You are on page 1of 24

BYOLOJ FELSEFESNE GR DENEMES

Teoman Dural

BYOLOJ FELSEFESNN KONUCA SINIRLARI,


TANIMI, A N A DALLARI

Canl olaylar ile sreleri konu alan dall budakl biyoloji bili
mine daha dorusu, bilimlerine ilikin 'salt deney alann aan'
sorunlar, bu bilimin felsefesi ele alr. Adndan da anlalaca ze
re biyoloji felsefesi, yalnzca bir eit (teorik) doa bilimi olmayp
ayn zamanda felsefenin de koludur. Bylece o, aratrma yntemleri
le alma sluplarndan kimisini felsefeden, kimisini de canllar,
dolaysyla, deneysel doa bilimlerinden devirir. u halde bu ko
nuyla uraacak kimse, ilkin canllar bilimi adyla zetlenen bein
ats altnda bulunan tek tek bilimlerin temel ileyilerini, arat
rlma yntemlerini yakndan tanmak; felsefenin, zellikle de bir
btn olarak bunun tarih gelimesi ile mantk denilen kolunu esasl
surette meslekten bilmek zorundadr.
yleyse biyoloji felsefecisi, denel (eksperimental) biyolog ol
mad gibi, genel felsefeci de deildir. O, ncelikle felsefenin teorik,
yleki zaman zaman spekulativ aklyrtme tutumuyla, biyolog
larn deney verilerini geni b i r balamda dile getirmekle ykm
ldr. Ama her 'deney verisi', nasl olsa tasarlanp hazrlanm bir
deneyin 'yorum'u olduu dnlrse, biyoloji felsefesinde yapla
nn, bu dar kapsaml, kstl 'yorum'a deiik alardan bakarak 'o'nu
enine boyuna yeniden 'deerlendirmekken te bir i olmad kav
ranlr.
Felsefe A r . F . 11

162
u var k i , biyoloji felsefesinin ii, denel biyolojinin kendi deney
verilerine ilikin sunduu dar kapsaml ifadeleri mantka irdeleyip
analiz bunlar arasnda yine mantka balar kurarak sentez
kuatc t e o r i k aklamalara ulamaktan ibaret deildir. B u
nun yannda, deney verilerinin dile getirilii stne giriilmi
aiklamlar, biyolojinin dnda kalan alanlarda kullanlan ifadeler
le ilgi ierisine sokarak pek geni kuatmh anlatmlara bavurmak
da; biyolojideki deney ile teorik gelimelerin, zellikle insan haya
tn nasl, nereye dek etkileyebileceklerine yahut etkilemeleri ge
rektiine dair tahminler yrtp belirlemelerde bulunmak da, biyo
loji felsefesinin grev alanna girmektedir. mdi, denel biyolojiden
de genel felsefeden de farkl bir aratrma kolu olan biyoloji fel
sefesi, bellibal anadal halinde incelenebilir her anadal ise,
kendi ierisinde yine belli sayda birtakm ikincil dallara ayrla
bilir :
1) TEORK BYOLOJ
a) B i y o l o j i n i n B i l i m
b) B i y o m a t e m a t i k .

Teorisi;

2) BYOLOJ TARH
a) B i y o f e l s e f e
Tarihi:
i - Metabiyoloji T a r i h i ;
i i - Parabiyoloji T a r i h i ;
b) B i y o l o j i

Bilimlerinin Tarihi.

3) BYOLOJ A H L K I (BYOETlK)
a) Canllar bilimine bal deiik kollarn ortaya koyduklar
veriler ile biyolojinin dnda kalan alanlarn sunduklar veriler ara
snda balar kurularak canllarn, zellikle de insanlarn, gerek birey
davran biliminde olduu g i b i gerekse toplu haldeki sosyobiylojide olduu g i b i yaaylarnn, ayrca evreyle olan al
verilerinin evre biliminde olduu g i b i dzenlice ele alnd
alan;

.163
b) T p

Ahlk

(deontoloji)

...bkz Ekte izim 1.

Biyoloji felsefesinin geni bir kesimini oluturan teorik biyoloji,


biyoloji teorieilerinin kimisince felsefeyle uzak yakn ilgisi iliii bu
lunmayan balbana bir alma sahas olarak tantlmaktadr.
Yine baka teoricilerse, teorik biyolojiyi, biyoloji felsefesiyle an
lamda kabul etmektedirler. Buradan- da biyoloji felsefesi ile teorik
biyoloji terimlerinin tanmnda bile tam bir griibirliinin henz
salanamam olduu ortaya kyor.
Sz edilen i k i terimin sallantya, duraksamaya yer vermemecesine belirlenmi olmamasi tesadf eseri saylmamaldr. Seik
e belirlenmemilik, canllar biliminin nasl olsa genel niteliidir.
Sz konusu bilimin, daha dorusu, bilimler beinin snrlar henz
belirgince ortaya karlm deildir. Snrdan kasdedilen ise, canllar
biliminin balanabilecei, dayanabilecei bu bilime has bir aksiyom
lar sistemi ile inceleme yntemidir. Geri szn ettiimiz bilimin
konusu, CANLIdr. Ancak, bir varla yahut srece nereden sonra
'canl' demee balayabiliriz? Hangi olaylara, hangi srelere, han
gi nitel ile nicel durumlara bakarak 'u canldr, bu canl deildir'
demek hakkn kendimizde bulabiliriz?
B i r blk bilim felsefecisi (epistemolog), 'canl* diye balbana
bir olayn bulunmad, bunun, deiik trden bir fizik-kimya olay
yahut sreci olduunu ileri srmektedir. B i r baka blk de, 'canl'
denilen olaylar ile srelerin zgn olduklar, bundan dolay da
bunlar ele alan bilim olarak biyolojinin, her ne kadar fizik-kimya
bilimleriyle kesien birtakm yreleri varsa da, zerk saylmas
gerektii kansndadr. B i r n iin ikinci gr benimsemi olalm.
Buna gre, 'canl' kavram altnda derlenmi belli birtakm olaylar
ile srelerden sz aabiliriz. Ne var ki.'canl'y seike snrlayp
tanmlama baardmz kansna vardmz gn bile, canllar
bilimini fizik-kimya gibi bel balanabilir bir deneysel (empirik) do
a bilimi olduunu iln etmemiz yine de vazgeilmez bir arta da
yanacak : Canllar bilimine konu olan balca olaylarn yahut s
relerin tekrarlanabilir^ daha ak. bir deyile, her dem deneylenebilir
cinsten olmalar gerekir. Canllar biliminin konusu olan olaylarn
nemli b i r kesimi oysa, her dem deneylenebilir cinsten deildir.

164
u son sylenenlerden balca i k i sonu kmaktadr :
1) Sergiledikleri belli birtakm nitelikler yznden fizik-kimya
bilimlerinin konusuna girmeyen, seike snrlayamadmz, bunun
la birlikte 'canl' diye ar kuatc bir kavram altnda kullanmak
tan da gayr kar yol bulamadmz olaylarn varln inkr ede
miyoruz.
2) Bata gelen zellii, hep tekrarlanamayan, deneylenemeyen
bu olaylar konu alan canllar bilimi, genellikle teki deneysel doa
bilimlerinden ayrlr. B u sebepten canllar biliminin, br doa b i
limlerinden azok deiik bir aksiyom sistemi ile aratrma-inceleme
yntemine sahip bulunmas aka ortaya kmaktadr.
te btn bu ve buna bal baka birsr teorik sorunla, 'canl'
dediimiz varlklar yahut olaylar konu alan uzmanlar, yni denel
biyologlar elbette dorudan uramazlar. Ne var k i bu nemli dm
zlmedike denel biyolojinin sunduu sonularn teori seviyesinde
verimlendirilmeleri hayal olarak kalacak. 'Canl'y gerekli lde
belirleyemedike de insan olarak kendimizi doru dzgn anlama
mzn sz konusu olup olmayaca ise tartmaya ak bir sorudur.

II
BR TEORK ARATIRMA A L A N I OLARAK BYOLOJ' FELSE
FESNN NCELED BALICA SORUNLAR
Her ne kadar, teorik fizikte grlen Isaac Neoton'un
->
(F =

Gm ,m
t

2
r

-r
3

r -r
-)

1*1

eklindeki ekim yasas gibi, olabilir btn evrenlerde geerli sa


ylabilecek genilikte yasalar vcuda getirmesi uygulamada imknszsa da, biyoloji felsefesinin anadallarmdan t e o r i k b i y o l o j i
nin ncelikle 'canl'y, bundan baka, btn bellibal biyoloji kav
ramlarn kuatc, ayn zamanda da ak seik tanmlarla belirlemesi

165
bata gelen devidir. Byle bir devle ykml-bulunan teorik b i
yoloji, inceledii sorunlar asndan da sorunlar irdeleyii bakmn
dan da i k i blm halinde ele alnabilir .
Teorik biyoloji i l k anlamda, Luckoig von Bertdlanffy'nn belir
lemesi uyarnca, canllar biliminin mantka ileyiini ye yntemini
inceler. Biyoloji bilgisinin temellerini aratrr. Bundan tr genel
biyolojiyle olduu kadar genel mantkla ve bilim felsefesiyle de sk
skya ilintilidir. Gerek teleolojinin, gerek olay - teori bantsnn
gerekse deneyin, biyoloji iin ifade ettikleri deer ile anlam ei
dinden mantka irdelenmei bekleyen sorunlar, biyolojiyi, kendi
aratrma tarzlarn dzenlemek asndan yakndan ilgilendirirler.
Eletirel ve yntemli aklay, arabuk oluturuluvermi derme
atma varsaymlarn yol atklar yanlmalara kar en salam g
vencedir .
1

Genel izgilerini bylece belirttikten sonra, imdi de bilim teo


risi (epistemoloji) olarak teorik biyolojinin grevleri ile ileyiine
biraz daha ayrntl tarzda bakmakta yarar var.
1) Biyolojinin bilim teoricisi
(epistemolog'u) bir kere, olup b i
tenlerle dorudan ilgilenmez. Dile getirdikleri, deney yahut gzlem
verisi olaylar, fenomenler olmayp bunlara dair denel bilimcinin bil
dirdiklerinin analizidir. B i l i m teoricisi, u halde, deneycinin yapm
olduu tesbitler stne analitik bir aklamada bulunur. B u sebeple
deneycinin szn ettii deney verisinin, deneye konu olan olayla
gereklik tabanyla uyuup uyumadn, teknik deyimle, madd
yanlmalarn (material fallacies) bulunup bulunmadn biyoloji
nin bilim teoricisi ounlukla denetleyemez. O, yalnzca deney veri
sinin nasl dile getirildiine, dolaysyla, bunda ncl (1er) ile var
g (1ar) arasnda aykrlk, eliki, kartlk trnden biimsel yamlmalarn (formal fallacies) varolup olmadna bakarak deerlen
dirmeye giriebilir.
Yukarda sz edilen yanlma trlerinden birincisine rnek :
evrenin ar kirlenmesi, doal b i y o l o j i k dengenin bo
zulmasna yol aar. Burada deniz kirlenmemitir. Bu, suyun saydam
1

Burada

biyoloji

felsefesine

ilikin gsterilen btn blmlemeler ile altblmlemeler,

birer teldif niteliini tamaktadrlar. Ayn ey, tanmlarn birou iinde sz


2

B k z . L u d w i g v o n Bertalanffy

konusudur.

: A n I n t r o d u c t i o n to T h e o r e t i c a l Biology, s. 5.

66
grnnden bellidir. yleyse burada denizin doal dengesi de bo
zulmamtr .
3

rnek diye sunulmu olan nermenin geerlik derecesini biyo


lojinin bilim teoricisi smayamaz. Bunu yapmak iin deneye bavur
mak gerekir. Yalnz, sz konusu nermenin, biimsel ynden yanltc
olduunu ne srebilir. Doal dengenin bozulmas ne demektir? Bu
nun ls tesbit olunmumudur? Olunmusa, nedir? Sz edilen de
nizin doal dengesinin bozulmam olduu, suyunun saydam gzk
mesine balanmaktadr. Oysa doal denge ile saydam yahut g
zel grn arasnda ne trden balarn bulunduu belirtilmemi
t i r . yleyse eldeki nerme, yeterince inandrc, aydnlatc gr
lemez. stelik byle bir nermenin geerlik derecesi de llemez.
Belli biimsel deerlendirmelerden yoksun bir nermenin deneye
koulabilmesi iin onun i l k elde tek tek terimlerinin olabildiince
biimselletirilerek tanmlanmalar gerekir.
Biimsel yanlmalarla, tek, tek deneylere ilikin dar kapsaml
ifadelerden ok, birsr deney ile gzlem verisini 'harmanlayan' var
saym, yasa, teori gibi kuatc nermelerde karlalabilir. Sz
gelii, geolojik aratrma verileri, ortamda olagelmi kkl deiik
liklerin, hayat ortadan kaldrmam olduklarn gstermektedirler;
yleyse insann da-, u sralarda ortam alabildiine deitirmesi, ola
an bir gidi olup yeryznde hayatn sregitmesini tehdit etmemek
tedir nermesi, ilk bakta dzgn gzkmekle birlikte, temelde ya
nltcdr. ncl durumdaki nermenin dile getirdii olay aklayan
kural, varg niteliini tayan ikinci nerme iin geerli grlemez.
nsann yol at, ok zgl (spesifik) trden bir deiikliktir de
ondan. u halde bir kurala hudutlarn aacak kertede geerliin yk
lenmee kalklmas rnekte yalnzca doal deiiklikler iin sz
konusu olabilecek bir kuraln, insann yol at deiiklikleri de
aklamak zere kullanlmas gibi, mantk yanlmalarndan biri
durumundaki 'acele genelleme'ye (accidens conversio) sebeb olur.
4

2) Biyolojinin bilim teoricisi, canl denilen varlklar arat


ran tek tek bilimlerin yahut bilim kollarnn zel ile genel ileyile3

W . J . v a n der Steen : Inleiding tot de Wijsbegeerte v a n de Biologie, s : 21.

W . J . v a n d e r S t e e n : A.g.e., s : 24.

167
r i n i inceleyerek bu bilimler beine en uygun decek aklama ile
tanm tarzlarnn neler olabileceini tesbit etmee urar,
3) te biyolojinin bilim teoricisi, tesbit ettii aklama ile
tanm tarzlar uyarnca, denel biyologun ortaya koyduu deney
verisini en ince ayrntlarna dek gzden geirip aklar : Analiz;
bunun ardndan da sz konusu ayrntlar, benzer deney verilerini
oluturan unsurlarla karlatrarak tanmlar : Sentez. Bylece mey
dana getirdii aklamalar ile tanmlamalar denel biyolojinin hiz
metine sunar. Daha nce yaplm tanmlarysa, yukarda belirtilmi
olduu zere, mantk asndan yeniden gzden geirip denetler.
Aslnda denel biyolog ile biyolojinin bilim teoricisi arasnda
keskin bir ayrm izgisini her zaman kolayca ekmee imkn yok
tur. Bunun da en arpc rnei Charles Darwin'm bilim yaantsdr.
Darwin, gerek denel gerekse teorik aratrmalarnn sonucunda
canllar aklayacak nedensellie dayal bir ifade tarzn benimse
mitir. B u yoldan ilerleyerek giritii gzlemleri aklam; ak
lad gzlemlerde nemli grd k i m i unsurlar tanmlayarak
yaama kavgas (the struggle for life), en glnn yaayakalmas (the survival of the fittest), evrim sreci (evolutionary process) gibi bellibal birtakm belirlemelere yahut ku
rallara ulamtr. Belirlemeler arasnda balantlar araclyla da
bugn birok biyologun teori diye benimsedii nl evrim varsa
ymn meydana getirmitir.
Geri canllarla ilgili bilimlerin ar derecede uzmanlklara
blnp karmaklamalar sonucunda gnmzde Jean
Lamarck,
Charles Darwin, Hugo De Vries, Jvian Hiuxley eidinden hem de
nel, hem teorik biyolojide e ustalkta at srebilecek dehalara rast
lamak htimali epey azalmtr artk. Bununla birlikte, bugn denel
biyolog, biyolojinin bilim teorisinden tamamyla habersiz olsa dah,
biyolojinin bilim teoricisi, yukarda deinildii zere, genel biyolo
j i n i n ileyiinden anlamal, bu arada tek tek biyoloji bilimlerinde i
gren denel biyologlarn sunduklar deney verilerini teori dzleminde
deerlendirebilecek durumda olmaldr.
Biyolojinin b i l i m teoricisinin, yntem asndan dkm kabaca
sunulmu olan, u grevi arasnda, ikincisi en nemli yeri tutar.
Nitekim yntem ile grev sralamalar rtmemektedir. Biyolojinin
bilim teoricisinden ncelikle beklenen canl bilimlerinin kullana
bilecei aklama ile tanmlama modellerini kotarmas; ayrca var-

168
saym, yasa ile teori oluturmann artlarn belirlemesidir. Ancak
bunlar yapabilmesi, yntem sralamasnda i l k basama oluturan
denel biyologun sunduu denel verisine ilikin tasvirin analizini ba
armasna baldr. Elde ak seik aklama ile tanmlama model
leri; ayrca varsaym, yasa ile teori kurmann gvenilir artlar bu
lunuyorsa, denel biyologun kendisi de girimi olduu deneylerin
verilerinden kalkarak yasa, giderek teori vcuda getirebilir; yahut
da giriecei deneylere srama tahtas oluturabilecek varsaymlar
tasarlayabilir. Daha akas : Dkm sunulan basamaklardan b i
rincisi ile ikincisi teoricinin tekelinde bulunmakla birlikte, nc
basama o, ou kere denel biyologla, zellikle de teorik biyolojinin
biyomatematik
kesiminde alan aratrmacyla paylar.
kinci anlamyla teorik biyoloji, denel biyolojiyle, teorik fiziin,
denel fizikle kurduu balarn benzerini oluturan bir doa bilimi
saylr. Bylece teorik biyoloji, genel biyolojinin deiik yrelerin
de aratrlan 'gelime', 'metabolisma', 'davran', 'reme', 'kaltm'
eidinden canl olaylarna dair ayr ayr teorilerin yan sra, eninde
sonunda canllk dediimiz grnmlerin tmn kapsayacak bir
teorinin de* kurulduu merci olmaldr . B u grevleri yerine getirir
ken de teorik biyoloji, teorik fiziin 's teorisi'nde yahut 'k teorisi'nde grld gibi, biimsel bir dile bavurmaldr.
5

Bilim t a r i h i boyunca hangi biimsel dile en ok gvenebiliriz


- sorusu gncelletiinde, akla geliveren i l k cevap, MATEMATK ol
mutur. Btn mantk sistemleri gibi matematik de, aklyrtme
dzeninin ifadesi olmakla birlikte, aa yukar bin yldr ile
ne ilene uygulamalara ilikin sorunlarn hemen hepsine rahatlkla
koulabilmi byl anahtar grnmndedir. Matematik, fizik ner
meleri tekanlaml tarzda dile getirmek baarsyla, insanolunun
bugne dein bulmu olduu btn br bildirime aralarna
kar eriilmez bir stnlk kazanmtr. Hani nerdeyse, ierike
nice samasapan olursa olsun, matematik sembollerle rlmse,
bir nermenin, i l k bakta sayg ile gven uyandrd grlr.
Bugn eitli matematik aklama tarzlar var. Bunlardan biri,
sorunumuza uymuyorsa, bir bakas uyabilir. te sz konusu gr*

Canll eksiksizce dile getirebilecek

mayaca, b u almada d a h a
5

b i r teorinin kurulmasnn sz k o n u s u

nce tartlmtr - b k z : s : 3.

B k z : L u d w i g v o n Bertalanffy : A.g.e., s : 5.

olup o l

169
ten kalkanlar, biyolojinin de matematikletirilmesinde cidd engel
lerle karlalmayacan savunmaktadrlar. Matematik biyolojinin
t e k n i k adyla biyornatemati''in ba savunucularndan Nichlas
Rashevsky'ye
baklrsa, biyolojideki ilkeler, her ne denli fizik i l
kelerden karrmlanamazlarsa da, bu, biyolojiye konu olan olaylarn,
temelde, fizik olaylarla ayn zellikleri paylamadklar anlamna
gelmez . B u durumda madem fizik, matematii stn bir baaryla
konularna uygulayagelmi, yleyse biyoloji de, kaynan fizik,
zellikle mikrofizik evrende bulan sreleri fiziin biimsel dilin
den yararlanarak nermeletirebilir. Belki klsik mekaniin da
yand matematik tr k i m i biyoloji srelerini dile getirmee
yatkn olmayabilir. A m a elde ihtimaller hesab, istatistik karm
lar (statistical inferences) hesab, kmeler teorisi (set theory)
gibi mantk-matematik eitleri var. Gerekten de amzda dar
anlamda mantk ile matematiin gittike btnlemeleri, her ey
den nce biyolojinin, dolaysyla, onun birer kolu olduklar k i m i
bilim teoricilerince savunulmaa balanan psikoloji ile sosyoloji
nin ilerine yarayacaa benzer. Nitekim mantk-matematik yntem
lerinin, canl bilimlerindeki en r ac uygulanlarna, ncelikle
nevroloji ile endokrinolojide incelenen sreleri aklamakta kendi
sine bol bol bavurulan kibernetikte tank olmaktayz.
l

Ancak, David L. Hull'un da iaret ettii zere, biyoloji nerme


lerinin biimselletirilmesi, yarar yannda birtakm sakncalar da
birlikte getirir. Bunlardan biri, biimsel bir dili kullanacak teorik
biyologun ncelikle biyomatematikinin, denel biyologla ba
lant kuramamas tehlikesidir. Biyoloji, bellibal aratrma yreleri
iin belirli birtakm biimsel dilleri 'resm'letiremedii srece, bu
ifade tarzlarn renmek zorunlunu duymayacak denel biyolog,
teorik biyologun, biimsel tarzda bildirdiklerinden bir ey anlamaya
caktr. Biyoloji nermelerinin biimselletirilmesiyle doabilecek
ikinci bir saknca, genellikle positivist-emprist tutumlarda gr
len, 'analiz'in, artk zorunlu bir ara olmaktan karlp bahbama
ama klnmasdr . B u durumu 'analiz iin analiz* yahut 'analiz'in
'put'latrlmas diye de niteleyebiliriz. Halbuki hedef, dakike y7

B k z : Nicholas

Rashevsky:

A Unified

A p p r o a c h to Physics, Biology a n d Sociology,

s : 179.
7

B k z : David

L. Hull:

* W h a t Philosophy

o f Biology is not?, s : 173.

170
rtlecek bir analiz ileminin sonunda dzgnce kurulmu bir sen
teze ulamak olmaldr. Mantka kavi, ayaklar da gereklik dnya
sna basan b i r sentez, bizi gvenilir yeni nermelere, yeni aklama
lara gtrr. Yeni aklamalar da, varolanlarn kimisini dlayan
kimisiniyse ieren daha deiik tanmlarn oluturulmasna frsat
hazrlar. Bylece gerek mantn gerekse gereklik dnyasnn ister
lerini karlayabilen yeni aklamalar ile bunlardan kalklarak mey
dana getirilen tanmlar, bilimde yaratcl, genilemeyi, yaylmay,
ilerlemeyi, derinlemeyi ifade ederler.

III
BYOLOJ FELSEFESNDE E L E A L I N A N BALICA
SORUNLARIN TARH SEYRNE KISA BR BAKI
Aklama ile tanmlama modelleri, teki deneysel doa bilim
leri gibi, canllar biliminin de vazgeemeyecei aletlerdendirler. Bunlarsz bilimin ilemeyecei ortadadr. Olaylar dnyas, genel olarak
bilginin, zel olarak da bilimin 'hammadde' anbardr. Aklamatanmlama taslaklanysa, bu 'hammaddeler'in ilendikleri merciler
olarak grlebilirler .
8

Canllar biliminin, zellikle de onun bilim teorisinin bata gelen


sorunu aklama tarzdr. Ta Aristoteles'ten
bugne dein biyolo
jide aklamann, neden-etki bants uyarnca m yoksa gaye esa
sna gre m i dzenlenmesi gerektii sorusu bir trl tatmin edici
ekilde cevaplandrlamamtr. Bu soru'nun kayna, bir bakma
biyolojiye konu olan 'canl' kavram altnda irdelenen srelerin et
refilliinde, 'ele avuca smay'larnda aranmaldr. Biyokimya ile
biyofizik alanlarnn dnda, biyolojiye konu olan srelerin hi
biri, (x) ( A x > B x ) eklinde tmellii dile getiren mantk forml
ne t a m anlamyla uymamaktadr.
9

K r z : lmmanuel

Yukardaki formlde geen 'x' genegeer deer tamaktadr;

Kant:

Kritik der r e i n e n Vernnft

"B'nin de zelliidir -bkz,: C a r l G . H e m p e l :


s : 108.

(B167).
'x', 'A'nn zelliiyse,

" E x p l a n a t i o n a n d P r e d i c t i o n by C o v e r i n g

Laws*,

171
Biyolojinin tersine fizik, X I . ile X V I . yzyllar arasnda yaa
m Ebu Hasan ibn-ul-Heysem,
mer Hayyam, Nasvruddin Tust,
Ulu Bey, Ali Kuu gibi r ac bilginlerin nclnde bir
yandan matematik dili, beri yandan da neden-etki bantsn,
aklama tarz olarak benimsemee koyularak kaynakland felse
feden g i t gide uzaklamtr. X V I . ile X V I I . yzyllarda Galileo
Galilei, Nicolas Gopernicus, Johannes Kepler gibi kalburst bilim
ciler de, matematik dili, nedensel aklama tarz ile deney yntemini
doa olaylarna daha dakike uygulamak yoluyla fizii rnek bilim
kertesine ykseltmilerdir. Halbuki biyoloji, bu baary daha uzun
sre gsteremeyecek, canllar felsefesi olmaktan teye geemeye
cekti. Ancak, X V I I . yzylda Ren Descartes, biraz da insan akln
olaanst yceltmek tutkusuyla olacak, insann bedeninden bala
yarak teki btn canllar makine olarak kabul etmesi ", bu arada
fizikte stn baarlara szgelii Newton mekanii tank olun
mas, canllar felsefesinde metabiyoloji altdahnda incelenen
mekanism denilen rn bagstermesine yol amtr.
1

Mekanist, kendisine konu olan canlya ilikin sreleri, tpk


fiziki gibi, neden - etki bants erevesinde aklama denemi
t i r . Buna karglk, X V I I I . yzyln sonlarna doru, ama zellikle
X I X . yzyln i l k eyreinde mekanist aklaya tepki eklinde do
an vitalist akm, fizikd, fiziktesi aklamalara kaymtr. Sz
konusu aklama tarznn zndeyse Aristoteles ile onun dnce
yolunu Ortaa boyunca izlemi olanlarca pek rabet grm bulu
nan gayeci aklama tarz yatmaktadr.
11

12

ite canllar felsefesinin, yleki canllar biliminin tam anlamyla


stesinden gelememi olduu grlen MEKANSM - VlTALSM kar
tl da, bunlardan tremi fizikalism, indirgemeceilik
(reduksi10

B k z . : Ren D e s c a r t e s : Metot zerine Konuma, V . Blm

(20-25).

11

Aristoteles,

eserinde

GAYE

kavramn

Fizik

(Physika : B 2 4 ) adl

bir

eyin,

baka b i r ey uruna olmasn eklinde tanmlamaktadr. Szgelimi der, yrye kmaktaki


gaye (to telos) salkl kalmaktr.
12

Ortaan e n k e s k i n dnrlerinden Eu AU

...

cisimler arasnda b e l i r l i b i r 'sevgi' bat b u l u n u r .

ibn Sina,

'gayeliii'i yle belirler :

Bundan

dolay d a b i r b i r l e r i n i e

k e r l e r ... Baka b i r deyile, her cisim, kendisini 'seven' c i s m i n hedefidir,


btn c i s i m l e r i n o r t a k
cib

el-Vucd')

gayesi,

'Sevgili'ye

('Ma'k',

erimektir. >Dninme-i

satr, sayfa : 100.

daha

menzidir.

akas, ' Z o r u n l u

A l - n i n . ngilizce

evirisi:

Varhg'a

Ancak,
('V-

Metaphysics, 54.

172
yonism), organismacik, evrimcilik
(evolusiyonism), sistem re
tisi, panpsiism eidinden akmlar da, biyolojinin, salam, tutar
l, inandrc bir aklama tarzn gelitirememi olmasna balana
bilir.
Biyokimya, biyofizik, genetik gibi, biyolojinin temel seviyele
rine ilikin kollar da nedensel aklama tarzyla pekl verimli so
nular retebilmektedir. Nitekim gnmzde bunlarn en gzde b i
yoloji kollar olmalar da buradan geliyor. u var k i sz konusu
seviyenin tesinde kalan biyoloji kollarnda ilerin derhal atallat grlyor. Daha fizik-kimya bilimleriyle sk balar bulunan
fizyoloji dah hep salt nedensel aklamalarla i grmeyebilir. Bu
sylenene k tutmas bakmndan 'gz'n nasl aklandna ya
hut aklanabileceine bakalm : 'Gz, deiik hayvan trlerinde
n belli dalga boylarn yakalayp baka birtakm organlarn da
dolayl dolaysz katklaryla hayvana evresi hakknda belirli bir
tasavvur salayan cihazdr*.
Sz edilen, barnda hem nedensel hem de gayeU unsurlar ba
rndran b i r aklamaya, yleki, tanma rnektir.
'Gz'n aklammda da belirdii zere, canl olaylarna yahut
ileyilerine ilikin aklamalarda, en azndan, 'gayemsi' ifadeler
den, biyolojinin k i m i bilim teoricileri ne denli kar karlarsa k
snlar , kamlamyor. Bunlar, 'doatesi' bir gcn koyduu hedefe
ynelik bir sreci anlatmazlar. Sadece herhangi bir canlnn ilerli
ini, diriliini salayan en basidinden en karmana dek tek tek
paralarn yerine getirmesi beklenen grevleri bildirirler. te
Jacques Monod, biyolojide bu tr grevbildirir (fonksiyonel) nitelikli
aklamalar EREKL (TELEOLOJK) yerine EREKBLMSEL
(TELEONOMK) terimiyle belirlemekten yanadr . Erekbilimselin
(teleonomik'in) kart olarak allagelmi erekli (teleolojik) anla
yla 'gz' aklamaa kalkarsak, yle dememiz gerekir : (Doa
tesi bir g) Gz' birtakm hayvan trlerine zellikle de insan13

11

13

K r z : Ernest N a g e l :

Teleological E x p l a n a t i o n s a n d T e l e o l o g i c a l Systems,

sayfalar:

07 i l e 108.
14

Jacques

t a r z d a giden
yerek,
yerine,

Monod,

cardlar

evreninde

tank

olduumuz

belirli

ynde

o l a y l a r i l e sreleri, b i l i m t a r i h i n d e k i astroloji - astronomi

birtakm
teleononi

Ncessit, s : 59.

bilimd

yahut

(erekbilim)

bimtesi

terimiyle

anlamlarla

belirlemei

ykl

bulunan

yelemitir

Bkz :

tutarb,. yapc

kartlm
teleoloji
Le

rnekse(ereklilik)

Hasard

et l a

173
l a r a evrelerini tanyabilmeleri N vermitir (armaan et
mitir) .
Biyolojide aklamalar, ister tasvirci-tmevarmc (deskriptivinduktiv)., dolaysyla, ihtimaci (probabilistik) ister tmdengelimcikuralkoyucu
(deduktiv-nomolojik) olsun, btnyle ele alndkla
rnda hem nedenselliin (kausalite) hem de gayeliliin (finaiite)
artlarn azok karladklar grln. Ama biyolojide nedensel ile
erekbilimsel
anlamda gayeli aklamalarn yannda zamanbildiren (kronolojik), biimbildirir (morfolojik), karlatrmal (kom
parativ) , istatistik
ile yapsal (struktural) aklamalarla da sk sk
karlalr Bkz : Ekte izim 2.
t

Aratrlan konuya gre sz edilen aklama trlerinden ya


biriyle, ya birkayla ya da ard arda gelmek suretiyle hepsiyle i
grlr. Yzylmzda canllarla ilgili almalarn, hl i k i temel
anlaya dile getirildiklerine tank oluyoruz. Bunlardan 'alabildiine-genelleyici-sentezci' teorilerde ayr trdeki aklamalarn bir
birlerinden mantk sras halinde skn etmeleriyle elde edilen
GENETK AIKLAMAdr . ncelikle biyolojiye has byle b i r ak
lamadan eldeki teorinin kapsamna girebilecek yeni durumlarla kar
laldka baka aklama (lar) tretilebileceinden, genetik ak
lama, ounlukla tamamlanmam nerme zincirlerinden meydana
gelir. 'Alabildiine-genelleyici-sentezci' nerme silsilelerinin tersini
sergileyen 'salt analizci' anlaya uygun ekilde meydana getirilmi
nermelereyse tamamlanm gzyle baklabilir.
15

10

'Alabildiine-genelleyici-sentez' teorilerin iledikleri biyoloji


sreleri, mikrofizik srelerin btnlemesi sonucunda. meydana
geldikleri kabul olunmaktadr. Mikrofizik srelerin btnlemesiyle
ortaya kan, zellikleri bakmndan da kendilerine kaynaklk etmi
olanlarla iliii kesilmi biyolojik sreleri, bu nedenle fizik kkenli
yasalarn yan sra biyolojiye has yasalar da belirlemektedir -Bkz :
Ekte izim 3. te biyolojide genetik aklamalar, deiik tr
den nerme zincirlerinin tutarl ibirlii sonucunda kurulabilirler.
B i r b i r i n i tamamlayan birka genetik aklamadan da anlaml bir
15
Alanlar,
16
'genetik'le

B k z : Teoman

Dural:

ada. Dncede Canl S o r u n u n a

likin T e m e l

Bilimsel

s : 107.
Dkkat:

Genetik

aklama l e r i m i , kaltsal ile deiken srelerin b i l i m i demek

kartrlmamaldr B k z : W . J . v a n der S t e c n : A.g.e., s : 94.

olan

174
btn olan SSTEMK T A N I M ortaya kar. Deiik tarzlarda dile
getirilmi aklama arkaplnarna dayanlarak oluturulmu biyoloji
tanmlar bu kere de biyolojiye has okynl yasalar meydana ge
tirirler. Biyolojik teorinin temelinde u halde OKYNLU-YASAL I L I K (polinomi) yatar.
17

Biyolojiye ilikin bilim teorisinin uras, aratrma verilerinin


hangi aklama tarzlaryla, aklama trleriyle dile getirilebilecek
lerinden ibaret deildir. Ayrca aklamalarda kullanlan kavram
larn nasl tanmlanmalar gerektii de onun sorunlar arasndadr.
Biyoloji, bu ihtiyac X X . yzyln i l k eyreine dein gndelik dille
karlamtr. Ne var k i , fiziin yardmyla fen ilerledike yeni ara
lar, canllarn aratrlmasnda uygulamaya konulmu, dolaysyla
da, deney verileri arttka artmtr. Ufuk genileyip nceleri far
kna varlmam varlk alanlarna nfuz edildike, yeni bulgular
adlandrmak gerei domutur. Ortaya koyulan bu yeni sreleri,
bu yeni nesneleri allagelmi gndelik dilde kullanlan kavram
larla donatmak, trl karklklara, sallantlara, insanbiimci
(antropomorf) okanlamllklara yol amtr. mdi biyolojinin de,
saygdeer, gvenilir bir bilim haline gelmesinin, fizik gibi dilini tekanlaml sembollerle pekitirmesiyle, baka bir deyile, biimselletirmesiyle salanabilecei savunulmaa balanmtr. Bu da ite, biyo
loji tarihinin drdnc evresini oluturur :
Birincisi, daha ok tmdengelimli-kuralkoyucu Ortaa;
kincisi, gzleme dayal tmevarml-tasvirci
X V . ile XLX. yzllar aras;

aa yukar

ncs, ilkin analizin ar bast, ama X I X . yzyln ikinci


yarsyla birlikte sentezin de gittike nem kazand dnem;
Drdncsyse, biyoloji dilinin biimselletirilmesi gereinin
1910'lardan beri gittike daha sk vurguland dnemdir : B u d
nemle birlikte biyoloji, i k i ana aklyrtme biimini, tmevartmhtasvirci-analizcilik
ile tmdengelimli-aklamal-sentezcilii barn
da btnletirip zmsemek abasndadr.

17

B k z : B e r n h a r d R e n s c h : Polynomistic D e t e r m i n a t i o n o f Biological Processes, s ; 2 4 5 .

175

IV
BR A H L K GR O L A R A K BYOLOJ FELSEFES

Burada u noktann artk iyice aklk kazand ne srlebilir :


Biyoloji felsefesi, canllar bilimine konu olan olaylar ile sre
leri tuta,rl bir btnlk halinde derleyip toparlamann yannda, bi
yolojinin dndaki bilimler, din ile sanat gibi kltr kurumlarn da
hesaba katar. B u da doaldr. nk biyolojinin, zellikle de onun
felsefesinin madem asl amac insan yaamasn bir btn olarak
grp aklamaktr, yleyse insann dirim (biyotik) taban kadar
onun yapp ettiklerini de gz nne almak zorundadr. nsan, ' i k i
dnyal' bir varlktr : O, bir yanda kendisinin oluturmad Doa
nn, br yandaysa kendi kurduu kltr ortamnn rndr. Ger
ekten de Conrad Hal Waddington'nn dedii gibi, ahlk deerlerini
yaratmakla insan, yepyeni bir evrim eidinin boandrcs ile
srekleyicisi olmutur. Bu srete nceki kuaktan bir sonrakine
aktarlan kltr deerleri sz konusudur. te br canllar ile insan
arasndaki esasl fark, doal soyaekinin yan sra insann kltr
kaltmna da malik olmasnda yatmaktadr. Bu ikinci zelliinden
tr insan, Aristoteles, zon politikon (toplum kuran hay
van) , Waddington ise, ethical animal (ahlk oluturan hay
van) deyimleriyle dile getirmilerdir.
18

19

Temelde canl olan insann eylemlerini dzenleyen kuralkoyucu (normativ) yahut tasvir eden tas virci (deskriptiv)
AHLKn (etik), ilkelerini canll dikkate alarak tesbit etmesi
gerektii aktr. Ne yazk k i bu nokta bugne dein zellikle Bat
dnce geleneinde nemli lde ihmale uramtr. te b i y o
l o j i A h l k (biyoetik), canl varlk olarak insann, doal evre
sini eylemleriyle yapma (sun') ortama dntrmesini, te yandan
18

B k z : Aristoteles

Ton

Peri

T a Zia

Historian

(Hayvanlar

zerine

Aratrma

lar) 4 8 8 a / 1 0 .
19
s : 99.

B k z : Conrad H a l Waddington:

s T h e I m p o r t a n c e of Biological W a y s o f

Thought",

176
da bu eylemlerin dourduu sonular kh toptan, kh tek tek ele
alan bir biyoloji felsefesi anadandr.
Yeni biyolojinin douu, bir bakma insann, canl olma zellii
ni tekrar kefetmesi sonucunu yaratm olduu rahata sylenebilir.
Buradan da kavramlaryla, ilkeleriyle, uygulamaya dnk kuralkoyuculuuyla biyolojiden kaynaklanan zgn bir ahlk anlay,
yleki dnyagr ortaya kmtr. Sz konusu biyoloji tabanna
dayal ahlk anlay ile dnyagrnn anahtar kavramysa
EVRMdir. Btn canl (biyoloji) bilimlerinin esasn oluturan bu
kavramn ierdii anlam, ne klsik fizik geleneinde ifadesini bulan
'hareket'tir
ne de beeri bilimlerin, evresinde dnp dolatklar
'tarihlik'tir. 'Hareket', dtan gelen bir itmeyle nesnenin yer de
itirmesidir. Olduka karanlk, kaypak bir kavram olan 'tarihlik'le de 'gemi'ten 'gemi (1er)' nerede balar, nerede biter, ora
s da pek belli deildir* u n'a dein sregelmi olaylar silsile
sinin artabrakt 'tortu' kasdedir. 'Tarihlik', bilimce gvenilir e
kilde gerekelenemeyecek tmel ile tikel 'bilin' yahut 'irade', 'hr
lk' trnden dnceleri barndrr. Buna karlk 'evrim', aslnda
yalnzca canllar evrenindeki 'mekanik srec'e iaret eden kavram
dr. Ancak bu 'mekanik sre', 'hareket'te olduu gibi yalnzca d
etkenlerce belirlenmez. Canl bireyin kendi i (genetik) dzeninde
beliriveren nceden kestirilemez olaylar, canlnn bulunduu
ortamla uyuup uyumamalarna gre, ya yaarlk reme deeri
kazanrlar ya da y i t i p giderler. te, pek ksaca, biyolojik evrimin
ileyii byledir. Biyolojik evrim anlamndaki 'sre'te aslnda
'hrlk', 'irade', 'bilin' eidinden dnceler aranmamal. Bunlar,
evrim kavramna onun anlamca geniletilmesiyle katlmlardr. Za
manla Herbert Spencer, Teihard de Ghardin, Henri Bergson gibi
dnrlerin indinde 'evrim', cisimleri, canllar, bu arada sosyobiyolojik bir varlk olarak insan da kucaklayan bir 'evrensel gelime
sreci'ni dile getirir kavram hline gelmitir.
l

Buraya dek kaba izgileriyle aktarlm olan genel felsef e


kirdeinin yannda, biyoloji ahlknn, TIP A H L K I (deontoloji),
DAVRANI BLM (etoloji), EVREBLM (ekoloji), SOSYOBYOLOJ (yahut biyososyoloji) gibi dallar yahut aratrma alan
lar vardr. Bunlarn her biri, kendi aralarndaki etkilemelerin yan
sra, hiyoloji ahlk denilen anadalm dnda kalan kesimlerle de

177
balantldr. Nitekim tp ahlk, geni apta bir yandan biyokimya
ile genetie eilirken, beri yandan da gerek bellibal ilkelerini ge
rekse kavram yapsn genel felsefenin bir kolu olan ahlktan ekip
karr.
i m d i burada, yurdumuzda ad yeni anlan, dnyadaysa, henz
'tescil' edilmee balanan BYOLOJ FELSEFES'nin, tanm, bo
yutlar ve boumlar ana izgileriyle tantlmaa allmtr. Bu
almada zikredilmi olan her anadalm, balbama bir uzmanlk
demek olduu dnlrse, dall budakl bir aratrmalar-incelemeler
alan olarak biyoloji felsefesinin, bilim lemi iin ifade ettii anlam
ile nem daha seike anlalr. Ancak, son blmde belirtildii ze
re, onun, salt bilimin ve bilim felsefesinin tesinde, insan haya
tnn tm ke bucaklarna seslenebildii, asl hatrdan uzak
tutulmamas gereken noktadr. B u nedenle Amerika Birleik Dev
letleri ile Kanada bata gelmek zere, biyoloji felsefesi, bilim ile
felsefe aratrmalarnn youn ekilde yrtld Federal Alman
ya ile Demokratik Almanyada, Avusturya, svire, Britanya, Fe
lemenk, Fransa, Polonya, Sovyetler Birlii, Hindistan, talya ile
ispanyolca konuulan kimi lkelerde git gide ilginin oda olmak
yolundadr. ou kere saydmz lkelerin kimisinde biyoloji felse
fesi bir btn olarak ele alnmamsa bile, en azndan, onun anadallarndan bir ikisi arlk kazanmtr. B u tercihin, ounlukla
belirli kltr, toplum ile bilim gelenekleriyle
balantl
ola
r a k yapld grlyor. Szgelii, ngilizce konuulan lkelerde
genellikle stnde durulan biyolojinin bilim teorisiyken, Almanca
konuulan lkeler ile Hindistanda daha ok biyofelsefe ar basmak
tadr. Fransa ile Polonyada biyolojinin biimsel bir ifade tarzna
kavuturulmas nemsenirken, Sovyetler Birliinde Amerika Bir
leik Devletlerinde de biyolojinin bilim teorisinin yan sra biyo
loji kollarnn (bilimlerinin) sunduklar verilerin yol atklar ve
aabilecekleri ahlk ile toplum sorunlar inceleme konusu yaplmak
tadr. Doal olarak bu, fazlasyla kabataslak bir tasvir olmakla
birlikte, yine de biyoloji felsefesinin, tarih-toplum-bilim dzlem ile
dzenleri uyarnca, nasl trl trl ilgi evrelerine seslenebildiinin ve seslenebileceinin ak bir kantn sunmaktadr.
Biyoloji felsefesi, Trkiyede hangi tarzda, hangi biimde gelie
cei hakknda imdiden elbette hibir ey sylenemez. Ancak, eF e l s e f e A r . F . 12

178
itli uzmanlklara ayrlsa k i , ayrlmaldr da, bunlar arasndaki
dolayl dolaysz balar gzden rak tutulmamaldr. Sonu olarak,
bu almada esas belirtilmek istenen, bir btn halinde gelitiri
lecek biyoloji felsefesinin, Trk dnce hayatnda yeni nemli
SENTEZlere ulalmasnda hatr saylr katklarda bulunabilece
i inancdr.

CD
O

. O
J

Cd
iI

O *M
w CQ

g
O

'S

3
^
CD

"S
O
O

<1

CQ
+H
i-s

cd
T
cd

o t

a?

a"
>-s

i 11

jj

"3

a g
a
r-l

11
3&,
S J8 ^

q <t

EH

:o .

i-H

m
<D

'O

e- a
CQ

r-.

IB
fe

-d na :

r-H

h-1

rt

-a
O
O

CQ

cd

sis

IH
t

>

o M

o
&.H

CQ B

fa

r-l

O'

"BYOMATEMATK

CD

-o
O

r-l
<D

g ^

r *
rH

r*

m
N

M PQ H
iI

CD

r-l

cd

44

O
1I
O

-.ft
O

*<5 2

C "t

II

>

a g bo

I
r-l

cd

- a

S I"
o"
o a E si -o
H <
H > >H S
U

[H

cd
rI

cd

cd

cd

cd

.r
b
CD

180

EK

SEVYELERN S I R A DZEN

I I

AIKLAMA
TARZLARI

TAKSONOMIK
SINIFLAMA
BRMLER

T E M E L TANECKLER

l
ATOMLAR
BLEKLER
ORGANCIKLAR

HCRELER

DOKULAR
ORGANLAR

ORGANISMALAR

ORGAN

SSTEMLER

TOPLULUK
!. Popatio]

TRLER

[Species]

CNSLER

>-*

ra

[Generaj

FAMLYALAR
CANLILAR

KMES

[Communitas]

TAKIMLAR
SINIFLAR

CANLILAR
I BiomJ

[Ordo]
[Class]

KUAI
ALTFLUMLAR

FLUMLAR

LRegio]

C A N L I L A R EVREN
[Bioaphaera]

Kg.
f

Kg

C A N L I L A R CORAFYASI
KUAI

S.

? a
ALEMLER

(Rgna)

izim 2 : Varlklarn sradiizeni ile buna tekabl eden aklama tarzlar.

"1

Paleontolo;
Canllar
Corafyas
Embriyoloji, Genetik,
Biyofijik, Biiyokimya.

evrebilim,
(ekoloji)

Sosyobiloji

Fizyoloji,
Morfoloji.
1

BEER
BLMLER.

H
Sistematik,
Teksonomi,

1(

Evrim
bilimi,
[evolusyon)

:H BLMLER

Davran:
(etol

iroicxaisa
-l

at
O

HM

H
IH

d
M

rH

fH

>b

(D

'S

CD

l-(

CO

r-l

-t

KAYNAKLAR
ARSTOTELES : FZK (.PHYSIKA), Yunanca - Almanca;
Wilhelm Engeimann "Verlag, Leipzig, 1854.
ARSTOTELES : HISTORIA ANIMALIUM (TN P E R I TA
ZIA HI3TORIN), Yunanca - ngilizce ; 'Loeb', W. Hei
nemann, London, 1965.
B E R T A L A N F F Y , Ludwig von : A N INTRODUCTION TO THEO
R E T I C A L BIOLOGY Modern Theories of Develop
ment ; Harper, New York, 1962.
DESCARTES, Ren : METOT ZERNE KONUMA, Trkesi :
Mehmet Karasan; M.E.B., istanbul, 1967.
D U R A L I , Teoman : ADA DNCEDE C A N L I SORUNUNA
LKN T E M E L BLMSEL A L A N L A R , Felsefe A r k i vide, sayfalar : 107-155, say : 2 1 ; .. Edebiyat Fakl
tesi Yaynlar, stanbul, 1978.
H E M P E L , Carl G. : E X P L A N A T I O N A N D PREDICTION BY
COVERING LAWS, Phosophy of Science de, sayfalar :
107-133, I . cilt (1961-1962), derleyici : Bernard Baumrn;
University of Delaware, Interscience Publishers, New York,
1963.
H U L L , David L. : WHAT PHILOSOPHY OF BIOLOGY IS NOT,
Synthesede, sayfalar : 157-184, 20. cilt, 1969.
BN SNA, Ebu Ali* : METAPHYSICS (DNNME- A L ' ) ,
ngilizcesi : Parwiz Morowedge; Persian Heritage Series
no : 13, Columbia University Press, New York, 1973.
K A N T , Immanuel : KRITIK DER R E I N E N VERNUNFT ; Insel
Verlag, Leipzig, 1933.
MONOD, Jacques : LE HASARD E T L A NECESSITE Essai
sur la Philosophie Naturelle de la Biologie Moderne;
Seuil, Paris, 1970.

184
NAGEL, Ernest : TELEOLOGICAL E X P L A N A T I O N S A N D TELEOLOGICAL SYSTEMS*, Readings in the Philosophy of
Sciencede, sayfalar : 106-118; Printice-Hall, Englewood
Cliffs (derleyici : Baruch A, Brody), New Jersey, 1970.
RASHEVSKY, Nicholas : A U N I F I E D APPROACH TO PHYSICS,
BIOLOGY A N D SOCIOLOGY, Foundations of Mathematical Biologyde, sayf alar : 177-190, I I I . cilt; Academic
Press, New York, 1973.
RENSCH, Bernhard : POLYNOMISTIC DETERMINATION OF
BIOLOGICAL PROCESSES*, Studies in the Philosophy
of Biologyde, derleyici : Theodesius Dobzhansky, sayfa
lar : 242-255; University of California Press, Berkley, Los
Angeles /California, 1974.
STEEN, W.J. van der : INLEIDING TOT DE WIJSBEGEERTE
V A N D E BIOLOGIE, Oostheoek's Uitgeversmaatschappij
B.V., Utrecht, 1973.
WADDINGTON, Conrad Hal : THE IMPORTANCE OF BIOLOGIC A L WAYS OF THOUGHT*, The Place of Value i n a
World of Factsde, sayfalar : 95-103; Almquist och
Wiksell Forlag, Stockholm, 1970.

You might also like