Professional Documents
Culture Documents
szl kaynaklar
Editrler:
ISBN:
Bu yaynda geen isim ve sunulan materyallerin lkelerin yasal durumu, konumu, snrlar,
blge, kent veya ynetimleri ile ilgili UNESCO Trkiye Milli Komisyonunun hibir ekilde ve
hibir biimde resmi grn iermemektedir.
Yaynda geen bilgiler ve grlerden tamamen yazarlar sorumludur ve bu bilgi ve
grlerden UNESCO Trkiye Milli Komisyonu sorumlu deildir.
indekiler
iii
iv
Sunu
vi
* Bu aratrma, Ulusal Bilimsel Aratrma Merkezinin (CNRS) 7192 numaral Aratrma Karma nitesi (Paris) ve
stanbul Fransz Anadolu Aratrmalar Enstitsnn, metnin yazarnn ynetiminde, ortaklaa yrtt
Histoire et sciences auxiliaires de lhistoire ottomane (Osmanl tarihiyle ilgili tarih ve bal bilimler) aratrma program iinde yer almaktadr. Trkeye eviren Bayan mit Topuza ok minnettar kaldk. Robert
Dankoff, Vatikan Ktphanesinde (Vat. Turc. 73) korunmu olan Nil Nehri haritasn yayna hazrlamaktadr,
bunun iin burada sunulmu olan iki metinden ilkini ngilizceye evirmitir. Bununla birlikte, evirinin ruhu
kadar aratrmann amac da ok farkl olduundan hibir ekilde gereksiz yineleme yoktur. Arkadamz
ve meslektamzn bu giriiminde baar dileklerimizi iletmekteyiz. Dier yandan, aada 3. dipnotta yer
alan deerli bibliyografik bilgileri borlu olduumuz meslektamz Aboubakr Chraibiye teekkrlerimizi
sunarz.
** Centre National de la Recherche Scientifique - Paris.
*** Centre National de la Recherche Scientifique - Paris.
1 [ES] Evliy elebi Seyahatnmesi, X, yy. Seyit Ali Kahraman, Ycel Dal et Robert Dankoff, stanbul, Yap
Kredi Yaynlar, 2007, s. 413-414.
rnein ES, I, s. 16da, efsanevi zamanlarda Tunadan, gelecein stanbuluna suyu getirecek mitsel kanaln
kalntlar olan, stanbul ve atalca arasnda yer alan maaralar gezmi olduunu anlatmaktadr: amm
kebter kadar yarasa kularnun kesretinden ve bed rihalarndan rc dp taraya kduk. Bununla birlikte,
yarasalarn dklarnn kokusu o kadar belirgindir ki, onu, Evliynn Kular Danda yapm olduu gibi
gvercin dks veya baka kularnkiyle kartrmak imknsz grnmektedir.
titut Franais dArchologie Orientale, 1997, s. 402, Ren Bassetnin yer verdii, Les Mille et un contes, rcits
et lgendes arabes, [Bin bir masal, Arap anlatlar ve efsaneleri], 1924, I, yeniden basm Paris, Corti, 2005, n
19. Bkz. ki corafya szlnde abal al-Tayr bal: Ykt al-Hamaw al-Rm (m. 626/1229), Mucam
al-Buldn, yy. Dr Ihy al-Turt al-Arab, 4 cilt olarak toplanm 8 cilt, Beyrut, tarihsiz ; Zakariy b. Muhammad al-Kazwn (m. 682/1283), tr al-bild wa ahbr al-ibd, Dr Kdir, Beyrut, s.d. 14. yzylda bir hayvan
hikyeleri kitabnda da, bkr, balkl balnda Kular Dana rastlamaktayz: Kaml al-Dn Muhammad
ibn Ms al-Damr (m. 808/1405), Hayt al-hayawn al-kubr, 2 cilt, 5. basm, Kahire, 1978-1981. Makrz
ise kendi, Kitb al-Hitatnda, I, s. 31, Sadde Amun yaknlarnda bir tr balkllarn (bkr) geidinden bahsetmektedir: bu, senenin baz gnlerinde bkrlerin geldii bir da yarnn iinde yer alan bir atlaktr.
Bu atlaa yaklarlar. Her biri, atlak ilerinden birinin gagasnn zerine kapanp onu hapsedene kadar
atlaa gagalarn sokarlar ve sonra giderler. Btn dierleri kendini kurtarrken, hapsolmu olan yere dene kadar orada ylece asl kalmaktadr. Bkz. El-maouaiz wal Itibr, yy. Wiet, I, s. 136 ve 3. not; Description
historique et topographique de lgypte [Msrn tarihsel ve topografik tanmlamas], ev. Bouriant, I, s. 87.
Bu efsane, Ibn Ab Haclaha gre, Sukkardn as-Sultn, s. 21-22 Suytde, usn al-Muhdara, I, s. 32, ve Ibn
Iys, Badi az-Zuhrda, s. 21. bulunmaktadr. Al-Kazwnye gre a-arde, Tabaristanda ahine benzer
bir ku hakknda da benzer bir hikaye bulunmaktadr. lkbaharda grnmektedir ve bir lk atmaktadr.
Btn sereler ve kk kular o zaman toplanrlar ve onu gagalarlar. Akam olunca, ona yakn olan birini
yakalar ve onu yutar. Bu, ilkbahar geene kadar byle devam etmektedir. O zaman ayn kular toplanrlar
ve o kaana kadar onu gagalarlar ve bir sonraki seneye kadar artk ondan haber alnmaz (Commentaire des
Sances de Harr [Harr toplantlarnn yorumlar], II, s. 406).
4 Yani ilkbahar.
iki anlam da kabul etmektedir. smail Parlatr, Osmanl Trkesi Szl, Ankara, Yarg, 2006, Kafeste su eken
kk bir cins sere, olarak vermektedir ve bu da tam uymamaktadr. Aslnda, ne pelikan, ne ispinoz, ne
sere Msr ve Kk Asya arasnda g eden kular olarak bilinmemektedirler.
6 abn 1080 / 25 Aralk 1669 22 jOcak 1670den 23 safer 1084/10 Haziran 1673e kadar Osmanl Msrn valisi.
cnnlar bile rhat olup kmil bir sat-i ncm bu cebel zre hvohav esvt- latf ile yedi kerre grh grh devrn tdklerinde evc-i
sumnda gne gib olup perr bl-i tuyrdan zemn eb-i muzlim
gibi olur yine bir satden sora alay alay remm remm cem murgn-
Hud cmlesi turna katar olup cenb cnibine diyr- Fncistna andan
Nl ban ubr dp bu Msr cezresinden7 kub Bahr-i Muht zre
yine cenba dogr gitdklerin Prtakl ve Hind gemilerindeki demler
grmiler dr amm andan te ne cnibe gitdkleri malm degl-dr
bu Bahr-i Muhti ubr den leylek ku-dur yohsa gayr tuyrlar Msr
cezresinden kmazlar anda sehillerler her diyr murgnu bir sevhili ve
bir yaylag var dur amm sevhilde yavru karmazlar zr iddet-i hrdan
yumurtalar pier
hatt hakr bir kerre rh- Mekkede iki deve ku beyzas8 buldum bir
cnibinden delp iin boadup Rma gtrmek mlhazasnda olduk
meger iddet-i hrdan al pimi
mezkr kular tyern dp gidince nie kimesne ile mezkr cebelin
zirvesine urc dp mezrlarda medfn kefenli kular tem dp
merkm gra varup ieri girdk ol kadar muzlim degl bir gr- azmdr amm bil-hadd ve l-gye murglar leleri rihasndan dem n-
vhid duramaz ser-mest olur
mukaddem cem murglar bu cebele geldklerinde her ecns-
tuyrdan birer murg bu gru iine girp kalmd ol murg ecnsn
cmlesi mezkr gru kubbeleri deliklerine minkr ve penelerin sokup
lmiler ve aslm dururlar idi ve zr-i grda py-ml olan le-i murgn
bu minkrndan aslup denler dr
ve her sene cmle ecns- tuyrn gelp bu cebeli bu tahrr olunan
uslb zre ziyret dp bu gr ire birer nev tuyr kurbn dp svn
ve Sdn diyrlarndan ubr dp Bahr-i kyns zre giderler bahr
eyymlarnda yine sevhilden avdet tdklerinde yine bu cebel-i pracbi ziyret dp ke-l-evvel yedi kerre devr derler amm gr ire kulardan kurban tmeyp ve gce yatmayup ubr derler ve bu gr ire
7 Yazarn zihninde, cezre-i Msr, Msr[yarm]adas, Afrika ktasnn tamamna karlk gelmektedir.
8 Deve ku, deve kuu, tam olarak Farsa otor-morga gre dzenlenmitir.
biri biri zre yglup perr blleri ile kadd kalan kular lesin hadd []
hasrin Cenb- Br bilr her sene temhgh- ibret-nm dur
amm ahl-i vilyet bu kularu her sene gelp byle cemiyyet ile bu
gr ire birer cins murg kurban dp gitdklerin b v ecddlarndan
ber tecrbe tmiler dr kim eger bu gr iinde minkrndan aslm
kalm bir ku kalmayup cmlesi yere dmise kaht [] gal almetidr drler cmle halk terekelerin der-anbr dp hfz tmege balarlar
hakk ki yine mlhazalar zre kaht- azm olur ve eger bir ku berdr
olm bulunsa sehl ganmet olur iki ku bulunsa reynu tohm ancak
kar bulunsa ganmet olup Nl-i mbrek on alt arn9 kup ml-
pdih kar eger maslb ku drd bulunsa Nl yigirmi arn taup cem
men ve mltezimn gan olurlar ve eger minkrndan maslb ku be
bulunsa Nl yigirmi iki arn taup cmle rey v bery bay olur eger ku
alt bulunsa Nl yigirmi alt zir gelp eyle ganmet olur kim hubbtlar
sunbulatin mitu habbatin10 olup cmle rey ve mer ve kef11 ve
mltezimn12 curunlarndan mahsltlarn kaldrmaga ciz olalar dey
mcerreb itikd- fellhn-i Sad13 byle dr ve yine bi-amri LLh eyle olur
hikmet-i garbe dr kim bir murg- vah v hav hsn-i rzs-ile gelp
bu gr ire kayalaru rahnedr yerlerinden minkr ve nhnlerinden
aslup mrd ola acb garb kr- kehene-i kadm mutalsam messere-i
azm-dr kim il-l-n ameli cr-dr zeh sihr-i icz dur hamd- Hud
lem-seyhatimzde byle bir tem-y azmeyi seyr tdk
Evliy elebinin Seyahatnmesinde bazen saptand gibi, bir anekdotun
esi, temel olayn ok uzanda hatta ondan nce bile tekrar edilebilmektedir veya hatrlatlmaktadr. Kular Danda da durum budur, benzer bir olay iki
cilt nce yer almaktadr14 ama burada gmen kularn kuzeye doru yaptklar
yolculuklarndaki bir yer sz konusu olduundan mantksal olarak bir ba bulunmaktadr: yazarn Heyht olarak isimlendirdii Kuban bozkrlar:
9 Evliy burada Trke kar veya Arapa zir < diry ayrt etmeden kullanmaktadr.
10 Kuran, II, 261: ka-matali habbatin anbatat saba sanbila f kulli sunbulatin mitu habbatin.
11 Arapa kif in oulu, Osmanl Msrnda kaza yneticisi.
12 Mltezim kiralayan anlamnda.
13 Yukar Msr.
doru domu, 1599da lm olan bu seyyah, Rumeliden Suriyeye ve Kafkasyadan Msra kadar yirmi
seneden fazla bir zaman Osmanl topraklarnda dolamtr. Uzun zaman boyunca neredeyse ulalmaz
olarak kalan k Mehmedin Grntleri dikkatli ve kltrl ve Evliy elebinin adn vermeden sk sk
ve bol bol anlatsndan dn ald bir gzlemciyi ortaya karmaktadr. Bu konuda bkz. rnein, Robert
Dankoff, Did Evliya elebi use Mehmed Ak for his description of Trabzon? [Evliy elebi Trabzon tasviri
iin Mehmed Ak kulland m?], Turcological Letters to Berndt Brendemoen, yy. va . Csat ve dierleri.,
Oslo, Novus, 2009, s. 87-95; J.-L. Bacqu-Grammont, J. Lesur-Guebremariam, C. Mayeur-Jaouen, Quelques aspects de la faune nilotique dans la relation dEvliya elebi, voyageur ottoman[Evliy elebinin
Seyahatnmesinde Nil hayvanlar hakknda birka gr], Journal asiatique, CCXCVI-2, 2008, s. 331-374.
20 Ab l-Fed (1273-1331).
21 Kazimirskinin kendisi bile kk ku, civcivden daha kesin bir tanmlama vermedii iin ok yerel bir
10
annesinin Fransa kralnn kz olduu sylenir (I.28b). Tarih kaytlarda rastlanmayan Fransa kralnn kz bilgisi, hikyenin sonunda Fransa kral olacak Cem iin
kurgusal ilk admdr. Cem ve Bayezidin annesinin farkl kiiler olduu, ayrca
Cemin annesinin milliyetinin kesin olarak saptanamad bilgisi bu konuda yaplan almalarda yer alr (bkz.Ertaylan, 1-4). Oysa Evliy, son derece gvenilir
olduunun altn izdii szl kaynana dayanarak ve deliller sunarak kendisinin de bu anlatlana inandn okura gsterir. Bunun iin; yer, zaman, grg tan gibi detaylara yer verme, her eyi bilen anlatcnn sylemini karakter
anlatc azndan tekrarlayarak dorulama, anlat zamannda ileriye atlama ve
geriye dn gibi tekniklere bavurur.
Bu noktada, Evliy gibi anlaty kesip, efsane trnn ne kan baz unsurlarna deinmek yararl olacaktr. Folklore ansiklopedisindeki Legend (Efsane)
maddesinin yazar Linda Dgh, efsane anlatlarnn oluturulmasnda; kahramanlarnn ve grg tanklarnn isimlerinin verilmesi, zaman ve mekn belirtilmesi, evresel koullarn detayla ortaya konmas gibi deliller sunularak olayn
aktarldna dikkat eker. Bu noktadan sonra anlatc ya kendi bandan getiini syledii ya da gvenilir, saygn bir kiinin yaadn belirttii olay anlatr.
Anlatma, olayn doruluu hakknda ok da belirgin olmayan hislerini ifade
eden bunun ne kadar gerek olduunu bilmiyorum ama, ben kendi gzlerimle grdm veya ok drst bir adam, asla yalan sylemez gibi yorumlar
elik eder (488). Efsane anlatmnn bu zellikleri Seyahatnmedeki Cem Sultan
anlatsnda bire bir grlr.
Seyahatnmede Cem Sultann annesi ile balatlan ve ehzadenin lmnden sonra da Evliynn zamanna kadar uzanan bir izgide kurgulanan anlat ilk
iki ciltte yer alr. Ancak dokuzuncu ciltte de Evliynn ksa bir zetle hikyeyi tekrarlad grlr. Hem ciltler arasndaki bu ilikide anlatnn hangi balamlarda
verildiini hem de her bir cilt iinde nasl kurgulandn incelemek Evliynn
slubuna ilikin veriler sunacaktr.
Evliy birinci ciltte, ilk olarak her eyi bilen anlatc azndan ve tarih metinleri slubunda okuruna gerekli bilgileri sunar. zetle, stanbul kuatmasnn otuzuncu gnnde Sarayburnunda demirleyen gemilere Mslman gaziler saldrr.
Elde ettikleri ganimeti ve gemide bulunan Fransa kralnn kzn Fatihe getirirler.
Aslnda slambol Konstantinine gelin olarak gnderilen bu kz, Fatihin cariyesi
olur (I.27b). Bu noktada anlatc deiir; her eyi bilen anlatc gider yerine karakter anlatc gelir ve Evliynn sesi duyulur. Shhat-i hikyeyi beyan eder bal
11
12
man bilgileriyle kiisel bir ba kurmak iin kulland bir kurmaca buluu olduu eklindedir (180-3). Bu yorumun, Cem Sultan anlats sz konusu olduunda da geerli olduu grlr. Sukemerli, stanbulun fethi srasnda yanda
olduunu belirtmitir. 1611 doumlu Evliynn ocukluunda grdn
syledii bu kiinin 160 yan gemi olmas gerekir. Burada Evliynn amac
olaanst yal kiilerden bahsetmek deil, anlatt olaylara birinci azdan
ahit yaratmaktr. Bylece efsane anlatsnn yaratlmas iin gerekli koul salanm olur.
Cem Sultann annesinin Fransz olduu bilgisini pekitiren Evliy bu noktada sz onun neden Fransaya gitmi olduuna dair aklamaya getirir. Kardei
ile yaad taht mcadelesini kaybeden ehzade Fransaya bykannesinin
yanna gitmitir. Cem, yenilgisinin ardndan Msra firar eder, hacca gider, Yemen ve Adenden sonra Msr, Malta, Rodos zerinden Fransaya ular. Evliy,
Sukemerlinin anlatsnda izledii yolu, Cem Sultann lmyle ilgili anlatacaklarnda tekrarlar. Hikye nce her eyi bilen anlatc tarafndan anlatlr. Sonra
Evliy tanklarn azndan olay tekrarlar ve en son kendisinin de ahit olduu
bir detay vererek katmanl bir dorulama sreci yaratr.
Her eyi bilen anlatc; Bayezid, Fransa kralndan kardeini talep edince Ceme
benzeyen sarn bir kiinin zehirli ustura ile tra edilip katledildikten sonra cesedinin stanbula gnderildiini okura aktarr. air Sadi ve Haydar, Cemin na
ile birlikte geride brakt eyalar Sultan Bayezide getirirler. Bu eyalar arasnda
beyaz bir papaan, satran oynayan bir maymun ve cm- Cem olarak adlandrlan itike yeniden dolan tlsml kadeh vardr (I.29a). Burada Evliynn, Gelibolulu linin yazd Knhl-Ahbarn tezkire ksmndan faydaland grlr.
Mekure Erenin, Evliy elebi Seyahatnmesi Birinci Cildinin Kaynaklar zerinde
Bir Aratrma balkl kitabnda gsterdii gibi Evliy zellikle, Fatih ve II. Bayezid
dnemi airleri hakknda verdii bilgileri, Knhl-Ahbardan alntlamtr (80-1).
Ancak sz konusu Cem Sultan anlats olduunda Evliynn alntlarna yeni bilgiler ekledii grlr. Knhl-Ahbar ve Latifi tezkiresinde benzer ekilde anlatlan Cem Sultann papaan hikyesi Vakat- Sultan Cemde (65), Hoca Sadeddin Efendinin Tact- Tevarihinde (234) ve Solakzadenin tarihinde (394) yer alr.
Oysa Evliynn ekledii motif ve olaylarn bu eserlerin hibirinde yer almad
grlmektedir. Knhl-Ahbar air Haydar hakknda; Cem Sultann defterdr da
olan bu kiinin vefat haberi ile birlikte ehzadenin eyalarn da getirdii, onun
beyaz papaanna hkmlillh pyende bd mri padiah demeyi retip
beyaz iken libas- mtem giydirip padiaha gnderdii bilgisini verir. Evliy
elebi buradan alntlad ksm aktarrken papaan ve padiah arasnda bir
diyalog yaratarak anlatsn canlandrr.
Byezd, hani beyz papaan diye sorunca hemen papaan dile gelip
pdih sa olsun dedikten sonra biz Allahn kullaryz ve ona dneceiz
yetini syler. Hatta papaan, efendim Cem h merhm olup beyz melek
sretinden kup siyh mtem donlar giydim dediinde Byezd Hna alama
gelir ve air Sadiye dnerek ya Sad, bu karndam Cemi nasl katl etdiler diye
sorar. (I.29a)
II. Bayezidi alarken gstererek olayn dram etkisini ykselten Evliynn,
anlatsna dier kaynaklarda yer almayan iki unsuru; satran oynayan maymunu ve itike yeniden dolan tlsml kadehi eklemesi de dikkat ekicidir. Stith
Thompson motif indeksinde B298.1de yer alan satran oynayan maymun motifi, Encyclopdia Iranicann bzna maddesindeki bilgiye gre 13. yzylda
Zekeriya Kazvininin Acaibl-Mahlukt ve Garaibl-Mevcudt balkl eserinde
de yer almaktadr. Acaib ve garaibe dknl bilinen Evliynn bu eseri okuyup okumadn bilemesek de dou anlatlarnn satran oynayan maymunu
ve yine hi bitmeyen tlsml kadeh (cm- Cem) motifini anlatsn renklendirmek iin eklediini dnmek mmkndr.
Saraydaki dramatik sahne tasvirinden sonra her eyi bilen anlatc Cemin
Bursada II. Murad trbesine defnedilirken kubbe iinde bir yldrm ve kyamet
koptuunu, grevlilerin korkudan kap gn yaklaamadklarn ve daha
sonra nan yakndaki baka bir yere defnedildiini anlatr. Yaratlan bu gerilim
noktasnn Evliynn az sonra anlatmaya balayaca hikye iin hazrlk olduu
grlr. Evliy, anlat zamannda ileri atlayarak sz kendi devrine getirir. Fransadaki inana gre Cemin aslnda lmedii, yerine ona benzeyen bir bakasnn ldrldn, hatta I. Selim zamannda Cem Sultann Fransa kral olduunu ve hl krallarn onun neslinden geldii rivayetini aktarr.
Evliy ilk nce tarafsz slupla aktard bu inan sonraki satrlarda dorulamaya alr. Hakkat diye sze giren karakter anlatc, bir eytanlk planlamadlarsa neden Sadi ve Haydarn gz nnde ehit etmediler de zehirli ustura
ile hile ettiler, sorusunu sorar. Bu ite bir hile olduunu ve baka bir adam katlettiklerini syler. II.Murad trbesine defnedilmeye alrken yaanan gizemli
olayn sebebini de defnedilenin Cem Sultan olmadn anlayan II. Muradn
ruhunun huzursuzluuna balar ve bunu da bir almet olarak sayar. Evliy, bu
13
14
hikyeye inandn belli ettikten sonra, bir baka delil daha sunarken yine kendisini ahit gsterecektir. Buna gre Uyvar kalesi fethinden sonra D Fransa
tabir ettii yere gitmi ve orada sohbet ettii Hristiyan din adamlar da Cemin
annesi Fransz olduu iin ona kyamayp, ldrmediklerini sylemilerdir.
Cemin yerine ldrlen baka bir kiinin cesedinin stanbula gnderildiini ve
Cemin de D Fransa Kral olup, I. Selim Msr fethettiinde ona hediyeler gnderdiini ve hl Fransa krallarnn onun neslinden geldii bilgisini verirler. Ayrca Cemin, Paris ehri dnda cennet benzeri bir yerde deerli talarla ssl bir
kubbe iinde gml olduunu naklederler. Cem Sultan aslnda lmedi diye
balayan efsane Bursada ve Pariste iki farkl trbe olduu bilgisiyle noktalanr.
Bu anlat incelendiinde, kaynan gvenilir olmasna vurgu yaplmas, delil-ahit gsterme, detay verme, meknn ve zamann belirtilmesi, szl gelenein
motifleri gibi efsane anlatmnda yer alan unsurlarn tam olduu grlr. Evliy:
Hatt hakr yetmi trhinde Uyvar kalas fethinde eklinde sze girerek
D Fransa tabr etdkleri [] Donkarkz vilyetine kadem basup yetmi be
Ramazn erfinde [] baz sz anlar tevrh-ins papaslar ile lfet ederken
(II.29b) papazlarn ona naklettii bilgileri okura aktararak srdrr.
Her ne kadar Evliynn bu seyahati gerekletirdiine gnmzde pheyle
yaklalsa da Evliynn hem detay vererek anlatsn glendirdii hem de gitmedii yerlere dair sz aacak frsat yaratt grlr. Robert Dankoff, Evliynn sz
konusu Bat Avrupa seyahati iin hayal rn olarak tasarland aktr grn belirtir (78). O hlde Evliynn gitmedii bir seyahatte, konumad papazlar
anlatsna kaynak gsterdii sylenebilir. Birinci ciltte anlat bu ekilde noktalanr.
kinci ciltte Evliy, Bursada Osmanl padiah ve ehzade trbelerini anlatrken Cem Sultana bir kez daha yer verir (II.236b-237a). Birinci cilttekine gre
daha ksa tuttuu anlatda detaylar azalr, ama olayn ana hatlar ve vurucu noktalar korunur. lk anlatya gre iki kk fark gze arpar. lk ciltte Sukemerlinin
kaynak gsterilerek anlatld Sarayburnunda esir den Fransz kral kz
hikyesi, ikinci ciltte Dankoffun hayal rn dedii Bat Avrupa seyahatinde
grld sylenen Hristiyan din adamlarnn kaynaklnda aktarlr. 160
yan gemesiyle szl kaynaklndan phe edilen Sukemerlinin yerine pheli bir seyahatin pheli tanklar yer alr. Daha da nemlisi ilk ciltte papazlarla
sohbet ederken anlatld sylenilen hikye bu sefer tarihlerinden okudular
ifadesiyle verilir. ki ciltteki bu tutarszlklar Evliynn kaynaklarn, anlatsna olan
inanc pekitirmek iin kurgulad grn olanakl klar.
Evliynn H.1075 ramazannda papazlardan duyduunu syledii Cem lmedi ve kral oldu rivayetinin kronolojik sra izlenseydi 7.ciltte olmas beklenirdi. Oysa Evliy bu ciltte ne Cem Sultandan ne de kaynak olarak gsterdii din
adamlaryla yapt konumadan hi bahsetmemi ve tm anlaty 1.ciltte detay
ve delil sunarak vermitir. 2.ciltte Bursadaki sultan ve ehzade trbelerini gezerken ksaltarak anlatt efsaneyi 9.ciltte Cemin Maltada iken bulunduu Velanova kasabasn anlatrken bir paragrafla ve sadece ana hatlaryla yer vermitir
(IX.122a). Evliynn Fransa krallarnn Cem neslinden olduu iddiasna inanan
tutumu ciltte de aynen devam eder. Cem Sultann anld her anlatda bu
inana yaplan vurgu ve tekrar, doruluk paynn olduu grn pekitirmeye yneliktir. Bu pekitirmenin baarl olduu Cem Sultan hakkndaki bilimsel
aratrmalarda dahi Evliynn ekledii kimi motiflerin gerek bilgi gibi kabul
edilip aktarlmasndan grlr. smail Hikmet Ertaylan, 1951 ylnda Sultan Cem
balnda yaymlad aratrmasnda bu konuda Avrupada yaplan almalar
arasnda en ciddi ve en ilmi olarak tantt Luois Thuasnen kitabnda (243)
baz hatalar tespit eder. Thuasnen, Cem Sultandan nce lm olan air Sadiyi
onun eyalarn getiren kii olarak yer vermesine anlam veremez ve bunu bir
zuhl olarak grr (238). Gerekten de Knhl-Ahbar dhil Sadiye yer veren
tezkirelerde onun Cem Sultan hayatta iken stanbula geldii ve casus olduu
iddiasyla yakalanp ldrld yazldr. Thuasnen 1892 ylnda yazd eserine baktmzda sz konusu anlatnn altndaki kk dipnotta kaynan Evliy
Efendinin yazd Seyahatnme olduu grlr. Evliy Knhl- Ahbardan alntlarken air Haydar iin verilen bilgileri Sadi iin yazmtr. Onun yaratt bu
ufak isim karkln Thuasne bilimsel almasnda devam ettirmitir
Evliynn anlatsn olutururken temel ald yazl metinleri tespit etmek
bir lye kadar mmkn olsa da katt motiflerin, olaylarn ne kadarn duyduunu, ne kadarn kendi hayal gc yardmyla oluturduunu bilmek mmkn deil. Ancak Seyahatnmenin metni bize, Evliynn sistematik bir teknik
kullanarak bu anlaty kurguladn ve dier yazl kaynaklarda yer almayan
bilgilerle ssleyerek renklendirdiini, deliller ve tanklar yarattn gsteriyor.
Yazl kaynaklardan ald nveyi rivayetlerle harmanlayan Evliyy, her ne kadar
Cem Sultan sempatisini belli etse de onun iin bir efsane kurgulamaya ynelten gdy bilmek de mmkn deil. Ancak bunu nedim olmasna, hikyeyi
daha renkli, gzel, farkl anlatma gdsne ve elbette bu konudaki yeteneine
balayabiliriz. Kendisinden hikyecilerin anas olarak sz ettiren Evliy elebi,
baba meslei olan kuyumculuu szckler dnyasnda devam ettirmitir.
15
Kaynaklar
Bzna. Encyclopdia Iranica. Vol. IV. 586-587.
http://www.iranicaonline.org/articles/buzina-monkeys (16 Eyll 2011)
Dankoff, Robert. Seyyah- lem Evliy elebinin Dnyaya Bak. ev. M. Gnay. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 2010.
Dgh, Linda. Legend. Folklore: An Encyclopedia of Beliefs, Customs, Tales, Music and Art.
Volume II. Ed. Thomas Green. ABC-CLIO: California, 1997. 485-493.
Eren, Mekure. Evliy elebi Seyahatnmesi Birinci Cildinin Kaynaklar zerinde Bir
Aratrma. stanbul, 1960.
Ertaylan, smail Hikmet. Sultan Cem. stanbul: .. Edebiyat Fakltesi, 1961.
Evliy elebi Seyhatnmesi. (1. Kitap) Haz. R. Dankoff, S.A. Kahraman, Y. Dal. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 2006.
Evliy elebi Seyhatnmesi. (2. Kitap) Haz. Z.Kurun, S.A. Kahraman, Y. Dal. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 1999.
Evliy elebi Seyhatnmesi. (9. Kitap) Haz. Y. Dal, S.A. Kahraman, R. Dankoff. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 2005.
Gelibolulu l. Knhl-Ahbr (Tezkire Ksm). Ed. Mustafa sen. Ankara: Atatrk Kltr
Merkezi, 1994.
http://courses.washington.edu/otap/archive/data/arch_txt/texts/a_kunhul.
html (16 Eyll 2011)
Haydar Bey. Vakat- Sultan Cem. Vakit Matbaas, 1956.
Hoca Sadeddin Efendi. Tct Tevrih. Haz. smet Parmakszolu. stanbul: Kltr Bakanl Yay.,1979.
Latifi, Tezkiret-uara ve Tabsratn-Nuzama. Haz. Rdvan Canm. Ankara: Atatrk Kltr
Merkezi, 2000.
Solakzde, Mehmed Hemdemi elebi. Solakzde Tarihi. Haz.Vahid abuk. Kltr Bakanl, 1989.
Thompson. Stith. Motif-Index of Folk Literature. A Classification of Narrative Elements in
Folktales, Ballads, Myths, Fables, Mediaeval Romances, Exempla, Fabliaux, Jest- Books and Local Legends. Bloomington: Indiana University Press, 1955. Volume One
A-C. s422.
Thuasne, Luois. Djem Sultan. Paris, 1892.
16
Aye amkara*
17
18
1314) ylnda Necip Asm Bey ve kdam gazetesi sahibi Ahmet Cevdet Beyin
gayretleriyle balam ancak btn ciltlerin yaymlanmas uzunca bir sreye yaylmtr. Bilindii zere bu yaynn zellikle ilk alt cildinde, o dnemde uygulanan sk sansr nedeniyle metnin orijinaline bal kalnmamtr.
Bu yaznn konusu olan Mntahabt- Evliy elebi, Seyahatnmenin
stanbulda yaplan ilk basks olmas bakmndan nem tamaktadr. Bu yayn
sayesinde saray ktphanesinde bulunan Seyahatnme, ksmen de olsa, kolay ulalabilir bir metin haline gelmitir. slam Ansiklopedisine yazd kapsaml
Evliya elebi maddesinde Cavid Baysunun belirttiine gre Mntahabtn
1840 (h. 1256), 1846 (h. 1262), 1848 (h. 1264), 1862 (h. 1279) tarihlerinde olmak zere drt basks bulunmaktadr (411). Bu basklardan 1848 ylnda olan
Msrda Bulak Matbaasnda, dierleri stanbulda yaplmtr. Her baskda ka
adet kitap basld bilinmemekle birlikte Mntahabtn hem stanbulda hem
de Msrda yaplan bu basklar, o dnemde esere belli bir ilginin duyulduunu
gstermektedir. Ancak Mntahabtn bu almaya konu edilmesinin asl nedeni, Seyahatnmenin uzun yllar boyunca halk iin yazlm bir kitap olarak
grlp deerlendirilmesinde Mntahabtn oynad nemli roldr. Nitekim
imdiye kadar yaplan almalara bakldnda dorudan Mntahabt zerinde odaklanan bir almaya rastlanmam, Mntahabttan bahsedildiinde ise
bu semenin, Seyahatnmedeki olaanst olay ve durumlar zellikle bir araya toplayan bir kitap olduu ve bu zellii nedeniyle Seyahatnmenin uzun
yllar boyunca halk iin yazlm bir kitap olarak grlp ciddiye alnmamasna
yol at eklinde bir gr birlii olduu dikkat ekmitir. Mustafa Nihat zn,
Seyahatnme: Onyedinci Asr Hayatndan Levhalar adl kitabnn giri ksmnda
Mntahabtn ad ile eserin iindekiler arasnda bir ilginin bulunmadn, kitabn, Evliynn dorudan doruya stanbul camileri hakknda sylediklerini
yaymay amaladn sylemekte ancak byle olmakla birlikte Mntahabtn
Evliy elebi ve Seyahatnme hakknda olumsuz bir izlenim uyanmasna neden
olduunu ifade etmektedir. zne gre, Evliynn camiler hakknda kaydettii
masallam rivayetler bir hor gr hsl etmi, hatta bu gr azdan aza yaylarak o kitab grmeyenlerde bile peydah olmutur (XII). znn hor gr
olarak niteledii durumu aklamak gerekirse Seyahatnme, uzunca bir sre
halk kitab olarak grlp bilimsel aratrmalara konu edilmemitir; ierdii bilgiler pheyle karlanp ou kez uydurma olarak deerlendirilmi ve ciddiye
alnmamtr. Evliy elebi ise bir takm hikyeler uyduran, hayal gc geni ve
iyi eitim almam bir yazar olarak dnlmtr. Fahir z ise Evliya elebi ve
Seyahatnmesi balkl makalesinde, Evliy elebi ve eserinin uzun yllar ciddiye alnmamasnn nedenini yle aklamaya almaktadr:
Evliyann ly kararak ann inanlarn yanstt ve bir takm olaanst olaylar anlatt da olur. Seyahatnmedeki keramet, sihirbazlk,
byclk, kayptan haber, doast yaratklar vb zerine anlatlan ykler bunlardandr. Bu zaaf Evliyann aleyhine ilemi, uzun sre hibir
yazdnn ciddiye alnmamasna yol amtr. Seyahatnmenin btn
baslmadan bir sre nce, birinci ciltteki cami tasvirleri yan sra zellikle
bu tr olaanst ykleri toplayan bir semeler kitab (Mntahabt-
Evliy elebi, stanbul, 1256/1840, vb; Bulak, 1254/1848) bu kt hretin yaylmasnda nemli bir etken olmutur. (61)
Bu deerlendirmeler, ncelikle Mntahabtn ieriinin ortaya konulmasn
sonrasnda ise ne lde olaanst olay ve durumlar zellikle bir araya toplayan bir kitap olduunun sorgulanmasn gerekli klmaktadr. Bu alma kapsamnda Mntahabtn ulalabilen basklar 1843 (h. 1259) ve 1846 (h. 1262)
yllarna aittir ve stanbulda yaymlanmlardr. Her iki baskda da eserin bir tarih kitab olduu belirtilmitir. 1843 tarihli baskda eserin tarih-i mergbe yani
rabet edilen bir tarih kitab olduunun sylenmesi dikkat ekici bir noktadr.
1846 tarihli basknn son ksmda ise Fenn-i cell tarihinden Mntahabt- Evliy
elebi nam (143) kitabn, Takvim-i Vekyi nezaretiyle Muhammed Said tarafndan yaymland belirtilmektedir. Burada ncelikle 143 sayfalk Mntahabt
metnine Seyahatnmeden hangi blmlerin seildii gsterilecek ve daha
sonra da bu blmler hakkndaki gzlemlere yer verilecektir. Metnin giriinde
Fihrist-i Mntahabt bal altnda u alt balklar sralanmaktadr:
1. Der-beyn- bin-y ehr-i kadm
2. Der-beyn- Bahr- Siyh
3. Bahr- Sefd ile Bahr- Siyh beynndadr
4. Der-beyn- bni-i Ayasofya
5. Cereyn- Nehr-i Tuna besi(?) Kral Yanva[n]
6. Der-beyn- sebeb-i bin-y Kamme-i der Kuds-i erf
7. Kostantin kraln stanbul2 srn zamme edddi binlar ihds itdiidir
8. Der-beyn- mikdr- dire-yi kala-i Kostantniyye
9. Der-beyn- tlsmt
2 Fihristte stanbul, metinde slambol eklinde yazlmtr.
19
20
Yukardaki listeye bakldnda Mntahabtn, byk lde Seyahatnmenin birinci cildi esas alnarak hazrland anlalmaktadr. Semenin sonunda yer alan hikye ise nc ciltten alnm paralardr.
Mntahabt, Seyahatnmenin birinci cildinde olduu gibi, Evliy elebinin
ryasnn anlatmyla balamaktadr; Mntahabt yaymcs, rya metninde herhangi bir tasarrufta bulunmamtr. Ancak Mntahabta ilk bakta, din byklerinin isimlerinin yanna eklenen sayg bildiren szckler dikkat ekmektedir.
rnein Seyahatnme metninde Hz. Muhammed iin hazret-i rislet, sahib-i
rislet gibi ifadeler kullanlrken, Mntahabt metninde bu ifadelerin yanna
mutlaka aleyhisselam ifadesi eklenmektedir ve metin boyunca zenli bir ekilde kullanlmaya devam edilmektedir3. Bu durum sadece Hz. Muhammede
zg deildir; rya blmnde yer alan dier din byklerinden, daha sonra
Hz. sadan bahsederken hazret, efendimiz, aleyhisselam, teala gibi sayg belirten szcklerin Mntahabt boyunca dikkatle eklendii grlmektedir. Ancak
yalnzca buna bakarak, Mntahabt yayncsnn dini ve din byklerini vme,
onu yceltme ya da onlara zel bir vurgu yapma gibi bir amacnn olduunu
sylemek zordur; nk metnin dier blmlerinde, bu durumla rtecek
baka bir tavr dikkati ekmez. rnein Seyahatnmede Bahr-i Siyah fethi beyanndadr balkl, skenderin stanbulu fethetme planlarnn anlatld blmde Hzr, skendere ne yapaca konusunda neride bulunmakta, yardm
etmektedir. Sonrasnda ise Hzrn skenderin askeri olduundan, peygamber olup olmad konusunda ihtilaflar bulunduundan, skender ile lmszlk suyuna ulatndan bahsedilen bir blm bulunmaktadr (S, 15-16).
Mntahabtta ise sz edilen blmde Hzrdan biri diye bahsedilmekte ve
onunla ilgili olarak anlatlanlar metne dhil edilmemektedir. Yine bu balamda
deerlendirilebilecek, stanbuldaki madenlerin anlatld Madin-i slis-i er
balkl blmde, Hz. Muhammedin yapt savalar, bandan geen baz olaylar ve slam yayma giriimleri Seyahatnmede ayrntl biimde anlatlrken (S,
28), Mntahabtta bu ksmlar atlanr; yalnzca peygamberin giderek g kazandndan ve Kostantin halknn slam kabul etmediinden ksaca bahsedilir
(M, 53). Bu balamda rnekleri oaltmak mmkndr.
Mntahabtta rya blmnden sonra stanbulun kuruluunun anlatld blmler yer almaktadr. Semenin sonunda yer alan hikye gz ard
3 Buradan sonra alntlarn sayfa numaralarn belirtirken Mntahabttan alntlanan blmleri belirtmek
21
22
edilirse, Mntahabtn olaanstlklerle dolu bir metin olarak deerlendirilmesinde, bu blmde anlatlanlarn nemli lde etkili olduu sylenebilir.
Nitekim bu blmde Evliy, stanbulun kuruluunu mitolojik bir devirden bahseder gibi anlatmaktadr. rnein ins cinne ve perilere (S, 12) hkmeden Hz.
Sleymann stanbula gelip onu imara balamas ve stanbul iin hayr dua etmesi; daha sonra Hz. Sleymann olu Melik Ruhbaimin iki yz krk senelik hilafeti; ardndan bir rivayete gre bir ksraktan domu olan Yanko b. Madyann
yaptklar, tarihin mitolojik dnemine ait hikyeler olarak karmza kar. lerleyen blmlerde ise stanbulun eitli yerlerine konulan ve her biri ayr bir ileve
sahip olduu sylenen tlsmlarn anlatmyla bu sylem pekimektedir. Ancak
Mntahabtn ilerleyen blmlerinde, pek ok defa tlsmlar ya da olaanst
durum ve olaylar hakkndaki blmler metne dhil edilmemitir. rnein Tophane semtinden bahsedilirken (M, 125), Aya Aleksandra kilisesinin bahesindeki tlsml varlklarla ilgili blm (S, 185) atlanmaktadr.
Seyahatnmenin birinci cildine kyasla Mntahabtn hacmi gz nnde
bulundurulursa, stanbulun kuruluunun anlatmndan sonra uzun bir blm
kuatmalara ayrlmtr. Bu blm, on birinci muhasarann anlatld blmn neredeyse sonuna kadar kesintisiz devam etmektedir. Ancak Menkb-
Yvedd Sultan balkl blme gelinceye kadar, aradaki l-i Osmna Fransa
kralnn karbetin bildirir balkl blm ile Der-beyn- menkb- serencm
Cem h blm kartlr. Buradan sonrabaz kk tasarruflarla birlikte
Evsf- cmi-i Sultn Sleymn Hn balkl blme kadar kesintisiz olarak
devam edilir. Yine bu blmde yer alan uzun tasvir ve methiye blmleri ile
hem caminin yapmna ilikin hem de Evliynn camiyi grenlerin duyduu
hayreti anlatt, sonuta yine camiyi ven baz hikyeler karlmtr. Bundan
sonra yeniden Seyahatnmenin birinci cildinin aktarmna devam edilir ve Mihrimah Sultan Camisinin anlatld blmn sonunda Vel-hsl pdiah (S, 68)
cmlesinden sonra Seyahatnmede olmayan bir beyit eklenir: B-vef dny
her kim aldanur dem degil/ Eylesin ruen nazar y u cihn bir dem degil (M,
111). Yine bundan sonra metne Seyahatnmede olmayan tut redifli, drt beyitten oluan manzum bir para eklenmektedir. Daha sonra Seyahatnmeden
yaklak yirmi sayfalk bir blm atlanlarak Evsf- cmi-i Sultn Ahmed Hn
(S, 86-87) balkl blme geilmektedir. Mntahbta alnmayan bu blmde,
Sultan Sleyman zamanndaki vezirler, kapdanlar, defterdarlar, nianclar ve
merdan bahsedilmesinin yannda, Sultan Sleyman dnemindeki eyaletler-
23
24
25
Kaynaklar
Evliya elebi b. Dervi Mehmed Zll. Mntahabt- Evliy elebi. stanbul, 1259.
. Mntahabt- Evliy elebi. Yay. Haz. Muhammed Said. stanbul, 1262.
. Evliya elebi Seyahatnmesi: I. Kitap. Haz. Robert Dankoff ve dierleri. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 1996.
. Evliya elebi Seyahatnmesi: III. Kitap. Haz. Seyit Ali Kahraman ve dier. stanbul:
Yap Kredi Yaynlar, 1999.
Baysun, Cavid. Evliya elebi. slam Ansiklopedisi. Eskiehir: M.E.B. Devlet Kitaplar,
2001, 400-12.
Hammer-Purgstall, The Ritter Joseph von. Narrative of Travels in Europe, Asia and Africa,
in the Seventeenth Century, by Evliya Efendi. London, 1834.
z, Fahir. Evliya elebi ve Seyahatnmesi. Boazii niversitesi Dergisi. vol. 7. stanbul:
1979.
zn, Mustafa Nihat. Seyahatname: Onyedinci Asr Hayatndan Levhalar. Ankara: Akba
Kitabevi, 1932.
emseddin Sami. Evliy elebi. Kmsul- Alm. Ankara: Kagar Neriyat, 1996, c. 2,
1100.
Tezcan, Nuran. Evliya elebi Seyahatnmesinin Hammer-Purgstall Tarafndan Bilim
Dnyasna Tantlmas Hakknda. Osmanl Aratrmalar XXXIV. stanbul: 2009.
26
Metin Ekici*
nya ve Trk yazl yaratmalarnn en renkli eserlerinden bazlar Seyahatname veya Gezi Yazs ad altnda yazlm olan metinlerdir. Uzun zamandr birden ok bilimsel alann ilgilendii bu eserler seyahatname adyla zel bir
tr olarak deerlendirilmekte ve incelenmektedir. Ksaca, belli bir zamanda belli
bir yreyi gezen bir kiinin grd mekn ve insan topluluu, duyduu ve rendii anlatlar kendi gzlem ve yorumlaryla harmanlayarak anlatt yazlarn
topland kitaplara seyahatname ad verilmektedir. Gnmz Trkesinde ise
bu trden yazlara Gezi Yazs ad verilmekle birlikte, bu yeni kullanmn Seyahatname szn tam olarak karladn sylemek mmkn deildir. nk Gezi yazs yazan bir kii grdklerini kendine gre anlatmakla birlikte, bu
kiinin bir kitap btnl oluturma abasna girmeden yazdn sylemek
mmkndr. Gezip grd yerleri szl veya yazl olarak belli bir slup iinde
anlatan kiiye seyyah veya gezgin ad verilmektedir.
Trk seyahatname trnn eitli rnekleri arasnda phesiz Evliy elebi Seyahatnmesi en nemli ve en gzel rnei oluturmaktadr. 1611 ylnda
stanbulda doan ve 1683-1685 yllar arasnda Msrda len Evliy elebi, yaamnn yaklak 50 yllk bir blmn seyahat ile geirmi ve gezip grd,
duyup dinledii, okuyup bilgi edindii yerler ve o yerlerde yaayanlar hakkndaki dncelerini zel bir slupla kaleme ald on ciltlik seyahatnamesinde
bize aktarmtr.
Bu bildiride Evliy elebinin Seyahatnmesinde hangi yazl kaynaklar ve
nasl kulland, szl kaynaklar kullanp kullanmad, bu kaynaklarn kimler
27
28
olduu ve bunlardan nasl bilgi elde ettii sorularndan hareketle, Evliy elebi
Seyahatnmesinde szl ve yazl metin arasndaki iliki tartlacaktr. Bu tartma Evliy elebinin eserini nasl vcuda getirdii ve yazl ve szl kaynaklar
kullanlmasnn onun eserini nasl farkl kldn aydnlatmaya yneliktir. Seyahatname sz konusu olduu iin incelememiz metin merkezli bir yaklamla
yaplacak ve zellikle zmir ve yresi hakknda yazd ksmlar rneklemede
kullanlacaktr. Hazrlamakta olduumuz Kent ve Seyyah: Evliy elebinin Gzyle zmir ve evresi adl kitap, fotoraf ve belgesel hazrlama projesi erevesinde yaptmz n hazrlk almalarndan bu bildiri srasnda yararlandmz
da belirtmek isterim.
Dilimizde kullanlan sz ve yaz szckleri arasndaki ilikinin szel yaratclk rnlerinin yazya aktarlmasyla, baka bir ifadeyle szn yazya dntrlmesinin sz ve szle yaratlan metne yeni bir boyut kazandrdn vurgulayalm. Evliy elebinin hareket noktasnn ise bu ilikinin sonundan baladn, yani yazya yeni bir boyut kazandrmak amacyla szl bellei kullandn
syleyebiliriz. Evliy elebi szl kltr ortamnda deil, yazl kltr ortamnda bym bir bireydir ve yazl kltrn temel kalplarn ok iyi renmi
eitimli bir kii olarak karmzda durmaktadr. Bunu eserini yazarken kulland
eski ve yeni tarih kaynaklarna yapt atf ve alntlardan, Kuran- Kerim bata
olmak zere atf yapt ve alntlad din kitaplardan anlamak mmkndr.
Bu atf ve alntlardan daha nemlisi ise Evliy elebinin eserinde kulland
temel anlatm teknii, baka bir ifadeyle kurgudur. eitli ehir ve beldeleri anlatrken kullanlan yntem dikkatli bir ekilde incelendiinde Evliy elebinin
temel bir yazl kalp oluturduu ve kalb doldurmak iin de yazl ve szl
malzemeyi uygun bir ekilde kulland grlr. Bu bir slup meselesi deil, bir
yazm teknii, bir eser kurgusunun en temel noktalarn belirleme iidir. Evliy
elebi byle bir yazl kalp oluturmasayd bu kadar geni bir corafyay bu
kadar ciltte anlatma imkn bulamazd. Bylesi bir kalb elde etmek de szl
gelenekten gelen birisi iin kolay bir i olmazd. Evliy elebinin tipik bir ehir
anlatm plannda ilk olarak grlen ve duyulan beldenin ad ve ksaca anlam
verildikten sonra:
Kale: ehrin ve ehri oluturan kalenin kurulu hikyesi, zaman iinde
kimlerin buraya ynetici olduu ve son olarak eer buras imparatorluk
dhilinde bir yerse, Osmanoullarnn buray nasl/ne zaman hkimiyet
altna ald. Kalenin ekli, ka asker barndrd.
29
30
Evliy elebi niye seyahate km ve seyahat ettii yerleri neden yazya dkp bir kitap haline getirmitir? Evliy elebinin geziye k nedeni temelde
bir merak olarak kabul edilse de, Evliynn iinde yetitii yazl kltr gerei
yazmak iin seyahate ktn dnmek pekl mmkndr. Bu, onun ald
eitim gerei grdklerini, gzlemlediklerini ve rendiklerini yazarak anlatmasnn nedenini bize aklamaktadr.
Evliy elebinin eserine neden kitap veya divan ad vermeyip ki bu iki
kelime onun eserini vcuda getirdii dnemde eitli eserler iin hlihazrda
kullanlm ve Evliy elebi de bunu bilen bir kii olmasna ramen, eserine
Seyahatnme ad vermitir? Burada bir sz oyunu mu var, yoksa belli tipteki eserlerin adlandrlmasnda kullanlan bir yntem sonucunda m bu adlandrma ortaya kmtr? Konuyla yeterli aratrma yapmadm iin ok kesin
konumak istemiyorum, ancak burada bilinli bir adlandrma yapld dnlmelidir ve bu bilin de ancak szl ve yazl metinler arasndaki ilikiyi bilen birinin adlandrmas olmaldr. Trk yazl rnlerinin adlandrlmasnda bu
szcklerin kullanm farkl eserlerin adlarnda kullanlmtr. rnein; Divan-
Lgatit-Trk, Fuzuli Divan, Baki Divan vb. kullanmlarnda Divan sz kullanlrken; Kitab- Mukaddes, Kitab- Dedem Korkut, Kitab- Bahriye, Kitab-
Cihannma vb. gibi kullanmlarda Kitap sznn kullanm; ehname, Ouzname, Saltukname, Harname, Zenanmane, Gazavatname, Falname, Kyafetname, Menakbname, Velyetname ve Seyahatname gibi kullanmlarda
ise belli mnferit eserleri ve belli bir grup eseri ifade ederken name sznn
kullanlmas dikkat ekmektedir. Bu ayr kullanm Arap ve Fars dilleri ve kltrleri ile olan ilikinin tesinde sz ve yaz arasndaki ilikiyi bir ifade etmek
dncesinden de kaynaklanm olmaldr.
Burada Evliy elebinin eserine seyahatnme adnn konmasnn Farsann bir etkisi olmann tesinde, szn yazya geirilmesiyle yaratlan eser veya
eserlere, daha da zelletirecek olursak szl anlatlarn yaz kalplarna uygun
hale getirilmesinden oluturulan kitaplara bu adn verilmesiyle ilgili olduunu
belirtmek istiyorum. Tabii ki bir eserin seyahatname adyla adlandrlmas esas
itibariyle ierikle ilgili bir sorundur, ancak bu ieriin, yani gezilen yerlerin anlatmnn sadece bir gzlem ve yazl kaynaklardan elde edilen bilgiden ibaret olmas yeterli deildir. Burada mutlaka szn yazya dntrlmesi ve belli bir
anlatnn ierikte yer almasnn gerekli olduunu ve ancak bu zelliklere sahip
olan eserlerin name sz ile tamamlanan ve konusu gezi ise szl gelenekten
31
32
skendernme: Kaydefa Melike ile ilgili ksmlarn nemli bir ksm bu eserden alnmtr.
Tuhfe Tarihi: Yldrm Bayezid devrinde Tuna boyu hakkndaki bilgileri isim
zikrederek Tuhfe tarihinden almtr.
Kanunnme: Kanunnamelerden bahsettii ksmda cidd manada
Kanunnme-i Sleymandan isim zikrederek faydalandn beyn eder.
Tarih-i Taber ve Sla-i Tarih-i Taber: Eserin isminden deil, ancak yazarnn adn zikrederek, rivayet-i Kurtub byle irad eyleyb mehaz vermektedir.
Ftvvetnme: stanbul esnaf hakknda malumat verirken Ftvvetnme-i
Muhammedden istifade ettiini kendisi beyan eder.
2. Seyahatnmede Zikredilmeyip Evliy elebinin Kulland Tespit Edilen Eserler:
Knhl-Ahbar: stanbulun muhtelif devirlerde Araplar tarafndan muhasaras hususunda verdii bilgileri bu eserden almtr.
Hadaikul Hakaik f Tekmiletl akaik: Nevzdenin akaik zeyli olarak
bilinen bu eseri Evliy elebi Ali bn Abdurrauf Efendinin hal tercmesini yazarken bu eserden faydaland anlalmaktadr.
Peev Tarihi: Evliy elebi eserine Kanun Sultan Sleyman ile IV. Murad
arasndaki dnemleri Peev Tarihinden iktibas etmitir.
Muhtelif airlere ait manzum tarih beyitleri: Bu 10 ciltte de en sk grlen mehaz eklidir.
Tezkiretl-Bnyn: zellikle devlet byklerinin yaptrd hayr eserleri
hakknda verdii bilgileri bu eserden ald anlalmaktadr.
Basir Letaif: stanbul hamamlar hakknda yapt taksimat bu eserden
ald gayet aikrdr.
Cevamiul-Hikyt: Muhtelif ve umum mevzulardan bahsederken baz
ansiklopedik bilgileri bu eserden ald anlalmaktadr (Eren; 1960:110126).
Bu iki gruptaki eserlere, kutsal kitaplar, yerelde grdn syledii siciller
ve dier defterlerle yine gezdii yerlerde grd ve not alp eserinde kulland tarih drmek iin kullanlan camii, eme vb. yaplarn kitabelerini de
eklemek mmkndr. Yaplan karlatrmal incelemede Evliy elebinin bu
kaynaklar kullanrken verdii bilgilerin zaman zaman deitirilmi olduu da
tespit edilmitir. Ancak her ne olursa olsun, Evliy elebi eserini oluturmadan
veya olutururken bu yazl kaynaklar kullanmtr.
Evliy elebinin en nemli kaynaklar arasnda szl kaynaklar yer almaktadr. zellikle kendisinin de belirttii gibi, gittii yerlerde grt yerel yneticilerden, kendisini konuk eden ev sahiplerinden ve gezerken tant yal
kiilerden bilgi alm ve muhtemelen bunlar ada bir halk bilimci tarzyla not
ederek, daha sonra eserini yazarken uygun yerlerde, yazl kaynaklardan elde
ettii bilgilerle birletirmitir.
Bu konuda eserin 9.cildinde zmir ve yresi hakknda bilgi verdii ksmdan
kardmz baz alntlar rnek vermek istiyorum:
1. Bu sivrisineklerin padiah deirmenler tarafnda bir kuyu vardr, o
kuyudadr derler. Ve hala ihtiyar kimseler anlatr ki; Sultan Ahmet zamannda gnl yaral bir dervi ehrimize gelmi ve herhangi birimizin
hanesine vardysa da misafir olarak kabul grmemitir. Sabah olunca o
dervi sabah namazn kldktan sonra cami cemaatine Ey Melemenin
agzl, kskan ve alak halk! Bu muhta kulu bir gece konuklua almayp kfirde de olsa zayfa ikram ediniz hadisine uygun hareket etmediyseniz bu hakirin sizlere yadigr u olsun: Geceleri huzurunuz olmasn,
geceleri snacanz yer olmasn diye elinde sivrisinek resmi izili bir
kd kuyuya brakverdi. O gece ehirde btn halk sivrisineklerin gazabndan ar ve namusu terk edip balara firar ederler. O zamandan bu
gne kadar sivrisinekler ehrimize musallat oldu.
2.Germiyan, Aydn, Saruhan, Sla, Bursa ve Teke sancaklarnn ahalisi
kendi aralarnda bir sz olsa veya bir valinin davullar ho ses ve ahenk
vermese Melemen davulu gibi ter diye rnek verirler.
3. Yerli halkn sylediin gre; bu Kaydefa kraliesinin tlsmdr. Daima
bu Kaydefa o hazineye bakar, bu onun tlsmdr derler.
4.Sonuta bu Allahn yaratt kendine zel bir aatr. () tarihinde
gl bir rzgr yznden bir dal krlm, Hasan Bee namnda bir
adam bu dal bularak evine gtrmtr. Hasan Beenin kars bu dal
atee attnda o kadn cariye ve ocuk ile etrafta bulunan adamlardan aacn kokusunu alanlar olduklar yerde, on yedi kii, bir anda
can vermilerdi. Bu olay yakn zamanda oldu diye birok ihtiyar adam
ahitlik ettiler. O zamandan beri bu aacn glgesine bile yaklamaktan
korkarlar. Ve sz geen Hasan Beenin bir kolu fel olmu nice sene
fel hastal ile yaam olup, yakn zamanda ld diye anlattlar. Bu
durum kuaktan kuaa nakledilmek suretiyle btn dnyaya yayld. Bu
33
34
sebeple bu tuhaf aaca bir kii bile eli dokundurmaya cesaret edememektedir.
Per Beenin babas yz yirmi sene yaam ak sal bir ihtiyar idi. ocukluumdan beri bu aac byle bilirim. Babamda yz yirmi yl yaamt, o
da o bu aac byle bilirim diye anlatrd diye Per Beenin babas hikye
ederdi.
5. Vay gidi domuz vayyy! smail Paa gibi arkan var. Zira bizde tfek braklmadndan stersin ki btn dnya halkn az diinle ezesin. Yoksa biz
seni sa brakr mydk? diye darb- mesel olmutur.
6. rendik ki; yenieri kolluuna alt deyenek derler imi.
7. rendim ki; sylediimiz dkknlarn ierisinde en mamur olanlar
Msr ars dkknlardr (Evliy elebi Seyahatnmesi; 2000: 45-74).
Evliy elebi bilgiyi adeta bir derlemeci gibi, gzlem ve grme yntemleriyle elde etmekte ve yazl kaynaklardan elde ettii bilgiyle birletirerek nihai
metni kurgulamaktadr. Burada sormamz gereken sorular, Evliy elebinin
neden szl kaynaklar kulland ve nihai metnin iinde bunlara nasl yer
verdiidir. Evliy elebinin szl kaynaklardan elde ettii ne tr bilgilere yer
verdiinden balarsak bu sorulara cevap vermek daha kolay olacaktr. Evliy
elebi, daha ok aklayc efsane trndeki anlatmalara yer vermektedir. Bunun yannda atasz ve deyim ve de baz yerel sz kullanmlar onun anlatmnda yer almaktadr. Btn bu kullanmlarda yazl bir ortamdan gelen Evliy
elebinin inanlmas zor olay ve durumlarda szl kaynaklara atfta bulunmay
tercih ettii, bylece kendi yetitii evrenin bunlar doru deildir gibi itirazlarn ortadan kaldrmay dnd sylenebilir. Bu tr szl kaynaklardan elde
edilen bilgiyi naklederken de yukardaki rneklerde grld zere; Ve hala
ihtiyar kimseler anlatr ki, diye rnek verirler, Yerli halkn sylediin gre, Bu
olay yakn zamanda oldu diye birok ihtiyar adam ahitlik ettiler, hikye ederdi,
diye darb- mesel olmutur, derler imi, rendim ki banda veya sonunda
kullanlan szl kaynaktan alndn belirten bir ifadeyle almakta veya kapatlmaktadr.
Sonu olarak Evliy elebi, yazl kltr ortamnda bym, merak etmenin
tesinde, yazmak iin de seyahat etmi ve bu nedenle hayatnn elli yln seyahatle geirmi bir seyyahtr.
Evliy elebinin eserine seyahatname adn vermesi, ierik bakmndan
geziyle ilgili olmasna ramen, tarz bakmndan anlatya dayal bir eser olma-
syla ilgilidir. Trk edeb yaratclnda bu trden anlatya dayal eserlerin name
sz ile tamamlanmas bir tesadf deil, eserin kurgusuyla ilgili, yani anlat eseri
olmasyla ilgili olmal ve mevcut bir gelenek sonucunda bylesi bir adlandrmann tercih edildii dnlmelidir.
Evliy elebinin metni bir byk metin, bir metatexttir. Bu tr bir byk
metin yazl metinlerin, szl metinlerin ve seyyahn gzlemlerinin birletirilmesiyle meydana getirilmitir.
Evliy elebi, anlat tarzndaki metni olutururken dneminin yazclk geleneinde az kullanlan nesir tarzn kullanm ve buradaki nesir sade nesir ad
verilen ve dneminde rahatlkla anlalabilen bir anlatm ve dil dzeyinde kurgulanmtr.
Evliy elebi; iinde yetitii yazl kltr ortamndan tand din kitaplar,
tarihler, sicil defterleri, lgatler, divanlar ve tezkireler gibi nemli yazl eserler
yannda, gezdii ve grd meknlardaki kitabeleri yazl kaynak olarak eserinde kullanmtr.
Evliy elebi eserinde nemli diyebileceimiz derecede szl kaynak kullanmtr. Bu kaynaklarn nemli bir ksm erkek ve yal kiiler olup, bunlarn
yannda yerel yneticileri de onun szl kaynaklar arasnda saymak mmkndr.
Evliy elebi szl kaynaklardan ald bilgileri verdii bilgilerin tartmal
olduu noktalarda kullanmakta, bylece kendisini, belki inanc ve sahip olduu
konum gerei, bu bilgilerin tartmal olduundan uzak tutmak amacyla kullanmaktadr. Bu nedenle szl kaynaklardan daha ok efsane trnn aklayc
rneklerini kullanmakta, bylece hem metni zenginletirip bir anlat tr haline
sokmakta, hem de anlatlann daha inandrc olmasn salamaktadr. Bu trden anlatlarn pek ok rnei arasnda grdn syledii seyyah olmasnn
nedenini aklad rya bunun en tipik rneini tekil etmektedir. Efsanelerin
inandrclk ilevini Evliy elebinin en youn ekilde kullandn sylemek
mmkndr.
Evliy elebi bir seyyah, bir gezgin ve usta bir yazar olarak, sz ve yaznn
gzlemle birlemesinin en mkemmel rneklerinden birini ortaya koymutur.
Kendisini doumunun 400. yl mnasebetiyle hayrla anyor, bylesi bir eseri
bize somut olmayan kltrel mirasn dev bir hazinesi olarak bize miras brakt
iin kendisi ve miras nnde saygyla eiliyoruz.
35
Kaynaklar
Eren, Mekure. Evliy elebi Seyahatnmesi Birinci Cildinin Kaynaklar zerine Bir Aratrma. stanbul: stanbul Edebiyat Fakltesi, 1960.
Evliy elebi Seyahatnmesi. 3. Kitap. Yay. Haz. Seyit Ali Kahraman, Ycel Dal. stanbul:
YKY, 1999.
Evliy elebi Seyahatnmesi. 9. Kitap. Yay. Haz. Ycel Dal, Seyit Ali Kahraman, Robert
Dankoff. stanbul: YKY, 2000.
Seyit Ali Kahraman. Evliy elebi Seyahatnmesinin Yazl Hikayesi. ann Sra D
Yazar Evliy elebi. stanbul: YKY, 2009. ss.203-216.
36
Evliy elebinin
Din Referanslarnn
Szl Kaynaklar
Nurettin Gemici*
vliy elebinin eserini meydana getirirken yazl veya szl hangi kayna ne kard meselesi hl tartmal bir mevzudur. Konuyu etrefilli
hale getiren etkenlerin banda konuma slubuna yakn bir dille kaleme alnan Seyahatnmede, yazl kaynak kullanmnn snrl olmas gelir. O zaman
da Seyahatnmede geen mebzul miktarda kitap isimleriyle bunu telif etme
gl vardr. 2010 ylnda dzenlenen Evliy elebinin Yazl Kaynaklar
Sempozyumunda, kendisinin mracaat ettii slam kaynaklardan arlkl olarak Kurn- Kerm, Hadisi-i erifler ve Fkh konusunda taknd tavr sorgulamtk. Burada bizde hsl olan dnce Evliy elebinin Kurn- Kerm dndaki dier Arapa yazl kaynaklarn isimlerini ve knyelerini sk sk zikretmekle
birlikte eserinde ounlukla onlarn Trke evirilerinden faydalanm olduuydu. Buna ilaveten Arapa yazl kaynaklarda geen ifadelerinin herhangi
bir sohbetine, dersine katld bir limden iittii szl rivayetler olabilecei
kanaatine ulatmz da ihsas ettirmitik. Gelenek ve ifahi kltrn Osmanl
toplumundaki izdm ve din eserlere yansyan boyutu, 2000 ylnda Prof.
Dr. Bekir Topalolu nezaretinde bir doktora tezi olarak Hatice Kelpetin Arpagu tarafndan Yaygn slam Anlay (Klasik Dnem Osmanl Gelenei) ismiyle
yaplmtr. alma, Osmanl toplumunda yaygn olarak okunan ve bilinen on
bir eserin muhtevas gz nnde tutularak hazrlanmtr. Aratrmaya kaynaklk eden eserler arasnda Muhammediye, Ahmediye, Tarikat-i Muhammediye,
* stanbul niversitesi - stanbul.
37
38
Kara Davud, Tenbihl-Gfiln vb. gibi sahann en bilinenleri dikkatlice taranmtr. Evliy elebinin de Seyahatnmesinde bazlarnn isimlerini verdii bu
almalar da okuduu veya ieriinden haberdar olduu anlalmaktadr. Bu
karlatrmay da gz nnde tutmakla birlikte bu balamda Evliy elebinin
Seyahatnmesinin szl kaynaklarna mesned tekil eden din referanslarnn
neler olabilecei konusunu sekiz ana balkta ele almak mmkndr: hafzlktan gelen Kuran bilgisi, ailesi ve yakn evresi, medrese tahsilinden einilen
bilgi, babasnn dostlarnn meclislerinde ve yetitii yerlerde iittikleri, Msrda
abramellisi ve talebelerinin derslerine katlarak elde ettii bilgiler, hizmetinde
bulunduu vezirlerle beraberken karlat limler, gezdii yerlerde sohbet
ettii din adamlar, camii ve tekke dersleri,
Konuya gemeden nce hfz ve hafzlk meselelerine ksaca deinmek gerekmektedir. Hafz kavram Kurn- Kermin tamamn ezberleyen kiilere alem
olmu isimdir. Bununla birlikte hadisiler arasnda da bu tanm kullanlmaktadr.
Hfz kelimesi Arap dilinde muhafaza etmek, aklda tutmak, ezberlemek anlamlarna da gelir. Lgavi anlamda Kurn- Kermde yer alan Hafz kelimesi baz
ayetlerde yce yaratcnn sfat olarak da zikredilmektedir (12/64, 15/ 9, 21/82).
Kurann bir blmn veya hepsini ezberlemeyi karlayan baka bir kavram
da kraat kelimesiyle de ifade edilmitir (El2, V, 129). Bunun dnda Kurra kelimesi de ayn manaya gelmektedir.
Hafz kelimesi yerine bazen hmil tabiri de kullanlmtr (Lisnl--Arab,
hml md.). Hadislerde Kuran Kerimi ezberledikten sonra onu hfznda tutan
hmil-i Kurna gsterilen hrmet bir anlamda Cenab- Hakka duyulan sayg
olarak ifade edilmitir (Eb Dvd, Edeb, 20). Hz. Peygamberden gelen rivayetlerde Kurann renilmesi ve bakasna retilmesi tevik edilmitir. Bu rivayetlerin en kapsamls Sizin en hayrlnz Kuran renen ve reteninizdir.
mealindeki hadistir (Buhr, Fezill-Kurn, 21; Eb Dvd, Vitir). Kuran renimiyle ilgili teviklerin ou, onu sadece ezberlemeyi deil, mnasn anlamay, muhtevasna vkf olup gereince amel etmeyi amalamaktadr. Artk
Kurandan kolaynza geleni okuyun. Allah bilmektedir ki, iinizde hastalar bulunacak, bir ksmnz Allahn lutfunu (rzk) aramak zere yeryznde dolaacak,
dier bir ksmnz da Allah yolunda arpacaktr. O halde Kurandan kolaynza
gelenini okuyun. (73/20) mealindeki yetten anlalaca zere, Kurann tamamnn ezberlenmesi farz klnmamtr. Ancak her Mslmann yeterli miktarda
yet ezberlemesi namazn farzlarndan olan kraatin bir gereidir. Resl-i Ekrem
39
40
ok ayet, hadis ve kelam- kibar diye bilinen vecizelerdir. Onun bu rivayetleri yazl bir kaynaktan aldn iddia etmek zordur. Ancak bunun bir istisnas olarak
ezbere bildii Kurn- Kerm i yazl bir metinden deil de zihnine nakettii bilgilerden aktard ne srlebilir. Fakat burada da dikkat ekici olan husus, bu
ayetlerde geen ifadeleri nasl olup da eitiminde bahsedeceimiz zere, snrl
olduunu varsaydmz Arapa bilgisiyle doru bir ekilde eserine yerletirmitir? Evliy elebinin bir ksmn kendi abasyla kesbettii bu bilgiyi yine Msrda
bulunduu son senelerinde katld ders halkalar ve ortamla ilintilendirmek de
mmkndr. Evliy elebinin yine verdii din referanslarn eserine dercedilmesinde yardm grd bilgisi onun Arapa bilgisi konusunda kafa karklmz
gidermektedir. Bu balamda Msra geldikten sonra kendisine intisap ettii eyh
Ali Nureddin ebramellisinin kendisine olan yardmlarndan sitayile bahseder:
Amm bu diyr Msrda stdmz eyh Al ebramellisi (mrlis) hazretlerinden istim etdiimiz tefsri erflerden ve ehdsi nebevlerden
mahalle mnsib yeti kerme ve hadsi erfleri izni erfleri ile tahrr
eyledik. (X, 536)
Yine Evliy elebinin 1672 ylnda tant ebremellisiyle vefatna (18 evval 1087/24 Aralk 1676) kadar sren stat-talebe ilikisi vardr. Modern alarda, genlik dnemlerinde zlem duyduu yksekrenimini, plastik sanatlarda
yapmak maksadyla ileri yalarda niversiteye geri dnenleri andran bu durum
dnemi itibaryla yadrganmam da olabilir. Her halkarda ayn saiklerin bunu
icrada amil olabilecei varsaymyla hareket edildiini hatrlatmakta fayda vardr. Evliy elebinin renme arzusunun sreklilii, srad kiilerde rastlanan
ve tekilere tuhaf ve garip gelen, izah gayr-i kabil durumlardan birisi olarak
karmza kmaktadr.
Msrdaki hayatnn tabir caizse son dnemine ait gezilerinden frsat bulduka takip edebildii ebramellisinin dersleri ve Mslman bir evrede geen
hayat bir anlamda eserine dercettii ayet ve hadislerin szl kaynakln tekil
etmitir. Yine bunlara hayat boyunca defalarca tamamn okuduu/hatmettii Kuran ayetleri ve konumalarnda zikrettii Hz. Peygamberin hadisleriyle
kelm- kibarlar da eklenebilir. Zaten XVII. yzylda yaayan her seviyeden dindar insann ald eitimden gelen katklarla konumalarna serpitirdii bu ierikteki ifadelerin ska tekrar bile, duyduu szleri kolay ezberleme kabiliyetine
sahip Evliy elebinin zihnindeki zellikle Kurn- Kerm, hadis-i erif ve temel
slam bilgileri olumlu anlamda pekitirmitir.
41
son tashihleri srasnda bolca istifade ettii de bir vakadr. Onun hicri 1087/1676
ylnda vefatndan sonra talebeleriyle srdrd dostluk sayesinde szl rivayet aktarmn srdrmesi de olasdr. Bir tespit olarak belirtmem gerekirse
eserinin sonunda bahsettii geni apl tashihatta Seyahatnmenin tamamn
tarayarak ilgili ksmlara eklediini iddia ettii Ayet-i Kerime ve Hadis-i erifelerin eserinin tamamna temili iddias doru deildir.
Evliy elebide ifahi kltrn yanslar ele alndnda mutlaka onun etkilendii ve etkisinde kald sohbetlerin yan sra cami derslerini de unutmamak
gerekir. Osmanl camilerinde yaygn eitimin ve halk kitlelerinin eitimini saladklar merkezlerin banda cami dersleri gelmektedir. Ancak bu derslerden istenilen lde yararlanabilmek isteyen kiilerin belli bir donanma sahip olmas
gerekmekteydi. Evliy elebinin ezberinde olan Kurn- Kerm gerek babasnn
yakn evresindeki ulema gerekse Evliy elebinin mahiyetinde bulunduu
vezirlerin yanndaki ulema snfn derslerinde rendii bilgiler birbirini tekrar
eder mahiyette oluu nedeniyle pekitirmeye vesile olduu sylenebilir. zellikle eserinde yer alan ayet ve hadislerin kullanlma skl son ciltlere doru
arlk kazanr. Mekke, Medine ve Msr corafyasndaki Arapa kullanm, eserin
diline aksettii gibi zellikle Msrda tant, kitabnda mrlesi gibi okunabilen fakat ebramellisi diye bilinen mehur slam liminin ve onun Trke bilen
rencilerinin katks eserin sadece son iki cildine deil dil bakmndan sanki
tamamna da tesir etmitir.
42
Evliynn Eitimi
Evliy elebinin Seyahatnmesinde yer alan din rivayetlerin kaynanda ocukluunu geirdii aile evresini de unutmamak gerekir. Bilindii zere Sarayn Kuyumcubas Dervi Mehemmed Zillnin olu olan Evliy elebinin aile
iindeki renimini dorudan aileden birisinin deruhte ettiine dair bir kayt
mevcut deildir. Seyahatnmeden yz on sekiz yanda olduunu rendiimiz babasnn oluna hitaben deiik vesilelerle yapt tavsiyeleri ve hayat
hakknda ngrlerinin kymeti tartlmamakla birlikte, Evliy elebinin dzenli eitimi aslnda ksa sreli de olsa medrese eitimine dayanmaktadr. Babasnn
yksek hakikatleri havi nasihat ve tavsiyelerinin onun terbiyesine ve kiiliinin
geliimine yardmc olduu sylenebilir. Bunlar kompoze edip eserine dercederken muhtemel babasnn okuduu veya elinin altnda olabileceini sand
eserlerden babasnn tleri eklinde aktarmas da olasdr. Evliy elebinin
babasnn kendisine sylediini iddia ettii nasihatlerden birisine Taberi evirisi
diye bilinen bir almada rastlamaktayz. Bu tavsiyesini karlatrmal metin olarak verirsek aradaki farklar ve benzerlikleri daha iyi anlamak mmkn olacaktr:
(Lokman a.s.) bin yedi yz yana girince bir olu daha vard, ona vasiyet eyledi. Dedi ki: Ey oul! Sakn avreti srda edinme ve alaktan bor
etme ve avam ile dostluk eyleme. Ziyan edersin. Allah Tel dan gayrya
tapma ve peygamberleri inkr eyleme. Ve derler ki, Ninova ehrinde bir
peygamber vard ki, ona. Yunus b. Metta derler. Ona iman getir ve gndz ok uyuma ve gece az uyu ve idrarn saklama ve ok-cima etme ve
gecede su ime ve doyuncaya kadar yedikte zerine yemek yeme, ok
yeme, az yemekle kanaat eyle. Eer dilersen daim shhatte olursun btn hastalklarn ba bu sekiz nesnededir. Ki unlardr:
tahn galip olmaynca bir ey yeme.
Yemeye daha itahn varken elini yemekten ek.
Ve ayakstnde su ime,
Koyun srsnn ortasndan geme,
Senden bir kimse bir ey sormaynca haber verme ve syleme.
Ey oul iki kii dnyadan hasretle gider: Biri o kimse ki, mal; ok olup
yiyemeye, dieri o kimse ki; ilim sahibi olduu halde amel etmeye dedi.
Yine dedi ki:
Ey oul! Mfsitler ile dostluk etme ve arkada olma ki, onlarn tabiat sana
tesir etmeye. Onlarn fiili ile itham olunmayasn.
Eer bir kii meyhaneye girse namaz klmaya arap iti derler. Dman
dmanlk etmekten aciz kalp dostlua balasa ve dostluk eylese, o
dostluk iinde yle iler eder ki, yz dman onu edemez.
Yine dedi ki: Ey oul elinde imknn olduka halka iyilik eyle. Eer decek olursan halk da sana iyilik eyleye.
Ve her ite acele edip ivme, sabreyle, ta muradn hsl ola. Soysuz, yani
iyilik, bilmeze iyilik-etmee t verme ki, zayi olur. nk merkebe
zafern yersen yer ve ne kadar saman versen gene yer fark etmez. Ve
dahi znkr her kim ile tuz ekmek yiyecek, olursan hakkm bil ve duadan
unutma. Bu vasiyetleri tamamlaynca cann smarlad. Olu yasn tuttu.
(Taberi 1980, 468-469) (Taberi 1327/1911, 373)
Evliy elebinin babasnn tavsiyeleri:
Oul, dem yohsul olur, Besmelesiz tam yime. Ser verecek szn var
ise sakn avretine deme. Cnb olup yemek yime. Esbbn skn stnde dikme. yi adn keme takma ve keme yolda olma zararn eker-
43
sin. Yr ileri gzm, kalma geri. Alay bozma, tarla basma, yrn pyine
sarkma. Komadn yire el uzatma. ki kii syleirken dinleme, nn u nemek hakkn gzet, n-mahreme nazar edp ihnet etme, Davetsiz bir
yere varma, varrsan emn [] emn yerde ehl i rza var. Mahrem i esrr
ol, her meclisde istim etdiin szleri hfz eyle. Evden eve msferet
edp sz gezdirme, zemm nemm gybet u mesvden r ol. Halk
ol, herkesle hsn i lfet edp lecc ve zebn-drz olma. Senden ulular
nnde gitme, ihtiyrlara riyet et. Dim thir olup her muharramt-
menhiyytdan perhizkr ol. Evkt hamseye mdvemet edp salah
hl ile mukayyed olup ilme megl ol. Beyt i nashat:
Sormaa ey yr, eyleme gel r
Anla ne kim var ilm i tamm
Frsiyi bilgil, ehlini bulgl
Afsah ns ol, Arab u Acam
Vakt i namaz et, Hakka niyz et
Hlk yd et, gzle imm
44
45
Zeyrekte Fil Yokuunda bulunan bu medresenin kadim usule gre 50li olduunu, Cahit Baltac, medreselerle ilgili almasnda zikretmektedir. Elli aka
yevmiyeli oluuna dair delilini de Osmanl medrese geleneinde bir eyhlislamn adn tayan medresenin en az ellili olabileceiyle aklar (Baltac 2003,
II, 715).
zetle ocukluu ve ilk eitimiyle ilgili Seyahatnmesinde verdii bilgilerden unlar karmak mmkndr. Fatih Semtinin Karaman Mahallesinde Sad
elebi Darul-kurrsnda yaklak on bir yl grd eitim ve retimi srasnda bn-i Kesirin Seba diye tannan yedi kraatini ve atibi adl eseri okumasn
Fatihde ziyaret ettii trbeleri anlatrken devam ettii Kurrann banisini kendi slubuyla yle tantr: El-Mevl Sadzde Efendi: Kesegendede kurbnde
trbe i pr-envrnda medfndur. Bu hakr on bir sene Karamandaki drlkurrsnda bn Kesr ve Seba ve tbiyyeyi tekml etmiiz. Hz min fazl Rabb.
(Evliy elebi 2006, I, 172)
46
vesile her biri yz yan akn ulu kocalarn anlatt gemie dair yar efsanev
hatralar, onda deiik eyler yapmak, yeni yerler grmek, Hacca gidip Mekke
ve Medineyi ziyaret etmek gibi isteklerini kamlamtr.
Evliy elebi ileride yapmay tasarlad gezilerinde kendisine gerekli olacan dnd kitaplar veya o dilde hazrlanm haritalar doru bir ekilde kullanabilmek maksadyla araylarna erken dnemde balamtr. Bunun
iin babasnn kuyumcu dkknnda zenaat renip ie gce yardmc olurken
hem el becerisini gelitirmekle megul oluyor, hem de kendi apnda Arapa
ve Farsa eitimine, Greke ve Latinceyi dhil etme noktasnda baz giriimleri
de balatyordu.
Evliy elebinin eitim grd meknlardan babasnn sahibi olduu kuyumcu dkknnn mevkisi iin en iyi tahminle Unkapannn arkasnda kalan
Kkpazar Mahallesinin Yavuz Sinan Camisi ile birletii yere yakn bir nokta
olduu sylenebilir. Sarclar ars diye bilinen bu semtin ad yzyllar sren
deiim srecinde Yavuz Sinana dnr. Evliy elebinin kendi dkknlarnda
alan Zerger Simonla karlkl birbirlerine statlk etmeleri ilgintir. Mutlaka
Osmanl Tarihi iinde dnem dnem benzer tecrbeler yaand varsaylsa
bile farkl dinlere, dillere sahip iki gencin birbirlerine bir eyler retme abasnn kaytlara geen rnei olma bakmndan bu giriim nemlidir. Kendi anlatmyla sunalm:
Bu hakr i pr-taksrin dkknlarnda zergerlik eder kefere Simyon, Yanvan Trhin okudukca is-tim edp htr-ninmz idi. Zr anlar ile lem
i sabvetden ( 8-14) yalar aras) beri lfetimiz sebebiyle ve red necb
olmamz cihetiyle feshat [] belat zre lisn Ynn ve lisn Latini
anlardm. Ve hakr Simyona hid Lgatn okudurdum. O bize Aleksandra yan skender i Zlkarneyn Trhin okudurdu. skender Trhinde
dahi Rm kaysralarnn ecdd Amalka ve Sma ve Hazret i Nha
mntehdir ves-selm. (I 23a15).
Evliy elebi, Seyahatnmesinde kendisine zel bir blm ayrmayarak metin iinde serpitirilmi vaziyette yeri geldike kendisi, ailesi, eitimi, yapt iler,
katld seferler ve grd ehirleri anlatmaktadr. Tarihsel bir kronoloji izliyor
izlenimi verse de eserinin son tashihlerini yapt Msr hayatnda son rtular yaparken yer yer ilavelerde veya aklamalarda bulunmaktadr. Yine gezdii
ziyaret ettii yerlerde gemite onun eitimine stat olarak veya kitaplaryla
katkda bulunanlar rahmetle anp kranlarn arz etmektedir. Bu eserlerden
47
48
veya ahslardan frsat bulduka bahseder, eserin zorluu veya konusu hakknda nemli ipular verir. IX. ciltte ele ald Hac seyahati srasnda allmn dnda bir rota takip ederek devam ettii gezisi srasnda ziyaret ettii Tire ehrini
anlatrken Feriteolu Kamusunun mellifinin kabrini tasvir ederken medrese
eitiminden ve ad geen kitabn zelliklerinden sz eder:
Medrese i Feriteolu yan ibn Melek hazretleri, yine medresesinde bir
rbe i l iinde medfndur. Merka ve Menra ve Mecmaul-Bahreyne
ve nie yz ktb i mutebereye erh yazup yedi yz mcelled risle
ve gayri telftlar vardr. lm i lgatde laz-k bir bahr i man ve
feshatde ve belgatde drr i yekt y ferdd-dehr ve ndirl-asr gavvs
ilm i ledn idi kim hakk bn Melek idi. Ve ilm i lgatde Feriteolu nm
kitb hmm anlarn telflerindendir ve Yldrm Hn ulemlarndandr.
Aydn Bay oluna muallim olup bu ehri cy vatan edp sde olmudur. Hl merkad i pr-envr ve savmaas ziyretgh hss [u] mdr.
Rahmetullhi aleyh, kim lem i sabvetde hakr Ferite lgatin tilvet
edp kitbn ibtids hubz etmek kubl pmek olmaile ekmek yemei
ve dem pmei ibtid ann kitbndan rendik. Annin hayr du
ederiz. Rh erfi d ve kabri dd hayr ile yd edenler dild olalar.
(Evliy elebi 2005, IX, 85)
Yine rgn eitime balad eyhlislam Hamid Efendi Medresesi, belleinde unutamad, deiik vesilelerle zikrettii bir mekndr. Hatta medresenin banisi eyhlislam Hamid Efendinin kabrini ziyaret ederken gemii bir kez
daha yd eder:
E-eyhlislm Hmid Efendi: Eyybda medfndur. slmbolda
Flyokuunda cmii ve medresesi var. Hakr Evliy ol medresede hcrenin olup Ahfe Efendi nm hmm Dersimdan yedi sene baz fnn
tekml etdik, mbrek sitnedir. Merhm Hmid Efendinin fevtine
trhdir, gfte i Van-kulu Mehemmed Efendi, min telmz i Hmid Efendi:
Mft i dn i Ahmed Hmid Efendi nkim
Etdi gzer cihndan ukbya oldu mesd
Seyrimde gece grdm bir glsitnda an
Anda Habb i ekrem Ashb cmle mevcd
Dedim ki bu kadardr oldu makm Hmid
Htifden erdi trh hz makm Mahmd. Sene 985. (Evliy elebi
2006, I, 199)
49
50
51
52
beni huccc alayndan mahrm etmen. Zr ol gnler hacc ekber gnleridir. Ol gn beni bir sandka ire koyup drd hayvn zre beni tahml
edn. Badehu cmi i Ezher iinden beni ol sandkayla gern. Ve bizim muhibb [] telmzlerimiz ile mcvirnden bir hayli uk ve revk
Irkdan bir km(?) uk mtak bizi karfe i mcvirnde koyalar. Anda
her sene huccc mslimni seyr edelim, trblar gubrmz olsun. Zr ol
karfe memerr i nsdr. Ve anda medfn cmle mslimn i nsdr. Sizlere
vasyyetim budur, beni ol gn huccc alayndan mahrm etmen dey
riclar etdi. Hikmet i Hud kelm drerbrlarndan sdr olan kef
kermetleri zre Mlakkab Al Be ve brhm i Irk trbedr eyh Metbl
dahi merhm olup alel-akb bunlar dahi defn olundular, rah-metullhi
aleyh. Azz hazretlerinin kurbunda sdedirler. (Evliy X, 310-311)
Onun bu zat dnda kendi aratrmalaryla baka kaynaklara ulaabilmesi
de olasdr. Zira Evliy elebinin Hac ziyareti srasnda zikrettii uzun dualardan
birisi Gazalinin hy-u ulmid-dninde aynen gemektedir (Ziyrat al Madna
wadbuh, I Kahire, 1967: 338-339). Fakat Evliy elebinin bir anlamda yazl
kltrn temsilcisi olmas yanndan ifah kltrn aktarcs olduunun unutulmamas gerekir. Aslnda Evliy elebinin Seyahatnmesine uygun bulmayarak
kaydetmedii bir o kadar da veri olduunun altn izmek gerekir. Bu sebeple
gittii yerlerde tant ve Hac yolculuunda ona arkadalk eden Skkerizade ve Ahmed skendern gibi pek ok lim ve sz ustas zatlardan da istifade
ettiini biliyoruz. Bunlardan kayda deer bir isim de, Trke bilgisi nedeniyle
unutulmamas gereken eyh Ayyadir. Seyahatnmenin Msr anlatt blmde ebramellisinin talebesi olarak eyh Ayya de nemlidir. Muhtemelen
Evliy elebinin dersler srasnda yaknlat bir isim olabilir. eyh Ayyanin
Trke konuabilmesi ve ders halkasndakilerin Trk oluuyla alakal kayt Evliy
elebinin niin Ayyayi tercih ettiini bize ayan beyan aklar:
E-eyh Ayy: eyh Al mrlis hazretinden telemmz edp Sultn
Meyyed cmiinde ders-i mdr. Bir vakr-heyet [] vechet ve feshat
belgat shibi kimesnedir. Bir mnim ve kesrl-kirm ve beynel-halk
shib i kelm ve bir recl i slih fzl kimesnedir. Lisn Trk kelimt
etd-inden sir ulem Osmnl ile ihtilt eder, dey hased ederler.
Amm bir haml u mutedil skin demdir.( Evliy elebi, X, 280).
Muhtemelen ebramellisinin talebelerinden dier bir baka isimle de bilahare mnasebetlerini srdrerek Arapa ile olan ilgisini srdrmtr: eyh
53
gngn tevrihtlar tetebbu etmek myesser olmam idi, ve bir kimsenin sergzet [] seren-cmn ve bir musannif [] mellifnin tahrrtn
grp Seyhatnmemize kayd etmemi idik. Amm bu diyr Msrda
stdmz eyh Al ebramellisi (mrlis) hazretlerinden istim etdiimiz tefsr i erflerden ve ehds i nebevlerden mahalle mnsib yet
i kerme ve hads i erfleri izn i erfleri ile tahrr eyledik. Andan sonra
bu msevvedtmz cmle kend sergzet [] serencmmz ve ifn y
vcd edp seyhatimizdir ki bu minvl zre ksthne tahrr olundu.
El-zr makbl inde kirmin-ns m-sadak zre zrmz makbl olup
hayr-du ile yd edp yd etmeyeler. Bk olalar bk. (Evliy elebi
2008, X, 536)
Buradan anlalan odur ki Evliy elebi muhtemelen talebesi gibi Trke
anlayan ebramellisiye Seyahatnmeyi mukabele suretinde okurken zaman
zaman onun mdahelesiyle veya anlatlanlardan ihtiya duyduu mahalle mnasip ayet ve hadisleri derceder.
Hizmetinde Bulunduu Vezirlerle Beraberken Karlat limler
Evliy elebinin bu konuda her zaman isim verdiini sylemek zordur. Fakat
girdii bir tartmada bahsettii isimler arasnda gze arpan pek ok isimden
sz edilebilir. Fakat kendisinin zel sevgisini kazanan Sunullah Efendinin yeri
bakadr. Evliy elebinin kulana ilk ezan okuyan Sunullah Efendiden daima sitayile sz eder: Ve ibtid kulamza ezn tilvet eden mezkr Sunullh
Efendi drd kerre eyhlislm olmudur. Bir merd [] ferde myesser olmamdr (Evliy elebi 2006, I, 177). zellikle birinci ciltte bahsi geen eyhlislamlar
ve baz ulemadan bahsederken kendisine yakn bulduklarn ve tandklarn
zellikle zikretmektedir.
54
55
Yine konu balamnda tekke ile ilgili olarak verilebilecek en iyi rnek kendisinin hayatnda ok nemli bir yere sahip olan Abd Dede hakknda Seyahatnmede yazlanlardr:
Ve bunlar ile hem-asr e-eyh Hazret i Abd Dede, Ksmpaa
Mevlevhnesi bnsi ve eyhi idi. Meczibn ekl ak ilh ile lde kyl
klden ber bir ehl i hl kimesne idi. Byle iken tasavvufne Mesnev
Manevye tahkkler ederdi kim cmle kn mest olup gy vaz
Celleddn idi. {Ve esn y vazda tekyeye bir dem gelse ism [] resmiyle grmedii ve bilmedii deme saf geldin, fln efendi dey kef
ederdi. Ve kendiler sema girdikde dervn mest [] medh olurlard.
Kabr i erfi tekyesi shasndadr. Nie kermetlerinden biri Murd Hn
Rbi Bursadan islmbola gelirken Bozburun mahallinde gark olurken
Murd Hn bu Abd Dede[yi] kayk banda grp elinde be kreiyle deryya urup,skn bi-hakkl-Melikil-Kudds dey deryya urdukca
telattum dery teskn olur, ma-zanna i kerme kimesne idi. (Evliy elebi 2006, I, 206)
Evliy elebinin dinlemi olabilecei vaz nasihat ve din ierikli derslerle
tekkelerdeki sohbet ve adabn devrin kaynaklaryla karlatrmal olarak incelenmesi durumunda bu etkinin boyutlar daha iyi anlalabilir.
Evliy elebinin kaynaklarnda yer alan hadislerle ilgili, tekrarlardan arndrlm bir liste kaynaklaryla birlikte daha nceki bir almamzda verilmitir. Ksaca tekrar ifade etmek gerekirse Seyahatnmedeki hadislerde kaynak gsterilen
Deylemnin Firdevsl Ahbar isimli eserinde ilgili hadislere rastlanlmamtr.
56
Sonu ve Deerlendirme
17. yzylda Osmanl Devletinde yaam birisi olarak devrine gre iyi bir eitim
alm olan Evliy elebinin Arapa bilgisinin azl nedeniyle din temel kaynak
kitaplar dorudan yani Arapa asl nshadan tm detaylaryla inceleyemedii
konusunda hibir phe yoktur. Bu hususu vurgularken Kurn- Kerm ve onun
kratna dair bilgisini de yabana atmamak gerekir. Ayrca deiik vesilelerle hazr
bulunduu ulema meclislerinde elde ettii ifahi bilgileri de kmsememek
gerekir. zellikle kendisine hediye edilen harclem kitaplardan elinin altnda
bulunan baz vaaz nasihata dair eserleri de tetkik ettii bir gerektir. Buna
Trkeye evrilmi veya Trke yazlm tefsir, hadis, fkh, akaid kitaplar da eklenebilir. Ayrca o gnk elit zmrelerde yaplan ders ve sohbet, itimalarda
ska geen hadis, cmel-i kibr, dua kalplar ve Arapa hak edilmi kitabe ka-
ytlarna vukufiyeti de ortadadr. Ksacas temel kaynak olmayan eserlerin Trke evirisiyle birlikte geen metinlere ainal vardr. Dolaysyla onun Arapa
kaleme alnm eserleri orjinaline bakarak kullanamadn tespit etmek gerekir.
zellikle slam Tarihi ile ilgili Seyahatnmenin deiik yerlerinde verdii abartl
rakamlar muhtevi bilgilerin ou yanl, eksik veya Mevlidte olduu gibi Osmanl bak asnn tipik bir izdmnn anokratik duruma dm verilerdir.
Bunun sebeplerinin tahlili ayr bir almay gerektirmektedir. zellikle abartlar
ve ftvvet kaytlar gibi ilgili olduu sahann en zayf kaynaklarndan yaplan
alntlarn Seyahatnmesine dercetmesi, inanrlna kuku drrken yazdklarn da sorgulanr hale getirmitir. Bunun niini balamnda sylenilebilecek
tek ey; onun hamiyet-i diniyesinden kaynaklanan gayretkeliinin yan sra
onun din konularda yazdklarnn kimse tarafndan referans alnmayacana
dair olan beklenti ve gvenidir de denilebilir.
Fakat Evliy elebide tespit ettiimiz bu eksiklii tamamen Osmanl eitim
sistemine mal etmek de doru deildir. Eldeki veriler onun klasik medrese eitimini baaryla tamamladna ve icazet aldna dair bilgiler iermemektedir.
Kuran ve kraat diye bilinen okunu bilgisine sahip olduunu konunun dnda
tutmak kaydyla ondaki eksikliklerin nemli bir sebebi de, ifahi kltrn gerei
onun evresindeki ilmiye mensuplarnn naklettikleri rivayet ve nakilleri herhangi bir filtreden geirmeden eserine dercetmesiyle alakalandrlabilir. Ayrca
onun bitmek tkenmek bilmeyen yolculuklar srasnda bunlar tahkik edecek
tetkike ne vakti ne de bilgisi vard. Fakat Seyahatnmenin zellikle IX. ve X ciltlerinde esere alntlanan menkibe, hurafe ve mevzu rivayetlerin mebzul miktarda
yer almas artcdr. Biz bu verilerden sadece XVII. yzylda yaayan Osmanl
toplumunun bilgi seviyesini renmekle kalmyor ayn zamanda Enderunda
ksa srede olsa eitim alm eitimli bir Osmanl aydnnn bu tr konularda
zaaf gstermesine ahit oluyoruz. Onun Seyahatnmesinde zikrettii baz anlatlar eksik veya abartl rivayetlerden olumaktadr. Bunlardan en ilginci udur
k, ortalama olarak herkesin bilebilecei varsaylan, Hz. Peygamberin hayat ile
ilgili bilgilerde yapt fahi hatalardr. Mesela hicret edenlerin saysnn iki yz
bin oluu, Uhud Savayla ilgili detaylar, Msr Azizi Mukavksn Medineye gelmesi gibi gerek d veya abartl veriler bu hususta zikredilecek rneklerdir.
Tabii ki bu konuda kaynak eser olarak kulland Menask kitaplarnn hazrlayclarndan kaynaklanan durumu da gz ard etmemek gerekmektedir. Mekke ve
Medine blmnde yer alan ok sayda ayrntya baklrsa bunun dorudan bir
57
58
Kaynaklar
Baysun, Cavit, Evliy elebiye Dair Notlar. Trkiyat Mecmuas, XII (1955): 257-64.
Coskun, Menderes, Osmanl Trkesiyle kaleme alnm Edebi Nitelikli Hac Seyahatnameleri Trkler, XI, 806814, Ankara 2002.
Dankoff, Robert, K. Kreiser, Materialien zu Evliya elebi. II. A. Guide to the Seyhatnme
of Evliya elebi, Bibliographie raisonne. Wiesbaden 1992.
_______, An Evliya elebi Glossary, Unusual, Dialectal and Foreign Words in the Seyahat-name, Harvard 1991.
_______, Evliya elebi in Bitlis. The Relevant Sections of the Seyahatname, ed. with
Translation, Commentary and Introduction. Leiden, New York u.a. 1990.
_______, Evliya elebi Seyahatnamesi Inda Osmanl Toplum Hayat (eviren: Nasuh Uslu) Trkler. 10. 274. Diyanet Islam Ansiklopedisi. stanbul 1988- Encyclopedia of Islam, New Edition. Leiden: 1954Eren, M., Evliy elebi Seyahatnamesi Birinci Cildinin Kaynaklar zerinde Bir Aratrma.
stanbul 1960.
Erkl, Cafer, Evliya elebi, stanbul, 1954.
Evliy eleb, Seyhatnme. Topkap Saray Mzesi Ktphanesi, Badat Kk 306,
Bd. 9.
_________, Seyhatnme. Sleymaniye Ktphanesi, Beir Aa 448-452, Bd. 9.
_________, Evliy elebi Seyhatnmesi Topkap Saray Badat 304 yazmasnn Transkripsiyonu- Dizini. I-X, Haz. R. Dankoff, S. A. Kahraman, Ycel Dal stanbul 19952008.
Ibn Battta, Tuhfatun-nuzzar f Garibil-amsl vel-acibil-asfr. Beyrut 1379/1960.
Ibn Cubayr, Rhlet ibn Cubayr. Beirut 1400/1980.
nalck, Halil, A Konumas, ann Srad Evliy elebi, haz. Nuran Tezcan, stanbul,
2009, 1317.
slam Ansiklopedisi slam alemi corafya, etnografya ve biografya lugat. I-XIII, stanbul,
194086 (1. bask), 196386 (2. bask).
z, Fahir, Evliy elebi ve Seyahatnamesi, Boazii niversitesi Dergisi VII (1979) 6179.
Kelpetin, Hatice, Gelenek ve ifahi kltr balamnda Osmanl toplumunda din deerler, Deerler Eitimi Dergisi, sy.2, stanbul, 2004, 81-126.
_______, Yaygn slam Anlay (Klasik Dnem Osmanl Gelenei), yaynlanmam doktora tezi, Marmara niversitesi, S.B.E., stanbul, 2000.
Korkut, M. Buday, Evliy elebis Anatolienreise aus dem dritten Band des Seyhatnme.
Leiden u.a. 1996.
Kreutel, R. F., Neues zur Evliya elebi Forschung. Der Islam 48 (1972): 269-298.
Mackay, Pierre, The Manuscripts of the Seyahatname of Evliya elebi. Der Islam 52
(1975): 278-98.
zgl, Kayahan, 28-30 Ekim 2005/Ankara; ifahi kltrden yazl kltre ocuk Edebiyat, Trkiye Din yaynlar kongresi Trkiyede ocuk yayncl, Ankara, 2007,
59-74.
Taber, Muhammed bin Cerr, Trhut-Taber, I_IV, Beyrut, 1983.
_______, Taberi-i Kebr Tercmesi, stanbul, Uhuvvet Matbaas 1327/1911.
59
60
Salnamecilik ve
Seyahatnmecilikte Ozan Tipi:
Evliy elebi
Rafael Hseynov*
61
62
63
64
Eyleme he redd,
Has ile ami.
Elme heris ol,
le enis ol (4,58-59).
Kitab-i Dedem Korkuddan gelerek Seyahatnmeden geen bu tr ataszleri ve tler sralamasn bir ok Ouznamelerde de, destanlarda da grmekteyiz, eitli Trk halklarnda zaten bu biimde tertip edilmi epey ataszleri mecmualarna da rastlarz. Sanki bu ve buna benzer paralar Evliy elebi
eserine maksatl ekilde dahil ediyor ve folklor aksi-sadasnn Seyahatnmenin
btn paralarndan gelmesine alyor.Bunu bir taraftan yazarn eserinin
okunakln, cazibesini artrmak niyeti gibi yorumlamak mmkndr ki bir
ksm aratrmaclar hakl olarak bu ekilde dnmler (bkz.: 5,134139), bu
daha ok yzeyde olan bir belirtidir ve daha derindeki temel sebebin st katdr.
Ciltten cilde getike Seyahatnmeyi yekpare btne eviren, zahiren dank olan malumat ve hadiseleri tek bir iplik boyu dizerek kurgulayan balca
enin daima halk hikayecisi kyafesinde grnen yazarn kendisinin olduuna
tank oluyoruz. Buta verilmesi, vahiy gelmesi, yarayc kiinin kalbine ilahiden ilham damzdrlmas masallarmza, destanlarmza has bir zellikdir. Destan poetikasn eserine temel e semi Evliy elebi, nitekim eserine de bu ahengle
balyor. Risale, geleneksel salname, seyahatname gibi deil, tam bir masal, bir
destan gibi.
Daima seyahat arzusu ile yaadn, bir gn ryasnda, Muharrem aynn
aura gecesinde Ahi elebi camiine gittiini, burada mkaddesleri grerek
bahtiyar olduunu, nihayette Muhammed Peygamberin karsnda durup
onun mbarek elini ptn, bir ricasn diline getirdiini naklediyor. Lakin
heyecandan dili dolar, efaat, ya Resul Allah demek isterken dilinden Seyahat, ya Resul Allah kelimeleri kopuverir. Peygamber ise zaten onun iin peygamberdir ki, yalnz deyilenleri yok, duyulanlar da gre, sezebiliyor ve Evliy
elebiye ayn gece hem efaat, hem seyahat nimeti eta olunur (3, 29-30). Evliy
elebinin ryadan, hlyadan masal, destan gibi balad sohbetin meyvas
netice itibar ile gereki Seyahatnme olur.
Evliy elebinin on ciltlik muhteem tarih-edeb-etnografik incisi, eitli el
yazma eserlerinde ve kaynaklarda Seyahatnme (Seyahat kitab) ve Tarih-e
seyyah (Seyyahn kitab) olarak iki farkl adla belirtilse de genel olan ve bu
65
66
67
68
69
Evliy elebi Seyahatnmesi. Birinci cild. Tabei Ahmed Cevdet. Darsseadetde Ikdam
matbaas. 1314.
Evliy elebi Seyahatnmesi. kinci cild. Tabei Ahmed Cevdet. Darsseadetde Ikdam
matbaas. 1314.
Esger Resulov. Trk senedli-bedii nesri.Elm neriyyat, Bak, 2004.
Kitab-i Dedem Korkud. Faksimile, transliterasiya ve masir Azerbaycan diline uyunladrma. Tertib edeni Samet Elizade. Bak, Yeni nerler Evi, 1999.
. . . . 4. .-., 1957.
. , 1996.
Rafael Hseynov. Trk iirinin ehrengizleri ve ehrengizcileri. Trk filologiyas meseleleri.
2. say. Elm neriyyat, Bak, 1980.
70
Hasan Javadi**
71
ing in the loss of Baghdad in 1534, and of Alqas Mirza in 1547, the brother of
Shah Tahmasb I (r. 1524-1576), led to renewed hostilities between the countries, but not to loss of land. There were 23 years of calm after the peace of
Amasiya in 1555 relations. However, war broke out again in 1578 when the situation in Iran was unsettled due to succession problems and civil war among
the Qezelbash tribes. The Ottomans this time were quite successful in keeping
the conquered areas, annexing most of Azerbaijan, including Tabriz, and part
of W. Iran. This situation lasted until 1604 when Shah `Abbas I (r. 1587-1629)
gradually ousted the Ottomans from the lost Safavid territories as well as retaking Baghdad in 1622. After Shah `Abbas Is death, the Ottomans seized the
opportunity to test his young and inexperienced successor and took cities in
Azerbaijan, but Shah Safi I (r. 1629-1642) was able to regain these, although he
had to yield Baghdad in 1638. Tired of the incessant and costly war both countries signed a peace agreement in 1639 that brought peace between them for
almost one century.
The new peace did not mean that there were no problems between the
two countries and there were even parties that wanted to incite renewed hostilities. Also, the Ottomans were worried about the military success of Shah
`Abbas II (r. 1642-1666) against the Moghuls, from whom he had taken Qandahar in 1649, while the Safavids were worried about a military operation against
the Khan of Bitlis close to their border. However, in general both sides wanted
to keep the peace and took actions against those who acted against the peace
treaty. It is the occurrence of such an event, which led to Evliyas first journey
to Iran.
72
Evliyas Itineraries
When in 1652 Ganj `Ali Khan, governor of Erevan, complained that the rebellious Beg of Ottoman Shushik had broken the peace treaty by pillaging
districts within Erevan province, Malek Ahmad Pasha, governor of Van, mobilized his troops to take punitive action against the Beg of Shushik. Evliya
reported that When the Persian Envoy saw this immense army collected, he
repented of his complaint against the Beg of Shushik, because he was afraid
that this army might receive orders to lay siege to Erevan. That this was no
exaggeration on Evliyas part is also clear from the reaction that he received
at a later occasion from the Khan of Tabriz about similar military operations
against Bitlis. The operation against Shushik was successful. Malek Ahmad Pa-
sha conquered it, but its Beg had fled. When it was learnt that he had been
caught by the Khan of Maku, who had imprisoned him, Malek Ahmad Pasha
ordered three thousand men under Baqi Pasha to go and get hold of the Beg
of Shushik. Evliya took advantage of this occasion to accompany these troops
and visit Iran.
His first trip starts from Maku and then he travels to Nakhchevan, Uch Kalisa,
Qarabagh and, after passing through many places, he arrives in Tabriz. He describes in detail the castle of Tabriz, its quarters, mosques, public -baths, palaces, caravansaries, convents for the Dervishes, streams, buildings, climate, fruits,
as well as its notables and grandees, sheiks and saints, and poets. He even
goes on to describe the evil characteristics and manners of Persians. Then,
after leaving Tabriz, he travels to Marageh, Ujan, and Ardabil. Here he provides
information on places, which cannot be verified. Then, returning back to Tabriz,
he goes to Erevan, Ganjeh, Sheki, Baku, Darband, Tiflis, and through Ardahan,
he returns to Erzerum.
73
Evliya made his second mission to the Khans of Urmiyeh and Tabriz to reclaim
40,000 sheep that had been taken by the Khan of Urmiyeh from the Pinayesh
Kurds as well as to obtain the liberation of Mortaza Pasha, who had been taken
and imprisoned by the Khan of Domboli. Via Urmiyeh Evliya travels to Tabriz and
visits its neighboring areas. However, as is clear from the above-map1, Evliyas
so-called itinerary is not in agreement with geographical reality and therefore
he either must have had incomplete notes or the information that he offers is
based on unverified hearsay. For instance, Masuleh is a town with unique architecture but Evliya does not mention these peculiarities in the structures nor has
Allamud ever been a city, it has only been the name of a fortress. Evliya says that
the city of Ray is a fairly prosperous city with red brick buildings and its Khan
had seven thousand troops2. However, we know that the city was destroyed by
the Mongols in the 13th Century. It might be said that the description may apply
to Tehran, as Tehran had sometimes been referred to as Ray by some travelers.
At the time of Evliyas travels, Tehran was only a small village.
1 In order to see the geographical descriptions and the distances, refer to Evliya Chelebi, Travels in Iran and
74
the Caucasus, 1653 & 1654. Translated by Hasan Javadi and Willem Floor, Mage Publishers, 2010. pages xxi
& xxvi.
2 See Evliya elebi Seyahatnamesi, ed. Ycel Dagli and Seyit Ali Kahraman, Istanbul 2001, vol 4, p. 232.
After Deylam, Evliya more or less abandons the fiction that he was actually making a journey and just enumerates a number of towns and villages,
sometimes suggesting that he actually traveled between them by giving the
number of hours and the direction traveled, but it is impossible to determine
that he actually did. We are on firmer ground when he finally leaves Iran and
travels to Baghdad, of which he gives a detailed description. He then is sent
on a mission to the autonomous emirate of Basra, and the route description to
that city is not without historical interest. In Basra he collects information on
other cities in the Gulf area, but he did not travel there.
Evliya Chelebis Peculiarities
An important aspect of Evliyas travels in Iran is his religious partisanship. He
takes pride when he visits a city in relating the various occasions when it had
been taken and destroyed by the successive Ottoman Sultans (Selim, Suleyman, Murad III, and Murad IV) and their generals. When the Ottomans suffered
a reverse, however, it was the will of God. The Ottoman army is not just an
army; it is an army of fighters of the faith (fedais) or the army of Islam. Even
when Evliya, for example, has something positive to say about scholars in an
Iranian town he qualifies this by stating that they were Shi`ites. For that cleavage, the Sunni-Shi`a dichotomy colored not only Evliyas observations, but also
the relationship between the Ottoman Empire and Safavid Iran. Just to give an
example:
The castle of Ganjah has been wrested from the hands of the king of Iran,
Shah Tahmasb, in the year 1583, by Khoja Farhad Pasha and in the year 1605,
the Persians come with a great army and the Moslem fighters for the faith had
no choice but to surrender the castle and the unarmed Moslem troops were
martyred. Then Evliya continues:
Twelve thousand Moslem fighters of the faith when they came out unarmed
asking for mercy and in spite of his emphatic oath were put to the sword by
the merciless shah. Now they are buried outside the city in a place called The
Martyrs of Erevan. Several times, the people of the province have seen divine
light descending on their graves.3
Evliya consistently calls the Persian army, the Qizilbash thugs and its soldiers are all the uncouth and ill-mannered Qizilbash or Mazandarani scoun3 Javadi and Floor translation , p.71.
75
drels. Describing Kahriz, near Marand, as a prosperous town he says: May God
destroy it!, because all of its people are Shi`ites and Tabarrais, because for the
first time in Iran I heard them cursing the blessed Omar.4 May God forgive me
and I almost lost my mind. When an occasion arises he does not refrain from
a gibe at the Shiites, even when there is no direct talk of them. Discussing the
Jews of Hamadan5, he says they have a proverb that on the day of Judgment
the Shiite will serve as a donkey. Sometimes he lets his imagination to take
him a bit too far. The story of the muezzin in Urmiyeh6, who had not heard
the temporary ban on cursing of the three caliphs and after azan, is about to
begin his usual formula when he sees Evliya and his attendants, and is dumb
founded. Evliya gets hold of him and gives him a sound trashing. This is a most
incredible story, since it is highly unlikely that a Sunni Ottoman functionary on
official business in the Shi`te city of Urmiyeh beats a muezzin for pronouncing
the Shiite formula of faith and then lives to write about it.
Evliyas interest in languages and linguistics, on which other authors already
have remarked is a subject that is extremely interesting in the case of Iran and
the Caucuses. It especially shows how Azerbaijani Turkish was developing and
spreading in various parts of Iran, as well as in the Caucasus.
As to Evliyas remarks on languages in Iran it is my impression that he was
rather uncritical in collecting and commenting on his material. The most glaring example is that of his sample of the language of the Qeytaq, a Caucasian
people who speak an Ibero-Caucasian language and not Mongol at all; as he
alleges. The fact that he did not collect this linguistic material itself, but copied
it from Mustawfis Nuhzat al-Qulub, without verifying its reliability, was probably spurred by his wish to be as encyclopedic as possible in his report on the
regions that he had visited. Often times, he has taken his quotes from Menazir
L-Avalim by Aik Mehmed (edited by Mahmut AK, Ankara 2007). The linguistic
4 Javadi-Floor, p. 20. Tabarrai is a person who curses the Caliphs Abu Bakr, Omar and Othman , who are thought
76
by the Shiites to have usurped caliphate from Ali the cousin of the Prophet.The Safavids instituted the cursing of the early three caliphs plus Aishah to which end in addition to cursing by the common believers professional ritual cursers (tabarraiyan) also were employed, see Rosemary Standfield-Johnson, The
Tabarraiyan and the Early Safavids, Iranian Studies 37/1 (2004), pp. 47-71.
5 Evliya Chelebi, Travels in Iran and the Caucasus, Translated by Hasan Javadi and Willem Floor, p 204. The
Persian text is:
6 Ibid. p 153
sample of the Georgian language is much more reliable as is that of the Persian
language. As his mother was an Abkhaz in Georgia, his familiarity with that language is understandable. Like many other intellectuals of the Ottoman, he was
most likely familiar with Persian. It should be mentioned that he gives the Persian quotations without providing a translation. He gives an interesting map of
the languages spoken in Iran and the Caucuses. For instance, he reports that
the people of Nakhjevan speak Persian, Dari, Dehgani and Pahlavi:
Bu ehrin rey ve berysi lisn-i Dihkni kelimt ederler, amm rif irleri
ve nedim ve zarifleri, zrafet ve nezketle lisn-i Pahlavi ve lisn-i Mooli kelimat ederler kim lisn-i kadimlerdir. Ve ehirleri dahi kadimdir kim byle kelimt
ederler. Evvel lisn Dehkani ve lisn-i Deri ve lisan-i Frisi ve Parisi ve lisn-i
Gzi ve lisn-i Pahlavi kelemt etdikleri dahi mahaliyle terkim olunur.7
Unfortunately Evliya did not report what these languages or dialects were,
and it is hard to guess what were some of these terms. We know that after the
conquest of the Arabs, Dari was used mostly in the eastern Iran while Azeri was
used in western parts of Iran especially Azerbaijan. This was similar to the language of the people of Ray, Hamadan and Isfahan, and also had some affinity
with the Tati of Baku and northern areas. The dialect used in Fahlaviyyat poetry
was also akin to this dialect. Evliya says that the people of Nakhjevan spoke
Persian and there were Turkish speaking people as well. He also mentions that
Most of the people of Maraghah are in secret of Hanafi School and inclined to
Sufism. Most of them speak Pahlavi8. Similarly he says that the people of Gazvin speak Pahlavi. The mention of the Pahlavi language is probably something
that Evliya has borrowed from Mustawfi, who mentioned that it was spoken
in Maragheh and Zanjan. Dehgani is probably a reference to the vernacular
Persian language spoken by the peasants. It could also be a reference to the
language of the landed gentry (dehghanan) class which existed in Sassanian
time and Ferdawsi mentions them in the Shahnamah.9 The case of Ghazi language it is difficult to explain unless it was a mistake for Tazi language meaning Arabic. But of course, the likelihood of some Nakhjevanis speaking Arabic is
not great. Evliya sometimes makes a word in order to rhyme with another word.
7 Kahraman edition, vol. 2, p. 120.
8 Javadi and Floor translation , p.52.
9
77
For instance, he rhymes Ibrani (Hebrew script) with Imrani (script), which is
apparently a concoction of Evliya out of the third surah of the Koran (Al-Imran).10
In the case of Persian language in Nakhjevan Evliya gives a list of 71 Persian
words that three of them do not exist in Persian and one number is given mistakenly. A short poem is given in Persian, which is a chronogram and refers to the
year 923/1517, but there is no indication of why this date is significant.11 True to
his religious self he also quotes a hadith from Tafsir-e Daylami, indicating that the
language of the people of paradise will be Arabic and Dari Persian. The Prophet
asks Mikail if God has revealed anything in Persian, and a Persian sentence is given
where God says: What can I do with this bunch of sinners but to forgive them.12
.12 ]) [ .. (
.
According to Evliya this quotation comes from Tafsir-e Daylami, which apparently is a reference to a book by the same name of fifth century Hijri by
Abul-Fath Daylami, who was a famous commentator of the Koran. The same
hadith with the same Persian quotation has been quoted by some other commentaries (.i.e. Al-Kafi).
Sometimes Evlyia uncritically quotes from a source. For instance, relying on
Mustawfi he says that in Nakhjevan, Tabriz and some other cities, some people
speak Mongolian. This might have been a valid point circa 1330 when Mustawfi
was writing his work but three hundred years later this was not the case. It is
interesting that Evliya only gives one example of the old Azeri dialect, and that is
in Turkish translation. In Urmiyeh he praises the fruits and especially the grapes
of that city and gives a proverb, which is in the ancient language of Azerbaijan:
Hatta efvh-i nsda ve gayri bldand bir mahbb-i zamni bir n-seza mard ile
grseler eledrine ire Rmiyayye engr gibi yancilmi cvndir. Derler. Hatt
elsine-i nsda darb-i mesel olmu bir mmessek bdr ve ter engr olur.13
Even in the language of people and among the peasants if they see a youth
accompanied by a man with ulterior motives they say the young boy is like a
10 Javadi & Floor translation, p. 57.
11 Kamal Pashazadaehs Daghaiq al-Haqaiq has been given as the sources of this poem.
78
bruised Urmiyeh grape inside a torn basket. Now in common parlance it has
become a proverb to refer to a fragrant, juicy and fresh grape.
Again this expression comes from Mustawfis Nuzhat al-Qolub (p. 98): He
says: The Tabrizis have a phrase when they see a fortunate and wealthy man in
uncouth clothes, they say:He is like fresh grapes in a ripped fruit basket.
:
.
In spite of often being vague, his linguistic observations about Iran, are of
importance. One thing he definitely shows is that the Turkification of Azerbaijan had made some inroads.14
Except for Chardin and Adam Olearus, Evlia Chelebi is the only foreign traveler in Iran who gives examples of Persian poems. Of course, this is expected from
a well-educated Ottoman traveler, as most of the Ottoman elite knew Persian.
Sultan Mehmet Fatih when entering Istanbul in 1453 extempore makes a line
in Persian seeing the ruined palace of the Byzantine emperors. Sulayman the
Magnificent had a divan in Persian. But an interesting point is that Evliya does
not quote from well known Persian poets very often, but rather quotes poems
of popular natures. He mentions three rather famous poets who are buried outside Tabriz (Anvari, Zahir Fariyabi and Falaki Shirvani). Evliya says that there are
seventy-eight poets in Tabriz who have Divans, and gives about twenty of their
names. But we only know of about half a dozen of them. Of classical Persian
poetry he quotes three examples, without giving the name of the poets. One
is a satirical quatrain on the people of Tabriz (p. 43 our tr.), which is probably an
answer by Humam Tabrizi to those who criticized the people of Tabriz.
Tabriz is like paradise, and its people pure
Like the mirror that is clear of all stain of rust,
Thou sayest that they are not sincere in their friendship,
But the mirror only can give back what it reflects.15
14 On the subject see Jean Aubin, Le Tmoignage dEbn-e Bazzz sur la turquisation de lAzerbaydjan, Ca-
the first line is somewhat different as follows: In purity the Tabrizis are seven in number. (Tabriz chu haft
qowmash z safa). Both Kahraman and Jevdet have misunderstood the second line, which should be read
as follows: Chun ayineh and pak az zang-e jafa.
79
The poems that Evliya has quoted in Persian and sometimes in Azeri Turkish are
basically two types: one classical or formal poems that are often taken from books
such as Nuzhat al-Qulub or Manazir ul-Avalim; or folk poetry or ditties that presumably he has heard while traveling. Of the first category, the above poem and
the afore-mentioned chronogram can serve as two examples. He also brings in a
number of Turkish poems on a variety of subjects. Talking of twenty-eight public
bathes that existed in Tabriz, he mentions that the bath-poem (hammamieh) of
Fuzuli was written on the wall of one of them. On another occasion he gives the
full text of a poem on fleas (bergusieh) by Baba Abdi Khorasani (Kahraman 4, p.
229). Of the latter type there are numerous examples. In Jorbangan (Golpaygan)
he gives two examples of how school children learn the Persian alphabet by making them into a ditty. Similarly, three songs are given describing Daragzin and
Hamadan, and the mounts Alvand and Sahand. In each case, the maqam and the
dastgah of the poems in which they are sung are given. Evliya displays his virtuosity in music in explaining the manner of performance of these songs.
He says that most of the inhabitants of Golpaygan are readers of musicology
books and most of their quatrains and songs are written and recited in the Khorasani style. He gives two examples, one a bayati in Azeri Turkish, sung in a Saba
maqam, in the rhythmic pattern of Owfar, and in Qaracheqa arrangement, and
the second in Iraqi mode, in the Semai rhythmic pattern and the style of Larestan
Tabrizin b gzl ay janim
Basi bagi guzl ay canim
Dn iittim ki rqibim lm
bu khbr dakhi gzl ay canim.16
The gardens of Tabriz are beautiful, my darling
Its mountain and orchards are beautiful, my darling
Yesterday I heard my rival has died
This is good news, my darling.
Singing of a bayati praising Tabriz in Azeri Turkish by the inhabitants of Qolpaygan is interesting in itself and shows that in the time of Evliya Turkish had
spread to those parts. The second poem coming after this bayati is a Persian folk
song and is related to the cities of Hamadan and Deregzin. Although Evliya gives
its scansion pattern, it does not have much meaning. On the contrary, a few pages
earlier when he visits Mount Bistun a beautiful Persian du-bayti, which is inscribed
on the mountain where Farhad carved a monument for her beloved Shirin:
80
16 Kahraman, vol. 4, p. 230. I have slightly corrected this poem. The version given by Cevdet is better than the
17
81
The table manners of the Qizilbashs are also interesting. The guests wash their
hands after the meal but the servants wipe their hands under their arms. In
Azerbaijan twelve groups of ulama and other notables who cook at home. In
the homes of all the other people it is less likely that they make a fire and cook
food. Eating out is cheaper. Even the soldiers, if they eat for three months in
the bazaar, when the kings rations (donluq) are paid, the cook says: I am the
cook of the royal soldier, and he gets the soldiers rations and goes. He does
not get one grain more or less. The cook who cheats in this respect has his
tongue taken out. 21
The description of games or public ceremonies occupy the interest of Evliya in Tabriz, thus he describes the scene s of public games and animal fighting:
In the middle of it two tall pillars of Juniper wood are attached together
and on the top of it there is a silver bowl. Every Friday, the shah and the
khans servants riding in the Polo Mall on fast galloping horses perform
games and shoot arrows at the above-mentioned bowl and all their
friends watch them.22 Especially on New Years Day of Khvorezmshah23
they bring horses with them that have been kept in darkness for forty to
fifty days and have been properly prepared and they make them fight
against each other. The fights between camels are also very interesting
to see. Female buffalo-, ram-, donkey-, dog-, and cock-fights are interesting. In short, all these happenings on New Years Day are very amusing,
and it is peculiar to Persia.24
Evliyas accounts of social ceremonies, administrative system, culinary art,
languages of people, social customs, dresses and many other details are fascinating. His accounts, at least in his travels in Iran and the Caucauses, can be
divided into three categories: One, of the places that he definitely has visited
such as Tabriz, Ardabil, Nakhjivan, Baku and Teflis. Secondly, there are places
that he has visited but he exaggerates in his descriptions or adds accounts
that cannot be verified. For instance, he says that outside Urmieh there was a
village of Emam Reza, where Imam Reza stayed on his route from Baghadad
to Khorasan, later on there were many endowments for him and there is now a
21 Javadi-Floor, p.45.
22 The game referred to is qebeq-bazi, see Carl Diem, Asiatische Reiterspielen (Berlin, 1942), p. ??
23 Apparently Evliya Chelebi has confused the Jalali with the Khvorezmian calendar.
82
24 In Tabriz, there is still a Qut Meydani or Wolf Squae, where in the past wolf-fights were staged
Bektashi khangah and it is a place of pilgrimage.25 Granted that there are many
places in Iran affiliated with Imam Reza or his relatives (like Bibi Heybat in Baku),
but this village has not been mentioned by anyone. Similarly, the description
of the port of Urmieh and the boats and fisheries there seems to be exaggeration. Only one Ventian traveler mentions that only one kind of fish was in the
Lake Ardabil26, but Evliya says that there were several hundred fishing boats
and many types of fish!
Another example is the description of Ashura ceremonies in Dargazin
which is very detailed and extremely fascinating, but such ceremonies in Dargazin with mostly Sunni population is a bit strange. We know that during Safavid period nearly all the governors of this town were chosen from Uzbeck
chiefs and always they were Sunni. Evlyia himself mentions that the governor
of Dargazin was Sunni. We also know that Shah Abbas settled a number of
Sunni tribes from Baghdad in this place. Nonetheless, the account given by
Evliya of the passion play of Imam Husain and self-inflicted wounds is very vivid
and detailed, though his religious partisanship interferes in the description of
the preacher as well as Fuzulis account of the martyrdom of Husain:
From behind the pavilion an ill-famed sheikh emerged in an inauspicious manner; he had a special Persian hat, long ears, lips like the lips of
a camel, his feet were wrapped with a puttee, his eyes were done with
kohl, his beard and moustache were properly shaved, and he looked
very detestable and ugly-faced, and all young and old rose and greeted
him. The sheikh greeted them in his turn and sat down on the pulpit
and recited the Fatihah and then he prayed for the Shah and the people
present. He then started reciting the Death of Hoseyn from the disagreeable composition of the poet Fuzuli of Baghdad, which was full of
nonsense. When he came to the event of Kufa and the martyrs of the
plain of Karbala such tumult rose up from the multitude of Persian soldiers as if the day of resurrection had arrived. All shouted in unison: O
our friend, O Shah Hoseyn, O warriors of Badr and Honeyn, friends of the
grandfather of Hasan and Hoseyn and they wept and stood up. They
were in such an ecstasy as if they were epileptics.
25 Javadi-Floor, pp.168-170.
26 See Hasan Javadi, Iran az diday-e sayyahan-e Urupai, vol. 1, Tehran 1999, p. 151.
83
Then comes self-mutilation and people offer their heads, chest and arms to
seven or eight hundred barbers who were ready with their razors. Even people have their teeth extracted because in the battle Ohud one tooth of the
prophet was martyred27:
The third category is the places that he has not very likely visited like Qazvin, Daylem , Qom and Rey as the descriptions that he gives do not match with
what we have of those places, examples of which were already given.
A fourth category can be added to these and that can be called miraclelike or improbable accounts. For instance, in the battle of Hamadan when the
Ottoman army is being overcome by the Qizilbash army the souls of those
martyred in the battle of Nahavand come to their aid. One of the soldiers asks:
My Sultan! What kind of army are you that you do not have any swords and
your horses dont have any caparison One of them says We are the souls that
have been martyred in the blessed battle of Nehavand.28
Candle Extinguishing ceremony which at the beginning was considered as
one of miracles of the blessed Shaykh Safi and in which after several hours of
ecstasy each mans wife or daughter was not separated from him, later on it turns
into some kind of scene of debauchery among the Qizilbash. Evliya while talking
about Saleh Effendi in Urmiyeh, says that he forbade this practice, and adds: This
still exists among the Persians, but God is Omniscient (Hala Ajam da dahi var der.
Amma Khda /Alim di). In the case of the It-dil ( ) tribe in the Caucasus, he
goes to some length and says that this ceremony is still practiced among them.
In conclusion, one can say that first, so far, this is one of very few Moslem
travelers who traveled during the Safavid period and it has a very distinct viewpoint from the European travelers. In spite of his prejudiced, Sunni point of
view, he is very familiar with Eastern Islamic culture and habits and notices
points that a European traveler would very often miss. Secondly, unlike many
European travelers, he does not see the necessity of explaining some Islamic
customs and habits, which were totally alien to Europe. Thirdly, Evliya Chelebis
offers information that cannot be found anywhere else. Thus, in a field that is
dominated by the European travelers, his contribution is unique.
27 Kahraman, vol. 4, p. 215 and Cevdat, 4, p. 357, Javadi-Floor, p.212.
84
28 Javadi-Floor, p. 206.
Mehmet Kalpakl*
85
balamda, szel okuryazarlktan bahsetmek mmkndr ki ben Osmanl kltrnn szel okuryazarlardan oluan bir kitleye hitap ettiini dnyorum.
Burada kastettiim, anlatlan hikyeyi, okunan iiri dinleyen ve anlayan byk
bir kitle olduu, bunlarn szel okuryazar olarak nitelenebileceidir. Osmanl
kltrnn yazl ksm ok snrl bir okur-yazar evresinde kalmtr. Bugn bizler yazya baml hayatlar yaamaktayz. O nedenle, bizim iin szl iletiimin
gl olduu dnemler hayal bile edilemez zamanlardr. Kltre ait unsurlarn
ou kez yazya gemeden sadece szle ifadesi, kltr iletiiminin szellii ve
iitsellii, ksacas btn bir dnce dnyasnn szel ve iitsel dzeyde yaplmas bugnn okur-yazar insan iin hayal edilmesi bile g bir olgudur. te
bu, yazya sonuna kadar bal olma durumumuz, szl iletiimi ve onun etrafndaki dnme modellerini kavramamza engel olmaktadr.
Ong, szl anlatmn yazsz da var olabileceini, ancak yaznn szl anlatm olmadan hibir zaman var olamayacan syler. Onga gre, bir metni okumak, onu sese dntrmektir.1 Dolaysyla metin ve ses ilikisi birebirdir. Szel
edebiyat rnlerini yazya dklmemi metinler olarak dnebiliriz. Ancak bugnn edebiyat tarihiliine maalesef metinselcilik egemendir. Metinselciliin
egemen olduu edebiyat ve kltr tarihiliinde ise szel edebiyat biimlerini
birer metin olarak grmek mmkn deildir.
Eer bir metin sz konusu ise onun anlamyla ilgili kavrama yetisi diye bir durumdan sz etmek mmkndr. Eer bir metnin iitselliinden bahsediyorsak
da buna bir anlamda szel alg diyebiliriz. nk anlatlan hikyenin ya da dinlenen herhangi bir metnin (iirin, mesnevinin, destann ya da Seyahatnmenin)
ieriini anlamak o metnin ifade etmeye alt anlamlar kavramak yetisine
baldr. yleyse yazlan metnin dili ve slubu ile hedef ald okur/dinler kitlesinin alg dzeyi dorudan ilikilidir. Bu adan bakldnda, Evliy elebinin
metninin 17. yzyln sanatl ve ar slubu yerine daha gndelik dile yakn
bununla birlikte, ancak okur-yazar birinin btnyle anlayabilecei bir tarzda
kaleme alndn sylemek mmkndr.
Aslnda, Evliy elebinin dnemindeki yazl kltr ile gnmzdeki yazl
kltr arasnda byk farklar vardr. Bugn, yazl kltr dediimizde baslm
eserlerden sz etmekteyiz. 17. yzyldan bahsederken, el yazmalar kltrnden sz edebiliriz. Bu el yazmalar kltrnde tpk szel kltrde olduu gibi
86
1 Walter J. Ong, Szl ve Yazl Kltr: Szn Teknolojilemesi, Metis Yay. st. Ocak 2003, sf. 20.
metinler dardan mdahaleye aktr. Nitekim Evliy elebinin eserinde bunlar grmek mmkndr. Evliy elebinin Seyahatnmesinde bizzat kendisinin
sonradan yapt mdahaleler bulunmaktadr.
Ayrca, Osmanl iirinin divanlarn yazl kltr rnleri olarak niteleriz. Ancak, bu metinler elyazmalar halinde bulunduklarndan dardan bir elin mdahalesine aklardr. Buna ek olarak, bu metinlerin o kadar ok varyantlar,
nsha farklar vardr ki bu farklar tespit eden ve mellif nshasn kurmaya
alan adna edisyon kritik (tenkitli metin hazrlama) dediimiz bir aratrma
alan domutur. Bu nshalardaki farklarn bir ksm dardan mdahalelerden olumakla birlikte ounluu mstensihlerin yanllarndan ve mdahalelerinden ve bir ksm da iirlerin szle tanmasndan domaktadr. Divanlar
yannda ok saydaki iir mecmuasnda yer alan iirlerdeki farkllklarsa bu metinlerin szel kltre aidiyetini iaret etmektedir. Zira okuryazarln o kadar
yaygn olmad bir kltr ortamnda insanlar iir metinlerini ezberliyorlar.
Ezberlenen metnin de yaylmasnda birtakm farkllklar bulunuyor. Bu yaznn balnda kullandm iitsellik ifadesinde aslnda dinlerlik kavramn da
ifade etmi oluyorum.
Btn bunlar kavrayabilmek iin Osmanl kltrnn nasl bir kltr olduu konusu zerinde ayrntl durmak lazm. Osmanl kltr bir sohbet, meclis
kltrdr. Edebi metinlerin retildii tketildii ya da zerinde konuulduu
yer sohbetler, meclislerdir. Bu sohbetlerin alt metinleri ise mecmualar ya da
cnklerdir. Bu anlamda, Osmanl kltrn sohbet ve meclis merkezli olarak
grmek mmkndr.2 Evliy elebinin birinci cildinde yer alan bir iir var. Diyor
ki Evliy elebi:
Kendyi grmee yokdur hcet
Bilmeye rif ile ndn
Cngn grmeile zhir olur
Herkesin mertebe-i irfn3
Dolaysyla cnk, mecmua gibi defterler sahibi olan kiinin bilgi dzeyi ile
ilgili bize bilgi verecektir. Ayn ey Evliy elebi ve Seyahatnme iin de geerlidir. Evliy elebi Seyahatnmeyi kaleme almadan nce notlar tutmutur. O,
2 Bu konuda bkz. Toward A Meclis-Centered Reading of Ottoman Poetry [Osmanl iirini Meclis Merkezli
Okumaya Doru], Journal of Turkish Studies, Harvard Univ. 2009, sf. 309-318.
3 Evliy elebi Seyahatnmesi, I. Kitap, haz. Robert Dankoff, Seyit Ali Kahraman, Ycel Dal, Yap Kredi
87
geni bir ilgiyle gezdii yerlere ait her trl konuyu not etmi ve bunlar eserinde kullanmtr. Seyahatnmedeki aktarlan konular bazen ylesine ayrntl
ve derinliklidir ki okuyan hayrette brakr. Daha ok yerel kltre ait konular
byk bir dikkatle kaydedilmitir. Yerel dillere ok merakldr. Bu dillerden rnekler verir. Bu rnekler de metnin szelliine bir iarettir. Evliynn anlattklar ve ilgi duyduu konular onun bilgi dzeyi ile paraleldir. O, Seyahatnmeyi
muhtemelen tuttuu notlardan ve gl hafzasndan (hafz olduunu hatrlamak yerinde olur) yazmtr. Evliy elebi, bandan geenleri ve okuduklarn,
bakalarndan dinlediklerini ayrntl olarak hatrlyordu, dahas tuttuu notlar
bir btn halinde kurgularken olaylar arasndaki ilikileri, kiileri, onlarn karakterlerini, olaylar karsnda hissettiklerini hep hatrlyordu; nk o, szl kltrn bir mensubudur.
Evliy elebi, Seyahatnmede deta karsnda var olduunu farz ettii okuyucu / dinleyici topluluuna hitap ediyor gibidir. Seyahatnmeyi okuduumuz
zaman sanki bir anlatcnn bir meclisteki toplulua hitap eder gibi konutuunu, konular yle anlattn hissederiz. Evliy, muhtemelen ok iyi bildii seciyeli dili kullanmaktan kanr. O, karsndaki dinleyicilerin sylediklerini anlamalarn ister. Hanyay anlatrken der ki:
Geri fethi Hanyann nie bin tarf ve tavsfi vardr amm bu hakri prtaksr ve kalll-bizya edy nazm [u] inda muntazamne arz marifet
in ol kadar shan-perdzlk etmee kasd etmeyp Kellimn-ns alkadari uklihim [insanlara anladklar ekilde hitap edin] mazmnunca
beyyini beyyine sde lisn ile tahrr edp bu kadar ile iktif olundu. Vesselm4
Yani, seciyeli ve sanatl bir dil ile yazmayp insanlara onlarn anlayaca ekilde hitap ettiini sylemektedir. Nitekim Seyahatnme metni sade bir dil ile
yazlmtr, nk o, musahip kiiliine de uygun olarak, metninde sanki bir
mecliste konumaktadr. Evliy elebinin metnini olutururken var farz ettii
dinleyici topluluu onun sanatsal yaratclnn boyutlarn da geniletmektedir. nk etrafnda geni ilgi alanlar olan bir dinleyici topluluu olduunu
farz etmektedir. ok fazla dinler/okur kitlesini kapsayacak, onlarn ilgilerine hitap edecek bir eyler anlatabilmek iin eitli konular birletirir. Bu anlamda,
88
4 Evliy elebi Seyahatnmesi, II. Kitap, haz. Zekeriya Kurun, Seyit Ali Kahraman, Ycel Dal, Yap Kredi Yayn-
Evliy elebi Seyahatnmesi hitap eden bir anlatm tarzna sahiptir. Tekil bir okumadan ok, bir kiinin okuyup dierlerinin dinlemesine ynelik bir anlatm
vardr.
Her metnin en azndan bir n metin zerine kurulduunu kabul edersek
Seyahatnmenin zerine kurulduu n metinler nelerdir, sorusu ortaya kar.
Bu soruyu cevaplamak hi de kolay deildir. Daha nce yaplan baz almalar,
Evliynn kulland yazl kaynaklar tespit etmeye almladr. Bunlar arasnda
Taber Tarihinden, Peuyiye, Mustafa Aliden Solakzadeye pek ok metni sralayabiliriz. Ancak, sz konusu olan Seyahatnme metni ise, onun n metinlerin
daha ok szel kltre ait anlatlar/metinler olduunu kabul etmemiz gerekir.
Metin, hikayet etti, kendilerinin takriri zre, eyitti, vs gibi ifadelerle ana metne
tanan pek ok szel kltre ait anlaty/metni ierir.
Bugn bizler edebiyat tarihinin yazmnda szel ve szl kltrden daha
yeni yeni yararlanmaya balyoruz. Tanzimat dnemine kadar srecek bir sesli kltr dnemimiz vardr. Osmanl kltr Tanzimata kadar okumann daha
ok sesli yapld bir devirdir. Bir metin okunur, daha ok ezberlenir ve sonra
dinleyiciye aktarlr. Bu, okumann sesli yapld devirdir. Yani bir kii ya nceden yazlm bir metni okuyor ya da Evliy elebinin pek ok mecliste yapt
gibi bir metni, bir anlaty, bir hikyeyi (bir latifeyi) ezberlemi ve dinleyenlere
aktaryor, bunu yaparken de pek ok kez kendisinden bir eyler ilave ediyor. te
bu durum Batlamann gerekletii, metinle okuyucunun ba baa kald
dneme kadar devam etmektedir. Bizde edebiyatn tketiminin metin ve okuyucu olarak bireysellemesi (okumann yalnz yaplmas) ve bunun yerlemesi,
Batllama dneminde grlr. Ondan nce edeb tketim sadece meclislerde
kahvehanelerde, meyhanelerde, tekkelerde, her trl toplant meknlarnda
grlmekteydi. Belki de Osmanlya matbaann ge geliinin sebeplerinden
biri budur. nk kltr ve edebiyat basl ekilde tketilmeye hazr deildi.
Dinlemek (iitmek) n planda idi. Edebi metinler yazya geirilmi olsalar bile
ou kez bir dinleyici topluluu nnde seslendirilmilerdir. Osmanlda szel
kltrden yazl kltre gei ancak Batllamaya doru grlmektedir. Geni
manasyla, Osmanl edebiyatnn ve kltrnn okur-yazarlk zerine deil szellik ve dinlerlik (iitsellik) zerine kurulduuna inanyorum.
Evliy elebi neden Seyahatnmeyi kaleme alyor? Bu soru halen cevapszdr. Evliy elebi metninde bahsettii yerleri gezdikten, olaylar yaadktan yllar
sonra anlatmaktadr. Yani bir anlamda gemii yeniden ina etmekte, kurgula-
89
90
Donna Landry*
91
92
ample evidence of this tradition on the Evliya elebi Ride of 2009 (Finkel et al
2011).
What is Enlightenment? This was first Immanuel Kants question, and later
Michel Foucaults. Recent scholarship on the European Enlightenment of the
later seventeenth and eighteenth centuries demonstrates how even this uneven and incomplete unfolding of modernity was shaped by contact with the
Ottoman Empire. Religious toleration, meritocracy, and systems of charity and
beneficence were enshrined within the Ottoman Islamic system in ways hardly
imaginable in sixteenth or seventeenth-century Europe (MacLean and Matar
2011; Finkel 2005; Bonner, ed. et al 2003; Matar 1998; Fleischer 1986; Jacob
1983). Concepts of the public sphere and of spaces such as coffeehouses in
which hierarchies of rank might be transgressed entered Europe via Ottoman
example (Cowan 2005; Ellis 2004; Hattox 1996). As the historian of science Steven Shapin puts it, The Ottoman Origins of Modernity might make Habermas
swallow hard, but, follow his arguments about the London coffee house, and
thats one place they lead (Shapin 2006: ) Ottomanists themselves have begun
to suggest that the empires internal dynamics should be seen as more rather
than less related to developments in Europe (Hamadeh 2007; Andrews and
Kalpakl 2005; Makdisi 2002; Abou-el-Haj 1991; Kafadar 1989). Selim Deringil
concludes that the empire was much more a part of world trends, even as
early as Evliyas seventeenth century, than has been hitherto acknowledged
(1998: 9).
That a whole society might pride itself not so much on its military might
and commercial prosperity and material splendour as upon its ethics or code
of behaviour with regard to the weak, the poor, the sick, the mad, and other
objects of Islamic charity, is difficult for Westerners to grasp. Ottoman origins
for Western views on human-animal relations, and a vision of creaturely life,
loom large in travellers accounts throughout the whole early modern period.
As Benjamin Arbel argues in Animals and People in the Ottoman Empire, a new
collection of essays edited by Suraiya Faroqhi: The favourable treatment of
animals in Muslim societies became a recurrent theme in Renaissance travel
literature from the 1480s onwards (Arbel 2010: 64).
A vision of shared creatureliness reinstates and extends the concept of
common humanity, a concept continually jeopardised in a world polarised by
geopolitics deploying religious and ethnic differences for strategic and prof-
itable ends. As we shall see, this extension of solidarity and the prospect of
emancipation to the non-human might be understood to have Islamic and
Ottoman precedents, in which horse-human partnerships loom large.
European discussions of horsemanship and horse-keeping from the late
sixteenth century onwards developed a discourse of comparative imperialisms in which the ways Christian Europeans related to their equine charges
was contrasted with the ways in which Ottoman and Arab horsemen related
to theirs. The most influential such eye-witness report was by Ogier Ghiselin de
Busbecq, Habsburg ambassador to the court of Sleyman the Magnificent (r.
1520-1566). Busbecq famously opined that there was no Creature so gentle as
a Turkish Horse; nor more respectful to his Master, or the Groom that dresses
him. The reason is, because they treat their Horses with great Lenity (Busbecq
1744: 131). This lenity resulted in a willing partnership between horses and humans in stark contrast to the violence and brutality that Busbecq remembered
as the European way of dealing with horses.
Busbecq reported many acts of equine loyalty and service produced
through a regime of compassion and affection:
I saw some Horses, when their Master was fallen from the Saddle, that
would stand Stock-still, without wagging a Foot, till he got up again. Another time, I saw a Groom standing at a distance, in the midst of a whole
Ring of Horses about him, and, at a word of Command, they would either go round, or stand still. Once I saw some Horses, when their Master
was at Dinner with me in an upper Room, prick up their Ears to hear his
Voice; and when they did so, they neighed for Joy. (Busbecq 1744: 132)
The difference of the Ottoman model from the European one was that
service and submission to an absolute authority were no disgrace. There was,
therefore, a dignity in service and in serving willingly. Service need not be servile. By the same token, Sultanic authority bore with it a certain responsibility
to the people and the public good. We might find in what western observers
of Ottoman horsemanship reported with astonishment a vivid enactment of
this relationship, a sense of mutuality of responsibility and service in spite of
disparities of power.
Evliya gives us at a detailed starting point for comparison of seventeenthcentury Ottoman equestrian culture with todays. This is a context upon which
Tlay Artan has recently begun to shed light through analysis of a manuscript
93
94
of Komorn castle, held by the enemy. A battle ensues, Evliya fears for his life
for I was intoxicated enough without quaffing the cup of martyrdom (Evliya
in Dankoff and Kim 2010: 185). His horse Hamis [o]ne of Solomons prancing steeds (38:31), noble as an Arab thoroughbred, dearer to me than my own
brother (E in D and K 2010: 184); my souls companion, my zephyr-swift steed
Hamis (E in D and K 2010: 186) is wounded in the withers but Evliya tears his
handkerchief in two and stuffs it into the wound, stemming the flow of blood
down the horses shoulder. As his horse goes slower and slower, something
miraculous happens:
Suddenly, on my right side, by Gods wisdom, a white ram appeared in
an oak grove. My horse underneath me began to paw the ground and
prance about like a piebald or sorrel, rose-bodied Arabian steed. I took
comfort at this and looked at the ram. It was fat and plump, with a curly
white fleece, lovely black eyes and black horns, a fat tail like a Karaman
sheep congealed light. It did not shy away from me, but rather approached and seemed to rub against my horse, keeping pace with it.
Sometimes it bleated with a sad voice in my whole life I have never
heard a sheep bleat in this fashion.
Watching this spectacle I forgot all the pains we had suffered. It was as
though I had found eternal life. My horse underneath me likewise kept
up its strutting and prancing. Sometimes the ram ran in front of the
horse, looked back to us with a kindly expression and bleated. I wondered at this mystery and concluded that it was the Men of the Unseen
World who had taken this shape and were guiding us. We both my
horse and I found great comfort in this, and I decided to follow the
ram wherever it led.
. . . Both the ram and the horse underneath me frisked and frolicked. I
could hardly keep from falling off the saddle. This is my Lords favour
(27:40), I cried, weeping with joy.
. . . God be praised, I crossed that raging Vak River in safety with the help
of God and, no doubt, the men of the unseen world. I realised that the
prophet Hzr had taken that shape and guided us. By the grace of God,
and with the blessings of the prophets and the saints whose shrines I
had visited in the seven climes over forty years of travel, I had escaped
from this whirlpool. (Evliya 2010: 187-88)
95
The empirical and the mystical, the eye-witness and the citational, here
combine inextricably in Evliyas account. The ram is a ram, a fat-tailed sheep,
closely observed, but it is also congealed light and an emissary of the Men of
the Unseen World; the ram is an animal comrade of Evliyas horse, a bleating
sheep, but also the shape taken by the prophet Hzr, and a sign of divine favour. Here Evliya manifests what Cornell Fleischer has identified as a specifically
Anatolian kind of Sufi mysticism or spirituality, an openness to the powers of
the rical l-gayb unseen figures, long-dead holy men who can yet intervene
in the affairs of this world to set it right, as Fleischer puts it (Fleischer 1986: 168).
Evliya is open to spectres, ghosts, to emanations from the spirit world, and to
intelligent behaviour on the part of fellow creatures. He leaves this episode
hovering in the mind on the shadowy border between the two.
So why should we think about horses, or even sheep, in relation to Ottoman legacies? The Ottoman Islamic origins of an alternative modernity, an alternative Enlightenment, in which creaturely fellow feeling and human-animal
compassion figure large, might make us, like Habermas in the Ottoman coffeehouse, swallow hard. But if we follow the arguments about kindness and
leniency, mutual respect and mutual service, thats one place they lead. As we
engage in a critical and reflective nostalgia in relation to the Ottoman past, remaining open to Ottoman legacies and what they might teach us, we should
remain open to the strangeness of Evliyas text as well as its salutary familiarity.
One way to counter race is to work towards a creaturely cosmopolitanism.
96
Works Cited
Abou-el-Haj, Rifaat (1991). Formation of the Modern State: The Ottoman Empire Sixteenth
to Eighteenth Centuries. SU of New York P.
Andrews, Walter G., and Mehmet Kalpakl (2005). The Age of Beloveds: Love and the Beloved in Early-Modern Ottoman and European Culture and Society. Duke UP.
Arbel, Benjamin (2010). The Attitude of Muslims to Animals: Renaissance Perceptions
and Beyond. Animals and People in the Ottoman Empire. Suraiya Faroqhi, ed.
Eren: 57-74.
Artan, Tlay (2010). Ahmed I and Tuhfetl-mlk ves-seltn: A Period Manuscript on
Horses, Horsemanship and Hunting. Animals and People in the Ottoman Empire.
Suraiya Faroqhi, ed. Eren: 235-69.
Bonner, Michael, Mine Ener, and Amy Singer, eds. (2003). Poverty and Charity in Middle
Eastern Contexts. SU of New York P.
De Busbecq, Ogier Ghiselin de Busbecq (1744). Travels into Turkey: Containing the most
accurate Account of the Turks, and Neighbouring Nations, Their Manners, Customs,
Religion, Superstition, Policy, Riches, Coins, &c., The whole being a series of remarkable observations and events, interspersd with great variety of entertaining incidents, never before printed, Translated from the Original Latin of the Learned A.
G. Busbequius, With Memoirs of the Life of the Illustrious Author. J. Robinson;
and W. Payne.
elebi, Evliya (2005). Evliya elebi Seyahatnamesi. Ed. Ycel Dal, Seyit Ali Kahraman,
Robert Dankoff. 9 vols. Yap Kredi Yaynlar.
________ (2010). An Ottoman Traveller. Trans. Robert Dankoff and Sooyong Kim. Eland
Press.
Cowan, Brian (2005). The Social Life of Coffee: The Emergence of the British Coffeehouse.
Yale UP.
Dankoff, Robert (2004). An Ottoman Mentality: The World of Evliya elebi. Brill.
Deringil, Selim (1998). The Well-Protected Domains: Ideology and the Legitimation of Power in the Ottoman Empire 1876-190. I. B. Tauris.
Ellis, Markman (2004). The Coffee House: A Cultural History. Weidenfeld & Nicolson.
Finkel, Caroline (2005). Osmans Dream: The Story of the Ottoman Empire. John Murray.
__________and Kate Clow, with Donna Landry (2011). The Evliya elebi Way. Upcountry Turkey.
Fleischer, Cornell H. (1986). Bureaucrat and Intellectual in the Ottoman Empire: The Historian Mustafa Ali (1541-1600). Princeton UP.
Gilroy, Paul (2004). After Empire: Melancholia or Convivial Culture? Routledge.
Hamadeh, Shirine (2007). The Citys Pleasures: Istanbul in the Eighteenth Century. U of
Washington P.
Hattox, Ralph S. (1996). Coffee and Coffeehouses: The Origins of a Social Beverage in the
Medieval Near East. 3rd edn. U of Washington P.
Jacob, James R. (1983). Henry Stubbe, Radical Protestantism and the Early Enlightenment.
Cambridge UP.
Kafadar, Cemal (1989). Self and Others: The Diary of a Dervish in Seventeenth- Century
Istanbul and First-Person Narratives in Ottoman Literature. Studia Islamica 69:
121-50. MacKay, Pierre (2008). An Introduction for the World Traveller.
http://angiolello.net/EvliyaLetter-2.pdf
MacLean, Gerald and Nabil Matar (2011). Britain and the Islamic World. Oxford UP.
Makdisi, Ussama (2002). Ottoman Orientalism. The American Historical Review 107:3
(June): 768-96.
Matar, Nabil (1998). Islam in Britain 1558-1685. Cambridge UP.
97
Morris, James W. (1987, 1988). The Spiritual Ascension: Ibn Arab and the Mirj. Journal
of the American Oriental Society, vol. 107 (1987): 629-52 and vol.108 (1988): 6377.
Rogerson, Barnaby (2003). The Prophet Muhammad: A Biography. London: Little, Brown.
Shapin, Steven (2006). At the Amsterdam. London Review of Books (28: 8), 20 April: 1214.
Stathi, Pinelopi (2005/2006). A Greek Patriarchal Letter for Evliya elebi. Archivum Ottomanicum 23: 263-68.
Vir, Franois (1965). Faras. The Encyclopedia of Islam. New Edition. Bernard Lewis et al,
eds. E. J. Brill. Vol. II: 785-786.
Yusuf Ali, Abdullah (2000). The Meanings of the Illustrious Quran. 2nd edn. New Delhi:
Kitab Bhavan.
98
Evliya elebi,
Travel and Travel Writing
Gerald MacLean*
vliya elebis detailed account of social and cultural life throughout the
Ottoman domains of the seventeenth century celebrates the diversity,
wealth, and splendour of the diverse cultures and lands he encountered on his
travels; yet the importance of his Seyahatname is not simply historical. Evliya
has a great deal to contribute to the intellectual, cultural and even the political
life of Turkey today.
The past never goes away and, as the Russian proverb has it, the past is
always unpredictable. It is perhaps more than a convenience of the calendar
that makes Evliya, born four centuries ago, an important man of our times:
since these are times when Ottoman nostalgia and neo-Ottomanism have
become significant terms of debate and dispute. The Seyahatname contains
the most detailed and comprehensive record of the social and cultural life of
those living inside the Ottoman Empire of the seventeenth century. And so
it follows that what Evliya has to say is surely crucial if we are to understand
our own current moment. As cultural critic Paul Gilroy usefully puts it, a key
task is to understand how the imperial and colonial past continues to shape
political life in the overdeveloped-but-no-longer-imperial countries.[1] Gilroy
is thinking of Britain, but in these times, Evliyas metropolitan perspective from
inside the well-guarded Kingdoms, offers a valuable way of thinking about the
importance of the Ottoman past for Turkeys future.
99
100
greatest of Ottoman travellers and writers. This was, to adopt a certain idiom,
an epic journey lasting a legendary forty days and forty nights, an expedition
that has subsequently established the Evliya elebi Way, a formally designated
Cultural Route through western Anatolia and the first fully mapped equestrian
trail in Turkey.[6]
Evliya set out for Mecca in May 1671 with three companions, eight servants, and fifteen pedigreed horses: he duly arrived twelve months later, having
taken a characteristically tortuous and indirect route that involved starting out
from Istanbul by heading south-west towards zmir. The equestrian team of
the 2009 Evliya elebi Ride, comprised of six riders, seven horses and a support
vehicle, followed the first stages of his hajj route, from village to village, as far
as possible. But we never made it to Mecca: at least, we have not made it yet.
Roads being what they are, we were unable to ride from stanbul so we set
out from Hersek, picking up Evliyas route on the southern shore of the Sea of
Marmara at the point where he would have crossed, with his horses and entourage, by ferry. From here we followed Evliya to znik, Bursa, Ktahya, Afyon,
Uak, Simav, avdarhisar, and back to Ktahya, Evliyas ancestral city. As far as
possible we visited every village and site Evliya mentions along the way, camping with the horses.
What was it like to travel in this way, on horseback for several hours every
day, sleeping on the ground every night, finding and preparing food for ourselves and the horses, adjusting to temperature changes: how do these alter
and shape the understanding of a place as it is now, and as it appears in Evliyas description of four centuries ago? Thanks to the brave and agile horses,
we forded rivers, climbed mountains, made friends with local villagers, were
treated to we drank tea and Turkish coffee in countless kahve-s where we discussed Evliya and horses with teachers and farmers; we explored ancient sites
and Ottoman cities, attended rahvan (pacing) horse races and mounted cirit
(javelin) matches, and we camped under the stars in unspoiled landscapes
of staggering beauty. Some 1300 kilometres later, the horses and core riders
fetched up in Evliyas ancestral home of Ktahya, unfazed by adventures and
ready for more.
Like Evliya we feasted on local delicacies along the wayayran and yoghurt, bread and brek, fruits and roasted chestnuts (kestane)and recorded
them in our notebooks. But unlike Evliya, we didnt ride on Ottoman saddles
101
102
find that schoolchildren had heard of Evliya, though none had actually read
any of his Seyahatname. In some villages, elder statesman reported what they
believed Evliya to have said about their locality. In Uba outside Uak, Eran
imekthe Belediye Bakanproudly told us how Evliya elebi had greatly
praised the local sarmsak for being the best he had ever tasted. We have yet
to confirm this account, but the very fact that Evliya is still known and talked of
in this familiar way as an important historical figure of local importance, shows
that there is considerable interest in who he was and what he represents for
Turks and Turkey today.
In many respects, remote and rural areas have changed little since Evliyas
day, and for short periods we rode along paths and even old cobbled roads,
both Roman and Ottoman, that Evliya must have travelled along. Much has
altered, of course; just as the world has moved on, so has life for those living
in villages throughout rural Anatolia. Wherever we went we were invariably
treated with interest, consideration and help from villagers, muktars, and gendarmes along the way, though it is clear that equestrian travel has become
more unusual and less familiar than it was in Evliyas day.
Travelling as we were in advance of the kurban bayram, we were occasionally suspected of being in the business of stealing sheep, but never for very
long. More common was simple confusion over who we were and what we
were doing and why there were horses involved. In several villages, when the
support vehicle arrived in advance of the riders to register permission to camp
with the local authorities, our prepared explanation proved difficult to understand. Our driver, Metin, would produce official documents from the Turkish
ambassador in London and the Ministry of Culture and Tourism in Ankara, and
would explain that an international team of scholars were riding horses along
the route of Evliya elebi: they would be arriving soon and planning to camp in
this area tonight. When Metin then requested help finding a suitable site with
running water and grass for the horses, several muktars paused thoughtfully,
examined the camyonet which was decorated with logos from our sponsorsand curiously asked how many horses there were in the back of the
truck. How, they clearly wondered, could anyone be travelling long distances
by horse in the twenty-first century? And they were right to ask. The idea that
a group of foreign professors would shortly be arriving on horseback and intending to camp out, sleeping in tents alongside their horses, that is the sort of
103
104
idea that can, reasonably enough, take some time to grasp and understand: so
much have times changed since Evliya rode this way.
The Seyahatname regularly flaunts its own status as writing, generating witty neologisms, multi-lingual puns and rhymes, accumulating and developing
conventions from numerous literary traditions with exuberance and originality, while charting and recording the current state of the language in regional
and other variants. Evliyas account combines magical tales of a kind familiar
to modern readers from the 1001 Nights with story-telling traditions found
among villagers and dervishes. He further blends these low topics and their
typically vulgar idioms together with regular allusions to more elevated works,
the Quran and Hadith, and Persian classics such as Firdawsis Book of Kings and
Sadis Rose Garden. Evliyas relation to the great Arab travel writersIbn Jubayr
and Ibn Battutah come to mindis less clear, though he clearly writes in a
tradition of early travel writing by Muslim and Christian Arabs and Persians that
was most often religious or diplomatic in purpose, but also characterized by
curiosity rather than simply the achievement of a personal ambition or goal.
Writing in the 1630s, Ibn al-Sarraj recommended that pious travellers undertaking the hajj should not blind themselves to the world about them on their
journey, but should observe and reflect on the differences in landscape, between mountains and valleys and wilderness, the sources of rivers and their
courses, the ruins of ancient peoples and what happened to them and how
they have become news of past history, after they had been seen and admired.
[They] should also observe the differences in peoples, skin colors, languages,
foods, drinks, clothes, customs and wonders. Although al-Sarraj was exclusively
travelling for religious purposes, he was, like Evliya, open to new impressions,
ideas, observations, smells, tastes, and colorsto novelties and differences
[cited Matar 2002; xxi]. So, once again, I suggest that Evliya is not only of signal
historical importance, but is also a writer for our times.
Finally, one historical fact that I am sure Evliya would have enjoyed is that
he shares this 400th anniversary with William Shakespeare. 1611, the year that
Evliya was born, was also the year that Shakespeare put down his pen. This
may be no more than coincidence, of course, yet it is an intriguing one since
Evliya, like Shakespeare, must surely be considered one of the worlds greatest
writers. There are, of course, profound differences between the two writers,
not in the nature but in the reach and purchase of their artistry. Evliya, like
Shakespeare, was a profoundly clever analyst of the world about him and of
the people in it. Evliya, like Shakespeare, wrote about what he saw and heard,
leaving a detailed and graphic record of his times and what the people about
him thought, how they felt, and how they spoke. Evliya, like Shakespeare, was
a word-smith who developed the language of his times in new and exciting directions and enriched it with wit and grace. Evliya, I say, should be proclaimed
Turkeys Shakespeare.
Much has changed since Evliyas times, but much remains. The rhythms of
village life are still geared directly to climate, soil, altitude, crop cycle, and daylight in ways that Evliya understood, enjoyed and celebrated, but which may
seem strange and remote from the experience of many urban Turks today. I
spoke earlier of Evliyas metropolitan perspective, and he certainly viewed rural
Anatolians with the characteristic diffidence learned at the Ottoman court. Of
his family hometown of Ktahya, he wrote: To be sure, this is Anatolia and Turkish country [Trkistan vilayet]; nevertheless, it has very many religious scholars
and educated people and poets.[7] He greatly admired learning of all kinds
and would have been pleased by the number of villages schools and the high
levels of literacy being encouraged and made available. But he might perhaps
have wondered how long it would be before computer literacy would be on
the curriculum in village schools that are still without basic hardware.
Notes
[1] Paul Gilroy, After Empire: Melancholia or Convivial Culture (London: Routledge, 2004),
p. 2.
[2] Cited from Robert Dankoffs translation in his An Ottoman Mentality: The World of
Evliya elebi (Leiden: Brill, 2004), p. 163.
[3] Cited in Dankoff, Ottoman Mentality, p. 73.
[4] Gilroy, After Empire, p. 1.
[5] See Gerald MacLean, Douya Yolculuun Ykselii: Osmanl mparatorluun ngiliz
Konular (1580-1720), trans. Dilek endil (Istanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2006), and
Douya Bak, trans. Sinan Akilli (Ankara: METU Press, 2009).
[6] Kate Clow, Caroline Finkel, and Donna Landry, The Evliya elebi Way: Turkeys First
Long-Distance Walking and Riding Route (Istanbul: Upcountry, 2011); see also
www.kent.ac.uk/english/evliya/index.html and http://hoofprinting.blogspot.
com/
[7] Cited in Dankoff, Ottoman Mentality, p. 64.
105
Babalar ve Oullar:
Evliy elebi Babasn
Neden Szl Kaynak Olarak Kulland?
Asl Niyaziolu*
* Ko niversitesi - stanbul.
1 Seyahatnme, C. 2, s. 83.
2 Bu almaya ilham veren, Jale Parlann Tanzimat romanlarnda baba figrn inceleyen almasdr. Bkz.
Jale Parla, Babalar ve Oullar: Tanzimat Romannn Epistemolojik Temelleri, (stanbul: letiim Yaynlar, c1990).
Bu tr almalarn, zellikle babalarndan ska bahseden tezkire yazarlar zerine yaplacak incelemelerin,
Osmanl sosyal alarnn tarihini daha iyi anlamamz iin ok faydal olacana inanyorum.
107
l kaynak olarak gsterdii anlatlarda, balarn Evliy elebi iin nemini grrz. Bu anlatlarla imparatorluun farkl corafyalarna ve uzun gemiine
kiisel olarak balanr. Seyahatlerinde babasnn izlerini takip eder, bulduu
meknlarda bir hafza yaratr ve bunu yaparken yazl kaynaklardan farkl bir Osmanl imparatorluu portresi sunar. Buradaki Osmanl tarihi kendisinin de skca
bal olduu babasnn ve yakn evresinin tarihidir.
Evliy elebi odanda Osmanl metinlerinin szl kaynaklarn kapsaml bir
ekilde incelememizin ok nemli olduunu dnyorum. Bir yanda, zellikle
on yedinci yzyl balarnda, ok iyi bilindii gibi muazzam bir Osmanl yazl
kltr var. ok sayda ve ok eitli telif ve tercmenin yannda, yazma ktphanelerimizde bize ulaan, terekelerde ve ktphane vakfiyelerinde karmza
kan uzun kitap listeleri Osmanl okurlarnn zengin kitap dnyalarn gsteriyor. Osmanl yazarlar eserlerini olutururken bu yazl kaynaklar ok sk kullanyorlar. Hatta mesela biyografik eserlere baktmzda on altnc yzyl sonundan itibaren giderek daha ok bu yazl dnyaya dayanldn, szl kaynaklara
kolayca ulalabilecek yerlerde yazl kaynaklarn tercih edildiini grebiliyoruz.
Tabii bu szl kaynaklarn nemlerinin yittii ya da kullanlmadklar anlamna
kesinlikle gelmiyor. Bu dnem, Mehmet Kalpaklnn bu kitaptaki makalesinde
de grdmz ve Evliy elebinin bizlere ska hatrlatt gibi, ok eitli
toplantlarn ve bu toplantlardan sonra yazya geirilen anlatlarn da dnemi.
Peki, o zaman, yazl kaynaklarn etkin olduu bu on yedinci yzyln metinler
dnyasna szl kaynaklar hangi amalarla alnyor?
Baba ve Oul
Evliy elebinin babas Derv Mehmed Zll, Seyahatnmenin szl kaynaklar arasnda zellikle dikkat eken bir kii. ok iyi bilindii gibi, Evliy elebi
onu Seyahatnmenin hemen ilk varanda karmza karr. stanbul ve evresini piyadece gezen Evliy elebi, anne, baba, birader ve stad kahrndan
kurtulup byk bir seyahate kma arzusuyla gzyalar dken yirmili yalarda bir gen olarak tantr kendisini.3 kinci cilt, bundan, yaklak on yl sonra
evden habersiz Bursaya gitmesiyle balar. Dnnde nasl babasndan seyahatleri iin izin aldn zellikle anlatr.4 Balangtaki gerilimli iliki bundan
sonra bir lde zlm olarak anlatlr. Babas Evliy elebiye ve okurlar3 Seyahatnme, C. 1, s. 9.
108
4 Seyahatnme, C 2, s. 37-38.
na on cildin onunda, bazen ksa, bazen daha detayl anlatlarla ciltler boyunca
elik eder.5
Evliy elebi gezdii yerlerde babasnn eserlerini ve anlatlarn hatrlar ve
not eder. stanbuldan ok uzaklarda, mesela Estargonda bir camide babasnn
yapt dolab kapan bulur. Memleketleri Ktahyada bir emede tarihiyle,
Sultan Ahmet caminin harem kapsnda ketebe kaydyla ve Kbede altnoluk
tamiratnda drbnle grd bir kaydyla babasnn izleri hep karsna kar.
Bunlar yllar nce babasndan dinlemi, unutmam, gezdii yerlerde arayp
bulup eserine eklemitir.6 Bu iler ve yaplarn yannda babas Evliy elebiyi
zellikle zamana balar.7 Dedemizden pederimiz ve pederimizden bu kemtere irs ile intikl etmi { yz seneden ber} sergzet [] serencmlar vardr diye yazar Evliy elebi. Babasnn 117 yalarnda ldn; dedesinin
stanbulun fethinde babasnn da Sultan Sleymann fetihlerinde bulunduunu iddia eder.8
Bu iddiann kurgu mu gerek mi olduu, babasnn 117 yl yaayp yaamad sorular iin Seyahatnmedeki kurgu kavramnn veya bu kitapta Michael
D. Sheridann makalesinde grdmz maval gibi trlerin sistematik olarak
aratrlmas gerekiyor.9 Benim iin burada nemli olan, Evliy elebinin kendisini Osmanl tarihine nasl baba balar ile balamaya alt ve hangi tr
hikyeleri bu ba zerinden anlatt. Burada grdmz, on altnc yzyl Osmanl tarihinin Evliy elebi iin ne zaman asndan, ne de sosyal iliki alar asndan uzak bir tarih olmad. Osmanl tarihi onu yaam olanlarn szl olarak
5 Evliy elebinin aile tarihi ve babas ile olan ilikisi iin bkz. Robert Dankoff, An Ottoman Mentality: the
ve dier nemli noktalar ieren bir alma iin bkz. Gnil zlem Ayaydn-Cebe, Bir Anlat Ustas Seyyahla
Asrlar Aras Seyahat ann Srad Yazar Evliy elebi, haz. Nuran Tezcan, (stanbul: Yap Kredi Yaynlar,
2009) 55-80.
8 Seyahatnme, C. 3, 249.
9 Gustav Bayerle, Dervi Mehmed Zllnin bu kadar yaam olamayacan savunur, bkz Gustav Bayerle
Hungarian History According to Evliya elebi Journal of Turkish Studies 8, 1984: 2124 ve Robert Dankoff
ise Evliy elebinin neden bu kiilerin tanklna bavurmak istemi olabileceini sorunsullatrr, bkz Robert Dankoff, Daily Life in the Seyahatname: A Party in stanbul Journal of Turkish Studies 27/II, 2003:1-8
ve An Ottoman Mentality, s. 159-164. ok nemli ve karmak bir sorun olan Seyahatnmenin kurgu zellikleri ancak son yllarda allmaya balanmtr, bkz. Nuran Tezcan 17. Yzyl Osmanl Trk Edebiyat ve
Seyahatnme, Gnil zlem Ayaydn-Cebe, Bir Anlat Ustas Seyyahla... ve Alphan Akgl, Evliy elebi ve
hsan Oktay Anarn Ortak slubu: Fantastik mi, Keramet mi? ann Srad Yazar Evliy elebi iinde, s.
383-391, s. 55-80, s. 49-55.
109
110
Osmanlnn yzyllarn ak iinde fethettii ve yaad topraklarn tarihi olduuyla ilgili nemli bir tespit
yapar. Mine Mengi, Evliy elebi Seyahatnmesinde Bir slup zellii Olarak Trler Araslk, Yay. Haz. Nuran
Tezcan, ann Srad Yazar, iinde. s.281-91.
13 Seyahatnme, C.5, p.300-301, C. 2. 83-87 (bu anlat iin bkz Dankoff, An Ottoman Mentality, s. 102-103, ve C
1, s. 92,
5, s. 300-301, , C 10, s.57. Ayrca bkz, Dankoff, Daily Life in the Seyahatname ve An Ottoman Mentality, s.
159-164.
15 Seyahatnme, C. 5, 302-303.
16 Peev, Taih-i Peev, haz. Fahri . Derin ve Vahit abuk. (stanbul : Enderun Kitabevi, 1980.), C1, s. 461-463.
Dier bir tarihi iin bkz, Selnik Mustafa Efendi, Tarh-i Selnik, haz. Mehmet pirli, (stanbul : stanbul
niversitesi Edebiyat Fakltesi, 1989), C 1, s.38-39,
111
112
Hdy, Hayat, Eserleri, Tarkat, (Ankara: Erkam Yaynlar,1999). Zikr edilen kaynaklar iin bkz. Nevizade
Atai, Hadikul-Hakik f Tekmileti-akik, haz. Abdlkadir zcan, (stanbul: ar Yaynlar, 1989), s. 761-62,
Hulv, Lemazt- Hulviyye ez-Lemezt- Ulvyye, Fatih Millet Ktp., eriyye 1100, 203a, Ktip elebi, Fezleke,
stanbul, 1287, c 2, s. 113-114.
18 Seyahatnme, C. 2, s. 83.
olduunu yazar ve bu kiiye ait bir keramet hikyesi aktarr.19 1596daki Eri seferine kan bir baba, hamile eini Allaha emanet eder. Sefer dn einin mezarna gidince kulan topraa dayar ve bir bebek sesi iitir. Mezar kazlr, bebek canl karlr. Baba, hemen cier paresini gsne yaptrr. Babasndan ilk
retimini alan bu olan I. Ahmed dneminin ulemasndan biri olacak, lnce
yine bu yere, annesinin yanna gmlecektir.20
Bu anlatnn ok eitli okumalar yaplabilir, benzer halk inanlar zerinde
durulabilinir. Ben, topraa dayal kulak, mezardan gelen ses, gse yaptrlm
bebek imgelerinin baba ve oul arasndaki fiziki balar vurguladn dnyorum. Evet, bebei annesi dourmutur ama onu Allaha emanet ederek
korumu olan, ona ikinci doumu mezardan karlmasn salayarak veren ve
daha sonra onu yetitiren babadr. Evliy elebiye de metin boyunca can veren, lmnden sonra bile ryalarla gz kulak olan Derv Mehmeddir. stelik
Unkapannda balayan Seyahatnmenin ilk cildi, yine Unkapannda geen bir
hikaye ile biter. Bu son hikyede, Evliy elebi babasnn da yer ald bir harikulade olan ocuun doum hikayesini anlatr.21 Seyahatnmenin ilk cildini
baba-oul ve baba evi Unkapan merkezi ereveler.
Bitirirken
Evliy elebinin babasn szl kaynak olarak gsterdii anlatlara baktmzda,
Osmanl imparatorluunun uzun tarihinin ve geni corafyasnn Unkapannda
balayan bir hayata nasl balandn gryoruz. Bu anlatlardaki Osmanl tarihi
uzak, bitmi, izole bir gemi deildir, Evliy elebinin yakn evresi tarafndan
yaplan ve kendisinin de katld sregelen bir ilikiler ve anlatlar adr. Bu
ba zerinden Evliy elebi okurlarna kendisini sekin bir grubun yesi olarak gsterir. Hanedanlk tarihinin iinden biri olduunu vurgular. Bu anlatlarda
Evliy elebi karmza bamsz bir seyyah olarak deil de, belli bir evreye
bal bir seyyah olarak kar. Szl kaynak olarak babas Evliy elebiyi zamana
ve mekna, douma ve lme, sosyal hiyeraride sekin bir gruba balar. Ve
belki de biz okurlarna Seyahatnmenin ciltlerinde kaybolmamamz iin bir yol
haritas sunar.
19 Bu trbe ile ilgili ksa bir tantm iin bkz, Serhat Teksar, stanbul Trbeleri, stanbulda Tm Ziyaret Yerleri
113
cal Ouz*
115
116
sinde Szl Anlatmda Ara Sz: Trk Hikye Anlatclarnn ahsi Deerlendirmelerine Ait Bir Durum ncelemesi balyla yaymlanan bu makalede Metin Ekici
digression iin iki ayr kelime eklindeki yazmyla ara sz terimini herhangi bir
aklama yapmakszn kullanmtr. lhan Bagzn bu makalesinin ngilizce yaymndan be yl sonra Kemal Slay, Trkoloji Dergisinde 1991 ylnda Ahmednin
Osmanl Tarihinde Arasz (Digression) Tekniinin Kullanm ve levi balkl bir
makale yaymlam ve birleik olarak yazd araszn parantez iindeki karl olarak da digressionu vermitir. Kemal Slay, Adrien Bonjourun 1950 ylnda
yaymlanan eserini kaynak gstererek bu tanma unlar da eklemitir:
Eer arasz konu iinde bir baka konu oluturacak kadar uzun ve bamsz ise, bazen excursus ya da episode adn alabiliyor. Ancak uras
kesin ki bilim adamlar nerede digressionun bitip nerede excursus ya da
episodeun balad konusunda gr birliinde deiller. Arasz szl
gelenekte, btn eski Bat edebiyatnda ve ada edebiyatta sk sk kullanlan tipik bir anlatm (narration) teknii. Eserin slbuna rengini veren
nemli bir retorik arac. (154-155)
Trke halk anlat metinleri zelinde 1986da karmza kan digression, lhan Bagz ve Kemal Slayn da kaydettii zere, Trkiye dnda 1950 ylndan
beri halk anlat zmlemelerinde karmza kmaktadr. Andien Bonjour, 1950
ylnda yaymlanan The Digression in Beowulf adl eserinde, Julia Haig Gaisser
1969da Digression in the Iliad and the Odyssey ve Norman Austinn The
Function of Digression in the Iliad balkl makalelerinde arasz bir eser ad
veya makale bal olarak kullanmlardr.
Makale balklarnn yan sra Kemal Slayn zetledii ekliyle ngilizce szlklerde (154) olduu gibi Franszca szlklerde de digression ile halk anlatlar arasnda iliki kurulmu ve bunun balang olarak bir szl anlatm teknii olduu vurgulanmtr (http://fr.wikipedia.org/wiki/Digression). rnein
Bagzn aktardna gre Bonjour, Beowulf destannn drtte birinin araszlerinden olutuunu, Austin ise Homer destanlarnda 4 satrdan 120 satra kadar uzayan araszler bulunduunu belirtir (Bagz, 321). Bagz ayrca, bu tr
szlerin ok eski veya ada destanda, hikyede, halk masalnda, fkrada, efsanede ve daha kk boyutlu olarak da halk trklerinde bulunduunu syler
(321). Yazl bir metin zerinde alm olmasna ramen Kemal Slay da benzer
bir yaklamla araszlerin eski ve yeni epik geleneinde, klasik romanlarda, halk
masallarnda, halk efsanelerinde, halk hikyelerinde ve ada edebiyatta sk
117
118
119
120
Evvel rnzemn trhlerinde bu kalann zm vefret zre olduundan diyr Acemde bu kalaya Engriyye derler. Kayseri Rm asrnda
yedi sene her gn krkar bin rgad ummller ileyp beher yevm krkar
bin deme krkar cevz ve birer nn-pre ile iledp Ankariyye yan sahr,
yan mecy ile itmm bulduiyn kalai Ankariyye derler. (II. Kitap, S.
220)
Ve lisn Moolde kalai Enara derler. Amm lisn Nemsede li
Osmn bu kalaya mlik olmala Engriyeopol ve Kostantinopol derler.
Lisn Tatarda Kirmeni Angar derler, amm lisn Etrklerde Engr ve
Ankr ve nkr ve Aydnkr ve Unkuru ve Enguru ve nie gne stlh
ile marf bir kalai mevsfdur. Amm Defterhnei pdihde ismi
Ankaradr. (II. Kitap, S. 220)
Ve cmle hneleri kerpi ile olmala Engr kerpii mehrdur kim
gy sengi hrdr. Hatt elsinei nsda darb mesel olmudur kim Engr kerpii gibi bir kalba dizilmidir derler. (II. Kitap, S. 221)
Bu alntlarda tarafmzdan vurgulanan kelimelere bakldnda grlecektir ki Evliy elebi derler ve -dir ifadeleri ile szl ve yazl bilgi farkn ortaya
koyuyor ve yazl anlatmn iinde derler ifadesiyle araszler hlinde bilgiler
yerletiriyor.
Evliy elebinin kulland araszlerin bir blm aklama niteliindedir
ve hedefledii okuyucu veya dinleyici grubunun bilmedii veya bilmediini
sand konular ierir. Bu anlatm teknii, Evliy elebiyi bildiklerini bilmeyenlere anlatan bir retici konumuna getirir ki bu slup meddahlarn ve klarn
en sk bavurduu sluptur. Evliy elebi, araszleri kullanarak konudan konuya gemek suretiyle slubunu eitlendirir ve merak uyandrr. Araszler sayesinde daldan dala atlayarak birok konudan ayn anda sz etme imknn bulur.
Evliy elebi, sadece yazl kaynaklar deil ayn zamanda derler ifadesiyle
biten cmlelerinden anlalaca gibi szl kaynaklar da kullanr ve bir eit
derleme yapar. Bu derlemelerin pek ou ana konudan sapma, merak edilen
bir ayrnty halktan renme ve renileni okurla paylama biiminde gerekleir.
Uzun bir destann, haftalar belki de aylar sren bir halk hikyesinin anlatcsnn kulland teknikle laftan lafa geen daldan dala konan Evliy elebi,
Seyahatnmesini kuru bir gezi notundan sonu merakla beklenen bir halk anlatsna yaklatrmay baarmtr. Baka zelliklerinin yannda araszlerin bu y-
nne baklarak Evliy elebinin metnini bir hikye anlatcs gibi kurduu, srdrd ve bu teknik sayesinde arzu ettii ekilde uzatp ksaltt sylenebilir.
Evliy elebiyi sohbet ehli yapan nemli zelliklerinden biri de bilmeyenlere kendi bildiklerini anlatan bu hikemi slubudur. Araszlerin nemli bir blm bu zelliktedir. Bu slup, sohbet meclislerinin grm geirmi, yan ban
alm, bakeye oturtulmu hikmetli, gnl ehli ve sz sylemede maharetli
kiilerinin slubudur. Dede Korkut Kitabnn Mukaddimesindeki Dede Korkut
Sylemi ifadesiyle pe pee sralanan ataszleri buna bir kant olarak gsterilebilir. Evliy elebinin musahiplii yani sohbetlerin aranan kiisi olma zellii
ise bu sohbetlerin nerelerde hangi dzen iinde yapld konusuna eilmeyi
gerektirmektedir. Devleti ynetenlerin en yce katndan, medreselere, tekkelere, asker klalarna, kahvehanelere, kraathanelere, meyhanelere, bozahanelere,
yaren meclislerine, sra gecelerine, barana sohbetlerine, mek meclislerine ve
ky odalarna kadar birok biimde sohbet ortamlar bulunmaktadr. Bu ortamlarn tamamnn ana hatlar mdavimleri tarafndan bilinir, temel yaplar bellidir.
Bu ortamlarn asl sahipleri veya egemenleri ise, meclisi ekip eviren sz ehli,
oyuncu ve mukallit kiilerdir. Onlar meclise geldiinde hemen dikkatleri zerlerine toplarlar ve sohbetin odana yerleirler. Carl Wilhelm von Sydowun aktif
tayc dedii bu kiiler, Trk kltrnde ehl-i sohbet olarak karmza kar. Onlar durmakszn ve daldan dala konarak hikye anlatrlar. Anlattklar hikyelere
bakarak onlara meddah, k, destanc, kssahan veya masalc demek yetersiz bir
tanmlama olur. rnein kendimizden deneyimleyecek olursak yzlerce kez dinlediimiz bir fkray onlar anlattnda yine glyorsak onlarn bir baka zelilii
vardr demektir. Trk toplumunda btn erkekler askerlik yapar ancak drt yl
askerlik yapan birinin drt dakika anlatacak hikyesi yoktur; fakat drt ay askerlik
yapan size krk yl hikye anlatabilir. Bu kiilerin hikyeleri bazen an, bazen masal,
bazen szl tarih, bazen destan, bazen menkbe bazen efsane bazen hepsi veya
birou olarak karmza kar ama onlar ne anlatrlarsa anlatsnlar, kurduklar ve
kurguladklaryla bulunduklar meclislerde sohbetin seyrini ellerinde tutarlar. Bu
kiiler sanld kadar sayca ok deildir, iyi bir romanc, iyi bir air, iyi bir hatip gibi
az bulunurlar. Evliy elebinin szn sohbetin oyunun elencenin oluup gelitii nemli kltr aktarm yerlerinden biri olan yaren meclislerinin bugn de canl bir ekilde yaamaya devam ettii nemli merkezlerden biri olan Ktahyadan
gelmesi onun bu tr sohbet ortamlarnn mdavimi veya aile byklerinden rendii bilgiler erevesinde haberdar olduunu dnmemize yardm edebilir.
121
122
Yeliz zay*
123
124
125
126
Osmanl kltrndeki yazl kaynaklarn bugnk deerlerimize garip decek biimde gzden ok kulaa hitap etmesi yani iitsellii, bir baka bildirinin
konusu olduu iin bu zellii atlayp hemen Ongun dikkat ektii hafzann
nemine deinmek istiyorum. Evliy elebi, Seyahatnmenin birinci cildinde
IV. Muradla karlamasn anlatt blmde, padiaha ezberinde olan edeb,
din ve musikiye ait rnekleri sralar. Bu diyaloglardan anlaldna gre Evliy
elebiyi ayrcalkl klan ve onun padiahn musahibi olabilmesini salayan
zellii hafzasnn gc, belleinin zenginlii ve hazr cevap olmasdr. Dolaysyla Evliy elebinin yazl kaynaklarnn da el yazmalar olduunu gz nnde
bulundurduumuzda, bir okur olarak da Evliy, okuduunun belleinde yer etmesini son derece nemseyen bir entelektel evrenin insanyd. Demek ki 17.
yzyln eitilmi ve yetenekli bir insann en nemli vasflarndan biri Evliynn
vnerek sayfalarca anlatt hafza gcyd. Kald ki Evliy bu yeteneiyle
vnmekte son derece hakldr; nk on ciltlik bir anlat dnyas oluturmann
temel koulu da bu olmaldr.
Seyahatnme bir kapak sayfas ya da etiketi olan bir nesne ya da ey deildir henz; iki kii arasndaki bir konuma gibidir ou zaman, Evliy elebi ve
okuru/dinleyicisi arasndaki. Anlatc bir yazar gibi metnini yazp savm olmann
rahatlnda deildir. Anlattklarnn sorumluluunu alr. Gerektii yerde okura
seslenip aklamasn yapar ki burada etkisini gsteren szl kltr mirasdr.
Evliy, sz ettii bir yerin ya da kiinin anlatsn atlyorsa, yeri geldiinde anlatacann bilgisini verir, konudan saptnda ya da laf uzattnda okurundan
zr diler, phe duyduu bir bilgiyi verirken ben grmedim yalan haramdr
diyerek okuruyla empati kurar ve gvenilirliini glendirme ihtiyac duyar.
Bunun yannda Seyahatnme bir yazar tarafndan yazlm ve baslm, deitirilemez bir biimde son eklini alm bir yapt da deildir. Bir elyazmas
olarak kenarlarnda olas yorumlar sonradan eklemek iin boluklar vardr.
Dolaysyla metin, sayfa snrlar dnda kalan dnyaya ak ve szl anlatmn tartma, alveri ortamna daha yakndr. rnein, Evliy elebi V. Ciltte
z Kalesi kuatmasn ve sonunda Kazaklara kar elde edilen zaferi anlatt
hikyesini orijinal metnin sayfa kenarlarndaki boluklara eklemitir, bu ayrnt
da Robert Dankoffu zaten kurmaca olduundan phelendii hikyenin tamamen Evliynn hayal gcyle oluturulduu konusunda ikna etmitir (189).
Bu zellik ayn zamanda bize elyazmas okurunun da, matbaa okuruna oranla
metin yazarna daha yakn, daha somut olduunu gstermektedir.
Ongun el yazmas kltrne ynelik yapt bir baka dikkat ekici yorum
ise metinleraraslk yaklam ile ilikilidir: El yazmas devrinde metinleraras iliki gayet olaan saylrd. Bu kltrde, eski szl dnyann geleneine baml
olunduundan, baka metinlerden metin retmek yaygn bir uygulamayd;
buna karn, yaz olmakszn mmkn olamayacak yepyeni yaznsal biimler de
retebilmilerdi (158).
Evliy elebi, kendi dneminin ideallerini ve inanlarn yanstan birok
anlatsnn malzemesini phesiz szl gelenekten almtr; ancak bu basit bir
kaydetme ilemi deildir. Evliy elebiyi usta bir hikye anlatcs yapan da ite
bu malzemeyi yaptnda yeniden kompoze etme/yeniden yazma biimidir.
Ancak bu yapy grebilmenin tek koulu metni para para deil, btnlkl okumaktr. Devasa boyuttaki bu yapt iin belki fazla idealist bir yaklam;
ancak Evliy elebinin zellikle anlat dnyasna dair nyargsz ve somut yorumlar yapabilmek iin ok, daha ok okuma gerekiyor. Okuduka da, bizim,
Seyahatnmeyi kronolojisinden bamsz para para okuyacamzn Evliy
elebinin hi aklna gelmedii anlalyor.
Evliy elebinin metinleraras ilikiyi nasl kurduunu grmek; para ve btn ilikisini somutlatrmak iin metinden bir rnek vermek yerinde olacaktr.
Bilindii gibi Evliy, on ciltlik Seyahatnmenin ilk cildini Osmanl mparatorluunun merkezi ve kendisinin doum yeri olan stanbula ayrr. Evliy, stanbulun
kuruluu iin eski yaygn bir gelenee bavurarak ncelikle Hz. Sleyman ve
Byk skendere yer verir, ardndan Bizansn kurmaca/yar kurmaca karakterleri
gelir, bunu Arap kuatmalar, stanbulun fetih hikyesi, tlsml yaplar, Byk
Ayasofya Camisinin efsaneleri gibi anlatlar takip eder. Bu anlatlardan, sadece
birini ekip okuduumuzda; rnein Byk Ayasofya Camisinin zelliklerini,
ilk anda yle bir yoruma varabiliriz: Evliy elebi, Ayasofyaya dair daha nce
ya da kendi adalar tarafndan retilmi olan baz efsanelere gnderme yaparak bir Ayasofya anlats oluturmutur. Oysa bu yorum btn cildi okuduumuzda olduka yetersiz kalmaktadr. nk Evliy, Ayasofya blmnde ad
geen her karakteri metnin nceki blmlerinde ete kemie brndrm,
onlarn hikyesine yeni anlat balamnda yani stanbulun kurulu tarihi balamnda yeni ilevler kazandrm, bu balamlaryla onlara tekrar Ayasofyada
yer vermitir. Dolaysyla, bu karakterlerin Ayasofya anlatsndaki ilevlerini grebilmemiz iin szl gelenekteki birtakm anlatlar hatrlamak yerine Evliynn
yine bu gelenein malzemeleriyle ama yepyeni bir sistemde oluturduu yeni
127
128
bir hikyeyle sarmalanm ve zenginletirilmitir. Walter Benjamin, hikye anlatcsnn bir ermi gibi birok ey iin akl verebileceini belirtir:
nk ona btn bir mre geri dnebilme yetenei ihsan edilmitir.
Bu mr yalnzca kendi deneyimini deil, bakalarnn deneyiminden de
ok ey ierir; hikye anlatcs kulaktan kulaa aktarlan bilgiyi kendi deneyimine eklemitir. Yetenei hayatn anlatabilmesinde, farkll batan
sona btn hayatn anlatabilmesindedir(99).
Evliy, mimari yaplar ya da corafi ekillerle ilgili bilgi aktarrken betimsel
zelliklerin yannda insan yaantsyla iliki kuran ve szl bellekte hl ilevli
olan hikyeleri de beraberinde sunar. rnein, bir trbe anlatlrken onun etrafnda olumu inan hikyeleri en az trbenin fiziksel bilgisi kadar gerekli ve
ilevlidir ya da bir su ktlesinin nerde olduu ve bykl ne derece anlatlmaya deer bir bilgiyse o suyun salad ifa zellii de o derece gerekli bir
anlatdr.
Daha nce de belirtildii gibi anlatc hikyesini deneyimden ekip alr, kendi deneyiminden ya da ona aktaranlardan ve o da bunu kendisini dinleyenlerin
deneyimi haline getirir (aktaran Benjamin, 81). Evliy elebi, hikyelerini kimi
zaman kendi bandan gemi gibi anlatr kimi zaman da rnein merkezden
uzak bir yerin hikyesini anlatyorsa bir baka hikye anlatcsnn dilinden aktarr. Her iki durumda da anlatt hikyelerden karlacak deneyim zerine aklama yapma ve okura neden-sonu ilikisi sunma ihtiyac duyar. Bu aklama,
Kara Haydarolunun sonunu anlatan yar tarihsel bir hikyeden sonra; ya da
rmemi bir cesedin huzura kavuturulmas gibi kendini de dhil ettii tamamen efsanevi anlatlardan sonra gelebilecei gibi, bir baka hikye anlatcsndan dinledii rnein Msrda erkeklerin timsahlarla cinsel ilikiye girmesi
gibi kendisine ve okuruna allmadk gelebilecek anlatlardan sonra da gelir.
Yaplan bu aklamalar kimi zaman ilahi neden-sonu ilikilerini kimi zaman da
hem sosyal hem de psikolojik boyutuyla gerek insan dramn yanstr.
Evliy elebi, eer hikyesini dorudan kendi bandan gemi gibi aktarmyorsa mutlaka bu hikyeyi hangi koulda rendiine dair bir aklama sunar. zellikle, dinleyip phe duyduu hikyelerin asln yal insanlara sorar,
eer onlar onaylyorsa Evliy da hikyenin gerekliine inanmaya balar. Burada dikkat ekici olan nokta, insann ama onun da yal olannn yani en deneyimlisinin bilgisine ve inancna bavurmasdr ki bu da onun bir anlatc olarak
deneyim ile bilgi arasnda kurduu ilikiyi aka ortaya koymaktadr.
129
Evliy elebinin bir hikye anlatcs olarak malzemesiyle yani insan hayatyla ilikisi, aslnda zanaatkra zg bir ilikidir. Amac tam da hammaddesini yani
kendisinin ve bakalarnn deneyimini; salam, yararl ve benzersiz bir tarzda
ilemektir.
Evliy elebinin bir hikye anlatcs olarak zellikleri ve Seyahatnmesinin
szl nitelii bu almann snrlarnn ok tesindedir. Burada snrl kavramlar
ve rnekler zerinden yrttmz tartma bu denli kapsaml bir konu iin
sadece bir bak as nermektedir.
Son olarak, Benjaminin doruluk ve yanllk, gereklik ve kurmaca, balam, deneyim ve bilgi gibi kavramlar zerinde dnmemizi neren, hikye
anlatcsnn hikyesine dair szlerini paylamak istiyorum: Bir zamanlar uzaklarn bilgisi-ister yabanc lkelerle ilgili meknsal bir bilgi, ister gelenee dair
zamansal bir bilgi olsun-doruluu denetlenemese de onu geerli klan bir
yetkiye sahipti (82).
Kaynaklar
Ak, Tansu. Evliy elebide Yunan-Roma Dnyas. ann Srad Yazar: Evliy elebi.
Haz. Nuran Tezcan. stanbul: YKY, 2009.
Benjamin, Walter. Hikye Anlatcs: Nikolay Leskovun Eserleri zerine Dnceler. Son
Bakta Ak. ev. Nurdan Grbilek. stanbul: Metis Yaynlar, 2001.
Eagleton, Terry. Edebiyat Kuram: Giri. ev. Tuncay Birkan. 2004. Ayrnt Yaynlar.
Dankoff, Robert. Seyyah- lem Evliy elebinin Dnyaya Bak. ev. Mfit Gnay. stanbul: Yap Kredi Yaynlar, 2010.
Goody, Jack. Szl Kltr. Milli Folklor 83. Ankara: Geleneksel Yaynlar, 2009.
Gnmz Trkesiyle Evliy elebi Seyahatnmesi: stanbul. Yay. Haz. Seyit Ali Kahraman
ve Ycel Dal. stanbul: Yap Kredi Yaynlar 2003.
z, Fahir. Giri. The Seyahatname of Evliya elebi. Book One: stanbul. Facsimile of
Topkap Saray Badat 304, Part 1: folios 1a-106 a. Harvard,1989.
Walter J. Ong. Szl ve Yazl Kltr. ev. Sema Postacolu Banon. 2003. Metis Yay.
Tanpnar, Ahmet Hamdi. Be ehir. stanul: YKY, 2001.
Yerasimos, Stefanos. Konstantiniye ve Ayasofya Efsaneleri. stanbul: letiim Yaynlar, 1993.
130
Nebi zdemir*
Giri
vliy elebi, ncelikle bir kent bellei derleyicisi ve yazardr. Dolaysyla da
Evliy elebi Seyahatnmesi, bir kent/ler monografisidir. Bu nedenle Evliy
elebi Seyahatnmesi kent bellei, imgesi, kltr (zellikle kentin szl kltr), kimlii, markas, turizmi (kltr turizmi vb.) ile kent kltr ekonomisi gibi
aratrmalarn ve dier almalarn da temel kayna olarak deerlendirilmelidir.
Evliy elebi Seyahatnmesi ile ilgili eletiriler, gerekte eserin ve yazarnn
belirgin zelliini ve farklln oluturmaktadr. Bu konudaki sorunlar Evliy
elebi ve eserinden ok, aratrmaclarn inceleme yntemlerinden, yaklamlarndan kaynaklanmaktadr. Asl sorgulanmas ve eletirilmesi gereken, Evliy
elebi ve eserini konu alan almalar olmaldr. Nitekim bu almalarda eserin yazld dnemde bulunmayan kavram, unsur ve yaklamlar temelinde
Evliy elebi ve Seyahatnmesinde kusur aranmasnn en azndan bilimsel
olmad, eserlerin balamlaryla birlikte zmlenmesi gerektii kabul edilmelidir.
Evliy elebi ve Seyahatnmesi ile ilgili almalarda gzlenen bir dier sorun, Evliy elebi Seyahatnmesinin tek trl bir metin olarak deerlendirilmesidir. Evliy elebi Seyahatnmesi, szl ve yazl kltr aralnda, dahas her iki
kltr balamnn kesitii, birbirini btnledii, birleerek belirsizletii alanda
131
132
Evliy elebi Seyahatnmesi Kapsamnda Kent Bellei ve Szl Kltr likisinin zmlenmesi:
Evliy elebi Seyahatnmesinde somut ve somut olmayan kltrn birliktelii ve btnlemesi sz konudur. Evliy elebi Seyahatnmesinde somut ve
somut olmayan kltr ayrm yoktur ve aslna uygun olarak bir btn olarak
deerlendirilmektedir. Evliy elebinin eserinde kale, kpr, bahe, meydan,
da, cami, konak, ar, sokak ve benzeri somut kltrel miras yaptlar efsane,
trk, mani, inan, gelenek ve grenek, elence, mzik, dans, giyim-kuam gibi
somut olmayan kltr eleriyle birlikte deerlendirilerek canl sosyo-kltrel
meknlara ve kurumlara dnr. Bu nedenle zgnlk kayna, daha ok da
szl gelenekten beslenen yaratcl ile sradan kentler Evliy elebinin kentlerine dnerek konumaya ve yklerini anlatmaya balarlar. Evliy elebinin
konuan kentleri, Evliy elebinin farklln oluturur.
Evliy elebi saray evresine mensup bir kii olmakla birlikte eserde seici
ve sekinci tavrdan ok, yaamn btncl bir bakla deerlendirildii grlr. Seyahatnmede toplumun her kesiminden insana (st ynetici, yerel ynetici, hanc, sokak satcs, hamamc, r airi, pazarc, kad vb.) rastlamak
mmkndr. Sosyo-kltrel kurumlar ve meknlar asndan da herhangi bir
ayrm bulunmamaktadr. Kale, tekke, hamam, cami, trbe, mezarlk, kahvehane,
ar, ba, bahe, sokak, konak, kuyu, ev, ehir kaps, han, kervansaray, mesirelik, nehir, kpr, harabe, antik kalnt vb. ayn nemde betimlenmektedir. Bu
konuda hem szl ve yazl kltr, hem de her ikisinin aralnda yaayan toplum kesimlerine ait kurum ve meknlar, ayn nemde ve birbirini btnleyen
bir ekilde ele alnmaktadr. Bu tr tespitler Osmanl kamusal yaam ile ilgili
aratrmalar asndan da deerlidir. lgili dnemin kamuoyunu oluturan aktr,
kurum-mekn ve unsurlarnn aydnlatlmasnda Evliy elebinin sunduklar,
olduka nemlidir. Bu btncl yaklam Evliy elebi ve eserinin yaygnln,
kalcln, ekiciliini ve etkileyiciliini meydana getirmektedir.
ncelikle Evliy elebinin halk etimolojisini ustalkla kullanarak kent belleini zenginletirdii vurgulanmaldr. Bu kapsamda Evliy elebi, baz dil aratrmaclarnca kabul edilmese de, yerleim birimlerinin adlar ile ilgili farkl aklamalar getirmitir. Evliy elebi bu konularda halk arasnda yaayan anlatlardan
yararland gibi, bazen de kendisi deerlendirmeler yapmtr. Bunlar Evliy
elebinin kendiletirme/yerliletirme abalar olarak deerlendirilmitir. Dier
yandan bu deerlendirmeler kent kimliinin yeniden kurgulanmasdr. bsala
133
134
135
136
137
138
139
140
141
142
ekonomi, kent bilimi, matematik, kltr bilimi, siyaset bilimi, toplum bilimi
gibi farkl disiplinlerin de katlmyla disiplinler aras bir ekilde ele alnmaldr.
Bazlarna Evliy elebi gibi bir seyyahn arn, kula, ni hesab yapmas skc
gelebilir, hatta abartl ve gerek d olarak da nitelendirilebilir. Nitekim Evliy
elebi zellikle bu ynyle mstehzi ifadelerle eletirilmitir. Oysa gemite olduu gibi bugnk toplumsal yaama bakldnda, bilinli veya bilinsiz olarak
saylarn gcnden yararlanld grlmektedir. Bugn hibir anket ve benzeri
veri toplama almas yapmadan herkes yzdelerle konumaktadr. Bu kesime
Evliy elebiyi saysal verileriyle ilgili olumsuz deerlendirmeler yapan aratrmalar da dhildir. Netice itibariyle edebiyat/ tarih/ kltr gibi sosyal alanlarla
matematik (saylar) arasndaki ilikinin zmlenmesi ilgin veri ve yorumlar
ortaya karacaktr. Yaama saylarla (dil gibi farkl bir grsel-iitsel semboller sistemini, dolaysyla kltrn ifade eden bu alan, grsel kltr aratrmalarnn
alt alan olarak deerlendirilmelidir) ierik kazandrma veya yaratlan ieriin
saylarla ifade edilme biiminin Evliy elebi Seyahatnmesi temelinde aratrlmas mmkndr.
Seyahatnmenin Giri cildinin tmar ve zeametlerle ilgili 58. blmlerindeki verilerden (Evliy elebi 1983:154166) ok, Evliy elebinin Girit Adas
hakknda bilgi verirken kulland zellikle bir salkm zm on yedi, yirmi, yirmi be, yirmi yedi okka eker; bir ayva bir okka gelir, bir eftali yz dirhem, bir
kays altm dirhem, incir elli dirhem, eker inciri yirmi dirhem eker; krk eit
zeytin olur, nice yz yetmi eit madeni kaydedilip iltizama verilmitir (Evliy
elebi,1983: 274- 275) eklindeki ifadeleri, eserin slup asndan belirgin zelliklerindendir.
Yine Kandiye Kalesinin fethi srasnda aktarlan Dilsiz Ali Dedenin
hikyesindeki Dedenin Evliy elebiye syledii ite Evliym otuz iki diimi
feda idb tm evliya ve enbiya efi dutub otuz iki diim saysnca bu kale otuz
iki ayda fetholur (Evliy elebi 1983: 177) eklindeki szleri, szl anlat geleneiyle saylar arasndaki ilikinin varln, dahas Evliy elebinin bu konudaki
bilinliini ortaya koymaktadr.
Kltr ile ilgili tanmlamalarn, dolaysyla aratrmalarn nemli bir blmnde saysal alann kapsam dnda tutulmas nemli bir eksikliktir. Bu tr
eksiliin giderilmesine ncelikle Evliy elebinin eseriyle balamakta yarar
vardr. Evliy elebi Seyahatnmesinde meknlar, dolaysyla kentler saylarla,
hatta abartl saylarla boyut kazanrlar ve szl kltr yaratlaryla da canla-
narak yklerini anlatmaya balarlar. Bu kapsamda saylarn ve anlatlarn gerek olup olmadklar nemli deildir. Evliy elebinin kentleri, birilerine gre
abartl kabul edilen bu trden saysal ve szel ifadelerle zgn imge (yeniden yaratlan grntler) ve ierikler kazanrlar. Evliy elebinin eserinden
hareketle gerekliin peinde (meknn gereklii vb.) admlamak pek aklc
ve bilimsel bir yaklam deildir. Asl olan Evliy elebinin szck ve saylarn
gcyle yaratt kurgunun bysdr. Evliy elebiyi ve eserini lmszletiren de bu bydr. Evliy elebi szck ve saylarla kendi zgn kurgusunu
yaratmtr. Yaam kurgudan, dahas kurgular bilekesinden ibarettir. Birey yaam kurgusunu zerken kendi kurgusunu yaratr. Evliy elebi de eseriyle
bugnlere brakt kurgusuyla, ieriiyle yaama katk yapm ve yapmaya da
devam etmektedir. Dier bir ifadeyle Evliy elebinin gzerghndan hareketle seyahat edenler, Seyahatnmedeki szck ve saylarn deil, ncelikle kendi
szck ve saylarnn, admlarnn, dahas kurgularnn/yaantlarnn peinde
olmaldrlar. Her insan kendini, evresini, dahas yaam kendine gre alglar,
deerlendirir ve ieriklendirir. Bu ierik dierlerinkilerle birlikte btnlenir ve
anlam kazanr. Bu srete alglama, kurgulama ifade etme, nihayetinde ieriklendirme dili (szck, say, renk, ses, seramik amuru, yontu ta) ve becerisi
farkl olabilir. Nitekim byk bir ounluk sradan ve birbirinin benzeri ierikler
retirken veya retilenleri kullanrken Evliy elebi gibi yaratc zmrenin yeleri yaama zgn ve lmsz ierikler kazandrrlar. nsanlk ve doa, zellikle
de zgn ve lmsz ieriklerle var, anlaml ve kalc olabilir. Yaamn srr, ieriinde gizlidir. nsanolunu dier canllardan ayran temel fark, bu ieriklenme
ve ieriklendirme becerisi ve gcdr. Meknn ve corafyann zgn, dahas
insan ierik kazanmas bundandr. Evliy elebi tpk szel veriler gibi, abartl saysal verilerle kendi corafyasn ve meknlarn yaratmtr. Dier yandan
saysal verilerin bolluu, Evliy elebinin ayrntlara nem verme zelliinin
kantdr.
Evliy elebi, Edirne rneinde olduu gibi, kentleri tasvir ederken dere,
rmak, bayr, tepe, koru, ayrlk, bahe, kale (kap, kule, ni, bur, duvar, temel,
kale genilii, hendek, mazgal delii, kat vb.), mahalle, cami (minare, erefe,
sultan, vezir camileri, kap-mihrap aras genilik, kap, kubbe-minare ykseklii, stun-pencere vb.), mescid, tekke, ziyaretgh, eme, sebil, mahalle, saray,
kervansaray, ar, ant, han, hamam, yol, halk, dil- az, ynetici, asker, bilgin
vb. hakknda ayrntl saysal ve szel verilerden yararlanmaktadr (Evliy elebi
143
144
1984: 244- 295). Evliy elebinin bu konuda bir sistem gelitirdii ve kulland
ileri srlebilir. Bu sistemin zn oluturan listedeki veri srasnn dahi pek ok
kentle ilgili blmde tekrarland grlmektedir. Bylelikle corafya, yaplar
ve meknlar, dahas kentler say denilen sembollerle boyut, anlam, sonuta da
zgn ierik kazanrlar. Kentler ve meknlar aras oranlama veya kyaslama bu
sistemle olanakl hale gelmektedir.
Evliy elebi bu sistemle gereklii kendi dnyasnda yeniden kurgulayarak
yaratcln sadece szel alanda deil saysal alanda da gstermektedir. Evliy
elebi, gereklikten deil, yaant ve derlemeleriyle elde ettii verileri zgn
bir ekilde kurgular ve birletirir. Kurgulamada sz veya say sadece bir aratr.
Szn yetersiz kald veya tekdzeletii, zayflad yerlerde saylar devreye
girer. Sz ve say birbirini btnler. Evliy elebi Seyahatnmesinde olduu gibi,
yaam adl ieriin ifadesinde sz ve say ayrm yoktur. rnein Evliy elebi,
Krklareli hakknda bilgi verirken ynetim yaps (Edirne Eyaletinin balca sanca; kyleri vardr; sancak beyi be yz adamyla sanca ynetir vb. ifadeler),
kalesinin bulunmad, kentin drt bir yannda kara talklar arasnda krmz
toprakl ba (20 000 kadar ba) ve baheleri, kat kat kiremit rtl bakml
konak ve saraylar, Eski Camisi, hamamlar (kprbandaki bedestene bitiik
olan gzeldir), dkknlarnn kente oranla azl, bakml bedesteni, sebil ve tatl
sulu emeleri (Kprbandaki iki lleli emesi), gnl yoldalarnn topland kahvehanesi, ehl-i snnet halk, msellesi-pekmezi- kftesinin nll gibi
konulara vurgu yapmaktadr (Evliy elebi 1984: 9384). Benzer bir dzen de
hisar, mahalle, cami, medrese, bedesten, kervansaray, hamam vb. gibi yaplarn temelinde aklamalarn yer ald Ayntb (Antep) ile ilgili blmdr (Tupev
2009: 391- 395).
Bu sistem sayesinde Seyahatnmenin ardl bir ekilde kurgulanmas ve yazlmas olanakl hale gelmitir. Evliy elebi, seyahatleri (veri derleme) srasnda
daha ok szl kltrden, kurgu-yazm aamasnda da yazl kltrden yararlanarak eserini oluturmutur. Bununla birlikte her iki aamada da yazl-szl kltr birliktelii devam etmitir. Dolaysyla kent imgeleri ve bellei de bu ekilde
oluturulmutur. Evliy elebi bu sistemi uygularken verilerin eksikliine veya
fazlalna, kentlerin yapsna ve belleklerine gre sistem zerinde eitli deiiklikler (atlama, ayrntl bir ekilde betimleme vb.) yapmtr. Aksi takdirde bu
kadar ayrntl bilginin bir arada verilmesinin karkla neden olaca aktr. Bu
sistemle eserdeki tekrarlar nlenmi, yapsal btnlk ve anlatm ahengi olu-
turulmu, dahas szl ve yazl bellekten yeterince ve uyumlu/dengeli bir ekilde yararlanlmtr. Ayn sistem iinde yazl kltr kapsamndaki verilerin (say
vb.) skcl szl kltr belleinden aktarmalarla giderilmitir. Bu kapsamda
Evliy elebinin saysal verileri, abartl kaytlar ve ifadeleri byl bir nitelik
kazanarak kabul ve ilgi grmtr. Bylelikle eserde szl kltr ve yazl kltr,
somut ve somut olmayan kltrel mirasn btn olarak sunulmas salanmtr.
Dier yandan ayn uygulama eseri, klasik yazmalar kltrnn dna tayarak
gndelik yaamn yeniden kurguland, asrlardr yaayan nemli bir kaynaa
dntrmtr. Bunda szl kltr kkenli verilerin ve kurgulama ynteminin
(halk hikyecilii, meddahlk, masal anlat gelenei ve benzeri yaratlarda grlen) pay byktr.
Evliy elebinin kent imgelerini, belleini ve kimliini yaratrken szl
kltr kkenli kurgulama ynteminin ve belleinin gcnn ve etkisinin bilincinde olduu anlalmaktadr. zellikle klasik airlerin szl kltr karsndaki duyarszlklarna Evliy elebide rastlanmamas dikkat ekicidir. Evliy
elebinin gereklii (klasik edebiyatn mazmunlarla rl dnyasna gre) de,
fantastiklii de, kurgu gc de szl kltrden beslenmektedir. zet olarak
szl kltr aratrmaclarnn Evliy elebi Seyahatnmesini kurgulama teknii
asndan da deerlendirmeleri yararl olacaktr. Bu tr aratrmalar Evliy elebi
Seyahatnmesi ile ilgili aratrmalara yeni veri ve yorumlar kazandracaktr.
Kltr, insanolunun doaya ekledii zgn ierikler btndr. Kent bellei de bu zgn ierikler bilekesini ifade eder. Evliy elebi gibi szl gelenekten beslenen yaratc zmrenin yeleri bu ierikleri yaratabilirler. Bir kente
ieriini, kimliini veren gerekliklerden ziyade, kurgulardr. Bu nedenle dier ierik merkezli kltrel ekonomik alanlar (sinema, televizyon, animasyon,
elektronik oyun vb.) gibi, turizm sektr iin de Evliy elebi Seyahatnmesi
nemli ve vazgeilmez bir kaynaktr. Gelenein anlatlar sayesinde herhangi
bir da, tepe, yap ve benzerleri sradanlktan kurtularak zgnlk/kimlik kazanrlar. Evliy elebinin eserinde bu konuda ok sayda rnek mevcuttur. Sonuta, insan ve doa, ierikle var olur, farkl, zgn ve kalc hale gelir. Evliy
elebi szl kltrden beslenilerek kentlerin ve doann zgn ieriklerle nasl kimliklendirileceini yllar nce gstermitir. Sonuta, corafya ulusal szl
kltr temelli yaratlan ieriklerle vatanlamaktadr. Nitekim Evliy elebinin
eserinde kentlerin, limanlarn, lkelerin, zetle corafyann nasl Osmanl diyarna dnt, ok saydaki anlat rnekleriyle birlikte ayrntl bir ekilde orta-
145
146
Sonu
Evliy elebinin gzerghlarnda yol alanlar ncelikle gerekliin deil, kurgunun peinde olduklarn bilmelidirler. nk ayn gzerghtan gidip, ayn yerleri ziyaret edenler, farkl izlenimlerle farkl kaytlar tutacak ve farkl seyahatnameler yazacaklardr. Evliy elebinin eseri bu kabulden hareketle incelenmelidir.
Seyahatnamelerin gerekliinin sorgulanmas yukardaki deerlendirmelerin
de nda pek de anlaml ve bilimsel bir yaklam olmad grlmtr. Gerekte gezi yazlarn edebiyata yaklatran kurgusalldr. Dolaysyla bir kentin
bellei, Evliy elebi gibi kiilerden oluan yaratc zmrenin kurgulama gcyle canl, ekici ve kalc hale gelebilmektedir. Evliy elebi Seyahatnmesinin
kurgusal boyutu zerinde szl kltrn yaratld balamlarn, dahas szl
kltr anlatm-gsterim geleneklerinin etkisi byktr ve bu zellik eserin szl kltr kkenlerini meydana getirmekte, kantlamakta ve aklamaktadr. Bylelikle meknlar, binalar, sokaklar, sonuta kent anlatlaryla canlanarak kendi
yklerini anlatabilir. Bu nedenle Evliy elebinin kentleri konuan, yklerini
anlatan, kokusu, dokusu, kimlii olan kentlerdir. Bu kentleri konuturan, szl
kltrdr. Bu yzden Evliy elebi Seyahatnmesi kent merkezli almalarnn
baucu kaynadr. Nitekim Evliy elebi Seyahatnmesi kentlerin miraslarnda/
belleklerinde eitli nedenlerle bugn mevcut olmayan veya ancak tortularna
rastlanabilen deerleriyle/unsurlaryla ilgili ayrntl veriler iermektedir. UNESCO merkezli somut ve somut olamayan kltrel miras szlemeleriyle belirginleen ve nemli hale gelen kentsel canlandrma projeleri kapsamnda Evliy
elebinin eseri, nemli bir kaynak olarak deerlendirilmelidir. Bir bakma Evliy
elebi yaptyla kentlerin somut ve somut olamayan belleklerini oluturmutur.
Bu bellek odalarnn etkin projelerle deerlendirilmesi, canlandrlmas aklc bir
yaklam olacaktr.
Sonuta kurgu boyutu gibi bazlar tarafndan eksiklik olarak deerlendirilen
yanlar ve zellikleri, gerekte Evliy elebi ve eserinin zgnlklerini oluturmaktadr. Yukardaki deerlendirmelerle Evliy elebi Seyahatnmesinin kusurlu olarak deerlendirilen blmlerinin veya yanlarnn daha ok szl kltr
kkenli olduu ve bunlarn da yazl kltr yntem ve yaklamlaryla deerlendirilmesi sonucunda kusur olarak nitelendirildii ortaya konulmaktadr. Burada
sorunun Evliy elebi ve eserinden deil, ardl deerlendirme yntem ve yaklamlarndan kaynakland aktr. Szl ve yazl kltrn kesitii alanda yaratlan bu eserin szl ve yazl kltr yaklamlarnn ibirlii ile zmlenmesi
aklc bir ve bilimsel bir yntem olacaktr. Ayrca Evliy elebi Seyahatnmesine
zgnln, kalcln ve ekicilii kazandran temel unsurlarn ve zelliklerin daha ok szl kltr kkenli olduu anlaldna gre karlatrmal yaklamlar benimseyen, genel olarak kltr bilimcilerin ve zel olarak da szl
kltr aratrmaclarnn bu eser zerinde younlamalarnda yarar vardr.
Kaynaklar
Bilge, Esra, 2010, Evliy elebiden Hareketle Kahvehanelerden Cafelere Dnm,
Gazi niversitesi, Sosyal Bilimler Enstits, Trk Halkbilimi Anabilim Dal, Yksek
Lisans Tezi, Ankara.
Cebe, G. zlem Ayaydn, 2009, Bir Anlat Ustas Seyyahla Asrlar Aras Seyahat, ann
Srad Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan), YKY, stanbul: 55- 80.s.
Dankoff, Robert, 1992,Evliya elebis Book of Travels as a Source for the Visual Arts,
Turkish Studies Association Bulletin, 16,1: 39- 50.s.
Dankoff, Robert, 2004, Evliya elebi Seyahatnamesi Okuma Szl, (ev. Semih Tezcan)
Trk Dilleri Aratrmalar Dizisi: 37.
Evliy elebi, 1983, Seyahatname (Akdeniz Adalar ve Girit Fethi), (Yay. Haz. smet Parmakszolu), Kltr ve Turizm Bakanl Yay., Ankara: 177, 274- 275.s.
__________, 1983, Seyahatname (Giri), (Yay. Haz. smet Parmakszolu), Kltr ve Turizm Bakanl Yay., Ankara:154-166.s.
__________, 1984, Seyahatname (Rumeli- Solkol ve Edirne), (Yay. Haz. smet Parmakszolu), Kltr ve Turizm Bakanl Yay., Ankara:244- 295.s.
Halman, Talt Sait, 1993, (balksz tantm), Journal of the American Oriental Society,
113,4 (Ekim-Aralk): 626- 627. Robert Dankoffun The Intimate Life of an Otoman
Statesman adl eseriyle ilgili tantm ve deerlendirme yazs.
http://tdkterim.gov.tr/bts/
Kemik, Fatih, 2009, Evliy elebi Seyahatnmesindeki Halk Etimolojisi rnekleri zerine, ann Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan), YKY, stanbul: 217- 227.s.
Koz, M. Sabri, 2009, Evliy elebi Seyahatnmesinden Halk Edebiyat zerine Notlar,
ann Srad Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan) YKY, stanbul: 239258.s.
MacKay, Pierre A., 2009, Seyahatnmede Gerek ve Kurmaca Yolculuklar: 8. Kitaptan
Baz rnekler, ann Srad Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan) YKY,
stanbul: 259- 280.s.
147
Mengi, Mine, 2002, Evliy elebi Seyahatnmesinin Birinci Cildinde Tahkiye, Evliy
elebi ve Seyahatnme (Yay. Haz. N. Tezcan ve K. Atlansoy),Gazimagusa, Dou
Akdeniz niv. Yay.: 197- 208.s.
Tezcan, Nuran, 2002, Bir slup Ustas Olarak Evliy elebi, Evliy elebi ve Seyahatnme
(Yay. Haz. N. Tezcan ve K. Atlansoy), Gazimagusa, Dou Akdeniz niv. Yay.: 231243.s.
Tezcan, Nuran, 2009, 17. Yzyl Osmanl Trk Edebiyat ve Seyahatnme, ann Srad
Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan) YKY, stanbul: 383- 390.s.
Tupev, Mustafa, 2009, Evliy elebinin Anlatmyla Ayntb (Antep), (ev. Yeliz zay),
ann Srad Yazar Evliy elebi (Yay. Haz. Nuran Tezcan) YKY, stanbul: 391395.s.
148
149
150
Liminal szcn kelime anlamn korumak adna Trkede eiksel biiminde karlamay tercih ettim. Ancak burada bir nemli noktay vurgulamak
gerekiyor. Semantik olarak eik anlam tamakla birlikte liminal kuramsal olarak bir salnm ara kesitini, iki ynl alm ve geililik olanayla tanml bir arakesiti iaret ediyor. Seyahatnmenin metinsel yapsn, doasn tanmlamak iin
bu kavram kullanmay sememin nedeni de ite tam burada yatyor. Kanmca
Seyahatnme, hem szl kltr rnlerini kaydedip kurgulayp yeniden reterek bu rnlerin yazl kltr alanna geiini salyor; hem de aslnda, liminal
kavramnn da imledii zere kendisi szl ve yazl kltr alanlar arasnda bir
yerde bulunuyor ya da bnyesinde bu iki alan birden barndryor. Dolaysyla,
yalnzca szl kltrn ncll ya da yazl kltrn ardllyla tanml bir
eiksellikle aklayamayacamz bir anlatm doas var Seyahatnmenin.
nce nermemim ilk yn zerinde duraym: Szl kltr alann birka
farkl biimde yazl kltr alanna tar ya da bu iki alan arasnda geililik salar
Seyahatnme metni. Bunlardan birkana dikkatinizi ekmek isterim.
Evliy elebi, Seyahatnmesinde byk bir yer tutan kent-kasaba anlatmlarnda yapt nesnel bilgi aktarmlarna saysz menakp, latife, hikye ve halk etimolojisi rnei katmaktan hi kanmaz: bu tr anlat ve szl kltr rnlerini
neredeyse bir derlemeci gibi srekli yazl olarak kayt altna alr. Seyahatnmede
kii ve zellikle de ehir adlaryla ilgili saysz halk etimolojisi rneini ya kaydederek aktarr ya da sklkla yapt gibi, kendisi retir bunlar; ayrca gezdii yerlerle balantl pek ok kii ya da mekn hakknda da yine saysz menakp ya da
latife aktararak yazl ortamda yeniden retir bu anlatmlar. Bunlarn kukusuz
szl kltr rnlerinin yeniden retimi balamnda deerlendirilmesi gerekir.
Nitekim Seyahatnme saysz szl kltr rnn kaydederek kendi bnyesine eklemlerken bunlar yeniden retmi de olur aslnda.
Ancak Evliy, szl kltr rnlerini herhangi bir balamsal deiiklie uratmakszn yalnzca yaz dzleminde kaydederek yeniden retmekle kalmaz,
yani onun yapt yalnzca bir derleme edimi deildir; szl kltr rnlerinden
dn ald motifleri bambaka balam ve ilevlerde yeniden rettii de ok
olur. Buna bir rnek, Robert Dankoffun dikkat ektii bir latife rneinde karmza kar. Dankoff, havularyla nl [Siirtle] algamlaryla nl Hasankeyf
arasndaki rekabeti sergileyen ve Siirt anlatmnn sonuna doru mizahi bir rahatlama amacyla anlatldna iaret ettii tarihsel bir latife rnei (historical
vignette) aktarr Seyahatnmeden: Bir gn Hasankeyf halk, Siirte, kendileriyle
yaymlanan ve 16. yzyla tarihlenen bir varyant (deikesi) yledir: Nasreddn Hocaya bir herf aytm:
Eer Hoca, elmdekin bilecek olursan sana kaykana edivereyin demi. Hoca da aytm: Be cnum! Hele
bir ucn, bucan belird e! demi. Ol herf aytm: i saru, d ak demi. Hoca da aytm: Ko, bildm:
algam oymusin, iine keir oturtmsn demi (Pertev Naili Boratav. Nasreddin Hoca. stanbul: Krmz
Yaynlar, 2006: 129. #61).
151
152
Yarmen, skender-i Zlkarneynin iki et presinden pekce iki boynuzlar var idi. Lisn- Arabda karn boynuza derler; yan iki boynuz shibi demekdir. skender bu iki boynuzlarn vecandan bir sat hb- rhata
varamazd. hir veca- karneynine d-i dev in cihn-get olup cemi nedm-i mushibleriyle ve
hukemlaryla ve nie yz bin askeriyle t zulumta gidp b- haytdan derdine bir dermn bulam dey
b- hayt arard. Hikmet-i Hud meer ol asrda Hzr skenderin asker tifesinden idi, Hzr b- hayt
bulup il hzel-n zinde-i peygamberndr, amm nbvvetinde ihtilf- kall-i zaf de vardr. hir skender
b- hayt bulmadan el yuyup hib hsir yine boynuzlarnn vecaiyle cihn get [u] gzr ederek ehr-i
Basraya gelp attul-Arab n edince karneyninin vecaayni teskn olup sehel hb- rhata varr (IV.204b).
153
154
155
156
gnden gne tutulan bir seyahat gnl deil mesela ve byle olmamas
kanmca bir gsterge: tmyle yazl kltr alan iinde yetimi biri, araya on
yllarca sre girmeden yazard belki de. Byle olmad gibi, yllarca sren seyahatler sonunda olumu notlarn daha sonra bir kurgu iinde bir araya getirilmesiyle ortaya km bir anlat Seyahatnme. Aslnda bu retim biimi ve
koullarndan tr, ayrca oluumunda gerekleen farkl kurgulama ve anlatm katmanlarn da gsteren bir metin Seyahatnme. Hem yaanan anlatan,
hem de nasl kurgulandnn, ne ekilde olutuunun ipularn iinde tayan
bir metin. stelik bu anlamyla bitmemi de bir metin Seyahatnme. Ancak,
kanmca yazl kltr alannda yaratlm bir yaptn bitmemilii, yarm kalml deil Seyahatnmeninki. Bir yandan, iinde retildii sz konusu koullarn
bir sonucu olarak bitmemi bir metin Seyahatnme. Ancak bir baka ynyle daha bitmemi bir metin. Yeliz zayn bu kitapta yer alan Hikye Anlatcs
Olarak Evliy elebi ve Seyahatnmenin Szl Nitelii balkl yazsnda szl
kltrde hikye anlatcsnn hikye anlatrken doallkla yaptna iaret ettii
kurgulama ve yeniden kurgulama aamalarnn izlerini tamas anlamyla da
bitmemi bir metin Seyahatnme. Evliy elebi de Seyahatnmenin bu anlatm
doasnn ayrdnda kanmca. Nitekim Seyahatnmeyi metin iinde defalarca
msevvedt olarak nitelerken bunu bilinli yapyor. Ancak Seyahatnmenin
bitmemilii ya da msevvedt oluu yalnzca metinde bo braklan kimi tarih ve zel kii adlarndan kaynaklanan ya da bununla aklanabilecek bir bitmemilik de deil. Burada sz konusu olan, yazl kltr alannda bir yazarn
henz tamamlayamad yaptndan sz ederken niteleme amacyla msvedde demesi gibi deil tam. Seyahatnmenin bitmemilii, btnlenmemilik
anlamnda deil asla; aksine Evliy elebi, Seyahatnmesinde, okuru hep nasl
yapt, becerdii konusunda aknla dren bir btnle ulayor ortaya koyduu metinde. Onlarca yl seyahat ettikten sonra, yllar boyunca alnm
notlar, en sonunda anlatsal bir btne dntrmek insann aklnn almad
bir kurgulama becerisi demek aslnda. Burada benim szn ettiim bitmemilik, metnin oluum aamalarnn izlerini de zerinde tamas anlamnda bir
bitmemilik. Szl kltr ortamnda icrann asla niha bir biime kavumamas gibi bir bitmemilik belki. Seyahatnme metni, hem kendisini hem de oluumunun izlerini iinde barndran bir metin ve bana kalrsa bu anlamyla bir
msevvedt. Aklamaya altm bu balam, Robert Dankoffun u szleri
ok gzel zetliyor aslnda:
157
Evliy elebi. Evliy elebi Seyahatnmesi 1. Kitap - Topkap Saray Badat 307 Yazmasnn Transkripsiyonu Dizini. Yay. Haz. Robert Dankoff, Seyit Ali Kahraman ve Ycel
Dal. stanbul: YKY, 2006.
. Evliy elebi Seyahatnmesi 3. Kitap - Topkap Saray Badat 307 Yazmasnn Transkripsiyonu Dizini. Yay. Haz. Seyit Ali Kahraman ve Ycel Dal. stanbul: YKY, 1999.
. Evliy elebi Seyahatnmesi 4. Kitap - Topkap Saray Badat 307 Yazmasnn Transkripsiyonu Dizini. Yay. Haz. Seyit Ali Kahraman ve Ycel Dal. stanbul: YKY, 2000.
. Evliy elebi Seyahatnmesi 5. Kitap - Topkap Saray Badat 307 Yazmasnn Transkripsiyonu Dizini. Yay. Haz. Ycel Dal, Seyit Ali Kahraman ve brahim Sezgin.
stanbul: YKY, 2001.
Horvath, Agnes; Bjrn Thomassen ve Harald Wydra. On Liminality. International Political Anthropology. 2.1 (2009): 3.
Liminal. The Oxford English Dictionary. (Eyll 2011) 15 Eyll 2011. <http://www.oed.
com/view/Entry/108471>.
Liminality. (20 Temmuz 2011) 15 Eyll 2011. <http://en.wikipedia.org/wiki/Liminality>.
Scott, Sarah. 2009. Liminality in Literature: The Concept of Liminality and Liminal
Beings. (1 Mays 2009) 15 Eyll 2011. <http://www.suite101.com/content/
liminality-in-literature-a97409>
158
Nuran Tezcan*
eyahatnmenin aratrma tarihi 200 yllk bir gemie dayanr. HammerPurgstall, 1814te Trih-i Seyyh Evliy Efendiyi bilim dnyasna tantrken
yle der:
Douda ok nadir olan bu eserin Avrupadaki tek yazma nshas imdi Viyanada, bu satrlarn yazarnn elinde bulunmaktadr. Bu eser, onun
kendi inceleme ve aratrmalaryla tand tm oryantal corafya []
eserlerinden ok daha ilgin ve zengin olduu iin; corafya ve topografya alanlarna gerek anlamda bir zenginleme ve genileme getirdii
iin bu satrlarn yazar, bu mutlu kefi duyurmay ve eserin ierii zerine syleyecei birka szle eserden yaplacak ksm tercmelerin yarataca ilgiye dikkat ekmeyi kendine grev saymaktadr.
Hammer, ayn zamanda eserin hibir Dou eserinde rastlamad bir
anlatmla yazlm olduunu vurgulayarak bylesine sadakatle ve gerei anlatma tutkusuyla kaleme alnm bir Dou Seyahatnmesinin Avrupada uyandrabilecei ilgiye dikkat eker (Hammer 1814. 9-10).
Hammerin tm heyecanna ve 4 ciltten ibaret olduunu sand
Seyahatnmeden olduka kapsaml semelerle ngilizceye yapt eviriye ramen 19. yzylda eserin fazla bir ilgi grd sylenemez. Snrl sayda, 20 kadar
159
inceleme yazsnn tesine geemeyen bir ilgidir bu. 19. yzyln sonunda stanbuldaki yaynn balamas 20. yy banda 6. cildin Macar limler Akademisinin
desteiyle baslmas ve nce bu cildin daha sonra da 7. cildin baz blmlerinin
Macarcaya evrilmesi Seyahatnmeye duyulan ilgiyi tetiklemitir.1 Ancak gerek
yaps gerekse verdii bilgilerin doru olup olmad karsnda birok kukulu
ve nyargl grler domutur. 1863te Mordtmann, Seyahatnme yazarn
sama sapan eyler syleyen zevzek, muazzam tra (A.D. Mordtmann 1863
- bkz. Kreutel 1948-52. 202 ); 1916da Szekf Gyula, grd eyleri yazdn
syleyen bir yalanc; ikinci elden bilgileri kendi yaantsym gibi anlatan bir
uydurmac (Szekf Gyula 1916 - bkz. Kreutel 1948-52. 204. Dipnot 32) olarak
nitelemitir. 1943te Bombaci, Seyahatnmeyi 17. yzyl ortalar Osmanl hayatnn gerek ve esiz bir betimlemesi olarak deerlendirmekle birlikte, Evliyy
lim gibi bir ura iinde meddah ya da tersi; Seyahatnmeyi dzensiz, abartl ve ham bir biimde sanatsal olarak niteler. Evliynn ocuksu bir zihniyete
sahip olduunu syleyen Bombaci, onu Osmanlnn kargaal ve skntl ortamnda zavall bir kukla olarak grr; 1948-52 yllarnda Seyahatnmedeki
Viyana blmn ayrntl bir inceleme ile ele alan Kreutel yazsna Trk bn-i
Batutas olan Evliy elebinin seyahat kitab, corafya, kltr tarihi ve folklorik
haberleriyle Osmanl aratrmalar iin son derece deerli olup 7. cildinde Viyana zerine Dou literatrnde tamamen esiz bir seyahat bilgisi iermektedir
diyerek balar. Seyahatnmenin Doubilimciler iin tad nemi u szlerle
vurgular: ...onun zamannda Alman hmanistleri iin Tacitusun Germanias ne
ise Avusturyal oryantalistler iin de benzer bir anlam tamaktadr. Kreutel, yazsnda Evliynn Viyana zerine anlattklarn 1665te Viyanaya giden Osmanl Heyetine ilikin hem Trkler, hem de Avusturyallar tarafndan yazlm olan
resm rapor ve belgelerle karlatrarak inceler. O zamanki Viyana Saray tercman ve ayn zamanda Kara Mehmet Paann mihmandar olarak grev yapan
nl Trkolog Franz von Mesgnien-Meninskinin ve heyetin iae ilerine bakan
grevlisinin Lorenzo di Churelchzin tutanaklarna dayanarak bir yandan Evliy
elebinin anlattklarnn arka plann aydnlatr, bir yandan da Seyahatnmenin
belgelerin tesinde tarihe nasl bir kap atn gsterir. Kreutel, raporlarn ve
bu raporlara dayanan Raid ve Silahdar tarihlerinin Seyahatnmeye gre yaananlar yanstmada ne kadar snrl ve kuru kaldn, Seyahatnmedeki bilgile160
161
162
e mteveccih olup bu Urfaya geldiklerinde bu drahtn Badd tarafndan krk aded delik delinip andan kanl su cereyn etmee balayup
Baddda krk bin demden kan akmas almet derler. Hl cereyn
eden kanl suyu Ol sene grdk, diyen demler ile kelimt etdik.
Menkb dier: Yine bir kerre bu ecerin Rm tarafndan bir azm dal
krlup zemne der. Cmle ehli beled Rmda bir pdih fevt olur derler. Meer Sultn Osmn Hn asrnda bir dal krlup Osmn Hn Hotin
seferinden geld gibi Sultn Osmn zre kul gulvv edp Osmn
Hn ehd ederler. Hikmeti Hud Murd Hn Badd feth edp krk
bin dizken kzlba dendn tgden [58a] geirp mezkr ecerin
krk yerden kanl su akmas almeti bu gne zuhr etdi. Ve bir haebi
azmi krlmas, Murd Hn Badd feth edp sitnei sadetine varnca merhm olmas almetidir. Bu gne misl Msrda dahi Cu danda elbette bir pdih merhm olsa bir azm sahre-pre kopar. Bu
dahi bir almeti azmdir kim mehr fkdr. Amm bu Urfadaki eceri
garbin yedi aded haebi azmleri var kim yedi iklm pdihna ve
sebai seyyreye dellet ederler, amm hkir drahtndan kan akdn
grmeyp, Grdk diyen msinn mmin ve muvahhid u mutemed
demlerin ehdetiyle tahrr etdik. (III. 57b)
Evliy bazen kendisi hakkndaki bilgileri baka kiilerin azndan dile getirir,
bu yolla deta kendi hakkndaki bilgileri szl tanklarla tasdik ettirir. rnein
Nil yolculuu srasnda Sudandaki Cebel-i Sindas da katld maara ayininde
eyh, onun atalarnn adlarn sralar (X.Y425b). Evliy bazen da kendi vermek istedii bilgileri bakasnn azndan syletir; bylece kendi bilgilerini szl kaynaklara dayandryormu gibi anlatr. Bunun en gzel rneklerinden biri Nilin
kayna hakknda verdii bilgilerdir.
1082/1672de Msr Valisi Kethda brahim Paadan kendi talebi ve paann
grevlendirmesi ile Nil yolculuuna kan Evliy, Kahire merkez olmak zere
nce Nil Deltasn gezer; sonra da gneye ynelerek Zeyla boazna kadar iner.
Bu Nil yolculuunda onun hedefi her ne kadar Nil boyunca bulunan yerleim
yerlerini, doa ve insanlar gzlemleyerek anlatmak ise de asl amacnn Nilin
kaynan grmek olduunu bildirir. Evliy, Nilin kaynann henz kefedilmedii ve efsanevi bilgilere dayand bir ada Nilin kaynan grme tutkusuna
sahiptir. Daha yolculuunun banda Reid ve Dimyatta Nilin denize dkld koylarda dua edip Allahtan Nilin kaynan grmeyi kendisine nasip etme-
163
164
sini ister: Cenb- Brden itikd- tm ile t Nl-i mbrekin ba olan memleketlerin seyhatin ric eyledim. Zr Nl-i mbrekin ibtid tul etdi mahal
Cennet-i Mevdr, derler, hakknda hads-i sahih vardr. Ann in Nl bana
varma ric eyledim, Hud myesser ede (Y336b).
Evliy, yolculuunun gney hattnda Msr snrndaki son Osmanl ehri
olan brimden sonra Sudan topraklarna girer. Burada artk corafya deimitir.
Artk Rm olan yani beyaz adamn grlmedii bir dnya ve gne grmeyen sk ormanlar balamtr. Say ehrine geldiinde kendisi; vahi doa, vahi
kavimler dolaysyla daha teye gitmemesi iin uyarlr (Y 394a). Fakat o, Vallhi
ben murg- cnm Hakka tevz eyledim ki asl havf hayet ekmem. diyerek
bu uyarlara hi aldrmaz, Reid-Dimyatta dua ettiini hatrlatarak yola devam
etmekte kesin kararl olduunu vurgular: hirl-emr grdiler kim tevecchden
avdet etmek mmkin deil. Amm hakre vfir havf hayet rz olup ekeceimiz derd-i miheni ve bel v meakkati htrma getirp bir havf tr oldu.
Amm yine elbette giderm (Y394a).
inden korkular ekmesine ramen kararllndan dn vermeyen Evliy
elebi kendisine verilen koruyucular kafilesi ile yoluna devam eder. Bugnk
haritalarda saptanabilen ve saptanamayan 25 kadar yerleim yerinden geerek,
bu blgenin valisi olan sultanlarla grerek Sudann baehri olan Sennareye
varr.
Yolcuun banda ve Sudan snrnda Nilin kaynan grme dualar eden
Evliy, Sennarede Nilin kaynan grme arzusundan hi sz etmez. Tam tersine bir sre kaldktan sonra o srada Habeistana gitmekte olan bir grup Habe
tccaryla yola kmak zere izin ister. Fakat Sennare meliki anullh Kan izin
vermez, vilayetimizin ibretnm olan yerlerin get gzr ederek sizi gnderegideriz der (Y417b). Evliy, melikle beraber yola kar, gneye doru giderek birok vadilerden, hayvan heykellerinin bulunduu ehirlerden geerek
Cersinka ehrine gelirler. Cersinka ehri, Evliynn Nilin kaynana en yaklat
son yerleim yeridir ve Nilin kaynana 32 konaktr. Burada Evliynn Nilin kaynan grme arzusu yeniden nkseder, Fakat ve bu Cersinkadan Nlin ba
cenba otuz iki konak kald dediler. Amm varmak myesser olmad. Amm
hamd kr olsun kim Nlin iki cnibinde olan mamr u bdn vilyetleri ve
kala ve ehri azmleri ve sr garbe ve acbeleri seyr [] tem edp itmm
seyhat etdik. (Y430a) diyerek Nilin iki tarafn grmekle yetinmekten baka
aresi kalmadn yanstr ve buraya ok ustaca bir kurmaca yerletirir.
165
166
167
Semih Tezcan*
vliy elebi, Seyahatnmenin ilk cildinde, Boaziinin Anadolu kysn anlatrken unlar yazar (Badat Kk takm, 304, I. cilt, I. kitap, 140a, satr 34):
Mesregh- Gks.u (Gksu gezi yeri): Bir b- h.ayt nehirdir. (Gksu, suyu
tatl bir rmaktr.) lem dalarndan ber cereyn edp iki cnibi draht-
andan std kze-krlar gn-gn sifl ve kzeler bin ederler. (Ve burada bir tr krmz toprak kar; saks ustalar, bu topraktan eitli anak
mlek, testiler retirler.) Ve bu h.isr dah skdar molls h.kmnde ve
s.ubas vardr. (Bu hisar da skdar kads ynetimindedir ve kendi gvenlik miri vardr.) Her gece bostncba dah muh.faza eder. (Geceleri
doru karsnda Kandilli Has Bahesi): Sene (---) trhinde Murd Hn-
169
170
S-lis- binsdr, amm Murd Hn- Rbi b u hevsndan h.az.z. edp dim
bunda iret ederdi. (Bu baheyi ... ylnda nc Murat Han yaptrmt,
fakat Drdnc Murat Han, burasnn havasn, suyunu pek beenir, her
zaman burada iki ierdi.) Ak.ndburnunda bir k.aya zre mteaddid k.as.
rlar ile mzeyyen bir b- cinndr. (Akntburnunda bir kayaln zerinde, birka kkle bezenmi bir cennet bahesidir.) Esesi k.ayal dalar
olmala blar dardr. (Arkas kayalarla kapl dalar olduundan dolay
baheleri dardr.)
Be std ve yz nefert vardr. (Bu bahenin bahvanba, onun
da yz adam vardr.) Andan yine cenba Papas k.orusu nm bir mah.alli
Meh.emmed Hn- Rbi, Vn Efendiye ih.sn eylemi aceb nezket eylemi,
ehzde Sleymn yerine bir ayr olan k.atl eder. (Selim Han, ehzade
Sleymana ar derecede fkelenir, ldrlmesi iin bostanc bana teslim eder. Bostanc ba da Anlald, ba stne! deyip ehzade
Sleyman yerine bir baka olan ldrr.) Badehu hayr-hh- devlet
deyince (h bostanc ba, susuz Sleyman hakknda pek byk yanl yaptk, ite biz, ocuk sahibi olmadan lrsek, bu devleti l-i Osmn
kime kalr? deyince) bostncba zemn-bs edp K.ulle Besinden
Sleymn getirp Selm Hnn pye-i serrine yz srp Selm, Sleymn
edp (Bostanc ba yeri per, Kule Bahesinden Sleyman getirir, Selim Hnn tahtnn ayana yz srer, Selim, Sleyman barna basar,
daha sonra hilafet Sleymana getiinde bostanc bana Msr balar.) Nev [] nem bulup apalad K.ulle Besinde Sleymn Hn evci
ayyk.a ser-ekmi bir k.ala k.ullesi-mis-l d.ok.uz k.at bir k.ulle-i k.as.r- l etmidir kim cihn-nmdr. (Yetitii, byd, topran apalad Kule
Bahesinde Sleyman Hn, gkyznn en yksek noktasna ynelmi
bir kale kulesi gibi dokuz katl uzun bir kk kulesi yaptrmtr, onun tepesine knca her yer grnr.) Her k.atnda fs.kyye ve h.av- fevvre ve
mteaddid h.creler ile mebn bir k.as.r- l olmala K.ulle Besi derler.
(Her katnda fskiyeler, fskiyeli havuzlar ve birka odayla yaplm yksek
bir kk olduundan dolay Kule Bahesi derler.) Ve Sleymn Hn biz--zt
mbrek eliyle dikdigi bir servi var kim an gren, s.un- Hud ne idgin fehm
eder. (Ve Sleyman Hann kutlu eliyle diktii bir servi var ki, onu gren,
yaratc Tanr kudretinin ne olduunu anlar.) Byle bir serv-i sebiz-gndur
kim bir nihli hric degildir. Sbh.nel-Hallk.. (Bu, yle bir yemyeil servidir
Kandilli Saraynda sk sk kalmtr.Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, stanbul 1994, c. 4, 409 Kandilli
maddesi.
171
Murd Hn- Rbi (...) bunda iret ederdi cmlesi Seyahatnmenin birinci
(V, 5b32) diye anlm olan ve zimmetine bin kese altn geirdii bildirilen defterdar Halczade Mehmed Paa ile veya onun babas defterdar Halczade Mustafa Paa ile ilgili olduu anlalyor.3
Seyahatnmede uk.n iki anlama gelir. Verilerin ou erkekler aras ak
ve cinsel iliki balamndadr. Bu deyimle gezi yerlerinde, bahelerde, hamamlarda buluan, elenen iftler (baka deyimlerle ifade edecek olursak: k ile
mauk, olan tutkunu ile olan, ulmpre ile mah.bb) kastedilmektedir. Az
sayda veride uk.n deyimi derviler (yani Hak klar) iin kullanlr. Eserde uk. ve uk.nlar da ayn anlamlarda kullanlmtr; uk. bir iki veride
kar cinsten birine (kadna, kza) k olanlar anlamna gelir.
Akntburnu ayn zamanda Arnavutky nndeki buruna verilen addr.
Evliy elebi de bu burundan ayn adla sz eder: k.as.aba-i Arnavudky [...] ve
2 Halil nalck, Has-baede ay u tarab Nedmler airler Mutribler. stanbul 2011.
3 Dr. Yahya Kemal Tatan, ikisi de idam edilen bu defterdar paalar hakknda benim ricam zerine kaynak-
172
Ak.ndburnundan ieri bir krfez limanl yer olmala [...] ve bu k.as.abay gep
Ak.ndburnu nm bir k.ayal yerdir, nie gemiler ol mah.alde helk olur bir girdb-
az.mdir.[...]cmle ketbnlar ol mah.all-i muht.aradan gemilerin ve k.ayk.larn
kettn ipleri ile ekp gcile ubr eder bir c-y helkdir (Seyahatnme c. I, 136a).
Arnavutky nndeki iddetli akntya eytan aknts dendiini Hammer yazar,4
stanbul Ansiklopedisinde eksik olan bu ad, Meydan Laroussede eytan maddesinden sonra sralanan deyimler arasnda da bulunur.5 stanbul Ansiklopedi
sinde Akntburnu maddesi de eksiktir, fakat bu ansiklopedide bulunan Kandilli semt planndan Akntburnu adnn Kandilli Burnu iin de kullanldn
reniyoruz, bu plana gre bugn burnun ucunda, kyda (herhalde 19. yzylda yaplm olan) Edib Efendi Yals bulunmaktadr,6 Evliynn anlatt kasrlar
daha geride, kayalar zerinde imi.
Yazar, esesi k.ayal daglar olmagla ifadesinde ese kelimesini arka, arka taraf
anlamnda kullanmtr. Bugn ise kelimeyi sadece boynun arkas anlamnda
kullanyoruz. Bu rnek, Evliy elebinin dilinde, bugnden bakldnda eskicil
grnen Trke kelimelere olduka sk rastlandn ortaya koyuyor. Eski Trkede (Orhon Trkesi, Eski Uygurca, Karahanlca) bulunmayan ese kelimesine
bugnk Trk dillerinin bir kanda farkl biim ve anlamlarda rastlanr.
Evliy, Vn Efendiye ih.sn eylemi aceb nezket eylemi cmlesini bouna
sylemiyor. Seyahatnmede Vn Efendi ile baz karlamalarndan sz eder,
anlarn anlatr. Anlattklarndan Vn Efendi ile ilikilerinin her zaman olumlu olduu sonucu kar, Evliy, bu hoca efendiye sayg duymaktadr. Vanikye adn
vermi olan Vn Muh.ammed Efendi, hem Drdnc Mehmede, hem de onun
ehzadelerine hocalk etmitir. Kendisine birok araziler, kyler, konaklar tahsis
edilmitir.
Vn-ky>Vaniky dnm tpk K.-ky>K.adky dnm gibi Trkede yer adlarnda nl ksalmas iin gzel bir rnektir.
Hammerin yazdna gre Bizans dneminde, Kuleli Bahenin bulunduu yerin ad buras, denize doru uzand iin Prouctous, yani knt imi.
Burada Justiniann meleklerden Mikail hrmetine yaptrd kilise bulunuyormu. (Bu, Trke ansiklopedilere Kuleli Manastr diye girmi olan yap olabilir
3 Joseph von Hammer, Constantinopolis und der Bosporos, c. 2, Pesth {Budapeste} 1822, 303.
5 Meydan Larousse Byk Lgat ve Ansiklopedi, c. 11, 774.
6 Bkz. stanbul Ansiklopedisi, c. 4, 409.
173
mi?) Boazn Avrupa yakasnda, bu kilisenin tam karsnda, Anaplusta (Kurueme) bulunan Mikail kilisesini de Justinian yeniden ina ettirmi. Boaziinde
bunlardan baka, biri Kataskepede (Rumeli Kava), teki Mochadionda (Anadolu Kava, Yoros) ina edilmi iki Mikail kilisesi daha varm. Bu kiliseler, Hristiyanlkta Tanr ordularnn babuu olduuna inanlan Melek Mikailin Boaz
korumas, Boaz savunmakla grevli birliklere yardmc olmas amacyla yaplm.
imdi Kulle bgesine gelelim. Evliy elebiyi okumadan nce pek ok
kii gibi ben de Boaziinde 19. yzylda ina edilmi olan ve uzun sredir
asker okul olarak kullanlan kla binasnn7 iki kulesi olmasndan dolay bu binaya Kuleli denildiini sanrdm. 17. yzylda yazlm Seyahatnmeden ayn yere
bir zamanlar K.ulle besi denildiini renmek, bu dncemin zihnimde
kendiliinden yerlemi bir tr halk etimolojisi rn, baka bir deyile bir yaktrma olduunu ortaya kard. Evliy elebiyi okuduktan sonra aratrdm.
Meer kla binas, eskiden K.ulle besi ve K.ulle-yi be denilen yerde yapld iin Kuleli adn alm. Doal olarak burada akla u soru da geliyor: Acaba
mimar, o civara Kuleli Bahe dendii iin binann projesini kulelerle izmi olabilir mi? Fakat herhalde 19. yzylda kuleleri olmayan bir kla binas tasavvur
edilemezdi. Her nasl olursa olsun, Kuleli bahe ad binann adndan ok daha
eskidir. Peki, Kuleli bahe ad nereden geliyor? Ansiklopedilerde yer alan bilgiye gre ehrin fethinden nce, bugn Kandilli Rasathanesinin bulunduu yer
civarnda Kuleli manastr varm. Bu yreler stanbulun fethinden nce Osmanllarn eline gemi. Kuleli manastr fetihten sonra yenieri klas olarak
kullanlm.8 Evliy, manastrdan sz etmiyor, ama Kuleli Baheden sz ediyor.
Bu bahede, szde Kanuni Sultan Sleyman tarafndan yaptrlm olan dokuz
katl kuleyi ksaca, fakat gzyle grmesine tasvir ediyor. Galiba bunu, anlatt hikyeyi daha da ballandrmak iin yapyor.
Anlaldna gre 17. yzylda Kuleli Bahede byle bir kulenin bulunduu ve bu kuleyi Sleymann yaptrm olduu hakknda Evliynn yazdklarndan baka kant yoktur.9 Benim kanmca: Byle bir kule mevcut olmu olsayd,
7 Binann tarihi iin bkz. Kemal Sayac, Kuleli Askeri Lisesi, Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, c. 5, 115 ve
174
8 Bkz. Tlin oruhlu, Kuleli Bahesi, Dnden Bugne stanbul Ansiklopedisi, c. 5, 117 ve dev., stanbul 1994.
9 Elbette baka kantlarn olup olmadnn netlemesi iin kaynaklar yeniden aratrlabilir. Eer Sleymann
yaptrd bir kasrn ve kulenin varl ortaya karsa, benim bu yazdklarm geersiz olur.
derece dzgn yetimi bir servi aacndan sz ediyor, hi bir dal dar uzanmam, yusyuvarlak, tam bir simetri iinde byyp yetimi bir aa. Evliynn
bir ...ihric degildir kalbyla yapt baka tanmlar da vardr. u noktaya da dik
10 Joseph von Hammer, Constantinopolis und der Bosporos, c. 2, Pesth {Budapeste} 1822, 305.
11 Binlerce yanlla dolu olan Seyahatnme I. cilt YKY-Gkyay yaynnda (stanbul, 1996) bu deyim her yer-
de klasik Osmanlca metinlerdeki okuma usullerine uyularak sebz-gn okunmutu. Prof. Robert Dankoff,
Seyahatnmeyi Evliy elebinin kendine zg imlsn, kendine zg sz varln, kendine zg anlatm
biimini aratrarak, ortaya kararak ve uygulayarak yaynlayan bilim adamdr. Onun yapt i, bir eski yaz
okuma grevlisinin yapt iten ok farkldr. Rahmetli Dr. Ycel Dal, kendisinin, Seyit Ali Kahramann
ve projeye katlan dier okuma grevlilerinin birlikte hazrladklar ham metin ktlar zerinde Robert
Dankoffun krmz kalemle yapt dzeltmeleri bana ka kere gstermiti, (eskiden byle krmz kalemle
yaplm dzeltmelerle dolu tashihlere gelincik tarlas derdik). Her yaprakta yzlerce nemli dzeltme
vard. Ycel Dal, Prof. Dankoffun projeye katlmasndan ve bu dzeltmeleri yapmasndan byk sevin
duyuyordu.
175
kati ekmek yerinde olur: Evliynn yaad dnemde artk mevcut olmayan
kuleyi deil, ama Kule Bahesini grd belli oluyor. Parann sonunda pek
ok yerleim merkezini anlatrken yapt gibi oradaki meyve aalarndan sz
edip incirinin zellikle lezzetli olduunu sylemesi buna iaret ediyor.
Notlar burada kesip asl meselemize gelelim. Bu makalenin bal olarak
kullandm baka yrein kan adlandrmasyla Almanyada Almanca olarak
yaymlanan nl masal ansiklopedisinin Tierherz als Ersatzherz (Yrek yerine
hayvan yrei) maddesinin baln Trkeletirmeyi denedim. Bugne dein
yaplm en geni anlat bilim almas olan bu ansiklopedide ilgili maddeyi,
Indiana niversitesinden (Bloomington, ABD) Msrl filolog Hasan El-Shamy
kaleme almtr.12 Bu motif, motifler dizisinde K 512.2 ile numaralandrlmtr.
Btn dnyaya yaylm olan bu motifin zeti ksaca yledir: Susuz bir insan
ldrmekle grevlendirilmi kii, merhamet yznden infaz gerekletirmez,
fakat kendisine grev veren kiiye nfaz ettim. der. Kant olarak bir hayvan yrei, baka bir i organ, kanl bir giysi ya da benzer bir ey getirir. Katletme grevini
veren kii ou kez kendi iktidarn yitirmekten korkan bir zalim, bir despottur.
Motife ilk olarak M. . 13. yzylda Eski Msrda rastlanmtr. Eski Yunanda,
Romallarda, zlanda efsanelerinde ve Binbir Gece Masallarnda da rastlanr. Almanca masal ansiklopedisinde Trk kltr evrelerinden rnek verilmezken,
randa 19. yzyl ortalarndan beri yaygnlat belirtilen Hosrou-e dvzd (Dev
tarafndan yetitirilen Hsrev) balkl hikye de anlr. 19. ve 20. yzyl szl derlemelerinde deiik anlatlardan rneklere rastlanr. Ansiklopedide yer alan bilgilere gre bu motifle, Hayvanlarn Dilini Bilen Adam, Pamuk Prenses, Cymbeline,
Sinderella (Klkedisi) ve daha baka yaygn anlatlarda da karlalr. Kanl gmlek kutsal kitaplardaki Yusuf Peygamber hikyesinde de bulunur. Dede Korkut
Ouznamelerinden Dirse Han olu Boa Han boyunda olunu ldrdn
sanan baba, Bay Bre olu Bams Beyrek boyunda kanl gmlek motifi kullanlmtr .
Ansiklopedideki nemli bir eksiklik, 14. yzylda eyholu Mustafann
kaleme ald (veya belki Farsa bir rnee gre Trkede yeniden yaratt)
Hurdnmeden sz edilmemi olmasdr. Hurdnmenin balangc yledir:
176
12 Hasan El-Shamy, Tierherz als Ersatz, Enzyklopdie des Mrchens. Handwrterbuch zur historischen und verg-
Bu hkmdara niin yavuz lakabnn takld konusuna da ksaca deinmem gerekiyor.14 Eski Trkede (8 yy. ve sonras) kt, dehetli, dehet veren
anlamna gelen yavz, Eski Anadolu ve Rumeli Trkesinde (14. yy. ve sonras)
yavuz biimine girmiti ve eski anlamnn yan sra sert, azgn, etin anlamn da
kazanmt. Bugn kelimenin anlamlar btnyle unutulmu olmakla birlikte
hl kullanageldiimiz: Yavuz hrsz ev sahibini bastrr atasznde bu ikinci
anlam geerlidir. Birinci Selimin gerekten dehet verici iler yapt, sert ve
vesveseli bir hkmdar olduu bilinen bir eydir. En yaknndaki vezirlerini, serdarlarn en kk bir phe zerine katlettirmi olduunu tarihler yazar. Acaba
Evliy elebinin Bu bir hikyedir, gerek deildir! demeye gerek grmeden
naklettii bu hikye, Yavuzun kendi z oluna kar bile pek acmasz olduu
genel kansn m yanstmaktayd?
Akla gelen teki zincirleme sorular da sralayalm: Evliy, bu hikyeyi nereden renmiti? Halktan, yani kendi kaynak kiilerinden mi duymutu, yoksa
bir eserde mi okumutu? Gerekten Selim ile Sleyman zerine anlatlan byle
bir hikye var myd? Yavuz lakabn takt hkmdara byle bir hikyeyi halk
m yaktrmt, yoksa kahramanlar herhangi bir sultan ile onun olu olan
hikyeyi, Evliy elebi mi Selim ile Sleymana yaktrd? Eer byleyse bunu
niin yapt? Yani bu hikyeyi Seyahatnmeye yerletirmekle neyi amalad?
Kandillideki eski kule (kilise ya da manastr kulesi) ne zamana kadar ayakta
kalmt? Evliy elebinin yaad dnemde sadece orada eskiden bir kulenin
mevcut olduu mu bilinmekteydi? Hikye, kule yklmadan nce mi, yoksa ykldktan, geriye sadece k.ulleli be ad kaldktan sonra m uyduruldu?
13 Hikyenin geni zeti iin, bkz. Hseyin Ayan, eyholu Mustafa - Hurd-nme (Hurd Ferah.d). Erzurum
1979, 34-42.
14 Evliy, kendi byk dedesinin adn da Yavuz Er olarak verir. Tabii bunun ad m, yoksa lakap m olduunu
bilmiyoruz.
177
14. yy. eserinden haberi olup olmadna dair bilgimiz yoktur. Ama Hurdnme
bir hayli nshas olan, unutulmam bir 14. yzyl eseridir. Bu eserin 17. yy.da
halk arasnda bilinmi olmas, en azndan bu edebi eserin banda yer alan baka yrein kan motifinin bilinmi olmas ihtimali olduka yksektir.
kinci soruya baka kaynaklarda Osmanl hanedanyla ilgili byle bir hikye
ortaya kmadka cevap vermek mmkn olmayacaktr.
Acaba yaktryor mu? sorusunun yalnz bu hikyeyle deil, Evliynn anlatt hemen hemen her hikyeyle ilgili olarak mutlaka sorulmas gerekir. lk
bakta sama grnen bu soru nemlidir, nk Evliy eserini son derecede
planl, hesapl kurgulamtr. ou zaman kitabnn iine bir hikye yerletirirken belli bir ama gtmtr. Bu amacn ne olduu eserin baka bir yerinde
bazen hi beklenmedik bir yerinde karmza kverir.
178
Hilmi Yavuz**
179
180
sel Trk Kltrnde Nesneler Dnyasna Bak balkl yazsnda, Evliy elebi
Seyahatnmesinin, mimarlk tarihine ilikin bir kaynak olarak kullanlmasnn
mmkn olmadn syler ve mesela, Sleymaniye [Camii]nin tanmn yapan
blm iyice incelendii zaman, bu bilgilerle Sleymaniyenin rekonstrksiyonunun yaplamayacan kabul etmek zorunda kalrsnz, der. Kuban, Evliynn,
heyecan dolu dil[ine] karn, ne caminin emas, ne bykl [...] bakmndan
yeterli bilgi edinip bundan Sleymaniyenin nasl bir yap olduunu karmak
olana[nn] bulunmadn; []nk Osmanl kltrnde, nesneler[in] deil,
ilikiler[in] nem ta[dn] belirtir ve yle der: Bu nedenle de sosyal yaama
ilikin gzlemleri o kadar ilgin olan Evliyy, gvenilir bir mimar tarihi kayna
olarak kullanmak olanakszdr. Kukusuz bu yarg, Evliynn yine de nemli bir
tarihi kaynak olma niteliini deitirmez. [Prof. Dr. Halil nalck da, elebinin
sosyal tarih balamnda yararl bir kaynak olduunu belirtecektir.]
Evliynn bazen kendisine anlatlan hikyelerdeki empirik gereklikle badamayan rnekler konusunda rasyonel bir tavr ald da sylenebilir: rnein, Kudste Aksa Camiinin avlusunda kaya yarklarna sokulmu ve balanm
olan baz hurma aac liflerinden yaplm iplerin Sleyman Peygamberden
kalma olduu sylendiinde Evliy, [sadeletirerek aktaryorum] 3640 yl gemi, bana eytanlar balamak iin kullanlan bu iplerin rmediini mi anlatmak istiyorsunuz? diyerek kukularn akla muhalif diyerek bildirir ( elebi,
IX, 217a9 ). Fakat daha sonra kendisinde bu iplerin Sleyman Peygamberin el
ii olduu sylendiinde, kukusunun ortadan kalktn timad ettim diyerek
dile getirir.
Bu, Evliynn zihniyet yapsn aklamakta byk nem tayan bir rnek. plerin Hz. Sleyman dneminden kalm olmas gibi, empirik balamda gereklie uygun olmad iin kukuyla yaklalan bir olgunun, iplerin Hz. Sleymann
el ii olduu sylendiinde, bu kukunun giderilmi olmas, dinsel sylemin
empirik syleme hkim olduu bir zihniyet sylemine iaret eder. Buna benzer bir rnei, Homerosun lyadasnda buluyoruz. Bir araba yarnda kurallara
aykr davranan yar, kurallara aykr davranp davranmad yol boyunca gzlemci olarak konulmu tanklara (histor) bavurulmadan ve onlara hibir ey sorulmadan, dinsel bir yemine davet edilmi, yemin yeterli saylmtr (Homeros,
262-652). Burada da kantlamann veya ispatn rasyonel formlarnn, tpk Evliy
elebi rneinde olduu gibi, hakikat konusunda bir lt saylmadn gryoruz: Her iki durumda da empirik veriler, Hakikatin lt deildirler.
(i) Meseleyi bir baka balamda da ele almak sz konusudur. Bergson Ahlak
ve Dinin ki Kaynanda, masal uydurma levinden (fonction fabulatrice) sz
eder ve Dinin masal uydurma ilevinin sonucu deil, nedeni olduunu belirttikten sonra, insan zihni[nin], gerek deneyimin olmad yerde, sahte, yalanc
bir deneyim uydur[duunu] ve bu uyduru imgenin (fiction), canl, etkili ve
srekli olduunda, algy pek l taklit edebildiini ve bu yolla bir eylemi nleyebilir ya da deitirebilir olduunu ifade eder. Bergson, unlar ilave eder:
Sistemli bir biimde yanl bir deneyim, insan zeksn gerek bir deneyimden
karsad sonular daha da ileriye gtrmekten alkoyabilir.[] Bu koullarda
insan zeksnn daha teekkl eder etmez, batl inanlarla kuatlm olmasnda
alacak bir yan yoktur. znde zeki bir varlk, doal olarak hurafecidir. Ancak
zeki varlklar, hurafeci olabilir (that an essentially intelligent being is naturally
superstitious, and that intelligent creatures are the only superstitious beings.)
(Bergson, 132-133).
Bildirimin bundan sonraki blmnde, Seyahatnmedeki olaandlklara
ilikin alternatif, dolaysyla farkl bir okuma yapmak istiyorum.
(ii) Michel Foucault, The Order of Thingsde Rnesans Epistemesi ile
(Rnesansta neyin bilgi saylmasna ilikin kurallar, ller, normlar), Klasik Dnem (17.yy.) Epistemesi arasndaki radikal farklara dikkati eker. Bir Rnesans
doa bilimcisi olan Aldrovandiye gre bilimsel bilgi saylan eyler, bir Klasik
Dnem doa bilimcisine, Buffona gre, bilim adna tam bir skandal tekil ederler. Aldrovandi, bir hayvann, mesela ylann, anatomik zelliklerinin yan sra mitolojik, etimolojik ve anekdotal duyum ve enformasyonlar da almakta saknca
grmez kitabna. Oysa Buffon iin, dpedz anlalmaz bir tavrdr bu: Buffon,
bir hayvann kendisine ya da doasna ilikin olanlarla, onun hakknda sylenenlere ilikin olanlar arasnda radikal bir fark ngrr. Buffon, Aldrovandinin Historia
Serpentum et Draconumunu okuduunda u yorumu yapar: Bu metinde betimleme yok, masal (legend) var! Foucault, Aldrovandi ile Buffon arasndaki bu
Episteme farkn yle aklar: Aldrovandiye gre, Doa, birbirinden ayrmam
bir kelimeler ve iaretler btndr ve bir doa bilimcinin ii, ister insanlarn
kitaplarnda, ister Dnyann kitabnda var olan bu kelime ve iaretleri derlemekten ibarettir: -Rnesans Epistemesi bunu gerektirir nk! Bir baka deyile,
Rnesans Epistemesinde Dil ve Doa birbirinden farkllamamtr. Oysa Buffon
iin Dil, Doann bir paras deildir;- onu temsil etme yollarndan biridir sadece. Dolaysyla, bir hayvan hakknda sylenenler (Mitoloji, Anekdot, Etimoloji
181
182
vb.), yani Dile ait olanlarla, hayvann kendisine, yani Doaya ait olanlar (Anatomi vb.) arasnda radikal bir fark vardr. Buffon, zenle ayrr bunlar ve sadece
Doaya ait olan alr kitabna; -Klasik Dnem Epistemesi bunu gerektirmektedir
nk(Foucault, 39- 40 )
Jonathan Barnes da Aristoteles zerine yazd kitapta, onun (Aristotelesin)tpk Aldrovandi gibi- bir hayvann, dorudan gzleme dayal Doal ya da
empirik zellikleri ile ordan burdan derlenmi ve btnyle rivayete dayal
uydurma duyumlar, birbirinden farkllamam bilgiler olarak, ayn epistemolojik dzeye koyduundan sz eder. Mesela, bir bizonun, uzun mesafeye ulaabilen bir dklama yetenei olduunu ve bizonun, bu yeteneini, kavurucu
scaklktaki dksndan yararlanarak, kendini savunma amacyla kullandn
yazabilmitir Aristoteles. Barnes, Aristotelesin bugnn Epistemesi ile gerekten bilimsel saylabilecek gzlemlerinin yan sra, baz sarho avclarn anlattklar sama sapan hikyeleri (mesela, bizonun dklama yetenei zerine
sylenenleri), zooloji aratrmalar kitabna almasn, ok artc bulmaktayd
(Barnes, 11 ).
Mitolojik, anekdotal (yani, rivayete dayal) birtakm duyum ve enformasyonlarn, gereklie dayal bilgilerle ayn dzeye konulmasnn, Evliy elebiyi
eletirmek iin kullanldn hatrlamal burada. Gerekten de, Seyahatnmede,
Erzurum knn ar souunda kedinin havada donup kalmasna, ya da
Msrda timsahlarla iftleildiine ilikin vb. blmler gereklie aykr dtkleri gerekesiyle Evliynn ciddiye alnmamasna yol am; Fahir z hocamzn
deyiiyle, kimi bilginler Evliynn hibir anlattna inanmamlar, hatta birok
yolculuklarn bile phe ile karlamlardr. Oysa Evliy elebinin, anlatsn
17.yzyl Osmanl Toplumunun Epistemesine denk den bir epistemik btnlkle sylemselletirdii anlalyor: Tpk Aristoteles ya da Aldrovandi gibi,
elebi de Tarihin, Mitolojinin, Masaln ve Rivayetin birbirinden ayrlmad bir
sylem ina ediyor. Olaanstlkleri deil, bir Epistemenin sylemini sunuyor bize.
yleyse sonu olarak u sylenebilir: Evliy elebinin dile getirdii olaandlklar ve doastlkler, (i) bilginin, masal retme ilevinden zorunlu olarak
ayr bir epistemolojik dzey olmadn ve (b) bu dzeyin Dile ilikin mitoloji,
anekdot, etimoloji gibi katmanlar, Doaya ilikin katmanlarla ayn episteme
iinde btnletirebildiklerini gsteriyor. Tpk Nakka Osmann Hnernamesinde Yldrm Bayezid, atnn zerinde Nibolu kalesinden daha yksek, koca Tuna
183