Professional Documents
Culture Documents
OLAK
KLASKLER
Aziyade/ P i e r r e Loti
Franszca aslndan eviren: Birsel U z m a
Olak Y a y n c l k ve R e k l a m c l k L t d . ti., 2 0 0 3
B u e v i r i n i n b t n h a k l a n sakldr. T a n t m iin y a p l a c a k
ksa alntlarn d n d a y a y m c n n yazl izni o l m a k s z n
hibir yolla o a l t l a m a z .
K u r u m s a l kimlik d a n m a n : S e r d a r B e n l i
K a p a k t a s a r m : Il D n e r a y
Kapak uygulama: M. Deniz orbacolu
K a p a k r e s m i : "stanbul'da H a r e m H a y a t " c . 1 8 5 7 , J o h n
Frederick Lewis
Dizgi dzeni: Melior, 9 , 7 5 / 14 pt.
Ofset hazrlk: Olak Y a y n l a r
B a s k : Olak Bask H i z m e t l e r i
Tel: ( 0 - 2 1 2 ) 6 1 2 7 3 0 5
ti.
Genel y n e t i m : S e n a y H a z n e d a r o l u
Y a y n y n e t m e n i : Rait a v a
Z a m b a k S o k a k 2 9 , Olak B i n a s , 8 0 0 8 0 Beyolu-stanbul
Tel: ( 0 - 2 1 2 ) 2 5 1 7 1 0 8 - 0 9 ,
Faks: (0-212) 2 9 3 65 50
e-posta: o g l a k @ o g l a k . c o m
B i r i n c i bask: 2 0 0 3
ISBN 9 7 5 - 3 2 9 - 4 1 8 - 2
Aziyade
BR
SELANK
LOTI'NN GNL
.
16 Mays 1 8 7 6
II
idam sona erdiinde, askerler ekildi ve ller gn bata
na kadar halkn seyrine brakld. Ayaklar zerine dikil
mi gibi grnen alt ceset, umursamadan gelip geenler
ve sessiz gen kadn gruplar arasnda, Trkiye'nin gzel
gnei altnda lmn dehet verici glmseyii gibi
beklediler.
III
Bu toplu idamlarn yaplmasn, Dou buhrannn ban
da Avrupa'da ok ses getiren konsolos cinayetlerinin
karl olarak Fransa ve Almanya hkmetleri istemiti.
Btn Avrupal milletler Selanik Liman'na gr
kemli zrhllar gndermiti. ngiltere, ilk temsilci gnde
renlerdendi. Bylece ben de Majesteleri'nin korvetlerin
den birinde gelmitim blgeye.
IV
Gzel bir ilkbahar gn, idamlardan gn gibi ksa bir
sre sonra Makedonya'nn Selanik ehri sokaklarnda
dolamamza izin verildii ilk gnlerden birinde, saat
akam zeri drde doru, iki leylein kavgasn izlemek
iin eski bir caminin kapal kaplar nnde duraksadm.
Sahne Mslman mahallesinin eski bir sokanda
11
12
V
Aziyade dimdik bana bakyordu. Bir Trk karsnda olsa
saklanrd ama bir gvur erkek saylmazd. Daha ok uzun
uzun seyredilebilecek bir merak nesnesi gibiydi. rkt
c demir makinelere binip lkesini tehdit etmeye gelen
yabanclardan birinin ona itici ya da dehet verici gelme
yen gen bir adam olabilmesine arm grnyordu.
VI
Rhtma dndmde filolarn btn kayklar gitmiti.
Beyaz bartsnn altnda gizlenen yz hl bir yaban
cyd ama yeil gzlerin tutsa olmutum. Leylekli ca
minin nnden kere, tekrar tekrar gemitim. Saatler
ben farkna varamadan akp gitmiti.
Bu gen kadnla benim aramda olanakszlklar san
ki kasten ylm gibiydi. Birbirimize dncelerimizi
aktarmamz, konumamz ya da yazmamz olanaksz
d, akamn altsnda rhtm silahsz terk etmem yasakt,
sekiz gn iinde bir daha geri dnmemek zere ehri
terk etme ihtimalimiz vard, en beteriyse, harem bekile
rinin acmasz denetimiydi.
13
VII
Az sonra evremde insanlar toplanmaya balad. Geceyi
Selanik rhtm zerinde geiren kayk ve hamallardan
oluan bir grup, neden karada kaldm renmek isti
yor ve hizmetlerine ihtiya duyabileceim umuduyla ya
knmda bekleiyorlard.
Bu Makedonyallar grubu arasnda, lkenin eski a
heykellerindeki gibi kk buklelere ayrlm komik sa
kall bir adam fark ettim. nmde yere oturmu, byk
bir merakla beni inceliyordu. Giysilerim, zellikle de
ayakkablarm fazlasyla ilgisini ekmi gibi grnyor
du. Byk bir Ankara kedisinin sevilmek isteyen geriniiyle, inci gibi parlayan iki di srasn gstererek esni
yordu.
ok gzel bir ba vard. Drstlk ve zekyla parla
yan gzlerinde byk bir tatllk okunuyordu. st ba
yrtk prtk, ayaklar plak, gmlei lime limeydi ama
bir dii kedi kadar temizdi.
Bu adam Samuel idi.
VIII
Ayn gn karlatm bu iki varlk ksa zaman sonra va
roluumda byk bir yer edinecek ve ay boyunca ha
yatlarn benim iin tehlikeye atacaklard. Bunu o srada
syleseler ok arrdm. Her ikisi de benim ardmdan
gelmek iin lkelerini terk edeceklerdi. K stanbul'da,
ayn at altnda geirmek kaderimizde yazlyd.
IX
Samuel cesaretini toplayp bana bildii ngilizce sz
syledi: "Do you want to go on board?" [Gemiye gitmek
istiyor musun?]
Ve karma bir dille srdrd: "Te portarem col la
mia barca." [Seni kaymla gtrrm.]
Samuel Dou lkelerinde konuulan Arapa, Fars
a, Franszca, talyanca ve spanyolca karm bu karma
dili anlyordu. Belli belirsiz aklmdan geen lgn pla
nmda bildiim bir dili konuan bu zeki ve kararl gen
ten nasl faydalanabileceimi dndm hemen.
Bu baldrpla kendime balamak iin altn iyi
bir ara olurdu ama bende fazla saylmazd. Zaten Samu
el drst birine benziyordu ve byle bir gen altn uru
na gen bir adamla gen bir kadn arasnda araclk yap
maya raz olmazd.
X
LONDRA'DAK 3. PYADE TABURU TEMEN
WILLIAM BROWN'A
Selanik, 2 Haziran
16
17
XI
1876 Mays'nn bu son gnleri varlmn alt st olduu
dnemlerden biri oldu.
Uzun sre bitkin, kalbi ac ekmekten bo, kprtsz
kalakaldm. Ama bu geici durum sona erdiinde, iim
deki genlik gc uyanmam salad. Hayata yalnz ba
ma uyanyordum. Son inanlarm da uup gitmiti ve ar
tk beni tutacak hibir engel kalmamt.
Bu ykntlarn zerinde aka benzer bir ey dou
yordu ve Dou, benliimin uyan zerine duygular
mn alt st oluuyla ifade bulan dayanlmaz ekiciliini
aktyordu.
XII
Efendisinin dier karsyla birlikte, Manastr yolun
daki bir koru iinde ahap bir yalda oturmaya gelmiti.
Burada daha az gzetim altndayd.
Gndzleri silahl olarak karaya iniyordum. Her za
man kpr kpr olan denizin zerinden bir kayk beni
rhtma, kayklarla balklardan oluan bir kalabaln
ortasna atyordu. Tesadf gibi yoluma kan Samuel ak
am iin iaretlerle verdiim emirlerimi alyordu.
Manastr yolu zerinde bir aa bir yukar dolana
rak gnler geirdim. Gz alabildiine eski mezarlarla be
zeli plak ve hznl bir kyd buras. Krk dkk me
zar talarndaki gizemli yazlar likenler kemiriyordu.
Granit talarn dikildii tarlalar uzanyordu gz alabildi-
19
XIII
Gecelerim Samuel'le birlikte geiyordu. Kayklarn
meyhanelerinde onunla birlikte ok garip eyler gr
dm. Trkiye Yahudileri'nin mucizeler umarak yaptk
lar toplantlar ve ayinlerde ok az insann grd gele-
20
XIV
Ilk bir Haziran gecesinde, ikimiz krlarda yere uzanm
sabahn ikisinin, kararlatrlm saatin gelmesini bekli
yorduk. Durgun denizden hafif rpnt sesinin duyuldu
u o gzel yldzl geceyi hatrlyorum. Serviler tepenin
zerinde kara gzyalar iziyor, narlar karanlk ktle
ler oluturuyordu. Uzaklarda asrlk mezar talar bir za
manlar yaam dervilerin unutulmu mezarlarnn ye
rini iaret ediyordu. Kuru otlarn ve yosunlarn gzel
kokusu duyuluyordu. Byle bir gecede krlarda olmak
byk mutluluktu. nsann iine yaama sevinci dolu
yordu.
Ama Samuel bu gece angaryasna memnuniyetsiz bir
ifadeyle katlanyor ve szlerime cevap bile vermiyordu.
O zaman elini bir dostluk belirtisi olarak ilk kez eli
me aldm ve spanyolca olarak yaklak yle bir sylev
21
XV
LOTI'DEN DENZ TEMEN PLUMKETT'E
Selanik, Mays 1 8 7 6
Sevgili Plumkett,
Banzdan geen btn hznl, garip ve hatta ne
eli olaylar ekinmeden anlatabilirsiniz bana. Benim
iin "baya sr"nn dnda yer aldnzdan, yazdk
larnz her zaman keyifle okuyacam.
Mektubunuz bana spanya arab itiim bir akam
yemeinin sonunda verildi. zgn ieriiyle ilk bakta
biraz serseme dndm hatrlyorum. Aslnda biraz
"garip bir tip "siniz ama bunu zaten biliyordum. Bir d
nce adam olduunuzu daha nce fark etmitim. Ama
inann uzun mektubunuzla fark ettiim eyler bundan
ibaret deil.
ok fazla ac ektiinizi sanyorum. te aramzdaki
ortak nokta bu. Ben de, on alt yamda Londra'da haya
ta atlmdan beri geen on uzun yl iinde aa yukar
btn hazlar tattm ama yaamadm bir ac kaldn
da sanmyorum. Eskrim ve akrobasi sayesinde son dere
ce gen grnmeme ramen, kendimi ruhen fazlasyla
yal buluyorum.
Srlar paylamak bir ie yaramaz. Aramzda bir ya
knlk kurulmas iin ac ekmi olduunuzu bilmem ye
terlidir.
Sizde bir miktar dostluk duygusu yaratm olduu
mu grmekten olduka memnun oldum. Bunun iin te
ekkr etmek isterim. Siz de isterseniz, sizin entelektel
23
XVI
Selanik, Haziran 1 8 7 6
24
XVII
Selanik, Temmuz 1 8 7 6
25
76
XVIII
PLUMKETT'TEN LOT'YE
Londra, Haziran 1 8 7 6
Sevgili Loti,
Getiimiz ay size ipe sapa gelmez, ba sonu belli
olmayan bir mektup yazdm hatrlyorum. Anlk duy
gularn yazdrd, kalemin ihtiyar bir kiralk beygir gibi
hayal gcnn hzna erimeye alt mektuplardan
biriydi bu.
Bu tr mektuplar zarf kapatmadan nce bir daha
okumaz insan, okursa da gndermez zaten. Aralarnda
iliki kurmaya almann bouna olduu, Tintamarre'a
layk iren ve aptalca szlerin izledii kibirli szckler
yn. Sonrasnda da, tuz biber olsun diye sanki, gn
derme ltfunu gsterdiiniz iltifatlar toplamak iin ken
dini acndrmaya alan "anlalamam adam" safsata
s. Sonu: fazlasyla gln bir btn.
Ve tabii sadakat yeminleri! Ah! htiyar beygir zel
likle de bu konuda gemi azya almt! Mektubumun bu
blmne milattan nce 16. yzylda yaam, her eyi
denemi, byk bir kral, byk bir filozof, byk bir mi
mar, her ey olmu, alt yz kadn alm ve sonunda
btn bunlardan sklarak, eski gnlerinin bo hevesler-
27
78
XIX
27 Temmuz gecesi, Selanik
XX
Aziyade'nin kay Anadolu'dan gelme ipek hallar, yas
tklar ve rtlerle kaplyd. Douya zg gevekliin
btn inceliklerini barndryordu. Bir kayktan ok, su
yun zerinde salnan bir yataa benziyordu.
Bizimki garip bir durumdu: Birbirimize tek bir sz
bile sylememiz mmkn deildi. Btn tehlikeler, de
rin denizde bilinmeyen bir yne srklenen bu yatan
evresinde bulumu gibiydi. zerinde birleen iki var
lk, olanakszln sarho edici nazlarn birlikte yaa
mak istiyordu sanki.
31
XX/
Samuel'in kayna ulatmzda, Byk Ay belirledi
imiz son noktay da amt. Uzaklarda horoz sesleri
iitiliyordu.
Samuel, arkada, kayn ucunda kaftanma sarnm
uyuyordu. Zenci kadn bir makak gibi ne doru melip uyuyakalmt, ihtiyar Arnavut ikisinin arasna uza
np szmt.
iki yal ziyaretimiz hanmlarnn yanna getiler
ve Aziyade'yi tayan kayk sessizce uzaklat. pck
lerle snan, sabahn iyleriyle nemlenen gen kadn onu
32
33
XXII
Sonraki (28'i 29'a balayan) gece ryamda, Selanik'i ve
Aziyade'yi aniden terk etmek zorunda kaldm grdm.
Samuel ve ben, en azndan bir veda edebilmek iin Aziyade'nin oturduu Trk mahallesinin sokaklarnda kou
yorduk. Ryalarn hareketsizlii komamz engelliyor
du. Zaman geiyordu ve gemim yelkenlerini ayordu.
"Sana siyah salarndan uzun bir rg gnderece
im" diyordu Samuel.
Ve hl komaya alyorduk.
Sonra birileri gelip nbet iin uyandrd beni. Gece
yars olmutu. Dmenci odamda bir mum yakt. Halnn
altn yaldzlarnn ve ipek ieklerinin parldadn gr
dm ve iyice uyandm.
O gece bardaktan boanr gibi yamur yad ve ilik
lerime kadar slandm.
XXIII
Selanik, 29 Temmuz
XXIV
Princes-of-Wales'de birka iyi arkadam vard. Biraz da
geminin mark ocuuydum ama artk kimseye aldr
myordum ve onlar da terk etmek umurumda deildi.
Varoluumun bir dnemi daha sona eriyordu. Sela
nik, dnyann bir daha grmeyeceim kelerinden bi
riydi.
35
XXV
30 Temmuz, Pazar
le vakti, yakc bir gnde terk ediyorum Selanik'i. Samuel son anda kayyla geliyor ve vapurun zerinde ve
da ediyor bana.
ok rahat ve memnun bir hali var. te beni abucak
unutacak biri daha!
"Au revoir efendim, pensia poco de Samuel!" [Gle
gle efendim, Samuel'i biraz dn!]
XXVI
I
XXVII
Princes-of-Wales, kurmaynn usul gerei mendil salla
masnn ardndan, lke gne iinde yitip gidiyordu. Ge
celeri Aziyade'nin kaya bindii Beyaz Kule ve karanl
n iinde dolatm, her bir yannda yal narlar olan
talk krlar uzun sre seilebiliyordu.
Selanik sar ve orak dalarn zerinde uzanan, mi
narelerin oluturduu beyaz kntlar ve servilerin olu
turduu siyah kntlarla bezeli gri renkli bir leke olarak
kalmt.
Sonunda gri leke de Karaburun'un yksek kayalk
larnn ardnda phesiz sonsuza kadar kayboldu. Make
donya'nn oktan uzaklarda kalm kysnn zerinde
drt byk mitolojik doruk ykseliyordu: Olimpos,
Atos, Pelyon ve Ossa!
YALNIZLIK
stanbul, 3 Austos 1 8 7 6
gn ve etaptan oluan bir deniz yolculuu: Aynaroz, Dedeaa ve anakkale Boaz molalar.
Grubumuzun yeleri yleydi: Gzel bir Rum kadn,
iki Yahudi gzeli, bir Alman, bir Amerikal misyonerle
kars ve bir dervi. Olduka komik bir topluluktuk! Yine
de iyi anlatk ve syletik. Konumalar genellikle Latin
ce ya da Homeros dnemi Rumca'snda geiyordu. Mis
yoner ve benim aramda Polinezya dilinde sohbetler bile
yaanyordu.
gnden beri Majesteleri ngiliz Kral'nn kesesin
den, Pera'da bir otelde kalyorum. Komularm, akamla
rn Beethoven alarak geiren bir lord ile ho bir leydi.
Bir yerlerde dolanan gemimin Marmara Denizi'ne
dnn hi de sabrszlanmadan bekliyorum.
II
Samuel sadk bir arkada gibi izledi beni. Bundan ok et
kilenmitim. Messagerie'nin bir vapuruna atlamay ba
armt. Bu sabah yanma geldi. ten ve drst yzn,
yaayan tek bir canly tanmadm bu ehirde bana son
derece yakn gelen yzn grnce btn kalbimle ku
cakladm onu.
"te efendim, her eyi, dostlarm, lkemi, kaym
brakp sizin peinizden geldim" dedi.
Hibir yerde bulunmayan bu mutlak ve iten sada
katin yalnzca bu zavall insanlarda olduunu deneyim
lerimle rendim. Onlar uygar insanlara tercih ettiim
kesin, dierlerinin egoizmine ve soysuzluklarna sahip
deiller nk.
III
Samuel'in kulland btn fiiller ate ile sonlanyordu.
Grlt karan her eye fate boum " [bum yapt] diyordu.
"Samuel ata binerse, Samuel fate boum" [bum ya
par] diyordu.
Dnceleri kk ocuklarnki kadar anlk ve bir
biriyle balantszd. Temiz yreklilii ve safl l
snde dindard. Kendine zg batl inanlar ve garip
yorumlar vard. Ama en ok ciddi bir adam gibi davran
maya altnda komik oluyordu.
IV
KIZKARDENDEN LOTI'YE
Brightbury, Austos 1 8 7 6
Sevgili aabeyim,
Kouyor, denizler ayor, deiiyor, yerleiyorsun...
imdi de asla elde tutulamayacak kk bir ku gibi
uup gittin. Narin, bitkin, rzgrlarla yorgun dm,
seraplara oyuncak olmu ban, titreyen kanadn din
lendirecek kovuk bulamam zavall kk ku.
Selanik'te serap, her yerde serap! Bu amasz uu
tan bkp gzel, taze bir dala konana kadar dne dne,
dne dne u... Hayr, kanatlarn krlmayacak ve uuru
ma srklenmeyeceksin nk kk kularn tanrs
buyurmu bir kere, bu ty hafifliindeki tatl ban ev
resinde dolanan koruyucu melekler var.
Sanrm bitti! Bu yl hlamur aalarnn altnda
oturmaya gelmeyeceksin! K, sen imenlerimize ayak
basmadan gelecek! Be yl boyunca, ikimizi aralarnda
greceim konusundaki tatl, ho dnceyle izledim i
eklerin an, glgeliklerimizin sslendiini. Her mev
sim, her yaz mutluluumdu bu benim... Artk senden
baka kimsem yok ama birbirimizi de gremeyeceiz.
Gzel bir Austos sabah, sana Brightbury'den, yaz
lk evimizin hlamur aalarnn bulunduu avluya ba
kan salonundan yazyorum. Kular tyor ve gne n
lar drt bir yandan neeyle szlyor. Gnlerden
40
V
Pera'nn yukarsndaki grltl Taksim semti, douya
zg araba ve giysilerle tam bir ztlk gsteren Avrupal
l a r n araba ve giysileri, mthi bir scak, yakc bir g
ne, toz ve sar Austos yapraklarn kaldran lk bir rz
gr, mersin aalarnn kokusu, meyve satclarnn
grltleri, zm ve karpuzla dolu sokaklar... stan
bul'daki ilk anlarmda hafzama kaznan grntler bun
lard.
leden sonralarm Taksim yolunun kenarnda,
aalarn altnda rzgra kar oturup geiriyordum. Her
eye yabancydm. Geride braktm zaman hayal eder
ken, bu kozmopolit kalabaln geiini dalgn baklarla
izlerdim. Dncelerimin derinliklerine bu kadar sa-
41
42
43
VI
Bu adamla karlamak bende korkun bir etki brakm
t. Geceleri yaptm serserilikleri terk ettim ve Yahudi
Mahallesi olan Piripaa'da kendimi Marketo adyla ta
nttm Rebecca adl Yahudi kzdan baka metres edin
medim.
Austos sonu ve Eyll'n bir ksmn Boazii'ni
kefederek geirdim. Hava lk ve ihtiamlyd. Altn yal
dzl kayklarn doland durgun ve mavi sularda saray
lar ve yallarn glgesi yansyordu.
stanbul'da Sultan Murad'n tahttan inii ve Abdlhamid iin yaplacak trenlere hazrlanlyordu.
VII
istanbul, 30 Austos
44
45
VIII
Dostlar da kpekler gibidir: Sonu her zaman ac biter ve
en iyisi hi sahip olmamaktr.
IX
X
LOTI'DEN WILLIAM BROWN'A
Hzn dolu mektubunuzu ancak iki gn nce aldm.
Prince-of-Wales'e gndermisiniz, beni aramak zere Tu
nus'a ve daha birok yere gitmi.
Benim zavall dostum, siz de ok znt ektiniz
hayatta. stelik bunlar baka insanlardan daha derin
yayorsunuz nk benim gibi siz de kalbinizi ve du
yarllnz gelitirecek bir eitim almsnz.
47
48
49
XI
Halic'in sonunda bulunan Eyp Camii II. Mehmed tara
fndan, Peygamber'in dostu Eyp'n mezarnn bulun
duu yerde yaptrlmtr.
Hristiyanlarn girmesi, hatta evresinde dolamas
bile yasaktr.
Bu ants yap beyaz mermerden ina edilmitir, kr
larn ortasnda tek bana durmaktadr. Drt bir yan me
zarlklarla evrilidir. evresini saran devasa narlar ve
asrlk serviler arasndan kubbeleri ve minareleri belli
belirsiz grnr.
Bu mezarlklarn yollar glgeli ve lotur, ta ya da
mermer delidir, genellikle sszdr, iki tarafnda, be
yazlklar hl bozulmam, servilerin kara renkleri ze
rinde ldayan ok eski mermer talar sralanr.
Bu patikalarn glgeliinde yzlerce yaldz sslemeli ve ieklerle bezeli mezar barnmaktadr. Bunlar
saygdeer kiilerin, eski paalarn, byk Mslman
alimlerin mezarlardr. Bu hznl yollardan birinde
eyhlislamlarn mezarlarnn bulunduu bir trbe var
dr.
Sultanlar padiahlk klcn Eyp Camii'nde kua
nr.
XII
6 Eyll'de, sabahn altsnda, Eyp Camii'nin ikinci av
lusuna girme frsat buldum.
Eski ant bo ve sessizdi, yanmda, gsterdiimiz c
retkrlkla titreyen iki dervi vard. Mermer demelerin
zerinde azmzdan tek sz kmadan ilerliyorduk. Ca
mi sabahn bu saatinde kar beyazlndayd. Yzlerce ya
bani gvercin ssz avlularda yemleniyor ve uuuyordu.
Aba giymi iki dervi, caminin mein kapsn kal
drdlar ve imdiye kadar hibir Hristiyan gznn demedii, stanbul'un en kutsal yeri saylan bu saygdeer
mekna bakma frsat buldum.
Sultan Abdlhamid'in kl kuanmasndan bir gn
nceydi.
Yeni sultann, padiahlk sarayn devralmak iin
byk bir atafatla geldii gn hatrlyorum. Trki
ye'de tahta kma ihtimali olan veliahtlarn tutulduklar
eski saraydaki o lo inziva evinden ayrln ilk gren
lerden biriydim. Byk tren kayklar onu almaya gel
miti ve kaym kayna deecek kadar yaknd.
Bu birka gnlk iktidar sultan yalandrmaya yet
miti. O zamanlar yznde imdi yitirdii bir genlik ve
dirilik vard. Giysilerinin ar sadelii evresini sardk
lar Dou atafatyla eliiyordu. ok yksek bir iktidara
ulatrlmak zere grece karanlktan karlan bu adam
kaygl bir dalgnla dm gibiydi. Zayf, solgun, z
gn ve dnceliydi. Byk siyah gzlerinin evresinde
XIII
Bugn, 7 Eyll'de, sultann padiahlk klcn kuand
byk tren gerekleti.
Sylendiine gre Abdlhamid, halifelere gsteri
len itibar kazanmak iin acele ediyordu, iktidara gelii
nin islamiyet iin yeni bir a amas, Trkiye'ye ise bi
raz daha itibar ve son bir parlt getirmesi mmknd.
Abdlhamid,
Osman
52
XIV
Samuel'in dn hznl evime biraz olsun nee getir
di. Pera kumarhanelerinde ans yzme glyor. Dou'da sonbahar muhteem. Dnyann en gzel lkelerin
den birinde yayorum ve snrsz bir zgrlm var.
Asya ve Avrupa kysnn kasabalarnda, dalarnda ve
ormanlarnda istediim gibi koabiliyorum. Bir gn iin
de yaadm duygular ve olaylarla birok zavall insan
bir yl avunuyordur.
slam'n byk dini bayramlarn, ihtiamn tekrar
yaatan Sultan Abdlhamid'e Allah uzun mrler versin.
stanbul her gece aydnlatlyor. Boazii Bengal kla
ryla ldyor. Dou'nun son klaryla phesiz bir daha
grmek mmkn olmayacak byk bir gsteri yeri gibi.
Siyasete aldrmamama ramen, yok edilmek istenen
bu gzel lkeye sevgi duyuyorum ve farknda olmadan
yava yava Trk oluyorum.
XV
...Samuel ve uyruu zerine bilgiler aldm: ans eseri
Trk kt, Atalar spanya'dan gelmi bir Yahudi.
Selanik'te kayklk ve hamallk yapan bir serseri
gibiydi. Burada da rhtmlarda srdryor mesleini. Di
erlerinden daha dzgn bir tipi olduundan, ok m
terisi oluyor ve gzel gnler geiriyor. Akamlar biraz
zmle bir para ekmek yiyor ve hayatndan memnun
evine dnyor.
5-1
XVI
Dn akam zzeddin Ali'nin evine gitmek iin stanbul'u
atla getim. Byk bayram gnyd. Ramazan'n son g
nnde Dou'ya zg tam seyirlik bir manzara vard.
Btn camiler klandrlmt. Minareler en tepe nokta
larna kadar l ld. Kur'an'dan baz ayetler kl harf
ler halinde havada asl duruyordu. Top sesiyle birlikte,
binlerce insan ayn anda Allah'n adn haykryordu.
Bayram giysileri iindeki kalabalk sokaklarda ellerinde
meale ve fenerlerle dolayordu. pek giysiler, altn ve
gmle donanm rtl kadnlar gruplar halinde dola
yordu.
55
XVII
KARAGZ
Karagz Efendi'nin maceralar ve bencillikleri saysz
Trk neslini elendirmitir. stelik bu kahramana duyu
lan sevginin tkendiini gsteren bir belirti de yoktur.
Karagz eski Fransz kuklalaryla byk benzerlik
ler gsterir. Kars dahil herkesi dvdkten sonra kendi
si de eytan tarafndan dvlr ve seyircilerin mutluluk
gsterileri arasnda gzden kaybolur.
Karagz, kartondan ya da tahtadan yaplr. Gsteri
lerde kukla ya da inliler'e zg glge tiyatrosu eklinde
kullanlr. Her ikisinde de komiktir. Guignol'n bile akl
na gelmeyecek sesler ve durular bulur. Karsna ettii il
tifatlar dayanlmaz lde komiktir.
Karagz'n seyircilerle konutuu ve att anlar
olur. Bazen mnasebetsiz laflar eder ve herkesin nnde
bir Kapusen'i bile utandracak hareketlerde bulunur.
Trkiye'de bunlar mmkndr. Burada sansr ilemez
ve her akam birok Trk ailesinin, ellerinde fenerler
56
XVIII
Pera beni skyor, rahatsz ediyor. Gidip eski istanbul'a,
hatta daha da tesine, kutsal Eyp semtine yerleeceim.
Orada Arif Efendi adyla biliniyorum. Adm ve ko
numumu bilen yok. Komularm olan iyi Mslmanlar
milliyetim hakknda fikir sahibi deiller, stelik bu du
rum ne onlar ne de beni rahatsz ediyor.
Deerhound'dan iki saat uzakta, krlarn ortasnda,
yalnzca bana ait olan bir evdeyim. Buras son derece gzel
bir Trk semti: Gndzleri kendine zg bir hareketlili
in hkim olduu bir ky caddesi var, pazarlar, kahveci
ler, adrlar ve badem aalan altnda bada kurmu
nargilelerini tttren arbal derviler.
Beyaz mermerden abidevi bir eski emeyle sslen-
57
XIX
Bu bombo ev, plak duvarlar, aralk pencereler ve kilit
siz kaplar karsnda iime bir huzursuzluk dolmutu.
Buras gerekten ok uzak ve sszd. Deerhound da ok
uzaktayd...
XX
Samuel sekiz gnn ortal ykayp paklamak, delikleri
tkamakla geirdi. Btn zemini beyaz rtlerle kaplyor
duk. Bu temizlik ve rahatlk salayan bir Trk geleneiy
di. Pencerelere perdeler asm, geni bir divan zerinde
aa dallar ili krmz bir rtyle kaplayarak evimizin
mtevaz grnmn imdilik tamamlamtk.
Evin hali imdiden deimiti. inden rzgr geen
bu yapy evim haline getirebileceime inanmaya bala
m ve artk ok da ssz bulmamaya balamtm. Ama
yine de yeminlerine uyup bu evde yaamaya gelmesi ge
rekiyordu, nk belki de yalnzca onun iin bu kadar
uzaklamtm btn dnyadan!
Eyp'te biraz da semtin mark ocuu gibiydim.
Samuel'e de fazlasyla deer yeriliyordu.
nceleri benden ekinen komularm Allah tarafn
dan gnderilen, nereden geldiini bilmedikleri, her eyi
gizemli bu sevimli yabancy benimsemeye balamlard.
Dervi Hasan Efendi iki saatlik bir ziyaretin sonun
da u sonulara varmt: "Ei benzeri olmayan bir deli
kanlsn. Yaptn her ey garip! ok gensin ya da en
59
XXI
Eyll 1 8 7 6
60
XXII
Eyp, Kasm gecelerinde son derece yasl bir dnyayd.
Bu inziva evinde geirdiim ilk gecelerde kalbim skn
tyla ve garip duygularla doluyordu.
Hava kararp, kapm ilk kez kapattmda, zerime
derin bir hzn kefen gibi kapanmt.
Dar kmak istedim. Fenerimi yaktm. (stan
bul'da fenersiz dolaanlar tutukluyorlar.)
Ama akam saat yediden sonra Eyp'te her yer ka
panyor ve sessizlie brnyordu. Trkler gn batnca
yatyor ve kaplarn srglyorlard.
Uzaklarda, bir pencere kafesinden szan bir k kal
drm talarna yansyorsa, kap aralndan bakmamak
gerekirdi. Bu lamba zerinde sarklarn bulunduu b
yk mezarlar aydnlatan bir trbe lambas olabilirdi an
cak. Kafesli pencerenin nnde boazlansanz kimsenin
ruhu duymazd. Sabaha kadar titreyen bu lambalar bile
karanlkta insann iini rahatlatrd.
istanbul'da her sokan bir kesinde byle bir tr
beye rastlanrd.
Oralarda, hemen yan banzda, sokaklarn bittii
61
XXIII
Bir arkada bulunur ama sadk bir dost bulmak ko
lay deildir.
Btn dnyay dolasanz da, tek dost bulamad
nz olur...
XXIV
LOTI'DEN BRIGHBURY'DEK KIZKARDENE
Eyp, 1 8 7 6
6?.
63
XXV
LOTI'DEN PLUMKETT'E
Eyp, 15 Kasm 1 8 7 6
64
XXVI
KIZKARDENDEN LOTI'YE
Brightbury, 1 8 7 6
Sevgili aabeyim,
Dnden beri mektubunuzun neden olduu bir
umutsuzluktan kurtulamyorum... Ortadan kaybolmak
istiyorsun!.. Bir gn, sevgili annemizin bizi brakaca
gnde ortadan kaybolmak, beni sonsuza dek terk etmek
istiyorsun. Btn anlarmzn silinmesi, gemiimizin
yok olmas, Brightbury'deki topraklarn satlmas, gz
mz gibi baktmz eyalarmzn datlmas ve senin
aslnda lmemi olman... Bilmediim bir yerlerde blis'in penesinde srnmeye devam edeceksin demek.
Yalandn ve ac ektiini hissetmeyi srdreceim!..
Tanr'dan dileim seni bundan nce ldrmesi! Bylece
senin iin alarm, bylece yokluunu hisseder, kabul
eder, acm eker, boyun eerim.
Sylediklerin beni isyan ettiriyor ve iimi paral
yor. Demek bu sylediklerini yapacaksn. Byle korkun
ve lanetli bir yol izlemek istediine, senin varoluunda
bir anlamm kalmadna gre, souk bir ifade, katla
m bir kalple yapacaksn bunu... Senin hayatn benim
hayatmdr. Benim varlmda-kimsenin szamad, sa
na ait bir yer var ve sen beni terk ettiinde buras bo ka
lp, beni yakp kavuracak.
Aabeyimi kaybediyorum. stelik bu konuda uyarldm. Bu bir zaman meselesi, birka ay daha var belki.
Aabeyim zaman ve sonsuzluk iinde kaybolmu, imdi-
67
68
XXVII
"htiyar Hayrullah, bana kadn getir!" dedim.
htiyar Hayrullah tam nmde yere oturmutu. K
tcl ve tiksindirici bir bcek gibi tortop olmutu. Kel ve
sivri kafas lambamn nda parlyordu.
Saat sekizdi, bir k gecesiydi ve Eyp semti bir me
zar kadar karanlk ve sessizdi.
69
10
EYP'LE BRLKTE
I
Eyp, 4 Aralk 1 8 7 6
72
II
Hadi! Gklerin mealesi! Hadi! Senin elin benim!
ALFRED DE MUSSET, Portia!
diyordu bana.
73
III
Eyp, Aralk 1 8 7 6
IV
Bu lgn d, bir zamanlar Selanik'te, Aziyade'yle bir
saat geirebilmek iin Samuel'le hayatlarmz tehlikeye
attm zamanlarda kurmutum: Dou'nun bir yerinde,
zavall Samuel'in de bizimle gelecei unutulmu bir k
ede, onunla birlikte yaamak istiyordum. Mslman
larn dncelerine her adan aykr olan bu ryay ne
redeyse geree dntrdm.
stanbul byle bir eyin denenebilecei tek yerdi.
Bir zamanlarn Paris'i gibi gerek bir insan lyd. Her
kesin kendi istedii gibi ve kontrol edilmeden yaad,
Loti, Arif ve Marketo gibi deiik kiiliklerin bir arada
var olabilecei birok byk ehir gibiydi.
...Brakalm k rzgr esip gesin. Brakalm Ara
lk frtnalar kapmzn srmelerini, pencerelerimizin
parmaklklarn sarssn.
Ar asma kilitlerin korumasnda, dopdolu bir silah
ambar ve Trk evlerinin girilmezliiyle, bakr mangaln
nnde, evimizde nasl da rahatz kk Aziyade!
V
LOTI'DEN BRIGHTBURY'DEK KIZKARDENE
Sevgili kk kardeim,
Sana daha nce yazmamakla acmaszlk ve nankr
lk ettim. Sylediine gre sana ok ac vermiim, sana
inanyorum. Ne yazk ki dndklerimi yazmtm ve
hl da byle dnyorum. Sana verdiim ac konu
sunda bir ey yapacak durumda-deilim. Yalnzca kalbi
min derinliklerini sana amak konusunda hata ettiimi
dnyorum ama sen talep etmitin.
Beni sevdiine inanyorum. Baka kantlar olmasa
bile, mektuplarn yeter. Ben de seni severim bilirsin.
Bir eylerle ilgilenmem gerektiini sylyorsun. yi
ve drst bir eylerle ilgilenip ona balanmam gerektii
ni. Benim zavall ihtiyar annem var zaten. Bugn hayat
mn anlam, kendimi adadm ama yalnzca odur. Biraz
neem, biraz cesaretim varsa onun iindir. Varoluumun
yapc ve mantkl ksmn onun iin koruyor, onun iin
Deniz Subay Loti olarak kalyorum.
Ben de seninle ayn grteyim. Yorgunluktan ve
ypranmlktan bitmi, terk edilmi bir ihtiyar ehvet
dknnden daha itici bir ey dnemiyorum hayatta.
Ama ben bu noktaya gelmeyeceim. Bann aresine bakamayan, genliini ve ekicilii kaybetmi biri haline
dntmde ortadan kaybolacam.
Bu konuda beni anlamamsn: Kayboluum l
mm olacak.
Dnmde sizin iin, senin iin, son bir kez aba
gstereceim. Sizinle birlikte olduumda dncelerim
77
VI
Arif Efendi'nin evi yava yava mtevaz olmaktan kp
atafatl hale gelmeye balad: ran hallar, zmir kap
perdeleri, fayanslar, silahlar. Btn bu eyalar tek tek,
olduka byk zahmetlerle geldi ve bu ekilde bir araya
gelmeleri daha da ekici bir hal almalarna neden oldu.
Rulet sayesinde Saray'dan kma, krmz gller ili,
mavi saten perdeler edindim. Bir zamanlar plak olan
duvarlar artk ipekle kapl. Bir inziva evinde sakl bu
hal, lks dler lemi grnts yaratyor.
Aziyade her akam yeni bir ey getiriyor. Abeddin
Efendi'nin evi eski ama deerli eyalarla dolu bir ft
ars gibi ve Aziyade kadnlarn haremden istedikleri
ni alp kullanmaya haklar olduunu sylyor.
Rya sona erdiinde hepsini alp geri gtrecek ve
bana ait olanlarsa satlacak
VII
Dou hayatm, zgr ve ak havada geen hayatm,
amasz uzun yrylerimi ve stanbul'un grltsn
bana kim geri verecek?
Gece Eyp'e ulamak zere sabah Atmeydan'ndan
yola kmak, elde tespih camileri dolamak, btn kah
velerde, trbelerde, kabirlerde, hamamlarda ve meydan
larda durmak, bakr ayakl minicik mavi fincanlardan
Trk kahvesi imek, gnete oturmak ve nargilenin du
manyla ar ar sarho olmak, dervilerle, gelip geen
lerle sohbet etmek, hareket ve k dolu bu tablonun bir
kesinde kendin olmak, zgr, kaygsz ve yabanc ol
mak, akam sevgilinin sizi bekleyecei evi hayal etmek.
Neeli ve hep hayal leminde olan, halkn iinden
gelen ve son derece air ruhlu, her koulda glen ve ba
na lecek kadar bal dostum Ahmed nasl da tatl bir
yol arkada!
Eski stanbul'un ilerine girdike, kutsal Eyp sem
tine ve byk mezarlklarna yaklatka tablo kararyor.
Mavi Marmara'nn, Asya adalar ve dalarnn manzara
lar kyor karmza ama ortalktaki insan says azal
m ve evler hznleniyor. Eski psk, gizemli yaplar
ve yal Trkiye'nin yabanl yklerini anlatan grnt
ler arpyor gze.
Herhangi bir yerde, Ahmed'in mutfaa girip kulla
nlan malzemelerin temizliini ve hazrlan biimini
bizzat denetledii kk Trk lokantalarndan birinde
akam yemeimizi yiyip Eyp'e vardmzda gece tama
men km oluyor.
79
VIII
Dostum Ahmed, ihtiyar babas brahim'in hesabna gre
yirmi, ihtiyar anas Fatma'nn hesabna gre yirmi iki
yanda. Trkler yalarn bilmiyor. D grnyle, k
sa boyuna ramen Herkl gibi yapl oluuyla komik bir
ocuk. Onu tanmayan, zayf ve gne yan yzne, ga
gaya benzeyen kck burnu ve kck azna baka
rak narin bir yaps olduunu sanabilir. Zaman zaman
hznl bir yumuaklkla bakan ya da nee ve zekyla
parldayan kk gzleriyle kendine zg bir ekicilii
vardr.
Bu zel ocuk bir ku kadar neelidir. En komik d
nceleri bile farkl bir biimde ifade eder. Drstlk ve
eref kavramlarn abartr. Okumay bilmez ve hayatn
hayal leminde geirir. Kalbi gibi eli de aktr: Kazanc
nn yarsn sokaktaki yal dilencilere datr. Btn ser
veti kiraya verdii iki atdr.
Ahmed'in kim olduumu anlamas iki gn srm
t ve gerektiinde onun hibir eyden haberi olmadn
sylemem kouluyla, srrm saklayacana sz vermiti.
Zaman getike kendini dostum olarak grmeye bala
m ve evde kendine bir yer edinmiti. Tapt Aziyade'nin hem ua hem koruyucusuydu. Onun adna, on
dan daha fazla kskanlk gsteriyor ve beni yal bir
polis ustalyla izliyordu.
80
IX
Bir ay sonra, deta bir sabr timsali olan Ahmed'e, biraz
da utanarak iki mecidiye aylk verdim. fkeden mosmor
kesildi. Hemen iki cam krd ve ertesi gn paralarn
deyerek yaptracan syledi. cret sorunu bylece
zlm oldu.
X
Onu bir akam, odamda ylece dikilmi, ayaklarn yere
vururken buldum.
"Sen
ok eytan
Loti!..
Anlamadm
seni!"
81
cinler,
Kaplanlar,
Aslanlar
dmanlar,
vb.
XI
KIZKARDENDEN LOTI'YE
Brightbury, Aralk 1 8 7 6
Sevgili kardeim,
Mektubunu tekrar tekrar okudum! u an iin syle
yebileceim tek ey bu ve bir de Sunam'n kars gibi
"Her ey yolunda!" diyebilirim.
Pusulasz srklenen btn kalpler gibi, senin kal
bin de elikilerle dolu. Umutsuzluk lklar atyor, her
eyin elinden kayp gittiini sylyor, hararetle efkat
diliyorsun benden. Ama sevgim hakknda gvence ver
diimde, yannda olmayanlar unuttuunu ve cennet ha
yatnn sonsuza dek srmesini dilediin Dou'nun bu
kesinde ne kadar mutlu olduunu sylyorsun. Ama
ben buradaym, yerimden kmldamyorum. Bu tatl l
gnlklarn unutup yerine yenileri geldiinde de beni
burada bulacak ve belki u anda dndnden daha
ok deer vereceksin.
Sevgili kardeim, sen bana, sen Tanr'ya, sen bize
aitsin. Belki de yaknlarda bir gn cesaretine, gvenine
ve umuduna tekrar kavuacan hissediyorum. Bu hata
nn ne kadar tatl ve ho, deerli ve iyi olduunu gre
ceksin. Ah! Beni yaatan, pimanlk ve korku duymadan
ldrecek olan, asrlardan beri dnyay yneten, ehitler
alan, byk halklar yaratm olan, yas neeye dnt
ren, her yerde "Ak, zgrlk ve merhamet!" diye ba
ran bu binlerce kez kutsanm yalan!
XII
Bugn 10 Aralk. Padiah ziyaret.
Dolmabahe Saray'nn avlularnda her ey, hatta
toprak bile kar gibi bembeyaz: Mermer rhtm, mermer
yol, mermer merdivenler. Bu inanlmaz beyazlk zerin
de sultann lal rengi niformal muhafzlar, altn srma
l gk mavisi giysileriyle bando takm, elma yeili zeri
ne latiniei sars elbiseleriyle uaklar garip bir ztlk
yaratyor.
Sarayn eitli yerlerindeki kntlar martlar, kara
bataklar ve gvercinler iin tnek oluturuyor.
erideyse byk bir ihtiam.
Merdivenlerdeki mzrakllar takm, byk tyl
apkalar altnda yaldzl mumyalar gibi dizilmi duru
yorlar. Biraz da Alaaddin gibi giyinmi subaylar iaret
lerle emirler yadryor.
Sultan ciddi, solgun, yorgun, sanki yklm.
Ksa bir kabul treni, arbal selamlar, yere kadar
eilip geri ekiliyoruz.
Boazii'ne bakan byk bir salonda kahve ikram
ediliyor.
Diz ken uaklar sedef ve deerli talarla ssl
yaklak iki metre uzunluundaki ocaklar uzun ubuk
larla yakyor.
Zarflar (kahve fincanlarnn ayaklar) gm ile
meli. Byk kzl elmaslarla ve birok deerli tala ssl.
XIII
Abeddin Efendi'den daha talihsiz bir kocay arasan
btn islam aleminde bulamazsn. Bu ihtiyar hep uzak
larda Asya'da bir yerlerde. Garip de olsa, birbirleriyle
usta hrszlar kadar iyi anlaan ve olan biten her eyi sr
olarak saklayan, en by otuz yanda drt kars var.
Aziyade, en genleri ve en gzelleri olmasna ra
men tepki toplamyor, bykleri onu ele vermiyor.
Aslnda bu benim anlayamadm bir gelenek. O da
dierleri gibi kar ve e sfatn tayor ve dierleriyle eit
konuma sahip.
XIV
Aziyade'ye, "Efendinin evinde ne yapyorsun? Harem
deki uzun gnleri neyle geiriyorsun?" diye sordum.
"Ben mi?" diye cevap verdi. "Sklyorum. Seni d
nyorum Loti. Senin portrene bakyorum. Salarna
dokunuyorum. Bazen de yanmda gtrdm sana ait
eyalarla oyalanyorum."
Birinin salarna ve resmine sahip olmak Aziyade
iin ok zel, imdiye kadar benden baka kimse iin ha
yal etmedii bir eydi. Resim Mslman inanlarna ay
kr, gvurlara zg bir yenilikti ve Aziyade bunda deh
etle kark bir ekicilik buluyordu.
Salarndan bir tutam almama izin vermesi iin be
ni ok sevmesini beklemek gerekmiti. Bu tutam tekrar
uzamadan lme ve bir kfir tarafndan kesilmi salarla
85
86
XV
stanbul, 25 Aralk 1 8 7 6
87
XVI
LOTI'DEN PLUMKETT'E
Eyp, 27 Eyll 1 8 7 6
Sevgili Plumkett,
te zavall Trkiye, Merutiyet ilan ediyor! Nereye
gidiyoruz? Size soruyorum; Hangi asrda yayoruz?
Merutiyeti bir sultan. Bu konudaki btn dncele
rim alt st oluyor.
Bu olay Eyp'te znt yaratt, btn inanl Ms
lmanlar Allah'n onlar terk ettiini ve padiahn akln
yitirdiini dnyor. Her trl ciddi olay, zellikle de
politikay alaya alan ben, bu olayn zgnlne, Trki
ye'nin bu yeni sistemle varolan dzenini kaybedecei
dncesine taklp taklyorum.
Bugn, Kanuni Sultan Sleyman'n trbesinde bir
ka dervile oturuyordum. Sze Kur'an'dan balayp, bi
raz politika konutuk ve ne olu Mustafa'y boduran bu
byk hkmdar ne de burnu kalkk ei Hurrem Sultan'n Merutiyet'i ilerine sindiremeyeceinden sz et-
88
XVII
istanbul, 27 Eyll.
7 Zillice 1 2 9 3 Hicri
89
XVIII
- Dou! Dou! Ne gryorsunuz orada airler?
Ruhlarnz ve gzlerinizi Dou'ya evirin!
"Yazk!" diye cevap verdi uzun sre iitilmeyen sesleri,
"Esrarl bir gn gryoruz orada!"
Belki de akam afak sanyorlar."
VICTOR HUGO,
Alacakaranlk Ezgileri
91
92
XIX
Fatih Sultan Mehmed'in camisi bizi, Ahmed ve beni, gri
tatan byk kaplarnn nnde, gnein altnda, insan
larn konutuu hi bir dille ifade edilemeyecek kararsz
dler iinde otururken gryordu sk sk.
Eski stanbul'un yukar ksmndaki Sultan Mehmed
Meydan'nda, kamir kaftan giymi, banda beyaz sark
lar tayan adamlar dolard. Tam ortada ykselen cami
stanbul'un en byk ve en kutsal camilerinden biriydi.
Geni meydan, ar kovan sralarna benzeyen ta
kubbe sralarnn ykseldii gizemli duvarlarla evrelen
miti. Bunlar kafirlerin asla ieri alnmad, yalnzca
softalarn kalabildii konutlard.
Bu semt Dou'ya zg hareketin merkeziydi: Deve
ler tekdze ngraklarn ngrdatarak sakin sakin aar
d meydan. Derviler dini sohbetler yapmak zere gelip
otururdu kenarlarnda. Bat'nn hibir paras ulama
mt henz buraya.
XX
Bu meydann hemen yannda, lo, kimsenin gelip ge
medii, yeil otlar ve yosunlarn yetitii bir sokak vard.
te Aziyade'nin evi de buradayd. Burann ekiciliinin
srr buydu. Varlndan yoksun olduum uzun gnleri,
bu sokaklarda dolaarak, ondan daha az uzakta, kimseye
gzkmeden ve her trl pheden uzak geirirdim.
XXI
Aziyade ou zaman olduu gibi sessizdi, gzleri hzn
l bakyordu.
"Neyin var Loti? Neden hep karamsarsn? Sen gitti
inde leceime gre, asl benim neesiz olmam lazm"
dedi.
Sonra gzlerini iine ilemek istermiesine benim
kilere dikti ve bu baklarn srar karsnda bam e
virmek zorunda kaldm.
"Sevgilim! Sen burada olduun srece hibir ik
yetim olamaz. Bir kraldan bile mutluyum ben" dedim.
"Senden daha ok sevilen var mdr Loti? Kimi ks
kanabilirsin? Sultana bile imrenebilir misin?"
Bu doruydu: Sultan, Osmanllar iin yeryzndeki
en mutlu kii olmas gereken adam, kskanabileceim bi
ri deildi. Yorgun ve yalyd, stelik bir merutiyet h
kmdaryd.
"Dnyorum da Aziyade, padiah benim zgr
lme ve genliime sahip olmak iin her eyini, hatta
94
XXII
Setre ve siyah apka tayan herkese kar sert ve kstah
davranrdm. Bu kiiler benim iin yeterince parlak yete
rince soylu deildi. Eitlerimi fazlasyla aalar, arka
dalarm ince eleyip sk dokuyarak seerdim. Burada
ise halktan bir kii, Eypl bir yurtta haline gelmitim.
Kayklar ve balklarn mtevaz yaam, onlarn top
lum kurallar ve zevklerini benimsemitim.
Akamlar, Samuel ve Ahmed'le birlikte kahveci
Sleyman'n kahvesine gittiimde, atein evresindeki
halkay geniletiyorlard. Srayla herkesin elini skyor
ve k geceleri masallar (sekiz gn sren ve cinler ve pe
rilerle dolu hikyeler) anlatan meddah dinlemek zere
oturuyordum. Kendimi onlarn arasnda rahat hissedi
yor, lkemden ok uzakta olduumu unutuyordum.
95
XXIII
PLUMKETT'TEN LOTI'YE
Liverpool, 1 8 7 6
Sevgili Loti,
Figaro bir dahiydi: O kadar ok glerdi ki, alamaya
hi zaman olmazd. Temel prensibi, olabileceklerin en
iyisiydi. Bunu gayet iyi biliyorum, nk ben de uygula
maya alyor ve iyi kt baarl da oluyorum.
Ne yazk ki ok uzun sre ayn kii olarak kalmak
hep zor oldu benim iin. Figaro'nun neesi ok sk terk
ediyor beni ve bahtszlklar peygamberi Yeremya ya da
Davud ele geiriyor. Konumak yerine, lklar atyor,
kkryorum! Yazmyor, kalemimi krmaktan ve mrek
kep hokkam frlatmaktan baka bir ey yapamyorum.
Hayali bir varla, ideal bir gnah keisine yumruk gs
tererek byk admlarla yryor, btn aclarmn
nedeninin o olduuna inanyorum. Olabilecek her trl
samal yapyorum. Kapal kaplar ardnda anlamsz
szler haykryor, sonra sakinleip belki daha ok yoru
lup duruluyor, aklm bama topluyorum.
Yine garip bir adam olduumu, belki de deli oldu
umu syleyeceksiniz, kim bilir? Buna tek cevabm:
"Evet ama sandnz kadar deil. rnein sizin kadar
deil" olabilir.
Hakkmda bir yargya varmadan nce beni biraz da
ha tanmanz, biraz olsun anlamanz ve akl banda bir
insan u anda olduum garip yarata dntren ko-
97
98
99
100
klar arasnda ar vzlts gibi Latince bir eyler okunuyor. Sizi grmeye alkn olanlar, hayattayken iyi bir
insansanz sizi zlyor, hatta birka itenlikle alyor.
Ama sonunda, mirasnz kaplyor.
Hayat byle devam edip gidiyor!
Btn bunlar dostum, dnya zerinde yrekli in
sanlar, her eyiyle drst, yaps gerei iyi, yalnzca ken
di kiisel tatmini iin iyilik yapan insanlar olduu gere
ini deitirmiyor. Bu insanlar ceza almayacaklarndan
emin olduklarnda bile almyor, ldrmyor, nk
tutkularnn hkim olamayaca eylemlerini srekli ola
rak kontrol altnda tutan bir vicdanlar var. Bu insanlar
sevebiliyor, bedenlerini ve ruhlarn adayabiliyor. Tanr
ya inanan ve Hristiyanlk kurallarn uygulayan rahip
ler, birka zavall hastay kurtarmak iin salgnlarn ze
rine yreklilikle giden doktorlar, zavall yarallar tedavi
etmek iin ordularn ortasna dalan iyiliksever rahibeler,
servetinizi emanet edebileceiniz bankerler, servetinin
yarsn size balayabilecek dostlar, fazla tede arama
ya gerek yok, btn kfrlerinize ramen mesela ben, si
ze sevgi ve snrsz bir sadakat sunabilirim.
Dolaysyla brakn bu ocuksu ikyetleri. Bunlar
dnmek yerine hayaller kurmanzdan, mantk yerine
tutkunun peinden gitmenizden kaynaklanyor.
Byle konutuunuzda kendinize de iftira ediyorsu
nuz. Mektubunuzun sonundakilerin doru olduunu ve
sizi kendinizi anlattnz biimde kabul ettiimi syle
yecek olsaydm, bana yalnzca itiraz edecek, btn bu
korkun dncelerin bir tek szcne bile inanmad
nz, dierlerinden daha duyarl olan bir kalbin mey-
101
XXIV
LOTI'DEN WILUAM BROWN'A
Eyp, Aralk 1 8 7 6
Sevgili dostum,
Size hayatta olduumu hatrlatmak isterim. Arif
Efendi adyla, Eyp'teki Kurueme Soka'nda oturuyo
rum. Bana hayatta olduunuzu gsterecek birka satr
yazarsanz ok sevinirim.
Konstantiniye'ye stanbul tarafndan karsanz,
drt kilometre, kadar pazarlar ve camiler arasndan y
rr, ocuklarn ta atarken onlara yabanc gelen takkeni
zi nian aldklar kutsal Eyp semtine gelirsiniz. Kuru-
102
XXV
istanbul, 1 Ocak 1 8 7 7
XXVI
Muhteem bir gecede Unkapan yokuundan aa ini
yorduk.
istanbul'un allmadk bir grnts vard. Hoca
lar btn minarelerden garip makamlardan bilinmedik
dualar okuyorlard. Gecenin bu sessiz saatinde ok yuka
rlardan yanklanan bu tiz sesler insan kaygya dr
yordu. Kaplarnn nnde toplanan Mslmanlar gk
yznde korkun bir eye bakyor gibiydiler.
Ahmed de onlarn baklarn takip etti ve dehet
iinde elime sarld: Az nce Ayasofya'nn kubbesi ze
rinde olanca parlaklyla grdmz ay neredeyse s
np gitmi gibiydi: Artk krmz, snk, kanl bir lekeye
benziyordu.
Gkyznden gelen iaretlerden daha etkileyici bir
ey dnemiyorum. Yldrm hzyla aklma den ilk
duygu dehet oldu. Uzun sredir takvime bakmay ih
mal ettiimden bu olay beklemiyordum.
Ahmed bunun ne kadar vahim ve korkun bir du
rum olduunu anlatmaya abalyordu: Trk inanlarna
gre ay bu srada onu yok etmeye alan bir ejderhayla
savamaktayd. Ancak Allah'a yalvararak ve canavar
zerine kurun yadrarak yardm edilebilirdi.
Btn camilerde durumla ilgili dualar ediliyordu,
istanbul'da yaylm atei balamt. Btn pencereler
den, atlardan, bu korkun olay mutlu sona kavutur
mak iin aya doru ate ediliyordu.
Eve gitmek zere Fener'den kaya bindik. Yolda
durdurulduk. Hali'te, yar yolda, zaptiyelerin kay
105
106
XXVII
Ahmed, tedavinin baaryla sonulandn bildirmek
iin saat on bire doru uyandrd bizi. ay eyu yaplm
(iyi olmutu).
Gerekten de bsbtn iyileen ay Dou'nun gzel
gkyznde muhteem mavi bir lamba gibi parldyordu.
XXVIII
"Behice Annem" eski paalardan birinin kz, bir dieri
nin dul eiydi. Kur'an'dan, hatta Mslman ve eriat ya
salarndan daha sert dnceleri vard. Seksen yanda
yatalak bir ihtiyard.
Behice Hanm'n ei merhum evket Davud Paa,
Sultan Mahmut'un gzdelerinden biriymi ve bir yenie
ri katliamna katlm. O dnemde padiah huzuruna
kan Behice Hanm btn gcyle onu bu konuda tevik
etmi.
htiyar Behice Hanm Taksim'in yksek kesimlerin
deki bir Trk semti olan Cihangir'in dik yokularndan
birinde oturuyordu. Uurumlarn kysndaki evinde,
dibudak aalarndan zenle yaplm kafeslerle evrili
iki cumba vard.
Buradan Fndkl mahalleleri, Dolmabahe ve ra-
107
XXIX
Ocak 1877.
Boazii'nin yukar ksmnda, Karadeniz giriinde, Bykdere'de sekiz gn. Deerhound muhafz kpekleri gibi
Rusya'nn karsnda pusuya yatan Trk kruvazrlerinin
yannda demir att. Deerhound'un beni stanbul'dan
uzaklatran bu konumu ihtiyar Abeddin'in evinde ge
irdii bir dnemle akt. Bylece her ey yolunda gitti
ve bu ayrlk sayesinde ihtiyatl davranm olduk.
Hava souk. Yamur yayor. Gnler Belgrad or
manlarnda geiyor. Ormanda yaptm bu gezintiler be
ni ocukluumun mutlu gnlerine gtryor.
Yal aalar, obanpsklleri, yosunlar ve ereltiotlar sanki Yorkshire'n bitkileri. Bir de aylar olmasa,
insan kendini vatannn yal ormanlarnda sanacak.
XXX
Samuel kedilerden korkuyor. Gndzleri kediler aklna
garip fikirler getiriyor, kedilere glmeden bakamyor.
Geceleri ise daha saygl oluyor ve mesafeli duruyor.
Elilik balosuna katlmak iin giyiniyordum. Uyu
mak zere yanmdan ayrlan Samuel birden geri dnerek
kapma vurdu.
"Bir
madame
kedi
qui
portate
ses
piccolos
dormir
com Samuel!" [Bir anne kedi yavrularyla birlikte Samuel'in yannda uyumaya geldi] diyordu korkmu bir sesle.
Ve tarifsiz bir ciddiyetle evresine bakp "Bizim ev
de kedileri rahatsz edenler o ay iinde lrler. Msy
Loti, ne yapacaz?" diye ekledi.
Hazrlanmam bitince, arkadama yardm etmeye
karar verdim ve odasna gittim.
Gerekten de Samuel'in yastnn tam ortasna bir
hanm kedi yerlemiti. ok gzel sar tyleri olan, i
man, salkl grnmde bir kediydi. Byk bir vakar ve
zafer edasyla malum yeri zerine oturmu, bir kaskat
kesilmi Samuel'e bir de rtnn zerinde oynaan yav
rularna bakyordu.
Bir keye ken Samuel uykudan bitkin halde ka
derine boyun emi, bu aile sahnesini izleyerek yardm
na komam bekliyordu.
Bu hanm kediyi tanmyordum. Bununla birlikte
boynuma asld ve ocuklaryla birlikte dar karrken
glk karmad. Sonunda Samuel yatan zenle sil
keledi ve yatmaya hazrland.
O gece geri dnmemeyi planlyordum. Yine de saat
iki civarnda eve dnmeye karar verdim.
110
XXXI
Rumlar'n Noel'iydi. Eski Fener mahallesi bayram hava
sndayd.
ocuklar ellerinde rengrenk eit eit fenerler ve
amdanlarla gruplar halinde dolayorlard. Srayla
btn kaplar alyor, davul eliinde korkun serenat
lar yapyorlard.
Benimle birlikte dolaan Ahmed, kfirlere zg bu
elencelere byk bir aalamayla bakyordu.
Eski Fener, bu grltnn ortasnda bile hznl
havasndan kurtulamyordu.
Yine de, zamann etkisiyle ypranm Bizans stili
kk kaplarn teker teker ald, azametli eiklerinde
Parisliler gibi giyinmi gen kzlarn mzisyenlere bakr
paralar attklar grlyordu.
Galata'ya vardmzda ok daha beteriyle karla
tk. Dnyann hibir lkesinde, bundan daha lsz bir
grlt patrt, bundan daha sefil bir manzara grle
mezdi.
ounluu Rumlar'dan oluan hayal etmesi g bir
III
XXXII
Baykuun Hali boyunca kaymz takip ettii o geceyi
hatrlyorum.
Souk bir Ocak gecesiydi. Dondurucu bir sis stan
bul'un azametli glgesini puslandryor, zerimize ince
bir yamur olarak dyordu. Bizi Eyp'e gtren kayk
ta Ahmed ve ben nbetlee krek ekiyorduk.
Zifiri karanlk gecede, kazklar, enkazlar ve kyya
balanm binlerce kayn arasndan Fener iskelesine
yanatk.
Bizans istanbul'unun o saatte tek bir canlnn ayak
basmad eski surlarnn eteklerinde bulunuyorduk. ki
I 12
bilmezsen!"
dedi
so
113
XXXIII
"Madamlar" btn Avrupa'y dolam, her trl mesle
i yapm yal bir yosmayd. "Madamlar" (Samuel ve
Ahmed'in madamlar, bu kadn bizim madam diye a
ryorlard) birok dil konuuyor ve Galata semtinde ba
takhane tarz bir kahve iletiyordu.
"Madamlar"nn kahvesi grltl bir caddeye a
lyordu. Derinlemesine uzanyordu, olduka da geniti.
Galata rhtmlarnn ad ktye km ssz sokaklarn
dan birine alan bir arka kaps vard. Birok batakhane
bu sokaa alrd. Bu kahve zellikle de hrszlk ve ka
aklk yaptklarndan phe edilen baz talyan ve
Maltal denizcilerin urak yeriydi. Birok i burada ba
lanrd. Akamlar silahsz gelmek ihtiyatszlk saylrd.
"Madamlar" bizi, Samuel, Ahmed ve beni ok se
verdi. leri nedeniyle sklkla bu mahallede dolanan iki
dostumu hep o doyururdu. "Madamlar" bize kar ana
duygularla doluydu.
"Madamlar"nda, ilk katta, benim klk deitirmek
iin kullandm kk bir oda ve bir dolap vard. Bura
ya byk kapdan Avrupal giysileriyle girer, kk ka
pdan Trk giysileriyle kardm.
"Madamlar" talyan'd.
XXXIV
Eyp, 20 Ocak
XXXV
Bugn, 22 Ocak itibariyle, bakanlar ve imparatorluun
yksek memurlar Babali'de muhteem bir toplantda
bir araya gelerek, Avrupa'nn yapt ve altnda kutsal
Rusya'nn penesini grdkleri teklifi reddetmeye oybir-
116
117
XXXVI
Mmin Mslman kadnlarn giydii topuksuz, sar ma
roken deriden kk pabu giyen Aziyade haftada
ift eskitiyordu. Evin her kesinde yedek bir ift bulu
nuyordu. Ahmed ve benim alabileceimiz bahanesiyle
hepsinin iine adn yazyordu.
Hizmetini tamamlam pabular korkun bir cezaya
mahkm ediliyordu: Gece yars, terasn zerinden bo
lua frlatlyor ve Halic'e yollanyorlard. Bu ie pabu
larn kurban edilmesi adn veriyordu.
Aydnlk ve souk gecelerde, ayaklarmz altnda g
crdayan tahta merdivenlerden at katndaki terasa k
mak ve ay nn altnda, mahitapta, herkesin uyuduu
na ikna olduktan soma kurban trenini gerekletirmek
ve mahkm edilen pabular birbiri ardna havaya frlat
mak byk bir keyifti.
Suya m decek, amura m saplanacak yoksa hr
szla km bir kedinin bana m isabet edecekti?
Derin sessizliin ortasnda duyulan dme sesi han
gimizin doru tahminde bulunduunu ve bahsi kazand
n gsteriyordu.
Burada, bu kadar ykseklerde, evimizde yalnz, in
sanlardan uzak, bu kadar sakin, sklkla beyaz bir kar r
tsnn zerinden geerek ve uyuyan stanbul'a yukar-
118
XXXVII
Bu bir son mu baym yoksa balang m?
VICTOR HUGO,
afak ezgileri
XXXVIII
Eyp, 29 Ocak 1 8 7 7
XXXIX
Ahmed'le birlikte Sultan Selim Camii'nin meydannda
oturuyorduk. Gri minareler boyunca kvrlarak ykselen
eski ta arabeskleri ve tertemiz havaya sarmallar izerek
ykselen nargile dumanlarn gzlerimizle takip ediyor
duk.
Sultan Selim Meydan birbirine uzak sivri biimli
kaplarn ald eski bir duvarla evrilidir. Fazla gelip
geen olmaz. Servilerin altnda birka mezar vardr. Bu
ras gerek bir Trk semtidir ve iki asr ncesinin havas
n solumak insan artr.
Ahmet sinirli bir tavrla, "Sen gidince ne yapaca
m biliyorum Loti. Kendimi elenceye verecek, her gn
kafa ekeceim. Arkamda hep bir laternac olacak ve sa
bahtan akama kadar benim iin mzik alacak. Param
tketeceim ama zarar yok. Ben de Aziyade gibiyim,
sen gittiinde Ahmed iin her ey bitmi olacak" diyordu.
Akln bana toplamas iin yemin ettirdim ama bu
hi de kolay olmad.
" S e n de bana bir yemin eder misin Loti?" diyordu.
"Evlendiinde ve zengin olduunda, gelip beni bulacak
sn ve orada senin uan olacam. Bana Istanbul'dakinden daha ok para vermene gerek.yok ama senin yannda
olacam, ite btn istediim bu."
Ahmed'e atm altnda ona da yer ayracama ve
ocuklarm ona emanet edeceime sz verdim.
Bebeklerimi bytme ve kafalarna fes geirme fikri
bile onu keyiflendirmeye yetti. Btn akam son derece
ilgin eitim yntemleri tasarlayarak geirdik.
XL
PLUMKETT'TEN LOTI'YE
Sevgili dostum,
Size yazmyordum nk syleyecek bir eyim yok
tu. Byle durumlarda susmay tercih ederim.
Zaten ne anlatabilirdim ki? Hi de ho olmayan ey
lerle uratm, gerek hanm tarafndan iinden kl
mas olduka g bir ekilde sarmalandm, denizlerin
ve smrgelerin efendilerinin ortasna olduka ackl bir
biimde srndm, sevimli ve gzel olan her eyle
aramdaki gizemli balarn kopmu olduunu anlatabilir
dim belki.
Bu durumu ok iyi anladnzdan eminim, nk
sizi birok kez benzer durumlarn ortasnda grdm.
Mizacnz bana ok benziyor. Sizi neredeyse ilk gr
dmde hissettiim byk sempati de buradan kaynak
lanyor. Kural: nsan bakalarnda en ok kendini sever.
Bir baka benle karlatmda, iimdeki g artyor,
benzer gler birleiyor ve benim iin sempati, mutlulu
un eanlamls olan bu g birlemesine duyulan istek,
eilim haline dnyor. sterseniz buna byk sempati
paradoksu adn verebiliriz.
Biraz edebi bir stille konuuyorum sizinle. Bunun
gayet farkndaym. yi yazarlarnkinden farkl, dinamik
ve gl bir szck daarc kullanyorum ama u an
daki dncelerime bu uygun dyor.
nsan sevgiyi ok deiik biimlerde hisseder. Siz
122
123
124
125
126
127
128
XLI
LOTI'DEN PLUMKETT'E
Size mutsuz olduumu sylemi miydim sevgili dos
tum? Sanmyorum. stelik bunu sylemisem bile, ya
nlm olmalym. Aksine bu akam eve dnyadaki en
mutlu varlklardan biri olduumu ve bu dnyann da
fazlasyla gzel olduunu dnerek geldim. Gzel bir
Ocak le sonrasnda atla dnyordum eve. Batan gne
kara servileri, stanbul'un eski mazgall duvarlarn ve
Aziyade'nin beni bekledii ssz bir diyardaki evimin a
tsn yaldza boyuyordu.
Glsuyu dklm bir mangal odam styordu.
Kapmn srgsn srdm ve bada kurup oturdum.
Siz bu oturuun keyfini bilmezsiniz. Uam Ahmed
hem kendisi hem benim iin birer nargile hazrlad ve
iinde saray baharatlar yanan bir bakr mangal ayakla
rmn dibine yerletirdi.
Aziyade metal ziller takl tamburuna vurarak, ciddi
bir sesle cinler arksn sylemeye koyuldu, duman ha-
129
130
XLII
Ocak aynda bir leden sonra, stanbul zerinde gky
z kapkaranlkt. Souk bir rzgr ince k yamurunu
kovuyordu ve hava ngiltere'deki kadar soluktu.
Ata binmi, kenarnda otuz ayak yksekliinde,
dz, parlak, hapishane duvarlar kadar almaz bir duva
rn uzand uzun ve geni bir yoldan ilerliyordum.
Yolun bir noktasnda, tam zerimden, gri mermer
den kubbeli bir kpr geiyordu; garip bir biimde oyul
mu mermer stunlarn zerinde ykselen kpr, sa ve
sol taraftaki hznl binalar arasnda balant salyordu.
Anlattm duvarlar raan Saray'na aitti. Bir ta
rafta baheler, dier tarafta Saray ve kkler vard. Bu
mermer kpr gzel sultanlarn dardan kimse tarafn
dan fark edilmeden bir taraftan dierine gemesine ola
nak salyordu.
Sarayn d duvarlarnda aralarnda uzun mesafeler
bulunan kap vard yalnzca, zerlerinde altn yaldz-
131
132
XLIII
Trk kadnlar, zellikle de kibarlar leminin kadnlar
elerine borlu olduklar sadakati ok hafife alyorlar. Bu
kadnlarla baa kabilmek iin baz erkeklerin uygulad
ciddi denetim ve dehetli cezalar bouna olmayabilir.
i gc olmayan, skntdan kvranan, haremlerin yal
nzlnda fiziksel olarak hasta den kadnlar ilk gele
ne, elleri altnda bulunan uaklara ya da gzelse ve ho
larna gitmise, kendilerini gezdiren kayklara teslim
olurlar. Hepsi Avrupal genlere fazlasyla merakldr.
Avrupal genler bunu bilse, cesaret edebilse ya da daha
uygun koullar yaratabilse denemekten ekinmeyecek
lerdir. stanbul'daki konumum, dillerini ve Trk gele-
133
XLIV
Birka gn kadar sonra huzurlu evimin zerinde, benim
le hl sevmekte olduum kadn arasnda byk bir frt
na bulutu dolayordu. Aziyade ona sunduum ahlaksz
teklife iddetle isyan ediyordu. Benimkini etkisi altna
almak isteyen bir irade gcyle direniyor, gzlerinde tek
bir gzya sesinde en ufak bir titreme grnmyordu.
Ertesi gn iin kendisini istemediimi, birka gn
lne yerini bir baka kadnn alacan sylemitim.
Daha sonra geri gelebilir ve bu olay olmam gibi davra
narak beni sevmeye devam edebilirdi.
Skandallar ve bunlardan dolay ceza grmeyiiyle
nl Seniha'y tanyordu. Behice Hanm'n byk eleti
riler ynelttii bu yaratktan nefret ediyordu. Bu kadn
yznden kovalanyor olma dncesi bile iini ac ve
utanla dolduruyordu.
"Bu konuda karar verildi Loti" diyordu. "Bu Seniha
geldiinde, i bitmi olacak ve ben artk seni sevmeyece
im. Ruhum senindir, ben sana aidim, istediin gibi dav
ranmakta serbestsin. Ama Loti, her ey bitmi olacak,
belki kederimden lecek ama seni bir daha asla grme
yeceim.
XLV
Ve bir saatin sonunda, bu akld plana ak yznden
boyun emek zorunda kalmt. Gidiyor ve teki gittik
ten sonra ve ben artr artmaz geleceine yeminler
ediyordu.
Aziyade yanaklar al al, gzleri kuru halde gitti. Ar
kasndan yryen Ahmed bir daha geri gelmeyeceini
sylemek zere son bir kez arkasna bakt. Odamn kap
sn oluturan Arap stili rt zerlerine kapand ve ter
liklerinin hallar zerinde merdivene kadar srklendi
ini duydum. Aziyade basamaklara km gzyalarna
boulmutu ve hkrklarnn sesi gecenin sessizliinde
bana kadar ulayordu.
Yine de odamdan kmadm ve gitmesine izin ver
dim.
Ona, kendisine taptm ve Seniha'y hi sevmedi
imi sylemitim ve bu doruydu. Yalnzca aklm elinmiti ve beni esrimelerle dolu bir bilinmeze srklyordu. Yine de sknt iindeydim. Beni bir daha grmek
istemezse, haremin duvarlarnn ardna ekildi mi, son
suza kadar kaybederdim onu. Hibir insan gc onu geri
almama yardm edemezdi. Evin kaps zerlerine kapa
nrken tarifsiz bir i sknts duydum. Ama kanm atee
verecek o yaratn dncesiyle orada ylece kaldm ve
onlar geri armadm.
XLVI
Ertesi akam evim, tamamen iyi niyet gsterisi olarak
mtevaz evimi ziyaret etmek isteyen kibar hanmefen
diyi arlamak zere sslenmi ve kokulara boulmutu.
Gzel Seniha, stanbul iin ok ge bir saat olan sekizde
byk bir gizlilik iinde geldi.
Ba rtsn ve ihtiyaten giydii, halktan sradan
bir kadn gibi grnmesini salayan gri yn feracesini
kard ve grnts hi de houma gitmeyen bir Fransz
tuvaletini yere brakt. Zevkli olduu pheli ama son
derece pahal ve modern olan bu tuvalet Seniha'ya hi
yakmamt. Dncelerimi fark etti. stedii etkiyi ya
ratamam olmasna ramen kendinden emin bir biim
de oturdu ve konumaya koyuldu. Sesi ekicilikten yok
sundu. Gzleri merakla odamda dolayor, holuunu ve
zgnln vyordu. zellikle de hayatmn olduka
garip olduu konusunda srar ediyor ve bana cevap ver
mekten kandm bir sr soru soruyordu.
Bense Seniha Hanm'a bakyordum...
Krpe ve kadife tenli bedeni, aralk, krmz ve nem
li dudaklaryla muhteem bir yaratkt. Dik tuttuu gu
rurlu ban hkim gzelliinin bilinciyle arkaya doru
atyordu.
Aznn glmseyiinde, kirpikten saaklar altnda
yar kapal duran kara gzlerinin ar hareketlerinde ya
kc bir ehvet vard. Kokular iindeki odamn lk yal
nzlnda, hemen yan bamda, isteklerime amade, da
ha gzel bir kadn grmemitim daha nce. Yine de,
iimde beklemedik bir mcadele vard. Duyularm, ta-
136
XLVII
Bir daha geri dnmeyeceini syleyen Ahmed ertesi gn
saat sekiz gibi grnd.
Yzn fena halde asmt ve beni souk bir edayla
selamlad.
Az sonra Seniha Hanm'n hikayesiyle fena halde
keyiflenmiti. Her zamanki gibi ok eytan olduuma ka
rar verdi ve daha rahat glmek iin bir kenara kt.
Sonralar atla dolarken Seniha Hanm'n arabasy
la karlatmzda, Ahmed ylesine alayc bir tavr al
maya balad ki, onu azarlamak ve davrann dzeltme
si konusunda yemin ettirmek zorunda kaldm.
XLVIII
Ahmed'i Unkapan'na Hatice'nin yanna gnderdim. G
revi, bu gvenilir maymuna Seniha Hanm'n nasl ar
landn anlatmak, Aziyade'ye affn dilediimi ve bu
akam deerli varln rica ettiimi sylemesini ilet
mekti.
Ayn zamanda ocuu krlara yollayp bana yeil
dallar, iekler, nergis ve fulyalarla dolu sepetler getir
mekle grevlendirdim. Eski evin o gn allmam bir
nee ve bayram havasna brnmesini istiyordum.
Aziyade akam eve ayak bastnda, kapnn eiin
den odamzn giriine kadar ieklerden yaplma bir ha
lyla karlat. Saplarndan koparlm fulyalar zemini
kaln bir kokulu rtyle kaplamt. Bu tatl kokuyla sar-
138
XLIX
Bir k akam, akam namaz vaktiydi. Mezzin ilahi
arksn sylyordu, ikimiz Eyp'teki gizemli evimize
kapanmtk.
ite yine sevgili kk Aziyade, bizden sonra Yahu
d i l e r i n olacak kzl mavi halnn zerine, Asya ipei
pantolonuyla bada kurmu, dik ve ciddi bir edayla
oturuyordu. Son derece gen yz ve dncelerinin
saflyla fazlasyla elien, peygamberlere zg bir ifa
desi vard. Bu, sklkla sorgulanmaz ve kar klmaz ol
mas gerektiine inanlan bir Dou inanna dayanan,
kendine zg bir manta beni de ikna etmek istedii za
man ald ifadeydi.
139
var?"
140
"Ben ihtiyar olacam" demek iin gen sesini atallandryor, birka saniye iin gen ve krpe bedenini ne
eerek ihtiyar bir kadn gibi iki bklm oluyordu. Vard
sonu uydu: "Zarar yok Loti. Birbirimizi her zaman
seveceiz."
L
Eyp, ubat 1 8 7 7
141
LI
Artk btn Trk geleneklerini, stanbul'un dolambal
yollarn, gizlenme sanatnn btn inceliklerini biliyor
ve daha gvenli ve dnceli davranyoruz. Hl randevularken titriyoruz. Selanik'teki o ilk aylarn ans rya
gibi geliyor.
Sk sk atein nnde oturup, byyp akln bana
alan ocuklar gibi konuuyor, Selanik'teki o lgn za
manlarmz, tek bir dncemizi birbirimize ifade ede
meden, tek sz syleyemeden, nereye gideceini bileme
yen sulular gibi krlarda ya da denizde dolatmz o
frtnal gnlerden sz ediyoruz.
yknn en garip yan da u ki, onu seviyorum.
"Masum akmn kk mavi iei" bu gen ve yakc
tutkuyla birlikte yeniden at kalbimde. Ruhumun daha
derinlerinde, onu seviyor ve ona tapyorum...
LII
Ocak aynn gzel bir pazar gn, keyifli bir k gnei
altnda eve dnerken, bizim mahallede be yz kiinin
ve tulumbalarn toplandn grdm.
"Neresi yanyor?" diye sordum sabrszlkla.
Her zaman evimin yanacana ilikin bir nsezim
olmutu.
"abuk ko Arif!" diye cevap verdi ihtiyar bir Trk,
"abuk ko Arif! Senin ev yanyor!"
143
144
LIII
Ertesi sabah Ahmed'le birlikte hasar tespiti yaptk. Yine
de fazla zarar olmad sylenebilirdi. stelik onarlma
s kolay bir hasar sz konusuydu. Harap olan oda botu
ve kullanlmyordu. Laf olsun diye bir yangn karsak
ancak byle olurdu. Ufak tefek eyalar drt bir yana sa
lm ama kirlenmekten baka bir ey olmamt.
Ahmed hummal bir almaya giriti. ihtiyar
Yahudi her eyi temizleyip yerine yerletiriyor ve ok
komik sahneler yaanyordu.
Ertesi gn her ey sprlm, ykanm, kurutul
mu ve tertemiz yerli yerine konmutu. ki odann yerin
de dev bir kara delik vard. Bu ayrnt bir yana, ev ve be
nim odam her zamanki zgn zarif grnmn almt.
Evim, hemen o akam dzenlediimiz byk bir da
vet iin hazrd. ok sayda tepsinin zerine nargileler,
lokumlar ve kahve konulmutu. Bir orkestra, iki mzis
yen, bir davul ve bir obua bile vard.
Btn bu ileri Ahmed istemi ve bir mizansen ha
zrlamt: Saat yedide, kaderime karar verecek olan yet
kilileri ve ileri gelenleri arlyordum.
145
LIV
Dinin z unututur...
Okyanus'un ortasna dalanlar bu yok olu
iinde huzur bulurlar. Kalp burada varolmamak
dnda bir ey bulamaz...
FERDETTN ATTAR, ranl air
148
149
Avrupal
kyafetleriyle
dolaan bu
LV
stanbul gecelerinin btn bu grltleri, hafzamda ba
na her zamanki garip aklamalarn yapt sesiyle ka
rm halde kald.
Hepsinden daha kts bekilerin yangn haber ve
ren o korkun "yangn var!" lklaryd. stanbul ma
hallelerinin o derin sessizlii iinde tekrar edip duran,
ylece uzayp giden, i karartc bir lk.
151
152
Bu, Boazii'nin Asya kysndaki bir ky olan Kanlca'da, plak ayaklarla, ba ak halde okula gittii za
manlarda kulland kendi cz kesesiydi. Aziyade bu
hocann derslerinden ok ksa sre yararlanabilmiti ve
yazs ok ktyd. Ama bu durum, ocukluundan ka
lan dostunu, rengi atm bu zavall keseyi sevmesine en
gel deildi...
Kedi Bey, bana hediye edildii gn, bir ipek havlu
ya sarlmt ve yolculuun korkusuyla iine her trl
mnasebetsizlii yapmak zorunda kalmt.
Kedi Bey iin altn pullarla ssl bir tasma ileyen
Aziyade, rencisini bu kadar kt bir durumda grnce
byk hayal krklna urad. Ama kedinin o kadar ga
rip bir hali vard ki, o kadar can sklan Aziyade bile, bu
paketten k karsnda Ahmed ve benimle birlikte
kahkahalara bouldu.
Kedi Bey'in sunuluu hayatm boyunca unutamaya
cam anlardan biri haline geldi.
LVI
La ilahe illallah
153
LVII
...Ahmed ok ciddi ve ar bir tavr iindeydi: Birlikte gi
zemli bir sefere kmtk ve Aziyade'nin srar sonucu,
beni istedii yere gtrmesine izin vereceime ve her
sylenene itaat edeceime yeminler etmitim.
154
LVIII
lem ok fazla ac vermeden tamamland ve Ahmed sa
natya Aziyade'nin kesesinden gelen on kuruluk bir
banknot verdi.
Yal Dimitraki Rum gemicilere dvme yapmak gibi
155
LIX
LOTI'DEN PLUMKETT'E
ubat, 1 8 7 7
156
LX
Bir zaman gelecek, bu ak ryasndan geriye hibir eyi
kalmayacak, bir zaman gelecek, her ey bizimle birlikte
dipsiz geceye gmlecek, talarn zerine kazdmz
adlarmza kadar, bize ait olan her ey kaybolacak...
157
158
159
LXI
Kedilerin baehri Ankara'ya yolculuk uzun sreden be
ri konuuluyordu.
stlerimden, orada eliliin mdahalesini gerekti
recek herhangi bir olaya karmamam kouluyla izin ala
bildim (on gnlk bir izin).
16
LXII
Dalar arasnda ilerledike, kar yrymz daha da
engeller oldu. Kediler baehrine iki haftadan nce ula
mak imknsz.
gnlk yryten sonra, yol arkadalarma ve
da etmeye karar verdim. Ahmed ve setiimiz iki atla
birlikte zmit ve znik'i ziyaret etmek iin gneye ynel
dik. Bunlar eski Hristiyan ehirleri.
Yolculuun ilk blmnden, lo ve vahi doa g
rntleri, serin emeler, derin vadiler, yeil meeler, i
ek am taflan ve zakkumlar, muhteem bir kar havas
hatrlyorum.
Hanlarda, ad ktye km baz hanelerde yatyo
ruz.
lerinden en ilginci Mudurnu'daki. Mudurnu'ya
gece varyoruz. Toz duman iindeki eski bir hann, in
geneler ve ay oynatclarnn birbiri zerinde yatt bi
rinci katna kyoruz. Karanlk, insann ban eerek
yrmek zorunda kalaca kadar bask tavanl, devasa
161
LXIII
Bir sonraki akam, gn batarken zmit'e varyoruz. Pasa
portlarmz [mrur tezkeresi] olmadndan durdurulu
yoruz. Baz paalar merhamet gsterip szmze gve
niyor ve bize birer pasaport hazrlyorlar da uzun
pazarlklardan sonra karakolda sabahlamaktan kurtulu
yoruz. Yine de atlarmza el konuluyor, onlar klada ge
celiyorlar.
zmit hayran olunacak gzellikte bir krfezin ky
snda, byk ve olduka uygar bir Trk ehri. ars pa
zar olduka hareketli ve renkli. ehir sakinlerinin ak
am sekizden sonra, yanlarnda bir fener olsa bile
sokakta dolamalar yasak.
Bu ehirde geirdiimiz sabah, gzel mavi gky-
162
LXIV
zmit'ten Tavancl'a, Tavancl'dan Karamrsel'e
getik. Yolumuzun ikinci ksmnda yamura yakalandk.
Karamrsel'den znik'e, karl havada karanlk da
lar arasndan atla getik. Yannda diten trnaa silahl
zeybekle birlikte bizi soymaya kalkan smail adn
daki bir haydut yznden deiik heyecanlar yaad
mz bir yol oldu. Beklenmedik bir anda babozuklarda
karlamamz sayesinde olay tatlya baland ve znik'e
amura bulanm halde ulatk, izmit paas tarafndan
hazrlanan pasaportumu byk bir gvenle gsterdim.
163
LXV
Aziyade akam geldi ve bana ne kadar endielendiini,
benim iin ka kez "Allah selamet versin Loti!" dediini
anlatt.
Ondan gelen her ey gibi buram buram gl suyu ko
kan kck bir kutunun iinde, ar bir ey getirmiti
bana. Elbisesinin iine byk bir zenle saklad bu gi
zemli nesneyi verirken yz sevinle ldyordu.
164
LXVI
Ikl bir k sabahyd. Dou'nun o tatl klarndan bi
riydi.
Bizden bir saat kadar nce Eyp'ten ayrlp, gri elbi
sesi iinde Halic'e inen Aziyade, efendisinin MehmedFatih'teki haremine gitmek zere pembe bir elbiseyle
tekrar geiyordu Halic'i. Beyaz bartsnn altnda ne
eliydi ve glmsyordu; ihtiyar Hatice de yanndayd
165
LXVII
"Gzel mevsim bittiinde, kimbilir hangimiz hayatta ka
lacaz?
Neeli olun, keyifle dolun nk ilkbahar abuk ge
er, uzun srmez.
Blbln arksn dinleyin: lkbahar yaklayor.
lkbahar her alnn arasna bir nee beii kurar.
166
DRT
MAN, T C E L , F A R E S
istanbul, 19 Mart 1 8 7 7
Yola kma emri yldrm darbesi gibi gelmiti: Deerhound Southampton'a arlmt. Bu emri iptal ettirmek
ve stanbul'da kalm uzatmak iin yeri g inlettim.
Btn kaplar, hatta neredeyse atrmay baaracam
Osmanl ordusunun kapsn bile aldm.
ok dzgn bir ngilizce ve kibar Trklere zg m
kemmel nezaketiyle Paa, "Sevgili dostum, Mslmanlk' kabul etmeyi de dnyor musunuz?" diye sordu.
"Hayr Ekselanslar, Osmanl uyruuna girmek, ad
m ve vatanm deitirmek benim iin nemli deil ama
resmi olarak Hristiyan kalmay tercih ederim" dedim.
"Gzel, bylesi daha iyi. slamiyet gerekli deildir.
Biz din deitirenleri sevmeyiz" diye cevap verdi paa
ve ekledi: "Sizi geici hizmete alamayacamz syle-
168
169
II
Paa'nn karsna ktmda, bacaklarmn titrediini
hissettim ve gzlerimin nnden bir bulut geti.
"Size teekkr ederim ekselans ama teklifinizi ka-
III
Gitmeden nce yapmam gerekenler vard.
Hemen o akam kap kap dolaarak, Pera ziyaretle
rimi yaptm, gerisini dnmeden veda kartlar dat
tm.
Bayram giysilerini giyinen Ahmed beni adm ge
riden takip ediyor, kaftanm tayordu.
"Ah aah Loti! Bizi terk ediyorsun, bunlar veda ziya
retleri, anladm ben. Ama bizi gerekten seviyor, dierle
rinden gerekten sklyorsan, dierlerinin gelenekleri
nin sana uygun olmad doruysa, brak onlar. Bu
irkin kara giysileri ve bu komik apkay brak. Bizimle
birlikte stanbul'a gel ve at bandan bu insanlar" dedi.
Ahmed'in bu szleri zerine birok kiiyi ziyaret et
mekten vazgetim.
IV
stanbul, 20 Mart 1 8 7 7
171
Ben ingiltere'ye doru yola kmadan nce, Samuel'in vatanna gidecek gemiye binmesine karar vermi
tik. Son bir dilek olarak, vapurunun kalk ddn
iitene kadar st ak arabayla gezdirmemi istemiti
kendisini.
Hayatmda nemli bir yeri olan ve gelecekte beni
ingiltere'de de izleyecek olan Ahmed'in acs da git gide
artyordu. zntden hasta olmutu. Zavall Samuel,
kendisinin o zaafa yakn karmakark sevgisiyle Mihran-Ahmed'in duru ve kardee sevgisi arasndaki uu
rumu ve Samuel'in oralarda, sessiz atmn altnda yeti
mesi imknsz bir scak sera bitkisi olduunu anlaya
myor du.
Arabac drt nala srd atlarla, byk bir grlt
iinde dolatryordu bizi. Samuel ona verdiim krk
kaftanma paalar gibi sarnmt. Gzel yz solgun ve
hznlyd, istanbul'un iki yanmzdan akan sokaklar
na, otlar ve yosunlarn bittii geni ve ssz meydanlar
na, devasa minarelerine, svalar dklm eski camile
rine, gri gkyznn altnda ykselen beyaz, eski ve
islam gibi ypranmaya balam antlarna hi sesini
karmadan bakyordu.
stanbul bu son k rzgrnn altnda zgn ve l
gnd, mezzinler ikindi ezann okuyordu, gitme za
man gelmiti.
Zavall Samuel'imi gerekten seviyordum. Bir o
cukla konuur gibi, yalnzca onu grmek iin bile olsa
Selanik'e geri dneceimi syledim ama o beni bir daha
gremeyeceini anlamt ve gzyalar kalbimi fena hal
de paralyordu.
V
21 Mart
173
VI
Ertesi gn, akla adm adm oluturduumuz, her bir e
yann ans olan bu sevgili kk evi datma, paralama
gn gelmiti.
Tuttuum iki hamal ie koyulmak iin emirlerimi
bekliyordu. Zaman kazanmak ve ykm geciktirmek iin
adamlar akam yemeine yollamay akl ettim.
"Loti!" dedi Ahmed. "Neden odann resmini yap
myorsun? Yllar sonra, ihtiyarlk gnlerin geldiinde,
bu resme bakar ve bizleri hatrlarsn."
Bu son saati Trkiye'deki odamn resmini yaparak
geirdim. Yllar bu anlarn gzelliini silmekte glk
ekecekti.
Aziyade geldiinde duvarlar plak ve her eyi alt
st edilmi buldu. Bu sonun balangcyd. Artk kasalar,
paketler ve kargaadan baka bir ey yoktu. Sevdii b
tn grntler sonsuza kadar yok edilmiti. Sedirleri
kaplayan beyaz rtler ve zerinde yaln ayak yrd
mz hallar Yahudiler'e gitmi, her ey hznl ve se
fil bir grnm almt.
174
VII
lm mahkmlarnn son isteinin yerine getirilmesi gibi,
son gn istedii her eyi yapma hakk rica etmiti benden.
"Bugn Loti, istediim hibir eye hayr demeye
ceksin. Aklma esen her eyi yapacam. Hibir ey sy
lemeyecek, her eyi kabul edeceksin."
Akam dokuzda Galata'dan kaykla dndmde
evde alkn olmadm bir grlt iittim: arklar ve
garip bir mzik darlara tayordu.
Ksa zaman nce yanan odada, bir toz ynnn or
tasnda halka olunmu, ancak oynayanlarn btn gc
n yitirmesiyle son bulan Trk danslarndan biri oyna
nyordu. Hali'ten rasgele toplanm Rum ya da Trk
denizciler lgnca dans ediyordu. Onlara rak, mastika
ve kahve ikram ediliyordu.
Evin mdavimlerinden Sleyman, ihtiyar Rza,
Dervi Hasan ve Dervi Mahmut bu gsteriyi aknlkla
izliyorlard.
Mzik odamdan geliyordu: Aziyade burada u ku
laklar sar eden makinelerden birinin, anlar ve kukla
lar eliinde tiz seslerle Trk danslarnn ezgilerini a
lan bir laternann kolunu bizzat eviriyordu.
Aziyade rtl deildi ve danslar aralk kapdan
175
VIII
Allm renk ve biim tekrarlanarak, Aziyade'ye bakr
ayaa yerletirilmi, bir yumurtann yaklak bir buuk ka
t byklnde mavi bir fincanda Trk kahvesi getirildi.
174
177
IX
Grlt patrtnn ortasnda porselenin belli belirsiz k
rlma sesi duruldu: Aziyade hareketsiz kalakalmt; elin
de skt fincan krmt, paralar yere dklyordu.
Hasar fazla deildi, youn kahve parmaklarn kirle
terek yere dkld. Kimse kazann farkna varm grn
medi.
Bununla birlikte yerdeki leke bymeye devam edi
yordu. Aziyade'nin kapal elinden koyu renkli bir sv
nce damla damla, sonra ince siyah bir sicim gibi dkl
meye devam ediyordu. Bir fener oday ancak aydnlat
yordu. Bakmak iin yaklatm: Yan banda bir kan gl
178
179
X
Az sonra ikimiz de yatan kenarna oturmutuk, yaral
kolunu ve bitkin ban tutmaya devam ediyor, Mslmanlar'a zg byk yeminlerle geri dneceime sz ve
riyordum.
"Evlenirsen Loti, nemli deil. Artk metresin deil,
kzkardein olurum. Evlen Loti, bu tali bir ey! Ben se
nin ruhunu seviyorum. Allah'tan tek dileim seni gre
bilmek. Bundan sonra yine mutlu olacam. Yalnzca se
ni beklemek iin yaayacam. Bylece Aziyade iin her
ey bitmemi olacak" dedi.
Sonra tatl bir uykuya dald. Gn domaya bala-
180
XI
23 Mart
181
XII
Ahmed, Aziyade'nin mektuplarn bana ulatrma ve be
nimkileri Hatice araclyla ona iletme iini stlenecek
ti. Bunun iin zerinde adresinin yazl olduu birok
zarf hazrlanmas gerekiyordu.
183
XIII
Akam kaykla Hali'ten yukar kyorduk. stanbul'da
gpegndz bu kadar uzun dolatmz olmamt daha
nce. Onun iin her ey bitmi ve kimse umurunda de
ilmi gibi hi ihtiyat gstermiyordu.
Unkapan iskelesinden bir kaya binmitik. Gn
batyor, gne frtna habercisi bir gkyznn ardnda
yok oluyordu.
Bu kadar skntl, bu kadar karanlk bir gkyz
Avrupa'da nadir grlrd. Kuzeyde, byk Afrika fr-
183
XIV
Bir kez daha oraya, Eyp'n ertesi gn gremeyeceim o
kk meydanna yanatk.
Evimize birlikte son bir kez gz atmak istemitik.
Giri kasalar ve paketlerle doluydu ve oktan gece
kmt. Ahmed bir kede eski bir fener buldu ve
znt iinde eski bo odamzda dolatrd. Gitmekte
acele ediyordum: Aziyade'nin elini tuttum ve dar
srkledim.
Gkyz hl karanlkt, tufan geliyor gibiydi. As
lnda kapkara olan evler ve kaldrmlar bu gkyz al
tnda aydnlk grnyordu. Sokak sszd ve her eyi
titreten sert rzgrla sprlyordu. ki Trk kadn bir
kapnn eiine snm, merakla bizi inceliyordu. Bir
daha gelemeyeceim bu eve, biraz olsun mutluluk bul
duum bu yeryz parasna son bir bak atmak iin ar
kama dndm...
XV
Yeniden kaya binmek iin kk cami meydann
geiyoruz. Kayk bizi nce Galata'ya, ardndan Tophane,
Fndkl'ya geeceimiz Azapkap'ya gtryor. Deerhound'a buradan bineceim.
Aziyade beni yolcu etmek istedi. Sakin duracana
yemin etti. Bu son saatte beklenmedik bir sakinlik iin
de.
Galata'nn btn o kalabal iinden geiyoruz. Bu
185
doru yaklayor.
te
IHA
XVI
24 Mart
187
XVII
Ahmed bagajlarn yannda gemiye kadar geldiinde, yir
mi drt saatlik yeni bir ertelemenin haberini verdim.
Marmara tarafndan bir frtna geliyordu.
"Hadi gidip stanbul'da dolaalm!" dedim. "lm
den sonra yaplm bir gezinti gibi olacak. Ama o... Onu
bir daha gremeyeceim!"
Avrupal giysilerimi
"Madamlar"nn
evinde brak
tm. Arif Efendi son bir kez daha ortaya kp, elinde tes
pihi, ciddi tavrlar ve kendini nemseyen ve sadakatle
ibadete giden iyi Mslmanlar'n dik durularyla kp
rleri geti. Ahmed en gzel giysilerini giymi halde
yanmda yryordu. Bu son gnn programn bizzat
yapmak istemiti ve imdi sessiz bir yas halindeydi.
XVIII
Eski istanbul'un btn tandk kelerinde dolatktan,
ok sayda nargile itikten ve btn camilere uradktan
sonra, akam Eyp'e, bir kez daha, yaknda ans bile
silinecek, evi bark olmayan bir yabanc olduum
mekna geri dndk.
188
189
190
XIX
26 Mart
191
192
193
XX
Mehmed-Fatih Meydan'na geri dndmde gne b
yk camiyi, Arap slubu kaplarn ve devasa minareleri
altn rengine boyamt. Akam namazndan kan ule
malar eikte, gne nn ortasnda byk merdivenler
zerinde ylece duruyorlard. Onlara doru koan kala
balk evrelerini saryordu. Grubun ortasnda, hayranlk
uyandracak gzellikte mistik bir ba bulunan gen bir
adam gkyzn gsteriyordu. Gzel alnn ulemalara
zg beyaz sark evreliyordu. Yz solgun, sakal ve b
yk gzleri abanoz kadar karayd.
Yukarda grnmeyen bir noktay gsteriyor, mavi
gkyzne esrimeyle bakarak, "ite Allah! Hepiniz ba
kn! Allah' gryorum! Yaradan' gryorum!" diyordu.
Orada bulunan halk gibi, Ahmed ve ben de Allah'
gren ulemann yanna kotuk.
XXI
Ne yazk ki biz bir ey gremedik! Oysa ok ihtiyacmz
vard. O srada byle ilahi bir grnt, gkyznden
gelecek tek bir iaret, olaanst herhangi bir belirti iin
canm verebilirdim.
Ahmed, "Yalan sylyor. Daha nce Allah' gren
olmu mu?" diyordu.
Ulemadan zzet, "Ah! Siz misiniz Loti? Siz de mi
Allah' grmek istiyorsunuz?" diye sordu ve glm
seyerek devam etti: "Allah kfirlere grnmez."
Derviler, "Bu adam deli" dediler ve hayaller gren
adam odasna gtrld.
Ahmed beni Marmara'ya bakan bir srta, olabil
diince uzaa srklemek iin bu kargaadan yararlan
mt. Gece kt ve bizi yar yarya yolunu kaybetmi
halde yakalad.
XXII
Sultan-Selim Soka'nn sundurmalar altnda akam
yemei yiyoruz, istanbul iin vakit ge. Trkler gnele
birlikte yatyor.
Tertemiz gkyznde yldzlar birbiri ardna yan
yor, ay geni ve ssz soka, Arap slubu kemerleri ve
eski mezarlar aydnlatyor. Uzaklarda hl ak olan bir
kahvehane gri kaldrm talarnn zerine krmz bir k
yanstyor, nadiren insan geiyor ve geenler de ellerin
de fenerlerle dolayor, etrafa yaylan trbelerden kk
195
196
XXIII
Eriknaz Hanm'n ho bir irkinlii, balmumu kadar
beyaz bir teni, karga kanad kadar kara kalar ve gzleri
vard. Bizi bir Frenk kadn gibi bartsz kabul ederdi.
Evinde her ey dzen, rahatlk ve derin bir temizlik
kokuyordu. Onunla birlikte yaayan dostlar Murrah ve
Fenzile biz gelir gelmez yzlerini saklayarak kayorlar
d. Ular kvrk krmz terliklere kk altn payetler
ilemekle urayorlard.
Eriknaz'n kz ve Ahmed'in yeeni lemah benim
arkadamd ve her zaman koup dizlerimdeki yerini
alr, burada uykuya dalard. Kocaman simsiyah gzleri,
bebek narinlii ve temizliiyle yanda gzeller gzeli
bir yaratkt.
Kahve ve sigaradan sonra, hepsi kar gibi beyaz iki
beyaz yastk, iki beyaz yatak, iki beyaz ayak rts
getirildi. Eriknaz ve lemah bize iyi geceler dileyerek
ekildiler ve derin bir uykuya daldk.
Sabah erkenden prl prl bir gnele uyandk ve
Halic'e inen merdivenleri drder drder indik. Erkenci
bir kayk bizi bekliyordu.
Piripaa'nn piramit gibi yerletirilmi ok saydaki
kara evi portakal rengi gnele ykanyor ve btn cam
lar l l yanyordu. Eriknaz ve lemah doan gne
altnda evlerinin atlarna km krmz elbiseleriyle
gidiimizi izliyorlard.
197
XXIV
Ahmet, "Gel Loti! Bir kez daha stanbul'a inelim, son bir
kez birlikte gzel bir nargile ielim" dedi.
Salpazar, Tophane, Galata'y koarak getik, ite
istanbul kprsndeyiz.
Yakc gne altnda kalabalk acele ediyor. B e n
giderken ilkbahar gerekten gelmi gibi. Yksek le
gnei, istanbul tepelerini talandran surlar, kubbeler
ve minareler zerinden akyor. Gkkuann en gzel
renklerini giyinmi alacal bulacal bir kalabalk zerine
yaylyor.
Gzel grnml bir halkla dolu vapurlar gelip gi-
198
XXV
Ahmed, "Loti! Yapacan yolculuu anlat bana biraz"
dedi.
"Ahmed, Marmara Denizi'ni atktan sonra, Akde
niz'e, sizin deyiinizle yal denize geeceiz. Yunanis
tan'a gitmek iin ok daha byk bir deniz, senin "Ma
damlar''nn lkesi olan talyanlar'n lkesine gitmek
iin daha da byn ve spanya burnuna ulamak iin
ondan da byn aacaz. En azndan bu masmavi
denizde, Akdeniz'de kalabilsem, sizden daha az uzakta
olacam. Hl sizinle ayn gkyznn altnda buluna
cam ve Dou'ya gidip gelen gemiler Trkiye'den ha
berler getirecek bana! Ama senin hayal bile edemeyece
in kadar geni olan teki denize karsam, lkeme,
gzel havalardan ok yamur ve gneten ok bulut gr
dmz lkeme ulamak iin kuzey yldzna
doru
anlmaya
ba-
lamtm.
Herkes niforma gibi gri paltolar giyer, apka ya da
kasket takar. Pera'dakinden de beterdir. Her ey nceden
belirlenmi, dzenlenmi, numaralandrlmtr. Her
eyin bir dzeni, herkesin uymas gereken kurallar var
dr. yle ki, en basit insan, rnein bir tuhafiyeci ya da
berber ra bile seninle ya da benim gibi zeki ve kararl
bir genle ayn yaama haklarna sahiptir.
Ama inan sevgili Ahmed'im, stanbul'da her gn
yaptklarmzn drtte biri iin bile, benim lkemde
polis komiseriyle bir saat tartmaya girmen gerekir!"
Ahmed, Bat uygarl hakkndaki bu genel zeti
gayet iyi anlad ve bir an iin dalp gitti.
"Neden, savatan sonra aileni Anadolu'ya getirmiyorsun Loti?" diye sordu ve "Loti! Bana babam bra
him'den kalan bu tespihi alman istiyorum. Hibir zaman
yanndan ayrmayacana sz ver" dedi. Konumasn a
layarak srdrd: "Seni bir daha gremeyeceimi biliyo
rum. Bir ay iinde savaa gireceiz. Zavall Trkler'in, s
tanbul'un sonu geldi. Moskof bizi, mahvedecek. Sen geri
dndnde Loti, Ahmed'in lm olacak.
Cesedi Kuzey'de bir yerlerde kalacak. Kasmpaa
Mezarl'nda, servilerin altnda, gri mermerden kk
bir mezar bile olmayacak. Aziyade, Anadolu'ya gitmi
olacak ve bir daha izini bulamayacaksn. Ondan sz
edildiini bile iitmeyeceksin. Loti, kardeinle kal!"
201
XXVI
Mezzinler minarelerine kyor, le namaz vakti. Git
me zaman geldi.
Galata'dan geerken "Madamlar"na uradm. Bu
yal kalta neredeyse pyordum.
Ahmed beni gemiye kadar geirdi. Ziyaretilerin ve
makine grltlerinin ortasnda veda ettik birbirimize.
Gidiyoruz ve istanbul uzaklayor...
XXVII
Denizde, 27 Mart 1 8 7 7
203
XXVIII
KIZKARDENDEN LOTI'YE
Brightbury, Nisan 1 8 7 7
204
XXIX
istanbul Eminn'nde, meydanda duran arzuhalcilerden
birine Ahmed tarafndan yazdrlm ve Loti'nin Brightbury'deki adresine gnderilmi Trke bir mektup.
ALLAH!
Sevgili Loti'm,
Ahmed sana ok selam eder.
Midilli'den gnderdiin mektubu Hatice aracly
la Aziyade'ye ulatrdm. Elbisesinin iine saklad ama
205
XXX
LOTI'DEN STANBUL'A ZZEDDN AL'YE
Brightbury, 20 Mays 1 8 7 7
207
XXXI
Brightbury, Mays 1 8 7 7
208
209
rtnn
210
211
BE
AZRAL
20 Mays 1 8 7 7
2H
II
Sonra yalnz bama Mehmed-Fatih Camii'ne, Aziyade'nin evine doru yrdm. Karmakark olan aklm
da herhangi bir plan yoktu, ne yapacam dnmemi
tim, tek istediim ona yaklamak ve grebilmekti!...
Bir zamanlar zenginlik iinde yzen Fener'in kaln
tlar ve klleri arasndan getim. Byk bir yknt, yanp
yklm, kararm kalntlarla dolu yasl sokaklar silsile
sinden baka bir ey kalmamt. Her akam sevdiimin
beni bekledii Eyp'e gitmek zere nee iinde getiim
Fener'di buras...
Sokaklarda insanlar baryordu. stnde banda
doru dzgn bir ey olmayan, savamak iin ayaklan
m, yar silahl, yar vahi adamlar talar zerinde yata
anlarn biliyor ve zerinde beyaz yazlar bulunan eski
yeil bayraklarn sallayarak dolayorlard.
Uzun sre yrdm. Eski istanbul'un ssz mahalle
lerinden getim.
Gitgide yaklayordum. Mehmed-Fatih'e kan ssz
sokaa, onun oturduu sokaa gelmitim!...
evremdeki nesneler gnein altnda kalbimi sk-
215
III
Kendimi Aziyade'nin oturduu, zerinde lale ve sar ke
lebek resimleri bulunan evin yaknlarnda, bir emeye
dayanm halde buldum. Olduum yere kmtm ve
bam dnyordu. Karanlk ssz evler gzmn nnde
lm dans yapyordu. Alnm mermere vuruyordum ve
kanlar akyordu. emenin souk suyuna batm kara bir
el bama yastk oluyordu... O srada yan bamda ala
yan Hatice'yi grdm. Maymunun kr kr ellerini sk
tm. Alnma su dkmeye devam etti...
Gelip geenler bize dikkat etmiyordu. Sokaklarda
datlan kt paralarndan Kars'taki ilk atmalarla
ilgili haberleri okuyorlard. Savan balad kt gn
lerdi ve slam imdiden kaybetmi gibi grnyordu.
IV
Albayd'nin gzel gazel gzleri mezarna kapatlal
Gece gndz uykusuz,
Ateler iinde yanarak bekliyorum,
Yanaklarmdan sel gibi ya boanyor.
VICTOR HUGO, Dou
217
218
219
V
SONU
stanbul gazetesi Ceride-i Havadis'te yazanlar:
"Kars'taki son atmann lleri arasnda, yakn
zamanlarda Arif-Ussam Efendi adn alarak Trkiye'nin
hizmetine giren gen bir ngiliz deniz subaynn cesedi
bulunmutur.
Gen subay (Muhammed onu korusun!) Karacaemir
ovalarnda, Kzltepe eteklerinde, slam'n cesur koruyu
cular arasna gmlmtr."