You are on page 1of 436

B

u alma, felsefeye girie giri olarak grlebilir. nar altnda bir


masada toplanm, saylar gnne gre ile alt arasnda deien
insanlarn konumalardr. Bir biimde birbirini bulmu insanlarn
ortaya koyduklar gcn sonucudur. Hocamz birikimlerini bizimle paylat. Dinledik, rendik, kar ktk, tarttk, uzlatk, esiz bir deneyim
yaadk.
Konuulanlarn o masada kalp unutulmasna izin vermek istemediimiz
iin, konumalar kayt altna aldk. Bu kaytlar metne dntrme grevi
bana dt. Gerekli grdm yerlere dipnotlar yerletirdim. Sonuta,
felsefeye doru adm atmak isteyenlerin yararlanabilecekleri bir rn
ortaya koyduk sanyorum. Hocamz yle demiti: Seminerler bittiinde,
bir felsefe kitab artk sizi korkutmayacaktr. Rahat rahat okuyacaksnz.
Bu szn doruluuna, almamz okuyanlarn da tanklk edeceine
kukum yok.
alar Simsoy

1.Gn
nar Aacnn Alt

Problemler Malum Grek felsefesi. Anaksimandros ne demi? Kartlk


kt demi, bouturmu onlar. Aperiondan1 km, diyor ki her olua
gelen, olua geliinin bedelini der ve geri dner. Bu bir bak. Diyor ki,
bouma. Sadece boumadan sz etmiyor, boumann kt olduunu da
sylyor.
Greklerde tz yoktur, zellik vardr. Yani Grekler tz bilmezler. Nereye
kadar, Aristotalese kadar. O bildi mi? O da gemiten gelen yarm bilmenin, bir sr eksikliklerini yaad ve iyi bir tz tanm yapamad. Yani bizim bugn kolayca basite alabileceimiz bir tz zmlemesi sunabildi.
Ama sonuta az-ok bir tz fikrini de gelitirdi. imdi ondan nce herhangi
bir zellik, mesela sertlik bir tzd; mesela kuru olmak bir tzd, ya olmak bir tzd. Ate, mesela bir tzdr ama zellik olarak tzdr, herhangi
bir olgu olarak deil. Yani Grekler bizim bildiimiz zelliklere tz diyorlar.
Kendi bana varoluu olmayan bir kokuya tz diyebiliyorlard, bir renge
tz diyebiliyorlard. Ve onlarn salamndan bir yaam, bir sre retiyorlard. Anaksimandros da dedi ki; varolua geldin, bir kart olarak, bir
kartn kt senin nne, o seni savata yendi, seni asli, temel yuvana gnderdi, o yaamaya balad. Ama onun da bana gelecek olan, yenip gnderdiinin bana gelenle birdir. O da cezasn ekecek.
imdi geliyorsun Herakleitosa, yani problemden sz ediyoruz ya, diyor ki;
atk iyidir, sava tanrdr. atk olmasa bu olmazd, diyor. Hegel pek
kavramamtr, Aristo kavramamtr Herakleitosu. Bunu hep sylyoruz.
Hegel diyor ki, tez-antitez-sentez oluur, bir durak, bir dzenleme. Herakleitos asla onu demiyor. Yani bir bar bir sava demiyor, hayr. Herakleitos diyor ki; hem sava hem bar. Yani diyor, bu Mjdat denen tz, yani
olan, srekli iinde sava olan, atk olan bir sretir. Bir bar bir sava
demiyor, hem sava hem bar. Bunun iinde, ikisi de yan yana, bouuyor1

lka Yunan felsefesinde, evrenin sonlu ya da snrl olduuna inanan Platon, Aristoteles gibi filozoflar dnda, evrenin snrszln savunan Anaximandros, Anaximenes,
Ksenephanes, Melisson ve Demokritos gibi filozoflarda geen snrszlk dncesini
ifade eden Yunanca terim.
Aperion, ayrca evrenin kendisinden meydana geldii ilk maddeyi, ya da arkeyi arayan
Milet Okulunda, suyu arke yapan Thalesi, su gibi nicelik bakmndan snrl, nitelik bakmndan belirli bir maddenin doadaki okluu aklamaya yetmeyeceini ne srerek
eletiren Anaximandrosun nicelik bakmndan snrsz, nitelik bakmndan belirsiz anlamna gelen arkhesini, ilk maddesini, maddi nedenini ifade eder. Paradigma Felsefe Szl

lar diyor. Zaten bu da o, bu bouma. Aristo diyor ki, elime ilkemizin


canna okudu. Aristonun dedii; bir nesne eliik ya da kart geler, yklemler alamaz. Bir nesne hem siyah, hem beyaz olamaz, bir nesne hem
kuru hem ya olamaz. Bunun canna okudu diyor Herakleitos iin. Okumad, elikiye kesin aykr bir ey yok. Onun dedii, sizin A dediiniz ey, bir
kartlar savann sre halindeki karnzdaki duruudur. Durum bu olunca da siz ona A diyemezsiniz, ona ad vermeyin, diyor. Yani imdi bir beyaz
oldu, bir siyah oldu da deil. Herakleitosu iyi kavramak lazm. Herakleitos
diyor ki; nesneler, sava halindeki kartlklarn karmzda sre olarak
bir geiidir. Duruudur demiyor. Olay bu ve diyor, kartlk ok iyi, sava
ok iyi.
imdi Herakleitosumuzu ok seviyoruz. Herakleitosu gerekten anlamamlar. Anlayan var m diyeceksin, ben pek sanmyorum. Platon adna da
sylyorum, Aristo hi anlamam. Platon epeyi sayg gsteriyor ama Platon, Herakleitos ontolojisinin yanndan bile gememi. Varsa yoksa Pisagor. kere gney talya gezisi var Platonun. nde de temel amac
Pisagorculuu kavramak. Yani o Sicilyadaki krala akl vermeye gitti derler
ama asli amac, temel amac Pisagorculuu kavramak.
Grek felsefesinin anakara Atina felsefesine dnmeden nceki iki aya
var. Birisi yonya ( / Ionia), birisi gney talya. yonyada ne var?
Milet ve Efes var, tarihsel sraya gre. Bergama var. Niye Bergama var?
Bergamadan Galenos yetiti, byk hekim.
imdi syleyince hopluyorlar. Sen bilmiyorsun diye, bilmezliini niye bana
dayatyorsun. bni Sinann salk zerine olan kitabnn yars Galenostan
alnmadr, yars Hipokrattan alnmadr. Hipokrat, Kosludur (), bugnk stanky, Bodrumun karsnda. Herodot, biliyorsunuz Bodrumludur,
Halikarnas. Hani Cevat akir Kabaaalnn srgne gittii yer. Bir yonya
aya var, hem de gz kamatrc bir ekilde. Tarihsel balamna baktn
zaman Lidyallar, Medler, Persler kpekler gibi bouuyorlar Anadoluda,
birbirlerini yiyorlar. Tabi bu Grek soyunu da altst etmi, perian etmi.
Ne olmu? Hep istila edilmi Efesle Milet. En son Persler gelmi, almlar.
imdi o arbede ierisinde yaarlarken ne olmu? Pisagor ve daha sonra
greceimiz Ksenofanes, Ksenefon demiyorum, nk o baka bir adamdr tutmu talyaya gitmiler. Orada bir felsefe yaratmlar. Bunlar yonyaldr, Pisagor yonyal, Samoslu. Orada srgn, zaten iirlerinde de var.
4

Gney talyada ne olmu? Bir Pisagor var, bir Ksenefones var, Parmenides
var, Empedoklas var. Yani orada da muhteem, gz kamatrc bir felsefe
gelimi. Daha sonra bu sofistler, Sokrat, daha sonra Platon, Aristo yoluyla
anakaraya tanm. Demek ki iki ayak bu.
yonya ayanda nesnelerin doas, fizik daha ar basyor, tekinde dinsel
bir hava var. Pisagor bir tarikatt. Adamlar vard, elemanlar vard, yaam
tarzlar vard, yemekleri, yataklar, gezmeleri, tozmalar, dnyaya baklar
ok ayryd. Sz gelimi bir vatanda kpei dverken gryor Pisagor.
Diyor ki; bak o senin bir dostunun ruhu olabilir. Senin dostun, sen grmyorsun. Neye inanyorlar, ruh gne. Ruh g olunca, yle de bir ey
oluyor; lmsz. Yayorsa srekli, senden ona, ondan ona, lmsz demektir, deil mi? Kanlmaz bir ekilde. Platon ruhun lmszln
getirecek, o mehur Phaidon diyalounu yazacaktr. Oradan Aristoya geleceiz, Ruh zerine o gzel kitab yazacaktr. Akl, evrensel akl, lmszdr, diyor. O damar oradan geliyor. Bu felsefe tarihini bilmeden, felsefeyi
renemezsiniz. Ne nereden geliyor, bunu bilmeniz gerekiyor.
Leibniz, Descartesa kzar. ok hzl kouyor, der. Gerekten yle. Belki
nermeler arasnda baka nermeler de olmalyd. Meditasyonlarda atlayarak gitmi. Okuyorsunuz, soruyorsunuz; bu ne demek istedi? Bakyorsunuz hakikaten arada baka nermelerin olmas gerekiyor. Bizim Descartes, atlayarak gitmi. Niye atlayarak gitmi, o tarihi atlad iin. Leibniz,
iyi gibi bilirdi Grek felsefesini. Spinoza gibi, Descartes gibi falan deil,
adam gibi bilirdi. O avantaj hep kitaplarnda da kulland.
***
imdi yle balayalm, yava yava. Bilim disiplinleri var, fizik, kimya,
biyoloji, tarih, corafya, astronomi vesaire. Yzlerce Tabi bir de felsefe
var. Bunlarn hepsi sonuta bilgi ile urayorlar. Ama bilgiyi edinmek.
Bilginin neliine geleceiz, konumuz o olacak. Bir genel giri anlamnda
sylyorum bunu, bunu bilmemiz yararldr. Tarih tarihle urar, gemi
olaylar anlatr. u tarihte u sava oldu der, u tarihte bir bar oldu der,
u tarihte yle bir toplum yok oldu gitti der. Tutar, Yunanistandaki o
muhteem Peleponnes Savalarn anlatr, birisi kar Hal Seferlerini
anlatr. Bakyorsun tarihin bir konusu var, tarihsel olaylar bize sunuyor.
Bu bir tarih bilgisidir, tarih bilimi bununla urar. Fizik, hz aratrr,
5

arpmay ekmeyi anlatr, ivmeyi anlatr. Yani nesnelerin devingenliiyle


ilgili yasalarla urar. Kimya, bileiklerle urar. Karmak olan nedir,
bileik olan nedir, nasl birleir, atom nedir, pozitron nedir, proton nedir,
ekirdek nedir, bunlarla urar. Demek oluyor ki bilimsel disiplinler,
kendi alanlarnn bilgisi ile urarlar. Felsefe ne yapar? Bu ksa bir sorudur. Felsefe bilginin bilgisi ile urar. Dorudan, gsten, cepheden bir
saldr dzenler. Bilgi nedir diye sorar. Yani fizik bilgisi, kimya bilgisi, tarih
bilgisi deil. Onun konusu dorudan bilgi. tekiler onu ilgilendirmez. Bir
insan-zne, d dnyay nasl bilir, bu bilgi nasl bir bilgidir, onunla urar.
Bakyorsun, karnda dnyann yars. Everest dalar, Himalaya dalar,
korkun bir kitle senin yumurta kadar beynine nasl gelip giriyor? Bir
Himalaya dncesi ediniyorsun deil mi, nasl giriyor buraya? te bilgi
felsefesi, epistemoloji bununla urar.
imdi ok ksaca onu da belirtelim, episteme Grekler, bilimsel bilgi, kantlanabilen, dorulanabilen bilgi anlamnda deer veriyorlard. Bu anlamda Platon, ok korkun saldrlar dzenler. Diyor ki doksa2, samalayanlarn bilgi sand ey, atp tutanlarn palavras. Korkun bir saldr var
Platonda ve hi hogr yok. Olmaz, sen eitimsiz gelmisin, atp tutuyorsun, bu palavra, diyor, doksa Aristoda doksaya kar korkun bir soukluk var. Socrates, felaket. Akama kadar sorguluyor, deliyor, deiyor. Senin
o dediin bilgi midir, soruyor. Cesaret nedir, erdem nedir, gzellik nedir,
yantlar alyor hayr diyor, uyduruyorsun.

doksa (Yun.) lka Yunan felsefesinde gerek bilgi anlamnda kullanlan gnosis ya da
epistemeye karlk oluturulan; san, kan ya da inanca dayal bilgiye karlk gelen
terim.
Gerek bilgi (episteme) ile daha aa dzeyde, duyulara dayal, deiken bilgi tr
(doksa) arasndaki bilgikuramsal ayrmn kkleri Sokrates ncesi felsefede Ksenophanes
ve Parmenidese kadar gider. Sonralar Platon ile Platoncu gelenekte bu bilgikuramsal ayrm incelikle ilenmi, nesneleri duyular yoluyla alglanan tek tek varlklar olan doksa
karsnda, nesneleri dealar olup bizi tmelin bilgisine ulatran episteme her zaman,
stn tutulmutur. (Devlet, 476e-480a; Theaitetos, 187c-200d), Aristotales de benzer bir
tutumla doksay baka trl de olabilecek kesin olmayan bilme tr diye tanmlar (Metafizik, 1939b). Aristoteles baka bir yerde de doksann olumsallk hakknda, epistemenin ise zorunluluk hakknda konutuunu; ses verdiini syler (kili zmlemeler 1,
88b-89b). Bilim ve Sanat Felsefe Szl

imdi Platonun ilk dnem diyaloglarnn hemen hepsi bu Sokratik diyaloglarla tka basa doludur. Burada neyi gryoruz? Grekler, beensinler
beenmesinler, younluklu bilimle uramlar. Daha sonra disiplinler
ayrlm, u olmu bu olmu, ayr bir mesele. Ama Grekler epistemeden
dorudan doruya bilimsel bilgiyi anlyorlardr. Ve orada disiplinler ayrlmamt. Fizik, kimya, biyoloji, felsefe, tarih ayrlmamt. Onlar iin her
bilgi bilimdi.
Bugn iin konuuyoruz, demek oluyor ki birinci ayrmmz, felsefenin
urat bilgi ile teki bilimsel disiplinlerin urat bilimsel bilgi ayrdr.
Felsefe dorudan doruya bilgi nedir diye soruyor. Epistemolojinin konusu bu. imdi episteme, doksa, bir de metis3. Metis nedir?
M- Deneyimsel bilgi.
Evet. imdi ay iiyorsun, ayran iiyorsun, deil mi? Niye ay yava yava
iiyorsun, scak da ondan. Dilin, azn yanmasn diye. Ayran da sallyorsun deil mi? Biliyorsun ki ayran azn yakmayacak. Bu bir metistir. Bilimsel bilgi deil, doksa gibi palavra da deil. Gnlk yaamdaki bir pratik
bilgi. imdi sakal uzar, ilk gnler kanr deil mi? Tra olaym dersin veya
uzataym da u kantdan kurtulaym dersin. Metistir. Terlersin, alrsn,
vcut arlar, banyo yapaym dersin. Bu bir metistir.
unu da bilelim: Yunanlar Yunanllar demiyorum. Beni ldrtan eylerden birisi. Herkl Millas gibi Trkeyi ve Yunancay ana dili gibi bilen
adam Yunanllar diyor. Kardeim Yunanllar diye bir ey yok, Yunanlar.
Yani Msrl der gibi, Lbnanl, Suriyeli der gibi, Yunanl diyor. Yunan bir
etnik yapnn ad, bir ulusun ad. Trk gibi, Bulgar gibi Trkler diyorsun,
Bulgarlar diyorsun, Yunanlar demen lazm. Milletin de azna geiyor,
herhalde eviren de buna taklm.

Sanskrite "mati", "ma" kknden geldii dnlmektedir. Yunan mitolojisinde, Okeanos


ile Tethys'in kz, Hikmet tanrasdr. Metis, tanrlarn ba olan Zeus'un ilk kars ve akl
tanras Athena'nn annesi olarak anlr. Zeus karsnn hamile olduunu renince, kendi
tahtn sarsabilecek, kendisinden gl bir ocuk doaca korkusuyla Metis'i yutar. Bunun sonucunda Metis Zeus'a mr boyunca iyi ve kt hakknda bilgi verir. Metis'in hamile olduu akl ve sanat'n tanras Athena, Zeus'un bandan zrhyla kar.
Metis, ilahi bilginin ve kutsal akln, yani "hikmet"in tasviri, vcut bulmu halidir. Hikmetin
sembol olan "su", Metis'in de balca semboldr. (viki)

Bilgi eitleri Yunanlar, felsefeyi yayorlard. Oturuyor akamleyin,


sempozyum, len... Platonun bir diyalounun, hem de muhteem bir
diyalounun ad. Onun zerinde duracaz, bilgi kuram bakmndan, nk ok nemlidir. ok hzl bir ekilde yemek yiyorlar. ok hzl bir ekilde
arap iiyorlar, toplu halde. Kleler orada bekliyor. yle bir toplum.
M- Bir de toplu halde tuvaletlerini yapyorlar. Efeste grmtm toplu
halde tuvaletlerini yaptklar yeri.
Evet. Bizim bugn iin tuhaf karlayacamz alkanlklar var. O lene
gelenlerin hepsinin olan da var yannda, u ite bak. Bizim toplumumuz
iin akl sr almaz bir rezalet. Yeri geldii iin sylyorum, Greklerde bir
delikanl, sakal kncaya kadar bir koca bulamamsa aalanrm. Beenirsin beenmezsin, bu bir kltr. Bizim kafamza dehet sayor.
imdi konumuza dndmzde, hzl bir ekilde yiyorlar, iiyorlar. Kleler masay boaltyor, sylei balyor. Sempozyum bu. Hani Osmanllarda
nce taam, sonra kelam derler ya. Yani nce yiyip ieceksin, sonra da sohbet edeceksin. Osmanllar hi sohbet etmemitir, hep taama devam etmiler, sabaha kadar. Biliyoruz ki akademi4, Platonun akademisi Platonun
akademisinin yannda yzlerce topluluk var, hepsi tartyor. Grekler hep
tartyor. Hem yayorlar, hem tartyorlar, hem biliyorlar. Dnebiliyor
musun, Sokratesin ada, yzlerce sofist var. Bunlarn hepsi filozof.
apkasn takm kafasna, arn giymi ayana, ehir ehir dolap ders
veriyor. Bunlarla para kazanyor. Sofist diyalounda Platon, bunlara olmadk kfrler eder, parac herifler diye. Sizin bilginiz ne olabilir, parayla
satyorsunuz, diye ar bir dil kullanr. yle de olsa, ak syleyeyim, felsefe olarak sofistlere ok deer veriyoruz. Tartmay sahaya soktuklar iin,
yapay alan, u kltrel alan felsefenin sahnesine soktuklar iin sayg
duyuyoruz. Tartmlar.
Gorgias var. Diyor ki; sen bir nesneyi bilemezsin, bilsen bile dile getiremezsin, anlatamazsn, dile getirsen bile bakasna aktaramazsn. Bilemezsin,
dile getiremezsin, bir metin haline getiremezsin, ya da sylem haline geti-

academy (n.) late 15c., "the classical Academy," from Fr. Acadmie, from L. Academia,
from Gk. Akademeia "grove of Akademos," a legendary Athenian of the Trojan War tales
(his name apparently means "of a silent district"), whose estate, six stadia from Athens,
was the enclosure where Plato taught his school.

remezsin, getirsen bile bakasna anlatamazsn. kyor o koca Protagoras,


ki Platonun bir diyalounun addr herkesin bilgisi kendine gredir,
diyor. imdi byle bir felsefeyi bir kalemde, bir frayla frlatp atamyorsun. nk bu adamlar tartm, ehir ehir gezmi, anlatm, tartmlar,
tartmay retmiler.
Demek oluyor ki birinci ayrmmz, felsefenin dorudan bilgiye ynelmesi.
Buna yneleceiz. O muhteem bir konu. teki disiplinlerin de kendi alanlaryla ilgili bilgiyi ediniyor olmalar birinci ayrmmz. kinci ayrmmz
u: Felsefenin de kendi i disiplinleri var. Dedik ki epistemoloji var, felsefenin bir i disiplinidir. Bunun konusu bilgidir, teki bilimsel disiplinlerin
konusu kendi alanlarnn aratrlmasdr, dedik. Ontoloji var, etik var
ahlak felsefesi, mantk var, estetik var, tarih felsefesi var, dil felsefesi var,
dilsel felsefe var. Bunlar neyle urar? Bilimsel bilgiyi, fizii, kimyay syledik. Felsefe gibi, bilginin kendisiyle mi yoksa kendi konusunun aratrlmasyla m ilgilenir? kinci ayrm bu. kinci ayrmda u kyor karmza: Diyelim tarih felsefesi. Tarih ne ile urayor, olaylarla. u tarihte u
oldu, u savalar oldu, barlar oldu. Tarih felsefesi bununla uramaz.
stanbul kata fethedildi, onun sorunu deil. Hal seferleri ne zaman oldu,
kim yapt, onun sorunu deil. Tarih felsefesi ne yapar? Der ki sava nedir?
Bakn yine ayrlyor, bizim bildiimiz klasik tarih biliminden ayrlyor.
Sava nedir, insanlar niin savar ona bakyor. Bir olgu km ortaya,
tarihsel olarak.
Tarih diyor ki sana, dz tarih ya da felsefe tarihi; felsefe, yonyada Thalesle, su ile balar. Felsefe kp diyor ki bir dakika, sorgulamaya balyor
tarih felsefesini. Diyor ki, neden yonyada kt? yle ya, felsefe neden
yonyada kt? Neden Thalesle kt, neden su ile kt? Bu bir. ki; bu
Thales dediiniz adam, Neptn yldzndan paratle mi indi, yoksa bir
toplumsal balam iinde mi yayordu ve o toplumsal balamn kendisine
alad dncelerle mi eylemde bulunuyordu? yle diyebiliriz; tarihte
bir sreklilik mi vardr, bir balang m vardr? Sreklilik var ise ne kadar
vardr, balang var ise ne kadar vardr. te tarih felsefesi bununla urar.
Bu biraz daha aaym. Henri Poincar, ok byk bir matematikidir, Gauss gibi. Einstein ile tanrlar ama birisi aabey, birisi de mez. Einsteinn ie gereksinimi vardr, i bulmak iin bir kuruma gtrr. Poincar
9

nldr, Einsteina i bulur. Kurumun yetkililerine de der ki, bizim bu


delikanlnn bir ksm tuhaf dnceleri vardr, pek aldrmayn. imdi bakn,
tuhaf dnceler de grecelik kuram, mehur izafiyet kuram, yani amz deitiren kuram.
Arimet, Sicilyalyd, Siracusa ehrinde yaam, ok byk bir beyin. Suyun kaldrma kuvvetini bulan adam. Mehur evreka olayn, hikyeyi
biliyorsunuz. Einstein grecelik kuramn buluyor, peki Arimet niye bulamyor, o koca beyin? Sreklilik adna dnyoruz, diyoruz ki; ta Greklerden balayarak bilim, fizik, kimya, biyoloji daha ok doa bilimleri yol
alm. Gele gele Gauss matematiine gelmi, Riemann geometrisine. imdi
Einstein izafiyet teorisini kuruyor ama Riemann geometrisi olmadan yapamaz bunu, mmkn deil yapamaz. Yani bir Riemannn gelip o geometriyi kurmu olmas gerekir ki Einstein da gelip onun stne grecelik kuramn kurabilsin. Bu u anlama gelir: Arimet bunu asla yapamaz. Onun
byle bir altyaps yok, sreklilik adna bir temeli yok. Buradan ne kyor,
tarih felsefesi asndan? Tarih felsefesi der ki; acaba sreklilik mi nemli?
yle ya, bir gemi matematik, fizik geliimi olmadan Einstein olamayacana gre, demek ki sreklilik nemli. Acaba?
te yandan yine tarih felsefesi diyor ki tamam yle diyelim de, Gauss matematii vard, Riemann geometrisi vard, bunu herkes biliyordu, yaynlanmt bu grler, Kepler, Galile, Copernic, fizikleri, geometrileri hep
eldeydi. Peki, neden grecelik kuramn yzlerce, binlerce adam bulmad
da bir tek Einstein buldu? Sreklilik adna diyorsan ki btn nedenler
vard, niye bir tek Einstein kt buldu bunu? O zaman diyorsun ki; acaba
tarihte balanglar m nemli? Sramalar, sreklilik ikinci planda m?
te sana bir tarih felsefesi konusu.
Bunu dinler balamna aktarrsak, bir Yahudi dini vard, Musevilik dediimiz, Musa dini dediimiz. Bir gn geliyor sa kyor. stelik diyor ki ben
dini deitirmeye gelmedim, olgunlatrmaya geldim. ncilde var bu. Bir
zararm yok size, diyor. evresine diyor ki; ben gelitirmek istiyorum,
yayn bu. yi de ayn dini de darmaduman ediyor. Bakyorsun yepyeni bir
din km. te yandan Musevilik bir rk dinidir. sa kp diyecek ki; hayr,
ben btn yoksullarn tanrsym. Bakyorsun ki rk etkeni itiliyor bir kenara evrensellik balyor. Katoliklik zaten o demektir, evrensel demektir,
terim olarak o demek. Bakyorsun, yepyeni riteller geliyor. konalar iin
10

iine giriyor. Zaman iinde onlar reddediliyor, kabul ediliyor vesaire. Bakyorsun ki koskoca bir din douvermi. Kiliseler tremi, devlete meydan
okumu. Peki diyorsun burada Musevilik olmadan bir sa olabilir miydi?
Yani bir sreklilik olmadan bir patlama, balang, fkrma olabilir miydi?
Tarih felsefesi bunu soruyor. Arkadan geliyor slamiyet douyor. Diyorsun
ki acaba bu Yahudi dini olmadan, sa dini olmadan, slamiyet doabilir
miydi?
Her alana kaydrabilirsiniz. Mimar Sinan Osmanlnn ordularyla gitti,
istilalara gitti, kprleri inceledi, kiliseleri inceledi, btn yaplar inceledi,
o deneyimi yaad. Ama sonuta da bir Mimar Sinan olay var. Onunla
giden bir sr mimar vard, niye onlar olmad da o oldu? Burada insan
beyni nereye gideceini hemen kestiremiyor, sreklilik mi ar basyor,
balanglar m ar basyor. te felsefe olarak konu bu. Tarihten ayr bir
konu.
Felsefe, konunun zne inmek istiyor. O bir disiplin, kendi alann anlatmaya alyor. Hangi alana gidersen git, felsefe ile teki disiplin arasndaki ayrm devam ediyor. Mesela dilsel felsefe, bir dil bilimi var, bir de dil
felsefesi var. Sen diyorsun dary nasl temsil ediyorsun? Dilci bununla
uramaz. Dilci nermelere bakar, yklem nedir zne nedir, ona bakar,
dilin yapsna bakar, atsna bakar. Bazen dilcilerle yan yana gelince byle
bakarlar, siz de mi dille urayorsunuz, derler. Ya dille esas uraan biziz,
siz rahatsnz, derim ben. Dilin temsil gc nedir? Mesela John Locke diyor
ki: Dil, anlmzdaki, zihnimizdeki dnceyi darya aktarmaya yarar.
Peki, dnce nasl olumu? Yani dnce orada cuk diye duruyor mu?
imdi felsefe diyor ki; bir dakika arkada, sen ok ileri gittin, hemen hazr
buldun, aktarmaya baladn. Dncenin orada olumas iin dil gerekli
deil mi? Sen elma diyorsun, e yarn da elma diyeceksin, sen ona bir ad
vermeden olutursaydn elmay unutacaktn yarna kadar. Demek ki sen,
elma dncesini dil olmadan kuramamsn. O zaman sen dil, dnceyi
darya, tekine aktarma aracdr, dediin zaman, dilin ok sonrasndan
balam oluyorsun. Oysa dil, usla birlikte kurucu bir ge. Felsefe yle
diyor. te bir tartma da bu. Dilci baka bir alanda urar, dil felsefesi
baka bir alanda urar. Ne yapyor, dilsel felsefe? Diyor, dil zmlemesidir felsefe. Peki, o zaman evreni ne yapacaz? Felsefeci gene drtyor,
her ey dile dklm mdr, diyor. O zaman bilimler bitmi olacak, orada
11

duracak, biz dilleri zmleyip ii bitireceiz. zlmedik alanlar ne olacak? te bir sorun daha sana. Demek oluyor ki dil her eyi zmyor. Yani,
dil analitiklii zebilir ama sentetiklii nasl zecek? Nesnelerin yeni
niteliklerini nasl zecek?
Baba erkektir. Babaya ne demisin, cinsiyetinden dolay erkek demisin,
her baba erkektir. Ama her erkek baba deildir. Dil bunu zyor. Diyor
ki; ben bir baba grdm. Oradan birisi ksa dese ki; erkek mi dii mi?
Gldrme adam kardeim, erkek olmasa baba olmazd, dersin. yi de bu
baba hrszlk yapyorsa o zaman ne yapacaksn? Nasl dile getireceksin
bunu? Demek ki sentetik geler de var. Baba bir ey yapacak, yeni bir
eyler retecek, iyi baba olmayacak.
Bakyorsun yklemler Ta serttir. Bir yklem mi var? Taa bakyorsun,
yapda kullanlyor, adam ldrmede kullanlyor, tala ilgili milyonlarca
yklem kacak nne. Demek ki dilsel felsefenin de bir snr var. Orada
kalyor. Sen yine felsefeye devam edeceksin, yeni zmler getireceksin,
dilsel felsefenin yeterli olmadn syleyeceksin ki ona geleceiz. Demek
istediim, ikinci ayrmmzda, felsefenin i disiplininde bile konu, kesin
olarak felsefe iin ayr bir nem tayor. Felsefe nesnelerin zne yneliyor. Yani teki disiplinlerden ayrlyor. Bu da ikinci ayrmmz.
e balarken unu sylememiz gerekiyor: Gelenek olarak, ada gelenei,
ngiliz gelenei, deneyci gelenek, ya da duyumcu gelenek, John Locke,
David Hume, Berkeley, ada felsefeleri, bir de kara felsefeleri Descartes,
Spinoza, Leibniz, usu felsefe, orada orada. Deneyci taraf der ki: Felsefe, epistemoloji Locke ile balad. nsan Anl zerine Bir Denemede
tabula rasa diyor, insann zihni bombo levhadr, btn bilgilerimiz duyumdan gelir5. Ksaca sylyorum. David Hume kacak diyecek ki; bir
kantlama var, bir de duyum var, deney var. Bunun dndaki kitaplarn
hepsini yakn, atee atn, uydurmadr, diyor. Kafanzdan uydurduunuz

yleyse zihnin, btn zniteliklerden yoksun, hi bir idesi olmayan, zel deyimiyle beyaz
kt olduunu dnelim; bu zihin nasl donatlacaktr? nsann o devingen ve snrsz
imgeleminin, hemen de snrsz bir deiiklik iinde ona iledii bu geni birikim nereden
geliyor? Zihin usun ve bilginin btn gerelerini nereden edinmitir? Bunu tek szckle
deneyden diye yantlayacam.
John Locke, nsan Anl zerine Bir Deneme, ev: Vehbi Hackadirolu, Ara Yaynclk,
1992

12

nane mollalar bilgi deildir. Ya kantlayn, ya dorulayn. Piskopos Berkeley6, d dnya diye bir ey yoktur, btn her ey zihnimizde diyor. Zihnimiz de deneyle elde eder o bilgiyi, diyor. Doru yanl, ona sonra gireceiz.
Usular da diyorlar ki, sizin o deney dediiniz, duyum dedikleriniz, gvensizdir, aldatr insan. Bir denei denize sokarsn, suya sokarsn, krk
gzkr. Bir nesne, kardan bakarsn yuvarlak olduu halde kare gzkr. Koskoca, dnyann ka kat olan gnei grrsn, bir top sanrsn,
vesaire. O nedenle usumuzla edindiimiz bilgiye bakalm. imdi, sknt u:
O mu doru, bu mu doru? Ya da ikisi de yanl.
M- Ya da ikisi de doru.
Ya da ikisi de doru. Ya da ikisini birletirdiimiz zaman doru olacak.
M- Hah. kisini birletirdiimizde.
imdi bunlar tartacaz. Duyum diyorsun, duyumda sen ne durumdasn? Buradan bisikletine bindin gidiyorsun iine, dkknn amaya. Oradan bir araba geldi, geti gitti. Bunu sen alglar msn acaba, yoksa sadece
duyumsar msn? Duyumla alg bir midir? Senin her duyumsadn eyi,
sinirlerin beynine tayor mu? Eer tayorsa mthi bir beyin var demektir sende ya da her insanda.
M- Burada bilim devreye giriyor. Geen bir yerde okudum. Duyumlarmzla algladmz eyleri, on saniye sonra unutuyormuuz. nk milyarlarca duyum var. On saniye sonra unutmazsak, devam edemiyoruz.
Ben bir seminerde syledim. Benim alg dediim, batllar alg demiyorlar,
duyum deyip kyorlar, ok ayrlar. Eer btn duyumlardan gelen verileri ki terim, hakkn vermek adna sylyorum, Russelndr, duyu veriler
diyor sinirlerimiz beyne tayorsa, beynin ii ok zor. Himalaya kadar
byk olsa yine ba edemez. Def ediyor, benim iim deil. Davul alyor,
bana ne diyor, biri evleniyordur. Beyin bunu der, alglamaz, unutur. imdi
burada iki gelenek var: Duyumcu ya da deneyci gelenek, usu gelenek.
ada olmak bakmndan ikisi de 17. yzylda balad.

Din adamdr. Batnn byle bir zellii de var. Batnn din adamlar felsefe de yapmlar.
Augustinus, Thomas Berkin vd. ok nl filozoflar var.

13

Felsefe nyargy sevmez. Yok sen u millettensin, bu millettensin, u dinden, bunlarla uramaz felsefe. Felsefenin ii o deil. Dnyorum ben,
bir kere unu grmemi bu batllar: Her disiplin, ncelikle bir bilgi disiplinidir. Ontoloji yapyorsun, ne demektir ontoloji? Logi, var olann bilimi.
Var olann zerine dndn, yazdn, konutuun snrlar, ncelikle
bir bilgi kuram ierisindesin. Etik Erdem nedir, diyorsun, sonra cevaplar veriyorsun. Mantk Dnmenin yntemleri nedir, diyorsun. Estetik Gzellik nedir, diyorsun ve bunlara yant veriyorsun. Her felsefe, her
disiplin, ncelikle bilgidir, bilgi disiplinidir. O nedenle sen tutup bilgi felsefesi 17. yzylda balam dersen, zrvalamsndr. Felsefe ne zaman balamsa, bilgi kuram da o zaman balamtr. Thalesle balam. Kald ki
sen 17. yzyla damgalandn, odaklandnda, Platonun salt bilgi kuram
zerine yazd kitaplar ne yapacaz? Mesela Kriatlos, Teototos, ne yapacaz? Akl bilgisi mi, deney bilgisi mi Teototosda tartlr. Teototos bir
matematikidir. Aristonun Ruh zerine, bir bilgi kuramdr, onu ne yapacaz? Salt bilgi kuramdr bunlar.
Daha derine inelim, demin sz ettiimiz Herakleitos, ne diyor? Barbar
ruhlar iin gzler ve kulaklar kt tanklardr7. Yani dikkat edersen, duyuya saldrmyor Herakleitos, duyu bilgisine saldrmyor. Aptallarn grne saldryor. Milattan nce 6. yzylda km, bunu o Efes yamalarnda
sylemi. Bu fragmanlarn te ikisi elimizde deil. Ne mutlu ki o te biri
var. Efendim urada u kitapta yle Adamcaz onu sylemi vaktinde,
niye alp baka yere yamyorsun? Bak ben duyu verisi diyorum, terimin
bana ait olmadn zellikle aklama ihtiyac duyuyorum, hakk Russeln.
O sylemi bu terimi. Bunu kendimden neet etmi gibi sylersem ayp
olur, felsefeye yakmaz.
Diyeceim u: Ta yonyada, ta gney talyada bilgi felsefesi balam.
Hem de ok youn bir ekilde. Ontoloji olarak, etik olarak, estetik olarak,
mantk olarak, her ey olarak balam. Yani hatrlatmak istediim u:
Avrupaya odaklanmayalm. Felsefe ne zaman balamsa, bilgi kuram da
o zaman balam. Herakleitos duyulara ok nem verir ama Parmenides
ok souk. O duyulardan gelen bilgi varsa tabi, o geldiini sanyor, biz

Ruhlar barbar olanlarn gzleri ile kulaklar kt tanklardr.


Poor witnesses for men are the eyes and ears of those who have barbarian souls

14

greceiz ki hepsi bir arada olmadan bilgi olmayacak, onu geni olarak
aklayacaz.
Demek oluyor ki Grekler, bunun stnde durmular. Aristo, Platon bal
bana durmu. Sofistlerin ii buydu, bilgi retmek, ar pazar bilgi satmak. Sen hala bilgi felsefesi 17. yzylda balam niye diyorsun? Sofist ne
demek? Bilgici demek. Sophia, philia-sophia Felsefe, bilgi sevgisi, sophia
bilgelik demektir, philia sevgi demektir. Erosla ayrm belirtmek istiyorum. Eros8, biraz seksi bir terimdir. Yani biraz cinsellik kokar. Greklerde
vardr eros, bol bol da kullanlr. Kimi der ki ilk kullanan Pisagor, kimi der
ki Herakleitos. Ben u kullanmtr diyemiyorum, nk konu tartmaldr.
Demek ki nc nokta olarak, bilgi felsefesinin felsefeyle baladn
bilmemiz gerekiyor. Ortaada stnkr olmu, ona bir ey diyemeyiz
ama kesin olarak 17. yzylda balam deme hakkna sahip deiliz. Bu,
gemii silip sprmek olur, yanl olur. Ellerine kollarna salk, bunlar
da bal gibi tartmlardr. John Lockea da Descartesa da borcumuz byktr. in bir yan da o. Onlar da greceiz. Ama tekilerin hakkn da
yememek gerekiyor. Bu konuyu bugn belirtmi olalm. Soracanz ey
varsa
- Peki, hocam daha ncesi, mesela Hint felsefesi, Msr felsefesi
Gzel bir soru. imdi yle bir ey, Hint felsefesini ben derinlikli olarak
inceledim. Taktm kafama dedim, sen nesin, bir bilelim seni. Felsefe tarihileri var, Hint felsefesinde yazarlar var, din tarihileri var. Mircea Eliade
gibi, Dumezil gibi, Basignon gibi, Max Mller gibi. Burada unu grdm,
felsefeciler iin iine girememiler. Yani Hint felsefesi zerine yazanlardan
benim beendiim kmad. Vardr belki, ben yakalayamadm. Ama Eliade
ve Dumezil, zellikle ikisi gzel girmiler. imdi orada bizim zamanla gireceimiz bir konu var; boyut-dzey. Hintler bunu yakalamlar. Yani evrenin boyutu olduunu, bir de dzeyi olduunu ok gzel yakalamlar. Ama
8

Eros god of love, late 14c., from Gk. eros (pl. erates), lit. "love," related to eran "to love,"
erasthai "to love, desire," of uncertain origin. Freudian sense of "urge to self-preservation
and sexual pleasure" is from 1922. Ancient Greek distinguished four ways of love: erao
"to be in love with, to desire passionately or sexually;" phileo "have affection for;" agapao
"have regard for, be contented with;" and stergo, used especially of the love of parents
and children or a ruler and his subjects.

15

bunu ben alp Dumezilin yapt gibi, Dumezil yle diyor, Greklere tayamadm. Ama Dumezil ok rahat bir ekilde tayor, Greklere tayor,
Romaya tayor, Avrupaya tayor, ben yapamadm. Bunu tartrz, gzel
bir tartma. Dumezilin Mit ve Destan9 diye ok gzel bir kitab, birinci
cildi kt ve hemen de okudum. Grlerindeki temel yap, bizim geen
sene ontolojide grdmz, Platonun Herakleitosta gremediini sylediimiz boyut, logos dncesini, Hintler yakalam. Sayg duymak gerekir. imdi mesela, diyor ki Dumezil, Hintlerdeki tanrlarn hepsinin, mesela
diyelim Indra, Indra bir sava tanrsdr yeryznden dzeylerde Yani
boyut olarak tanry alyor Hintli, sava tanrs diyor. Sonra, bunun trevi
ne, dnyadaki grn ne, ortaya k ne? Biz onu nasl tanyacaz?
Diyor ki kahramanlar olarak karmza kar. Arjuna, kahramann ad. te
diyor, geldi savayor. Her tanrnn bir dzeyi var. Onu ok gzel gelitirmi. Yani Hintlerdeki o boyut-dzey, olaanst gzel.
- Ama sreklilik
Evet katlyorum. Ama ben unu vurgulamak istedim, onda da srar ediyorum. Grek felsefesinin Hintlerden dorudan etkilendiini ortaya koyacak
bir belge yok bende. O ayr o ayr gelimi. Ama Dumezil diyor ki: Bu Romada da oldu diyor, btn Avrupada da oldu diyor. Hintlerin felsefesi
oralara yayld diyor. Ben gremedim.
- Kara Athena10 vard. Onun yle bir iddias vard.
Kaynak yaynlarndan.
- Evet.
Ben kantlayamyorum. Neden diyeceksin, ben diyorum ki eer sreklilik
adna oradaki ey, Greklerde de var ise, neden tanr kahraman eklinde
deil burada? Burada evrenin bir boyutu var, aperion eklinde karmza
kyor, logos eklinde karmza kyor, bir ksmlar ate eklinde de
kartyor. Herakleitosun boyutu logos mudur, ate midir? Bakyorum,
Hint felsefesinden gelmek gibi gzkmyor bana. Ama bunu tartrz.
Bakn, nyargy sevmiyorum, tartmak ok gzel. O fragmanlar nm9

Georges Dumezil, Mit ve Destan 1 - Avrupa Halklarnn Destanlarnda lev deolojisi,


ev: Ali Berktay, Yap Kredi Yaynlar

10

Martin Bernal, Kara Atena, ev: zcan Buze, Kaynak Yaynlar

16

ze koyacaz, tartacaz. Diyor ki; belli bir lye gre yanar ve sner ate.
imdi burada ate karmza bir boyut gibi kyor. Ate, oysa ki bir ge,
nasl boyut olabiliyor? Logos ne oluyor o zaman? imdi Burnett, Karl Popper bunu iddetle tartmlar. Daha baka kaynaklar da var. Bunlar nmze serer konuuruz. Ama ben u kanaatteyim: Kesin olarak Grek felsefesi, Grek topraklarnda domutur, gelimitir ve dnyaya yaylmtr
ama bu Neptn yldzndan inmitir deil, kesin olarak deil. En azndan
unu syleyeyim, bir Hint etkisini kukulu grsek bile, unu kukulu gremiyoruz Thales, Msra gitmi, Babile gitmi. Bu kesin, bunu kimse
tartmyor. Biliyorsun Thales gkbilimciydi, matematikiydi de. Bir gne
tutulmasn gn gnne bilmi bir adamdr. O gn bir sava da vard,
tanrlar istemiyor diye bar yaptlar Medler ve Lidyallar. Bunu Thales
nceden grm, sylemi. Thales bants var biliyorsunuz. Bir ikizkenar
genin taban alar eittir. Biraz yalnca, basite ama bir bulutur. Bir
ap, daireyi ikiye bler. Thalesindir bu. Pisagorunki gibi, hipotenstn
karesi teki iki kenarn karesine eittir gibi incelikli deil fazla.
Pisagor daha byk bir matematikiydi, ok byk bir matematikiydi.
Msrda Nil Nehri tayor. Alinin Velinin tarlasn birbirine kartryor.
Geometriyi gelitirmiler. Oradan gide gide geometri bir ekil alm. Alar renmiler, kenarlar renmiler. Thales bunlar renmi oldu. Grekler, bu para blk bilgileri bir yasa haline getirdiler. Yani bir Msrl geni bilir, kareyi bilir, ay, kenar da bilir ama genlik nedir bilmez. O kavram yok onda. Onda eitli genler var, gen kavram yok. Kareler var,
kare kavram yok.
- Yani soyutlayamam.
Soyutlayamam, somut. te Greklerin stnl bu, almlar kendilerine
mal etmiler. Zaten Nietzschenin sz de budur, Grekler ok aldlar. Greklerin zgnl hi almamalarnda deil, almalarnda ama zmsemelerinde, diyor.
Brahmanizm, Budizm pek kafam sarmyor. Diyorum ki bir iki Guru km, bir eyler, orba imi falan, kafam sarmyor, o hikye. Ama onun
dnda bir felsefeleri var. Olmasa zaten byle bir kltrleri olamazd.
Saygyla karlyorum, onu kavramak gerekiyor. Ama oradan oraya bir etki
gitti mi, ben bunu kantlayamyorum, en ufak iaret yok. Yani Thalesten
17

kalan bildirimler, Aneksimendrostan kalan bildirimler, Herakleitostan


kalan bildirimlerde bir Hint kokusu burnumuza gelmiyor. Hele hele Atina,
kara Yunanistan felsefesinde karmza hi kmyor.
M- Bir de tabi, dier dou var. Yani in felsefesi.
imdi yle, Mjdat karde. Konfys, Yusuf Has Hacip, burada Voltaire,
Montaigne, Osmanl tarihinde tler var, Koibey, Defterdar Mehmet
Paa, Ltfi Paa diye, padiaha ya da devlet adamlarna t verenler. En
nllerinden birisi de Gelibolulu Mustafa Ali. Devletin nizamn dzenlemek iin tler eklinde. Filozof dediimiz zaman, felsefenin temel disiplinleriyle uraanlar kast ediyoruz. Yani bir insan ontoloji yapmyorsa,
epistemoloji yapmyorsa, etik yapmyorsa, pek gzmzde filozof gibi
gzkmyor. Ne gibi gzkyor, denemeci. Montaigne bizim gzmzde
bir denemeci. Kmsemek anlamnda sylemiyorum, daln belirtmek
adna sylyorum. Ad da Denemeler zaten. Deneme, bir yazarn kendi
kiiliini en fazla koyduu yaz biimi. Bu, o deersizdir, ktdr anlamnda deil ama Montaigne bizim bildiimiz anlamda bir felsefeci deildi.
Konfys otursa, ontolojinin terimini bile bilmez. Devlet yle ynetilmeli, insanlar yle olmal eklinde t, yol gsterici, ahlak retmeni,
onlar yle gryoruz. Mesela Mevlana. Bir uval kitap yazm. Bat erevelerindeki felsefe tarihlerinde Mevlanann adna hi rastlamadm. Az
buuk bir bni Sina der, az buuk bir Gazali der, az buuk bir bni Rt der,
yle birer paragraf geer ama Mevlanadan hi bahsedene rastlamadm.
Keke bahsetseler.
Ben size u kadarn syleyeyim; bni Sinann, Aristonun yazd kitaplarn baln tamayan kitab yoktur. Aristonun Ruh zerine, onun da var;
Metafizik onun da var; Mantk, onun da var. Kardeim bir tane de ayr
kitap yaz. Ne yapm biliyor musun? Aristoyu buraya koymu, alabildii
kadar alm ve de yanl alm. En kt taraf, imdi anlatanlara sylyorum, ben onunla da younluklu olarak ilgiliyim, Aristo da hep yanl yazm, ne yapacaz, derim. Yani sen onu dokunulmaz sanyorsun ama imdi
Aristo fiziinin fsi bile kalmad, Aristo gkbiliminden kalmad. Bitti onlar.
Elimizde Aristodan bir iki biimsel mantkla ilgili nerme kald, o kadar.
aldnz yer de salam kmad. Kald ki siz onun dnda bir ey de syleyemediniz. Oturup okuyacaksn. bni Sinadan bahsediyorsan, eserlerini

18

bileceksin, Farabiden bahsediyorsan bileceksin. Yoksa sus. Bir bilen kar,


tamir eder seni. Okumuyoruz, her eyi de biliyoruz, vahi bir ekilde.
Bilgi kuramna girerken ona da gnderme yapalm, adn andk. Montaigne, doldurulmu kafalarla, eitilmi kafalar kartrmayn diyor. Senin
kafan bir eylerle dolmu. Greceiz arkadalar, cahilin kafas doludur.
Filozofun kafas botur. lk bakta deriz filozofunki doludur, cahil botur,
deil. Filozof der ki; ola ki bilmiyorum.
M- Bilenler susar demiler ya hocam.
yle ya. Heissenbergin anlarn okudum. Heissenberg esiz bir dev, bir
fizik devi. Nobel alm, fizie rota izmi, kuantum kuramnn, Max Planck
ile en byklerinden. Anlarnda diyor ki, bir kere matematikilerle ortak
kurultay yaptk, orada bir matematik profesryle bir tartmaya girdim.
Dedim ki, iddianz yedi dakikada kantlayn, elinizde kalem. Diyor ki; matematik profesr, dakikada posam kartt benim. Yani kantlad, beni
yanllad. Ne kadar gzel deil mi? Ben galip geldim demiyor, tozumu
kartt diyor. Bilgin buna derim. Bilgin adam der ki; arkadam eline koluna salk, senden bunu rendim, teekkr ediyorum.
Ne kadar gzel

19

2.Gn
Temel ilkeler

Bilgi kurammza devam edelim. Dnme denilen edimin ne olduuna ve


dncenin ne olduuna geleceiz. Dnce bir rndr. Nasl bir rndr? Bakyorsunuz bir glde, bir yaprak, bir dal, mevsim uygunsa iek,
meyve Kk yere saplanm, gzleriniz gryor, burununuz bir ksm
koku alyor, rzgr varsa hrt duyuyorsunuz. Diyorsunuz ki bu aatr.
Bu bir dncedir. Bir nerme kuruyorsunuz; bu grdm nesne aatr.
Aa denen nesne, kafanzda yer ediyor. Daha sonra bunun ayrntlarn
greceiz, aa demeden o nesneyi tanyamazsnz. O herhangi bir ey, bir
X olmay srdrr. Buna bir ad vereceksiniz. Tpk ana babalarmzn doan ocua bir ad verdikleri gibi. Bu ok nemli bir olaydr, dilsiz evreni
tanyamayz. Baz filozoflar, bunu gerekli grmemiler, gerekli grmeyebilirler, o da bir grtr. Ama bizim felsefemizde ve felsefede ar basan
akmlarda, dil iin iine girmeden nesneyi tanma olanamz yoktur. imdi bu bir dnme edimi ve dncedir. Bundan sonra biz, dnce nedir,
dnme edimi nedir, onlar grmeye alacaz. Nesnel dnyay tanrken, bir doru dnme vardr. Dnmenin ne olduuna geleceiz. Doruluk, kesinlik, olaslk nedir, bunlara geleceiz. Doruluun eitli anlamlarna da geleceiz, olaanst gzel bir konu.
Yalnz u var; sokaktan kendinizi yaltn. Sokak, ok kt konuur. Halk
iyidir, ktdr, udur budur, orada deiliz. Ama dil olarak sokak, ok tehlikelidir. Martin Heidegger diyor; gndelik konuma, akama kadar samalarlar. iddetle katlyorum.
- Dn haber vard, bu pilotlar bulundu ya. Bir balk atmlar pilotlarn
nana ulald.
Dedim ya akama kadar yanl konuurlar. una gelmek istiyorum: Bir
doru dnme vardr, bir de tutarl dnme. Nedir bunlar? Tutarl dnme, mantk alanna girer, o da bir dnmedir. Doru dnme, dorudan epistemolojiye girer. Nesneleri tanma, nesnel dnyay tanma edimine girer. Ondan nce ksaca mantktan bahsedelim. nk o da bir dnmedir. Mantksz dnemezsiniz.
Bir nerme syleyelim. Diyelim ki btn kular aklldr. Bu byk nerme, byk ncl dediimiz. kinci kk nerme dediimiz, karga bir kutur. Sonul cmle, sonu ya da varg; yleyse kargalar aklldr. Ne dedik,
btn kular aklldr, karga bir kutur, yleyse karga aklldr.
21

zellikle belirteyim; mantk, nesnel dnyann doruluuyla uramaz.


Yani kular akllym, karga da bir kumu, karga da akllym, onun derdi o deildir, asla deildir. Hi bakmaz ona. Der ki sana bir filozof olarak;
arkadam senin u nermen doru mu? Yani, byk ncln koydun,
kk ncln ona uygun mu? Btn kular aklldr, karga kutur, tamam. yleyse karga aklldr. Byk ncl olarak btn kular akll dediniz, karga bir kutur dediniz, yleyse karga apaldr derseniz, tutarszsn
der mantk. Byk ncln, btn kular akll ise karga bir ku ise vargn
zorunlu olarak karga aklldr olacaktr. Karga akll bir kutur, sonu
nermemiz budur. Onun iin mantk, kesin olarak biimde kalr, ierie
girmez.
Gnlk hayattan rnek verelim. retmen, haber veriyor, sizi perembe
gn yazl yapacam, hazrlkl olun. Srekli byle yapyor. renci de
diyor ki bizim falan retmenimiz, snav yapacan nceden bildirir. Bir
gn bu retmen snfa giriyor, kartn ktlar diyor. Hocam diyorlar, siz
haber verirdiniz, bugn haber vermediniz ani yapyorsunuz. O tepki nedir
biliyor musunuz? retmenin tutarszlna tepkidir. Senin bir tutumun
vard, bugn ona aykr davrandn. Hi haber vermeden snav yapan bir
retmen, bir gn gelip de ktlar kartn dediinde o tepki gelmez.
Demek ki mantk, uslamlama, Trkesiyle syleyeyim ya da karmc
dnce, kesin olarak nesnelerin ieriine bakmaz. Biimsel olarak doru
mu yanl m ona bakar. Mantkta bizim, asl epistemolojiye geerken kilit
olarak kullanacamz nokta udur: Mantktaki bu yasalarn dnda dnmeye kalkarsanz der ki uvallyorsun. David Humeu konuurken greceiz; Kant beni dogmatik uykumdan uyaran, David Humedur11 der.
Sen nesnel dnyada ileri gidiyorsun. Ate yakar, bolukta kalan cisim d11

I willfully admit that it was David Hume that woke me from my dogmatic slumber.
tiraf ederim ki, beni yllar nce dogmatik uyuklamamdan ilk defa uyandran ve aratrmalarma kurgusal felsefe alannda bambaka bir yn vermemi salayan, David Hume'un
bu hatrlatmas olmutur. Onun kard sonulara kulak vermekten ok uzaktm; ama
Hume kendi sorununun tmn deil, bir parasn grd iin, bu sonular beni harekete geirdi; nk bu para, btn gz nnde bulundurmadan hibir bilgi veremez.
Eer insan baka birinin bize brakt, bir temele oturtulmu ama sonuna kadar gelitirilmemi bir dnceden ie balar ve bu dnce zerine dnmeye devam ederse,
kendisine bu n ilk kvlcmn borlu olduu o keskin grl adamn ulat yerden
daha ileriye gitmeyi umabilir.
Immanuel Kant, Prolegomena, Trkiye Felsefe Kurumu, 2002 s. 8

22

er, buna benzer binlerce doa yasas sylyorsun. Peki, bunu deneyledin
mi? Yarn gnein doup domayacan, deneyledin mi? Her eyden nce
yarn yaamadn. Gnein doacan nereden bildin? Ya yarn ate yakmazsa. Korkun bir eletiri getiriyor. Beenirsin, beenmezsin ama eletiri
ok tutarldr. Diyor ki; sen yarn deneylemedin, bugne kadar konutun,
yarn bu deneyin boa kabilir. Bu adam bir kalemde sildik attk, hadi
palavra kesiyorsun dedik ama bakyorsun ki nesnel dnyada adam bir
sr rneklerle karna kveriyor. Ya da rnekler onun adna kar kyor. Mesela Newton fizii bugn yok. yi de iki yz yl mhendisler
Newton fiziine gre yazdlar, izdiler, ev yaptlar, kprler yaptlar. Baka biri geldi, eksikleri var, tamamladm, dedi. Demek istiyor ki David Hume; sen doadaki yasalar bir kalba sokup dayatma bana. Deiebilir,
kesin deildir. Sen mantkla oraya gidiyorsun, deneyle deil, seninki bir
karm. Ate yakar, yarn da yakacak. Bu bir mantktr, mantkla bilim
yapamazsn. te Kant, bu yzden beni dogmatik uykumdan uyaran David
Humedur, diyor. Tabi mantn o konudaki grlerine geleceiz. ok
uzun olduu iin yerinde greceiz. Biz imdi mantk yasalarna dnelim.
Mantkta ilkeler var. Bu, Alinin, Velinin, Selaminin ilkeleri deil, mantn
ilkeleridir, zorunludur. Benim kanaatim yle, demeye hi gelmez. Bu iki
arp iki drttr. Biri kar der ki, byle samalayanlar vardr, be efendim. Bunu nereden icat ettin, i olsun diye niye sylyorsun? ki arp iki
drttr, iki art iki drttr. genin i alar toplam 180 derecedir. Byk
alanlarda, Lobaevskinin, Riemannn geometrileri baka ey sylyor.
Ama kk mekanlarda gen aldr ve 180 deredir, kenarldr.
Yani mantk ve matematik son derece yakn akrabadrlar. Hatta biliyorsunuz Russel, matematii mantklatran kitaplar da yazmtr. Whiteheadla
mantn matematikletii bir kitap yazmlardr, Matematiin Temel
lkeleri12 diye. Sonuta matematik manta dnmtr. kisi de zorunludur, ikisi de kanaatlere hrmet etmezler. Mantkta yasa var. Dnme
yasalar dnce demiyorum dnmenin yntemi, doru dnme
deil, tutarl dnmenin yntemi.
A, Adr. Mjdat, Mjdattr. Buna mantklar, zdelik yasas diyorlar,
bizde kendilik yasas. Neden zdelik demiyoruz? -de eki, Latincedeki
12

Principia Mathematica

23

identite diye sylenen terim, bizim Trkede, zdelik olarak evriliyor,


en azndan ben buna karym. Nedeni u: -de eki, en az iki nesneyi varsayar. Karde, iki tane adam var. Arkada, ikiden fazla arkada. Yurtta,
vatanda Oysa ki identite, ya da kendilik ilkesinde nesne bir tane. ay
ka ay kadr. u kafanza taklmasn. u da ayn fabrikada yaplm.
Dorudur da arkadalar bu evrende bir tanedir. Neden bir tanedir?
Meknlar deiik, her eyleri tutsa bile ayr yerdeler. O orada sizin elinizde, bu benim elimde. Yani iki nesne asla bir olamaz. Leibnizi incelerken
greceiz. Kendilik ilkesi, evrende her olan bir tanedir, esizdir. Demek ki
A, Adr. Sen bana bugn byle, yarn yle diyemezsin. Sen bana, elmay
mayho diye sattn. Ben gittim eve urup gibi tatl. Diyorum ki yalan syledin bana. Bu, tutarl dnme. Eki ekidir, eki tatl deildir. Baka bir
nesne alyorsun, deiik kyor. Hayr, diyorsun ki sen bana bunu dedin.
Bu, doru dnmenin yntemidir. Yntemidir, ierik deildir.
A, A olmayan olamaz. elimezlik ilkesi. Buraya dikkat etmemiz gerekiyor. A, B olamaz demiyor; A, C olamaz demiyor. Mjdat, Mjdat olmayan
olamaz. Bu aa Mjdat olamaz, bu armut olamaz, u deniz olamaz, u da
olamaz. Bakn, milyarlarca nesne, Mjdattan uzaklatrlyor. Yani Mjdat
balk olamaz, ta olamaz, yaprak olamaz, meyve olamaz. Aristo diyor ki
benim elimezlik ilkemi Herakleitos darmaduman etti, ykt. Yani eliiklerle dolu nesnelerden sz ediyor, diyor. Fazla da kavramadan.
nc halin olmazl ilkesi. Mesela yarn yamur ya yaacak, ya yamayacak. Doru mudur bu cmle? Dorudur. Peki, yamur yaacak diyor
mu nerme bize? Demiyor, yamayacak da demiyor. Yamur ya yaacak
ya yamayacak. Baka k var m? Yok. te biz buna mantkta nc halin
olmazl ilkesi diyoruz.
Mantk ilkeleri, matematik, bize hibir ey sylemez, kendi kendini tekrar
eder. Totoloji derler buna. Totolojinin Trke karl eszdr13. Ona

13

Geneleme. (Os. Haiv, Tekriri abes, Tekrar, adei mn, Tekrr lfz, Tatvil, Tekriri
merdd; Fr. Al. Tautologie, ng. Tautology, t. Tautologia) Ayn sz ayn anlamdaki eitli
szcklerle syleme... Mantk asndan konusu ve yklemi ayn kavram olan bir nermeyi dile getirir. zellikle tantlanmas istenenin tant olarak kullanlmasn dile getirir.
Tanr vardr, nk dnyay yaratan Tanrdr gibi nermeler byledir. Mantkta sav
kantsama (Os. Msadere alelmatlp, Fr. Ptition de principe)nn bir biimidir ki mantksal kusur (Os. Naksei mantkye) olarak nitelenir. Ayn eyi sylemek anlamndaki Yu. touton legein szcklerinden alnmtr (Ayn anlamna gelen Yu. to auton ve sz anlamna

24

gre dnrsen krl karsn, dnmezsen zararl karsn ama sana


hibir ierik vermez. yle bir rnek verelim: Mjdat, bana diyor ki kardeimi evereceim, Malatyadan bir kz sevmi kardeim. Hakknda bilgi
istiyor. Ben bir hafta sonra Mjatm geldim, ok da bilgi edindim. O
kzn babas erkekmi, diyorum. O kzn annesi kadnm, diyorum. Ya abi
diyor, bunu ninem de bilir. Mantk yasalarndan bahsediyoruz. Babas
elbette erkektir, annesi elbette kadndr. nk baba kavramnda erkeklik
ierilmitir. Analitik yarglarda greceiz, yklemde sylediimiz, nesnede, altta ierilmitir. Biz baba diyorsak, ocuu olan bir erkekten sz ediyoruz. nk ocuu olmayan bir erkek asla baba olamaz. Bir daydan
bahsediyorsak, yeeni vardr, olmasa day olmaz. Bunlar bantl terimlerdir, felsefede yle deriz. O zaman Mjdat kardeim benden ne bekliyor?
Benden nesnel bilgi bekliyor. Diyorum, uvalladm, bilinenleri tekrar ettim, ierik vermedim, totoloji bunlar. br hafta geliyorum, Mjdatm
kzn babas iftlik sahibiymi, ok zenginmi diyorum. Kz, ok drstm, temizmi. Bunlar bilgi ite.
Ben mantk alannda kaldm srece, tekrar eder dururum. Baba babadr,
ana anadr. A, A olmayan olamaz. Diyeceksiniz ki ya bunlar bize bir ey
sylemiyorsa, ierik sylemiyorsa, ne diye biz deer verelim buna? Sokaa
bakarsnz, elikilerle dolu bir yaam. Bu ii ilerlettiinizde, bir gn gelecek, ya ben bu dnyada sap gibi, yapyalnz kaldm diyeceksiniz. Ve greceksiniz, herkes eliki iinde. Bu mantksal dndnz, tutarl dndnz iin byledir. nsanlara bakyorsunuz, ikiyzl, sahte bir yaam,
kaamak bir yaam. Etik olarak erkeke bir yaam deil. Herkes bir biimde kvryor, elikili dnyor. te mantk bize diyor: Bana gre dnmezsen, zrvalarsn. Trkesi bu.
Kendilik yasas, her olan kendi ile birdir. Bunu hi deitiremeyiz. A, Adr.
A, A olmayan olamaz. A ya Adr, ya A olmayandr, nc hal. Bu tane
ilkeyi bilmek zorundayz mant bilmek adna. Bunun kurucusu, bulucusu, kken olarak, Parmenidestir. Byk filozoflardan birisidir. Yalnz o da
tekilerin bana gelenden kurtulamamtr, iyi anlalamamtr. Ziegler
gelen Yu. logos). Bilerek ve bir mantk oyunu olarak yaplabildii gibi bilgisizlik rn de
olabilir. Kimi bilgisizler ve gelimemi beyinliler zorunlu olarak genelemelerle konuurlar. Trk Dil Kurumunca nerilen ve otuz be yldan beri kullanlan geneleme deyimi yerine son gnlerde gene Trk Dil Kurumunca esz deyimi nerilmitir.

25

diyor ki Parmenides iin; ontologtan bir mantk yarattlar. nk Parmenides diyor ki: Bu var olandr. Var olan, vardr. Var olan, vardan geliyorsa, o imdiden var, o zaten gelmi. Var olann vardan gelmesinin bir
szel anlam yok. Peki, var olan yoktan gelmise, bu elikidir, diyor. Var
olan yoktan gelemez. Parmenides, gerekten mantn babasdr. Diyor ki
olan, vardr. Ben antrparantez unu da syleyeyim: Bunu hep yapyorum,
bunu anlayla karlayacanz umuyorum. Var olan terimini ben ho
grmyorum. nk olan dediimiz zaman, var olandan sz ediyoruz.
- Hem var hem olan.
Evet, hem var hem olan. Dii anne der gibi, erkek baba der gibi. Yani bildiimiz totolojidir bu, samalktr, fazla terim kullanmaktr. Olan, vardr.
Kald ki Aristo, kategorilerde bunu ok gzel anlatr, kimi olanlar diye
balar. Oraya geleceiz. Aristo kolayca savuracamz bir adam deildir.
Diyor ki; kimi olanlar kendi ile olurlar ve kendi ile bilinirler, buna tz denir. Kimi olanlar da diyor, kendi ile olmazlar, bakalar ile olurlar. Neden
bahsediyor? zellikten bahsediyor. Renk, koku Sen dersen ki ben bir
kokuya rastladm. Glerim deil mi? Bir eyin kokusu olur. Kendilik bir
koku olmaz, kendilik bir renk olmaz. Ben yeil grdm, olmaz. Bir yaprak
grmsndr, yeil bir bez grmsndr, yeil bir arazi grmsndr.
te Aristo diyor ki; kimi olanlar kendi ile olur. Elma grdm, tamam kabul. Armut yedim, tamam. Ama ben yeil grdm, koku grdm, renk grdm dedin mi olmaz. Bu, bir eyin rengi, bir eyin kokusu, bir eyin sertlii, yumuakldr. Bunlara biz felsefede ilinek ya da zellik diyoruz. te
Parmenides diyor ki; olan, vardr. (evirilerde hep var olan getii iin
srar ediyorum, gereksiz kullanyorlar diye. Sizi de aldatmasnlar diye.)
yleyse diyor, deimez o. Geiyor o teki Efesoslu stadn karsna.
Parmenides, Herakleitostan yirmi ya kkt. Birisi Efesosta dodu,
byd ve ld. Birisi de Eleada. Parmenides, 69 olimpiyatlarnda Atinaya gelir. Sokrates o zaman ok gentir, yirmili yalarndadr. Platonun
Parmenides diye ok gl, yallk dneminde yazd bir diyalou var,
orada bu yk anlatlr. Sokrates ile Parmenidesin tartmas anlatlr.
Hep de bu idealar zerine, mantk zerine. Orada bir ara Parmenides der

26

ki Sokratese; sen daha felsefenin byl toprana girmemisin14. Parmenides; Herakleitos, iki kafallar der. Bir nesneyi iki trl gren, demek
istiyor. elikili dnenler diyor. Ne kadar gzel!
Demek ki biz gnlk dnmelerimizde, mantk yasalarna uyduumuz
zaman, tutarl dnrz. Doru dnme demiyorum. Doruluk, bir
nermenin nesne hakkndaki, evren hakkndaki bildirimidir, tasarmdr.
Tutarllk, arz ettiimiz, belirttiimiz gibi, elerin birbirine uymasdr.
Tutarl dnme ayrdr, doru dnme ayrdr. Buraya kadar bir soru
varsa, yantlamaya hazrm.
- Bu olmak, yardmc fiil olduu iin mi acaba, herhalde o yzden kullanlyor. Yardm fiil olarak srekli kullanrz onu.
ok gzel bir soru. Arkadalar, alar kardeimizin dedii u: Bizim Trk
dilimizde, birka terim var. Eylem terimi olarak geer. Gelmek, okumak,
yemek gibi anlamn bir bakta bir duyuta kavradmz eylem szckleri
deildir bunlar. Yardmc eylem szckleridir. Ona baka bir ek vermezsek
onun ne dediini anlayamayz. Etmek, eylemek, olmak, klmak. Drt tanedir. ktnz siz dediniz ki ben eyledim. Ne eyledin kardeim? Belirsiz.
Ettim. Ne ettin? Hata m ettin, baka bir ey mi ettin, belli deil. Oldum.
Ne oldun? Adam m oldun, doktor mu oldun, tccar m oldun, belli deil.
Demek ki ne olduu kendinden nce gelen terimle belli olan eylem szcklerine yardmc eylem szc deriz. Olmak da bunlardan birisidir.
Yalnz u var. Onu ben de dndm, gerekten. Acaba dedim, ondan dolay m var olmak deniyor, illa bana bir nitelik szc eklemek zorunda kalyoruz? Var olmak, iyi olmak, kt olmak gibi. yle bir ey var: Biz
olan demisek, var olan deme hakkna sahip deiliz, diye dndm.
Neden? Var olmayan olamaz zaten. Yani u ya da bu kipte olmas nemli
deil, o var zaten. Olmu o.
- Yani istisna oluyor.

14

Henz pek gensin de ondan Sokrates demi Parmenides, felsefe henz ileride saraca
gibi sarmam seni kanmca; o zaman bunlardan hibirine aldrmayacaksn, imdilik yan
gerei insanlarn sanlarna pek nem veriyorsun.
Platon, Parmenides, ev: Saffet Babr, Ara Yaynclk, 130e

27

Evet, istisna oluyor. Olay o. stisna oluyor ama iyi bir soru. Yani dille de
balants bakmndan gzel bir soru. Kald ki Aristonun Kategorilerde,
hibir itiraza uramamtr, terimleri byle. Kimi olanlar diye balar,
kimi var olanlar diye balamaz.
M- imdi Hocam, Parmenidesin Herakleitosa iki kafallar demesinin sebebi olan, elimezlik ilkesine ters den eliki ilkesi mi?
Evet.
M- Dolaysyla, Herakleitosa mantksz diyemeyeceimize gre, buradaki
balanty
Nasl yapacaz.
M- Geri dn dediniz ki: Herakleitosta bir eliki yok. Bir birlik var, ztlarn birlii. Birlik olarak sz ettiiniz zaman zaten, kendilik ilkesiyle
uyumlu bir durum sz konusu.
Gzel. Bu Hegelciler var. Biraz acele ediyorlar, sk sk sylyorum. Mantk
bilimi var Hegelin. Herakleitosu ve Parmenidesi alm, eline yzne
srtm, orbalam. Bu kadar acele sonulara gidemezsin kardeim sen.
Varln ne olduunu bilmiyorsun bir, yokluun ne olduunu bilmiyorsun
iki, oluun ne olduunu bilmiyorsun . Tez, antitez, sentez. Bakn Herakleitos, evrende bir tez, bir antitez olup onlarn savandan bir sentez doduunu sylemiyor. Herakleitosta duraklar yok. Sen bir duraa gelmisin,
orada demisin ki efendim bu bir sentezdir. O sentez kendi antitezini douracak, yeni bir diyalektik balayacak vesaire. Asla! Herakleitos onu demiyor. Diyor ki; nesne, kart gelerin savann srmesidir. Durmas demiyor, dikkat et. Hegelde ne var? Bir bar, bir sava. Herakleitosta hem
sava, hem bar var. Fark bu. Yani Herakleitos diyor ki, bir nesne bar
iinde ve sava iinde. Bir bar, bir sava iinde deil. Bir sava var iinde,
bir bar var. Peki bu bar ne, ite o sava diyor. O senin sava dediin var
ya diyor, ite o bartr. Yani atklar ierisindeki o srece biz, u ya da
bu nesne derken, o srecin adn bir duraanla verme hatasna dyoruz. Ad verme ona diyor.
M- Byle olunca, olu szc Herakleitosa uyuyor.
Evet uyuyor.

28

M- Yani, sreklilik, bir sre olarak bakld zaman, olu anlam kazanyor.
Ama durma sz konusu olduu zaman, bir durak sz konusu olduu
zaman olu, anlam kazanmyor.
- Olu, devinimi ifade ediyor gibi geliyor bana.
Ontolojiye dnmemiz gerekiyor. Batllarn bir trl anlamad, bata
Platon ve Aristonun hi anlamad bir ey var. Gidip saplanmlar Pisagora. Onu da ren, yadsmyorum. Ama imdi sen eer idealar kuramn
gelitireceksen, nnde Efesoslu ok daha gzel bir rnekti. rlplak.
Boyut Dzey imdi dikkat et. Thales diyor ki; temel tz sudur, her olan,
ondan tremitir, onun bir trevidir. Bir su var, evrenin temel gesi olarak.
Thales byle diyor. Bu su dnm, toprak olmu, ta olmu, hava olmu,
ate olmu, teki gelere dnm. Bir nesne, temel de olsa yok oluyor,
baka nesneye dnyor. Bir dnmeden, deimeden sz ediyorsak
artk, deimeye dnmeye balayan nesnenin kaldndan sz edersek
tutarsz dnrz, o gitmitir. imdi sen yumurta diyorsun, deiti, civciv
oldu. E yumurta nerede? Senin yumurta hala duruyorsa, bu dnme olmaz. O civcive dnmse, yumurta yok artk. Burada bir nesne baka
nesnelere dnyor, deiiyor. Ne alanndayz? Duraanlkla devingenlik,
duraanlkla deime, duraanlkla olu alanndayz. Thales, duraan bir
nesne yoktur, diyor. Temel nesnemiz sudur, o da hep deiiyor, baka
nesnelere dnyor. Her olan, tanrlarla doludur diyor. Greklerde, hele
hele yonyada, bir tanr anlay yok arkadalar. Yani Hesiodos, Homeros
gelmi gemi. O ok tanrl dzen yaam. Buraya geldiimizde, adamlar
ktk gibi durmular. Thaleste bunu gryoruz, Anaksimandrosta, Aneksimeneste, hele hele Herakleitosta, hele hele Ksenophanesta. Ne diyor
Ksenophanes? Trakyallarn tanrs, tam da bizim Mjdata benziyor. Mavi
gzl, kumral Trakyalarn tanrs, nk Trakyallarn kendileri yle. Bunu
Ksenophanes sylyor, ben espri olsun diye sylyorum. Araplarn tanrs
siyah diyor, nk kendileri siyah. Benzetmeyi biraz daha ileriye tayor,
diyor ki; aslanlarn, kzlerin, atlarn elleri olsa, resim yapsaydlar onlarn
da tanrlar at, kz ve aslan olurdu. Yani insanbiimci. Thales diyor ki, her
ey tanrlarla dolu. Tabi szn ettii, bizim, unun, bunun, tanr deil.
Diyor ki, evren canldr, devinir. Herakleitos, nl bir adam, btn Efeste
yaylm kral ailesi, kral olacakken reddetmi bir adamdr. Ne yapyor, ak
oyunu oynuyor, Artemis tapnann nnde, gelene gidene svyor. yle
29

biri. Kyller duymu Herakleitosun nn, bunu ziyarete gitmiler. Evine varmlar, oturmu ocan banda snyor Herakleitos. Kyller bakmlar, koca Herakleitos bu mu? Ocan banda oturuyor. Klk kyafet
Heidegger gibi. ok zeki, byk bir beyin. Demi, gelin gelin burada da
tanrlar var. Siz her yerde tanr ararsnz, grkemli eyler ararsnz, burada
da var. yonya kavray bu.
Demek ki Thaleste bir boyut yok, hep dzeylerde olup bitiyor. A, B oluyor;
A, C oluyor; C, bilmem ne oluyor, dnp gidiyorlar, dzeylerde. Btn
sava dzeylerde. Boyut yok.
Getik Anaksimandrosa. Aperion Snr. Bizansllar, Beyoluna pera
derler. Niye? Snr, te. Bu kadar basit. Snrda olan yer. Bizansllar orada
oturmamlar, orada zm ba, bahe, yazn piknie gittikleri bir yer. O
zaman diyorlar ki te, snr, pera. Peros, Platonda ve daha ok da Parmenideste nemli bir terimdir. Peros, Anaksimandrosta ok nemli bir terimdir, a-perion, snrsz demektir. Snrsz olan, belirsiz demektir. Boyutta
bu var. Nietzsche, Anaksimandrosu anlatrken ki yonya ncesine ok
gzel bir kitap ayrmtr: Trajik anda Felsefe15. Muhteem bir kitaptr
diyor ki, Thalesten sonra Anaksimandrosun yapt o kadar grkemli bir
srama ki karsnda ne yapsak azdr. Gerekten yle. Thalesten Anaksimandrosa gemek mthi bir eydir. Boyutta, aperion var. Evrenin temel
dzenei snrszdr, belirsizdir. Dzeylere ineceiz, senin soruna ancak
byle cevap verebilirdim, pat diye veremem. imdi dzeylere indii zaman, ne oluyor? Diyor ki, nesneler olua geerler. u olur, bu olur, elma
olur, armut olur, aa olur, deniz olur, insan olur, kz olur. Aperion snrsz, snrlanr. Snrlanmak ne demek, ite Mjdatn snrlar var. st, alt,
bel. Diyor ki snrlanmak, ok kt bir eydir, sutur. Aperiona ihanettir.
M- Herakleitosta bir fragmannda bunun tam tersini sylyor.
Geleceiz.
M- Her ey snrldr diyor.

15

Friedrich Nietzsche, Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev: Grsel Ayta, Say Yay.
Friedrich Nietzsche, Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev: Turan Erdem, Arya Yay.
F. Nietzsche, Yunanllarn Trajik anda Felsefe, ev: Nusret Hzr, Kabalc Yay.

30

Acele ediyorsun. Zaten senin o dediini anlatmak iin girdik buraya. Diyor
ki sen olua geldin, snrlandn, bedelini dersin. Bedelini der, aperiona
dnersin, senin yazgn budur. Dzeylerde olup bitenler nemli deil, boyutta diyor. Buradaki gibi aperion, snr konduunda yok olmuyor. Burada
su yok oluyordu, baka bir ey oluyordu. Burada aperion duruyor, kalyor.
Kalclk adna aperion yerinde duruyor. Daya yiyen geliyor oraya. Ot
kuruyor, dnyor. Peki gelecek sene ot olmuyor mu? Oluyor. te Anaksimandros onu diyor. Sen gittin ot oldun, biraz bydn, ite bak bir rzgr
geldi kavurdu gitti. Senin kartn seni yok etti. Sen gittin, cezan ektin.
Gelecek sene bakalar gelecek. te, evren byle dnp duracak. Ama
aperion hep var, dikkat edin. Baka bir eye dnmyor. Yumurtann
civcive dnt gibi deil. Anaksimandros, olua gemeyi, kara bir gzle
gryor. Diyor ki snrlanmak bir felakettir. Daha sonra greceiz.
Snr, Pisagorcularda kutsaldr. Bakn burada, suludur. Pisagorcular da
diyor ki snrlanm ey belli eydir. Haddini hududunu bilir, ne olduunu
bilir, bakasna tecavz etmez, ok kutsal bir eydir. Sabahleyin kalktnda yatan yap, orada yatak izin kalmasn, seni tanrlar. Seni tanynca
ldrrler, diyor. Nesneler kendi snrlarnda oluyorlar.
Herakleitosa dndmzde, Herakleitos aperion demiyor ama boyut
diyor. Nedir onun boyutu? Logos16. Her ey logosa gre olup biter. Herak-

16

Logos (Yu. Herakleitos) Ussal yasa... Logos szc Yunancada usla kavrama anlamndadr ve duyguyla kavrama anlamndaki pathos szc karlnda kullanlr. Yunanca
kavrama ve seme anlamlarm veren leg kknden tremitir. Kk anlamyla ilgili olarak
us ve bu usa dayanan sz, yasa, dzen, bilgi, bilim anlamlarm da dilegetirir. (Emile Meyerson, Du Cheminement de la Pense adl yaptnda dnceyle dil arasndaki uygunluun logos szcnn bu ikili anlamnda sakl bulunduunu ileri srer, s. 563-4). Yu. legein szc sylemek anlamndadr, bu yzden Hristiyan ve slm tanrbilimcileri logos
deyimini tanrsal sz (L Lxis; Ar. Kelm) anlamnda kullanmlardr. Logos deyimini terimletiren antika Yunanllarnn en sekin dnr Herakleitostur. Herakleitosun
dilinde logos, doa yasasdr; evrendeki dzenlilii, yasall, uyumu o salar. Bundan da
te o, Herakleitosun aklkla belirttii gibi bir deime yasasdr. Herakleitos onu evrensel deimenin, srekli oluun yasas olarak ileri sryor ve bir anlamda tanrsal deimezlie kar kyor. Herakletosun verdii anlam, Anaksagorasm bakavram olan nous
(Tr. Anlak, Os. Zek, Fr. Intelligence)dan da farkldr. Nous bir dzenleyici olarak evrenden nce de vardr ve evrene dardan gelir, logossa evrenle birliktedir ve bizzat evrensel
oluun iindedir (Bk. Nous). Platon ve Aristoteles logos deyimini mantksal temel anlamnda kullanmlardr (Bk. Logike, Logistikon). Platona gre bilgi, logosta te temellenir.
Idealar, hem dnceler (Yu. Logoi) hem de bu dncelerin ilksiz ve sonsuz nesne (Yu.
Onta)leridir. Dnceyle nesne arasndaki zdelik bu yzdendir, yni dnce nesnesine her ikisi de idealar da temellendii iin uygundur. Antika Yunan felsefesinde bu te-

31

leitosta, dn biraz sylemitim, ate de var. Burnette, Karl Popper daha


ok bu ikisi tartmtr. Ate, Herakleitosun felsefesine yapyor, uyuuyor, ya da ters dyor. Ben ters dt grndeyim. Neden diyeceksiniz. Eer biz atei boyut olarak alrsak, logos bota kalyor. Bana yle
geliyor ki ate gesi, Herakleitos felsefesinin bir srme tadr, aya taklyor orada. Logosa gre olup bitiyorsa her ey, yani Platonun idealar
diyecei ey, bir insan yaps var, Aliler, Veliler, Ahmetler, Johnlar, lp
gidiyor ama insan sryor. Logos dedii, insan olmak, aa olmak, bitki
olmak, hayvan olmak. Evren, bir yapya gre olur, diyor. te buna kalclk
diyor Herakleitos. tekilerin anlamad bu. Evrenimiz geici bir evren
deil, kalc bir evren. Burada biz kalclkla geicilik arasndayz. Demin
szn ettiimiz, her nesne deiir diyen de Herakleitos. Duraan bir
nesne yok, her ey deiir, akarsu gibidir. bir suya iki kere giremezsin, diyor. Bir gle de iki kere giremezsin, akmas gerekmiyor. Bir kayaya da iki
kere oturamazsn. Onu ar uca ta. Nietzsche diyor ki: Herakleitos, nehre
iki kere giremezsin der, onun stndeki kprden de iki kere geemezsin.
kinci geiin, ne kadar yakn olursa olsun o deimi olacaktr. Dikkat et,
devingenlik, deime ve duraanlk arasndaki atk ile geicilik, kalclk
arasndaki atky kartrmayacaz. Herakleitos, benim evrenim kalc,
logosa gre olup biter, diyor.
M- Logostan kast, evrenin yasalar deil mi?
Evet. Her ey ona gre olup biter diyor. Fragmanlar a bir daha oku. Niye
gelmise dnyaya, o gelmi, o dn yapacaktr, logosa gre olacaktr,
evrenin dzeni budur. Ama olu ve duraanlk, Parmenidese getiimiz-

rime tanrsal bir anlam veren Stoaclar olmutur, onlara gre doada ikin bulunan tanrsallk koinos logos (Tr. Evrensel us, Os. Kll akl, Fr. Logos universel ya da raison commune)tur. Yeniplatoncular, zellikle Philon, bu anlam glendirmiler ve onu tanrsal
sz (Fr. Parole divine) ve evrensel g (Fr. Force cosmique) deyimleriyle nitelemilerdir.
Hristiyan tanrbilimcilerinin sz (Fr. Le verbe) anlay, Stoa ve Yeniplatoncular yolundan
gelmektedir. Hristiyan inancna gre logos, insan klna giren sada gerekleen tanrsal szdr (Bk. Hipostas). Bylelikle evrensel deiirlik yasasm dile getiren Herakleitosun ba kavram logos, tam kart bir anlama dnm olmaktadr. Her ey akar, geer, deiir der Herakleitos; evrende kalc olan hi bir ey yoktur. Bu srekli evrensel deiirlik logosa dzenlenmitir, logos yasasna gre olup bitmektedir. Ortaa skolstii,
zellikle Augustinus, logos kavramn tanrsal k (edeyile bilgi kayna, yni bizzat
tanr) anlamnda kullanr. Hegel vb. gibi yeni idealistlerin evrensel us anlamndaki kullanmlar da gerekte bundan baka bir ey deildir; edeyile evrensel us, evren ruhu, saltk dnce, kavram vb. gibi deyimlerle bizzat tanry dile getirirler.

32

de; her ey duraandr, deimez. Esas kalcln profesr Parmenides


deil, Herakleitos. tekinin syledii son derece yaln bir ey, nesneler
deimez diyor, A, Adr. Sen Mjdat diyorsan, o Mjdat olmakla bitmitir
diyor. Peki be sene sonra ne olacak Mjdat? Bunu hi gz nne almyor
Parmenides. Ama Herakleitos diyor ki; Mjdat be seneye kadar darmaduman olur, deiir. Olgusal evrene baktn zaman, gznn iine sokuyor Herakleitos.
M- Bir fragmannda diyor ya Herakleitos. Ben ok ak sylyorum, ok
basit sylyorum ama beni dinlemeyi, anlamay bilmiyorlar.
Syledik dn. Gzleri olup grmeyenler, kulaklar olup duymayanlar. Barbarlar iin, gzler ve kulaklar kt tanklardr. Saldryor! ounluk diyor,
sr. Srye Nietzscheden daha beter sorgulama getiren, tam cepheden
saldran odur. Eekler saman, altna yayarlar diyor, ne desin daha?
M- Ne zaman gndelik bilim dnda dnmeye balasam, gndelik dil
beni iine ekiyor. nk br tarafa biraz inanmak gerekiyor. Ona
dn Herakleitosta rastladm. Umut edilmeyeni, umut etmek gerekiyor
diyor. Ancak, bilgelie yle ulalabilir. nk ne iz vardr, ne de bir
yol. Bundan dolay zor. Dieri gz nnde. Kprnn deimesi, ok
gz nnde deil. Ak ama onu alglamak, o yolda ilerlemek, inanmay
gerektiriyor. Ona inanmadn srece, kprnn ayn kpr olduunda
da srar etmeye devam ediyorsun. Bu, sradanl yaratyor, o tutarszl yaratyor. Kprnn hep ayn kpr olduunu sylemek tutarllkm gibi grnyor, ama aslnda tutarszlk. Dnyay byle grmek, byk bir srama.
Mthi! Herakleitosun bakn iyi tanmak lazm. Herakleitos, Hegel gibi,
u gibi, bu gibi deil, ok derin. Herakleitosu Platon epeyi anlam ama
hep olu ynnden anlam. Ondaki kalc unsuru grememi. Kratylos
Diyalou vardr. Orada hep bir Herakleitosu konuturur. Kratylos, Herakleitosun talebesidir. O deime oluyor, olmuyor da demezmi. Parmayla
iaret edermi. Yani ben bir ey dersem, o biraz sonra deiecek, ben sylemeyeyim adn. in bir yandr ama doru bir yan. Kalclk-geicilik ayr
terim, batllarn asla grmedii, deime-duraanlk apayr terimler.
Parmenides duraanln filozofuydu, Herakleitos kalcln filozofu. Terimler ok farkl.
33

3.Gn
Yanardan az

Ousia17 Bu terimin Grekede yazl bu: . Tabi biliyorsunuz Greklerin harfleri deiik. Bunu iki profesrmz z diye evirmi. Siz o kitab Ousiay ki ousia onun temel konusudur z olarak evirdiinizde okuyucu bitmitir. O kitab asla anlayamaz. Arkadamz z ile tz arasnda
hibir fark grmyor, o da olur, o da olur diyor. Ama olmaz. Bu, bizim
felsefemizde, tz dediimiz terimin Greke karldr. Buna niye girmek
gerei duydum? z diye de bir ey var. Ama ousia deil eidos () olarak var. Nedir bu eidos, nedir bu ousia ve eidos arasndaki temel ayrm?
Tz ile z arasndaki temel ayrm nedir? nsan birleik bir nesnedir deil
mi? Kaya, ta, toprak, ot, aa, at, katr gibi. Btn nesneler birleik olmak
bakmndan en yaygn ilke. Demek ki birleik olmayan bir insan olamaz.
nsandan gidelim. nsan diridir. Ta, kayay koyduk orada kaldlar. Bitki
gibi, hayvan gibi, insan diridir. Diri olmayan insan olmaz, olamaz. nsan
duyumludur, duyu organlar vardr. nsan dnr. nsan ister, yani seer,

17

Szlkler de farkl tanmlar getiriyorlar:


ousia (Yu. Aristoteles) Varln z... Aristoteles terminolojisinde z anlamn dilegetiren
ousia terimi Ltinceye essentia szcyle evrilmitir. Antika Yunan felsefesinde ilk
dnr saylan Thalesten Demokritosa kadar felsefe ousiay aramt, ilk (Yu. Arkhe)in
aratrlmas ousiamn aratrlmasyd. Varln zunn hangi zdekten meydana geldii
bilinmek isteniyordu. Buna eitli karlklar verilmi; ousiamn su (Thaes), sonsuz ve snrsz (Anaksimandros), hava (Anaksimenes) vb. olduu ileri srlmt. Ne var ki btn
bu yanl ileri srlerde evrenin zdeksel bir temele dayand doru bilgisi yatyordu.
Aristotelese gre ousia, nesnel varlklar gerekletiren, onlarn iyaplarnda bulunup
onlar oluturan zleridir. Bu dncesiyle stn bir zdeki gre varm bulunan
Aristoteles nesnel gerekliin dnda ayrca kavramsal bir ousiay, Platona kar olarak,
yadsmaktadr. Ona gre ousia biimlenmenin tek ve etkin nedenidir. (Orhan Hanerliolu Felsefe Szl)
ousia. Antik Yunan felsefesinde, zellikle de Aristotaleste hem tz ve hem de z anlamna gelen Yunanca terim. Buna gre, ousia ncelikle. 1 tz, deimez varlk, kalc gereklik; somut gereklikte sz konusu olan her tr deimenin, doadaki srelerin gerisindeki dayanak; 2 mantkta, tm kategorilerin temelinde bulunan tz kategorisi; birinci derecedentz anlamna gelecek ekilde kullanlr. 3 z, bir eyin zsel doas, bir eyi her ne
ise o ey yapan z; bir trn yesi olan eyin gerek doas; birinci dereceden tz u ya
da bu trn yesi klan z ya da form; tmel kavrama karlk gelen formel e ya da trsel z anlamna gelecek ekilde ifade edilir. Bu balamda, varoluu duyulara dayanlarak
bilinen birinci dereceden tze, u diyerek gsterdiimiz bireysel varla ousia aisthetete
ad verilir. Buna karn, Ortaa felsefesinde, yaratlm ze, bireysel insan ruhuna, bedene can veren, bedensel aralar varolmaya devam ettii srece, duyusal nesneleri alglama
gcne sahip olan entelektel ze, bedenin lmnden sonra yaamaya devam edeceine
inanlan tinsel tze ousia gennete denmitir. 4 Ousia nihayet yoklua kart olarak, varlk,
varolu anlamna gelir. Terimi Theaetetos adl dyalounda varlk anlamnda kullanan Platon, nitekim, Devlette yi ideasnn ousiann, yani varln tesinde olduunu sylemitir.
(Paradigma Felsefe Szl)

35

iyiyi ktden ayrr. Bu nitelikler, insann kanlmaz nitelikleridir. Bunlar


bir kenara koyup insan diye bir nesne yaratamazsnz. O halde bu niteliklerin toplam, insann zdr, eidosudur. imdi belki diyeceksiniz; bir
insan dediimiz nesne, bir metre on santimse? Olsun, bir metre olmak, iki
metre olmak insann temel zellii deildir, ilineidir. Afrikadaki zenciye
biz insan demiyor muyuz? Demek siyah olmak insan olmann temel zellii deil. u ya da bu renkte olmak. Pelte bir insan, kekeme bir insan, ama
insan. Kekemelik onun bir ufak kusuru, insan olmasn nlemez. Bizim
Anadoluda, bir olumsuzluk kltr vardr. Kr Hasan derler, Kambur
Mehmet derler, herkese bir kulp takarlar. Kulp taksalar da o bir insandr.
Demek ki, bir nesnenin yapc temel zellikleri onun zdr. Dierleri de
ilineidir.
linek, olmayan ya da yle veya byle olan zellik anlamna gelir. Askeri
okula gidiyor renci. O okul kurallar koymu. Diyor ki; u santimden
daha dkleri alamam okuluma, ben cceyi alamam. nsandr, amenna,
cebinde nfus czdan var ama benim yaptm i belli bir boyu gerekli
sayyor. Bir basket takm da bu kural koyabiliyor. Diyor ki; bana geleceklerin 1.80den aa olmamas gerek. Bir metre on santimlik adam bana
yaramaz. Ama bu, ilineklerdir, temel zellikler deildir.
M- Peki, tek tek bireylerin bir znden sz edebilir miyiz?
Edemeyiz. Ona geleceiz, kesin olarak edemeyiz.
M- Yani Mjdatn znden sz edemez miyiz?
Hayr, edemeyiz. Mjdat kendini seecek, hi kvrmasn. Sana temel zellikler bir biimde verilmi. Duns Scotus var ortaa felsefesinde. O diyor ki
buluk, uluk o nesnenin kendi sesidir. Gidip patates alyorsun. Patates
alrken bile gzn yumup be kilo patates ver demiyorsun. Einizin, daha
ok benimseyecei byklkteki patatesleri seiyorsunuz. Bir de diyorsunuz ki, hormonlu mu bu? Patateste bile zellik var deil mi? Onun yapcs
belirliyor onu. Gbre koyuyor, ya da yapay gbre koyuyor, ila koyuyor,
hormon koyuyor. Ama seni sen yaparsn. Senin zn insan olmaktr. Hani
varoluular dedi ki, olan yoktur, biz kendimizi seerek oluruz. Burada
epeyi eksiklikler var. Bir kere sen sorumlusun.

36

E- Peki hocam, bu z deiir mi zamanla? Yani patatesin z, belki de


yirmi yl sonra, otuz yl sonra Ya da insann z, yirmi yl sonra, otuz
yl sonra, ya da iki bin yl sonra deiir mi? nk koullar, artlar, baz
eyleri deitiriyor. Hep ayn m kalr?
Sizin kanaatiniz ne?
E- Bana deiir gibi geliyor. Basit bir rnek, domates. Yirmi yl nce yenilen domatesle, imdi yenilen domates ayn deil. Domates ama ayn
deil. Acaba z deiti mi?
Buna geleceiz. Dediin soru gzel. Sonu olarak soylar deiir mi? Soy,
tr
E- Evrim de var.
Tabi evrim de var. Bir ksm soylar silinmi gitmi. Var myd, yok muydu,
kemiklere bakarak bir eyler syleyebiliyoruz. Dinozorlar sz gelimi, gitmi. Bir ksm ok deimi. Ben bitkilerle urarken bu sorunuza hep
taklmmdr. Abdlhamite zm getirmiler, ok houna gitmi. Mara
zm, gerekten ok gzeldir. Padiah develerle toprak getirtmi. O bitkinin kkn getirtmi, zmler bym olmu. O zm deil. Demiler;
padiahm havay da getiremeyiz. Yani zm olmasna zm de oradaki
koullar onu Marataki kadar gzel yapmyor.
yle diyebiliriz. Evrenin byle zamansal boyutuna baktmzda, ok
byk deiiklikler olmam. Yani evrim, deimeler, iklimler, koullar
trleri ya da soylar yle ya da byle bir deiime uratm ama insan
yine insan kalm. Herakleitosun svd erefsizler imdi de var. Aalad kalabalklar imdi de tka basa dnyamz doldurmu. Gitmemiler
onlar. Doay eyleme gc bende olsayd insanla hayvan arasna da bir tr
koyardm. Yani doa, orada zplam gibi geliyor bana. Herakleitosun bir
sz var, doa gizlenmeyi sever, diye. Doa orada gizlenmi, rtm kendini. Hayvandan insana nasl sradn? O dediinize daha kkl olarak geleceiz. imdi devam edelim.
Boyutlar ve dzeyleri grrken dedik ki; dzeylerde nesneler bizim zamansal ve uzaysal boyutlardaki karmza kan nesneler. Dzeylerdeki
nesneler dalar, talar, aalar, insan olanlar, hepsi. Ama bunlarn bir de
boyutu var, dedik. te boyut, bu z. Dedelerimiz ld gitti, onlarn zama37

nndaki koyunlar yok ama koyun var. Buday, onlarn ekip bitii buday
deil ama var. Demek ki boyut, kalc olarak Herakleitosun kalclktan
anlad anlamda var. Ama dzeylerdeki o deiime urayan, devingenlik
ve duraanlk ya da deiim ve duraanlk arasndaki, atkdaki nesneler, bir biimde doal mrlerini bitirip geip gitmiler. lmler, yok
olmular ya da evrenin btnne karmlar. Anaksimandros anlayyla
Aperiona geri dnmler.
Demek ki z, z olarak kalyor. Betl otuksken diyor ki, bir eyi o ey
yapan zdr. O nedenle bu eviri, ousia deil, tz deil zdr. Tz; bir nesneyi tanyorsak, zellikleriyle, kendinde ve kendinde olarak tanyorsak, o
yapc zelliklerini stnde tutmu olarak bir tzdr. Siz dersiniz ki, ben
bir insan grdm, bunu anlarz. Bir elma grdm, bir deve grdm, anlarz. Dersen bir renk grdm, anlamayz, ilinektir. Bir eyin rengi olur. Yani
tz kendi olan ve kendi ile tannandr, ilinek bakasnda olandr. Renk,
koku, sertlik, yumuaklk, tat, bir eyindir. Aristo, Kategorilerde onu ok
gzel sylemi, kendi ile olan ve bilinenler. Hakkn vermek adna sylyorum, bakas ile olanlar, kendi bana bir beyaz renk gremeyiz. Maksim
Gorki ile ehov bir gn bir parkta oturmular banka. ehov demi ki ben
ryamda, usuz bucaksz bozkrda, tek ve bo bir izmeyi yryp giderken grdm. Leninin izmesini dnn. Rusya bozkrlarnda yrm
gidiyor. Gorki diyor ki; bu ok muhteem bir ey. Burada u var, bizim
felsefemiz bakmndan, izme kendi bana yryemez. Birinin ayanda
olmak zorundadr. linektir, temel zellik deildir.
Herakleitos, umarm zamanla tam rendiimizde, sizlerle ayn dncede oluruz, gelmi gemi en byk filozoftur. Bunu u balamda syleyeyim: Martin Heidegger bir felsefe profesryle, yle 300 sayfalk bir syleide, karlkl zmlemede bulunmular. nann, tek cmlesi doru
deil. Bu ok ac! Martin Heidegger, ontolog, ok byk bir ontolog. O bile
toslamsa kayaya. Diyalektiin kurucusu malum, Hegel. Herakleistostan
tek szck anlamam. O uvallamann nedeni u: Mantk bilimi, Byk
Mantk, bir de paras var onun. Byk Mantktan okudum diyalektii, asl
su Hegelde. Bal gibi uvallam. Diyor ki; benim logicime logic almadm Herakleitosun hibir sz yok. Ben de okuyunca, dedim ki, iyi ki almsn. Ya almasan halin nice olurdu.
Evet, sizden dinliyoruz.
38

M- Herakleitostan nce bir boyut sz konusu deil. Hep dzeyler var.


Dzeylerden kast, benim anladm, evrende bir sr nesne var ve
bunlar birbiriyle atk halinde. Srekli atyor ve srekli bir dnm var. Her ey dnyor. lerek dnyor, baka ekillerde dnyor ve evren bu ztlarn birlii zerine kurulu. Burada o ztlarn atmas, dnmesi, deiim, dzeyleri gsteriyor. Ama evrenin devam
etmesi, btn bu ztlklarn savann tesinde varln srdrmesi,
oluturmas ise boyutu oluturuyor.
Gzel. Nesneler birbiriyle mi savayor, kendi kendileriyle mi savayor?
M- Ayn zamanda kendi kendileriyle de savayorlar. nk bir nesnenin
iinde de kendi kendine atan geler var.
O daha nemli. Yani kendi iinde sava sryor. Kendi iinde atk var.
Anaksimandros savatr diyor, biliyorsunuz. Boyut Anaksimandrosda var,
aperion olarak. Herakleitostan bir ufak ge var, onu kafamzda tutalm.
Diyor ki; bir nesne, kartlarn savandan ibarettir, o bir sretir. Ona ad
veremezsiniz. Siz alar dediiniz an alar, alar olmaktan kar diyor.
Buna kar Parmenides ne diyor? Deiim bir hayaldir. Herakleitos da
Parmenides de duyu organlarna kar fazla scak deiller. Hele hele Parmenides ar bir dille sular. Siz, duraan bir nesneye, deiiyor diyorsunuz, lyor diyorsunuz, samalyorsunuz. Peki, o nesne yok da ne diye ad
verdin, ne diye zerinde konuuyorsun, diyor. Bakn bu da bir felsefe.
Herakleitos alar diye bir nesne yok diyor. Parmenides de alar yoksa
ne diye stne konuuyorsun, ne diye alar dedin, diye soruyor.
E- Herakleitos, niye alar yok, diyor? Onu ben anlayamadm.
alar niye yok diyor, biliyor musun? alar diye bir nesne, bir noktada,
bir an ierisinde, yakalayamyoruz onu, diyor.
E- Zaman getii iin.
Efendim, her an. Zaman getii iin deil. Mesela Herakleitos onu vurguluyor. Diyor ki; ok zaman geecek ki deiecek diye dnyorsunuz, o her
an deiiyor.
E- Bir an nceki alarla, bir sonraki andaki alar ayn deil.

39

Evet, deil. Bir nehre iki kere giremezsiniz. kinci kez girdiinizde o sular
oktan akp gemitir. Bu bile, Herakleitosun anlatmak istediini, bana
gre, tam anlatmyor. Herakleitosun anlatmak istedii; sen, u masaya iki
kere bardak koyamazsn. Bir kayann stne iki kere oturamazsn. Birinci
oturdun, gittin dolatn geldin, geldiinde o kaya deimitir. Bu dorudur,
yanltr, tartlr. Herakleitosun sylediini anlamak, ayr bir konu. Yanl anlamamak nemlidir. Onu yanl anladnz m, ipin ucu elinden gider.
Herakleitosun dedii udur: Bardak, bu ay ka, teki, teki, kendi iindeki kart gelerin savan yayor, o bir sretir.
E- Bu deiimi srdren de atklar.
atk Hegelde bir uyuma gelir. Tez, antitez, sentez. Sentez bir uyumdur.
Herakleitos bunu iddetle reddediyor. Harmonia uyun yok diyor. Evrende harmonia yok, lr o zaman evren. Parmenides de madem yle de
ne diye ad verdin, diye soruyor. Eer sen bir nesneden sz ediyorsan, o
vardr.
Parmenides, Elealdr. Elea, gney talyada bir kentin addr. Herakleitos,
yonyaldr. Kara Atinasnda, kara Yunanistannda felsefe, Sokrates, sofistler, Platon, Aristo ile fkrmadan nce bu iki blgede patlak verdi. kisi
de grkemli idi. Bir tarafta Thales, Anaksimandros, Aneksimenes, Herakleitos gibi devler vard. br tarafta da en azndan Pisagor vard, Ksenefones vard, Xenon vard, onun retmeni Parmenides vard, Melisos vard,
daha tesi Empedokles vard. Empedokles, Etna dana atlam, lmek
iin. Etna da sandaletini geri atm, kendisini de yutmu18.

18

lmyle ilgili sylentiler elikili. Nitekim, Herakleides baygn kadnn yksn, Empedoklesin l kadn canlandrp gnderdikten sonra nasl nlendiini anlatrken, Peisianaksn tarlasnn nnde kurban kestiini syler. Dostlarndan bazlar bu trene arlmt, aralarnda Pausanias da vard.
lenden sonra, tekiler sofradan kalkp dinlenmeye ekildiler: Kimi yakndaki tarlada
aalarn altnda, kimi can nerede isterse orada; o ise lende oturduu yerde kald. Ertesi gn kalktklarnda, bir tek o yoktu. Aradlar, kleleri sorguya ektiler, ama onlar da
bilmiyordu; yalnz bir tanesi gece yars Empedokles diye baran ok yksek bir ses duyduunu, kalkp baknca gkyznde bir k ve bir meale lts grdn, baka bir ey
bilmediini syledi; hepsi bu olanlar karsnda arp kaldlar, Pausanias gelip onu aramaya birilerini gnderdi. Ama sonra, istenen bir eyin gerekletiini, ona tanrlardan biri
gibi kurban kesmek gerektiini syleyerek fazla uramamalarn istedi.
Hermipposun anlattna gre , hekimlerin umut kestikleri Pantheia adnda Akragasl bir
kadn iyiletirince, kurban kesmi; lene arlanlar yaklak seksen kiiymi . Hippobo-

40

Bir ksm filozoflar, (Eduard) Zeller buna dahildir ok ac, ben ok ok


zlyorum. Geri kiisel bir znt olmann tesine gemiyor. Grek felsefesinin temel devlerinden birisi, Guthrie bu sene evrilmeye balad,
(Werner) Jaeger bu sene evrilmeye balad, ok gzel bir kitab kt19.
Zeller, be alt senedir var. (Lon) Robinden, (Heinrich) Gomperzten
daha bir satr evrilmedi. Burnetten evrilmedi. (David) Ross, o bir mutluluk oldu, Aristonun evirmenidir, ok iyi bir evirmen, Kabalcnn bir
ikram oldu, evrildi. Grek felsefesi gibi, insanla k tutan koskoca bir
gne karanlkta. Bizler iin karanlkta. Oturup tartacaksn, neyi tartacaksn? Senin ordinarys profesrn, ousiaya z diyebiliyor. Neden diyorum, bilmiyor. Ak syleyeyim, bilmiyor zle tzn ayrmn. Bizim byle
filozofumuz saysz. imdi k iin iinden, nasl kacaksan.
Boyut ve dzey meselesini kavrayalm, nk bu bize ok gerekli olacak.
Daha sonra Platonun idealar kuramn greceiz. dealar, zlerdir, eidoslardr, boyuttur. Diyor ki Platon, ben vr zvrla niye uraaym? Benim

tos da onun sofradan kalkp Etna dana gittiini syler; alev kraterinin bana gelince,
tanrlat sylentisini pekitirmek iin, iine atlam ve gzden kaybolmu; ama sonradan ayakkablarndan biri kraterden dar pskrtlnce nk hep bronz ayakkab
giyerdi durum anlalm. Bu anlat Pausaniasn szleriyle eliiyordu.
Ephesoslu Diodoros, Anaksimandros zerine yazd eserde Empe-doklesin tragedya
sahnesine zg ar davranlara ve giysilere brnerek ona zendiini syler. Selinuslular yaknlardaki pis kokulu bir rman veba salgnnn penesine dnce (hem kendileri
lp gidiyor, hem kadnlar doum yaparken lyorlard), Empedokles harcamalarn
kendi cebinden karlayarak o yaknlardaki iki rma oraya getirmeyi dnm; ve rmaklar birletirip sularn tatlanmasn salam. Bylece veba salgm son bulup Selinuslular rmak kysnda enlik yaparken Empedokles ortaya km; bunun zerine yerlerinden frlayp bir tanr gibi nnde eilmiler ve dua etmiler, ite Empedokles bu kany
pekitirmek iin kendini atee atm.
Timaios onun (Sicilyadan) ayrlp Peloponnesosa gittiini ve bir daha dnmediini
syleyerek bu anlatya kar kar; dolaysyla nasl ld de karanlktr. Drdnc kitapta ad vererek Herakleidesin anlatsna kar kar; nk Peisianaks Syrakusailyd ve
Akragasta topra yoktu; ayrca, byle bir sylenti yaylm olsayd, Pausanias dostunun
bir heykelini diker, ona tanr gibi bir heykel ve kk bir tapmak yapard: nk zengin
bir adamd. O yaknlarda bulunduu halde hi anmad kratere nasl atlad ki? diyor
Timaios.
Demek ki Peloponnesosta lmtr. Mezarnn bulunmamas da artc deildir; nk
daha birok kiinin mezar bulunmamtr. Timaios bunlar syledikten sonra yle ekliyor: Ama Herakleides zaten her zaman byle samalklar anlatan biridir: Aydan bir adam
dtn syleyen de odur.
Diogenes Laertios, nl Filozoflarn Yaamlar ve retileri, Yap Kredi Yaynlar
19

Werner Jaeger, lk Yunan Filozoflarnda Tanr Dncesi, ev: Gne Ayas, thaki Yay.

41

ruhum bir zamanlar bu idealarla yan yana yayordu. Onun tezi bu. Been
beenme, doru yanl, ayr bir konu. Ben Platondan sz ediyorum. Diyor
ki, benim ruhum, bir zamanlar idealar evreninde, idealarla komuydu.
Onlara bakt, onlar tand, varolua geldi ya da olua geldi, bizim deyimimizle, imdi eski bilgilerini anmsyor. Greke anamnesis20. Eer alar, bir
ey biliyorsa, bu rendiinden deil, anmsyor. Platon, sk bir ideacdr.
Byle bir adam, Herakleitos gibi korkun bir dev nnde iken neden Herakleitosu olmam da gitmi Pisagorcu olmu, ayorum. Guthrie, Aristo
hi anlamamt Herakleitosu, diyor, Platon biraz anlar gibi olmutu. Dnyann en byk felsefe tarihisi Cornford var, Mthi bir Platon devi. Kk bir kitab evrildi. O kitabnda diyor ki, Aristo, Platonu idealar kuram bakmndan eletirir. Tam da bu noktada iyice aptallar.21 ok ar bir
dil kullanyor. Whitehead, ngiliz filozofu, diyor ki; batan baa, btn
felsefe, Platona dlm dipnotlardan ibarettir. Platonsuz bir felsefe
olmaz, yapamazsn. Hani bu iin ar uca tanm rneklemesi ama bir
grtr sonuta.
Demek ki bizim evrenimizde boyutlar var, soylar var ve olua gelmi bireyler var. Tekil nesneler var. Ya da daha ileride, daha rahat kavrayacamz gibi tikel nesneler var. Soyu olann tikeli olur. Gne, tekil nesnedir,
bir tanedir. Ama alar, tikeldir. nk bir soyun bireyidir. Bir tane deildir, o bir soya baldr. O bir insandr. Bir gneten bahsedemeyiz, gne-

20

anamnesis. (Yu. Platon) Anmsama... Atitika Yunan dnr Platon, orphik dnceden
yararlanarak, insan bilgisini anamnesis kavramyla dile getirmitir. Gerek bilginin, elle tutulup gzle grlen nesnelerde deil dea'larda bulunduu savunulunca bu idea'larn nasl bilindii sorusunu karlamak zorundayd. Platon bunu ruhun lmszl varsaymyla zmeye almtr. Orphik inantan gelen bu varsayma gre ruh lmszdr,
dnyaya tekrar tekrar gelir. yleyse hem bu dnyada, hem de dnyaya geli aralarnda
oturduu teki dnyada (Yu. Hades) grp rendiklerini hatrlayacaktr. Bilgi, anamnesistir... Bu terim, ruhbilimde ve psikopatolojide (Fr. Anamnse), geri arma (Fr. Rappel)
ve anmsatma (Fr. Remmoration) anlamlarnda kullanlr.

21

Platon ldnde Akademia'nn basna, Platon'un arpc bir zgnl olmayan yeeni
Speusippus geti. Aristoteles'in kendisinden lsz derecede asada olan bir meslektann terfii zerine duygularn aktaran kaytlar mevcut deil. Yalnzca, daha sonra Speusippus'u izleyecek olan Ksenokrates ile birlikte Atina'y terk ettiini, Akademia'ya ve hatta Platonculua kar tavrnn artarak muhalifletiini biliyoruz. Aristoteles'in modern
okuyucuya aptalca hatta bilerek aptalca geldii yerler onun Platon'un retilerini eletirmeye ihtiya duyduu yerlerdir. Bu tonu herhangi bir kiisel dargnla balamak iin
hibir neden yoktur.
F. M. Cornford, Sokrates'ten nce ve Sonra, s.87

42

ten bahsederiz. kinci bir gne yok nk. alar kardeime soracam,
dille urat iin. Nasl oluyor da gndelik konumalarda, bal gibi herkes,
dilbilgisi, tarihisi, fizikisi, kimyacs, felsefecisi, akr akr insanlar diyebiliyor, hayvanlar diyebiliyor. Doru mu? Bitkiler diyebiliyor. Peki, bir ey
soraym: Evrenimizde ka tane insan var?
- Tr olarak yok. Bir tane.
Niye oul eki kullanyorlar.
- Herhalde bir insana da insan dendii iin.
Bu yanl. Tabi ben dille de uratm iin, insan olanlar nsanlar dersem ben yanl bir dil kullanrm. Aa olanlar, hayvan olanlar Karlar
m sizce?
- Belki felsefede.
Tabi ben de felsefeden sz ediyorum. Gndelik dilde zaten yanl kullanlyor. nsanlar, deyip kyor adam. Bir trn oulu olmaz. Ama bal gibi
kullanlyor. Tekili nasl anlatacaksn? Bir insan diyor. Bir insan ama ou
kez de onu diyorsun. Peki, kategori22 ne demek?
- Snflandrma?
Acaba? Mjdat karde, sen ne dersin? imdi bir yanl kullanma geleceim.
M- Snflandrma dediimiz zaman, bir trden sz ediyoruz.
Elbette.

22

category (n.) 1580s, from M.Fr. catgorie, from L.L. categoria, from Gk. kategoria, from
kategorein "to speak against; to accuse, assert, predicate," from kata "down to" (or perhaps "against;" see cata-) + agoreuein "to declaim (in the assembly)," from agora "public
assembly," from PIE root *ger- "to gather" (see gregarious). Original sense of "accuse"
weakened to "assert, name" by the time Aristotle applied kategoria to his 10 classes of
things that can be named.
cata- from Gk. kata-, before vowels kat-, from kata "down from, down to." Its principal
sense is "down," but with occasional senses of "against" or "wrongly." Also sometimes
used as an intensive or with a sense of completion of action. Very active in ancient Greek,
this prefix is found in English mostly in words borrowed through Latin after c.1500.

43

M- Aa, bir tr. Aacn iinde, kavak aac var, mee var. Biz onlar ayrabilmek iin snflandrma yapyoruz. Ama asl snflandrma, aa, insan, hayvan, bunlar arasnda olan.
Temel ayrmlar onlar arasnda. Kk ayrmlarla da onlar ayrlyor. Kk
ayrmlar diyelim, ben yle diyorum nk. Bunu tartacaz ileride. imdi
aa olmaklk nedir? Uzun mrl bitki olmaktr, deil mi? Kays da uzun
mrldr, elma da Bir ot gibi deil. Onun temel ayrm, diri olmas,
birleik olmas, bir de kk ayrm olarak uzun mrl olmas. Ottan ayrdmz nokta o. Fakat ben onu demek istemiyorum. Her gn kullanyorlar,
sokakta. Diyor ki, bu kategoriye girer. Bu doru mu? Terim olarak kategoriden ne anlyoruz? Grek toplumunda yarg nne kan bir birey sulanyor. Sen aldn, sen ldrdn, sen yalan syledin. Ona ne yapyor? Bir
eylemler yklyor, deil mi? Kategori budur. Kategori yklem demektir.
Meslein olur, doktorsundur, o bir yklemdir. Spor yapyorsun, futbolcusundur, o yklemdir. iek seviyorsun, iek seversin, yklemdir. Sinirlisin, o bir yklemdir. Say sayabildiin kadar. Kategori, yklem demektir. O
zaman niye biz kategorilere ayrld diyoruz?
- Yklemlere ayrld.
Oldu mu bu? Olmad. Demek ki Mjdat kardeimizin dedii bekler, snflar, soylar, yklemlerle oluur. Kabul m? imdi daha somuta inelim. Beyaz gmlek, siz de beyaz, siz, siz. Ne yaptk? Dedik ki, beyaz gmlekliler bu
tarafa. te bir snf. Peki, o bei nasl belirledik? Yklemlerimizle, beyaz
gmlekli yklemiyle. Beyaz gmlekli yklemi, bek deildir. Ama onunla
oluan ortak kmeye biz snf diyoruz.
M- Yklem, bir eyi anlatyor, bir eyi tanmlyor. Snf ise tanmlananlarn
oluturduu kme.
Sen benden gzel ifade ettin. imdi onu ben kardelerimize ksaca aktaraym da zorluk ekmesinler. Diri olmak, senin ikin yklemindir, senin
iinde. Sen o yklem olmadan bir insan olamazsn. kin yklem, kurucu,
yapc yklemdir. Masa baca, st tablas, ikin yklemdir. Bacaksz masa
olmaz.
E- Cansz nesnelerin de yklemi var. Yani sadece insanlara ait bir ey
deil. Varlkla ilgili.
44

Elbette. Yklem, nesneyi o nesne yapan, z dediimiz temel zellikler


olabilir. Takn yklemler var. alar, futbol oynad. inde var m? Yok.
Eylemi var. Erdem alan, onu greceiz, ok ilgintir, bu felsefeciler grmediler ve sylemediler, yklem zerine yklemlerdir. Nedir o yklem
zerine yklemler? Diyoruz ki; Ahmet ald. Arkadan diyoruz ki, almak
ktdr. Bakn iki tane kategori sallyoruz. Ahmet ald. almak yklem
deil mi? Takn yklem. Ahmetin dna km, Ahmetin iinde alma
diye bir ey yok. Ha iinde niyet olur, u olur. almak, eylem olarak, eylem
darya fkrm yklem demektir. almak kt diyoruz. Demek ki baka
bir yklemle o yklemi deerlendiriyoruz. Ahlak alan budur. Eylemleri
deerlendiriyoruz. Ama bugnk konumuz o deil. Yklemlere bilgi kuram bakmndan gireceiz. kin yklemler, dkn yklemler, takn yklemler ve akn yklemler, drt eit yklemimiz vard. Kant grrken
greceiz, Kant kardeimiz buray grememi. Diyor ki; bir nesneye eklediimiz yklem, onun bileik zelliidir. Analitiklik nasl oluyor? Bir genin as var, de kenar var. Sen, gen grdm dedikten sonra,
aldr dersen glerler adama. Canm gen dedin ite, al. nk
alk, gende ierilmitir. Ben gen grdm, kenarlyd. Bu da ikin,
bu da analitik. kenarl olmayan gen olmaz. Kant buray grmemi.
Diyor ki; biz bir nesneye yklem ekliyoruz, o onun sentetik yklemidir.
Mesela, alar diridir, ona ekledik. Ben o grte deilim. Bir nesneyi
oluturan ikin yklemler analitiktir. Diri olmayan insan olmaz, duyumu
olmayan insan olmaz, usu olmayan dnmeyen insan olmaz. Bunlar senin ikin yklemlerin. Ben bir insan grdm, diriydi. l insan da m olur?
Arkadalar ben bugn bilgi kuramna bugn girelim diyorum.
Platonun kitabndan ufak bir para alarak girelim konuya. Sempozyumda
len sevginin en iyisi hangisidir diye bir yarma aarlar konumaclar.
Peros ya da phila. Bu yarmada herkes bir eyin sevgisini en iyi sevgi
olarak grr. Sokratese geldiinde o, Diotima diye bilici bir kadnla olan
sohbetini lende hazr kiilere aktarr.23 Onun anlatmna gre, bir tarafta

23

201e kendi szlerimle sevginin ne iyi, ne de gzel olduunu ortaya koydu.


Ne diyorsun, Diotima? dedim o zaman. Demek sevgi irkin, kt bir ey.
ll konu, dedi. Gzel olmayan sence ister istemez irkin midir?
Elbette.

45

bilge olanlar, oralara bakacaz. Bilge olanlarn karsnda ne olabilir alar karde?
- Cahiller olabilir.
E- Kart m?
Evet kart. Ya da olumsuzu diyelim, kart demeyelim.
- Bilgisizler.
Bilge olmayanlar diyelim.
E- Peki, bilge olmayanlar, kart m oluyor? nk bilge olmayanlarda bir
sr ey var. Bilge olanlar bir tane, bilge olmayanlar bir sr.
Ona geliyorum zaten. Bilge olanlar diyor, o bilici kadn, her eyi bilenlerdir. Yani yle bir ey olabilirse, tanrsal. Saltk bilgiye sahip olanlar varsa,
bir yanda onlar. Platon diyor ki, bunlarn renmeye gereksinimleri yoktur. Niye yoktur, belli deil mi? Her eyi biliyorlar. Soruna iyi cevap vermek iin yle ksa bir somut rnek vereyim ki konumuz o. Ona cevap
vermeden konuyu zemeyiz. urada oturuyoruz, bir bayan orada gidiyor.
Kendini bilmez bir haydut da kt nne, balad satamaya. Diyorsun ki,
bu adam ahlaksz. Gitti elin kadnna saldrd. Oradan bir delikanl geldi, bu
sataana birka tane indirdi. Geriden izliyoruz. imizden diyoruz ki, helal
olsun, bu adam ahlakl, erdemli. Bak, hakszla kar kt. Bir sr de
adam seyrediyor, film seyreder gibi. Onlar iin ne diyeceiz? Bir ahlaksz
var saldran, bir sahip kan ahlakl var, bir de izleyenler var. Ne yapacaz
onlar, ne diyeceiz?
M- Onlara da ahlaksz diyeceiz.
Bilemiyorum. Sizce.
202a Bilgin olmayan mutlaka bilgisiz mi demektir? Bilginlikle bilgisizliin bir ortas yok
mu sence?
O da ne imi?
nsan hesabn veremeden de doru dnebilir. Buna bilgi diyebilir misin, diyemezsin, (nk bilgi manta dayanmad m, bilgi olmaz) bilgisizlik de diyemezsin, (nk bilgi rasgele de olsa bilgisizlik saylmaz) demek ki bilmekle bilmemek arasnda doru dnmek diye bir ey vardr.
Haklsn, dedim.
Efltun, len, ev: A. Erhan S. Eyubolu, Remzi Kitabevi, 1958

46

- Hocam olumsuzluk var, bir de zt var.


Geleceiz ite, ona geleceimiz iin Bunlara ne diyeceiz? Hukuktan
gtrelim: Polis geldi, yakalad. Gelin, dedi, burada bir mdahale oldu,
hayvan gibi seyrediyorsunuz. Gelin, verin ifadelerinizi. imdi bunlar savunmalarnda dediler ki; tanmadmz bilmediimiz bir kadn, tanmadmz bilmediimi bir adam geldi, satat, ben de tatile geldim, niye bam
derde sokaym? Ben o kadna bir ey yapmadm, bir mdahalem olmad.
Oturmu, arkadalarmla ay iiyordum. Siz de beni yakaladnz, getirdiniz. Yani siz o sataanla uran, derse, yarg ne diyebilir?
- Bir ey diyemez.
Bir ey diyemez. Ama Mjdat kardeimin vicdan diyor. Bir ktle kar
susan da teki kadar ahlakszdr. Bakn bu dorudur. Ama iin pratik yaam var.
Platon diyor ki, bilge olmayanlar ikiye ayrlr. Sempozyum olarak zgn
kitabn ad, len olarak evrilmi, uygun bir adlandrmadr. Grekler, hzla
yemek yer, hzla ierler. Yemekler kalkar, ondan sonra sylei balar.
Grekler lenden bunu anlyorlar. Sabaha kadar da sohbet srer. Hatta
millet orada uyuklamaya dalar. Birbirinden habersiz uyurlar. Sohbet srerken uyurlar. Bunu evirenler, Sabahattin Eybolu ve Azra Erhat, bu iki
kiiyi sayg ile anmak istiyorum, bizim ekinimize ok hizmetleri olan insanlar. kisi de ld gitti. Ancak konuyu bilmek adna sylyorum, yoksa
saygszlk gibi bir tutuma girmeyi asla istemem, nk bunlardan ben ok
yararlandm. Bu kiilerin kkeni felsefeci deil, dilci. Biraz da mitoloji
diyelim, felsefeden ok mitoloji, Azra Hanm daha ok yleydi. imdi siz
fizikisiniz deil mi? Sizin Max Planck evirmeniz iin ok iyi Almanca
bilmeniz gerekir. Ama, alar ok iyi Almanca bilse bile Max Planck eviremez, siz evirirsiniz. nk orada fiziksel terimler var. Demek ki Max
Planck, Einstein, Heisenbergi evirmek iin hem fiziki olmak gerekiyor, hem de Almancay ok iyi bilmek gerekiyor. Almancay ok iyi bilen
salt dilci, onlar eviremez. Burada da yle bir ey olmu. evirirken, ben
okuduumda fark ettim, sulayarak deil ayrdna vararak, bilge olmayanlar ikiye ayryorlar. Kart ve eliik terimi kullanmadan. Oysa ki bunlar
kullanlsayd ok rahatlk olurdu. nk bilge olanlarn tam kart bir,
cahiller, kara cahiller Pierre Hadot bunlara deliler diyor iki, filozoflar.
47

Garibinize gitmesin, bunu syleyen Platon kardeimiz. Cahiller ve filozoflar, bunlar bilge olmayanlar. Cahiller sizin sylediiniz, kartlklar. Beyazn kart nedir, siyahtr. Ahlaklnn kart nedir, ahlakszdr. Scan
kart nedir, souktur. Bu cahiller, kartlar. Filozoflar da eliikler. Kartlk elikili olmann en ar ucudur. eliki yle olmayandr. Mesela
beyaz dedik deil mi, bunun kart siyahtr. Ama yeil, onun elikili halidir. Mavi, sar, teki renkler, siyah hari eliiklerdir. Yani beyaz deiller
ama siyah da deiller. Demin syledik, birisi saldrd, birisi koruyor, gerisi
de seyrediyor. Seyredenler eliik olanlar.
E- Arada olanlar m yani?
Arada olanlar.
E- Biraz nce o ayrm ben yapacaktm da, souk ile scak arasnda ok
ztlk yok. Aslnda souk, az scak demektir. Ya da beyaz ya da siyah
Siz nicelikten, dozdan, derecen gidiyorsunuz. Doru, fizik ona dnt.
Ben felsefeden konuuyorum.
E- O yzden arada olanlar mantkl yani.
Katlyorum. Yani niceliksel fizik var, o tamam. Bir derece fark var, yoksa
souk scak, tabi ona katlyorum. Ama biz, yapsal olarak konuuyoruz,
ahlakl ahlaksz, kart retmek adna sylyoruz. Sosyal alanda ahlaksz, ahlaklnn derece fark deildir.
E- Tamamen farkl.
ok farkl. Dorudan, tam cepheden, kar. unu ksaca syleyebiliriz: Her
kart olan, ayn zamanda eliiktir ama her eliik olan kart deildir.
Ahlaklnn karsnda ahlaksz var, saldran ahlaksz, koruyan ahlakl. Peki
bunlar ne oluyor? Orada oturuyor, hi karmyor. Ahlakl olmayanlar. Sen
ahlaksz deilsin ama ahlakl da deilsin. Yakandan tutup gtrmyorum,
ceza veremiyorum ama sen de kafan kaldrma, stten km ak kak
deilsin. Orada oturdun, seyrettin, sen ahlakl olmayansn. Toplumumuz
% 99 ahlakl olmayanlardan oluur, seyreder. Kavgay seyreder, olumsuzluu seyreder, svr. Martin Heidegger diyor ki; herkes gibi dnrz,
herkes gibi ksrrz, herkes gibi koklarz, herkes gibi de svrz.

48

lende arkadalar, bilge olmayanlar ikiye ayryor. Platon diyor ki; bu


cahiller de u mutlak bilenler gibi bilgiye hi gereksinim duymazlar. Bunlar her eyi bildikleri iin, bunlar da her eyi bildiklerini sandklar iin.
nk bunlarn kafas tka basa dolu. Biz sanrz ki diyor, filozofun kafas
dolu da cahilin kafas bo. Tam tersi, cahilin kafas doludur, diyor. Samanla
dolu, sakatatla dolu, ne ile dolu ise dolu. Filozof bilmez, ben renmek
istiyorum der.
Onu konu etmemiz gerekiyor, benim tek bildiim ey, hibir ey bilmediimdir. Arkadalar Sokratesin yle bir laf yoktur. Onu birileri uydurmu,
syleyip atp tutuyorlar. Sokratesin dedii u; bilmediimi biliyorum, bilmediimin bilincindeyim. unu biliyorum bilmiyorum demiyor. Birisini
yakalyor, alar yakalyor. Ahbap gel bakalm, u erdem dediin ey
nedir senin, bana ret diyor. Ben bunu bilmiyorum. Sokrates burada
snav ekmiyor. Her Atinalyla konularn derinliini, zn, hani demin
sylediimiz gibi, o eylemi o eylem yapan geleri bulmak istiyor. Yiitlik
nedir diyor, cmertlik nedir, bilgelik nedir, ben hibir ey bilmiyorum.
yle bir palavra yok ortada. Sen acaba onu dorusunu biliyor musun?
Atina bundan rahatsz olmu. Derinliine rahatsz olmu, mahkemeye
ekmiler. Sen demiler, ocuklarmz azttn, dinsizlii rettin. Tabi u
var arkadalar; din yok ki dinsizlik retsin. Genleri, kimseyi bakaldrmay retmedi. Kendi bile bakaldrmad. Fakat birileri rahatsz oldu.
Sokrates sorguluyordu. Sorgulanmam yaam, yaamaya demez, yaamnz sorgulayn, diyordu. Daha sonra Martin Heidegger, gzel sz edecek.
Diyor ki; sorgulama, dnmenin dindarldr. Sorgulanmam bir yaam
gerekten utan verici bir yaamdr. Bizim insanmzn yapt da budur.
Bizim insanmz udur budur, gklere kartacak halimiz yok, sorgulamyor. Hibir eyi sorgulamyor.
Demek ki, cahilin kafa tka basa dolu. Onun iine bir ey sokamazsnz. Ben
kyl ocuuyum, kyde bydm, hayvanlar, doa ile i ie, yz yze
bydm. Bu da ok houma gidiyor, iyi ki yaamm, diyorum. Kene gelir
konar, vururum gelir, etrafmda dnmeye balar. Ne inat hayvan, derim.
Salam da, lmez kolay. Keneler o zaman insan ldrmyor, imdiki keneler adam ldryor, sizin dediiniz gibi deimiler. Ben yllarca Takiyettin Mengolunu okudum. Felsefeye Giriinde miydi, nsan Felsefesinde
miydi, ikisinden birinde. Kenelerin gz yok. Kr demiyor, gnk gz
49

olmayana kr denmez. Kr, gz olup da grmeyene denir. Diyor ki, kene


bir aaca kar, orada bekler. Alttan bir memeli geince kendini brakr,
kann emer, doymusa tam, lr gider. Eer bir memeli hayvan, gememise on sekiz yl a kalr. Kene asla grmez, kokuya gre yaar. Ben de
vuruyordum, niye inat ediyor diye. Yani arkadalar, birileri size kar inat
ediyorsa, ben anlamyorum diyorsa kzmayn. Kene gibi onun gz yok.
Kafa dolmu. Dnya kant getirin, dinlemez o.
Gelelim filozoflara. Filozofun kafas botur, o renmek istiyor. Bilge olmayanlar. Bakn arkadalar, ayrm bizi artmasn. Filozofu Platon, bilge
olmayanlara sokuyor. O srekli, kendini bilgiye adam ve felsefe terimi
oradan kyor karmza.
M- lk kullanann Herakleitos olduu
Herakleitos ya da Pisagor. nk Herakleitos bir fragmannda diyor ki; bu
Pisagor kendini filozof sanyor, ok byk aratrmac sanyor, hibir ey
bilmez. Ksenefonese, onlar bilgi hamaldr diyor. Burada bir beki Bayram
vard, ne derdi biliyor musun? Eek, kitap tamaktan mteessir olmaz. Ne
yklersen gtrr. Anayasa da yklesen gtrr, trnak iinde sylyorum
Kitab- Mukaddes de yklesen gtrr. Onda bir kayg duymaz. Onlar da
yle. Herakleitos onlara ok ac eyler sylyor. Bir ksm insanlar, felsefe
terimini, Pisagorun, Pisagor, Herakleitostan ncedir bir ksmlar da
Herakleitosun kullandn sylyorlar. Demek ki, bizim bilgiden
epistemoloji girerken bir Platon diyalogundan yararlanm olduk. Konu
udur, philosophiya, bilgelik sevgisi. Gireceiz iine. Nedir, ne deildir
bilgi.
M- Epistemolojiye girdiimiz derse, hoca eit bilgiden sz etmiti.
Birincisi, episteme dediimi bilimsel bilgi. kincisi doksa dediimiz, cahillerin kafalarn doldurduklar. Duyumlarla olumu bilgi.
yle diyelim. Bat felsefesi, deneysel bilgi, duyum bilgisi, us bilgisi ayrm
yapmtr. Bana bu biraz srtkan geliyor. Neden? in bandan diyorum
ki, duyu bilgisi olmaz ki.
M- Btn bilgiler duyusaldr.
Deil mi? Yani kkeni o. Duyu bilgisi, us bilgisi diye bir ayrm yapamayz.
nsan btnl, bir zne olarak, btn organlarn, btn yetilerini kul50

lanarak bilgi ediniyor. Gz getiriyor, duyum dediimiz, kulak getiriyor,


dokunma getiriyor. Sinirler zihnimize tayor, orada bunlarn birleme
eylemi var.
M- Ama bir ncelik var hocam.
Ben bir ey demiyorum. Hep beraber yapyoruz demek, birileri nceden
bunu yapmad demek anlamna gelmez. Ama batllar, ncelik demiyorlar,
duyu bilgisi diyorlar.
M- Akl bilgisi, duyum bilgisi olmadan olmaz.
Batl yle diyor. Mesela Descartes, duyulara korkun saldrr. Niye saldrr,
ben anlamam. Duyu bilgisi yok ki saldrasn kardeim. Duyunun grevi, belli
bir ilevi getirme. Entegre bir i gibi. Onu yapmsa tamamdr.
E- Siz biraz nce duyu krdr, dediniz.
Evet.
E- Belki o yzden. nk gerekten bizi yanltyor duyu. Ama aklla ulalan, Descartes herhalde aklla bunlara varyor.
Hayr onu kabul edeceim de u var. imdi Demokritosun bir sz var.
Duyular usa der ki, ben olmasan senin halin nice olur, ben getirmesem?
imdi Russel diyor ki, duyularn getirdii veriler, duyu verileri, gzel bir
terim o. Demokritos diyor ki, sanki duymu gibi, ben getirmesem, sen ne
yapacaksn? Ben buna katlyorum. Nikolai Hartman var, onu da tanyacaz, ok deerli bir filozoftur, iyi bir ontologtur. Diyor ki; bilin bilgiyi edinirken, darya kar. kmak zorunda, duyularla kar, evrenin iine dalar24. Grmesi gerekir, duymas gerekir, koklamas gerekir, kendiyle kalrsa hibir ey yapamaz. ark, dner. Buday olmayan bir deirmen tann
dnd gibi, kendi kendini yer, hibir ey yapamaz. Gelecek ona, gelmesi
gerekir. Akndr, diyor. Bilin akndr, kendinin dna kmtr.

24

Burada asl sz konusu olan, tm bak tarznn doal tavra geri dndr. nk doal
tavrla, ancak bilginin dorudan darya ynelmesiyle (intentio recia) nesneye ynelmesiyle "varolan olarak varolan" kavranabilir. Bu, bilim ncesi bilincin tavrdr, ayn
zamanda da birok bilimin, en bata da doa biliminin tavrdr. Ontolojik tavr bu tavrn
dorudan doruya srdrlmesidir.
Nicolai Hartmann, Ontolojinin Inda Bilgi, Trkiye Felsefe Kurumu Yaynlar, ev:
Harun Tepe, s. 15-16

51

Ben kitap saraynda, Tyap eskiden Taksimin altnda idi. Ontolojinin Inda Bilgi kitabn aldm, felsefe kurumunun standndan. yle 22-23
yalarnda bir delikanl, 14. Gnyd o zaman 15 gn oluyordu fuarlar
imdi 10 gn bey abi dedi, bir ey syleyebilir miyim? Tabi dedim. u
aldnz kitab ilk alan sizsiniz dedi, uraya bakar msnz? Baktm, uzun
bir kuyruk. Dedi ki; abi Fsun Erbulak kitap imzalyor da o kuyruk dedi.
Trkiyenin resmi olmas bakmndan

52

4.Gn
Tz devleti, devlet tz

Gerek terimine rnek ne verebiliriz?


- Gerek terimine, yaadmz pratik, o pratikte tank olduumuz olaylar. Onlar tartmamz, lmemiz, bimemiz.
Mesela havann gzel olduu gerek midir?
- Tabi.
Mjdat karde siz ne dnyorsunuz?
M- Ben gerei yle dnyorum. Dnyada nesneler, o nesneleri alglayan bir zne var. zne, nesneye bakyor. Fakat nesnede bir sr ey
var, ayklyor. Bir rnek vereyim; altn. Topran iine sarl, altn gremiyorsunuz ama topran iinde altn var. Topra ayklyorsunuz,
ykyorsunuz, temizliyorsunuz. Altn kartyorsunuz. te o altn gerektir.
zneyle ne ilgisi var?
M- Nesnenin gerekliiyle, znedeki o gerekliin imgesi farkl eyler.
Himalaya farkl bir ey, Himalayann benim zihnimdeki durumu farkl.
Yoksa smazd Himalaya dalar kafama.
O zaman doruluk ne? Sokakta, bayrda, ayrda akama kadar konuuruz.
Yakalarsn, dersin ki, arkadam ne dedin? O da bakmaya balar sana.
Sokaktaki dil, hep kamamz gereken bir dildir. Sokakta alglamzdr,
doruyla ilgili bir sr alglarmz vardr ve hemen hepsi de yanltr. Bu
da bizi rktmemelidir. Yakasna yapacaz doruluun.
- Hocam sokaktaki dilden bir ekilde koruruz da evdekinden koruyamyoruz. Daha sabahtan konuuyorlar, konuuyorlar. Srekli maruz kalma durumu var. Evin iinde olunca korunmak daha da zorlayor. Bir
ekilde, ister istemez onlar kafaya girmeye balyor.
yle. Filozofun biri dil bamza gelir der. Ben, herkes salt olarak kurtulur
demiyorum. En aza indirmek, nk bu bir pratik iidir. yle bir rnek
vereyim. Bir bakanla dileke yazdnz, altna da adnz, soyadnz elinizdeki kalemle yazdnz, gnderdiniz. Yzde yz, dilekeniz geri gelir. Derler
ki, imzalayn da gnderin. mzadan anlad nedir, bunu gnderen makamlarn? mzadan anlad, bir karalamadr. imdi Trk medeni yasasna gre
imza, kiinin ad ve soyadn eliyle yazmasdr. M. K. Atatrk, . nn... Bat54

llar hep adn yazar, baka da bir ey yapmaz. Bizim Nuin Ayiter, medeni
hukuk profesr. Ehliyet alrken polis demi ki; hoca hanm imzalamadnz. mzaladm demi, yazdm oraya. Hoca hanm adnz soyadnz yazmsnz, imzalamamsnz. te diyor o benim imzamdr. Olur mu hocam?
yi de bu iin profesrym ben olum. ocuklara ders veriyor. Yani ben
doruyu yaptm, sen de uyaydn. O diyor ki, benim dorum bu kardeim.
Doruluk baka, geerlilik baka. Hukukta geerlilik vardr, doruluk yoktur. Geerli yasa
Bu hakikat terimi bizim Trkede fazlaca boy gsteren bir terimdir. Anlamn ben dhil hi kimse bilmiyoruz. Hakikat ne demektir, ben bu gne
kadar renemedim. Hele hele sokaktaki kullanna gre hi bilmiyorum.
O zaman yine kendi dilimize dneceiz, doruyu bulacaz. Hakikat, gerek demek midir, doru demek midir? Onu hi kimse bilmiyor.
Doruluk terim olarak, epistemolojik bilgi kuram alann z oludur. Bir
ey syleyebildim mi? Buradan u kacak hakl olarak. Diyeceksiniz ki
doruluk teriminin vey oul olduu alanlar da m var? Fazlaca var, onlar
da greceiz. Epistemolojide doru, terim olarak kendi evinde oturuyor,
konuk deil. imdi onu tanyalm. Doruluun teki anlamlarna da kapy
aralayalm. Doruluk, bir nerme sorunudur, nerme dmdr, yarg
dmdr. Bizim nesne ile ilgili nermemiz ya da yargmz, kafamzdaki
imge ile dtaki nesne, uyum ierisindeyse bu nerme dorudur, bu yarg
dorudur.
Her tmce, her cmle nerme deildir. Bana bir kalem verir misiniz?, bir
bildirimdir. arya gitmeni istiyorum, bu bir tmcedir ama nerme
deildir. nerme; ay scaktr. Nesne ile ilgili bir kategori ortaya koyan
cmledir. Yarg ya da nerme, ikisi de Trkedir. Nesne, udur diyoruz.
Nesneye iinde olan, dnda olan, stnde olan bir zellii yaptryoruz.
Yarg budur, ok da basittir. Mjdat, bir amcadr. Mjdatn iinde dirilik
gibi, duyumluluk gibi, dnme zellii gibi, birleiklik gibi bir zellik
deildir amca olmak. Dkn bir yargdr. Yarglar greceiz, ok da gzel
bir konu. Eer Mjdatn erkek kardei varsa, erkek kardeinin de ocuu
varsa, Mjdat amcadr ve bu nerme dorudur. Dedik ki Mjdat bir amcadr. Dkn yargdr, amcalk darda. Kardei olmasayd ya da kardei
evlenmemi olsayd, evlenmi ocuu olmam olsayd, Mjdat amca ol-

55

mayacakt. Amca olmaklk, bir bant yargsdr, dtaki bir yargdr. Bizim
iimizde deildir amcalk.
Demek arkadalar, doruluk dediimiz zaman, ortaya koyduumuz, nesne
ile ya da tz ile ya da olan ile ya da olgu ile ilgili nermemiz, nesnesine
uyuyorsa bu nerme dorudur. Doruluk tamamen, yarglarmzla ilgili bir
durumdur.
Gereklik nedir? Gerek olmann nerme ile uzak yakn ilgisi yoktur. Nesnenin yaps ile ilgisi vardr. Onlar da rnekle gsterelim. Kardeimiz,
alm yle bir kilo arlnda, sar renkli bir metal. Gitmi, usta bir kuyumcuya. Arkadam, bu altndan bana bilezikler yap. Birileri kardeime
bunu satm. Elinde gere yok, meslei o deil, giyim kuamdan anlyor,
altn iinden anlamyor. Altn, kkrtc bir nesne, ucuz da bulmu alm.
imdi de bunu bilezie evirmek istiyor. Kuyumcu alyor, aletlerini kullanyor, diyor, bu altn deil. Gerek altn deil der kuyumcu ama ben felsefeci olarak altn deil diyorum. Bu ne demektir? Sahte. Sahte altn da olmaz, sahtedir bu. Altnsa sahte olmaz. Demek oluyor ki sen, altn diye sahtesini yutmusun. Senin elindeki nesne, gerek anlamda bir altn deil.
Senin sandn, uyduruk bir metal. Sana deniyor ki, arkadam bu gerek
deil, sen bunu al gtr, p tenekesine at. alar kardeim, bir arkadayla srekli i yapyor, koturuyor, eyliyor. Bir gn birileri drtyor, ya alar ben seni severim, o senin arkadan gerek dost deil diyor. Neden,
diyor alar. Ya sada solda seninle ilgili dedikodu ediyor, dost etmez.
Burada gerek olma, nesnenin zelliiyle ilgilidir. Cebinde dolar var, para
var, Trk liras var, gtrdn, bir ey alyorsun. Diyor ki, beyefendi bu
sahte, gerek deil. Nesnenin doas ile ilgili bir eydir, gerek olmak.
Onun iin sokakta, gerekleti gibi laflar doru deil. Gerek olmak nesnenin doasyla, o nesne ne ise o olmaktr.
Her alana bunu kaydrp anlatabiliriz. Gittin tarlaya, kavun toplayp yiyeceksin, ekmisin. Alyorsun birini, kesiyorsun, kelek diyorsun. Demek ki
gerek kavun olmam daha. Karpuzu kesiyorsun, daha yemyeil, kzarmam. Her eyde bu byle. Gerek olma, o nesne ne ise, btn zelliklerini tam tamas demektir. Dikkat edin, dorulukla uzak, yakn ilgisi yok.
Hi ilgisi yok.

56

E- Altn tamam, sahtesi var. Olmam kavuna ne diyeceiz? Gerek deil


mi o?
yle bir ey, anladm. Pazara getirdin. Ne diye satacaksn onu? Kavun
diye.
E- Turusunu yaparz mesela. Kullanabiliriz yani.
Kullanamazsnz deil. Siz imdi tatile gelmi bir insana kavun satyorsunuz. O da turu niyetine deil, kavun niyetine alyor. Dikkat buyurun. Alyor, gtrp kesiyor, drt tane alm, hepsi yemyeil. Bu adam ola ki
kp gelebilir. Der sana, kavun diye verdin bana, hep yemyeil kt. Siz
ona kelek niyetiyle satsaydnz, deseydiniz, bunu turu kurmaya alyorsanz aln ama yemek iin alyorsanz henz kavun deil.
M- Bir meyvecide yle bir yaz grmtm: Ben gerek erik satyorum.
Orada yle. Salatalk, kk, turu iin alyor tamam. O turu iin gerekli
olan. Turu iin smarlasan sen, byle byle salatalklar getirse, kardeim
olur mu, dersin. Ben sana turu iin demitim. Yani orada, kesin olarak
atk var. Tam nesne olmas iin sava devam ediyor. Bir noktaya geliyor,
tam lokum gibi oluyor kavun, ondan sonra dme balyor. Herakleistosumuzun nesnesi, atk halinde. Bir gn bakyorsun ki savrulmu gitmi. Gereklik kesin olarak bu anlama geliyor.
M- Peki hocam. Gereklik, nesnelerin hemen yzeyinde midir yoksa bir
ilemden gemesi mi gerekir? Altn rneini o yzden verdim. Gereklii kolayca bilebilir miyiz, yoksa bir ilemden geirdikten sonra m bilebiliriz?
Her zaman bilemeyiz. Mesela, nne bir bardak sv koydular. Kokluyorsun, ediyorsun, bir ey anlamyorsun. Yannda da turnusol kd var,
diyorsun, bu asitmi. Turnusol kd olmadan onun asit olduunu anlayamazsn. stediin kadar uzman ol.
E- Yani deney gerekiyor.
Deney gerekiyor, sonu bu. Ama bu her ey iin doru deil. Mesela, ben
pazarda kyller grrm, gelir elini koyunun srtna atar. Bakar, alcya
der ki, bu mal u kadar kilo eker, al. in uzman. Ama bu, her ey anlalr

57

anlamna gelmez. Hatta bazen, bir sr deney yapsan bile anlayamayacan ok nesneler vardr.
E- Kavun rneinden gidersek, olmam kavunun gereklii yok mudur?
Onun gereklii nedir?
Gereklikle, yine geleceiz biraz sonra, olgusall kartrmayalm.
E- Belki de ben kavramlar kartryorum.
Sanyorum. imdi, anakkale sava, Hocaefendi anlatyor. Efendim diyor,
orada gkten melekler indi, gvurlarn stne savurdu kurunlar, ykt
devirdi gitti. Siz diyorsunuz ki, arkadam o sylediin olgusal bir olay
deil, atyorsun. Melek inip Trklere de yardm etmez, tekine de etmez.
Demek ki bunlarn olgusallklar yok. Olsayd duyu organlarmza arpmas gerekirdi. Senin annen sana, baban sana byle bir ey var dedi diye, ben
senin annenin babann dediklerine uyacak mym der, keser atarm. Olgusal deil. Yani olgusal olmak, dsel olann kart. Gerek olmak, sahte
olann kart.
E- Melee, gerek deil demek yanl o zaman.
Gerek de deil, olgusal da deil.
E- Ne diyeceiz ona? Melek
mgesel, hayal, dsel. Olgusal alanmzda yok yle bir ey. Olgusal demek,
zaman ve uzayda bulunmak demektir. Tam olmakla, gerek olmakla, uzak
yakn ilgisi yok. Bir ocuk domutur. Sakat domutur, kr, topal domutur. Olgusaldr o. ocuk tamlna sahip deil ama olgusal. O baka.
Biraz sonra biraz daha aydnlanacaz, dorulua devam edeceiz, daha
netleecek konular. Ama bir kavun olmamsa gerek kavun diyemeyiz
ona.
E- Baka bir ey deriz.
Baka bir ey dersin. Demek oluyor ki bizim nesneyle, imiyle im de denir,
imge diyoruz ya imgenin d dnyadaki bulunuudur. min anlmzdaki
yanss. Bir gstergedir, iarettir. mgeyi dile getirmiim, dnceyi dile
getirmiim. Daha ileride greceiz arkadalar, dnce asla bize batmaz.
Diken dncesi batmaz, gl dncesi kokmaz, greceiz bunlar.

58

Mesela dinamik25 adam, derler. Ne demek dinamik? Dinamizmden geliyor.


Nereden geliyor dinamizm? Grek felsefesinde, Grek dilinde, dinamizm
diye bir terim var. Biz gcl diyoruz. Latinler, potansiyel, potantia. Olmu,
edimsellemise, aktel diyor Latinler. Grekler de diyor ki, dinamizm,
energia, biz Trkler de diyoruz ki gcl, edimsel. Ama vatanda kullanyor
bir biimde, dinamik diyor, aktel26 diyor. Aktele mesela, gncel diyor.
Aktelin anlam gncel demek deildir. Poplerin27 anlam, hret bulmu demek deildir. Ortaya km, dile gelmi demektir. Ama vatanda,
onu olur olmaz kullanyor. Kullanma da diyemezsin.
Doruluumuz, nesneye yklediimiz yklemlerle, nesne arasndaki uyumu dile getiriyorsa, dorudur. Gece yamur yad, dorudur. imdi
hava aktr, dorudur. Milyonlarca rnek verebiliriz. Doruluk, felsefede
temel konulardan birisidir. nsanlar hep dorunun ne olduunu bulmak
iin kounmu, yorulmular, mr vermiler. Sofistlerle balad syleniyor, ben kesin olarak katlmyorum. lk gnmzde de sylemitim, felsefe
ile doruluk konusu da balamtr. Thales, dnya sudan tremitir der-

25

dynamic 1817 as a term in philosophy; 1827 in the sense "pertaining to force producing
motion" (the opposite of static), from Fr. dynamique introduced by German mathematician Gottfried Leibnitz (1646-1716) in 1691 from Gk. dynamikos "powerful," from dynamis "power," from dynasthai "to be able, to have power, be strong enough," of unknown
origin. The figurative sense of "active, potent, energetic" is from 1856 (in Emerson). Related: Dynamically. Online Etymology Dictionary
~ Fr dynamique 1. gce ilikin, 2. gl, atak ~ EYun dynamiks < EYun
dnamai muktedir olmak, gc yetmek +ikos << HAvr *deu- yapmak, etmek, hayrl olmak. Benzer szckler: aerodinamik, dinamizm, elektrodinamik, termodinamik.
Szlerin Soyaac, Sevan Nianyan

26

actual (adj.) early 14c., "pertaining to an action," from O.Fr. actuel "now existing, up to
date" (13c.), from L.L. actualis "active, pertaining to action," adjectival form of L. actus
(see act (n.)). The broader sense of "real, existing" (as opposed to potential, ideal, etc.) is
from late 14c. Online Etymology Dictionary
~ Fr actuel 1. fiili, eylemli, 2. gncel << OLat actualis fiili, eylemsel < Lat actus fiil, eylem
+alis < Lat agere, act- eylemek aksiyon. Benzer szckler: aktalite, aktalize. Szlerin
Soyaac, Sevan Nianyan

27

popular late 15c., "public," from L. popularis "belonging to the people," from populus
"people." Meaning "well-liked, admired by the people" is attested from c.1600. Popular
Front "coalition of Communists, Socialists, and radicals" is from 1936. Online Etymology
Dictionary
~ Fr populaire halka ait, halka uygun, halka sevilen << Lat popularis a.a. < Lat populus
halk, kamu, cumhur. Latince szcn yaps mulaktr E&M 924. Sfat hali publicus (halka ait, kamusal) eklini alr. Benzer szckler: poplarite, poplist, poplizm. Sevan Nianyan, Szlerin Soyaac

59

ken, bir nerme sylemi olmuyor mu? Oluyor. Bunun doru olduuna da
inanmyor mu? nanmasa sylemez. Demek ki, felsefe ontolojiyle balam
demektir. lla da stne bilgi felsefesi yazman gerekmiyor. Mesela, batllar derler ki, John Lockela, Descartesla balad. Srf Platonun tane
kitab br kitaplarnda para blk var bilgi stne. Dorudan doruya
bilgi stne, baka hibir konuya dokunmadan. Aristonun yorum zerine
diyebildiimiz kitab, dorudan doruya bilgi kuram ile ilgili. Daha buna
bir sr rnekler verilir. Mesela Gorgiasn laf; hibir ey bilinemez, bilinse
bile dile getirilemez, dile getirilse bile bakasna anlatlamaz28. Protagoras,
byk bir sofisttir. Diyor ki; her eyim sana gre, olanlar n bilgisi, olmayann olduu, olann olduu, olmayann olmad bilgisi insana hastr.
Daha sonra grecelik, izafiyet diye, bilgi kiiye gre deiir ekline dnmtr. Ama yle ama byle sylenmitir. Evrenlerle ilgili tasarmlar
dile gelmitir. u tarihte balad. Tarih dersi grmyoruz. Buna herkes bir
katkda bulunmu. Ama daha arlkl olarak, falan stnde durmu olabilir. Onun da stnde yeri geldiinde dururuz.
Bilgi, doruluk, evrensel bir konudur. Sadece felsefenin deil btn bilim
dallarnn arkasndan kotuu bir konudur. Doruluun bir epistemolojik
konu olduunu ve yarglarmzla ilgili olduunu bilelim. Bir zihinsel tasarm olduunu, nesne ile ilgili olmakla birlikte bir de zneyi gerekli klar.
nk onun hakknda bir nerme syleyen zne olmaldr. Yoksa kaya ne
kadar sert olursa olsun, biri kaya serttir demiyorsa, o nerme deildir. O
nerme doru ya da yanltr diye mtalaa edemeyiz.
niversite giri imtihanlarnda her sene yaplr bu hata; doru bilgi hangisidir?. Arkadalar bir tasarm doru ise zaten bilgidir. Yanl bilgi olmaz, yanlsa bilgi deildir. Bilgi, doru olan tasarmn addr. Doru bilgi,
yanl bilgi totoloji yapm oluyoruz. Dii anne der gibi, erkek baba der
28

l argman:
1. Bilinecek bir ey yoktur,
2. Bir ey varsa bile bilinemez,
3. Bilinse bile bakalarna bildirilemez.
Trilemma
i. Nothing exists
ii. Even if existence exists, it cannot be known
iii. Even if it could be known, it cannot be communicated.

60

gibi. Profesr kardelerimiz hazrlyorlar; aadakilerden hangisi doru


bilgidir?. Hangisi dorudur de hangisi bilgidir de. Ama doru bilgi
dedin mi, yanl yapm olursun.
Epistemolojideki doruluun kart, yanllktr. Baka hi terim aramayn. Bu nerme dorudur ya da yanltr. Eer o tasarm nesnesine uymuyorsa, o nerme yanltr. Hatta Platon, bir diyalogunda der ki: Teototos
oturuyor, -bu bir matematikinin addr- bu nerme dorudur. Teototos
uuyor, bu nerme yanltr. nk Teototos umuyor, oturuyor. Uuyor
nermesi yanltr, nesneye uymuyor. Aristo, Platonun eylerini aktrmadan aan, ufak tefek de kendinden katkda bulunan bir vatandatr.
Yani Platon kadar zgn bir filozof deildir. Ama iyi bir rencidir, yirmi
sene kalmtr Platonun yannda, Academiada. ok iyi zmsemitir.
Ondan baka bir de mant orijinal olarak ortaya koyan byk bir filozoftur. Diyor ki Aristo, aatan yanc olmayan hibir nesne yapamazsn. Hani
dn, z tz sohbetimiz olmutu ya. u aa. Ne yapacaksn ondan? Tahta
yapacam. Yancdr, diyor. Denek yapacaksn, yancdr. nk aa
yanc bir nesnedir. O nedenle ondan yaptn her nesne de onun z yanc olduu iin tzleri de yancdr.
- Bu ana nerme mi oluyor?
Evet.
E- z oluyor deil mi? Aacn
Evet. Zaten aa z, bir tmelin addr. Btn tmeller bir zdr, z dile
getirir. nsan, aa, hayvan, ot, bitki, ku Bunlar hep zdr. Bizim eyler
bunlarn versiyonlardr, kipleridir, ortaya km biimleridir.
Ormanda aa var. Marangoz, kesiyor, getiriyor, elindeki tasarmlara gre
dolap, masa, sandalye yapyor. O deiim devam ediyor. Elindeki tasarma
gre nesneler u ya da bu oluyor. Ama aa orada duruyor. Aalk sryor, binlerce sene sryor, bir biimde. Tohumundan, kknden sryor.
Bir ifti, bak diyor, gelecek sene ben sana yz kuzu vereceim, parasn
imdi ver. Bizim Anadoluda vardr. Ben sana nisan, mays aylarnda kuzularn veririm. Kuzu yok ortada. Ama adam oban, hayvan reticisi. Diyor
ki, benim naslsa kuzularm olacaktr, z bende. Ko var bende, koyun var
bende diisi-erkei, ben retirim. O iin z bende var, o halde tzlerini
61

satabilirim. Yz tane koyun, sana satveriyor. Ben iftiyim diyor, gelecek


sene eker, bier veririm sana. Mesela, be ton buday. Hep olgusal dnyadaki olup bitmelere gre konuuluyor bunlar. Sen kp da diyemezsin,
kardeim senin elinde yok buday. Sen de ok iyi biliyorsun ki bu adam
ifti.
Aristonun, aa yancdr. Daha sonra David Humeda greceiz. lgin
grleri var. Sen aacn yanc olduunu syleyemezsin, diyor. Niye? E
imdiye kadar yaktn aalar yand, bundan sonrakilerin yanacan
nasl sylersin? Szel olarak doru ama ontolojik olarak yanl. Eer aa,
ikin yklemleriyle aa olmay srdrecekse; ate, ikin yklemleriyle
ate olmay srdrecekse, yarn da ate aac yakmay srdrecektir. Demin syledik. Sen bana buday veremezsin demek, nasl samalamaksa,
bu da yle bir eydir. Yarn da aa yanc olacaktr. Deneylemi olmamz
gerekmiyor. nk biz, ontolojik bir baktan gidiyoruz.
Demek ki, epistemolojik doruluun kart olgu ve terimi, yanllktr.
Birisi bir bildirimde bulunuyor; arkadam sen yanl syledin, yamur
yayor u anda. Yanl syledin, u anda yamur yamyor. Aa yanc
deildir. Yok arkadam, aa yancdr, yanl syledin.
Doruluun konuk olduu alanlara geelim. Yani vey ocuk olarak bulunduu evlere konuk olalm. Etie geelim. Etikle ilgili konu anlatmayacaz, doruluun etikteki kullanmndan sz edeceiz. Etikte de doruluk
terimi, her gn yzlerce binlerce kez karlatmz gibi kullanlr. Doru
adam., Ya sen doruluk nedir bilmez misin?, Doruluu unuttu insanlar. Buradaki doruluk nedir?, Burada da bir doruluk var. Hatta Mjdat kardeimin okuduu bir kitap var Foucaultnun, Doruyu Sylemek,
deil mi?
Mesela, kavun sattn kelek kt. Kadn sana diyor ki, beyefendi doruyu
sylemedin. Buradaki doru hangi doru acaba? Epistemolojik doru mu,
etik doru mudur? ler karyor deil mi? Peki, neden epistemolojik
alanda doruluk kendi evinde de etik alanda konuk olarak bulunuyor?
Hemen syleyeyim, etik alanda doruluun, esas yerine kullandmz
terim, iyiliktir. yi olmak, kesin olarak etik bir terimdir. O da kendi evindedir. yi terimi de etik alanda kendi alanndadr. Otobs bekliyorsun hanmnla, hava scak. Otobs oradan geliyor. yi diyorsun. Nesi iyi bunun,
62

otobs iyi olur mu? Ama diyorsun. Hatta gzel diyorsun, otobs geliyor.
Otobsn nesi gzel? Satan yaplm, boyanm, metal bir cisim. Ama
kullanyoruz. Demek ki estetik, etik, epistemolojik terimler dans ediyor.
Byk ak diyor, Fsun Erbulak. Byk ak yaam. Desene biz bou bouna yaadk. Neden byktr, akn by nasl oluyor? Kullanyor.
Sper bilmem ne, diyor. Kardeim, nereden kt bu terimler? Amak iin
bunlar kullanyorum: Doruluk terimi asla etik bir terim deildir. Orada
konuk olarak kullanyoruz. Biz iyi adama doru adam da deriz. Kt adama da eri adam deriz. Etik alandaki doruluun kart terimi eriliktir.
Epistemolojide doru-yanl, orada doru-eri Deriz ki, eri br bir
adam. Ahlaksza, sznde durmayana, ktya eri deriz. ini gcn
doru drst yapan, sznde duran, ileri dzgne, doru deriz. Buradaki
doruluk, tekrar ediyorum, gmen bir terim olarak i gryor, gezgin bir
terim olarak. Etik alanda da geziye kyor bizim doruluk terimi. Oysa
orann gerek sahibi, iyiliktir. yi ve kt, iyi eylem kt eylem. Etik alanda
bizim doruluk terimimiz, bol bol kullanlr. Hatta iyilikten de daha ok
kullanlr. Ama orada kesin olarak konuktur.
imdi terimlerdeyiz. Terimleri iselletirmeden yol alamyoruz. Benim
deneyimlerim bana onu sylyor, ezbere gidiyoruz. Terimleri bilmemiz
gerekiyor. Terimleri bilmeden olmuyor. Mesela duygu denen insansal
olguyu olgu diyorum, insansal bir olgudur tanmlayan bir kiiye rastlamadm. Etikte greceiz, duygu filozoflarmzn bildii olay deildir.
M- Duygu, duyularmzla edindiimiz bilgi, fikir, ya da veri Duyumlarmzla edindiimiz verilerin bizde oluturmu olduu durum. Yani duyu
ile duygu birbirinden ayr.
Bu rnei geen sene de verdim, ok houma gidiyor. Bir arkadanzla bir
k gn, eksi on derece, buz kesmi her taraf, ardan evinize doru hzla
gidiyorsunuz. Evde sobanz ya da kaloriferiniz var. Einiz orba yapmtr,
byle beklentilerle gidiyorsunuz. Tam kede seksen yalarnda bir ihtiyar, mendil sermi dileniyor. Oturmu betonun stne, sakal donmu
kan tkrklerle, para dileniyor. Bir nesne gryorsunuz, bunun tartlacak hibir yan yok, dilenen bir nesne. Ve bu bir insan, sizin gibi, duygudasnz stne stlk. Diyorsunuz, eyvah be, seksen yanda adam burada dileniyor. Arkadanza iinizdeki bu dnceyi aktaryorsunuz. Niin
63

byle diyorsunuz? Kede oturan bir yal grdnz, betona oturmu.


Yal, gereksinimi var belli, dileniyor. Dilenmek utan verici bir ey, bunu
da alglyorsunuz. Gelene geene yakaryor, para ver diyor. Bunlarn hepsi
sizin o nesne ile ilgili alglarmz. Bu yklemlerin hepsi var ortada. Siz bu
yklemleri kendinizce bir deerlendirmeye uratyorsunuz ve arkadanza diyorsunuz ki, vay be, kahrolsun, ya devlet bunlara niye sahip kmyor,
udur budur. Arkadanz diyor ki, ya sen bilir bilmez konuup duruyorsun. Ya bu erefsiz var ya, buna babasndan katrilyonlar kald. Tarlalar,
araziler, iyerleri, araphaneler Bu erefsiz, yedi, iti, kumar, eroin, esrar, kerhane, bar, pavyon, d geziler te, imdi srnyor. Bakn, siz
isterseniz melek olun, deminki adam olmayacaksnz. Herakleitosun nesnesi gibi dntnz. Eskisi gibi dnmyorsunuz, deitiniz. Diyorsun
ki, vay erefsiz vay. Ben de sana acmtm ya, sen demek teberini eline
aldn, yedin, itin, ettiini ekersin. Burada, net bir ekilde syleyebileceimiz acma duygumuz acma bir duygudur tiksinmeye, kmsemeye,
aalamaya dnt. Bunlarn hepsi duygudur. Peki, nesne durduu halde, nesne orada duruyor, ne deiti peki?
M- Nesnenin eylemi.
Nesne ile ilgili bilgiler deiti. Demek oluyor ki, duygu kesin olarak nesneye ynelmez. Duygu eyleme ynelir. Eylemden nesneye ynelir. Yani dorudan eyleme, dolayml olarak nesneye ynelir. Bunu biraz aaym. Siz,
televizyonda duyuyorsunuz, adamn biri birinin evine girmi, evdeki oluk
ocuu kesmi. Sonra da yakalanm. Adamn suratn daha grmeden,
adamdan tiksiniyorsunuz. Adam grmediniz daha ama eyleminin haberi
geldi. Sizi, tiksinmeye, aalamaya, kin duymaya iten eylemlerle ilgili
bilginiz var. Biz, duygu alannda, Spinozann asla gremedii bir ey, kesin
olarak ncelikle eyleme yneliriz. Spinoza diyor ki, bir nesne eliindeki
kipimize duygu denir.
M- Ben de imdi tam da Spinoza byle dnyor diyecektim. Eylem diyecektim. nk Spinoza unu der: Duygular tamamen nesnelerin eylemlerinin bizde yaratm olduu etkilenimin sonucudur. Mesela, bir nesne, kz, am. nk bende yle bir duygu yaratyor. Houma gidiyor, tenime deiyor, benimle gzel konuuyor, eylemi ho. Benim varlm onaylyor, srdrmemi salyor, iyi geliyor bana. Ayn nesnenin
daha sonra baka insanlarla yatp kalktn dnyorum ve bu sefer
64

bana zarar verdiini dnmeye balyorum. Spinoza tam bunu sylyor hocam. Nesne ayn olsa da eylemler, bende tesir eder ve ben o tesire gre farkl duygulanmlar ierisine girerim.
yle bir ey yalnz: Spinoza, daha bir nesne arlkl dnyor. Eylemi
fazla dnmyor. Oraya dikkat etmeni arzu ederim. Tanm tamamen
nesneler eliindedir, eylemler deil.29 Ondan sonra duygular zerine
David Hume yazmtr ve iyi de etmemitir. Hatta ben oray okurken, Spinozadan sonra keke bunlar yazmasaydn, dedim. Spinozann duygu
zmlemesi houma gitti, yalnz bu ek yaplmak lazm. Yani kesin olarak
Spinoza, eylemler demiyor.
M- Kk kzma, Spinoza eittir eylem olduu iin, Eylem ismini verdim.
yi etmisin. yi etmisin de sadece o nermeye bir daha dikkatini ekerim.
Bir de sen bak. yledir, nesneler eliinde diyor. Dikkat edin. O felsefe
adna bir kayptr. Eylemler eliinde Neden bunda srarlym? Biz etie
geerken, duygular kullanacaz. Duygusuz etik yapamayz. Duygulara
gireceiz ki bu giri ok ok eksik kalr. Keke Spinoza dursayd. Kant, ok
ac bir eydir, duygulara neredeyse hi srtnmeden, koca etik kitaplarn
yazmtr. Pratik Akln Eletirisi. Yazk etmilerdir, biz yle girmeyeceiz,
etik o deil. Etik kesin olarak eylemle ilgilidir. Kiilerle ilgili deildir. Ama
epistemoloji yani bilgi kuramn bilmek zorundayz. Etie biz bugn niye
girdik? Doruluk olgu ve teriminin etikte de kullanldn ama orada ko-

29

Blm 3, nerme XVII


Eer bir objede her zaman Ruhumuzda Sevin douran bir baka objeye benzer bir ey
olduunu hayal edersek, her zaman bize keder vermekte olan bu objeyi ayn zamanda
hem severiz, hem ondan nefret ederiz. ev: Hilmi Ziya lken, Dost Yay.
Genelde bize keder veren bir nesnedeki bir zelliin bize genelde ayn younlukta sevin
veren baka bir nesneye benzediini hayal edersek, bu kuku nesneden de ayn ekilde nefret ederiz ve ayn zamanda onu severiz. ev: idem Drken, Kabalc Yay.
Blm 3, nerme LVI
Birok Sevin, Keder ve Arzu trleri ve bunun sonucu olarak Ruhun kararszlklar halinde onlardan ibaret btn duygulanlar, ya da onlardan kan Sevgi, Kin, Umut, Korku
vb.leri olduu kadar bizim duygulanm olduumuz obje trleri de vardr.
Trl saydaki sevin, keder ve arzu ve bunlarn bileiminden doan rnein tereddt
gibi duygular ya da yine bunlardan treyen rnein sevgi, nefret, umut, korku ve benzeri
duygular bize etki eden trl saydaki nesneye gre belirlenir. ev: idem Drken,
Kabalc Yay.

65

nuk olarak bulunduunu, gezgin olarak bulunduunu syledik. Onun kart da eri olmaktr. Bu da ikinci alan.
imdi ok ksa olmakla birlikte, bizi fazla da ilgilendirmiyor, doruluk bir
de geometride vardr. Biliyorsunuz iki nokta arasndaki en ksa yol dorudur. Bu fiziksel bir olaydr. Bizim felsefemizle dorudan bir iliii yoktur,
ona da biz doru deriz. Deriz deil mi hocam?
E- Fizikte de vardr. Bir parack, baka bir noktaya en ksa yoldan gider.
Gider. imdi dorunun baka bir alanna geiyorum. Uzun yllar Sabahattin Eybolu evirisi olarak Platonun Devlet adl Grekesi Politeia
kitabndaki bir terim adalet olarak evrildi. Daha sonra ok
yerinde olarak Eybolu bunu doruluk olarak dzeltti. Peki, Platon kardeimiz doruluktan ne anlyordu? Epistemolojik olarak nesnesine uygun
yargy m, etik olarak bakasna zarar vermeyen, iyi eylemi mi, ya da baka neyi anlyordu?
Platon, Philebos Diyalogunda bir psikoloji yapar. Yaz bir at vardr, arabasna komu bir arabac, bir de baka bir at ve arabac. Atlardan biri
korkun ekilde komaya alr, arabay yanla doru srklemek ister.
teki at dengelidir, arabac da onlar dengeler. nsandaki unsur; yani
ihtiras, akl ve saduyu unsuru, seni gdlerin bir yere doru kkrtyor,
akln da diyor ki gitme. Saduyunla da diyorsun ki, akln dedii doru. Ya
da diyorsun ki bu beriki yol daha iyi, yr, kendini at uurumdan. Devleti
kurarken, insan psikolojisindeki ynetici unsur, bekleyici unsur, bir de
retici unsur. Bunlar insanda var. nsan hem retir, hem bilir, hem de
ihtirasldr. rade terimi pek yok Platonda. Bizim sandmz, bugn anladmz, isten dediimiz ya da isteme dediimiz yeti, pek vurgulanmyor.
O bir biimde, biraz u vererek Aristoda karmza kacak. Hatta unu
syleyebilirim; bat felsefesinde pek isten yoktur. Mesela Kant. Koca koca
etik kitaplar yazmtr, isten diye bir ey pek gremezsiniz. sten, akln
yasalarna uyan bir yetidir, gelince greceiz. Oysa bizim istenten anladmz udur: Bilgi nmze konur, bilen bir zne haline geliriz. Ondan
sonraki karar biz, istencimize gre veririz. Akl orada kalr. Nitekim akl
konusunda herkes hemfikirdir. Kahramanln, yiitliin, erdemli olmann
herkes iyi olduunu bilir ama kimse oraya yanamaz. Bunu iradenle isteyeceksin, kahramanl isteyeceksin. Yani bildiin zaman kahraman olur66

sun diye bir kural yoktur. Bat felsefesinde, gariptir ben anlam deilim,
isten olgusu ok az miktarda ilenmitir. Schopenhauerda biraz, Aristoda biraz var. Kierkegaardda var. Ama onun dnda fazla ilenmemitir.
Hatta Nikolay Hartmann etii, epey eli yz belli bir etik, onda da fazla
ilenmemitir.
Platona dn yaptmzda, Platon diyor ki; doru devlet, devletteki gelerin yerinde bulunduu devlettir. Nedir bu yerinde bulunmak? Bir insanda nasl eitli ge ve zellikler varsa, bir toplumda da bu zellikleri temsil
eden yaplar var, hatta snflar, katmanlar, bilgeler var. Bir insanda bilme
yetisinin karl olarak toplumda da bilgeler, bekiler, yiitler, kahramanlar, retenler, iftiler, zanaatlar vardr diyor. Bu devlet yapsnda
her ge kendi yerinde ise o devlet dorudur. u gzl alalm, u gzln bir sap var deil mi? Platon buna diyor ki, bu gzln yap dzeni
var Greke karl taxis () Eer taksisi yerinde ise, iyi dizayn
edilmise, iyi dzenlenmise bu gzlk ergonunu ilev demektir
yerine getirecektir. Nedir, gzn korunmas ve iyi gstermesi. Peki, bunu
salarsa biz bu gzle ne diyeceiz? Areteli30 ( erdem demektir)
diyeceiz. Grekler, bizim bildiimiz erdemi anlamyorlard. Baary, beceriyi anlyorlard. Ar bir rnek verecek olursak, bir hrsz, kapy iyi yarmsa, kasalar iyi delmise, paralar iyi aktarmsa, polise yakalanmamsa, aretelidir. Becermitir iini.
- Ama kendi alannda.
Aynen yle. Areteden Greklerin anlad baar, beceriydi.
- Yani olmas gerektii gibi olmak.
Drstlk doruluk deildi, baaryd. Demek ki; taksisi, dzeni iyiyse,
bilgeler ynetiyorsa, bekiler orduyu temsil ediyorsa, tekiler ibanda
ise, yani iiler, ustalar, zanaatlar, biz de ynetici olacaz demiyorlarsa,
koruyucular isyan edip yneticileri devirmiyorsa, herkes kuzu kuzu ergo-

30

erdem [Aim. Tugend] [Fr. vertu] [ng. virtue] [Lat. virtus] [Yun. arete] [es. t. fazilet]: 1
stencin ahlaksal iyiye ynelmesi. 2 nsann tinsel ve ruhsal yetkinlii. / / Felsefe tarihi
boyunca erdem kavramna deiik anlamlar verilmitir. Filozoflarn ahlak retileri, genellikle erdeme ahlaksal iyiye verdikleri anlamla birbirinden ayrlrlar. Platondan
beri temel erdemler olarak unlar saylr: bilgelik, yiitlik, doruluk, lllk. Bedia
Akarsu, Felsefe Terimleri Szl

67

nunu, ilevini yerine getiriyorsa bu devlet doru devlettir, diyor. Bir ontolojik yaklam, politik alana aktaryor. Bir insan benzetmesi, insandaki
geler, zellikler, topluma tanyor. Toplumdaki katmanlara bir temel
hazrlanyor, bir oligarik yap savunuluyor. Bu iyidir, ktdrde deilim
ben. Aristo ve Platon, korkun derecede demokrasi dmanydlar. Yani
okursun, yazarsn, edersin. zgrlkdr, felsefecidir, unu bilir, bunu
eder, o ayr konu. Ama ikisi de srlere, karabalklara, toplumlara ate
pskrrler. Bunu bylece bilesiniz. Hatta Aristo klelere; kle domu
olanlar, doas kle olanlar, zanaatlar der, aalar. Bize birileri bu gibi
eyleri anlatmaya balad zaman, bilmemiz lazm. yle gklere kartmamal, bilmeliyiz. Bunlar, bilginin ynetici olmasn isteyen insanlard.
Diyeceksiniz ki, biz bunu istemez miyiz? Biz de bunu isteriz ama kaytlarla.
Cahiller tarafndan ynetilmek bir ykmdr, gerekten ykmdr. Cahilin,
kylnn, iinin bir reyi olsun, profesrn on reyi olsun meselesi deil.
in pratiine dndmz zaman, palavra kesmeyi braktmz zaman,
bilgi bilgidir. Sen ameliyat olacaksn, gidip bir salk memuruna ameliyat
olur musun? Paran varsa profesre gidersin. Kahramanlk olsun diye bir
hemireye kalp ameliyat olamazsn. Demek ki bilen gerekir. Traktr ofr senin Amerikaya gidecein ua kullanmak istiyorsa, gider misin?
Gitmezsin, bilen istersin. Her alan, tpta, bilimde, tekinde bilen gerekli de
politikada neden hemen cahiller gklere kacak? Yok yle bir ey, ynetenler bilmelidir.
imdi gelelim Grekler acaba bunu doru mu sylediler? Grekler, soylu
ailelerden bahsediyorlard. Platonun syledii st katman. Bilge olanlar,
ayn zamanda asil olanlard ya da kendilerini asil sayanlard. Katmanl bir
toplumdu Grek toplumu. Mesela Platonun ben size kabataslak, demokrasi
ile ilgili szlerini syleyeyim: Pazar yeri ynetimi, alaca bulaca, hangi rengi
istersen var orada, bir panayr Demokrasi iin syledii. Cahiller srs,
bir vururlar bir krarlar. Demokrasiye ynelttii saldr bu. Aristonun ok
ilgin bir gr var. Aristo, ok iyi eyler sylemitir diye bir kural yok,
bizim iimiz o deil. Onaylamak deil, bilmek.
Platonun Devlette savunduu doruluk, bir nesnenin yap dzeni ile ilgili.
Eer o yap dzeni ergonuna, ilevine uygun ekilde tanzim edilmise,
yaplmsa, bunu her eye uygulayabilirsiniz. Diyelim ki bir bak. Tutacak
yeri, el tarafndan kavranmal, bir de ona uygun bir az olmaldr. Diyelim
68

iki metre bir az var, tutacak yer kck. O bakla hibir i gremezsin.
Gittin terziye, elbise diktirdin. Aldn elbiseni, baktn kollar ksack. Dersin;
kardeim ben bununla dne gidecektim bugn, byle kol mu olur? Bir
nesnenin bir yap dzeni vardr. Yap dzeni eer iyi kurulmusa ergounu,
ilevini iyi yerine getirecektir. Ba bayla ba budanr, der Platon.
Baktn zaman bir toplumda bunu nasl yorumlarsan yorumla, Platonun
demeye getirdii, herkes yerinde olmaldr. Buna ben de katlyorum arkadalar. Yani bir toplum eer adam gibi yaamak istiyorsa, efsanelerle,
sylencelerle yaamamaldr. Demokrasidir, unun dedii olur, bunlarn
ls olmaldr. Nasl ls olmaldr. Turistik bir yer buras. Getiriyorsun, bu iten hi anlamayan bir belediye bakan seiyorsun, eh ite gryorsun ehrin halini. Bunun savunulacak taraf da yok, hi yok arkadalar,
bu bir seviye meselesi. Demek istediim, tamam arkadam senin de grn olsun da bizi de tutuklama kardeim. Dnyay dnya yapan bilim
adamlarn sayn, sizin alannzdr hocam, say fizikileri, ellide taklr kalrsnz. Dnyay kuranlar bunlardr, kalabalklar deildir. Tpta bak, fizikte
bak, kimyada bak, elli kiiyi geemez. Bilenler yapmaldr ama bunu soya
dkmek, kesin olarak dndm deildir. O katmanlar felakettir. Toplumda herkes, fakir ocuu da zengin ocuu da ynetici olabilmeli, aslan
gibi kp lkeyi ynetmeli, lkede sz sahibi olmal. Ben yle dnyorum. Yani Platonvari kalplanm bir eyi kabul etmiyorum. Platon, ii
snfndan beki snfna, beki snfndan ynetici snfna gei olabilir,
diyor. Nasl olur kardeim, kesmisin nn.
Devleti batanbaa okuyun, gz kamatrc bir kitaptr, byk bir ontoloji
var. ok yetkin bir bilgi kuram var orada. Orada bir gne eretilemesi
var. dealar alemindeki iyi ideas ile gne benzetmesi yapar. Der ki; gne
nasl her olann bilinmesini ve olmasn salyorsa, iyi ideas da her nesnenin, teki idealarn olmasn ve bilinmesini salar. Bizim, etikte grdmz iyi ile Platonun ontolojik iyisi arasnda en ufak benzerlik yoktur.
Dorudur yanltr ayr ama bunu bilmek ayr. O diyor ki, benim idealar
evrenimde ba idea, iyi ideasdr. O teki idealar yapar, eder, eyler. Hem
onlarn yaplmasn salar, hem de bilinmesini salar. O gnetir, gnee
benzer. Gnein teki nesnelere gre durumuna benzer. Platondaki doruluk anlay da zet olarak bu. iftilere ok vgler dzer. Bakn der,
krlara gideceiz, reklerimizi budaydan yapacaz, nohutlardan yapa69

caz, incirler olacak, zeytinler olacak, masamza koyacaz. Mthi dktrr. Yeri gelmiken syleyeyim, Platon ok da byk bir yazard. Mesela
Aristo byk bir yazar deildir, Kant byk bir yazar deildir. Ama Platonun kalemi de ok gzeldi. Bir edebiyat gibi, ok da gzel anlatm
biimi vardr, ozanca bir anlatm biimi. Onda filozoflukla ozanlk hep yan
yana olmutur. O diyaloglarn okuyunca, bir roman okumu gibi de holanrsnz. Ama Platonu Platon olarak bileceksiniz, felsefesini o gzle greceksiniz. Onlarn adalarna baktnz zaman, inannz ki iiniz burkulur. yle karanlkta yrm gibi olursunuz. Greklere geldiniz mi ne kadar
monarici olurlarsa olsunlar, ne kadar katmanc olurlarsa olsunlar, aydnlk. Dnyay klandrmlar, hi tartamayz. Mesela Herakleitos, korkun bir oligaricidir, srlere sver, alabildiine, derinliine. lerine
girmez, siz busunuz, der. imdi kesip atmaya gelmez arkadalar. arya
kyorsunuz, siz de balyorsunuz svmeye. Kimi omuzunuza vuruyor,
kimi ayanza basyor. Siz de balyorsunuz Herakleitoslamaya.
Doruluun ok ksa birka tanmn yaptk. Teknik olarak epistemolojiye
girmedik. Doruluktan biz bunlar anlyoruz. Gerekliinden onu anlyoruz, ne olduunu syledik, nesnenin yaps ile ilgilidir.
Bir de tutarllk var, onu da ekleyeyim. Bu epistemolojide, buna biraz daha
girmemiz de gerekir. Nesneye uygun olmak, tasarmzn anlmzdaki,
yani zihnimizdeki ikisini de sylyorum Arapasn da Trkesini de.
Trkesi anlk, anlamaktan geliyor nesnenin imgesi ile dtaki nesnenin
yklemleri, zellikleri uyutu mu, uydu mu, biz buna doru diyoruz. Baz
filozoflar, diyor ki, uymayabilir ama tutarl olursa, yani imge ile nesne
tutarl olursa bu nermemiz doru diyorlar. Byle bir gr de var. Ben
ona fazla itibar edemiyorum. Yani tutarll da fazla izah edebilmi deiller. Mesela hocamn alan ile ilgilidir, tutarl olmak adna yanl da olabiliriz. Mesela, metaller sndnda genleir. Doru deil mi? Souduunda da
bzlr. Buradan karma gidebilir miyiz? teki nesnelere kaydrabilir
miyiz bunu? Diyelim suya kaydrdk, su donunca geniler. Yani soumak,
bzlmeyi gerektirmiyor. Tutarl olmak adna o zaman suyu donduu
zaman kldn dnmemiz gerekiyor. Orada ben salkl bir sonu
gremiyorum. nsan fazla zorlanm olmaldr, nesnelere bakta, olaylara
bakta, karmlarda. Hep byle bir kural koyamayz diye dnyorum.
Tutarllktan ziyade uyum diye dnyorum.
70

5.Gn
inde - erisinde

- Var olmaka totoloji dedik. Peki yok olmak? nk bu da tersi oluyor,


hem yok, hem olmak.
Yokluk bir kip deildir, varlk bir kiptir. Biz dersek ki falan arkadamz
evlenmi, bir de ocuklar olmu. ocuk varlk kazanm. Ne demektir bu?
Zaman ve uzay balamna girmi demektir. Varlk bir kiptir ve bu iki kipin
birleimine sylediimiz eydir. Varlk kazanmtr. Varlk olunmaz, varlk
kazanlr. Btn kipler kazanlr, olunmaz. Bazen derler ki, zgr oldu.
zgrlk kazanlr, ykseklik kazanlr, olunmaz. Kant bunu her naslsa
grm, varlk bir yklem deildir, diyor. Doru sylyor.
Platon ve Aristo, biri Sofist adl diyalogunda, teki de nl kitab Metafizikte varl bir cins olarak gryor. Bu bir felakettir. Cins, tr dediimiz
bek adlar, snf adlar ya da soy adlar, tikeli yoksa tmeli olmaz. Varln
tmeli yoktur. Elma bir tmeldir, armut bir tmeldir, bireyi de vardr.
Gidip bireyini alabilirsin. Varln bireyini alamazsn. Einiz sabahleyin
evden karken, alar akamleyin bir kilo varlk getir derse, akamleyin
eliniz bo dnersiniz. yle bir ey bulamazsnz. Yokluk bir kip deildir.
Grece olarak, zaman ve mekn boyutlar bahsediyoruzdur. Burada bulunmamak, yok demek deildir. Bazen, szel olarak burada yok diyoruz.
Snfta retmen numarasn okuyor, ocuklar da cevap veriyor, yok. O
yok demek deildir, yanltr. Gelmedi denmesi lazm ve burada deil.
O nedenle yokluk bir kip deildir, olmayan eyin bir kipi olmaz. Olmayan
eyin kipi neden olmaz? Sen, zamansallamamsn ve uzaysallamamsn. Uzayn bir paras deilsin, zamann ierisinde deilsin. Peki, sana
varlk kazanm nasl diyeceiz, diyemeyiz. Hegelde var, ne kadar da ucuz!
Varlk ve yokluk, biri tez, biri antitez, olu sentezdir diyor. Ucuz bir felsefe.
- Varlk ve yokluun sentezi, olu mu oluyor?
Evet, yle diyor. stelik de Byk Mantknda diyor. Herakleitos ile Parmenides zmlemesine baktm, arkada oralarda deil. Konuya pek girememi, grememi. sterseniz dersimize dnelim.
M- Ltfen.
Peki. Arkadalar, bilgi nasl edinilir, bilginin kaynaklar Bugn oradan
balayalm.

72

zne, bilgiyi hangi kaynaklar kullanarak edinebilir? Platonun ok ilgin


bir sylemi var, Phaidon diyalounda. Phaidon diyalou, ruh nedir, ruh
g nedir, onu anlatan byk bir diyalogdur. Orada diyor ki Platon; dnme, ruhun kendi kendisi ile konumasdr31. Acaba byle mi? Platonun
ruhtan ne anlad apayr bir konu. Devlet Adam, Devlet ve Yasalar diye
kitab var. nde de ruhu yle ya da byle niteler. Yasalarda der ki;
kendiliinden devinme gcdr. Kendiliinden devinme gcnden biz,
dirilii anlyoruz ama Platon, ruhu anlyor. Greklerin ruh, psike kendi deyimleriyle, konusundaki kavraylar son derece kark. Grek felsefesinde
ve bat felsefesinde, tam 2500 yl tartlm bir konu var: Beden ve ruh,
beden ve zihin. Bugn de tartlyor, bir yere varlm deil. Acaba gerekten problem 2500 yl, o kadar byk filozoflar uratracak gte bir
problem midir? Yoksa basittir de grememiler midir?
yle bir anekdota bavurabiliriz: Biliyorsunuz, Kristof Kolomb bir fizikiydi, bir bilim adamyd. Yani bize bir seyahati, gezici gibi sunulsa da,
kafalarmza yle yerlemi, bir fiziki idi. Btn teki bilim adamlar,
Amerikay kefetmi olduu ve sayld iin kskanmlar. Demiler ki,
yani ok mu nemli bir i grd. Ben bir eyi grmenin kolayl, zorluu
zerindeyim u anda. Kristof Kolomb, bunlar duyuyor, hepsini bir masaya
davet ediyor, hepsinin nne birer yumurta koyuyor. Diyor ki; baylar
yumurtay tepesi stne durdurun bakalm, yatk deil de dik. Hepsi urayor, durmuyor. Diyorlar ki, durur mu? Durur diyor o. Biz durduramadk,
sen durdur. Kristof Kolomb, bir yumurtay alyor, at vuruyor masaya,

31

Sokrates devam etti: Ruh, gerekler hakknda bir bilgi edindii vakit bunu dnmekle
elde etmiyor mu?
Simmias: Evet, diye cevap verdi.
Sokrates: Fakat ruh, dedi, kendisini ne iitme, ne grme duyusu, ne ac ne haz, hibir ey
bulandrmad zaman daha iyi dnr; bylece kendi iine ekilerek teni uzaklatrr ve
onunla her trl ilikiyi elden geldii kadar keserek gerei kavramaa alr.
Sirnmias: Doru, dedi.
Sokrates: O halde burada da filozofun ruhu, tene hi deer vermiyor, ondan kayor ve
kendisi ile ba baa kalmaa alyor.
Platon, Phaidon, ev: Suut K. Yetkin, Hamdi R. Atademir, MEB 1989, 65c

73

yumurta yle kalyor. Yumurtann alt krlyor. tekiler diyorlar ki, bu ok


kolay. Dnseydiniz, diyor.32
Acaba beden ve zihin meselesi byle, dnseydiniz deyip kacamz
kadar sade bir konu mudur, yoksa bir derinlik mi gsteriyor? Bana sorduunuz zaman, kesin olarak sylyorum, bir grmeme var. Konu son derece
basit. Ontolojik yapdan beden ve ruh, beden ve zihin, aa ve dallar demek kadar samadr. Ben yoldan geliyordum, aa ve dallar yanyordu.
Aa yanyordu desen yetmez mi? Dallar aa btnlne dhil deil
mi? Aa ayr, dallar niye ayr. Biz, insan olarak bedenliyiz. Beden bir
zelliktir, bir tz deildir. Batllar bunu da hala pek grm gibi gzkmyorlar. Biz, nasl kokuluysak, renkliysek, bedenliyiz de. Bundan daha
sade ne olabilir. Aa; yaprakl, iekli, kkl, gvdeli de, aacn bir gvdesi var. Birleik her nesnenin bir gvdesi var. Tan da, denizin de bir gvdesi var. Grsek grmesek de havann da bir gvdesi var. Peki, insan sz
konusu olduunda, insann bedeninden sz ettiimizde, nedense aklmza
hep buradan aa beden, buradan yukar akl, kafa geliyor. Kafamz da
bedenimizin bir paras, beynimiz de. Tpk midemiz gibi, elimiz ayamz
gibi. Bu kadar basit! Beden ve zihin dediimiz zaman samalyoruz demek
istiyorum. Beden dediimiz zaman zaten biz zihni iin iine katmz. Geriye u kalyor: Senin kafanda bir eyler var tabi. Diyorsun, bunlarn ilevle-

32

[213] ONE day Columbus was at a dinner which a Spanish gentleman had given in his
honor, and several persons were present who were jealous of the great admiral's success.
They were proud, conceited fellows, and they very soon began to try to make Columbus
uncomfortable.
"You have discovered strange lands beyond the seas," they said, "but what of that? We do
not see why there should be so much said about it. Anybody can sail across the ocean; and
anybody can coast along the islands on the other side, just as you have done. It is the simplest thing in the world."
Columbus made no answer; but after a while he took an egg from a dish and said to the
company:
"Who among you, gentlemen, can make this egg stand on end?"
One by one those at the table tried the experiment. When the egg had gone entirely
around and none had succeeded, all said that it could not be done.
Then Columbus took the egg and struck its small end gently upon the table so as to break
the shell a little. After that there was no trouble in making it stand upright.
"Gentlemen," said he, "what is easier than to do this which you said was impossible? It is
the simplest thing in the world. Anybody can do it,after he has been shown how!"
James Baldwin, Adaptasyon;

74

ri farkl. Farkl efendim. Ayak yrmeye yarar, el tutmaya yarar, mide


sindirmeye yarar, grevleri farkl. Anlk da dnmeye yarar. Bu onu neden ayr yapsn? O onun ilevi. Gz nasl gryor, kulak nasl duyuyorsa o
da yle dnyor. Kulak nasl bir paramz, gz nasl bir paramz ise
anlmz da bizim bir paramzdr. O nedenle beden ve anlk diye bir cmle kuramayz arkadalar. Bunun Trke ad samalamak olur.
Btnle paralar arasna ve koyamayz. Mesela syleyeyim; falan lm,
elleri de lm. Byle cmle olur mu? lmse hep beraber lmtr.
Batllar, her naslsa rpnr durur. Ben size iin samaln Descartes
zerinden bir rnek vererek anlataym. Descartes, Meditasyonlarda der ki
ruh ayrdr, ruh lmez. Byle bir tezi var. Yani sonsuzluk, beden lr gider,
o kalr. Onu, bir biimde elde tutmak istiyorlar, sonsuzluk adna. Bat felsefesindeki etki Tevrat ve ncil kkenli. Descartes sk bir papazd. Onun iin
biraz da Cizvit okullarna ya ekmek iin ruh lmszdr, bedenimizden
ayrdr diyor. Yine dnyorsun, ruh var m? Ben yine gremiyorum.
Ancak Descartes kardeimiz, altnc Meditasyonlarda, bir, iki, teki sylediklerinden nedense aktrmadan cayar. Der ki; ruh, bedenimizde kaptann
gemide olduu gibi deildir der.33 Bunu sen aar msn arkadam, ne demek?
M- Galiba nce iinde ve ierisinde szcklerini amak gerekiyor.
yi olur. A.
M- Biz biliyoruz da arkadalar inde ve ierisinde kavramlar, bata
aynym gibi grnyor. Gndelik hayatmzda kullanrken, iki anlam-

33

Nature likewise teaches me by these sensations of pain, hunger, thirst, etc., that I am not only
lodged in my body as a pilot in a vessel, but that I am besides so intimately conjoined, and as it
were intermixed with it, that my mind and body compose a certain unity. (VI-13)
Doa bana ayrca bu ac, alk, susuzluk vb. duyumlar ile yalnzca bedenime bir teknedeki kaptan gibi yerletirildiimi deil, ama dahas, onunla iie gemi ve deyim yerindeyse
onunla tek bir btn olutururcasna karm olduumu da retir. nk eer byle
olmasayd, bedenim yaraland zaman salt dnen bir ey olan ben ac duymaz ama bu
yaray yalnzca anlak yoluyla alglardm, tpk kaptann teknesinde bir ey krld zaman
bunu gr yoluyla alglamas gibi; ve bedenim iecek ya da yiyecek gereksiniminde olduu zaman, bunu kark alk ve susuzluk duygularn tamakszn alglardm. nk
tm bu alk, susuzluk, ac vb. duygular gerekte belli kark dnme kiplerinden baka
bir ey deildirler ki, anlk ve bedenin birlii ve grnrdeki kaynamalar yoluyla retilirler.
Rene Descartes, lk Felsefe zerine Meditasyonlar, ev: Aziz Yardml, dea Yay. 1996

75

da da kullanyoruz. inde diyoruz, ierisinde diyoruz. Hocam geen


sene yle bir rnekle anlamt. orbaya tuz koyduumuz zaman, tuz
orbann iinde erir ve orbann iinde olur, orbaya dhil olur. Artk
orba ile btnlemitir. Ama bir yz orbann iine attmz zaman, yzk orbann iinde deildir, ierisindedir. Yani erimez, ona
dhil deildir. Kaptan, geminin ierisindedir, iinde deildir. Ama motor, geminin iindedir, onun bir parasdr. Motor olmadan gemiyi dnemeyiz. Ama kaptan olmadan da gemiyi dnebiliriz. Ruh da bizim
bedenimizde, motor gibidir. Bedenimizin bir parasdr, o ayrlamaz.
Bedenimizi ruhumuzdan ayr dnemeyiz. Dnemezsek, ruh diye
ayr bir ey yoktur.
Gzel. Descartes, altnc meditasyonda bunu diyor. ok gzel akladn.
Batan dediinden ayrlyor ki ruh, Platonda, Aristoda ayrdr. Hatta Phaidon Diyalogunda ruh, bir zamanlar idealar leminde yaamtr, her eyi
renmitir, bu evrenimize geldiinde, bedenle istemeden birlemitir,
orada geici, aalk bir yaam srecektir. nk Platon ve ayn akmda
olanlar iin beden bir sululuktur, irkinliktir. Ruh, ok gzeldir, bu yaama belli bir sre katlanr, bedeni kurtarmaya alr, genelde de kurtaramadan kendi yuvasna, idealar evrenine dner ve lmszdr. Descartesn ilk meditasyonu, bir, iki, nc, bu yolda gider. Ama arkadan da
uyanr, nasl uyanrsa. Der ki; yok, ruh bizim btnlmzn iindedir.
inde, ierisinde deil. Biz bilgi kuramna girerken bunu bileceiz. Anlk
diye apayr bir yap yoktur. Anlk, bedenimizin bir parasdr, varoluumuzun bir parasdr.
E- Anlk dediiniz, akl deil mi?
Anlk, zihin. Trkesini kullanyorum. Anlamaktan geliyor, anlayl olmaktan. Trke bir terim, gzel bir terim. Beyinle de kartrmayalm bunu. Beyin, biyolojik bir eydir, el, ayak gibi. imdi bu dnme mekanizmasnn ad olarak anlktr. Yani rastgele bir beyin deildir. nk oklarnda beyin vardr anlk yok. Yani dnen, dnme yetisini anlatan paramza, sen buna beyin bunu yapyor, o beyindir de diyebilirsin. Ama anlk
demek, beyin demek anlamna gelmez.
M- Burada ekleme yapmak istiyorum. Biz sadece beynimizle dnmyoruz. Bedenimizle btn olarak dnyoruz. Beynimizin, dnmede
76

ve anlamada baat bir rol var, tamam. Grme, dokunma, koku alma,
bir sr baka vasflarmzla birlikte dnyoruz.
Ontolojik bak bunu gerektirir. Platon gibi ruhun kendi kendine konumasdr, diyemiyoruz. Ruh kendi kendine konuursa, boa dner. Anlmzn dnme edimini gerekletiren bir baat ge, unsur olmas tek
bana dnyor anlamna kesin olarak gelmez. Bu felaket olur. Sz gelimi, gz grmeyen bir insan dnn. Ne yapsn o, isterse Einstein gibi,
isterse Arimet gibi beyni olsun. Ne yapsn onu? Evreni duyumsayamyor.
Gz en nemli organdr. Btn felsefeciler gzn baat duyum organ
olduunda ittifak iindedirler. Gzn olmadn dndmzde, anlmzn ne duruma deceini bir dnn. Renk alglayamyor, biim
alglayamyor, boy, en alglayamyor. O m insanlar vardr, onlarn dnyalar kopuktur. Bana gre onlar, yaamlarnn yzde beini yayorlar,
yzde doksan beini gz alm gtrm. Onun iin duyu organlar, yalnzca yaamnzn dier ilevleri asndan deil, bilgi asndan da son derece
nemlidir. Onlar evreni, insan zneye tamadklar srece, znenin yapaca fazla bir i yoktur.
Biz, duyu organlarndan balayalm. Burada bat felsefesinin pek stnde
durmad bir incelikten sz edeceim. Batl felsefeciler alg der karlar.
Alglama, alglaman, senin alglaman yle, algladn, alglamadn
yle gider. Yani bir duyu ve alg ayrm yapmazlar. Ben bunu kabul etmiyorum. Bunu tartmak da isterim. Duyu organlar, ilevlerini bir nedenetki bants ierisinde gerekletirirler, olutururlar. ifti sabahleyin
kalkt, kzlerinin koumlarn hazrlyor, tarlay srmeye gidecek, iyi de
uyumu. O arada dar kyor, nndeki baheye bakyor, ya, amur.
Diyor, yamur yam, ift sremem, her taraf amur. Yamur nedendir,
slaklk, amur olmaklk, yalk da etkidir. Bu kadar basit.
Bir ormancsnz, burada oturuyorsunuz. Dan arkasndan duman kyor,
kafanz karyor. Eyvah diyorsun, i kt bize, orman yangn olabilir. Anz
yangn da olabilir ama temmuzda anz yok daha, gidip bakaym. Burada
gznz, yangn grmese de oradaki bir olay size aktaryor. Siz bunu bir
neden-etki bants ierisinde gryorsunuz. Ate ve duman. Ate, yand
m duman kar. Biri neden, biri etki. Siz bu etkiyi duyuyorsunuz. te
Bertrand Russelln syledii duyu verisi, bu nedenlerin etkileridir. Biz,
duyu organlarmzla bu etkiyi duyarz. Ate yanar, duman grrz; ya77

mur yaar, amuru grrz; top patlar, ses duyarz; lam taar, kokuyu
burnumuz duyar. Ya da ok gzel bir koku, bakarsn bir akasya aac? Bir
koku nesnesinin koku samas, burnunuzun da bunu duyumsamas olaydr. Duyum, kesin olarak bir neden-etki olaydr. Neden olmadan, hibir
etki olamaz. Masal olur. Hele hele bizim Herakleitosun, Anaksimandrosun dnyasnda her ey deiiyor, deien nesneler her zaman bir neden olarak bir etki yaratrlar. Biz de onu duyu organlarmzla duyarz.
Geldik algya. Biz, diyelim ki duman grdk. Dedik ki, orman yangn var.
Nasl var diyeceiz? Duyu organmz, gzmz, oradaki duman gryor,
altta ate herhalde vardr, diyor. Peki, gz ne yapyor ki biz orada bir yangn vardr diyebiliyoruz? Gz grmyor onu. Gz bu etkiyi, anlmza
tar. Anlmzn, tanarak kendisine gelen etkiyi almasna, alg deriz.
Duyumda neden-etki ilikisi; algda, alma-tama ilikisi, alma-aktarma
ilikisi var. urada ate varsa, beyniniz snmaz. Burada souk bir ey var
diyelim, her taraf donduruyor, beynimiz tmez arkadalar. Alglarsnz,
duyumsarsnz, organnz der ki dokunma duyunuz beyninize aktarr,
souk bir nesne var. Aktarm olarak gider beyne, neden-etki bantsndan
uzaktr beynimiz. Buraya kadar bir soru var m acaba?
- Beynin ilevini Grekler biliyorlar myd, gerek ilevini, o dnemde?
Grekler beynin ilevini genel olarak biliyorlard.
- Yani ne ie yarayan organ olduunu
O kadar derinlikli olmasa da Grekler ok eyi sezmiler. Aristonun Ruh
zerine, Anima diye evrildi bu Trkeye, nedense Latincesini setiler,
yle evirdiler, yle de yaynladlar orada var bunlar, stnkr de olsa.
Hatta der ki orada; faal, etkin aklmz var. Ebediyen lmeyecek olan, bilgi
edinen, gnlk kullanmmzla elimizin altnda olan, usumuzun dnda,
sonsuza dek yaayacak bir usumuzdan da sz eder. Hatta onu Afrodisyasl
Alexander var, onun en iyi yorumcularndan birisidir ki Trkeye evrilmedi o, byk bir eksikliktir bu faal akl, ok gzel aklar. Bu faal akl
zerine, Gazali de durmutur, etkin akl, bni Sina da fazlaca durmutur.
Onlar kendilerince, lmszlmze zg bir gr diye sunmulardr.
Ama Greklerde var bu. Usun ilevi biliniyordu.

78

M- alarn sorusunu ben yle anladm. Bilimsel bilgi anlamnda, beynin


ilevi, ok yakn tarihli bir keif. Hatta 1950lerden sonra derinlemesine anlalabilmi.
Acaba anlald m?
M- Daha dorusu, o kadar ge. Onu anlatmak istiyorum. Beynin almalar, beyin zerine almalar, o kadar ge. Ama bizim konutuumuz anlamda, felsefi anlamda, bir btnlkten sz etmeleri, ok da zor olmasa
gerek.
Ettiler zaten. Bakn, o gn konu ettik. Kulaklar var duymaz, gzleri var
grmezler. Duyularyla eylemlerde bulunurlar. Onlar ancak duyularnn
adam, beyinlerini kullanmazlar diyor.
M- Biraz nce konumutuk ya ruhla bedeni ayrmalarnn kkeninde de
acaba bilimsel bilgi anlamnda beyni anlamam olmalar olabilir mi?
Bugn de ne yazk ki, bal gibi adam zihin ve beden diyor. Ya kardeim etme, insan byle esrarengiz sunma nmze. Beyin, insan btnlnn
bir parasdr, o kadar ileri gitme. Descartes gklere kartr, anlamaz
bunu, Leibniz anlamaz. Ruh nedir, dersin? Ruh diye bir ey yok, psike,
uydurulmu bir ey. Senin hibir duyu organna etki yollamayan, baka
biimde bir varolusal kprts olmayan ey nasl olabilir. u nesne ne ise
bana bir gsteriver. Duyumsat bana, atmaya gelmez bu. Efendim bir ksm
kitaplarda varm, ruh lmezmi, bilmem uymu buymu. Bunlar masal,
maval, yok yle ey. Birleik nesneler var, diri nesneler var, duyumlu nesneler var, uslu nesneler var, istenli nesneler var, bitti.
M- 21. yzyldayz, insan aryor. Eitimsizleri anlyorum. Eitimliler
geliyor, ya Mjdat diyor, oturduk masaya, ruh geldi, fincan oynatt diyor, grdm.
- Ama onda bile duyumsamaya ihtiyac var. Ruh geldi diyor ama ne yapm? Fincan oynatm.
Batllar, deneysel bilgi, duyumsal bilgi, us bilgisi diye ayrrlar. Ben ona
karym. Ne kadar gl olursa olsun, gz balamnda syleyelim bunu,
gz ne kadar gl bir duyu olursa olsun, tz alglamaz. Tz alglayamaynca da bilgi veremez. Diyeceksiniz, tz neden alglamaz. Tz alglamaz, duyularn grevi, nitelikleri alglamaktr. Aksi halde be tane olmas79

na gerek kalmazd. ok ksaca syleyeyim. Byle sislerin iinden, denizden, bakyorsunuz, grnr grnmez bir nesne gidiyor. ok bulank ama
gmbr gmbr duman pskryor, gznz onu gryor. Sen bunun
gvdesini grmyorsun, gvertesini grmyorsun, motorunu grmyorsun, yap dzenini grmyorsun, kaptan kkn ayrt edemiyorsun ama
diyorsun ki, bu bir gemidir. E duyu verisi olarak bir tek duman grdn,
nasl gemiye getin? Bir duyu verisinden tze nasl atladn? Gittin, ormanda geziyorsun, Kalaharilisin sen, bir Afrikalsn. nne de katmsn on, on
be tane dana, onlar otlatyorsun. Keyfin de yerinde tabi. Tam bu srada
sesler duyuyorsun. Bir Kalaharili olarak bu sesi ok iyi tanyorsun, kulana geldi. Diyorsun ki yandn, danalar gitti, aslan srs bu. Aslan grmedin, daha eylemlerine tank olmadn ama bir ses geldi sen hemen bu aslan
srs dedin.
M- Ben bu konuda bir ey diyeyim. Para, btn meselesi sz konusu. Ben
daha nce eer aslan duyu bilgisi olarak zihnimde, anlmda oluturmasaydm, o sesi anlayamazdm. Benim zihnimde, aslan imgesi var.
mge deposu zihnimiz bizim.
M- Zihnimde o imge olduu iin, o imgeyle
Birletirdin.
M- O imgenin kk bir parasn grmem bile o imgeyi oluturmama
yetiyor.
Bir filmde izlemitim. Kara Mamba ylan34, ok tehlikeli, korkun bir ylanm. Arabalarn camlarna vuruyor, paralyor. Soktuu da annda l-

34

Erikin kara mambalarn ortalama boyu 2,5 metre civarndadr. En bykleri ise 4,5
metre kadar olabilirler. Kara mambalar isimlerini zeytin yeiline alan vcut renklerinden deil, azlarnn iindeki siyah renkden alrlar. Kara mambann karada yaayan en
hzl ylan olduu bilinmektedir. ddialara gre saatte 20 km. civar bir hza ulaabilir.
Kara mambann tek bir sr 100 civar insan ldrmeye yetecek kadar zehir ierir.
Gerekli panzehir uygulanmad zaman lm kesindir. lm oran yzde yz olan tek ylandr. Kara mamba son derece agresif bir ylandr. Kendini tehdit altnda hissettii zaman ou ylann aksine kamak yerine saldracaktr. Kara mamba saldr pozisyonu ald zaman boynunu dzletirir, yksek sesle tslar ve siyah az ile dilerini gsterir. Vcudunun te biri kadar uzakla saldrabilir. Bu da yaklak olarak 1.20 metreye denk gelmektedir. Bu sayede bir ok ylann aksine kafa ve vcuda saldrr.
Rahatsz edilmedikleri srece inlerinde uzun zaman kalrlar. Kara mambalar hem gndz
hem gece aktif olarak avlanan ylanlardr. Kara mamba kk hayvanlar avlarken bir kez

80

yor. Hindistanda iftiler onu grd m almyorlar, btn aileleri sesliyorlar, gelin Kara Mamba arayacaz, bir tane gzkt. Eer onu bulup
ldrmemilerse, girmiyorlar tarlaya, bedelini biliyorlar. Grdkleri, sonuta akp giden siyah bir ylan. O korkun ldrcl, aka tanmazl... Demek ki o imgeyle birletiriyor. Yoksa akp giden ylan, zehirli de
olmayabilir dersin, ama deil. Birletiriyorlar. Ona geleceiz.
- Bir de nsel bilgi var. Sadece insanlarda deil, dier hayvanlarda da
vardr. Yabanc, ne olursa olsun, ilk tepki, ka. Genelde yle yapar. Ku
bilmez, ama ona yaklaan her nesneye kar ilk tepkisi budur. Uzakla,
ka.
Refleksif.
- Tabi. Tanmaya da ihtiya yok. Bu bilgi onda hazr olarak var.
Alman hayvanbilimci Uexkll diyor ki, hayvann balca iki alan var, dost
ve dman alan. Kimi mevsimlerde de reme alan ama baat iki alan.
Diyelim bir otobur, gryor bir yeillik, dost alan. Aslan gryor orada.
Filmde bile seyrediyorsun, antiloplar o aslan grnce birisi ona gelip, seni
yiyecek, mi diyor? Ama hep kayorlar. O dediin senin. Diyor ki, bu dman alann senin, ka. Aslan srs dalyor, bir tane antilop yiyor, tekiler
de rahatlyor. Tamam diyorlar, bunun karn doydu, daha bir ey yapmaz.
Szleme mi yaptlar bunlar ama o dediiniz hayvans igd iliyor. Bir
mekanizma olarak.
M- Elias Canetti, kurban mekanizmasnn buray taklit ederek olutuunu
sylyor.
E- Bana bilgiymi gibi gelmiyor ama.

srr ve geri ekilerek avnn fel geirmesini bekler. Fakat av bir ku olduu zaman srr
ve avnn umasna engel olmak iin avn brakmaz.
Nrotoksik zehri doadaki en etkili zehirlerden biridir. sinir sistemini etkiler ve kiiyi
paralize eder. birey bilek ya da parmaktan srldysa, zehir insan drt saatte ldrebilir.
ama yz ya da gvdeden alnan bir srk insan 20 dakikada ldrebilir. tek bir srkta
zerk edilen zehir devasa boyutlarda olabilir. acilen panzehirle tedavi edilmezse, 10 ila 20
mg. aras insanlar iin ldrc olabilir. ama kara mamba bir srta 100 ila 400 mg. aras
zehir zerk edebilir. yol kenarnda duran bir kara mamba, seyahat halindeki arabalara saldrabilmekte, ara srcs cam ak seyahat ediyorsa ne olduunu bile anlamadan srlabilmektedir. (National Geographic Chanel)

81

- Ama byle bir veri var.


E- Hocam, bu hayvanlar, aslan grdnde mesela, bana bir bilgiymi gibi
gelmiyor. Bana yle gibi geliyor; evrim teorisiyle akladnz zaman,
o zebra, eer aslandan kayorsa, o zebra aslandan kat iin vardr.
Onun bilgisine sahip olduu iin deil.
- Bu, evrimsel bir bilgi olamaz m?
E- Evrimsel bilgi ama bilgi gibi gelmiyor.
yle demeyelim. Hayvanlar baaryla yaamlarn srdrdler. Btn
ykmlara karn, binlerce, milyonlarca yl korudular kendilerini, bu gerek. Soylarn srdrdler. Soyu yitenler var deniyorsa da ok ok byk
bir toplum yayor. Mesela yzbinlerce bcek cinsi var.35 Dnebiliyor
musunuz srf bcek. Bunlar milyonlarca sene yaamlarn srdrebilmiler, bu byk bir baar. imdi hocamn belirttii anlamda dnmek istiyorum. Bilimsel bilgi anlamnda bilgileri yok. Neden yok? Olsa kendi soylarna aktarrlar bunu. Hayvanlarn tarihi yok. lnce btn deneyimini
alp gtryor.
- Ama genetik olarak
E- Genetik bilgi de denebilir, o tanmlanyor.
Diyebilirsin de diyemeyebilirsin de. unu vurgulamak istiyorum. Orada
aktarm yok, igdsel bir mekanizma iliyor. Bakyorsun, karga kyor
yukarya, cevizi brakyor. Dt zaman krlacan hesap ediyor. Bu
alet kullanmaktr. Binlerce sene cevizleri byle krmlar. Buna benzer ok
rnekler var.
- Samurlar, midyeyi karnlarna koyarlar, tala vura vura krarlar.
Tabi tabi, fareler kuyruklarna tutunarak kyorlar binalara. Alet kullanmaktr bu. Bir yzba, ngilterede bir hayvan rgtne bavuruyor. Diyor
ki, benim kpeim, ben evden karken baheye mi gidiyorum, arya m
gidiyorum biliyor. rgt bunu yadsyor, kpek sizin arya m baheye mi

35

Toplam tr saysnn 2.000.000 olduu kabul edilmektedir. Tr, cins, familya gibi taksonomik kategoriler bakmndan 6-10 milyon sayya ularlar ve Dnyadaki hayvanlarn
%90 kadarn olutururlar. (Vikipedia, bcek maddesi)

82

gittiinizi bilemez. Uzman gnderelim, biz anlarz. Gnderiyorlar birka


grevli yzbann evine. Birka gn yzbann yaam ile kpein yaam
arasndaki ilikileri gzetlemeye balyorlar. Byle eyler sk balarndan
gemi, anlyorlar, saptyorlar. Olay u: Yzba, baheye kaca zaman,
evden karken zel bir eylemde bulunmuyor. Kpek bunu gzetliyor.
Ama arya kaca zaman, son eylem olarak kasasn kilitliyor. Kpek,
kasa kilitlendii zaman, arkasna dmyor, efendim diyor, arya gidiyor. Kasa kilitlendi nk. Baheye kaca zaman arkasna dyor. Kasa
kilitlenmedi nk. Kurum diyor ki, senin kpein bu son hareketini tespit
etmi, olay bu. Anadoluda koyunlar, atlar, eekler, gelir evini bulur. Kpei, kediyi gtrr atarlar gnlerce teye, gelir gene eski evini bulur. Binlerce koyunun iinde kuzuyu gtr sakla, gene anasn bulur. Byle eyler
var. Ama sylediimiz gibi konuyu kesin olarak abartmamak gerekir. Hayvan alanndayz. Bir ksm becerileri var, insandan da stn becerileri var.
Ama sonuta byle bir varlk alan. Yceltmek, kreltmek meselesi deil
de felsefeciye den, o alan tanmaktr.
- Bu iki bilgiyi de bir ekilde ayrabilmek lazm.
Tabi. Msrllar da geometriyi biliyordu, ama yasalar yoktu.
- Soyutlayamyorlard.
Soyutlayamyorlard. Biliyorlard, tamam ama orada kalyorlardr. Greklerin stnl bu. Zaten Nietzsche de onlar gklere onun iin kartyor.
Aldklarn en iyi ekilde kullandlar, diyor.
Benim mahallem, ortaokulun bulunduu yere iki saatti. Ge kardk, karanlkta kardk dersten. O zaman alt ders vard gnde. Tek bana giderdim. Bir de rzgr karmdan vurur, anam alatrd. Btn komular,
kayalarn iinde eytan var, cin var, peri var vesaire, ou gidemezdi oralarda. Babam da hep sylerdi, olum derdi, onlar maval, onlar hikye, sen
keyfine bak. Beni yle de yetitirdi. Arkada sene gittim geldim, ne
eytan grdm, ne cin, ne peri. Hibir ey grmedim. Kayalarn uultusunu duydum, nehrin ak sesini duydum, olay bu. Ama bu arkadalar ok
eyi duyuyorlar.
M- nsan anl, imgeler deposu ya hocam. Oradan geerken o imgeler
deposu kaynamaya balyor. Sesler klk deitiriyor, grntler
83

Baka paralar ekleniyor. Orada hayalet de grrsnz, cin de, canavar


da. nsan iin ok kolay. Bir hayvan orada canavar sesi duymaz ama insan duyar.
- Uydurma yetenei var. Alglayamad eyin yerini, orada bir boluk
olumasn diye, uydurarak doldurmu. Alm, farkl bir eye dntrm.
M- Yani burada belki de anahtar szck, bir duygudan gelmeli, korku duygusu. nsann korku duygusu, imgeleminde bir sr canavar yaratmtr.
Tabi, oradan gidiyor. Yani o eylemden, gidiyor, ldrc eylem, edici eylem, oradan yaratyor. Aslan, byk ejderha, ylan yaratyor, insan yaratyor.
E- Ama korku da kendiliinden domuyor herhalde. Bilmemekten belki...
M- Bence korkunun somut bilgisi var insanda. Nasl var, doa tarafndan,
insann insan tarafndan yaad bir durum var. nsan, insan ldryor. Doa insan ldryor. Mthi bir iddet yayor. Salgnlar, hastalklar
- lde gz gz grmyor, karanlk, aslan saldryor.
E- Aslan gerek korku tamam. Bilmemekten, mesela, karanln iinde ne
olduunu bilmiyorsun korkuyorsun. Ya da aslanla nasl mcadele edeceini bilsen, korkmazsn.
Gk grlts. Hocamn dedii anlamda gk grlts insanlar eskiden
bilmiyordu. Diyordu ki, tanrlar kzd, grlt yapyorlar, bamza i getirecekler. Bulut, yldrm olay olarak grmyorlard.
- Hani size de diyorlarm ya, o maaralara girme, cinler periler vardr.
yle bir ey var; maara tehlikelidir, karanlktr ve orada bir vahi
hayvan bulunma riski vardr. O korkunun dnm, efsanelemi hali,
size bu tepki olarak dnebilir. Yani nceki kuaklarn korkmasnda
hakl sebep vard belki.
M- Bence sylediinde, yle ok gzel bir doruluk pay var. nsan, korku
sz konusu olunca, nlemlerin fazlaln alabildiince arttrmaya alyor. O kadar ok nlem icat ediyor ki bu nlemlerden bir tanesi de
84

korkuyu imleyecek imgeler. Aslnda korku nlemleri onlar. Maara ile


ilgili canavar imgesi yaratrsan, maaraya girmezsin, kendini tehlikeye
atmaz, atarsan dikkatli olursun.
ok doru. Geri bunu Pascal da iledi ama Montaigneden ararak. Montaigne, morali yle anlatyor: Kaln bir aa gvdesini yatrn dz bir alana, insanlara deyin ki yryerek gein stnden, herkes geecektir. Bu
aac gtrn, dldnde lmn mutlak olaca bir uurumun arasna koyun, veya iki gkdelen, yz metrelik, kimse geemeyecektir. Peki
diyor, ne deiti? Yer ekimi ayn, aacn kalnl ayn, yryecek olanlar
ayn. Orada korku tutukluyor, bir kii geemiyor. Moral diyor, ite budur.
Eer sen, yukarda da aadaki gibi ben geerim diyebiliyorsan, tinsel
gcn yerindedir demektir, diyor. Byle bir rnek veriyor Denemelerde.
M- Ya da yle olsayd, lmsz olsaydk, muhtemelen oradan gemek
daha kolay olurdu.
Ya lmsz olsaydk giderdik.
M- Riske atamyoruz. Tek yaammz, onu riske atmamak iin
E- Ama ey var hala, o korku hep bilgisizlikten douyormu gibi geliyor.
nk insan, sonuta snrl. Hem dncesi snrl, hem ayn anda dnecei ey snrl yani her eyi bilmesi mmkn deil.
- Hayvanlardaki tepki gibi. Bilmiyorsan ka.
E- O yzden, znde bilgisizlik, sonuta korku ile telafi ediliyor.
M- Aa rneinde bilgisizlik yok.
E- Var. Nasl yryeceini bilsen, her eyi hesaplayabilsen
M- Biliyorsun. Aada yrdn, yukarda da ayn ekilde yryebilirsin.
E- Bildiinden emin deilsin ama.36

36

Ertann burada anlatmak istediini sonra daha iyi kavradm sanyorum. Aa rneinin
sonularna dair tm olaslklar ve parametreler bilinebilseydi ya da karya geerken
dmemize neden olacak hibir sorunla karlamayacamz bilseydik, karya sa-salm
geebileceimizi bilseydik geerdik, diyor. Aa gvdesi yerde iken bunu bilir ve tereddt
etmeyiz. Aa gvdesi yksekte iken durum deiir. Fakat bizi eylemden alkoyan, bilmemek deil bilmek gibi geliyor yine de. nk bir ekilde aaya dersek, leceimiz
bilgisine sahibiz.

85

M- Riske atamayacan bir ey var. Orada bilgisizlik sz konusu deil.


- Ykseklik korkusu hazr geliyor olabilir. Bilmiyorsun, ykseklik korkusu hazrsa mesela, bir bakarsan, annda ark edersin. O bilgi de olmasa
yine ayn eyi yaparsn.
M- Bence ikisi de var. Biz bilmediimiz iin de korkarz, korkumuzu kullanmak iin de korkarz.
Sen diyorsun ki, orada hesaplar var. Yerdeyken, aaya dsem ne olur,
ayam kaysa bile. Yukarda, ayak kaymas lm olur. O korkuya brnyorsun. Tabi her zaman bilinemez alanlar kullanlyor. Yani insanlarn
duyu organlaryla eriemeyecei alanlar kullanlmtr. Sade insan, bilinsiz insan, kr insan yutuyor bunu, sorgulayamyor. Sorgulayamaz. Tamam,
i bitmitir. nsanlarn byk ounluu bu sorgulama gcnden yoksun.
Alyor onu bir biimde, yle gtryor. Bakyorsun koskoca adam, tp
profesr olmu, kimya, fizik profesr olmu hala orada.
E- te mesele o. Buna ramen bu nasl deimiyor, neden deimiyor.
M- Bence bedensel bir ey var hocam. Mesela imdi. Aacn stnde yryoruz, dmeyeceimizi biliyoruz. Dolaysyla bedenimizdeki durum,
llebilse bir makineyle, ok farkl bir ey kar. Yukarda ise koullar
ayn, aa ayn, her ey ayn, bedenimiz llse, ok daha farkl bir ey
llr. Bir dengesizlik, bir kprdama, o ister istemez insan drr.
- yle bir mekanizma var. Korku, younlatka, akl devreden karr.
Maksimum hale geldii zaman. Hatta ok korktuumuz anda ne yaptmz hatrlamayz, tamamen alter kapanr. Hayati bir fonksiyondur.
Btn kontrol refleksler ele geirir. Dnme yava kalyor.
M- Btnlk dnme yava kalyor.
Her zaman yava kalr yalnz. Edim olarak dnme hep yava iler. Onu
greceiz daha, bu duyumdaki gibi seri deildir. Duyumda ok seri iler
organlar. Beyin ok yava ileyebiliyor. Beden, zaten kontrolmzde deil
bizim. Beden kendi kendine alp duruyor. nsan kendine fazla egemen
deil, otomatik alan organlar var.
M- Belki de zihnimizin de byle otomatik alan ynleri var.

86

E- Zihin de kontrolmzn dnda m acaba? Bizim kontrol ettiimiz


hibir ey yok mu?
Fazla yok. Yllarca bunlar zerinde dnerek yaadm. nsanlar hep gzlemledim, ok olaylara katldm. lml olaylara, darbelere, toplu eylemlere katldm. Oralarda insanlar gzlemledim. nsanlar konusunda teki
insanlar gibi dnmyorum. Yaamamz gerekiyor ok eyi. Yaamadan
kavrayamayacamz ok eyler var. byle nar altndaki sohbete benzemiyor ou kez. Bakyorsun ki yaam, karnza deiik bir yapyla kveriyor. Ortamlar bilmeniz gerekiyor.
M- Spinozann bir sz var. Diyor ki; edimin neler yapabileceini daha
henz hi kimse zememitir. Dieri de, buradan yola karak, yaam
koullar, anlar, durumlar, bizim neyi yapp neyi yapamayacamz o
anda belirliyor. Snr durumlar dediimiz durumlar.
Snr durumlar felsefede ok nemli. Herkes snr durumundadr be Mjdat. Hepimiz snr durumundayz. Yani bir durum karsnda hangimizin
ne yapacan kendimiz bile bilmeyiz. Tanmadmz, urada bir kza sahip karz, drt be tane delikanlya saldrabiliriz. Belki bir ton da dayak
yeriz. Ama onu yine de yaparz. Bazen de dnya krlsa umurumuzda olmaz, svr kaarz.
M- Snrdan kast burada, ortalama yaammzn eperlerinde yer alan
Elbette. Beynin ilevine geeceiz. Bat felsefesinden epey ayrlyoruz, onu
syleyeyim. Ama tartmaya aktr. Ben evrenimizi byle gryorum.
Mjdat kardeim de kendiliinden, benim de aklmdan geti, iinde ierisinde O ok gzel bir konudur arkadalar. Nasl biliyor musunuz? Bir
toplumun ierisinde olursunuz ama o toplum sizin iinizde olmaz. Tpk
Sokratn Atinallarn ierisinde olup da Sokratn iinde Atinalln olmad gibi. Aydn kiinin yazgs biraz da budur. Toplumun ierisinde olur,
belki yzbinlerce, belki stanbulda olduu gibi milyonlarca, affedersiniz
hyarla birlikte yaar ama iinde o kentten hibir ey yoktur. Orada katld hibir ey yoktur. O kalabalklarn kendi trafiksel yaam srer gider.
ok acdr. Sokrat mesela, bize anlatlr, hep yanl bunlar, Sokrat be yz
kii Beyzler Meclisi yarglad. Mahkemede be yz hkim vard, oylamayla idama mahkm ettiler. yle ok byk bir ounlukla da deil, az
87

bir ounlukla. Be yz tane adam kyor, hibir suu yok, sen zehirliyorsun bizi, ocuklarmz. dam. Bu adamn iinde Atinallk yok, Atinann
deerleri yok, o bo deerler yok.
Spinozay aforoz etti Yahudiler. ok ilgin bir aforoz metni vardr.37 Kimse Spinozayla, szl ya da yazl bir iliki kuramaz. Kimse ona yardm eli
uzatamaz ve drt dirsek boyundan fazla yaklaamaz. Kimse onunla ayn
at altnda bulunamaz ve yazdklarndan hibirini okuyamaz. Upuzun bir
metin. Dnebiliyor musunuz? Kendi cemaatinin hibir deeri Spinozann iinde deil, ama Spinoza onlarn ierisinde.
Bize derler ki, demokratik bir lkede yayorsunuz. Sonra da gece yars
gelir evinizi banza ykarlar. Churchillin bir sz var. Sabahn erken saatlerinde, evimin zili aldnda gelenin st olduundan emin deilsem,
demokratik bir lkede yaamyorum demektir38. ok gzel bir sz. Churchill
iyi bir beyindi, o da u: Kukusuz ki gaflet, ihanet anlamna gelmez. Ama
uluslar iin gafletin sonular, hep ihanetinkinden ok daha ar olmutur.
Demek istedii u, bir lkenin ynetiminde gafil adamlar vardr, ngilizler
gelecek, manda olacaz, bizi koruyacaklar, ite bu gaflettir. Bu istese de
sana bundan daha byk ktlk yapamaz. Bir ofr, uyuyup da seni uurumdan atsa ne olur, bilerek atsa ne olur, ikisi de ayn deil mi? Ama diyor,
bak gafletin sonular, uluslar iin hep ihanetinkinden daha ar olmutur.

37

Baruch de Spinoza'y cemaatten karyor, dlyor ve lanetliyoruz. [...] Onu gndz ve


gecede, onu uyuduunda ve uyandnda, onu sokaa ktnda ve evine dndnde lanetliyoruz. Tanr onu kendisinden esirgemesin, ancak Tanr'nn fkesi ve kskanl da
onun stne olsun; Tanr laneti onu srndrsn, bu kitapta yazlan tm lanetler onun
stne olsun ve onun ismi Tanr'nn cennetinde yer bulamasn. Kutsal Kitap'ta anlatlan
tm lanetlerle Tanr onu tm srailoullarndan uzak tutsun ... (Scruton, 1986: 8)

38

"Democracy means that if the doorbell rings in the early hours, it is likely to be the milkman."

88

6.Gn
Kazanlm ikin

Dedik ki; anlk, bilmek iin dar, evrene kar. Bu sylem Nicolai Hartmanna zgdr, o diyor. Duyularmzla kar, veriler alnr, deerlendirilir. Platonun dedii gibi anlk, ya da onun sylemiyle ruh, kendi kendi ile
konuarak bilgi edinemez. Bu gereksiz saray yapmaya benzer, mmkn
deil. Darya kacak, gere edinecek, onu deerlendirecek ve biz buna
bilgi diyeceiz. Nicolai Hartmann akn eylemler diyor ama biz buna takn diyoruz. Akn biraz baka anlamda kullanyoruz, biraz metafiziksel,
dinsel ierii var, eriilemeyen bir yapy dile getiriyor. Ama tamak, kendinden darya kmak anlamna geldii iin, takn edimler diyoruz.
Dn belirttik, duyular tz oluturamyorlar, nitelikleri tayorlar. En fazla
yapabildikleri bu. Gz bir nesne gryor, siyah renkli. El gidip dokunuyor,
ok sert. Burun hibir koku almyor. Deney yapyor, krmaya alyorsunuz krlmyor. Bu veriler anla geliyor, anlk diyor ki, bu granit. Granit
yledir, ya da byledir gibi yarglar ancak anlk verebiliyor. tekiler bu
nitelikleri tayor. Hepsinde bu byledir, kanlmaz bir biimde. Diyelim
ki dokunma duyusu sertlii getirdi, neyin sertlii olduunu syleyemez.
nk onun grevi deil. Tan, aacn, demirin sertlii olabilir. O sertlii
getirir. Hepsi iin byle.
ok uzaktan sisler arasndan gemiyi grdk, duman grdk. Duman
alglyoruz, biz buna gemi diyemiyoruz. teki nesneleri alglamakta zorluk
ekiyoruz. Gvdesini, kaptan kkn gremiyoruz. Duyu organlarnn
ulam alannn dnda. O zaman imge deposunu devreye sokuyoruz. Bu
duman nereden kyor? Denizde giden byk aralardan kyordu, biz
buna gemi diyoruz. te nerme kt, bunu anlk sylyor. Gz sadece
bacadan kan dumanda kalyor. Duyu organlarmz bize asla tz vermezler. O nedenle de, kestirmeden syleyebiliyoruz, batllarn duyu bilgisi,
hikyeden ibaret kalyor. Duyu bilgisi olmaz. Us bilgisi de hikyeden kalyor, gelmesi gerekiyor. Bilgi, bilgidir.
- sel bilgi olmaz m ya da ussal?
Elbette, imgeler zaten bilgidir. Kantn var, imgeyi bilgi edinmede kullanr,
ok yanl bu. mgeyi nceden edineceksin ki var olsun. Kafada imge nasl
olur? Bir bilgi ediminin sonucudur. Resim iziyorsun, bir tablo iziyorsun
oraya, beyne diyorsun ki al bunu sakla.

90

- Peki soyutlamada? Mesela matematikte, matematikte mesela herhangi


bir duyuya hitap etmiyor.
Ona geleceiz, dediin doru. ay ime diye bir yol var, deil mi? Onu da
kullanacaz. te iiyoruz. Anlk neler yapar? Sizin sorduunuz soru bu.
Nereye kadar gc vardr? Kant da bunu ok sormu. Neyi bilebiliriz?
Gerekten iyi bir soru. Nasl biliriz, anln snrlar nelerdir? Nereye kadar
gidebilir? Bir blmleme yapalm. Anlk ncelikle; bir, zmleme yapar;
iki, bantlar saptar; , birletirmeler yapar.
Bunun bat dillerinde, Latincede analitik dediimiz analiz yapar, zmler. Birletirir, sentez yapar, sentetik dediimiz. Piyasada vardr, sentetik
elyaf, sentetik boya vesaire. Bu ilemden biz ok farkl eyler anlayacaz. Diyelim ki aaca bir dirilik yklemek gerekmi. Kant diyor ki; bu sentetik bir yargdr, biz aaca dirilik ykledik. teki filozoflar da genelde
byle diyor. nsan gryoruz, insan diridir, duyumludur, dnr diyoruz.
Hep ykledik gibi gzkyor. nk bunlar gerekten nitelik, zellik ve
biz onu insan tarafndan tanyor olarak gryoruz. Yklem ama acaba o
nesneye biz mi yklyoruz. Yoksa o nesnede var da biz sadece tespit mi
ediyor, saptyor muyuz? Bizim zmleme dediimiz olay bu. Ksa rnek
olduu iin aa, kk var, yere yerlemi, ince ve kaln kkleriyle balant
yapm, gvdesi, dallar, iei, yapra var, diridir, uzun mrldr. Bunlarn hepsini duyumlarmzla saptyoruz. Bu bir aatr, diyoruz. Biz aaca
neyi ekledik? Yani sentetik anlamda, birletirme anlamnda aaca biz neyi
birletirdik? Hibir eyi birletirmedik. Aata olanlar belirledik, aac
zmledik. Tpk geni zmlediimiz gibi. Yani biz gen aldr
dediimiz zaman gene bir ey yklemi oluyor muyuz? Biz genin
al olduunu zmlyoruz. Karenin drt kenarl olduunu zmlyoruz. Mantksal nermeler, onlar da zmlyoruz. A, Adr diyoruz. A, A
olmayan olamaz diyoruz. Para btnden kktr diyoruz. Mantksal bir
dnya var. Burada biz hibir eyi yklemiyoruz. Biz nesnenin iinde olan,
bastra bastra sylyorum, yapsnda olan zellikleri zmlemi oluyoruz. Batllarn yarglar zmlerken de skntya dmelerinin nedeni,
bizim u anda yaptmz bilgi edinmedeki edimsel tutumlar zmlemekteki skntlardr. Bunu grseydiler, yle demezlerdi. Kant diyor ki, bir
nesneye bir ey ykleriz, aaca dirilik, taa arlk, sertlik ykleriz, birletiririz. Neyi birletiriyorsun, ta sert. Sertlik tan iinde, arlk tan iin91

de. Sen, ben yklemedik onu. Sadece belirledik, rendik, zmledik.


Epistemolojinin iinde yarg trlerine girmemiz gerekiyor. Bu altyap ile
girmek daha da kolay.
Dedik ki, insan diridir. Analitik yarg m, sentetik yarg m?
- Analitik.
Analitik. nk biz zmledik. gen, aldr, analitik. Yedi art be,
on iki eder. Kant diyor ki bu, sentetik yarg. Neresi sentetik? On iki kavramnda be de var yedi de var. Sen zmledin.
Bunu kavradk. Demek oluyor ki biz, ideal ilikiler, yani kendinde zorunlu
ilikiler alan dediimiz mantk ve matematikte kantlamalarla, nesnenin
iyapsn reniyoruz. Ya da ilikinin iyapsn reniyoruz. Dokuz arp
dokuz, seksen bir. Bu bir ilikidir, saysal ilikidir. Seksen biri tutup dokuza blyorsun, dokuz kyor, bu bir ilikidir. Biz bunlar hep kendi iinde
olduu iin kantlama yoluyla zmlyoruz, olgular ise deneylerle.
Bat felsefesini artan u olmutur: Olgular alan zorunlu alan deildir, o
halde analitik olamaz. Yanl arkadalar. Biz olgular alanndaki geleri
tespit ederiz ve onlarn sand gibi deildir, bal gibi zorunludur. Diri olmayan aa olmaz, duyumlu olmayan insan olmaz, usu olmayan insan
olmaz. Arzal, ayr bir konu. Birleik olmayan bir ta olmaz. Demek ki biz
zorunluluk alanndayz. David Humeun gremedii buydu zaten. Diyordu
ki, biz yarn deneylemedik, yarn ne olacan bilemeyiz. Yarnn ne getireceini bilemeyiz, tamam deriz karz ama yarn ate yine odunu yakar.
nk sylediim gibi nesneler zorunlu olarak ikin yklemlerini tamadka o nesne olarak adlandrlamazlar. Biz yine zorunluluk alanndayz
ama bu zorunluluu matematik ve mantktaki gibi kantlama yoluyla deil
deney yoluyla reniyoruz, renebiliriz. Bu hi de ters bir durum deildir.
Diyelim ki fiziin yasalar var, dme yasas. Matematik gibi mi bu? Deneylerle bulduk biz bunu. Demek ki, deneylerle zorunluluk da bulunabiliyormu. tme yasas, ekme yasas, ivme Fizikteki ve biyolojideki btn
yasalar zorunluymu demek ki. Matematik ilemlerle bulmadk, deneylerle bulduk. Bu ekilde, nesnenin yapsnda, iinde olan yklemleri belirle-

92

diiniz zaman, ortaya kan yarglar kesin olarak zmseldir, onlarn


diliyle analitiktir ve bu yarglar ikin yarglardr. Nesnenin iinde var.
Dedik ki, bantlar saptar. stanbul, 1453te alnd, 15. yzylda. Demek
oluyor ki biz, nesneyi uzay ve zaman bants ierisinde saptyoruz. Nerede ve ne zaman diye saptyoruz. Uzay ve zaman ikin yklem deil, dkn
yklemdir, bizim kipimizdir. Bulunduumuz yeri, bulunduumuz zaman
belirler. imizde deil. alar burada, yarn stanbulda. Bants o onun.
stanbul balamnda, daha dorusu, stanbulda demeyelim de. Zamann
ierisinde, teki nesneler paralelinde belli bir tarihsel boyutta yayor.
Napolyon u tarihte yaad, diyoruz. Fransz ihtilalinden sonraki nl bir
general, diyoruz. Fransz ihtilalinin kayman yemitir, diyoruz. Ona zamansal bir boyut veriyoruz, onu o balama sokuyoruz. kp desek ki,
Napolyonla Atatrk ok samimi arkadat. Hemen derler ki, ne yapyorsun ya, Atatrk 19uncu 20nci yzyln adamyd, teki 18inci yzyln
adam. Zamansal bantlar ayr anlamna gelir. Burada biz, nesneleri
zaman ve uzay, yani varlk boyutunda saptam oluyoruz. Bu bir bant.
Aristo, kategorilerde bu yklemleri, on kategoriyi sayarken39, tz de
sayar. Tabi byk bir yanl. Tz, deil tzn kategorileri sz konusu olan.
Bu ayrm zaman uzay da sayar ve. Sokrat Atinada, der. kin yklem
midir, dkn yklem midir, takn yklem midir, akn yklem midir, yle
bir ayrm yapmadan syler. Salkl bir zmleme yapm olmaz. Onu
okuduunuzda greceksiniz.
Bir de uzay ve zamann dnda bantlar var. nsan toplumsal ilikilerde
kuruyor; amca, day, arkada, teyze, hala oluyor, bunlar da bantlardr.
Biz bunu saptyoruz. Diyoruz ki, alar falann amcasym. Diyoruz, u
ocuk kim? Bizim alarn yeeni. Baka ey aramyoruz. Ya ablasnn

39

Tz, nicelik, nitelik, yer, zaman, durum, sahiplik, etki, edilgi, bant
1.Substance (, ousia, essence or substance).
2.Quantity ( poson, how much)
3.Qualification or Quality (poion, of what kind or quality)
4.Relative or Relation (pros ti, toward something)
5.Where or Place (pou, where)
6.When or Time (pote, when)
7.Being-in-a-position, posture, attitude (keisthai, to lie)
8.Having or state, condition (echein, to have or be)
9.Doing or Action (poiein, to make or do)
10.Being-affected or Affection (paschein, to suffer or undergo)

93

ocuu, ya kardeinin ocuu, yeen deyince onu anlyoruz. alarn iinde amcalk, daylk yok. likiler olarak kurulmu, kardeleri evlenmi
ocuk yapmlar, olay bu. Bantlar domu, biz bunu saptyoruz. Buna
dkn yklem diyoruz. Nenenin dndan gelen yklemler.
Analitik yarg deyince, felsefeciler yle bir tanm srerler. Yklemde anlatlan, znede ierilmitir. Bunu aaym: Baba erkektir. Nedir yklem,
erkektir. Erkektir demeden, baba dediimiz zaman, bir erkei anlarz.
Demek ki znede ierilmitir. Oradan yola karak, insan dediimiz zaman
da diri bir nesneyi anlam oluruz. znede ierilmitir. nsan diridir, dersek, analitik bir yarg sylemi oluruz.
liki, bant yarglarna devam edelim. Diyoruz ki, Marmara denizi, Karadenizden kktr. Ar da, Himalayalardan kktr. Ar da kk
mdr? Canavar gibi bir da. Marmara denizi kk olur mu? Git git bitmez ama Karadenizden kktr. Mukayese yapyorsun, o ondan kktr, diyorsun. Ali, Ahmetten kk. Ne olarak kk? Boy olarak m, ya
olarak m? Diyor ki, boy olarak kk. Ali bir metre yetmi santim, Ahmet
de bir metre doksan santim. Demek ki nesnelerin birbiriyle karlatrlmasndan kan sonular, bizde bir ksm yarglar sylemeyi gerektirir.
Bunlar kesin olarak dkn yarglardr ve bunlar bir saptamadr. Biz evrendeki bu olgular sadece saptarz. Nesnenin iinde deildir, dndadr
ve nesneye hibir ey eklemez, kartmaz da. Onun toplumsal ierii hakknda bize bilgi verir. Biz buna dkn yarg diyoruz.
imdi alar kardeimin merakla bekledii konuya geliyorum. Diyoruz ki,
Mjdat stanbula gitti. Peki, gitme edimi Mjdatn iinde var m, yok.
Dnda var m, yok. Ama kafasna esmi, otobse binmi, gitmi, yaya da
gidebilirdi. Bir edim var. Biz o eylemi Mjdatla birletiriyoruz. Birleik
yarglar bunlardr. Nesne, daha dorusu zne ile nesne her zaman zne
olmayabilir, eylem yapt zaman znedir, biz zne diyelim eylemi birletirdiimiz yarglar kesin olarak takn yarglardr. zne, kendi dna kmtr, bir eylem yapmtr, takn bir edimde bulunmutur. Plotinos sdurculuu40, fkrmay anlatrken, gne eretilemesine bavurur. Gne,

40

"Bir'den ... baka bir ey ... niin varla gelir ve o, neden dolay kendisinde kalmaz?..
Hareket eden her eyin kendisine doru hareket ettii bir erei olmak zorundadr: Bir'in
ise byle bir erei yoktur ... O halde eer ondan sonra bir ey varla gelmise, zorunlu

94

gne olarak kalr, der. Hem aydnlatr, hem str. Aydnlatma ve stma
ondan fkrmtr. Sdur etmitir, Arapasyla. yle olduu iin sylyorum, holanmadm halde, sdur felsefesi, fkrmadr, tamadr. Nesne
tamtr, kendinin dna kmtr. Mjdat da burada para edinmitir,
daha ok para kazanaym diye tamtr. Gitmi stanbuldan mal alyor.
stanbula gitti deriz, mal alyor deriz. Bunlar hep yklemlerdir ve biz
Mjdatla birletiririz bunu. Mjdatn iinde yok bu.
Sizinkine daha bir yaklaalm. Bir ksm edimlerimiz de, Mjdatn stanbula gitmesi, mal almas, tecimle uramas gibi, kendi iinde bir edim
olarak kalvermez. Bir ksm kazanmlar salar. Kitap okuyorsun. Diyoruz
ki, alar kitap okuyor. Bilgi ediniyorsun. Peki, bilgi nasl bir yklem? Bilgi
edindin, bilgilisin. Bu nasl yklem, imdi anlattklarmza gre? kin yklem mi, dkn m, takn m?
- Dkn.

olarak, Bir'in srekli olarak kendi kendisine dnk olarak kalmas sz konusu olmasna
ramen bu eyin varla geldiini dnmek zorundayz. Ezeli-ebedi gerekliklerden sz
ettiimizde zamanda varla gelmenin dncemiz iin bir engel oluturmasna izin vermemeliyiz. Burada varla gelmek derken kastettiimiz nedensel iliki ve dzendir. Bundan dolay Bir'den varla gelen eyin Bir'in kendisinde herhangi bir hareket olmakszn
varla geldiini sylemek zorundayz ... O halde eer Bir'den sonra gelen bir ikinci ey
varsa, onun Bir'in kendisinin herhangi bir hareketi, arzusu, istei veya eylemi olmakszn
varla gelmi olmas gerekir. Peki o nasl varla gelmitir ve Bir'i hareketsizlii iinde
kuatan ey hakknda ne dnmeliyiz? Onun Bir'in kendisinin deimeden kalmasna
karlk O'ndan yaylan bir ma olmas gerekir, nasl ki Gne de kendisinde hibir deime olmad halde srekli olarak etrafna parlak bir k gnderiyorsa. Bylece var olan
her ey varlkta kald srece, zorunlu olarak, kendi tznden ve kendi gcnn eseri
olarak dnda bulunan eye ynelik bir varlk meydana getirir... rnein atein kendisinden kan scakl meydana getirmesi gibi kar da soukluu yalnzca kendisinde tutmaz
ve kokulu eyler de zel olarak bunu ak bir tarzda gsterirler: Onlar var olduklar srece etraflarna bir ey yayarlar ve onlara yakn olan eyler onlarn varlklarndan yararlanr. Mkemmel olan her varlk, (bir ey) meydana getirir. Bir, her zaman mkemmeldir;
dolaysyla ezeli-ebedi olarak meydana getirir ve onun rn kendisinden daha az mkemmel bir varlktr. O halde en mkemmel ey hakknda ne demeliyiz? Ondan, kendisinden sonra en mkemmel olandan baka bir ey kamaz. Akl, byklk bakmndan Bir'e
en yakn olan, ikinci eydir. nk Akl, Bir'i grr ve onun sadece Bir'e ihtiyac vardr.
Buna karlk Bir'in Akl'a ihtiyac yoktur. Akl'dan daha mkemmel olan eyden kan bir
ey, ancak Akl olabilir ve bu ey kendisinden sonra gelen btn eylerden daha byk bir
eydir. Nasl ki Akl, Bir'in bir tezahr ise Ruh da Akl'n bir tezahr ve onun bir tr etkinliidir. Ancak Ruh, Akl'n bir hayali olduu iin onun grnts karanlktr ve bundan
dolay onun Akl'a bakmas gerekir. Fakat te yandan Akl'n kendisinin de Akl olmak iin
Tanr'ya (Bir'e) bakmas gerekir" (V. Ennead, Kitap 1, 6).
Aktaran: Ahmet Arslan, lka Felsefe Tarihi 5, stanbul Bilgi niversitesi Yay, 2010

95

Bilmiyorum. Bir tartalm bunu.


- nk bizde bulunmayan bir ey.
Dorudur, katlyorum.
- Kazanyoruz.
Kazanyoruz, doru.
- O zaman dkndr.
Acaba? Pek dmzda da durmuyor gibi geliyor bana. yi bir soru bu. Bilgi
edindik, diyorlar ki Mjdat ok bilgili bir adamdr. te sana Mjdata bir
yklem yaptrdk. Ama nasl bir yklem bu?
M- yle sylersek. nsann zelliklerinden bahsederken, bileiklik dedik,
sonra insan usludura geliyor.
Evet usludur.
M- Bir usu vardr.
Vardr.
M- Usla bilgiyi birbirinden ayramazsak. Yani us, bir bilgi zmleyici
durumsa, o zaman bilgi bizim iimizdedir.
Anlk anlk diyorum bastra bastra bizim beynimizin bilgi eder durumuna denir. Sakatattan fark budur. Beynin dnen haline anlk diyoruz.
Bu bir yap dzenidir ve bu ikin yklemdir. Dnrlk bir ikin yklemdir, o yetisi var. Bir de edim var, dnme edimi. Her dnen, dnebilen, dnyor diyebilir miyiz? Diyemeyiz. Dnmez, adam niye kendini
zora soksun? Sakatat tertemiz gider. Ne diyelim adama, kzabilir miyiz?
Tertemiz bir beyin sunmutur. Ama bir ksm insan da tutar dnr. Yani
takn yklemlerde bulunur. Bir de dnce var. Dnme edimiyle, dnebilir mekanizmay devreye sokuyorsun, bir yapy, bir ikin yklemle
olumu anl, dnyor ve dnce ediniyor. Yap olarak anlk, edim
olarak onun eylemi, bir de elde ettii rn var, dnce var, blm. Biz
dedik ki; dnebilir bir beyin, anlktr. Dnebilirlik onun ikin yklemidir. Ama edim onun ikin yklemi deildir, takn yklemidir, dar
km. Kitap okuyor, gelmi birilerini dinliyor. niversiteye gitmi, retmenlerden retim alyor. Bunlar takn edimlerdir. Bilgi ediniyor.
96

nc kademede edinilen bir ey var. Bana pek iimizde gibi gzkmyor.


M- O zaman yle diyebilir miyiz? Bilgisiz bir insan grdm. Ben de diyorum ki, biz bilgisiz bir insana rastlayamayz. Bilgisiz bir insana rastlayamazsak, bilgi ikin bir yklemdir. Ancak az bilgili, yanl, yanlsamal
Biz herhangi bir bilgiden bahsediyoruz.
M- Yani insan bilgisiz yaayabilir.
Hayr. unu demek istiyoruz. Biz imdi potansiyellik, edimsellikte deiliz.
Biz, herhangi bir bilgideyiz. Diyelim ki Kirof Yasas, diyelim ki tarih, Osmanl tarihi. Adam okumu. Halil nalck, Osmanl tarihini ok iyi biliyor.
Bu onun iindeydi diyemeyiz. Yani biz kp dersek ki, ya Halil nalck doarken tarihiydi. On be, yirmi niversiteye gitmi, Amerikada tepinmi,
yle byk bir tarihi olmu, edinmi. Biz kp bunun iindeydi dersek,
yklemimiz yanl olur.
M- Doru. Byle diyemeyiz.
Diyemeyiz. Onu demek istiyorum. tede unu diyebiliyoruz; insan bilgi
edinebilir. Dorudur, anl var.
M- yle diyebilir miyiz acaba? gd, bir hayvann ikin yklemidir.
Dorudur.
M- nsan da igd yerine bilgiyi koyduumuz zaman, bilgi insann ikin
yklemidir. Ama tekil olarak bilgiler, tarih bilgisi, felsefe bilgisi, bunlar
takn yklemlerdir.
Onun da tesinde, onu demeden bile ben kar kyorum. Diyorum ki,
bilgiyi edinebilmen iin, dar kman, duyularn kullanman, nesneleri
tanman gerekir. Herkes tanmyor. Sylemek istiyorum da istiyorum ki siz
syleyesiniz. Bilgi nasl bir yklemdir? Tekrar soruyorum. kinse, hepimizin, Platonun dedii gibi, bilgi ile ykl olarak domu olmamz gerekir. Anmsadmzda i tamam olmalyd. Ama yle olmuyor, ediniliyor.
M- O zaman dkn bir yklem.
Ne diyeceiz acaba?
97

- Takn.
Takn, edimlerle ediniyor. Dorudur o. Takn yklemle ediniyoruz, dorudur. Ama ben imdi zmlemek istiyorum. Acaba ne diyeceiz buna?
kin desek, o bizim doamzda olmal, doamzda yok. Edinebilirlik ayr.
imdi siz kadn diidir diye, gebe diyebilir misiniz? Her kadn gebe mi?
Dourabilir tamam, anne olabilir ama hamile ayr.
- Kadn dourabilir diyebiliriz ama hamile diyemeyiz.
Gebe olabilmesi iin takn edimde bulunmas lazm. Burada ne olmu,
bilgiyi edinmiiz. Bu yklem nasl bir yklem olmu? Dkn yklem deil,
takn da deil. kin, ikin olmasna da nasl ikin? Edinilmi ikin, kazanlm ikin.
M- nk ters geliyor. kin olmas gerekiyor diye dnyorsun. Oysa
insan yaayan varlk. Tarih okumak, felsefe okumak gibi bir ey deil.
ocuk doar domaz bilgi ediniyor. Bilgi edinmezse yaayamaz.
Oradan gitmeyelim de yle diyelim; yani o garanti vermiyor bize.
M- Bir kadn istemezse hamile kalmayabilir. Ama insan bilgi edinmezse
yaayamaz.
unu demek istiyorum. Herhangi bir bilgiden bahsettiimiz zaman, bu
edinilmi bilgidir. O kadar. Yani doal ikinliimizde yoktur bizim. Onu
vurgulamak istiyorum. Bir ayrm var yani. Edindik biz onu, iimizde yoktu.
yle diyelim; dem ve Havvaya eytan der; ki bu meyveden yiyin. eytan
der ki ona; bunu yerseniz lmszl reneceksiniz, yani bilgi edineceksiniz. Tanr ise bilgi edinmelerini istemiyor. Hele hele lmsz olmalarn hi istemiyor. Bunu duyunca fkeleniyor. Siz artk her eyi bilir oldunuz. Yedin, onun tadna baktnz, onu tandnz, diyor. Burada ne var? Edinilen bir bilgi var. demin ve Havvann doasnda bilgi yok. Onu, yemi
yiyerek renmi oluyor, bir deneyle. Tatl bir ey yediklerinin, en azndan, ayrdna varyorlar, ediniyorlar yani. Hatta o kadar ediniyorlar ki, o
ana kadar plak olduklarn bile bilmiyorlar.
Ruh zerineyi, Anima, Aristonun o gzel eserini mutlaka okuyun. Bayaptlarndandr felsefenin, onu okumalyz. Okuduunuzda greceksiniz,
Aristo orada bir hexis durumundan sz eder. Her bilen, bilgisini kullanmaz, heksis durumunda durur o der, retmez. Bir Smer atasz var, ok
98

gzel bir sz. Biliyorsun, retmiyorsun. Bu heksis durumudur. Edinilmi


bilgiyi iinde saklyorsun, hi kimseye retmiyorsun, edimde de bulunmuyorsun. Biz etikte greceiz, heksis durumu praksis durumu iin koul.
Bilmeden eylemde bulunamazsn. Ne derseniz deyin, bilgi bir biimde
edindiimiz eydir. Senin dediin, bir oban bile, kafas tertemiz doar.
Adm adm renir evreni. Mesela Kant diyor ki, zaman ve uzay duyumun
biimsel koullardr ve bu bizim zihnimizde vardr, kategori olarak. Arkadalar biz zaman ve uzay o kadar ok zor reniriz, o kadar yl geer ki
nasl beynimizde olabilir? Bu kadar ucuz mu?
- Bala baktmzda suyu, denizi anlatyor. Kua baktmzda havay
anlatyor. Baln yaps, suyu yanstyor bir ekilde. nsan beyni de
byle olabilir mi, evreni yanstma yeteneine sahip olma bakmndan?
Olaylara kar tepki veriyor, reniyor vesaire. Yine de evreni barndrmyor mu iinde, anlatmyor mu?
Yap olarak tabi, ok stn bir yaps var insann, kabul. Ama bu dediinizi,
a priori, Trke olarak batan diyorum, insann bir bilgi donanmnn olabileceini dnemiyorum. Edinmemiz gerekiyor.
- Tabi. Ben, o yapnn evreni anlattn bahsediyorum.
Evet, tabi. O yap tamam, o kabul. Ama edinmemiz gerekiyor. Ben orada
John Lockeun, yani zihnimiz temiz bir tabula rasadr41, temiz bir levhadr
szne katlyorum, edinmemiz gerekiyor. Kant, kategorilerle doldurmu
beynimizi, her eyin kategorisi var. Bu olacak gibi gzkmyor bana.
M- nsan, ana karnna der dmez alma balyor. Doa insan retmeye balyor. nsan, biraz insana benzemeye balad andan itibaren,
almaya balyor. Ama bu tabula rasa, yle deil. Bizim bilgi donanmz
anlamnda deil.

41

In Locke's philosophy, tabula rasa was the theory that the (human) mind is at birth a
"blank slate" without rules for processing data, and that data is added and rules for processing are formed solely by one's sensory experiences.
tabula rasa [Lat. - Bo, zerine hi bir ey yazlmam kt]: Deneyci ve duyumcu retilerin, her trl deneyden nce ruhun durumunu gstermek iin kulland kavram. // Bu
retiler, bilen znede doutan kavramlar ve nsel bilgiler olmadn, her bilginin yalnzca dtan gelen duyu izlenimlerinden olutuunu savunur.
Bedia Akarsu, Felsefe Terimleri Szl

99

Yetenek olarak, potansiyel.


M- Ama, almaya balyor. Duyuyor, hissediyor, dokunuyor, konumalar
duyuyor, sesleri duyuyor. Bir ey olumaya balyor, mekanizma alyor. Doar domaz, o mekanizma hazrlkl halde, balyor doldurmaya.
Katlyorum.
M- Yine de ikin olmuyor, nk onun iinde yok. lla dyla bir balant
sz konusu.
Buradan una gideriz diye korkuyorum. Sizin aklamalarnza katlmak
istiyorum da bir ince nokta var o beni kukulandryor. Felsefelerin yapt
bir ey var; kutsal bir alan, dokunulmaz bir alan, ayr bir snf, buraya kaarz diye korkuyorum. O iime gelmiyor benim. Biz bir dzeylerde yaarz, tala yan yanayz. Bizim gvdemiz tan gvdesi deildir, bizim gvdemizdir. Biz bir zdeksel tabakann stnde durmuyoruz, biz onula birlemiiz. Yani dinsel yapnn tuzaklarna dmemek adna, direnmem
ondandr. Yani insan doarken de ok eylerle donanml gibi grmeye
balarsak, o kadar yedii halt aklayamayz. Ben fazla vmek istemiyorum insan, burnuna vurmamz gerekiyor. Sen, sana verilenleri kullanmadn, diye. nsanlar ok cahil, kara cahil. Bir nder kabiliyor, uyank, guru,
nlerine bir ksm parlak nesneler, yapay nesneler atarak ok kolayca
aldatabiliyor. Ben insanlarn burnuna aka aka evreni retmek gerektiini dnyorum. Bunu belirtmek istiyorum. O, pek kutsayacamz denli
derinlikli zelliklere sahipmi eklinde algladmzda, kutsam oluruz
diye korkuyorum. nsan martmamak gerektiini dnyorum. Bunun
iin de sava vermeliyiz. Onu semen olmaktan kartp, insan yapmaya
uramalyz.
M- Ben insan vmek iin sylemedim, anlamak iin. Siz dediniz ki; bilmek,
farkl bir ikin yklemdir. Bu yeterli aslnda.
Atletler alyorlar senelerce, teki sporcu alyor senelerce. Basket
atyor, atyor, o delikten sokmak iin binlerce basket atyor. Bunlar da
bedensel kazanmlar. Sonuta o iimizdeki yklem deil, kazanmlar, ne
derseniz deyin. Seka kt fabrikasna gittik, bir hayli hanm kzlar alyor. Bize dendi ki, isterseniz ktlar nasl saydklarn gstersinler. Dedik, mesela yz kt. Bir parman atyor, yz tane. yle senin benim gibi
100

bk babam bk etmiyor. Elli tane, yetmi be tane imdi bunu yapmak


iin mr vermek lazm. Bu kazanmdr. Ha baz kiiler atletizme ok yetenekli olabilirler.
Yarglara geni gemek iin yarn bekleyelim. Batllarn, bat felsefecilerinin ok rahat bir ekilde syledikleri bir eyi biz, buradan geldik mi yanl olarak gryoruz. Biz nesnelere hibir ey yklemiyoruz, olan sadece
belirliyoruz. Tpk matematii, geometriyi ve mantk yasalarn bildiimiz,
deneyle rendiimiz gibi. Hipotensn karesi, teki iki kenarn karesine
eittir. Bu genin iinde var. Sen bunu kantlamayla bulursun. Biz edindiimiz yarglar, nesnenin zmnden elde etmisek, bu yarglar analitiktir, zmseldir ve ikindir. nk, etikte greceiz, acaba insan erdem
duygusunu edinebilir mi? ok derinlikli bir soruyla karlaacaz. Sana
erdem retilebilir mi? Edinebilir misin sen bu bilgiyi? Erdem nedir, onu
renirsin. Ama erdemli olmay renebilecek misin, sorun da bu. Adam
gnderirsin felsefe fakltesine, etik zerine tez yazar, doent olur, profesr olur gelir. Ama te yandan bakarsn ki dolandrcnn tekidir. Ama
ahlak felsefesini de atr atr anlatr. Bu mmkn. Bunlar tartacaz.
Edindiimiz eyler bize acaba neleri kazandrabilir?
Bilgi alannda, grmediimiz, duymadmz, duyu organlarmzn bize
getirmedii bilgileri edinemiyoruz. Bu kadar bilirmiiz.
M- Peki hocam, usluluk da bilgi gibi mi?
Deil.
M- Usluluu biz ikin yklem olarak tanmlamtk.
Tabi. Kesin olarak.
M- Halbuki akl da bir ekilde akll olmak da balantlar kurarak rendiimiz bir ey deil mi?
u var. Us, dnen bir yap olarak anlk diye andmz bir ey. Bu bir
yap dzenidir. Sen kamyonu, otomobili yapmsn, motorunu takmsn,
anahtar stne koymusun, bana diyorsun ki, hocam altr yr git.
altrp yryp gitmek ayr, onun yapl ayr. O var, yapmsn tamam,
anahtar da stnde. Ama bir ofrn onu altrp, binip gitmesi ayr bir
olay. Onun bir edimde bulunmas, dnmesi ayr bir olay. Dnmeyebilir ki dnmyor insanlar.
101

M- O zaman Spinozann o nermesi, insan dnr


Evet. imdi ben ona niye taklyorum biliyor musun? Onu ontolojisinde,
her nesne dnr. Dnce temel yklem nk. Biz diyor, oraya dikkat
et, sonsuz sayda yklemden sadece ikisini biliriz, dnce ve uzam. Demek ki ta da dnr. O zaman dnr diye ayrca belirtmesi fuzulidir
diyorum.
M- Hocam, savunamyorum zaten Spinozann o zelliini artk. Mesela
sizin o uzam tanmlamanzdan sonra.
kin yklem gremiyorsun. Niye zorluyorsun. Descartes diyor ki; bir
balmumunu erittik, yani nesnelerin temel zellii uzamdra getirmek istiyor, eridikten sonra yok olur, kokusu, rengi, usu busu yok olur, uzam
kalr, yumuak da olsa kalr. Sen erittiinde, onun yine bir rengi vardr
ama deimitir. Bir kokusu vardr ama deimitir. O niteliklerinin hepsini korumaktadr. O, Spinozann dolanna gelmi, uzam ikin bir yklem
deildir. Kurucu, yapc yklem deildir. Biz, uzamda bir yerde oluruz.
Yani biz buradayz diye burasnn bir ayrcal yok, Bu balamndayz, o
kadar. Sen sensen, ben de benim. Sen de uzayn bir parassn, ben de.
M- yle bir soru soraym. Uzamszlk, olabilir mi? Yani bir insan, bir nesneyi uzamsz dnebilir miyiz?
Olamaz. Varla gelemez.
M- Yani yanlg oradan m kyor?
Tabi.
M- Uzamsz dnlemedii iin. Her nesne, uzamda bir yer kaplar. O
yzden bu o nesnenin ikin yklemidir.
Uzamn bir parasdr. Uzam dediiniz ey ne ki sizin? Senin, benim, denizlerin, dalarn birleii, uzam bu. Deniz daha byk, sen daha kksn.
M- stelik Spinoza, byle derken, her ey birleiktir, her ey bir btndr,
btnn paralar, tezahrleridir
Yok. Biz, varlk kazanrken, bize uzam eklenmez. Embriyon halinde anacmzn karnnda orada byrz, dar karz. Birleik bir nesneyiz. Bedenimiz var, rengimiz var, kokumuz var vesaire, diriyiz, duyumluyuz,
102

usumuz var, istencimiz var. Ondan sonra anne seni bir beie beler, beikle sen uzamda bir parasndr artk. Douncaya kadar sen, uzamda bir
para deildin. Annenin karnnda olarak paraydn ama o, bamsz varlk
anlamna gelmiyordu. Dediler ki, falan bayann gzel bir olu olmu, beie koymu. Sen o zaman parasn. Uzam dediimiz teki btnln senden ayrcal yok, dikkat et. Byk olmak dnda hibir ayrcal yok.
Hepimiz bir parayz, uzamn bir parasyz, uzayn bir parasyz. O da
para, ben de paraym. te yer deiti, yok. Yer deitirmeyiz, balammz deitiririz, o kadar. Aristo bunu grememitir. Sokrates Atinadadr,
yok yle ey.
M- Annenin karnnda uzaml deildir dediniz. Bana uzamlym gibi geliyor.
Bamsz olarak, dedim. Anne balamyla uzamldr.
M- Peki bir eyin iinde, bir evi dnn hocam, evin iindeyiz ama uzamlyz. Sadece evin iindeyiz.
Doum olmadan, annen stanbula gitti, ya doacak olan kyde brakaym,
diyebilir mi? Yk olmasn, sekiz aylkken, geldiinde geri alrm, diyebilir
mi? Diyemez. Demek ki o, bamsz uzaml deil. Zorlamayalm.
M- Bamsz uzaml deil ama uzaml.
Annesiyle birlikte.
M- Annesiyle birlikte.
Ben onu kabul ettim. Bakn, ocuklarla otobse binerler, deil mi? Annesi
der ki, ocuk bu. Otobsn muavini der, yenge bunun nesi ocuk? Demek
istiyor ki, uzamda, uzayda bir para, bir koltuu igal edecek. teki, annesinin kucanda olacak. Bamsz bir birim deil, onun gznde, muavinin
gznde. Annesi diyor ki, bu daha ocuk. teki de diyor ki, kazk gibi olmu, ben bilet isterim. Mesele uzay meselesi.

103

7.Gn
Ana katilleri

- Gerek ve doru rneini veriyorduk. Dedik; adam diyor, ben sana bin
tane koyun satacam, sen bana parasn imdiden ver. Bakyorsun daha ortada koyun yok. Adam diyor ki, z bende, tzn satabilirim.
Kuzu burada tz m?
Tabi, kesin olarak. Tz dediimiz, bizim tek bana anlmzda canlandrabildiimiz bir nesnedir, kendi bana olan, bakasyla olmayan. Derseniz
ki bir renk grdm, gleriz. O bir eyin rengidir. Otomobil grdm, otomobil tzdr, doru. Otomobil kendi ile olan ve bilinendir, bakas ile olan
deildir. Ama otomobilin rengi, diyelim krmz renkli araba, o otomobil
olmayan bir eydir. Kendi bana olamayan. Tz dediimiz zaman bizim
bilmemiz ve tanmamz salayan, bamsz bir nesnedir.
- Yava yava kafamza daha iyi oturacak. Hem kullanmadmz iin,
hem de belki yanl kullandmz iin
Aristo diyor ki, form ve zdein birleimi tzdr. Formdan ne anlyoruz
Mjdat karde?
E- Biim deil mi form?
Ben de onu soruyorum zaten.
M- Heykel rneini hatrlyorum. Heykeltra bir kaya parasn yontuyor
ya da amuru youruyor, ona bir ekil veriyor. O ekil verilmi kaya
parasnn bir biimi olduunu sylyoruz.
Grekede bir form var. Zaten Platon da idealara formlar der42. Nasl formlardr? Bir aa formu vardr. Bir aa ideas var. E terim olarak kullanr.

42

Formu gzle grlebilir ekil, doa ya da tr olarak tanmlayan nl lka dnr


Platonda form, nesnelerden ayr ve bamszdr. Forma ayn zamanda dea da diyen Platona gre, F formunu bilmek, Fnin doasn anlamaktr. Bu balamda, Adalet Formunu
bilen kii, yalnzca hangi eylemlerin adil olduklarn deil, fakat onlarn niin adil olduklarn da bilir. Aristoteleste ise, form z diye, maddede bulunup da, onu her ne ise o ey
yapan ey, ona ekil veren yap, bir eyi anlalr hale getiren ve akl tarafndan kavranan
ilke olarak tanmlanr.
Platonun tm formlarn nenelerden ayr olduu ve bamsz bir varolua sahip bulunduu
grne kar kan Aristotelese gre, bamsz bir biimde varolanlar yalnzca tzlerdir
ve tzler de madde ve formdan meydana gelir. Bu iki tzden yalnzca form, nesnelerdeki
bilinebilir eye karlk gelmektedir. Maddenin insan zihni tarafndan ayrt edilemeyen,
yapdan ve belirlemeden yoksun bileen olduu yerde, Aristotelese gre, form insan zihni
tarafndan bilinebilen, yani tasvir edilebilen, tanmlanabilen, snflanabilen yn ya da bileendir. Bu ereve iinde form, belirsiz olan maddeyi belirleyerek, onu belirli bir nesne

105

Yani boyutlarda tandmz nesnelere Platon, idea ya da form der. Ya da


Grekesi ile eidos der veya bizim bileceimiz gibi, zdr. Nesnenin ilk ve
deimeyen yap dzeninden sz ediyor Platon. Bu formdur. Sizin kafanzda taklan, bir ekil Trkesi biim terimi var. Grekler bu terimi
formla karlamyorlar, morphe ile karlyorlar. Bir yontu ustas, nne
koydu mermeri, ekici keseri ald, yontu yapmaya balad. Ona Artemis
dediimiz tanrnn biimini verdi, morphesini verdi. Peki, orada form nedir? O yontuyu, o heykeli heykel yapan ller var. Kafa, boy, gvde, ayak
ls, onun bir yap dzeni var. O adam onu ezbere yapmyor, bir forma,
biime gre yapyor. Dzen olarak biime gre yapyor. Ama ona da bir
ekil veriyor. D, grdmz, ekil dediimiz morphe. Grekler onunla
onu ayryorlar. Senin morphen, bir kafan olmas, iki kollarnn olmas, bir
gvdenin olmas, ayaklarnn olmas. Senin morphen, biimin bu. Ama
senin formun bedenli olman, diri olman, duyarl, akll olman ve istenli
olmandr, yap dzenindir.
E- Ayn zamanda z olmuyor mu hocam?
z oluyor. Yap dzenin oluyor. Aristo ok kolayca diyor ki, gzde rneklerinden birisi, Aristonun ok uvallad yerler var, ok da kzyorum bu
arada: Yontucu usta ald mermeri, zdek madde ona bir biim verdi,
yontu yapt, yontu deimiz tz kt. Bu szde elli tane uvallama var.
Mermer bir tz, madde bir tz deil, onu kartryor. Mermer, kaya, granit, bir tz. Madde bir zellik. ki, morphe ile formu kartryor. Aristoya
yakmayan bir ey bu. zdek, bizim Trke madde, asla bir kendilik deildir. Onu tekrarlamak istiyorum. nk alarn da tz deyince kafamza oturmad demesindeki hakllk gibi, zdekte de byle bir durum var.
zdeklik, renklilik, sertlik, kokululuk gibi bir niteliktir. Madde diye bir
kendilik yoktur. Olmad iin de zaten, Aristo uvallar durur. Der ki, formla birlemi madde tzdr. E form olmadan madde olur mu, olmaz der.
Nasl oldu bu i? Olmayan ey nasl birleti formla? O Metafiziki okuyun,
kafanz allak bullak olur. Zaten bni Sina da yle diyor, yz kere okudum
anlamadm.
- Hibir soyutlama tz deildir diyebilir miyiz? Yani meyve
haline getiren, sz konusu nesneyi, baka bir ey deil de, her ne ise o ey yapan belirleme ilkesidir, zdr, zelliktir. (Paradigma Felsefe Szl)

106

Hayr deildir, meyveliktir o, meyve olmaklktr.


M- Bir zellik olarak rengi anlyorum, kokuyu anlyorum ama zellik olarak maddelii oturtamyorum. Neden oturtamyorum, rengi bir ekilde
zmleyebiliyorum ama maddelii zmleyemiyorum. Maddelik deyince ne anlayacaz? Bedenlilik mi, sertlik mi, bir yap dzeninin paras m? Dokunma duyumun verisi olarak maddelik mi?
Zaten kafan kartran dilinle dile getiriyorsun. ok sert nesneler var
deil mi? Granit, ta, kaya Yumuak nesneler var, elinin attn zaman
M- Grnmeyen
Grnmeyen, hava ite. Otto Von Guericke, Almanyada deney yaparken, on
iki at bu tarafa koymu, on iki at bu tarafa, bir bronzdan kreyi birletirmi, iinden havasn boaltm, atlara ektirmi, atlar koparamam. Hani
hi etkili deildi? Hava, ok korkun bir gtr. Hava, tzdr.
M- Galiba bedeni tanmlayamyorum. Her nesnenin madde zellii
Bedeni var. Bir soru soralm sana.
M- Ktle midir, ama deil dedik sonra.
Deil. Sen bir beden misin? Yoksa bedenli bir nesne misin?
M- Bedenli bir nesneyim.
Demek ki sen, beden diye tz deilsin. Bedenli bir tzsn. Renkli bir tz
gibi, sertlii, kokusu olan bir tz gibi. Bedenlisin sen, dikkat et. zdeklik, bak
zdek yok. Bu ta Demokritostan beri tartlm, edilmi, eylenmi ama bir
trl iin iinden kamamlar. Kant da buna iddetle dahildir.
M- Fizik hala maddeyi tartyor.
Tartyor. Diyor ki, madde enerjidir. Demek ki tek bana bir kendilii
olmayan eydir. Ortaya gcn koydular, u etkisi var.
M- Hatta olmayan maddeyi aryorlar imdi.
- Anti-madde.
E- Olmayan madde yoktur. Her ey var, o anti-madde de var, kara madde
de var. Sadece gzlemlenememi.

107

M- Hep madde var. Kara madde var, anti-madde var.


Maddelilik var yalnz.
M- Maddelilik demek mi gerekiyor?
Evet. Spinozann, Descartesn uvallad nokta bu. Biz temel kurucu
ilkeler yoluyla, birleme, dirilik, duyarllk, dnme doluyla bir insan
oluruz. O zaman uzamll kazanrz. Uzayda o zaman bir belli yerimiz
olur. Ondan nce yoktu. Bizim iimize uzay girmedi, uzayllk da girmedi,
zaman da girmedi. Derler ki, hepsinin altndan ne kadar kmak mmkn,
bilmiyorum, zaman geti gitti. Zaman gemez, biz geeriz. ryen, deien, giden biziz, giden aa. Zaman niye gesin? Kaya gibi duruyor yerinde,
biz geip gidiyoruz. Augustinus, o kuzey Afrikal, nl Hristiyan filozof.
Diyor ki, zaman nedir ok iyi biliyorum ama birisi zaman nedir diye sorduu zaman yant veremiyorum. Herkes yledir biraz. Zaman nedir diye
sorarm. Derler ite, zaman zamandr. Zaman zamandr ama nedir? Zamann ve uzayn bir konum olduunu bilmemiz ok nemli. Onlar bizim iimize asla giremez, kurucu ilkelerimiz deildirler. Biz zamann ierisinde
ve uzayn ierisinde bulunuruz.
M- Zaman, balantsal bir kavram. nk nesneler yoksa zaman da yok.
Ama yine de nl fiziki Hawking, Zamann Ksa Tarihini yazabiliyor43.
E- Fizikte en son, birletirme var. Zaman ve uzay ayr idi. imdi tek gereklik olarak uzay-zaman kabul ediliyor. nk zaman, tek bana pek
geerli bir kavram deil, uzay ve zaman birletirildiinde geerli. Asl
olan zaman ve uzay. Enerji de yle. Madde tek bana geerli bir kavram deil. Enerji ve madde, ikisini tek bir kavramla artk aklyor,
enerji ile aklyor. Asl olan enerji. Drt boyuta kard, uzay ayr idi
zaman ayr idi, artk uzay-zaman var. Eskiden enerji ya da ktle ayr
idi, imdi sadece enerji var. O da drt boyutlu tanmlanyor.

43

Dzensizliin ya da entropinin zamanla artmas, zamann oku denen ve zamann ynn


belirterek gelecek ile gemii ayran kavramn bir rneidir. Zamann en az deiik oku
vardr. Birincisi, dzensizliin ya da entropinin artt, zamann termodinamik okudur.
Bundan sonra zamann psikolojik oku gelir. Bu, zamann getiini hissettiimiz, gelecei
deil de gemii anmsadmz yndr. Zamann son oku ise evrenbilimsel oktur. Bu da,
evrenin bzlmeyip, geniledii zaman yndr.
Stephen W. Hawking, Zamann Ksa Tarihi, Milliyet Yaynlar, s.155

108

Dorudur. Newtonda biliyorsun, zaman ve uzay mutlaktr, vardr.


E- Zaman herkesin dnda
Var kabul edilir. Leibniz yok, uzay ve zaman sana, bana gre vardr der.
Biz yoksak uzay ve zaman yoktur. Nesnel dnya ncelikle var olacak, onun
bir zaman olacak, zaman ierisinde yer alacak, onun uzay olacak uzay
ierisinde yer alacak. Bizim dediimiz kadar, o ierisinde, iinde terimini
kullanmaz geri. Yuvarlak olarak bunu sylemeye alr. En azndan
Newtona kar kar. Hele Einsteina geldiimizde, hocam tamamen doru. Einstein da drt boyutlulua kmtr. Zaman iinde bunu kafamza
yerletireceiz.
M- Benim biraz oturdu gibi.
Oturacak. 2000-2500 yl boluk ve hava tartlm durulmu. Bir trl
baz kavramlar girememi, girmemi, oturmam. Yava yava bunlar
zmseyeceiz. Byledir bu i. Yalnz unu syleyeyim, o deney baladnda hocam, sene nce, dedim bu deney yarn fiyasko verecek. Yirmi
kii vard, ertesi gn fiyasko verdi. Yanl girdiler konuya. Bugn de yanl
girdiklerine inanyorum. Yok tanrnn parac, yok eytann paras,
byle bilim olmaz.
- Yalnz o biraz basnn poplerletirmesinden kaynaklanyor.
Yapmamalar lazm.
E- Buna fizikiler kar zaten. Higgsin o ekilde isimlendirilmesine. Bir
kere ok nemli bir parack deil. Daha dorusu her eyi zecek bir
parack deil. ok nemli, nemi var ama her eyi aklayan bir ey
deil o. Ktleyi aklyor ve var olan, u anda paracklarn zelliini
aklayan standart model denilen, paracklar nasl oluur, onlarn snflandrlmas, onu destekleyen en nemli veri. 1960larda birka bilim adam, bunu tahmin etmiler, demiler ki byle bir alan var, btn
evreni kaplayan higgs alan var ama biz bunu gzlememiz iin u her
alana elik eden bir parack vardr, bu parac gzlemlememiz lazm.
Bu tamamen formln nerdii ya da tahmin ettii bir ey. Otuz krk
yl sonra, onun zelliini % 99larda gsteren bir parackla ilikilendirdiler.
- Bu alan teorisiyle mi?
109

E- Tabi. Buna gre her alana elik eden bir parack vardr, elektromanyetik. Higgs de bunlardan bir tanesidir. Btn evreni kaplar.
Bu uzun yllar tartld, dalga m, para m, halen de tartlyor.
E- Ondan te bir ey. Artk btn paracklar alanlarla aklanyor. Onlarn bir ekilde uyarlm hali, yani daha fazla enerji kazanm hali. Alanlar bir yerde uyarldnda parack oluuyor. Onu ok gzel aklamlar aslnda. Belki ileride biraz deiniriz, higgs de yle bir ey. ok ilgin.
Maddenin ktle zellii yok. Bir cisim temel paracklarla, elektron
mesela, ktlesi yok, tek bana aldnzda. Ama o alann higgs alannn
iinde hareket ettiinde, var olduunda, higgs alan ile etkileime girdiinde higgs bozonlaryla etkileime girdiinde ancak ktle kazanyor.
Ktlesi olmayan, enerji formunda, mesela foton, higgs alanyla ilikiye
girmiyor.
Kendi bana karnza kamyor.
- ekim yasasn da aklyor mu?
E- Henz ktle ekim yasas ile kuantum birletirilemedi. yle teoriler
var ama graviton denilen o parack gzlemlenemedi mesela.
Bu yasalar Heisenberg daha ok Max Planckn radr diyebiliriz. Niels
Bohr, bunlar byk beyinler. te yanda Broglie var, Max Bohr var, Einstein var Heisenberg anlarnda ilgin bir ey sylyor. Almanyada iken,
ikisi de Almanyadayd biliyorsunuz, teki Yahudiliinden dolay, teki
baka bir biimde, ayr dtler. Almanyada iken sormu Heisenberg,
Einsteina; evren belirlenmi mi, yoksa rastlantsal m, olumsal ve rastlantsal m? nanmad halde, tabi onun tanrs baka bir tanr, diyor ki Einstein, tanr zar atmaz44.

44

God does not play dice.


Einstein'n kurumlam dinle ilk karlamas Mnihteki Katolik okulunda oldu. O dnemde Yeni Ahit te yazan her eye inanarak ailesinden daha dindar hale gelmiti. Derken
bilimi kefetti. Sonra ne olduunu zyaamyksnde kendi anlatyor: Popler bilim kitaplarn okuduka ksa zamanda Kitab Mukaddesteki hikyelerin ounun doru olamayaca gibi bir kanya ulatm. Bunun sonucu, kesinlikle radikal bir zgr dnme ve
devletin yalanlarla genleri bilerek kandrd eklinde bir izlenim oldu: Bu her eyi deitiren bir izlenimdi. Bu deneyimin sonucunda her tr otoriteye kar phem artt, herhangi bir sosyal evredeki kanaatlara kar pheci bir tavr benimsedim. Sonralar neden

110

E- Einstein, kuantum mekaniine iddetle kar. Onu rtmek iin inanlmaz deneyler neriyor, Bohr karlkl tartmalar var ama her zaman Bohr yeniyor.
imdi Bohr byk beyin, ben syledim.
M- Einsteinn yanlnn temel kkenlerinden biri, tanrs baka dedi ya,
Einsteinn tanrs Spinozann da tanrs. Her ey belirlenmitir diyor,
zorunluluk dhilindedir, tanr bile. Einstein buna o kadar inanyor ki,
her eyin bir zorunluluk dhilinde gerekletiine.
Yirmi sene sonra diyor, gittim Amerikada ziyaret ettim. stat ne dnyorsun, tanr hala zar atmyor mu, demi. Tanr zar atmaz, demi. Byle
bir diyalog. Max Planckn nsan zgrl45 diye bir kitab var, biliyor
musunuz, rade zgrl diye?
E- Max Planckn sadece bir evirisi yok mu? Bir tane var, o.
- O deil baka bir kitab var.46
Dorudur. Ben irade zgrl zerine olan biliyorum. Einstein teki
tartyorlar. yle syleyeyim, ondan sonra zaten biz bu konuya gireceiz.
En azndan bir altyaps olsun. Leibniz diyor ki, bir nesnenin iinde, ikin

sonu ilikilerini daha iyi kavradm zaman, keskinlii biraz azalsa da bu tavr beni bir
daha hi terk etmedi."
Bir baka deyile, Einsteinn bilimle ilikisi onun dinsel otorite de dahil her trl otoriteyi
sorgulamasna neden oldu. Bu dindar bir insan olmad anlamna gelmiyor; ama belki
manevi yan glyd demek doru olabilir. nl olduktan sonra Einsteina sk sk Tanrya inanp inanmad soruldu. Bu soruyu yantlarken her seferinde dualarmz dinleyen
ve yantlayan kiisel Tanryla, evrenin dzeniyle -yani evrenin belli yasalara uyuyor gibi
grnmesi olgusu ve bu yasalarn insanlar tarafndan anlalabilmesi- simgelenen Tanr
arasnda ayrm yapt. Bu ayrmn nda Einstein kiisel bir Tanrya inanmyordu, ama
evrende byk bir dzenleyici ruhun varlna kuvvetle inanyordu. Einstein bazen "Yal
Adam diye adlandrd bu ruhtan ska bahsederdi. Sk sk fiziin asl iinin Yal
Adam'm srlarn kefetmek olduunu sylerdi; sonunda bu srlarn ok basit ve evreni
yneten yasalarn da ok gzel olduunun anlalacan dnyordu. Tanrnn irkin
yasalar yapacak kadar fena olmayacana inanrd; bir keresinde Tanr kurnazdr, ama
kt niyetli deildir. demiti.
Jeremy Bernstein, Albert Einstein, Tbitak
45

Kausalgesetz und Willensfreiheit, Publisher: Berlin: Verlag von J. Springer, 1923. (Nedensellik Yasas ve zgr rade / Fakat kitabn evirisini bulamadm)

46

Modern Doa Anlay ve Kuantum Teorisine Giri, Belge Yaynlar, ev: Ylmaz ner.
(Planckn Trkeye evrilmi tek kitab bu. Kitabn iinde Nedensellik Yasas ve rade
zgrl diye bir blm var.)

111

yklemler var, kurucu yklemler var. Biz dedik ki, kurucu yklemler, kurucu geler nesnenin iindedir. Biz onu rendiimizde sadece saptam,
bilmi oluruz. Bir ey eklemeyiz nesneye. Biz imdi aacn diri olduunu
rendiimiz zaman aaca bir ey eklemiyoruz. Dn de verdik bu rnei.
Hayvann duyumlu oluunu sylediimiz zaman bir ey eklemiyoruz
hayvana, hayvan duyumlu. Grr, duyar, koklar vesaire. Bizim yaptmz
hibir ey yok saptamak dnda. O nedenle hayvan diridir, dediimizde,
gen i aldr demi gibi oluruz, dedik dn. Bugn de ayn eyi tekrar
edebiliriz. nk diri olmayan, duyumlu olmayan bir nesne nasl hayvan
olabilir? Onun iinde var. Leibniz, bu ikin yapy bir adm daha teye
tar, takn yklemlerin de ikin olduunu syler. ok ilgintir. Mesela
Fatih Sultan Mehmet kavramnn iinde, stanbulu fethetmek vardr Leibnize gre. Mehmet, anasndan doarken onun iindedir stanbulu fethedecei. Ben Spinozann sylediini sylyorum. sve dalarnda demir,
sktn oradan. Onu hangi ustann skecei, hangi motorun kullanlaca,
hangi gemi ile denizde tanaca, nereye gidecei, diyelim ine gitti,
inde ine yapld, oya ilerken kzn parmana ine batt, kanatt, hepsi
o demirin iinde yazl. O demirin urayabilecei, ya da yapabilecei, birilerinin eliyle, btn eylemler onun iinde yazl, diyor. Pes denir buna.
Kmldayacak bir yer yok, belirlenmiiz. Buz kalb gibi donmuuz, yle bir
evren izer. Bu adamda biz zgrlkten nasl bahsedebiliriz? Diyor ki,
evrenimiz nceden tanrca kurulmu uyum yznden belirlenmitir. Bu,
illa iyi bir ey kt bir ey demiyor, dikkat edin. Yani nceden kurulmu
evrende ok kt eyler de var. O da gerekli diyor. En iyi eyler bir araya
gelmitir demiyorum. Ben generallerden bir ordu kurmuyorum, benim
ordumda topal, kr asker de var. Ama nemli olan, onlarn, btnn yaamas iin saladklar uyumdur, nemli olan odur diyor. yidir, ktdr
demiyor. Byle dondurulmu bir dnya. Tabi oradan Einsteina, tekilere
giden damar, bu damar. Senin Spinozadan da bu damar gider. Pek seim
yok. Spinozann dnyas belirlenmi bir dnyadr. uradan bileceiz, tz
almtr, o kadar. Kendinin nedenidir tz, causa sui, z varolu ierendir. Zorunlu olarak olandr. Aacn z varolu ierir mi, iermez. Eer
birisi aacn tohumunu ekerse, doa ya da sen ekerse biter, yoksa bitemez.
Ama Spinozann tanrs kendi kendinin nedenidir, causa sui. Byle bir
evrene dnm, zorunlu tanrda zgrlk olabilir mi? Olamaz.
M- O zaten tanrda zgrlk olduunu iddia etmiyor.
112

Bende onu sylyorum zaten.


M- Tanr, zgr ya da kle deildir, diyor. Kendi kendisinin nedeni olanda
btn kavramlar yer almaz, diyor. Ancak bakas dolaymyla aklayabildiimiz eylere ykleriz zgrl.
Biz de diyoruz ki, sen byle diyorsun, biz de ona zgrlksiz bir dnya
diyoruz. Sen yle dedin diye heykelini dikmiyor. Reichenbachn ok ac
bir eletirisi var; ben bunu anlamyorum, diyor. O damar Greklerden de
gelir. Sokrattan, Platondan da gelir. Onlarda da isten diye bir ey yok.
Bilen, iyi eyler.
M- Herakleitosta da var. O da diyor ki, her ey evrensel yasalar erevesinde olup biter.
Bugn girmeyelim ona, Herakleitos bakadr. Herakleitosta seim var.
Bilgiyi nasl ediniriz, bilginin snrlar nelerdir, neleri bilebiliriz? Biz, insan
olarak bilme apmz nedir, kapasitemiz nedir? Kantn da sorduu eydir.
nsan neyi bilebilir? Gzel, alakgnll bir soru. Dn onu sormutuk.
imdi, anln ilevlerini anlatrken dedik ki, olgusal dnyay, demin de
sylediimiz gibi, ikin yapsyla renir, tzleri dile getirir. Oluturur
demiyoruz. Ad vermek uylamsal bir eydir. Dn sylemediimiz ya da
unuttuumuz bir ey. Ama yarg vermek uylamsal bir ey deildir, bir
durum deildir. Biz, ya olan, kkleri olan, gvdesi olan, uzun mrl olan,
bir bitki ile ilgili yarglarmz, kendi dilimizde zorunlu olarak veririz. Bu
uylam deildir. Aa yatr, uylam deildir. Sen demesen de aa yatr.
Uylamla ilgisi yoktur. Ama biz bu nesneye aa demiiz, bu uylamdr
arkadalar. nk baka dillerde de baka ad vermiler. Ama baka dillerde aacn ya olduu sylenir. Demek oluyor ki ad vermek bir uylam
sorunudur ama onu nitelemek uylam sorunu deildir. Dedik ki, olgusal
dnyay biz, zorunlu yarglarla belirleriz, sonra da bir ad veririz. Ad vermeye geleceiz daha. Dedik ki, geometrik nesneler, aritmetik nesneler,
daha dorusu matematiksel nesneler ve mantk yasalar, onu da biz saptarz biliriz ve onlar da nermelerle dile getiririz, ikinci alan olarak. Nikolay
Hartman, olgusal evrene real varlk alan, diyor. Bu Nikolay Hartmann
rencisi olan, Takiyettin Mengolunun kitaplarnda ok sk gemitir.
Bir de ideal varlk alan, matematik ve mantk. O alandaki yasalar sylyor ve berikileri sylyor. Hartmann dilini de kullanrsak reel biz olgu113

sal diyoruz varlk alan ile ideal varlk alann nermelerini buluruz, dile
getiririz ve anlatrz. Anlk bunu yapar? Gelen duyu verileriyle kendisine
aktarlan duyumlarn dardan neden-etki bantsyla duyumsad eyleri deerlendirir ve bu bilgiyi ediniriz.
inde olmad halde bant yklemleri de vardr. Mjdatn yeenini
grdk. Kimdir bu? Dediler, o bizim Mjdatn yeeni. Peki Mjdatn iinde yeeni olmas var m? Yok. yle bir zellii yok Mjdatn. Kardei vardr, erkek ya da kz, o ocuk sahibi olmutur, Mjdat bir day ya da amcadr. Demin syledik, nerede olduumuz, hangi balamda olduumuz, hangi
zaman konumunda olduumuz yine dkn yklemlerle dile gelir. imizde
zaman yok bizim, asla yok. imizde uzam yok arkadalar. Biz deriz ki
Mjdat 2011 ve devam yllarnda yaamtr, esnaflk yapmtr. te bu
bir nermedir. Mjdatn bulunduu zaman konumunu dile getirmi olduk.
Bantlarn dnda bir de takn yklemleri konu etmitik. nsann eylemleri, iinde deildir. Dn siz nereye gittiniz?
E- Gye gittik.
imdi Gye gitmek sizin iinizde yoktu. Bir biimde sonradan dndnz,
gittiniz. Gitme eylemi sizin iinizde deildi. Birazdan kalkp gideceiz,
iimizde deil. Bir g gelir bizi denize sokmaya da zorlayabilir deil mi?
Demek ki takn eylemler, takn yklemler, bizim asla iimizde deildir.
Biz yaparz, ederiz. alar kardeime sormak istiyorum. Peki, bu eylemler
nedir? Tz mdr, zellik midir, nitelik midir, nedir? Bu eylemleri bir
zmleyelim.
- Bir eylem sonuta. Eylem oldu iin tz diyemeyiz. Kendi bana var
olabilecek, kendinde olabilecek bir ey deil. O zaman tz deil. z de
deil. O zaman sadece eylem diyebiliyoruz.
Mjdat karde, siz ne diyorsunuz? Sk bir soru, ak syleyeyim.
M- Soruyu biraz kolaylatrsak olmaz m?
Hayhay. Hukuktan gidelim. Bir inaatn bekisi, inaattan bir ksm nesneleri alm, evine gtrm. naatn sahibi bunu anlam, gitmi savcya
dileke vermi. Diyor ki, savc bey, bu benim inaatn bekisi, benim nesnelerimi alm. Beki de diyor ki hayr, ben orann bekisiyim, yle eve
gtrdm, almadm. Tanklar dinleniyor, bu adam kimseye haber verme114

den gtrm. Epey zaman gemi, getirmemi. Bir ksmn da satm.


Peki, savc ve yarg ne diyecektir bu eylem iin?
M- Hrszlk.
Hrszlk diyecektir. Peki, hrszlk bir tz mdr, deil midir?
M- Hrszlk bir tz deildir.
Acaba O zaman hkim niye yle dedi?
- Eylem.
Eylem ama Bizim hukukta bir suun olumas iin bir eylemli durumun
ortaya kmas gerekir. Bir de ona ynelmen gerekir. Yani niyet etmen
gerekir. Biz buna psikolojik unsur deriz. Tarihten rnek verelim. Siz, Spinoza zerine on bir dersi okudunuz. Orada bir anne ldrme olayndan bahseder. Aar msn onu, hangi anneler?
M- ki tane anne ldrme eylemi var. Orestes ve Neronun annelerini ldrmeler. Neron, annesini fkeyle, hnla, nefretle, nedensiz olarak ldrr.
Agamemnon, Truva savanda Greklerin komutandr. Sava biter, dner.
Dndnde kars, yla birleir, pusu kurarlar, Agamemnonu ldrrler. Agamamnonun Orestes adl bir de olu vardr. Olu da, benim
babam ldrdnz, ben de bunun hesabn grrm diye annesini ldrr.
M- Orestesin annesini ldrmesi eylemi, baka bir eyleme balanr. Yani
eylemler balanma ierisindedir. Bu balanma, Orestesin annesini ldrmesini olumsuz bir eylem olmaktan karyor. nk bir nedeni
var. Dierinde ise eylemin balanaca olumlu bir neden yok.
kisi de edim olarak ayn eylem, ldrme eylemi. Baltayla kesmisin, klla
doramsn bir ekilde ldrmsn. Birinde ne yaparz? Vay erefsiz
Neron, anacn nedensiz yere doram, diye kzarz. te yandan da,
adam savaa gitmi, hakldr hakszdr ayr bir konu, savatan dnm,
birlemiin adamcaz pusu kurmu ldrmsn. Orestes, bunun hesabn grm. Spinozada ilikilerin birlemesi ve paralanmas var. Diyor
ki Gilles Deleuze, Orestes, babas ile olan oulluk, babalk ilikisinin paralanm olduunu grd. Bunu birletirmek istedi, yani oul olduunu ka115

ntlamak, ilikilerinin bir olduunu ortaya koymak istedi. Bunu yaparken


de annesi ile olan ilikisini paralamak istedi. Annesi zaten bu ilikiyi paralamt. Bakas ile ilikiye girerken ve babasn ldrrken, Orestesle
olan ana-oul ilikisini darbelemiti, yok etmiti. Ne yapt Orestes? yle
olmaz, byle olur dedi, bunu tescilledi, babas ile olan ilikisini birletirdi.
yle de bir rnek verebiliriz. Hamleti okumayannz var m iinizde ya da
okuyannz?
E- Okumasak bile filmini izledik.
O da gzel. Bakn, orada da gzel bir konu var. Hamlet bir kraln oludur,
Danimarka. Annesi, amcas ile bir olup babasn ldrrler. Amcasn kral
yapmak, bu kar da koca deitirmek iin, ikisi de bir eylere konuyor.
Hamlet de bir yolculua kartlr. Derler ki, sen git, gez. Hamlet, piyesin
sonuna kadar byle alk alk dolar. te der, bende bu kuvvet vehmediyorlar ki beni yolculua kardlar. Biz de kzarz, senin gibi olacana hi
olmasn. Bir ldrme eylemini gerekletirmedi diye, seyirci ya da okuyucu, kzgndr. Orestesi alklarz, Neronu knarz.
Eylemler, edimler tz olmasayd, ceza hukuku nasl kurulacakt? Adam
ldrmenin bin tane ekli var. Mesela Amerikan hukukunda. Adamn biri
birinin evine girdi, adam da tabancasn ekti indirdi. Bu adam ldrme
deildir. Bizim Trkiyede adam ldrmedir. Bu da bir hukuk. Burada ne
var? Bir eve izinsiz girmeyi tz olarak Trk hukuku gremiyor. Amerikan
hukuku da diyor ki, potansiyel olarak sen girdiin evde adam ldrm
saylrsn. Yani Anglosakson hukukunun stnlne bak, bizimki kara
Avrupas hukuku, kokuyor, lam gibi.
Gerekten oldu bu. Bir kadn, tarlaya km, dul bir kadn, sebze ekmi,
domates, patates, pazara getirmi, satyor. Gvenlik olsun diye de kulbesinin nne bir akmakl tfek asm, tek atar yani. Gece bir azman onu
becermeye gelmi, o da ekmi, vurmu. Yerel ar ceza mahkemesi, bunu
beraat ettirmi, meru mdafaa diye. Yargtay bu karar bozdu, bir uval
ceza verdi. Kadn uzun yllar ceza yatt.
Eylemler tz olmasayd biz ahlakll, ahlakszl, suu, su olmamay
saptayamazdk. Gnlk yaammzda, birisi randevu veriyor, gelmiyor
randevusuna. Bizim bu arkada drst deil, sznde durmad. nk
eylemi bir tzdr. Ancak kalle bir adamn yapabilecei bir eylemdir. Yani
116

eylemler kesin olarak tzdr. yle olmasayd, neyin iyilik, neyin ktlk,
neyin yiitlik, neyin korkaklk olduunu nasl bilecektik.
- Geri yine bilemiyoruz.
O iin baka bir boyutu. Zaten Sokratn problemi de bu. dealar leminde
her erdemin bir ideas vardr. Erdem, bir midir ok mudur? Yiitlik nedir,
tartacaz.
Demek ki eylemler kesin olarak birer tzdr.
- Hepsi mi hocam, btn eylemler tz mdr?
Etikte greceiz, hibir nesneye ynelmez insan. Bakn, nesneye ynelmi
gibi olursunuz.
- Btn eylemler diyoruz, altn izerek. Sigara imek, kediyi okamak,
kolumuzu kamak, bunlarn hepsi tz.
Evet. Eylemlerin hepsi tz ve biz asla nesnelere ynelmeyiz, bunu unutmayalm. Bizim yneldiimiz ey eylemlerdir. Biz bir arkada seerken
onun boyuna posuna hi bakmayz. Yakklym, bana ne? Adam gibi
adam olsun, sznde dursun, yapt ettii belli olsun, beni utandracak bir
eylemi olmasn. Hep bunlara bakmaz myz?
Olaylara ok dikkat edeceiz, olaylar, edimler, eylemler. Austini hi duydunuz mu? John Searle var, onlara da geleceiz.
M- Dilbilimci deil mi hocam.
Evet. Sz edimleri. Biz, szlerimizle ok eylem gerekletiririz, diyor. Mesela, tren dzenleriz, gelir vali ya da ulatrma bakan, bir gemiye ad
verir, Elisabeth. Veya sen gidersin, belediyeye bavurursun, gelir, cbbesini giyer, seni kar koca ilan eder. te bir edimdir. Sen kar koca ilan edilmeden nce bakasn, sonra bakasn.
M- Oradaki evet szc, kabul ediyorum szcnn bir eylem olduunu sylyor.
Evet, bir eylem ve bir edim. Bir ey yapm oluyorsun. Biz diyor, szlerimizle taahhtte bulunuruz, sz veririz. O sz edimleri, ok gzel bir akmdr. ok hotur. Demek ki eylemler, brak sen szler bile bir tz oluyor.
Diyorsun ki, tamam ben yarn geleceim, ben sana unu getireceim. Ta117

ahhtlerin hepsi bir szdr. Demek oluyor ki, zihinsel alanmz, anlksal
alanmz bizim, duyularmzn snrlarna kamyor. Grdmz, duyduumuz, kokladmz, dokunduumuz, tattmz evrenimizi bilebiliyoruz.
Bizim felsefemizde akn yklemler yok, metafizik yok. Gryorsan, duyuyorsan, kokluyorsan var. nk o evrene bizim aklmz ermiyor.
Eylemler ok nemlidir. Eylemsiz ceza hukuku olamaz, eylemsiz erdem,
ahlak alan asla tartlamaz. Mjdat kardeimizin herhalde epey de houna gidiyor, biz belirsizlie belirlenmiiz.
M- Zorunluluk alan ya da belirlenme alan, Herakleitosun dedii grnmeyen uyum alanna dhil edersek, insann belirsizlik alann da onun
hem iinde hem dnda. Diyebiliriz ki bir belirlenmilik alan var, evrensel yasalar diyoruz ama insan, ruh belirlenmilii bilemez. Usu snrldr, bilmesi snrldr. Dolaysyla bilmesi snrl olduu iin de yle diyebilir; ben belirsizim, evren belirsiz, nk nedenlerin bilgilerini
belli bir yere kadar takip edebilirim. Ama nedenlerin zincirini sonuna
kadar ve btnyle takip edebilse, o zaman tanr zar atmaz diyebilir
miyiz?
Ben evrenimizdeki, yaammzdaki eylemleri bilerek, isteyerek setiimize kesin olarak inanmyorum. Geriye u kalyor. Onu etikte tartmamz
gerekiyor. Yaptklarmz var, bamza gelenler var. Uradklarmz var,
hani maruz kalmak denir ya Arapada. Mesela benim okuduum ilkokulda
bir retmen be snfa ders verirdi, bir tane kz renci yoktu. Okumamak, cahil kalmak benim mahallemdeki kzlarn bana gelmiti, uramlard, yle diyeyim. Yapacaklar hibir ey yoktu. Onlarn seecekleri hibir
ey yoktu. Ama bakyorsun, bir ilkokul retmeni Marie Curie, bir biimde
okumaya alm. Seime bak Marie Curienin yaam ok ilgin. Ablasna
demi ki, bak abla biz yoksul bir aileyiz, bu da bir seim, ben retmenlik
yapaym, sen git oku. Ablasn okutuyor, ablas hekim kyor. Abla sen
hekim ktn, ben ilkokul retmenliinde kalmak istemiyorum, daha iyi
bir retmen olmak istiyorum, liselere, bir kademe atlayaym. Ablas balam hekimlie, o harlyla Marie Curieyi okutmu. Zaten fizii kimyay
ok seviyor. Derken ei Pierre ile tanmlar, evlenmiler. Arka arkaya,
blnmeden nk bir Nobeli iki kiinin de paylat var, yle bir yntemleri var, Nobel kurulunun bamsz olarak iki Nobel alan bir kadndr
Marie Curie. Radyumu, Polonyumu bulan odur. Bu seimdir. Bu bayan, ok
118

ilgintir, Birinci Dnya Harbinde giymi botlar, Fransz ordusunda salk


hizmeti vermi. Kamam, kvrmam yani. Bu da bir seimdir. Burada u
var. Benim mahallemdeki kz, isteseydi bir Marie Curie olur muydu, olamazd. Bask onlar sokmutu ieriye, okumak yasak, yapaca hibir ey
yok. Tamam, ona bir ey demiyoruz. Ama bir yandan da unu gryorum,
seme alanlarmz da var. Seme alanlarmzda, seme gcnde olduumuz halde, kvrdmz katmz ok yerler var.
M- Burada hocam, bir zne tanmna ihtiya duymuyor muyuz?
Olacak tabi. Bunu ok derin tartacaz.
M- nk znenin ayn zamanda koullar tarafndan belirlenmesi de var.
Evet, var.
M- Mesela ii ailesinin ocuklarnn yzde doksan dokuzu ii olur. Ama
ilerinden bazlar da doktor, mhendis, ynetici vesaire olur. Genelde
onlarn hikyeleri anlatlr, kalan yzde doksan dokuz anlatlmaz. Yasa
orada unu sylyor; koullar bizim seimlerimizi belirliyor. Ama ayn
zamanda, seim alanmz var. Koullar alanyla, belirlenmilik alanyla,
belirlenmemilik alannn bireiminden oluan znesel yaplanmamz
var.
Bir de u var, kafandan ne geiyor bilmiyorum da, insanlar aklamak gibi
hibir niyetim yok. Yaama alanmda deneylerim bana unu hep sylemitir. nsanlarn ok byk bir ounluu, ok daha iyi eyleri seme gcne,
ortamna kouluna iye olduu halde kvrmtr. Yani koullar iyiyken
seer diye bir kuralmz asla yoktur. Ben insanlar fazla aklamyorum.
Bamza gelenlerden dolay, insanlarn genelde hep ufak ufak kvrdklarn dnyorum. ok az kii erdemli davranabilmitir.
M- Sorgulama felsefenin dinidir demitiniz. nsan aklamak deil, her zaman anlamaya almak, sorgulamak anlamnda. Yani neden yle yapyor, neden ihanet ediyor? Eer bunlarn yasalarn bulmaya almyorsak, zaten sorgulama yapm saylmayz.
Sorgulama, dnmenin dindarldr.

119

8.Gn
Doru yere bak

Yarglar bitirelim, ontolojiyi bir zetleyelim. nk arkadalarmz sknt


ekiyor. Ontolojisiz, epistemoloji, etik, mantk yapamayz. Onun iin bir
dn yapalm.
Felsefecilere giderken, onlarn doru yanl sylediklerini kavramak adna, bu yarglar bilmemizde ok ok nem var. zellikle Kant. Kant ap
okuruz, u bilgileri edindikten sonra, inanmanz istiyorum, Kant size bir
hayli banal gelecektir. O kadar sradan tanmlar, o kadar gereksiz cmleler. Kant, bir felsefe retmeniydi, niversitede ders veriyordu. Balklar,
alt balklar, daha alt balklar, tanmlar, her ey renciye gre kurgulanm. Bu tabi belli oranda iyi, sistematik. Ama niversite dnda olan
daha bir zgr. Nietzsche, Spinoza, Leibniz, Platon, Aristo, bunlarn hi
ders skntlar, renci skntlar, beenilmek skntlar yok. Daha rahat
felsefe yapabiliyorlar, sknt ekmeden, okulun programna boyun emeden. O nedenle bunu iyi kavrarsak felsefenin beli krlm demektir.
Bilgi alanlarmz grrken unu sylemitik: Biz uzayda ve zamanda olan,
ksaca bedenli olan tzlerin bilgisini ediniriz. Duyularmzla onun verilerini alrz, alg ile, sinirler yoluyla anlmza gelir, deerlendirmeyi yapar ve
bilgiyi olutururuz. Bu birinci alanmzd. kinci alanmz soyut ilikiler,
matematik, mantk. nc alan eylem alan, ikin yklemler. A kkn e
ayrmtk. B kknda ilikiler, bantlar... imdi onlar teker teker yarglar asndan grmeye alalm.
Bedenli tzleri, birleik nesneleri, uzaysal ve zamansal nesneleri zmlerken, zmlemek diyorum bastra bastra, nk biz onlara hibir
yklem yklemiyoruz zelliklerine ad veriyoruz. Diyoruz ki ta sert, aa
ya, insan diri. Bu o nesnelerin iinde var. Bizim yaptmz ona ad vermek
ve tanmak, saptamak, belirlemek. Bir nesneyi o nesne yapan temel zellikler, zsel zellikler bizim tarafmzdan belirleniyor, o nesneye bir ad
veriliyor, o tad zelliklere de bir ad veriliyor. Bir de bu nesneler adna
konutuumuzda, ilineksel zellikler ve imdi bulunduumuz noktada
ilineksel yarglar sz konusu. zseller nasl nesnenin oluumu iin kanlmaz ise, ilineksel olanlar da kesin olarak kanlr olanlar. yle olabilir,
byle olabilir, hi olmayabilir. Ama kesin olarak nesnenin yapc, kurucu
gesi deildir. Bir otomobil dnn, yle derinlere girmeye lzum yok.
Diyoruz ki, motor, kaporta, ase, fren, tekerlek, anzman vesaire kanlmaz ge. Ama boyasna gelince, diyoruz ki, mavi de olabilir, beyaz da ola121

bilir. nk renkli olmak ilineksel olmaktr. Hatta boyasz bile olabilir. Ne


tzne hzna etki eder, ne yapsna. Demek ki bir nesnenin rengi onun
ilineksel niteliidir. Diyelim bir insan, bir insan 2,20 metre de olabilir 1,10
metre de olabilir ama insandr. Onun ka santim olmas onun kurucu zellii deildir. Onun rengi, kumral deriz, Afrikada hepsi siyah, siyah deriz.
Olimpiyatlara bakyorsun, siyahla beyaz yan yana. Birine siyah birine beyaz, sen geriden bala diyen yok. Ayn izgiden balyorlar. Sonucu da
alnca, siyahn da yakasna altn madalyay takyorlar. Ama tarihte rengin
siyah diyen olmu, gemilere yklemi, gtrm Amerikada satmlar, o
ayr bir konu. O renginden dolay satlmad tabi. Renginden dolay satlsa,
be kuru etmezdi. Hizmetinden dolay satlm.
Demek ki nesnelerin yapc, kurucu geleri zsel olanlardr. Onlardan biri
eksikse o nesne, o nesne deildir. Bedenli deilse, bir insan yoktur. Diri
deilse insandan sz edemeyiz. Duyarl deilse, usu yoksa, dnr deilse, istenci yoksa yine sz edemeyiz. Ama siyahtr, beyazdr, uzundur, ksadr, gz krdr, aya topaldr, gendir, Herkl vcudu vardr, bunlarn
hepsi ilinekseldir. Demek ki, zsel nitelikler, zsel yarglar, ilineksel yarglardr. zsel nitelikler ile oluturulan yarglar, ikin yarglardr. kin yarglar, nesnenin iyapsnn dzenini dile getiren yarglardr. kin yarglar
zorunludur, olumsal deildir, olumsal olan ilineksel yarglardr.
Bat felsefesinde unu diyor: Matematiksel, mantksal nesnelerde zorunluluk var ama doada yoktur. Doada var. Zorunlu olarak bir ksm nitelikler
yoksa, o nesneyi var gremiyoruz. Bunu biz icat emiyoruz, o var. Bunu dile
getiren yarglar da zsel yarglardr ve ikin yarglardr. Bedensiz tzler de
var, eylemin bedeni yoktur. Eylemin zaman vardr ama eylem uzamsal
deildir. aldran Sava, aldranda olmutur, bir meknda olmutur,
tamam ama bu baka bir olay. Onun orada aldran doldurduu anlamna
gelmiyor. O meknda o vuku bulmutur ve sava birka saat srm, toz
olmu gitmitir. Biz, meknsal anlamda ona mekanl diyemiyoruz ama
kesin olarak eylemler zamanldr. Bedenli tzler de sylediimiz gibi zseldir. lineksel nitelikler vardr, zsel nitelikler ikin yarglar oluturur.
teki yarglar ikin yarglar deildir. Nesnede var gibi gzkr, nesnenin
stnde durur ama olmayabilir, olduu halde deiebilir. Renk deiir,
koku kalmayabilir, baka kokuya dnebilir, yani o bizim kurucu gemiz,
niteliimiz deildir. Buraya kadar soru var m?
122

E- Bir adamn boyunun, insann boyunun olmas ilineksel, yoksa 2,5 metre olmas m?
Boyu zaten var. Ka metre olduu ilineksel.
E- Boy, zsel bir ey.
Boy, zaten uzamsal yapmz. O boy olmasa, bedenlilik olmasa zaten o insan
olmaz. Bedenlilik var ama ne kadar olduu ilineksel. O kadar.
E- Kokuda da ayns Kokunun olmas, zsel ama kokunun byle olmas
ilineksel.
Evet. Renk de yle. Esmer, bakyorsun gnete yanyor. Yani ilineksel
olmak, yle ya da byle olmasdr. O bir nesnenin kurucu gesi deil.
Gittiniz bir ey alyorsunuz, bakarsnz hep. Meyve, sebze, kuma alrken,
zsel nitelikleri var m? yle ya bir koyun satn alyorsunuz, kurucu geleri var m, ayaklar salam m, gz salam m? Onun kanlmaz zelliklerindeki eksiklik onu eksik yapyor. Hukukta da var bu. Hukukta sen, hatal
mal vermi olursun. Mahkemeye verir, der ki, efendim bana hatal mal
verdi. At satmt, atn dilerinin dkk olduunu sonra fark ettim. Akdi
bozma sebebidir bu.
imdi soyut ilikiler alanndaki yarglara geelim. Buradaki yarglar zorunludur. Nesnenin ikin yaps gibi zorunludur. gen, aldr. Be arp
be, yirmi betir. Hipotensn karesi, teki iki kenarn karesine eittir.
Burada hangi rnee bavurursak vuralm, bu sahann uzman deiliz,
orada unu grrz; kesin olarak yarglar zorunludur. zsel yarglar karmza kar ve biz bunlar yasalar eklinde dile getiririz. A, Adr. Mantk
yasas. A, A olmayan deildir. A ya Adr ya A olmayandr, nc halin
olmazl ilkesi. Peki, acaba bu alanda ilineksel bir nokta bulabilir miyiz?
Dnebilir miyiz bu alan iin, geometri, aritmetik, mantk alannda ilineksel durumlar olabilir mi? Demin bedenli tzlerde, uzaml ve zamanl
tzlerde grdmz, renk gibi, koku gibi, sertlik gibi, bedensellik gibi
ilineksel nitelikler var mdr, olabilir mi?
- Yarn yamur yaacak ama yarn ok yamur yaacak, az yamur yaacak.
Yarn ok yamur yaacak dersek, meteorolojiden bilgi almz demektir.
Bir mantk yargs deil de olgusal bir yargda bulunuyoruz demektir.
123

Uzman demi ki yarn ya var, u u verilerimiz var. Biz olgusal bir yargda bulunuyoruz, mantksal deil. Yarn yamur ya yaacak ya yamayacak. Bu mantksal bir yargdr. Bize hibir bilgi vermiyor. Ya yaacak ya
yamayacak, doru. Baka hal var m?
- Yok.
Yok. Mantk yasas bu. Meteoroloji yaacak veya yamayacak diye bilgi
vermitir, bu olgusaldr.
yle diyebilir miyiz? genin as var bu zorunlu. Ama alarn nasl
a olaca zorunlu mu? Mesela biri dik al olabilir. Demek ki ilineksel bir
durum olabiliyor. Dedik ki, ekenar gen. Yani alarn hepsinin eit olduunu syledik. Bu gen iin zorunlu deil. allk zorunlu, alarn
kaar derece olaca zorunlu deil. in pratiinde, nesnel dnyada bir
gen izdiimizde, genin al ve kenarl olmas zorunlu ama bu
alarn kaar derece olduu zorunlu deil. Baka? genin bykl,
kkl de zorunlu deil. Konya ovas kadar bir gen izebiliriz. Avcumuzun iine de bir gen izebiliriz. Demek ki genin bykl kkl, ilinekseldir, gen olmasna etki etmez. Baka? gen dediimiz
nesneler, madenden olabilir, tahtadan olabilir, kttan olabilir? Kttan
bol bol gen yaparz ilkokulda, daire yaparz, kare yaparz. Bu evrende de
bir sr, kaplar, pencereler, kprler yaplyor, gene, geometrisine,
una buna gre yaplyor. Bazen tahtadan, bazen demirden yaplyor.
E- Ama son sylediiniz matematiin dna kyor. Sanki matematiksel
yarglarn dna kyor.
Elbette.
E- Matematik daha ok
Soyut ilikilerle ilgili. Ben de onu diyorum zaten. Tahtalk genlie zarar
vermez. Tahtadan da olsa, demirden de olsa gen gendir. Onun soyut
ilikisine, ne art ne eksi bir zarar vermez, fayda vermez. Demek ki soyut
ilikiler alannda da byle basit bir ilineksellik olabiliyor. Ders sonras
anlattk o gn. Osmanl ordinarys profesr, genin i alar, byklne gre deiir deyivermi.
imdi geldik eylemler alanna. Eylemler alannda kesin olarak zsel ve
ilineksel yarglar bulabiliyoruz. Bir eylem, bizim nitelediimiz biime
124

uygun hale gelmi olabilmek iin, o zsel nitelikleri tam olmas lazm.
Ceza hukukunda, erdemde bu hep byledir. ok klasik rnek olduu iin
sylyorum, biraz da aklda kalmas kolay. Kantn bakkal rnei... Diyor
ki, bakkal evrensel ilkeler, erdem adna drste tartyorsa biz ona erdemli deriz. Ama evrede ben iyi tannaym, drst bakkal desinler ve bylece
de biraz mterilerimi oaltaym hesabyla doru tartyorsa bu ktnn tekidir, erdemli deildir. Dikkat ederseniz, sonuta bir tartma eylemi
var. zsel olarak sen onu koyduun maln karsna kilo koyup tartyorsun, mteri de alp gidiyor. Grnrde erdemli bakkalla, dierini bu biimsel hareketlerinden ayrt etmemize imkn yok. Ama Kant diyor ki,
onun iindeki niyetli ynelimi, birinde byle, birinde byle ise biri erdemli, biri de ahlaksz ktdr. Demek ki niyet olacak ve o eylem yasalara
uygun ekilde gerekletirilecek. Gerisi bunun, bu eylemde, ilinekseldir.
Sartre sorar; annesine bakmakla ykml bir ocuk, savaa m gitmeli,
annesine mi bakmal? Bunun bir tartmasn yapar. Bir yanda vatan ykmll, toplumsal ykmllk var, bir yanda annesi, kendisini douran kadn. Byle bir i elikide kalr. Ne yapmas gerektiini bir trl
biimlendiremez. Hakikaten bizim de yaammzda, yle mi byle mi
yapsak diye ortada kaldmz binlerce olayla karlarz. Burada u vardr;
zsel olan yapacaksn. Senin anne ne kadar salkl olursa olsun, ne kadar
onu tedavi edersen et, eer Paris Alman igalindeyse, annen de sen de
mutlu olamayacaksnz. O halde git, Alman kovala nce. zsel olan odur.
tekiler hep ilinekseldir. Kardeime bakaym, anneme bakaym, teyzeme
bakaym, onlar varken ben cepheye nasl giderim, yok. Oradaki temel tehlike dtan gelmi tehlikedir. Btn insanlar tehdit etmektedir, annen de
dhil. Orada zsel olan, gidip dmanla savamandr. Eylem, onu gerekletirmeni bekliyor senden.
Hep konuuruz. Koullar uygun olmadnda herkes drsttr. arda
geziyorsun, ok gzel bir kz grdn, kafan evirip gidiyorsun. Ne yapabilirsin? Adam dolu etraf. Be yz metre tede polis karakolu var. Ama bu
kz biz ok tenha bir yerde grdmzde ayn eyi yapabilir miyiz? Eer
biz bunu da banda grdmzde de hi dokunmadan, ne kadar gzel
bir kzmsn, ben seni koruyaym, annene babana gtreyim, diyebiliyorsanz, o zaman buradaki davrannz da drstedir. zsel olarak senin
bu hareketin, o zaman mutabakat salar, dersin ki hareketimde de ben
125

drstm, ben drst bir adamm. Ama burada demisen ki, demi olma
olasln bir hayli fazladr, ya u kz tenhada grsem pek affetmezdim, o
zaman sen arl bir insan olma iddiasn yitirmisin demektir. Byle ok
rnekler var hayatta.
- Ahlakllk, erdemlilik biraz imknszlkla ilgili.
Sylyorum. mknszlkla erdemli olur karz.
imdi bugn bu yarglarla yetinelim. Uzayl ve zamanl nesnelerin zsel
ve ilineksel niteliklerini belirten yarglar dile getirdik. Soyut ilikilerin
yarglarn dile getirdik, eylemlerde az durduk nk etikte zaten duracaz. Bant yarglarna, teki yarglara daha sonraki dersimizde geelim.
Kanttan bir iki rnek vereyim. Kant diyor ki, be art yedi, eder on iki. Bu
birleik yargdr, sentetik yarg. Kant, anlalmaz bir ekilde btn matematiksel ve mantksal yarglar, birleim iareti olarak gryor. Galiba bu
byk filozofu yanlgya dren, nenelerin iindeki yaplar, sanki biz
oraya yaptrmz gibi deerlendiriyor. Biz yaptrmamz, iinde var
onun. Biz onu sylemiiz sadece. Ona niye sentetik diyelim? Biz, nesne ile
bir eyi birletirmiyoruz. Nesneyi zmlyor, analiz ediyoruz. Kant, bunu
kartrm. Ona sanki bir ey ekliyoruz. Mjdat aklldr. Mjdat akllysa,
neyi neyle birletirmi oluyorsun? Mjdat kavramnda var o, insan kavramnda var. Konuyu daha iyi kavramak adna sylyorum. Be art yedi, on
iki. Hangi matematikiye sorsan bu analitik yargdr. On iki saysn, on iki
kavramn zmlyorsun. inde be de var yedi de var, ya da sekiz ve
drt, dokuz ve . zmlyorsun, neden birleik yarg olsun, ona bir ey
eklememisin.
br derslerde de buna bir para gireceiz. Yanmzda bir de doa bilimcisi, fiziki arkada var. Dnya kuruldu kurulal u soyut ilikilerle ortaya
koyduumuz yarglar hep kantlamayla ortaya koyarz. Bir ocuk doar
domaz geni nereden bilsin? retiyoruz. Bu da sonuta insann saydmz duyu verileriyle ilgili. Ama yle de olsa tekiler gibi deil. Bu iliki
bir kere kafamza girdikten sonra, artk onun yapsal durumunu tekilerle
kartrmayz. Burada kantlama egemendir, dorulayabilmek iin kantlayacaz, tekinde deney yapacaz demeye balarz. Yoksa doutan kimsenin kafasnda ne say bilgisi vardr, ne biim bilgisi. Platon hep byle
yapar. Bir Menon Diyalou vardr, orada bir kleyi matematiksel, geomet126

rik konulara sokar, kantlamayla bu onun kafasnda vard, der. Yoktu.


Onun kafasnda hibir ey yoktu, sen onu verilerle doldurdun, o kadar.
Abartmaya hi lzum yok. Bizim kafamzda daha nce yaadmz evrenden kalma bilgiler yoktur. Biz anamzdan rlplak doarz, renmeye
de yle balarz.
Tanr kantlamalar var, mehur, Anselmus, Spinoza, Descartes, Leibniz,
Thomas D'aquin, tanr kantlamalaryla nl olan filozoflar. Anselmus
diyor ki, zihnimizde olan bir kavram en byk kavram olamaz. O olgusal
alanda da olmal ki ona en byk diyelim47. Yani biz tanr iin en byk
olan dediimiz zaman, o zihnimizde kald srece o en byk olamaz,
olgusalda da olacak. Bir ey anladnz m bundan? Anlamadnz. Ben de
anlamadm, hi kimse de anlamam. Anselmus sylemi. Milyonlarca sene
gese, soyut ilikileri biz kesin olarak deneyle dorulayamayz. Kantlamayla, ancak soyut ilikileri kavrarz, onun tesi olgular asla bulamayz.
Kantlama ile elmay bulamazsnz. Kantlamayla tanry bulamazsnz.
Savrulursunuz. Siz kantlamayla matematik, mantk alannda kalrsnz.
Ben Himalaya dan kantladm, kantlayamazsn kardeim. Gidersin,
grrsn, karsn stne, Himalaya da diye bir da vardr dersin, o
kadar. Tanr kantlamalarnn hepsi, bu aklmzda kalsn, duvara kurun
skp etrafna on iki halka izmeye benzer. Ya da bir ksm maval atan
adamlara inanmamz gerekir.

47

For if it exists only in the understanding, it can be thought to exist in reality as well, which
is greater. So if that than which a greater cannot be thought exists only in the understanding, then the very thing than which a greater cannot be thought is something than which a
greater can be thought. But that is clearly impossible. Therefore, there is no doubt that
something than which a greater cannot be thought exists both in the understanding and
in reality. Anselm, Proslogion, Chapter 2
Bir ressam, yapaca eseri tasavvur ettiinde, bunu idrakinde tar, bunun varln
bilmez, nk onu henz gerekletirmemitir; bunun tersine tablosunu gerekletirdiinde eseri idrakinde mevcuttur ve bunun varln da bilir, nk bu eseri gerekletirmitir. Bundan dolay aklsz, en azndan zihninde, daha ycesi dnlemez bir varln
varolduuna dair ikna edebiliriz; nk bu ifadeyi duyduunda bunu anlar ve anlayabildiimiz her ey idrakimizde mevcuttur. Ayn ekilde daha ycesini tasavvur edemediimiz ey, yalnzca idrakte varolamaz. Gerekten varolmak, yalnzca idrakte varolmaktan
daha ycedir. Bylece eer daha ycesini tasavvur edemediimiz ey yalnzca idrakte
mevcutsa o zaman daha ycesini tasavvur edemediimiz ey, daha ycesini tasavvur ettiimiz eydir; ki bu da tezat oluturur. Demek ki daha ycesini tasavvur edemediimiz varlk hem idrakte hem de gerekte mevcuttur.
Etienne Gilson, Ortaada Felsefe, ev: Aye Meral, Kabalc Yay. 2003 s.244,

127

Onun dnda, Hristiyanlar, Etienne Gilson var, okuduka bunlara gireceksiniz. Etienne Gilson, ok byk bir ortaa filozofudur, Hristiyanlk felsefesi der. Onun paralelinde yzlerce, binlerce slam felsefesi diye kitap
okursunuz. Hristiyanlk felsefesi, slam felsefesi olmaz. Bir sylem ya
teolojidir ya felsefedir. Hem teoloji hem felsefe olmaz. Teolojiyse felsefe
deildir, felsefe ise teoloji deildir. Bir yanda sorgulama varsa, bilgiyi
edinmek iin bin tane yol denemek varsa, te taraftan da srf inanmak
varsa, bunlar nasl yan yana gelebilir? nanyorum, ben byle inanyorum dedin mi, tartma biter. Bana ya deneyle dorulayacaksn ya kantlayacaksn. nc bir kkn yok.
Mjdat kardeimiz geen gn, gzel syledi. Biz bir toplum ierisindeyiz,
ona geleceiz. Hani sreklilik ve balanglar ksmnda biraz sylemitik.
Romaya gidiyorsun herkes Katolik, stanbula geliyorsun herkes Mslman, Pekine gidiyorsun herkes Budist. nsan dt ortamn kulu klesi
olmu. Oradaki yapya teslim olmu. Balang adna, ayr dnme adna,
devrim adna kim var? Yok, ok az. Bir kii, bin sene geiyor da kyor.
Dnn, biz on sekiz yanda semen olabiliyoruz, on sekiz yanda reit
olabiliyoruz, on sekiz yanda szlemeler yapabiliyoruz, evlenebiliyoruz.
Ama cumhuriyetin kuruluundan beri nfus kdmzda bizim Mslman
yazld. Doar domaz, babamz gider, doum kdn uzatr. Onun nfus
kd verilir, kaydn yaptrr, oraya da slam yazar. Doal on dakika
oldu, daha alamay bile bilmiyor. Nasl yazdn bunu? Nasl olsa Mslman
olacak, bu ortamda dodu. yle de oluyor. Bu ortamda gerekten zgr
dnmek, evrensel dnmek ne kadar mmkn, bunu iyi tartmak
gerekiyor. Senin erdem llerini bu kanonlar, kanun demiyorum, yani
kurallar btn, yani din belirlemi. Bana dokunmayan ylan bin yl yaasn, bir sr numara retmi sana. Sen nasl erdemli olacaksn? Bir sr
dmen retmi. Bizim o biimsel ahlakllk numaralarna hi ihtiyacmz
yok. Adam gibi adam olmay becerebiliyorsak, alakgnll, sakin, yava
M- Hocam erdem, toplumsal ilikilere gre ve tarihsel duruma gre farkllk arz etmiyor mu?
Ediyor.
M- Mesela Antik Yunanda, Greklerdeki erdemle, ortaadaki erdem, birbirinden farkl. nk erdem, bir soyutlamadan ziyade, bir ilikiler a
128

ierisinde oluuyor. u anki iliki amz eer anlamazsak, o zaman


erdemlilii de anlayamayz.
Anlayamayz.
- Erdemi de eylemle dnmek gerekiyor.
Elbette laf bile olmaz. Benim niyetim iyi, anamn da iyiydi ya.
- ide, alanda, kylde, kendinde z olarak bir iyilik yok. Bu nitelik
hareketsizde barnan bir zellik deil. Eylem gerekiyor. Bu ekilde dnrsek, yanlmayacaz.
M- Bir Mslmana gre, btn Mslmanlar iyidir.
- Ayn ekilde.
M- Hayr. Onun eylemine bak. Namaz klabilir, oru tutabilir, btn ibadetlerini yerine getirebilir ama gider sonra bir hile yapar. Dolaysyla benim elimde tek veri var, o adamn eylemi.
- Tan ahlak olmaz, denir. Niye olmaz? nk bir eylemi yoktur. Ta iyi
midir, kt mdr?
Ta, tatr.

129

9.Gn
Dnyor, o halde?

Bizim evrenimiz bantlarla, ilikilerle tka basa doludur. Fazla derinlie


girmeden dndmzde; mesela eitlik bants, falanla falan eittir,
falan falandan byktr, falan falandan kktr, Ar da Himalayadan
kktr, Karadenizin bykl, falan denize eittir, bu elma teki elmaya eittir. Nesneler arasnda eitlik ilikisi, byklk ilikisi. Bakyorsunuz, bizim kendi insansal yaammza, birilerinin kocasyzdr, birilerinin babasyzdr, birilerinin daysyzdr, birilerinin arkadayzdr. Bunlar
hep iliki. eitli giriimlerimizle bu ilikileri gerekletiriyoruz. Ya da bu
giriimlerin dnda kendiliinden gerekleen ilikiler var. Mesela, bir
devletin tebaasyzdr, uyruuzdur. Uyruk olmamz nedeniyle birbirimizle
vatandazdr. Bir devletin uyruu olmuuz bir biimde. Semenizdir,
semenlik ilikisi. Gider, kuyrua gireriz, bize denilen yerlere mhr basarz. Bir dernei ye oluruz, yelik ilikisi. Bir devrime karrz, eylemdeki
iliki, birliktelik ilikisi. Birileri evlenmitir. Yani bizim baba dediimiz
adamla, anne dediimiz kadn, biz olmuuz. Bizden sonralar da olmu,
belki bizden nceler domu, bir gn o bizi retenler lm, miras ilikimiz domu, kardelerimizle. Dndnz zaman bu balantlar, ilikiler, o kadar ok ki aar kalrsnz.
Bu ilikilerle ilgili bantlar dile getiren yarglar, bant yarglardr,
iliki yarglardr. Dkn yarglardr, dmzdadr. Eit olduumuz nesne,
dmzdadr. Bizim yeenimiz dmzdadr. teki semenler bizim dmzdadr. Semenlik bizim iimizde deil. Onun nedeni ayr ayr, birileri
tarafndan semen yazlm olmamzdan kaynaklanan bir ilikimiz var. Bu
yarglar kesin olarak dkndr, nesnenin iinde deildir.
Bu bant yarglarn fazla nemsemeyebiliriz. Gerekten yledir. Bunlarn hukukta, sosyolojide, siyaset biliminde pratik deerleri olan noktalar
vardr. Semenlik, vatandalk veya baka hususlar. Ama temel bant
yklemlerimiz, uzaysallk ve zamansallktr. Bat felsefesinin gelip gelip
toslad byk granit kayalardan birisi budur. Zaman ve uzay mutlak
mdr, nispi midir? Zaman ve uzay nesnel midir, yoksa znel midir? Zaman
ve uzayn bir varoluu var mdr, yoksa bu sadece dnsel midir? Aristodan beri bouagelmitir.

131

Augustinus, ok ilgin bir adamdr. Tanr Devleti48 diye ok nl bir kitab


var. Trkeye henz evrilmedi. Bir de tiraflar49 var, Kabalc Yaynevinden kt. Baka bir yaynevinden daha nce kmt, ondan okudum,
Kabalc sanyorum daha dzgn bir eviri yapt. O tiraflar okuyun, orada
dinsel bir adamn ok net bir fotorafn grrsnz. Onun kiiliinde o
yapy ok gzel kavrarsnz. Kuzey Afrikaldr, Romayla savaan mehur
Kartacadandr. Milattan sonra drdnc yzylda yaamtr. Sonra Romaya gelmitir. Romann k yllarna denk gelen bir yaam var. Manicilik gibi eitli dinlerden sonra, Hristiyan olmutur. Afrikada dokunmad bir cinsel nesne yoktur bu adamn, itiraflarnda mthi bir ekilde
anlatr. Bir gn bu adam bilinmezlerden bir ses duyar, a ve oku, diye. O da
ncili ap okumaya balar ve Hristiyan olur. ok mthi bir filozoftur.
Okuduunuzda ok eyler kavrayacaksnz, reneceksiniz, o yapy da
reneceksiniz.
Augustinus, zaman zerinde de durmu. Dedii udur: Ben zaman nedir
ok iyi biliyorum ama birisi zaman nedir dediinde cevap veremiyorum,50
dilim tutuluyor. Bu, her birimizin bana kolayca gelebilecek bir psikolojik
durumdur. Gerekten zaman nedir hepimiz ok iyi biliriz ama birisi zaman
nedir dedii zaman taklp kalrz.
Gelelim uzaya. Uzay balantmz nedir? Biz varolua, daha dorusu olua
geldiimizde, bir yer kaplarz. Uzayda bir uzam ediniriz. Uzam uzayn bir
paras demektir. Uzaml nesne dediimiz zaman, uzayda bir para olmu
nesne anlamna gelir. Hepimiz uzamlyz. Tekrar ediyorum, uzam bir dkn yklemdir. Descartes ve Spinozann demelerinin tam tersine, uzaml48

St. Augustine of Hippo City of God (De Civitate Dei),

49

Augustinus, tiraflar, Kabalc Yaynevi, ev: idem Drken, 2010


Augustinus, tiraflar, Kakns Yaynlar, ev: Dominik Pamir, 1999

50

What then is time? If no one asks me, I know: if I wish to explain it to one that asketh, I
know not: (Confessions, XI. kitap, ev: E. B. Pusey)
Peki o halde zaman ne? Kim bunu yle kolayca ve ksaca aklayabilir? Kim bunu dncesinde kavrayabilir ki kelimelere dkp aklayabilsin? Oysa konumalarmz esnasnda
ska geen u zaman kelimesinden daha aina olduumuz, hemencecik tandmz baka
bir kelime var m? Sahiden de hemen anlyoruz, hem kendimiz sylediimizde anlyoruz,
hem bir bakasnn sylediini iittiimizde, her iki ekilde de anlyoruz. Peki o halde zaman ne? Hi kimse bana sormazsa biliyorum da, biri sorup da ona aklama yapmam gerektiinde bilmiyorum.
Augustinus, tiraflar, ev: idem Drken, Kabalc Yay. 2010, s. 374

132

lk bizim dkn yklemimizdir. Olua gelmeseydik, yle bir yklemimiz


asla olmazd. Uzam bizim iimizde deildir. Tpk zamann olmad gibi.
Bu ikisi bizim varlk kipimizdir. Eer zamansallk kazanmsak, eer uzaysallk kazanmsak, biz varlk kazanmz demektir. Varlk olunmaz arkadalar, varlk kazanlr, bir kiptir nk. Ben tarih, sosyoloji, dinler tarihi
ve felsefe okuyorum. Hepsinde u varlk dediimiz terim anlalmaz bir
ekilde yanl kullanlyor. Platondan, Aristodan beri herhangi bir nesne
yerine kullanlyor. u kova varlktr. Arkadalar kova varlk deildir, varlk kazanm bir nesnedir. Varlk bir nesne deildir. Bazen ben taklmak
iin sorarm, madde nedir diye. Anlatrlar, bir u, bir bu. Varlk nedir, bir
u, bir bu. yleyse derim, varlk ve madde bir anlama geliyor. yleyse niye
iki terim kullanyorsun, uvallama balar. Nedeni nedir? kisi de ayr anlamda olduu iin, muhatabm bunun ikisini de bilmedii ve kartrd
iin. Ayr bunlar. Varlk bir kiptir, kazanlr ve kaybedilir. ldmz zaman kaybedeceiz. Aa rdnde kaybedecek, vesaire. Demek oluyor
ki, uzamsallk, uzayda bir para olmak ok zel bir durumdur. Bu balant
bize geimimizi, yaammz, itiimiz suyu, yediimiz ekmei salar.
Baknz yle bir tarihe, btn evrenimiz kutsal balarla tka basa dolu.
Orta Asyaya bakn, her da kutsaldr, nehirler kutsal. Dou mitleri, dadan domutur, Ergenekon yledir mesela, ou dadan kopar gelir. Anamz babamz bir hayvandr, ondan treriz vesaire. Bu nedendir? nsann
uzayla olan balantsnda byle eyler var. Bize geim veriyor, soluk, su,
ekmek, vesaire veriyor. Bu bildiimiz diriler de onun stnde olabiliyor. O
nedenle bizim bu balantmz ok nemli. Jean Paul Roux var, Fransz
tarihi. Bizim Orta Asyada ve Anadoluda heterodoks akmlar ileyen bir
adamdr. Demirel, Parise gittiinde, ona Trkiyenin bir vn madalyasn gtrd. ok gzel kitaplar var. Orta Asya'da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar51 diye de esiz bir kitab var.
Polonya Ruslar tarafndan igal edildi. Chopin, Parise kat. Pariste konser verirken, Varovadan gtrd bir torba topra asarm, konser salonunun nne. Hi kimseye bir ey demezmi. Seyirciye bu Varovadan
geldi, yok. Konserini verirmi, binlerce kii dalr gidermi. On bin tane

51

Orta Asya 'da Kutsal Bitkiler ve Hayvanlar, Kabalc Yaynlar, ev: Aykut Kazancgil / Lale
Arslan zcan

133

gazeteniz, yz bin tane televizyonunuz olsa, bin tane miting yapsanz o


kadar propaganda yapamazsnz. Bir sanatnn ast bir torba topran
verdii mesaj asla veremezsiniz, tantana yapm olursunuz. Ama adam
diyor ki; bakn, ben kovuldum, ben bu topraklarda yayordum, birileri
geldi att beni buraya. Seyredenler bakyor, oradan ktnz zaman, siz
kendinizi o konser salonunda dnn, ne hissedersiniz? Oray igal edenlerin dman olursunuz. Propagandaya hi lzum yok. Adam asm, hibir
ey de demiyor. Chopin, lrken diyor ki; bedenimi nereye gmerseniz
gmn ama kalbimi Varovaya gmeceksiniz. Kalbini Varovaya gmdler. Burada ne var arkadalar? O bantdan koparlmlk var. O uzaysal
balantdan, o her insann az ok kendi kafasnca mistiklik verdii, kutsallk verdii balantdan kopmu, ocukluunun getii yerler elinden kaym gitmi, kovalanm. Topra asp sava veriyor. Bakn diyor, ben igale
uram bir lkenin ocuuyum.
Gler, gmenlik, savalar ok az insan doduu yerde lebiliyor. Bir
biimde yaam srkleyip getiriyor. Onun iin bu uzaysal balant, hepimizi her zaman dndrmelidir. Bunu grmemiz gerekiyor felsefeci olarak, Chopin o topra alp gtrmezdi. Basar giderdi, Pariste de itibar
grd.
Balkanlarda binlerce anmz var, yzne bakan yok. Bazen soruyorum,
Babaeskiliyim abi diyor, neden onun ad Babaeski? Bilmem ki, diyor. Sar
Saltuk var. Seluklular zamannda yaam bir heterodoks kahraman ve
eyh. eyhlikle ilgisi yok. eyh Bedreddinin ilk stad. Savam Selukluyla, kovalanm gitmi, toprak verilmi Kara Ormanlarda ve oralarda byk
bir sylence domu Sar Saltuk zerine. Profesr Ahmet Yaar Ocak,
Ttkden kt, Sar Saltuk diye52 ok gzel bir kitap yazd. Onun mezar,
btn yle olan insanlarda olduu gibi birok yerde var. Biri de Babaeskide. Ad stnde baba, baba dede kltr, alevi kltr yani. Babaeskide
yaayan kardelerimiz bilmiyor bunu. Bu bende byk znt yaratyor. O
adamn yatt yere gitmedin mi, bakmadn m, bu kimdir demedin mi?
Demek oluyor ki uzaysal balant ierisinde biz, yaammz gerekletiririz, kendi kiisel ve kkmzle ilgili tarihi gerekletiririz ve orada yaa52

Ahmet Yaar Ocak, Sar Saltk (Popler slam'n Balkanlar'daki Destani ncs), Trk
Tarih Kurumu Yaynlar

134

rz. Her eyi oradan alrz ve bizim iin anlatlmas nasl olursa olsun, hangi ekilde dile gelirse gelsin, onu biz de normal yaantnn ayrdnda olamadmz bir ikinliini tar. Byye kaplrz, duygulanrz. Ben doduum yerlere gittiim zaman cokuya kaplrm. Bir kavuma duygusu,
uzamsal balantda ayr dmsn, kavumusun, seviniyorsun. yi diyorsun, bir kere daha grdm, grmeden leceimi dnyordum, ok
mutluyum.
Yani uzay, bizim dkn yklemimizdir, fiziksel olarak iimizde deildir
ama baka her ey olarak iimizdedir. Onu vurgulamak istiyorum.
- Uzamllk, bizim ikin yklemimiz olmuyor mu?
Olmuyor.
- Dkn oluyor.
Bakalm, uzamllk bizim ikin yklemimiz midir?
- Her nesnede zorunlu bir yklem. Her tzde deil belki ama
Bir birleik nesneyiz. Birleik nesne olmamz nedeniyle, bir ktlemiz var
diyelim, daha kaba terimleri kullanarak. Bu nedenle de uzamsalzdr,
uzayda bir parayzdr. Dikkat ederseniz, bizim o nesne olmamza uzaysal
olmann hibir katks olmuyor. O nesne olduktan sonra uzaysallk balyor. O nedenle ikin yklemimiz deil. Ama tartrz.
M- Bu konuda ben bir ey syleyeyim. Yoktan var olmuyor, varlk kazanlmyor. Varlk kazanmadan nceki durumu hayal ediyorum. Uzamsall varlk kazandktan sonra elde ediyoruz. Ondan nce bir uzamsallmz yok. O halde, uzamsallk bir yerden geliyor olmal. Varlk kazanmann bir ncesi olmal. Onun ncesi nedir? Ben varlk kazanmadan
nce neredeydim, nasldm, var mydm, yok muydum, uzamsal mydm, deil miydim? Benim tabi kafamda bir cevap var.
Ben kendi cevabm syleyeyim istersen. Bunu biraz aalm. Mee palamudu. Nedir bu?
M- Meenin tohumu.
Attn topraa, ortada bir aa var m?
M- Aa yok.
135

Yok. Ne yaparsak yapalm yok. Mee palamudu vard topraa attk. Baharn baktk filiz vermi. On sene sonra geldik ki u kadar aa olmu, varlk
kazanm. Aa olarak varlk kazanm.
M- Ama aa olarak varlk kazanmak var, bir de tohum olarak varlk kazanmak var.
Dorudur.
M- Tohum olarak varlktan bahsedebiliriz.
Ederiz.
M- O zaman soruyu teleriz. O onun varlk kazanmadan nceki
- Byle gidiyor.
E- Tavuk ve yumurta olayna dnyor.
Metafizie saplanrz, kurtulamayz.
M- Benim aklamam u: Varlk kazanmadan nce ya da uzaml olmadan
nce, btn nesneler
Deiik kiplerde
M- uzayn iindedirler.
Doru, deiik kiplerde.
M- Daha dorusu uzamldrlar fakat bant kmesi deildirler.
Amenna. Buna bir ey demedik.
M- Ama bir bant kmesi olarak yoktur.
Dorudur.
M- Ben ancak annem ve babamn birlemesi sonucunda olurum. Doumdan sonra varlk kazandm. Ondan nce yok deildim. Sadece bant
kmesi olarak yoktum. Ama paracklar olarak, uzaml paracklar olarak vardm. Ama Mjdat deildi onlar. Ancak onlar bir kme oluturunca onlara Mjdat diyoruz.
Evet.

136

M- imdi buradan alarn szne geliyoruz. Uzamllk ikin olabilir mi?


Ama yle dnnce, bant kmesi olarak dnnce varlk kazanmak ya da uzamllk, kesinlikle bir dkn yklem.
Bu uzayda, hilikten hilik gelir, Yunanlar yle demi. Nihil ilkesi denir
ona. Yani var olan, olandan gelir, olmayandan gelmez. Ama bu, varlk alanlarn grdk, inorganik doa birleikler halinde, atomlarn birlemesi,
proton, ntron, pozitron, ekirdek vesaire yaps var. Diriler, otlar, aalar,
hayvanlar, insanlar, bir tohumdan geliyor. Soy, srp gidiyor. Tohumu
alyor, bekletiyor, baharn ekip gtryorlar. Bu tamam. Biz undan sz
ediyoruz. Biz, olgusallam bir nesne zerinde bunlar konuuyoruz. Bu
nasl uzamlam, tohum olarak tamam, u kadarken o vard ama yle
kalmam. nsan sz konusu ise iki metre kazk gibi bir ey karmzda.
Yryor, konuuyor, bizim tohum gibi, embriyon gibi deil. Eylemleri var,
sava ayor, sanat edinmi, bilim edinmi, evlenmi, ok deiik bir nesne
bu. Yani bizim uzaymzda yeni karmza kan bu varlk kazanm nesne,
bu embriyon hi deil. O gelimi, deimi, uzaysal btnlk iinde kendinden baka ekle dnm. Bunu Aristo da ok konu eder, edimsellik diye
gelen ey. Deiimin ilk ekli ve son ekli. Bu zerinde durulan bir konudur.
M- Ama siz mesela yap dzenine ok nem verirsiniz.
Evet.
M- nsann o varlk kazandktan sonraki o, farkl bir ey oldu artk dediiniz o dzenin o embriyonda btn yap dzeni var.
Yok demedim.
M- Sadece mesela eylemlilii yok. Eylemliliin olmadn syleyebiliriz,
boyu olmadn syleyebiliriz.
- Yetikin bir insan da srekli deiir. Deri hcreleri, kan, vesaire. O da
kendi kalmyor. Hemen hemen btn hcreleri, mr boyunca defalarca deiir.
M- Ama kme deimez. alar orants deimez.
- Geri o da tartlr gibime geliyor. Orant dersen.
E- Gbek oluyor sonra.
137

- Gbek olur, salar dklr. Aslnda geriye, belki gznzn nnde


olduu iin, Mjdatn yle kaldn zannediyoruz. Aradan gemi krk
yl. Ama gznzn nnde o deiim yaand iin ve ok ar yaand iin pek fark etmiyoruz. Aslnda srekli deiiyor, her gn her saniye.
Tabi. Descartes geti, ona ufak bir dn yapacam. Berkeleye de. Berkeley piskopostu, ngiliz. David Hume ve daha nce John Locketan sonra
deneyci felsefeyi bunlar temellendirdiler. Onlara geleceim, ancak konutuumuz konuda u var. Kesin olarak bir uzaysal nesneyiz ve bu uzayda bir
parayz. O gn de syledik, biz bulunduumuz balamdan baka bir balama getiimizde, kendi balammz deitirmiizdir. Yer deitirme
deildir bu, balam deitirmedir. stanbulun neden bizden st bir taraf
olsun, o da uzayda bir para. Byk para, ayr. Ssl, denizi olan ahane bir
ehir, o da ayr. Ama o da benim gibi uzayda bir para. O balama girdiim
zaman, sadece balamm deitirmiimdir. Diyelim stanbulun yeri kayd
gitti, kayan bir sr ehir var, o da balamn deitirmi oluyor. Heyelanlar oluyor, koca dalar iniyor aaya.
Descartes kardeimiz, uzamllk temel zelliktir diyor. Grememi. Garibim Spinozay da doldurua getirmi, bir sr yanllar iletmi. Descartes, bu uzaml ve zamanl nesneyi, yani d acunumuzu, daha dorusu evrenimizi kantlamaya kalkar. Der ki, biz d dnya zerine nasl konuabiliyoruz. Konumuz o, diyoruz ki var. Nasl var? Soru bu. Hatta Descartes, ben
kendi oluumdan da kuluyum diyor. Bana bir cin syletiyorsa, Descartes
diye biri var diye, ya yoksam. Descartes diye birisi yoksa ne olacak, diyor.
Ben varm derken, dayanam nedir? yi bir soru.
Diyor ki Descartes; cogito ergu sum, dnyorum yleyse varm. Bunu
ok iyi tandmz mantk kalplarndan tmdengelimin iine sokalm.

Dnen vardr, byk ncl, byk nerme.


Ben dnyorum, kk ncl.
yleyse varm, varg sonu.

Ben dndme gre, varm demektir. Bu yoldan gidersek, yryorum


o halde varm da diyebilirdik. Sonuta bir eylemli halimizi dile getiriyoruz.
Kayorum, yleyse varm, yemek yiyorum yleyse varm, ksryorum
yleyse varm. Sonuta bir takn ykleminden, ikin ykleme gei yap138

yor, kendisi yle demese bile. Bunun zerinde durmamz, zmlememiz


lazm. D dnyay byle kantlayabilir miyiz? Grdk ki biz, dnyorumun bir konusu olmak zorundadr. O nedenle bizim Descartese sorumuz var: Neyi dnyorsun? Hibir dnce gsterdik, anlattk duyumla gelen veriler olmadan devreye giremez. Duyumla gelen veriler var,
o veriler bize d dnyadan sz ediyorsa, senin dnmene ne gerek kald?
Duyular bir dnyamzn var olduunu zaten syledi. Senin bombo dnen
arkn sylemedi bize. Senin dnebilmen iin bu veriler art. Ama sen
diyorsun ki, ben dnyorum. Unutmayn, Descartes bir usudur arkadalar, kta ususudur. Usu ok nemser, duyu verilerini de neredeyse yok
sayar. O nedenle de bu nermeyi rahatlkla syler. Dnyorum o halde
varm nermesi, kendi kendini yiyen bir nermedir. Bir nesnen olmadan
dnemezsin. Eer nesneden de sz edecek durumdaysak, artk d dnya zaten kantlanm demektir. Senin nesnesiz dnmene hi gerek kalmyor. O nedenle, dnyorum yleyse varm nermesi, bir l dngdr, basit daire diyorlar ya hani. Onu ylece deerlendirmi olalm.
M- Yani l dng dediiniz, btn dnya, sadece felsefe dnyas da deil,
btn bilim dnyas, popler dnya, sokaktaki adam, felsefeden hi anlamayan insan Dnyorum yleyse varm deseniz, hemen, evet felsefe. O basite yanllanabilen bilinen nerme, yol am olduu etkilerin boyutunu dndmz zaman, insan biraz dehete kaplyor. Diyorsunuz ki, byle bir nermeden nasl bu kadar ok etki yaratabildik?
Descartes, dikkat edeceksin, tarihsel balamna bakacaksn, neden byle.
Gerekten iyi bir soru seninki. Bakyorsun, bir ortaa felsefesi var. Ortaa felsefesi, felsefe denirse eer, teoloji. En byk iki dnr, birisi,
demin szn ettiimiz, Augustinus, birisi Thomas D'aquin. kisi de sk
Hristiyand. Hatta Thomas D'aquin, biliyorsunuz bir manastrda yayordu, o odada ld. Monte Cassino diye, dan tepesindeki bir manastrda
Birinci Dnya Savanda Wittgenstein oraya esir dt yayordu. O
kadar gzel bakmlanm ki, ldnde cesedini karmadlar kapy krdlar. imanlam53, bir olgudur bu. Tabi bu zel bir durum olmakla birlikte,

53

Doymak bilmeyen itah sadece aklyla snrl deildi. Srekli ve ok miktarda yemek
yiyordu. Zaten uzun boylu biriydi ve bu imanlk onu bir dev gibi ar hareketlere mahkum etmiti. Hocas ile kyasland zaman epeyce gen saylacak bir yata olduu halde
artk gnlk yaantsn srdrmek konusunda bir hayli zahmeti vard. Yanndakiler geri

139

oradaki gzel yaam da anlatyor. Ne gzel, geliyor dardan, bol miktarda cinsel nesne var, her ey elinin altnda, byle bir yaam. Bunlar bol
zaman da bulmular, derler ki, ata yklesen Thomas D'aquinin yazd
kitaplar tamaz. O kadar ok kitap yazm.
Rnesans54 derler. Nereye girsek, nmze bir bataklk kyor. Rnesanstaki dnrleri dnyorum, hepsi koyu Hristiyan. O Erasmusu
dnn, tam bir papaz, zaten Cizvit okulu mezunudur. Descartes Belki
en dzgn biraz Machiavellidir. Campanella, Montaigne, hepsi sk Hristiyan. Bana soruyorsanz, Rnesans niye denmi ben bilmiyorum. Ortaan
devam gibi geliyor bana, bir balang gremiyorum. Hocamn meslektalar var, yerden ge sayg duyduum. Kopernik, Kepler, Galile Rnesans
onlar, Rnesans balatanlar Koperniktir, Galiledir, Keplerdir, tekiler
deildir.
Reform diyorlar. Ne reformu? Reform deyince, anlanan u; iyi bir deiiklik. Luther kim iyi deiiklik kim. Katolik kilisesinin, Hristiyanln douundaki zgn halinden saptn iddia ederek, o zgn haline dnmeyi
salayan bir tezdi bu. Yani cennet kitaplar, biletleri, Kilise zulm yapt,
soygun yapyordu, buna kar kt. Ama kp da bir devrim adna devrim,
reform adna reform yapmad. Hayr dedi, biz saya geri dneceiz. Bunun
neresi reform? Luther, sk gerici bir adamdr. Ayrca dengesiz de bir
adamd. alma masasnda ikide bir saa sola boya okkalarn vururmu.
M- ok bilmiyorum ama Rnesanstaki deiiminin altnda, ekonomik,
ynetsel yapda deiimin bir yeniden yaplanmadan sz edebilir miyiz?
O zaman Rnesans anlatrken, bu dediini syle. Buna katlyorum.

ona yardm etmek konusunda birbirleriyle adeta yar halindeydiler; fakat o gerekten bir
deve benziyordu ve vcudu kendisini tamakta zorluk ekiyordu.
54

Renaissance from Fr. renaissance des lettres, from O.Fr. renaissance, lit. "rebirth," usually
in a spiritual sense, from renatre "be born again," from V.L. *renascere, from L. renasci
"be born again," from re- "again" + nasci "be born" (Old L. gnasci; see genus).
Yeniden domak anlamna geliyor ve genellikle sprital anlamda kullanlyor. Yklendii
anlam bakmndan kelime, dinsellik tayor. Burada sormamz gereken soru, bizde neden
yenilik benzeri bir karlk bulduu.

140

M- Aslnda Rnesansn olmadn aklayacak bir ey bu. Yeniden uyarlamaya ihtiya duyuldu.
O zaman gidip onlara diyeceiz ki siz yanl yerdesiniz.
M- nk o papazlarn gcn azaltmak zorundalar, kraln gcn azaltmak zorundalar, aristokrasinin gcn azaltmak zorundalar. Yeni bir
snf balyor. Burjuva snf ortaya kyor ve yeni bir dzenlemeye ihtiyalar var. Yoksa hadi biz reform yapalm da aydnlanalm da
O zaman o baylara diyeceksin ki, arkadam bunu syleyin. Rnesans zerine neyi asanz bu papazlarn dncelerini anlatr. Erasmusu anlatr,
yarm bir dnrdr. Campanellay anlatr, gne lkesi falan. Ben Rnesansta bir dnr grmediimi syledim. Bu dediine katlyorum.
Zaten syledik, fizikiler adna byk bir deiiklik olmutur. Dediin
siyasal deiime katlyorum. unu unutma, cad avcl vardr. Cad avcln kiliseler yapmtr. Sorarm bazlarna, cad avcl ne zaman balad? Sanrsn ki ortaada. Yok, ortaan bitiminde balad.
M- Yzyln bana kadar Amerikada devam etmi. En son cad vakas
1920lerde Amerikada yaanm.
Beyler cad avcl milattan sonra drdnc yzylda balar, drt yz yl
srer. Rnesans da o zaman balyor. Rnesansn balad yerde cad
avcl olur mu? Olmaz, demek ki balayan Rnesans deildi.
- Bir de reform dendiine gre, eski formuna dnmeyi anlatyor.
M- Yeniden organize etmek anlamna da geliyor ya. Yeni biim vermek.
Re, yeniden.55
Onu kabul edeceiz de o zaman bunu kutsamamza ne gerek var.
- Yenilik anlamna gelmiyor.

55

re- prefix meaning "back to the original place, again," also with a sense of "undoing,"
c.1200, from O.Fr. and directly from L. re- "again, back, against." Often merely intensive.
Yeniden asl yerine dnmek anlamndaki nek.
Kimi szlklerde slahat, yeniden biim vermek karlklarn veriyor. Bu karlklarla
da yeniyi, devrimi anlamamz mmkn deil. Hele Rnesans kelimesi ile birlikte dnrsek, tmyle olanakszlayor.

141

Gelmiyor. O zaman biz yutmamalyz bunu. Kitaplar da byle, aman Avrupa reform yapt, Rnesans yapt. Yok arkada, yok yle bir ey. te sylyorum, cad avcl drt yz yl srd. Keplerin anasn da hapse attlar. O
garibin anas da cad yargland.56 Canlarnn skldna cad diyorlard.57
M- Bir tarihi yle diyor hocam: Cad avcl dneminde yaayan insanlar iin, bunun bir safsata, bir bo inan, samalk olduunu anlamak ne
kadar zorsa, imdiden baktmzda o koca koca bilim adamlar, koca
koca filozoflar kolay bir ey diyebiliyorlar. Cad diye bir ey yok, insanlar cad diye ldrdler. Hadi bakalm o dnemde syleyin bunu.58
Bugn iinde bulunduumuz samalklar daha byk. ki dnya savanda,
birinci ve ikinci dnya savanda, bugnk ngiltere, Fransa ve talyann
nfusuna denk nfus ld. Dnebiliyor musun, tarihte byle bir ey
olmam. amz vecek halde deiliz. Bu kara bulutlarn iinden, alaca
bulaca bir k doar. Descartes onun iin nemli. Yoksa Descartes, neresinden baksan elinde kalacak bir filozof. Grekleri bilmez, doru drst
ortaa da bilmez. Ama batllarn bir huyu var, bizim yaptmz byk,
yani bizim yaptmz gzeldir, kendileri iin. Hele de Franszsan. Sylyorum, bat felsefesi, ta Platondan beri nesnesiz dnlmeyeceini ok
iyi biliyordu. Ama bu adam kt, cogito ergo sum, yapamazsn kardeim.
stediin kadar grlt yap, istediin kadar ge k, l bir dngdr bu.
Syledim, ontolojisi de sama sapan bir ontolojidir.
Madem atk syleyeyim; Descartes, iki tz var der. Birisi uzaml tz, birisi
ruh tz. Biz grdk ki, ruha ne derlerse desinler, bu bedenliliin ierisin-

56

Yetmi drt yandaki zavall kadn zincire vurulmutu ve paralarn kendisinin dedii
iki gardiyan tarafndan gzaltnda tutuluyordu. () Yaad byk skntlar nedeniyle
ruhsal knt yaayan Katharina Kepler alt ay sonra, 13 Nisan 1622'de ld.
James R. Voelkel, Johannes Kepler, ev: Nuri zlk, Tbitak Yay. s. 111-2

57

Tarihte cad ve dinsizlerin ikence grerek yaklmasn eletiren tek bir aziz yok. Neden? Neler olup bittiinden habersiz iniydiler? lenmekte olan insanlk suunun nn
alamazlar myd? Meryem, yetkililere haber gndermek iin neden yoksul kylleri kullanyordu? Neden dorudan yetkili kiilere grnmyordu? Kral'a ya da Papa'ya gitse daha
etkili olmaz myd?
Carl Sagan, Karanlk Bir Dnyada Bilimin Mum I, Tbitak Yay. Blm 7

58

zleyen yzyllarda, bata gelen Protestanlar da Katolik Kilise ile farkllklar gstermekle
birlikte, ayn grleri benimsediler. Desiderius Erasmus ve Thomas More gibi hmanistler bile cadlara inanyordu. Metodizm mezhebinin kurucusu John Wesley, cadln olmadn sylemek, bir anlamda ncil'i inkr etmektir, diyordu a.g.e.

142

de olmak zorundadr, birleik olmak zorundadr. Ayr ruh olmaz. Eer


bundan dirilii, dnmeyi, ya da insansal varoluu anlyorsak, bedenin
iinde olmak zorundadr, bir. ki, beden ve zihin diye bir ayrlk olamaz.
Zihin dediimiz ey, bedenin bir paras. Ne yapm Descartes ve rencisi
Spinoza? Yap dzenini, edimle kartrm. Mesela Ethikada dnce diye
geer, evrenin ilkesi, tzn iki ana zelliinden birisi, dnce. Dnce
zellik olur mu? Dnme bile deil, dnce. Dnce bir rndr.
M- Ama hocam. imdi
Cbbemi getireceim ha!
M- Ltfen getirin, onu defalarca sylyorum, bu konudaki dncemde
srarcym.
Direnliyim de.
M- Spinoza diyor ki zihin ya da dnce zihin demeyeyim, nk artk o
kavramlar renmi olmamz lazmbedenin bir sonucudur, der. Bedenin bir eylemi olmazsa, bir dnceden sz edemeyiz. Sonra birletirir der ki, bedenin dzeniyle, zihnin dzeni ayndr, der.
Kabul. Onu der ama bize unu demeliydi. Bedenli tz, dnr, demeliydi.
Dnce diyor. Zihin, bedenimizin daha ok dnen duyularmz da
dnd iin byle sylyorum blmdr, yap dzenidir. Bir edimde bulunur, edimde bulunduu zaman dnceyi edinir, rn edinir.
durum; yap, edim, rn. Benim dediim, Spinoza bunlar kartrm.
Spinoza ok rahatlkla kartrabilen bir beyin. Diyor ki; tanr evrenin ikin
nedenidir.59 Bal gibi de sylyor. Tanr evrenin etker nedenidir, diyor
baka bir nermede60. Olay bu. Bal gibi de yapabiliyor bunlar. nk yirmi iki senede yazlm bir kitaptr, knamyorum, bu arbedelerin iinde
ancak bu kadar yazlabilirdi. Ama unu sylyorum, hi unutmayalm,
evrendeki her nesne dnr Spinozaya gre, yani dnce retir, d59

Kitap 1 nerme 18
Tanr tm eylerin geici deil ama ikin nedenidir. (Aziz Yardml)
Tanr her eyin ikin nedenidir, geici nedeni deildir. (idem Drken)

60

Kitap 1 nerme 25
Tanr yalnzca eylerin varolularnn deil ama zlerinin de etker nedenidir. (A.Y.)
Tanr eyhtin hem varoluunun hem de zlerinin etkin nedenidir. (.D.)

143

ncelidir. Descartesn nesnesiz dnmesine cogito ergo sumuna kar


kyorum. Nesnesiz dnemezsin. Nesneli dnyorsan d dnyann
varlna ayrca kantlamana gerek yok.
Bir de Berkeley var. Berkeley diyor ki olmak, dnlm olmaktr, alglanm olmaktr. u aac Mjdat alglyorsa, o aa vardr diyebilir. Kim
der, Mjdat. te biz d dnyay sadece algladmzda var diyebiliriz,
dncededir o, anlktadr, zihindedir, yle diyor. Baka trl d dnyann oluundan, varoluundan diyelim daha iyi anlatmak adna, sz edemeyiz. Tamam, oraya kadar iyi gidiyor. Demek ki biz bir d dnyadan sz
edebilmek iin onun alglanm olmasndan sz etmek zorundayz. Alglanm olmak da anlmza onu tamak, orada onu resimlemek durumundayz. Tamam, kim resimleyecek bunu? Mjdat. Peki, Mjdat Neptn
yldzndan m geldi? Mjdata nasl var diyeceiz? Mjdat orada Berkeleyin emrinde bekliyor, var m yle ey? nce sen bana u Mjdat bir
anlat. Aac alglamasn, dnmesini ondan sonra bana anlatrsn. Sen ne
yapyorsun? Arkaya geip bir puan kazanyorsun. nce Mjdat kantlamalsn. Bedenli bir tz, dnen bir tz, dnr tamam, dndkten
sonra o nesneye var de. Ama nce benim nme Mjdat koy. D dnyay
byle uyduruk tmcelerle kantlayamayz. D dnyadan sz ediyorsun.
Dnen bir eyden sz ediyorsan, d dnyadan sz ediyorsun. Bu, Descartesin dt oyundan deiik bir oyun. Bu sefer de zne bakmndan
eksiklik var, arpklk var. nce sen bana insann oluuunu ortaya koy.
Ondan sonra diyelim ki bu dnr, dnd nesne vardr. Ama pein
onu var sayyor. in skntsn bu, sayn filozof akyor tabi, o kadar da
aptal deil. Peki, Mjdat nasl var, diye sorulur ihtimaline kar, Mjdat
diyor, Tanrnn zihninde vardr. ktk havalara. Bu felsefe deildir.
E- Baya gzelmi, benim houma gitti. Bu Berkeleyin felsefesi.
- iir gibi.
E- Gerekten iir gibi. Zihinde olmak gzel bir kavram.
Ne kadar gzel.
- Ama bir ey var, genelde hep o oluyor zaten. Bilinmez, bilinemezle
aklanyor. O zaman sfra sfr.
Bitiyor ite, orada da l dng var.
144

O- Orada da tanrya geiyorsun, tanr kimin kafasnda var?


O kimin kafasnda var? yle ya, yolculua devam edeceiz. Biz, insansal
oluumuzun bir yetisini kullanarak d dnya zerine konuamayz. Kafamz, kendi ark iinde dnerken, d dnya var mdr, yok mudur sorusunu bile soramayz. Geen gn grdk ki duyularmz, d dnyay zorunlu olarak duyar. Top patlad m duyarz. Denizi nmze koydular m,
grrz. Bir lamn yannda kokuyu duyarz. O sinirlerle beyne gider.
M- Burada sknt ey olabilir mi, i ve d ayrmnda kaynakl. imdi biz
kendimizi i d olarak tanmlayp, sonra da bizim dmz diye tanmladmzda bir sknt oluuyor. yle tanmlarsak, biz d dnyann bir
parasyz ve d dnya, daha dorusu uzayn bir parasyz, uzayn dier paralaryla bir iliki, bant halindeyiz. Bu bant bizim dilimimizde duyu verileriyle tanr, bir imgeye yol aar. Sonra biz bu imgelerle dnrz.
Uamaya ne gerek var?
M- Kendimizi eer orijin kabul edersek, bu dnceye ulaamyoruz. Berkeley zamannda, insan hala merkez. Keplerin, Kopernikin dnyay
merkez olmaktan karma devrimi var ya. Darwinin de insan merkez
olmaktan karma gibi bir bilimsel sonucu var. Sorun oradan kaynaklanyor olabilir.
O zaman onu desinler. Neden buna gerek duyuyorlar? yle de bir ey var;
anlk denen beyefendi, bir sr duyu organna diyor ki, sen halt edersin.
Hangi yetki ile? Sen kulan duyduunu, yok duyamazsn, gzn grdn, gremezsin, burnun kokladn, koklayamazsn, niye? Ben karar veririm, sen kimsin? Bu, duyu organlar zerine kurulmu bir hegemonyadr,
kurdurulmu daha dorusu. Biz evrenimizi, insan zneler olarak, duyularmzla gryoruz, kokluyoruz. Gklere kmaya hi gerek yok. Anlmzla
da bu edimi tamamlyoruz, bu kadar basit. Ama onlarn umaya ihtiyalar
var. Felsefeyi teolojiyle kartrm, gzden drmler. Felsefe bu deil.
Felsefe din zerine susar, susmas gerekir, konumaya tenezzl etmedii
iin. Ama konuturmular.
M- Felsefenin din hakknda konuma hakk yok mu?
Onu konutuk galiba.
145

M- Din niye var sorusunu soramaz m?


Syledik bunu. Felsefenin i disiplini dedik. Felsefe u ya da bu peygamberden bahsetmez. u ya da bu ekilde tanrdan bahsetmez. Ne yapar
biliyor musun? Onun nesnesini konu eder, inanc konu eder. Tabi etmesi
de gerekir.
M- nemli bir olgu. Dinsiz toplum yok. Bir tane dinsiz topluma rastlam
olsak, evrensel bir olgu olduu iin
Onu etmelidir, etmesin demedim.
M- Galiba dinin yanlsamaya ihtiyac var. Yani kendimizi evrenin zellikli
esi olarak grme yanlsamasna.
Soruyoruz; insan sen neden nemlisin, ben onu anlamyorum. Sen bir
varlk alansn, hayvan da bir varlk alan. Niye o senin hizmetinde oluyor
ben onu anlamyorum.
M- Nietzsche, eer kendinizi zelliksiz olarak grmeyi kabul edebilecek
yalnlkta olsak, sorun kalmayacak ama buna dayanamayz, diyor. Hibir zelliimiz olmadnda, daha dorusu evrendeki btn her ey kadar zelliimiz olduu gereini kolay kolay sindiremeyiz.
- Aslnda alnca rahatlatc bir durum.

146

10.Gn
Zaman Zaman

Tz ve nitelikleri incelerken grdk. Tz kendi ile olan ve kendi ile tannan


diye tanmladmz bir olguydu. Niteliklerse bir tz dayanann stnde
var olabiliyordu. Renk, koku vesaire. Demek ki tz oluturan temel, kurucu ilkeler var ve bu ilkelerle oluan bir olgu var ve bu olgunun srtnda
eitli ilineksel dediimiz zellikler var. Peki, uzam ve zaman ne? Bu adan bakldnda nasldr? Acaba bir tzn srtnda m oluyor ya da
Newtonun dedii gibi bunlar bir tz mdr ya da ona bal, Leibnizin
dedii gibi grece eyler midir? Bunlarn, eer greceli ise, bakasna gre
var oluyor ise, niteliklerden ne gibi bir ayrm vardr. ok dikkatle bakalm.
Bir tz, bir tzler dnyas, uzay diye bir btnden sz etmemiz mmkn
deildir. Uzay, tzlerin bir toplu biimidir, tzler olmasayd, uzay olmayacakt. Bu, herhangi bir tzn srtnda olmak gibi bir olmak deil. z nedeniyle olmak, tz yznden olmak, aradaki fark bu. Nitelik tzn srtnda
olur. Uzay bir tzn srtnda olmuyor, tz nedeniyle oluyor. Bizim tzler
btn diye grdmz dalar, talar, denizler olmasayd, bir evren
btnl olmasayd, uzaydan sz edemeyecektik. Tabi yeni balayacamz konu, zamandan da sz edemeyecektik. Zaman, bu tzler btnnn
deimesi ve devinmesinin lsdr. Bu kadar basit arkadalar. Evrenimiz, Parmenidesin evreni61 gibi bir buz kalb gibi olsayd, donmu olsayd, duraan olsayd, hi deimeseydi, zaman diye bir konudan hi sz
edemeyecektik.
E- Newtonun anlay deil, deil mi hocam?
Newtonun anlay deil.
E- Her ey zamann iinde hareket eder, diyor.

61

Gerek evren, edeyile var olan her ey, u holde, deimez ve. devinimsiz bir zdek
ktlesi olmaldr ve o ebedi ve deimez bir durgunluk iinde, her zaman kendi kendisiyle
ayn kalmaldr. Onun byle grnmedii sylenebilirse de, bu Pormenides'in cesaretini
azaltmaz. nsanlarn yaadmz dnya hakknda tasarlad her ey, onlarn grdklerini, iittiklerini ve duyduklarn (hissettiklerini) syledikleri her ey, diyordu Parmenides,
bir yanlsamadan baka bir ey deildir. Dorulua duyular deil de, yalnzca us ulaabilir, ve us tm soyut dnrlerin ilki yaln kendini beenmiliiyle byle diyordu
gerekliin tmyle farkl olduunu, deitirilemez bir biimde kantlar.
W.K.C. Guthrie, lka Felsefesi Tarihi, ev: Ahmet Cevizci, Gndoan Yay, 1999, s.55

148

Yok. Newton, her biimde saltk olarak bir uzaydan, saltk olarak bir zamandan bahseder. Yani bir tzdr ona gre. una, buna gre deildir,
kendinde vardr, uzay ve zaman. Zaten Einstein
E- Kendinden bir ey diye tanmlyor zaten.
Gzel.
E- Tz olarak tanmlyor, sizin dediiniz gibi. Esas tanmnda o var. Mutlak, deimeyen, kendinden bir ey olarak, hem zaman hem de uzay
yle tanmlyor.
Einsteinn att adm onu sfrlad, hiledi. yle bir uzaymz ve zamanmz yoktur, dedi.
E- Sizin tanmz daha ok Leibnizin tanm gibi.
Aa yukar.
E- O da byle tanmlyor galiba, uzay zellikle. Nesnelerin ya da sizin tz
dediiniz eyin ilikisel tanmlan.
Kesin olarak. Bir yapsal dzende uzaymz olmasayd, zaman da olmazd.
Nesneler, deviniyor, deiiyor. Biz o devinme ve deimeyi bir ksm mekanik aralarla lyoruz. Parametreler var, saatler var, takvimler var.
Diyoruz ki, u kadar zaman geti. Askere gider olumuz, diyoruz ki, ay
var. Biri seninle randevulayor, yarn saat onda bulualm. Bunlar hep,
senin benim koyduumuz parametrelerdir.
- Yani zaman ilineksel olarak var. Ama zaman bizim tzmzde bulunan
bir ey. Belli bir zaman kesitinde var olmamz gerekiyor, u tarihten u
tarihe. O zmzde var, her nesnede var.
Biz yle diyelim. Zaman bizim iimizde deil, biz zamann ierisindeyiz.
- Ama belli bir zaman kesitinde olmak zorunluluk.
Dorudur. Biz zamanlyz. Heideggerin nl eseri de Varlk ve Zaman62.
Orada gzel aklamalar yapar.

62

Varlk ve Zaman, 2004, dea Yaynevi, ev: Aziz Yardml


Varlk ve Zaman, 2011, Agora Kitapl, ev: Kaan H. kten

149

Zaman bylece bizim yaamsal alanmza giriyor. Hem de ok mthi giriyor. Zaman sandmz gibi fiziksel zaman gibi fazla temiz de deil, ak
yzl de deil, eli tertemiz deil zamann. nmze gelip ktnda, sra
dalar gibi nyarglar, gelenekler, treler koyar. Zamann eli temiz deildir. Zaman diyor ki, bana uyacaksnz. Zaman grnmeyen bir tirandr.
Kirli bir musluk nasl dalardan gelen sular kirleterek nmze korsa,
zaman da yle bir boru ki, btn gemii nmze yle kirlenmilikle
getirir yar. Biz onunla bir mr bouuruz. Yzde doksan dokuzumuz da
zamana teslim olur. Aman ha onu aarz demeyin.
Zaman kendi iindeki yaps bakmndan grdmzde, imdiki zaman
vardr, yan yanalk. Bir gemi vardr, bir de gelecek vardr. Gemii takvimlerle, tarihlerle leriz, deriz ki, bu gemi idi, u tarihte stanbul alnd, u tarihte Fransz devrimi oldu. Gelecekte de 3000 ylnda yle bir
Trkiye umut edebiliriz. Her biimde bunu ad, belirttiimiz gibi, parametrelerle llebilen, birbiriyle mukayese edilerek llebilen, devinmenin,
deimenin lleridir. Bir memurun, iinin alma saati, gnde sekiz
saati belirlenmi. Sekiz saat diye bir olgu var m, yok. Saatle ltmz
bir durumdur bu, olanaktr, konumdur, ortamdr. Ama asla tz deildir,
dilim varmaz ona. Bizi engelleyen bir ey yok, sekiz saat alabiliriz, sekiz
saat uyuyabiliriz, sekiz saat yle ya da byle davranabiliriz. Eylemlerimizi lmeye, nesnelerin deiimini lmeye yarayan bir ldr zaman.
Bunu biz bulmuuz. Zaman bizim icadmzdr.
E- Norbert Eliasn bir kitab vard63. Orada ayn eyi sylyordu. Zaman
toplumsaldr. Toplumun kuruluundan ta ilk zamandan beri, rahiplerin
ya da yneticilerin, insanlarn ne zaman ekeceini, ne zaman dikeceini
sylemesiyle oluan, tamamen toplumsal ve insann yaratt bir ey.
M- Ve toplumlar karmaklatka, zamann inceldiini syler. Mesela ilkel
topluluklarda saat yoktur, saniye, dakika yoktur. Gn falan da yoktur.
Onlarda, falan zamanda, harman zamannda, ktlk zamannda Zaman
l birimleri daha geni, nk toplum karmak deil. Ama karmaklatka, o ilikileri daha iyi dzenleyebilmek adna, lme iini daha
ince yapmaya baladk.
63

Norbert Elias, Zaman zerine, Orjinal isim: ber die Zeit, Ayrnt Yaynlar, ev: Veysel
Atayman

150

E- u anda zaman gerekten varm gibi dnyoruz.


M- nk ok inceldi.
E- Zamana gre yayoruz. Zaman bizim dmzda, biz ona uyuyoruz,
zaman geliyor biz gidiyoruz, zaman akmaya devam ediyor. Bizim algmz o. Bizim dmzda akp gidiyor.
yle mi diyelim, biz mi akp gidiyoruz?
E- Biz yle alglyoruz. Aslnda deien biziz.
Biz akp gidiyoruz. Zaman bir tren ray gibi duruyor, stndeki tren geip
gidiyor. Zaman gemez, biz geeriz. Keke zaman gese de biz dursaydk,
lmezdik. Keke zaman bizim iimizde olsayd, teki ilkeler gibi, lmezdik
ki. Zaman dkn bir yap, dmzda. Biz onun ierisindeyiz, iinde deil,
kayp gidiyoruz. Bir gn geliyor, diyorlar ki, hadi bakalm hemerim, baka
alanlara geeceksin, olay bu.
Zaman epey kutsallatrlm, sonsuzlatrlm. lmeyeceimiz bir alana
geeceiz, dinsel kitaplarda var. Derler ki; Tanrnn zaman mutlak, uzay
mutlak. Her zaman vard, her yerde var. Yanl bu. Bir yandan diyorsun ki
ne varsa evrende Tanr yaratt, bir yandan da diyorsun ki zamann ierisinde, meknn ierisinde, her yerde her zaman. Zamandan nce tanr var
olmal ki zaman yaratsn. Uzaydan nce tanr var olmal ki uzay yaratabilsin. Demek ki tanr zamandan ve uzaydan bile akn. Eer eskatolojik
olarak konuya bakyorsak, zamandan ve uzaydan nce de var olmaldr ki
yarabile onu.
- Orada da baka bir soru devreye giriyor. Sonsuzun yoktan fark nedir?
Yani sonsuz bir eyden bahsediyorsak ona nasl var diyebiliriz?
Zaten amazlar orada. Tanr kavramnda amazlar ok da biri de bu. Oraya getiimizde greceiz, diyor ki, insan zgrdr. Bizim ontolojik yapmzda insan zgrdr. zgrlk temel kiptir ve her insan zgrdr. Kimsenin vermesine gerek kalmadan zgrdr. zgrlk bir temel kiptir. O
efendinin elinin altndaki kle bile zgrdr. O kle olmaya zorlanmtr,
zorunlu kle deildir. Hi kimse zorunlu kle deildir. Zorlanmla zorunlu
farkl eylerdir. Eer insan bu boyutlarda zgrse, bir tanr tikiyle nasl
badatryorsun? nk tanr, senin sylediine gre, evreni yaratr,
dtan yaratr. Evrene kurallar koyar, topluma kurallar koyar. Peki, kural151

lar koyduktan sonra insann zgrl nerede kalyor? Sen diyorsun ki


bana, sen unu unu yapmakla ykmlsn, benim buyruum gereince.
Bir yandan da diyorum ki sen zgrsn. Nasl zgrlk bu? Burada elikiler arka arkaya srp gider. Demokrasi ile dini nasl badatryorsun?
Din, tanrnn mutlak otoritesini kabul eder. Onun dndakiler kendinden
menkuldr, tanrdan alnmadr o yetkiler, tanr adnadr. Ama demokrasiye sen diyorsun ki, hayr, zgrlk insanlarn doutan, temel hakkdr.
Hangisi doru bunun?
yle bir yaklama girelim; etin, insandr. etin, bir insandr. Bu
sylem arasnda bir ayrm fark ediyor musunuz? Buradan bir k yapmak istiyorum.
M- Burada bir tmel-tekil ayrm var.
O var evet, gzel. Hangisinde var?
M- Atmak serbest deil de o yzden zorlanyorum.
E- etin insandr tmel olmuyor mu? etin bir insandr tikel oluyor.
Yoksa tam tersi mi?
yle diyelim ya da; etin, insan olandr, etin, bir insandr. Oradan
gidelim, daha kolay olacak.
M- etin, insan olandr, dediimiz zaman, tekil demi oluyoruz, tekil bir
durumdan sz ediyoruz.
Tekil mi, tikel mi?
M- Tikel.
Gzel. Yani etin, bir tre bal. etin, bir soya bal, bir kkeni var. O kkenden. nsan denen kkenden geliyor. Peki, etin, bir insandr dediimizde, ne yapyoruz? yle diyebilir miyiz? etin, bir insandr dediimizde, evrendeki btn insan olanlarn topluluundan bir tanesidir, diyebilir miyiz? Onu demek istiyoruz. yle diyelim, daha amak iin, birey
nedir? Bireyden ne anlarz biz?
M- nsan trne ait olan tek bir kmeler btn.

152

Acaba? Syle demek istiyorum ben. Birey, sosyolojik bir terim. Bir toplum
var, toplumun bir paras olarak Mjdat var. Mjdat o toplumda birey.
Syleyebilir miyiz bunu?
M- Evet.
Demek ki, etin, bir insan olandrda, demin ok gzel syledin, bir tmel-tikel iliki var. Birok ilikisi var. Burada, para-btn ilikisi var.
Birey ve toplum dediimiz zaman, birey toplumun bir parasdr. Uyrukla
devlet dediimiz zaman, uyruk devletin bir parasdr. Bunu kabullenebiliyor muyuz? Yerletirebiliyor muyuz?
M- Dinlerken ok kolay. Ama bunu iselletirmek
Ben de ondan sz ediyorum.
M- Bu ezberleniyor.
Ezberlenmesin.
M- Para-btn zerine belki de binlerce sayfa yaz yazlmtr, fizikiler
ve felsefeciler tarafndan. Kavramlar tam olarak oturtmak iin bunlar
zerine eylemek gerekiyor.
Bir yere gideceiz buradan. Hem de ok nemli bir yere gideceiz. etin
insan olandr, o bir insan soyunun, insan trnn bir tikelidir. Varolua
gelmi biimidir, trevidir. Konutuk bunu, bir buday tohumu buday
soyunun olua gelmi bir gesidir, tanesidir. Tikeldir bu, tekil deil. Bir de
u var; biz insan olarak milyonlarca, milyarlarca insan, evreni doldurmuuz. Bunlarn her biri, birer insan olandr. Bunlarn kendi aralarnda da bir
ilikisi var. O nedenle etin, bir insandr, insanlardan biridir. O yaylm
olan insanlardan biridir. Tpk toplumdaki bir birey gibi, onun bir paras
olarak, bir tz olarak. nsan, btn insanlardan bir tanesi olarak, bir tz
olarak evrende yer alr. Yani sen, Afrikadaki, Asyadaki, Amerikadaki
insanlardan bir insan olarak onlardan birisi olarak bir tzsn. Onlarla
eitsin, insansn. Bir yandan da senin boyutunda insan olmaklk var, etinin, insan olan dediimizdeki durum gibi. Tabi etrefil bir konu.
Devletin uyruu var, devletle ilikiler var. Ne olarak, uyruk-devlet ilikisi
var. Ama sonuta uyruk, devletin bir parasdr. Birey-toplum ilikisi var.
Sonuta birey, toplumun bir parasdr. yi de biz insan olarak, bir insanlk
153

topluluunun bir parasyz. nsan soyunun bir tikeli olduumuz kadar,


dikeyinde, yataynda da btn insanlardan bir insanz. Tabi uzay ve zaman
boyutuna geleceim de buradan da ontolojiye kaymak istiyorum, etie
kaymak istiyorum. Biraz daha somuta inelim o zaman. Kii, ne demektir,
ne anlarz? Person, Arapa ahs, Trke kii.
- Tekil.
Tekil, nasl bir tekil? Fena deil de nasl tekil?
- Yine para. Bir btnn paras sonuta, kii.
Hangi btnn paras? Bireyden fark ne?
M- Dierleri de birey, dier bireylerden onu ayran zellikler var.
Gzel. Birey demiyoruz da niye kii diyoruz? Oradan devam et.
- nk belirli zellikler barndryor.
Evet. imdi bir oba dnn, cemaat. Cemaatte kanlmaz olarak kii
bulamazsnz arkadalar. Cemaatte her bir ge bireydir. Neden diyeceksiniz, cemaatin kurallarna tpatp uymak zorundadr, cemaatin kurallarna
tapmak zorundadr, onlardan biri olmak zorundadr. Oba, Trkesini sylyorum, nasl evlen demise yle evlenecek, nasl yat demise yle yatacak, nasl kalk denmise yle kalkacak. Bireydir o. Bir obada kii olamazsn, izin vermezler. Obaya giri trenleri var. Ne cehennemi bir straptr!
Bir sr gen lmle burun buruna gelir, pisipisine lr gider. O geri
zekl babalarnn kaprislerine lr gider o genler, kan kaybndan. Snnet
de onlardan birisidir, obaya giri trenidir. Kesmezsen, snnetli olmazsn,
sana da kimse kz vermez. te bireyliin egemen olduu toplumsal alan
bu. Herkes orada man alanndadr, ortalktadr, zne yoktur. Biz buna
zamansallk diyoruz. Gelenek, zamansallk, tarih, tre ve din zaman olarak
karmza kar, sen der birey olacaksn, bu obann bir yesisin. te kurallarn orada yazl, Hammurabi Yasalar gibi, On Emir gibi yazl orada ya da
u kitaptaki gibi, oku, ren, dersine al, gel ondan sonra.
Afrika kavimlerinden birinde, anaerkil yap var. ocuk doar domaz,
babasndan, anasndan alnyor, daysna gtrlyor. Ana soyu, orada
byyecek. Daysnn yannda byyecek, anasnn babasnn yannda
deil. Airetlerden birinin nderi, olu doduunda daysna gndermez,
154

kendisi besler, bytr. Derken ona kar tepki byr byr. Bir gn oba,
ellerinde sopalarla reislerinin evini evirirler. Balarlar barmaya; onursuz adam, tremizi yktn, erefsiz adam, yktn bizim gemiimizi, gnder
piini daysna, onun yeri oras. Gryor musunuz arkadalar? Bu, olmu
bir vaka. Gnder piini yerine, daysnn yanna, anasnn kannn akt
yere, soyunun olduu yere, sen onu sadece rettin, o kadar. Derler herkes
uyruk, eer olabilirse tabi. Eer olabilirseden kastm u benim; yasalar
nnde eitse, yasalar birini kollamyorsa, ya da yasalarn ynettiini
syleyenler birilerini kollamyorsa. Uyruk olmak ok zordur arkadalar.
Demek ki uyruk olmak da kolay bir ey deil. Geri uyrukluk, pozitif hukuk
asndan herkesin eit sayld bir statdr, devlet ierisindeki bir stat.
Birey olmak, uyruk olmak, vatanda olmak, devlette, bir de insan soyunda
bir tikel olmak ve yine insanlar arasnda bir insan olmak ve kii olmak
birbirinden ok ayrdr.
Kiiye niye vurgu yapyoruz? Kiiden sz ettiimiz zaman, kiinin balants yoktur. Kii olmak iin bir topluma gereksinme yoktur, bir devlete
gereksinimin yoktur, bir soya gereksinimin yoktur. nsan, uyruk, birey
olduun gibi, hibir balantya ihtiyacn yok. Birey, uyruk, insan, greli
terimlerdir. Birisi insan soyuna gre bir tzdr, bir gedir, ne dersen de,
birisi bir topluma gredir, birisi bir devlete gredir. Kiinin hibir bants yok arkadalar. Bunu ahlakta bol bol ileyeceiz. Kii olmak, tanr olmaktr, zaman silmektir, toplumu silmektir, ben olmaktr, zgr olmaktr.
Tarih, gemi, grenek nmze byle tsunami gibi yuvarlanarak gelmiyor ama onun taycs var: Toplum. Sen bir ey yaptn zaman, oradan
sorgulama balar. Konumaya balarken syledim, bugn 21. yzyla girmi Avrupann en nemli filozoflar teologdur. Dnyann yzde doksan
dokuzu, tarihin kuludur, klesidir. Tekrar ediyorum; zaman, masum deildir.
M- Buradan bir ey sylemek istiyorum. Kii kavram ok nemli bir kavram. Biz, diyor Spinoza, insandan bile ok kolay sz edemeyiz. Daha
dorusu Deleuze onu konuturuyor. nk diyor, Kolomb, Amerikay
kefettiinde ve ardndan Amerika igal edildiinde, grdk ki oradaki
insan hi Avrupal insana benzemiyor. Hepsi, basit bir grip yznden
sapr sapr ldler, vcuda bakn. Siz nasl insan diye hemen toptan bir
dnceyi ortaya atp iin iinden kabilirsiniz. Bakn grip mikrobu
155

hepsini ldrd. Silahtan ok hastalktan lmler. Her tarafa bez aputlar atmlar
- Hastalkl battaniyeler.
M- Bunlar gripten lyor, silaha gerek yok ya!
Bu da insand deil mi? Eklemek adna sylyorum, penisilin yeni ktnda, ok dk dozlarda kullanld. imdi onun kat kat st kullanlyor.
Yani ilk ktndaki kullan bugnk dozda olsa ldrr. Ama bugn
kimseyi ldrmyor. Ne oldu peki? Dediine aynen katlyorum.
M- Dolaysyla kii, ontolojik bir kavram.
Evet. Ona geleceiz zaten. Kii, seen bir olandr. O, seen bir tzdr, esizdir. Einsteinn gzel bir sz var: nyarglar yok etmek, atom ekirdeini paralamaktan daha zordur. Gerekten gz kamatrc bir sz. Bir
fizikinin bunu sylemi olmas ok ilgin. Yaam, grm. Bir toplum
ierisindesin, toplum, tarihinin kulu klesi, tarihten retilmi gelmi bir
sr ba olan nesne, senin karna dikiliverir. Anan olarak, baban olarak,
arkadan olarak, toplumun, devletin, polisi, hkimi, subay olarak dikilir.
Karna dikilir ve kullar balar dayatlmaya. Geen gn alar kardeimiz,
bugn de acaba gemi gibi mi, diye hakl bir soru sormutu. Dedik ki,
daha da vahimiz ama biz farknda deiliz. Mslmanlar hicri takvimi kullanr, yani peygamberin bir yerden bir yere gittii Btn dnya sann
doumu milat olarak alm. Bundan iyi nyarg m olur? Tutuklam seni.
Niye aldn kardeim? Ben zorunlu muyum bunu milat kabul etmeye? Ama
tm dnya benimsemi. Sen istediin kadar rpn, yazacan ey udur;
bugn 2012 ylndayz. Bunlar delip detike, nyarglar bizi ylesine
sarm sarmalam ki, korkun bir ey bu.
- nsan o yzden herhalde, doduu dnyay pek gremiyor. Onun iinde doduundan gremiyor. Sanki zaman onla balam.
M- Toplum ve kiiyi ayrmaya altk, ayrdk. Bu bir tartma, toplum
ncesi tartmas. Toplum ncesi, bireyler vard, kiiler vard. Bireyle
kiiyi ayrmamz lazm ama
Birey diyelim.

156

M- Dilimize ok fazla yerleti, o yzden onu ayrmak zamanmz alacak.


Spinoza da diyor ki, hayr, toplum ncesi durumdan sz edemeyiz. nsan dneceimiz zaman, toplumla para olarak da dneceimiz
zaman hep toplumu dnmek durumundayz. nk onun insan olmas dediimiz
Yaamas.
M- Yaamas da, var olmas, hayatta kalmas, insan olmas ile yani toplum
olmas ile alakal. Toplum ncesinden bahsedersek, o baka bir canlyd.
Biz ona insan demiyoruz, bir ara aama.
Toplumsal olan hayvan trleri var. Karncalar, arlar, aslanlar, kurtlar var.
Toplumsal olmayan hayvan tr yok neredeyse. Yaamak iin, bir fiziksel
g olmak, dman defetmek iin ya igdsel ya doadan gelen bir yap
dzeni diyelim, birlikte yaarlar. lla doa ncesi, toplum ncesine niye
saplanmak isterler ben anlamam, onu syleyeyim. yle olunca ne oluyor,
ben anlamam.
M- unu sylemek istiyorum: Bu bizde bir karklk yaratabilir. Toplum
bizim iimizdeymi gibi bir alg yaratabiliyor. Srekli bir toplumun ierisine douyor olmak, kendimizi toplumdan ayr olarak dnemiyor
olmak
Bizi kandrabilir.
M- Bizi kandrabilir.
Biz de diyoruz ki, kanmayalm.
M- Kii olmak ise, tamamen, Spinozann ontolojisinin temeli
Orada yle bir ey var: Ontolojik olarak, bunda srarlym, ikinlii benimsediinizde, zgrlk biter, kanlmaz olarak. Tanr, cousa sui, kendinin nedeni, z varolu ierendir. Durum bu olunca ben, tanrnn bir deikesi olarak varm, deil mi? Zorunlu tanrnn bir deikesiyim ben, ta
gibi, aa gibi, at gibi, bir deikeyim ben. Peki, ben nasl zgr olurum?
Gzel bir tartma bu. Ben, z varolu ieren bir tanrnn, ya da tanrnn
deikesi isem, ki yle diyor Spinoza, kip diyor, modus diyor, deike, yani
olua gelmi olan ya da varolua gelmi olan, grne gelmi olan ben

157

nasl zgr olur? Sorun burada. kinlik evreni, ontolojik olarak zgrl
dlar. Bunu kafamza koyalm.
M- Ama hocam
Tartmaya hazrm.
M- kinlii eer kabul etmezsek, o zaman aknl kabul ediyoruz.
kinlii kabul etmezsek, aknl kabul etmeyiz, yok. nk o bizim zgrlmze ters olur, aknl kabul etmeyiz, kendiliindenlii kabul
ederiz. Biz evrenimizi neden tanrnn alm olarak kabul etmek zorunda
olalm? O bir sreti, o bir evrim sreciydi, bir olu sreciydi, kendiliindenlik sreciydi, bugne geldik. Bir tanr niye yaratsn onu, bir. kincisi,
bir tanrnn deikesi niye olalm?
M- Ben nce bir anladm syleyeyim. Hoca nk kendi yorumunu syledi, Spinoza ile ilgili.
Elbette ki kendi yorumum.
M- Hayat zorunlu mudur, zorunlu deil midir? Elimizde olan tek ey, hayatn varoluudur. Demek ki zorunludur. Zorunlu olmasayd, hayat diye
bir eyden sz edemezdik. Tanrnn varl zorunlu olarak varolu ierir.
z diyelim.
M- u ayrm iyi koymak lazm. Tanr ya da doa, der Spinoza. Bu ya da
ok nemlidir. Tanry atn, doa deyin, fark etmez. Ben o yzylda yayordum, o yzylda tanr diyorduk. Felsefi bir kavramd orada tanr,
ben o kavram kullandm. Yirminci yzylda yaasaydm, tanr kavramn kullanmaz
Evren ya da doa derdim.
- Doa da zorunlu varolu ierir mi?
M- Doa, kendi kafasnda, ben olaym da aalar olsun, kular olsun, her
ey olsun, o uraya gtryor; bir tanr var, kafasna gre ben insan
yarataym, ben aac yarataym Bunlar hayatn zorunluluundan gelen deikelerdir, evrenin deikesi. Evren diye bir btnden bahsediyor. Ama btn, yle bir btn ki, unun btnl gibi deil. Para da
158

var, aa paras, insan paras ve dier btn paralarn birbiriyle srekli etkileiminden oluagelmi bir evren. Bu ikincilikte zgrle
yer vardr, diyorum.
Zevkle dinledim. yi de bir alm yaptn. Acaba anmsayacak myz? Ethicann bir blmnde, natura naturans ve natura naturata diye bir ikilemden sz eder.
M- Doalayan doa, doalanan doa.
Bak. Ben Spinozaya kzyorum. Niye biliyor musun? Arkadam diyorum,
sen baya da yetenekli olmana ramen bu terimleri niye kullanyorsun?
Bana gre ikincilik evreninde natura naturans yok, natura naturata var.
Yani, bir yumurta var o civcive dnm gibi konuuyor. Oysa ki natura
naturans diye bir ey yok. Ne var? Evrene dnm bir ey var. Tanr
iken evrene dnm deil. Bizim evren olarak grdmz, evrendeki
nesneler olarak grdmz bir yap ile kar karyayz. Yani o nce tanryd da sonra evren oldu diye bir olay yok. Spinoza onu demek istemiyor.
M- Etkileimden sz ediyor hocam? Doalayan, doalanan.
Doayalan yok.
M- Onu ortadan kaldralm deniyor nk kavram karkl yaratyor.
Yaratyor. Yaratlm evren, yani olumu evren var. Onu oluturan yok, iki
tane yok. Yaratan tanr, yaratlan evren olur. Spinozann o dili, kafa karklna neden oluyor.
M- Ben hep yle anladm. Aacn olmas, bir doalanan doa rnei. Aa,
insan ve bunun gibi tzlerin bireimi de dieri.
Zorlam oluruz. Spinozay ben, teki nermeleri de gz nne alarak
sylyorum Bizim tanrmzn iki temel zellii var, doru mu? Ona baktn m bilmiyorum. Dnce ve uzam. Kimi zaman biz bir nesneyi, bir deikeyi, bir modusu dnce yklemiyle, dnce bir yklem deildir,
Spinoza gene kt dil kullanyor, dnce bir rndr bazen de diyor,
uzam yklemiyle uzam da bir dkn yklemdir, ikin yklem deildir
ama diyor, sonsuz sayda onun nitelii vardr. Peki diyorum, sen burada
Kantn dilini kullanmyor musun? Kant, biliyorsunuz noumenal alandan
sz eder. Der ki, biz bu alan bilemeyiz. Peki, bilemezsin de niye var diyor159

sun? Dn Descartes dedik, sylemeyeydi efendim. Descartes yle yanl


kullanmayayd. Bizim eletirimizden kurtulmas iin yolu buydu. Bunu
syleyen de Kant. Peki, arkadam sen yle bir alann olduunu nereden
bildin?
M- Bilemediimizi bilemez miyiz?
Bilemeyiz.
- Bilemediimizi biliriz ama bilinmeyeni bilemeyiz.
Bilmediimizi biliriz.
M- Onu sylemek istemiyor mu?
Hayr. Bir eyin varlndan sz ediyor. Sen u karki dalarn arkasnda
ne var bilmiyorsun. Bilmediini biliyorsun. Ama sen kp diyorsun ki,
onun arkasnda Gnen diye bir ehir var diyorsun. Grmedim ama Gnen
var, diyorsun. Ya Mjdat, Gneni grmedin, greni de grmedin, atyorsun
arkadam. Arkasn bilmiyorum de, sayg duyarm. Tamam, bilmediini
biliyorsun. Ama sen Gnenden bahsediyorsun.
imdi Spinoza. Sonsuz sayda tzn znitelikleri, znitelik diyor o, var
diyorsun. Nerede onlar, sylemiyorsun, var diyorsun. O zaman var da niye
sylemiyorsun. Bu bana felsefi gzkmyor. Varsa tkr tkr say onlar,
yoksa hi sz konusu etme. Felsefe izin vermez. Demek istediim; Spinoza,
sistemini, bunu yineliyorum, Descartesin o kt diline kurban etmi, o
uzamlar, bilmem neler, ruh, gibi eylere kurban etmi. Zaten, btn ynleriyle katlyorum, Leibniz diyor ki, bu Ethica, gz yaart, acnas bir srklenitir.
M- Bir rnek vereceim.
Dinliyoruz.
M- Diyor ki, eer bizim kokular alma duyumuz olmasayd, biz evrenin
koku boyutunu bilmeyecektik.
- Bununla ilgili hibir ey de syleyemeyecektik.
Doru.

160

M- Spinoza da diyor ki, hocamn kar kt, biraz hakllk var sanki, evrenimizin bilmediimiz boyutlar var, diyor.
- Onunla ilgili nasl konuabiliyor?
M- Hoca diyor ki, konuamaz.
Ben felsefi bulmuyorum.
- Adam bir forml kurmu. O formle gre diyor ki, u parack var. Ama
ikinci bir aama gerekiyor, ispat. Formlden bunu kardn, ama bunu
bir ispata dayandrmamz gerek. Sen bunu kendi mantnla aklamsn, onu nasl ispatlayacaksn? Mmkn deil. Yine ayn ekilde; bilinmezi, bilinemeze dayamak mant bu.
Ben ve bat felsefesinden, bat ekininden, ekini, kltr anlamnda kullanyorum bat gemiinden, bat tarihinden, bu zel bir duygudur ama tiksiniyorum, gvenmiyorum. Efendim ortaa, ortaa karanlk a. Batnn
kendisi bunu sylyor. Ne olmu? Aydnlk aa gemisin, sen sylyorsun bunlar. Ne demisin? Rnesans, reform. E balamsn cad avna!
Arkadam, Rnesansn reformunu brak, aydnlk olduunu sylediin,
aydnlanma anda bile cad avna devam etmisin. Rnesans brak,
usun egemen olduu bir a yakalamsn. 17. yzyln sonu, 18. yzyl
batanbaa 19. yzyla tmyle aydnlanma demisin. Rnesansn yaadn, aydnlanman yaadn, reformunu yaadn, hadi cad avlarn da ho
grdk, cadlar brak, sen 20 ve 21. yzylda btn insanlarn avna yneldin. Cinayet a balad, hangi ortaa? Sen Birinci ve kinci Dnya
Sava ile tm dnyay kana boyadn. Eline aldn tfei, gittin dnyay
istila ettin. Ondan sonra bana akl veriyorsun. Bu batlya ben salkl yaklaamyorum, kt gibi gryorum. Senin aydnlanman kanl, Rnesansn kanl, reformun kanl, kanl olu kanl. Ortaa yapmsn gnah
keisi, svdrp duruyorsun insanlar. Senin her an ortaa.
Bir notumda yle demiim: Spinozann Ethikasnda, Yahudi tanrs Yahve,
salna salna geziyor. Tek tanrc bir kitap, ikinlik pek gremiyorum, demiim. Bunu bugn de yineliyorum, kurtulamam Yahvecilikten. Dost
Yaynevinden kt, onu okuduktan sonra tartmak gerekiyor, iki tane

161

politik zerine kitab var, bu sende var galiba. A oku; Spinoza, Yahudilie,
Musevilie inanyor mu, inanmyor mu?64
M- Kesinlikle inanmyor.
Kesinlikle inanyor. Kesin olarak Musevilii kurtarmak iin ok zenli
cmleleri var. Spinoza, kafas ok kark bir insan. Onun da tesinde, bir
felsefenin aya yere basacak. Sylediin sz bir eye varacak. Sen bunu
dorulayacaksn ya da kantlayacaksn, nc bir k gremiyorum. Batllar bunu sk sk yapyor. Hegel efendi, evrenimiz saltk geistin almym ve biz znel tin, znel geist imiiz. Bu ortam, kltr, tarih, siyasi yap,
hukuki yap da nesnel tinmi. Biz nesnel tinde kiilie erermiiz. Tam da
dvldmz bir yer oras. Kim syledi sana? Dnyann en iyi hukuku
olsa, benim koymadm hukuk iyi deildir. Ben doruda yanlta deilim,
ben koymadm. Birileri koymusa, o benim ayrdna varamadm bir kazk atacaktr bana. Niye koymu ki onu? Bana diyor ki, sen koyamazsn,
ben koyarm kural. Niye? te i orada atallayor. yi kural, kt kural
deil, benim koyduum ve koymadm kural. Kardeim, ben kt kuralla
ynetilmek istiyorum, sana ne?
Siyaset felsefesine girdiimizde greceiz, bir bireyin yerine baka bir
birey geemez ya da daha dorusu kiinin.
M- Sanki bu zmsz bir soru. Her zaman, devleti merulatrmak iin,
ynetimi merulatrmak iin, una bavurulur. Kiiler, tutkularyla ha-

64

1-XXII. Din sz konusu olduunda, insann Tanr'y ve yetkin bir ruhu ne kadar ok
severse o kadar zgr ve o kadar kendiyle uyumlu olaca kesindir. Bununla birlikte,
grmezden geldiimiz doann dzenini deil de yalnzca akln dinle ilgili buyruklarn
gznnde bulundurduumuz srece, ve ayn zamanda akln dinle ilgili bu buyruklarn,
Tanr'nn bizde de sesini duyurduu anm olarak ya da yasalar biiminde ortaya km
peygamberler olarak dndmz srece, insani bir dille konumak gerekirse, u insann, kendisini btnsel bir ruhla seven Tanr'y dinlediini, ve tersine, kendini kr arzuya
kaptran bir baka insann da gnah ilediini syleyebiliriz. Ama ayn zamanda unu da
anmsamalyz: nasl kil mlekinin gcne boyun eiyorsa biz de Tanr'nn gcne yle
boyan eiyoruz; mleki, ayn topraktan kimiyle onurland kimiyle utand kaplar yapar, ayn biimde insan da, ruhumuza yasalar gibi ya da peygamberlerin yasalar gibi baslm olan Tanr'nn bu buyrultularyla tersleen bir biimde davranabilir, ama tm evrene kazlm olan ve tm doann dzenini ilgilendiren lmsz buyrultuyla tersleen
bir biimde davranamaz.
3-X Demek ki her birey, nerede olursa olsun, Tanr'ya gerek bir dinle sayg gsterebilir
ve dinin esenliini gzetebilir, bu da her yurttan grevidir.
Teolojik-Politik nceleme, Spinoza, Dost Kitabevi, 2009

162

reket ettikleri iin tek bana karar verirlerse bir kaotik ortamda yaamak zorunda kalrz.
yle olacaklarna inanrlar.
M- nanrlar. Onlarn kafasnda bir sopal adam kurallar dayatmak zorundadr. Bunu diyor Rousseau da, biz birlikte karar alarak yaparz. Dolaysyla bu bizim zgrlmze ok ters deildir. nk buna beraber
karar verdik. O sopal adam biziz aslnda, diyor. Sopay yiyen de biziz,
sopal adam da biziz.
Doru. Paradoks.
M- Zaten Rousseau paradokslar eklinde kurmu toplum szlemesini.
Devlet dediimiz ey, hem benim hem ben deilim. Ama ie yaramyor.
e yaramad ok aikr. Hocann itiraz bence bu anlamda. Ama dierini de ok net ve aydnlk bir ekilde anlatmak, biimlendirmek,
kurmak benim rastlamadm bir ey.
Rastlamam olabiliriz. Ben unu diyorum; bir elitilik var. Okumular,
bilginler, nemli adamlar ynetir, tekiler de ynetilir, ta Platondan beri
bilinen. Hala bu demokrasi dediimiz ey, demokrasi diye bir ey yok,
cumhuriyet kardlar. Terimlerle oynayp bizi dolana getirmek, olay bu.
Cumhuriyet Arapa, toplum demektir cumhur, demos da Greke toplum
demektir. Yarm yamalak siyaset bilimciler, felsefe bilmez, ter dururlar.
Cumhuriyet varm ama sertmi, demokrasi daha dzgn. Kim syledi
sana bunu? Terimleri bu kadar alet etme. Trkiyede ve dnyann birok
lkesinde yarg sistemi var. Yarglar hukuk bitiren, hukuk zerine uzmanlk edinen kimselerdir. Bunlarn verdii kararlarn, dnyann her tarafndaki ortalama bu ve buna yakndr, yzde otuzu bozuluyor, yzde yetmii onaylanyor. Halkn, ofrn, kasabn, ayakkab boyacsnn, kuafrn
oluumuyla meydana gelen jri sisteminde kararlarn yzde doksan sekizi
onaylanyor, ikisi bozuluyor. unu sylyorum: Ne yaparsanz yapn, tartma ok nemlidir. Kamuya alm konu ok nemlidir, kamu tartmsa zor kt karar verir. Birileri oturmu karar vermise kt karar verir.
Ne demek elit, u ynetir bu ynetir? Biri diyecek ki, profesr, ben de diyeceim ki be dil bilen profesr. ls ne bunun? Yok. Birisi ilkokul
mezuna elit diyecek, biri ortaokul, biri lise mezununa vesaire. Ben ne zaman birilerinin kararlarna bal oluyorum, kt ynetiliyorum. Kural
163

kt olduu iin mi? Hayr, kuraln ktl iyiliinde deilim. Ben mi


verdim, bakas m verdi? Ben oradaym. Ben vermemisem, iyi olamaz.
nk karar vermemisem ktln grdmde keser deitiririm.
Ama bakas vermie ve kt ise asla deitiremem. Ben doktorum, kendime reete yazmm, sapladm ineyi, yan etkiler gzkmeye balad.
Kendime derim ki, arkada iyi hekim deilsin, reeteni deitir. Peki, bu
reeteyi baka birisi vermise? Saplayacak bana yirmi tane ine. Ben hikmeti onda bileceim. Demek ki doktor verdiine gre, bu zarar da verebilir. Bir gn bakacam ki tepeme dikilmi birileri, hemerim yolcusun.
Ktdr, iyidir, o ayr bir konu.
M- Bunun snrlarn belirlemek gerekiyor.
Siyaset felsefesinde greceiz, en ufak dn, birilerine kaak verdiimiz
zaman tepemize biniyorlar. Demiler demokrasi, halk seiyor. Halk sesin
tabi. Atatrkn bir deyimi var, egemenliin zerresi bile devredilemez. Sk
bir Rousseaucudur Atatrk. Ama koullardr, 1921 ve 1924 anayasas
koyu bir Montesquieucudur. Yani Rousseau hi uygulanmam. Denmi ki,
ne yapalm, iyi kt demokrasi olsun, delegeler sesin. Delegeler sesin,
bir sr hyar, topla yemek ver, azlarnn kokusunu dinle. Seildikten
sonra tepene dikilirler, gelirler, ben sana oy verdim, seni destekledim.
Demiler sonra, delege melege yok kardeim, n seim yok, iller belirlesin.
Peki, iller belirlesin. Sana hi soruyor mu, yok. Ya demiler, iller bakan
Allah kesildi, adamlar milletvekili seiyor, listeyi onlar belirliyor. Olmaz
efendim, merkez belirlesin, parti merkezi. Tamam, o da iyi. Bir gn bakm
ki merkezdeki heriflerin her biri kral kesilmi. Babakan adaynn, parti
genel bakannn iine gelmiyor, herkes sz sahibi. Bir diyor ki, ya bo ver,
genel bakan belirler. Bitti. te senin demokrasin, genel bakan belirlesine
indirgendi.
M- Kral.
Kral.
Ahlaka gireceiz, erdeme gireceiz. Erdemin kkeni nedir? Toplum mudur, tarih midir, dinsel kitaplar mdr, yoksa ontolojik bir temeli mi var,
yapsal bir temeli mi var, bunlar tartacaz. Tarttmz konudan unu
syleyeyim; Spinozann beinci kitab var. Dikkat edersen orada, genel
Ethicadan epey ayrlr. Biraz zgrlkten sz eder gibi bir hali var. Beinci
164

kitap, Ethica ile pek badamaz. Ethicada, Spinozada zgrlk gremediimi syledim, bunda srar ediyorum. Biz almz, orada evrenin bir kipi
olarak, modus olarak, belirlenmiiz, bilgi edinebiliriz, bilgi edinirken, niye
ediniriz? Bamza gelenlerin neden bamza geldiini reniriz. Bamza
gelmesini nleyemeyiz. Ben yle anlyorum. Yani kafama bir tula dyor. Bunu reniyorum. Usta orada beceriksiz alm. Ya uca koymu
rzgr esmi, ya da alrken elinden kaydrm, kafama tula dm,
gitmiim. Gitmemisem, anlyorum ki tula bama o ustann beceriksizlii
yznden dm. Bu zgrlk deil. zgrlk u: Ben yolda giderken
orada tangr tungur bir alma grmsem, inaat denen olguyu az ok
biliyorsam, oradan bir ksm tehlikeli nesnelerin, isteyerek ya da istemeyerek dtn kestirebiliyorsam, zgrm. Yolun ortasndan giderim
ya da kar kaldrma geerim. zgrlk budur, benim grm. Yani dibinden gideceim, tulay yiyeceim, oy kafam diyeceim, ondan sonra
diyeceim ki, ben bu zorunluluu anladm, yer ekimi var, orada ustann
beceriksizlii var, kafama tula dt.
M- Ben de yle anlyorum. u an bir rzgr var ve rzgrn maddelilii ile
benim maddeliliim bir etkileime giriyor. Rzgr bana deiyor. Bu zorunludur, nk ben bunu yayorum. Bama gelen bir ey bu benim.
Ama benim zgrlm urada balyor. Bama gelen bu eyle nasl
iliki kuruyorum? Yani rzgrn beni etkilemesini nasl belirliyorum.
Ben burada iin iine kendimi nasl dhil ediyorum. Rzgrn bana dokunmas zorunlu. Tpk iimde kanserli hcrenin olmas gibi. Tpk,
arabamla gidiyorum, arkadan bir adam geldi bana arpt. zgr deilim, arpt. zgrlm urada balyor: Ne yapacam, ne yapabilirim.
Spinoza hep zgrl syle tanmlyor. Ne yapmalym eklinde deil,
ne yapabilirim. Ne yapabilirim diyorsa bir filozof, orada mthi bir zgrlk var. Bizim maruz kaldmz eyler vardr, diyor, bunlar zorunludur. Ama u zorunlu deildir diyor, maruz kaldklarmla gireceim
ilikiyi ben belirlerim.
Dediklerin doru ama bunu Spinozann demedii de doru. Uyanklk
yapp bize Deleuzen dediklerini aktaryorsun. Mjdatm akmayaym
diye rzgrdan gitti, Deleuze, dalgalardan bahseder. Der ki, dalga vuruyor
bana, of dayak yiyorum, dvlyorum, dvyor beni dalga. Eer ben yzme renmisem, dalgann ilikilerini renmisem, o ilikiye kout iliki165

ler gelitirebiliyorsam, yzmeyi de becerebiliyorsa, dalga beni dvmez,


ben ona uyarm, o da bana uyar, gzelce deniz sefas yaparm. Bu gzel, bu
doru. Buna bir ey demiyorum ama bunu Spinoza fazla demiyor. Keke
deseydi. Ben ikinliine de sayg duyuyorum. O da bir dnya tasarmdr.
Keke ikin olsaydk.
M- nc, drdnc, beinci kitap, sadece bunu sylyor.
Getir o zaman. Spinoza bir yerde diyor ki, anmsyor musun, mutlu olmak,
gl olmaktr. Bu dil, dorudan doruya Platonun dili. Bilen, doruyu
yapar. Arethe, yani becermek, bir ii yapmaktr, onu baarabilmektir. Biz
onu atmz dnyorum. Erdemli olmak baarabilmek deildir. O,
Kantn daha sonra beceri buyruu dedii eydir. Biz kesin olarak orada
deiliz. Biz bir irade olduuna inanyoruz, setiimize inanyoruz, erdemin
bilgiye eklenmi irade olduuna inanyoruz. Bilgi ile yetinmek yok. Spinoza orada kalyor.
Bugn buray bitirelim, br ders ontolojiye girelim.
Bu kii kavramnn, 20. yzyln nemli bir Alman filozofu var, Max Scheler
diye. Bunlar kayda aldmz iin sylyorum, burada geen kitaplar var.
Mesela Max Schelerin nsann Kosmostaki Yeri65 diye ok nemli bir kitab
var. ok gzel bir kitap, onu mutlaka okuyun. Max Scheler, kii kavramn
en ok ilemi filozoflardan birisidir ve ok iyi bir etikidir. Bizim Bedia
Akarsu, felsefe profesr, o daha ok onu evirdi66. Terimler Szl de
var ya o bayann. Elimize geirdike onu okuyalm ama nsann Kozmostaki Yeri ok grkemli bir kitaptr. Orada insan felsefesine ok gzel bir giri
vardr. Onu sizlere naizane tlemek istiyorum.
Max Scheler ve onun ada olan Nicolai Hartmann, iki byk etikidir.
Max Scheler nceleri ok koyu Hristiyand, Hartmann hi Hristiyan olmad, hep ateist kald. Onun etii kesin olarak zgrlk etiidir, onu gelitirmitir. Trkeye de evrilmedi. Max Scheler de daha sonra ayaklar suya
dedi, son kitaplar daha derli toplu ve gzel. Hn67 diye de bir kitab var.

65

Max Scheler, nsann Kosmostaki Yeri, Ayra Yaynlar, ev: Harun Tepe

66

Bedia Akarsu, Kii Kavram ve nsan Olma Sorunu (Max Scheler Felsefesi'nde Kii Kavram
ve nsan - Olma Sorunu), nklp Kitabevi

67

Max Scheler, Hn, Kanat Kitap, ev: Abdullah Ylmaz

166

Nietzschenin Hristiyanlkla ilgili grlerini, ahlakn soy ktyle ilgili


grlerini, bir szgeten geirir, eletirir diyemiyorum, nk ok yerlerine katlr. ok gen gitti, felsefe iin byk kayptr. Martin Heidegger,
Nicolai Hartmann ok gzya dkmlerdir, ok erken gitti demilerdir.
Kii kavram onundur. Dikkat ediyorsunuz, herkesin hakkn vermeye
alyorum. Mal etmek, armak ok ktdr, bu dnce evreninde, herkesin hakkn vereceksin. Bakn Descartesi beenmem, etmem ama byk
bir matematikidir. Bugnk okullarda okutulan analitik geometrinin
bulucusu Descartestir. Bunun hakkn vermek lazm. Eletireceiz, zaten
grevimiz bu bizim.
nsana antropolojik yaklam, Martin Heidegger, Varlk ve Zamanda onu
yapmtr. Ontolojiyi insandan gelitirmitir.
M- Dersiniz ya Spinoza, her eyi dnr, der. Spinoza, her ey dnr
demez ama yle der: Her ey kiidir. Onu soracaktm size. Siz kiiyi
sadece insan iin mi kullanyorsunuz?
Elbette. Ben, kesin olarak insan iin kullanyorum. Her zaman sylyorum,
ben insan kutsayan hibir grn yannda olmadm. Gklere kartma.
Biz yerdeki nesnelerden bir nesneyiz ve de aman aman da bir nesne deiliz. Bin tane pisliimiz var. Hi kutsanacak bir yanmz da yok. Kendimizi
iyi tanyalm, ona gre konualm, ona gre dnelim, ona gre bir dnya
dzeni kuralm. Bunda srarlym. teki nesnelerin stnde onlar smrmekle grevli yetkili de rahat hegemonya kuracak. Aacn efendisi,
havann efendisi, evrenin, yok yle. nsan, kendi yerinde grmek istiyorum. Yalnz insan, tm tzlerin en karmadr.
M- ok gzel anlatmtnz hocam. Otun kokmas, hayvann kokmas, insann kokmas En kt hangisi kokar?
- nsan.
nsan kokar. Ne gzel deil mi? teki filozoflar syleyememi bunlar.
Arkadam bak, ne gzel hatrlyorsun. Demek ki insan kt kokar. nsan
ok karmaktr, birleiktir, diridir, duyarldr, dnr, istenci var. Onu
tanmakta en ok zorlandmz tz odur. Ama iin te yannda u var: Kii
olmak bakmndan, hayvan sorumlu deildir, ta sorumlu deildir, der,
birileri drr, yerekimi drr, biri tekme atar. Hayvan, igdleriyle
167

hareket eder, ufak tefek yetenekleri vardr ama insan, seer. Onun iin
sulu olan insandr.
M- Ben kiiyi yle anlyorum. Kii, tek. Tek olmasn, o zaman bizim bir
ekilde kantlamamz lazm. Neden tek?
Tabi. Kantlayacaz.
M- Neden Mjdat tek, Ertan tek, alar tek? Onu tek yapan, sadece seimleri olmasa gerek.
Elbette.
M- Spinoza ona g diyor. Var olma gc.
Evrenin yasalar var, onlar greceiz. Bir tan ta olmas kolay, insann
insan olmas ok zor. Ona dikkat edelim. Bir aaca iyi bakarsn, gbresini
iyi verirsin, asn iyi yaparsn, ilacn verirsin, aa en gzel olur. nsan,
ne yaparsan yap, iyi olmayabilir.
M- Burada itiraz edeceim. Aa olmak da, ta olmak da bence bir abay
gerektiriyor. Ta olmadm iin ben kolayca diyebiliyorum ki, ta olmak kolaydr. Aa olmadm iin, aa olmak ok kolaydr diyorum.
Aacn olu hareketini hissetmiyorum. Onun kklerini yaymas, suyu
almas, havayla ilikisi vesaire. Kendini rzgra, yamura, souk havalara, dona vesaireye korumaya kar abas, kim bilir nasl bir mcadele veriyor?
- Oradaki zorluk sre, seme yok.
Bir gln kenarnda bir aa yz metre tede kurumu, bir de hayvan lei
var. Aacn kurumasna nedendir deriz? Susuzluktan diyebiliriz. ok scak
bir iklim, orada aa kurumu. Aa, seimiyle gidip glden su iemezdi.
Hayvan ls iin bunu dnebilir miyiz? Hayvan orada lm, susuzluktan lmtr diyemeyiz. Hayvan igdleriyle suyu grr, gider, ierdi.
Hayvan baka bir nedenle lmtr diyebiliriz. kisinin koullar karsndaki durumu farkl. nsana getiimizde durum tamamen deiiyor. Sadece gln kenarnda olmak deil, insann kuyu kazp suyu bulmas olasdr.
Kazman var, krein var, sen orada yeillik grdn altn kazsan suyu
kartabilirdin diyecek kadar susayan sulayabiliriz. Hayvan sulayamayz, hayvan kaz yapamaz. Hele aac hi sulayamayz, yani seim alanlar
168

ok deiik. Hayvan igdseldir, belli refleksleri vardr, dman alan,


dost alan, reme alan. Kargalar cevizi kryor, bilmem u oluyor, alet
kullanyor, abartyoruz biz. gdsel onlar da, sonuta igdsel. Hayvan
soyuna zek gndermeye, atfetmeye gerek yok. Benim kanaatim, insan
olmak teki nesne alanlarna gre, en azndan ontolojik yaps bakmndan, ok zorluk var. Karmak bir yap.
M- Karmakln anlyorum hocam. Karmak diyebiliriz.
imdi bak, o yasalar grmedik daha. Yasalar greceiz. Yasalar grdmzde yasalar bize tkr tkr syleyecek ve doyacaz. Bak Platunus bir
sr yanllar yapmtr, onu da suluyorum. Onun birden tremesi, birin
ruha dnmesi, ruhun usa dnmesi, usun maddeye dnmesi, yok
byle bir evren.
- Bir de zorunluluk evreninde var olmak, kolay. nk seim yapmak
gibi bir zorunluluk yok. nk senin zgrlk alann tamamen ortadan kaldryor. Zaten baka bir alan yok, bunu yapacaksn, unu yapmayacaksn. O zaman kii yok ortada ve kolay, ok kolay.
Sorumluluun yok.
- Sorumluluk ortadan kalkyor.
Nicolai Hartmann der ki, zgrlk insann yk.
- Doru, ok doru.
M- Konumay u boyuta getirdiimizi dnyorum. Spinoza ey der;
insann doann iinde ayr bir doaym gibi dndler, filozoflar. nsann farkllklarn ortaya koy ama insan ayr bir doa atfetme. Seimlilik, seme, o doann yine bir paras, zellii. nsanda kendini gsteren zellii. Hayvan seemez, bitki seemez ama insan seer. nsann
semesi doann bir zelliidir.
Tabi zelliidir. Tamam Spinozaya hak vereceiz de insan br nesnelerle, ontolojik kalplar ierisinde yerletirirken eit tutacaz, amenna, bir
ayrcalk tanmayacaz ama tutup grtlan da skmayacaz. nsann zel
bir yaratl var. Ta arkadam, gel bakalm sen de insansn, yok yle ey.
Bu, indirgemeciliktir. nsan nasl taa indirgeyemezsen, ta da insana
kartamazsn. Bu yanltr. Varlk alanlarn, kendi yaplaryla inceleye169

ceksin, amenna ama Spinoza dedi diye insandaki zgrlk alann ta gibi,
doa yasalarnn buyruuna terk edemeyiz. Asla edemeyiz. Kesin olarak
direnirim orada. nsan bir ta deildir, ayrca ta dnmez. Dnme
tan ilkelerinde yoktur. O birleiktir.
M- Tabi kesinlikle. Benim sylediim tamamen bu. Taa indirgemek diye
bir ey yok. Kii hocam kii, ta, oradan yola kmaya alyorum. Yani
ben, kiiyi sadece insan olarak deil, bir g olarak aldm zaman, kii
bir gtr, bir g toplamdr. Sizin gcnzle benim gcm farkl olduu iin, siz ayr bir kiisiniz, ben ayr bir kiiyim. Buradaki g, neyi
belirliyor? Seme gc diyebilirsiniz mesela. Seme gc, sizle benim
aramdaki farklar belirtir. Seme, tan bir zellii deildir.
Deildir.
M- Bunu byle koyarsak, o zaman granit, akl tandan fark, onun gc
ile alakaldr. Farkl bir gtedir. Granitle ta ta olmaktan farkllatran, kiiletiren, granit ayr bir kiidir, ta ayr bir kiidir ama ikisi de
tatr. Hatta iki akl ta bile g olarak birbirinden farkldr. Birini
mesela, ekile vurursunuz, tak diye krlr, br drt defada krlr.
O krma, eki vurma, dikkat edersen sen, ben vuruyoruz. Bana vurma
diyen yok.
M- kisine de bir ta dt, daha byk bir ta.
te tatan da saknamyor.
M- Ya da demir dt.
Ne derse dsn, saknamyor. Balarna geliyor bu. Yani yaptklar
ettikleri deil de uradklar ey bunlar. Uramaktan kurtulamyorlar.
Yani daha sert olmu olmas onun bir seimi, usu busu deil, onun yap
dzeni. Benim demek istediim, ona kendinde olmayan nitelikler, ilkeler
yklemeyelim diyorum.
M- Yklemeyelim.
O bamza dert olur.
M- Siz bizim yap dzenimizi aklarken, zincir kullanyorsunuz ya hocam.
te, birleik, dirilik, en sondada seimlilik, semek diyorsunuz. Bu bi170

zim yap dzenimiz. Bu yap dzenini, tan yap dzenine aktarmak,


aklmn ucundan gemez.
Aktarmayalm. Ben onu diyorum. Aktarmadmz zaman da sorun zlyor zaten. Biz insan diyoruz, ite insan, kacaz biraz sonra, ilerine gireceiz, ne halde greceiz. Gklere kartmayalm. Arkadam sen usun, u
yapdasn, sen unu unu yapmaya her zaman hazrsn. zgrlk deyince,
ok kiinin aklna u gelir, iyi yapma. Yok, kty yapma da zgrlktr.
Yani kahraman olmak da elinde, gidip katil olmak da elinde. Olay bu, zgrlk budur. Zaten ktl yapma olanam olmasayd, o zgrlk olmazd. Sen, iyi olmaya dayatlm olurdun, o zaman senin iyi olman da
deil, iyi diyemezdi sana, sen ylesin der kard. nk sen iyi olmak
zorundaysan, iyi olman neden bir ayrcalk olsun?
- O zaman Platonun syledii, bilgelik iyiyi seer, bilge iyiyi seer, durumu da zgrl ortadan kalkyor. Bilge olmak zgr olmamak anlamnda.
Evet. yiyi semek iin iyinin ne olduunu bileceksin ama iyinin ne olduunu bildin diye iyiyi seersin diye bir kural yoktur.
- Platonun nermesi burada bir sakatlk oluturuyor.
M- Doruyu bilen zorunlu olarak iyilii yapar.
yle diyor.
M- Aristo da hayr, diyor. Bilmek yetmez, baka parametreler var ve rneklerini de verir. Bak bu adam biliyor ama yanl yapyor. Spinoza da
bunu sloganlatrm. Bir yazar da bizim Trkenin gzelliini vurgulamak iin o slogan yle evirmi: nsan, iyiye bakar, ktye akar.
Kural deil yalnz.
M- Slogan dedim hocam.
Slogan tabi. Aristonun dedii u; biz iyi eylemde bulunmak iin iyi eylemin ne olduunu bilmeliyiz. Ama iyi olduunu bilmemiz, her zaman iyi
eylemi yapmamz salamaz. Bu kadar basit.

171

11.Gn
Dil oyunlar

Geen konulardan iki tane ek yapalm ve konumuza devam edelim.


Birincisi u: Biz nesneyi bilmeye alrken, nesne zerine konumaya
alrken, yarg vermeye alrken, anlmzda neler olup biter, onun
zerinde fazla durmadk gibi geliyor bana. Duyu verileri geldi, bir neden,
etki bants ierisinde, sinirlerimiz onu alma-aktarma edimi ile anlmza aktard, anlmz, dnceyi retecek gereleri elde etti. yi de orda
neler oluyor? Bir dnceyi ediniyoruz, bir yere koyuyoruz onu. Nasl
koyuyoruz, paketliyor muyuz, bir kapal kutuya m koyuyoruz, nasl duruyor orada? Geldii gibi duruyorsa, geldii gibi gider. yle deil, bir eyler
oluyor ki o bizim anlmzda bir imge olarak, bir anmsama nesnesi olarak kalyor. Kalabilmesi iin olumasnda bir eyler oluyor olmal.
Burada en nl rnek, benim anmsadm, John Lockeunkidir. John Locke, duyu verilerini alr, dnce ile onu sentezler ama nasl olur o hi belli
deildir. Ondan sonra der ki, szler, dncenin temsilcisidirler, iaretidirler. Dikkat buyurun, szler, terimler, kavramlar, anlmzdaki dncenin
gstergesidirler, iaretidirler, imlemidirler. Orada bir dnce var, onu
edindik, dnden edindik. Edindik de biz onu una, buna, tekine aktarabilmek iin szler kullanyoruz. Szler, terimler, kavramlar, o dnceyi
bakasna aktarmamza yarar. e oradan balyor. yi de sen sert olan bir
nesne grdn, bu nesne serttir dedin, tamam. Ama ona ta demeden nasl
kafana koydun? On gn sonra ta anmsadnda ta neyle anmsayacaksn? Sert bir nesne idi. Sert bir nesneydi dedik mi, evrenimizde yzbinlerce sert nesne var, hangisiydi? Biz hangisine ta demitik? Demir de sert,
kaya da sert, kaya da sert, bir sr sert nesne var. Biz, hangisine ta demitik. Ta dememisek onu nasl anmsyoruz? Demek ki sertlik niteliiyle anmsamaya kalktmzda uvallyoruz. Tatllk niteliinden gidelim.
Bal, tatldr. yi, dnyada tatl binlerce nesne var, yiyecek var. Ne yapacaz? Biz birisine bal dedik ki bal dediimiz zaman anmsyoruz. Bir eyler
oluyor burada. Demek ki niteliklerle adlandrma, bize hibir anmsama
koulu getirmiyor, salamyor.
Us dediimiz yap dzenimiz dilsiz alamaz. Siz bir nesneye sert demekte zgr deilsiniz, yumuak demekte zgr deilsiniz. O sertse serttir,
tatlysa tatldr, kokuyorsa kokuyordur. Biz konuma yaparken nitelikleri
aynen dile getirmek zorundayz. O uylamla yle ya da byle olmaz. Ama
ad verirken uylam var. Ta derken biz zgrz. Bir uylamdr, ta deriz.
173

Sert bir nesneye biz ta deriz. Franszlar, baka bir ey der, ngilizler bir
ey der. Ama ngilizler de o dedikleri nesneye serttir derken bizim taa
sert dediimizi anlarlar. Nesne zerindeki yarglarmz keyfi deildir, uylamsal deildir, nesneldir. Ama ad verme nesnel olarak dnemeyeceimiz kadar keyfidir. Ona biz toplumsal bir olgu deriz. Biri ta der, tekiler
de onaylar ite dil olumutur.
Motorlu tatlar yoktu, ulam ne ile oluyordu? Klasik nesnelerle, at, eek,
katr, deve gibi. Motorlu tatlar devreye girdi, derken baka eyler devreye girdi. ehirlerde yoksul insanlarn bindii aralar tredi. Oradan bir
rtkan barmaya balad. Birisi dedi ki o araca, dolmu. Baka dilde yok.
te bir uylam. Dolunca yryen ara, gzel de bir ad. Aracn zelliine
hi dokunan yok, araca u bu diyen yok. Ama diyor ki, bunun ilevinden
dolay, dolunca giden ara, dolmu. Siz dolmu terimini kullanmadan bir
kimseye o dolmuu aktaramazsnz. Kendi anlnzda onu tekrar anmsayamazsnz. O dolmu diye yazlmsa oraya, onun imgesi olumutur.
Nasl olumutur? Bir kapal ara, otobs, minibs cinsinden, yannda bir
rtkan, bir kuyruk olumu, bir levha var, falan yere gidiyor. Tamam
diyorsunuz, bu dolmu. Szckler, bir boluu dolduruyor.
Taklit dendi olmad, yknmeyi Trke olmasna ramen renemedik,
birileri kt dedi ki, akma. Herkes akma diyor deil mi? te bir sz,
kimi zaman tutmaz, kimi zaman da oturur. Muhakeme-i Temyiz, elli sene
nce Yargtay deseniz bir kii anlamazd, bugn Muhakeme-i Temyiz
deseniz bir kii anlamaz. Oysa ikisi de ayn. Bugnk Yargtayn kapsnda
da Yargtay yazld. Nasl oldu bu? ura- Devlet desek, ka kii anlar? Bu
Dantay. Birileri de km, parlamentoya kamutay demi, tutmam.
Orada Trkiye Byk Millet Meclisi yazl, kamutay yazl deil ama onun
Trkesi kamutaydr. Demek ki orada bizim imgemiz kamutay deyince
meclise doru gitmiyor, havada kalyor. Yargtay deyince Yargtaya gidiyor, Dantay deyince Dantaya gidiyor, cbbeli bir ksm adamlar, ktipler, daktilolar, duruma odalar vesaireye gidiyor.
Bizim usumuz, dil olmadan alamaz, mmkn deil. Birisi onu saptamaya yaryor, dil olarak, birisi de onu retmeye yaryor. Ad verme eylemi
olmadan bir ocuu aramayz, o hep X olarak kalr. Ad verdiimiz zaman onu arrz. Augustine, tiraflarda ocukluunu anlatrken yazyor:
nsanlarn baz nesnelere baz adlar verdiklerine ve hangi nesnenin ad
174

sylense ona doru yneldiklerine dikkat ettim ve belli bir nesneyi gstermek istediklerinde kardklar sesin, o nesneye verdikleri birer ad
olduunu anlayp bunu belleime yerletirdim.68 Bu anlatm Wittgensteinn ok houna gitmi69. Wittgenstein gzel bir filozof. 20. yzyln
bata gelen filozoflarnn Nicolai Hartmann, Max Scheler, Martin Heidegger, Ernst Cassirer bir tanesi de odur. Dehetli bir filozoftur. ki dnemi
vardr. Resim dnemi var. Orada diyor ki, d nesneleri alrz, ona ad veririz aynen onu yanstrz. Bu birinci dnemi. ok atlayarak sylyorum,
ikinci dneminde diyor ki, Augustinee sapland yerde, dili konuma
iinde, kullanm iinde deerlendiririz, bir nesnenin ad nemi deildir. O
nesne ile ilgili bizim dncemizi kullanm ierisinde syleriz, o zaman
anlam kazanr, diyor, ikinci dnemindeki Wittgensteinda. Bugn felsefede
arlk kazanm olan, teki dilcileri etkileyen yn budur. Kullanm iinde
dil. Orada der ki, dil ailelerinden ne anlyorsunuz? Oyundan ne anlyorsunuz? Oyundan ok ey anlarz, diyor.70 Futbol bir oyun, kumar bir oyun,
bri bir oyun. Peki, ne var, bu oyun dediimiz zaman? Biz onu nasl kullanmsak yledir, diyor. Oyun diye bir ey yoktur, diyor. Bu onun gr,
aktaryorum sadece. Bana sorsanz, eer o oyun deilse ne diye oyun ad-

68

Augustinus, tiraflar, ev: idem Drken, Kabalc Yay, 2010, s.37

69

Augustnus rneinde ocuk, szlerin kullanmn nceden bilmedii iin, o gsterime


Wittgenstein, gsterici retim demiti. Ama ikinci rnekte rak, szlerin kullanmn
nceden bilir. Bu durumda yaplan ise gsterici tanmdr. Buna yukarda ayn anlamda
olmak zere yalnzca aklama denmiti. Gsterici tanm, szn kullanmn, anlamn
aklar. Buna gre, rnein usta Tula! diye seslendiinde ki bunun anlam bu diloyununda Tula getir!dir ran tulay getirmesi, sesleniin kullanmn, anlamn ortaya koyar. Bu dil-oyununu anlayan biri olarak rak, bu dilin kullanm tekniini daha nce renmi olmaldr; yani hangi nesneyi getireceini. Bu yzden o, yaplan aklamaya
uygun tepkiler verir. Belirli bir dilde bulunan dil oyunlar, bu oyunu oynayanlarn, bu dili
konuanlarn, bu oyun iindeki yaam biimini gsterir. mer Naci Soykan, Felsefe ve
Dil - Wittgenstein stne Bir Aratrma, Mvt Yaynclk

70

Bu benzerlikleri nitelendirmek iin aile benzerliklerinden daha iyi bir ifade dnemiyorum; nk bir ailenin yeleri arasndaki eitli benzerlikler: Yap, ehre, gz rengi, yry, huy, vs vs ayn ekilde st ste gelir ve apraklar. ve yle diyeceim: oyunlar
bir aile oluturur. Ludwig Wittgensten, Felsefi Soruturmalar, ev: Deniz Kant, Kreyel Yay. stanbul 1998
Felsefi Soruturmalarda dili belirlediimiz ey dil oyunlardr. Dil oyunlar ile Wittgenstein yapc eleri deil, dile ilikin btn etkinlikleri ifade eder. Bylece birinci dneminden farkl olarak tek bir kurala dayal olarak ortaya kan, sabit, deimez dil anlayn dilin mozaik yapsn- terk ederek, kullanm ierisinde, kendi kurallar ile eitli ekillerde belirlenen bir dil oyunu kuramn benimser. Ayegl Yldrm, Wittgenstein
Felsefesinin ki Dnemindeki Fikri Farkllklar, Ankara 2008

175

n verdin, diye sorardm. Bir ey var ki ona oyun dedin. At yarna oyun
demisin, brie de oyun demisin, futbola da oyun demisin, birdirbire de
oyun demisin. Bir ortak yn var, bir tz var ki oyun demisin, diye
diretirdim ben. Ama yle demiyor o, kullanm iinde gider, diyor.
Felsefenin gzellii u; binlerce gr bileceksin, duyacaksn, tartacaksn, dneceksin. Krn keyi belledii gibi bir ke ktdr, deil.
Wittgensteinn ok grlerine katlmyorum ama sylediim gibi, ok da
byk bir filozof. Benim beynime de byk katklar olmutur, sizin de
olacaktr. ok gzel iki kitab, brleri de evrildi, yayndadr, onu salarsnz, alrsnz. Birisi Soruturmalar71 diye geen, sylediim kitabn addr,
nl bir kitaptr. teki de Tractatus72 denilen ilk kitabdr. Bir gn ayaa
kalkm, geziyor odada. mezliini Russelln yannda yapt. Bir ara Russella dnm, demi ki, ben dahi miyim, deli miyim? Russell ok zeki
adamd. Demi, ikisi de olma ihtimaliniz ok fazla.
Bu kii kken olarak Avusturyalyd. Gitti, ngilterede felsefe yapt. Bilgi
vermek iin sylyorum Birinci Dnya Harbine girdiinde AvusturyaMacaristan mparatorluu, Osmanllarla balak olarak, bu vatanda da
gider Yahudi kkenli olmasna karn, orduya yazlr, aslanlar gibi gider
vatann savunur, tutsak der, talyaya gtrrler, Monte Cassinoda
yatar, o nl Thomas Aquinasn manastrnn olduu tepede hapis yatar.
Sonra da kurtulur, felsefeyi srdrr. Bir ksm skntl ilikileri vard,
biliniyordu, rahatszd. lrken de btn tandklarna iletilmek zere;
syleyin onlara, muhteem bir yaamm oldu. Byle bir para sunmu olaym. Babas byk bir makine trstnn sahibiydi, zengindi. Be kuru
almad. Gitti kylerde retmenlik yapt. Gerekten de gz kamatrc bir
yaam olmutur, kim ne derse desin. zverili, askerliini yapm, retmenliini yapm, kimseye eyvallah etmemi, felsefesini de yapm, gmbr gmbr gemi gitmi.
Demek ki biz, dil olmadan dnemeyiz. in zeti bu. Lockeu da yok
saymyorum. Tabi ki szler dncelerimizin simgeleridir, iaretleridir
ama dncelerimiz baka bir eyin iareti olduu iin o da iarettir. Ben,
71

Ludwig Wittgenstein, Felsefi Soruturmalar, Metis Yaynlar, ev: Haluk Barcan


Ludwig Wittgenstein, Felsefi Soruturmalar, Totem Yaynclk, ev: Deniz Kant

72

Ludwig Wittgenstein, Tractatus, Yap Kredi Yaynlar

176

imdi aa dediim zaman, kafamdaki aa dncesini dile getiririm ama


niye getirim? O aa dncesi evrendeki baka bir olguyu dile getirdii
iin, yoksa durup dururken deil. Sz, ncelikle bir nesnenin simgesidir,
iaretidir ya da gstergesidir. Bol bol terim kullanyorum ki bunlarn hepsi
geiyor felsefede. Ama ikincil olarak da dncenin gstergesidir, bakasna aktarmaya yarar.
Dilsel felsefe ve dil felsefesi diye iki tane felsefe dal var bu alanda. Bize
okullarda ne retirler? Ali, cam krd. Bu tmcenin gelerini bul. Ali, zne; cam, belirtili nesne; krd da yklem. Takn yklemler evreni. Bize
okullarda nesnenin iyaps ile ilgili yarglar kimse anlatmad. Cmlenin
gelerini bulunuz. Olay hep bunun zerine kuruldu. Dilci arkadalar, zaten
bunu bilebildiler, daha tesini bilemezlerdi, knamyorum. Ama biz orada
kalamayz. Nesnenin yaps ile ilgili yarglarmz, ok ok arlk kazanr ve
biz orada dururuz. tekinin zerinde yle bir geerken dururuz. Takn
yklemler, erdem alannda tabi nem kazanyor. Soru var m?
M- Soru yok da bir ey eklemek istiyorum. Dil ve toplum arasnda bir balant dnyorum. nsanlar, bir dnem, kurmaca yapyorum, dilsiz
olabilirler mi? Sonra cevap veriyorum, olamazlar. nsann dilsiz olduu
bir an hayal edemiyorum. O zaman insan hayal edemiyorum. nsann
oluumuyla dilin oluumu, rtyor. nsan dili sonradan renmi
deil. Dil insan insan yapyor, insan dili yapyor. Birbirini yapan sre.
kincisi, ilkel dediimiz, yaban topluluklarn dillerini incelediimiz zaman, yirmi-otuz szckten oluan bir dilleri var. Gayet de iyi anlamaya, bir nesnenin bazen on tane, krk tane kipi var, bazen krk nesne bir
imle anlatlyor. ok basit bir dil ama inanlmaz derecede anlalyor.
Mesela ben hep antropologlarn nasl o dilleri kolayca rendiklerine
armmdr. Yok ki diyor, krk tane szck var. Onlar rendin mi,
dillerini renmi oluyorsun.
- Nesnelerle ilgili olan ksm tamam ama nesnesi olmayan, tzler, kavramlar, iliki adlar... Bunlarn beyinde izdm yaratacak durumlar
da yok. Var da herkeste farkl bir karl var. znt, ak, demokrasi
vesaire, bunlar nesnesi olmayan kavramlar.
Bir kere ben onun nesnesi olmadn dnmyorum. Sylediklerinizin
hepsinin bir biimde nesnesi var.
177

- Tabi var ama sonuta belirgin bir nesne deil.


Somut deil. Eylemler somut nesneler deil ama nesne bal gibi. Bunu daha
nce konutuk. Bantlara gelince, bantlar biz gryoruz. Gnlk yaantmzda, ilikilerimizde hep gryoruz. ki nesne gryoruz, bunlar ok
benziyor birbirine, benzer diyoruz. Eit diyoruz bazen, lyoruz, tartyoruz, ikisi de on kilo geliyor, biimleri de benziyor. Uzunluunu lyoruz,
arln lyoruz. Bu ilikileri biz, bir biimde saptayabiliyoruz. Dil de
zaten bir gnde olumam. Onu da bilmek gerekir. Diyelim Trke. Ben
stnde alyorum, esiz, ok gl bir dil. Gerekten stnde sknt
ekilecek hibir anlatm zorluu vermiyor insana. Sylemek istediini tak
diye syleyebiliyorsun.
- Bir selamlama kelimesine rastlamadm mesela Trkede. Byle bir
kelime yok bildiim kadaryla. Belki de toplumsal ilikilerinde byle
bir yaklam yok.
M- Merhaba73 diyoruz.
- Merhaba diyoruz, selam
Gnaydn diyoruz. Dil kurumu iki ekilde gnaydn ve tnaydn diye kartt bunu.
- Tahmin ediyorum yeni.
Yeni, bir. kincisi de o yine Arapann basksn yaad. Arapa biliyorsun,
selam, bildiimiz selam deil. Bizim selamdan anladmz deil. Selam, s, l,
m, teslim. Ben sana kendimi brakyorum, sana balanyorum, ben senin
kulun oluyorum anlamna geliyor74. Mslman, teslim olan demek. Selam

73

Arapa mar ab '" ferahlkla' (karlama sz)" fiilinden alntdr. Arapa fiil Arapa
r b kknden gelen ra ab " ferah ve geni olma" szcnn zarfdr. Sevan Nianyan, Szlerin Soyaac

74

Selam: Arapa slm kknden gelen sal m " 1. sa ve salam olma, gvende olma,
bark olma, 2. salk, selamet, bar, gvenlik" szcnden alntdr. Arapa szck
Arapa salima "sa ve salam idi" fiilinin masdardr. (NOT: Bu szck Akata ayn anlama
gelen al mu veya ulmu szc ile e kkenlidir. Akata szck Sumerce ayn anlama
gelen silim szc ile e kkenlidir.
Teslim: Arapa slm kknden gelen taslm " 1. sunma, tm haklarn birine devretme, boyun eme, 2. selam verme" szcnden alntdr.

178

veriyorum, ne diyorum sana, ben kendimi sana teslim ettim. Teslimlik


burada bir olumlu, pozitif bir ey deil. Belki biraz sana gveniyorum
anlamna gelebilir ama teslim olmak anlamna geliyor. Arapadaki selam
pek pozitif bir durum deil.
- Trkede byle bir kelime yok. Geriye doru baktmzda o toplumsal
ilikileri de anlatyor. Bu kelimeyi bulamaymz, byle bir kelimenin
olmay. Gnaydn belki var ama
M- yi gnler var.
- Tahmin ediyorum bunlar bir selamlama kelimesi deiller ve yeniler.
Yeniler doru. Bir de unu kendimize sylemek zorundayz, hani itiraf
diyorsunuz ya, arkadam senin dilin dinsel nedenlerle Arapann etkisinde kalm, yzde doksan dokuzu Arapa olmu. te yandan dinsel bir neden olmamasna karn, sanatsal diyelim, kltrel diyelim, Farsann etkisinde kalm. Byle bir yap, Sultan Mahmut, Gazneli hkmdar ve byk
hkmdarlardan da saylr. yle cihangirlerden saylr, bu adam Firdevsinin ehnamesini yaprak yaprak, sayfa sayfa ereveletmi, saraynn
duvarlarna asm. ehname bittiinde, kendisine sunulmu, uvalla dl
vermi.
- Tersi sylenir, ok fazla itibar etmedii, Firdevsinin krld sylenir.
Firdevsinin umduu kadar olmad sylenir. Firdevsi, develer yk altn
bekliyor nk75, martlm hazret. Arkadam peki ierii nedir bu,
ehnamenin? Trklere kfrdr, batan sona. Senin cihan apnda devlet
adamn buna dl veriyor. ereveleyip sarayna asyor.
- Geri gzel taraflar var, ayr mesele.

Mslm (o. Mslman) Arapa slm kknden gelen muslim " teslim olan, islam
olan" szcnden alntdr. Arapa szck Arapa isl m " teslim olma, direnmeme,
islam dini" szcnn ifl vezni (IV) failidir. Sevan Nianyan, Szlerin Soyaac
75

eserinin her beyti karlnda bir dinarla dllendirilecei sz yerine getirilmeyip de


dinar yerine her beytine bir dirhem verilmesi Firdevsyi son derece zd. ahname, Kabalc Yay, s.31
Nizm-Yi Arznin ehr Mahledeki aktarmlarna gre, Sultan aire 20.000 dirhem
hediye etti. Beklentilerini karlamayan bu ba karsnda zlen air, hamama giderek
iki iti ve ald dirhemleri oradakilere datt.

179

Bu yani. Sonuta ne olmu, Araplarn bugn dnya apnda bir ozanlar,


romanclar, tiyatro yazarlar yok. Ama sen kul olmusun kardeim. unu
anlarm, Shakespearee hayran olmak olaandr, byk bir air, Dostoyevskiye hayran olmak olaandr, ama Araplarnkinde ne vard da hayran
oldun kardeim? Dilini teslim etmisin, Arap ne dediyse onu demisin.
Osmanlca diyorlar, arkadalar Osmanlca diye bir dil yok.
- Osmanl Trkesi.
Olay bu. Oradan aldn, oradan aldn, byle dil olur mu? Hukuk fakltesine
kaydoldum, ilk gn gittim oturdum, byle bakyorum. Medeni hukuk profesr geldi, aptal aptal bakyorum. Bir ara kendimi El-Ezherde hissettim.
Dedim herhalde El-Ezher buras, hi Trke yok. Sonra kendim aratrdm,
Trke ile sylenemeyecek hibir hukuk terimi yok. Hukukun kendisi
dahil, tze. Tzk diyorsun ya bal gibi. Bir biimde diyorsun ama gerekten demen gereken noktaya gelince hukuk deyip dayanyorsun, anlamadan stelik. Binlerce kiiye git sor, hukuk ne demek, kanun ne demek,
uvallayacaktr. Ama kullanyor.
- Aslnda biraz da onu sormak istiyorum. Kullanyoruz ama kafamza
yerletirdiimiz, ok da o ilikiyi tanmlamyor.
O yle gidiyor. Senin dilin ne olmu, hani u terimin karl yok dedik. ki
bin sene stn rtmsn ve utanmazca, onursuzca, aalk duruma
decek kadar.
- Geri olsayd yine halk ozanlarnn dillerinde, bir yerlerde rastlardk.
Elbette. imdi (Vilhelm) Thomsen Orhun abidelerini zd. Orhun abidelerindeki dil kadar gzel dili daha dnyada hi kimse bulamam, herkes
sylyor bunu. Senin prl prl, byle gkyznden szlm gibi bir dilin
var. O gzellik hibir dilde yok. Ama sen bunu ne yapmsn? Gtrm
atmsn Araplarn stne. Trk Dil Kurumunun szl, can zerine
yaprak aklama var. Can Farsadr. Can zerine o kadar terim yapmsn, yazk! Can kt deriz, can boazdan gelir deriz, can skld deriz, can
cehenneme deriz, binlerce. Bu emei kendi dilinde yapsaydn ya. Aristonun Canllar zerine, Latincesi Anima. Kendi diline bak byle olmu.
ah smail, Yavuz Selime mektup yazyor, prl prl Trke ile, bizimki
Farsa. Biz dilimizi unutmuuz. Hani Ziya Gkalpin bir iiri var. Diyor ki,
180

Hinte yazmz, ince yazmz, Trke ile de birka hece yazmz76. O


nedenle de evreni tanmamz da yle olmu.
- Ama gramer deimemi.
Deitirememiler.
- Trkenin sentaksna, sz dizimine dokunamamlar ok fazla. Hatta o
Arapa tamlamalar geriye dnm. Sentaks yerinde duruyor, ok da
salam bir ekilde duruyor.
Byklnden duruyor.
- Aldmz kelimeleri de bu ekilde yapyoruz. Can yine eklemeli bir
dil olarak kullanyoruz. Canllar, cansz Onu da kendi sentaksmza
uyduruyoruz, kolay bir ekilde. Artk bizim olmu o kelime.
Dirilik diyoruz, yaamak diyoruz. Orta Asyada srmek demiler. Bu can
yerine kullanabileceimiz alt yedi tane de szcmz var. Bizim Anadoluda derler, sayrl birisi iyi olduu zaman, dirildi kalkt derler. Sala
kavutu anlamna gelir. Saaltm evi deil mi, hastane diyorsun. Saaltm
evi desene. Trkesi bu. Araplamz, onu konutuka cennete gittiimizi
sanmz. Her Arapa terim bizi oralara doru gtrm gibi gelmitir. O
dogma sizi bomu.
***
imdi bugn bir de ana konulara gemeden, bilin ne demek arkadalar?
Bilinten ne anlyoruz.
- Bilme yetenei.
Acaba? O zaman niye bilgi dememiiz de bilin demiiz?
- Bilme yetenei, bilme deil de

76

Bazen Hintli bazen inli olmuuz


Arap Acem Frenk dinli olmuuz
Ne bir Trk hukuku Trk felsefesi
Ne Trke inleyen bir air sesi
air hkim gelmi bizden de oka
Kimi Farisi yazm kimi Arapa
Franszca, Rusa, ince yazmz
Trke ancak birka hece yazmz

181

Yani bilinci siz bir yap dzeni olarak gryorsunuz.


- Evet.
ok kullanlan bir szck. Hocam siz ne diyorsunuz?
E- Bir eyin farknda olmak, hocam. Kendinin ya da bakasnn farknda
olmak.
Ayrdnda olmak.
E- Ayrdnda olmak, belki.
yle diyelim, bilgi de bize bunu salyor. Bir nesneye aa demisek, baka bir nesneye ta demisek ayrdna varyoruz. Ama yine de bilin diyoruz, bilgi deil. Bilginin daha zelliklerine geeceiz, ak seik olmas
gerekir. Bilgiyi daha tam bitirmedik, nk bilginin bir taycs olacak,
bilginin duyumlara kapal olduunu greceiz. u ontolojiyi bir geelim,
dnerek gideceiz. Yalnz, bilgi ile bilin arasnda bir ayrm yapyor gibi
geliyor bana.
- Bilin bilgi gerektirmiyor.
Bu bir psikoloji, yok Freudtur, Adlerdir bir sr adam var, bilinalt, bilind, falan terimleri var. Bilgi d, bilgi alt demiyoruz da neden hala o
terimler kullanlyor. Bilind olarak yapld, bilinaltna saklad gibi
kullanmlar var. Gnlk yaammzda srekli kulland terim olduu iin
stnde duralm. Bilinten ne anlyoruz ya da ne anlamamz gerekiyor.
Ayrdnda olmaya katlacam ama neyin ayrdnda, nesnelerin olmamal.
Onu bilgi salyor bize. Nesneyi amalyz ama nereye gitmeliyiz? Nesnelerle ilgili bilgimiz, kesin bilgidir. Bilgi, bize ak seik olarak evreni tantmaya yeter olmaldr. Aksi halde, sylemitik, bilgi olmazd. Bilgi, doru
olandr.
M- Edimlerle alakal hocam.
Herhalde. Biraz geliyoruz galiba. Neyin ayrdnda olmak? u Aristoya
biraz dnebiliriz. Bilmek, eylemek iin gereklidir ama yeterli deildir,
diyordu Aristo, deil mi? Acaba ne diyor o Aristo kardeimiz? Tekrar aalm. Bir eylemin iyi mi kt m olduunu bilmemiz, iyi eylemi gerekletirmek, yapmak iin kouldur. nk bir eylemin iyi olduunu bilmeden
onu yapma gereinde olduumuzu dnemeyiz. Ama diyor Aristo, adm
182

atyor. Bir eylemin iyi olduunu bilmek, onu yapma gvencesine kavuturmaz, ktsn de yapabiliriz. Buradan gidelim bilince.
- Dediim gibi bilin, bilmeyi gerektirmiyor.
Gerektiriyor gibi geliyor bana. Aksi halde bilin olmazd. Bilinlilikten sz
ediyorsak, onu bileceiz. Bilmediimiz bir evrende bilinli olduumuzu
syleyemeyiz. Sokratik bilmeme bilinci var. Sokrat diyor ki, ben bilmediimin bilincindeyim, bilmediimi biliyorum, bilmediklerim var benim. Bilmeme bilinci var onda. Bildiklerim de var diyor ama bilmediklerim daha
ok, ben onlar bilmediimi biliyorum. Atinallara diyor ki, siz bilmediklerinizi bilmiyorsunuz, bilmediklerinizi bildiinizi sanyorsunuz. Aramzdaki
fark bu, gelin bunu tartalm, diyor. Orada syledii odur. Durum bu olunca, nasl bir adm atmamz lazm? Ben Sokratn, Platonun byk admlar
attn dnmyorum. Buna ne diyebiliriz. Bilgi eer nesnesiyle uyumuyorsa, zaten bilgi deildir. Bilgi doru olmak zorundadr, yanl bilgi
olmaz. Onu dilciler kullanyor, atyorlar. Yanl bilgi, doru bilgi olur mu?
Bilgi, bilgidir ve bilgi, doru olandr. Yineleyelim bunu ama bu bizim iin
yeterli olsayd, bilgili adam derdik. Milyonlarca bilgili adamn bilinli olmadn biliyoruz.
M- u olabilir mi? Bilgi var, bu bilgiyi eylem alannda kullanma var. Edimselleme dediimiz ve tamamen kiiye ait bir zellik. Bunun gereklemi haline, edimselletirilmi haline bilinlilik hali diyebilir miyiz?
Diyebiliriz evet. Bilgi-eylem ilikisinde bir eylemde bulunuyoruz. Biz eer
eylemimizi dorudan bir bilgiye dayandryorsak, bu dayandrdmz
biliyorsak, eylemimizi de bu bilgi dorultusunda yaptmza inanyorsak
ya da biliyorsak bilinliyiz demektir. Aksi halde uyurgezeriz demektir.
Syleyelim aka, bir din profesr, adam kyor saatlerce konuuyor.
Tek cmlesi doru deil, olamaz, maval anlatyor. Bu adam insanlara yn
veriyor, eylem yapyor, kitaplar yazyor, konferanslar veriyor. Peki, bu
adama bilinli diyecek miyiz biz? Bilgisi bilgi deil, eylemi eylem deil,
bilinli diyemeyiz biz buna. Biz bu adama uyurgezer diyeceiz. Bir kere
bildii bilginin bilimsel bilgi, evren bilgisi olmas art. Eyleminin ona uymas art, bilinli adam biz buna deriz. Glyorum, ben diyor, falan kitapta
okudum. Trk Tarih Kurumu basm, Nizamlmlk. Byk Seluklu mparatorluunun en byk sadrazam, Acem kkenli adam. Melik aha senin
183

klcn varsa, benim de kalemim var demi. Ben kalemi ekersem senin
klcn tez yklr demitir. Kstaha byle diyebilen bir adam. Bu adam
biliyorsunuz, Melikahn kars Terken Hatun katlettirdi. Sk bir Trk
kzyd o, Karahanl kzyd. Bunun saygsz tutumuna, kstahlklarn gtrmedi, yok etti. Nizamlmlkn yazd bir kitap var, Siyasetname77.
ok nl bir t kitabdr. Bu konuya yeri geldike dokunacam, tarihte
tler vardr. Bunlar padiahlara, byk insanlara tler vermilerdir. Bunlardan bir tanesi de Beydebann Kelile ve Dimne. Padiaha ttr
o, Hindistan padiahna akl verir. Kutadgu Bilig, Yusuf Has Hacibinki.
Tamamen bir bilgelik kitab olduu iddiasndadr. Batan baa da mavaldr, onu da syleyeyim. Baka bir ey olmad iin ona sarlmz. Bakn
diyor ki Nizamlmlk:78 Halife merin lm srasnda olu Abdullah,
babasna diyor ki ka gn sonra bana gzkeceksin? O da diyor ki, gn
iinde gzkrm, yani ryana gelirim. Aradan geiyor on iki yl, baba
ancak o zaman gzkyor. E baba diyor, byle demitin. Bilgelikten bahsedeceim de onun iin sylyorum. Gelememi halife. Neden gelememi?
Halife iken, Badattaki Dicle nehri zerinde bir kpr varm, orda da bir
delik varm, koyun srs geerken koyunun biri basm, aya yaralanm. O yaralanmadan dolay on iki yldr yarglanyormu ve gelememi79.
imdi bu bir bilgi arkadalar. Bu bize ok byk bir siyaset kitab diye
yutturulan bir kitabn bir blm. Bunu yazan adamn her yazd ne olabilir, bilinci ne olabilir? Maval, gazel.

77

Nizaml Mlk, Siyasetname, Trkiye Bankas Yaynlar, ev: Mehmet Taha Ayar
Nizaml Mlk, Siyasetname, Dergah Yaynlar, ev: Nurettin Bayrutlugil

78

evirmeni Mehmet Altay Kymen, Kltr Bakanl Yaynlar, basks yok.

79

Babacm seni ne zaman grebilirim?


teki dnyada.
Daha abuk grmek istiyorum.
Ey oul, dnyadan ayrldmn birinci, ikinci veya nc gecesi ryanda grebilirsin.
On iki yl getii halde onu ryasnda grmedi. Bu sralarda Abdullah (r.a) bir gece babasn ryasnda grnce sordu:
Babacm gece sonra seni ryamda grebileceimi sylememi miydin?
Sevgili olum, Badat yaknlarnda bir kasabann eskimi bir kprs varm, memurlarm onu dnp tamir ettirmemi, koyunlar kprden geerken, birinin aya bir delie girmi ve krlm. Ben de bu gne kadar onun cevabyla megul idim, diye cevap verdi."
Nizaml Mlk, Siyasetname, Dergh Yaynlar

184

Baknz, bilin dediimiz ey bu. Toplumsal alanda bilin, bir eyi tam
biliyorsak ve bu bilince gre eylemde bulunuyorsak, bilinliyiz demektir.
Deriz ki, bu bilinsiz hareket ediyor, gidiyor kendi snfn tekmeleyerek oy
kullanyor. Bilinsiz deriz. Bilinli kii, kendi snfnn karlarn ngrerek oy verendir ya da siyasal eylemi gsteren kiidir. Yapt iin olgulara
uygun olduunu bilen adama biz bilinli diyoruz. Kabul edebiliyor muyuz?
Bir ii gider, bir patron partisine oy verirse bilinsizlik yapmtr. Topluma bakyorsunuz, ben biliyorum diyor, sylemek de pek gerekmiyor ama
insanlarn yzde doksan dokuzu bu. Hele bir tartn da grn. Toz kondurmuyorlar.
***
imdi evrenin yapsna, ontolojiye dnelim. Onto varlktr, Greke. Sz
edilen bilgi, yani ontoloji, loji (logia) bilgi demektir. Ontoloji, burada evrenin bilgisi demektir. nk onto, varlk dediimiz kipten ibarettir. Bizim
elimizde, 20. yzylda, yeni ontoloji ve temel ontoloji diye iki byk rnek
var. Birisi Nicolai Hartmannn yeni ontolojisi, birisi de Martin Heideggerin temel ontolojisi. Bu ontolojilerin ikisi de benim iin anlalmaz bir
ekilde, Grek ontolojisine dayanyor. Yani katmanl ontolojiye dayanyor.
Bu evrenimizi katman katman gryorlar. Yani ok kabaca sylemi olalm, en altta, temelde bir inorganik tabaka var, bunun stnde canllar,
diriler tabakas var, onun stnde duyarllar tabakas var, bunun stnde
dnenler tabakas, tin tabakas var. Biz, insan olarak diyelim, bir sr
tabakalarn en stnde oturuyoruz. Acaba evrenimiz byle midir? Acaba
evrenimiz bu arkadalarn dnd gibi midir?
rnek olsun diye syleyeyim, Aristo bir tanm teorisi gelitirmitir. Tanm,
Aristoca udur: Cinse ayrm ekleriz. Bu ne demektir? Cins, bir soyun bir
trn addr, mesela hayvan, buna ayrm ekleriz. Nedir ayrm insana geerken, akla, usa sahip olmak. O zaman cinse ayrm eklediimizde yaptmz ey bir tanmdr. Dzenleyelim yle bir: Usu olan hayvana insan
denir. Byle bir tanm. Bu Aristotelesin nl tanm teorisidir, cinse ayrm
ekliyorsun. Ayrm insandan hayvandan ayran temel zelliktir. Aristo us
diyor ona, usu olan hayvana insan denir, diyor. Benim iin ok byk bir
yanl, o ayr bir konu ama Grekler de yle gryordu. Ondan sonraki
batl ontologlar da byle grmlerdir. Bu anlamda, girdiiniz alann ne
denli duyarl olduunu belirtmek adna sylemi olaym. Nicolai Hart185

mann da teki etikilerden birisi Max Scheler de diyor ki, tin en zayf tabakadr. En stte yer alan tabaka, teki tabakalarn stnde oturur, o tabakalar olmasayd o olmazd, gibi bir mantkla ok zayf bir tabakadr diyor.
Hele hele Nicolai Hartmann, ok daha etkili bir filozof, bastra bastra tinsel tabaka ok zayf, diyor. Biz greceiz ki onlarn tinsel dedii tabaka,
yani bizim dnme ve eyleme, isten tabakamz, insan insan yapan zelliklerimiz, en gldr. ok vahim bir eydir bu. O nedenle biz, batan
belirtelim, batdaki byk ontolojilerle temelden ayrlyoruz. Bunu da
kantlayacaz tabi, lafla olmaz. Evrenimiz katmanl bir evren deil. Evrenimiz karmak bir evrendir, nesneler yan yanadr, birbirine hiyerarik
olarak uzak yakn bir ilikiye sahip deildir. Bunu sylememiz lazm, bunu
sylemezsek yaptmz ontoloji havada kalr.
nsanda pek ok zellikler ieriliyor, greceiz bunu, karmak bir yap.
Birleiklik var, dirilik var, duyarllk var, dnme var, isten var vesaire.
Ama bu benim tan stnde oturduumu kantlamaz. Topran stnde
oturduumu, suyun, havann stnde oturduumu da kantlamaz. nk
toprak da benim gibi bir yap dzeni. Neden onun stne oturacam?
Topran da bedeni var, benim de. Batllar bunu anlamamlar. Topran
bedenini tutup benim altma koymular, bu anlalmaz bir eydir. Ben bir
yap dzeniyim, toprak da bir yap dzeni. Ben daha karmam tamam
ama onun stnde oturmuyorum. Problemin bykln anlatmak adna sylyorum bunlar. Bat ontolojisinde ok derin yaralar var. Ben bugn de batnn bu ii zdn, altndan kalkabildiini dnemiyorum.
Bu belki Nietzscheden beklenirdi, ontoloji yapmad. Baka yerlere dald,
etie dald, dinsel bir felsefeye dald, ona saldrd iyi etti ama ontoloji
yapmad. Kim yapabilirdi, Kant yapabilirdi. Yapt ey bir bilgi kuramdr.
imdi ksaca bir Thalese giri yapaym, bugn tamamlansn. nk Thalese giri de zaten, ontolojiye giritir. Thalesi byk yapan, herhangi bir
buluu deildir. Hangi felsefe tarihini aarsanz an, felsefe, Miletli Thalesle balar. Thalesin geometrik bir bants vardr, zayf bir bant.
Ekenar genin kenarlar eitmi, bu bize fazla bir ey sylemiyor bugn,
o gn de sylememi olmaldr. Bir gne tutulmasn gn gnne saptad sylenir, dorudur ya da yanl, doruysa bir baardr. Onun tesinde, ben size sylemi olaym, su ile balam felsefe, Thalesin elinde. Tm
evreni oluturan temel yap, sudur. Byle diyen bir filozofun birok felsefe
186

tarihinin ilk sayfasn dolduran filozofun, bugn ilkokullarda rettiimiz,


suyun molekl olarak H2O formln bilmediini hatrlatmak isterim.
Yani Thales su denen molekln, iki hidrojen bir oksijen atomundan olutuunu bilmiyordu. Niye bykt? Mitten, mitsel dnceden syrlp,
logic, aklsal dnceye, ussal dnceye gei olduu iin. Neden su diye
sorduumuzda, Thalesin etkilendii alanlara bakyoruz. br derslerimizde ksaca sylemitik, Msr biliyordu, Msrdaki geometriyi ilemiti,
Msrda bir Nil kltr vard. Nil tayor, her taraf birbirine katyor, tarlalar snrszlatryordu. Onun iin geometriyi bulmak zorunda kalmt
Msrllar. Orada suyun evreni ynettii konusunda bir n fikir edinmiti.
Thales, Babili de biliyordu.
Felsefe tarihlerinde Babil diye geiyor ama daha sonraki bulgular Mezopotamya kltrn yaratanlarn, Smerliler80 olduunu ortaya koydu, Bugn
Trkemizde 70-80 tane Smer kkenli terim var. Mesela Tanr, Orta Asyada Tengri, Smerlilerde Dengiri diye geiyor81. Ufak bir deiimle dnerek gelen bunun gibi 70-80 terim var. Yazy ilk bulanlar Fenikeliler,
Msrllar falan deil, dorudan doruya Smerliler, iviyazs bugn
okundu, dnyann btn niversitelerinde zld. Bunu Smerliler bulmutur. Uygarl yaratanlar Smerlilerdir. Asurlular, Katlar, Babiller alarak, akma uygarlk yarattlar, aklkla syleyebiliriz. Bunu, nl Yahudi
Smerli uzman Samuel Noah Kramer sylyor. Tarih Smerde Balar
diye ok nl bir kitab var.
Smerlilerin uygarl, iki nehrin arasnda Dicle ve Frat domu, Mezopotamya. Orada da bir su kltr var. Thalesin etkilendii kkenleri anlatmak adna sylyorum. Gkbilimini rendii yerin bir su kltrnden

80

Muazzez lmiye la bir karlamamzda sordum. Dedim ki; hocam, Smerler mi Smerliler mi? Smer bir corafyann m adyd, bir etnik yapnn m adyd, bunu renmek istiyorum. O da dedi ki, kesin olarak bir corafyann adyd, Smerler diyemeyiz, Smerliler
diyeceiz. Mslrllar der gibi, deil mi hocam? Evet, dedi. Onun iin, Smerler diye geer
tarih kitaplarnda, yanl okumadr o.

81

Fritz Hommel, Diemel, Pbel, Falkenstein gibi dnya apnda tannm bilim adamlar
tarafndan okunan ilk szcklerin iinde gnmzdeki Trkmen diline hem yansma, hem
de anlam bakmndan ok yakn szcklerin bulunmas ilgin, anlaml ve dikkate deerdir. rnein DNGR: Tanr (tengri), DU: di (demek), T: diri, K, GR: yer, yurt. Smerlerin
yaad yerlerin kr (gr) olduunu gz nnde tutarsak bu iki szcn aslnda bir olmak ihtimali gldr diye dnlmektedir. Begmyrat Gerey, 5000 Yllk SmerTrkmen Balar, IQ Kltr Sanat Yaynclk

187

trediini sylyorum. Orada da Frat ve Dicle basyor ovalar, Nil basyor,


o eyden kil yapyorlar.
Msr ve Nil kltrne eklediimiz zaman bunu, Thalesin neden su diye
bardn ufak ufak anlamaya balarz. Thalesin kendisi tarmcyd, iftiydi, ekin reticisiydi. Kanlmaz olarak, Ege gibi scak bir iklimde, yamurun nemi bykt. Akama kadar ge bakyorlard, yasa diye. O
nedenle, onun yaamnda su, hayat oluturan bir geydi. Onun iin su
diye diretmeye balad. Thales bir deniz ocuuydu. Grek kltrnde deniz, ok nemlidir. Ada ehirleri, ada kentleri
ok devingen bir toplumdu ve su stneydi. Adalardayd. Bunlar eklediimiz zaman, Thalesin neden suda direttiini yava yava anlamaya balarz. Thales diyordu ki tm evreni oluturan temel ge sudur. teki geler
suyun trevleridir, deikileridir. Su, su olmaktan kar, hava olur, ate
olur, toprak olur. Thaleste asla boyut yok, dzeylerdeyiz. Su deiir, baka
ey olur. Su olarak kalmaz.

188

12.Gn
zgrlk bir yk

nsanolu evreni tanmak adna ne yapm? Dnme, bilme ve iletme


Ekonomisi adna blnmeler, kmelemeler yapm, snflandrmalar
diyorlar ya Arapa terimle. Bizim Trkemizde o, bektir, kmedir ya da
blmdr. Onun karlayan ok terimimiz var. Bu blmelerle daha kolay
dnmz, kolay ad vermiiz, kolay nitelemiiz, kolay anlatmz. Kaba
bir iki rnek verirsek; kivi diye bir nesne kt, yle on yl nce. Onun
beini sylediimizde biz onu az-ok tanmaya balyoruz. Demek ki bu
uzun mrl bir bitkiden yetiir, aatan. Demek ki diyoruz, bu yenir,
bunun bir tad var, ho bir ey. Ksaca biz meyve ile ilgili yklemlerimizi
kiviye tamaya balarz. Snfladmz, blmelere ayrdmz, kafamzda
onu daha iyi tanmaya balarz. Onun ok ayrntya giren, zel zelliklerini
de zamanla reniriz. Dorudur yanltr onu bilmiyorum, bu iin uzman
hekimler ok gl bir C vitamini deposu diyorlar. Demek ki bu ayrnty
da zaman iinde reniyoruz. Nesneleri blmelere ayryoruz, teki blmelerle ilikilendiriyoruz, o ilikiler yoluyla evreni daha bir kavranr duruma getiriyoruz, basitletiriyoruz.
Bu Grek felsefecileri ve bat felsefecileri, hep stnde durduk, kiisel olarak ben anlayamyorum, konuyu bitirdiimizde sizi de can gnlden dinlemek isterim ama ben batllarn bu snflandrma iine aklm ermiyor.
Ekonomi salasa da, daha kolay tanmamz salasa da ben anlayamyorum. rnekler vereceim. Ondan sonra evrenin ilkelerini nmze katp
gtreceiz.
Mzisyensiniz, bir alg aleti almak iin, bu ii yapan satc dkkna gittiniz. Dediniz ki, bana bir ara alet veriniz. Satc size bakacaktr. Eer
geveze biriyse diyecektir ki uak da bir ara, gemi de bir ara, kazma da
krek de bir ara, ara m istiyorsun, evrenimiz arala dolu. Diyeceksiniz,
ben buraya geldiime gre alg arac istiyorum. Aratan alg aracna Bu
arkada yine fazla bir ey diyemeyecek size. alg arac ok, davul, kontrbas, viyolonsel bile var. Diyorsunuz telli alg arac, ya da yayl, ya da flemeli, diyeceksiniz. Yine size bir ey sunamayacaktr satc. nk her birinden de bir sr var. Solukla alnan klarnet var, ney var, kaval var, bir
sr var. Bir sr telli, bir sr yayl var. Peki, diyeceksiniz ki arkadam
ben bir balama istiyorum. Adam belki artk size bir balamay verebilecektir. Onun da bir sr varyantlar var ama balamay verebilecektir.
Peki, rneimize uygun olarak alg arac diye bir ara var m? Yok, bula190

myoruz. Tellisi, flemelisi, bulamyoruz. En aaya, bireye, daha dorusu


tikele indiimizde, al kardeim sen balama istiyorsun diyebiliyor arkada.
Byle bir rnek verdim. O zaman nereden kt bu ara, alg arac, tekiler? Evrene bakn, her alanda bu boluu greceiz. Ben bir aa grdm.
Aa diye bir aa yok arkadalar, aa diye bir nesne yok. Aa bir snfn
ad, bir soyun, bein ad. Sen aalardan bir aa grmsn ama o dinleyene fazla bir ey anlatmyor. nar m, am m, mee mi, kays m, hibir ey anlatmyor. Aa diye bir kendilik yoktur. Ben hayvan grdm, size
neyi anlatr arkadalar? Salt bcek soyunun bir ailesinde binlerce bcek
var82. Bir hayvan grdm dediinizde, her bir trn de byle says var,
milyonlarca var, hangisini diyorsun sen? Demek ki biz, konuurken yayvan konuuyoruz, ekonomi salayalm derken dalyoruz.
Aristo mantnn Isagoge diye zmlemesi var. Kim yapm bunu? Plotinus. Mehur sdurcu fkrmac, tamac filozof. Kkeni Msrldr. Sonra
gitmi Romada felsefe yapm. Her iki tarafa, halka ak ekilde felsefesi
sunduu iin bir hayli rencisi olan bir insan. Byle konular geince bunlar da sylyorum ki kafanzda bir nokta olsun, zamanla deerlendirirsiniz. Karnza ktnda, ben bunu biliyordum, yle bir zamanda seminerimizde konu olmutu, diyebilesiniz diye. Plotinus, ok ilgin bir adam.
Dokuzluklar, Enneadlar diye nl bir kitabn yazar83. Felsefesinde stnde sk durulur. Ahmet Arslandan rnek verecek olursak, neredeyse bir
cildi, Plotinusa ayrm.
Plotinus, Msrda yetimi, retmeni ok ilgin, bir hamaldr, Ammonios
Sakkas. Sakkas, Arapa hamal demektir. ok nl filozoflarn retmenliini yapm, birisi Plotinus. Plotinus gelmi Romaya, imparatorlara, romann ileri gelenlerine felsefe dersi vermeye balam. mparatorlar gelip
dersine katlmlar. Bunun Porpyrios diye Suriye kkenli bir rencisi var.

82

Trce en zengin bcek familyas cepkenli bcekgiller (Staphylinidae) familyasdr. 2010


verilerine gre 56.768 trle canllar (bitki ve hayvanlar) arasnda en ok tr barndran
familyadr. kinci en byk bcek grubu hortumlu bcekgiller (Curculionidae) familyasdr. (viki)

83

Plotinos, Dokuzluklar 1, Birleik Datm Kitabevi, ev: Zeki zcan

191

Porpyrios, Isagoge84, yani giri, balang anlamna gelen bir kitap yazm.
Orada, Aristo mantndan ok felsefesi yani ontolojisi mevcuttur. Mantkla ontoloji hep rtr. Mantksz ontoloji, ontolojisiz mantk olmaz.
Bunu rnekleyelim. A, Adr. Bu, mantksal bir ilkedir. Mantktaki dnme
yasalarndaki ilkelerden birisidir. A, A olmayan deildir, elimezlik yasas. Peki bunun ontoloji ile ne ilgisi var? Evrendeki bir nesne, baka bir
nesne olamaz, mantkta olamad gibi. Queen Elizabeth Zrhls, Queen
Elizabeth Zrhlsdr, bitti. Atatrk, Atatrktr. Her olan bir tane olur ve
kendiyle bilinir. Ontolojik bir ilkedir yani. Bunu en gzel anlatan, dikkatinizi ekmi olmal, Takiyettin Mengoludur. Bir de Heimsoeth diye
bildiimiz, bu disiplinlerle ilgili kitabnda vardr85.
O Isagogede unu anlatlyor: Evrendeki nesnelerin bir temel emas sunuluyor bize, olanlarn emas. Cinsler, trler, ayrmlar, zellikler, ilinekler
var86, be ses. Kendisi be ses diye onu nitelendiriyor ve kitabn giriinde
de diyor ki, bunlarn gerekten var m yok mu olduunu pek fazla tartmayacam, Aristoyu izleyerek diyor, bunlar anlatmaya alacam. En
yksek cins ve en alt tr diye iki terim gelitirmi kitabnda. En st cins,
zdekli, maddeli tzler diye balam, atda. Zaten Porpyrios Aacdr
ad87. Aa gibi dallanr iner aaya. Kk yukarda olan, dallar aada
olan bir aa. Bunu byle de evirip kkn aaya bal gibi getirebilirdi

84

Porphyrios, Isagoge- Aristoteles'in Kategorilerine Giri, Remzi Kitabevi, ev: Betl otuksken (yeni basks yok)

85

Heinz Heimsoeth, Felsefenin Temel Disiplinleri, Dou Bat Yaynlar, ev: Takiyettin Mengolu

86

definition (horos), cins


genus (genos), tr /nevi
differentia (diaphora), ayrm
property (idion), zglk / hassa
accident (sumbebekos), ilinti.

87

Porpyrios aac Aristotelesin mantk kitaplarna giri olarak sagoji adnda bir kitap
yazm olan Porphyriosun, gerekliin ve kavramlarn dzenini veya onlarn nasl dzen
kazandklarn gstermek zere tasarlam olduu aygt; en yksek cinsten, trsel ayrmlarla blnemez tre ulaan ve bu arada be tmeli rnekleyen ve aklayan ema.
Aristotelesin kategorilerinin mantksal ve metafiziksel ierimlerinin sonucu olan sz
konusu yap ya da emada, iki yana dal veren bir aa en yksek cinsten yola kar ve bu
cinsi (cisimsel ve cisimsel olmayan tz diye) iki alt cinse bler. Bu ekilde blnme srecinde, en altta blnemez tr olarak insan varl eriilir. Buna gre, insan varl, aacn
aaya doru uzanan sol dallar alt alta birbirine eklendiklerinde, lml, akll, duygulu,
canl ve cisimsel varlk ya da tz olarak tanmlanabilir. (Paradigma Felsefe Szl)

192

ama yle yapm. Ayrm, zdekli tzler ve ondan tretmi, diri tzler,
diri tzlerden duyarl tzlere gemi, duyarldan dnenlere gemi,
insana gemi inmi aaya. Bu zincirleme, kurulan bu yapay hiyerari,
bizi Aristonun dnme evrenine gtryor.
Aristoya gre, cinsi bildiniz mi, ayrm da bildiniz mi btn nesneleri tanrsnz. Daha nce de ufaktan dokunmutuk; insan, akl olan hayvandr.
Hayvan cins, akl olmak ayrm, hayvann akl yok, bir ayrmla ondan kopuyoruz, geliyoruz insana. Bu Aristonun mehur tanm teorisidir. Peki, ben
diyorum ki Aristo stada, sen buradan gidince neden baka tanmlara
girmiyorsun? Sz gelimi, bu dnme yntemi una da gtrr; insan,
akll, duyarl aatr. Niye demiyorsun onu? Ya da hayvan, duyarl aatr,
niye demiyorsun? Birisi cins, ayrm ne? Duyarl olmak, hayvann temel
zellii. Uslu olmak, usa sahip olmak, insann temel zelliklerinden biri
olduu gibi duyumlu olmak. Duyu organlarna iye olmak da hayvann ayrc zelliidir, bitkiden. Niye onu demiyorsun. Tanm teorisini, o yolu
izlediimiz zaman bu kyor karmza. Hayvan duyular olan bitkidir.
Onu demiyor, srtyor da ondan. Aristonun kafas orada basyor, srtyor
nk. Bunu bir adm daha indirelim. Peki, bitki ne? Diri olan tatr, niye
demiyor Aristo? Ya da diri olan inorganik maddedir. Diyemiyor.
Ara ve Porpyriosun, Aristoya dayanan cins, tr, ayrm yoluyla gittii
tanm teorisi bu. Porpyrios, ayrm diye bir eyin olduunu dnyor.
Ayrm, bizim yaptmz bir ey, bunu aka grmek lazm. Bir zellik
nedeniyle bizim dnme edimimizde ortaya kan bir nitelemeden ibarettir. Akl, insanda var, hayvanda yok. Aristo adna konutuumuzda, biz
insana akll hayvan derken, bir ayrmdan yararlanyoruz. Ayrm bir zellik nedeniyle olan bir durumu saptamadr. Cins ve tr gibi bir yap dzeni
deildir. Onu bile kartrmlar. Keke kartrmasalard. Bylece bir tanm teorisi koymular nmze. Buna bakalm arkadalar. Dedik ki tzsel
birlik olarak, Porpyriosun en ste koyduu maddesel tz, maddesel tz
diye bir kendilik yok arkadalar. Diri tz diye bir kendilik yoktur. Ben
hibir ey yoktur demiyorum, hibir nesne yoktur demiyorum. Bir snf
yoktur, onlarn anlad anlamda. nk bizim felsefemizde, greceiz,
diri dediimiz zaman, diri olanlar var ama bu Aristonun, Porpyriosun
anlad anlamda deil. O ktle aatan ibaret deil, hayvan da diri, biz de
diriyiz. Locke bizi gtryor, aac gtryor, bitkilerle ayn bee otur193

tuyor. Hayr arkadam, oturtamazsn. unu ak olarak gryoruz; diri


olmak, duyarl olmak, usa iye olmak tzsel bir birlik deildir, bunlar zelliklerdir. zellikleri tzsel birlie evirip kmeler oluturamazsnz. Oluturursanz uvallarsnz. Bunu, evrenin ilkelerine daha geni girdiimizde
siz de greceksiniz. Ondan sonra yle dnmeye balayacaksnz.
Yap dzenlerine bir ayrm ekleyerek onu tanmlamak cinayettir. nsan
akll hayvandr. Bunu varsaymsal olarak dnelim. Sokrates, Atinadaki
bir kertenkeleyi ameliyat etti, akl koydu kafasna Sokrates oldu kt, balad ders vermeye. Olabilir mi? Hayvann yap dzeni, sadece akl olmamas, akldan yoksun olmas nedeniyle deil, binlerce nedenle Onun da ayr
bir yap dzeni var. Daha kaba bir rnek vereyim. Kan bir arabadr. Ona
bir uak motoru takalm, uacak m? Aristo, uacak diyor. nk uaa,
motoru olan aratr, diyor. Onu yle tanmlyor. Demek ki kanya motor
koymakla onu Mercedes otomobil ya da uak yapamadmz gibi, hayvana
bir akl ekleyerek onu insan yapamayz. nk onun yap dzeni apayrdr. O srf akldan yoksun olduu iin hayvan deildir. Onu, ona tayamayz.
Nicolai Hartmann; en altta, katmanlar teorisinde, inorganik tabaka var,
stnde diriler var, stnde duyarllar var, stnde dnenler var, tin
tabakas, tin tabakas ok zayftr, diyor. Ben byle bir evren gremiyorum. Biz tan stnde oturmuyoruz. Bizim yap dzenimiz apayr. Bizi
oluturan geler, inorganik doadaki ta, herhangi bir nesneyi, herhangi
bir minerali oluturan gelerden ok farkl, aac oluturan gelerden ok
farkl. Onu oraya, onu oraya aktaramayz. Bir ksm zellikleri alp monte
ederek yapamayz bunu.
Bizim felsefemizde ayamz yere basacak. Bitki de diridir, hayvan da diri,
insan da diri ama bu diriliklerin her birinin yasalar var. Evrenin yasalarnda greceiz, her olan baat ilke ynetir. Ksaca syleyeyim, henz
daha oralara gelmedik, mesela bitkiyi dirilik ynetir. Tatan fark var bitkinin. Ta istediiniz kadar ekin, gbreleyin bitmez, yeermez ama bitki
yeerir. Demek ki onu dirilik ynetiyor. Hele aa, hele nar, be bin sene
yaar, diri olduu iin. Tabi diri olduu iin de lr. Ta lmez, ta paralanr. Ne kadar farkl eyler! Bu nesneleri birbirinin stne bindirmek,
birbirine tamak, bu bir bat ykmdr. Bu ilkelerimizi tek tek grd-

194

mzde bunu net bir ekilde siz de greceksiniz, kafamza yatacak, tamam
diyeceiz, bu byle.
Geriye u kalyor; hi mi yok? Her yap kendi iinde beklemeye tabidir,
tamam. Mesela duyarllar, hayvanlar, kendi iinde, baka bir eye tamadan, i blmlenmeleri vardr. Omurgallar, srngenler, uanlar, unlar
bunlar. Siz bunu srf akldan yoksun diye hayvan dediniz mi, insanla onun
arasndaki ayrm hayvana indirgediniz mi, akla indirgediniz mi yanlrsnz. Bu insandan dk anlamna gelmez, hayvansal mekanizma ok gl.
Milyonlarca sene yaam, gryoruz hayvanlar, evrenin eitli oldubittilerine meydan okuyor. Soua, scaa kafa tutuyor, yayor, tryor, kendini koruyor, bir sr zellikleri var. Bir tek akldan eksik olduu iin insan deil denemez. Sonuta felsefede insanbiimcilik dediimiz samala
gidiyor. nsandaki zellikleri tayacaksn, o da yle ya da byle insanlaacak, olmaz. Bu birini kltme, brn de byltme deildir. nemli
olan, onlar grrken tek tek incelemek ve o yanlla bakmak.
Geen gn Mjdat kardeimiz, bu bize yllarca anlattklar Descartes bu
mu, dedi. Frege diye bir Alman filozofu var, ok gl bir filozof. Bu adamcaz bir mr bir kitap yazd, kmeler zerine. Tabi yine o bat kafasyla
yazd. Russell, kitab okumu ve Fregee bir mektup yazm. stat sizin
kitabnz yanl, demi. Siz konuya yanl girmisiniz, yanl deerlendirmisiniz. Frege mektubu alr, okur. Bir daha gzden geirir ve Russella
mektup yazar. Sa ol der, bir mr harcadm emein boa gittiini bana
rettin, yanl yazmm ben. Bu byk yanllar ok da doru gibi gzkr. Aklnz almaz bunun yanl olacana. Oturmusun buraya, her gn
top gibi dnen gne, duruyor diyorsun. Zenonun evren olarak, acun olarak ya da yeryz olarak milyonda bir boyutunda bir gezende yayorum
diyor, Kopernik onu diyor. Gne bizden kkm, olacak ey mi? Futbol
topu kadar bir ey, ite her gn dodu batt diyordu.
ok doru gibi gzkebilir, felsefede de bilimde de ok olmutur. Ondan
sonra birisi km demitir ki arkadam yanlyorsun. Teekkr ediyor
Frege. ok iyi bir filozof, onu da syleyeyim. Eyvah diyor Russella, yanl
yapmm, diretmiyor yani. Biz olsak diretiriz, doulular diretir. Teekkr
ediyor, bir mr emek boa gitse de diyor, bana yanlmz sylediniz.
Demek oluyor ki, bu en yksek cinsten, en alt tre doru insanlar, teki
nesneleri katmanlatran yap, yanltr. Max Schelerin ve Nicolai Hart195

mannn tinsel tabaka zayf demelerinden anlyorum konuyu yanl grdklerini. Nedeni u: Bu iki filozof da baat ilke yasasn bilmiyorlar. Nesneleri baat ilkeleri ynetir. Bizi dnme ve isten ynetir, daha ok isten. Greceiz bunu.
Hayvan bir ot grr, otulsa, koa koa gider. Etilse, bir baka av grr
ona saldrr. stenci yok bu iin. Ackmtr aslan, gider dalar antilop srsne, hi akas yok. nk onu yneten duyumlardr. Duyumlar ona
diyor ki, acktn, orada antilop srs var, penelerini kullan.
nsan bedensel yn ynetmez, asla. lk bata yle gzkr; insan ekonomik bir nesnedir, karn acknca u eylemi yapar, yapmaz arkadalar.
Hibirimiz birinin vitrininde ok ho bir elbisedir diye ekip almayz, alamayz. Kimse olmasa bile alamayz. Hrszlktan korktuumuz iin deil, bu
benim deil deriz. Ertesin gn geliriz, dkkna, gece geerken vitrininizde
yle bir giysi grdm, ok houma gitti, bunu bir denemek istiyorum,
deriz. nk biz eylemi seeriz, nesneyi deil. Baat ilke yasas ok gzel
bir yasadr. Aksi halde, imdi savaa gidiyorlar, evin bir olu, omzuna koyuyorlar tfei, yr diyorlar. Nicolai Hartmannn ve Max Schelerin gerekli olanla nemli olan kartrm olmalaryla kar karyayz. zdeksellik dzeneimizin olduu gereklidir. Bir tane aletimiz iin ne ameliyatlar oluyoruz, ne paralar harcyoruz, ne aclar ekiyoruz, tamam ama gerekli olan ayr nemli olan ayr. nsan kesin olarak, tekrar sylyorum, kutsanacak bir yan yok, insan bir cesettir, onu sylyorum. nsan kadktr,
kendine gelememitir. Ve hep konutuumuz bir ey var, insanla hayvan
arasnda kayp bir yap var ya da onlarla beraber yayoruz. nemli olan o
yapy tanmaktr.
M- Hocam burada bir itiraz edebilir miyim?
Tabi edeceksin.
M- ok itirazm olacak da
ok mutlu olurum.
M- Eer bir nesneyi temel zellii ynetiyorsa, siz temel zellik demediniz
ama
Baat dedim.

196

M- Ynetiyorsa ve insann baat zellii seme ise daha sonradan, yle


diyebilir miyiz? nsan baat zellii olan seme ynetmiyor diyebilir
miyiz, burada bir eliki yok mu?
Kantlaman lazm.
M- yle dediniz; insan baat zellii seme ile ynetilir. Bakyorum, hi
de yle insanlarn o baat zelliiyle ynetildiini grmyorum.
Hayr, hayr, ara snftan bahsettim ben. nsanla hayvan arasndaki bir ara
snftan bahsettim. nsan diyoruz ama, dedim, bir ara snf onlar. Onlar
istenleri ynetmiyor.
M- Burada bir eliki yok mu hocam?
Ben grmyorum. Adna insan diyoruz.
M- Byle bir ayrm koyabilir miyiz? Yani insanlar arasnda da baat zellikleri seme ile ynetilenler, u insanlarn baat zellikleri seme deildir, onlarn baat zellikleri duyumluluktur, onlar da yle ynetilir.
Kesin olarak.
M- O zaman insanlar arasnda da bir ara snf sz konusu.
Birka gn nce bireylerle kiiler arasnda bir tartma yaptk, deil mi?
Birey olarak dediklerin doru. nsan diyoruz, nfus ktlar var, tamam,
bir devletin uyruu, bir toplumun bireyi, tamam. Ama kii deil onlar.
M- O zaman biz, baat zellii kiiye indirgemek zorundayz.
Sylyorum ya.
M- Tam bu baat zellii seme ynetir dersek, bunu
nsandan sz ediyoruz, yani insan kiiden sz ediyoruz.
M- Kii dersek doru olabilir.
Ne dersen de, ben onlar anlatmak istiyorum. Olay bu.
M- Dier itirazm
Bunu bitirelim. Arkadalarn da grleri vardr. alar ne diyorsun?

197

- Biyolojide taksonomi diye bir ey var. Geri Aristonun da biyolog taraf var. Hem de ilgin aratrmalar yapm.
Babas hekimdi. Bcek trlerinin ounu bulan odur.
- Su canllarn incelemi, ok da ilgin sonular da var. Taksonlar var88.
Bir dakika alar, dikkat edersen canllar dedin. te bakn dilimize girmi
oluyor, canllar diye bir snf yok. Aristonun bizi yanltt nokta o. O ruh
zerine bizi yanltt nokta o, canllar diye bir snf yok. Canllar dediimiz
zaman, otu mu anlarsnz, aac m anlarsnz, hayvan m, insan m?
- Hepsini.
Hepsi ama o snf deil.
- Biyoloji bu konuyu, kendi alannda rayna oturtmu gibi. Hala skntlar
yaarlar, bceklere gelirler mesela, hangisini hangisine sokacan arrlar bazen. yi kt halletmi gibi duruyor.
Kendi iinde olabilir. Ben kendi iindeye pek kar deilim. Hayvanlar
kendi iinde ara zellikleriyle blmelere ayrabiliriz. Ama hayvan bitkiye
tamadan, insana aktarmadan, onu syledim. Biyolojinin bu tutumuna
katlyorum.
- Orada bir problem yok.
Ksenefonun insan biimci tanrlar var. Trakyallarn tanrs mavi gzl,
Afrikallarn kara gzl, diyor. Atlarn, kzlerin, aslanlarn elleri olsayd,
resim yapsalard, kendilerine benzeyen tanrlarn resimlerini yaparlard.
Bu tamaktr, kendini nesneye tamak. Evet hocam siz ne diyorsunuz?
E- Doduunda herkes ayndr, doutan yetenei yoksa, gelimeyle de
ilgili nk, sonraki hayatn belirleyen koullar ok nemli. Bir insann
gidip adrda pilav kuyruuna girmesi, kendi ile alakal bir ey deil.
Ama o da insan. nsan yapan lml olmas, istenli olmas ama derecesi var. O duyumlarna gre hareket ediyor, br daha ok istencine
gre hareket ediyor. Daha zgr ama insan.

88

Taksonlar: st Alem, Alem, Alt Alem, Grup, st ube, ube, Alt ube, st Snf, Snf, Alt
Snf, st Takm, Takm, Alt Takm, st Familya (Aile), Familya (Aile), Alt Familya (Aile),
Oymak, Cins, Tr, Alt Tr

198

M- Ben bir ey ekleyeceim burada. Yine ayn konu, baat zellii duyumluluk olan hayvan dediimiz zaman, bir hayvan tekinden sz etmiyoruz. Genel hayvan trnden sz ediyoruz. Byle sz ettiimiz zaman,
yle diyebilir miyiz, hayvanlar ierisinde de bu baat zellie uymayan tekler vardr ya da gruplar, kmeler vardr. Bunu diyemezsek, duyumlu olmazsa bir hayvan yaayamaz. Dolaysyla hayvan yneten baat zellik eer duyumluluksa, hibir hayvan teki iin duyumlu deil
diyemeyiz. nsan yneten baat duygu seme ise, hibir insan teki iin
de unu syleyemeyiz, bu bundan yoksundur diyemeyiz. Ya baat zellik demeyeceiz, ya da btn insan tekleri zeldir.
Gzel bir eletiri ama grmediimiz noktalar var. Gerek olma yasas var.
Bunu ilkeleri bitirdikten sonra greceiz. Nedir o biliyor musun? Bir inorganik nesnenin gerek olmas, gerek olmann ne olduunu biliyoruz artk,
tam olmak, sahte olmamak, bunu biliyoruz. Olgusall, doruk noktasna
tam nesneye biz, gerek nesne diyoruz. Bir tan gerek olmas ile bir
otun, bir hayvann, bir insann gerek olmas ayr yasalara tabi. Konu etmitik, sen bir iftiden, bir obandan yz tane kuzu istiyorsun. Diyor ki,
gelecek sene maysta kuzularn teslimdir. Diyorsun ki kuzular bana teslim
edilirken yirmier kilodan aa olmasn, kabul etmem. Kuzularn karakteri iyi olsun, huylar iyi olsun, yalan sylemesinler, dalgac olmasnlar, kat olmasnlar demiyorsun. Belki u unu dersin, belki o da, ben bu
mallar bana hazrlayacaksn da renkleri mor olursa daha tercih ederim.
Mor olanlar se bana ver, diyebilirsin. Bu da onun iin zel bir zellik
deildir. Kuzu diyorsun, kuzunun gerek olmas, iyi beslenmesidir. Orada
dikkat edersen, bireylii kiilie tayan hibir zellik yoktur. Hayvanda
kii olmaz, hayvan bireydir. Kmesinin bir benzeridir. Baz atlar iyi koar,
bazs iyi kiner, bazs yk vurunca yatar derler, olabilir ama o hayvann
at olmaktan, ya da eek olmaktan, deve olmaktan uzaklatrmaz. ok kk bir zelliktir. nsana geldiimiz zaman ok deiiyor, kabul edin bunu.
Hrsz, hrls, katili, iyisi, kts, binlerce zellii olan var. Evlenirken biz
yetmi kiloluk bir kz getirin mi diyoruz? Gzel mi, irkin mi, huyu suyu iyi
mi, namuslu mu, sinirli mi deil mi, uyumlu mu deil mi, milyonlarca zelliini tanyoruz. Niye sen, yetmi kiloluk bir ktk alr gibi evlenmiyorsun?
Ama itirazna derinliine sayg duyuyorum, kabul. Yalnz ben sadece unu
sylyorum, etie gireceimiz iin n hazrlktr bu. nsana geldiimiz
zaman, bir seme olay vardr, herkes semez. Hep yanl filozoflar bunu
199

nedense vglemiler, iyiyi ve kty seme zgrl, isten. Yok, isten


sememe zgrldr bir de. Sen nnde iyi var kt var, birini seeceksin, o zaman yine zgr deilsin. Sememe zgrln olacak ki zgr
olasn.
M- Eer dnme nesnesinden farkl bir yapya sahipse ki farkl bir yapya
sahip. Mesela benim dncemdeki kpek havlamyor. Bir ses duyuyor
musunuz? Ama ben kpek dnyorum u an. Dolaysyla dncedeki kpekle, gerek kpek arasnda bir fark var. Soyutlama nk,
kpein soyutlamas. Kpek somut, benim dncemdeki kpek soyut.
Bunun bir uyumluluu sz konusu. O zaman ben aatan sz ediyorum.
nk ben aac somuttan alp soyutlamadan farkl bir noktaya tayorum.
- Ama eyaya verdiimiz isim var. Bunlar birbirileriyle dolatrrsak
beynimizde ekilleri oluturamayz. Dili gelitiriyoruz.
M- Ad vermeden ziyade uraya varmak istiyorum. Bizim aaca aa dememizin sebebi bir soyutlama olabilir mi? Snflandrmadan bamsz
olarak. nk snflandrma olarak yaptmzda asl itirazmz u idi.
Neredeyse btn filozoflarn, hatta ok yakn tarihli filozoflarn bile
yapt bir ey, insan srekli hayvanla tanmlamak. Konuan hayvan,
dnen hayvan, alet yapan hayvan. Spinoza bile bu yanlgya dm,
derken de aklama koymu. Herkes sylyor, insan hep hayvanla
tanmlyor, ben de tanmlayacak olursam, toplumsal hayvan diyesim
var. Byle bir tanmlama yaplamaz diyor, nk Spinoza sadece teklerden sz edebiliriz diyor. Sadece tekil zlerden bahsediyor. O anlamda siz uyuuyorsunuz. Aa diyemeyiz diyor, aa tekinin znden sz
edebiliriz, nk hepsi birbirinden ok farkllar. Ama soyutlamada deriz. Hayvan da deriz, aa da deriz, alg aleti de deriz
Ben deme demedim. Sadece dedim ki bu bana nesneyi bulank anlatr. Ona
geleceiz, acele ediyorsun. lkeleri, yaygnlk ve daralma olarak gryoruz,
orada var bu. nsan olarak insan diye bir nesneyi tanyamayz. Ama insan
olmaklk diye bir zellikler btn var. Anne ile babann birlemesi, ocuun domas bir ilkeye dayanr. Ben evleneyim, hanm insan olmasn, bir
sr sorun kartr, merkepten bir dii alaym diyebiliyor musun? Yok
yle bir ey.
200

M- nsan yle bir canl ki hocam, onu bile yapabilir.


- Bir gecelik iliki olabiliyor.
stenci, dayatma karsnda bir ey yapan yeti olarak snflamyorum, nitelemiyorum daha dorusu. Ona dikkat edelim. sten, iyiyi seebilir, kty
seebilir, semeyebilir. Tekrar ediyorum, semek durumundaysa isten
deildir o, bir eye dayatlmtr. Max Schelerin ok gzel bir sz var,
nsann Kosmostaki Yeri kitabnda: nsan hayvandan stn olabilir, hayvandan dk olabilir ama insan asla hayvan olamaz89. Hibir hayvan
insan kadar ahlaksz olamaz.
- yle diyebilir miyiz; kii, eyleminden sorumlu olandr.
Hartmann, zgrlk bir yktr, diyor. Gerekten yktr.
- Genelde de o yzden kalyor. Aidiyet, bu ie yaryor.
urada giderken bir olay grrsn, zgrlk senin tepene ker. Orada bir
ktlk vardr, dersin, gidemezsin arkada, dn.
E- Hocam biz ideal insandan m bahsediyoruz.
Evet, tabi.
E- Etrafmzda byle bir insan yok. Gerekten istencine gre, tamamen
zgr, byle bir insan yok. Varsa bile tek tk var.
Bu bizi onu aramaktan alkoymuyor, bir. ki, dkntleri alklamak gibi
bir zorunluluk da yok. Ben kafamda onu yaratrm, o ideal tipi. Kendi eylemlerinde buna uymaya alrm, bu kadar basit.

89

Bundan dolay hakl olarak denebilir ki, insan hayvandan daha ileri veya geri olabilir,
fakat asla hayvan olamaz. Max Scheler, nsann Kosmostaki Yeri, Yaprak Kitap, s.34.

201

13.Gn
Para - parack

Evrenin kurucu ilkelerini, drt tane. Greklerde, ortaada, daha sonraki


alarda var. Temel ilke birleikliktir. Evrende birleik olmayan bir nesneyi gremiyoruz. Leibnizin felsefesine geldiimizde bir eyler syleyeceiz. Leibniz, monadlardan sz eder90. Hatta kitabnn ad da Monadoloji91.
Muhteem bir kitaptr. Monadlar der, nasl birleik nesneler varsa, monadlar da vardr. Birleik olan tzleri yadsmaz, onlar vardr ama bir de monadlar vardr, der. Balar monadlarn ne olduunu anlatmaya. Monadlar,
nesnelerin kurucu geleridir, Leibnize gre. Ama der, monadlarn hi
penceresi yoktur. Yani insan dediimiz tz oluturan, insan monadlarnn
birbiriyle neden-etki bants yoktur. Onlar birlemezler. Peki, insan dediimiz btn nasl olutururlar? Leibniz diyor ki, her bir monad tmyle evreni kendi iinde yanstr. Bu u anlama geliyor; her bir monad, bir

90

monad/monadoloji (ng. monade/monadology; Fr. monade/monadologie; Alm. monade/monadologie) Eski Yunancada bir olan anlamna gelen monastan tretilen monad,
G.W.Leibnizin oka varlk kuramnn tekil tzlerine; blnmez bir birlik olan sonsuz
saydaki tzlerin her birine verilen addr. Monadoloji terimi de Leibnizin monad diye adlandrd tekil-tzlerle ilgili kuramn sunduu evrenin balndan gelir.
Monadolojide Leibniz, dier her eyin yap ta olan tzlerden, yani monadlardan sz eder.
Monadlar temel paralar olmayan, blnmez tzlerdir ve karmak eyler bu yaln tzlerden meydana gelir. Yalnz, monadlar fizikteki atomlardan farkldr. Atomlar blnebilir
oysa monadlar blnmez ve boyutsuzdur, uzamda yer kaplamazlar, bu nedenle de ekil ya
da byklkleri yoktur. Her monadn kendine zgr zellikleri vardr ve bu zelliklerin neler olduu yani bir monadn hangi yklemleri alabilecei- daha yaratlrlarken Tanr tarafndan belirlenmitir. Leibnz buna nceden kurulmu uyum ilkesi der. Leibnize gre Tanr
evreni bir saat gibi kurmutur ve bu sayede her eyin amaz bir ileyii vardr. Btn
monadlarn ortak zelliklerinden biri fiziksel etkileimle yaratlamamalar ve yok edilememeleridir. Monadlar Tanrnn bir mucizesiyle yaratlr ve yok edilirler. Her monad evresindeki monadlar alglar, ama bu alglamada her monadn bilin dzeyi alglamasndaki
ak seiklik- ayn deildir (rnein, insan ruhunu bir monad olarak ele alrsak, onun baka dzeneklerde bulunan monadlara gre, mesela bir bitkideki monada veya monadlara
gre daha bilinli olduunu syleme eiliminde oluruz). Her monadn dnyaya bir bak
as vardr. Bu bak as monadlarn alglar toplamnca veya bilin dzeyince- tanmldr. Monadlar herhangi bir fiziksel deiime uramazlar ama kendi ilerinde deiirler.
Grngdeki deiim aslnda monadlarn kendi i deiimlerinin bir yansmasdr. Bir anlamda her monad deimekte olan dier monadlar alglad ve buna bal olarak deitii iin dnyann geri kalannn bir temsilidir.
Leibnizin Monadolojide yapmaya alt, hayat boyunca savunduu oka gr
dizgeletirmek ve ilka Yunan felsefesinden beri sregelen birlik ve okluk sorununa
Descartesin ve Spinozann zm nerilerinde eksik bulduu yanlar tamamlayarak bir
yant vermektir. (Bilim ve Sanat Felsefe Szl)

91

Wilhelm Leibniz, Monadoloji Ya da Felsefenin lkeleri, Biblos Kitabevi, ev: Ogn rek
Wilhelm Leibniz, Monadoloji, Pinhan Yaynclk, ev: Devrim etinkasap
C. W. Leibniz, Monadoloji & Metafizik zerine Konuma, Dou Bat Yaynlar, ev: Atakan
Altnrs

203

kk evrendir. Evrende ne varsa, herhangi bir monadda bu vardr. O


nedenle insan oluturan monadlar, nceden kurulmu uyum yasasna
gre insan olutururlar. Pencereleri yoktur ama o, evrenin temel yasas
olan, bir btne ynelmi olduklarndan, her bir evreni yansttndan,
her biri o insan oluturmakla grevli olduundan dolay o insan olutururlar. Bu nedenle de evrende nedensiz hibir nesne yoktur ve amasz
hibir nesne yoktur. nk o mthi, byk harmoni, byk uyumu salamak iin hibir eyin eksik olmamas gerekiyor. Uyumann ideal olmasn aramyor, iyilerle ktler yan yana olabilir, o da gerekli, evrenin dzeni bakmndan ykmlar da gerekli. Byk kazalar da gerekli, yangnlar,
depremler, onlar evrenin oluturucu geleri, onlarsz evren olmazd, diyor. Yani illa iyilerin birlemesi diye bir ey dnmyor. O byk ahenge
uyarlar. Her nesnenin bir amac vardr. Bedenimizdeki her organn bir
amac vardr. Amasal bir evren. Voltaire, Leibnizin bu gryle, terimin
gerek anlamyla epey dalga geer. Doru der, ben de Leibnize katlyorum, nk Tanr, burnumuzu gzlk takalm diye yaratmtr. Bir amac
var ya, dmesin gzlk. Ak ak dalga geiyor. Biliyorsunuz Spinoza,
evrende amasall iddetle yadsr, onu unutmayalm. Onu iyi grmtr,
evrende yle bir amasallk yoktur, ona katlmamak mmkn deil. Onu
belli bir amaca ynelik olarak grmek, eskatolojik bir yaklamdr.
Greklerde bu birleiklik nasldr? Geenlerde syledik; Grekler, kendinde
nesneyi, yani tz bilmiyorlard. Diyorlard ki evrenimiz bizim etkileim
halindeki niteliklerden olumutur, kuru-ya, sert-yumuak, souk-scak.
Evren onlardan ibaretti. Yani evreni niteliklerle gryorlard. Diyeceksiniz
ki bu gr biraz sama deil mi? Bana sama gibi gzkmyor. Bugn de
gnlk konumamzda ne kadar scak der karz. Gne bizi styor demeyiz. Dikkat ederseniz sadece bir nitelikten sz ediyoruz. K geldi, ne
kadar souk. Greklerdeki o kavray bugn de belli biimlerde de gnlk
yaantmza yanstyoruz. Niteliklerle konuuyoruz. Elmay alr, srrz,
eki deriz. Bayat bir yemei yedirirler, kokmu deriz. Yemek kokmutur
diye nerme kurmayz. Belli bir nitelik, bir nesneyi anlatmak iin ou kez
yeterli olur. Bir adam birilerine arparak gider. Biri tekine sorar, neci bu?
Tanmyorum ama manyan teki, der. Manyaklk bir yklemdir. Demek ki
niteliksel bir evren tasarm pek yadsnacak gibi gzkmyor. Grekleri
sulamamak adna sylyorum.

204

Pisagor, bir dinsel yap kurmu. Tarikat diyelim, bugnk anlamda. Orada
mzik retiyor, mziin bugnk hala geerli olan yasalarn bulmu.
Matematiksel nermeler bulmu. Byle bir tarikat. Bakyorsunuz douda
da bir eyler olmu. nsanlar dogmalar nlerine koymu, kafalar sallam
durmular.
Bizde yle bir sz vardr, yangna krkle gitme, derler. Nedir bu? Bir
karmaklk var, orada tansiyon ykselmi, taraflarn sinirleri gergin,
uyumazlk doruk noktasna km. Bari oraya olumsuz gitme, oray daha
da ykseltirsin anlamnda. Pisagor diyor ki, atei bakla kartrmayn.
Cierine byle sng gibi sokuyor. Suriyede bir i kavga var. Ne yapyor
Amerika, atei bakla kartryor, her gn kartryor. Ajanlaryla, taraftar devletleriyle, urayor. Atein bakla kartrlmas o. Bunu unun
iin sylyorum; bakyorsunuz bu adamlar, unla bunla uram, bir
ksm kuramlar sylemiler. Bir ksm fiziksel kimyasal bulular yapmlar
ama yaam grleri de son derece derin. Bak gibi kesiyor, yle bir toplum. Hani imdi bunlarn evrenimizi niteliklerden grmesini bir kalemde
silip atamyoruz. Ama bu zaman ierisinde tz dncesine dnm,
dnebildii kadar o da. Uzun yllar nitelikler, niteliklerin sava, niteliklerin kartl elikisi gzkm.
Nietzsche, Anaksimandros iin, mthi bir atlama diyor. Siz dzeylerden
boyutlara frlyorsunuz, aperion. O, varolua geliyor, nitelik olarak. Bizim
grn alanmza dnyor, bir nitelik olarak ve diyor ki, bu snrlanmak, bir g iin, bir nitelik iin lmdr. Cezasn grecektir. Pisagor,
niteliksel olarak grse bile bu niteliksel dnyay kara olarak grmez,
olumlu grr. Der ki, bir nesne snrlanmsa iyi, belirlenmitir, olumludur. teki snrlanmay lmn balangc olarak grr, Pisagor snrlanmay varoluun balangc olarak. Sonuta biz unu hep syleyebiliriz;
Grekler, genel olarak tz fikrine sahip deildiler. Bu, Demokritosun da
iinde olduu bir yapdr. Demokritos da atomlardan oluan bir evren
dnyordu, boluk var diyordu. Parmenides boluu asla kabul etmez.
Boluu kabul ettii zaman deiimi de kabul edecektir, onun iin etmez.
Parmenides, Abderaldr, Anadoluludur. Atomlar bolukta arprlar,
arpnca bu bizim dta grd evren oluur. Onu yapan eden atomlar-

205

dr diyor. Atom, Greke bir terimdir92, a-tomos, blnemeyen son para


demektir. Bugn atomos diye bir ey kalmad, atom paraland nk.
Greklerin paralanamaz, son para, son ge dedikler ey, bugn darmaduman oldu. Ama o zaman iin yle dnyorlard. Diyeceksiniz, Demokritos atomu grm m? Yok, bu bir tasarmd, bir varsaymd, o yolda
gidiyordu. Gerekten de bugn bilim btn grkemine ramen Platonun,
Aristonun yolunu izlemedi, Demokritosun yolunu izledi, oradan gidiyor.
Demek ki o tasarm dzeyinde de olsa son derece gl bir tezmi. Ama bu
bize bir tz fikrini vermiyor.
Platonun felsefesine girelim, ontoloji adna. Aristonunkine girelim. Bunun
iin de Platonun nl idealar kuramna girelim. Aristonun ona getirdii
eletiriyi bilelim ve ondan sonra evrenin ilkelerini piire piire gtrelim.
Baz yinelemeler oluyor ben bunun ayrdndaym ama bu gerekli. Bir kere
sylemekle olmayan bir konu felsefe. Altn, stn izmek gerekiyor.
Balamlar ierisinde bir dnce birka balama girebiliyor.
Rutherford, biliyorsunuz atomu paralayan adam, fiziki. Byk bir laboratuvar var, orada. Thomsen diye de bir ncl var. Dnyaya duyurdular.
Bunu Einstein bir iki arkadayla grrken, bu bir ykndr, diyor, bir
manyak kp bundan bomba yaparsa ne yaparz? Atom bombasn yapan
manyaklard, fizikiler deildi. Amerika bunun peinde, birka ay sonra da
atyor bombay.
E- Dnyann en iyi fizikileri Amerikada altlar, iki- ylda o bombay
yaptlar. Almanyada Hitler yaparsa nce, Almanyann eline geerse
dnya mahvolur anlayyla nce Amerikallar yapt bombay. nk
ayn srada Almanlar da urayordu. Yaptlar ama fizikiler yapt.
Fizikiler yapt. Einsteinn da derdi o. Tabi sokaktan gelen biri yapamazd.
Fiziin iinde olacak da demek istedii; Rutherford gibi, kendisi gibi adamlar bunun kkn bulmasalar, tekiler bir ey yapamazlard, onu vurgulamak istiyor. Yani dehalar suluyor. Yapanlar orta boy adamlard, yaptlar, Japonyaya attlar.

92

atom late 15c., as a hypothetical indivisible body, the building block of the universe, from
L. atomus (especially in Lucretius) "indivisible particle," from Gk. atomos "uncut, unhewn;
indivisible," from a- "not" + tomos "a cutting," from temnein "to cut"

206

M- Bu sonsuz kk para araynn sonu var m?


E- Herhalde en sonunda insann snr gelecek. Protonlarn ve ntronlarn
iinde, onlar oluturan kuarklar. Ama yle bir teori var ki u anda, kuarklar tek bana var olamaz, biz onlar gzlemleyemeyiz. Onlar tek bana var olamaz, ancak l gruplar ya da ikili gruplar halinde olur diyor. Oysa biz o protonu elde edebiliyoruz, kullanabiliyoruz ama onu
oluturan o kuarklar tek bana kullanamyoruz. Matematiksel teori,
dolayl olarak onun varln ispatlyor. Kuarklarn varl u anda ispatlanm durumda. Ama kuarklar tek bana var olamaz. Bir de bu
paracklar, daha kk, ilerinde paracklar var m deyip arptrdklarnda, onlar anlamaktan ziyade baka paracklar oluuyor. En
nihayetinde bunlarn iinde, bunlar oluturan
Heisenberg diyor ki, biz bir atom alt nesnenin konumunu yakaladmzda, hzndan vazgemi oluyoruz. Halbuki o, devinim halinde, durdurmu
oluyoruz, diyor. Durdurduumuzda o kendi olmaktan kyor. Yrd
zaman, hzlandrdmz zaman da zaten bir ey yapamyoruz, belirsizlik
kuram var ya. Onu biraz artryor sylediiniz.
E- Baka bir belirsizlik olabilir ama sylediiniz anlamdaki belirsizlik
deil. O hzn ve konumun ayn anda belirlenmesi mmkn deil. Zaten
bir paracn yerini kesinlikle lemezsiniz, kesinlikle bilemezsiniz.
lmeye kalktn m
E- Zaten bilmeye imkan yok. Sadece urada belirli olma olasl var, onu
snrladn an, hzn lemezsin. Hzn kesin olarak bildiin zaman, o
parack her yerde olabilir, konumunu lemezsin. O Heisenbergin belirsizlik ilkesi ama o, baka eylerde de var. Enerji-zamanda, dier byklkler arasnda da o ekilde belirsizlik ilikileri var.
- Bana yolu yarlamz gibi bile gelmiyor, bilim alannda.
E- Daha ok belirsizleiyor her ey.
Bilemeyiz. Biz neredeyiz bilemeyiz onu. Belki daha balangcndayz.
E- Ama o paracklar olay standart model, on iki tane parack belirledi,
doay bu on iki parack oluturuyor diyor. u anda on iki paraca
indi o.
207

- Hep de u on iki
On iki, sann havarileri olmasn.
E- Olabilir bilemiyorum.
- Niyeyse on iki hep ayamza taklr.
Geen gn bir kitap okudum. Diyor, on iki blmden oluturdum, aklnza
bir ey gelmesin. On ikiyi evirip evirip getiriyorlar.

208

14.Gn
Sokrates zehri ier

Bugn Platona girelim. Platon, felsefenin devidir. Whitehead, ngiliz filozofu, tmyle felsefe, Platona dlm dipnotlardan ibarettir93, diyor. Bu
tabii ki yzde yz geerli bir tmce deil ama ok ey anlatyor, Platonsuz
bir felsefe dnlemez, en azndan onu dile getiriyor. Buna katlmamak
mmkn deil. Otuz alt adet diyalogu var. ok mutlu bir rastlant diyelim
buna, kelimesi kelimesine, szc szcne elimizde bu diyaloglar. Aristo
iin bu ans yoktur. Aristonun hibir yapt zgn biimde elimizde deildir. Seminerlerde, eitim srasnda verdii retimin, rencilerince notlarndan ibarettir. Bu koskoca Metafizik iin de geerlidir.
Aristo ve teki filozoflar iin Platonda olduumuz kadar ansl deiliz.
Hele hele Devlet diyalou, Yasalar elimizde zgn biimiyle var, bu bizim
iin byk bir mutluluktur. Platon, Sokratn biricik rencisi deildi. Birok rencisinden biriydi ama ok nemlisiydi. Bugn Sokrattan kalan
renciler var. Ksenofon (Xenophon) var, Anlar diye bir kitab var ama
Sokrat bize yanstan, byk oranda Platondur.
Byle bir giriten sonra unu sormak gerekiyor; Platonu Platon yapan
kkenler, kaynaklar nelerdi, hangileriydi? Dorudan, hem fiziksel anlamda, hem de dnce anlamnda, Platonu Platon yapan kaynak Sokratestir.
Sokrates dediimiz bu Atina gezgini filozof, bir ahlakyd, erdemciydi.
Platonun bir diyalounda, yannda bir kiiyle krlarda gezerken Sokrat
sklr. Der ki, ben ok skldm bu aalardan, derelerden, dalardan, biz
kendi yerimize dnelim. Kant da syler bunu. Bir yerinde, biz insanlardan
iddetle kaarz, bir ynyle de o insanlar bizi iddetle eker, der. ki filozofun yaklam bu. Kantn sylediinde daha byk pay var gibi geliyor.
Bir yandan kalabalktan kamak isteriz, hepimizde bu vardr, imdi krda
olsak, bu hrgrn iinde olmasak, stanbuldan uzak, kalabalklardan
kamak, bir yandan da skldmz zaman, bir kaym da ahbaplarla be sz edeyim, deriz. nsann byle bir iki yn var. Sokratta bu tamamen topluma dnk, topluma mthi gmlm, ondan bir biimde kopamayan, onlarla her gn boumak isteyen bir yaps var. Zaten baka bir
diyalogda konu edilir. Orada da; bu fizikiler bu doa bilimcileri, yani

93

"The safest general characterization of the European philosophical tradition is that it


consists of a series of footnotes to Plato." Alfred North Whitehead, Process and Reality, p.
39, Free Press, 1979

210

yonyallar ne dediklerini bilmiyorlar, bakasnn yapt zerine duruyorlar, der. Biz, daha ok toplumsal alan biliriz, kendi alanmz biliriz
anlamnda bir kar k.
Sokratesin sorduu soru uydu; erdemin z nedir? Erdem bir midir, ok
mudur? Bunlar diyaloglarda zengin bir ekilde Platon tarafndan zmlenmitir. Erdem birdir diyorlar. Yiitlik, cmertlik, sznde durma erdemi, binlerce erdem, kken olarak bir kke dayanr. Erdemli olan kii, her
konuda erdemlidir. Bir konuda yiittir de br konuda da mesela hrszdr
diyemeyiz, diyorlar. Bunlarn, birka kez sylediimiz gibi, ana tezi udur;
bilen, erdemli olur. yinin ve ktnn ne olduunu bilen iyiyi iler, kty
ilemez. Tez bu. Keskin bir koutluk, paralellik. yinin z, ktnn z,
erdemin z, eylemi nasl yapacaz, iyi eylem nasldr, hep sorulan soru
budur. yi yaam, Grekler iyi yaam derler, iyi yaamdan mutluluu anlarlar, mutlu olmak isterler. Mutluluk etii dediimiz etik. Bunun iin de bilmek gerekiyor, ona gre eylemek gerekiyor, ondan sonra da mutlu oluyoruz. Mutluluu doyum anlamnda almyorlard, bireysel ya da biyolojik
doyum anlamnda, bir yaama tarz olarak alyorlard.
Pierre Hadot iddetle tavsiye ediyorum94 Yunanlar sylediklerini, dndklerini yayorlard, der. Buna ben de katlyorum. Bir Yunan tragedyasna bakn, Yunanlarn gnlk yaamyd. Datada Knidos harabeleri vard, kazlar yapyordu, orada Amfi tiyatro, ak hava tiyatrosu, Yunandan kalan btn kentlerde bu var. Tartacak hibir ey yok. Doudaki
ehirlere bakyorsunuz, ykntlarndan ancak belli bal yaam geleri
kyor. Tuvalet, yatak odas, vesaire. Yani polisin tiyatrosu yok, agoras
yok. Ak sylemek lazm, bu adamlar grkemli yaamlar. Bu i svmekle, saymakla olmaz. Ayoruz, Evripides, Aristofanes, Sofokler, halen gz
kamatryorlar. eitli nyarglarla bunlar kmsemenin hibir anlam
yok, yapmlar. Sayg duymamz gerekiyor, renmemiz gerekiyor. Bir
prototip olarak deerlendirmemiz gerekiyor. Birebir taklit demiyorum,
yknme demiyorum ama bir prototip olarak bu yaam gz nne almamz gerekiyor.

94

Pierre Hadot, lka Felsefesi Nedir?, Dost Kitabevi, ev: Muna Cedden
Pierre Hadot, Ruhani Altrmalar ve Antik Felsefe, Pinhan Yaynclk, ev: Kbra Grkan
Pierre Hadot, Yaam in Felsefe, Pinhan Yaynclk, ev: Kaan Kahveci

211

lk bakta yle bir kanya da kaplabiliyoruz. Bir felsefe niversitesi,


fakltesi yok. Nasl olmu da bu adamlar bu kadar derinlikli konular ilemiler? Bir gelenekleri var, yonyadan, talyann gneyinden Eleadan
balayan. O gelenek bunlar alm, yetitire yetitire ilerletmi. Bir gnde
gelinmemi buraya. Aristonun girdii teknik konular vardr, bugn niversiteler dahi zorlanarak giriyor. Platonun kendi konular, ona da zorlanarak giriyorlar. Hala Platon, birok filozof iin bir kme tadr, anlayamyor. Bylesine bir aamay elde etmiler.
Sokrates, hep konutu, hep syledi ve kendi savunmasnda, ben bir at
sineiyim, herkesi srdm, srrm, rahatsz ederim, diyen birisi. Konumuzla direkt ilgisi olmamasna ramen unu syleyeyim, idama yargland, baldran zehri denen bir zehir iirilerek ldrld. Yaknlar, rencileri kamasn tlediler. Bunu asla yapmam, dedi. Bu nasl bir davran?
Beni yarglayanlar zorba ise, ben de zorba olduunu inanyorsam, zorbann kararna sayg duymam. Kaarm, savarm, bir biimde o karar, o
zorbalarn keyfince uygulamasna boyun emem. Burada ben Sokrat
biraz fazla yazgc buluyorum, ak syleyeyim. Elinde olanak varken o
zehri imeme yollar vard, bunu demedi. Belki, ok yalyd, artk ne kald
ki demi olabilir stat, ona bir ey diyemiyorum.i
Platon, Sokratesten erdemin ne olduu konusunda dorudan bilgi sahibi
olmutur. Erdem nedir, z nedir, erdem bir midir ok mudur, Platon
dorudan Aristodan renmitir, birebir konumalarndan renmitir.
Platonun br kkeni talya, Elia, Pisagor. Platon, Pisagordan ve Pisagorculuktan dorudan etkilenmitir. Pisagorcular ruhun lmezliine inanyorlard. Platon, bunu birebir, hi yontmadan almtr. Bunu Phaidon diyalogunda lmszletirmitir. Biraz sonra idealar grrken greceiz; ruh,
herhangi bir kiiye aktarm yoluyla, tenash yoluyla, g yoluyla gelmeden
nce, kendi yaama alannda, idealarla komu idi, diyor Platon. Orada
rendi onu. renme dediimiz olay, ne gzlemdir ne uslamlamadr.
Sadece bir anamnesis, anmsama. Biz o idealar evreni ile yan yana yaarken rendiklerimizi yaammzda anmsarz. Yani bilincimize kartrz. O
bilincimizin altndadr bilince kartrz, diyecektir. Pisagorculardan ruh
denen olay almtr, her ne ise bu ruh.

212

Pisagorculardan l dediimiz bir durumu da almtr. Aristoda doruk


noktasna kacaktr. Aristonun erdem anlaynda bir altn orta vardr.
Savruk olma, pinti de olma, bunun ortas ol; kazan ver ama ll ver.
l, Yunan felsefesinde ok nemli bir konudur. Savruk olup her eyi
sama, cimri olup, pinti olup Trkesi ksmktr, ksmaktan geliyor her
eyi kendine, istiridye gibi karnna sokma. Bu l dncesi Platonda da
sk sk karmzda kacaktr, yeri geldike syleyeceiz. Snr fikrini almtr. Daha nce sylediimiz gibi, Pisagorcularda snr, olumluyu belirler.
Snrlar, o nesne zerinde konumamz, dnmemizi gerekletirir. Bu,
udur diyebiliriz. Snr olmasayd diyemezdik. Uyum fikrini almtr, harmoni. Platonda sk sk karmza kacaktr bu. Bir devletin yapsnda bile
karmza kacaktr harmoni. Yani gelerin birbiriyle uyum iinde olmas.
yle bir ksa bakla, Platonun Pisagorculara olan borcu epey byktr.
Yalnz herhalde mzik sevgisi, dncesini aldn syleyemeyiz. Platon,
biliyorsunuz, sanatlara kkten dmand. Kurduu devlete Homerosu,
Hoseidosu sokmaz. Gelmesin onlar, onlar ozan, onlar yalan syler. Kkl
bir husumeti vardr. Sadece mzikilere deil, ressamlara da tekine de.
Greklerin tiyatroya byk bir yaknl var ama bir yandan da Grek aydnlarnn bir tepkisi de var. Bu Platonda ok ok bellidir. Bu ozanlar ocuklarmz azdrrlar, der. Yine idealar kuramn grrken greceiz, tikel
nesneler, zaman ve uzay boyutuyla nmzde duran nesneler, bir yknmedir, bir glgedir. te diyor Platon, kendisi zaten yknme olan eye bir
de yknp resim yaptn m, bir de onun iirini yazdn m, bu tam bir kepazelik olur kar, yknmeye yknme, nc snf bir ey.
dealar kuramna girerken bunlar da bilmemiz gerekiyor. Yarn okuyacaksnz eitli kitaplar, bu birikimlerimiz kafamzda dursun. Mesela Sokratn bir doa dman olduunu bilin. Karl Popper var, Avusturyal, Yahudi kkenli bir filozof, Ak Toplum ve Dmanlar95 diye ok nl bir
kitap yazd, gerekten gz kamatrc. Orada Platona tam cepheden bir
saldr dzenler, kitabn birini Platona ayrr. brn de Marxa ayrr.
Onlara tarihsici der, tarihselci deil. Terimleri bastra bastra sylyorum

95

Karl R. Popper, Ak Toplum Dmanlar (2 Cilt; 1. Cilt Platon Ak Toplum ve Dmanlar,


2. Cilt Hegel, Marx ve Sonras Ak Toplum ve Dmanlar), Liberte Yaynlar, ev: Harun
Rzatepe

213

ki kafamzda yer etsin. Tarihsicilik udur: Bu, insanlk yaamnn balangcndan sonuna kadar belli bir amaca dnk, gdmlenmi, koullanm,
kantlanm bir yaan tarz olarak grmek, tarihsiciliktir. Bu ne anlama
geliyor? Diyelim Marx anlamnda, diyor ki, snr savalar kalkacak, herkes
eit olacak, devlet ortadan kalkacak, tarihin sonu. te bugnk tartlan
temel konu, Fukuyama, Amerikal filozof, Japon kkenli. Tarihin Sonu96,
diye nl bir kitap yazd.
M- Bir kitap okuyorum, Althusser. Marxn tarihsici yorumunun ok yaygn
olduunu syler. ki tarafl yaygn, hem Marx kartlar, hem Marx yandalar tarafndan. Nasl bu yanlla dldn alamaya alr.
Marxn kesinlikle tarihsicilikle uzaktan yakndan bir alakas olmadn serimlemeye alr. Bu der, bir yorumdur. Marxn yanllarndan
bahseder, Gramsci bunun nemli temsilcilerindendir. Yine Sovyetlerden rnekler verir. Birok dnya Marksisti dnyay byle yorumlamlar. Tarihin bir amac vardr, snf savamlar belli bir sre sonra ortadan kalkacaktr vesaire. Yok der, hi alakas yok. Marxta byle bir ey
bulmak elbette mmkndr. Yorum sz konusu olduu zaman bir teoride bu tr eyleri de bulabilirsiniz.
Althusser sk bir Marksisttir. unu belirteyim, Karl Popper ok kkl bir
filozof, onu Bryan Mageeden sen de biliyorsun, onun toz kondurmad
bir adamdr. Bir bilgi kuramcsdr daha ok, siyaset felsefecisi olmadan
nce. Yanllama kuramnn da bulucusudur. Sz almken onu da deerlendirmi olalm, ngiliz deneycileri, o dilci okul, Frankfurt Okulunun devamclar ve Frankfurt Okulu, dorulama, bir nermeyi biz dorulayabiliyorsak dorudur, o olanamz yoksa yanltr, derler. Karl Popper de bu
okulla biraz dirsek temas ierisindedir ama tam katlmaz onlara. Der ki,
yok, bir kuram biz yanllayamyorsak, pratikte rn vererek yaamay
srdryorsa o dorudur, dorulamamz gerekmez. Bunlar ksaca sylemi olalm. Tarihsicilik konusuna gelince, Karl Popperin Tarihsiciliin
Sefaleti97 diye bir kitab var, Ak Toplum ve Dmanlarnn yannda onu

96

Francis Fukuyama, Tarihin Sonu ve Son nsan, Profil Yaynclk, ev: Zlf Dicleli
Francis Fukuyama, Tarihin Sonu mu?, Vadi Yaynlar, ev: Kollektif

97

Karl R. Popper, Tarihsiciliin Sefaleti, Plato Film Yaynlar


Karl R. Popper, Tarihselciliin Sefaleti, nsan Yaynlar, ev: Sabri Orman

214

da gz nnde tutalm. Karl Popper, ok etili olmu bir filozoftur, Althusser gibi deildir. Olduu iindir ki Fukuyama kmtr. Ne yapmtr, Tarihin Sonu diye bir kitap yazmtr. Amerikaya atlyor. Hegel diyor ki, Alman
monarisi tarihin sonu. Doru kmad. Alman monarisi niye tarihin sonu
olsun? Fukuyama doru mu sylyor? Amerikan demokrasisi niye tarihin
sonu olsun? Eriilmitir, bitmitir, eyitiim bitmitir, diyalektik bitmitir.
Byle samalk olamaz. Alexandre Kojeve var, bu daha ok Hegeli yorumlar. Hegelin bir numaral yorumcusudur. O yorumdan yola km. Kojeveyi anlamam, bir; Kojeve, Hegeli anlamam iki. Hegel de Platonu anlamamtr. i ta Platona kadar gtrmler. Bizim Trkiyeden de, ok
ilgintir, Tarihin Sonu mu, diye bir kitap kt. Yze yakn makalenin derlemesi bu. Bu arkadalar Hegeli hayatlarnda ilk defa Fukuyamann eserlerinden duymular. yle makaleler yazmlar, dktrmler, gz yaartyorlar. Byle ey olmaz. Ben tarihin sonuna inanmyorum. Niye tarih son
bulsun? Bu yaam, bu ekime, itime kakma srp gidecektir, niye dursun? Bunlar kr varsaymlardr. Birileri bir gn ilginlik olsun diye atyor
ortaya. Wilhelm Prusyas kt gitti bir savata. Nesi kald? Almanyada
baka rejimler var bugn. Alman toplumu yaayp devam ediyor. Tarihin
sonunu ilan etme yetkisine kimse sahip deildir.
Yine Platona dndmzde, Karl Popper, Platonun da bir tarihsici olduunu sylyor o kitapta, okursanz karlaacaksnz. Diyor, gelecek deil
de gemii yeniden kurmak istiyordu, Atinann eski gnlerini kurmak
istiyordu. Tek kiinin, krallarn ynettii, apulcularn sz sahibi olmad,
monarik bir devleti savunuyordu, diyor. Arkadalar, bunu okumak gerekiyor. ok zengin bir kitap, dipnotlar neredeyse kitabn yars kadar. Byk bir filozof, emek vermi, ap okumak gerekiyor. Dnyada Karl Popperden sonra da siyasetle felsefeyi birletiren pek kimse kmamtr.
Krk dkk. Belki de o kuan son szcsyd diyebiliriz. Gzel de kitaplar brakt. Bryan Magee, onun rencisidir ve ok iyi anlatcsdr. Onun
Remziden de bir kitab vard98, kk, oktandr kmyor. Yazk oluyor,
Remzi o kitaplar basmyor imdi.

98

Bryan Magee, Karl Popper'in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, Remzi Kitabevi, ev: Mete
Tunay / ahin Alpay (yeni basks yok)

215

Konumuza dndmzde; Sokratesten sonra ikinci kaynak olarak da


karmza Elea, gney talya, Pisagorcular kkeni kyor. Zaten iin znde, Atina, kara Yunanistan diyebileceimiz, Atina felsefesi ve kara Yunanistan blmesinde olan felsefe, nk hepsi Atinada deildi, daha ok
yonyann ve gney talyann bir sentezi gibidir. Her felsefeci iki yandan
da bir eyler almtr. Bu unu da nlemiyor; gney talya, yonyadan,
yonya da gney talyadan hibir ey almamtr anlamna gelmiyor. Birbiriyle etkileim iinde olmulardr. Ama Yunanistan anakarasndaki felsefe ikisinin daha belirli sentezidir.
Platonun br kayna yine gney talyadan Parmenides. Parmenidesi
ok ksaca grmtk. Parmenides, duraanlk ve devingenlik ya da deime kartlnda duraanl evrenin dzeni olarak bize sunan kiidir.
Platon, Parmenidesi kalcln filozofu olarak grmtr. Btn eserlerinde baba Parmenides diye gklere kartr, Herakleitosa da fazla pas
vermez. Oysa ki daha derinlikli olarak greceimiz idealar kuramndaki
boyut dncesi fazlaca Herakleitosudur, Parmenidesle uzak yakn ilgisi
yoktur. Parmenides, bizim dzeylerde zaman ve uzay konumlar ierisinde grdmz nesnelerin duraan olduunu sylyor, kalc olduunu
sylemiyor. Duraan m devingen mi, duraan m deiir mi? Duraan
diyor, bitti. A, Adr, donmu, buz kalbna dnm bir evren. Parmenides
bunu sylyor. Platon bu duraanl kalclk adna sylenmi sayp idealar kuramna tayor. Bu yanltr arkadalar. Platon, Parmenides sz konusu olduunda yanl adrestedir.
E- Duraan bir ey zaten kalc deil midir, hocam?
M- Kalclk yle, buday tohumunu tarlaya serptik, buday kt, buday
bitik, o budaylarn hepsi gitti, baka bir eye dnt. Un oldu, ekmek oldu, biz olduk ama buday kalmaya devam etti, seneye tekrar
ekeceiz. Kalan budaya budayn kalcl diyoruz, dierine de budayn geicilii. nsan da yle. Sokrates ld ama ben varm. Demek bir
insan kalclndan sz edebiliyoruz, bir de geiciliinden sz ediyoruz. nsan kalcdr ve geicidir.
E- Kalclk anlalyor ama duraanln kalclk olmad anlalmyor.
Tabi haklsn. Kalclk-geicilik, evrenin temel boyutlar. Bunu Herakleitosu grrken grdk, logosa gre olur biter her ey, diyordu. Bunu des216

tekleyen bir sr fragman var99. Mjdat kardeim gzel syledi. imdi


sen, soy olarak kalc bir soydansn. nsan diye bir soy var, biz gideriz, o
soy yaar. Aa, keserler orman biter ama aa soyu devam eder. Bu, evrenimizin kalc yn, boyutu yani. Bir de tikel insan olanlar var, tikel
aalar var, bunlar geici. Aperion ne idi, kalc olan, snrlanm olanlar da
cezasn eker, yine aperiona dnerler, diyordu Anaksimandros. Parmenides orada deil, o boyutu hi katmyor. O, zaman ve uzay dzlemi, dzeyinde grdmz nesneler deimez, diyor. Deimezlik-devingenlikle,
duraanl kartlatryor.
E- Deimezlik, neyin kart dediniz?
Deimezlik ve devingenlik, duraanln kart; kalclk ve geicilik, bir
boyut meselesi.
M- Duraanlk dediimiz ey, bir biim deil mi? Bir nesne duraandr,
sonra devingendir, sonra duraandr, sonra devingendir. Yani duraanlk ve devingenlik, srekli bir iki yzn paralar deil midir? Yani, btn cisimler bir aradadrlar, birbirlerini duraanla ya da devingenlie
etkilerler.
Doru. Kendi iinde de daha ok anlatlmak istenen de o. Gidiyorsun bir
elma alyorsun, deil mi? Bir kilo elma ver, diyorsun. Herakleitos diyor ki,
senin elma dediin ey, elma falan deil. Boyuttaki elma olmaklk denen
yap dzeninin, uzay ve zaman ierisine yansm srekli deien, bir sre diyebileceimiz bir ey o. Elma deil, o bir sretir, diyor. O kendi iin-

99

Bu logos ki vardr her zaman insanlar uslaryla yabancdr ona, duymadan nce de, bir
kez duyduktan sonra da. Her ey bu logosa gre olup biter oysa, ama onlar ne yaptklarn bilmez grnrler, benim her birini doasna gre ayrarak ve nasl olduunu gstererek ortaya koyduum trden szler ya da eylemlerde. Baka insanlar uyankken ne yaptklarn bilmezler, tpk uykuda yaptklarn unuttuklar gibi. 1. Fragman
Logos ortak da olsa, sanki kendilerine zg bir dnceleri varm gibi yaar insanlar. 2.
Fragman
Ruhun snrlarna ulaamaz yolculuunda, tm yollar denese de insan, ylesine derindir
ondaki logos. 45. Fragman
Beni deil logosu dinlemek ve her eyin bir olduunu uyumla sylemektir bilgelik. 50.
Fragman
Aptal insan akna dner her eydeki logos karsnda. 87. Fragman
Ruhta kendi kendine oalan bir logos vardr. 115. Fragman
Samih Rifat, Herakleitos, Sz Ustasyla Buluma Denemesi, Yap Kredi Yay, Kasm 2004

217

de elikiler, atklar var, eitli geler bouup durur, biz ona bazen u
deriz bazen bu deriz ama hep yanlrz. O, ne udur ne budur, o bir sretir.
Thales, evrenin temel yap ta sudur diyor. Aneksimenes hava diyordu.
teki nesneler bu iki temel eyin, deiimidir, dnmdr. Sen bir toprak m grdn? Tamam, bu suyun bir dnm, katlamas. Buharlama
m grdn? Gne vurdu onu buharlatrd, suydu. Dnnce su diye bir
ey kalmad. Aneksimenes de hava diyor, younlanca kat cisim olur.
Ortada hava diye bir ey kalmyor. Bu, bizim dzeylerde grp gzlemlediimiz durumlar. Gelelim Aneksimendrosla Herakleitosta. Dzeylerde,
zaman-uzay boyutu ierisinde gzlemlediimiz nesneler, bir yansmadr,
bir grngdr. Onun temelde olup bitmesini salayan bir yap dzeni
vardr. Birisi aperion diyor, birisi logos. Dnya bin kere yklp, bin kere
yaplr ama diyor, aperion ve logos durur. Aperion ve logos kalc olan,
teki dzeylerde srekli deiip duran eyler de geici olandr. Bu, geici
olan zerinde Parmenides diyor ki, bir dakika, geicilik diye bir ey yoktur. O geici dediiniz eyler, benim duraan dediim eylerdir. Onlar
olmusa olmutur, deimez, devinmez, durur yle. Heralitos da sen yle
bil, diyor.
E- Bunu gerekten anlayamyorum hocam. nk etrafmza baktmz
her ey devinim iinde. Her ey, hem zaman iinde yalanma, eskime
var, hem mekan iinde yer deitirme, konum deitirme var. Bir ey
devinmez, duraandr dediinizde, bu kavramlara gre dndmz
iin anlayamyorum.
- Bunu nasl iddia edebiliyor, onu mu
Tabi. Mesela her ey devinim halindedir. Durup dururken devinmez geri.
Devinimi hareket ya da zsel bir ey olarak anlyorum. Devinmez dediinde, devinen eylere ne diyeceiz o zaman?
M- Saduyumuz ise hibir eyin devinmez olduu, sylyor. Diyor ki aa
duruyor, insan yle, kl tablas yle, hep ayn dnya.
E- Ku uarken ne diyeceksin? Bir devinim deil mi?
M- Ku diyor, hareket ediyor sadece ama ku olarak bir sabitlik ierisinde.

218

O uma baka bir olay hocam. Ku uar, sen ben yrrz ama Parmenides
diyor ki, tamam yrrsn, oraya gidersin gelirsin ama sen sensin, diyor,
ku kutur. O ku olarak kalr, diyor. devinme ile dtaki yerimizi deitirmeyi kartrmayalm.
E- Ben onu kartryorum, yle anlyorum.
Yok. yle alglama. unu syleyeyim; biz bunu aktarrken, Parmenides
doru sylyor falan demedik.
E- Hayr, anlamaya alyorum.
Duraklarda biz nesneleri yakalayabiliyoruz, elma alyorsun gidiyorsun.
Elma deyince karpuz vermiyor. Parmenides, tamam sen yanlsn deyip
kacaz da, kardeim yleyse ne diye karpuz dedin diyor, ne diye elma
dedin? alar dedin, her gn alar diyorsun. alar diye bir ey yoksa
nasl alar dedin? Oradan da git bakalm.
E- Kavram olarak elma var ama sizin de dediiniz gibi oluan elma, onun
dura. Biz gnlk hayatta hep duraklardan bahsediyoruz. Dier dnyalardaki elma kavram var orada.
- Bir filmin kareleri vardr ya, teker teker onlar hareket ettike biz bir
devinim grrz. Onun gibi mi aklyor acaba, duraklar derken? nk her bir resim bir duraktr.
E- O da olabilir. Filmin zerinde kareler var ama durdurduun zaman
hala var. O filmin hareketini gryoruz ama film var.
- Bilmiyorum tabi byle bir iddias m var? Acaba Parmenidesin iddias
bu mu? Duraklar m vardr?
Hayr duraklardan sz etmiyor, duraklar biz sylyoruz. Diyor ki, evrende hibir boluk yoktur, hibir devinme yoktur, nesneler hibir ekilde bir
deiime, devingenlie uramazlar duraandr. Ad vermi, olmusa olmutur, diyor. Dikkat et, mantktan gidiyor. A, Adr diyor. A diyorsan,
olacaktr diyemezsin. A yoksa niye A diyorsun, diyor. Bir adm atyor, A
senin sandn gibi vardan gelmise, yani deierek gelmise, bu samadr.
O zaten imdiden var, diyor. O yoktan gelmise tmden samadr. Mesele
urada; Nietzsche konuyu incelerken der ki, suyu brakn suyun stndeki
kpr bile akyor. Herakleitos diyor ya her ey akar, orada su rnei iyi bir
219

rnek deil. Su zaten sylediiniz anlamda fiziksel olarak akyor zaten.


Bizim szn ettiimiz kimyasal deime. Herakleitos bir akarsuya iki
kere giremezsin deil de bir gle iki kere giremezsin dese daha iyi ederdi.
nk gl, duraan bir ey gibi gzkyor. Fiziksel olarak akmyor, durgun.
yle ya da byle evrenimiz srp gidiyor. Sreklilik var, kalclk var. ki
terimi de birbirinin yerine rahatlkla kullanlabiliriz. Bir de geicilikler
evreni var. O bitiyor, douyor, lyor, deiiyor, paralanyor, yklyor,
yanyor, geip gidiyor. Benim grm bu. Ben Herakleitosa daha yaknm. urada da Parmenidese biraz pay vermek istiyorum; gnbirlik yaamda anlamak zorundayz. Ben size geldiimde, bir otomobil grdm,
demeliyim. Bir drt tekerlekli sre grdm, dersem glersiniz. Yani orada konuyu sktrmadan ikisinin de dediini kavramak nemli.
Platon, Parmenidesin bu duraanln idealar kuram iin bir model olarak alr, orada yanlmtr. dealar duraanlk deil, bol bol greceimiz
gibi kalcln prototipleridir, kalcln nesneleridir. Platonun Parmenidese niye uzandn anlam deilim.
Gelelim br kaynana. Platon, Herakleitostan da yararlanr. Herakleitosu da felsefesinin kaynaklarndan biri olarak kullanr. Fazla gklere
kartmaz, orta boy bir sayg sunar. Deien, devingen dnyaya rnek
olarak alr. Bu, Timaeus diyalounda vardr, daha ak bir ekilde, bir de
Cratylus diyalounda vardr. Cratylus zaten Herakleitosun talebesidir.
Cratylus elini oynatrm, u nedir, dediin zaman, byle byle dermi.
Yani bir udur, bir bu, ad veremiyorum, ad verdiimde zaten o oktan
deiip gidiyor. Azn amazm, hi yant vermezmi, yle bir tip olarak
sunulur bize.
Platon deien nesnelere korkun bir kinle saldrr, niye deiiyorlar diye.
Deien evreni istemiyor. Bozguna uram, yklm bir evren gibi gryor. Hatta der ki bir diyalounda; imdi bir frtna eser, bir byk ykm
gelir, bir ksm nesneler yok olur gider. ok ac bir baktr bu, kalmasn
umduunuz, istediiniz, iyi nesneler de oktan yok olmu, kalmamasn
istedikleriniz orada durur. Bir tarlay bir frtna vurmutur, bakarsnz,
sizin ektiini sebzeleri tarumar etmi rzgar, ama ayrk, kaya gibi duruyor. Platon diyor ki yle bu dnya, bir ykm geldii zaman, ktlere hi
220

dokunmaz, iyileri sprp gider. Bu bir yaklamdr, o deiimin yok ediciliini dile getirmek adna. Ben sadece sizlere aktaryorum, deerlendiriyoruz. Deien dnyaya kar, zaten bir yle bir yle olan, ad veremediklerimiz, ne olduun bilemediklerimiz Srekli kmser durur Platon. O
ynyle bir hayli Parmenidesidir. Ama te yandan da idealar kuramnn
kurucu babasdr. Ben derdim ki Platonun yerinde olsaydm, idealar kuramn kken olarak Aneksimendrosun aperionu derdim, Herakleitosun
logosu derdim. nk Platon idealar kuramyla bunu anlatyor.
E- Hala Platonik dnyaya inan var, zellikle matematikiler arasnda. nk matematik ispat ve mantkla iliyor, ayaklar ok salam basyor ve
matematikte bulunan her eyin keif olduuna inanlyor. Yani icat deil keif olduuna inanyor bazlar. Matematikteki o keif de Platonik
dnyada, mkemmel, tam, eksiksiz, iyi ileyen dnya. Bulunan her ey
idealarda var ve kefediliyor. Gerekten de orada bulunan matematiksel bir teoriyi, zaman geliyor bir fiziksel durumu, model aklayabiliyor. O matematiksel keif, o anda olmasa bile sonradan fiziksel bir olay aklamak iin kullanlabiliyor. Platonun kuramna, felsefesine tam
da uygun. Gerekten stte matematiksel bir yap var, matematii yle
grebiliriz, fizikte ya da fiziksel dnya da onunla aklanabilir bir ey.
Doru. Akademia, yani Platonun okulunun giri kapsnda ne yazlyd?
E- Matematik bilmeyen giremez.
Gzel. Platonun matematiksel evrene olan saygs ok derindi. Dedik ya,
l, uyum, Pisagorculardan alnma. Pisagor matematikiydi. O ynyle
matematie olan saygs ok derindi, bir. ki, Devlet diyalounda matematiksel nesneleri idealarla tikel nesneler arasnda grr. Yani salam bir
yerde grr.
E- Onun galiba be tane geometrik ekli vard.
Var. O Timaeus diyalounda vardr. Nesneleri de o geometrik ekillerden
tretir, bu tikel nesneleri. Bir de u var; anmsayacanz umuyorum.
Tanr evreni matematiksel bir dille yazmtr, diye bir bildirim var. Kimindir bu?
E- Galileo.

221

Galileonun. Orada Platondan balayan ya da daha derinlikli olarak sylersek, Pisagorculardan balayan evrenin matematiksel yaps konusunda
itiraz yok.
E- imdi ondan hi kimse vazgeemez.
Zaten sorun orada deil. Ona herkes katlr. Aristo, daha ok bir biyologdu.
Diriler, hayvanlar, bitkiler Ama Platon, derinlikli matematik kafas olan
birisiydi. Hatta diyalounun birisi Theaetustur. Theaetus, byk bir matematikidir. Bilgi kuramn ayrm ona, bilgi usla olur, deney gzlemle
olur, tartlmas o matematik zerinden olur. O idealar kuramna girdiimizde zaten bu deimiz eye gelmi olacaz.
M- Bu idealar kuramna giri mi hocam?
Evet. dealar kuram ok etrefilli bir kuram, greceiz. Ho da bir ey ama
orada karmza u kacak; Platonik felsefenin derin yarklar var. Kendisi
de bunu anlam, Parmenides adl diyalou bir hesaplama diyaloudur.
Orada Sokratla Parmenides tartr dururlar, 69 Olimpiyatlarnda, sylendiine gre yan yana gelmiler, onu konu edinir ve idealar kuram tartlr. Bir ksm yarklar brakm, o yarklar biz kapatmaya alacaz.
Aristonun da ac eletirilerine uram. O eletiriler nedeniyle de Aristo
ac eletirilere uram. Tmeller konusu, o ortaa felsefesini okuduunuz zaman, grtlana kadar tmelleri tartyor. Var mdr, yok mudur,
varsa nedir? Hep o.
M- Platon ve Aristoyu iyi anlamak gerekiyor. Her tan altndan ikisi kyor.
Aristo ok zeki bir insan. Geen gn dedim ya, durup durup adama pat
diye bir laf sylyor. Kalkm diyor ki, aatan yanc olmayan bir nesne
yapamazsn. Gerekten masa da yapsan yanar, kap da, denek de yapsan
yanar. Aristo baka bir ey sylyor. Bir ara ne denli ok i iin uyarlanm ise her bir ii uyarland i says kadar eksik, kt yapar.
M- svire aks. Makas, ba kesemez, atalyla doru drst yemek
yenmez.
Doru. O zaman diyor, bir nesne bir ey yaplmaldr, en iyisi odur. Gzel
deil mi? ngilizlerin de gzel bir sz var; bir kedi yz tane farenin pein-

222

den koarsa hibirini yakalayamaz. Ya da bir taz yz tane tavann hibirini yakalamaz.
M- Yalnz Aristo, yz tane farenin peinden koup neredeyse doksan dokuzunu yakalam bir adam.
E- te yakalayamam. Hepsi yanl u anda.
Hepsi yanl, doru sylyor. Aristo gkbiliminden hibir ey kalmad.
E- Hareketle ilgili syledii, yzlerce yl insanl etkilemi. Onun hareket
teorisi u: Bir cisim, onu hareket ettiren bir ey olmad srece hareket edemez. Mesela kl tablas u anda hareket ediyorsa onu ben hareket ettiriyorum. Hareket ettiren sebep, hareket ettiricidir. Soruyorlar o
zaman, ben alacam bu ieyi atacam, elimden kacak, o nasl hareket ediyor.
M- Sen hareket ettirdin yine.
E- Ama elimden kyor. Dokunduum srece ben hareket ettiriyorum.
Elimden ktnda nasl hareket eder? Dmesi lazm. nk hareket
ettirecek bir ey yok. Bunu yle aklyor. Ben bunu elime aldmda,
bununla beraber bu, havay hareket ettirir, ortam hareket ettirir ve o
ortam bu ieyi tar. Onu hareket ettiren ey, havadr, ortamdr ve belli
bir sre sonra ait olduu yere der. Toprak, her ey ait olduu yere
Yere gider. Yani ate yukar gider. Ta aa gider, kendi yerine.
E- Ve dnyann, hareket edemeyeceini bu ekilde aklarlar. Bir kuleden
bir ta dtnde tam olarak kulenin dibine der. Dnya hareket etseydi, dibine dmezdi, biraz geride kalrd. Ka yz yldr, gne merkezli evrenin aklamas Aristonun bu hareket yasasna gre reddedildi.
Aristonun dizgesi, sistemi tmden yanl ama kendi iinde mthi tutarl,
ona ok ok zen gstermi. O yzlerce yl, hatta Rnesansta bile grtlak
grtlaa geldiler fizikiler, etkili olmasnn nedeni bu. O fizik denen kitapta
birbiriyle elien nermeler pek bulamazsnz.
E- Bir de bence iyi olmasnn sebebi, saduyuya dayanmas. Hep saduyuya dayanarak aklamalar yapyor, gnlk tecrbelere gre.

223

Geriye bizler kaldk ve kendi aramzda, durumumuzu ve sylenmi olan szleri bir kez
daha gzden geirdik, sonra bamza gelmi olan bu uursuzlua verdik veritirdik. Bundan byle, babasn yitirmi bir ksz gibi yaammz srdrmek zorunda kaldmz kansnda birletik.
O ykandktan ve yanna getirilen ocuklaryla grtkten, - iki kk olu, bir de byk
olu vard - ve yakn olan kadnlarla Kriton'un yannda konutuktan, ve onlara syleyeceklerini syledikten sonra kadnlar ve ocuklarn yollad, ve bizim yanmza geldi.
Gne batmak zereydi. nk o ierde uzunca bir sre kalmt. Yanmza gelir gelmez
ykand ve oturdu, imdiye dek pek bir ey sylememiti. Bu srada ieriye On Birlerin
adam girdi. Bu kii ona yaklat ve dedi ki: Sokrat! Yukardan gelen buyrua gre kendilerine zehri imeleri gerektiini bildirdiimde bana kzp sven kimselere iimde duymu
olduum fkeyi sana kar asla duyamam. Senin ise burada karlatm kimselerin en
soylusu, en ycesi ve en iyisi olduunu gryorum ve imdi bana kzmayacan da pek iyi
biliyorum nk sen de seni buraya yollayanlarn kimler olduunu pek iyi bilirsin. Kzacaksan onlara kz. imdi sana ne demek iin geldiimi anlamsndr: Elveda! Artk deitirilemeyecek olan yazgya sknt ekmeden katlanman dilerim. Bu srada alamaya balad, dnd ve gitti.
Sokrat ise onun arkasndan bakakald, ve dedi ki: Sana da elveda! Biz de zerimize deni yapacaz. Sonra bizlere dnp dedi ki: Bu ne kadar ince bir adam. Bana hep iyi davrand. Benimle ho konutu. ok iyi bir insan. imdi de ardmdan nasl da itenlikle alyor. Haydi Kriton! Biz de ona uyalm, iecek hazrlanm ve sklmsa getirsinler, deilse
hazrlansn.
Bu srada Kriton dedi ki: Ama Sokrat, darda dalar grnyor, demek ki gne daha
batmam, hem, bakalarnn bu iecei artk imeleri gerektii kendilerine bildirildikten
ok sonra, ok ge itiklerini; stelik ok iyi yemek yediklerini ve iki itiklerini, yanlarna
istek duyduklar bir gzeli getirttiklerini biliyorum; onun iin acele etme, daha erken.
Bunun zerine Sokrat dedi ki: Senin szn ettiin o bakalar tabii byle yaparlar
Kriton, nk onlar son ana dek bir eyler kazanacaklarn sanrlar. Ben ise onlar gibi
yapmayacam, nk ben artk bir az daha ge kalmakla bir ey kazanmay ummuyorum;
yaama yapr ve artk elde olmayan elde tutmaya alrsam kendi gzmde kendimi
gln bulurum. Haydi bakalm, beni dinle ve dediimi yap.
Bunun zerine Kriton yaknnda duran olana eliyle bir iaret verdi ve bu olan dar
kt ve darda biraz kaldktan sonra daha nce hazrlam olduu iecei bir anakta
sunacak olan adam ieri getirdi.
Sokrat bu adam grnce, iyi, dedi, bunu alnca ne yaplacan pekl bilirsin. Bir ey
yapmak gerekmez, dedi adam, yalnz, bunu itikten sonra burada bacaklarn arlancaya kadar biraz dolarsn, sonra uzanrsn ve bu etkisini gsterir.
Bunu syledikten sonra Sokrat'a ana uzatt ve o da bunu ald. Ve nemli bir ey deilmi gibi, hi eli titremeden, yzn ekitmeden, renk vermeden, her zaman yapt gibi
karsndaki adama gzlerini dikerek sordu: Bu ne kadar? Karlnda ne verelim? Biz,
yalnzca etkili olduunu bildiimiz kadarn hazrlyoruz Sokrat, diye adam cevap verdi.
Anlyorum, dedi Sokrat. yleyse, imdi bir sakncas yoksa Tanrlara yalvarabilirim. imdi, unu diliyorum: Buradan oraya yolculuk rahat olsun ve olacak olan olsun! Bunu der
demez zehri imeye balad ve dipdiri ve korkusuz kalarak iip bitirdi.
oumuz bu ana dek alamamak iin kendimizi tutmay baarmtk; ama onun o eyi
imeye baladn ve iip bitirdiini grnce artk dayanamadk. Benim bile gzlerimden,
damla damla deil, sel gibi yalar boand, yle ki, yzm saklamak zorunda kaldm. En ok
da, byle iyi bir dostu kaybetmenin verdii acyla kendime acyarak alyordum. Kriton
da gz yalarn tutamad iin benden biraz daha nce bir keye ekilmiti. Daha nce-

224

den alamaya balam ve alamas kesilmemi olan Apollodoros ise imdi hkrklaryla
yreklerimizi paralyor, Sokrat dnda hepimizi aclara bouyordu.
O ise dedi ki: Burada ne yapyorsunuz bakaym, ne biim adamlarsnz! Kadnlar bu
hataya dmesinler diye yolladm. Birisi lrken sessiz kalmak gerektiini hep iitirdim.
Onun iin imdi susun ve metin olun. Bu szleri duyunca ok utandk ve hemen alamay
kesip kendimizi toparladk. O ise oda iinde dolayordu ve bacaklarnn arlatn anlaynca srtst uzand; nk ona zehri veren adam byle sylemiti. Bundan sonra o
adam ara sra onun ayaklarn ve bacaklarn yoklamaya balad. Biraz sonra ayana skca bastrp bir ey hissedip hissetmediini sordu. O, hayr, dedi. Biraz sonra dizine bastrd ve yava yava yukar doru karak bize onun nasl souduunu gstermi oldu. Sonra
bir kez daha yoklad ve bize dnp dedi ki, bu kalbine gelince bu i bitecek. Bedeninin
alt blm iyice soumuken o birdenbire zerindeki rty at, nk rtnmt. Dedi ki, ve bunlar da onun son szleriydi: Ay Kriton! Bizim Asklepios'a bir horoz borcumuz
vard. Bunu ona verin. Sakn unutmayn! Bu yaplacak, dedi Kriton, baka bir ey
sylemeyecek misin? Kriton'un bu sorusuna bir karlk vermedi. Biraz sonra titredi ve
katlp kald ve adam onun stndeki rty kaldrd. Gzleri donmutu. Kriton bunu grnce onun gzlerini ve azn kapad.
te, bu bizim dostumuzun sonuydu, ve bizim kanmza gre adalarmz arasnda
grdklerimizin, tandklarmzn ve snadklarmzn en soylusu, en anlayls ve en dorusu o'ydu.
Kaynak: H. J. Strig - lka Felsefesi (Platon, Phaidon). ev: mer Cemal Gngren, Yol
Yaynlar, 1993

225

15.Gn
dealar

imdi u nl idealar kuramna gzel gzel girelim. Pein olarak sylemek


istediim bir ey; bizim felsefemizde yarglar var, yarglarn blmlenmesi
var. kin yarglar, takn yarglar, dkn yarglar, akn yarglar. Bu, mthi bir turnusol, parampara ediyor, btn felsefeyi darmadan ediyor.
Kt m ediyor? Yok, iyi ediyor. Bu Platon da olsa, Kant da olsa yanl
yanltr. Paralyor bunu, ortaya koyuyor. Bunun ok yararn gryoruz.
Ontolojik alanda konumlar, zaman ve uzay. Bu felsefeleri, bu ontolojiye ve
bu epistemolojiye vurduunuz zaman epey yerleri zlyor. Ne kadar
srme ta varsa, atlak varsa ortaya kyor. Keke kmasayd, snava
ekmek gibi bir kaygmz yok.
dealar, Platona zg olan, ondan sonra btn felsefeyi batanbaa kat
etmi olan bu mthi grkemli grn yurdunu bulalm. dealar, bizim
konum dediimiz, zaman ve uzay konumlarnn dnda, stnde. Platon
felsefesinin temel yar, temel atlak burada. Zamann dna ve stne
kyorsunuz, dna ktnz m stne de km olursunuz. Uzayn da
dna ve stne kyorsunuz. Bir yandan da anlalmaz bir ekilde, varlk
kazanldndan sz ediyorsunuz. nk idea vardr, diyor Platon, hem de
nasl vardr, neredeyse tekileri silip sprecek kadar vardr. Gerek olanlar, tam olanlar, yetkin olanlar, en pekitirme sfatyla anlatrken kullandmz, en yce olanlar, en gzel olanlar.
dealarn evreni bizim bilip tandmz zamanl ve uzayl alan deil. Peki,
nasl geecek o dnyadan bu dnyaya nesneler, yani tikeller? Diyor ki
Platon, yknerek geeriz ya da pay alrz, ya da ikisini ayn anlama kullanyor. Peki, uzay ve zamann dndaysa biz oraya nasl el atacaz ya da o
buraya nasl el atacak? te ontolojik sknt. Daha sonra greceimiz,
Kantta da ayn sknt fazlaca var. Yani fenomen dediimiz, grng nesneleri alan var, bir de noumen alan var. Kant diyor ki, biz o alan bilmeyiz.
Platon diyor ki, biz o alan ok iyi biliriz, nk bizim ruhlarmz idealarla
komu. Komu komuyu nasl tanmaz, hem de ok iyi tanr, diyor. Bizim
yaptmz, bir anamnesis, anmsama. Daha nceki oturumlarmzda grmtk, diyordu ki Platon, dnme ruhun kendi kendisiyle konumasdr.
Bu bize sakat grnmt, nesnesiz nasl dnebilirsin, demitik. Tpk
Descartesin cogito ergo sumuna getirdiimiz eletiri gibi. Platonunkinde
o tutarszlk yok. Filozofumuz, bir nesnenin bilgisi demiyor, anmsama
diyor. Anmsama iin nesne, zihninde var adamn. Onu anmsyor sadece,
227

dtaki nesneye ihtiyac yok Platonun. Platon, kendi iinde bal gibi tutarl.
Ruhun kendisiyle konumasdr, doru anmsamadr bu. Zaten olamaz,
tenezzl etmiyor, basit, deien, krk kk eyler diyor, bu evrendeki
nesnelere. Kant ne diyor? Biz o alan hi bilemeyiz. Yalnz unda Kant srarl, her nesnenin bir noumeni vardr, her fenomenin bir noumeni.
E- Bir ey soracam. deal dnya var, Platonun alannda. Gerek dnya
onlarn bir yansmas
Olgusal dnya diyelim.
E- Olgusal dnya onlarn bir yansmas, kopyas ya da yknmesi. Bir de
insan var, insan gerek dnyadaki bir nesneyi grdnde o ideal dnyadaki, mesela aa, aac anmsyor ve onu tanyor, o ekilde mi alglyor?
Evet, imgesel. Kafanda senin o var, tanyorsun sen. Askeri okula gitmisin,
bakmsn Ahmet orada, a diyorsun bizim mahalledendi bu. Bizim kyden,
o baka okula gitmiti, Harbiyede birletik diyorsun. Ahmeti grmene,
tanmana, kimliini bilmene gerek yok. Anmsyorsun.
E- Ya da benzetiriyoruz. Mesela aac grdmz zaman ideal dnyada
olduu eye benzetiyoruz.
Anmsasak bile biz sonuta ona yaklatrmaya alyoruz o kadar.
Devam ettiimizde, Kant diyor ki, her bir nesnenin bir noumeni vardr ama
biz noumenal alan bilemeyiz. Daha nce demitik ki, arkadam bilemediin alana niye var diyorsun? Shopenhauer, Kanta ok ar eletiriler yneltir ve der ki, uzay ve zamann dna kyorsun. Doru sylyor. Peki,
yle bir alanda nesnelerin okluu nasl olabilir? Nedensellik ba olmaynca tek nesne olur diyor, bir nesne olur. O da kendi syledii kr isten,
evren onun yansmas. E peki, ona sormamz gerekiyor tekrar, arkadam
senin bu tek nesnen nasl olabiliyor, uzay ve zaman dna ktk m? Uzayn olabilmesi iin olgusal evrenin olmas gerekir. Bir unun, bir bunun,
tikeller btnn olmas gerekir, biz buna uzay diyoruz. Zamann olabilmesi iin sylediimiz tikeller btnnn devinmesi gerekir. Donmu bir
evrende zaman olmaz. Bu iki ey olacak. Uzay ve devinen uzay, sadece
uzay deil. Yani bir Parmenides uzay deil, bir Herakleitos uzay olmal ve
biz demeliyiz ki zaman da var. Deiiyor bu nesneler demeliyiz. Shopen228

hauer da ters yakadan bir yere varmak istiyor, varamyor. Tek nesne, ok
nesne, zamansz, uzaysz hibiri olmaz.
Platona dndmzde, bu idealar evreni, bylesine ontolojik temelden
yoksun gzkyor, bunu tartmak isterim. Byle bir evren, yani idealarn
yurdu bizim srekli zne deitiren ruhlarmzn da bir zamanlar yaad
bir evren, idealar evreni. Bu evren hakknda kitaplarnda fazla betimleme
yapmaz. Yani oralar nasldr, oralar hakknda bir ey sylemez. Sadece
idealar ve bizim ruhlarmz konu eder.
dealar nasl eylerdir? Gzellii, bilgiyi, yiitlii, devleti, matematiksel
nesneleri, eitlii, bykl hemen hemen btn nesnelerin bir ideas
var. nsan m, aa m, elbette. Hatta yapay nesnelerin, masann, koltuun,
divann, kapnn, pencerenin, her eyin ideas var. Parmenides diyalounda, Parmenides Sokrata sorar. Der ki, her eyin ideas var mdr? O da der
ki yok, mesela kln, pisliin ideas yok. Bir tikelse onlar da, neden ideas
yoktur, onu amaz. Ama biz yle diyelim; tikeli olan her nesnenin bir
ideas vardr, Platonun temel iddias bu. Gzellik ideas, gzelliin en yetkini, en tam, gerek olan yani. Yiitliin en tam, erdemin en tam, devletin en tam, her olann en yetkin olan. Bunu da ksaca betimlemi olduk.
Peki, bizim evrenimiz, zaman ve uzay konumlar ierisindeki tikeller evrenimiz, nasl oluuyor? Bizim yanmzdaki, paralelimizdeki, dzeyimizdeki
nesneler evreni nasl oluuyor? Platon diyor ki, bu yknmeyle olur, mimesis, pay alma ile olur. Demek ki tikel nesneler, tmelden, ideadan, zden, yani boyuttan pay alyorlar. Ya da yknyorlar ya da ikisi birden.
Felsefe tarihileri de bunu byle geiyor. Sorgulama, ben sanmyorum.
nk ellerindeki gere, byle bir sorgulamay onlara salamyor. Ama
bizim felsefemiz salyor.
Dedik ki; ikin yarglarla olumu bir tzmz yoksa, onun takn eylemleri olamaz, takn yarglar olamaz. Olmayan bir tz yryemez, dedik.
Olmayan bir insan konuamaz, koamaz, dnemez. kin yarglar temel.
Bunu belki o zaman atlam olabiliriz ama srf nesneye ynelmek bakmndan deil, cogito ergo sum, dnyorum yleyse varm diyebilmen
iin, nce var olman gerekir. nce kendini koy ortaya, bize kantla, ondan
sonra dnmeye bala. Yoksa ezbere olmaz. kin yklemlerle olumu
bir tz olacaksn ve eer sz konusu olan dnme ise, ya da baka edim229

lerse zne de olacaksn. zne udur; hayvan da yrr, hayvan da koar,


yer, ier. Ama bu eylemler bilinli eylemler deildir, nk hayvan zne
deildir. Hayvan asla zne olamaz, tz boyutunda kalr, eylemde de bulunur. Ama bizim bilinli eylemden sz edebilmemiz iin, tzn zne olmas
lazm, bu da insandr. Yani yaptn, ettiini bilen zne, bilen tz. Bilmesi
gerekiyor. Biliyorsa o artk znedir ve bir insandan sz ediyoruz demektir.
Dedik ki, ikin yklemlerle olumu bir tz ve imdi ekledik, zne yoksa
takn yklem olamaz. Bu bizi nereye getirdi? Diyelim ki bir varsaymsal at
varsaymsal diyorum, X diyorum, bastra bastra, see see at olabilmek
iin at ideasndan, atlk ideasndan pay alacak. Pay almak bir edimde bulunmaktr. Yani znenin dna kp bir eylemde bulunmaktr, pay almak.
Ya da ykneceksin, yknme de bir takn eylemdir. Kendi znenin snrlarna kp baka bir nesneye ykneceksin, ona benzemeye alacaksn.
Bu da bir takn eylemdir. Bu varsaymsal Ximiz, olmak iin ya da teki
felsefecilerin ok syledii gibi var olmak iin, ideadan pay alacak. Nasl
alacak? Alabilmesi iin kendisinin tz ve zne olmas gerekir. Dna kmak, pay almak ya da yknmek iin bir tz-zne olmak gerekir. Oysa ki
varsaymsal Ximiz henz o deil, daha pay almaya alyor, daha yknmeye alyor. Onu yapabilmesi iin, nce at olmas gerekiyor. At olabilmek iin, at olmaktan, atlktan pay almas gerekiyor, almam. Nasl olacak
bu? Eer pay almamsa, alamyorsa, nasl at olacaktr. At olarak varsayacak olursak bunu, at ise o, o zaman pay almasna, yknmesine ne gerek
var? ok byk bir yark var burada. O da bizim yarglar kurammzdan
yola ktmzda karmza kyor. Bu nesne, idealardan pay almak iin
bir tz olmak zorundadr. Eer tz ise, at ise, pay almasna gerek yok. At
deilse zaten pay alamaz. nk eylemde bulunamaz, bir tz deil, zne
deil.
M- Evrenimize baktmz zaman, her eyin batan var olduunu dnyoruz. nsan, insan olarak hep vard, aa aa olarak hep vard. Yani
her ey vard. Dolaysyla bu idealardan pay alarak oldu ya da bunlarn
E- nce nasl oldu?
M- Hepsi tanr tarafndan yaratld. kisi ayn yere kyor. Tanr yaratt ya
da idealardan pay ald. Galiba yle bir ey var; biz eer insan denilen
230

ya da aa denilen tz aklayabiliyorsak, nasl olutuunu, nasl varlk kazandn aklayabiliyorsak, o zaman bu idealar kuramn daha
kolay eletirebileceiz. u an mantk olarak evet
Hocam gzel syledi. nce nasl oldu? Tamam insan var, anladk, aa, her
ey var ama nce? Biz Platon adna konuuyoruz. Yaratmdan, yaratltan,
ktan, tekvinden sz etmiyoruz. Diyoruz ki, evren kuruluyor, kurulurken tikeller oluacak. Tikel pay almadan olamyor, pay almas iin de olmas gerekir. Bir mantksal kmaz. Platon felsefesinin temel yar bu.
M- yle dnemez miyiz? Tmel var, o tmelden paralar olarak gryor tikelleri deil mi? At tmelin bir parasdr.
Diyelim.
M- Bir ynne yknm, at olmu. nsan bir ynne yknm ve insan
olmu.
Nasl yknm yalnz?
M- yknmeyi tmelde aramak gerekiyor, tekilde deil. nk tmel, ona
yknme gc veriyor. tiyor, iterken yknerek itiyor, ykn diyor. Ol
diyor oluyor, ykn diyor, yknyor.
Hayr. Sana ikinci cbbeyi getireyim. Yok yle ey.
M- Yok, ben Platonu savunmuyorum.
Biz batya ykndk deil mi? Bat bizi itti mi yani, yknn diye tekmeledi mi? yknme, yknlen nesneye kar duran nesnenin yapaca bir
eylemdir. Asl olan niye yknsn? Sen dnyann en byk aktr olmusun, Trkiyede de senin bir ykncn km, zart zurt bir aktr, sen ona
niye ykneceksin? O sana yknecek. Senin klk kyafetini takacak stne, eylemlerini yinelemeye alacak. Sen aktrsn, ondan gelecek yknme. yknme aadan gelir.
E- Platon dnyasnda, idealar dnyasn kim yaratt, o nereden vard?
dealar dnyasn var kabul ediyorsak, bu dnyay var kabul etmemizin
hibir mahzuru yoktur, bence.
Onu syledik. O byk yar syledik. Dedik ki, orada ontolojik sknt var.
E- O varsa, o zaman bir ekilde oradan buraya gei ok zor olmasa gerek.
231

M- Ben de onu anlatmak istedim. Tanr varsa, ol der olur. dealar varsa,
ykn der, yknr.
E- Bence buradan gidemeyiz.
O evrenden bu evrene gei, zaten nedensel balantlar asndan mmkn deil. Zamansz bir alandan zamanl bir alana geemezsiniz, mmkn
deil. Uzaysz bir alandan uzayl bir alana geiyor.
E- Orada kavrayamadmz bir ey var.
Tabi, ite sylyorum ya. Diyorum ki, konum yok orada. Konum olmaynca, varlk yok. Bir kere oras yok. Ama dedik ki, Platonun hatrna varsayacaz, devam edeceiz. Gzel, bu tartmalar ok gzel.
- Biz boyutlu bir nesneyiz ama glgemiz iki boyutlu. kisi arasnda
boyut eksiliyor. Biz mesela idealar alemi olsak, glgemiz de bize gre
olgusal dnya olsa, burada bir boyut eksilmesi var. Bu ekilde mmkn
grnyor.
deal nesneler evrenini kuracaz. O dediine katlyorum. Kuracaz da o
problemleri belirtiyorum. Biz Platon felsefesinin stnde duruyoruz.
Onun adna onu eletirmeden yeni bir felsefe kuramayz. Bunu bitirelim
bir, diyelim ki bu arkada, yknme diyor. yknmek iin bir zne olmak
gerekir. At brakaym, senden gidelim. Senin yknebilmen iin insan
olman gerekir. Pay alabilmen iin zne olman gerekir. Deilsin demi,
nasl pay alacaksn, nasl ykneceksin? Alm isen, pay alabilecek, yknebilecek durumda isen almana ne gerek var? Bu iki eyde de mantksal
sknt var.
E- Peki, Platonda tanr inanc var m? Tanrlar var herhalde deil mi?
nsann, doann nasl yaratld ile ya da oluumuyla ilgili
Timaeus diyalounda, evrenin kuran bir tanrdan sz eder.100

100

Gerekten, Tanr her eyin elden geldiince iyi olmasn, kt olmamasn istediinden,
devinimsiz olmayan, kuralsz dzensiz bir devinim iinde olan, gzle grnen eylerin btnn ald; dzenin her bakmdan daha iyi olduunu dnerek onu dzensizlikten dzene soktu. Ama her eyden stn olann yarataca nesnenin, en gzel nesne olmamasna olanak yoktu ve yoktur. Biraz dnnce, ayrmna vard ki, gzle grnecek biimde
yaratlm eylerden, hibir zaman zeks olan bir btnden daha gzel, zeksz bir btn
kamaz. Bundan baka, hibir varlkta ruh olmaynca zek bulunamayacan da anlad.

232

E- O varsa eer, sylem zlyor aslnda.


yle. Onun tanrs yoktan var etmez. Ne yapar, idealara bakar. dealar
yine vardr. Soruna cevap vermi olmak iin sylyorum. dealara bakar,
idealara baktktan sonra bir sanat gibi yapar evreni. dealar yaratmaz
yani.
E- dealar her eyin tesinde yani. Sanat gibi yapar derken, idealara
bakp belki de ilk, doada olmayan ilk at onun tarafndan olmutur. Burada da, daha sonraki atlarda da
Sayn hocam akn yklemimiz yok bizim. Yani zaman, uzay am yklemimiz yok bizde. Tanr yok, yaratc yok. Tamam, ykacaz onun srtna
ama o kolay, ok ucuz bir ey olur.
E- Tabi ucuz.
Felsefe olmaz o, dogma olur. st noktasnda teoloji olur.
E- u anda da mesela, byk patlama oldu deriz. Byk patlamadan sonra
her ey ok gzel aklanyor, bilimsel olarak hangi kuvvetlerin etkisinde ne olduu. Soru uraya gelince, byk patlamaya sebep ne oldu?
Bunu aklamak gerekmiyor. Tanrnn parma dokundu, diyebiliriz
mesela. Bizi ilgilendirmiyor nk sebebinin ne olduu u an ok fazla
deitirmiyor. Biz anlayabiliyoruz u anda.
Tm bir akn gc varsaydmzda, senin benim yknmeme, pay almama gerek kalmyor. Bolua dyoruz. kincisi de u; dn de konu ettik,
bilimsel evrenimiz bizim, hibir biimde, Platondan, Aristodan trememitir, Demokritos izgisinden tremitir. Demokritos, Lucretius daha
nce Epikuros, bunlarn izgisinde gelimitir. Biz onu yakalamaya alyoruz.
E- Matematikte biraz Platonik durum var.
Geleceiz ona. Matematikte olmasna gerek olmadan bir idealar dnyas,
bir tmeller dnyasnn var olduunu koyacaz ortaya ama yineliyorum
Bu dncenin sonunda zeky ruha, ruhu da bedene koydu ve evrene z bakmndan
olabildiince iyi bir yapt yaratrcasna biim verdi. te bu temelin, yakn dne gre
gerekten bir ruhu, bir zeks olan bu evrenin, bu canl varln, Tanr kayrasyla yaratldn sylemek gerekir. Platon, Timaios, ev: Erol Gney-Ltfi Ay, MEB

233

tekrar, ben Platonu anlatyorum u anda. Onun felsefesini anlatyorum.


Kitaplarn okumaya baladnz zaman, orada bol bol yknme grecesiniz, mimesis, bol bol pay alma greceksiniz, onu zmemiz gerekiyor. Biz
evren kurmuyoruz, Platon zerinde duruyoruz. Sizin bu gelitirdiiniz
eletirileri Aristo da gelitirmi, ona da geeceiz. Ama nce Platonu tanmamz gerekiyor. unu demek istiyorum; bu yknme ve pay almay
mantksal skntdan kurtaramyoruz.
Pay almak, nasl bir pay almaktr? yknmede fazla bir sknt yok. Bir
eye yknen, onun gibi olmaya alr. Ama pay almak nasldr? Mjdat
pay almay bize bir anlatrsa sevineceiz. Pay almak nasl bir olaydr? Pay
almaktan ne anlarsnz?
M- Ne anladm dnerek anlatabilirim ama daha nce dnmedim.
yle diyebilir miyiz? On arkadanla birlikte byk arazi satn aldn, buday ektiniz. Buradan yz ton buday kt. Nasl pay ederdiniz?
M- Yz ona blerek.
Blerek. Pay alrdnz deil mi? Onar tonluk pay alrdnz. yle diyelim.
Yine on kii, yz tane koyununuz var, yars erkek, yars dii. Onu nasl
pay ederdiniz?
M- Yine ayn ekilde.
Nasl?
M- Yz ona blerek.
O- Dii ve erkekleri de eit olarak.
E- Eit erkek eit dii eklinde.
Eit erkek, eit dii eklinde yapardnz. O da gzel. Peki, bu on arkadan
buday tarlasn bir kenara koyduk, srsn de. Bir tane kocaman buzay kestiniz, bunu nasl pay ederdin? Kilonuz da var, satrnz da var, gereciniz bol.
M- Uzlaarak.
Hayr, orada bir sknt yok. Geiminiz iyi ama nasl? Mesela herkes but
alabilir miydi?
234

M- Alamaz. On arkada bir inei bleceklerse, orada bir problem var.


Bakn evrende kimi nesneler homojendir, kimi nesneler heterojendir.
Buday rneinde sen tek bana on ton buday aldn, iftilie devam
edebilirsin. nk budayn z var sende, tarlan da var, eker biersin.
Yani ideadan pay aldn sen. Kuzu rneinde yz kuzuyu paylatnz, onar
tane, bei dii, bei erkek kuzun var. Srclk yapabilirsiniz, iftletirirsiniz, srcle devam edersiniz, pay aldnz siz. Koyun ideasndan pay
aldnz. Ama bir buzay paraladnz, kiminiz budunu, kiminiz urasn,
heterojen bir nesne var. Bir btnden pay aldnz. Birinci rneklerde birok ilikisi var ikinci rnekte btn-para ilikisi. Btnden para almsanz, ideadan pay alm deilsiniz.
uraya kocaman bir kazan koyduk. Dn yapyoruz. Amz orbann
gzne dayand, be ton orba yapt, bir kazandan. Herkesin nnde bir
tas var. Birer tas orba verdii zaman ne yapm olur, paylatrm olur.
Herkesin orbas bir olur deil mi, ayn orba olur. Yani tosunu paraladnz gibi olmaz. Herkes, benim orbam karmdakinin orbasyla bir, der.
nk homojen bir nesneden pay ald. Platonun Parmenides diyalounda
epey uraarak sylemeye alt bu. Diyor ki; biz, homojen bir nesneden
pay almsak, onun, genesis, soy, tr, bir rneini, prototipini almz demektir. retiriz, oaltrz, geniletiriz. Pay bu. Yani bir aa olmaklktan
pay almsak, biz bir daln almamzdr.
M- dea burada yz tonluk buday, pay alanlar da on ton alanlar.
Sen bu anlamda kocaman, dev bir mee palamudu dn. On tonluk bir
aa. Sana gvdesini, dallarn, kkn, her tarafn vereceklerine bir tohumu versinler daha iyi. nk o ideadr, ideadan bir pay almaktr. teki,
dal, gvde, bir btnden paradr. Demek oluyor ki aldmz nesne, z
temsil etsin, z yanstsn. Leibnizin yle bir gr vardr; her bir monad evrenin yanstr. Burada aldmz bizim ve Platonun para dedii
nesne, o nesneyi yanstmaldr. Bir erkek bir dii kuzu o sry yanstr.
iftleir kuzu yaparlar, retirler. Ama sana bir erkek bir dii kuzu vereceine, deseler ki, sen bunu alacana elli tane erkek kuzuyu al gtr, akllysan raz olmamalsn. nk senin elinden ideay, z alyorlar. Elli tane
erkek kuzu, orann parasdr, z, ideas deildir. Platonun pay dedii
olay bu. Bir btnden para deil, btnn temsilcisi olan nesne.
235

M- O zaman yle bir ey mi? dealar dnyas, evrene tohumlar sayor.


Evet. Genesis, soy.
M- O tohumlardan da btn evren ortaya kyor.
Biraz sonra geleceiz ona. Masann tohumu var m peki, yok. Ama bir masa
olay var. Birileri yapyor masay.
M- Masann da tohumu var. nsanda ierili bir durum.
yle diyelim, modeli, prototipi var.
M- nsanda ve aata.
Gzel. Biz at tikelinden yola ktk, dedik ki bunun pay alabilmesi, yknebilmesi iin at olmas gerekir, at ise de gerek yoktur. Orada mantksal
sknt var dedik. Peki, yle diyebilir miyiz? Baka bir nesne, illa at yaratmak istiyoruz ya, oray bitirmemiz gerekiyor. Biz neyiz, insanz ya da
aacz ya da taz. At ideasndan pay alp at olabilir miyiz biz? yle ya, at
kendi iinde olamyor, biz olabilir miyiz ya da aa, ta olabilir mi? Bir
kere hemen dikkatinizi ekmi olmal, tan ta olmas, aacn aa olmas,
insann insan olmas iin de yine kendi idealarndan pay alm olmalar
lazm. Gene ayn mantksal sknt balyor. Sen ta ideasndan, ta paras
deminki sylediimiz anlamda almamsan nasl ta olacaksn? Demek
ki baka bir nesnenin de at ideasndan pay alma ans yok. Bir biimde,
varsaymsal konuuyorum, ta, aa ve insan var, at ideasndan pay alr
m? Niye alsn ki? O her eyden nce ta, her eyden nce aa, her eyden
nce insan. Baka bir nesnenin payn niye alsn? Alamaz da, neden? dea
ona diyecek ki, sen ta ideasndan talk almsn, ta olmusun, bir de
imdi at olmaya kalkyorsun, bu mantkszlktr. Demek ki baka bir nesne
de bunu alamyor. Durum bu olunca, o kendi nesnesi ierisinde zemedik, baka nesnelerle zemiyoruz, o zaman nasl zeceiz?
O- Deiim sz konusu deil mi? Mesela toprak, tamamen talayor.
Bizim kavray dnyamzla dnmyoruz, biz Platondayz. Bitirdik Platonu, imdi dzeltmek kalyor. Batan alalm. Platon idealar, zamansz ve
uzaysz, mehul, bilinmez bir yerde, stte, darda. Onu bir kere oradan
kurtaralm. Zamanl ve uzayl bir yere getirelim. Hocam siz getirin bakalm. dealar bizim bu yaadmz evrene bir girsinler.
236

E- Getiremiyoruz hocam. Getirmeye alyoruz ama getiremiyoruz.


Platonu bitirdik, biz getireceiz. Daha dorusu, bizim uzaysal ve zamansal
evrenimizde bu nesneler var mdr?
E- Vardr.
Vardr, gzel. Demek ki hoplamaya, zplamaya lzum yok. Yani gkyzne,
ruhlar evrenine, bilmem zamansz, uzaysz evrene zplamamza gerek yok.
Bu yap dzeni bizim evrenimizin ierisinde var. Zaten Aristoda da greceiz. Geri ok daraltyor, diyor ki, bu tmeller, bu idealar, bu zler, urada burada deil, evrenin ierisinde de demiyor, daha daraltyor sylediim
gibi, nesnelerin iindedir diyor. alar m, insan olmaklk onun iinde,
diyor. Evrenin ierisinde demiyor, alarn iinde.
M- Peki insan tmeli, o neyin iinde?
Onu konuuyoruz ite. alarn iinde diyor Aristo.
E- Her bir insann iinde.
Evet.
E- Biz de yle varz herhalde. Bizim doamz bu, baka trl olamayz.
Mjdat ama buna. Bu doru da yontularak doru. Bizim iimizde tmel
olmasayd, biz nasl insan olacaktk? nsan olmaklk bizim iimizde, doru.
Ama Aristo bir eyi bo brakyor. alar, ben, teki, btn yaayan insanlar, yani dzeylerdeki bizim akranlarmz, zamansal boyuttaki birliktelik
olduumuz insanlar, gm diye gidiyor bir gn, elli yz yl sonra gidiyor.
Ama insanlk sryor, insanlar gene geliyor.
M- O zaman burada bir sorun ortaya kyor.
Acaba, insan olmaklk, yalnz bizim iimizde mi, yoksa evrenin de iinde
yle bir ey var m? Platonun evrenini indirdik aaya. Yani Aristo ne
demeliydi bize hocam?
E- Biraz aar msnz?
yle. Platonun zamansz ve uzaysz evreninden Aristo, skp alyor idealar, indiriyor aaya, bizim varlk alanmza. Bizim gzlem yapabileceimiz, soluyacamz, tutacamz, greceimiz, tepineceimiz, yryecei237

miz bir evrene indiriyor. Ama orada kalmyor, diyorum, nesnelerin iine
sokuyor. Sokmasna da bir ey diyemiyorum ama evrenin iinde indirmeden dorudan sz etmiyor. Dosdoru oradan nesnelerin iine aktaryor.
Burada bizi yle bir bolukta brakyor; tamam, yaayan kuak lnce ne
olacak? Biz lnce insan diye bir eyin kalmamas lazmd, Aristonun
dediine gre, soy bitmesi lazmd. Bunu aklar msn, diyorum. Aristo
nasl konumalyd?
E- Aktarlyor. Bizim ocuumuza, baka nesnelere bir ekilde aktarlyor.
te onu demesi iin ne demesi gerekiyor? Doru dediin. Cornford, ok
byk bir Platon uzmandr. Aristo, Platonun idealar kuramn eletirirken, tam da apallat yerdedir, diyor. Ar bir eletiri var. Nedeni de,
nesnelerin iine sokuyor ve indirgemeyle sokuyor, baka yerde yok, diyor.
Nesnelerin iine sokmasna kzmyor.
M- Ben de tam buna itiraz edecektim. Nesnenin iine soktun tmeli, peki,
o tmel neredeydi? Tmel, Platonda ideadayd, o ideadan yknme
dedi, pay dedi, kendisini aklad. Aristo, tmeli tikelin iine soktu. Tikel ld, tmel onun tohumuyla devam etti.
Tohumuyla devam edecek deseydi, o kadar ar eletiri niye alayd?
M- Tmel, uzay ve zamanda tikeller yokken, nasl var? ndirdin tmeli,
imdi ben bilim-kurgu gibi izliyorum, Tmeli indirdik, tmel var.
E- Tmeli bir yerden indirmiyorsun ki.
M- Bir tmel varsayyorsun ya.
E- Sen insann varln, aacn varln kabul ediyor musun? Grdn
u aa var m?
M- Evet.
E- E iindeki aalk tmeli de var ite.
M- Tamam da nereden geliyor o?
E- Aa nereden geliyor?
Gzel, o soruya cevap verdik mi, i bitecek.
E- Kabul ediyorsan aacn varln, iindeki tmeli de kabul edeceksin.
238

Onun nereden geldiini sylediimiz an problem zlecek. Bir kelime;


tohumdan. Aristo, nesnelerdeki sreklilii sylemiyor. Sanki bizim iimizde, biz lnce lecekmi gibi, her ey bitecekmi gibi konuuyor. Tamam,
Platona getirdii eletiride iyi bir temel var, tmeller bizim evrenimizin
ierisindedir ama bunun bir u zamanda bir bu zamanda, bir sen tadn
bir deden tad. Dedenin dedesi tad, sonra da torununun torunu tayacak. Bu bizim tohum dediimiz, reme gc dediimi eyler. nsan zyoruz artk. nsan nasl oluur? ok babayiitmi diye bir fil diisiyle evlenebilir miyiz? teki insanla, dii insanla evleneceiz, iki tarafn tohumu
birleecek, yeni insan doacak. Evrenimizin dzeni bu. Aalarn tohumu
var, dirilerin tohumu var. Diyelim anorganik doa, diri olmayan talar,
mineraller, kayalar, madenler, birleme yasalar var, kimyasal olaylar.
Suyun bir birlemesi var, tan bir birlemesi var, her eyin bir yap dzeni
var. Demek oluyor ki Platonun u idea dedii ey, bir yap dzenidir. Herhangi bir tz deil, bir yap dzeninden sz ediyor. Evrenin dzeni bu.
Aa olmaklk, insan olmaklk, ta olmaklk, deniz olmaklk var. At gryorum, atlk gremiyorum diyor. Gremiyor da olsa atlk, atn tohumunda
var. Srgit yayoruz, iftleip ryorlar. Bu, Shopenhauerda korkun bir
ekilde var. Diriler, hayvanlar, remek iin lme razlar, diyor, evreni
srdrmek adna igdsel olarak korkun bir iftleme gerei duyarlar.
M- Evrenin yap dzeninde dinozor var.
di.
M- imdi yok. Peki, evrenin yap dzeninde bir tikelin varln, hatta tmelinin varl zorunlu deil. Yani insan olmasayd da evren olabilirdi, ya
da bir bcek tr olmasayd. lerde insan olmayabilir ve evren kendi
yap dzeniyle devinmeye devam edebilir.
Dorudur. Zorunlu diye bir ey yok. Onu hi demedim, demem, bizim felsefemize aykr zaten.
M- O zaman, evrenin yapsnn deikileri olmuyor muyuz?
Oluyoruz ve deiki olarak biz iimizde evrenin bir yap dzenini tayoruz. Biz taycyz, dikkat et, el koymu deiliz. alar, insan olmakla el
koymu deil, tayor sadece. Evlenecek, ocuu olacak, aktaracak. nsan
olmaklk, alarn yz deildir. Aksi halde biz zemeyiz. Kanta, He239

gele geleceiz, daha deiik felsefeler var. Batl km diyor ki; zaman,
acaba mutlak olarak m var, nispi olarak m var? Kardeim zaman bir konum. Bedenli tzler olmasayd, hava, su, deniz, da ve devinmeseydi, zaman olmazd. Zaman, bir tz nedeniyle olandr. Tzn srtnda deil dedik,
ok farkl eyler. Platonun bu grne ben apka kartyorum. ok iyi
grm. Bugn bal gibi Platonun dilini kullanyoruz, sama sapan da kullanyoruz. Aalar diyoruz, insanlar diyoruz, hayvanlar diyoruz. Platon
diyor ki, diyemezsiniz. Demiyor da o anlama geliyor. Bir tane aa var, bir
tane insan var. nk insan, aa, hayvan bir trn ad, bir soyun, genosun
ad. nsan olanlar de, aa olanlar de, tikelleri anlatmak adna.
Yapay nesnelerden de rnek verelim. Masalardan bahseder Platon bol bol.
Der ki, masann bir prototipi vardr. Bir yere girersiniz, falann makamna
gittim, prl prl bir masa, yle gzleri vard, yle yuvarlak bir masayd,
adam oturuyor, grev yapmas daha kolay, her tarafa ulayor, telefon, u
bu. Demek ki masann da bir ideal tipi var. Her eyin bir ideal tipi var.
Buradan bir bak aldm, svire taklidi, svirede ok gzel baklar var.
stanbulda bir arkadan nnde grdm, ayn renk, aldm baktm, olaanst gzel. Bu ba nereden aldn, dedim. Av Dnyasndan aldm, dedi,
Avclardan. Orada var m, dedim. Var, ok, dedi. Gittim, elli liradan balamak zere bin liraya kadar bak var. Ama bak arkadam. O da bak,
benim be liraya aldm da bak.
E- Bir maln fiyat arttka ideale yaklar m?
Fiyatndan dolay deil. Yap dzeni, yetkinletike yle olur. Gerekten
nesnelerin en yetkin ekli var. Trk otomobili yapld, keiler gelir kaportasn yer. Marmaristen Mulaya geliyorum, tam o Gkovaya geleceimiz
yerde, bir kprde Mercedesle bir Anadol arpm. Trafik bekleniyor.
Mercedes, Alman imparatoru gibi yolun ortasnda, umuru bile duymam.
Anadol da arampole gitmi, darmaduman olmu. kisi de otomobil, daha
ala ideas var m? te ideal tip bu.
M- Ben yanl m anladm. deal tip, otomobil iin de bak iin de vardr
dediniz. Ben bunu anlayamadm. deal tip nerede var hocam, masann
ideal tipi nerede?
E- Platonun dnyasnda.

240

Platonun dnyasnda.
E- Biz hep onu aryoruz.
Onu aryoruz beyefendi.
M- Var ama bizim dnyamzda yok hocam.
Bizim dnyamzda da yle: Hangimiz evlenirken yetmi kilo arlnda
bir kz var al denilir bize. Setik, baktk, ideal gzeli aradk biz. Her birimiz
aradk bir biimde. Olay bu. Biz Platon dnyasndayz. Platonun felsefesinin temelini, iindeki skntlar, srme talarn ufak ufak grmeye baladk.
O- Masa olayn anlamadm. Masa idealar dnyasnda, masa yknyor
mu idealar dnyasna.
E- Biz, anmsayarak yapyoruz.
O- Yine biz yapyoruz.
E- Yapma olduu iin onu anlamak ok basit.
O- Ta yapmyoruz ama.
E- Ta kendiliinden oluyor.
Bunun da yaps byle. Bir arkada bir gn dedi ki; yap, yapdr. Bir ksmn ok gzel gryoruz. Belediye kenefi de yap, orada duruyor, bembeyaz bir badana yemi, Mimar Sinann yapt yaptlar da. Bunlarla bunlar
bir mi? Kafasndaki en ideal yap dzenine gre. Mimar Sinan, Sleymaniyeyi yaparken, sknt iinde, zaten kalfalm diyor. O gzle de gittim,
baktm, siz de vardnzda bakn stanbula. Bu olay bilirseniz bakarsnz.
Sleymaniyenin kubbesi, Ayasofyannkinden kktr. Ne yaptysa, gece
gitmi incelemi, Ayasofyadan byk kubbeyi yapamam. Kubbe yapmak
deil, onu oturtmak nemli. Selimiyeye bakn, dnyann en byk kubbesidir, brakn Ayasofyay. ylesine korkun bir usta haline gelmi ki. Getirip de bunu bizim evlerimizle mukayese edemeyiz, yapdr diye. Hocam da
bastrarak syledi, bunu biz yapyoruz. Ben Picasso gibi resimler yapyorum diyordu Evren. Picasso kim, sen kim? O da resim yapyor deil mi?
- Bunu ben de yaparm, diyor. Yamuk yumuk bir ey yapm orada.

241

Yalnz, Platon denince, dn de syledim, sanata kar bir husumeti var.


Nasl olsa herhangi bir nesne idealarn bir yknmesidir, uyduruk. Bir de
onun resmini yaptn m, uyduruun uyduruunu yapm oluyorsun, diyor.
E- Ben belki bir yerden kardm ama bu yknmeyi zemedik deil mi?
yknme diye, grdmz gibi bizim evrenimizde bir olay yok. Doal
nesneler zaten kendiliklerinden, reme ya da birleme yoluyla oluyor. O
neye yknecek? yknmek iin bilinli zne olmak lazm, dedik. Biz yknsek kime ykneceiz? Biimimiz, boyumuz, ayaklarmz, enimiz, kime
yknerek deitirebiliriz?
E- O sorun olarak kalyor.
O bilgi olarak kalyor. Platonu okuduunuzda bu konuulmutu, tartmtk, onu okuyunca bilinli okuyacaksnz, konu bu.
Dnden bir ey kalmt sizin kafanzda. Boyut ve dzey acaba oturdu mu?
Mesela idealar tam boyuttur, tikeller dzeydir. Oturmadysa daha stnde
duralm. Diyor ki Herakleitos, boyut, insan olmaklk sonsuza dek srer,
sreklidir, kalcdr. Sen, ben geicilik evreninde deien nesneleriz. Hem
geiciyiz, hem deieniz, devineniz.
M- Biraz nce biz bunu sanki yanllamtk.
Nasl?
M- Dinozorlardan yola karak. Dinozor olmaklk
E- Dinozor olmaklk var ki hala ama dinozor yok.
M- Dinozor yok, dinozor olmaklk var.
Var evet doru sylyor.
- Jurassic Parkta vard ya. Kehribarn iinde, sivrisinek kann emmi
dinozorun, sonra da
M- Tamam da o kurgu.
E- Belki ileride dnalarndan bir ey bulunup yaplabilir. Bir de tohumu
var. Tohum dediimiz ey u anda artk dna yaps. Onun dna yapsn
bulsan
M- Milyonlarca olmaklk, u an baka bir eye dnm durumda.
242

Olabilir. Yalnz u var; Darwin, maymun falan demiyor bizim soyumuz iin.
M- Ayn atadan geldik diyor.
zel bir tip olarak sylyor.
- Biz ondan dntk demiyor.
Orada kt okumalar var. Darwin byle arada ezilecek bir adam deil.
Darwin bir bilim adamyd, soytar deildi.
Platon, hala beynimizi oyuyor. Biz 1500 yl medreseler amz. Sahn-
Semanlar, unlar bunlar, hep maval, batan sona maval. Delme, takma,
uydurma, kadlar, eyh-l slamlar, hazretler
E- Ben Platonu dinlerken, hep dinle balants varm gibi geliyor. Sanki
dinin kkeni, Platonun felsefesinin kkeni hep ya aynym ya da birok anlamda ortak ynleri varm gibi. Dinde de hep uhrevi, her eyin
tesinde, cennet-cehennem, tam Platon gibi deil tabi. Sistematik olarak hibir eyi aklamyor ama dnya d bir ey var sonuta. Platonda da dnya d bir ey var.
Dediklerine belli oranda katlyorum. Platonun a, ok tanrlar a.
Hatta yle de diyebiliriz, ok tanrlarn batt, iflas ettii bir a. Platon,
biraz da ironi olsun diye Zeus hakk iin diye balar konumalara. Platonun diyaloglarnda buna rastlayacaksnz. O gelenek, ta Hesiodostan,
Homerostan beri, ok tanrl evren, da ta tanr, yontularla, unlar bunlar. Ritellerle, bir ksm kavraylarla, nk o Dionysos, Apollon kltr
epey kavray meselesidir. Bunlar birbiriyle savar, birbirinin rzna geer, birbirinin karsn ayartr.
E- nsan gibi yani.
nsan gibi, evet.
E- Platon sanki bunlara bir dzen vermi. Oradaki insan gibi deil, kavga
etmez falan, byle bir idea var, dnya onun yansmas.
Bakarsnz kavga ederler, dvrler. Truva savanda tanrnn biri bir
taraf tutar, br br taraf, o ona haber gnderir. nsan biimci dediimiz olay bu, insana dnm tanrlar. Platon o ortamda yetiti. Tek tanr
fikri asla yoktu. Bunlar hepsi pagandlar, Aristosu da teki de. Aristoda
243

her nesneyi kendine doru eken salt form olan, hibir zdei olmayan bir
tanr fikri vardr. Bir nesne, o nesne olmak iin tanr tarafndan ekilir,
onun ekicilii tarafndan. Hi devinmez, kmldamaz.
E- Aristoda bir tanr inanc var m?
Var.
E- Tek tanr gibi mi?
Gibi. Tabi, ekici tanr. Srekli, her nesneyi kendi ekiciliinden, cazibe
diyor ona Aristo, kendine doru eken, o olmaya ynelten bir tanr. Form,
srf form, maddesi olmayan bir tanr. Zaten maddesi olsa, tanr olamazd,
diyor. Bir de onun ruh zerine olan De Animada faal akl var, etkin akl, o
da lmsz bir yeti. unu aka grebiliyoruz, Platon ve Aristo balamnda. Tanrlar, stn gler, lmszlkler, epey birbirine karm. Dediin
gibi dinsel bir yanlar kesin olarak var.

244

16.Gn
Benim paym nerede?

Gcllk nedir, edimsellik nedir ya da Greklerin syledii anlamda dinamizm, energia nedir ya da potansiellik, aktellik nedir? Bir bilinli bilgisi
yoktur. Ama diyorlar ki bundan bu olur. Evrendeki nesnelerin yapsnda
doasnda, znde, ideasnda, formunda diyebilirsiniz, yani terimlerle
dans ettirebilirsiniz onun ne olduu, ne olabilecei, bellidir. Her bir nesne belli bir oranda bir edimselliktir, belli bir oranda gcllktr. Mee
aac, mee palamuduna gre edimselliktir ama masaya, gemiye, pencereye, kapya, sobamzda yaktmz oduna gre gcllktr. Bir nesne belli
bir konumda kesin olarak u gcll ierir diyemeyiz. O bir edimsellik
olabilir. Yani ikisini de ierebilir. Tan ne gcll var? Eskiden evler
hep tala yaplrd. Temellere, yamur ileyen ksmlara zellikle, temel
tala dklrd, beton yoktu.
Btn gcllkler edimselleirken ayn yolu izlemezler. Bir otun tohumu
yere dt. O, ancak doa tarafndan yeertilebilir. Toprakla ilikiye girecek, su stne damlayacak, gne doacak, ancak yle yeerebilir. Aa
tohumu kayann stne dt, yeermez. Ayrk iin iftiler konuur. Bir
kayann iinde yle arsz, yle direnli bir bitkidir ki ayrk, iftinin canna
okur biliyorsunuz. Krk sene gnete kalm, o srada yere dm, ya
neredeyse kuruyacaktm, demi.
Doa tarafndan retilen diriler, zellikle gcllkler var, edimsele dnmesi doa tarafndan. Kimi edimsellikleri de sen, ben, zneler yaparz.
Gemiyi, masay ustas yapar. Ta kendiliinden bina olmaz, doru, mermer
de olmaz. Mimar gelir yapar. Bir ksm gcllkler bamza gelir, edimsel
oluruz. Nasl olur bu? Bir kzn bana kerler. Tarlada alrken birileri
ona zorla sahip olur, ocuu olur. Kadnda ocuk yapma gcll vardr.
Onun edimselinde gebe kalmak, ocuk yapmak diye karmza kan durum vardr. Edilgenlikte bamza gelmede ya da uradklarmzda bile
gcllk, edimsellik sz konusu olur.
Evrende hangi nesneye baksanz byle bir yapyla karlarsnz. Bu ok
eitli kiplerde karmza kar. Zaten bu felsefede modustur. Yani olumsallk kipi, zorunluluk kipi, gcllkten edimsellie geme durumu hep
modusla anlatlr, kiptir bunlar.
Evrendeki nesnelerde hep byle bir yap dzeni gryoruz. Ne grsek bir
gcllk, bir edimsellik, kimi zaman zorunlu, kimi zaman olumsal, kimi
246

zaman olumsuz. Diyelim bir insan, gcl olarak nedir? Bir profesrdr,
katildir, canavardr, hrszdr, hemiredir, avukattr, esnaftr, retmendir.
Bir insann gcll saylamayacak kadardr, milyonlarca. Aya adamlar
gitti. Demek ki insan Aya gidebilirmi. Birileri alet yapt ama sonuta Aya
ayak bast.
Baz yneticileri, nderleri konu ederler. Niye kzyorsunuz, derim. Sen
gitmi pazardan eek satn almsn, gtrmsn Veliefendiye, diyorsun
ki ben bununla yara katlacam. Spa ile yara katlabilir misin? Spa
byynce eek olur, at olmaz. O, da onu diyor zaten, ben eeim diyor.
Bunda kzlacak hibir yan yok ama sen gremiyorsun, kzyorsun. Bahene gtrmsn, ki var byle iftiler, dikmisin yirmi tane kavak. Kays
diktim, karadut diktim, birka sene geiyor aradan, meyve vermiyor. Kavaa ne kadar iyi bakarsan bak, kays vermez. znde o varolu yok, bu
kadar basit. nsan da yle. Aristonun etiinde greceiz bunu, bugn konumuz o deil. Aristo diyor ki, doadan deil bizim bilmemiz, bizim bilgi
edinmemiz doal durumumuz deil, biz isteriz onu. Bilmeden iyi eylemde
bulunamyoruz, diyor ya, iyi eylemde bulunmak iin iyinin ne olduunu
bilmemiz gerekir. Bir adm daha atyor sen iyinin ne olduunu reneceksin, diyor. renmemisen sulusun, o senin doal durumun deil. Burada
senin gclnde, renme var, renmemisin, diyor. renmemek, mazur grnmeni gerektirmez, sulusun.
M- renmekten ziyade iyinin kriterini belirlemekte deil mi?
Ben Spinoza anlatmyorum, Aristoyu anlatyorum.
M- Aristodan bahsediyorum, tamam. renmek diyor, bizim gcllmzde. Ama iyinin kriterini kim belirleyecek de ben onu reneceim?
yi ne?
Aristo reneceimiz kanaatinde, iyinin ve ktnn ne olduunu. Etikte
greceiz bunu, orada daha gzel tartacaz, yeri deil imdi. u var;
gerekten iyi nedir, gerekten kt nedir? Platon da, Sokrates de, Aristo da
bunu hi sylemezler. Milyonlarca kii, binlerce kii gelmi, bir eyleme
kt demi de mi kt olmu, yoksa baka bir nedeni mi var? Biz niye bir
eyleme kt demiiz? alma eylemine neden kt demiiz? Herkes dedii
iin mi acaba?

247

M- Ya da bir bilge kar, buna iyidir der.


Acaba? Bunu greceiz. Bana hi de yle gzkmyor. Ben toplumsal bir
olgu olarak grmyorum iyi ve kty. nk bir eylemin yapsnda iyi
olmaklk kt olmaklk, yle ya da byle olmaklk vardr. Biz sadece onu
reniriz. Onu etikte greceiz. yle olsayd, geri bunun ters rnekleri
var, bir iki tane, genelde ldrme, btn devletlerde sutur, alma btn
devletlerde sutur. Evrensel sular vardr. Ceza deiir ama sutur. Bir iki
ilkel kavimde almann dl olduunu, baar olduunu sylerler etimologlar o kadar. in genelinde bunlar her yerde su olduuna gre toplumsal bir olgu gibi gzkmyor. Doasnda bir kt olmaklk var ki buna her
devlet bir yaptrm getirmi. Ben Aristoya yle fazla katlamyorum, benim doduum bydm ortam dn, ben iyi olmak iin ne yapabilirdim ki? Benim okulumda kzlarn okumas yasakt. Bir tane retmen be
snf okutuyordu, ortaokula gitmeyebilirdim, ben neyi renebilirdim.
Sradan olaylar renmek diyorsan amenna ama birinci snf etik konular
renme diyorsan, bunu bir kyl ocuu asla renemez. Mesela Hintli
askerlerin omzuna, Mslman askerlerin, ngilizler tfek koymu, anakkaleye getirmi, bizim karmza, savatrmlardr. yle olunca iki taraf
da namaz klmtr. ldrenler de dman da dost. Bunlarda bilin var m?
Bilin olsa silah ngilizin nne atar. ngiliz demi ki git una sk, o kadar.
Bu adam iyiyi kty nasl renebilir?
Dnelim konumuza. nsanda her ey var, onu da syledik. Tartmasz
aklnza ne geliyorsa var. Bir insanda mesleklerin hepsini olma, sularn,
iyiliklerin hepsini ileme potansiyeline sahip. ylesine zengin ki akl almaz. Evrendeki nesnelere bakn, her ey olabiliyor. Bunu ne almamm bir
nedeni de u; Aristonun tz anlay, Platona kart olarak, form ve maddenin, zdein birleimi olarak sunar. Sunarken de der ki; zdek, bir kendilik olarak var deildir, dinamizm olarak, yani gcl olarak vardr, birleince bir tz oluur. Bunu tartmakta kolaylk ekelim diye ncelikle bu
konuya girdim. kincisi, Aristonun drt neden kuramna gireceiz. Aristo,
drt neden sayar deiimlerde. Deiim, dinamizmden energiaya, gcllkten edimsellie dnmek demektir. Aa, tahta masa oluyorsa, bir
deimedir. Tohum, aa oluyorsa, bu bir deimedir. Aristo diyor ki, bu
deimelerin drt nedeni vardr. Dinamizmden aktellie geiin, yani

248

deimenin drt nedeni. zdeksel, etker, formel, amasal neden101. Derinlikli bir felsefe. yle bir kalemde bir tarafa konacak bir felsefe deil.
Mjdat kardeimiz sordu, gcllkten edimsellie nasl geiyoruz? Aristo
diyor ki, bir etker neden vardr, yapc vardr. Altn klesinden ss eyalar yapyor, aatan masa yapyor, kumatan elbise yapyor Gcllkleri
edimsellie dntryor, etker nedenin znesi, insan. Ar, topluyor ieklerden, bal yapyor. Ar, baln etker nedenidir. St, koyunun, inein rettii
bir ey. Onun etker nedeni inektir, koyundur, keidir. Evrene baktnz
zaman bu zenginlikleri ok gzel grrsnz. Ona gzel bakmak lazm.
teki neden, daha nce sylemitim, Aristo burada bir hayli kafa karkl yaratyor; formel neden. Platonun mehur idealar kuram, bir ad da
formlar teorisidir. dea, form demektir. kisi de u anlama gelir; yap dzeni. Aristo kardeimiz bu yap dzeni, idea ve form ile morfe (morphe)
biimi d ekil, biim sk sk kartryor. O sknts var, keke onu asaym. Mesela, bir mermerden yontu yapar. Mermeri zdeksel neden
sayar, o yontuyu formel neden sayar. Oysa ki formel neden deil biimsel
nedendir. Formel neden; eni, boyu, bir eyin o olmas iin tayan ller,
kafa ls, beden ls, u bu. Onun estetik olarak o hale gelebilmesini
salayan llerdir onun formel nedeni. Yoksa d biimi deildir.
Greklerde bir yontu yarmas olur. Katlrlar yontucular, heykeltralar
diyelim. Birisi birinci gelir, dl o alr. Bunlardan birisi kar kar, beni
kandrdnz, der jriye. Siz yontuyu falan tepeye koyacaz dediniz, ben
oradaki perspektifi aldm, mesafeyi aldm, ykseklii aldm oradan baktm, ben ona gre yaptm. Siz nnze koydunuz, not verdiniz, kandrdnz
beni, hileli davrandnz. Jri bu itiraz yerinde bulmu. O tepeye gtrmler heykeli. Oradan bakmlar, o itiraz edenin heykeli en gzel duruyor.
Demek ki formel neden bakmndan onun o lleri tad nokta oras.
Yap dzeniyle d biimi kartrm, morfe ve form. Demek istedii Aristonun, formdur, yani yap dzenidir. Platonun idea dedii eydir. Her
nesnenin bir yap dzeni, eidosu vardr. Ona uymazsa o nesne olmaz anlamnda.

101

Material cause, formal cause, efficient cause, final cause.

249

Bir de amasal neden var, Aristoda ok fazla. Aristoda o kadar evrenin


temel ilkesidir ki ne olsa onun bir amac vardr. Ate, amac yukarda yerine doru gider. Ta, aaya doru yerine varmak iin, amac oraya kavumaktr. Ne olsa bir ama ykler. Spinozann da deli gibi kar kt
bir konudur.
- Evrenin yasalar, amaca m karlk geliyor?
Evet, en ok. Etker neden, tzsel nedenden zdeksel nedene tzsel neden
diyorum, zdeksel neden diye bir ey olamaz.
M- Biz de buradan yola karak insan, evrenin temel amac
Evet, temel amac. Zaten tanr da kendisine doru eker bizi. zdeksiz
formdur tanr, ekici. Bir ey yapan deil de orada durur ama biz ona doru srklenir gideriz. yle bir kavray.
M- Kitab kartryordum, Platonun pay ve form olayna rastladm.
- Pay nedir?
M- Pay, ideadan pay alyor ya, ideaya yknyor... Onu Platon insan ilikilerine dayandryor. Devlette askerler, yneticiler, zanaatlar, pay almlardr, diyor. O yzden onlarn asker, onlarn ii, onlarn ynetici
olmas gerekir.
Hepsinin ideas var nk.
M- O zaman anlyorsun, nedir bu pay.
Seminerler bittiinde, bir felsefe kitab artk sizi korkutmayacaktr. Rahat
rahat okuyacaksnz.
M- Biz burada felsefe renmiyoruz, felsefeyi renmeyi reniyor.
Zaten bir etkinliktir felsefe. Felsefe bir bilim deildir. O yzden de itici
geliyor. nsan alyor, tzdr, zdr, ideadr Diyor, bu ne biim i.
Biz Aristonun zdeksel neden dediine tzsel neden diyeceiz. Neden?
Martin Heideggerin de teknik zerine bir kitab var, orada bir kutsal kap

250

rnei vardr102. Bakrdan ya da tuntan yaplm bir kse, amac kutsal


eyler yapan bir usta diye orada da ayn kartrma var. zdek diye bir
kendilik yoktur, tz diye bir kendilik vardr. Mermer bir tzdr, zdek
deildir, bir zellik deildir. Mermer bildiimiz, yaptmz, bir tzdr.
Ondan binalar yaparz, btn inaatlarda her ey iin kullanlan, deme
ta, mutfak tezgah, tzdr.
- zdekten ne anlayacaz?
zdekten bir zellii anlayacaz. Renk gibi, koku gibi, birinin srtnda
olabilen, kendi bana olamayan. Mjdatn bir bedeni var, Mjdat bir beden deil, bedenli, renkli, kokulu. ok ayr eyler bunlar. u dili geliigzel
kullanmann cezasn ok ekti insanlar. Yani bir kendilik deil zdeklik,
bir zellik. Bunu hep bastra bastra syledik. Hele hele Greklerde, ne grdlerse zellik olarak grmler, tz yok. Aristo da ondan dolay sk sk
kayalara tosluyor.
M- Burada zdeklilii kavrayamamadan dolay zdekle tz kartrma
var, diyebilir miyiz? nk nesneye bakyoruz, onun zdekliliini direkt olarak kendisi zannediyoruz. zdeklilikle z ayramyoruz.

102

Yzyllardr felsefe, drt neden olduunu retir: 1. causa materialis (maddi neden),
rnein kendisinden bir gm ksenin yapld malzeme, madde; 2. causa formalis
(formel neden), maddenin iine girdii form, ekil; 3.causa finalis (ereksel neden), ama,
rnein gerekli olan ksenin formuna ve maddesine gre belirlendii kurban yini; 4. causa efficiens (etki neden, fil neden), bu tamamlanm gerek kse olan etkiyi meydana
getiren, gm ustas. Ara olarak tasarlandnda tekniin ne olduu, arasall, drt
katl nedensellie doru geri izlediimizde kendisini aa karr. ()
() Nihayet, bitmi sadaka toplama ksesisinin nmzde kullanma hazr durmasndan
bir drdnc de birlikte-sorumludur: Gm ustas. Fakat bu, ibandaki gm ustasnn bitmi sadaka toplama ksesini sanki o bir yapp-etmenin etkisiymi gibi meydana getirdii iin deildir; gm ustas causa efficiens deildir. Aristoteles'in retisi ne bu terimle adlandrlan nedeni tanr, ne de ona karlk gelecek Greke bir ad kullanr. Gm
ustas dikkatli bir biimde dnp tanr ve sorumlu ve borlu olmann yukarda anlan
tarzn bir araya getirir. Dikkatlice dnp tanmak (beriegen), Grekede legein, logos demektir. Legein, apophainesthalda, yani grne-kma/karmada kk salar. Gm ustas, sadaka toplama ksesinin ortaya kmasnn ve kendinde kalmasnn ilk hareket noktasn kendisinden ald ve muhafaza ettii ey olarak, birlikte sorumludur. Sorumlu olmann yukarda anlan tarz, onlarn sadaka toplama ksesinin retilmesi iin
grne kp rol oynamalarnn neliinde ve nasllnda, gm ustasnn dnp tanmasna borludurlar.
Martin Heidegger, Teknie ilikin soruturma, ev: Doan zlem, Paradigma Yay. 1998

251

Bakn u aacn bedeni var m, var. Ama aalk beden deil. Neden, diyeceksin. Aa diri, bedenlilik dirilii getirmez, tan da bedeni var. Ayr ayr
ilkeler, kartrmayacaksn. Ben Descartes olmak zorunda mym? Zihin
benim bedenimin dnen bir paras, o kadar. Ayak nasl bedenin yryen paras ise anlk da, zihin de dnen paras. Hem de baat olarak
dnen, tm dnmeyi stne alm da deil. Beden-zihin, yok yle bir
ey. Bu bizim yap dzenimizdir, ikin yklemdir bedenlilik. Dnrz,
bu takn yklemimiz, zihin dnr. Bu yklemlerimiz bizim, ok nemlidir. Bu yklemler kurammz ok eyi skp atyor. Aristonun Kategoriler retisindeki yanllar hep yansyor felsefeye, srp gidiyor. Koca
Nikolay Hartman, Max Scheller katmanl bir dnya dnyor, kurtulamamlar. Katmanl bir dnyay hep yadsyacaz. Evrenin ilkelerini gryoruz, birleikliklerden sonra dirlie, duyarlla, dnceye geeceiz.
Hem yap olarak ontolojiyi, hem de etik olarak istence geeceiz. Yaygnlk
ve daralma ilikilerini zetleyeceiz. Biz daha karmaz.

252

17.Gn
O sav gerekli grmedim

Aristo felsefesinin gcllk-edimsellik, baz arkadalar gizil g diyorlar,


Latincede potantia-actuel (ing. Potentiality and Actuality), Grekede dunamis ()-energia olarak geer, bunlar hep kipsel durumlardr.
Osmanlcada kuvve-fiil, felsefe kitaplarnda hala geer.
Evrendeki btn nesnelerin bir gizil gleri vardr. Deien bir evren, o
gizil g eitli durumlarla, bazen biz deitiririz, bazen kendisi deitirir,
bir biimde deiir. O gizil g, edimsele dnr. ok ksaca sylersek, u
aa tohumu bakmndan edimseldir, tohumu bunun gizil gcdr ama bir
masa iin gizil gtr, edimsel deildir. Mesela Ertan, annesi-babas bakmndan edimseldir ama ocuklar bakmndan bir gizil gtr.
Aristonun drt nedenini grdk dn. Bir, zdeksel neden; iki, etker neden; , formel neden; drt, amasal neden. Btn gizil glerden edimsellie geite bu drt neden i bandadr. Deiimin, oluumun drt nedeni.
zdeksel bir neden dnmyoruz, sadece tzsel neden olarak gryoruz.
Aristonun orada, Grek kavray nedeniyle dil srmesi var ya da kavray
eksiklii var. Neden tzsel nedendir? Ev rneinde, diyelim aa, tahta,
ta, tula, kiremit, demir, imento, aklmza gelen btn yap ekipmanlar,
gereleri tzsel nedendir. Bunlar olmadan bir konutu yapamazsnz. Peki,
bunlar olduu zaman yapabilir misiniz? Gene yapamazsnz, bir usta tutacaksnz. O yapy, o gereleri, birbiriyle balantya yapya dntren bir
etker neden, usta gerekli. Aristo buna etker, yapc neden diyor. ; neye
gre olur bu? Aristonun formel neden, form dedike ideay hatrlayn,
yap dzenini hatrlayn, biimi asla hatrlamayn. Formel neden dediimiz, o binann yap dzeniyle ilgili durum demektir. Kim yapar bunu?
Mimar yapar, projesi var. Ya da sen usta bir adamsn, oturmu projeyi sen
yapmsndr. Kim yaparsa yapsn sonuta o bir formel nedendir.
Diyelim iki yz metrekarelik bir konut yapyorsun, bunun yz metrekaresini mutfaa ayrmsn, on metrekaresini salona, metrekaresini balkona. Bir arkadan gelip diyor ki, ya byle proje mi olur, sama sapan?
levlerine gre mutfak, yemekten yemee girip klan yer, yirmi-otuz
metrekare olabilir, salon elli metrekare olmalyd, balkon yirmi-yirmi be
metrekare olmalyd. Bakn, yap dzenini eletiriyor. Onun o bina olarak
ortaya kmas iin bir yap dzeni gerekir. ats, temeli, i ilevinin dengeleri, uyumu olmas gerekir. Bu da formel neden. Bina oldu bitti, ats,
penceresi, geriden baktnz. Grekler buna morfe (morph) diyor, d biim.
254

Bir de amasal neden var. Bu konutun amac ne? Barnmak, souktan scaktan korunmak, yemek yemek, dinlenmek, oturmak, vesaire. Aristo
buna da amasal neden diyor. Bu olmasayd, bina niye olsun? Eskiler adr
kurmu yaam, binlerce yl. Bu ileri adrlar grm, bugn de konutlar
gryor. Belki yarn baka yaplar grecek.
Bu nedenleri, dn zdekseli anlattk, bu bir tzsel nedendir. Eer bir
mermerden bir yontu yaplyorsa, mermer artk bir tzdr. Sylediimiz
gibi aatan, tatan, undan bundan ev yaplyorsa bunlar tzdr, zdek
deildir. Daha sonra greceiz, Aristonun Platona ynelttii, idealar kuramyla ilgili eletiriyi ele alrken, Aristonun kendisinin ciddi skntlar
var. Srf bu yzden. Bunu bilmemiz gerekiyordu.
Etker neden. Dn de ok ksa syledik. Siz bir eyi dorudan yaparsnz.
Masay, doramac yapar, ustasdr, etker neden. Yapcdr, eyleyicidir.
Falan usta, elbiseyi diker, terzidir. ifti tarlay srer, eyleyicidir. Bazen,
katlanrz, bamza gelir. Yaamda klenin bana her ey o tip gelir, hibir ey yapmaz. O bir su almaya, yemek almaya, efendisinin ayan ykamaya, bana geldii iin giriir.
Hatta anlatlr; Epiktetos, kleydi, Romal bir bayn bay demek zengin
demektir, efendi demektir klesiydi. Efendisi bir yaratkt, bir biimde
evrenimize gelmi. Bir gn denei alm eline Epiktetosu dvyor ve de
zellikle bacana vuruyor. Epiktetos demi ki; bay, bacam kracaksnz. Bay, dvmeye devam etmi ve bacak krlm. Bak, demi Epiktetos,
ben sana sylemedim mi, bacam kracaksn diye, ite krld. Deheti
gryor musunuz? Bana geliyor, yaamaya uruyor kle.
Hegelin Tinin Fenomenolojisi adl eserinde, efendi-kle diyalou vardr. ki
kii lmne kavgaya giriir, onur iin. Bu girimeyi Kojeve, ok gzel
ilemitir. Hegelle ilgili Kojevenin kitaplar, Yap Krediden yaynlanmtr103. Tlin Bumin diye bir profesr de bunu daha bir amtr104. Haberiniz olsun, ilgilendiinizde almaya altnzda yabanc kalmayasnz diye
sylyorum. Bu Kojevenin almn da Amerikal, Japon asll filozof Fu-

103

Alexandre Kojve, Hegel Felsefesine Giri, Yap Kredi Yaynlar, ev: Selahattin Hilav

104

Tlin Bumin, Hegel (Bilin Problemi, Kle-Efendi Diyalektii, Praksis Felsefesi), Yap Kredi
Yaynlar

255

kuyama Tarihin Sonu mu? diye, nl olan eserinde ilemitir. Diyor ki


Kojeve, burada sava Hegel de yle diyor bir u iin bir bu iin deil,
beni tan, bir onur iin. Beni tan, gerisi kolay. Kavga srer, belli bir noktada birisi yenileceini anlar. Yenilmenin sonu lmdr, onu da biliyor. O
zaman el kaldrr, der ki, ben seni tanyorum. Klelik, byle balamtr
diyor Hegel. O lmcl savata, karsndakini tanmtr. Tandktan sonra, belli bir sre sonra anlamtr, kendisini kim tanyor? Kendisini tanyan, ucu buca bir kle, tansa ne olur, tanmasa ne olur? Bay, kendini
bolukta hissetmeye balamtr, ben niye tanndm? Srtk, korkak bir
herif beni tand da ne oldu? O, artk ksr dngnn iinde boulur gider,
diyor Hegel. Evrenimizi, retimi, deiimi salayacak olan kledir. Kle,
doay deitirir, deiimi renir, ondan sonra kendisi de efendilemeye
balar. Sadece anlatyorum, yorumunu hep beraber yaparz. Ana rneimizde, bana gelmek de bir etker nedendir. Birileri yapmtr, etmitir
ama bizim de bamza gelmitir. Bu yaam yle gariptir ki her gn bizim
karlatmz durum ve olaylarda yzde doksan hep bamza gelir, fark
etmeyiz. Foucaultnn dedii gibi, bizim yaam alanmz krmz klarla,
yasaklarla tka basa doludur. Bu da bamza gelmek, edilgen olmak, uramakla ilgili durumumuzdur.
Bir de doa, kendi ierisinde, kendi nesnelerini milyonlarca sene aktara
aktara getirmitir. Tohum olmutur, dmtr, rzgr savurmutur,
toprakla karmtr, yeermitir, yamur yamtr, gne kmtr. Koca
koca ormanlar. Dnebiliyor musunuz o Sibirya ormanlarn? Milyonlarca kilometre alan, hep orman. Kendiliinden olmu, bunu ne bizim atalarmz yapm, ne de oray sonradan igal eden Ruslar yapm. Doa kendi
kendine yapm bunu. Doa kendi iinde, diri dediimiz nesneleri oluturuyor. Diri olmayan nesneleri birleikler ekline dntryor. Bir yerde
altn madeni, bir yerde kmr madeni, granit talar, mineraller vesaire.
Alabildiine engin bir evren. Orada da nesneler deierek, dnerek yryp gidiyor.
E- Burada doa, etker neden midir?
Elbette.
M- Hoca, geen sene Spinozann bir nermesini iddetle reddetmiti.
Spinoza, tanr evrenin ikin nedenidir, der. Baka bir nermede, tanr,
256

evrenin etker nedenidir, der. Hoca da etker nedene kar kmt. Demiti ki, ikinse etker dememeliyiz. nk etkerde bir yaratclk var.
Evrenden sz ediyorum ben, tanrdan sz etmiyorum.
M- Doa ya da tanr
yle. Yine bastra bastra syleyeyim, milleti kandrmana izin veremem.
imdi bak. kinlik evreni kesin olarak yaratcl, yapcl, etkerlii yadsr. O, olmu bitmi, zorunlu bir evrendir, olacak da deildir. O nedenle
ikilii kesin olarak yadsyorum. kin evrende her ey olmu bitmitir ve
zgrlk sfrdr, zorunlu bir evren. Hi arama zgrl orada. Spinozann adam kodlanmtr. Onun yap dzeni, u ya da bu olmaya, u ya da
bu olmann tesinde unu ya da bunu yapmaya kodlanmtr. Burada biz
iimizi bitiririz, ben ofisime doru giderim, sen i yerine doru gidersin,
kardelerim kendi alanlarna doru ekilir giderler. Spinozann adam
gidemez. O nereye gitmeye kodlanmsa, buradan kalkar kalkmaz gitmeye
balar.
M- Burada bir itirazm var. Zorunluluk alan, diyor Spinoza, doadan bir
zorunluluktur. Doa, belli bir zorunlulua gre hareket eder, belli yasalara gre hareket eder. Fakat buradan yola ktmz zaman doaya
irade, ahlak, iyi, gzel, bunlar atfedemeyiz, der. Doada byle eyler
yoktur. Dolaysyla zgrlk de yoktur. Ama insanda, iyi, gzel, doru,
irkin, zgrlk vardr. Bunlar farkl farkl alanlardr, bunu iyi ayrmak
gerekir, biz zgrz, der.
Bu senin yorumun ve doru, ben de o grteyim. Doa, kendi yasalaryla
olur, deiir, yaar gider, tamam. Doada zorunluluk vardr, katlyorum.
Evren zerine ise amenna ama Spinoza zerine olduunda yanl. Neden
yanl? nsan doann bir paras. Ontolojik olarak insan, senin de ok iyi
bildiin gibi, krallk iinde bir krallk gibi grmeyin, der Spinoza105. Onu

105

Duygular ve insanlarn yaam tarzlar hakknda eser kaleme alan ou dnr doann
ortak yasalarndan kaynaklanan doal eylerle deil de, doann dnda olan eylerle ilgilenmie benziyorlar, insanolunu doada krallk iinde bir krallk olarak grmler adeta.
() Ama benim savm u: Doada, onun kusuru olarak gsterebileceiniz hibir ey yoktur, nk doa hep ayndr, gc ve etkileme imkn her yerde bir ve ayndr, baka deyile, doann yasalar ve kurallar her yerde ve her zaman ayndr, her ey bu yasalara ve
kurallara gre meydana gelir ve u ya da bu ekilde biim detirir. Dolaysyla aklmza
gelebilecek btn her eyin doasn anlamaya alrken izleyeceimiz yntem de bir ve

257

bamsz, apayr bir nesne gibi grmeye kalkmayn. O, doann, evrenin


bir parasdr. Peki, bu para, btnn yazgsndan nasl paay syryor,
ben onu anlamyorum. Ontolojik olarak mmkn deil.
M- Ama yle bir ey var hocam. Para, btn ifade etmez.
Eder.
M- O zaman paraya biz para diyemeyiz, btn deriz.
Geen gn pay almada konutuk, hani homojen nesnelerde para bakadr,
heterojen nesnelerde para olmak bakadr. Sen, dersen ki bu aa yancdr ama bunun dallar yanc deildir, kkleri yanc deildir, dur orada.
Aa yancdr nermesi, btn iin sylenmi bir nermedir. Btn iin
sylenmi nerme, paray kapsar. stanbulun havas ok ktdr. Bu,
Beyolunu kapsar. Ama Beyolununki iyidir diyemezsin. Diyeceksen, o
zaman stanbulun havas ok ktdr nermesini sylememeliydin. Demeliydin ki stanbulun byk bir blmnn havas ktdr demeliydin.
Ama sen btncl bir yarg veriyorsun.
M- Ben bunu reddetmiyorum. Para, btn deildir diyorum.
Para btndr demedim. Btnle ilgili yarg, paray kapsar, anlatr. nsan, btn evreni oluturan ilkelerle olumuyor mu Spinozada? Oluuyor.
O nasl zgr oluyor, bana bunu anlat. Kendini anlatma, Spinozay anlat.
Spinozada bir nerme var; anlak istentir, dnme istentir. Durum bu
olunca, sen istenci nasl yaptryorsun insana? Bunu bana anlat. Srtan
bir nermesi var.
M- Spinozaya gre doa, bir znel tanr gibi olmad iin, btn tavrlar
Kipleri de.

ayn olmaldr, yani her eyi doann evrensel yasalar ve kurallaryla anlamalyz, yleyse
kendi kendine meydana geldii dnlen nefret, fke, kskanlk gibi duygular da, btn
dier tekil eyler gibi, aslnda doann zorunluluundan ve kudretinden kaynaklanmaktadr. Bu yzden bu duygularn hepsinin belli nedenleri vardr ve hepsi kendi nedenleriyle anlalr hale gelir
Benedictus de Spinoza, Ethica, ev: idem Drken, Kabalc Yay. 2011, s.313-315

258

M- Kipleri bir etkileimi olduu iin, yle bir yerde oturan, emirler veren
bir durum sz konusu deil. Dolaysyla her kipin bir tabiat, doas
var. Tabiat demeyelim de sizin syleminizde yap dzeni var. nsann
yap dzeninde de seme var. Aacn yap dzeninde seme yok ama
aala insan ayn evrenin eleri ya da tavrlar. Bir dal yanyorsa, aa
yanyor diyorsunuz, br dal yanmyor.
Yok yanar.
M- Yanacak.
Yanacak.
M- O zaman aa da istenlidir.
Aa yancdr dedin mi, arkadan da dallar yanc deildir dedin mi bir
bakmdan sakata dersin, mantk bakmndan. Aa yancdr nermesi,
dallarn da kklerini de kapsar, hi zorlama kendini. Aksi halde aa yancdr dememelisin. Aacn bir blm yancdr demelisin, neresi yancysa. Demeye altm, Spinoza u ya da bu demiyor. Btnyle evreni iki
temel z nitelikten tretiyor. Tala insan arasnda bir ayrm yapmyor, yok
yle bir ayrm. Ta dnr. Diyemiyor onu, geri kekelemesi var. Anlatm
gc zayf ama dese onu diyecek. Ta dnr, aa dnr, kendisi sylyor onu, ben sylemiyorum. nk evreni sen iki ilke ile kurmusan,
aa bir tarafa dursun, ben onu odun yapacam diyemezsin.
Eer sen unu anlatmak istiyorsan, buna katlrm. Sen, benim bama
neler gelecek, ben neler yapacam belli ise, kodlanmsa ve ben bu nedenleri biliyorsam zgrm diyorsun. Bana gelecekleri bilmen seni niye
zgr yapsn? Bak, atom bombasn yapmlar. Bu iin uzmanlar enerjiyi
kilitlemiler, vermiler Amerikal bir subayn eline. Git, bunu Hiroimann
zerinde at, demiler. Bunu yapanlar bunun ne kadar enerji tadn
biliyor mu? Biliyor. Ne kadar adam ldreceini aa yukar biliyor. Sen,
Amerikallarn Hiroimaya att atom bombasndan farkszsn Spinozaya
gre. Kodlanmsn, kilitlenmi sana bir enerji, bir yap dzeni, bitmisin
sen. imdi diyorsun ki sen, ya Amerikallar onu nasl biliyorsa, benim de
bilinebilir durumum. Bu seni zgr yapmaz. Senin neler yapabilecein
senin bilincine girdiinde, zgr yapmaz. Mesela gidip bir efendinin emrinde alacan bilmen seni niye zgr yapsn? Kodlanmsn sen. Oray
259

kartryorsun, oray geeceksin. Spinozada zgrlk, isten, seme yoktur. Olamaz da. kin evren, zorunlu evrendir, zgrlk olamaz. Leibniz, ne
diyor? nceden kurulmu bir uyum. Bu kurulmusa, bunun ne olaca
kodlanm. zgrlk neresinde? Mesela, kendi deyimim; Sezar, Rubikonu
geecek. Rubikon bir nehrin ve kprnn ad. Diyor ki o, Sezar kavramnda ierilmitir. Dirilik, dnmelik nasl ierilmise, onun iinde varsa,
Rubikonu gemek de onun iinde vardr, diyor. Bu u anlama geliyor;
Fatih, stanbulu fethetmek zorundadr. Atatrk, Sakaryay kazanmak
zorundadr. Kodlanmlardr onlar. te ben bu evreni anlamyorum.
M- Bunu ben de anlamyorum ve kabul etmiyorum.
Yalnz Spinozann, Leibnizin dedii bu. Biraz sonra amasal nedenleri
aklayacaz. Katlyorum, doada seim yok. Canm isterse derim, canm istemezse dmem diyen bir taa rastlayamayz. Bolukta kalan nesne
der. nsan alanna geldiimiz zaman, esiz ve tartlmaz bir zgrlk
alanna geliriz.
M- ok ayr bir yere koymak
Evet ayr bir yer. Amasal neden, sen stanbula gitmiyor musun? Niye
gidiyorsun? Spinoza eletirmi, teki eletirmi, bu bizi niye ilgilendirsin.
M- Temellendirmemiz gerekiyor.
Tabi, temellendireceiz.
M- Nasl, doadan ayr bir doada grdmz temellendirmemiz lazm.
Btn konumalarmz, insanla doann dier yap dzenleri gibi bir
yap dzenidir diyoruz, sonra da hayr.
Yok, yle demiyoruz.
M- yle dedik hocam.
Hayr, demedik.
M- ahidim olur musunuz?
Arkadalardan medet umma.
- Notlar var, bakarz.

260

Notlar var, doru sylyor. Nesneleri oluturan ilkeler var. Dedik ki, birleikler, diriler, diriler ayn zamanda birleik, duyarllar var. nsana getik,
dnendir insan ve isteyendir. nsan, ister. Ontolojik olarak onu temellendiriyoruz. nsan ok karmak bir nesnedir, btn yap dzenlerinin
temel zelliklerini alr ama kendine gre alr, birleiktir, diridir, duyarldr,
dnr ve ister. Bunu dedik.
M- Tamam, bunda bir sknt yok.
Yoksa, o zaman u var. Sen insana istensizdir diyemezsin, Spinoza asla
istenlidir demiyor. Spinozaya iyi bir al sen.
M- alyorum zaten hocam. Her gn biraz daha alyorum. Daha da iyi
anlyorum. Eskiden bir ve ikinci kitab anlayamyordum, imdi anlyorum. Bu ok mutluluk verici benim iin. Aalar kendi aralarnda toplanmlar konuuyorlar. Mesela, hayvanlar konuuyor. Biz bitki deiliz.
Bitki deiliz ama bu bizim yap dzenimiz olmad anlamna gelmiyor.
Ama biz diyor, farklyz. Tamam, farklyz. Bizim hareket etme yeteneimiz var, bizim duyu organlarmz var, biz duyuyoruz dnyay, kokluyoruz, tadyoruz, vesaire, bitki bunu yapamaz. Balyorlar tartmaya.
Birisi diyor ki, biz hayvanlar zellikliyiz, ayr bir doaya sahibiz diyor,
doann iinde ayr bir doayz. Bitkiler de tabi dier doann zellikleri oluyorlar. Ne fark kald burada hocam? Biz insanlar konutuumuz
iin byle konuuyoruz, hayvanlar konuuyor olsayd byle konuacaklard, bitkiler konusayd, onlar da kendilerini ayracaklard. Elbette
bir ayrm var ki biz hayvan, insan, bitki diyoruz. Ama bunlarn ayr olmas, evrenin paralar olmadklar anlamna gelmiyor ki. Ya da insann
ayr bir doada, doann dnda, krallk iinde bir krallk olduunu anlamna gelmiyor.
Ama sen bana da Spinozaya da sylemediklerimizi syletiyorsun. Bizim
haberimiz yok bu laflardan. Dinliyorum, ya bunlar kim syledi diyorum.
Gerekten, Spinozaya bir daha al. Tabi bu, birilerinin kafasndan byle
geiyor ve saldryorlar demekle i bitmez. Cemal Yldrmn evirisidir
Bilimsel Felsefenin Douu, onu aldk myd? Reichenbach.
M- Artk onlarn basks yok, hocam.

261

Onu bir biimde bulalm. Orada gzel bir eletiri var. Reichenbach, ok
byk bir filozoftur. Orada syledii udur; bilgi erdemdir kavraynn
son temsilcisi Spinozadr.106 Bunlar kodlanm insan anlatr bize der ve
ar ekilde eletirir. Dikkat edersen, Deleuzede de var bu. O deli herifin
Spinozaya mektuplar var, hatrlyor musun?
M- Blyenbergh107.
Spinoza bir noktada kayaya tosladn anlar. O mektuplar bo deildir. O
herif bilinli sorular sorar. Sorduka Spinoza skr, yeter der, brak yakam. Neden der, biliyor musun? Spinoza kamaz. O deli herifin sorular
ok kt sktrr. Biz, kesin olarak kodlanm deiliz, bizi bir ey nedenleyemez. Spinoza bunu sylemiyor, istenci yadsyor. Siz, isten diye bir
yetiyi yadsyan kiiye insana zgrlk veriyor diyemezsiniz, zorluyorsunuz. Buna dair bize bir nerme getir, apkamz kartmaya hazrz. unu
da syleyeyim; Spinoza, kitabnda kendi iyaps bakmndan sk sk elikiye den birisidir, epey rneklerini syledik. Tekil zlerden bahseder,
bol bol da ideadan bahseder. Platonun ideasndan bal gibi bahseder, hem
de olumlayarak. Spinozada bana gre ok fazla dil sknts var. Evreni
oluturan sonsuz sayda z nitelikten sz eder, iki tanesini syler. Bu yanl bir eydir. ki tanesini de yanl syler, ikisi de ilke deildir. Ben Spinozada pek tutulacak bir g grmyorum. Ontolojisi temel skntlarla doludur. Ama senin zel bir sempatin var, onu da anlayla karlyorum.
Dnce, syledik, bir ilke deildir, uzam bir ilke deildir. Sylyoruz,
insan, aac, ta, hayvan, evreni oluturan temel ilkeler belli. Onlar sayyoruz, deneylerimize, gzlemlerimize sesleniyor bunlar. Bitki diri derken,
bunu doruluyoruz. Hayvan duyarl derken, doruluyoruz. nsan dnr
derken, insan seer derken, doruluyoruz. Aya yere basmayan bir dncemiz yok bizim. nsan bal gibi seer. Biraz sonra amasal nedenlere
gideceiz, udur budur demeye lzum yok. nsan, amalar iin yaar.
nsan belki, belli oranlarda nedenlenir, acknca yemee doru ynelir,
106

Onun ahlk anlay stoac niteliktedir. Ona gre, iyi dediimiz ey yalnzca bilginin
verdii entelektel zevktir. Duygusal doyumdan kaynaklanan mutluluk ile yaam sevincini, ahlk d saymamakla birlikte, ahlksal da saymaz; bu tr duygulara, o da l iinde
yer verildiinde, bedenimizin salkl ileyii ve doasndaki gereksinmelerin karlanmas iin gerekli bir tr besin gzyle bakar. Hans Reichenbach, Bilimsel Felsefenin Douu,
Remzi Kitabevi, ev: Cemal Yldrm, 1993, s.44

107

Benedictus Spinoza/Blyenbergh, Ktlk Mektuplar, ev: Alber Nahum, Norgunk Yay.

262

vesairedir ama amalar, deerler yaratdr. Bunu hi yadsyamayz. Epikr grrken greceiz, Epikr hi anlalmam bir adamdr. Hazc
olarak tannr, ben neresi hazcdr hi anlayamadm. Epikr, Demokritos
asla bir zdeki deildir, onlarn anlad anlamda. Etikle ilgili en ok kitap
yazanlar bunlardr. Kardelerimiz de tartsn, sen ne diyorsun?
- Konuyu yeterince tarttk diye dnyorum ben. ok da fazla stne
konulacak bir ey yok gibi duruyor.
Ben de yok diye dnyorum.
- Mjdattan Spinozay aldm. Sonra da Mjdata sordum, sen bu adamda ne buldun? Akas merak ettim, ben bir ey bulamadm. Zaten bataki nermesiyle kskaca alyor. Koskocaman bir tanr nermesiyle
balyor. E biz onunla balarsak, dier kitaplarda toparland sylyor
M- Hoca da derse o nermeyle balad.
- Tanr nermesiyle mi?
M- Kendi kendinin nedeni olan, tzle balyorum dedi. Oradaki tanr, tz
demek.
arptyorsun bak. Ben dedim ki, Spinozann tz kavray bu. Causa sui,
kendinin nedeni, z varolu ieren. Ben dinamizm, energia fikrini anlatrken, bu iyi bir rnektir, diye baladm. Spinoza diyor ki, z varolu
ieriyorsa bu zorunludur. Dedim ki; z, zorunlu olarak var olursa, zle
varolu ayrm da yoktur. Benim evrenin kurucu ilkeleriyle, Spinozann
ilkeleri arasnda ad bile benzemez.
M- Tzle baladk. Hatta fazla konuuldu ya. Spinozada ilk nermesinde
tz anlatyor. Tzle balyor yani.
Tz o deil yalnz. Tz, Spinozann dedii deil. Tzden biz onu anlamyoruz. Tz, kendi bana bilinen, kendi ile tannan. Dedik ki ilinekler var,
hatta rnekler verdik, ben koku grdm dersen biz gleriz sana. Koku, bir
nesnenin zerindeki ilinektir, dedik. Ama tz, elma grdm dersen inanrz. Kendi ile bilinendir. Bizi Spinozaya gtrme ltfen. O yanl oluyor.
M- Ben byle arada omak sokacam.

263

Sok, onu saygyla karlarm da tz o deil. Tzn batan beri bir evrimi
olmutur. Onun da bir tz anlay vardr. Mesela Descartes, dedik ya hani,
ruhsal tz, bedensel tz, nasl oluyorsa. Bundan da dedik, Platon sorumludur. Phaidon diyalounda, beden ruhun hapishanesidir, byle diyen bir
adam. Dnme ruhun kendi kendine konumasdr. Ruhla alp ruhla gidiyor, Pisagorculardan alm. Biz bunlarn hepsini yadsdk ve dedik ki, ruh
diye bir ey de yok, varsa gster.
Bugn drt nedenin amasal nedenini de grelim. Evrenin bir amac yoktur arkadalar. Bunu bastra bastra syleyebiliriz. Evrende herhangi bir
nesnenin bir amac olamaz. nk evren dnmez. nsan dnda evrenin
teki gelerinin de bir u bir bu nesne diye dnmesi mmkn deildir.
Dnce dediimiz rn, dnen bir nesnenin rndr. Bunu da sadece
insan yapar. Dnen nesne olmadktan sonra da hibir ynelme olamaz,
evrenin amac olamaz. Dnyadaki birok varlk unun iin olmutur. Deniz
gemileri tamak iin, hava uaklar tamak iin, bitkiler unun iin olmu,
hep bize gre yontulmu bir dnya. Bu, siyasal bir grtr. Evreni bir
ksm yutucular, kendilerine yontmak iin yle dnmlerdir. Her ey
insan iin, dnyada ne varsa insan iin.
M- Neredeyse teolojinin kayna bu. nk insan her eye amallk perspektifinden baknca, unu gryor. Tamam, benim iin retilmi aa,
balklar vesaire. Ama diyor, bunlar ben yaratmadm. Bunlar ben yaratmadma gre bunlar benim iin birisi yaratt. Benim iin biri bunlar yarattysa, o biri, beni de kendisine itaat etmek iin yaratm olmal.
O iin kamuflaj. Onu, tekileri buyruuna almak iin kullanyor. ten
deil son sylediinde.
M- yle bir yanlsamas olamaz m?
Lafta var o.
M- Belki bunu ilk ortaya atan ama insanlarn buna inandklarn dnyorum.
Etikte greceiz. nsanlarn ok byk bir ksm gerekten tepmecidir.
Amac ve tepmecilere geleceiz. Sen amacysan, dersin ki bana bu evrendeki nesneler gerekli. Bunda ayp bir ey mi var? Ben bunlar edinme264

liyim. Bunun neresi kt oluyor? Ben birileri istedi diye niin tepeceim?
Yerim, ierim, doyarm, gezerim, bu evren teki nesneler gibi benim de
evrenim, ben de yararlanacam. Arkadan unu diyorum; tamam ama
senin evren kavrayn hayvannkinden farkl. Hayvan karn doyar yatar
oraya. Sen yatmayacaksn, senin karn doyurmak amacn da deil. O senin
bir gereksinimindi, grdn. Sen onu a, sen o deilsin. Ama bu. Epikre
iddetle katlyorum. Smrclerin canna okuyor. te dnya fetvaclarnn canna okuyor. Burada da yerim, her yerde de yerim, diyor.
Bu dnyann nesneleriyle bizim ok yakn ilgimiz, u ya da bu olmamz
gerektirmiyor. Sen gel ye, biz tede naslsa alacaz. Yok yle! Bir de tepmeciler var. Ben yemeyim birileri yesin, tede daha rahat yeriz. ok yiyen
iyi deildir. Bu dnyann nimetleri lanetlidir, geicidir. Mala dknlk
ahlakszlktr. Yok arkadam. Nietzscheyi de greceiz, bunlara svyor.
Ben gc isterim, gl olmay isterim, diyor, gl olmak yaamaktr.
Demek istediim u: Evrenin bir amac olmayabilir. Yoktur, olamaz da.
Bilinli bir yap deil ama evrendeki bizleri, evrenin bir paras olan bizler
bilinliyiz. Amalarmz var, akama kadar o amalar peinde koar dururuz. Bunun kt yan da hi yoktur. Etikte bunu greceiz.
M- Tekrar ayn konuya dnmek istemiyorum ama tam da u szckleri
kullandnz iin, anlamak adna syleyeceim. Evrenin bir amac yoktur ama evrenin bir paras olan insann bal gibi bir amac vardr ve bu
amall kt bir ey deildir. Cmle bu. Aa yanar ama dal yanmaz,
daln yanmamas kt bir ey deildir, dersem. Nasl bir ey olur, para
btn ilikisi anlamnda.
Aa yukar doru sylersin. Ben insan hemen ayrdm ki kartrmayalm diye. O eletiri doru. Everende biz, bir btnn parasyz, evrenin bir
amac yok, insann da yoktur dememiz, o eletiriye hak veriyorum. Ama
hemen insan ayrdm. Bizim dmzdaki evrenin parasnn amac yoktur.
M- Burada bir ontolojik sknt var hocam.
Yok.
M- Bizim dmzda bir evren dediimiz zaman, ayr bir temellendirmeye
ihtiyacmz var. Bizim dmzda bir evren, bu birazck hani eye benziyor, Platonun idealarn, bir d olmas gerekiyor, o d yaratmas ge265

rekiyor. Onlar olmadan o nasl yaratacak ya da dnyorum yleyse


varm, dnebilmek iin bir bedene ihtiya var. Bizim dmzdaki evren deyince ben, biraz bocalyorum.
Bocalama. nsan alannn dnda bir sr varlk alanlar var. Bunu yadsyamayz. Hayvana ama ykleyemezsin. Ar bal yapyor, niye? nsanlar
mutlu yaasnlar, sofralarna bal koysunlar diye deil. nsana geldiimizde,
kendi yaps ierisinde, evrenin btnlyle, btn mekanizmalaryla
paralel alan bir yap deil. Onu vurguluyoruz. Evrenin ilkelerini grrken dedik ki, insana geldiimizde, insan dnr, insan istenlidir dedik.
Aa istenlidir dedik mi?
M- Spinoza bu ontolojik problemi yle zyor: Diyor ki; evren dnr,
o yzden insan dnr. Evren dnr ama hayvan dnemez, bitki
dnemez. Evren diridir, o yzden bitki diridir. Evren duyumludur, o
yzden hayvan duyumludur, byle zyor. Evrende bir dnme var.
- Biz yle diyebiliyor muyuz; Aa dzdr, aacn stne bardak, kl
tablas koyarz? Hayr. Potansiyel olarak aata masa olma var.
M- Evrenin bir zellii olmasayd, insana nereden gelmi olabilirdi? Soru
bu.
- Ben de onu diyorum, potansiyel olarak var.
M- Evrenin dnda baka bir evrenden bize bir dnme gc verildi, biz
o sayede dnyoruz.
- Potansiyel olarak var. Nasl aata masa olmaklk var, ondan bahsetmiyor muyuz? Aacn etrafnda oturur sohbet ederiz, stne bardak
koyarz, kl tablas koyarz, diyemiyoruz. Potansiyel olarak masa olmay tayor. Masa olduktan sonra bunu yapabiliyoruz. Demek ki onu
diyemeyiz. Evren bunu tayor, potansiyel olarak akl tayor ama kendisine akl yklersek i biraz atallayor.
E- Burada bir yanlsama var. Mjdat onu demiyor. Evrene bir aklsallk ya
da dnce katalm demiyor.
- Evren dnr ne demek?
E- Evren dnr derken, evrenin iinde bir dnme zellii var.

266

Var.
E- Ama bu dnme insanda var.
O da doru. Potansiyeli insanda var.
M- Hibir eyde yok baka. Tata yok, yldzda yok, dada yok ama insanda
var.
Bunu sylemek iin neden Spinozann dilini kullanacaz onu anlamyorum.
M- O adamn dilini kullanmadm.
Kullanma.
M- Burada kullanmadm. Burada benim kendi itirazm.
Bunu zaten sylyoruz. Evrende dnme, isten var tamam ama bunu
Spinozann diliyle sylememeli. Neden, biliyor musun? Spinozann diliyle
sylediimiz zaman, dorudan doruya ta da dnr yapacaz, yapmak zorundayz. Ontolojik olarak onu sylyor. Orada zorlam olacaz.
Tabi evrenin iinde dnme var.
M- Byle dediimiz zaman problem zlyor. nk o zaman insann
dnmesine akn bir ey aramak zorunda kalmyoruz.
Evrenin ilkelerinde dnme var m, yok mu? Daralm ilke olarak var.
sten, en daralm ilke olarak var. emay getir, var o, yine greceiz. O
emay biraz da dzelteceiz. inde, dedik.
M- O emaya gre problem yok hocam. O evren emasnda istenlilik,
dnme evrenin bir zellii.
inde dedik, o dairenin iinde. Batllardan ok ayr bir ekilde de syledik. Batllar yap dzenleri kuruyorlar, hayvan diyorlar, insan diyorlar,
bitki diyorlar. Biz onu demiyoruz. lkelerimiz var, ilkelerin yaygnl var,
daralmas var. Olay bu.
M- nk bunu byle baladmz zaman insann dnme yetisini, isten yklemini evrensel yasalarla aklayabiliriz anlamna da geliyor.
Zaten yle oluyor.
M- Yoksa olay teolojiye balamak zorundayz.
267

Zaten yle yaptk ve dedik ki istenli nesneler, ok snrl, daralm bir


alandr. Ama hepimiz birleiiz deil mi? Hepimiz duyarlyz insan olarak.
Hepimiz diriyiz de dedik. Btn diriler dnr deildir, btn diriler
duyarl deildir alanlar ayr. Dirilik bitkide bakadr, hayvanda bakadr,
insanda bakadr. Ne yaparsan yap, kesin olarak bunlar baat ilke yasasna
bal olacaktr, greceiz.
- Hatta bilgiyi tartrken biraz o konuya girmitik. Genetik kodlardaki
hayvanlarn bir takm tepkiler gstermesi, bize bilgiymi gibi geliyor.
Arnn kendi yolunu bulmas, petei geometrik ekle sokmas... Ama bu
bilgi, genetik olarak aktarlan bir bilgi. Demek ki evrende o potansiyel var. Ama evren bilgili veya evren akll, btn bir akl diyemiyoruz. Zaten o, tanr oluyor, o mantkla dnrsek. br trl i kolay o
potansiyeli tayorsa. Bize doru giderken bu aamalarda akl bulabiliyoruz, karmaklatka.
Bir eyi hatrlataym. Platondan yola kp, ruh-beden ikiliini tarz, ta
Spinoza, Descartese kadar gelmi, darmaduman etmi o adamlar. Bu bir
ykmdr. Bat toparlayamam, kendine gelememi, hala gelemedi. Uzun
yllar gelebileceini de sanmyorum. John Searle var, an okuyun o bilin
zerine kitaplarn, o bile hala bir skntda. Onun dnda sen byle demisin, ben ona katlanacam, yok yle bir ey. Evrenimiz bizim bir gizem
deil ama gizemlerle dolu. zmeye alyoruz, urayoruz, epey de yol
aldk. nsanolu epey de emek vermi, epey problemleri zm. Bunlara
hep sayg duyuyoruz, bunlar anlatyoruz. nsanla bulu yapm olanlar
saygyla anyoruz ama o dnyaya kendi olmayan nitelikleri ykleyerek
palavra kesenlerin de hibir yardm olmam. Ruhla balam, ruhla bitirmiler.
M- Doann Diyalektiinde Engels der. Eer insan yok olsa dnya zerinde, doa yeniden bir bilinli varlk yaratacaktr.
- Ben pheliyim. Olas ama art deil.
M- Ben kesinlikle evreni byle grmyorum. Srekli etkileimler sonucunda oluan bir sr etkileim rnlerinden nsann akl da semesi
de byle ok abartlacak, ok ilerlemenin bir sonucu olarak grlebilecek olay yerine

268

Napolyon Laplacee demi ki, senin sisteminde tanr nerede? Benim evrenimde tanr diye bir varsaym yok, demi Laplace108. Sizin tarttnz
konu da deney alanmzn dnda. Varsaym yapyorsunuz. Deney alannn
dna kamyoruz biz. Kantn belki tek hizmeti budur, deney alannn
dna kmayn, alg alannn, duyu alannn dna.
M- Transandantal ne oluyor hocam? O km ama.
Ben Kant savunmam da o kma deil. O, batan kavramlar, yani akn
kavramlar, pein kategoriler var diyor zihnimizde. Dnmenin, anln
kategorileri bir de algnn kategorileri diye batan bir bilgiyi varsayyor.
Ona geleceiz ama o, deney alannn dna noumende km, birok uyarsna ramen. Bizim ilkelerimiz belli. Biri tekinin stndedir, hiyerari
vardr, biri iyidir, teki ktdr, yok. Alanlar vardr, alanlar bileceksin, o
kadar. Evrenimizin dzeni budur. zmlemek kalyor, zmleyince de
kyor karmza.
Ama kategorisi nemliydi, baka alanlara girdik. Olan var, evrenimizin
tm bir olandr. Bir de olmas gereken alan var. Biz, insansal yaama,
kltrel yaama, tarihsel yaama, siyaset yaamna geeceiz. Bir topluma
giriyorsun, diyelim Fransaya gittin. Aklnn kesinden gemeyen eyler
bana gelmeye balar. Adamlarn yap dzeni, toplumsal dzeni, kurallar
bizimkinden ok ok farkl. Bu bizim yaam alanmz, kurallar konmu.
Olmas gerekenler alanmzdr, amasal alanmz. Doada aile diye bir
kurum var m? Yok, kmeleme var, gryoruz. Ama insan evleniyor, yuva
kuruyor, ocuk sahibi oluyor, ocuklarn eitiyor. Demek bir amallk
alan var. Bir hukuk dzeni kuruluyor. Devlet kurmu. Devlet yapay bir
olay. Doada devlet diye bir ey yok. Devleti ileten yasalar yapm, mekanizmalar retmi. Kltr retmi.
Burada insanlarn elbette ki amasal alanyla ba baayz. Sosyoloji, tarih,
hukuk, dil, kltr, hepsi bizim amasal alanmzdadr. Biz, daha iyi yaayabilmek iin, daha dzenli yaayabilmek iin bir sr amalar koymuuz.
Yasay niye koyarsn? Sutan korunmak iin ya da bir ilemi usulne gre
yapmak iin. Bor ilemi vardr, alveri ilemi vardr, bonolar, ticaret

108

"[Sire,] je n'avais pas besoin de cette hypothse-l{."


"I did not need to make such an assumption."

269

kanunu dzenlenmi. Mjdat bir mal satyor, ek ver diyor. O be paralk


kt ne ki para yerine geiyor? Toplumsal dzen demi ki ben bunun
arkasndaym. Bu bay bunu demezse, sana katkda bulunurum, onun
hakknda takibat yaparm, demi. Onun iin gveniyorsun sen. Bunlar
bizim toplumsal alanmz. Nasl kuracaz, nasl gelitireceiz, nasl olursa
iyi olur?
Bat, bizim idolmz deildir. Batdaki demokrasileri biliyoruz. Batda on
tane padiahlk var, onu biliyoruz. Batnn tm dnyadaki en irkin cinayetlerin failliine rneklik yaptn da biliyoruz. Bu gn de yapyor. Onun
iin toplumsal alan dzenlerken biz, elbette ki felsefeden yararlanacaz,
bilimden yararlanacaz ve bunlar tartacaz.

270

18.Gn
Maaradan selam

Aristonun Platonun karsndaki tutumu sz konusu oldu. Onun iin dedik ki biz, ncelikle Aristonun kendisine girelim, ondan sonra Platona
geldiinde Platonla karlatralm. Aristoya gcllk, edimsellik ve drt
neden retisiyle girmeye altk. Metafizik adl nl notlarnda109 diyor
ki, tz dediimiz olgusal nesne, zdekle biimin, formun birleimidir. zdek, gcl durumda bulunuyor. Bu, formla birletii zaman bir tz karmza kyor. Aristoya dnelim ksaca. Bir formel neden var, eyann yap
dzeni. Dn kullandmz bir paradigma vard; ev, eretileme olarak kullanmtk. Evi yaparken evin bir formel nedeni vardr. Mimar tarafndan
ya da bu ii beceren birisi tarafndan o evin isel dzenini, yap dzenini
dizayn eden bir plan. Aristonun zdek dedii, bizim tz dediimiz eyler
de vard. Aalar, kiremitler, tahtalar, unlar bunlar. Usta, etker neden,
onlar bir araya getirip yapyordu, bu yap dzenine gre. Tahta, kiremit,
imento, demir, dier gereler var. Dikkat ederseniz gcl halde diye bir
ey yok, onlar tz olarak vardr ncelikle. Aristonun bize dedirtmeye alt husus u: Gcl halde olan, bir olmayandr. Arkadalar gcl halde
olmak da olmaktr. te aa, tahta iin gcl halde bir nesnedir. Daha
uzak, bir gemi iin gcl halde bir nesnedir. Ama ncelikle bir aa var.
Aristo bize demek istiyor ki, zdeklilik, gcl halde bir durumdur. yi de
nedir? Eer o yok ise formla nasl birleecek? Varsa o zaman birlemesine
ne gerek var? Bakn yine mantk kt karmza. O koca mantk, manta
tosluyor. Bu nedenle Aristonun Metafizikte bize sunduu teori salkl
gzkmyor.
Platon, o bizim Greklerden, yonyadan getirdiimiz boyut dediimiz evrenin en temel yap dzeninin temel zelliini idealar kuramyla ele alyor.
Bunu uzaysal ve zamansal yoklua tayor. yle bir evren yok. Aristo buna
kar kyordu. Uzaysal ve zamansallktan karsan, byle bir evreni gremezsin. O nesnelerin iinde diyor. Dikkat edin, bir yere geldik. zdekle
birleiyor, nesnenin iine sokmaya alyor Aristo. Biz diyoruz ki; Aristo,
ok indirgemi. Bu boyut dediimiz ilkeler, idealar, z, eidoslar ya da
formlar, evrenimizin iindedir. Yani zamann ve uzayn iindedir. Ayn

109

Notlar diyorum nk kitap deil, fizikten sonra yazld iin fiziin tesi denmi, rencilerinin tuttuu notlardr. Platonun btn kitaplar mot a mot, virgl virgl elimizde,
Aristonun bir kitab bile elimizde deil. Bu dndrc bir ey, neden yle olmu bilemiyorum. Aristodan kalanlar bugn, bilinte az ok biliyoruz.

272

zamanda, Aristonun da dedii gibi nesnelerin de iindedir. Fakat u var;


salt nesnelerin iinde deildir, nk o bir boyuttur. Aristo, bu gibi yaplara dzey deyip kyor. Bizim kar ktmz o. Eer idealar dzeyse, eer
nesnelerin iinde olmak dnda hibir zellikleri yoksa, nesneler ldnde lr. Masalk ideas masann iinde, tamam. Aristoya orada katlyoruz ama masalk dediimiz idea, masann dnda da var. Evrenin iinde
ama masann dnda da var. Masa krld, yand geti gitti. Usta yine masa
yapar. nk boyut olarak o, yap dzeni olarak ustasnn kafasnda var.
Bir ev yklr, deprem evleri ykyor, yerine yaplyor. Bir insan lyor ama
bakyorsun bir sr insan da yayor. Demek ki idealar boyut olarak evrenimizin iinde vardr. Boyuttur, asla dzey deildir. Dzeyde de vardr.
nsann iinde, teki nesnelerin iinde vardr. Olmasayd biz olamazdk.
Platonun pay almak, yknmek dedii olay.
Bakn, iki filozofu da eletirdik. Ama bunlardan ok ge de aldk. Demek ki
nesnelerin bir temel yap dzeni var, ezbere gitmiyoruz. Sokratn kavram
dedii ey var, hayvan kavram, insan kavram, aa kavram. Ama bir tikel
de var. Kavramlar olmasayd, bilgi olmazd. Arda Denkel kitaplarnda,
Aristo gelip gelip Platonun dalarnn dibinde ker, der. Her eyini kabul
eder ama idealar kabul etmez. Kabul etmediin idealarn bilgisini nasl
kabul ediyorsun? Bilgi, tmelin bilgisi der Aristo. Bal gibi der, bunu Metafizikte der hem de. Madem tmel diye bir ey yok onun nasl bilgisi var.
Cornforda katlyorum, bocalayp duruyor. Yirmi yl kalm Akademiada,
iliklerine kadar Platonculuk ilemi. Ondan bir trl yakay syramyor.
Kendisi de byk bir deha, ondan da syrlmak istiyor. Demek oluyor ki,
zdek diye gcl halde bir olguyu kabullenmek mmkn gzkmyor.
nk bir olgusallk olmadan form ile birleemez. rneini verdik. Buraya
kadar bir sknt var m?
M- Benim aklma yle bir ey geldi. Uzamll sonradan edindiimiz bir
zellik olarak saydk.
Dkn yklem dedik.
M- Dkn yklem olarak syledik. Bu bedenlilik iin de geerli.
Elbette. Beden, uzam demektir. Uzayn bir paras demektir.
M- zdekle beden de ayn ey diyebiliriz.
273

Diyemiyoruz. zdekle zdeklilii kartrmayalm diyoruz. Sen zdeklisin,


bedenlisin, gvdelisin ama sen bir zdek deilsin. O ufak vurguyu hep
yapalm.
M- Siz dediniz ki biz uzamlyz. Uzaml olduumuz iin de uzamllk, bizim
ikin yklemimiz deildir, dkn yklemimizdir. Biz ancak olua geldikten sonra uzaml oluruz, ondan nce uzaml deiliz. Bu birazck una benzemiyor mu? Uzamllk, yani bedenlilik ya da zdeklilik, gcl
halde var, olua geldiimiz zaman formla birleiyor ve biz artk zdekli,
bedenli ve uzaml oluyoruz.
Eer ii oraya gtrrsek, btn ilkeleri yle dnmeye balarz. Dirilik
diye bir ilke yoksa, sen, ben, ya da bitki nasl diri olabileceiz? Evrende
yle bir ilke yoksa biz nasl o ilke ile var olacaz? O ynden gidersen her
ey evrende gcl olarak vardr, diyebilirsin. Biz ona kar kmyoruz.
Bizim dediimiz u; Aristonun tzle kartrarak, elle tutulur, gzle grlr, duyumlarmza seslenen bir nesne olarak sunmasna karyz zdei.
Yoksa zdeklilik elbette ki renklilik gibi bir gcllk durumunda, ona kar kmyoruz. nsan tohumunun iinde dirilik var, duyarllk var u var bu
var. Orada gzkyor mu, zigotta kulak var m? Ama biz diyoruz ki bu
ierilmitir, yarn byyecek, doduunda gz, kula olacak diyoruz.
Tamam, ona bir ey demiyorum, iddetle katlyorum dediine.
M- Benim dediim o.
Ona katlyorum ama sen elle tutulur, gzle grlr, duyumlarmza seslenen nesneye, tz yerine zdek dersen kar karm, diyorum. zdek, biraz
sonra da greceiz, bir niteliktir. Renk gibi, koku gibi, sertlik, yumuaklk
gibi bir niteliktir, o kadar. Btn bu ilkelerle olduktan sonra da biz, uzamllk, bir kip kazanyoruz.
Aristo, Greklerden gelen o yap dzeninde byk bir devrim yapamam.
Demitik ki Grekler, tz bilmezler. Niteliklere taklmlar, ilkelere taklmlar, sertlik-yumuaklk, scaklk-soukluk, nemlilik-kuruluk, evreni
yle gryorlar. te Aristo bundan paay syramam. Bunu da syledik,
tz fikri ok yava gelimitir. Daha sonra Latinlere geeceiz, substan-

274

ce110 diyecekler. Ne demek, dayanak. Yklemlerinin dnda bir tz yok,


yklemleriyle var dedik. Tartacamz bir ey varsa tartalm. Benim
dediim, bat felsefesi, Platondan beri ruh-beden ikiliini kartm, Aristo
buna belli oranlarda katlm. Aristo omuz silker sk sk ama nmze de
bir ey koymaz. Boa da omuz silkmez, onu da syleyeyim. Platon diyor ki;
ruh, bu idealar evreninde yaar. Tenash, yani ondan ona geme diyelim,
u insandan bu insana geer. Tikellere getiinde idealar evreninden indiinde anmsar, bilgi odur der. Bu bize ok pahalya mal oluyor. Beden ve
zihin ikiliine sebep oluyor. Btn felsefecilerin ayaklarna doland eydir. yle bir ey de yok, ok da basit bana gre. Biz bedenliyiz, o kadar.
Anlmz, bedenimizin dnen bir paras. Bedeni boazdan aaya,
kafalarndaki o, yukar zihin. Yok yle bir ey. O da beden. Ayak gibi bu da
bedenin bir paras. Bu, ince gibi gzkse de bana ok derin gzkmyor.
Niye bu kadar ayaklarna doland? Bir de ok ak gibi gzkyor bana.
Sadece eskatolojik dnceler, gkyzne kmaya almalar, bunlar
artm, yolundan etmi.
Biz, tz Aristo gibi alglayamyoruz. Ama Kategorilerde ok gzel bir tz
tanm var. Diyor ki, kendi ile olan ve bilinendir. Yap dzenine girmeden,
ilinekleriyle tz arasndaki ilikiyi gndeme getirir. Kimi olanlar, diye
balar zaten. Kimi olanlar da bakasnn srtnda olur, der. Renk, koku gibi,
ilinek dediimiz eyler. Katlyorum. Diri olmasa Mjdat olamaz, duyumlu,
uslu, istenli, birleik olmasa olamaz. Ama Mjdat bir metre seksen santimse bu zel ilineidir. ki metre de olabilirdi, bir metre on santim de
olabilirdi. Esmer, beyaz, sar olmas, kumral olmas ilineidir. Onun o olmaktan kartmaz, o olmasn da salamaz.
Platonda, geerken herhalde atladk, bir eyi vurgulamak istiyorum. Platon, idealar arasnda gze grnr bir hiyerari yapmyor. O nemli, o
nemsiz, u daha nemli gibi bir ey yapmyor. Yalnz bir ideay, o da iyi
ideasdr, bunu tartmak istiyorum sizinle, baat idea olarak btn idealarn ve btn evrenin ondan tredii yollu bir gr var, Devlet diyalo-

110

substance (n.) c.1300, "essential nature," from O.Fr. substance (12c.), from L. substantia
"being, essence, material," from substans, prp. of substare "stand firm, be under or present," from sub "up to, under" + stare "to stand," from PIE root *sta- "to stand" (see stet).
A loan-translation of Gk. hypostasis. Meaning "any kind of corporeal matter" is first attested mid-14c. Sense of "the matter of a study, discourse, etc." first recorded late 14c.

275

unda. Diyor ki; iyi ideas hem nesnelerin olmasn salar, hem bilinmesini
salar, gne gibi. Gne nesneleri aydnlatmasayd biz gremezdik, cinsinden.
M- ncelikle biz, ideay kabul ediyor muyuz?
deay kabul ediyor muyuz, etmiyor muyuz sorununda deiliz. Nesnelerin
yap dzeni dedik, onu kabul ettik, evrenin iindedir dedik, onu kabul
ettik, Platonu yonttuk. Aristoyu tamir ettik. Nesnelerin iinde deil, evrenin iinde vardr, kavram dedik buna. Yap dzeni dedik, var. Ama biz
orada deiliz. Biz Platondayz.
M- yi ideasn, bizim o ideay kabul etmemiz gerekiyor. Platonun dedii
gibi bir idea var, o halde imdi iyi ideasndan
Platonun dedii gibiye zorlamadan, deriz ki evrenin iinde idealar var,
tmeller var, yap dzenleri var.
E- deal iyi, ondan m bahsediyoruz? Platonun dnyasna gemeden.
Gemeden. Sen evrenin iinde kal, yle dn.
E- Herkes iin iyi.
Ben sadece Platonun dediini aktardm, onu tartalm dedim.
M- Benim kafamda idea, tam oturmuyor. deadan ok basit bir ey anlyorum. Evrensel yap dzeninden ziyade ya da Platonun her eyin ortaya
kt eyden ziyade, benim ideadan anladm, ok insani.
Mesela ne?
M- dea, bizim zihnimiz olmasa var olabilir miydi?
Olabilirdi. Bizim anlmz yok. Hayvanlar treyip gitmeyecek mi, iftlemeyecekler mi? Aslan olmayacak m, aslann yavrusu olmayacak m?
M- Bunlar olacak ama bunlarn ideas olmayacak.
Onu konutuk. Aslan diye bir yap dzeni var.
E- Ben bu ideay ok geniletme taraftar deilim aslnda. Her eye belki
uyarlanmaz. Penrose diye bir bilim adam var, Tbitaktan da Kraln

276

Yeni Usu diye bir kitab var111. Tam matematii buraya yerletiriyor.
Popper gibi l dnya sistemi var. Sadece matematiksel Platonik dnya, fiziksel dnya ve dinsel dnya. Diyor ki, her eyin stnde bu matematiksel dnya vardr, oradaki formlar vardr. Hocamn dediine burada katlyorum, insanlar bunu kefederler. Orada objektif bir gereklik var, matematiksel dnya. yle eyler var ki, fraktallar mesela, ilgin
izimler. O aslnda doada var. Biz onun denklemini yazyoruz, bilgisayara verdiimiz zaman yle bir ekil kyor ki ortaya, insann aklnn
hayalinin alamayaca bir ey. O gerekten olmasa, nasl kacak ortaya? nsan yaratm deil o, var. nk insan yapamaz onu. ok basamakl bir sayyla, ok ok basamakl bir saynn arpmn, insan dnebilir mi? Ama var. Bir matematik form dnyas var ve bu matematik
form dnyas, fiziksel dnyay biimlendiriyor. Baktmz zaman doadaki her eyi matematiksel formlle aklayabiliyoruz. Belki ileride,
bu henz baarlabilmi deil ama insann davran, beyni bile matematiin diliyle, belki ok karmak denklemlerle ifade edilecek diye bir
inan var. Matematiksel dnyann btn yapsn henz anlayamyoruz. nsanlar aslnda o matematiksel dnyay kefediyorlar, zihinleriyle.
ki dnya diyor Popper. Doal ve yapay dnya. Dil dzeni, sosyolojik yaplar, deerler sistemi vesaire yapay dzen diyor.
E- Bence burada ideadan ziyade Aristonunki daha yakn. Doada byle
bir potansiyel, gcllk vardr. nsan, sonuta bir ideaya gre olumad
ama doada byle bir potansiyel vard. Cansz madde, bir ekilde bir
araya gelip reme yetenei kazandka ve bilgisini bir sonraki nesle
aktardka, canllar olutu. Doada byle bir potansiyel vard ama idea
yoktu demek bana da daha yakn geliyor. Doa btn olaslklar karmza karyor, aklmza gelen ve gelmeyen. Olas olan her eyin ortaya kmas var. dea yok, sadece olabilecek eyler oluyor. Biz de olaslklardan bir tanesiyiz sadece.
Platon idealarn bir resmini izmi deil. Kardan, idea geliyor diyebileceimiz bir resim yok ama demek istedikleri var. Hangi kitabna girsek, di111

Roger Penrose, Kraln Yeni Usu I - Bilgisayar ve Zeka / Kraln Yeni Usu 2 - Fiziin Gizemi /
Kraln Yeni Usu 3 - Us Nerede? Tbitak Yaynlar, ev: Tekin Dereli

277

yor ki, bu gzellik, uyduruk bir gzellik, gzellik ideasna pek uymuyor.
Yani gzelliin bir ideas var. Devleti iler, byle devlet olmaz der, devlet
ideasna ulamaya almalyz, devletin bir ideas var. En yetkin biim
diyebiliriz, en olgun biim. Olabilecek en gzel, salam, en dzgn eklinde anlatabileceimiz yap dzenleri. Yoksa bir yere ktk, gittik, uzay
yok, zaman yok, idealar orada kendi evrenlerinde oynayp dn yapp
geziyorlar. Yok. Ama evrenimizi tanmak gerekiyor. Trilyonlarca nesneyle
bouup dururduk, eer bu yap dzenlerinde ortaklk olmasa. Bir aa
soyu var, o aatan gelen kendi yap dzenleri ierisinde binlerce tikel
aa var. Meyveli, meyvesiz, ince yaprak, kaln yaprak Bu kavramsal
ekonomi elimizde olmasayd ba edemezdik. Platonu yonttuk, indirdik
aaya. yle bir evren yok, deney alanmzda, gzlemimizde deil. Aristonun syledii gibi, boyutlar iterek, boyutlar bir tarafa atarak sen, tikellerin iine soktuun nesnelerle yaatamazsn. ldnde lr o. Eer lmez diyorsan, benim dediimi diyorsun. lr diyorsan, o zaman evren
diye bir ey kalmaz.
Tr gitmi aalar, bitkiler, hayvanlar olabilir ama evrenin kesin olarak
bir boyutu var. Aksi halde sremezdi. Sren ne, diye sorarlar size. Evrenin
bir kalclk-geicilik boyutu diye dndk, bir de deien-duraan evren.
Duraan evren yok, her ey deiiyor ama bu deien evrenin tepesinde
bir de kalc evren var. Terimler farkl, olgular farkl, yaplar farkl. Biz bir
kalclktan sz ediyoruz. Kalclk kesin olarak var, ama yle yorumlayn
ama byle yorumlayn.
M- deadan yola karsak olay fiziksel olarak anlatmyoruz. Fizikten yola
karak olay anlayabiliyoruz. Evren, bir enerjidir, bu enerjinin biimleri vardr, bir sr cisme dnr. Bunlar belli orantlarda bir yap dzeni oluturur. Buna insan deriz, bitki deriz, hayvan deriz, ta vesaire
deriz. Bunlar ayn cisimlerdir aslnda.
Terimlerin adn deitiriyorsun. Bu, evrenin yapsn deitirmez. Bu
hesaba gre her yzylda ayr nesneler olmalyd. Dediin gibi fiziksele
indirgediimiz zaman, her yzylda ayr ayr
M- Yzyl brakn hocam, u an bir sr nesne yok oluyor ve bir sr nesne oluuyor. Saniyede deiiyor.

278

Grek tragedyas var. Orada anlatr byle, insanlarn evrensel karakterlerini, kskanlk nedir, hrs nedir anlatr. Alp okursunuz, sanki mahallenizdeki olaylar anlatyorlar, onun iin hounuza gider. O zaman anlarsnz bu
eski Yunan sitelerindeki amfi tiyatrolarn neden dolup dolup tatn.
Yakalamlar, insann evrensel doasn anlamaya almlar. Bunlar
yadsyamayz, bunu vurgulamaya alyorum.
Bizim burada yapmaya altmz, bu ok byk insanlarn rnlerini
tartmak. Ben Platonu anlattm, Platon bunu dedi, bunu bileceiz. Benimsemeye gelince, yaam ok eitli koullarda geliyor nmze. Bunu deerlendirirken daha gzel deerlendireceiz. Sorguladmz zaman bu
olacak. Aristodan paasn syramadan bat, bat uygarln kuramad.
Yzyllarca Aristoyla boutu. Hatta o gn sen Eagleton dedin, hala Aristocu. Aristocu bir sr adam var, btn yanllarna ramen. yi de Aristo,
insann ufkunu geniletmitir. Bilimsel bak salayabilmen iin sana bir
ufuk vermitir. Sen git dada tane geri zekl, az soan kokan herifle
tart tart sohbet et, bir gn gel bilimsel ol, olamazsn. Ama gitmi Atinada Platonun, Aristonun dizinin dibine oturmusan bilim adam olmak
adna bilimin dibine gelmisin demektir. O ufuk veriyor sana. Bizim yapmaya altmz o.
- Baladmz yer, iyi idi.
Onu tartalm demitim, onu epey atk.
M- Batan reddettik nk.
Mjdat ayak koydu bize. Onu tartalm istiyorum ben. yi ok ak ki bizim
bugnk dilimiz bakmndan bir etik terim. Ktnn kart olan terim.
yiye ne demitik biz? Doru. Halk arasnda doru eylem deriz. Doru
terimi, bir gmen, konuk sanat olarak etik alanda yer aldnda ona
doru deriz, bu eylem doru. Etik alann temel terimi iyi ve ktdr. Fiziksel nesnelerin tmeli nasl iyi olabilir? Bir eylemin tmeli olan iyi, nasl
olur da fiziksel nesnelerin de tmeli olabilir? Esas onu sormak istedim.
Demek istedim ki, Platonun Devlet diyalounda syledii bu. Btn olanlarn olu nedeni ve bu olanlar bilmemizi salayan gne.
- Soruyu yine soralm. O ayrm iyice koyarsak, insan yoksa iyi de yok
kt de. Bunu syleyebilir miyiz?
279

M- Bence syleyebiliriz.
- nsan yoksa iyi de yok kt de yok.
Ona geleceiz. yi ve kt, birileri ona yle demi diye deildir. Vardr da
asla bilinmeden kalacaktr. Bizim anlmza getirip aktmz zaman
Berkeleyci olup karz. Anlmzda olmayan olmaz. Sen bil bilme, bir iyi
olmal evrende, bir kt olmal. nk iyi ve kt uzlam sorunu deildir.
Bir doa sorunudur, buna geleceiz. nsan var, bunu akll felsefeci tartmaz, onun varsaymsal yokluu zerinden felsefe yapmaz.
M- Ben alarn dediini yle anladm. yi ve kt kavramlarn doaya
atfedemeyiz. Doada iyi ve kt yoktur, sadece insanda vardr. nsan
iin kavramlardr, yapay kavramlardr. Ama yapay olmas, onun uzlamsal olduu anlamna gelmez. nsan doas iin basbaya da doaldr.
Bir insan alan var, iyi ve kt alan var. Yine katk, kayoruz, Platondaym ben. Bu iyi ideas ve kt ideas eylemlerle ilgili. Eylemi deerlendirdiimiz zaman karmza kan bir durum. Bu eylemlerin iyi ya da
kt olmasnn fiziksel nesnelerle ne ilgisi var? yi nesne olur mu? Onu
sordum.
M- Benim anladm syleyeyim. nsan, iyiyi ve kty yayor. Nesnelerin iyiliinden ya da ktlnden deil, nesnelerin onda brakt etkiden dolay yayor. Siz ona eylem diyorsunuz galiba.
Ben eylem demiyorum ona, o bamza geliyor.
M- Bamza gelen bir eye kt diyemeyiz.
Diyemeyiz. Etik anlamda kt diyemeyiz, zararl deriz.
E- nsann yapt eyler iyi ya da kt olabilir.
Zararl var, kt var, yararsz var.
M- Buradan soruyu imdi sorarsak, tartabiliriz. nsanlar arasndaki ilikilerde idealden sz edebilir miyiz? deal toplum yaam, ideal ilikiler,
ideal yaama biimi nsan ilikilerinde iyi ve kty yaratan nedenler
nelerdir? Biz neden bir eylemi iyi ya da kt olarak alglarz. Bence ncelikle bu soruyu yantlamak gerekiyor.
280

Daha oraya gelmedik. O soruya bir saat iki saatte yant veremeyiz. yinin
ne olduu, ktnn ne olduu konusu etiin omurgasdr. Onu yantladn
an etik, konu olarak bitmi demektir. Benim u andaki konum u: Bir eylemin zellii, iyi ideas, bir eylemin nitelenmesidir. yi ya da kt olmas,
o eylemin niteliidir. Buradan iyi ideasndan fiziksel nesnelere Platon
nasl kaym? Onu demek istiyorum, kayabilir mi? Aacn ideas, iyi ideas
olabilir mi?
- Olabilir.
Olamaz.
M- imdi yetkinlikten mi sz ediyoruz?
Hayr.
M- yiden kast etik deil mi hocam?
Etiksel de demiyor. yi ideas, devlette yazlan aktaryorum, teki btn
nesnelerin olularnn ve bilinmelerinin nedenidir, diyor. Olularnn dediine gre, baat idea mevkiine getiriyor. Bu, u anlama geliyor; insann
da ideas iyi ideasdr, diyor. nsann stnde bir iyi ideas var. Bu doru
olabilir mi, onu tartmak istiyorum. Aka syleyeyim ben, Platon burada
bir uua km, fazla abartm gibi geliyor. yi ideas, iyi eyleminin ideas
olabilir. Bir eylem ideasdr, nesnelerle ilgili olmamak gerekir. Aksi halde
terimler yerlerinden edilmi olur.
M- Bana da yle geliyor. Nesnelerle pek alakal deil. Ama sanki Platon,
sizin aktardnza gre, her eyin bir iyiye gre tanmlanmas
Bakn, Plotinosa geerken gerekli olacak. Platon, Timaios diyalounda
diyor ki; Tanr, iyi olduundan dolay, iyilikte dolmutur, tat iin evreni
yaratmtr. nk iyinin doasnda iyilik etmek vardr. Burada bir evren
tasarm var. Bunlar niye sylyorum? Yarn okuyacaksnz bu kitaplar.
Bunlar okuduka, bunlar nasl atlamz, demeyesiniz sylyorum. Bir
biimde Platonda var bunlar112.

112

Timaios - yleyse, olula evreni yaratann, onlar neden yarattn syleyelim. Yaratan
iyiydi, iyi olanda da hibir eye kar hrs uyanmaz. Hrs duymadndan her eyin de elden geldiince kendisine benzemesini istedi. Bilge insanlarn kansna gre oluan evren
dzeninin en esasl ilkesi budur, biz de bu kany gvenle paylaabiliriz. Gerekten, Tanr

281

E- Tanr iyilikle dolmu, tayor ama yarattktan sonra bir sr ktlk


oluuyor.
yi ki ktlkle dolmam diyeceksin, katlyorum.
- Bu biraz mitolojiye kayyor.
Bu, Platonun gr. Yoksa evrenimiz iyi anlamna asla gelmiyor. Kendi
kendilerine ieyi doldurmu boaltmlar. Evrenimiz pek o kadar i ac
deil.
Bir de arkadalar, bilgi kuram bakmndan, aydnn grevi bakmndan
aklamak istediim u var: Devlet diyalounda maara eretilemesi vardr. Bu tam eretilemedir, ortaya bir paradigma koyuyor. Maarada nesneler var. Nesneler, konmu oraya sra sra, bir de sahne var. Bir tiyatro dnn. Arkada da bir k yanyor. Ate yakmlar her taraf aydnlatyor.
Biz insanlar da nesnelerle perdenin arasnda oturmuuz perdeye bakyoruz. Arkada neler oluyor bilmiyoruz. I grmyoruz, nesneleri grmyoruz. Ik yanyor, nesnelerin glgesini sahneye yanstyor, biz gryoruz. Platon diyor ki; bu grdnz tikeller, uyduruk nesneler, yknmeler, glgeler, l nesneler, deien dnya. Siz orada karanla girmisiniz,
boulmusunuz, bu nesnelerle olmu ve bitmisiniz. Ve diyor ki; siz, orada

her eyin elden geldiince iyi olmasn, kt olmamasn istediinden, devinimsiz olmayan, kuralsz dzensiz bir devinim iinde olan, gzle grnen eylerin btnn ald; dzenin her bakmdan daha iyi olduunu dnerek onu dzensizlikten dzene soktu. Ama
her eyden stn olann yarataca nesnenin, en gzel nesne olmamasna olanak yoktu ve
yoktur. Biraz dnnce, ayrmna vard ki, gzle grnecek biimde yaratlm eylerden, hibir zaman zeks olan bir btnden daha gzel, zeksz bir btn kamaz. Bundan baka, hibir varlkta ruh olmaynca zek bulunamayacan da anlad. Bu dncenin
sonunda zeky ruha, ruhu da bedene koydu ve evrene z bakmndan olabildiince iyi
bir yapt yaratrcasna biim verdi. te bu temelin, yakn dne gre gerekten bir ruhu, bir zeks olan bu evrenin, bu canl varln, Tanr kayrasyla yaratldn sylemek
gerekir. Bu iyice anlaldktan sonra, yaratann, evreni hangi canl varla benzeterek yarattn sylemeliyiz. Onun istekleri bakmndan birer btn deil de, ancak birer para
olan eylerden birine benzetilerek yaratldn sanmayalm; nk tam olmayan bir eye
benzeyen herhangi bir ey, hibir zaman gzel olamaz. Ama, birer para olarak teker teker ya da tr tr btn teki canl varlklar iine alan bir eye benzetildiini, evrenin her
eyden ok byle bir eye benzediini ilke edinelim. Gerekten bu rnek, btn kavranabilen canllar iine alr, tpk bu evrenin hem bizi, hem de yaratt gzle grnen btn
varlklar iine ald gibi. nk Tanr dnyay, olabildiince kavranabilen varlklarn en
gzeline ve her bakmdan en kusursuzuna benzetmek istediinden, zleri bakmndan btn canl varlklar iine alan, gzle grlr bir tek canl varlk yaratmtr.
Platon, Timaios, ev: Erol Gney-Ltfi Ay, MEB

282

o karanln iinde hibir bilgiye kavuamazsnz. Oray brakacaksnz,


maaradan kacaksnz, idealar evrenine gidip bilgiyi edineceksiniz. Aydn budur.
Platon burada tabii ki ok temel bir konuya deiniyor. Her felsefe tarihinde vardr maara eretilemesi. Orada az soan kokan toplumun iine
gmldn, onun syleileri, gnlk deyimleri, tartmalar, onlarn iinde
oldun bittin, diyor. Onlar terk edip gerek bilgiye kavumadan onlar
aydnlatamazsn. Arkadan k yanar, nesnelerin glgesi sahneye vurur,
sen onu grrsn. Oray terk et, maaradan k, karanlktan k. Bugn
bakyorsun ki senin aydn dediin, ya da aydn demek istediin adamlar
maaradaki karanln younluundan rahatszlar. Diyorlar ki, daha karanlk olsayd, daha karanlk olsayd da hibir nesneyi gremeseydik. teki insanlar da gremeseydi, onlar aka aka kullansaydk. Platonun dedii bu. Kalabalktan, maaradan k, aydnla git, idealarn iine gir, yapsn ren, ondan sonra toplumu aydnlat. Sana bir paradigma koyuyor,
evren bu, diyor. Sen yaam alanna tayorsun bunu, bakyorsun tka basa
her tarafn dogmatik adamlarla dolmu. Platonun dedii, bilgi bakmndan, byle bir eretileme. Bunu da bilmi olalm.
M- ok gzel bir eretileme. Belki de bu kadar sre insan zihninde canl
olmasnn sebebi, nk ok eyi aklyor.
Maaradan ktn m gryorsun her eyiii. Hiyerari, salgn hastala benzer. Kraldan yanna, yanndakinden yanna, ta aaya kadar iner. Karanlkta olmak iimize geliyor diyorsun ya o hiyeraride biz de bir yerdeyiz de
onun iin.
M- O olayn bir taraf. Bir taraf da u, biz nce glgeleri grrz, diyorum
ben.
E- nsan olarak m, toplumun iindeki birey olarak m?
M- nsan olarak.
E- Ben ona katlmyorum.
- Ben de katlmyorum.
E- Biz byle bir toplumun iine doduumuzdan bunlar kafamzda biimleniyor.
283

M- O zaman yle syleyeyim. Eer bir adada domu olsaydn, nce glgeleri grecektin.
E- nce glgeleri deil ama bilgimiz olmayacakt.
M- Glgelerden kastm u; biz, nesnelerin etkisine maruz kalrz ve maruz
kaldmzda zihnimizde oluan bir fikir oluur. Biz o fikri ilk bilgi olarak alrz. te o nesnelerin etkisiyle oluturduumuz o ilk bilgiye, glgeler diyorum.
- lkellerin her nesneye ruh yklemesi gibi mi?
M- Hayr o deil. Biz, bedenli olarak, dnyadaki, evrendeki bir sr nesneden etkilenerek olutururuz ilk bilgileri. Bunun tesine getiimiz zaman o nesnenin zelliini anlarz. Ondan nce nesnenin etkisini, bizdeki etkileimi anlyorum.
Ben toplumu ok ar gryorum. Toplum bizi yzde doksan dokuz, hatta
daha fazla, kalplyor. Geen gn de syledim, doduumuz yer belirliyor.
Batdan aldmz hukuk bile bir sr kadn-erkek eitsizliine neden olmutur. nsan kendini gremiyor, kalplanm. Eskiden kadn ticaret yapamazd, kocasnn iznini gtrp mahkemeden karar alacakt, svire
medeni kanunu. Ben toplumun byk bir felaket olduunu dnyorum.
Toplum bizim bamzn belasdr. Doar domaz kafamza ullanyor.
E- Byk oranda toplum belirliyor. Bu glgeler dnyas, dzenin srdrlmesi iin gereken bir ey. Bu yalanlar her zaman bize pompalanyor.
Televizyonlar, tam bir yalan makinesi. Eitim, okuduumuz gazeteler,
tam bir yalan makinesi onlar. Bu sistem devam etsin, bir ekilde hiyerarik dzen srsn.
M- Eer biz glgeler yardmyla, glgeler iselliinde bir bilgi edinmeseydik, o yalanlar iler miydi? mgelemleriyle hareket ettii iin insanlar,
onlar da o imgelere oynuyorlar.
E- nsann bir zellii var, insan renebiliyor. Bu renme zellii ok
nemli. Toplumda doduumuz zaman biz, baz eyleri reniyoruz.
- Baz eylere de artlanyoruz.

284

E- Tabi. artlanma da bir renmedir sonuta. nsanda byle bir kapasite


var, renme kapasitesi. nsan onu yanl reniyor. Yanl rendiimiz iin bu ekilde gryoruz dnyay, yanlsamalar iinde gryoruz.
George M var, Lbnanl Arap, Hristiyan. Amerikal profesr imi, lm
gitmi. Daha ok medreseleri, mescitleri inceledi. Eskiden, diyor mescit
han vard. Han, yurt yerine geiyor. Eskiden mescitte eitim yaplyordu,
camide deil. Gelenekilerle aklclarn tartmalarn tarihsel boyutta
inceliyor. Kim bu aklclar dedii kimseler? Mutezile kelamclar. tekiler
galip geldi, diyor. Btn medreselerden, btn mescit okullarndan felsefeyi darya attlar. Mutezile aklc kelam, bugn gelse dnyann en gerici
adam der karz. O zaman yleydi. Ona bile tahamml etmediler. Btn
okullardan felsefeyi karttlar. Osmanl medreselerinde felsefe yoktur.
Osmanllarda 600 yl felsefenin fsi bile olmamtr. Byle bir ortamda
aydn kabilir mi, mmkn m? Ahmet Yaar Ocakn Zndklar ve Mlhidler diye ok gzel bir kitab var. Aln bir okuyun. Nasl adamlar aslm,
pisipisine, grn. Adam basit bir ey sylemi. Gtrmler, Sultanahmet
Meydannda ipe ekmiler. Tpk Bogomilleri atee verip yaktklar gibi.
Ben, toplumsal alan ok tehlikeli gryorum. Galile evinde hapis ld.
Kopernik eserini papaya ithaf etti de yle yaynna izin verdiler. Kopernik
kitabnn yaynndan yz yl sonra kfirler listesine alnd. Buna ne diyelim?

ii

[514a] Ve imdi, diye szme devam ettim, doamzdaki (yaradlmzdaki) eitilmilik ve eitilmemilik hali arasndaki fark aadaki olaylara bakarak benzetme (eretileme) halinde kavramaya al. nsanlar yerin altndaki, maaraya benzer bir meknn
iinde kafanda ve gzndecanlandr; bu meknn, n geldii ynde, maarann kendisi
kadar geni bir az (girii) bulunmaktadr. Bu maarann iinde insanlar, ocukluktan
itibaren orada yaamak mecburiyetinde kalm ve sadece karlarna (n tarafa) bakabilecekleri, ama zincirlerden tr balarn (saa sola) eviremeyecekleri ekilde boyunlarndan ve bacaklarndan zincirlenmi halde yaamaktadrlar; ok uzaklardan, arkalarndan ve yksekten bir atein parlamaktadr; bu k ve zincirlenmi insanlarn arasnda, bir yol yukarlara gitmektedir; bu yolun zerinde, tpk kukla oynatanlarn seyircinin
nne ekmi olduklar ve zerindeki sahnede sanatlarn icra ettikleri tahta-perdeye
benzeyen alak bir duvar dn.
Kafamda canlandrabiliyorum, dedi Glaukon.
Bu duvarda, bunu da canlandrmaya al, insanlar (ular duvar hizasndan taan) eitli
ara gereci, insanlarn ve baka yaratklarn tahtadan ve tatan heykellerini, ksaca sanat
yoluyla (yapay yoldan) imal edilmi her eyi tayarak gesinler ve (duvarn arkasndan
yryp giderken) yer yer konuup, yer yer suskun olsunlar.

285

Szn ettiin benzetme ve u zincirlenmi olanlar ok ilgin.


Bizlere benziyorlar! nk balangta atein (nn) karlarndaki duvara yanstt
kendi glgelerinden ve teki eylerin glgelerinden baka bir ey grmyorlar, anlyor
musun?
Elbette, vcutlarn mr boyu hareketsiz tutmaya mecbur olduklarna gre!
Ayn ey (arkalarnda kalan alak duvarn arkasnda) tanan ara gere iin de geerlidir, yle deil mi?
(Bu zincirlenmi insanlar) kendi aralarnda konuabilecek olsalar, grdkleri glgelerden sz ederken, gerek (hakiki) nesnelerden sz ettiklerini sanacaklardr, yle deil mi?
Mecburen!
imdi bu hapishanede (maarada) karlarndaki arka duvardan bir ses yanks olsa,
(arkalarnda kalan) duvarn arkasndan geenlerden biri bir eyler sylese, (zincirlenmi
olanlar) bu sesin nlerindeki duvara yansm glgelerden baka bir yerden gelmemi
olacan dnmezler mi?
Aynen yle yaparlar Zeus akna!
Sonu olarak: Bu insanlar o ara gerecin glgelerinden baka hibir eyi gerek (sahici)
yerine koymayacaklardr.
Zorunlu olarak.
imdi artk nasl olmu olursa olsun, bu insanlarn zincirlerden ve olup biteni anlamama
durumundan kurtulup esenlie ktklarn ve u syleyeceklerimin olup olmayacan bir
dn. Aralarndan birinin zincirleri zlp hemen ayaa kalkmaya ve ban saa sola
evirmeye, yryp a bakmaya mecbur tutulduunu; btn bunlar yaparken, daha
nce glgelerine bakmak durumunda kald nesnelere, bunlarn yanstp gz kamatrmalar yznden bakamadn dn daha nce sadece bo eyler grm olduu,
imdi ise olua daha yakn durduu ve gerek (sahici) nesnelere yneldii iin daha doru (hatasz) grd kendisine sylenecek olsa ne yapar sanyorsun? (Daha nce arkasnda kalm alak duvarn arkasndan geen) her bir kii iin dikkati ekilerek bunlarn
ne olduu sorusuna cevap vermeye zorlansa? aknla urayp daha nce grdklerinin
imdi kendisine gsterilenden daha gerek (sahici) olduunu dnmeyecek midir?
Kesinlikle.
Peki, onu a bakmaya zorlasalar gzleri acyacak ve bakmas gerekene yle kaamak
bir ekilde bir gz atacaktr; bu grdnn, ona son gsterilenden daha ak seik (belirgin) olduunu dnecektir, yle deil mi?
yle!
Peki onu, diye sormaya devam ettim, bulunduu yerden zorla ekip alsalar, gnein
n grene kadar brakmadan zahmetli ve dik yokutan yukar karsalar bu srklenmeye kar ac duyup isteksiz olmayacak mdr? Ve gne na ktnda, gzleri n
parlaklndan iyice kamam halde, bundan byle hakiki diye ona gstermeye altklar eylerden tek birini bile fark edemeyecektir, yle deil mi?
En azndan hemen!
Maarann dndaki (st) dnyay incelemesi gerekiyorsa, nce (gzlerinin a) almas gerekir diye dnyorum; balangta en rahat fark ettii eyler glgeler olacaktr,
ardndan insanlarn ve teki nesnelerin sudaki yanslarn. Sonra da onlarn kendilerini;
bunun ardndan gndzleri gnei ve n deil de zellikle geceleyin gkteki nesneleri
ok daha kolay inceleyebilecek, yldzlarn ve ayn na ban kaldrp bakabilecektir.
Elbette!

286

Ancak en son, gnei, o da sudaki ya da baka bir cisimdeki yansmasyla deil de, gkteki yerinde grp varln (zn) fark edecektir.
Mecburen!
Ardndan akl yrtme yoluyla mevsimleri ve yllar yaratann ve dnyada grnebilen
her eyi ynetenin ve bir ekilde grd her eyin ilk nedeninin gne olduunu anlayacaktr.
Elbette, buraya kadar getirecektir akl yrtmeyi!
imdi devam edelim. imdi kalkp da biri ona ilk ikametghn, o zamanki bilgilerini ve
onunla birlikte tutsak edilmi olanlar hatrlatacak olsa, yerini deitirmi olduundan
tr bunu mutlulukla karlayp tekilere zlmeyecek mi?
Hem de ok!
Bir zamanlar kendi aralarnda, nlerinden geen nesneleri (glgeleri) en net grm,
nesnelerin hangisinin tekilerden nce, hangilerinin daha sonra, hangilerinin de birlikte
geip gittiini en iyi fark etmi ve bunlar kafasna en kesin ekilde kaydetmi, bu bakmdan da gelecekte ne olacana akl yrtme ile karar verebilecek olanlara onurlu mevkiler
ayrm ve aralarnda dller koymu olsunlar, bu adam o eski yerdekilere zel bir zlem
duyup onlarn arasnda onurlu bir mevkiye sahip olan, iktidarl ve kudretli kimseleri kskanr m, yoksa o Homerosun dedii gibi, Krsalda yoksul bir adamn yannda, cretle i
yapmaya m can atacaktr? O gemiteki bo dnceleri tamak ve o eski tarzda yaamak yerine her eye katlanmay m yeleyecektir?
Bence, o (maarada) yaamaktansa, her eye katlanacaktr.
O zaman unu da bir dn: Byle biri tekrar geri dnp oraya inse ve yerine otursa, az
nce gneli yerden geldii iin gzleri karanlkla dolmayacak mdr?
Hem de nasl!
Ve aada, hl zincirli olanlarla, kendi gzleri henz karanla almadan glgelerin
birbirinden ayrt edilmesi konusunda iddialara girise biliyorsun karanla alma sresi
pek o kadar ksa deildir kendisine glp yukarda gzleri yozlaarak geri dndn
ileri srerek onunla alay etmeyecekler mi? Dolaysyla da trmanmay gze almaya demeyeceini sylemeyecekler mi? Ve (bu kii) kalkp tekileri zincirlerinden kurtarmaya
ve yukarya karmaya alacak olursa onu ellerine geirdiklerinde ldrmeye bile kalkmayacaklar mdr?
Eminim yle yapacaklardr.

287

19.Gn
Yaygnlk ve daralma

Evrenin dzenini srdryoruz. Birleikler alann grmeye altk. Eksikleri tamamlaya tamamlaya ilerleyeceiz. Bileikler alannda eksiklerimiz varsa tamamlayacaz. Birleiklik evrenin temel bir ilkesidir ve en
yaygn ilkesidir. Yaygnl greceiz ne demektir. imdilik bu kadar syleyebiliyoruz. Dirilie gireceiz, birleikliin devam olan bir alan. Yan
yana olan daha tesi i ie olan bir alan. Bir alan brakyor, br alana
geiyor deiliz. Bulunduumuz alandayz, yalnz bulunduumuz alanda
yeni bir nesne eidiyle kar karyayz. ok ak, her bir nesne ayn zamanda birleiktir. Birleiklik ilkesine dirilik ilkesini de eklemi olacaz, o
kadar. Yoksa deiik bir alana gemiyoruz.
nce bir terimden yola kalm. Dn Mjdat kardele konuurken, u olmazsa bu olmazsa evren yine eski evren olurdu olmazd diye bir konu
geti. Bitkiler yok olsun insanolu 48 saat iinde lr. Bunun somut rneini biz yaadk, grdk. Birileri Aya ktlar. Yirminci yzyln son eyrei, Ay fethetme, elde etme kavgasyla doludur. Dediler ki, Ayda yaam
yokmu. Bulduklar toz toprak, ta, kaya ynym. Gtrdkleri ekipmanlar olmasa birka saniye Ayda duracak durumda da deiller. Gireceimiz ilkenin evren iin nemini anlatmak adna sylyorum. Demek oluyor ki evren btnl ierisinde bu ilkelerin bir tanesi eksik olsun, yaam olanakszlayoruz.
Arapa hayat; hayatn kaybetti, hayata kavutu, ite hayat bu, gibi. Trkeye de girmi. Farslar can diyorlar, can Trke deildir. Bu iki Trke
olmayan terimle bir sr deyim tretmiiz. Can boazdan gelir, can kt,
canm skma vesaire. Hayatn kaybetti, Arapa bir terim. Bunun ne anlama geldiini biliyoruz. Can kt bu da farsa sylem. Trke bunu tek
szckle karlam; ld. Nara atmaya gerek yok, bir olguyu anlatyor
musun karndakine, tamam. Telefonu atn, birisinden sz ederken, ld
diyor musun, o anlar. imdi kullanacamz terim de Trkede esiz bir
ekilde yer etmi: Dirilik. Anadoluda sayrl, hasta insanlar dzelince,
dirildi kalkt derler. Dirili deriz, Rnesans bir dirilitir. Yeniden doum
diyorsun, her doum bir dirilmedir. Bir ulusun kalknmas, ilerlemesi,
yeniden patlamas dirilile anlatlr. Kurtulu Sava bir dirilitir. Gryor
musunuz dilin gzelliini? Doadaki bir olay almsn, topluma aktaryorsun. ok gzel bir terim dirili. Bunu anlam olarak birebir karlayan teki
szckleri syleyeyim: Yaam. Ya, slak yere ne yaarm deriz, ya yer
289

deriz. Yaamak Ya olan yaar. Deriz ki aa ya, kuru deil, odun deil.
Dndnz zaman yala anlattnz o kadar olgu var ki, bir anda aklnza gelmeyebilir. Ya, yaamak, dirlik, diri olmak bir anlama geliyor. Hayat, can ne diye aldn? Senin prl prl, tertemiz terimlerin var. Syleyeyim arkadalar, birok profesr, Osmanlcay kullanamyor. -a haiz diyor,
-a havi diyor. nce ren, yanl da olsa ren. Oysa Trkeyi byle skntlarla renmenin gerei yok, prl prl bir dil, kullanm kolay, sylemesi kolay, anlamas kolay. Bizim gireceimiz alan anlatmak iin baka
bir dile gereksinimimiz yok.
Aristonun Latince olarak De Anima, Trkeye Ruh zerine diye evrildi.
Alp okumanz tlerim, gzel bir kitap. Girmek zorundayz. Gideceimiz
yolun stne birileri lam kazm, siz onu gemeden amacnza koyduunuz yere gidemiyorsunuz. Ya soyunuyorsunuz ya kpr kuruyorsunuz,
lamn stnden geiyorsunuz. Niye geiyorsunuz diye eletirmenin gerei yok. Var nk, yolumuzun stne konmu. Bunlar biz sylemeden
geemiyoruz. Aristo, o kitapta ruhu e ayryor. Bir, bitkisel ruh; iki, hayvansal ruh; , insansal ruh. Bugnk konuacamz dille dirilie de duyarlla da dnmeye de ruh diyor. Nasl iinden klr bilemiyorum.
tane ilevi bir olguya bal gibi yklemi bu nl Grek filozofu. Bunlar arasndaki ayrm anlatmaya balam. Biz bunu kesin olarak yadsyoruz ve
diyoruz ki bizim birleiklikten sonraki ilk ilkemiz diriliktir, srmektir,
yaamaktr. Bunun ad diriliktir, diriliin zellii bellidir, duyarlln bellidir, dnmenin bellidir. Birini tekine aktarma ansmz kesin olarak
yoktur. Duyarll grnce greceiz, dnmekle ve dirilikle aralarnda
Himalaya dalar var. Basit gibi gryoruz, demin syledik, grdnz ite,
Ayda yaam yokmu. Nasl basit olabilir, hibir ey yok orada ite. Diyelim
ki ilk kanlar geldi, dnyaya ilan ettiler, Ayda yaam var. Bugn yarm
metre toprak bile kalmam olurdu. Bu dnyay, evrenimizin yeryz dediimiz parasn parselleyen canavarlar, oray da igal ederlerdi. Yaam o
kadar nemli. Baktlar ki toz toprak yn, dndler geldiler. Demek ki bu
ilkeler ok nemli.
Bunun temel zellii nedir, ontolojik olarak nasl temellendireceiz? Nedir
bu dirilik, ne anlyoruz? Anorganik doa diye tandmz ki bunlar kullanrken iime sknt giriyor. Birileri kullanm ve ou kez yanl kullanlm. Bu yanln stnden giderken uyar yaparak gitmek zorunda kalyo290

ruz. Biz, salt birleik olan nesne alannda, birleiklii gryoruz. Neden
dirilerden ayr bir alan, onu greceiz. nce, ayrm nedir? ok nemli bir
felsefi terimden sz ediyorum; ayrm. Bunun zerinde bir duralm.
Bir alanmz var, baka bir alan sz konusu, diyoruz ki bu alan tekinden
ayr. imdi urada on tane kadn var, oturuyorlar. lerinde bir tane de
bykl adam var. Sen diyorsun ki, abi bakma bir tane erkek var orada,
gerisi kadn. Ben de diyorum ki, Mjdat bu erkek tekilerden nasl ayrlyor? Baz zel organlar olduu iin, bir zellii var. zellii olduu iin
tekilere kadn, ona erkek demiiz, ayrmz. Bu ayrmda da bir temel
zellik var. Ayrm dediimiz olgunun temelinde olan, birini tekinden ayr
saymamz gerektiren bir temel zellik var. Biz ne yapyoruz? Anlksal ve
dilsel olarak onu anlatyoruz ve buna ayrm diyoruz. Ayrm, bir temel zellik demek anlamna gelmez. Temel zellik nedeniyle bizim anlksal ve
dilsel olarak yaptmz ilemin addr. Isagogeyi alacak ve okuyacaksnz.
Porphyriosun Aristonun felsefesi, mant zerine olan o nl eserini alp
okuyacaksnz, be sestir: Cins, tr, ayrm, zellik, ilinek. Tabi yanl bu.
Cins ve tr, ses kavram tamam ama ayrm kavram deil. Ayrm, sylediim
gibi, bir zellik nedeniyle bizim anlksal ve dilsel olarak yaptmz ilemin
addr. Bu ynyle de zneldir. Sylediim gibi nesnel bir temele dayanmaktadr.
Ayrm iyi tanyalm. Ayrm, felsefede ok ok geecek olan bir terimdir.
Birleikler, diriler alanna yan yana koyup bunun ayrm budur, diyeceiz
demesine, diriler alannn kendi iinde de milyonlarca ayrmla karlaacaz. Evrene bakn, ne kadar ot var. Ksa mrl diriler diyelim, bitkiler.
Aalara geeceksiniz, saymakla bitmez. Birleiklerden bir temel ayrmla,
dirilikle ayrlm. Kendi ierisinde, batllarn cins ve bireyleri dedii olay.
Nesneler arasnda yok, kesin olarak kabul etmiyoruz bunu. Ama bir yap
dzeninin kendi ierisinde kk ayrmla ayrlan, binlerce, milyonlarca
deikesi var. Onun iin byk ayrmlar da kk ayrmlar da greceiz.
Bu bize gerekli nk insan alanna getiimiz zaman isten de bir ayrm
olacak. Diyeceiz ki, sadece dnen insandan istenli insan ayrdr. Bir
zellik nedeniyle, o da dirilik dediimiz zellik nedeniyle, iki alan arasndaki banty kurmu oluyoruz. Dirilik, diri nesnelerin iinde. Birleiklik
alanna tamyoruz biz, birleiklie sadece dirilii eklemi oluyoruz, ayn

291

alandayz. nk diri dediimiz nesneler de birleik ama salt birleik deil, diri birleik.
Platonun Phaidon ve Yasalar diyalounda113 geer, ruh nedir? Sokrates ve
Platon da kendinden devinme yetisi olarak niteliyorlar. Ta, orada duruyor, altnda gzel dayanaklar var. Birileri geliyor, avadanlk, kazma-krek
ya da baka bir gerele altn oyuyor, dyor. Yer ekimi nedeniyle bunu
fizikiler daha gzel izah ederler. Nesnelerin birbirini ekmesi nedeniyle
bu ta oradan bolukta kalnca dverdi. Demek ki tan bana geldi bu,
biz drdk. Onun altn emeseydik dmeyecekti. Ya da bir deprem,
heyelan olunca kayar. Bu, salt birleikler alanndaki devinmeler, deimeler, evrenin kendi i dzenindeki yaplarla oluyor. Bunlar, neden-etki balants ierisinde, bir d balantyla oluyor. Kendi iinden ta kalkp yryemiyor. Bir etkileim sonucunda oluyor. Doann gleri tarafndan da
olabilir. Gne styor, buhar kyor, yamur yayor. Burada doa bana
gelenleri yayor, uradklarn yayor. Diyelim ki balkonunuzda oturuyorsunuz. Hanmefendi de iek merakls, iekleri koymu balkona. Tam
bu srada ocuunuz yaramazlk yapt, saksnn birisini drd, drt katl
yer, saks paraland. iek de bir biimde orada kald. O saks milyonlarca
sene gese yryerek gelip sizin balkondaki yerine dnemez. Ama o bitki,
oraya bir biimde tutunmusa, orada byyebilir, sara sara sizin drdnc kata gelebilir, nk ya. Balkonu saran iekler yok mu, binlerce var.
Demek ki ya nesneler kendiliinden byyebiliyor, kendiliinden reyebiliyor ve bir gn lp gidebiliyor. Ya nesneler alan, esiz derecede seeneklere sahip. Ya nesneler deyince, bitkide, otta takl kalmayalm, hayvan da ya nesne, insan da. leride greceiz, bitkideki yalk, hayvandaki
yalk, dirilik, insandaki dirilik ayr yasalara tabi. Bunlar ok zel ve gzel
konular.
M- Bir eye itiraz edebilir miyim?
Tabi.

113

Yasalar diyalou son diyaloglarndan birisidir, diyalog demek de pek zordur. nk


Sokratn ok glgeletii yaptlardr, son eserleri. O ilk diyaloglardaki ba konumac
Sokrates gider, yerine glge gibi, sisler arasndaki bir imge gibi bir figr kalr. Bu biraz da
Platonun kendini bulduundan kaynaklanan bir yazma biimidir. O nedenle Yasalarda
Sokrat glge gibidir.

292

M- tiraz u; ayr yasalara tabi, sz. Ben yle dnyorum: Birleikler


de diriler de duyarllar da dnenler de istenliler de evrensel yasalara tabidir. Evrenin yasalar her cisim iin, her yerde ayndr.
Buna katlmak mmkn deil. Senin benim uyduum yasalarla hocamn
talebelerinin uyduu yasalar bir mi? Zil alnca niye koup gitmiyoruz
hocamn snfna doru. Ama talebeler kouyor. Zil, hocamn talebeleri
iin, ieri gir yasasdr. Seni, beni hi ilgilendirmez.
M- Ama evrensel bir yasa deil ki bu.
Anlatamadm ben, onlar iin evrensel. Alanlarn bal olduu ilkeler var.
Dedik ki, salt birleiklerde bir d etki sz konusu olmadan kendiliinden
yryp gidemez ama diri kendiliinden yryp gider, dirilik ilkesi var.
Kendiliinden yryebilmek bir ilkedir. Duyarl, hayvana geeceiz, bitki
hi gremez, koklayamaz, teki duyular da yok. Bizim kurt, kpek, aslan,
kaplan, grr, koklar, kaar, eder, eyler. Alanlarn yasalar ok farkl.
E- Mjdat biraz daha indirgemeci dnyor. En temele indirgiyor. Hareket ilkesi, bu var. Bunu daha da indirgediin zaman maddelerin hareketi dnlyor. Maddeler birbirini iter ya da eker. ok indirgediimiz zaman evrenin znde btn yaplar ayndr. Her nesne ayn yasalara tabidir.
Ona katlyoruz. Ta der, insan dmez mi? Tan dmesi ile insann
dmesi ayn yasaya tabi, tamam. Ama ta elleriyle bir yerlere yapamaz
derken. Senin usunla bulduun gereler vardr, o yap dzenine meydan
okuyabilecek gtesin, sen bir ta deilsin. Tabi evrensel yasalar var, ona
katlyoruz ama daraldka yasalar da incelmeye balar. Bitki yer ekimi
yasasna bal ama te yandan byme gc de var. Yer ekiminin tam
tersi ynde byr gider.
Felsefe laboratuvara girmiyor. Zaten girerse kaybeder. Ama bu alanlarda
uzmanlar felsefeye uramak durumundalar. Hangi bilim disiplini ierisinde olurlarsa olsunlar felsefeye uramalar gerekiyor. Genel yasalar, genel
ilkeleri kavramak adna.
Yaygnlk ve daralma. Arkadalar terimi biraz yadrgadlar gibime geliyor.
Bunu daha kaba bir rnekle anlataym. Kr bekileri vardr, kendi blgemizden rnekler verelim. Diyelim ki ok geni bir ky var, arazisi ok ge293

ni, tutmusunuz iki tane kr bekisi. Her gn krda hrszlk oluyor, siz de
muhtarsnz. Kr bekileri gelip size diyor ki, sen bu kadar araziye iki tane
beki tuttun, tabi olacak hrszlk. Bu kadar geni araziye iki beki az, on
tane tutmalydn. Geni, ok yaygn bir arazi. Beki diyor ki, benim alanm
daralt ki ben grevimi daha iyi yapaym. Diyorsunuz ki doru, oradan o
uca iki gnde gidemezsin, senin alann buras, darald alann. nnzde
bir gl var, gittiniz bir ie mrekkep dktnz iine, Baykal gl gibi bir
gl. Bir ie mrekkep, yaylr gider. Ama o bir ie mrekkebi bir bidon
suya dkerseniz rengini deitirir, daralmtr nk. Kabaca anlatabildim
deil mi? Bu ilkelerde de biz bunu greceiz. Zaten daralmann ok nemli
zellikleri var. Daraldka evrende ok deiik zellikler kyor karmza.
Dnya giderek bizim tanyabileceimiz evrene dnyor.
Bizim sistemimizde kaacak yer yoktur. Aristo der ki, diriliin falan tze
gre daha genitir cins olma, tr olmas. Sknt urada; Aristo, dirilii bir
tz olarak grr. Hala o kafada. Grek felsefesinde zelliin bir tz gibi
grlmesi var. Kategorileri okuyun, orada bir nesnenin diri olduunu
syler. Diriliin bir ilke olduunu, u ya da bu nesnede sadece oluturucu
bir ilke olduunu unutur, tz gibi grmeye balar. Hayvan gibi, aa gibi,
insan gibi bir tz btnl olarak, yap dzeni olarak grmeye balar.
Platon Parmenides diyalounda bunu az-ok konu eder. Parmenidesle
Sokrates arasndaki konumada ilkelerin ideas var m diye sorarlar birbirlerine. Basit ilineklerin, renklerin, kokularn, sertliklerin, yumuaklklarn ideas var m, diye. Biz bunlar tzseldir dedik, bir yap dzenidir. lkelerin ne ideas olabilir dedik ama onu tartmlardr. Bir sonuca da varm
deildirler, onu da syleyeyim. Bu ilkelerin, niteliklerin ya da ilineklerin
ideas vardr ya da yoktur diye bir nokta koyabilmi deildirler.
Geerken onu da sylemi olalm, Platonun diyaloglarnn yzde doksannda tartlan konu bir sonuca balanmaz, tartlr ve braklr. Tartld
ve grld ki u sonuca varld demez. Tartma bir bakmsn ki pat diye
biter. Dersin ki, sen ne diyorsun? Anladk bu diyalogdaki kiiler konuyu
tartt ama bir filozof olarak sen ne diyorsun? Platon onu demez. Parmenides diyalounda bu ilkeler de tartlmtr. Aristo, bu ilkeleri, falan canldr, diye bal gibi tar. Oysa ki canllk bir zelliktir, ilkedir.
Demek oluyor ki dirilik, kendinde devinme gc olan, devinebilen, yaayabilen, reyebilen ve len bir nesnenin addr ya da zelliidir. Yaam
294

gc, reme gc. Burada baa gelmek olarak lme yazgs diyelim, lmeye uramak. nk diri nesneler bir gn lr. Zeytin iki bin sene yayor.
Bir ot, birka sene yayor. Yoncalar vardr mesela, Anadoluda ok ekilir,
dikilir, biilir. On sene, on be sene ayn bitki, bierler gene rer, bierler
gene rer. Bir senelik deildir. Yoncay hi dnmezler, yirmi sene yaayan yoncalar var.

295

20.Gn
Derece mi, z m?

Duyarll duyumluluu biz epistemolojide insan bakmndan incelemitik. Demitik ki, duyumlular zneye tz bilgisi getirmez. Duyu verilerini
sinirlere kadar getirir, sinirler de bu verileri anlmza aktarr. Durum bu
olunca bir soru kyor karmza. Duyumlular biz, hayvanlar denilen,
felsefenin yle dedii blmler iin sz konusu edeceiz. Biz duyarllarn
bir ksm olarak dnyoruz. nk insanlar da duyarl. Hayvanlar asndan bakalm. Problemi ortaya koyuyorum. Bir doa filminde izliyoruz,
antilop srs bir aslan srsyle karlayor. Hi zaman geirmeden
tepki veriyorlar ve kayorlar. Duyum bilgisi, tz bilgisi vermez ise, bu
antiloplar nasl oluyor da aslan denen nesneden korkup kayorlar? Diini,
trnan bile grmyorlar. Kendilerinden biraz deiik bir baka hayvan.
Ama yle olmuyor, grr grmez, o koca sr kamaya balyor. Sadece
duyumlar bir ksm yklemleri, zellikleri alabiliyorsa, yani tz alamyorsa, aslan tzn, yrtc hayvan tzn, ldrc hayvan tzn nasl alglyor da kayor?
in bir yannda u var. Descartes, hayvan soyunu dada, bayrda grdmz kaya gibi, ta gibi, toprak gibi bir fiziksel nesne sayar. O kadar syleyeyim ki bir aa bile, diri bile saymaz. Yani doann edilgenlik yasalarnn egemen olduu alandan sayar. Ne gelirse bana, baa gelmedir, uramadr. Hayvan hibir ey yapamaz. Byle bir Descartesi anlay da var.
Bizim iin problem udur: Acaba bizim duyumlarmz sadece zellii alrken hayvanlarn duyumlar bu zellikleri daha m deiik alyor? Ya da
eer bizim gibi alglyorsa, duyumsuyorsa, tz dncesini edinen bir
dnme mekanizmalar da m vardr? Biz bir aacn altnda yatyoruz,
kra gitmiiz, stten bir grlt geliyor, kulamz bir grlt duyuyor.
Baka duyumlarmz da getirir, uzaktan bir duman gzmz alglar. Ne
dedik, anlmzdaki uak imgesiyle biz o grlty hemen birletiririz ve
deriz ki stmzden bir uak geiyor. Yani bizim btn o nesnenin yklemlerini duyumsamamza, alglamamza gerek yok. Bir tanesiyle yetinebiliyoruz, o nesneyi nceden tanyor isek, demitik. Hayvanda byle bir ey
yok. O srde kaanlarn byk bir ounluu belki aslan ilk kez gryor.
Dil yok, anasndan babasndan o imgeyi renemeyeceine gre, nasl
oluyor da kayor? Ylan yavrusu kar kmaz bceklerin arkasna dyor. Kim syledi bceklerin onun midesine uygun deceini? Burada
problem bu. Yani bat felsefesi, bana gre ok ksmi kestirmi. Tamam
297

demi, hayvanlarn srf duyumlar var, dnemez. Peki, ben soruyorum,


dnemez ise niye kayorlar? Niye nesnelere yaklamlar, tpk dnen
bizler gibi, zneler gibi? Bunu dnedururken bir eyi vurgulama gereini duyuyorum:
Biz ilkeleri grrken dedik ki, bat felsefesi bizi bir bataklkla kar karya
brakm. Katmanl bir evren, st ste binmi neneler, biri tekine tabanlk
yapyor vesaire. Bu Nikolay Hartmana kadar uzanm bir yanlg. Byk
oranda Atinada balam bir temel ve ondan sonra srm bir yanlg,
dedik. Bundan yakay syrmaya alyoruz ama yine de boumak zorundayz.
Bakn evrene, yer krenin drtte deniz, su, drtte biri kara paras,
havay da sylemeye lzum yok. Byle bir yap var karmzda. Bu yapyla
bizim grdmz yaygnlk-daralma ilikisini asla kartrmayn. Bu szn ettiim byk ktleli nesneler sonuta tzdr. Birinci madde bu.
Demek istiyorum ki, bu deniz, bu toprak, bu hava, teki nesnelerin iinde
deil. Kendi yaps ierisinde, tamam dnyann byk parasn dolduruyor, hibir kar k yok. Ama bu ne kadar yle olursa olsun, onun yaygnlk iinde olduunu, en ok yaygn olan nesnelerden o olduunu asla
kantlamyor. nk yaygnln bu sylediimle uzak-yakn ilgisi yok. O
zaman yaygnln neyle ilgisi var? Yaygnlk, bir ilkenin hangi varlk alanlarna yayldn ve ka tanesine yayldn anlatyor. Diyelim ki birleiklik, deminki sylediim alana yaylyor, o alann iinde, dirilere yaylyor,
onun iinde. Duyarllara yaylyor, biraz sonra greceiz, onun iinde.
nsan alanna, yani dnen ve istenli alann iine giriyor. Onun iin en
yaygn diyoruz. Buraya vurguyu zellikle getiriyorum, byk kitleyi kapsad iin demiyoruz, bat felsefesiyle ayrlmak adna. Birleiklik be alana da giriyor. En yaygn ilke diyoruz. Yaygnlk ve daralma bir zsel iliki,
demin szn ettiim ilikiyse sadece balamsal, uzaysal bir iliki, daha
tandmz bir tabirle dkn bir iliki. Onun iin bununla bunu asla kartrmayalm. Yani deniz, toprak, hava gelip teki nesnelerin iine girmez.
Onlar da senin benim gibi birleiklerden bir tanesi, yaygnlk ve daralma
ilikisi asndan hi bir ayrcal yoktur. Vurguyu tekrarlyorum; yaygnlk ve daralma ilikisi zsel bir ilikidir. Nesnelerin iine girme ve o nesnelerle oluan evrensel konumlar ierisine yaylma olaydr.

298

Bu iindeyi biraz daha amak istiyorum, kavranmas iyi yerlemesi gerekiyor. Marrano; spanyadaki Yahudiler. Araplar gitti spanyay igal
ettiler, Araplar zamannda onlarn Yahudilii kendileri iin ok byk
problem olmad. slam, hukukuna gre, fkha gre Mslman olmayanlar
zimmi hkmndedir. Zimmi korunan demektir. Korunan bir bedel der,
Osmanl hukuk dilinde cizye, bizim kelle, ba vergisi diye nitelediimiz
vergiyi verir. O nedenle Mslmanlar nereyi igal etmilerse ora halkn
slamiyete evirmede ok fazla srarc olmamlardr. Sen dininde kal, bize
de kelle vergisini ver. Baka klfetleri de var. Hristiyanlar geldi aldlar.
1492 yllarnda, bize gelen gten biraz nce, Kurtuba (Cordoba) devletine
son verdiler, Hristiyan gler. Hristiyanlar, Yahudilere ok bask yaptlar,
Portekizde ve spanyada, tabi Avrupann dier lkelerinde de. Dediler ki
onlara, Hristiyanl benimseyeceksiniz. Onlar da dediler ki, yaamak
adna, benimsedik, biz Hristiyanz. Oysa ki benimsemediler. leri yine
Yahudi kald, dlar Hristiyan gibi gzkt. lerinde Hristiyanlk yok,
ama Hristiyanlarn ierisinde yaadlar, belli bir sre. Hristiyanlar geri
ekiliyor, Yahudilerin evlerini dikizliyorlar, Cumartesi gn. Cumartesi
gn Yahudilerin tatil gndr, dinlenme gndr, hibir i gremezler.
Soba yakmazlar, yemek piirmezler. Hristiyanlar bakyor, Yahudinin
evinden duman kyor mu kmyor mu? Ahbap gel bakalm sen, Hristiyan oldum diyorsun ama cumartesi gn yine Yahudi yasana uyuyorsun,
evinden hi duman kmyor. Byle bir dnya. Bizim iin gerekli olan husus u; Hristiyan olmaklk Yahudilerin iine girmemi.
Platonun Devlet kuramnda yle bir ey var: Kadnlar bir, ocuklar iki ve
ok az bir ksm mallar da ortak olsun. Platonun asl derdi, ocuklar ve
karlar kadn demiyorum, karlar diyorum. Sokakta, bayrda, ayrda
kaba bir terim olarak geiyor ama kocas olan kadna denir. Hukuki ve
mehur bir terimdir. Diyor ki, karlar ve ocuklar ve kocalar ortak olacak.
Atinal, soylu, alt snflara tlemiyor bunu, ynetici, bilgeler snf iin
tlyor. Bu gibi nazik konular ortak olursa, kavga en aza iner. Kavga,
benim dediin zaman, zelden doar, zel mlkiyet bir kavga nedenidir.
Ortak olursa herkes buna uyar, gibi bir fikir. Diyor ki, bir kar btn Atinal
erkekleri, belli olan snfn erkeklerini, kocas sayacak. inde btn erkekler bulunacak. Gelecek, birleecek, tohum brakacak, hangisi brakrsa.
Btn Atinal soylu erkekler, btn Atinal karlarn iinde. Doan ocuk
kime baba diyecek? Btn Atinal soylu erkeklere. Atinal soylu erkekler
299

de btn ocuklara, ocuum diyecek. nk onun anas ile yatm olabilir. Aynen anlatyorum, bugnk kavraymza ne kadar sama gelirse
gelsin kuram bu. Hibir ocuk, bu soylu erkeklerden herhangi birisinin
babas olduundan kuku duymayacak. Dnn diyor, byle bir toplumdaki huzuru. Demek ki ocukta, btn babalar ocuun iinde, ocuun
anasnn iinde, ocuk ve anas btn Atinallarn ierisinde. Byle bir
mekanizma, iinde ve ierisinde. Aristo diyor ki, bu sistem, toplumda bar
deil kaos sebebidir. Aristonun gerekesi de u; akam olduu zaman
erkek bir eve gidecek, kim gider irkin bir karnn evine? Tabii ki gzeller
tercih edilecek. Vardn bir tane gzel bir karnn evine, baktn ki kuyrukta
bin tane adam bekliyor. te diyor, kavga. O nedenle, Aristoya borcumuzu
sylemek adna sylyorum, bunu aa snflara tleyelim, onlar birbirini grtlaklasn, bosun, diyor. Politikada anlatt bu.
Evrenin ilkelerini grrken, dedik ki; bu birleiklik tm nesne alanlarn
kaplyor, hepsinin iine giriyor. lave ettik; insanla anorganik doa arasnda birleik olmak bakmndan bir ayrm yoktur. nsanda bir ksm daha ek
ilkeler vardr, o kadar. Batnn o katmerli yapsndan kurtulmak ve dorusunu da sylemek oluyor. Adm adm biz daralmaya baladk. Salt birleiklerden diri birleiklere getik, diri birleiklerden duyumlulara getik. Duyumlular, hayvan alan ve insan alan. nsan alann epistemolojide grdk.
Hayvan alannda acaba hayvan, duyularyla nesneleri nasl alr, tz fikrini
nasl oluturur ve nasl yaar? Alman hayvan bilimci Uexklln tanmlamasyla, hayvann iki alan var, dost alan, dman alan, bir de belli mevsimlerde reme alan. Dostunu nasl bilecek, dmann nasl bilecek?
Otobur, koyun, kei, inek, yeil bir ovaya girdi, bunun ot olduunu nasl
anlayacak? Sadece gryor, kokusunu bile almyor ama oraya doru yneliyor. Bir su ktlesi gryor ileriden, hayvan aa deil, aa kurur burada
oraya gidemez ama hayvan gider, suyunu ier, yaamn srdrr. Tartmak istediim nokta u; hayvan bu dnceyi nasl edinir de bu tepkileri,
bu hareket sistemini gelitirir. Biliyorsunuz hayvanlar, yerlerini deitirebilirler. Yerini demiyorum, yerlerini diyorum, bu balamdan baka balama geebilirler. Binlerce, on binlerce kilometre gidebilirler. Sz gelimi
gmen kular, kalkyor buradan Afrikann gneyine kadar gidiyorlar.
Hocam ne dersiniz, sizden balayalm. Bu hayvanlarda dnce var mdr?
zeti bu.

300

M- Geen biz alarla konumutuk. Hayvanlarda beyin var m, var. Hayvanlarda beynin olmas, bence nemli bir balang.
E- Bir renme var. Sonuta beynin almas, hcreler arasnda iletiim
kurulur. Sinapslar arasnda elektrik balar kullanlr. Demek ki belli
oranda, hayvann beyninde de zamanla ya da yaadka, antilop rnei
belki tamamen doutan ama kedide ya da kpekte zamanla o deiiklikler bir ekilde oluyor. Kokular tanyorlar, sahibinin kokusuyla beyninde oluan iliki onu bir ekilde hareket ettiriyor. renmeyi insan
gibi mi yapyor, bilemiyorum. Fiziksel olarak, kendiliinden olabilir.
Evet, Mjdat kardeim.
M- Ben dnmeyi dille balantlandryorum. Hayvanlarda da dil yok.
Dolaysyla da hayvanlar dnemez diyorum. Ama beyinsel ilemlerini yerine getirebilirler. Yoksa o beynin orada olmasnn hibir anlam
olmazd. Kavramlar bize ait, bizim alanmza ait eler. Biz dnrz,
nk bizim kavramlarmz var, dilimiz var. Bizim dilimiz de toplumsallmzla alakal. Biz toplumsal olmasaydk, dilimiz olmayacakt.
Muhtemelen toplum ncesi, insan ncesi yakn akrabalarmza baktmz zaman, onlarn dilinin olmadn syleyebiliriz. Dil ve dnce,
birbirini yaratarak olumu. nce dil vard, sonra dnme oldu, ya da
tersi deil. Bunlar birbirine eklene eklene olumu. Bunun hayvandan
ok farkl olmadn, bir derece fark olduunu dnyorum. Bu bizim mekanizmamz sadece. En nihayetinde neye yaryor? Yaamaya
yaryor. Hayvandaki, bitkideki, yaamaya. Aralar farkl.
nsann dnme rgtlenmesiyle hayvannki bir derece fark, diyorsun.
E- Ama nitelii ok farkl. Baz durumlarda derece, artk eskisi olmaz, yeni
bir eydir, nitelii deimitir. Hayvanda beyin vardr ama dil devreye
girdiinde o dnce ya da o beyin fonksiyonu, tamamen nitelik deitirmitir. Tamamen farkl bir eydir.
O- Alt derecesi gibi deil yani.
E- Deil. Derede fark deil yani.
M- Dereceyi nasl anlyoruz onu bence belirlemeliyiz.

301

Ben anladm, hocamnki ok net. Hocam diyor ki bir z fark var, diyor.
Yani nitelikleri, zleri ok farkl, insan bilgisi ile hayvan bilgisinin. nsan
diliyle bilgiyi tespit eder, tarihi vardr insann. Hayvanda bu yok, diyor.
Diyorsunuz herhalde.
E- renme oluyor ama tamamen duyumlara gre. Hayvann ald duyumlar beyinde bir eylere uyaryor ve o daha nce olutuu iin ona
tepki gsteriyor.
Yani sentez dediimiz olay oluyor, diyorsunuz. Onu netletirelim. Hayvan,
belli bir duyumu alyor, neden-etki bants ierisinde. Kardan gelen bir
nesneyi duyuyor, sinirler bunu beyne aktaryor. Oraya kadar tamam. Ben
diyorum ki, gelen duyum genelde tek bir duyumdur, grmedir, duymadr.
Aristonun ortak duyular da vardr. Gz, hem biimini grr, hem rengini
grr, hem bykln-kkln grr. Gz epey ortak bir duyumdur. Dokunma birka zellii tayabilir. Sertliini, yumuakln, scakln, soukluunu, nemli mi, rutubetli mi, ptrl m, dz m vesaire.
Aristo buna ortak duyular diyor. Varsayalm ki ortak duyu getirdi bu veriyi. Yine de eer bir imge yoksa, bizde olduu gibi, onu neyle birletirecek,
problem burada.
E- Ben o imgeyi tamamen beyinde kurulan hcreler arasnda bir ken
olarak dnyorum. nsan o geni isimlendiriyor ama hayvan o geni isimlendirmiyor. O gen orada var.
Yani yine imgeden faydalanyor.
E- Olmasa olmaz.
Olmaz, ben onu diyorum.
E- Orada bir renme var. Bir kalp, bir iz brakm sahibinin kokusu.
Sahibinin kokusu iz brakt iin, orada onunla birletirince, bir davran ekli oluyor. nsanda o braklan izin baka bir yere gitmesi, dil
mesela, beyin ok karmak olduu iin o izi isimlendiriyor, baka bantlar kuruyor. nsan daha farkl ama derece fark m, ben orada derece fark olduunu dnmyorum nk nitelii tamamen deiiyor.
Mekanizma, ileyi, birbirine benziyor.

302

Etikte bize gerekecek. Etikte greceiz ki bilgi, iyi eylemi salamyor. Aristonun heksis114 dedii, kazanlm bir veriler, tzler toplam, tzlerin bilgisi toplam. Bu bizi erdemli yapmyor, onu sememiz de gerekiyor. unu
mu demek istiyorsunuz? Bilgi, bir semeyi gerektirmedii halde yine de
bizi hayvandan ayr yapmaya yeterli mi, istenci gz nne almadmz
halde? Bunu unun iin soruyorum; benim felsefemde, yani ben kursaydm hayvanla insan dediimiz nesnelere arasnda bir ara snf sokardm.
Drt ayakl yapmazdm belki ama ayakl yapardm. Dnyor, biliyor
gibi gzkenlerin hi birisi, ne dnyor ne biliyor. O bizim antiloptan
fark olmayanlar byk ounlukta. Byle bir ara snf yaratmak isterdim.
Var da biz gremiyor olabiliriz. Ortaya getirdiin dnce son derece gzel, stnde duralm bunun. z fark m derece fark m? Mjdat kardeimiz diyor ki bir derece farkdr, siz diyorsunuz ki z farkdr, bunu tartmak lazm.
- kisini balayabiliriz. Nicelik, nitelie dnyor. Tavuk rneini vermitik. Tavukta tek mhrlk bir alan bo, o da ilk dakikalarda doluyor, yumurtadan ktktan sonra. Kafasnda bir kod var. Bu kod diyor
ki, ilk grdn ey senin takip edeceindir. O, doann potansiyel akl.
O potansiyel akl, bir ekilde onu buraya kadar getirmi. ok daha nceden edindii bilgi bu, genlerine iliyor. Yumurtadan ktktan sonra
da ne grrse onu takip ediyor. Bazen kaz oluyor, kimi civcivlerin bir
kaz takip ettikleri oluyor, nk ilk grd nesne o. Merak ederdim,
bu civcivlerin derdi ne, ha bire terler, srekli. Onun kafasnda u yok;
ben bu sesi srekli yayaym ki evremdekiler de beni korusun, kabul
etsin. O sesi karmazsam beni baka bir ey zannederler, dman zannederler, ldrrler. Bu dnce yok ama o, bu tepkiyi srekli veriyor,
doutan bir renme, edinme var. Doa ona bunu bir ekilde yaptryor. Bilincinde deil tabi. Tavuk ne yapyor, kmese ald civcivlere
bakyor, bu sesi karyorlar m. karmyorsa onu yabanc sayyor, teh-

114

Heksis. (Yu. Aristoteles) Yetenek... Antika Yunan felsefesinde Aristoteles erdemlerin


altrlmayla heksis hline getirilmelerini ister ve bu deyimi alkanlkla elde edilen yetenek anlamnda kullanlr. Stoac Zenona gre de ruh, canllarda ruh ve canszlarda heksistir. Skolstikler bu Yunanca deyimi habitus kavramyla Ltinceye evirmilerdir.

303

like gryor. Hatta bir deneyde115 kocaman bir gelincik, civciv sesi kartyor. Tavuk tuhaflk hissediyor ama yine de saldrmyor.

115

Deiik canl trlerinin yaant dnyalar, gereklikleri arasnda uzanan geni uurum,
baka bir yoldan gelerek, onun gerekliine mdahale edere de gzler nne serilebilir.
Davranbilimcilerin tanmlamasyla orijinalin elinden, tepkiyi balatc anahtar sinyali alarak, ne olacana bakma yntemidir bu. Hele orijinali harekete geiren asl davran
zc kayna tespit edip ortadan kaldrr ya da daha dorusu bu kaynan tepki gsteren mekanizmasna ulamasn nlerseniz, kimileyin durum baya trajikleebilmektedir.
Deneysel yoldan hayvann gerekliine mdahale edip deitirdiiniz anda, deney hayvannn gereklii onun gereklii olmaktan kp yanl bir gereklik olmaktadr.
Sylediklerimizi bildik bir deneyle daha anlalr klabiliriz. Yumurtalar yeni alm
kuluka bir tavuk biyolojik ynden anlalr nedenlerden tr olduka saldrgandr. Davran bilimcilerin diliyle syleyecek olursak, saldrganlk davrann devreye sokan program eikleri iyice alalmtr. Kmese yaklaan her ey, sert gaga darbeleriyle karlanacaktr. Ama deneycinin kmesten bilerek uzaklatrd civciv, geri dnmek istediinde,
cik cik tmeye baladnda iler deiir. Ana tavuk, civcivi aran seslerle ba ve gaga
hareketleriyle kanat ve tyleri altna sokmaya alr.
Eh bundan da doal ne olabilir ki? Aklamaya bu kadar az ihtiya gsteren ender olay
vardr. Tavuun kendi civcivini karsnda grnce onun dnn desteklemesi ve saldrganln bir yana brakp bu dn kolaylatrp cazip hale getirmesi olaan, anlalr
bir davran deil midir? Gelgeleelim olup biteni byle yorumlamaya kalktmzda, hayvanlarn da biz insanlar gibi grme dediimiz o g soyutlama faaliyetinin stesinden gelebildiini, grd ey ile yavrusunu zdeletirme gibi ok zahmetli bir ii baarabildiini de ileri srm oluruz. Oysa, bu durumda da tavuun grd ey ile bizim ayn durumda grm olacamz eyin birbirine hi benzemediklerini unutmamamz gerekmektedir.
Gerekten de tavuun ve bizim grdmz civcivin birbirine benzemedikleri konusundaki phemizin ne kadar yerinde olduunu bize gene bu tr soyutlama faaliyetlerinin kaynan ve niteliini aratrrken mr tketen bilim adamlarnn deneyler gstermektedir. Civcivin cikciklemesinin kulukadan yeni kalkm tavuu etkileyen tayin edii
sinyal olduunun anlalmasndan sonra Lorenz rencisi Wolfgang Schleidt, basit mi basit iki deney yapt. Her iki deney sonucu da tek szckle trajikti.
lk deneyde, tavuun kulaklarn bantlarla iyice kapayan aratrmac, civcivin sesinin
anaya ulamasn nledi. Tavuk iyice sakinletikten sonra civcivi saldnda, hayvan gene
cikcikleyerek annesine doru seirtti, ama bu kez grd muamele farkl, sonusa bir
felaketti: Annesine yanaan civciv birka gaga darbesiyle yaamn yitirivermiti.
Gene, insan olarak nyarglarmzn nda deerlendirildiinde, ikinci deney de alabildiine trajikomik sonulanmt. Schleidt ii doldurulmu bir gelinciin karnna civciv sesi
kartan bir hoparlr yerletirip bu l gelincii anne tavua yaklatrd. Hoparlrden yolunu arm, annesini arayan bir civciv sesi duyulmaktayd.
Geri tavuk civcive pek benzemeyen, ama civciv sesi kartan bu tuhaf eidi biraz
tedirginlikle karlamt; ama iki farkl davran programnn ayn anda devreye girdikleri
de apak belli oluyordu: Civciv bakm ve kmesi (yuvay) savunma biimindeki birbiriyle elien iki davran, hayvann kafasnn iyice kartn gsteriyordu. Tereddtl, bota, havada kalan birka gagalamann ardndan, sinirli ve kendinden pek emin deilmi gibi grnen tavuk, ba dman, ii doldurulmu gelincii hibir kar koyma davran
gstermeksizin sonunda kmese buyur ediverdi. Ana tavuk iin, kendi civcivi anlamna
gelen ses sinyali, sonunda tavua kendini kabul ettirmiti.

304

O- Burada bir renme var m?


- yle renme var, bizim dilimizdeki renme deil doann canlya
ykledii renme. Zamanla gelien bir renme. Nedir, av-avc ilikisi,
e seimi. Hayvan bu ekilde reniyor ve genlere de bu ekilde aktaryor. Sonradan edindii bilgileri aktaramyor tabi. Bu dnyada ya da bu
evrende potansiyel akl var. Bizim u an sahip olduumuz aklla ok
farkl.
Siz ne dnyorsunuz?
O- Sanki Ertann syledii daha kabul edilebilir geliyor. Derece farkndan
ziyade z farkym gibi grnyor. Hayvanlarnki hayatta kalmaya
ynelik, insannki daha karmak.
M- Bence bitki de hayvan da insan da tek amac hayatta kalmak. Onu gdleyen, onu ynlendiren, onun zsel paralarn, niteliklerini oluturan tek ey yaamak. Yaamaktan baka elimizde hibir veri yok. Sadece yaama gleri btn cisimlerin farkl. Mesela bir ar bizim gremediimiz bir sr yetiye sahip. Bir bcek, bizim alamadmz bir sr
kokuyu alabiliyor. Yaamas iin gerekli gce sahip. Benim yaamam
iin gerekli g ise, benim onlar niteliksel olarak, ya da sizin sylediiniz gibi derece olmayp o artk nitel sramadr dedirten ey o, dil.
Ama neden bu niteliksel bir srama olsun. O da bizim hayatta kalmamz iin gerekli olan bir g deil mi? nsanla ilgili alanmzda btn
saydmz nitelikler, bizim yaama gcmzn nitelikleri deil mi? Bizim yaama gcmzn nitelikleriyle aacnki, hayvannki, hatta kendi
ilerinde bile bir sr farkllklar barndryor. En nihayetinde hepsini
urada birletiremez miyiz: Yaam.
Hayatta kalmak. Murat bir ey soracaktnz.
U- Niye ha bire yaamaya alyoruz?
M- Baka bir ey yok nk elimizde.
U- Belki geni kapsaml bir soru ama hzlca sorasm geldi.
E- yle bir amacmz yok, yaamak diye bir amacmz yok.
Hoimar Von Ditfurth, Dinozorlarn Sessiz Gecesi, s.63-65

305

U- Ama bakarsak, gzken tek ama dedii gibi bu gzkyor. Ne olursa


olsun yaamak.
E- Orada potansiyel olarak bizim iimizde o var. Biz yayoruz.
M- imizde yaamak dnda bir ey yok. Olsayd ondan da sz edebilirdik.
Mjdat conatusu hatrlayacaksn. Ne demek conatus?
M- aba.
Latince conatus, Spinozann ok kulland ve sevdii bir terim. Diyor ki,
her olan olmay srdrmeye abalar.
U- Sylediiniz bana ok yakn. Yaam istenci zaten tm varoluun kk
ve temeli, Schopenhauere gre. steme yani. Sonsuzca varolu, sonsuzca yaamak. Hatta bireyin nemi yok, trn nemi var. Birey grmezden gelinebilir, trn sonsuz devam uruna. rnein, insan toplumunda u yadrganr; yal kadn gen erkek evlilii ya da tersi. ok
iman bir kadn, ok zayf bir erkek. Ahlaksal olarak nedense bunun
acayip olduunu dnrz. Hatta baz toplumlar iddetle bu ya fark
vesaireyi knar. Sebebi, ok basit bir biimde, salkl bir ocuk ortaya
koyamayacak olmalardr. Bireylerin birbirini delice istemesinin bir
nemi yoktur. Tre hizmet etmiyorlarsa onlar knanr. Artk etik klfna brnmtr ama kk baka bir eydir. Dil meselesine gelince,
hayvanlarda dil vardr. Fark, onlarn dilinin soyut bir yapsnn olmamas. En nemli ayrm bence bu. Bizdeki dil, bizim soyut dnmemize
yardmc oluyor. Ama kularn tn, kpeklerin havlamasn, yunuslarn tuhaf sesler karmasn, arlarn vzldamasn, bunlarn bir
dil olmadn syleyemeyiz. letiim kuruyorlar, bir takm eyleri anlatyorlar. Bir de tabi l olmadan deerlendirme yapamayz. nsanda
bir insanlk ovenizmi var. Olayn merkezi biziz ve sanki tabiat bizim
evremizde ekilleniyor. Halbuki bir ku olsaydk, bir ku olmann en
mkemmel koullar bizde toplanm olacakt ve insan aparatlarna ihtiyacmz olmayacakt. Bazen insann bu dnyaya antagonist olduunu
dnyorum. Fiziksel olarak ok uyumlu gibiyiz, fakat bir taraftan da
hi uyumlu gibi deiliz. rnein soukta yaayamayz, scakta yaayamayz, i et sindiremeyiz, i karbonhidrat sindiremeyiz, rtnmez306

sek olmaz, ok giyinirsek olmaz. Ama kutup ays yle mi? zerinde
krk var, eksi otuz derecede yaayabiliyor. Baln yiyecei gda, hemen etrafnda.
M- urada bir parantez aaym. Son buzul dneminde buzullama balyor, hayvanlar g ediyorlar. Ondan nceki artlara alm olan kalan
hayvanlar lyor ama insanlar alk olmadklar halde kutuplarda yaama olana buluyorlar. Yani aralarmz farkl bence. nsanla hayvan
aa-yukar tanmlamak yerine, aralarmz ok farkl diyebiliriz.
ok ho bir sohbet yapyorsunuz. Unesco, Eskimolar tamak istedi. Dedi
ki; siz dokuz ay karanlktasnz. On iki ay eksi krk derecede yayorsunuz,
hibir ekipmanlarnz yok, bir iki basit olta, bir iki basit silah. Hibir Eskimo buna yanamad. Buray terk edemem, burada yaamak istiyorum
dedi. Devam edin ben sadece bilgi olarak aktardm.
U- Demek istediim; insan, fiziksel olarak bulunduu koullara hibir
ekilde uymamasna ramen kendini zihinsel gcyle oraya adapte
ediyor. nsann bir habitat yok. Habitat, canlnn doal olarak yaam
evresine sahip olmas anlamna geliyor. Yani balk denizde yaar, kaplan ormanda yaar, ku havada yaar diyelim, insan nerede yaar? Bunun bir cevab yok. Buna benzer bir canl tr daha var, bakteri, virs
gibi eyler. Byle baktmzda
Pardon bir ey syleyeyim, Schelerin fikrini biliyor musunuz? Hani insan
dnyaya ak, hayvan evresine ak, diye bir fikri var.116 Anmsyor musunuz?
U- Evet anmsadm. Doru, zaten bunu sylemeye altm. Bizim dnme farkmz, artk buna derece mi deriz, nitelik mi deriz, kavram retebilen bir sinir sistemimiz var. Yoksa yunustaki beyinle insandaki
beynin, organik yap itibaryla hemen hemen hibir fark yok. ok ya-

116

yleyse bir "tinsel" varlk artk itkiye ve evreye baml deildir, "evrenin balarndan
kurtulmu"tur, ben ona, "dnyaya ak bir varlktr", diyorum: Byle varln artk "dnya"s vardr. Byle bir varlk, bunun tesinde, kendisine en batan itibaren verilmi olan
evresinin kar koyma ve tepki merkezlerini -hayvan da bunlara sahiptir ama kendisinden gemi bir halde kendini bu evre iinde kaybeder- "nesne" haline getirebilir ve - canlya ait itki sisteminin ve ondan nce gelen duyu ilevleri ve duyu organlarnn bu nesne
dnyasnda veya onlarn verilmiliinde meydana getirdikleri snrlamalar olmakszn- bu
nesnelerin nasl olduklarn ilke olarak kendisi kavrayabilir.

307

kn birbiriyle, empanzeyle olduka yakn. Hatta bu sinir sistemi o kadar gerilere gidiyor ki bir jleden ibaret denizanasnda bile bunun temellerini gryoruz. Byle bir yaknlk var dnme anlamnda. Hayvann dnmesi kendi alanna yeterli. O yzden soyut dnme ihtiyac yok gibi.
kinize bir soru soraym. Durum bu ise, on bin yl nceki herhangi bir tikel
hayvanla, bugnk tikel hayvan arasnda bir ayrm yapabilecek miyiz? On
bin yl nceki tikel insan, ok periand. Benim kuamdaki insanlar ok
eyi yapyordu, ok stn baarlara ulatlar. Gkyzne ktlar, gezegenleri buldular. Yaama koullar eskinin kat kat stnde. Bu anlamda ne
diyorsunuz? Tikel hayvan, on bin yl ncekinden bugn farkl m?
M- Ben bir ey syleyebilir miyim?
Tabi. Syleyin diye sordum zaten. Bu nk hocamn z dedii konuyu
bize verecek ya da vermeyecek.
M- lerleme kavrama erevesinde sorulmu bir soru.
Ben ilerlemeden sormuyorum. O terime bal kalmam.
M- On bin yl nce ile imdi arasnda muazzam bir fark var. ok ey baardk, ok ey gelitirdik, her anlamda. Avrupal ilk ilkel kabileyle karlatnda, acmlar onlara. Zavalllar nasl yiyorlar, atallar yok, giysileri yok, hibir eyleri yok, teknolojiden bihaberler, dileri acsa ne yapacaklar, doktorlar yok. Ama yle deil, tam on bin eit bitkinin ilevini biliyorlar, ezbere. Hangi bitkinin zsuyunun hangi hastala iyi
geldiini biliyorlar ve hastalk problemleri yok. Dardan bakld zaman, bunlar karnca srs gibi geberiyorlardr diye dnyorsunuz.
Bizim teknolojimiz var, biz yiyeceklerimizi ok gzel bir ekilde retebiliyoruz. Adamlar drt saat alyorlar ve kesinlikle yaam almadan ayrmamlar. Yaama ve alma ayn. Siz ka saat alyorsunuz
diye sormu birisi, o ne demek demi, alma kavram yok. Yaamn
bir paras almak. Dolaysyla almak bir eziyete dnmemi. u
anki uygarlmza bakn, eziyetin eziyeti bir alma ierisindeyiz. nsan ne yapm? nsan ta buraya kadar getirmi ii. nsann kafas kark.

308

Sevgili Mjdat zel olarak syleyeyim, kendi yaammdan. ocukken bam ard, baya da iddetli arm olmal ki mahallemdeki btn bayanlar topland bamza, kimi anneme diyor ki bunun kulan kesmek lazm,
kan kartalm, kimi kafasn yaralm, kimi bilmem ne diyor. Hibirisinin
bir doktora gtrelim dedii olmad. Ben Atatrkn lmnden alt sene
sonra dodum, yani uygarln ok ok boy att bir dnemde dodum
ama bunu da yaadm. Bir kere kesin olarak onu yadsyorum. Yani ben
insanlar dn geriydi, bugn ilerlediler demiyorum. nk bu ok grece
bir kavram. Ama u var; bu bir gerek, bugn arkadam sen cebine el
atyorsun, bu uygarln erdemi adna sylenmi bir sz deil kesin olarak,
Amerikadaki kardeinle bir saniyede konuuyorsun. Eskiden Amerikadaki kardeinin yanna gitmek iin birka ayn gerekliydi. Ben onu demek istedim. Bunu asla kmsemeyelim.
- Daha tesi de var. Bugn biz insanlar birbirine de baladk. Bu, dnen dnya demek. Bir sinir sistemi kurduk. u an dnya zerinde, belki
fark edilmiyor ama o internet alar, bir sinir sistemi gibi alyorlar.
ki fikir, iki zek, dnyann herhangi bir noktasnda birbiriyle balant
kuruyor. Bu biraz beyne benziyor. Artk dnya, dnen bir yarata
dnm durumda. Onu deerlendirmek lazm. Eer derece farkysa,
burada da muazzam srama yapm durumdayz. Nasl ki matbaann
bulunmas bir srama, elektriin bulunmas bir srama, internetin bulunmas da yle. Gerekten nitelik fark ortaya kyor. Artk dnyann
tamam tmleik zekya dnme yolunda.
Ben unun iin sordum bu soruyu, katlyorum...
U- Bir rnek vermek istiyorum. On birinci yzyl, mam Gazali, bir kitabnda ikyet ediyor. Kendisi o srada Kahire civarlarnda. Endlste
bir kitap km, bu kitap kendisine ay sonra gelmi. Biz diyor, nasl
ilim yapacaz? Endlsteki kitap bize ay sonra gelirse, bizim ilmimiz nasl ilerleyecek.
ok kzyor buna, doru.
U- Endls Kahire aras herhalde drt bin kilometre kadar. Zamann koullaryla ok uzun bir mesafe.
M- Hocam, Kitle ve ktidar yazldktan yirmi sene sonra Trkeye evrildi.
309

U- Gibi. Sonsuz rnek var. Dier taraftan nicelik nitelii son derece rten
ve boan bir ey. Bir eyi saklamann en iyi bana gre onu tam ortaya
koymak. Dn konutuk. Bir kitapya girdiiniz zaman artk on binlerce
kitap gryorsunuz. Bu sizi yle bir ikilemde brakyor; bunlarn hangisine ynelmeliyim. Belki de bunu dnrken skalyorsunuz, ou
zaman skalanyor zaten.
u var; bizim seminerde o trn, kalcln nemi ok ok vurgulanr.
Girmediiniz iin, Herakleitos, Aneksimendros balamndan balayarak,
tikellerle tmeller arasnda, boyut ve dzey arasnda, ok gzel terimlerle
yaklatk. Onu belli bir yere de getirdik. Bir de bizim tartmamzda yle
bir ey var; bizim her nesnemiz pime yolunda. Yani u bitti, aln kullann
yok bizde, o piecek. u tartma srecek. Bu gzel bir tartmadr, bunu
ilerleteceiz.
U- Bu dnce konusunda, hayvanlar, insanlar vesaire... Bence apriori,
aposteriori hikyesinden balamamz gerekiyor. Anln kalplar olarak, siz belki bundan holanmayacaksnz ama
Nereden biliyorsunuz?
U- Kalem izip geiyorsunuz.
M- Bu terimleri hi kullanmad. Belki bir ay getik, daha henz apriori
szcn duymadk. Felsefe kitaplar da tka basa apriori ve aposteriori szcyle dolu.
- Batan.
Batan diyorum tabi, ben Trke olarak kullanyorum. in en kt yan,
benim ona yaklamamam deil, ben yaklarm ama en ok kullananlarn o
terimleri bilmeyii beni delirtiyor. Kant hemen aklmza geliyor. Kanta
senin stat ok da saldrr.
U- Tabi, evet. Onunla balar, onu reddeder.
Onunla balar, onun da amurunu kartr, onu da syleyeyim. Bir kere
Trke terimleri seviyorum. kinci olarak da bu kavramsal yapda ben
apriori bilgi dzenleri gremiyorum. Bundan gcll anlyorsak, amenna. Onu zaten daha ok savunuyorum ama hazr helal, kurunu erittin,
getir kalba dk, kalp orada bekliyor seni, kafada o kalplar var. Yok yle
310

ey. Ben orada, bizim beynimizin fazla mncklanmam olduunu dnyorum. Bilginin son derece zor elde edilebilen, byk aba gerektiren
bir ura olduunu dnyorum.
U- Sizin sylediiniz rafine bir dil. Benim bahsettiim, az nce rneini
verdiiniz ylann doar domaz sinein peinde komas. Ya da kaplumbaann kar kmaz suya doru gitmesi, antilobun aslandan kamas. imdi bu uzay-zaman, sebep-sonu kalplar, insan zeksnn kavraynn bunlarla olutuunu varsayyor Doutan getirdiimiz, apriori yerine, nceden getirdiimiz, nsel diyelim, bu nsel yetiler olmazsa,
zaten dnce ve kavray sz konusu deil. Yani bir mekn algs olmayan bir beyin, byk-kk, iri vesaire, boyutla ilgili zelliklerden
tamamen muaf
imdi arkadalarmz size diyor ki, bu mekn dediin ey, biz Trke uzay
diyoruz, nedir, diyorlar?
U- Atatrk, hangi dili konuuyordu?
Bir gn Falih Rfk Atayla konuurken diyor ki, ben Trke istiyorum.
Falih Rfk Atay da birka Trke nne sunuyor. Evlat, diyor, senin benim
iin demedim, Trk ulusunun geleceini dnyorum. Yani diyor ki biz
naneyi zaten yemiiz. Atatrkn Nutuk diye nl kitabn, dn.
U- Osmanlca bilmezsek anlayamayz.
O zaman sen akla da biz bilelim bakalm.
U- Ama mekn ok ak.
Yok. Baknz, dn konutuk biz. Arapa hayat, Farsa can ama biz karsnda birka tane Trke koyduk. Bal gibi, kr kr. Bu hi lks deildir. Bir
ulusun kendi diline sahip kmas, onu kullanmas, onu diriltmesi, yceltmesi, en doal hakkdr. yle dnyorum. Aksi halde biz, k yapamayz. Benim yam sizden daha fazla. Ben bir kitabn, dede, oul ve torun
tarafndan sadeletirildiini grdm. yle kitaplar okudum. Onu nleyelim diyorum. Her yirmi ylda bir kuak bir dil yaratmasn. Bir ngiliz ap
Shakespeare okuyor. imdi Bkiyi asam ka kelime anlarsn?

311

21.Gn
Dogmatik uyku

Birleiklik, daha daralm, daha az yaygn, daha az srekli bir ilke dirilik,
arkadan duyarlk. Duyarllkta dn bir ksm noktalarda taklmtk. Acaba
duyarl nesneler alannda dnme dediimiz yap dzeni var mdr? Ertan dedi ki, ben bir z ayrm gremiyorum. Mjdat kardeimiz de bir z
ayrm grdn syledi. z ayrmndan sz ettiimizde bir ilkeden sz
etmemiz gerekir. Yani bilinen adyla konutuumuzda, bitkilerden sonra,
diri bileiklerden sonra, duyarlla geerken bir atlama yapmamz gerekir, eer z fark meselesini kabul edecek olursak. Dorudan dnmeye
atlamamz gerekir. Bu ise bizim sistemimize ters. Biz, dirilik, duyarllk,
dnme, isten diye gidebiliyoruz. Doa fazla atlamay sevmiyor. Atlamay seviyor da birinin stnden atlamay sevmiyor. Zaten yaplan deneyler,
gzlemler de bunu byle ortaya koyuyor. Diri nesneler, duyarl nesneler,
uslu ve istenli nesneler. Onun iin ben, hayvan dediimiz yap dzeninde
bir dnme rgtlenmesini gremiyorum. Bir ksm kodlamalar var.
Kendi alanyla ilgili tanmalar var. Onu kabul ediyorum ama bizim bilgi
dediimiz bilgi anlamnda bilgi edindiklerini sylemek ok zor. u ana
kadarki deneyler de bunu doruluyor. Hayvan dediimiz yap dzeninde
yaam koullarna uyma, biraz da kendi bilim alannn syledii gibi igdsel olarak bir uyma var gibi gzkyor. Bu, sylediim gibi felsefede her
konu gibi rahatlkla tartlabilir. Dnme, geen dersimizde grdmz
gibi insana zgr bir yap dzenidir ve insan balatan temel ilkedir. z
fark, derece fark gibi terimler kullandnz dn. Bu z fark dediimiz
bizim, ilkelerin, byk ayrm dediimizin baka addr. Dirilik byk ayrmdr, bir zdr, bir yap dzenin kurucu gesidir. Duyarllk yledir.
teki yap dzeniyle birleip z yaratyor ve ayrm ortaya koyuyor. Onu
ondan ayrmamz salyor. Dedik ki; ayrm, bizim anlksal ve dilsel olarak
yaptmz bir ilemdir. Ontolojik bir temele dayanyorduk, ezbere yapmyorduk.
Dnmeyi grdmz iin, insan bakmndan, burada biraz hzl gemek gerekiyor ama ben en azndan sahibine sayg anlamnda, nl Fregeden sz etmek istiyorum.
U- Gottlob Frege.
Evet. Matematiin lkeleri diye ok nl bir kitab var. Bir derste sylemitik. bekler, kmeler kuramn gelitirmi, mr vermi. O kitaptan bir
tanesini de Russela gndermi. Russel da mektup yazm, stat siz yanl
313

yazmsnz ve iareti de koymu, urada. Frege alp okuyor, tabi saduyulu insanlar bunlar, nyagl insanlar deil. Cevap yazyor, diyor ki, stat
btn mrm yaktn sen, emek boa gitti, dediin doru, yanlmm. Bu
dzeydeki insanlarn bu tutumlar ok gzel. Frege dediimiz kii bu. Tabi
orada yanld baka alanda hibir ey sylemedi anlamna gelmiyor. Felsefeye ok byk katklar olmutur. Bizim bildiimiz dilsel felsefenin balatcsdr. lk temel koyan odur. Fregein ne koyduu bir ksm dnceleri
dile getirmek istiyorum. nk duyum ve dnceyle ok yakndan ilgili.
Dnce nedir? Anlmzdaki nesnelerle ilgili tasarmn teki ad dncedir. Frege diyor ki, bunlarn drt zellii var. Be diyebilirsin, de diyebilirsin, felsefe bu. Ama Frege km, drt zellii var demi.
Birinci zellii, bir d zne herhangi bir anlktaki dnceyi duyumsayamaz. Mjdatn kafasndaki gl dncesini hibirimiz gl diye koklayamayz. Onu diyor Frege. nk diyor, dnce duyumsanamaz. Bunu biraz
daha geniletirsek, anlmzdaki diken dncesi kimseye batmaz. Anlmzdaki engerek ylan dncesi kimseyi sokmaz. Anlmzdaki ate
dncesi sigara yakarken bize hi yardmc olmaz. Duyuma ak deildir.
En yaknnz, ocuunuz, anneniz, babanz, kardeiniz, dii aryor, inim
inim inliyor. Onun arsn, ar dncesini siz duyumsayamazsnz. Kestirimde bulunursunuz. Onun ne durumda olduuyla ilgili bir ksm kestirimlerde bulunursunuz. Dersiniz ki, ac ekiyor, doktora erken yetitirelim. Ama onun ektii ac, ancak oradadr, o dnce oradadr.
kincisi; her dncenin bir sahibi vardr. Biz onun sahibiyiz diyor. Yeil
dncesi, grdm bir ayrlk, orada kurbaalar grdm. Bu benim, iye
olduum, sahip olduum bir dncedir. Onu duyumsayan, dnce haline getiren benim. Benim anlmda, ben onun sahibiyim, baka biri deil.
; hibir dnce taycsz olmaz, diyor. Hani ben onun sahibiyim ama
baka dncelerin de baka sahipleri var. Tamam, nesnel dnya kendinde vardr. Ama dnce, anlksal bir durumdur, diyor. Anlksal bir durum
da ak ki bir anl ve anln znesini gerekli klar. Buradan bir yerlere
gideceim tabi. Bir yerleri deiyorum ben. Frege de demi.
Drt; bunu kiiye zel olarak gryorum, diyor Frege, hepsi birbirine sk
bal ama biraz daha ayrnt vermek gerekiyor. Burada ayrala belirtmek
istiyorum, bizim dillerimizde ar, znt, ac terimleri hep bir orba olur,
314

kartrlr. Ar, fiziksel bir durumdur. Bedensel dzenimizde bir ksm


deiimler olur. Bir bak keser, kafamza bir ta der, ayamz arparz
vesaire. Duyduumuz ardr. Tp bilimi de buna ar der. Bir de znt,
ac vardr. Yine konu terimi olarak sylyorum, ac zntnn eanlamlsdr, arnn deil. Ar yerin kullanlr, uram acd, diye. Acmak anlksal
bir durumdur. znt gibi, duygusal bir konudur. Siz gittiniz di hekiminin koltuuna oturdunuz. Di hekimi aleti ald, diinize dokunmaya balad, bir ar duymaya baladnz. Anlnzdan, dnme evreninizden bir
eyler de geiyor. Diyorsunuz ki, bu dii ok parac bir adam, hi kimseye
acmyor, yoksul falan dinlemiyor, herkesten para alyor, insanlk adna
ok znt verici, diyorsunuz. Bakn, duyduunuz ar baka, znt baka. Bunu bilhassa belirtmek istiyorum, znt bir duygudur, ar fiziksel
bir durumdur.
Duygu olarak znt ya da bir ac duygusu, sonuta zneldir, kiide olur
biter. Buradan bir yere gitmek istiyorum. Frege de oraya gitmi. Her ne hal
ise biz deneyci, gzlemci olarak ok iyi notlar verdiimiz, hatta benimsediimiz John Locke, David Hume, Berkeley gibi ada dnrleri, biliyorsunuz deneycidir bunlar, gzlemcidir. Kta Avrupas filozoflar usudur, klasik leme Descartes, Spinoza, Leibniz. Orada da bir leme vardr onlar
da deneyci olarak bilinir. Burada belki de bir ironi var, Fregein de kar
kt nokta o. Diyor ki; siz dnce diyorsunuz, dnce varsa nesne
vardr, dnce yoksa nesne yoktur. Hatta Berkeley en doruk noktadadr,
bunu sz konusu da etmitik, var olmak alglanmaktr, bizim deyimimizle
duyumsanmaktr, yoksa nesne yoktur diyor. Fregein dedii neydi, bizim
gemite biraz sylemeye altmz? Dncenin bir taycs var, taycsz dnce olmaz. Getirdii bir eletiri bu. Berkeleye yneltmek istiyor ki; tamam dnce diyorsun ama onun taycs ne olacak? Eer taycs varsa, demek ki anlk diye bir ey de var. nk dncenin olabilmesi bir anlk gerektiriyor. Bu anlk da bir tz, zneyi gerektiriyor. Hani
sen var olmak, dncede olmak diyordun ya, demek ki dnceden nce
bir anlk bir zne olmaldr, diyor. Eletiri son derece derin. nce bir taycy, zneyi, anl var sayacaz. Varsaymadan sen o dnceyi havada,
vardr dnemezsin.
Yine Frege mehur sabah yldz-akam yldz diye bir gzleme bavurur.
Nedir bu? Sabahleyin de grdmz parlak bir yldz vardr, onu akam315

leyin de grrz. Eskiden bu akam yldz, bu da sabah yldz diye algladlar senelerce. Ama bir gn dediler ki, bu bizim Vens gezegeni dediimiz
gezegen. Sabahleyin de gzkyor, akamleyin de. ki yldz deil bir yldz
var, bugn bu biliniyor. Tabi bunu bulan Frege deil, ok ok nce biliniyordu bu. Frege ald dedi ki, sabah yldz diyoruz ve ekliyoruz akam yldzdr diyoruz. Bunlarn en azndan sylemi ayr. Anlamlar ayr, biri akamleyin gzkyor, biri sabahleyin gzkyor. Ama diyor, gnderimleri
bir, Vens gezegenine gnderiyor. Demek ki gnderimsiz bir sylem olamaz. Bu filozofa sessizce ynelttii eletiri bu. Sen gnderimsiz bir dnceden sz ediyorsun. Bu anlmzda olmu bitmi, gnderimin nedir,
nereye gnderiyorsun, diyor. Veya bizim Trkeyle sylediimiz imlemin
ne? Bir imin var burada, edinmisin, nereden edinmise o da belli deil
ama gnderimin ne, hangi nesneye gnderiyorsun? Gsterge, bir gnderim gerektirir, diyor. Fregein bu dncesini ok zet olarak sizlere sundum. Frege ile ilgili Trkiyede iki kitap yaynland117, vitrinlerde denk
gelirseniz almakta sknt ekmeyeceiniz bir dnrdr. Matematiki
filozoftur.
U- Berkeleyin aslnda yant var gnderim hususunda. Dier ikisinin yok,
John Locke ve David Humeun. Locke ve Hume dncenin taycs
noktasnda bir yere pek varamazlar ama Berkeley ok gzel varr; var
olmak alglamaktr ve alglanmaktr. Biz alglamadmz vakit nesneler
nerede diye bir sorudan yola kar bilirsiniz.
Umarm bizi yukarlara gtrmezsin.
U- Ben gtrmyorum Berkeley gtryor.
Anladm, ayan yerden kesildi de.
U- Sorusu u: Tamam, bir alglayan olmazsa varlktan sz edemeyiz. Biliyoruz ki ben grmesem de kapal bir kapnn arkasnda ofis eyalar
duruyor. Peki, bunun durduundan nasl emin olabiliyoruz. Ben onu
alglamazken orada varoluundan nasl emin olabiliyoruz? O da diyor,
ite Tanrnn her eyi ayn anda alglamasndan, neet eder.
Yani bizim anlmzda deil ama Tanrnn anlnda.

117

Gottlob Frege, Aritmetiin Temelleri, ev: Blent Gzkan, Yap Kredi Yaynlar

316

U- Dn potansiyel akldan bahsettiniz. Berkeley enteresan bir adam, dnceleri ok radikal, bana gre.
Piskopostur biliyorsun.
U- Evet. Tayc olmakla ilgili Berkeleyin elinde bir Tanr imgesi var,
dierlerinin yok. Locke ve Hume, o konuda belirsizler. Zaman zaman
tanrya kayar ikisi de.
Kayar doru. kisinde de var o dnce, biliyorum. Hatta Humeun Din
zerine kitab da var.
U- David Humeu ok beenirim. ok enteresan fikirleri vardr.
Kant diyor ya beni dogmatik uykumdan uyandran adamdr. David Humeun derinlikli olduunu hep konuuyoruz, kabul ediyoruz. Yalnz u var:
Temellendirme bu olunca biz dnemiyoruz. Biz, insan znelerden sz
ediyoruz. Tanrsal znenin zihninde vard yoktu, bunu konu edemiyoruz.
Bu Berkeleyin kendi snd bir ey, o bizi temellendirmiyor. Biz, senin
bulunmadn oturumlarda yklemleri snflandrdk, ikin yklemlerden
sz ettik. Bunu ok zet olarak, sana aktarmamz anlamnda Seni yklemlerin oluturur. Sen bir bileiksin, dirisin, duyarlsn, dnensin, istenli bir nesnesin. Descartesi eletirdik. Dnyorum diyorsun, sen
olmadan nasl dnyorsun. Frege onu diyor zaten, sen nce bir ol, ondan sonra dnrsn.
U- Akas ben Fregei ok nemsememitim. Derhal edineceim.
Edin. Frege ok derinlikli biri. Zihin bir d dnya deil mi? Alglamak iin
ona ihtiyacn var deil mi? O yoksa neyle alglayacaksn. Burada Berkeley
tosluyor. Demek ki anlmzda var diyebilmek iin anlmzn olmas
gerekiyor. Anlmz ise d dnyann bir paras. Oysa sen onu kantlamaya alyorsun. Bir yandan var sayyorsun hem de kantlamaya alyorsun. Bu felsefede yok. Biz buna gzbaclk deriz. Sen nce bir, anlk, zihin,
dnen zne var diye kantlayacaksn, ortaya koyacaksn, ondan sonra
dneceksin. O sz bize havada geliyor. Onun iin benimsemiyoruz. ki;
Fregein eletirisi Descartese yneliyor, dorudan doruya. Bir tayc
olmadan dnce olamaz. Dnyorum diyorsun, ondan sonra dnene
geiyorsun, geemezsin diyor. nce dneni ortaya koy. nk dnme

317

edimi ve dnce rn, bir dnen yoksa yoktur. Bunu tartlacak hibir yan yok.
Bunu epistemolojik blmdeki boluumuza eklemi olalm. Yalnz dnk
tarttmz konuda yle bir ey olabilir mi, diye merak ettim, ediyorum.
Acaba, evrenin yasalar da var, onu da greceiz, evrenin yasalarnda karmza kacak olan bir konu olabilir mi? Her bir nesne alan bir ilke ile
ortaya kyor. Ben biliyorum, insana getiimizde karmza iki nesne
kacak ve bizim Mjdat karma dikilecek. Evet insan iki ilke ile oluuyor,
nasl oluyor, diyecek. Anorganik doa, birleikler, tek ilke. Otlar, aalar,
ikinci ilke ekleniyor, diriler de ekleniyor birleiklie. Hayvan alanna geiyoruz duyum ekleniyor. Ama insana geince iki ilke, dnebilirlik ve
istenlilik, yani us ve isten, yeti olarak konutuumuzda. Aklndan geiyor deil mi, bu iki ilke neden var, diye. Bu byle arkadalar. Bilen insanla
eleyen insan ok ayr insanlardr. Bunu etikte greceiz. Acunumuz bilenlerle dolu, tka basa, herkes biliyor ama isteyen yok. stek deil, isten
gsteren yok.
Dn belki unuttuk, hayvanlar istek duyar. Hayvanlar semez. Acknca
yiyecek arar, susar suyu arar. O gereksinim istektir, plak anlattmz,
bizim de sk sk duyduumuz. Karnmz ackrsa, yemek yememiz bir istein yerine getirilmesidir. Orada istence gerek yok. Ama isten, yeme ilemini gerekletirirken, edimin seiminde gerekli. Yoksa bir ekmee, aa
ynelirken deil, edinirken. Sana diyor ki acktnsa yemek ye ama lokantann camn krarak ye, demiyor. alm olursun. Acaba diyorum, hayvan
lemine getiimizde, dn hocamn da syledii, onu ben dnmemitim,
baz kodlamalar var m, hayvanda bu ikileme balyor mu? nsanda srtr
halde greceimiz ikileme, hayvanda bir gcllk olarak karmza kyor
mu? Yava yava beliriyor mu? nk hayvanlar da bir kenara atamyoruz. Gerekten evreni iyi tanyorlar. Ona bir balang m, diye merak ediyorum.
- Ben yle olduunu dnyorum akas. Bir arkadan kpei var,
teki arkadata da kediler var. Arkada ona gidince kedileri seviyor,
eve dndnde kpek bunu kokluyor, o kedi kokusunu alyor ve patisini vuruyor. Bozuk atyor, kskanyor, bir rahatszlk duyuyor. Demek ki burada ufak tefek var, onu hissettiren.

318

Geen gn bir bakc ocuu dvyordu, televizyon gsteriyor. Kedi bakcnn stne atlyor. Mdahale ediyor yani.
- lgin rnekler var tabi. Baka bir arkadamn Pitbullu vard. Hayvan
eitimine gnderdi. Geldikten sonra bir alkanlk edinmiti. Arkada
bardnda, sert ktnda, arka ayan kaldrp tekletmeye balard.
Hibir problemi yok ama.
U- artl refleks olmu.
- Belki de. Ben merak ediyorum, o numaray yapmay rendi mi acaba?
renme ihtimali var gibime geliyor.
U- reniyorlar. Fakat onlardaki dnce, somut dnce, soyut dnceye gemiyorlar.
- Buna dair de rnek var.
U- pular da yok deil, var. Mesela aylar suyun banda balk avlyorlar
ya, sadece karnn sryor, geri kalann atyor. Hlbuki kocaman balk,
onu yiyip karnn doyurabilir, bir tr keyif yapyor gibi. ok daha farkl
rnekler var.
- empanzeler say saymasn renebiliyor. nlerine bilgisayar koyuyorlar. Ondan dokuza, dokuzdan ona sralayabiliyor. Bu tam bir soyutlama gibi grnyor.
Kargalar cevizi krmz yanarken atyor bekliyor, biraz sonra yeil yanp
arabalar cevizi kracak toplayacaklar.
U- Bir filozofun bir laf var, beni ok gldrr. smini hatrlamyorum,
ada dnrlerden biri szde. Der ki; maymunun biri yukardaki
muzu almak iin bir kam kullanarak onu drtkleyebilir. Sonra drr ve drd vakit de derhal yer. Fakat burada aklla ilgili hibir
ey yoktur, apak ortadadr ki bu itahn zaferidir. Ne yapmas gerekiyor, tabi drdkten sonra muzu yiyecek.
tahn bir tek maymunda olduunu ortaya koymas gerekir ki hayvanlarn hepsinde var.
U- Bir krek bahe topra aldmzda iinde milyonlarca mikroorganizma buluruz. ok kk, nematod denen solucan benzeri eyler vardr.
319

Bunlarn damak zevkleri var. nlerine marul yapra, kereviz yapra,


maydanoz yapra koyuyorsunuz, kerevizi tercih ediyorlar. Hepsiyle
beslenebilir.
Tabi bu dnceyi biraz ilemek gerekiyor. Batllar pek fazla yapmamlar. Uexkll anlamnda sylyorum, byk bir hayvanbilimciydi. Dost
alan, dman alan, reme alan diyor ama felsefe olarak bolukta brakyor. Bir nesne bir ksm eyleri biliyorsa bilme yetisi olmadan onu nasl
bilecek. Uexklle bizim sorabileceimiz soru budur. Bir hayvann dost
alanndaki, dman alanndaki saysz nesneleri ki sayszdr. Bir etobur
iin ne kadar eti yenen nesne varsa bu dost alandr. Yine o hayvann binlerce dman vardr ormanda bunlarn her birini tanyor olmas gerekir.
Tanyor olabilmesi iin de o nesneleri tanmas gerekir. Uexkll adna
sylyorum, alan var, baka alan yok demek, onu bilgi yetisinden
yoksun etmiyor. O alanlar bildiine gre bir bilgi yetisi var demektir.
nk bildiinden sz ediyoruz.
- unu da ekleyelim, ok daha nemli. aret dilini reniyorlar kimi
primatlar.
M- Burada yle bir ayrm koyabilir miyiz? Hayvanlar bilebilir ama bildiklerini bilemezler.
O tabi, kesin. Hayvan alannn, hatta bitki alannn bile o kadar hzl geilmemesi gerektiini dnyorum. Bunlar bizim insanmz, evremizdekiler basite alyorlar, basite alnacak konular deiller.
U- Serol Teberi bilirsiniz herhalde, Sibernetik isimli bir kitab vardr.
Orada bu bilin dzeyini ok daha yaym. rneklerinden biri, buzdolab. Buzdolabnn i ss, drt derece ile yedi derece arasnda deiiyor. Fakat belli bir anda ka derecede olacan nceden kestiremiyoruz. Bu, buzdolabnn bilincidir, diyor. Ka derecede olacana kendisi
karar verir gibi bir yaklam var.
Murat karde bunu bizim arkadalarla da konutuk. Bir saati kuruyorsunuz, alrken de satc size sylemi olabilir. Diyor ki; bu saati kurdunuz
mu, krk iki saat alr diyor. Siz kurdunuz, koydunuz, bir arkadanza
diyorsunuz bu saat krk iki saat alacan biliyor. Diri olmayan nesneler,

320

tasarmn kendi koyamaz, birileri koymak zorunda. Orada buzdolab bilemez. Birileri onu kilitlemitir.
U- Tabi, buna formel bir bilin diyemeyiz ama durumun deitiini de
ortaya koyuyor.
O tamadr. Yani insanbiimcilik dediimiz, dirilii btn evrene tamlar Grekler. Thales diyor ki, her ey tanrlarla dolu.
- evremize srekli akl yklyoruz. Akll buzdolab, akll frn Onun
tesinde, yava yava programlamaya da baladk. Pek ok endstriyel
alanda kullanlan gelikin bir sistem var; bulank mantk. Olgular rastlantsal olarak da deerlendirmeye balam. nemli bir gelime. Biz
akl ykledike sanrm eya iyice akllanacak.
U- Bu sene epistemoloji zerine sohbetler ediyorsunuz. unu sormak
istiyorum; elimizde hala en net bilgi tanm Platonunki gibi gzkyor
deil mi?
Yok, Platonda deiliz. Platonu konu ettik elbette. Platonun her kitabnda
bilgi ile ilgili eitli paralar var. Theaitetos adl (Theaitetos bir matematikidir), Kratylos adl (Kratylos, Herakleitosun hayrandr), teki kitaplarnda Parmenides dhil, Phedon (Phaidon) Anamnesis, anmsama, zet
olarak sylersek biz ruh terimini ne de karyz ruh diye bir yetimiz
varm, o idealar evreniyle komu imi, oradan idealar tanyormu. Bu
tikeller evrenine indiimizde her bir insanda o ruh olduu iin o anmsyormu, idealar evrenindeki ilk tandklarn. Bilgi demek anmsama demektir. Hatta Phedon diyalounda yle bir sz de var Platonun; dnme ruhun kendi kendisiyle konumasdr. Biz buna karyz nesnesiz
dnemezsin. Biz Platonu biliyoruz ama katlmadmz ok ksm var.
U- Nesnesiz dnrz bence.
Dn bakalm.
U- Soyut dnce, matematik.
Yok. Bu Nicolai Hartmannn real varlk alan, ideal varlk alan dedii bir
ayrmdan yola kalm. Diyor ki, tm dnyadaki gzlemlediimiz, uzayl ve
zamanl nesneler real varlk alandr. Aa, ta, kaya, insan Bir de, ilikiler alan var, mantksal ilikiler, matematiksel ilikiler. Burada nesneler
321

soyuttur, diyor. gen dediiniz zaman aklnza bin tane gen gelebilir.
Sayn hocam fizik retmeni, derse girse dese ki arkadalar siz zaten geni biliyorsunuz, drtgeni biliyorsunuz, anmsama kuramna gre benim
ne gereim var, ben kaym da gideyim, derse ne olur? Mdr kutlar m?
Bizim felsefemizde varsaymlar yok. Oturacaksn, kantlayacaksn ya da
dorulayacaktr. Eer Popperci isen yanllayacaksn. Yoksa biz ona bilgi
demeyiz, diyemeyiz. Diyeceimizi birilerinin ortaya koymas gerekir. Nesnesiz dnemezsin, bu matematik de olsa ocuk deneysel, gzlemsel
dnyasndan rakamlar bilecek. retmenler aylarca ocuklara kerrat
cetvelini retir, rakamlar retir, biimleri retir. Bizim o olgusuz diye
dndmz alanda bile birok veri, bize retilmeden o ilemleri yapamyoruz.
U- Ada filozoflar gibi konutunuz, John Locke gibi. Tabula rasadan bahsediyorsunuz.
Tabi, renmemiz gerekiyor. Aksi halde, girdik snfa, dediim gibi ok
soyut da olsa, siz her eyi biliyorsunuz, hadi eyvallah. Yok yle bir ey.
Onu atlamak istemiyorum, mantk yasalar dnce yasalar deildir, dnme yasalardr. Nasl dneceimiz retir bize. Bir nesne ile yklemlerinin tannmas ileminden ok farkldr. Aldn bir nesneyi, ta, arl
var, bu bir gzlemdir, deneydir. Sert, iine ilenemezliinden anlyorsun.
zgl arl u, rengi u, kokusu u. Bu, bizim bildiimiz bilgi edinmenin
deneysel yoludur. Bir de dnmenin yasalar var. O mantk yasalar dediimiz eydir. Dnme edimi srasnda diyor ki sana mantk, beni saygyla
nne koy, bana uy. Demek istiyor ki; ta diye belirlediin nesneye on
dakika sonra, durum deitike aa deme, dedirtmem sana. Zrvalatmam
sana, diyor. Ta demisen ta, tatr.
U- Durum deiti, fizikiler bunu deitirdi. Tek yarkta giriim olay.
E- ki olaslk var, ya Adr ya A deildir. Mantn nc yasas.
U- Bence felsefenin ne kadar gerekli olduuna dair gzel bir rnek.
E- Burada ikisi de olabilir durumu var.
Ben size somut bir rnek vereyim, onun zerinden alalm. Yamur ya
yaacak ya yamayacak. Bunun klasik rnei budur.

322

E- Klasik dnyada sylediiniz geerli ama kuantum durumunda bunu


manta nasl uyarlayacaz bilmiyorum. Bir ey artk hem A, hem de A
deildir, olabiliyor. Daha dorusu onu hayatmza sokabiliyor.
Bunu biraz rneklesek.
U- Deneyi anlatmalyz118. Fakat bu mantn temel yasalarn yok sayyoruz anlamnda deil. Bununla ilgili bir kitap var, ismi Fizik ve Felsefe119.
Heisenberg, mthi bir fiziki, hepimiz biliyoruz tanyoruz. Bu deneyler zerine felsefi karmlar yapyor. Fakat felsefeden o kadar bihaber
ki yapt yorumlar ocuka. Tm bilimlerde byle bir bilgi snrna
geldii vakit o iin erbaplar, doal olarak bunun felsefesini yapmalar
beklenir ve gerekir. Ama felsefeyi o vakte kadar darda tutup ihtiyacnz olduunda kendi verilerinizi yorumlamaya kalknca ortaya ok
garip bir durum kyor. Felsefenin ne kadar gerekli olduuna dair bir
rnek olarak dnmmdr ben. A, ya Adr ya A deildir hususu, u
an kuantum fiziindeki bir deneyde
Oraya gitmene gerek yok. Biz grdk, bir Herakleitosumuz var bizim. O
bunu daha gzel sylyor bana sorarsanz. A, diye bir ey yok diyor. A, A
da dese A, A olmayan da olabilir, bu bir sretir diyor. Yani hem Adr hem
A olmayandr. Onu Herakleitos ok daha felsefi bir dille anlatmtr, buna
bir ey demiyoruz. Biz iletiim dnyasnda, bir nesnel dnyada yayoruz.
Nesneleri tanmak, birbirimize aktarmak gerekiyor. Onu tartyoruz, sayg da duyuyoruz amenna da nmzdeki am aac da elli yz sene yayor karmzda. Diyoruz ki, bu am aac.
E- Schrdinger Kedisi olay var. O kutunun iinde kedi l mdr, deil
midir? Ya ldr ya deildir? kisi birden, hem ldr hem diridir. Kuantum fizii artk bunu ortaya getiriyor. Gzlem yapmadan bir eyi be118

Young deneyi olarak da bilinen ift-yark deneyi, madde ve enerjinin ayn anda dalga ve
parack zellikleri sergileyebileceini gsterir. Deneyin basit versiyonunda lazer n gibi koherent (e fazl) bir k kayna, iki paralel yark alm ince bir levhay aydnlatr,
ve yarktan geen k levhann arkasndaki bir ekranda gzlemlenir. In dalga doas
k dalgalarnn iki yarktan da geerek giriim yapmasn, ve ekranda aydnlk ile karanlk bantlar oluturmasn salar, ki bu sonu k tamamen parackl yapda olsa beklenemez. Fakat, paracklardan veya fotonlardan oluuyormu gibi, ekranda her zaman n sourulduu grlr. Bu durum dalga-parack ikilii olarak bilinen prensibi ortaya
koyar. (viki)

119

Werner Heisenberg / Ylmaz ner, Fizik ve Felsefe, Belge Yaynlar

323

lirleyemezsin. Gzlem yaptnz an, sadece bir olasl, bir seenei


gzlemliyorsunuz. Gzlem yapmadnz srece fiziksel gereklik milyonlarca olasl barndryor. Bir parack nerededir? Her yerde olabilir. Gzlem yaptnz zaman sadece bir yerdedir. kili durumlarda, o
ift yark deneyinde bu daha net oluyor. Parack dalga m, ya oradan
gemitir, ya oradan gemitir. Gzlem yapmadmz srece, yarklarn arkasnda oluan desen yle bir desen ki bunu ya buradan ya buradan gemitir diye aklayamyoruz. kisinden birden gemitir eklinde aklyoruz. Tek parack sanki bir dalgaym gibi davranyor.
Ben ona sayg duyarm. O Hegelin ki Hegelin deildir o diyalektik. Diyalektik, dorudan doruya Herakleitosundur.
U- Schopenhauer der ki, Hegel iin; tarih bir daha sradan bir kyly bir
dahi gibi gsterecekse, bunu Hegel gibi birahaneci suratl bir Almandan yapmasn.
Ben de ayn grteyim. ok grlt yapyor. Bir felsefeci deil arkadamz. Bir ksm saptamalar var, ona sayg duyarm. Heidegger, Herakleitosu bir profesrle diyalog eklinde kitaplatrmlar, tek doru cmle
yok. Yazklar olsun.

324

22.Gn
sten - Ynelme

sten, evrenimizin en daralm, en son ilkesi. Biliyorsunuz ilkeler, ikin


dzenimizin kanlmaz eleri. teki yaplarda biz, ift ilke grmedik.
Ama insan yapsnda bir us ilkesi, dnebilirlik ve isten ilkesi gryoruz.
Bu ikilem nereden kaynaklanyor, nasl olabiliyor, bunu nasl yorumlayacaz? Bunun stnde duracaz, ncelikle isten nedir? Niyet nedir? ok
duyarsnz bunu, o ok iyi niyetli; iyi niyetlerle yola ktk; kt niyetli; senin
kt niyetli olduun belliydi. Gnbirlik konumada bu iyi niyet, kt niyet
ok konuulur. Bir, bunun Trkesini arayacaz. ki, ne anlama geldiini
arayacaz. , iyi niyet kt niyet daha z olarak niyet ile eylem arasndaki banty inceleyeceiz. ok nemlidir. Denebilir ki etiin omurgas orada kilitleniyor. Btn dinler buna ok arlk vermilerdir. Eski
Ahitte var, Yeni Ahitte var, Kuranda var, bir biimde hepsi buna bavurmu.
El-Ezher niversitesinin bir Berber Kaps vardr, ne anlama geliyor bilmiyorum120. O kapnn stndeki kitabede yle bir anlatm var: Ameller
niyetlere gredir. Herkese niyet ettii ey vardr. Eylemleriniz niyetlerinize
baklarak deer biilir. Sizin dlleriniz niyetlerinize gre verilecektir. Bu
bir hadis, bunu gklere kartrlar. Grdnz gibi olduka sade, yaln,
anlam ak, sylemesi de ok basit. Yani nemli olan niyettir, diyor. Eylem
ikincildir, niyetiniz iyiyse gerisi nemli deil. Tabi biz etiimizde, kesin
olarak yle dnmyoruz. Niyeti zmlerken greceiz.
stenci zmleyeceiz, niyeti zmleyeceiz, eylemi zmleyeceiz.
Eylem olmadan erdem zerine konuamayz. O isel dnya, vicdanm,
benim iim, benim niyetim falan bunlar mavaldr. Eylem olmadan biz, etik
zerine, ahlak felsefesi zerine, erdem zerine konuamayz. ncelikle
sormamz gereken udur: Eylem nedir? Eylemlerin insansal yaamdaki
deikelerine bakacaz. Erdem alan var, su ve ceza alan var, ilemler
alan var, geimlik alanlar var. Bunun erdemle ne ilgisi var, ona bakacaz.
Ama kategorisi iin iine girecek. Dn de bir para syledik, insan alanmz, yapay alan, bir dnya kurmuuz orada yayoruz, hayvanlarn byle
bir dnyas yok. Biz grmesek de yapay alan bizi epeevre sarm. Hatta

120

Bab al-Muzayinn. nternet sitesindeki bilgiye gvenecek olursak, kapya bu ismin verilmesinin sebebi, giriinde rencilerin balarnn tra edilmesi.
So named because students would have their heads shaved outside of the gate.

326

doadan fazla sarm. Doay tanyoruz. Soluk alyoruz, gne douyor,


deniz, rzgr var, biliyoruz. Ama insan alannda biz, ok skntlyz. Acunumuz bildiimiz ve bilmediimiz yasaklarla, kurallarla dolu, stelik kuralszlklarla da dolu. Birileri kp ben byle emrettim diyebiliyor; gel
bakalm arkada, uyaydn, yasak. Byle bir alan. Birileri gelip bir gn diyebiliyor ki, hadi arkada, seni baka yere gnderiyoruz. Ne suum var, ne
yaptm ben, evim, bahem, tarlam var burada. Tarlan bakasna verdik,
evini de. Bizim yaam alanmz byle etrefil bir alan, bunu zmek gerekiyor. Bu etik alan, ok karmak bir alan, zerinde durulmas gereken
ok ey var. Sokaktakilerin, ben yle dnyorum, sen benim niyetime
bak, gerisi nemli deildir, yle deil arkadam.
sten nedir? sten, ok yaln bir ekilde, bir seme yetisidir, bir yetinin
addr. Us gibi, anlk gibi, kesin olarak bir yetinin addr. Hani derler ki
zgr isten, bu totolojidir. Dnen us der gibi, dnmeyen us olmazsa.
- Biz Mjdatla oraya varmtk geen sene. zgr isten demenin bir
anlam olmadna
Evet. sten zgrlk yetisidir, zgrlk bir kiptir. Grdk kiplerin ne
olduunu, kipler bizim dmzdadr. Bu da eylem alannn bir kipi, dmzdadr. Biz zgrln ierisindeyiz, zgrlk bizim iimizde deil. Biz
hep o kipin ierisindeyiz, o nedenle de zgrz. Kle de zgrdr. Hani
Spinozann Mjdat sevinsin diye sylemiyorum, yle olduu iin sylyorum zorunluluk ve zorlanm ayrm vardr. genin i al olmas
zorunluluktur ama kle, klelie zorlanmtr. Birileri ona sen klesin diye
dayatmlardr. O kle olarak dayatlmlk ierisinde de olsa yine de zgrdr, onu da bilin. nk o zgrln kullanabilir, efendisi uyurken
efendisinin kafasna bir ta geirebilir veya kaabilir. Yani klenin bile
dndmz zaman sayamayacamz kadar ok seenekleri vardr.
Ama Hegelin dedii gibi o, bir biimde onu semitir. Niye semitir? Dikkat edin, zgr olduu iin semitir. zgr olmasayd klelii bile seemezdi. Klelik bana gelmi gibi, bir urama gibi, klelie uram gibi
gzkse bile semitir. unu aka syleyebiliriz; kle, ben kleyim ne
yapaym dedii zaman bile, yan cebime koyun demek istiyordur. O, zgr
yaamay yk bulmutur. zgrlk bir yktr arkadalar. Ykmllk
diyeceiz Trke, Arapasyla klfettir, hep bizi skmtr zgr olmak,
seiyor olmak. Hemen, babama soraym, falana soraym, danacam bu327

nu Alamyor o yk stne, birilerine sorma gerei duyuyor. Seimlerin


bir ksm aababalarn gdmne girmesinin temel psikolojik nedeni budur. Bu bir ontolojik yapdr, bunu biliyorlar. Varp birilerine soruyorlar,
ben kime oy vereyim diye.
altm bir blgede byle bir aayla syleide bulunurken, bu aa evresinde kendisine bal olan obalarn beylerini birilerine satmt. Dedim,
nasl gveniyorsun bunlarn sylediin yerlere kullanacaklarn. Dedi;
bunlar, Neptn yldzna bile gitseler, orada bile benim dediimi yapmak
zorundalar, baka seenekleri yoktur. Syledii reylerin hepsi kt gerekten. Yani klelik, ba emilik, ne kadar bizim saduyu dediimiz kaba
gzlemimize aykr olursa olsun, ok hoa gider. Grc usul evlenme
vardr, genler baylr. Anasnn, babasnn, teyzesinin, halasnn gidip
kendi adna kz aramasndan mutlu olur. Aklnn kesinden bile o kzn
boyu posu nedir, huyu suyu nedir, yz nasldr bakmak gelmez. Birileri
ona bakyor mu, tamam. Bu gencin grld kadaryla hi kimseye de
ekonomik bants yoktur. Gen, en ok reten o. Yani diyemez ki ben
bakaym, greyim ederim, houna gider nk. Birileri onun yerine seiyor, ykten kurtaryor. Affedersiniz eek bile semerden bu kadar cokuyla
kurtulmaya almamtr. O zgrlk yknden kurtulmaya almak,
insanlarn doasnda vardr. Yine bu yle olmasa, semen dediklerimiz
nasl retilecekti? Hi birisinin seimle, semekle ilgisi yoktur. Birileri
diyor, git u kdn altna bir mhr bas da paay syr, bitti. Adam diyor,
be sene sanda gitmeyeceim, tamam.
Demek ki isten, bir seme yetisidir ve zgrlk bir kiptir. Kara ktasndaki Avrupallar toplad, gemilere bindirdi, Amerikada pazarlarda Afrikal
insanlar yzlerce yl sevk etti, aktard ve satt. lenleri denize attlar yolda, ok adam ld. Bunun aratrmas henz yaplm deildir, ok insan
katledildi. Yalnz u var, gemilerden kap, atlayp denize intihar etme
vakas hemen hemen hi olmad. Ben kle olarak yakalandm, satldm,
Amerikaya gidip ikinci bir sata urayacam, o kayg olmamtr, kuzu
kuzu gitmilerdir.
Bir adm daha atalm. O da insan soyumuzun ok ac bir yksdr. zgrlk getirenler ok sevilmemilerdir. zgrlk getirenlerden tiksinilmitir,
nefret edilmitir. nsanolunu binlerce yllk prangalardan kurtaranlar, hi
de iyi anlmamtr. Bugn biz de yayoruz bunu.
328

M- Bununla ilgili Lars von Trier bir filmi var. ok da enteresan bir filmdir121. Tiyatro sahnesinde, sinema filmi ekti. Dekor neredeyse hi yok.
Tebeirle alanlar izilmi. Duvarlar, kaplar yok. Bir mafya babasnn
kz var. Bir kasabaya rastlyorlar, kasabada kleler var. Bu kz acl
bir kz. Ben bunlar klelikten kurtaracam, diyor ve onlar klelikten
kurtarmaya gayret ediyor. Hibiri o kadn sevmiyor, tek sulu o kadn
gryorlar. Sen bize ne yaptn? Her eyi biliyorduk, nasl yaamamz
gerektiini, nasl davranmamz gerektiini. Hayat yordammz belliydi,
her eyimiz belliydi. imdi her ey belirsiz, imdi her eyi biz semek
zorundayz.
Hi bilmiyorum ben bunu ama resmi gzel izmi. Ben buna iddetle katlyorum nk gerekten zgrlk, isten bir yk. O yeti beynimizde sanki
bir ur gibi duruyor. nsanlar, eer ellerinde olsayd tmrlerinden nce o
isten denen blm sktrmeye alrlard, rahatlamak iin. Bunu bilelim arkadalar.
M- Tabi burada sorun asl u: nsan zgrlk yetisine sahip bir zne olarak nasl oluyor da klelii seebiliyor?
Sorun o, onu greceiz. Ucundan da dokunduk. Birileri benim yerime e
seiyor, birileri benim yerime ynetim seiyor, birileri benim yerime yaam biimi seiyor, rahatlyor.
- Kolay nk. Hibir sorumluluk yok.
M- Kolay szc burada yine karmza kt. Demitim ya daha nce
kiiolu kolay olan seer. Ursula Le Guin diye bir bilimkurgu yazar
var. Onun zgrlk tanm ok houma gitmiti. Sizin tanmza ok
benziyor. zgrlk, yoku yukar tanan bir yktr, diyor122. Bir u-

121

lk film Dogville. Bu filmde kasabaya gelen yabancnn kleletirilmesi ileniyor. kinci


film Manderlay. Bunda ise klelerin arasna bir yabanc giriyor.

122

Freedom is a heavy load, a great and strange burden for the spirit to undertake. It is not
easy. It is not a gift given, but a choice made, and the choice may be a hard one. The road
goes upward towards the light; but the laden traveler may never reach the end of it.
zgrlk ar bir yktr, ruhun yklenmesi gereken byk ve garip bir sorumluluk.
Kolay deildir. Verilen bir armaan deil, yaplan bir seimdir; bu seim de zor bir seim
olabilir. Yol, yukarya, a doru kar; ama ykl yolcu oraya hibir zaman yaramayabilir.
Ursula K. Legun, Atuan Mezarlar, ev: idem Erkal pek, Metis Yay.

329

valda tarsn, sonra yokuu karsn, brakrsn. Ferahlama duygusu


ama nce onu tayacaksn, ta yokuun tepesine.
Aynen yle. Hepimiz dnyoruz, en azndan biz dnyoruz u anda.
Kadn denen bir zne var. Bu bizim gemiimiz, tarihimiz bakmndan,
binlerce sene belli bir kilidin altna sokulmu, zne saylmam. Mustafa
Kemal diye bir kahraman gelmi, sen tank olmak bir yere, savc, yarg,
avukat, kaymakam, pilot, doktor, devlet bakan olursun. Bugn erkein
yapt her eyi kadna yapmay emretmitir. Mustafa Kemalin zamanndan kalma, ok nl, destanlam, sylencelere girmi pilot kadnlarmz
var. Atatrkn kendi yannda yetitirdii insanlar var. Eee binmeye
cesaret edemeyen kadn, uaa oturtmu. Ama o kadn bunu bugn tekmeliyor. Demek ki znelik ar gelmi kadna. Bugn dinsel akmlara krk tayan kadnlardr. stediiniz kadar yadsyn, kadnlar bu deirmene
su tayorlar. Diyorsun, sen niversiteyi bitirmisin, hukuku bitirmisin,
mhendis olmusun hala oradasn. Ona bile ar gelmi Mustafa Kemalin
getirdii. Bu ok korkun! Hani zgrlk diyorduk ya, demi ki; sen iki
metrekarelik odalarda oturmaya tutuklu deilsin, k darya. O Platonun
maarasna doru sr sr giden kadnlar siz grmyor musunuz?
M- Burada yle bir belirsizlik yok mu? Kadnlar diyoruz, kadnlar dediimiz an bir soyutlama yapyoruz. O soyutlamadan da bir yere varamyoruz. nk kadnlar dediimiz zaman artk bir kadndan sz etmiyoruz. Bir kadndan sz edebilseydik eer, eylemlerinden dolay o kadnla ilgili ok olgusal ve gerek konuabilirdik. Ama kadnlar dediimiz
zaman artk baka bir eyi daha devreye sokmamz gerekiyor. O da
toplumsal yasalar. Tarih, din, gelenek, hukuk, hepsinin toplam. Baz
toplumsal kriterler ortaya koymadan kadnlar diyemeyeceimiz kansndaym. Yoksa kadn yle, erkekler byle, gndelik hayatta en ok
kullanlan kalplam konumalar.
Yani siz dkn yklemlerimizi karmza alalm diyorsunuz, bantlar,
balamlar elimize alalm, amenna. Brakn bir kadn, bir aac, ta, bal
bile o dediiniz koullardan soyutlayarak dnemeyiz. Zaten ben de oradan geldiim iin byle sylyorum. Sizin sylediinizi somutlatrmak
istediimizde, Osmanl koullarn dnrz. Dinsel yap baskn, Padiah
her eye egemen, herkes kul, ataerkil bir aile, dinsel bir aile yle bir
yapda kadn anlyorum. Ama ben o balamdan sz ediyorum. Mustafa
330

Kemal diyorum, devrim yapm, dnyay ayann altna getirmi, niversitelerin kapsna arkasna kadar am, gel kzm demi. Ben o bantlardan gidiyorum.
M- Be bin yllk klelikten sonra yz yllk bir tecrbeyle ok yol kat ettiler.
Ben etmediler demiyorum. Edemediklerinden sz ediyorum.
- Hazra kondular ama.
Evet hazra kondular, onun iin kymetini bilmediler. Bu kadnlar Atatrkten yz yl getikten sonra bu yolda olmamallar. Kabul etmiyorum,
mazur gremem. Bu insann temel klelii ile ilgili, sylediimiz, ontolojik
yapyla ilgili bir tutumdur. Yoksa evre koullar diyorsun, dnebiliyor
musun, biz orada kzlarn omzuna bir torba takarlard, gnderirlerdi hocaya. Git hoca, gel hoca. Bir gn kz gelirdi ki evde birileri var. Dnr geldiler kzm, seni verdik, bitti. Kz bu konumda m imdi? Getirilen olanaklar
ktye kullandlar, ben yle dnyorum.
- nlerinde bir alternatif var. ocuk yata bahsetmiyorum, o tornadan
geecekler ama yine de bir seme anslar var.
M- Elbette olacaktr ama siz tornann gcn o kadar yadsdnz ki
- Tornann gcn yadsmyorum. stenci ortadan kaldrrsan zaten ona
bir ey diyemeyiz.
M- Zorluun lsn ortaya koymak iin sylyorum.
- Kaldrrsak diyorum, o bizim nesnemiz olmayacak, o baka bir tre
girecek.
M- stenci dnrken, bu iki yapy birlikte dnmek zorundayz.
Ben dnmeyelim demiyorum, dikkat buyurun. Bu olmasayd bile insan
soyu yine de bir biimde ontolojik eilimi ktye doru. yi, zorluyor onu,
houna gitmiyor. nk iyinin bedeli var, iyi olmann bir bedeli var. Erdemde greceiz, oraya girdik zaten. Bedelsiz olsayd, herkes erdemli
olurdu.
M- Ktnn de bedeli var hocam. Sadece iyinin bedeli var deil.

331

Ktnn epey de dl var, onu da syleyeyim. yiye dl yok.


- nsan kendi seerse, sonularndan sorumlu tutabilecei tek bir insan
olabiliyor, kendisi. Mutsuzsa kendi seiminin sonucu. Yaptndan dolay sakatlanr, yaralanr, a kalr, susuz kalr vesaire, yine kendisini sorumlu tutar. zgr olmayan bunu yapmyor. Diyor ki, onlar yznden,
senin yznden, teki yznden. Hep bunu sylyor, kendisine hibir
sorumluluk kalmyor. Seimler ona ait deil nk. zgr insan, yaptklarndan dolay sorumluluun byk bir ksmn kendinde bulmak
durumunda kalyor. Arada byle bir fark var, iyi veya kt.
yle bir konu var, o beni skntya sokuyor. Bu szn ettiklerimiz, gel
seni bu iin tam uyguland lkeye gtrelim, her koulun yerine gelecek
ama o rejimin yapt gibi yaayacaksn, gelmezler. Gel seni Osmanlya
gtrelim desek, gelmezler. Ben bir meslek olarak sylyorum, deney
olsun diye binlerce soru sormuumdur. Gel u sizin kaltnz, mirasnz
slam hukukuna gre zelim demiimdir, hi kimse yanamamtr.
M- Burada da devreye, yine etii konuurken tanmlamamz gereken kiisel kar devreye girmiyor mu? Kiisel kar, daha sonradan belirlenmi yapay kriteri altst ediyor.
Ama dn ne yapyordu? Dn ona iyi diyordu. u andakiler, Atatrkn
getirdii her eyi kucaklyorlar da fazla geliyor. selletirememiler ama
bir biimde onun iyi olduunu da o hayvans igdleriyle duyuyorlar,
hissediyorlar. Bu kadnlarn tutumunun tesinde, ontolojik olarak bamsz olmak, zgr olmak, insanlarn fazla houna gitmez. Tabi ok dneceiz
istence. stenle epey bouacaz.
M- Ethicada isten denince hep haz ve ac ile karlatm. Bir tarafta haz
duygumuz vardr bizi ynlendiren, bir tarafta ac duygumuz vardr yine bizi ynlendiren. Bir tanesini seeriz, hazza yneliriz. Btn bedenimiz bizi hazza ynlendirir. Yine btn bedenimiz bizi acdan uzak
tutmaya alr. Btn bu etik alandaki seimlerimizi bu iki kritere doal kritere gre yaparz. Tabi istisnalar devreye girecek imdi, acdan
kamayan insanlar var denecek.
Yok onu demeyeceim
- Ben de demeyeceim.
332

M- Ya da hazz istemeyen insanlar vardr, o zaman ne diyeceksin.


Onu da demeyeceim, baka ey diyeceim. Bu stat, hazz nasl seiyor,
hangi yetisiyle, ya da acy?
M- Ynelme. Haz
Biraz sonra greceiz, niyetin Trkesi ynelmedir. Ama ynelme, niyet,
kesin olarak anlksal dzeydedir. Potansiyel, gcllk dzeyindedir. Yani
asla eylem aamasn anlatmaz. Kesin olarak anlksal dzeydedir, dnme dzeyindedir, bilme dzeyindedir, asla edim dzeyine gememitir.
M- Hazz ve acy semek iin deil, etii anlamaya alrken, haz ve ac
nemli kavramlar olarak dnyorum.
Onu kullanrken iin asl sahibine in. Bu haz ve ac, ar daha dorusu, ac
zntnn e anlamlsdr, Spinozann dedii ardr, haz holanmadr,
yani sevin ve zntden bahsetmiyor.
M- eviriler ok mulak.
Bizim Trkemiz znt ve sevin olarak daha iyi anlatr.
M- Hilmi Ziya lken, znt ve sevin, Aziz Yardml, haz ve ac demi.
Epikr, bizim iimiz ardan kamak sevince yaklamak, yaammz odur.
Ama diyor, bizim haz dediimiz ey o deildir. Epikr, Spinoza ile ayn eyi
anlamyor. Spinozann, bilmem anmsayacak msn, bir nermesi var.
nsann z, nedir, ne der?
M- Arzudur.
stektir. nsann z istektir diyor, ok ak bu. Ne demek? Bedensel dnyamza tutuklanmak demektir. Yeme, ime, barnma, yaam. Olay o. stenle bunun ilgisi yoktur. nsann z istek deildir, hayvann z istektir.
M- O istekle istenci yle ayryor, istein bilincinde olma haline isten
diyor.
Yok. Spinoza istekle isten arasnda bir balant kurmaz, istek der, bizi ona
indirger. Bu bizim bildiimiz hayvansal yaamn temel zelliidir. stenle
ilgili nermesi var; dnmek, istenli olmaktr. O nermesi de var. Yani

333

dnme ile isteme arasnda hibir izgi izmez, o odur der. Burada kesin
olarak o nerme var. Biraz erken girdik o konuya.
M- Etiin temel kavramlarn anlamaya alyoruz ya
stenteyiz daha, istee geleceiz. ok erken girdik. kamayz o zaman
iin iinden, bouluruz.
kinci hususumuz niyet, ynelmek. Bir ksm filozoflar, dinler, nemli olan
niyet, eylem ortada olmasa da olur, der. Ya da eylem nasl olursa olsun,
diyelim ki iyi niyetliyim gerisi nemli deil, gibi son derece sradan bir
dnceye sahiptirler. Neden sradan diyorum? Niyet ve eylem kukusuz
ki ok ayr olgulardr. Birbirleriyle balantlar vardr ama biri tekine
dorudan gitmez. Sz gelimi siz ok iyi ynelimli olursunuz. Ne demektir
ynelimli olmak niyeti kullanmyorum? Anlk, dnme dzeyinde, kp
dersiniz ki falan eylemi yapmak dorudur. Kararnz o eylemin yannda
kurarsnz. yilik etmek iyidir, yalan sylememek iyidir, almamak iyidir,
bu bir ynelimdir.
M- Eylemden yola kyor.
Tabi onu deerlendireceiz. Etik alannda biz, yklemlerin yklemleriyle
uraacaz, dedik. almak bir edimdir, iyi ya da kt diyoruz. Baka bir
alandayz. Anlk dzeyinde bizim ynelimimiz de zaten eylemleri deerlendiriyoruz. almak kendi bana hibir anlam ifade etmiyor. Diyorsun ki
almak ktdr, bu bir ynelimdir.
M- yi niyetle almak. Onu yle tanmlyorlar ya hocam. Ben aldm, almak ktdr ama ynelimim iyiydi. aldm onda ok vard, biri alktan lmek zereydi, ondan alp ona verdim. Ynelimim iyi olduu iin
bu kt deil.
Acele etme, ok acele ediyorsun. Balantlar var diyoruz. Sen, ok iyi ynelim iinde olursun, hibir kt ynelimin yoktur ama kty yaparsn. O
durumlar yaam alanmzda sk sk karmza gelir, sk sk insann bana
gelir. Araba kullanrsn, adam ldrmek diye bir ynelimin var m? stemeden arparsn, ldrrsn.
- Mesela denizde adam boulmu, adam lmeyecek belli, biri de yardm
etmeye kalkyor. Kalp masaj yaparken gs kafesini kryor, adam
sakatlyor.
334

Gibi. Yani ynelimimizle eylemimizin uyumad ok durum vardr. Sen


ava gitmi, dan ekmisin, istemeden adam ldrmsn, ldrrsn. Sen
keklik mi vurmak istedin, adam m? Ynelimimizle eylemlerimiz kout
olmayabilir. Yaam alanmzda bunun binlerce rnei vardr. O nedenle de
hukuk, bunu dzenlemitir. Diyor ki, amac aan eylem, niyeti aan eylem.
Buna tutmu iki sene ceza vermi, adam ldrme dememi. Birisine hrsla
bir tokat patlatyorsun. Tokat patlatmak senin ldrme isteini hi de
ortaya koymaz, sonuta bir kzgnlk. Ama adam bir tokat atnca gidiyor.
Burada hukuk diyor ki senin ynelimini am bu. Bir de u var; kt niyetli olursun, iyilik yaparsn. O da var. Yaam alannda bunlar hep var.
Esas noktasna gelelim. Acaba iyi niyetli olmak bizi ne kadar aklar. Diyelim
ki biz gerekten ok iyi bir ynelime sahibiz, her eyin iyi olmasn istiyoruz, btn eylemlerin en olumlusunun peindeyiz, insanlarn yzn gldrecek, mutlu edecek eylemleri dnyoruz. Bu, deposunda uvallar
dolusu altn olan adamn iyilik yapmay dnp de kimseye bir kuru
vermemesine benzer. Hi kimse byle pinti, ksmk adama dl vermez.
Ben iyi ynelimliyim, benim niyetim iyiydi ama gerekletirmedim. Ninem
de yle yapard. Sen iyi niyetliysen bunu eyleminle desteklemelisin.
M- Bundan nce bir soruyu akla kavuturmamz gerekmiyor mu? Batan tanml varsaydmz bu iyi ve kt, nasl kavramlar da biz btn
kavramlarmz sanki bunlar veriliymi gibi, iyi ve kt var, imdi btn mesele imdi bunlar yorumlamak, iyi ve kty durumlara uygulamak, istisnalarn kefetmek Bu iyi ve kt ne? yi ve kty nasl
belirliyoruz. Bunlar bizim doamzda
Bu ontolojiyi ok seviyor bizim Mjdat, farknda deil. Epistemolojide
doruluun eitlerini grrken anmsayacaksn, notlarmzda olmal.
Dedik ki, doruluk ve yanllk epistemolojinin temel terimleridir. O epistemolojide kendi evinde oturur, baka alanlara da geziye gider. Mesela
etie de gider, dedik. Orada doruluktan ve erilikten sz ederiz, doruluk
ve yanllktan deil. Oradaki doru iyi kartlnn deiik terimlerle, g
etmi terimlerle anlatlmasdr, dedik. Bunlarn ne olduunu etikte greceiz, orada braktk onu. Ama diyeceiz daha. Etik bitti demedik ki sen
iyiye ktye girdin.

335

Niyeti biraz aalm. ngilizcesi nedir ynelmenin? Intention diye bir terim
var m?
- Evet.
Ynelmeden bir nesneyi dnemeyiz. Daha nce de bu birok filozof
tarafndan konmutur. Bir nesne olmadan o nesne zerinde dnemezsin. Bu ynelmede de herhangi bir eylem sz konusu. Anlmzda bir eylemi sz konusu etmiizdir. Demiizdir ki bu eylem iyi, yaplmas gereken
bir eylem, ben onu yapaym. Ynelme budur, daha hibir eyleme gememiiz. Diyoruz ki Amerika, Irak igal etmitir, ben gideyim orada Irakn
yerli glerine destek vereyim, ben de asker yazlaym, savaaym. Diyorsun ki, bu ynelme iyi. Bir gn birisi geliyor diyor ki, karde biz Irakta
zulm gren askerlere yardm topluyoruz, biraz parasal yardm yapabilir
misin? Her nedense oraya asker gitmeye kafanda karar vermisin ama bu
yardm heyetine elli kuru da vermiyorsun. Byle ynelme, eskilerin iyi
niyet dedii eyi oluturmaz. Yani kuru kuruya bir ynelme olmaz. Byle
bir yardm kurulu gelmise, en byk yardmlardan birisini senin yapm
olman gerekir ki, benim yle bir kararm vard, yle bir ynelimim vard
diyeceksin. Yaam alannda yle de bir ey var; insann usundan neler
gemiyor ki, iyilik yapmak adna. Ama ou elimizin altnda olduu halde
yapmaktan kanyoruz. Ondan sonra diyoruz ki ben ok iyi niyetli bir
adamm. O zaman kt niyet de belli olmaz hale geliyor. Siz birilerini evlatlk edinmisiniz, Trk hukuku buna izin veriyor. Ya demisin evlat kuru
kuruya yaamaz, evlendirmisiniz. Muhteem bir kadn, gz koymusunuz
sizin evlatln karsna. Ya diyorsun toplum ne der buna? Yani kt niyetin en koyusu iimizi igal etmi. Ar namus duygusunu bir tarafa brakmsnz. Dikkat edin gerekletirme henz yok. Belki sonsuza dek de olmayacak ama siz, namussuzun namussuzusunuz. Elinizle byttnz, elinizle
everdiiniz evlatlnzn karsna gz dikmisiniz. Nedeni ne olursa olsun,
bunu aa vuramamsnz, gerekletirememisiniz. Gerekletirseydiniz
ancak bu kadar namussuz olurdunuz. Yani Hristiyanlarn gz zinas denen ey. Sen bakyorsun, u kadn benim olsa. Diyor ki, zina etsen ne olur,
ayn ey. Demek istediim u, btn ynelimler insan aklamaz. Kt ynelim seni o eylemi gerekletirmisin gibi erdemsiz yapar, arsz yapar
ar terimi namusun Trkesidir. Gnlk yaamda bu byledir. Onu ne ka-

336

dar eletirilecek bir eylem olarak dnrseniz dnn, ayr bir konudur
ama onu yapm saylrsnz.
yiyi dndnzde onu yapm olmanz art kotum ama ktde
yapm olman hi gerekmiyor. Onu koullar elverdiinde yapmanz iin
hibir engel yoktur, yaparsnz.
M- Komunun kadnna kt niyetle yneliyorsunuz. Bu bir ynelmedir,
bir de bunu gerekletiriyorsunuz. Gereklemi durumla ynelme durumun ayn olduunu sylyorsunuz. Hukuk asndan ayn deil. Hukuk, ynelmeyi asla cezalandrmaz.
Biz etikteyiz, hukukta deiliz. Ceza alannda elbette ki niyetin byle, gel
bakalm seni yarglayacaz diyemez, eylem kacak. Burada niyeti yarglyoruz, iyi ve kt niyetleri sorguluyoruz. Bunu kavramamz, sorgulamamz gerekiyor. yi niyet eylemle desteklenmeden hibir anlam tamaz.
Tadn syledii znesine bir dl, bir art getirmez. Onu herkes kolayca syleyebilir. Ama kt niyet, eyleme gesin gemesin, taycs iin
utan nedenidir. Bunun herhalde kabul ederseniz. Etmiyorsanz koyun
ortaya tezinizi tartalm.
M- Kabul edilmeyecek bir durum yok.
Btn eylemlerimizde var. Dnyamzda ne kadar eylem varsa, her alanda
bu niyetin eylemle olan ilikisi hep vardr.

337

23.Gn
yinin ve ktnn tesinde

Dedik ki niyetin Trkesi ynelmedir. yiye, iyi bir eyleme ynelme anlksal bir durumdur. Bu hibir zaman dkn eylem deildir. Anln kendi
iindeki bir eylemidir, kesin olarak bizi insan zne olarak harekete geirmeyen bir durumdur. Bunu yle belirtelim. Dnme bir eylemdir sonuta, hem de takn eylemdir. Motoru altrdnz, motor alyor sisteme
vermemisiniz. Sisteme vermek iin anzman devreye sokmanz gerekir.
Debriyaja basmanz, vites kolunu hareket ettirmeniz, motorla anzman
arasndaki balanty kurmanz gerekir. O zaman sistem motora varr. Bu
da ikinci bir eylem. Bizim sylediimiz, iyiye ynelme, ktye ynelme
gibi durumlarda motorun almas var. anzmana vermemisin, sistem o
motorun almasna katlmam. Anlmz dnyor, diyor ki bu eylem
ok iyi, yaplrsa iyi olur. Ya da diyor ki u eylem kt, yaplmazsa iyi olur,
ondan saknmak gerekir. yi ynelimli insan, bakyorsun yaamda hi de
iyi bir eylem gerekletirmiyor. Peki o zaman sormak gerekiyor, o ynelimi benimsememi olan kii ile bunun ayrm ne olacak? Yani dudaklarndan dklecek bir cmle, ben iyi niyetliyim. O zaman bize u kalr: Bir,
bunu nasl anlayacaz? ki, ne yazar? Gznn nnde adam ldrlyor
seyrediyorsun. Senin iyi niyetin o adama hibir ey kazandrmyor. O
adam bara bara gidiyor. yi niyetli kii, eyleme geirmedii srece,
sadece bir korkaktr. Dikkat buyurun, ahlaksz demiyoruz, erdemsiz demiyoruz, korkak. O gn dedik ki btn erdemsizliklerin yzde doksanna
yaknn hibir ey yapmayarak yaparz biz. Svarak, kaarak, sessiz kalarak, tanklk yapmayarak, kendi halimizde kalarak yaparz. Eyleyerek ya
da eylemeyerek yaptmz birok erdemsizlikler vardr ama en ou da
budur.
Kt niyette u var; kt niyeti besleyen kii eyleme gemise kt niyetini gerekletirmi demektir. Bu ahlakszdr. Eer kt niyetini, otomobil
rneindeki gibi eer sisteme geirmemi, kafasnda saklyor ise, bu hem
ahlaksz hem korkaktr. nk en kty dnyor ama yrei yetip onu
gerekletirmiyor, ikisi de var.
Bilgi kuramnda yle bir yoldan gitmitik, Platonun sempozyumunu
ilerken, bilge olanlar bilge olmayanlar. Bilge olmayanlar ikiye ayrmtk;
zr cahiller kartlar, bir de eliik olanlar filozoflar. Burada da ona ok
yakn, ahlakszlar var, gerekletirsin gerekletirmesin kt niyetli olanlar. Onunun karsnda ahlakl olmayanlar var, iyi niyet besleyip de ger339

ekletirmeyenler. Bunlar ahlaklnn ve ahlakszn eliiidirler. Bunlar


dnyamz tka basa doldurmutur.
- Ahlak anlamadmz iin havada kalyor. Tanm eksik oluyor, iyiyi ve
kty sonraya braktk.
stersen ona geelim. Dn de Mjdat cephesinden bir sknt oldu. Tartmaya aalm. Mjdat kardeimiz iyiden ne anlyor ktden ne anlyor,
gmen terim olarak dorudan eriden neyi anlyor?
M- Sormadklar zaman biliyorum ama
Sorduklar zaman, diyorsun Augustinus gibi
M- yi ve kt, bizim peinen bildiimizi kabul ettiimiz bir kavram. Kime
sorarsanz iyi ve kty bilir. Ama iyi ve kt nedir desen, kimse cevap
veremez. Dolaysyla burada bir gereklik var, o gereklik de u; demek
ki iyi ve kt bireylerin kendi kafalarna gre uydurduklar, greceli
bir kavramlar deil. Bir standard, program var. Tarihsel deiimler,
toplumlarn deiimleri, kltrlerin deiimleri, eitleri, o toplumda
eylem halinde bulunan insanlarn oluturduklar, ya da kendiliinden
oluan kavramlar. Benim aklma iyi deyince hemen, zarar grmemek
geliyor. Bakasnn bana zarar vermemesi, benim zarar vermemem.
Yarar karyor mesela, yararl olana iyi diyorum. Diyorum ki zm
iyidir ama arsenik ktdr. yinin de bir sr eidi var. levsel olan
iyiler var.
yle diyelim. Orestes annesini ldrd. Annesine zarar verdi, belli deil
mi? Ama eylem kt bir eylem deildi. Zarar vermek ve vermemek, iyinin
lt saylrsa, ok zararl eylemin iyi olduunu grrz. Mesela devletin
tutuklama, cezalandrma eylemleri var. Diyorsun ki bu iyi oldu. imdi
burada bir nl hrsz var, arda bir dolat m btn evler birbirine
telefon ediyor, senin sokakta grld diye. Bu adam devlet ieri atarsa,
herkes diyecek ki, iyi oldu. Ona zarar verecek ama herkes de iyi oldu diyecek. Orada baka ltlere sarlsak iyi olur.
M- Ama yine de bir zarar sz konusu. Devlet suluyu yakalad zaman
bundan sulu zarar gryor. Bu sulu iin kt. Ama geri kalanlar iin
iyi. Yine zarardan iyi ve ktye kyoruz.
Tabi, kyoruz. Demek ki zarar vererek iyilik yaplr.
340

M- Ya da Orestes, annesini ldryor, bir zarar var ama bir yarar da var.
Bir intikam var. Zararn baland iyi iliki.
Seni oraya getirmek istiyorum zaten. Sonuta Spinozada bu ok zengin bir
ekilde var, ilikilerin birlemesi. Oraya kayarsak Spinozadan yararlanm
olacaz. Bir ana ema kursak daha iyi olur. Akladn ksm doru. Tarihsel boyuta ksaca bir bakmak gerekiyor. n Sokratikler diyebileceimiz
bir akm, sofistler; yonya, gney talya felsefeleri daha ok fizikle, doayla
ilikili idiler. Bunu Cornford, Sokrates'ten nce ve Sonra123 isimli kitabnda
gzel aklyor. Bu, daha nce bu konular hi grlmedi anlamna gelmez. Herakleitosta ok zengin bir ekilde var, hatta Ksenophaneste var.
nanlarmz, deerlerimizi, yaadmz alanlarda uyduumuz kurallar
herkes kendine gre yaratyor, bir grecelik var, onu anlatyordu. Herakleitosta yok, dediin gibi deil, her olan logosa gre olur biter diyor. Burada
anlatacamz konunun kkenleri var. Herakleitostan Platon ve Sokrata
gelen bir kken var, sofistlere gelen var. Protagorasta, olanlarn olduunun, olmayanlarn olmadnn bilgisi, insana gredir; her olann durumu
insana gredir. Nesnelerle ilgili bilgimiz, grecedir, her insan kendine gre
bir insan kurar. Gorgias, bu da tam klasik sofistlerdendir. Diyor ki, herhangi bir ey olamaz, olsa da bilemezdik, bilseydik bile aktaramazdk.
Greceliin doruk noktas, nesne zerine konuamayz bile, o kadar zneliz. Bunlar eskilerin izafi dedii, bizim grecelik dediimiz konunun doruk
noktalar. Sokrata geldiimizde, nesnel bilgi vardr, erdem nedir biz biliriz, diyor. Hatta din konusunu tartt diyalogda Platon, Sokratesi muhatabyla konutururken der ki, sence dindarlk, dindar olan mdr, tanrnn
din dedii midir? O yle ya da byle cevaplar verir, Sokrat da yok, bir din
vardr, dinin z vardr der. Tanr yle buyurduu iin o olmamtr, din
yle olduu iin Tanr ona din demitir. Burada ok kat bir doalclk,
nesnelcilik var. yi ya da kt olurken, u ya da bu olurken, doas onun
yle olmak ya da olmamak durumundadr. Sofistlerden, grecelikten kaydk, saltklara getik. Aristo der ki; mutlu, iyi yaam usa uygun yaamdr,
usun kurallarna uygun yaamdr. Bu tam bir doaclk anlatmdr. unun
bunun verdii karara gre yaamak, toplumun dnd gibi yaamak
demiyor, nesnenin doasna uygun yaam.

123

F.M. Cornford, Sokratesten nce ve Sonra, Ayra Yaynlar, ev: Ufuk Can Akn

341

Bu Grekteki balangcndan, dinlere bir geelim. O tartma akm gelmi.


Greklerden sonra Hristiyanlk ve slam etkilemi bu yaplar. slamiyette
Mutezile kelam vardr. Onlar derler ki; iyi olann doas iyidir, kt olann
doas ktdr. Tanr, doas iyi olduu iin ona iyi demi, doas kt
olduu iin ona kt demi. Mutezile de tam Sokrat, Platon, Aristo ve Herakleitos dzleminde bir doac. Bunun karsnda El-Eari var, teistik
sbjektivizmin, yani tanrsal znelcilik. Gazali, mam afi bunlardandr.
Diyor ki hayr, iyi Tanr buyurduu iin iyidir, kt Tanr buyurduu iin
ktdr, bize ona uymak der. Byle bir atma, Greklerdeki atma
buradaki ekollere byle girmi. Tabi herkes kendi terimiyle konuuyor.
Burada iki akm karmza kyor.
Acaba bizim erdem dediimiz olgular, doadan m erdemli ya da erdemsiz,
yoksa bu yapay bir ey midir? Bu tanr olabilir, insan olabilir, bir ksm
gler olabilir. yi ya da kty diyen, doa dnda bir g olabilir, onun
nemi yok. Bizim bugnk llerimize gre iyiye ktye kim karar verir,
siyasal gler. Siyasal g, idam etmek iyidir der, idam iyi olur. nk
adam ldrmeyi kt sayyor. Baka bir akm gelir, der ki, idam iyi bir
ceza deildir, uygar lkelerde kaldrlmtr, sonsuza dek hapiste kalsn,
insanca olan ceza odur. Burada yapay alana getik. Birilerinin iradesine
getik. Bunu devlet, sen, ben koyarz, yasa koyucu koyar. Birileri de kalkar
savunur. Geldiimiz noktada unu sormak zorundayz: Yapay olan ak.
Bir ksm gler kmlar, u ya da bu eyleme iyi demiler, kt demiler,
orta yol, ntr demiler. Bunu hi tartmaya gerek yok. Sknt, doal olann ne olduu. kacaz Sokrat, Platon, Aristo gibi, diyeceiz ki iyilik nesnenin doasnda vardr ya da yoktur, eylemin doasnda vardr ya da yoktur. Buna bakmamz gerekiyor. Aristo diyor, tamam. yi yaam, mutlu yaam, usa gre yaamdr. Bu bir ey anlatmyor bize, hibir ey sylemiyor.
Usa gre yaam ne, diye sorarz. Bizim burada yakalamak istediimiz, elle
tutulabilir olmal. Soyut alandan kaymalyz.
Toplumsal alanda, bireysel alanda biz, saysz ilikiler iindeyiz. Bir evlilik
kurumu var, e, ocuk, akrabalar. Ekonomik ilikiler alanndayz, alyoruz,
veriyoruz, satyoruz vesaire. Dndke aklnza her ey gelir. Bakyorum doa filmine, o dev dii aslan, be alt tane yavrusuyla ok mutlu.
Onlarla oynuyor, tepiiyor, seviiyor, ok gzel. Hele de o gn anne aslan,
bir antilop paralam yemise daha da mutlular. Grnen u; yavrularyla
342

aslan anne ok mutlu, ilikiler ok iyi. Karnlar doymu, hava gzel, gvendeler. Anne grevli, ertesi gn ava kyor. Dnyor ki srtlanlar yavrular haklam. Kalm orada bir tanecik yavru, kenarda. O herkesi paralarken gznden bir damla ya dmeyen aslan, inim inim inlemeye balyor, ac bir sesle, bunu hissediyorsunuz, nk ilikisi paralanyor. Yavrular elinden gitmi, akamleyin be alt tane yavru ile girecei inine bir
yavruyla girmek zorunda. Acyla titriyor bir hayvan olmasna ramen.
Bunu bir insan alanna aktaralm. Bir anne, baba ie gitti, geldi. nlerinden
bir nehir akyor, ocuklarndan biri boulmu veya birileri ldrm. Aslann hissettiinin belki de aynsn diyeceiz, ikisi de sonuta anne. likiler paralanmtr, evde bir kii yok. Balayacak alamaya, inlemeye, rpnacak. O boluk, sonsuza dek o ailenin yakasn brakmayacak, o boluk
duracak. Diyoruz ki biz, lm ktdr. te bize dedirten, bu yaam deneyimimiz. Bolukta kaldn, elinden en sevdiin para geti gitti, bir daha
kavuamayacaksnz. On tane ocuunuz olsa, o bir tanenin kaybn asla
gidermez. te, lm denen eyin dehet samasn bu. ldrlen yanda,
herkesi titretir, toplumu titretir. lla da gizemli yerlere parmak sokmaya
gerek yok. Bu lmn ktl, kt eylemin ktl bizim yaama
alanmzda ilikilerimizi para para ediyor. Sen ekmisin, bimisin, dalarn enlendirmisin. Kavun, karpuz ekmisin. Kavunlar sararm, karpuzlar kuzucuk gibi olmular, iyi diyorsun. ocuklarn bir gn topluyorsun, kardelerini alyorsun, araba tutuyorsun, diyorsun bunlar derlemeye
gidelim. Biraz yeriz, birazn satarz, konu komuya veririz. Geiminiz
buna yklenmi, baka geliriniz yok. Be dnm tarlay ektiniz, toplamaya
gidiyorsunuz. Gittiniz, hibir ey yok. Ne olursunuz? Darmadan, perian
olursunuz. Mal gitmi ona yanarsnz, birisi haksz olarak gtrm ona
yanarsnz, emeinize yanarsnz. te bunlar gzlem alanmz. Biz olgular
gklerde aramayalm, bunlar hep yayoruz. Eyvah diyorsun, benim emeimi ald gtrd. liki, senin ektiini senin toplaman gerekir. Hukuksal
iliki diyor ki senin maln, o tarla senin, tapusu cebinde, sen ilemisin, sen
toplayacaksn. Birileri geliyor senin ilikini altst ediyor. Kamyonu veriyor
gece, be tane kendi gibi iti kopuu getiriyor, karpuzunu alp gtryor.
Ne diyorsun ondan sonra, hrszlk ktdr. Ya da gelip evine giriyor. Bir
gn geziye gitmisin, dnyor bakyorsun ki deerli nesnelerin gitmi,
masa devrilmi, kitaplarn salm. Diyorsun, hrszlk ktdr.

343

Btn sular, btn ktlkler, btn erdemsizlikler buna benzer. Bizim


yaam alanmza girer, bizi darmaduman eder. Mutsuz eder, kt eder,
eksik yaatr. Gelir birisi birilerine tabanca skar, gelir senin bacan keselerler. Dnlerde silah atlr, durup dururken birinin beyninden gelir
geer. Kaza! Kazas var m? Bir insann hayat geti gitti ite.
Demek ki, bizim nesnel dnyamzda iyiliin ve ktln ontolojik bir
kkeni vardr. yle olmasayd, iyilie iyi, ktle kt diyen grece dnen adamlar da bolukta kalrlard. Onlar da aktrmadan bu doal durumdan yararlanyorlar. Diyelim ki greceli diyenler oturmular bir yasa
yapyorlar, bu beyler lme niye kt desinler? yi de diyebilirler, dl de
verebilirler ama yle yapmyorlar. Doalclar gibi basyorlar cezay. Onlar
da ontolojik temele dayanyor. Amerikadaki doalclar, Trkiyedeki doalclar, Fransadaki doalclar tpatp, birbirine uygun dzenlemeler
yapmyorlar. Bu onlarn grececi olduunu, ontolojik temele dayanmadn gstermez. Btn bu saydm toplumlar ve saymadklarmzn hepsinde lm denenmitir, grlmtr. Toplumsal ilikiler, insan ilikilerini
insann doal dzeneini parampara ediyor, hepsi yaam ve cezalar
koymular. Biri idam demi, biri mebbet demi. Tutup da hibirisi bunun
altndan heykelini dikeyim dememi. Hrszlk, dnyann her yerinde sutur. Kiminde on sene, kiminde on be, kiminde be senedir. Gasp dnyann
her yerinde sutur. Birileri gelip senin maln elinden zorla alyor. Dnyann hibir yerinde bunlara dl verilmiyor. Efendim sen yaptn bunu, inann kanaatine gre deiir, kanaat neye gre olumu? Bana gre znelciler savuruyor. Doalclar daha ayaklar yere basyor. Her yerde tpatp
olmayabiliyor. Toplum yaplar baka, ilikilerin dzenlenii baka. Btn
evren gz nne alndnda, kesin olan bir ey vardr; iyiye iyi, ktye
kt denmitir.
Bunun tek tek ele alnmas var, eylem ksmnda greceiz bunu. Diyelim ki
adam ldrme, bin eidi vardr. Tabancay tuttun, ektin tetii, savutu.
Senin ynelimin onu ldrmekti, isabet ettiremedin. Kanun sana aferin
boa gitmi demiyor. Seninki eksik giriim, naks teebbs, diyor. Sen bunu ldrmek istedin ama beceremedin. ldrme var, naks teebbs var,
tam teebbs var ksaca, bir lmde bile. stemeden, amacn aan, kazaen,
idam etme var, savaa gtrp ldrme var. Sen bir yzbaya diyebilir

344

misin, emrindeki asker niye vuruldu ld. Bu eylem alan bizim insansal
yaam alanmz tka basa doldurur. Her bir olaya zel bakmak gerekir.
Bu eylemlerin doal olup olmamasna bir diyeceimiz, soracamz ekleyeceimiz var m?
- nsan, sadece eylemden etkileniyor, her durumda. Etkileniine gre de
iyiyi ve kty tanmlyoruz. Oradan yola kabiliyoruz.
Tabi o da doaya gider.
- Bu beni olumsuz etkiliyor, iyi sayamyorum. Toplumsal olarak da byle. Hrszlktan kendimizi korumak iin onu kt diye tanmlamamz
gerekiyor. Bize zarar veriyor, korkutuyor.
Sonuta doa bu. Siz ne dersiniz Mjdat karde.
M- yinin bu doal tanm, ii ok kolaylatryor. ncelikle onu syleyeyim. Bizim toplumsal alanmzdaki iyi ltnde bu doal alan var. Zaten biz nesnel olarak yaadmz iin, onu toplumsal bir lt olarak
belirlemiiz, bunun uzants doa. Ama daha baka bir sr lt belirlemiiz. Bir ynetim biiminin, bir iktidarn, bir gcn demesi var. Bunu byle yapyorum buna iyi diyeceksiniz, bunu deitirebilirim daha
sonra, kt diyebilirim, o zaman da kt diyeceksiniz. Burada biraz karyor olay. nsanlar neye iyi diyecekler, neye kt diyecekler, hangi
eylem iyi hangi eylem kt, bu konuda bir kafa karkl yayorlar.
yi yaam, kt yaam alannda da kafa karkl oluuyor. Acaba iyi
bir yaamm m var, kt bir yaamm m var? Eylemlerim iyi mi, kt
m? Toplumsal alanda bir zorunluluk var. Yani doal alandaki o basit
tanmlar, toplum alann amaya yetmiyor. Basit olgularda ayor tamam, adam ldrme herkes iin kt. Bunda bir anlamazlk yok zaten, hrszlkta da yok. Ama toplum alan sadece bunlardan olumuyor.
Bir sr iliki biimimiz var, bunlarda bir sr iyi ve kt var, eylemlerin eitliliinden kaynakl. Burada lt nasl belirlenecek, kim belirleyecek?
Soru olduka felsefi, ona iddetle katlyorum. Eskatolojik dzenlerde
tartma yetkin sfr, kural bu, uyacaksn. Ya da uymayacaksn gzn kesiyorsa. Doru mu, yanl m tartamazsn. Onun dnda tartabileceimiz
ortamlar varsa, yle bir rejim varsa, ki ben bu bat tipi demokrasilerde
345

bunu tartabildiimizi sanmyorum, bizim Trkiyemizde de. Yasalarn on


kere deitiini grdm. Drt be tane anayasa deiimi yaadm. Tepemden geldi geti hepsi. Hangisi doruydu bunun? lk yaplan doru idiyse
tekini niye yaptn, diye sorarm ben. Diyelim ben 61 anayasasndan eitim aldm, ona gre yazlm kitaplar okudum. O ok iyiydi de 82 niye geldi? 82 iyiydi de onu niye madde madde deitirdin? Atatrkn kendisi iki
anayasa yapt. Burada herkes kp diyecek ki, ben doaya gre yasalar
yapmak istiyorum. Toplumsal ve bireysel, insansal ilikilerin hepsine doa
olarak, yap dzeni olarak uygun. Diyeceksin ama dmeyecek dediin
drt be tanesini deitirmisin, sonradan niye deimeyecek olsun? Kukulu bakyorum, son yaptn da deiecek demektir benim iin. Gerekten
derinlikli sorular. Eskatalojik buyruklarda olduu gibi deil. Sonuta az ya
da ok bir tartma var. Bugn demokrasi dediimiz ynetimlerde ok az
da olsa kimi konular tartlabiliyor, byle deildir diyebiliyorsun, bouma bu alan kapsyor. Fakat hep sylyorum, demokrasi ad altnda tm
dnyada uygulanan bir oligaridir. Demokrasi bir patent, bir balk olarak
kullanlyor. Bir ksm insanlar dnyay idare ediyorlar. Ne zaman ki insanlar kendi kendilerini idare ederler, bu dediinden kurtulurlar.

346

24.Gn
Bilgiden bilgiye

Eylem, insan znelerin devinmesidir. yle tantanal, ssl tanmlara hi


gereksinimimiz yok. Hayvanlar da devinir, nesneler de ama onlarn devinmesi eylem deildir. Salt insann devinmesi eylemdir. nk eylem ok
zellikli bir devinme biimidir.
Trkemizde eretilemeli szler var, deyim dediimiz. Deyim, z anlamn
deil de, tand yapdaki anlamn bize sunan sylem biimidir. Falan
adam kulak kesilmiti. Biri konuuyordur o da kulak kesilmitir, bir mzik
vardr o da kulak kesilmitir. Kulak kesilmek, dinleme dediimiz edimin
doruk noktasdr. Zaten eretilemelerde bu hep var. Trkemizde ok
esiz szler var. Bir dilci arkadamla syleide bulunurken yle syledi;
Trkedeki eretilemeli szler, yani deyimler, dnya dillerinin toplamnn
on kat. Eretilemeli dil, ok byk bir dildir. Hani denir ki; kz, istenirken
gzeldir. Burada elbette ki denen, kzn istendii anda ok gzel olduu
deildir. Her eretileme, her paradigma, her deyim gibi bu da bize baka
bir ey sylyor. Bir eylem, uzaysal ve zamansal olarak en deerli, en geerli olduu an en gzeldir, doruktadr. Uzak yoldan Mjdata telefon ediyorlar. Diyorlar ki, size geliyoruz, yaya olarak, yeni ktk. Saate bakyor
Mjdat, saat drt. Drt, be saat yol srer, da bayr. Gelen adam, hele
krdan gelen bir kme, hobe ama ondan sonra yemei umar. Biz bir
eylemin eitli yap dzenlerinden sz edeceiz, bunlar nmze koymak
istiyorum. Mjdat kardeimiz ok gzel bir ko hazrlam, konuklar geliyor ve ba ondan sonra eline alyor. Size bir ko keseyim de yiyelim,
diyor. Kesmek, ayklamak, temizlemek nereden baksanz iki saat. teki
adam acndan lm. Sen o geldiinde ona bir orba verseydin, saat
sonra verecein ko kzartmasndan daha iyi olurdu. Demek ki orada ilerinden geen, kardeim kz istenirken gzeldir. Buna benzer ok deyim var.
Hangi deyimini sylerseniz syleyin, bir eylemin doruk biimini dile getirir. Gz kara deriz, bu yiitliin doruk biimidir, her olaya lmne atlayan. Ask yzl deriz, ok can sklm anlatrken. Tatl dilli deriz, gzel
konuuyor, insan enlendiriyor. Ata arpay yokuun dibinde verme diyor,
nceden besle, zaman onun o. Kzn dvmeyen dizini dver. Tabi orada
ocuk dvmeden sz etmiyor, onu onaylamazdk. Demek istiyor ki terbiyesini ver, sonra dizini dversin, eit onu. Eskiler dvmeyi eitimin bir
yolu olarak dnyorlard, eretileme yle kmtr. Ama onu biz yle
yorumlamyoruz.

348

Eylemlerin yap olarak en tam olduklar biimlerinden sz ediyor bu eretilemeler. Aklnza ne geliyorsa syleyin, deyim olarak, o eylemin en dolu
biimini anlatr bize. Burun kvrd deriz, azn edi deriz Kamay anlatrken ipi krd deriz. p nasl krlr, hzla ekersen, kaacaksn nk. Svt derler, yle gizlendi ki kimseye grnmemek iin. Bu bizim iin niye
gerekli? Dedik ki, eylem bir tzdr. Demek ki en olgun biiminde vardr.
imdi eylemleri hukuksal alanda grelim.
Bir alma eylemi var. Bunun tz olarak alma saylabilmesi iin ne gerekli?
Konu yargcn nne geldi, bakyor. Diyor ki yarg, ncelikle ben bunun
almaya yneldiini temellendirmeliyim. Niyet unsuru. Anlkta alma
konusunda bir dnce olumu, gereklemek iin bekliyor. Yarg diyecek ki, ben alma eylemine yneldiini ortaya koymalym. Siz giderken
ackmsnz, bir tarlaya girip bir karpuz yiyorsunuz, bu alma deildir.
Yasa diyor ki; a kalmtr, zorunluluktan bir karpuz kesmi yemitir. Zorunluluk yasalar da vardr nk. yle ise bunda alma ynelimi yoktur.
Ama sen oraya kamyonetini dayamsn, kamyonetin yarsn doldurmusun, o srada yakalanyorsun. Ben karnm doyurdum, yok. Orada yarg
der ki, bir kamyonet dolusu karpuzu yiyemezsin. Ynelimini temellendirmek gerekiyor, alma zn oluturacaz. Bakasnn egemenlik alanndaki bir nesneyi, kendi egemenlik alanmza geirmek. Mjdatn tarlasnda bir prpr var. Hemerisi geliyor, altryor ve kendi tarlasna gtryor, orada bir kulbeye saklyor. Ben Mjdat kardeimi ok severdim de
motorunu yamurdan korumak iin gtrdm, glerler buna. Bizim hukukta birisi kasttr, birisi de suun maddi unsurudur, suun maddi ve manevi unsuru diye geer. Biz felsefi olarak, ynelmek ve gerekletirmek
diyoruz. Bu iki e yan yana geldii zaman bu alma eylemi gereklemi
olur. in iine girdiimiz zaman trl alma biimleri vardr. almak kolay ise ceza daha ardr. Bir kere demitik, bir inaatn bekisi oradaki
mallar kolay alar. nk oralar hep onun, mlkiyet olarak deilse bile,
etkinlik olarak, tasarruf alanndadr.
Demek ki bir eylemin tam olabilmesi iin bu geleri iinde tamas gerekir. ldrme diyelim. Birisi geliyor, bir insan, bir ara kullanarak ya da
daha fiziksel nesnelerle yaamna son veriyor. Bu ldrmedir. Burada
yle bir ey de var; sayn yarg diyor, benim baheme girmiti, elinde
tabanca vard, beni ldrecekti. Gren var m? drt kyl diyor ki elin349

de silah vard, Hasan ldrecekti. Hasan onu ldrm, Hasan beraat


ediyor, meru savunma dediimiz olay. Demek ki orada ldrme eylemi
bizim bildiimiz anlamda bir ldrme eylemi olmuyor. Olsa bile diyorsun
ki bu bir savunma. Doa kendini gizliyorsa eer, neyi gryoruz? Biz aalm o perdeyi. Bizim edimlerimiz, devinimlerimiz, eylemlerimiz nesneleri
deitiriyor. Diyelim gittin bir adamn evini yktn deitirdin, aacn
kestin deitirdin, otomobilini havaya uurdun. Neneleri, konumlar deitiriyor. Prpr alp kendi alanna gtryor. O nesnenin uzaysal konumunu alp baka yere tayor. Durumlar deitiriyor. Yol kesiyor, yryen
giden adamn nn kesiyor, dvyor, oradan gidemezsin diyor. Adam
tarlasnda alyor. Hayr diyor, almayacaksn, ge. kin yklemlerini
deitiriyor, yap dzenini paralyor, dkn yklemlerini deitiriyor,
takn yklemlerini deitiriyor. Bunlarn siyasi, ekonomik boyutlarn bir
dnn. Bu arada devletleri dnn. Yasalar kartyor, unu yapabilirsin, unu yapamazsn. Eylemlerin n eitli barikatlarla kesilebiliyor.
nsan znelerin devinmesi eylemse, bu eylemler baka eylemlere yneliyor. Adm adm gidiyoruz. Hayvann, denizin, topran, kara parasnn,
havann devinmesi eylem deildir. nk o, kesin olarak bir nesneye ynelir. nsan, eyleme ynelir. Kafasna koydu, adam ldrecek. Bunu bir
eylemle ldrecek ama orada yneldii o ya da baka adam deil, ldrme
eylemi. Bankay soyacak. Bankann kapsndaki bekiyi tanyor mu bu
adam. Onun onla ii yok. Orada kim olursa olsun ldrecek, ldrmeyi
kafasna koymu. Ben onu indiririm, bankay soyarm, diyor. Bizim her
eylemimiz baka bir eyleme ynelir. Ahlak demitik, eylemlerin deerlendirilmesi olacak. Eylemlere, eylemli ynelimlerimiz olacak. almadan
kaacaz. almak bir eylemin addr. Kamak da baka bir eylemin addr.
Biz ok ilgin bir alandayz.
Tam bu noktada karmza u kyor. Dedik ya, hayvan alanyla, teki
alanlarla devinmemiz ok ok ayrdr. Bizim nesnelerle ilgili bilgimiz, bizde mutlaka bir kip yaratr. Bizi bir modusa sokar, bir tavra sokar. Siz televizyonda izlersiniz, adamlar yakalanm gtrlyor. Haber diyor ki, bir
ton zehir yakaland. Bu adamlarn hibirini daha grmediniz. Bu adamlarn yzn bile grmeden tiksiniyorsunuz. O da iki ayakl benim gibi. Demek ki milyonlarca ocuun cierini skmek iin bunlar hi de tereddt
etmiyorlar. Birka duygu birden patlayveriyoruz. Tiksinme, nefret, korku,
350

alma duygusu kyor. Daha siz nesneyi grmediniz. Orada zehir kaakl yapan kim olursa olsun sizin duygunuz deimez. nk sizin yneldiiniz ey bir eylemdir, eylemi deerlendiriyorsunuz. Bu sizde bir tavr
uyandryor. Hani toplu linler olur. Hi ilgisiz adam gelir cezaevinin nne. Ne olmu, ok kk bir ocuu kesmi, annesini kesmi bir cani, polis
gtryor. Binlerce kii stne saldrr. O adam tanyor mu, hayr. Ondan
almak istiyor, eyleme yneliyor.
Bu Spinozada daha deiik bir ekilde sunuluyor. David Humeda daha bir
zayfa sunuluyor. Aristoda bir balang var. Duygularla ilgili bir yazn,
felsefe, dnme var ama bunlarn hepsinde bir nesneye ynelme var.
Bunu kesin olarak onaylamyorum. Biz nesnelere dolayml olarak yneliriz, ynelmeyiz demiyorum. Duygu, bir eylem eliinde bir nesneye ynelir.
M- Spinozay dier filozoflardan en ayrt eden zellik, duygular zerine
ok almas, ayrntyla. Ondan sonra duygular zerine alan Nietzsche var, daha da ayrntya inmi. nk eylem alan, sonsuz eitlilikte bir alan, duygu alan yle. Spinozadaki eylem, daha nce de sylediim gibi kzma isim vermemin sebebi. Spinoza nesne demiyor. Kitabnda geebilir, kafas karm olabilir ama bize aktard kadaryla,
ya da baka yorumculara aktard kadaryla, birok yorumcu eylem
grm. Hatta Orestes rnei de tam anlamyla eylemi aklyor. Hatta
Spinozada eylemlere balanma diye bir kavram var. Bir eylem baka
bir eyleme balanarak yorumlanyor. Eylem konusunu ilerken, Spinozann iledii temel kavram, yaama gcnn armas ve azalmas. Btn verdiiniz rnekleri o szle dndm. Prprn baka bir egemenlik alanna gtrlmesi, emek rnnn tamamen ortadan kaldrlmas, bedensel yapsnn kertilmesi, bunlarn hepsinde yaama gcnn
azalmas veya yok edilmesi var. Ya da artmas, bunda da iyi eylemlerden bahsedebiliriz.
Dediklerine katlmak istiyorum da bizim ama alanmz tmyle
Spinozann deyimiyle conatus her nesne, insan iin deil btn nesneler
iin sylyor, var kalmay srmek isterler. Doru mu?
M- Doru.

351

Ta iin de bu geerli, hava, toprak iin de geerli. Ama biz bunu daha ok
insan biimci bir yorum sayyoruz. nk tan yle bir abas olamaz. O
kendi yasalarna bal deil, evrenin genel yasalarna bal. nsan zne bizi
ok ilgilendiriyor, hele de bulunduumuz alanda. Bu yaama gcnden biz
neyi anlayacaz? Fiziksel terimlerle Buna ok dikkat etmeliyiz.
M- Biraz nce sylediniz ya hocam. Mesela televizyonda bir eylem gryoruz ve bu bizde bir duygu uyandryor. Bu duygu bizi harekete geiriyor, eyleme geiriyor. Bu eylemin kkeninde yaama gcnn artmas ve azalmas var. Baz eylemler bizim yaama gcmz arttryor,
bazlar da azaltyor. Bu erevede biz ona nefret duygusu veya sevgi
duygusu diyoruz.
Duygu ve kiple konuuyoruz deil mi? Yani bir karla konumuyoruz.
M- Hayr, kar deil. Yaama gcmz azaltmasayd eer o zehir satclardan nefret etmezdik. Bir duygudalktan ziyade kendimizle ilgili. Biz
o toplumda yayoruz, insanlarla beraber yayoruz.
Buna ben katlyorum. Nietzsche, Ahlakn Soyktnde der ki Hristiyanlar bizim dnyamza, acunuma svdler. Srekli karaladlar, gzmzden
kartmak iin ellerinden geleni yaptlar, diyor.124 Hn diye bir olay var.
Evrenimize hn duymamz iin ellerinden geleni yaptlar bunlar. Konumuzla dorudan ilgili deil ama ben syleyeyim. Nietzsche burada biraz
yanl grm. Btn metafiziksel sistemler, kesin olarak bu dnyaldr,
te dnyal deildir. Grnrde te dnya iin savarlarm gibi yaparlar,
bizim bu acunumuza sverler, bizi oraya yneltmek isterler ama dertleri
kesin olarak bu deildir. Haham ve papaz, mthi yaamay severler, boyunlar kalndr.
Nietzsche g istenci diyor, gc isteme. Oradaki isten, bunu nemle
vurgulamak istiyorum. Nietzsche en ok okuyacanz filozof olacak, ok
gzel yazar. Gzel yazma deyince bu zel bir anlatm biimi midir? Elbette.

124

Biz modern insanlar, bizler binlerce yllk bir vicdan-didiklemesinin ve amansz bir kendine-ikencenin miraslaryz: bu alandadr en uzun altrmamz, hatta belki de sanatlmz, ama her halkarda incelmiliimiz, g beenirliimiz. nsan doal eilimlerine
ok uzun bir sre kt gzle bakt, yle ki bu eilimler sonunda vicdan rahatszlyla
eleti onun iinde.
Friedrich Nietzsche, Ahlakn Soykt, ev: Zeynep Alangoya, Kabalc Yay, s.94

352

Sz gelimi Platon, David Hume, Schopenhauer ok gzel yazar. Bunlar


yazarl gzel, ozanl da filozofluu kadar deerli olan insanlar. Elinize
aldnz zaman Aristo, engebeli akll tal bir yolda gidermisiniz gibi
olur. Platon ise en gzel dklm asfaltta gidiyormusunuz gibi, ses yok,
akar gider. G istenci, Nietzschenin yaam srasnda kan bir yapt
deildir. lmnden sonra kz kardeinin derlemesiyle ortaya kmtr.
Nietzsche bunu elden geirmeyi, bir ksm yerleri karmay, baz eklemeler yapmay dnm ama yapamad gitti.
M- Bu arada kz kardei bir Nazi sempatizan ve destekisiydi.
Evet. O, yle bir kitab kartt, eline salk demek lazm.
Orada, Spinoza bize deerler alanndan sz etmez. G istenci bizim bildiimiz iyiyi semek, doruyu semek gibi bir eyler anlatmaz. Conatusu,
yaama gcn anlatr. Fiziksel nesneler, iyi yiyin der, bu acunumuzu
doya doya iinize ekin. Nietzsche budur. Efendi ahlak, bir de kle ahlak
vardr. O ahlak, korkaklarn, dleklerin, erefsizlerin, ikinci snf, nc
snf sayd adamlarn ahlakdr. Yoksa bizim bildiimiz kle deildir o.
Onlar dk yaam biiminde, istiridye gibi kvrlm adamlardr. Efendi
yaamnda gl olmak vardr. Boyun ememek de buna dhil, onu syleyeyim. Sonuta bizim douda kavradmz anlamda iyiyi kavramyorlar,
deerleri yle kavramyorlar. Onlar hep fiziksel terimlerden teye gemiyorlar. David Humeu an okuyun, onun bir ahlak felsefesi de var, yemek
imek stne. Onun dnyasnda iyi olan, Greklerin arethesi. Bu yrm
gelmi 20. yzyla, hatta gnmze, batllar bu arethe ile dnr. Onlarn yaam alannda bu, iddetle vardr. Platonda iyi ideas btn idealarn
baat ideasdr, ondan tremitir. Ama iyi nedir, fazla sylemez. Aristo
yine sylemez.
Biz eylemlerin seimine gemeden, isten, duygu ve bilgi lemini elimize
almadan nce bunu tartmak isterim.
M- Bu iyi ve ktye uradan gidebilirsek Spinoza yorumcusu Deleuze,
conatusun Spinozada ok nemli bir yer tutmasna ramen Spinozann kuramnn, teorisinin zn yanstmadn syler. nemli deildir der, oraya ok vurgu yapmamak gerekir. Conatus elbette yaama
gcdr, var olmada sebattr. Ama baka bir alandan bahseder Spinoza, der. Bahsettii alan deerler alandr. Fakat fiziksel olarak, geomet353

rica, o kadar ok takm ki, hep idealarla aklamaya allan, bunu yere indirmek istiyor. Duygular bedenseldir, fizikseldir. Bizim eylemlerimiz de fiziki ve bedenseldir.
O deerlerle ilgili nermeleri biz grmek istiyoruz. Spinoza ok zorlar,
renin, bilin der. O bilgiye vurduu vurdu son derece anlamldr. Buna
katlyorum. Bilmek, istemektir der. Ama ben deerler alanyla ilgili nermelerini bilemiyorum. Seimle ilgili bir nermesini bilemiyorum. Bunu
yineledim, yineliyorum. Bir eylemin iyi ya da kt olduunu bilmek, onu
semeyi ya da sememeyi Spinozada gerektirmez. Asla. Seni gtrdler
mezara tktlar, bu sana ne yarar salar? Spinoza bize kazma vermez, yarn
da kn demez. Orada olmann bilinci bana ne yarar salyor? Skntmz
orada.
M- Bilgi ile eylemi balyor. Eylem bilgisiz sz konusu bile olamaz. Biz,
insan tzn dnen ve istenli bir tzdr, dedik. Dnmek, bilmek
eylemden kopuk olmad gibi onun nkouludur. Bilmek eylemek iin
yeterli deil. Eylemek bir yklemse eer, o yklemin zellikleri ayr
olmak zorunda.
Bende oradaym. Anlk, bilme yetisi olarak neyin iyi neyin kt olduunu
bize syledi, altn tabakta sundu, biz iyi eylemi hangi yetimizle seeceiz
ve iyi eylemi gerekletireceiz? Skntmz bu, Spinozann yantlamad
bu. Sen tutup anl onu seen yeti haline getirirsen, bu felaket olur. Anln yle bir zellii yok, o dnr.
M- imdi biz anl nasl dnrz? Genelde beyin yordamyla dnrz.
Biz anl bilme yetisi olarak dnrz. Yaam alanmz tka basa bunlarla dolu. Benim grdm u: Orta boy bir dnya gr olan kimse, yuvarlak diyelim, derin demeyelim, iyi ve kty bilir. Sz gelimi dadaki oban,
ldrmenin kt olduunu bilir. almann kt olduunu bilmeyen hrsz
olamaz. Niye alar? Spinozann hesabna gre almamas gerek. Benim
hesabma gre almas, seim olayyla balar ve biter. Zihin semiyor.
M- Spinoza diyor ki; insan anlnda nesnelerin, eylemlerin, eylerin
upuygun bilgilerine ve upuygun olmayan bilgilerine sahiptir. Upuygun
olmayan bilgiler bizi almaya ynlendirir. Ancak upuygun olmayan bil354

giye sahip bir kii alar, ldrr, tecavz eder, zehir satar. Burada
upuygun olmayan bilgiden sz ediyor. Upuygun olmayan bilginin ynelttii eylem, burada kt eylem.
Upuygun olmayan bilgi, bize almann kt olduunu syler mi?
M- Syler.
Sylemez. Sylyorsa uygun bilgidir. Sylemiyorsa bilgi deildir. Hep
sylyorum. Spinozann terimlerine zen gsterelim, bizi kandrmasn.
Upuygun olmayan bilgi olmaz, bu totolojidir. Dii olmayan kadn olmaz,
dii olmayan kadn diyor Spinoza bize. Dikkat et totoloji var orada.
E- Siz bilgiyi yle tanmladnz deil mi? Tam olan. Upuygun olmayan bilgi
olmuyor o zaman. Bilgiyi byle tanmlarsak.
Mecburen yle tanmlayacaz. Bilgi, doru olandr.
E- Bilgi ama eksik bilgi olarak, gnlk hayatta hep kullanyoruz.
Eksik bilgi olabilir. Birini tam renememi olabilirsin. Ama yanla bilgi
demen baka. Eer sen uygun dnceye sahipsen, bilgiye sahipsin, o da
dorudur.
E- Ama doru olduunu bilmiyoruz ki bir bilginin.
Bilmemiz lazm.
E- Mesela gazetede okuyoruz, bilgiyi alyoruz. Gerekte o
O baka bir boyut. Biz u zmdr diyorsak, bu nerme dorudur. Upuygun olmayan diyorum, bilgi olmaz. Neden upuygun yleyse?
M- yle aklayabilirim. Diyor ki Spinoza, zene ve nesne bir iliki iindedir. Ben zm grrm, zm bende bir etkiye yol aar, bu etkilenmede zmn zn bilmem. Etkilenmenin derecesini bilirim. Ancak
daha sonra usumla zmn zn bilirim. Birinci bilmeye upuygun
olmayan bilgi diyor. Btn nesneler bizi etkiler ve bu bizde bir bilgi yaratr. Yanl bilgi, ya da eksik bilgi, etkilenme bilgisi diyor ona. Etkiledi
beni, bana arpt. Mesela hep u rnei verir. Bir kpek grdm, kpekle ilgili bir bilgim yok. Havlyor ve beni srd. Sonra arkadama anlatyorum, kpek havlayan ve sran bir canldr. O da diyor ki kpek
ayn zamanda yalayan bir canl. yle yle diyor ve ben ortak kavram355

lar sonucunda kpein tam bilgisini oluturuyorum. Tam bilgisini oluturmadan nce kpekle ilgili bilgilerim var benim, srmas. Ama sran
ve havlayan birinci trden bilgi. Havlamak, duyuyorum; srmak, hissediyorum. Bende bir bilgi oluuyor.
Affectio.
M- Etkilenme sonucunda oluan bilgi. Sonra znenin ve nesnenin ortak
kavramlarndan yola karak o nesnenin zn anlad zaman da ona
ikinci tr bilgi diyor, aklsal bilgi.
ncye ne diyor?
M- Sezgisel bilgi.
Ben bu bilgi kuramna pek katlmyorum. Bir yerinde z bilgisi der, deil
mi? nc boyut bilgi. Bir yandan zn ne olduunu yadsr, ideay kavram yadsr. Bunlar hep totolojidir. Biz aacn znden sz ederken trilyonlarca aacn o yapda olduunu sylemek iin znden sz ederiz.
Totolojilere ok dikkat etmeniz gerek. Ben upuygun bilgi dediinde de
upuygun olmayan bilgi dediinde de ayn totolojiyi gryorum. Bilgi ise
upuygun olmasna ve upuygun olmamasna gerek yoktur. Burada diretirim ben, bilgi bilgidir. Nesnesine uygunsa bilgidir, deilse onun ad bilgi
deil, yanltr.
E- Ama eksik bilgi olabilir hocam.
Eksik bilgi demeyelim de bilgi sandmz yanllar diyelim.
M- Ama hocam havlyor ve sryor, onlarda bir yanllk yok ki.
Spinoza rnek verir. Der ki girdin denize. Dalgalarla hibir yaknlm yok,
denizin dalgalar bana vuruyor beni her seferinde ykyor. Ne zaman yzmeyi renirim, o dalgalarn ritmini renirim, yzmeye balarm, o dalgalar bana dayak atmaz. Burada, yzmeyi renmi artk. Bilgi kuramn
altst eder. u yaklam, Spinozac yaklam bilgiyi altst eder. Bunu zorladk m nereye oturtacaz?
M- uraya. Biz, duyularmzla dnyay alp zihnimize tayoruz ve dnceler oluturuyoruz. Biz nce duyularmzla alyoruz hocam, sonra aklla iliyoruz, Spinoza bunu demeye alyor bence. nce duyularmzla
alrz, buna duyusal bilgi diyoruz. Duyularmzla aldmz verilere o
356

bilgi diyor, duyusal bilgi. Aklla ileriz, ilediimize de aklsal bilgi deriz.
Orada dur. Duyu verileri dediimizde sen bilgiyi nasl ediniyorsun? Bunu
bana anlat.
M- Nesnenin beni etkilemesi suretiyle.
yi de bunu sana yap dzenindeki hangi merkez sylyor?
M- Bizim yap dzenimiz byle olumu hocam. Duyu verilerini ilemeyle
oluuyor.
Nere iliyor bunu? Duyu verilerini neren iliyor senin?
M- Bedenim.
Bedeninin neresi.
M- Anlm.
O zaman us bilgisi oluyor.
M- Anlk eittir us mudur?
Tabi.
E- Alg her zaman anla gitmiyor mu? Anlkta ileniyor.
Duyu verilerini bilgisini kestik attk. Bat felsefesi bunu demi, yanl. Duyu verisiyle bilgi edinemezsin sen. Dedik ki ortak duyu var. Gz, biimi,
rengi, bykl, kkl vesaire; dokunma sertlii, scakl, soukluu, yumuakl alr. Ama sana bilgi vermez. Bunu onlar yapm, bana ne?
Duyu verisinde sinirlerle bulutuu an grevi biter. Onu anla aktaracaksn, anlk onu dzenleyecek. teki duyu organlarndan gelen verileri toplayacak ya da imgeden, nceden hazr olan bilgilerle ileyecek. Anlksal
bilgi diyorsun, duyu bilgisi diyorsun, bu ayrm yapamazsn. Ben yapamam.
M- Burada u sorun kyor o zaman. Btn insanlar, anla sahip olduklar iin doru bilgilere sahipler, sonucu kyor.
yle bir ey yok, yle bir ey demedim.

357

M- nsanlar duygusal davranyorlar diyoruz, duyularna gre hareket ediyorlar diyoruz. Bir etkilenme sonucunda hareket ediyorlar. Mesela bir
eyden etkileniyorlar, nefret ediyorlar, etkileniyorlar sevin duyuyorlar. Srekli bir etkilenme sonucunda oluan anlksal bilgi var.
Terimleri ktye kullanyorsun, cezalanacaksn. Duyu bilgisi olmaz nk
ad stnde o duyudur. Verirsin tamam, gz verir. Gzn grevi dnmek
deildir. Anlktan gememi bir bilgi olmaz, onu kesin olarak reddettik.
Sen bir ses duydun, nasl top sesi diyeceksin bana? Diyemezsin, ses duyarsn, sesi topun sesi olsa da. Kular gibi frlar uarsn havaya. Neden-etki
bants. Onun top grlts olduunu bilmen iin topu bilmen gerekir.
- Acaba reflekslerle mi kartrlyor. nk top patlad vcut bir tepki
verir. Ama bir reflekstir bu. Sradktan sonra deriz, a top patlad. Ondan sonra deerlendirir ve korkmayz.
E- ok az bir sre var ikisi arasnda. nce korkarz, sonra dnrz.
M- Gne dodu, gne batt deriz mesela. nk grdmz odur. Ama
bu doru deildir. Bu bir bilgidir ama doru bilgi deildir.
Bilgi deildir diyelim.
M- Gzmz yle gryor ve yle diyor. Buna ne diyeceiz, bu bilgi deilse
ne?
- zerine bir sr bilgi ekledik.
M- Ben ilk diyorum, gnei grdk, dodu.
- Yanlt.
Gk grlts vard. Gk grltsnden ok korkuyordu insanlar. Tanry
kzdrdk diyorlard. Gkten geliyor, onu bir tanr yapt, bard ard gibi
alglyorlard. Kulak duyuyor, gz de gryor, imek akyor. Zamanla
rendi ki bu bir elektriklenme olaydr. O bilgiyi edindikten sonra biz onu
tandk. Daha nceki bilgi deildi.
M- Ben sizin ayrmnz orada kabul etmek durumundaym. Gne douyor demek bir bilgi deil. Ya da gk grlts, tanr alyor demek
yamur demek deil.

358

25.Gn
Biraz daha Spinoza

Evet Mjdat karde, seni dinliyoruz.


M- nce unu syleyeyim. Spinoza, birinci tr, ikinci tr bilgi derken farkl
bir epistemolojiden bahsediyor. O birinci tr bilgi dedii eye aslnda
bilgi demiyor, imgelem diyor.
Dedikodu.
M- Bir beden olarak, bir zihin olarak d ritimlerin etkisine maruz kalrz.
Bu maruz kalmaya o, birinci tr bilgi diyor. Maruz kalma bizde bir iz
brakr.
unu soraym, acaba anmsyor musun? Ethicann hangi kitabndan okudum bilmiyorum. Orijinal metin, biliyorsun Latincedir. Orada affectioaffectus ayrm var. Anmsyor musun? Oradan git.
M- Affectio bir cismin baka bir cisimle bir karm iine girerek o cismi
etkilemesi sonucunda o cismin zerinde brakt etkiye deniyor. Duygulan Trkesi. Duyularm benim, bir sr cismin etkisini tayor bedenime. Gne bir cisim, gne bedenime arpyor. Gne mi arpt, gne m arpt? Diyor ki, duygulanta nemli olan gneten
ziyade etkilenen bedendir.
Fazla ilerlemeden mdahale edeyim, kusura bakma. Spinoza ne demi
olursa olsun, duyulan demek istiyor. Duygu deil.
M- Duygu deil. kisi farkl. Duyulan, yani etkileni. Duyulantan kast
u: Bedenin bir etki sonucundaki deiimi. Gne arpyor, vcudum
snd diyoruz, o snma bir duyulan. Bir kpek gryor irkiliyor, o irkilme duyulan. Bir nesne var, o nesneden bir duyu sonucunda etkilenmeye uruyoruz. Bunun nemli bir sonucu var. Diyor ki, duyulanlar bizde ok nemli bir yere sahiptir. Bir baka cisimle yaadm iliki sonucunda eyleme gcm artar ya da azalr. Bu bir varyasyon eklindedir, artar azalr, artar azalr. Srekli biz karlamalara maruzuzdur. Doar domaz, bir sr nesne ile tesadfi karlamalar yaarz. Bu nesneler bizde srekle eyleme gcmz arttrr azaltr.
Karlamalardan ok korkuyor Spinoza. Sabahleyin kalktn, birisi sana,
yahu hoca senin rengin niye kam, sen dn ok iyiydin, diyor. Tamam
diyor Spinoza, bir ie arsenik itin, zehirlendin. Biraz sonra boyun kaslarn kaslacak, ban armaya balayacak, o gn gitti. Karlama. Yedekle360

rinizde g olsun, karya saldrn. Sen de mezardan kma benziyorsun


deyin ona. Ona o frsat vermeyin. O size, gcnz azaltmak iin znt
saplar, siz de ona kar koyun, sen daha ktsn deyin bir daha yapmasn,
diyor. Devam.
M- Bizim duyulan sonucunda oluan etkilerimizin bir de idealar var.
Anlksal bir canl olduumuz iin bedenimize etki eden her eyin zihnimizde ayn dzene ait olmak zere bir ideas var. Yani gne bana
etki ettii zaman bende bir gne ideas oluuyor. Ama bu idea, eksik
idea ya da birinci tr idea, eksik demiyor da
E- Fikir desene. Fikir deil mi o?
M- Fikir diye eviriyorlar ama
Dnce, evet.
M- Bir gne fikri oluuyor. Fakat bu gne fikri gnei kuatmyor. nk
benim etkilenimim sonucunda olumu. Ben ancak daha sonra kendi
bedenimi ve gnein bedenini zmlediim zaman, yaplarn rendiim zaman, analiz ettiim zaman gnein ne olduunu biliyorum.
Daha ncesinde etkilenmede gnein ne olduunu bilmiyorum. Sadece
vcudum snd diyorum, gne bile demiyorum. Sonra diyorum, vcudumla gne arasnda bir ba var, iliki var, ortaklk var, yoksa gne
beni nasl stsn, bana nasl etki etsin, demek ki gnele bende ortaklklar var. te o ortalklar bulma durumuna da ortak kavramlar diyor
ve kavramak diyor. Bilmek kavramaktr diyor dolaysyla. Kavradm
dediiniz an doru yoldasnz. Etkilendim dediiniz an yanltasnz.
Etkilenmeden kp kavrama aamasna gemeniz gerekiyor bu da felsefe gerektirir, diyor. nsanlarn ou etkilenme aamasndadr, sadece
etkileri alrlar.
Hani dn siz diyordunuz ya, toplum biliyor mu?
M- Toplum etkileniyor. Srekli karlayor ve srekli etkileniyor.
Terledim, scak diyor. Canm skld, diyor. Toplum, Heideggerin dedii
gibi dedikodu, dtan konuma, sradandk onun iinde yzp gidiyor.
Peki, isten alanna getiimizde

361

M- Biraz devam edeyim. Dolaysyla etkilenme sonucunda bizde bir ey


oluuyor. Azalyor ya da oalyor. Sevmediin bir adamla karlatn.
Etkileniyorum ama nasl bir etkilenme bu? Oraya taklyorum, bir
azalma oluyor. Bende bir g var yaama gc, eyleme gc. Eyleme
gcmn bir ksmn sevmediim adamla karlamama harcyorum.
Bloke ediyorum gcm. G bloke edilince yapmam gereken baka ilere aktaramyorum. Ancak ondan kurtulursam eyleme gcne geebilirim. Onu da yle aklyor: Beni olumsuz etkileyenler, eyleme gcm azaltanlar bana znt verenler. zntyle aklyor. Eyleme gcnn azalmasdr diyor znt. Eyleme gcmn artmas da, mesela
sevdiim bir adamla karlatm, burada da eyleme gcm artt. nk
bana uyan bir baka bir cisimle uyumlu bir birliktelik gerekletirdim.
Gcm onun gcmle birleti.
Burada bir ara soru var. Tartmak adna sylyorum, Spinozann bu
grn sorgulamak adna. Kurtulu savalar var. Dman geliyor, bir
ksm kentleri igal ediyor, insanlara eziyete balyor. Yaadmz ok iyi
bildiimiz bir olay. Her gn o toplumda yaayan, basn yayn yoluyla, ya da
dedikodu yoluyla ya da gzlemleriyle ok korkun haberler alyorlar. Irza
geiliyor, ldrlyor, topraklar elinden alnyor. Bu anlamda bir keder.
Ama keder, znt, korkun bir g veriyor. yle olmasa kurtulu savan
yapamazdk. O keder, bir kurtulu savana neden oluyor, bu bir. ki; mutlu, kavam bir toplum. Rahat, yiyor, iiyor, keyfi yerinde, mzik, elence kinci dnya ncesi Fransa. iko generaller, ordu almyor, ordu
hibir eitim yapmyor, silahlanma yok. Adolf Amca, elini kolunu sallayarak Pariste gzkyor. Sevin g veriyorsa Franszlarn ok iyi kavga
etmesi gerekirdi, keder gc azaltyorsa Trklerin kknn kaznmas
gerekirdi. Churchillin anlar var, ok zeki bir adam. Kendinden ncekilere
ok ac eletiriler yneltir. Der ki, Adolf fabrika stne fabrika yaparken
bizimkiler yan geldi yatt. Arkadan da ekler: Gaflet ihanet demek deildir,
ama uluslarn banda gelen ykmlarn en ou gaflet yznden gelmitir.
Yani uluslarn uradklar ktlklerin ihanetten ok gafletten kaynaklandn sylyor. Kurtulu savann yapld yerleri birebir gezdim. Haritalar alr alrm. u blk neredeydi, u alay neredeydi, dman neredeydi. O nedenle Trkiyenin savalarn aa yukar, bir asker gzyle,
uzmanca, biliyorum. Sakarya Savana 174 bin asker katld. 256 bin kii
kat. Neye ramen? Btn birimlerde tane daraac dikilmiti. Kuva-i
362

Milliyeciler getirip asker kaaklarn ekiyorlard. Hatta birok generalle


yaptm sohbette bunu konu etmiizdir Trk insan Yunandan ok Mustafa Kemalden korkuyor. Yunan uzak, Mustafa Kemal yakn, bizi asacak.
Korkusundan gitti kurtulu savana. in bir yn. O iin bir boyutu olarak hep var, yarn da olacak. Ama te yandan, ngiliz, Fransz gleri zmiri igal gibi bir hata ilemeseydiler Sevr Anlamasn daha yumuak
nlemlerle geitirseydiler, Mustafa Kemalin bir kurtulu sava koparmas mmkn olmazd. Yani o, gelen dman kullanmtr. En azndan o
asma eylemini gerekletiren aktif kadro adna kullanmtr. Yani kederi,
acy kulland. Burada bunu zmlememiz gerekiyor.
M- Verdiiniz rnek, kark bir rnek. O rnekten yola kamayz. Felsefe
yaparken olgular rnek alarak, hem de kark bir sava olgusu, oradan yola kmak, ii sadece bulandrmaya yarar. nk etkilenmede
tekil zlerden sz ediyoruz. Tekil zlerden sz ederken kurtulu savanda sanki bir tekil z varm gibi konumak, bir yanllk olur. Biz tekil zlerden bahsediyoruz ve tekil zlerde, daha nce sizin sylediiniz
gibi, iktidarlar her zaman zntl insanlara ihtiya duyarlar, nk
onlar ynetmek ok kolaydr. zntl insan, bireysel hayatlarmzda
milyonlarca kere deneyimlediimiz gibi, hareket edemez. Kendini savunamaz. Dieri reflekstir. Birisi boazna sarlrsa, orada bir znt
deil orada bir kar gelme vardr. zntl insan, kim saldrrsa saldrsn, hanesine bile tecavz edilse hibir ey yapamaz. Bitmitir nk
o, seyreder. u an halimiz ite. Herkesi zntl hale getirdiler, kimse
hareket edemiyor.
Pei una ne diyeceksin?
M- kincisini syleyeyim hocam. znt ve sevin arasndaki gei, enteresan. ok enteresan sevinler var mesela. Diyor ki, bunlar telafi sevin
deriz. Sizin bedeninize uymayan bir cismin kt durumda olduunu
grmenizden kaynaklanan bir sevin vardr. Bu sevincin kkeni kederdir. O keder yakanz brakmaz, istediiniz kadar sevinli hissedin kendinizi. O sevin, hasettir, kskanlktr.

363

Dostoyevskinin bir sz var. Diyor ki, bir ykm haberi aldmzda ok


seviniriz. Birilerinin bana geldii iin deil de bizim bamza gelmedii
iin.125 Devam edin.
M- Burada ok somut ve fiziksel bir olgu var. Deleuze rnek veriyor, peynir diyor. Peyniri yerim. Eer peynir benim vcudumla uyumuyorsa
peyniri sevmem. Peynir beni bozar. Bir bozulma halidir, bir uyumama
halidir. Nietzsche bunu ok iyi anlam. Her ey diyor, zehirlenme ya da
zehirlenmeme meselesidir. Yani biz bir nesne ile uyumazsak, zehirlendim deriz. O nesne bizim bantmz zer, datr, yok eder. Arsenik dediimiz nedir? Bir kimyasal bileik. Ama koca insan zneyi, birka saniye ierisinde darmaduman ediyor. Biz srekli bunlarla karlarz. Buradan affectus dediine geiyor. Duygu da diyor, benim bu karlamalarmda benim bantma uyan ya da benim bantm bozan
benim bantm bozana ben nefret duyarm. Nefret, duygudur artk diyor orada. Bir varyasyon, bir geililik deildir, eyleme gcnn azalmas oalmas deildir. Btn duygular sevgi ve nefrete indirgiyor.
Sonra hepsini ayor, neden bu sevgidir bu nefrettir diye. Ve diyor ki,
znt alannda kaldmz srece kavrama alanna geemeyiz. Hibir
ey bizi znt alanndan kavrama alanna tamaz. O yzden insanlar
hep zntlerinin toplamn yaparlar. u sorunum var, bu derdim var,
bu adam bana byle dedi, iler de yle. Bir balarlar znt toplamlarn sralamaya, bu toplamlardan bir ey kmaz. Sevinleri toplayarak
ancak kavrama gcn elde ederiz. Sevinleri toplayarak daha sonra
znt adama da inebiliriz diyor.
nc alana geiyorsun sen.
M- nc alan deil ikinci alan, kavrama alan.
Hayr. nc adam, Spinozann Ethicada var. ki sevinli adam, adam
eder.

125

Bir yaknnn kt duruma dtn grdnde insann, bu kt duruma den onun


en yakn bile olsa, iten bir zntyle, acyla kvransa da, hibir insann kurtulabilmesinin sz konusu olmad o tuhaf mutluluk duygusu vard hepsinin iinde.
Fyodor M. Dostoyevski, Su ve Ceza, ev: Ergin Altay, letiim Yay.

364

M- Artk o nc bireydir. Sadece bunu adamlara da balamyor. ki nesne birleiyor, mzik ve ben. Mozart dinliyorum, Mozart ok seviyorum. Birletik, artk Mozart ve benden oluan bir birey, ncekinden
daha gl. nk o mzik, o ses, o banty yle bir hale getirdi, glendirdi, ileriye tad ki o, ondan ncekiyle kyaslanamaz.
Buraya kadar ok gzel. Problemler var, onlar zelim. Ben yle dnyorum: Ksa dnemde keder, insan gcn azaltr, doru. Sevimsiz bir
adam, sinirlerin bozuldu. Pislik, cann skt, diyorsun evrenin kiri. Orada
Spinoza doru sylyor. Ama uzun vadede insan toparlyor kendini. Bu
gibi kederler karsnda devinmeye balyor. Bedenin bir kar koymas
var. Diri bir nesne yara alr. Gelir kzn biri atn balar aaca, at aac
kemirir. Benim evimin nndeki st aacnn dibindeki arabaclarn
atlar kemirdiler. Aa ne yapacak, sava verecek, teslim olmayacak. Onu
onarmaya alyor onarabildii kadar. Hayvan yara alyor, yalamaya balyor. Uzun vadede o Spinozada sylenmiyor. Syleniyor bantsz syleniyor. Conatus, her olan olmaya abalar. Tamam etkilendin, keder seni
zayflatt ama te yandan da o var. Onu da syleyen yine Spinoza. Keke
bir balant kursayd.
M- Zaten onu yle sylyor: Keder bir abadr. Kederlendiimiz zaman
yaptmz ey aslnda bizi kederlendiren, yani bantmz bozan eyi,
bantmz bozmamaya ynelik uzaklatrma eylemidir. Mesela zehirlendim, vcudumun belli bir blgesinin bants bozuldu. Vcudum
mcadele ierisine girer o zehirden kurtulmak iin. Ayns dierleri iin
de geerli.
Durum bu ise o zaman gcmzn azaldndan deil, oalmaya baladndan sz etmeye de balamamz gerekiyor.
M- Gcmzn azald da deil, bloke olmas diyor. G azalmaz da oalmaz da.
Ya bu Spinoza illa kurtaracak paay. Oray anladm. Diyor ki zayflatr bizi,
onu diyor. Sevin gcmz arttrr. Diyorum ki ben, uzun vadede keder
bizi glendirebilir. Bak glendirir demiyorum, glendirebilir. Sevin
bizi kertebilir.
M- Sevin ve kederi nasl tanmladmza bal.
365

imdi siz giysi sat yapyorsunuz. Sabahleyin geldiniz, yannzda bitmi


adam, sizin rnlerin on kat gzel, fiyatlar da yar fiyat. Yahu diyorsun,
erefsize bak burnumuzun dibinde bitti. Ne olacak imdi? Keder, gcn
azald. Peki dkkana kilit mi vuracaksn? Ben orada Spinozac deilim.
Orada diyeceksin ki buna bir kontra kalm. Zarar da edecek de olsak,
fiyatlar bunun altna ekelim. Ben falan falan bir firmalarla greyim en
iyi rnlerini getirelim. nat da bir murattr, diyorsun. nemli bu herifin
almn yememek. Bu bir tutumdur. Bunun ok rneklerini grdm. Yani
kederin insan toparlatp gce sevk ettiini grdm. ok yoksul aile ocuklarnn ok byk g elde ettiklerini grdm. ok zengin ailelerin mutlulua gark olup gittiklerini grdm. Burada da var.
M- yle demek gibi bir ey. Ben baz arseniklerin insanlar glendirdiini grdm. Ben de hibir arseniin insan glendirdiini grmedim
hocam.
Buradaki aileleri gz nne al. Benim geldiimde bir numarayla gsterilenler imdi dilencilik yapyor. Ben geldiimde burada unun bunun yannda inaatlk yapanlar imdi katrilyonluk.
M- Bir adam geldi, bana rakip oldu. Bu beni kederlendirmiyor. Aksine
bakn yle bir ey var. Ben, benim bedenime uyan araylar ierisindeyim. Yaam, bedenime uyan eylerle buluma, bedenime uymayanlar da def etme abas. Yoksa ben gidip zehir yiyemiyorum ama kavun
yiyorum. Kavun yiyorsam ben demek ki hep bana uyan eyleri aryorum. Gzel insanlarla oturuyorum deil mi? Niye gidip dierleriyle
oturmuyorum kahvede? O da beni glendiriyor. Diyorum ki adam at.
Ben diyorum imdi daha gzel eyler getiririm, daha ho eyler getiririm. Daha ucuzuna satarm. Bir ekilde rekabet denen eyi kavramm.
znt burada yle olurdu hocam. O gelip benim camm krsayd,
bana iftira atsayd, o beni kederlendirirdi ve beni mahvederdi. Ben mal
almay dnemezdim. Gzel mallar koymay, dekorasyonumu dzeltmeyi, taktikler gelitirmeyi dnemezdim. Sadece o kadar almayla urardm, gcmn byk bir ksmn o adamn att iftirayla. Ya
da mesela bir arkadam, bana yle bir ey yapt. O arkadamn bana
nasl olur da yalan sylediini kafaya takar ve devam edemezdim. ok
incelikli bir alan olduu iin bu rneklerimiz hem ok somut vermeliyiz, hem de kartrmamak zorundayz.
366

yle deeriz de genel felsefe, Spinoza bakyla o size rekabet iin kurulmu tecim evi sizi kederlendirir, hi hounuza gitmez. Onu daha iyi olmam
iin bir diyalektik e olarak kullanrm, diyorsunuz. Zaten benim dediim
de o. kp kalmazsnz. Dikkat ederseniz, o beni kederlendirmez diyorsunuz ama ona are de dnyorsunuz.
M- Arseniin vcuduma verdii, bantma verdii Spinoza diyor ki blgesel bozulmalar vardr, btnsel bozulmalar vardr. Benim karma
bir rakip dkknn almas, bana blgesel bir keder verecektir. Dneceim, bu adam eer benden daha baarl olursa ben yaayamayacam. Ya baka bir alanda almak zorundaym ya da ben bu adamla
savaacam. Burada devreye baka eyler giriyor. Eer o adam Zara
olsayd ben onunla savamazdm bile. Baka bir i yapalm derdim. Burada keder nerede? ekiliyorsunuz.
Spinoza dedi ve olduya girme. O yanlmz oluyor galiba. Gnbirlik yaamda gerekten olumsuz eyler ne olursa olsun her insan etkiler. Bizim
kabaca moral bozuntusu dediimize urarlar. Can sklr, kederlenir, zlr buna katlyorum. Ama yine Spinozadan k yaptnzda, bakn diyor, rnek verdim, her insan yaamda kalmaya alr, savar. Bu keder
beni boar demenin ok tersidir, tam kartdr. Burada diri olan nesneler
zellikle, sava veriyor. Hem de ok kt sava veriyor. Bir aa bile yarasn mthi saryor. Kendini kurtarp yaamn srdrmeye alyor. Yani
ona gelmi, Spinoza adna bir yaralama, kederdir. Orada onarma var. Burada doa yasalar iindeki gibi kesin noktalar aramayalm. Bu dediiniz,
ksa vadede dorudur. Spinozaya orada ben de katlrm. Ben de yaadm,
yayorum.
M- Eksik anlattm bir konu var, onu tamamlayaym. Spinoza, donuk bir
kederden ya da donuk bir sevinten sz etmiyor. Varyasyon diyor.
Varyasyon, eitleme, eitlilik, srekli akan bir durum var. Spinoza asla znt, ya da asla sevin demiyor. Her zaman ikisini birlikte kullanyor. Diyor ki biz, srekli karlamalar yaarz, sonsuz. zlrz seviniriz, zlrz seviniriz. Varyasyon bu. Yani sadece zlyor olsak,
hibir ey yapamayz. Sadece zlmyoruz, ayn zamanda seviniyoruz
da. Bizim bedenimize uyan bir sr karlama var. Bu bizde dediiniz
gibi bir mcadele etme, yaralarmz sarma, kederden kurtulma olana
veriyor.
367

Ben de onu sylyorum. Dondurmaz bizi, yani Spinoza terimleri ok kere


salksz kullanyor.
- Keder ve sevin ksa vadeli bir durum mu?
M- Baz insanlar doduklarndan ldklerine kadar sadece keder ve sevin ekseninde yayorlar.
- Burada o sevince dair eylem de mi ksa vadeli? Eer birikirse tamam.
M- Bu bir etkilenme. Etkilenmenin sresi kadar. Mesela kt bir adam
grdn, houna gitmiyor ve lanet olsun dedin. Spinoza diyor ki mesele
etkilenmede deil, mesele etkilenmeye verdiimiz deerde. Sen srekli
o adam kafana takarsan, gece yattn hala o adam dnyorsun, sabah kalk hala dnyorsun. te o zaman bunu uzatm olursun. Etkilenmeyi yaarsn. Ondan kaamazsn.
imdi yle alar. Sorduunu daha deiik anladm, yle cevap vereyim.
Sen dadasn, Kalaharili bir kylsn. Birka aslan sesi duydun, korktun.
Tamam dedin, i bitti. Yapacan hibir ey yok gibi gzkyor. Korkmak
bir duygudur, aslandan deil aslann ldrclnden korkuyorsun.
Sana deselerdi ki bu aslanlar duyacaksn ama cann skma, bu aslanlarn
hepsinin dii dklm, trnaklar karlm aslanlar, umursamazsn bile.
nk aslann eylemi seni korkutuyor idi, o eylem de imdi koyuna dnmtr, vz gelir diyorsun. Ama aslan ldrc. O srada bir tane otomobil
gryorsun, sana doru geliyor ve duruyor. inden diyorsun ki tamam,
biliyorsun aslanlar otomobile motorlu aralara saldrmyorlar, kurtuldum.
Orada korku duygusu orada biter.
- O zaman buradaki etkilenim ok deiken. Eer bu kadar deikense
eyleme etki edii de deiken olacak. O zaman belirleyici olarak kullanma ansmz yok.
M- Neyi belirleyici olarak kullanyoruz? Bunu belirleyici olarak kullanmyoruz, bu bamza geliyor.
- u bakmdan. Bu benim eylemimi etkiler. Ben bir gn iinde kederlenirim, sevinirim. Bu benim yapacam etkiler, belki etkiler belki etkilemez. Nasl bunu belirleyeceiz? Keder burada nasl belirleyici oluyor?

368

M- yle. Bizim yapmaya altmz ey ne? Srekli eyleme gcmz


arttrmak deil mi? Eer bu karlamalarn rastlantsal alannda kalmaya devam edersek, yani kavrama gcmz gelitirmezsek, bilimsel
gcmz gelitirmezsek, o rastlantsal hayatn alannda srekli zlr seviniriz, zlr seviniriz. Bu kadar. Yaamz bundan ibaret olur, bu
da ok sama, ksr, yoksul bir yaam olur. Bizim bir st alana geebilmemiz iin bunu kontrol edebilmemiz gerekiyor. Yani bizim artk tesadfi karlamalar alanndan kp, nesnelerin ne olduunu kendimizin
ne olduunu bildiimiz, kavradmz, kavrama alannda hareket etmemiz gerekiyor.
- Keder ve sevinci amamz gerekiyor. O zaman zaten orada kalmyoruz
ki.
Yani imdi Spinozay zmek adna konuuyoruz. Biz kendi dncemize
fazlaca girmedik. sterseniz bunu daha geniletiriz, istence geelim.
M- Geelim hocam.
Ne diyor Spinoza?
M-
Felsefe bize fazla kaacak delik brakmaz. Keke braksayd.
M- sten konusunda Descartesi eletiriyor hocam. Descartes diyor ki,
insan beyninin ortasnda bir tane bez var, o bez yap derse yapar, yapma derse yapmaz. radeye byle bir tanm koymu. Bu iradecilerin ktklar nokta tanrdr, diyor. Tanr, iradeye sahiptir, ol derse olur, olma
derse olmaz. rade atfederler, insanbiimci dndkleri iin de tanry, kendilerinde de yapp yapmama iradesini grrler diyor. radeyi bu
ekilde anlamama eiliminde. stediim eyi yaparm, istemediim eyi
yapmam, buna beynimdeki bir bez karar verir. Hi bu kadar basit deil,
diyor.
Bu eletiri pek de salkl deil. Descartes bu eletiriye gre tanrsal dnyorsa, o kozalaks bezin hibir karar vermemesi gerekir. Tanry alglayacak, duyduklarn alglayacak. O eletiriyi salkl grmyorum da u
var: i ontolojik adan gtrmek istiyorum. Daha nce syledik. kinci
evren tasarmnda zgrlk yoktur. Onu aamayz. Eer aabiliyorsak
ikinci lemde deiliz demektir.
369

M- Doru. Spinoza, z olarak zgrle, akla, zekya sahip olmadmz


syler.
Buradan gidelim. Bu Hristiyan teslisiler derler ki 20. yzylda, onlarn
gznn iine baka baka, diyalog. Sinagog, kilise, cami lemesi falan adrlar kurulur, ov yaplr. Keke hal seferleri srasnda da yle adrlar
kursalard, ne gzel olurdu. Bu Hristiyan dnya diyor ki, btn tek tanrl
dinler kardetir, birbirlerini ho grrler, aralarnda ufak tefek farklar
vardr. yle mi? Arkadam sen ortaya tanrsal bir yap koymusan, tekiler naneyi yemitir. Sen artk oulculuktan, eitlikten, kardelikten sz
edemezsin, senin tezin yanl. Bu tezinle, temel iddian arasndaki bir elikiyi anlatr. Beni de kandrmaya ynelik olur. Benim de dediim bu. Spinoza diyor ki; Tanr, evren olarak karmdadr. Tanryken evren olmutur
diye bir olay yok, bunu yineliyorum. kincilikte boyut yok. Boyut dzeyde
erimitir. Erimeseydi, boyut olsayd, ikincilik olmazd, aknclk olurdu.
Spinozann evreninde tanr, modsler olarak, kipler olarak, deikiler
olarak ortaya km. Evren dediimiz ey de bu. Bu anlamda tanr yok
evren var diyebiliriz, nk erimitir. Olmu bitmi bu. ddia yle, ben
sylemiyorum, sahibi sylyor. Bu dnyada artk bir tane olumsallk bulamazsn.
M- Buna olmu bitmi dediiniz anda ben de olu diyorum. Spinoza her
ey olutur diyor. Olula, olmu bitmi arasnda ok fark var hocam.
Bakn. Ben hep sylerim. Spinoza neden devinmeden, deikeden, hareketten bahseder bunu anlamyorum. O ikinci yapdan Parmenidesin
donmu dnyas kar. Devinen bir dnya olamaz. Neden? gen olabilir
mi? olmu bitmi. as, as olan bir nesne. Deikelerini izersin
o kadar. Olmu bitmi, zorunlu bir dnya. Yani buray anlamadan biz hareket edemeyiz. Bir yandan ikincilik diyeceksin ki bu Spinozada var
bir yandan da devinen dnya, deien dnya diyeceksin, bu elikilidir.
M- Buradaki elikiyi anlayamyorum. kin dnya, yani evrenin btnl, deil mi? Evrende her ey birbirini yaratr, birbiriyle etkileir.
yle bir ey yok.
M- kincilik byle.

370

z, varolu ieriz. Causa sui. Tanr, kendinin nedenidir. Tanr, z varolu


ierendir. Bu u demektir: z bir varolu eklinde gryoruz. Ya da varolu, zn bize gzken cephesi. z-varolu ikilii yok. z varsa varolu
var. kin dnya bu. Sana dedim ki, natura naturans yaratc dnya, natura
naturata yaratlm dnya, yok byle bir ey. Ha Spinoza demi, demeseydi.
M- Buradan istence nasl balayacaz. Evren zorunlu yasalarla ynetiliyorsa, zorunluluk olan yerde isten de yoktur, mu diyorsunuz?
Elbette.
M- Spinoza zaten yle demiyor ki. Evet, evren zorunlu yasalarla ynetilir,
zorunluluu bilmek, zorunluluu fark etmek, zorunluluu kavramak
zgr olmaktr, diyor. O yzden zgrlk bir kiptir, diyor. zgr doulmaz, zgr olunur. Aklllk bir kiptir.
- Onu konumutuk. Bamza gelecei bilmek, neden bizi zgr yapsn?
Biz olmuuz. unu anla, zgr insan brak, devinmeyi bile niye konu ediniyor Spinoza, ona ayorum.
M- Spinozada olmu bitmi hibir ey yok. Ben de bunu anlamyorum.
Spinoza da her ey olu halinde. Diyor ki, gtr diyor her ey. Tanr da
gtr, tanrnn moduslar da gtr. Eyleme gc, var olma gc. Dolaysyla bir olu halindedir. Srelik bir g aray, istenci sz konusu.
Deseydi ki bize, tanr bir boyuttur, kalcdr. Bir de geicilik evreni var. u
bizim duraanlk deimezlik, deien dnya, devinmenin olduu dnya.
Bu dnyada her ey deiir ama kalclk srer gider deseydi, per bama
kordum.
M- Bunu ben de bulamadm Spinozada. Hayvanlar, insanlar szcne
nem vermiyor. Bu insan imgeleminin snrllndan kaynakl, trettii
uydurduu, kavram bile demiyor laflardr diyor. Biz diyor, bant kmesi olarak bir gten sz edebiliriz. Hayvanlardan bile byle sz ediyor. Hayvanlar demek hibir ey demek deildir, hayvanlarn eyleme
glerini, o haritay kartmadmz srece, hayvanlar demi olmamzn hibir anlam yoktur.
Sen ne diyorsun buna?
371

M- Sper bir dnce bu.


Buna sper diyorsun deil mi?
M- Ama zemediim u, insan denilen bir tr var. O da diyor ki sonra
bana, tr yok demedim ki, tr var da hibir ey anlatmyor dedim.
Tre, cinse, ilkelerden geldiimiz iin ben de nem vermiyorum. Ama bu
yapdan yapya geite yoktur, dedim. Duyarl alanda hayvanlarda trler
var, nasl yok? Gzmzn nnde ite, inek diyoruz, at diyoruz, aslan
diyoruz.
M- rnei vereyim hocam.
kzle at rneini vereceksin. Ben biliyorum ve ona glyorum. Bir varsaymsal dnya kuruyor, ok da inat.
M- ok somut bir dnya hocam.
Yok. Zorlama kendini. unu bile savunmaman gerekir. Erdemin ilkelerinde, syledik bunu, uzam diye bir ey olmaz. Evrenin ilkelerinde dnce
diye bir ey yok. Spinozann syledii bu. Spinoza sylemi, ikinci bir
dnya kurmu, varsaymsal olarak, yoksa sama sapan bir dnce bu.
Uzam bir z nitelik deildir, bir konumdur. stediin kadar kvr. Dnce
bir ilke deildir, dnce bir rndr. Yani Spinoza mekanizmas olarak
zihin, dnme edimi olarak eylemler ve dnce denen rnlerle birbirinin arasndaki fark grememitir. Onu bile grememi. Tutmu, benim
evrenim byle bir evren, alm bir tanr. Aka sylyor, zgrlk diyor,
isten dnmedir. Dnme ile istenci zde klyor. sten diye bir yetiyi
reddediyor. Oysa ki biz yaama evrenimizde bir gnde her birimiz binlerce kez seeriz. Yeri geldiinde syleyeceiz, her eylem etik eylemdir. Byle
bir insan yaps, tutar dersen ki kodlanmtr, bir ksm enerjilerin depo
edildii bir modifikasyondur, bu ok yanl olur. O zaman insan anlayamayz. nsann grtlandan da tutamayz, kodlanmtr o. Bu, bana unu da
getirir. Bu dinsel bir insandr. Bir ksm dinsel kitaplar insanlar kodluyor,
diyor ki sen usun. Bir kitap diyor ki siz kendi halinize braklmazsnz.
Ben yle bir evrende yaadmz dnmyorum. Ben, insann sonsuz
derece seme gc olduuna inanyorum, sonsuz seenekler iinde olduunu dnyorum ve sonsuz derecede de seebileceine inanyorum.
M- Bedenimizin seme yetisi var m hocam?
372

Bedenden bahsetmiyoruz.
M- Ama insan bedendir.
nsan beden deildir. nsan bedenlidir Mjdat. Bu kadar yoldan sonra
bunu syleyemezsin. Seen de bedeninin bir parasdr tamam ama insan
bir beden deildir. Batllarn diliyle konumayalm. Aa da bedenlidir, u
masa da bedenlidir. Bunlar konutuk. Spinoza beinci kitapta bir eyler
sylemeye balyor. unu da syleyeyim: Tekil insanlar, tekil hayvanlar,
bal gibi idealardan bahsediyor. Yani tmellerden bahsediyor, nasl tekilde
kalr, kalmaz. Bir yerde tekil zlerden bahseder, g merkezlerinden bahseder, bir yandan tmellerden idealardan bahseder. Bir yanda ikincilikten bahseder, bir yandan der ki tanr evrenin etker nedenidir. Etker neden
yaratcdr, yaratc yukardadr, iinde deildir evrenin. A Muhiddin Arabiyi bir zrvalamalar klliyat. Sen ne diyorsun kardeim? Tanr iimizdedir. Peki, u sizin yukardaki ne oluyor? Benim zelliim u; kaacak yer
brakmam ben sana. Yakalarm ben seni. Spinozann evreninde zgrlk
yoktur. Bir kere temelden sylyorum, ikin evrende zgrlk olamaz.
Donmu bitmi o. Spinoza Yahudiydi biliyorsunuz. Oradayz biz. Spinoza
diyor ki, tanr almtr, z varolu ierendir. Bitti, dondu dnya.
M- Deleuzeun bir arkada varm, Spinozann ikinciliini yle betimlemeyi seviyor. Bir orkestra dnn, orkestra alyor, mthi bir senfoni. Evren ite bir senfonidir, ikincilik de budur, diyor.
Onu syledik. Hepimiz belli oranda ikinciyiz ama boyutumuz var. Biz
yitip gitmiyoruz bu evrende. Biz lyoruz, deiiyoruz, deviniyoruz, insan
soyu sryor. Aa soyu, hayvan soyu sryor. Gryoruz, gzlemliyoruz.
Ama sen diyorsun ki ben getirdim.
M- Niye tuhaf olsun, insan soyunun srmesi, hayvan soyunun srmesi?
Ben tuhaf demedim. Bunu yadsmak tuhaf dedim, Spinozann yaptna.
Ben srdn sylyorum.
M- Burada ince bir nokta var. Benim kafama tam oturmuyor ama yle:
Kilit bir noktaya getirdiniz Spinozada hi gemiyor. Kalclk hi gemiyor. Sadece bir olu var, sadece bir hareket. Cisimler birleiyorlar,
insan oluturuyorlar, insan devam ediyor. nk doa yasalarna gre
her ey devam etmek ister. Tohum brakr devam eder. Sadece insana
373

ait deil, bitkiler de hayvanlar da rerler. remek, var olma abasnn


bir tezahr. Soru sadece u, neden? Oraya vardmz zaman, neden
evren vara kadar varrz hocam.
O metafiziksel sorularla felsefeci uramaz. Kken sorununa felsefeci girmez. Der ki, bu bilim gittii yere kadar gidecek, bulacak, aratracaz.
Ama varsaymlar ileri srmez akll felsefeci. yle trediydik, yle yaratldydk. Byk patlama kantlanr, ortaya konur, kabul edilir. Onu saygyla karlyorum. Tez bilimsel olacak. Darwin, belki sylediinin yzde doksan yanltr ama bilimseldi.
M- Evrimsel zaman o kadar geni ki bize insan kalcym gibi geliyor. ki
milyon yldan beri insan var, ok uzun bir zaman. Bizim zamanmz
yetmi seksen yl. O kadar uzun geliyor ki biz kalcl ok nemsiyoruz. Hlbuki kalclk deil nemli olan, sadece cisimlerin birlemesi.
Senfoni orkestras.
Syledik biz, insan yap dzenidir dedik. Tz dediimiz, yap dzenidir.
u konutuumuz konu ile Schopenhauer-Nietzsche arasnda karlatrma yapalm. G istenci, hep konuuyoruz. Schopenhauer, kr isten, boyutlarda bir kr isten var, evrenimiz bu istencin bir yansmasdr tezi var.
Bu kr isten, uzayn ve zamann olmad bir X evren. Kendi kafasna gre
oluturduu boyut. Orada bir tane kr isten var, kendi anlatm, Kant gibi
her nesnenin noumeni yok, bir tane kr isten var. O kara, kr, olduka
olumsuz, dehet saan bir evrenin boyutudur, oradan olumutur. sten
ve tasarm olarak dnyann kapan. Dnya bir g istencidir, sizler de
g istencisiniz baka bir ey deilsiniz. Schopenhauer byle diyor. Nietzsche ne diyor? Metafizik boyutunu ktk m bu dnya bir g istencidir.
Olgusal bir dnyada boyutu yadsm, dzeylere inmi, ayaklar yere basan bir Nietzsche. Schopenhauern bu belirsiz boyutuna katlmamakla
hakl buluyorum ama Nietzscheye sormamz gerekenler var. Bu dzeylerdeki olanlar nasl oluyor? Belirsiz bir yldz pat pat ben ldke benim
yerime biri mi geliyor. Yoksa benim olum, sizlerin ocuklar m srdryor bunu. Bir evrenin yap dzeni mi var? Bunu aklamak gerekiyor. Tamam dzeylerdeyiz, boyut ne oldu? Ben dedim oldu, olmuyor. Burada
urar, rpnr, didinir, g istencini anlatmaya alr. Elde alnm notlar var, kardeinin yaynladn sylediimiz. ok eitli syledikleri var
374

da ok da gzel syledikleri var. Bengi dn var Nietzschede. Peki, kardeim nedir bu, evrenin sonsuz dn. Geldin mi boyuta? Geldin. E niye
saklyorsun? Kaamadn. Bengi dn o. Evren yinelenir durur.
E- Konuurken hep unu dndm. Btn filozoflarda ortak bir yn var.
Platonda idealar, Leibnizde monadlar, Schopenhauerda kr isten,
Kantta noumenler Benim aklma u geldi: Evreni yneten, ben onu fiziksel yasalar, maddeyi hareket ettiren fiziksel yasalar olarak dnyorum. ki madde arasndaki kuvvet, ya da o hareketi, dinamizmi salayan evrenin yasalar. Kimisi buna noumen demi, idea demi, bizim
boyut dediimiz evrenin dna atm. Ama orada bizim kavrayamadmz o evrenin yasalarndan bahsediyoruz gibi geliyor bana hep. Evrenin yasalar ama bu evrene ikin, bu evrenin iinde. Aslnda btn
felsefede bu ortak yn var. Birbirinden ok kopuk deil. sten diyorsunuz ama insan merkezli bir yaklam. Doaya isten yklemek, onu
merkeze yerletirmek. Gerei belki de ok yanstmyor.
M- ok gzel konutun ama ok kt baladn.
Evet, kt balad.
E- Amatrz daha.
Onu gzden kartmak istemiyorum. O benim iin ok eriilmez bir gr.
stenci gzden karmak istemiyorum. tekiler yerden ge doru. Arkadam in u evrene, evrenin iine in. Bu evren bizim de iimize girsin.
E- Biz ikinciyiz.
Syledim. Ama bu dnyaya in. u metafiziksel katmandan bizi kurtar. Yani
zamann ve uzayn olmad yere bizi gtrme. Bizim kar ktmz o.
Tamam indik ama o kadar da ok fazla indirme. Bizim bir boyutumuz var.
Koca Herakleitos bara bara sylemi, her ey logosa gre olur ve biter.
Nietzschenin yasalar, sizin sylediiniz fiziksel yasalar. Ondan sz ediyor.
O yle demi byle demi. Nietzsche ile Schopenhauera girmemin sebebi
u: Tamam boyutundan kayorsun, kama yle olmaz. Schopenhauer
Kant eletirdi. Diyor ki, uzay ve zamann olmad yerde okluk olmaz.
Peki birlik nasl olur? Orada m yayorsun sen, sizin muhtarlk orada m?
Sen nerede grdn? Deney alanmn dnda diyorsun ama var diyorsun.
Olmaz. ok olmazsa bir de olmaz. Nietzschenin Schopenhauera sylemesi
375

gereken bu. Ama tutuyor diyor ki, kr isten yoktur. Canm kr isten
olabilir. Boyut olarak vardr, evrenin boyutudur, bu dnyann iindedir
derse olur. Bengi dn de o. imdi katn, gene geldin oraya. Eletiriyi
temelli yap, o kaacak korkacak bir ey deildir. Bengi dn, Herakleitosun boyutu. Nietzsche bir de ok koyu bir Herakleitosudur. Bir evrenimiz var, biz evrenimiz var. Biz bu evrenin dzeylerinde yaarz ama
boyutlar vardr ve boyutlar olmasayd evren olmazd. nemli olan bilimsel olarak bunlar bulmak, metafizie girmemek, ayan yere basmak.
- Galiba biraz da unda yanlyorlar. Tartmalarn iinde geiyor bazen.
Akl diyoruz, genelde de byle bakyoruz, kozmosa baktmzda da
bizde varsa niye onda yok, onda da olmas gerek, diyoruz. Bir isten
var, kozmosa baknca onda da olmas gerek. Bizdeki kk ondaki mutlak, bizdeki kk ondaki daha byk. Bu ekilde aranyor, o zaman
deniyor ki evren dnr, evrenin iradesi vardr, evren retir.
Burada insan biimci konuuyoruz.
M- Senfoni orkestrasnda bir viyola, eer dnyaya viyola gzyle baksayd, viyolann zelliklerini n plana karacakt. Ama viyola orkestrada
farkl bir ses. Ben de farkl bir sesiz diyorum. Siz de yle mi diyorsunuz acaba? O farkl sesin bir zellii olarak istenten sz edelim.
Dedik ki, insan belirlenmitir. Nereye, belirsizlie.
M- Belirlenme var yine de.
Belirlenme var. Ama belirsizlie.
M- Bu paradoks deil mi hocam.
Deil. Japonyaya atom bombasn atan pilotlar, subaylar, atom bombas
attklarn bilmiyorlard. Kendilerine bunun bir atom bombas olduu
sylenmemiti. Sadece bomba, atacaksn zarar vereceksin. Yani onlarn
yzbinlerce insan katledeceini sylememilerdi. Neden? Atamazlar,
elleri titrer, vicdanlar szlar, baaramazlar endiesiyle onlar kodlamlar,
unu gtrp atacaksnz. Ama arkadam o bombaya bir dzenek yklemi mi Amerika? Yklemi. ine korkun bir enerji kilitlemi, ona bir ayar
vermi. Bunu yle alalm. Sen birisine dedin ki komutan olarak, unu
gtr falan yere at. Yalnz dedin, on saatten fazla gecikme. Diyelim o saat
krk iki saat alyor, sonra duracak. Saat belirlenmi. Ama o onun krk iki
376

saatte patlayacan bilmiyor. Sadece belirsiz diyor. Senin benim belirlenmem byle bir belirlenme. Evet biz bir eyleri yapmaya belirlenmi. Ama
bunu ne zaman yaparz, yapar myz, yapmaz myz, yapp yapmamak
bizim elimizde. Biz potansiyel olarak istenliyiz. urada birisi ldrlrken kafamz evirip gidebiliriz. nsanlarn da yzde doksan bei yle yapar. Bir ksmnn can sklr ama onlar da gider. Belki iinden bir tanesi ne
oluyor der. te bu istentir. Yani isten ok gldr ama bize ok zarar
veren eylemleri de yaptrr. stencin kazanla ilgisi yok.
M- sten havada kalyor. Nasl bir ey ki bu bize yaptryor, yaptrmyor
E- Daha zlm bir konu deil. Beynin yaps, bu zgr irade hala tartlyor.
Siz beynin iine fiziksel, olarak ya da tp olarak giremezsiniz. Girersiniz de
kadavra zerinde alyor olursunuz. Biliyorsunuz canllar zerinde o
deneyleri yasakladr. Bir ksm doktorlar kaak yapyor. Yapmalar gerekir
mi gerekmez mi, onu bilmiyorum. Organ nakline izin verilince buna da izin
vermek gerekir, o da ayr bir konu. Ama biz gzlem alanndayz, felsefe
olarak. Gzlem alannda seim var m, yok mu? Var. Ben derdim ki dnyamz seimden ibaret.
M- Tabi seim var. Az nce dedim ki nmze iki ey koysak. Bir kavun
olsun, biri arsenik olsun. Biz gider kavunu seeriz. Seimlerimizde belirleyici olan nedir, sorusu. Neye gre seeriz? Biz, bizim bantmza
uyan seeriz, bantmza uymayan semeyiz. Ama diyorsunuz bu
adam bantlarna uymad halde onu seti. Fani bir rnek veriyorsunuz, sanki o teori gme gitmi gibi oluyor. Hayr o teori ilemeye devam ediyor. Herkes, her canl kendisine uyan seiyor, uymayan semiyor.
E- Sen de bantya dayandryorsun. Her eyi banty srdrmek olarak
dnyorsun. Bant nedir? Bedenin bants nedir, onu oluturan
nedir? Banty niye srdrmek istiyorsun? Banty aklaman gerekiyor o zaman. Sen istenci anlayamyoruz diyorsun, belirsiz diyorsun.
rnek verelim. Sahil boyu yrye ktn, yalnz gidiyorsun. lerledin.
Orada bir adam denizde yzyor. Barmaya balad, bouluyorum diye,
ne yaparsn?
377

M- Yapabileceim yaparm.
Ne yaparsn mesela?
M- Yapabileceimiz. ok ak deil mi hocam? Eer gcm onu kurtarmaya yetiyorsa kurtarrm. Gcm onu kurtarmaya yetmiyorsa kurtarmam.
kinci soru. Bunun tm insanlk asndan alrsak, yzde ka bunu yapar?
M- Yzde yz kurtarmaya gc yetiyorsa kurtarr.
Garanti bir durumdan bahsediyorsun sen yalnz. ok garanti. Mjdat bu
adam gider kurtarr, bunu gc yeter, yap yleyse.
O- Risk.
Risk var beyefendi, onu soruyoruz. Bu herif senin grtlana yapabilir,
senden gl bir pehlivan olabilir, boar atar seni iki dakikada. Gcn
yetiyorsa, orada bir aa kt deil ki kurtarasn.
M- Tamam da hocam, o gcn iinde o risk de var.
Bu riski tm insanlarn tm alr diyorsan, ben orada yokum.
M- Hayr. G o riski de ierir diyorum. O gc hesaplarken o riski de hesaplyor diyorum.
- O zaman risk olmaz ki.
M- Biz risk hesab yapmadan hareket etmeyiz. Harekete geeriz, riski var
ama geeyim. O risk gerekleir ya da gereklemez.
O- Gcn ona gre belirliyorsun ama.
- in iinde risk varsa, dersin ki gcm yetmeyebilir ama yine de deneyeceim.
Erdem budur. Ben ne olursa olsun bir insan olarak grevimi yapaym demek bir erdemdir.
M- Kant alanndayz. Ne yapmalym, grev, dev.
Kant alannda deiliz. Erdemli kii orada kurtarp kurtarmayacan bilemez. Gereki olalm. Herif baryor, arl ka kilo, kafasndan lemezsin. Sen de yzmeyi biliyorsun, u insan lm gidecek yazk, gideyim kur378

tarmaya alaym. Erdemli eylem bu. Ama o hesaplara girdiin zaman, o


ne olur biliyor musun? Sadece belediyenin kurtarma ekibindeki bir memur olursun sen.
M- Ben urada iki kere bouluyordum neredeyse hocam, iskelede yaklak
yz kii vard, kii atlad. Neden atlad o kii? Erdemli olduklar
iin deil, kurtarma gcne inandklar iin. Atlayanlardan bir tanesi,
ok enteresan, kendine o gc bulmu, ama beni kurtaramad, o da
batmaya balad. Sonraki gelenler hepimizi kurtardlar. Mahalleden arkadamd o benim. Dedim, beni kurtaramayacan halde niye atladn,
ya bana kurtarabilecekmiim gibi geldi, dedi.
te o adam erdemli. Erdemli eylem o, kendini riske atyordu. O kalabalk
olmasayd atar myd, bilemem.
O- Hocam, erdemli davran o zaman banty bozuyor.
Bozar. Bantda deilim. Tanmadn adamla ne bantn var, insanlk
dnda? Spinozada hi deiliz, buralara hi girmez. sten, insan olmann
temel zelliidir, onu o yapan zelliktir. tekiler var, hayvanda da var
teki insanlarda da var. Milyonlarca insanda var. Ben filozof olarak istenci
ok nemsiyorum.
M- Hocam biz denizde boulan bir adam nasl bir ekilde onu kurtarmalym diye dnyoruzu anlamamz gerekir? Sokaktaki bir adama yardm
ederken, bir olaya mdahale ederken, bir eyleme karrken. Bizi o eyleme
motive eden nedir? Biz o eylemi deil de teki eylemi setiren nedir? Eer
bu grev deilse, dev deilse, belirlenmi bir ey deilse nedir?
Geleceiz bunlara. Bugn duygularn, bilgilerin ve istencin ilikisine girecektik, senin Spinoza bizi uzatt.

379

26.Gn
Gnderimin nereye?

Bugn de ben istiyorum Spinozay, hep Mjdat m isteyecek? Dn Mjdat


kardeimiz ok gzel bir konuya girdi. Affectio-affectus126. Affectio, bizim
bildiimiz, bilgi kuramndan tandmz, duyu verilerinin bir neden-etki
bants ierisinde znemize aktarlmas olaydr, etkileimler, duyumlar.
Spinoza onu sylemese de biz syledik. Sinirlerimiz alyor, bunu alg eklinde anlmza aktaryor. zellikle Gilles Deleuzede var bu. Spinozada
ok ak srtmyor. Oradan bir iki cmlesinden alp am Deleuze ve ince
bir konu.
Felsefede ince konudan kaarsanz felsefe yapamazsnz. Ayrntya gireceksiniz, inceliklere gireceksiniz, bu hep sylediimiz bir ey. Ne diyor
Gilles Deleuze? Affectio ile affectus arasnda ok temel bir ayrm var. Dn
pek almad oras. Etkileimler alan, duyu verileri geliyor bilgi oluyor. Bir
de duygu var, ok temel bir ayrm. Onu Deleuze bastra bastra syler.
Buna gzel bir giri yapmak gerekiyor. Bir terim var, pek kullanlmaz
edilmez de szn arasnda halk ok kullanr. Demek ki ok ilevli tatl bir
szck ki halk kullanyor. Ama bizim bilim dnyas bunu elinin tersiyle
iter, gene o mehur Arapasna sarlr, konuur durur. Temsil terimini ne
ile karlyoruz Trkede? Biz milletvekili seiyoruz, bizi temsil ediyor.
M- Yerine.
Yerine. Bizim Anadoluda dne arl olur bir aile. Baba ok yaldr,
tutar der ki byk oluna, benim yerime sen git, der. ocuk varr, dn
sahibine der ki; Ahmet Amca, babam biliyorsun yal, gelemedi, ok selam
var, onun yerine ben geldim. Eczaneye gidersiniz, eczac der ki, baym bu
doktor beyin yazd reetedeki ilalardan unun orijinali yok bende.

126

Spinoza'nn "Etik" adl Latince yazlm temel kitabnda iki kelimeye rastlyoruz: Affectio
ve Affectus. Baz evirmenler ok tuhaf bir ekilde ayn szckle karlyorlar bu ikisini.
Bu tam bir felakettir. Bu iki terimi, affectio ile affectus'u ayrt etmeksizin "affection" (duygulan) diye eviriyorlar. Bunun bir felaket olduunu sylyorum, nk eer bir filozof
iki farkl kelime kullanyorsa, ilke olarak, bir nedeni vardr bunun. stelik Franszca da affectio ile affectus'u tercme edebilecek iki kesin szc kolayca sunuyor bize: Affectus
iin affect (duygu) affectio iinse affection (duygulan). Baz evirmenler affec-tio'yu affection diye, affectus'u ise "sentiment" (his) diye tercme ediyorlar. Ayn szckle evirmekten daha iyi bu; ama Fransz-cada affect szc dururken "his" szcne bavurmaya bir gerek grmyorum. Demek ki, affect (duygu) szcn kullandmda, Spinoza'nn affectus'undan bahsediyorum. Affection (duygulan) szcyle ise, affectio'yu
kastediyorum.
Gilles Deleuze, Spinoza stne 11 Ders, ev: Ulus Baker, teki Yaynevi

381

Onun yerine benzerini vereyim mi der. Tarlada alyor Mjdat. Bir vatandatan da yz lira alaca var. O srada geliyor komu, diyor ki benim
sana yz lira borcum var, onun yerine iki gn pr pr srsem olur mu? Elbise giyiyordun, onun yerine tirt giyiyorsun. Binlerce uygulamas var ve
ok tatl bir terimdir.
Affectio alannda, duyu verileri, bilgi alannda biz nesnenin yklemlerini,
duyu organlarmzla, neden-etki bantsyla alyoruz. Bunu sinirler beyne
aktaryor, beyin bunlardan bir tz oluturuyor. Bastra bastra dedik ki
anlk, tzlerle urar. Duyu verilerini birletirir, tz oluturur, der ki;
benim yardmclarm olan duyu organlarnn getirdii verilerle ben u
tz yarattm. te bu, dncedir. Dedik ki, aslan dncesi. Aslanla ilgili
btn verileri getirdi organlarmz, aslan dncesini edindik ve dedik ki
bu bir aslandr. Bizim Trkede, gsterge terimi var, gsterge-gsteren
ikilisi, gsteren-gsterilen biiminde de syleyebiliriz. m-imlem, iaretnesne, imge-nesne, tasarm-nesne. Gryor musunuz, hi de sknt ekmiyoruz. Bunlar prl prl Trke szckler. Bizim anlmzda, evrendeki bir
nesneyi diriltiyoruz. Krdan geldik, eimize ocuklarmza diyeceiz ki ben
bir aslan grdm. Ormandan getirdik koyduk mu nlerine? Anlmzdaki
o imgeyi, tasarm, iareti, gstereni ya da imi kullanarak nesneye gittik.
Bu saydklarmn hepsi, bizim yerine dediimiz durumdur. Nesne yerine
imge, gsterilen yerine gsteren, nesne yerine iaret, imlem yerine im.
Bunlarn hepsi yerinedir, nesnenin yerine. Onun yerine anlmza onun
eitli yklemlerinden oluturduumuz bir imge yerletiririz. Deleuze,
burada biz bilgide, affectioda bir nesneye, nesnenin tasarmna gideriz
diyor, nesnenin tasarmna. Bir temsil vardr demek istiyor.
M- Nesnel gereklik dediimiz.
Evet. Aslann yklemlerini edindik. Nasl edindik? Serengetideki, Kalaharideki bir yemi toplaycs gibi mi edindik? Ya da orada bir konakta oturuyoruz, eimiz dostumuz gelmi, bayanlar ieride le yemei hazrlyorlar, biz de darda ay iip tavla atyoruz. Aada da aslanlar yavrularyla
oynayorlar. Kalaharili kylnn, ormann altndaki yemileri topladnda aslanla karlanca kendisine gelen duyu verileriyle ok baka duyu
verileri geliyor bize. Dedik ki, alg seicidir, balkondayz. Aslann yelesi
geliyor, aslann yavrularn sevmesi geliyor, aslann kuyruu geliyor, rengi,
382

genel gr geliyor. Turistiz ya baylyoruz. Kalaharili kyl, bakyor ki


orada aslan var. O diyor, beni biraz sonra yakalayacak, trnaklaryla paralayacak. Alg alanlar ok deiti, balkondaki deil o. Konuyu tabi Kalaharili kyl gibi almak durumundayz, nk bizi tekilerin duygusu biraz
cvka geliyor. Aslan sevimli bir hayvan, turistik bir hayvan, srmaz belki
de. Ama Kalaharili diyor ki, ben gittim, plak bir gle karlatm, beni
gtrecek. ldrc eylem. Onun duyu verilerinin kendisine tad tz
ldrc eylem tzdr.
Bu eylemlerle ilgili ldrc tz dncesini edindik. Aslana sonra geeriz
nk ldrclk srf aslann zellii deildir, bu ii bir kobra ylan, bir
anakonda, bir panter de yapabilirdi. Nesne nemli deil, eylem nemli, bu
bir. ki; binlerce aslan getirin hayvanat bahesine koyun, ocuklarmz
alr seyrederiz. nnde bilek kalnl demirler var, korkmayz. ldrc
eylem sfr nk.
Anlmzda ldrc eylem dncesinin edindik, baladk korkmaya.
Peki diyor Gilles Deleuze, korkunun, daha genel olarak duygunun temsili
var m, hangi nesneye gnderir? Duygunun nesnesi yok, duygu hibir yere
gndermez, diyor.
M- Ama nesnesiz de duygu olmaz, diyor.
Eyleminden gittik zaten, aklyoruz onu. Korku dediimiz zaman, bir gnderiminden sz edemeyiz. Yani korku, bir dnce deildir, duygudur.
Duygunun gnderimi yok, diyor. Buna katlyorum.
M- Buna biimsel gereklik diyor sanki hocam. Nesnel gereklik, aslan
duyu verileriyle tanmas, bir dncenin olumas. Korku ise o idenin
kendi bana da bir gereklii olduunu sylyor. Yani nesnesinden
bamsz bir gereklik.
Gnderimsizlii biraz sonra iimize yarayacak. Kierkegaard ve Heidegger
ok ilgin eyler syler bu konuda. Sorge127, korku, kayg, genel olarak

127

Kayg, d gren tinin nitelik kazanmasdr, bylece psikolojideki yerini edinir. Uyankken, kendim ile tekim arasndaki ayrm vaaz edilir; uykudayken ertelenir; d grrken
ise bu ayrm, dolayl olarak haberdar olduumuz hiliktir. Tin, etkinlik halindeyken, kendi
olanan cezbeden bir biim olarak srekli ortaya kar, ama bu olana elde etmek iin
arayna balar balamaz gzden kaybolur; arad, kaygy dourabilecek tek ey olan
hiliktir. Ortaya kp kendini gstermekten tesine gidemedii srece, daha fazlasn da

383

byk anlamda, her yeri sarm anlamnda. Ne derseniz deyin Trkede,


byk korku deyin, byk kayg deyin. undan bundan, aslann eyleminden, ylann eyleminden korktuumuz gibi korku deildir bu. Hepimiz
evrende bir kayg iindeyiz ama hangi eylemden korktuumuz belli deil.
Genel olarak korkarz, diyor. Geleceim ne olacak, lr mym, geim
durumun ne olacak, ocuklarm hasta olursa ne yaparm... Binlerce kayg.
te diyor Kierkegaard ve Heidegger, bu sorgedir. Sarm yaammz, tir
tir titreriz. Neden, belli deil. lgin bir gr. Onlar bir hayli gemiteki
duygu ile ilgili grlere dayanyorlar. Ama ikisinin boyutu daha fazla.
Biz srekli olarak gr, dnce ediniriz, dnce ile eylemi tanrz. Ondan sonra bu bizde bir tavr yaratr. Bakn dnce deil. Biz aslann eylemini nmze koyunca artk dnce olarak biliriz, ldrc bir eylem.
Peki korku ne? Korku hibir yere gndermiyor. Bu, takndmz tavrdr,
kiptir. Ya kaacaz, ya saldracaz, aaca kacaz vesaire, bir tavr alrz.

yapamaz. Kayg kavramna psikolojide hemen hemen hi deinilmemitir. Bu terimin


"korku"dan ve korkuya bal, belirli bir nesnesi olan benzer kavramlardan tmyle farkl
olduunu belirtmeliyim. Kayg bu nedenle hayvanda bulunmaz; nk tin, hayvana yklenmi bir nitelik deildir. ()
Masumiyette vaaz edilmi kayg, bir su olmad gibi, bir dert yk, masumiyetin takdis
edilmiliiyle uyumsuzluk gsteren bir strap da deildir. ocuklar gzlemlediimizde,
kaygnn belirli olarak maceraya, korkun, esrarl olana yneldiini grrz. Bu kaygnn
ortaya kmad ocuklardan sz etmek hibir eyi kantlamaz, nk hayvanda da yoktur; tin slatka, kayg da azalr. Bu kayg ocua zsel olarak aittir, onsuz yapamaz.
Kaygya kaplacan bildii halde, haz veren bu kaygllk haliyle sarmalanr. ocuksuluu
tinin d grmesi olarak tanmlayan tm toplumlarda, bu kaygya rastlarz. Kayg derinletike, toplum da derinlik kazanr. Bunun bir bozukluk olduunu sylemek, olsa olsa skc ve aptal bir dnceye iaret eder. Kayg, ne zaman ki zgrlk tarihin eksik biimlerinden geip szn tam anlamyla kendisine dner, ite o ilerideki noktada depresyon
[Tungsind] ile e anlaml saylr.
Kayg ile nesnesi (hilik olan bir ey: Dil de bunu ifade etmeye gebedir - bir hi uruna
kayglanmak) arasndaki ilikinin mulak olmas gibi, masumiyetten sua gei de o kadar
diyalektiktir ki, bunun, olmas gerektii gibi, psikolojik bir aklama olduunu grrz.
Nitel srama, mulakln dnda kalr. Sulu olan kii, kayg araclyla masumiyetini
korur, nk onu sua iten kendisi deil, yabanc bir g olan kaygdr. Sevmedii bu g,
onu kayglanmaya iter. Ama gene de suludur; korktuu halde sevmekten vazgeemedii
kaygya srklenmitir. Dnyada daha mulak bir ey yoktur, bylece bu tek psikolojik
aklamadr. Ama bir kez daha yinelemek gerekirse, bu aklama nitel sramay iermez.
nsann Yasak tarafndan cezbedildiini, batan karcya kandn ne sren her gr,
yzeysel saptamas yznden yeterince mulaktr. Ama nicel bir belirlenim getiren bu
yaklam, etik ilkelere aykr olduu gibi, psikolojinin yardmyla, etik ilkeleri kurban etmek uruna insana bir armaan verir; yle ki, etik adan akl banda herkesin bu armaan yeni ve daha derin bir batan karma olarak grp reddetmesi gerekir.
Soren Kierkegaard, Kayg Kavram, ev: Trker Armaner, Trkiye Bankas Yaynlar

384

Tabi her zaman byle ldrc eyle karlamayabiliriz. Gnlk yaamda


binlerce kez karlar, tavr alrz. Duygu, tavr almadr. Kzarz, sinirleniriz, elime geersen grrsn deriz, alma duygusuna brnr ya da
severiz, houmuza gider. Duygu insann temel yap dzelerinden bir tanesidir. Akl almayacak kadar duygu vardr. Birbirine karmtr, nanslar
var. Kimi zaman birbirine kl klna benzer, ufak ayrmlarla ayrabilirsiniz.
Kimi zaman ok ok karttrlar. Byle bir yap dzeni.
- Hayvanlar da ayn gruba katabiliyoruz. nk onlar da bu duygular
yayor.
Biraz
- zellikle memeliler, zlyor, seviniyor, korkuyor, bu duygularn hepsini yayorlar.
Elbette. O kip durumunda, bilgi durumundakinden daha youn olduklarn
dnyorum. Git bir hayvann yavrusunu al bakaym elinden. lmne
saldrr.
M- Uexklln yle bir projesi var. Hayvanlar deyip geeriz, diyor. Hibir
ey ifade etmez. Etki alma gleri aslnda duygulanma kapasiteleri. Ne
kadar etki alabiliyor? Bir kene anlatmtnz. Kene, etki alma gcne
sahip. Btn yaam bu etki alma gcnden oluuyor. Ama bir insan
dndmz zaman sonsuzca etki alma gc var. Yani sonsuzmu
gibi grnyor, o kadar ok bileke var ki duygular arasnda. Bir ift at
bir yar atndan farkl etki alma gcne sahip. Etki alma gcyle deerlendirilirse, ift kzyle ift atnn duygu olarak birbirine benzerdir, diyor. Onlar arkada olmaya braksan, o at gider dier atla deil de
kzle arkadalk kurar, gibi bir insaniletirme yapyor. Etki alma gcn nemsiyorum ben, nk bu birazck anlama kuvvetimizi arttryor. nsanlara bakyorum, insan diyorum, hibir ey ifade etmiyor. Ama
etki alma glerini dnyorum, alarn etki alma gcn, Ouzun
etki alma gcn, ocuun, yalnn O zaman bir eyler anlamaya
balyorum. Bir harita kartyorum, etki alma gleri haritas. Yani
hem zamansal olarak, ocuk, gen, yal hem ayr ayr bireyler olarak.
Hastalanma mesela, hastalanmay da hep bir etki alma gcne dhil
etmemiz gerekir, der. O yine Kzlderililer rneini verir. Onlar da grip

385

mikrobuna kar etki alma gleri yok. Olmad iin de lyorlar. tekinin var, alyor ve ortadan kaldrabiliyor.
Duygu, hibir nesneye gndermez, dedik ve orada kaldk. Bir adm daha
atacaz; eylem. Sonuta biz insan zneler olarak hayvan alannn ok ok
dna kmz, eylem alanna ynelmiiz. Bunlar ilk anda pek onaylanr
gibi gzkmyor. Sen ackyorsun, cann yemek istiyor. Krdaym, karnm
iyice doyuraym, tarlamda alacam, diyorsun. Burada ilk bakta suya
ynelmi gibi oluyoruz. u ya da bu yemee ynelmi gibi oluyoruz. Dikkat
edin, eer dzgn bir adamsak biz bunlar tarlamzda dnrken, yanmzda ok rahat yiyebileceimiz eitli nesne bekleri olabilir. Meyveler,
sebzeler, vesaire ama oralara dalmayz. Hele hele oras bizim fazla tanmadmz, deiik bir alansa. Diyelim Belika, Belikada bir tarladayz,
haddine mi sen komudan gidip karpuz alacaksn. Seni yakalatp hapse
attrr. yle ortamlar da dneceksin. Sen acktn, bisikletin varsa, araban varsa bin, arya in, bir markete gir, oradan ihtiyacn al gel, karnn
doyur. Hepsinde eyleme yneliyoruz. ok erken sylenmi bir szd, syledik; her eylem etik eylemdir. nsan hep seerek eyler.

386

27.Gn
Se seebilirsen

Yava yava konumuza, isten alanmza girelim. Baz temeller atmamz


gerekiyor. ncelikle birleikler alann, diriler alann, diriler, duyarllar
alann biliyoruz. nsan alann temelde belirleyen, onun bir bilgi znesi
olmas mdr, yoksa bir isten znesi olmas mdr? Temel ayrmmz, o
mu, dieri mi? Ya da bir biimde her ikisidir de aralarnda bir iliki mi
vardr? Birinci problem bu. nk her alan bir temel ilke belirliyordu,
insanda bu ilke ikileti. Onu bir zmemiz gerekir. ki; sylenmi, yazlm
bir kitabn stne baka isim yazmak, almann bir eklidir. stenci, daha
bir ortaya koyan varoluu filozoflardr. Felsefeyi sokanlar onlardr. Adlarn vermek adna onlardan sz etmemiz gerekiyor. Baka birinin deil de
daha ok onlarn buluudur.
Bu Aristodan balar, belli bir noktaya kadar gelir. Kierkegaard denen
Danimarkal filozofla doruk noktasna ular, varoluularn babas olarak
o tannr. Ondan sonra en gl temsilcilerini Martin Heideggerde, Karl
Jaspersde, biraz Schillerde, biraz Sarterda bulmutur. Ama temel olarak
Kierkegaardn bulular, grleri daha ok sayg grr. Onu da greceiz.
Bir de u problem var, bunu sizinle tartmak da istiyorum. Bakyoruz
birleikler alannda nesneler kendi ilerinde bir ksm trlere ayrlm,
binlerce, milyonlarca. Diriler alannda keza, bakyoruz bitkiler, aalar
saysz trlere ayrlm ve bireyleri var. Duyarl alanda keza yle ok trllk var. At da duyarl, kz de, kular da vesaire. Bu varlk alan kendi
ierisinde, tekine kaydrma yapmadan belirttiimiz gibi binlerce tre
ayrlyor. Bir hayvanbilimci deilim ama dardan gzlemlerimizle hepimiz bunu gryoruz. Hayvan trlerini birbirinden kolayca ayrabiliyoruz.
Omurgallar omurgaszlar, tek trnakl ift trnakllar, memeliler Hani
Spinozann atla kz arasnda bir ayrm gremiyorum, gleriyle leriz
dediinde. Bir de z birlii var zaten, ikisi de duyarl, ikisi de bakalarnn
hayvan dedii nesne, ikisi de insanlara gd ile yardm eden yaratklar.
Onun iin birbirlerine benzetilmeleri ok kolay.
Demek ki bu varlk alanlarnda bir temel ayrm var. Onun zn oluturuyor bunu gryoruz. Bir de kk ayrmlar dediimiz ayrmlar var. Hepsinde var bu. Bu epey bir eitlilik yaratyor. Bu lleri kullanarak insan
alanna getiimizde, insanda kk ayrmlar yok. Dnyann neresine
bakarsanz bakn, insan iki ayakl, kafas var, iki kolu var, dnr, istenli.
Bunun kk ayrm yok. O basit basit renk ayrm, kafa lleri bunlar
388

ayrm deil. Bunlar biimsel farklar. Gnete durursun sen de siyah olursun. Onlar ayrm deil, renk bir temel zellik deil ki ayrm olsun. Dahas,
unu syleyeyim; at cinsi ile dier memeliler cinsini iftletirin yavru
yapmazlar. Kendi iinde hayvan olmasna ramen trde olmalar gerekir.
Gvercinle karga birleemez, iftleemez. Ama kuzey kutupta yaayan
Eskimo ile Afrikada yaayan bir inan evlendirin, ocuklar olur. nk
insan alannda teki alanlarda grdmz tr ayrm yok. u ulus, bu
ulus, bunlar zorlanm yaplardr. Belli alanlarda bir ana-babadan byyenlere ulus demiiz, tekine baka ulus demiiz ama bunlar kkeninde
hibir temel zellik ayrm salamyor. yi de, bakyoruz yedi milyar insan
var, hepsi de ok ok ayr. teki alanlardaki tr ayrm yok ama ylesine
korkun tekillikler alan ki iki kii birbirine benzemiyor. Yapca, karakterce, dncece, istene Ka insan tipi var dersek, ka tane insan varsa o
kadar. Lokantaya gittin, seslendir, dana pirzola dedin. Bekledin, yarm saat
sonra yemek geldi, kuzu pirzola. Garson yanl anlam, ya da garsonun
sylediini usta yanl anlam bir biimde geldi. Ne yaparsnz? ok titiz
bir adam deilseniz saplarsnz atal. Ama gittiniz kz istediniz. Ayeyi
beenmisin. Dn oldu, dernek oldu, dn alay gitti getirdiler Fatmay sana. E canm Ayenin yerine Fatma olsun der misiniz? Siz insan
semisiniz, tekil insan. Fatma, Zeynep, Aye ne fark eder, diyemiyorsunuz. e adam alyorsunuz, gvenlik aratrmas yapyorsunuz, boyu, kilosu yetmiyor size. Demek ki insan alannda esiz bir eitlilik var, milyonlarca, milyarlarca. Oysa ki trsel ayrm yok. Garip bir durum olmuyor mu?
Peki bunu yaratan ne? Bugn bunu tartmak gerekiyor.
M- Biz kedilere bakarz, hepsi ayndr. Bu biraz Japonlara bakp, ya bunlarn hepsi ayn, demek gibi. Kedilerin hibiri ayn deil. Kedi tr kendi
iinde tekillik barndryor ve bu tekillik ierisinde hibir kedi, hibir
kedi ile ayn deil. Bunu sinekler konusunda bilmiyorum, sinekler daha
kolay gzlemlenmiyor ama btn hayvanlarda byle. Aalar konusunda bile byle. Onlar da kendi aralarnda bir tekillik ayrmna dayanyorlar.
Bu dediin, yerden ge kadar hakl. O zaman sen bize varlk alanlarnda
bandan bala, de ki tekillemelerden insana kadar bir gel bakalm. Girmemiz gereken bir konu. Gerekten dediin gibi, pazara getirmi bir at.
Ka kilo bu, iki yz kilo. Boyu ne kadar, almyoruz deil mi? Huyunu soru389

yoruz, yrmesini soruyoruz, tekme atp atmadn, srp srmadn


soruyoruz. Onu diyorsun galiba.
M- Evet.
O zaman varlk alanlarndan bala, yaygnlk durumuna gre, bize bu tekilleme olayn bir anlat. Neden diyeceksin, biz zaten oradayz. Bireysel olan
ile kii olan ayrmndayz zaten. Seme olayna gireceiz.
M- Benim itirazm yok. Sadece duyarl alanda trleme varken, insan alannda trleme yok. Burada yle bir sknt var zaten. Bu birok filozofa unu dedirtmi neden onu dediklerini burada ok iyi anlayabiliyoruz aslnda sizin bu terimlerinizden sonra insan dnen hayvandr.
nsan demi, duyarllar leminin bir trdr, at, kz gibi. Bu trn
kendine ait zellikleri vardr. Tpk sinein kendine ait zellikleri olduu gibi. Onu ayr bir snflandrmaya koymamza gerek yok, demi. Galiba bunun iin demi olabilir. Bunun trleri yok, bir hayvan tr. Bunu
ayr bir tr olarak
Yalnz, insana hayvan demeyi kabul etmiyoruz. Dedik ki yap alanlar ok
ayr, birinden tekine aktarm yaptmz zaman sistemler bozuluyor. Bir
hayvana akla eklediimiz zaman, dedik ki kertenkele, neden akll olsun?
Bir biimde bir operasyonla Atina sokaklarnda dolaan bir kertenkeleye
us ekledik diyelim, beyin, bu Sokrates olup kmaz dedik. Grek yanlna
taklmayalm.
M- nsann trlerinin olmayn, tekilliine baladnz iin bunu konuuyorum. Trleri yok ama dediniz, duyarllarn trleri var, insann trleri yok ama insann tekillikleri o kadar farkl ki, ben de ona kar sylyorum.
Umarm bunu kabul ediyorsundur.
M- Kabul ediyorum ama bunu kediler iin de kabul ediyorum. Mesela bir
kedi drt tane yavru douruyor. Drdnn de ayr kimlii, kiilii, ayr
tarz var.
Ben buna da katldm syledim.
M- Ama o zaman insanla, duyarllk alannda bir fark kalmyor.
Kalyor. Zorlam olacaz.
390

M- nsan ayr bir varlk alan olarak kabul ettik ama bunun temellendirmesini onun tekillii zerinden yapamayz diyorum ben.
Yapacaz. Daha yapmadk yalnz. Daha oraya yeni giriyoruz. Ben u dediine katlrm ama onu biraz aman isterim. nk alacak yer var. Gittin,
kurbanlk ko alyorsun, bir kz ister gibi alamyorsun. Yannzda bu iten
anlayan bir kasap varsa ne gzel, kasap bir iki dokunuyor, bunu al gtr
diyor. Kz alr gibi almyorsunuz. Bir sr aratrma yapyorsunuz. Yine de
bir sr hatalarnz kyor. Burada duyarllar alannda olsun, diriler alannda olsun, nesnelerin birbiriyle ayrmnda yap dzenlerinde ufak tefek
ayrmlar var, onu syledik. nsan alannda esiz bir tekillikler alan var.
- Kiiselletirdiimiz hayvanlar dnyasnda, eer evimize bir kpek
alacaksak karakterine bakyoruz. Av kpei alacaksak niteliklerine bakyoruz, iyi kosun, uysal olsun. Ceviz aac dikeceksek bol yemi vermesine bakyoruz. Onun dnda pek bakmayz. Oradaki kiiselleme
bizden ona. Sokak kedisinin bir karakteri var, hepsi farkl. Ama bizim
iin pek fazla ilevi yok.
Ben de onu diyorum. Bu, abartlacak noktada deil. Sonuta kedi kedidir
diyorsun, ufak tefek ayrmlar olabilir diyorsun ama insana geldiin zaman
ayrmlar ok korkun. Biri tehlikede olan adam kendi yaamn hie sayarak kurtaracak kadar zverili, biri de hi gznn yana bakmadan katledecek kadar namussuz. Biz bir alana gireceiz.
M- Biz insan aleminden kedilere baktmz iin insan kavramlaryla baktmz iin onlardaki tekillikleri trplemek eilimindeyiz.
O kadar grmyorum ben, abartyoruz. ocukluum krsalda geti. O eekler dnyasn dnyorum, pek orada bizi artacak ayrmlar olmaz.
ifte atarlar, yellenirler, yk vurursun tarlar.
M- Biraz iinde yaamayla ilgili. Bizim kei oban amca keilerin iinde
yayor. Bana keileri anlatyor. Hepsine isim vermi, hepsini tanyor
anlamnda. Diyor ki, u kei yle zelliklere sahip, hatta bakasnn
yedii ottan yemez, hep yalnz taklr. br unu yapar, br bunu
yapar. Senin keilere baktm zaman hepsini ayn gryorum. Hepsi
de yaylm otluyormu gibi gryorum. Bunlarn hepsini fabrikadan

391

km gibi alglyoruz. O iinde yaayan onlar srekli gzlemledii iin


hepsinin arasndaki farklarn muazzam olduunu syleyebiliyor.
Ona katlyorum, yadsmadm. Ama dedim ki burada sonuta istenle semeyle ilgili bir ayrm yok.
M- Bunu tabi insanla karlatramayz.
Batan beri asla kartrmayalm diyorum. Dediin tekilliklere katlyorum,
nasl katlmam? Alanlar birbirine kartrmayalm. Bu batllarn dt
yanl olur, iinden kamayz. nsann temel zellii, istentir. Hayvanda
isten yok, hayvan seiyor diyemeyiz. Sorun da burada. Aa seiyor diyemeyiz. u olmutur. Diyelim o koyunlar, keiler, anne-babas daha iyi bir
beslenmitir, yaam koullar iyidir, daha iyi otlaklarda otlamlardr veya
iyi obanlarn elinde yetimilerdir vesaire. Olay orada balar ve biter.
nsan alan, teki alanlarla hibir biimde yan yana koyamayacamz bir
alandr. Ve ben Aristoya kar ktm, akl olan hayvana insan denir, yok
yle. O zaman da syledim, o zaman duyarl olan aaca da hayvan deriz.
Bunu benim kanaatim, zorlam oluruz ama arkadalarn kanaatlerini
alalm.
- Ben, yine bizim alanmzdan onlara bakarken bir eitlilik gryorum.
Ama kendi alanmz gerekten onunla kyaslanmayacak kadar zengin.
Bir eitlilik var, bir karakterleri de var, onu reddedemeyiz. Her hayvann, zellikle de memelilerin, teker teker baktmzda eitlilie sahip olduunu gryoruz. nk biz kendi dnyamza kltr koymuuz, sanat koymuuz, ticareti koymuuz bunlarn hepsi ayr ayr alanlar oluturmu.
E- Bu eitlilii belirleyen, insandaki okluu belirleyen, insann kendinden kaynaklanmyor. alarn dedii gibi, kltrel bir yapysa, toplumsal bir yapysa bu tekilliin fazla olmasn salayan iinde yaad
toplum. nsan belki de ayn artlarda yaasa bu kadar ok eitli olmayacak.
Yalnz orada deiliz hocam. nsandaki tekillik var m yok mu? Var. Nedeninde deiliz u an. Toplumsal ortam, sreklilik dediimiz olgu hep ve
herkes iin vardr. Grecelik kuramn bulduunda Einsteinn bildii matematiksel ve fiziksel bilgileri bilen binlerce profesr vard. Ama Einstein
392

buldu grecelik kuramn. Yani orada ortam herkesi ayn yapmayabilir.


Dman geldi, yurdumuzu istila etti. Kimi seyretti, kimi artk onlarla
uyumak gerekir manda kuralm dedi ama baka biri de kt dedi ki,
manday inei anlamam dedi. Krbac eline ald kovalad. Hep ayn ortamdaydk. Burada vurgulamak istediim u vardr: urada ayn ortamdan ya
da birbirine yakn ortamdan gelmi insanlar hep yan yana olsa koyun
srs olmayz biz. Her hal ve durumda o kiilii yaratan eitliliimiz
ayr olur.
M- Sorumuzun kt yeri bence kardk. Sorumuz uydu: Btn yap
dzenleri alanlarnda trler varken, neden insan yap alannda trler
yok.
te batl bunu sylememi.
M- nsan deil ama hayvan dediimiz zaman bir sr tr var, milyonlarca. Bitki dediimiz zaman yle. nsanda tr yok. Tarttmz ey aslnda bu. nsandaki tr yokluunu, btn alanlarda varsa insanda neden yok? Dedi ki insandaki tr yokluunun yerini tekillerin okluu
alyor. Tarttmz bu. Ben de buna, hayvan trlerinin kendi iinde de
tekillerin okluu vardr, dolaysyla bu ayrc bir zellik gibi gelmiyor
bana, diye itiraz ettim.
Tamam onu herhalde konutuk. Orada da sanyorum anlatk.
- Bir de biyolojiden biraz yardm alalm istiyorum. nsann genetik olarak, birbirine en uzak olduu noktalarda bile corafi olarak mesela,
farkll ok azdr. Afrikada iki yz kilometrelik bir alanda ayn primat
grubundan bir aile ile dier primat grubundan bir aile arasndaki genetik fark ok daha fazladr. nsan ok dar bir aile grubundan km, genetik dalmndan bahsediyorum. O yzden ok fazla birbirine benziyor. Kendi iimizde genetik farklmz tr oluturacak kadar eitlenmemi, dalma gstermemi. Eer corafi snrlarmz izin vermeseydi, belki aramzda trleme olacakt. Belki at ile eek arasndaki durum
gibi bir durum olabilecekti.
E- Bu paylam katks, dnamzn eitlenmesine sebep olmuyor mu, trlemeye?

393

- yle diyeyim: Biz gen alveriini birbirimizle yapmz, insan tr


olarak. Aradaki zamansal mesafe buna izin vermemi.
E- Gen paylamndan yeni bir tr ortaya kmyor mu?
- kmaz.
E- Kendi kapal blgesinde mi?
- Kendi kapal blgesinde yaayacak. Aralarnda gen ak olmayacak.
Olursa trleme olmaz. Aralarnda pek az genetik fark vardr ama
kromozom fark yznden at ve eek birleince ortaya ksr bir tr kar, o oalmaz.
Mjdat karde yle. Koyunlarn kendi toplumunda, keilerin kendi toplumunda o dediimiz eyler var. Kurt srs, ayn duyarl soydan, ayn
ilke ile olmu olmalarna ramen kurt arkada giriyor koyun srsne
budayp geip gidiyor. Aralarnda o tr ayrl korkun ayrlklara sebep
olabiliyor. Hani kurtlarn kendi ierisinde de o dediin vardr, aslanlarn
vardr. unu izledim: Bir kme, antilobu drm, onu kapyor, yiyor.
Orada belli artk, yal bir aslan, mrnn sonuna gelmi, geldi bir sre
onlar izledi. Yiyemiyor, dalamyor onlarn arasna, gidici yani. O durumu
biraz izledikten sonra ekip gidiyor. imdi o srden bu aslanla ilgilenen
fazla kmad. Bir tanesi oradan et yemekten koptu, yetiti o yolcu aslana,
biraz koklatlar sarldlar, ondan sonra o yazgsyla ba baa yrd gitti.
lerinden bir tanesi, belki de kardeiydi bilemiyorum. Bu duygudaln
temelini ben zemiyorum. Bir tanesi gsterdi, gidiyorsun arkada gle
gle, anlamnda. Bunlar hep oluyor. Ama yineliyorum, bunu kendi ierisinde yle dnmek gerekiyor, bunu abartmamak gerekiyor, koyun koyundur diyoruz, aslan aslandr, kaplan kaplandr. nsan dediimiz zaman,
al arkadam bu bir insandr diye kimsenin nne altn tabakla o nesneyi
sunamyoruz. nk o bir insan. Yedi milyardan birisi, ne yapacan kendisi bile bilmiyor, yle bir evren. Hani Jaspersin snr durumlar var, ktlk tehlike geldii zaman kimin ne yapacan bilemiyorsun. Ben bunlar
yaadm. ok korkak gibi grdmz arkadalar aslan kesildi, aslan sandmz arkadalar tavuktan bin beter korkakm. ok belirsiz bir alan.
Tekilliklerin kesin egemen olduu bir alan. Bunu tartrz.

394

M- Zaten una itiraz yok: nsann tekillik alannda zenginlii, eitlilii ya


da temelliine bir itiraz yok. Bu tam da benim dnmeyi isteyebileceim bir yaklam. Siz diyorsunuz ki insanlarn tekilliini belirleyen insanlarn belirsizlie belirlenmi olmasdr. Hayvanlarn tekilliini belirleyense ortak igdleridir. Onlarn tekillii her ne kadar tekillikse de
bir belirlenmilik sz konusudur. Ama insanda tekillik belirlenmi deildir. nsann tekilliinin belirsizlii zerine konumak gerekir. Gerekten belirsiz diyorsak, belirsizlii sonuna vardrmamz gerekir. Ya
belirsizdir, mant rendik, ya da belirlidir. Biraz belirlidir, biraz belirsizdir dediimiz zaman belirsizlie belirlenmitir diyemeyiz. Ama insan hem belirsizlie belirlenmitir, hem de belirlilie belirlenmitir
dersek
Zaten belirlilie belirlenmi, bir kere insan olmu o. Ama te yandan da
belirsiz.
M- O zaman insann belirlenmilik alanyla, insann belirsizlik alann ayrabilir miyiz?
Belirlenmi alan u: Hocam fiziki, fizik yasalarn bilir, onunla urar.
Baka bildii yoktur anlamnda deil, ii o. Bolukta kalan bir arlk, nesne der. Bu ta da olsa, aa da olsa, insan da olsa der. nsan o anda
belirlenmitir. Bir kere birleiklerin bal olduu temel doa yasalarna o
da bal. Bunu unutmayalm. Diri Diriler yiyor, iiyor, byyor, iftleiyor, lyor. O yasalara sen de ben de kuzu gibi tabiyiz. Salt birleiklerin,
salt dirilerin, salt duyarllarn alannn temel yasalarna balyz. Grmeden, duymadan, koklamadan, dokunmadan bilgi edinebiliyor muyuz? Edinemiyoruz. Hayvan alanyla ortak ynmz var. O senin yasan. yle olmasa zaten insan olamazdn. Sen o yasalarn stne oturuyorsun, bunlar var,
dna kamazsn. Ben bolukta kalyorum ama iradem var dmem, dersin. Ama sen onlarn dnda zel bir dnme gcne iye, zel bir istence sahip nesnesin.
M- Dier alanlar belirlemeyen bir yasa var ki sadece insana ait. Biz insan
ayrt ederken o ayrmdan yola kyoruz.
Evrenin yasalar var diyorum, ok nemlidir diyorum. Bunlar orada greceiz. Biz bir atlama yapyoruz bazen, belki de her eyi birden renmek
istediimizden oluyor. Biz, seim alanndayz, insann belirleyen temel
395

ilkenin ne olduunu tanmak iin istenteyiz. teki alanlarda, koyunlara


keilere de fazla girmemiz gerekmiyor. Kendi ilerinde trleri var. O, biyoloun ii zooloun ii.
M- Yasa alanndan da kmadan da insann dier alanlardan farkl olarak
baka bir yasaya tabi olduunu sylemek, insann istenli olduunu
sylemekle ayn. nsann istenlilik yasasna uymas gibi bir durumla
kar karyayz.
- stenlilik yasas?
Elbette o da bir yasadr da illa bizi yine Sipnozann deliine sokma.
M- Spinoza ile hi ilgisi yok hocam.
Bir kere dedik ki, balkonda iek sakss da der, insan da der. O zaman
saks, toprak, iek arasnda bir ayrm yapmtk. Balkondan sandalye de
dt ben de dtm. Sandalye iradesini kullanp balkona geri gelemez.
Ben eer uram buram krlmamsa, kalkarm stm silkerim balkona
karm. Derken doa yasalarna balydk ikimiz de. Onun tesinde biz
kilitlenmi deiliz, biz seeriz. Bu bizim yaammzda gzlemimizle grdmz, metafiziksel bir sav deil bu.
M- Ben de yasa derken tam da bunu sylemek istiyorum. Metafiziksel
olmaktan karmamz iin bunu yasalatrmak gerekiyor. Seiyorsak,
belli bir yasa erevesinde yaparz.
yle diyelim.
M- Spinoza dediniz, ben aaym. nsan yer ekim yasasyla yere balysa,
baka bir yasayla da havada uuyor. Bizim istenliliimiz de byle bir
yasa sonucunda gerekleebilir. Ama bunu temellendirmemiz gerekiyor.
Gerekecek ite, oraya geleceiz. Mjdat kardeimiz izin verirse tabi.
Biraz Kierkegaarda gireyim. unun iin: Danimarkal filozoftur. Bir ksm
filozoflar birebir zgemileriyle de tanyabilirsek yardmc olur bize
genel kltr bakmndan. nk bir filozofun yaamn renmek, biraz da
hocamn dedii gibi dncelerini renmektir. nsan, ortamndan kopamaz, o ortam onu ekillendirir. Oradan soyutlanm dnrsek o insan
bir tpe girmi olur, bu felakettir. Yine dediimiz gibi, insan seme gcn
396

her ortamda kullanr, o kii olmay srdrr. Bazen kullansan ne yazar?


Osmanl toplumundasn, medresede yetimisin. Ya da bir hoca efendinin
elinde yetimisin. Ne yapyor mderris kardeimiz? Diyor ki, arkadam
ben sana berat verdim hadi git. Git devlete bavur, kad olacaksn. Her
kede bir niversite var, seyyar niversite. Bu niversitelerde felsefe
yasak. Byle bir ortamda yetien bir insann, senin benim gibi felsefe yapacamz nereden dnebiliriz? O dediin o ynden doru. Atinal sabahleyin kalkm, dan banda Zeus var, Hera var, u var bu var. Kim
dinler ya gel bakalm diyor, gmbr gmbr tartyorlar. Kimse de niye
tartyorsunuz, niye bu konulara giriyorsunuz diyen yok. Sabaha kadar,
doya doya, vura vura tartyorlar. tekinde azn asan boyunda ip, berikinde doya doya tartma var. Elbette bu ortam insann yetimesini etkiler. Zaten etkilemi ki bugn bu haldeyiz. nsann seebilmesi iin, defalarca konutuk, Aristo diyor ki bilmen gerekir. Bilmeyen adam neyi seecek?
Sese ne yazar? O yine on karanl biliyorsa, o on karanlktan birini seer.
Seti mi diyeceiz ona? Buna seim mi diyeceiz? Sen karanlklar arasnda,
tekme yemi futbol topu gibi dolanp duruyorsun, buna seme denmez.
Onun iin zaten bilim alan, bilgi alan, evreni usumuzla tanma alannda
duruyoruz. nsan bilen nesnedir. Epistemoloji koskoca bir disiplin olmu,
batan beri. Grekler hep bunu tartm. Bizde de hi tartma olmam.
Ona hi diyecek yok. lkokul birde idim, be snf bir arada okuyorduk. Bir
retmen beinci snflara ders veriyor. Tabi beinci snflara verilen dersi
de dinleriz, bire verilen dersi be dinler, tek salon. retmen sordu rencisine: Bir mi ok, be mi ok? Bunu yaadm. ocuk be ok dedi. Cam
bardak vard masada, ocuun kafasna frlatt. ocuk kafasn saknd gitti
duvara, para para oldu. Bir, tanrnn niteliiymi efendim. Mderris
falan deil, cumhuriyetin retmeni bu. Bu tabi retmenler adna bir
eletiri deil, kesin olarak. Adam yle bir ortamda yetimi ki hep ona
bakyor. Matematii bile tanrlatrm. Bu adam nasl zgr dnebilir?
stencini nasl kullanabilir? Usu onun nne bir ey koymam.
M- Burada kafama bir konu takld. Madem byle bir biimlendirme ortamnda insanlar seemiyorlar, nasl oluyor o zaman hocam bu? Bilmenin ve semenin onlarn da yklemi olduunu syleyemeyecek miyiz?
Evet, semi. Karanl semi beyefendi. lla iyiyi seme deil ki.

397

M- Dedik ki karanlk onu koullandrd, sonra da seti diyoruz, ayn deil


bunlar.
sten, seme yetisidir. yiyi seme yetisi deildir.
M- yiyi seme ya da kty seme olarak sylemiyorum. Koullandrmadan bahsediyorum. Koullandrmada seme yok ki. Pavlov bize gsterdi ki kzgn bir sacn zerinde zplatlan bir insan
- Hayvan o.
M- nsanda da yapyorlar bunu. nsanda da baka koullandrma biimleri
var. Pavlov zaten o almalar hayvanlar iin yapmad, insanlar iin
yapt.
- yle olsayd u ramazan davulcusu ald zaman hepimiz uyanrdk.
M- Hepiniz uyanyoruz zaten.
- Sonra yemee de balyor musun?
bni Batuta, Tanca kentindendir, orada domu bym, km gezmi.
Kahire, Mekke, Medine, Badat, am, Halep hepsini gezmi. Oradan gelmi
Osmanlya, Orhan Beyin hkmdar olduu dneme. Oradan gemi Krma, oradan Orta Asyaya gitmi. Btn Arap dnyasn dolam, grd iki tane yal kadn. Koskoca seyahatnamenin bandan sonuna grebildii iki kadn. Bu adam, Osmanlya gelmi, diyor ki Orhan Bey evde
yoktu. znike gelmi. Beni kars karlad diyor, Nilfer Hatun. Yemeimi
o verdi, bana ne gibi ikram gerekiyorsa o karlatt emir verdi, saraynda
kadnlar grev yapyordu, diyor. Diyor ki, Trklerde kadn-erkek toplumun ierisinde beraberler. Tatarlara geiyor ayn, Orta Asyaya geiyor
ayn, Trk toplumunda kadn, erkek gibi diyor. Bir yere de gidiyor ki kadn
hkm var. Hindistann kuzeyinde. imdi arkadam, sen o lkelerde,
Tancadan km adamn gezdii lkelerde hangi seimden bahsedeceksin? Kadn grmyor musun, kapal bir toplum. Diyor ki; Kahireye gittim,
drt mezhep camide ayr ayr namaz klyorlard. Bir blmnde Malikiler,
birinde Hambeliler, birince afiler, birinde Hanefiler. Neyi seeceksin burada? O da bir seimdir, bunu hi unutma.
- Onlar da istenliler sonuta, kendi dnyalar iinde seiyorlar. Onu da
ihmal etmemek gerek.
398

Ben seiyorlar diyorum.


M- Ben unu diyorum. Seebilmek iin en az iki seenek gerek. Sadece
karanlk varsa ve aydnlk yoksa, sadece karanln iinde ona, bu adam
karanl semitir nasl diyeceiz ki? Sadece karanlk iinde. Karanlk
iinde karanlk seilir zaten, dolaysyla bir seme deildir. Karanlk
iinde karanl yaamak bir zorunluluktur. O karanl yaamaya belirlenmitir. O toplum tarafndan. Burada bir seme deil bir belirlenme var. Birey, o toplumda karanl yaamaya belirlenmitir. Kadnlarn sokakta olmamas bir seme deil, belirlenmedir. Burada semeyi
ne kartp, belirlenmeyi arka plana attmz zaman olay anlayamyoruz.
Gzel bir nokta ama sen olay toplum olarak almyorsun. Toplumun tm
karanln ierisinde. Platonun maarasn hatrlyorsun deil mi? Diyor
ki oradan k, karanlktan k, aydnl gr, ondan sonra geri dn, oray
kurtar diyor sana. Bizim de dediimiz o. Sen karanln ierisine gmlmsn, anan baban soyun sopun, sylyoruz zaten. Koullar ne olursa
olsun, istencini yitirmiler diyemiyorsun.
- Kendi dar alannda yine bir seme durumu var. rnek belki biraz kafa
kartrd.
Osmanlda bir ksm aydnlar km, gtrm idam etmiler. Hoca Ltfi
var128, alklarla Sultanahmet meydannda idam ettiler. Kmldayan g-

128

Kaynaklarn ortak ifadelerinden anlald kadaryla, ulemadan kalabalk bir grup bizzat
II. Bayezid'in huzuruna karak Molla Ltf'nin bir sapkn olduu, kendisinde "katli mucip
akvl ve efl mahede ettikleri", bununla da kalmayp halk da sapknla tevik ettii,
dolaysyla din ve devlet iin vcudunun zararl olup ortadan kaldrlmas gerektii yolunda ihbarlarda bulundular. () Sonunda bata zamann eyhlislam Efdalzde Molla
Hamdeddn olmak zere, Divan- Hmyun'da Hatipzde, Molla zr, Molla Arap ve Molla Ahaveyn'den ve dier yksek ulemadan oluan bir mahkeme kuruldu. Ayrca, iinde
Molla Ltf'nin talebesinden bazlarnn da yer ald iki yz kadar ahit de mahkemeye
celbedildi. () Molla Ltf'nin bu savunmas, ahitlerin ifadeleriyle cerhedildi. Bunlar ahidi olduklarn syledikleri birtakm olaylar ve szleri nakl ve kendisinin ilhadna ahadet ettiler. Bu ahadetlerin ne derece gerei yanstt konusunda kaynaklara bakld
zaman, hemen hepsinin de, bunlarn garaz ve haset evkiyle verilmi ifadeler olduu konusunda birletikleri grlr. () Molla Ltf ahitlerin ileri srdkleri her iddiay reddetmeye, her frsatta salam bir mmin ve Mslman olduunu defalarca tekrarlamaya
ve Takprlzde'nin ifadesiyle onlarn ahadetlerini "t-i tekzb ile cerh eylemeye" altysa da, mahkeme heyeti, ahitlerin okluunu ve verilen ifadeleri gz nne alarak bu
savunmay kabule yanamad. () Sonunda, akyk- Nu'mniyye'dcki kesin tarihe gre,
25 Rebulhir 899/2 ubat 1494 (pazar) gn, At Meydan'nda (bugnk Sultanahmet),

399

trdler. Bedreddin, ufak bir ba kaldrd, gitti. Ama sen tutup dersen ki
efendim karanln iinde domutur ama onu isten yetisi dumura uramtr, deil. O almamtr ya da o yine nne konan gereler dahilinde
seimler yapmtr. Nasl semitir? Dindarln bir derecesi yok mu? Biri
be vakit namaz klyor, biri sabaha kadar ibadet ediyor. O da sabaha kadar ibadet etmeyi seiyor. Ben bir karyla yaama yaamam, on tane karyla yaamay seiyorum, diyor. Haremi seiyor, semi. Sememitir diyemeyiz. Oba toplumu demitik, obada birey vardr, kii yoktur. Onun ierisinde dtn m, oba kurallarn koyar. Oran buran keser, istediiyle
evlendirir, istediiyle savaa sokar, istedii av yaptrr, istedii orman
toplaman emreder. Biz zaten oradayz. Biz bundan kurtulmann yolunu
aryoruz.
M- Burada sizin sylediinizi yle anladm. Semek bir yetidir, kullanlr
ya da kullanlmaz. Ama o yeti onu kullansa da kullanmasa da onda vardr. Toplum ne kadar onu koullandrsa da ne kadar belirlese de ve o
belirleni iinde ne kadar yaasa da onda o yeti vardr ve pat diye ortaya kabilir.
yiyi seebilir, kty seebilir, hibirini semeyebilir dedik deil mi?
Zaten dedik ki, hibirini sememe yetkisinde deilse, zaten isten deildir.
Eer herhangi birini semek zorunda ise o isten olmaktan kar. Yine
dayatlyor nk. Binlerce de olsa seenek, birine zorladnda yine isten
olmaktan kar.
Kierkegaarda girecektik, biraz girelim. Dedik Danimarkal. Babas ok
koyu bir teolog, papaz. Onun bir teolog olmasn istiyor, teoloji fakltesine
gndermi. ocuun da o tarafta bezi yok gibi. Bu takm kafay baka
alanlara, yazna, edebiyata, felsefeye, sosyal bilimlere taklm. Almanyaya
gitmi Schellingi, Hegeli dinlemi, Alman felsefesini tanm. Hegeli ok
beeniyor, grkemli bir metafiziksel sistem yaratmtr, diyor. Ama yanl
bu sistem, nereden kardn bunu, diyor. Sonuta Hegel ve sistemini yadsyor. Sen bir biimde aktrmadan, arkasndan dolanarak Hristiyanl
kurtarmaya alyorsun, benim gibi ak ol, diyor. Kierkegaard, dinden de

bu deerli, hrn, byk, byk olduu kadar da kendini beenmi Osmanl limi, hkm
gerei klla boynu vurularak idam edilmitir. Ahmet Yaar Ocak, Zndklar ve Mlhidler, Tarih Vakf Yurt Yaynlar

400

vazgeer belli bir sre. Sonra korkun bir sevinle, lklar arasnda tekrar Hristiyanla dner. ok ksa olarak bu. Kierkegaardn felsefe bakmndan nemi nerededir? Bizim isten, seme yetisi dediimiz insansal
yetiye vurgusu. Bunu nasl yapm? Diyor ki, insan seer. Bilincin dzeyler
ya da varolu alanlar, dzey ya da alan, diyor. Bir, estetik; iki, trel;
, dinsel. Bizim bilincimizin ya da varoluumuzun dzeyi, alan var. Bu
dzeyler karsnda isten ne i grr, bu dzeyler nedir? Estetik dzeyde
bu filozof kesin olarak bizim estetikten anladmz sylemiyor. Estetik,
gzellikle ilgili, gzel nesnelerle ilgili bir durumdur, onu sylemiyor. Syledii, bir ksm filozoflarn Epikre sylyor dedii, haz, holanma. Diyor
ki, insan bir holanma, haz alannda yaar. Burada isten, Don Juan olmay
semitir. Onu rnek veriyor. Kahraman onun Don Juandr. Bedensel
yapmzn yaamsal gereklerini karlarz, bu bizim bilincimizin bir dzeyidir, varolusal bir alanmzdr. Seimimiz hep nesnelerin elde edilmesiyle ilgilidir, diyor. Bir nesne-eylem ayrm yapmadan bunu kullanyor.
Sokratik okullar vardr, keke zaman olsa da bunlara da girsek. ki dala
ayrlr. Birisi stoalara giden yol. Diyor ki; Mutlu olmak, erdemli olmaktr.
Sen erdemliysen, zulm iinde de olsan, en kt fiziksel koullarda da
olsan mutlusundur. Bu stoaya giden yoldur. Daha sonra stoaclar bununla
yatp bununla kalkacaklardr. Erdemli ol, gerisi nemli deil. Sokrattan bir
yol daha kar: Yaamaya bak. Diyojen var arkadalar. Eline ne geirirse
yiyor, gemezse yemiyor. Gidiyor mezbelelikte yayor. Kalabalklarn
iinde istimna yapyor. Ben byle istiyorum, diyor. Sokrat da perian hayat
yaad, hi tenezzl etmedi una buna. Bana att pelerinini, yalnayak
Atina sokaklarnda dolat, diyor. Byle de bir balang var. Her ey erdemdir diyen kanaldan stoaya gitmek bana gre kolay gibi gzkyor, bir
yol var. Ama byle bildiim gibi yaarm, her tr bana uygundur. Byk
skenderle karlat sylenir, Sinopludur bu adam. Ne istiyorsun diye
sorunca, glge etme yeter der, kpnn iinde.129 Diyeceksiniz ki bu hazz
yadsmaktr, deildir. Ben byle bir haz duyuyorum, diyor.

129

gerekten de Evsiz barksz, yurdundan yoksun, dilenci, avare, gnlk geiminin derdinde bir insand. Talihin karsna gz peklii, yasann karsna doay, tutkunun karsna da akl koyduunu sylyordu. Kraneionda gnelenirken, skender bana dikilip
Dile benden ne dilersen dedi. O da Gneimi engelleme yeter diye karlk verdi.

401

Buradan da Epikre doru bir yol gidiyor, biraz ince de olsa stoalarnki
kadar geni bir yol olmasa da. Ne diyor Epikr? Hazlarmz ok nemlidir.
Hazlarmz yaamalyz, holandmz eyleri yemeliyiz, imeliyiz, kullanmalyz. Burada kalmyor, burada kalmayn diyor. Korkmayn, korkulu
yaam ktdr. lmden de korkmayn. lm varsa siz yoksunuz, siz
varsanz lm yok, bu kadar ak.130 Korkarsanz, yaayamazsnz diyor.
Bunu diyen adam, unu diyor: Bir insansal alannz var, korkudan da
korkmayn, eksiklikten de korkmayn, elinize geerse yiyin, gemezse
yemeyin. Yedikten sonra, doyunca, baka insansal eylere bakn. Epikr,
gerekten ok derinlikli bir adam. Btn felsefesi asndan savunduu
tezi bizim Kierkegaard, birinci dzeyde dile getirir. Ama onu aarak deil
de bunu yaayarak, daha teye ge, birinci blmde yok. Birinci blmde
sadece Epikrn yaayn haz aln dediini yineliyor. kinci blme geiyor, ikinci blmde tam Epikrlemeye balyor. Sen birinci aamada yayorsun, bir sknt balayacak sende, mutsuzluk. Sen mutsuz olacaksn,
umutlarn yitirecek, umutsuzluk iindesin, bu seni doyurmaz. nsansal
ynn bu deil. Grdn ki kendini bitiremedin, baka eylerin de var onu
aryorsun. te buna srama diyor. Trajik alana, ikinci alan, trel alan.
Burada Sokrates var, diyor. Sokrates evrensel erdemin peindeydi, trajik
bir kahramand ve yle olduu iin de iti zehri geti gitti. Byle bir yaam
srd. Erdemin yasalar vard, o yasalar uydu. Orada birincide olduu gibi
umutsuzluk yerine baka eyle karlat, gnahla. Onu bu defa gnah
keye sktrd, bundan nasl kurtulurum. Trajik alandan, yani trel
alandan kurtulmann yollarn arad o. Yine seerek. Bir srama daha
yapt, dinsel alana geti. Kierkegaard byle sylyor. Trajik kahraman
at, dinsel kahramana geti. Burada inann tanr ile bir olmas, tanrya
kavumas, artk onun evrenseli ahlak ilkeleri, haz ilkeleri deil, tanr ile
bir olmak, tanr ile btnlemek. Bunu baardnda sen erdemli olacaksn, mutlu olacaksn, insan olmana ulaacaksn, kendini bulacaksn. Burann kahraman, model insan kim? brahim Peygamber. Olunu kurban
etmeye sz verdi, gn geldiinde de ba ald eline, kesmeye gtrd.

Diogenes Laertios, nl Filozoflarn Yaamlar ve retileri, ev: Candan entuna, Yap


Kredi Yay., 2007, s.270
130

lm bizim iin bir hitir, nk dalan bir eyde duyarlk yoktur, duyarl olmyan da
bizi kayglandrmaz. Maksim 2

402

nk tanr ile birebir zdelemiti, baka bir ey yapamazd. Bu dinsel


insann modelidir. Burada Hegel ile Kierkegaard kar karya getiren bir
durum var. Kierkegaard diyor ki sen, varoluun alannda da hep seiyorsun, srden paay syryorsun, sr olmaktan kurtuluyorsun. Yalnz
o bizim gibi kii oluyor demiyor, birey oluyor diyor. Ya da onu yle yansttlar bize. Onun birey dedii kii. Sr olma, ondan ayrl deyince bireyden
kar kiileiriz. Onun yolu diyor, semektir. Seeceksin ve kendin olacaksn. Bu izgi, okursanz, Sarterda, Heideggerde, Jasperste, Camusde,
btn varoluularda vardr. Seeceksin, kendini kendin yapacaksn. Seerek sen u ya da bu olursun, diyor.
Hegel ne diyor? Sen saltk geistte, mutlak tinde eriyeceksin. Devletin, toplumun iinde bir birey olacaksn. Ne kadar birey olursan o kadar zgr
olursun. Bu nasl olur, ben bilmiyorum. Kierkegaard da bilmiyor. Devletin,
toplumun iine gmlrsem, bireyliimi bile yitirip tek nesne olup, nasl
zgr olurum anlamyorum, diyor. Ve diyor ki; Hegel hem / hem de diyor,
diyalektiini alaya alyor. Ben yle demiyorum, ya / ya da diyorum, diyor.
Ya byleyim, srarm br olurum, ben seerim. Hegel diyor ki, sentez
iyi ile ktnn diyalektiinden doar. yi mi doar, hayr; kt m doar,
hayr, ikisinin sentezi. Kierkegaard, yok diyor. Ya onu seeceksin ya onu
seeceksin. Senin diyalektiin orba, diyalektiinden u ya da bu kmaz,
salata kar. Kierkegaardn getirdii bu eletiri dikkatinizi muhakkak
ekmitir, kkldr. Biz seim alanndayz, isten ortalamalar yetisi deildir, diyor. Kierkegaard syledii bu. Toplum iinde erimeyi, srde yok
olup gitmeyi, Herakleitos kadar, Nietzsche kadar derinlikli saldr konusu
yapar. Fazla tannmayan bir filozoftur. Son yllarda varoluuluk nedeniyle
gndeme gelmitir. Filozofluunu epeyi Katolikleerek epeyi glgelemitir, yazk etmitir. Ondan sonraki Karl Barth diye bir teolog, ona model
olmutur. Bir sr ruhban kkenli filozofa model olmutur. O ynyle ok
eletirilen bir filozoftur ama istenci, semeyi gn yzne kartan adamdr.
- Herakleitos diyor, iyi ve kt bir ve ayn131. yle bir fragman var.

131

yiyle kt, bir ve ayn. Kesip bien, yakan, trl aclar veren hekimler, bouna suluyorlar hastalarn hak ettikleri paray vermediklerinde. nk hastalkla ayn ey, verdikleri
iyilik. 58. Fragman

403

M- Hegel ondan m alm?


- Acaba? Onu dnyorum, oradan yola karak da Kierkegaard, ikisine
de kar kyor bu durumda. orba dediine gre.
Yalnz u var. Hegel ile Herakleitosun fazla ilgisi yok.
- Bu nermede bir akrabalk var ama.
O nermede bir akrabalk var gibi gzkyor da Herakleitos pek diyalektikte deil, seimde. Kesin olarak istente. yi olmamz istiyor Herakleitos.
Yalnz u var: Onu az buuk grmtk. Hegel oray kartryor. elikiler
nesneyi oluturuyor Herakleitosta. elikiler sonra bir nesne oluturuyor
deil, bandan beri o bir nesneyi oluturuyor. O anlamda iyi ve kt bir.
Yani onu demek istiyor, nesnenin iinde hem o var, hem o var. Daha sonra
sentez eklinde oluacaktan sz etmiyor. Sre diyor.

58 (Hippolytos, Tm Sapknlklarn rtlmesi, IX, 10, 3) Olduka tartmal bir para.


Bataki "iyiyle kt bir ve ayn"nn zgn parada yer almadn dnenler var. Son
tmcecik iin de ok farkl neriler verilmi. Roussille: "...nk onlar hem iyilik hem hastalk veriyorlar hastalara." Bollack-Wismann: "...nk onlar bu paray hastalardan, baardan, hastalklardan kazanyorlar." Ben yine genel eilimi yeliyorum. Samih Rifat, Herakleitos, Sz Ustasyla Buluma Denemesi, Yap Kredi Yaynlar, Kasm 2004

404

28.Gn
Masadan nce masa

yilik, ktlk, deerlerin, erdemin varlk tarz konusunda biraz durmak


istiyorum, oray ayrtrmak gerek. Zaten yeterinden fazla var, kara kutu
yklemeyelim. kamayz iin iinden. Neden biliyor musun? nsann bir
bilgi olmas baka, bilgi edinebilir olmas baka. nsanda ikincisi var. Gcl
olarak insan, bilgi edinmeye dzenlenmi bir mekanizmadr. Bu onun bilgi
olduu anlamna gelmez. nsan ktlk edebilir ama o baka, kt olmak
baka, ktln onda olmas baka. Ona yer bulmamz gerekiyor. nsan
gizil g olarak trilyonlarca eylem eidine uygundur, hepsini yapabilir.
Bir iki kere sz konusu ettik. Nicolai Hartmannn ok gzel bir gr var,
bu bululara sayg duymamz gerekir. Bir reel varlk alan, bir de ideal
varlk alan var. Reel varlktan anlad bizim olgusal dnyamz. Bedenli
tzlerle olumu, uzaysal zamansal evrenimiz. Bir de ideal varlk alan var.
Zaman ve uzay olarak gitmiyor, soyut ilikiler alanndan gidiyor. Evrenimizde bu var. Pisagordan nce Pisagor bants vard deil mi hocam?
E- Vard.
Vard. Pisagor gelmi bunu bulmu. Bugn biz bilsek de bilmesek de bir
dik al gende hipotensn karesi teki iki kenarn karesine eit olurdu.
Bu bir ilikidir. Hartmann onu diyor. Matematiksel bir alan vardr, geometri, aritmetik var. Saylarn, ekillerin kendi aralarnda kendi i dzenlerinde saysz ilikiler var. Bunlar diyor, ideal varlk alan. Biz bilelim
bilmeyelim, yapalm yapmayalm, ortaya karalm karmayalm. En boyutlu evren Biz bunu matematiksel olarak syleriz, kantlarz. Ama bunu
olgusal dnyaya aktarmaya imknmz yok.
Hartmann yine srdryor, deerler var, diyor. Bu deerler alan, biz yapalm yapmayalm, gerekletirelim gerekletirmeyelim var. Demek istiyor ki bir ldrme olay var, sen yap yapma. Birbirine iyilik etme olay var.
Onu bizim iimize sokmaya kalkarsak bu ykm olur. Diyelim masa, yapay
bir nesne, doramaclarn yapt. Yaplmadan nce masa var myd? Vard. Hartmann diyor ki ideal varlk alannda bir masa olmaklk vard. yle
olmasa bu, anlmzda nasl olacakt? yi de bu nereden geldi kafamza?
Benim kafamdaki imgenin gnderimi yoksa o imge hayaldir. Ben uan at
hayal edebilirim, peri kz hayal edebilirim. mgem buna uygun ama bunun
olgusall yok. Bir nesneyi sylediimiz, dndmzde o nesneyi dnebiliyor olmamz gerekir. yilik-ktlk dediimizde onu dnebilmeliyiz. Bizim kafamzda o, bolukta olur yoksa. Ceza yasaclar oturuyor, u
406

eylem rza gemedir, diyor. Biri kyor, u geyi eksik braktn diyor.
Madur, raz olmusa bu yine rza geme olur mu? Diyor olmaz, gnll
olmutur. Oradan biri parmak kaldryor, olmaz diyor reit deil, bu rza
gemedir, o neyin iyi neyin kt olduunu yasal olarak bilecek durumda
deil, fizik olarak bilse bile. bizim pratiimize geliyor.
Hartmann byk bir filozof. Takiyettin Mengolu hocann birebir retmeniydi. ok deerli bir felsefeci yetitirmi, gndermi. Katlmadm
ynleri ok. Hartmanndan nce de benim kafamdan geen buydu. Bu
evrenimizde var, uzaysz zamansz olmas nemli deildir. Onun varlk
tarzyla ilgilidir. Bir de zneye verili tarzyla ilgilidir. Olgusal evrenimiz,
zdekli dediimiz, somut dediimiz, bedenli tz diyelim, bunun verili
tarz ile bir matematik ileminin verili tarz ok farkldr. Matematik iin
sayy reneceksin, sayy rakamlarla yazacaksn ki biz ona simge diyeceiz.
Kendimizde ktlk-iyilik, ona bir yer bulmak gerek. Yer bulamayz. Anlmz, dnme yetisidir, eylemleri alglar, bir kipe brnr. ster, karar
verir, eyleme geirir. Onun dnda, evrenin ilkeleri buna izin vermiyor.
Baktm ontologlara, gerekten ok fazla sz etmiler. Occamn Usturas
alsa iyi olur. ok yanllar gryorum, benimseyemiyorum. Madem ruh
diye kafanda bir imge var, o zaman gnder bakalm nereye gnderiyorsun? Duyu organlarnn hepsini ykle gnder, nereye gidecek, olmayan bir
eye gidecek. O zaman ruhtan sz etme. O bir kara kutudur.
Erdem dediimiz olay byle bir deerler alandr. Mesela Hartmann bir
ara deerler ve ama deerlerden bahseder. Diyelim ki sen geimin iin
alyorsun. Buna ara deerler diyor, sonuta sen buday edineceksin,
elma zn edineceksin, satacaksn, geimini salayacaksn. Bir de yksek
deerlerden sz ediyor. Yolda gidiyorsun, bir insann grmemesi, duymamas, uramamas gereken bir olayla karlayorsun. Biri birisine saldryor. Varacaksn, mdahale edeceksin, onu kurtaracaksn. Yksek deer bu.
Bizimle arasal olarak hibir ilgisi olmayan deerlere diyor.
M- Bir yeri yanl anladm m acaba diye sormak istiyorum. Masa, kafamzn iinde var dediniz, ben bunu anlamadm.
Dnce olarak var.

407

M- Masa yokken, masann bende dnce olarak olumas


Mimar Sinan, Selimiyeyi yapmadan nce bir Selimiye dncesi var myd?
M- Vard.
Nerede?
M- Sleymaniyede vard, kprlerinde vard, Ayasofyada vard, Athena
Tapnanda vard. Ama btn bunlarn bilekesi olarak Selimiye ortaya kt.
Sen, sylediimizi sylyorsun.
O- Masa iin de aynsn syleyebiliriz.
M- Masa da yoktu ama ne vard?
O- Masaya benzer nesneler vard.
M- Masaya benzer nesneler de yoktu. Bir aacn yontulabilirlii vard.
Aacn ekillendirilebilir, kesilebilir, birbirine eklenebilir olmas vard.
Ama masa yoktu.
Ayn eyi sylyorsun, bir yere gelince o lleri kullanmyorsun. Bir kere
slamiyetten nce cami yoktu, yap vard. eitli yaplar, tapnaklar vesaire. Sonuta onlar da yoktu bir tarihte. Caminin, yapnn tasarm yok demedim. Selimiyenin ya da Sleymaniyenin tasarm yoktu. kt, dnd,
byle bir yap olabilir dedi. Demek ki yap dzeni olarak evrenimizde olabilirlii var. Kubbesi, dayanaklar olan bir nesne yaplabilir. Bak boaz
kprleri var. Be yz sene nce boaz kprlerinin olabileceini syleseler, deli derlerdi. Birileri sonra dnd ve yapt. Matematiksel ilikiler
diyoruz, sen bul bulma var. Daha bulamadmz saysz iliki veya nesne
var.
M- Onlara var diyemeyiz. Mesela ok enteresan bir nesneyi dnn. Gcl olabilirlii var, ama o nesne hakknda hibir fikrimiz yok. Dolaysyla ona var demek hibir anlam ifade etmez. Ancak bir nesne var olduktan sonra onun gcll hakknda konuabiliriz.

408

Terimleri meru kullanmak gerek. Var demek u; sen ben var diyemiyoruz
ama o vardr. Bizden bamsz, dikkat et. Pisagordan nce Pisagor bants yok mu diyecektik? Bilmiyoruz, sz edemiyoruz ama var.
M- Onu diyorum. Ancak Pisagor o banty kefettikten sonra biz varm
diyoruz.
Sz etmek ayr, var olmak ayr. Kartrmayalm. Berkeleyin felsefesini
anmsayalm. kp diyor ki, bizim anlmzda olmayan var deil. Peki
senin anlnda olmayan trilyonlarca ey var, ok iyi biliyoruz, onu ne
yapacaz? Berkeley byle dedi mi diyeceiz? stne konumak sz konusu olduunda Berkeley hakl. Sen grmediin, duymadn, alglarna gelmemi eyler hakknda konuma diyor, dorudur. Berkeley de bize o yoktur demesin. kamam, biz alglamyoruz ama tanr alglamtr diyor,
btn evren iin. Daha baka yanllar var da Bakn, tanrnn srtna
binerek felsefe yaplmaz. Yryerek yaplr.
E- Mesela bu masa, yaplmadan nce ya da her hangi bir nesne yaplmadan nce
Yap dzeni olarak var. Yaplabilir olarak anlayalm.
E- Dolaysyla var olan her ey, yaplmadan nce, bir ekilde yap dzeni
olarak var, biz onu yapabiliyoruz. O zaman siz yle diyorsunuz; insanlar olmayan nesneleri kefediyor.
Evet, diyorum.
E- Mjdat da icat ediyorlar diyor. Olmayan var olanlardan icat ediyorlar
diyor.
Diyorum ki bizim kafamzdan Trke bile uydurduumuz, hep var deildir. Dedim ki, uan at. Ne kadar imgende var olursa olsun, reelde yle bir
nesne olmad iin onu yapamazsn. Olgusal evrende onun yaplabilir
olmas gerekir.
E- nsan devreye girdiinde iler biraz karyor.
Sokratik bir diyalogda diyor ki; din tanr yaratt iin mi vardr, din diye
bir olgu var m? Tartt kii der ki, tanr yaratt iin var. Sokrates de
der ki, olmasayd tanr nasl yaratacakt. Onun bir ideas, tasarm var.
Cesareti tartr, cesaretli olmak ne demek diye. Platonun kitaplar bunlar.
409

Cesaret diye bir olgu olmasayd, sen ben nasl cesur olacaktr? Niye birine
cesur diyecektik de brne korkak diyecektik? Bir eylemler btn var.
Bunu byle anlamaya alalm. Bu, benim aklamam son aklamadr
anlamna asla gelmiyor. Tartyoruz. Ama bunu insana indirgediimiz
zaman bize eletiri gelir. Ontolojik olmaz bu. Varlk tarz ve verili tarzlarn kartrmayalm, ben orada bastryorum. Zamanla bunu gelitirirsiniz, belki tarttmzdan iyi bir noktaya geliriz, felsefe bu.
***
Bugn anlama dediimiz edime de gemek istiyorum. Aklama vardr,
sizin fiziinizde bu aklanr. u dmeyi aklayacam ocuklar dersin,
dersimiz yer ekimi. Doa yasalar ne ise senin biliminde, aklarsn, rakamlarla ortaya koyarsn. Ama u var: Kalkarsn bazen, konuurken, ben o
erefsizin bana kt kt baktndan neyi dndn anlamtm. Burada hangi yasaya uyacaz? Her gn kullanyoruz benzerlerini. Onun kt
dnceleri yznden belliydi, anlamtm. Herkes anlad, deriz. Greklerin
mitsel grlerini anlyorum. Neyi anlyorsun sen? Bu bizim bildiimiz,
bilme edimindeki bilme gibi mi anlyorsun, aklayabilecek ekilde mi
anlyorsun, yoksa baka bir bilme tarz m bu anlama? Demek ki anlama
diye bir edim var. Zaten duygular biz bilmeyiz, anlarz. Senin yz hatlarndan, baklarndan, beden dilinden, btn eylemlerinden senin ilgili
kiiye kar yakn m, uzak m, dman m, dost mu olduunu yle anlayacaktr. Fizik yasalarndan anlamayacak. Bu da bir dnme edimidir. Anlmz tarafndan gerekletirilen bir edimdir. Bu anlama, yasal olmayan,
tarzlar, kipler, davranlar ngrerek bizim bir bilme tarzmzdr. Duygular yle anlyoruz. Duygu bir bilgi deildir, hibir gnderimi yoktur. nsann eylemlerini de etkiler.
***
Kantn etiine de bakalm. Kant, noumenal alan, yani fenomenlerin alann
atk, uzaysz ve zamansz bir alan setik, kendinde olan bir alan, orada
koulsuz bir ahlak olabilir diyor. sten orada yrrlkte olabilir. Burada
bir vurgu yapmak istiyorum. Kant demek istiyor ki hava olmasayd gvercin daha iyi uard, kanatlarna engel olmayacak ya. Hava olmasayd, biliyorsunuz, gvercin uamazd. Ben koulsuz alana, zgrlmn hibir
kstlamayla bal olmayaca bir alana getikten sonra zgr olmuum,
410

ninem de olur o zgrl. Bir sr engellere ramen, bir sr beni elen


eilimlerime ramen zgr olabiliyor muyum? O zgrlktr. Yoksa koulsuz bir alanda zgr olmuum neye yarar. Ona zgrlk denmez, bolukta kalma denir. Tabi eer yle bir evren varsa. Kantn etii, benim
usum yasa koyar, pratik usum da ona uyar diyor. Biliyorsunuz Kantta us,
ideler yetisidir. Tanr idesi, zgrlk idesi gibi. Peki anlk? Bilme yetisidir.
Kantn yle eitli duvarlar ayrd anlksal bir dnya var. Yarg gcnn
eletirisine, ya da Pratik Akln Eletirisine bu sefer iler grev deitirir.
Bizim yeti alanmz Kant, kendince ileve sokmu, grevlendirmi, uradayken unu yapar demi, iyi bir felsefe elencesi yaratm.
Dnr, eylemleri grr, ona gre bize tarz verir, ondan sonra biz eylemlere geeriz. stencimiz yapar ya da yapmaz. Bizim usumuz bu. Burada
yle bir nokta var: Biz bilmemekten de sorumlu muyuz? yiyi, kty
veya ortay bilmeden eylem yapamyorsak, acaba bilmemekle sorumluluktan kurtulabilir miyiz? Aristo, kurtulamazsn diyor. Sen yetilerin, donanmn bakmndan bilebilirdin, bilmeyi renebilirdin, amura yattn. Bilmemek senin suundur. nk isten, bilmeyi de isteme istencidir. Bilme
edimini de isteyeceksin. yiyi bilmeden isten bir i gremiyor ama diyor
ki, sen istencinle nce bil, renmeyi de edim olarak istemeliydin. Gittin
dalga gemeyi, imeyi, kraathanelerde vakit geirmeyi, yan gelip yatmay
setin, renmedin. Ne syletiyor ona bunu? Atinada yzlerce felsefe
okulu var. Herkes ders veriyor, bize kalanlar bunlar. Aristo diyor ki; yok,
her toplumda renebilirsin. Biz ne diyebiliriz? Tamam bir kyde retmen yok, okul yok, renememi, knayamayz tamam. Peki kapsnn
dibinde niversite olanlar ne olacak? Brak sen kapsnn dibinde niversiteyi, niversiteyi bitirmiler ne olacak? Onu da brak niversitede ders
veren ne olacak? O da iyi bilmiyor. Ben size syleyeyim, Trkiyedeki profesrlerin, sosyal bilim alannda, yzde doksan dokuzu karanla hizmet
ediyor. Bunu ne yapacaz? Bursal kyndeki Hasan tamam, okul bulamad, de ki istese yapamazd. Ama Hasan brak, adam bitirmi bunlar,
yurt dnda eitim grm, profesrlk yapm. Gelmi, hala avam peinde. te sana bir problem. Bu bir.
ki; tamam, bilgiyi bir biimde rettik diyelim. Acaba istenci retebilir
miyiz? Falan eylem iyidir, onu rettik. Ama o eylemi yapmak da iyidir.

411

Onu retebilir miyiz? te retemediimiz bu. Bizim insansal snrmz


orada bitiyor. stenci retemiyoruz. yi budur, yaparsn ya da yapmazsn.
M- Bu retilemez.
E- Sadece renilir.
M- Bilge, filozoflar renir, onlar dierlerine bunu koullar diyor Platon.
Ama onlar renemezler. Zor yoluyla ya da gzellik yoluyla yle davranmalarn salarlar. O yzden yneten snfn filozoflardan olmas,
yani bilenlerden olmas gerekiyor. deal olan renmeleri, uygulatmalar gerektiini sylyor ama ideal olann ne olduunu sylemiyor Platon.
Platonda bunlar ak deil, ona katlyorum. Platonda bir iyi ideasnn
konusu var ama o evrenin sanki fiziksel yasalarn da biimlendiren form
gibi sunuluyor. Bize fazla bilgi vermiyor.
M- O gnden beri gelmi bu dnce. Bir tarafta kalabalklar var, bir tarafta ynetenler var. Ynetenler biliyorlar ve ynetilenlere bunu kendi
tarzlarnda anlatyorlar. Bundan fazlasn sylemek gerektiini dnyorum.
Biz bugn Greklerin mutluluk ahlak, Kantn dev ahlak, oralarda deiliz.
Bizim ahlak anlaymz u: Bir eylem iyi mi, iyi. Yapacaksn ya da yapmayacaksn veya ktnn. Onun arkasnda bir ey oldu mu erdem olmaktan
kar. Bunu aklmzda tutalm. Sen eer iyi bir eylemi bir biimde beklenti
iin yapyorsan o erdem olmaktan kar. O eylemden sen, genelde ok
zarar da grebilirsin. Genelde olan da odur. Ona ramen seeceksin. Diyelim ki milyonlarca insan senin aleyhine geecek, onu yapmalsn. ok iyi
biliyorsun ki u eylemi yaptnda milyonlar seni alklayacak, ama iinden diyorsun ki bu kt bir eylem, yapmam.
unu da syleyeyim: sten, devredildii zaman isten olmaktan kar.
sten seme yetisi, vermisin bakasna, kalm m sende? Sen, artk seemezsin. Eer o bakasna geerse isten deildir o.

412

29.Gn
Sre mi, birey mi?

Varlk tarzlar Trkesi kip. Mjdat yryor, yrmek onun kipi. Oturuyor, oturmak onun kipi. Kip, biraz benzetebilirsek eer, duruma benzer.
Biraz konuma benzer. Tarz, bana gre kullanldn alann anlamn tam
veriyor gibi gzkmyor. Bizim Trkemizdeki kip, daha uygun gibi geliyor bana.
Kyde araziyi srmeye balyorsun, orada bir yaam alan var. Ekeceksin,
bu toprak senin ektiini yeertecek, rn verecek. O bir kip, bir tarz ierisinde, bunlar verebilir durumda. Gsterilen yer deniz deil, denizde traktr koamazsn, topraa koarsn. Onun gclnde o belli nesneleri retme gc var. Anmsayalm Aristoyu, gcllk ve edimsellik, yani kendi
deyimiyle dinamizm ve energia. Bir de sz gelmiken onu da sylemi
olalm. Aristoda bir de erectia terimi var. Energiadan daha te bir ey
olabilirlii, hani bizim gerek olma dediimiz, ona doru ynelme. Yine
anmsayalm, Aristoda nesnelerin amac var. Amacna doru gider, nedenler etkilemez de amalar etkiler, srkler. Ate ge doru gider nk
onun yeri yukardadr. Ta yere doru der, nk onun yeri aadr.
Ama onu srkler, eker. Bir adm daha atalm, Aristonun tanrs da
zaten srkleyen bir tanrdr. unu yap, bunu et diye buyruklar veren,
kurallar dikte eden bir tanr deildir. Onu btn nesneler ok sevdii iin
srklenirler, onun arkasndan koarlar. zdei olmayan bir form, diyor
Aristo. Daha sonra Latincede potansiyellik, aktellik dediimiz, bugn de
kullandmz terimler.
Tarlamz bize bir kip olarak sunuluyor, sen bunu ek, bi, gein. Tarlamzda
bu g var, biz bunu yapyoruz. Bu ite bizim, btn felsefecilerin varlk
tarz dedii, bizim de varlk kipi dediimiz durumdur. Evrende bu kipler
tka basa doludur. Yaammzda bu deime dediimiz olay da zaten bundan dolay vardr ve geliir. inde vardr onun deimeye doru ynelme.
Bat felsefesi bu konuda epey de sknt ekmitir. En ok da ileyen, Aristodan sonra, Nicolai Hartmanndr. En ok zerinde kitap yazan ve alan
odur. Ortaada biraz ilenmitir. Bana gre de orta boy bir duru yapmtr.
Nedir evrende durum? Her gn konutuumuz, gnbirlik yaammzda
bize egemen olan bir zorunluluk alan vardr. Zorunluluk vardr deriz, konuuruz. Sen bunu yapmak zorundasn, burada bir zorunluluk var. Oul
dikelmi babasna, beni evlendir. Baba da diyor, tamam da askerlik var.
414

ocuk soruyor, askere gitmesem olmaz m? Olmaz zorunluluk, devletin


yasas var. ocua diyor ki, sen askerlik denilen zorunluluu yerine getirmen gerekiyor. Bu toplumsal, devletsel bir zorunluluk. Tek tipi yok zorunluluun, ok eitli. Gnbirlik yaammzda da byle.
Hartmann nmze koyarak almakta yarar var. Zorunluluk alan, gerek olma ve olanakllk, tane olumlu tarz/kip sylyor. tane de
olumsuz kip sylyor; rastlant, gerek olmama, olanakszlk. Ta, kaya,
doum yapamaz, ocuk douramaz. Olanakszlk neden bir tarz oluyor?
Olmayan bir nesnenin bir tarz olabilir mi? Ama sayn profesr var demi,
ben de yok diyorum. Kaya ocuk dourma gcne sahip deil demenin bir
anlam yok. Olmayan zerine konumu oluruz, Parmenidesin hesab.
Evrende zaman ierisinde deil, uzay ierisinde deil, yani bir konumu
yok, varlk kazanmam, ben ona kip ykleyeceim, olmaz. Yani olanakszlk bir kip deil. u olur: Bir insandr, hayvandr, remeye gc vardr ama
bir biimde dumura uramtr, sakatlanmtr. Biz buna reyemez deriz.
Gzn grmemesi ayr, gzn olmamas ayr, kr olmak ayr. Mesela kenenin gz yok, tutup da kene krdr diyebilir miyiz?
lk pozitif kiplerden baladmzda, evrende, toplumda, mantkta bir zorunluluk var. Byle bir yap dzeni iindeyiz. Dnyay, acunu yaanr hale
getiren bir kip. Diyorsun ki u olacak, ya da una yakn bir ey olacak. K
gelecek, odun alacaz. Hi kimse k gelmeyecek demez, odun almayalm
demez. Sobasn kurar, kaloriferli ev arar vesaire, ka bir hazrlk yapar.
Bu ite o tarzla yaama alan ierisindeki bir badamadr. Badama,
onunla bir uyum salama. Bir zorunluluk var kn gelmesi konusunda,
ben ona hazrlk yapaym. Bizim bildiimiz kimya, biyoloji, fizik, evrendeki
yasalarn en ok younlat alanda mthi bir zorunluluk var. Koullara
gre deiiklik gsteren durumlar vardr, tamam ama sonuta olur.
Mantktaki zorunluluk nedir? Matematik demedim nk ikisini bir gryorum. Hatta rakamlarla dile getirdiimiz bir mantktr matematik, mekanizma birdir. Bunlar bizim iin yabanc deil artk, bol bol grdk. Kendi
ile bir olmak, zdelik. Bir olmaklk diye niteledim, zdelik nk birden
fazla nesneyi var sayyor, dilimiz bakmndan. A, Adr. elimezlik yasad
ve nc halin olmazl yasas. Grdmz iin ayrntlarna girmiyorum. Mantkta keskin yasalar var. Son derece soyut, son derece dorudur

415

da ondan. Hi ierik sylemez. Matematik yle. Demek ki bir zorunluluk


alan var. Hep kurallar iletir.
Gelelim toplumsal alana. Toplumsal alanda zorunluluk var m? Rastlantsallk Bunu Hartmann kullanyor, rastlantlar ve zorunluluklar, kart
terimler olarak. Ben o zorunluluun kart terimi olarak olanakll kullanyorum. Diyelim Lenin, 1916da ld. Bu bir rastlantdr. Sovyet Rusya
dediimiz imparatorluun doumundan nce Lenin adl bir adam arlk
zamannda km ortaya, bir eyler yapm. Ama bu adam 1916da lyor,
yle ya da byle bir nedenle. Durum bu olduunda acaba bir 1917 Rus
htilalini dnmek mmkn olabilir mi, olamaz m? Adolf Hitler adl kii
1932de ayn Lenin gibi lseydi. Bir Nazi imparatorluu olur muydu? Toplumsal alandayz. Bir Yahudi soykrm olur muydu? kinci dnya sava
olur muydu? Bir kii zerinde duruyoruz ve de byk etkiler diyoruz.
Anadolu istila edilmi. Byk gler gndermiler Yunan, igal ettirmiler. Ona para, silah vermiler, destekliyorlar. Bir sr Osmanl generali
var. Mustafa Kemal de bunlardan bir tanesinin ad. Mustafa Kemal hi
olmasayd ya da diyelim ki 1918 gibi bir ylda lm olsayd, bir kurtulu
sava olur muydu? Felsefenin rastlant dedii duruma bakn, bizi nerelere
tayabiliyor. Bir ksm kiiler kar derler ki, Rusyada mthi bir smr
vard, insanlar at, savaa girilmitir, daha da beter hale gelinmi, o nedenle Lenin kmasayd bile bir Rus ihtilali olurdu. Almanyada yle bir
ortam vard ki Versay imzalanmt, igal gleri Almanyay ablukay almt, kann emiyorlard, birileri kacakt. Acaba Versay, ktlk, isizlik,
eitli sol-sa partilerin sokaa dklmesi Almanyada bir Nazi ynetimi
ya da onun benzerini yaratr myd? Bu Yahudileri katleder miydi ve bu
sonu olarak ikinci dnya savana sebep olur muydu?
Bunu sizlerle tartmak isterim, buradaki rastlant dedikleri batllarn
olay hafife almak istemiyorum. Ben srekliliin gerekli olduuna inanyorum ama nemli olann balang olduuna da inanyorum. Bu sreklilikler olabilirdi, Rusya o halde olabilirdi, Trkiye igal edilebilirdi. Ama bir
Leninsiz, Mustafa Kemalsiz bu eylemleri dnemiyorum. Belki ufak
tefek patrtlar olabilirdi. Belki Anadoluda birok bakaldrlar olup Yunanlar uzun vadede kovalayabilirdik, gerilla savalaryla. Ama arkasndan
bir Trkiye Cumhuriyeti zor gelirdi. Rusyada Leninsiz bir Rus ihtilalini
dnemiyorum. Hitlersiz bir Nazi imparatorluu dnemiyorum. Bu
416

bize felsefemiz bakmndan neyi getiriyor? Toplumda da nedenler ve etkiler balamnda acaba bu nedenler zorunlu olarak u sonucu dourur mu,
rastlantlar ar m basyor? Konu bu.
Tarihsel olaylara bakyorsunuz, stanbul yz kere kuatlm ama Fatih
Sultan Mehmet alm. Zorunluluklar var idi ise, neden Yldrm Bayezid
alamad, neden Birinci Murat alamad da Fatih ald? Bu hep konutuumuz, dndmz bir alan. Toplumda ne var diyeceiz, zorunluluk mu,
olumsallk m, rastlant m var diyeceiz? Bizim derdimiz toplumu zmek.
Bizim irademizin dnda m olup bitiyor, bir g m var, sreklilik her
eyi bastryor mu, yoksa bireysel olarak da bir ksm gelerimiz var mdr? Bunu tartalm.
M- Geen sene biz buna biraz balamtk.
Tabi, kipsiz yalnz.
M- Ama yumurta-tavua dnmt. Bir ksmmz balanglar nemli
grmt, bir ksmmz sreklilikleri nemli grmt ve iin iinden
klamamt. Dil, bireyin bir zellii midir, toplumun bir zellii midir? kisi de. Ben biyolojik olarak dilsel bir yetenee sahibim ama ayn
zamanda toplum olmadan da dilim olamaz. Dil, baka insanlar baka
insanlarla ilikileri zorunlu klar. Demek ki hem bireysel bir alan var,
hem toplumsal bir alan var. Toplum bireysel olann kendini ifade ettii,
kendini gerekletirdii bir alan. Toplumsal koullar bireyin kendini
ifade etmesini salyor. simlerini saydklarmzn durumlar buna
uyuyor. Zorunluluk alan var, o koullarn belirledii, koullandrd
bireyler var ve o bireylerin eylemleri var. Bunlar birbirinden ayr deil.
Bu dediinize katlyorum. Yalnz u ayrtrmay yapman da istiyorum.
Zorunluluk var, koullar var, toplumsal ortam ok ok uygun. Ama neden
Lenin, Hitler, Atatrk? Milyonlarca insan vard. Neden onlar, sorun burada.
M- Toplumsal koullanmalar bireyin kendini ifade etmesini salyor. Mustafa Kemal, toplumsal koullanmalarn bir sonucu deil mi? Lenin yle
deil mi? Btn o koullar onlar yaratmad m, uzaydan gelmediler.
Buna katlyoruz.

417

M- Siz neden Mustafa Kemal, diyorsunuz. O koullar farkl isimleri de yaratt. Trokiyi, Stalini, nny Bunun kesin bir yant olduunu dnmyorum. Arimet kaldrma kuvvetini bulmutur, bunun yant
yok. Arimet bulmasa idi baka biri bulacakt. Koullar baka bir Arimeti yaratacakt.
Bu szn ettiimiz toplumlara benzer bir sr toplumlar olmutur. Bugn de vardr. Mesela Irak vardr. 1945ten beri Japonya ordusuzdur, tutsaktr. Buna benzer baka toplumlar da gsterebiliriz. Arap toplumlarn
gsterebiliriz. Bunlar niye kartmyor? Bazen de kartmayabilir mi acaba? Koullar zorluyor, tamam ama bir trl de o doum sancsndan bir
ocuk domuyor, dk yapyor. Dk yapan toplumlar da ok. Bunu
nasl aklayacaz.
M- zdelik kurarsak. Irak ve Trkiye mesela, zde olsalard Irak bir
Mustafa Kemal yaratrd. Ama birebir deiller, koullar ayn deil. Baka bir zaman, belki yz yl sonra.
Bir ortam olmal, ona katlyorum. Fakat bu ortam neden belli bir kiiye
odaklanyor? Sknt orada. Dinler iin de ayn. Neden bir Musa, neden bir
Musa, neden bir Muhammed? Arabistana bakyorsun, bir dinin domas
iin fazlaca da koul yok. Dnyay yle ya da byle etkileyecek bir dinin
domas iin fazla neden yok?
M- sadan nce bir sr sa gibi adam vard. Koullar yeterli deil. Piramitlerle ilgili rnek vereyim. Piramitler birden dikilmedi, piramitlerden nce bir sr mimari deneme var. Onlar arkeolojik olarak tespit
edilebiliyor, deniyorlar. Binlerce yln deneyimleri sonucunda ortaya
kyor, piramitler. Biz ise sadece sonuca bakyoruz. yle baknca birileri kp, uzayllar geldi piramitleri yapt, diyebiliyor. Srece baksalar
bunu syleyemezlerdi.
Yani siz sonuta toplumsal olaylarda da zorunluluk var diyorsunuz.
E- Toplumun insan ve bireyi belirlediine inanyorum. Bir taraftan bireyin rolnn olduunu da dnyorum. Bu bir amaz. Toplum, artlar,
koullar insan belirliyor ama bireyin de bazen ok nemli sonulara
sebep olacak katks var. kisi birden diyorum ben. Ne bireyi ok fazla

418

nemsiyorum, ne de her eyi toplum belirler diyorum. Bir btn olarak


dnyorum.
Yani hem, hem de diyorsunuz. Yalnz, ya zorunluluk ya rastlant, sonuta
tarttmz konu bizi seime zorluyor gibime geliyor.
E- Kiiyi soyutlayp tek olarak, sadece kendisiymi gibi ele almak sakncal. Koullar, artlar her ne ise bireyi belli oranda belirliyor. Bir akma
noktas hem kii hem toplum etkili oluyor. Grelilik teorisini Einstein
buldu ama eminim Einstein bulmasayd ok yakn zamanda bulunacakt. nk onun admlarn Lorentz at132, Lorentz dnmleri var, o
ortaya kard. Hareket eden cisimlerin ksaldn gsterdiler, tam
Einsteinin grecelik teorisi ile ilgili. Ama o tamamen gerek, fiziksel
bir ksalma olarak dnld, yanl. Sonra Poincar neredeyse yaklat ama o da zamann greceliinde takld. Einstein ile ayn yl neredeyse. O artlar altnda o yaplmak zorundayd nk ok nemli bir problem vard. Maxwellin o elektromanyetik dalgalar bir referans sisteminden baka bir referans sistemine geerken deiiyordu. Bu zlmesi gereken bir problemdi. Bunu Einstein zd. Ama o bir ekilde
zlecekti. Yani hem artlar ok nemli, nk Einstein sfr noktasndan kp bu kurama ulaamazd.
Aklamalarnz kabul ediyorum. Beni skan bir nokta var bu konuyu dnrken. Etikle de ok yakn ilgisi var konunun. Sonuta sen bir toplumun bireyisin. Bu toplum seni yetitiriyor, deerleri var, deersizlikleri
var, skntlar var. Bir ksm gidip hrszlk yapyor, bir ksm gidip cinayet
iliyor, bir ksm da bir sr dmenler eviriyor. Az bir kimse de drst
kalabiliyor. Burada ortam tanrlatrrsak, bireyin zgrl skntya
giriyor diye dnyorum. Biz neyiz? Tamam, toplum byle olabilir, ben
132

Lenardm grelilik kuramn yarattn iddia ettii ikinci kii, Schrdingerin Viyana
niversitesindeki en sevdii retmen olan Friedrich Hasenhohrl adnda, gelecek vadeden Avusturyal bir fizikiydi. Hasenhohrl Einstein'n 1905 makalesinden nce kovuk nm zerine biraz aratrma yapmt ve bu nmn enerjisinin ktleyle E=mc2 denklemi
zerinden ilikili olabileceini sylemiti. Lenard Einsteinm aslnda zgn bir alma
yapmadn gstermek iin buna tutundu. Hasenhohrl lm olduu iin bu konuda bir
yorum yapamayacak olmas Lenardn iine geliyordu. Lorentzi sese daha iyi ederdi, ne
de olsa Einsteinn zel grelilik kuramndan trettii dnmleri ilk olarak Lorentz
kda dkmt. Ama 1928de lecek olan Lorentz o srada hayattayd ve Einsteinn en
byk hayranlarndan biriydi ve bu duygusu karlksz deildi. Jeremy Bernstein, Albert Einstein-Fiziin snrlar, ev: Yasemin Uzunefe Yazgan Tbitak Yay.

419

de benim diyemez miyiz? Diyemezsek, o zaman sonuta biz bir uydu oluruz, toplumun uydusu. Toplum beni nereye srklerse oraya giderim.
Toplum u dinden ben de o dinden, toplum ahlaksz ben de ahlaksz, deerlerini yitirmi ben de deerlerimi yitirmiim. Acaba diyorum, zorunluluu doadaki gibi getirtip oturtursak bizim bireysel zgrlmz, kiiliimiz gme gitmez mi? Olay srf devlet kurma, siyaset felsefesi asndan,
savalar asndan grmek istemiyorum. Burada ok kt ortamlarda
insan ben kalabilir mi? Kalmal m? Hatta aka yollu da sylemiimdir, sen
Romada dosaydn Katolik olurdun, Atinada dosaydn Ortodoks olurdun, Berlinde dosaydn Protestan olurdun. Sen toplumun akntsnda
gitmisin, kiiliin silinmi diye ironi de yaparm ben bazen.
E- Zorunlulukla bu pek elimiyor gibi geliyor hocam.
Acaba? Buradan kamayalm, konu bizi yldrmasn. Biraz zmek gerek.
E- Ben burada determinizm olarak anlyorum zorunluluu.
Belirlenmek tabi.
E- Zorunluluk, tamamen tpatp ayn koullarn ayn sonucu yaratmasdr.
Buna kimse itiraz edemez, byledir. lk koullar ayn olduu srece sonu her zaman ayndr, zorunluluktan ben bunu anlyorum. Ayn koullarda iki ta koyduunuz zaman, ayn ekilde davranrlar. nsann durumunu da ayn ekilde, ayn koullara getirdiimiz zaman ayn ekilde
davranacaklardr. nsan sz konusu olduunda koullar hibir zaman
ayn olmuyor. rnek vermitiniz, denizde boulan bir kiiye yardm
mesela. Burada seim var. Zorunluluk u; eer bir kii ayn koullarda
ayn olayla karlasayd hep ayn ekilde davranacakt.
Biraz daha aaym izin verin. A atmz denize, iinde balklar kalm
kamyor. Yakaland gitti, zorunlu. Biraz sonra tavamzda olacak gibi mi
dnelim? Dnrsek u kabilir karmza: Tarihteki bir sr banaz,
geri zekly aklam olmaz myz? Ne yapalm ortammd. Ben buna yanamak istemiyorum. Benim sorumluluum nerede kalyor? Birileri elime
bak tututurmu, kes bunlar diyor. Burada ii u noktasna kadar tamam, daha iyi anlalsn diye. Buradan ben kiisel sorumlulua gitmek
istiyorum. Lenin, Atatrk rnekleriyle baarlardan taarak etik sorumlulua da gitmek istiyorum. Her devirde birilerine, hatta birileri demeyelim
420

bir ksm ahlakszlara kap aralam olmaz myz? Tartyorsun, bir bakyorsun yk srtndan topal eek gibi atveriyorlar. Bunlara bu frsat
vermemek gerekir, keye kstrmak gerekir. Toplumsal alanda kiileri, al
kardeim sen uraya yklver demeyelim, kayklaca bir ke gstermeyelim bunlara. Bu bizim iin vahim olur. Burnuna akalm, ahbap bundan
sen sorumlusun, kvrma.
M- Bu hassasiyet bence iki yere gtrr hocam. Bunlardan bir tanesi bireye gtrr, dieri de topluma gtrr. Ya bireyi eletirmek ve bireyi
yarglamakta kalnr, ya da toplumsal koullar. inde yaadmz toplumsal koullanmalara bakarsak, insanlarn davranlarn ifade etmelerinin zemini. Bu insanlarn davranlarn hakl kartmyor. Davrann belirleyicisi olan koullara younlarsak o zaman bireyin davrann da zm oluruz. Bu koullar ortadan kaldrrsam, iyi bir toplumsal sistem kurarsam, insanlarn ihtiyalarn
Kim kuracak bunu?
E- Aslnda ben de senin sylediine katlyorum. Hocam hep ktlk yapan birey sulanyor. Bireyi sulayacamza toplumu sulayalm.
Sevgili hocam, oraya kadar ok iyi anlyorum. Benim anlatmaya altm
ince bir yerde. Bunu deitirmek iin sahne alacak bay da bu toplumun
iinden geliyor, nasl deitirecek? Sknt burada.
E- Orada bir lider gerekiyor.
O zaman uyanklk yapyorsunuz. Aydan bir adam getiriyorsunuz.
E- Bu toplum o lider de yaratacak galiba.
O toplumdan hrsz kar, sizin anlattnzdan kt kar. Eer bireysel zelliklerde nem yoksa o toplumun ierisinden ancak byle kendi gibi
smkl adam kar. O zaman nasl kacaz biz bu iin iinden? Postmodernleri eletiren bir yazar diyordu ki; eer her sylem doru ise olgu
nemli deilse, yzlerce sylem varsa ki var diyorsunuz, o zaman sizin
syleminize ayrcalk tanmamzn nedeni nedir? O zaman ben baka bir
sylemi benimserim, seninkini niye benimseyeyim ki? O zaman postmodernlik de gme gitmez mi, diyor? Ltfen buraya zen gsterelim. Bu toplumun ierisinden, eer bu toplumu altst edecek, dzeltecek, reforme
edecek bir g birey olarak kmayacaksa, o toplumun iinden ancak ken421

di gibiler kacaksa iimiz ya demektir. Ona aykr g olacak kii nasl


kacak? Sizin aklamanz bizi oraya tutukluyor.
M- Yok hocam. Toplumdan soyut bir ey gibi bahsediyoruz. Toplum, ilikiler toplam.
una da cevap ver yalnz. Bir kii kartma, bu toplumdan epey kii kart.
Toplumun yarsna yakn o topluma aykr dnyor olsun ki
M- Tam da yle dnyorum. nk bir toplumu devindiren gler olmal. nk toplumlar sabit kalmam, bir tarihten sz ediyorsak. Demek ki toplumlarn deiiminin bir motoru var. Bir toplumu oluturan
yap ne? nsanlar neden toplum kurmular? nsanlarn ihtiyalar var.
Yemek, barnmak, sohbet etmek, sevmek, remek, btn bunlardan
dolay insanlar bir iliki kurmular. retim biimi neymi? retim biimi bize o toplumun yapsn veriyor, o toplumun deimesinin aktrlerini veriyor. Bizim retim biimimize baktmz zaman, kapitalist
retim biimi, yani sermayenin kendini srekli arttrd. Dolaysyla
sermaye sahipleri var, bir de sermayeye sahip olmayanlar var. Demek
ki bu toplum biimini dntrecek olan aktrler, sermaye sahibi olmayanlardan ortaya kmak durumunda.
- Niye?
M- brleri nk dzenin devam etmesini istiyor.
- Anlamadm, onlarn iinden niye kmyor?
M- Nasl kacak?
- Bakacak, bu dzenin devam etmesini istiyorum ama revize edeceim,
daha gzel bir hale getireceim diyecek.
M- Srekli revize ediyor zaten.
- Konunun biraz bandan alabilir miyim? Ben ikisinin sentezini alacam. Doada gzel rnek var. Aslnda hayat, hemen hemen btn olaslklar denemeye alan bir yapya sahip. O olaslklar denedii iin de
zaten hayat srekli, deiimlere ramen devam ediyor. eitlilii nmze sermeseydi, naslsa bu yap devam ediyor, btn canl trleri ayn olsun, o zaman en ufak bir deiiklikte hayat gme giderdi. Sanayi
kelebekleri ok iyi bir rnektir. Krsal alan ok geni olduu iin kele422

beklerin renkleri krmz, beyaz bu tip renklere sahipler, ieklerin


renklerine. Aralarnda binde birlik belki ok daha az oranda gri, koyu
renkliler var. Bizim u andaki ehrin renkleri. O zavalllar kular tarafndan daha abuk av oluyorlar. Yava yava bir bakyoruz, ehirleme
artyor ve krsal alan geriye doru ekilmeye balyor. Bu koyu renkteki kelebeklerin yaama ans artyor. Bir bakyoruz o kck oran ounluk haline geliyor. Bugn renkli kelebek grmek daha zordur. Hayat o olaslklar denedii iin. Toplumsal alanda nasl? Orada da byle
bir durum var. Bakyorum imdi Atatrk 1870te dosayd ne olurdu?
Olmasayd ayr da bir de byle durum var. Acaba Atatrk yine bir lider
olabilir miydi? Ben onu dnyorum. zelliklerine bakyorum, alkan bir insan, hrsl bir insan, merakl bir insan, ykselme arzusu olan
bir insan. Bunlar dndmz zaman, o koullar iinde on yl geriye
atarsak gelebilecei yer, belki ok iyi bir paa olurdu. Ama ne Trkiye
Cumhuriyeti olurdu, ne de o lider olabilirdi. Zannediyorum ki yine bir
yer bulurdu kendine. Einstein iin de aynsn syleyebilirim. Ortaada yaasayd, o kafa yapsyla belki yine baarl bir bilim adam olabilirdi, koullar elveriyorsa. Okula gidebilseydi, bir iftinin ocuu olmasayd, bir Cizvit okuluna gidebiliyor olsayd, o zekyla o potansiyelle
yine bir eyler bulacakt. Belki de bugne kadar aklmza gelmeyen
bulgusunu tarih yazacakt, bilemeyiz. Hayat illa ki nmze olaslklar
seriyor. O olaslklarn iinden de koullar elveriyorsa birisi ne doru
kyor. Burada ben zorunluluk grmyorum akas. Burada daha ok
rastlantsallk, neredeyse sonsuz eitlilik gryorum. Kendimizi de
dnyorum. Diyorum ki ben acaba baka bir ada yaasaydm, dine
bakm, bilime, felsefeye bakm nasl olurdu? Sizlerin ya da arkadalarn farkl olur muydu?
Olurdu.
- Ama kafamn ileyiini dndmde, kendimi hibir zaman ne bir
papaz olarak dnebiliyorum, ne bir molla olarak, zannetmiyorum ki
olabileyim.
O zaman da yontuculara sverek geirecektin.
E- Bence olabilirdin alar. Olabilirdik.

423

alarn syledii u. Bir Yunan toplumunda yaasayd, da ta yontularla


dolu. Zeustur, Athenadr, Artemisitr vesaire. alar, ona svyor olarak
bulurduk kendimizi, diyor.
E- Ben onu pek dnmyorum.
Bir ekleme yapaym, yine tartmaya devam edelim. Eskiden tarih bir ksm insanlar iin, bir ksm olaylar iin yazlrm. Sarayn tarihi var, ngiltere kraliesinin tarihi var, yok efendim u devirler. Bakyorsun ngilterenin tarihine hepsi o kraliyet ailesinin tarihiyle ilgili dzenlemeler. Fransaya bakyorsun hep ayn, Osmanlya bakyorsun ayn. Son elli yldr
1930dan sonra balad. Kokunun tarihi bile yazld. Kerhanelerin tarihi,
cadlarn tarihi Tarihiler dediler, sizin ne ayrcalnz var, her eyin
tarihi var. Kk adamn tarihi yazlmaya balad, ke bucaktakilerin.
Demircinin, kuafrn, art mahallede yaayan srtn tarihi yazlmaya
balad. Srf siz yoksunuz, onlar da var, dendi. O da ok iyi oldu bana soruyorsanz. Orada sizin dediinizi u oranda katlmak istiyorum ve katlyorum. Gemi genelde byle olmutur. Yani bilgi iktidara hizmet etmitir,
iktidarn klesi olmutur. Tanrnn tarihi yazlmtr, peygamberlerin
tarihi yazlmtr, gerisi susturulmutur. Srf susturulma adna susturulma
da deil. Bildiimiz bal gibi smrme adna susturulma, onun kann emme adna. Birileri bilgiyi kendi lehlerine, gleri lehlerine kullanmlar,
toplumlar kendilerine hizmet ettirmiler. Benim yapm bu, ben kurdum,
buna hizmet edeceksiniz, demilerdir. Syler misiniz bana, bir ay davul
alnd, gkmz kabildi mi? kmad. kartn da greyim. Bir miting
yapabilir miydik, yapabilirdik. urada toplanrdk, yeter lan diyebilirdik,
diyemedik. nk bizim kmemize kimse katlmaz diye kuku duyduk,
doruydu da. Bunlar grmemiz gerek. Sen bu oturtulmu, yaplatrlm
bilginin dna kp kafan uzattn zaman, darbeyi yiyorsun. te ben
bunu zmek istiyorum.
E- Biraz nce sordunuz ya baz yerlerde niye olmuyor diye, belki de bu
yzden olmuyordur. Farkl dnen biri ksa bile, kendini ifade edemez, yle bir ortam yok. ndirirler.
- Gerek orada duruyor, sadece insann bekliyor.
Ben de yle dnyorum.

424

30.Gn
Son gn

Daha nce anmtk sanyorum, Ernst Cassirer, nsan stne Bir Deneme133
kitab var. Geen sene aradk, bulamadk. Bu sene umarm kar, kmas
gereken bir kitap. Raflara atlacak bir kitap deil. Orada Cassirer diyor ki;
insan, sembol yaratan hayvandr134. Hani insanlar bir alana girerler, o

133

Ernst Cassirer, nsan stne Bir Deneme, ev: Necla Arat, Yap Kredi Yaynlar

134

nsan dnyas, apak bir ekilde tm baka organizmalarn yaamn yneten o dirim
bilimsel kurallar iin hibir ayrcalk tanmaz. Buna karlk insan dnyasnda insan yaamnn ayrc gstergesi olarak grnen yeni bir zellik buluruz: nsann ilevsel evresi
yalnz nicelik bakmndan genilemekle kalmaz ayn zamanda niteliksel bir deimeye de
urar. nsan kendisini evreye uydurmak iin yeni bir yntem bulmutur. Hayvan trleri
arasnda rastlanan alc ve etkileyici dizgeler yannda, insanda simgesel dizge olarak betimleyebileceimiz bir nc halka buluyoruz. Bu yeni halka, insan yaamnn tmn
deitirir. teki hayvanlarla karlatrldkta insan yalnz daha geni bir gereklik iinde
deil, gerekliini yeni bir boyutu iinde yaar. Organik tepkilerle insan yantlar arasnda
yanl anlamaya yer vermeyen bir ayrm vardr. Organik tepkide bir d uyarcya dorudan doruya ve hemen yant verilir; ikinci durumda ise yant geciktirilir. Yava ve karmak bir dnce sreci yant kesintiye uratp geciktirir. Bylesine bir gecikme ilk bakta
kuku gtrr bir kazan gibi grnebilir. Filozoflarn ou bizi bu szde gelimeye kar
uyarrlar. Rousseau, -L'homme qui medite, est un animal deprave- diyor. Yani, organik yaamn snrlarn amak insan doasnn gelimesi deil, yozlamasdr.
Ama, doal dzenin bu tersine dn iin bir are de yoktur. nsan, kendi baarlarndan
kaamaz. Kendi yaamnn koullarn benimsemekten baka bir ey yapamaz. nsan artk
yalnz bir fiziksel evrende deil, bir simgesel evrende de yaamaktadr. Dil, sylence (mitos), sanat ve din bu evrenin paralardrlar. Onlar simgesel a dokuyan deiik iplikler,
insan yaantsnn karmak dokulardr. nsann dnce ve deney alanndaki tm ilerlemesi bu a arndrr ve glendirir.
Artk insan, gereklikle hemen kar karya gelemez. Onunla eskiden olduu gibi yz
yze kalamaz. nsann simgesel etkinlii gelitike fiziksel gereklik bu gelimeye oranla
art alanda kalr gibi grnr. nsan, nesnelerin kendileriyle uraacak yerde, bir anlamda
srekli olarak kendi kendisiyle konumaktadr. Kendisini dilsel biimler, sanatsal imgeler,
sylencebilimsel simgeler veya dinsel trenler iine ylesine kapamtr ki bu yapay ortam araya girmeden hibir eyi grp bilemez. Durumu kuramsal alanda da eylemsel
alandakinin ayndr. nsan eylemsel alanda bile kat bir olgular dnyas iinde veya dorudan doruya gereksinme ve isteklerine gre yaayamaz. Tersine imgesel duygularn,
umut ve korkularn, yanlg ve yanlsamalarn, kuruntu ve dlerin ortasnda yaar. Epiktetos, insan rahatsz edip korkutan nesneler deil, onun nesnelere ilikin san ve kuruntulardr demiti.
Klasik insan tanmn u anda varm olduumuz gr asna dayanarak geniletip
dzeltebiliriz. Modern usdcln (irrasyonalizm) tm abalarna karn, insann dnen hayvan animal rationale olarak tanm gcn yitirmemitir. Gerekten de dnme tm insan etkinliklerinin doasnda bulunan bir zelliktir. Sylencebilim (mitoloji) bile yalnzca bo-inanlarn, byk kuruntularn kaba bir birikimi saylamaz. Dizgesel veya
kavramsal bir biime sahip olduu iin, karmakark (kaotik) olduunu da syleyemeyiz:
Ama, yine de sylencenin yapsn ussal olarak belirlemek olanak ddr. Dil, ok kez usla
veya usun asl kayna ile zdeletirilmitir. Ama bu tanmn tm dilsel alan kapsamayaca kolayca grlr. 0, bir pars pro totodur; yani, bize tmn yalnz bir parasn verir. nk, kavramsal dilin hemen yannda bir de duygusal dil vardr. Mantksal ya da bilimsel dilin yansra poetik imgelemin dilinden de sz ederiz. Dil,-ncelikle dnceleri ya

426

alan ne kartmak iin o alanla ilgili tanmlar byle burun yaptrarak


nmze korlar. Dilci mi, o zaman der ki insan konuan hayvandr. Mantk m, insan mantkl hayvandr. Bu bilim adamnn bal olduu disipline gre deiiyor. O kitab ap okuduunuzda zaten dil, sanat, din, tarih
gibi toplumsal alan ilgilendiren konular arlktadr. Konumuzu gireceiz
ama bu girii yapmam daha yararl olur.
Viko yle diyor; ki herkes onun Yeni Bilimini balang kabul eder ve
oradan yola karbiz doay, evreni zor kavrarz. nk evreni biz yapmadk. O zaman biz toplumsal alandaki yaplar, yani kltrel yaplar
daha iyi kavrarz. Biz yaptk nk. O koca kitabn135 ana tezi bu. Tabi
burada biz dediinde szn ettii kii Ali-Veli deil. Tr olarak insan
diyor, kendi alan ok iyi kavrar. Bu tartlr. Evreni mi daha iyi kavrar,
kendi yaptn m, bana sorarsanz kendi yapt alan bir hayli etrefilli.
Her biri ayr bir ey yapm. Amerika ayr bir anayasa yapm, Avrupa ayr
yapm, Trkiye, in, teki ok deiikler. Bunun hangisini biz yaptk diye
vnelim trsel olarak? Burada alabildiine ok bir eitlilik var. Daha iyi
kavryoruz dediimizde ayaklarmz fazla yere basyor saylmaz. Vico yle
diyor onu aktarm olduk. Byle bir alan var, kltrel alan. Dilthey tin
bilimleri diyor. Doan zlem bu evirileri yapt136, eline koluna salk, ok
gzel bir alma yapt. Bu alanla ilgili kendi yaptlar da var. yi bir kltr
bilimci, tarih bilimci, tarihle felsefenin, tarihle teki alanlarn, hatta doa
felsefesiyle dorudan felsefenin ilikilerini zmleyen bir insan. Burada
u var: Tin bilimleri, kltr bilimleri, toplumsal bilimler, ne derseniz deyin Tarih de son yllarda otuz-krk yldr sosyolojik tarih, tarihsel sosyoloji, kiinin hangi disiplinde olduuna bal olarak adlandrlyor. Sosyoda dnleri deil, duygular ve duygulanmlar dlatrr. Kant'n tasarmlayp iledii
ekilde salt usun snrlar iinde kalan bir din de yalnzca bir soyutlamadan baka bir ey
deildir. Byle bir din; gerek ve somut bir dinsel yaamn yalnzca bir glgesi olup bize
byle bir dinsel yaamn ideal biimini gsterir. nsan ussal hayvan -animal rationaleolarak tanmlayan byk dnrler ne deneyciydiler ne de insan doasnn deneysel bir
deerlendirmesini yapmak istiyorlard. Onlar, bu tanmla daha ok temel bir ahlaksal
buyruu dile getiriyorlard. Us, insann kltrel yaam biimlerini tm zenginlik ve eitlilikleri iinde kavrayabilmemize elverili bir terim deildir. Bu nedenle, insan ussal hayvan olarak tanmlamak yerine simgeletiren hayvan animal symbolicum diye tanmlamalyz. Ancak bu ekilde onun ayrc zelliini belirtebilir ve insana alan yeni yolu, uygarlk yolunu anlayabiliriz.
135

Giambattista Vico, Yeni Bilim, ev: Sema nal Akka, Dou Bat Yaynlar

136

Wilhelm Dilthey, Hermeneutik ve Tin Bilimleri, ev: Doan zlem, Notos Kitap Yaynevi

427

logsa, sosyolojik tarih diyoruz. Tarihi ise tarihsel sosyoloji diyoruz. Bizde
Elisabeth zdalga diye biri var, ne kan tarih sosyolou odur. Bir ksm
ek yazarlar da vardr, aklmzda olsun.
Diltheyn temel tezini zet olarak sylyorum, bugnk konumuz o deil.
Diyor ki; insan yaama alann srekli dzenler, bir kltr yaratr. O kltrn iinde yaar ve o kltrn ierisinde boulur. Bu tezi daha sonra Gadamer daha da ileri gtryor. Diyor ki; insan yetitii ortamn iinden
bklerek Gadamerin terimini kullanyorum bakar gemiine. Tarihine,
tarihinde yaad ortamlara, kltrel alanlara, btn yaratmlarna kendi
ierisinde yaad kltrel ortamn dndan bakamaz.137 Tezi bu, ben
doru demiyorum. Gadamer nemli bir kltr bilimcidir. Martin Heideggerin yetitirmelerindendir. Ondan ders almtr, etkilenmitir. Hatta
imdi yle de bir kitap kt; Heideggerin ocuklar138. Onda Gadamer yok
da, Hannah Arendt, Karl Lwith, Hans Jonas, Herbert Marcuse var.
Bu kitaplarda zet u arkadalar, ikiye ayrlyorlar. Rickert en bata, bu
kii Yeni Kantlardandr. Yeni Kantlar birka ehirde kmelenirler, tek
grup deildirler, bir tanesi de budur. Bu kltr alanndaki olgularn bir
aklama ile zme kavuacan savlayan kiilerdir. Doa bilimlerinde
biz bir yasay aklarz, bir fizik yasasn, bir kimya, biyolojik yasay. Bu
yasann anlam diye bir yan olamaz. Dme yasas varsa biz bunu aklarz. Rickert diyor ki, toplumsal alan, kltr alan doa gibi aklanmaldr,
yasalara baldr. tekiler Vico bata olmak zere, Dilthey, Gadamer, Karl
Lwith biz anlarz diyorlar. Bir anlam alandr buras, burada yasa yok,
yorumlar var. Hermeneutik bir tutum ierisinde olabiliriz, yorumlarz,
deerlendiririz. Byle de bir ikilem var orada. ki taraf da birok gerekeler ileri srmlerdir, tartlan gzel konulardr.

137

Tarih bilincimiz daima gemiin yanksnn iitildii farkl seslerle doludur. O yalnzca bu
tr sesler eitliliinde var olabilir: bu paylatmz ve paras olduumuz gelenein doasn oluturur. Modern tarihsel aratrmann kendisi sadece aratrma deildir, gelenein aktarcsdr da. Ona yalnzca ilerlemeye ve dorulanm sonulara gre bakmayz; tabiri caizse onun iinde, gemiin yeni bir sesle dile getirdii ey her ne olursa olsun, yeni
bir tarih tecrbesine sahip oluruz
Hans-Georg Gadamer, Hakikat ve Yntem 2, ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yay. 2009,
s.31

138

Richard Wolin, Heideggerin ocuklar, ev: Hsamettin Arslan, Paradigma Yaynlar

428

Bu ksa giriten sonra dnk konumuza dnmek istiyorum. Onu bir ekle
balayalm, yine tartarak. Mjdat kardeimiz dn dedi ki; toplumsal alan,
kltrel alan, tarihsel alan bir sreklilik eklinde gerekleiyor, sonuta da
bir zorunluluk alandr. Tez ileri srd onu srekli tarttk. Ben katlamayacam, grm belirteyim. Gerekesini sylyorum. Diyelim bir tarla,
buday ya da ayiei tarlas, ekiliyor. Yamur yayor, gne kyor,
iklimsel koullar, bakyorsunuz binlerce ba tryor. Birbirine aa,
be yukar benziyor. Birisi yz metre, birisi bir metre deil. Eit ya da eite
yakn boylarda oluuyor, rn dediimiz de ondan alnyor. Yani ortam,
yetitirdii rnlere neredeyse eit derecede etkide bulunuyor. Onun
bymesini, yetimesini salarken, byk bir ayrm yapmyor. Zorunlulukla onun rettii alan arasn zmlyoruz, dikkat buyurun. Rusyadaki
koullar, Almanyadaki koullar, Trkiyedeki koullar, dnk rneklerimize dndmzde, zorunluluk olsa idi Rusyada milyonlarca Lenin yetimeliydi. Almanyada Hitler yetimeliydi. Ad Hitler olmayabilirdi, fonksiyonel olarak konuuyorum, o ii yapacak zneler. Trkiyede milyonlarca Mustafa Kemal yetimeliydi. Ortam zorunlu olarak bir kurtarc yetitirecek ise bir kiiye dnmemeliydi. Bu benim grmdr. Tartrsnz
dnrsnz, ileride belki benim gibi dnmeye balarsnz, belki kendi
dncelerinizle direnirsiniz. Dn Mjdat kardeimiz dedi ki bu ortam bir
Hitler, bir Lenin, bir Mustafa Kemal yetitirecek idi. Bu deil de bakas,
yine bir ndere dnm oluyordu. Ad farkl olabilirdi, sonuta yine bir
kii ise bu kacak nder, o zaman yine zorunluluktan sz edemeyiz. Yine
bir rastlant var ortada. nk kan bir kii. Bu ortam gm diye milyonlarca Lenin, Hitler, Mustafa Kemal kartt, bunu pek gremiyoruz. Hocamn kendi alan, Einstein kyor. Einsteinn nndeki veriler, birok fizikinin elinde idi. O kt grelilik kuramn buldu. Hocam, oradan gidelim,
fizik dersi veriyor. Tahtada emalar, formller, anlatyor. Sonra yazl yapyor bakyor biri on, biri sfr alyor, biri bir, biri be alyor. Ayn dersi
verdii halde insan denen ge bunu pek bize yanstamyor. Her yazlda da
bunlar srekli yineleniyor. Birinci srekli iyi not alyor, tembel kt not
alyor. Hocam bir ksm talebesinin kulan tkamyor, ders verirken. Ben
ortamn gerekli olduuna inanyorum. Ama bu ortamn mutlaka bir nder
kartaca konusunda kukuluyum. karsa ok az kyor ve bu bir kii
oluyor, toplum olmuyor. Burada srarlym. Yunan igali varsa neden btn Trkiye ayaklanmad?
429

Bir adm daha gidelim. zmirde Cumhuriyetin 50. Yl kutlama toplantsna


katldm. Kalktm o ilk kuruna kar ktm. Dedim ki; Yunanlar kar
derler ki tek kurun attnz, ona da heykel dikiyorsunuz. Hasan Tahsinin
kurunu, ikinci bir kuruun yok. Eer bir igal toplumsal bir travma yaratyorsa, byk bir tepki yaratyorsa ok kurun sklmalyd. Elini kolunu
sallayarak geldi Yunanlar, ta Sakarya boylarna kadar. ok az direni grdler. O zorunluluun yarataca tepki gelmedi. Bunu byle gryorum,
tartmak da isterim. Kiisel yaratl sreklilie aan bir etkiye sahip gibi
gzkyor bana. Tarih bana byle gsteriyor. Kesin olarak bir kahraman
kltne boyun ediim anlamna gelmesin. Biz bir zmleme yapyoruz.
Hani Pascaln ok gzel bir sz var; Cleopatrann burnu biraz daha byk olsayd, dnya tarihi baka olurdu. Demek istiyor ki o zaman Antonius
ona k olmazd, ona k olmaynca Octavianusla kapmazlard, Roma
tarihi dolaymyla da dnya tarihinin ak baka olurdu. in bir yannda
bu doru. Dnyaya byle bireysel, rastlantsal olaylar ok deiik renkler
verebiliyor. Bu, zorunluluu bir hayli deiik bir yoruma tabi tutmaktan
te deildir. Ne dersiniz.
U- Tarihte bunun bir istisnas var. Benim bildiim tek istisna, Pisagor.
Biliyorsunuz devlet ilerine de bulam bir adam. Pisagor okulu var,
zor aamalardan gemek suretiyle buraya renciler kabul ediliyor. ki
ksm. lk ksm ilk katlanlarn oluturduu grup. Bunlar sadece dinliyorlar, soru sorma, konuma haklar yok. Birka yl bu ekilde geirdikten sonra baka bir takm zorlu testleri de aarlarsa anca Pisagorun
yzn grme erefine ulayorlar. kinci aamada elit grup var. Bunlar
Pisagorla birebir gryorlar, onun azndan her kan not ediyorlar. Biliyorsunuz Pisagor, Msrdan geldikten sonra kendi memleketine
gider, Susam adasna. Fakat orada tutunamaz, oradan defederler. talyann gneyinde Kroton denen bir yer var, oraya gidiyor. Orada bu
tekilatlanmay gerekletiriyor. Bu asl grup, bir sre sonra site ynetimini ele geiriyor. Zaten yelerinin ou halihazrda ynetimdekilerin, ileri gelenlerin ocuklar, yaknlar. yz kiilik bir grup, bizzat
Pisagorun bulunduu site ynetimini ele geirir. Kendi dzenlerini,
kendi sistemlerini getirirler. Site bundan ok memnun olur. O kadar
ho bir ynetim ekli oluur ki Pisagorun bulunduu sitede, bir sre
sonra civar site devletleri de benzer modeli uygulamaya balarlar. Tek
ynetici tarznda deil, sekin bir grubun Aristokratik tarznda. Dier
430

sitelere de bu yaylmaya balaynca, politik anlamda iktidar sarslanlar


Pisagor ve grubuna fkelenirler. Baskn yaparlar, okulunu datrlar,
baz sylentilere gre Pisagor orada lmtr, evini yakarlar vesaire.
Bu istisnai gibi geliyor bana. Tek lider karan bir toplumun tesinde,
bir elitler grubu belli sre en azndan dzenli ilev grebildii bir yap
oluturabilmi.
Pisagordan sz ediyorsun srekli. Yani bir Pisagor gesi var.
U- Bir balang gesi var ama o bizzat ynetimin tepesinde bir konumda
deil.
Bir Pisagor gesi var, yol gsteren, reten bir kii. Benim demek istediime ters bir durum yok. Orada yine tarihi yorumlayan, ne kan bir kii
var, senin anlattn rnekte.
U- Ynetim noktasna gelirsek. O kendisi bizzat ynetimin deildi. Biraz
Karl Marxn durumuna benziyor. Teorisyen gibi o. Ama sonra Lenin,
Stalin gibi Rus olayna baktmzda binlerce teorisyen gryoruz. Binlerce teorisyen sosyalizmle ilgili almalar yapyorlar. Nazi ynetimine
baktmzda, Hitlerin o faist, gaddar tutumunun SS subaylar arasnda on binlercesinde neredeyse bireyselletiini gryoruz. Her biri birer cani haline dnebiliyorlar. Belki Hitler ortadan kalksayd onun
boluunu fazlasyla dolduracak halefleri vard etrafta. Ortada birinin
grnmesi, sizin dncenizi destekliyor gibi ama onun arkasnda da
Benim dncemi desteklemesi nemli deil. Vurgu yapyorum, oray iyi
anlayalm. Kurtulu savan dnelim. Mustafa Kemal daha stanbuldayken bile Kuva-i Milliye Anadoluda oktan balamt. Mesela nl
Kel Ali, Ayvalkta direnii oktan balatmt. Antepte Kl Ali oktan
balatmt. Adana'da Sinan Tekeliolu oktan balatmt. Demirci Mehmet Efe, Yrk Ali Efendi, erkez Ethem Oradan gidersek, var bu geler,
onu yadsmyorum. Buray iyi vurgulayalm. Tarih yazlyor, niversiteler
bu yol amlar, adamlar hkim vaziyette. Diyorlar ki; cumhuriyet Tanzimatn devamdr. Ben syleyeyim; 1839 Tanzimat Fermann ltfen an
okuyun. Sanki kutsal metni okumaya balam gibi olursunuz. Tanzimatn
temel tezi; durum kt, bunu dzeltelim, batya uyalm, bilime uyalm
deildir. Gein o mavallar siz. Resmen udur: eriattan ayrldk, bamza
bu geldi. O zaman dnelim ona. Bu mu Mustafa Kemale atlan sreklilik?
431

Buradan cumhuriyete siz nasl atlayacaksnz? Tanzimattan Mustafa Kemal dnda her ey kar. Arkadan Abdlhamit ynetimi gelmitir otuz
yl. O tarihsel ortamdan ancak teokratik rejim doar. Mustafa Kemal asla
domaz.
- Ama o da o ortamn iinden km. Abdlhamit dneminin ocuu.
Sreklilii konuuyorsak dedim. Nereden bakarsak bakalm, bir bilgi olay
var. Bir ksm insanlar an kalabalktan ok farkl yorumlayabiliyor. Bir
kii, iki kii kyor, az kyor. Sizin dndnz yanl diyor. Mustafa
Kemal bunlardan birisidir. O ortamn ok ok aykrsnda duran bir tip. Bu
bir. ki; isten asndan belki Mustafa Kemal gibi grenler vard, birka
kii diyelim. Ama kp da ben bunu yapacam diyen ok kii yoktu. Bilgi,
isten bir de deha var. Dehay kmsemeye imkn yoktur. tekilerin hem
gc hem dehas bu ii yapmaya uygun deildi. Toplumsal alandaki olaylarda ne gibi ilkeler var, ne gibi yasalar var ya da yok, bunlar tartmak
istiyorum. Kiisel bir ksm gelerin ortama ramen ortaya kabileceini
dnyorum. Sfrdan ortam yaratr demiyorum ama ortam bir ksmlar
ok daha gzel deerlendiriyor. Niye tuhaf karlyorsunuz? Ta 1923te
cumhuriyet kurmuuz, 1924te halifelii kaldrmz, bugn yz yl sonra,
gidin sand koyun, Abdlhamit ya da Vahdettin mi Mustafa Kemal mi
diye oylama yapn, onlar kazanr, Vahdettin kazanr. O zaman dnmek
gerekiyor.
M- Benim anlamakta zorluk ektiim bir temel var. Bu gr neye dayandryoruz ve hangi amala ne sryoruz? Bireyi anlamak iin mi,
bireyin snrlarn belirlemek iin mi, toplumla ilikisini belirlemek iin
mi, yoksa toplumun etkisini anlamak iin mi? Asl meselenin insanlarn
tarih yaparken bireysel elerin mi n palana kt yoksa toplumsal
koullanmalarn n plana kt ise, ben tarihin bireyler tarafndan
yaplmad dnyorum. Ama toplum dediimiz, btn bireylerde
bulunuyor. Birey demek toplum demek, toplumdan bamsz bir bireyden sz edemeyiz.
Cumhuriyetin ilan edildii gn, yani 29 Ekim 1923, Mustafa Kemal faktrn bir kenara koyarak, meclisi, toplumu kartrma, toplum dnden
Vahdettini seerdi de, Atatrkn oluturduu bir oylama olsayd, padiahln, halifeliin lehine mi olurdu aleyhine mi?
432

M- Soruyu doru bulmadm.


Ben yle soruyorum. Ben toplumu katmyorum bak. Toplum diyorum
dnden byle yapard da, Mustafa Kemalin etkiledii, ynlendirdii mecliste bile Mustafa Kemal faktrn kartsaydk, padiahln lehine kard. Bunu kimse yadsyamaz.
E- Meclisteki vekiller eski ynetimin st katmannda insanlar. Onlar bir
kriter olamaz ama.
Konum olarak dediiniz doru ama onlar stanbuldan kam gelmiler.
Dikkat et, kurtulua gelmiler. Orada konu buna dnr. Mustafa Kemalin korkularndan vermilerdir oyu. Bu bir olgudur. O gn de braktk
diyorum, bugn diyorum, yine o dediim olur. Demek ki toplumdaki zorunluluu krmak iin zel dehalar gerekiyor. Dinsel bir yap, byle akp
gideceiz, herkes byle. Bu kr zorunluluk. Umarm sizin dediiniz doru
kar ama ben toplumlarn kr batakla kolayca saplanaca dncesindeyim. Kolay kolay aydnlanamayaca dncesindeyim. Toplumu zmlerken, karanlk dnyasn aman iyimser gzlerimizle aklamayalm.
Bu bir uyardr.
Mustafa Kemalin azndan kan szler var. Diyor ki; bu sylediklerim
behemehal yasa olacaktr ama olabilir ki baz keller gidebilir.139 Bunu niye

139

encmen, bir odada itima etti. Riyasetine Hoca Mfit Efendiyi intihap eyledi Meseleyi
mzakere etmee baladlar. er'iye Encmeni mensup hoca efendiler; hilafetin saltanattan mnfek olamyacan, maruf safsatalara istinat ettirerek, iddia ettiler. Bu mddeayatn cerh ve nakznda serbest idarei kelam edenler, ortaya kar grnmediler. Biz ok kalabalk olan ayni odann bir kesinde mnakaay dinliyorduk. Bu tarzda, mzakerenin
maksut neticeye iktiranna intizar etmek, beyhude idi. Bunu anladk. Nihayet; mterek
encmen reisinden sz aldm. nmdeki srann stne ktm. Yksek sesle, u beyanatta bulundum: Efendim, dedim. Hkimiyet ve saltanat hi kimse tarafndan hi kimseye,
ilim icabdr diye; mzakere ile, mnakaa ile verilmez. Hkimiyet, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alnr. Osmanoullar, zorla Trk milletinin hkimiyet ve saltanatna, vazulyet olmulard; bu tasallutlarn alt asrdan beri idam eylemilerdi. imdi de, Trk milleti
bu mtecavizlerin hadlerini ihtar ederek, hkimiyet ve saltanatn, isyan ederek kendi eline, bilfiil, alm bulunuyor. Bu bir emrivakidir. Mevzuubahs olan; millete saltanatn, hakimiyetini brakacak myz, brakmyacak myz? meselesi deildir. Mesele zaten emrivaki
olmu bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehal, olacaktr. Burada itima edenler,
Meclis ve herkes meseleyi tabii grrse, fikrimce muvafk olur. Aksi takdirde, yine hakikat
usul dairesinde ifade olunacaktr. Fakat ihtimal baz kafalar kesilecektir.
in ciheti ilmiyesine gelince; hoca efendilerin hi merak ve endielerine mahal yoktur. Bu
hususta ilmi izahat vereyim dedim ve uzun uzadya birtakm izahatta bulundum. Bunun
zerine Ankara Meb'uslarndan, Hoca Mustafa Efendi, affedersiniz Efendim; dedi biz me-

433

sylesin Mjdat? Bugn ksa bir adam, bunu sylese mecliste, ne derler?
ldrm, derler. Ama Mustafa Kemal syledi bunu. Niye syledi? Gvenmiyor. Bunu inceltmenin hibir gerei yok. Bir eyi kurtarmayz biz. Bilimsel olmaktan uzaklarz. Siz bu dinsel yapdan nasl bir Mustafa Kemali
tretebilirsiniz, sreklilik adna? Soru bu. O dediiniz tamam, dtan ok
etkilenmitir.
- Nedenlerin de bir zgn taraf var. anakkale direnii olmasayd, o
cephede baar kazanlmasayd Lenin olmasna ramen Sovyet devrimi
de olmayacakt. Bunu da katalm, kafamz biraz o kartryor gibime
geliyor. Evet hakikat bir yerde duruyor, kefedecei insann bekliyordur. u an bile binlercesi vardr.
E- Platonun dnyas.
- Evet. Yine de nedenler zgn, o nedenlerden biri eksildii zaman da
ayn sonu gereklemeyebiliyor. nsan o ortamda mevcut olsa bile.
Byle bir durum var o biraz kafamz zorluyor.
Zaten zorlad iin tartyoruz ya. Dn konutuk, mantksal zorunluluk
dedik, ontolojik zorunluluk dedik, hi stnde durulmad, getik. nk
bizi ilgilendiren toplumsal zorunluluk. Acaba orada durum ne, hep takldk
oraya, hakl olarak. Ben o alanda urayorum. Umarm bir sene frsat
bulur, oraya da gzelce gireriz, siyaset felsefesine. Batl diyor ki, ben demokratm. Ben arkadalara anlatyorum. Diyorum, siz baty gklere kartyorsunuz. Avrupay bir ey zannediyorsunuz. Bat bir mezarlktr. On
tane padiahlk var diyorum. O kral diyor, sen padiah diyorsun.140

seleyi baka noktai nazardan mtala ediyorduk; izahatnzdan tenevvr ettik. Mesele,
Mterek Encmence halledilmiti.
Sratle kanun layihas, tespit olundu. Ayni gnde Meclisin ikinci celsesinde okundu.
Tayini esami ile reye vaz', teklifine kar, krsye ktm. Dedim ki, buna hacet yoktur,
memleket ve milletin istiklalini ebediyen mahfuz klacak esasat Meclisi Alinin, mttefikan kabul edeceini zannederim (Reye sesleri) ykseldi. Nihayet, reis, reye koydu; ve
mttefikan kabul edilmitir, dedi. Yalnz menfi bir ses iitildi; ben muhalifim !... Bu sada
( sz yok! ) sadalarile bouldu. te Efendiler; Osmanl saltanatnn; inhidam ve inkraz
merasiminin son safhas bu suretle cereyan etmitir. Nutuk, cilt II.
140

Dnyada monari: Avusturalya (Federal Meruti Monari), Antiller ve Barbados ((Meruti Monari), Bahamalar (Meruti Monari), Bahreyn (Mutlak Monari), Belika (Meruti
Krallk), Belize (Meruti Monari), Bhutan (Parlementer Monari), Birleik Arap Emirlikleri
(Monari ile ynetilen 7 emirlikten oluan federasyon), Brunei (Meruti Monari), Byk

434

U- Otuz ksur Alman prenslii var.


Buyur ite. Efendim grevi yok. ngiltere kralnn ya da kraliesinin yetkisi
yokmu. Arkadam ngiltere parlamentosunun yars avam, yars lortlar
kamarasdr. Lortlarn hepsini hi kimse karmadan tayin eden tek bana
kraldr. Bu adamn nasl yetkisi yok? nceleyin arkadalar, Avrupadaki
krallarn hepsinin yetkisi ngilteredekinden fazladr, az deildir. O zaman
karsn, ben monariyim dersin demokrasiyim demezsin. imdi diyorlar
ki ngilterede demokrasi var, yoktur. Bir lkede iki ynetim biimi olmaz.
***
Arkadalar kiplerimiz de bitti saylr. Geriye temel olarak siyaset felsefesi
kald. Bu sene gzel sohbet ettik, zevkli bir ay geirdik. Bitirebiliriz. Gelecek sene de eer uygun grrseniz siyaset felsefesi yaparz.

Britanya / ngiltere (Meruti Krallk), Danimarka (Meruti Krallk), Fas (Meruti Krallk),
Grenada (Meruti Monari), Hollanda (Meruti Krallk), spanya (Meruti Krallk), sve
(Meruti Krallk), Jamaika (Meruti Monari), Japonya (Meruti Monari), Kanada (Meruti
Monari), Kuveyt (Meruti Monari), Lesotho (Monari), Liechtenstein (Parlementer Monari), Lksemburg (Meruti Monari), Monako (Meruti Monari), Malezya (Federal
Meruti Monari), Nepal (Meruti Monari), Norve (Meruti Krallk), Papua Yeni Gine
(Meruti Monari), Solomon Adalar (Meruti Monari), Suudi Arabistan (Mutlak Monari), Svaziland (Meruti Monari), Tayland (Meruti Monari), Tonga (Meruti Monari),
Umman (Meruti Monari), rdn (Parlementer Monari), Vatikan (Seime Dayal Mutlak
Monari), Yeni Zelanda (Meruti Monari)

435

You might also like