Professional Documents
Culture Documents
Aktarma yoluyla somut anlamlı bir sözcük bir somut anlam daha kazanarak kullanılabilir.
Örnek :
Organ adı olan somut anlamlı "ayak" sözcüğü, "sıranın ayağı, masanın ayağı, köprünün
ayağı" gibi kullanımlarda yeni bir somut anlam kazanmıştır.
Soyut bir kavramın gözle görünür kılınması için somut anlamlı bir sözcükle anlatılması söz
konusu olabilir. Bu duruma somutlama denir. Örnek :
Bu sözlerin onu kırmış. ("Üzmek","kırmak" la somutlaştırılmıştır.)
Sanki bakışlarıyla bizi eziyordu. ("aşağılayıp, küçümsemek","ezmek" le somutlaştırılmıştır.)
Kanunları çiğnemek suçtur.
("ihlal edip, uymamak", "çiğnemek" sözcüğüyle somutlaştırılmıştır.)
Deyimlerimizin bir bölümü somutlamaya örnektir. Örnek :
Öküz altında buzağı aramak (Akla uymayan bahanelerle suç ve suçlu bulma çabası)
Öp babanın elini (beklenmedik bir durum)
Örümcek kafalı (geri düşünceli, yenilikleri kabul etmeyen)
Soyut anlamlı bir sözcük cümle içinde bir soyut anlam daha kazanarak kullanılabilir. Örnek :
Karnım henüz doymuş değil. (soyut-temel anlam)
Ömrü boyunca okudu, hala okumaya doydu diyemem. (Soyut-mecaz anlam)
UYARI
Bir sözcüğün olumsuz kullanılmış şekli onun karşıt anlamını oluşturmaz.
Sözgelimi "oturmak" sözcüğünün karşıtı "oturmamak" değil "kalmak" tır.
Bir sözcüğün karşıt anlamlısını o sözcüğün cümle içinde kazandığı anlam belirler.
"zor - kolay"
Midesinden zoru var. (Bu cümlede "kolay" ın karşıtı değildir.)
Bu ders oldukça zormuş. (Bu cümlede "kolay"ın karşıtıdır.)
Karşıt anlamlılık ilişkisi "ad, sıfat, zarf ve eylem" türündeki sözcükler arasında olabilir.
Anlam Daralması :
Sözcükler, anlamda daralma ya da genişleme yoluyla başka bir anlama geçerek yan anlamlar
kazanabilir.
Sözcüğün eskiden anlattığı şeyin ancak bir bölümünü, bir türünü anlatır duruma gelmesine
anlam daralması denir.
Sözgelimi "oğul" sözcüğü başlangıçta kız ve erkek anlamlarını içerirken sonradan yalnızca
erkek çocukları için kullanılarak anlam daralmasına uğramıştır.
"Erik" sözcüğü, şeftali, kayısı, zerdali anlamını içerirken, sonradan bir tür meyve için
kullanılarak anlam daralmasına uğramıştır.
Anlam Genişlemesi :
Bir varlığın bir türünü ya da tekini anlatan, kullanım alanları dar olan şeyleri gösteren
sözcüklerin zamanla o varlığın bütün türlerini birden anlatır duruma gelmesine anlam
genişlemesi denir. Örneğin ; "alan" sözcüğü, "düz ve açık yer" anlamını içerirken anlam
genişlemesine uğrayarak "iş, meslek, araştırma-inceleme" anlamlarını da kazanmıştır.
Deyim Aktarmaları
Aralarında çeşitli yönlerden ilgi bulunan iki şey arasında benzerlik ilişkisi yoluyla, birinin adını
diğerine veren anlamlandırmaya deyim aktarması denir.
Deyim Aktarması şu yollarla yapılır :
1. Vücut parçaları ve organ adlarının doğaya aktarılmasıyla. Örnek :
Baş (vücut parçası, organ adı temel anlam)
Yokuşun başı - Toplu iğnenin başı - İki baş soğan - Dağ başı - Başa güreşmek
2. İnsanla ilgili özelliklerin insan dışındaki varlıklara aktarılması yoluyla. Örnek :
Ağlamak (gözyaşı dökmek temel anlam)
Gökyüzündeki bulutlar, ağlıyordu bu ölüme.
3. Doğayla ilgili özelliklerin insana aktarılmasıyla. Örnek :
Değnek (bir tür sopa temel anlam)
Kıyman a zalımlar kıyman
Kör karının bir değneği (oğul)
4. Doğayla ilgili özelliklerin yine doğaya aktarılması yoluyla. Örnek :
Minik fare kükredi. (Aslana ait "kükreme" özelliği fareye aktarılmış.)
Deniz bütün gece kudurdu. (Köpeğe ait "kudurma" özelliği denize aktarılmış.)
5. Duyu aktarması yoluyla. Örnek :
Acı (tadı ağzı yakan, tatma duyusuna ait olan)
acı soğuk (dokunma duyusuna aktarılmış)
acı çığlık (işitme duyusuna aktarılmış)
sıcak (dokunma duyusuyla ilgilidir)
sıcak bakış (görme duyusuna aktarılmış)
sıcak konuşma (işitme duyusuna aktarılmış)
Ad Aktarması
Bir sözcük ya da sözün, benzetme amacı güdülmeden, anlamca ilgili olduğu başka bir sözcük
ya da söz yerine kullanılmasıdır. Bu mecaz türüne, "düz değişmece" de denir. Örnek :
Beyaz Saray bu olaya sıcak bakmıyor. (Amerika Birleşik Devletleri Başkanlığı)
Soba yandı (İçindeki odun - kömür)
Çankaya bu yasayı onaylamaz (Cumhurbaşkanlığı)
Okul geziye gitti. (Okuldaki öğrenciler)
Mozart'ı severim. (Mozart'ın bestelerini)
Doğu kan ağlıyor. (Doğu yönündeki bölgeler)
Argo
Genel dilin sözcüklerine yan anlamlar kazandırarak genel dilden ayrılan, bir meslek ya da
topluluk arasında kullanılan özel dile argo denir. Argo, tek sözcükten oluşabileceği gibi söz
öbekleri ve deyimlerden de oluşabilir. Örnek :
Okutmak (elden çıkarıp - satmak)
racon (adet - usül)
şabanlık (aptallık - sersemlik)
keklemek (kandırmak - aldatmak)