You are on page 1of 145

M V l/V U

agorakitapl

ROMAIN GARY
1914, Litvanya doumlu. On drt yamda Fransa'ya geldi, hukuk
renimi grd, 1940 ylnda 'Fransa'ya zgrlk' ekibine ve savaa ka
tld. Fransa'nn 2. Dnya Sava'ndaki kahramanlarndan biriydi, Legion d'Honneur nianna layk grld. Yazarl yannda diplomat
lk yaph. lk roman Polonya'da Bir Ku Var dileri bakanlnda a
lmaya balamasyla ayn zamanda yaynland. Onca Yoksulluk Var
ken'de olduu gibi 'Emile Ajar takma adyla da kitaplar yazd ve her
iki kimliiyle iki ayr Goncourt dl sahibi oldu. Ei nl Fransz
oyuncu Jean Seberg'in 1970'deki trajik lmnn ardndan 1980'de
kendi eliyle hayatma son verdi. Yazarn Emile Ajar adyla kaleme
ald Onca Yoksulluk Varken (2010), Yalan-Roman (2011), Koca Tembel
(2011) ve Kral Salamon'un Bunalm (2011) da Agora Kitapl'nca ya
ynlanmtr.

SMAL YERGUZ
stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesi Fransz Dili ve Edebiyat Blm'n bitirdi. Lise ve niversitelerde ders verdi. Meydan Larousse,
Geliim Larousse, AnaBritannica ve daha pek ok ansiklopedide e
virmen ve redaktr olarak alt, ynetim kadrolarnda yer ald. Ga
zete ve dergilere eviriler yapt. Bugne kadar 150'ye yakn kitab di
limize kazandrd.

Romain Gary

KADININ III
Trkesi: smail Yerguz

a
agorakitapl

ada Dnya Edebiyat 34

Kadnn I
Romain Gary
Kitabn zgn ad:
Clair de femme

Franszca'dan eviren: smail Yergtz


Kapak tasarm - mizanpaj: Sibel Yurt
Kapak fotoraf: Adelaide Hanscom,
"The Rubaiyat of Omar Khayyam"dan
s#

Editions GaUimard, Paris, 1977


2012; bu kitabn Trke yayn haklan
Agora Kitapl'na aittir.
Agora'da birinci basm: Mays 2012
ISBN: 978-605-103-161-3

Bask ve Cilt: Ceylan Matbaas


Gven Merkezi, B Blok, No 318
Topkap/stanbul
Tel: (0212) 613 10 79

AGORA KTAPLII
Sertifika no: 12761
Kulolu Mah. Tumacba Cad.
No: 54, ukurcuma-Beyolu/STANBUL
Tel: (0212) 243 96 26 - (0212) 251 37 04 Fax: (0212) 243 96 28
www.agorakitapligi.com
e- posta: agora@agorakitapligi.com

KADININ III

Taksiden inerken arptm ona. Elinde paketler vard.


Kapy aarken Vurdum: ekmek, st, yumurtalar kaldr
ma sald -sklgan, ince ince yaan yamur altnda tan
mamz byle oldu.
Hemen hemen ben yalarda olmalyd. Genliin ve
izgilerin holuunun yalnzca bulank bir vaat olarak or
taya koyduu eyi baarmak iin salarnn aarmasn
beklemi bir yz vard sanki. Ge kalmaktan korktuu
iin komu gibi nefes nefeseydi. nsezilere inanmam,
ama uzun zamandr inanszlklarma olan inancm da yi
tirdim. "nanmyorum artk," gibi kesinlemelerden daha
aldatc bir ey yoktur.
1

Ayaklarmn altndaki yiyeceklerden kalanlar topla


maya alrken az kalsn dyordum. Hayli gln ol
mutum.
"Brakn."
"zgnm, zldm, affedersiniz..."
Glyordu. Gzlerinin evresinde krklklar oluu
yordu ve yllar buralarda gelip yerlerini alyordu.
"Hasar o kadar nemli deil, daha beterleri de olur..."
Arkasn dnmt bile, ben en kt eyden korktum:
grg ve sayg kurallarndan yoksun biri gibi tannmak,
'kaba' bir insan izlenimi uyandrmak.
mdadmza yetien taksi ofr oldu. Dudaklarnda
hafif bir glmsemeyle bana doru eildi.
"Affedersiniz efendim, Bourgogne Soka nerededir,
syleyebilir misiniz ltfen?"
"Ama... buras ite..."
"Varenne Soka'nn kesindeki ttncy biliyor
musunuz?"
"Buras."
"Ne bekliyorsunuz param vermek iin yleyse?"
Ceplerimi kartrdm. Hi frankm yoktu. Hepsini
havaalamnda deitirmitim ve sorunu dolarla zm
lemek isteyince, 'Fransa'da bulunduumuz' anmsatld
bana. Ne yapacam bilemiyordum ki dalgal beyaz sa
l kadm yardmma kotu. Gri renkte bol bir manto giy
miti. Hesab dedi ve kaygl olmaktan ok alayc bir ta
vrla:
"ler kt galiba..." dedi.
Dardan bakldnda pek gze batmayan biri oldu
umu sanyordum. Kaptan pilot niformam giymemi
2

tim, ama yolcular ve mrettebatn gznde sorumluluk


duygusu tayan ve uzak yolculuklara kma alkanl
olan sakin grnm korumay bilmitim. Etkileyici bir
fiziki grnmm vard: gl omuzlar ve insann iine
ileyen baklar. Geen her dakika beni benden alyordu,
ama gnmzde patladktan sonra bile bin kilometre ya
pabilen lastikler var.
"Gerekten madam, baz eski romanlar vardr, insan
tercihen tannmayan bir papaza bavurur hani; ite o an
lardan birine benziyor bu," dedim.
Onu gldrme baarsn gsteremedim. Gzlerim di
leniyordu ve hissetmi olmalyd bunu. Hi bu kadar a
resizlik iinde olmamtm. Daha sonralar Lidya'ya bu
ilk anlarda neler hissettiini sorduumda kvrd: "Kr
ktk sarho birisine yz frank bor verdiimi ve bu pa
ray hibir zaman geri alamayacam dnyordum."
Yaamn yakamz brakt bir gerekti ve buna da hep
rastlant ad verilir.
"Bakn, demek istiyorum bu paray size."
"Gerekten hibir nemi yok."
"izin verirseniz bir ek yazacam..."
Roissy Havaalan'ndan dnyordum. Kararlatrld
gibi leden sonra Caracas uama binmek zere ha
vaalanna gitmitim. apkam gzlerime indirmi ve bir
keye oturmutum. Duvara bakyordum. Uaklarn ha
reket saatlerini bildiren anonslar dinliyordum oturdu
um yerde. On yedi yllk Air France'l olduumdan m
rettebatn ou tanrd beni. Onlarla karlamaktan ve
dosta sorulardan kamak istiyordum. "Ne aryorsun
burada, yolcu olarak? Alt ay tatil de biraz fazla, abartm
3

yor musun! Ya Yannik? Ne oluyor byle, artk tatile g


trmyor musun onu?" ylesine karmak bir durum
daydm ki btn kararlar aranda kart eylemlere dn
yordu. Caracas uann kalkacan bildiren anonsu
duydum, salonu getim, bir taksiye atladm ve ofre ad
resimizi (Vaneau Soka) verdim. Tam zamannda dav
randm ve ofre kedeki ttncde brakmasn syle
dim. ok yaland, yllardr ayn mahallede oturuyorduk,
birisi tanyabilirdi beni. "Ondan saat kata ayrldnz?" "leden sonra saat te. .Gney Amerika'ya gidiyor
dum ve uam..." - "Saat on dokuz yirmide Varenne So
ka'nda grldnz." - "Evet, dndm." - "Ve evinize
gitmediniz. Oysa iki admlk bir mesafedeydiniz." - "Ha
yr, tam zamannda durdum. Ve zaten aramzda kararla
trmtk..." - "Neyi?" - "Eletirilecek hibir davranm
yok. Yapacak baka bir ey yoktu." - "Byle durumlarda
baym, yaam srdrme alald gsterilmez. nsan ka
fasna bir kurun skma inceliini gsterir." Kendi ken
dimle ilikilerimde alay her zaman abartmitm. Ama
daha yllarca yaamam gerekecekse bu sorgulamaya he
men almam daha doru olacakt.
Arkas kesilmiyordu. Oysa kendime yneltebileceim
tek eletiri uaa binmemi olmamd. Cinayet iledii ye
re dnp oralarda dolaan bir katil deildim. Dnya, g
nein evresinde dnmeye baladndan beri ok yal bir
katildi. Yamur altnda, yere salm yiyecek paketleri
arasnda ayakta bekliyorduk.
"Bir trl aynlamyoruz," dedim.
Gld ve yznde gene i ac, gven verici krklk
lar belirdi.
4

Kafenin ad Chez Arysti. Tezghta deve ty paltolu ve


banda Borsalino* bulunan yakld bir adam vard. Tas
masn tuttuu ahane gri kani, Le Ntre'un** elinden
km bir bahe gibi tralanmt. Hibir zaman rastlant
olduundan emin olamayacamz bir rastlantyla, alay
m, kibarlk m, onu da bilmeden, kukusuz kendi para
syla oraya gelmi olan bir delikanl mzik dolabnn
nnde bir ark dinliyordu.
"Konusak daha iyi olacak belki, nk aksi takdirde
olaylar ok daha hzl hibir yere gitmeyecek ve sonra ge
ri dnmek gerekecek... 'Tanmadm bir adamla bu kafede ne yaptm bilmiyorum.' Doru mu?"
"Doru."
Garson sipari almak iin bamzda bekliyordu.
"ki stl kahve," dedim ve ona dndm:
"te imdi burada bulunmamz iin bir sebep var."
Glnde belli belirsiz bir acmaszlk sezdim.
"Hl ekinizi bekliyorum. Hepsi bu."
"Hay Allah..."
antamda ek defterini buldum.
"Adnz?"
"Hamiline, yazn."
"Gene de adnz renmek isterdim. leride..."
"Lidya Towarski."
Kanili adam bana doru eildi.
"Affedersiniz, beyefendi. Madam..."
Ustaca bir el hareketiyle apkasn karp tekrar bama
koydu.
*) Yabanitavan ya da adatavan tynden ftr. (.n.)
**) Fransz park ve bahe desinatr (1613-1700). (.n.)

"...Kpek eiticisiyim ve... yle sanyorum ki..."


"Las Vegas 1975," dedim.
ok sevinmi gzkt.
"Yaptnz numara neydi?"
"Sand's' te, barmendim."
"Ha, evet anmsadm, imdi..."
Kartn uzatt. Senyor Galba ve New York, Paris ve Lon
dra'da ajans adresleri.
"nsan durmadan yolculuk edince sonunda hi kimse
yi tanmyor..."
Susuyordum. Anlad. Vann younu rulette yitirmi gi
biydi, apkasn karp tekrar bama koydu ve kaniiyle
birlikte bara dnd.
"Ne aryordunuz barmen olarak Las Vegas'ta 1975'te?"
"Hi." Ama bu adam birisini tanma gereksinimi iin
deydi. Merakla ve biraz souk bir tavrla yzm ince
ledi.
"nsan tanmad birinin yalnzln bu kadar abuk
tehis edince..."
"Bu tr itiraflara giriilmeyecektir, madam," dedim,
son derece arbal bir tavrla.
Glmeye balad ve evremdeki hayaletlerin says bi
raz azald.
"...Aramzdaki mesafeye saygl olduumu gstermek
iin 'Madam' diyorum... Birbirimize yabancyz, madam,
ve inannz ki iki stl kahvenin nemini abartmyorum...
Biraz nce taksiden inerken size arptm, hepsi bu..."
"Gln olmak ok kibarca bir ey."
"Kendimi harcayarak sizi bir an gldrebildiysem,
mutlu hissederim kendimi: Gldrmek, bundan daha
soylu ne olabilir? Ya siz, siz iyi misiniz?"
6

Camn arkasndan arabalar geiyordu -buras kuku


suz tek ynl bir sokakt- ve kasvet veren bir hava vard.
Bardaki kpek eiticisi .hzla sarho olmaktayd ve biraz
dan hi kimseye gereksinim duymayacakt. Kanii ona ba
karken sknt iindeydi; nk bir insan anlamak kolay
deildir.
Susuyorduk ve anlamlyd bu; sessizlik dayanlmaz de
ildi. akn bir hava buluyordum onda, ama belki de yal
nzca umuda gereksinimim vard benim.
"Affedersiniz," dedim. "Ben ey deilim... Ben..."
"Evet, gryorum. Hzn belirtilerini biraz grebildi
imi sanyorum. Bu belirtileri tanrm. Anlyor musunuz?
Kocam ve kk kzm alt ay nce bir trafik kazasmda
kaybettim. Peki, imdi artk ayrlabiliriz herhalde."
Elini uzatt. Eldiven takmt.
"Cesaret, herey yoluna girer belki."
"Ylbanda kesinlikle Fransa'ya dneceim ve izin ve
rirseniz..."
"Tab. Uzak bir yere mi gidiyorsunuz?"
"Caracas'a."
Uzun sre antasn kartrd ve ne kt ne de kalem
bulabildi. Kasaya gidip bir tkenmez kalem buldum. ze
rinde servis dahil 6.30F yazan fie 'Lidya Towarski', bir
adres ve telefon numaras yazd. Kd cebime attm.
Btn hesaplar iin kibarca glmsedi ve gitti. Yzn
anmsayabileceimden emin deildim ve kaldrmda ye
titim. Dnd ve bekledi.
"Hi," dedim. "Gelecek sefer, sizi tanyabilmek iin..."
Uzun, beyaz salar omuzlarna dklyordu. Salar
na bu biimi vermesinin sebebi kendini gen sanmasndan
7

myd, yoksa kendi kendisini mi anmsyordu, bilemiyo


rum. Elmack kemikleri ok belirgindi ve siyah gzleri ok
uzaklardaym gibiydi. Glge krallklarnda derinlere dal
m gitmiti sanki. ok dzgn kalarnn ortasnda derin
bir izgi vard. Bedenini bir ku tayordu deta.
Bir ara dosta koluma dokundu.
"Evinize dnp yatmanz gerekiyor. Her ikimiz de u
anda bulunduumuz ok uzak yerlerden dndmzde
telefon edin bir gn bana."
Bir taksi geiyordu ve bittiv
Bir yarm saati ldrmeyi baarmtm.
Kafeye dndm. skemle boluktan akna dnmt.
Bir kl tablas vard. Las Vegas'l dostum gene tezghtay
d; kendisini biraz yreklendirmek ve desteklemek iin
yarana gittim: bir konyak, bir Calvados. Yakas kalkk de
ve ty palto, apknca sa gz stne yklm geni ke
narl eski Borsalino, akaklarda hafif grilikler braklarak
zenle boyanm salar anlarmdan otuz ya daha fazlay
d: Bugatti, Delage ve sinemada Gina Manes ve Jean Mu
rat. Tutarl, eytans bir burnu vard, burun delikleri aha
neydi. Siyah zeytin rengi gzlerinde Casanova'nn bil
mem hangi yall okunuyordu. Ve skntl baklaryla
elikili burnu yardm aramak iin ne doru atlmt
sanki. Clapsy's'te hayvan eitimi numaras yapyordu ve
ertesi gn trupuyla -bir asistan, bir empanze, sekiz kanibirlikte Meksika ve Gney Amerika'ya gidiyordu.
"Dnyaca tannm bir numara. Yllarn abasnn r
n. Tam bir yaama mal olmu. Ne yazk ki sigortayla ba
m belda ite..."
Kalbini tuttu.
8

" kk enfarkts. Smrt."


"Efendim?"
"Srpa lm byle sylenir: smrt. Yedi dil biliyorum.
Ama en iyi szc Slavlar bulmu. En uygun ses... Srp
a smrt, Rusa smiert, Lehe smierc... Srngen, engerekvari... Bizde, Bat'da baya soylu sesler: la mort, la muerte,
todt... Ama smrt... Bacak boyunca akp giden iren bir
osuruk sanki. Zehirli bir akrepten daha zehirli. Genel ola
rak lm ok fazla onurlandrdmz dnyorum."
"Death, bu da baya slkl," dedim.
"Doru. Ya siz? Siz neler yaptnz Las Vegas'tan sonra?"
"Ben Las Vegas'a hi gitmedim."
"Ha yle mi? Baka biriydi yleyse, baka bir yerde.
Ama her zaman ok keyifli olur. Bu akam Clapsy's'e gelin
beni seyretmeye. Bir masa ayrtrm size. Her gn bulua
myor insanlar... Ya da daha sonra yemee gelin, ha! te
kartm."
"Vermitiniz."
"Quillon'da oturuyorum. Beaux-Arts Soka. lk gsteri
yarmda bitiyor. Saat on birde sahneye kyorum ve birde
eve dnyorum. Mutlaka ortak dostlarmz vardr orada..."
"Biraz sonra uaa biniyorum."
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Caracas'a."
Yanmzda telefon jetonu isteyen bir gen vard. Ama
telefon etmek sz konusu olamazd. Orada, hemen ok ya
knda olduumu, gitmediimi syleyemezdim.
"Biraz nce pek sevimliydi. Boboazlk etmek istemi
yorum, bir kopu havas vard."
"Delici bir baknz var."
9

"Yok, zor deildi. Hemen yle dedim, kendi kendime:


bitmek zere."
"Doru. Cheers."
"Salnza. Garson, aynsndan bir tane daha. Hayat
ma o kadar ok kadm girdi ki neredeyse hep yalnz kal
dm. ok, hi kimse demektir."
"Derin bir gzlem."
"Numaramn fikri de byle ortaya kt zaten. Gelin ka
rmayn bu gsteriyi."
"Bir gn ya da baka bir gn," dedim.
"Ne yazk ki ksa sre sonra afiten inmek zorundaym.
Sigortalar, gerekten tam bir rezalet. lk frsatta terk ediveriyorlar sizi. Kafam kurcalayan tek ey Matto Grosso."
ahane kani kulaklarn dikti, gri ve plak burnunu
kaldrd.
"Fark etmisinizdir belki, gzlerini hi ayrmaz ben
den. Sorunlarmn farknda sanki."
"Smrt," dedim.
"Doru. Yalnz kalmaktan korkuyor. Kpekler ok s
kntl hayvanlardr. Biliyor musunuz, benden nce lme
ans var, bu yata... On drt yama basacak."
"Vay canna. oktandr birlikte misiniz?"
"On yldr. ok sevdiim bir kadnn kpeiydi. Yir
mi iki yanda bir cambazla kat -bilirsiniz, kadnlar toy
lara yardm etmeyi pek severler- ve kendimi yalnz hisset
meyeyim diye Matto Grosso'yu bana brakt. Trupuma da
hil deil, profesyonel deil o, dostluk bizimkisi. Sekiz ka
niim ve bir empanzem var. Yazk ki gidiyorsunuz."
Czdann kartrd, bir kartvizit daha kard.
"Vermitiniz," dedim, gene.
10

Yaam deneyimlerini artryordu.


geirdi. Hesab demesine engel olmadm. Uzun
uzun el sktk.
"Belki burada, belki orada. Sizi yeniden grdme se
vindim."
"Ben de."
ktm ve taksi durama kadar yrdm. Cebimden
kk bir kt paras kardm ve adresi ofre verdim.
Panik ve boluk anlar vard. Gllerden yanklar, an
lardan dkntler kalr. Yorgunluk, anlarn pln
kartryor ve mutluluk krntlarn karyordu. Gerisi
bunalm ve pimanlkt. Geen her dakika fosil haline
gelmi bir zamandan koparlyordu sanki. nce saatimi
karm ve cebime koymutum, ama bu daha ktyd.
Kordonu yeniden bileime geirmitim. Saat on sekizdi.
Balam myd, bitmi miydi, onun bile farknda deil
dim. u anda Okyanus stnde uzakta olmalydm. Pi
lotlarn dn olmayan nokta adn verdikleri yere
ulam olmalydm.
Saint-Louis-en-rile Soka'nda eski bir bina. Posta ku
tusunda ad yazlyd; nc katta soldaki dairede oturu
yordu. Yukar ktm. Krmz bir yer hals ve yal bitki
ler vard.
Kapy at ve souk bir tavrla yzme bakt.
"Bu tr bir ey bekliyordum. Girin."
Salon ok aydnlkt. Kestane aalan pencerelere ka
dar ykseliyordu. Birinin getirmedii, kendisinin satn al
mak zorunda kald iekler vard. teki odadan gelen
bir Pan flt sesi yalnzl kemiriyordu. Soluk solua, bit
kin, bir sanatoryumdan km gibiydi. Yamurluumu,
11

antam, apkam ald ve baka bir yere gtrd. Bakla


rm duvarlarda gezindi, ama fotoraflar kendisine daha
yakn bir yerde koruyor olmalyd. Gri yeil bir koltua
oturdum. Kadife. Geldi ve ayakta durdu.
"Kpeiniz yok mu?" diye sordum. "Rahat olun, bu bir
snav deil. u sralar kpekler ok gzde. Hibir zaman bu
kadar talep olmamt onlara. Gazetede okudum bunu."
Dikkatle, neredeyse bir hekim gibi inceliyordu beni.
Deniz kazasndan kurtulmu birinin btn d belirtileri
ni gsteren tannmayan bir nsann konuk edildii d
nlrse hakl bir merakt,bu. Kendi kendine baka kurtu
lan olup olmadm soruyor olmalyd.
"Btn gece Emniyet Mdrl'nde sorguya ekil
mi biri gibisiniz. Ve tab ki su ilendii anda baka bir
yerde olduunuzu kamtlayamyorsunuz. Byle deil hi
kukusuz, ama ayn ey saylr. zlendiniz..."
"Doru."
"Biraz nce kafede size bir itirafta bulundum... Ve ilk
gelen felketin stne atldnz. ok iyi grdnz. Evim
hi de elenceli deil... Bu sizi avutabilirse."
Gzlerimi ayaklarmn arasndaki mavi halya dikmi
tim. Hereyi aklamak istiyordum.
"Bardaki Las Vegas'l dostumu anmsyor muunuz?
Yal bir gri kanii vard. Ad Senyor Galba ve enfarkts
koleksiyonu yapyor. Kpei iin kayglanyor. Yalnz kal
masn istemiyor. Kpek de biliyormu gibi gzlerini hi
ayrmyor ondan. Senyor Galba kafay ekiyor ve kpek
skntyla onu seyrediyor... Bunun sizi ilgilendirebilecei
ni dndm."
12

"Tam zamannda geldiniz. Bourgogne Soka'nda bir


antikac dkknm var. Ama sizi* koyacak yerim yok. ok
yer kaplarsnz."
Glmsediinde bambaka bir yaam gzkyordu;
uzun yllar mutlu yaam olmalyd.
Yan odaya geti, ayn pla koydu ve sesi ykseltti, be
ni kendisinden uzaklatrmak istiyordu sanki, sonra geri
geldi.
"Srpada buna smrt derler ve sizin Pan fltnzle he
men hemen ayn ey demektir. Bana bunlar Senyor Galba
syledi. Kendisi birok dil bilir. imdi hereyi rendii
nize gre, gidebilirim..."
Durdum, ama hibir ey sylemiyordu.
"Sarho deilim. Ve bir kadn seviyorum... Bir kadm
sevilebildiinden... kimi zaman. Size aklayacak bir e
yim yok sanyorum, biliyorsunuz: Hemen hemen ayn
yatayz."
"Krk yedi yandaym."
"Krk ," dedim.
Kzarr gibi oldu.
"Ne eytansnz, nasl bildiniz?"
"Hep abartlr, insan kendi kendine bitti bu i diyerek
elenir. Soluu kesilmi bir Pan flt dinlenir. Becerebilece
inizi kantlamak iin yalnz yaarsnz, ama hl mm
knm gibi bir yabancya baklr. Ve dikkatinizi ekerim
ki bunu da biliyorum: Birlikte mutlu olmak iin ayr ayr
mutsuz olmak yeterli deildir. Rastlaan iki umutsuzluk
tan bir umut kabilir, ama bu yalnzca umudun hereyin
stesinden gelebileceini kantlar... Ben buraya dilenmeye
gelmedim..."
13

Yalan sylyordum ve bu da bir dilenme biimiydi.


Kapya gitti, ben de arkasndan gittim. Eyalarm aldm.
Elini uzatt.
"Gene de greceimizi umarm," dedim byk bir
kibarlkla.
"Umarm," dedi.
"Size bir aklama borluyum..."
"Bana hibir ey borlu deilsiniz. Zaten yarn gazete
lerde okuyacam."
Dardaydm. Bana bakt ve alayacak gibi olduunu
anladm.
"Gene de itin birine benzemiyorsunuz," dedi yorgun
bir sesle ve kapy kapad.
Israr etmeliydim. Belki bir ey verirdi bana.

14

Havaalannda pasaportumu kartryordum. Bu yl


Afrika, Avustralya ve Amerika'ya gitmitim ve vizelerim
hl geerliydi. Saat on dokuz elli bete Kamerun, yirmi
ellide Ekvador, yirmi iki onda Brezilya ve kapanp so
numu bekleyeceim bir Montmartre Oteli arasnda du
raksayarak hayalet hosteslerin seslerini dinliyordum. Sa
at on dokuz elli beteki Yaunde ve Ekvador ormann
yeledim, biletimi deitirdim ve yerime dnp otur
dum. Oradan geen bir hava hostesi tuhaf tuhaf yzme
bakt. Tanmt belki de. "Biliyor musunuz, biraz nce
Kaptan Folain'i grdm... Vahiye benziyordu, tra ol
mamt. Nesi var?"
15

"...Paralara ayrlan bir oyuncak olmak istemiyorum,


Michel. ok ypratc bu. Belli bir noktadan sonra bir
onur sorunu. Git, uzaklara git, sz verdiin gibi. te, koy
bam uraya, evinde. Mutsuzlua gmlme, her an beni
dnme, kemiricinin biri olmak istemiyorum... Seni
terk etmek zorundaym. Senin iin baka bir kadm olaca
m. Ona doru git, bul onu, sana braktm ona ver.
Srmesi gerek bunun. Diilik olmadan bu saatleri, bu yl
lar, bu derin acy, dalkavuka ve grkemli bir tavrla
'yazg' denen bu hayvanl yaayamazsn. Btn sev
gimle umuyorum ki onu, bulacaksm ve o birlikteliimiz
de lemeyen, lmemesi gereken eyin imdadna yetie
cektir. Bu, beni unutmak demek olmayacaktr, dindarlk
larn lm ve umutsuzlua ayranlarn sofuca dedikleri
gibi 'anlarma ihanet etmek' olmayacaktr. Hayr, hayr!
Tersine, bu bir kutsama, gvenli bir sreklilik, bizi ine
yip geen hereye kar bir meydan okuma olacaktr.
lmszln dorulanmasdr bu. Mutsuzlua sayg
szlk etmen iin yardm etmesi gerekir sana. Binlerce yl
dr yeterince 'sayg' gsterdik ona. Bize bylesine ilgisiz
ve barbarca davranan eyin karsmda bamz ok ko
lay ve alakgnll bir tavrla eiyoruz. Bu, benim iin
bir diilik gururu sorunu. Bir yaam sorunu deta. Bir
bakaldr, bir tr onur mcadelesi, alaya kar kma. Bu
bilinmeyen kz karde onu karlamaya gidiyor, ona ne
kadar gereksinim duyduumu syle. Kaybolacam,
ama kadm olarak kalmak istiyorum..."
Yaunde uann kalkacan bildiren anonsu duydum,
bir broya gidip dolarlarm deitirdim ve kendimi Paris
16

otoyolunda buldum. ofre adresi verirken elimde olma


dan, "nc katta soldaki kap," diye ekledim.
Bayla anladm belirten bir iaret yapt.
"Kukusuz, o gnler de gelecek," dedi. "Franszlar ar
tk arabalarndan kmak istemiyorlar. Ama henz o nok
tada deiliz. Belki bir asansr vardr."
Gldm grmek iin dikiz aynasnda yzm ara
d. Gldm.
Samt-Louis-en-1'ile Soka'na geldiimde gece olmutu
bile. Yukar ktm ve zili aldm. Taksiyi gnderdiime
piman oldum. Senyor Galba'y grmeye gidebilirdim. O
da bekliyordu. Tam aa inmek zereydim ki kap ald.
Kadnn gzleri kzarmt. Beni grnce irkilmi gibi yap
t. Hl grn kaygs olabilirmi gibi...
"Tam olarak sz konusu olan nedir? Avc igds
m? Yanlyorsunuz, burada deil -farz edelim ki bir yer
de olsun... Hibir ey bulamayacaksnz. Bir cankurtaran
simidi bile."
eri girdim ve kollanma aldm onu. Trnaklarm en
semde hissettim. Hknyordu. Biliyordum ki sz konusu
olan ne oydu ne ben. Sz konusu olan, bir koputu. Bu
yalnzca bir yardmlama anyd. Her ikimizin de hilik
bagajlarm daha uzaa tamadan nce unutmaya, bir ko
nak yerine gereksinimimiz vard. l gemek gerekti. Bu
lde den her giysi koparr, uzaklatrr ve kabalatrr,
bu lde baklar yalnzca bedene ait olmayan bir plak
lktan syrlmak iin kaar ve sessizlik talarm biriktirir.
Gzlerimiz kimi zaman huzursuzlua meydan okumak
17

iin alacakaranlkta birbirlerini arard. Baucunda kk


bir kz ocuunun fotoraf, minenin stnde glen bir
kk kz fotoraf. Kukusuz ezbere yaplm, acemi ii
bir portre. Bizde ortak olan tekilerdeydi, ama bizi bir ba
kaldr annda, ksa bir mcadelede, mutsuzlua kar k
mada birletiriyordu, ikimiz arasmda deildi bu: Bizimle
mutsuzluk arasndayd. Tekerlekler arasmda ezilmenin,
aminin bakaldrs. Gzyalarn yanaklarmda hissettim.
Hibir zaman alayamadm ben ve bu onun bana sundu
u bir avuntuydu. znt, pimanlk, sknt, ykm, su
luluk hisseder etmez kalkt, stne bir gecelik ald, dizle
rini enesine kadar ekerek bir koltua bzld. Hibir
kadn baknda kendimi bylesine istenmeyen biri olarak
grmemitim.
"Rica ediyorum/' dedi.
"Peki."
Giysilerim kadife halnn zerinde srnyordu ve
ben onlar doldurmaya baladm.
"Bunu niin yaptm hi bilmiyorum..."
"Kk bir intihar giriimi," dedim.
Glmsemeye alt.
"Bu olmal. Bana kzmamaksnz. Baz anlar vardr ki..."
"Hereyden ve zellikle de hiten ok. Biraz daha bir
likte olabilirdik;"
"Mutlu olmak iin hibir istek duymuyorum."
"Size mutluluktan sz eden kim ki Lidya? Yalnzca yar
dmlamadan sz ediyorum."
"ok iyi grdnz ki ben lzumsuz biri deilim."
18

"Kukusuz, insan bu ii kendisini yedinci kattan at


yormu gibi yaparsa../'
"O kadar kat olmayn beni yarglarken..."
"Rica ederim!"
Kravat cebime tktm. Sevimeden sonra kravat bala
mak hep kaba bir davrantr.
"Ne zaman oldu!"
"Alt ay var. Ama hi dinmiyor... Anlar bir yaama
sebebi yapmak iin bilerek, isteyerek uzatyor muyum
yoksa, diye soruyorum kendi kendime. Yoksa... burada
ne yaptm bilmeyecektim. Kocamn arabann kontro
ln birdenbire elinden kardn sylyorlar. Oysa
hzl srmezdi. Hibir sitemde bulunamam ona. ocuu
arkaya oturtmu, her zaman byle yapard. Belki de da
ha nceden bitmitik biz ikimiz. Ve ona kzmak iin bu
mazeret gerekiyor bana..."
Yzn dizlerine dayad ve yalnzca beyaz salarm
grebiliyordum artk. Sonra ban kaldrd. Gene sert
eletirilere uram biri gibi bakmaya balad.
"Byle durumlarda uzaklara gitmek gerekir," dedim.
Sonunda dudaklarnda bir para zevk duymaya hak
km oldu.
"Caracas?"
"Caracas."
"ok uzak, ok abuk gitmek ve biraz nce kafede sy
lediimiz gibi, sonra geri dnmek gerekiyor."
Mutfaa gidip bir ie viski ve bardak getirdi.
"One for the road, biri yol iin," dedi.
19

"in in."
tim. Dosta bakyordu bana.
"Yeni mi bu?"
"Ne?"
"Bir kadm sizi yetim brakm."
Saatime baktm.
"Neredeyse bir yzyl olacak," dedim ve ktm.

20

Sanatlarn bulunduu yere, bir fotogravr atlyesinin


pasl demir perdesinin nndeki, p tenekeleri arasnda
bir kmazla son bulan bir pasajdan giriliyordu. Bir pro
jeksiyon odasndan mitralyz sesleri ve fren gcrtlar ge
liyordu. Kzl bir kedi miyavlayarak srad, kuyruunu
dikerek bacaklarma srtnd. Kulan kadm. Bir sre
birlikte kaldk, sonra terk etti beni. Kapp atm: Beki, bir
at yar dergisini inceliyordu dikkatle.
"Senyor Galba, ltfen, bekliyor beni."
Ganyanlar incelemeye devam etti. Sevgi ve ilgiyle
bekliyordum. Beni duymam gibi yapyordu. Neon
yzne meneke renginde bir slaklk veriyordu. Bu da
21

rack odann genilii bir buuk, ykseklii iki metreydi.


Derginin yannda bo bir arap iesi vard. Eski psk
kirli giysiler de bitirilmeyi bekliyordu. Yitik eyalarm ac
yalnzl...
"Ksa bir anons yapmaya altnz m?" diye sordum.
Anlalm olmaktan honut grnd.
"Koridorun sonunda, kulislerden sonra, sadan ikinci
kap. Veteriner misiniz?"
"Evet, ama acelem var, birazdan gene grmeye gelece
im sizi."
plak gsl kzlar ve cce cambazlar arasndan
getim. Sahnede bir ekran zerine parmaklaryla Kissinger profili yapan trbanl bir raca iliti gzme. Purosuy
la Groucho Marx'a getii srada bir an durdum. Byk
bir glge oyunu amatrydm ben. Saate baktm; on bir
di. Hi kukusuz yolun yarma gelmeyi baarmtm.
ok uzun salar ve enesinde kumral sakalyla bir gen,
evresindeki kanilerle bir iskemleye oturmutu. Kucan
da bir empanze vard. empanze bir dondurma klahn
yalamaktayd. Btn kaniler beyazd, yalnzca biri pem
beydi. Durdum.
"Hi pembe kani grmemitim," dedim.
"nsan eli. Ovarak ykama. Denememiz gerekirdi."
"Senyor Galba?"
aret parmayla bir kapy gsterdi.
Senyor Galba bir koltua devrilmi, mendiliyle hafif
hafif alnn okuyordu. Giyinikti ve burnu gslnn
altndayd. Bunun sebebi belki de geceleri byr gibi olan
burnun yalnzca koku almaya yarayan bir organ olmaktan
22

ok, gelecei haber veren, nceleyen ve aratrc bir organ


durumuna gelmesiydi. Senyor *Galba'nn burnu devriye
grevi yapyordu sanki
Kani, maestronun ayaklarnn dibinde yatmt. Kl
rengi tylerinin arasndan plak burnu gzkyordu.
Gzlerinin evresinde mor halkalar vard. Makyaj masas
nn zerinde, aynada parlayan alt ampul altnda bir kova
iinde bir ampanya, bir konyak, bir de madensuyu iesi
vard, ila ieleri ve izmarit dolu bir de kl tablas. Sen
yor Galba bana bakarak glmsedi, ama baklarndaki s
knty hi datmad bu glmseme. Bekleyen bir insan
d. Eliyle bir tabureyi gstererek sevimli bir iaret yapt
bana doru. Oturdum.
"Caracas nasld?" diye sordu.
"Kpekle ilgileneceime sz veriyorum," dedim.
Sarhotu, ama alknd ikiye. Kibirli bir tavr ald.
"Niin? Size bu akam iin olduu mu sylendi?"
"Yalnzca rahatlatmak istiyordum sizi."
"armama izin verin, beyefendi. Kendinizden son de
rece emin ve kesin bir tavrla odama giriyorsunuz ve bana
'kpekle ilgileneceim' diyorsunuz. Bu akam gsteriye
kmayacam gvenilir kaynaklardan renmi gibisi
niz sanki. Koridorlarda birisine mi rastladnz?"
"Hayr, byle bir kimseye rastlamadm."
"Oh, mzikhol alkanlklar hep bunlar. Dakik olma
taknts var bende. nc zil, sahneye giri ve sahneden
k, numarann sresi, kulislerdeki hayvan eiticisi, saa
te dikilmi amaz gz..."
23

"Dinleyin Galba, size kpekle ilgileneceimi sylyo


rum. Rahat lebilirsiniz. Herey yolunda gidecek."
"Alay m ediyorsunuz benimle? Rahat lm birini ta
nyor musunuz siz?"
"Uykudayken bulabilir sizi. Olamaz m?"
"Cono, dedi. Bir bu eksikti. imdi gzlerimi kapayamayacam. Bakn, Matto Grosso iyi bir beki kpeidir. Emi
nim havlayacaktr."
"Anlamyorum, bu durumda numaranz nasl yapabi
liyorsunuz."
"Baka bir olaslk yok. Yaam, lm..."
Bir byk adam tavryla nemsiz eylerini sprd.
"Bu konuyla ilgili olarak hereyi sylyorum... Gre
ceksiniz. Ve anlalmam olma ansm var. Yoksa sahneyi
yllar nce yuhalar arasmda terk etmek zorunda kalrdm.
Halk kendisini aalanm hissederdi. Bylesine nemli
eylerin byle bir kmseyici tavr iinde ele alnmasn
ho karlamaz. Ne yapalm, bizler, byk sanatlar, biz
hepimiz denize ie atmaya mahkmuz. Zaten artk deniz
yok, yalnz ieler var. Benim bir asistanm var. Svansson,
Sven Svansson -unutmayn bu ad-, Uppsala niversite
sinde yaamm ve yaptlarm stne felsefe tezi hazrla
yan isveli bir gen. Beni grmek iin uuunuzu iptal et
tiinizden minnettarm size. Dostluk budur."
"Vakit ldrmeye alyorum," dedim. "Telefon edebi
lir miyim?"
Telefona doru sevimli bir harekette bulundu ve kon
yak iesini azma gtrd. Kani gzlerini ondan ayr
myordu. Titriyordu. Kalktm ve numaray evirdim.
24

Hi. Onu prizden ben ekmitim; sonuna kadar yararl


olmutum. Aynada ampullerin* altnda, elinde ahize, bir
ad mrldanr gibi, numaray iki kez eviren bir adam
gryordum.
Senyor Galba biraz zorlukla kalkt. Deimezlikte ken
disinde eksik olan, sekinlikle dnlyordu.
"Havaalan polisi ok gl," dedi. "Ama sahte pasa
porta ihtiyacnz varsa, tandm biri var..."
"Nasl anladnz senyor?"
Burnunun ucuna dokundu.
"Bu dnyayla ilgili eyler konusunda derin bilgi, efen
dim. Burnum, kpeim ve ben, skm, izlenen bir ada
m tanyabiliriz."
kt. Kani de ar ar peinden gitti. Btn geerli
eylerinizi, bilinci, pimanlklar, anlar, nefreti hesabna
geiren ve tabula rasa yapmak iin baz dmelerin evril
dii bir kurumu dnerek dakikalar geirdim. in iin
den tek bama kabilmem iin en kk bir ansm yok
tu ve sebebi de ok basitti: Hl tek bama yaayamayacak
kadar ok sevmitim. Mutlak, organik bir imknszlkt bu:
Beni insan yapan herey bir kadmda bulunuyordu. Bizim
le ilgili olarak zaman zaman neredeyse bir ayplama hava
s iinde "yalnzca birbirleri iin yayorlar" dediklerini bi
liyordum. Bu szlerin acl, bayal, insan topluluuna
kar souk kaytszl hznlendirmiti beni. Her mutlu
ak bizim renklerimizi tar: Herhalde taraftarlarmzn sa
ys milyonlara varr. Kardeliimiz bizi aydnlatan hereyle birlikte zenginleti. Bir ocuun neesi ya da bir iftin se
vecenlii herkes iin parlar, bunlarn her zaman gnete
25

yerleri vardr. Ve ak umutlarn sndren mutsuz bir ak


ok tuhaf bir elikidir. Cebimdeki iki stl kahve fiini
aradm ve numaray evirdim. Sesini duydum.
"Size yalnzca unu sylemek istiyordum... Size bir
aklama yapmak zorundaym..."
"Paris'te kimseyi tanmyor musunuz??
"Gelin. Tek banza bu soluu kesilmi Pan flt din
leyemezsiniz... Orada And'larda, anlalabilir, ykseklik
be bin metre, insan nefes alamyor, yalnzca son nefesini
veriyor... Ama Saint-Louis-eri-lTle Soka'nda deil... ok
iyi biliyorum ki, siz ve ben gibi, tanlmaynca, herey
mmknm gibi gzkyor... Ben de, ne olursa olsun
hereyin yazlabilecei bu beyaz uzamlardan mthi bi
imde korkmay renecek kadar yaadm... Size aktan
ve dostluktan sz etmeyeceimi, yalnzca yardmlama
dan sz edeceimi dnyorsunuz tabii. Bizim... ikimi
zin de... elenmeye ihtiyacmz var... Evet, elenceye...
unutmak iin..."
"Dinleyin Michel... Michel'di, deil mi?"
"Evet, Michel. Anmsayacaksnz, biraz nce taksiden
inerken arptm size ve..."
"Mutsuzluk sarhousunuz siz. Ne yaptnz?"
"...Gidemedim. Oralara komasn engellemek iin
uzaklara gideceime dair sz verdim Yapamadm. Zayf
dedikleri insanlardanm ve bizde zayflar, bir kadn sevi
lince, ylesine, yle gl olunur kL.. baz teknik, evet,
ok ge farkna varldndan iren aanlar yznden,
teknik sebeplerle lmek zorunda oinnca_ Diyordum ki,
26

inanyorum ki bizde zayflar, ak, kesin, irademizden ba


msz ayrlklar, bu gerek g istismar, rktc, sev...
sevecenlik boyutlar alyor. Sanyorum ki siz belki de g
l bir kadnsnz, bilmiyorum, tanmyorum sizi, o zaman
rahatsz ettiim iin zr dilerim. Madam -bir kez daha
dikkatinizi ekerim, size madam, diyorum, birbirimizi ta
nmadmz iyice belirtmek iin- zayflktan yana ola
mam, nk madam, g yle sanyorum ki zayflardan
yana deildir -herhalde gzel konutuum dikkatinizi
ekmitir, mizah yan olmayan biri olmadm, dolaysy
la aresiz biri olmadm anlamsnzdr..."
Sessizlik. Telefonu kapattn sandm. Gl bir kadm.
Sonra sesini duydum:
"Neredesiniz?"
"Senyor Galba'mn odasndaym. Clapsy's'te, Senyor
Galba, anmsyor musunuz, sigortalarn gvence altna al
mad adam..."
"Barda bekleyin beni, geliyorum."
Makyaj masasnn nne oturdum. Fkran alt am
pul ve bir konyak iesi. klarn erefine, Fransa Kral'nn erefine. Anayurtsuz adam aynada bana elik edi
yordu. O, teki, ben, vatansz. lkeni elinden aldlar,
dostum. Kklerin, gn, tarlalarm, meyve bahelerinin.
Ve btn lkemle inanyorum ki salar benim iin o
cukluumun gizlenme yerlerinden daha gizli, daha g
venli bir yerdi. Kumrall gzlerimi iine aldnda, ok
yce bir bilgiden oluan bir yaama sebebi kendisi olma
yan hereye bile uzanyordu sanki, sonunda dikenleri
27

sivrilten ve talar sertletiren eksiklii ve yoksunluu


anlam gibiydim. Bu anlar baka trl anlatmam ola
nakszd. Anayurdum vard ve artk arama, peinde ko
ma diye bir ey sz konusu deildi. Benim lkemin yle
bir sesi vard ki orada yaam sanki kendi zevki iin yara
tlmt, nk dnyorum da yaamn da, tekilerden
ok daha iyi glmseyen tarla ieklerine bakldnda,
neeye, zevke ihtiyac vardr. Briac'taki evimizdeyken
zaman ieri girmiyor, alakgnll bir tavrla darda
kalyordu ve ylesine iyi eitilmiti ki yalnzca o kye gi
dip de dn gecikince havlamaya balyordu. Burada
sylediklerim btn iftlerin yaam olduu ve bildii
eyler. Bunlar bizim dnyadaki daha eski yolumuzun
kazd eyler. Size ok mutlu zgnlkszlkten sz
ediyorum, nk mutluluun uyduracak hibir eyi yok
tur. Bizi birbirimize balayan eyler hibir biimde yal
nzca ikimize ait deildi. Hibir ey farkl, tek, ender ve
olaanst deildi. Sreklilik ve kalclk vard, ift var
d, insan belleinden daha eskiydik. ok eski bir zevk ol
mayan bir mutluluk olduunu sanmyorum. Ekmek, tuz,
arap, su, tazelik ve ate, biz ikiyiz ve her birimiz dnya
yz, her birimiz gneiz."
"Birbirimize rastlamasaydk ne olacaktk acaba, diye
dnyorum sk sk..."
"Bu birisiyle yatmaktan beklenen eydir."
"Birbirlerini ellerinden karan birok erkek ve kadm
vardr! Ne oluyor onlar? Neyle yayorlar? Mthi bir
adaletsizlik bu. yle sanyorum ki seni tanmam olsay
dm, yaamm senden nefret etmekle geirirdim."
28

"te bunun iin bu kadar kin ve nefret dolu insan g


ryorsun. Rastlamadklar hereyden nefret eden bir s
r insan gryorsun, halklarn dostluu dedikleri ey de
budur."
"Ve altm yamda, yal biri olunca?"
"Gbek, gsler, kalalar, vb. demek istiyorsun, yle
mi?"
"Gayet tabii. Korku verici deil mi?"
"Hayr."
"Nasl hayr? Her yanm prsynce ne olacak?"
"Prsme diye bir ey yok. Bunlar ak ve sevgiyle ilgi
si olmayan laflar."
Geceler adalard. Dudaklarm scak plajlarda gezini
yordu. Her zaman biraz hrsz olan uykuyla mcadele
ediyordum.
"Daha yksek konu, Michel. Burnunu boynuma so
kuyorsun, homurdanyorsun ve mrldanyorsun. Ne
oluyor?"
"Rrrr."
"Madem uyandrdn, ne olup bittiini anlatr msn lt
fen?"
"Konumuyordum."
"Bu mzik nedir peki?"
'"Yalnzca kedilerin byle bir haklan olmasnn sebebi
ni bilmiyorum."
"Uyuyamyor musun?"
"Uyuyabiliyorum, ama uyumak istemiyorum. Senin
yaranda olmak ok iyi."
"Hadi buraya gel, gel buraya ve uyu."
29

"Yannik, yllar sonra mmkn mdr byle bir ey? Ve


hep byle ilk gnk gibi hi dokunulmam. Oysa derler
ki: Herey geer, herey krlr, herey yorulur."
"Bu yalnzca geiren, krdran ve yoranlarda grlr."
"Neyimiz var, senin ve benim? iftlerin sorunlar mdr
btn bunlar?"
"yle gzkyor ki ou zaman ok zordur bu. Ac ve
rir, dklr, su yapar. ekip gider..."
"Dinle, Michel, nereden geliyor byle bir dnce akl
na? iftlerin sorunlarndan* sz etmek iin geceyars
uyandrmak beni? Paella* irdene mi oturdu?"
"Niin birliktelik sorunlarmz olmadn renmek
istiyorum, Allahn cezas!"
"Kt rastlantlar vardr, hepsi bu. Benim bama gel
di. Senin de. Yalnzlk kertmise, insan sahteyi gerek
ten nasl ayrabilir? Birisine rastlyorsun, onu ilgin kl
mak istiyorsun, batan yaratyorsun, tepeden trnaa g
zelce giydiriyorsun, daha iyi grmek iin gzlerini kap
yorsun, o oyun oynamak istiyor, siz de; gzel ve aptalsa
akll bulursunuz onu, o sizi aptal bulursa kendini akll
sanr, gslerinizin sarkm olduunu gzlemlemise,
kiilikli bulmutur sizi, yava yava onun bir kyl ol
duunu hissetmeye balamsanz, yardm etmem gere
kir ona, diye dnrsnz, eer bilgisizse, her ikiniz
iin yeterli bilginiz vardr, bunu her zaman yapmak isti
yorsa beni seyiyor, dersiniz kendi kendinize, pek fazla
stnze dmyorsa, nemli olan bu deil, dersiniz,
*) Pirin, et ve sebzeyle yaplan bir spanyol yemei, (.n.)

30

cimriyse, sebebi yoksul bir ocukluk dnemi geirmi ol


masdr, hyarn biriyse, bunun bir huy olduuna inand
rrsnz kendinizi ve byle apak ortada duran eyleri
yadsmak iin var gcnzle almay srdrrsnz,
oysa gz karacak kadar ortadadr herey ve birlikteli
in sorunlar denir buna, biri ya da teki iftin sorununu
uyduramazsa o zaman hzn, kin, nefret, ocuklar sebe
biyle ya da yalnz kalmaktansa hl bok iinde birlikte
olmay yeleyerek tutturulmaya allan kalntlar. te.
Uyu. yi, imdi kendimi yle bir korkuttum ki uyuyamayacam. I yak biraz, rahatlamak iin bakaym sana.
Uf. ensin."
Glyordum ve zaten iede biraz daha konyak kal
mt. "Yirmi be yl sreyle, Michel, seni tanmadan yayor,
soluk alyor, dnyordum -ve neyle yaayabilirdim, hangi
solukla, sensiz dnceler neydi?.." Uakta ve urak yerle
rinde yazm olduu mektuplar ezberliyordum. Bunlar
ilkel buluyordu ve 'sonsuzluk paralar' diyordu onlara.
Eski ilikiler, yaamda kalan szckler, ilkellikler, evet
haklydn, basit ilkellikler, gne sisteminden baka bir
yerde olaanst bir cokuyla arayacamz yaam belir
tileri gibi; anlam kazasma urayanlarn unutmakla tehdit
ettii abc; siz derinlik aryorsunuz, ama uurumlardan
baka bir ey bulamyorsunuz. Gece, pilot radyosundaki
okuyucunun mrltsn yreimde hissediyordum, ama
belleklerini yitirmi olanlar bizim yal suflrmz bile
iitemezler. Kendi kendinize niin orada bulunduunuzu
soran yksek kayglar iindeki insanlar, btn bunlarn
31

anlam, niin dnyann -ve bilin yitimlerini bylesine


haykran nllerin- niin orada olmadklardr; evrenin
uyarlar bizi inandrmak istediiniz gibi yalnzca dilsiz
sorulardr. Kukusuz fizik snrlar vard.
Soluklarmz ayrmamz gerekiyordu, ekilmek, uzak
lamak, kalkmak, ikiye blnmek gerekiyordu; bu da her
zaman kayp olmak demektir. nsann iki bedeni olunca,
yarm olduu anlar vardr.
"Ben istilac mym?"
"Burada olmadn zaman mthi bir istilac."
Kalktm ve aynay terk ettim.

32

DRT

le&r

Bara ktm ve inanlmaz derecede ok sayda Ja


pon'un ortasmda buldum kendimi, ama belki de yorgun
luktand bu. Senyor Galba sahnedeydi. Yedi beyaz ve bir
pembe kani iskemlelere oturmutu. Sarkan arka ayakla
r tarada bir baloda kavalye bekleyen gen kzlarn du
ru ve tavrlarm andryordu. Senyor Galba solda duru
yordu, srtnda siyah bir pelerin, banda yayl silindir
apka, boynunda beyaz ipek bir fular vard. Parlak bir
gslk takmt ve elinde gm topuzlu bir baston
bulunuyordu. Cebinden bir puro kard, kibrit aryor
mu gibi yapt. empanze ii bandan aknm gibi bir
tavr iinde, elinde akmakla sahneye girdi ve efendisine
33

yaklaarak ate vermek istedi. Senyor Galba ona puro


tuttu. empanze puroyu srd ve yakt. Duman iine
ekti, fledi ve sahneyi terk etti.
"Allah allah," dedi yanmdaki Japonlardan biri.
aknlktan baktm ona.
"Jackson, sa'dan sonraki dnemin en byk empan
zesidir," dedi barmen.
Senyor Galba purosundan birka nefes ekti ve par
maklarn aklatt. empanze yeniden ortaya kt, stn
de kadife bir rt bulunan kk, irin bir masann stn
deki pikaba yaklat ve bir dmeye bast. Bir pasadoble
sesi nlad, empanze teki kaniler arasnda oturan pem
be kaniin yarana gitti ve onu dansa davet etti. Pembe ka
ni sandalyesinden indi, bir an arka ayaklan stnde iki
yana salland, empanze onu belinden tuttu ve ben birbiri
ardmdan hzla iki kk yuvarladm, nk tyl ve si
yah bir empanzeyle pembe bir kaniin bir pasadobleyle,
El Fuego de Andalusia'yla dans etmeleri bana rtlemez
ve ahlkszca bir yalan gibi geldi. Japonlar glyordu, bu
da beyaz dileri siyaha eklemekten baka bir ie yaram
yordu. Dirseimi tezgha dayadm, srtm harekete dn
dm ve barmenin merhametli baklanyla karlatm.
"Rahatsz msnz baym?"
"Biraz sonra, bu bitince daha iyi olacam."
"Senyor Galba bu numaray hayatnn eseri gibi gr
yor."
"Son derece iren," dedim.
"Ayn fikirdeyim, baym."
Yan gzle irenlie baktm. Senyor Galba'nn eserinde
insann tepesini attran, hakaret ve svg dolu ve nere
34

deyse kastl bir ey vard. Bunun 'yaamnn eseri' olma


snn hi nemi yoktu. Alayc havas, tam tersine, ahlk
szln ve aalamalarn azaltmyordu.
Pembe kani ve empanze sahnede projektrler altnda,
pasadoblenin parlak sesiyle yan yan gidip geliyorlard.
"Varlk ve yokluk," dedi barmen. "Ateli pckl Na
poli."
"Rahat brakn beni. Bu olmadan da yeterince iren
zaten."
"Hayatmda hi pasadobleyle dans eden bir empanze
ve bir kani grmedim, bu bir bulu," dedi yanmdaki Ja
pon, tam bir Belika aksanyla.
Ona baktm.
"Belika kkenli misiniz?"
"Hayr, niin sordunuz?"
"nemli deil, ben olmalym o. Bana bir kk daha
verin."
"Olaylarn kkenine inmekten korkmamak gerekir,"
dedi barmen.
"Bu kpei niye pembeye boyad?"
"La vie en rose (pembe yaam)," dedi barmen. "Biraz
iyimserlik."
"Peki niin pasadoble? Vals var, tango var, menuet var,
klasik baleler var. Bir tercih yaplabilir. Allahakma!"
"ok doru," dedi barmen. "Aslnda eksik olan bu de
il. Kiisel olarak ben kaynanaznltsm tercih ederim.
Ama Senyor Galba'nn kanna girmi spanya. La fiesta
brava. Ik giysi. Yaam, lm, la muerte, tralala."
"Smrt," dedim.
"Pardon?"
35

" Smrt, ayak boyunca, zehirli bir akrepten daha zehirli


ve baka bir ey deil."
"u rezil hayatmda grdm en gzel numara," de
di Belika kkenli Japon, heyecanla.
Barmen bir barda kurulamaktayd.
"Tartlr. Her zaman daha iyisi yaplabilir. Pratik ola
rak snr yoktur. ok ge geldiniz; biraz nce baka bir
gsteri vard. Bir cambaz. Btn doa yasalarna kar ei
lip bklyor ve bir apka kutusu iinde reklenmeyi
baaryordu. Yaam ite." .
ieler aynann dibinde sralanmt ve arkamda dans
eden empanzeyle kanii gryordum. Yzm de gr
yordum ve hemen, biraz nce deimiti, insan her zaman
sandndan daha pistir.
Barmenden bir jeton istedim, aa kata indim ve JeanLouis'yi aradm. Yedi aydr grmemitim onu. Hep ko
numakla biten dostluktan korkuyordum. Yannik evre
sinde ne ac, ne merhamet istiyordu. Aramzda szlemitik, kardeinin dmda kimse bilmemeliydi. Bu gibi du
rumlarda en iyi niyetli dostlar arasnda gzlemeye al
lan trensel bir ekingenlik, huzursuzluk, sknt oluur.
Ayn zamanda gizli gizli ve sanki hibir ey yokmu gibi
aratrma da yaplr ve bu da dayanlmaz, ekilmez bir bi
imde sonulanr. Yannik on yl Hindistan, Pakistan ve Af
rika hatlarnda almt hostes olarak. "Orada olsaydm,
ok daha kolay olacakt, bizde insanlar lme alkanln
yitirdiler," demiti bana. Hi kimseyi rahatsz etmemeye
karar verdik. Kardeine haber vermek gerekti kesinlikle,
aralarnda derin bir ba olduundan deil, anne babasn
ok sevmiti ve onlardan kala kala bir o kalmt. Gsteri
36

siz, kk, srekli yeni araba zlemi iinde bir ocuk; g


zel, mutlu ve neeli olduu iin yle sanyorum ki kz kar
deine kin duyuyordu bu ocuk. Mirastan kendisine d
en pay Yannik almt sanki. akna dnd, Filipinler'de
elle gerekletirilen byl operasyonlardan sz etti, by
le bir operasyondan sonra on yldr hayatta olan bir arka
dann babasn anlatt, ksa zamanda sonu alnacak ola
anst bulular anmsatt; genel olarak hibir ey ren
mek istemedi ve rahatsz olmamak iin umut datan h
yarlar gibi davrand. Tepeden trnaa kontrolden gemek
iin iki gn radyoloji enstitsne gitti: Bunun kaltmsal
olduunu duymutu. "Avunmak iin yeni bir araba satn
alacak, aslnda saldrgan davrandm ona," demiti Yannik.
Yava yava btn dostlarmdan uzaklamtm. Air France'tan alt aylk bir tatil istemitim. imdi Clapsy's'in alt ka
tandaydm. Bir kaos iindeydim, bu kaos belki de bir ba
lama iaretiydi, nk beni geree kar ykmllk
lerimden bak tutuyordu.
"Alo, evet..."
Uyandrmtm onu.
"Benim, Michel..."
Yirmi yldr, dnyann btn havayollarnda dvl
m bir dostluktu...
"Pislik, alt ay oldu neredeyse be..."
"Bir dostu brakp gitme hakkna sahip deilsek, artk
dostluktan sz edilemez..."
"Peki, ltfen syler misin, niin gece aryorsun? Alt
aydan sonra birka saat daha bekleyemez miydin, yoksa
nemli bir ey mi var?"
"Monique iyi mi?"
37

"Herkes iyi. Neyin var senin?"


"Alamasn bilmediim iin hep yaknd benden. Ne
yin iyi olduunu bilmediimi sylerdi bana."
Susuyordu. Sesim para para gidiyor olmalyd. "Bir
kadnn yetimi," demiti.
"Michel ne var? Hemen eve gel. Su alfandaki bir ta gi
bi kayboldun ve imdi... ne oluyor?"
"Pasadoble. Pembe bir kanile pasadoble yapan siyah
bir maymun."
"Neler anlatyorsun sen?".
"EZ Fuego de Andalusia.
"Ne?"
"Hi. Hibir ey, eitim topluluu dedikleri ey bu.
Ama komandit ortaklar tannmyor. Boktan Olympos'larmda oturmular ve zevkten kendilerinden gemiler.
Hepsi olanaksza balanm, byk szleri orada, bizden
istedikleri de bu. Bir apka kutusu iine reklenen biri bi
le var. Cambazlarmzdan biri. Barsaklarmzn Olympos'una oturmu ve zevkten sekiz ke olmu iren tan
r maymunlar. te sana sylemek istiyordum. Hepimiz
hazr bayaptlarz biz."
"Sarho musun?"
"O kadar deil, olmaya alyorum."
"Neredesin?"
"Clapsy's'te."
"Nedir o?"
"Dnyaca nl bir gece kulb."
"Gelmemi ister misin?"
"zellikle istemiyorum. Vakit geirmek iin aradm se
ni, hepsi bu. Birazdan bitecek, belki de bitmitir."
38

"Ne aryorsun Clapsy's'te?"


"Zor durumda olan bir kadm arkadam bekliyorum.
Bir yardmlama demei kurduk. Uyandrdm iin ba
la beni."
Jean-Louis susuyordu. Gerek bir dosttu o. Vakit geir
meme yardmc oluyordu.
"Yannik nasl?"
"Ayrldk biz."
"Olamaz, dalga m geiyorsun? ikiniz, mmkn de
il."
"Bu gece terk etti. Zaten belki de bu sebeple telefon edi
yorum sana. Bunu birisine sylemem gerekiyordu."
"inanamyorum. Birlikte yaadnz grdm, Allah
akna, on iki, on yl."
"On drt yl ve tozlar."
"Hayatmda hi bu kadar ey... bir ift grmemitim."
"Bal?"
"Yok, yok. nanlr gibi deil. Tamam, aranzda bir tar
tma kt, ama hereyin bitmi olduunu syleme bana."
"Kesin, brakyor beni. Bir daha birbirimizi hi grme
yeceiz."
"Nerede alyor imdi? L'U.TA.? Michel, alo, Michel,
orada msn?"
"Evet, buradaym. Seni uyandrdm iin zr dilerim
ama... Baka are yoktu. Uzun sre sakince, grltsz
patrtsz tarttk. ekilmez oluyordu. Bir anda bitirmeye
karar verdik. Can ekime yok, uzayp giden aclar yok...
Biraz da kadnlyla vnrd. Hayr: kadnlk gururu,
yalnzca kadnlk onuru. Bu hereyi oluruna brakmama
nn onur sorunu. Bizi yeterince bu ekilde eittiler. Bir gn
39

dosttun biz onu eiteceiz, neydi... neyse herhangi bir


Senyor Galba. Onun kar kan, meydan okuyan bir yan
vard. Bir onur vardr Jean-Louis. insan onuru, yemin ede
rim ki vardr byle bir ey, bize bunu yapmaya haklan
yoktur. Birisinin keyfi olmak, inenip geilmek istemi
yordu. Kukusuz biraz daha srebilirdi, bir ay, birka haf
ta daha plenebilirdik. Her ikimiz de son noktaya kadar
ac ekebilirdik. Ama tanrsn sen onu. Gururlu bir kadn
dr. te anlatk aramzda, ben Caracas'a gidecektim, o da
istedii bir yere..."
"Her taraf su iindeyken dalan, paralanan bir iftten
daha zor bir ey yoktur... Byle durumlarda en iyisi bir r
pda bitirmektir ii."
"Bir ifti paralayan ey, sonunda onu daha gl bi
imde birletirir. Uzaklatran glkler sonunda yaklat
rr ya da zaten bir ift yoktur ortada. Ynleme hatas ya
pan iki mutsuz birbirlerini bulmutur."
"Hi sanmazdm, sen ve Yannik'in..."
"Ben de. Doaya kar bir szleme bu."
"Byle bir soru sorduum iin zr dilerim ama... ba
ka biri mi var?"
"Bilmiyorum. Hi bilmiyorum. Tann'ya inanmam, bi
lirsin, ama belki bir yerlerde bir pislik vardr, bilemiyo
rum..."
"Michel, yamal boha gibisin. Ben sana Yannik'in ya
amnda baka bir erkein olup olmadn soruyorum."
Anlamyordum, artk anlamyordum. Neden sz edi
yordu? Ona ne sylemitim?
"zr dilerim dostum, ama... biraz akn durumda
ym... Neden sz ettiini pek iyi anlayamyorum. Seni
40

uyandrdm iin ok zgnm ama... sarhoum. Evet


yle, kafam iyi. Seni yataktan kaldrmamalydm, ama pa
nik ite..."
"Panik mi? Sen mi? Anmsamyor musun, tutuan iki
motor! Uakta iki yz yolcu vard..."
"Evet, ama kurtarlacak hi kimse yoksa ok daha zor
dur..."
"Gelmek istemediinden emin misin? Hah. Monique'le konu biraz istersen, burada."
"Yok, yok, iyiyim, birka saat sonra uaa bineceim,
bir kadm arkadala birlikte... Yannik birlikte gitmemizi
ok istiyordu..."
"Kadnlan hibir zaman anlayamayacam."
"Aptal aptal konuma, bu dnyada anlalabilen ve bir
anlam olan tek eydir o..."
"Seni terk ediyor, ama yalnz brakmak istemiyor, y
le mi?"
"Evet, onsuz yaayamayacam ok iyi biliyor."
"Ve bir kadm arkadam gnderiyor, yle mi? Dostum,
ben on bir bin saat utum tam, ama bu ykseklikte deil..."
"Ben bir egoistim. Egoizm dedikleri ayn zamanda bir
bakas iin de yaamaktr, bu da insan iin bir yaama se
bebidir."
"Bana gre ok karmak. Michel? Orada msn? Senin
uyuman gerekir dostum."
"Yok, birazdan kendime gelirim, birini bekliyorum.
Yalnz sana unu sylemek istiyordum ki Yannik..."
Ama bylesine alakta bir rahatlatmaya hakkm yoktu.
Jean-Louis son derece sorumlu bir insand. Annda grevi
ni yapar, imdat polisini arrd ve bir yelkenliyle sessiz
41

ce gidileceine, lnn di karmasn salamak iin bir


ya da iki ay dayanlmaz eitimler yaplrd.
"... Sana yalnzca unu sylemek istiyordum ki bir ka
dna hereyi verdiinde, susmak bilmez, insann, sevmi
olduu tek kadm yitirince hereyin bittiini sanmas bir
sevgi eksikliidir. Bende bir para umutsuz bir durum...
bir para da gven var. Yok olamaz, geri dnecektir."
"Bandan beri syledim sana bunu..."
"Dnecektir. Kesinlikle ve artk btnyle bir bakas
olacaktr. Baka bir bak, baka bir fizii olacaktr. Baka
trl giyinecektir. Bir kadnn deimesi normaldir, doal
dr. Grnmn deitirsin, szgelimi beyaz salar ol
sun, baka bir yaam, baka mutsuzluklar olsun. Geri ge
lecektir. yi, kendi kendimi yreklendirmem iin yalnzca
geceleri ark syleyebilirim. Artk pek iyi anlayamyo
rum. Biraz kam. Seni aradm ve seninle konuuyorum,
nk dnemiyorum; kelimelerin ii de bizi skntdan
kurtarmaktr. Kelimeler seni su yzne kartan toplardr.
Telefon etmi olmay denemek iin telefon ediyorum sana.
Yannik artk burada deil ve evrem tmyle kadm oldu.
Bitmi deil. Ben bitmedim. Bir insan bittiinde, bu zel
likle demektir ki devam etmektedir. Yalnzca Nazilerinki
olmayan bir Nazizm vardr, hibir polise dayanmayan bir
bask, yalnzca elde silhla gereklemeyen bir direni,
Tanr-maymunlar arkamzda grnmeden, yazgnn mas
kesi altnda, alnyazsyla, kr rastlantyla dans ediyorlar
ve biz onlara iki olarak yaamlarmz boaltyoruz. Belki
her akam buluurlar, aa bakarlar ve programn kalite
sini tartrlar. Glmeye ihtiyalar vardr, nk sevmeyi
bilmezler. Ama insansal bir bayrak vardr, onur vardr. O
42

mutsuzlua kar kar, kabullenmeye kar kar. Sana


bundan sz ediyorum, bu savatan, onur iin yaplan sa
vatan sz ediyorum..Doktor Thenon ona genlerde lse
minin, hodgkin hastalnn ve birok baka hastaln ye
nildiini sylerken Yannik'in nasl kibirli bir tavr iinde
dinlediini anmsyorum: O deildi sz konusu olan, bizdik. Biz. Bilmiyorum, bu szcn anlamn hissediyor
musun, cesaret, umut ve kardelik gibi. Onlarn dilerini
ve trnaklarn skeceiz, onlar Olympos'ta gbrelerinde
rteceiz ve lelerinden sevin atei oluturacaz. Hay
di, selm dostum, bir gn gene greceiz."
"Michel!"
Tuvalete gittim ve yzm souk suyla ykadm. Ay
nada yzm grnce bir kez daha ardm; ykntla
rmla hibir ilgisi yoktu. Yenik dm birinin yz deil
di bu. Belirgin biimde yorgundu, ama gzlerin dibinde
hl bir eyler vard. Yenilmez bir ey demiyorum ve bel
ki yenilmezlik vardr. nsanlar yaadklarnn lml ol
madn hep unutuyorlar.

43

Merdivenden ktm ve toz galaksileri toplayan yeil,


krmz ve beyaz projektrlerin dumanl karanl iinde
buldum kendimi. Orada deildi henz. ki plak kadm
sahnede bir lezbiyen numaras yapyorlard, ama yanl
yapyorlard. Gerek mstehcenlik baka bir yerdeydi.
Garson bana bir bardak su ve bir tabak iinde iki kae
uzatt.
"Aspirin, efendim?"
"Hristiyan merhametine ihtiyacm yok benim."
Geldiini grmedim. Arabann anahtarlar hl elin
deydi. Kaygl ve fkeli gibiydi, nk kesinlikle anlal
myordu. Gerektiinde barmenin yerini alan, ama kendi
44

sinin de baka bir yaam olan ak mor ceketli adam dik


katli ve gizlice umut verici bir tavr iinde beklemekteydi.
"Arabay park edenken dnyann ilesini ektim ve..."
"Bak. Eminim ki iki araba arasnda gkten inmi kk
bir yer vard..."
"Nasl anladnz?"
"Ben doutan savaym. Evren gibi kendi kendimin
efendisiyim..."
Dosta glmsedi. Bu glmseme sanki bana deil de
ocukluuma gitmi gibiydi.
"Beni aram olman ok kibarca bir davran..."
"Yalnz kalr kalmaz mzik dinleyen bir kadn, bundan
daha acil bir ey yoktur."
"Sr dkmelere baylrm," dedi barmen.
"Nefret ettiim bir ey varsa o da sarho bir barmendir,"
dedi arkamdan, ok talyan bir ses. "Uak, ampanya!.."
Burun gene havalanmt.
"Lidya, size eski dostum Senyor Galba'y takdim edi
yorum..."
"Daha nce grmtk," dedi Lidya.
"Servis saatleri dmda hi imem," dedi barmen.
"yi bir delikanl," dedi Senyor Galba. "Biriktirdii b
tn paralar annesine gnderir. nce, sevecen ve duyarl
bir ruh..."
"Ynetime ikyet edeceim," dedi barmen.
"Odama gelin. Sizinle arkadalk etmekten ok mutlu
olacam. Vedalardan nefret ediyorum. Bu kpek... neyse,
kiisel sorunlarmla rahatsz etmek istemiyorum sizi... Ve
terineri bekliyorum."
45

"Bir grm aklayabilir miyim?" diye sordu bar


men.
"ok gensiniz," dedi Senyor Galba.
"Bence siz bu kpei ldrtmeliydiniz. Ona bu hizme
tin verilmesi gerekir. Geen gn siz sahnede rahatszland
nzda korkudan iedi. Sizi beklemekten bkm, onu ldrtmeniz gerekir."
"SOS, SS," dedi Senyor Galba.
ieyi ald ve ba yukarda uzaklat.
"Venedikli," dedi barmen, "Tiepolo soytarlar gibi."
"Hadi gidelim," dedi Lidya.
O srada dumanlar iinde yeilimsi bir kla prldayan
k szcnn yazl olduu karanla doru dnm
tm. eri giren iki adam bana bakyorlard.
"Yok, yok," dedim.
Srtm dndm.
"Polis," dedi barmen.
Bir kt ve bir tkenmezkalem uzatt.
"Elyaznz bir grebilir miyim beyefendi? nemli biri
siyle konuma onuruna sahip olduumu bilmiyordum."
Gelmilerdi.
"Michel, pes dorusu, kaybolduunu sanyorduk..."
"alyorum, deniyorum..."
"Yannik nasl?"
"Yaamm yeniden dzenledim, izninizle tantraym."
"Memnun oldum."
"Ben de."
Hogrl bir tavr iinde glmsyorlard. Sarho,
sempatik ve tuhaftm. Birazdan ikisinden biri, "Bu rezil
Michel," diyecekti.
46

"Ya siz? ler yolunda m Robert? Lucette nasl? o


cuklar ne yapyor? Ya sen Maurice? Formunu koruyor
musun? almak gerekir, almal. Lidya, izin verirse
niz sizi iki byk iadamyla tantraym. Yatrm, ve
rimlilik, katma deer vergisi, vergilendirme kayglar
iindeler. Yllardr tanrm onlar, kendilerini yeniden
grmekten ne kadar mutlu olduumu tahmin etmisi
nizdir. Olaanst bir numaray kardnz, birlikte dans
eden bir kani ve bir empanze, ama biraz sabredin, g
receksiniz. Saat ikiye doru gene kyorlar sahneye. Bir
de apka kutusu iinde top gibi yuvarlanmay deneyen
bir adam var, baaryordu bu ii, nk iyi yaamak ge
rekiyor. Saldrganlmda belki de bir gszlk belirtisi
greceksiniz, ama size bakyorum ve Lamartine'in lm
sz bir dizesi geliyor aklma: Bir tek kiiyi yitirirsiniz ve
yaamnz dopdolu olur."
Sklmlard, ama ben barmenin sempatisini kazanm
olduumu hissediyordum. Sahnede yeni bir numara var
d ve bundan yararlanarak uzaklatlar. Bir sre mzik
herkesi sar etti ve sonra elimin evresinde bir ocukluk
ans gibi bir el hissettim. Anlayan bu baka doru dn
dm. Hzn ve glmseme vard. Gediklilerden biriydi.
Arabasma bindik. Susuyordum. Zavall sevgili, enele
rinizi ve boaznz skan 'erkeke utan'.
"Niin daha nce sylemediniz bana?"
"Sizde zaten ok fazla vard, Lidya. Yer kalmamt."
"Siz o zaman bakalarnn mutsuzluunun kimi zaman
avutucu olduunu bilmiyorsunuz."
"Doru. Ama sizin gzellik trnzn bu olduunu
sanmyorum."
47

"Uzaklara gitmeyi kararlatrmtnz aranzda, ama


uzaklama gcn bulamadnz... Burada kaldnz... ev
resinde dolanp durmak iin... Ve benden btn istedii
niz, geirmeniz iin, bu geceyi geirmeniz iin size yar
dmc olmam. Yannzda bir diilie ihtiyacnz var. Rast
lant bunun ben olmasn istedi. Hayr, kar kmayn, si
ze hi kzmyorum, tersine bana yakn ... bu. Ama niin
gitmediniz? O size saygl, hogrl davranmak istiyor
du. Ya da belki yaknda olsaydnz, korkacakt, cesaret
edemeyecekti... Yo, hayr sanmyorum, kesinlikle yrekli
bir kadmd, kadm... Saat kata..."
Kenardaki tablodan kl saati gryordum.
"Bilmiyorum, bu saatte bile."
"Ne... ne ile?.."
"Sanki uyumak iin. ey iin... ne kadar zaman gerekir,
bilmiyorum."
"Unutmanz gerekiyordu... ve ben..."
"Evet. Sylediniz bunu. Avunmaya, elenmeye ihtiya
cm vard. Baka eyler dnmek istiyordum. Dnce
lerimi deitirmek istiyordum. yle, ne olursa... Senyor
Galba, pasadoble, siz... Gerekten pis herifin biriyim."
Dnyordu.
"ldrecek daha ne kadar zamannz kald?"
"Temizliki kadm saat sekizde geliyor. Anahtar var.
Birka kulbe taklr, seviir, birbirimize fotoraf gsteri
riz, sonra da kahvalt ederiz. Bizim evin karsmda sevim
li, kk bir lokanta var. Dkknlar alr almaz iek
alrz. Siz bana hangi iekleri yelediinizi sorarsnz,
ben de size 'hepsi' derim. Bu arada L'Officiel des spectac48

les'mz* olmayacak myd? Travestilere gidilebilirdi. Ya da


Clapsy's'e dnlebilir. Dnyann en gzel numarasn ka
rdnz. Pasadoble. Grmek gerekir bunu. Bu son szdr.
Dnya dnmeye baladndan beri btn bunlarla ilgili
son sz. Ya da doru Roissy'ye gider ve birlikte ilk uaa
bineriz. nk bu bir ak hikyesi, Lidya ve bitemez. Bir
kadn o kadar ok sevdim ki bu ak kaybolamaz."
Beyaz salar altndan biraz sert, dik izgili profilini g
ryordum.
"Hayr. Michel, ok iyi biliyorum ki inan dalar ye
rinden oynatr, ama bazen de yerinden oynatacak dalar
dan baka bir ey vermez. Sonu olarak, diilik mesihiliinin anlam nedir? Bir insann yaamasna yardmc ol
mak. Yetenekli deilim bu konuda."
"Ama gene de buradasnz."
"Ben de unutmaya alyorum, bunu hi dnmedi
niz mi siz?"
Clapsy's'in karsndaki otelden bir fahie kt. Araba
da bekleyen sessiz bir ifti fark etti ve uzun bir deneyimin
verdii inanla bize doru geldi.
"Sizi gtreyim mi?"
"Hayr, teekkr ederim," dedim. "Durum iyi deil,
ama bu noktada deil."
"Dinleyin, hi olmazsa," dedi Lidya.
"Affedersiniz."
"Kt bir ey yok."
"Burada ok sk."
"Ha?"
*) Paris'te yaynlanan ve tiyatro, sinema, sergi, konser gibi gsteri programlanru veren dergi, (.n.)

49

"Biraz nce burada olmas gereken bir mterim vard.


Hl gelmemi. Clapsy's'te eitilmi kpeklerle bir numa
ra yapyor ve iki seans arasmda arkadalk ediyorum ken
disiyle. Yalnz kalamyor. Kalp krizi geirdi ve her an l
mekten korkuyor. Birinin hep yannda olmas gerekiyor.
Gerekten ne dndn bilmiyorum."
"Bir Meksika bo inanc bu/' dedim.
"yle mi? Bilmiyordum."
"Evet, lm ieri girmek iin, sizin tek banza olman
z bekler."
"Meksika'ya zg bir ey mi bu?"
"Yerli. Zapotek yerlileri. San Cristobal da Las Casas
blgesi. ok gzel bir lke."
"Bana Meksikah olduunu sylemedi."
"Yok, Italyandr, ama insan nerede yayorsa orada
umutlanr."
"Bilmiyordum. yi. Gene affedersiniz."
"nemli deil."
"yi geceler."
"yi geceler."
antasn elinde sallayarak uzaklat.
"Daha uygun bir semtte beklemeliydik belki de," de
dim sevgiyle.
Lidya kontak anahtarn sokmu, eli anahtarda, ne
doru eilmi ve nne bakyordu; kendi kendisiyle he
saplamakta olduunu hissettim. Beyaz sal kadm profi
li, bilinmeyen adam bak, mitolojik ift, doa bilimi m
zesi. Hi kukusuz tantmzdan beri birbirimize bu ka
dar yakn hissetmemitik kendimizi: ikimiz de keskin bir
boluk duygusu iindeydik.
50

"Biraz nce yardmlamadan sz ettiniz, beyefendi.


nerinizi kabul ediyorum. Aramzda olanakszlk var:
Bunu paylaabiliriz.-u son birka saat iinde siz olma
saydnz ne yapardm, bilemiyorum. Bunu size daha ya
landan gstereceim. Artk sevmediim bir adam sevi
yorum ve dolaysyla onu daha gl biimde sevmeye
alyorum..."
"Size hibir ey sormadm ki..."
"Bana gre hava ho! Bana bir ey sormusunuz ya da
sormamsnz. imdi sz konusu olan benim. Dnyann
sonu yalnzca sizi ilgilendirmez, hepimizi ilgilendirir. O
halde devam edelim. Fincanc katrlarn rktmenin an
lam yok. Sizi kocamla tantracam."
"Hibir biimde bu ayrntlara girmek istemiyorum."
"yi. Acayip olabileceinizi biliyorum. Sizin iin bir ey
yapacam. Bunun bakalarnda nasl olduunu gstere
ceim size. Artk kendinizi daha az biricik hissetmenizin
zaman geldi."
Opera, Haussmann Bulvar, Malesherbes. Bana gerekli
olan tek ey bir kocayd. Bir tr dmanca kararllkla su
suyordu, bitirmek iin acelesi vard sanki.
"Bana kocanzn ldn sylemitiniz."
"Size ne sylediimi gayet iyi biliyorum. Siz bana tele
fonda, 'Size bir aklama yapmak zorundaym,' dediniz.
Ben de size bir aklama yapmak zorundaym. Herey bir
yana, sizinle yattm. Ve siz beni arar aramaz, koup gel
dim. Gryorsunuz ki, alyorum, alyorum ben de..."
"Byle ge bir saatte kocanzn gzlerinin iine bakma
ya gitmek iin bir sebep gremiyorum," dedim.
"Sonra kendinizi daha iyi hissedeceksiniz."
51

Malesherbes Bulvan'nda gzelce bir binayd. Gsteri


dnemini dledii srada uyandrmak zorunda kald
mz sekin bir asansrle drdnc kata doru kmaya
baladk. Kapy atm ve asansr iki kat arasnda dur
durdum. Lal renkli pel kapl kanepeye oturdum.
"yi deil mi buras? yle sanyorum ki rezil bir yanm
var. Hl mutlu olmak istiyorum. Tabii. Yorgunluk var, si
nirler atrdyor ve insan... Diilik nedir, bilmiyorum. Bu,
belki de bir tr erkek olmadr yalnzca. Ama kadmdan
kurtulmu bir erkek ve erkekten kurtulmu bir kadm ya
rm yaamlarn iirip her taraf kaplaymcaya kadar f
lerler. Mutsuzluk propagandasn iyi yapyor: bamszlk,
bamszlk. Erkekler, kadnlar, lkeler, yle bir bamsz
lk mikrobu aldk ki bamsz bile olmadk: ren olduk.
Sakatlk, malullk hikyelerine yapyorlar. Sakatlk ve
malull bir yaam biimi haline getiriyorlar. Bravo. Ya
pay solunuma verdikleri hizmetlerden dolay Ordre de
Merite dl verilsin onlara. Zaten doa karsnda yle
zaferler kazandk ki havaszlktan boulmann asl nefes
alma biimi olduunu ilan edebiliriz gayet gzel bir bi
imde. Bamszln tek insani deeri, bir deiim dee
ridir. nsan bamszl yalnz kendine saklarsa yalnzlk
yllarnda byk bir hzla rr. ift, Lidya ve geri kalan
herey iftlemedir. Birliktelik, bir kadmda yaayan erkek
ve bir erkekte yaayan kadm demektir. O zaman siz de ba
na niin onun yanma uzanmadm, niin onu kollanma
almadm ve son soluunu dudaklarma ekmediimi
soracaksnz, onu sonuna kadar izleyebilir ve onunla bir
likte lebilirdim. Ama hayatta kalmak ve mutlu olmak is
tiyordu ve bu imdi siz ve ben demektir."
52

"Sarholuk snmu amsnz siz."


"Doru. Ve yarn, iki gn iinde, bir ay iinde size ba
kacam ve soracam: 'Orada ne yapyor?' Ona gerekten
inanyorsanz, bu demektir ki yaamak iin bir sebebe ih
tiyacnz yoktur. Henz yeterince yenilgiye uramadnz.
Baarsz olabiliriz, siz ve ben: iki kazann kalntlaryla bir
ak deniz gemisi yapmann zor olduunu biliyorum. O
zaman diyelim ki sokakta tanmadnz bir adam yaran
za aldnz. Geceyi geirmesine yardmc oldunuz ve ertesi
gn onu terk ettiniz. nk kimse imknsz bir eyi yap
maya zorlanamaz. Ama bu derece zayf ve umutsuzluk
iinde olduunuzu bilmiyordum. Evet, kendilerini bt
nyle kadnsz hisseden sakatlar ve kendilerini btnyle
erkeksiz hisseden maluller vardr. Bu yalnzca u demek
tir ki, daha Hitle'den nce bilinen hereyi yapabiliriz. Ve
ben size aksz yaanamayacan sylemiyorum: Olabilir
ve hatta en iren eydir bu. Organlar fizyolojik dzenin
iyi ilemesini salamaya devam ederler ve yanlsama ok
uzun bir dneme sarkabilir; bu ileyiin sonunda cesedi
somut biimde ortaya karmasna kadar uzayabilir. Cin
sellikte smak ve unutma da aranabilir ve otobs durak
laryla da yaanabilir. yle syleyin o zaman: 'Zavall, iki
gecedir uyumuyor ve sayklyor.' Saknma deneyimi ya
pn, her zaman iyi bir mazerettir. Ya da yarn benimle bir
likte hareket edin. Denemeleri arya kararak kenarda
kalma aptalln yapmaym. Benimle birlikte gelin, im
knsza bir ans tamym. imknszn sabrnn ne kadar ta
tn ve ne kadar bize ihtiyac olduunu bilmiyorsunuz."
ki kat arasnda durmu, bir asansrn banknda otur
mu, bu vahi dindar dosta szyordu.
53

"Ben de sizin gibi seyahatlerle yaayabilirim, Michel.


Bu yzden bu akam birlikteyiz. Geici olann sresini bil
miyoruz ve korkun bir ey bu. Salarm beyazlad ve bu
durum insana artk saatleri ve yllan sormamay reti
yor. Yarn tek banza Caracas'a hareket edin ve ben rast
lantlara inanmaya koyulacam."
Kapy kapatt ve drdnc kat dmesine bast.
"te geldik. Benim iin neler dneceinizi bilemiyo
rum, size kesinlikle kaba geldiimi biliyorum, ama tan
mamzn da tam zamanyd.".

54

ALTI

IG&

Adm Michel Folain. Annem babam Mandalyd, soya


dmz O'Folain'di. Ama ben Fransa'da dodum ve bu bi
ime dntrld. Yolcu uaklarnda pilotluk yapyo
rum, boyum bir seksen, krk be yandaym. Malesherbes
Bulvan'ndaki bir binann drdnc kafanda sahanlkta
ayakta duruyorum. Yanmda gerek bir kadm var, o da
ayakta. Btn bunlar, kesin, gerek, yaanm, algladm
gerekdlk izlenimi btnyle normal ve an gerek
likten kaynaklanyor. Baka bir yerde deil de burada ol
mamn hibir sebebi yok, bunlar 'durumlar', bir sapmann
ve uzatlm bir elin rastlantlan. Yaamda otomatik pilot
yoktur.
55

Duvarda kk bir metalik silindir olan misusa'y fark


ettim. Dindar Museviler bunu evlerinin giriine ivilerler,
Tanr kendininkileri tansn ve bakalarna vursun diye.
Kap beyaz ceketli bir uan yzne ald ve bir bay
ram enlii.
"Msy... Madam..."
"Lidoka! Ne kadar mutluyum!"
Hem drt ke hem yuvarlak yal bir kadn, ellerini
am, bize doru geliyor ve glmseyerek Lidya'ya bak
yordu. Bu glmsemede, dnyalarn en gzelinde hereyin mutluluk olduu okunuyordu. Salar simsiyaht, bir
izgiyle ayrlm ve topuz'yaplarak ahane bir kemik ta
rakla ensede tutturulmutu. Chanel'le balayp yzklere,
bileziklere, altn halkal byk kpelere kadar giden bir
klk iindeydi. Yetmiin zerinde gsteriyordu.
"Lidoka, canm, sevgilim!"
Lidya'nm elini ellerinin arama ald; heyecan, hayran
lk ve coku iindeydi. Ayn havay hzla yineleyen inge
ne kemanlarn andryordu. Bir metrdotel, elinde havyar
tabayla geti yanmzdan. Duvarlarda oktan beri grl
meyen konser afileri vard (Stravinski, Rahmaninov,
Braylovski, Bruno Walter), opera giysileri iinde arkc ve
bilmediim bir kyafet iinde ama nl olduklar belli
olan virtz fotoraflar vard.
"Endieliydi, ok endieliydi... Her zamanki gibi telefon
etti bu sabah sana... Artk gelmeyeceini dnyorduk..."
"yi akamlar Sonya. Michel Floain, bir dost... Madam
Sonya Tovvarski..."
Ellerimizi tuttu.
"Lidya'nm bir dostu? Ah ne kadar sevindim!"
56

"Caracas'ta tantk," dedim.


"Sonya, unu syleyeyim Jd olduka sarho kendisi."
"Ama insan imeli, imeli, imesi gerekir, yaamal in
san! Mutlu olmal! Bizler Rusya'da 'Kadehin hep dolu ol
sun!' deriz."
"Piroki," dedim. "Ay da troyka! Volga, Volga! Oi ciornyal Kulebyak!"
Yal kadn kendinden gemiti.
"Ama Rusa konuuyor! Rus musunuz siz yoksa! Yok,
yok, inkr etmeyin! Hemen bir eyler hissettim!.. Rodnoye!"
"Nasl?"
"Rodnoye! Bizden bir ey!.. Lidya... Rus o!"
"Allah kahretsin," dedi Lidya.
"Artk Paris'te hemen hemen hi Rus yok," dedi yal
kadm. "1943'te hepsi srld, biliyorsunuz, bu srgn
den sonra... K Velodromu!* Kocam dnmedi. Hadi sla
yalm bunu. Lidoka, onu getirmekle ok iyi ettin... Birlik
te mutlu olacanza inanyorum..."
Lidya'mn titrediini grdm. Hibir ey anlamyor
dum ve gnlmce tadm karyordum olaylarn.
"Yeter Sonya. Olunuzu aldm, biliyorum. Ama yce
Tanr onu size geri verdi. Analarn bir yce Tanrs vardr.
ansnz varm."
Yal kadm iyilik klan sayordu.
"Nasl byle konuabiliyorsun Lidya? Yapmaman ge
rekir, byle yapmamak..."
Bana aklama yapt:
"Biz Yahudiyiz, biliyorsunuz."
Eildim.
*) Bisiklet pisti, (.n.)

57

"Memnun oldum."
Bir stereo yayn m dinliyorduk, yoksa canl olaylar m
yayorduk, diye sordum kendi kendime. Balalayka, gitar,
keman. Seviyorum.
"Byle konumamak gerekir, Lidoka. Tanr iyidir.
Kalplerimizi grr o. Tanr adildir... Balayn onu, ok
mutsuz..."
"Zarar yok," diyerek yattrdm onu. "Ben burada
kimliksizim."
Lidya hafif isterik bir bijmde gld. Yukarlarda gezi
niyordum.
"Gelin, sizi dostlarmla tantracam. ocuumun
yagn. Verin mantonuzu... Her ikiniz de, geldiiniz iin
ok mutluyum."
"Sonya yenilmez, ba edilemez bir insan," dedi Lidya.
antamn yanmda olmadn fark ettim.
"Ne oldu, bir ey unutmay m baardnz?" dedi Lidya.
Duvarlara baktnzda btn Kutsal Rusya'y gr
yordunuz: ChagalTin bir haham, bir ikona koleksiyonu,
Tolstoy ve Pukin'in portreleri, apraz kamalarla Kafkas
hallar. alik ve bf strogonof da eksik deildi, ama ie
ride olmalyd bunlar.
Yal kadm baklarm izliyordu.
"Kocam Tiflis kkenliydi. Bak petrolleri."
"Bolevikler hereyi aldlar," dedi Lidya.
eri girdik. Tklm tklm dolu, sralanm salon ve
bir Arthur Rubinstein eksikti. Btn yzler tandk geli
yordu bana, bunun sebebi belki de hepsinin ok yal ol
masyd; tandm sandm ey de o dnemin hep ayn
rn veren slbuydu. Rus gmlei, izme ve aravari'si
58

giymi gen memleket havalan alyordu. Yal kadm


beni birisiyle tantrrken her seferinde bir sr syler gibi,
"Lidya'nn bir dostu," diyordu ve Lidya ortada gizli bir
ktlk varm gibi dilerini skyordu. ok sk mzikten
ve zellikle de Braylovski, Piyatigorski ve Rostropovi'ten
sz ediliyordu. Ufak tefek kel bir bey beni baka birisine
benzetti, tand. Nikola'dan haber alp almadm sordu
ve ben kendisine bunun gitgide zorlatm syledim.
"Evet," dedi ban sallayarak. "ok deiti. ok g
bir i. Sizinle konuurken kendim de..."
ekti ve biraz ampanya iti.
"Ve sonra herey o kadar abuk deiiyor ki," dedim.
Kolumu skt.
"Biliyorum, biliyorum, ama son sz syleyen her za
man srekliliktir. Gerisi yalnzca geip gidiyor. u anda ne
yapyorsunuz?"
"Gemesini bekliyorum, hepsi bu."
"Sizi ok iyi anlyorum. Gerek yetenekler iin hi bu
kadar zor bir dnem olmad."
"imdi hkmn sren basitlik."
"ok doru."
"Artk lt diye bir ey kalmad," dedim.
"Ama gelecek o gnler. Sanat her zaman beklemesini
bilmitir."
"Senyor Galba'y tanr msnz?"
"tiraf edeyim ki... Galba?"
"Galba."
"Soyut mu?"
"Hayr, ssleme. Yaam ve lme ok kiisel bir bak.
Biraz vahi, biraz kaba, ama..."
59

Dnd.
"Surata bir yumruk sanatn pek sevmiyorum. Duyarl
l ldren hereyden nefret ediyorum."
"Ben ayn fikirde deilim. Kimi zaman duyarll l
drmek yaamsal bir sorundur."
Garsonu kolundan tutarak ve bo bardaklar tepsiye
koyarak arka arkaya viski yuvarladm. Sonya beni bir
topluluktan baka bir toplulua srklyordu.
"Gelin Mienka, geliniz..."
Bylesine srekli bir glmseme grmemitim hi ve
kendi kendime uyurken de glp glmediimi soruyor
dum.
"Lidoka'y oktan beri mi tanyorsunuz?"
"Oh, yzyllardan beri!"
Kolumu skt.
"O kadar mutluyum ki..."
"Sizi mutlu eden ey nedir tam olarak, madam?"
"Bana Sonya'y arn."
"Niin mutlusunuz, Sonya? Patavatszlk etmek istemi
yorum, ama mutlu olmak iin belki de benim bilmediim
sebepler vardr ve..."
Prl prl parlayan bir tr antipatiyle inceliyordu beni.
Hereyi siyah; gzleri, salar, alnndaki kadife bant,
boynundaki ba, kpeleri, giysisi, yzkleri ve payetli el
antas.
"Tanrsnz mutlaka..."
Yllardan beri Pleyel'e adm atmamtm ve alan piya
no muydu, arp myd, onu anlamaya alyordum. Frlak
dileriyle elimi ezdi ve alak sesle Sonya'ya ertesi gn iki
yznc yl iin Amerika'ya dneceini syledi.
60

"alyapin'in rencisi mi?"


"Ah Mienka, kat yrekli olmamak gerekir."
Kayp Lidya'y ararjcen iki viski daha itim ve ciddi bir
tavrla bana souk et ikram eden ve olaanst gzleri
olan kk bir kz grdm. Havaszd bulunduumuz
yer. Parlak klar salyordu evreye. Bir VVagner trilojisi
iin Palais Gamier'ye gidiliyordu. Birisi Rolf Liebermann'
iyi tanyordu. Bir ey skandaldi. Bayreuth sola dmt.
Birisi artk kendisi deildi. ok resim galerisi vard. Berenson bunu grseydi mezanna geri dnerdi. Artk hibir
yerde otel yoktu. Btn operalar onu koparyorlar. Biri
bunu hep sylemiti. Ciddi bakl kk kz ikolatal
pastayla geri gelmiti, Portekizli kapc kadnn kzyd bu.
Sonya onu alundan pt. Rusya'da kiliseler bu kadar in
am hibir zaman geri evirmemiti. lk dl hak etmi
olacakt. Nureyev, Makarova, Barinikov. Birisi en byk
t. Hereyi beklemek gerekiyordu. Bu ad iyi belleyin, ok
seyrek yanlrm. Salonun br ucundan iaretler yapan
Lidya'y fark ettim. zr dileyerek ona ulamaya altm.
Artk mimarlk yok, in'i yneten Mao'nun kars, Metro
politan ve Scala iflasn eiinde.
"Peki, Michel iyi geldi mi size? Kendinizi daha az m
yalnz hissediyorsunuz?"
Biraz imiti.
"Sonya'ya sz ettiniz mi? Size yreim olmadn m
sylediler?"
"Merhametsiz bir gl var."
Lidya tkenmi gzkyordu. Gzlerinin evresi bt
nyle glgelenmiti. Ama parlak goril bu maaralara ka
dar gelemiyordu.
61

"Artk yapamyorum. Evet, benim sram. Size rastla


mam olsaydm ne yapacam bilemiyordum. Artk ya
amak iin hibir istek duymuyorum."
"Bu en eski yaama biimi."
"Sizi buraya getirtmek zorunda kalmayacaktm."
"Niin? Vakit geirtiyor."
"...Ama burada olmak iin sz vermitim. Sonya ok
azimli bir kadndr. Hereyi kesinlikle yutmaktan yana.
Cokuyla, nk yiyecei sman Tanr. Hayatnda o kadar
ok mutsuz oldu ki artk anak mutlu olabilir. Ve sonra...
Biz Yahudiyiz, biliyorsunuz, uzun, ok uzun zamandan
beri... Bir an gelir ki zafer kazanlmtr..."
Bir garson bir kuru pasta taba tuttu bize. Bir romlu
hamur tatls aldm.
"Yarn sizinle birlikte geleceim eer isterseniz. Alain'i
greceksiniz ve niin size askm olduumu anlayacaks
nz belki."
"Bana asknt m oldunuz? Siz mi?"
Glmeyi de baardm.
"Evet, ben. Sokakta bana arptnzda ve baktmz
da... Ooo, biliyor musunuz nedir bu: nsan bir kez umut
suzlua dnce herhangi bir eye inanmaya hazrdr..."
"Yaam her zaman savunur kendisini..."
"yi ve sonra sizden ok uygun biimde yz evirdim.
Ama sizin taksi paranz yoktu, armtnz ve yeniden
bu anlamsz umut m... Gcnzn sonuna gelmi, sk
m gibiydiniz..."
"Ksacas, byk bir frsat..."
"nsann kendisi yardma muhtaken, bir bakasma
yardm edebilmesi olaanst bir ey... Size adm ve ad
62

resimi verdim, gittim, kendimi yataa attm, aladm ve...


bekledim. Gelecek. Gelecek, gfelmesini istiyorum. On yedi
yandaki gibi. Beyaz* salara, olgunlua, deneyime, re
nilen hereye, yenilmi tm amarlara, sonbahar yaprak
larnn mrldandklarna gvenmemek gerekir, yaamn
bizi gerekten isteyerek getirdii bir duruma kanmamak
gerekir. Dokunulmamtr, hep oradadr ve inanmaya de
vam eder. Geldiniz, ama ben olanakszlk iinde kaldm.
yi bir eitim dedikleri eyden getim: Bizi engellerle evi
ren ey. Onlar devirmek iin gerekten lgnca davran
mak gerekir. Sizi dar attm. Bereket versin ki siz gerek
ten umutsuz bir durumdaydnz ve geri dndnz... Si
zinle yattm."
Berbat bir yzle gld.
"...Oh, ok kt, kalakalm, yasakla engellenmitim.
Cinsel ilikide bulunmak, dnebiliyor musunuz... K
zm ldnden beri zamanm mutlu olmaya hakkm ol
madn kantlamaya almakla geiriyorum. Sizin iin
yatmann bir mazereti vardr, bir ba, bir fedakrlk, ne
redeyse ahlktr, ama benim iin yatmak... Amann! Ahlk,
yal bir delidir. nsann tanmad biriyle cinsel ilikide
bulunmas, nevrozdur. steriktir byle bir insan. Souk
luk, ahlk ve psikolojinin birlikte yatmasdr. nsan yaa
ma sebebini kaybedince, ama gene de yaamaya akrsa,
sulu hisseder kendisini."
Birdenbire sustu; rkm bir hali vard.
"Tanrm, Michel, unutuyorum..."
"Ben de," dedim. "Ama ok iyi bu. Yannik uzakla
mam istiyordu. Caracas'tan biraz daha uzaa gittim ve
ite herey."
63

Bir zakuski taba daha geldi, ama kuru pastadan son


ra geliyordu ve serte garsonun dikkatini ektim.
"Bu ne laubalilik byle."
Omuzlarn kaldrd.
"Ne bekliyordunuz siz? Bu bir Rus gecesi."
Yal bir kadn ertesi gn Salzburg'a gideceinden ge
lip Lidya'ya sarld. Sonya mzisyeni yanmza kadar
srkledi ve bize Kalinka aldlar. Ritmini ayaklarn verdi
i dans dnda bir igan mziinden daha yrekler acs
bir ey olup olmadn soruyordum kendi kendime.
"Bunlar aslnda Dou Alman," diye fsldad kulama
Sonya. Sevin ve mutluluk doluydu. "Mitralyz atei al
tnda duvar getiler. Bizim gibi gmenler."
Onlara votka ikram etti. Prenses Golopupof tuvaletin
nerede olduunu sordu. Gsnde bir kpek tutuyordu
ve Italyand. Sonya kocasnn kez hereyini yitirdiini
syledi. ok byk kmbeti olan yal bir adam bana
Keyserling'den, Coudenhove-Kalergi'den, Thomas
Mann'dan sz etti. Alman Kltr Ataesi bir gruptan te
kine gidiyor ve herkesi Alman Bykelilii'ndeki bir re
sepsiyona davet ediyordu.
"Teekkr ederim," dedim sra bana gelince. "Ama ya
nlyorsunuz. Ben Yahudi deilim."
arm gibi gzkyordu. Yalan sylediimden ku
kulanm gibi bakt bana ve Lidya lgnca gld. ok
zenli giyinmi, papyonlu bir Fransz, burada hi kimseyi
tanmadn ve opera mdr olmas nedeniyle davet
edildiini syledi. Bir etajerde boyal yumurta koleksiyo
nu vard. Birisi sessizlie davet etti ve Sonya bir telgraf
okudu: Rubinstein zr diliyordu, gelememiti. Kendisi
64

nin yagn kutland halde koca niin burada deildi,


bir trl anlamyordum. Belki daha ho bir davetli toplu
luunun bulunduu bunun gibi baka salonlar da vard.
Baka sofralar, baka igan mzikleri, baka elenceler,
baka aynalar. Nasl sevgilim, gidiyor musunuz yoksa?
Gelin. Sizinle mutlaka tantrmalym. Sizi tanmak iin
lyor... Lidya'nn dudaklarna gtrd ampanya ka
dehini tuttum ve aldm.
"Niin? Niin siz ve ben deil? Benim de, benim de ce
sarete ihtiyacm var."
"Birka saat iinde gidiyoruz. Yaplmas gereken ileri
niz vardr mutlaka. Yeterince itiniz."
"Kocam dn gene kendisini pencereden atmak istedi.
Oysa yanndan hi ayrlmayan zel muhafz var. Burada
bir ahlk sorunu kyor ortaya: Pencereyi ak brakmak
m brakmamak m? insan ne zaman acmaszdr: ilkeleri
olduunda m? Yaam hibir eye ve hi kimseye sayg
gstermeyince yaama sayg ne demek oluyor? Karar ver
mek hakkna sahip deilim... nk gerekten bilmiyor
dum artk, lmesine yardm m ediyordum, bunu onun
iin mi yapacaktm, yoksa kendim iin mi?.."
Bir ie ampanya almaya gittim ve sonunda kendimi
tekilere gre daha sakin hissettim. Yagn kutlanrken
kendisini pencereden atmak istedii iin korunan bir ko
ca, ay da troyka, gelininden tepeden trnaa nefret eden
mutlu ve neek bir anne, bir opera mdr, baka bir ka
dnn lmesine yardm eden beyaz sak bir kadm, tadm
bu pastadan Mienka, kendi ellerimle yaptm, Opera'y
kurtarmak gerek. Nice, bugn yallarn yaamlarn ya
knlarnn yannda bitirmek istedikleri bir kent, her frsat
65

ta aka yapyorsunuz, dnn btn cesaretimi topla


dm ve por-nog-ra-fik bir film seyretmeye gittim, kaplca
lara inanmam, ama yaplacak gzel gezintiler vardr, u
zavall Sonya, ne cesaret, demir bir irade. Lidya srtn du
vara dnmt, gzleri prl prld, ok imitik, ieyi ve
bardaklar yere koydum.
"Peki imdi harekete geebilirim, sanyorum... Benimle
kaln..."
Girite vedalar, sahibini arayan bir kayp manto, iki ya
nak stne pckler, telefonlamalar, mutlaka gelinler,
kollarnda tuttuu bir giysi ynnn stnden yalnzca ko
ca gzleri grnen Portekizli kk kz vard. Koridor bo
yunca Lidya'nm peinden gittim, vestiyerden gelenlerin ge
ilerine engel olmamak iin kibarca kenara ekiliyordum.
"Lidoka... Bunun doru olduuna inanyor musun..."
Oradayd. nci kolyesini ekitirip duruyordu. Glm
semesi donuklamt. Lidya'nnki zaten yleydi: Hzn
myd, kin miydi, fke miydi, belli deildi: Koridorda se
im yapabilecek kadar yeterli k yoktu. Sylenebilecek
olan, iki kadnn birbirlerini ok iyi tandklaryd.
"Onu grmeye gelmediim iin eletirdiniz beni, bu
akam burada bulunmam iin srar ettiniz ve imdi bura
da olduum iin..."
"Ge oldu. Alain bitti..."
Saati unutmutum.
"Artk hemen hemen hi uyumadn biliyorsunuz
dur..."
Sonya k sayordu.
"leden sonra biraz uyudu. Yirmi dakika. Doktor Gabot ok memnun... Ama ok sinirli ve en iyisi..."
66

Lidya rahat gzkmek iin mcadele ediyordu. ocuk


gibi konuuyordu.
"Bir dostla birlikte olduum iin mi? Bununla ilgili ola
rak hibir zaman hibir ey bilmeyecek."
"Mienka? Ama olmaz..."
"Btn adlan byle Ruslatrma biiminiz ok komik..."
"Kimi zaman yaamak iin ok komiklik gerekir, Lidoka... ok tuhaflk. Hayr, sevgili Mienka'mz yzn
den deil..."
Bak beni iyilie bodu. Bu gerekten nefret.
"...Tersine. Alain senin mutlu olman istiyor canm."
"Oh, yeter Sonya. Ve nce unu soraym, nereden bili
yorsunuz? Syledi mi size?"
"Onu tanyorum, olumu tanyorum."
"Ana yrei, bilirim. Allah kahretsin, ok zlyorsu
nuz Sonya. Herkes biliyor, taplacak bir kadnsnz."
Yal kadm incileriyle oynayarak glmsyordu.
"Sana kzmyorum, yavrum. Anlyorum. ok mut
suzsun."
"Buras byk balama evi. Tanr balanr, Alman
lar balanr, Ruslar balanr, herey balanr. Btn
yl Yom Kippuf dur..."
"Gelinim anssz, Michel."
Beni Fransa'ya geri veriyordu.
"...Tann'ya inanmyor. Geinemiyor. Ya siz?"
Bir koridorda byle bir ey beklemiyordum.
"zr dilerim, Sonya, ama beni biraz hazrlksz yaka
ladnz."
"Ah, siz de. Hazrlksz. Ne yazk!"
Ceplerimi kartryordum. Mutlaka bir eyler kalm
olmalyd bana.
67

"Hi/' dedim.
"Sarhosunuz, Mienka."
Mienka, yeniden balamtm.
"Ben rlanda kkenliyim," dedim. "Bir Gal masal var
dr; Tanr'nn eytandan yer satn aldm ve karlm da
nakit... dediini anlatr. Hah hah ha!"
Kaytszlk.
"zr dilerim," dedim, alakgnll bir tavrla.
"Gelmeni istedim, Lidya, nk bu akam sen burada
olmasaydn dostlarmz ok. aracaklard. Seni acmasz
ca yarglayacaklard. Seni kalpsiz bir kadm olarak tanmalann istemiyordum..."
"Bravo! te buradayz! Ve bu byk ve gzel glm
semeyi greceksiniz, Michel..."
Yce bir giriimde bulundum.
"Geceyi bir Rus gece kulbnde bitirseydik..."
"Seni hibir zaman eletirmedim, Lidya. Hep savun
dum. Olumla evlendin."
"Cinayet!"
"Seni ok tutuyor."
"Nereden biliyorsunuz?"
"Kimi zaman adm sylemeyi baaryor. ok doal,
ok kolay biimde 'anne' diyor. Ve bu sabah elinde senin
fotorafnla grdm onu. Bizden niin bu kadar nefret et
tiini bilmiyorum. Onun hatas deildi bu. Kazann btn
tanklan bu konuda hemfikir. yle sanyorum ki ondan
nefret etmenin tek sebebi, onu artk sevmemen."
Lidya gzlerini kapamt. stnde soluk gri bir elbise
ve beyaz bir boyun krk vard. reti duruyordu. O sra
da bunu dnmyordum, ama imdi onu daha iyi anm
68

samak iin dnyorum. Masum deilim: Unutmak iin


onu dnyorum. Zaten "btn bunlardan iz kalmaya
cak. Niin peki bu*kadar fke, bu kadar grlt patrt?
"Hekimler ok iyimser. Szck oluturmak iin artk
hemen hemen hi glk ekmiyor, szckler dzensiz ve
karmakark olsa da. Harfler ok cesaret verici, olaa
nst gelimeler gsteriyor. Sesliler her zaman yerinde.
Biraz daha sabr yavrum, btn alfabeyi ezberleyecek.
Mutlaka, kesin bu. Tann bizi terk etmeyecek."
Gitgide daha az anlyordum; bu bir mutluluk ve ra
hatlkt.
" H a r a o dedim, nk bu bildiim Rusa bir sz
ckt ve szck oturmutu, nk herey yolunda anla
mna geliyordu. enliin yapld taraftan gelen bir g
l iittim, ama bu ses bende ok yksek bir kattan geli
yormu gibi bir izlenim uyandrd. Bir ihtiyar, bir kn
peine dt. On dakikadr hibir ey iememitim ve
endielenmeye balyordum: Her an aylacam hissedi
yordum. Portekizli kk kz geti, gzlerini falta gibi
amt, nk olsa olsa on yamdayd ve grlecek ok
eyi vard. Lidya'nm bir elinde simli kk bir anta,
br elinde de siyah bir azlk bulunuyordu ve bu be
nim kk bir ktlm, hmcmd. Rzgr, yazdm
plajda salaryla oynuyor ve bu, beyaz yapraldardan ya
rarlanan bir amdan baka bir ey deildir. Gelen bir gar
son Sonya'mn kulama hibir ey kalmadm fsldad.
Sonya da artk bittiini ve bunun hi nemli olmadn
syledi. igan ay ay ay'lan biraz daha srd, ama ac
alay yoktu artk. Sklm yumruklar yalnzca yumrukla
rn gszln belirtir ve cesaret denen ey de su g
69

trr bir eydir, nk yaamaya yardm eder. ki ayakl


kemanlar dua etmek iin diz ktler ve zellikle duyar
l telleri olanlar stradivarius dzeyine ykseldiler. Paganini oradadr belki. ok ince kemanlar elendiler, nk
dayankllk da gerekli. Senyor Galba, eitimin niteliini
yarglamak iin meslektalarnn arama yerleti, tan
madmz baka bir uzmann sama oturdu. Gelecek
olacak: zveride bulunalm, zveride bulunalm. Yenilenler gelecekteki zaferleriyle kendilerinden geerler. En
sem aryordu, kukusuz yaym etkisiyle.
ki kadm birbirlerine hi aldrmadan aym anda konu
uyorlard: Yalnzca kiisel olduundan belki de ok b
yk bir znt sz konusuydu.
"Gelecek hafta Amerika'ya gideceiz. Orada mucize
ler gerekletiriyorlar. Hereyi denemeliyiz. Umutla ya
anyor."
"zellikle basmakalp eylerle yaanyor."
"Mcadeleye ve btn gcmzle inanmaya devam
etmeliyiz. Kendimizi umutsuzlua koyverme hakkna sa
hip deiliz..."
Opera mdr zr dileyerek geti, ya paltosunu ya
kapy armt. Sonya bana dnd:
"Kocam yitireli otuz yl oldu, Michel. Ansn y
celtmemi olsaydm uzun sredir lm olacaktm. yi bir
yaam sryorum. Arabam, ofrm ve mcevherlerim
var. Maddi adan rahat olmasn istiyorum onun. En b
yk kaygs, benim gvenlik iinde olmamd. Tapard ba
na. Bu yata beni byle grmek size tuhaf gelebilir..."
"Yok canm, hi ilgisi yok," dedim ok hzl bir biim
de. Beni yalan sylerken yakalamasma...
70

"Genliimde gzeldim. ok sevdi beni. Mezar yok,


nereye gideceimi bilemiyorum. Mcevherlere, ofre ih
tiyacm yok, ilgilendirmiyor beni, Michel. Bu, onun iin
dir. Hereyin onun istedii gibi olmasn istiyorum. Bu
onun istei, ans, kaygs. Lidya bunu anlayamaz, nk
bugn yaamak iin bir sebep yok. ylesine hibir eysiz
yaanyor."
Lidya bir glayl vazosundaki sigaray fkeyle eziyordu.
"Kemanlarn uzun hkrklar bkknlk verdi," dedi.
Koridorda birka hzl adm att, bir kapp at ve beni
bekledi. Sonya'ya endieli bir bak attm. Bu kocadan ve
apartmann dibinde gizlenmi ve alfabeyi renen olun
dan mthi korkuyordum. Senyor Galba'nm abarttn ve
elencenin de bir snn olmas gerektiini dnyordum.
Sonya kolumu tuttu.
"Ne yaparsnz, yle ite, bu kadm mthi, sert deil
de... azgn. Evet, tamam, azgn. Girin Mienka. Evinizdey
mi gibi rahat edin."

71

YED

E&

Byle bir dekor deiiklii beklemiyordum: Rus etli b


reklerinden hi iz kalmamt. Hereyin bir abajurun ma
vilikleriyle gizlenmi gibi gzkt ok sade bir ktp
hane. Camlarn arkasmda Proust ve tm Pleiade'n koku
su hissediliyordu. Biraz hayalci, her zaman bo ngiliz kol
tuklar vard. Burada ok okunmu, pipo iilmi ve bilge
ce szler edilmiti. Duvarlarn kitaplardan arta kalan b
lmlerindeki uzamda yumuak ellerin tuttuu iki sakin
ve beyaz mask vard. ok eski bir masann stnde bir
buket iek, halka profilinin en iyi yann gsteren eski bir
soytar gibi okyanuslarn gsteren bir yerkre bulunu
yordu. Lidya salar, yz, giysisi ve smsk krkyle ha72

reketsizdi. Yenilmez glmsemesiyle siyah kehribar yal


kadm. Tkenmeyi ok istemitim: Duyarlln sonunu
umuyordum, ama ancak saplantya ulaabiliyordum; tu
haflk izlenimi gerein korkutucu yann belirginletiri
yordu; acmasz bir ikinlikle evriliydim; bunalm btn
savunma giriimlerimi bozuyordu. Gizlenmek olanaksz
d. Kar koymak, lme gz yummak, hayatta tutmak
iin sevmek gerekiyordu. Martlar ve kargalar, barmalar,
feryatlar, son anlar, Bretagne'da bir plaj. Alnn dudakla
rmda, kadnn , baka birok kalkan gibi dmemek
iin mcadele eden ar kirpikler.
Odann ortasndaki divanda ayak ayak stne atm bir
adam oturuyordu. izgilerindeki ar incelik ve dzenlilik
nedeniyle yznn biraz kiilikten yoksun olmasna karn
hi tartmasz ok gzel bir adamd; hakkn vermek gere
kir. zenle ayrlm salar ona bir jn prmiye havas ver
miti. Bu adamda birok yapaiylk vard, ama bu zellii,
yzndeki kibarlk ve tatllk ifadesiyle ortadan kalkyordu
ve srekli hereye kar nezaket gsteriyormu gibi gr
nyordu. Krk yalarnda olmalyd; hem beenilmek, hem
de bundan zr dilemek alkanlna sahip olduu hisse
diliyordu. Bununla birlikte, bakndaki tuhaflk gzmden
kamad; ilgin bir pnltszlkla eskilerin 'kadife baklar'
dedikleri ey olmaktan kayordu bu baklar. Metal d
meli deniz mavisi blazer bir ceketi ve zenle tlenmi fla
nel bir pantolonu vard. Siyah ayakkablar prl prld. Ya
kas akt. Mavi Ascot kravat, beyaz gmlei vard. Kusur
suz giyinmiti. Giyiminde hibir ey olmayan, ama bir mo
da gravrne benzeyen insanlardand. Hi kmldamadan
duruyor ve nne bakyordu, bize hi dikkat etmiyordu.
73

Perdelerin yanndaki bir koltukta, blucinli, fanilal, pazulu, basketbol ayakkablar olan atletik bir adam, bir re
simli roman dergisi okuyordu.
"yi akamlar, Alain."
Adam sesin kendisine ulamas iin bir zaman gereki
yormu gibi bir an bekledi, sonra serte kalkt. Bir eli blazerinin cebindeydi ve kutsal bir yakkll vard.
"Kocam Alain Towarski... Michel Folain, bir dost..."
Tovvarski dikkatle dinleyerek bir an bekledi, sonra bir
ayan katlad, dizi havada kald ve grnr hibir sebep
olmadan bir an byle durdu.
"Lokma tatl i i bitti," dedi ve yerdeki halya doru
sevimli bir hareket yap, beni oturmaya davet eder gibiydi.
"Teekkr ederim," dedim, nk bundan bir ktlk
gelemezdi.
Koruma Rikiki'yi bir sehpann stne brakm ve kalk
mt.
"Kk baparmak l Tanr herif tak tak?" diye sordu
Tovvarski.
evreme bir gz attm, iecek hibir ey yoktu.
"Muhafz kat saldrd pilav ve kuskus agaga," dedi
Towarski. "La bebin, inan. Polygone de Vincennes?"
Hi kukusuz gevezenin biriydi.
"Papatiya orda orda hipogram ve kurbaa. Gizli gizli,
ama vin pa pa... pi pi... pupet..."
Sabrm tamt, ok pis bir gece geireceimi sanyor
dum, ama byle bir elenceye de ihtiyacm yoktu.
"Zip-zip," dedim. "Puet puet. Apsia psia."
Towarski ok mutlu gzkt.
74

"Kurun aletim Montaigu'y vurdu," diye bilgi verdi


bana. "Klarnet kemik ve ru ba ba ba ba."
Sonya mutluydu.
"Gryorsun Lidoka, Alain imdi szckleri tam ola
rak, ok tutarl bir biimde telaffuz ediyor..."
"Perret ocuu ba," dedi Towarski. "abigo abes api..."
"Birlikte La Fontaine'in fabllarn reniyoruz," diye
aklamada bulundu Sonya. "ok iyi bir altrma olu
yor bu."
"Biyono de Karpat klapak azle..."
Allah kahretsin, belki de airdir bu adam, dedim iim
den. Modemleri pek iyi bilmiyordum. Eluard'da kalm
tm. Lidya'mn aladn ok iyi gryordum, yeterince
duygulandrc olmalyd bu o halde. Ama ben alamay
bilmiyorum ve sonra yle anlar vardr ki nefret duyabilir,
boynunu koparabilir ve daha abuk gebermesi iin onu
glmeye zorlayabilirim. Glme bazen nefretin ldrme
biimidir. Tovvarski'yle hibir iim yoktu benim. Gerekli
herey vard bende. Hereyim vard. Clapsy's, pasodoble,
eitim, iki ayakl stradivariuslar, telli alglar, gma gelmi
ti artk. Belki bir stradivarius deildim ve Beyrut'ta daha
iyi yaplyordu, ama bendeki hereyi ekip almlard. Towarski'yi daha ilk szcklerinden tanmtm. Wemicke'
nin ar jargonafazisi, biliyordum bunu. Uayla den
bir dostum vard Ve iki yldr anlalmayan bir dille konu
uyordu. Beynin bir blm tahrip olur ve btn dilin de
netimi yitirilir. Szckler rastgele, ans eseri oluur. nsan
ne dndn bilir, ama sylediini bilmez artk. Yol
75

dan km szckler keyiflerine gre bir eyler yapmaya


alrlar. Ama ne olduu bilinmez. Aklamalarn yap
mak iin zaman gerekir. nk dnce temiz, net, nor
maldir. Kurallara uygun sesbilimlerle oluamaz, hepsi bu.
Szckler krlr, bozulur, bklr, tersine oluur, tmcele
ri havada brakr, bellerim krar, artk hibir ey sylemek
istemezler, ne olursa olsun. Hatta bununla bir ideoloji bile
oluturulabilir. Yeni bir diyalektik. Nihayet dili dnce
den bamsz hale getirmek. Yz milyon anlamsz szck
kullanmak. Ve bu i farkda olmadan ve kesinlikle ko
numa ishaliyle birlikte, gider, anlalmaz eyler syleme
den edemez insan, nk btn frenler patlamtr, dene
tim diye bir ey yoktur artk.
"efler bana tosluyor, ama sralar orta," dedi sevimli
bir biimde Towarski.
"Teekkrler, sigara kullanmyorum."
"Michel!"
"Meru mdafaa, Lidya. Beni buraya dnya ampiyo
nu olmadm yzme vurmak iin getirdiniz, ama gene
de idare ediyorum durumu. Beyrut, ikence ve alktan
len ocuklar da var, ama sizi temin ederim ki bu avuntu
lara ihtiyacm yok benim. unu da bilmeniz gerekir ki b
tn zincirler biyolojik deildir, bazlar bizim eserimizdir
ve krlabilir."
"Genel szlere snmak her zaman daha kolaydr," de
di Lidya.
Towarski kez evresinde dnd. Sonra iyice eildi,
yeniden doruldu, bir ayan arkaya bkt, sonra teki
ni. Kollan keyfi hareketler yapyordu. Drt ayak stnde
durdu. Muhafz kalkmasna yardm etti.
76

yi direniyordum. Senyor Galba ya da bizim eitim s


tatlarmzdan biri, burada* hibir zgn buluuyla vnemezdi. Clapsy's'te alk ve cokuyu bununla salayamaz
d. Klasik bir numarayd bu. Ar afazide hasta hibir za
man amacna uygun hareketleri yapamaz. Allagelmi
eyalar kullanma anlayn yitirir ve bylece sama hare
ketler yapar.
"Cadaloz bizon kemiimi okuyor," dedi Towarski.
"Kpk ttn kk baba, ama bazen ay bit..."
"Evet, ama benim Zuhaf askerlerimde onlardan bol bol
var," diye karlk verdim.
Sonya mutluydu.
"Alain ses birimleri her geen gn daha iyi telffuz edi
yor/' dedi. "Hocas Tourian ok umutlu."
"Ah, susun, Sonya, susun..."
zellikle dayanlmaz olan Towarski'nin gzelliiydi.
izgilerin incelii, duyarllk, ekicilik. Belirgin bir farkl
lk, yakkllk, bir Oxford havas. yi bir eitim grm
olmalyd. Ya bu kibarlk, incelik ifadesi. Gerekten ok
yksek bir niteliin aracyd bu. Yrek paralayc eyler
kyordu bundan. imdi cansz bak anlayabiliyordum.
Baklar da etkilenmi olmalyd.
"Bakn," dedim onlara, "ben inanl bir insan deilim:
Tann-maymunlarm n tasarlarda bulunduklarna inan
myorum. Bunun iin hayvanat bahesine gidip onlarn
soyundan gelenleri kafeste grmek ve onlarn herhangi
bir ey olduklarn anlamak yeterlidir. Ve sonra zaman za
man muz vardr. Bizi devam etmeye cesaretlendirmek iin
kk bir ey atarlar."
77

"Kk kpek yavrusu plak ense ve solo solo?"


Diyalog kurmay yeliyordum. letiimsizlik yetmiti.
"Solo, solo," dedim. "Ve hatta solo."
Lidya fkeyle bana dnd:
"Michel, ltfen."
Birikmi ve alkolle karm fke, gszlk ve umut
suzluk birdenbire kafama srad. Kanserin yeryzn
den silineceini ve etimize batrdklar btn rk di
leri bir bir skp atacamz biliyordum, ama imdilik
hl yenik durumdaydm ve sesim ancak tozu etkileye
biliyordu.
"Tracaja la moukere, Travaja bono!" diye bardm.
"Ayaklarn orba ksesine koy, scak olup olmadm sy
leyeceksin bana! Jawohl Hitler, gulag, Medor! zr dile
rim, ama u anda verebileceklerimin tm bu!"
Towarski ok yakndan ilgilenmi gibiydi. Belki de bil
mem hangi ac rastlantyla ona kadar ulaabilmitim.
Rastlant kimi zaman gerek bir boktur.
"Mikro toto ak didya? Ak didya? Riria sen sev?"
Gzlerimi kapadm. "Akm Lidya," ve "Lidya, seni sevi
yorum," demek istiyordu. Hibir kuku yoktu bu konuda.
Cinayetin bykl konusunda hibir kuku yoktu.
Otantik bir stradivarius'tu ve onunla lgn gibi elenen
bir Paganini pislii vard. Lidya'mn alayc sesini duydum.
"imdi biraz daha iyisin, deil mi Michel? Kendinizi
daha az ey... hissediyorsunuz, deil mi?"
Kamm aryordu.
"Didya, sen sevorum..."
Didya sen sevorum. rade "Lidya seni seviyorum"un
evresinde dolamyordu ve tutunamyordu.
78

Alain Towarski susmutu. Gzlerimi kaldrdm. Yarm


da divann stnde baz Jules Veme ciltleri duruyordu.
Olaanst Yolculuklar'm gzel krmz koleksiyonundan
baz ciltler. Oysa kr gibiydi. htiyarn, olunun yanma
oturup yksek sesle okumas gerekiyordu. Kadnn oku
duklarn anlayamazd: Kelimeler bozuk biimde geliyor
du. nemi yoktu, gene de ona yksek sesle Olaanst
Yolculukla/ okuyordu.
"Tino Rossi," dedim. "Mandolinde Camus, gitarda
Dostoyevski ve davulda Dante."
Onlara srtm dndm ve byk bir arballkla e
kildim. Salonda yalnzca gidebilecek gc olmayan ok
yal birka davetli kalmt. Kalanlarn arasmda bfeye
vardm.
"Bir Spartacus eksik," dedim garsona.
"Evet, hepsini itiler. Ama bir ie naps ayrdm bir ke
nara."
Bir bardak doldurdu bana, ama ben ieyi kaptm. Herey bir yana saat sabahn yd.
"zel sektr kaldrmak gerekir," dedim.
"O tr bir kurum deil buras, baym."
"Mutsuzluun zel sektrn kaldrmak gerekir. Yaa
sn in. Sekiz yz milyon olunca fark etmiyor. Yalnzca sa
ysal bir patlama yapmak gerekiyor."
Garsona bir kadeh doldurdum.
"in," dedim. "Kardelik bu. Smr, snf mcadele
si, proletarya diktatrl bitti. Yukardakilerin ok hola
rna gidiyor bu. Bir demir ke, gladyatrler mcadelesi
ve geri kalanlar bir sre sonra aldatlmtr. Salnza."
79

Genti, neeli ve mastm bir yz vard. Tabii, daha yir


mi yamdayd ve bekleyebilirdi.
"Bakn," dedim ona. "Aradan geebilirsiniz. Kurban
seimi diye bir ey yoktur. Rastlantdr bu. Mutlu inge
nelere de rastladm ben. Yourt yiyerek yz yirmi yama
kadar yaayan Grcler de var. Yourt, dostum, herey
yourtta. Yeterince yourt yemiyoruz, btn mesele bu."
Glyordu. Bana sarho muamelesi yapyordu. Gen
likte bilinmez.
Vestiyere gittim, yamurluumu ve apkam aldm. Hi
bir eksiim yoktu artk. Ha evet, antam. Ama onu yeniden
bulmay umut edebilirdim. Kendimi daha iyi hissettim. Ko
ridorda sezgiyle, Lidya'y bekledim. Herey bir yana koca
syd. Birbirlerine syleyecekleri vard. Gldm. Ceplerimi
kartrp sigara aradm, ama iki yl nce sigaray brakm
tm. Yannik ok nem veriyordu buna, kanser yaptn
sylyordu. Girite iki kadm yanma geldiklerinde ben h
l glyordum. Yorgunluk sinirlerimden gizli kaynaklan
ekerek bana ok yardmc oluyordu ve birdenbire bedeni
me, kanma, iimde sessiz bir ark gibi ykselen bir gven
ve kesinlik dalgas geldi. Enayi deildim. Biliyordum ki bu
yalnzca beni devam etmeye cesaretlendirmek iin ikinci
nefesti. Devam edeceim. Hepimiz yenilmek iin doduu
muzu biliriz, ama gene biliriz ki hibir ey hibir zaman bi
zi yenmeyi baaramamtr ve baaramayacaktr. Bir baka
s, ama hi nemi yoktu bunun, baka bir yerde ve bilmem
hangi gelecekte, ama demirler krlacaktr ve gelecein iz
gisini biz; avularmzla kendimiz izeceiz.
Lidya gzyalar iinde geliyordu. Sonya duygulu ve
sevecen bir tavr iinde kolunu tutmutu.
80

"Balayn onu, Michel. Lidya... ve siz, hi kukusuz


alkanlnz yoktur. Bugn herkes mutlu olmay istiyor...
Yahudiler bile! Biz yallar, rendik ki..."
Lidya bana biraz ani gibi gelen bir hareketle kolunu
kurtard. Eskilere saygs yoktu.
"Doru Sonya, rendiniz. Ac sizin bir ikinci doanz ol
du. Bunu o kadar iyi anladnz ki. Yaama sebebine sahip ol
manz iin bu gerekli size. Sizin olunuzu aldm ve on yl
mutlu oldu. Bir gnah. imdi mutsuzluk size geri verildi.
Olaylar dzene girdi. Niin yaadnz biliyorsunuz: cesa
reti kantlamak iin. Hayranlk uyandryor. imdi mutsuz
luk haklarn geri ald. Ailemiz bir hi uruna katledilmedi."
"Dinlemeyin sylediklerini, Michel. Bizim grd
mz, yallarn grdklerini grmedi o. Bugn herkes
mutluluk istiyor. Bu onlara geecek."
"Bana inanrsanz, ac ekin, yarn beklemeyin, yaa
mn gzyalarn bugnden toplayn... Ona yksek sesle
Jules Veme okuduunu biliyorsunuz, bu..."
"Lidya, nk daha ktsnden korkuyordum," dedim.
Sonya k sayordu.
"Jules Veme'i ok seviyordu kkken. Okuduklarma
ilgisiz. Szckleri iyi anlayamyor. Ama sesimi duyuyor."
"ok anslsnz, Sonya. Olunuzu aldm, ama yaam
onu size geri verdi. Bir araba kazas sayesinde. Bir adalet
var. Ben kzm yitirdim, ama siz ocuunuzu kazandnz..."
"Hayr, hayr, yeter," dedim. "Ne de olsa Fransa'dayz."
"Lidya kt deil. Ama mutsuz olmaya almam."
"Evet, ben kt bir Yahudiyim. Biliyor musunuz, Son
ya, srail'e adm atmayagrn, ya mzeye koyarlar sizi ya
da dar atarlar."
81

"Anlayamaz, Michel. O bir asi."


"Duyuyor musunuz onu? Bir asi. Hakaretlerin en kt
s. Gerekten olaanst. Kabullenme, teslimiyet, boyun
eme. Yahudilerin Hristiyain olmadklarm syleyen kim?
Buradan gidelim. Eer mutlu olursam, Sonya, iyilemek
iin Lourdes'a hacca gitmeye sz veriyorum size..."
Yal kadn uzun sre ellerimi brakmad.
"Allahasmarladk Mienka, allahasmarladk... Ona iyi
bakn..."
Skca kolumdan tuttu ve kendimi darda buluncaya
kadar brakmad.

82

SEKZ

Arabada gzleri kapal, yz sakindi. Ba zellikle


bu i iin dzenlenmi dayamaya yaslanmt. Grnme
yen bakclar evremizde drt dnerken sessizce bekledi.
Dnya ampiyonlarmm zerine titreyen bu bakclar
kalplerinin sesini dinler, admlarn ynlendirir, dualar
n ederler, n cam kurularlar, depoyu doldururlar, iyi
yolculuklar dilerler.
"Biraz ekilmez oldum tabu ki, ama kendimi daha iyi
hissediyorum. Caracas nerede? Bana Bangkok'ta Gmen
lere Yardm rgt'nde de bir grev nerildi. Beni aar,
biliyorum. Hangi andan balayarak mutsuz bir kadn ol
maktan kp orospu olur insan?"
83

"Bunu bizim opera mdrne sormak gerekir, Lidya."


"Aktan hibir ey anlamyorum."
"nk ak hereyi anlar, hereyi cevaplar, hereyi
zmler ve hereyi ona brakmak gerekir. Ulam aralarm
deitirmek iin bir abonman, portakal rengi bir kart al
mak yeter."
"On yl gerekten sevdim onu. Sevgim bitince, kendisi
ni daha fazla sevmeyi denedim. Anlamanz gerekir bunu."
"Sululuk. Utanyorsun, kabul etmek istemiyorsun. M
cadele ediyorsun, insan daha az sevdike daha ok sevme
yi deniyor. Bazen ylesine aba harcyorsun ki bouluyor
sun. Zaten yukandakilerin houna giden de baar ya da
baarszlklarmz deil, abalarmzn gzelliidir. An s
tn denediniz mi? nam glendiriyor galiba."
"Bir akn bitebileceim anlayamyorum."
"Evet, btn kurumun gzden dmesine benziyor bu."
"Kimi zaman da bitmitir, ama insan alkanlktan fark
etmeyebilir."
Durdu ve dehetle bakt bana.
"Saat ka?"
"Vaktimiz ok."
"Alain hastaneden ktnda, denedim. Birlikte yaa
may srdrdk. Jargonafaziye yakalanmt ve anlamak
imknszd."
"Ama bu ileri kolaylatrmaz myd?"
"Bu sizde artk alayclk deil, Michel, bu... lm."
"Evet. Her areye bavuruyorum."
"Ve enesi korkun biimde dmt, nk ar afa
zi olaylarmda dilin zihinsel ba yklmtr, bu hastala
tutulmu olanlar durmadan anlalmaz eyler sylerler...
84

Ve insan birini srf artk sevmedii iin felket iinde bra


kamaz... Ama artk sevmedii iin onun yannda kalmal
mdr insan?"
"Psikolojiye bir son vermek gerekiyor, Lidya. Uzun za
mandan beri afite. Program deitirin. Ynetimle konu
acam."
"Ona duyduum sevginin kazadan nce bitmi oldu
unu iddia ederek kurnazca bir bahane mi uyduruyor
dum acaba, diye de soruyordum kendi kendime... Gerek
ten korkuntu. Bir insan sevmemek ve onu srf ok... fark
l... olduun iin brakmak. Gzel mi?"
"Oh, bu bir gzellik yarmas, hi kuku yok."
"Deimiti. Baka biri olmutu."
"deyiniz!"
"Bir bahanem vard aslnda: Masumiyet iinde de olsa
kk kzmn lmnden sorumluydu... Ve bu da, srtna
yklediim bu sorumluluk da onu brakmam iin fazla
dan bir gereke deil miydi?"
"Psikoloji her tr olaslk bakmndan zengindir. Yok
edilemez kombinezonlar. Aldatmaya izin vardr. Eklemek,
karmak ve paralarla doldurmaya izin vardr. Btn atlmlar kabul edilir ve insan her zaman kendi kendisine
kar oynar. nk her ne kadar paralar ve kombinezon
lar sonsuzsa da, tek bir kralie vardr: sululuk. Ne var ki
psikoloji olmasa, hayvanlardk. Hayvanlar elenmelidir.
Francis Jammes diye bir air vardr, ok gzel bir iir b
rakmtr bize. Ad: Cennete eeklerle gitmek."
Gzlerinde biraz dosta bir sevin parlts grld.
"Sonunda baaracaksnz, Michel. Bana szn ettii
niz Clapsy's'tek u cambaz gibi. O kadar baard bir bi
85

imde ve fkeyle eilip bklyorsunuz ki bir yumruk


eklinde reklenip kendinizi bu apka kutusuna sokma
y baaracaksnz sonunda."
"Ama ne de olsa insan hayatta bir eyler yapmak, Al
lah kahretsin!"
"Btn bu haykrlar neye yaryor, Michel?"
"Haykrmalar her zaman insann en yksek makamla
r olmutur. Btn insanlk hl anlalmaz eyler syle
mekten baka bir ey yapmyor; tutarl ve kardee bir dil
bulamyor. Ama hi deilse, dnyann bir ucundan teki
ucuna baryor ve kard sesler de eksiksiz biimde an
lalyor. Acma olacarf sylemiyorum, Lidya. Vahet
son bulacak ve cezalar affedilecek demiyorum. Bir gn bir
Spartacus gelecek mi, klelik son bulacak m, bilemiyo
rum; bildiim, aramzda ok nl zincir krclarn bulun
duudur. Fleming enfeksiyonu, Saik ocuk felcini yendi,
tberkloz mat edildi ve inanyorum ki kanser de son sal
tanat gnlerini yaamakta. Zayflktan lyoruz ve bu b
tn umutlara olanak salyor. Zayflk her zaman hayalle
yaad. G hibir zaman bir ey icat etmedi, nk kendi
kendine yeterli olduuna inanyordu. Dehaya sahip olan
hep zayflk olmutur. nsan, atei azlarna soktuunda,
karanlklar huysuzluk etmek zorunda kaldlar. Ne yapt
karanlklar? Babaya yaknmak iin katlar. Hayr, bu bir
barbar arks deil. Byle mrldanan yalnzca zayflk ve
ben inanyorum zayfla. u anda bile bir yerlerde, bir laboratuvarda mcadele eden ve bize zafer kazandracak
olan bir zayf vardr. nsanlk, yazgsnn izgisini avucu
na laboratuvarlarda iziyor. nsan Haklan Bildirgesi laboratuvarlarda douyor ve vcut buluyor. Siz ve ben dayak
86

yedik. Yenildik hi kukusuz. Ama btn zaferler bura


dan geer. Belki sarhoum." Deli. Groggy. Hibir ey iin
aba harcamyorum. Ellerim yel deirmenleri. Kesin. Ken
dime olan gvenim belki de bir delinin rahatlk ve esenli
inden baka bir ey deil... yi. Ama biz yenilgiyi kabul
etmeyecek kadar zayfz."
ok yava sryordu. Bir yere varmaktan korkar gi
biydi.
"Btn bunlarda lmsz bir yan var, Lidya. ok faz
la glnlk gerekli. Eskiden buna insan onuru deniyor
du. Niin ona... yardm etmediniz?"
"Ve geri kalan yaamm benim artk katlanamayaca
n bir acya son vermek iin kocamn lmesine yardm
edip etmediimi kendi kendime sormamla geti. Karde
likten sz ettiniz... Denedim. Ama insamn artk sevmedi
i birisine bal kalmas doru deildi... bir ahlk adna,
bir insan uruna kendini feda etmek, artk bunlarn hi
birinin de iler tutar bir yan yoktu. Bu hibir insanca ya
n olmayan bir insanlklkt, doaya kar bir eylemdi
ve Alain bunu hibir zaman kabul etmezdi, btnyle
ey olduunda... Balangta, kendisini hi kimsenin an
layamayacan bilmiyordu. Ortada bir komplo olduu
nu sanyordu. Gerek bir ikence sayklamalar iindey
di... Hastanede, biri tekinin kendisiyle alay ettiini san
dndan az daha kavgaya tutuacak olan konuma yete
neini yitirmi iki hasta grmtm. Elimi tutan ve bana
yavaa popo kk tencere ko ko ko diyen, saatlerini byle
yitiren ok gzel, ok sekin bir adam. Dnce terte
mizdi, ama sk skya kapalyd. Ve onda iki orannda bir
gr kalmt. Kazann mimar oydu benim iin artk...
87

Ondan nefret ettike daha ok sevmeye alyordum.


Ama ne adma? Ne adna Michel? Belli bir adalet adma,
sanyorum... ya da adaletsizlik. Canllar arasmda bir da
yanma. Barbarla boyun emeye bir kar k. Bu
belki de neredeyse... bir uygarlk sorunuydu, bilemiyo
rum. Ama artk bu ite Alain'in sz konusu olmadn
teslim etmeliydim. Bir insana balanmyordum, belli bir
insan dncesine balanyordum ve i, sonunda artk
insanlkla hi ilgisi olmayan bir eye varyordu. Bayrak
iin hurra, onur iin hurra. Ama bu artk yaam deildi.
Ve Sonya vard. Mutsuzlua inanc btnyle dorulan
yordu ve dzeyli, hayranlk uyandrc bir kiilie ula
mt. Otuz be yldr cesaretiyle yayordu; benim yar
maya girecek bir durumum yoktu. O ailesine yeniden ka
vuuyordu. Kocas, kardeleri ve imdi de olu. Btn
ailesinin katledilmesi onun iin rktc bir ey deildi:
Trn yasasyd bu. Bu yasann gerekten ta tabletlere
yazl olup olmadn bilmiyorum, ama mmkndr:
tatr. Gzyalar vadisi. Ac ekmek iin buradayz. Tanr'mn iradesi yerine gelsin. Tatan diyorum size ve lm
iin vazgeilmezdir artk, nk geerli bir mazerettir:
Mutlu olunamaz, mutluluu aramamak gerekir, herey
dzenli bir biimde yrmektedir. Orestes'lerden ve Yu
nan trajedisinden beklenen herey dnlebilir, ama
benim iin daha anlaml olan bir ey varsa o da oyunla
rn yukarda birinin kahkaha atmas iin ak havada oy
nanddr. Sylemek istediim, insanlkta insansal ol
mayan bir delilik yan bulunduudur... te beni dinledi
niz. ok kibarsnz. Umut ederim, unutmanza... biraz
yardmc olmuumdur..."
88

"Biliyor musunuz, btn insanlar her zaman yardm


lar zerine oynuyor; itiraf etsinler ya da etmesinler, byledir bu i."
"Tuzak..."
"Belki, ama gene de biz, siz ve ben buradayz."
"Bana ondan sz edin."
"Bo, bir gn yle dedi bana: 'Buraya kadar ve daha
teye deil.' Bu yalnzca ac ekmenin reddedilmesi deil
di: Bir drstlk ve doruluk isteiydi. Tabaktaki artkla
r yalamay kabul etmek istemiyordu kesinlikle. Alaka
cevap vermitim: 'yleyse ikimiz de.' Gzel bir fke duy
ma hakkna sahip oldum. 'Sorun deil. Seven tek insan
senmisin gibi konuuyorsun. Benim iin dayanlmaz bir
dnce varsa o da yaama sebebimle birlikte lmektir.
ok dii bir kadm, ok erkeksi bir adam lflarn hibir za
man anlamammdr. Sevilen bir erkek ya da sevilen bir
kadm demek deil midir bu hereyden nce? O zaman
sz ver bana. Hznn bir kolaylk, bir kaytarma yapma
maya sz ver. Brtlenler ve ykntlarla evrili boz bir
konut. Yok hayr! lmn gtrdnden fazlasn ka
zanmasn istemiyorum. An duvarlarnn arkasna skca
kapanmayacaksn. Tam yardmcs olmak istemiyorum.
Mutlu olduk ve bu bize mutluluk karsmda ykmllk
ler getiriyor.' Size daha fazla syleyebileceim bir ey yok,
u var yalnz: Syleyebileceimi grmyorum. Sanyorum
ona hereyi verdim ve imdi btn bunlar kollarmn s
tnde kald. Sevmek ar bollukla byyen tek zenginlik
tir. Ne kadar ok verirseniz, size o kadar ok kalr. Bir ka
dnla yaadm ve baka trl nasl yaandm bilmiyo
rum. Am m istiyorsunuz? te biri. Yatmt. ok ac eki
89

yordu. zerine eilmitim... Gl bir el, erkek bir varlk,


inandrc, 'Ben buradaym' diyen. Neden lmek. Parmak
larnn ucuyla yanama dokunmutu. 'Beni o kadar ok
sevdin ki bu sevgi neredeyse benim eserim oldu. Gerek
ten yaantmda bir ey yapmay baarmm gibi. Milyon
larca insan her zaman deneyebilirler, ama yalnzca bir ift
baarabilir bu ii. Milyonlarla ancak ikiye kadar saylabi
lir.' teki kk ayrntlar? ok kumrald... dudaklarn
ok seven ve hi brakmak istemeyen bir nee... Size ben
zemiyordu, siz ok farklsnz ve zaten sz konusu olan ne
sizsiniz ne ben, sz konusu olan... yokluuyla bizi birbiri.
mize balayan eydir... insan bilgelie ynelttiinden ok
gzel ve ok bilinen bir deyim vardr: 'Az zararla ok ya
rar salamak gerekir.' Yok, hayr, yle deildir ve sebebi
de udur: Bu zararn acs hi dinmeyecektir. Sokakta y
rrken birbirlerine destek olan, birbirlerinden ayrlmayan
iftler grdnz m? Budur zararn acs. Her birimizden
daha az kaldka ikimizden daha ok kalr..."
Bir sre sustu ve ok tatl bir dille sordu:
"Tanrm, ne yapacaksnz btn bunlar?"
Daha iyi korumak iin gzkapaklarm indirdim. An
larm sana vermek iin ok ileri yama kadar yaayaca
m. Her zaman vatanm, topram, kklerim, evim ve
bahem olacaktr: kadnn prlts. Bir kala hareketi, sa
larn uumas, birlikte yazacamz baz izgiler ve nere
li olduumu bileceim. Her zaman anavatanm olacaktr
ve ancak bir patika kadar yalnz olacam. Yitirmi oldu
um herey bana bir yaama sebebi veriyor. Tertemiz,
mutlu, lmsz... Kadmm prlts. Hl kendini savun
duunu ok iyi gryordum; bir pulun kalitesini, bir d
-t

90

ncenin parlakln ve canlln yarglar gibi dinleme


ye alyordun beni. Ve bir an, bize her zaman yardm
eden bu alayla beni kendinden uzaklatrmak iin fkeli
bir hareketle bir kaset koymutun ve sesim, daha nce
den zihnime yerlemi baka mzik dalgalaryla rtld.
Birka sokaktan daha getik. Zaman zaman alyordun,
yanndaki gerek dindarn imanna kapldndan kendi
kendine kzyordun ve senin evine gelip de kendini kolla
rmda, bize hibir ktln gelemeyecei, sorumluluk
duygusuyla dolu, ktln unuttuu bir yer olan g
smde bulduunda, hereyin kurtulduunu anladm.
"Kendini kolayla kaptrma, Michel, sevmemek iin be
ni bahane etme: lm zaten yeterince pistir, onu zengin
letirmek istemiyorum. Kaybolacam, ama kadn olarak
kalmak istiyorum." Hi sitem etmeden bana, "Hibir za
man baka biri olmayacak, deil mi, hep o olacak," dedi
in zaman Lidya, anladm ki seni emanet ettiim kiiye
kar ok sevecendin. Dnyorduk; baboluun sonuy
du ve durgun sularn bar iindeydik. Byk av srme
nin sonu gelmiti, bizden alnm olan hereyle snabi
leceimiz bir yere ulamay baarmtk sanki. Artk sen
ve ben sz konusu deildiysek de onur mcadelesi vard,
iki ara gibi skyorduysak da, insann zaferi vard. Bu e
kilde mrldanan soluum mudur, yoksa gsmde oku
yan ihtiyarn sesi midir, bilemiyorum; hava karanlk, ama
kaygsz deil, nk aydnlk bu mcevher kutusunda
her zaman daha gzeldir.
"Yannik bana gn ve saati bildirdiinde, Imance ky
yaknmda Eyre'de bir bahedeydik -bu adlar anmsaya
bileceim! bilmiyordum, bellek ou zaman bo ayrnt
91

larla dolar. Senden ylesine keyifle ve ylesine dosta


sz etmiti ki aylardan beri ilk kez evremizde bir umu
dun balangc gibi bir ey belirmiti. 'Bu tannmayan kz
kardee, kendisine ne kadar ihtiyacm olduunu syle
meni isterim. Onunla bulumay, kendisine glmseme
yi, ona sarlmay isterdim. Kara baht var, biz ok... biyo
lojiiz ve yaammz ou zaman srtmzdaki, kullan
madan nce sallayn etiketiyle geiyor. Kar konulamayan bir zayflk sz konusu ve buna her zaman mcade
le adn vermilerdir. Korkun bencilim belki, ama artk
burada olmayacamda niin yaamaktan ve mutlu ol
maktan vazgememi istiyorsun? Senden anm kskan
lkla korunan kk bir maymun haline getirmemeni is
tiyorum. Harca beni. Bir bakasna ver. Kurtulu byle
olur. Kadn olarak kalacam. Uyuduum anda hangi ha
vay alacam, hangi yata olacam, nasl giyinecei
mi, gzlerimin bu kez hangi rengi alacan bilmek iin
onu hayal etmeye alacam../"
I yakt. Yz at, bu tatl krklklar, zellikle bir
likte yaadmz bu izgiler bize yirmi yllk bir ortak ya
am veriyordu. Bak, omuzlar, salarm beyaz dzensizli
i, dudaklarn izgisindeki duyarl safln izgileri, btn
bunlar, titreme, sknt, kargaayd.
"Siz artk olmayan Franszlardansnz: katedral mimar
lar. Yarnlarla ilgili hibir ey bilmiyorum, Michel. Bu tr
lks alkanlklarm yoktur. Kk bugnlerden oluuyo
rum ben. Eski ve soylu bir savatr bu, biliyorum, erkek,
kadn, ift, hereye kar ve ters, ama tarihsel olmak iin
hibir istek yok iimde. Yzmz grmek istiyordum,
nk siyah her zaman biraz ok su ortadr. Burada,
92

yanmda birok krk kalkan ve paralanm kl arasmda


yatmtnz ve... ve ben, ben ne oluyorum ieride?"
"nmde daha yaanacak yllarm var ve bu yaamn
her zaman verecei bir eyler vardr."
"Sizin yaamnz istemiyorum. Baka hibir bedel iste
miyorum. Benimki bana yetiyor. Hayranlk verici bir ey
baardnz: Tann'dan hereyi aldnz ve aka verdiniz. Be
nim iin ok byk bir ey. alan bir kadm iin ok. yi
bakn bana, dostum. Yara dolu her yanm. Birlikteliin me
zarn kurtarmak iin hal seferine kmayacam. Hi de
ilse ekiden insanlar kutsal topraklara yalnz gidiyorlard.
Kendim iin mutlu olmak istiyorum. Trn mutluluu
iin mcadele etmek istemiyorum. Umay bile bilmiyo
rum, dnebiliyor musunuz? Kanatlarm yok. ok kk
bir eyim ve daha da kk olmay istiyorum. Biraz yumu
aklk, efkat, kibarlk ve sonra rzgr alp gtryor -ve
niin olmasn, niin rzgr da mutlu olmayacakm?"
"Bu bana ok titiz olduunuzu sylemenin bir biimi."
"Eh, evet. ok."
"Dalan yerinden oynatmakla balamayacaz. Rahat
olun, dalar gelip bizi bulacaktr. Eer u anda bende 'si
zin gzel duygularnz' gibi yan buluyorsanz, yanlyor
sunuz. Ve ben size, 'Sizi seviyorum,' demiyorum. Deneye
lim, diyorum. Mutsuzlua saygl olmak iin hibir sebep
yoktur. Hibir."
Geceliini giydi, bir sigara yakt, bir duvardan tekine
sinirli sinirli yrmeye balad, savunmasz insanlarn, silahszlandnc mcadelesinin iradesiyle el, kol ve ba ha
reketleri yapyordu.
"Sz konusu olan zellikle bir kadn kurtarmak deil
mi? Size, 'Beni bir bakas yapn,' dedi, yle mi? Ama yal
93

nzca sizin ikide bir anlarn akla getirme biiminiz olmak


istemiyorum. Ah, affedersiniz. Artk bilmiyorum. Belki ar
tk mcadeleye devam etmek iin gerekli olan ve krle
me ad verilen bu yce aydnl yakalayamyorum. Ya
amdaki btn baarlarn karlan baarszlklar oldu
unu kim sylemi, anmsamyorum/'
"La Rochefoucauld?"
"Hayr, La Rochefoucauld deil."
"Oscar Wilde?"
"Hayr."
"yleyse Lord Byron."
"Hayr."
"Dinleyin Lidya, size en iyilerini takdim ediyorum. La
Rochefoucauld, Wilde, Byron, Doruklar. Ben her zaman
doruklardaym. Gln, ortalk daha aydnlk. Ve, 'sizi ye
teri kadar tanmyorum' demeyin bana. Ya da 'yanlmak
tan korkuyorum' demeyin. Herhalde benimle mantkl ko
numayacaksnz. Anlalmaza kar iki kii olunca insan
lar daha ansl olur. Gzlerinizi kapaym ve bana bakn.
Gereklerin tm, iinde yaanlabilir trden deil. ou
zaman stmaz ve insan orada souktan lr. Yokluk beni
ilgilendirmiyor, zellikle de var olduu iin."
"Romantik?"
"Boka gre evet. Gerei inkr etmek sz konuu deil:
Sz konusu olan yalnzca bo vermemek. Bu kadar mutlu
olmasaydk, dman unutacak derecede mutlu olsaydk
Yannik iin ge kalnmazd ve belki kurtarlabilirdi. Mut
luluun her zaman dilerle evrili olduunu unutmutuk.
nce grnmeyen, kukulanlmayan dman, az dolu
olduunda ortaya kt. Kin dolu bir alakln gerek ve
94

ahlksz pislii. Krk kllardan ve paralanm kalkan


lardan sz ettiniz: Eh, evet,'birikiyor. Daha fazla zayflk
gerekiyor. Ama bu zayflk, bu krlganlk, kap giden bu
yaam karsndaki rperti... Buna ruhun gc diyorlar.
'Ruh' szcnn lugatmzdan kaybolduunu fark etmi
olmalydnz, insanlar byle eylere bulamamay yeli
yorlar; bu da bir l. Siz ve ben, birbirinin yardmna ko
maya alan iki amandra, gln bu belki, ama ben gl
drc olma onurunu kabul ediyorum. Hatta size unu
syleyebilirim ki insan yz diye adlandrlabilecek olan
ey tkrk ve kremal turtalarla olumutur... Artk bura
da olmayan insana kar duyduum mutlak sadakatten
bir an bile kukulanmamanz isterim: Bu lemeyecektir
ve imdi sra sizde..."
Sesinden, baklarndan baz kararszlklar iinde oldu
u anlalyordu. Bu belirtileri, bu silhsz saldrganl,
bu kanat rpmalar iyi tanrdm: Panie kaplmt, nk
kendisini hl inanabilecek kadar ak gryordu.
"Farknda olup olmadnz bilmiyorum, ama bana
kar byk bir kaytszlkla -byk bir vahetle demek is
temediimden byle konuuyorum-, bir kez daha ve ba
ka bir kadm sevmeyi baarabilmek iin rpnp duruyor
sunuz; sizi byle Okyanus'u yzerek gemeye alrken
gren suya atlayp boulmaktan kurtarmaya alr...
Umutsuz bir insan haindir."
"Eee?"
"Eesi, ne yazk ki gitar almay bilmiyorum, Michel,
yoksa ok tutulan bir ark yaplabilirdi. Sonya bizim
opera mdrn tanyor, bir toplant ayarlayabilir belki
bize."
95

"Evet, alay, biliyorum. nsan becerebildii gibi savu


nur kendisini. Ama bir gn artk sevmez olursam, bu de
mektir ki cierlerim olmayacaktr. Buradasnz, kadnn
var ve mutsuzluk yaamn bir zellii deil artk.
Saat sabahm bei, kukusuz bitti, ta stnde ta kalma
d artk. Ve bu yalnzca u demektir ki yeniden kurmak
gerekiyor. Btnyle yklrsnz, ama sonra bir an gelir
ki hibir eye el dememi olduunu grrsnz. Size
burada basit, ilkel bir ilahi sylyorum, nk baka tr
l yaam olmak mmkn deildir. lyada'nm bir destan
olduu sylenir ve bu yaptta anlatlan kahramanca sa
valar herkesi hayran brakr. Tatllk iinde yalanan
iftleri anmak ok daha zordur, oysa bunlar bizim daha
gzel zaferlerimizdir. Ne kadar sevmi olduumu hisset
miyorsunuz belki de. Baka bir kadm seviyorum ve siz
bunun iin yz evirebilirsiniz benden. Ya da unu sy
leyebilirsiniz: 'Biz kadmlar lf gtrp getiren analar ol
maktan bktk artk/ Peki! Burada size yarm serseriler
den sz eden kim? Size birliktelikten sz ediyorum ve bir
birliktelikte kim dnyadr, kim gne, kimse bilemez bu
nu. Baka bir tr, baka bir cins, baka bir lkedir bu. 'Bamszlk'tn da sz edebilirsiniz bana. Ayrlklarn u
mehur 'bamszl'ndan, insanlarn akla kendi kendi
lerine eildikleri 'baylar', 'bayanlar' tuvaletlerinden sz
edebilirsiniz. 'Bamsz' erkek, 'bamsz' kadn. Baka
bir yerden, byk buzlu yalnzlklardan, kpeklerin ko
ulmasndan baka bir eyin grlmedii bir yerden ge
lir bu ses ve saygyla kulak vermek gerekir bu sese: Ka
yplarn onurudur bu. Birazdan benden ayrlacaksnz,
ama bellei olan anlar vardr. Geici olan prltlarla ya
96

ar ve mutluluktan bir rant beklemiyorum ben. Saate ba


kacam, kalkacam, giyineceim ve size teekkr ede
ceim: 'Bana elik etmekle ok kibar davrandnz, vakit
ok abuk geti, umarm sesim komular fazla rahatsz
etmemitir'; salarnz yeniden tarayabileceksiniz, yeni
den gzelleebilirsiniz, uyanklarn dedii gibi 'yeniden
aklmz bamza toplayacaz'. Uyank; kandaki ya et
kisi uyandryor insan kulamda. Panayrlarmzda ok
grlr bu ilkellik; incik boncuk gibi, boyun atks gibi
hafiftir; sevmek, bu denendi zaten, ipe kadar yprand,
insan yanky ldrmek istiyor, nk yineliyor kendisi
ni, ama bize yeni bir ey syletmek iin nce ses telleri
mizi koparmak gerekir. Hi ona benzemiyorsunuz ve
byle salyorsunuz onun srekliliini."
"Michel, Michel..."
Yataa geldi, yanma oturdu. Belki dinliyordu beni,
ama hl sesimiz yoktu. Sesimiz hl kusmann bir bii
minden baka bir ey deildir.
"Yaamn bu dzeyde olmamasndan korkuyorum,
dostum. ok abuk soluu tkeniyor. Ne yazk ki yank
d kurmayan talar var ve bunlar ok byk bir kitle
oluturuyor."
"Evet, bunu hayranlk verici biimde aklam olan
byk bir air vardr. Hibir ey yazmam, aktan sz et
memi ve bylece yaamlarmzda yokluunun byiik pa
yn dile getirmesini bilmitir... Onlara acyorum. Bir ka
dm btn gzleriyle, btn sabahlaryla, btn ormanla
r, tarlalar, kkleri ve kularyla sevildiinde onun henz
yeteri kadar sevilmedii anlalr ve dnya, sizin yapmak
zorunda olduunuz eylerin balangcndan baka bir ey
97

deildir. Sizden benimle birlikte din adam olmanz iste


miyorum, yalnzca bir kadma yardm etmek istediinizi,
lmn daha bir tatllatrmak istediinizi biliyorum.
Btn gece konutuk, ama size hemen hemen hibir ey
sylemedim, nk dudaklarnz onu anlatyordu bana.
Ve size ne kadar inandn ve gvendiini hibir zaman
bilemeyeceksiniz. Sk sk Flot'ya gidiyorduk, orman, ok
deiken olan denize yeliyordu. Kayp biliniyordu, ama
manzaralarda grlmyor bu. Kendisine hangi burtan
olduu sorulduunda, glerek 'Atebcei' diyordu. Tit
reme ve geicilii dleyen siyah kayalara dokunmay se
viyordu. Bin ylda aalar arasnda baka bir ifte kar
yryorduk, bin ylda, nk yaamn da bir yaama se
bebine gereksinimi vardr. Bende idealletirme olduunu
ve bu nedenle de bir kadnn gerekliinin kaybolduunu
sylyordu; daha iyiydi bu, bylece kendisini daha lm
sz hissediyordu; insanlndan biraz yoksun olunca daha
az lml oluyordu. Bu keyi, bu yolu ok iyi anmsyo
rum; kzbcekleriyle, gne ve glge arasnda uup giden
prltlarla aydnlanm yeil bir gl vard. Dman alana
sahip olmutu bile; gnlerimiz saylmt, umudunu sana
balamt. 'Ayn mevsimde, bu ak mor sprgeotlan
benei geri geldiinde ve siz el eleyken, beni anmsadn
da buraya dnmesini isteyecektim. Birka gzel iir de ge
rekecekti, ama ne yaparsn ki airler iin, aktan sz etmek
zgnlkten yoksun olmaktr ki bu da her zaman olaa
nst olanaklar ister. Ak, birliktelik, Mars fethedilecek
ken ve Ay'da yrnecekken! Hayr, ama aka bir yana, bu,
gemie taklp kalmaktr. Oysa kim demi bunu byle, di
i olan herey erkek, erkek olan herey diidir diye... Hi
98

kimse. Teknik sebeplerle, bir tr organ, virs hikyeleriy


le, vr zvrla seni terk etmek mthi bir aptallk, biliyo
rum bunu, ama gjiven bana: Senin iin baka bir kadm
olacam. Onu ok dnyorum. Ondan hi esirgemedi
im gzellik zenleri de olduka acayip. Tanmyorum
onu, kardelikten yoksun olabilir, o zaman onun da benim
de sorunlarmz olacaktr. Oysa ok yardm ettim ona,
nk sen bensiz yaayamayacaksn ve bu da bir bakas
iin hemen hazr bir yer demektir. Bir hrsz gibi gitmek is
temiyorum; kadm olarak kalmama yardm etmen gerekir;
beni unutmann en acmasz biimi, artk hi sevmemek
olacaktr. Syle ona../ Ama neye yarar Lidya? Biliyorsun,
tanyorsun: Buradayz. Ekmein icat edilecek bir eyi yok,
suyun kaynaa verecek dersi yok, kalp neyle yaadn
kana aklamaz... Cansz dnyalarn nasl olutuunu, di
i dudaklarn talatrc yokluunu uzun zamandr bili
yoruz. O halde zlmeye devam etsinler, nk dnya bir
tozdan baka bir ey deildir. Kimin toz, kimin Tanr oldu
unu bilmek hi ilgilendirmiyor beni, nk ne biri ne
teki kadndr. Bazen, insann nasl yanlabildiim gr
mek iin Reims ve Chartres katedrallerine bakmaya gider
dim... Yaamn anlamnn bir dudak tad vardr. Orada ha
yat buluyorum ben. Oralym ben."
Bana ve bu yze eiliyordu, oysa ok yalandm, orada
olup olmadn ve sonunda bana yalnzca iecek bir ey
verip vermediini bilmiyordum. Ve sonra ani bir hamley
le beni skca kavrad, en uzak anlarmdaki gibi kendine
doru skarak ekti.
"Sen bir hrszsn, Michel. Bir kilise soyguncusu. Ka
tedral karma suundan tutuklanacaksn."
99

Elimi tuttu ve ona glmsedi.


"Ve yumruklarn var senin. Neye yarar bunlar?"
"Yumruklar dlemeye yarar. Yumruklar yok henz,
Homeros'un icaddr. Eski zincirlerin salamlatrmak iin
yenilerine anlatt bir efsane."
"Ne peki, Michel? Ne?"
Uzun uzun okayarak, parmaklarmn kutsamaya de
vam etmesi iin dudaklarna dokundum. Elim daha ay
dnlk eylerini yandan alm olan salarnda, krklk
larnda, glmsemelerinde, bir armh sahnesini art
ran alnnda, tatl ince gzlerinde tkenmeye gitti. Yaam
gerekletirdii ilerle nlenmitir...
"yleyse buradasn, kadnn var. teki insanlar
belki baka yerde yaayabilirler, ama ben yaayamam."

100

DOKUZ

IE&

Gzlerimi atmda gnn solgunluu perdelerin


arasndan p tenekelerinin grltl kortejiyle ykseli
yordu. Grnmezlik gece sularnn hzl kanda gc
n yitiriyordu: Mobilyalar, eyalar, giysiler, saatlerin
kadranlar maddi kantlaryla eviriyorlard beni. Lid
ya'dan grdm, gecenin izinde srklenen bir kolla
yalnz ve bo bir eldi. stne eildim ve orada bir sre
daha gizlendim. Hi kukusuz olaylar daha kolaylatr
mak iin uyuma numaras yapyordu. Belki de gitmemi
bekliyordu, nk yaam uzundur, korkmaya balyor
olmalyd. Kalktm ve giyindim. Temizliki kadm bir sa
at iinde gelecekti, ama ben daha nce orada olmak isti101

yordum. Yannda oturmak, biraz beklemek istiyordum,


nk herey bir yana lmle ilgili olarak hibir ey bi
linmiyor ve zaten hibir zaman anlamak iin konuma
ya gereksinim duymadk biz. Oysa daha sonra onu bir
daha grmeyeceim konusunda anlamtk.
"Nasl bir kafaya sahip olacam hi bilmiyorum. Hat
ta rahat ve dingin bir havam var gibi, bu da fazladan bir
pislik sadece..."
Odaya dndm. Lidya yoktu. Onu mutfakta buldum.
Hibir ey sylemeden karsma oturdum ve kahve itim.
Gnn yzn taryordu ve bu tekerlek izleri, tun
rengi solgunluklar, bu krklklar bana ne kadar yaknd!
Sabahn eskicisi tam bir kaypla geiyordu ve soldurduu
hereyi sevilmek zere sergiliyordu.
"Orada bana elik etmeni isterdim, Lidya."
"yi."
"Sonra gideceiz. Pasaportun var m?"
"Evet. Bir sredir kamaya hazrlanyordum."
"Dorudan Roissy'ye geeceiz. Meksika'da durabi
liriz."
Telefon ald. Uzun uzun. Yerinden sallanmad.
"Alain. Her sabah telefon eder... Seninle senin kadar
uzaa gitmeyeceim, Michel. Sende, cinsel cokuya bir
kadndan ok daha yakn olan bir kadn sevmenin dinsel
cokusu var. Dn benim iin ok yce. ok yksee
dyorsun. Mutsuzluk sarhousun ve gerekten kim ol
duunu bilmiyorum. Tek bana git; , alt ayda geri ge
leceksin ve tanmay deneyeceiz. Bakacaz. Yanlmay
ok istiyorum, hatta bundan baka bir^ey istemiyorum,
ama bana yardm etmen gerek. Zordur bu, gnlk bir i
102

tir, adm adm, milimetreyle gerekleir. Hep birbirimize


doru trmanyoruz. imdilik sen sen deilsin. Sen osun.
Hatta diyebilirim ki sz konusu olan artk yalnzca o ya da
sen deilsin, ben de yokum ortada. Sz konusu olan yce
bir sava. nsan onuru iin acmasz bir mcadele srd
ryorsun. Yenilgiyi kabul etmiyorsun. Yumruklarn skl
m. Sz konusu olan biz, hepimiziz, ok iyi anlyorum
bunu, her seferinde mutsuzluun sonu geliyor sanki. u
mthi svirelileri, svelileri dnyorum, hi kimseyi
kurtarmay baaramadklarnda bile, kurtardklarndan
ok daha fazlasn kurtaran Beyrut ykntlarnn altndaki
cerrahlar... Ve sen baka bir kadn o kadar ok seviyor
sun ki almak ok kolaydr onu..."
"Hesabn yapyorsun, Lidya. Ak seik bir umut; bu
nun anlamn bilmiyorum. Sevmek, yalnzca saknmann
yolunu ard haritasz ve pergelsiz bir servendir. D
ndn ve sonunda benim kr inanlar olan biri olduu
ma inandn; diilik."
nne kan ilk capellada dua etmek iin durdu.
"Ama syle bana, kim bu yata byle konuurdu senin
le? Kim cesaret edebilirdi buna? Bugn sreklilik isteme
ye kim cesaret edebilir? Onur, erkeklik, bir erkek olmann
anlam ve yrekliliinin bir kadmdan kaynaklandn kim
syleyebilir sana? Senden bir kez daha beni sevmeni bile
istemiyorum; sana kardelikten sz ediyorum. Mutsuzlu
un hor grlmesinde yanmda bulunman istiyorum. n
sanlk bundan daha iyi biimde yceltilemez. Bir kadn,
bir erkek -ve ite bir zar atm rastlanty yok etti. Kendi
mizi yeniden btn sahte katedrallerin arasmda bulma
mz iin ok daha fazla sevgiye ihtiyacmz vardr."
103

"Michel, azdan yapay solunum inam yaama geri


dndrebilir, ama bu bir yaama biimi olmaz."
"Daha sonra yaayacaz. imdilik sz konusu olan
ansa bir ans vermektir. Bu yle bir dnem ki herkes yal
nzl haykryor ve ak haykrdm bilmiyor. nsan yal
nzln haykrdnda her zaman ak haykrr."
"Sylemek istediim u ki, belki Paris'te kalmak en iyi
si, nk bir d lkesinde daha zordur bu i; ayrca by
lelikle neye sarlacamz ok daha abuk anlayabiliriz..."
Yere bakyordu. Eli, sinirli bir ekilde ekmek krntla
ryla oynuyordu. Batyordu. Kayordu ve onu nasl tuta
cam bilemiyordum.
Telefon ald.
"Gryorsunuz," dedim. "Burada devaml alacak bu.
Sizde, bende. Gitmek gerekiyor."
ay fincanm iki eliyle tutuyordu ve dnyordu.
Gerekten gpegndz ortadaydk ve bir mutfaktaydk.
"ok iyi. Bavulumu hazrlayacam."
antam nerede braktm anmsadm birdenbire:
Senyor Galba'run odasmda. Pasaportum ve seyahat ekle
rim vard iinde. Lidya rehberde Clapsy's'in numarasn
arad, ama bulamad. stadn Quillon'a indiini anmsa
dm ve oteli aradm.
"Senyor Galba'yla grmek istemitim ltfen."
Kadm cevap verince isteimi yineledim.
"Kim aryor?"
"Las Vegas'tan bir arkada olduumu syleyin."
Sessizlik...
"Arkada msnz? O... O... buraya gelemez miydiniz
efendim? Bir sorun var."
104

"Kalp mi?"
"Hayr, ama gerekten tuhaf ve..."
Sesi tandm: Clapsy's'in karsndaki kaldrmdaki kzd.
"O gece sizinle konumutuk bayan, bir kadm arkada
mla arabadaydm."
"Ha, o zaman iyi tanyordunuz onu demek. Otelde
kendisine elik etmemi istedi ve... burada kalmak istemi
yorum artk. Korkutuyor beni."
Yeniden bir sessizlik oldu ve sonra Senyor Galba'nn
sesini duydum:
"Ah, siz misiniz? Evet, antanz bende. Odamda unut
musunuz... Bu arada, biliyor musunuz, Matto Grosso l
d!"
"Gazeteleri okumadm henz."
"Evet, kalp durdu. Byle... pluf!"
"Smrt
"Tas-ta-mam. En iyilerin bana gelir. ok balydm,
karm ok seviyordu onu. Yalyd ve yalnz kalmaktan
korkuyordu. nce gitmeyi yeledi... ok skntlyd. Ama
ben iyiyim, iki yllk kontratm var. Bunlar ne yaptklarm
biliyorlar, tahmin edersiniz ki programlarnda benim bo
yumda bir boluk istemezler Matto'nun yokluu ok ze
cek beni, ama yanld. Kamt, sizinle konumam. Bugn
den yarna aniden lecek bir adamn sesi var m bende?"
"Alakas yok."
"ok formdaym. Hatta geceyi bir kadnla geirdim."
"Tebrikler."
"Ama bu kpeksiz ne yapacam bilemiyorum."
"Baka bir kpek bulun."
105

"Evet, tabii, ama zaman alr bu, bir dostluk. Bugnden


yarma hemen olacak i deil. Ortak anlar, alkanlklar
var. Burnunu ayaklarnn zerine koyar ve bana yle bir
bakard ki, ben sanki onun yaamnda en nemli eydim...
Biliyor musunuz bunu?"
"Evet, bana da oldu byle bir ey. Burnumu bacaklar
ma dayadm, birisine hayatmdaki en deerli tek eymi
esine baktm... Sizden ayrlmak zorundaym, Galba, bek
liyorlar beni."
"Bu kpek erken ld. Yanld. Oysa mthi bir sezgi
ye sahipti. Geriye ok az bir zamanm kaldm hissetmi
olmalyd. Tehislerinde yanld. Yaam tayorum ben,
inanabilirsiniz bana. Ve dnyann en iyi numaras da ben
de. Bu gece bile tekrarladm. -r-t-le-mez! Sylenebi
lecek hereyi sylyor, he?"
"Hemen antam almak iin urayacam. Kapcya b
rakn onu."
"Hayr, hayr, yukar kn, kn. Elli yedi numara. Siz
de gidiyor musunuz?"
"Evet."
"Uzaa m?"
"Caracas."
"ok gzel bir kent. Dorudan daireye kn. Bir kadm
arkadam vard. Ama biraz ice gitti. cretini bile alma
d. Bunalml. Gelin, gelin. Otel odalarndan nefret ediyo
rum. Size gveniyorum."
"Dinleyin, Galba. Karm bu gece ld, onu grmeye
gitmem gerek. Ama hemen sonra geleceim."
"Gzel. Ve zellikle, aylmayn!"
"Bir tehlike yok."
106

Mutfaa gittim. Aradm bir eyi nerede unuttuumu


bilmiyordum ve bunun ne olduunu da bilmiyordum.
Mutfakta deildi ve salona dndm, sonra odaya baktm,
ama orada deildi. Lidya gmme dolaplar ayor ve eya
lar bir bavula tkyordu. Gzlerini benden karyordu,
beni grmekten korkar gibiydi. Belki de beklediimi, niin
gitmediimi soruyordu kendi kendine, her zaman bo ge
itler, ukurlar vardr, her zaman mutlu olunamyor. Ko
puyor kimi zaman. Valldemosa'da zeytin aalan gr
mtm, bunlar ylesine birbirine karmt ki ayrmak
olanakszd. Ama bu zeytinliklere zg bir eydir. Sofaya
getim ve yamurluumla apkam buldum. Giydim. Sa
lona dndm, bir koltua oturdum ve orada bir sre bek
ledim, eksik olan ve aradm eyin ne olduunu anmsa
maya altm. Kolum ve gsm aryordu; buradan
kopmutu o. Kalktm ve dikkatle ceplerimi yokladm; ter
basmt. Yatak odasma dndm.
"Affedersiniz, bana bir mendil veremez miydiniz aca
ba? Bir dahaki sefer grtmzde geri veririm."
Tuhaf gzlerle bakt, sonra gidip dolaptan bir mendil
ald ve bana uzatt.
"Beni bu durumda grd\z iin gerekten ok zg
nm," dedim ona. "stm deitirecek zamanm olmad."
Beni dikkatle dinliyordu, hibir ey sylemiyor, gzle
rini benden karyordu, bavula koyaca giysileri seiyor
du. Oturdum. Birisiyle konuabildiim iin mutluydum.
"Gmleim geceden beri srtm terk etmedi, elek
trikli tra makinem, dnyaca nl Clapsy's'te bir hayvan
eitimi numaras yapan Senyor Galba'da unuttuum an
tamda. Size nasl teekkr edeceimi bilemiyorum."
107

"Bir eyler yeeydiniz."


"Yok, teekkr ederim, zr dilerim, birazdan daha iyi
olacam."
"Size bir taksi araym ya da ben gtreyim, nasl is
terseniz..."
"Beni oraya siz gtrseydiniz, daha ho olurdu, diye
dnyorum. Bulutuumuza gre gryorsunuz ki
olaylar hi de rastlantsal deil. yi yreklilik, ilgi, yardm
ve koruma sz konusu. Gsterisini ok vahi ve kaba bu
luyorum, ama Senyor Galba'nn hayvanlara ok zen gs
terdiine inanyorum. Sahnede kendini gstermese ve ku
lislerde grnmez biimde kalm olsa daha da arpc
olacam dnyorum. Daha gerek olurdu bir bakma.
Gene de abalarmz srdrmemiz gerektiine inanyo
rum. Her zaman daha ipsi yaplabilir, ikinci atlm daha
cretli ve kibarlktan nc ve drdncden sz edilmi
yor bile. Dayankllk snrlarn her zaman daha telere
gtrmek gerekir, dnya rekoru diye bir ey yoktur, her
zaman daha iyisi yaplabilir. Emek harcamak, btn sorun
bu. Amerikal astronotlarn Ay'a ktklarnda orada inli
leri bulduklar syleniyor. Kzmlar, nk hepsi de in
lilerin bu i iin gerekli teknie sahip olmadklarm bili
yorlar. Aklama yapmalarm istemiler. Nasl geldiniz
buraya siz? Tm doa yasalarm altst ederek Ay'a kadar
nasl ulatnz? O zaman kk inlilerden biri, iki elini
yumruk yaparak st ste koymu ve omuz omuza verdik
lerini gstermek istemi, glerek aklama yapm: 'Bir
kk inli, iki kk inli, kk inli../ Gryorsu
nuz, umutsuzlua kaplmann bir anlam yok. Omuz
omuza verilecek ve sonuca ulalacaktr. Yukarda ne tr
108

bir Senyor Galba bulunabileceini bilemiyorum, ama ku


laklar kesilecektir, kanser, g, nefret ve delilikten bala
yarak stesinden geleceiz, nk biz en glyz, son
suz gler dnyasnda bir kk inli, iki kk inli,
kk inli harekete gemeye hazrlanmaktadr..."
Ama bana ynelmi bu sakin baka kar hibir ey ya
pamazdm. Sordum:
"Beni incelemeye mi aldnz?"
"Byle devam edemezsiniz."
"Yaparm, Lidya. Krlm rekor yoktur. Her zaman da
ha iyisi yaplabilir. Gelecek sefer ampiyon Viren'in olim
piyatlara hazrlanrken yapt gibi yksek bir yerde al
acam."
Telefon gene ald. Amaktan bkm usanmtm. A
tm. Kesik kesik kan, youn bir ses:
"Zizya? Kokoma galeta no no mazabet tut, tut..."
Glmeye baladm. Senyor Galba -kulislerden kma
mak iin kendini iyi koruyan tekisi- hibir ey karsnda
kesinlikle gerilemeye niyetli deildi. Kokomo galeta no no
mazabet tut tut. Komik etkisi yapmak iin ne olursa olsun
sylyordu. Ahizeyi Lidya'ya uza'ttm.
"Dnya ampiyonudur. Koanz. u anda unvan elin
de bulundurduuna gerekten inanyorum."
Bizim optik olanaklarmzn ok yukarsn ve ok uza
n hedefleyen ve geerken bende duran bir bakla aleti
ellerimden ald. Gzyalarn ayarlam, alar gibiydi,
nk gnn uzun olacam sylemek zorundayd kendi
kendine.
"Tab Alain, btn bunlar biliyorum. Hepimiz biliyo
ruz bunu. Tann'mn her yapmda reniliyor bu ve so
109

nunda da biliniyor artk. Senin bununla hibir ilgin olma


dn da biliyorum. Sen sorumlu deilsin. Aptalca bir ka
za denir buna. K arkaya oturtmutun ve yava s
ryordun. Senin ne istediini biliyorum. Ama yardm ede
mem, nk Sonya her zaman orada, bana gvenmez o.
Yendiler beni. Sen devam etmelisin. nsan hastalna sa
brla katlanmak, gzel bir szdr bu. Sanyorum imdi
baz kelimeleri anlayabiliyorsun, gelime kaydediyorsun.
Didya ve seni sevorum diyebiliyorsun. Gitgide daha iyi ola
cak, greceksin. Sonya'nn senin yannda olduunu ve g
lmsediini biliyorum. Cesaret, cesaret ve gene cesaret.
Devam etmek gerekir. Baaracaksn Alain, hi kuku yok,
baaracaksn..."
Ben de unlar ekledim:
"Syleyin ona: Yeneceiz, nk en gl olan biziz.
Uzun yry. Bir arpmay yitirdik, sava yitirme
dik. Dnyada henz harekete gememi olan mthi
gler hazrlanyor. Bir kk inli, iki kk inli,
kk inli. Byk skender, Nietzsche, Che Guevara,
Marx, de Gaulle, Mao. srailliler komandolarm yollaya
caklar. Askerler, bu piramitlerin stnde. Silh bama
yurttalar. Bizim evremizde zorbaln kanl sanca
kaldrld. Onlar bizim olacak. Metastazlara bile son veri
lecek. Adalet ve iyilik tanrs, iki kulak ve kuyruk. Oley,
oley. milyar Spartacus. zgrlk admlarmz yn
lendiriyor. Srtmz duvarda. No pasaran* Bu son savatr.
nsanlar yaadka. Ve yeniden balanyor: Yeneceiz,
nk biz en glyz. Uzun yry. Bir kk inli,
iki kk inli, kk inli..."
*) Geit yok. (.n.)

110

Elini omzumda hissettim.


"zr dilerim, Lidya, biraz gcrdyorum, ama zincirler
krlrken, hep byledir bu..."
Kalktm.
Sokakta bir ieki dkkn vard.
"Hangi iekleri severdi?"
"Hepsini."
Beyaz ve ak mor bir demetle geri dnd. Bavulunu
arabaya koydum.
"Neresi buras?"
"Vaneau Soka."
Evin n kalabalkt.
Kapc dardayd. Kuafr ve kars da. Saygyla bak
yorlard bana, mutsuzluum beni onlarn verdii deere
ykselmiti sanki.
Kaynbiraderim bir koltua kmt.
"Bunu yapacan biliyordun, deil mi? Aranzda ka
rarlatrmtnz. Onu kendi bana brakmaya hakkn
yoktu. Yaam olduka umut vardr..."
"Doru. Bir arpmay yitirdik, sava yitirmedik.
Byk gler dnyasnda hazrlk yaplyor, henz ha
rekete gemediler. Bir kk inli, iki kk inli,
kk inli..."
Omuzlarn kaldrd ve huysuzluk yapmak istedi.
"Peki, ne yapacaksn imdi? Daireni yeniden mi ssle
yeceksin?"
Ona gerei syledim:
"Mutlu olmaya alacam. Bayan Lidya TowarskL..
kaynbiraderim..."

111

Doktor Taller serte elimi skt, teki elini de omzuma


koydu ve uzun uzun gzlerime bakt.
"Cesaret," dedi, hl mteri bekler gibiydi.
"Burada tbbi bedeni temsil eden Doktor Taller. Bayan
Lidya Towarski."
"Memnun oldum," dedi doktor ve glmekten alama
dm kendimi.
Arkamda kaymbiraderimin sesini duydum:
"Zil zuma sarho... Tabu hereyi ona borlu."
Geri dndm.
"Doru."
Ekledim:
"Ve bu srecek: Btn bir yaam iin, iki kiiye bile ye
tecek kadar var, yaayacak bir eyler kalyor."
Bize, pek de fazla grmemeye alarak skntyla bak
yordu. Baka bir kadnla gelmitim, aramzda ok yumu
ak bir su ortakl olduu kolayca anlalyordu ve ald
bu aptalca havalar son komiklikti. Hdn biriydim
ben. Mutsuzlua, haklarna, ayrcalklara, uzlamalara ve
uyumalara saygl deildim. Ona borlu olduum sayg
dan kstaha kayordum. Meydan okuma, dikballk,
boyun ememe vard, bunlar her zaman davran bilgisi
eksikliidir. Majesteye kar kma, kutsal olana saygsz
lk, devlet bakanmz aalama, mutlak iktidar aala
ma sz konusuydu; bir nbeti gibi, rahat, sakin bir tavr
iinde yanmdan hi ayrlmayan bu kadm, burasnn bir
yas yeri olduunu bile anlamam gzkyordu. Oysa
Yannik'in artk nefes almadn ok iyi gryordum ve
hibir eyden kukulanmayanlarm yaygn biimde syle
dikleri gibi 'lm' olduunu da gryordum. Srtnda
112

hl benim pijama stm vard ve bunu srf alkanlk ne


deniyle giymi olduunu sanmyorum.
Bir iskemle ektim ve yatam nne oturdum. Perdeler
kapalyd, ama yeteri kadar gne vard.
"Gryorsun, orada. Sana iek getirdi. Senin istediin
gibi. Seni mutlu etmeye alacaz. Bu biraz zor olacak,
dler, boluklar, beceriksizlikler, uzun soluklu btn
yaptlarda olduu gibi esinden yoksun olduumuz anlar
olacak, ama ok yaadk, hepimiz kendi kemizde ve bu
her zaman her ikimizin iinde bir oyuk at. Hibir zaman
sensiz yaayamayacam iyi biliyordun ve bunun iin
ona ok yer ayrdn. Sz verdiim gibi artk ona hibir za
man senden sz etmeyeceim, nk onu bir bakasyla
doldurmak istemiyordun, kendi zevklerini, alkanlklar
n ona benimsetmeyi istemiyordun, her tr referanstan ba
msz olmasn istiyordun. Btn fotoraflar ve sevdiin
btn eyalar saklayacam, anlarla yaamayacam.
Senden bana kalan ok az eyi sevmek iin her zaman or
manlar, tarlalar, denizleri, ktalar, denizi grmek yeterli
olacaktr. ok abuk geti, ok uzaa utu. Anmsarsn,
Valldemosa'da o iki zeytin aac ylesine birbirine dolan
mt ki onlar birbirinden ayrmak olanakszd, deil mi?
Balta darbeleriyle bizi birbirimizden ayrdlar. Kukusuz
zellikle kollarm ve gsm aryor, seni, gzlerini, du
daklarm buradan kopardlar, her tarafa yokluun kazn
d, ama bu derin ve silinmez damga bir kadm tapma ol
du, burada onu kutsamak ve ona sevgi vermek iin herey
hazrdr. Orada, kim olduumu, nereden geldiimi, neden
yapldm grmek iin sana bakyor. Kaygl, zaman ge
rekiyor, daha birbirimize biraz yabancyz, tedirgin, belir
113

siz, geimsizlikler, anlamazlklar, atmalar, kusurlar


mzn, hatalarmzn, kklklerimizin kefi yok henz.
Birimizin birimizde daha iyi yontulmasn, ihkilerimizin
onarlmasn, bizi dzeltecek, karlkl biimlerimizi ya
va yava almamz salayacak olan btn bu uyumaz
lklardan yoksunuz. efkat, yumuaklk o zaman gelip bi
rimizde eksik olan eyi baka birimizde olan eyle doldu
rarak zenginletirecektir..."
Alacakaranlkta elini kaldran ve dudaklarma dokunan
bir glge gryordum. Soluumda iletilemeyecek hangi
g, yanltmayacak hangi zayflk vard, bilemiyorum.

114

ON

evremizde gene baz baklar, ar, saygl bir sessiz


lik, uygun davranlar, sklmas gereken eller, teekkr et
mek, hibir ey krmamak, hibir eyi devirmemek vard.
Alkanlklarn bozmak neye yarard, ben bir vitrin deil
dim, ne bayrak, ne engeller vard, onlar savaa arma
ya, kendilerine gelecekteki zaferlerden sz etmeye gitmi
yordum. Dilerimin arasndan, "Bir kk inli, iki kk
inli, kk inli," diye mrldanmakla yetiniyordum.
Merdivende, tanmadm yal bir kadm glmsedi.
"Ben Bayan Jambel'im, avlu zerinde ikinci katta otu
ruyorum. Olum Cezayir'de ldrld."
115

Kendisine teekkr ettim. Beni yreklendirmek isti


yordu.
Arabann yannda bir gazete bayii vard, ilk sayfada
yle bir balk okunuyordu: MARS'TA YAAM: YEN
UMUTLAR.
Yaz yazdm bu ev, deniz kenarnda ve denizin sesini
dinliyorum. Dikkatle dinliyorum bu sesi, nk yzyllarn
dibinden geliyor. Belki yeni dnyalar, henz hi kimsenin
iitmedii sesler, bir dudak zevki olmayan bir mutluluk,
henz hi hayal edilmemi bir nee, yalnzca bir kadnn
olmayacak olan bir bolluk olacak, ama ben yalnzca bi
zim daha eski yankmzla yayorum. Yalnzca lemeyecek
olanla yaanr ancak. Geceler dostlukla gelir ve uykusunu
biraz paylamama izin verir. Gzkapaklanm iner inmez
herey yeniden el dememi olur. Gndz, bana elik eden
kardeim Okyanus vardr: nsan adma konumak iin ge
rekli ses olanaklar yalnz Okyanus'ta vardr. Kukusuz
Lidya'ya sanki oymu gibi davranmakla hakszlk ettim:
Henz ok az tanyorduk birbirimizi, herey ok krlgand,
evremizde bir kent, sokaklar, arabalar vard, bir dua yeri
deildi buras ve hangi kadm yalnzca gelinip hayranlkla
sonsuzluun seyredildii bir tapnak olmay kabul ederdi?
Mthi bir dikkatle dinliyordu beni, sylediim herey
kendisini hakl karyordu sanki. Karmakark salar, ka
pal ve neredeyse dmanca yzyle, sesimden beni kendi
sinden uzaklatran bir g karyordu sanki.
"Ne var Lidya?"
"Biliyor musunuz, tenor Pavarotti dorua ulat nlar
da partnerine bakmyor bile! Yalnzca inanlaryla yaa
yan dindarlar da var ve o zaman da ibadet kendi nesnesi
olur; bu da dinlerin Tann'dan vazgemesine olanak tanr."
116

"Grmyorum..."
"Rastladmz ilk capellada dua etmek iin dururuz.
Baslar arasnda en gzel sesi olan Bulgar Kristof. Placido
Domingo'yu da ok seviyorum ben. Rapsodiler var sonra.
Beethoven, Wagner, Vivaldi... Sessizlik lklarmz sevi
yor, onlan iyi giydiriyor. Gregoryen korolarm bilir misin?
Dnyann bir ucundan teki ucuna, her yerde. Bizim ope
ra mdrnn iine son vermenin zaman geldi, Michel.
Programda uzun zamandr, 'En gzel lklar en umutsuz
lklardr' yazs okunuyor. Biz, birinin Tatar bifteiyiz.
Bir de u var, ben kuramsal bir kadm olmak istemiyorum."
"Yani?"
"Kilise, inan, ibadet. Hibir biimde ibadet aleti olmak
istemiyorum. Gk-te-du-ran-ka-d-n-mz. Ben dvlm
bir kpeim. Hepsi bu. Bu gece ikimizden hangimiz teki
ne yardm etti, bilmiyorum. Diyelim ki birbirimize omuz
verdik biraz. Bu az ey deildir. Hibir zaman unutmaya
cam. Bana olanakl olann belli bir anlamm geri verdin.
Yitirmitim onu. Byk bir ey. Biliyorsun, krkndan son
ra hl mmkn olduunu anlamak. Daha fazlasn iste
miyorum. Sen bana hl kadm 'lma isteini verdin. te
sanyorum ki burada. Git antan al. Arabada bekleyece
im seni."
"Lidya..."
"Git. Yeterince zrladm."
"Nihayet, ilk prlt," dedim ona. "Gerekten baladk
artk."
Yeil bitkiler arasndan hol getim ve bana ilgisizlii
ni gstermesi iin kapcya gerekli olan birka dakikay b
raktm.
117

"Senyor Galba, ltfen."


"Elli yedi. Bekleyen biri daha var."
Kulann arkasndan san bir kurunkalem kard ve
omzumun stnden batrd. Svansson bacaklarm uzat
m, telefonun yanma yerlemiti. Afganistan, Kemir,
Katmandu, Meksika... dnya seyahati kyafeti iindeydi.
Gm ivili krmz izmeleri vard, blucin giymiti ve
boynunda irek simgeleri olan zincirler grlyordu. Blu
cini ve deri ceketinin stne, bir bavula yaptnld gibi
etiketler yaptrlmt: Arizona motelleri, Pondichery asranlan, reni a car, Akropol, Sczoab's on the Sirip, Hotel de
Notre-Dame, Disneyland elence diyan. Uzun sa ve
kumral kei sakal bizim daha eski kromozomlarmzda
sa'y ucuza anyorlard ve iri siyah gzlk ocuun bak
larna yardm ve koruma salyordu.
"zc haberi aldm," dedim ona. "Kpekler tannlan
kadar uzun yaamalydlar."
"Evet, yasa iyi dzenlenmemi. Birbirlerine ok ba
lydlar. Bakn, yle sanyorum ki Senyor Galba imdi ya
tm durumda. Byk bir kayg eksilmiti; kpeinden
nce lp onu yalnz brakmaktan korkuyordu. Kpek
de aym korkuyu tayordu. Sylemek istediim, Matto
iyi bir beki kpeiydi, ama yce ama apmda olama
maktan korkuyordu. Gerekten birbirlerinden korkmaya
balyorlard. Senyor Galba'un kendisini biraz yorgun
hissetmesi yeterliydi ve hemen veterinere komak gere
kiyordu. yldr onunla birlikte dnya turuna kyo
rum. Uppsala niversitesi'nde elence zerine bir tez
hazrlyorum."
"Okumak iin sabrszlanyorum bu tezi."
118

"Mutlaka birinin balamas gerekiyordu, ama birbirle


rini yakalamlard ve birbirlerinin rahata lmesini engel
liyorlard, beni dinlerseniz."
"Sizi dinliyorum."
"Hi kimseye bal olmadnzda, rahata kaabilirsi
niz, byle..."
"Smrt," dedim.
"Tamam. Mmknse belki de kpeksiz yaamak daha
uygun olacakt."
"Stoaclk."
"Bu yzden yle sanyorum ki, ne de olsa bu Senyor
Galba iin byk bir eksiklik kaygs."
"Sonunda zgr."
"Doru. Matto Grosso odasnda ldnde beni a
rtt ve endieliydim, nk numarann mutlaka srmesi
gerekir, hayvan eitiminde ei yoktur, halk hibir zaman
bkmaz ondan. Onun iin ok endieliydim, sordum:
'Kendinizi nasl hissediyorsunuz Senyor?' Triesteli bir tal
yan olmasna karn kendisine senyor denilmesinden ho
lanyor. 'Naslsn Sven, bu kpek ok sinirliydi... Yinele
mek gerekiyor bu gece, ritim yok artk.' ampanya smar
lad ve sonra otele dnd, empanze Jackson ve bildiiniz
pembe kani, Dora'y da kendisiyle birlikte gtrd. Ke
sinlikle yalnz olamayan bir insandr. Sokakta bulduu
gen bir kadn da davet etti. Geici bir dostlukla balan
d biriydi. Sokak kadnlarn ok sever, 'nk onlar size
balanacak zaman brakmazlar', byle aklad bana du
rumu. Kendisini terk etmi olan bir kadm ok sevmi ol
duunu sylemek gerekir size ve bana gre iz brakan
eyler de bunlardr..."
119

"Doru."
"Apartmana girmelerine izin vermesi iin gece bekisi
ne iki yz frank vermek zorunda kaldm, nk bir em
panze, bir pembe kani ve gen bir sokak kadn, bunlar
burada pornografik kuku uyandran eylerdir. Bu sabah
bavullarn hazrlamasna yardmc olmak iin geldim,
leden sonra uaa biniyoruz. Brakacam biraz uyusun,
hak etti nk. Dnyann en gzel numaras, baym, hi
bir kuku olamaz bu konuda. Hayvan eitiminde daha
iyisi yaplamaz."
Sustu ve bekledi, bir cevap aramam iin yaamm ka
rtrma zaman brakmt bana sanki.
"zr dilerim, yeteri kadar bilgili deilim bu konuda,"
dedim.
"Bana diyeceksiniz ki belki de, insann byle bo bir
numaraya yaamn adamas... ama tabii baym, tab! Kim
en iyisi diyor?"
"Uppsala'ya dnp doktoranz bitirmelisiniz, Svansson. zr dilerim, ama bekliyorlar beni. antam bulmak
zorundaym, hepsi bu."
Yorgun bir tavrla glmsedi.
"Gryorum, gryorum. Shakespeare'i yeliyorsu
nuz. Ama Shakespeare'in yaptlar, yaam ve lm faz
lasyla onurlandrr, oysa Senyor Galba bunlara yce bir
alayclkla bakar."
"Bayaptlar arasmda taraf tutmayacam, Svansson.
Ve imdi..."
"Peki, gelin."
Gizlice elli yedi numaral kapya vurduk, ama cevap
alamadk. Hizmeti kadn bulmak iin bir sre koridor
120

larda dolatk. eri brakmak istemedi bizi. Kapcya tele


fon etmek gerekti. Yksek makam bizim isteimiz dorul
tusunda bir karar alnca hizmeti kadn kapy at.
Perdeler kapalyd ve k ak kalmt. Senyor Galba
minenin yarmdaki bir koltuktayd. empanze, kucana
oturmu, kafasnda bit aryordu. Pembe kani koltuun ya
nna uzanmt ve Svansson'u grnce kuyruunu sallad.
Senyor Galba pijamalyd. Gzlerini olabildiince a
mt, yz gerilemi gibiydi ve gl delikleri olan bur
nu bylece olduundan da byk gzkyordu, dma
nn nne gtrlmt sanki. Senyor Galba lmt.
empanze bize bakt, sonra sahibini pt ve yanam
okad.
Hizmeti kadm yksek sesle Portekizce bir eyler sy
ledi ve elli yedi numaral odaya hayvanlarn sokulduunu
ynetime haber vermek iin kat.
O srada Svansson bir yanllk yapt.
"Jackson!" diye bard.
Bilemiyorum, empanze akln m yitirmiti ya da tersi
ne hayranlk verici bir zek belirtisi gsterdi ve adnn
sylendiini duyunca profesyonelce bir tepkide bulundu.
rknt verici bir sesle bard, sehpann stndeki pika
ba doru srad, sahnede grdm hareketin aynsn
yapt: Aleti altrd. El Fuego de Andalusia adl pasadoble
btn grkemiyle nlad ve arkadan gelen sesler de snr
larn yalnzca Senyor Galba'nn sabit ve donuk baklar
nn belirledii bu hayvan eitimi sanatn kesin biimde
onurlandrdlar.
empanze ve kani bir anda salonun oltasnda birbirle
rinin kollan arasnda buldular kendilerini; pasadoble eli
121

inde dans ederken bir yandan da dehetle bize bakyor


lard, sz konusu olan eyin bir yaam ve lm sorunu ol
duunu anlamlard sanki.
"Allah kahretsin," dedi, Svansson; sesi heyecanlyd.
Kararl biimde divana doru yrdm, antam aldm
ve kendimi tekrar koridorda buldum. Kamadan nce -n
k herey mmkn geliyordu bize- Las Vegas'l dostuma
son kez baktm: Bir empanze ve bir kaniin bir yaamn son
yaptna gsterdikleri bu son sayg olduka duygulandr
cyd. Sonu olarak Senyor Galba son szn sylemiti.
Merdivenlerden yuvarlanrcasma indim, pasadoble hi
kukusuz bir daha hi duymamama karn kattan kata ve
sokakta peimi brakmad. Bana yle geliyordu ki Las Vegas'l dostumun bo baklar da kendimi hayvan eiti
minden karmak iin harcadm abalan gvenli bir ka
ytszlkla izliyordu. Lidya'nm arabasnn artk yerinde ol
madm grnce bir sre kemerlerin arkasmda durdum.
Elimde anta, hoparlrlerin haykrd, evremde nlad
n sandm pasadobleyi dinliyordum. Sonra oseye in
dim, arabalar ve hakaretlerle burun buruna geldim, ritmi
belirlemek iin parmaklarm atrdatarak bir ya da iki kez
kendi evremde dndm, sonunda bir taksi durdu, beni
alp almama konusunda duraksad; koltuklan iin kayg
lanyordu. Lidya'nm adresini verdim ve radyoyu kapa
masn rica ettim, nk mzik dinliyordum. Dikiz ayna
sndan ekingen baklarn gryordum. Kendi kendime,
olgunluk amda olduumu; sigara imediim ve jimnas
tik yaptm takdirde bunun daha uzun yllar srebilece
ini sylyordum. Mutluluk ve esenlik iinde ofrle ko
numaya karar verdim.
122

"Biliyorsunuz, istatistiklere gre ortalama yaama s


resi yedi yl daha artt..."
"Arabay tehlikeli kullandm dnyorsanz, iner
siniz aa."
"Sylemek istediim bu deil... Genel bir sonula ilgili
olarak iyimser bir gzlemde bulunuyordum."
"Beni hi ilgilendirmiyor sizin konumalarnz."
Ancak on, on be dakikalk bir yolum vard, ama ben
bunu bir saate karmay baardm. Zaman bana titiz bir
kuyumcu gibi davranyordu ve her dakika zerinde bir
mcevher gibi zenle alyordu. Eitilmi olmak iin ok
az eksiim vard: azck kinizm, amin, bir alaklk kuku
su, bir stoaclk havas, birka damla daha alay. Ama ben
bir kadm, yalnzca bir kadnn sevebilecei gibi sevmi
tim ve teslim olmay da bilmiyordum.
Zili aldm ve nce kimse yok sandm. Sonra kap al
d ve gle bir yal kadm beni ieri buyur etti, bir ak tar
tmasndan kukulanm olmalyd.
"Girin, girin. Bayan beklemenizi rica ediyor, telefon
edecek."
Salonda, masann stnde kahve ve scak rekler vard.
"Size yumurta yapmam ister misiniz?"
"Hayr, teekkr ederim."
"Bayan yemeniz ve biraz uyumanz gerektiini syledi."
"Nerede kendisi?"
"Bilmiyorum, hi bilmiyorum, arayacak sizi."
Bir saat bekledim. Geri dneceini biliyordum. imdi
artk hep burada olacamdan yalnzla bile katlanabilir
dim. Birazdan gidip iek alacam ve onlar, Senyor Gal123

ba'y yalnz brakmayan kk orospuya vereceim, n


k insan yalnz kpekle yaayamaz.
Telefon uzunca bir sre ald, amadm. Ne kadar alsa
krd.
"Michel..."
"Biliyorum, Lidya. Anlyorum."
"Roissy'deyim, birka aylna gidiyorum."
"Haklsn."
"Btn gece dualarn dinledim ve... ok yer var. Bu be
nim iin ok byk. Bana yeterince kklk brakmyor
sun. Sevmek iin hayran olmak yeterli deildir... Sen bir
katedral mimarsn ve ben seksen metre karelik, iki odal
bir yerde yayorum. Sen tm yaamn olan bir kadn yi
tirdin ve yaamm bir kadm yapmaya alyorsun. Seni
milyarlarla brakt. Daha yoksul olsaydm, ben de daha ra
hat hissedecektim kendimi: Verecek daha ok eyin ola
cakt. Sevmeden yaamak olanakszdr, biliyorum. Ne var
ki sevmeden yaama olanakszl da bir yaama biimi
dir. Ne yaptm ok iyi biliyordum. O kadar mutsuzdum
ki birisine yardm etmem gerekiyordu. Size, her ikinize
yardm etmeye altm. Bu ok egoiste, biliyorum... Ney
se. Kardelikten sz ettin, anmsyor musun..."
"Tabn... Erkeklerin ve kadnlarn birlikte henz dene
medikleri tek ey bu. Baka yol yok."
"Papazlar gibi sevemem, tanmas ok zor bir yk
tr bu."
"Tayacak baka hibir yk yoktur. Alama."
"Michel> byle yaanamaz."
"Ha iyi, yleyse alaman iin bir sebep var."
124

"Bir kadm yalnzca bir erkek olamaz. Bir erkek yalnz


ca bir kadm olamaz."
"Elimden bir ey gelmez. Benim biyolojik koulumsun,
hcresel lmsn."
"Artk sende sz konusu olan mutlak, yabanl ve bar
bar bir inan tr, biz bunu kiisel bir yazg yapabiliriz..."
"Evet."
"Bir insanda byle bir sevme gereksinimine rastland
nda, insan onun iin artk var olup olmadn, sevilip
sevilmediini, bir tapnma aracmdan baka bir ey olup
olmadn bile bilemez... Benim de yaamam gerek. Din
adam olmak istemiyorum. Tapnmaya gereksinimimiz
yok, Michel, tapnma sonunda her zaman bir kutsallk is
tei haline gelir ve kutsallk bize darbesini vurmutur. Yet
ti artk. Bugn belki orospularn daha fazla konumaya
haklar vardr ve onlarm azizelerden de ok daha fazla
syleyecek eyleri vardr."
"Kt bir gece geirmi olmalsn."
"Bir geceyi geirdim, Michel. Baka bir kadma da yar
dm ettim. imdi gidiyorum. Gidiyorum, nk sen mut
suzluktan sarhosun ve senin gerekten kim olduunu bi
le bilmiyorum. Sende ok umutsuzluk, ok panik var... ve
ben de. ok kolay. Bir gn artk deniz kazasma uramad
mzda, gerekten kendimiz olduumuzda, yeniden g
receiz... ve tanacaz."
"Aydnlklar..."
"Evet ve herey ok daha zor olacak. Belki de aknl
mz gizleyerek birbirimize bakacaz, sen dnecek
sin: 'Olamaz!' diyeceksin ve ben: 'O deil bu, olamaz...' di
yeceim."
125

Hkryordu. Mutluydum. Birlikteydik.


"Lidya, rahat rahat git. Olabildiince uzaa git. Durak
samalarn geinceye kadar kal. Baka insanlar tan. Bir s
re otobs duraklarm yaa. Korkma, hibir ey olmayacak.
Dnn bekleyeceim."
"Grmek zere. Benim evimde kalabilirsin, istersen."
"Hayr, hayallerden nefret ederim, git. Seni ayltmaya
alacam."
Gld.
"ok deil, gene de."
"Rahat ol."
Darda iekinin nnde durdum. "Hangi iekleri
severdi?" "Hepsini." Leylaklar tercih ederdi, ama sonba
har beklememiz gerekecek. u anda bedenimi evime g
trmek, ykamak, beslemek, yeniden giydirmek, benzerle
rinin arama, vitrine koymak gerekiyordu, daha ie yara
yabilirdi. Tuhaf tuhaf bakyorlard bana, nk bu kadn
sz hayalet kendinde deil gibiydi. atlarn stnden
baka bir gne gzkyordu. evremdeki nesnelerin be
ni yeniden avlularna almak istediklerini hissediyordum,
ama bunlar sonsuzluk, evren, k yl ileriydi ve gk al
datyordu; bykl onu ele veriyordu, nk gerek
gk bir el gibi kktr. evremde bu kadar dilenmeyen,
soylu ve gururlu erkek, yalvarmayan gzlerle bakan bu
kadar kadn grmek artt beni. Sokakta kk bir kz
giymeye alt, dm ayakkabs stnde dn
yordu. Zor ve yardm gerektiren bir giriimdi bu. Kendisi
ne doru eilen ve belki de yararl olabilecek, glen bir
adama doru ciddi bir bak att.
126

"Ayakkabm giymeyi bilmiyorum," dedi. "Yardm


eder misin?"
Diz ktm ve baaryla ktm iin iinden. Sarn
mutluluk yanama dokundu. ylesine yumuak ve hafif
bir nefes hissettim ki gzlerimi kapadm.
"Teekkrler, ok naziksin, karda oturuyorum."
Beni dikkatle inceledi ve hl ie yarar olduuma karar
verdi. Elimi tuttu.
"Gel," dedi. "Gemene yardm edeceim."

127

a g o ra k ita p l a d a d n ya e d e b iy a t

ONCA YOKSULLUK VARKEN

1975'te Fransa'nn en prestijli edebiyat dllerinden Goncourt dlne layk grlen "Onca Yoksulluk Varken", bir hayat
kadnnn olu olan Arap bir cuun, fahie ocuklarna bakan
Yahudi Madam Rosa'yla birlikte geen hayatn anlatr. Ve ayn
dl 1956'da "Cennetin Kkleri" kitabyla kazanm olan Romain Gary'nin, daha sonra aklad zere, "Yalnzca kendim ol
maktan bkmtm," gerekesiyle 'Emile Ajar' mstear adyla ya
ynlam olduu bir romandr.

a g o ra k ita p lg a d a d n ya e d e b iy a t

nl Fransz yazar Romain Gary, Fransa'daki edebiyat orta


mnn lakaytlna dikkat ekmek iin "Onca Yoksulluk Varken"
romanm Emile Ajar takma adyla yazm ve bu adla dl kazan
mt. "Yalan-Roman" da Romain Gary'nin yine Emile Ajar takma
adyla yazd dnyaca nl romanlarmdandr.

a s o ra k ita p l * a d a d n ya e d e b iy a t

nl Fransz yazar Romain Gary'nin, Fransa'daki edebiyat


dnyasnn slm ortaya koymak iin kulland takma adlar
dan en bilineni olan Emile Ajar mahlasyla kaleme ald ve d
le layk grlen "Onca Yoksulluk Varken", "Yalan-Roman" ve
"Koca Tembel" kitaplarndan sonra, Agora Kitapl yazarn "Kral
Salomon'un Bunalm" romannm da yaynlyor. Emile Ajar bu
kitabnda bir yandan yaadmz dnyann acmaszlm sor
gularken, te yandan hepimizin sarld snrsz insan sevgisini
anlatyor...

a g o ra k ita p lg a d a d n ya e d e b iy a t

nl Fransz yazar Romain Gary'nin, Fransa'daki edebiyat


dnyasnn slm ortaya koymak iin kulland takma ad
lardan en bilineni olan Emile Ajar mahlasyla kaleme ald ve
dle layk grlen "Onca Yoksulluk Varken" romanndan ve
"Yalan-Roman" kitabmdan sonra, Agora Kitapl yazarn "Koca
Tembel" romannm da yaynlyor. Emile Ajar bu kitapta, mo
dern insann yalnzln, bir pitonla zdeleen bir adam ze
rinden anlatyor.

a g o ra k ita p l a d a d n ya e d e b iy a t

HRT l A f . L L N

'

AZZLER VE
LMLER

1916'da, M andamn bat kysnda bir kulbede, srad ka


aklar biraraya gelmitir. Ludwig Wittgenstein, ngiliz dargrllnden yorgun, felsefeden *ise tamamen bitap dm bir
halde Cambridgeden kamtr. Yol arkada Mihail Bahtin, Rus
devrimci hiziplerinin tartmalarndan gna getirip, kendini
oburlua adamtr. Onlar yksek meseleler hakknda komik ge
vezelikler ederlerken, kulbeleri rlanda Cumhuriyet Ordusu'nun lideri James Connolly ile Joyce'un "Ulysess" romanndan
kap gelen Leopold Bloom tarafndan baslr. Ve aralarnda, dev
rimden felsefeye, hayattan bovermilie, itili kakl, bol kfr
l ve ortala harika fikirlerin sald bir muhabbettir balar...
Terry Eagletonm yazd tek roman olan "Azizler ve Alim
ler", anekdotlar, idealler, kavramlar, kltrler ve St. Petersburg,
Viyana ve ('hibir eyin bakenti') Dublin gibi alkantl ehirler
arasnda gezinen keyifli ve oyuncul bir 'fikir roman'dr.

a g o ra k ita p lg a d a d n ya e d e b iy a t

"Ayna Korkusu", Tark Ali'nin 'bir Avrupa romara'yazma gi


riimi diye nitelendirdii ve 1920'lerden bugne dein solun ma
cerasn btn ykseli ve dleriyle harmanlayan bir roman
dr. Yeni ve birleik Almanya'da sosyalist inanlarndan vazge
meyi kabul etmedii iin iinden olan eski muhaliflerden Vlady,
kendine yabanclam olu Karl'a yazd mektuplarla, kendi ai
lesinin komnizmle uzun ve tutkulu ilikisinin ne anlama geldi
ini anlatmaya alr. Roman ilerledike Vlady, yirminci yzy
ln siyasal altst olular ierisinde Bolevik Devrimi'nin uyan
drd umutlan ortaya koyar ve komnizme ihanet edenlerin
katlanlmaz gerekliini gzler nne sermeye alr.
Tank Ali'nin btn bu servenden kard dstur ise, "Ta
rih ktlk yapmaya devam etse bile, pes etmeyin," eklindedir...

a g o ra k ita p l a d a d n ya e d e b iy a t

Tank Ali, Mslmanlann Sicilya'dan tasfiyesini anlatmak


amacyla yazd bu roman, Ortaa'n byk haritac ve coraf
yaclarndan saylan Mulammed el-Idrisi'nin hayat etrafnda kur
gular. Sultan'la yakm dostluu ile teker teker aday terk eden ya da
Normar hkimiyetine kar bakaldrmay tasarlayan dindalan
arasnda kalan drisi, geici teselliyi, varln hasrettii eserinde ve
k olduu kadnlarda ararken, Noto ve Catania blgesinde yak
laan felaketin huzursuzluunu yaayan sradan insanlarla kar
latnda da vicdannn ezildiini hisseder. Tabii bu arada tarih,
kanlmaz kaderin yollarn deyerek hkmn srdrecektir.
Tark Ali'nin konusu Ortaa'da Sicilya'da, dnemin byklk
ve ihtiam bakmndan Badat ve Kurtuba'ya rakip grlen nem
deki ehri, on ikinci yzyl Palermo'sunda geen bu roman, "slam
Belemesi" st balyla kaleme ald ve daha nce Trke'de de
yaymlanm "Nar Aacnn Glgesi", "Selahaddin'in Kitab" ve
"Ta Kadm" balkl seri romanlarn drdncsdr...

a g o ra k ita p lg a d a d n ya e d e b iy a t

Nar, ilk alardan beri spanyol yarmadasnn en gneyin


deki Endls blgesinin simgesidir. yle ki Elhamra Saray'n,
Generelife Baheleri ni, bir zamanlar Mslman, Hristiyan ve
Yahudilerin bar iinde yaad Albayzin'i bugn bile hl nar
aalar glgeler. Onun iin, 2 Ocak 1492'de Kralie sabel'in
askerleri Mslman Grnata'y ele geirip Yeniden Fetih'i tamam
laynca bu kymn yasn herhalde en ok nar aalan tutmutur.
"Krfez Sava'nn patlak verdii yld. Amerikan, ngiliz ve
Fransz uaklar Badat' bombalarken Batllar sava bir video
oyunu gibi seyrediyorlard... Beni en ok kzdran ey de bir
ngiliz televizyon spikerinin bu olay haldi gstermek iin,
Araplarn siyasal kltr yoktur, demesiydi. Ben de buna tepki
olarak, slam kltrn ve tarihini aratrmaya* karar verdim; ilk
olarak da bu roman, on beinci yzyldaki spanya'da slam'm
Avrupa dnyasndan nasl silindiini yazdm..."

a g o ra k ita p l a d a d n ya e d e b iy a t

ROMAN

Ha y m a r k e t
1 M A Y I S IN R O M A N I M a r t i n D u b e r m a n

m & "

:
6

Amerikal yazar Martin Duberman, 'Chicago Anaristleri'nin


en ateli militanlarndan Albert Parsons ile mcadele etme karar
llnda ondan hi geri kalmayan Lucy Gonzalez'in ak etrafn
da, btn dnya emekilerinin birlik ve mcadele gn olan 1
Mays'n douunu hazrlayan yllarn, ABD tarihinin en sert s
nf atmasn yanstan eylemlerin, en plak haliyle mlk sahip
lerinin karlarna hizmet eden tarafl bir yarg ve uydurma bir
jriyle, ii nderlerinin aslmas kararyla sonulanan Haymar
ket Davas'nm hikyesini anlatyor...

a g o ra k ita p l a d a d n y a e d e b iy a t

Bir zamanlar zgrlk, Eitlik ve Kardelik bayrayla tarih


sahnesinde yerini alan burjuva snf, ngiltere'de olduu gibi,
ekonomik ve siyasal adan egemen sruf haline geldii an, h
manist ideallere ihanet ediyor ve halk kitlelerini, Antik ve Orta
a'm despot rejimlerinde bile daha kts olamayacak bir du
ruma geri itiyordu. Ne yapmak lazmd?
Bu snfn iinde kalp, eletiren kiiyi, anlaya ar yapan
rahatsz edici uyarcy oynamaya devam etmek mi? Sar kulak
lara bo uyanlarda bulunmaya devam etmek mi? Yoksa bu snf
tan kesin olarak ve btnyle ayrlp, ona lm kalm sava ilan
etmi olanlarn saflarna katlmak m?
Belleinde ahinin grnts canland. Gs kabarmt. ok
ykseklere umalyd! Dnyay her ynyle grmeli, karanl ve kar
gaay alt etmeli, yaradln srrn ortaya karmalyd - bunu isti
yordu...

"eri girdim ve kollarma aldm onu. Trnaklarm ensemde hissettim.


Hkryordu. Biliyordum ki sz konusu olan ne oydu ne de ben. Sz konusu
olan, bir koputu. Bu yalnzca bir yardmlama nyd. Her ikimizin de
hilik bagajlarn daha uzaa tamadan nce unutmaya, bir konaklama
yerine gereksinimimiz vard. l gemek gerekiyordu..."
"Seven tek insan senmisin gibi konuuyorsun. Benim iin dayanlm az bir
dnce varsa, o da yaama sebebimle birlikte lmektir. ok dii bir kadm,
ok erkeksi bir adam laflarn hibir zaman anlamammdr. Sevilen bir
erkek ya da sevilen bir kadm demek deil m idir bu hereyden nce?.."
"im dilik sz konusu olan, ansa bir ans vermektir. Bu yle bir dnem ki,
herkes yalnzl haykryor ve ak haykrdn bilmiyor. Oysa insan
yalnzlm haykrdnda, her zam an ak haykrr."

You might also like