Professional Documents
Culture Documents
ZEL
FNANS
KURUMLARI
TEOR VE UYGULAMA
TRKYEDE
ALBARAKA TRK
Dizi Editr
brahim USUL
Hazrlayan
B. Cemal RODOPLU
Kapak
Mustafa AYCIN
Dizgi/Mizanpaj
Zbeyir FT
Bask
al Ofset
Cilt
timat Mcellithanesi
TRKYEDE
ALBARAKA TRK
NDEKLER
Sunu / 7
BLM I
SEMPOZYUM TEBLLER
Ahmet ERTRK
Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn / 11
Recep NAL
Devlet Bakan Sn. Recep naln Sempozyum Konumas / 15
Ekrem PAKDEMRL
Trkiyede Faizsiz Finans Kurumlarnn Kurulu Serveni / 19
Adnan BYKDENZ
Faizsiz Finans Kurumlarnn Mali sistem indeki Yeri
ve alma Prensipleri / 23
Nazm EKREN
Deien evre Koullar ve zel Finans Kurumlar
(Yeni Tercihler ve Stratejik ncelikler) / 29
Fuad AL-OMAR
Interest-Free Institutions and the Role They Can Play in Enchancing the
Private Sector in Member-countries / 63
Faizsiz Finans Kurulular ve ye lkelerde zel Sektrn
Gelimesine Yapabilecekleri Katk / 67
Stella COX
Liquidity Management in Interest-Free Banking / 69
Faizsiz Bankalarda Likidite Ynetimi / 77
Mushtak PARKER
Current Trends and Future Challenges in Global Interest-Free Finance / 81
Faizsiz Finansmanda Global Gelimeler ve Gelecekte Sistemi Bekleyen Snavlar / 95
Adalet N. DJABIEV
Interest-Free Banking in a Conventional Banking Legislative Framework.
The Case of Badr Bank in the Russian Federation / 99
Geleneksel Bankaclk Ortamnda Faizsiz Bankaclk: Rusya Federasyonu
ve Badr Forte Bank rnei / 103
Murat ZAKA
Achievements of Venture Capital and its Potential in Emerging Markets
With Specific Reference to Turkey / 105
Risk Sermayesinin Batdaki Baarlar ve Gelimekte Olan lkelerdeki Potansiyeli / 123
BLM II
MAKALELER
Sabri ORMAN
Tarih, Uygarlk ve ktisadi Politika Balamnda zel Finansman Kurumlar / 131
Ahmet ERTRK
Tarihsel ve Toplumsal Bir Perspektiften Trkiyede Faizsiz Finans Tecrbesi / 139
Ahmet TABAKOLU
slam Dnyasnda Para ve Bankaclk Tecrbesi / 149
Sabahaddin ZAM
Konumay Yapanlar: Osman AKYZ, Ahmet ERTRK
zel Finans Kurumlarnn Salkl alabilmesi in Evvela
nsan Modelinin Olumas Gerekir / 163
Mustafa TOSUN
Trk Mali Sisteminde zel Finans Kurumlar Deneyimi ve FKlarn
Trk Banka Sistemi indeki Yerleri zerine / 177
Ahmet BATTAL
Yeni Bankalar Kanununa Gre zel Finans Kurumlarnn Hukuki
Temeli ve Bankaclk Sistemi indeki Yeri / 197
Nihat BOZ
4389 Sayl Bankalar Kanununun zel Finans Kurumlarna
likin Dzenlemesinin Hukuki Sonular / 219
Mahmut VURAL
Finansal Hizmetlerin ve zel Finans Kurumlarnn Vergilendirilmesi / 227
Necdet ENSOY
Cost of Depositors Funds and Pricing for Interest Free Banks / 235
Faizsiz Bankalarda Mevduat Maliyeti ve Fiyatlama / 245
SUNU
Osman AKYZ
Albaraka Trk Genel Mdr
Modern ekonomi artlarnda faizsiz finansmann nasl yaplabilecei, gerek kavramsal olarak gerekse uygulama plannda
son yllarn en ok tartlan konularnn
banda gelmektedir. Faiz yasann neredeyse insanln tarihi ile yat olmas, faiz
tartmalarnn da ayn lde zengin bir
tarihe sahip olmasn salamtr. Modern
toplum artlar, bu tartmalarn daha karmak teori ve uygulama sorunlarn da
iermesine yol amtr. Faiz yasann bizatihi hem ekonomik hem de etik bir ierik tamas nedeniyle, faizli yahut faizsiz
ekonomi tartmalar da, ayn ekilde sosyal ve ahlaki mlahazalardan finansal analizlere kadar uzanan geni bir yelpazede
cereyan etmektedir.
Trkiyenin son onbe ylnn da benzer
tartmalara sahne olduunu biliyoruz. 80li
yllarn ortalarnda zel Finans Kurumlar
olarak adlandrlan faizsiz finans kurulularnn Trk ekonomisine ve mali sistemine
dahil olmalaryla daha da younlaan bu
tartmalar, modern finansal fonksiyonlarla
faiz yasa prensibinin nasl uyumlatrlabileceinin hem teorik, hem de uygulamaya
dnk boyutlarn gndeme tamas asndan ilgin zellikler gstermitir.
Trkiyede faizsiz finans tecrbesinden
sz ederken kurumsal dzeyde akla ilk gelen isim, Albaraka Trktr. Albaraka Trk,
sistemin Trkiye artlarnda bir uygulama
modeline dntrlmesinde ve Trk fi-
nans sektrnde kkl bir yer edinmesinde byk katklar olan bir kurulutur. Albaraka Trkn onbe yllk gemii ile
Trkiyedeki faizsiz finans tecrbesinin
adeta zde olmas, Albarakaya, yalnz uygulama plannda deil, teorik planda da
sistemin btn boyutlaryla tartlmasna
katkda bulunma sorumluluu yklemitir.
Elinizdeki bu eser, Albaraka Trkn bu sorumluluk bilincinin bir rndr.
zleyen sayfalarda greceiniz gibi, bu
alma, iki ana blmden olumaktadr.
lk blmnde, Albaraka Trkn, 15. faaliyet yln kutlama program erevesinde 2000 yl Mays aynda dzenledii
Trkiyede zel Finans Kurumlar: Dn, Bugn, Yarn balkl sempozyumda yerli ve yabanc ok deerli uzmanlar
ve akademisyenler tarafndan sunulan tebliler yer almaktadr. kinci blm ise, birbirinden deerli uzmanlarn faizsiz finans
sisteminin muhtelif teorik ve uygulamal
sorunlarn ele alan makalelerini kapsamaktadr. Bu tebli ve makalelerin sadece
dar anlamda finans evrelerine deil, daha
geni planda toplum, iktisat ve tarih sorunlaryla ilgilenen herkese k tutacana
eminiz. Bu katkya vesile olduumuz iin
de Albaraka Trk olarak kendimizi mutlu
addediyoruz. Bu vesileyle, gerek Albaraka
Trkn 15. Yl Sempozyumuna, gerekse
de bu almaya katkda bulunan herkese
teekkrlerimizi sunarz.
7
Blm I
SEMPOZYUM TEBLLER
Trkiyede
zel Finans Kurumlarnn
Dn, Bugn ve Yarn
(1)
(1) Bu konuma, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle
stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda yaplmtr.
(2) Genel Mdr Yardmcs, Albaraka Trk
11
lat glklerin boyutu ve niteliidir. Ksmen, bugn de devam eden bu glklerin sebebi, yeni modelin Trk finans sistemi ve genelde Trk hukuk sistemi ve bu sistemin uygulayclar iin tad yeni olma, hatta yabanc olma
zellii idi. Tamamen klsik bankalara gre ekillenmi bir hukuk ve finans sistemine yeni ve
zgn bir modelin monte edilmesi ve bu faaliyetin karlat glkleri hatrladmzda bugn kutladmz 15 yllk mrn ne denli zengin bir tecrbeyi barndracan anlarz. Her eye ramen bu glklerin alarak Trk ekonomisinin yeni ve yararl bir finansman modeliyle
tanmasnda ellerinden gelen her trl abay
gsteren dnemin babakan rahmetli Turgut
ZAL, biraz sonra tebliini dinleyeceimiz dmenin hazine mstearlarndan Sayn Bakanmz Ekrem PAKDEMRL Beyi ve Hazine ile
Merkez Bankasnn st dzey ynetim kadrosunu unutmamz mmkn deildir. Bu modelin
yerlemesinde emei geen herkese kranlarmz arz eder, aramzdan ayrlm bulunanlara
da Allahtan rahmet dileriz.
Sayn konuklar,
zel finans kurumlarnn tecrbesini deerli klan ikinci faktr ise, bu kurumlarn almalarnda gsterdikleri stn performanstr. Getiimiz 15 yllk sre zarfnda Trk ekonomisinin
ve zellikle finans sektrnn maruz kald
byk ekonomik krizden; yani 1990 Krfez Krizi, 1994 Dviz Krizi ve 1998-1999da yaadmz Global Krizden hibir yara almadan, hibir
hasar grmeden, hi kimseye zarar vermeden ve
ekonomiye yaptklar katklarda hibir azaltma
yapmadan km bulunmalar, zel finans kurumlarnn gsterdikleri stn baarnn, stn
performansn en byk kantdr. Bu krizlerin
reel ekonomide ve finans sektrnde yapt
tahribat hatrladmzda, zel finans kurumlarnn hem model olarak hem de uygulamada
gsterdikleri baarnn deeri daha iyi anlalr.
nk zel finans kurumlar bu krizlerden, kamu kaynaklarndan hibir ekilde yararlanmadan, hatta byle bir destee ihtiya bile duymadan kmay baarabilmilerdir. Bu performans
mmkn klan zellikler, zel finans kurumlarnn 15 yllk tecrbelerine daha byk bir anlam ve deer katmaktadr. te bu sempozyumun amac, bir lde sz edilen zellikleri
12
13
Devlet Bakan
Sn. Recep NALn
Sempozyum Konumas
(1)
Saygdeer Katlmclar,
Szlerime balarken, bylesine sekin bir
toplulukla birlikte olmaktan duyduum memnuniyeti dile getirmek istiyorum.
57. Cumhuriyet Hkmeti tarafndan uygulamaya konulan program erevesinde, Trkiye ekonomisinde yaanan deiim srecinin,
gelmi bulunduu noktadan ksaca szetmek
istiyorum.
Hepinizin bildii gibi, son 30 yldr lkemizin en nemli sorunu haline gelen kronik enflasyonu ve onu besleyen kamu kesimi dengesizliklerini ortadan kaldrmak iin bir ka yldr
nemli almalar yaplmaktadr.
Bir yandan enflasyonun ekonomiye, dolaysyla halkmza verdii zarar, te yandan kamu
kesimi aklarnn finansmannn srdrlebilirlii konusunda oluan kukular, Avrupa Birliine tam yelik srecinde, bu sorunun zmn kanlmaz klmtr.
Bu erevede, kapsaml bir enflasyonla mcadele ve yapsal uyum program hazrlanarak,
lkemizdeki makroekonomik dengesizlikleri
giderme abalarmzn glendirilmesi amalanmtr.
MF ile zerinde mutabakata varlm bulunan bir Stand-by Dzenlemesi ile de desteklenmesi ngrlen programmz, 2000 ylnn
(1) Bu konuma, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle
stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda yaplmtr.
15
Arap orijinli fonlarn mali sistemimize ekilmesi amacyla, 22/07/1983 gn ve 70 sayl Bankalar Hakkndaki KHKnin 90nc maddesiyle
Hkmete, Bankalar Kanununa tabi olmayan
mali kurulularn kurulmas ve faaliyetlerinin
dzenlenmesi konusunda yetki verilmi, Hkmet bu yetkiye dayanarak, 16/12/1983 gn ve
83/7506 sayl Kararname ile zel Finans Kurumlarnn; kurulularn, faaliyetlerini, denetim ve tasfiyelerini dzenleyerek, ngrlen hukuki alt yapy oluturmutur.
1985 ylnda yabanc (Krfez) sermayeli Faisal Finans ve Albaraka Trkn kurulmasyla
FKlar Trk Finans Sektrne katlmlardr.
FKlar yoluyla, balangta Krfez sermayesinin yurda ekilmesi amac n planda iken,
1990 sonras dnemde yurt iindeki, faize duyarl kesimin atl fonlarnn ekonomiye kanalize
edilmesi amacnn n plana karld grlmektedir.
Bugn Trkiyede kurulu bulunan 6 zel
finans kurumu, merkez ubeleri de dahil olmak zere toplam 121 ubeyle faaliyette bulunmaktadr.
Tm zel finans kurumlarnn aktif toplamlar, 1997 yl sonunda 412,9 trilyon TL iken,
1999 yl sonu itibariyle 1.414,7 trilyon TLye
ulamtr.
ABD Dolar baznda ise, aktif toplamlar yaklak 2 milyar Dolardan 3 milyar Dolara kmtr.
1998 yl sonu itibariyle tm kurumlarn aktif toplam, tm bankalarn aktif toplamnn
%2si iken, bu oran 1999 yl sonu itibariyle
%2.33 olmutur.
zel finans kurumlarnn sistem iindeki
paylarnn nmzdeki yllarda daha hzl bir
ivmeyle bymesi szkonusudur.
Kamuoyunda, halkn yanltlarak yada aldatlarak tasarruflarnn toplanmas ve bu tasarruflarn dini siyasete alet etmek amacyla kullandrlmas anlamna gelen yeil sermaye
kavram, uzun sre FKlar da etkilediinden,
bu kurumlar piyasa paylarn yeterli dzeyde
artramamlardr.
lke ekonomisi yararna mobilize edilecek fonlarn renginin nemli olmadn dnen Hkmetimiz, hi kimsenin dokunmaya bile cesaret edemedii bu alana da el atm ve FKlarn hukuk
sistemimiz iinde disipline edilmesine ynelik
16
17
Konumam bitirirken, hedefimizin lkemizin 2000li yllarda toplumsal refah dzeyini gelimi lkeler dzeyine ykseltmek ve Trkiye
ekonomisinin dnya apnda en gl on lke
arasnda yer almasn salamak olduunu bir
kez daha vurgulamak istiyorum.
Bu hedefe ulaabilmek iin zel finans kurumlarmza da belirli nemli grevler dtnn unutulmamas gerekmektedir.
Mali piyasalarmz, ada ilkelere gre dzenlemeye altmz bu yeniden yaplanma
dneminde, sonular bizlere k tutabilecek
Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn, Yarn konulu bu nemli sempozyumun, baarl gemesi dilei ile 15. Kurulu yl dnmn yaayan Albaraka Trk zel Finans Kurumunu ve tm FK kesimini kutluyorum.
Hepinize en iten sevgi ve sayglarm sunuyorum.
18
(1)
Deerli izleyiciler,
Konumama balarken hepinize sayglar sunuyorum. Konumam yapmadan nce biraz eskiye dnerek, birka hatram sizlerle paylamak
istiyorum.
Rahmetli zalla 1964 ylnda ngilterede tantk. O zaman Keban Barajnn finansman
iin gidip gelmekteydi. Kk kardeiyle beraber bir apartman paylayor idik, oradan tanmamz oldu. Ve hep konumalarmzda bu lkede, yani Trkiyede, inan saikiyle ekenomiye
kazandrlamam olan fonlarn varln ve bu
fonlarn da baya byk mebla ulatn tartrdk. Bunlar nasl ekonomiye kazandrrz diye fikir jimnastiinde bulunurduk. Sonra yle
oldu ki Rahmetli zal st ynetimde sz geen
bir noktaya geldiinde o gnlerin tartmalarnn
kafamzda brakm olduu izler, tortular erevesinde de yine bu fonlar nasl ekonomiye kazandrabiliriz dncesiyle baz dzenlemeler
yapma durumunda olduk. 1980de mesel kr
ortakl senetlerini karabilme imknn getirdik bankalara. Baktk ki bu bir miktar reva buldu, ondan sonra ne yapabiliriz, daha nce ite
ngilterede beraber olduumuz dnemlerde incelediimiz messeselerden esinlenerek, Trkiyede de faiz deil, onun yerine kr-zarar paylam zerine messeseler kurabileceimizi, bun-
larn da finans evrelerinde zel bir yeri olabileceini dndk ve adna da zel finans kurumu
dedik. Yani aslnda zellii finans pencerelerinden birkan kullanmas, dierlerini kullanmamas; ama Bankalar Kanunu buna msaade etmiyor idi veya en azndan Bankalar Kanununda
buna bir k yolu yok idi. Bir kararname ile bu
ii dzenleyebileceimizi dnyor idik.
1983te de iktidar olunca Anavatan Partisi tek
bana, bu dndklerini hayata geirebildi.
zel finans kurumlar, bildiiniz gibi, bankalarn aksine mevduata sabit bir gelir, yani faiz vermeyen, deiken bir kr pay veya zarar da tabi ihtiva ediyor veren kurumlardr. Onun iin
bu kurumlara zel finans kurumu dedik. O isim
de tuttu, yani kararnamedeki isim de tuttu. Byle anlyor ama baz mehafiller ite slmi bankaclk veya slmi messeseler de demektedir.
19. yzylda Batda sanayi sektrnn gelimesiyle tasarruflarn artmas, bankaclk sektrnn eitli yollarla vatandan tasarruflarn
kendisine aktardn gryoruz. 20. Yzyl balarnda Bat lkelerinin ounda sabit faiz yerine kr ortakl fikri bankalarda kabul grmtr. Sadece kr pay esasna gre alan, ou
vakf benzeri kurulularn ortaya kmasndan
sonra CITIBANK, UBS gibi bankalar da kr pay
esasna gre mevduat toplayan pencereler mey-
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda tebli olarak sunulmutur.
(2) Prof.Dr., TBMM Manisa Milletvekili, Eski Bakan
19
annda bizlerde hkim olan dnce bankalardaki mevduatn %15-20si kadar atl duran fonlarn sisteme dahil edilebilecei idi, ancak 1991
ylndan itibaren bu messelere bir nevi kara
gzlkle baklmas, messeselerin kurulmasnn
kanuna deil kararnameye dayanmas, zel finans kurumlarnn da kendilerini klsik bankacla ynlendirmesi sonucu bu kurumlar plnland ekilde geliememitir.
zel finans Kurumlarnn gelimemesi; Bankaclk Mevzuatmzda bu gibi messeselerin alma snrlarnn tariflenmemesi, baz mehafillerde bu kurumlarn slm dncesinin bir
rn olup kaynann Orta Dou lkeleri olduu, modern messeseler olmad fikrinin
yaygnlam olmasna balanmaldr. Bu dnceyledir ki, son yllarda bu gibi messeselerin
kurulmasna izin verilmemitir. Bir ara kaldrlmalar veya banka ekline dnmeleri istenmitir. Ancak geen yl 4491 sayl Kanunla messeselerin kurulmas ve almas kanuni gvenceye kavumutur. Bu messeselerin gelimesi, kurulmu bulunan Bankaclk st Kurulunun tutumuna bal olacaktr. Dileriz ki, para
ve renk ayrmna tbi tutulmasn bu kurumlar
nmzdeki yllarda.
zel Finans Kurumlar, bankalarmzn scak ilgi duymad risk sermayesi-belki karl
mudaraba olabilir, mudarabayla belki muaraka
olabilir-ok byk alma sahalar bulunmasna ramen, brokrasinin yanl ynlendirilmesi
ile bankalara paralel bir grnm kazanmlardr. Murabaha yoluyla bir nevi iletme kredisi
alan kiilerden bankalardan daha fazla teminat
alnmaktadr. Bu ise kendilerinin kurulu felsefesine aykrdr. Niye aykrdr, nk riski azaltyor, kayp riskini azaltyor. Efendim imdi slmi dnce tarznda riskin iki tarafl olmas hlinde parann para kazanabilmesinin hell olaca ifade edilmektedir. Halbuki murabaha yoluyla iletme kredisi destei verirken bankalardan ok daha fazla teminatlar alnyor ise, burada riskin, kaybetme riskinin sfrlanmas, hep
kazanma imknnn %100e ulatrlmas fikri
varsa, burada bu kurumlarn gayelerinin dna
ktn veya ilk dnce tarznn dnda faaliyet gsterdiini syleyebiliyoruz. Parann para
kazanmas, ancak kaybetme riskini de tayorsa
mmkndr (faiz deildir), diye fetvalar vard
20
Ebul-Al Mevdudinin kitaplarnda ve dier slm limlerinde. Ama bakyoruz ki zel Finans
Kurumlar murabahada dahi bankann ok daha stnde teminat almaktadr. Bu, bence sakncaldr ve ilk dnce tarznn dna kma olarak grlmektedir.
Leasing alannda nemli paylarnn olmas
sevindirici. Tabiatyla toplayabildikleri kr ortakl katlm hesaplar fonlar ne kadar byk
olursa o kadar plsman yapabileceklerinden,
fon toplamaya nem verilmesi gerekir diye dnyorum. Ancak zel Finans Kurumlar Birlii kendilerini topluma anlatma, kollektif reklm yapma konularnda zayf kalmaktadr, diye
dnyorum. Fon toplama konusuna arlk
verilmesi ncelik kazanmaldr diye dnyorum. Ortalama olarak toplam mevduatn
%3,5ini toplayabilen bu messeselerin hlen
atl duran, evde saklanmakta olan altn, dviz
gibi varlklarn ekonomiye kazandrlma imknlar geniletilmelidir. Anadoluda esnaf arasnda hlen faiz almama-vermeme gibi yaygn
uygulamalarn olmasndan tr bu messeselerin byme ans vardr. Risk sermayesi vermede bankalarn istekli olmamas bu ynde
zel Finans Kurumlarnn bymesini mmkn klmaktadr. Ayrca Anadoludaki tccar ve
esnafn da, benim fon kullanma ihtiyacmn
maksimum olduu dnemde buradan faizsiz
para ekebileyim diye dnceleri vardr. Bunu
karlayacak bir dzenleme ok nadirattan yaplmaktadr. Bunun yaygnlamasnda ok byk fayda vardr. zellikle yle bir rnek ve-
21
Saygdeer misafirler,
ahsm ve Albaraka Trk adna, sizlere tekrar ho geldiniz der, byle bir sempozyumun
Trkiyeye ve toplumumuza yararlar getirmesini
dilerim.
Byle bir sempozyumun zamanlanmasn
ben ahsen doru buluyorum. nk biraz nce
Prof.Dr. Nazm Ekren Beyin de ifade ettii gibi
zel Finans Kurumlar 1999 yl sonu itibaryla
Bankalar Yasasna tabi tutuldu. Dolaysyla yeni
bir yasal dzenleme sz konusu ve bu yasal dzenlemenin ekillenme srecinde byle bir sempozyumun, gerek kamu otoritelerini gerekse kamu oyumuzu zel Finans Kurumlarnn gerek
nitelii, alma artlar konusunda bilgilendirme anlamnda yararl olaca kanaatindeyim.
Yapacam sunu konumas byk lde
benden sonra konuacak olan Prof.Dr. Nazm
Ekren Beyle bir i birlii sonucunda ekillendi.
Benim sunuum daha ziyade zel Finans Kurumlarnn almasna ilikin diskriptif bir sunu olacak. Prof.Dr. Nazm Ekren Bey de benim
yapacam bu arka pln almasndan sonra daha analitik, daha kritik bir deerlendirmesini
yapacak zel Finans Kurumlarnn.
Sunuumu yle plnladm: nce zel Finans Kurumlarnn yasal stats, daha sonra
Trkiyede mali sistem iindeki yerleri ve son 15
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda tebli olarak sunulmutur.
(2) Dr., Genel Mdr Yardmcs, Albaraka Trk
23
nun bilincindeyiz. Bu sre, biraz nce Prof. Ekrem Pakdemirli Beyin de ifade ettii gibi, Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumunun
yapaca dzenlemeler, bu kurumlarn gelecekte nasl bir ekil alaca konusunda son derece
hayati bir nem tamaktadr. Bizim beklentimiz
ve temennimiz, yasann ilgili maddesinde yer
alan prensip dorultusunda, yani zel finans kurumlaryla ilgili yaplacak dzenlemelerin krzarar hesaplarnn zelliklerinin dikkate alnarak yaplmasdr.
Sunuumuzun ikinci ksmna geersek,
Trk Mali Sistemi bilindii gibi eitli kurumlardan oluuyor. Merkez Bankas, bankalar, zel
finans kurumlar, sigorta ve finansal kiralama
irketleri, factoring ve arac kurumlar. 1998 itibaryle yaklak 165 milyar dolar hacminde olan
Trk mali sistemi ierisinde zel finans kurumlarnn pay %1,5 civarndadr. Ne yazk ki, gelinen noktann bu konudaki beklentileri karladn syleyemiyoruz.
zel finans kurumlarnn aktif toplamlarna
baktmzda, yine Bankalar Sistemine gre yaklak %2 civarnda bir aktif toplamlarnn olduunu gryoruz. Toplanan fonlar cinsinden ise
Bankaclk Sistemi ierisinde yaklak %3 gibi
bir paya sahip Ticari krediler ve kullandrlan
fonlara asndan karmza enteresan bir durum
kyor. zel finans kurumlar Trkiyedeki
mevduattan %3 pay almalarna ramen, Trkiyede kulandrlan kredilerin %5i civarnda bir
paya sahipler. Dolaysyla zel finans kurumlarnn mevduat krediye dntrme anlamnda
Bankalar Sistemine gre gemi dnemde daha
baarl olduklarn sylemek mmkndr.
1999un Eyll ay itibaryle bankalar toplam
fonlarnn %47sini kredi olarak kullandrrken,
zel finans kurumlar toplanan fonlarn %88ini
plsmana dntrebilmilerdir. Yani, toplanan
fonlarn ok daha byk oran plsmana dnebilmitir. 1995-96 yllarnda mevduatn krediye dnm oran zel finans kurumlarnda daha yksekti, fakat daha sonra blokaj oranlarnn,
yani munzam karlk oranlarnn artrlmas ki
bu da tartlmas gereken konulardan bir tanesidir zel finans kurumlarnda mevduatn plsmana dn payn biraz olumsuz etkilemitir.
zel finans kurumlarnn byme tredlerine
baktmzda yllar itibaryla ubeleme ve dier
24
tir. Tmamyla gven esasna dayal olarak, tamamyla performans esasna dayal olarak Benim
samimi kanaatim, byle bir tasarruf anlaynn
nmzdeki yllarda sermaye piyasasnn geliimine nemli katk salayacak bir anlay, bir zihniyet dnm olduudur. zel finans kurumlar 15 yllk sre ierisinde, ok arzuladmz bu
zihniyet dnmne ciddi katklar salamlardr. 3 milyar dolar civarndaki bir tasarrufu harekete geirmek belki Trkiye leinde ok
nemli bir rakam deil ama zihniyet dnmn salama anlamnda ciddi bir katkdr.
Fon toplama yntemlerini iki balk altnda
toplamak mmkn. Bunlardan bir tanesi zel cari hesaplar; bankalardaki vadesiz hesaplara tekabl ediyor. kincisi, ki sistemin zgnl burada yatyor kr-zarara katlma hesaplar.
Cari hesaplar, vadesiz hesaplardr; karlnda herhangi bir bedel denmez, kr zarara
itirak etmezler, Trk liras ve yabanc para cinsinden alabilirler, karlnda ek veya dier
cari hesap hizmetleri tasarrufu kesime verilir.
Kr ve zarara katlma hesaplar ise; mevduattan farkl bir hesap trdr, kurum ile tasarrufu arasnda bir bor-alacak ilikisi sz konusu deildir, kr-zarar ortakl ilikisi sz konusudur. Tasarrufular (bu kurumlarda hesap atran insanlar), kurumun faaliyetlerine yatrdklar paralarla ortak olurlar. Bu ortakln bir taraf
tasarrufu, br taraf da bu fonlarn yneticisi
zel finans kurumudur. zel finans kurumlarnda
ana para ve nceden belirlenmi sabit bir getiri garantisi sz konusu deildir. Hesap sahibi yatrd
fonlarn kurumca iletilmesi sonucunda ortaya kan
kr-zarara itirak eder. zel finans kurumlarnda,
fonlarn kullanmnda son derece dikkatli davranldn gryoruz. Fonlarn kullanmnda
sektr ve fon kullanclar baznda portfy eitlendirmesine gidilir, yani riskler datlr. Bu hesaplarda en ksa vade bir aydr; ay, alt ay, bir
yl gibi vadeler de sz konusudur. Bu hesaplarn
Trk liras ve yabanc para cinsinden almas
mmkndr. Burada u hususa deinmek istiyorum: zel finans kurumlar alma prensipleri gerei kr-zarar esasna dayal kurumlar olduundan bu vadelerin ok ksa olmamas lzm.
Biz Albaraka Trk olarak gemi dnemde de
ok ksa olmamas tezini savunduk. Bugn de
ayn tezi savunuyoruz. Kr-Zarar ortakl pren-
25
26
27
28
nin gzle grlr bir art trendi iinde olmas, faizsiz finansal faaliyetlerin sektrde ykselme eiliminde olduunu gstermektedir. te
yandan, uluslararas finansal sistemde nemli
paya sahip finansal kurulular faizsiz finansal
rn ve hizmet sunan zel departmanlar
amaktadr.
Tebliin ilk blmnde Trkiyede bankaclk piyasasnn yaps ve temel zellikleri zerinde durulmaktadr. Bu erevede sektrn
global performans ve baz karakteristik problemleri ele alnmaktadr. kinci blm Trkiye
ekonomisinin son yllarda sergiledii geliim
trendinin analizine tahsis edilmitir. Bu blmde ayrca, Yeni Ekonomik Program n ierii
ve ngrleri zerinde durulmutur. nc
blm, zel finans kurumlar sektrnn isel
ve dsal performans ana hatlaryla deerlendirilmitir. Karakteristik zellikleri ve yaplar
zerinde durulmutur. Drdnc blm, uygulamaya konulan programn oluturabilecei
makro ve mikro etkilerin analizine ayrlmtr.
Yeni ekonomik ortamn temel dinamiklerinin
neler olabilecei ile beklentiler ve senaryolar
zerinde durulmutur. Son blmde ise, byle
bir erevede faaliyette bulunacak finansal kurulularn zelliklerinin neler olmas gerektii
tartlmtr. Bu blmde finansal kurumlar
GR
Son yllarda finansal hizmetler sektrnde
kurumsal adan nemli lde farkllama
trendinin sz konusu olduu grlmektedir. Bir
ok yeni finansal kurum, dolaysyla yeni finansal rn ve hizmet sektrde yer almaya balamtr. Bunlardan biri de, faizsiz finansal rn
ve hizmet sunan zel Finans Kurumlardr.
Faizsiz finansal rn ve hizmet sunan kurumlarn en nemli zellii, faizsiz finansal araclk sreci iinde faaliyette bulunmalardr. Finansal hizmetler sektrnde faiz genel olarak,
ya fon a ile fon fazlas olan ekonomik birimler arasndaki dorudan ve/veya dolayl fon hareketleri srecinde ya da finansal rn ya da
aralarn ticaretinde ortaya kmaktadr.
Faizsiz finansal rn ve hizmet sunma fikri
ve teebbs tarihi olarak olduka uzun bir gemie sahiptir. Sosyo-kltrel yap veya zellikler, ekonomik argmanlar ve ekonomik ve ticari ilikilerin bir ksmnda bu tr bir finansal ilikinin gerekli olmas bir ok toplumda faizsiz finansal rn ve hizmet sunan kurumlarn domasnn ve gelimesinin nemli nedenleri olagelmitir.
Finansal kurumlarda gelirlerin byk bir
ksm gnmzde de faiz gelirinden olumasna ramen, son yllarda faiz d gelir dzeyi-
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda tebli olarak sunulmutur.
(2) Prof.Dr., Bankaclk ve Sigortaclk Enstits, Marmara niversitesi
29
Bankaclk piyasasnda 1999 yl sonu itibariyle iki ana banka tr bulunmaktadr: Ticaret
bankalar ve yatrm ve kalknma bankalar. Bu
banka gruplar kendi iinde ayrca ulusal, yabanc ve kamu arlkl olarak ele alnmaktadr.
Ayrca TMSF bnyesindeki bankalar da nemli
bir paya sahip bulunmaktadr. Yeni Bankalar
Kanunu kapsamna zel finans kurumlarnn
alnmasyla piyasaya yeni bir finansal kurum
dahil olmutur.
Tablo-1 Bankalar Kanunu kapsamnda faaliyet gsteren farkl zellikteki finansal kurulularn temel gstergelerini iermektedir. Bu bir
anlamda, ayn piyasada rekabet edecek kurumlara ilikin ana deikenlerdir. Bu tablodan hareketle, sektrde kamunun arl, younlama
dzeyi, ortalama bilano bykl, yabanc
arl, global ve gruplar baznda banka-ube ve
personel bana den aktif bykl gibi verilere de k tutmaktadr.
Makroekonomideki dengesizlikler yannda,
bankaclk sistemini dorudan ve dolayl olarak
ilgilendiren mevzuatta sk aralklarda ve birbirleriyle elien ynde yaplan dzenlemeler mali
sistemin ve bankaclk sisteminin performansn, bymesini ve mali bnyesini nemli lde
etkilemitir. Ekonomik birimlerin harcama talebi, tasarruflarnn yneldii finansal aktiflerin
yaps, para ve ekonomik faaliyette deiiklik
bankaclk sektrnn toplam aktiflerinin milli
gelire oran etkilemektedir.
Sektrde younlama ilk on banka iin uzun
bir sreden beri deimemektedir. Toplam aktiflere gre ilk on bankann sektr pay ortalama
yzde 68 civarndadr. Aktif byklne gre
ilk be banka arasnda iki kamusal sermayeli ticaret bankas, ilk on banka arasnda ise biri yatrm ve kalknma bankas olmak zere be kamusal sermayeli banka yer almaktadr. Toplam
mevduatta younlama, yurtd borlanma imkanlarnn artt dnemlerde azalmakta, tersine
olduu durumlarda ise artmaktadr. zel ticaret
bankalar arasnda yer alan orta lekli bankalarn mevduata dayal byme stratejileri uzun bir
sreden beri devam etmektedir. Bu bankalar ok
ubeli byk ticaret bankalarna gre daha hzl
bymektedirler.
Trkiye bankaclk sektr lek bakmndan uluslar aras standartlara gre nispeten k-
30
maktadr. Tablo 1999 yl sonu itibariyle bankalarn ana bilano kalemleri, personel ve ube bakmndan mevcut durumunu yanstmaktadr.
Tablo banka sektrndeki bankalarn hangi
gstergelerde ne tr stnl olduunu da
yanstmaktadr. Bu tablo bankalar baznda genel
adan avantaj ve dezavantajlarn hangi alanlarda younlat konusunda baz ip ular da
sunmaktadr.
Activeline Gazetesi aratrma grubu tarafndan gerekletirilen Trk Bankaclk Sektrnn Temel Sorunlar konulu aratrma, bankalarn farkl younlukta sorunlar ile kar karya
bulunduunu gstermektedir.
Byk lde zerinde durulan sorunlar, z
kaynak yetersizlii, ekonomik ve siyasi istikrarszlk, kamu arl, kamu mdahalesi, kt aktif kalitesi ve lek kkl olarak sralanmaktadr.
Orta nemde olduu vurgulanan sorunlar ise
yetersiz da aklk, yetersiz finansal derinlik ve
etkin olmayan finansal ynetim (risk planlamas
ve ynetimi) eklinde ifade edilmektedir.
Nispeten az neme sahip olduu dnlen
sorunlar ise olduka fazladr. Bunlar arasnda
hukuki (icra, iflas, ticaret ve kambiyo hukukunun yetersizlii gibi) sorunlar, rn yetersizlii,
likidite, krllk, enflasyon muhasebesi, kaynak
ktr. Banka ya da ube bana den hanehalk, banka aktiflerinin GSMHya oran ve rekabetin yaps dikkate alndnda bu durum daha
ak bir ekilde ortaya kmaktadr.
IMF Trkiye Raporun da Trk bankaclnn durumu deiik alardan ele alnm, baz zellikleri zerinde durulmutur. Raporun
ne kard bulgular u balklar altnda zetlenebilir.
Net faiz marj (net faiz geliri/toplam aktifler) benzer yapya sahip ekonomilerin
bankaclk sistemlerinden ok daha yksektir. Bu zellik enflasyon muhasebesi
uygulandnda da fazla deimemektedir.
Enflasyon ve nominal faiz haddinin dmesiyle, bankalarn bir defaya mahsus olmak zere nemli lde gelir elde edecei beklenmektedir.
Dk enflasyon ortamnda yksek krllk salayan baz kaynaklarn ortadan kalkaca beklense de, uzun vadede ekonominin yeniden monetizasyonunun salanmas durumunda, bankalarn mevduat
tabanlarn ve kredi portfylerini geniletme imkan salayaca ngrlmektedir.
Tablo-2 bankalarn aktif byklne gre sralamasn gstermektedir. Tabloda ayn zamanda
baz temel finansal tablo deikenleri de yer al-
SEKTR TOPLAMI
TCAR BANKALAR
Kamu Bankalar
zel Bankalar
TMSF Bnyesindeki Bankalar
Trkiye'de Kurulmu Yabanc Bankalar
Trkiye'de ube Aan Yabanc Bankalar
KALKINMA VE YATIRIM BANKALARI
Kamu Bankalar
zel Bankalar
Yabanc Bankalar
ZEL FNANS KURUMLARI (FK)
zel FK' lar
Yabanc FK' lar
Banka
Says
ube
Says
Personel
Says
Aktifler
Milyar TL
81
62
4
31
8
5
14
19
3
13
3
6
4
2
7.691
7.660
2.865
3.960
714
94
27
31
12
16
3
121
83
38
173.988
168.558
72.007
76.386
15.980
2.899
1.286
5.430
4.336
1.027
67
2.677
1.773
904
72.120.860
68.681.356
25.182.230
35.679.111
4.054.017
2.520.751
1.245.247
3.439.504
2.486.277
641.252
311.975
1.657.066
1.044.617
612.449
Kaynak: TBB, Bankalarmz 1999, stanbul, 2000.den ve zel Finans Kurumlar Faaliyet Raporlarndan derlenmitir.
31
Toplam
Krediler
Toplam
Mevduat
denmi
Sermaye
Net
Kr
2.918.841
1.191.804
1.942.465
1.629.492
1.421.857
1.376.896
1.158.304
1.878.270
856.005
1.494.277
435.433
236.583
285.503
184,96
386.136
268,43
102,2
102.454
198.092
289.022
115.254
208.764
390.173
34.095
201.898
82.469
272.669
155.925
151,3
45.095
134.769
5,41
63.344
106.359
150.043
69.563
82.038
154.739
2,37
121.466
70.889
41.595
90.677
101.923
49.956
2.278
101.077
45.224
19.595
25.225
48.833
9.586.226
5.559.542
3.495.377
2.978.028
2.393.913
2.601.195
2.407.100
2.396.395
1.651.155
0
1.119.521
531.427
658.291
837.017
752.821
766.376
1.171.740
372.203
400.958
591.217
310,28
888.934
0
154.662
374.802
513.832
476.393
359.209
254.536
495.178
873.189
398.785
145.466
217.708
269.842
736.799
106.381
155,53
0
0
190.954
58.448
0
284.479
99.457
20.399
0
115.847
40.255
28.476
34.171
141.305
86.345
239.982
279.399
260
250
140
150
50
185.523
85
63,25
60
60
50
33,72
100
50
30
30
22
45
43,2
29
22.855
109.249
27
15
14,9
24
25
10
33.753
26
40
27
1,54
20
2,8
16
10
6.371
29.779
30
20
4
10
5.105
10
6
21.116
40.168
88.193
211.276
251.323
181.099
318.387
85.736
74.039
70.379
94.538
107.765
65.702
48.335
53.475
63.201
17.093
-161,14
55.336
15,14
2.664
19.388
-537.161
40.307
27.936
13.926
916
1.111
9.566
33.902
-225.042
-642,16
-364.559
28.129
10.649
1.907
-585.353
31.364
25.738
9.799
11.607
1.295
2.719
8.104
-32.289
2,43
15.823
6.534
4.424
9.944
6.674
10.247
Banka
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
41
42
43
44
45
46
47
48
49
50
51
32
ube Personel
Says
Says
1.309
810
431
851
234
574
340
197
406
3
125
106
80
11
81
166
42
84
62
151
46
94
1
5
72
270
169
193
26
88
80
28
10
33
48
85
1
28
1
3
31
2
8
27
27
1
1
23
2
6
12
37.705
14.843
10.089
15.867
5,35
8.383
9.182
5.733
10.277
366
2.556
2.029
2.247
500
2.434
3.253
1.525
1.627
1.321
1.998
1.405
2.291
3.062
231
1.666
4.025
1.402
3.158
678
1.692
3.394
590
679
714
1.077
1,81
67
1.012
25
375
624
100
908
653
485
58
140
356
102
252
400
52
53
54
55
56
57
58
59
60
61
62
63
64
65
66
67
68
69
70
71
72
73
74
75
76
77
78
79
80
81
12.455
48.469
26.767
872
8
3.993
15.629
15.749
11.582
5.608
9.909
5.075
19.415
2.126
3.498
0
6.089
8.324
10.971
2.627
538
0
87
131
1.535
1.067
162
111
118
20
32.494
103,09
25.999
2.701
44.557
47.519
41.249
25.619
17.089
28.608
0
0
0
13.409
0
0
0
0
4.358
0
0
0
0
0
2.264
0
0
212
0
87
4.985
15
10,8
4.601
4
2
3,75
5
3.014
5,09
6,6
7,85
1.194
1.002
6,75
6
4
5
4.351
6
5
6
5
5
1,79
188
4
50
1
300
11.401
-15,44
18.772
3.721
220
736
578
1.369
6.032
2.556
2.103
9.961
383
655
2.952
9.864
563
3,05
45
192
1.369
-1.473
73
1.238
1.317
132
1.279
-54
66
6
-305,75
1
44
1
1
82
15
15
21
1
2
1
1
1
3
1
1
1
1
2
1
1
1
2
1
1
1
1
1
1
1
58
721
125
34
522
226
343
408
32
49
55
235
28
49
53
16
15
28
42
21
18
21
32
15
40
14
32
10
8
22
7.691 173.988
bankann 1988-95 dnemi verileri alnarak), yksek enflasyonlu (%20 ve zeri) lkelerde banka
krlarnn dk enflasyonlu lkelere gre iki kat
daha fazla oranda gerekletiini ortaya koymaktadr (Tablo-4, Tablo-5). Szkonusu krn, byk
lde, belirgin bir ekilde yksek olan net faiz
marjndan kaynakland da tespit edilmitir.
Banka sisteminin dier zellikleri u ekilde
sralanabilir (Tablo-6):
Yksek operasyonel maliyetler (geni ube a ve bir birim mevduat toplamak iin
personele yaplan masraf),
Banka sahiplerinin yksek enflasyon ortamnda aldklar riske karlk daha yksek
reel getiri elde etmek istei,
Float (maliyetsiz pasiflerden elde edilen)
gelirleri olarak gsterilebilir.
maliyeti, kaynak tahsisi, mteri ilikileri, teknoloji, stratejik planlama ve ynetim, aktarma
maliyeti (Vergiler, karlklar, dier yasal zorunluluklar), toplumun bankaclk kltr ve kurumsal sosyal sorumluluk (i etii) n sralarda
yer almaktadr.
Tablo-3 Trk bankaclk sektr konsolide
finansal rasyolarn iermektedir. Yllar itibariyle deiik rasyo kalemlerindeki gelimeler sektrn performansn yanstmaktadr. Rasyolar
sektrn 1992-1999 yllar arasnda temel performans alanlarnda yakalad trendi yanstmaktadr. Bu trend, sektrn ekonomik gelimelere tepkisi kadar isel yaplanma ve deiiminin ip ularn vermektedir.
Dnya Bankas uzmanlar tarafndan gerekletirilen bir almada (80 lkeden 7900 ticari
33
1998
1997
1996
1995
1994
1993
1992
8,9
11,0
1,1
4,7
9,4
11,6
2,8
4,9
8,9
10,8
1,6
5,0
8,9
11,3
1,4
5,2
8,4
10,4
0,4
5,6
9,3
12,0
2,2
6,2
8,6
11,3
0,7
6,1
38,3
7,2
7,9
84,9
45,5
2,4
6,7
89,6
43,1
2,2
7,3
93,6
42,5
2,8
7,6
90,6
39,1
4,1
8,0
96,5
41,4
3,1
7,1
84,6
41,8
3,4
7,9
86,8
32,4
39,9
39,5
33,5
41,1
41,0
36,4
44,0
44,6
36,9
46,7
44,8
39,3
48,9
51,9
41,4
53,1
51,6
38,4
50,3
49,6
2,7
44,9
59,6
3,4
54,1
80,6
3,9
64,3
119,0
3,4
55,7
100,8
2,2
34,0
59,0
3,5
54,7
87,9
2,8
42,9
62,1
11,1
147,8
2,4
117,8
2,4
10,1
144,5
3,7
117,9
0,7
10,0
147,2
26,9
118,4
0,8
8,0 10,8
140,3 150,5
44,7 -12,6
118,3 112,4
0,8
1,5
10,2
8,5
167,4 143,2
16,0 34,9
120,5 113,0
0,9
0,7
Trkiye
2,18
5,76
5,86
0,20
0,63
0,26
0,96
3,33
3,13
0,14
0,61
0,62
3,30
6,30
5,40
0,27
0,43
0,17
Kaynak: www.imf.org., Turkey: Selected Issues and Statistical Appendix, February, 2000.
34
dikkat ekmektedir.
Personel harcamalarnda ise iki ayr kriter
n plana kmaktadr. Gerek aktifler gerekse toplanan her bir milyon dolar mevduat bana bakldnda Trk bankaclk
sisteminin dier lkelere oranla daha
yksek personel harcamas yapt ortaya
kmaktadr. Ancak yksek faiz marj ile
srdrlebilecek bu durumun nmzdeki dnemde marjlarn daralmas ile ya
nitelik ya da nicelik veya her ikisinin
kombinasyonu eklinde personel politikalarna yansyaca tahmin edilmektedir.
Kredi Faizi
0
10
20
30
50
80
100
Mevduat Faizi
Spread
5,0
15,5
26,0
36,5
57,5
89,0
110,0
2,7
3,0
3,3
3,5
4,1
4,9
5,5
7,7
18,5
29,3
40,0
61,6
93,9
115,5
Kaynak: www.imf.org., Turkey: Selected Issues and Statistical Appendix, February, 2000.
Etkinlik
Net Faiz
Marj
Brt Kr
letme
Masraflar
ube
Says(1)
Personel
Masraf(2)
Personel
Masraf(3)
Trkiye
8,6
5,3
3,9
99,6
2,8
31,9
Avusturya
Almanya
ngiltere
1,8
2,0
2,3
0,9
1,0
1,4
1,9
1,8
2,5
582,7
89,0
192,1
1,0
1,1
1,4
22,7
23,8
28,4
ek Cumhuriyeti
Macaristan
Kore
Meksika
Polonya
3,0
5,0
2,2
4,5
5,4
1,8
0,8
1,7
2,6
3,7
8,2
3,6
2,6
3,9
3,5
164,7
0,8
1,6
1,9
1,7
1,9
14,6
26,2
26,9
22,7
27,4
Ortalama (1994-96)
100,4
54,9
37,5
Kaynak: www.imf.org., Turkey: Selected Issues and Statistical Appendix, February, 2000.
35
bilgiler sunmaktadr.
Piyasa ekonomilerinde temel fiyatlar, ekonomik birimlerin davranlarn gemi dnemde ve yakn gelecekte etkileyen en nemli faktrlerdir. te yandan, bankalarn ve finansal kurulularn fon kaynak ve kullanm yaps ve sreci sz konusu deikenlere kar olduka hassastr. Prensip olarak fiyatlar, piyasalarn ve bu-
TABLO-7: Finansman Konularna Gre Firma Baznda Kullandrlan Nakit Krediler ve Tasfiye Olunacak Krediler (Mays 2000)
(Milyar TL)
Nakit Krediler
Tasfiye Olunacak Krediler
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
Tutar
Tm Sektrler
indeki Pay(%)
Tutar
Tm Sektrler
indeki Pay(%)
2.861.520,5
2.558.773,6
2.137.675,8
1.776.827,1
1.074.963,8
1.046.502,9
805.712,9
723.369,7
682.849,0
662.706,5
656.010,2
632.439,8
604.599,4
584.908,2
578.623,4
396.718,8
377.987,1
256.972,9
250.298,3
249.344,6
212.735,6
198.562,3
166.477,1
151.428,8
146.019,9
111.670,1
91.619,8
29.196,8
17.955,3
16.847,8
8.999,7
20.070.317,7
14,3
12,7
10,7
8,9
5,4
5,2
4,0
3,6
3,4
3,3
3,3
3,2
3,0
2,9
2,9
2,0
1,9
1,3
1,2
1,2
1,1
1,0
0,8
0,8
0,7
0,6
0,5
0,1
0,1
0,1
0,0
100,0
598.913,1
160.197,5
175.139,5
185.050,6
106.306,7
52.900,9
44.654,8
44.135,4
52.460,3
26.775,7
10.858,9
33.262,7
60.634,8
52.912,0
90.112,4
10.223,5
55.728,7
14.382,7
12.755,8
17.426,0
13.503,2
4.937,2
32.573,7
12.321,2
16.148,6
354,7
7.971,0
1.522,8
3.178,4
528,0
7.868,9
1.905.739,7
31,4
8,4
9,2
9,7
5,6
2,8
2,3
2,3
2,8
1,4
0,6
1,7
3,2
2,8
4,7
0,5
2,9
0,8
0,7
0,9
0,7
0,3
1,7
0,6
0,8
0,0
0,4
0,1
0,2
0,0
0,4
100,0
Not: Nakdi Krediler ve Tasfiye Olunacak Krediler, 1211 sayl Trkiye Cumhuriyet Merkez Bankas Kanunu'nun 44'nc maddesi
erevesinde bankalarca yaplan bildirimlerden derlenmi olup, geici rakamlardr.
(*) Firma baz krediler; kredi veya riskleri toplam 5 milyar TL'snn (dahil) zerinde olan ticaret siciline kaytl faal firmalara, bankalar ve
FK'larnca tahsis edilen kredi ve fon toplamndan olumaktadr.
Kaynak: www.tcmb.gov.tr
36
nun bir sonucu olarak da ekonominin dinamiklerinden (arz ve talep yaps ve zellikleri) etkilendii gibi bunlar etkileme veya ynlendirme
gcne de sahip bulunmaktadr. parasal deiken (enflasyon oran, faiz oran ve dviz kuru) ekonominin farkl sektrlerinde etkili olan
farkl deikenlerin mevcut durumundan ya da
deiiminden etkilenmektedir. Ayrca sz konusu deiken ayn zamanda birbirleri ile karlkl etkileim iinde de bulunmaktadr. Bunun
tabii bir sonucu olarak da her deiken arasnda ekonominin yaps ve zelliklerine bal
bir nisp dengenin bulunduu ya da bulunmas
gerektii gzden karlmamaldr. Bu dengelerin bozulmas, alternatif maliyetleri etkileyerek
%
Milyar dolar
Trilyon TL
Milyon
Dolar
%
%
1996
1997
1998
1999*
7,5
184
15.064
61,2
3.000
75
8,0
194
29.393
62,5
3.105
83,0
3,8
204
53.013
63,5
3.213
74,0
-6,4
185
78.242
64,4
2.878
57,0
5,8
9,3
2,9
6,9
9,7
4,2
6,4
9,9
3,2
7,3
11,7
4,0
85
76
91
81
54
72
63
53
80
80
99
86
70
84
69
65
116
132
96
108
112
116
108
104
107.505
83.043
81
78
69.073
55.003
66
68
205.110
151.428
91
82
114.433
89.137
66
62
313.707
264.600
53
71
187.230
151.000
64
70
540.098
426.681
72
61
277.169
230.329
48
53
%
%
%
%
37
mans hedeflerinde srar edilmektedir. Bu noktada, nerilen en nemli hususun ekonomi ynetiminde stratejik yenilenmenin ve yaplanmann
gerekletirilmesi olduu ifade edilebilir.
1998 ylnn ikinci yarsnda IMF ile yaplan
yakn izleme anlamas daha sonra Stand-by anlamasna dnm, 23 Kasmda IMF ve Trk
yetkililer bir niyet mektubu zerinde anlamaya
vardklarn ilan etmi ve buna dayal bir ekonomik program 2000 ylnda uygulamaya konulmutur. Ayn tarihte, IMF Trkiyenin 20002002 tarihlerini kapsayan ekonomik programna destek vermek amacyla 2,892 milyar SDR (4
milyar Dolar) deerinde bir Stand-by kredisini
onaylamtr.
Niyet Mektubunda yer alan taahhtler u
ana balklarla ifade edilmitir.
Enflasyonu azaltma program ve stratejisi
Maliye politikas
2000 yl mali program
2000 yl zelletirme gelirleri ve kamu
bor ynetimi
2001-2002 maliye politikas
Para ve dviz kuru politikas
Gelirler politikas
Yapsal reformlar
yapsal reformlar ve mali sektr
tarm politikalar
emeklilik reformu
mali ynetim ve effaflk
vergi politikas ve ynetimi
zelletirme ve sermaye piyasas
bankaclk sisteminin glendirilmesi
ve bankaclk dzenlemeleri
Niyet Mektubu belirli zaman dilimine yaylm olan performans kriterleri konusunda kritik
ve ciddi taahhtler iermektedir. Bunlar u ekilde ifade edilebilir:
Merkez Bankasnn net i varlklar
Net uluslararas rezervler,
Yeni d borlara ilikin dzenlemeler
Dviz kuru sepetinin aylk deiim oran
zelletirme program,
Konsolide merkezi hkmet btesinde
kmlatif faiz d denge geliimi.
Ekonomik programn ana amac, Trkiyeyi
enflasyondan kurtarmak, byme potansiyelini
artrmak ve toplumun tm sektrleri iin daha
iyi bir hayat standard oluturmak eklinde ifa-
de edilmitir. Program, mali dzenlemeler, yapsal reformlar, ve tutarl gelirler politikas ile desteklenen sk bir dviz kuru taahhdne dayanan ana bileene sahip bulunmaktadr: Mali
dzenlemelere arlk verilmesi, kamu hesaplarnn zayfl ile yksek enflasyon arasndaki
pozitif korelasyondan kaynaklanmaktadr. te
yandan, mali dzenlemelere srdrlebilir yap
kazandrmada, ekonomik etkinlii salamada,
zelletirme gelirlerini artrmada ve kamu borlarn azaltmada yapsal reformlar byk nem
tamaktadr. Sk dviz kuru taahhd ve gelirler politikas ise, zellikle ilk aamada, enflasyon ve faiz oranlarn hzl bir ekilde drmek
amacyla kullanlmaktadr.
Tablo-9da Trkiye ekonomisinin son drt
yllk performansna ilikin baz temel gstergeler ve 2000-2001 dneminde bu gstergelerde
beklenen gelimelere ilikin beklentiler yer almaktadr. Gstergelerin seiminde 2002ye kadar uzananlar n planda tutulmutur.
Tabloda GSMH reel gelirdeki art orann,
TFE tketici fiyatlarndaki deiim orann,
GBD/GSMH genel bte dengesinin ulusal gelire orann, TD/GSMH ticaret dengesinin ulusal
gelire orann ve YT-YY/GSMH ise ulusal tasarruflarn ulusal gelire oran ile ulusal yatrmlarn ulusal gelire oran arasndaki fark gstermektedir.
Tablodan grlecei gibi, ekonomik yap ve
ilikiler sisteminin nemli talar yeniden yerletirilmektedir. Bununla beraber, i ve d denge ile tasarruf ve yatrm ilikisi; beklenen sonulara ulamay en azndan zorlatracak
nemli faktrler olarak gzkmektedir. Bu erevede, bu deikenlerle ilgili olarak mal ve sermaye hareketleri yaps, bunun lke, mal ve sektr dalm beklenen verimlilik ve etkinlik bakmndan zel neme sahiptir. Bu alanlarda beklenen deiimin, kontrol edilemez yeni bamllk alan ve/veya trleri oluturabilecei de gzden karlmamaldr.
Ekonomik byme orannn belirli bir dzeyde istikrara kavuaca beklenirken, enflasyon oran arpc bir ekilde dmektedir. te
yandan, yatrm-tasarruf dengesi ve d ticaret
dengesi bymeye benzer bir eilim kazanmaktadr. denge ise enflasyon trendinin asimetrii bir zellik tamaktadr. Temel gstergelerde-
38
1996
1997
1998
Tah.
1999
Bek.
2000
Prog.
2001
Prog.
2002
Prog.
7,2
10,0
79,8
6,0
18,9
23,4
8,2
7,5
99,1
6,4
20,8
24,6
3,8
0,6
69,7
5,9
23,2
23,9
-2,1
-2,3
65,4
...
20,0
22,8
5,6
6,5
25,0
...
20,4
24,4
5,2
5,0
12,0
...
19,5
23,3
5,8
5,5
7,0
...
19,5
23,2
1,2
-8,4
48,0
-0,2
-7,6
48,4
3,6
-7,7
48,5
0,9
-12,1
60,5
3,9
-12,6
60,1
5,3
-6,0
58,8
5,6
-2,2
57,0
-1,2
-7,1
46,5
-2,1
-3,0
42,9
0,5
-4,9
44,5
-2,7
-13,6
58,0
2,2
-9,9
57,9
3,7
-4,6
56,6
3,7
-3,0
54,6
113,1
120,5
117,6
125,8
76,0
81,7
82,6
58,3
41,1
38,0
28,9
28,9
22,0
22,0
-5,7
-1,3
-8,0
-1,4
-7,0
0,9
-5,8
-0,5
-7,1
-1,8
-7,2
-1,6
-7,0
-1,5
39
yasa Yapcl Sistemi oluturulmu bulunmaktadr. Piyasa yapcs olarak devlet i borlanma senetleri piyasasnda faaliyet gstermek
zere talepte bulunan bankalarn bavurular
daha nce belirtilen kriterler erevesinde deerlendirilmi, 19 banka piyasa yapc olarak faaliyet gstermek zere seilmitir. Bundan byle, Bor Danma Kurulu yerine piyasa yapclarnn katlmyla oluacak ve Piyasa Yapcl Danma Kurulu adn alacak bir kurul
almalara devam edecektir.
15 Fon kapatlm olup, yasayla kurulan dier 7 Fonun kapatlmas iin gerekli yasa tasa-
1996
1997
1998
1999
85
76
91
81
54
72
63
53
80
80
8,8
8,3
99
86
7,6
7,6
70
84
9,2
7,1
69
65
15,1
12,1
116
132
96
108
112
116
108
104
81
78
66
68
21
43,4
91
82
66
62
21
43,7
53
71
64
70
22
51,9
72
61
48
53
29
60,0
%
%
AB(3)
Referans Deer(4)
TFE(1)
BA/GSMH
DB/GSMH
UDFO(2)
DKM Band
2,3
3,0
-1,6
-3,0
73,2
60,0
5,1
7,5
+/- 15
+/- 15
BA: Bte a, DB: Devlet borlar, ODFO: Uzun dnem faiz oran
(1) ABnin uyumlandrlm TFE
(2) 10 yllk veya en yakn vade kamu kad getirisi
(3) Basit ortalama
(4) Enflasyon ve faiz oranlar hari referans deerin hesaplanmasnda en iyi performansl lkenin basit ortalamas alnmtr.
Kaynak: Fsun Gnder, Hlya stnkaya ve Sinem nal, Parasal Birliin Trk Hukuk Sisteminde Yarataca Olas Etki ve
Sorunlar, Bankaclar Dergisi, No:24, 1998.den derlenmitir.
40
TFE (%)
TEFE (%)
TEFE (zel imalat)
Ocak
ubat
Mart
Nisan
Kmlatif
4,9
5,8
5,8
3,7
4,1
3,0
2,9
3,1
2,5
2,3
2,4
1,9
14,5
16,2
13,8
41
Ocak - Mart dneminde toplam kamu gelirleri 7,248 trilyon TLs olurken, vergi gelirleri
5,976 trilyon TLsna ulamtr. Dier gelirler ise
1,199 trilyon TL tutarnda gereklemitir. Toplam harcamalar 11,337 trilyon TL olarak gerekleirken, faiz d harcamalar 4,736 trilyon
TLsna ulamtr. Bylece, faiz d denge beklentilerin tesinde 2,439 trilyon TLsi olarak gereklemi bulunmaktadr. Ocak Nisan dneminde nakit bazda 8,725 trilyon TL gelir elde
edilirken 6,880 trilyon TL faiz d harcama ve
8,718 trilyon TL faiz demesi yaplmtr. OcakNisan dneminde nakit bazda 1,844 trilyon TL
temel fazla oluurken, genel nakit dengesi 6,873
trilyon TL olmutur.
Toplam 1,260 milyon ABD Dolar tutarnda
gerekleen POAn %51inin zelletirilmesi
ihalesi sreci, zelletirme Yksek Kurulunun
ihaleyi onaylamas ile tamamlanmtr. 2 yeni
GSM lisansnn satna ilikin olarak yaplan
ihalede Bankas-Telecom Italia ortakl 2,525
milyon ABD Dolar ile en yksek teklifi vererek
3. GSM 1800 lisansn almaya hak kazanmtr.Tpra hisselerinin halka arznda youn talep ile karlalmtr. Bylece, Tpra ve POA
ihaleleri neticesinde zelletirme daresi Bakanl tarafndan gerekletirilen zelletirmeler toplam 2.3 milyar ABD dolarna ulam bulunmaktadr.
DPTnin ilk be aylk gelimelere ilikin raporu zetle u konular zerinde durmaktadr.
2000 ylnn ilk yarsnda, uygulamaya konulan
program kapsamnda, makroekonomik istikrar
salayacak ve yapsal dnm gerekletirecek nemli admlar atlmtr.Programn olumlu
etkileri hem yurtii hem de yurtd mali piyasalarda grlmeye balanm, faiz oranlar hzla
gerilerken, d finansman imkanlar artm,
uluslararas derecelendirme kurulular Trkiyenin kredi notunu ykseltmitir.
2000 ylnn ilk iki aynda yksek seviyesini
koruyan aylk fiyat art hzlar izleyen dnemde programda ngrld ekilde nemli lde yavalamaya balamtr. Programn uygulanmasnda salanan baar gelecee ynelik
belirsizlikleri azaltmak ve makroekonomik politikalara olan gveni artrmak suretiyle reel
sektre de olumlu yansm, retim ve i talep
canlanma eilimine girmitir (Tablo-13). Yln
ilk eyreinde cari ilemler a nemli lde
ykselmesine ramen, sermaye hareketleri dengesinde salanan olumlu gelimelerin de katksyla d an finansmannda herhangi bir sorunla karlalmamtr. Enflasyondaki d
eiliminin devam ettirilmesi, byme ortamnn gelitirilmesi ve cari ilemler dengesinin
srdrlebilir bir yapda gelimesi bakmndan,
nmzdeki dnemde de programn uygulan-
Mays
Ocak-Mays
Mays
Ocak-Mays
Haziran
Ocak-Haziran
Haziran
Ocak-Haziran
Haziran
Ocak-Haziran
Haziran
Ocak-Haziran
Haziran
42
1997
1998
1999
2000
11,6
7,0
82,6
79,3
3,4
36,6
2,9
35,4
143.806
127.656
83.311
75.697
113,9
2,7
4,8
82,1
78,8
1,6
26,4
2,4
29,6
260.196
237.468
145.291
131.516
91,4
-4,8
-6,6
78,1
74,6
1,8
23,2
3,3
25,4
411.466
367.793
218.654
204.534
111,7
3,0
3,3
76,4
74,8
0,3
18,5
0,7
17,8
614.999
585.435
298.227
287.132
38,4
Cari hesaplar vadesiz mevduat hesabna, katlma hesaplar ise vadeli mevduat hesabna benzemektedir. Bunlarda ana para ve herhangi bir getiri garantisi bulunmamaktadr. Sadece katlma
hesaplarna vade bitiminde hesapta oluan krdan pay denmektedir. Blokaj ve vergi konularnda bankalara benzerlik sz konusudur.
Cari hesaplar toplanan vadesiz fonlar, katlma hesaplar ise, havuzolarak ifade edilen, deiik vadeli olarak toplanan fonlar ifade etmektedir. Katlma hesaplar, kr ve zarara katlma
akdi karlnda toplanan ve bunlarn kullanlmas sonucunda doacak kr ve zararlara asgari
%80 orannda katlma sonucunu douran fonlardr. Toplanan fonlar, nakit kullandrlmadan,
retim destei salanmas, leasing, kr ve zarara
katlma ve/veya mal karl vesaikin alm satm eklinde plase edilmektedir.
zel finans kurumlar havale ve transfer ilemleri, dviz alm satm, kambiyo hizmetleri,
seyahat eki uygulamas, kredi kart hizmeti, teminat mektubu verilmesi, akreditif ilemleri,
ek ve polie gibi menkul kymetlerin keidesi,
tanzimi kabul edilmesi ve zerine aval edilmesi
gibi bir dizi bankaclk rn ve hizmetleri de
sunmaktadr.
1999 yl sonu itibariyle saylar altya ulaan
zel finans kurumlarna ilikin temel gstergeler Tablo-14de yer almaktadr. Standart ve dzenli veri ve bilginin sektr baznda yaynlanmyor olmas, mukayeselerde nemli bir handikap
olarak ortaya kmaktadr. Tablolar, kamuya
aklanan faaliyet raporlarndan veya kamu otoritelerinin yaynlarndan derlenen bilgiler nda hazrlanmtr.
Finansal kurumlarn verimlilik ve etkinlii
byk lde rekabet derecesine bal bulunmaktadr. Rekabet derecesi ise, sz konusu sektrn piyasa yapsyla yakn bir iliki iindedir.
zel finans kurumlar hem say olarak hem
de lek olarak olduka snrl dzeyde bulunmaktadr. Sektrde sunulan rnler byk lde homojendir ve effaflk finans sektrnde
aranan zellik tamaktadr. Sektre giri k
kamu otoritesinin iznine bal bulunmaktadr.
Sektrde nemli lde younlama bulunmaktadr ve belirgin bir uzmanlama trendi sz konusu deildir. Sektrde sermaye yaps olarak
farkl kurumlar bulunmaktadr. Baz kurumlar-
43
Oran
2.00
1.50
OFKBT/MKBT
1.00
OFKBT/BBT
0.50
0.00
1988
1990
1992
1994
1996
1998
hlas
Albaraka
Kuveyt
Asya
Faisal
Anadolu
Toplam
Toplam
Aktifler
Kulland.
Fonlar
Toplanan
Fonlar
Sermaye
Kr
ube
Says
Personel
Says
38,77
22,74
14,22
9,55
7,85
6,87
100,00
42,07
24,73
11,59
8,12
6,87
6,62
100,00
38,22
23,59
13,95
8,69
8,44
7,11
100,00
21,73
19,55
23,95
21,73
4,35
8,69
100,00
63,94
32,49
9,63
16,13
5,09
-27,27
100,00
28,93
18,18
13,22
13,22
9,92
16,53
100,00
29,73
19,20
14,57
12,70
11,06
12,74
100,00
44
Oran
3.00
OFKTF/MAT
2.00
OFKTF/TM
1.00
0.00
1988
1990
1992
1994
1996
1998
1.00
OFKTF/GSMH
0.50
0.00
1988
1990
1992
1994
45
1996
1998
Toplam kaynaklarnn yzde 4,4n oluturan FKnn toplam zkaynaklar, Ekim 1997itibariyle 1996 yl sonuna gre yzde 1,7 orannda reel azal gstermesine karn, nominal olarak yzde 68,8 orannda artarak, 10,2 trilyon
Trk lirasndan 17,2 trilyon Trk lirasna ykselmitir. zkaynaklardaki bu artn yzde
65ini denmi sermaye, yzde 27,6sn dnem
kr olutururken, yzde 3,7si sabit kymet yeniden deerleme fonuna aittir.
FKlarn toplam aktiflerinin yzde 73n
kullandrdklar fonlar oluturmaktadr. Aralk
1996-Ekim 1997 dneminde cari ve katlma hesaplar ile zkaynaklarndan kullandrdklar
fonlar 127 trilyon Trk lirasndan, nominal yzde 112,2, reel yzde 23,6 orannda artla 269,7
trilyon Trk lirasna ykselirken, zel proje fonlarndan kullandrmlar, nominal olarak yzde
9,1 ve reel olarak yzde 47 orannda azalarak,
17,6 trilyon Trk lirasndan 15,9 trilyon Trk
lirasna dmtr.
FKlarn kaynak yaps incelendiinde,
varlklarn yzde 96 orannda yabanc kaynak
kullanarak finanse eden kurumlarn, 1997 Ekim
dnemi itibariyle yabanc kaynaklarnn yzde74,2sinin zel cari hesaplar ile katlma hesaplarndan, yzde 4,2sinin ise zel projeler iin
salanan fonlardan olutuu grlmektedir.
Aralk 1996-Ekim 1997 dneminde zel cari ve
katlma hesaplarnda toplanan fonlar, nominal
yzde 95,3, reel yzde 13,8 orannda artarak149,4 trilyon Trk lirasndan 291,7 trilyon
Trk lirasna ykselmitir. Yzde 88,6 orannda
yabanc para, yzde 11,4 orannda Trk liras
olarak toplanan fonlarn yzde 79,3nnyabanc para, yzde 20,7sinin ise Trk liras olarak
kullandrld grlmektedir.
1996 yl sonunu 2,5 trilyon Trk liras kr
ile kapatan FK, 1997 Ekim dneminde 5,2
trilyon Trk liras kr elde etmiler ve bir nceki yl Ekim dneminde 1,8 trilyon Trk liras
olan dnem krna kyasla kr rakamnda nominal yzde 193, reel yzde 56,3 orannda bir art salamlardr. FKlarn sz konusu dnemlerde aktif krll yzde 1,1den yzde 1,3e,
zkaynak krll ise yzde 27,3den yzde
30,4e ykselmitir.
Ekim 1997 itibariyle, FK konsolide bilanosunun yzde 34n Albaraka Trk, yzde
46
47
kurumlarn ak pozisyonda almay tercih ettikleri grlmektedir. Yabanc para ykmllklerdeki artn yabanc para varlklardaki artn zerinde olmas nedeniyle Kasm 1998de
13 trilyon Trk liras olan yabanc para pozisyon a, Kasm 1999 itibariyle 91 trilyon Trk
lirasna ykselmitir.
Finansal kurumlarda performans alanlar deiik alardan ele alnan ve deerlendirilen bir
konudur. Planlama ve bteleme sreleri, teknolojik altyap, insan kaynaklar profili ve finansal yap i performans alanlar ile ilgilidir. te
yandan, piyasa pay, yasal ilikiler ve toplumsal
imaj ise nemli d performans alanlar olarak
ele alnmaktadr. Performans, kurumun sahip olduu imkan ve kaynaklarla, belirli bir dnemde
deiik faaliyet ve/veya operasyon alanlarnda
veya bunlarn ortak sonucunu yanstan bir deikene gre elde ettii mutlak ve/veya oransal
sonu/dzey olarak yorumlanmaktadr.
Finansal kurumlarda planlamann ilk aamas, amalarn belirlenmesidir. Daha sonra bu
amalar kantitatif olarak ifade edilmi hedeflere
dntrlmektedir. Bu erevede, bteler ya
da kr planlar, hedeflerin departmanlar dzeyindeki yansmasn ve kaynak tahsisinin durumunu
gstermektedir. Teknoloji, gncel ve doru bilginin elde edilmesinde, mteriye sunumunda, yeni finansal rnlerin gelitirilmesinde, maliyetlerin drlmesinde nemli fonksiyon stlenmektedir. Kaliteli insan kaynaklar hedeflerin baarlmasnda, bireysel rn ve hizmet satnda
veya corafi genilemede kritik rol oynamaktadr. Verimlilik (sermaye ve aktif getirisi) ve etkinlik (birim maliyet bana fon kullanm veya fon
toplama), finansal kurumlarda nemli bir baar/baarszlk kriteri olarak ele alnmaktadr.
zel finans kurumlarnn da performansn
deerlendirmek iin kullanlabilecek bir performans deerlendirme alanlarn gsteren tablo
aada gsterilmitir. Bu tablo performans asndan dikkate alnmas gereken temel alanlar
gstermektedir (Tablo-15). Sonuta, bu alanlar
arasndaki ilikilere bal ve bunlarn bir bilekesi olan kurumsal performansa ulalmaktadr.
Piyasa pay, deiik bilano ve/veya gelir kalemleri asndan kurumun faaliyette bulunduu ekonomik evredeki konumunu veya rakipleri ile ilikilerindeki pozisyonu yanstmaktadr.
48
gelirlerinin toplam aktife oran da aktif kullanmn belirlemektedir. Bu, toplam gelirlerin toplam aktiflere oran olarak ifade edilmektedir.
Bu tip bir kurgu finansal kurulularda genel
olarak kontrol edilmesi gereken nemli deikenleri kapsamaktadr. Daha salkl deerlendirmeler yapabilmek iin, bu yaklamn etkinlik ve verimlilik oranlar ile desteklenmesi gerekmektedir. Bu srete kurumun en nemli ve
pahal aktiflerinden olan personelin kurumsal
katma deere katks deiik alardan ele alnp
detayl bir ekilde analizi gerekmektedir.
Finansal kurumlarn performansn etkileyen d evre koullar arasnda, faaliyette bulunulan ekonomik, sosyal, kltrel, hukuksal ve
politik ortamn yaps ve zellikleri olarak ele
alnmaktadr. Organizasyonel yap, kurum kltr ve kurum kaynaklar performans etkileyen
i evre koullar olarak tanmlanmaktadr.
Sorunlarn ve avantajlarn doduu ve geliimini srdrd iki alan bulunmaktadr:
Makro ortam ve kurumsal dinamikler. Makro
ortam kurumlarn d evre koullarn belirlemektedir ve bunlar kurumlarn kontrol edemedii bir dizi deikeni iermektedir. Bu nedenle,
kurumlarn d evrenin mevcut durumunu ve
muhtemel geliim trendini detayl bir ekilde
analiz etmeleri ve buna uygun politika ve strateji gelitirmeleri, bu alandan kaynaklanan sorunlar azaltma ve avantajlardan yarar salama asndan zel nem tamaktadr.
Sorun ve avantaj salayc bir dier faktrler
grubu i evre koullar ve kurumsal dinamikler
ile ilgilidir. lk grup, karar alma sreleri ve organizasyon zellikleri gibi kurumsal yap ile;
ikinci grup paylalan inan, beklenti ve deerler ile stratejik konulara yaklam tarzn belirleyen kltrel yap ile ilgilidir. Dier grup, kurum
kaynaklarn ifade etmektedir. Bu grup planlama
sreleri, performans kriterleri, finansal araclk
sreci, finansal rn ve hizmet pazarlama yaklam, i ve i ortamnn yaps, veri ve bilgi derleme ve deerlendirme sreleri, eitim ve personel politikalar, kurumsal veri taban ve bunun rutin ve/veya stratejik kararlarda kullanm
imkanlar, raporlama ve denetim sreleri, destek hizmetlerinin zellikleri gibi kurumun faaliyet ve operasyonlarn dorudan ilgilendiren deikenler ile ilgilidir.
DISAL
Piyasa Pay
- Bilano
- Gelir Tablosu
Yasalara Uygunluk
- Sermaye
- Kredilendirme
Kamusal Deerlendirme
- Gvence
- Kamu maj
49
50
Sektrnn Temel Sorunlar konulu aratrmada yer almaktadr. Sorunlarn nemli ksm, i
evre veya kurumsal dinamikler ile ilgilidir. Dier bir ifadeyle, sorunlarn ana gruplar asndan dalmnda, i evre veya kurumsal yapya
ilikin olanlar, d evreye veya makro yapya
ilikin olanlara gre belirgin bir ekilde n plana kmaktadr. Sektr, genel olarak sorunlarn
nemli bir ksmnn kayna olarak, rekabet
stratejileri ve kurumsal politikalarnn oluumda etkili olan i yapya ilikin ortam veya koular grmektedir.
Sorunlarn ana grup ayrm yaplmadan dalmnda ilk be sralama u ekildedir (Tablo-20):
Aktifler
Kul.Fon
Top.Fon
zkaynak
ube
Personel
100,0
202,4
404,8
1,02
1,00
100,0
203,9
406,4
1,04
0,99
100,0
201,9
405,7
1,02
1,01
100,0
246,7
488,4
1,47
0,98
100,0
120,5
121,0
0,21
0,00
100,0
115,1
120,6
0,15
0,05
Ortalama 97
Ortalama 98
Ortalama 99
De.Oran 97-98
De.Oran 98-99
denmi Serm.
V Kr
Kr Pay Gel.
Kr Pay Gid.
Dier Gelir
Dier Gider
100,0
221,0
418,5
1,21
0,89
100,0
174,5
250,2
0,74
0,43
100,0
187,8
395,1
0,88
1,10
100,0
183,2
422,1
0,83
1,30
100,0
204,3
318,2
1,04
0,56
100,0
195,1
350,8
0,95
0,80
1997
1998
1999
De.Oran 97-98
De.Oran 98-99
1997
1998
1999
De. Oran 97-98
De. Oran 98-99
Kr/Aktif
Kr/Sermaye
Per Gid/Per S
Aktifler/PS
Kr/PS
PS/ube Say
Aktifler/S
0,03
0,02
0,02
-0,14
-0,28
0,79
0,62
0,47
-0,21
-0,24
2,50
4,99
8,75
0,99
0,75
139,02
244,35
466,69
0,76
0,91
3,94
5,98
8,18
0,52
0,37
21,92
20,94
21,84
-0,04
0,04
3.046,73
5.117,13
10.193,94
0,68
0,99
51
kaynaklanan sorunlar yanstan grup Iin arl % 40, buna karlk i evre koullarna bal
sorunlar yanstan Grup IIin arl ise % 60
dr. Bu sonu, doal olarak kurumlarn i ve d
performans dzeyini de dorudan ve dolayl bir
ekilde etkiledii gzden uzak tutulmamaldr.
D evreden kaynaklanan sorunlar, grup ortalamalar asndan, srasyla, yasal otorite ile
ilikiler, toplumsal imaj ve yaklam, yasal evrenin yetersizlii, haksz rekabet ortam ve ekonomik istikrarszlktr. Kurumlarn lek dalmlar dikkate alndnda farkl bir tablo ortaya kmtr. rnein byk lekli olanlar, yasal ereve yetersizliine ve ekonomik istikrarszla daha fazla arlk atfetmektedir. Yasal
otorite ile ilikilerin sorun olarak grlmesi kk ve orta lekli kurumlarda nem kazanmaktadr. te yandan, bu kurumlara ynelik
1997
1998
1999
De. Oran 97-98
De. Oran 98-99
KPGel/Kul. Fon
0,27
0,25
0,27
-0,08
0,06
KPGid/Top.F
0,15
0,14
0,16
-0,09
0,15
Spread
0,12
0,11
0,11
-0,06
-0,06
Kat.De./PS
6,45
10,97
16,93
0,70
0,54
Atifler/Pgid
55,54
48,98
53,35
-0,12
0,09
zkay/Aktif
0,05
0,07
0,07
0,22
-0,01
52
Grupta %
Sektrde %
33,33
25,00
16,67
16,67
8,33
100,00
13,33
10,00
6,67
6,67
3,33
40,00
27,78
22,22
22,22
11,11
11,11
5,56
100,00
16,67
13,33
13,33
6,67
6,67
3,33
60,00
100,00
Bu yapnn iyi bir ekilde alglanmas ve buna uygun kurumsal politikalarn gelitirilmesi,
deiim srecinde baarl olmann zorunlu ve
yeterli koullarn oluturmaktadr. Genel olarak ele alndnda, beklenen deiimlerin u
alanlarda ortaya kaca tahmin edilmektedir.
Ekonomik byme srdrlebilir bir temele oturtulacaktr. Bunun en nemli nedeni i ve d arz ve talep koullarndaki
deiimler olacaktr. Global piyasalardaki
rekabeti avantajlarn deiimini, nfus
art hzna bal demografik deiimleri
ve ekonomi ynetiminin gelecee ilikin
yaklamlarn bunun ilk gstergeleri olarak grmek mmkndr.
Uluslararas piyasalarda youn bir rekabet
ile karlalacaktr. Byme oranlarnn
istikrarl bir trend izlemesi, rekabete bal olarak i ve d piyasalarda bir ok sektrde ar kapasiteleri gndeme getirecektir. Buna bal olarak hzlanacak yeniden yaplanma faaliyetleri, rn ve hizmetler baznda rekabetin alann ve younluunu deitirecektir. Ulusal ve uluslararas lekte sektrlerde ortaya kan
dengesiz arz talep yaplar rekabetin iddetini artracaktr. Ekonomik ibirlii
ve/veya entegrasyon faaliyetlerin etkileri
de rekabetin d ticaretin youn olduu
sektrlerde daha fazla hissedilecektir.
Demografik yapnn deiimi, tketim ve
retim yap ve alkanlklarn nemli lde etkileyecektir. Genel olarak nfus
art hznn ve zel olarak da nfusun ya
yapsnn deiimi, gelir dalmn ve buna bal olarak talep koullarn ve byme trendini dorudan ve dolayl olarak
etkileyecektir.
Teknoloji gemi dnemlere oranla ulusal
ve uluslararas ekonomik faaliyetleri etkileyecek en nemli faktr olacaktr. Teknolojik geliimlerin daha nceki rn ve
teknolojileri hzla piyasa dna itecei ve
bazlarna da yeni boyutlar ekleyecei tahmin edilmektedir. Bu geliim, baz sektrlerde piyasa dengelerini ciddi ekilde etkileyecektir. te yandan, teknolojik gelimenin rn kalitesi ve rn eidini etkileyerek tketicilerin harcama portfyn
53
54
vb.) deiimler arz zellikle talebi nemli lde etkilemektedir. Yeni ekonomik ortamda, klasik yaklam erevesinde ele alnan talep ve bunu etkileyen d faktrler arasndaki tarihsel
ilikiler de deimektedir. Kurumlar bu deiimi anlamak ve lmek, gelecei etkin bir ekilde planlamak amacyla kaynak ayrmak zorunda
kalacaktr.
Ekonomik yapda, piyasa dinamiklerinde ve
rekabet ortam ve derecesindeki deiimler bir
ok kurum asndan farkl ve yeni risklerin
domasna neden olmaktadr. Byle bir srete,
nemli tahmin ve planlama hatalar firma baarszlnn en nemli belirleyicisi olmaktadr.
Esas olarak, planlama ve tahmin sisteminin hatalar ierebilecek varsaymlara dayal olduu
gzden karlmamaldr. Dier bir ifadeyle, karar srecinde kurumun faaliyetlerini dorudan
etkileyebilecek anahtar faktrlere veya deikenlere ilikin varsaymlarn neden olabilecei
potansiyel hatalarn sz konusu olabilecei dikkate alnmaldr. Farkl seviye ve ierikte hazrlanm matematik ve istatistik modeller, riski
lmede son derece yararl aralardr. Bunlar
yardmyla, olas risklerin kurumun faaliyetleri
zerindeki potansiyel etkilerini lmede alternatif senaryolar retmek ve politikalar gelitirmek mmkn olabilmektedir. Ayrca sz konusu modeller, bir erken uyar sistemi fonksiyonu
grmekte ve kurumun risklere kar duyarlln yanstmaktadr.
Bu sre iinde planlama yaklamlarnn da
deimesi byk nem tamaktadr. Yeni dnemde planlar yanl tahmin ya da stratejilerin
potansiyel maliyetlerini de dikkate almaldr.
deal planlama sistemi, herhangi bir yanlln
maliyetini minimize edebilen sistemdir. Bu,
muhtemel olaslklarn olumasna gre dizayn
edilmi geleneksel planlama yaklamndan olduka farkldr. Bu tip yaklam;
Hangi tahmin hatalarnn daha maliyetli
olabileceini
Bu tahmin hatalarn azaltmak iin gerekli kaynak miktarn
Hatalarn ne ekilde datlmas gerektiini
Erken uyar gzetim sisteminin oluturulmasn
ieren bir zellik tamak zorundadr. Tahmin
hatalarnn datm faaliyet ve birimler baznda
ve konjonktrel gelimelere bal olarak farkllk gsterebilmektedir. Ayrca datm srecinde, tesadfi simetrik yaklamda benimsenmektedir. Fazla ve noksan tahmin hatalar, kaynak
tahsisi asndan benzer kolaylkta telafi edilememektedir. Bu nedenle, kurumlar planlarnn
dayand varsaymlar konusunda ksmen muhafazakar ve ya tersi (karamsar, ntr, iyimser)
bir yaklam iinde olabilmektedir.
Hzla deien ekonomik yapda faaliyette
bulunma, kurumlar etkin ve verimli bir gzetim ve denetim sistemine sahip olmaya zorlamaktadr. Tahmin hatalarnn maliyetini azaltmann en iyi yollarndan biri, bunlar erken farkedecek bir altyapya sahip olmaktr. Kurumsal
performans, oluturulmu plan, makro ekonomik yap sektr baznda srekli izlenmelidir.
Ekonomik yap koullardaki deikenlik ve dalgalanma ne kadar artarsa, dzenli gzetim ve
denetimin nemi de o lde artmaktadr.
Trkiye Bankalar Birilii 2000li yllara ilikin Trk bankaclk sistemindeki deiim beklentilerini belirlemek amacyla Arthur Anderson
ile birlikte yapt aratrmann olduka nemli
sonular bulunmaktadr.
Sektrn pazara ilikin beklentileri asndan aratrmann en nemli bulgusu bireysel
bankacla doru yneliin 2000li yllarda devam edecei ve toplam bankaclk portfy ierisinde zellikle kitle bireysel pazarnn bugne
oranla daha byk bir pay alacadr. Kitle bireysel pazarnda en fazla art bekleyenler ise,
orta ve kk lekli ticari bankalar olarak belirlenmitir.. Bu geliime bal olarak nakit ynetimi, tketici kredileri, kredi kartlar gibi
rnlere olan talebin de artmas beklenmektedir. Hizmet kalitesi ve gvenilirlik bireysel mterilerin banka seiminde rol oynayacak en
nemli iki kriter olarak ortaya kmaktadr.
Aratrma sonularna gre, kurumsal bankaclk rnleri asndan ise ticari kredilere
olan talebin 2000li yllarda yavalamas beklenmektedir. zellikle byk kurumsal mterilerin sermaye piyasalarndan kaynak salama olanaklarnn artmas ve bankalarn orta kk lekli kurumsal mterilere yksek riskleri nedeniyle kredi vermekten ekinmesi veya ok yksek maliyetle kredi salamas gibi faktrlerin bu
beklentiyi dourduu tahmin edilmektedir.
55
Aratrma sonularna gre, kurumsal mterilerin banka seiminde hizmet kalitesi ile alnan cret ve komisyonlarn en nemli kriterler
olduu gr ounluktadr. Bu beklentilere
bal olarak hizmet kalitesi bankalarn byk
ounluu tarafndan kendilerine 2000li yllarda rekabet avantaj salayacak en nemli kriter
olarak grlmektedir.
Tm kurulularn hizmet kalitesini arttracak stratejiler uygulamas halinde, bu kriterin
artk rekabet avantaj yaratacak bir ayrt edici
faktr olmaktan karak, 2000li yllarda bu pazarda yer alabilmenin doal bir gerei olaca
tahmin edilmektedir.. Bu durumda rekabet fiyatlamaya dnecek ve ancak etkin maliyet ynetimi uygulayabilen ve ayn kalitede hizmeti
veya rn en dk maliyetle mterilerine
sunabilen bankalar rekabet avantaj yakalayacaklardr.
Bunu baarabilmek iin ise bankalarn operasyonlarnda verimlilii arttrc ve maliyetlerini azaltc kkl deiimleri gerekletirmeleri
gerekecektir.
2000li yllarn baarl bankasnn:
Teknolojiyi daha yaygn olarak kullanmas,
Toplam kalite ynetimi prensiplerine ve
mteri memnuniyetine ncelik vermesi,
Daha mteebbis bir ynetim anlay ve
daha delege edilmi bir karar verme yapsna sahip olmas,
rn gelitirmede daha ynlendirici olmas ve katma deeri yksek yeniliki
rnler sunabilmesi,
ube yapsn amalarna ynelik olarak yeniden deerlendirmesi ve alternatif datm
kanallarn etkin bir ekilde kullanmas,
Daha iyi eitilmi elemanlar olmas,
Dk maliyetli fon bulabilmesi,
Deiimi etkin bir ekilde ynetebilmesi,
Kapsaml olarak i aklarn yeniden yaplandrabilmesi
beklenmektedir.
Bu tr bir organizasyonun yaratlmasndaki
baarda hi phesiz ki:
Tutarl bir ynetim vizyonu,
Bilgi teknolojisinin daha iyi kullanm,
Etkin risk ynetimi ve performans lm yapabilecek ynetim bilgi sistemleri
kritik faktrler olacaktr.
56
Bankaclk rn ve Hizmetlerini
Kullanmada Pasif Yaklam
Bankaclk rn ve Hizmetlerini
Kullanmada Aktif Yaklam
Zayf
Gl
Senaryo I
Senaryo III
Senaryo II
Senaryo IV
57
58
li risk ynetim sistemi kurmay zorunlu klmas, kurumlarn finansal operasyonlarn bu adan yeniden deerlendirilmesi, nemli bir stratejik deiimi gndeme getirecektir. Bu kapsamda, sermaye yeterlilii ve risk ynetimi
nem kazanacaktr.
Rekabetin giderek younlamas, toplam kaliteye dayal pazarlama ve sat faaliyetlerine arlk verilmesini gerektirecektir. Hem dorudan
hem de dolayl sat ilemleri nem kazanacak,
hem de yeni mteri tipleri bulma baar iin kilit rol oynayacaktr. Bu dnmde rekabetten
yararl sonu alacak kurumlar, btn bunlar en
dk maliyetle gerekletirebilenler olacaktr.
Yeni ekonomik yap, genel olarak tm sektrleri dorudan ve dolayl yolla etkileyici trend ve
dinamikleri balatacak ve yaygnlatracak bir
zellik tamaktadr. Bankaclk sektr ileri ve
geri balantlar en yksek sektrlerden biri olduundan, bu deiimden ilk etkilenecek sektrlerin banda gelmektedir. te yandan, yeni ekonomik programn kapsamnda yer alan bankaclk
reformu da bu sektrdeki olas deiikliklerin boyutu ve kapsamn nemli lde etkileyecektir.
Bu nedenle zel finans kurumlar sektr,
makroekonomik ereve ve sektrel yapdaki
deiimlerin oluturaca ortamdan daha fazla
yarar salamak ve daha az zarar grmek amacyla yeni rekabet planlar ve stratejileri gelitirmek
ve bunlara odaklanmak zorundadr. Bu stratejiler; kurumlarn i yaplarna ve piyasa pozisyonlarna gre deiiklik gsterse de ana hatlar itibariyle u ekilde aklanabilir.
Sermayenin optimizasyonu
Yasal otoriteler bankaclk faaliyetlerini kamusal fonlarla risk stlenme olarak grdnden, nemli sorun olarak yetersiz sermaye zerinde younlamaktadr.
Ynetim srecinde defter deerini yanstan
muhasebe sermayesi, piyasa deerini yanstan
hissedar sermayesi ve yasal sermaye farkl fonksiyonlar olan nemli kavramlardr. Bu sermaye
trleri karlkl iliki iindedir. Gecikmi alacak
karlklar, bunlarn realizasyonu, vergi ve aktiflerin deerlendirili sermaye optimizasyonu
etkilemektedir. Bilano bykln etkilediinden ve aktif seimini nemli hale getirdiinden, yasal sermaye performans belirleyen kilit
bir deikendir.
Yasal sermayenin optimizasyonunda iki
nemli husus bulunmaktadr. Aktif seimi veya
farkllatrmas ile aktiflerin devir hz. te yandan, aktiflerin yasal otoritelerin bak as ile
tanmlama ve bunu salamaya ynelik metodlar,
aktif maksimizasyonu asndan zel nem tamaktadr.
59
Maliyetlerin kontrol/ynetimi
Maliyetlerin azaltlmas veya ortadan kaldrlmas yerine bunlarn kontrol ve ynetimi olduka farkl hususlardr. Maliyetleri ortadan kaldrmann en hzl yolu, faaliyetleri durdurmaktr. Gider kontrolnn, byme ve krllk iin bir yntem olduunu alglamak ynetim iin en nemli
husustur. Tercih edilen yaklam, maliyet ve gider
kalemler ile sermaye getirisi arasndaki olas dorudan ve dolayl ilikileri belirlemek olmaldr
(ubedeki harcamalar ve REO ilikisi gibi).
KAYNAKLAR
Activeline, Sektr Aratrmas: Bankalar, stanbul, Nisan, 2000.
_______________: zel Finans Kurumlar, stanbul, Mays
2000.
Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.., Faaliyet Raporlar,
1996-1999, stanbul.
Anadolu Finans, Faaliyet Raporlar, 1996-1999, stanbul.
Asya Finans Kurumu A.., Faaliyet Raporlar, 1996-1999, stanbul.
Austin, Douglas V. and Paul L. Simoff, Strategic Planning for
Banks, Banker Publishing Company, New York, 1990.
Bollenbacher, George M., The New Business of Banking,
A BankLine Publication, Irwin, New York, 1995.
Borjenson, Sofia, A Case study on Activity-Based Budgeting,
Journal of Cost Management, Winter 1997.
Chimerina, Lawrence, The New Economic Realities in Business, Management Review, January 1997.
illi, Hseyin ve Cafer Kaplan, Analysing the Impact of Disinflation on the Banking System: A Conceptual Note,
www.tcmb.gov.tr, 2000.
60
61
Interest-Free Institutions
and the Role They Can Play in
Enchancing the Private Sector in
Member-countries
(1)
Fuad AL-OMAR(2)
(1) This paper was presented on 31 May 2000 in stanbul at the Symposium the past, present & future of interest-free banking in
Turkey for the 15th anniversary of Albaraka Turkish Finance House.
(2) Dr., Vice-President, Islamic Development Bank, Jeddah
63
Distinguished Delegates:
Adequate standards and best practices cannot
be established without consensus on critical
issues. On an urgent basis, Islamic banks need
to arrive at consensus among themselves with
respect to a number of issues related to the
treatment of capital, risk, risk-management
instruments, liquidity enhancing instruments
and contractual obligations. IDB is trying to
do its part by undertaking improvement of the
regulatory issues at different forums.
Examples of initiatives that IDB has
undertaken with other collaborating agencies
are as follows:
64
65
66
ZET
Fuad AL-OMAR(2)
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda sunulan tebliin zetidir.
(2) Dr., Bakan Yardmcs, slam Kalknma Bankas, Cidde
(*) Trkeye eviren: Ahmet ERTRK
67
68
Liquidity Management in
Interest-Free Banking
(1)
Stella COX(2)*
(1) This paper was presented on 31 May 2000 in stanbul at the Symposium the past, present & future of interest-free banking in
Turkey for the 15th anniversary of Albaraka Turkish Finance House.
(2) Managing Director & Head of Islamic Finance Department, Dawnay, Day Global Investments, London, U.K.
(*) The text of presentation was dechiphered and transcripted from the video-tape of the conference by ABTFH.
69
70
Sale Contract
Conventional structure
goods against cash
Supplier
Immediate Cash
Settlement
Goods
Purchased
Immediate
Delivery
Goods
Sold
Immediate
Delivery
Agent
Purchaser
Deferred Cash
Settlement
ISLAMIC INVESTOR
71
the wholesale murabaha trade and commoditybased structures served to expand the asset
base of the interest-free banking sector. The
mudaraba portfolios actually laid the
foundations of the interest-free fund
management industry.
72
* * *
73
* * *
The interest-free banking sector has originated
a variety of structured financing and
investment products with some distance from
establishing valid interest-free alternatives to
the mainstream capital markets.
74
* * *
I have been privileged to work within interestfree financial services since the mid - 1980s.
During that time the issues and deficiencies of
liquidity management have been discussed and
debated time and again. Some times we
wondered whether the barriers are
insurmountable. Before becoming too
despondened, I think the speed of progress is
gathering momentum. There are number of
issues on the way right now.
75
* * *
Finally, the established wholesale morabaha and
modaraba products presently available are
suitable for interest-free institutions seeking to
manage short term liquidity through allocation
76
Faizsiz Bankalarda
Likidite Ynetimi
(1)*
ZET
mek iin fazla fonlarn bu piyasalarda plase etmekte, ya da sabit veya deiken vadelerle
borlanabilmektedirler. Bu arada uluslararas
bankalar da kendi Merkez Bankalarndan fon
salayabiliyorlar.
O halde bugn geleneksel finans piyasas
araclyla likidite ynetimini salamak olaan
bir durum olarak grlmelidir. Faizsiz finans
sektrnde ise durum bir para farkldr. Bireysel ve kurumsal mevduatn ortaya k dikkat
ekici bir baar sergilemiken faizsiz yatrm ve
fonlama imknlar srekli ve iddetli engellerle
baetmek zorunda kalmlardr. Bu durumun sebeplerini ortaya koyabilmek iin getiimiz otuz
yllk sre zarfnda ksa vadeli aktif yapsndaki
gelimeyi anlamak zorundayz.
Geleneksel finans sisteminde parann bizatihi bir mal olarak ilem grdn biliyoruz.
Getirilerin miktar sadece yatrmn vadesi ile
balantldr. te yandan faizsiz finans sektrnn geliimi, parann ekonominin bymesi ve
toplumun menfaati iin kullanlmas esas zerinde gereklemitir. Faizsiz finans sistemi, aktif-esasl bir sistemdir. Para yatrma dntrlecekse bu, maddi mallarn fiziki mlkiyetini elde etme yoluyla yaplmal, gelir de bu maddi aktiflerin kullanmndan salanmaldr.
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda sunulan tebliin zetidir.
(2) Ynetim Kurulu cra Direktr ve slami Finansman Blm Bakan, Dawnay, Day Global Investments, London, U.K.
(*) Trkeye eviren: Ahmet ERTRK
77
78
1990lar ise bir gei dneminin ve bir gelime ve ilerlemenin habercisi olmutur. Getiimiz 7 veya 8 yl boyunca faizsiz finans sektrnn ilgisi, ticari aktiflerin finansmanndan leasing (veya icara) yoluyla ticari olmayan aktiflerin finansmanna kaymtr. cara kontratlar,
fiziki bir varln ekonomik kullanmndan, sabit
veya peryodik olarak sabitlenen bir kira gelirinin
yahut kazancnn salanmasna dayal kontratlardr. Bunlar ikincil piyasalarda meru bir ereve iinde kolaylkla ilem konusu da olabilirler.
Bu imkn, ayn zamanda, varlklarn sekritize
edilmesi (asset securitisation) asndan iyi bir
frsat ve likidite ynetim stratejilerini gelitirmek iin byk bir potansiyel oluturmutur.
Balca ticaret ve emtia yatrm kontratlar
olan murabaha, istisna ve selem akitleri
ikincil piyasalar iin elverili deillerdir. Uzmanlar, ilem konusu olan mal veya varlk bir kez alnp satldktan sonra gelir getirici yeni bir ileme
konu olmasn tamamen bor ticareti (debt trading) olarak deerlendirirler. cara fonlar ise,
geni bir uluslararas aktif varl sepetinin mevcudiyeti temelinde kapitalize edilmeye msaittirler. Havuzlar bnyesinde kiralanm uygun
varlklar temsil eden sertifikalar yatrmclara
satlabilir ve bu sertifikalar havuzdaki varlklar
hangi oranda temsil ediyorlarsa ayn oranda da
gelirden pay alrlar. Bu, slami finans kurumlar
iin fon kaynaklarn eitlendirme ve yatrma
giden sermayenin zerindeki ykn belirli lde hafifletilmesi imknn verir.
Bu kavram hayata ilk geirenler arasnda
Dallah Albaraka Grubuna mensup Al-Tawfeek ve Al-Amin de bulunmaktadr. Yatrmclar ellerindeki belgeleri Fona geri satmak suretiyle Fondan kma hakkna sahip olduklarndan dahil bir likidite ynetim mekanizmas
ihtiyacn ilk seslendirenler bunlar olmutur. slam Kalknma Bankas da, faizsiz finans kurulularnn karlatklar likidite ynetimi proplemlerini zme abalarn seslendirmektedir.
imdi burada olduka yeni bir teebbse,
Bahreynde faaliyet gsteren First Islamic Investment Bankn kendi cara Likidite Programn
yrrle sokmasna deinmek istiyorum. Bu
programn amac, devaml bir gelir salamak,
sermayeyi korumak ve faizsiz finans kurumunun likidite ve ksa vadeli yatrm ihtiyalarn
79
Geri almn dzenlilii korunmal ve prensiplere uygun bir yaplanma likidite amacndan taviz
vermeden salanmaldr. u ana kadar likiditenin tek yatrm alan, ksa vadeli murabaha ilemleri olmutur. Ancak bu her zaman zm
deildir. Yatrmn likiditesi, ancak gerek bir
ikincil piyasa ortamnda salanabilir.
Bugn sermaye piyasalar, ok geni bir katlmc kitlenin fon arz ve talebine gre ilemektedir. Bu duruma gelinmesi yllar almtr. Bugnn organize likit piyasa ortam iinde faaliyette bulunmann faydalar oktur. Bu piyasalar,
kurallar koyan ve gzetleyen, aykr hareketlere
meyyide uygulayan bir mekanizmaya sahiptir.
Piyasa aktrleri, yatrmlarn korumaya ynelik
programlarn varln bilmekten dolay mutludurlar ve bilirler ki bir son bavuru mercii
(lender of last resort) bulunmaktadr.
Bugn faizsiz piyasalarda ise byle bir merkezi dzenleyici ve lender of last resort bulunmamaktadr. Merkez Bankalarnn imknlarndan yararlanlmas ise son derece snrldr.
Faizsiz finans sektr, getiimiz on yl iinde byk bir gelime gsterdi. Yeni rnlere
olan talep hzla artt. Ancak sektr, yenilikleri
destekleyecek, beklenen katlmclar rahatlatacak ve onlar dzgn bir mekanizmann oluturulduuna ikna edecek bir piyasa altyapsnn
temellerini atmak zorundadr.
Sonu olarak diyebiliriz ki, halen kullanlan
toptanc murabaha ve mudaraba enstrmanlar,
dk riskli ve sabit vadeli yatrm aralar yoluyla ksa vadeli likidite ynetimini gerekletirmek isteyen faizsiz finans kurulular iin uygun
rnlerdir. Leasing (icara) yntemi de alternatif
zmler sunabilmektedir. Sermaye kayb riskini nemsemeyip daha yksek getiri hedefleyenler iin de hisse senedi fonlar kurulmutur.
Bu rnlerin her biri, uzun sren aratrma
ve gelitirme almalar sonunda faizsiz bir sermaye piyasas oluturmak isteyen mnferit kurumlar tarafndan uygulamaya konmutur. Bu
safhada kritik ihtiya, kamusal bir dzenleme
desteinin devreye girmesidir. Bu destek, yatrmclar iin daha gvenli bir piyasa ortamnn
olumasn salayacaktr.
80
Mushtak PARKER(2)
(1) This paper was presented on 31 May 2000 in stanbul at the Symposium the past, present & future of interest-free banking in
Turkey for the 15th anniversary of Albaraka Turkish Finance House.
(2) Editor, Islamic Banker Magazine, London
81
82
GLOBAL TRENDS
Ladies and gentlemen, let me now turn to the
current developments in global interest-free
banking.
I do not intend to map every development in
the sector. Instead I have chosen a number of
issues that I consider to be the defining factors
in contemporary interest-free finance and on
which I would like to elaborate and perhaps
discuss further when we have time for
questions and answers.
83
84
Country
Type
Capital
Bank Bumi-Muamalat
Malaysia
Commercial Bank
n/a
Sri Lanka
Investment Bank
Rs500m
Kuwait
Investment Bank
US$100m
Bahrain
Investment Bank
US$62m
Bahrain
Investment Bank
US$12.5m
Palestine
Commercial Bank
US$11.7m
Investors Bank
Bahrain
Investment Bank
US$30m
Bahrain
Bahrain
US$250m
New Jersey
Insurance Company
n/a
London
Asset Management
n/a
*TII Emirates
Dubai
Wholesale Banking
n/a
TII Qatar
Qatar
Wholesale Banking
n/a
Aayan Leasing
Kuwait
Leasing Company
n/a
Kuwait
Finance Company
n/a
Sri Lanka
Insurance
n/a
Sudan
Investment Bank
US$30m
BosniaHerzegovina
Commercial Bank
US$60m
Morocco
Finance Company
N/a
India
Merchant Bank
n/a
Badr Bank
Moscow
Commercial Bank
US$5m
Mozambique
Commercial Bank
US$3m
Emar
Kuwait
Finance Company
US$56m
First Multifamily
Properties LLC
USA
Real Estate
Investment Company
n/a
Canada
Investment Company
n/a
IslmiQ.Com
UK/Malaysia
IB Portal/online Brokerage
US$6m
Kuwait
n/a
Qatar
Finance Company
n/a
US
Equities Invest. Co
N/a
Jordan
Commercial Bank
US$56.5m
85
** Under Formation
The emergence of Malaysias second interestfree bank, Bank Bumi Muamalat, with assets in
excess of seven hundred and forty million US
dollars, will stimulate competition not only in
Malaysia but also in the ASEAN region.
There are those who argue that while the
sector will grow in size and number of startups, competition for deposits and products and
86
MARKET SIZE
87
Capital (US$m)
1,766.8
550.0
100.0
272.0
147.4
DMI Trust
226.0
250.0
112.5
Investment Dar
110.0
174.1
272.0
35.2%
24.3%
22.2%
15.2%
3.1%
88
Type of Accounts
Al-Wadiah
Current Account
Mudaraba Account
40.7%
40.3%
33.9%
16.4%
18.4%
23.3%
7.0%
17.2%
2.8%
PRODUCT INNOVATION
The interest-free finance sector, to echo the
words of Atif Abdul Malik, Chief Executive
Officer of First Islamic Investment Bank in
Bahrain, is still suffering from the Murabaha
Syndrome that is a concentration on shortterm commodity trade finance.
89
ASSET MANAGEMENT
This has been a welcome explosion of interestfree investment funds especially equity funds,
real estate funds, and leasing funds. We
estimate that new equity launches in the last
seventeen months in the sector has raised over
two billion dollars in assets. Several new fund
launches are earmarked for the second half of
this year. With the enormous amount of
liquidity around, fund managers have their
90
Promoter
Country
Investment
Advisor
Initial size
(US$m)
Launch
Date
HSBC Amanah
Global Equity
Fund
HSBC Amanah
Finance
UK
HSBC Asset
Mngt. Int.
N/a
April 00
Wafra/BBH Dow
Jones Index Fund
Wafra Invest.Adv.
Group/BBH
US/Kuwait
Wafra Invest.
Adv. Group
N/a
Aug 99
SAMBA Islamic
Global Equity
Fund
Saudi American
Bank
Saudi Arabia
SAMBA
Capital
Management
16.0
Dec 99
Arab Investor
Crescent Fund
Arab National
Bank
Saudi Arabia
Schroder
Invest.Mangt.
62.0
April 99
Barclays Islamic
Portfolio Fund
Barclays Private
Bank Ltd
UK
N/a
30.0
Nov 99
Al-Thoraiya
European Eq.
Bank Al-Jazira
Saudi Arabia
N/a
N/a
Oct 99
Al-Ahli US Secured
Fund
NCB
Saudi Arabia
Deutsche
Bank
252.0
Oct 99
AlFanar US
Capital Value
Worms et
Cie/Sedco
US/Saudi
Arabia
Permal Asset
Management
38.0
May 99
AlFanar US
Capital Growth
Worms et
Cie/Sedco
US/Saudi
Arabia
Permal Asset
Management
43.0
Jim 99
AlFanar Europe
Ltd.
Worms et
Cie/Sedco
US/Saudi
Arabia
Permal Asset
Management
39.0
Jan 99
AlFanar Essex
Technology
Worms et
Cie/Sedco
US/Saudi
Arabia
Permal Asset
Management
128.0
Jun 99
TAIB Crescent
Global Equity
TAIB Bank
Bahrain
N/a
20.0
Jan 00
QIB Global
Equities
Qatar Islamic
Bank
Qatar
N/a
20.0
Jan 00
Al-Taiyibat Fund
Bank Al-Jazira
Saudi Arabia
N/a
10.0
Jan 00
Al-Safa Invest.
Fund
STZ
UK
Greig
Middleton
N/a
Mar 99
Al-Rajhi Banking
& Inv. Corp
Saudi Arabia
Men-ill Lynch
N/a
Jun 99
Musharaka Fund
Riyad Bank
Saudi Arabia
Riyad Bank
N/a
May 99
Faysal Islamic
Bank Bahrain
Bahrain
Banque
Nationale de
Paris
25.0
Dec 99
Al-Sukoor
European Eq.
Commerz
Asset Mangt.
Germany
CICM GmbH
100m
Euros
Mar 00
91
ETHICAL COMPLIANCE
Because ethics in the form of jurisprudential
principles underpin the interest-free finance
sector, I think a few words on the progress of
compliance may be appropriate. AAOIFI in
Bahrain has published an important standard
relating to ethical compliance.
FUTUREC HALLENGES
Ladies and gentlemen, in conclusion, I would
briefly like to touch upon the challenges facing
the interest-free finance sector in the next two
decades. The sector cannot operate in isolation
from the global financial system. Indeed it
needs to make its views heard as the world
discusses proposals towards a new
international financial architecture.
92
93
94
ZET
Mushtak PARKER(2)
Ancak unutmamalyz ki kural koyucular, tabiatlar gerei deimeyi sevmezler. Faizsiz bankaclk sektrnn sorumluluu, yeniliklere ayak
uydurmak ve kural koyucular onlara cevap vermeye zorlamaktr. Kural koyucular, ticari yahut
yatrm bankaclar deillerdir. Onlar, kamu yarar
adna mevduat sahiplerinin ve yatrmclarn menfaatlerini korumak ve effafl salayacak uygun
politikalar yrrle koymak iin vardrlar.
Trkiyedeki faizsiz finans kurulular, kamu
otoritelerini, kendilerine aktif ynetimi ve teki
finansal ilemlere girme izni vermek iin klasik
bankalar ile ayn uyum ve sermaye artlarna tabi olarak ikna edemezlerse o zaman, kendi sahalarnda marjinallemeye mahkum olmalar ve
u anda faizsiz bankacl yakndan gzetleyen
batl devlerin finansal piyasalarn liberallemesi
ve globalleme adna bu boluu doldurmalar
tehlikesi ile kar karya kalacaklardr.
Mart aynda Avrupada bireysel nitelikteki
Al-Sukoor hisse senedi fonunu hayata geiren
Commerzbank, bundan sonraki hedefinin Avrupadaki ve Trkiyedeki bireysel Trk yatrmclar olduunu saklamyor.
Albaraka Trkn nclnde, finans sektr dnda kalm bulunan geni bir tasarruf
potansiyeli Trk finans sistemine kazandrlm
GR
Bu sempozyumun olduka nemli olduuna
inanyorum, nk bugnlerde Trkiyede sadece finans sektrnde deil, zel olarak faizsiz finans sektrnde de kkl deiiklikler meydana
gelmektedir. Yeni Bankalar Kanununun ve Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumunun
yalnzca Trkiye iin deil, ayn zamanda blgenin dier gelimekte olan lkeleri iin de nemli sonulara yol aacan dnyorum.
Bankaclk sektrnn bamsz bir kurum
tarafndan denetlenmesi ve gzetlenmesi demek, devletin artk bankalar verimsiz devlet
kurulularn finanse etmeye zorlayamayaca
ve bankaclk sektrn para ve maliye politikalarn ve bte aklarn desteklemekte kullanamayaca demektir.
Trk tecrbesinin baarl olmas, teki blge lkelerine de rnek olacaktr. Mesela IMF,
Kuveyt ile gelecekte imzalayaca anlamann
bir paras olarak benzer bamsz bir kurulun
oluturulmas zerinde srar edebilir.
Bir ok gelimi lkede, mevzuat, piyasa
artlar ve yenilik araylar ynlendirmektedir,
yoksa tersi deil. Bunlar, kamu yneticilerini, ya
tavrlarn ve yaklamlarn yahut da kurallar
(mevzuat) deitirmeye zorlar.
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda sunulan tebliin zetidir.
(2) Editr, Islamic Banker Dergisi, Londra
(*) Trkeye eviren: Ahmet ERTRK
95
lunmaktaysa, Fonun faizsiz sistem ile, onu ynlendirmek, gelitirmek ve IMFnin teknik ve politik hedefleri ile uyumlu hale getirmek amacyla ilgilenmemesi iin bir sebep yoktur. Shabsigh, IMF hl faizsiz bankaclk sektrn deerlendirme aamasndadr ve onun geleneksel
bankacla entegre edilip edilemeyeceini, farkl bir sistem iinde mi dzenlenmesi gerektiini
ve faizsiz bankalarn farkl ilem ve kontratlarn kapsayacak farkl muhasebe standartlarn
kulanmalar gerekip gerekmediini aratrmaktadr. diye devam eder.
IMF halen Sudan ve randa Staff Denetim
Program balatm bulunmaktadr. IMF,
1999da Sudanda iki faizsiz enstrmann gelitirilmesine yardmc olmutur: biri, Maliye Bakanlnca bte ann enflasyonsuz bir yolla
finanse edilmesi amacyla karlmas kararlatrlan Devlet Mareke Sertifikalardr. Bu sertifikalar, byk ve krl kamu iletmelerinin mal
varlklarn temsil eden kamu bor senetleridir.
teki enstrman olan Sudan Merkez Bankas
Mareke Sertifikalar ise, fon salamak iin deil, ak piyasa ilemleri yoluyla gerektiinde
sistemdeki likiditeyi arttrmak, azaltmak ve piyasaya mdahale etmek iin kullanlacaktr.
Dnya Bankasnn zel sektre fon salayan kuruluu olan IFC ise, ou Pakistanda olmak
zere bir ok leasing ve mudaraba yatrmlarnda bulunmutur. Haziran 1997de IFC ile ANZ
Investment Bank, birlikte ilk ANZ Uluslararas
Mudaraba Fonunu kurdular.
Global faizsiz finansmann belirleyici konular, bana gre, byme ve global genileme, piyasa bykl, yeni rn gelitirme, aktif ynetimi ve etik uygunluktur.
Global Gelimeler
ncelikle belirtmeliyiz ki faizsiz bankaclk,
dnyada etik yatrmlar konusunda nclk
yapmaktadr. Citicorp, Goldman Sachs, HSBC,
Morgan Stanley, Standart Chartered, Banque National de Paris, ABN Amro, Bank of America,
Key Global, Societe Generale ve daha bir ok
dnya devinin sektre girmesi, sektrn byme potansiyelinin bir gstergesidir. Murabaha
(cost-plus finansman) ve icara (leasing) artk
uluslararas bankacln gndelik jargonunun
bir paras haline gelmitir.
Dnya Bankas grubu, zellikle IMF ve IFC,
Basel Komitesi ve Uluslararas Muhasebe Standartlar Komitesi, faizsiz finans sektrn giderek daha fazla dikkate almaya balamlar ve yeni rn gelitirme konusunda olduu gibi dzenleme, gzetleme ve muhasebe standartlarn
oluturma konularnda da fiilen katkda bulunmaya balamlardr. Onlar, slam Kalknma
Bankas, slami Finans Kurulular Muhasebe ve
Denetim rgt (AAOIFI), Malezya Borsa Komisyonu ve Labuan Offshore Finansal Hizmetler Kurumu ile ok yakn bir ibirlii iinde almaktadrlar.
IMFin ekonomistlerinden Ghiath Shabsighe gre IMF, faizsiz bankacla yaklamn
belirlemeye almaktadr ve bu konudaki yaklam udur: sistem piyasa odakl ise; effafl
ve akl garanti eden ve Merkez Bankalarnn
denetimini kolaylatran makul kurallar varsa
ve etkili bir hukuksal dzenleme erevesi bu-
96
Aktif Ynetimi
Faizsiz yatrm fonlarnda, zellikle de hisse
senedi, gayrmenkul ve leasing fonlarnda son
zamanlarda byk bir patlama gryoruz. Getiimiz 17 ay iinde sektrde kurulan yeni fonlarn 2 milyar dolar akn bir aktif byklne ulatklarn tahmin ediyoruz. Yln ikinci yarsnda bir ok yeni fonun devreye girmesi beklenmektedir.
Hisse senedi fiyatlarndaki baaaya gidi ve
internet irketleri ile dot.corn irketlerinin hisse
senetlerindeki imenin patlamas gibi global gelimeler, doal olarak faizsiz fonlar da etkiledi.
Ancak, hisse senetleri portfynn belli snrlar
iinde oluturulmas ve etik kurallara uygun hareket edilmesi gibi sebeplerden dolay bu fonlar,
uluslararas piyasa trendlerinin artc hareketlerinden belli lde uzak kalabilmilerdir.
Hisse senetlerine yatrm konusu faizsiz finans sektrnn hla en ihmal edilen konusudur. Faaliyette olan bu tr fonlar, varlkl bireylere ya da kurumsal yatrmclara yneliktir.
Fonlarn kurucu ve yneticileri, piyasadaki daha kk yatrmclara da hitap edecek rnler
gelitirebilirlerse hisse senedi, leasing, ticari emtia ve gayrmenkule dayal yatrm fonlarndaki
byk potansiyeli deerlendirebilirler.
Yeni rn Gelitirme
Faizsiz finans sektr, Bahreynde faaliyet
gsteren First Islamic Investment Bankn CEOsu
Atf Abdlmalikin szleriyle ifade edersek, hla
murabaha sendromundan kendisini kurtarabilmi deil. Bu da, ksa vadeli ticari emtia finansmannda younlamak anlamna gelmektedir.
Sektrn, btn risk-getiri profillerini kapsayacak her trl rn ve hizmeti sunmak zorunda
olduu aktr. Orta vadeli istisna (forward kont-
97
98
(1) This paper was presented on 31 May 2000 in stanbul, Turkey, in the Symposium The past, present & future of interest-free banking
in Turkey for the 15th anniversary of Albaraka Turkish Finance House.
(2) Prof.Dr., President, Badr & Forte Banks, Moscow, The Russian Federation
99
100
101
102
ZET
dayanyordu. Bu adan faizsiz finans sektrnn bir sinerji etkisi yapaca kesindir.
Faizsiz bankaclk sistemi, zel sektrn nc rol oynayaca piyasa ekonomisine geite doal bir kprdr.
Faizsiz bankaclk globalleme snav ile kar
karyadr ve bu nedenle kendi global almn yapmak amacyla yeni lkelere, yeni corafyalara ve piyasalara almak zorundadr.
Faizsiz sistem, bir utan, monetarizmin temsil
ettii teki uca salnan Rusya sistemi iin etik
bir kurumsal denge mekanizmas (checks and
balances) grevi yapabilir.
Badr Forte Grubu olarak Rusyaya faizsiz sistemi, lkenin sosyal ve ekonomik kalknmasna katkda bulunmak ve Malezya benzeri
gelimekte olan teki lkelerin deneyimlerinden yararlanmak iin getirdik.
imdi de Rusyadaki ynetimin faizsiz bankacla ilikin tasarruflarna, sistemin ve i aleminin yaklamna deinmek istiyorum.
Rusya Merkez Bankas, Badr Forte Bankn
kurulmasna ve faizsiz banka olarak almasna izin verdi.
Rusya Merkez Bankas, Badr Forte Banktan,
hem faizsiz bankaclk ilkelerine, hem de Rusya Bankaclk Kanununun hkmlerine sk
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda sunulan tebliin zetidir.
(2) Prof.Dr., Ynetim Kurulu Bakan, Badr Forte Bank, Moskova
(*) Trkeye eviren: Ahmet ERTRK
103
104
Murat ZAKA(2)
I. INTRODUCTION
Venture Capital (VC) is a financial institution
and a method of investment, which has
become enormously popular in the United
States particularly since the 1970s. One of the
most remarkable characteristics of VC is the
fact that it prefers to finance young
entrepreneurs or start-ups that are usually
rejected by the conventional institutions of
finance. Another salient characteristic is the
preference given to the latest technology.
Very often, the entrepreneurs selected by the
venture capitalists are those who have
invented a new product in the laboratories
and need finance to mass-produce this new
invention. Thus it is this very risky stage
between the invention in laboratory and
mass production that the VC focuses on.
Hence the term, venture capital, is by no
means an exaggeration. In short, a venture
capitalist is in the business of spotting the
latest advances in technology and
transforming them into products that we use
in our daily lives.
But risk is often closely related to profit. There
are, indeed, many examples of VC companies
achieving huge profits with the modest
(1) This paper was presented on 31 May 2000 in stanbul at the Symposium the past, present & future of interest-free banking in
Turkey for the 15th anniversary of Albaraka Turkish Finance House.
(2) Prof.Dr., Economics Department, Boazii University
105
SBA
E
1
Pension
Funds
V.C.
Company
Profit
2
..
..
.
Banks
E
n
20%
80%
1. First Stage:
A typical American VC company draws funds
from various sources. The relative importance
of these institutions as a source of finance
changes through time in response to the rules
and regulations imposed by the state. Let us
now view these sources.
a. Small Business Administration (SBA) funds:
106
107
31.07
29.00
$ 30
24.10
$ 25
($ Billions)
34.76
34.40
$ 35
19.60
$ 20
16.30
$ 15
12.10
$ 10
$5
7.60
4.50
5.80
$0
1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993
108
$ 8.71 25%
$ 16.36 47%
$ 5.10 15%
$ 1.29 4%
$ 2.43 7%
$ 0.80 2%
109
187
160
146
Number of Firms
129
120
80
57
46
36
40
36
0
Capital Under
Management (Millions)
Under
$10
$10-$24
$25-$49
$50-$74
$75-$99
$100$199
Over
$200
$0.84
2.4%
$2.29
6.6%
$4.93
14.2%
$3.33
9.6$
$3.00
8.6%
$6.21
17.9%
$14.17
40.8%
110
200
175
165
157
150
122
125
111
100
88
75
69
65
57
50
42
39
25
0
1989
IPOs
1990
1991
1992
1993
Private Acquisitions
111
Industry
Other Electronics-Related
Medical/Health-Related
Computer Software & Services
Consumer-Related
Telephone & data Communications
Biotechnology
Other
Computer Hardware
Industrial Machines & Equipment
Energy-Related
Commercial Communications
Industrial Automation
Total
1993
#
1993
%*
1992
#
1992
%*
5-Year
Total #
5-Year
Total %*
26
25
25
20
20
14
13
10
6
4
1
1
____
165
15.8%
15.2%
15.2%
12.1%
12.1%
8.5%
7.9%
6.1%
3.6%
2.4%
0.6%
0.6%
_______
100.0%
8
38
16
19
18
24
11
8
6
0
2
1
____
151
5.3%
25.2%
10.6%
12.6%
11.9%
15.9%
7.3%
5.3%
4.0%
0.0%
1.3%
0.7%
_______
100.0%
62
116
78
70
62
75
35
34
23
14
4
5
____
578
10.7%
20.0%
13.5%
12.1%
10.7%
12.9%
6.0%
5.8%
3.9%
2.4%
1.0%
1.0%
_______
100.0%
112
Issuer
Total Amt.
Offered
($ millions)
Offering
Price
at IPO
Price at
12/31/93
Price Change
From IPO
to 12/31/93
19.5
26.3
10.0
23.0
33.0
21.3
37.4
35.2
7.4
43.3
$13.0
10.5
5.0
10.0
11.0
8.5
17.0
16.0
5.5
20.0
$39.0
30.9
13.5
26.8
26.5
19.9
39.8
36.8
12.6
44.5
200.0%
194.0%
170.0%
167.5%
140.9%
133.8%
133.8%
129.7%
129.5%
122.5%
Microchip Technology
Peoples Choice TV
Vical
Sanmina
Tricord Systems
ReSound
Summa Four
NetManage
Interlink Electronics
Gymboree
Source: Securities Data Co. / Venture Economics
113
114
FIGURE-8:
Worst Ten Performers - 1993 Venture-Backed IPOs
Issuer
Total Amt.
Offered
($ millions)
Offering
Price
at IPO
Price at
12/31/93
Price Change
From IPO
to 12/31/93
$ 30.0
14.0
17.3
22.5
24.7
15.0
3.6
32.5
20.0
60.0
$ 12.0
10.0
11.5
9.0
13.0
12.0
6.0
13.0
8.0
12.5
$ 3.8
3.9
4.5
4.0
5.9
5.9
3.1
6.9
4.3
6.8
-68.8%
-61.3%
-60.9%
-55.6%
-54.8%
-51.0%
-47.9%
-47.1%
-46.9%
-46.0%
BioSurface Technology
Absolute Entertainment
Equinox Systems
CoCensys
Electronic Retailing Systems
A Pea in the Pod
BioSafety Systems
MathSoft
Telor Ophthalmic Pharmaceuticals
Santa Cruz Operation
Source: Securities Data Co. / Venture Economics
115
116
2. Germany
As far as VC sector is concerned, Germany is
considered to be a latecomer. Indeed, the first
German VC company was established only in
1983. Well-informed German leaders have
likened this situation to the Achilles heel for
the German economy and urged for a rapid
introduction of the VC sector into the country.
Indeed, an infant VC sector is considered to be
the primary culprit for the slow pace of
technological innovation taking place in the
German economy. Lack of a viable domestic
VC sector has prompted many German
entrepreneurs to seek finance in the American
VC sector. Volker Dolch, a German scientist
and entrepreneur has summarized the situation
in his country succinctly:
German financial institutions have always been
surprised by the fact that American venture
capitalists have assessed my company not
according to its balance sheet but according to
its profit potential.
117
118
119
120
121
NOTES
122
ZET
Murat ZAKA(2)
A. GR
Risk sermayesi veya batdaki adyla Venture
Capital ok nemli bir yatrm yntemi ve bir finansal kurumdur.
Risk sermayesi 1950li yllarda ABDde domu, 70li yllardan itibaren de hzl bir gelime
seyri gstermi, zellikle son be yldr Amerikan ekonomisinde gzlenen inanlmaz performansn en byk etkeni durumuna ykselmitir. Gnmzde bu kurumu herkes bir Amerikan kurumu olarak gryor ve orada doduunu dnyor ama bu yanltr. Risk sermayesi
ortaklnn doum yeri ortaa slam dnyasdr. slm dnyas bu kurumu yzyllardr mudaraba ismiyle tanyor. Onuncu yzylda mudaraba, commenda adyla Avrupaya girmi, 500
yldr da Avrupa ticaretine hakim olmutur. Grld gibi hi de yeni bir kurum deil, aksine
ok eski bir kurumdur risk sermayesi.
Avrupaya girdikten sonra, 10. yzylda Avrupada Ticaret Devrimi adyla bilinen ve Avrupay Avrupa yapan son derece nemli bir iktisadi olayn arkasnda da, slam dnyasndan alnan bu commenda ortaklnn rol vardr.
Amerikan risk sermayesi sektrne slami mudaraba olarak bakabiliriz. Ancak risk sermayesinin nasl olup da 20. yzyln 2. yarsnda Ame-
(1) Bu makale, Albaraka Trk zel Finans Kurumu A.. tarafndan 31 Mays 2000 tarihinde, kuruluunun 15. yl mnasebetiyle stanbulda dzenledii Trkiyede zel Finans Kurumlarnn Dn, Bugn ve Yarn adl sempozyumda yapt konumann banttan
zmdr.
(2) Prof.Dr., Ekonomi Blm, Boazii niversitesi
123
SBA/TDA
E
1
Emekli
Sandklar 1
Risk
Sermayesi
irketi
Kr
2
..
..
.
Bankalar
E
n
%20
%80
Riskler byk, ama ayn oranda, krlar da byk olabiliyor: Risk sermayesinin bir dier zellii de tam bir ortaklk sistemi olmasdr. Bu ortakla, sermayedar paras, giriimci ise emei
ile katlyor. Zarar durumunda sermayedar yatrd parasn kaybediyor, giriimci de emeini.
Tablo-1 bize risk sermayesinin iki aamal
bir ortaklk tr olduunu gsteriyor. Birinci
aama da risk sermayesi irketi kendisine para
yatranlarn parasn ileten bir giriimci rolndedir. Sol tarafta TDA (SBA), emekli sandklar
ve bankalar vardr. Esas oralardan fonlar geliyor,
risk sermayesi yatrm ortaklna. Bylelikle bu
kaynaktan ald paralar ileten bir giriimci
rolndedir risk sermayesi irketi. kinci aamada ise, bu ald fonlar giriimcilere (yani E1,
E2, Ene) plase eden bir sermayedar rolndedir.
Yani iki farkl rol var: Hem giriimci oluyor
risk sermaye irketi hem de sermayedar. Amerikan risk sermayesi irketi elindeki fonlar eitli kaynaklardan toplamaktadr.
124
2. Emekli Sandklar
4. Vakflar
Emekli Sandklarnn 1974deki Erisa yasas ile bu sektre yatrm yapmalarna izin verilmitir. u anda Amerikan risk sermayesi sektrne akan sermayenin, iki sene ncesine kadar
yarsn bu emekli sandklar salamaktayd. Ve
bunu da ellerindeki fonlarn sadece %5ini risk
sermayesi sektrne yatrarak gerekletirmekteydiler.
Avrupa ise u anda emekli sandklarna fonlarnn %2sini risk sermayesine yatrma izni
veriyor.
3. Bankalar
Sermaye Kazan vergisinin %49dan %20ye
drlmesi zel sektr ve bankalarn risk sermayesi sektrne fon katklarn ok arttrd.
imdi Amerikan bankalar giriimcilere dorudan doruya finans salamak yerine, Risk Sermayesi irketlerine itirak ediyorlar. Katklar bu
ekilde gerekleiyor. rnein Chase Manhattan bankas bir risk sermayesi bran at. Banka
kendisi yapmyor ama, risk sermayesi zerinde
uzmanlaan bir bran ayor ve bu ekilde sektre girebiliyor. Byk bankalarn risk sermayesi sektrne girmesi ile ilgili iki yntem kullanldn gryoruz.
a. Dorudan doruya risk sermaye irketlerinin hisse senetlerini satn almak ve onlara ortak olmak,
b. Kendisine bal bir risk sermayesi bran
amak.
Chase Manhattan Bank ikincisini seti. Kendisine bal bir risk sermayesi bran at. Bu
bran 100den fazla internet irketine ortaklk
yoluyla finansman salad. 1999un son eyreinde banka bu irketlerden 1.3 milyar dolar kr
etti. Bir dier Amerikan bankas Wells Fargonun toplam kr 1999 ylnda 970 milyon dolard. Bunun 720 milyon dolar itiraklerden, bu
krn da ok byk bir ksmn risk sermayesi
yatrmlarndan salad.
Amerikan bankalarnn risk sermayesi irketlerine yapm olduklar yatrmlarn toplam
yatrmlarna oran giderek belirgin bir ekilde
artyor. Artk Amerikan bankalar byk krlar
risk sermayesi irketlerine ve risk sermayesi
sektrne u veya bu yntemle girerek salamaya baladlar.
125
senedini risk sermayesi irketi satn alr ve bylece bir ortaklk ortaya kar. in banda bu
hisse senetlerinin hi bir deeri yoktur. Bunlarn
deerlenebilmesi, giriimcinin projesinin baarsna, gereklemesine baldr. Proje gerekleecek, irket byyecek, hisseleri kymetlenecek,
irket de elindeki hisse senetlerini byk krlarla satarak kr edecek. Risk sermayesi irketinin
ana ilkesi budur.
a. Her iki taraf da baar istiyor. Giriimci
baarl olursa, sermayedar da baarl olacak, her iki taraf da kazanacak.
b. Eer giriimcinin hisselerini halka arz etmiyorsanz, bu baarya ulatrdnz giriimciyi dorudan doruya byk irketlere satmak.
Bu son yntem daha garantili, daha salam
ve krl bir itir.
Risk sermayedarlar genelde 3 sektr finanse ediyorlar. Bunlar;
Biyomedikal
Telekominikasyon
Internet
Risk sermayesi irketlerinin krllna baktmzda, 1993 ylnda, bir ylda %122den
%200lere vardn grrz. Zararlarn ise bazan %46dan %69lara vard olmaktadr.
Risk Sermaye irketlerinin K/Z Durumu
Amerikan risk sermayesi irketlerinin 1993
ylndaki K/Z durumuna baktmzda;
%14 tam zarar,
%25i ksmi zarar,
%29u %100 ve %200 arasnda kr
%20si %200 ile %500 arasnda kr
%30u %500 ile %1000 arasnda kr
etmiler. Yani risk sermayesi sektrnn yaklak %40 zarar, %60 ise kr etmiler.
Bir rnek verecek olursak; Amerikan Kleiner & Perkins adl risk sermayesi irketi, 19731980 yllar arasnda 17 giriimciye toplam 7
milyon dolar yatryor. 1984 ylnda bu rakam
218 milyon dolara ulayor.
Risk sermayesi sektr yine ayn dnemde
30.000.000 insana da yeni i salyor ki bu risk
sermayesi sektrnn yeni istihdam salamadaki baarsnn bir rneidir. Ekonomist Dergisinin haberine gre son iki ylda Amerikan risk
sermayesi sektrnde muazzam bir deime var.
126
127
SONU
Son sz olarak unu sylemek istiyorum.
Bizler bir zel finans kurumu olan Albaraka
Trkn davetlisi olarak burada bulunuyoruz
tarihi nedenlerden dolay, ahlaki nedenlerden
dolay slm bankalarnn bu konuya eilmelerini neriyorum. Ancak bu eilmenin tarz son
derece nemlidir. Ben bu ilginin iki ekilde olabilecei kanaatindeyim.
a. Ya Albaraka Trk kendisine bal bir risk
sermayesi yatrm ortakl kurabilir ve
onun bana da bu iten anlayan insanlar
getirir ve nn aar.
b. Ya da kendisi bunu yapmaz, ama kurulmakta olan yeni bamsz risk sermayesi
yatrm ortaklklarn inceler ve onlara,
hisse senetlerini satn almak yoluyla katkda bulunabilir.
Sonu olarak, zel Finans Kurumlar risk
sermayesi sektrnn kurulmasnda aktif rol almaldrlar. nk risk sermayesi sisteminin atas olan mudarabay 1400 yldr bilmekteler ve
uygulamaktadrlar.
128
Blm II
MAKALELER
129
130
Tarih, Uygarlk ve
ktisadi Politika Balamnda
zel Finansman Kurumlar
Sabri ORMAN (1)
I. GR
Trkiyenin finansman dnyasna 1983 ylnda giren zel Finans Kurumlar, gerek imdiye
kadarki performanslar, gerek halihazrdaki katma deerleri ve gerekse gelecekte vaat ettikleri
potansiyel bakmndan ilgiye deer kurululardr.
Ancak onlar ilgin klan daha baka ynleri de
vardr. Bu yazda onlarn, ilk bakta pek fark edilmeyen bu ynleri zerinde durmaya alacam.
zel Finans Kurumlar (FK), literatrde
bazen Faizsiz Bankalar, bazen slam Bankalar olarak geen ve uygulamada emekleme halinde bulunan finansal arac kurumlarn terim ve
organizasyon olarak, ya da eski bir deyile isim ve
msemma olarak, Trkiyedeki versiyonlarn
temsil eder. Daha isimlerinden itibaren balayan
bir rkeklik, ekingenlik, tereddt, ihtiyat ve
oturmamlk hali, FKnn sembolik olarak
nitelenebilecek o baka ynlerinin de ilk ipularndan biri olarak deerlendirilebilir.
FKnn iaret ettiimiz ynyle ilgili ilk hipotezimiz udur: Bu kurumlar, bir yandan slam
Medeniyetinin uzun zamandan beri ada medeniyete yapabildii nadir katklardan birini temsil ederken, dier yandan tarihe nasl yaklalaca ve ondan
yapc ve yaratc bir ekilde nasl yararlanlabilecei
konusunda retici bir rnek tekil eder.
kinci hipotezimiz ise yle ifade edilebilir:
Trkiye balamnda bu kurumlar, hem iktisadi siste-
131
rih, gerekse toplumda sreklilik ve deime arasnda hassas bir denge vardr ve adeta tarih ile toplumsal hayat, sreklilik ve deimeden oluan
iki ayak zerinde yol alr. Dzgn ve salkl bir
toplumsal yry iin bu ikisi arasndaki dengenin zenle korunmas gerekir. Dengenin, biri
ya da dieri aleyhine bozulmas, bozulmann derecesine gre toplumsal yry bozabilir, hatta imkansz hale getirebilir.
Dengeyi sreklilik lehine bozmak kat ve ar gelenekilie, tutuculuk ve gericilie; onu deime lehine bozmak ise radikal devrimcilie ve
hatta vandalizme gtrebilir. Bu tr toplumsal
dengesizliklerden ve yol aabilecei toplumsal
topallama ve engellilik hallerinden kanabilmek
ancak yeterli bir tarih ve toplum bilinciyle mmkndr. Bu ise hem gerekleri idrak ve takdir
edebilecek bir entellektel donanma, hem de
onlara saygl davranmay salayabilecek bir
ahlki olgunlua sahip olmay gerektirir.
Genel olarak, tarihlerine kar dengeli ve
salkl bir tavr gelitiremeyen toplumlarn,
alaryla olan ilikilerinde de benzer sorunlar
yaadklar sylenebilir. Bir baka ifade ile, olgun bir tarih bilinci gelitiremeyen toplumlarn
olgun bir a bilincine sahip olmalar da pek
mmkn olamamaktadr. Belki aksi de dorudur: ayla problemi olan toplumlar, ayn zamanda tarihiyle problemi olan toplumlardr.
Bunlara toy ya da toylam toplumlar denebilir.
Bu tr durumlarda adeta bir genel toplumsal
salk problemi sz konusudur ve bir tr sosyal
rehabilitasyona ihtiya var demektir.
Bugn adna slam Dnyas denen ve aralarnda Trkiyenin de yer ald baz ada toplumlarn uzunca bir zamandan beri bu tr
arazlar gsterdii sylenebilir. Tarihi ar derecede yceltmek ya da onu bsbtn dlamak eklindeki toy, dengesiz ve radikal tavrlar, bu toplumlarda sk rastlanan durumlardr.
Dier taraftan, bu toplumlarn kendi alaryla
uygun ve anlaml ilikiler kurma konusunda
da ok baarl olamadklar bilinen bir gerektir. Halbuki tarihi radikal bir tarzda red etmenin gerekeleri arasnda ok kere onun ada
uygarla ulamak iin denmesi gereken bir
bedel olduu kanaat da vardr ki elde edilen
sonular bunun vahim bir yanlg olduunun
delilidir.
O halde burada dzeltilmeye muhta bir durum var demektir. Tehis tedavinin gerekli olan
ama yeterli olmayan bir artdr. Yukarda koyduumuz tehis iin de ayn ey geerlidir. Tarihe ve ada realitelere kar tavr belirleme konusundaki bu beceriksizlii ya da beceri eksikliini gidermenin etkili bir yolu uygun egzersizler
yapmaktr. te bu noktada FKnn konumuzla
balants kurulabilir. yle ki, kanaatimce FK
tarihe ve aa kar salkl ve yapc tavr sergilemenin belki mtevaz, ama son derece doru
ve salkl bir rneini tekil eder.
FK tarihten yaratc bir ekilde yararlanarak ada bir probleme zm bulunabileceini gsterir. Problem, faizin gayr meru olduuna inanlan bir toplumda finansman ihtiyacnn
nasl karlanabilecei; zm ise slam uygarlnn muareke, mudaraba, icare ve murabaha gibi
konulardaki teorik ve pratik mirasndan yararlanlabileceidir. Baarl bir sosyal rehabilitasyon
iin bu salkl damarn gelitirilmesi ve rneklerinin oaltlmas gerekir.
FK ayn zamanda slam uygarlnn, aradan uzunca bir sre getikten sonra ada uygarla yapabildii nadir katklardan biridir. Saylar zaten hayli az olan bu tr katklarn caydrlmas deil, tevik edilmesi gerekir.
132
Tabii byle bir yaklam tarznn ve uygulamann pratik sonucu, toplumun byk ksmnn
iktisadi sistemin ve srelerin dna itilmesidir.
Toplumun byk ksmnn faiz konusundaki hassasiyetini gz ard eden bir finansal sistem, muhataplarn bir ikilemle kar-karya getirir ve her ikisi de alternatif maliyet douran iki
naho eyden birini tercih etmeye zorlar: Dindar
iktisat sjesi, ya faiz konusundaki dini yasa
ciddiye alacak, ama buna karlk finansal sistemin baz imkanlarndan vazgeecek, ya da finansal sistemin sunduu imkanlardan yararlanmaya alacak, ama buna karlk faiz yasan
ineyecektir. Ksacas, dindar kii her halkarda bir alternatif maliyet demek zorundadr.
Ekonomik baarlarnn dini baarszlk cinsinden bir maliyeti, dini hayattaki baarlarnn iktisadi baarszlk cinsinden bir maliyeti olacaktr. Yani dindar insan sfr toplaml bir oyun oynamak zorunda kalmaktadr. Halbuki byle bir
durum normal deildir; o ne eyann tabiat gereidir, ne de kanlmazdr. Normal olan, finansal sistemin, suni alternatif maliyetler dourmayan ve insanlarn hem dinlerinin gereklerini yerine getirebildii, hem de finansal sistemin nimetlerinden yararlanabildii alternatifler gelitirmesi olmalyd.
Dindar insanlarn bu duruma kar reaksiyonlar ve takndklar tavrlarn ampirik aratrmalarla ortaya konmas ok ilgin olacaktr. Ancak o zamana kadar, biraz speklatif de kasa,
dindar iktisat sjelerinin muhtemel davranlarnn aadaki ekilde zetlenebileceini dnyorum.
133
dir. Bu konuda hakl olmak veya olmamak o kadar nemli deildir, nemli olan insanlarn olaylar nasl alglad ve nasl davranddr. Teorik
olarak dindar insanlarn durumu biraz abarttklar ve bunda yetersiz bilgi al-veriinin de etkili olduu sylenebilir, fakat sonu deimez.
lke nfusunun bu kadar byk bir ksmn kendi dna iten bir finansal sistemin, atl
kaynaklar harekete geirerek ekonomik akmn
iine ekmek eklinde zetlenebilecek olan kendi amacna iyi hizmet ettii sylenemez. Daha
dorusu, olabildii kadar ok kiiyi ve kayna
ekonomik oyunun iine ekmesi gereken bir
sistem, eer fon toplama bakmndan neredeyse
klasik mterilerinin tamam demek olan dk
ve orta gelirlileri yapsal ve sistematik olarak
oyunun dna itiyorsa, kendi amacna ters dyor demektir. zellikle eer sz konusu finansal sistem Trkiyede olduu gibi kalknma
abas iinde olan ve bu sebeple sermaye faktrnn nispi ktlnn had safhada olduu bir
lkenin sistemiyse...
Benzer eyler benzer zaaflar tayan dier
politika ve uygulamalar iin de sylenebilir. Mesela tevik sistemi. Faizin haram olduuna inanan kyller uzun zaman dk faizli zirai kredilerle tevik edilmeye allmtr. nsanlar
holanmadklar eylerle tevik etmeye alan
bir tevik sistemi! Trkiyedeki tevik sisteminin bunca kaynak tahsisine ramen istenen sonular vermemi olmasnn bir aklamas ite
bu elikide yatmaktadr. Tevik sisteminin dejenere olmas ve byk lde suiistimallere konu olmasnn da tevik ve kalknma felsefesinin
yukarda iaret edilen temel zaaflaryla ilgilidir.
ktisadi sistem ve iktisadi politikann iaret
edilen noktalarda etkinlik ve rasyonaliteden bazen hayli uzak olduunu, bazen ise onlarla ilgisinin neredeyse koptuunu tespit etmek hem
artc hem de zcdr.
134
ve bu kadar insann mutsuz ve huzursuz edilmesinin makul bir gerekelerini bulmak kolay
olmasa gerektir. Ynetimler toplumu tedirgin
etmek iin deil, aksine tedirginlik sebeplerini
ortadan kaldrmak ve toplumsal hayatn kalitesini arttrmak iin vardrlar.
O halde makul bir gerekesi ve herhangi bir
faydas olmayan ve ok ynl maliyetlere yol
aan bu anormalliin giderilmesi gerekir. Yalnz
uygulamada bunun bu kadar kolay olmad grlmtr. Nitekim faizsiz esasa gre alabilecek kurumlar demek olan zel finans kurumlarnn kurulmasna izin verilmesi iin dahi 1983
ylna kadar beklemek gerekmitir.
te FKnn kuruluuna 1983te izin verilmi olmasn bu anlamda Trkiyede iktisadi politikann normallemesine doru atlm ok snrl, rkek ve mtereddit bir adm olarak tanmlamak mmkndr. Burada normallemeyi basit
ekonomik ve sosyal gereklerin not edilmesi ve
iktisat politikasnn dizaynnda gz nne alnmas anlamnda kullanyorum. Bu anlamyla o
iktisat politikas gelenei iinde realizm, pragmatizm ve rasyonaliteye doru atlm bir adm
olarak grlebilir. Ancak yine de sistematik olmayan arzi bir hareket...
zetle, FK, ideolojik, doktriner veya epistemolojik bir grme bozukluunun rn olan
vahim bir politik iktisat hatasndan ksmi bir dn ifade eder. Ancak yine enteresan bir gelime olarak bu ksmi hata tashihi dahi henz tam
olarak hazmedilebilmi deildir. Aradan geen
onbe yl boyunca FK tartma konusu olmaya
devam etmi ve ilgili tartmalar bazen neredeyse yekdierine zt gerekelerle FKnn meruiyetinin sorgulanmasna kadar varabilmitir. Bu
tartmaya onun genel bir tahlil ve deerlendirmesiyle katlmak faydadan hali olmasa gerektir.
135
nal olduu kanaatindeyiz. Bu sebeple analiz birimi olarak yukardaki itiraz tavrn benimseyenleri semi bulunuyoruz. Bu itirazn ise ciddiye alnacak taraflar olmakla beraber, daha
salkl bir deerlendirme iin murabaha ilemine daha yakndan bakmak gerekir.
Murabaha, faizsiz finansman enstrmanlar
dairesinin marjnda, yani en d halkasnda yer
almakta olup, hemen tesinde faizli finansman
enstrmanlar dairesi vardr ve her snr blgesi
gibi tartmaya ak bir zellik tar. Eer finansal ilemler faizliden faizsize doru uzanan bir
yelpaze eklinde dnlrse, murabaha ikisi
arasndaki gei blgesini oluturur ve bundan
dolay, sonunu oluturduu dnya ile ban
oluturduu dnyann ortak zelliklerini tar.
Hatta eer faizli ve faizsiz finansman aralarn
iki ayr kme eklinde dnrsek, murabahann iki kmenin kesiim kmesi olduu dahi sylenebilir. Dolaysyla, olaya nereden bakldna
bal olarak, murabahann her iki alana aidiyeti
de ileri srlebilir. Faizsiz ilemler dnyasndan
bakldnda onun bir devam olarak ve faiz olmad eklinde grlebilecei gibi, faizli ilemler dnyasndan bakld zaman pekl onun
da bir devam olarak ve faiz gibi grlebilir.
Byle olunca murabahada faize benzeyen taraflar
olduunu sylemenin yanl bir taraf yoktur.
Yanl olan, faizli ilemlerden ayrlan baz taraflar da olduunu gzden karmaktr.
Murabaha, basite, finansman talebinde bulunan tarafn ihtiya duyduu mal, malzeme ve
hizmetin finansr tarafndan pein satn alnarak, birinci tarafa vadeli olarak ve daha yksek
bir fiyata satlmas ilemi olduundan faize benzeyen taraflarnn yansra benzemeyen taraflar
da vardr. Benzeyen taraf, vade fark ad altnda
bir fazlann alnmas ve cari artlar altnda bu
farkn orannn hesabnda fiilen piyasa faiz orannn referans alnmasdr. Farkl taraf ise dorudan nakdi bir kredi ileminin olmamas ve akdin reel bir iktisadi deer transferini ieriyor olmasdr. Baka trl ifade edilirse, saf bir nakdi
kredi ilemi sz konusu deildir, nk para
bor verilmemektedir. Dier taraftan bir mal,
hizmet ya da malzeme, yani reel bir iktisadi deer
dn verilmektedir ama bu cari piyasa fiyatlaryla alnp, daha yksek bir fiyata, yani vade fark adyla anlan bir fazlalk karlnda yapl-
maktadr. Daha deiik bir ifadeyle, bir fazla geri demeyi ieren bir dn ilemi olmas itibariyle faizli bir dn ilemine, ama reel bir iktisadi deerin nakdi bir bedel karlnda el deitirmesini iermesi itibariyle de alm-satm ilemine benzemektedir, murabaha.
FK, gnmzde genel olarak mudaraba
usulne gre fon toplayp, murabaha esasna gre fon kullandrd iin, zellikle ikinci ilem
nedeniyle yukardaki tarzda itirazlara muhatap
olmaktadr. Grld gibi nereden ve nasl bakldna bal olarak murabahann deiik fotograflarn elde etmek mmkndr ve bu, ilemin yapsndan kaynaklanan bir durumdur. O
halde tartmann taraflarnn bu hususu gz
nnde bulundurmas gerekmektedir. Byle yaplmas ilgili tartmann daha verimli ve daha
faydal bir ekilde yaplmasna yardmc olacaktr. Yine de bir hususu belirtmek gerekiyor ki,
bu mphem tabiatna ramen, slam hukukular bir vade farkn ieren vadeli sat ilemlerine cevaz vermilerdir. Ayrca, FKnn ilem
yelpazesi, elverili artlar altnda murabaha dndaki mudaraba ve muareke gibi ihtilafsz ilemlere doru genileyebilir. lemlerin halihazrda murabaha zerinde younlamas yapsal
deil, konjunktrel bir durumdur ve FKyla ilgili deerlendirmeyi de buna gre yapmak gerekmektedir.
FK bir rekabet ortam iinde faaliyet gstermektedir. Fon datmnn daha ok murabaha esasna gre yaplmasnn daha kolay ve daha
garantili kazan elde etmek gibi sbjektif gerekelerle alakas olduu gibi, rekabet ortamnn
objektif artlaryla da ilgisi vardr.
136
gili herkesin ayr-ayr kendi verecei bir karardr, fakat alnacak kararn nitelii yukardaki
gerei deitirmez. Byle durumlarda maharet
gerekleri gz ard etmek veya onlarla ztlamak
deil, onlar herkesin hayrna olacak ekilde
managemente tabi tutmaktr. Onun dndaki
tavrlar, kt ve beceriksiz sanatkrn kabahati,
kulland aletlere ykleme abasndan baka
bir ey deildir.
Grld gibi bu tr tartmalarn entellektel ve ahlki dzeyi pek yksek deildir.
Dorusu onlardan sz etmek dahi son derece
can skc bir i halini almaktadr. Ancak yle de
olsalar gereklerimizin bir paras olduklar iin
sz etmeden geilemiyor. Buradaki amacmz da
zaten bu tr dar kafal ve dar gnll yorumlar
ve tutumlar iin hayli yksek bedellerin dendii ve halen de denmekte olduu bir toplumda
ortamn dzelmesine ve kalite kazanmasna katkda bulunmaktr.
V. SONU
Bu yazda son derece retici bir rnek olan
zel Finans Kurumlar vakasn mercek altna
almaya altk. Onlar hem kendi balarna
nemlidirler, hem de dolayl olarak nemlidirler.
FK imdiye kadar ki performanslaryla 23 milyar Amerikan Dolar deerindeki finansal
fonu ekonomiye kazandrabilmilerdir. Bu ok
yksek bir rakam gibi grnmeyebilir. Ancak
bunlarn aksi halde byk ihtimalle ekonomik
akmn dnda kalacak olan fonlar olduu ve
Trkiye gibi sermaye faktr skntsnn had
safhada olduu bir lkede ekonomiye kazandrldklar dnldnde yaptklar katk daha
iyi deerlendirilebilir. Ayrca, temsil ettikleri
potansiyelin ok daha yksek olduu ve gerekli gven ve alma ortam saland, yine gerekli kurum-ii tedbirler alnabildii taktirde
ok daha yksek bir performansa ulaabilecekleri sylenebilir.
Yalnz onlarn bizce daha nemsenmesi gereken taraflar, buraya kadar gstermeye altmz gibi, Trkiyedeki baz ok daha temel
problemlerin zmnde bir rnek olay rol
oynayabilecek olmalardr. Denebilir ki Trkiyenin boumakta olduu ve ok kere toplumsal enerjisini bo yere tkettii bir ok iktisadi,
sosyal, siyasi ve kltrel, i ve d probleminin
137
temelinde tarihe ve aa kar uygun bir pozisyon almadaki baarszldr. lkenin normatif
strktr maalesef i ve d reel strktr dn
olduu gibi bugn de not edememenin ve yanstamamann zaafn tamaktadr. Burada adeta
normatif ile reelin yabanclamas, daha dorusu temas eksiklii, belki temasszl sz konusudur. Yaplacak ve kanaatimce spontane olarak
zaten olmakta olan ey bu temas problemini
zmektir. Bu da olgun bir tarih ve a ya da
toplum bilincinin gelimesiyle mmkndr. Bunun nasl yaplabileceinin gzel rneklerinden
birini FK salamaktadr.
Daha nceki paragraflarda grdmz gibi
FK, tarihe kar taknlacak olgun tavrn gzel
bir rneini tekil eder. Tarihten yararlanarak ada bir probleme nasl zm getirilebileceinin
retici bir rneidir, onlar. FK ayn zamanda slam uygarl ile olan ilikileri salkl bir zemine
oturtmann da iyi bir rneidir. Onlar ayrca, bu
uygarln uzun zamandan beri medeni gelimeye
yapabildii nadir katklardan birini tekil eder.
Nihayet, FK iktisat politikas geleneimizde normallemenin bir gstergesidir. Daha nce
Trkiyenin iktisat politikas geleneinin, -ilham kayna olan modernleme projesinin yapsal zaaflarnn bir yansmas olarak- toplumsal
gerekleri not etmek, onlara uygun dzenlemeler yapabilmek anlamnda normal telakki edilebilecek bir iktisadi politika gelenei olamadn
sylemitik. Realist, pragmatik ve rasyonel olmayan bir politikaya normal denemez. te FK
vakasyla bu politik gelenekte realizm, pragmatizm ve rasyonalite anlamnda bir normalleme
tecrbesi yaanmtr. FK bu bakmdan da
nemlidir. Ancak ne yazk ki aradan yirmi yla
yakn bir zaman gemi olmasna ramen henz
bu gelimenin yapsal ve sistematik bir gelime
olduunu syleyebilecek durumda deiliz.
Lehinde sylenebilecek bunca eye ramen
FK iin talep edilecek ey herhangi bir imtiyaz
deil serbest rekabet yapabilme ansdr. Brakalm bu kurumlar adil artlar altnda hayat mcadelesi versinler. Ne desteklensinler, ne de ksteklensinler. Kendi ayaklar stnde kalabilirlerse ne l! Aksi halde ise deneysel olarak onlarn fizibilitesini test etmi oluruz.
138
Tarihsel ve Toplumsal
Bir Perspektiften Trkiyede
Faizsiz Finans Tecrbesi
Ahmet ERTRK(1)
139
trma anlamnda daha zor bir ie soyunmann bilim adamlar ve aratrmaclar tarafndan yeterince nemsenmedii anlalmaktadr.
Bizim arlkla zerinde duracamz konuyu, meselenin tam da bu yn, yani finansal
meruiyet araynn genel olarak toplumdaki
alglama ve yansmalar ve bu alglama tarzlar
ile tezahr biimlerini oluturan ya da etkileyen
zihinsel ve olgusal artlar tekil etmektedir. Bu
tematik tercihin altnda, elbette, faizsiz finansman meselesinin toplumsal yansmalar neden
bu kadar nemlidir sorusuna verilen cevap yatmaktadr. Bize gre, faizsiz finansman meselesi,
gerek bir niyet ve aray, gerekse uygulamaya
yn verirken tutulan yol-yordam olarak sadece
finansal (teknik) hatta daha genel erevede
ekonomik (politik) bir alanla snrl olmayp ayn zamanda hem konunun failleri (bu arayn
aktrleri) hem de meseleye dorudan veya dolayl ilgi duyan taraflar asndan zihinsel, kltrel ve tabii ki toplumsal ve moral etkilenmeleri de iinde tayan daha komple bir meseledir.
Konunun Trkiye zelindeki alglanma biimleri ile ilgili genel baz gzlemler de, bu grmz hakl karacak mahiyettedir. ncelikle ok geni bir toplum kesiminin, yani sadece bir finansal kurumun geleneksel taraflar
olan tasarruf sahipleri ile tccar ve sanayici mteebbislerin deil, ayn zamanda kurumsal finansman olgusu ile dorudan bir ilgisi bulunmayan daha geni bir toplumsal yelpazenin faizsiz finansman meselesi ile hem soyut bir kavram
olarak hem de somut bir uygulama olarak yakndan ilgilendii bilinmektedir. Daha da nemlisi, ilgi tarzlarnn gsterdii eitlilik ve kapsayclktr. Bu geni toplum kesimi, konu ile sadece finansal modeller ve teknikler baznda ilgilenmekle yetinmeyip hukuk, din, politika, ahlk
gibi ok kapsaml bir tematik erevede konuyu
tartmakta ve ona gre ayn kapsayclk iinde
tavr belirlemektedirler.
Yukardaki bu tesbit ve gzlemler, bizi, baka
bir yazmzda, faizsiz finansman meselesinin toplumsal alglanma biimleri zerinde baz ksa
vurgular yapmaya sevketmiti.2 Burada ise, hem
szkonusu alglanma farkllklarn ya da benzerliklerini3 etkileyen, hem de meselenin etik deerlendirme erevesini oluturan zihinsel ve tarihsel zeminler zerinde durmay yararl gryoruz.
140
141
kasnn roln vurgulamadan geemezler. Avrupada bir tek kii yoktur ki, ne kadar nemsiz
olursa olsun, ticareti buralara kadar yaylsn da
ou zaman bilmeksizin, dorudan doruya veya vastal ekilde onunla (Amsterdam Bankasyla-AE) ilgisi olmasn.6 Bugn btn ekonomiye damgasn vurmu bulunan mali kapitalizmin ilk tohumlarnn o dnemde atld ve bu
srete bankalarn en byk rol oynad bilinmektedir. W.Sombartn Juifs et la vie conomique adl eserinde dedii gibi, ekonomik hayatn ticariletirilmesine kapitalizmin zaferi ve
yaygnlamas ve kapitalist zihniyetin teekkl iin vazgeilmez bir art olan- kredinin gayrahsiletirilmesine en fazla Hollanda yardm
etmitir.7
Madalyonun teki yzn daha fazla derinletirmeden tekrar asl zerinde durduumuz
konuya, Prof.Dr. Murat izakann vurgulad
hususa dnersek, slam iktisat tarihinde faizli
kurumlara alternatif olarak ileri srlen mudaraba ortaklnn ekonomide bu ekilde yaygn
ve kitlesel bir rol oynamadn syleyebiliriz.
Bu fonksiyon kstlln douran dier ekonomik ve toplumsal artlarn etkisini bir an iin
gzard edersek bir model olarak mudarabann
bizatihi kendisine izafe edilebilecek en nemli
sebep, yukarda birka defa vurgulanm bulunan gayrahsilik zelliinin baskn hale gelmemi olmasdr. Baka bir deyile, Bat ekonomisinde tasarruflarn kullandrlmas safhasndaki
kiisel ilikinin bankaclk sistemi sayesinde koparlm olmasna ya da kurumsal dzeyde farkl
bir ekilde yeniden ina edilmi olmasna mukabil slam toplumlarnda bu ilikinin mudaraba
modelinde hla devam ediyor olmas, yaygn ve
kitlesel bir finansal araclk hizmetinin gelimesine engel tekil etmitir.
Bat ekonomilerinde tasarruf sahipleri (fon
fazlas veren kesimler) ile tccar ve sanayici mteebbisler (fon a bulunan kesimler) arasndaki fon al-veriinin dorudan ve ahsi deil
de, dolayl ve gayrahsi bir ekilde cereyan ediyor olmas yaygn bir fon aktarm piyasasnn
gelimesini hzlandrm, slam lkelerinde ise
bu ekilde ileyen bir mekanizmann bulunmay tasarruf sahiplii ile ticari mteebbisliin
ayn kii(ler)de birlemesine yol amtr. Yahut
karlkl bir etkileimle, bu kiisellik bir fon ak-
142
daraba kkenli ortaklk modellerinin belli bir esneklik kazandrlarak Batdaki finansman basksna cevap verebilir hale getirildikleridir. Bu ortaklklarn kredi fonksiyonunu yaygn bir ekilde yerine getirmi olmalar byle bir esnekliin
sonucudur. Nitekim benzer bir serbest yoruma
dayal uygulamay Osmanlda da grmek mmkndr. Osmanl iktisat tarihi, finansman ihtiyacnn faiz olarak nitelendirilemeyecek bir getiri
mukabilinde karlanabilmesinin meru (saylan)
formlleri ile doludur. Yine Osmanl toplumuna
zg kurumlar olan ve gerek birer kredi kuruluu olarak faaliyet gsteren nl Para Vakflar
da benzer bir ihtiyaca cevap verebilme araynn
rn olarak ortaya kmlardr.11
Gemite esnek yorumlara kap aan ekonomik gelime basksnn bugn daha da iddetlendiini sylemeden geemeyiz. Ekonominin
hem nicel hem de nitel olarak byk bir deiim
yaad ve finans sektrnn byklk ve etki
gc olarak reel sektrlerin nne getii gnmzde mudarabann ticari ortaklk yorumuna
dayal bir faizsiz finans modelinin alternatif bir
evrensel finansman modeli olarak kendini kabul
ettirebilmesi daha da zorlamtr.
sel ve bilgisel potansiyeli anlamaya alma abasnn yeterli ve verimli olduunu syleyemeyiz. Gnmzde faizsiz finansman uygulamalarn ynlendiren ana ilke, faiz yerine ticaret ilkesi ve bu ilkenin dar (gnn ekonomik artlaryla kaytl) yorumlardr. Mudaraba ortakl
modeli de yine benzer bir anlayla yorumlanmakta ve bire-bir ahs ilikiye dayal ortakln faizli sistemin yaygn uygulanabilir tek alternatifi olduu ileri srlmektedir. Bu yorumlara
yn veren asl varsaym, ticaretin tabiatnda
mevcut olan kra ve zarara katlmay kabul etme, bylece faizin risksiz getiri zelliinden
uzak durma dncesidir.
Faizsiz finans sisteminin Trkiye uygulamas da bu yorumlar nda ekillenmi, ancak
yukarda deindiimiz gibi, artlarn dayatmas
neticesinde mudaraba ortakl yerine, arlkl
olarak, finansman fonksiyonunun baskn olduu murabaha benzeri yntemlere ynelinmitir.
Trkiye uygulamasnda grlen bu yneli, toplumsal ve iktisadi artlarn zihinsel emalar zorlamas olarak yorumlanabilir. Gerekten de Trkiye iin ileri srlen ema, ortaklk yaplmaya
ehil onbinlerce, yzbinlerce mteebbisin var
olduu; krn ve zararn tesbitine esas olacak
kayt sisteminin eksiksiz, gerek ve effaf olduu; krlln en isabetli ekilde projeksiyonuna
imkn verecek makro ekonomik istikrarn mevcut olduu; piyasalardaki kr marjlarnn finansman maliyetleri (yahut, dardan katlan
ortan kr beklentisi) ve mteebbislerin kr
beklentileri toplamnn zerinde olduu; tccar
ve sanayici mteebbislerin krlarnn ve iteki
insiyatiflerinin bir ksmndan fedakrlk yapmaya hazr olduklar; finans kurumlarnn rgtlenmelerinin yzlerce i kolundaki tek tek onbinlerce, yzbinlerce ortaklk projesinin monitrln yapabilecek nicelik ve nitelikte olduu ve en nemlisi de, ticari ortaklar arasnda bulunmas art olan itimad, ehliyet ve emanete riayet ahlknn yeterli olduu varsaymna dayanmaktadr.
Ancak, yukarda bir varsaym olarak zikredilen objektif ve sbjektif artlarn, Trkiye (gibi
lkeler)de mudaraba ortaklnn kitlesel ve yaygn bir finansman modeli olarak uygulanmasn
salayacak yeterlik ve olgunlukta olmad, piyasada yer alan ve konuyu yakndan izleyen
143
herkes tarafndan bilinmektedir. Bu tesbit, elbette bir finansman modeli olarak mudaraba ortaklnn Trkiyede ve benzeri artlarda ilerliinin hi olmad anlamna gelmemektedir. Tersine, mudarabann ancak finans piyasasndaki
muhtelif modellerden herhangi biri olarak, zel bir
rgtlenmeyi, zel bir seme ve izleme sistemini, zel bir fonlama yapsn gerektiren bir
zel(likli) model olarak ilerlik tayabilecei
anlamna gelmektedir (venture capital rnei).
Trkiye rneinde, faizsiz finans sektrnn fiili ya da potansiyel fon hacminin byklk, vade ve seyyaliyet asndan gsterdii zelliklerin, mudaraba ortakl modelinin yegane
yahut ncelikli finansman modeli olarak kullanlmasn mmkn klmadn syleyebiliriz.
Ksa vadeli, ar seyyal ve nisbeten byk bir
fon hacmini, ekonominin iinde bulunduu istikrarsz artlar ve mteebbislerin mal yaplarnn ar bozulmasn da dikkate aldmzda
mudaraba yoluyla kullanabilmek, gereki bir
zm yolu olarak grnmemektedir. Faizsiz finans sisteminin Trkiye rnei, emalardaki
ngrlerin tersine, bu zel artlara kendisini
adapte etmenin bir gerei olarak, mudaraba ortakl modelini istisnaen ve nadiren uygulam;
arlkl ve ncelikli olarak modern ve teknik
anlamda finansman zellii baskn olan murabaha yntemini tercih etmitir. Kald ki bu uygulama, tek tarafl bir tercih dorultusunda, yani sadece faizsiz finans kurumlarnn kendi tercihleri dorultusunda ekillenmi de deildir. Ellerinde gerekten ortak olunabilecek projeleri bulunan ehil ve itimada ayan mteebbisler de,
mevcut finans piyasasnn fonlama imkn ve maliyetlerinin de etkisiyle, finans kurumlar ile ortak
olmak yerine onlardan finansman salamay tercih etmektedirler. Bu durumda geriye, zaten finans piyasasnn mevcut artlarnda fon bulabilecek kredibiliteye haiz olmayan mteebbisler
ya da gerekten venture nitelii baskn olan proje sahipleri (uzun vadeli finansman gerektiren
ve riski yksek projeler) kalmaktadr ki onlarn
mevcudiyeti de, mudaraba ortaklna genel ve
yaygn bir finansman modeli olarak uygulanabilirlik vasf kazandrmaya yetmemektedir.
Trkiyedeki faizsiz finans uygulamasna ynelik eletirilerin en geerli ve yaygn olan, yani mudaraba yerine murabahaya arlk verildi-
144
lkl bir etkileim szkonusudur. En azndan Bat toplumunda geerlilik ihtimali gl grnen
bu varsaymn slam toplumlarndaki geerliliinin tartlmas ok ciddi sosyolojik ve tarihsel
aratrmalarn konusu olduu iin burada zerinde fazla durmuyor ve Trkiye balamnda
konumuzla ilikisi olabilecek baz gzlemlerimizi aktarmakla yetinmek istiyoruz.
Trkiyede faizsiz finans uygulamasnn balang yllarnda, yukarda deindiimiz dinsel
hassasiyetlerin faize dayal bir ekonomide faizsiz alma iddiasn bile caiz grmedii bir noktadan gnmzde, elde edilen getirinin alternatif enstrmanlarn salad getiriden neden daha dk olduunu sorgulayan ve muhtelif kurumlar ya da enstrmanlar arasnda kolaylkla
hareket edebilen bir hesaplk seviyesine gelinmi bulunmas ile nceki alntda tesbit edilen
calvinizm tercihi arasnda bir paralellik kurulabilir kanaatindeyiz.
Zihniyetteki bu deiim, Peter L. Bergerin
subjective secularization olarak adlandrd, inancn bireysel zihinlerdeki balaycln ve belirleyiciliini kaybetmesi srecinin bir sonucu olarak grlebilir. Berger, seklerlemenin kklerinin kapitalizmin ve sanayileme srecinin ekillendirdii ekonomi alannda yattn ve seklerlemenin bu alanda balayp hayatn teki alanlarna
intikal ettiini syler.14
Trkiye ekonomisinin son yirmi ylda yaad byk deiimin (yksek enflasyon, liberal
finansal dzenlemeler, finans piyasalarndaki
iddetli rekabet ve ekonominin srekli bir kaynak ihtiyac iinde bulunmas) tasarruf sahiplerinin tercih ve motivasyonlarnda meydana getirdii kkl deiiklikten faizden kanan tasarrufu kesimin uzak kalm olabilecei varsaymnn gereki olmad dncesindeyiz. Faizsiz finans kurumlarnn faaliyete balamasnn
ve aralarndaki rekabetin artmasnn da, bir getiri bilincinin uyanmasna katkda bulunarak bu
deiimi hzlandrd kabul edilmelidir.
Balangta getirinin meruiyetinin tartld
bir noktadan daha sonra getirinin miktarnn veya
orannn tartld bir noktaya gelinmi olmas,
szkonusu deiimin hzn ve etkisini gsteren
bir iaret olabilir. Getirinin meruiyetini hla tartan kesimlerin var olduu da inkr edilemez.
Ancak bu kesimlerin bir ksm, faizsiz finans ku-
145
IV. SONU
Trkiyedeki faizsiz finans tecrbesi, ilgili hi
bir evre tarafndan sadece bir iktisadi hadise olarak grlmemitir. Bu sebeple de, herhangi bir iktisadi hadisenin deerlendirilme kriterlerinden
farkl kriterlere tabi tutulmutur. Hem taraftarlar, hem de kartlar benzer bak alar ile hadiseye yaklamlardr. Hatta faizsiz finans messeselerinin ad konulurken zel Finans Kurumlar
adnn benimsenmesi de, allm olandan farkl,
yani zel olmalarnn bir yansmasdr.
Bu kurulular iktisadi ereveden kararak
siyasi bir zemine oturtma ve onlarla baz siyasi
hedefler arasnda zdelik kurma abalarn bura-
146
ca aktr. Faizsiz finansman tecrbesinin benimsedii format ile hedef kitlenin zihinsel ve
ahlk tercihlerindeki deiim arasnda karlkl bir etkileim olup olmadn irdeleyecek almalarn daha yararl neticeler retecei kukusuzdur.
O halde mesele, ne politik maniplasyon abalarnn stesinden gelebilecei kadar kolay, ne
de indirgemeci abalarn gstermeye alt/alt kadar basittir.
DPNOTLAR
1. Gelenek, burada Peygamberden rivayet edilen Hadisler ve
fkh alimlerinin esas olarak bu Hadislerden hareketle
rettikleri yorum ve grleri kapsayan genel bir anlamda
kullanlmtr.
2. Faizsiz Finans Kurulular ve Toplumsal Alglanma Biimleri zerine, Ahmet Ertrk, Yeni Trkiye Dergisi, Mays-Haziran 1999, say 27 (Trk Ekonomisi zel Says 1).
3. Daha ok politik ya da ideolojik yarglardan hareketle faizsiz finans kurumlarna kar kan farkl toplum kesimleri garip bir ekilde benzer argmanlar serdetmektedirler.
Mesela iki farkl kesim de bu devirde faizsiz finansman
olur muymu! teredddn dillendirirken bir kesimi,
faiz yasa gibi a-d (!) bir ilke ile ada finansmanclk yaplamaz varsaymndan hareket etmekte, dier kesim ise, siz ne yaparsanz yapn bu ada faizden uzak
kalmanz mmkn olmaz, sadece kendinizi kandrrsnz! eklindeki baka bir yargy kendine temel almaktadr. Ama sonu olarak her iki kesim de faizsiz finansmann
imknszl zerinde birlemektedir.
4. slam Ekonomisinde Finansman Meseleleri, Ensar Neriyat, stanbul- 1992, s.307
5. Capital mobilisation and utilisation in latecomer economies: Germany and Italy compared, Caroline Fohlin, European Review of Economic History, Volume 3, Part 2 iinde, Cambridge University Press, August 1999, s.139-174.
6. Modern Kapitalizmin Douu, Prof.Henri See, ev.Turgut
Erim, Turan Neriyat Yurdu, stanbul 1970, s.67
7. Henri See, age, s.67
8. Faiz temelli kredi mekanizmasnn toplumsal etkilerinin
(sosyal adalet, snfsal yap ve ilikiler vb.) sistematik ve
yetkin bir analizini Prof. Dr. Sabri Orman Kuran ve ktisat balkl makalesinde yapmtr. Oradaki grlere (rnein bir sosyal ve ekonomik snf olarak ortaklk kategorisi ile cretli kategorisi arasndaki mukayeseye ve bunun
kredi mekanizmas ile ilkisine dair grlere) tam katlmasak da bu tr iktisadi yaplanmalarn sosyal etkilerinin
analizi asndan ilgin tesbitler ierdiini syleyebiliriz.
9. slam Dnyasnda ve Batda Ortaklklar Tarihi, Murat
izaka, Tarih Vakf Yurt Yaynlar, stanbul 1999, s.27
10. Murat izaka, age, s.3
11. Osmanl toplumunda gnn finansman ihtiyalarna daha esnek modeller iinde cevap verebilme araynn ortaya kard formlleri ve bu arada para vakflarn byk bir vukufiyetle anlatan Do.Dr.Abdlaziz Bayndrn
Osmanllarda Nazari ve Tatbiki Olarak Faiz balkl
makalesi iin bkz. slam Ekonomisinde Finansman Meseleleri, s.316-351.
12. Aslnda, mevcut Finans Kurumlar arasnda bu adan bir
homojenite olduunu sylemek kolay deildir. Ancak, sektrn etik ve teknik temellerinin atlmasnda ncl yapan Kurumlarn varl, bu tr genellemeler yapmamza
izin vermektedir. Ne yazk ki, piyasann yeni kurumlarn
katlmyla genilemesinin ve rekabetin artmasnn szkonusu etik hassasiyetin srekliliini zedeledii endielerini
de gzard edemeyiz.
13. Prof.Henri Se, age, s.38-39.
14. Weber and Islam, Bryan S.Turner, Routledge & Kegan Paul, Londra 1978, s.156
147
148
slam Dnyasnda
Para ve Bankaclk Tecrbesi
Ahmet TABAKOLU(1)
149
150
lk Seluklu gm parasn (dirhemini) ve altn parasn (dinarn) II. Kl Arslan (11551192) bastrmtr. Bakrdan gme ve altna
gei bir ynyle talebin genilediini gsterir.
Bu sebeple piyasa artk gven telkin eden bir
devlet haline dnen Anadolu Seluklularnn
dirhem ve dinarlarn kullanabilirdi. Gm madenlerinin iletmeye almas dirhem basm
iin gerekli gm salamtr.
Dinar basm mbadele hacminin daha da
genilediini gsterir. Yalnz lkede altn madeni pek bulunmad iin darphanelerin ihtiya
duyduu altnn tedarikinde ticaret ve baml
devletlerden alnan vergiler nemliydi. Yine bu
yzden devlet altn ithalini kolaylatrm ve ihracn yasaklamtr. Ayn dnemde Ortadou slam devletleri ve bizans altn sknts ekiyordu.
Sadece talya ehirleri ticar faaliyetleri dolaysyla altn bulup para basabiliyordu.12
Trkiye Seluklular ticareti tevik ederken,
bununla uyumlu bir para politikas izliyorlard.
Latinlerle yaptklar ticaret antlamalarnda altn, gm ve mcevherat ithali gmrk muafiyetleriyle desteklenerek, lkede para arzn geniletecek maden girii desteklenmi, kymetli
maden ve nakit para k ise yasaklanmtr.
Beylikler tarafndan da yrtlen bu politikann
Osmanllar tarafndan da srdrldn ilerde
greceiz.
Parada ondalk sistem hakimdi. Yani genellikle 10 dirhem 1 dinara eit kabul ediliyordu. Halk
arasnda dinara altn, dirheme ise daha Orta Asya
dnemlerinden beri ake ismi veriliyordu.13
Seluklularn bastklar dinarlarn altn fazla ve akeleri de saf idi. Bir iktisad genileme
dnemi olan Alaeddn Keykubad dneminde,
onun adna baslan dinarlar uzun sre dnya piyasalarnda sikke-i al veya Keykubad adyla
tedavl etmiti.14 Oysa Mool istilasndan sonra
Seluk altnlar piyasadan kalkm, Beylikler dneminde lhanl, Msr ve Floransa (florin) altnlar onlarn yerini almtr.
Anadolunun lhanl Devletine katlmas,
paralarn lhanl paralarna gre ayarlanmasn
takiben kat para tecrbesini gndeme getirmitir. Aslnda Asyada kat para uygulamas
eskidir. in bu uygulamann nderiydi. Uygurlar, XI. yzylda kuma paralar zerine mhr
basarak kat para gibi kullanyorlard.
151
152
III.OSMANLILARDA PARA-KRED VE
BANKACILIK
A. Para
slamn ilk yaylma dneminde mahall gelenekler karsnda gsterdii esnek tavr Osmanllar da srdrmlerdir. Bunun rneklerini zellikle tarm, para ve maliye sistemlerinde
gryoruz.
Btn geleneksel ekonomilerde olduu gibi,
Osmanl ekonomisi de maden para sistemine
dayanyordu. Bu sistemin esas parann yani altn ve gmn mbadele arac olarak kullanlmas ve eya olarak kullanlmasnn en aza indirilmesidir. Maden para sistemi gnmz para
sisteminden mahiyet olarak farkl olduundan
fiyat hareketleri veya isizlik karsnda deiik
uygulanan para politikas da sz konusu deildir. Bir kere maden para sistemlerinde enflasyon
yoktur. sizlik ise, sanayi kapitalizminin ortaya
kard bir olgudur. Dolaysyla, bir para politikasndan sz etmek gerekirse bunun amac para arznn mbadele hacmine cevap verecek yeterli seviyede olmasnn salanmasdr.
Osmanllar, Seluklulardan devraldklar
uygulamay srdrerek, lkeye kymetli maden
giriini tevik etmiler, kn ise yasaklamlardr. Bu uygulama ile para arznn kaynann
daha da daralmamas amalanyordu. Yine Osmanllar, sarayda ve ahslarn ellerinde bulunan altn ve gm eyay zaman zaman darphaneye gnderip para kestirirlerdi.19 Bylece altn ve gm eyann yaygn bir ekilde kullanm yasaklanarak bunlarn para halinde tedavl istenirdi.20
Osmanl para sistemi kt para iyi paray
kovar kuralnn ve d fiyatlardaki farklln
basks altndayd. Bu yzden, iindeki bakr
miktar nisbeten fazla olan Msr altnlar ile
yksek deerli stanbul altnlar arasnda srekli bir mcadele vard. Bu mcadele sonunda stanbul altnlar piyasadan kayboluyor ve Msr
altnlar tedavl ediyordu.21 Yine douda kymetli maden fiyatlarnn yksek oluu Osmanl
lkesinden bu blgelere yani ran ve Hindistana
doru bir altn ve gm kaakl oluturmutu.22 Devlet bu kaaklkla srekli olarak
mcadele ediyor, piyasada yeterli para bulunmasna zen gsteriyordu.23
153
ra sistemi, Osmanl ticaret hacmine bal olduundan parann kymetinin drlmesi randa
bile tepkiyle karlanmtr. En sonunda II. Bayezid, bir defadan fazla ake bastrmamak taahhdyle tahta kmt.
Anadolunun ilkalardan beri transit ticaret
blgesi olma vasf, zaman zaman kesintiye uramsa da istikrar dnemlerinde tekrar ortaya
kmtr. Osmanl devletinin kuruluundan
sonra geirilen zor gnleri mteakip birliin
salanmas ve Dou Akdenizle Karadenizde gvenliin gerekletirilmesi sonunda ticar faaliyetler byk bir canllk gstermi ve mbadele
hacmi bymt. Fatih ilk Osmanl altn parasn (sultani) byle bir ortamda basmtr
(1479). Bylece ikili (altn ve gm) madene
dayanan (bimetalist) sistem dnemi almt.
nceleri Aydnoullar da Venedik dkas
bastrmlar ise de bu srekli olmamtr. Fatih,
stanbulun fethinden sonra elde edilen ganimetlerden altn para basma tecrbesine giriti.
Yine Fatih Venedik savalar srasnda Venedik
altn ile birlikte, bir miktar Ceneviz altn vs.de
basmt. Bu sava dneminde Venedik altn
basmak iktisad sava anlamna da gelebilir. Bu
tecrbenin de salad fayda ile bartan bir
hafta sonra 1479da ilk srekli Osmanl altn
baslmtr.
Kurulu dneminde yaplan fetihlerle Rumelinde bir ok altn ve gm madeni alr
halde ele geirilmiti. Bu madenler, XVII. yzyln ilk eyreine kadar iletilmi ve Osmanl
darphanelerini beslemitir. zellikle Yavuz Selimin (1512-1520) Ortadouda siyas birlii
salamas ve gelir kaynaklarnn bollamas, finansman zorluklarn bertaraf ettiinden sikke
tecddi siyasetine ihtiya kalmad.28
Ake deeri 1492-1565 arasnda sabit kald.
Nisb bir altn bolluunun hkm srd bu
dnemde Osmanl lkelerinde Bat Avrupa (Efrenci), Orta Avrupa (Macar), Afrika (Eref) altnlar Osmanl altnlar ile birlikte tedavl ediyordu. Zira Yavuz Selimin fethettii Msr, am,
Haleb ve Diyarbekir eyaletleri gelir fazlalarn altn olarak merkeze gnderiyorlard. Maamafih
Kanuni Sleymandan (1520-1566) itibaren Osmanl paras olan sultani nem kazanmtr.
Fetihlerin bir sonucu olarak lke iinde eitli para tedavl blgeleri ortaya kmt. Bu
154
ve gm, Osmanl lkesi iinde Msra, dnda da ran ve Hindistana kama eilimi iinde
olmutur.
II. Mustafa (1595-1703) lke iinde para birliini salamak ve yabanc para tedavln yasaklamak amacyla byk bir para reformuna
adm atmak istedi. Bunun iin 1696da tedavldeki ayarlar farkl altn ve gm sikkelerin toplanp tek bir ayarla darbedilmesi istendi ve zmir,
Edirne ve Erzurumda yeni darphaneler ald.30
zellikle yabanc paralarn yerli paraya evrilmesi hazineye ek bir gelir kayna salad.31
Altn ve gmn Gney ve Douya kann srmesinde altnn resm fiyatnn piyasa
fiyatnn gerisine dmesi etkili oluyordu. Bunun iin her defasnda akenin altn karsnda
devale edilmesiyle 1703te Tural, 1713te
Zencrli, 1716da Fndk ve 1729da Zer-i mahbb denen altn paralar darbedilmitir.32 ran
kaynakl altnlarn da yerli para haline getirilmesi iin de Tebriz, Tiflis ve Revan darphaneleri Lle dneminin sonlarna doru faaliyete
gemilerdir.33
Osmanl ekonomisinde hesap paras sonlara
kadar ake idi. Fakat XVIII. yzyl ortalarnda
bte vs. rakamlar iin pre, XIX. yzylda guru arlk kazanmtr. Bu yzyln sonlarnda
da lira esas kabul edilmitir.
1768den itibaren girilen ve baarszlkla sonulanan savalar, Osmanl para ve fiyat sistemini etkilemitir. Rusya, Avusturya ve Fransa ile
giriilen bu savalar srasnda merkez devletin
iteki gc azalrken mal bunalm arlam,
para deerindeki dmeler 1830lara kadar srecek bir fiyat artlar dnemi balatmtr.
1775te bir i borlanma tr olarak yrrle konan eshm uygulamasn kat paraya
geiin ilk habercisi olarak grebiliriz. nk
eshmn yani pay veya gelir ortakl senetlerinin kiiler arasndaki tedavl vergiye tbi olarak serbestti.
1787-1792 Rusya ve Avusturya savann ilk
yllarnda, I. Abdlhamid (1774-1789) dneminde, halkn elinde bulunan altn ve gm eyann belli bir bedelle devlete satlmas mecbur
tutulmu bylece savan finansman iin para
arz geniletilmi oldu.
Osmanl ekonomisinde Tanzimatla birlikte
kat para sreci balamtr. Bylece klasik d-
155
B. Bankaclk ve Borsa
Kat para ihrac ve ticar faaliyetler, banka
ihtiyacn ortaya karmt. zellikle yabanclar
kendi d ticaretlerini rgtlemek ve desteklemek iin banka sermayesine ve teminatna ihtiya duyuyorlard. Ancak ilk bankann kuruluu
1844te yaplan para reformuyla ve para deerinin istikrarl hale getirilmesiyle ilgiliydi. Bu nedenle ilk banka kabul edilen Bank- Dersaadet
(stanbul Bankas, Bank de Constantinople)
devletin yetki verdii iki Galata bankeri tarafndan kuruldu.39 Bu bankann belli bir sermayesi
yoktu. Hkmet bankaya ksa vadeli istikrazlarnn bedelini demediinden ve kat parann
tedavlde kard sorunlardan dolay Krm savandan nce Banka kapanmtr. Daha sonra
ngilterenin nclnde Osmanl Bankas kuruldu (1863). Bu banka yabanc sermayeli olup
bir merkez bankas olarak alacakt. Osmanl
bankacl bu zelliini srdrmtr. kinci
merutiyete kadar bankalarn ou yabancyd
156
C. Finans ve Kredi
Osmanl ekonomisinde ticaretin tevik edilmesi kredi kullanmnn da yaygn olmasn akla getirebilir. Kredi arznn yksek olduunu ve
tevik edildiini gryoruz.
Tanr servetin, zellikle nakit paralarn
vakf tartmal olmasna ramen Osmanllar para vakflarn nemli kredi ve finansman kurumlar olarak yaatmlardr.44 Para vakflarnn ilk
bilineni II. Mehmed (1451-1481) tarafndan kurulmutur. Fatih, geliri yenieri ocaklarna verilen etlerin subvansiyonunda kullanlmak zere
24.000 altn vakfetmitir.45 stanbulda Fatihten
beri, 1456-1551 arasnda kurulmu 1161 para
vakf vard.46 Yine stanbulun et ihyiac iin I.
Sleyman (1520-1566) kendinden nce bu i
iin tesis edilen vakflar bir araya getirerek 698
bin akelik bir vakf yapmt. Bunun gelirleri
stanbul kasaplarna sermaye olarak veriliyordu.
Para vakflar o kadar gelimi idi ki bunlar vakf bankalar olarak adlandrmak mmkndr.47
Vakflar ve ellerinde atl para bulunduranlar
bu paralar mudaraba denen emek-sermaye ortakl ierisinde veya kredi olarak tccarlara
vererek iletmekteydiler.48 Bu irketlerin teebbs tarafn (mudarp) oluturanlar kervan ve
gemilerle uzak lkelere giden ve krl ticaret yapan byk tccarlar, ortaklk veya kooperatif
tarzda bakalarndan para toplayarak bunlar ileten ve elde ettikleri krlardan sermaye sahiplerine pay veren kiilerdir.49
157
faizle olabiliyordu. Vadeli satlarda kadlar noter hizmeti gryorlard. Vadeli sat yapan tcir
veya dn veren kii, bu sat veya dn ilemlerini mahkemede tescil ettirir ve senet veya
bono olarak nitelenebilecek olan hccetini alrd. Kredili satlarda deiik vadelerle dzenlenen hccetlerde borlu, borcunu ve vadesini bildiren bir ikrarda bulunur ve alacakl onu tasdik
ederdi. Hccette bu ileme tank olanlarn da
adlar bulunurdu.57
Osmanllar da polieye benzeyen sftece ve
kitabul-kad (kad mektubu) denen belgeleri
kullanyorlard. Polie, seyahat eki, posta veya
banka havalesine benzer ve nakit para transferinden doan zorluklar bertaraf eder. Kitabulkad eski bir alaca tahsil etmek amacyla dzenlenen kad mektubudur. Bununla vekili baz
artlarla bu belgeyi alp borlunun borlusundan parasn tahsil edebilirdi.58
Kitabul-kadlarn polie olarak dzenlenmesi dolayl bir eydir. Oysa slam dnyasnda
daha ilk asrlardan beri polienin sftece adyla
kullanldn biliyoruz. Fkhta sftece bedelinin nc bir ahsa denmesi kaydyla birine
mal vermek veya birine dn para vererek, ondan bunu bir baka ehirde geri almaktr. Bylece bu ilem, parann fiilen transferinden doan
zorluklar gideriyor ve dn verene bir yarar
salyordu. Zira yol rizikosunun dnc alann
zerinde olduu varsaylmaktadr. slam fkhnda yarar salayan dn akdinin riba kabul edilmesi sftece zerinde tartma yaplmasna yol
amtr. Ancak bu yararlanma akitte art koulmamsa sftece meru kabul edilmitir.59 Osmanllar sfteceyi devletin mal ilemlerinde bile kullanmlardr.60
Osmanllarda ada sosyal gvenlik sisteminin ilevlerini vakflar grmektedir. Bu vaka
zellikle klasik dnem iin byledir. Klasik dnem Osmanl sosyal gvenlik sistemini incelerken devlet grevlileri (asker zmre) ve halk kesimi (reaya) ayrmn yapabiliriz. Tanzimattan
sonra ise genel merkezletirme ve devletletirme eilimine paralel olarak devlet brokrasisi
sosyal gvenlie hakim olmutur.
Asker zmreyi ilmiye-adliye, kapkullar ve
tmarl sipahiler oluturur. Yenierilerin orta
sand denen ve orta denen birliklerinde bulunan vakf statsnde bir yardmlama sandkla-
r vardr. Bu sandk tas paras adyla ulufe datmnda alnan %3-5 oranlarndaki aidat ile
bekr len yenierilerin metrukatnn satlarndan elde edilen fonlardan ve baz yenierilerin katklarndan oluurdu. Bu sandk bazan savata esir den yenierilerin kurtarlmasnda
ve hasta ve muhta olanlara yardmda kullanlrd.61 Devlet adamlarnn bu vakflara kredi
iin bavurmalar dikkati ekecek kadar oktur.62 Yine yenierilerin, ihtiyac olan kiilerin
ve hatta rahiplerin sandktan kredi aldklar bilinmektedir.63
Tanzimattan sonra devlet grevlilerinin sosyal gvenliini salamaya ynelik vakf statsndeki sandklar tamamen devlet eline alnd.
Zira bilindii gibi Tanzimat, bir ynyle devletletirme ve merkezletirme hareketidir. Bunun
sonucu olarak devletin sosyal gvenlie tamamen hakim olma isteiyle 1866da kurulan Asker Tekat Sand ile 1880de kurulan Mlk
Tekat Sand bugnk Emekli Sandnn ve
dier resm sosyal gvenlik kurumlarnn esasn tekil eder.64
Halk, reaya kesimi genellikle vergi veren,
dolaysyla devleti ve ynetenleri finanse eden
geni halk ynlardr. Bunlar vergi deme konusu da dahil olmak zere dayanma ve sosyal
gvenlie muhta idiler.
ehirli halkn nemli bir kesimini oluturan
esnaf ftvvet ve ahilik geleneine65 baldr.
Seluklu ve Osmanl Devletlerinde kk sanayi, i ticaret ve byk lde emek piyasasn
tekilatlandran esnaf sistemi rekabete deil dayanmaya dayanr. Burada sosyal gvenlik kurumu olarak esnaf sandnn nemini vurgulayabiliriz. Esnaf sandklar kethda, yiitba gibi
esnaf ileri gelenlerinin nezaretinde vakf stats
altnda alrlard. Sandn sermayesi esnafn
balar ile raklktan kalfala ve kalfalktan
ustala ykselenler iin ustalar tarafndan verilen paralardan ve aidatlardan oluurdu.66
Esnafn altklar kapalarlar ok kere
byk camilerin vakflar idiler. Dolaysyla burada alan esnafn sandklaryla devlet yakndan
ilgiliydi.67 Bu fonlar da kredi yoluyla iletilirdi.68
Avrz vakflar ehir ve ky halknn en
nemli sosyal gvenlik kurumuydu. Avrz, bilindii gibi, hem toplu ykmllklere verilen
addr hem de rizikolar, tehlikeler demektir ki ta-
158
mamen sosyal gvenliin erevesine girer. Sermayeleri kredi olarak iletilen avrz sandklar
ile btn bir mahalle veya ky halknn veya ilerinden sadece fakir olanlarn vergi borlar
denirdi. Yine umulmadk masraflarla yardmlara fon ayrlmt. Zamanla vergi borlarnn
denmesi nemini kaybetmi, su yolu ve kaldrm inas, fakirlerin iaesi, evlendirilmesi, sermaye tedariki, cenaze masraflarnn karlanmas gibi hususlar n plana kmtr. Avrz sandklar 1876-7 savana kadar devam etmi, o tarihten itibaren esnaf ve avrz sandklar devlet
tarafndan ynetilmeye balanmtr.69
Tarm kesiminde tmar sistemi ierisinde
belli bir gvenlik var idi. Tmar sahipleri kyllere gereinde ift hayvan, iyi cins tohumluk gibi girdileri salayabiliyordu.70 Fakat bu denge
zellikle XVIII. yzyln ikinci yarsndan itibaren bozulmutur. Kk tarm reticisi kt hava artlar, ktlklar, hayvan lmleri gibi nedenlerle borlanmak zorunda kalmtr. Resm kredi mekanizmasn iletecek tmar kesimi de kalmad iin tefeci piyasasna bavurulmak zorunda kalnyordu.71 Bunun yannda rn tarlada iken satmak demek olan selem uslyle
retici acil nakit ihtiyacn gidermeyi umuyordu. stelik kredisi geri denemeyen topraklara
el konup iftlik haline getiriliyor, kk iftiler
de topraksz ii veya ortak durumuna dyorlard.
Mithat Paa tarafndan kk tarmsal reticilerin bu skntlarn gidermek iin 1863te
Memleket Sandklar adyla kredi kurumlar
oluturulmutur. Memleket Sandklar sonradan
Menafi Sandklarna ve nihayet Ziraat Sandklarna evrilmitir. 25 yl faaliyetten sonra
1888de bu gnk T.C. Ziraat Bankasnn temelini tekil eden bu sandklar snrl bir baar elde edebilmiler, bu yzden kk retici zel
kredi piyasasna, yani tefecilere baml olmaya
devam etmitir.72
Tanzimatla birlikte bir yandan klasik dnemin sandklar devletletirilip tek elden ynetilmeye balanrken bir yandan da dnemin Yenileme ve Batllama esprisine uygun olarak
1865 ylndaki Dilaver Paa nizamnamesi ile
balayarak kinci merutiyet sonrasna kadar bir
ok dzenleme yaplmtr. Bunlar ounlukla
alma artlar ile ilgili olup bir ksm hastalk,
kaza, ihtiyarlk gibi tehlikelere kar alnabilecek tedbirleri ngrr.73 Bu arada iiler iin asker fabrikalarda, tersanede, denizyollarnda,
maden iletmelerinde ayr emekli sandklar
oluturulmutur.
DPNOTLAR
1. Sahilliolu, 1989, 63-72.
2. Lombard, 1983, 110-1. Erkal Hz. Alinin uygulamasndan
bahsetmiyor, Bk. 1985.
3. Dr, 1948, 173-9.
4. Ali Salih Ahmed, 1953, 249-267.
5. Dr, 1974, 164-171.
6. Turan, 1980, 372. Bu ilem, ayn adla, faizli kredi yasan
amak iin Ortaa Bat Avrupasnda yaygn olarak kullanlmtr. Bkz. Rodinson, 1969, s. 72.
7. slam fetihleri eski dnyann iktisad bakmdan deerli
alanlarn slam topraklar haline getirmiti. Vahalar ve
sulama kanallar ile donatlm Trkistan, Mezopotamya,
Msr; buday ve zeytinya deposu Kuzey Afrika; ileri
maden teknolojisine sahip Kafkasya ve spanya slam topraklar olmutu. ran, Mezopotamya, Suriye, Trkistan ve
Msr ok gelimi el sanatlarna ve kk sanayie sahiptiler. Dnyann balca altn madenlerine ulaan yollarla
belli bal ticaret yollar mslmanlarn eline gemiti. slam dnyas byk limanlarla birlikte gemiler, tersaneler
ve yetikin denizcilere sahip olmutu. Basra krfezi ve Kzldeniz ulam, Suriye-Msr limanlar, spanyadaki Vadiyulkebir (Quadalkivir) nehri ile balantl Sicilya ve
Cebelitark boaz ve limanlar btnyle mslmanlarn
elindeydi.
8. Sahilliolu, 1989, 58-71.
9. Barkan, 1957, 59.
10. M. Bloch, 1983, 14.
11. Cahen, 1979, 172.
12. Turan, 1971, 235-6; Cahen, 1979, 173-5.
13. Turan, 1980, 371-3.
14. Turan, 1971, 399.
15. Kubilay Han zamannda ine seyahat eden Marco Polo
(1260-1295) bu konuda ayrntl bilgi vermektedir. Ona gre youn ve geni ticari ilemler kat parann yaygn kullanm sayesinde kolaylamt. Bkz. Grousset, 1980, 300.
16. Konu ile ilgili olarak Vassaf tarihinde de bilgi vardr. Bkz.
Mnif EF, Tarih-i Cav, Mecmua-i Fnun, C. 1, No. 5.
1279/1863, s. 215-220 ve ayn yazar, av, No. 10, s.
418-419 (Fransz Sefareti Bakatip tercman Belinden eviri). Ayrca Bkz. Jan, randa kat para, Belleten, XXIII;
Turan, 1971, 615.
17. Turan, 1980, 372-83; Togan, 1946, 309-10.
18. Pirenne, 1983, 96.
19. Bu amala i hazineden altn ve gm eyann darphaneye
gnderilmesi hakknda bkz. Defterdar, Zbde, v. 145b; A.
Refik, 1935, 12 2 1204/1789 tarihli belge, Belin, 1931, 122.
20. Koi Bey, 1939, 145-6; A. Refik, 1930, 54.
21. Bunun nlenmesi iin Msra stanbul ayarnda sikke kesilmesi yolunda hkmler gnderiliyordu. Mesela Bkz.
Kepeci, 3539 (Cizye, s. 1): 1108/1697; Mhimme, 110, s.
94: 1108/1697: MM. 285: 1136/1724.
22. Mhimme, 127, s. 278, 306, 307, 317, 337: 1131/1718-9.
23. Mesela kaba ake denen klenin stanbul dna kartlmamas ve darla sebep olunmamas isteniyordu (Kaba
159
24.
25.
26.
27.
28.
29.
30.
31.
32.
33.
34.
35.
36.
37.
38.
39.
40.
41.
42.
43.
44.
45.
46.
47.
48.
49.
50.
51.
52.
53.
54.
55.
56.
57.
58.
59.
60.
61.
62.
63.
64.
65.
66.
67.
68.
69.
70.
71.
72.
73.
KAYNAKLAR
1. STANBUL BABAKANLIK OSMANLI ARV BELGELER
a. Maliyeden mdevver defterler tasnifi
b. Kamil Kepeci tasnifi
c. Mhimme defterleri tasnifi
d. Muallim Cevdet tasnifi
160
Defterdar Sar Mehmed Paa, Zbdetl-vekayi (Zbde-i vekyit), Sleymaniye Ktp. Esad Ef. Kit. No.2382
Doan, Faruk (1994), Ecnas- nkd ve erkam defterlerine
gre Osmanl hazinesine giren paralar (1621-1690),
Baslmam yksek lisans tezi, st.
Dri, Abdlaziz (1974), Tarihul-rak el-ktisad fil-karnir-rabi el-hicri, Beyrut.
Eldem, Vedat (1994), Osmanl imparatorluunun iktisad artlar hakknda bir tedkik, 2.bs. Ank.
Ergin, O. Nuri (1338/1921-2), Mecelle-i umr- belediye, Dersaadet.
Erkal, Mehmed (1985), slamn ilk devirlerinde para ve zekat
nisabnn hesaplanmas, M.. lahiyat Fakltesi Dergisi, st.
Gedikli, Fethi (1998), Osmanl irket kltr, XVI.-XVII.
Yzyllarda mudarebe uygulamas, st.
Gerber, H. (1982), The monetary system of the Ottoman Empire, JESHO, 25 (3).
Grousset, Rene (1980), Bozkr imparatorluu (ev. M. Reat
Uzmen), st.
Glpnarl, Abdlbaki (1952), slam ve Trk illerinde ftvvet tekilat ve kaynaklar, F, M. C. XI, No.1-4,
(Ekim 1949-Temmuz 1950).
Gran, Tevfik (1984), Osmanl imparatorluunda zira kredi
politikasnn gelimesi, 1840-1910, Uluslararas Midhat Paa Semineri, Edirne
Hamidullah, M. (I. 1972-II, 1969), slam Peygamberi (ev.
M.S. Mutlu-S.Tu), st.
Heaton, Herbert (1985), Avrupa iktisat tarihi (ev. M.A. Klbay-O. Aydou), Ank.
Heyd, Wariel (1975), Yakn-dou ticaret tarihi (ev. E. Z. Karal), Ank.
ssawi C. (1980). The Economic history of Turkey. Chicago.
nalck, Halil (1973), The Ottoman Empire, The Classieal Age
1300-1600, London.
__________ (1993), Osmanl imparatorluu, toplum ve ekonomi, st.
smail Galib 1309, Takvm-i meskkat- Selkiyye, st.
Jahn, K. randa kat para, Belleten, XXIII.
Kazgan, Haydar (1991), Galata Bankerleri, 2.bs. st. 1991.
Koi bey Risalesi (1939), (Yay. A. Kemali Akst), st.
Kprl, M. Fuad (1983), slam ve Trk hukuk tarihi aratrmalar ve vakf messesesi, st.
Kurt, smail (1996), Para vakflar, st.
Lombard, M. (1983), lk zafer yllarnda slam (ev. N. Uzel), st.
Mustafa Nuri Paa (1327), Metayicul-vukt, 2.bs. st.
Mnif Efendi, (1279), Trih-i evrk- nakdiyye her vech-i
umm, Mecmua-i fnn, 1, 5, Cemziyel evvel.
M.Hamdi (1326), Ahkam- evkaf, st.
Naima Mustafa (1283), Tarih, st.
Ortayl lber (1987). mparatorluun en uzun yzyl, 2.bs. Ank.
zcan, Tahsin (1997), Kanun dnemi (1520-1566) skdar
para vakflar, Baslmam doktora tezi, st.
ztrk, Nazif (1995), Trk yenileme tarihi erevesinde vakf messesesi, Ank.
Pakaln M. Zeki (1971), Osmanl tarih deyimleri ve terimleri
szl, 3 C. 2.bs. st.
Pamuk, evket (1988), Osmanl-Trkiye iktisad tarihi, 15001914, st.
____________ (1999), Osmanl imparatorluunda parann tarihi, st.
Pirenne, Henri (1983), Ortaa Avrupasnn ekonomik ve sosyal tarihi (ev. U. Kocabaolu, st.
161
162
Sabahaddin ZAM(1)
KONUMAYI YAPANLAR:
Osman AKYZ(3)
Ahmet ERTRK(4)
geilir. Aksiyonlar da tekrar fikirle feedback olarak beslenmezse ilerde hzn kaybedebilir. O
bakmdan ilmi, mantki ve akli bir hareket. Akl
iin yol biridir derler. Allah muvaffak etsin.
Sorduunuz suale gelince, slam iktisadi
malumlarnz olduu zere 20. Asrn 1.yarsnn sonuna doru Hint yarmadasnda ortaya
kan bir mefhumdur. slam ekonomisi ngilizce bir tabir olarak literatre gemitir ve Hint
alimleriyle de gelitirilmitir. Bilahare Arapa literatre, sonra da Trkiyeye Hamidullah Hocann gayretleriyle girmitir. Pariste bulunan
Hindistanl alim Prof. Dr. Hamidullah Trkiyeye gelerek stanbul niversitesi Edebiyat Fakltesinde slam aratrmalar zerine dersler
vermi ve bunlar Modern ktisat ve slam adl bir bror halinde Trk kltrne ve okuyucusuna takdim etmitir. Hindistandaki alimlerin zellii u idi. Bunlar oralarda medreseler
kapanmad iin hem klasik slam fikhi bilgilere sahip bulunuyorlard hem de ngiliz kltrne vakftlar. slam dnyasnda 20.asrn 2.yarsna doru siyasi ve iktisadi gelimeler neticesinde slam ktisad mefhumu ortaya atld. Bilahare 20-30 yllk bir hazrlk devresinden sonra 1976 ylnda rahmetli Kral Faysaln lmn mteakip Mekkede Harem-i erif yaknla-
163
164
bir hamle yaptktan sonra, yukarda belirtilen sebeplerle genel bir durgunluk ve
kendini toparlama dnemine girmitir. Bu
sonuta, slam lkelerinin son yllarda iine dt siyasi zlme ve iktisadi durgunluun da tesiri grlmektedir.
Fakat btn bu handikaplara ramen (ki,
bunlarn bir ksmn tabii karlamak gerekir)
slm lkelerinde bazen hkmetlere ramen
toplumlarda bu kabil kurumlara ynelme temayl gelimektedir. Gelimi bat lkelerinde de
bu kurumlara duyulan ilgi artmaktadr.
zel finans kurumlarnn slm Ekonomisi
ile olan mnasebetlerinde nem arzeden hususlar yle belirtilebilir.
1. zel finans kurulularnn esas zellii
mudarebe fonksiyonudur. Bu fonksiyonu
yerine getiren bir (kurum) teebbsn
riskine ortak olduu iin, mteebbisin finansal riskini faizli bankacla nazaran
azaltmaktadr. Bu tutum, faizlerin ykseldii, finansal riskin artt ortamlarda,
mteebbisin yatrm meylini artrma asndan kalknmaya pozitif etki yapar.
2. zel finans kurumlar teebbsn riskine
katld iin, tercihini yaparken, iktisaden gl ve mali karl olan messeseyi deil, projesi verimli, rantabl ve feasible olan iletmeyi tercih eder. Bir finansdan ziyade, bir yatrmc gibi davranr. Bu
da yatrmlarda verimi artrc tesir yapar.
3. Bu husustaki tartmalarda, mudarebede
kr haddinin belli olmaynn, yatrmcya menfi tesir yapaca ve proje deerlendirme masraflarnn kr azaltaca gibi
itirazlar ileri srlmse de, tatbikatta bunu dorulayan sonular tesbit edilememitir. Teorik olarak da gelimekte olan
ekonomilerde, bugnk intikal dneminde devaml bir enflasyon hkm srdnden, enflasyonist ortamda, yukarda
belirtildii gibi riskin paylalmas, mebbisin riskini azaltmaktadr. letme seviyesinde proje masraflar olsa bile makro
sevide verimi arttrc faydas itibariyle,
mahzurunu giderir. zel Finans Kurumlarnda hem kurumun, hem mudinin iktisadi konulara bak tarz farkldr. Ama
sadece maksimum kr deil, iktisadi b-
165
166
vermek zere toplanmaya arlmt. O komitede 7 lke vard. Bendeniz de oraya slam Bankalar Birlii adna katlmtm. Prof. Ahmet
Neccar Bey (Allah rahmet eylesin) bu slam bankalarnn kurucularndandr ve slam Bankasnn kuruluunda da biz beraber rol oynamtk. Bu slam ktisadi Konferansnda bendeniz 2
tebli takdim etmitim. O, tebliin takdiminde
slm Kalknma Bankas Bakan Dr. Ahmet Alibey Chairman pozisyonunda idi. Banka yeni kurulmutu. Oradan tanmtk. Ve dostluumuz
daha sonra devam etti. Bizi banka kurulurken
davet etti. Bankann ilk kadrosunu tekil etmek
iin Ahmet Neccar Bey ile biz bir dnya turuna
ktk. nk slam Bankasnda almak iin
17 bin kii mracaat etmiti. Btn lkelerde
Maliye Bakanlklar tarafndan gazetelere ilan
verilmiti. Bizde maalesef bu hasr alt edilmi.
O kadar ok mracaat olunca, bunlar bilgisayara girip elemiler. Sonra da blgeler itibariyle
semiler. Onlar armak yerine, yerinde seim ve mlakat yaplmas iin bizi gnderdiler
ve ilk kadro o ekilde seilmitir. Bilhare Ahmet Neccar Bey slam Bankalar Birliini kurmutur. Bu birlik ilk defa Ciddede kurulmu,
sonra Kahireye aktarlmtr. Ahmet Neccar Bey
Bankalar Birlii olarak da konferansa katlyor.
Suudi Arabistan Merkez Bankasna SAMA deniliyor. O srada SAMA ile slam Bankalar Birlii
arasnda przler kt. nk slam Bankalar
Birliinin arkasnda Muhammed Faysal vard.
Muhammed Faysal ile SAMA arasnda da przler kt. Sebebini de arz edeyim: slam Bankasnn kurulmas iin her lkede teebbslere
balanyor. Muhammed Faysal da Suudi Arabistana mracaat ediyor. Bu mracaata u dneme
kadar hl cevap verilmi deildir. Halen Suudi
Arabistanda slam Bankas yoktur.
Ahmet Ertrk: Peki hocam sebebi nedir?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Sebebi de udur.
Halk Suudi Arabistandaki bankalar slam bankas zannetmektedir. (Halbuki fiilen faiz alnr).
Evet dense, halk diyecek ki: Peki O zaman bu
br bankalar ne?. Hayr deseler, slam devleti
olduunu iddia eden bir lke nasl hayr der? O
yzden cevap verilmemitir ve hl da resmen
slam bankas yoktur. Suudi Arabistanda El-Rajhi Company denilen Sarraf irketi bu ii stlenmitir. Ahmet Ttnc orada alyordu, ayrl-
d. Onun zerine Ahmet Neccar Bey dedi ki: slam Konferansn temsilen Abdlaziz niversitesini biz tevkil edelim ve niversite de sizi grevlendirsin. Bylece Kral Abdlaziz niversitesi, slam Konferans adna, bendenize vekalet
verdi ve bu toplantya katldk. 1981 ylndaki o
toplantda baz kararlar alnd. Onlarn bir ksm
unlardr:
1. slam Konferansna ye lkelerde kamu
yararn ve sosyo-ekonomik amalar gerekletirmede yardm etmek iin slam
bankalar kurulmaldr.
2. Islamic terimi, btn faaliyetleri slami kurallara uygun olan kurumlara verilen bir
isimdir.
3. slam Konferansna bal ye lkelerin
merkez bankalar, slam bankalarna gerekli destek ve yardm salayp gerekli
yasal dzenlemeleri temin etmelidir.
Bunlarn bymelerini desteklemek, kamuda kabul edilebilirliini salamak,
kalknmas iin gerekli dengeleri kurmak
gereklidir.
4. slam Konferans Tekilatna bal ye
lkelerin merkez bankalar, slam bankalarnn tantm konusunda da destek olmaldrlar ve aktif olarak slami kurallara
uygun olarak faaliyet gstermesini salayacak finansal aralar da ortaya karmaldrlar.
5. slam bankaclna kesin olarak karar
vermek uygun olmayabilir. nk sosyoekonomik glkler ve fkh kurallarnn
detaylarnn aratrma ve gelitirilmesi
hl balang aamasndadr.
Faizsiz bankacln ikinci modeli iin bir
rnek olarak Trkiyeyi ele alrsak, bu modelde
durumu yle aklayabiliriz.
1. Trkiyede zel Finans Kurumlar ikinci
modele gre gelimektedir. 1983te karlan
K.H.K. ile (16.12.1983 gn ve 83/7506 K.H.K.)
zel Finans Kurumlar kurulmasna imkn
verilmitir. 1984te yaplan deiiklik ve
25.02.1985te 18323 sayl Resmi gazetede yaynlanan tebli ile hukuki ereve tamamlanmtr. Bu messeseler Trkiyedeki Bankalar
Kanununa tbi deildir. nk Trkiyedeki
btn bankalar faizli sistemde alr. Bu yeni
kurumlar ise zel finans kurumu sfatyla halk-
167
tan kr ve zarara katlma yoluyla ve faizsiz olarak fon toplama yetkisine sahiptir.
Bu kurumlar sermayelerine ilave olarak yurt
dndan ve iinden zel cari hesaplar ve kr ve
zarara katlma hakk veren hesaplar yoluyla fon
toplayp ekonomiye fon tahsis etmek amacyla
faaliyet gsterir ve toplanan fonlar, teblilerde
belirtilen usullerle, her trl zirai, ticari faaliyetlerin ve hizmetlerin finansmannda, ortak yatrmlarda, yurt d teminat mektuplar verilmesinde, ithalat ve ihracatn finansmannda, yatrmlara ilikin ekipmanlarn temin edilip, firmalara taksitle satlmas veya kiraya verilmesi gibi
hususlarda kullandrlabilir.
Bu kararname veya zel kanunlarna gre
yetkili kurululardan baka hibir gerek veya
tzel kii, aslen veya feri meslek edinerek, fon
kabul edemez veya kullandramaz.
imdiye kadar bu ekilde (6) zel finans kurumu kurulmutur. Bunlardan 4 milletleraras
(Faysal, Al Baraka, Kuveyt, hlas) ikisi de sadece yerli ortakldr (Anadolu, Asya).
zel Finans Kurumlar, dier lkelerdeki slam Bankalarnn yapt fonksiyonlar yapma
yetkisine sahiptir. Genel olarak toplanan fonlar
cari hesaplar ve katlma hesaplar eklinde iki
hesapta toplanr. Katlma hesaplarnda toplanan
fonlar:
a. retim ve tketim destei salanmas
b. Kr-Zarara katlma,
c. Kiralama,
d. Mal karl vesaik zerine fon kullandrma eklinde deerlendirilmektedir. Kurumlar ayrca dier bankaclk hizmetlerini de sunarlar.
zel finans kurumlarnn iktisadi kalknma
asndan en nemli katks, faizden saknma sebebiyle atl duran ve ekonomi d kalan kaynaklar toplayp, iktisadi hayatn iine dahil etmi olmasdr. Bilahare daha yksek gelir salamas itibariyle, srf iktisadi amala da fonlar toplanmtr. Fakat art oran yksek grlmesine
ramen zel finans kurumlar tarafndan toplanan fonlar, Trkiyeteki toplam mevduatn ancak % 3ne ulaabilmitir. Toplanan fonlarn
czi bir blm cari hesaplardadr. ounlukla
K/Z katlma hesaplarndadr.
Fonlar; hemen hemen % 90 murabaha esas
zerine ticari veya snai sektrde kullandrlm-
tr (daha ziyade tekstil). Son iki ylda sanayi sektrne kiralama (leasing) yoluyla bir fon aktarlmas sz konusu olmutur. Dolaysyla, zel
finans kurumlar Trkiyede henz geni lde
mudaraba sistemini uygulayamamtr. Bunun
balca sebepleri unlardr:
1. Kronik olarak, 20 yldan beri bir enflasyon hkm srmektedir. zel finans kurumlar
yokken halk reel varln korumak iin faize
almtr. nk mal varln korumak iin
nnde 4 imkan vard:
a. Gayrmenkule yatrmak;
b. Faizli bankaya yatrmak;
c. Dviz alp dvizi bankaya yatrmak (zal
zamannda Trkiyede yabanc dviz alm, satm, yabanc dvizle ieride ve darda bankada cari ve vadeli hesap amak
serbest brakld. Faiz hadleri de serbest
brakld);
d. Menkul kymetler borsasndan yararlanmak.
Hkmet buna ilave olarak 2 alternatif imkan daha at:
a. zel finans kurumlarnda faizsiz vadeli
K/Z ortakl (katlm) hesab amak;
b. Hazinenin (zal zamannda) satt (K/Z)
vadeli hisselerini (Kpr ve barajlarn belli
sreli gelir ortakl senetleri gibi) almak.
Faiz oranlar serbest olunca, faiz hadleri enflasyon ve kr hadlerine gre teekkl etmektedir. Dviz kurlar da serbest piyasada teekkl
ediyor. Bylece gayrmenkul, dviz, faiz ve menkul kymetler borsas tasarruflar ekmek iin
yarmaktadr. Faizsiz aletler (zel finans kurumlar ve gelir ortakl senetleri) devreye girince, tasarruflar kendine ekebilmek iin (faizden kaan tasarruf erbab hari) bu alternatifle rekabete girimek zorunda kald. Yani zel
finans kurumlarnn faizle yaracak yksek krlar vermesi lazmd. Bunun iin mudilerden toplad katlm fonlarn uzun vadede kr getirecek yatrmlar yerine, ksa vadede yksek kr
getiren, likiditesi yksek ticari muamelata (murabaha) ynelttiler. zel finans kurumlar, kurulu safhasnda olduklar iin ayakta kalabilme
mcadelesi vermektedirler. Bu sebeple, mudarebe eklindeki snai yatrmlara ynelemediler.
Aksi halde, ksa vadede yksek kr veremeyen
zel finans kurumlarndan tasarruflar ekilir ve
fonksiyonlarn yitirirlerdi.
168
geliimi ile ilgili makalemde bunlar zikretmiimdir. Ama unlar arz edeyim: slam iktisad
ve bankacl ile ilgili olarak, Kral Abdlaziz
niversitesindeki slam Ekonomisi Aratrma
Enstitsnde almalar yaplyor. kinci olarak,
slam Kalknma Bankasna bal bir birim bu sahada almalar yapyor. ncs, yine Muhammed Faysaln teebbs, gayret ve finansmanyla Kbrsta kurulmu ve maalesef daha sonra
kapatlm olan Milletleraras slam Bankacl
ve slam ktisad Enstits (ki oras mkemmel
bir niversite haline gelmiti. imdi byk otel
olan yer niversite idi). Drdncs, rahmetli
Ziya l-Hakkn zamannda Pakistanda slamabatta, svirede kurulan bir vakfa dayanarak,
ona bal bir Milletleraras slam niversitesi
kuruldu. Bendeniz halen orann Mtevelli Heyeti yesiyim. Ona bal bir Milletleraras slam
Bankacl Enstits kuruldu. Ondan sonra
Malezyada bir Milletleraras slam niversitesi
kuruldu. Yine slam Kalknma Bankasnn finansmanyla Nijerde ve Gambiyada 2 tane slam niversitesi ald. Btn bunlarda slam iktisad konular ele alnmtr.
Ahmet Ertrk: Mesafe alnd m peki hocam?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Bir hayli mesafe
alnmtr. Bir hayli bibliyografya yaynland. ngilizce yaynlar Necatullah Sddki tarafndan hazrland. Trke yaynlar bendeniz tarafndan takdim edilmitir.Ondan sonra Pakistanda Ekrem
Han tarafndan ngilizce, Urduca bir bibliyografi
yaynlanmtr. Profesr Ninhouse Almanyada
Bonn niversitesinden ngilizce ve Almanca bibliyografi yaynlamtr. Son olarak, slam Kalknma Bankas yle parmak kalnlnda geni
bir bibliyografya yaynlamtr. Dolaysyla ou
makale halinde olmak zere bu sahada hayli yayn yaplyor. slam bankacl sahas tatbikata
intikal ettii iin ve para piyasalaryla ilgili olduundan bat dnyas bu sahaya ok nem vermitir. talyancadan spanyolcaya kadar her dilde bu
saha ile ilgili yaynlar yaplmtr.
Ahmet Ertrk: imdi bu husus, yani ortak kurallarn tesis edilememesi, biraz da ekonomistler ile
yada finans uzmanlaryla, fukaha (slam fkhlar)
arasnda bir elikiden veya bir mutabakat tesis edilememekten ileri geliyor olabilir mi?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Beyefendi, mevzulara ok vakf olduunuz iin can alc nokta-
169
170
dan deil, onlarn genel durumlar ve buna ilaveten ilgili toplumun iktisadi, sosyal, siyasi ve
hatta kltrel sistemlerinde yol aabilecei sonular asndan deerlendirilir. Bu tr bir yaklam, Kuran- Kerimdeki faiz yasann bizzat
kendisinin olduu kadar, bu yasan dier baz
ayetlerdeki dzenlemelerle olan balantsnn
da daha iyi anlalmasna hizmet edecektir.
(Sabri Orman)
ktisattan kast bir perspektif, bir bak tarzdr; yoksa sadece bilgi deil. Yoksa salt bilgiler
renilir, unutulur. Fkh ilmi de bu perspektifi
edinirse, o vakit hadise yerine oturabilir.
Ahmet Ertrk: Hocam bankaclk tabii bunun
en nemli meselesi. Bu erevede en nemli meselelerden biri. Bunun dnda bankaclk yaparken de bizim
kar karya geldiimiz baz pratik meselelerimiz
var. Ancak, bankacln dnda kalan, ama sizin buyurduunuz bu ereve iinde ele alnabilecek olan
meseleler var. Mesela, aklma gelenlerden biri sigortaclk meselesi. Altn ticareti meselemiz var. Borsa meselesi var. Bunlarn hepsi de, zellikle borsa ve sigortaclk meselesi bugn ada denilen ekonominin en
nemli meseleleridir. Finansal enstrmanlardr. Ayrca bizim pratikte kar karya kaldmz bir temerrt meselesi var. Yani slam bankalarnn ok nemli
bir meselesidir bu. Alacaklarn zamannda tahsil
edememeleri meselesi ki buna kar ne yapabilirler.
Bankay korumay salayacak messese eksiklikleri
var. Bunlar hep yine bu fkhla ekonominin veya finans uzmanlnn telifiyle belki zlecek meseleler.
Sizin bu mahhas meseleler zerindeki fikirlerinizi
renebilir miyiz, hocam?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Bir insan iinin
uzman olunca, fevkalade gzel sualler soruyor.
Amerikallarn 400 Dolarlk sual dedikleri tarzda oluyor. Her bir sual birka saatlik cevap gerektiriyor. Teker teker ltfeder misiniz?
Ahmet Ertrk: O zaman ben kendimce nem
srasna gre soraym. Birisi Osman Beyin de aklndan geiyordur sormak ama ben nce sormu oldum.
Birisi, bu temerrt meselesi. Niye bu nem srasnda
birinci sray alyor? nk pratikte Trkiyede bizlerin karlat en nemli mesele bu temerrt. Sonra
da borsa.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Efendim, merkez
bankalarnn bir toplantsna beni davet etmilerdi. Orada unu belirtmitim. slam bankalar,
slam ekonomisindeki bir alettir, bir vastadr.
Fakat, slam iktisad btnden mcerret deildir. slam iktisad slamn btn iindedir. slam bankacl da, slam iktisadnn iinde bir
czdr. Eer bunlar bu btnn iinde yer almazsa, her birisini baka bir btnn iine koyarsanz, bir makineye yabanc bir dilinin monte edilmesi gibi uygun olmaz. Makine kt sesler karr ve devaml anmalar olur. slam bankacl denen zel finans messeselerinin alma tarz byle bir manzara arz ediyor. Yabanc
bir sistemin iine bunu monte etmeye urayoruz. Ve tabii ki bu messese istenilen kvamda
przsz alamyor. nk evresi hazr deildir. nsan hazr deildir. Zihniyet hazr deildir. Tamamlayc messeseleri hazr deildir.
Byle bir sistemin almas iin evvela insan
modelinin olumas gerekir. Bendeniz btn almalarmda bunun zerinde durmuumdur.
Yani kapitalist sistem bir zihniyetle ortaya kmtr. Kapitalizm bir zihniyeti ifade eder. Bu da
homo economicus denen insan modeline dayandrlmtr. Bugn bat dnyasnda bu model deiiyor. nsani modeller, ilimlerin gelimesi sonucunda, gittike bu iktisadi adam tipini revize etmeye alyor. Bugnk modern bilim dnyas
post modern dnyada insan modeli de o iktisadi adam tipinden yava yava kyor. slam
modelinde bu ilk deien unsur insan modelidir. nk iktisadi adam modelinde insanlar
ahsi menfaatlerini maksimize etmek hissiyle ve
her admnda bu gayeyle hareket eden insan olarak dnlmtr. Herkes menfaatini maksimize etmek isterse, birbiriyle atmas mukadderdir. O zaman da homo homini lupus kavram
ortaya kar. nsan insann kurdu haline gelir. Halbuki slam iktisadnda Allahn rzasn tahsil etmeye alan bir insan modeli olmas lazmdr. Bu
farkl bir insan kavramdr. imdi bu insan biz
eitip terbiye etmezsek, bu insanlardan u veya
bu ekilde meydana gelen toplumlar ortaya kmsa ve o toplumlarn kurduu bir sistem meydana gelmise, o vakit kurduumuz messeseler
hem mteri bakmndan, hem mudiler ve hem
kurucular bakmndan, hem irket, hem evre,
hkmetler ve devlet kavramlar bakmndan
birbirine yabanclaacaktr. Hele Trkiyede olduu gibi, kuvvetli bir enflasyon ortamnda boazna kadar faize batrlm bir toplumda siz bu
messeseyi kurdunuz mu o gerekli insan unsu-
171
ru etrafnzda bulunamyor. Sz konusu olan temerrt meselesi bu yap iinde ortaya kan ahval-i adiyeden bir hal oluyor. O insanlara da
farkl adan cezai meyyideler uygulanmasnn
yollarn bulmak gerekir.
Ahmet Ertrk: Hocam biraz nce ok nemli
bir noktaya iaret ettiniz. Bu faizi fkh ulemas mikro bazda iki kiinin bor al-veriine tahsis etmitir.
imdi bu temerrtte bunun ikinci etab ortaya kyor,
yani borcun vaktinde denmesi. imdi bu birinci safhay geiyoruz. Yani bir fonlamada faizsiz usuller erevesinde bir finansman temin ediliyor. Daha sonra o
finansmann vadelerinde geri alnmas icap ediyor.
Orada temerrt denen ey karmza kyor ki zaten
bu geri alnmann zamannda yerine gelmemesidir.
imdi bu ikinci etapta faizin aynen birinci etaptaki gibi kat uygulanmas halinde, yani bor verirken faiz
alnmamas yasann bu ikinci etapta uygulanmas
halinde i bir kmaza gidiyor. Benim kanaatim bu sefer messese zarar grmeye balyor. Messeseler de
bu yksek enflasyon ortamnda buyurduunuz gibi bu
zarara ne kadar tahamml edebilirler. Bu zarar sadece messesenin zarar deil, o messeseye hesap aan,
para yatran pek ok insann zarardr. imdi sizden
bir zm beklemek iin (sizi de zora sokmak iin
sylemiyorum) ama bu meselede yeni bir imal-i fikir
yapma gerei konusundaki dncelerinizi alabilir
miyiz?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Tabii. Bu nemli bir problem. Bir Mslman insan geliri giderinden fazlaysa ve faizi kullanmayacaksa, ne yapacak diye sorduumda, yeni yatrmlar yapacaktr diyoruz. Ama tketimini de bir Mslman olarak evre artlarnn ok stne karamayacandan, bir sre sonra yapaca yatrmlarla salayaca gelir topluma hizmet klfeti
haline gelecek, ona sadece manevi zevki kalacaktr. O zaman insanlar toplamaktan salanan
maddi tatmin azald iin, toplamaktan vermeye doru geebilir. Zira vermenin salad haz,
manevi tatminde azalan fayda kanunu ilemedii iin tersine ykselir. O zaman insanlar vermek suretiyle kendini tatmin cihetine giderler.
te burada karz- hasen ve sadaka balar... imdi insanlar bu noktaya geldii zaman, kime verecektir bu yardm? Tabii ki iyi bir Mslman
kardeini arayacaktr iyi bir insan. O zaman
zengin bir mslman iyi bir insana bor verecektir. Byle manevi yap maddi llerle an-
lamlandrlacaktr diyorum. te buradaki problem bu. O gzel insanlar bulabilmek lazm. Konu imdi ferdiyetten kp da messese bazna
geldii zaman, o bankalarla gzel insanlar bulabilme meselesi tabii ok zorlayor. Hatta bazen imkanszlayor. Standardize edilmi oluyor
hadise. Ferdi plandan kyor. Mesela o zaman
araya gzel insanlar deil de, belki gzel olmayan insanlar giriyor. O zaman tabii sistem zedeleniyor. stelik de btn hukuk sistemi buna
gre ayarlanmad iin 2. etapta da oradan
problemler kyor.
Ahmet Ertrk: Tabii bu sadece faizsiz bankacln problemi deil. Buyurduunuz gibi, Trk hukuk
sisteminin bir problemidir. Hatta, ahlaki bir problem
balangta.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Zaten bata en
ok ticaret kanunu ve sair hukuk sistemindeki
engeller yznden slami messeseler geliememitir. Hl da geliemiyor. Mesela bir anonim
irketteki alanlarn krdan pay almas meselesini kanunlara gre nasl yapabilirsiniz? Devaml sermaye mi artracaksnz. Yani kr ortakl sistemi pekala uygulanabilir. Ama hukuk
sistemimiz buna imkan vermedii iin gzel
eyler yaplamaz hale geliyor. Vaktiyle Karabkte bunun uygulanmas dnld, fakat sonu alnamad. Esnaflar yapmak istedi. Olmad.
Sigorta sistemi de ayn ekilde karmza kt.
Ahmet Ertrk: Hocam dieri temerrtten sonra
borsa meselesiydi.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Efendim, borsa
meselesi de en az ilenmi konulardan bir tanesidir. slamda Borsa az ilenmi bir konudur.
Ahmet Ertrk: Bu menkul kymetler borsas diyoruz hocam, mal borsalar deil.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Tabii tabii. Menkul kymetler yani esham, tahviilat, bono... vs.
bu sahada bir iki ciddi n alma yapld. Bir
tanesi eskidir. Pakistanl Prof. Abdulmennan bir
alma yapm ve slam Kalknma Bankasna
tevdi etmitir. Bendeniz de referans verici hoca
olarak grevlendirilmitim. Onun eserini incelemitim. Abdulmennan bey orada baz almalar yapt, ama onun da fkhi taraf yetersizdi.
Arapa bilmedii iin ngilizce ikinci kaynaklardan meseleyi geniletmeye almt. Teorik
ynden henz slamda borsa sistemi nasl olmaldr noktasnda yeterli almalar tamam-
172
lanmamtr. Bu birinci husustur. Bugnk sekler borsa sistemi slama ne kadar uygundur?
O ikinci husustur.
Ahmet Ertrk: Hocam, yine bizim Trkiyedeki
tecrbeye dnersek. ok tenkit edildiimiz bir husus
var. Trkiyedeki zel finans kurumlar balangta
kr/zarar ortakl proje finansmanna girmeleri beklendii halde, bunlar hep murabahada takld kaldlar denilir. Dorudur da bu. (Bunun da birtakm sebepleri var ama). Biz bu konuda sizin nokta-i nazarnz renmek istiyoruz. Siz bizi de tanyorsunuz. ki
taraflsnz, hem dardan bir ilim adam gzyle,
hem ieriden birisi gzyle bizim iimizi bilen bir hocamz olarak. Neden Murabahada taklnd ve dier
proje finansman Trkiyede neden yaplamad. Yaplabilir mi? Bunun artlar nelerdir?
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Geni ve tabii
ok gncel bir konu. Bu kurumlar aleyhine en
ok kullanlan argman da budur zaten. imdi
bendeniz bu meseleyi yle ele alyorum. Bu tr
bankaclkta prototip, slam Kalknma Bankasdr. Dnyada slam bankacl onunla balamtr. O da dnya slam fukahasndan alnan
bir fetva ile kurulmutur. Demek ki slam Bankasnn kuruluunda yapaca ilemlere cevaz
verilmitir. Bunlar da murabaha, mudarebe, erike ve icaredir. Bu drt ilem tecviz edilmitir.
Fakat bunlarn iinde esas olan, slami finans
messeselerinin vazgeilmez unsuru olmas gereken ayrcalkl fonksiyon mudarebe sistemidir.nk mudarebe sistemi, kr-zarar ortakl
sistemi ise slami finans sisteminde faiz sisteminin yerine ikame edilen unsurdur. Yani faizsiz
bir sistem nasl olur diye sorulduu zaman, slamda faizin yerine ikame edilen sistem kr/zarar
ortakl sistemidir deniliyor. in z bu mudarebe aktindedir. Yani slamn, piyasa mekanizmasnn zerine oturtulaca sistemdir bu. Fukaha
tarafndan bu drt ilem tecviz edilirken, esas
mudarebe ne karlmtr. care ve murabaha
marjinal unsurlar olarak tecviz edilmitir. Fakat,
slam bankalar zamanla yle hale gelmilerdir
ki asli fonksiyonunu hi ifa edemeyip, marjinal
olarak tecviz edilen noktada taklp kalmlardr.
Ahmet Ertrk: Bu sadece Trkiyede deil, deil mi? Btn dnyada byledir.
Prof. Dr. Sabahattin Zaim: Btn dnyada
bu byledir ve her tarafta tenkit sz konusudur.
Malumlarnz, dnyada slam bankalar 2 gruba
173
olurlar. yleyse birinci grevimiz bunlar yaatmaktr. Bu sebeple toplanan paray mmkn
mertebe likid halde tutacak yatrmlara gitmemiz lzm. Tabi o da bir sanayi yatrm olamaz.
nk en krl yatrm birka sene iinde ancak
nema verebilecektir. Bilmecburiye paray likid
halde tutabilmek iin ticarette kullanmak kk
tercih edilmitir ve murabaha sisteminde taklp
kalnmtr. Biraz da icare (kiralama) sistemi harekete gemi, orada kalnmtr. Dolaysyla bugn btn slam lkelerindeki bankalarn yzde
90-95 faaliyetleri bu murabaha sistemi etrafnda
dnnce, tabi hakl olarak baz tenkitler ortaya
kmtr, ne fark kalyor diye. Hep bunlar
izah ile geiyor mrmz. te murabahadaki
taksitli deme ile faiz arasnda ne fark vardr
diye. Bunlarn iktisadi izahlarn yapyoruz. yle ki, bu bir piyasa mekanizmasdr. Bu piyasa
birleik kaplar misali alr. Piyasada arz talep
mekanizmas iler, faiz sistemi de onun iindedir. Krlar tahakkuk ederken maliyetle alakal
olduu iin fiyatn iinde yer alr. Faiz de maliyet unsuru olduundan, o da fiyatn iinde yer
alr. Bir messese faiz ile dieri kr-zarar ortakl ile altnda, faiz ile kr hadleri birbiri ile
rekabet durumunda kalacaktr. Bunlar ister istemez birbirini etkileyecektir. Mevduat faizleri
yzde 40a kt zaman yzde yirmi kr pay
ile mudiler size gelmez. Zaten piyasada ki kr
oranlar da mecburen faize gre teekkl etmektedir. Piyasadaki cari kr oranlar belli bir seviyede iken, siz ok ok altna inemezsiniz.
Btn bunlarn iktisadi izahlar var da, halk
kitlesinin bunlar bilmesi g olduu iin, bu
arada tereddtler meydana geliyor. Bazlar da
bu tereddtleri istismar etmeye alyorlar. Dolaysyla halkta uyanan tereddtlerde iktisadi
bakmdan makul noktalar vardr ama slmi adan bu noktalar makl deildir. Aksi halde messeseler daha geliemeden batmak tehlikesine
maruz kalrlar. Halbuki bu messeselerin batmas demek bu sisteme inanan mdiler iin alternatif kalmamas demektir. Bizim bu hedefimiz nce byle bir aracn piyasada bulunmasn
temin etmektir.
Osman Akyz: Hocam bu zel finans kurumlar Trkiyede 1983te mevzuatlandrlm durumda.
Sizin de ok iyi belirlediiniz gibi siyasi irade gerekiyordu. O siyasi irade de o dnemde kondu. Bir mev-
174
balad. Yani bir nevi, Biz hedefimizden ayrlyoruz, bunu dndrmek lzm dedi. Tabiatyla
burada siyasi irade gerekiyor, ama, bu nokta slam Bankalar kurulan lkelerde dikkate alnmas gereken bir unsurdur. Onun iin banka lafn kaldrarak, faizsiz finans sisteminin kk
tasarruf erbabna inip, onlarn kaynaklarn mobilize eden bir statye kavuturulmas zerinde
dnmek gerekir. O zaman biz asli vazifemizi
yapm oluruz. O vakit mudarebe sistemi daha
kolay ilemeye balar. Yani KOBler, kk ve
orta hacimli messeseler iin iine girer. O vakit
de bu ite gzel insanlarn seleksiyonu daha kolay hale gelebilir. Tabi bugn, bu sizin frsatnz
/imkannz dnda olan bir hadise. Ama hedefi
nmze koyarken bunu dnmekte byk
fayda var.
Osman Akyz: Hocam, bir de unu renmek
istiyorum. Biz pratik almalarmzda yle bir ikilem ierisindeyiz. Kendi aramzda zaman zaman bunu mnakaa ediyoruz. Bir ksm arkadalarmz diyor ki; Trkiyede ki zel finans kurumlar mevzuat
bu haliyle bizim ihtiyacmza cevap vermiyor. stikbalde bu kurumlarn korunabilmesi iin belli bir yer
edinebilmesi iin bugn mutlaka bankaclk emsiyesi
altna girmelidir. Bu messeseleri faizsiz bankaclk
veya faizsiz banka szc altnda hkmi ahsiyet
haline getirmemiz lzm. Dolaysyla Trkiyedeki
yasal dzenlemede de bankalar kanunu bnyesinde
bunlar bir yere monte ettirmemiz lzm, diyorlar. Bir
ksm arkadalar da der ki, Hayr bu tamamen klasik
banka sisteminin dnda farkl bir finans anlaydr.
Bunun ayr korunmas, ayr gelitirilmesi, banka szcnn terminolojiye sokulmamas gerekir. Adna ite faizsiz finans kurumu ve benzeri adlar altnda bugnk ismi ile hkmi ahsiyetini muhafaza etmenin
ok daha asli bir fonksiyon olduunu iddia ediyorlar.
Bu konuda ne dersiniz bize hocam.
Sabahattin Zaim: Efendim bence meseleyi
ikinci bazda gelitirmenin yollarn aramak lzm. Fakat ilerisi iin siyasi iradenin uygun olduu bir ortamda, hukuki bir dzenleme yaplmas ihtiyalara daha iyi cevap verilmesi asndan faydal olur. Vaktiyle Trkiyeye Saraybosnal Bonak bir mtefekkir ve tatbikat gelmiti. Bu Birlemi Milletlerde alm bir uzmand. stanbulda bir sre yaad. Marip lkelerinde de bu iin tatbikatn yapmaya alm. Bu
zat retim kooperatifleri statsn ele alarak,
175
176
I. GR
Trkiye ekonomisinin 1970li yllarn sonunda iine dt bunalm srecinde, ekonominin
ihtiyac olan dviz girdisi ve yabanc kaynak an gidermek maksadyla alnan ve 24 Ocak Kararlar olarak adlandrlan bir dizi ekonomik istikrar
kararlar erevesinde, soruna zm bulmak iin
yabanc bankalarn, bu arada, slam lkeleri meneli zel Finans Kurumlarnn (FK) Trkiyede
faaliyette bulunmalarna, Bankalar Kanununun
tad snrlar iinde imkan salanmtr. Bu erevede, petrol zengini lkelerde mevcut petrodolarlar yabanc sermaye ve mevduat olarak
Trkiyeye getirmek iin 3182 sayl Bankalar Kanununun 96.maddesine (mlga 70 sayl KHK
md.90) ve 1567 sayl TPKKH Kanuna istinaden,
Bakanlar Kurulunca alnan 16.12.1983 tarih ve
83/7506 sayl Kararname ile zel Finans Kurumlar (FK) Trk Mali Sistemine dahil edilmitir.
4389 sayl Bankalar Kanununda 17.12.1999
tarih 4491 sayl Kanunla yaplan deiiklikle
FKlar Bankalar Kanunu kapsamna girmitir.
Szkonusu Kanuna gre zel Finans Kurumlar, Mevduat toplama yetkisi bulunmayan ancak, zel cari hesaplar ve kr ve zarara katlma hakk veren hesaplar yoluyla fon toplayan, ekonomik faaliyetleri ekipman veya emtia temini veya kiralanmas veya ortak yatrmlar yoluyla finanse eden kurumlar olarak tanmlanmtr.
Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu, 4491 sayl Kanunla deiik 4389 sayl
Bankalar Kanunu hkmleri erevesinde bu
kurumlara ilikin kr ve zarara katlma hakk
veren hesaplarn zelliklerini dikkate alarak her
trl dzenleme yapmaya yetkilidir.
Trk Mali Sistemi (TMS) genel olarak gruplandrld taktirde temel yap aadaki gibidir.
1. Para Otoriteleri,
Hazine
T.C. Merkez Bankas
2. Mevduat Bankalar
zel, kamu ve yabanc ticaret bankalar
zel Finans Kurumlar
3. Kalknma ve Yatrm Bankalar
4. Finansal Kiralama ve Factoring Kurulular, Finansman irketleri
5. Sigorta irketleri
6. Sermaye Piyasas Kurumlar
Arac Kurumlar
Yatrm Ortaklklar
Yatrm Fonlar
Gayrimenkul Yatrm Ortaklklar
Risk Sermayesi Yatrm Ortaklklar
Yukarda akland zere FK, Bankalar
Kanunu erevesinde mevduat kabul eden kurum saylmamakla beraber mahiyeten toplad
fonlar itibariyle, TMSde mevduat bankalar kategorisine dahil bulunmaktadr.
177
II. FK MEVZUATI
A. TEMEL KANUNLAR
FK, 1983 ylnda Bakanlar Kurulunca alnan 16.12.1983 tarih ve 83/7506 sayl Kararname ile ihdas edilmitir. Bu mali kurulularn kurulu, faaliyete geme, denetim ve tasfiyeleri hususunda 19 Aralk 1999 tarihine kadar uygulanmakta olan Yasa ve Teblileri aadaki ekilde
sralamak mmkndr.
1. 3182 sayl Bankalar Kanunu:
FK, esasen Bankalar Kanununa tabi olmamakla beraber, dier mali kurululara
kaynaklk eden 3182 sayl Kanunun
96.maddesi nedeniyle anlan Kanun temel
kaynak tekil etmektedir.
2. 1567 sayl TPKKHK ve bu Kanuna ilikin
Karar, Tebli ve Genelgeler
3. T.C. Merkez Bankas Kanunu
4. Hazine Mstearl Tekilat Kanunu
5. Trk Ticaret Kanunu
6. 3167 sayl ek Kanunu
7. Finansal Kiralama Kanunu
8. Trk Vergi Kanunlar
9. Sermaye Piyasas Kanunu
10.Karaparann Aklanmasnn nlenmesine
likin Kanun
4389 sayl Bankalar Kanununda 17.12.1999
tarih ve 4491 sayl Kanunla yaplan deiiklikle FKlar Bankalar Kanunu kapsamna alnmtr. Bu dzenleme ile, 16.12.1983 tarih ve
83/7506 sayl zel Finans Kurumlar Kurulmas; Faaliyetleri ve Tasfiyelerine likin Esas ve
Usullere Dair Bakanlar Kurulu Karar ile bu karara istinaden karlm tm mevzuat yrrlkten kaldrlmtr. Ancak, 4491 sayl Kanunun
geici 3.maddesinin b fkras ile, 4389 sayl
Bankalar Kanunu hkmleri erevesinde
FKlara ilikin dzenlemeler yaplncaya kadar, yrrlkten kaldrlan dzenlemelerin
4389 sayl Bankalar Kanununa aykr olmayan
hkmlerinin uygulanmasna devam olunaca
belirtilmitir.
Ayrca, 4491 sayl Kanunun geici 3.maddesinin a fkras uyarnca, 4389 sayl Bankalar
Kanununun yrrle girdii tarihte faaliyet
gsteren FKlar mevcut durumlarn 4389 sayl Bankalar Kanununun tabi olduklar maddelerine iki yl iinde intibak ettirmek zorundadr.
4389 sayl Bankalar Kanununun 7. ve 9. maddeleri hkmlerine intibak etmeyen FKlar genel hkmlere gre tasfiye edilecektir.
B. FK KURULUU, FAALYET VE
DENETM
1. Kurulu ve Faaliyetlerin Denetimi
a. Eski Dzenleme ve Uygulamalar
178
FKnn fon toplama ve kullandrma yetkisi, ileride saknca grlmesi halinde, TCMBnin
gr alnarak, Hazine Mstearlnn teklifi
zerine Bakanlar Kurulunca daimi veya srekli
olarak, ya da tm tekilat veya baz ubeleri
kapsayacak ekilde kaldrlabilir. Daimi veya
geici olarak faaliyetten men edilebilir.
Bankalar ve FKlar Bakanlar Kurulu Karar
ile kurulmaktadr. Bankalar Mstearln izni
ile FK ise TCMBnin izni ile faaliyete gemektedirler. Bankalar Hazine Mstearl, FKlar
ise TCMB denetimindedir.
b. Yeni Uygulama
179
Banka Kredileri
Eximbank Kredileri
nterbank
Fonlar
Alnan Krediler
zkaynaklar
Bankalar esas itibariyle mevduat kabul etmek zere kurulmu imtiyazl mali kurululardr. Nitekim, 3182 sayl eski Bankalar Kanununda mevduat (13/2 md.)
Bu maddenin uygulanmasnda yazl ya da szl
olarak veya herhangi bir ekilde halka duyurulmak suretiyle faiz veya her ne ad altnda olursa olsun bir ivaz
karlnda istendiinde ya da belli bir vadede iade
edilmek zere para alnmas mevduat kabul saylr.
eklinde tanmlanmtr.
4491 sayl Kanunla deiik 4389 sayl Bankalar Kanununun 10.maddesinin 1.fkrasnda
bu Kanun uygulamasnda nelerin mevduat kabul edilecei belirtilmitir.
Bu Kanunun uygulanmasnda yazl ya da szl
olarak veya herhangi bir ekilde halka duyurulmak
suretiyle ivazsz veya bir ivaz karlnda istendiinde ya da belli bir vadede iade edilmek zere para kabul mevduat kabul saylr. Karlnda mevduat
czdan yerine katlma belgesi, makbuz, senet ve benzeri belgelerin verilmesi, alnan paralarn mevduat
saylmasna engel deildir
Eski Bankalar Kanununa gre FKca hesap
sahibine ivaz (faiz ve/veya sabit gelir) denmemekte, ayrca anaparann aynen denecei garantisi verilmedii iin katlma hesaplar ve zel
cari hesaplar mevduat saylmamaktayd. 4491
sayl kanunla deiik 4389 sayl Bankalar Kanununda yaplan deiikle mevduat kabul edilmesi artlar arasna ivazsz ibaresi eklendiinden mevduat tanm geniletilmitir. Dolaysyla,
FKlarca alan zel cari hesaplar, diledii anda sahibine geri denen vadesiz mevduat hesaplardr. Zira, bu hesaplar yazl ya da szl olarak veya herhangi bir ekilde halka duyurulmak
suretiyle, ivazsz ve istendiinde iade edilmek
zere toplanan paralar iin almaktadr. zel
cari hesaplar muhafaza gayesi gttnden
usulsz vedia hkmlerine tabi olmaldr.
Ancak katlma hesaplarnn mevduat olarak kabul edilip edilmeyecei net deildir.
Bankalar Kanunu uygulamasnda mevduat saylan ilemlerin tamas gereken unsurlardan
lere Kr-Zarara Katlma Yatrm Akdi imzalandktan sonra, belirli bir maln alm satmndan
ya da iletmenin tm faaliyet sonularndan doacak kr zarara katlmak eklinde uygulanan
kullandrm biimidir. Bu sistemde FK, doacak krn tmne szlemede belirlenen oranda
katlrken, doacak zarara ise o ie tahsis ettii
mebla kadar katlacaktr.
bd. Mal Karl Ticari Vesaikin Alm Satm
Yoluyla Fon Kullandrlmas: Bu sistemde, bilhas-
180
FK hakkndaki 83/7506 sayl Karara ilikin 21.3.1984 tarih ve 18348 sayl T.C.Merkez
Bankas Tebliinin 10.maddesi ile blokaj tesis
etmekle ykml tutulmulardr. Bahsigeen
tebli 6.11.1998 tarih ve 23515 sayl Resmi Gazetede yaymlanan 7 Nolu tebli ile deiiklie
uramtr. Bu teblie gre:
zel Finans Kurumlar nezdlerinde alacan
Trk Liras ve yabanc para cari ve katlma hesaplarnda biriken fonlar iin aada beliritilen oranlarda
TCMB nezdindeki hususi bloke hesaplarda blokaj tesis edeceklerdir.
Blokaj Oran
Trk Liras Cari ve Katlma Hesaplarnda
Yabanc Para Cari ve Katlma Hessaplarnda
%8
%11
Yurtii bankalar ve zel finans kurumlarnca atrlan hesaplar blokaj ykmllne tabi deildir.
Bankalar, topladklar mevduat ve sair pasiflerden oluan taahhtleri iin TCMB Kanununun 40/II-a maddesine istinaden, adgeen
Banka nezdinde serbest tevdiat ve Kamu Borlanma Senedi bulundurmak, ayrca mevduat iin
munzam karlk tesis etmekle ykmldrler.
FK iin ngrlen nakit bulundurma ve
blokaj ykmll, bankalar iin getirilen disponibilite ve munzam karlk tedbirlerinin
FKlara uyarlanm biimi gibi grnmekteydi. 4491 sayl Kanunun 20. maddesinin 6. fk-
181
182
183
FKlarca 31 Aralk 1999 bilano toplamlarna gre, toplanan fonlar 1.445.267 milyar
TLsna, kullandrlan fonlar 1.269.247 milyar
TLsna ulam bulunmaktadr.
Trk Mali Sektr iinde faaliyette bulunan
FKlarn son sekiz yl iindeki bilano toplam
aktif ve pasif hesaplar itibariyle Tablo-3de verilmitir (milyar TL).
Tablo-3deki bilano kalemlerinin incelenmesinde en dikkate deer husus, zellikle 1994
ekonomik krizini takiben FK hakknda getirilen nakit bulundurma ve blokaj ykmll
neticesinde, gelir getirmeyen banka mevcutlar
mutlak olarak artm ise de, aktif toplam iindeki nispi pay azalmtr. Keza 1994 ekonomik
krizi takiben tahsili gecikmi alacaklarda da
nemli artlar gzlenmektedir.
Baz aktif kalemlerin bilano toplamlarna
olan oranlar Tablo-4deki gibidir (% olarak).
TABLO-1
Unvan
Albaraka Trk
Faisal Finans
Kuveyt Trk Evkaf Kurumu
Anadolu Finans
hlas Finans
Asya Finans
Kurulu
Yl
Nominal Sermayesi
(milyar TL)
ube
Says
1985
1985
1989
1991
1995
1996
9.000
2.000
11.025
30.000
10.000
10.000
22
12
16
20
35
16
TABLO-2
AKTF HESAPLAR
TUTAR
Nakit Deerler
Bankalar
Yurtii
Yurtd
Menkul Kymetler
TCMB Fon Karl
Cari Hesap Karl
Katlma Hes. Kar.
Alacaklar
Tahsili Gecikmi Alacaklar
Gelir Reeskontlar
tirakler
Sabit Kymetler
Dier Aktifler
15.730
105.554
35.121
70.433
1.076
139.446
5.936
133.510
1.248.963
20.284
9.622
638
82.784
18.288
Atif Toplam
1.642.385
PASF HESAPLAR
Borlar
Gider Reeskontlar
den. Vergi ve Yk.
Muhtelif Borlar
Dier Pasif
zkaynaklar
Dnem Net Kr
TUTAR
1.445.267
8.010
12.519
17.986
56.356
87.189
15.058
1.642.385
184
TABLO-3
AKTF HESAPLAR
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
Nakit Deerler
Bankalar
Yurtii
Yurtd
Dier Mali Kurumlar
Menkul Kymetler
Alacaklar
Tah.Gec. Alacaklar
Gelir Reeskontlar
tirakler
Sabit Kymetler
Dier Aktifler
Aktif Toplam
119
860
372
488
33
9
5.821
37
111
38
714
141
7.883
315
1.238
669
569
0
5
14.125
83
299
38
498
285
16.886
1.495
3.875
1.828
2.047
0
186
29.635
1.290
510
40
3.374
1.372
41.777
2.920
6.255
2.760
3.495
286
78
61.560
2.043
815
324
7.580
3.099
84.960
5.325
5.660
1.991
3.669
6
89
92.472
2.447
1.169
428
11.587
5.543
124.726
6.698
55.692
41.756
13.936
11
329183
1.736
3.961
199
24.543
5.985
428.008
9.591
95.817
72.867
22.950
1.019
640.304
8.242
9.455
279
53.362
18.062
836.131
15.730
245.000
174.567
70.433
1.076
1.248.963
20.284
9.622
638
82.784
18.288
1.642.385
PASF HESAPLAR
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
Borlar
Gider Reeskontlar
den. Vergi ve Yk.
Muhtelif Borlar
Dier Pasif
zkaynaklar
Dnem Net Kr
Pasif Toplam
6.245
313
38
75
810
294
108
7.883
14.055
174
83
686
1.063
564
261
16.886
34.280
954
337
230
4.520
1.179
277
41.777
64.334
1.963
420
218
13.704
3.455
866
84.960
98.345
2.900
516
1.443
16.334
4.038
1.150
124.726
380.347
1.624
2.239
5.717
13.692
17.315
7.074
428.008
719.668
5.503
6.308
11.389
34.740
49.704
8.819
836.131
1.445.267
8.010
12.519
17.986
56.356
87.189
15.058
1.642.385
TABLO-4
Yllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
TABLO-6
Bankalar
10,9
7,4
9,2
7,4
4,5
7,5
5,4
6,4
Alacaklar
73,8
84,0
70,9
72,5
74,1
76,9
76,6
76,0
Tah.Gec.
Alacaklar
0,5
0,5
3,1
2,4
2,0
0,4
1,0
1,2
Yllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
Kr/zkaynak
36,7
46,2
3,5
25
28,4
40,8
17,7
17,2
TABLO-5
Yllar
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
Borlar
79,2
83,2
82,1
75,7
78,8
88,9
86,1
88,0
Dier
Pasifler
10,3
6,3
10,8
16,1
13,1
3,2
4,2
3,4
185
zkaynaklar
3,7
3,3
2,8
4,1
3,2
4,0
5,9
5,3
Kr
1,4
1,5
0,7
1,0
0,9
1,7
1,1
0,9
Pasifte yer alan borlar, dier pasifler, zkaynaklar ile kr kalemlerinin pasif toplamna olan
oranlar Tablo-5deki gibidir.
Bu tabloda grlecei zere, FKnn krllk oranlar 1994-1996 yllarnda azalrken,
sonraki iki ylda eski dzeyini korumutur.
FKlarn krllnn dmesinde 1994 ylnda
yrrle konan nakit blokaj ykmll etkili olmutur.
FK bilano krlarnn zkaynaklara olan
oransal geliimi de Tablo-6daki gibidir.
TABLO-7
Ticaret Bankalar
Kamusal Sermayeli
zel Sermayeli
Trkiyede Kurulmu Yabanc Bankalar
Trkiyeda ube Aan Yabanc Bankalar
TMSFye Devredilen Bankalar
Kalknma ve Yatrm Bankalar
Kamusal Sermayeli
zel Sermayeli
Yabanc Banka
TOPLAM
62
4
31
5
14
8
19
3
13
3
81
TABLO-8
AKTF HESAPLAR
1992
1993
Nakit Deerler
22.306
Bankalar
84.720
TCMB
7.252
Dier Mali Kurumlar
38
nterbank
5.480
Menkul Deerler Czdan 62.148
Munzam Karlk
30.725
Krediler
231.532
Takipteki Alacaklar
3.148
tirakler
13.424
Sabit Kymetler
26.983
Dier
66.171
Toplam Aktifler
553.929
43.281
205.298
10.844
290
5.547
117.510
51.581
433.707
5.327
18.358
50.982
105.264
1.047.988
PASF HESAPLAR
Mevduat
nterbank
Alnan Krediler
Tahvil ve Fonlar
Faiz ve Gider Rees.
den. Vergi ve Harlar
Dier Pasifler
zkaynaklar
Kr
Toplam Pasifler
1992
1993
305.489
2.772
81.598
117.246
17.369
6.335
59.839
33.448
14.202
553.929
544.966
1.709
195.866
273.100
26.325
12.696
93.006
69.609
28.286
1.047.988
1994
1995
72.661 173.289
323.599 603.958
33.100
27.688
99
79
14.951
23.516
228.766 435.344
119.850 250.535
789.853 1.743.685
14.124
20.876
35.049
60.415
111.514 229.570
275.371 533.428
2.018.938 4.102.384
1994
1995
1.275.113 2.664.936
26.233
31.373
218.795 396.237
346.475 579.612
61.949 119.297
20.934
52.826
145.066 319.451
125.105 251.160
44.295 115.102
2.018.938 4.102.384
186
1996
1998
1999
174.873
366.747
541.572
1.094.627 2.365.523 3.907.431
102.656
214.312
395.522
2.402
4.900
8.756
59.800
66.096
151.817
1.358.744 2.548.521 5.211.149
469.317
921.016 1.727.558
3.860.068 8.811.893 14.122.355
31.130
87.603
566.198
184.255
415.519
895.236
442.658
790.342 1.436.195
1.178.581 2.786.072 7.864.160
8.959.111 19.378.544 36.827.949
1.064.147
7.655.371
963.889
144.485
565.603
12.398.034
3.069.436
21.714.974
886.026
3.672.424
2.187.228
17.799.241
72.120.858
1996
1997
1997
1998
1999
48.263.769
925.795
9.501.610
12.386.629
2.730.027
487.258
4.019.025
1.968.264
2.265.886
72.120.858
FKlarn aktif toplamlarnn bankalarn aktif toplamlarna oran 1992 ylnda %1,42 iken
1999 ylnda bu oran %2,28 ykselmitir.
FKlarn, Bankalar ve FKlardan oluan mali
sistem iindeki pay 1992 ylnda %1,40 iken
1999 ylnda bu oran %0,83 artarak %2,23e
ulamtr.
FKlarn toplad fonlarn TBS tarafndan
toplanan mevduata oran ise Tablo-10daki gibidir.
FKlarn toplad fonlarn, bankalarca toplanan mevduata oran 1992 ylnda %2,04 iken
1996 ylnda bu oran %1,60 gerilemi ve 1999
yl sonunda %2,99a ykselmitir.
FKlarn kullandrd fonlarn, TBSce kullandrlan krediler ile mukayesesi ise Tablo11deki gibidir (milyar TL).
FKlarn tarafndan kullandrlan fonlarn,
bankalarn kullandrd kredilere oran 1992
de %2,51 olduu halde 1996 yl sonunda
%2,40a dm, 1999 yl sonunda ise %5,84e
ykselmitir.
FK tarafndan kullandrlan fonlarn, toplam kredilere nazaran oransal byklnn
TABLO-12
Yllar
Fon
Kullandrmlar
FK
Kredi+
Menkul
Deerler TBS
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
5.821
14.125
29.635
61.560
92.472
329183
640.304
1.269.247
293.680
551.217
1.018.619
2.179.029
5.218.812
11.360.414
19.333.504
34.113.008
1,98
2,56
2,91
2,83
1,77
2,90
3,31
3,66
TABLO-9
Yllar
FK
TBS
FK+TBS
FK/TBS
FK/
(FK+TBS)
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
7.883
16.886
41.777
84.960
124.726
428.008
836.131
1.642.385
553.929
1.047.988
2.018.938
4.102.384
8.959.111
19.378.544
36.827.949
72.120.858
561.812
1.064.874
2.060.715
4.187.344
9.083.837
19.806.552
37.664.080
73.763.243
1,42
1,61
2,07
2,07
1,39
2,21
2,27
2,28
1,40
1,59
2,03
2,03
1,37
2,16
2,22
2,23
TABLO-10
TABLO-11
Yllar
FKnn
Toplad
Fonlar
TBSde
Toplanan
Mevduat
Oran
(%)
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
6.245
14.055
34.280
64.334
98.345
380.347
719.668
1.445.267
305.489
544.966
1.275.113
2.664.936
6.145.516
12.545.561
24.185.291
48.263.769
2,04
2,58
2,69
2,41
1,60
3,03
2,98
2,99
187
Yllar
FKnn
Kullandrd
Fonlar
TBSce
Kullandrlan
Krediler
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
5.821
14.125
29.635
61.560
92.472
329183
640.304
1.269.247
231.532
433.707
789.853
1.743.685
3.860.068
8.811.893
14.122.355
21.714.974
2,51
3,26
3,75
3,53
2,40
3,74
4,53
5,84
GENEL DEERLENDRME
Trkiyede faaliyette bulunan FKlarn
mevcut statleri ve faaliyetleri ile, bunlarn TBS
ile mukayeseleri hakknda yaptmz inceleme
ve deerlendirme kapsamnda ortaya kan sonular ve ulalan kanaat zet olarak aada verilmitir.
1. FKlar 1980li yllarn banda Trk
ekonomisinin yabanc kaynak ve dviz
an gidermek ve Krfez lkelerindeki
TABLO-13
Yllar
Mevduat
Krediler
Menkul Deerler
Kredi+Menkul
Deerler
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
305.489
544.966
1.275.113
2.664.936
6.145.516
12.545.561
24.185.291
48.263.769
231.532
433.707
789.853
1.743.685
3.860.068
8.811.893
14.122.355
21.714.974
62.148
117.510
228.766
435.344
1.358.744
2.548.521
5.211.149
12.398.034
293.680
551.217
1.018.619
2.179.029
5.218.812
11.360.414
19.333.504
34.113.008
Yllar
Tah. Gec.
Alacaklar FK
FK aktifi
iindeki pay
Tah. Gec.
Alacaklar TBS
TBS aktifi
iindeki pay
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
37
83
1.290
2.043
2.447
1.736
8.242
20.284
0,47
0,49
3,09
2,40
1,96
0,41
0,99
1,24
3.148
5.327
14.124
20.876
31.130
87.603
566.198
886.026
0,57
0,51
0,70
0,51
0,35
0,45
1,54
1,23
TABLO-14
188
TABLO-15
FK
TBS
Yllar
zkaynaklar
Pasif Toplam
zkaynaklar
Pasif Toplam
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
294
564
1.179
3.455
4.038
17.315
49.704
87.189
7.883
16.886
41.777
84.960
124.726
428.008
836.131
1.642.385
3,7
3,3
2,8
4,1
3,2
4,0
5,9
5,3
33.448
69.609
125.105
251.160
540.572
1.253.190
2.128.713
1.968.264
553.929
1.047.988
2.018.938
4.102.384
8.959.111
19.378.544
36.827.949
72.120.858
6,0
6,6
6,2
6,1
6,0
6,5
5,8
2,7
TABLO-16
FK
TBS
Yllar
zkaynaklar
Pasif Toplam
zkaynaklar
Pasif Toplam
1992
1993
1994
1995
1996
1997
1998
1999
402
825
1.456
4.321
5.188
24.389
58.523
102.247
7.883
16.886
41.777
84.960
124.726
428.008
836.131
1.642.385
5,1
4,9
3,5
5,1
4,2
5,7
7,0
6,2
47.649
97.895
169.400
366.263
799.271
1.828.261
3.290.320
4.234.150
553.929
1.047.988
2.018.938
4.102.384
8.959.111
19.378.544
36.827.949
72.120.858
8,6
9,3
8,4
8,9
8,9
9,4
8,9
5,9
189
5. Balangta yabanc sermaye ve dviz fonlarnn transferi amalanm ise de, son yllarda FKlarn bu amacn gereklemesinden uzaklaarak yurtii kaynaklara ynelmi olduklar mahade edilmektedir.
6. FKlarda toplanan fonarn TMS iindeki
nispi pay son yllarda %1,40 ile %2,23
arasnda deimekte ise de, mali sistemde
ortalama %98 paya sahip Trk Bankaclna rakip olma durumlarndan bahsetmek mmkn deildir.
7. FKlar hakknda hedeflenen amalarn
gereklemesi elde edilememi ise de, retim destei ve finansal kiralama yoluyla yaplan fon kullandrmlar ile reel ekonominin gelimesine, ekonomik hareketlerin
190
Katlm Bankacl
Mehmet Emin ZCAN (1)
1. GR
Gemii binlerce yl ncesine kadar uzanan
bankacln ad, talyanca masa anlamna gelen
Banco kelimesinden gelmektedir. Bir maln
emanet alnmas ve dn verilmesi ilemine ve
bir nevi bankaclk ve kambiyo hizmeti gren messeselere, bankacln ilk rnekleri olarak, Milattan nce 2000 yllarnda Babilde daha sonra eski
Msrda, eski Yunanda ve Romada rastlanmaktadr. Ortaa, bankaclk asndan bir durgunluk
devresi olarak kabul edilmektedir. Rnesanstan
itibaren bat Avrupann eitli ehirlerinde (Milano, Venedik, Londra gibi) gnmz kredi kurumlarnn ncleri olan kurulular ortaya kt. Ancak bugnk anlamda modern bankacln anavatan olarak ngiltere kabul edilmektedir.
Gnmz iktisadi hayatnda vazgeilmez bir
yeri olan bankalar, esas itibariyle tasarruf sahipleriyle iletmelerinin faaliyetlerini, yatrmlarn veya dier ihtiyalarn finanse edebilmek iin yabanc kaynak talebinde bulunan gerek ve tzel
kiileri bir araya getiren; para, sermaye ve kredi
zerine her eit ilemleri yapan arac kurumlardr. Zamanmzda bankalarn ilevleri ve hizmet
rnleri ok eitlenmi olmakla birlikte, klasik
anlamda bankann balca ilevi, kendine ait olan
fonlar veya bakalarndan faiz karl mevduat
olarak ald fonlar, faiz karl dn vererek
gelir elde etmektir. Bankalar mevduat ve kredi ilemlerinin yan sra havale, akreditif, keide ve seyahat ekleri, kiralk kasa, istihbarat ve danmanlk gibi eitli hizmetler salayan kurululardr.
Bankalar ayrca, altn alm/satm ve sermaye piyasas ilemleri de yapabilmektedirler. Modern bankalar birer gven kurumu olup parasal sermayenin oluumuna hizmet ederler. Topladklar mevduatn vadesinden daha uzun vadede kredi verme
olanana sahiptirler. Bankalar gndelik yaantmza ylesine girmilerdir ki, neredeyse bankasz
bir hayat dnmek bile mmkn deildir. Artk
maamz bankadan alyoruz, havalelerimizi bankalara yaptryoruz, telefon-elektrik-su paralarn
hatta vergilerimizi dahi bankaya yatryoruz. Dahas, internet bankacl sayesinde banka ubesine gitmeye gerek kalmadan, evimizden bankaclk
ilemlerini bizzat kendimiz yapabiliyoruz.
lkemizde mevduat toplayan ticaret bankalar dnda, ihtisas bankacl yapan yatrm ve
kalknma bankalar ile zel Finans Kurumu
(FK) adyla faaliyet gsteren ancak, geleneksel
bankaclktan farkl olarak, kr ve zarara katlma
esasna gre alan bankalar mevcuttur. zel finans kurumu tabiri sadece Trkiyede kullanlmakta olup baka bir dile kr ve zarara katlma
esasna gre alan banka anlamnda tercmesi
mmkn deildir.
191
zere btn dnyaya yayld. Halen eitli lkelerde faizsiz esasa gre faaliyet gsteren 200 akn bankann, yaklak 500 Milyar ABD Dolarn
kontrol ettii tahmin edilmektedir.
Trkiyede 80li yllar, yaplan ekonomik ve
mali reformlarla kapal ekonomiden da ak piyasa ekonomisine geiin yaand yllar olarak
hatrlanmaktadr. Uluslararas piyasalarla entegre
olabilmek iin hayata geirilen yapsal deiim ve
dnm projeleri kapsamnda, para ve sermaye
piyasalar yeniden dzenlendi ve kamuoyu yeni
mali kurumlarla, yeni yatrm aralaryla tant.
(stanbul Menkul Kymetler Borsas, Finansal Kiralama, Faktring, Dviz bfeleri, TC Merkez
Bankas Dviz/Efektif Piyasalar vb.). Bakanlar
Kurulu, 1983 ylnda bir kararname yaymlayarak
faizsiz esasa gre alan bankalarn zel Finans
Kurumu ad altnda faaliyet gstermesine imkan
salad (83/7506 sayl Karar). FKlar, 19 Aralk
1999 tarihli Resmi Gazetede yaymlanan Bankalar
Yasasnda deiiklik yapan 4491 sayl kanun ile
4389 sayl Bankalar Kanunu kapsamna alnd.
1985 ylnda faaliyete geen Albaraka Trk zel
Finans Kurumunun ardndan 5 finans kurumu
daha kuruldu ve geen 15 yllk dnemde FKlar,
faize duyarlklar sebebiyle bankaclk kesiminden
uzak durduu iin tasarruflar ekonominin dnda kalan halktan, kr ve zarara katlma esasna gre yaklak 3 Milyar Dolar toplamay baard.
3. FAZSZ BANKACILIKTA
ADLANDIRMA VE TANIM SORUNU
Trkiyede bankaclk kesiminin dnda kalan tasarruflarn 50 Milyar ABD Dolarnn zerinde olduu tahmin edilmektedir. FKlarn
tahmini potansiyelin henz %5ine ulaabildii
gz nne alndnda, bu tarz bankacln yeterince tantlamad ve hedef kitlelerine tam
olarak ulaamad, bir ekilde tanyanlarn ounun da doru olarak alglamad sylenebilir. Kanmzca bunun nemli bir nedeni, bu tr
bankacl ifade etmekte kullanlan isimlerin
sistemin temel zelliklerini ve farkllklarn tam
ve doru biimde yanstmaydr. Kr ve zarara
katlma esasna gre alan bankaclk, dnyada daha ok faizsiz bankaclk ya da islam bankacl olarak bilinmesine ramen lkemizde
mevzuata zel finans kurumu adyla girmitir.
Bu isimlerin kr ve zarara katlma esasna daya-
192
nan bankaclk sistemini ne lde temsil edebildiini ortaya koyabilmek iin isim konusunun ciddi biimde tartlmas gerekir. Byle bir
tartmaya k tutmak amacyla bu isimler teker
teker ele alnarak irdelenmitir.
193
4. VE BR NER:
KATILIM BANKACILII
Grld gibi, mevcut kavramlar ve tabirler, kr ve zarara katlmay esas alan bankaclk
sistemini tam ve doru olarak ifade edememektedir. Oysa, bir eyin doru anlalabilmesi, her
eyden nce doru ifade edilmesine baldr. Ayrca, ifadenin ak ve sade olmas, herkes tarafndan kolayca anlalmasn ve benimsenmesini
salar. yleyse, nce bu tr bankacln karakteristik zelliklerini ortaya koymak gerekir.
Bir kerre, bu sistemde tasarruf sahiplerinden
kra ve zarara katlma esasna gre fon toplanmaktadr. Buna gre, tasarruf sahibine anapara gvencesi verilmedii gibi, oran nceden belli bir
getiri taahhdnde de bulunulmamaktadr. Baka
bir deyile, tasarruf sahibi, bankaya bir nevi ortak
olmakta ve klasik bankaclkta mevduat sahibi nin
yapt gibi fiks getiri almak yerine bankayla birlikte riski paylaarak sonuca katlmaktadr. Tasarruf
sahibi-banka ilikisinin nitelii, klasik bankaclk-
194
195
196
GR
3182 sayl eski Bankalar Kanununun yerine geen 18.6.1999 tarihli ve 4389 sayl Yeni
Bankalar Kanununda, 17.12.1999 tarihli ve
4491 sayl Kanun ile baz deiiklikler yaplmtr. Bu deiiklikler ierisinde bizce en
nemlisi, zel finans kurumlar hakknda yaplm olan kanuni dzenlemelerdir.
Faaliyete getikleri 1983ten bu tarihe kadar
zel bir kanuni dzenlemeden mahrum bulunan ve faaliyet snrlar, sadece yrtme organnn tasarruflar ile izilmi olan zel finans kurumlar, bylece, yasal bir zemine kavumulardr. Ancak yaplan dzenlemenin sonular sadece bundan ibaret deildir. Bu deiiklik kanunu ile zel finans kurumlar da Bankalar Kanunu kapsamna alnm ve Kanunun ilgili hkmlerine tabi tutulmutur. Bylece zel finans
kurumlarnn bir tr banka m yoksa banka d
mali kurulu mu -giderek, alelade bir ticari iletme mi- olduklar tartmas sona ermi ve zel
finans kurumlar da ak bir biimde, banka alt
tr olarak kabul edilmilerdir.
Konu ile ilgilenmeye baladmz 1986 ylndan bu yana savuna geldiimiz grlerin
nemli bir ksmnn, bu dzenlemeler sonucunda, ge de olsa kanun koyucu tarafndan da kabul grm olmas bizi ziyadesiyle memnun
etmitir. Bundan sonra yaplmas gereken, ban-
kalar ile zel finans kurumlar arasndaki benzerliklerden ve farklardan yola karak, mevcut
dzenlemenin de yardmyla, zel finans kurumlarnn bankalar ile ilgili hangi kurallara ne
lde tabi tutulmalar gerektiini adil ve eksiksiz bir biimde belirlemek olmaldr.
Bu almada zel finans kurumlar ile ilgili
hukuk dzeninde meydana gelen deiiklii ve
uygulamadaki yansmalarn nce ana hatlaryla
aklayacaz. Ardndan zel finans kurumlarna uygulanacak hkmlerin mahiyetlerini ve snrlarn gstereceiz.
197
uygulanr.3 hkmdr. Grld gibi bu hkm genel olarak banka d mali kurululardan bahsetmekte ve -zel finans kurumlar dahil- herhangi bir alt tre ilikin bir dzenleme
hkm4 iermemektedir. Dier ifadeyle bu
madde bir somut olguyu dzenlememekte
sadece bankaclk sistemi dna karmaktadr. Hatta bu genel ifadeler sebebiyle, doktrinde baz yazarlarca, zel finans kurumlarnn
dayanan 96. maddenin oluturmad gr ileri srlmtr. Bununla birlikte, uygulamada ve bu maddenin grmelerine ilikin
meclis tutanaklarnda byle bir tereddt bulunmamakta, kanun koyucunun mali kurulu
derken5 ncelikle ve birincil olarak zel finans
kurumlarn (o zaman sklkla telaffuz edildii
ekliyle faizsiz bankalar) kasdettii kabul edilmektedir.6
Bu mlga hkme gre zel finans kurumlar aka bankaclk mevzuat dndadr ve kendine zg idari dzenleyici kurallara tabi tutulmas ngrlmtr. Gerekten zel finans kurumlar faaliyetlerini yllarca, kanuni dzenlemeden mahrum bir biimde, idari tasarruf niteliindeki mevzuat erevesinde srdrmlerdir. Ancak bu sre boyunca, kurumlarn; farkl
kurallara tabi olmak suretiyle bankalarla haksz
rekabet yaptklar, denetimden uzak altklar
ve btn bu olumsuzluklarn, zel finans kurumlarna zg bir kanun bulunmamasndan
kaynakland sklkla dile getirilmitir.
Yine, bu sre ierisinde, baz zel finans kurumu yneticileri bir kanuna kavumay gerekli
grrken, dier bazlar ise mevcut durumu ve
yntemi kendileri iin daha esnek ve ynlendirilebilir bulduklarn aklamlardr. Kanaatimizce bu esneklik ihtiyac ilk yllar iin geerli
olabilirdi. Esneklik ihtiyacnn daha sonraki yllarda ortadan kalkmasna ve bir kanunun istikrarna ihtiya duyulmaya balanm olmasna
ramen, eitli sebeplerle zel kanuni dzenleme yaplamamtr.
c gerekletirmek zere ya Bankalar Kanununa paralel olarak kurumlar iin ayr bir kanun karlmas ya da kurumlarn mevcut Bankalar Kanununa uygun dt lde tabi
tutulmas gerekiyordu. Yaplan mzakereler sonucunda, teknokratlarn da tercihi dorultusunda, zel finans kurumlarnn Bankalar Kanununa tabi tutulmas yntemi benimsenmi
ve zel finans kurumlar 18.6.1999 tarihli ve
4389 sayl Yeni Bankalar Kanununda 4491 sayl Kanunla yaplan deiiklikle, 20.6. maddede dzenlenmitir.
Bu bende gre;7
Mevduat toplama yetkisi bulunmayan ancak, zel
cari hesaplar ve kr ve zarara katlma hakk veren hesaplar yoluyla fon toplayan, ekonomik faaliyetleri ekipman veya emtia temini veya kiralanmas veya ortak
yatrmlar yoluyla finanse eden zel finans kurumlar
bu Kanunun 10uncu maddesinin (2) ve (3) numaral
fkralar, 12nci maddesinin (2) numaral fkras,
14nc maddesinin (5), (6) ve (7) numaral fkralar,
15 (2/c, d ve e bentleri hari), 16, 17 ve 19uncu maddeleri ile 20nci maddesinin (2) numaral fkras hkmleri dndaki dier maddelerine tabi olup,
Kurum (Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kurumu) bu Kanun hkmleri erevesinde bu kurumlara ilikin kr ve zarara katlma hakk veren hesaplarn zelliklerini dikkate alarak her trl dzenleme
yapmaya yetkilidir.
Ancak, Kurum bu Kanunun 14 nc maddesinin
(3) ve (4) numaral fkralarnda belirtilen durumlar
tespit ettii takdirde, zel finans kurumunun faaliyet
izni Kurulun (Bankaclk Dzenleme ve Denetleme
Kurulu) en az be yesinin ayn yndeki oyuyla alnm kararyla kaldrlr.
zel finans kurumlar asndan emtia veya gayrimenkullerin finansal kiralanmas ya da kr ve zarara katlma ve benzeri yntemlerle yaplan her trl finansman faaliyetleri de bu kanuna gre kredi olarak addolunur.
Bu Kanun hkmlerine gre, bu kurumlarn zel
cari hesaplar ve kr ve zarara katlma hakk veren
hesaplar yoluyla topladklar fonlar ve dier taahhtleri de 1211 sayl Trkiye Cumhuriyet Merkez Bankas Kanununun 40nc maddesinin (II) numaral
paragrafnn (a) bendi hkmlerine tabidir.
Bu Kanunun 21, 22 ve 23nc maddelerinde
yer alan ceza hkmleri, zel finans kurumlar ve grevlileri iin de uygulanr.
198
199
munun katlma hesab kullanlabilir. Yeter ki; varsa ve ulalabiliyorsa, ilgililerin (menfaat sahiplerinin) iradelerinin bu ynde olduu ya da aksi
ynde olmad bilinebilsin ya da anlalabilsin.
Yine zel finans kurumlarnn dzenleyecei teminat mektuplarnn banka teminat mektubu kapsamnda olduu hususu artk daha tereddtsz bir biimde ortaya km olmaktadr.
Zira bankalarla zel finans kurumlar arasndaki
fark, yukarda aklanan iki tr klasik bankaclk hizmeti ile snrl olup, mteriye sunulan
modern bankaclk hizmetlerinde bir fark bulunmamaktadr.
200
Murakpln dzenleyen 5. maddeler zel finans kurumlarna uygulanacak olup bu hkmler ynnden zel finans kurumlarna zg bir
husus yoktur. Ancak bylece, Bankalar Kanunundan nceki dnemde yaplan tartma sona
ermi ve tasfiye sreci dnda -olaan dnemde- zel finans kurumlarn denetleyip denetlemeyecekleri tartmal olan bankalar yeminli
murakplarnn, zel finans kurumlarn da denetleme yetkisi ak hale gelmi olmaktadr.
Bankalarn ana szleme ve ortak deiikliklerini Bankaclk D.D. Kurumunun iznine balayan 8. maddeye zel finans kurumlar da aynen tabidir. zellikle ortak deiiklikleri konusundaki dzenlemeler zel finans kurumlar
iin nemli sonular douracak niteliktedir.
201
8. Kredi snrlar
Bankalar hakknda teden beri geerli olan
ve yeni Bankalar Kanununda da ksmen gelitirilerek muhafaza edilen genel kredi snrlar ile;
itiraklere, ortaklara ve mensuplara verilecek
krediler hakkndaki snrlarla ilgili 11. madde,
zel finans kurumlarna da aynen uygulanacaktr. Belirtelim ki, zel finans kurumlar bankalarn aksine faiz karl nakit kredi kullandrmamakla birlikte yine de ekonomik olarak bir finansman aracl faaliyeti yrttklerinden,
Bankalar Kanunu 20.6 gereince, bu kurumlar
asndan emtia ve gayrimenkullerin finansal
kiralanmas ya da kr ve zarara katlma ve benzeri yntemlerle yaplan her trl finansman faaliyetleri de bu kanuna gre kredi olarak addolunur ve 11. madde hkmlerinin uygulanmasnda kredi olarak nazara alnr.
9. tirak snrlar
Ayn ekilde, 12. maddenin 2. fkrasnda dzenlenmi olan banka itiraklerinin snrlar ile
ilgili kurallar da zel finans kurumlar iin aynen geerlidir.
202
banka ile ve faiz karl mevduat hesab mterisi olarak muhatap olmasn engellemektedir.
Katlma hesab sahiplerinin sabit faizi reddetme
haklar her zaman vardr. Bu nedenle btn mterilerin rzalar alnmad takdirde byle bir devir ya da birleme gerekletirilememelidir.18
203
n ngren ve bunlarla ilgili dzenlemeleri yapma ve oranlar belirleme yetkisini TC. Merkez
Bankasna veren 1211 sayl Kanunun 40/2-a
maddesi Bankalar Kanunu 20.6 gereince zel
finans kurumlar hakknda da uygulanacaktr.
Bylece daha nce zel finans kurumlarna
zg idari mevzuat gereince Merkez Bankas
tarafndan kullanlan; karlk oranlarn belirleme, deitirme ve dzenleme yetkisi yine ayn
banka tarafndan kullanlmaya devam edecektir.
204
205
SONU
Yeni Bankalar Kanununda yaplan deiiklik sonucunda gerekletirilen zel finans kurumlar ile ilgili kanuni dzenlemeler, yukarda
incelendii zere anahatlar itibariyle yerinde ve
bu kurumlarn ihtiyac olan hukuki zemini
oluturmaya yeterli niteliktedir.
Kanun koyucu ayn piyasada rekabet halinde bulunan iki benzer arac kurum olan bankalar ile zel finans kurumlarn doru bak asyla deerlendirmi, gerektii lde farkl kurallara ve uygun olduu lde de ayn kurallara tabi tutmutur. Sra, kanun erevesinde uygulamay ynlendirecek olan Merkez Bankas,
Bankaclk D. D. Kurumu- Kurulu gibi kurumlarn, uygulama ayrntlarn belirlemelerine
gelmitir.
lgili kamu kurumlar da ayrntlarn dzenlenmesinde, kanun koyucu ile ayn bak asn
srdrmeli; bankalar ile zel finans kurumlarnn, aralarndaki paralellikler nisbetinde ayn
kurallara tabi olmasn salamal, ancak farklar
nisbetinde de farkl uygulamalara gitmekten kanmamaldr. Ayn ekilde ilgili kurumlar, bu
hassas grevin ifasnda, taraf durumunda olan
bankalarn ve kurumlarn -ve ayrca ynlendirici kamuoyunun- etkisi altnda kalmadan, objektif bir durula karar vermeli ve uygulamay adil
bir biimde dzenlemelidir.
206
207
lad anlamda faiz almamalar ve vermemeleridir. Bu fark, temel ilemlerde kullanlan szleme tiplerinin ve dolaysyla bu
szlemelerden doan karlkl hak ve
borlarn mahiyetinin deimesi sonucunu dourmaktadr. ou halde, iin uzman olmayan mteriler -ve hatta dier ilgililer- bu fark bilemeyebilir. Zira bunlar
iin sonularnn hukuki grnts ile deil ekonomik grnts ile ilgilenmektedir. Ancak bu durum sonucu deitirmez.
Faizsizlik zelliinden kaynaklanan en
nemli sonu, bankalarn vadeli mevduat hesabna karlk gelen, zel finans kurumu katlma
hesaplarnda, hesap sahiplerine belli bir miktarda (oranda) fazlalk (faiz) deme ve hatta ana
parann iadesi garantisinin verilememesidir. Dolaysyla, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonu, mevcut ekli ve ileyiiyle zel finans kurumlar iin
gerekli deildir. Zira bu fon, bankaclk sisteminde, bir bankann mali durumunun ktlemesi halinde tasarruf sahiplerinin korunmas ve
genel olarak bankaclk sektrnde krize yol
almasnn nlenmesi iin, tasarruf mevduatnn ksmen ya da tamamen iadesini amacyla
oluturulmu olup, bu sisteme zg bir riski
karlamaktadr. Oysa zel finans kurumlarnn
katlma hesaplarnda anapara iadesi garantisi
yoktur. Hesap sahibi, yatrd parann kurumca
iletilmesinden doan getiriye (kr ya da zarara)
aynen katlacaktr.24
Ayn ekilde, katlma hesaplar gznne alnarak ayrlacak umumi disponibilite ve karlklar ile tasarruf mevduat iin bankalarca ayrlacak
mevduat karlklar da ayn gerekeyle, birbirinden farkl kurallara ve oranlara tabi tutulabilir.
Son olarak, bankalarn aksine, zel finans
kurumlarna, katlma hesaplarnda biriken fonlar nakit kredi olarak kullandrma izni verilmediinden, sistemin ngrd bir zorunluluk
olarak, kurumlar mali (ayn) finansman yntemini kullanacaklardr. Dolaysyla bankalar iin
geerli olan ticaret yasa, zel finans kurumlar
iin sz konusu deildir.
DPNOTLAR
1. Bu makalede ileri srlen fikirlerle ilgili ayrntl bilgi iin
bkz. Battal, Ahmet, Bankalarla Karlatrmal Olarak Hukuki Ynden zel Finans Kurumlar, Banka ve Ticaret Hukuku Enstits Yaynlar No: 343, Ankara, V/1999.
208
10. phesiz bu yaklammz, devletin, herhangi bir fikri (dini ya da ideolojiyi) kendi siyasal sistemine temel olarak almad ve -ada demokrasilerin vazgeilmez zellii olarak kabul edilen- vatandann hizmetindeki bir teknik
devlet seviyesinde kald durumlarda dorudur. Aksi halde, yani ideolojik devlet (polis devleti, ltat politique)
ynnden bakldnda, devletin vatandalarna hizmet
ederken bir ideolojiyi benimsemesi ve hizmetini bu ideolojinin szgecinden geirmesi ne kadar normalse, dier bir
ideolojiyi dlamas da o kadar normal grlecektir.
11. Nitekim kurumlarn felsefi temelleri meclis grmelerinde sklkla dile getirilmitir.
12. Ancak uygulamada bu kanun hkmleri yine eitli kamu
otoriteleri tarafndan yeniden snrlandrlmakta ve bu paralarn zel bankalara deil kamu bankalarna yatrlmas
salanmaktadr. Bu tercih kamu bankalarnn haksz rekabetine yol at gerekesiyle eletirilmektedir.
13. 4491 sayl deiiklik Kanununun geici 3/b maddesine gre, zel finans kurumlaryla ilgili yeni idari dzenlemeler yaplncaya kadar, mevcut zel mevzuatn yeni Bankalar Kanununa aykr olmayan hkmleri aynen yrrlkte kalacaktr.
14. Bu hkm gerekte gereksiz bir tekrar niteliindedir. Zira
bir kanunun idari dzenlemeyi bu biimde deitirmesi ya
da iptal etmesi doru bir yntem deildir. 4389 sayl Bankalar Kanununun 25/1. maddesi ile 3182 sayl eski Bankalar Kanunu tamamen yrrlkten kaldrldna gre,
buna dayanlarak karlm bulunan btn idari mevzuat
(bu arada 96. maddeye dayal olarak karlm olan zel
finans kurumlar mevzuat) dahi kendiliinden yrrlkten kalkm olacaktr.
Nitekim bu husus, Meclis mzakerelerinde de Sayn Ahmet yimaya tarafndan srarla dile getirilmi, ancak nerisi, Devlet Bakan Recep nal tarafndan, bu mevzuatn
zel bir dnemde (12 eyll sonras) karld ve bu nedenle zel olarak aka kanunla ilga edilmesinin yerinde
olaca (!) itirazyla karlanm ve reddedilmitir.
15. zel finans kurumlarnn katlma hesaplar kanunda dzenlenmemi olmakla birlikte tarafmzdan, doktrinde tannm olan bir szleme tr ile aklanmaktadr: Sonuca
katlmal dn ya da kr ve zarara katlmal dn olarak
isimlendirilen bu dn (karz) akdinin alelade karza konumuz ynnden benzerlii, dn verenin dn alan
denetleme ve ynlendirme yetkisinin olmamasdr. Fark
ise ana parann iadesi garantisinin bulunmamasdr.
16. Burada genel hkmler ile kast edilen kurallar, TTK 1/2
anlamnda ticari hkmlerden sonra uygulanacak umumi
hkmler olmayp -ticari ilerde ncelikle ticari hkmleri de kapsamak zere- btn genel hkmlerdir. Yine de
belirtelim ki; bizzat ticari faaliyet yapabilmeleri nedeniyle
zel finans kurumlar, Ticaret Kanununda ve dier kanunlarda yer alan zel ticari hkmlere, bankalara nazaran daha fazla muhatap olacaklardr.
17. Burada karkla yol amamas iin bir hususa dikkat ekmek gerekir. Bu maddede Fon kavram tasarruf mevduat
18.
19.
20.
21.
22.
23.
24.
209
sigorta fonunu ifade etmektedir. Oysa zel finans kurumlar uygulamasnda fon kelimesi, bu kurumlarn halktan iki
tr cari, katlma- hesap yoluyla topladklar paralarn tmn ifade etmektedir. Bankalar Kanununun 20.6 maddesinde de bu paralar iin fon ibaresi kullanlmtr.
Bu sorun aslnda bir zel finans kurumunun klasik faizli bankaya dnmek istemesi halinde de aynen geerlidir. Bizce Bankaclk D.D. Kurulu izniyle de olsa bir zel
finans kurumu btn mterilerinin rzalar alnmakszn
bankaya dntrlememelidir. Dier deyile bankaya dnmek ya da banka ile birlemek isteyen bir zel finans
kurumu Bankalar Kanunu 18deki birleme veya devralma
kurallarna deil ncelikle tasfiye srecine tabi tutulmaldr. zellikle katlma hesab mterilerine kar ykmllklerin tasfiyesinden sonra ayn tzel kiiliin banka olarak devam salanabilir.
Ancak sigortann dinen helal olup olmad tartldndan, hesap sahiplerine, diledikleri takdirde sigortasz katlma hesab atrabilme imkan da salanmaldr. Bu durumda sigortal hesap sahipleri krlarnn bir ksmn sigorta primi maliyeti olarak harcam olacaklarndan, sigortasz katlma hesab sahiplerinin kr paylarnn daha
yksek tahakkuk etmesi doaldr.
Bu aamada, banka krizlerinin, durumdan erkenden haberdar olan ve derhal parasn ekebilme imkanna sahip
olan vadesiz mevduat sahiplerini fazlaca etkilemedii, daha ziyade vadeli hesap sahiplerinin zararna yol at ve
bu nedenle de vadesiz mevduat sahiplerine zg bir dzenlemeye fazlaca ihtiya olmad sylenebilir. Ancak bu
konuda zel bir zm gerekip gerekmediini dnrken krizden zarar grme ihtimali olan kiilerin ve zararlarnn miktarn deil, salt bu ihtimalin varln nazara almak daha doru olur.
Zira yeterli genel hkmler olsayd, bankalar iin bu tr
bir zel dzenlemeye ihtiya duyulmazd.
Ayrntl bilgi iin Bankalarn Gven Kuruluu Nitelii ve
Bunun Hukuki Sorumluluklarna Etkisi (Doentlik Tezi,
Ankara-1999) adl eserimize baklabilir.
Katlma hesaplarnn iletilmesinde hesap sahibinin zararna yol aabilecek tr risk vardr. Olaan ticari risk,
basiretsiz ynetim riski ve kasdi davran (ktniyet) riski. Bunlardan birincisi zaten szleme nedeniyle hesap sahibine aittir. kinci ve nc tr riskin gereklemesi ise
zel finans kurumunun akde aykrlk nedeniyle sorumluluunu gerektirir. Belirtelim ki; zarara bu risklerden hangisinin yol atn tesbit yetkisinin hangi kuruma ait olduu nceki dnemde tartmal olmakla birlikte, artk bu
yetki, genel gzetim ve denetim yetkisi kapsamnda, Bankaclk Dzenleme ve Denetleme Kuruluna aittir.
Ancak zel finans kurumlarnn katlma hesaplarnn kendisine zg risklerini karlamak amacyla ve bu kurumlara zg olarak, TMSF benzeri bir kamusal -zorunlu- sigorta sistemi kurulmas dnlmelidir.
210
Resmi Olmayan
(Informal) Risk Sermayesi
lhan ULUDA(1)
211
rincil strateji alacak finansman, bireysel tasarruflar veya ev ipotei ile finansman ve cret
azatlamas gibi maliyet azaltc yntemlerle firmay kltmek gibi tekniklerle ksa vadeli nakit aklarn iyiletirmektir.
II. dnya savandan sonra ABDde ortaya kan risk sermayesi vergi ve menkul kymet mevzuatndaki deiikliklerin sonucu 1980lerde
byk bir ivme kazanmtr.
Risk sermayesine dayal firmalar;
Teknolojik ve Pazar yenilikleri ile daha
fazla katma deer yaratmakta,
nemli i yaratma ile ekonomiye katk
salamakta,
Yeni Ar-Ge harcamalar,
hracat art ve
Vergi demeleri.
Avrupada da risk sermayeli firmalar ortalamann zerinde istihdam bymesi salam,
ekonominin dinamosu olarak isimlendirilmilerdir.
Gelimi lkelerde risk sermayesi deiim
srecindedir. Risk sermayesi fonlar erken aama yatrmlarndan kalknma sermayesi ve management buy-outs ve buy-ins finansman salama ynne dnmtr. Bu deiimin bir izah, nceki ve devam eden risk sermayesi yatrmlarnn deerleme ve gzetim faaliyetlerinin
boyutunun artmasdr. rnein, balang muhasebe ve yasal cretler 50.000 poundun altna
dmemekte bu da 250.000 poundun altndaki
yatrmlar ekonomik olmayan yatrmlar haline getirmektedir.
A.B.D.de bu eilim klasik risk sermayesinin yerine tccar sermaye fonlarnn gemesi olarak ifade edilmekte. Klasik risk sermayesi erken aama yatrmlar ile ilgilenir, firmann ekillendirilmesi, inas ve hasat alnmasndaki yetenekleri ierir. Dier taraftan tccar
sermaye fonlar ise tamamen kurumsal yatrmclara dayanr; finans mhendislii, ilem
zanaatkrl, cret retme ve ksa vadeli kazanlar itibaryla toplam finansmann %25ini
iermektedir.
ngilterede risk sermayesinin azalmasnn
nedenlerinden biri de kurumsal yatrmclardan
ilave sermaye salamadaki artan zorluklar; zellikle 1989dan itibaren kurumsal yatrmclarn
risk sermayesine ters bak ve risk sermayesi
212
213
zsermayelerinde en nemli finansman kaynadr. 1990 verilerine gre ngilterede resmi olmayan risk sermayesi havuzu 2 milyar ile 4
milyar sterlin arasndadr. Resmi risk sermayesinin yatrmlarnn yllk 1 milyar sterlin olduu dnlrse bu rakamlarn arpcl daha
ne kacaktr. Bu 1 milyarn yarsndan fazlas
(managemenet buyout, buyin), satnalma ve
ikinci el satn almalara yatrlmtr. Dahas,
resmi olmayan yatrmlarn ortalama bykl risk sermayesi fonlarndakinden daha dktr, bu da resmi olmayan risk sermayesi
kaynandan finansman temin eden iletme saysnn risk sermayesi fonlar ile finanse edilen
firma saysndan daha fazla olduunu gstermektedir.
Yatrm frsatlar ve sermaye kaynaklarndaki eksik (incomplete) bilgiden, yani asimetrik
enformasyondan, piyasadaki sermaye akmndaki etkinsizliklerden dolay KOBlerin kredi
ve zsermaye finansmanndaki zorluklar dikkate alndnda, resmi olmayan risk sermayesi
pazarnn genilemesinin gerekli olduu grlr. Ancak resmi olmayan risk sermayesi organize olmayan blnml KOB finansmannda oynayaca byk rol kstlamakta. Fon
sahipleri yatrm frsatlar ktl yaarken, dier
taranan KOBler finansman sknts ekmekte.
Bir bilgi ann (network) varl bu eksik bilgi
durumunun ortadan kaldrlmasna yardmc
olacaktr.
ngilterede resmi olmayan yatrmclar grubunun incelenmesine ilikin yaplan inceleme
sonucunda elde edilen bulgulara gre;
Yatrmclar heterojen bir grup,
Srekli yatrm yapmyorlar. Genelde ou
ylda birden fazla yatrma gitmemekte.
Aktif yatrmc olanlar ok kk grup.
Karlatklar yatrm frsatlarnn ortalama %8ine yatrm yapyorlar.
Yatrm frsatlarn ncelikle arkadalar
ve i evrelerinden reniyorlar.
Yatrm yapp yapmama kararn etkileyen
nemli faktrler; ynetimin kalitesi ve
iin byme potansiyeli.
Yatrmlarnn karlnda sermayenin
deer art eklinde finansal getiri beklemekteler, ksmen de olsa finansal olmayan beklentileri olan yatrmclar da var.
214
sunma imkan verir. Genellikle her toplantda drt veya alt giriimci yarm saatlik sunu yapmakta. Toplant, sunulardan sonra soru ve tartmalarla sona ermektedir.
LINCin yeleri, LINCin merkezi btesine
katk salayan yelik creti demekteler. Balangta bu yllk cret 1.000 pound iken
1993de 5.000 pounda ykseltilmitir. Bu yeler LINCin kuruluna ye olabilmekte. Bunun
dnda ikinci derece yelik de szkonusudur.
Bu tr yeler yllk 1.500 pound demekte ancak kurula ye olamamakta. LINCin merkezi
btesi kk genel mdrlk binasnn elemanlar da dahil maliyetinin, yayn ve basm giderlerini, yatrmc veri taban ynetim giderlerini, sponsorluk ekmek ve hizmetin tantm
iin yaplan harcamalar ierir. LINCe ye
acentalarn anahtar fonksiyonlar, yerel blgelerinde hizmetin tantmn yaparak yeni iletme
ve yatrmclar kaytlarna almaya almak,
LINCe kayt olmak isteyen iletmelere danmanlk yapmak, uygun olmayan iletmeleri
szgeten geirmek, kabul edilen iletmelere i
planlarn hazrlamalarnda yardmc olmak ve
blgelerinde yatrmc toplantlar dzenlemek
(ancak her ye acenta bu grevi yapmayabilir).
Buna ek olarak ye acentalar yardmc ve iletmelerini ok iyi tanmaldrlar. Acentalar yatrmclar ile birlikte firmalara ziyaretler de organize edebilirler.
LINC bnyesinde 250.000 pound veya altnda yatrmlar da finanse edilmektedir. Gereken
fon ihtiyacn detayl olarak aklayan bir plan
olmal, planda iletme alanlar, hizmet veya
rnn yaps ortaya konmaldr. Yerel giriimci
acentalar planlarn hazrlamada giriimcilere
rehberlik hizmeti salayabilirler. LINCe kayt
iin uygun olduu dnlen iletmeler bir cret demesi karlnda alt ay yatrm btesinde yer alr.
Yatrmclarn 10.000 pound ile 250.000 pound arasnda fon salayabilmeleri beklenmekte.
Yatrmclar da yllk cret demekte. Bu cret
de 1993de 75 pounddan 120 pounda ykseltilmi. Bu cretler LINCin harcamalar iin yeterli olmamakta. Dolaysyla yaamn srdrebilmesi iin sponsorlara ihtiya duymaktadr. Son
yllardaki sponsorlar, Lyods Bank, British Petro-
215
4. Uygun bir yatrm frsat ktnda, yelerin ek yazmalarn beklemeden kullanlabilecek bir fonun oluturulmas gerekmekte.
5. Sendikasyonun oluturulmas, aratrma
yapmas ve yatrm frsatlarnn deerlendirilmesi aamalarnda zaman ynetimine
nem verilmeli.
6. Risk sermayesi, sektrndeki profesyonellerle rekabet edildii gznne alnarak, amatrce deil, profesyonelce almak gerekmektedir.
7. Profesyonelliin salanabilmesi iin i
meleklerinin eitilmesi gerekmektedir.
216
terprise Corporation of Pittsburgh zel yatrmclara giriimcilerin taktim edildii byle dzenli toplantlar organize etmektedir. Ayrca yksek
byme potansiyeli iletmelerin risk sermayedarlar ile yatrm bankaclarna i planlarn taktim edebilecekleri Risk Sermayesi Fuar organize etmektedir. Michigan niversitesinde 1979
ylndan itibaren Growth Capital Symposium
(Byyen Sermaye Sempozyumu) dzenlemektedir. Bu organizasyonda gelien, byyen firmalarn sahip-yneticilerine firmalarn ve yneticilerini risk sermayedar, stratejik ortaklar arayan
byk firmalar, yatrm bankaclar, bireysel yatrmclar ve profesyonel hizmet firmalarn ieren
geni yelpazede yer alan yatrmc grubuna rn
ve hizmetlerinin tantma frsat salamaktadr.
Yatrmc ile giriimciyi buluturmaya ynelik nc yaklam ise finansman kayna arayan iletmelerin listesinin yer ald yaynlar hazrlayarak bunlarn abonelere veya hedef potansiyel yatrmclara gnderilmesi eklindedir.
A.B.D.de Regulation Dye gre, sofistike yatrmc tanmna giren yatrmclar baz SEC dzenlemelerinden muaf olabilmekteler. Kanun
koyucu yatrmclar gemilerine, eitimlerine
ve tecrbelerine gre deerlendirmektedir.
A.B.D. ve Kanadada iletme tantm hizmetleri genellikle niversiteler ve ticaret odalar gibi kr amac gtmeyen kurumlarca yrtlmekte, yaplmaktadr. Bu kurumlarn finansman ise
yerel ekonominin bymesinde kar olan firmalarca, altyap (utility) firmalar, bankalar, vakflarn demeleri, devlet btesi ve belediye
btesinden ayrlan paylarla karlanmaktadr.
rnein A.B.D.deki Venture Capital Networkn ekirdek sermayesi New Hampshire Ticaret ve Sanayi Birliince salanm. Birlik faizsiz kredi vermitir. Kalan fon ihtiyac A.B.D.
Ekonomik Kalknma daresi (U.S. Economic
Development Administration), sponsor firmalar
( adet uluslararas muhasebe firmas, bir avukatlk firmas ve bir bilgisayar firmas) ve New
Hampshire niversitesi Vakf tarafndan (niversite bro ve telefon hari tm ara-gereci
karlam) karlanmtr.
Kurulan bu iletme tantm hizmetinin temel ilevleri u ekilde sralanabilir:
1. Bu hizmetler yatrmclarla giriimciler
arasndaki tantm ve uyumlatrmay ko-
217
Yatrm Tutar
l0.000$n alt
10.000-25.000
25.000-50.000
50.000-100.000
100.000-250.000
250.000-500.000
500.000-1.000.000
1.000.000$n st
Bu Tutar Karlamaya
Hazr Yatrmc
0
6
6
17
28
14
16
13
Resmi olmayan risk sermayesi piyasas ulusal bir piyasa deildir. Yaplan aratrmalar yatrmclarn, yakn corafi blgeye yatrm tercih
ettiklerini gstermektedir. Dolaysyla resmi olmayan risk sermayesi piyasas yerel ve kiisel bir
piyasadr.
Yatrmclar kiisel temas ve nerilere dayanmaktalar. Drstlk ve dier katlmclar hakknda bilgi sahibi olarak, yatrmclar genellikle bir
sendikasyon yesi olarak yatrma yneltmektedir. Ulusal ve kiisel olmayan bir pazar oluturmak, pazarn yapsna ters bir durumdur.
Sonsz
Kk ve orta lekli iletmelerin finansmannda kullanlabilecek finansman alternatifleri uygun organizasyonlarn oluturulmas ile
218
I. GR
Mali sektrn en nemli kurumlarndan birisi olan bankalar ile ilgili mevzuat, Trkiyenin
genel yapsna uygun olarak sklkla deien
mevzuattan birisidir. Son olarak 23.06.1999 tarih ve 23734 sayl Resmi Gazetede yaynlanan
4389 sayl Bankalar Kanunu, gerek ierik ve gerekse dzenleme biimi ile reform niteliinde
dzenlemeler ile Trk Kanunlar Klliyatnda
yerini almtr.
Aradan 6 aylk gibi bir sre gemeden bu kere 4491 sayl Kanun ile Bankalar Kanununda
yaplan yine reform niteliindeki bir deiiklik
ile zel Finans Kurumlar, Bankalar Kanunu
kapsamna alnmtr.
Bilindii zere zel finans kurumlar, Trk
Hukuk uygulamasnda 70 sayl Kanun Hkmnde Kararnamenin 90. maddesi ve 1567 sayl Trk Parasnn Kymetini Koruma Hakknda
Kanuna gre yaplan dzenleme ile yerini almtr. Yrrlkten kaldrlan 70 sayl Kanun Hkmnde Kararnamenin 90. maddesinde dzenlenen hususlar, daha sonra yrrle giren 3182
sayl Bankalar Kanununun 96. hkm olarak
aynen yer almtr.
4491 sayl Kanunda yaplan deiiklie
kadar zel finans kurumlarna ilikin hususlarda esas alnan 96. madde hkm aynen yledir:
Madde 96- 1. Bankalar dndaki mali kurulularn kurulu ve faaliyetleri bu kanuna tabi
deildir.
2. Bu kurumlarn kurulularna, faaliyetlerine, organlarna, tasfiyelerine, Trk Ticaret Kanununun ve dier mevzuatn eke ilikin hkmlerine tabi olup olmayaca Bakanlar Kurulunca dzenlenir. Dzenleme d kalan hususlarda; Trk Ticaret Kanunu ve ilgili dier kanun
hkmleri uygulanr.
Szkonusu hkmler artk yrrlkten
kalkm olmakla birlikte Bankalar Kanununun
Geici 3/b hkm gerei yeni dzenlemeler yaplncaya kadar 4389 Sayl Bankalar Kanunu
hkmlerine aykr olmamak kayd ile yrrlkten kaldrlan bu hkmlerin uygulanmasna
devam edilecektir aklamalarmzn daha iyi
anlalmasnn salanmas iin karlatrmal
olarak zaman zaman bu hkmlerin bir ksm
aklamalarmzda yer alacaktr.
219
Dzenlemeye ilikin somut aklamalar yaplmadan nce ksaca dzenlemelere ilikin genel bir deerlendirme yapmann daha yararl
olacan dnmekteyiz.
15 yl nce Trk Hukuk ve Ekonomik Yaamna giren zel finans kurumlar ile ilgili olarak bu gne kadar ileri srlen en nemli eksiklik; zel finans kurumlarnn zel bir kanuna
veya zel bir kanuni dzenlemeye sahip olmadklar idi. Bu gereke ile deiik ama ve ekillerde aklanan endieler, yaplan tartmalar,
yeni Bankalar Kanununun zel finans kurumlarn zel olarak dzenlemesi ile sona ermitir.
Bu yn ile kanun deiiklii, ok olumlu bir
dzenleme olmutur.
Yaplan dzenlemenin dier olumlu yn
de; zel finans kurumlarnn mktesebatlarnn
korunmu olmasdr. Gerekten de yeni dzenleme, zel finans kurumlarnn bundan sonra da
kurulularndan itibaren yapageldikleri btn
faaliyetlerini aynen devam ettirebileceklerine
ilikin hkmler iermektedir. Dier bir ifade
ile zel finans kurumlarnn ekonomik ve hukuki yaamlar aynen devam edecektir.
Tm bu olumlu gelimelere karn szkonusu dzenlemenin baz eksikliklerinin olmad
da sylenemez. Bir kere zel finans kurumlar
gibi ok nemli bir kurumun, bir kanunun bir
maddesinin bir fkras olarak dzenlemesi, bu
kurumlarn nemleri ile doru orantl olmad
gibi, kanun sistematiine de uymamaktadr. Ayrca szkonusu fkrann cmle yaps, dzenleme biimi, zel finans kurumlarnn tm faaliyetlerini yeterli lde ak dzenlememi olmas ileri srlebilecek dier eksikliklerdir.
zel finans kurumlarnn, zel bir balk altnda zel bir madde olarak dzenlenmesinin bu
konuda tercih edilmesi gereken en uygun yntem olduu dncesindeyiz. Kanun koyucu,
yeni dzenlemeyi bir frsat olarak deerlendirerek bu yntemi tercih edebilirdi. Belki aada
da ksaca deinilecei zere bir banka eidi olarak zel olarak dzenlenmesi dnlebilirdi.
lk dzenleme ile birlikte kabul edilen ve kullanlan zel finans kurumu kavram yanl anlamalara ve baz kavram kargaasna neden olmaktadr. yle ki; finans szc, ekonomik
ve mali genel bir kavram olup, dier ticari iletmeler tarafndan da kullanlmaktadr. Geri ge-
zel finans kurumlarn dzenleyen szkonusu fkra zel Finans Kurumlarn; Mevduat
toplama yetkisi bulunmayan ancak, zel cari hesaplar ve kr ve zarara katlma hakk veren hesaplar yoluyla fon toplayan, ekonomik faaliyetleri ekipman veya emtia temini veya kiralanmas veya ortak yatrmlar yoluyla finanse eden
zel finans kurumlar biiminde tanmlamtr.
Ancak, tanmlama dnda zel finans kurumlarnn hukuki nitelendirilmesi ile ilgili zel
bir hkm yer almamtr bu fkra hkmnde.
Bankalar Kanununa gre bankalarn dolays ile zel finans kurumlarnn anonim irket
eklinde kurulmas zorunluluu bulunmaktadr.
Anonim irket olmakla birlikte, gerek kapsam ve gerekse nitelik itibar ile zel finans kurumlarnn yaptklar faaliyetler, Trk Ticaret
220
Bu sonucun ayrca belirtilmesinin nedeni; gerek eski dzenleme ve gerekse yeni dzenlemede
mali kurulular ile ilgili hkmlerin kanununda
yer alm olmas, bu hkmlerin bir bakmdan
zel finans kurumlarn da ilgilendirmesidir.
zel finans kurumlarnn 70 sayl Kanun
Hkmnde Kararnamenin 90. maddesi (3182
Sayl Bankalar Kanununun 96. maddesi) hkmne gre kurulduklar ve faaliyetlerine devam
ettikleri yukarda belirtilmiti. Gerek 70 sayl
Kanun Hkmnde Kararnamede ve gerekse Eski Bankalar Kanununda mali kurululardan szedilmesine ramen mali kurulularn tanm
hakknda herhangi bir dzenlemeye yer verilmemitir. Mali kurulular hakknda dzenleme
yetkisi olan Bakanlar Kurulu, Eski Bankalar Kanununun yrrlkte olduu dnemde zel finans kurumlarn mali kurulu kabul ederek il-
gili maddeye dayal olarak zel finans kurumlar hakknda gerekli dzenlemeleri yapmt.
Yeni Bankalar Kanununun 20/5 maddesi;
Bankalar dndaki mali kurulularn kurulu ve
faaliyetleri bu Kanun hkmlerine tabi deildir.
Bu kurumlarn kurulularna, faaliyetlerine, organlarna ve tasfiyelerine ilikin hususlar ile bunlarn 6762 sayl Trk Ticaret Kanununun ve dier mevzuatn eke ilikin hkmlerine tabi olup
olmayaca Bakanlar Kurulunca dzenlenir. Dzenleme d kalan hususlarda 6762 sayl Trk
Ticaret Kanunu ve ilgili dier kanun hkmleri
uygulanr. hkm ile eski Bankalar Kanununun
mali kurululara ait 96.maddesi (70 Sayl kanun
Hkmnde Kararnamenin 90. maddesi) hkmne paralel dzenleme yapmtr.
Yeni Bankalar Kanununda da mali kurulular hakknda bir tanm yaplmam olmakla birlikte, zel finans kurumlar zel bir madde, olarak dzenlenmi olmakla, artk bankalar dndaki herhangi bir mali kurulu olmadklar hususu kanuni bir hkm ile netlemitir. Dier
bir ifade ile mali kurululara ilikin hkmler
zel Finans Kurumlarna uygulanamayacak ve
bu kurulular hakknda dzenleme yapma yetkisi olan Bakanlar Kurulunun artk mali kurulular gibi zel finans kurumlar hakknda dzenleme yapma yetkisi kalmamtr. Bu nokta,zel finans kurumlar iin nemli bir durum
ve sonu olmutur.
2. zel Finans Kurumlarnn Tabi
Olduklar Hukuka/Kanunlara likin
Sonular
a. zel Finans Kurumlar Bankalar Kanununa
Tabi Kurumlardr:
221
banka,bankalar gibi szcklere yer verildii grlecektir. imdi zel finans kurumu banka deildir, biimindeki soyut bir iddia ile bu maddelerin zel finans kurumlarna uygulanmayaca iddia edilebilir mi?
zel finans kurumlarna Bankalar Kanununun hangi hkmlerinin uygulanmayaca
hususu 20/6. maddede, tek tek belirtilmek sureti
ile ak ve seik bir biimde dzenlenmitir. Buna
gre; tasarruf mevduat, bunlarn vadelere ayrlmas, iflas halinde hak sahiplerinin durumu, tasarruf mevduatlarn geri alma haklarna ilikin
l0/2a,b,c; 10/3 madde hkm, bankalarn ticaret
amac ile gayrimenkul ve emtia alm ve satm yasana ilikin 12/2. madde hkm, bankalarn denetlenmesi sonucunda alnacak tedbirlerden zellikle Tasarruf Mevduat Sigorta Fonunun alaca
tedbirlere ilikin 14/5,6,7 madde hkmleri, Tasarruf Mevduat Sigorta Fonuna ilikin 15. ve 16.
maddelerin tm hkmleri, ahsi sorumlulua ait
17. madde hkmlerinin tm, Trkiye Bankalar
Birliine ilikin 19.maddenin tm hkmleri,
mevduat kabul etmeyen bankalara ilikin 20/2.
madde hkm zel finans kurumlarna uygulanmayacak Bankalar Kanunu hkmleridir.
Bankalar Kanununun zel finans kurumlarna uygulanmayacak hkmleri, esasen zel finans kurumlarnn nitelikleri ile badamayan ve
daha ok fon toplama ve bir ksm fon kullandrma yntemlerine ilikin hkmlerdir. Szgelimi,
zel finans kurumlarnn faaliyetlerinin esasn
tekil eden menkul ve gayrmenkul temini veya
kiralanmas sureti ile fon kullanma yetkisine karn, bankalarn emtia ticareti yasa nedeni ile
emtia ve gayrimenkul alm ve satm szkonusu
olamaz. Bu durum da ok doal bir sonutur.
b. Bankalara likin Mevzuat Dndaki
Mevzuatta Bankalar in Yer Alan
Hkmlerin zel Finans Kurumlarna
Uygulanabilirlii
222
Devlet hale Kanunu (Madde 26-27), cra flas Kanunu (Madde 33/3, 259, 281, 36/1, 97/3),
Hukuk Usul Muhakemeleri Kanunu (Madde
96, 110, 187, 443, 449), Gmrk Kanunu
(Madde 205), Amme Alacaklarnn Tahsili Usul Hakknda Kanun (Madde 10) gibi kanunlarda, zellikle verilecek teminatlarla ile ilgili ksmlarda Banka Teminat Mektuplar ve benzeri ifadelere yer verilmektedir.
zel finans kurumlarnn banka olmad
gr kabul edildii takdirde zel finans kurumlarnn teminat mektuplarnn kabul edilmemesi gibi bir sonu doacaktr. Bu sonucun
kanun hkmlerine ve kanun koyucunun amacna aykrlk tekil edecei aktr. Bankalar
Kanununa tabi zel finans kurumlarnn bankalar gibi teminat mektubu dzenleme faaliyetinde bulunmasn engelleyen bir kanun hkm bulunmamaktadr. Kald ki Bankalar Kanunun deitirilerek zel finans kurumlarnn
Bankalar Kanunu kapsamna alnmasnn nedenlerinden birisi; zel finans kurumlarnn
ekonomik ve ticari ilemlerinin bankalara ok
benzedii, buna karn farkl uygulamalara tabi
olduklar biiminde sklkla ileri srlen hakl
veya haksz eletiri ve yorumlar ortadan kaldrmaktr. Dier bir deyile istisnalar dnda, bankalar ile zel finans kurumlarnn ayn hkmlere tabii olmas, kanun koyucunun amacn
tekil etmitir.
Bankalarn verecei nakdi krediler yannda
teminat mektuplar, kefaletler gibi gayrnakdi
kredileri dzenleyen 11.madde hkmnn zel
finans kurumlarna da uygulanaca kanuni
gerei karsnda esasen aksini iddia etmek kanuna ak aykrlk tekil edecektir. Gerekten
de Genel kredi snrlar, itiraklere, ortaklara
ve mensuplara kredi baln tayan 11.madde, bankalarn verecei teminat mektuplar,kefaletler,aval,ciro ve kabuller gibi gayrnakdi kredilerle ilgili hkmleri iermektedir. zel finans kurumlarn zel olarak dzenleyen 20/6.
madde hkmne gre, 11.madde hkm kapsamna zel finans kurumlar da dahil olduu-
223
hracat Tevik Mevzuat, Vergi Mevzuat gibi baz mevzuatta zellikle vergi, har, resim
muafiyet ve istisnas ile ilgili konularda banka
kredileri ve benzeri ifadelere yer verilmektedir.
imdi zel finans kurumlar banka deildir iddias ile bu mevzuatn tand olanaklardan zel finans kurumlar yararlandrlmayacak
mdr? Bu durumun hukuka uygunluk tekil ettii ileri srlebilecek midir? Hi kukusuz cevaplar, kanunun ak hkm karsnda hayr
olmaldr. Kald ki Bankalar Kanununun 20/6.
maddesi zel finans kurumlar tarafndan yaplan her trl finansman faaliyetleri de bu kanuna gre kredi olarak addolunur. hkm ile zel
finans kurumlarnn finansmanlarn kredi olarak kabul etmi olmakla, banka kredilerine ilikin hkmleri zel finans kurumlar finansmanlar iin de aynen geerli olacaktr.
rnek 3: Talimat, Vekaletname, Szleme Gibi Baz
Yazlarda Yer Alan Banka Kelimesinin zel
Finans Kurumlarn Kastedip Kastetmedii
Sorunu
Uygulamada sklkla kullanlan baz belgelerde srekli olarak banka ve kurum kavramna
yer verilmektedir. Szgelimi bir vekaletnamede
yer alan Bankalar nezdindeki hak ve alacamz tahsile veya bankalar lehine ipotek tesis etmeye yetkilerini ieren bir vekaletnameye dayal olarak zel finans kurumlarnda ilem yaplabilinir mi? sorusunun da dier rneklerimizdeki aklamamzda olduu gibi olumlu cevaplandrlmas gerektiini dnmekteyiz. nk
bizzat Bankalar Kanunun zel finans kurumlarna uygulanacak hkmleri ierisinde srekli
banka kavramna ve bankaclk ilemlerine yer
verilmektedir.
Srf banka kelimesi geiyor diye Bankalar
Kanununun ilgili maddelerin zel finans kurumlarna uygulanmasndan vazgeilmesi szkonusu olamayacana gre, baz belgelerde
banka kelimesinin gemesi nedeni ile bu belgenin zel finans kurumlar ilikilerinde kullanlmayaca da szkonusu olamaz. Kanunun bankalarla ayn hkmlere tabii tuttuu bir kurumun/kuruluun soyut kelimeye baklarak farkl
nitelenmemesi gerektiini dnyoruz.
Yukardaki rnekleri oaltarak her rnek
olayn bir ekilde zmlenmesi olasdr. nemli olan sorunlar tmden zmlemektir. Aslnda
bu sorunu zmleme olasl Bankalar Kanunu
deiiklii esnasnda ortaya km olmasna
karn bu olanak kullanlamamtr. Bu olanak,
Bankalar Kanununa ilikin dzenleme yapma
yetkisi olan Bankaclk Dzenleme ve Denetleme
Kurumu tarafndan yaplacak dzenlemeler esnasnda her zaman iin kullanlabilinir.
Kanmzca Bankalar Kanunu ile zel finans
kurumlar ile ilikin dzenleme yaplrken, zel
finans kurumlarnn nitelikleri ve banka kurumu iinde dzenlenmi olmalar hususlar nazara alnarak yeni bir banka eidi olarak adlandrlmas daha doru bir sonu olacakt. Szgelimi, zel finans kurumlarnn en belirgin nitelii
bankalardan farkl olarak paralar, kanunun ifadesi ile fonlar, katlma hakk veren hesaplar
yolu ile toplayabilmesidir. Belirgin bu zelik,
zel finans kurumlarnn yeni unvanlarnda kullanlabilecek bir argman olabilirdi. Nitekim bu
ynde yaplan almalarda bir neri olarak ifade edildii zere Katlm Bankacl gibi bir adla adlandrlmas birok sorunu gidermi olacakt. Bylece zel finans kurumlarnn bankalara ait hkmlerden hangisinin kapsamna dahil olduu biimindeki endie ve tartmalar sona ermi olurdu.
3. zel Finans Kurumlarnn lemlerine
ve Niteliklerine likin Sonular
Bankalarn klasik bankaclk ilemleri; mevduat toplama ve kredi kullandrmaktr. Nitekim
Bankalar Kanunu bankaclk ilemlerinin mevduata ilikin hkmlerini 10. maddede, kredi
kullandrma ve buna ilikin snrlamalar da 11.
ve 12. maddede dzenlemitir.
Kanun koyucu zel finans kurumlarnn tanmn verirken, klasik bir tanm yapmaktan
ok, zel finans kurumlarnn ilemlerinin nelerden ibaret olduunu belirtmek eklindeki bir
dzenleme biimini tercih etmitir.
224
225
226
Finansal Hizmetlerin
ve zel Finans Kurumlarnn
Vergilendirilmesi
Mahmut VURAL(1)
I. GR
Finansal hizmetlerin tanm ve kapsam konusunda bir mutabakat bulunduunu sylemek
zordur. Bununla birlikte, bankaclk ve sigortaclk hizmetlerinin, sermaye piyasas ilemlerinin, menkul kymet ve dviz alm satm gibi
hizmetlerin finansal hizmet olduu konusunda
bir tartma sz konusu deildir.
Vergiyi douran olaylarn kavranmas bakmndan yaklaldnda, hizmetleri vergilemenin zorluu ortadadr. Finansal hizmetlerin vergilenmesi sz konusu olduunda, buna bir de
tanm ve kapsam konusundaki belirsizlikten ve
bu hizmetlerin yapsndan kaynaklanan sorunlar da eklenmektedir.
Kurumsal bir yaklam esas alndnda, mali
kurumlarn yapt btn hizmetlerin mali hizmet
olduunu kabul etmek gerekmektedir. Bununla
birlikte, btn finansal hizmetlerin mali kurumlar
tarafndan verildiini kabul etmek, kapsam son
derece snrlandrc bir yaklam olacaktr. Finansal kurumlar tarafndan verilmeyen finansal hizmetlerin vergilendirilmesinde de, finansal kurumlara uygulanan vergileme rejimini uygulamak gerekir. Aksi takdirde; vergilemede ntr davranlmam olacak; bu da ayn hizmeti verenler arasnda
rekabet eitsizliine neden olabilecektir.
zel finans kurumlar finansal hizmet sunan
mali kurululardr. Bu kurumlar, Bankalar Kanu-
227
III.FNANSAL HZMETLERN
VERGLENDRLMES
A. Dolayl Vergileme
Finansal hizmetlerin vergilendirilmesi, btn
dnyada dolayl vergiler asndan en zor vergileme alanlarndan birisi olarak kabul edilmektedir.
Genel olarak dolayl vergi uygulamasnda hizmetlerin vergilendirilmesinde karlalan sorunlara bir de finansal hizmetlerin yapsndan kaynaklanan sorunlar da ilave edilince konu bsbtn karmak ve zor bir yapya brnmektedir.
Zira, baz istisnalar hari btn lkelerde
dolayl vergi olarak uygulanan katma deer vergisinin mekanizmas finansal hizmetlerin vergilendirilmesine uygun dmemektedir. Bu ne-
denle ounlukla finansal hizmetler vergiden istisna edilmekte, bu suretle vergileme halinde ortaya kabilecek sorunlarn nne geilmektedir. ok az saydaki lkede ise, katma deer vergisinden istisna edilen finansal hizmetler ayr
bir vergiye tabi tutulmaktadr. Trkiye de bu az
saydaki lkelerden birisi olup, finansal hizmetler iin, banka ve sigorta muameleleri vergisi uygulanmakta, genel olarak finansal hizmetler katma deer vergisinden istisna edilmektedir.
Finansal hizmetleri vergilemenin en iyi yntemlerinden birisinin, katma deer vergisinden
ayr bir finansal hizmetler vergisi uygulamak olduu ileri srlmektedir. Finansal hizmet veren
her iletmenin yaratt katma deeri (cretlerle
krlar) vergileyecek olan bu vergi bir anlamda
dolaysz vergi olarak kabul edilebilir. Finansal
hizmetler zerinden denen vergi, bu hizmeti
satn alan ticari iletmeler bakmndan indirilebilir katma deer vergisi olma zellii tamayacaktr. Bu yntemde vergi zerinden vergi deme (elale) etkisinin olumsuz etkilerini azaltmak iin finansal hizmetler vergisinin orann
genel katma deer vergisi oranndan dk tutmak gerekecektir. rnein standart katma deer
vergisi orannn %10 olmas halinde finansal
hizmetler vergisinin oran %3-4 olmaldr.4
B. Dolaysz Vergileme
Finansal hizmet reten kurulularn gelir ve
kurumlar vergisi uygulamasnda dier hizmet
reten kurululardan farkl bir yannn bulunduunu sylemek zordur.
228
B. Dolaysz Vergiler
zel finans kurumlar anonim irket eklinde kurulmak zorunda olduklarndan kurumlar
vergisi mkellefi olacaklardr.
Kurumlar Vergisi uygulamasnda, zel finans kurumlar bakmndan zellik arzeden husus, dedikleri kr paylarnn gider yazlmasna
imkan veren dzenlemedir. Bunun dnda zel
finans kurumlarn, kurumlar vergisi mkellefiyeti ynnden dier mkelleflerden ayran bir
zellikleri bulunmamaktadr.
C. Dolayl Vergiler
Gider Vergileri Kanununun 28. maddesinde,
banka ve sigorta kurulularnn btn faaliyetleri banka ve sigorta muameleleri vergisinin kapsamna alnm, (leasing ilemleri hari), banka
ve sigorta dndaki kurulularn bankaclk faaliyetlerini srekli olarak yapmalar halinde banker saylarak banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi tutulmalar hkm altna alnmtr.
Baka bir ifadeyle bankalarla sigorta kurulularnn yaptklar btn mal teslimi ve hizmet
ifalar nedeniyle lehlerine aldklar paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi bulunmakta, hibir ekilde katma deer vergisi mkellefiyetleri sz konusu olmamaktadr. Zira,
banka ve sigorta kurulularnn vergilendirilmesinde mali kurum yaklam esas alnmakta12,
yaptklar btn ilemlerin finansal ilem olduu kabul edilmektedir.
zel finans kurumlar ise, dolayl vergileme
asndan banka saylmadklarndan bu kurumlarn btn ilemlerinin banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi olmas sz konusu olmamaktadr. Banka ve sigorta dndaki mali kurulularda
olduu gibi, zel finans kurumlarnda da banka ve
sigorta muameleleri vergisine tabi olmas gereken
ilemler bu verginin kapsamna girmekte, dier ilemler ise katma deer vergisine tabi olmaktadr.
zel finans kurumlarnn yapm olduklar
aadaki bankaclk ilemleri nedeniyle lehlerine aldklar paralar banka ve sigorta muameleleri vergisine tabi bulunmaktadr.
Kr/zarar ortaklndan alnan kr paylar
Akreditif almas
ek verilmesi
Kredi kart verilmesi
Teminat mektubu verilmesi
229
stenildiinde ksmen veya tamamen geri ekilebilen cari hesaplarn sahiplerine faiz, kr pay
veya dier ekilde bir deme yaplmaz. Bu hesaplar, mevduat zellii tamaz. Cari hesap sahiplerinin herhangi bir nema elde etmeleri sz konusu
olmadndan, bu hesaplar vergi konusu dnda
kalr.13 zel finans kurumlar, cari hesaplarn iletilmesinden elde ettikleri kr veya zarar kendi
sonu hesaplarn intikal ettirerek kurumlar vergisi matrahnn tespitinde dikkate alrlar.
2. Kr ve Zarara Katlma Hesaplar
230
231
232
VI. SONU
Kendine zg fon toplama ve kullandrma
yntemleri bulunan zel finans kurumlarnn
faaliyete gemeleri ile birlikte vergi mevzuatnda
zel dzenlemeler yaplmas ihtiyac ortaya kmtr. Bu ihtiya zaman ierisinde eitli vergi
kanunlarnda deiiklikler yaplmak suretiyle
karlanmaya allmtr.
Finansal hizmetlerin dolayl vergilemesinde
karlalan glkler kendini en ok zel finans
kurumlarnda gstermektedir. Zira bu kurumlarn kullandklar fon toplama ve fonlama yntemleri gider vergilemesi asndan hem banka
ve sigorta muameleleri vergisi, hem de katma
DPNOTLAR
1. SUSAM Mustafa, Vergi Dnyas Dergisi, S. 222, ubat
2000, s.164
2. VURAL Mahmut, Finansal Hizmetlerin Vergilendirilmesi,
Active Dergisi, S. 9, s.76
3. TAIT, Alan A.; Review of The Current Tax Treatment of Finacial Services Under The Value Added Tax; (KDV Sistemlerinde Finansal Hizmetlerin Vergilendirilmesi konulu seminerde sunulan Tebli)
4. TAIT, Alan A.; VAT Policy Issues, (Public Finance In Open
Economies- Reading Material; Harvard University)
5. 19.12.1983 tarih ve 18256 mkerrer sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
6. BAARAN Fehmi, Ekonomimizde Yeni Bir Mali Messese:
zel Finans Kurumlar, Vergi Dnyas Dergisi, S.37, s.7
7. 19.12.1999 tarih ve 23911 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
8. YAH Fahrettin, zel Finans Kurumlarnn Mevzuat Serveni, Bereket Dergisi, S. 9, s. 7
9. YAH, agm. s.7
10. YAH, agm. s.7
11. SUSAM agm. s.162
12. VURAL, agm. s. 81
13. NALTONG Ceyhan, zel Finans Kurumlarnn Faaliyetleri ile Kr ve Zarar Ortakl Belgesinin Vergi Hukuku
Asndan Deerlendirilmesi, Vergi Dnyas Dergisi, S.61,
Eyll 1986, s.24
14. 25.2.1984 tarih ve 18323 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
15. 27.12.1980 tarih ve 17203 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
16. Trk Vergi kanunlar Gerekeleri, Cilt I, s. 758, Gelirler
Genel Mdrl Yayn,
17. Trk Vergi kanunlar Gerekeleri, Cilt II, s. 200, Gelirler
Genel Mdrl Yayn,
18. 8.5.1981 tarih ve 17334 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
19. ATICI Mahmut, Sorularla FK ve Bankaclk Temel Bilgileri, Asya Finans Yaynlar, s. 147
20. ATICI, age. s.154
21. VURAL agm. s. 84
22. 30.11.1999 tarih ve 99/13646 sayl Bakanlar Kurulu Karar.
23. 30.11.1999 tarih ve 99/13646 sayl Bakanlar Kurulu Karar.
24. 21.8.1990 tarih ve 20612 sayl Resmi Gazetede yaymlanmtr.
233
234
INTRODUCTION
In conventional banking the cost of deposits is made up of two parts. The first is the interest
that bank actually pays. The second is the cost of services that it provides to its depositors
free of charge. Such services might include free checking, free teller machine transactions,
and so on.
The interest bank actually pays shall be called as explicit interest and the value of free services,
expressed as a percentage of the amount of deposits as implicit interest.
The cost of deposits is a variable cost (costs that vary directly with the amount of deposits and
loans) since it depends on the amount of deposits.
In addition to variable costs, the bank also has fixed costs, (costs that do not vary directly with
the amount of deposits or loans) which should be incurred whatever the amount of deposits.
Whether the bank has RM 1 or 100 million, it needs a bank office, a computer, a bank president
and a security guard. All of these are fixed costs.
The thing which makes the bank INTEREST-FREE is that it cannot and does not promise any
fixed return to its depositors. Then what about the variable costs of Interest-free banks? Actually
this is the profit share to depositors, but can only be realized and known in the end of operations
with those funds, although the conventional (interest based) bank knows its cost of deposits as
explicit interest when it collects the deposits. Islamic bank has not such a predetermined cost.
For "al-wadiah" deposits Islamic bank does not promise any return. If pays any return for savings
account deposits it is totally from its own discretion and therefore not predetermined and
promised.
As to Al Modaraba (Investment) account deposits, the Islamic bank promises to share the profit if
exists but its existence and amount is not known at the time when deposit is collected. If any loss
(1) Assoc.Prof., Faculty of Economic & Administrative Sciences, Dept. of Business Administration, Marmara University, stanbul
235
is incurred as a result of operations with those funds, the Interest-free bank will not bear any cost
as explicit interest in conventional banks. Because the loss will be born by depositors.
What is the impact of this fact on accounting, and, does it make any sense to know or not to
know the cost of deposits?
The Interest-free bank makes business (or finances the customers) with those funds collected
from depositors, to be able to distribute profit share to depositors. This can be in two main
ways as partnership financing and sales based financing.
For partnership financing as modaraba and musharakah the bank doesnt sell the funds
collected from depositors to customers, therefore no need for a price (*). However for sales based
financing as bai al muajjel and Ijara, the bank should quote a price to its customers.
The price is composed of two main parts as cost of goods or services and profit margin. The
profit margin includes the share of depositors funds (as cost of these funds) and banks share
(as modareb or as owner of fund if shareholders capital is used).
When the Interest-free bank makes price quoting will take the following into consideration:
The market conditions
The cost of goods or assets
The cost of depositors funds (planned profit share for depositors)
The planned profit margin (for the bank as modareb and fund owner)
Without knowing the cost of funds the bank cannot monitor its performance, while quoting the
price.
236
the target as a percentage of total deposits (if first way is implemented) doesnt mean that profit
share will be paid to each and every kind of deposits. Its meaning is only to be a total amount of
income to be distributed to those depositors who will get share from profits will be raised.
1.0. The Chargeable Cost Rate of Deposits
Banks cannot use full amount of depositors funds for the purpose of financing the customers,
because of statutory reserve and liquid asset requirements, imposed by central banks. Therefore
amount which will be placed to customers (we will call it placeable amount) is less than total
amount of deposits.
For the time being (1996) in Malaysia, statutory reserve requirement for banks (for both
conventional and Islamic) is 13.5% of its eligible liabilities, which are basically total amount of
each and every kind of deposits. First range liquid asset requirement is 10% of current plus
savings account deposits and second range liquid asset requirement is 5% of investment account
deposits.
The composition of deposits (as current account deposits, savings account deposits, investment
account deposits) is important to determine volume of the placable amount out of total deposits.
For example if composition of total deposits is 50% current + savings and 50% investment
account deposits, then the ratio of placable amount in total deposits is:
11-
0.135 0.135 -
(0.50 X 0.05)
0.025
=
=
0.79
0.79
Its means that only 0.79 of total deposits can be used for financing, or in other words placable
amount is 79% of total deposits.
If the ratio of investment account increases to 60% of total deposits, this ratio also increases to
0.795 because of less liquid asset for investment account deposits.
In conventional banks the promised and predetermined interest rate and in Interest-free banks
target rate of return to depositors are costs of deposits, which will be paid to depositors and
therefore expressed as a ratio on deposits. But indeed The Chargeable Cost Rate of these deposits
for the bank is a different rate than that which is expressed as ratio of placable amount.
Chargeable cost as an absolute amount is same amount as Target Rate of Return gives to
depositors, but this is a different rate which is defined as a percentage of placable amount instead
of deposits. Chargeable cost is the amount to be earned from financing of customers, which is
enough to pay the Target Rate of Return to depositors.
If the Target Rate of Return to Depositors is 6% on total deposits, and the amount of total
deposits is RM 1,000.- then, absolute amount of cost needed to achieve the target is RM 60.-.
Placable amount is RM 1,000.- X .79
Target Rate of Return : RM 60 : RM 1,000.Chargeable Cost Rate : RM 60 : RM 790.or 0.06 : 0.79
= RM 790.= 0.06
= 0.075949
= 0.075949
237
As seen above The Chargeable Cost Rate is a higher rate on a smaller placable amount.
To charge 7.59% on placable amount recovers the cost of deposits, supposing that we will pay
6% on total deposits. This is correct if the funds allocated for requirements are kept idle
or without any return. These idle parts of deposits collected increases the rate of The
Chargeable Cost Rate of deposits. Actually as we will see below, all of these funds are not
kept idle but liquid asset requirements are allowed for investment prescribed by the central
banks and bring some return, which reduces our Chargeable Cost Rate to Net Chargeable
Cost of deposits.
1.1. The Net Chargeable Cost Rate of Deposits
The statutory asset requirement amount should be deposited in Central Bank (in Malaysia Bank
Negara) without any return. However liquid asset requirements are allowed only for some
compulsory investment with a lower return (i.e. in Malaysian case, banks can buy Government
Investment Certificates with these funds, which are interest free but the government pays some
return according to the economic growth of the country, from its own discretion).
This amount which will be raised from compulsory investment decreases the amount of
Chargeable Cost.
The Net Chargeable Cost which will be recovered by financing of customers, is the difference
between target rate of return and return on compulsory investment. Because total income of
the bank (other than service income) will come from two main sources:
Income on compulsory investment
and, income on financing of customers.
To calculate this difference both the target and the return on compulsory investment should be
expressed in same terms. This common base can be total amount of deposits then each of
them should be expressed as a percentage of total deposits. Or common base can be placable
amount of deposits which requires each of them to be expressed as a percentage of placable
amount.
When common base is taken as total amount of deposits as we will make here, the difference
should be converted into being a rate on placable amount dividing to placable ratio of deposits.
When common base is taken as placable amount of deposits, then the difference will be
already a ratio on placable amount.
If the suggested target return is determined as a percentage of total deposits, according to the
first way, which we have mentioned above, it is ready for this calculation. But if it is determined
according to second and third ways, then we need to make some conversions to make it ready
for calculation.
Here once more the composition of deposits is important, since we will convert target returns to
be a ratio of total deposits according to their percentage in total.
Lets assume that target rate of return is 6% and composition of deposits is as follows:
238
Model 1
20 %
30 %
50 %
Model 2
10 %
30 %
60 %
The rates according to the three different ways to define target rate of return:
on savings + investment
acc. dep.
_______________________
0.06
0.06
on total deposits
_____________________
0.06
0.06 X 0.80 = 0.048
or 0.06 X 0.90 = 0.054
0.06 X 0.50= 0.03
or 0.06 X 0.60= 0.036
Expressing the rate of return on compulsory investment, as a percentage of total deposits, can be
done as follows; (lets assume that expected rate of return on compulsory investment is 4 %):
According to first model of deposit composition:
On first range liquid assets:
0.50 X 0.10 X 0.04 =
0.002
On second range liquid assets:
0.50 X 0.05 X 0.04 = +______
0.001
Total:
0.003
According to second model of deposit composition:
On first range liquid assets:
0.40 X 0.10 X 0.04 = 0.0016
On second range liquid assets:
0.60 X 0.05 X 0.04 = +______
0.0012
Total:
0.0028
Calculating The Net Chargeable Cost of deposits:
Target Rate - Way (a)
_________________________
First model ____________
Second model
__________
0.06
(0.003)
__________
0.057
0.048
(0.003)
__________
0.045
0.03
(0.003)
__________
0.027
0.06
(0.0028)
____________
0.0572
0.054
(0.0028)
____________
0.0512
0.036
(0.0028)
____________
0.0332
These rates are all on total deposits, since we have taken the total amount of deposits as a
common base.
Therefore as we have mentioned above, here we should convert these rates to be a ratio of
placable amount:
0.057 : 0.79
= 0.0722
0.0572 : 0.79
= 0.0724
0.045 : 0.79
= 0.057
0.0512 : 0.79
= 0.065
239
0.027 : 0.79
= 0.034
0.0332 : 0.79
= 0.042
2. Break Even Level (or Threshold Point) for the Interest Free Bank
The type of Interest free bank we assume is a business entity, which is owned by shareholders
who are expecting to earn dividends on their investment in shares of this Islamic bank.
If the Interest-Free bank charges only the net chargeable cost of deposits to cost of goods to be sold to
customers (i.e. for murabaha financing) it can achieve its target rate to distribute to depositors as
profit share, but nothing remains to distribute dividends to shareholders. Even it cannot recover its
implicit cost of deposits and its fixed costs, which will cause the bank to incur a loss.
Therefore Break Even Level for Interest-free bank cannot be realized by only recovering the explicit
cost of deposits, but also implicit cost of deposits and fixed costs.
It is possible to reflect the fixed costs of the Islamic bank, which are mostly administrative
expenses, to depositors reducing their profit share. But it is clear-cut for bank to bear all of these
costs and share the profit with depositors before administrative expenses are deducted.
Then Break Even Rate is:
implicit costs of period
fixed costs of period
The Net Chargeable Cost Rate + ___________________ + _________________
placable amount
placable amount
240
For current account and investment account deposits, which depend on al-wadiah with guarantee
contract, the bank doesnt promise any profit rate therefore there is no prefixed sharing ratio.
Generally these types of depositors are looking for safety of their funds and availability for
withdrawal anytime they wish, rather than any return. Since the bank gives this guarantee
regarding safe custody and repayment of these funds anytime depositors wish, the bank can use
these funds but not necessary to pay any share. However if the bank wants to pay some return to
these depositors from its own discretion, it is permissible. To attract such funds if the bank pays
any return, this affects the pricing. The management should again, for managerial purposes,
determine how would this return be calculated. (i.e. 5% of profits allocated to savings account
depositors funds).
The funds of Interest-free banks are mainly divided into two categories:
a. The funds which Interest-free bank has the right to commingle with other funds: Current
account deposits, savings account deposits, unrestricted (general) investment account
deposits, and the shareholders fund.
b. The funds which Interest-free bank has no right to commingle with other funds: Restricted
(special) investment account deposits.
If the bank makes financing only using depositors funds, without commingling it with the
shareholders funds, it is called self-financing with depositors funds. If also shareholders fund is
commingled with depositors funds, it is called jointly financing.
When all the funds except restricted (special) investment deposits are commingled and used for
financing of customers, the profit raised as a result of these operations should be first shared
among the funds contributed.
Therefore calculating the profit distributable to depositors is done in two steps:
First Step: ALLOCATION OF PROFIT RAISED TO THE FUNDS PARTICIPATED
(A) Depending on absolute amounts of funds participated
(B) Depending on weighted amounts of funds participated
Second Step: APPORTIONMENT OF PROFIT ALLOCATED TO EACH TYPE OF FUND
AMONG OWNERS OF FUNDS THOSE WHO HAVE RIGHT TO CLAIM PROFIT
SHARE AS A RETURN OF THAT FUND
Amounts of deposits are to be taken into account as average daily balances for the period for
which we make calculations. If we are making this before deposits are collected then the amounts
will be planned amounts, if the deposits are already collected and we are in stage of placing the
funds, then those will be real amounts.
For example lets assume that, average daily balances of deposits of an Islamic bank are as follows:
Ringit Malaysia
20,000,000.30,000,000.50,000,000.60,000,000.-
241
If all of these funds are commingled and used for financing of customers and RM 16,000,000.- is
raised as profit before administrative expenses are deducted.
Then first we should allocate this amount of profit to the funds participated:
A. Depending on absolute amounts of funds:
C.A.D.
S.A.D.
U.I.A.D.
Capital
0.1250
0.1875
0.3125
0.3750
______
X
X
X
X
16,000,000.16,000,000.16,000,000.16,000,000.-
=
2,000,000.=
3,000,000.=
5,000,000.= +___________
6,000,000.16,000,000.-
1.0000
B. Depending on weighted amounts of funds:
Here the management of the bank makes an assessment and gives some weights to each type of
funds. Thus the bank can make some manipulations regarding the amount of profits to be
distributed to depositors. Generally more weights are given to capital and unrestricted investment
account deposits, since these funds are not refundable anytime the owner of fund demands.
Lets assume that the weights assessed by the management are as follows:
C.A.D.
S.A.D.
U.I.A.D.
Capital
Absolute Amount
_______________
20,000,000.30,000,000.50,000,000.60,000,000.-
Weight
______
0.80
0.90
1.1
1.1
Weighted
Amount
_______________
16,000,000.27,000,000.55,000,000.66,000,000.____________
164,000,000.-
Weighted
proportions
__________________
0.09756
0.16463
0.33537
0.40244
_______
1.0000
Profit raised as a result of jointly financing with depositors and shareholders fund s are
allocated to these as follows:
To Shareholders Funds
0.3750
0.40244
Second step is apportionment of the profits allocated to the funds participated, among those who
will collect share.
Lets assume that;
no return will be paid to current account depositors,
10% of profit allocated to savings account depositors fund will be distributed to those depositors
totally from own discretion of the bank
Profit sharing ratio between the bank and the depositors, for unrestricted investment deposit is
70% to depositors and 30% to the bank.
242
0.1250
0.1875
0.3125
0.3750
To
the Bank
___________
100% 0.1250
90% 0.1687
30% 0.0937
100% ______
0.3750
0.7624
To
depositors
___________
0%
10% 0.0188
70% 0.2188
0% _______
0.2376
That means 76.24% of total income remains to bank and 23.76% is to be distributed to
depositors. In this case we have assumed that the bank makes jointly financing adding also
shareholders funds to depositors funds.
If we think about self financing with only depositors funds then, the position will be as
follows:
Allocating Ratio
To the Bank
To the depositors
C.A.D.
20,000,000.0.20
100% 0.20
0%
S.A.D.
30,000,000.0.30
90% 0.27
10% 0.10
U.I.A.D.
50,000,000.0.50
30% ____
0.15
70%_____
0.35
0.62
0.45
C.A.D.
S.A.D.
U.I.A.D.
Capital
To the bank
100% 0.09756
90% 0.1482
30% 0.1006
100% 0.40244
_______
0.7488
To the depositors
0%
10% 0.01643
70% 0.23477
0%_______
0.2512
C.A.D.
S.A.D.
U.I.A.D.
Weighted
amount
16,000,000.27,000,000.55,000,000.___________
Weighted proportion
(allocating ratio)
0.1633
0.2755
0.5612
To the bank
To the depositors
100% 0.1633
90% 0.2480
30% 0.1684
____________
0%
10% 0.0275
70% 0.3928
__________
0.5797
0.4203
98,000,000.If we summarize:
Self Financed
_______________________
Depending
Depending
Absolute
Weighted
Amounts
Amounts
0.45
0.4203
243
Jointly Financed
______________________
Depending
Depending
Absolute
Weighted
Amounts
Amounts
0.2376
0.2512
Since in this article we are trying to calculate a price depending on cost of depositors funds we
will take profit share ratios to depositors according to self-financing only with depositors funds.
Here we see that The Chargeable Cost Rate of deposits is 0.45 or 0.4203 of the profit rate.
Then if we know The Chargeable Cost Rate of deposits we can calculate the profit rate:
It was 0.075949 above, if we divide this rate to 0.45, profit ratio is 0.1688.
Which means if we earn 16.88% on placable amount, it will be enough to achieve our target.
However we have also some return on compulsory investment, which reduces this rate.
It was 0.003: .79 = 0.0038
Then Profit Ratio is
0.1688 minus 0.0038 = 0.165 or 16.5%
If the bank earns 16.5% on financing and 4% on compulsory investment, it can achieve the target
return to be paid to depositors and some profit remains to bank.
244
Faizsiz Bankalarda
Mevduat Maliyeti ve Fiyatlama
Necdet ENSOY (1)
olmamakla birlikte alm-satm yoluyla (murabaha) yaplan finanslamada bir fiyata ihtiya vardr. Mterilere satlacak mallarn bir fiyat olmak durumundadr.
Fiyat iki ana unsurdan meydana gelir:
a. Satlan mal ve hizmetin maliyeti,
b. Kr marj.
Faizsiz bankann murabahaya konu olan
maln maliyetine ekleyecei kr marj;
1. Mevduat sahiplerinin payn (kullandrlan fonlar salayan sahib-l mallerin
payn)
2. Bankann payn (gerek hesap sahiplerinin fonlarn ileten bir mudarib olarak
gerekse sadece bankann zkaynann
kullandrlmas halinde fon sahibi olarak) iermelidir.
Banka fiyat verirken aadaki etkenleri gz
nnde bulunduracaktr:
1. Piyasa artlar
2. Satlacak mallarn maliyeti
3. Mevduat maliyeti
4. Amalanan kr.
Faizsiz bankalarda sabit ve nceden belirlenmi bir mevduat maliyeti olmamakla beraber; bte, kr planlamas, sat kararlar gibi ynetimsel
nedenlerle bu maliyetin ngrlmesine gerek vardr. O halde bu maliyeti nasl belirleyebiliriz? Bu
maliyet kesinlikle gereklemi bir oran deil bir
245
ngrlen hedef veya bir proforma oran olacaktr. Bu nedenle buna mevduat sahiplerine datlmas hedeflenen kr pay adn vermekteyiz.
Geleneksel bankalarda deiken maliyet
olan mevduata verilen faiz faizsiz bankalarda
ise mevduat sahiplerine verilmesi planlanan
hedef getiri oran yani datlmas hedeflenen
kr pay, sat fiyatn (geleneksel bankalarda
parann, faizsiz bankalarda ise satlacak maln fiyatn) belirlemede kullanlr.
Bu hedef oran belirlenirken aadaki unsurlar hesaba katlmaldr:
Bankann gemi performans
Finansal piyasalardaki alternatif getiri
oranlar
Potansiyel mevduat sahiplerinin beklentileri.
Mutlaka vurgulanmas gerekir ki bu mevduat sahiplerine verilecek hedef getiri oran tamamen bir ynetim arac olarak kullanlmaktadr ve mevduat sahiplerine aklanmaz.
Mevduat sahiplerine verilmesi planlanan
hedef getiri oran olarak mevduat maliyeti
farkl ekilde tanmlanabilir:
a. Toplam mevduatn bir yzdesi olarak
b. Tasarruf ve yatrm hesaplarnn yzdesi
olarak
c. Sadece yatrm hesaplarnn yzdesi olarak.
246