsun?"
Adam "Lekelenmekten te," dedi. "Hatta, hibir ekilde parmak izi deiller."
"Peki, yleyse neler?"
"Onlar leke olarak adlandrmak daha doru olur. Grne
baklrsa, adam parmak ularn yaz yazmak iin kullanm - grnmez bir mrekkep gibi parmak ularndaki deri yayla yaz
yazm"
"Yazmak iin mi? Ne yazmak iin?"
"Tek kelimelik mesajlar. Kurbana gndermi olduu mektuplarn sonlarndan birer kelime. Kelimeleri grnr hale getirdikten sonra fotoraflarn ekip, CD'ye kaydettik. Ekranda olduka
net grnyor."
Komiser Wigg bir yandan yumuaka dudaklarna dokunarak, bilgisayarn ekrann dorudan Rodriguez'in grecei ekilde, yavaa evirdi.
194
Fotorafta grnen adet yan yana duran kat vard. Alndklar sraya gre dizilmi iirdi bunlar. Lekeli katlarn her
birisinin zerinde kelime grnyordu.
KAHROLASI EYTAN POLSLER
195
Yln Cinayeti
John Verdn
timalini gz nnde bulundurmadk. Patty'nin bunu kendi kafasnda kurmu olduunu, uydurduunu dndk."
"Bale'e bir silah sesi duyduunu dndn neden sylememi?"
"Onu korkutmak istemediini syledi."
Kline alayc bir tavrla, "ok dnceli," dedi. Yannda oturan, sabrl Stimmel'a bakt. Stimmel onun alayc bakna karlk verdi. "Eer..."
Rodriguez araya girdi. "Ama sana syledi, bunu dikkate almam olman ok kt."
Hardwick tkanarak ksrd.
"Bir gangster 'ruhani yenilenme' satan bir yerde ne aryor?"
dedi Kline.
Hardwick omuz silkti. "Buray sevdiini sylyor. Sinirlerini
yattrmak iin ylda bir kez gelirmi. Burasnn cennetten bir
para olduunu iddia ediyor. Mellery'nin bir ermi olduu kanaatinde."
"Bunu gerekten syledi mi?"
"Bunu gerekten syledi."
"Bu vaka ok. ilgin! Baka byle ilgin misafirler var m?"
Gurney'in nedenini bilmeden tatsz bulduu bu ironik tepki
hakknda, Hardwick de baklarndan anlald kadaryla ayn
eyi dnyordu. "Kendini bilmez, olgunlamam, hap kaklardan bahsediyorsan, evet, olduka fazla sayda ' ilgin misafir' var, bir de u Tanr'dan-daha-zengin dul."
Olayn, medya iin ok sansasyonel bir malzeme olduunu
dnrken, Kline'n baklar, masann dier kesinde oturmakta olan Gurney'e takld. lk bata baklar bo bir sandalyeye bakar gibiydi. Sonra merakl bir ekilde ban kaldrd.
"Bir dakika," dedi. "Dave Guney, NYPT. Rod bana bu toplantya katlacanz sylemiti fakat ismi imdi fark ettim. Bir198
John Verdn
Hardwick'in boazna bir gck takld ve ardndan Gurney'in kulana fsldad: "Kline sevene kadar bu fikirden nefret ediyordu."
Rodrguez devam etti, "Onun ifadesini vermesini ve - mmkn olduunca az soru sorulmal - ne sorulursa sorulsun cevap
vermesi iini programa dahil etmitim. Bunun blnmemesi iin
birka dakika mola verelim."
Sahipsiz fslt, "Dzlme sras sende, Gurney," dedi fakat
ses saa sola ekilen sandalye sesleri arasnda kayboldu.
200
Gurney'in Sorgulanmas
John Verdn
somlarnz almam en iyisi." Rodriguez tam itiraz etmeye hazrlanrken, Kline ban sallayarak onaylaynca, sustuunu grd.
Gurney yirmi dakikada olay ak, ksa ve z bir ekilde anlatt. (Kendisine daha nce birka kez, mantk profesr olabilecei sylenmiti). Mellery'nin onu grmek istediini belirten
mesajndan, telefon konumas ve posta kutusuna gelen not (on
dokuz saysnn yazd), rktc mesajlar ve Mellery'nin bunlara tepkisine kadar her eyden bahsetti.
Kline dikkatle dinleyip, konuma bittikten sonra ilk sz alan
oldu: "Bu destans bir intikam hikayesi! Katil, Mellery'nin yllar
nce kendisine alkollyken yapm olduu bir eyden dolay, ondan intikam almay taknt haline getirmi."
Her konutuunda Gurney'e daha ilgi ekici gelen Komiser
Muavini Wigg, "Neden bu kadar zaman beklemi?" diye sordu.
Kline'n gzleri parlyordu. "Belki de Mellery kitaplarndan
birinde bir ey anlatt. Belki de katil daha nce Mellery ile balantsn fark etmedii, kendisiyle ilgili trajik bir olayn sorumlusunun o olduunu anlad. Belki de Mellery'nin baars son
damla oldu ve katil buna katlanamad. Belki de ilk notta belirttii
gibi, katil ona bir gn yolda rastlad. ini yakan nefreti canland.
Katil hedefe yneldi ve ... bom!"
Hardwick "Aman ne gzel," dedi.
Kline sinirli bir glmsemeyle, "Farkl bir dnceniz mi var,
Ba Dedektif Hardwick?" diye sordu.
"Dikkatlice yazlm mektuplar, say bilinmezi, yanl adrese gnderilmesi istenmi bir ek, yalnzca parmak izi alnrken
grlebilecek, polise gnderilmi gizli mesajlar, tertemiz sigara
izmaritleri, gizli bir vurulma, takip edilemeyen ayak izleri, ve
Tanr akna, lanet olas bir bahe sandalyesi! Bunlarn hepsi lanet olas bir'bom'dan fazla!"
Kline "Ben olaydan bahsederken nceden tasarlanm oldu202
unu gz ard etmek istemedim," dedi. "Ama u noktada ayrntlardan ok, temel sebeple ilgileniyorum. Katil ve kurban arasndaki ilikiyi anlamaya alyorum. Balantlar anlamak genelde
sonuca giden anahtardr."
Bu konuma bir sessizlik yaratt ve bunu bozan Rodriguez
oldu.
Gurney'e rehberlik yapm adama barverdi, "Blatt! Burada msn?" Adam nereden geldiklerini anlamam gibi, dizindeki
notlara bo bo bakyordu.
"Anlamyorum. Katil kurbana mesaj gnderiyor, aklndan bir
say tutmasn istiyor, sonra da kapal zarfa bakmasn sylyor.
Adam alt yz elli sekizi tutuyor ve katta alt yz elli sekiz yazyor. Bunun gerekten olduunu mu sylyorsunuz?"
Kimsenin cevap vermesine frsat kalmadan, arkada devam
etti, "lci hafta sonra katil aynsn bir kez daha yapyor - bu kez
telefonda. Aklndan bir say tutmasn istiyor ve ardndan posta
kutusuna bakmasn sylyor. Kurban on dokuz saysn tutuyor
ve katilden gelen mektupta on dokuz yazyor. Bu boktan bir samalk, ahbap."
Rodriguez "Kurbann kaydettii gerek telefon konumas
elimizde," dedi. Bundan, kendi baarsym gibi bahsetmiti.
"Sayyla alakal ksm aar msn, Wigg?"
Komiser hi yorum yapmadan birka tua bast. Birka saniye sonra, Mellery ve avcs arasnda geen, Gurney'in konferans
grmesi zmbrts sayesinde dinlemi olduu konuma ortasndan balad. Masadakilerin yzleri, adamn garip aksanm ve
Mellery'nin korku dolu sesini duyunca deimiti.
"imdi sayy fslda. "
"Fsldayaym
m?"
"Evet. "
"On dokuz."
203
John Verdn
John Verdon
John Verdon
208
Bo ek
C a t s k i l l Dalar'n geip de iftliklerin olduu alana geldiinde, Gurney'in iini alk, susuzluk, kzgnlk, znt ve phe
kaplad. K mevsiminin habercisi olan kasm aynda gnler ksalyor, bu da kasvetli bir hava yaratyordu - zellikle havann
daha erken karard, dalarla evrili vadilerde. Bahedeki barakann yannda olmas gereken Madeleine'in arabas yerinde yoktu. Gndz le gneinin etkisiyle erimi ve akamn soukluuyla yeniden donmu buzlar, yrdke trdyordu.
Eve lmcl bir sessizlik hakimdi. Gurney masann zerinde, tavanda asl duran lambay yakt. Madeleine'in o akamki
yemein iptaliyle ilgili bir eyler sylediini anmsad. Dier arkadalarnn birlikte katlmak istedikleri bir eit toplant vard
fakat ayrntlar hatrlayamad. yleyse lanet olas fndklara da
ihtiyac yoktu. Darjceling ay poetini bir fincana koyup, azna kadar su doldurdu ve mikrodalga frna yerletirdi. Alkanlk
olduu zere, mutfan dier tarafndaki sandalyesine yneldi.
Sandalyeye gmlp, ayaklarn ahap iskemleye uzatt. ki dakika sonra yle bir ryaya dalmt ki mikrodalga frnn bip sesini duyamad.
Madeleine'in ayak sesleriyle uyand.
Belki paranoyaka dnyordu ama ayak seslerinde sinirli
bir hava vard. Ayak seslerinin gidi ynnden anlad kadary209
John Verdon
Yemei bitirene kadar ikisi de birka cmle dnda konumad ve bittikten soma tabaklarn masann ortasna iteklediler.
Madeleine "Gnn nasl geti?" diye sordu.
"Gnm m? Cinayet ekibiyle yaptmz toplantdan m
bahsediyorsun?"
"Anlatacak ilgin bir ey yok mu?"
"Ah, evet, var. Eer lanet olas bakomiser tarafndan ynetilmi, ie yaramaz ekip dinamikleri hakknda bir kitap yazacak
olsan, ieriye bir kayt cihaz koyup, konuulanlar kelimesi kelimesine yazabilirdin."
"Emekli olduun zamankinden daha m kt?"
Hemen cevap vermedi ama bunun sebebi cevaptan emin olmamas deil, emekli kelimesinin tonlamasndaki gerginliktendi.
Tonlamaya deil de, cmleye cevap vermeye karar verdi.
"Baz insanlar zordur ama lanet bakomiser hepsinden farkl bir
kibir ve eziklie sahip. DA'i etkilemekten aciz. Kendi alanlarna
hi saygs yo:c, vakalara kar hissiz. Her sorusu, her yorumu ya
dmanca ya da konuyla alakasz, ya da her ikisi birden."
Madeleine, ona gzlerini dikti. "armadm."
"Ne demek istiyorsun?"
Hafife omuz silkti. Hissettiklerini elinden geldiince yanstmamaya alyordu. "Sadece armadm. Eve gelip de hayatnda grdn en iyi cinayet ekibiyle bir gn geirdiini syleseydin, bu beni artabilirdi. Hepsi bu."
Hepsinin bu olmadn Gurney ok iyi biliyordu. Ama
Madeleine'in kendisinden daha akll olduunu ve onu konumak istemedii bir konu hakknda konuturmann hibir yolu
olmadn da biliyordu.
Gurney "Peki," dedi. "Aslnda heyecan ve cesaret vericiydi.
Ama imdi bunu aklmdan karp, bambaka bir ey yapmak istiyorum."
212
Bunun sonrasnda ne syleyeceini planlamad iin, cmlesi bitince susmutu. Bambaka bir ey yapmak sylerken olduu
kadar kolay bir i deildi. Gnn zorluklan kendisinin nnde,
Madeleine'in gizemli tepkilerinin yannda komaktayd. O srada geen hafta boyunca direnmi olduu, umutsuzca gr alanndan karmaya alt ama aklndan karamad ey yine
aklna geldi. Bu kez, beklenmedik bir ekilde, kap durduu eyi
yapmaya karar verdi.
"Kutu..." dedi. Korkusu ona yetimeden, cmleyi nasl bitireceini bile bilmeden konuyu amaya alrken boaz dmlenmi, sesi atallanmt.
Madeleine baklarn bo tabaktan ekip - sakin, merakl ve
ilgili gzlerle - ona bakt ve devam etmesini bekledi.
"Onun resimleri... Ne? ... Yani, neden?..." Kalbindeki sava
ve karmaadan, mantkl bir soru karmaya alt.
abas bounayd. Madeleine'in onun dncelerini gzlerinden okuma yetenei, her zaman onun iindekileri sze dkme
yeteneinden nce gelirdi.
"Hoa kal demeliyiz." Sesi yumuak ve sakindi.
Gurney gzlerini masaya dikti. Aklndaki hibir eyi cmlelere dkemiyordu.
Madeleine devam etti, "Uzun zaman oldu. Danny gitti ama
ona asla hoa kal demedik."
Gurney neredeyse fark edilmeyecek kadar yava bir ekilde
ban sallad. Zaman kavramn yitirmi, neredeyse tm zihni
boalmt.
Telefon aldnda, uyanp dnyaya geri dnm gibi hissetti. Tandk, llebilir, anlatlabilir sorunlarn olduu dnyaya...
Madeleine hl masada kendisiyle oturuyordu ancak ne kadar
sredir orada oturmakta olduklarn bilmiyordu.
"Benim bakmam ister misin?" diye sordu Madeleine.
213
John Verdon
John Verdon
"Ne?"
"Her ne dnyorsan..."
"DA benim yardmm istiyor."
"Neden istemesin ki?"
"Byle bir olaya normalde dardan hi kimse sokulmaz."
"Ama sen dardan herhangi birisi deilsin, deil mi?"
"Sanrm Mellery ile tanklm beni biraz farkl yapyor."
Ban kaldrp, delici baklarla onu szd.
Gurney, "ok istekliydi," dedi, ok istekli grnmemeye alarak.
"Muhtemelen sana yeteneklerinden bahsetti."
"Bakomiser Rodriguez dnda, dierleri iyiler."
Madeleine, onun sama yumuak ballna glmsedi.
"Sana ne teklif etti?"
"Bo bir ek, gerekten. Onun araclyla almam teklif
etti. Ama yine de ok dikkatli olunmas gerekir. Yarn sabaha kadar karar vereceimi syledim."
"Neye karar vereceini?"
"Bunu isteyip istemediime..."
"aka m yapyorsun?"
"Bunun o kadar kt bir fikir olduunu mu dnyorsun?"
"Yani, hl karar vermemi olduun konusunda m aka yapyorsun?"
"Dnmem gereken ok ey var."
"Bu ii yapacan, dnme ihtimalinden daha kesin."
Ardndan gazetesini okumaya devam etti.
Bir dakika getikten sonra "Ne demek istiyorsun, dnme
ihtimalinden daha kesin derken?"
"Bazen seimlerimiz beklenmedik sonular getirir."
"Ne gibi?"
zgn bak bunun aptalca bir soru olduunu gsteriyordu.
216
Birka saniye duraksadktan sonra, Gurney, "Mark'a bir borcum varm gibi hissediyorum."
zgn baka bir de garip bir aknlk eklendi.
"Niin byle bakyorsun?"
"Ondan daha nce hi ilk ismiyle bahsetmemitin."
217
Sheridan' Tanmak
John Verdon
"Kark durumdaki gerekleri grp, mantkl bir olay rgs gelitirmek benim iimde iyi yaptm tek ksmdr."
"Bundan pheliyim."
"Dierleri phelileri sorgulama ve olay yerinden delil toplama konusunda daha iyi..."
"Kimsenin nerede bulacam bilemedii mermiler gibi mi?"
"O ansl bir tahmindi. Genellikle bu aratrma aamalarnda
benden daha iyi birileri vardr. Ama neyin gerekli, neyin gereksiz olduunun nem kazand, paralar bir araya getirme iine
gelince, bunu yapabilirim. imde ok iyi deildim ama n plana
kacak kadar iyiydim."
"Yani her eyden nce bir egon var."
"Eer buna ego demek isterseniz, evet. Zayf ve gl yanlarmn farkndaym."
Sorgulamayla geirdii onca yldan sonra belli insanlarn belli
durumlarda nasl tepkiler vereceini de biliyordu ve Kline konusunda da yanlmamt. Adam, anlatmaya alt tat konusunda
daha rahat grnyordu.
Kline "Karln da konumalyz," dedi. "Aklmda daha
nceki danmanlara da uyguladmz gibi, saatlik cret var.
Sana bir saat iin yetmi be dolar teklif ediyorum, art masraflar
- mantkl masraflar - u andan itibaren yaptklarn."
"Kabul ediyorum."
Kline siyaseti tavryla elini uzatt. "Seninle almay drt
gzle bekliyorum. Ellen sana formlarn, aklamalarn, resmi yazlarn ve gizli szlemelerin olduu bir paket verecek. mzaladn eyi okuman biraz zaman alabilir. Sana kullanabilecein bir
ofis de tahsis edilecek. leride zerinde duracamz baka ayrntlar var. BCI'dan ya da kendi adamlarmdan aldm bilgileri
sana kendim ileteceim ve dnk gibi genel toplantlarda sen de
olacaksn. Eer ekipten birisine soracaklarn olursa, bunun iin
221
John Verdn
Byle bir sebebin sansasyonel yannn kabartt itah, sradan bir korku ifadesiyle gizlemeye alarak, "Satanizmle mi
ilgili?" dedi Kline.
"Sanmyorum. Notlarn ne kadar lgnca olduunu dnrsek, bu sebep pek lgnca deil. Hayr, 'ritel' derken, cinayeti
kendisi iin nemli olan bir sebep yznden ilediini kastettim."
"Bir intikam fantezisi mi?"
Gurney "Olabilir," dedi. "Birisinin canna okumak iin, bunu
nasl yapacan aylarca ya da yllarca hayal eden ilk katil o deil"
Kline endieli grnyordu. "Eer kesmek onun asl niyetiyse, neden vurmakla urat?"
"Hzl bir ekilde etkisiz hale getirme... Emin olmak istedi
ve bir silah, kardakini etkisiz hale getirme konusunda krk bir
ieden daha gvenilirdir. Bir aksilik kmasn istememi."
Kline ban sallayp, bilmecenin baka bir ksmna geti.
"Rodriguez katilin misafirlerden birisi olduu konusunda srar ediyor."
Gurney glmsedi. "Hangisi?"
"Sylemek iin hazr deil, ama tm parasn buna yatrd.
Sen buna katlmyor musun?"
"Bu fikir batan sona samalk. Misafirler enstit snrlar iinde yayorlar. Bu, onlarn olay yerinde olmasalar da, olay yerinin
yaknlarnda olduklarn gsterir. Tabii ki bamllarn, duygusal
anlamda dengesiz insanlarn, cinayetlerle alakas olan en az bir
kiinin olduu, olduka garip bir grup."
"Ama?"
"Pratikte sorunlar var."
"Ne gibi?"
"Ayak izleri ve onlarn bulunduklar yerler gibi. Herkes karn akam st baladn ve gece yarsna kadar devam ettiini
tarama: Pride dzenleme: sereniti
John Verdn
onaylyor. Katilin ayak izleri, yoldan mlke kar tamamen durduktan sonra girdiini gsteriyor."
"Bundan nasl emin olabiliyorsun?"
"zler karda, ancak izlerin zerinde yeni yaan kardan eser
yok. Misafirlerden birisinin bunu yapm olmas iin, kar yamadan nce evden km olmas gerekir. nk karda evden gelen
bir ayak izi yok."
"Yani..."
"Yani bu durumda misafirlerden birisinin akam zerinden
gece yarsna kadar eksik olmas gerekir. Ama hibirisi deil."
"Bunu nereden biliyorsun?"
"Resmi olarak, bilmiyorum. Jack Hardwick'ten duyduum
bir sylenti diyelim. Grmelerin zetlerine gre, her misafir, akam en az baka alt misafir tarafndan farkl saatlerde
grlm. Eer herkes ayn anda yalan sylemiyorsa, herkes
oradayd."
Kline bu ihtimali kenara atmaya pek niyetli deildi.
"Belki de evden birisi yardm almtr."
"Evden birisinin kiralk katil tutmu olabileceini mi sylyorsunuz?"
"Bunun gibi bir ey."
"Neden kendisi orada kalsn ki?"
"Anlamadm."
"Misafirlerin u anda pheli olarak grlmelerinin tek sebebi, olay yerine fiziksel yaknlklar. Dardan birisini kiralayp,
ieriye gelmesini ve cinayet ilemesini istesen, en bata neden
kendin oraya giresin ki?"
"Heyecan?"
Gurney sklm bir ekilde, "Sanrm bu mmkn," dedi.
Kline "Tamam, imdilik misafirleri unutalm," dedi. "Peki, misafirlerin dnda birisinin bir gangster kiralam olma ihtimali?"
224
John Verdon
"Evet?"
"Botlarla ilgili, efendim."
"Botlar m?"
"Aata bulunan botlar, efendim."
"Onlarla ilgili ne buldunuz?"
Wigg, bilgisayarm gstererek, "Bunu sehpaya koyabilir miyim?" dedi.
Rodriguez Kline'a bakt. Kline ban sallad.
Birka tua bastktan ve otuz saniye getikten sonra, adam
ortadan ikiye ayrlm bir ekranda ayr ayr duran ama birbirinin
ayn grnen ayak izlerine bakyorlard.
"Soldakiler olay yerinden alnm gerek ayak izleri. Sadakiler ise bizim aata bulduumuz botlarla, ayn kar zerinde
oluturduumuz ayak izleri."
"yleyse izlerin sahibi botlar, izlerin bittii yerdeki aata
bulunan botlar. Bize bu bilgiyi vermek iin bu kadar yolu gelmenize gerek yoktu."
Gurney kendisini tutamayp araya girdi. "Sanrm Wigg bize
tam tersini sylemek iin bu kadar yolu geldi."
Kline "Aata bulunan botlarn, katilin giydii botlar olmadn m sylyorsun?" diye sordu.
"Bu hibir anlam ifade etmiyor," dedi Rodriguez.
Kline "Bu olaydaki dier deliller de bir anlam ifade etmiyor,"
dedi. "Komiserim?"
"Botlar ayn marka, ayn model ve ayn byklkte. ki teki de
yepyeni. Ama izlerle uyumuyorlar. Kar, zellikle donma seviyesinin on derece altndaki sda duran kar, ayrntlar ok iyi gsteriyor.
Bu rnekte ise, burada duran ayak izlerinde bozukluk gryoruz."
Sada, aataki botlara ait ayak izlerinin bir tanesinde, neredeyse
gzle grlmeyecek bir kabarkl, ucu sivri bir kalemle gsterdi.
"Byk ihtimalle retim esnasnda olumu bu defo, bizim yapttarama: Pride dzenleme: sereniti
John Verdon
John Verdon
"Bu bir barda olmu olsayd, sana hak verirdim. Ama ienin
nceden, dikkatlice hazrlanm, hatta ykanm ve parmak izlerinden arndrlm olduunu unutma. ldrm olmas izlenimi
de, dier her ey gibi planlanm."
Kline yavaa, "Tamam," diyerek onaylad. "Rahat, sakin, organize... Baka?"
"letiim kurma tarznda da mkemmeliyeti. Okunakl edebi bir dil kullanlm ve ll yazm. Aramzda kalsn ama
daha da ileri gidip unu syleyebilirim ki, iirlerdeki garip resmiyet bana bazen birinci kuak solistikasyonunda rastladmz
yapay resmiyeti hatrlatt."
"Sen neden sz ediyorsun?"
"Eitimsiz ailenin eitimli ocuu ve kendisini onlardan
umutsuzca ayrmaya alyor. Ama sylediim gibi, biraz ileri
gittim - bunlar tm somut delillerden bamsz olarak sylyorum."
"Baka bir ey var m?"
"Dardan baknca yumuak huylu ama ii nefret dolu..."
"Vc bu kiinin misafirlerden birisi olduunu dnmyorsun?"
"Hayr. Onun bak asna gre, artan riskin getirdii dezavantaj, kurbana yakn olmann getirdii avantaj, ezer."
"Sen ok mantkl bir adamsn, Dedektif Gurney. Sence katil
bu kadar mantkl m?"
"Ah, evet. Hasta olduu kadar mantkl... ki konuda da en
uta."
234
Olay Yerine Dn
G u r n e y ' i n Kline'n ofisinden eve giden yolu Peony'den geiyordu. Bu yzden olay yerine uramaya karar verdi.
Kline'n asistan olarak ald geici kimlik, onun hibir soruya maruz kalmadan, kapdaki polisin yanndan gemesini salad. Gurney souk havay solurken duyduu hisle birlikte, o
gnn cinayet gnnn sabahna benzediini dnd. Sorgulamalar devam ederken ksmen erimi olan karn zerine, yeniden
kar birikmiti. Catskills'n yksek kesimlerinde yaygn olan gece
ya, havay tazelemiti ve imenler bembeyaz olmutu.
Gurney, evrede daha nce karm olduu bir ey fark edebilecei dncesiyle, katilin yrd yolu yeniden yrmeye
karar verdi. Araba yolunun hizasndan, otoparkn arasndan ve
ambarn etrafndan, bahe sandalyesinin bulunduu yere doru
yrd. Katilin oturmak iin neden bu noktay setiini dnerek etrafna baknd. Dikkati, bir kapnn almas, arparak kapanmas ve ardndan gelen tandk bir sesle dald.
"Tanr akna! Bir hava saldrs yapp bu lanet olas yeri havadan incelememiz gerek."
Onlar, kendi varlndan haberdar etmenin en iyisi olacan
dnen Gurney, evin arka bahesini ambardan ayran yksek itlerin zerinden atlad. Komiser Hardwick ve Aratrmac Tom Cruise
Blatt memnun olmam gibi dik dik bakarak, onu selamladlar.
235
John Verdon
John Verdon
"Balanty anlamyorum."
"Ne arasnda?"
"Uyuturucu bamllnn, Mark Mellery cinayetiyle ne ilgisi var?"
Hardwick sigarasndan dnceli bir ekilde son bir nefes
aldktan sonra izmariti, itlerin altndaki nemli topraa frlatt.
Gurney bunun bir su mahalinde, her yer didik didik incelendikten sonra bile yaplmamas gereken bir hareket olduunu biliyordu ama buna daha nce birlikte altklar zamanlardan alknd. Ayakkabsnn topuk ksmyla, yanan izmariti sndrmek iin
uzandnda da armad. Bu adamn bir sonraki syleyecei ya
da sylemeyecei cmleyi dnmek iin zaman kazanma yolu
buydu. zmarit tamamen sndkten ve topran en az alt santim
altna gmldkten sonra, Hardwick konutu.
"Muhtemelen cinayetle bir alakas yok ama Rodriguez'le ok
alakas var."
"Bana syleyebilecein bir ey mi?"
"Greystone'da bir kz var."
"New Jersey'deki akl hastanesinde mi?"
"Evet, kzn beyninde kalc hasar olumu. Hap, kristal meth,
eroin... Birka beyin devresi yanm ve annesini ldrmeye alm. Rodriguez'e gre, dnyadaki btn dier uyuturucu bamllar ona olanlardan sorumlu. Bu, onun mantkl olabildii
bir konu deil."
"Bu yzden Mellery'i bir uyuturucu bamlsnn ldrdn dnyor?"
"Byle olmu olmasn istiyor, bu yzden byle olduunu dnyor."
Avlunun bir ucundan dier ucuna, karla kapl imenlere doru
slak, sert bir rzgar esti. Gurney titreyerek ellerini cebine soktu.
"Ben sadece Kline' etkilemeye altm dnmtm."
239
John Verdn
John Verdn
Geriye Doru
Kasm, Gurney'in en az sevdii ayd nk kasm n azald, sonbaharla k arasnda sallanan kararsz bir ayd.
Mevsimin bu yan sis kapl ve gznn nndeki eyleri grmedii bir alanda dolar gibi, Mellery vakasnn etrafnda dolat hissini artryordu.
O gn Peony'den eve dndnde, daha nce hi yapmad
bir eyi yapmaya, kafasndaki karkl Madeleine ile paylamaya karar verdi. Madeleine zerinde ay ve kzlckt kek kalntlarnn olduu, ahap masada oturmaktayd.
Gurney bir konuda senin tavsiyeni almak istiyorum," der
demez, kelime seiminden dolay pimanlk duydu. Madeleine
tavsiye gibi kelimelerden pek holanmazd.
Onu konumaya davet eder gibi, merakl bir tavrla ban
edi.
"Mellery Enstits Filchers Brook Caddesi'yle, kasabann st
ksmndaki tepedeki Thombush Yolu arasnda krk hektarlk bir
alanda yer alyor. Yaklak otuz hektarlk bir aal arazi var ve
belki de be hektarlk im alan ve iekle, bir otopark ve bina
var - iinde ofis ve misafir odalarnn da bulunduu ana ders binas, Mellery'nin kendi evi ve aletlerin konduu bir ambar."
Madeleine mutfak duvarnda asl duran saate baknca, Gurney
hzla devam etti. "Grevli memurlar Filchers Brook Caddesi'nden
244
John Verdon
senaryonun zayf noktalarn yakalamak iin dndn, deerlendirdiini ve test ettiini hissedebiliyordu.
"Peki ya, ieyi frlattktan sonra?"
"Sonra avludan ambarn arkasna geiyor, bahe sandalyesini buraya koyuyor ve cinayetten nce orada oturmu izlenimi
vermek iin bir avu dolusu sigara izmaritini yere atyor. Tyvek
tulumunu ve lateks eldivenlerini karyor ve parkasn giyip,
lanet olas ters ayak izlerini brakarak avludan, Filchers Brook
Caddesi'ne kyor. Kasaba halk buray krekle temizledii iin
iz kalmyor ve Thornbusl Yolu'ndaki arabasna doru yryor
ya da kasabaya ya da her nereye ise..."
"Peony polisi yoldan yukar doru kan birisini grm m?"
"Grne baklrsa hayr ama kolayca ormana girmi, ya
da... " Duraksayp dier olaslklar dnd.
"Yada... "
"Bu pek muhtemel grnmyor ama dada, BCI'n kontrol
ettii bir pansiyon olduunu sylediler. Kurbannn kafasn neredeyse kopardktan sonra byle bir yere gitmesi garip olur ama
bizim manyak katilimiz scak, kk bir pansiyona doru yol alm olabilir."
Karanlkta yan yana, uzunca bir sre sessiz kalarak uzandlar
ve Gurney, el yapm kayn yeni bitirmi ve olas szntlara
kar, her yerini dikkatle inceleyen bir adam gibi, hikayedeki olay
dizisini batan sona ve sondan baa birka kez daha dnd.
"Kusursuz dman," dedi Madeleine.
"Ne?"
"Kusursuz dman."
"Ne demek?"
"Sen bilmeceleri seviyorsun. O da yle. Cennette grebileceimiz bir evlilik."
"Ya da cehennemde?"
249
John Verdon
251
Byk Kk
"Anlamadm."
"Wigg'in getirdii sonulara gre, kayttaki ses iki katmandan oluuyor. lk katmanda arayann sesi ve bir motor sesi var
ve Wigg bu sesin kesinlikle bir otomobilin motorunun sesi olduunu sylyor. Yani bunlar arama esnasnda gerekten var olan
sesler. Ama arka plandaki, trafie ait sesler, ikinci katmanda.
Yani arama sresince bir kasetalardan alnm. Orada msnz,
Dedektif?"
"Evet, evet, ben sadece... bunu anlamaya alyordum."
"Yeniden anlatmam ister misiniz?"
"Hayr, sizi duydum. Bu... ok ilgin."
"Blge Sorumlusu Kline byle dneceinizi sylemiti.
Bunun ne anlama geldiini zebilirseniz, kendisini aramanz
istedi."
"Tabii yaparm!
Filche s Brook Caddesi'ne girdi ve yedi yz metre ileride,
arkasndaki dzgn binann DEFNELER olduunu gsteren bir
tabela grd. Tabela, kibar bir oval levha zerine yazlm, gzel
bir yazdan oluuyordu. Tabelann biraz ilerisinde sra sra defne
aalarn evreleyerek dnen parmaklklar vard. Parmaklklarn arasndan dar bir araba yolu geiyordu. iekler aylar nce
dklm olmasna ramen, Gurney'in beyni ona oyun oynuyor,
giriten ieri doru ilerledike burnuna iek kokular geliyordu.
Bu, aklna Macbeth'in malikanesi hakknda o gece orada ldrlecek olan Kral Duncan'n yorumunu getirdi: "Bu kalede gzel
bir koltuk var..."
Parmaklklarn arasnda, bir Zen bahesi kadar titiz bir ekilde eimlenmi, akllardan oluan bir otopark vard. Ayn akl
talarnn oluturduu bir yol otoparktan, zerinde hibir lekenin
olmad, sedirden yaplm knt eklindeki kapya doru gidiyordu. Kapda, zil yerine antik bir an vard. Gurney kapya uza253
John Verdon
"Bay Wellstone, kaba olmak istemem fakat belki de en bandan bana neler olduunu ve neden bahsettiinizi anlatmalsnz."
"Bu inanlmaz! Ben her eyi telefonda komisere anlattm.
Hatta dediklerimi anlamyormu gibi davrand iin iki kez anlattrl."
"Kzgnlnz anlyorum, baym, ama ona anlattnz belki
de bana bir kez daha anlatabilirsiniz."
"arap krmzs terliklerimin alndn anlattm. Benim iin
ne anlama geldikleri hakknda bir fikriniz var m?"
"arap rengi terlikleriniz mi?"
"Tanrm, sana hibir ey anlatmadan seni buraya gnderdiler,
deil mi?" Wellstone bir tr krizi nlemeye alr gibi derin derin
nefes alp vermeye balad. Ardndan gzlerini kapatt. Gzlerini
yeniden atktan sonra, polisin beceriksizliini kabullenmi gibi,
bir ortaokul retmeni edasyla Gurney'e anlatmaya balad.
"Olduka pahal olan arap krmzs terliklerini,- Byk
Kk'ten alndlar. Elimde hibir delil olmamasna ramen,
bunu oraya son gelen misafirin yaptna eminim."
"Byk Kk burann bir paras m?"
"Elbette yle. Tm binalar oluturan alann ismi 'Defneler'
ve sebebi aka belli. eride bina var - birincisi u an iinde bulunduumuz ana bina ve bunun yannda iki kk: Byk
Kk ve Balans Kk. Byk Kk'n dekoru u ana kadar
yaplm en iyi film olan Oz Bycs filminden alnd." Gzlerindeki ifadeden, Gurney'in ona katlmad anlalyordu. Dekorun merkezinde Dorothy'nin sihirli terliklerinin zel retilmi
bir rnei vard. Ama bu sabah terliklerin yerinde olmadklarn
fark ettim."
"Ve bunu bildirdiiniz yer..."
"Grld gibi polise bildirdim ve bylece siz geldiniz."
"Peony Polis Departman'n m aradnz?"
255
John Verdon
'
John Verdon
"Hrsz."
"Fiziksel grn kastettim."
Wellstone kalarm att. "Bykl... Hafif renkli cam olan
gzlklerden takyordu."
"Renkli?"
"Gne gzlkleri gibi... Gzlerini gremeyeceiniz kadar
karanlk - birisinin gzlerini gremeden konumaktan nefret
ederim, siz de, yle deil mi? - ama i mekanda kullanlabilecek
kadar ak renk."
"Baka bir ey?"
"Bann iki yanndan sarkan, Perulu tarz yn bir bere, atk
ve kocaman bir mont.
"Onun narin birisi olduu izlenimini nasl edindiniz?"
Wellstone afallad ve kalarn att. "Sesi? Tavr? Bilirsiniz,
emin olamyorum. Gerekte grdm - asl grdm - kaln bir mont, apka, gne gzlkleri ve bir bykt." Bir anda
gzlerini kocaman at. "Bunlar tannmamak iin giydiini mi
dnyorsunuz?"
Gne gzlkleri ve byk... Gurney iin bu sradan ve komik
bir gizlenme yntemiydi. Ama adamn tavrndaki incelik bile
gizlenme dncesine uyum salyordu. Yoksa bunlar kafasnda
m kuruyordu? Cevap ne olursa olsun, eer kendisini gizlediyse,
bunu baarmt nk ie yarar bir ekilde tarif edilmesini engelliyordu. "Onun hakknda baka bir ey hatrlyor musunuz?
Herhangi bir ey?"
"Bizim kk, tyl dostlarmza taknts vard. Bir ift kocaman
drbn vard - filmlerde komandonun elinde grdmz gece gr olan drbnlere benziyordu. Annesini evde brakp tm geceyi ormanda akrakkuu - krmz gsl akrakkuu - arayarak geirdi."
"Bunu size kendisi mi syledi?"
"Ah, evet."
258
"Bu lgin."
"Neden?"
"Catskills'da k mevsiminde krmz gsl akrakkuu bulunmaz."
"Ama hatta dedi ki... Yalanc pi!"
"Hatta ne dedi?"
"Ayrlmadan nceki sabah ana binaya gelip, lanet akrakkularn grnce sevinten ldrdn syledi. Srekli drt tane
akrakkuu grdn syleyip durdu. Sanki ben ona inanmayacakmm gibi drt tane akrakkuu diye tekrarlayp durdu."
Gurney kendi kendisine konuur gibi, "Belki de hatrlayacanzdan emin olmak istedi," dedi.
"Ama bana bu kular grm olamayacan, nk burada
olmadklarn sylyorsunuz. Olmam bir eyi hatrlamam neden istesin ki?"
"yi soru, baym. imdi kke hzlca bir gz atabilir miyim?"
Wellstone'la birlikte oturma odasndan ktlar ve dier oda
gibi Viktorya tarznda dekore edilmi ve iinde defne aacndan
ssl mobilyalarn ve aynalarn olduu odadan geip, bir kapdan patika yola ktlar. Burada, Oz Bycs''n dnnce akla
gelen sar tuladan yaplm yollar yerine, lekesiz, krem rengi
kaldrmlar vard. Patika, mevsime ramen parlak yeil sarmaklarla kapl, masals bir kkte son buluyordu.
Wellstone kapnn kilidini at, kapy itekledi ve kenarda
durdu. Gurney ieriye girmek yerine, kapnn eiinden ieriye
bakt. Kar oda ksmen bir oturma odas, ksmen film uruna
yaratlm bir tapnakt - ieride bir sr poster, bir cad tahtas,
sihirli asa, Korkak Aslan ve Teneke Adam heykelleri ve ii doldurulmu bir Toto kopyas vard.
"eri girmek ve terliklerin alnd olay yerini grmek ister
misiniz?"
259
John Verdon
Gurney patikaya doru gerileyerek, "Girmemeyi tercih ederim," dedi. "Eer misafirler gittikten sonra ieri yalnzca siz girdiyseniz, ieriye bir delil toplama ekibiyle birlikte girmek istiyorum."
"Ama siz buraya - Bir dakika, buraya 'baka bir olay' iin
geldiniz - byle sylememi miydiniz?"
"Evet, baym, bu doru."
"Ne tr bir 'delil toplama' srecinden sz ediyorsunuz? Yani,
ne... ah, hayr, tabii ki benim yankesici ku gzlemcimin Katil
Jack olduunu dnyor olamazsnz?"
"Drst olmak gerekirse, baym, byle dnmek iin bir sebebim yok. Ama her olasl dnmek zorundaym ve kkn
dikkatlice incelenmesi uygun olacaktr."
"Hayr, aman aman... yle demek istemedim. Ama eer ortada bir su yoksa, baka bir su var. Ben polisin iine karmak
istemem - bu ok garip olurdu. Ayrca her ite bir hayr vardr.
Bunun tepede ilenen korkun cinayetle ilgisi olmasa bile, benim
kayp terliklerimle ilgili bir ipucu bulabilirsiniz."
Gurney kibarca glmseyerek, "Olaslklar her zaman vardr,"
dedi. "Yarn buraya herhangi bir saatte delil toplama ekibi gelebilir.
Bu arada kapy kilitli tutun. imdi size bir kez daha sormak istiyorum - nk bu ok nemli - son iki gn boyunca kke sizden
baka, ortanz da dahil kimsenin girmediine emin misiniz?"
"Byk Kk benim zel kreasyonum ve benim zel sorumluluum altnda. Bay Plumstone, berbat dekoru da dahil olmak
zere, Balans Kk'nden sorumlu."
"Pardon?"
"Balans Kk'nn temas, lmcl derecede skc bir konu
olan ar beslemenin tarihi. Daha fazla anlatmama gerek var m?"
"Son bir soru, baym. Ku gzlemcisinin ad ve adresi misafir
kayt stenizde var m?"
260
261
Temizliki Geliyor
Gen
bitmedi."
rarlad.
Ekran biraz eerek, "ok iyi olmad. Eksik bir eyler var. "
Peruundaki buklelerle farknda olmadan oynayarak,
ezber-
den konuuyormu gibi, "yle gzel sesin var ki, " dedi.
Adam bir saniye gzlerini kapatt. Ardndan, dudaklarm hafife, birazdan flt almaya balayacakm gibi, slatt. Konumaya baladnda, sesi inili kl, yar fslt eklindeydi.
"Bunlarn bazlar en sevdiklerim:
Bir merminin yaratt sihirli deiim,
Hi kalmayana dek
267
John Verdon
"l doru
olmam."
Kadn anlayamadn gsterir gibi sakin bir ekilde ban
sallad ve mahcup, kk bir kz havasyla sordu: "Benim rdek
Dickie 'n ne yapacak? "
"Yaplacak temizlik" derken ne demek istediini ayrntlaryla anlatmak istiyordu. Tm canavarlarn lm. yle renkli, yle
heyecan verici, yle... tatmin ediciydi ki! Ama annesinin kavrama konusundaki snrlarn biliyor, ayn zamanda kendisinin
gereki yanyla da gurur duyuyordu.
sormaz unuttuunu, kendi szlerinin annesi iin yalnzca sevdii ve huzur dolu seslerden ibaret olduunu biliyordu. Herhangi
bir ey sylese de olurdu - ona kadar sayabilir ya da bir ocuk
arks syleyebilirdi. Hissederek ve ahenkli bir sesle syledii
srece, ne sylediinin bir nemi yoktu. Her zaman ses tonunu
alaltp ykseltmek iin ok urayordu.
keyif alyordu.
268
Grney arada srada zc, ac dolu ryalar gryordu. Ryalarnda, sze dkemeyecei kadar ak bir ekilde grd ey,
kaybettikleri yznden zld ve kaybettii en byk eyin
ak olduuydu.
Ryann, ksa bir hikayeden biraz daha uzun sren son versiyonunda, babas krk yl nce olduu gibi i iin giydii kyafetleri giymiti ve tpk o zamanki gibi grnyordu. zerindeki sradan bej rengi ceket ve gri pantolonlar, byk ellerinin
arka ksmlarnda ve geni alnndaki soluk lekeler, baka bir
yerde olmu bir olay dnyormu gibi grnen alayc baklar, baka yerde deil de bulunduu yerde olduu, gitmekte
olduu yolda gittii iin hissettii anlalmas g rahatszlk,
az konumasna ramen sessizliiyle garip bir ekilde vermeyi
baard tatmin olmad mesaj - gemie gml bu resim,
bir dakikadan fazla srmeyen bir sahnede yeniden canlanyordu. Bu sahnede Gurney kk bir ocuk olarak yer alyordu.
Uzaktaki figre yalvarrcasna bakyor ve ona gitmemesi iin
yalvaryordu. Ryann younluuyla gzlerinden yalar szlyordu. Bunun babasnn salnda hi olmam olduundan
emindi nk babasyla arasnda duygu ykl bir olayn bir kez
bile gemediini hatrlyordu. Ardndan kalbi arparak, gzyalar iinde uyanyordu.
269
John Verdon
270
Karanlk Bir Gn
John Verdon
rinde durmak istiyorsun. Ben de yle. Buraya gelmemle olabilecek en kt ey, olaslklardan birisini elemem olur ve bu zaman
kayb deil, srecin bir parasdr. Bu yzden benim zamanm
konusunda endielenme."
"Teekkr ederim, efendim. Yani, sadece... Demek istediim,
sizin iin uzun bir yolculuk olduunu biliyorum. Bunu takdir ediyorum." Clamm'in sesi ve tavr bir derece sakinlemiti. Hl
endieli ve gergin baklar vard ama en azndan allmn ok
dnda deildi.
Gurney "Zamandan bahsetmiken," dedi, "olay yerine beni
gtrmen iin uygun zaman m?"
"Harika bir zaman... Araban burada brakp, benimkiyle gidelim. Kurbann evinin bulunduu yerde yollar biraz kt - baz sokaklarda araba ile duvarlar arasnda yaklak santim kalyor."
"Flounder Beach'e benziyor."
"Flounder Beacl?"
Gurney kafasn sallad. Oraya, ergenlik dnemlerinde bir kz
arkadann doum gn partisi iin gitmiti, kt bir kzn arkadayd.
Clamm park alanndan kp, ana caddenin dier yne giden eridine geerken, "Flounder Beach'i nereden biliyorsunuz?" dedi.
"Buraya yaknlarda, City Island'da bydm."
"Gerekten mi? Ben sizin ehre uzak bir yerden olduunuzu
dnmtm."
"u anda yle," dedi Gurney. Setii kelimelerdeki, bu dulumun geici olduuna dair havay sezdi ve buna Madeleine'in
yannda dikkat etmesi gerektiini dnd.
"Hl sama bungalov kolonisi. Mavi bir gkyz ve aknt,
gerek bir sahilde olduunuzu sanabilirsiniz. Sonra aknt kuruduunda, amur kalr ve Bronx'ta olduunuzu hatrlarsnz."
"Haklsn," dedi Gurney.
273
John Verdon
John Verdn
"Hatrlyorum."
"Size birka soru daha sormamz gerekiyor."
"Albert'la ilgili daha fazla bilgi mi alacaksnz?"
"Ksmen. eri girebilir miyiz?"
Cevap vermeden arkasn dnd ve kk oturma odasna
geip, bir koltua oturdu. Koltuk, cssesinin altnda ufack kalmt.
"Oturun," dedi.
ki adam etrafa bakndlar. Hi sandalye yoktu. Odadaki dier
eyalar yalnzca zerinde pembe, yapma ieklerle dolu, ucuz
grnml bir vazonun durduu garip ilemeli bir sehpa, bo bir
kitaplk, bir balo salonuna yetecek byklkte bir televizyondu.
Kontrplak zemin plakt ve yerde yalnzca etrafa salm birka
para kuma dokusu vard. Gurney, cesedin buradaki hal zerinde bulunduunu ve halnn da adli tbba inceleme iin gnderildiini tahmin etti.
Clamm "Oturmamza gerek yok, efendim," dedi. "Fazla kalmayacaz."
Bayan Ridden dev televizyona bo bo bakarak, "Albert da
spor yapmay severdi," dedi.
Oturma odasnn solundaki kapdan, adet kapnn bulunduu bir koridora geiliyordu. Odalardan birinden dvl bir atari
oyunun sesleri duyuluyordu.
"erideki Jonah. Jonah benim olum. Oras, onun yatak odas."
Gurney ocuun yan sordu.
"On iki. Baz alardan daha byk, baz alardan daha kk," dedi kendisi de bunu ilk kez fark etmi gibi.
"O da sizinle birlikte miydi?" dedi.
Gurney'i artan, acayip bir tavrla, "Ne demek benimle birlikte miydi?" diye sordu.
Hissettii hibir duyguyu sesine yanstmamaya alarak,
276
John Verdon
John Verdon
John Verdon
282
Ia Doru Sendeleyi
John Verdon
John Verdon
John Verdn
Gu
le canlanmt.
Gu
"Belki... hmm..."
"Ne? Bu iein ne olduunu biliyor musun?"
"Sanrm. Bu ok garip bir tesadf..."
"Tanrm! Bana da syleyecek misin?
"Eer yanlmyorsam, tarif ettiin iek akayk.*"
Heineken iesi Gurney'in elinden kayverdi. "Aman Tanrm!"
Madeleine'e akayklarla ilgili birka som sorduktan sonra,
birka arama yapmak iin alma odasna gitti.
Telefonu kapattnda Dedektif Clamm'i, ilk cinayet noktasndaki iein, ikinci cinayetin yerini gstermesinin tesadften
fazlas olduuna ikna etmiti.
Ayn zamanda baz ilerin derhal yaplmasn nermiti.
Rudden'larn evinin garip bir mektup ya da not, elle ya da krmz mrekkeple yazlm herhangi bir el yazs olma ihtimaline
karn tekrar aranmas; Peony'deki olayda hem silah hem krk
ie kullanlmasyla ilgili olarak tbbi inceleme ekibinin uyarlmas ve onlarn da Rudden'n cesedini bir kez daha incelemesi;
evde silah skldna ya da silahn sesini azaltmak iin herhangi
bir nesne kullanldna dair arama yaplmas; krk bir ie, zellikle de viski iesi olabilir diye evin, civardaki evlerin ve evle
teller arasndaki yolun tekrar aranmas; Albert Rudden'n, Mark
Mellery ile srtme ya da dmanlk, yasal soran ya da alkolle
alakal bir olay tarznda balantsnn olup olmadnn aratrlmas iin biyografi bilgilerinin toplanmas...
Bu 'nerileri' yaparken, sesindeki amirane tonu sonunda fark
edip, yavalam ve zr dilemiti.
"zgnm, Randy. Burada snrm ayorum. Rudden vakas
senin vakan. Sorumlu olan kii sensin ve bir sonraki yaplmas
gereken ie sen karar verirsin. Sorumlu kiinin ben olmadm
biliyorum ve yleymi gibi davrandm iin zr dilerim."
289
John Verdn
duymamas gerektii gerei, hukuki olaylarda iki kat daha doruydu. Kline'a, Lake Placid'de blge sorumlularnn katlmas
gereken dini bir konferansa giderken ulat ve ehrin d kesimlerinde telefon iyi ekmedii iin yaanan kesintiler yznden
'akayk' balantsn zorlanarak anlatt. Bittikten sonra, Kline
karlk vermek iin yle uzun sre bekledi ki, Gurney onun telefonun ekmedii bir blgeden daha getiini sand.
Sonunda "Bu iek ii - iine sindi mi?" dedi.
"Eer yalnzca bir tesadfse," dedi Gurney, "nemli bir tesadf."
"Ama gerekten pek elle tutulur deil. Eer eytann avukat
olsaydm, sana eine tarif ettiin iei, yani yapma iei, onun
gerekten grmediini sylemek zorunda kalrdm. Diyelim ki
iek gerekte akayk deil. O zaman hangi noktadayz? Eer
akayk olsa bile, bu tam olarak bir ey gstermez. Gerekten
bu, benim bir basn konferansnda sz edip savunabileceim bir
bulu deil. Tanrm, neden gerek bir iek deil ki? Bylece
hakknda byle phe duymazdk. Neden yapma?"
Gurney, Kline 'n tepkisine kzgnln gizleyerek, "Bu beni
de rahatsz etti," dedi. "Neden gerek iek deil? Birka dakika nce eime sordum ve bana iekilerin akayk satmaktan
holanmadklarn syledi. iek ksm ar olduu iin sapn
zerinde dzgn bir ekilde durmazm. Fidanlklarda ekilmek
zere satlrlarm ancak yln bu zamannda deil. Bu yzden
bize ufak mesajn gndermesinin tek yolu, yapma bir iekti.
Bence bu eline gemi bir frsatla ilgili - bir dkkanda grd ve
aklna gelen fikir ve bunun oyunbaz yan onu cezbetti."
"Oyunbaz m?"
"Bizimle alay ediyor, bizi snyor, bizimle oyun oynuyor.
Mellery'nin zerinde brakt notu hatrla - gelin beni yakalayn, yakalayabilirseniz. Geri geri giden ayak izleri de bunu sylyordu. Bu manyak bize mesajlar savurup duruyor ve hepsiyle
291
John Verdon
ayn eyi sylyor: 'Beni yakalayn, beni yakalayn, iddiaya varm beni yakalayamazsnz!'"
"Tamam, anlyorum, demek istediini anlyorum. Hakl olabilirsin. Ama birisinin yapma bir iekle ilgili tahmini yznden,
herkesin nnde bu iki vakay birletiremem. Bana somut bir
eyler bul - acilen."
Gurney, telefonu kapattktan sonra, pencereden, akam stnn kasvetli havasn izlemeye balad. Kline'n tahmin ettii
gibi, her ey bir yana, iek akayk deilse... Gurney, kurduu
yeni 'balant'nn ne kadar krlgan olduunu ve buna ne kadar
kendinden emin yaklatn fark ederek afallad. Bir teoride grnen atla grmezden gelmek, an duygusallkla yaklamann gstergesidir. Eyalet niversitesinde ders verdii kriminoloji
rencilerine bu konudan ne kadar ok bahsetmiti ve imdi ayn
hatay kendisi yapyordu.
Gnn kmaz sokaklar, kafasnda belki bir buuk saat, belki
de daha uzun sre boyunca dnp durdu.
"Neden byle karanlkta oturuyorsun?"
Sandalyesinde dnd ve kapda Madeleine'in glgesini grd.
"Kline, tartmaya ak bir akayktan daha elle tutulur bir
eyler bulmam istiyor," dedi. "Bronx'taki adama bakmas iin
birka yer syledim. Umarm bir sonuca ular."
"Sesinde phe var."
"imdi, bir yandan elimizde bir akayk var, ya da en azndan
akayk olduunu dndmz bir ey. Dier yandan Ruddenlarla Mellerylerin herhangi bir ekilde balantl olabileceini
dnmek zor. nsanlar bambaka dnyalarda yayorlarsa..."
"Eer seri katilse ve aralarnda hibir balant yoksa?"
"Seri katiller bile rastgele ldrmez. Kurbanlarnn ortak bir
yanlan vardr - tm sarn, tm Asyal, tm ecinsel gibi katile zel olarak anlam ifade eden bir ey. Mellery ve Rudden
292
293
John Verdn
l Felaket
Gurney akayk balantsn destekleyen kesin kanttan bahsetmek iin Shcridan' aramas gerekiyordu ama daha nce baka
bir arama yapmak istedi. Eer iki olay grnd kadar paralelse, Ruddcn'dan da para istenmi ve Connecticut, Wycherly'deki
ayn posta kutusuna gndermesi istenmi olmalyd.
Gurney masasnn ckmecesindcki ince vaka dosyasn kard
ve Gregory Dcrmott'un Mellery'e geri gnderdii ekin yannda
yazd notun fotokopisini buldu. Ciddi grnml, gsterisiz,
biraz da eski moda biimle yazlm, GD Gvenlik Sistemleri
balkl katta Wycherly'e ait bir telefon numaras da vard.
Telefon baln havasna uygun bir ses tarafndan, ikinci alta ald.
"yi akamlar. GD Gvenlik. Size nasl yardmc olabilirim?"
"Bay Dermott'la grebilir miyim? Ben blge sorumlusunun ofisinden Dedektif Gurney."
"Sonunda!" Cevaptaki coku inanlmazd.
"Pardon?"
"Yanl adrese gnderilmi ekle ilgili olarak m alyorsunuz?"
"Aslnda evet, fakat... ?"
"Bunu size alt gn nce bildirdim - alt gn nce!"
"Neyi alt gn nce bildirdiniz?"
"Az nce ekle ilgili olarak aradnz sylemediniz mi?"
296
"Batan alalm, Bay Dermott. Bildiim kadaryla Mark Mellery sizinle yaklak on gn nce ona geri gnderdiiniz bir ek
hakknda grmt. ek X. Arybdis adna, sizin posta kutunuza gnderilmiti. Doru mu?"
"Tabii ki doru... Bu nasl bir soru?" Adamn sesi ok fkeli
geliyordu.
"Bunu alt gn nce bildirdiinizi sylediinizde, korkarm ben..."
"kincisi!"
"kinci bir ek mi aldnz?"
"Beni bu yzden aramyor musunuz?"
"Aslnda, tam da bu soruyu sormak iin sizi aramtm."
"Hangi soruyu?"
"Albert Rudden adnda bir adamdan da ek alp almadnz
sormak iin..."
"Evet, Rudden bana ikinci eki gnderen adamn ismiydi.
Ben de bunu bildirmek iin sizi aradm. Alt gn nce..."
"Kimi aradnz?"
Gurney birka uzun, derin nefes alma sesi duydu ve grne
baklrsa adam patlamamak iin kendisini tutmaya alyordu.
"Bakn Dedektif, burada benim honut olmadm bir karklk var. Polisi, bu skntl dununu bildirmek iin alt gn nce aradm. Posta kutuma, ismini hi duymam olduum bir kii adna
ek gnderilmiti. imdi szde bu eklerle ilgili olarak bana dn
yapyorsunuz ama neyden bahsettiimden bile haberiniz var gibi
grnmyor. Ben neyi karyorum? Ne halt oluyor?"
"Hangi polis departmann aradnz?"
"Bana yakn olan tabii ki - Wycherly blgesi merkezini. Eer
bana dn yapyorsanz, bunu nasl bilmezsiniz?"
"Aslnda, ben size dn yapmyorum. BenNew YorkEyaleti'nden
sizi Mark Mellery'e geri gnderdiiniz ilk ekle ilgili olarak aramtm. Ondan sonra iki tane daha geldiini sylediniz, deil mi?"
297
John Verdon
"Byle syledim."
"Birisi Albert Rudden'dan ve dieri baka birisinden mi?"
"Evet, Dedektif. imdi her ey ak m?"
"Son derece ak... Ama tane yanl adrese gnderilmi
ekin, sizi neden polisi arayacak kadar rahatsz ettiini merak
ediyorum."
"Blge polisini aradm nk daha nce bilgi vermi olduum posta polisi olduka ilgisizdi. Siz bana posta polisini neden
bilgilendirdiimi sormadan nce, ben size bir polis olarak gvenlik ilerinden anlamadnz sylemek istiyorum."
"Bunu neden sylyorsunuz?"
"Ben gvenlik iindeyim, Memur Bey - ya da Dedektif ya da
her neyseniz. Bilgisayar verileri gvenlii iindeyim. Kimlik bilgileri hrszlnn ne kadar yaygn olduu hakknda bir fikriniz
var m - ya da kimlik hrszl olaylarnda ne kadar ok adres
karkl durumu yaand hakknda?"
"Anlyorum. Peki, Wychcrly polisi ne yapt?"
"Nasl mmkn olduysa, posta polisinden daha azn..."
Gurney, Dermott'un telefon grmelerinde, nasl ilgisiz cevaplar aldn tahmin edebiliyordu. Birisinin posta kutusuna
yabanc isimden gelen ek polise pek tehlikeli grnmemi olabilirdi.
"kinci ve nc ekleri de, Mark Mellery'e yaptnz gibi
geri mi gnderdiniz?"
"Elbette geri gnderdim ve onlara kimin benim posta kutusu
numaram verdiini soran notlar yazdm ama ikisi de cevap verme nezaketini gstermedi."
"nc ekteki ismi ve adresi sakladnz m?"
"Tabii ki sakladm."
"smi ve adresi hemen almam gerekiyor."
"Neden? Bilmediim bir eyler mi dnyor?"
298
mi?
Cinayet
derken
neyi
kastediyorsunuz?"
John Verdon
300
Zor Adam
John Verdon
"O, domuz, aptal, tehlikeli, deli, pis kokuyor, st batan aa silah dolu ve genelde sarho."
"Harika bir komu gibi grnyor."
"Cehennemden gelmi bir komu! Evinizi bir alcya gsterirken, yan kapdan st plak, elinde birasyla bir maymunun gelip, silahla plere ate etmesinin nasl bir ey olduu hakknda
bir fikriniz var m?"
Ne cevap verebileceini bildiinden, sradaki sorusunu sormaya karar verdi: "Bay Kartch'a benden bir mesaj iletebilir misiniz?"
"aka m yapyorsunuz? Ona iletmek isteyebileceim tek ey,
sivri ulu bir sopa olur."
"Saat ka gibi evde olur?"
"Herhangi bir saatte, her zaman... O delinin evinden ktn
hi grmedim."
"Grnrde evinin numaras var m?"
"Hah! Onun evini tanmak iin numara gerekmez. Ei onu
terk ettiinde ev bitmemiti - hl da bitmedi. evreleyen bir ey
yok. imen yok. n kapnn nnde hi basamak yok. Bir kak
iin harika bir ev. Oraya kim girecekse, yannda silah getirse iyi
olur."
Gurney teekkr edip konumay sonlandrd.
imdi ne yapacakt?
Birok kiinin hemen harekete gemesini salamalyd. lki
ve en nemlisi Sheridan Kline'd. Ve tabii ki Randy Clamm.
Bakomiser Rodriguez ve Jack Hardwick'i sylemeye bile gerek
yoktu. Sorun, ilk kimi arayacayd. Onlarn birka dakika daha
bekleyebileceklerine karar verdi. Onlarn yerine, rehber hattndan
Sotherton, Massachusets'in polis merkezinin numarasn ald.
smi kpek mamas markasn andran ve akn bir adam olan
grevli komiser Kalkan'la konutu. Gurney, kendisini tanttktan
303
John Verdon
"Slimmel."
Gurney BC toplantsna Kline'la birlikte gelen, sava sulusu
sessizliine brnm bu adam hatrlyordu.
"Ben Dave Gurney. Patronunuza bir mesajm var."
Cevap gelmedi.
"Orada msnz?"
"Buradaym."
Gurney, devam etmesi iin alabilecei cevabn en fazla bu
olduunu anlad. Bu yzden devam etti ve Stimmel'a birinci ve
ikinci cinayet arasndaki balanty onaylayan delilden bahsetti;
Dermott araclyla yapt keiften, potansiyel nc kurbandan; Sotherton Polisi'nin ona ulamas iin yaptklarndan bahsetti. "Hepsini anladnz m?"
"Anladm."
"DA'y bilgilendirdikten sonra, BCI'a gelimeleri siz mi bildirirsiniz, yoksa Rodriguez'le ben mi greyim?"
Ksa bir sessizlik oldu ve Gurney aksi ve suskun adamn, ikisinin sonularn hesapladn anlad. ou polisin iine yerlemi kontrol tutkusunu bildiinden, sonunda ald cevab alacandan zaten neredeyse yzde doksan emindi.
"Biz hallederiz," dedi Stimmel.
BCI' aramaktan kurtulan Gurney iin, sadece Randy Clamm
kalmt.
Her zamanki gibi telefona ilk alnda cevap verdi.
"Clamm."
Ve her zamanki gibi konuurken, sesi ayn anda i daha yapyormu da, acelesi varm gibi geliyordu. "Aramana sevindim.
Ben de tam Rdden'n ek hesabndaki boluklarn l listesini
yapyordum - miktarn yazd ama ismin yazmadklar, yazlm ama bozdurulmam, ek numaralar yazlmam olanlar. Tarih srasyla, gemie doru gidiyorum."
305
John Verdon
John Verdon
308
Otuz
Dokuzuncu
Blm
Gurney, donuk sesli Mike Govvachi ile konumasn bitirdiinde, saat dokuzu eyrek geiyordu. Madeleine'i oktan yataa
girmi, yastklarna yaslanm, kitabm okurken buldu. Sava ve
Bar. Sayfalar arasnda ileri geri giderek yldr bu kitab ve
sama bir ekilde, Thoreau'nun Walden'ini okuyordu.
"Bir olay yerine gitmek zorundaym."
Kitaptan ban kaldrp, merakl, endieli ve yalnz olduunu
gsteren baklarla bakt. Gurney, onun yalnzca merakn giderebileceini hissediyordu. "Bir erkek kurban daha... Boaz kesilmi, karda ayak izleri var."
"Ne kadar uzakta?"
"Ne?"
"Ne kadar uzaa gitmek zorundasn?"
"Sotherton, Massachusetts. Belki ya da drt saat..."
"yleyse yarn herhangi bir saate kadar burada olmayacaksn."
Ona sen-kim-olduunu-sanyorsun? der gibi glmseyerek
bakyordu.
Hazrlanmaya balad. Sonra durdu ve yatan kenarna oturdu. "Bu garip bir vaka," dedi. Kafasndaki sorular sesine yansmt. "Gittike daha da garipleiyor."
309
John Verdon
sim onun yanna ekti. Arabasndan karken, sireni ak arabadan fkeli grnen niformal bir polis kt.
"Bekle. Nereye gittiini sanyorsun?" Yalnzca sinirli deil
ayn zamanda bitkin grnyordu.
"Adm Gurney - Dedektif Gowacki'yle grmek iin
geldim."
"Ne hakknda?"
"Beni bekliyor."
"Ne hakknda?"
Gurney bu adamn tavrnn geirdii uzun gnden mi yoksa
kaba kiiliinden mi kaynaklandn merak etti. nsann doasndan gelen kaba tavrlara kar pek az tolerans vard.
"Buraya gelmemi istemesi hakknda... Kimlik mi istiyorsun?"
Polis, fenerini ap Gurney'in yzne tuttu. "Kim olduunu
syleyeceksin?"
"Gurney, blge sorumlusunun ofisinden, zel dedektif."
"Zaten byle sylememi miydin?"
Gurney hibir yaknlk belirtisi gstermeden glmsedi.
"Gowacki'ye geldiimi syleyecek misin?"
Son bir muhalif duraksamadan sonra adam dnd ve eve doru kan araba yolunu yrd. Buras, ilerinin ortasnda olan
olay yeri inceleme ekibi iin, ark klaryla aydnlatlmt. Davet edilmemi olan Gurney, adam takip etti.
Yol eve doru yaklatka, sola doru dnyor, tmsekleiyor ve aklkta iki arabann saca ancak o srada bir arabann
bulunduu evin giriindeki garaja varyordu. Gurney nce garaj
kaplarnn ak olduunu dnd; sonra kap olmadn anlad.
Araba yolunu kaplayan bir buuk santimetrelik kar, garajda da
devam ediyordu. Polis eridiyle kapatlm kapya vardklarnda,
polis girite durup bard: "Mike!"
311
John Verdon
John Verdon
girmi bir saldrganla uyumlu. Fakat ayak izleri n kapdan girdiini ve arka kapdan ktn gsteriyor. Anlamsz."
"Mutfaa bir gz atabilir miyim?"
"Buyurun. Fotoraf, tbbi inceleme sorumlusu, kan-iz-doku
ekibi buraya girdiler. Yalnzca hibir eyi yerinden oynatmayn.
Hl kiisel eyalarn inceliyoruz."
"Tbbi inceleme sorumlusu barut yanklaryla ilgili bir ey
syledi mi?"
"Barut yanklar m? Yaralar bak kesikleri olduunu gsteriyor."
"O kanl yarann iinde bir yerlerde kurun yaras olduundan
pheleniyorum."
"Benim kardm bir ey mi grdnz?"
"Buzdolabnn zerindeki tavanda kk, yuvarlak bir delik
gryorum. Sizinkiler bununla ilgili bir yorum yaptlar m?"
Gowacki, Gurney'in baklarn takip etti. "Siz neler sylyorsunuz?"
"Bu Kartch denen adam, nce vurulmu sonra kesilmi olabilir."
"Ve ayak izleri tersine gidiyor."
"Akla kavuturmama izin verin. Katilin arka kapdan girdiini, Richie'yi boazndan vurduunu, Richie'nin yere dtn daha sonra katilin onu lanet bir biftek dorar gibi, boaznn bir dzine yerinden kestiini mi sylyorsunuz?"
"Bu Peony'de gerekleen ey."
"Ama ayak izleri..."
"Ayak izleri bota, ikinci bir taban tersine yaptrlarak yaplabilir. Bylece kii gerekte arka kapdan girip, n kapdan kmken, n taraftan gelmi, arka taraftan km gibi grnr."
"Lanet olsun, bu samalk! Bu adam ne halt oynuyor?"
"Tam olarak doru kelime bu..."
315
John Verdon
"Ne?"
"Oynuyor. Lanet olas bir oyun oynuyor ve bunu nc yap. 'Yalnzca yanlmyorsunuz, yanlrken bir de klarnz ters
dnk duruyor. Size delil zerine delil brakyorum ama siz yine
de beni yakalayamyorsunuz. te siz byle lanet olas, ie yaramaz polislersiniz.' Bize her olay yerinde gnderdii mesaj bu..."
Gowacki. Gurney'i yavaa, sylediklerini deerlendiriyormuasna szd. "Nasl bir adam olduunu net bir ekilde grebiliyorsunuz."
Gurney mutfak tezgahnn zerinde duran bir kat ynna
uzanarak, glmsedi. "Biraz arya katm m sylemek istiyorsunuz?"
"Bence hayr. Sotherton'da pek cinayet vakas gereklemez.
Olsa bile ki belki be senede bir olur, bunlar sebepleri olan cinayetlerdir. Gencide beyzbol sopalar ya da barlarn otopark alanlarndaki levyelerle ilenmitir. Planl bir ey yoktur. Kesinlikle
byle oyunlar yoktur."
Gurney anlayla glmsedi. Onun grdnden ok daha
fazla karmaa grmt.
Gurney'in dikkatle inceledii kat ynn iaret ederek,
"ou p," dedi Gowacki. Gurney, tam ona hak verecekti ki,
crctsiz gazetelerin, ilanlarn, silah dergilerinin, ajans reklamlarnn, askeriyeden kalan kataloglarn altnda, ama yeri yrtlm
bo bir zarf buldu. Richard Kartch'a gnderilmiti. El yazs ok
gzeldi. Mrekkep krmzyd.
"Bir ey mi buldunuz?" diye sordu Gowacki.
"Bunu delil antasna koymak isteyebilirsiniz," dedi Gurney
zarf kesinden tutup, tezgahn temiz bir yerine koyarak. "Katilimiz kurbanlaryla iletiime gemeyi seviyor."
Gurney ve Gowacki dardan gelen sese dndler. Mutfan
dier tarafnda, kap giriinde iri, gen bir adam duruyordu.
316
John Verdn
ark Mellery. Albert Rudden. Richard Kartch. adam. Hedef alnm, psikolojik olarak ikence grm, vurulmu ve defalarca byk bir gle, neredeyse balan kopana dek boazlan
kesilmiti. Ayr ayr ya da birlikte, bylesine vahi bir intikama
neden olacak ne yapmlard?
Ya da bu bir intikam myd? Ya da Rodriguez'in bir keresinde
nerdii gibi, mesajlarla verilen intikam havas, daha farkl bir
sebebi saklamak iin kullanlan bir ekran koruyucu muydu?
Her ey hl mmknd.
Gurney, Wallnut Crossing'e dnmek iin yola ktnda neredeyse afak skyordu. Havada kar kokusu vard. Derin yorgunluu ve zayflyla ayakta durmaya alrken, gerginleti.
Dnceler ve resimler aklnda srasz ve mantksz bir ekilde
dolanyordu.
Gznn nne gelen resimlerden birisi de, l adamn ekinin zerindeki R. Kartch yazsyd ve aklna bir trl gelmeyen, bir yerlerde sakl anlarn altnda bir eyler gizleniyordu, iyi
olmayan bir eyler. Snk bir yldz gibi dorudan baknca grnmyordu ama onu aramay brakp evresiyle ilgilendiinde
aniden ortaya kabilirdi.
Olayn dier ynlerine odaklanmaya alt ama beyni belli
bir dzende dnmeyi reddediyordu. Gznn nne Kartch'n
319
John Verdn
khne masann altna yaylm, mutfak zeminindeki yar kurumu phtlam kannn oluturduu gl geliyordu.
Dikkatini nndeki yola verip, gznn nndeki grntden
kurtulmaya abalad ancak grnt yerini, Mark Mellery'nin beton avluya benzer ekilde yaylm kan glne brakt. Ardndan
Muskoka sandalyesinde oturan Mellery'nin ne doru eilmi
korunma, yardm isteyen grnts.
ne doru eilen, isteyen...
Gurney, gzyalarn glkle tutuyordu.
Biraz dinlenmek iin arabasn saa ekti. Kk park alannda yalnzca bir araba daha vard ve park edilmiten ok, terk edilmi gibi grnyordu. Yz yanyor, elleri yordu. Hissettii
korku deil, aresizlikti.
Bitkinlik ona gre baarszlnn sebebiydi - iiyle ilgili ald vglerle, acs daha da artan baarszlk. Bu dncelerin,
yorgun beyninin oynad bir oyun olduunu dnnce, inandrclklar azald. En azndan deliller aynyd. Bir dedektif olarak,
Mark Mellery olaynda baarsz olmutu. Bir e olarak, Karen
konusunda baarsz olmutu ve imdi de Madeleine konusunda
baarszd. Bir baba olarak, Danny konusunda baarsz olmutu, imdi de Kyle konusunda baarszd.
Beyni snra dayanmt ve on be dakika daha kendisini paraladktan sonra, durdu. Ksa, dinlendirici bir uykuya dald.
Bunun ne kadar srdnden emin deildi ama muhtemelen
bir saatten daha ksa bir sre sonra uyand. Duygusal karmaa
gemi, yerini sakin bir berrakla brakmt. Boynu tutulmutu
ama bu denmesi gereken bir bedel gibiydi.
imdi kafasnda yer aldndan, aklna Wycherly'deki posta
kutusu gizemi geldi. ki hipotez de hibir ekilde tatmin edici
grnmyordu: Yani, kurbanlar yanllkla hatal posta kutusuna
ynlendirilmilerdi (katilin ayrntlara gsterdii zeni dnntarama: Pride dzenleme: sereniti
ce bu olas grnmyordu). Ya da posta kutusu numaras doruydu ama bir terslik olmutu ve hepsi Dermott'un eline gemi
ve Demott, katil onlar bulup kendi yntemleriyle yok etmeden
nce, masum bir ekilde geri gndermiti.
Ama imdi Gurney'in aklna nc bir aklama geldi. Diyelim ki, posta kutusu numaras doruydu ve hibir yanllk olmamt. Diyelim ki, ekleri istemekteki ama onlar bozdurmak
deil, baka bir eydi. Diyelim ki, katil posta kutusunu aabildi,
ekleri alp kopyalarn ald ve Dermott onlar bulmadan nce
yeniden zarflarna koyup, yerine brakt.
Eer bu yeni senaryo geree daha yaknsa - eer katil gerekten Dermott'un posta kutusunu kullanyorsa - bu nnde
ilgin bir yol daha ayordu. Gurney'in katille dorudan iletiime gemesi mmkn olabilirdi. Tamamen bir varsaym olmasna ramen, iine dt kargaa ve can skntsna ramen, bu
dnce onu yle heyecanlandrmt ki, arabay altrp saatte
seksen kilometre hzla gittiini fark edene dek, bunu defalarca
dnd.
Madeleine kmt. Czdann ve anahtarn kahvalt masasna koydu ve masada duran notu ald. Madeleine'in her zamanki hzl, temiz el yazsyla yazlm ve her zamanki gibi ksa ve
zd: "Sabah 9 yogasna gidiyorum. Frtnadan nce dnerim. 5
mesaj. Balk pisi bal' myd?
Ne frtnas?
Ne bal?
alma odasna gidip, notta sz geen be mesaj dinlemek
istiyordu fakat ondan nce ok acil yapmas gereken baka bir ey
vard. Katile dorudan mesaj gnderebilecei, bunu Dermott'un
posta kutusu yoluyla yapabilecei dncesi, bunu yapmas iin
onu tetikliyordu.
* Pisi bal:
John Verdn
322
Gerek Dnyaya Dn
John Verdn
gibi delice bir dnceye kapldm. Ama tabii ki sen byle bir
adam deilsin, deil mi? Ne kadar ayp ediyorum! Sana kzmadm gstermek ve yarn iin planlanan bir toplant olduunu
haber vermek iin aryorum. Mellery davas hakknda BCI'n
sre raporu sunulacak. Ayrca ierikte Bronx ve Sotherton'daki
son olaylarn aratrmay ne ynde etkileyecei konusu da var.
Bakomiser Rod bu toplant zrvalna bakanlk edecek. DA
davetli ve dolaysyla seni de davet edecektir. Sadece nceden
bilmek isteyeceini dndm. Her eyden nce, arkadalar ne
iindir?"
Drdnc mesaj beklendii zere Kline'dand. zellikle 'davetkar' deildi. Sesindeki enerji yerini endieye brakmt.
"Gurney, telefonuna ne halt oluyor? Sana nce dorudan, sonra
da Sotherton Polisi'nden ulamaya altk. Bana Sotherton'dan
iki buuk saat nce ayrldn sylediler. Ayn zamanda bana,
ayn kii tarafndan ilenmi nc cinayetle uratklarn da
sylediler. Bu nemli bir gelime, deil mi? Bana haber vermen
gereken bir gelime deil mi? Acilen konumamz gerekiyor.
Kararlar alnmal ve en ufak bilgiyi bile paylaman gerekiyor.
Yarn len BCI toplants var. ok nemli. Mesaj alr almaz
beni ara!"
Son mesaj Mike Gowacki'dendi.
"Sadece haberdar etmek istedim, mutfakta gstermi olduunuz delikten bir mermi kardk. Sylediiniz gibi bir .38. Siz
gittikten sonra ufak bir ey daha bulduk. Baka krmz mrekkepli ak mektubu var m diye posta kutusunu aryorduk ve l
bir balk bulduk. Posta kutusunda. Bize olayda geen l bir
balktan sz etmemitiniz. Bunun bir anlam varsa ltfen bana
bildirin. Ben psikolog deilim ama katilimizin kesinlikle bir deli
olduunu syleyebilirim. imdilik bu kadar... Biraz uyumak iin
eve dnyorum."
324
Balk m?
Madeleine'in notuna yeniden bakmak iin mutfaa, kahvalt
masasna dnd.
"Sabah 9 yogasna gidiyorum. Frtnadan nce dnerim. 5
mesaj. Balk pisi bal myd? "
Bunu neden sormutu? Bfenin yanndaki eski duvar saatine
bakt. Dokuz otuz. Sabahn daha erken saatleri gibi grnyor,
gnein soluk klar Fransz kaplarnn zerinde gri gibi grnyordu. Frtnadan nce dnerim. Buna benzer bir hava vard. Muhtemelen kar yaacakt, neyse ki souk bir yamur deil.
yleyse saat on otuzda, eer hava iin endielenip daha erken
karsa belki de onda evde olacakt. O zaman ona pisi balnn
ne demek olduunu sorabilirdi. Madeleine evhaml birisi deildi,
ama kaygan yollardan holanmazd.
Aramalara geri dnmek iin alma odasna giderken bir anda
sarsld. lk cinayetin yeri Peony kasabasyd ve katil ikinci kurbann yanna akayk brakmt. kinci cinayetin yeri Bronx'taki
Flounder Beach blgesiydi ve bu da Madeleine'in nc olay
yerine katilin balk brakacan tahmin etmesini salamt. Olduka zckice bir tahmindi ve kesinlikle haklyd.
lk aramasn Sotherton'a yapt. Masa bandaki komiser onu
Gowacki'ye sesli mesaj brakmas iin ynlendirdi. ki istei
vard: baln pisi bal olduunun onaylanmas ve Kartch'n ve
Mellery'nin duvarndakiyle ayn kurunu bulduklarn onaylayabilmeleri iin balistik fotoraflar... ki konuda da phesi yoktu
ama emin olmak nemliydi.
Ardndan Kline' arad.
Kline o sabah mahkemedeydi. Ellen Rackoff DA'in ikayetlerini tekrarlad, ona ulamakta glk ektikleri ve Gurney'in
bilgileri onlarla paylama konusunda baarsz olduuyla ilgili
olarak Gurney'i azarlad. Ertesi len yaplacak BCI toplantsn
325
John Verdn
"Posta kutusunun yanndaym. Bir posta gndermem gerekiyor ama adam geldiyse, kasabaya gidip oradan atacam."
"Bugn Rhonda vard ve bir sre nce geldi."
"Lanet olsun. Tama m, sorun deil, bunu sonra hallederim."
Araba yavaa ambarn arkasndan kt evin nndeki baheye girdi. Gurney'in yzndeki farkl ifadeyi grd.
"Ne haber?"
Aklna onun posta kutusunun yanndayken gelmi bir eyi dnyordu ve kadn montuyla, ayakkablarn karana kadar ona
cevap vermedi.
"Sanrm bir eyi fark ettim."
"Gzel!" Glmsedi ve salarndaki karlar temizleyerek anlatmasn bekledi.
"Say gizemi - ikincisi... Bunu nasl yaptn biliyorum - ya
da nasl yapm olabileceini."
"kincisi mi?"
"On dokuz saysnn olduu, Mellery'nin kaydettii... Sana
mektubu gstermitim.
"Hatrlyorum."
"Katil Mellery'den aklnda bir say tutmasn ve sayy fsldamasn istemiti."
"Neden fsldamasn istemiti? Bu arada saat yanl," dedi,
kafasn kaldrp duvar saatine bakarak.
Gurney ona dik dik bakt.
"Sanrm numaray fsldamasnn sebebi, basit bir ekilde
'Bana sayy syle' demesinden daha ok, olaya onu gerekten
uzaklatracak bir gizem katmakt."
"Anlamadm."
"Katil Mellery'nin hangi sayy tutacan bilmiyordu. Bunu
bilmesinin tek yolu, ona sormakt. Sadece biraz daha gizem katarak yapmaya alt."
327
John Verdn
"Ama katilin Mellery'nin posta kutusuna daha nceden brakm olduu notta say yazmyor muydu?"
"Evet ve hayr. Evet, say Mellery'nin birka dakika sonra posta kutusunda bulduu notta yazyordu. Hayr, nk mektup posta
kutusuna nceden braklmamt. Hatta kty almamt bile."
"Kafam kartrdn."
"Farz et ki katilin dizst bilgisayarna bal kk bir yazcs var ve belge nnde ak ama iinde Mellery'nin tahmin ettii
say yazmyor. Ve farz et ki, katil karanlk yolda, Mellery'nin
enstitye giden yoldaki posta kutusunun yannda, arabasnda
oturuyordu. Cep telefonundan Mellery'i arad - tpk az nce
senin beni posta kutumuzun yanndan aradn gibi - ondan bir
say tutmasn istedi ve sonra 'fsldamasn' istedi. Mellery sayy syler sylemez, katil sayy yazd ve yazdr tuuna bast.
Yarm dakika sonra, mektubu bir zarfa koydu, posta kutusuna
att ve arabasyla uzaklat ve olaanst bir akl okuma yetenei
varm izlenimi yaratt."
"ok zekice," dedi Madeleine.
"Benimki mi, onunki mi?"
"Grne baklrsa ikinizinki dc..."
"Bence bu mantkl... Bu trafik seslerini kaydetmesini de
aklyor. Sessiz, krsal bir alanda deil dc, baka bir yerdeymi
izlenimi vermek iin..."
"Trafik grlts m?"
"Kaydedilmi trafik grlts... BCI'daki zeki laboratuar
uzman Mellery'nin kaydettii konumay bir ses analizi programyla inceledi. Katilin sesinin arkasnda iki tane arka plan sesi
olduunu fark etti - bir araba motoru ve trafik. Motor ilk katmandayd - yani ses gerekten katilin konutuu ortamdan geliyordu
- ama trafik sesi ikinci katmandayd, yani gerek konumann arkasndan kaydettii bir sesi oynatm. Bata anlamsz gelmiti."
328
"Garip bir mektup aldm. Bana bahsettiiniz kurbanlara gnderilen mektuplarla balantl olabilir. Size okuyabilir miyim?"
"ncelikle bana nasl aldnz syleyin."
"Alma eklim iinde yazan eyden daha rahatsz edici. Tanrm, tylerim rperiyor. Penceremin d tarafna yaptrlmt
- her sabah kahvaltm yaptm kk masann yanndaki pencereye... Bunun ne demek olduunu anlyor musunuz?"
"Ne?"
"Oradayd, tam orada durup evime dokundu, ben uyurken
on be metre uzamdayd demek oluyor. Bu durum ok rktc..."
"Ne demek istiyorsunuz, ne penceresine yaptrmas?"
"Her sabah oturduum yerdeki pencere. Bir yanllk yok benim nerede kahvalt yaptm biliyor ve bu da beni izledii
anlamna geliyor."
"Polisi aradnz m?"
"Sizi u anda bu yzden aryorum."
"Yerel polisi kastettim."
"Anladm. Evet, onlar aradm - ama bu durumu ciddiye almyorlar. Sizden yardmc olabilecek bir telefon etmenizi bekliyorum. Bunu benim iin yapabilir misiniz?"
"Bana notta ne yazdn syleyebilir misiniz?"
"Bir saniye. Burada... Sadece iki satr. Krmz mrekkeple yazlm. 'Tek gelin, birlikte gelin. / imdi btn aptallar
lecek."
"Bunu polise okudunuz mu?"
"Evet. Onlara bunun iki cinayetle ilgisi olabileceinden bahsettim ve grmem iin yarn sabah bir dedektif gndereceklerini sylediler. Acil olduunu dnmediler."
Gurney ona artk cinayetin olduunu sylemenin iyi ve
kt yanlarn tartt ama sonunda bunun korkudan baka bir ey
330
331
Ba Aa
Gurney, Wycherly Polis Departman'ndaki Yzba John Nardo ile grmesini bitirdiinde, Gregory Dcrmott'un en azndan
geici olarak, bakomiserin kararna kadar korunmas iin bir
memurun leden sonra gnderileceinin, adam isteksiz de olsa,
garantisini almt.
Bu arada kar ya, iddetli bir tipiye dnmt. Gurney
yaklak otuz saattir uyankt ve uyumas gerektiini biliyordu
fakat bir kahve iip, kendisini biraz daha zorlamaya karar verdi.
Yukardaki Madeleine'e dc isteyip istemediini sormak iin seslendi. Ne cevap vereceini bilmesi gerekmesine ramen, tek heceli sesin ne dediini anlayamad. Tekrar sordu. Bu kez "Hayr!"
sesi yksek ve akt - gerektiinden daha yksek ve daha ak,
diye dnd Gurney.
Kar, onun zerinde her zamanki sakinletirici etkisini gstermiyordu. Vakadaki olaylar ok abuk birikiyordu. Katile ulamas umuduyla Wycherly'deki posta kutusuna gnderdii airane
mektup konusunda hata yaptn hissetmeye balyordu. Ona bir
dereceye kadar aratrma yetkisi verilmiti ama bu yetki bylesine 'yaratc' mdahaleleri kapsamyor olabilirdi. Kahvesinin hazr olmasn beklerken, gzleriyle grm gibi somut bir ekilde
canlandrabildii pisi bal da dahil, Sotherton olay yerindeki
grntler, Dermott'un penceresindeki notun dncesiyle yar332
gideceini.
John Verdn
Gurney heyecanla bilmecenin nemli paralarn yerletirdiini hissetti. Merkezde duran para, ba aa tutmakta olduu
parayd. Katilin kurbanlarn yakndan tand, gemilerini
bildii dncesinin bir dzmece olduunu imdi anlamt. Gurney yeniden notlarn, Mellery'nin telefon grmesinin ve dier
delillerin olduu dosyay inceledi ama katilin, onlar hakknda,
isimleri ve adresleri dnda herhangi zel bir bilgiye sahip olduuna dair en ufak bir iaret gremedi. Sadece hepsinin gemite
ok fazla itiklerini biliyormu gibi grnyordu ama hibir ayrnt yoktu - bir olay, insan, mekan, zaman. Her ey, katilin onlar
hakknda aslnda hibir ey bilmediini fakat hepsini yakndan
tand izlenimini vermeye altn destekliyordu.
Bu aklna yeni bir soru getirdi. Neden yabanclar ldrsn?
Eer alkol sorunu olan herkese kar hastalkl bir nefret duyuyorsa, neden (Randy Clamm'in Bronx'tayken Gurney'e syledii gibi) en yakn AA toplantsna bir bomba atmamt?
Yorgunluk akln ve bedenini zorlarken, dnceler beyninde
yeniden dnmeye balad. Yorgunlukla birlikte, kendinden phe hissi de iine yerlemiti. Say numarasnn nasl yapldn
anlamann sevinci yerini, bunu daha nce anlam olmas gerektiini dnerek kendini eletirmeye brakt - ardndan bu varsaymnn da kmaz bir sokaa varaca korkusu balad.
"imdi ne oldu?"
Madeleine, dolab boaltrken dalm salaryla ve elinde
kabark bir p poetiyle, alma odasnn giriinde duruyordu.
"Hibir ey."
Ona sana inanmyorum bak atp, poeti kapya brakt. "Bu
eyalar senin dolabnn yannda duruyordu."
Gurney gzlerini poete" dikti.
Madeleine st kata geri dnd.
Rzgar, tamir gerektiren pencerede ince ince slk almaya
334
yapyorum
John Verdn
Gurney Dermott'un penceresine yaptrlan "Tek gelin, birlikte gelin. / imdi btn aptallar lecek" yazan nottan ve Yzba Nardo'yla grmesinden bahsetti.
"Gemile ilgili aratrmalardan ne kacan dnyorsun?"
" gerei akla kavuturacak bir ey. ncelikle, katil
kurbanlarn alkolik gemilerine odaklanm durumda. kincisi,
onlar kiisel olarak tandna dair hibir delil yok. ncs,
corafi olarak birbirine ok uzak konumda kurbanlar semi.
Bu da onlar semi olmasnda an alkol tketiminden baka
bir etken daha olduunu, onlar birbirine, katile ve muhtemelen
Dennott'a balayan bir ey daha olduunu gsteriyor."
"Bu bir gereklik mi?"
"Yarn grrz, Jack."
337
Madeleine
E r t e s i gn ok abuk geldi. Gurney, Hardwiek'le grmesinden sonra ayakkablarn karp, alma odasndaki koltua
uzanmt. leden sonra ve gece boyunca derin bir ekilde, deliksiz uyumutu. Uyandnda sabah olmutu.
Ayaa kalkp gerindi ve pencereden dar bakt. Gne, vadinin dou tarafndaki kahverengi dalarn arasndan ykseliyordu
ve gnein konumundan, saatin sabah 7 civarnda olduunu tahmin etti. BCI toplants iin 10:30'da kmas yeterliydi. Gkyz masmavi, kar, ierisinde cam paralar varm gibi parldyordu. Manzarann gzellii ve verdii huzur, an basitletiren
ve gzelletiren taze kahve kokusuyla birleiyordu. Uzun uykusu dinlendirici olmutu. Ertelemi olduu telefon grmelerini
yapmaya hazrd - Sonya ve Kyle'a yapaca aramalar - ama ikisinin de hl uykuda olduu dncesiyle durdu. Sonya'nn yz
gznn nne geldi ve birka saniye bunu dnerek uzand.
Ardndan mutfaa gitti ve aramalar dokuzdan sonra yapmaya
karar verdi.
Madeleine her darya ktnda olduu gibi, evde sessiz bir
hava hakimdi. Tezgahn zerinde, evde olmadn onaylayan bir
not buldu: "afak. Gne domak zere. nanlmaz gzel. Carlson tepesine doru kar yry yapyorum. Kahve hazr. M. "
Banyoya gidip, ellerini ve yzn ykad, dilerini fralad. Sa338
John Verdn
'
John Verdn
342
Son Tartmalar
D e j a vu.
Giri prosedrleri ncekiyle aynyd. Binann giri blm ironik bir ekilde dman geri pskrtmek iin tasarlanm - bir
morg kadar temiz ama daha az huzurluydu. Gvenlik kabininde baka bir gardiyan vard fakat klandrma onun da yzne,
nceki gardiyan gibi kimyasal tedavi solgunluu yaymt. Ve
nceki gibi, Gurney'e, klostrofobik toplant odasna kadar elik
eden jleli sal, sevimsiz dedektif Blatt'ti.
Gurney'in hatrladndan farksz olan, yalnzca daha eski grnen toplant odasna ondan nce girdi. Halda daha nce fark etmemi olduu lekeler vard. Yamuk duran saat, duvar iin fazla kkt
ve on ikiyi gsteriyordu. Gurney her zamanki gibi tam vaktinde gelmiti ve bu onun iin bir gerginlik konusundan ziyade, alkanlkt.
Vaktinden nce ya da; sonra gelmek onu rahatsz ediyordu.
Blatt masann etrafndaki sandalyelerden birisine oturdu.
Wigg ve Hardwick oktan gelmi, bir nceki toplantdaki yerlerini almlard. Kedeki kahve termosunun yannda, gergin
ifadeli bir kadn dikilmekteydi ve her kimi bekliyorsa, Gurney'le
birlikte ieri girmedii iin mutsuz grnyordu. Sigourney
Weaver'a yle benziyordu ki, Gurney bu benzerlik iin bilinli
bir aba harcayp harcamadm merak etti.
343
John Verdn
"Bu sabah saat sekizde Gregory Dermott, Wycheriy postanesine gitti ve Memur Garry Sissek ona elik etmekteydi.
Dermott'un sylediine gre saat sekiz otuzda eve dndler
ve o saatte kahve ve tost yapp, gelen mesajlarn kontrol etmeye koyuldu. Bu esnada memur Sissek mlkn etrafn kolaan etmek ve evresinde gvenliin salandndan emin
olmak iin, evin dnda dolayordu. Saat dokuzda Dermott
memur Sissek'i aramaya kt ve arka kapnn nnde cesedini buldu. 911'i arad. lk mdahale ekibi olay yerini koruma
altna ald ve cesedin zerine, arka kapya yaptrlm bir not
buldular."
"Dierleri gibi kurun ve birden fazla kesik mi?" diye sordu
Holdenfeld.
"Kesikler onayland fakat kurunla ilgili net bir bilgi henz
gelmedi."
"Peki ya not?"
Rodrignez dosyasnn iindeki faks okudu. "Nereden geldim?
/Nereye gittim? /Ka kii
lecek/Bilmiyor musunuz?"
John Verdn
getirilmi olabilir, tabii her ey yolunda gitseydi. Ya da o an deien artlar sonucu, o srada yazlm olabilir. Yalnzca drt satrdan oluuyor olmas nemli. Dierleri sekiz satr deil miydi?"
Onaylamas iin Gurney'e dnd.
Hl sululuk duygusuyla boumakta olan Gurney bam sallad ve iinde bulunduu ana dnmeye alt. "Dr.
Hornfield'e katlyorum. Her zaman yazd sekiz satrlk iirlere ters den drt satrlk iiri dnmemitim ama mantkl
grnyor. Ayrca eklemek isterim ki, bu dierleri gibi planlanm olamaz ama buna ramen katilin polis dman olmas
unsuru en azndan bu cinayeti ve bakomiserin szn ettii
riteli aklayabilir."
"Becca srecin hzlanmasyla ilgili bir ey syledi," dedi Klinc. "Zaten gereklemi drt cinayetimiz var. Bu daha fazla olaca anlamna m geliyor?"
"Hatta be."
Tm gzler Hadwick'e evrildi.
Bakomiscr yumruunu kaldrp, her isimde bir parman
aarak konutu: "Mellery. Rudden. Kartch. Memur Sissek. Drt
eder."
"Rahip Michael McGrath'le be eder," dedi Hardwick.
"Kim?" Soru ayn anda kii tarafndan ayn anda farkl tonlarda; Kline (heyecanl), Bakomiser (sinirli) ve Blatt (akn)
tarafndan sorulmutu.
"Be yl nce, Boston blgesinde bir rahibin yetkileri, kendisine yardmc olan birka ocukla ilgili bir iddia yznden
elinden alnm. Piskoposla bir anlama yapm, uygunsuz
davrannn sebebini alkoliklik olarak gstermi ve uzun sre
rehabilitasyon merkezinde kaldktan sonra gzden kaybolmu.
Hikaye bu kadar."
348
John Verdn
gidiat, daha nce de sylediim gibi, bir final oyununun baladn gsteriyor."
"Final oyunu mu?" Kline kelimeden holanm gibi tekrarlad.
Holdenfield devam etti: "Bu son olayda, plansz bir ekilde
davranmak zorunda kald. ler kontrolnden kmaya balam
olabilir. Bunu daha fazla elinde tutamayacan hissediyorum?"
"Neyi bir arada tutmak?" Blatt her soruyu sorarken olduu
gibi, doasndan gelen dmanca tavr taknmt.
Holdenfield bir an iin ona ifadesiz bir yzle bakt, ardndan
yzn Kline'a evirdi. "Burada ne kadar bilgi vermem gerekiyor?"
"nemli birka noktaya deinebilirsiniz. Yanl bir ey sylyorsam dzeltin," dedi ve gzlerini masann etrafnda, dzeltilmeyi beklemediini aka belli eden bir ifadeyle gezdirdi.
"Dave dnda hibirimiz seri katiller konusunda ok deneyim
sahibi deiliz."
Rodriguez bir eye kar kacakm gibi baknd fakat bir ey
sylemedi.
Holdenfield zgn bir ifadeyle glmsedi. "Herkes seri cinayetlerde Holmes tipolojisi ile ilgili en azndan genel bir bilgiye
sahip mi?"
Mrldanmalarn ve kafa sallamalarn ou cevaplarn olumlu
olduunu gsteriyordu. Yalnzca Blatt'in sorusu vard. "Sherlock
Holmes?"
Gurney bunun aptalca bir aka m yoksa yalnzca aptalca bir
cmle mi olduuna karar veremedi.
"Ronald M. Holmes - biraz daha gncel ve biraz daha gerek
bir insan," dedi Holdenfield, Gurney'in tam olarak anlamlandramad abartlm bir efkatle. Be yanda bir ocua bir ey
anlatan anaokulu retmeni taklidi yapyor olabilir miydi?
351
John Verdn
"Holmes seri katilleri ldrme nedenlerine gre ayrr - hayali sesler tarafndan ynlendirilenler; dnyay katlanlmas imkansz bir grup insandan kurtarmay kendisine grev edinmi olanlar
- siyahlar, ecinseller ya da aklnza ne gelirse; mutlak hakimiyet
araynda olanlar; en byk hazz ldrmeden alan maceraperestler; cinsellikle ilgili bir sebepten ldren katiller. Hepsinin
ortak tek bir yn vardr -"
"Hepsi lanet olas kaklardr," dedi Blatt kendini beenmi
bir glmsemeyle.
"Gzel bir nokta, Dedektif," dedi abart bir tatllkla, "ama asl
ortak yanlar hepsinin korkun bir i gerginlie sahip olduklar.
Birisini ldrerek bu gerginlikten geici bir sre kurtuluyorlar."
"Cinsel ilikiye girmek gibi mi?"
"Dedektif Blatt," dedi Kline fkeyle, "Rebecca kendi yorumlarn bitirene kadar sorularnz kendinize saklasanz iyi edersiniz."
"Aslnda sorusu olduka zekice... Orgazm cinsel rahatlama
salar. Ancak, normal insanda haz aaya doru bir izgide ilerlemez ve dolaysyla kii gittike daha sk ve iddetli orgazm ihtiyac hissetmez. Bu adan, seri katil olmann, uyuturucu bamlyla daha fazla ortak noktas olduuna inanyorum."
"ldrme bamll," dedi Kline, basn aklamasna balk
bulmaya alr gibi heyecanl bir sesle.
"Dramatik bir tanm," dedi Holdenfield, "ve bunda gereklik
pay var. Bir seri katil, fantezi dnyasnda herkesten daha fazla
yaamaktadr. Toplum iinde normal davranlar sergileyebilir.
Fakat toplum hayatndan hibir ekilde tatmin olmaz ve gerek
insanlarn yaamlarna ilgi duymaz. Yalnzca fantezileri - kontrol, hakimiyet, cezalandrma fantezileri iin yaar. Onun iin bu
fanteziler gerekst bir dnyadr - kendisini nemli, canl, her
eye gc yeten kii gibi hissettikleri bir dnya. Buraya kadar
sora var m?"
352
John Verdn
John Verdn
Uzun zamandr, en sevdii takmn man izlermi gibi masadakileri izlemekte olan Kline, sonunda konutu. "Tamam, arkadalar, benim de bu srr renme zamanm geldi. Bu kadar
harika olan nedir?"
Holdenfield Gurney'e dnd. "Ona kelimeden bahset. Ben de
filmden bahsedeceim."
"Kelime tersten yazlm. Bu kadar basit. Bu vakann bandan beri bize gstermekte olduu bir ey bu... Kardaki ters ayak
izleri gibi... Ve tabii ki, tersten yazlm kelimenin dz hali mrder. Bize tm olayn tersten gittiini sylyor. KAHROLASI
EYTAN POLSLER."
Kline, Holdenfield'a sert, sorgulayc baklar att. "Buna katlyor musun?"
"Temelde, evet."
"Peki ya film?"
"Ah, evet, film. Dedektif Gurney kadar ksa ve net konumaya alacam." Birka saniye dnd ve her kelimeyi dikkatle
seerek konumaya balad. "Film, deliren bir baba tarafndan
saldrya urayan bir anne ve olu hakknda... Baz olaylar sonucunda alkolik olan vahi bir baba..."
Rodriguez ban sallad. "Katilimizin deli, vahi, alkolik bir
baba olduunu mu sylyorsun?"
"Ah, hayr, hayr... Baba deil. Olu."
"Olu mu!?" Rodriguez inanamamann farkl boyutlarn yayordu.
Szlerine devam ederken, Holdcnfield'n sesi yine anaokulu retmeni tonuna benziyordu. "Katilin, Cinnet filmindekine
benzer bir babas olduu mesajn verdiine inanyorum,. Bize
kendisini ifade ediyor olabilir."
"Kendisini mi ifade ediyor?" Rodriguez'in sesi neredeyse titriyordu.
358
John Verdn
iin bir telefon grmesi yok, yalnzca bir mektup var. yleyse
Mellery'nin bu sayy dneceini nereden bildi?"
"Benim buna bir cevabm yok," dedi Gurney, "ama birilerinin
cevabn bulmasna yardmc olabilecek, ksa, garip bir hikayem
var."
Rodriguez sabrszlanm fakat Kline ne doru eilmiti ve
onun bu ilgili tavr, bakomiserin kendisini kontrol etmesini salyordu.
"Geen gn babamla ilgili bir rya grdm," diye balad
Gurney. steksiz ve tereddtlyd. Kendi sesi ona farkl gelmiti.
Ryann onun iinde yaratt zntnn iinde bir yank gibi geliyordu kulana. Holdenfield'n kendisine merakla, hibir memnuniyetsizlik belirtisi olmadan baktm grd. Devam etmek iin
kendisini zorlad. "Uyandktan sonra babamn, yeni ylda evimize
misafirler geldiinde ve bir eyler itiklerinde, onlar elendirmek
iin yapt bir kart oyununu dnrken buldum kendimi. Bir
desteyi eline alp odada dolar ve ya da drt kiiden, her birinin
bir kat semesini isterdi. Ardndan kiilerden birisine odaklanr
ve ondan setii kada iyice bakmasn ve sonra onu destenin arkasna koymasn isterdi. Ardndan desteyi ona verip, karmasn
isterdi. Yaklak on dakika sren, gizemli 'akil okuma' ksmna geer ve sonunda inanlmaz bir ekilde kartn ne olduunu sylerdi
- tabii ki seildii andan itibaren bildii kartn."
"Nasl?" Blatt aknd.
"En bata desteyi hazrlarken, desteyi onlara uzatmadan nce,
en azndan bir kartn ne olduunu bilir ve onun yerini aklnda
tutard."
"Ya kimse o kart semezse?" diye sordu Holdenfiled kafas
karmasna.
"Eer kimse onu semezse, bir bahane bulup araya bir eyler
sokard ve numarasna devam etmezdi - aniden ay yapmak iin
360
at stcy ya da baka bir eyi hatrlayvermi gibi yapard bylece kimse yapaca numarada bir sorun olduunu anlamazd.
Ama bunu neredeyse hi yapmas gerekmedi. Desteyi uzatma eklinden dolay, birinci, ikinci ya da nc insan onun istedii kart
seerdi. Eer bu olmazsa, kk bir mutfak bahanesi uydurur ve
dndnde numaray batan yapard. Ayn zamanda, kendi kart
dnda kartlar alanlar eleme konusunda inanlmaz bir yetenei
vard ve bu yzden kimse aslnda ne dndn anlamazd."
Rodriguez esnedi. "Bunun alt yz elli sekiz olayyla bir ilgisi
var m?"
"Emin deilim," dedi Gurney, "ama birisinin rastgele bir kart setiini ancak bu geliigzelliin aslnda kontrol altnda olduunu..."
Bandan beri artan bir ilgiyle dinlemekte olan Wigg araya
girdi. "Senin kart numaras hikayen bana, doksanlarn sonundaki
zel dedektife dorudan posta numarasn hatrlatt."
Kadn ve erkek sesi arasnda garip bir ses tonlamas olmasndan ya da yalnzca konumasnn verdii aknlktan dolay,
annda dikkatler ona evrildi.
"Alcnn eline zel bir aratrma irketinden, alcnn zel
alann igal ettiine dair zr dileyen bir mektup gelir. Firma sama sapan yanl bir talimat yznden, haftalardr bu
kiiyi takip etmekte olduunu ve birok yerde fotoraflarnn
ekildiini 'itiraf' eder. Gizlilik yasasna gre var olan tm
bilgileri ve fotoraflarn ona verilmesi gerektiini iddia eder.
Ardndan can alc soru gelir: Baz fotoraflar sakncal gibi
grnd iin, alc fotoraflarn evi yerine posta kutusuna
gnderilmesini mi tercih eder? Eer yleyse, ekstraya giren
kayt tutma ilemini yapabilmeleri iin firmaya elli dolar gndermesi gerekecektir."
"Bunu yiyen herkes elli dolar kaybetmeyi hak eder," diye homurdand Rodriguez.
361
John Verdn
John Verdn
Kline ona kanun adam pheciliiyle bakt. "Komiser, bu rakamlar tam olarak neye dayanyor?" dedi.
"ncelikle, birka mantkl varsayma."
Rodriguez ban sallad - insanlarn mantkl varsaymlarndan daha yanl bir ey olmadn sylemek ister gibiydi. Wigg
bunu fark ettiyse de, szlerinin blnmesine izin vermedi.
"Birincisi zel dedektif dolandrclnn uygulanabilir olduu varsaym. Eer bu gerekletiyse, ncelikle para isteyen ilk
mesajn herkese gnderildii ve devamndaki mesajlarn yalnzca
paray gndermi olan kiilere gnderdii... Bizim vakamzda,
ilk mektubun iki adet sekiz satrlk nottan yani toplamda 011 alt
ksa satrdan ve zarfn dndaki satrlk adresten olutuunu
biliyoruz. Adresler dnda, mektup tekrar ettii ve daha hzl yazlaca iin, yazlarn ayn olmas gerekir. Her yaznn yaklak
drt dakika alacan tahmin ediyorum. Bu, saatte 011 be eder.
Bunu yapmak iin gnde yalnzca bir saat ayrrsa, bir senede
be binden fazla mektup eder. Teoride bundan ok daha fazlasn
yapabilir, ama en alkan insann bile bir snr vardr."
"Aslnda," dedi Gurney bilgi dolu bir denizde grmeye alt eyi sonunda gren bir bilim adamnn filizlenen heyecanyla, "011 bir bin yeterli olur."
"Ne iin yeterli?" diye sordu Kline.
"ncelikle alt yz elli sekiz numaras iin," dedi Gurney. "Eer
bu ufak numara dndm gibi yaplmsa, her kurbana gnderilen ilk mektuptaki 289.87 dolarn neden istendiini de aklyor."
"Hoov," dedi Kline elini kaldrarak. "Yavala. Virajlar fazla
hzl alyorsun."
364
John Verdn
"Yani bahsettiin bu saylarn temelinde hibir gereklik yatmyor. Hepsi hayali varsaymlar."
Gurney yle hissetmemesine ramen, sabrla glmsedi. Bir
an iin duygusal tepkilerini gizlediini fark edip kafas dald.
Kendisini bildi bileli byle bir alkanl vard - da vurmak
yerine gizledii rahatszlk, gerilim, fke, korku, phe... Bu
zellii binlerce sorgulama iinde ok iine yaramt - bu yzden de sonunda bunun bir yetenek, profesyonel bir teknik olduuna inanmt ancak aslnda yle deildi. Kendisini bildi bileli,
bu hayatyla baa kmasnn bir yoluydu.
"Yani baban eninle hi ilgilenmedi, David. Bu kendini kt
hissetmene sebep oluyor muydu? "
"Kt m? Hayr, kt deil. Hatta bununla ilgili hibir ey
hissetmiyordum,
gerekten."
John Verdn
John Verdon
John Verdn
ikisi bu listede olmazd. Mellery'nin tutuklanma kayd yok. Ecinsel rahibin var ama ald ceza kaytlara gre alkolle deil, bir
aznln namusunu tehlikeye atmakla ilgili. Ama buna ramen
grtm Boston'daki dedektif, rahibin bu cezay almayp,
kabahatini daha masum gstermek iin alkolik olmasn bahane
ettiini ve uzun sre rehabilitasyon merkezinde kalmay kabul
ettiini syledi."
Kline dnceli bir ekilde gzlerini kst. "Peki, yleyse bu rehabilitasyon merkezinde kalm olanlarn bir listesi olabilir mi?"
Hardwick yzn, bunu inandrc bulmam gibi burutursa
da, "Bu mmkn," dedi.
"Belki de bunu bir kontrol etmeliyiz."
"Elbette." Hardwick'in neredeyse aalayc olan ses tonunun yaratt sessizlik, Gurney tarafndan bozuldu.
"Kurbanlarn bulunduklar noktalarla ilgili bir balant
kurmak iin urarken bir sre nce rehabilitasyon konusuyla ilgili aratrma yapmaya baladm. Maalesef, kmaz sokak.
Albert Rucden be sene nce Bronx'taki dier bir rehabilitasyon merkebinde yirmi sekiz gn ve Mellery Queens'teki bir
rehabilitasyon merkezinde de yirmi sekiz gn geirmi. Her
iki rehabilitasyon merkezi de uzun sreli tedavi vermiyor bu
da rahibin farkl zellii olan bir yere gittiini gsteriyor. Katilimiz bu yerlerden birisinde alm olsa, ii sayesinde bu
listeleri grebilmi olsa bile, toparlad herhangi bir listede,
kurbanlardan birisinin ad olurdu."
Rodriguez sandalyesinde dnd ve dorudan Gurney'le konutu. "Teorin kocaman bir liste zerine kurulu - belki be, belki
on bir bin isim ve Wigg bunun on be bin olabileceini syledi
- her neyse, srekli deiip duruyor. Ancak byle bir listenin edinilebilecei bir kaynak yok. Yani?"
"Sabr, Komiserim," dedi Gurney yumuak bir sesle. "Ben
372
byle bir kaynan var olmadn sylemedim - yalnzca kaynan ne olduunu henz anlamadm syledim. Sizin yeteneklerinize sizden daha sadk gibi grnyorum."
Rodriguez'in beynine kan srad. "Sadk m? Benim yeteneklerime mi? Bu ne demek oluyor?"
"Kurbanlarn hepsi, herhangi bir zamanda rehabilitasyon merkezine gitmiler mi?" diye sordu Wigg bakomiserin patlamasn
grmezden gelerek.
"Kartch'n gidip gitmediini bilmiyorum," dedi Gurney konuya geri dnmelerinden memnun bir ekilde. "Ama buna armam."
Hardwick araya girdi. "Sotherton Polisi bize onun kaydn
fakslad. Tam bir bokkafa portresi. Tecavzler, evreye rahatszlk verme, ayyalk, alkoliktik ve ahlakszlk, tehlike samak,
silah kullanarak tehlike samak, ahlaka aykr davranlar, kez
alkoll araba kullanma, iki uyuturucu komas ve blge cezaevine yaplan bir dzine ziyaret... Alkolle ilgili olan ksm, zellikle
alkoll araba kullanma olay onun en azndan bir kez rehabilitasyon merkezine gittiini aslnda gsteriyor. Sotherton'u arayp
bunu renmelerini isteyebilirim."
Rodriguez masay itekleyip kendisini geriye doru att. "Eer
kurbanlar rehabilitasyon merkezinde tanmadlar ya da farkl zamanlarda ayn rehabilitasyon merkezine bile gitmedilerse, hepsinin
rehabilitasyon merkezine gitmi olmas ne fark ettirir ki? Dnyadaki isiz berdularn ve boktan sanatlarn yans bugnlerde rehabilitasyon merkezlerine gidiyor. Yoksullara yardm etme dolandrcl, vergi deyenlerden alman paralar... Btn bu herifler
rehabilitasyon merkezine gitmilerse de, bu ne halt ifade edecek ki?
ldrlme ihtimallerinin zaten olduunu mu? Hayr. Alkolik olduklarn m? Yani? Bunu zaten biliyoruz." fke, konu ne olursa olsun,
Rodriguez'in beraberinde tad bir duygu, diye dnd Gurney.
373
John Verdn
Azar iiten Wigg, bu durumun sinir bozuculuundan etkilenmemi gibiydi. "Ba Dedektif Gurney kurbanlarn, alkol dnda
baka bir ortak ynleri daha olduuna inandn sylemiti. Rehabilitasyon merkezinde bulunmu olmak bu ortak yn ya da en
azndan bunun bir paras olabilir."
Rodriguez alayc bir kahkaha patlatt. "yle olabilir, byle olabilir. Bir sr olabilir duyuyoruz ama gerek bir balant
yok."
Kline fkelenmiti. "Hadi Becca, bize ne dndn syle.
Bu noktada, ayamz ne kadar yere basyor?"
"Bu cevaplamas zor bir soru. Nereden balayacam bilmiyorum."
"Basitletireyim. Gurney'in teorisine katlyor musun - evet
ya da hayr?"
"Evet, katlyorum. Mark Mellery'nin ald notlarla psikolojik olarak nasl bir ikence grdnden bahsetmiti - bunun
ritel halinde gerekletirilmi cinayetin bir paras olduunu
grebiliyorum."
"Ama tam olarak ikna olmu gibi grnmyorsun."
"yle deil, sadece... yaklamn esizlii. Seri katil vakalarnda, kurbana ikence etmek yaygn bir eydir. Fakat daha
nce bunun bylesine uzaktan, sakince, sistemli bir ekilde yapldnn rneini grmemitim. Byle cinayetlerde ikence,
genelde kurban korkutmak iin dorudan fiziksel ac verme
yoluyla yaplr ve katile, istedii sonsuz g ve kontrol duygularn hissettirir. Ancak bu vakada, verilen ac tamamen psikolojik.
Rodriguez ona doru eildi. "yleyse bunun seri katil trne
uygun olmadm sylyorsun?" Kar tarafn grg tanna saldran bir avukat gibiydi.
"Hayr. Trn ne olduu ortada. Sadece bunu gerekletirir374
kert rnei grlmemi derecede sakin ve sistemli bir tara olduunu sylyorum. ou seri katilin zeka seviyesi ortalamann
zerindedir. Ted Bundy gibi bazlar, ortalamann ok zerindedir. Bu kii ise, trnn tek rnei olabilir."
"Bizim iin fazla zeki - sylediin ey bu mu?"
"Bunu sylemedim," diye karlk verdi Holdenfield masum
bir tavrla, "ama byk olaslkla haklsnz."
"Gerekten mi? Bence bunu kaytlara geirelim," dedi Rodriguez buz kadar keskin bir tonla. "Profesyonel fikriniz BCI'n bu
manyakla baa kmak iin yetersiz olduu mu?"
"Yine, bunu sylemedim." Holdenfield glmsedi. "Ama
yine, byk olaslkla haklsnz."
Yine, Rodriguez sinirden kpkrmz olmutu ve Kline araya
girdi. "Tabii ki Becca, elimizden bir ey gelmeyeceini ima etmek istemiyorsun."
Kadn, okuldaki yaramaz rencilerin yaptklarndan bkm bir
retmen edasyla i ekti. "Vakayla ilgili imdiye kadar elde ettiimiz
bulgular sonucu destekliyor. Birincisi, peinde olduunuz adam
sizinle oyun oynuyor ve bu konuda ok baarl. kincisi youn bir
ekilde motive olmu, hazrlkl, odaklanm ve dikkatli. ncs,
listede sradaki ismin kim olduunu biliyor fakat siz bilmiyorsunuz."
Kline ac ekiyor gibiydi. "Ancak benim soruma dnersek..."
"Eer tnelin sonunda bir k aryorsanz, sizin lehinize olan
kk bir olaslk var. Organize olduu kadar, dalma ihtimali
de var."
"Nasl? Neden? 'Dalma' derken neyi kastediyorsun?"
Kline soruyu sorarken, Gurney gsnde bir daralma hissetti.
Hayalini kurduu sahneyle birlikte gerginlik hissi tm vcuduna
yayld - Gurney'in evvelki gn hi dnmeden posta kutusuna brakt sekiz satrlk yaznn olduu kad kavrayan katilin
elini dnd:
375
John Verdn
ayaklarna bir soukluk yayld. Bu kadar ak bir sorunu nasl gzden karmt? Tanrm, sakin ol. Dn. Katil bu bilgiyle ne yapabilir? Bu bilgi onu, dorudan adrese, evlerine,
Madeleine'e getirebilir mi? Gurney gzlerinin bydn,
renginin solduunu hissetti. Bu kadar takntl bir ekilde mektubu gndermeye nasl odaklanabilmiti? Posta mhr sorununu nasl grememiti? Madeleine'i nasl tehlikeye atmt?
Dnceleri son sorunun etrafnda, evi yanan bir adamn evinin
etrafnda koturmas gibi dnmeye balad. Tehlike ne kadar
gerekti? Ne kadar yaknda? Onu arayp, uyarmal myd? Tam
olarak neye kar uyaracakt? Bu onu lecek kadar korkutabilir miydi? Tanrm, baka neler? Dmana, savaa, bilmeceye
byle at gzlkleriyle bakarken baka neleri grememiti? Bu
oyunu kazanmak iin bu kadar kararl davranrken baka kimin
376
J o h n Verdn
ngrlemez.
Yine
souk
korku
duygusu
John Verdn
John Verdn
kendisine dmanca, merakl baklar frlattklar izlenimine kaplyordu. Bandan beri iiri yazp gndermekle ilgili endieleri
vard fakat dnmeyerek, bahsetmeyerek bu endielerini bastrd.
Tehlikeyi grmezden gelme ve bakalarm tehlikeye atma konusundaki yeteneine armt. O srada ne hissetmiti? Madeleine'i
riske atmakta olduu hi aklna gelmi miydi? Bundan kukulanm fakat bu dnceyi kafasndan atm myd? Bu kadar duygusuzlam olabilir miydi? Ltfen Tanrm, hayr!
Btn bu pimanln arasnda, bir tek eyden emindi. Orada, konferans odasnda ylece oturmaya ve durumu tartmaya
devam etmeye dayanamayacakt. Eer sradaki adam Dermott
ise, aradklar adam ancak onun yerinde bulma ve tehlike kendisine daha da yaklamadan bunu yok etme ans vard. Ayrca,
Dermott'tan sonraki kii kendisi ise, aralarndaki savan Walnut Crossing'dcn olabildiince uzakta gereklemesini istiyordu.
Sandalyesini geri ekti ve ayaa kalkt.
"Eer kusura bakmazsanz, gitmem gereken bir yer var."
nce, masadaki herkes bo gzlerle ona bakt. Ardndan, Kline bu hareketin manasn zm gibi konutu.
"Tanrm!" diye haykrd. "Connecticut'a gitmeyi dnmyorsun, deil mi?"
"Davet edildim ve daveti kabul ediyorum."
"Bu delilik. Neyin iine girdiini bilmiyorsun."
"Aslnda," dedi Rodriguez ilgisiz baklarn Gurney'e ynelterek, "polislerle dolu bir olay yeri, olduka gvenli bir yerdir."
"Bu normalde doru olurdu," dedi Holdenfield. "Ancak ..."
Bir sre dncesini, etrafnda gezinip baka alardan bakarak gzden geirdi.
"Ancak ne?" diye patlad Rodriguez.
"Ancak katil polis deilse."
382
John Verdn
- en nemli noktayla ilgili bir olaslk - yle ki akln gdklayan bu fikirle birlikte yzne bir glmseme yayld. Hayal ettii
eyin pek olas olmadm biliyordu - ama kimyann sa solu
belli olmazd - bu yzden olma ihtimali vard. En azndan imkan
dahilindeydi.
Kimyasal Tehlikeler adl internet sitesinde aklna kaznan bir
uyar vard. Uyar, krmz nlem iaretleriyle evrili, krmz bir
kutunun iindeydi. "Bu klor ve amonyak birleimi yalnzca ldrc derecede zehirli bir gaz yaymakla kalmaz, ayn zamanda
olduka gvenilmezdir ve bir kvlcm kayna patlamasna sebep olabilir." Hayalindeki keyif verici sahnede, tm Wycherly
polisi onun tuzana dm, istemeden de olsa zehirli duman
cierlerine ekiyorlard. Ardndan kendisinin yarataca kvlcm
zerine gerekleen patlama, hepsini kk paralara ayryordu.
Bunu dnnce, daha nce neredeyse hi yapmam olduu bir
ey yapt. Sesli bir kahkaha patlatt.
Keke annesi de bu keyfi, gzellii, zaferi anlayabilseydi.
Belki de bu ok fazla ey istemek olurdu. Ama tabii ki, polisler
parampara olurlarsa -- kck paralara ayrlrlarsa - boazlarn kesemezdi. Ama boazlarn kesmeyi ok istiyordu.
Dnya zerindeki hibir ey kusursuz deildi. Her zaman artlar ve eksiler vard. Kii, urat i esnasnda elindekini en iyi
ekilde kullanmalyd. Bardan dolu ksmm grmeliydi.
Bu, gereklikti.
384
Wycherly'ye Ho Geldiniz
John Verdn
"Madeleine, Tanr akna, ben bir polisim!" Szleri, asl duran bir nesnenin yere dmesi gibi patlayverdi. "Bunu neden
anlamyorsun?"
"Hayr, David," dedi sakince. "Sen polistin. u anda polis deilsin. Orada olman gerekmiyor."
"Geldim bile." Bu szn ardndan gelen sessizlik esnasnda,
Gurney'in siniri geri ekilen dalgalar misali yatt. "Sorun yok.
Ne yaptm biliyorum. Kt bir ey olmayacak."
"David, senin sorunun ne? Kurunlarn arasnda komaya
devam m edeceksin? Kurunlarn arasnda koacak msn? Bir
tanesi kafana gelene kadar devam m edeceksin? Bu mudur?
Birlikte geen hayatmzn geri kalan iin plann bu mu? Bekliyorum, bekliyorum, bekliyorum... Senin ldrlmen iin mi?"
Sesi, ldrlme kelimesini telaffuz ederken yle atlamt ki,
Gurney tek kelime edemedi.
Sonunda konuan Madeleine oldu - sesi o kadar yumuakt ki
kelimeleri glkle anlad. "Bu gerekten ne hakknda?"
"Ne hakknda m?" Soru onu kt bir adan vurmutu. Dengesini kaybetti. "Sorunu anlamadm."
Kadnn derin sessizlii kilometrelerce teden etrafn sarm,
zerinde bask oluturmutu.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu. Kalp atlarnn hzlandn hissedebiliyordu.
Onun yutkunduunu duydu. Onun bir karar vermeye altn hissetti, hatta bunu her naslsa biliyordu. Madeleine ona baka
bir soruyla yant verdi. Sesi yine yle yumuakt ki, Gurney duymakta zorlanyordu.
"Danny ile mi ilgili?"
Kalp atlarn boynunda, banda, ellerinde hissedebiliyordu.
"Ne? Bunun Danny'yle ne ilgisi var?" Sorusuna cevap beklemiyordu, en azndan bu kadar ii varken, o srada beklemiyordu.
389
John Verdon
John Verdn
mutu. Madeleine'in bu lm, onun u anki takntsyla badatrd akt. Akt ve Gurney kabul etmeliydi ki, sinir bozucu
da olsa zekiceydi.
Onu tekrar aramak zorunda olduunu, hatasn - onu tehlikeye attn - anlatp, onu uyarmak zorunda olduunu hissetti. Evi
arad ve davetkar sesi bekledi. Telefon ald, ald, ald, ald.
Ardndan kendisinin kaydettii telesekreter mesaj duyuldu - biraz sert, biraz kat ve pek de davetkar deil - ve bip sesi.
"Madeleine? Madeleine orada msn? Ltfen oradaysan telefonu a." Artan bir rahatszlk hissetti. Bir dakikalk mesajda syleyebilecek mantkl, tehlike yaratmak yerine tehlikeyi nleyecek,
panik ve karklk yaratmayacak bir ey bulamyordu. Sonunda
ancak, "Seni seviyorum. Dikkatli ol. Seni seviyorum," diyebildi.
Ardndan bir bip sesi daha duyuldu ve balant kesildi.
Oturduu yerden kafas karm bir ekilde, ac iinde ykk
dkk sebze blmne bakt. Bir ay boyunca, hatta sonsuza dek
uyuyabilirdi. En iyisi sonsuza dek uyumakt. Fakat bu ok samayd. Kuzey Kutbu'ndaki hayatndan bezmi adamlarn karda
yatp donarak lmeyi beklemesi kadar tehlikeli bir dnceydi.
Dikkatini toplamalyd. Yoluna devam etmeliydi. Kendisini iteklemeliydi. Yava yava, dnceleri nnde bekleyen bitmemi
iinin etrafnda younlat. Wycherly'de yapacak bir ii vard.
Yakalanacak bir deli. Kurtarlacak hayatlar. Gregory Dermott'un,
kendisinin, belki de Madeleine'in. Arabay altrd ve devam
etti.
GPS sonunda onu, az trafii olan, kaldrmz bir ara yolda
byk, varo, bir dizi evin olduu zelliksiz bir araziye getirdi.
Uzun mazlar mlkn sa, sol ve arka taraflarn evreliyordu.
n tarafta, gs hizasnda ktkler vard fakat arabann girecei yer ak braklmt. Gurney'in tahminine gre bir dzineden
fazla olan polis arabalar her yerdeydi - evin tm evresini her
392
John Verdn
dair bir yaz vard. Basamakl girie vardnda, kap ald. Aan
kiinin yznde pek de iyi niyetli bir ifade yoktu. Hatta kapy
aan adam, dar kt ve kapy arkasndan kapatt. Sinirli bir ekilde cep telefonuyla konuurken, Gurney'in evresini szyordu. Krkl yalarda, sportif vcudu, keskin yz hatlar ve sinirli
baklar olan, ksa boylu bir adamd. Arkasnda sar harflerle
POLS yazl, ince bir ceket giyiyordu.
"imdi beni duyabiliyor musun?" Giri kapsndan, lm
ve buzlanm imenlere doru yrd. "imdi duyabiliyor musun?... Gzel. Olay yerinde acilen bir uzmana daha ihtiyacm
olduunu syledim... Hayr, bu bir ie yaramaz, yani demek
istediim u anda ihtiyacm var... imdi, hava kararmadan...
Kelime dilimizde 'im-di' diye heceleniyor. Sen dnyann neresinden geldin de beni anlamyorsun?... Gzel. Teekkr ederim.
Minnettar kalrm."
Telefonun kapatma tuuna basp kafasn sallad. "Allah'n
belas geri zekal." Gurney'e bakt. "Sen de kimsin?"
Gurney bu saldrgan tavra karlk vermedi. Bunun nereden
geldiini anlayabiliyordu. Polisin ldrld bir olay yerinde
her zaman ar tepkiler olurdu - kontrol etmesi zor tribal fke.
Dahas, Dermott'un evine polis memurunu gnderen adamn sesini de tanmt - John Nardo.
"Ben Dave Gurney, Yzba,"
Nardo'nun aklndan ou olumsuz olan bir sr ey hzla geiyor gibi grnyordu. Tek syledii, "Buraya niin geldin?"
oldu.
ok basit bir soruydu. Bu sorunun cevabn ksmen bildiinden bile emin deildi. zetlemeye karar verdi. "Katil, Dermott'u
ve beni ldrmek istediini sylyor. imdi ben de geldim. Herifin istedii her ey burada. Belki de bizi almaya gelir ve biz de
onu paketleyebiliriz.
394
John Verdn
Gemii Olan Ev
denfield, katilin ok kritik bir aamaya geldiine ve cinayetlerde doruk noktasna ulaacak bir hamle yapmak zere olduuna
inanyor."
Nardo'nun boazndaki kaslar gerildi. fkesini glkle
kontrol ettii apak belli olan bir ses tonuyla sze girdi. "Bu durumda arka bahede katlettii arkadam, onun iin bir altrma
m oluyor?"
Bu, insann cevaplayabilecei ya da cevaplamak zorunda olduu trden bir soru deildi. ki adam bir sre sessizce oturdu.
Ta ki nc bir nefes sesini duyana dek. kisi de balarn kapya doru evirdi. Gizlice yanlarna kadar gelen bu kii, daha
nce garaj yolunu koruma altnda tutan dev adamd. Yznde ac
eken ama yine de glmsemek zorunda olan bir adam ifadesi
vard.
Nardo, kendini duyacaklarna hazrlad ve "Ne var, Tommy?"
diye sordu.
John Verdn
Nardo derin bir nefes daha ald. Bana ar bir darbe alm da konuarak kendini toparlayabileceini dnen biri gibi
sze girdi- "Yani lenlerin hepsinin alkolik olduunu sylyorsun. Ama Gary Sissek alkolik deildi. Bu ne anlama geliyor o
zaman?"
"Ama o bir polisti. Belki de ldrlmesinin tek sebebi buydu.
Ya da belki Dermott'u hedef alan planl bir saldrya engel oldu.
Ya da belki olayla baka bir balants vard."
"Nasl bir balant?"
"Biliniyorum."
Arka kap hzla -kapand ve kendilerine doru yaklamakta
olan ayak sesleri duyuldu. Sonra da kapda sade giyimli ve iri
yapl bir adam belirdi. "Beni mi grmek istediniz?"
"Bunu yaptm iin zgnm ama Picardo ve sen.
"Biliyorum,"
"Tamam. Pekala. Mmkn olduunca ksa kes. Basit cmleler kur. Kurban saldrdan korurken, lmcl bir darbe ald. Bir
kahraman gibi ld. Ne bileyim, bu tr cmleler kur ite. Sakn
detaylara girme. Kan gl gibi ifadelerden kan. Ne demek istediimi anlyorsun deil mi? Detaylar daha sonra aklarz. Tabii
mecbur kalrsak. Ama imdilik.
"Anlyorum efendim."
"Gzel. Bak, bu ii kendim halledemediim iin zgnm.
Ama gerekten buradan ayrlmama imkan yok. Ltfen ona bu
gece evlerine urayacam syle."
"Tabii efendim." Hacker kapda bir sre bekledi ve Nardo'nun
baka bir emri olmadna kanaat getirince geldii yoldan kt.
Fakat bu kez kapy daha yava kapatt.
Nardo bir kez daha kendini toparlad ve Gurney'le olan grmesine geri dnd. "Ben mi bir eyleri karyorum; yoksa senin
bu davayla ilgili yaklamlarn fazlasyla teorik mi? Yani yanl400
yorsam ltfen beni dzelt ama u ana kadar bir pheliler listesi
ya da herhangi bir somut veriden bahsetmedik. Deil mi?"
"Aa yukar byle denilebilir."
"Ve bunca fiziksel kant... Zarflar, not katlar, krmz mrekkep, botlar, krk ieler, ayak izleri, kaydedilen telefon grmeleri, telefon hatlarnn tespiti, iade edilmi ekler, hatta bu
kak herifin parmak ularyla deri ya kullanlarak yazlm
mesajlar... Hibirinden bir k yolu yakalayamadk m?"
"yle de denilebilir."
Nardo ban saa sola yatrd. Bu hareket gittike bir alkanlk haline geliyordu. "zetle bu adam nerede arayacanz ya da
nasl bulacanz hakknda hibir fikriniz yok."
Gurney glmsedi. "Belki de bu yzden buradaymdr."
"Neden buradasn?"
"nk buradan baka nereye gitmem gerek, bilemiyorum."
ok basit bir gerei, ok basit szlerle itiraf etmiti. Katilin
taktik detaylarn zmek entelektel bir tatmin kaynayd; ancak Nardo'nun szleri karsnda hibir ilerleme kaydedemediini grd. Gurney, yaad onca 'eureka' anma ramen; Mark
Mellery'nin kapsna dayanp kendisinden yardm istedii gne
kyasla bir arpa boyu yol gidememiti.
Nardo'nun yzndeki ifade birden deiti. Biraz daha rahatlam grnyordu.
"Daha nce VVycherly'de hibir cinayet vakas olmamt,"
dedi. "En azndan bylesine ciddi bir vaka olmad. Krsalda yaanan birka kastsz adam ldrme olay, birka kazal lm ve
bir pheli av kazas. inde sarho biri bulunmayan tek bir olay
bile olmad. En azndan son yirmi drt yldr durum byleydi."
"O kadar zamandan beri bu grevi mi yrtyorsun?"
"Evet.BudepartmandabendenuzunalantekkiiGary'dir..,
Yani Gary'di. Yirmi beinci ylma girmiti. Kafisi, yirminci ylda
401
]ohn Verdn
emekli olmasn istedi ama o bir be yl daha kalrsa... Kahretsin!" Nardo gzlerindeki yalar sildi. "Grev banda meslektalarmz kaybetmeye alk deiliz," dedi. Gzyalar iin bir
aklama yapmak zorundaym gibi.
Gurney, mesai arkadan kaybetmenin nasl bir duygu olduunu iyi bildiine dair birka ey sylemek istedi. O da bir basknda iki arkadan birden kaybetmiti. Fakat hibir ey sylemedi. Sadece bayla, Nardo'nun szlerini onaylad.
Bir iki dakika sonra Nardo boazn temizledi. "Dermott'la
konumak ister misin?"
"Aslnda, evet ama sizin iinize karmak istemem."
"ime karm olmazsn," dedi Nardo. Sesi gereinden fazla
katyd. Gurney, az evvel yaad zayfl rtbas etmek iin bu
kadar sert davrandm dnd. Zaten Nardo da biraz sonra normal ses tonuna dnerek ekledi; "Bu adamla telefonda grtn,
deil mi?"
"Evet."
"Yani senin kim olduunu biliyor."
"Evet."
"yleyse benim odada bulunmama gerek. yok. in bittiinde
gelir, detaylar anlatrsn."
"Nasl isterseniz, Yzba."
"st katta, sadaki ilk kap. yi anslar."
Gurney, ahap merdivenlerden yukar karken ikinci katn
burada yaayanlar haliknda, birinci kata kyasla birka ipucu verip vermeyeceini merak etti. nk birinci katta her ey bilgisayar ekipmanlar kadar souk ve sradand. st kata kan Gurney, aada grd gvenlik tedbirlerinin burada da fazlaca
bulunduunu grd. Duvarda bir yangn sndrc, bir duman
dedektr ve tavanda da yangna kar su serpme tesisat vard.
Gurney, Gregory Dermott'un kesinlikle pantolon asklar olan ve
silahn da kemerine sktran adamlardan biri olduunu dnd. Nardo'nun tarif ettii kapy ald.
"Evet?" eriden gelen ses ac dolu, fkeli ve telalyd.
"zel dedektif Gurney, Bay Dermott. Bir dakika grebilir
miyiz?"
Bir sre sessizlik oldu. "Gurney mi?"
"Dave Gurney. Telefonda konumutuk."
"eri gel."
Gurney, perdeler kapal olduu iin bir hayli karanlk grnen
bir odaya girdi. eride bir yatak, bir komodin, bir alma masas,
bir koltuk ve yannda katlanabilen bir sandalye ile duvara dayanm bir masa vard. Btn mobilyalar koyu renkliydi. Tarz ada
ve grnmleri de bir hayli kaliteliydi. Yatak rts ve hal; gri,
taba ve dier solgun renklerden oluuyordu. Odadaki kii, kapya bakan koltuktayd. Bir tarafna biraz daha fazla arlk verdii
tuhaf bir pozisyonda oturuyordu. Aclarn bir an olsun dindiren
bir duru yakalam, onu bozmak istemiyormu gibi grnyordu.
Gurney, d grnnden yola karak adamn bilgisayar dnyasnda deneyimli bir teknisyene benzediini syleyebilirdi. Ik az
olduu iin ya hakknda salkl bir tahmin yapmak zordu. Otuzlarnda olduunu sylemek, makul bir talimin olabilirdi.
Dermott, bir somya cevap ararcasna Gurney'in yzn inceledikten sonra ksk bir sesle sordu: "Size anlattlar m?"
"Neyi?"
"Telefon grmesini... lgn katilden gelen aramay."
"Duydum. Telefona kim cevap verdi?"
"Kim mi cevap verdi? Sanrm polis memurlarndan biri. Biri
beni almaya geldi."
"Arayan kii sizden isminizle mi bahsetmi?"
"Sanrm... Bilmiyorum... yle olmu olmal. nk polis
memuru, telefonun bana olduunu syledi."
403
John Verdon
Birka saniye sonra Dermott konumaya devam etti. "Sanrm bu evle bir ilgisi var." Soma durdu. "Size bir ey soraym,
Dedektif. Wycherly Polis Departman'nda ahsen tandnz biri
var m?"
"Hayr." Bu soruyu sormasndaki nedeni merak ediyordu ama
sormak yerine beklemeyi tercih etti. Nasl olsa birazdan renecekti.
"Bugn alan ya da gemite alm olan tek bir kiiyi bile
tanmyor musunuz?"
"Hayr." Dermott'un gzlerindeki baktan, biraz daha gvenceye ihtiyac olduunu anlad ve ekledi: "Mark Mellery iin
gelen mektupta yazlanlar okumadan nce, Wycherly diye bir
yerin varlndan bile haberdar deildim."
"Ve kimse size bu evde olanlar hakknda bir ey anlatmad
yle mi?"
"Evde olanlar m?"
"Bu evde. Uzun zaman nce."
"Hayr," dedi Gurney. Konunun gidiat ilgisini ekmeye balamt.
Dermott'un rahatszl, ba arsndan te bir hal almaya
balad.
"Ne oldu?"
"Bana da nc bir az tarafndan anlatld," dedi Dermott.
"Bu evi aldktan hemen sonra, komularmdan biri dedi ki yirmi
ksur yl nce burada korkun bir kavga yaanm. Bir kar ve
koca arasnda. Ve kadn baklanm."
"Ve siz bu olayla bir balant olduunu mu dnyorsunuz?"
"Tesadf olabilir ama..."
"Evet, nedir?"
"Aklmdan uup gitmi. Ancak bugn hatrladm. Bu- sabah
405
John Verdn
Hepsini ldr
J o h n Verdn
"Tabii efendim."
"Gitmeden nce Koca T o m m y ' e syle, evin nnden ayrlmasn. Pat de telefonun banda beklesin. Dier herkes dar kp, kaplar almaya balasn. Civarda son gnlerde sra d bir
eyler gren ya da duyan olmu mu, aratrsn. zellikle de dn
gece ge saatlerde ya da bu sabahn ilk saatlerinde. Yabanclar,
her zamanki yerlerinden farkl bir yere park edilmi arabalar, civarda dolaan insanlar, telal insanlar, akllarna ne gelirse."
"Ne kadarlk bir alana yaylsnlar?"
Nardo saatine bakt. "nmzdeki alt saat boyunca, ne kadar
blgeye eriebilirlerse. Daha sonra ne yapacamza karar veririz. lgin bir ey bulursanz, hemen bana haber verin."
Bayan polis yanndan ayrlnca Nardo, Gurney'e dnd. Gurney, merdivenlerin banda bekliyordu. "e yarar bir ey bulabildin mi?"
"Emin deilim," dedi Gurney. Ksk sesle konuuyordu.
Nardo'ya daha nce oturduklar odaya gemesi iin bir el hareketi yapt. "Belki sen bana yardmc olabilirsin."
Gurney, kapya bakan sandalyeye oturdu. Nardo, kare masann kar tarafndaki sandalyenin arkasnda durdu. Yznde merak ve Gurney'in henz tanmlayamad bir ifade vard.
"Bu evde birinin baklandn biliyor muydun?"
"Ne samalyorsun sen?"
"Deemott bu evi aldktan ksa bir sre sonra bir komusu gelip
yllar nce bu evde yaayan bir kadnn kocas tarafndan saldrya uradn anlatm."
"Ka yl nce?"
Gurney, Nardo'nun gzlerinde olay hatrlamaya baladna
dair bir bak yakalad. "Belki yirmi, belki yirmi be. O arada bir
yerde."
Nardo, bekledii cevab alm gibi grnyordu. Derin bir i
08
J o h n Verdn
"
John Verdon
bile soramamken, ene yaps son derece belirgin olan bir kadn
kapda belirdi. Salar asker sa gibi ksackt. zerinde kot pantolon ve koyu renkli bir polo gmlek vard. Sol kolunun altnda
ise kolayca eriebilecei ekilde askya yerletirilmi bir Glock
tabanca kabzas grnyordu.
"Efendim, bilmeniz gereken bir telefon aldk." Her ne kadar
dile getirmese de gzlerinde acilen bilmesi gerektiine dair ifade
vard.
Birileri ortam datt iin rahatlam grnen Nardo, btn ilgisini kapda beliren yabancya yneltti ve kadnn detaylara girmesini istedi. Fakat kadn, pheli bir ifadeyle Gurney'e
bakt.
"O bizden," dedi Nardo. Ama sesinden, bu durumun hi houna gitmedii anlalyordu. "Devam et."
Kadn, Gurney'e bir kez daha bakt. lki gibi bu da arkadaa bir bak deildi. Sonra masaya yaklat ve Nardo'nun nne minyatr bir dijital telefon kayt cihaz koydu. Neredeyse bir
iPod byklndeydi.
"Hepsi burada efendim."
Nardo cihaz elinde dndrd ve bir an tereddt etti. Sonra
da bir tua bast. Konumalar hemen duyulmaya baland. Ses
kalitesi mkemmeldi.
Gurney ilk konuan kiinin sesini hemen tand. Zira kadn
hemen yannda duruyordu.
"GD Gvenlik Sistemleri." Belli ki kadn Dermott'un telefonunu, bir alan olarak cevaplamak zere grevlendirilmiti.
kinci ses biraz tuhaft. Fakat Mark Mellery'nin isteiyle dinledii telefon grmesindeki sese benziyordu. Bu iki grme
arasnda, drt cinayet gereklemiti. Bu lmler, Gurney'in zaman kavramn derinden etkilemiti. Peony'de Mark, Bronx'ta
Albert Rudden, Sotherton'da Richard Kartch (Richard Kartch 412
413
Aratrma
John Verdn
John Verdon
John Verdon
uzun dnd. "Bir katil beni takip ediyor ve ben de polisin beni
koruyabileceinden emin olamyorum. Civarda babo dolaan
bir, deli var ve bu deli nce beni, sonra da sizi ldrmek niyetinde. Sizse bu durum karsnda bana farazi bir bilgisayar korsannn farazi bir veri tabanna eriimi hakknda varsaymsal somlar
soruyorsunuz. Ne yapmaya altnz bilmiyorum. Eer dikkatimi datarak sinirlerimi yattrmaya alyorsanz; imdiden
syleyeyim, hibir ie yaramyor. Neden gerek tehlike zerine
odaklanmyorsunuz? Sorunumuz akademik bir yazlm meselesi deil. Sorunumuz eli bakl bir delinin peimizde olmas. Ve
bu sabah yaananlar da polisin hibir ie yaramadnn en ak
gstergesi!" Dermott'un konuurken kulland fkeli ses tonu,
yava yava kontrolden kt. Sesleri duyan Nardo yukar karak yatak odasna geldi. nce Dermott'a, sonra Gurney'e ve yine
Dermott'a bakarak; "Neler oluyor burada?" diye sordu.
Dermott arkasn dnd ve duvara bakmay tercih etti.
Gurney ise, "Bay Dermott, kendisinin yeterince iyi korunmadn dnyor," dedi.
"Yeterince korun..." Nardo fkeli bir giri yapt ama hemen
kendini toparlad ve daha makul bir tonda aklamaya geti. "Baym, bu eve yetkisiz birinin girme ihtimali, hatta yanl duymadysam eli bakl bir delinin bu eve girme ihtimali, sfrdan bile
az."
Dermott duvara bakmaya devam etti.
"yle izah edeyim," dedi Nardo. "Eer o orospu ocuu buraya gelmeye cret ederse, lr. eri girmeye alrsa; onu ktr
ktr keser, akam yemei niyetine yerim."
"Bu evde yalnz kalmak istemiyorum. Bir dakika bile."
"Beni duymuyor musunuz?" dedi Nardo. "Yalnz deilsiniz.
Mahalleniz tamamen polislerle evrili. Evin d da polislerle
evrili. Kimse ieri giremez."
420
Dermott, Nardo'ya doru dnd ve meydan okuyan bir slupla; "Ya oktan girdiyse?" diye sordu.
"Siz neden bahsediyorsunuz?"
"Ya oktan eve girdiyse?"
"Nasl olacakm bu?"
"Bu sabah... Memur Sissek'e bakmak iin dar ktmda... mesela ben bahede dolanrken... kap kilitli deildi ve o
da ieri girdi. Girmi olabilir, deil mi?"
Nardo duyduklarna inanamyormu gibi karsndaki adama
bakyordu. "eri girdi ve nereye gitti?"
"Ben nereden bileyim!"
"Ne yani... Adamn yatanzn altnda falan m saklandn
dnyorsunuz?"
"Bu sadece bir soru, Yzba. Fakat gryorum ki siz bu sorunun yantn bilmiyorsunuz, deil mi? nk evi batan aa
kontrol etmediniz, deil mi? O halde katil yatan altnda olabilir, deil mi?"
Nardo, "Yce Tanrm!" diyerek isyan etti. "Bu kadar samalk yeter!"
ki admda yatan yanna gitti ve fkeli bir tavrla yatan
ayak ksmn tutarak omuz hizasnda havaya kaldrd.
"imdi oldu mu?" diye sylendi. "Burada birilerini grebiliyor musunuz?"
Yata ylece yere brakt ve byk bir grlt oldu.
Dermott fkeyle Nardo'ya bakyordu. "Sizden istediim,
Yzba, yeterli bir alma. ocuka bir gsteri deil. Evde detayl bir arama yaplmasn istiyorum, ok mu zor?"
Nardo buz gibi baklaryla Dermott'u szd. "Siz syleyin...
Herhangi biri bu eve girse nereye saklanabilir?"
"Nereye mi? Bilmiyorum. Bodruma? Tavan arasna? Dolaplara? Nasl bilebilirim ki?"
421
John Verdon
tar dierlerine kyasla daha kkt. Nardo hibir tepki gstermeden anahtar ald ve sessizce odadan ayrld. Merdivenlerden
inerken, ayak sesleri duyuldu. Dermott dier anahtarlar yeniden
ekmeceye koydu ve tam ekmeceyi kapatacakken durdu.
Dilerinin arasndan "Kahretsin!" diye homurdand.
Anahtarlar eline ald ve ikinci sradaki anahtar, anahtarlar bir arada tutan halkadan karmak iin uramaya balad.
Anahtar karnca da kapya yneldi. Daha bir adm atamadan,
yatan baucundaki halya takld ve kapnn kasasna doru tkezleyerek ban arpt. Hl skt dileri arasndan fke ve ac
karm bir haykr duyuldu.
Gurney, adama doru bir adm atarak, "yi misiniz?" diye
sordu.
"yiyim! Mkemmelim!" Bu szler, adamn fkesinin davurumuydu.
"Yardm edebilir miyim?"
Dermott sakinlemeye alyordu. "te," dedi. "Bu anahtar
al ve ona ver. Kapda iki kilit var. Bunca sama karmaann yannda..."
Gurney anahtar ald. "Siz, iyi misiniz?"
Dermott, durumun ne kadar can skc olduunu gsteren bir
el iaretiyle Gurney'e yardma ihtiyac olmad mesajn verdi.
"Eer olmas gerektii gibi en batan bana gelselerdi..." Sonra
birden sustu.
Gurney harabe gibi grnen adama bir kez daha dikkatle bakt ve aa indi.
ehir d mahallelerdeki evlerin pek ou gibi bu evde de
bodrum kata inen merdivenler ikinci kata kan merdivenlerin
tam altna gelecek ekilde dizayn edilmiti. Bu merdivenlerin banda bir kap vard ve Nardo bu kapy ak brakmt. Gurney,
aadan bir k geldiini grebiliyordu.
423
John Verdon
"Yzba?"
"Evet?"
Ses, ahap merdivenlerin sonunda bir yerlerden geliyordu ve
Gurney de elinde anahtarla birlikte aa inmeye karar verdi. Beton, metal boru, ahap ve toz karm bir koku vard ve bu koku
Gurney'e ocukluunda oturduklar apartmann bodrum katn
anmsatmt. ift kilitli bu depoda kiraclarn kullanmadklar
bisikletler, bebek arabalar, kutular dolusu vr zvr bulunurdu
ve lambalar rmcek alaryla sarl olurdu. Duvarlarda beliren
glgeler, Gurney'in tylerini diken diken etmeye yeterdi.
Nardo, inaat henz tamamlanmam bir odann kar kesindeki elikten bir gri kapnn nnde duruyordu. naat halindeki bu odada ise kiriler, rutubetli duvarlar, bir su stc kazan,
iki mazot tank, bir ocak, iki yangn alarm, iki yangn sndrc
ve bir dc tavandan pskrtmeli yangn sndrme sistemi vard.
"Bu anahtar, asma kilit iin," dedi Nardo. "Bir dc yaysz kilit
var. Bu gvenlik lgnlnn sebebi nedir anlamadm. Ayrca dier kahrolas anahtar da nerede?"
Gurney anahtar Nardo'ya uzatt. "Unuttuunuzu syledi. Bunun iin de sizi sulad."
Nardo homurdanarak anahtar ald ve doruca kilide yerletirdi. Nardo kapy amak iin urarken "Kokumu pislik herif,"
dedi. "Gerekten buray kontrol ettiime inanamyorum... Bu da
nesi...?"
Nardo, peinde Gurney'le birlikte kapdan ieri girdi ve kendini temizlik dolabndan bir hayli byk bir odann iinde buldu.
lk bakta, grdkleri manzaraya hibir anlam veremediler.
m
tarama: Pride dzenleme: sereniti
Aklama
John Verdon
Dermott konuurken silahn burnunu yava yava havaya kaldrarak, Nardo'nun boazyla ayn hizaya getirdi. Silah tutan
elinin bir para bile titrememesinden mi yoksa sesindeki alayc
tavrdan m bilinmez; Nardo farkl bir strateji denemeye karar
verdi.
"O silah ateledin diyelim, sonrasnda ne olacak?"
Dermott omzunu silkti ve az izgisi yeniden geniledi.
"leceksin."
Nardo, ayn fikirde olduunu gsterircesine ban sallad.
Sanki karsndaki rencisiydi ve doru ama eksik bir cevap
vermi gibi davranyordu. "Ya? Sonra ne olacak?"
"Ne fark eder ki?" Dermott yeniden omuz silkti. Bu kez gzlerini ksm, Nardo'nun boazn hedef alyor gibi duruyordu.
Yzba fkesine ya da korkusuna kaplmadan kontroln
korumak iin byk bir aba sarf ediyordu.
"Benim iin fark etmez ama senin iin eder. O tetii ektikten
yaklak bir dakika sonra birka dzine polis ensene yapacak.
Sonra da seni paralara ayracaklar."
Dermott eleniyor gibi grnyordu. "Kargalar hakknda ne
kadar bilgi sahibisin, Yzba?"
Nardo, konuyla ilgisi olmayan bu sora karsnda gzlerini
ksarak Dermott'a bakt.
"Kargalar aptal hayvanlardr," dedi Dermott. "Birini vurunca,
dieri gelir. Onu da vurunca, baka biri gelir, sonra biri daha ve
biri daha. Siz vurmaya devam ettike onlar da gelmeye devam
eder."
rinin yalnz lmesine asla msaade etmezdi. Bir karga lyorsa,
dierleri gelip onun yannda durur ve onu yalnz brakmazd. Bu
hikayeyi ilk kez on ya da on bir yandayken bykannesinden
duymutu. Hikayeyi dinler dinlemez odadan ayrlmt; nk
429
John Verdn
alamak zereydi ve bunu bykannesinin nnde yapmak istemiyordu. Kendisini banyoya kapatt ve yreinde derin bir ac
hissetti.
"Bir keresinde Nebraska'da bir iftlikte vurulan kargalarn
fotorafn grmtm," dedi Dermott. "iftinin biri elinde tfeiyle omuzlarna dek ykselen bir l karga ynnn yannda
poz veriyordu." Bir sre bekledi. Sanki Nardo'nun bu szleri sindirmesini bekliyordu. nk iinde bulunduu durum, kargalarnkine bir hayli benziyordu.
Nardo ban iki yana sallad. "Burada oturup polisleri teker
teker vuracan ve bu esnada ilerinden birinin kp senin beynini datamayacan m dnyorsun? ler senin dndn
gibi yrmez."
"Tabii ki byle bir dncem yok. Sana hayal gcnden yoksun bir akln, nohut kadar kk olduunu syleyen olmad m
hi? Ben karga hikayesini ok severim, Yzba, ama bu hayvanlar pe pee ldrmenin haricinde olduka etkili birka yntem
daha var. Gaz kaa mesela. Eer evinde bu i iin uygun bir
yaylm sistemi varsa, gaz kaayla istenilen sonuca ulaabilirsin. Bilmem fark ettin mi ama bu evin btn odalarnda havadan
pskrtme sistemi delidir. Bu oda hari, btn odalarda demek
istedim." Yeniden sustu. Gzlerinde kendisiyle gurur duyduunu
gsteren capcanl ve parlak bir bak belirdi. "Yani seni vurursam
ve kargalar tepeme rse iki kk borunun iki kk vanasn aarm ve tam yirmi iki saniye sonra..." Yzndeki glmseme, melek gibi bir ifadeye dnt. "Sklatrlm klor gaznn
insan cierinde nasl bir tahribata yol atn bilir misin? Peki bu
tahribat ne kadar hzl gerekletirdiim bilir misin?"
Gurney, Nardo'nun bu korkun adam ve gaz kaa tehdidini
deerlendirirken ektii sknty gzlemledi. Bir an iin karsnda duran bu polisin gurur ve fkesine yenik derek lme
430
doru gideri bir adm atacam dnd; fakat Nardo onu yanltrcasna birka derin nefes ald. Kendisini sakinletirmeye alyordu. Sonra da ciddi ve biraz da endieli bir tavrla konumaya
balad.
"Klor bileenleri olduka hner gerektirir. Ben de terrle mcadele timindeyken o bileenlerden kullanmtm. Adamlardan
biri baka bir deneyin yan rn olarak nitrojen triklorit retmiti. stelik bunun farknda bile deildi. Birden ba parma
havaya utu. Yani kimyasallar pskrtme sistemiyle yaymak,
sandn kadar kolay olmayabilir. Bunu yapabileceinden pek
emin deilim."
"Vaktini beni kandrmaya alarak harcama, Yzba. Polislerin el kitaplarnda yazan tekniklerden birini kullanyor gibisin.
Ne yazyordu orada ha? Sulunun plann eletirerek kayglarn dile getir; onun kendine olan gvenini sars ve detayl bilgiler
elde etmeye al! Daha fazla bilgi almak istiyorsan, hileye bavurmana gerek yok. Dorudan sor gitsin. Benim gizlim saklm
yok. Bilgin olsun diye sylyorum; u anda benim elimde iki
adet elli galonluk yksek basn tank var. leri klor ve amonyak
dolu. lerindeki sanayi tipi kompresrlerle ana pskrtme borusuna balanyorlar ve evi saran sisteme doluyorlar. Bu odada
iki gizli vana var. Onlar atm anda, yz galonluk gaz olduka
sklatrlm bir halde havaya karacak. Nitrojen triklorit ve sonucunda oluan patlamaya gelince... Benim iin art bir deneyim
olur. Fakat ben Wycherly Polis Departman'nn havaszlktan
boulmas fikriyle de yetinebilirim. Sizin havaya utuunuzu ve
her bir paranzn ayr ynlere daldn grmek tarif edilmez
bir mutluluk olurdu ama insan elindekiyle yetinmeyi bilmeli. Sonuta iyinin dman, en iyi olmamal deil mi?"
"Bay Dermott, btn bunlar da ne demek oluyor?"
Dermott kendisine sorulan soruyu byk bir ciddiyetle d431
John Verdn
almt. Revolverin kabzasn daha sk tuttu ve yzndeki o solucan benzeri glmsemesinde ilk kez dileri grnr bir hal ald.
Gurney;. 38 kalibrelik silahtan kacak bir kurunun Nardo'nun
hayatn sona erdirmesinden bir saniye nce ve hatta kendi hayatn sona erdirmesinden iki saniye nce fkeli ve grtlaktan gelen
bir sesle bararak odadaki dngy krd.
"Adamn dediini yap! u lanet yere yat! HEMEN!"
Bu barn yaratt etki inanlmazd. ki adam da olduklar yerde dorakalmt. Gurney'in bu haykr, yzlemelerin en
sinsi anlarndan birine son vermiti.
Henz kimsenin lmemi olduu gerei Gurney'i doru
yolda olduuna inandrmak iin yeterliydi. Geri kendisi de bu
yolun ne olduu hakknda net bir fikre sahip deildi. Nardo'nun
yznden anlad kadaryla, adam kendisini aldatlm hissediyordu. Dermott ise donuk grntsne ramen; iten ie telalanm!! ve bunu belli etmemek iin byk aba sarf ediyordu.
Gurney'in kontrol ele geirmesini istemiyordu.
Dermott, Nardo'ya dnerek "Arkadan ne gzel syledi!"
dedi. "Yerinde olsaydm, dediini yapardm. Dedektif Gurney,
zeki biri. lgin bir adam. Hem de nl. nternette yaptnz ksack bir aratrma sonucunda, aradn kii hakknda pek ok
ey renebiliyorsun. Bir isim ve posta numaras girdikten sonra
karna kan bilgileri grsen hayrete dersin. Artk gizlilik diye
bir ey kalmad." Dermott'un imal szleri, Gurney'in midesini
bulandrmt. Kendisine srekli olarak Dermott'un karsndaki
insan hakknda sandndan daha fazla ey bildiini dndrmek gibi hilelere bavurabileceini hatrlatp durdu. Bu onun
uzmanlk akn saylrd. Fakat kendisinin ileri grl davranmayarak yol at bu hatann, Madeleine'nin hayatn tehlikeye
drm olmasn da bir trl kabullenemiyordu.
Nardo gnlszce yere eildi ve sonunda yzst uzand. Her
433
John Verdon
an nav ekmeye hazrm gibi duruyordu. Dermott, ellerini bann arkasnda birletirmesini syledi. "Tabii zahmet olmazsa,"
diye de ekledi. Gurney bir an iin bunun bir infaz sahnesi olduunu dnd. Fakat Dermott yerde yatan yzbaya memnuniyet dolu bir ifadeyle baktktan sonra, elindeki viski iesini sandn zerindeki kumatan kuun yanna koydu. Gurney, o kuun
aslnda bir kaz olduunu daha yeni fark ediyordu. Birden tyleri
diken diken oldu. Laboratuar sonularndan gelen bir detay hatrlad. Kaz ty. Dermott, Nardo'nun sa ayak bileini kavrad
ve orada duran kk bir otomatik silah asklndan ekip ald.
Sonra da kendi cebine koydu. Yzndeki o sevimsiz glmseme
yeniden belirdi ve kayboldu.
"Silahlarn nerede olduklarn bilmek," dedi kendi kendine;
"trajediyi engellemenin en iyi yoludur. O kadar ok silah var
ki... Ve o silahlar o kadar yanl insanlarn elinde ki... Tabii bir
de u tartma var; insanlar ldren silahlar deil, yine insanlardr. Hakllk pay yok deil. nsanlar, insanlar ldrr. Bunu
sizin mesleiizdeki adamlardan daha iyi kim bilebilir ki?"
Gurney, Dermott hakknda bildii gerekler listesine yeni
bir madde daha ekledi: Nezaketli, tehditkar, asalet dolu ve biraz
da kibirli bir tavr taknarak dinleyicilerine anlaml konumalar
yapmak. Bunu yapmasnn tek bir nedeni olabilir. O da her eye
gcnn yettiine dair fantezilerini beslemeyecek yeni unsurlar
bulmak.
Dermott, Gurney'in karmlarn dorularcasna kendisine
dnd ve tpk yalaka bir uak gibi, "uradaki duvara yaslanarak oturmak ister misin?" diye sordu. Bir yandan da yatan sol
tarafnda, eklerin ve lambann olduu masann yannda duran
sandalyeyi iaret ediyordu. Sandalyenin srt yaslanan ksm, basamak misali talardan oluuyordu. Gurney sandalyenin yanna
gitti ve hi tereddt etmeden oturdu.
434
Dermott buz gibi baklaryla Nardo'ya bakt. "Seni hi geciktirmeden huzura kavuturacam. Fakat bir katlmc daha olmasn bekliyorum. Sabrla beklediin iin minnettarm."
Gurney, Nardo'nun yzn grebildii kadaryla adamn
ene kaslar gerilmiti ve boynundan yanaklarna kadar kpkrmz olmutu.
Dermott hzla odann dier kesine geti ve kolakl sandalyenin bir tarafna yaslanarak sandalyede oturan kadna bir eyler
fsldad.
"Tuvalete gitmem lazm," dedi kadn. Yine ban kaldrmt.
"Aslnda byle bir ihtiyac yok, biliyor musunuz?" dedi Dermott. Gurney ve Nardo'ya bakyordu. "Sonda yznden oluan
bir rahatszlk. Uzun, hem de ok uzun yllardan beri sondaya
bal olarak yayor. Sondalar da bir yandan rahat ama bir yandan da epey can skc. Derdi veren Tanr, dermann da verirmi.
Yaz ve tura gibi. Biri olmadan, dierini alamyorsunuz. Byle
bir ark yok muydu?" Durdu ve bir melodi mrldanmaya balad. Aklndaki arky bulmaya alyor gibiydi. Sonra sa elinde
silahn tutmaya devam ederken; sol eliyle kadn kaldrd. "Hadi
canm, yatma zaman."
Kadn kk admlarla yataa doru ilerlerken, ona destek
oldu. Sonra da kadnn srtn yatan bana yaslanan yastklara
dayad ve yar oturur, yar yatar bir pozisyona gelmesini salad.
Bir yandan da kk bir ocuk gibi konuarak, ayn szleri tekrar
ediyordu. "Uyku vakti, uyku vakti, uyku vakti, uyku vakti."
Silahn burnu yerde yatan Nardo ve sandalyede oturan
Gurney'in tam ortasn iaret ediyordu. Dermott odaya hzla bir
gz gezdirdi. Fakat zellikle bakt bir ey olmad. Odada bir
eyler grp grmediini sylemek olduka gt. Sanki baka
bir yer ve zamanda gerekleen bir olay hatrlyor gibiydi. Aniden yatakta yatan kadna bakt. Yznde kak bir Peter Pan ifa435
John Verdon
John Verdon
John Verdon
deki glmsemeyi bir eroinmann kendinden getii anlarda yznde beliren ifadeye benzetti.
Dermott da kadm izliyordu. Baklar, bir evladn annesine
bakt gibi sevgi doluydu. Dudaklar arasnda bir saa bir sola
kaydrd dili, ylan gibi szlyordu. Dermott birden gzlerini
krptrd ve odaya yle bir gz gezdirdi.
"Sanrm artk balamaya hazrz," dedi. Yatan zerine kt
ve kadnn bacaklar zerinden geerek dier tarafa ulat. Bu
esnada eyiz sandnn zerindeki kaz eline ald. Kadnn yanma gidip, yar uzanr bir halde srtn yastklara dayad. Kaz
da kucana koydu. "Neredeyse hazr saylrm." Sesindeki nee,
doum gn pastasnn zerine mum yerletirme iini bitirmek
zere olan biri kadar canlyd. Oysa u anda parman hl tetiinden ekmedii revolverini, kazn arkasndaki cep benzeri
bolua yerletiriyordu.
Yce Tanrm, dedi Gurney kendi kendine. Mark Mellery 7 de mi
bu ekilde ldrmt? Bu yzden mi adamn boynundaki yarada
ve yerdeki kanda kazn iini dolduran malzemenin kalntlar vard?
Mellery'nin lmle bulutuu anda, bir hzla gz gze gelmi olmas
mmkn olabilir miydi? Gznde canlandrd sahne o kadar komikti ki glmemek iin kendini zor tuttu. Yoksa bu glme isteinin nedeni
iini saran o mthi korku muydu? Hissettii duygu her neyse, birdenbire geldiinin ve olduka gl olduunun farkndayd. Bugne
dek yeterince delilikle karlamt. Sadistler, her trl seks katilleri,
buz kracaklar olan sosyopatlar, hatta ldrd insanlarn etini yiyen
yamyamlar. Fakat hibirinin karsnda u an iinde bulunduu kabus
kadar zmsz kalmamt. Hele hele beynine saplanmak zere olan
kurundan bir parmak hareketi kadar uzaktayken.
"Yzba Nardo, ltfen ayaa kalk. Sahneye kma zamann
geldi." Dermott'un sesi ktl artran, teatral ve ironik bir
tona brnmt.
441
John Verdon
Yal kadn kendi kendine, "rdek Dickie, Dickie, Diekie. rdek Dickie, Dickie, Dickie. rdek Dickie, Dickie, Dickie" diye
mrldanyordu. O kadar ksk sesle mrldanyordu ki Gurney bu
sesi gerekten mi duyuyor, yoksa hayal mi ediyor emin olamyordu. nsan sesinden ok tik tak ten bir saate benziyordu.
Gurney, Nardo'nun ellerini brakp yeniden hissetmeye alrcasna
ap kapamasn izledi. Nardo sonra yerden kalkp yatan bana dikildi. Kondisyonunu yksek tutan bir adam misali olduka evik davranmt. Baklar yatakta duran tuhaf ikiliden Gurney'e, sonra yeniden
yataktakilere evrildi. Karlat manzaraya arm olsa bile, bunu
yznden anlamaya imkan yoktu. Yine de gzlerine baknca kolaylkla
anlalan bir gerek vard. O da Nardo'nun, kaza ve Dermott'un eline
bakarak silahn nerede olduunu anlam olmasyd.
Dermott, bota kalan eliyle kazn srtn okamaya balad.
"Asl planmz uygulamaya koymadan nce son bir soru, Yzba. Dediklerimi yapmaya hazr msn?"
"Tabii."
"Bu cevab yeterli bulmasam da kabul ediyorum. imdi sana
bir dizi direktif vereceim. Her birini harfi harfine yerine getireceksin. Anlald m?"
"H h."
"Sana bu kadar gvenmesem, ciddiyetinden kuku duyabilirdim. Durumu iyice kavradn sanyorum. Herhangi bir yanl
anlalma olmamas iin elimdeki tm kartlar ayorum. Seni
ldrmeye karar verdim. Bu konu tartmaya ak bir konu deildir. Burada sorutabilecek tek soru seni ne zaman ldreceim
sorusudur. Bu sorunun yant sana bal. Buraya kadar anlalmayan bir yer var m?"
"Sen beni ldreceksin. Ben bunun ne zaman olacana karar
vereceim." Nardo, iinde bulunduu durumdan bkm bir adam
edasyla konuuyor; Dermott da bunu epey elenceli buluyordu.
442
John Verdon
Nardo'nun sabit baklarndan zehir salsayd, Dermott imdiye dek bir kez lmt. Oysa adamn dudaklarnda glmseme
mi, yoksa bir heyecan belirtisi mi olduu anlalamayan tuhaf bir
kvrm vard.
"Bu kez' sessiz kalarak, evet demek istediini farz ediyorum.
Ama dosta bir uyar. Cevaplarndan doacak ufack bir belirsizlik, oyunun ve hayatnn sona ermesi anlamna gelir. Beni anlyor
musun?"
"Evet."
"Gzel. Ve perde alr. Oyun balar. Sonbaharn sonlarna gelinmitir. Saat gece yarsna yaklamaktadr. Gkyz kapkaranlktr.
Hava biraz rzgarldr. Darda biraz kar ve biraz da buz vardr. Esasnda oyunun getii gece, bu geceye fazlasyla benzemektedir. zin
gnndesindir. Btn gn bir barda, sarho arkadalarnla birlikte
ierek geirmisindir. Senin eve gelmenle oyun balar. Yalpalaya
yalpalaya karnn odasna girersin. Yzn kpkrmz olmutur ve
fkeli sindir. Gzlerin bo ve aptal aptal bakar. Elinde bir ie viski vardr." Dermott eyiz sandnn zerindeki Four Roses iesini
iaret eder. "O ieyi kullanabilirsin. imdi ieyi eline al bakalm."
Nardo bir adm ne kar ve ieyi alr. Dermott bu hareketi
bayla tasvip eder. "ieyi eline alr almaz igdsel olarak ona
bir silah muamelesi yaptn. ok gzel, oyundaki rolne ok uygun. Karakterin kafa yapsyla doal bir uyum saladn. imdi
karnn yatann ayak ucunda durup elinizdeki ieyi saa sola
sallarsn. Gereksiz bir fkeyle karna, oluna ve olunun yatakta
duran doldurulmu oyuncak kazma bakarsn. Kuduz bir kpek
gibi dilerini gsterirsin." Dermott durdu ve Nardo'nun yzne
dikkatle bakt. "Dilerini grelim."
Nardo dudaklarn gerdirdi ve sonra da aralad. Gurney, adamn ifadesindeki fkenin oyunculuk kabiliyetinden gelmediinin
farkndayd.
444
John Verdon
John Verdn
John Verdon
nce sormak istedii bir dizi soru olmas iin dua etti. Dermott'un
azndan kan kelimeler, onu umutlandrmt.
"Hatalar m?"
Gurney kederli bir ekilde ban ne arkaya sallayp,
Dermott'un phelerini arttran bir tavr taknd. "Korkarm birka hata yaptn."
"Yalan sylyorsun, Dedektif. Ben hata yapmam."
"Yapmaz msn? O halde onlara hata demek yerine ne demeyi
tercih ediyorsun? Kk rdek Dickie'nin beceriksizlikleri mi?"
Bu szler azndan kar kmaz lmcl bir hamle yapm
olabileceinin farkna vard. Kurunun sapland yeri grmeden, hatann lmcl olup olmadn anlamasna imkan yoktu.
Fakat ne olursa olsun, gvenli bir geri ekilme ihtimalini ortadan
kaldrmt. Dermott'un aznda titremeye benzer bir kprdanma
grd. Tuhaf bir ekilde yatakta arkasna yaslanmt ve bu haliyle cehennemden Gurney'i izliyormu gibi grnyordu.
Gurney aslnda tek bir hatann farkna varmt. O da Karteli
ekiydi. Bu hatay da lambann yanndaki erevede ekin fotokopisini grnce fark etmiti. Yine de hatay uzun zamandr biliyormu gibi davranabilirdi. Byle bir ey, mutlak kontrol elinde
tuttuunu dnen bir adam zerinde nasl bir etki yaratabilirdi?
Yine Madeleine'nin zl bir szn hatrlad. Eer geri ekilemiyorsan, tam gaz ileri git. Nardo'ya doru dnd. Sanki
odadaki seri katili grmezden gelmek, onu koruma altna alabilecekti.
"Yapt en aptal hatalardan biri kendisine ekleri gnderen
adamlarn isimlerini bana sylemek oldu. Syledii isimlerden
biri Richard Kartch'd. Kartch eki zerinde hibir not olmadan,
ylece bir zarfa koyup gndermiti. Kimden geldiini gsteren
tek kant ekin zerinde yazan isimdi. Bu isim R. Kartch'd ve
imza da bu isim zerinden atlmt. Orada geen 'R' harfi Ro450
bert, Ralph, Randolph, Rupert ve daha bir dzine ismi temsil ediyor olabilirdi. Ama Gregory onun Richard olduunu biliyordu.
ekin zerinde yazan isim ve adres dnda hibir ey bilmediini iddia etti. Oysa ben Kartch'n Sotherton'daki evine gitmitim.
Yani en bandan beri yalan sylediini biliyordum. Bunun sebebi de gn gibi ortada."
Bu kadar Nardo iin ok fazlayd. "Biliyor muydun? yleyse
neden bize sylemedin ve biz bu adam ieri tkmadk?"
"nk ne yaptn ve neden yaptn biliyordum ve onu
durdurmak gibi bir niyetim yoktu."
Nardo, sineklerin insanlar tokatlayabildii bambaka bir gezegene gelmi gibi hissediyordu.
Keskin bir klik sesi, Gurney'in dikkatini yeniden yataa evirdi. Yal kadn krmz ayakkablarm, Oz diyarndan ayrlp
Kansas'taki evine geri dnmeye alan Dorothy gibi birbirine
vuruyordu. Kazn iindeki silah, Gurney'i hedef alyordu. Dermott, Karteli gereinden etkilenmemi gibi grnmek iin aba
sarf ediyordu. En azndan Gurney, aba sarf ettiini umuyordu.
Dermott, tuhaf bir tavrla konutu.
"Nasl bir oyun oynuyorsunuz bilmiyorum, Dedektif, ama
ben bu oyuna bir son vereceim."
Gurney, gizli grevlerde edindii tecrbelerine dayanarak,
dmann gsne dayad gizli bir Uzi tayan adam edasyla
konumaya balad. "Tehdit etmeden nce," dedi sakince; "durumu iyice anladndan emin ol."
"Durum mu? Ben ate ederim ve sen lrsn. Ben yeniden
ate ederim ve o lr. Maymunlar kapdan ieri girer ve onlar da
lr. te durum bundan ibaret."
Gurney gzlerini kapad ve ban arkaya iterek duvara dayad. Sonra da derin bir i ekti. "Hibir fikrin yok... Hibir fikrin
yok deil mi?" dedi, ban iki yana sallayarak. "Hayr. Hayr,
tabii ki yok. Nasl olsun ki?"
451
John Verdon
"Ne hakknda fikrim yok, Dedektif?" Dermott, adamn unvann abartl bir kinayeyle syledi.
Gurney kahkaha att. Kesik bir kahkahayd ve Dermott'un
zihninde yeni sorulara yol aacakt. Ama kendisini de tamamen
duygusal bir karmaann iine srkleyecekti.
Vahi bir ifadeyle Dermott'a bakarak, "Ka adam ldrdm tahmin bile edemezsin," dedi. Bu tr laf kalabalklaryla, kendisini oyalamaya altn anlamasn diye dua ediyor ve
Wycherly polislerinin Nardo'nun yokluunu fark etmesini umuyordu. Neden imdiye dek fark etmemilerdi ki? Yoksa etmiler
miydi? Kadnn ayakkablar tkrdamaya devam ediyordu.
"Aptal polisler, her zaman adam ldrr," dedi Dermott. "O
yzden senin ka tane ldrdn umurumda deil."
"Ben sradan adamlar kastetmiyorum. Jimmy Spinks gibi
adamlardan sz ediyorum. Onun gibi kan ldrdm tahmin et bakalm!"
Dermott gzlerini kaptrd "Sen neden bahsediyorsun?"
"Sarholar ldrmekten bahsediyorum. Dnyay alkolik hayvanlardan temizlemek ve pislikleri ortadan kaldrmaktan sz ediyorum."
Dermott'un aznda bir kez daha titremeye benzer bir kprdanma belirdi. Gurney adamn dikkatini ekmiti. Buna hi phe yoktu. imdi ne yapacakt? Bu dikkati datmadan ne yapabilirdi? Grnrde ie yarar bir k noktas da yoktu. Konumaya
balad ve spontane olarak bir hikaye uydurmaya karar verdi.
"Bir gece ge saatlerde Port Authority otobs terminalindeydim. Henz aylak olduum yllar. Bana giri kaps civarnda
dolaan kimsesiz serserileri datma grevi verilmiti. lerinden
biri oradan ayrlmad. On metre teden adamn iren viski kokusunu duyabiliyordum. Binay terk etmesini syledim ama o
gitmek yerine benim zerime doru gelmeye balad. Cebinden
452
bir mutfak ba kard. Portakal soymak iin kullanlan o kk baklardan. Ba tehdit edercesine saa sola savurdu ve
onu yere brakmas iin verdiim emri hie sayd. kimizin bu
karlamasn gren iki kii, adam nefsi mdafaa olarak vurduuma dair ahitlik etti." Durdu ve glmsedi. "Ama bu doru
deildi. steseydim onu kolayca etkisiz hale getirebilirdim. Oysa
ben onu vurmay tercih ettim. Tam suratndan. Beyni kafasnn
arkasndan kt gitti. Bunu neden yaptm biliyor musun, Gregory?"
"rdek Dickie Dickie Dickie," dedi yal kadn. Ayakkablarn birbirine vurduka, ritmini de hzlandryordu. Dermott dudaklarn aralad ama bir ey sylemedi.
"Yaptm; nk adam babama benziyordu," dedi Gurney. Sesini fkeli bir tonla biraz ykseltti. "Babamn, annemin kafasna aydanlkla vurduu gece bakt gibi bakyordu. Lanet olas
aydanlk ve zerindeki lanet olas palyao resmi."
"Baban da pek baba gibi deilmi," dedi Dermott souk bir
slupla. "Ama Dedektif, sen de ondan farkszsn."
Dermott'un bu sulayc yorumlar, Gurney'in phelerini
hakl kard. Adam, kendisinin gemii hakknda aratrma yapmt. O an, kurun yemek pahasna da olsa Dermott'un boazna
yapmak istedi.
Aralarndaki imal bakma sryordu. Belki de Dermott,
Gurney'in rahatszlm fark etmiti. "yi bir baba drt yandaki
olunu korurdu. Onun bir arabann altnda kalmasna ve stelik
de arabann ofrnn kap gitmesine msaade etmezdi."
"Seni pi herif," dedi Gurney.
Dermott kkrdayarak gld. Keyiften delirmi gibiydi. "Kaba,
kaba, kaba... Ben de seni air sanmtm. Karlkl birka dize
okuruz diye dnmtm. Bir sonraki karlamamzda okuyacamz iiri semitim bile. Dinle de fikrini syle. 'z brakma453
John Verdn
m
tarama: Pride dzenleme: sereniti
afak Skmeden lm
John Verdon
inceliyordu. Odann dier tarafna geti ve yal kadnn oturduu kolakl sandalyenin yanndaki dmeye basarak yakt.
."Ayaa kalkmamn sakncas var m?" diye sordu Gurney.
Hl Dermott'un kucandaki kazn zerinde yatyordu.
Koca Tommy, Nardo'ya bakt.
"Tabii," dedi Nardo dilerini skarak. "Brakn, kalksn."
Gurney yavaa dorulurken, hzla yznden aa akan kan
fark etti. Nardo birka dakika nce bir seri katili kendisini vurmas iin tevik eden bu adama saldrmak zereydi ki kan grnce kendini tuttu.
"Yce Tanrm," dedi Koca Tommy. Gurney'in yznden akan
kandan gzlerini alamyordu.
Yksek adrenalinin etkisi altnda olan Gurney, yarann farkna varamamt. Yzne dokundu ve srlsklam olduunu hissetti. Sonra ellerine bakt ve kpkrmz olduunu grd.
Asetilen Pat, hibir duygu krnts barndrmayan bir ifadeyle
Gurney'e bakyordu. Nardo'ya dnp, "Ambulans ister misin?"
diye sordu.
"Evet, tabii. Arayn da gelsinler," dedi Nardo.
"Onlar iin de araym m?" dedi Pat. Bayla yatan zerinde tuhaf ikiliyi iaret ediyordu. Krmz cam ayakkablar dikkatini ekti. Sonra gzlerini krptrd. Grdklerinin bir gz
aldanmas olmadndan emin olmak iin gzlerini krptrd.
Uzun bir beklemenin ardndan Nardo, "Tamam," dedi. Sesinden bunu irenerek syledii anlalyordu.
"Ekipler gelsin mi?" diye sordu Pat. Bu kez gerek olduklarndan emin olduu ayakkablara kalarn atm, dikkatle bakyordu.
"Ne?" dedi Nardo uzun bir bekleyiten sonra. Paralanan lambann kalntlarna ve kurunun duvarda at delie bakyordu.
"Devriye gezen ve kap kap dolap sorgulama yapan ekipleri
diyorum. Geri gelsinler mi?"
456
John Verdon
John Verdn
"Ama sen ona, beni vurmasn syledin!" Nardo hl tartmac tavrn koruyordu ama eski kararll az da olsa krlmt.
Gurney de bunun farkna varm, biraz rahatlamt.
"Ona seni vurmasn syledim; nk elimde konumaktan baka hibir silahm olmad iin kontrol manya bir seri katili durdurmann en iyi yolunun, kontroln tamamen onda olmadn gstermek olacan biliyordum. Kontroln onda olduundan pheye
dmeliydi. Kontrol manyana gre btn kararlar o alyordu. En
gl oydu. Kimse ondan daha gl olamazd. Byle birinin akln kartrmann tek yolu, onun tam da senin istediin gibi hareket
ettiini sylemek olacakt. Kar koyduun anda lrsn. Seni balamas iin yalvardn anda lrsn. Ama ona kafasndaki eyi
yapmasn sylediin anda btn dengeleri alt st edersin."
Nardo, hikayede bir ak yakalamak iin urayordu. "ok
gereki konutun. Sesinde nefret vard. Sanki benim lmemi
gerekten istiyor gibiydin."
"Eer ikna edici olmasaydm, u an seninle oturmu bu konumay yapyor olamazdk."
Nardo hemen farkl bir konuya atlad. "Peki ya Port
Authority'deki ateleme olay?"
"Ne olmu ona?"
"Sana sarho baban hatrlatt iin vurduun o serseri?"
Gurney glmsedi.
"Komik olan ne?"
"ki ey var. Birincisi: Ben Port Authority'nin yaknnda bile
almadm. kincisi: Yirmi be yllk meslek hayatmda silahm
bir kez bile atelemedim. Silahm hi ama hi kullanmadm."
"Yani hepsi uydurma myd?"
"Babam ok ierdi. Bu... zor bir durumdu. Yanmzdayken
bile bizden uzakt. Ama bir yabancy vurmak, bu gerei deitirmeyecektir."
460
John Verdon
arkadan
ldren
adam
olduuna
emin
misin?"
"Hi phem yok," dedi Gurney. kisinin de sesinden son derece yorgun olduklar anlalyordu.
"Peki ya dierleri?"
"Onlarn katili de Dermott gibi grnyor."
"Neden imdi?"
"Efendim?"
"Neden bu kadar bekledi?"
"mkan. lham. ans eseri bir eyleri fark etmi olmas. Bence
kendisini byk bir salk sigorta veritabanna gvenlik sistemi
tasarlarken buldu. Bu esnada alkolizm tedavisi grenlerin isimlerini alabilecei bir program tasarlama fikri geliti. e buradan
balam olmal. Sonra da olabilecekleri dnp, durumu taknt haline getirmitir. Nihayetinde ulat listeden kendisine bu
ekleri gnderebilecek kadar korkak ve zayf adamlar semitir.
Yazd o sama iirlerle ikence edebilecei adamlar. Bu esnada
annesini saldrnn ardndan devletin yerletirdii bakmevinden
kartm olmal."
"Buraya gelmeden nce geen onca yl neredeydi peki?"
"ocukken ya bir devlet kurumunda ya da bir koruyucu ailenin yannda kalm olmal. Olduka zor bir dnem geirdiini
tahmin edebiliyorum. Geen yllar sresince bilgisayar yazlmyla ilgilenmeye balamtr. Belki de bilgisayar oyunlarndan
yola km, zamanla kendini gelitirmitir. MIT'den derece alacak kadar iyi bir konuma gelmitir."
"Ve yine bu srete adn da m deitirmitir?"
"Muhtemelen on sekiz yama geldiinde deitirmitir. Bahse girerim babasnn adm tamaya dayanamamtr. Hatta Der462
John Verdon
Yolculuk esnasnda Sheridan Kline'n acil hattn arayarak telesekretee olayn nemli ksmlarn anlatan bir mesaj brakt.
Daha sonra evini arad ve kendi telesekreterine Madeleine iin
bir mesaj brakt. Olayn kurun, ie, kan ve dikiler dnda kalan ksmlarn anlatt. Gerekten darda m yoksa evde olduu
halde kendisiyle konumak istemedii iin mesaj m dinliyor
diye dnd. Onun byle durumlarda aklndan neler geirdiini
bilmedii iin doru yantn ne olduunu tahmin edemiyordu.
Dermott'un evine geri dndklerinde, olayn zerinden bir saati akn bir zaman gemiti. Caddede Wycherly, blge ve eyalet
polis departmanlarna ait arabalar vard. Koca Tommy ve Pat nbeti olduklar iin verandada dikiliyorlard. Gurney, Nardo'yla
konuma yapt o kk odaya ynlendirildi. Nardo yine o odadayd ve yine masa banda oturuyordu. ki olay yeri inceme polisi zerinde beyaz nlkleri, galolar ve lateks eldivenleri ile
odadan ayrlyor; bordum kata doru gidiyorlard.
Nardo sar bir not defteri ve ucuz bir kalemi masann dier
ucundaki Gurney'e doru uzatt. Adam hl tehlikeli duygular
iinde olsa da bunu darya yanstmyor; brokratik bir tavr sergiliyordu.
"Otursana. fadeni almamz lazm. Bu leden sonra buraya
geldiin andan bala ve neden buraya geldiini de belirt. Kendi
hareketlerini ve dierlerinin yapt hareketlerden neleri gzlemlediini yaz. Bir zaman izelgesi kullan. Hangilerinden tam olarak emin olduunu ve hangilerinin tahmini bir zaman dilimi iinde gerekletiini aka belirt. fadeni hastaneye gtrlmenle
tamamlayabilirsin. Tabii, hastanede gn na kan birtakm
bilgiler olduysa onlar da yazabilirsin. Sormak istediin bir ey
var m?"
Gurney krk be dakika boyunca kendisine verilen talimatlar
dorultusunda ifadesini yazd. Nardo ou zaman odann dnda
465
John Verdon
kalmay tercih etti. Gurney kk el yazsyla drt sayfay doldurmutu. Masann dier tarafnda bir fotokopi makinesi vard.
.Gurney kendisinin imzal ve zerinde tarih bulunan ifadesinden
iki kopya ald ve sonra da orijinalini Nardo'ya verdi.
Nardo sadece "rtibat halinde olalm," dedi. Sesi mesleki bir
ciddiyet ieriyordu. Gurney'le el skmamay tercih etti.
466
tarama: Pride dzenleme: sereniti
Son ve Balang
Gurney, Tapan Zee Kprs'n geip Route 17 boyunca yolculuuna devam ederken kar hzla yayor ve grn daraltyordu. Adam her birka dakikada bir penceresini ayor ve dardan gelen temiz hava ile kendine gelmeye alyordu.
Goshen'den birka kilometre ileride neredeyse yoldan kyordu. Tekerlerin ana yolun yanndaki toprak yolda kard ses
ve arabann sarslmas; yol kenarndaki banklara arpmasna engel oldu.
Araba, direksiyon ve yoldan baka bir ey dnmemeye alyordu, fakat bunu baarmas imkanszd. Srekli olarak basnn
konuyla ilgili neler syleyeceini dnyordu. Sheridan Kline
bir basn toplants dzenleyerek kendisini tebrik edecek; kanl bir seri katili yakalayarak Amerika'y daha gvenli bir lke
yapt iin kendisine ne kadar minnettar olduunu syleyecekti.
Gurney, basndan hi hazzetmiyordu. lenen sularla ilgili olarak attklar o sama sapan manetler, bal bana birer su saylrd. Onlar bu ii bir oyun sanyordu. Aslnda Gurney de davalar
kendince bir oyun gibi gryordu. Cinayetleri bir yapboz gibi
dnyor, katili de alt edilmesi gereken rakip olarak deerlendiriyordu. Eldeki verileri inceliyor, uygun keleri belirledikten
sonra bir tuzak kurarak adalet makinesini kullanmak kaydyla
aratrmasna balyordu. Bir sonraki cinayet, karsndaki rakibi
467
John Verdn
alt etmek iin zekice davranmas gerektiinin sinyallerini veriyordu. Fakat bazen olaylar farkl bir gzle gryordu. zellikle de kovalamacadan yorulduu, yapboz paralarnn karanlkta
birbirlerine fazlaca benzedii ya da yapboz parasndan baka
pek ok eye benzedii zamanlarda. Byle zamanlarda zihni
geometrik rotasndan kp ilkel yollara sapyor; iinde bulduu vakann gerekten korkun olan yanlarn tm plaklyla
grmesini salyordu.
Bir tarafta yasalarn ve kriminoloji biliminin kendine zg
mant yer alyordu. Dier tarafta da Jason Stunk, Peter Possum
Piggert, Gregory Dermott, ac, fke ve lm vard. Bu iki dnya
arasnda da keskin ve zlmek bilmeyen bir soru yer alyordu:
Bu iki dnyann birbirleriyle olan balants nedir?
Penceresini yeniden at ve karn yzn serinletmesini salad.
Anlamsz sorular ve aklndan geen sessiz diyaloglar hibir
ie yaramyordu. Kendi iinde gelitirdii dncelerin ve kazandn dnd eylerin aslnda baka birine ait olduu
hissine k a p y o r d u . Bu olduka kt bir alkanlkt ve kendisine zarar veriyordu. Bazen bu dncelerini Madeleine zerinde
denemek istiyordu ama genelde ya sknt ya da sabrszlkla
karlayordu.
Madeleine bazen, "Aklnda ne var?" diye sorard. Elindeki
rgy brakr ve Gurney'in gzlerinin iine bakard.
Gurney de karlk olarak, "Ne demek istiyorsun?" diye sorard. Aslnda kadnn ne demek istediini gayet iyi bilirdi.
"Bu samalklara cann skyor olamazsn. Seni gerekten skntya sokan eyin ne olduunu bulmalsn."
Seni gerekten skntya sokan eyi bulmalsn.
Sylemesi kolay.
Onu skan ey neydi
terli neden bulamamas m? Adalet sisteminin vahi hayvan ieride tutmaktan aciz bir kafes olmas m? Tek bildii bir eylerin
cann sktyd. Aklnda bir yerlerde, bir dnce beynini fare
gibi kemiriyordu.
Gnn kaosu iinde en skntl problemi tanmlamaya alt anlarda, kendisini bir trl kelimelere dkemedii grntler
arasnda kaybolmu bir halde buluyordu.
Kafasn datmak ve hibir ey dnmeden dinlenmek istediinde bile iki grnt bir trl aklndan kmyordu.
Biri Dermott'un, Danny'nin lmyle ilgili o iren tekerlemeyi syledii anda gzlerinde oluan acmasz hazd. Dieri
de babasna, annesine saldrdna dair iftira atarken yanklanan
o sulayc fkeydi. Btn bunlarn altnda korkun bir fke yatyordu. Babasndan gerekten nefret ediyor muydu? O irkin
hikayenin altnda yatan neden bilinaltnda bastrd terk edilmilik duygusu mu; bir ocuun almak, uyumak ve imekten
baka bir ey yapmayan babasna kar duyduu gcenmilik mi;
yoksa babasnn her zaman uzaklarda ve ulalmaz olmas myd? Gurney aslnda Dermott'la ne kadar ok ortak yan olduunu
grnce sarsld.
Yoksa her ey sandnn tam aksi gibi miydi? O souk, yalnz
ve yal adam terk etmi olduu iin hissettii sululuk tamamen
yersiz miydi?
Bir baba olarak iki nemli baarszlk yaamas - bir olunun
lmyle sonulanan dikkatsizlii ve dierinden bilinli olarak
uzak durmas - kendisinden nefret etmesinin temel nedeni miydi?
Madeleine muhtemelen yukardakilerden herhangi birinin ya
da hibirinin arad soruya yant olabileceini sylerdi. Ona gre
yant ne olursa olsun, hi nemli deildi. nemli olan insann
kalbinde doru olduuna inand eyleri yapmas; hemen imdi
hayata geirmesiydi. Gurney bu dnceyi biraz olsun mantkl
469
John Verdon
John Verdn
John Verdon
etmedii bir anda kk olu ld. Ve Madeleine bunlarn hepsini anlyordu. Madeleine, neredeyse kaybettii bir kt. Tehlikeye att bir k.
imdi parman bile kprdatamayacak kadar yorgundu. Hibir ey hissedemiyor, uykuya teslim oluyor gibiydi. Birden kafasndaki btn dnceler dald. Ne kadar srdn bilmiyordu ama bir sreliine hayatta olmadm dnd. Sanki iindeki
her ey bilincini ve anlayn kaybettirmi gibiydi.
Birdenbire gzlerini at ve tepelerin ardnda ykselen gne
doruca gzlerini yakt. Gne yla karlamasnn ardndan
her yeri bembeyaz grmeye balad ve gzleri a alnca baka birinin varln fark etti.
Madeleine, turuncu parkasyla - Gurney'in onu takip ettii
gn giydii parkasyla - arabann yannda duruyor; Gurney'i izliyordu. Gurney, kadnn ne kadar zamandr orada olduunu merak etti. apkasnn kenarlarnda buz kristalleri olumutu ve l
l parlyordu. Pencereyi at.
Kadn nce hibir ey sylemedi. Ama Gurney kadnn yzndeki kabullenme ve sevgi karmn grd - grd, sezdi,
hissetti; kadnn duygularnn kendisine hangi kanalla getiinden emin deildi. Kabullenme, sevgi ve bir kez daha sa salim
eve dnd iin hissettii o byk ferahlk.
Madeleine, son derece iten bir tavrla kahvalt yapmak isteyip istemediini sordu.
zerindeki turuncu parka, gne n emiyor gibiydi. Gurney arabadan indi ve kadn kollarnn arasna ald. Sanki Madeleine hayatn ta kendisiymi gibi sk sk sarld.
475
Teekkr
Srekli harika fikirler bulan, cokulu ve ilham kayna rehberlii her eyi iyiletiren, harika bal bulan ve gnmzn
yaynclk dnyasnda hi kitab yaynlanmam bir yazarn ilk
kitabna bir ans verme cesaretini gsteren muhteem editrm,
Rick Horgan'a; verimli almalar, heyecanlar ve destekleri
iin Lucy Carson ve Paul Cirone'a; kitabn yazm aamasndan
nce verdii tavsiyeler ve cesaret iin Bernard Whalen'a; dikkatli eletirileri ve harika nerileri iin Josh Kcndall'a; son olarak
da gerekten dnyadaki en iyi ve en zeki temsilci olan Molly
Friedrich'e teekkrlerimi sunarm.
tarama: Pride dzenleme: sereniti
Yazar Hakknda
John Verdon Manhattan'daki birok reklam irketinde yneticilik pozisyonunda alt ancak ksa bir sre nce, hikayesindeki
kahraman gibi eiyle birlikte New York'un ehirden uzak, krsal
bir kesimine tand. Aklndan Bir Say Tut ilk roman.
tarama: Pride dzenleme: sereniti