Professional Documents
Culture Documents
Kimlikler Siyaseti
T R K Y E fe S Y A S A L SLAMIN TEMELLER
Haldun Clalp
Kimlikler Siyaseti
Trkiye'de Siyasal slamn Temelleri
Haldun Glalp, 1951 doumlu. Trkiye'de, ngiltere'de ve
ABDde ekonomi, siyaset bilimi ve sosyoloji dallarnda ei
tim grd. ODT'de ve ABD'nin eitli niversitelerinde
dersler verdi. Gelime sosyolojisi, siyasal iktisat, devletsnf ilikileri ve sosyal teori konularnda ok sayda al
malar yaymland. Halen Boazii niversitesi, Sosyoloji
Blmnde retim yesidir.
Yaymlanm kitaplar unlardr: Yeni Emperyalizm Teori
lerinin Eletirisi, stanbul: Birikim, 1979; Gelime Strateji
leri ve Gelime deolojileri, Ankara: Yurt, 1983; Kapitalizm,
Snflar ve Devlet, stanbul: Belge, 1993.
Metis Yaynlar
pek Sokak 9, 34433 Beyolu, stanbul
Kimlikler Siyaseti
Trkiye'de Siyasal Islamrn Temelleri
Haldun Glalp
Haldun Glalp, 2002
Metis Yaynlan, 2002
lk Basm: ubat 2003
Yayma Hazrlayan: Semih Skmen
Kapak Tasarm: Emine Bora
Dizgi ve Bask ncesi Hazrlk: Metis Yaynclk Ltd.
Kapak ve Bask: Yaylack Matbaaclk Ltd.
Cilt: Sistem Mcellithanesi
ISBN 975-342-400-0
Haldun Glalp
Kimlikler Siyaseti
TRKYE'DE SYASAL SLAMIN TEMELLER
metis
NDEKLER
nsz 7
1 Tarihsel Perspektiften slamclk 9
2 Islamn Siyasal deoloji Olarak Kullanm 24
3 Kreselleme ve Siyasal slam:
Refah Partisi'nin Toplumsal Taban 41
4 Refah Partisi'nin Ykselii 61
5 Refah Partisi'nin ktidar Dnemi ve Sonras 76
6 Trkiye'de Demokrasi Ktl:
Refah Partisi Dneminin rettikleri 92
7 Modernizm, Postmodernizm ve slamclk 116
8 slamc Toplumsal Kuramlarda Postmodernizm 144
9 ok-Kltrcle Kar Liberalizm?
oulculuk ve Demokrasi Konusunda
slamc Grler 158
10 Sonu: slamclk Bitti mi? 181
Kaynaka 185
nsz
KMLKLER SYASET
1
Tarihsel Perspektiften slamclk
10
KMLKLER SYASET
11
12
KMLKLER SYASET
13
14
KMLKLER SYASET
15
16
KMLKLER SYASET
17
18
KMLKLER SYASET
19
20
KMLKLER SYASET
21
22
KMLKLER SYASET
23
2
Islamn Siyasal deoloji Olarak
Kullanm
25
26
KMLKLER SYASET
27
28
KMLKLER SYASET
29
30
KMLKLER SYASET
31
Bir Trk kimlii ile milliyetilik bilinci ilk kez 19. yzyl sonu ile 20.
yzyl balarnda olumaya balad. Dier Mslman gruplarn, yani
Araplar ve Arnavutlarn da ayrlk olduklar ortaya knca Trk
milliyetilii ciddi bir ideolojik alternatif olarak belirdi. Ziya Gkalp'in belirttii gibi, "Milliyet lks ilk olarak gayrimslimlerde,
sonra Amavutlar ve Araplarda, son olarak da Trklerde kendini gs
terdi. Trklerin en sona kalmas sebepsiz deildir: Osmanl devletini
Trkler kurmulard" (Gkalp, [1910] 1976: 2'den sadeletirerek ak
3.
Bkz. Sonn, 1987: 285-6: "Meruiyetini din ile salayan bir devlet, imparator
luk gibi teorik olarak evrensel olan bir siyasal btn iin elverili olabilir... Tannnn
her trl ahlaki ilkenin temeli olarak grld bir yerde, snrlarn genilemesi
sadece meru deil ayn zamanda ahlaki bir zorunluluktur." Oysa modem ulus-devlet snrlar belirli bir btndr ve meruiyeti bu snrlar iindeki iktidanndan kay
naklanr. lke olarak, modem devlette yurttalk toprak ile belirlenir ve topraa ba
l bu topluluun tekil yelerinin dini aidiyetlerine baklmakszn eit kabul edil
meleri gerekir. Aynca bkz. Sonn, 1990.
32
KMLKLER SYASET
33
34
KMLKLER SYASET
35
36
KMLKLER SYASET
37
38
KMLKLER SYASET
39
arasnda bir kpr kurup ikisini tek bir medeniyet iinde birletirme
yi hedeflerken" (Choueiri, 1990: 69), modernliin gnmzde gr
len slamc eletirisi Avrupa medeniyetini hibir ekilde stn olma
d gerekesiyle reddeder. slami reformcular Avrupann Aydnlan
ma deneyimini benimserlerdi; gnmz slamclar ise ona kar
karlar. Yeni Osmanllar zellikle Avrupa'nn "ilerleme" dncesin
den etkilenmilerdi (Mardin, 1962: 319). Son dnemin slamclar ise
"ilerleme" dncesini modas gemi ve yanl bir Bat dogmas ola
rak reddederler.
Sonu
40
KMLKLER SYASET
3
Kreselleme ve Siyasal slam:
Refah Partisi'nin Toplumsal Taban
42
KMLKLER SYASET
43
44
KMLKLER SYASET
45
46
KMLKLER SYASET
47
48
KMLKLER SYASET
49
50
KMLKLER SYASET
Sermaye snfnn merkez ve evre kesimleri arasnda bln, "modemist" (TSAD) ve "slamc (MSAD) iadamlar demeklerini
karlatrarak da grlebilir. TSAD (Trkiye Sanayici ve adam
lar Demei), siyasal otoriteyle srekli olarak yakn ilikiler iinde
bulunan ve bu sayede hem birikimlerini artrma frsatna kavuan
hem de bu ynde tevik edilen byk sermayedarlarn oluturduu
kk bir grup tarafndan 1971 ylnda kurulmutur. Gnmzde TSADn bir ka yz yesinin byk ounluu, stanbul merkezli b
yk irketlerdir (Bura, 1994, 1998). MSAD (Mstakil Sanayici ve
adamlar Demei) ise Trkiye ekonomisinin ihracata ynelmesi so
nucunda 1980 sonras dnemde hzla oalan, taeronluk ilikileri
yoluyla byk sermaye tarafndan smrlmeye ak olan, ama dev
letin korumasndan da mahrum kalan kk ve orta boy iletmeleri
bir araya getirmek zere 1990da kurulmutur. Bu iverenler Sanayi
ve Ticaret Odalarnda veya Esnaf ve Zanaatkr Odalarnda kendileri
ne temsil olana bulamadklar iin, gnll bir rgtlenme ereve
sinde birlemek zere MSAD kurmulardr. MSADn kendisini
resmen slamc eilime sahip olarak tanmlamasndan anlalaca gi
bi, bu yeni giriimci snf Refah Partisinin nemli desteklerinden bi
rini oluturmutur.
yelerinin ounluunun 25'ten daha az sayda ii altrd
MSAD, "bnyesindeki iverenlerin teden beri devlet tarafndan
haksz muameleye tabi tutulduunu" iddia etmektedir (Bura, 1998:
525). MSADn dile getirdii bu yaknma kk iverenlerin kendi
leri tarafndan da yinelenmektedir. Kk sermayedarlar, kendileri
nin "devletin vey ocuklar" olduklarn, nk "devlet politikalar
nn her zaman byk irketlerin lehine ilediini" ifade etmektedirler.
Ayrca resmi istatistiklere gre de "devlet kurumlan ve bankalar ta
rafndan kk iletmelere verilen kredilerin toplam kredilere oran
51
52
KMLKLER SYASET
53
54
KMLKLER SYASET
ti. Yine ayn zaman diliminde krsal nfus mutlak rakam olarak da
azald. Hele 1980-1990 arasnda kentli nfus yzde 70 gibi akl almaz
bir hzda byd (DE, 1996).
Daha nce de belirttiimiz gibi, hzl kentleme enformel sektrn
ve fason retim yapan kk imalat sektrnn bymesine katkda
bulundu; ama bu durum ii snfnn ekonomik refahnn artmasna
yol amad. Gerek cretler 1980'ler boyunca srekli d gsterdi.
Kentsel cret ve maa gelirlerinin ulusal gelir (gayri safi yurtii has
la, GSYH) iindeki pay 1970lerin ortalarnda (1974-77) yzde 32.7
iken 1980lerin sonlarna gelindiinde (1988-91) yzde 20.8e d
mt. Buna karlk ayn dnem iinde "rantiye" gelirlerinin ulusal
gelir iindeki artan pay, toplam "faiz" gelirlerinin GSYH'ye orannda
ki artta gzlemlenebilir. Bu oran 1980de yzde 1.9 iken 1988de
yzde 14.1e frlad. Son olarak, hane halk gelir dalm da bu d
nemde ktleti. En st gelir dzeyinde yer alan bete birlik kesimin
toplam gelirler iindeki pay 1987 ylnda yzde 49.9 iken, bu pay
1994'te yzde 54.9a kt. En alttaki bete birlik kesimin pay ise 1987
ylndaki yzde 5.2lik dk dzeyinden, 1994 ylnda daha da azala
rak yzde 4.9'a indi. Dalmn dengesizlii toplam gelirin yarsndan
fazlasn alan en st bete birlik kesimin kendi iindeki dalmna ba
knca daha da iyi anlalabilir. 1994 ylnda Trkiye nfusunun en st
gelir dzeyindeki yzde 5'lik kesimi toplam gelirlerin yzde 30.3 un
alrken, en stteki yzde 1lik kesim ise gelirlerin yzde 16.6sn al
yordu (bu paragraftaki veriler iin bkz. Boratav, 1991; Kirmanolu,
1997; DE, 1994).
Bu veriler "adalet" ve "refah" kavramlar zerine oturtulmu po
plist bir sylemin ve (Erbakan'n deyimiyle) "rantiyecilerin" eleti
rilmesinin yoksullara ve mlkszlere neden ekici geldiini akla
maktadr. Benzer bir syleme bavurabilecek olan sosyal demokrat
lar, Trkiye'de sosyal demokrasi geleneinin tepeden inmeci bir mo
dernleme ve Batllama yanls olan Kemalist ideoloji ile tarihsel
balan nedeniyle, slamc syleme baskn kamadlar. Refah Parti
si'nin ykselii, Kemalist mirasn taycs olarak sosyal demokrasi
nin gerilemesi anlamna geldi.1
1.
Bu noktada, ska duyulan bir teze, siyasal slamn 1980 askeri rejimi srasn
da generallerin Solu bastrmak iin dine bavurmalar nedeniyle byd tezine
ksaca deinebiliriz. Generallerin solculara kar slamclar destekledii doru ol
makla birlikte, bu tezin gz ard ettii nemli noktalar vardr. Birincisi, geleneksel
55
56
KMLKLER SYASET
57
58
KMLKLER SYASET
yakn bir zamana kadar kendi iinde elikili bir kavram olarak alg
lanrd. Dolaysyla, Kemalizmin postmodem sre iinde zayflama
s sayesinde slamclar asndan daha kolay hale geldiini ne srd
mz stat mcadelesi, taral ve mtevazi bir kkenden gelip de
toplumsal hiyeraride ykselmek ve glenmek isteyen orta snf s
lamc profesyoneller ve aydnlar iin zellikle geerlidir.
Yukanda slamc siyasal partinin ok-snfl poplizminin, hem
ii snfna hem de kapitalist snfa seslenme amac gden mulak ve
elikili ifadelerinde grlebileceini belirtmitik. Benzer bir eliki
li durum, siyasal slam iindeki "postmodemist orta snftan oluan
kanat ile sermaye birikimi mant ile gdlenmi kapitalist snfn
oluturduu kanat arasnda da grlebilir. rnein MSAD bakan
Yarar, "Yksek ahlak ve yksek teknolojiyi ilmi hedeflerimizde bir
btn olarak benimsemeliyiz" demektedir (Yarar, 1996: 51; ayrca
Yarar, 1995). Ancak ileri teknoloji, baz nde gelen slamc yazarla
rn postmodem felsefesinin reddettii bir eydir. Grlerdeki bu
farkllama, zellikle Erbakan'm iktidardayken uygulad politikalar
dolaysyla, slamclar iinde bir blnmeye yol amt. Erbakanm
babakan olduktan sonra yapt ilk icraatlardan biri, Dou Asya l
kelerine resmi bir gezi dzenlemek olmutu. Amac, blgedeki Ms
lman lkelerle ekonomik ve siyasal balar gelitirmek ve bu lkele
ri Trkiyeye ekonomik ve teknolojik gelimeyle "kltrel sahicili
in" badatrlabileceinin rnekleri olarak sunmakt. slamc yazar
lardan Ali Bulan bu geziye tepkisi, Erbakann politikasna kar
kma arzusu ile onu her eye ramen destekleme gerei arasnda kal
m olduunu gsteren bir ton tayordu: "Ben modernlik ve kalkn
ma gibi kavramlarn ykc etkilerine inanan bir insanm; ama bir e
kilde Mslman dnyann ve zellikle Trkiyenin bu ac meyveyi
yemesi gerekir. Bundan dolay ne yaplacaksa bir an nce yaplmal
(Yeni afak, 22 Austos 1996). Bu mek, poplist akmlarn dier bir
zelliini de ortaya koymaktadr. Poplist siyasal hareketler muhale
fetteyken alt snflara dayanrlar, iktidara gelince ise st snflarn
karlarn korumaya alrlar.
59
Sonu
60
KMLKLER SYASET
Son yllarda bu gruplarn her biri hem saysal olarak hem de top
lumsal ve ekonomik g olarak bymlerdir. Kreselleme ve
postmodemleme sreleri sonucunda refah ve kalknma ideolojisi
ve uygulamalar zayflayan devlet karsnda bu muhalefet gittike
g kazanmtr. Devletin korumac uygulamalarnn zayflamas,
baskc ynnn daha grnr hale gelmesine yol am ve kurucu
ideolojisi Kemalizme ynelik eletiriler iin bir frsat sunmutur. Bu
durumun ortaya kmas, ksmen evredeki gruplarn bazlannm g
rece glenmesinden, ksmen de yine evredeki gruplarn bazlarnn
zayflamasndan ve bunun sonucu olarak siyasallamasndan kaynak
lanmtr. Kreselleme evre sermayesini ve evredeki profesyonel
leri glendirmi, ama ii snfn olumsuz ynde etkilemitir. Trki
ye'nin Batllama projesinin baarszlklarnn karsna radikal sy
lemi ile kan slamc hareket, 1990larda, bu projeye ball azal
m farkl toplumsal kesimlere seslenerek kendi tabann geniletme
yi baarmtr.
4
Refah Partisi'nin Ykselii
62
KMLKLER SYASET
63
64
KMLKLER SYASET
65
66
KMLKLER SYASET
67
68
KMLKLER SYASET
mokrat" gibi deyimler barndran birka farkl parti ortaya kt. Bir
on yl zarfnda bu partiler birleerek, askeri rejimin nce yasaklad,
fakat daha sonra mahkeme karar ile zerindeki yasan kalkt CHP
adn yeniden aldlar. zleyen paragraflardaki analizlerde, darbe nce
si CHP'sinin mirasn 1995'e kadar Sosyal Demokrat Halk Partinin
temsil ettii (SHP), ondan sonra onun yerini yeniden kurulan CHP'nin
ald kabul edilecektir. CHP'nin 1980 ncesi dnemdeki efsanevi li
deri Blent Ecevit'in kurduu ve halen banda olduu Demokratik
Sol Parti (DSP) ise, partinin adna ve kurucusunun kimliine ramen
CHP'nin miras zerinde bir hak iddia etmedii iin aadaki analizin
dnda braklmtr.
Refah'n oylann sadece yzde 10'unu alabildii 1989 yerel seim
lerinde oylann yzde 29'unu kazanan SHP, 1991 genel seimlerinde
yzde 20.8'e, 1994 yerel seimlerinde yzde 13'e ve Aralk 1995 ge
nel seimlerinde yzde 10.7'ye gerilemitir (stelik bu son oran, 1994
seimlerine ayr bir parti olarak katlp yzde 5 oy alan CHP ile bir
letikten sonra elde edilmitir). Bu d sosyal demokratlarn byk
ehirlerde gsterdikleri performansta da gzlenebilir. En byk be
ehirde aldklar ortalama oy oran 1994'te yzde 19.2 iken, 1995'te
yzde 11.2'ye dmtr (Tosun ve Tosun, 1996; Kymen vd., 1996).
1995 genel seimlerinde sosyal demokratlarn stanbul ve Ankarada
aldklar oy oranlar, srasyla yzde 11 ve 16.2 iken, Refahn ald
oy oranlar yzde 23 ve 20'ydi.
Her ne kadar bu son rakamlar, 1994ten 1995'e kadar geen srede
Refah'n bu iki byk ehirde ald oy oranlarnda bir de iaret
etse de, baz eletirmenlerin iddia ettii gibi bunu Refah'n yerel y
netimlerinden insanlarn memnun kalmad gibi bir sonuca bala
mak mmkn deildir. Bu dn nedenini sz konusu iki seim ara
sndaki nitelik farknda, yani 1994'tekinin yerel, 1995'tekinin ise ge
nel seim olmasnda aramak gerekir. Partiye destek verebilecek se
menlerden birounun olas bir Refah zaferinin nnn kesilebilece
inden ekinerek, genel seimlerde daha tedbirli, ama yerel seimler
de daha rahat oy kullanm olduu sylenebilir. Nitekim semenin bu
duyarllndaki hakllk pay da ok gemeden ortaya kmtr.
Sonu olarak, seim rakamlarnn gsterdiine gre, 1990'lara
geldiimizde Refah Partisi byk ehirlerde sosyal demokratlarn ye
rini almaya balamt (bkz. Tosun ve Tosun, 1996; Kymen vd.,
1996; Tuncer, 1996). Tarihsel olarak, Trkiye'de sosyal demokrat ge
69
70
KMLKLER SYASET
71
72
KMLKLER SYASET
Son olarak, Refah' desteklemi olan, ancak snf konumuyla tanmlanamayacak bir kesimi daha deerlendirmeye katmak gerekir. Refah
yine 1993 ylndaki 4. Kongresinde hem kendisi iin bir yenilik anla
mna gelen hem de partiyi dier partilerden nemli lde ayran bir
pozisyonu, Krt sorununa yaklam konusunda ald. Gneydou'daki
atmay Krt ve Trk milliyetiliklerinin bir atmas olarak ta
nmlayarak, bu atma karsnda hem PKK'nn hem de hkmetlerin
73
74
KMLKLER SYASET
Irak' (ve daha genel olarak blgeyi) karmaa iinde brakm, bir
yandan lke iindeki atmalar kendi seyrine brakrken, bir yandan
da petroln blge dna akn denetlemek gibi kendi ksa vadeli
karlarn kollamaya koyulmutu. Hem Irak'a ynelik ambargo hem de
PKK'ya ynelik operasyonlar, yllar iinde, Trkiye'ye milyarlarca
dolara maloldu. Bu maliyetlerin ekonomik krize katks ve blgede
genel olarak yaanan kaos, sonuta Refahn sahiplendii bir toplum
sal muhalefeti krklemekteydi. Ksmen Batl gler tarafndan ya
ratlan ve ylece ortada braklan Irak ve Krt sorunlar, Bat kartl
temelinde propaganda yapan Refahn poplerliinin artmasnda
nemli bir etken oldu.
Refah, hkmetin Irak politikasn teden beri eletirmekteydi.
Irak'a ynelik ambargoyu ve "eki g" balamnda Trk toprakla
rnda yabanc askerlerin bulunmasn eletiren siyasal partiler arasn
da, Refah her zaman en nde geliyordu. zellikle ambargo Krt y
resinin ekonomisi zerinde ykc etkilerde bulunmu ve hkmetin
politikalarna ek bir g ivmesine yol amt. Devlet zaman ierisin
de ambargoya verdii destek konusunda kararszla dmesine ve
Irak petrolnn Trkiye'deki boru hattndan gemesine izin verilme
si iin ABD'ye bask yapmasna ramen, hibir zaman Bat'ya kar
koyma noktasna gelmedi. Oysa Refah'n savunduu tavr tam da
buydu. 1991 ylndaki Krfez Sava, btn blgede (ve bu arada Tr
kiye'de) slamcln ykselmesinde nemli bir rol oynamt.
Sonu
75
5
Refah Partisi'nin ktidar Dnemi ve Sonras
77
78
KMLKLER SYASET
79
kart laik cephenin nde gelen temsilcisi olma sav zerine kurmu
tu. Bu durumda Refah ile neden bir ortakla gittiinin en net akla
mas ise koalisyonun kurulmasndan birka ay sonra iller'in slamc
bir televizyon kanalnda yapt bir rportajda geldi. iller, kendisi
nin hl laiklik ilkesinden yana olmasma ve Refah Partisi'nden ok da
holanmamasna ramen, toplumsal bar ve demokrasiyi korumann
tek yolunun Refah' Trk siyasal yaamnn iine almak olduuna
inandn syledi (Ahmet Hakan ve Zahit Akman ile rportaj, Kanal
7,27 Ekim 1996).
Bu dnemde illerin inamlrl ciddi yaralar almt; nk kamuoyundaki genel kan, illerin asl amacnn hakkndaki yolsuzluk
iddialarnn nn kesmek iin iktidarda kalmak olduu ve bu ama
la iktidara gelmek iin her koulu kabule yatkn gzken Refah'tan
daha iyi bir ortak bulamayacayd. Ancak yine de illerin yukarda
ki szleri nemli bir siyasal geree iaret ediyordu: Trkiye artk
sa-sol olarak deil, laiklerle slamclar arasnda blnmt. 1980
darbesinden nce bir trl becerilemeyen merkez-sa ile merkez-sol
arasndaki geni tabanl koalisyon 1990'larn ortalarna kadar sren
DYP-SHP ortaklyla zaten gerekletirilmiti. Bu dnem ayn za
manda Refahn bir muhalefet partisi olarak hzla byd dnem
di. Dolaysyla Refahn siyasetin merkez kulvarnn dna itilmesi,
siyasal slam'n Trkiyede daha da radikallemesine yol aabilirdi.
Olaya Refah Partisi asndan baklrsa, Trkiye'de siyasetin mer
kezine oynamak, partinin radikal ularnn yumuatlmasn gerekti
riyordu. Refah Partisi liderliinde kurulan koalisyon hkmetinin
1996 Temmuzu balarnda ilan edilen program, bir nceki merkezsa koalisyonun programndan hemen hemen farkszd. Hkmet
programnda, Refaha zg "adil ekonomik dzen ya da "emperyalist-Siyonist sistemi yok etmek" gibi projelere hi deinilmiyordu.
Tabii ki bu durum Refahn ok ynl karakterini ortaya koyuyordu.
Hl MSP dneminden kalma eski kuak bir lider kadrosuna sahip
olan Refah, iktidardaki ilk aylarnda muhafazakr yzn sergileyebilmiti. DYP ile yaplan koalisyon ve Trkiye'nin dier laiklik yanl
s kurumlanndan gelen basklar, Refahn ynetim kadrosuna daha
gen ve radikal olan kanad kontrol altnda tutmak iin yeterli maze
reti veriyordu. Bu durumun yaratt gerilim, Trkiyedeki slamc
hareketin radikal unsurlarnn srekli olarak Refah eletirmelerinde
gzlemlenebilirdi. Bu eletirilerin gze arpan zellii, Refah' her
80
KMLKLER SYASET
eye ramen desteklemek ile daha cesur tavr almaya zorlamak ara
snda kalm olmalaryd.
Tansu iller, Refah ile koalisyona gitme kararndan, yukarda ak
tarlan "toplumsal bar aklamasn yapacak lde emin oluncaya
kadar geen birka ay zarfnda Refah yneticileri de Trk siyasetin
de kendi partileri iin ngrdkleri yeni rol aklayacak kadar ikti
dara almlard. Artk Refah Partisi, iyice merkeze kayma ve laik
kurumsal yapyla uzlama pahasna da olsa, Turgut zal zamannda
ki Anavatan Partisi'nin yerini almaya adayd. zal zamannn Anava
tan Partisi, Trk siyasetindeki drt farkl eilimi (liberalizm, sosyal
demokrasi, milliyetilik ve slamclk) "muhafazakr modernlik di
ye adlandrlan bir sentez ierisinde bir arada barndrma iddiasyla
tannyordu. lk bakta kendi iinde elikili gibi grnen bu deyim,
modem kapitalizmle muhafazakr bir kltrel kimliin bileimini
ifade ediyordu. Bu bileimin Refah versiyonu, kltrel boyut iin sa
dece slam'a dayanacakt.
Bu ynde nemli bir adm, Ekim 1996'da, Refah Partisinin ikti
dardayken yapt ilk kongrede atld. Refah liderlerinin birok ayk
r neri ortaya attklar, partiyi merkezci siyasetin bir alternatifi ola
rak belirleyen 1993 kongresinin aksine, 1996 kongresi Refah'n radi
kal destekileri iin bir hayalknkl oluturdu. Erbakan konuma
snda "adil dzen" veya benzeri projelere hi deinmedii gibi, bun
lar yerine Trkiye'nin laik g odaklaryla uzlama alanlar zerinde
durdu. Refah'n, Atatrk'n gerek takipisi, laikliin gerek savunu
cusu, silahl kuvvetlerle ok iyi ilikiler iinde olan, zal'm lmy
le ortaya kan boluu doldurmaya aday bir parti olduunu vurgula
d. Erbakan'm konumasn yorumlayan baz Yeni afak yazarlar, in
ce bir eletiriyle, Refahn sahiplenmeye alt yeni imaj Kemalizmin slami versiyonu olarak tanmladlar.
81
82
KMLKLER SYASET
Refah'tan Fazilet'e
83
84
KMLKLER SYASET
85
jim yoktur. Trkiye'de sadece iki tane parti vardr: Refah Partisi ve
Bat taklitisi dierleri." Laik kurumsal dzenin basks, slamc siya
si partiyi Trk siyasetinin kabul edilebilirlik snrlan iine ekmiti
artk. Fakat bu Trkiye'de demokrasinin daha ileri gitmesi anlamna
gelmedi, nk Trk siyasetinin kabul edilebilirlik snrlar zaten ok
fazla demokratik zellikler tamyordu.
86
KMLKLER SYASET
87
muna gelmiti. Bu baarsndaki nedenler de aa yukar Refah'mkiyle aynyd: merkez siyasetinin semende yaratt tatminsizlik ve
partinin slami konulara duyarl gibi grnmesi. 18 Nisan 1999 se
imlerinden hemen sonra semen tercihleri zerine yaplan aratr
malar, MHP'nin, Refah'n devam olduu halde onun davasn ayn
enerji ile srdremeyen Fazilet Partisi'ne bir alternatif olarak grl
dn gsteriyordu. MHP oylarnn bir blm slamc tabandan
gelmiti (Tosun ve Tosun, 1999; Esmer, 1999). Bu seimlerde Fazilet
Partisi yzde 15.4 oy oranyla nc parti konumuna dt.
Simgeler ve Siyaset
88
KMLKLER SYASET
millet meclisi iin verilen oylar arasndaki fark bunun bir gstergesiy
di. Fazilet Partisinin belediye seimlerinde ald oy oram, Refah
Partisi'nin 1995 genel seimlerinde ald oy oranma daha yaknd
(Tuncer, 1999). Fazilet Partisi belediye seimlerinde hem lke apn
da en yksek oy orann ald hem de stanbul ve Ankara belediye ba
kanlklarn korudu.
Barts konusu, zellikle niversite rencilerinin barts
takarak kampslere girip giremeyecekleri tartmas, slamc hareke
tin glendii son on, on be ylda eitli defalar gndeme gelmitir.
Ancak, tartmann taraflarnn konuya yaklamlarnda arpc bir
benzerlik vardr. rnein, ii ayrmcla vardrmadan farkllklar ta
nmann yolu nedir, ya da kamusal alan (karlkl sorumluluklar ala
n) ile zel alan (kiisel zgrlkler alan) arasndaki izgi nerede e
kilmelidir gibi, laiklik ilkesinin siyasal ierii ile klk kyafetin sim
gesel anlam arasndaki ilikinin nemli sorunlar kamuoyunda ok
az tartlmtr. Yaplan tartma daha ziyade iradelerin bir arpma
s grnmn vermitir. Adeta, taleplerinde daha kararl ve inat
olan tarafn, sonunda dier taraf teslim alacana inanlmaktadr.
Bartsn dini bir zorunluluk olarak grenlerin konuya byle
yaklamalarnda alacak bir ey olmayabilir; ama kar taraftaki la
iklik yanls iddialar da kendi iinde ayn lde dini bir grnm ta
maktadrlar. Laiklik yanls olduunu ne sren tarafn fikirlerine
yle bir gz atmak bile niversitelerdeki barts yasann salam
bir siyasi muhakeme veya etik ilkeden ok, baz sorgulanamaz do
rularn varlna ynelik bir inan zerine kurulu olduunu gstere
cektir.
ne srlen bir argman, slamclarn iktidara gelmeleri halinde
barts (veya araf) giymeyi mutlaka zorunlu klacaklar beklen
tisidir. Bu doru olabilir de, olmayabilir de; belki byk olaslkla
dorudur da. Ancak bugn barts yasa koymann ileride doa
bilecek bir barts zorunluluu tehlikesini nasl nleyeceini anla
mak mmkn deildir. stelik imdiki barts yasa, ileride uy
gulanabileceinden korkulan ba ak gezme yasan normalletire
rek tevik de edebilir. Aslnda, yasalar yoluyla kyafet dzenlemeleri,
bize Osmanldan miras kalm bir gelenektir. Sonu olarak, ileride
olaca kesin olmayan ama olabileceinden korkulan sevimsiz bir
olay, bu olayn aynadaki yansmas denebilecek biiminin (yani yine
sevimsiz bir olayn) bugnden uygulamaya konmasn hibir makul
89
90
KMLKLER SYASET
lardan anlaml olduu iin deil, sorgulanamaz bir ilkenin ifadesi ola
rak grld iin uygulanmaktadr. Yukarda da belirtildii gibi, ka
musal alann demokratik bir ekilde dzenlenmesi asndan dini sim
gelerin nerede ve nasl kullanlabilecei tartmas mutlaka yaplma
ldr; ama barts yasa bugne kadar sakin bir ekilde konuulamamtr. slami kesim szclerinin bu dayatmaya insem haklan ve si
vil haklar adna itiraz etmeleri, kar tarafn saiklerinin iyi anlalma
dn gstermektedir. Laiklik yanls olarak ifade edilen g odakla
rnn gznde barts, sosyal ve siyasal bir tercihi gsteren ve bir
kimlik talebinde bulunan bir tr niformadr ve bu nedenle tahamml
edilemez bir eydir. Kukusuz, slamc kadnlar klamak iin deil,
zorunlu olduuna inandklar iin barts takmaktadrlar. Dolay
syla slamclar iin de, bu yasa koyanlar iin de ayn ey geerlidir: stn ve kutsal dorularn olduu yerde insan haklarndan szedilemez. Kyafet dzenlemesi konusundaki tartmay anlamann tek
yolu, tartmann karkl olarak sorgulanamaz dorulara olan inan
lar erevesinde yer aldn bilmektir. Sorgulanamaz dorulara da
yandklar iin, bu tartmann iinde olan her iki tarafn da epistemo
lojileri dikkat ekici derecede birbirine paraleldir.
Trkiye'de Kemalizm ile slamclk arasndaki ekimenin bir
kaynann slamiyetin siyasallatrlmas olduunu daha nce belirt
mitik. Fakat bunun bir dier kayna da Kemalizm'in bir tr din gibi
yorumlanmasdr. Trkiyede ulus-devletin yaratlmas srasnda din
kamusal alann ve siyasetin merkezinde yer alyordu. Kemalizm ken
dini din tarafndan igal edilen bu merkezi alana sokmaya ve dini de
zel alanla snrl tutmaya alt. Kemalizm'in din ile ilgili projesi,
inanc kiisel bir konu haline dntren Protestan devrimini Trkiye
artlarnda yinelemekti. Kemalizm bunu, dinin siyasi roln bask al
tna alp kamusal grnmn devletin dzenleyici eline brakarak
yapmaya alt (bkz. Keddie, 1997). Dolaysyla Trkiye'de siyasal
seklerleme, dnsel seklerlemeyi dlayan bir biimde gerek
leti; nk kutsal ve sorgulanamaz olan slami dorularn yerini yi
ne kutsal ve sorgulanamaz olan Kemalist dorular almt. Bu durum,
Trkiye'de demokrasinin kurulmas ve srdrlmesi konusunda so
runlara yol amtr.
91
Sonu
6
Trkiye'de Demokrasi Ktl:
Refah Partisi Dneminin rettikleri
93
bir atmann olduunu bir kez daha teyit eden Refah Partisi dne
mi, Trkiye'de demokrasinin gelimesine bir katk yapmaktan ok,
Trkiyede demokratik kltrn ne kadar kt olduunu gstermitir.
Blgedeki dier lkelerde olduu gibi Trkiyede de siyasal slamn aktrleri, seim kampanyalar ve iktidara gelme mcadeleleri s
rasnda "demokrasi kelimesini ska kullanmlar, stelik bu durum
Refah'n iktidar kaybetmesinin ve kapatlmasnn ardndan daha da
artmtr. Ancak bu kullanm sorunsuz deildir. Baka gzlemcilerin
de belirttii gibi, slamc hareketler ou zaman totaliter eilimler
sergilerler (Kramer, 1993). Refah buna bir istisna oluturmamtr.
Eer programn rahatlkla uygulayabilecei bir ounlukla iktidara
gelmi olsayd, Refah Partisinin totaliter politikalar izleyebileceine
dair gl gstergeler vard. Ayrca Trkiye rnei, dier partilerle
ayn kltrel evrenin ve siyasal gelenein iinden gelen slamc bir
siyasal partinin en iyi ihtimalle yine ancak egemen siyasal sistem ka
dar demokrat olabileceini de gstermektedir. Bu iddialar destekle
mek zere aada sunulacak olan kantlar, Refah Partisi programn
dan, siyasal slamn hem genel hem de Refah Partisi'ne zg doktri
ninden ve son olarak Refahm hem iktidarda hem de muhalefetteyken
ortaya koyduu performanstan derlenmitir.
Trkiyedeki laik kurum ve aktrlerin Refah Partisi ile mcadele
yntemlerinin demokratik olmadna kuku yoktur. Zaten bu durum,
siyasal slam'a, Trk siyasal yelpazesinde yeni bir konum kazanma
olana vermitir. Bilindii gibi, Refahn kadrolar iktidardan uzak
latrlmalarndan hemen sonra Fazilet Partisi emsiyesi altnda, bir
"demokrasi platformu temelinde yeniden biraraya geldiler. Ancak
aada gsterilecei gibi, bu yeni kefedilen demokrasi dknl,
salam bir ilkeden ziyade yarataca siyasal avantaj nedeniyle benim
senen bir klf grnmndeydi.
94
KMLKLER SYASET
95
96
KMLKLER SYASET
delde, insanlar ayn toplum iinde bir arada var olan birden ok hu
kuk dzeni arasndan kendi inanlarna uygun denine gre yaama
zgrlne sahip olacaklardr. Bu fikir Refah Partisi tarafndan
1993 yl kongresinde kabul edilmi, sonra da halen yrrlkte olan
anayasann laiklik ilkesinin yerine gemek zere anayasa deiiklii
teklifi olarak Meclis'e sunulmutur (Refah Partisi, 1994).
"Demokrasi"ye alternatif olarak ne srlen bu model, Trki
yenin nde gelen slamc yazarlar tarafndan ayrntl olarak ilen
mitir. Buna gre sz konusu model, cemaatin devlete stn olduu
nu vaaz eden slami ilkeye uyarak, demokrasilerde rastlanan oun
luun aznl ynetmesi ilkesi yerine her topluluun kendi inan sis
temine gre ynetilecei bir "oulculuk" dzeni getirmeyi ngrr.
O halde toplumda ok sayda farkl hukuk sistemi bir arada var olabi
lir ve bu durumda devletin grevi her bir hukuk topluluunun zerk
liini gvence altna almaktan ibaret olacaktr. Her topluluun kanun
ve kurallar sadece o topluluun yeleri iin balayc olacaktr. s
lamc kuramclara gre, bu sistemde sivil toplum devlet karsnda,
aznlk da ounluk karsnda zerk olacaktr (Bula, 1993, 1995;
Dilipak, 1991; zel, 1991). Ne var ki, aada, 9. Blmde ayrntl
bir ekilde tartlaca gibi, toplumu inan topluluklarna blp her
biri iin farkl bir hukuk dzeni kurmak aslnda kiilere istedikleri gi
bi yaama zgrl vermeyecek, tam tersine bu hakk ellerinden
alacaktr; nk byle bir yapda kiiler bamsz bireyler olarak de
il, trde topluluklarn yeleri olarak kabul edileceklerdir (ayrca
bkz. Kker, 1996: 51-2).
Her ne kadar nerilen siyasal modelin "baskc" modem devlete
kar sivil toplumu ne kard iddia edilse de, slamclarn kendi
hedefledikleri dzeni totaliter bir ekilde algladklarna ilikin ak
belirtiler vardr. rnein Ali Bula, ayn toplum iinde birden ok hu
kuk dzenini bir arada barndran bu modelde slami kurallarn sade
ce Mslmanlar iin balayc olduunu aklarken, bu durumu net
bir ekilde ifade eder: "slam sadece mslmanlar iin ve mslman
blokla snrl olarak totaliter zellikler tar" (Bula, 1994: 80). Top
lumdaki dier gruplara gelince, "Dinde zorlama yoktur" (s. 81; Kuran, II/256'dan). Ancak unutmamak gerekir ki slamclar genellikle
Trk toplumunu yzde 99 Mslman olarak tanmlamaktadrlar.
Btn bunlar slamclarn sivil toplum anlaylarna da k tutar.
Baz yazarlarn, siyasal slamn katksyla gelieceine inandklar si
97
98
KMLKLER SYASET
99
100
KMLKLER SYASET
101
102
KMLKLER SYASET
103
104
KMLKLER SYASET
105
106
KMLKLER SYASET
107
Taviz Politikalar
Erbakan'n yerleik iktidar odaklarna verdii sonsuz tavizler sonuta
boa gitti. Erbakanm babakan olmasndan rahatszlk duyan kurumlarn en gls, Refah Partili hkmeti sona erdirmek zere 1997
balarnda mdahalede bulunan silahl kuvvetlerdi. lkenin deiik
yerlerinde gerekleen baz olaylar laiklik kart faaliyetlerin kant
olarak sunan komutanlar, 28 ubat 1997 tarihinde, Milli Gvenlik Kurulunun aylk olaan toplantsnda hkmete sunulan bir dizi tedbir
nerisi biimini tayan, bir tr muhtra yaymladlar. Bu yasal ve ida
ri nlemler, lke apndaki slamc eylemlerin hzn kesmek zere ha
zrlanm, eitim reformundan 1934 ylnda Cumhuriyet rejiminin ku
rulma aamalarnda karlm olan kyafet kanununun kat bir ekilde
uygulanmasna kadar bir dizi konuyu iermekteydi. zerindeki bask
lar yumuatma abas iine giren Refah liderliindeki koalisyon h
kmeti, stanbul'da slamclarn arlkta olduu mahallelere baskn
lar dzenleterek kendi yandalarn kyafet kanununa uymadklar ge
rekesiyle tutuklatmaya balad (Gazete Pazar, 18 Mays 1997). ok
gemeden Refah Partisi yetkilileri laik g odaklaryla ayn dili ko
numaya baladlar. Artk onlar da "irtica"ya kar verilen mcadele
108
KMLKLER SYASET
109
110
KMLKLER SYASET
111
112
KMLKLER SYASET
113
114
KMLKLER SYASET
Sonu
115
7
Modernizm, Postmodernizm ve slamclk
117
letirme adna doay denetim altna alma projesi ile birlikte anlan
bir dizi inanlar ve deerler btn olarak zetlenirse, postmoder
nizm de kapitalizmin toplumsal erevesi veri iken Aydnlanma he
deflerinden vazgeilmesi olarak tanmlanabilir (Harvey, 1989; Lash,
1990; Tumer, 1990).
Modemizmden Postmodemizme
118
KMLKLER SYASET
119
120
KMLKLER SYASET
121
122
KMLKLER SYASET
123
124
KMLKLER SYASET
125
126
KMLKLER SYASET
127
mun geneli iin akl almaz bir sav olduu halde, genel olarak entellek
teller, ama zellikle de kuramclar iin herhalde kendi yaam tecr
belerini dorudan yanstan bir tespittir. Burada, entellektellerin ge
imlerini sylem yoluyla kazanmalarnn tesine geen bir durum sz
konusudur. rnein, rklk ya da cinsiyetilik, ncelikle sylem d
zeyinde yaanan bir dlanma biimidir. Bu gibi syleme dayal dla
malar, kiilerin yaam koullarm belirleme sonucuna yol aan ciddi
bir toplumsal gtr. Oysa snf ilikileri bundan ok farkldr. Bir top
rak aas topraksz kyllere ne kadar iyi davranrsa davransn ya da
bir sermayedar iilerini ne kadar severse sevsin, onlara szleriyle ne
kadar iltifat ederse etsin, aralarndaki ilevsel iliki ve greli konum
lar deimedii srece, eitsizlik ve smr srecektir. Belki de bu
iliki srerken kullanlan tatl dil, smry daha da insafsz klan bir
ara olarak grlecektir.
Kimlik hareketlerine katlm ve destek tabii ki sadece profesyonel
orta snflarla snrl deildir. Kimlik siyasetleri tanm gerei snflan
aan, snflar arasnda dayanma a ieren (ya da onu vaat eden) top
lumsal hareketlerdir. Ama profesyonel kesimlerin bu hareketler iin
de zel bir konumlan vardr. Birincisi, genellikle bu hareketlerin n
cln onlar yaparlar. kincisi, dier snflardan insanlar kendi s
nflan iinde de yer alan stat katmanlamasndan madur olduklar
iindir ki profesyonel orta snflarla bu konuda dayanma iine gir
diklerinde bile, yine de kendilerine zg snfsal kayglar tarlar. Oy
sa profesyonel entellektel kesim iin temel (maddi) kayg, statden
ibarettir. Dier snflann neoliberal kreselleme ortamnda kimlik si
yasetlerine neden destek verdiklerini anlamak zor deildir. Modem
dnemin egemen iki kimlik biimi olan ulus ve snf iin olduu gibi,
ortak toplumsal konuma dayal siyasal gruplamalarnn yapsal te
melleri kreselleme nedeniyle sarslm veya bunlarn ifade yollan
kapatlm ise, bireyler ya hibir gruba ait olmadan kendi balarna
kalacaklardr ya da hem en belirgin hem de deimez olan kimlik tr
lerine ve gruplamalarna, yani doutan belirlenen rk, cinsiyet ve etnisiteye doru kayacaklardr. Bu anlamda, Trkiye'de slamclk tipik
bir kimlik siyasetidir.
128
KMLKLER SYASET
129
mllk" tezlerinin bir tr ncln yapan bu kuram, ithal-ikameci sanayilemenin balangtaki baarlarnn yaratt iyimser havay
yanstmaktayd.
thal-ikameci sanayileme, ekonomik bymeyi baaryla gerek
letirebildii ilk dnemlerinde, toplumdaki eitli snflarn karlar
n ie-dnk ulusal kalknma etrafnda buluturabilmiti. Fakat daha
ileri dnemlerinde bir takm darboazlara taklarak, hem ekonomik
krize hem de smf ittifaklarnn zlmesine neden oldu (Roxborough, 1979). kinci Dnya Sava sonras dnemdeki uluslararas i
blmnde azgelimi lkeler kendi i pazarlarna ynelik olarak sa
nayi retiminde bulunabilmekte, ama makina-tehizat ile teknoloji
konularnda ithalata olan bamllklarn ve bu ithalat finanse etmek
iin ihra ettikleri geleneksel rnlerde de duraan (ve istikrarsz) bir
d talebe bamllklarm srdrmekteydiler. Sanayilemenin srme
si ithalatn srekli olarak artmasn gerektirdii ama buna karlk ih
racat gelirleri ayn hzla artmad iin, srekli olarak artan bir d
borlanmaya girilmesi de kanlmaz olmaktayd. 1950'li ve 1960'h
yllarn hzl byme dneminin ardndan, ithal-ikameciliin eliki
leri belirginleti: Da bamllk ortadan kaldrlamamt.
Azgelimilik kuramnn bir sonraki aamas ithal-ikameciliin
baarszl zerine ortaya kt. Bu durum zellikle Andre Gunder
Frankn (1969) yaygnlatrd "bamllk" tezinde ifade buldu. Colin Leys (1977) tarafndan "yapsalcln Marksistletirilmesi" diye
de adlandnlan bu teze gre kalknmann tek yolu, sosyalist bir dev
rim araclyla dnya ekonomisinden kopmakt. Bamllk tezi, ya
psalc kuramn varsaymlarndan hareket eden, onun zmlerini
paylaan, ama 1960'lardan sonraki dnemde basanszla urayan
ulusal kalknmac modele kar onun an refomcu olduu ve yeteri
kadar devrimci olmad gerekesiyle gsterilen radikal tepkiyi ifade
ediyordu (Dos Santos, 1973; Halperin-Donghi, 1982). Bamllk ku
ram, reform yanls iyimserliin kmesinin bir rn olsa da, asln
da daha nceki modelin erevesinin dna kabilmi deildi. Dev
rimci bir alternatif olarak ne srlen kuram, hl daha nceki by
me deneyiminin ve zellikle 1930'lar dneminin idealletirilmesine
dayanyordu (Bemstein, 1979). Bu durum, kuramn srarla Byk
Kriz dnemini dnya kapitalizminden bir kopu olarak mek gster
mesinde ve ayn deneyimin bu kez bir "sosyalist devrim" yoluyla ger
ekletirilmesini istemesinde grlebiliyordu. Bylece Raul Prebisch
130
KMLKLER SYASET
131
132
KMLKLER SYASET
133
134
KMLKLER SYASET
135
136
KMLKLER SYASET
137
138
KMLKLER SYASET
139
140
KMLKLER SYASET
141
142
KMLKLER SYASET
143
modem ulusuluk ile 1980 sonras dnemdeki postmodem kltrclk, sregiden azgelimilik durumuna verilen deiik (ama sosyolo
jik adan dnemsellikle aklanabilecek) yantlar temsil ederler.
Contemporary Sociology dergisinin 1990larm sonlarnda kan
bir saysnda (26/3, 1997) yer alan ve geni bir yelpazeden seilmi
rnekler olarak Arjantin, Brezilya, Hindistan, Trkiye yan sra Fran
sa, sve ve baka baz lkelerdeki toplumsal dncelerin yakn za
manlardaki tarihini konu alan bir dizi yaz, bu farkl rnekler arasn
da artc paralellikler olduunu gstermektedir. nc Dnyadan
rnekleri anlatan birka yazar (zellikle Trkiye ve Brezilya stne
yazanlar) sz konusu lkelerde ortaya kan akmlan anlatmak iin
neredeyse ayn deyimleri (Frank'lktan, Foucault'culua!) kullan
maktadrlar (bkz. nc, 1997; Paoli, 1997). Yine ayn dergide yer
alan Arjantin konulu yazda yer alan ve toplumsal analiz odann
yapdan "zneye ve oradan da "anlam"a (yani simgelere, syleme
ve kltre) kayd yolundaki gzlem (Jelin, 1997: 302), aslnda k
resel bir eilimi dile getirmektedir.
Samir Amin, bundan ok yllar nce (bkz. Amin, 1976), toplum
sal devrimlerin hep evreden balayp merkeze doru ilerledii tezi
ni ortaya atmt. Bu teze gre, nasl ki kapitalizme gei Bat Avru
pada, yani hara (tributary) retim tarznn evresinde baladysa,
sosyalizme gei de nc Dnyada, yani kapitalist retim tarznn
evre lkelerinde balayacakt. Amin'in bekledii dnya apnda bir
sosyalist devrim iin bu formln geerli olduunu henz syleyecek
durumda deilsek de, modemiteden postmodemiteye gei iin bu
nun doru bir tahmin gibi gzkt sylenebilir. Barry Smart (1990)
ok-kltrlln ykseliiyle postmodem durum arasndaki ilikiyi
"Bat Avrupa uygarlnn merkezinde yer alan ama ve deerlerin
bundan byle evrensel addedilemeyeceinin farkna vanlmas teme
linde aklar ve unu ekler: Modemite-postmodemite aynm stn
de bu kadar ok durulmasnn, Bat-sonras deilse bile bir Avrupasonras an ortaya kma olaslna ynelik artan bir kaygy gs
terdii sylenebilir (Smart, 1990: 27). Dier bir deyile postmoder
nizm, Avrupa'nn kltrel hegemonyasna meydan okumay dile geti
rir. Eer postmodemiteyi kltrel temelde tanmlayacaksak, kkleri
ni Avrupal olmayan dnyann kltrel bakaldnsnda bulabiliriz.
Belki de modemiteden postmodemiteye gei gerekten de evrede
balamtr.
8
slamc Toplumsal Kuramlarda
Postmodernizm
Son zamanlarda dnyann drt bir yannda itirazlara konu olan (bkz.
Rosenau, 1992) "Avrupa-merkezci byk anlatya gre, Batnn de
neyimleri tarihsel ilerleme konusunda bir norm oluturur ve dnyann
geri kalan yerleri iin geerli standartlar belirler. Bylece, aslmda ta
rihsel birtakm zgl koullarn sonucunda ortaya kan modem ulus
devlet, evrensel bir gereklilik ve insanln tarihsel gelimesinin ka
nlmaz bir sonucu olarak grlr. Modernleme kavramnn iinde
sakl olan deer yargs, ekonomik ve teknolojik gelimeyi insan so
yunun sorgulanamaz amac, ulus-devleti de siyasal yaplanmann en
mkemmel biimi, uygarln nihai baars olarak betimler. Avrupamerkezci modernleme anlaynn bu iki unsuru (yani ekonomik ge
lime ve ulus-devlet) hem postmodemizmin hem de slamc eletiri
lerin hedefi haline gelmitir. slamcln Bat'da yaygnlaan postmo
demist dnceyle rtt ve att alanlar vardr. Marksizm ve
milliyetilik gibi Bat modernlemesinin ilk dnem eletirilerinden
farkl olarak, slamclk "modemite" temasn amay hedefler. Bu an
lamda slamclk nc Dnya tarih yazmn Hindistan balamn
da inceleyen Gyan Prakash'n (1990: 404) "milliyetilik-sonras" di
ye adlandrd, "Aydnlanma sonrasnn Akl ve lerleme ideolojisini
reddetmesi asndan zgn olan literatrn bir rnei olarak kabul
edilebilir.
Gelimenin slamc Eletirisi
145
146
KMLKLER SYASET
147
148
KMLKLER SYASET
149
150
KMLKLER SYASET
151
152
KMLKLER SYASET
153
154
KMLKLER SYASET
155
156
KMLKLER SYASET
157
9
ok-Kltrcle Kar Liberalizm:
oulculuk ve Demokrasi Konusunda
slamc Grler
159
160
KMLKLER SYASET
161
let arasnda tam bir rtme olduu (ya da ideal olarak olmas gerek
tii) iddiasna -k i bu iddia en iyimser yorumla yanl bir dnce, en
ktsyle ise bir soykrm projesidir- bir karlk olarak ortaya atld
bilinmektedir. Teritoryal egemenlii merulatrmaya yarayan bu
iddiaya kar meydan okumalar zellikle ulus-devletlerin zayflama
ya balad kreselleme anda ortaya km, bunun sonucunda
da ulus-devletler iinde oul kimlik talepleri ve dolaysyla ok-kltrllk tartmalar gndeme gelmitir.
ok-kltrllk kavramnn ierdii oulculuk bazen yanl bir
ekilde demokrasi olarak anlalr. Siyasal oulculuu savunanlar,
otoriter ulusulua alternatif olduu iin slamcl ho karlayarak,
slamcln ilerlemesinin "sivil toplum"un geliimine hizmet ettiini
ne srerler. Bu gr u tr bir akl yrtmeyi ierir: Demokrasi si
vil toplum kurumlannn gelimesine dayaldr; slam da halk kltr
nn nemli bir esidir; o halde slamc siyasal hareketin gelimesi
ni desteklemek, znde demokrasiyi ilerleten bir hareket olacaktr.
Devlet karsnda "sivil toplumu" ycelten literatre (eletirel deer
lendirmeler iin bkz. Seligman, 1992; Wood, 1995) benzer bir ekil
de, Trkiye balamnda da Kemalist modernleme projesinin otoriter
ynlerinin eletirisi, baz aratrmaclarn slamcl desteklemek ile
demokrasiyi desteklemeyi edeer grmeleri sonucuna yol amtr
(rnein bkz. Mardin, 1989, 1995; Gle, 1996a, 1996b).
Kreselleme balamnda ulus-devletin zayflamasyla ayn anda
ykselen ok-kltrc kimlikler siyasetinin postmodem bir kayg ol
duu sylenebilir. Trkiyede 1990'larn balarnda ortaya atlan s
lamc dnce ile ayn dnemde Bat'da yaygn olan postmodemist
dnce arasnda dikkat ekici benzerlikler olduunu yukarda gr
mtk. Bu benzerlikler demokrasiye bak konusunda da vardr. s
lamclk da postmodernizm de, modemizmin devletiliine karyd
lar. Hem slamc hem de postmodemist eletirinin hedefi modem
ulus-devletin niter ve merkeziyeti yapsyd. Refah devleti, kalkn
mac devlet ve devlet sosyalizmi gibi ideoloji ve uygulamalarn k
sonucunda, bu hedefe yaplan saldrlar kukusuz daha da meru
hale gelmilerdi. Batdaki siyaset ve toplum kuramlarna ilikin lite
ratrde ok-kltrllk ve farklla dayal grup haklar zerine sren
tartma bu dnemde zellikle younluk kazanmt (bkz. Gutmann,
1994; Goldberg, 1994; Hirst, 1994; Phillips, 1993; Kymlicka, 1995;
ayrca bkz. Aronowitz, 1992; Moghadam, 1993).
162
KMLKLER SYASET
163
nda bir ahlaki bak as yoksa, herhangi bir otoriter gelenek veya
uygulamaya kar koyma olana bulunamaz. Ama bu durum, postmodemistlerin kendi "demokratik oulculuk" zlemlerine en byk
zaran verecektir. Seidman, kendi iinde yaad ve eitliki olduu
nu dnd geleneksel ortam erevesinde byle bir sonucu (zm
nen, ama byk bir rahatlk iinde) ihtimal d gryor olabilir; ama
kendisinin de sahip olduu "demokratik" beklentileri ekillendiren
ey, tam da yine kendisinin evrenselcilik diye beenmedii eitliki
deerlerdir. Seidman yle bir sonuca varr: "Postmodem ahlaki sy
lemde kanlmaz olarak gelinecek nokta, ne tr bir topluma sahip ol
duumuz ve ne tr bir toplum istediimiz konularnda yaplacak arg
manlarn nihai bavuru erevesinin, Rorty'nin dedii gibi, etnosantrik olacadr" (Seidman, 1991b: 190). Bu tr bir sonucun bizi otori
ter etnosantrizmlere kar tamamen savunmasz brakaca aktr.
slamclarn bir "inanlar konfederasyonu" kurmak iin yaptklar
neri deindiimiz bu tehlikenin bir rneini oluturur. Aada s
lamc kurama ilikin deerlendirmemizde, oulculuk ile demokrasi
arasnda kavramsal bir ayrm yapyoruz. Bu ayrm bize otoriter ei
limler tayan grup kimlikleri siyaseti ile eit haklarla donanml va
tandalk kavramna dayanan katlmc demokrasinin evrenselcilii
arasndaki ztl gsterecektir. Toplumu inan topluluklarna blp
her biri iin farkl bir hukuk dzeni kurmak, bu modeli savunanlarn
iddia ettii gibi kiilere istedikleri biimde yaama zgrl verme
yecek, tam tersine bu hakk ellerinden alacaktr; nk byle bir ya
pda kiiler bamsz bireyler olarak deil, trde topluluklarn yele
ri olarak kabul edileceklerdir. Bu modelde nerilen oulculuk anla
y her bir toplulua kendi kurallarn belirleme olana tanmakta,
ancak toplumun btn asndan bakldnda bu kendine zg ku
rallar hakknda genel bir mzakere olasl bulunmamaktadr. Gerek
slamclarn savunduu "Medine Szlemesi" modelinde, gerekse
postmodemistlerin grlerinde, grup haklarnn tannmas projesi ile
demokratik vatandaln temel ncl olan bireysel haklar arasnda
ki gerilimin zmsz kald grlebilir (bkz. Marshall, 1955; genel
bir tartma iin bkz. Benhabib, 1996). Dolaysyla slamc kuramn
aadaki eletirisi, daha genel olarak postmodemist kimlik ve okkltrclk siyaseti iin de geerli saylmaldr.
lahiyat eitimi de grm bir sosyolog olan Ali Bula, Medine
modeli ve daha genel olarak modernizm eletirisi zerine yazan s
164
KMLKLER SYASET
165
166
KMLKLER SYASET
ni, etnik, sosyal, kltrel, felsefi vb. kriterleri temel alabilir. Bunlar
nemli deil; nemli olan, kendini tanmlam bir topluluun kendi
hukukunu deklare etmesi, standartlarn beyan etmesi. ...Burada ko
lektif gruplar esas gibi grnyorsa da gerekte esas olan bireyin ter
cihidir. nk dini ve sosyal grubu birey seer. Yine de kendi 'kafas
na gre' grup bulamayan srad bireyler olabilir. Bunlar szlemeye
katlamaz, ama onlarn doutan sahip olduklar temel haklar koru
nur" (Bula, 1993b: 56, dipnot 17).
Bu ifadeler bizi ikinci bir soruna getirmektedir. Hi kimse tek bo
yutlu bir kimlie sahip olmadna gre, insanlar farkl gruplar iin
de snflandrmak iin birden ok kstas kullanmak gerekir; ama o za
man kendilerine uygun bir grup bulamayan ok sayda "srad" birey
ortaya kabilir. Buna karlk, eer insanlar darda kalmamak iin
kendilerine bir grup seerlerse, o zaman da o kiiler tek bir boyuta in
dirgenmi ve bylece onlara sabit birer kimlik verilmi olacaktr. s
telik her sosyal grubun iinde o grubun yelerini birletiren o tek bo
yut dnda baka alardan farkllaan ok sayda birey de bulunaca
iin, her grup kendi iinde aznlklar da barndryor olacaktr. Oy
sa bu model tam da aznlk sorununu zme iddiasndadr. Fakat, eer
bizim Durkheimc bir varsaym ile her topluluk iinde tanm gerei
ortak duygularn var olduunu kabul etmemiz isteniyorsa, o zaman ta
bii ki bu sorunlarn hibirinin ortaya kmayacan dnebiliriz de
mektir. Ali Bula ile dier slamclarn nerdikleri dinsel kimlik teme
linde topluluklar oluturma giriiminin kabul ettii varsaym bu olsa
gerektir. Ne var ki bu varsaym sorunu zmez, sadece yok sayar.
Ayn sorunun postmodernizm iin de geerli olduunu daha nce
grmtk. Postmodemist felsefenin yol at siyaset biimi sonu
itibariyle "kimlikler siyaseti" ise, bu siyasetin bireyler iin anlaml ol
masnn tek yolu, kimliklerin kalc olarak tanmlanmasdr. Bu da is
ter istemez doutan gelen kimliklerin tek boyutlu olarak n plana
kmasna neden olur. slamc yorumlarn postmodemist tavrlarla rtme biimlerini gsteren bir dier nokta ise, Bulam yukarda ak
tardmz bir itiraza, yani nerdii siyasal modelde birbirleriyle at
an iki farkl siyasal meruiyet kayna (ilahi otorite ve kiisel tercih)
olduu yolundaki tespite verdii yantta bulunabilir. Bu yant sonu
suz ve totolojiktir: "Birok insan, bir ve tek olan Hakikatin nasl olur
da oulculua temel olabileceini soruyor... Hakikat tektir, fakat
kendini ifa ve ifade edi biimi tek de oktur .... Btn gereklik
167
168
KMLKLER SYASET
169
170
KMLKLER SYASET
171
mz gibi, belli bir dava iin kendisine daha ok avantaj salayacak bir
mahkemeyi semek gayrimslimler iin mmkn olduu halde, ayn
ey Mslmanlarn egemen olduu bir devlette Mslmanlar iin ta
hayyl bile edilemez. Bula'n kendisinin de belirttii gibi, slam di
ni ve hukuku, Mslmanlar balar... (1992b: 109).
b) Ya da herkese egemen bir hukuk dzenine dayal ortak bir ka
mu alan olacak ve zerklikler bunun tesinde mi yaanacaktr? Yu
karda zel alan iin var olduunu grdmz hukuk dzenleri hi
yerarisinin ister istemez kamu alannda da ortaya kaca sylene
bilir. Nitekim Medine deneyiminde de byle olmutur. Szleme uya
rnca, geici de olsa, iktidar konumuna getirilen kesim Mslman ce
maatiydi.
c) Byle bir ortak kamu alannn snrlan ne olacaktr? Eer sorun
zel hayatn gelenek ve greneklerindeki farkllklar ise, bunun iin
ok-hukuklu bir dzen kurmaya gerek yoktur. zel yaam alanlan za
ten farkl kltr ve kimlik gruplannm zerkliklerini tadabildikleri (ya
da zel yaamn korunmas kaydyla tadabilecekleri) alanlardr. Do
laysyla, nerilen ok-hukuklu modelde zel alann nerede bitip ka
mu alannn nerede balad sorusuna doyurucu bir yant verilme
mektedir.
Son olarak, bu anlatlanlardan grlebilir ki ok-hukuklu toplum
modeli dncesinin hibir yerinde siyasal karar verme sreleri, top
lumsal katlm ve ortak sorumluluklar gibi konulara atf yaplmamak
tadr. oulcu yap, her bir topluluk iin farkl bir kurallar dizisine
olanak tanmaktadr ama topluluklann kendilerine zg kurallan top
lumun btnnn ortak konulan asndan mzakereye ak deildir.
Aka grlmektedir ki oulculukla demokrasi ayn ey deildir.
ok-kltrclkten Liberal Demokrasiye:
slamclarn Kamusal Alan Kefi
172
KMLKLER SYASET
173
174
KMLKLER SYASET
175
176
KMLKLER SYASET
177
2001: 100).
Bu iki rnek arasmda gze arpan ilkesel tutarszlk, birka farkl
noktay aa karmaktadr. Birincisi, kadnlarn giyimi konusunda
hogrl bir tavnn benimsenmesi ve nerilmesi, slamclarn siyasal
mcadelelerini bir insan haklar platformunda srdrmek istedikleri
ni ve "barts" konusunu da bu mcadelenin son kalesi olarak gr
dklerini gstermektedir. Bu durum, daha nce grdmz gibi, Re
fah Partisi'nin kapatlp hemen hemen ayn kadrolarla Fazilet Parti
si'nin kurulmasndan sonra slamc siyasal platformda yaanan dn
mle zaten ortaya kmt. Fazilet Partisi, parti programnda ve ge
nel siyasal platformunda Refah'n radikalliine hi sahip olmad
ialde, barts konusunda uzlamaz bir tavr iindeydi. Nitekim,
Anayasa Mahkemesi tarafndan kapatlmas da byk lde bu ne
denle olmutu. Dier siyasal partilerden bu konu dnda ayrt edici
nemli bir zellii olmayan Fazilet Partisi, halk arasnda "Barts
Partisi" olarak anlmaya balamt.
nsann diledii gibi giyinme zgrlnn rastgele snrlanamayacak temel bir insan hakk olduu kukusuzdur. Ancak slamc tale
bin liberal bir konumu temsil ettii de sylenemez. Blent Tanr'n
uzun zaman nce belirttii gibi, "inanan rtnr, inanmayan rtn
178
KMLKLER SYASET
179
180
KMLKLER SYASET
10
Sonu:
slamclk Bitti mi?
Bu kitapta buraya kadar yaplan tespitler doru ise, bundan yle bir
gncel sonucun ktn syleyebiliriz: Bu satrlarn kaleme alnd
anda yeni sonulanm olan 3 Kasm 2002 seimlerini byk bir fark
la kazanan Adalet ve Kalkmma Partisi (AKP), kken olarak slamc
bir hareketten gelse de, yneticilerinin de srarla vurgulad gibi s
lamc bir siyasal parti deildir. Yukardaki blmlerde ne srd
mz gibi, son yllarda gerek lkemizde gerekse dnyann baka yer
lerinde slamc hareket ciddi bir dnmden gemitir, halen de ge
mektedir. Kkenleri "Milli Gr" hareketinde olsa da, ideolojisi ve
programnda slamcl barndrmayan, Milli Gr hareketi ile sa
dece yneticilerinin iyi bilinen "Mslman" kimliinden kaynakla
nan (ve bu nedenle ok nemli) bir ba tayan, ama kendisini liberal
demokrasinin normatif deer ve kurallarna bal sayan AKP, slam
dnyasndaki bu yeni eilimin baarl olmaya aday, nde gelen bir
mei olarak kabul edilebilir.
AKPnin bir siyasal hareket olarak gerek kimlii, dayand top
lumsal glerin nitelii, Trkiye'nin toplumsal ve siyasal gelimesin
de oynayabilecei tarihsel rol gibi konular incelemek hem ayn bir
alma gerektirir hem de bunu anlamak iin vakit henz ok erkendir. Fakat bu aamada, AKP'nin parti program, seim bildirgesi ve
yneticilerinin aklamalan gibi kaynaklara dayanan bu gzlemlerin,
seim sonular hakkndaki ilk bilgiler tarafndan da desteklendii
grlmektedir.
nceki blmlerde Refah Partisi ile Milli Selamet Partisi arasn
daki en nemli farklardan birisinin dayandklan snf dinamikleri ol
duunu* belirtmitik. MSP ncelikle taral kk burjuvaziye daya
nrken, Refah buna ek olarak byk kentlerdeki ii ve yoksullar ile
yine byk kentlerdeki mtevaz veya taral kkenden gelen profes-
182
KMLKLER SYASET
183
184
KMLKLER SYASET
Kaynaka
186
KMLKLER SYASET
KAYNAKA
187
188
KMLKLER SYASET
KAYNAKA
189
190
KMLKLER SYASET
KAYNAKA
191
22(2).
Keyder, alar (1987), State and Class in Turkey, Londra: NLB (Trkesi: Tr
kiye'de Devlet ve Snflar, stanbul: letiim, 1995).
Kirii, Kemal (2000), "Disaggregating Turkish Citizenship and Immigration
Practices", Middle Eastern Studies, 36(3).
192
KMLKLER SYASET
KAYNAKA
193
lus, 102(1).
------ (1981), "Religion and Secularism in Turkey", E. zbudun ve A. Kazancgil, der., Atatrk: Founder of a Modern State iinde, Londra: C. H. and Co.
------ (1989), Religion and Social Change in Modern Turkey, Albany: SUNY
Press.
------ (1991), "The Just and the Unjust", Daedalus, 120(3).
------ (1995), "Civil Society and slam1', John A. Hail, der., Civil Society iinde,
Cambridge: Polity Press.
Marshall, T. H. (1964), "Citizenship and Social Class", Class, Citizenship and
Social Development iinde, New York: Doubleday and Company.
Meeker, Michael (1991), "The New Mslim Intellectuals in the Republic of
Turkey", slam in Modern Turkey, der. R. Tapper, Londra: I. B. Tauris, 1991.
Mies, Maria (1994), "Genderand Global Capitalism, Leslie Sklair, der., Capi
talism and Development iinde, Londra: Routledge.
Mills, C. Wright (1962), The Marxists, Harmondsworth: Penguin Books.
Mirsepassi-Ashtiani, Ali (1994), "The Crisis of Secular Politics and the Rise of
Political slam in Iran", Social Text, 38.
Mittelman, James, der. (1996), Globalization: Critical Perspectives, Boulder:
Lynne Rienner.
------ (2000), The Globalization Syndrome, Princeton: Princeton Univ. Press.
Moghadam, Valentine (1993), "Introduction: Women and Identity Politics in
Theoretical and Comparative Perspective", Valentine Moghadam, der.,
Identity Politics and Women iinde, Boulder: Westview Press.
Mouffe, Chantal (1988), "Radical Democracy: Modem or Postmodem?", Andrew Ross, der., Universal Abandon? iinde, Minneapolis: University of
Minnesota Press.
Mortimer, Edward (1982), Faith and Power: The Politics of slam, Londra: Faber and Faber.
Munson, Henry Jr. (1988), slam and Revolution in the Middle East, New Haven: Yale University Press.
Nasr, Seyyed Vali Reza (1994), The Vanguard of the Islamic Revolution: The
Jamaat-i islami of Pakistan, Berkeley: University of Califomia Press.
Navaro-Yashin, Yael (1998), "Uses and Abuses of 'State and Civil Society in
Contemporary Turkey", New Perspectives on Turkey, 18.
Nichols, Theo ve Nadir Sugur (1996), "Small Employers in Turkey: The OSTTM Estate at Ankara", Middle Eastern Studies, 32(2).
OBrien, P. J. (1975), "A Critique of Latin American Theories of Dependency",
I. Oxaal, T. Bamett ve D. Booth, der., Beyond the Sociology of Develop
ment iinde, Londra: Routledge.
Okutucu, Mustafa Haki (1996), stikamet eriat: Refah Partisi, stanbul: Yer
yz.
Oran, Baskn (1988), Atatrk Milliyetilii: Resmi deoloji D Bir nceleme,
Ankara: Dost.
Ortayl, lber (2000), Osmanl Toplumunda Aile, stanbul: Pan.
Oyan, Ouz ve Aziz Konukman (1997), "Esnek gc Piyasalar, Anadolu
Kaplanlar ve Sendikalama", Makine Mhendisleri Odas, 1997 Sanayi
194
KMLKLER SYASET
Kongresi, Ankara.
nc, Aye (1997), "Crossing Borders into Turkish Sociology with Gunder
Frank and Michel Foucault", Contemporary Sociology, 26(3).
ni, Ziya (1997), "The Political Economy of Islamic Resurgence in Turkey:
The Rise of the Welfare Party in Perspective", Third World Quarterly,
18(4).
------ (1999), State and Market, stanbul: Boazii University Press.
zel, smet (1987), "Kalknma? lerleme? Varolma?", Ahmet Tabakolu ve s
mail Kurt, der., ktisadi Kalknma ve slam iinde, stanbul: slami limler
Aratrma Vakf.
---- - (1988), Waldo Sen Neden Burada Deilsin?, stanbul: dam.
------ (1991), "Demokrasi Kimden Yana?", Cuma Mektuplar iinde, (2), stan
bul: dam.
------ (1992), Mesele: Teknik, Medeniyet ve Yabanclama, stanbul: dam.
zel, Mustafa (1993), Piyasa Dman Kapitalizm, stanbul: z.
------ (1997), Refahl Trkiye, stanbul: z.
Paoli, Maria Celia (1997), "European Theory in Brazilian Sociology", Contem
porary Sociology, 26(3).
Pamuk, Muhammed (2001), Yasakl Umut: Recep Tayyip Erdoan, stanbul:
Birey.
Pamuk, evket (1987), The Ottoman Empire and European Capitalism,
1820-1913, Cambridge: Cambridge University Press (Trkesi: Osmanl
Ekonomisinde Bamllk ve Byme (1820-1913), stanbul: Tarih Vakf
Yurt, 1994).
Parekh, Bhikhu (1992), "The Cultural Particularity of Liberal Democracy", Po
litical Studies, 40.
Patnaik, Prabhat (1990), "Whatever Happened to Imperialism?", Monthly Reviewy42(6).
Petras, James (1991), "The Retreat of the Intellectuals", Socialism and Democ
racy , 12.
Petras, James ve Howard Brill (1985), "The Tyranny of Globalism", Journal of
Contemporary Asia, 15(4).
Phillips, Anne (1993), Democracy and Difference, University Park, PA:
Pennsylvania State University Press.
------ (1999), Which Equalities Matter?, Cambridge: Polity Press.
Pieterse, Jan N. (1991), "Dilemmas of Development Discourse: The Crisis of
Developmentalism and the Comparative Method", Development and Change, 22.
Pollert, Anna (1988), "Dismantling Flexibility", Capital and Class, 34.
Prakash, Gyan (1990), "Writing Post-Orientalist Histories of the Third World:
Perspectives from Indian Historiography", Comparative Studies in Society
and History, 32(2).
------ (1994), "Subaltem Studies as Postcolonial Criticism", American Historical Review, 99(5).
Prebisch, Raul (1950), The Economic Development of Latin America and its
Principal Problems, New York: United Nations.
KAYNAKA
195
196
KMLKLER SYASET
KAYNAKA
197
Haldun Glalp
Kimlikler Siyaseti
Trkiye'de slamcln son yllardaki geliiminin nedenlerini aratran
Kimlikler Siyasetinde iki ana nerme savunuluyor: Birincisi, slamcl
hzla ilerleyen kresellemeye kar bir direni olarak deil, tam
tersine, kresel dzene uyum gstermenin ve bu dzen iinde daha
avantajl bir konuma ulamann bir arac, bunu salamaya dnk bir
dayanma ann kurulmas abas olarak grmek neriliyor. kincisi,
bu ynyle slamcln, sosyo-politik temelleri kreselleme srecin
de yatan "postmodern durumun" bir rn, bu ortam iinde etkisi
yaygnlaan "kimlikler siyasetinin" bir rnei olduu savunuluyor.
"1991 Krfez Sava ile balayp 11 Eyll 2001'de ABD'ye yaplan sal
dr ile sona eren dnem slamclk iin byk bir tarihsel frsat dne
miydi. Bu, youn bir modernite eletirisi ieren ve otantiklik iddias
tayan kimlik siyasetlerinin seslerini ok daha fazla duyurduklar bir
dnem oldu. Herkesin otantik kimlikler peinde kotuu bir ada
kim slamclardan daha otantik olabilirdi ki?" - Haldun Glalp