Professional Documents
Culture Documents
Polietilen, etilenden etilenin polimerizasyonu sonucu elde edilen (C2H4)n genel formülüyle
gösterilen termoplastik bir polimerdir. Etilen de petrolün kraking işlemi sonunda elde edilir.
Etilen ayrıca, az miktarda etanolün katalitik dehidrojenasyonu ile de elde edilir.
H2SO4 , 180 0C
CH3CH2OH CH2 = CH2
(- H O)
Etil Alkol 2
Polietilen yakın zamana kadar daha çok plastik hammaddeleri olarak tanınmaktaydı. Esasen
etilenin polimerizasyonu 1930’lu yıllarda, İngiltere’de gerçekleştirilebilmiştir. Daha sonra
teknolojide geliştirilen yeni metodlar sayesinde bu plastik maddeden tekstil alanında yararlı
şekilde kullanılabilecek lif üretme olanakları yaratılmıştır. Bugün yaratılan bu metodlara göre,
polietilenin üretimi şöyle sınıflandırılır:
Bu metodların herhangi birine göre polimerize edilecek olan etilen gaz halinde iken yüksek
basınç ve yüksek ısı etkisinde bırakılınca katı bir madde haline dönüşür.
1
Bu mekanizma basit olarak şu denkleme uygun bir biçimde gerçekleşir:
ETİLENİN POLİMERİZASYONU
Gaz halindeki etilen; ya petrolün kraking işlemine tabi tutulması ile, ya da alkolün
dehidrojenasyonundan elde edilir. Önceleri fermantasyon sureti ile elde edilen alkol, bu
amaçla daha çok kullanılırdı. Fakat, son zamanlarda petrol endüstrisinin yaygınlaşması ve
petrol ürünlerinin daha ucuzlaması nedeni ile hammadde olarak yalnız petrol
kullanılmaktadır, denilebilir.
İkinci Dünya Savaşı’nda plastik madde olarak yararlanılan polietilenden daha sonra lif
üretilmesi için denemelere geçilmiştir. Ancak elde edilen liflerin erime noktalarının düşük
olması ve filament tellerinin zayıf bulunması lif üretiminin yaygınlaşmasını engellemiştir.
Fakat bu alanda Prof. Karl – Zeigler tarafından 1953 – 1954 yıllarında “Zeigler Prosesi”
geliştirilmiştir. Zeigler Prosesi’nin uygulanması sayesinde erime noktası daha yüksek
polimerlerin elde edilmesi, Polietilen liflerinin kazandıkları kendilerine özgü özellikler ile
tekstil alanında önem kazanmaları sağlanmış olmaktadır.
2
POLİETİLENİN ÜRETİMİ
Bu proseste etilen 1.000 – 2.000 atmosfer basın altında, 150 – 200 0C arasında oksijen veya
başka katalizlerin beraberinde ısıtılmakla polimerize edilir. Daha sonra katılaşınca bunlar
sertçe ve yağlımsı bir hal alır. Erime noktası 110 ile 120 0C’nin altında kalır. Buna karşılık
molekül zincirlerinde dallanma oranının yüksek olduğu görülür. Örneğin her 1000 karbon
atomunun yer aldığı zincirde 80 kadar dal meydana gelmiş olur. Bunların yoğunluğu düşüktür.
Düşük yoğunluklu polietilen 75 0C’ye kadar dayanıklıdır ve bu dereceye kadar olan
sıcaklıklarda sürekli kullanılabilir. Bu gruptaki polietilen % 50 – 85 oranında şeffaftır.
Şeffaflık derecesi ile yoğunluğun ilgisi vardır. Yoğunluk arttıkça, şeffaflık da artar.
Reaksiyon denklemini yazacak olursak;
o
200 C
nCH2=CH2 (-CH2-CH2-)n
2.000 atm
Orta basınç, diğer bir ifade ile orta yoğunluk prosesinde Polietilen, saf etilenin yaklaşık 100-
150 oC’de ve 1.000 – 1.500 atmosfer basınç altında ve de oksijen varlığında polimerize
edilmesi ile elde edilebilir.
Orta yoğunluklu Polietilen, alçak yoğunluklu polietilene benzer özelliklere sahiptir.
3
Bu proseste etilen, daha düşük basınç altında ve de 100 oC’nin de altında ısıtılmakla ve
yalnız bu amaçla kullanılan özel değişik kataliz sistemlerinden yararlanılmak suretiyle
polimerize edilir. Bu koşullar altında polimerize olan molekül zincirleri daha az dallanır.
örneğin; her 1000 karbon atomunun yer aldığı düz zincirde ancak 4-5 dal meydana gelmiş
olur. Polimer zincirleri bu prosesle daha iyi ve etkili bir biçimde paketlenerek kristalleşme
oranını daha yükseltmiş olurlar. Bu durum polimerlerin fiziksel özelliklerini etkiler. Bu
nedenle yoğunlukları ve özgül ağırlıkları önceki yüksek basınç prosesi ile elde edilmiş olan
polietilenlerden daha yüksek olur.
Yüksek yoğunluklu Polietilen için kullanım sıcaklığı 25-40 oC arasıdır. Çok uzun zincir
halindeki yapıya sahip yüksek yoğunluklu polietilenler % 85-95 şeffaftır.
Yoğunluk, şeffaflık ile ilgili olduğundan, yoğunluk arttıkça şeffaflık da artmakta, sertlik ve
mukavemet artarken de yumuşama sıcaklığı yükselmektedir.
4
Düşük Basınç Prosesi
5
Yüksek Basınç Prosesi
6
POLİETİLENİN ÖZELLİKLERİ
Şematik
diyagramı
7
3- Molekül ağırlığı dağılımı
Erime akış indisi, molekül ağırlığının bir göstergesidir. Erime indisi ortalama olarak
molekül ağırlığı ile ters orantılıdır. Erime akış indisi artarsa, yumuşama sıcaklığı azalır ve
sertlik de azalır. Yüksek erime akış indisi olan polietilenin molekül ağırlığı düşüktür. Yüksek
molekül ağırlığı olan polietilen sert, çatlamaya ve kimyasal maddelere karşı dirençlidir. Fakat
işlenmesi zordur.
Polietilenin ağırlık olarak ortalama molekül ağırlığının, sayısal olarak da ortalama molekül
ağırlığına oranı “Molekül Ağırlığı Dağılımı” olarak tanımlanır. Bu oran 3/1 – 18/1 arasında
değişir. Bu oran arttıkça, gerilme direnci azalır, kırılganlık artar, yumuşama sıcaklığı azalır,
çarpma direnci ve sertlik azalır.
Polietilen kopmaya karşı direnç gösteren sert ve kuvvetli bir polimerdir. Polietilen dış
etkenlere, çevresel etkenlere maruz bırakılıp, çeşitli maddelerle temas ettiğinde deformasyona
uğrayarak çatlar. Bu tür çatlamaya “Çevresel Gerilim Çatlaması” denir.
Alçak yoğunluk polietileninde kristal yapı % 60 civarında, yüksek yoğunluk polietileninde
ise daha fazladır. Polietilenin üretimi sırasında oluşan çapraz bağlar polietilene gevreklik ve
kırılganlık verir. Dallanma, kristalleşme ve çapraz bağlanma polietilenin yoğunluğunu etkiler.
Polietilen liflerinin enine kesitleri çoğunlukla yuvarlaktır. Fakat özel uygulamalar için
biçimi başka olan şekilli lifler üretilebilir. Bütün bu liflerin üst yüzleri pürüzsüz olup, mumsu
görünüşlüdür.
Polietilen kimyasal maddelere karşı dayanıklıdır. Özellikle asitlere karşı çok dayanıklıdır.
Yalnız nitrik asitten zarar görür. Ayrıca alkalilere karşı da dayanıklıdır. Polietilen organik
çözücülerin çoğunda erimez. Oda sıcaklığında tüm çözücülerde çözünmez.
Ancak çözücülerde oda sıcaklığında yumuşayabilir. 70 oC’nin üzerinde ksilen, toluen gibi
çözücülerde çözünür.
8
Kristalleşme derecesi yükseldikçe, dayanma gücü artar. Mineral ve bitkisel yağları absorbe
eder. Polietilen liflerine güve ve benzeri böceklerin zararı görülmez. Mikroorganizmalara
karşı dayanıklıdır. Boyayı pek tutmazlar. Pigmentasyon prosesi ile boyanmaları daha
uygundur.
Polietilen suya karşı çok fazla dirençlidir. Ayrıca su buharı geçirgenliği de küçüktür.
elektriği iletmez. Bu nedenle elektrik işlerinde izolatör olarak kullanılır.
9
Polietilen liflerinin özgül ağırlıklarının düşük olması bazı avantajlar sağlar. Aynı zamanda
elektriği iletmemeleri, kimyasal maddelere karşı oldukça dayanıklı olmaları, düşük
sıcaklıklarda özelliklerini kaybetmemeleri, çürümemeleri, küf mantarlarına dayanıklı
olmaları, denizcilikte kullanılan ağ ve halatların yapımında üstünlük sağlar. Ayrıca bunlar
mobilya yüzlerinin, otomobil koltuklarının, perdelerin, koruyucu giysilerin, filtre
mamullerinin yapılmasında da kullanılır.
Polietilenin özellikleri katkı maddeleriyle değiştirilebilir. Bu değişme ile polietilenin
kullanıldığı yerler daha da arttırılmış olur.
Polietilen film olarak ambalaj sanayinde, çeşitli malzemelerin saklanması, kırılmaması, su
almaması ve korunması maksadıyla kullanılır.
Enjeksiyon kalıplama, hem alçak, hem de yüksek yoğunluk polietileni için en büyük
kullanma alanıdır. Alçak yoğunluk polietileni yumuşak ve katılığın, yüksek yoğunluk
polietileni sertlik ve yüksek direnç isteyen yerlerde kullanılır.
Polietilenden ayrıca, kalıplama işlemi ile deterjan ve çeşitli kimyasal maddeler için şişeler
ve kaplar yapılır.
Polietilenin elektrikli özelliklerinin olması sonucu kablo ve tel kaplamasında kullanılır.
Ultraviole ışınları polietileni etkilediğinde kablo izolasyonu için, polietilene % 2-5 oranında
karbon siyahı katılarak, polietilenden yapılan izolasyonun dayanıklı olması sağlanır. Bu
şekliyle polietilen tel, kablo (telefon kablosu v.b) izolasyonunda ve boru üretiminde kullanılır.
10