You are on page 1of 76

D N Y A K L A S K L E R D Z S : 136

G Z E M L

Y K L E R

Bu kitap Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi iin


zel olarak evrilmitir.

Yayma hazrlayan : Egemen Berkz


Dizgi: Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A..
Bask: ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti.
Ocak 2001

C H A R L E S

G Z E M L

D I C K E N S

Y K L E R

ngilizceden eviren:
Saadet Aknc

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, in


san varlnn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn be
nimsenmesidir. Sanat dallan iinde edebiyat, bu anlatmn d
nce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun,
dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu
kendi dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o
yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yarat
mas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nem
li ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her
yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi ulus
larda dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mima
risi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ile
yen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum ze
rinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip
aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun ki
tapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha
yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan evi
ri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun
genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi
ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyo
rum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet
eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin yar
dmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir e
viri kitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden
elde edecei byk yaran dnp de imdiden eviri etkin
liine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibirTrk okurunun elin
de deildir. 23 Haziran 1941.
Milli Eitim Bakan
Hasan li Ycel
5

SUNU
Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma
D e v r i m i ' n d e , d n y a klasiklerinin H a s a n li Y
cel n c l n d e dilimize e v r i l m e s i n i n , k u k u
s u z n e m l i p a y vardr.
Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyeti
mizin 7 5 . ylnda, b u etkinlii y i n e l e y e r e k , T r k
o k u r u n a bir " A y d n l a n m a Kitapl" k a z a n d r
m a k istedik.
B u e r e v e d e , 1940'l yllardan b a l a y a r a k
Milli Eitim B a k a n l ' n c a y a y n l a n a n d n y a
klasiklerini o k u r l a r m z a s u n m a y a b a l a d k .
B y k ilgi g r e n bu etkinlii Milli Eitim
B a k a n l ' n c a y a y n l a n m a m - a n c a k Aydn
l a n m a Devrimi y a r d a k a l m a s a y d y a y n l a n a c a
n a kesinlikle i n a n d m z - d n y a klasiklerini
de katarak srdryoruz.
Cumhuriyet
7

DICKENS ZERNE BRKA SZ


Charles Dickens 1812 ylnda Portsmouth yaknlarn
da orta halli bir ailenin ikinci ocuu olarak dnyaya gel
di. Baba John Dickens donanmada muhasebeci olarak a
lyor ve says gittike artan ocuklarna (toplam 8 o
cuk) bakmakta zorlanyordu. 1824 ylnda, Charles 12 ya
ndayken, artan borlarn deyemez duruma den baba
s da Marshalsea Hapishanesi'ndeydi. Geinecek paralan
olmadndan, annesi ve kardeleri babalarnn yannda
hapishanede yaarken, Charles da bir ayakkab boyas fab
rikasnda almaya balamt. Grevi boya ielerine eti
ket yaptrmakt ve fabrika lojmanlarnda bir at kat oda
snda kalyordu.
Hapisten kan baba Dickens Charles' okula gnderebilmek iin dn para bulunca iini brakan Charles
gittii okulda da pek mutlu olamad. Eiticiler fazla sert,
eitim kalitesi dkt. On be yanda yeniden i yaa
mna dnmek zorunda kalan Charles nce bir hukuk b
rosunda i buldu, sonra serbest adliye muhabiri olarak drt
yl boyunca miras davalaryla ilgili yazlar yazd, daha son
ra da bir sre Parlamento muhabiri olarak alt. Yazarlk
9

yaamna, Londra'dki yaam zerine'denemeler yazarak


balad. "Boz" takma adyla dergilerde yaynlanan bu de
nemeleri muhabir olarak alt dnemlerde edindii de
neyimden yararlanarak yazyordu. 1836-37 yllarnda yaz
d "PickwickPapers " (Pickwick'in Servenleri) adl iz
gi roman dizisi, daha yirmili yalarnda yazar olarak n ka
zanmasn salad ve yazarl meslek semesine yardm
c oldu.
1837'deyazd "OliverTwist'''ve 1865'detamamla
d "Our Mutual Friend" (Ortak Dostumuz) yazarlktan
ald zevki maddi olanaklarla da destekleyince eitli der
gilerde editrlk yapmaya yneldi ve bunlardan birinde k
sa ykleri yaynlanmaya balad.
1836 ylnda Catherine Hogarth ile evlendi ve 9 o
cuu oldu. 1858 ylnda ondan ayrlmasna neden olan El
len Ternan adndaki tiyatro oyuncusuyla ilikisini lnce
ye kadar srdrd.
1856 ylnda Rochester, Kent'de ald iftlik evinin
keyfini karamadan, 1870 ylnda fazla almanm neden
olduu bir kalp krizi sonucu ld.
Halkm kitaplarndan yararlanabilmesi iin dzenledi
i halka ak okuma gezilerinde (o dnemde okuma yaz
ma oran ok dk olduu iin halk topluluklarna eit
li yerlerde kendi kitaplarn yksek sesle okuyordu) ok yo
ruluyor ve yaad stres kalbini fazlasyla yoruyordu. 56
yanda lmesiyle dolu dolu yaanm bir hayat Westmi
nister Abbey'de airler Kesi'ndeki mezarda noktalanm
oldu.
Yukarda anlanlarn dnda;
10

"The Old Curiosity

Shop" (AntikacDkkn), "DavidCopperfield",


"Hard
Times" (Zor Yllar), "BleakHouse" (KasvetliEv), "Litt
le Dorrit" (Kk Dorrit), "A Tale of Two Cities " (tki Kentin yks), "Great Expectations " (Byk Umutlar) adl
romanlar nemlidir.

11

GZEML YKLER

13

ASILMI ADAMIN GELN


Ev, kakmal ve oymal panellerin ssledii modas
gemi dekorasyonu, hl yepyeni grnml merdiven
leri ve oymal maun parmaklklar olan st balkonuyla ger
ekten tarihi bir deer tamaktayd. Gece olduu zaman
gizemli k oyunlarnn oymal tahta paneller zerinde
oluturduu glgecikler bir zamanlar bu aalara can ve
ren su birikintilerinin zerindeki dalgacklara gemiten
gelecee yansmas gibiydi.
Bay Goodchild (Gudayld) ve Bay idle (Aydl) evin
nnde arabadan inip, tarihi gzellii kasvetli bir havayla
birleen evin holne girince koyu renkli giysileriyle birbi
rinin tpatp ayn, yarm dzine sessiz, yal adam tarafn
dan karlandlar. Ev sahibi ve kahyas konuklan oturma
odasna alrken alt yal adam ayak altnda dolamamaya
zen gstererek sessizce saa sola kap evin kasvetli ka
ranlnda yok oldular. Parlak gn nn doldurduu
otunna odasna girdikleri ve kap arkalanndan kapand
zaman, Goodchild arkadana "Sence o yal adamlar kim
di ?" diye sordu. Fakat daha sonraki giri klannda o ya
l adamlara bir daha Taslamadlar.
ki arkada evde bir gece geirmiler, odalanna girip
15

kmlar, koridorlardan gemiler, kap aralarndan bak


mlar, fakat yal adamlarn varln gsteren en ufak bir
ize raslamamlard. Dahas, ev sahipleri de bu adamlarla
ilgili hibir ey sylememi, varlklarnn veya yoklukla
rnn duyumsandyla ilgili hibir konuma olmamt.
Ertesi gn garip olaylar srm, kaldklar odann ka
ps her eyrek saatte bir bazen rkeke, bazen serte, ba
zen az, bazen sonuna kadar alp kapanm; fakat hi kim
se ne kendilerine bir ey sylemi, ne de zr dilemiti. Ka
p aldnda Goodchild ve idle konumakta, okumakta,
yemekte veya uyumakta oluyorlar, kap beklenmedik bir
biimde alyor, kafalarn kaldrdklarnda kimseyi gre
miyor fakat kapnn kapandna tank oluyorlard. Gnn
sonunda bu olay en az ellinci kez yinelendiinde Goodc
hild arkadana dnerek alayc bir sesle: "O alt yal adam
la ilgili garip bir durum var galiba," dedi.
Yine gece olmu, 24 saattir yazmakta olduklar yaz
larn birka sayfas tamamlanm, (u anda okumakta ol
duunuz yk o notlardan kartlmtr) her ikisi de yaz
may brakm ve gzlklerini aralarndaki masann ze
rine koymulard. Ev sessiz ve sakindi. Thomas idle yat
t yerde sigarasn imekte ve havada oluan duman hal
kalarn izlemekteydi.
Koltuunda oturmu, ellerini bann arkasna kenet
leyip bacak bacak stne atm, dnceli bir sessizlikle
oturan Francis Goodchild'm bann zerinde de benzeri
duman halkalar k aylalar grnts vermekteydi.
Alt yal adamn ana konuyu oluturduu minik ko
numalar ve dnce yrtmeler bu sessizlii zaman za
man bozmaktayd. Her ikisi de dncelere dalm, uykuy16

la uyanklk arasnda gidip gelirken Goodchild ani bir dav


ranla saatine bakt ve onu kurmaya balad, idle: "Saat
ka ?" diye sordu. "Bir" dedi, Goodchild.
Sanki bir buyruk alm ve derhal yerine getirilmesi ge
rekiyormu gibi ( ki o mkemmel otelde tm istedikleri
buyruk kabul edilip derhal yerine getiriliyordu ) kap al
m ve ak yal adamdan biri kapda belirmiti. eri girmeyip kapy tutuyor ve bekliyordu. "Tom, alt adamdan
biri., en sonunda!" diyen Goodchild aknln fsldaya
rak bastrmaya almt. "Buyrun" diye seslendi adama.
"Bir isteiniz mi var, efendim?" dedi, yal adam.
"Kimseyi^armadk."
"an ald efendim." Yal adamn sesinde, kutsal ki
lise anndan sz eder gibi bir vurgu vard.
"Sanrm dn sizi grme onuruna erimitim," dedi
Goodchild.
"Pek emin deilim efendim." Yal adamn sesinde
hibir duygu izi yoktu..
"Galiba sen beni grdn, deil mi? "
"Grdm m ? Evet sizi grdm. Fakat ben, beni hi
grmeyen bakalarn da grrm."
Soukkanl, arbal ve solgun yzl yal adamn l
l konumas son derece yava ve zenle seilmi sz
cklerden oluuyordu. Gzkapaklan kafatasna ivilenmicesine kmltszd, gzleri kr salarnn arasndan d
ar frlam devinimsiz iki ate topu gibi bakyordu.
Hava birdenbire soumu gibi geldi Goodchild'a ve
titredi.
"Ruhlar beni yoklad galiba" dedi.
17

"Hayr efendim, grnrde kimse yok" dedi garip


yal adam.
Goodchild arkadana bakt, ama idle hl yatt yer
den duman halkalarn izliyordu.
"Ne demek istiyorsunuz? " dedi Goodchild.
"Sizi temin ederim ki ruhlar sizi yoklamad." dedi
yal adam.
Artk ieri girmi, kapy kapatm ve oturmutu. Ba
ka insanlarn yapt gibi eilerek oturmam, suya dalarcasna dimdik koltua gmlmt.
"Arkadam, idle " diyerek Goodchild konumaya bir
nc kiiyi katmaya alt.
"Bay idle'm hizmetindeyim," dedi yal adam ona
bakmadan.
"Epeydir bu evde oturuyor olmalsnz," dedi Goodc
hild.
"Evet efendim."
"Acaba beni ve arkadam bu sabah merakmz e
ken bir konuda aydnlatr msnz? Evin yaknndaki ato
da sulular asarlarm galiba."
"Dorudur efendim," diye yantlad yal adam.
"llerin yzlerinin hep ayn yne dnk olduu do
ru mu?"
"Yznz kale duvarlarna dnktr. Boynunuza il
mei geirdiklerinde kale duvarlarndaki talar byk bir
hzla genileyip daralrlar. Beyniniz ve yreiniz de ayn
biimde geniler ve daralr. Sonra bir alev sarar evrenizi,
yer sallanr, ato parampara olur ve havaya dalr. Artk
siz dipsiz bir kuyudan aaya hzla dmektesinizdir," di
ye anlatmaya balad yal adam.
18

Boynundaki papyon onu rahatsz etmi gibiydi. Eli


ni boynuna gtrd, papyonu tuttu ve ban saa sola oy
natt.
Ablak yznde eri burnu, sanki bir kanca gibi burun
deliinden yzne vidalanm gibiydi. Goodchild kendi
ni son derece rahatsz duyumsam ve daha nce serin olan
hava birdenbire ok scak gelmiti.
"ok etkileyici bir anlatm," dedi yal adama.
"ok etkileyici bir deneyim," diye yamtlad adam.
Goodchild yine Thomas idle' a bakt, fakat o bylen
mi gibi yal adama bakmakta ve hi kmldamadan yat
maktayd. O anda Goodchild yal adamn ate toplarna
benzeyen gzlerinden kan ate kvlcmlarnn kendi gz
lerine doru aktn, kendisinin bu gzlere elinde olma
dan takl kaldn ve byk bir gcn kendisini denetim
altnda tuttuunu duyumsad.
"Size anlatmam gerek," dedi yal adam dimdik ve r
ktc bir biimde Goodchild'm gzlerine bakarak.
"Neyi? " diye sordu Goodchild, bylenmi gibi.
"Nerede olduunu. te orada!" diye gsterdi.
Yukary m, aay m, ileriyi mi, evin iinde bir ye
ri mi, uzaklarda bir yeri mi gsterdii hi belli deildi. Ya
l adam sanki parman gzlerinden salan ate kvlcm
larna batnp yn gstermiti ve bir ate izgisine dn
en kvlcmlar havada yok olmutu.
"O bir gelindi" dedi yal adam.
"Biliyorum, pastasndan yedik " diyerek ayaa kalkan
Goodchild sendeledi.
"Bu oda ok havasz."
19

O bir gelindi. San sal, iri gzl bir kzd. Kiilii za


yft. Yaamda hibir amac yoktu. Zayf, saf, beceriksiz
ve aresiz bir hiti. Annesi gibi deildi. Daha ok babas
na benzerdi. Annesi kendini garantiye almak iin gereken
hereyi yapm, daha o ocukken, len kocasmdan kalan
tm miras zerine geirmiti. len kocann ciddi bir ra
hatszl yoktu, yalnzca zavall bir aresizdi. lgisizlik ve
sevgisizlik onu bitirdi. Kocas lr lmez kadn eski sev
gilisine komutu. Bir zamanlar para uruna braklan sev
gili, imdi o paray eline geirmek iin her eyi yapmaya
hazr bir caniye dnmt. Bu para yitirdii sevginin kar
l olarak onun hakkyd. Bu yzden eskiden ok sevdir
i kadnn yanma dnd. Onunla seviti, ona ilgi gsterdi
ve tm kaprislerine boyun edi. Her geen gn daha ka
rarl bir biimde, hakk olduuna inand paraya yakla
tna inanyor, sabrla kadnn her dediini yapyordu.
Fakat hayr! Onu tam anlamyla ele geiremeden n
ce ne yazk ki beklenmedik bir olay oldu. Bir gece seviirlerken kadn bir lk att, ellerini bana gtrd, kaska
t kesildi, gzleri sabitleti, bir sre hi hareket etmedi ve
sonra da ld. Adam henz ondan tek kuru koparamamken kadn oluvermiti. Lanet lsn, kendisine ikinci kez
ihanet etmiti. Zaten ikinci beraberliklerinde ondan hep
nefret etmiti, hep alaca zaman beklemiti, ite im
di zaman gelmiti. Onun azndan, tm mirasm zaten ya
sal varisi olan on yandaki kzma braktna dair bir va
siyet hazrlad ve kznn vesayetini ve bakmn kendisine
braktna dair de bir not derek onun imzasn taklit et
ti. Mektubu kadnn yastnn altna koyarken, lmn
sarlatrd kulaklara eilerek:
20

"Bayan Gurur uzun zamandr kararlym, hak ettii


mi bana deyeceksin! l ya da diri, er ya da ge!"
Artk yalnzca ikisi kalmt. Kendisi ve san pskl
salan, iri bo bakl gzleri ve saflyla babasnn kop
yas olan kz. Sevdii kadn kendisinden alan adamn k
z. te sz ettiim gelin bu kk kzd. Adam, onu eit
meye karar verdi. Kimsenin bilmedii, eski, kasvetli, ka
ranlk bir evde gzclk etmesi ve eitmesi iin acmasz
bir kadnla kk kz babaa brakt.
"Deerli bayan, ite size biimlendirebileceiniz bir
kiilik ve kafa. Onu birlikte oluturup biimlendirmeye
ne dersiniz?"
Kadn yksek bir cret karlnda kz eitmeyi ka
bul etti ve ie baladlar.
Kk kz tm eitimi boyunca adamdan korkmaya
ve ondan ka olmadn kabullenmeye artlandnlmt. Daha balangtan itibaren o adamn gelecekte kocas
olaca, onunla evlenmekten baka hibir seenei olma
d ve bu evlilikten kann olanakszl zerine beyni
ykanm, kk kz da bu durumu kanlmaz bir yazg
olarak kabullenmek zorunda kalmt. Zavall kk kz
ikisinin elinde zamanla biimlenip sertleen bir mum gi
biydi. Kendisine uygun grlen rol ancak lmle sona erebilecek kadar yaamnn gerei olmutu.
On bir yl boyunca o karanlk ev ve kasvetli bahesin
de yaamt. Adam ve kadm kk kza hayat verebile
cek olan her trl k ve havay engellemeye alarak onu
gz altnda tuttular. Evin geni bacalan tkanm, kk
pencereleri perdelerle rtlm, giriteki sarman tm
evin n yzn kaplamas salanm, krmz yksek du21

varlarn evreledii bahedeki meyva aalan daha koyu


glge yapsnlar diye hi budanmam ve otlarn tm yr
y yollarn kapatmasna izin verilmiti.
Kk kz, yalnzlk, ac, umarszlk ve korku veren
bir ortamda, evreyle ilgili rktc yklerle iyice eve
hapsolmaya zorlanm ve en aresiz anlannda snabile
cei tek dostunun koruyucusu olduu dncesine alt
rlmt. Kendisiyle ilgili tm kararlar o yce g tarafn
dan beynine ileniyor, deimeyen tek gerek, kzn g
szl ve zavalll oluyordu.
Yirmi bir yandan yirmi bir gn ald zaman koruyucusuyla haftalk evli olarak dnmt o karanlk ve
kasvetli ev. Eitmen kadnn grevine son verilmi, bun
dan sonraki admlan tek bana atmaya kararl olan adam
gen eiyle birlikte evlerine dnmt. Yamurlu bir ge
ceydi ve gen kadn eikte durup kocasna dnerek:
"lm saatinin tik taklarn duyuyorum. Sanki beni
anyor," demiti, yamur damlalarnn tahta pergolalara derken kard sesleri dinleyerek.
"Ya gerekten anyorsa T dedi adam.
"Ltfen beni balayn ve acmanz benden esirge
meyin. Beni balarsanz her istediinizi yapmaya haz
rm."
Bu tmceler zavall kzn durmadan yine|edii an
lamsz arklar gibiydi. "zr dilerim", "Ltfen beni ba
layn", "Acmanza snyorum".
Ondan nefret bile etmeye demeyecek kadar deer
sizdi adamn gznde. Fakat hl adamn amacna varma
s iin en byk engeldi. Tamamlanmas gereken iin ar
tk zaman gelmiti ve son darbeyi indirmeliydi.
22

"Salak kadn" dedi. "Derhal yukar k !"


"stediin her eyi yaparm !" diye mrldanarak buy
ruu hemen yerine getirdi ve yukar kt. Byk giri ka
psnn kapatlmas biraz uzun srd. Evde alanlarn
gndelik olarak gelip gitmesini ayarlad iin kapy srglemek adama kalmt. Artk evde yalnzdlar. Yukarya
kp gelinin odasna girdii zaman, onu, uzak bir keye
bzlm, arkasndaki duvarla neredeyse tek vcut haline
gelmi, dank san salarnn arasndan kocaman gzle
riyle korku iinde kendisine bakar bir durumda buldu.
"Neden korkuyorsun ? Gelip yanma otursana."
"Ne isterseniz yaparm efendim. zr dilerim. Beni
balayn." Her zamanki renksiz ses tonuyla konuuyor
du yine.
"Ellen, burada yatn kendi el yaznla doldurman ge
reken bir kt var. Sen bu ii yaparken uaklar kesinlikle
ne yaptn grmeli. Okunakl bir biimde doldurduktan
sonra odaya iki kiiyi ar ve imzan onlarn nnde at.
Akam ben gelinceye kadar gsnde sakla ve yarn ak
am yine bu odada birlikte olduumuzda bana ver."
"Ne isterseniz yaparm. Elimden geldiince en dik
katli bir biimde tm dediklerinizi yapacam efendim."
"O zaman titremekten vazge."
"zr dilerim. Elimden geleni yapacam."
Ertesi gn gen kadn kendisine sylenenleri bir buy
ruk gibi yerine getirmek zere alma masasnn bana
geti. O, masasnda acele etmeden, zenle alr, yazdk
larm kendi kendine yineler, anlamaya almadan meka
nik bir biimde grevini yaparken; adam odaya giriyor, onu
izliyor, karmadan dar kyordu. Akam olup odalan23

na ekildiklerinde, adam atein yannda koltuuna oturmu


dnrken, kadn uzak kedeki koltuundan kalkarak e
kingen bir biimde ona yaklat ve gsnde saklad de
erli ktlar ona uzatt.
Bu ktlar gen kadnn lm durumunda tm mal
varlnn kocasna kalmasn gvence altna alyordu.
Adam, karsnn gzlerinin iine bakarak yazdklarnn ne
anlama geldiini olabildiince yaln bir dille ve ifadesiz
bir tonla anlatt. Karl, onaylayan bir ba sallamayd.
Bunu yaparken kadnn beyaz giysisinin daha da solgun
gsterdii yzndeki mavi gzleri irilemi ve kocasmn
gzlerine dikilmiti. Sinirli bir biimde giysisinin etekle
rini iki elinin iinde bkp buruturmakta ve kendisine ve
rilecek buyruu bekler gibi, hi kmldamadan kocasnn
nnde durmaktayd.
Adam ayaa kalkt, kadnn ellerini tuttu, gzlerinin
iine daha da dikkatli bakarak
"Artk lmelisin ! Seninle iim bitti," dedi.
Kadn bastrmaya alt clz bir lkla yere kt.
"Seni ldrmeyeceim. Senin iin yaamm tehlike
ye atamam, fakat sen leceksin."
O geceden soma gnlerce ve gecelerce bu tmceler
kh fsltyla, kh sessizce fakat srekli olarak erkein so
uk ve acmasz gzlerinden kadnn bo bakl gzleri
ne bir buyruk olarak akt. Gz gze geldiklerinde bir ba
k, uykuya dalarken bir fslt, anlamsz zr dilemeleri
ne bir yant oluyor ama hi deimiyordu. "lmelisin !"
Korkun karanlk gecelerin sabahnda, gnein ilk
klan odaya szlrken kulana hep ayn tmce fslda
nyordu: "Yeni bir gn ve sen hl lmedin. lmelisin!"
24

Kimsenin uramad bu kasvetli kkte bir lm ka


lm sava verilmekteydi. kisinden biri kesin lecekti.
Adam, tm gcyle, kadnda yllar boyunca oluturduu
zayf kiilie odaklanm, benliini yok ettii kadnn be
denini de yok etmeye alyordu. Zaman zaman kendisi
ne yalvararak uzanan kollan sert bir biimde tutuyor, ka
dnn gzlerinin iine bakarak onu lmcl buyruklarla bo
uyordu: "l! l! lmelisin! Neden hal lmedin ?"
Frtnal bir sabah, gne domadan beklenen son gel
di. Saat 4.30 suiannda olmalyd. Btn gece, uykusundan
korkuyla lk atarak her uyannda bir el kadnn az
n kapatm ve kulana lmcl buyruklar fsldamt.
Yataktan srnerek inen kadm odann bir kesine bzl
m, karnaknk bir yn yuman andran salannm
arasndan korkuyla adama bakarken, o, her zamanki kol
tuunda, atk kalar, korkun gzleriyle kadna lm ile
tilerini gnderiyordu. Karanlk geceden kuruni tana ge
ilirken kadm yerde srnerek erkee doru ilerlemeye
balad. Titreyen ellerini ona dom uzatarak:
"Bala beni! Yaamama izin ver! Ne istiyorsan ya
parm," diyerek inledi.
"lmelisin!"
"O kadar kararl msn? Benim iin hi umut yok mu?"
"l!"
Kocaman gzlerindeki korkulu bak nce krgnla,
sonra umarszla, sonra da lmn donuk ifadesizliine
dnt. Beklenen son gelmiti. Adam pek emin olmadan
gnein ik klarna kadar yerinde oturdu. Kadm ayaklarnn dibinde cansz yatyor, fakat o sabrla bekliyordu.
Hibir yaam belirtisi gstermeyen kadnn cansz ak sa25

iarnda, gnein camdan szlen ilk klan deerli talar


gibi krmz, mavi, yeil, mor pmltlarla oynayordu. l
dnden iyice emin olduktan sonra adam onu yerden kal
drarak yatana yatrd.
Kadm sade bir trenle kkn bahesine gmen adam
artk tm skmtlan geride brakm, hak ettiine inand
her eyi ele geirmiti.
Artk gezmek, grmek, dnyay tanmak istiyordu.
Aslnda paras onun iin ok nemliydi. (Ona kavumak
iin nelere katlanmamt ki!) Bouna harcamay dne
mezdi, fakat bu uursuz evden uzaklamak ve ektii s
kntlardan kurtulmak iin yola kmadan evi satmak isti
yordu. Bakmsz ve kasvetli haliyle iyi bir fiyata satamayacam dnd iin baheyi dzenlemek, evi tmy
le kaplam olan sarma budamak ve yry yollarm
kapatm olan yaban otlan temizletmek iin birka adam
tuttu. Kendisi de onlarla birlikte alyor, hatta onlar git
tikten sonra bile almay srdryordu.
Bir gz akam, (kansnn lmnden be hafta son
ra), adamlar gitmi, o ise elinde orak, hl almaktayd.
"Artk braksam iyi olacak, hava iyice karard," diye
dnd.
O kasvetli evden nefret ediyordu. Verandaya alan ka
p tpk onu yutacak bir mezar gibi kapkaranlkt. Doru
lup bu ilenli eve bakt zaman geni dallan kansnn l
d gelin odasna kadar uzanm olan aata ani bir k
prt duyumsad. Bam kaldnp baktnda dalda tnemi
gen bir erkekle gz gze geldi ve rkerek geriye bir adm
att. Uzun ak kumral salan omuzlanna dalm, 20 yalannda (kansyla ayn yata) ince yapl bir delikanl yap26

raklann arasnda oturuyordu. Dal salland, atrdad ve de


likanl aaya atlad. Adam onu yakasndan tutarak "Sen
hrsz msn?" diye bard. Delikanl kolunu sert bir bi
imde savurarak yakasn adamn elinden kurtard ve deh
et iinde "Salon bana dokunma, eytan bile senden daha
iyidir" diye haykrd. Her ikisi de karlkl durmu, her an
kavgaya hazr, hrsla birbirlerine bakyorlard.
Delikanlnn gzlerindeki garip bak lmeden nce
karsnn gzlerinde de grmt adam. Elinde orak dona
kalm, bu bak zmeye alyordu.
"Ben hrsz deilim, olsam bile senin tek kuruunu
almazdm! Sen bir katilsin! "
"Ne diyorsun sen? "
"u dala ilk kez 4 yl nce trmandm. Onu grdm,
onunla konutum. Daha soma birok kez grtk ve ba
na pencereden bunu verdi"
Delikanl adama siyah bir kurdeleye balanm bir
tutam sa gsterdi, karsnn msr pskl salarndan ke
silmi ve iinde bulunduu ruhsal durumu yanstan siyah
kurdeleyle balanm bir tutam beyazms san cansz sa.
"Onun yaam bir lnn arkasndan sonsuza dek
yas tutanlann yaam gibiydi. len kendisiydi. kimizden
baka kimse onun yaadn bilmiyordu. Bana verdii bu
Sa tuta onun yaarken ldnn "kantdr. Eer onu
daha nce tanm olsaydm belki senden kurtarabilirdim.
Ben bu aaca ilk trmandmda o oktan lmn alar
na yakalanmt ye o alan paralamaya benim gcm yet
medik
Delikanl szlerini bitiriricerrbirden alamaya bala
d; nce sessiz ve umarszca, daha sonra hkrarak, duy27

gulann alayarak anlatrcasna; "Katil! Onu geri getirdi


in gece ben o aaca trmandm. Kapda kendisi iin a
lan lm saatinden sz ettiini duydum. Daha sonralar
kez daha onunla odaya kapandn ve onu yava yava l
me srklediini bu aatan izledim. Cinayetinin en can
l kamt benim. Onu nasl ldrdn tam olarak ze
medim, fakat seni daraacnda grene kadar izindeyim.
Ondan kurtuldun ama benden kurtulamayacaksn. Onu se
viyordum ve sen onu ldrdn. Hibir g seni celladn
elinden kurtaramayacak. Aslana kadar benden kurtula
mayacaksn. Katil! Onu seviyordum ve sen onu benden al
dn!"'
Akn ve nefretini hkrklaryla anlattktan soma
delikanl bahe kapma yneldi. Vcudunun ve yznn
her hareketi, adama duyduu fke ve nefreti en ak biim
de gsteriyordu. Aatan inerken bandan apkasn d
rm ve yeniden almamt. Adam nnden geip kap
ya, doru yryen genci gzleriyle izledi. Yerinden hi k
mldamadan elindeki ora gencin bana hedefledi. ap
kasz ba tok.bir sesle oran hedefi oldu, ortadan ikiye ya
rld ve gen adam kanlar iinde yzkoyun yere kapak
land.
Her ey bir anda olup bitmiti. Yllarca tasarlad, sa
brla adm adm uygulad ve sonunda ulat yengi, bir
anlk fke sonucu yenilgiye dnmek zereydi. Kendisini
tehlikeye atmadan, hibir zaman kats gzyle bakmad
"gelin "den kurtulmu, yllarca zlemini duyduu servete
kavumu, fakat imdi kendisine hibir ey kazandrmaya
cak olan bir lm yznden daraacnn ipini boynuna ken
disi geirmiti. Ayrca da, kendini iinde yaamaya daya28

namayacai korku ve lm kokan eve mahkum etmiti.


Delikanlnn cesedini bahede bir aacn dibine gm
d ve cinayetin ortaya kmas korkusuyla evi satmaktan
vazgeti. Evin ilerini yapmalar iin yal bir iftle anla
arak, kendisi iin bir karabasana dnen bu yerde korku
ve nefretle yaamay srdrd, iin en zor yan baheyle
ilgilenmekti. Baheyi bakml halde mi tutsun, yoksa es
kisi gibi otlarn sarmasna izin mi versin, bir trl karar ve
remiyordu.
En sonunda bir orta yol buldu. Baheyi bo zamanla
rnda ilgilenecei bir ura olarak seti ve yal yardm
csn kendisi olmadan bahede hibir ey yapmamas ko
nusunda uyard. Cesedi gmd aacn evresine dallar
dan yapt kk kulbe zaman zaman evin havasndan
bunald veya bahe ilerinden yorulduunda, kendini
gvenlikte duyumsayarak oturduu bir smak olmutu.
Mevsimlerin doaya ve aalara getirdii deiiklik
ler ona iinde bulunduu tehlikenin eitli boyutlarn
anmsatyor gibiydi. Dibinde cesedin gml olduu aa,
baharda dallan ve yapraklanyla sanki delikanlnn dalda
otururken yaplm bir yontusu gibi grnmekte, gzn
yapraklarm dkerken kanlar iinde yerde yzkoyun ya
tnn resmini izmekteydi. Aa sanki yapraklarn zel
likle delikanlnn ldrld ve cesedinin gml oldu
u blgeye dkmekte gibiydi. Rzgrda sallanan dallar ci
nayeti gren bir kimsenin tehditle sallanan elleri ve par
maklan oluyor, aymda aacn gvdesi bir hayalete d
nerek adama iledii cinayeti anmsatyordu. Yoksa yap
raklarn krmzs delikanlnn cesedinden aacn kkleri
ne gemi, gvdesinden yapraklanna szlm kan my-

29

d? Neden aacn dallan her geen yl daha sklap, bir


birinin iinden geerek onun rzgrla sallanan dallarda
oturan bir yontusunu oluturmutu?
Adamn iindeVa fctmalasa dmditebile tek ey kle
ticareti ve altm tozu kaaklyla srekli artan servetiy
di. Ortak alt kle tccarlan ve gemicilerin ileri sr
dne gre serveti on ylda on iki katma kmt.
Tm bu olaylar bundan yzyl kadar nce gerekle
miti. O zamanlarda insanlar ortadan kaybolabiliyor ve
fazla aratrma yaplmadan unutuluyordu. Zamanla gen
cin kim olduunu ve kayboluuyla ilgili aratrma yapl
dn renmiti, ama olay sonulanmadan kapatlm ve
unutulmutu.
Aradan geen on yl boyunca bahedeki aa dzen
li olarak her mevsim, gencin lmyle ilgili belirtileri ve
riyor, adama iledii cinayeti srekli anmsatyordu. Frt
nal bir gecede akan bir imek aac yanncaya kadar, ya
am ayn devinimlerle akt gitti. Haber kendisine sabahle
yin evin yal kahyas tarafndan verilmiti. Aa kkne
kadar boydan boya ikiye yarlm, bir paras dallanyla evin
atma yaslanm, br bahe duvarm ykarak bir oyuk
oluturmutu. evreden olay duyanlar koup gelmi, bu
oyuktan baheye girmi, aac incelemekte ve fikir yrt
mekteydiler. Artk yalanm olan adamn yllardr bastr
maya alt tm korkular bir anda canlanmt. Kendi
kendini yattrmaya alarak derhal duruma el koydu ve
baheye doluan gittike artan sayda inam dan kar
tarak ne yapabileceim dnmeye balad. Aaca duyu
lan ilgi bitmiyordu ve adam kanlmaz lmcl yanl
yapmak zorunda kald. ok uzaklardan olay duyup ince30

leme yapmak zere oraya gelmi olan bilim adamlarna ha


yr diyemedi ve onlar ieri alarak aac incelemelerine izin
verdi.
Adamlar aac incelemekle kalmayp topra kazarak
kklerini de incelemek istediler. Hayr! Buna izin veremez
di. Kendisi yaad srece ne o aacn kklerine, ne de di
bindeki topraa kimse el sremezdi. Kendisine nerilen pa
ray geri evirdi. stese bir imzayla o adamlarn tmn sa
tn alabilirdi. Onlara bahe kapsn gsterdi ve kapy ar
kalarndan kilitleyip srgledi. Onlar bir daha grmek is
temiyordu.
Fakat bilim adamlar kararlyd. Byle bir olaya ok
sk Taslamyorlard ve kesinlikle o topra ve kkleri ince
lemeliydiler. Her cretini alnda yetersizliinden yakman
yal kahyaya rvet verdiler ve o gece sessizce lambala
r, kazmalar ve krekleriyle baheye girip almaya ba
ladlar.
Adam artk gelin odasnda deil, evin baka bir bl
mesinde yatyordu; fakat dnde kazmalar krekler g
rerek dehet iinde uyand. Grd karabasamn etkisin
de kan ter iinde aacn olduu taraftaki bir pencereye
kotu.
Gerek oradayd. Daha nce kendisinin kazd ukur
yeniden alm, adamlar grdklerini merakla incelemek
teydiler. Lambalardan szlen clz k ukuru aydnlat
yordu. "Kafas yarlm," dedi biri. "Kemikler de burada,"
dedi bir bakas. "u paavralar giysi galiba. Bu pasl o-ak da cvaayet atac olmal," dedi ncs kreiyle top
raktan arac kartrken.

31

O gnden sonra adam bir hafta gz altnda tutuldu,


hibir yere gitmesine izin verilmedi ve gerekli belgeler ta
mamlanarak tutukland.
Durum yava yava ortaya kt. Kantlar ve bilgiler
toplandka bilmecenin paralan yerine yerletiriliyor, es
rar zlyordu. Adalet gecikmi olmann cn alrcasna onu ilemedii cinayetten de suluyordu. Yeni gelini
odasnda zehirleyerek ldrm olmalyd. Kendisine za
rar vermemek iin sabrla yllarca hazrlad ve uygula
d doal lm tasans, bir cinayet olarak zerine ykle
niyordu.
Hangi cinayetten daha nce yarglanaca kesinleme
miti, fakat bu kana susam adamlar gerek suluyu bul
mu ve onu asmaya karar vermilerdi! Paras onu kurtara
mad ve asld. te ben o adamm ve size anlattm asl
ma olay bundan yzyl nce karda grdnz Lancas
ter atosu'nda benim bama geldi.
Bu korkun itiraf duyan Goodchild ayaa frlayp ba
rmaya alt. Fakat siyahlar iindeki yal adamn gz
lerinden kendi gzlerine akan alev dalgas onu adeta otur
duu yere mhlamt; ne kmldayabiliyor, ne de sesi k
yordu. Tam o anda saatin ikiyi aldn duydu ve yal
adamlardan ikincisi aniden beliriverdi.
Ayn giysi ve grnmde iki yal adam! Ayn gzler,
ayn baklar, ayn burun, ayn ablak yz! Ayn anda konu
uyorlar, ayn ses tonu havada nlyor ve ayn alev dalga
lan Goodchild'm gzlerine iki kat gl olarak akyordu.
Kopyas zgn olandan hibir ayrm gstermiyor; ne ses,
ne de grnt daha zayf gelmiyordu. Kopyas da asl ka
dar gerekti!
32

"Siz dn saat kata gelmitiniz? "


"Altda."
"Ve sizi alt siyahl adam karlamt."
Beni astktan sonra bedenimi anatomi dersinde ince
lemeye aldlar. Kemiklerimi tellerle bir araya balayp is
keletimi anatomi derslerinde kullanmaya baladklar za
man gelinin ld evin "perili" olduu sylentisi yayl
maya balad. Evet, artk oras bir perili kkt. Ben hep
oradaydm.
Biz oradaydk. Ben ve gelinim. Her gece bu mine
nin yannda oturuyordum. O yerde srnerek bana doru
ellerini uzatyor ve "yaa" diyordu. Artk konuan ben de
ildim, oydu. Gece yarsndan tan atmcaya kadar srekli
bana fsldyordu "Yaa!"
Gen adam da oradayd. Dardaki aacn dallarnda
oturuyor, aa sallandka ay nda onun da bedeni bir
grnyor, bir grnmez oluyordu. O hep orada, her gece
bana saplanm orakla sessizce bana bakyor, benim ac
ekmemi izliyor, sanki ruhumun erince kavumamas iin
grevlendirilmi bir gardiyan gibi gzclk yapyordu.
Bu ay benim yaamdan uzaklatrldm ay. Gelin
odas bo ve sessiz, fakat 10 yl huzursuz ve korkuyla ya
adm oda yle deil. Ben her gece saat birden balaya
rak her saat ba oalryorum. Saat ikiyi vurduunda 2,
vurduunda 3 ruh oluyorum ve bu durum len on ikiye
kadar sryor. Neden 12? Gelinimin servetini 12 katma
kartmtm ya; ite aclarm da, ruhum da 12'yle arpl
yor her gece. len 12'dengece 12'ye kadar korku ve acy
la bu evin iinde ke bucak saklanarak celladn bizi as
masn bekliyoruz. Ve gece 12'de cellat hepimizi asyor.

33

Lancaster atosu'nun duvarlarna dnk 12 idam mahku


mu. Acmz 12'ye katlanyor ve her gn, her gece bu ac
ve korkulan yeniden yayoruz.
Ruhum gelinin odasna ilk girdiinde anladm ki bu
ac sonsuza dek srecek. Ancak bu olay iki canlya ayn
anda anlatabilirsem ve saat birden ikiye kadar her ikisi de
beni uyumadan dinlerlerse ilen zerimden kalkar ve ben
de erince kavuabilirim. Yllardr gelin odasna iki kiinin
gelip kalmasm ve bir gece olsun saat 1 'i vurduunda iki
sinin de uyank olmasn bekledim.
En sonunda bir gn, bu odann, perili olduunu du
yup merakla bir serven yaamaya gelen iki kii tarafn
dan tutulduunu duydum. Saat 12'de bir yldnm akt ve
ben mine bacasndan ieri girdiimde onlar da merdi
venlerden kyorlard. Birisi 45 yalannda, kel, neeli ve
hareketli bir adamd. br 10 ya daha genti. Bir sepet
iinde yiyecekler ve ieler getirmilerdi. Elinde yakacak
odunla bir kadn onlar izliyordu. Kadn atei yaktktan son
ra neeli adam onu geirmek zere odadan kt ve kahka
halar atarak yine ieri girdi.
Kapy kilitledi, sepettekileri kard, bardaklan dol
durdu ve birlikte atein karsnda yiyip imeye baladlar.
Yemekleri bitince ceplerindeki silahlan kanp masann
zerine koydular; imdi, atein karsna oturmu, yaban
c marka pipolann tttryorlard.
Birlikte yolculuk etmekteydiler ve dolaysyla konu
acak ok ortak konulan vard. Konumalanmn tam orta
snda gen olan brne, her zaman servene hazr oldu
unu ve hibir eyden korkmadn syledi. "Sandn gi
bi deil," diye yantlad br. "Hibir eyden korkmaz gi34

bi grnebilirim ama aslnda kendimden ok korkarm."


Arkada bu yant karsmda biraz akn, ne demek iste
diini sordu.
"unu demek istiyorum. Buraya varl kesinleme
mi bir hayaleti aratrmaya geldik. Eer yalnz olsaydm,
dgcm bana ne oyunlar oynard ve duyularma ne ka
dar gvenebilirdim bilmiyorum. Fakat bakasyla birlikte,
zellikle seninle olunca, evrenin tm hayaletlerini aratrabilirim"
"Senin iin bu kadar nemli olduumu dnmemi
tim," dedi gen olan.
"Gerekten nemlisin. Sen olmasan bu geceyi bura
da geirmeye cesaret edebilir miydim bilmiyorum," dedi
nder konumundaki hayalet avcs.
Saat 1 'e geliyordu. Gen hayalet avcsnn ba gittik
e dmekte, gzleri kapanmaktayd. "Uyank kalmalsn,
Dick," dedi nder olan, heyecanl bir biimde. "Gecenin
erken saatleri en ktsdr."
br bam dik tutmaya, uyank kalmaya alt. Fa
kat baaramad.
"Dick, uyan, uyank kalmaya al!"
"Yapamyorum, elimde deil. Garip bir g beni et
kisi altna alm gibi. Gzlerimi aamyorum"
Arkada gen hayalet avcsma korku iinde bakt ve
ben de ayn korku iinde saatin biri aldn ve gen ada
mn benim etki alanma girdiini ve zerimdeki ilen do
laysyla onu uyutmak zorunda kaldm duyumsadm.
"Kalk ve yr Dick" diye bard nder. "Kalkmaya
al!"
zerine miskinlik km olan gen adam sarsmak,
35

uyandrmaya almak bounayd artk. Saat biri .vurmu,


by etkisini gstermi, denetimim dnda onu ben uyut
mutum. Bu, benim sonsuza dek srecek ilencimdi.
Artk daha yal olanla yalnz kalm ve ona grn
mtm. Bylenmi gibi bana bakmakta olan adama
ilenlenmi bir hayaletin yksn, hibir ie yaramasa da
bir kez daha anlatmaya baladm. Ac ve umarszlkla g
ryordum ki saat biri vurduunda uyank kalabilecek iki
insanolunu hibir zaman bulamayacaktm. Ben grn
meden nce hep biri uykuya dalacak, ben brne ac iin
de ykm anlatacam, fakat beriki beni ne grd, ne
duyduu iin ilen zlmeyecek, saat ikiden sonra oal
maya balayacam ve aclarm da katlanarak oalacak.
Ben bu ilenci sonsuza dek tayacam. Aclar! Aclar!
Sonsuz aclar iinde!!!
ki yal adam (Goodchild ve idle) bu acl szleri duy
duunda, Goodchild birdenbire anlad ki hayaletin ilen
yksn anlatt bir saat boyunca idle bylenmi bir bi
imde uyumu ve yky yalnzca kendisi dinlemiti.
Bu korkun gerei anladnda, dehet iinde ayaa
kalkmaya ve hayaletin gzlerinden gzlerine akan by
leyici kvlcm selinden kurtulmaya alt. Idle' yatt
yerden kaldrarak hzla odadan kard ve birlikte merdi
venlerden aaya indiler.
"Ne yapmaya alyorsun, Francis? Benim odam bu
katta deil ki. Beni niye tamaya alyorsun? Koltuk
deneimle yryebildiimi biliyorsun."
Goodchild Idle' brakrken hl dehet iindeydi.
"Ne oluyor Francis? Beni niye ite kaka bu kata indir
din? Neden kayoruz? Beni bireyden kurtarmaya alr
36

gibisin." idle uyku sersemi bir huysuzlukla sorulan sra


lamaktayd.
"Karalar iindeki yal adam!, hayr iki yal adam!"
diye dehet iinde bard Goodchild.
"Yal kadm demek istiyorsun herhalde" diye yant
layan idle merdivenlere doru sendeleyerek ilerlemeye
balad; korkuluklan tutarak yava yava yukan kyordu
ki Goodchild arkasndan seslendi.
"nan bana Tom, sen uykuya daldktan soma
"
"Haydi canm sen de. Ben gzm bile krrpmadm!"
Birok insan gibi, uyukluyor olmasnn yzne vurul
masndan son derece rahatsz olan idle uyumadn ileri
srmekteydi. Benzer bir rahatszl, Goodchild da anlat
t ykye Idle'n inanmamas yznden yaad-. Saat bi
ri vurduunda yalnzca Goodchild'a grnen, ikiyi vurdu
unda iki tane olan yal adam yks Idle'm kafasn iyi
ce kantrm, ayrntlara girilince byle bir eyin olama
yacan dnmeye balamt. Goodchild'n dgcnn iyi altm, evde grdkleri baz eyalar, resimler
ve kasvetli havann kendisini etkilediini, yedikleri dn
pastasnn da yardmyla Goodchild'n d grdn ve
ortaya iyi bir hayalet yks kardn syleyen idle sa
at 1 Te 2 arasnda uyuyakaldm hibir zaman kabullen
medi. Daha sonra odalanna gitmek zere birbirlerine iyi
geceler dilediklerinde, her ikisi de birbirlerine biraz krgn
gibiydiler. Goodchild otel olarak kullanlan o eski evin ha
vasndan ve orada yaadklanndan esinlenerek u anda
okumakta olduunuz bu yky yazd, idle ise, arkada
nn anlattklanna hibir zaman inanmad ama yazd y
ky ok beendi.

37

SNYALC
"Hey aadaki, merhaba !"
Kendisine bu biimde seslenen birini duyduunda,
elinde sarl bir bayrakla kulbesinin kapsnda duruyor
du. Bulunduu yerin doal zellikleri gz nne alndn
da, sesin hangi ynden geldii konusunda hibir kukusu
nun olmamas gerekiyordu; fakat o, tam arkasndan nere
deyse zerine kadar uzanm olarak dimdik ykselen, be
nim zerinde durduum kayalarn yukarsna doru baka
cana, bam evirip tren yolunun ilerisine doru bakt.
Bu davrannda, ne olduunu tam olarak anlatamayaca
m bir gariplik vard. Bulunduu yerin yksek bir kaya
ln dibinde olmas nedeniyle adamn grnts kl
m ve batmakta olan kzgn gnein gzme girmesi ve
onun da glgede kalmasyla iyice siliklemiti. Buna kar
n adamn davranmdaki gariplii fark etmitim. Onu da
ha iyi grmek iin bir kolumla gzme glge yapmak zo
runda kaldm.
"Aadaki!... Merhaba! "
Gzlerini raylarn tesinden yukarya evirip baktn
da beni grd.
38

Bana yant vermeden yukarya bakt ve. ben onu ya


nt vermeye zorlamaktan kanarak, sorduum sradan so
ruyu yinelemeden aaya baktm. Tam o srada havada ve
yerde oluan bouk titreimler yeri g inleten bir sar
sntya dnt ve beni neredeyse aa ekmekte olan
gten kurtulmak iin geriye ekildim. Hzla geen trenin
buharl duman benim bulunduum ykseklie ktnda,
gzlerimi evremdeki grnmden aaya evirdim ve
adamn tren geerken sallad bayra yeniden sardn
grdm.
Sorumu yineledim. Bana birka dakika dikkatle ba
kp duraksadktan sonra elindeki sanl bayrakla benim bir
ka yz yarda (*) temdeki bir noktay gsterdi.
"Tamam" diye aaya seslendim ve o noktaya do
ru ilerlemeye baladm. Orada evremi iyice inceledikten
sonra dik kvnml dar bir patika fark ettim ve aaya in
meye baladm. zerinde bulunduum kaya allmam
bir diklikteydi ve aas ok derindi. Rutubetli kayalarn
zamanla oyulmasyla oluan kanyondan aaya indike
ayamn altndaki zeminin daha slaklatn ve kayganlatm fark ediyordum. ni sresince btn bu nedenle
ri dnerek, bana bu yolu ne kadar isteksizce, hatta zor
lanmayla gsterdiini dnecek zamanm oldu.
Dik kvnml patikadan onu yeniden grebilecek ka
dar aaya indiimde, biraz nce trenin getii raylann

(*) 1 yarda = 91 cm. (Eski ngiliz ls.)


39

zerinde durduunu grdm. Sanki benim yine ortaya k


mam bekler gibiydi. Sol eli enesinde, sol dirsei sa eli
nin avucunda, gsne apraz olarak dayanmt. Tavr o
kadar dikkatli bir beklenti iindeydi ki bir an durdum ve
merakla onu izledim.
niimi en sonunda tamamladm ve tren yolunun hi
zasndan ona doru yaklarken; onun ciddi grnml, ka
ra sakall, kaim kal, esmer bir adam olduunu grdm.
Grev yeri o ana kadar grdm en ssz ve kasvetli yer
di. Her iki yanndan ykselen rutubetli ve girintili knt
l kayalardan oluan duvar, gkyznn yalnzca bir erit
halinde grlmesine izin veriyor, bu zindann yukarya
doru eri bir uzants gibi duruyordu. br yndeyse, da
ha ksa bir gr as, karanlk bir tnelin giriindeki kr
mz lambayla sona eriyor; tnerin ar, kaba, i karartc
ve ilkel mimarisi grnty tamamlyordu. Bu noktaya o
kadar az gne ulayor olmalyd ki toprak rm
l gibi kokuyordu. Esen buz gibi rzgrla yle dondum
ki kendimi sanki doal evrenden uzakta, donuk bir ortam
da gibi duyumsadm. Adam yerinden kmldamadan nce,
ona dokunacak kadar yaklatm, fakat gzlerini benden ka
rarak bir adm geriye ekildi ve elini kaldrd."
Bu ssz yerde almann ona kendisini yalnz duyum
satacam, buralardan kimsenin gemeyeceini,' ancak yu
kardan bakldnda fark edileceini syledim. Benim dar
ereveli bir yaam anlayna sahip olduumu, snrlar
mn dna hi kmadm ve ilk serbest kaldmda da
onun bu harika mesleine kar iimde bir ilgi uyandn
sanmt. Aslmda bu amala konumutum, fakat hangi
szckleri kullandmdan pek emin deilim. Sylei ba40

latmak bana gre bir ey deildi ve bu adamda beni rk


ten bireyler vard.
Tnel giriinin yanndaki krmz uyan lambasna ga
rip bir biimde baktktan ve sanki o evreden bir eyler yok
olmu gibi tnelin evresini de inceledikten sonra, bak
larm bana evirdi. Bu lamba onun sorumluluunun bir par
asyd, deil mi?
Alak bir sesle yantlad: " yle olduunu bilmiyor
musun? "
Sabit bakl gzlerini ve karanlk ifadeli yzn in
celeyince bu adamn insan deil, bir ruh olduuna dair
korkun bir dnceye kapldm. O andan balayarak ada
mn aklnda bir bozukluk olabileceini dnmeye bala
dm.
Geri adm atma sras bendeydi. Fakat bunu yaparken
adamn gzlerinde gizli bir korku grdm. Kafamdaki k
t dnce birden yok oldu. Kendimi zorlayarak glmse
meye altm.
"Benden korkmu gibi grnyorsun," dedim.
"Seni daha nce grm gibiyim."
"Nerede?" .
Daha nce bakt krmz lambay parmayla gs
terdi.
"Orada m?" diye sordum.
Bana dikkatle bakarak "evet" dedi, fakat sesi km
yordu.
..
"Orada ne iim var dostum? Eminim sen de benim ora
da olmadma ant iebilirsin."
"Sannn iebilirim; evet eminim, ant iebilirim."
41

O da benim kadar rahatlamt. Benim szlerime dik


katle seilmi szler ve hazr cevapllkla karlk verdi.
Orada ok ii var myd? Evet, diyebilirdi ki epeyce
^ommJjulu^n yard, Kendisinden beklenen fazla bir beden
sel alma neredeyse hi yoktu, fakat dikkatli ve dakik ol
mas bekleniyordu. Sinyali deitirmek, klan ayarlamak
ve arada bir de makas deitirmek; ite, yapt i bu ka
dard. Yalnz geen uzun saatlerden sz ettiim zaman ar
tk yaamnn aknn byle tekdze olmasma altn
syledi. Burada kendi kendine bir dil renmiti ve sz
cklerin okunuunu kendi uydurmutu; doal olarak, bu
na renmek denebilirse. Aynca kesirler ve ondalklan a
lm ve biraz da cebir renmiti. Fakat ocukluundan
beri matematikte pek baanl deildi. Hep orada, o slak,
nem kokan kayalklann arasnda m kalmak zorundayd,
yukanya trmanp gnee hi mi kmazd? Neden olmasnd ? Duruma ve koullara gre davranabiliyordu. Baz
durumlarda demiryolu daha az ilek oluyordu. Bu durum
gnn baz saatleri ve gece iin de geerliydi. Gneli ha
valarda biraz daha ykseklere trmanabiliyor, glgeleri
aabiliyordu fakat uzaklatnda her an trenin geliini ha
ber veren zil alabiliyordu ve anladm kadanyla bu tr
man onu rahatlatacana iki kat gerilmesine neden olu
yordu.
Beni kulbesine davet etti. erde yanan bir ate, ze
rinde kayt tuttuu resmi defter bulunan bir masa, telgraf
aleti ve sz ettii zil gze arpyordu. zr dileyerek ba
ladm szlerimle onu gcendirmeyi amalamadm fa
kat onu bu istasyonda almak iin fazla eitimli buldu
umu belirttim. Eitimleri yaptklan ilere uygun olmayan
42

birok insann bulunduunu, bu tr insanlarn her yerde a


labileceini, rnein polis rgtnde, orduda ve fabri
kalarda olduu kadar demiryolu alanlarnn arasnda da
olabileceini belirtti. Genken (tabii u anda kulbede kar
mda oturan adama baknca inanabilirsem) doa bilimle
ri eitimi grm, dersleri bir sre izledikten sonra lgn
lklar yapm, eline geen frsatlar deerlendirememi,
baarsz olmu ve sonra da toparlanamamt. Bu konuda
yalanabilecek konumda deildi. Kendi etmi kendi bul
mutu ve artk piman olmak iin ok geti.
Sakin bir tavrla bu szleri sylerken, ciddi baklar
sobayla benim aramda gidip geliyordu. Benimle konuur
ken arada bir "Baym" diyordu ve zellikle de genliini
anlatrken sanki benden onu olduu gibi kabul etmemi ri
ca eder gibiydi. Anlattklar, birka kez, gelen iletilerle ke
silmi; kalkp bunlara yant gndermesi gerekmiti. Bir ke
resinde de geen bir trene kapnn nnden bayrak salla
m, trenin srcsne seslenerek szl iletiim kurmu
tu. Konuurken dikkatli ve kesin bir tavr vard, grevleri
ni tamamlayncaya kadar konumasn kesiyor, sessiz ka
lyordu.
Bulunduu konum iin bu nitelikteki en gvenilir ki
i olduunu belirtmeliyim fakat benimle konuurken iki
kez, almad halde, uyan ziline bakm; bembeyaz bir
yzle yerinden kalkp rutubetli souun ieri girmemesi
iin kapal tuttuu kapy aarak tnelin azndaki krm
z a bakmt. Her iki durumda da geri dndnde an
latmas zor bir ifadeyle atee yaklarken benden ok uzak
lara gittiini duyumsamtm.
"Mesleinden ok honut bir adam izlenimi brak43

yorsunuz." (Bunu, konumay srdrmesi iin syledii


mi belirtmek zorundaym.)
"Sanrm eskiden yleydim." Balad alak ses to
nuyla srdrd. "Fakat u anda ok skntlym baym,
ok skntlym."
Geri alabilse, herhalde bu szleri sylememeyi ye
lerdi. Fakat bir kez azndan kmt ve ben stne gitttim.
.- *
"Nedir skntnz, sorun nedir?"
"Aklamas ok zor, baym. Anlatmas ok zor fakat
eer buralara yolunuz yine derse anlatmaya alrm. "
"Kesinlikle sizi grmeye yine geleceim. Ne zaman
gelmemi istersiniz?"
"Sabah erkenden gideceim ve yarn akam saat 10 'da
grev ba yapacam, efendim."
"Saat 11'de gelirim."
" Bana teekkr etti ve geirmek zere kapmn nne
kt. "Siz yolu bulana kadar k tutacam. Bulunca ba
na seslenmeyin. Yukan trmannca da seslenmeyin."
Konuma havay iyice soutmutu fakat ylnzca "pe
kl" demekle yetindim.
"Yarn akam aaya indiinizde de bana seslenme
yin. Ayrlmadan nce bir soru soraym. Bu akam bana ne
den 'Hey aadaki, merhaba' diye seslendiniz ?"
"Tanr bilir" dedim. "yle bireyler .. yle bireyler
deil efendim, tam o szleri sylediniz. Onlar iyi bili
rim."
"yle sylediimi kabul ediyorum, phesiz yle ses
lendim nk seni aada grdm."
"Baka bir nedeni yok mu ?"
44

"Baka ne nedeni olabilir ki ?"


"Yani size bu szler doast bir g tarafndan sy
letilmedi mi ?"
"Hayr."
Bana iyi geceler diledi ve yla yolumu aydnlatt.
Arkamdan her an bir tren gelecekmi gibi bir duyguyla
demiryolundan ilerledim ve patikay buldum. Yukarya
kmak inmekten daha kolayd ve kazasz belasz kaldm
hana vardm.
Ertesi akam randevuma sadk kalarak, zikzakl dik
patikadan aa ilk admm attmda uzaklardan bir saat
annn on biri vurduunu duydum. Elinde beyaz feneriyle beni aada bekliyordu. Yaklatmda "yukardan ses
lenmedim, imdi konuabilir miyim?" dedim. "Tabii efen
dim, iyi akamlar" diyerek elini uzatt. Ben de uzattm ve
yan yana kulbesine doru yrdk. eri girip kapy ka
pattktan sonra atein yanma oturduk.
"Karar verdim, efendim " diye sze balad, oturdu
u yerde hafife ne eilerek, fsltdan biraz yksek bir
sesle "Beni neyin rahatsz ettiini bir kez daha sormanza
gerek yok. Dn akam sizi baka birisiyle kartrdm. Ga
liba sorun burada."
"Sorun kartrm olmanz m ?"
"Hayr. Baka birisi."
"Kim ?"
"Bilmiyorum."
"Bana m benziyor ?"
"Bilrmyonm.^zm ni grmemm. Sol ko\u yz
n kapatyor, sa kolu havada el sallyor - kuvvetle sall
yor - ite byle."
45

Hareketini gzlerimle izledim. Sanki "Tanr akna


yoldan ekilin !" der gibi lgnca bir panikle kolunu sal
lyordu.
"Ayyla aydnlanm bir gece de burada oturuyor
dum ve birdenbire birinin bana seslendiini duydum. 'Hey
oradaki, merhaba !' Ayaa kalktm ve o 'birisini' tnelin
giriindeki krmz n yanndan bana koluyla demin
gsterdiim gibi iaret ettiini grdm. Sesi barmaktan
kslm gibiydi ve yle sesleniyordu 'Dikkat! Dikkat!'
Lambam kaptm, krmz m yaktm ve adama doru
'Ne var ? Ne oluyor ?' diye bararak komaya baladm.
Tnelin tam aznda, karanln dnda duruyordu. Ona
yaklatka koluyla gzlerini neden kapadm merak et
tim. Tam kolunu tutup yzn aacaktm ki yok oldu."
"Tnelin iinde mi ?" diye sordum.
"Hayr. Tnelin iine doru 500 yarda kadar girdim,
lambann nda yalnzca duvarlardaki uzaklk izgileri
ni ve rutubet izlerini grdm. Koarak dar ktmda
lmcl bir korku ve dehet iindeydim. Demir merdiven
lerden trmanp tnelin zerini denetledim, aaya inip bu
raya kotum ve iki yne de telgraf ektim. Alarm verildi.
'Olaanst bir durum var m?' Her iki ynden de 'Her
ey normal!' diye yamt geldi."
Srtmdan aa inen rpertiye kar koymaya ala
rak grd eyin bir yanlsama olabileceini, eer gz
sinirlerinde bir hastalk varsa, baka hastalarn da bana
gelebilen bir grnt bozukluu olabileceini, hatta bu
hastalarn nasl yanldklarnn daha soma deneylerle or
taya ktm kendisine anlatmaya altm. "Duyduun
dsel sese gelince, sus ve rzgrn bu garip kanyonda 46

kard sesi, telgraf tellerini tpk bir arp gibi aln din
le" dedim.
Beni bir sre sessizce dinledikten sonra bana hak ver
diini, zaten k gecelerinde rzgrn tellerde kard
sesleri ok iyi bildiini syledi; ama anlatacaklar daha bit
memiti.
zr diledim ve kolumu tutarak yavaa anlatmay
srdrd. "Hayaleti grdkten alt saat sonra u byk tren
kazas oldu ve on saat sonra l ve yarallar o tnelden
kartlarak tam hayaletin durduu noktaya getirildiler."
Tatsz bir rpertiyle titredim, fakat kendimi denetim
altma almaya altm. Kabul ediyorum, bu durum onun
beyninde ok derin bir iz brakabilecek kadar byk bir raslantyd. Fakat byle nemli sonular douran raslantlar
her zaman olabiliyordu ve bu kaza da onlardan biriydi. (Na
sl olsa o bana kar kacakt, onun iin ben batan kabul
lendim.) Doal olarak, akl bamda mantkl insanlar b
yk raslantlara inanmazlar.
Bitirmediim bildirerek yine szn srdrmek iste
di. Ben de yine onun szn kestiim iin zr diledim.
"Bu olay tam bir yl nceydi." Eli kolumun zerinde,
gzleri omuzlarmn zerinden bo baklarla geriye bak
maktayd. "Alt yedi ay gemiti ve olaym okundan he
nz Icurtulmutum. Bir sabah gn aarrken kapda durmu
krmz a bakyordum ki hayaleti yine grdm." Dur
du ve baklar zerimde kilitlendi.
"Sana yine seslendi mi ?"
"Hayr. Sessizdi."
"Kolunu sallad m? "
47

"Hayr. Krmz lambann direine yasland. ki eliy


le yzn rtyordu. te byle."
Yapt hareketi gzlerimle izledim. Tpk yas tutan
larn yapt hareketti. Bu grnty mezar talarnda gr
mtm.
"Ona doru gittin mi?"
"Hayr. Biraz dncelerimi toparlamak iin, biraz da
kendimi kt duyumsadm iin ieri girdim. Kapya yi
ne geldiimde gne iyice ykselmiti ve hayalet de yok
olmutu."
"Bu olayn arkas gelmedi mi? Baka birey olmad
m? "
Koluma hafife dokunarak ban iki kez evet an
lamnda sallad.
"Tam o gn, tnelden bir tren ktnda, bir vagonun
bana bakan tarafndaki pencerelerde ellerin ve balarn bir
birine kartn ve bireyin dalgalandn grdm. Ma
kiniste durmas iin tam zamannda iaret ettim. O da mo
toru kapatp frene bast, fakat tren 15 yarda kadar srk
lendi. Arkasndan koarken korkun lklar ve bartlar
duyuyordum. Vagonlardan birinde gen ve gzel bir ba
yan hemen lmt ve onu buraya getirip yere, uraya, iki
mizin arasna yatrdk."
Onun gsterdii tahta demeye bakarken elimde ol
madan sandalyemi geriye ittim.
"Evet baym, doru. Tam size anlattm gibi oldu."
Herhangi bir amaca ynelik olarak syleyebilecek
hibir ey bulamyordum ve azm kupkuru olmutu. Rz
gr ve telgraf telleri bu ackl olayn yasm tutar gibiydi
ler.
48

"imdi iyi dinleyin efendim ve kafamn neden bu ka


dar kark olduunu anlamaya aln" diye konumay
srdrd.
"Hayalet geen hafta geri geldi, O gnden beri arada
srada onu orada gryorum."
"In orada m?"
"Evet, krmz uyan lambasnn orada."
"Ne yapyor gibi grnyor?"
ncekinden daha gl ve belirgin olarak hayaletin
yapt "Tann akna yolu an!" diyen davran yinele
di. Soma szn srdrd. "Hi huzurum kalmad. Hep
beni amyor, ac iinde srekli olarak 'Aaya bak! Dik
kat! Dikkat et!' diye hayknyor. Orada durup elini kolunu
sallyor. Uyan anm alyor "
te bu noktaya takldm
"Dn akam ben buradayken yine o an ald ve sen
kapya gittin, deil mi?"
"Evet, iki kez."
"te, grdn m? Dgcn seni yanl ynlendiri
yor. Gzlerim o andayd. Kulaklanm da sesine akt. Fa
kat eer kr ve sar deilsem, ben buradayken o ann al
dn ne grdm, ne de duydum. Yalnzca sana istasyon
dan ileti gnderildiinde ald ve sen de kalkp balant
kurdun."
"Hayr" anlamnda bam sallad. "Hayr, baym. im
diye kadar hi o kadar yanlmadm. Gerek bir insann gn
derdii iletiyle nlayan ann sesini, hayaletin ald ann
sesiyle kantrmadm. Hayaletin anda yaratt titreimler
baka hibir durumda olumaz ve sizin de bu sesi duyma
manza hi armadm. Fakat ben kesinlikle duydum."
49

"Peki, dar baktnzda hayalet orada myd?"


"Evet,oradayd."
"Her M sefer de mi?"
Kesin bir tavrla yantlad. "Her ikisinde de."
"u anda benimle kapya gelip orada olup olmad
na bakar msn?"
steksiz olduunu gsteren bir tavrla alt dudan sr
d, fakat ayaa kalkp kapya doru ilerledi. Kapy ap
ilk basamakta durdum. O ise kap aralnda durdu. Uya
r lambasn ve tnelin karanlk giriini gryorduk. Yk
sek hayalara oyuVrnu rutubetti ta davarlar ve yakarlarda
parlayan yldzlar grnyordu.
"Onu gryor musun?" diye sordum, yzndeki an
latm iyice inceleyerek.
Gzleri yerlerinden frlam ve o noktaya odaklanm
t, fakat herhalde benimkiler kadar olamazd. kimiz de t
nelin azna dikkatle bakyorduk.
"Hayr" dedi. "Orada deil."
"Bence de" dedim.
Yine ieri girdik. Kapy kapadk ve yerlerimize otur
duk. Kazandm avantajl - eer yle denebilirse - duru
mu nasl doal bir konuma ortamna evirebileceimi d
nyor, ortada sorgulanacak ciddi bir durum olmadna
onu inandrmak konusunda kendimi ok zayf duyumsuyordum.
"Artk anlamsnzdr herhalde baym" dedi. "Beni
rahatsz eden sorun hayaletin kendisi deil, ne demek is
tedii."
Tam olarak anladmdan emin olmadm syledim.
"Acaba uyars neyle ilgili?" Gzlerini sobamn atei.50

ne dikmi olarak dnceli bir biimde sordu. Soma bana


dnp "Tehlike nedir? Nereden gelecek? Hatlarda bir teh
like var. Korkun bir felaket olacak. Daha nce olanlardan
soma nc kez olacana hi kukum yok. Fakat bu du
rum ok acmaszca bana ykleniyor. Ne yapabilirim ki?"
Mendilini kard ve alnnda biriken ter damlackla
rm sildi.
"Her iki yne de 'tehlike' iletisi gndersem buna bir
neden gsteremem. Bam belaya girer ve hibir ie yara
maz." Avularn silerek konumasn srdrd. "Delirdi
ime inanrlar."
"te yle ekmem gerekir: 'Dikkat! Tehlike! nlem
aln!'
Kardan yant: 'Ne tehlikesi? Nerede?'
Ben: 'Bilmiyorum, fakat ltfen, Tanr akna nlem
aln'.
Beni grevimden alrlar. Baka ne yapabilirler ki?"
Ne kadar ac iinde olduunu grmek ok zcyd.
nsan yaamna sayg duyan, vicdan sahibi bir adamn bas
trmaya alt dayanlmaz gteki zihinsel ikenceyi duyumsamamak mmkn deildi.
"Onu uyan lambasnn altnda ilk grdmde," ka
ra salarm elleriyle geriye itip akaklarn bakaldran bir
umarszlkla iki yandan bastrarak konumay srdrd;
"bana neden o kazann nerede olacan anlatmaya al
yor olmasn ki? Eer olacak idiyse... Neden bana o kaza
y nasl nleyebileceimi anlatmaya alyor olmasn ki?
Elbette, eer nlenebilir idiyse... kinci kez grndn
de yzn rterek, bana o kzm leceini sylyor olabi-

51

yor olabilirdi. Eer o iki kazada da gelip bana onlarla ilgi


li uyanlarda bulunduysa, neden imdi de gelip beni uyar
masn? Olabilecek nc kazaya hazrlamasn? Tanrm
bana yardm et. Bu ssz istasyonda zavall, yalnz bir sin
yalci. Neden onu szne inanlacak ve olaylan nleyebi
lecek gte birine gstermiyorsun?
Onu bu durumda grnce, hem toplumun hem de za
vall adamn iyilii iin, ne yapmam gerektiini anladm,
nk geen zamanla birlikte adamn kafas daha fazla kanmaktayd. Bu yzden aramzdaki konumalarda geen
gerek ve gerekd olaylara fazla deinmeden ona grev
sorumluluu yklenmi olan herkesin iini iyi yapmas ge
rektiini, kafasn kantran yanlsamalara karn onun da
grevini en iyi biimde yapmaya altna gre iinin ra
hat olmas gerektiini anlattm. Bunu yaparken de, onu ha
yalet grmediine inandrmaktan daha baanl olduumu
syleyebilirim. Biraz yatt; grevinin gerei olarak gece
ilerledike artan sorumluluklan onun dikkatini iine ver
mesini gerektirdii iin sabaha kar ikide oradan aynldrm.
Geceyi orada geirmeyi nerdim, ama duymad bile. Pa
tikadan tepeye doru trmandka birka kez dnp krm
z a korkuyla baktm, orada kalmam gerektiini duyumsadm halde yatamda yatmay yelediimi, adamn
anlatt kazalan, hele de l kz dnmenin vicdanm
rahatsz ettiini saklamak iin bir neden gremiyorum.
Fakat kafam en ok uratran konu bana anlatlan bu
korkun yky duymu biri olarak nasl davranmam ge
rektiini bilmemek olmutu. Adam zeki, uyamk, zenli
ve dikkatli bulmutum, ama iinde bulunduu ruh haliyle
daha ne kadar bu durumda kalabilirdi ki? Sradan bir g52

rev olmasna karn son derece gvenilir bir kiilii var


d, ve rnein acaba ben onun yerinde olsaydm grevimi
ayn titizlikle yapabilmek iin bu kadar zveriye katlanr
mydm?
Bana anlattklarn Demiryollar'nm st makamna
anlatmamn ona ihanet olaca dncesini bir trl ze
rimden atamayarak ona drst davranmaya ve bir orta yol
nermeye karar verdim. Onunla bir sre ilgilenmek zere
gizini imdilik saklayarak o evrenin en tannm doktor
larndan birinin yardmn istemeyi nerdim. Ertesi gece
nbeti baka birine devrediyordu ve gne doduktan son
ra bir iki saat kadar daha bo zaman olacakt. Bu duruma
uygun olarak geri dnmeye sz vererek oradan ayrldm.
Ertesi akam hava ok gzeldi ve keyifli bir yry
yapmak zere erkenden yola ktm. Gnein batmasna
daha vard. Kayalklara yakn bir patikadan yryordum
ve gidi geliimin bir saat kadar sreceini hesaplayarak
tarlalara daldm. Geri dndmde sinyalcinin kulbesi
ne gitme zamanm gelmi olacakt.
Yrymn sonunda uurumun kysna yaklatm
ve sinyalciyi ilk grdm noktadan aaya baktm. T
nelin giriine yakn bir yerde, sol koluyla gzlerini kapat
m, sa kolunu umutsuzca sallayan bir adamn hayalini
grdm zaman duyduum korkuyu anlatmam olas de
il. Benliimi bir anda saran tanmlanmas olanaksz kor
ku geince bu hayalin gerek bir adam olduunu ve yakn
evresindeki bir bek insana bu davrannn ne anlama gel
diini anlatmaya altn grdm. Tehlike uyan lamba
s henz yanmyordu. Lambann direine dayal, muam
badan yaplm derme atma tahtalarla tutturulmu cadn
53

daha nce grmemitim. Bir yataktan daha byk grn


myordu.
Bir terslik olduu duygusuyla - sinyalciye destek ola
bilecek, yanllarn dzeltebilecek birini oraya gnder
meyerek lmcl bir yanl yapm olma korkusu ve su
luluk duygusuyla kayalarn arasndaki patikadan aaya
olanca hzmla indim.
"Ne oldu?" diye adamlara sordum.
"Sinyalci bu sabah ld efendim."
"u kulbede grevli olan adam m?"
"Evet, efendim."
"Umarm benim tandm sinyalci deildir."
"Eer onu daha nce grdyseniz tanrsnz." Yzn
de zntl bir anlatmla adrn giriini aralayarak: "Y
znde huzur dolu bir anlatm var" dedi.
"Aman Tamm, bu nasl oldu, ne oldu?" Adamla
rn yzlerine tek tek bakarak sordum.
"Lokomotif bimi. Tm ngiltere'de iini onun ka
dar iyi bilen bir bakas daha yoktur. Fakat nasl olduysa
tren gelirken raylardan ekilmemi. Hem de kaza gn
nda olmu. Sinyal lambas yanyormu. Ayrca da elin
de bir lamba varm. Tren tnelden ktnda arkas d
nk olarak raylardaym ve lokomotifin altnda kalm. u
adam makinist ve bize olayn nasl olduunu anlatyordu.
Tom, baya nasl olduunu gster."
Kaba kumatan yaplm koyu renk niformal
adam, tnelin aznda onu ilk grdm yere giderek an
latmaya balad.
"Tnelin iindeki dnemeci dndmde onu tne
lin aznda grdm, sanki bir teleskopun br ucunda gi54

bi grnyordu. Hzm azaltacak zamanm yoktu ve onun


ok dikkatli olduunu biliyordum. Dd duymam gi
biydi. almaktan vazgeip tm gcmle haykrdm."
"Ne dedin ?"
"Hey aadaki, dikkat et! Dikkat! Tanr akna, yol
dan ekil!"
Dondum kaldm.
"Korkun bir olayd efendim. Bir yandan barrken,
dayanamadm, grmemek iin bu kolumla gzlerimi ka
padm, bunu da son ana kadar sallamay srdrdm; fakat
ie yaramad."
ykm daha nce gemi hibir garip olaya bala
maya almadan burada bitirirken yalnzca bir raslantdan
sz edeceim. Makinistin yapt hareketler ve syledii
szler anssz sinyalcinin bana daha nce aktard hayalet
yksndekilerin aynsyd ve kayalarn tepesinden ilk gr
dmde seslenirken ben de kullanmtm, hem de gz
me giren gnee bir kolumu siper edip brn sallayarak.

55

CNAYET DAVASI
stn bir zeka ve kltr dzeyinde bile olsalar, tan
tm kiiler, eer balarndan allagelmiin dmda bir
olay getiyse, bunu aktarrken belirgin bir gerilim iinde
oluyorlar. Bu tr kiilerin neredeyse tamam, karlarnda
ki kiilerin zel yaamnda benzeri deneyimler yoksa, an
lattklarnn kukuyla karlanabilecei veya kendileriyle
dalga geilebilecei korkusunu tayorlar. Grdklerini
saptrmadan anlatan bir gezgin, rnein deniz canavarna
benzettii olaan d bir yarat anlatrken bi ekinmez
ken; bir nsezi, igd, duyulmam bir hayal, d veya
zihinsel izlenimini aktarrken ayn rahatlkta olmayabilir.
Bu ekingenliin nedeninin bu tr konularn ierdii gi
zem olduunu belirtmeliyim. Genellikle kiisel ve olaan
d deneycilerimizi aktarrken, bakalaryla paylat
mz olaylar anlattmz kadar rahat olamayz. Dolaysy
la sonuta vardmz nokta, bu tr deneyimlerin tamam
nn olaan st (ki yledirler) ve gerekd olarak alg
lanmalardr.
Aktaracam olayla hibir kurama destek vermek,
kar kmak veya bir kuram yeniden oluturmak niyetin56

de deilim. "Berlin Kitapsi'nn (*) yksn duydum.


Sir David Brewster'm yazd "Krallk Gkbilimcisinin
Ei" (*) olaym inceledim ve yakn arkada evremde ge
mi arpc bir olaya, "Dsel Yanlsama"ya (*) tamk ol
dum. Ad geen son olaym maduru bayanla uzaktan tamklmrz olduunu belirtmeliyim. Belki onun basma ge
lenler benim yaadklarmn bir blmn, yalnzca bir
blmn aklayabilir. Ondan duyduklarm olmasa ken
di yaadklarm oturtabileceim hibir temel olmazd. Bu
deneyimden nce bu tr garip dncelere hi kaplmam
veya benzeri bir olay yaamamtm ve olaydan soma da
benzeri bir ey bama gelmedi.
Ka yl nce olduu nemli deil, bir zamanlar ingil
tere'de kamuoyunun dikkatini uzun sre zerinde toplayan
bir cinayet ilenmiti. Hak ettikleri kt n dolaysyla ka
tillerin adlarn gereinden fazla duyduumuz iin bu ca
ninin adm yinelemektense onunla ilgili tm anlar bede
ninin gml olduu Newgate Hapishanesi'ne gmmek
isterdim. Bu yzden kimliiyle ilgili somut ipular ver
mekten zellikle kanmaktaym.
Cinayet ilk ilendiinde, daha soma hakknda dava
alan adamn katil olmasyla ilgili bir kuku, aka sy
lenmi bir sz veya ima - anmsadm kadaryla - yoktu.
O zamanlar gazetelerde kendisinin katil olduu konusun
da en ufak bir ipucu yer almadna gre onun d grn
tsyle ilgili bir tanm verilme olasl da yoktu. Bu ko
nuya zellikle dikkatinizi ekmek isterim.

(*) 19. yzyln tannm 'gerek' hayalet ykleri.


57

Bir sabah kahvaltda gazetemi atmda-cinayetin


bulgularyla ilgili bilgileri grnce dikkatle okumaya ha
sadm. Haberi ikinci, hatta nc kez okudum. Kafamda
bir imek akm gibiydi - bir akm, bir k, bir grnt.,
nasl adlandracam bilemiyorum. Hibir szck duygu
larm tam anlatamaz. - Aratrmann yapld yatak oda
s birden gzmn nnde canland, akp gitmekte olan bir
rman zerine izilmi olanaksz bir tablo gibi akt gitti.
Grnt ok netti; o kadar .netti ki hemen kaybolmasma
karn yatakta cesedin olmadn, biraz da rahatlayarak,
ak seik grdm.
Bu olaand duyguyu yaadmda hi de romantik
bir yerde deildim. Piccadilly'de St. James Caddesi'nin
kesindeki yapda mobilyal olarak kiraya verilen odalar
dan birinde kalmaktaydm. Yeni tanmtm. Koltuum
da otarmakta olduum o anda grntyle birlikte beni sar
san bir titreme koltuumun yerinden oynamasna neden ol
du. (Burada belirtmekte yarar gryorum ki koltuun
ayaklan yalanmt ve kolayca hareket edebiliyordu.)
Gzlerimi dinlendirmek zere odanm penceresine
doru ilerledim (ift pencereli olan odam ikinci kattayd)
ve Piccadilly Alanmda hareket halindeki nesnelere bak
tm. Pnl pnl bir gz sabahyd, cadde cvl cvl bir l
tya brnmt. Rzgr esmekte ve parktaki aalann
sararm yapraklarm nne katp dndrerek nce sar
yaprak stunlan oluturmakta, daha soma onlan saa so
la savurup yeni yapraklann peine dmekteydi. Uuan
yapraklarn arasndan iki adamn dou ynne doru arka
arkaya yrmekte olduklann grdm. ndeki adam sk
sk omzunun zerinden dnp geriye bakmaktayd. kinci

58

adam onu 30 adm kadar geriden izlerken sa elini gzda


verircesine kaldrd. lk nce, bu allmam kaba dav
ran toplumun iinde yapmas dikkatimi ekti, fakat son
ra kimsenin bu davrantan rahatsz olmadn grp a
rdm. Her ikisi de kalabaln iinde rahata ilerliyorlar,
kimse onlara dnp bakmyor, yol vermiyor veya arpm
yordu. Penceremin nnden geerlerken yukarya doru
baktlar. Her ikisinin yzn de ok iyi grdm. Nerede
grsem anmsarm. Her iki yzde de dikkat ekecek bir
zellik yoktu; fakat ndeki adamn yz askt, arkadakininkiyse ok soluktu.
Bekr olduum iin uam ve kars benimle ayn evi paylamaktaydlar. Blm ynetmeni olarak grev yap
tm bankadaki iim sanld kadar kolay deildir. Bir de
iiklie gereksinimim olmasna karn o gz kent dna
kmama izin vermediler. ok iyi deildim ama kendimi
kt de duyumsamyordum. Okuyuculanm belki de yor
gunluktan ve tekdze yaammn getirdii can skntsn
dan sinirlerimin bozuk olduunu veya sindirim sorunum
olduunu dnebilirler. Fakat olduka tannm bir doktara gidiyordum ve zel isteim zerine hazrlad rapor
da, salmda hibir ciddi bozuklua Talanmadn be
lirtmiti.
Yava yava zmlenmekte olan cinayet kamuoyu
nu gittike daha fazla iine ektike ben fazla bilgi topla
ma gereini duymadan kendimi toplumsal heyecandan
uzak tutmaya alyordum. Katil sannn tasarlayarak
adam ldrmekten sulandn ve Newgate Hapishane
sinde durumasn beklemekte olduunu biliyordum. Mer
kez Ceza Mahkemesi sana savunma hazrlamas ve-yan59

sz rjr mankemede y atg\aTimas\m


misti. Davann yeniden hangi tarihte grleceini biliyor
olmalydm, fakat u anda anmsayamyorum.
Oturma odam, yatak odam ve giyinme odam ayr kat
tayd. Sonuncusunun tek balants yatak odasylayd. Evet,
bir kaps vard ve bir zamanlar merdivene alyordu fa
kat imdi bu kap arkadan ivilenmi ve adr beziyle kap
lanmt.
Bir akam yatak odamda yatmadan nce uama ya
plmas gerekenleri sylyordum. Yzm, odann dary
la tek balants olan kapya dnkt ve kap kapalyd.
Uammsa arkas kapya dnkt. Konuurken soyunma
odas tarafndaki kapnn aldn, bir adamn ieriye bak
tn ve eliyle iaret ederek beni ardm grdm.
Adam, Piccadilly Alaninda yrrken penceremden gr
dm iki kiiden arkadaki soluk yzl olanyd. Beni a
rdktan soma geriye ekilip kapy kapatt. Derhal gidip
kapy atm ve soyunma odama baktm. Elimde bir mum
vard ve aslnda adam orada bulmay pek ummuyordum.
imdeki ses haklyd. Adam orada yoktu.
Uamn aknlkla bakakaldm fark ederek ona
dndm ve "Derrick, eer .. aklm oynatmadysam bir.,
bir., hayalet grdm" dedim. Elimi onun gsne dokun
durduum anda ani bir sramayla titremeye balad. "Evet
efendim. Aman Tanrm, ller aryor!"
Bana yirmi yldan fazla hizmet etmi olan gvenilir
ve sadk adamm John Derrick'in, ona dokunduum ana
kadar herhangi bir hayalet veya o tr bir yanlsamayla
kar karya kaldn sanmyorum. Ona dokunduum
andaki deiim o kadar belirgindi ki bence iinde bulun60

duu garip duygu veya yanlsama tmyle benden ona


yansmt.
Jonn Derrick'e brendi getirmesini syledim ve ken
dim bir kadeh iip ona da bir kadeh ikram ettim. O gece
yaadklarmzdan nceki olaydan ona hi sz etmedim.
Yeniden dnnce, o gece grdm yz daha nce yal
nzca Piccadiy Alaninda grdme iyice emin oldum.
Penceremin nnden geerken yukar bakt zamanki yz
anlatmyla kapdan ieri bakp beni ard zamanki an
latmm karlatrdmda anladm ki, bana daha soma
grnecei iin ilk seferinde yzn belleime kaydetme
mi istemi, ikinci grmde onu derhal anmsamam g
venceye almaya almt.
Her ne kadar o hayal adamn geri gelmeyeceinden ga
rip bir biimde emin olsam da o gece pek rahat uyuyama
dm. Gn aarrken daldm derin uykudan John Derrick'in
elinde bir mektupla yatama yaklamasyla uyandm.
Bu mektup, anladm kadaryla, kapda getirenle ua
m arasnda bir tartmaya neden olmutu ve beni Old Ba'/ey'deki (Londra'da eski Adliye Saray) Merkez Ceza Mahkemesi'nin gelecek durumasnda yargclar kurulu yeli
ine aryordu. Bu tr bir greve daha nce hi anlmamtm. Yargclar kurulu yeleri genellikle daha alt s
nf alanlardan seilirdi. Bunun ne gibi bir nedenle ya
pldndan u anda emin deilim ve bunu bilen Derrick
ar mektubunu kabul etmek istememiti. Getiren adam
soukkanllkla olay noktalam, arldm greve gidip
gitmememin tmyle benim sorunum olduunu, kendisi
nin yalnzca mektubu bana ulatrmakla ykml olduu
nu belirtmiti.
61

Birka gn bu ary yantlamak konusunda karar


sz kalmtm. Herhangi bir etki, nyarg veya gizil gcn
beni ynlendirmesi sz konusu deildi. Bundan u ana ka
dar anlattm her eyin doruluundan emin olduum ka
dar eminim. Sonunda, yaammdaki duraanla bir ara
vermek amacyla bu ary kabul ettim.
Bana verilen gn, karanlk bir kasm sabahyla bala
d. Piccadilly'de koyu kahverengi bir sis vard ve Temple
Bar'm dousuna doru daha da koyulaarak alan iyice r
tyordu. Adliye Saray'na vardmda merdivenlerin gaz
lambalanyla aydnlatldn fark ettim. Aym lambalarla
mahkemenin iini de aydnlatmlard. Grevliler tarafn
dan mahkeme salonuna alnncaya kadar, katilin o gn yar
glanacan sanrm bilmiyordum. Aslnda anlncaya
kadar iki salondan hangisindeki davaya katlmam gerekti
ini de bilmiyordum sanrm. Fakat yine de her iki nokta
nn da zihnimde kesinlik kazanm olmadm belirtmek
isterim.
Beklemekte olan yargclar kurulu yelerine ayrlan
blmdeki yerime geip, dardaki sisin ieriye dolmasy
la oluan bulutun ve ieridekilerin soluklanyla arlam
olan havamn izin verdii kadaryla salonda gz gezdir
dim. Mahkemenin geni pencerelerinin dmda, sanki kap
kara bir nemli sis perdesi asl duruyordu. Arabalarn kay
mamas iin sisin kayganlatrd yollara serpilmi olan
tala ve tuz tekerleklerden kan sesleri bouyordu; yap
nn nnde toplanm insanlarn sesleri bazen bir slk, ba
zen bir ark, bazen de bir sesleni olarak ieriye yansyor
du. Ksa bir zaman soma iki yarg salona girip yerlerini
aldlar. Salondaki grlt yerini derhal sessizlie brakt.
62

Sann yerini almas iin buyruk verildi ve o yerine geer


gemez fark ettim ki Piccadilly Alaninda grdm iki
adamdan nde gideni bu davada cinayetle sulanan katilin
ta kendisiydi.
Eer o anda adm anlsayd sesimin kp kmaya
candan emin deilim. Ancak kurulun altnc veya seki
zinci yesi olarak arldmda "burada" yantn verebil
dim. Yargclar kuruluna ayrlan locaya girdiim zaman
evreye dikkatle fakat kaygszca bakmakta olan sann
birden sarsldn ve avukatna iaret ettiini fark ettim.
Sann beni kuruldan karttrmak istedii o kadar ak
a belli oluyordu ki, mahkemede bir anlk duraklamaya ne
den oldu ve bu srada mvekkiliyle fsldaan avukat ba
m "hayr" anlamnda sallad. Daha soma kendisinin ba
na aktardna gre mvekkilinin korku dolu szleri yleymi: "Her ne pahasna olursa olsun o adam yargclar
kurulundan karttr". Fakat geerli bir neden vermedii
ve adm daha nce hi duymadn itiraf etmesi yzn
den kabul edilmemi.
Hem u ana kadar anlattm nedenden dolay katilin
amsn bir kez daha canlandrmaktan kanmak iin, hem
de bugn sren yarglamann ayrntl bir anlatm ykm
iin gerekli olduundan size yalnzca yargclar kurulu
yelerinin on gn on gece sren birlikteliinde bamdan
geen garip olaylar kiisel deneyimim olarak aktaracam.
Okuyucumun dikkatini katilin kimliine deil, kiisel de
neyimlerime ve Newgate Hapishanesi'nin gnlnde a
lan yeni bir sayfaya deil, on gn sresince bamdan ge
en olaylara ekmek istiyorum.
Yargclar kurulu bakan seilmitim. Davann ikin63

ci gnnn sabah, tm kantlar iki saat boyunca (kilise


nin saat anlarn duymutum) mahkemeye sunulduktan
soma, ayn yazgy paylatmz yargclar kurulu yele
rini saymakta aklanmas olanaksz bir zorlukla karla
tm. Onlar her seferinde ayn zorlukla, birka kez saydm;
fakat her seferinde bir fazla kyorlard.
Yanmda oturan kurul yesine eilip fsldadm. "Lt
fen bizi sayarak beni dorular msn?" Bu ricama arm
grnmekle birlikte ban evirdi ve saymaya balad.
"Neden? On ..; fakat bu olanaksz. Hayr. Biz on iki ki
iyiz."
O gn, teker teker saydmda rakam doru kyor
du ama genel saymlarda hep bir fazla kyorduk. Gr
nte aramzda fazladan kimse yoktu -yani bedensel ola
rak saynca- fakat hep sezilerim bana on nc kiinin
varln bildiriyordu.
Yargclar kurulu olarak London Tavern adl handa ka
lyorduk. Hepimiz geni bir odada ayr yataklarda yatyor
duk ve yeminli bir grevli bize gzclk ederek gvenli
imizi salyordu. Grevli memurun adn gizli tatmam
iin hibir neden yok. Son derece zeki, saygl ve disiplin
li ve -sevinerek duyduuma gre de- ynetimin saygsn
kazanm bir kiiydi. Anlaml gzleri, ho kaln sesi, ks
kanlk uyandran kara byklan ve birlikte olmaktan zevk
duyacanz bir kiilii vard. Ad, Harker'd.
O gece 12 kii yataklanmza girdiimizde Bay Harker'n yata kapnn nne ekilmiti. kinci gnn gece
sinde yatmaya pek gnll olmadm iin Bay Harker'
yatann zerinde oturur grnce yanna gittim ve ona bir
ekimlik enfiye ikram ettim. Tam benim kutumdan enfi64

yeyi alacakken ellerimiz birbirine dedi ve Bay Harker ga


rip bir titremeyle "Kim var orada?" diye seslendi.
Bay Harker'm gzlerinin bakt yne doru bam
evirince beklediim gibi yine Piccadilly'de yrrken gr
dm ikinci adam fark ettim. Ayaa kalktm, birka adm
ilerleyip durdum ve Bay Harker'n evresine baktm. Pek
etkilenmi grnmyordu. Ho bir biimde glerek "Bir
an iin on nc kurul yesini yataksz grr gibi oldum,
fakat yanlmm. Ayym" dedi.
Bay Harker'a hibir ey belli etmeden onu odann
iinde benimle yrmeye ararak hayaletin ne yaptm
izledim. On bir yargclar kurulu yesinin yatana tek tek
yaklaarak baularmda birka dakika durdu. Her seferin
de yataklarnn sa yanma geti ve soma da ayak ularn
dan dolanarak bir sonrakine kayd. Bann hareketinden
anladm kadaryla uyuyan her yeye dnceli bir biim
de bakyordu. Beni de, Bay Harker'mirine yakn olan ya
tam da fark etmemi gibi, aymn ieri szld
yksek pencereden karak dsel bir merdivenden iner gi
bi yok oldu.
Ertesi sabah kahvaltda anladm kadaryla Bay Har
ker'm ve benim dmda herkes ldrlm olan adam d
nde grmt.
Artk Piccadilly'de grdm ikinci adamn ldrl
m olan (yle varsayalm) adam olduuna emindim ve ba
na steleyerek kendisim gsteriyordu, hem de benim hi
hazrlkl olmadm bir biimde.
Yarglamann son gn olan beinci gnde ldrlen
adamn, cinayet ortaya ktnda odasndan kaybolmu
olan, fakat daha sonra katilin sakland yerde, topra ka65

zarken ortaya kan kk bir portresi kant olarak mah


kemeye sunulmutu. Yeminli tank tarafndan onaylanm
olan kant, nce mahkeme kuruluna sonra da yargclar ku
ruluna incelemesi iin sunulmuta. Siyah nformal bir
grevli elinde kantla bana doru ilerlerken Piccadilly'de
grdm ikinci adamn hayali izleyiciler arasndan frla
m, grevlinin elinden kapt resmi bana kendi elleriyle
verirken alak ve tekdze bir ses tonuyla - kutusunda ol
duu iin henz resmi grmemitim - "o zaman daha gen
tim ve yzm daha kanl canlyd" dedi. Ayn adamn ha
yali biz kutuyu elden ele geirirken her kurul yesinin
nnde tek tek durdu, fakat kuta bana geri geldiinde tek
bir kii bile bu hayali fark etmemiti.
O gne kadar, durumu grmek zere, Bay Harker'n
denetiminde her gn odaya kapanp toplant yapyor ve o
gnn olaylarn gzden geiriyorduk. O beinci gnde ar
tk dava sonulanmak zereyken biz de olaya tm ana hat
laryla egemendik ve tartmalarmz daha youn ve ciddi
bir durum almt. Aramzda bir papaz - yaamm boyun
ca grdm en dangalak adamd - en ak seik kanta bi
le mantksz bir biimde kar kyor ve onun topluluun
dan olan, birlikte geldii iki kii de (daha nce be yz ci
nayet davasmda yargclar kurulunda grev yapm olma
lydlar) her dediine sorgusuz sualsiz kafa sallyorlard.
Gece yansna doru herkes yatmaya hazrlanrken, bu
l hararetle kar kmalann srdryorlard ki tam arkalannda, yznde ask bir ifadeyle, ldrlen adamn ha
yali belirdi. Beni tartmaya ard ve katldm anda yok
oldu. Daha sonra benzeri durumlarda hep bana grnp o
gece kapandmz odadaki any yineledi. Ne zaman bir

66

bek kurul, yesi ba baa verip durumu tartsalar onun


da kafasm bein arasmda fark ediyordum. Tartmalar
onun aleyhine dner gibi olunca bana iaret ediyor, srar
la ve ciddi olarak tartmaya mdahale etmemi istiyordu.
Unutulmamas gereken ok nemli bir konu, mahke
me kuruluna kant olarak portresinin sunulduu beinci g
ne kadar hayaletin mahkemede hi grlmeyiidir. San
n savunmas baladktan soma deiiklik oldu. lk
ikisini birlikte anlatmam gerekiyor. Artk hayalet mahke
meye srekli olarak geliyordu ve dorudan bana deil, ko
nuanlara ynelik davranlarda bulunuyordu. rnein;
ldrlenin boaz boydan boya kesilmiti. Savunmann
al konumasnda ldrlenin boazn kendisinin kes
mi olabileceine dair bir ifade vard. Tam o anda hayalet
boaz korkun bir biimde kesilmi olarak - ki daha n
celeri boazndaki kesii gizlemeyi baarmt - grnd,
konuan kiinin yannda durarak byle bir eyin ne sa el
le, ne de sol elle yaplabileceini anlatan hareketler yapt.
Baka bir durumda da sann dnyann en kibar ve iyi y
rekli inam olduu konusunda tanklk yapan bir kadnn
nnde belirerek yzne bakt ve sann yzndeki ey
tani anlatma kadmm dikkatini ekmek iin eliyle adamn
yzn iaret etti.
u anda eklemem gereken nc deiim beni en de
rinden ve arpc olarak etkileyenidir. Onun zerinde fikir
yrtmeyeceim. Olduu gibi anlatp brakacam. Her
ne kadar Hayalet hedef ald kiiler tarafndan grlm
yor idiyse de, bu kiilere yaklamas onlarn gzle grlr
bir rahatszlk ve panik yaamalarna neden oluyordu. San
ki benim dnda tutulduum bir takm kurallar gerei o67

nun bakalar tarafndan grlmesi yasaklanmt Fakat zi


hinlerini sessizce ve belirgin bir biimde etkisi altna al
yordu. Savunmann baavukat intihar savn ileri srd
nde, ldrlenin hayali hemen yanbamda belirmi,
adamn boazm bakla keser gibi korkun bir grnt ya
ratarak avukatn konumasnn kekelemeye dnmesine
neden olmutu. Avukat, ok zekice hazrlanm akc ko
numasndaki mantkl ak toparlayamayarak birka da
kika kaybetmi ve mendiliyle anhndaki terleri silerken y
z bembeyaz kesilmiti. Kiilik konusunda tanklk eden
bayan hayaleti grmedii halde, onun parmayla iaret et
tii yne dnerek tutuklunun yzne bakm ve yznde
duraksama ve huzursuzluk anlatm belirmiti. Bu iki tab
lo durumu aklamaya yeter sanrm. Durumanm sekizin
ci gnnde, birka dakikalk dinlenme arasndan soma, her leden soma olduu gibi - yarglar salona girmeden
az nce br yargclar kurulu yeleriyle birlikte salona gir
dim. evreyi inceleyip, tam hayaletin orada olmadn
dnyordum ki gzlerimi biraz kaldrp localarda gez
dirince derli toplu bir hanmn zerinden eilip yargla
rn yerine geip gemediine baktn grdm. Tam o an
da kadn lklar atarak bayld ve dar karld. Ayn
durum oturumu yneten sabrl, deneyimli ve saygdeer
yargcn da bana geldi. Dava sona erdiinde yarg dos
yasn toparlyordu ki arkasndaki kapdan szlen ld
rlenin hayaleti krsye doru ilerledi ve yargcn omzu
nun stnden eilerek dzenlemekte olduu ktlar ve
notlar incelemeye balad. Yargtaki deiiklikler bana
hi de yabanc deildi. Elleri durdu. Garip bir titremeyle
kekeleyerek: "Beni birka dakika balayn beyler. Hava-

68

daki arlktan rahatsz oldum" dedi ve bir bardak su i


meden nce kendine gelemedi
Hi bitmeyecekmi gibi gelen o alt gnn tekdzeli
i - aym mahkeme kurulu ve izleyiciler, kendilerine ayr
lan blmede oturan aym sank ve savunma avukattan, mah
keme duvarlannda yanklanarak tavana ykselen ayn ton
daki sorular ve yantlan, ayn yargcn kaleminden gelen
gcrtlar, ayn mbairlerin girip kmalan, dans karar
dnda yaklan ayn lambalar; hava sisli olduunda pen
cerelerin dnda asl duran koyu gri sis perdesi, yamur
yadnda camlarda ve kaldmmlarda duyulan prtlar ve
oluklardan akan suyun sesi, hcrelerin alp kapanan kaplannn madeni grlts, kilitlerde dnen anahtarlarn ve
koridorlarda serpilmi talalann zerinde boulan ayak
sesleri - ite btn bu tekdze olaylar ve sesler bana san
ki bu yargclar kurulunun bakanln ok uzun bir sre
dir yapmakta olduum duygusunu veriyordu ve sanki Piccadilly, eski Babil'in (*) gnmze yansmas gibiydi.
Tm bu sre iinde ldrlen adamn hayali bana hep mah
kemedeki br insanlar gibi net bir biimde grnm, fa
kat anmsadm kadanyla hibir zaman kendisini ldr
m olan adama bakmamt. Kendi kendime defalarca
"Neden ona hi bakmyor?" diye sordum, ama hibir za
man baktna tank olmadm.
Kk portresinin mahkeme kuruluna kant olarak
sunulmasndan, durumann son dakikalanna kadar geen
srede hayalet bana da hi bakmad. Son gn, duruma bi
terken, karar vermek zere bize ayrla n odaya ekildiimiz
(*) Su ve ktlk merkezi olarak bilinen tarihi kent.
69

gece saat ona yedi vard. Papaz ve iki mezinden oluan


kiilik mankafalar topluluu bize o kadar ok sorun
karmlard ki, iki kez salondan yargcn notlarn isteye
rek okumak ve tartmak durumunda kalmtk. Ne mah
keme kurulunun, ne de yargclar kurulunun dokuz yesi
nin toplanan kantlarla ilgili hibir kukusu yoktu, fakat
mankafa 'trio' salt kar km olmak iin toplu karar ver
memizi engelleyecek tartmalar yaratyorlard. En sonun
da biz stn geldik ve yargclar kurulu saat on ikiyi on ge
e mahkemedeki yerini ald.
ldrlm olan adamn hayali tam jrinin karsn
daki blmede durmaktayd. Yerime oturduumda bakla
rn zerimde duyumsadm. Kafasndan aaya sarkan ve
tm bedenini sarm gibi duran gri tln altmdan yzn
deki honut anlatm fark ettim. Ben kararmz bildirip
"Sulu" dediimde hayalet yok oldu, yeri bo kalmt.
dam kararm bildirmeden nce, yarg sana son
olarak sylemek istedii bireyler olup olmadn sordu
unda, ertesi gnk gazetelerin yazdma gre, sank bir
ka yarm yamalak duyulan szle anlalmaz ve anlamsz
bulduu davann yansz bir biimde grlmediinden ya
knm ve yargclar kurulu bakannn kendisine kar n
yargl olduunu sylemi. Aslnda syledii szler tam
olarak yleydi: "Sayn yargcm, yargclar kurulu ba
kan yerini ald andan beri sonumun geldiini biliyor
dum. nk ben tutuklanmadan nce kendisi ben uyurken
bir biimde odama girmi, yatamn yannda durup beni
uyandrm ve boynuma ipi geirmiti."

70

BR HAPSHANEDE BULUNAN TRAFLAR


1677-78 yllarnda yurt dna dzenlenen bir seferde
Majestelerinin ordusunda temen rtbesiyle grev yaptm.Nimegen antlamasnn imzalanmasyla lkeme dn
dm ve emekli olarak, eime bir akrabasndan miras ka
lan, Londra'ya birka mil uzaklktaki eve yerletim.
Bu akam yaamnm son gecesi ve gerei hi sak
lamadan yazya dkeceim. Yaamm boyunca hibir za
man cesur bir adam olamadm ve ocukluumdan beri do
amda hep bir iine kapanklk, gvensizlik ve somurtkan
lk vardr. Kendimden sz ederken bu dnyadan ayrlm
birisi iin konuuyormu gibiyim, nk u anda mezarm
kazlmakta ve adm lmn kara kitabna yazlm bulun
maktadr.
ngiltere'ye dnmden ksa bir sre soma erkek
kardeim lmcl bir hastala yakaland. Bydkten
sonra ok fazla gremediimiz iin bu durum bana pek
fazla, hatta hi ac vermedi. Kardeim benden daha yak
kl, daha verici ve daha ak yrekli olup genellikle da
ha baarl ve sevilen bir kiiydi. Onun arkada olduklar
iin yurt ii veya dnda benimle de arkada olmaya a
lan kiiler, ikimizi de uzun sre tandktan sonra, konu71

malarnda genellikle iki kardein gerek grnt, gerekse


davran bakmndan birbirlerine bu kadar zt olmalarn
dan duyduklar aknl belirtirlerdi. Onlarn bu izleni
me varmalarn salamay bir alkanlk haline getirmi
tim. nk bizi karlatrmalarnn sonucunda varacak
lar noktay biliyordum ve yreimi saran ac bir kskan
lk bu konuda kendimi hakl grmeme neden oluyordu.
ki kz kardele evlenmitik. Aramzdaki bu ek ba
bizi yaknlatracana, daha da uzaklatnyordu.. Kars
beni iyi tanyordu. O evremde olduu zamanlar kardei
me olan kskanlm veya acm bastrmaya hi alma
dm; duygularm o da benim kadar iyi biliyordu. Byle
durumlarda bam kaldrmadm halde onun baklar
n hep zerimde duyumsardm; gzlerimi ondan karmadm veya baka yne bakmadm zamanlarsa bana
hep yukardan baktn fark ederdim. Onunla kavga etti
imiz zamanlar duyduum, aklanmas olanaksz rahat
lama duygusu, yurt dndayken aldm lm haberiyle
artt. u anda geriye dnp baktmda anlyorum ki ona
kar duyduklarm lmnden soma bamza gelecekle
rin korkun bir nsezisiymi. ldkten soma ondan kork
maya baladm; zerimde odaklanan baklar tpk bir
karabasan gibi kanm hal dondurmakta ve ruhu beni ra
hatsz etmekte.
Bir erkek ocuu dourduktan ksa bir sre sonra l
mt. Kardeim kendi lmcl hastalndan iyileme
umudunu kaybedince karm yanma an arak o zamanlar
drt yanda olan bu ocuu ona emanet etti. Tm mal var
ln ocuuna brakm olan kardeim ocuun lm
durumunda mirasn, oluna gereken sevgi ve bakm ve72

recek olan kanma gemesini vasiyet etmiti. Bana da ayn


kaldmzdan dolay duyduu znty birka dosta sz
le anlattktan soma bitkin bir halde uykuya dalm ve bir
daha da uyanmamt.
Bizim ocuumuz yokta; ve kzkardeler arasndaki
gl sevgi, kanm bu ocua annesinin yerini tutacak bir
sevgiyle balad. Onu kendi olu gibi seviyordu. ocuk da'
ona ayn gl duygularla balanm fakat beni tpk an
nesinin yzndeki ifadeyle srekli izlemi ve hibir zaman
gvenmemiti.
lk kez ne zaman olduunu anmsamakta zorlanyo
rum fakat ksa bir zaman soma ocuun varlndan rahat
sz olmaya baladm duyumsadm. Kafam binbir d
nceyle doluyken hi bam kaldrmadan onun beni sz
mekte olduunu ve bunu ocuka bir merakla deil, annesininkine benzeyen neden ve davranlan yanstan bir ifa
deyle yaptm fark ediyordum.
Annesine hem yz hatlan, hem de yz ifadesi bak
mndan olan benzerlii dgcmn bir oyunu deildi.
Onu hibir zaman aalamadm. Benden korkuyordu fa
kat igdsel olarak anlyordum ki korkarken bile beni
kmsyor - ona baktm anladnda yalnzsak kap
ya doru ekiliyor - fakat yine de kmltsz baklann
zerimden ekmiyordu.
Belki de gerei kendime bile itiraf edemiyorum, fa
kat bu olay baladnda ona hibir ktlk yapmay tasar
lamyordum. Onun lmyle bize kalacak olan mirasn
iimize ne kadar yarayacan dnm olabilirim fakat
bu lme neden olmay sanrm hibir zaman istemedim.
Bu dnce aklma birdenbire de gelmedi, fakat yava ya73

va belli belirsiz grntler uzaktan uzaa beynimi me


gul etmeye balamt - tpk insann depremi veya eceli
srekli dnmesi ve zamanla olaym korkusuna, olabilir
liine almas gibi - zamanla gnlk dncelerimin bir
ksmn hatta tamamn kaplam, olay gerekletirmek
ten kanmak yerine yollarn ve kendi gvenliimi d
nr olmutum.
imde bu duygular oluurken ocuun bana bakma
sna veya onu izlediimi fark etmesine dayanamyordum,
fakat onun ince ve narin bedenine bakarken de bu iin ne
kadar kolay olabileceinin bysne kaplmtm. Bazen
gizlice yukarya kar ona uyurken bakar fakat genellikle
bahede karmla birlikte alak bir srada oturup kk so
rumluluklarn renmesini pencereden izler veya bahe
de bir aacn arkasma gizlenir, den bir yapran kar
d sesle bile irkilerek, iimdeki sululuk duygusuna kar
n onu izlemeyi srdrrdm.
Bizim eve pek uzak olmayan fakat gzlerden, hatta
rzgr esmezse kulaklardan da uzak olan derin bir s bi
rikintisi vard. Birka gnm vererek akmla kabaca bi
imlendirdiim oyuncak kay evde ocuun grebilece
i bir yere bnaktm. Sonra onu yzdrmeye giderken yal
nz geecei bir yere yerleip geliini beklemeye baladm.
lenden akamn ge saatlerine kadar beklediim halde
ne o gn, ne de ertesi gn geldi. Oyuncayla ocuka bir
sevinle oynadm duyduum, uyurken de ba ucuna ko
yarak mutlu olduunu bildiim iin ama yakalandn
dan emindim. Hibir yorgunluk veya bkknlk duymadan
sabrla bekledim ve sonunda nc gn nmden geti.
peksi salar rzgrda uuuyor, sevinle koarken - Tan-

74

rrn beni bala - ocuksu bir pelteklikle bir mutluluk ar


ks sylyordu.
'Sessizce arkasndan gittim, O blgede yetien fundalklann gerisine gizlendim. imde eytani duygularla kos
koca adam. minicik bir ocuun peinde, suyun kysna
yaklamasn izledim, arkasndan sessizce yaklap onu
suya itmek zere eilmitim ki suya den grntm fark
edip bana dnd.
Gzlerinde annesinin hayalini grdm. Gne sak
land bulutun arkasndan km pri prl gkyzn,
canl topra, duru suyu ve yapraklarn zerindeki damla
cklar aydnlatyordu. Her eyin gzleri vard. In ev
rensel gc cinayetin ileniini aydnlatmak iin oradayd.
Ne dediini bilmiyorum; fakat ne nmde korkuyla eil
di, ne de sevgiyle kucama atlad. ocuka bir cesaretle
ve soukkanllkla orada ylece kalakald. Alamaya ba
ladnda beni sevmeye alacan - sevdiini deil - sy
lediini duydum ve soma da eve doru katn grdm.
Grdm bir somaki eyse elimdeki klcm ve onun aya
nm dibinde yatan cansz vcuduydu - tpk uykuda gi
bi ve ayn biimde eli yanann altnda yatyordu fakat be
deni kanlar iinde ve delik deikti.
Onu yavaa kollanma aldm - artk lmt - ve fun
dalklarn arasna yatrdm. Kanm o gn evde yoktu ve er
tesi gne kadar da gelmeyecekti. Baheye bakan yatak
odamzn penceresi yerden fazla yksek deildi. Gece pen
cereden kp ocuu alacak ve baheye gmecektim. Pla
nmn aksayabileceini, gletin aranabileceini, hibir izin
bulunamayacan, ocuun kaybolduu veya kanld
grnts vermem gerektiini, mirasn artk bize kaldt75

n filan durunyordum. Kafamdaki tek dnce yapt


m eyi saklamam gerektiiydi.
Basa. <^%^%^tal4s\%35& Vs&KS. NtTKS^. 'gvek
lerinde, ocuu aramak zere izci birliklerinden yardm is
tediimde, insanlarn olaya getirdii farkl yorumlan duy
duumda, nasl titreyip dizlerimin bann zldn al
glayabilecek ve duygulanm dile getirebilecek bir insa
nolunun varolduunu sanmyorum. Onu o gece gmdm.
l bedenini almaya gittiimde ocuun zerinde ate b
ceklerinin utuunu grmtm. Onu mezarna yerletir
diimde de tpk Tann'nn koruyucu ruhlan gibi ate b
ceklerinin cansz bedeninin zerinde uutuklanm, mezan kapatrkense bir araya gelerek Tann'nn ate saan gz
leri gibi benim evremde utuklanm ve bu durumu yukandan izleyen yldzlarn ruhumu balamas iin Tann'ya
yalvardklarm duyar gibi oluyordum.
Kanm karlamam, kt haberi vermem, sonra da
ocuun bulunacana inandm syleyerek umut ver
mem gerekiyordu. Kimse benden kukulanmad iin bu
nu iten ve doal bir grnle yapabildim. Bunu yaptk
tan soma da btn gn yatak odamzn penceresinde otu
rarak korkun gizimin gml olduu yere baktm.
Setiim yer son zamanlarda kazlm ve yeniden dol
durulmu olduu iin kreimin yeni izleri dikkat ekmi
yordu. Oray imlendirmek zere gelen adamlar benim de
lirdiimi dnmlerdir. Srekli onlan izliyor, abuk almalan iin uyanyor, zaman zaman inip topra ayam
la ezerek sertletiriyor ve anlayamadklan bir telala ii bir
an nce bitirtmeye alyordum. i bitirdiklerinde gece
76

olmutu ve kendimi nispeten gvende duyumsamaya ba


ladm. O gece uyudum - bu uyku sabah dinlenmi olarak
neeyle uyanan insanlarn uykusu gibi deildi - fakat d
lerimde kh yakalandm, kh topraktan darya bir el,
ayak veya ba ktn grerek kan ter iinde defalarca
uyandm. Her uyanmda sessizce pencereye gidip kara
basanlarmn doru olmadndan emin olarak yataa d
nyor fakat yeniden daldmda srayarak uyanp yine
pencereye gidiyordum. Btn gece en az yirmi kez tekrar
tekrar ayn dleri grerek - uyank kalmaktan daha beter
di, nk her biri ayr azapt - uyudum ve uyandm. Bir d
te ocuun yaadn ve onu ldrmeye almadm
grdm ki aclarn en korkuncu buydu.
Ertesi gn boyunca yine pencerede oturdum; gzle
rim srekli o toprak parasndayd. imle kapl olduu
halde - ki enini, boyunu, derinliini, kenarlarnn ls
n ok iyi biliyordum - mezar sanki her an kefedilecek,
gn na kacak gibi geliyordu. Bir uak zerinden ge
tiinde toprak kecekmi gibi bir duyguya kapldm; san
ki ayaklarnn altndaki mezar duyumsayacak veya toprak
beni ele verecekti. zerine bir ku konsa, uzak bir olaslk
olsa bile dehet iinde olayn kefedilmesi iin bir iaret
olabileceini, bahede bir rzgr esse cinayeti fsldad
n dnerek; gzme baka bir grnt, kulama baka
bir ses gelmeden bitmez tkenmez korkular iinde gn
geirdim.
Drdnc gn yurt dmda grevliyken birlikte al
tmz bir subay, yamnda tanmadm subay kardeiyle
birlikte kapmza geldi. O toprak parasn bir dakika bile
gzmden uzak tutamayacam iin adamlarma baheye
77

bir masa karmalarn ve bir ie arap getirmelerim b


yrdm. Gzel bir yaz akamyd. skemlemi mezarn ze
rine yerletirmi, kimsenin benim bilgim dnda oralarda
gezmemesini gvence altma alm olarak, iki iip sohbet
etmeye alyordum.
Karmn salm, onu yataa balayan bir rahatszl
olup olmadm sordular. Gelileriyle onu rahatsz etmedilderini umarak iyilik dileklerini sundular. Onlara kekele
yerek de olsa ocuktan sz etmekten baka ne yapabilirdim
ki? Daha nce tantm subay biraz ekingendi ve konu
urken hep yere bakyordu. Bu durum bile beni dehet iin
de brakt. Kendimi bir trl onun toprakta bireyler gr
d ve kukuland dncesinden kurtaramyordum.
"ocuun ldrlm olduunu mu dnyorsunuz?" de
di bana yumuak bir ifadeyle bakarak. "Hayr, olamaz! Za
vall kk bir ocuu ldrmekle kimin eline ne geebi
lir ki ?" Ona bu durumdan ne kadar kazanl kacam,
daha iyisinin dnlemeyeceini syleyebilirdim; fakat
srtmdan souk bir ter boanrken sessiz kaldm.
O anki duygularm yanl yorumlayp ocuun er ge
bulunaca konusunda beni rahatlatmaya alrlarken ok rahatladm ya! - bahe duvarnn dndan bouk k
pek havlamalar geldi ve hemen arkasndan iki iri kpek
duvar aarak ayn havlamayla bize doru komaya bala
dlar.
"Av kpekleri!" diye bard ziyaretilerim. Syle
meleri gerekmiyordu! Hayatmda hi bu trn grme
mitim ama ne olduklarm ve niin geldiklerini ok iyi bi
liyordum. Oturduum iskemleye skca turundum; ne ko
nuabiliyor, ne de kmldayabiliyordum.
78

"Gerek av kpekleri" dedi yurt dnda tandm


adam, "ve oktandr ava kmam olmallar ki sahipleri
nin elinden kurtulup kamlar".
Her M adam da kpeklere bakarken, kpekler burunlaryla topra koMuyorlar, huzursuz bir biimde gidip ge
liyorlar, evremizde dnp vahice sryorlard. Bize pek
aldrmadan daha nceM hrlt ve havlamalanyla topra
kokluyor, oray buray eeliyorlard. Gittike daha dikkat
le topra koMamaya baladlar; huzursuz hrlamalarla tek
bir noktaya odaManarak iz srp benimle aralarndaki
uzaM azaltyorlard. En sonunda benim zerinde otur
duum byk iskemleye iyice yaMatlar ve aramdaki top
rakla kendi aralanndaM tek engel olarak grdkleri iskem
leyi vahi havlamalarla srmaya ve ekitirmeye balad
lar. Bam kaldrp karmda bana bakan iki Minin yz
ne baktm.
"Av kokusu aldlar" dedi ikisi birden.
"Av kokusu almadlar" diye haykrdm.
"Tanr akna oradan eMlin, yoksa sizi paralayacak
lar" dedi tandm subay.
"Beni para para da yapsalar buradan ayrlmam" di
ye bardm. "Kpekler insanlar paralayarak ldrrler
mi?"
"Bu toprakta gizli birey var!" dedi yeni tantm su
bay. "Yardm et, bu adam tutuklayalm."
Msi birden beni oturduum yerden kaldrp uzakla
trmaya altlar. Onlarla lgnca dvtm, srdm ve
kendimi kurtarmaya altm; fakat beni aralarna alp etMsiz braktlar ve soma da, aman Tanrm !!! Azgn kpek79

ferin bir anda mezar eelemeye balayp topraklan hava


ya savurduklanm grdm
Daha ne anlatabilirim ki? Dizlerimin zerine kp
tm gerei enem titreyerek, dilerim birbirine vurarak
anlattm ve af dilediimi mi? O gnden sonra sulamalan hep reddettim fakat u anda suumu itiraf ediyorum.
Cinayetten yarglandm, sulu bulundum ve mahkum edil
dim. Sonumu beklerken tm cesaretimi ve erkeke diren
me gcm yitirdiimi itiraf edebilirim. Hibir avuntum,
umudum, dostum veya insanca duygum kalmad. Kanm
iinde bulunduum berbat durumu anlayabilecek halde
deil, nk bilinsiz bir durumda hasta yatyor. Bu ta zin
danda eytani ruhumla babaaym ve yann leceim!

80

You might also like